Yeniden birleşme
Geri birleşme
En kötü rekombinasyon yazın :)

serbest radikallerin rekombinasyonu.

rekombinasyon yerine geri birleşme yazardım ben. rekombinasyon çirkin geldi bana. geri birleşme gayet güzel bir türkçe çeviri.

Bence bir psikoloğa ya da terapiste gidin, ve buraya yazdıklarınızı ona anlatın. çift gidin, partneriniz sizin gibi düşünüyor mu terapiye gitme niyeti var mı, yoksa tek gidin. ya da terapiste sorun nasıl gelelim, önce ayrı ayrı gelin de diyebilir bilmiyorum. nasıl çözüm sağlayabileceğini ya da sağlayamayacağını anlamanız için gitmeniz gerekir. denemekten bir şey kaybetmezsiniz.

Konudan alakasız “Kırmızı oda” dizisinde böyle terapiste giden bir çift var. Çift olarak başlıyorlar. Sonra doktor , adamı bir süre tek görmek istiyor. Adamın şiddet sorunu var. Terapi nasıl yürüyor görmek isterseniz izleyebilirsiniz.
Profesyonel destek almak istemeniz ilişkinizi kurtarmak istemeniz adına çok olumlu bir adım. Üçüncü profesyonel bir kişi , ikiniz arasında çok iyi bir köprü olacaktır.

fezagezgini ve maq +1 demek için geldim.

Gittiğiniz terapistin alanda tecrübeli olması, mümkünse bilişsel davranışçı terapi eğitimi de olan birisi olması faydalı olur.

bence konu kendini asmakla da ilgili biraz... misal surekli gecmis problemleri mi cagiriyorsunuz? once kendinize yogunlasin, sonra aynisini karsi tarafa onerin.
once en ufak bir sorunda, gecmise gitmemeyi ogrenmek lazim.
sen onu dedin ben bunu dedim vs vs bos isler. omur torpusu.

Kişiye özel de oluyor şablon da oluyor. Bu hocayla iletisiminize bağlı biraz. Bir hocam bana sen yaz getir okuyup imzalayayim demisti:/ kendi referans mektubumu yazmak komik ve değişik olmuştu.

Bence ne için istediğinize göre yazma şekilleri değişebilir. Ülkemizde lisansüstünde referansların çoğu formalite. o tarz bir şey ise uğraşmak istememiştir. ama y.dışı için falan değişebilir bilemiyorum. belki hocanın tarzı odur neresi olursa olsun şablonu yapıştırabilir.

Office 365deki power point yapıyor edu maile ücretsiz

olmadı OBS stüdyo ile hepsini ekleyip yapabilirsin. Ama deneme kaydı vs yap dene önce.

www.ntv.com.tr

şöyle bir haber okudum bugün, gözlük takanların daha az yakalandığı tespit edilmiş.

Araştırmanın yazarları konuya ilişkin, “Gözler, yeni tip corona virüsün insan vücuduna girdiği önemli bir kanal olarak kabul ediliyor. Sosyal ortamlarda genellikle gözlük takan günlük gözlük kullanıcıları için bu durum koruyucu bir faktör haline gelebilir, gözlere virüs bulaşma riskini azaltabilir ve uzun süreli günlük gözlük kullanıcılarının Covid-19 ile enfekte olmamasına yol açabilir” ifadelerini kullandı.

Neyseki gözüm bozuk olduğu için gözlük kullanıyorum :)

ben hiçbir şey anlamıyorum bu maske muhabbetinden. Maske takıyorum, belirtilen şartlara uygun da takıyorum fakat maskesini düzgün takmıyor diye insanlara çılgınca söven kitleye hiç anlam veremedim. Mart-Nisan aylarında aynı şekilde maske takanlara sövülüyordu ''n95 maske harici hiçbir şekilde korumuyor, doğru şekilde takıp çıkarmayı da bilmediğiniz için hastalığı davet ediyorsunuz'' diye. Kamu spottları bile vardı maskenin gereksiz olduğunu anlatan. Hadi diyelim maskenin koruyucu olabileceğine dair bazı bulgular ortaya çıktı Mart Nisan ayında henüz bilinmeyen, e bu da çok bir şey ifade etmiyor. Aynı bilginin iki ay içinde bir doğru bir yanlış olduğu bir süreç varken, o an ''doğru'' olduğu söylenen şeye bu kadar fanatikçe sarılmak garip geliyor. Göz konusu da bu tarz bir durum bence. Maske konusuna dair bir mantığa oturmayan şeylerden sadece biri.

Gözünden enfekte olma ihtimalin %0,1 ama ağız ve burundan bulaşma ihtimali %99,9

Virüsün işi solunum yoluyla.

Adamın ağzından çıkan virüslü partiküller havada asılı kalıyor ve karşıdaki nefes alırken havayla beraber bu partikülleri de alıyor. Ama göz için direkt göze doğru tükürük falan gelmesi lazım, ya da virüslünün sigara dumanı falan gibi taşıyıcılarla onu karşıdakinin gözüne kadar ulaştırması lazım.

Uyarmıyor diyemeyiz, ben gözlerin riskli olduğunu öğrenince kaynak gözlüğü tipi bir gözlük almayı düşünmüştüm ama buğulanma açısından kullanımı zor olur diye vazgeçmiştim. Maske+ siperlik kullanıyorum.

giremesin napalım. sizin Türk edebiyatına kaymanız için felsefeden kaydınızı sildirmeniz gerekir.

aralıkta bir daha açarlar zaten çok dert edilecek bir durum değil torpille hak yiyenler düşünsün siz değil

24 eylülden sonra yine ücretsiz :) 24 eylül tarihine kadar ücretsiz indirebiliyorsun. ps plus gibi düşün, oyun ücretsiz senin oluyor. hediye işte :)

İndirmene gerek yok. Hesap açıp ücretsiz olarak satın alırsan istediğin zaman kurarsın. Watch Dogs da ücretsiz.

çekmiyor para. hesaba eklesen yetiyor indirmene kurmana gerek yok.

epic rules.

Arkadaşlar gayet net açıklamış. Ben de ifade etmek istiyorum.

Epic games haftalık olarak bedava oyun dağıtıyor. Oyun komple sizin oluyor. Kütüphanenize eklemeniz yeterli. İstediğiniz zaman indirip oynayabilirsiniz.


İyi oyunlar.

demek istediğinizi anladım ülkemizde sağ olsun enflasyon nedeni ile şuan ki 500 tl ile 10 ay sonra ki 500 tl aynı değil. ancak gelirimiz aynı olduğu sürece değer açısından ne kaybederiz bilemedim. taksit ile alınca geri kalan parayı yatırım ile değerlendiririm diyorsanız o ayrı tabi.

Uzun vadede tlnin degeri her zaman duser, dusmustur, dusecektir burasi Turkiye. Tr'de Enflasyon her zaman maas artisindan da yuksektir. K.bakma kardesin hep 50 liralik benzin aliyorum diyen, dolarla euro ile ne isimiz var diyen tayfadan sanirim, iflah olmaz o.

5000 tl'yi bugün ödersen o para gider.
10 taksit yaparsan 500tl'yi bugün ödersin, 4500tl'den 1 aylık faiz alırsın, sonraki ay 4000tl'den 1 aylık faiz alırsın...
9. ayın sonunda 500tl'den 1 ay faiz alırsın ve son ödemeyi yaparsın.
10 ay boyunca aldığın faizler sana kalır.

Peşin vereceğine o paranın tamamiyle dolar yahut euro alsın. Taksidi gelince ihtiyacı kadar bozdurup ödesin her ay. Hala anlamıyorsa bırak a haberde kola döküp, gavur parası yakma eylemlerine katilsin çevre yapsın

Sizin söylediğiniz doğru.

Araştırmak isterseniz eğer kavramların adı : Net Present Value ve Annuity.

reel demek o paranın para olmaktan çıkıp mala dönüşmesi demek. şimdiki 500 tl ile döviz vs. bile değil en sevdiği maldan ne kadar aldığını, 10 ay sonra ne kadar almayı beklediğini sor. konuyu da fiyatlar genel seviyesi ile açıkla.

imkanınız varsa direk uzman yardımı alın.

onun dışında meditasyon gibi şeyler denenebilir.

Dahili bir organdaki bozukluk veya vitamun eksikliğide psikolojik rahatsızlıklara sebep olabilir, insülin direncide, tiroidle ilgili rahatsızlıklarda olabilir veya beyin tümörü gibi nörolojik rahatsızlıklarda. İşin kötüsü psikiyatri sadece sonuca odaklanıyor sebep çözülmediği sürece ömür boyu psikiyatri ilaçlarına maruz kalabilirsiniz.

uzun yıllar anksiyeteden çekmiş birisi olarak bayağı bir araştırma yapmıştım.

okuduğum akademik bir makalede böbreklerle ilgili olduğu/olabileceği yazıyordu. üzerinden yıllar geçtiği için kaynağı bulabilir miyim bilmiyorum fakat detaylı olarak araştırdığımda benim durumuma net olarak uyuyordu ki ilaç kullanıyordum o sıralarda ve doktoruma gidip durumu açıkladığımda (nörolog) epilepsi için kullandığım ilacın böbrekten süzüldüğü için böyle etkileri olabileceğini, dilersem ilacımı değiştirebileceğini söyledi. tereddütsüz kabul ettim. değiştirdiğim ilaç böbrekten süzülmüyordu. değişim sürecinde anksiyetemin yanı sıra panik atak nöbetleri de geçiriyordum. olağan bir durummuş bu. fakat bir süre sonra anksiyetemi çok büyük oranda kırmıştım. ekmek almaya dahi gidemeyen bir insanken, baya çevresindekiler arasında parlayan, popüler birisi olmuştum. elbette aniden olmadı bu fakat %60'ı 1-2 ay içerisinde düzelmişti.

uzun yıllardan bu yana çok ama çok zor durumda kalmadıkça ilaç kullanmamaya dikkat ediyorum. ilaç kullanmıyor olsam da zaman zaman anksiyete nöbetleri olabiliyor. örneğin her şey belirli bir düzende ilerlerken, ortada psikolojik olarak tetikleyici bir faktör bulunmuyorken de gerçekleşebiliyor. bir örneğini dün yaşadım. dün yetersiz uyku ile geçirmek zorunda kaldım günümü. hareketsizliği de ekleyince anksiyetem tetiklendi tekrardan. bu şekilde nadir de olsa zaman zaman anksiyete nöbetleri geçirebiliyorum.

ayrıca aileye bir şey olacak korkusu anksiyeteden ziyade panik atakla ilgili sanırım. o aradaki farkı iyice gözlemleyip öğrenmekte fayda var. çünkü ilaç değişim sürecinde anksiyeteden fazlasını yaşıyordum, tıpkı bahsettiğiniz gibi ailenin başına bir şey gelecek korkusu, ölüm korkusu gibi hisler bunaltıyordu. bunun panik atak olduğunu öğrenmiştim. anksiyeteden farklıydı baya.

bir de bir makalede anksiyetenin kibirle ilgili olduğunu da okumuştum. insanın kibrini büyüttükçe sürekli dışarıdan kendisini incelediğini, örneğin bir ortamda genellikle insanların kendisi hakkında ne düşündüğüne sosyalleşmekten daha fazla kafa yorduğunu, ve bunu artık bir huy haline getirip sürekli kendisini gördüğü konum ve insanların onu gördüğünü düşündüğü konum arasında bir çatışmadan ve sonucu olarak anksiyeteden bahsediyordu. detaylarını hatırlayamasam da genel olarak böyleydi ki bu da tam olarak benim o dönemki durumuma uyuyordu.

hem fizyolojik hem de psikolojik faktörlerin her ikisi de geçerliydi benim için diyebilirim. en azından benim durumumda aralarında bağlantı vardı.

Merhaba, kişiden kişiye degisiyor psikolojik mi nörolojik mi oldugi ancak anksiyete ataklarına iyi gelen bir kaç yöntem var.
-meditasyon: beyindeki etki tepki kosullanmalarini değiştiriyor.

-sağlıklı beslenmek

-spor ozellikle koşu yardımcı oluyor.

Bir de atak anında duyularımızı yoklamak da o anı kolay atlamayı sağlıyor.

