Giriş
(16)

terapi ve sürümden kazanmak

black mamba
aşağıdaki terapist sorusunu görünce aklıma geldi. terapist var mı aramızda? merak ediyorum fiyatları düşürseler sürümden kazanmazlar mı? terapiye gitmek isteyip imkanlardan ötürü gidemeyen çok insan var. saatlik oluyor zaten. yani günde 300 liraya 2 danışan alacağına 100 liradan 5 danışan alsa hem d
aşağıdaki terapist sorusunu görünce aklıma geldi. terapist var mı aramızda? merak ediyorum fiyatları düşürseler sürümden kazanmazlar mı? terapiye gitmek isteyip imkanlardan ötürü gidemeyen çok insan var. saatlik oluyor zaten. yani günde 300 liraya 2 danışan alacağına 100 liradan 5 danışan alsa hem daha çok kazanır, hem daha çok insan fayda görür hem de daha çok tecrübe kazanır. neden böyle yapılmıyor?

gerçi yapan vardır sanırım 500 lira ücreti olan kişi büyük ihtimalle işleri oturtmuştur ve 10 yıl deneyimi vardır. ama yeni başlayan arkadaşlar yapmıyor mu?


ben de farklı bir alanda bir işe girip sürümden kazanmayı düşünüyorum. benzer bir stratejim var.
0
black mamba
(17.08.20)
Terapistler de insan, bunun zihinsel yükü var, para atınca çalışan robotlar değiller, herkes kendi optimum noktasını buluyordur
0
freebird5406_2
(17.08.20)
günde 5-6 danışan gören vardır diye düşünüyorum. zaten günde sadece 1-2 danışanla hem yeterli tecrübeyi kazanmaz hem geri kalan zamanda ne yapacak?
0
🌸black mamba
(17.08.20)
günde 2 saat çalışıp 600 kazanacağına 5saat çalışıp 500 kazansın daha fazla kazanır demişssin :):) Adam daha az çalışıp daha fazla kazanıyor niye değiştirsin.

Belki haftada 3 gün çalışıp 4 gün dinleniyordur , senin mantığında aynı parayı kazanmak için 7 gün sabah akşam müşteri bulması ve çalışması lazım
0
bnmzz
(17.08.20)
@bnmzz hesabı yanlış yapmışım sözelciyim :d 150 lira olsun 5 danışandan 750 lira kazanır.

onun dışında bu alanda tecrübe önemli bence. ne kadar çok vaka görülürse o kadar çok geliştirir kendini.
0
🌸black mamba
(17.08.20)
Günde çok fazla danışan alamıyorsun zaten; zihinsel olarak yuk bir durum. Her seans öncesi dosya okuma, seans sonrası kendin için ufak rapor yazma, seanslar arasına az da olsa ara koyma vs gibi durumlar oluyor. 'Haydi bakalım sıradan alalım sizi' gibi bir durum olmuyor yani. Odaklanabilmek ve kaliteli seanslar geçirebilmek için aralıklı çalışmak şart.

Sonrasında terapistlerin (hem psikolog hem psikiyatrist) terapi eğitimleri bayağı maliyetli ve hiç bitmeyen, sürekli kendini revize eden bir süreç. Bu yda seans ücretlerine etki ediyor haliyle. İnsanlar 15000 lira yüksek lisansa pahalı derken terapistlerin bir eğitimi o kadar nerdeyse.

Üçüncü olarak da terapiye giderken biraz zorlanarak gitmelisiniz zaten (seans basi 1000 lira olsun demiyorum) seansı 50 lira olan bir terapist sizi maddi olarak çok zorlamaz; bu yüzden ayırdığınız zamanı da çok onemsemeyebilirsiniz. Sadece turkiye'de değil, tüm dünyada böyle.

Seansı 500-600 lira olan psikolog az zaten; psikiyatrist var. Psikolog o kadar yüksek ücretle seans yapıyorsa gerçekten ekstra bir durumu vardır. Istanbul'da genelde 300-350 lira arasında değişiyor; 250ye kadar düşen yerler var.

Ha bana kalırsa buna devletin el atması lazım. Seans ücretinin yarısını sigorta karşılasa bu kadar sorun olmaz. Onun dişinda durum bu. 50-100 liraya danışan alamazsınız.
0
fraise
(17.08.20)
Yani terapist olmak icin zaten deneyim gerekiyor. Yani yeni mezun biri zaten para kazanmiyor. Once klinik yuksek lisansi yapiyorsun ki yuzde 90 vakif universitesinde bu sirada birden fazla terapi egitimi ve supervizyon aliyorusn kendi terapinden geciyorsun vs ve calisilan yerler de eger kendin acmadiysan %40 %50yle pay aliyorlar. Haliyle bu kadar zor bir is icin 50 lira almak cok mantikli olmuyor, o insani gunlerce zihninde tasiyor, dusunuyor, sonraki seanslara hazirlikli gidiyorsun. Ve dedigim gibi bir yandan surekli para harcamaya (süpervizyon almak, yeni egitimleri kongreleri takip etmek) devam ediyorsunuz. Bu nedenle sigorta sartlari getirilmedikce terapi tyrkiyede luks kalmaya devam edecek. Yine de gonullu ya da belediyeler vs araciligiyla ücretsiz hizmet veren yerler var. Deneyimler de oralarda ediniliyor.
0
red g
(17.08.20)
yukarıda denildiği gibi bu seansların terapist için de zihinsel yükü fazla. seriye bağlarsa danışanın aldığı verim de ciddi manada düşecektir. fiyatların çok fazla olduğuna hak veriyorum ama verimin düşük olduğu ve hatta belki de yanlış yol izlenen bir terapiyi tercih etmem ben danışan tarafı olarak.

bir de alanında iyi hale geldikçe fiyatların artması kaçınılmaz bence. sonuçta zamanınızı ve bilginizi satıyorsunuz bir yerde. o kadar emek verilen bilgiyi neden ucuza satsın ki
0
rusalka
(17.08.20)
Benim gittiğim psikiyatrist haftada altı gün çalışıyordu, günde en aşağı beş hasta görüyordu ve seans ücreti 350 idi. Ben açıkçası bu maliyetinden ötürü bıraktım. Bayağı lükse giriyor iyi kazanmayan insanlar için ve devlet hastanelerinde de kolay kolay terapi alamıyorsun. Birkaç büyük hastanede aylarca sıra bekleyip en iyi ihtimalle iki haftada bir yarım saat seansa alıyorlar. Ülkenin büyük çoğunluğu için terapi almak büyük bir maddi külfet ve açıkçası lüks.
0
epistemic_regress
(17.08.20)
çok alakasız yerden girmişsiniz. terapistlerin maliyeti değil ki sorun. ya da parayı haketmiyorlar vs. demiyorum. daha düşük ücrete daha fazla hasta bakıp doğal olarak daha fazla para kazanmayı kastediyorum. iktisatta fiyatın esnekliği ile alakalı bir durumdu sanırım. sürümden kazanarak hem daha fazla insana ulaşırlar hem kazançları artar. zihinsel yorgunluk ise birçok işte var ve bir terapistin günde 5-6 danışanla görüşmesi uç bir şey değil ki. ne yapıcak bir terapist 2 kişiye danışmanlık verecek günde? hem böyle çok fazla vaka göremez. deneyimden kastım bu. eğitim başka bir şey ama her meslekte olduğu gibi o vakayı görmektir asıl tecrübe.
0
🌸black mamba
(17.08.20)
Yalnızca ilac tedavisiyle hayatını idame ettirmeye çalışan yuzbinlerce hasta var. Devlet hastanesindeki doktorlar bunu kendileri açıkça söylüyor, "Başka türlü bir hizmet veremiyoruz" diyorlar. Onerinizin ne kadar geçerli olduğunu bilemiyorum ama ortada ciddi bir sıkıntının olduğu apaçık ortada.
0
epistemic_regress
(17.08.20)
Anlamadiginiz nokta şu; çoğu terapist günde 4 5 danışan görüyor zaten en az. 45 -50 dakika seans süresi, öncesi/ sonrası hazırlığı, ufak molalar derken gününün çoğu doluyor. Test yapan psikologlar, rapor yazan doktorları saymıyorum. Daha ne kadar seans yapmasını bekliyorsunuz onu anlamadım; günde 12 saat mi çalışsın? Mumkun degil.

Ayrıca 12 saat de çalışsa o ücretlerı 50-100 lira yapamazsınız.
0
fraise
(17.08.20)
günü doluysa ve en az 5-6 danışan görüyorsa durum başka. yoksa 20 kişiyle görüşemez tabii. ben danışan bulamayanlar da vardır diye düşünerek söyledim.
0
🌸black mamba
(17.08.20)
neden yapsın ki? mantıklı değil, evet eğer ticaret yapıyor mal alıp satıyor olsalar dediğiniz mantıklı olurdu, veya hizmet sektöründe şirket yönetiyor olsalar idi, x hizmetini a kişisinden a liraya alıp 0.50 koyup satar, 0.50 para değil diyebilirsiniz ancak bunu günde binlerce kişiye yapıyorsa iyi para oluyor.

X konusunda iyi birinin (illaki psikolog vs olmasına gerek yok, her hangi bir danışmanlık hizmeti veren örn: teknoloji, araç, vb. kişi içinde geçerli) amacı en az efor ile en çok parayı kazanmaktır, psikologlar vs. de en az kişiyle uğraşıp alabilecekleri en yüksek ücreti isteyecekler.

danışman olarak 5 kişi ile muhattap olup 500 lira kazanacağıma iki kişi ile muhattap olup 400 lira kazanmak çok daha karlı. danışmanın sermayesi kendisi, aklı, bilgisi. bunu ne kadar az harcarsa o kadar uzun vadeli işini yapabilir. sonuçta zihin dediğimiz kaynak sınırlı limitli, dinlenmesi gerekiyor, alıştırma yapması gerekiyor, yenilemek gerekiyor vs. araba motorundan farklı değil.
0
selam
(17.08.20)
o kadar kolay değil. ilk olarak adamda kafa ve enerji kalmaz. belli bir sayıda danışan olmalı ki haftaya o kişi geldiğinde detayları hatırlasın kaldığı yerden devam edebilsin.

ikinci olarak kendi mesleki eğitimine çok vakit ayırması gerekiyor.
0
orpheus
(17.08.20)
Hizmet satışı ile emtia satışında farklı ilkeler isliyordur herhalde, yani ekonomi teorisyenleri bunu dusunmemis olamaz.
0
encokbenisevinnolur
(17.08.20)
Terapist olmak ve terapi yapabilmek gerçekten çok zor ve maliyetli işler. Arkadaşların da dediği gibi, süpervizörlük almaları gerekecek, terapi eğitimi almaları gerecek( ki veren az yer var diye biliyorum), bunun harici kendilerinin de terapi alması icap edecek...

Eğitiminin zorluğu dışında, meslek hayatında yoğun bir zihinsel çaba da gerekiyor.

Haliyle, senin dediğin kadar hasta(danışan lafından hoşlanmıyorum) bakması olanaklı değil.

Şu da var ki, insan sağlığıyla ilgili böylesi bir meslekte, "Günde x kadar hasta baksam, Y kadar kar eder, sürümden kazanırım" tipi esnaf yaklaşımlarını etik bulmuyorum.
0
pangea
(18.08.20)
(3)

Psikoterapi süreçleri nasıl işliyor?

little celebration
merhaba,yıllar önce (üniversite sınavına hazırlandığım sene) uzmanlığı klinik olmayan bir psikologdan aldığım 1 yıllık koçluk dışında bir klinik psikologla terapi deneyimim hiç olmamıştı.son aylarda yaşadığım bazı zor durumlardan sonra 2 haftadır psikodinamik yaklaşımla terapi yapan bir psikologa gi
merhaba,

yıllar önce (üniversite sınavına hazırlandığım sene) uzmanlığı klinik olmayan bir psikologdan aldığım 1 yıllık koçluk dışında bir klinik psikologla terapi deneyimim hiç olmamıştı.

son aylarda yaşadığım bazı zor durumlardan sonra 2 haftadır psikodinamik yaklaşımla terapi yapan bir psikologa gidiyorum. haftada 1 seans yapıyoruz. bu 2 seansın birinde güncel ruh durumumu, diğerinde de geçmişimi konuştuk. çok geveze biri olduğum için geçmişimi konuştuğumuz bu seans bir sonraki haftaya sarktı ve bu hafta devam edeceğiz.

sorum da şu: 3 haftadır kendisine gitmeme sebep olan hiçbir duygu ve düşüncemde bir ilerleme kaydedemedim. kendimi tüm çıplaklığıyla anlattığımda gelen inanılmaz rahatlama duygusu dışında hayatıma olumlu bir getirisi olmadı. psikoterapi süreçleri tam olarak nasıl işliyor, kendimi tanımaya ortalama kaçıncı görüşmemizden sonra başlarım? psikiyatrik tedavilere göre bu daha uzun bir süreç midir?

elbette sihirli değnekleri olmadığını ve mucizevi bir şekilde beni iyileştirmeyeceklerini biliyorum, ancak kaçıncı haftadan itibaren bana faydası olmaya başlayacağını da merak etmiyor değilim. bu süreci yaşayan ve yaşatanlar bilgilendirirse çok sevinirim.
0
little celebration
(16.08.20)
obsesif kompülsif bozukluk nedeniyle psikoterapiye gidiyorum. psikolog arkadaşlar daha iyi bilir ama ilk gittiğim psikolog sadece beni konuşturuyordu. sadece anlatıyordum. kafamdaki soru işaretleri için bir karşılık bile alamıyordum. bu mevzu, terapi yöntemlerinden biriymiş ama bende işe yaramadı. bu senenin başında psikiyatra gittim. teşhis koydu. ilaç tedavisi istemedim çünkü şu anda nörolojik bir rahatsızlık nedeniyle(epilepsi) zaten ilaç kullanıyorum ve bu ilaç başka bir psikolojik rahatsızlık için kullanılıyormuş. psikiyatr beni psikoloğa yönlendirdi. ilk başlarda kafamdaki soru işaretlerini, sıkıntı ve korkularımı anlattım. düzgün, basit ama etkili cevaplar verdi bana. takıntılarımı aşmam için bana yöntem önerdi. çok şükür şu anda daha iyiyim. güvenebileceğin bir psikolog bulursan bence işe yarar. psikolog sana yol gösteriyor. aslında sen kendini düzelteceksin.
0
silah taciri
(16.08.20)
terapide 3 haftadan hiç bir değişiklik hissedememeniz çok normal, zira hissedilmesi mümkün değil. terapi çok uzun soluklu bir süreç. siz anlatacaksınız, karşınızdaki dinledikçe sizi anlamaya yorumlamaya, size kendinizi yorumlatmaya başlayacak. anlatırken farklı farklı yerlere gidecek zihniniz, sizi terapiye götüren duyguların-düşüncelerin-olayların kaynaklarını yavaş yavaş bulacaksınız. tabii terapistiniz iyiyse ve siz de ona güvenebilirseniz. uyum da önemli sanırım. ama uzun süreceği kesin.

kendi deneyimimde yapamadığım şeyleri biraz yapabilir, katlanamadığım şeyleri biraz katlanılabilir kılabilmem için 2-3 ay falan geçmişti sanırım. bu dediğim de çözümü ürettim bitti oh rahatladım değil, bir şeyleri yapabilir olmaya atılan belki adımlar gibi. ama ilk birkaç seanstan sonra içine düştüğüm umutsuzluk halinden çıkmıştım, o daha hızlı oluyor.

terapi paket program gibi bitebilecek bir süreç de değil aslında, ya da şu kadardan sonra şunu hissedersiniz demek de mümkün olmayabilir, insanın tabiatından da ötürü. ama esas sizi oraya götüren problemler yolda yavaş yavaş da olsa çözümleniyor illa ki.
0
nimberjack
(16.08.20)
Moralini bozmak istemiyorum ama bir arpa boyu yol almak için yıllarca terapi görenler var (ben değil bir arkadaşım). Yine de Allah'tan umut kesilmez tabii.
0
epistemic_regress
(17.08.20)
(11)

Artik yazmayan duyuruculardan hangilerini severdiniz ?

bahele
Bu duyuru her yil bir kac kez acilirr, ben de sirami savayim istedim:-kurukafa-sui-mrtskn-merope-vita vinum est-colg fusion-deckard-pandispanya-aychovsky (birakamsiyla beraber gerileme devri basladi resmen burada) bir cirpida aklima gelenler bunlar oldu.
Bu duyuru her yil bir kac kez acilirr, ben de sirami savayim istedim:


-kurukafa
-sui
-mrtskn
-merope
-vita vinum est
-colg fusion
-deckard
-pandispanya
-aychovsky (birakamsiyla beraber gerileme devri basladi resmen burada)

bir cirpida aklima gelenler bunlar oldu.
0
bahele
(15.08.20)
acemi ve douchebag i severdim.
0
lata
(15.08.20)
cocodancer
0
Karmaşıklık
(15.08.20)
aychovsky'i gerçekten gözlerim çok arıyor.
0
ala09
(15.08.20)
@Hey corc versene borc yok, ben onun yazdıklarını dikkatle okuyordum.
0
burka
(15.08.20)
cocodancer i arıyor benim gözlerim, diğerlerinin muadilleri beni tatmin ediyor ama coco fenomendi.
0
epistemic_regress
(15.08.20)
Godosu beklerken +1
Ve m e l t e m i de severek okurdum.

Benim bir de nicklerini tam hatirlayamadigim bi iki kullanici geliyor ara ara aklima ama anonimlestiler kafamda işte.
0
a perfect lie
(15.08.20)
Neden yazmıyorlar? Ayça zamanımı alıyor demişti sanırım
0
Cremisi
(15.08.20)
blatta hiberna :')
0
since1907
(15.08.20)
aychovksy, pandispanya
Bunların verdiği uzun güzel cevapların yerini hiçbir şey tutmuyor :(
0
megalomaniac
(15.08.20)
godoş +1
keskin üslubu, atarı, ironisi ve laf yetiştirme azmiyle benzersiz bir yazardı.
0
Bruce
(15.08.20)
aychovksy
acemi
douchebag
0
mysql34
(15.08.20)
(11)

Halhal takan erkekler

hayaletimsi
hakkında ne düşünüyorsunuz?
hakkında ne düşünüyorsunuz?
0
hayaletimsi
(14.08.20)
Hiç görmedim ama bacakları ince uzun, hafif kaslı ve ayak bilekleri inceyse, üzerine keten ya da sile bezinden bir pantolon giyecek kadar bir karizmaya sahipse hoş olabilir. Ten renginin de kumral olması lazım. Erkek için riskli yani.
0
epistemic_regress
(14.08.20)
Benden daha dişi olduğunu düşünürüm, erkeksi bulmam.
0
pati
(14.08.20)
Halhal takmayı sevdiklerini düşünürüm
0
elorelia
(14.08.20)
Feminen bulurum.
0
kostüm çok güzel prenses misiniz
(14.08.20)
Son zamanlarda sık karşılaşıyorum henüz bir anlam arama çabasına girmedim, haber verin girince ona göre gömelim;)
0
olaylar olaylar
(14.08.20)
Sünnet değil mi ya :))

Yakıştırırım, sempatik bulurum aşırı kalın bilekli değilse.
0
jimjim
(14.08.20)
Hiç görmedim ama güzel olabilir sanki.
0
ruhen hastayim ben
(14.08.20)
Erkeğe de kadına yakıştıramıyorum ama beni ilgilendirmez, takan dışında kimseyi de ilgilendirmez - bu en onemlisi
0
howfaristhesky
(14.08.20)
varos bulurum. gereksiz bir stil yaratma cabasi.
0
hot potato
(14.08.20)
eşcinsel kimlik sahibi
0
KaraSakall
(15.08.20)
gokkusagi renginde kemerle hos olur kanaatindeyim. bana ters.
0
tunaktunaktun
(15.08.20)
(10)

Mide ağrısı

uzun kulaklı yalnız tavşan
Öncelikle hassas olan arkadaşlar okumasın lütfen biraz iğrenç şeylerden bahsedeceğim.Son 1-1.5 aydir haftanın neredeyse 3-4 günü çok aşırı mide gazim oluyor ve afedersiniz gegirdikce agzima korkunç çürümüş bir yumurta tadı geliyor. Bir seferinde aile hekimine danistigimda gıda zehirlenmesi demişti a
Öncelikle hassas olan arkadaşlar okumasın lütfen biraz iğrenç şeylerden bahsedeceğim.

