poker oynuyoruz. Toplam beş kişiyiz. Elimde iki maça var. Yerde 2 maça ve bir sinek var. Renk yapabilmem için bildiğiniz üzere kalan 38 kağıttan kalan 9 maçadan birinin gelmesi gerekiyor. Açılacak iki kağıttan birinin maça gelme olasılığı nedir?

Diğer oyuncularda ellerinde ne var bilinmiyor..

Bir Amerikan televizyonu var 200 Dolar,
Bir İspanyol televizyonu var 150 Euro,

Burada real exchange rate isteniyor.

Exchange rate: 1 EURO = 1.35 USD datası verilmiş.

Şimdi 150 Euro = 202,5 Dolar dersek

Hani hesap doğru?

a) 1,35 x 200 (American TV) / 202,5 (Spanish TV) = 1,33 mü?
b) 1,35 x 200/150 = 0,98 mi?

Konudan anlayan bir arkadaş bakar mı?

Teşekkürler


Not bilgi (internetten bulunma bir bilgi bu)

1 yıl önce USD/TL'nin 2.05 bir yıl sonra ise 2.15 olduğu, ABD'de yıllık enflasyonun %2, Türkiye'de ise %8 olduğu, yani Abd fiyat düzeyi 100'den 102'ye, Türkiye için ise 100'den 108'e çıktığı bir durum için güncel reel kur değerini hesaplarsak:

KUR x ( Yabancı ülke fiyat düzeyi / Ulusal fiyat düzeyi) = Reel Kur

2.15 x (102 / 108) = 2.03 olarak hesaplanabilir.

Konut kredilerinde isler nasil gidiyor?
Son iki ayda verdiginiz konut kredilerinde ciddi bir azalma var mi?

eğer olanbiten'de gördüyseniz ekşi sözlüğe ait yeni bir fasilitedir ekşişeyler. güzel entry'leri (sanırım biraz editleyerek) ekşişeyler adlı sitede paylaşıyorlar.

(git: seyler.eksisozluk.com )
eksisozluk.com

eksisozluk.com

sizce güzel mi?

bence sub-etha butonu kaldırılmasaydı oraya eklenebilecek güzel bir site olurdu.

mesela yine %99.8'lik kısım birbirini gaza getirerek yeni tasarım olmamış diyor.ama ben gayet beğendim.topluluğun hem fikir olduğu bir konunun aksini iddaa ederek marjinal olduğunu düşünen tiplerden değilim.gayet güzel olmuş renk tonajları,butonları dağılımı ve özellikle devamını okuyayım özelliği müthiş olmuş.tek beğenmediğim yönü mesaj butonu. görselliği daha ön planda olan bir şey olabilirdi.

mesela bu tasarım 2 yıl kullanıldıktan sonra bir anda daha farklı bir tasarıma geçsek şuan ki tepkilerin aynısı verilecek.bu çok komik ya.


yönetimin yaptığı en büyük hata yeni tasarıma geçileceğinin haberinini vermemiş olmasıdır.tasarım kötü değil sadece insanlar hazırlıksız yakalandı.


bu arada geçen hafta gs-ts maçında hakemin ts'ye verdiği penaltı ve özer'i oyundan atması dışında herhangi bir hatalı kararı yok.iyi geceler.


edit:bu arada ben sadece gece modu kullandığım için normal görünümü görmemiştim.beyaz olan facia.

5 senedir Kadıköy'de yaşıyorum, o yüzden şimdilik kiram uygun. Ama seneye evlilik durumu olduğu için yeni ev tutmam gerekecek, biraz sahibinden'e bakayım dedim dudağım uçukladı.

anladığım kadarıyla şu an kaldığımız evden çıksak, ev sahibi 1.5 katından fazlasını talep edebilecek durumda. kadıköy dışına çıkmak istemiyorum.

illa kartal'da, ümraniye'de mi yaşayacağız? bu ne ya? bu gidişle çay bahçesinde çay içmek dışında sosyal faaliyette bulunmadan 2000 lira kira vereceğiz. kentsel (apartmansal) dönüşüm zırvaları da bitmeyeceğine göre parabolik olarak artmaya devam edecek sanırım kiralar. ne diyorsunuz?