-ne görüyorum:etrafinda 3 nesne say vs gibi.

Bir de daha kalıcı çözüm için terapi şart.

Bende en çok terapistimin ne hissediyorsun sorusu işe yaradı. Atak geldiğinde o nada ne hissediyorum duygumu nesnellestirmeye çalışıyorum.

Gecmis olsun

Tavsiyelerim

-Bilişsel davranışçı terapi desteği almak
-İyi Hissetmek ve Acar Baltaş, Stres ve Baş Etme Yolları kitabı
-İnternetten bulunabilecek Düşünce kayıt formları (terapistin desteğiyle hergün doldurmak)
-Beyhan Budak videoları izlemek (Kaygı, endişe, anksiyete hakkındaki videolar)
-Düzenli yürüyüş
-Kahve, çay, kolayı hayattan çıkarmak
-Uyku saatlerini düzenlemel
-Stres veren kişi, durumları tespit edip, gerekirse uzak kalmak
-Rahatlatan faaliyetleri düzenli olarak yapmak (yürüyüş, sıcak duş, kitap okumak)

Uzaktan eğitim kararlarını üniversiteler kendi aldı.

@himmet dayı o zaman üniversiteler bu kararı kendileri de kaldırabilirler?

"bkz.senato"

o zaman üniversiteler bu kararı kendileri de kaldırabilirler?

evet.

kararı üni senatosu veriyor

çok saçma degil mi bu karar :/!dönem icinde online’a döner umarim

Benim üniversitem açıldı mesela çoktan. Değişiyordur okuldan okula diye düşünüyorum.

Üniversiteler 1 Ekim'den sonra açılacak.

çoğu üni ilk dönemi online yaptı. tıp diş ve bir kaç uygulamalı bölüm yüzyüze sadece.

ilköğretim uzaktan eğitim. sadece 1. sınıflar yüzyüze.

Liseler de uzaktan egitimle devam edecek. Devlet okullari icin konusuyorum.

Sanırım engelleyebiliyor. Emin değilim ama bir ara sık kullandığım bir pizzacı benim siparişimi kabul etmiyordu.

Alternatif: Getir Yemek. Bu aralar hayvan gibi indirim de oluyor. Ama dikkat et. İndirimler restoranların kendi kuryeleri için geçerli. Geçen sipariş ettim. %50 indirim var dediler. Sonra uyarı çıktı "restoranın şu an uygun kuryesi yok" diye. Bu nedenle getir siparişi ücret almadan getirecek diye bilgi çıktı. OK dedim. Meğer %50 indirim kalkmış. 25 lira fazladan ödemiş oldum. Siparişi iptal etmek istedim onu da kabul etmediler.

Getir yemek haftasonu bazı restoranlar %50 indirimli. Bir kaç aydır haftasonları hep getir yemekten söylüyorum. @dayi ilginç bana hiç restoran dolu dedi. Talihsizlik olmuş.

4-5 sene önce yurtta bir arkadaş kavga etmişti onu kara listeye aldılar galiba.

Getir yemek haftasonu dışında da indirimli olabiliyor %10 falan.

Biraz benim salaklığıma denk geldi açıkçası. Fiyattaki indirim kalkmış. Onu fark etmeden onayladım. İşin kötü yanı 2 dakika içinde iptal istedim "restoran siparişi yapmaya başladığı için iptal olmuyor" dediler. biraz tersledim falan ama haksız olduğum için çok da üstelemedim. yine de indirimin uygulanmadığına dair bir uyarı falan olsa iyi olurdu. Biraz üçkağatçılık var bence işin içinde.

direkt engelleyebiliyor mu bilmiyorum ama mesafeden dolayı 3-4 kere sipariş getirdikten sonra benim bölgeme minimum paket tutarını arttırmıştı bir yer.
üstüme alınmıştım açıkçası.

bir keresinde de, iki kere üst üste siparişimi iptal etti restoran, onu da kişisel algıladım.
gerçi çok tanışıklığımız da yoktu ama bir daha sipariş vermedim.

daha çok böyle tricklere yönelebiliyorlar anladığım kadarıyla.

getir'de bazı restoranlarda fiyatların yemeksepeti'nden biraz daha yüksek olduğunu ve minimum paket fiyatlarının da farklı olabildiğini fark ettim.
yani yapılan indirim yüzde 10 falan olduğunda değmeyebiliyor.

getirde bugün de bazı restoranlarda %50 indirim var. bilginiz olsun :)

@blatta hiberna evet dediğiniz gibi olabiliyor bazen fiyatlar. ben o nedenle y.sepetinden açıp bakıyorum fiyat aynı mı diye hem de yorumlara bakıyorum. (zaten %10 bir şey değil, bazen %25 de olabiliyor)

bu arada indirim olunca mı öyle oluyor bilmiyorum. misal restoranın min tutarı 25 tl ben 46tl lik sepet oluşturup indirim ile 23 olunca da sipariş onaylanıyor aklınızda bulunsun. ( heralde sistem indirimsiz halinden min tutarı geçip geçmediğine bakıyor)

@fezagezgini_4:

verdiğiniz örnek için; evet yani indirim sizi bağlayan bir şey değil.
sonuçta siz 46 liralık sipariş vermiş oluyorsunuz o durumda.

Umma, küsme. Beklentilerini düşür. Kimseden bir şey bekleme.

İşinizi çok ciddiye almak, işte yükselmek etmek sizin kendi seçiminiz. Herkes o yolu izlemek zorunda değil.

Size yük olmadığı sürece umursamaz olmaya bakın.
Yük oluyor, işi başkalarına bırakıyorsa orada el atın tabii.

Size yazmaması da normal. Her insanın sosyal becerileri gelişmiş olmuyor.

Sıfırdan başlayın. Sosyal iletişiminizi gereken ölçüde tutun. “Aaa işte şuradan tanışıyorduk, nasılsın?” gibi cümleleri bırakın o kursun, sonuçta işi bilen, o departmanda daha fazla vakit geçirmiş olan sizsiniz. Soru sorması ve çabalaması gereken karşı taraf ve onun mentörü.

stajyer sozlesmesiyle calismasi falan sizi ilgilendiren bir durum degil, isterse karin tokluguna calissin alan razi veren razi olduktan sonra. Bir kere arkadas sizin departmana yeni geliyor, ise yeni baslaayanlarin oryantasyonu, islerin nasil devredilecegi gibi konularin departmanca planlanmasi organize edilmesi lazim. Sizde ise yeni girenlerin diger calisanlari sosyal medyalardan ekleyip, telefonlarinizi bir yerlerden bulup bana bunu ogretin falan diye pesinizden mi kosmasi gerekiyor anlamadim ki? Belki de rahatsizlik veririm diye dusunuyor

kendisi içe dönük ve çekingen yapıda biri olabilir bu anlattıklarına göre. elinden tutmayı deneyebilirsiniz ekipçe. eğer olur da olumlu bir geridönüş olmazsa kendisinden, o zaman bir şeyler düşünülür. çok çok erken endişelenmişsin biraz zaman geçmesini bekle bence.

çekingen olabilir +1

neverletyougodown'a da katılıyorum, ekibe yeni biri geldiğinde hoş geldin vs vs ekibin demesi gerekmiyor mu ? belki part-timea geçmeyi kendi istememiştir başka nedenlerden

@ Neverletyougodown

Sosyal medya yok, hepimizin sirket maili ve telefonu var, sirketin intranetinde de isim soyad yazinca cikiyor.

Hosgeldin seklinde yaptik zaten, biz iletisime gectik daha dogrusu. Isi devralacagi arkadas zaten toplantilari vs yolluyor. Ben de basladigimda herkese gidip ben toplanti rica etmistim.

Kisaca aslinda onyargili oldugum biraz “uzumun copu, armudun sapi” diyip her seye gicik oluyorum sanirim.
Bunun ustesinden nasil gelecegim? :( boyle olsun da istemiyorum aslinda, sonucta evet bana karsi yapilmis bir sey yok ki.

Çekinik gördüğün için ezesin gelmiş bence. Kendi işine odaklan.

biz iyi usta icin; iyi kalfa yetistirendir deriz.
sizin icin de test olur dediginiz kadar iyi misiniz. bence cok iyi olmus cok da guzel olmus.
iyi yonetim kisilere degil sistemlere bagladir kisiler degisse de isin yururse o is olmus demektir. 3 ay sonra guzel.haberler aliriz umarim.

kendin de kabul ediyorsun ki fazla önyargılısın
baya baya gıcık olmuşsun hiç bir şey yapmamış olmasına rağmen
sosyal becerileri gelişmiş değil, bu kadar yerin dibine sokman gerekmezdi.

Altın fiyatını belirleyen çok fazla unsur var. Merkez Bankalarının genişlemeci politikası, ABD'deki reel faizler (direk ters korelasyon vardır altın fiyatı ile) jeopolitik riskler, pandemi süreci, grafiklerdeki teknik durum, dünya borsalarının pahalı/ucuz olması vb. birçok unsur altın fiyatını etkiler (ons bazında)

1 ons altın = 31.10 gram = $1956'dır. TL bazında 1 gram altına basit bir matematik ve kur hesabıyla ulaşabilirsin o da şu an 455 TL falan sanırım. Altın dünyada yaklaşık 10 sene düşüş trendindeydi ama TL'ye karşı hep değer kazandı, sebep kur. TL'nin USD'ye karşı değer kaybı.

Çeyrek altın = 1.75 gram altındır, yine basit bir matematikle çeyrek fiyatına ulaşırsın. Bunun tabi işçilik, taşıma gibi maliyetleri de oluyor. Beşibiryerdeler falan değişik fantastik ürünler, normal altın fiyatının üstüne işçilik de koymak lazım.

Konu çok uzun ama basitçe böyle özetlenebilir.

Kuyumculukta kullanılan ons Troy onsudur 31,1 gramdır 28,3 gram değildir. Gram altın 22 ve 24 ayar olarak satılabilir. Çeyrek tam vs 22 ayardır.

Ayar değiştikçe de altının fiyatı değişir.

@Lethe

Altın nasıl 10 senede düşüş trendinde oluyor anlamadım. Şu grafik 20 yıllık. imgup.nl

Teknik olarak altın $1360 seviyesini kırdıktan sonra düşüş trendi bitti denebilir. O da 2011-2019 arası döneme denk geliyor. 10 yıl gibi aklımda kalmış, 7-8 diyelim daha doğru olsun.

$1360 kırıldıktan sonra çok hızlı şekilde $2070'i görmesinin sebebi de bu. Çok benzer durum gümüş için de geçerli.

Bir yerden sonra yedek almiyolar ve elene elene bitiyor işte. Bu programa da bu kuralı koymuşlar.

yarışma süresi uzasın diye geçtiğimiz sene keşfettiler bunu sanki. bu sene de 2 ayrı grupla eleme yapmak vardı. bunlar hep uzatmalar için.
yurt dışındaki versiyonları 50 dk şakkadanak bitiyor. bizdeki her bölüm 5 saat.

kimse gelmese kısa sürede takım sayısı azalır, program uzun sürmez muhtemelen öyle bir nedendendir. yeni kişi almayı bırakınca takımlar bir hafta eşit bir hafta dengesiz oluyor. mavi takım 1 kişi fazla avantajını elde ediyor.

herkes fosfine odaklansa bu düzen nasıl dönecek hocam.

ozdek +1 iki ayrı eleme yeni geldi galiba. bir de bu sene ekstra olarak 2 kaptanın yarışması var, kazanan 5 dk avantaj elde ediyor.

herkese teşekkürler. ben fosfine dönüyorum o halde :)

Bir arkadaşımın oturduğu daire de işyeri görünüyordu ve faturalar meskene göre daha yüksek geliyordu.
Sonra ev (ya da işyeri) sahibi imar barışıyla meskene çevirmişti.