Son 1-1.5 aydir haftanın neredeyse 3-4 günü çok aşırı mide gazim oluyor ve afedersiniz gegirdikce agzima korkunç çürümüş bir yumurta tadı geliyor. Bir seferinde aile hekimine danistigimda gıda zehirlenmesi demişti ama bu artık haftalık rutin halini aldi ve üstüne ishal de eklendi. Her seferinde en az 2 gun surekli tuvaletteyim. Dun geceden beri 17 kez dışarı çıktım artık yürüyecek takarım yok. Bol su, ayran içiyorum vs yeter ki hastaneye girmeyeyim diye. Karnım dayak yemişim gibi ağrıyor sanki saatlerce biri tüm iç organlarimi tekmelemis.

Daha önce başına böyle bir şey gelen var mı? Gastroenterolojiye mi gitmeli randevu alip? Evde perişanım suan nane limon falan da kar etmiyor. Oluyorum valla
0
uzun kulaklı yalnız tavşan
(13.08.20)
Acile gidip ağrı kesici serum taktirman lazım. İç hastalıkları ya da gastroenterolojiye randevu al mutlaka sonrasında. Geçmiş olsun.
0
epistemic_regress
(13.08.20)
Sırf bu sebepten acile gitmeye utandım valla insanlar zaten pandemi yüzünden çok bunalmış durumdalar.
0
🌸uzun kulaklı yalnız tavşan
(13.08.20)
Sağlam bir ağrı kesici almayınca daha da kötüleşiyor çünkü. Bir buçuk senedir bende de var aynı şikayetler. Üç ayrı ilaç kullanıyorum gün içinde.
0
epistemic_regress
(13.08.20)
O zaman sağlam bir ağrı kesici alıp en kısa zamanda doktora gorunmen lazım. İshal durmuyorsa kritik ama. Ben olsam mutlaka giderdim acile.
0
epistemic_regress
(13.08.20)
Acilde ağrı kesici ve/veya serum verip semptomları geçici olarak ortadan kaldıracaklar. Nedenini bulup çözmen lazım. İyi bir doktor bulursan git tabi de onu bulmak çok zor. Rastgele randevu alıp gideceğin doktordan pek bir şey bekleme (doktorlar ve doktor severler beni linç edebilir).
Yediklerini takip ettin mi hiç?
0
pati
(13.08.20)
reflün var mı?
mide asidi de ağzı ekşitir. gaz yapar, ağızda tat değişimi yapar.
ishal de varsa yediklerinle alakalı bir mikrop kapma durumun olabilir ama acil gibi görünüyorsa hastaneye gitmelisin.
0
apurucikipi
(13.08.20)
Mayalı yiyecekler zaten yasak diyette yapıyorum bu süreçte yasak olan hiç bir şey yemedim. Reflum var evet ama bu onun geri gelmesi gibi bir his değil çok daha fena bir de her hafta böyle haftada 3 gün mikrop mu kapılır bilemedim ki
0
🌸uzun kulaklı yalnız tavşan
(13.08.20)
Acaba safra kesesi mi, yani nasil bi agri?

Randevu alip doktora gidin ya da durum akut diyin, randevusuz gidin. Ishali ciddiye alin lutfen
0
kuehles blondes
(13.08.20)
Şu an aynı semptonlar yüzünden (o ağızdan gelen lağım kokusunun ta ananas avradas) helico bakteri tedavisi görmeye başladım. 3 yıldır uğraşıyorum o lanetle, çok hızlı kilo vereceksiniz, arada durulacak ama periyotlar halinde nüksedecek. En kısa zamanda gastro'dan randevu alın, endoskopi ile teşhis koydular bana da .

Evde cep sodası varsa , yapıp yapıp için peşpeşe , koku kısmını rahatlatıyor biraz. Çok geçmiş olsun, damdan düşenin halinden damdan düşen anlar :(
0
synax
(13.08.20)
3 gündür çekiyorum bunu sabahları lansor içiyorsun aç karnına kahvaltı arasında panflor mu neydi gaz apı atıyorsun 2 günde toparlarsın.
yumurta sarısı yok.
çukulata kremalı şeyler yok.
kola alkol hiç yok,süt de içme.
0
jamswety
(14.08.20)
(6)

kamburluğa çözüm

black mamba
daha önce kambur durup da bu sorundan kurtulan var mı? genelde boyuna göre zayıf insanlarda oluyor. bir de uzun süre masa başında oturmaktan sanırım spora başladım. sırt da çalışıyorum ama pek etkisi olmuyor. esneme germe hareketleri yapıyorum ağrıyı azaltıyor biraz etkisi de oldu ama sonuçta kaç sa
daha önce kambur durup da bu sorundan kurtulan var mı? genelde boyuna göre zayıf insanlarda oluyor. bir de uzun süre masa başında oturmaktan sanırım spora başladım. sırt da çalışıyorum ama pek etkisi olmuyor. esneme germe hareketleri yapıyorum ağrıyı azaltıyor biraz etkisi de oldu ama sonuçta kaç saat masabaşında oturunca etkisi azalıyor. tamamen kurtulan var mı? masa başında oturmasak spora ağırlık versek kurtuluruz da öyle de olmuyor maalesef.
0
black mamba
(13.08.20)
Reformer ve basic yoga hareketleri yapiyorum. Basic yoga heraketlerini 3 aydir falan haftada en az 3 kere yapiyorum, reformer’a adam akilli 3 haftadir 3 gun olacak sekilde gidiyorum. Baya farketti.
Masa basi isim, bilgisayar icin yuksetici ya da ekran kullaniyorum.
0
65 derece
(13.08.20)
Baya farketti derken yanlis anlasilmasin ben de kendimi zorluyorum dik durmak icin. Agri yapiyor, vucud c pozisyonuna donmeye ugrasiyor ben de tam tersi diklestirmeye çalışıyorum ve dogal olarak agriyor.
Bu surec zor ve uzun ve agrili. Ama bu sefer kararliyim.
0
65 derece
(13.08.20)
Ben de yoga yapıyorum, ayrıca sırt ve karın kaslarını geliştirmek gerekiyor daha dik bir duruş için. Pandemiden önce gittiğim spor salonunda hocaya özel bir program yaptırmıştım bu iş için, düzenli uygulasaydim faydası olurdu kesinlikle. Düzenli olarak yapmak gerekiyor, tek mesele bu.
0
epistemic_regress
(13.08.20)
Masabasinda pilates topuna oturabilirsiniz. Insan dik oturmak zorunda kaliyor resmen
0
kuehles blondes
(13.08.20)
www.hepsiburada.com

Linkteki monitörden aldım, en tepeye kadar kaldırdım, öyle kullanıyorum. Şaka değil, bir aydır dimdik yürüyorum.
0
hayirsiz
(13.08.20)
bende sürekli kambur durma eğilimdeyim, pandemi başlangıcında 2 ay kadar spor yaptım tüm vücüt çalıştım ve dim dik yürüyordum. yani genel olarak omurganızda bir eğrilik vb. yoksa spor yapmanız omuz, bel, sırt vb. kaslarınızı çalıştırmanız yeterli olacaktır.
0
allahinadiylaoku
(14.08.20)
(8)

Öfkemi nasıl disavurabilirim?

epistemic_regress
Sağlıklı şekilde nasıl kurtulabilirim, ifade edebilirim? Çok uzun zamandır kendim de dahil olmak üzere pek çok şeye, insana, duruma karşı içimde birikmiş muazzam bir öfke var ve ifade edemiyorum. Duygalarimi ifade etmeme olanak veren bir çevrede büyümedim, mesleğim dolayısıyla da insanlarla mesafeli
Sağlıklı şekilde nasıl kurtulabilirim, ifade edebilirim?

Çok uzun zamandır kendim de dahil olmak üzere pek çok şeye, insana, duruma karşı içimde birikmiş muazzam bir öfke var ve ifade edemiyorum. Duygalarimi ifade etmeme olanak veren bir çevrede büyümedim, mesleğim dolayısıyla da insanlarla mesafeli olmak zorundayım. Açıkçası kizdigimi, sinirlendigimi, memnun olmadigimi nasıl ifade edebilirim hiç bilmiyorum. İçimden sürekli her şeye, herkese kufrermeye başladım, bir süredir de böyle. Boğuluyorum yani, hani rüyanda çığlık atmak istersin, sesin çıkmaz, öyleyim. İnsanlar yalnızca bende yarattıkları hasarı görüp beni mutsuz, asabi, uyumsuz olarak etiketliyor ama kimse altında fokur fokur kaynayan ve beni içten içe yiyip bitiren öfkeyi göremiyor.

Kimseyle bir alıp veremedigim yok, bana haksızlık yapmış, beni bastırmış insanları bile affediyorum ama öfkem geçmiyor.

Ne yapabilirim? Tedavi ol haricindeki tavsiyeler benim için değerli. Teşekkürler.
0
epistemic_regress
(13.08.20)
Ben bunu şöyle yendim, hiçbir öfkemi ertelemiyorum artık, kızdığım anda karşımdaki insana bunu gösteriyorum. Göstermesem içimde ptlamaya hazır bi volkan olarak kalıyor çünkü. Fiziksel şiddete başvurmaya gerek kalmıyor zaten, üslubuna dikkat et, ve kızdığında bunu göster.

Ayrıca spor da iyi gelir.
0
antihero
(13.08.20)
Kendinizi sakinleştireceğiniz bir yol bulmanız gerekiyor. Belki resim yapmak, belki koşmak, belki yemek yapmak, temizlik yapmak gibi şeyler. Size iyi gelecek, sakinleştirecek şeylere ihtiyacınız var.

Belki yazmak, birilerine anlatmakta iyi gelecektir ama şuan için sakin değilsiniz. Oturupta neden böyle oldu, bundan sonra ne yapabilirim, şimdikinden nasıl daha iyisi olur diye olanı biteni kabullenmeniz lazım ama sakince düşünemiyor insan bu kadar öfkeliyken, kızgınken. Üstelik bu haldeyken düzgün şekilde hayata devam edilmiyor, bir işle uğraşıyorsunuz ama kafanızın içinde hep öfkeli düşünceler var.

Birilerine karşı tepkinizi sadece öfkelendiğinizde sinirli halde göstermek zorunda değilsiniz. Sakinleştiğinizde, olanı biteni detaylıca düşündükfen sonra Bu tepkiniz bir bakışla, basit bir sözle, sadece yok saymaktan da oluşabilir. Hatta karşınızdakine başarılı/daha iyi olduğunuzu göstererekte tepkinizi gösterebilirsiniz.
0
GoodMorningTeacher
(13.08.20)
İçime attığım ve yıllardır ifade edemediğim çok fazla şey var, birçoğu ailemle alakalı. Sorunlar ve anlaşmazlıklar kemiklestigi ve artık özellikle annem ve kizkardesimin yüzüne bakarak dahi konuşmak istemediğim için bu noktadan sonra nasıl ifade ederim kendimi bilemiyorum. Bugün doktorun biri hastalık hastası anneme ağzının payını vermiş mesela, "Neden meşgul ediyorsun bizi?" gibi bir şey söylemiş. Sinirle geldi, kufrederek durumu anlatıyor. İçimden "Sonunda biri gerçeği yüzüne vurdu" demekten başka bir şey yapamadım. Ne yapılır bilmiyorum, yani bu saatten sonra "Hayatımı mahvettiniz" cigliginde bir çıkış da yapamam kimseye. İki metre otemde oturması bile geriyor beni, öyle söyleyeyim.
0
🌸epistemic_regress
(13.08.20)
Zamanında tepki göstererek..
0
bbpress
(13.08.20)
arada bir rte gibi sudan sebeplere kizip bagirarak konus
0
insanlik icin buyuk bir adim
(13.08.20)
Tedavi ol gibi seyleri istememissiniz ama bu kadar derinlesmis bir konuyu psikolog yardimi almadan cozemezsiniz ki. Anlik cozumler sadece o ani kurtarir, temelde en derinde kalir ve siz omur boyu kendi kendinizi yer durursunuz sadece
0
bradshaw
(13.08.20)
Dışa vurulmayan öfke zamanla kızgın insanlarla kendi hayal dünyanda canın nasıl istiyorsa öyle kavga ettiğin pis bir alışkanlığa dönüşüyor. Orada o kadar özgürsün ki muhatabına hiç duymadığı hakaretler edip zavallı bir insan olduğunun farkında varmasını sağlayabiliyosun. Tamamen senin kontrolünde bir alan. Tabi gerçek değil. Bütün o sahneleri kafanda 10 saniyede yaşayıp gerçekten yüzyüze gelince az evvel belki yüzüne tükürdüğün kişi sanki o değilmiş gibi gülebiliyosun. İkiyüzlülük bi kere. Düşünsene kafandan geçenleri herkesin görebildiği bi an ne utanç verici olurmuş. Böyle çirkin şeyler düşünmek değil bunları gerçekleştirecek cesarete sahip olmamak utanç verici olurdu.

Hepimiz zaman zaman yapıyoruz bunu. Sen belki sadece bunu yapıyor olabilirsin. Öfkelerin artık gerçeklikten kopmuştur. Bir yerden başlaman lazım. İğneli sözlerle alaylı konuşmayla laf sokmayla bi şekilde başla.
0
IncredibleMau
(13.08.20)
Bir süre düşük riskli işler için plansız hareket et. Aklına ilk geleni yap. Kontrolü kaybedeceğin durumlar için ne yaparım endişesi baskılıyor bence seni. Kontrol dışı zamanlarla ilgili tecrübe geliştirmen gerek.
0
arnold schwarzeneger
(13.08.20)
(9)

evlenen çifte allah tamamına erdirsin demek

yazar yazmaz yazan yazar
çok saçma değil mi? isteme, söz, nişan vs. atlatılmış ve son raddeye gelinip evlenilmiş işte hâlâ neyin tamamı? nerede tamamlanıyoruz?
çok saçma değil mi? isteme, söz, nişan vs. atlatılmış ve son raddeye gelinip evlenilmiş işte hâlâ neyin tamamı? nerede tamamlanıyoruz?
0
yazar yazmaz yazan yazar
(11.08.20)
Kazara söyledikten sonra eve gidip "Ben bir sığırım" diye ağlamalik bir temenni olmuş :) hiç duymadım yeni evli çifte böyle dendiğini.
0
epistemic_regress
(11.08.20)
Cocuk da yapin, tamam olun demek istemis olabilir.

Evlenmekteki nihai amac genelde uremek oluyor cunku.
0
crown
(11.08.20)
Denilmez bence de manasız.

Ama @epistemic'in dediği gibi de ağlamalık bir durum değil
0
fezagezgini_4
(11.08.20)
Bazen insanin dili dolasyor. Akim derken b*kum diyebiliyor. Cok uzerinde durmamak lazim

Bir arkadasimin bebegi icin guzel gunleri olsun gibi birseyler diyecegime gule gule kullanin demistim. Bu daha rezil bir enstantane.
0
exlibris
(11.08.20)
Kökenini bilmiyorum ama bir sen bir ben bir de bebek puzzle ını tamamlamaktan bahsediliyorsa ben tamamım. Yoksa bana göre talihsiz bir temenni. Ne yani, şüphen mi var? diye sorarlar adama. Evli çiftin birbirine seni seviyorum inşallah boşanmayız demesi kadar boş.
0
onemoremile
(11.08.20)
Boş bulunmuş bilerek söylemezdi. İslami çevrede Allah hayırlı eylesin denir. Aklı ona gitmiştir bir an takılmayın sabah ofise girerken iyi akşamlar diyen kafası dalgınlar misali işte..
0
cilekli pasta
(11.08.20)
Çok yaptığım bir hata. Sabahları iyi akşamlar, akşamları günaydın diyebilen bir insanım; insanın bazen kafası karışabiliyor. Normal bir olay bence. Yanlışlıkla demiş bulunmuştur.
0
Hallegadola
(12.08.20)
Yeni evliçifte denmezki bu zaten diyen yanlış demiş
0
basond
(12.08.20)
Genelde çocuk olayı için veya ağız alışkanlığı, boş bulunup böyle söyleniyor. Ama çok kullanılan ve doğru bir ifade değil.


.
0
kartallar yuksek ucar
(12.08.20)
(14)

günümüz ilişkilerinde bir gariplik yok mu ?

wiekannich
Er kişiyim baştan belirteyim,Aşırı garibime giden tavırlar görmeye başladım yakın zamanda artık ben mi yeni fark ediyorum bilmiyorum.- Evlenme arifesinde arkadaşım var, herifin tek derdi ukraynaya gitsemde bar bar gezip önüme gelenle kırıştırsam. Bu laflarını duyana kadar melek gibi çocuk derdim. Kı
Er kişiyim baştan belirteyim,
Aşırı garibime giden tavırlar görmeye başladım yakın zamanda artık ben mi yeni fark ediyorum bilmiyorum.

- Evlenme arifesinde arkadaşım var, herifin tek derdi ukraynaya gitsemde bar bar gezip önüme gelenle kırıştırsam. Bu laflarını duyana kadar melek gibi çocuk derdim. Kızla 6 yıllık ilişkisi var. Abi diyorum niye evleniyorsun o zaman, ya diyor bu kadar yaşanmışlık var alışmışlık var bu saatten sonra bidaha nasıl bulucam böylesini.
- Ev sahibimin evliliğine 1 gün var. 1 gün ya. Herif geldi, alkolü alınca döküldü. Abi şu kızı ayarladım şöyle yapıcam böyle edicem. Ulan yarın düğünün var be kitapsız diyemedim tabi.
- Evlenmiş tonla arkadaşım var, hepsinin cebinde 2. bir tuşlu telefon. Eşten gizli yapılan tonla kaçamak, eşlerinin yüzlerine nasıl bakıyorlar merak ediyorum. Çocuğu olan var. Birini çektim sordum, yüzüne yüzüne ulan dedim sen utanmıyor musun eşin hamile olacak bide. Verdiği cevap evlen sen de anlarsın. Ulan ben bekarım senin kadar zamparalık peşinde koşmuyorum.
- En bombasını yakın zamanda duydum. Evlenme arifesinde çok zengin bir arkadaşım var, çocuk aldatmayı marifet zannediyor. Ne kadar efendi bi çocuktu halbuki lisede, ya kızların falan yüzüne bakmaya çekinen bir adamdı. İşin acı tarafı kız bunun farkında defalarca kez yakalanmasına rağmen parası için gözardı ediyor. Çocuğa neden böyle yapıyorsun abi sana yakışıyor mu diyorum neden evleniyorsun o zaman diyorum. Cevap benim böyle aldatmamı başka kadın çekmez oluyor, he bide seviyormuş ?
- Yakın zamanda hanım hanımcık diye bildiğim bir arkadaşım evlendi, çocuk hali vakti yerinde iyi kazanıyor vs. aman allahım neler duyayım bu mutasıp çiftin erkek tarafı taş üstünde taş bırakmıyormuş, kız da yine yukardaki örnekte olduğu gibi hediyelere, değerli eşyalara boğulup göz ardı ediyormuş (direk sahibi olduğu iş yeri ortağından dinledim)

Bunlar ciddi ilişkisi olan taraflar, birde bekar arkadaşlar var.

Önceden futbol, siyaset, ekonomi geyiği dönerdi masalarda. Şimdi kimi arasam kimin halini hatrını sorsam iş dönüp dolaşıp buraya geliyor. Abi şuna şöyle yaptım kanka buna böyle yaptım moruk 3 günde 3 kızla rekora çıktım vs.

Derdim kimseyi yargılamak değil (evliler hariç), ama bu adamlar böyle değildi, en azından yakın zamana kadar böyle değillerdi. Yaşça büyük gösterdiğim için kendimden önceki jenerasyonla da çok vakit geçiririm, hiçkimseden böyle şeyler duymuyorum. Evliliğinden mutsuz olduğunu dile getirenler bile var ama hiçbirinin cebinde 2. tuşlu telefon yok. Mesele bu 90 sonrası doğanlarda.
Acaba böyle şeyler hep vardı dile getirilmesi mi normalleşti ?
0
wiekannich
(11.08.20)
valla bu yeni neslin ilişki anlayışı midemi bulandırıyor. ben de 96'nın sonunda doğmuş biriyim ama uyum sağlayamıyorum, keşke eski zamanlarda yaşasaymışım diyorum çokça.
0
tabirimekruh
(11.08.20)
Bunun nedeni de yine odaklanma sorunu olabilir. Yani hayatındaki insana kendini ne tam olarak acabiliyorsun ne de onu tam anlamıyla tanıyorsun. Ki bana göre ikili ilişkilerdeki sadakatin dinamosu budur. Hayatındaki insan hep kafanın bir yerinde olmalı, hala kesfedemedigin, merak ya da hayranlık uyandıran gizemli tarafları olmalı. İşten eve giderken "Bugün ne yaşadı, neye ne tepki verdi?" diye dusunmelisin. Bu da derinlikli bir paylaşımla sağlanabilecek bir şey, başka türlü uyaranlara maruz kalmadan karsindaki insanı biricik gorebilmeni saglayacak bir süreçten bahsediyorum.
0
epistemic_regress
(11.08.20)
Asagi yukari boyleydi hep(80 lerde dogdum) Sen yeni farketmissindir.