Ciddi cevaplar istiyorum, mümkünse bizden korkuyorlar ekseninde olmayan.

Yani bugün rusya da Amerika da ab de türkiyeye karsi kürtleri destekliyor. almanya yillardan beri pkkya finansal destek veriyor. hemen hemen bütün ülkeler ermeni soykirimini taniyor. kibris konusunda bizimle ayni dusunen tek ulke yok. rus ucagini dusursen abd arkanda durmuyor, abd ucagini dusursen rusya arkanda durmuyor. natoya uye oluyoruz, cikarmak istiyorlar, NATO türkiye icin savasa girmez deniyor. rusya ile yakinlasiyoruz, arkamizdan kuyu kaziyor, esadi, irani destekliyor.

yani akpnin dis politikasini gram begeniyorsam namerdim ama ben kendim simdi dis isleri bakani olsam yanasacak ulke bulamazdim sanirim. tamam dis politikada dostluk degil cikarlar vardir denir ama koskoca türkiyeden kazanacaklari cikarlar ermenistandan veya kürtlerden daha mi az?

Yani cidden soruyorum türkiye neden hep dis politikada yalniz kaliyor ve yalniz kalmaya mecbur? bi azerbaycan var anasini satayim müttefik diyebilecegimiz, onlar da rusya korkusundan kafasini cikaramiyor.

Begendigim soz olabilir, kelime olabilir, sarki olabilir, fotograf olabilir, paylasabilecegim fakat anonim de olabilecegim. Ilk aklima tumblr geldi ama biraz daha bagimsiz olsun istiyorum. Yani mesela takipci vs olan bir yer olmasina gerek yok, fakat google aramalarinda fln cikabilsin, insanlar rastgele gezinirken benim bunu yaptigim platforma denk gelebilsin, uye girisi yapmadan gorulebilsin, gibi. Ustelik de oranin kapanip benim sayfamin yillar sonra yalan olmasi gibi bir durum olmasin mesela. Ben 25 sene sonra acip gormek istersem yine gorebileyim belki.

gorkem12.tripod.com gibi belki.

Nasil yapmami onerirsiniz? Nereden? Bu isleri hic bilmiyorum, oyle iste.

Merhaba, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasında ki "Cumhuriyet" neden "Cumhuriyeti" değil?

Insanlarin nasil bu Kadar gerizekali olduklarini anlayamadiginiz, karsinizdaki adam nasil bu Kadar sacma dusunur, nasil bunu anlayamaz da karsi gelir amk diye sinirden kendinizi sikmek istediginiz oluyor mu? Oluyorsa ne Zaman oluyor, en son ne Zaman oldu?

şimdi aşağıda "uçağa bal alırlar mı" sorusunu görünce aklıma geldi.

nedir abicim bu uçağa sıvı alınmama saçmalığı? yani askerde bile mantık aranmaz denir ama yine de abuk da olsa bir mantığı vardır. burada zerre mantık göremiyorum. biri bana açıklasın.

salona geçerken valizindeki sıvı ürünü çöpe attırıyor, ama sadece uçağa binenlerin girebildiği salondaki dükkanlarda allaaa ne ararsan var.

adamlar benim 120 ml şişedeki lens solüsyonumu "yahu gözümde lens var, cumartesi gecenin bir yarısı allahın bodrumuna inecem, ne nöbetçi eczane bulabilirim ne market bulabilirim, bunu atarsanız ya lenssiz kalacam, ya pazartesiye kadar çıkarmayacam" yalvarmalarıma aldırmadan alıp çöpe atıyorlar, ama içeri geçince o da ne? yöresel ürünler dükkanından yarım kiloluk cam kavanozla reçel satılıyor.