Home office olarak kullan işte, soranlara da ofisteyim dersin xD

ben kaldığım yere ilk taşındığımda emlakçı ile nüfusa gittim ikameti almak için, memur home-office mi, sistemde iş yeri gözüküyor dedi ikameti taşımadı. ev sahibinin bir yeri arayıp ya da bizzat başvurarak tam emin değilim mesken olduğunu belirtmesi gerekiyormuş, hatta memur bir numara verdi emlakçı aradı orayı, daha sonra ev sahibini aradı vs.

benden önce kalanlar çok sallamamış iş yeri olmasını sanırsam, zaten daire giriş katı iş yeri olarak yapılmış ilk başta. elektrik ev elektriği olarak bağlı. su için iskiye gittik emlakçı ile, oradaki adam da iş yeri gözüküyor ama ev kullancan dimi vs dedi, normalde keşif yapılması gerekiyormuş ev olduğunun ispatı için. neyse ev suyu olarak bağlattı.

ikameti aldıramamıştım o yüzden. geçen e-imza aldım, e-develtten taşıyayım dedim, ne gözüktüğüne dikkat etmedim açıkçası (belki de meskene dönmüştü o nedenle dikkatimi çekmedi) taşıdım ikameti.

Diş fırçalayarak. Yemek yediğiniz zaman dişinizde kalan yemek artıkları bakteriler tarafından yenir/öğütülür bunun sonucunda asidik sıvılar meydana gelir. dişi çürüten budur. bakteriler de şekeri ziyadesi ile sevdiğinden şeker yemek dişleri çürütmenizi tetikler. ama şeker yedikten sonra dişleriniz iyi fırçalarsanız şeker artığı kalmazsa pek bir şey olmaz. ama takdir edersiniz ki her bir şey yedikten sonra dişlerimizi fırçalamıyoruz.

Dişinizi iyi fırçalamanız gerekir. diş ipi ve arayüz fırçası kullanmanız dişinizi korumada önemlidir. hatta ileri seviyeye taşıyarak ağız duşu kullanabilirsiniz.

www.hepsiburada.com

Genel olarak diş çürümesi yedikten sonra diş fırçalamamak ile ilişkili oluyor. Diş fırçalayacak durumda değilseniz en kötü ağzınızı suyla çalkalayın yemek artıkları kalmasın. Günde 3 kereye gerek yok. Bir kere fırçalayın ama iyi fırçalayın.

turkiye'deki discim eski toprakti, artik emekli oldu 70'i gecti. 20 sene once yaptigi kaplamayi yurtdisinda goren disciler bana nerde yaptirdigimi falan sorup fotograf cekiyorlar, cok iyiymis. Neyse, ozetle isi iyi yapan bir elemandi.

Cocuklutan beri dislere ozen gosteririm ama curumeyi ben de onleyemiyorum, benim disler iceriden curuyor resmen, disardan ufak bir leke oluyor bir aciyorlar cogu gitmis, defalarca oldu. Benim disci bu olaya genetik derdi, ne kadar fircalarsan fircala babanin disleri ne zaman curuduyse seninkide onu takip edecek diyordu, siralamasina kadar.

Bir de 100 yasini gorursen 3. set dis cikacak o yuzden fazla kafaya takma da diyordu, ben de pesini biraktim 100u bekliyorum :D

Şeker çok etkiliyor. Bir de diş fırçası tek başına yeterli olmayabiliyor, diş ipi şart. İlk kullanımdan sonra anlıyorsunuz aslında diş ipinin ne kadar elzem olduğunu.

Istersen on numara bakim yap: firca + dis ipi + arayuz vs... bazen de genetik!

muhtemelen sizin kablonet kutusundan daireye cat6 benzeri bir kablo çekecek işte. elektrikçiyi çağırın o kutuyu açar. daha önce yapmıştır mutlaka yerel biriyse daha hızlı çözülür.

Kablonet cat6 değil. Anten kablosu gibi bir şey.
Elektrikçiler bilir ama ben alırken kendileri çekmişti

kablonet genelde öyle tesisatları kendi çeker ve fiyata dahil olur. merkezle bir daha görüşün mutlaka gelen ekibe bakmayın.

aradim kutudan daireye kadar siz cektiriyorsunuz, ekip de isterse cekebilir ucret karsiligi dediler. bana gelen ekibin cani istemedi herhalde, ucretini verip yaptirmak istemistim.

benim apartmanda kablonet var. ilk taşındığımda bağlatacaktım gelen adam aşağıdan sana çekilmemiş dedi. sen çektircen elektrikçiye dedi.

geçen sene (4 sene sonra) bir daha aradım, gelen ekip kablo var ama sinyal arızalı dedi. ben de baktım cihaza hakkaten de takınca sinyal artıyor ama az. kablo çekimi bize ait vs demedi. para verin çekelim vs de demediler.

Sözleşmeyi okudunuz mu hiç ? bununla ilgili madde olmamasına imkan yok .

@janavarorion, sozlesmeyi kurulum yapilirken imzaliyorum haliyle kurulum da yapilmadigi icin sozlesmeyi gormedim bile :)

genelde kablonet öven biri olarak -kurulum da dahil- tek övmeyeceğim yanı kurulum ekibi olabilir. bana iki-üç ekip denk geldi ve hepsi de iyiydi, ama şu da var ki: ekipler taşeron. taşeron olanlarda da sorun çıkabilitesi yüksek -gerçi kendi ekiplerinde de sorun çıkabilitesi yüksek, sonuç olarak insan olan her yerde sorun var (-_-) - diğer cevaplarda yazdığı gibi kablonet'i arayın, ücreti karşılığında yaptırmak istiyorum, acil ekip yönlendirebilir misiniz, yoksa iptal edeceğim deyin (taahhüt varsa bunu demek yemez tabi ama blöf yapmak ne güne duruyor XD ) ya da evden çalışıyorum acil ihtiyacım var, diyin. yardımcı olurlar. zaten aslında zorlamaya da gerek yok, çok yardımseverler gördüğüm kadarıyla (evet yine övmeden duramadım. üç aylık ttnetimle on seneden fazladır kullandığım kablonette görmediğim kadar sıkıntı çektim de.) size gelen ekibin de canı niye para çekmemiş anlamadım yani, enteresanmış cidden.

elektrikçi de yapabilir ama kablonet ekibine yaptırmanız tavsiyedir. sonra birşey olursa üste çıkma hakları doğuyor :/

Tvden izliyorum şu an

girdi bende. sorun yok gibi.

dns ayarı varsa ondan kaynaklı olabilir.

ben uygulamadan açtım şimdi. vps'siz.

bende hala açılmıyor. twitterda da yazan olmuş. benim iss ttnet. ondan kaynaklı mı acaba

bilgisayardan girdim ben de. sorun görünmüyor.

superonline.

bende de açılmıyor.

bende açılıyor. telefonda denedim (turkcell).

Kablonet,çalışıyor.

Ttnet açılıyor

downforeveryoneorjustme.com

2 saat önce düzelmiş

hddyi çıkarıp ssd takmak.

32 bittir ondan dolayı ram desteği daha fazla yoktur. yapabileceğiniz tek şey ssd taktırmak. Bir de linux lubuntu tarzı bir işletim sistemi kurmak biraz daha ferahlatabilir.

Win7 home basic yükle .

Win 7 64 bit
+4 GB ram
128/256 GB ssd

Zincir ile masaya bağlarsın kaçmasın diye

ssd, 8gb ram ve linux minx benzeri hafif bir işletim sistemi.

Peki, burada bahsettiğiniz ssd, şu masaüstü bilgisayarlarda kullanılanlardan mı, yoksa laptop için farklı bir ssd modeli mi var?

laptopa takacaksan 2,5 inç sata ssd alacaksın. windows yerine de lubuntu veya xubuntu kur.

laptopuna göre 2.5 inch 9 veya 7 mm ssd.
çıkan diskin modeline göre anlarsın zaten.

Öncelik sırasıyla ssd, win7, ram
windowsa bağımlı değilsen linux mint gibi windowsa çok benzer arayüzlü bir linux dağıtımına geçebilirsin.

nazan öncel- dillere düşeceğiz seninle: www.youtube.com
toygar ışıklı- sen bilirsin: www.youtube.com

Nazan öncel seçimi güzel oldu :)

Benim şehirden ayrılma şarkım net Scar Tissue
www.youtube.com

Yola çıktığımda mutlaka dinlerim.

@buff sıcacık geldi :)

İlkay Akkaya - ah sensiz

Buraya kocaman bir liste bırakayım:

Pink Floyd- Coming back to life
youtu.be

Roxy music- if there is something
youtu.be

Tindersticks- Another Night in
youtu.be

Calexico- alone again or
youtu.be

DeVotchka- undone
youtu.be

Madrugada- this old House
youtu.be

Kapanışı da Knopfler reis ile yapayım:
News:
youtu.be

@amaranta ursula show yapmış.

Camel - never let go diyeyim ben de

@kisa

Amaranta müzik konusunda derya gibidir :)

hem birinden hem bir yerden ayrılmayı çok güzel temsil ettiği için arabayla bir şehirden uzaklaştığımı düşünerekten;

alice in chains - love hate love (live at the moore)
www.youtube.com

mark lanegan - one way street
www.youtube.com

pearl jam - rearviewmirror
www.youtube.com

john frusciante - scratches
www.youtube.com

edit:

camel - rajaz
www.youtube.com

almanca seven gönül dostları için gelsin,

duygusal, oomph - als wär's das letzte mal: www.youtube.com

sert, eisbrecher - vergissmeinnicht: www.youtube.com

***

bu ikisini müthiş seviyorum.

ilki ağlamalık, yıkılmalık. ikincisi "yıkılmadım, ayaktayım" demelik.

@feeebird, belli, çok net :)

cok vardir mutlaka ama aklima ilk gelen umay umay - hareket vakti oldu. youtu.be

HOZAN DINO- Oy yare
www.youtube.com

aramıza yollar - ışın karaca

Anathema - One Last Goodbye
youtu.be

Özdemir Erdoğan - Gurbet
youtu.be

Barış Manço - Yine Yol Göründü Gurbete
youtu.be

yaşar kurt - alışamadım
kıvanç someren - raylar boyunca

Skin- Faithfulness
youtu.be

Radiohead- jigsaw falling into place
youtu.be

Ve 505, bu şarkı aşık olunca da ayrılınca da mutluyken de mutsuzken de unuturken de acı geçerken de başlarken de her türlü dinleniyor benim ruh halime hep uyuyor. youtu.be

gojira - another world
www.youtube.com

seni kimler aldı- sezen aksu

feridun düzağaç- nadas

Ayrılık- Cem Karaca

www.youtube.com

Nilüfer - Ayrılanlar için

youtu.be

Aynı zamanda harika bir Ümit Yaşar Oğuzcan şiiridir.

Eşyaları iyi gözlemleyin, mevcut kırık çıkık çatlak varsa foto çekip yollayın. İlerde siz yaptını demesinler.

En önemli konu bina yaşı, deprem geliyorum diyor 15den yaşlı binaya asla taşınma derim, Eşyaların hepsi çalışıyor mu onu kontrol et, kombiyi de kontrol etmeyi unutma sakın. Ev boyalı değilse bunu mutlaka kontrata eklesinler, boyalı değilse ilk kiradan boya masraflarını düşürtmeye çalış, Evi tutarken farkedemediğin bir sıkıntı olabilir ilk haftalarda bir yerde bir sıkıntı çıkarsa bunun ev sahibi tarafından halledileceğinin sözünü al mutlaka.

Ve fırsat bulursan komşuları gözlemlemeni tavsiye ederim, mental sorunları olan bir komşunun çığlıkları, sabah akşam köpeği havlayan bir komşu evi değiştirmene sebep olabilir, evin dibinde cami falan varsa onun sesinden de duramazsın. Pandemi döneminde eve kapalı kalmak zorunda kalacağını unutma, güzel bir balkonu ya da bahçesi olmayan bir evde yaşanmaz bence.

Sözleşmeyi iyi oku. Benim kiraladığım ev boyasız olmasına rağmen sözleşmede boyalı yazılmıştı. Boya parası istediler vermedim.

Eşyaların her birini ve durumunu sözleşmeye mutlaka yazdır derim. Apartman ve bölgeyle ilgili de bilgi edinmeye çalış (mesela atıyorum muhafazakar mahalleye gidiyorsan gidip de balkonda bira içen biriysen sıkıntı yaşarsın, gibi)

İmzalanacak olan sözleşmeyi önceden isteyin, mail atsınlar. Kontrat esnasında detaylı bakmanız, değiştirilmesi gereken madde var ise düzeltmeniz zor olacaktır. Önceden gönderirlerse, size uymayan madde var ise değiştirilmesini istersiniz.

hastaneye gidin,

koku durumu nasıl, kahve çamaşır suyu vs koklamayı deneyin.
koku alamıyorsanız işe gitmeyin.