Ha artik insanlarla tanismak cok daha kolay iletisim imkanlari hayvani gelistigi icin. Ask, iliski vs hic bir zaman kutsal, buyulu degildi eskinin kitaplarinda/filmlerinde anlatildigi gibi. insan oturdugu yerden Papua yine gine de yasayan birisiyle dahi flort edebiliyorken eski jenerasyondaki dinamikleri bekleme. Dunya degisiyor, bazi gelenkeler oluyor, yeni dinamikler doguyor. Gariplik vs yok.
0
bahele
(11.08.20)
Ucuz kadınlarla birlikte olan ucuz erkekler. Adamla Parası için evlenen kadınlar. Genel bi durum yok. Takıldıgım adamlar zengin. Evli oldukları ise kolay kadınlar. Yoksa kadınlar göz yummazlar, bosanirlardi.
0
luluki
(11.08.20)
Jenerasyonla ilgisi yok bence. Arkadasimin sevgilisi 81li. Sevgiliyken cok aldatti,cift maasi oldugu icin birakmadi. Asgari ucretli kizin yedigi ictigi, evi, her seyi markaydi. Kiz depresyon tedavisi gordu yine de birakmadi. Evlendiler.
0
banacevaplazım
(11.08.20)
Türkiye'de çoğu ilişki bu şekilde. Evlilikle de alakası yok aynı aldatma olayları sevgililer arasında da yaygın. Bir ilişki yaşamanın sorumluluğunu alamamış, aciz, korkak karakterdeki insanlar aldatır sadece. Büyük bir zavallılık örneği. Adam eşinden/sevgilisinden ayrılmayı göze alamıyor, korkuyor ama sayısız yalanla onu aldatıyor.

Türkiye'de zaten sağlıklı ilişkiler yok denecek kadar az. Sevgililerin ayrılmamasının en büyük nedeni yaşanmışlıklar diye bahane ediliyor. Uzun süren sevgililiğin evlilikle sonuçlanması bekleniyor çevreden. Çoğu evlilikte kadın çalışmadığı için eşine muhtaç, çocuklarına babalık yapsın, eve yemek parası getirsin yeter gözüyle devam ediyor evlilikler. Kadın çalşıyor olsa bile boşanmaya kalkması, boşanması çok zor.

Evli/sevgilisi olan erkeklerin bu kadar çok aldatmasının nedeni de doyumsuzluk. Adam, evlenince/sevgilisiyle ilişkisi uzun sürmeye başlayınca "ben ömrümü tek kadınla mı geçireceğim, dışarıdaki dişi sinekler ne olacak?" stresine giriyor, ilişkisini de bitirmeye cesaret edemiyor aldatıyor eşini/sevgilisini. Yaptığı ortaya çıksa ne olacak? Eşi/sevgilisi ilişkisini mi bitirebilecek? Aman kızım görmezden gel, bir kadın için yuva mı bozulur, erkek milleti yapar böyle diye diye ilişkiyi sürdürüyorlar.
0
GoodMorningTeacher
(11.08.20)
var.
eskiden de varmış ya da vardı.
ama artık ortam çok laçka bir hâle geldi ve bazı şeyler çok normalleşti.

eskiden toplumda karısını aldatan adamın ya da kocasını aldatan kadının bir haber değeri vardı hiç değilse.
birileri bir şeyleri gizlemeye çalışırdı.
artık gizlemese de onu kabul edip, kendini boşamayacak kadınlarla evlenerek kendilerini garantiye alıyorlar.
dışarıda da "e olur öyle" gibi düşünülüyor.

karşı cinse ve sekse ulaşmak da tek bir tıka bakıyor neredeyse.
dolayısıyla güçlü olmayan iradeler hemen fire verebiliyor.
neden vermesin ki zaten?
şartlar o kadar konfor sunuyor ki, kimse kendi doğasıyla ya da içinden gelen isteklerle mücadele etme ihtiyacı hissetmiyor zaten.

daha uzun süreli ilişki ağları, aşklar, iki kişi arasında kalmalar, bir şekilde "ilişki" olan ilişkiler değil de, sadece seks için tinder'dan ya da sağdan soldan birilerini bulmaktan bahsediyorum.
ilişkilerin hikâyesi farklı olabiliyor, onları kendi içinde değerlendirmek lazım.
yani o ayrı bir tartışma konusu bence.

ama daha basit, seks amaçlı olan aldatmalardan konuşacak olursak, bunun toplumsal bir yönü de var.
insanlarda bir yandan hâlâ olan "evlenmek lazım" kafası, diğer yandan aslında yaşamak istediği rahatlık ve özgürlüğün arasına sıkışmışlık oluyor.
geriden, aileden, çevreden, toplumdan, gelenekten gelenle, çağın getirdiğinin arasına sıkışmanın da etkisi.
hem "hayat kaçmasın", hem de "kök salayım" düşüncelerinin arasında bir yerler.
yani gidip bir rus'la, bir escortla, tek gecelik bir ilişkiyle iki saat geçirecek diye, eve gittiğinde onu karşılayacak, yemeğini yapacak, çocuğunu doğuracak kadından, bunun sunduğu konfordan, yaşlılığındaki yalnız kalmama garantisinden vazgeçmek istemiyor çoğu erkek.

tabii ki ikiyüzlülük, insan bir seçim yapmalı.
ama yapmıyorlar ve yapmaları için prensipleri olmadıkça pek fazla neden de yok.
kadınlar da bunu görmezden geliyor.
daha geçen gün en yakın arkadaşlarımdan biri, erkek arkadaşından şüphelendiği hâlde (ki muhtemelen gerçekten bir şeyler vardı) sadece biraz bozuk attı ve bir şey olmamış gibi ilişkisine devam etti.
bu kız aileden zengin, adama aşık değil, bunu kabullenmek için hiçbir nedeni yok ama üzülse de sesini çıkartmıyor.
insanlar davranışlarının sonucunu görmeyince, yaptıklarının karşı taraftaki kişi tarafından bir şekilde onaylandığını düşünüyorlar.
yani buna tepki vermeyen kadının karşısındaki erkeği bir dahaki sefere ne durdurur ki?ve neden durdursun zaten?
tepki verenler ya da vereceği tahmin edilenler de artık tercih edilmiyor işte bu sebepten.
çünkü bir yerlerde, bunu kabul edecek, ses çıkartmayacak kadınlar var.
adamlar neden zora soksun ki kendilerini?
zincirleme gelişen şeyler bunlar.
bu kadınların da psikolojik açıdan kendi içlerinde ses çıkartmama nedenleri var tabii ki ama sonuçta yansıması bu şekilde oluyor.

ama gerçek şu ki, iki taraf için de karakter sorunu tabii.
yani insan sadece karşısındakinden korktuğu için kendini frenlememeli, bazen de bir şeyi yapmaması gerektiği için yapmamalı.
içinde bulunduğu şartlar buna uygun olmadığı için de durabilmeli.
toplumsal olarak yetişkin olamamanın da etkisi fazla.
ergen erkekler, çocuk kadınlarla evleniyorlar, böyle oluyor.

bir çocuk hiçbir zaman annesi babası ona yatmasını söylemedikçe yatması gereken saatte yatmaz.
yetişkin insan "şu saatte yatmam lazım, yarın şu saatte kalkacağım" der.
aslında teknik olarak benzer davranış modeli.

ama herkesin ya da en azından her erkeğin aldattığına da asla inanmıyorum.
beraber olduğu insanı seven ya da sevdiği insanla düzgün bir ilişkisi olan, evine koşa koşa giden, evli ve mutlu insanlar da var.
arkadaş çevremde bunlar çoğunlukta neyse ki.
0
blatta hiberna
(11.08.20)
Valla bir kısmı cinselliğin doğru düzgün yaşanamaması, bir kısmı karaktersizlik.

Normal değil elbet ama değiştirmek de bizim vazifemiz değil. Yolumuza bakıcaz.
0
lcha
(11.08.20)
Bence bu işin en garip kısmı bu insanlara iyi insan denilmesi, arkadaşlık ilişkilerinin sürdürülmesi. Konusunca mangalda kül bırakmayan, çok iyi, samimi adam on numara adam denen tipler sevgilisini karisini aldatıyor, iki üç kızı bir arada idare ediyor.

Bir insan eşini sevgilisini aldatıyorsa ve bununla yaşayabiliyorsa iyi insan falan değildir. Insanlari dolandiran biriyle ama iyi insan diye arkadaşlık eder mi kimse? Ama aldatanla ediyorlar iyi adam bunun dışında diye.

Esas sorun bu aldatmanin böyle normalleşmesi, kinanmayan, yapanın hala iyi adam! olup bu yüzden arkadaş, çevre kaybetmediği bir şey olması.
0
nick dedigin
(11.08.20)
Eskiden de vardı ama gizli kapaklı, az yapılırdı. Şimdi sosyal medyadan, internetten, atlayıp Ukrayna'ya bir kaç saatte gitmenin çok kolaylaşmasından kaynaklı; bu işler çok çoğaldı.

İnsanların çoğu maddiyata, rahatlığa ve zevke önem veriyor artık. Dolayısıyla hem evleniyim rahat ediyim, hem de tüm zevkleri tadıyim diyorlar.

Bence de sağlıklı ve doğru değil.


.
0
kartallar yuksek ucar
(11.08.20)
dedem 82 yaşında, bir ara bi hastanede çalışmış istanbul'da. adamın anlattıklarını duysan aklın durur. arkadaşı imamın karısıyla falan yatmış böyle bir sürü şey. bunun nesille hiç alakası yok. kişilikle var.
0
bohr atom modeli
(12.08.20)
Ben böyle değilim, böyle arkadaşlarım da yok. Yapan olursa arkadaşlığı keserim, eşini aldatan bana ne kazıklar atar :)
0
hayirsiz
(12.08.20)
yanlışın var, 85 sonrası doğumlularda başlıyor sıkıntı. onun dışında anlıyorum derdini.
0
snape i başından beri tanırım
(13.08.20)
konunun ilişkilerle ilgili kısmı zaten yeterince açıklanmış ancak ben biraz da toplumsal kısmına değinmek isterim. öncelikle belirteyim, sektörüm mühendislik. özellikle erkeklerin bu aldatma bağımlılığını, toplumda kaybetmeye başladıkları cinsiyet sebepli iktidarın bir yansıması olarak görüyorum. özellikle son yıllarda sırf erkek diye işe kabul edilen, yönetici yapılan, daha yüksek maaş alan vs. insan sayısı iyiden iyiye azalıyor ve bu erkekleri hayatta rahatsız ediyor. kendileri gibi beyaz yakalı ve makul üniversitelerden mezun kadınların hem sayısı arttı hem de gözü açıldı. o yüzden bu kafa yapısındaki erkekler zaten dengi kadınlarla olamıyor, olunca da artık eziklikten midir nedir gözünün yaşına bakmadan sürekli aldatıyor. herhalde kendini hayatındaki kadından ancak arkasından iş çevirdiği zaman bir adım önde görüyor. dediğim gibi burada sadece iktidar hırsına sahip ve hayatına giren herkesi aldatma hevesi içinde olan bir kısım erkekten bahsediyorum. hepsi öyle değil elbette. bir kısım erkek de zaten ilişkilerle ilgili primitif güdülerini çoktan kontrol etmeyi öğrenmiş ve daha farklı (kariyer, aile kurma, dünyaya açılma vs.) dertlere sahip erkekler.
0
little celebration
(16.08.20)
(13)

Fiziksel ya da psikolojik olarak şiddet görmemiş kadın yoktur

mimo
Olsa olsa yaşadıklarını şiddet olarak tanımlayamayan kadın vardır. diye devam ediyohttps://twitter.com/tugbacoskuner/status/1287736210815942662Bu doğru mu?kendi gözlük hikayesiyle benzeşme kurması, argümanlaştırmada zirve zaten, bunu bi kenara koyarsak, tüm anne babaları, erkekleri, kardeşleri töhme
Olsa olsa yaşadıklarını şiddet olarak tanımlayamayan kadın vardır. diye devam ediyo
twitter.com

Bu doğru mu?
kendi gözlük hikayesiyle benzeşme kurması, argümanlaştırmada zirve zaten, bunu bi kenara koyarsak, tüm anne babaları, erkekleri, kardeşleri töhmet altında bırakmıyor mu bu söz
0
mimo
(10.08.20)
ben de çok psikolojik şiddet gördüm.
not: erkeğim
0
blackpen
(10.08.20)
Hem psikolojik hem fiziksel şiddet gördüm. Erkeğim. Bunu diyen nerede yaşıyor bilmiyorum ama bu cinsiyetten bağımsız bir şey. Türkiye gerçeği.
0
Gaip
(10.08.20)
Boş ve biliçsizce söylenmiş laf. Fiziksel ya da psikolojik olarak şiddet görmemiş insan yoktur denebilir.
Nihayetinde bir çocuğa, yaşlıya veya yetişkine zayıflığından yararlanarak kötü davranmak da psikolojik şiddettir ve her zaman sokakta, işte, okulda vs. yaşanır.
0
mikro patlama
(11.08.20)
bir kadın olarak fiziksel şiddet görmeseniz dahi mutlaka psikolojik şiddet görüyorsunuz diyebilirim. burada bütün erkekler şerefsizdir demiyoruz tabii ki ama bütün kadınlar bir şekilde birilerinden şiddet görüyor. kadınlardan da.
0
rose parks
(11.08.20)
Verdiği örnekle söylediği şeyi tam bagdastiramadim. Çevresindekiler gözlerinin iyi gormediginin farkında oldukları halde yardım mi etmemisler? Burada söylenmek istenen şey son cümle, punchline o ama verdiği örnek pek uygun düşmemiş sanki. Ya da ben anlamadım.
0
epistemic_regress
(11.08.20)
Fiziksel ya da psikolojik şiddet görmemiş kadın var mıdır, bilmiyorum açıkçası. Aşırı iddialı görünse de başarılı bir tartışma başlangıcı. Gerçi Twitter'da söylenen şeylerin tartışmaya açık olduğunu sanmıyorum, manifesto oluyorlar genelde, tartışmaya kapalı. Herkes çok iddialı bu konuda.
0
epistemic_regress
(11.08.20)
aynı mantıkla erkek de yoktur.
0
duyurukullanıcısı
(11.08.20)
Bu konu bayağı ilgimi çekti çünkü aslında o kadar da dislanmayan, hor görülmeyen, görece avantajlı gruptaki kadınların cinsiyet eşitsizliği üzerinden orantısız şekilde yukselttikleri sesleri toplumdaki mizojeni damarını daha çok kaşiyor. Yani kadınları savunan birinin argümanlari eksiksiz ve kusursuz olmalı, en ufak bir yapmaciklik barindirmamali ki "Ya ablacım bir süs, Doğu'da sekiz çocukla tarlada çalışan kadından bu kadar ses çıkmıyor" denmesin. Bu durumun bir de böyle bir handikabı var. Cidden güzel yerlere götürüyor tartışmayı.
0
epistemic_regress
(11.08.20)
fiziksel ya da psikolojik şiddet görmemiş insan yoktur +1

@epis kadın ilk kez gözlük takana kadar kendi görme yetisinde sorun olduğunun farkında değil ve normalin bu olduğunu sanıyor ama taktıktan sonra anlıyor yanıldığını. yani aslında içinde bulunduğumuz durum ne kadar kötü olsa da aksini bilmeyene ya da görmeyene kadar bunun normal/olağan olduğunu sanıyoruz demek istiyor gözlük örneğinde.
0
rusalka
(11.08.20)
Burda ne zaman konu kadina siddet/kadin cinayetleri olsa tartismanin --ama erkekler de siddet goruyooo, olduruluyorlar- eksenine gelmesine hastayim. Gormek isteyene nice hikmetlerin oldugu bur arguman adeta..
0
bahele
(11.08.20)
peki ben bu mahkemeden nasıl kaçabilirim? yargılanmak istemiyorum.
erkeğim ve verilen hükme göre suçum sabit.
0
🌸mimo
(11.08.20)
Şiddetin olmadığı steril bir dünya henüz yok. Kadın ya da erkek olmakla alakası yok. Hatta erkekler toplamda daha fazla şiddet görür.
0
arnold schwarzeneger
(11.08.20)
“Bu doğru mu?”

Doğru.

Bütün insanlar için geçerli olduğunu düşünüyorum.
0
ruhen hastayim ben
(11.08.20)
(2)

Sürekli rüyalarının çıktığını söyleyen anne

aramızda kalsın
Sürekli "içimde sıkıntı var, yarın bir şey olacak" gibi şeyler söyleyen, ''seninle şu kişinin kavga edeceği bana rüyamda söylendi" diyen ve insan olduğumuz için eninde sonunda kavga edince de kırk gün "ben demiştim" diye anlatıp duran, sürekli rüyalarının çıktığından bahseden anne... Rüyalarının çık
Sürekli "içimde sıkıntı var, yarın bir şey olacak" gibi şeyler söyleyen, ''seninle şu kişinin kavga edeceği bana rüyamda söylendi" diyen ve insan olduğumuz için eninde sonunda kavga edince de kırk gün "ben demiştim" diye anlatıp duran, sürekli rüyalarının çıktığından bahseden anne... Rüyalarının çıktığı falan yok ama o küçücük şeyleri kendisine yorup çıktığına inanıyor ve sürekli bunlardan bahsediyor. Müge Anlı'ya çıkan Gülizar olayı sonrası artık çok rahatsız olmaya başladım. Az önce de geldi yine aynı şeyleri diyerek. Neymiş, eski sevgilimle ayrılacağımı rüyasında ona söylemişler. Zaten ayrılacağımız muhtemeldi. O arada bir işe girip çıkmıştım. Diyor ki; ''o işte çok mutsuz olacağını gördüm, biliyordum''. Mutsuz değildim diyorum, sadece başka bir işle meşgul olduğum için çıktım. Ben her şeyi biliyorum diye dolanıyor evin içinde. Ne yapmak lazım bilmiyorum. Evde bu konudan sürekli tartışma çıkıyor.
0
aramızda kalsın
(10.08.20)
Benim annem de böyle ama onun bizi manipüle etmek için böyle bir teknik gelistirdigini düşünüyorum ben. "En doğrusunu ben bilirim, sözümden çıkarsanız burnunuz boktan çıkmaz. Beni dinleyeceksiniz" deme şekli. Altında psikotik bir rahatsızlık yattığını düşünmedim o yüzden. Bir de hakettigini düşündüğü saygıyı doğal yollardan elde edemiyorsa yani doğru bir rol model olmadığının içten içe farkindaysa altıncı hissinin kuvvetliligi üzerinden bir tahakküm kurmaya çalışıyor kimi ebeveynler. "Yaşadığın sıkıntılarla alakalı onerebilecegim mantıklı bir çözüm yok çünkü senin yaşadığın zorlukları zamanında ben yaşamadım ama rüyamda gördüm yani, bence yanlış yoldasın" deme şekilleri oluyor bu durum. Ben katlanılmaz buluyorum açıkçası. Durumu açıklamaya calistigimda lafini sürekli "Anne olunca anlarsın"la bitirdiği için de polemiğe girmiyorum kendisiyle. He deyip geçiyorum pasif agresif bir sekilde.
0
epistemic_regress
(10.08.20)
Benim de annem böyle. Bırak bu işleri bilinçaltına işlemiş bana satıyorsun şimdi diyorum. Geçen freud’un kitabını aldım rüyalarla ilgili, bilinçaltında ne demeye çalıştığını da bir siteden açıp okuyorum. Binlerce defa konuşunca yola geldi biraz sonra da ben böyle rahatlıyorum rüyalarımı yalnız bırak dedi ben de salladım artık. Kendilerini önemli gibi görmeye ihtiyaçları var sanırım.
0
jazzabel
(10.08.20)
(8)

stres, anksiyete icin en etkili cozum nedir?

buenosdias
mindfullness, meditasyon falan diyeceksiniz; ama hepsi karmasik seyler. cozume ulastiracak basit bir app, uzman, kurs vs var mi?her turlu tavsiyeye acigim.
mindfullness, meditasyon falan diyeceksiniz; ama hepsi karmasik seyler.

cozume ulastiracak basit bir app, uzman, kurs vs var mi?

her turlu tavsiyeye acigim.
0
buenosdias
(10.08.20)
mindfulness kadar basit bir şeye karmaşık diyorsan kolay gelsin, işin zor
0
awareim
(10.08.20)
Olumlama
0
Sonsuzluk ve Bir Gün
(10.08.20)
mindfullness zorsa abilify yani.
0
fiddler s green
(10.08.20)
Odağı değiştirme fikri bana mantıklı gelmeye başladı. Bir de içgörü kazanmak. Mesela mindfullness anksiyete yaşayan pek çok insana karmaşık gelir çünkü zaten ulaşılmak istenen kafa dinginligine ulasman anksiyete yaşamayan birine göre üç kat zordur. Ruh halini değiştirmeye çalışmak yerine içinde bulunduğun durumu daha bütünlüklü olarak kavramani sağlayacak aktivitelere yönelmeni tavsiye ederim. Ben bu ara sosyoloji okumaya başladım mesela, kişisel olarak algıladığımiz birçok meselenin aslında toplumsal olduğunu görmek beni rahatlatıyor. Okumak zihni sakinleştirir ayrıca. Bir de yazmanı tavsiye ederim.
0
epistemic_regress
(10.08.20)
spor. yürüyüş.
psikologlar yardımcı olur.

bir de şöyle bi kurs buldum ben ilerde katılmayı düşünüyorum belki mindsetinizi değiştirmenize yardımcı olur: kucukilhamkutusu.com
0
durme
(10.08.20)
Dikkati ve algiyi dis dünyaya vermek. Ne zaman ic dünyana döndügünü ve karanlik düsüncelere kapildigini hissedersen hemen algini disari döndür. Etrafinda neler var? Neler olup bitiyor? Dünya, yasam, varolus, ne kadar ilginc seyler aslinda. Merak edilecek, kendi disimizda üzerine düsünülecek ne kadar da cok sey var. Ben sadece bir parcasiyim bu dünyanin, aslinda o kadar da önemli degilim, kendimi bu kadar analiz etmek zorunda degilim, neysem oyum, önemli olan dis dünyayi nasil gördügüm, neleri merak ettigim, neleri özümseyebildigim... Bu tarz bir düsünce pratigi yardimci olabilir.
0
catgroove
(10.08.20)
Fiziksel olarak yorulmak.
0
arnold schwarzeneger
(11.08.20)
Fiziksel olarak yorulmak +1

Ayrıca Vakit alacak bir uğraş bulmak.
0
put it in your appropriate place
(11.08.20)
(5)

Toplumda şiddetin arttığını, artacağını düşünüyor musunuz?