hayır orası herkesin girebildiği bir yer olsa herhangi bir müşteri alacak dersin. uğurlamaya gelen yolcu yakını bile geçemiyor. uçaktan inen zaten bambaşka yerden giriyor. oradan reçel alan adam illa ki uçağa binecek, o reçeli satan dükkana kimse demiyor mu bilader sen hayırdır, uçağa reçel sokmak yasakken sen burda yolculara reçel niye satıyon diye? anasını satayım oradan yarım kilo reçel alıp uçağa binmeden yiyen mi var acaba? biri bana bunun mantığını açıklasın. son derece elzem olan lens solüsyonumu atıp, bebeğin mamasına bile göz dikip içeride reçel satmak niye?

Şöyle şu güneşli günün üstüne çok sevimli şarkılar dinleyeyim, hem şu an Tem'de olduğumu unutayım dedim, hem de elimde sevimli şarkı listesi olsun istedim. Neşeli neşeli, sevimli sevimli şarkılar önerebilir misniz? Kadınlar için, böyle taze bir bahar günü çiçekli elbise ile dışarı çıkmış havası hissettiren bir şey diyebilirim. Erkeklerdeki karşılığını bulamadım, karşıdakini yanağını mıncırma isteği veren bir şarkı olabilir. Hareketli de olur, yavaş da. Her dil olur. Örneğin, Jason Mraz - I'm Yours ya da Bu Ne Dünya Kardeşim gibi. (sözler önemli değil, müzik neşeli olsa yeter)

Nasil yapilabilir? Mini tencere var mesela.

arkadaşlar şu hesabın neresinde yanlışlık var:

araba alma durumunda yıllık masraflar:
1300 lira sigorta, 250 lira vergi, 1800 lira yakıt (ayda 150 liradan), 400 lira rutin bakım (yılda en az bir kere), toplam 3750 lira. ayda 312,5 lira. bunlar minimum masraflar.

kasko yaptırmayacağımı ve aracın rutin bakımlar dışında hiçbir masraf (kaza, arıza vs) çıkarmayacağını varsayıyorum.

araba almazsam taksiye ayda 300 lira bile harcasam daha karlı görünüyor. kullandığım bazı güzergahların taksi ücretlerini de yazayım fikir vermesi için.

ev-iş arası: 25 tl (sabah servisi kaçırırsam)
iş-okul arası: 20 tl (haftada 2 gün)
ev-en çok gittiğim avm arası: 8 tl

bu hesapta bir yanlışlık olması lazım gibi geliyor. böyle bir saçmalık olabilir mi yani?

edit: 2 yılda bir muayeneyi unutmuşum ama hadi onu da yok sayalım.

Zaten yanık olanları tenzih ediyorum, üniversite zamanında (ege) 4 yıl boyunca non stop yaz okuluna gitmis idim kafayı yakagelmistim o zamanlar.

Sizce tatil-okul ya da çalısma oranı ne olmalı?

telefonunuzu bagladiginizda sarj oluyor mu? yoksa sadece usb stick girisi icin mi?

cakmak girisini degil usb girisini soruyorum.

Bayadir devam eden bi iliskim var. Ikimiz de evlilik dusunmuyoruz. Cevreme bakiyorum herkes patir patir evleniyor. Hadi kizlarinkini anlarim nşa hepimizin kafasinda evlilik gelinlik dugun vs var default olarak sonradan degisiyor ama ben de oldugu gibi. Her neyse oeki erkekleri evlilige ok dedirten olaylar ne? Duzenli seks hayati mi bana en yakini o geliyor. Yani adam 30 yasinda eli yuzu duzgun istese her gece farkli kadinlarla birlikte olabilirken bakiyorum elinde yuzuk kolunda karisul nasi oluyor ki bu?