Edit: çamaşır suyu denemeyin, yumuşatıcı yazmak istemiştim nedense çamaşır suyu yazmışım.

Kahve ve çamaşır suyu kokladım az önce. Onların da kokusunu çok belirsiz aldım. Hastaneye gideyim en iyisi.

Sabah iş yerini durum hakkinda bilgilendirip mumkunse 1 gunluk musade isteyin cunku test sonuclari genelde 24 saat icinde e-nabiz uygulamasina giriliyor.

Yıkadım ama sıkarken zorlanıyor veya sıkmıyor.

yıkanır. narin/elde yıkama programında yıkayın.

Yıkanır. Makinayı çok doldurmayın.

Dilencilik olarak nitelemem ama 15 lira vermemeyi "garip" buluyorum :) yani ortak olmak için harcayacagim mesai o paraya degmiyor bence. Ver 15-20 lira geç

Ben kendi arkadaş çevreme sormuştum ortak girelim mi diye, öyle bir imkan varken tek vermeye gerek yok ama bu tarz platformlardan uğraşmam.

ben garipsemiyorum. para zor kazanılıyor. 15 lira vermek istememek de bir tercihtir. bugün kim kime 15 lira veriyor :D

ama bir ayrım yapmak gerekiyor. ikisinin de üyelik planlarını bilmiyorum. eğer birinin aldığı grup üyeliğinde boşta kalan üyeliği parayla satın almak istiyorsa normal bir şey bence. sonuçta tek başına aldığı zaman daha pahalıya geliyor.

internette grup üyeliklerinde kullanılmayan boşta kalan hesabı dilenenler varsa bunu garipserim. aslında eskiden olsa garipsemezdim. günümüzde çok fazla leşçi ölücü var. senden ücretsiz hesap aldı mı sana keriz muamelesi yapan tipler. böyle insanlara çöp bile vermek istemiyorum. gerçekten ihtiyacı olan birine vermek rahatsız etmez ama. üniversite öğrencileri gibi...

Çok çok fakir değilse gitsin kendi üyeliğini alsın.

Ailedir ortak arkadaştır toplu üyelik mantıklı, anlarım da, tanımadığın dört adamla 5₺ vermemek için grup kurmak çok saçma geliyor bana, bir nevi dilencilik sınırında bir ucuzculuk. Tabii gerçekten parası az olup öğün yemeğin bile zor yiyen insanları hariç tutuyorum

Dilencilik ile alakası yok siz zenginsiniz belli ki, bunun ekonomik kriz yok herkesin arabası var demekten ne farkı var

Katılıyorum, dilencilik bir tarafı ugrastigina değecek bir şey degil yani aşırı aşırı değilsen. Zaten o kadar fakirsen youtubea spotifya nereden gireceksin :)

Kesinlikle tuhaf.

Ben 90'lardan 2000'lere kadar harçlığımdan biriktirerek ayda bir ya da iki tane kaset/cd alabiliyordum ki yabancı albümler türkçelerin nerdeyse iki katı fiyatlı oluyordu, ya çekme alıyorduk ya da boş kaset alıp arkadaş çevresinden kayıt yapıyorduk..
şimdi bir kaset/cd fiyatına her şey önümde diyorum ve insanlar buna bile para vermek istemiyor. Aldığın şey rakı olsa, şarap olsa tamam, ikişer bira içene kadar ortak rakıya girelim denir de yani çok garip geliyor bana.

ne alakası var ben aile üyeliği kullanıyorum misal ve ailemde 3 kişi var. o yüzden ihtiyacı olan 3 kişiye de aileme katılma imkanı sunuyorum. 2 seneyi geçkindir böyle takır takır işliyor sistem. spotify aile sistemi çok izole olduğu için bu mümkün.

mesela apple'da kimseyi aileme almam.

youtube üyeliği gerekecek kadar kullanmıyorum niye de satılıyor daha çözemedim. ileride ona da bulaşırsak ailesi de varsa bir aile kurarız.

yine i5 olsun. ram minimum 8 olsun. mümkünse 16
amd tarafında da iyi seçenekler oluşmaya başlamış ama net bilgim yok. ryzenler de düşünülebilir.

2012'de intel i5-3210m bir bilgisayar almıştık, en günceli oydu. Şu an için 10. nesiller en günceli. 9. nesil tek tük kaldı piyasada. GT 630M'in o zamanın orta sınıf ekran kartı olduğunu düşünürsek herhalde NVIDIA Geforce GTX 1650'ye tekabül ediyordur şu sıralar.

ekran kartı veya işlemci olarak demeyeyim de,

Laptobun o yılki tl fiyatı bölü o yılki dolar miktarı = laptobun dolar cinsinden değerini çıkartırsanız,

ve o değeri şu anki dolar kuruyla çarparsanız (ben yaptım yaklaşık 6bin tl ediyor)

Bu demek oluyor ki o zamanki laptobun şimdiki karşılığı 5500tl üstü bir cihazdır.

Çünkü yurt dışında donanımlar, laptoplar, araçlar her sene x dolar civarı bir fiyata çıkar. Yenisi çıksa da fiyatı kolay kolay değişmez.

Giriş seviyesi laptoplar yıllardır 500dolar, orta seviye 800 dolar, oyuncu bilgisayar da hep 1200 üstüne çıkar atıyorum ki.

İşin özü, 5-6 bin tl üstü harici ekran kartlı bir laptop bulursanız işiniz görülecektir. işlemci amd olacaksa ryzen, intel olacaksa da i5, i7 olsun. ram 8 üstü olsun. yeterlidir.

teşekkürler.. 2012'de ileride yeni çıkan oyunlar harici beni uzun yıllar götürsün dediğimiz orta segment bir laptop asgari ücretin 1,5 katıyken şu an 2,5 - 3 katı aralığında. bu da alım gücümüzü gösteren başka bir örnek olarak dursun.

Dolara göre hesaplayın demeye gelmiştim

ben geçtim. tam hatırlamıyorum ama 1-2 gün internetsiz kalmıştım.
telefon kablosunu değiştirmedim. sadece modemi değiştirdim.

bu sene başında geçtim ben. benim aynı gün geçmişti adsl kesilip vdsl olarak geldi internetsiz kalmadım hiç. vdsl destekli modemim vardı başka birşeye gerek yok. adsl'de 16 mbit'e ulaşamazken vdsl'de 50 mbit kullanıyorum şuan hatta 100'e kadar destekliyor hat hiç beklemezdim 50 yıllık binadan eski mahalleden.

mayıs ayında geçtim. aynı gün içinde geçti.

Superonline adslden ttnet vdsle geçtim 35 mpbs. İkindin aradım ertesi sabah gelip hallettiler. Anında internet geldi.

1-iss ye göre değişir. ttnet için beklentinizi düşük tutun.
2-sadece modem değişir. yine de modemi kurmak için teknik ekip gelmesi tavsiye edilir.

Everest modemlerde adsl ve vdsl seçeneği vardı. Vdsl geçişi yapıldığında internet kesilir sonrasında modemden vdsl seçeneğini seçerek geçişi tamamlamış olursunuz. Benzer ayarlar diğer modemlerde var mı bilmiyorum ama belki faydalı olur.

anamurun denizi çok güzeldir eylül sonunda da girebilirsiniz.
mamure kalesi gezilebilirdi en son, onu araştırabilirsiniz.

ilginizi çekerse aynalı göl var mağara, (gilindere mağarası diye de geçiyor) şahika ercümen dalış vs yapmıştı. gidenler güzel diyor. 1 saat mesafede anamura. anam-babam gitmişti.

mağara aydıncık'da, aydıncık'a gitmişken orada yapılacakları araştırabilirsiniz.

prnt.sc

örende görmeye değer bir antik kent var, ve orada kesinlikle denize girmelisiniz. bakir bi yer olduğu için yanınıza yedek havlu kamp sandalyesi vs. alabilirsiniz. antik kente gelmeden önce de dutaltı diye salaş bir restoran var, patates kızartması ile meşhurdur. orada çıtır kızartma yemenizi şiddetle tavsiye ediyorum. :)

Örendeki yer anemurium, giriş ücretli araçla ama müze kart geçiyor unutmayın. Bu arada denizde yüzülmez tabelaları var ama yüzülüyor, güvenlik vs. De bir şey demiyor fakat saat 7'ye doğru sizi kovacaklar akşam ona göre bir saatte gidin. Dutaltı harikadır gerçekten de. Hayalet şehir gibi olabilir iskele tarafı hem liman inşaatı hem corona bir değişikti on oniki gün önce. Dragon çayına uğrayabilirsiniz iskelen az ilerisinde gün batımı sıralarında, balıkçı barınakları hoş görünüyor. Çok insan maskesiz dolaşıyor zira mersinde yasak yok. İskele tarafında canlı müzik olan dolu eski bir bar, dragon çayına doğru yürüdükçe in cin top atan yeni konsept bir iki mekan göreceksiniz aklınızda olsun.

okul yok değil, uzaktan.

bahar da uzaktan olur toplum önlem almayı beceremediği için.

Bahar da uzaktan olur +1

Havalar soğudukça vakalar artar muhtemelen. Bahara düşmesi zor.

Bahar dönemi nispeten soğuk havalara rastlıyor, sanmıyorum yüz yüze olacağını.

sözde şu an bile pratik dersler sıkıştırılmış şekilde Aralık sonundan Ocak ortasına (dönem sonuna kadar) yapılacak. Ama o zamana sayılarda azalma olmazsa iptal edilir bence.

Bu salgın bence bitmez. Açıköğretim tarzına devam.

düz TL fonu altın fonuna vs çevirebilirsin işte. O kişilerin bahsettikleri o. Arayıp mı yapılıyor nasıl emin değilim, Türkiye Emeklilik'i arayıp bir sorun. (TL'de durursa eriyecek, bari altına veya başka bir fona endeksli olsun)

Ben de halk emeklilikteyim, Altın endeksli fona geçmek istdim geçenlerde beceremedim ya da yok. şimdi tekrar gireyim dedim, sms ile şifre geldi. hatalı dedi. tekrar sms gelsin derken, denedim tekrar hesabınız bloke edildi dedi :)

oyun esanası için msi after burner var. ekran kartı cpu ısıları var. rami ne kadar kullanıyor, cpu gpu ne kadar kullanıyor gösteriyor.

Speecy?

i.ibb.co

oyun sırasında görme yok da, alt + tab yapıp buna bakıp geri oyuna dönebilirsin.

afterburner 51 gösteriyor. speecy 68. hadi buyur

bölüm-alan ile ilgili gelir.

iyi böyle

Neden sordun bunu?
Felsefi açıdan mi?
Mantık mı?
Yoksa hayatınızda neler güzel diye mi? Yoksa intihar etmeyi düşünüyorsun da etmemek için destek mi arıyorsun?

Yaşamak, durum. Kötü olsa bile umut ve ihtimalleri görmek demektir. Daha iyi olacak inancı devam etmeye sebeptir.
Olmaması bırakmaya yeter değildir.

aklima gelmiyor.