GoodMorningTeacher
Son yıllarda sıkça kadınlara, çocuklara, hayvanlara şiddet olaylarını duyuyoruz bunlara ek olarak trafikteki en ufak tartışmalar bile silahla yaralanmalarla hatta ölümle sonuçlanabiliyor, aynı durum komşular arasında, sağlık çalışanlarına yönelik şiddette de geçerli. Şiddet olaylarının eskiye göre ç
Son yıllarda sıkça kadınlara, çocuklara, hayvanlara şiddet olaylarını duyuyoruz bunlara ek olarak trafikteki en ufak tartışmalar bile silahla yaralanmalarla hatta ölümle sonuçlanabiliyor, aynı durum komşular arasında, sağlık çalışanlarına yönelik şiddette de geçerli. Şiddet olaylarının eskiye göre çok daha fazla olduğunu hatta artacağını düşünüyorum.

Siz ne düşünüyorsunuz? Sizce önceden yaşadığımız toplumda şiddet olayları bu kadar çok muydu, yoksa hep böyleydi de sosyal medya sayesinde mi haberdar oluyoruz? Ek olarak, siz şiddet olaylarının artacağını düşünüyor musunuz?
0
GoodMorningTeacher
(09.08.20)
Şiddet=Yoksulluk

Yoksulluk arttıkça şiddet de artar. Her geçen gün yoksullaşan bir ülkede şiddetin yaygınlaşması normal. Bu ülkede insanları iyiliğe sevk edecek "dışarıdan" hiçbir sebep göremiyorum.
0
alfred
(09.08.20)
Hep böyle miydi, bilmiyorum ama insanların birbirine sistematik bir şekilde uyguladıkları psikolojik şiddet son zamanlarda dikkatimi çekmeye başladı. İnsanlar genel olarak kaba, bencil, konforuna düşkün olmayı yegliyorlar gozlemledigim kadarıyla. Bu süreçleri doğuran nedenleri bilemiyorum, herkesin keskin bir tarafı var ve bunu göstermeye eskisi kadar çekinmiyor gibiler. Erkeğin kadına, kadinin erkeğe, bizden olmayana, farklı olana karşı koşulsuz bir yadsima söz konusu. Ben bu konuda büyük hayalkirikliklari yaşıyorum son zamanlarda. Zihinsel denetimin ortadan kalktığı durumlarda da iş fiziksel şiddete kadar varıyor olabilir. Trafikte ve internette insanların icinde birikmiş digerlerine duyulan emsalsiz öfkeyi ve horgoruyu çok net görebiliyorum. Yan yanayken, birbirlerimizin yüzlerine bakarken medeni olmak zorunluluğundan bu öfkeyi baskiliyoruz fakat kimsenin bize ulaşamadığını düşündüğümüz zamanlarda hiçbir kontrol mekanizmasina, filtreye başvurmadan olduğu gibi saliyoruz. Bu beni ciddi anlamda korkutuyor ve insanlarla iliskilerime etki ediyor.
0
epistemic_regress
(09.08.20)
Cocuklugumda yasadigim ilk travma evimize 15-20 dakika uzalikta olan bir evde yasanan tecavuz olayiydi. 5 kisi 15 yasinda bir kizi kaciirip 2 hafta boyunca tecavuz etmisti. ya 94 sonu,ya 95 basi). Bunu da aksam haberlerinde, ucuncu sayfa haberi verir gibi sunup gecmislerdi sadece. Su an boyle bir sey yasansa(benzerlerinde gordugumuz gibi) sosyal medya yikilir. Tahmin edeceginiz uzere boktan bir yerde gecti yani cocuklugum; neden yan baktin diye islenen cinayetler, adam kacirmalar, hirsizliklar vs bir ton olay var hafizamda.. Eskiden sadece yerel halk bilip, konusurken bunlari simdi sosyal medya sayesinde herkesin haber oluyor..

Kadinlarin bilinclenmesi sayesinde siddet haberlerini daha cok duyuyoruz., Yani eskiden oldugu gibi kocamdir, babamdir, ne yapsa yeridir demiyorlar neyse ki. Twitterdan vsden de olsa duyuruyorlar..

Ayrica 30 sene onceki nufusla simdiki arasinda daglar kadar fark var mesela. Ulke silme insan doldu, duze cikmadigimiz surece(yakin gelecekte pek mumkun degil gibi) artmaya devam edecegini gormek zor degil.

Eskiden hic boyle degildi, huzurlu bir ulkeydik diyenlerin korunakli bir cocukluk gecirdiklerini, sadece kendi cevrelerine bakip yakip genelleme yaptiklarini dusunuyorum..
0
bahele
(09.08.20)
bahele +1

Şiddet olaylari eskiden de vardi ama sosyal medya vb gibi mecralar yoktu ve kucuk bi gazete kosesinde yitip gidiyordu cogu.

Arti olarak nufus oranindan bahsetmis arkadas. Evet nufus artis orani ve sosyal medya birlesince su anki tablo cok daha karamsar gorunuyor ama bu her zamanki tablonun gorunur hali sadece.
0
msb
(10.08.20)
Duymuyoruz, medya onları gözümüze sokuyor. Bir artış ya da azalma olduğunu zannetmiyorum, sadce daha fazla sık ve kolay haberimiz oluyor
0
encokbenisevinnolur
(10.08.20)
(24)

gelin dertleşelim - neden daraldınız?

pati
bu ara sizi daraltan, adeta ruhunuzu mengeneyle sıkıştıran neler var?açılışı yapayım: bana bağımlı bir canlı olmasının üzerime yüklediği baskıdan daraldım.
bu ara sizi daraltan, adeta ruhunuzu mengeneyle sıkıştıran neler var?

açılışı yapayım: bana bağımlı bir canlı olmasının üzerime yüklediği baskıdan daraldım.
0
pati
(09.08.20)
Koronanın bok ettiği planlarım vardı. Gideceğim konserler, gezeceğim yerler, yapacagim şeyler vs yalan oldu hep. Onlara üzüyorum. Hevesle aldığım enstrümanıma gerektiği kadar kendimi veremiyorum. Havalar cidden çok sıcak ve çok bunaldım bu korona muhabbetinden.
0
Amaranta ursula
(09.08.20)
burun altı maskeli tipler. maskesizlerden bile daha sinir bozucu.
0
avianthem
(09.08.20)
İnsanlarla anlasamamaktan daraldim. Yargı dağıtma gibi bir misyonum varmış gibi herkesin bir falsosunu bulup oradan insanların iletişim kurmaya degmeyecek kadar bozulduğu anlamlarını çıkarıyorum. Herkese bu kadar öfkeli olmaktan sıkıldım, daraldım.
0
epistemic_regress
(09.08.20)
Ailemden, Ankara’dan ayrılıp yine kendi başıma yaşadığım ve hiç sevmediğim İstanbul’a gelmek... Buradaki evi kapatıp Ankara’ya geri göçme düşünceleri ama evin ağırlığını hissetmek, kapatamamak, bu kadar eşya ne olacak hissi...
0
silverleaf
(09.08.20)
Hayat, güzelken süper de değilken de çok boktan.
0
kisa
(09.08.20)
Öyle daralmadım, ruhum şey olmadı ama bazen diyorum ki basit bir günaydın mesajına hasret kaldım. Birisiyle karşılıklı olarak hoşlaşmak(?) güzel olurdu. İnsanlar çok farklı şekillerde, farklı yerlerde birbirini tanıyorlar. Güzel bir şey pasif olmamak sanırım.
0
bitchesaintshit
(09.08.20)
Covid belirsizliği daralttı beni de
0
freebird5406_2
(09.08.20)
corona.

okulların açılmasıyla, tatilcilerin dönüşyle vs eylül ortasında abartı bir şeyler olmasından çok korkuyorum. işin kötüsü ne kadar dikkat etsem de farketmiyor. en son hadi gezeyim diyerek sokağa çıkmam geçen yıl kış öncesi falandı galiba..
0
foolrules
(09.08.20)
nick i bir yerden hatirliyorum.

valla spora gidemiyoruz. motosikletler de cok pahali. covid yani ozetle. tv de de kayda deger birsey yok. bugun yorulduk cok gezdik ama halen tukenmedim.
0
baldan kaymak
(09.08.20)
Verimli olamama +1

Bir de bu yıl hayatım için baya büyük planlarım vardı. Yapmaya götüm yeter miydi bilmiyorum ama dünyanın haline bakınca mümkünlüğü tamamen ortadan kalktı gibi zaten.
0
peki madem
(09.08.20)
Birkaç günlük flörtümsünün çok düşünceli davrandığını düşünmesi ama aslında öyle olmaması sebebiyle bana trip atması. Çok mütevazi davranmam yüzünden beyefendinin bazı hareketlerine izin vermem sonucu olay saçma bir yere vardı. Zaten bir ton derdim varken bir de kendimi üzdüm. Şimdi tekrardan sınavlarıma, yapacaklarıma odaklanma vakti geldi:(
0
ekşi duyuru sever
(09.08.20)
Pandemi döneminde yıllık iznim -6'ya düştü.

Haftasonlari düzenli olarak "acil alınması gereken aksiyon" çıkıyor ve haftasonları pic oluyor.

Evden çalışma sürecinin sonuna gelmiş bulunmaktayım. Muhtemelen 2 hafta sonra ofise döneceğim.

Kasım celbinde askere gidiyorum, yaş 27, 20 yaşında çocuklarla 6 ay geçireceğim. Üstüne vakaların gene tavan yaptığı dönem olacak muhtemelen ve çarşı vs olmayacak.

Terhisten sonra nasıl bir döneme gireceğimizi kestiremiyorum. Askere gitmeyi kafaya koyduğumda, askerlik sonrası 1 daha İstanbul'a dönmem, İzmir'de iyi kötü 1 iş bulurum diye düşünüyordum. Mevcut ekonomik şartlarda bu her geçen gün daha da zor 1 hal alıyor.

Ufak tefek şeyler haricinde hayatta pek bir amacım kalmış değil son 1.5 senedir. Olmasını da pek istiyor gibi görünmüyorum. Rüzgar nereden eserse o tarafa gideceğim bir hayat beni bekliyor gibi hissediyorum.
0
materyalist imam
(09.08.20)
Şu an en büyük sorunum maske takma zorunluluğu. İğrenç hissediyorum maskeyle, bir de gözlüklüyüm. Dünyanın bu kadar birbirine bağlı olmasından nefret ediyorum.
0
alfred
(09.08.20)
kasımdan beri işsizim, covid döneminde iyice kötüleşti piyasa, iş ilanları sıfıra indi.

şuan kendi şirketimi kurmaya karar vermiş durumdayım, müşteri nasıl bulucam onu düşünüyorum, düşünmekten daraldım, bu işi beceremeyeceğim korkusu var içimde.
0
mrtkp1234
(09.08.20)
kendimi bir oyunun içinde hissediyorum bu aralar. görevlerimi tamamladıkça daha zor ve stresli zamanlar önüme geliyor. sonra bir daha bir daha. önümüzdeki 1 ay istediğim gibi neticeler elde edersem düze çıkacakmış gibi hissediyorum. yorgun ama ümitliyim. bana dua edin veya şans dileyin. yazdım rahatladım, teşekkürler.
0
mekaniker
(09.08.20)
İşimden uzak kalmak beni boşluğa sürükledi. Yolcu gemilerinde çalışıyorum, haliyle hayat tarzımın tamı tamına zıddı bir duruma düştüm...
0
burka
(09.08.20)
Erkek arkadasimla ayrildik..
0
yuzır
(09.08.20)
Bi sebepten ekstra paraya ihtiyacim var ve maasimin cok az
olmasi ve arkasini topladiklarimin benden cok kazanmasi beni deli ediyor... hele biri var ki..

Arti mudur benim basarilarimi ortbas ederken digerlerini ortada basarilari olmasa bile parlatiyor, bu da maasa yansiyor..
Yetmezmis gibi onlarin basarisizliklarini da ortbas ediyor cunku aksi bi durumda mazallah ben one cikmis olurum
0
Kittie
(10.08.20)
İki gün önce birisi 'Hayalin ne?' diye sordu. İki gündür aralıksız en büyük hayalimin, gerçekleştirmek istediğim şeyin ne olduğunu düşünüyorum-ama bulamıyorum. Çok değil üç yıl önce ben bu kadar hedefi nasıl hayatıma sığdırırım diye düşünüyordum. Hangi ara kendimden bu kadar vazgeçtim merak ediyorum. Aynı kişi 28 yaşımda bende böyle bir dönem geçirdim dedi. Yaş bunalımıdır inşallah benimkide.. Kendimi bulamadığım için daraldım...
0
hayalhayal
(10.08.20)
yurtdışında yaşamak en büyük hayalim olmuştur her zaman. safi yabancı hayranlığından değil; farklı kültür, farklı vizyon, farklı şartlar... yaşadığım ülkenin durumundan bağımsız olarak "farklı" ve "yeni"yi deneyimlemek istiyorum.

çok yaklaşmıştım, önümüzdeki dönem erasmus yapma şansım oldu. her şey iyi giderken ve çarşamba günü vizeye başvuracakken allahsız havayolu firması biletimi iptal etti o günkü uçuş iptal olduğu için. değiştirebileceğim en erken bilet ise bir hafta sonrasına veriliyor. gittiğim yerde 14 gün karantinada olacağım da düşünülürse bu benim okula neredeyse üç hafta geç başlamam demek.

sonuna kadar deneyeceğim ama muhtemelen reddedecekler. şu yoklukta binlerce lirayı çöpe atmış olduk. hem param gitti hem hayallerim. o kadar uğraştık, geceleri stresten uyku uyuyamadık, belge peşinde koşturduk... sonuç? koca bir hiç.
0
alevli deniz sortu
(10.08.20)
covidden ve tatile gidememekten daraldım.
0
nothing in my way
(10.08.20)
Özel hayatımın bu ara karmaşık olması, ayrılık. kıştan rezervasyon yaptırdığımız otel tarafından virüs etkisiyle tatilimizin iptal edilmesi, 2 kedimin kayıp olması, bütün planlarımın tepetaklak olması. Korkunç bir zaman geçiriyorum, allah beterinden korusun.
0
Cremisi
(10.08.20)
Korona salgını yüzünden iznimi düzgün geçirememekten korkuyorum. Tek derdim bu çok şükür.
0
opitseri
(10.08.20)
Evden durmaktan. En güzel yıllarımı vasat olarak geçmesinden sıkıldım. Geçen sene çok güzeldi. Dolu dolu geçen bir seneydi.

Evdeki gereksiz gürültüden. Baksan dört kişiyiz ama hep gürültü var.

Ayrıca insanların ayak yapmasından sıkıldım. Doğru düzgün cevap vermemesinden. Rica ediyorsun doğru düzgün bir şey yok.
0
put it in your appropriate place
(10.08.20)
(4)

avm'lerde kıyafet denenebiliyor mu?

Tochinoshin
şuan?
şuan?
0
Tochinoshin
(09.08.20)
Evet, deneniyor.
0
epistemic_regress
(09.08.20)
Ben iki gün önce Koton'da denemistim. Öyle söyleyeyim o zaman.
0
epistemic_regress
(09.08.20)
Mağazaya göre değişiyor. H&M izin vermiyor mesela
0
elorelia
(09.08.20)
Lcw ve defacto'da deneniyor az önce geldim.
0
🌸Tochinoshin
(09.08.20)
(16)

Fiziksel olarak normalde beğenmeyeceğiniz biriyle

aramızda kalsın
sırf onu sevdiğiniz için ilişki yaşadığınız oldu mu hiç? Başta sevmeme ama tanıdıkça hoşlanmaya başlama gibi. Erkekler için fiziği çok da iyi olmayan bir kadınla ya da kadınlar için çok kilolu bir erkekle gibi gibi.
sırf onu sevdiğiniz için ilişki yaşadığınız oldu mu hiç? Başta sevmeme ama tanıdıkça hoşlanmaya başlama gibi. Erkekler için fiziği çok da iyi olmayan bir kadınla ya da kadınlar için çok kilolu bir erkekle gibi gibi.
0
aramızda kalsın
(06.08.20)
Ee? Soruya cevabın ne yani? @üğpoıuy
0
🌸aramızda kalsın
(06.08.20)
Kadınım.
Oldu.
Ama erkeklerin malesef hepsi bu durumu kaldıramıyor. “Ooo bununla olduysam daha iyisini de bulurum, bu kız benden iyisini bulamıyor demek ki en iyisi tepesine bineyim” vb. düşüncelerle ilişkinin içine edebiliyorlar 2 kere tecrübe edildi.
0
megalomaniac
(06.08.20)
Oldu. Kadınım.
0
ruhen hastayim ben
(06.08.20)
Benim de oldu, kadınım. Başta sohbeti bile çekici gelmemişti ama sonra noldu ben de anlamadım.
0
epistemic_regress
(06.08.20)
Erkeğim. Oldu. Öyle yüzüne bakılmayacak biri değildi tabii.
Çok beğenmiyordum sadece illk gördüğümde. ama tanııdıkça sevmiştim. İnsanlığını huyunu karakterini vs.
0
mahone
(06.08.20)
fiziksel olarak beğenmediysem zaten devamı gelmez. hoşlanma noktasına gelemiyorum.
0
scudman1
(07.08.20)
Olmadı kadınım.
0
jazzabel
(07.08.20)
Olmadi. İlk görüş değil ama ilk datete aşka çok inanıyorum.
0
sonsuz
(07.08.20)
olmadı erkeğim.
0
a darkness coming
(07.08.20)
Erkegim. Oldu.
0
cleric
(07.08.20)
oldu. kadınım.
0
blatta hiberna
(07.08.20)
fiziksel olarak iyi fakat cekilmeyen birisindense vasat ve vasatalti olup kendisi iyi olan insan her zamam daha iyidir.
ne demisler mutluluk 3 kriterde yatar
1 gozu disarida olmayacak
2 yalan konusmayacak
3 seni sevecek
gerisi senin yeteneklerine kalmis. goz gordukce gonul alisiyor zaten.
0
turbo sadık
(07.08.20)
irkegim. tipsizim.

nöö...fizik onemli yaa. kadinlarin ise 30'u gectikten sonra fizige pek baktiklarin dusunmuyorum.
0
cooperr
(07.08.20)
megalomaniac doğru söylemiş. çekici olmayan erkek güzel, "yeterli" bir kadınla birlikte olduktan sonra o kadını aşağılamaya başlıyor.

oldu.
0
deartheodosia
(07.08.20)
Olmadı. Kadınım.
0
turkce konusan uzayli
(07.08.20)
hayır, tipini beğenmediğim biriyle flörtleşemem bile. o yüzden çok kısıtlı ilişkilerim oldu. yaş 30 hala öyle gidiyorum.
0
kestane gürgen palamut
(07.08.20)
(3)

Modadan, proporsiyondan anlayanlara birkaç soru

epistemic_regress
Kalın belli, ince bacaklı, 171 cm boy, 64 kilo bir kadına nasıl giyinmesini önerirsiniz. Vücudun üst tarafıyla alt tarafı arasında ciddi bir orantisizlik var. Üst bacaklarım pek sırıtmiyor aslında ama alt bacaklarım çok ince. Göbeğim çok estetik değil, ayvayı geceli çok oldu.Teşekkürler.
Kalın belli, ince bacaklı, 171 cm boy, 64 kilo bir kadına nasıl giyinmesini önerirsiniz. Vücudun üst tarafıyla alt tarafı arasında ciddi bir orantisizlik var. Üst bacaklarım pek sırıtmiyor aslında ama alt bacaklarım çok ince. Göbeğim çok estetik değil, ayvayı geceli çok oldu.