Selamlar,

Son zamanlarda yazilim dunyasindaki gelismeleri pek takip edemedim. Saglam bir internet sitesi projesini kaldirabilecek (ornegin Turkiye'den Sahibinden ya da Eksisozluk gibi) communitesi geliskin, cok kullanilan, son zamanlarda revacta olan hangi frameworkler var?
Ben en son CI zamaninda kaldim. Sonra bir ara durdu proje. Simdi tekrar baktim baska bir kurum goturuyor gozukuyor.

Şimdi ben bu Finansbank'ın enpara şeyine girdim.

Mesela bu arkadaş diyor ki bana, eğer 10.000 tl yatırırsan ve 32 gün faize verirsen; 95.8 tl kazanacakmışım her şeyin sonunda. Eğer 100.000 tl yatırırsam ise 957.99 tl. Şimdi evet 1 kuruşun lafını mı yapıyorsun gibi olacak ama yatırdığım para arttıkça neden kazandığım para düşüyor? 1.000.000 tl ve üzeri diye bir sınır var bi de, oran 12.5'ten 12.1'e düşüyor. Yani 100.000 tl yatırmışken günlük yaklaşık 30 tl kazanırken, günlük yaklaşık 289 tl kazanıyorum ki günlük 10 tl kayıp demek aynı oranda.

Vade uzadıkça da bu sıkıntı var, mesela 32 günlük aynı parayı (100000 diyelim) yatırınca günlük 3 tl kazanırken, 181 gün yatırırsam 2.93 tl kazanıyorum.

E peki beni mesela paramı 500.000, 500.000 diye bölerek yatırmaktan ya da farklı bir bankaya gitmekten ya da aynı parayı sürekli 32 günde bir yatırmaktan alıkoyan ne? ya da bu matematik neden bu şekilde işliyor?

p.s: bazılarınızın "ulan sanki birmilyonliran var da dert ediyorsun" dediğini duyar gibiyim. yok ama ne bileyim matematik seviyorsam demek ki.

Pek takip edemedim de nedir olay dava acilmis vs. yav bu beyaz netti?

Merhaba, Amerika'da üniversitelerde bizim bildiğimiz master yerine masterın PhD kapsamında olduğunu duymuştum. Yani master yapmadan PhD yapılabiliyor gibi. Bu mevzu hakkında daha doğru ve detaylı bilgisi olan var mıdır? Teşekkürler.

Sapasaglam olmasina ragmen vizeye girmeyip rapor alip mazeret sinavina giren cok ogrenci gordum. Calisamadim o yuzden mazerete kadar calisirim diyorlar. Aklim almiyor bu mantigi ya. 1 ay onceden aciklanmis sinavin ne zaman olacagi, calisamadiysan gir al dusuk notunu finale calis. (Cenaze, hastalik gibi durumlar haric) siz ne diyosunuz yanlis mi dusunuyorum?

dolar yükselmeye devam eder mi?
öncelikle şunu belirteyim : yatırımcı veya dolar üzerinden para kazanan birisi değilim.

dolar kuru üzerinden ödeme yapıyorum bir şirkete.(taksitler halinde.)en son ödeme yaptıktan sonra dolar yine arttı.
peki bu dolar artmaya devam eder mi? eğer öyleyse gidip ödemem gereken miktarı hemen alıp hepsini ödeyeceğim şirkete.

teşekkürler!

Turkiye yerine Abd'den almaya degecek hangi elektronik aletler var? Ya da Turkiye'de olmayip Abd'de olan teknolojik neler ise yarayabilir?
Benim bildigim Apple urunleri bu kategoride. Baska neler var? Android tabletleri Abd den almaya deger mi?

Arkadaşlar! renklerin cinsiyeti bebeklikten aşılanan kültürel bir öğreti midir yoksa iç güdüsel olarak biz mi seçeriz? mavi neden erkeği, pembe de neden kızı temsil ediyor?

kumarbaz damarım tuttu, nimet abla.com dan 500 liralık çeyrek bilet almaya bir tık kadar yakınım.


Yes or no? yes or no?