ölüm kesin bir şey, yaşam öyle değil, 1 yılım aynı geçse de 1 gün beni sevindirecek bir şey olabiliyor. öbür dünyaya da inanmayınca intihar etmek hiç mantıklı gelmiyor.

yaşamak her şeye rağmen güzel +1
daha çok güzel günler göreceğim.
ilave: daha çok güzel yerler göreceğim, çok güzel şeyler yiyeceğim

olum cozum degil, mucadele degerli.

bişeylerin değişeceği umudu :=)

şuan ailem dışında kimseye yük olmuyorum(aileme de az, öyle şımarık biri değilim). durumlar gittikçe kötüleşiyor, suriyeli gibi olmaya çok az kalmış gibi hissediyorum. o durumda, hayatta kalmak için ordan oraya koşturup rahat nefes için tırnaklarımla kazıma noktasına gelmeden intihar etmiş olurum. zaten şu sıralar bile ara ara bu düşünce gidip geliyor. dur bakalım :D

Belki her şey en azından bazı şeyler iyiye gider diye.

sekiz sene önce denedim. olmadı.

sonra tedavi falan oldum ve gerçekten çok daha iyi hissetmeye başladım. şu an mutlu musun dersen çok ciddi anksiyete & gelecek kaygısı yaşıyorum falan ama geriye dönüp baktığımda "ulan ölsem o sekiz yılı hiç yaşamayacaktım, abooov" diyorum ister istemez.

her şeye rağmen "yaşanabilir" geliyor bana.

bi de eskiden aşırı kırılgandım... üzülmekten, zayıf görünmekten, bir şeyleri yanlış yapmaktan inanılmaz korkuyor ve çekiniyordum. şimdi kimsenin umursamadığı vasat bir oç olduğumun farkındayım. o yüzden daha iyi hissediyorum. cool değil miyim? param mı yok? birisi "salağa bak" deyip güldü mü? varsın gülsün, ne olacak ki diyorum.

bence bazı şeyler hiç gitmiyor. gitse bile sürekli olarak savaşman gerekiyor. kendi adıma konuşacak olursam ben artık "tamam lan öyle olsun, savaş mı istiyorsun kamon" kafasındayım.

korktuğum hemen her şeyi yaşadım. bakıyorum... ölmedim. hala burdayım. aşağı yukarı aynı insanım. o yüzden diyorum ki herhalde gerçekten hiçbi şey için değmiyo, bi şekilde değişiyosun ya da atlatıyosun zaman içinde.

yazdıklarımdan da anlamış olabileceğin üzere derin bir iç sıkıntım, bir iç savaşım falan yok - ben sadece kendimi salak hissediyorum, o yüzden hayata tutunmak o kadar zor olmuyor. içinden çıkılmayacak sıkıntılar, ciddi anlamda depresyon vs. hissediyorsan psikolojik destek almanı tavsiye ederim. ben inanılmaz faydasını görmüştüm.

merak ediyorum.

çünkü otlu peynir diye bir gerçek var.

sevdigim seyler, sevmedigim seylerden fazla.

sen neden etmiyorsun?

Annem, babam ve kardeşim üzülür.

Ailem üzülür.

En güne yeni umutla bakıyorum.

Sevmeyi ve yemek yemeyi çok seviyorum.

İnançlı bir insanım.

Çünkü yeteri kadar zenginim

www.youtube.com

Tatmadığım zevkler var. Yaşamayı istediğim yerler var. Hayat her şeye rağmen güzel değil yani, sürünüyorum bildiğin.

bir sürü kitap aldım onları okumam lazım.

Her şey zamanında güzel. Birkaç senem kaldı.

Henüz o noktaya gelmedim. Uzak değilim ama günü kurtarıyoruz diyelim.

yasamayi seviyorum daha yapmayi istedigim seyler var. kesin olacagini bildigim bir sey icin herhangi bir caba gostermeme gerek olmadigini dusunuyorum. bebegimi bekliyorum bi de hevesle :)

Ailem üzülür, öbür dünyada yaradana da hesap veremem. Birde üstteki arkadaşın yazdığı gibi ölüm çok kesin bir son, yaşarken mutlu olduğum anlar oluyor.

Cesaretim yok o yuzden

niye devam etmeyelim

O dusunce hep var. En buyuk sebep oteki dunya inancim olmasi. Kesinlikle oteki dunya ve ceza/odul kavrami olmasa oglum dahil kimse kalmak icin neden olamaz.

E çünkü yemiyo. Bazen senaryoyu kuruyorum, köy evindeki tüfeği dayamışım ağzıma. Parmağım tetikte. O soğuk demiri ağzıma koyduğum düşüncesi bile ürpertiyor beni.

Ölme düşüncesi çok cezbedici, yok olma fikrine uzun zamandır sıcak bakıyorum. Ama yemiyor işte o hamleyi yapmak. Demek ki daha vakti değil diyorum, korkarak intihar edilmez zira. Vakti geldiğinde edeceğim sanırım.

gelecek güzel günleri bekliyorum

Oğlumun büyüdugunu görmek istiyorum.

ben niye intihar ediyorum pardon da?

etrafımdakiler malsa suç benim mi? değil. e o zaman onlara çektir git diyorum (en son küfürlü yorum yaptığımda duyuru sildiği için mecbur çektir git yazdım şalkdjajdasd)

dahası, ben de çocukluğumdan beri çok sık intiharı düşünmüşümdür, ama kaşınıyorum sanırım daha da zorunu yaşayacağım diye. niyeyse zoru deneyip "challenge accepted!" deme bağımlılığım var XD kaçmayı çok sevsem de kaçmamayı daha çok seviyorum sanırım. bir arkadaşın da yazdığı gibi, savaş mı istiyorsun kamooon!

ha, intihar edene ve etmek isteyene de saygı duyarım, bireysel bir eylem sonuçta. ama yine de herkes hayatın ve dünyanın suyunu çıkarırken ben niye çıkarmıyorum ki? diye düşünerek, etmiyorum. (ha bazen eve geldiğimde aşırı yorgunluktan "keşke ölsem......." dediğim oluyor ama kalkıp savaşmaya devam ediyorum. insan böyle bir varlık işte.)

güzel günler göreceğim umuduna sahip olduğum için. ve bu ölene kadar sürecek.

daha güzel kız pardon öhöm öhöm sevdiğim işi yapmak için yaşıyorum. bir sonraki leveli merak ediyorum.

yarını merak ediyorum, yemek yemeyi seviyorum, 25 yaşımdayım daha seks yapmadım (erkeğim) :) onu merak ediyorum, ayrıca ölünce bilincimiz yitecek hiçbir şey kalmayacak bence zamanı gelince ölmek daha iyi :) bu kötü veya iyi Bi şekilde olacak ama maalesef son böyle, imkanım olsa sonsuza kadar yaşayıp uzayda neler var görmeyi çok isterim.

Hobilerim, hoşlandığım şeyler var. Bir de ailem. Bunlar yeterli.

Nefes almak çok güzel.

cok guzel kizlar var. sirf bunun icin yuruyus yapiyorum uahsduahsda

İnancıma aykırı.

yaşamak çok güzel. iyi ki yaşıyorum. çok mutluyum. ölmemi gerektirecek hiçbir sebebim yok.
metrobüste giderken bile dans etme isteği geliyor içime. bağırarak şarkı söylemek istiyorum.
sanırım ben nil karaibrahimgil'im.

1- sağlıklı isen yaşamda mutlu olabileceğin şeyler buluyorsun. ancak belli miktarda para da önemli tabi ki ve türk halkı gittikçe fakirleşiyor.

2- intihar etmeye çalışıp da bunu başaramayan ve sakat kalan veya acı çekerek ölen insanlar var. dolayısı ile ciddi bir karar ve kötü sonuçları olası.

3- annen baban hayatta ise onlar için acımasızlık olur.

Eger cozumu olmayan bir aci ve keder kaynagim olsaydi (Son evrede kanser vs) iyice emin olduktan sonra direk yapardim.

Su anda sevdigim insanlarla cok guzel iliskilerim, dunyaya katkida bulundugum bir isim, eglendigim hobilerim var. Can sikici seyler oluyor mu oluyor ama toplamda intihara gidecek bir durum yok.

Not: Cocuk bir yasama amaci degildir. Hayatinizi karartmayin.

dinamik olmayı, hayattaki devinimleri seviyorum.

Ev kredisi var
Telefon Kredisi var
bi iş yaptım oradan alacağım var

Ondan etmiyorum ben

En son bunu düşündüğümde; ulan madem intihar edecek kadar kaybedecek bir şey bulamıyorum, giderim dünyanın öbür ucuna, ordan diğerine, ordan diğerine, biraz oralarda takılırım, nasılsa kaybedecek bir şeyim yok, geberirsem orda geberirim diye düşünmüştüm.
İlerde bu seviyeye geldiğimde intihar etmek yerine böyle bir maceraya atılırım sanırım.

Çocuk da olsa maske takmak zorunlu sonuçta, o yüzden şoför her türlü haklı görünür.

2 yaşına kadar çocukların maske takması zararlı zaten, genelde kaynaklar 2 yaşına kadar takmayın diyor. Dünya sağlık örgütü 5 yaşına kadar takmamalı diyor.

www.who.int

In general, children aged 5 years and under should not be required to wear masks. This advice is based on the safety and overall interest of the child and the capacity to appropriately use a mask with minimal assistance. There may be local requirements for children aged 5 years and under to wear masks, or specific needs in some settings, such as being physically close to someone who is ill. In these circumstances, if the child wears a mask, a parent or other guardian should be within direct line of sight to supervise the safe use of the mask.

THY'de 6 yaşına kadar kullanmayabilirler demiş.

www.turkishairlines.com

Pandemi sürecinde bebek ve çocuk yolcular için maske zorunluluğu var mıdır?

Seyahatlerin başlangıcından bitimine kadar (bilet satış, check-in, boarding, uçuş, iniş ve bagaj alımından terminali terk edene kadar) yolcularımızın cerrahi maske takması gerekmektedir. Bebeklerde (0-2 yaş) boğulma riski nedeniyle maske kullanılmamalıdır. 6 yaşın altında olan çocuk yolcular maske kullanmayabilirler.

Şoför ben maskesizim diye laf ettin , sen çocuğuna takmıyorsuna getirmiş mevzuyu. İndirmesi hoş olmamış.

Edit: kardeşiniz burada küçük çocuklara takmak zararlı diye kendini savunabilirdi, bu bilgiyi ebeveyn olarak bilmesi gerektiğini düşünüyorum.

bu arada belediye otobüsü. şehirlere arası değil.

İki olay alakasız gibi geldi bana. Dün başlayan yasaklarla bayağı sıkı alıyorlar işi. Polislerde sık sık belediye araçlarını danetledikleri için şoförler risk almak istemiyorlar.

@jrr tolkien sevmek derken temas yok. böyle dibine kadar gelip agucuk falan diye konuşmak. o kadar yakınlaşınca maske takın demiş kardeşim.

unutun olayı. yeni alınan kararları sıkı tutmaya çalışıyorlar demek ki. adam abartmış gerçi. ama birşey çıkmaz.

@kuco kesinlikle haklısın. dostlar alışverişte görsün hesabı. amaç biz önlem aldık demek.

şöyle bir şey var. ağzına kadar dolu minibüs ama maske hassasiyeti var.

twitter.com

sorun diğer noktada maske takılması da değil. kendisinde var zaten. ancak 3 yaşındaki çocuk laftan anlamaz zaten. ağlamaya falan başlamış maske takmaya çalışınca. bu durumda aptal gibi maske diye diritmesi egosunu tatmin etmek. çünkü kardeşim çocuğa yaklaştığı için uyarınca gurur yaptı sanırım.

şoför haklı , zorunlu diyorsa takacaksanız ya da inip yürüyebilirsiniz gideceğiniz yere.

@atacan emredersiz yürürüm istediğim yere. 3 yaşındaki çocuk bu. laftan anlar mı? kaç yaşındaki insanlar takmıyor. 3 yaşındaki çocukla inatlaşıyor gibisin.

@sivrisinek kendisi neden söyleyemesin? zaten çocuğa yaklaştığı için söylemiş. çocuğu sevdirmek istememiş adam da takmış kafayı. çocuğunu sevdirmek zorunda değil. ayrıca çocuğun ailesi takıyor zaten sürekli.

iki olay alakasız ve ikisi de haksız. cacık olmaz bu mevzudan

alakasız olduğunu sanmıyorum. ardı ardına olan olaylar zaten.

Şoför haklı,zira çocuklar da corona oluyor hatta çocukların da süper bulaştırıcı olduğu söyleniyordu yanlış hatırlamıyorsam.

karşında biri olmayacak sanırım. ama kopya çekme diye videoya alınacak mülakat büyük ihtimalle. kravat olmasa da gömlek olun.

abartı olcak olsa bile zararı olmaz.

olmaz. kravat sen bilirsin ama gömleksiz girme.

Hes kodunu aldınız diyelim nasıl kontrol edeceksiniz.

Maske takıp mesafeyi koruduktan sonra bulaşma ihtimali çok az. Kağıtları toplarken dikkat edin elinizi sık sık temizleyin.