Teşekkürler.
0
epistemic_regress
(06.08.20)
Ayrıca kifozum var, kambur duruyorum ama o ne giysem daha iyi görünmez sanırım.
0
🌸epistemic_regress
(06.08.20)
sizin kısa boylu versiyonunuzum, vücut tipimiz top hourglass olarak geçiyor. bununla ilgili giyim önerisi olarak da, üst taraf için üste oturan, v yaka kıyafetler (göğüs de varsa), bol kesim pantolonlar, çan/a tipi etek giyilmesi önerilmiş.
0
pide
(06.08.20)
hourglass dediğiniz kumsaati demek, kalın belli insanlar kumsaati tipinde olamaz. hatalı bir bilgilendirme olmuş.

Elma tipi vucut olarak geçiyor, dikkatı göğüs veya bacaklara vermek lazım, salaş mini elbiseler ya da dizde v göğüs kesimli elbiseler uygun olur.
0
lcha
(06.08.20)
(8)

hangi şehir ve/veya hangi ülke?

scudman1
para, iş vb tüm etkenler bir tarafa hangi şehir ve/veya hangi ülke de yaşamak isterdin? ve neden? yurtiçi, yurtdışı fark etmez.
para, iş vb tüm etkenler bir tarafa hangi şehir ve/veya hangi ülke de yaşamak isterdin? ve neden? yurtiçi, yurtdışı fark etmez.
0
scudman1
(06.08.20)
Ya çok sıcak ya da çok soğuk bir yerde yaşamak isterdim. Nordic ülkelerinin insanlarindaki o kibir hoşuma gidiyor mesela, onlarla bir süre yaşayıp saatlerce atışmak sonunda bayılana kadar içmek istiyorum. Ya da İtalya, güney amerika ya da ne bileyim İspanya gibi bir yere gidip full relax yaşamak da cazip geliyor. Bir de İrlanda ya da İskoçya insanlarını seviyorum, orada ömrümün sonuna kadar yasayabilirdim sanırım. Turkiye'de Ankara'yı seviyorum garip bir şekilde, ne zaman gitsem icim tarifsiz bir huzurla doluyor.
0
epistemic_regress
(06.08.20)
İtalya ya da fransa'nin güney kasabalarindan birinde. Sıcak havalarda denize girer, mis gibı bahçelerde gezinir, güzel yemekler yer, şaraplar içerdim. Akşamları arkadaşlarımla bağda, bahçede sofralar kurar; sohbetler ederdim. Kışın da ılıman bir iklimde yaşıyor olurdum.
0
fraise
(06.08.20)
Yunanistan/selanik.
Atam'ın memleketi.
0
paramolacak
(06.08.20)
Cok şehir var ya böyle, bir tane bulamam.
Güney fransa+1
Lyon
Annecy/ aix le bains
Saint petersburg

Düşündükçe daha da geliyor.
0
logisticsmanager
(06.08.20)
ABD. New York, Los Angeles. Sebep çok. Amerikan kültürünü seviyorum. İngilizce güzel dil. Başka bir dil öğrenmek zorunda kalmam. Teknoloji ilk orada çıkıyor. Araba almak Türkiye'deki gibi ölüm değil. Halkı sindirilmiş değil. Kimse bir kişinin ağzından çıkan lafa bakmıyor. Her gün haberlerde Orta Çağ konuları konuşulmuyor.
0
dissendium
(06.08.20)
Viyana/avusturya
Torino/italya
0
kanlakarisikyagmur
(06.08.20)
kanada, isviçre, isveç herhangi bir şehir olabilir sıkıntı yok.
kanadaya gitmedim, isveç ve isviçre muhteşem gelmişti bana.
0
seyduna6687
(06.08.20)
Güney Almanya, Avusturya, Isviçre.
Türkiyede Ankara, Karadeniz, Ege veya Marmara kıyılarında
0
samiabi19
(06.08.20)
(12)

hayatinizdaki herhangi bir 24 saati

lata
tekrar yaşayacaksiniz. bu hangi gün olurdu? tikler gelecek.
tekrar yaşayacaksiniz. bu hangi gün olurdu? tikler gelecek.
0
lata
(05.08.20)
Geçen hafta yaşadığım herhangi bir gün.
0
ruhen hastayim ben
(05.08.20)
Hedeflerime ulaştığım gün. Geçen aya tekabül ediyor.
0
meraklitursucu
(05.08.20)
23 eylül 2018 öğleninden itibaren 24 saat
Veya 4 nisan 2019 saat 19:00'dan itibaren 24 saat

Ufak bir değişiklik yapabileceksem bu ikisinden biri.
Edit: düşündüm de, değişiklik yapamayacaksam da bunlardan biri.
0
pati
(05.08.20)
5 ağustos 2015 - işe başlayacağım gün,
22 Mayıs 2012 - üniversiteden koptuğum gün.

Bu ikisinden birisini isterdim.
0
derleme
(05.08.20)
düşündüm düşündüm bulamadım, demek ki beni inanılmaz mutlu eden bir 24 saat yaşamadım herhalde...
0
rose parks
(06.08.20)
Ağustos 2014, tam tarihi hatırlayamıyorum. Amasya merkezde hoslandigim çocuğa ırmak kenarında kur yaptığım bir akşam vardı. Karşıda kral mezarlıkları, sonra bütün arkadaş grubuyla bir restauranta gidip sabaha kadar geyik yapmıştık. %100 keyifli ve özgür hissettiğim nadir gunlerdendi.
0
epistemic_regress
(06.08.20)
Ya düşündüm, hep birine bağlı günler aklıma geliyor, bu da tatsız. Kendi kendimle alakalı süper bir günüm olmadı mı diye darlandım durdum.

Neyse üniversiteden mezun olduğum gün olabilir. Fizik 2 dersini 13. kez alıp 9 yıllık üniversite hayatıma nokta koyduğum gün güzeldi epey. Gerçi o finale girip o stresi tekrar yaşamak istemem ama sınavdan çıkıp "çözdüm lan hepsini, hehey" hissi iyiydi.
0
plutongezegendegilmi
(06.08.20)
Ben bunu istemezdim de kötü bi şey olacağını anladığım an bi 24 saat atlamak güzel olabilirdi.
0
antihero
(06.08.20)
günün çoğunda mutsuzdum ve ağlıyordum. ancak akşam eminem konserindeydim ve bu harikaydı.

o sebeple 12 temmuz 2018 diyorum.
0
batlegolas
(06.08.20)
10/11/2009 gece ve 11/11 sabah

Bilkent Universitesi Rol Yapma Oyunlari Conventionundan topluca trenle donuyoruz. Ekibin geri kalani trenin baska yerlerinde cesitli dramalar, gec ergenlikler ve hayvanliklarla mesgul.

Ekibin yasca daha buyuk iki uyesi olarak milletin ergenliklerini kafamiz kaldirmadigi icin bos bir vagonda basbasa sohbetteyiz. Konu konuyu aciyor, siyaset, felsefe, edebiyat da var sacma sapan bos goygoy da. Gecmisimizi ve gelecek planlarimizi, ailelerimizi, master tezlerimizi ve yillar icerisindeki kisisel donusumumuzu anlatiyoruz.

Laf arasinda aslinda fiilen bitmis ama son konusmayi yapamadigi bir iliskisi oldugunu anlatiyor. Alttan alta, o iliskiyi bitir oyle baslariz mesajini veriyorum.

Cok iyi hissediyorum, fazla iyi. Bostancida inmek yerine biraz daha vakit gecirmeye Haydarpasada iniyorum. Annem okuz gibi kahvalti hazirladigi halde kadikoyde boktan bir yerde onla kahvalti yapiyorum ve donuste annemden bir araba laf yiyorum. Umrumda degil.

Iyi hissediyorum.
0
cleric
(06.08.20)
17/08/2007
0
intihar etsem de kendime gelsem
(18.11.20)
3 kasım 2020
0
eazy
(18.11.20)
(18)

yüzünüzü ne ile temizliyorsunuz?

rose parks
öneri üzerine la roche posay kullandım ama pek etki ettiğini düşünmüyorum, sivilce asla çıkmazken kullandıktan sonra çıkmaya başladı. 25 liralık neutrogena, garnier falan bile daha iyiydi bundan. yeni bir şeyler denemek istiyorum, siz neler kullanıyorsunuz? cilt tipim karma.
öneri üzerine la roche posay kullandım ama pek etki ettiğini düşünmüyorum, sivilce asla çıkmazken kullandıktan sonra çıkmaya başladı. 25 liralık neutrogena, garnier falan bile daha iyiydi bundan. yeni bir şeyler denemek istiyorum, siz neler kullanıyorsunuz? cilt tipim karma.
0
rose parks
(05.08.20)
Eşek sütü sabunu, çay ağacı yağı sabunu veya bıttım sabunu.
0
pati
(05.08.20)
Sadece su. Asla kimyasal bir şey sürmem. Nemlendirici de dahil.
0
sta
(05.08.20)
La roche posay effacler serisi ise bahsettiginiz; ilk kullandığınızda ekstra bir sivilcilenme yapıp cildi kusturabiliyor. Biraz daha kullanmaya devam edince düzeliyor. Ben yıllardır o seriyi kullanıyorum çok da memnunum ama sizin cildiniz ekstra hassas vs bir cilt ise, bilemiyorum.

Yine o ayarda bir marka isterseniz avene'e bakabilirsiniz, onu da kullanmisligim var. Biotherm de güzeldir.
0
fraise
(05.08.20)
Beyaz kil çok memnunum.
0
Tochinoshin
(05.08.20)
La roche posay effacler serisinden çok memnunum. Cildim çok hassas ve akneye meyilli, kullandığımdan beri gözle görünür bir azalma oldu.

bir şans daha verin derim, sivilceleriniz her çıktığında aktif akneye fucidin sürmenizi öneririm. leke bırakmadan kendiliğinden patlıyor ve iltihabını akıtıyor. antibiyotik krem. cildiyecim önermişti. bir de nadixa var benzer etkilerde bir antibiyorik krem.
0
apurucikipi
(05.08.20)
Ben de la roche kullaniyorum. Akneye egilimli, hassas cilt.
Bir suru urun denemisimdir, ucuzundan pahalisina. En iyisi (yani bu benim icin sivilce yapmayan demek) la roche cikti.

Bi de oneri: deneyimlerime dayanarak soyluyorum bi kere sivilce yapan urune asla devam etmem. La roche senin urunun degil demek ki
0
Kittie
(05.08.20)
Uriage ds (dermatite séborrhéique)
Bunun yüz temizlemesi (gel nettoyant) var bir de losyonu. Seboreik oldugu icin kullaniyorum, memnunum.
0
logisticsmanager
(05.08.20)
Ben avene kullanıyorum çok memnunum. İçerik kontrol etmek isterseniz sivilce, irritasyon yapıp yapmadığına dair bu siteyi öneririm: www.cosdna.com
0
jazzabel
(05.08.20)
Çeşme suyu
0
paramolacak
(05.08.20)
cosrx düşük ph'li temizleme jeli
0
yuvarlanantencereninkapagi
(05.08.20)
Benim de cildim karma ve sivilceye müsait. bioderma sensibio foaming gel kullanıyorum, gayet memnunum.

Daha önce la roche posay effacler'in yüz temizleme jelini kullanmıştım sivilceler için. Yaz için ideal, sivilcelerime de iyi gelmişti ama kışın cildimi kurutmuştu mesela. Cildi kurutan ürünler de yağ dengesini bozup tekrar sivilce sorununa yol açabiliyor dikkat.
0
yineiyisinoxford
(05.08.20)
Bioderma Sebium temizleme jeliyle gül suyu kullanıyorum. Gün aşırı kullanırsan faydası oluyor ama gözenekleri süper temizlemiyor.
0
epistemic_regress
(05.08.20)
Benim de karma. Kiehls beyaz killi arındırıcı ürününü kullanıyorum. Olağanüstü bir etkisi yok tabi ki ama memnunum ben. Çok derin temizliyor gibi hissediyorum ve asla kurutmuyor. Temizledikten sonra da Gül suyu kullanıyorum. Cildimde Herhangi bir sorun oluşmuyor.
0
aquarium
(05.08.20)
düz duru zeytinyağlı sabun. çok kurutuyor ama cildim yağlı, kullandığımdan beri iz bırakan sivilce çıkmıyor en azından, büyük büyük de çıkmıyor şükür ufak tefek arada. onun çözümü yok gibi.
0
garavel
(05.08.20)
Yves rocher sebo pure vegetal yüz temizleme jeli. Yüz temizleme ve siyah nokta için kullandığım en iyi ürün diyebilirim.
0
legolasin son oku
(06.08.20)
Ben de Cosrx Low pH Good Morning Gel kullanıyorum, her ortama uyum sağlayan bir ürün gibi.
0
wish i could find a way to disappear
(06.08.20)
Yüksek fiyatlı önerim dermalogica, memnunum.
Düşük fiyatlı ise la roche toleriane serisi
0
izninizolursatahtinizatalibim
(06.08.20)
moos
0
ateistanbul
(06.08.20)
(9)

Online kavgalara ne sıklıkla katılıyorsunuz?

epistemic_regress
Whatsapp ta yakin ya da uzak biriyle tartışmak olabilir, sosyal medyada tanımadığıniz insanlara laf anlatmak olabilir. Gelen mesajlara cevap vermek olabilir. Eskiden uzun uzun tartisirdim, sonra sağlıklı bir tartışmayı yürütecek sağduyu ve bilgi birikimine sahip olmadigimi, isin acı tarafı çoğunlukl
Whatsapp ta yakin ya da uzak biriyle tartışmak olabilir, sosyal medyada tanımadığıniz insanlara laf anlatmak olabilir. Gelen mesajlara cevap vermek olabilir.

Eskiden uzun uzun tartisirdim, sonra sağlıklı bir tartışmayı yürütecek sağduyu ve bilgi birikimine sahip olmadigimi, isin acı tarafı çoğunlukla karşımdaki insanın bu anlamda benden de beter durumda olduğunu fark ettim. Beni o karmaşanın içinden çekip alacak direkt ve çoğunlukla kaba addedilen basit birkaç şey söyleyip ortamdan ayrılıyorum artık. Sabahtan beri beni görüşmeye ikna etmeye çalışan bir tip vardı mesela. "İlgilenmiyorum" dedim. Adam sinirlenmeye başladı, "Bu sadece sevisme teklifi değil, arkadaş da olabiliriz" falan dedi. Niyetinin arkadaş kazanmak olduğunu sanmıyorum dedim. Son koz olarak psikolojimi analize girişti, "Çok kırılmışsin, ofkelisin. Ama bunların nedeni ben değilim" dedi. Beni analiz ederek yorma kendini, dedim. Devam etti örtük ikna çabalarına. Vaktim olacak gibi değil, düşündüğümü direkt söyledim. "Bence çok sıkıcısin" dedim. Bayağı saldırdı, yüzeysel, donuk zekalı olduğumu belirtti, kendisinin akademik ve entelektüel birikiminin yanina bile yaklasamazmisim. Cevap vermedim.

Siz bu işi nereye kadar götürüyorsunuz? Sonunda tatmin olmuş hissediyor musunuz?
0
epistemic_regress
(04.08.20)
hayatımdan çıkaracağım birisi ise engelleyip geçiyorum, yakın arkadaşlarımla siyasi tartışmalara girmiyorum, yabancılarla da hiç bir konuda tartışmaya girmiyorum.
0
nahtoderfahrung
(04.08.20)
Artık herkese he he diyorum.
0
passion rules the game
(04.08.20)
Ergenligimi ve universite yillarimi forumlarda ve sozlukte(sosyal medya yoktu o zaman) milletle sabah aksam tartisarak gecirdim. bokuyla kavga eden adam dedikleri bendim yani. Sanirim o zaman tum enerjimi tukettim, simdi zerre tartismiyorum. Zaten sosyal medyayi gundem takip etmek disinda kullanmiyorum. He deyip gecenlerdenim ben de, milleti engellemek de gayet mukemmel bir secim..

2010 sonrasi Turkiyede onune gelen internet kullanmaya basladi. Normalde suratina bakmayacagim bir insanla niye tartismaya gireyim zaten.
0
bahele
(04.08.20)
üff eskiden çok fena yapardım bunu artık yapmıyorum. işin garibi daha yüce falan da olmadım ha herkesi direkt gerizekalı yazıktır olarak görüyorum kafası basan akıllı bir tip olduğuna emin olana kadar.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(04.08.20)
wpde arkadaşlarımla tartışmayı seviyorum. farklı alanlarda gelişmeye açık insanlar oldukları için genelde ufuk açıcı oluyor.

yabancılarla tartışmaktan kaçınırım ama bu anlattığınız durumda ben olsam kendimi kaybeder, freni patlamış gibi tartışırdım büyük ihtimalle. okurken bile sinirlendim.
0
rusalka
(04.08.20)
Adam o kadar sıkıcıydı ki, son sözleri canımı sıkmasina rağmen sohbet uzamasin diye ses çıkarmadım. Sozelci dallamanin teki, sahaflarda çalışıyormuş. C.kun bile kurtlanmistir, diyebilirdim. Dememeyi tercih ettim.
0
🌸epistemic_regress
(04.08.20)
adam aptalsa benim de boş vaktim yoksa hiç yanıt vermiyorum. boş vaktim varsa dalga geçiyorum. hadi yavvv öyle miymiş??? falan gibi. bunlarla uğraşarak vaktimi çöpe atmak saçma geliyor. dünyayı ben mi kurtaracağım...

bazı arkadaşlarım siyaseten, bazıları dinen sürekli tartışıyor ve onlardaki bu azmi hayretle karşılıyorum. eskiden böyleydim ama 5-6 yıldır herkesi kucaklıyorum. aptalsa bile bir nedeni vardır diyorum. nasıl ki bir köpek birini öldürmek için ısırıyorsa bile mantığını sorgulamıyoruz çünkü onun doğası o, bu aptalların doğası da bu...
0
bohr atom modeli
(05.08.20)
Hiç katılmıyorum kavgalara. Bir cevap yazmıştım buradaki duyurudan birinin altına. Eğitim ve iş durumuyla ilgiliydi. Biri özelden mesaj atmış "hiç inanmıyorum böyle bir işte çalıştığına" diye. İnan-inanma, bana ne? "maldır kendisi" dedim geçtim. Ne cevap vereceğim elin işsiz adamına? (Çalışmamak / çalışamamak değil buradaki işsizlik)
0
SiyamkedisiZorro
(05.08.20)
genelde sosyal medyada okumuyorum bile. gelen mesajlarda da tanımadığım biriyse anlamsız bir kavga için cevap vermiyorum.
0
siradam
(06.08.20)
(3)

İnsanlar kendilerini olaylardan soyutlamaya meyilli midir?

sesim seninle her yerde
Merhaba arkadaşlar "bu virüs bitmez, kimse dikkat etmiyor, sosyal mesafeye dikkat eden yok, kimsenin umrunda değil" diye yorum yapanların neredeyse hepsi virüs yokmuşçasına dışarıda takılıyor. Hatta birisi yakın zamanda düğün yapacak. Bunun sebebi nedir? Psikolojide bunun bir adı var mıdır? insanlar
Merhaba arkadaşlar "bu virüs bitmez, kimse dikkat etmiyor, sosyal mesafeye dikkat eden yok, kimsenin umrunda değil" diye yorum yapanların neredeyse hepsi virüs yokmuşçasına dışarıda takılıyor. Hatta birisi yakın zamanda düğün yapacak. Bunun sebebi nedir? Psikolojide bunun bir adı var mıdır? insanlar her zaman dahil olduğu konu hakkında kendini soyutlayarak mı yorum yapıyor? Dışarıya çıkanlardan birisinin kendisi olduğunu göremiyor mu?
0
sesim seninle her yerde
(04.08.20)
Yansıtma deniyordu bu duruma galiba. Kendinde rahatsız oldugun bir durumu başkalarında görünce elestirme, kınama. Savunma mekanizmalarından.
0
epistemic_regress
(04.08.20)
Evet, çevre çok kirleniyor, küresel ısınma, iklim değişikliği vs. Sanki kimse bunun bi parçası değilmiş gibi yorum yapıyor, daha doğrusu seviyor. Eğer gerçekçi olursak daha çabuk çözüme ulaşırız gibi. Sorun var evet ben de bunun bir suclusuyum dersek en azından daha az duyarsız olacağız..
0
olaylar olaylar
(04.08.20)
Psikolojide ki adını bilmiyorum ama bu düpedüz Denyoluk
0
paramolacak
(04.08.20)
(3)

karşı cins instada az takipçiye sahipse size de daha ilgi çekici geliyor mu

neoluyokardesimnebutantantana
yoksa sadece benim takıldığım bir olay mı?1000 takipçili bi hesaptansa 400 takipçili bi hesapla konusmak daha iyi geliyor mesela.
yoksa sadece benim takıldığım bir olay mı?1000 takipçili bi hesaptansa 400 takipçili bi hesapla konusmak daha iyi geliyor mesela.
0
neoluyokardesimnebutantantana
(03.08.20)
Evet, bana daha çekici geliyor.
0
epistemic_regress
(03.08.20)
evet az takipçi güzel. üst limit ise 400-500. çok yüksek sayıda takipçi tanıdık-akrabadan ziyade ego için yapılmış gibi duruyor. sosyal medya ile hayat bulan böyle insanları ciddiye almıyorum.

bir de sürekli fotoğraf paylaşan insanlara uyuz oluyorum.

ama yaratıcı şeyler paylaşan insanları seviyorum.
0
tabudeviren
(03.08.20)
Paylaştığı şeyler ve kimleri takip ettiği daha önemli. Az/çok takipçiye bakmıyorum. Eskortları takip ediyorsa hiç başlamam mesela.
0
jazzabel
(03.08.20)
(17)

Muharrem Ince parti kursa oy verir misiniz?

sonhakan
Sizce kurmalı mi?
Sizce kurmalı mi?
0
sonhakan
(02.08.20)
2 hayırla uğurluyoruz muharrem beyi.
0
seyduna6687
(02.08.20)
Saka mi bu ya? Gerekirse Davutoglu, Babacan ile ittifaktan bahsedilirken bunun yaptigi oylari bolmekten baska bir sey olmaz. Arti sarayin istedigi rakip tam Ince. Adami cozduler bir kere. Ince laf sokmayi, altta kalmamayi sever, AKP isi polemik siyasetine cevirecek gene, adam degilsin, serefsizsin, icki ictin, diploman yok muhhabbeti AKPnin istedigi sey. Ayasofya, basortusu, 15 temmuz gerizekali muhabbeti ile secimi almayi dusunuyorlar kapasiteleri o kadar. Ince o oyuna gelecek, onlarin seviyesine inecek, polemik siyasetine cekilecek.