Bu konuda tecrübesi olan var mı? Merkezde bir yer bütçemizi şu an aşar ama Yalıkavak'ta Marinaya 50 metre uzaklıkta, devren kiralık güzel bir cafe bar bulduk. Bodrum'u ya da bu sektörü bilenler, akıllarına gelebilecek her konuda fikir beyan edebilirse çok mutlu olurum.

Mesela bu tarz bi işletmenin ortalama giderleri nelerdir, kazancımızın ne kadarını kar olarak düşünebiliriz? Ya da burada 3-4 ay iş yapsak, kışın ne yaparız? Benim kendi çok alakasız profesyonel yaşantımın yanında çikolata yapımı, organizasyonel işler ve fotoğrafçılık konularında tecrübelerim de var. Kış aylarında da bunları kullandığım bir şeyler yaratabilsem, İstanbul'dan kurtulma isteğim gerçekleşebilir mi, geçinebilir miyiz sizce?

Hani sabah gibi, star gibi değil de trolluk yapmadan akp çizgisinde yayın yapan gazete var mı?

Biliyorsunuz aramizda anadili Turkce olup r'leri soyleyemeyen insanlar var. Bu insanlara kac kiside bir karsilasiliyor onu merak ediyorum.
Bir arastirmaya dayali, yaklasik bir oran bilen eden var mi?

Türkiye niye böyleoldu lan? rusya olayından falan bahsetmiyorum cidden çok pahalı bir yer yaa. ev fiyatları uçuk, araba fiyatları uçuk, sebze meyve fiyatı uçuk, benzin uçuk ama millette para var heralde diyorum.

acaba akp hükümeti zamanında en alt gelir kısmının gelirini arttırdılar, en üstü de arttırdılar da biz orta sınıfa mı kaldı yarak yemek?

türkiye'de insan hayatı hariç ucuz bişi söyleyin la bana?

Doğru düzgün verdiğiniz cevaba tik ✅ gelmeyince sinirleniyor musunuz? Ya da ne Hissediyorsunuz?

Breaking Bad'i bilenler bilir ama bilmeyenler için şu videoyu yapıştırıvereyim şuraya: www.youtube.com

Sorum da şu: bu 'yo' tabirinin Türkçedeki en uygun karşılığı nedir?

not: ama sokak ağzını sormuyorum. yani "yea" ya da "şşş" gibi sokak ağzı karşılıkları değil de, yazı dilinde garip kaçmayacak karşılıklarını soruyorum.

bağlam içinde şöyle:

Yunanlılarda Eflatun’a göre fikir dilden değil dil fikirden doğar, çünkü eşyaya ad vermek için önce onu bilmek gerekir. Aristo’ya göre dil tabii değil itibaridir. Sesler tabii ve ilahi olsa da onların kullanılışı beşeri ve ihtiyaridir. Epikür ise dillerin tabiiliğini kabul etmekle birlikte dünyadaki insanların farklı diller konuşmalarını psikolojik unsurlarla açıklamıştır.

malum, saat geç olduğu için beyin durdu. yardımcı olursanız sevinirim

4.2 büyüklüğünde bir depremden sonra bu kadar artçı normal midir ? tedirgin oldum açıkcası.

Bir sonuç mudur yoksa bir süreç midir? Ödev için yardım lütfen :)

edit: işletme dersi için ödev, din konusunda değil de işletmecilik konusunda yozlaşma.

Kayınpederim başlıktaki meblağda sermaye sunacak. Kaç sene editörlük yaptın, yayın camiasınım içindesin. Al yayınevi kur. İster batsın isiter kazansın. Sorun değil diyor.

Şimdi;
1- Yayınevleri öyle hemen para kazandırmaz. Çok ciddi, mükemmel yayınlar yapacak yayınevi açabilecek donanıma sahibim. Bir yayınevi 1 sene sonra kazanmaya başlar. 3-4 sene sonra kar getirir. Ortalama 4-5 yıl kadar size yan gelir getirecek, geçim sağlayacak ekstra iş gerekir. Yani özetle en iyi bildiğim iş, şu an olmaz. O kadar vaktim yok.