Camları komple açın.

hayat eve sığar zımbırtısından sorgulanabiliyor hes olayı

Cam çerçeve de aç olanak varsa

Pozitif kişilere gözetmenlik yapacağını son anda öğrenen kişiler duydum umarım başınıza gelmez, gelirse bence çıkın gidin en fazla bir daha sınav görevi vermezler. Sınav öncesi erken gidiliyor zaten ayrıntıları anlatırlar.

üniversitenin kendi sınavı ya, çıkıp giderim de sonra sıkıntı olur :D

ayrıl

(Bekar erkeğim) Eşimin kardeşi ile çok iyi anlaşsam da her defasında gelmesinin lüzmu yok. İnsan eşi ile başbaşa kalmayacak mı. Bence mevzuya buradan girebilirsiniz eşiniz ile konuşurken. Ben kocamla başbaşa plan yapamayacak mıyım diye.

Gerçi normalde aynı şehirde değilsiniz galiba geçici bir durum değil mi ? ( geçici olsa da normal değil kabul ediyorum)
Geçici ise bir nebze daha tölere edilebilir.

Ama onun dışında

ayrıl coco +1

Bu tarz problemleri aranızda aşabiliyor olmanız gerekirdi. Hatta ileriye gidip şunu söyleyebilirim ki böyle bir problemin en başından çıkması absürt. Sizi zihinsel anlamda yoran biriyle birlikte olmayın.

Ben olsam öyle bir konumda olmayı kabul etmezdim. Eşin ailesiyle tatil yapmak, beraber yaşamak zor. Üstüne eşimin babasının triplerini, laf sokmalarını saygısızlığını asla kabul etmezdim. Ev işine elbette yardım edilir ama evin tüm işini geline yüklemeyi doğru bulmadım. Siz baya saf, iyi niyetlisiniz gibi duruyor buradan. Sizin yerinizde başkası olsa o evde tabak bardak bırakmazdı. Kocasıyla kardeşini bir kaşık suda boğardı.

Kayınvadeliniz gerçekten dünya tatlısı, iyisi olsa siz böyle şeylerden şikayet ediyor olmazdınız. Hadi oğlum kardeşin evde kalsın sen eşinle bir hava al, gez derdi. Siz bir eşinizle kötü olun bakın o kayınvalide nasıl kötü oluyor. Sizin bir şekilde evde kendi ağırlığınızı hissettirmeniz lazım. Geç kalmışsınız gibi duruyor. Ama deneyebilirsiniz. Eğer olmuyorsa boşanın. Cidden hayatınızı kendi elinizle mahvedersiniz. Resmen günlerinizi başkalarına harcıyorsunuz.

5 tane halam var, hepsi kaynana onlari gozlemleyebildigim icin iyi kotu atlyrimini yapabiliyorum. Sizin ki malesef bencil. Valizini topla, annenlere tasin. Ozur dilenmeden geri donme.

Hepinize tamamen katılmakla birlikte, asla arkamda durmayacak bir öz aileye de sahibim.

Yaklaşık 2 senedir de işsiz olduğum için boşansam da kendi ayaklarımın üzerinde maddi olarak duramam.

Boşandim diyelim, dediğim gibi kendi öz babam daha beter.

Hayatımı çok feci cikmaz yola soktum gibi hissediyorum.

Ayrıca gerizekalılik derecesinde iyi niyetliyim

bu konuyu eşinizle neden paylaşamıyorsunuz acaba?

Paylaştım, ailesine toz kondurmadi. Dertlesecek kimsem de olmadığı için Buraya yazmak istedim

@Sakinolmamlazim

O zaman ev işi yaparken dikkatsizliğiniz sonucunda ayağınızı incitmiş gibi yapın. Ev işi yapamazsınız. Yürürken tek yürüyemezsiniz, mecburen eşinizle kol kola yürüyeceksiniz. Hem belki deniz, sıcak, kum ayağınızın daha çabuk iyileşmesini sağlar.

Bunun dışında eşinizle aranızı daha iyi yapmaya, beraber yalnız zaman geçirmeye çalışın. Daha doğrusu onun sizinle yalnız kalmak için uğraşmasını sağlayabilirsiniz.

En önemlisi alacağınız kararlar için yanınızda, arkanızda ailenizin, birilerinin olması gerektiğini düşünmeyin. Bunu da eşinize ve onun ailesine hissettirmeyin. Eğer bu durumun farkındalarsa belki size bu yüzden böyle davranıyor olabilirler. "Bu kızın zaten kendi ailesi sahip çıkmıyır, gidecek yeri yok, benden/bizden başka kimsesi yok" dedirtmeyin. O kadar okumuşsunuz, şuam işsiz olsanız bile belli ki önceden çalışmışsınız. Kendinize o kadar emek vermişsiniz. Ezdirmeyin kendinizi.

Başınızı alıp ben sahilde yürüyüş yapıcam, plaja gidicem vs. diyemez misiniz?
Mesela sabah erkenden kimse kalkmadan siz denize gitseniz, sonra belki onlar da size eşlik etmeye gelirler vs.
Gelmezlerse de kendileri bilirler ayol... Ankara’dan Urla’ya gitmişsiniz, kimseye takılmayın tadını çıkarın bence. İsteyen de laf soksun, benim burda sayılı günüm var ofisten uzak kalmışım bunu değerlendirmem lazım kusura bakmayın, isteyen eşlik edebilir memnun olurum diyip geçin.

Tabii ki gidebilirim ama dediğim gibi Ankara'da yalnızım hadi biraz eşimle vakit geçireyim istedim.

Yok yok insan en çok kendisiyle mutlu oluyor arkadaşlar. Ankara'da bol bol Kendi kendime yürüyüş ve spor yapıyordum nereden çıktı bu romantiklik

çoluk çocuk yoksa kısa yoldan boşanın rahat edin..

Öyle bir dünya yok; aileme toz kondurmam, sen konuş dur..

ne güzel dünya. anlattıklarınıza göre, bulaşıklar vs. resmen sizi hizmetçi gibi kullanıyorlar (ailecek) ve siz bunun farkına bile varmıyorsunuz.

(36 E / Evli)

Şöyle bir şey olabilir mi; Ankara'da hep sizinle olduğu için, ailesinin yanına gidince de onlarla vakit geçirmek istiyordur. Hemen kötü düşünmeyin.

İmza: Yengesine kuyruk olmayan görümce.

İşte bu yüzden evlenmiyorum.

Şunu yap değişir değişsin diyemem. Kolay gelsin, iyi dileklerim sizinle.

Ha bu arada alttaki yoruma katılıyorum, boşanınca herşey daha iyi olmayacak. Elbetteki konuşun, çözmeye çalışın. Benim canım sadece aranızdaki iletişimsizliğe sıkıldı.

Bekara karı boşamak kolay derler anadoluda. Bir yuva var ortada. Bir tek sorunla hop ayrıl bitsin dersek evli çift kalmaz dünyada.
Biz de gurbetteyiz (hanımımın memleketinde yaşıyoruz ailesi vs çoğunluk akraba-i taallukati yakınında) yazları memlekete geliyoruz benim ailem için. 4-5 gün antalya vs bir tatil ayarlıyoruz ancak memlekette olduğumuz sürenin çoğunluğunu ben kardeşlerimle geçiriyorum. Senede 20 gün sonuçta. Eşim de aynı sizin gibi serzenişte bulunuyor. Kendisi haklı fakat ben de haklıyım. Başka şekilde gönlünü yapmağa çalışıyorum. Sonuçta fazla kavga gürültü tartışma olmadan bitiriyoruz tatili.
Onbir yıllık evliyim. On yıldır iznimiz böyle geçiyor.

Hep mi böyleydi yeni bir durum mu? Belki de kardesinin gercekten de abisine ihtiyaci var siz de soylediniz problemleri varmis belki de esiniz sizden de daha yapici bir tutum sergilemenizi bekliyordur, bukadar dolduysaniz muhakkak siz de gergin davraniyorsunuz ve o da icten ice size kiriliyor olbilir kardesinin durumunu anlamiyorsunuz diye. Bu arada sizi tamamen anliyorum hak da veriyorum ama soyle dusunun gecici bir durum bu, ayni yerde yasamiyorsunuz dönunce hersey yoluna girecek.

Sakin olman lazım

Hocam tek çıkmana karşı değillerse tek çıksan?

Belli ki eşin kardeşinin psikolojik rahatsızlığı sebebiyle de biraz fazla aileye düşmüş durumda. (Belki de komple aileci bi tiptir) Evlenene kadar bunu anlamadıysan ayrı, anladıysan da kazık kadar adamı değiştiremezsin.

Birey olmak önemli. Sen birey olmazsan kimse elinden tutup seni gezdirmeye çıkarmaz. (Edit: hah burda diğer cevaplarını okudum. Zaten tek de çıkıyorum demişsin, boşver sen çık ya. Eğer kopacaksanız da böyle kopun. Seni yalnız bırakan bi adamla ne kadar sabredebilirsen o kadar sabredeceksin zaten)

(Not: Amacım kötülemek vs. değil, sadece bu metinden anladığım bu oldu. Altta başka mevzular vardır onu bilemem. O nedenle yanlış anlaşılmak istemem)

Bu görümcenin tedavisi yeniyse belki biraz da yanında olmak istedi adam. Açıkçası kayınpederi görümceden daha büyük sorun olarak görüyorum ben.

Bu arada "ayrıl coco" demek için hususi olarak duyuruda hesap açılmış olması...ölene dek bu sitedeyim :)

Hepinize çok teşekkür ederim çok destek oldunuz bana bu süreçte. Mesajlarına cevap veremediklerim kusura bakmasın

O cezayi yiyen kimse olmamistir, rahat ol.

nüfus müdürlüğüne gidiyorsun ikameti aldırmak istediğini belirtiyorsun sormuyorlar bile ne zaman taşındığını vs. sorarsa da bi hafta önce taşındım diyorsun bitiyor. ceza yemek çok zor. gidip bağırman falan lazım muhtemelen ben 1 yıldır yaşıyorum burda ama aldırmadım diye.

Hatta bi arkadaşım 1 ayı geçirdiğini ifade etmiş. Memur o zaman ceza yersiniz geçen haftayı işliyorum demiş

Oy kullanmama cezası da var ama uygulanmıyor.

Kimseye ceza yazılmıyor bu sebeple

sormuyorlar ama ne olur ne olmaz son aya ait bi fatura götür yanında.

oturduğun evde başkasının ikametgahı yoksa (eski kiracı falan) direkt adres değişikliğini yapar.

Sanırım önceki adres aile evi falan, cezalar eve gitmesin dediğinize göre. Hiçbir şey olmaz, farklı sözleşmeyle falan da uğraşmayın.

O ceza şöyle işliyor, sizin eski adresinize başka biri gelip yerleşirse ve ikametini oraya aldırırsa sizin adresiniz boşa çıkıyor, o zaman sıkıntı var. Eski adreste hâlâ aileniz yaşıyorsa ve siz de oraya kayıtlıysanız hiçbir şey olmaz.

Doğrudur, aile yaşıyor.

Taşındığım yer 0 daire eski oturan olamaz ..


Site olduğu için fatura İski elektrik olarak değil , siteden faturası geliyor.

Fatura dediğimde tukedim bedelleri yazan bir kağıt umarım problem olmaz.

Okulu uzatmayla alakası olmaması lazım.

evet bu sonuçlar normal değil.

@fezagezgini_4, Okul uzatma meselesinde haklısınız. telafisi yok manasında ek bilgi olarak vermek istedim. Değerlendirmeye tabi tutmayınız :)
Teşekkürler bu arada..

bazı hocalar bazı derslere "bu dersi yapamıyorsa mezun da olmasın zaten" gözüyle bakıyor, bu yüzden sırf bu dersten okulun uzaması bu düşüncedekiler için problem değil.