Imamoglu, Mansur Yavastan biri olursa, bunlarin seviyesine inmez, icraat konusalim, ekonomi konusalima donecek is. Iste orda AKP bitti zaten, topluma soyleyecek hic birseyi kalmadi
0
neck_and_neck
(02.08.20)
3 hayır
0
blackpen
(02.08.20)
Hayır, vermem. Kurmak isterse kursun tabii de benim için o cumhurbaşkanlığı seçimlerinin olduğu gün muharrem ince bitti.
0
fraise
(02.08.20)
Hobi olarak yine kursun.
0
aks-i endaz
(02.08.20)
Neck_and_neck +sonsuz

Rte’nin en iyi bildiği şey tartışmayı kendi tarafına çektikten sonra başlıyor. Mansur yavaş 1 saniye bile düşmedi o tongaya. İmamoğlu’da.

A haber’de haftada 2-3 gün haberi yapılan adamdan ne bekliyorsunuz? Yapmayın etmeyin
0
avatar is back
(02.08.20)
Vermem kankacim. İlla bağıran çağıran reise oy vereceksem gerçek reise oy veririm. Benim artık kafam almıyor bağıran çağıran adamı. Bağıran adama oy vermem. Kafam kaldırmıyor.
0
allah yazdiysa bozsun
(02.08.20)
Bazı başarılı siyasetçiler parti kurmak isterken siyaset sahnesinden siloniyorlar. Emine Ülker Tarhan mesela. Bir diğer zarar da potansiyel oyları boliyorlar. Muharrem ince ye oy verecek on kişinin yedisi CHP.ye verirdi o olmazsa. Akp nin en büyük rakibi.

Velhasıl ayrı bir parti kurarsa milletin değil. Akp.nin çıkarları gozetilmis olur.
0
biseysorcaktim
(02.08.20)
kesinlikle vermem.
0
trajikomix
(03.08.20)
kurmamalı ama kılıçdar'dan daha başarılı olduğunu düşünüyorum.
0
owaki
(03.08.20)
Artik oy vermek stratejik bir olay. Siyasi gorusunuze gore degil matematik yaparak oy vermelisiniz malum sahsin gitmesi icin. Dolayisiyla vermem
0
oscar
(03.08.20)
Oylar bolunmemeli. Bu soylemin daha neyini elestiriyorsunuz?
Tum muhalefet bir araya gelip tek bir aday cikarmali.
Durum ciddi.
Ulke diktatorlugun eline dusmus. Sosyal medya yasaklaniyor, yarin eksi de kapatilir, hilafet cagrilari geliyor, gazeteciler hapiste. Yetmez ama evetci libos zihniyetine gore oylar bolunmememli soylemi yanlismis. Tamam o zaman yarin obur gun cumaya gitmedin, umreye gitmedin diye isten kovulunca aglama, kuran kurslarinda ders kitaplarinda RTEnin hayatini cocuklarina okutursun, hocaefendi bilmemkim el opmeye icazet alamaya gidersin gidersin bilmem nerelere
0
speedy
(03.08.20)
No, we have some trust issue. Oy vermem.
0
epistemic_regress
(03.08.20)
Muharrem bizimle değilsin canım
0
photo85
(03.08.20)
5 oyum olsa birini vermem.
0
microfiction
(03.08.20)
kk, kendi mezhebini çok kötü temsil ediyor.Ben de bir aleviyim, bizim köyde de hiç sevilmez. Sebebi de eski bir chpli vekilin dediği gibi dinsel teşkilatlandırma yapması. İnsanlar alevilerden nefret etmeye devam edecek. Bu adam dışında soldan herhangi birine veririm, ince gelsin, ona veririm. İnceyi harcayan Chp, KK tıpkı özgür öztürkü karcadığı gibi. Farklı sese tahammülleri yok, bu parti destekçilerinin de yok. Hemen mesajla hakarete başlıyorlar. Belki bu cevabım bile silinir.
0
banacevaplazım
(03.08.20)
Vermem. Ancak parti kurumasının faydalı olacağı görüşündeyim. Başkanlık sistemi nedeniyle artık oy bölme gibi bir şey sol siyaset için bence gerekli hale geldi. Neden? Eğer rte'nin karşısına tek çatı adayı çıkarsa ilk turda rte seçimi kazanıyor. Ancak her görüşün kendi adayı olursa oylar bölünse de kimse aday küskünlüğü yapmayacak ve kendi adayına oy verecek. Böylece seçim ikinci tura kalacak. Bu kez ikinci tura kalamayan adayın seçmenleri kalan muhalif adaya yönelecek (en azından bir bölümü) çünkü kendi partisine küsmemiş olacak ve o partinin işaret ettiği kişiye oy verecek.

Şahsi fikrim İmamoğlu ile Yavaş arasında bir kararsızlık var ise her ikisini de aday göstermeli CHP. Çünkü örneğin Yavaş aday gösterilmedi diye İmamoğlu'na oy vermeyecek insanlar var. İlk turda herkes kendi adayına oy verir. Böylece CHP adına bir iç seçim yapılmış gibi de olur. İkinci tura kalırsa kalmayan adayın seçmenleri kalana yönelecektir.
0
himmet dayi
(03.08.20)
(5)

İstanbul civarında plaj

bfm
Evden çalışıyorum ve işim gereği şehir dışına çıkmam yasak :/ Yurtdışından arkadaşım İstanbul'a ziyaretime geliyor ve sıcak denizlere inme hayali var adamın. 3-4 gün kabaileceğimiz bir yer arıyoruz aslında ama günübirlik de olabilir.İstanbul civarında denize girip memnun kaldığınız nereler var? Ada
Evden çalışıyorum ve işim gereği şehir dışına çıkmam yasak :/ Yurtdışından arkadaşım İstanbul'a ziyaretime geliyor ve sıcak denizlere inme hayali var adamın. 3-4 gün kabaileceğimiz bir yer arıyoruz aslında ama günübirlik de olabilir.


İstanbul civarında denize girip memnun kaldığınız nereler var? Adalar olur, Kilyos olur? Doğrudan plaj ismi de verebilirseniz araştırırım.

Not: İlla denize girer miyiz bilemiyorum. Kum ve mayoyla uzanmak istiyormuş. Özellikle plajı iyi olan önerileriniz varsa süper olur :)
0
bfm
(02.08.20)
Kilyos ta Mimar Sinan Gsu nün tesisleri var, baykuş plajı galiba. Mekan, deniz iyiydi gayet ama çalışanlar biraz kaba sabaydi. Silivri tarafında da semizkum var, gitmedim ama denizi temiz diyorlar, bungalow evler falan var kalmak icin.
0
epistemic_regress
(02.08.20)
@epistemic_regress teşekkür ederim. MSGSÜ'nün plajını nette de gördüm ama emin olamadım? Çok dalgalı görünüyordu fotoğraflarda deniz, öyle mi? ben üşürüm :/
0
🌸bfm
(02.08.20)
Ağva
0
Sonsuzluk ve Bir Gün
(02.08.20)
Deniz çok dalgalı değil, sığ, temiz. Sahilde can kurtaranlar var ve belli bir sınırı gecmenize izin vermiyorlar, gayet güvenilir. Plajı da düzenli, temiz. Üst tarafında yemek de yiyebileceğiniz alkollü bir barı var. Konaklayabiliyorsunuz da çadır ya da bungalowlarda. Çadırınizi kendiniz de götürebilirsiniz, fiyat indirimi yapiyolar. Dediğim gibi bazı çalışanlarının kaba sabaligi dışında her sey olması gerektiği gibiydi. Tuvaletler, duş alınan kabinler temizdi vs.
0
epistemic_regress
(02.08.20)
silivri semizkum'da yasiyorum. burdaki mocampte gelen araclar yer yok diye geri donduruluyor. bosuna gelmeyin ya da gelmeden telefon acin.
0
pide
(02.08.20)
(4)

Hangi saç rengi?

punkie
Saç rengimden çok sıkıldım ama doğru rengi bulamıyorum bir türlü. Ten rengim buğdayın bir ton açığı, beyaza yakın. Dede tarafı Arap olduğu için kaşlarım simsiyah. Boyayla açamayacağım kadar acayip bir siyahlık var. Bu yüzden hiçbir saç rengi yakışmıyor. Sadece koyu kahverengi veya siyah olabilir, ki
Saç rengimden çok sıkıldım ama doğru rengi bulamıyorum bir türlü. Ten rengim buğdayın bir ton açığı, beyaza yakın. Dede tarafı Arap olduğu için kaşlarım simsiyah. Boyayla açamayacağım kadar acayip bir siyahlık var. Bu yüzden hiçbir saç rengi yakışmıyor. Sadece koyu kahverengi veya siyah olabilir, ki dediğim gibi onlardan da sıkıldım. Kızıl yapınca üniversiteye yeni başlamış solcu kızlar gibi oluyorum. Açık kahverengi bile bu kaşlar yüzünden varoş duruyor bende. Ne önerirsiniz? Şansıma mı küseyim?
0
punkie
(02.08.20)
Kumral saça ışıltı verdiklerinde çok hoş oluyor. Şunun gibi: images.app.goo.gl
0
epistemic_regress
(02.08.20)
siyah saçla destansı duruyosundur bence. sıkılmanı da anlarım elbette. iddialı bi kakul, kaş stilinde ufaktan oynamalar falan kesmez mi acaba seni? cilt alt tonunu bulup ona göre alternatif skala çıkarabilirsin fakat kesinlikle, yarım ton bile kırılmamış, simsiyah bi kaş renginin siyah ya da kahvenin 2-3 tonu dışında bi saçla eşleştiği iyi bir örneğe rastlamadım.
0
sanfransister
(02.08.20)
Saçınızın tamamını boyatmadan, diplerini kendi renginde bırakarak uçlara ve aralara bir şeyler yapabilirsiniz. Mesela uçları gri yapmışlar: www.instagram.com
0
wish i could find a way to disappear
(02.08.20)
Kaşınızı kuaför açabilir.
Açık kumral üzerine bal köpüğü deneyin
0
photo85
(03.08.20)
(4)

Yogaya başlayacak birine tavsiyeler

wmeh
Evde, kendi kendime yogaya başlamak istiyorum. Bu konuda hiçbir bilgim yok. Takip edip uygulamam için önerebileceğiniz bir site, telefon uygulaması, youtube kanalı vb. var mı? Ne tavsiye edersiniz? İngilizce olabilir.
Evde, kendi kendime yogaya başlamak istiyorum. Bu konuda hiçbir bilgim yok. Takip edip uygulamam için önerebileceğiniz bir site, telefon uygulaması, youtube kanalı vb. var mı? Ne tavsiye edersiniz?

İngilizce olabilir.
0
wmeh
(01.08.20)
İngilizcen varsa YouTube da "Yoga with Kassandra" kanalını tavsiye ederim.
0
epistemic_regress
(01.08.20)
Down dog uygulamasi
0
mariposa
(01.08.20)
youtube: yoga with adriene, cihangir yoga başlangıç seviyeleri, çetin çetintaş
0
gokyuzu gibi
(01.08.20)
Yoga with Adriane +1 ve Cihangir yoga ekin teymen
0
Naysnays
(02.08.20)
(7)

Suçlulara duyulan hayranlık

aramızda kalsın
Az önce Josef Fritzl davasını okudum. Kızını bodruma kapatıp 24 yıl boyunca orada tutmuş ve tecavüz sonucu 7 çocuk doğurmasına sebep olmuş. En sonunda her şey ortaya çıkıp adam hapse atılmış. Kadınlardan adama o hapisteyken neredeyse bir yıl içinde evlenme teklifi içeren 250'den fazla aşk mektubu ge
Az önce Josef Fritzl davasını okudum. Kızını bodruma kapatıp 24 yıl boyunca orada tutmuş ve tecavüz sonucu 7 çocuk doğurmasına sebep olmuş. En sonunda her şey ortaya çıkıp adam hapse atılmış. Kadınlardan adama o hapisteyken neredeyse bir yıl içinde evlenme teklifi içeren 250'den fazla aşk mektubu gelmiş. Aynı şey Charles Manson'a da olmuştu sanırım.

Nedir bunun sebebi? Hastalık değil mi bu?
0
aramızda kalsın
(01.08.20)
stockholm sendromu ?
0
fezagezgini_4
(01.08.20)
Stockholm sendromunda kendilerine zarar veren kişiye hayran olmuyor muydu insanlar? Bu suçlular hayranlara bir zarar vermemiş ki, hayranlar da olayları öğrendikten sonra hayran olmaya başlamışlar zaten.
0
🌸aramızda kalsın
(01.08.20)
Gecen gun ben de bunu dusundum :)
Bi film seyrettim, gercek hikayeye dayaniyordu. Hikayeyi arastirirken katiller adina acilmis "fan sayfalari" gordum. Inanamadim.

Bana soyle geliyor.. bu hayranlik duyanlar zayif kisilikler. Icten ice o "heyecani" kendileri de yasamak istiyorlar belki de. Kendi yapamadiklari seyi yapani gorunce de katili celebrity yapiyorlar gozlerinde. Hele bi de katil karizmatik bi tipse kacinilmaz oluyor bu durum. Benim baktigim katiller iki guzel kizdi. Garip ama fanlar da yine kizlardi. Kizlarin guzelligi etkili olmus olmali. Hadi onlar ergen kizlar..
boyle tehlikeli adamlara hayranlik duyan yetiskin kadinlara ben de hic anlam veremiyorum. Yahu senle ilgilense o adam sen de kurban olucan bi sekilde bi gun.. aslinda bunu da arastiracaktim film sonrasi, killer fascination falan diye.. kaldi oyle ama, muhtemel yine zayif kisilik + psikolojik rahatsizlik kombosudur ne olacak baska
0
Kittie
(01.08.20)
dark triad.
0
pamplona
(01.08.20)
Patolojik bir durum. Bu kadınların submissive olduğuna yemin edebilirim. Altından başka bir ton sıkıntı çıkar, psikoloji bilen birinin olaya bakışı çok farklı olacaktır elbette. Benim anladığım şiddet, iskence yapan birini güçlü addedecek kadar kafayı yemiş oldukları. İşin içine cinsel arzular da karışıyor çoğunlukla, böyle bir erkeği çekici bulmalarını sağlıyor. Kız çocuklarının babayi ideal karşı cins olarak kodladigi ilk çocukluk yıllarından taşınan bir travma muhtemelen. Baba agresif, şiddet uygulayan, acımasız bir kisilikse bilinçaltında bu özellikler ideal erkeğin olmazsa olmazlarina dönüşüyor. Benim psikoloji bilgim bu kadar ama konunun uzmanlarından da dinlemek isterim. Bayağı enteresan bir mevzu çünkü.
0
epistemic_regress
(01.08.20)
Dark triad,kadınlar zararsız tavşanları sevmez,zararlı olan fakat kendini dizginleyebilen tavşanları sever.
0
shredd
(01.08.20)
(bkz: hibristofili)
0
nahtoderfahrung
(01.08.20)
(7)

engellemek

kirazıseviyorum
çoğu kişiye göre çok ilkel bir durum olabilir bu, ben de pek böyle bir durumda kalmamıştım açıkçası. ama çok uzun zamandır bumerang gibi dönen bi iletişim var. aylarca kopuluyor ve baştan baştan bi iletişim, dolaylı çaba yaşanıyor. karşıdan engellemesini rica etmiştim bunların olmaması için ama enge
çoğu kişiye göre çok ilkel bir durum olabilir bu, ben de pek böyle bir durumda kalmamıştım açıkçası. ama çok uzun zamandır bumerang gibi dönen bi iletişim var. aylarca kopuluyor ve baştan baştan bi iletişim, dolaylı çaba yaşanıyor.

karşıdan engellemesini rica etmiştim bunların olmaması için ama engellemedi. inanın niye bilmiyorum, taciz edecek kadar bile mesaj attım engellesin diye. çünkü bu tekrar tekrar iletişime geçiş durumu benim de sinirlerimi alt üst etmişti.

ben kendim engelledim artık. sizce bu karşı taraf için net bir mesaj olur mu? hiç gitmez bitmez nasıl olsa orada gibi baktığınız bi insanın sizi hattına kadar engellemesi bir şeylerin artık dank etmesini sağlar mıydı?
0
kirazıseviyorum
(01.08.20)
İradeler engel tanımaz yine yazışırsınız
0
pass
(01.08.20)
Birkaç gün sonra engeli kaldirmazsan bariz bir mesaj vermiş olursun karşı tarafa. Umarım böyle olur.
0
epistemic_regress
(01.08.20)
Karşı tarafa beni engelle demek ayrılıyorsak da ayrıldık de demekten ziyade ayrılmayalım konuşalım demek bence.
0
pass
(01.08.20)
engellemek ergenlik.
karşı taraftan engellemesini istemek ise :D
0
dafuq
(01.08.20)
Ben olsam aldırış etmem beklerim,nasıl olsa o engeli kaldıracaksın diye düşünürüm.
0
duptıs
(01.08.20)
seninle tıpatıp aynı durumda kaldım dün akşam ve ben de engelledim.

karşı taraftakilerin bizi neden engellemediklerini bilmiyorum. tahminim, bence düşündüğümüz kadar iyi niyetli değiller. mesajlarını biriktirip seni savcılığa vermek için kasıtlı açık bırakıyor olabilir. ben de engelledim. tekrar açmayı düşünmüyorum.

amaçları gerçekten bizi şikayet etmek bence. yazmayalım, ve engeli açmayalım, o artniyetli planları içlerinde patlasın.
0
semitika
(01.08.20)
Rehberinden öylece silip hayatına devam edecek kadar irade ortaya koyamadığının net mesajı. Cılkı çıkmış tipik bir ilişki. Yarın tekrar konuşmak isterse eğer bi başka numaradan aramak zorunda. Ya da belki engellemeyi tam başaramamışsındır, bi bakmışsın sms gelmiş: "özledim".