2- Oto yıkama. Yıkamadan ziyade detailing işi. Çok ama çok iyi bildiğim iş. Bu işten anlarım, malzemesini ucuza nereden getireceğimi bilirim, kimi çalıştıracağımı da bilirim. Ama senelerin "akademik adamı" olarak bir dükkan açtığımda "burda bizim ekmeğimize ortak oluyon gardaş" diye yanıma yanaşacak barzolarla falan uğraşamam.Gücüm yeter ama enerjim yetmez. Bu işlerde hala çetecilik, haraç vb. mevzular dönüyor.

3- Çiğ köfte, turşucu, mısırcı vb. şeyler uzun vadeli gelmiyor bana. Bana bir yandan doktoramı yaparken, diğer yandan para kazandıracak, görece "prestijli bir iş" lazım.

4- Kız kardeşimin eşi canlı hayvan işini yapıyor. Muazzam paralar kazanıyor. Özellikle de kurban mevsiminde. Al buzdolaplı bir araba o parayla, kesilmiş değerli et (bonfile, antrikot vb.) işine girelim. Bir araştırayım, tutarsa çok para kazanırız diyor. Bu iş kafama yatıyor aslında. Ama kesinliği yok. Araştırma aşamasında şu an.

5- Otomotiv sektörü. Bu alanda bilgim çok. Cidden çok. Oto alım satımından tut, ufak çapta, hobi olarak tamircilik yapabilecek kadar çok. Hatta aklıma tosbaa, murat serisi araçların restore edildiği bir yer açıp, 5-6 bine bulduğum bitik araçlara 5-6 bin haracyıp, 20-30 binlere satmak gibi fikirler var ama buna da kayınpeder fantazi gözüyle bakıyor.

Fakat, bu sefer ilk defa millet ne der değil de, kendim kendime yakıştıramıyorum mesleğim dışındaki işleri. Az buçuk ofis ortamım olan bir iş kurmak isterim. Doktoralı yıkamacı olmak istemem.

Bu arada, önceki duyurularımdan merak etmişti arkadaşlar. Tarih alanında doktora yapıyorum. İstihdam az, malum. Öğretmen ya da araştırma görevlisi oluyorsunuz. Fakat benim geçim derdinden, belli başlı sıkıntılarım yüzünden kpss vs. çalışma fırsatım yok. Doktora bitince öğretim görevliliği için gerekli puanlarım var. 4-5 sene yapacağım bir iş arıyorum açıkçası.

Eğer kitap kapağı yapacak kadar grafikerlik, dergi, kitap hazırlayacak kadar indesign vs. bilseydim halihazırda müşteri toplayabilecek çevrem var. Direkt grafiker ve mizanpajcı alıp hemen maaş veren biri olmak istemiyorum açıkçası.

Peki, hemen bir ofis tutup, bilgisayarları vb. şeyleri alıp yapabileceğim şeyler nelerdir sizce? Grafiker vs. değilim ama bilişimde kendimi geliştiremeyecek biri değilim. Birikimim de var. Makale yazımı, Osmanlıca çevirisi, tez yazımı vb. bir ofis mi açmalı acaba? Zamanında web tasarıma bulaşmışlığım da var. Ya da şöyle güzel bir hosting firması veyahut da resellerlık vs. Ama resellerlıktan da çok kazanılmaz ki.

Özetle herşeyden biliyorum ama hepsini az biliyorum bilişimle alakalı. Boşuna dememişler herşey bilen hiçbir şey bilmezmiş. Lise yıllarımda merakımı sadece grafik üzerine verseymişim şimdi açar bir ofis grafikerlik yapardım. Müşteri portföyüm de var. Ama ben biraz ondan, biraz bundan, çok şey biliyorum.