çan sistemi dahilinde 35 ile cc düşen derslerim vardı. bazı hocaların ve derslerin çıtası bellidir, öğrenciye göre değişmez bunlar. değişmek zorunda da değil zaten, akademi böyle bir şey değil.
ama nedir, genel zorluğun farkındadırlar ve çan sistemi uygulayıp nispeten daha adil bir uygulama geliştirmiş olurlar. hocanın tüm dersleri böyleyse, dahası bu dersi verdiğinden beri böyle bir düşük geçme oranı varsa "olabilir" derim. var çünkü böyle hocalar.
ama tek bir örnekse bu, art niyet güdülebilir. çünkü 1 kişi cc 1 kişi cb ve onların 100 katı fd demek c'leri bilerek aşağı çekti demektir. tabii sınav ne çeşit bir sınavdı, hocanın yorumuna ne kadar bağlıydı gibi konular da var.

Bence sistemde problem var. FD yerine DC, DD notlarının olması gerekirdi. Bu şekilde dersten kalınmazdı ve genel not ortalamasına bakılırdı. Okul uzatma riski azaltılmış olurdu. CC'den direkt FD'ye düşmesi mantık dışı. Arada kim bilir kaç puan var. Hocada da problem var gibi görünüyor.

@Bruce, cevabınız için çok teşekkür ederim. Bilgi verme konusunda biraz cimri davranmışım:)
Çan sistemi var ancak maalesef ortalama 45 ve final 45 zorunluluğu da var.
Ayrıca sınav 18dk uzuuun uzuuun 15 soru 5 şıklı test bir sınavı. sadece bilgi değil soruların %90'ı bilgiyi yorumlama soruları.

@dissendium, Çan düşük olduğu zaman böyle olabiliyor. çan 40 olduğunda mesela 45 cc hatta cb ile başlayabiliyor. ortalama 45 ve final 45 zorunluluğundan dolayı dd dc olmayabiliyor.

Hoca filan değilim ama böyle yorumlamak tuhaf olmuş. Ülkede olmaması gereken kadar üniversite,dolayısıyla öğrenci var. Bu ne dersi bilmiyorum ama bazı dersleri de lütfedip geçsin öğrenciler. Hak etmeden geçenler,okulu bitirenler sonra o meslek için sorun yaratıyor. Tabii hoca ego manyağı olup, sınavı bu hale getirmiş de olabilir. Böyle bakarak anlaşılacağını düşünmüyorum.

@plutongezegendegilmi, maalesef öyle değil:) final ortalaması 32 puan. kek soru yoktu. Ayrıca hoca herkese 5 puan ekledim demiş. eğer doğruysa ortalama 27 puan :D

@asteriks, ben nasıl bakıp ne anlamam gerektiğini bilmiyorum. dersten kaldığım için kızgınım biraz.

Sınav test, nasıl notlandırılacağı önceden belli. Soru içeriği de konu dahilindeyse, evet sıkıntılı bir durum, burada şaşırılması gereken bir durum göremiyorum. Zaten hocayı da bildiğiniz için böyle bir durum bekleniyormuş, sonuçları görünce şaşırmak da mantıklı gelmiyor.

Benim asıl şaşırdığım nokta Üniversite'nin son sınıfında bir dersin sınavının test olarak yapılması. Bunu hem değerlendirecek hocaların ne kadar tembelleştiğinin, hem de Üniversite eğitiminin ne hale geldiğinin bir göstergesi olarak görüyorum.

Böyle şeyler olabiliyor, hocanın pisliği net olarak. Ayrıca hesabı kuvvetli bir hoca standart sapmayı ayarlar ve çok dar bir çan yapıp böyle sınıfın neredeyse hepsini bırakır.

Katilim nasil, verilen sinavlar nasil, ogrencilerin derse bakisi nasil bilmek lazim. Normal dersi gecemeyenler yaz okuluna kaldigi icin seviye dusuk olabileceginden bu veri ile dogrudan cikarim yapmamak lazim. Yoksa, yaz okulundaki ogrencilerin sirf normal dersi gecemeyip yaz okuluna kaldigi icin ayni derste diger ogrencilere kiyasla daha dusuk kriterlere gore degerlendirilmesini istemeyiz, degil mi?

eksiduyu.ru

Ben bunu sormuyorum. Alırken kargo ücreti ödedim onu iade etmezler. İade ederken de kargo ücretini benim ödememi istiyorlar. Buna hakları var mı?

Mesafeli Sözleşmeler Yönetmeliği'nde şöyle bir hüküm buldum:

MADDE 12 – (1) Satıcı veya sağlayıcı, tüketicinin cayma hakkını kullandığına ilişkin bildirimin kendisine ulaştığı tarihten itibaren on dört gün içinde, varsa malın tüketiciye teslim masrafları da dahil olmak üzere tahsil edilen tüm ödemeleri iade etmekle yükümlüdür.

(2) Satıcı veya sağlayıcı, birinci fıkrada belirtilen tüm geri ödemeleri, tüketicinin satın alırken kullandığı ödeme aracına uygun bir şekilde ve tüketiciye herhangi bir masraf veya yükümlülük getirmeden tek seferde yapmak zorundadır.

(3) Cayma hakkının kullanımında, 5 inci maddenin birinci fıkrasının (g) bendi kapsamında, satıcının iade için belirttiği taşıyıcı aracılığıyla malın geri gönderilmesi halinde, tüketici iadeye ilişkin masraflardan sorumlu tutulamaz. Satıcının ön bilgilendirmede iade için herhangi bir taşıyıcıyı belirtmediği durumda ise, tüketiciden iade masrafına ilişkin herhangi bir bedel talep edilemez. İade için ön bilgilendirmede belirtilen taşıyıcının, tüketicinin bulunduğu yerde şubesinin olmaması durumunda satıcı, ilave hiçbir masraf talep etmeksizin iade edilmek istenen malın tüketiciden alınmasını sağlamakla yükümlüdür.

Ücretsiz, acil servis kapsamında. İhbarda bulunduktan sonra 10-15 dakika içinde gelirler kontrole.

Siz vanadan doğalgazını kapayın, elektrik anahtarlarına dokunmayın, ışıklar açıksa açık kapalı ise kapalı kalsın. Kapı cam ne varsa açarak evi havalandırınız şimdiden

Ben 3-4 hafta çağırdım. İzmir'de ikamet ediyorum ve 10-15 dakika içerisinde geldiler. Sızıntıyı tespit edip sorunu giderdiler, ayrıca tüm katları da kontrol ettiler. Herhangi bir ücret almıyorlar.

Gelen kişi az sızıntı tespit etti.

Doğalgaz bağlantısını yapan şirketi aramamız gerektiğini söyledi, kurulumu yapanlar düzeltecekmiş, sonra tekrar 187'yi arayın, biz gelir son kontrolü yapar gazınızı açarız dedi.

Böyle mi oluyor süreç acaba?

valla siz bir arıza yarattıysanız kitliyorlar. ceza fln kesiyorlar. yer ankara. üst komşuların biri bahçeyi bellerken dalmış boruya. tamir ve ceza dahil 7-8 bin fln bir şeyler ödedi.

ben de kapının dışındaki saatten eve giren boru arasında ki kısa boruda sızıntı olmuş. ben evde yoktum. komşunun biri farketmiş kokudan igdaşı aramış, gündüz gelip kapatmışlar kitlemişler. bir tane broşür bırakmışlar apartman görevlisine. eve gelince gazı açmayın yazsını gördüm. broşürde şu şu firmalara yaptırabilirsiniz fiyatlar şudur yazıyordu.

aradım sabah geldi adam, değiştirdi boruyu, kilidi açtı, dedim biz haber vermiyor muyuz, ben haber veriyorum gerek yok dedi. öyle devam ettik.

kafanızı eğmeniz onları neden rahatsız ediyormuş ? o kısmı anlamadım , nasıl geçemiyorlar

olayı eksik anlatıp kendini mağdur gösteriyor olabilir misin? mesela kapı tarafına oturup yolu kapatıp insanlara engel oluyor musun? başka insanlar senin yüzünden inip çıkarken zorlanıyor gibiler öyle anladım ben

@avatar is back: yok anlattım her şeyi. sorun tuhaf davranmam özetle. varsa merak ettiğiniz söyleyeyim. kapıyı yüzde 15-20 kapattım herhalde. ama çeyreği değildi.

kafani egiyorsun, agzini kapatiyorsun, cam kenarinda oturuyorsun, yolcular ssenin yuzunden gecemiyor. Kafamda olayi canlandirayim canlandirayim diyorum olmuyor, dogru duzgun anlatin sunu, beynim yandi:)

Oturma pozisyonunu anlamadım +1 .
Bir sıkıntı varsa söyle şoförlere en başta. abi böyle böyle rahatsızım diye, şoförün yanındaki ön koltuğu oturup camı açabilirsiniz diye düşünüyorum.

Bulunduğunuz yerde ''insan'' denen canlı yok herhalde! Bunlar nasıl kafalar?

dostlar, uçakta tehlike anında kapanma pozisyonu var ya. o pozisyonla dik durma pozisyonu arasında yolculuk yapıyordum. bir elimle de ağzımı kapatıyordum maskede boşluk kalmasın diye. dirseğimi de bacağıma dayıyordum.

@mutlu yıllar: şoföre hastayım nefes problemi oluyor, dedim. bura tedavi merkezi değil özel araçla git dedi.

"abi sen 1 kere söylesen anlarım ilk seferde bu nasıl üslup?" dedim. "ben sana başka üslupla da konuşurum." dedi. baya bilenmiş adam. diğer şoförler de rahatsızmış durumdan.

gidip direk bineceksiniz yarın yine. adamın dediği şeye de dikkat edin tabii ama gidip binin yani. bu olayın üzerine geri adım atıp binmezseniz bir daha binemezsiniz.

öncelikle geçmiş olsun.

maalesef küçük yerlerde olayların dedikodusu ve tepkiler böyle saçma boyutlara varabiliyor. sizden bağımsız bir durum aslında bu, insanlar kendilerinden olmayan ya da kendileri gibi hareket etmeyen insanlarla aynı ortamda bulunmak istemiyorlar.

her şeye rağmen iyi niyetle düşünüp haliniz ve kendinizi koruma isteğiniz covid-19 taşıyıcısı ya da başka bir bulaşıcı hastalık taşıdığınızı düşündürüyor olabilir ve bundan çekiniyorlardır. çalıştığınız yerde veya bindiğiniz araçta makul birisiyle bu durumu konuşup durumu anlatmanız en iyi çözüm bence.

tekrar geçmiş olsun

Bizim insanimizda gucsuz gordugunu ezme icgudusu var maalesef. Kibar davransan ibne derler, kendi normlari disinda davransan manyak derler. Sizi de boyle egilmis, agzini yuzunu kapatan biri olarak gorup manyak bu herhalde diyip otomatik olarak ezmeye calismislardir. Pes ederseniz sizi unutup hemen ezecek baskasini ararlar.

Boyle insanlarla muhattap olmak zorunda kalmak gercekten cok zor. Ruh halinizi tahmin edebiliyorum. Gercekten cok zor. Bir tanesiyle yakin zamanda bi yakinim karsilasmis. Seninkinden cok daha berbat birisiyle. Halden anlamayan bir odun. Taniyan biriyle haber gonderdim. Neye bulastiginin farkinda degil, akilli dursun, neyini ne yapmayayim diye. 1 gun sonra rahatsiz ettigi kisilere gidip ozur dilemis. Benden istediginiz, yapabilecegim bir sey var mi diye sormus.

Siz ne kadar guzel kendinizi ifade etmissiniz ama maalesef anladiklari dil baska. Bu dil elinizden gelmiyorsa bu insanlardan uzaklasmalisiniz. Ya da eyvallah diyip devam edeceksiniz. Uzerinde durup dusunmeye, kendini uzmeye degmez. Kisa cop, uzun copten bir gun mutlaka hakkini alacaktir. Oyle ya da boyle.