Hiç asil olmayan davranışlar.
0
IncredibleMau
(01.08.20)
(12)

Geçmişinde bir sure adult filmlerde oynamış bir kadinla birlikte olur muydu

epistemic_regress
Başlığın içinde "adult film" tabiri geçtiği için umarım silinmez bu duyurum. Az önce bir podcast dinledim, Amerika'da yaşayan bir komedyene insanlar başlarından gecen ve çözüm getiremedikleri mevzuları danisiyorlar. Adamın biri de şey yazmış: Üç aylık gayet güzel ilerleyen bir ilişkisi varmış, kız ç
Başlığın içinde "adult film" tabiri geçtiği için umarım silinmez bu duyurum. Az önce bir podcast dinledim, Amerika'da yaşayan bir komedyene insanlar başlarından gecen ve çözüm getiremedikleri mevzuları danisiyorlar. Adamın biri de şey yazmış: Üç aylık gayet güzel ilerleyen bir ilişkisi varmış, kız çok tatlı, aklı başında gorunuyormus. Çok da güzel ve nazikmis. Her şey mukemmelmis yani. Sonra bir gün adam kızın daha önce bir süre adult filmlerde oynadığını öğreniyor. Kiza soruyor ve kız utanarak "Evet oynadım" diyor. Adam sebebini soruyor ve kız "Bir şeyler hissetmek istedim" diyor. Adam düşünüyor taşınıyor, bu durumu kaldiramadigi icin kızdan ayrılıyor. Sonrasında kendini çok kötü gissettigi için bahsettiğim komedyene "Doğru mu yaptım?" diye soruyor.

Burada dikkatimi çeken geçmişte yapılan ve toplumun büyük çoğunluğu tarafından telafisi olmayan bir hata olarak görülen birtakım eylemlerin kişileri toplum dışına itmekte bu kadar organize ve kolektif bir şekilde kullanılması. Podcasti yayınlayan komedyen ortalamanın üzerinde bir entelektüel birikime sahip olduğunu düşündüğüm biri, takipçileri yine aynı şekilde. Ama hem komedyenin yorumunda hem de video altına yazılanlarda tavizsiz bir aforoz halı gördüm ben. Hafif şoke etti beni.

Siz ne yapardınız? "Şu yapılmalı" gibi bir kodu var mı bu durumun?
0
epistemic_regress
(01.08.20)
Çok bıçak sırtı bir soru. Genel bir cevap vermek çok zor.
0
pass
(01.08.20)
Bill burr degil mi ya bahsettigin, hatta kiza threesome vs diye sorarken adult film oynadin mi diyor o da oynadim diyor falan filan. Eger bill burr'se adam kendi fikrini söylüyor ve genelde iki taraf icin de düşünmeye calisiyor. Insanlara bilgi vermeye calismadigi icin dinliyoruz zaten.

Bir insan normal bir çocukluk vs geçirip pornocu olmaz genelde. Alt tarafta yatan bir sürü sebep var, bunun riskini almam.
Ek olarak ben pornocu olsaydim olurdu. Ama açıkçası onu kaldiracak genişlikte insan degilim.
0
logisticsmanager
(01.08.20)
Bill Burr evet, tepkisi yine de tek yönlü geldi bana.
0
🌸epistemic_regress
(01.08.20)
Size gelmiş olabilir, kendi düşündüklerini kim neder diye umursamadan konuşan biri. Ne kadar zamandir dinliyorsunuz bilmiyorum ama bi 7-8 yil falan önceye gitseniz entelektüel birikim lafini geri alirsiniz ki kendisi asla entelektüel birikim sahibiyim bana soru sorun diye ortalarda dolaşmiyor.

Bill burr candir, kendi fikrini dusuncesini kimseyi umursamada söylüyor. Npr podcasti degil, söylediklerinin doğrusu ya da yanlisi yok. Konusmadan googleda arama yapmiyor, yapacak olsa podcasti birakirdi zaten.
0
logisticsmanager
(01.08.20)
Ne kadar entelektüel olduğuyla da çok ilgilenmiyorum, tavrı doğru ya da yanlıştır üzerine de çok düşünmedim. Bu durum dikkatimi çekti, başka hiçbir kusurunu görmediğin birinin porno yıldızı olduğunu öğrenirsen ne yaparsın? Son zamanlarda hayat kadını yerine seks işçisi falan demeye başladık ama bu insanların toplumdan ne derece soyutlandigini, gündelik hayatta fazladan hangi bariyerlere çarptığını merak ettim.
0
🌸epistemic_regress
(01.08.20)
Bill Burr a öfkeli olsam bloguma yazar, yan sekmede Bill Burr la kavga ederdim jfkdkdkdkd "Crazy Turkish Fuck" diye anlatırdı bir sonraki gösterisinde.
0
🌸epistemic_regress
(01.08.20)
bence "sadece adult filmde oynamış olma" kısmı çok sorun olmayabilirdi.
yani pornoda oynamayıp çok daha fazla sayıda insanla beraber olan ya da çok daha çılgın bir seks hayatı olan bir sürü insan var.
bunu bilebilmek imkânsız.
ki kaç kişiyle beraber olunduğu zaten önemli değil ama sadece psikolojik sorunlara dayalı bir cinsel yaşam olması ihtimali nedeniyle böyle diyorum.

kaldı ki, evli barklı çiftler bile kendi videolarını porno sitelerine falan yüklüyorlar.
çok uzun süre yapmadığı bir şeyse, bu kısım "bir macera" olarak geçiştirilebilir bence.

ama asıl soru, bu filmlerde neden oynadığı ve oynadıktan sonra psikolojik olarak ne kadar hasar aldığı.
bir kere oynadıysa ve "merak ettim" derse o başka.
mesela 1-2 kere merakından bunu yapıp, normal hayatında ortalama sayıda erkekle beraber olması; hiç adult filmde oynamayıp her önüne gelenle beraber olan ve bundan psikolojik olarak etkilenen ya da psikolojik nedenlerle bunu yapan birinden daha kabul edilebilir olabilir.

buradaki, "bir şeyler hissetmek istedim" çok sakıncalı bir cümle bence.
altından büyük duygusal sorunlar ve travmalar çıkacakmış gibi görünen bir cümle yani.
diğer yandan, "bir şeyler hissetmek istedim" diye kendini önüne gelenin kucağına atan da var.
yani psikolojik sorunların tek belirtisi adult filmlerde oynamak değil neticede.
ama altında saf bir cinsel merak, fazla bir libido ya da o tarz yüzeysel bir şey olsa daha kabul edilebilir olabilirdi sanki.

ben bunu kadın olarak düşünüyorum tabii.
0
blatta hiberna
(01.08.20)
blatta +1
pornocu olmayip pornoculardan daha fazla kisi ve kisilerle beraber olup daha uc fanteziler yasayanlar var. bunu neye gore olcersin?

bir de kadin ya da erkek kimseyle birlikte olmamistir ama olamamistir, aklinda yer etmistir. daha mi ahlakli yapiyor bu onlari yapamadiklari icin yapmamis olmalari?

turk erkegine gelince... cikarlari varsa evlenir, en ahlakci takilani bile yapar. sonra gidip internette yok bikini giymis (gerci kendi sevgilisi anasi kardesi degilse ciplak gezilmesini ister bunlar) yok turbanli kiz sacini gostermis diye baska kadinlara dadanir. herkes cikarlarina gore...

erkegin yattigi kadin sayisi elinin kiri, kadinlarinki afedersin bir seylik olur :d
0
anais
(01.08.20)
Bu aforoz hali bana ikiyüzlüce geliyor. Yukarıdaki vakadan bağımsız adult filmlerinde oynayan tüm kadınlar için konuşuyorum. Bu filmleri izleyenlerin de bu kültüre ortak olduklarını, oynayan değil sadece izleyen kısmında yer aldıklarını düşünüyorum. Izleyicisi olup sosyal hayatta bu kadınları aforoz edenler, normal bir şey izlemediklerini düşünüyor olmalılar. Aslında bilinçaltlarinda çok ahlaksız bir olayın parçası oldukları inanışları mevcut. Madem hiç normal görmedikleri ya da ahlaksızca bulduklari bir aktivite bu filmlerin yapılması, uzak dursunlar bu kültürden.
0
Olive
(01.08.20)
dün bunun hırsız versiyonunu düşündüm

hırsızlıktan hüküm giymiş ya da öyle mimlenmiş birisi, tövbe etse ne devlette memur olabilir ne de evraklı kürekli bir işten kabul alabilir. hayat toplum onu tekrar suça iter.

öyle bir leke ki çocuğu bile güvenlik soruşturmasından geçemez.

bu hak mı, onu nasıl tekrar topluma entegre edeceksin
0
esref
(01.08.20)
adult filmde oynayarak nasıl birşeyler hissetme isteğini tatmin ediyor ben onu çözemedim.
0
orpheus
(01.08.20)
deneyimlerime dayanarak birisi " birşeyler hissetmek istedim" gibi bir cümle kuruyorsa oldu hayırlı işleeer diyip kaçacaksın. paran çoksa arkadaşa 1 yıllık terapi de hediye et,sonuçta ekmek tuz hakkı var. şaka bir yana, kesin bir sorunu vardır. adult film mevzusuna gelince , eylemlerinin bir sonucu var. hiç bir kadın 3 leşim var diyen bir adamlar evlenmez,evlenmesinde.
0
x571
(01.08.20)
(17)

gerçekten insanlar 90'lar - 2000'lerin ortalarına kadar daha mı mutluydu?

borat
ne zaman 90'lardan eski bir video,reklam,fotoğraf görsem insanlar hep gözüme daha farklı daha mutlu gözüküyor.deniz bile daha farklı geliyor renkleriyle.acaba gerçekten böyle bir düşünce sadece ben de mi var merak ediyorum.belki o dönemler çocukluk zamanım olduğu için böyle bir düşünceye kapılıyor
ne zaman 90'lardan eski bir video,reklam,fotoğraf görsem insanlar hep gözüme daha farklı daha mutlu gözüküyor.deniz bile daha farklı geliyor renkleriyle.acaba gerçekten böyle bir düşünce sadece ben de mi var merak ediyorum.belki o dönemler çocukluk zamanım olduğu için böyle bir düşünceye kapılıyor olabilirim belki bazılarının en zor zamanları bu dönemler olabilir ama gerçekten o zaman 30 yaşında olsam daha mutlu hissederdim gibi geliyor.
0
borat
(31.07.20)
mutluluk değilde insanların dertleri başkaydı

90lar 2000lerde eu'ya girdik girecez kafasındaydık

bugün vize ofisleri bile kapalı.
0
duyurukullanıcısı
(31.07.20)
Evet, ne yazıkki kesinlikle doğru.
Dertler tabiiki vardı ama şimdikilerle kıyaslanınca ne kadar küçük/basitmiş.
İnsanlar daha huzurluydu, major ülke problemleri yoktu, kutuplaşma azdı ya da yoktu. Alım gücü yüksekti. Birbirini sevmeyen insanlar, kitleler bile şu ana nazaran kim biriktirmiyordu. He he diyip geçiliyordu.

Sizin nesil için de avantaj daha erken yurt dışına gitmek olur belki.
0
rewlack
(31.07.20)
Bizim mahallede musluklardan şu akmiyordu, iki günde bir tanker gelirdi. Yollarda asfalt yoktu, çamura bata çıka eve şu taşırdik. Annem geceleri elinde baltayla fare kovalardi. Dertlerimiz daha farklıydı ama daha az değildi. Kesinlikle özlemiyorum o zamanları. Hülya Avşar, İbrahim Tatlıses gibi tipler TV de program yapardı düzenli ya. Ozlenecek bir tarafı yok gerçekten.
0
epistemic_regress
(31.07.20)
Boyle seylerin analizi fotograftan yapilmaz. Ayrica Turk insani mi kastettigin, dunyadan mi bahsediyorsun yoksa?Neyse insandan insana degisir bu, misal cocuklugum kotu gectigi icin o zamanlardan guzel bahsedemem ben. En mutlu oldugum donem 2005 - 2015 arasiydi.
0
bahele
(31.07.20)
Kutuplaşma az değildi bu arada. Madımak katliamından sonra Alevi olduğumuz için komşular bizle selamı sabahı kesmişti. Her gün şehit haberi duyardık TV de.
0
epistemic_regress
(31.07.20)
Çok farklı değildi. Sadece sosyal medya yoktu.
0
pass
(31.07.20)
Sovyetler dağıldıktan sonra ABD tarafından kültürel kanallarla yaratılan umutlu bir dünya havası vardı. Temeli budur, soğuk savaşın son bulması. Tabi ikinci Körfez savaşı ile bu dönem son buldu.
0
eksisozlukokuryazari
(31.07.20)
nerede yaşadığınıza göre değişebilir belki ama genel olarak rewlack+1.

bugünler asla sonradan güzel olarak hatırlanacak zamanlar değil.
her şeyden önce, bugün herhangi bir şeyin ruhu yok.
o zamanlarla şimdinin arasındaki en büyük fark bu.
bu kadar kalitesiz ve avam bir ortam da yoktu, insanlar da öyle değildi.
toplumun seviye olarak nispeten daha düşük olan kesimi de düzgündü.
en azından çoğunluğu böyleydi.
0
blatta hiberna
(31.07.20)
Ben açıkçası bir teraziye koyarsak ilerleme kaydetmediğimizi düşünüyorum.

Sadece yönetici kısmı artık doğrudan seviye düşük kitleye hitap ettikleri için bu kitle daha öne çıkmaya başladı.

Yoksa eskiden de hiç de toplumu yansıtmayan bir kitle öne çıkıyordu. (Mesela bugün eski bir reklam gördüm, bayramda ikram için verilecek likör reklamı) yani gerçek türkiye o da değil bu da değil.

Yoksa kalitesiz ortam o zamanlar da vardı. Kaliteli ortam da o zamanlar vardı.

Eskiden de her gün şehit haberleri gelir, hep aynı mevzular tartışıp dururdu (sadece tartışmayı yöneten kesim görüşü daha farklıydı) şimdi de aynı şey.

Değişen tek şey teknolojinin kolaylaştırdıklarının kattığı ilerlemeler (özellikle altyapı ve ev elektroniği)
0
kindarfil
(31.07.20)
insanlar daha özgürdü, bence güzel zamanlardı, geri gelmesini isterim. ayrıca asfalt, fare, balta falan yoktu, olan yerde yine vardır emin olun. mıcırlı yol suların kesilmesi vs fakirlikle ilgili 90-2000lerle değil.
0
semitika
(31.07.20)
Rewlack +1

Dertler yine vardı ama böyle değildi.
Kalitesiz ortam yine vardı ama kaliteli ortam daha kaliteliydi.
Aynı şey insanlar için de geçerli. Vasatlar, kötüler vs yine vardı tabiiki ama iyi eğitimli, görgülü, nazik, entelektüel açıdan hem nitelik hem nicelik açısından büyük fark var.
Bir de hem sosyal hem ekonomik anlamda birşeyin karşılığını alabiliyordun. Çok çalışınca iyi eğitime ulaşabiliyordun, iş yerinde nispeten daha iyi alıyordun emeğinin karşılığını.

İyileşen şeyler de var ama totale vurunca ve dünyayla kıyaslayınca tam bir fiyasko türkiye için.
0
jimjim
(01.08.20)
Ben buna asla katılmıyorum. Her zaman için bir üçüncü dünya ülkesiydi Türkiye. Bu yaşanan ilüzyon, sadece şu anki boktan vaziyetten dolayı geçmişi yüceltmekten ibaret. Yani Tv'de dansöz oynatılabiliyor diye o dönemleri modern falan sanıyoruz. Halbuki beyaz Torosları, faili meçhulleri, madımak'ı unutuyoruz.

Yoksa sadece 32. Gün arşivini izlemek bile 90'ların matah bir zaman dilimi olmadığını anlamak için yeterli.
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(01.08.20)
ayniydi. ekonimi de gene rezildi.
ben her halti hatirliyorum.
bir is yerine 20 tane amele lazimdi mesela. 4 otobus isci gelmisti bizi ise alin diye 4 otobus. adamlar otobus tutmus sirketin onune gelmisti.
rusvet desen girtlaga kadar batmis durumda. hicbir is yapamiyorsun.

devletin hicbir yapisi 1-2 senede bitmiyor. seneden senede hakedis veriliyor devam ettiriliyor 5-10 sene surerdi yapilar.

komsuluklar daha fazla idi. o baska da. bir cacik yok.
0
turbo sadık
(01.08.20)
Teknolojik olarak günümüzle mukayese edilmez ama yaşam biçimi olarak bence daha güzeldi..

Sokaklarda sabahtan akşama kadar misket, gazoz kapağı (biz öyle diyorduk), basketbol, futbol oynar, tüftüfle kağıttan yaptığımız külahları üfleyerek fırlatma gibi envaye çeşit oyun oynar bir de üstüne gece karanlığında saklambaç oynardık. komşuların bahçelere dalardık. Günümüzde bir çocuğun sokakta cep telefonsuz akşama kadar oyun oynaması kafayı yeme sebebidir herhalde ailesi için..

Devlet okullarında gayet kaliteli eğitim verilirdi, özel okul diye bir kavram yoktu (ya da ben çevremden hiç duymadım) anadolu lisesinde, fen lisesinde daha da nitelikli eğitim verilirdi. 19 mayısları, 23 nisanları stadlarda kutlardık.. özellikle 19 mayısa hazırlık süreci çok keyifli olurdu..

Tv'de rahmetli kemal sunalın bol eşşşoleşşek laflı filmleri dönerdi ama ahlakımız bozulmazdı.. vs vs vs..

İnsanın yaşadığı koşullara göre değişir ama ben çok şükür mutlu bir ailede büyüdüm ve çevremde de mutlu insanlar vardı

ben özlüyorum geçmişi
0
Oscar
(01.08.20)
yeni nesil son yirmi seneyi türkiyenin normali zannediyor ama o iş öyle değil. bence en büyük fark insanımızın eskiden cahilliğinin farkında olmasaydı. bilgisizliğini bilir ona göre konuşurdu ya da konuşmazdı. şimdi cahillik prim yapıyor. cahil özgüveni diye birşey oluştu. hadsiz, bilgisiz, cahil yığınlar oluşturdular.
0
hepbiarayisicinde
(01.08.20)
geçmişin daha mutlu gözükmesinin sebebi tamamen psikolojik bence. Her konuda böyledir, sözlük eskiden daha güzeldi, eski müzikler daha iyiydi falan filan, örnekler çoğaltılır. Ülkenin de eskiden daha güzel gözükmesinin birinci sebebi o bence.

Onun dışında bakarsak da bu ülke hiçbir zaman öyle çok güzel bir ülke olmadı. Her zaman ekonomik ve sosyal problemleri olan bir ülkeydi, bundan sonra da öyle olur. hükümet de değişse öyle çok efsane değişimler olacağını sanmıyorum, aynı hukuk problemleri falan devam eder.
0
icerden cikan adam
(01.08.20)
İnsan psikolojisi geçmişi genelde daha pozitif olarak hatırlama egilimindedir. 90li yıllarda da faili meçhul cinayetlerı, madımak olaylarını, uğur mumcuya yapılan suikastlar gibi suikastlari konuşuyordu bu ülke. Ekonomi de öyle ahım şahım değildi. Babam hep 'türkiye hep böyleydi kızım. İnsanlar hep gecim sıkıntısı çekerdi, siyasi gerginlik hep vardı. 70lerin sonlatonda güpegündüz çocuklar yollarda oldurulurdu' der. Bence de öyle. Bu ülkenin hiçbir zaman 'iyi bir dönemi' olmadı.