Öyleyse araba/motor almaktan başka çare gözükmüyor.

yukarıdakileri unut. benim önerimi dinle :)

gerçekten de saçma bir imaj çizmişsin hem şöförler hem yolculara karşı. bahsettiğin oturuş tarzı çok anormal görünüyor ve kapı ağzında ise kadınlar rahatsız olmustur tam kalçalarına denk geldiği için. seni şikayet etmişler belli ki. sen de zaten maske takın falan dediğin için iyice göze batmışsın.

yapacağın şey şu. şöförlerle ahbap olacaksın. bu şöför tersmiş. önce ters olmayan şöförle konuş. normal şeylerden konuş, az sesin çıksın. sonra abi ben böyle yolculuk ediyorum diye şikayet olmuş galiba ama böyleyken böyle de durumu açıkla. kısacası uzaylı muamelesi yapmamaları için kaynaş. zaten 6-7 sabit şöför var demişsin, sen onları onlar seni tanıyor anlaşılan. sen de oturuşunu değiştir, gerçekten çok saçma bir oturuş şekli. kambur olursun yahu. ben olsam ben de derim bu ne deli midir nedir diye

yukarda yazmışlar yok kullanma o araçları, yok muhatap olma. 40km yol nasıl gideceksin başka türlü. muhatap olmasan iyice sorunlu ve deli gibi muamele göreceksin. hayatta buna benzer olaylar olur. uzlaşman gerekir. eğer süreci iyi yönetirsen seni azarlayan şöförle kanka bile olursun.

Hocam noldu bindin mi minibüse

bindim minibüse mecburen hocam. başka çarem yoktu. gayet normal gözükmeye çalıştım. daha yazıdaki şoför denk gelmedi. bakalım ne olacak.

Geçen dönem;
Haftada 1 canlı zoom toplantısı yapıldı (katılım zorunlu değil)
Hocalar ara ara sisteme video ve word dosyaları şeklinde notlar attı.
Sınav olarak ödev yaptık. Uygulamalı bir derste evde uygulayıp fotoğraflarını sisteme attık.
Yoklama filan olmadı.

Kampüsünde deniz olan bir üniversite :)

3 ders saati ders.
Sınavlar online.
Yoklama yok.

her hafta her hoca kendi ders saatinde dersini okulun sisteminde canlı olarak yaptı.(tekrarı izlenilebiliyordu bu derslerin, yoklama zorunluluğu yoktu ama bir hoca tüm derslere katılanlara ek puan verdi)
sınavlar da online oldu. geneli test yaparken bir hocamız klasik yapıp çözümün 5 dakikalık videosunu istedi. facetime yapar gibi çözümü anlattık. sorular direkt bilgiye ve ders takibine bağlı olduğu için çoğu kişi aynı yüz yüze sınavdaki gibi kaldı o dersten.
bence geçen dönem çoğu hocanın acemiliğine geldi. o yüzden hiç çalışmadan kopyayla geçenler çok oldu. bu dönem daha alternatif yöntemleri kullananların sayısı artacak.

Bizde bazı hocalar online ders yaptı, bazıları yapmadı ders notu veya kaynak gönderdi. Bazı hocalar devam hesaplama için haftalık ödevler istedi, bazıları online derslerde yoklama aldı, bazıları devamı zorunlu tutmadı. Çoğu hoca sınav yerine de ödev istedi, bazı hocalar online sınav yaptı. Aynı okulda başka bir bölümde olan kardeşimin bir hocası da sunum istemişti, böyle zorlayan manyaklar da yok değil ahsgdas. Ama yukarıda da dendiği gibi bu dönem üniversiteler uzaktan eğitime hazırlıklı olup daha programlı düzenli online dersler ve online sınavlar ayarlar muhtemelen.

epey.com bakabilirsiniz. ama burada denk geldi, hb de olan bir kaç laptobu göremedim.

normalde sıfır boyalı girdiysen çıkarken de boyalı teslim edersin. girerken duvarlar kirliyse veya girişte sen boyattıysan çıkarken aldığın gibi teslim edersin.

mahkeme falan uğraşamazlar diye düşünüyorum, bunun yerine haklı olduğunuza inanıyorsanız belli bir ücret vermeyi teklif edin.

Boyalı girdiyseniz boyalı teslim etmeniz gerekiyor. Rutubet ve çatlak olmasa da boyatmanız gerekiyor zaten öyle düşünmek lazım.

Edit: alttaki duyurucu sağ olsun kaynak vermediği için araştırdım. evet yazsa da vermeniz gerekmiyormuş. Ancak normalde ev sahipleri siz boyatmadan çıkmak isterseniz depozitodan kesiyorlar. siz önceden aldığınız için şanslısınız. vermenize gerek yok.

hukukvizyon.net

www.emlakgundemi.com.tr

edit 2: benden sonra ki cevap silinmiş.

hayır zaten evin durumunu görüp depozitoyu iade ettiler, bunun üzerine evi boyat ısrarında bulunmalarını anlayamadım yani hukuki olarak evi görüp depozitoyu iade ettikten sonra olmaz geri ver diyebilirler mi?

Boyali eve girdiyseniz boyatirsiniz. Bu rutubetten dolayi boyada olusan bozulmalardan bagimsiz bi durum.

kirayı sürekli banka üzerinden ödedim, depozitoyu nasıl ödedim hatırlamıyorum ama banka hesabıma yaptı iadeyi ev sahibi

MADDE 334- Kiracı kiralananı ne durumda teslim almışsa, kira sözleşmesinin bitiminde
o durumda geri vermekle yükümlüdür. Ancak, kiracı sözleşmeye uygun kullanma dolayısıyla
kiralananda meydana gelen eskimelerden ve bozulmalardan sorumlu değildir.

madde hükmü çok açık, kullanımdan gelen eskimelerden sorumlu değilsin. rahat ol. dava mava açmaz. diğer yanlış cevap verenlere de kulak asma.

teşekkürler herkese içim baya bi rahatladı

boyali girip boyali verirsiniz ama sizden bagimsiz evde rutubet olusmus ve ev sahibi ilgilenmemis. sizinle en ufak alakasi yok, mahkemeye flmn vermez merak etmeyin, inat edip vermeye kalksa avukat tutsa avukat zaten kaybedecegini soyler. iciniz rahat olsun

oscar +1

Şu, meslekleri beş dakikada öğrenip para kazanma merakı, eline aldığı işi yüzüne gözüne bulaştıran çok adam çıkmasına sebep oldu piyasaya.

Sorunun cevabı gibi görünmeyebilir ama sorunun cevabıdır.

Milyon çeşit kilit, anahtar düzeneği, bir meslek olarak ancak çalışarak öğrenilebilir.

Eldeki alet edevatla vatandaşın malına zarar verilmeye başlamadan önce, mesleklerin nasıl öğrenildiğinin öğrenilmesi gerek.

Ekside berberler ile ilgili başlık görünce aklıma geldi. Bu berberler genelde berber dükkanı olanlar falan oluyor. Ben berber dukkanında falan çalışmadan saç nasıl kesilir ogrenip, alet edevatimi alıp berberlik yapabilir miyim acaba? Evde olurum arayan olursa gider keserim falan. Mümkün mü bu?

Belki fikir verir.

@archmage mahmut dediğiniz mümkün değil berberliği öğrense de mümkün değil, ama çilingirlik mümkün. eğer biliyorsa gidip kapıyı açacak.

burada mesele müşteri nasıl bulacak ( çilingirliği öğrendiğini kabul ediyoruz.)

Belirli bir eğitimi var mı bilmiyorum. Tahminen çıraklıktan yetişiyorlardır. Bazen hobisini mesleğe çeviren insanlar oluyor. Youtube'da lockpickinlawyer diye bir kanal var. Onu izlemeni öneririm. Yine de herhangi bir mesleği yapmak için bir eğitim ve tecrübe gerekiyor.

r/lockpicking

"Milyon çeşit kilit, anahtar düzeneği, bir meslek olarak ancak çalışarak öğrenilebilir."

milyon çeşit kilit var ama çilingirin önüne gelecek kilitler bellidir, kale kilit ev kapıları vb.. toplasan 50 tip kilit vardır iş gelecek, bozuk kilitleri toplar pratik yaparsın, elin yatkınsa zaten öğrendiğini anlar insan, bir güven gelir. gerisi de ilan, semtlerin facebook sayfalarına reklam verme şeklinde iş bulmak.

kafada her şeyi bu kadar büyüten insanlar aldığı bir kitap yüzünden devamında 10 alakalı kitap daha alıyor daha sonra yatıyor o kitaplar.

"kafada her şeyi büyüten insanlar"

Evet milyon tane birbirinin aynı civata var ama birini yanlış sıkarsan, yeri gelir 10.000 tl'lik silindir kapağını çöpe atarsın.

Milyon tane birbirinin kilit var, önüne ancak 50 60 tanesi sürekli gelir ama, biraz karmaşık bir yapı ile karşılaşınca hem kilide ve bağlı olduğu kapıya zarar verir, hem kilit sahibinin zamanını çalar, hem açamadığınız kilidi daha da arap saçı yapıp, başka ustanın da açabilmesini zorlaştırırsınız.

Valla çilingirlik hakikaten enteresan meslek. Gayet yanlış amaçlarla kullanılabilir. Bunun etik düzenlemesini merak ettim şahsen.

Size cevap olarak:
Anahtarcılık mesleği için eğitimi; mesleki eğitim merkezleri tarafından “Anahtarcılık ve Çilingirlik” alanı “Anahtarcılık ve Çilingirlik” meslek dalında verilmektedir. Verilen eğitimde Matematik, Fizik, Kimya, Biyoloji derslerinde başarılı olmak gereklidir.

Eğitim süresi ilköğretim okulu mezunları için 2 yıl, lise veya dengi okul mezunları için 1 yıldır. Haftada 4 gün işletmede pratik eğitim, 1 gün mesleki eğitim merkezinde teorik eğitim verilmektedir. İlköğretim okulu mezunu öğrenciler teorik eğitimde Türkçe, Matematik ve Meslek Matematiği, İşletme Bilgisi ve Toplam Kalite yönetimi, Din Kültürü ve Meslek Ahlakı, Mesleki Bilgisayar gibi Genel Bilgi dersleri ile Ortak beceri, Teknik Resim, Temel Anahtarcılık, Temel Metal Şekillendirme, Otomobil Anahtarcılığı, Kilit İşlemleri gibi mesleki dersleri alırlar.

Lise veya dengi okul mezunları ise sadece Ortak beceri, Teknik ve Mesleki Resim, Temel Anahtarcılık, Temel Metal Şekillendirme, Otomobil Anahtarcılığı, Kilit İşlemleri gibi mesleki dersleri alırlar.

Çilingir çıraklık eğitimine başlayabilme şartları
Çilingir (anahtarcı) mesleği için açılacak eğitimlere başvurabilmek için aranan şartlar şunlardır:
En az ilköğretim okulu mezunu olmak. 14 yaşını doldurmuş olmak, Bünyesi ve sağlık durumu gireceği mesleğin gerektirdiği işleri yapmaya uygun olmak.

Detaylı Bilgi:
www.iskur.gov.tr
mbs.meb.gov.tr

lisans notunuzu yazın

Sadece lisans geçerli.

faizden düşecekler dediğin zaten aldığın paranın üstüne hali hazırda eklenmiş tefe-tüfe faizi mi yoksa gecikme faizinden mi bahsediyorsun? bir fikir olarak iki türlü de hesabı yap ama şöyle bir şey olabilir; toplu parayı güzel bir kaç fona yatır, aylık kar + kalanı anaparadan ödeyerek bitene kadar devam et.

vergi borçlarında, ilgili dönemde herhangi bir vergi affı olmadığı sürece peşin ödeme herhangi bir indirim sağlamıyor. sizin bugün faiziyle ne kadar borcunuz varsa, peşin olarak da o tutarı ödemek zorundasınız. yakın bir zamanda yeni bir vergi affı gelecektir, devletin para toplaması lazım. ben bir süre daha beklemenizi tavsiye ederim.

toplu öderseniz ne kadar kazancınız olacak o önemli. çok değilse
taksit taksit ödemeye başlayın. elinize geçen toplu parayı da değerlendirin

gizli sekmede açılıyor bende :)

Bazı profiller gizlide çıkıyor bazıları çıkmıyor muhtemelen hesapların gizlilik ayarına göre değişiyor

devlet üniversitesi de kamu sonuçta ama kurumsal yazışmalarda kullanılmayacak. kamuda yasaklandı demek çok geniş bir durumu kapsıyor.

sonuçta normal günlük yazışmalarda kullanılabilir. hoca asistan arasında, ya da dekan bölüm başkanları ile wp den konuşuyor.

Kurumsal yazışmalar yasak. Şahsi şeyler değil.

Bazı kurumlarda WhatsApp webe bile girilmiyor