Egitim vs konusunda da Anadoludaki o kötü şartların 90li yıllarda nasıl olduğunu bilmeden konuşmamak gerek. Kadın cinayetleri, çocuk tecavüzleri yeni artmış gibi konusuluyor mesela hep. Halbuki o zamanlar da aynıydı, insanlar kendi cevrelerinde yoksa haberdar olmuyordu. Şu anin çok daha kötü olduğunu düşünüyoruz zira şu anı yaşıyoruz. Ayrıca şu anda bilgiye çok çabuk erisiyoruz. 90larda bir nebze daha kapalıydı her şey.
0
fraise
(01.08.20)
(5)

film önerisi

aloneinthedark
Alalım bakalım. yalnızlığımıza iyi gelsin
Alalım bakalım. yalnızlığımıza iyi gelsin
0
aloneinthedark
(31.07.20)
imdbsi 6,2 ama bence daha yüksek puanı hak ediyor, killing them softly. bir de politika falan ilgileniyorsan hoşuna gidebilir.

aynı yönetmenin assassination of jesse james filmi de iyi.

bir de pain and glory' yi öneririm.
0
delidayi
(31.07.20)
And Then We Danced
0
epistemic_regress
(31.07.20)
The Hater
0
put it in your appropriate place
(31.07.20)
medianeras
0
vacigok
(01.08.20)
izlemediysen henüz

three billboards outside ebbing missouri

iyi film
0
burya
(01.08.20)
(5)

Toplumdan aykırı insanları anlatan filmler/diziler

dirilis 1209
Bulunduğu toplumdan dışlanan, veya kendisini oraya ait hissetmeyen, bu yüzden dışlanan veya o toplumdan uzaklaşan insanları anlatan film ve dizi önerileri alabilir miyim. teşekkürler.
Bulunduğu toplumdan dışlanan, veya kendisini oraya ait hissetmeyen, bu yüzden dışlanan veya o toplumdan uzaklaşan insanları anlatan film ve dizi önerileri alabilir miyim. teşekkürler.
0
dirilis 1209
(31.07.20)
into the wild aradığınız tanıma kısmen uyuyor.
0
biseysorcaktim
(31.07.20)
www.youtube.com

Dizi veya film değil ancak dizi tadında şu Youtube kanalındaki videoların bazıları faydalı olabilir.
0
Lethe
(31.07.20)
Aklıma ilk gelen Half Nelson oldu.
0
epistemic_regress
(31.07.20)
1993 yapım Naked filmi geldi aklıma ilk.
0
candanag
(31.07.20)
Den brysomme mannen
0
but that was just a dream
(31.07.20)
(14)

Instagram'da bir erkeğe yürüme

aramızda kalsın
Bu işlerden hiç anlamıyorum. Yardım bekliyorum. Biraz ünlümsü gitarist bir adam var. Ben bu adamla tanışmak istiyorum. Arkadaşıyla işlettiği bir stüdyo var Beşiktaş'ta. Oraya gidip onunla daha yakın görüşebiliriz ama bunun için önce mesaj atmam lazım tabii. Durup dururken stüdyoya gidip tanışamam. B
Bu işlerden hiç anlamıyorum. Yardım bekliyorum. Biraz ünlümsü gitarist bir adam var. Ben bu adamla tanışmak istiyorum. Arkadaşıyla işlettiği bir stüdyo var Beşiktaş'ta. Oraya gidip onunla daha yakın görüşebiliriz ama bunun için önce mesaj atmam lazım tabii. Durup dururken stüdyoya gidip tanışamam.

Bunun için nasıl bir yol izleyeyim? Adam uzun süredir radarımda ama takip etmiyorum. Aklıma gelenler şunlar:

1- Önce takip et, sonra mesaj at.
2- Takip et, 5-10 fotoğrafını arka arkaya beğen, mesaj at.
3- Takip etme, dümdüz mesaj at.

Daha önce hiç böyle bir şey yapmadığım için gerginim biraz. Ne söylemek lazım? Selam, merhaba yazarsam cevap vermez diye düşünüyorum. Başka yazanlar da vardır. 20 bine yakın takipçisi var. Direkt ''merhaba, uzun süredir sizinle ilgileniyorum, stüdyonuza gelip sizinle tanışayım diyorum'' benzeri bir şey yazmak daha mantıklı gibi. Biraz sabırsızım. Pat diye ilerlemek istiyorum galiba :d Ne önerirsiniz?
0
aramızda kalsın
(31.07.20)
Hesabı takip et, son birkaç fotoğrafını beğen, paylaşımlarından birine ilgi çekici yorum at. Bu şekilde ilgisini çekip, hesabınıza bakmasını sağlarsınız. Sizi çok beğenirse o size mesaj atabilir. Ya da yorumunuza cevap yazabilir. Hikayelerine de ifade bırakabilirsiniz.
0
GoodMorningTeacher
(31.07.20)
Bu biraz uzun sürecek bir şey. Ben daha çabuk olsun istiyorum. Bir de yorum yazanı da bol yani ben ilginç bir şey yazsam da dikkatini çekmesi zor.
0
🌸aramızda kalsın
(31.07.20)
Onun alanıyla ilgili mesaj atıp bir şey sorun. Stüdyo işletiyormuş. Bir tanıdığınız kayıt yaptırmak istiyordur bilgi almak istediğinizi belirtebilirsiniz.
0
GoodMorningTeacher
(31.07.20)
Fotografa yorum yapip seni fark etmesini beklemekten baska care yok.
Ya da gercekten isiyle ilgili bir sey sorman lazim ki cevap versin.

Senin soyledigin de (biraz kelimeleri degistirerek) bana normal geldi. Ama o kadar takipci arasindan bu tarz tanisma istegi gonderen cok oluyordur. Gene gozden kacabilirsin.. hatta belki prensip olarak onlara hic bakmiyor bile olabilir
0
Kittie
(31.07.20)
2. seçenekle birlikte yukarıda yazdığınız mesaj yeterli. ilgisini çekerseniz sadece ? yazıp gönderseniz bile dönüş yapar zaten. diğer türlü de ağzınızla kuş tutsanız faydası yok.
0
hadsafhada
(31.07.20)
ortak arkadaş bulmaya bak, yada instagram storylerden falan yürü aslında ne yazdığının çok önemi yok bir iki mesajına cevap alamıyorsan adamın ilgisini çekmemişsin demektir.

takip et, etme, 20 fotoğraf beğen zerre önemi yok.
0
orpheus
(31.07.20)
Taktik maktik yok. Bam bam. Cesur kadından her erkek bir miktar çekinir. Özelden "gitarın çok güzelmiş" yaz gitsin.
0
IncredibleMau
(31.07.20)
Pek story paylaşmıyor ki mesaj atayım oradan. Bir de yıllar yıllar önce içinde bulunduğu bir rock grubu vardı ama ayrıldı. Hala 15 yıl öncenin mevzusundan 17-18 yaşındaki çocuklar abi abi diye dolduruyorlar yorumlarla her postunu. Beni yorumla falan görmesi zor işte o yüzden.

İşiyle ilgili bir şey sorarak mesaj atmaya karar verdim. Ne yazacağımı bulamadım henüz. Bu konuda da tavsiye olan varsa yazabilir.
0
🌸aramızda kalsın
(31.07.20)
Gitarın çok güzelmiş mi hahahahsh onun yerine ''sana geleyim de tanışalım'' yazayım
0
🌸aramızda kalsın
(31.07.20)
Bu basit mesajın ardında kurşun geçirmez bir fikir var.

1 - diğer herkes için ulaşılmaz görünen bu arkadaş senin için tiye alınabilecek kadar basit.. bırak o öyle zannetsin.
2 - bişeyleri bahane etmeden direkt ilgini belli etmişsin. Demek ki çok da vazgeçilmez biri değil. O öyle zannedecek.
3 - mesajın çok keko, ama fotoğraflarında fazlası var. kafası karışacak.
4 - "sana geleyim tanışalım" daki cinsel ima bunda yok. ama çılgın bişeylerin işareti var. heyecan duyacak.
0
IncredibleMau
(31.07.20)
En az 7/10 değilsen seni farketmesi çok uzun zaman alır. İstersen nude ay, büyük ihtimalle geri dönmeyecektir. Yine de ben de bir senaryo sunayım: 13 yaşında, müziğe yetenekli bir yeğenin olsun. Duyduğunu notaya dokebilen, müzik kulağı Mozart in bir gömlek altı. Bahsettigin adamın gitar çalma stilini çok beğensin bu yeğenin. Bu arada biraz teknik şeyler öğrenmen lazım gitarla alakalı, "şu tekniği ustaca kullandığınızı söylüyor:)" falan diyebil. Ailesinin durumu olmasın bir de, ucuzundan bir gitar almak istediğini söyle yeğenine, ne tavsiye eder diye sor. Ama bu senaryo bile çok zayif yani, celebrity crush, celebrity crush olarak kalmalı.
0
epistemic_regress
(31.07.20)
işiyle ilgili cevap alabileceğin,mantıklı sorular sor,cevap verdiği an iletişime geçmiş olursun.ne cok ciddi ne de cıvık ol mesaj atarken
0
siyahbeyaz1903
(31.07.20)
5 fotoğrafı arka arkaya beğen, cevap gelmezse istersen kapısında yat ister 100 mesaj at ilgilenmiyor demektir.
0
semitika
(31.07.20)
stüdyo işletiyormuş ya, olay şu şekilde; stüdyonun adresi belli sonuçta, gidiyorsun kapıyı çalıyorsun, açıyorlar merhaba ben aramızda kalsın, tabelayı görünce gelip bir bakmak istedim diyorsun, (müzikle uğraşan insanlar stüdyoda ne tür aletler var, durumları ne vs görmek isterler, fiyat sorarlar, kayıt fiyatını sorarlar, vs. vs. vs. f/p ararlar her zaman), seni içeri buyur ediyorlar, adamların satmak/kiralamak istedikleri alanı, zamanı ve hizmetleri var, dolayısı ile pazarlama için seni içeri alacaklar. aa bu öylemi şu şöyle mi diye sormaya başlayacaksın, ne biliyim ders veriyor musunuz diyeceksin, davul dersi falan gibi (neden davul? taşıması zor bir alet, gitar gibi yanında götüremiyorsun sen davula gideceksin, davul studyoda, dolayısı ile mecbursun stüdyoya gitmeye), kimi hocalar stüdyolarla anlaşıp dersleri öyle veriyorlar vs. müzikten falan anlamıyorsan da ay benim arkadaşlarım bişiyler yapıyor onlara söylemek için geldim falan gibi bişi üretebilirsin bahane olarak. sonrası artık sohbet yeteneğine kalmış
0
selam
(05.08.20)
(29)

Kendinize 10 üzerinden kac puan verirsiniz?

epistemic_regress
Fiziksel görünüsunuzu, seksapalitenizi baz alarak.Ben umut vadeden bir 6 yım.
Fiziksel görünüsunuzu, seksapalitenizi baz alarak.

Ben umut vadeden bir 6 yım.
0
epistemic_regress
(31.07.20)
11
0
pass
(31.07.20)
5
0
kedili bisiler
(31.07.20)
4,25
0
mate soul
(31.07.20)
5.5den 6
0
MtKrt
(31.07.20)
1
0
uzunincemalbrodayim
(31.07.20)
yaşı da hesaba katacak mıyız? 10 alan mükemmel kişinin standart yaşını kaç belirledik?
0
semitika
(31.07.20)
2
0
eazy
(31.07.20)
Yasa gerek yok. Kaç hissettiginiz önemli :p
0
🌸epistemic_regress
(31.07.20)
Alçak gönüllülük ve tecrübe, birikim kültür için 9
0
kisa
(31.07.20)
10. Bu butlar, baldırlarlar için paraşütçü olma hevesiyle az uğraşmadım. Seksepalite yok ama bedene 10 veriyorum ve kendimi yanaklarımdan öperek uğurluyorum.
0
velvetmorning
(31.07.20)
7.5tan 8
0
anais
(31.07.20)
5

Nette dolasan 2 tablo var buralardan referans alabilirsiniz:

www.reddit.com

www.reddit.com
0
cleric
(31.07.20)
Ryan Gosling e 7 diyen bir tabloyu ciddiye alamam :)
0
🌸epistemic_regress
(31.07.20)
Epistemic sorma orda bi trolluk yapmis listeyi yapan, hollywoodda 9 olmayan birinin tutunmasi cok zor zaten.
0
cleric
(31.07.20)
2
0
rose parks
(31.07.20)
10
0
clones
(31.07.20)
şuan 7.5

6 ile 9 arasında gidip geldiğim zamanlar oluyor.
9 iddialı oldu galiba ama bazen öyle hissediyorum. formumda olduğum zamanlar genelde 8 diyelim.
0
biseysorcaktim
(31.07.20)
Yok 3 muşum ben. Notu kıt biraz belli ama yine de 3 aldım ya
0
kisa
(31.07.20)
6.8/10
0
nundu
(31.07.20)
Rahatlıkla 8 veririm.
0
burka
(31.07.20)
7 ve üstünü ifsaya davet ediyorum. Gecemiz şenlensin :)
0
🌸epistemic_regress
(31.07.20)
3
0
plastikposet
(31.07.20)
2 falan. Ama çok tatlı birisiyim aslında valla bak.
0
Giovanni Pipitto
(01.08.20)
5 veririm
0
yuzır
(01.08.20)
4,56
0
choclatetekila
(01.08.20)
insanın kendi kendini puanlaması daima subjektiftir.

objektif olmaya çalışarak 8.
0
firemanjonny
(04.08.20)
reddit listesine gore 7-8 oluyorum. ozellikle saclari kestirdikten sonra hakikaten yakisikliymisim gibilerinden bir aydinlanma oldu bende.

erkek arkadaslar birakin artik bu metalci ayaklarini saclarinizi kestirin:D
0
baldur2
(04.08.20)
6
0
siradam
(06.08.20)
(3)

Çanakkale tarafında bir koy vardi

epistemic_regress
Sit alani ilan edilmiş de olabilir. Suyu çok temiz deniyordu, yerin isminin sonunda "şu" vardı galiba. Buldurabilir miyiz?Teşekkürler.
Sit alani ilan edilmiş de olabilir. Suyu çok temiz deniyordu, yerin isminin sonunda "şu" vardı galiba. Buldurabilir miyiz?

Teşekkürler.
0
epistemic_regress
(30.07.20)
Su*
0
🌸epistemic_regress
(30.07.20)
Suluca aklima geldi ama sonunda degil basinda su var haha ve lapseki civarlarinda, suyu temiz midir bilmiyorum
0
fingers of fury
(30.07.20)
saros olabilir
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(30.07.20)
(12)

ilkeleriniz var mi?

durgunfoton
varsa ne?uygulamadiginizda, kötü bir sey oluyor mu?cok mesleki seylerden bahsetmiyorum. gundelik hayat seyleri.mesela arkadaslarimla, para konularina girmemek gibi bir ilkem vardi, bi arkadasim rica ettigi icin havale yaptim, kendi kartimla yabanci banka hesabimdan. parayi benim turk banka hesabima
varsa ne?
uygulamadiginizda, kötü bir sey oluyor mu?
cok mesleki seylerden bahsetmiyorum. gundelik hayat seyleri.

mesela arkadaslarimla, para konularina girmemek gibi bir ilkem vardi, bi arkadasim rica ettigi icin havale yaptim, kendi kartimla yabanci banka hesabimdan.
parayi benim turk banka hesabima gondermisti, fakat banka biraz kesmis, ben de haber verdim, sonra ogrendim ki bankayi arayip kesintinin sebebini sormus. kestigi cok az bir miktar ama ben havale yapamayacagim icin kusurati tamamla demistim. Tr de olmadigim icin benim tamamlama sansim yok.

simdi cok sinir oldum, rica ederken -yok kesinti olursa ben oderim, hic onemli degil vs. vs. . Inanmayip bankayi aramis 3 kurus icin. mide bulantisi sebebi.
0
durgunfoton
(30.07.20)
1- Paragöz, Cimri insan ile arkadaşlık etmem.
2- Gözünü makam mevki bürümüş kadın ile ilişkiye başlamam
3- Zor zamanlar geçirdiğimi bildiği halde arayıp sormayan insanların listesini tutar ölselerde dahi su vermem, silerim.
0
paramolacak
(30.07.20)
akrabalarımla ortak olmam.
hatta normalde de biriyle ortak olma ihtimalim çok çok düşük ama akrabayla asla olmam.

parasını ödemeden hatır gönülle kimseye herhangi bir iş yaptırmam.
0
blatta hiberna
(30.07.20)
Ailemle uzun yola çıkmamak gibi bir ilkem vardı ama bu bayramda taviz vericem bu ilkeden.
0
epistemic_regress
(30.07.20)
Benim hayatimi iyilestiren birkac ilke var, bir kere bozsam krizlere girerim seklinde degil, ancak hep olumlu yanlarini gordum:

Kopegimi bir iki kisi disinda kimseye emanet etmem.

Her zaman nakit odeme yaparim, gittikce zorlassa da. (Iskandinavya´da, sadece kredi kartinin ya da app. ile odemenin gectigi yerlerden cikip, baska yer aramisligim var. Türkiye´de de son yillarda biraz komik oluyor nakit paranin ameleliligini yapmak, ama olsun.)

Taksitle asla alisveris yapmam, param varsa alirim, yoksa almam. ilk maasimi aldigimdan beri taksitlerin o dipsiz kuyusuna hic girmedim.

Kibarlik olsun diye bana sunulan bir seyi yiyip icmem. Herhalde en cok yarari olan ilkem bu. Zor olsa da ogrendim "hayir!" demeyi. Bu sayede kac sabahimi bas agrisiz gecirdim kim bilir...
0
buf-e kür
(30.07.20)
Arkdaşınız nasıl bir yöntem kullanarak para gönderdi bilmiyorum ama uygulama üzerinden ise zaten ne kadar kesinti olacağı gösterilir bankanın programında. Bunu göre göre bile bile özür dileme ve telafi etme gibi ayaklara girdiyse,
- önemli değil,
- lafı mı olur,
- aramızda sorun olmaz.. gibi şeyler söylemeyin noksanı tamamlamasını isyeyin .

benim ilkelerimden biri ise borç verdiysem, arkadaş geri ödediğinde yok kalsın, sonra verirsin gibi saçmalıklara girmem kolay kolay.
sonuçta para herkese lazım.
ikram, hibe , borç , bağış ... gibi şeylerin anlamı bellidir karıştırmamak lazım .
Diğer ilke ise borcu olabildiğince en kısa zamanda
ödemektir. Her şeyi maaş gününe sarkıtmak gevşekliğin bir gösyergesi .
0
Erva
(30.07.20)
Kesinlikle yalan söylemem. Bana yalan söylenildiğini fark ettiğim anda da yalan söyleyen kişiyi affetsem bile asla eskisi kadar güvenemiyorum.
0
icomefromanatolia
(30.07.20)
- Konuşma esnasında karşımdakinin sözünü kesmem, "ııı, şey, aynen" kelimelerini/sözlerini kullanmam. Sözümün kesilmesine müsade etmem. Günlük konuşmada araya garip İngilizce deyimler katmam. Bu kadar kötü seviyede Türkçe konuşuluyor olması (başta en üst seviye eğitimliler arasında olmak üzere) beni hem ciddi anlamda rahatsız ediyor, hem de üzüyor.

- Yemek yerken telefonum çalarsa açmam, bittikten sonra dönüş yaparım. Biriyle buluştuğumda gereksiz yere telefonda zaman harcamam.

- Her ay az ya da çok mutlaka finansal varlık satın alırım.
0
Lethe
(30.07.20)
şöyle bi düşününce çok şey çıktı yav. kendimi leş gibi, kendini beğenmiş biri gibi hissettim.

-bekletilmekten nefret ederim önceden planlanmış bir buluşma durumu varsa.

-abi yanımda nakit yok kartımda evde kalmış ya diyerek ufak ufak para kitleyen insanlardan nefret ederim, bu olabilir tabii de 2 gün içinde falan öndersin en geç. mobil bankacılıkla 3 saniye falan sürer.

-nasıl bir yalan olursa olsun ufacık bir yalan veya sallama bir şey söyleyen kişiye bir daha en ufak şeyde güvenmem. karpuzun dışı yeşil içi kırmızı olur dese bile.

-karşılıklı konuştuğum kişi ben bir şeyler anlatırken sağa sola bakıp insanları kesiyorsa sürekli veya telefonuna bakıyorsa ayar olurum. ki bu genel olarak hiç sevmediğim bir insan huyu zaten ben konuşmuyor dahi olsam veya bir iletişim olmasa da ortada o an.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(30.07.20)
Evli bir kadınla ya da biriyle en ufak medeni ilişkisi olan bir kadınla ilgili 3. kişiyi rahatsız edecek en ufak bir davranışta bile bulunmam.

İnsanların gelirlerini ve varlıklarını, ilişki ve çocuk planlarını sormam.

Başkasına ait olan bir mal veya para (eğer korumam gerekmiyorsa) benim nezdimde bir A4 kağıdından farksızdır.
0
pass
(30.07.20)
Uzun saçli(poposuna kadar) ve turbanli kizlarla arkadas olamamiyorum, ilke gibi oldu zamanla.

En dindar. En Ataturkcu, en en oldugundan bahseden insanlardan kaciyorum.

Isyerinde baskasinin dedikodusunu yapan insana karsi cok dikkatli davranir, firsatini bulursam aciga çıkarırım

Onun sevgilisi bana bakiyo diyen insanla arkadasligimi bitiririm universitede cok duydugum biseydi.
0
Coma
(31.07.20)
1. kimseyle ortak is yapmam. ya tek basima ya da hic.
2. arkadaslarimla is yapmam, para konularina asla girmem.
3. tanimadigim insanlarla din ya da siyaset konusmam.
4. kimseye borc vermem, sevdigim biriyse bagis yaparim, hibe ederim.
5. kimseden borc almam.
6. aramama donmeyen birini asla 2. kez aramam.
7. kimsenin arkasindan kosmam.
8. asagilik kompleksi olan birini yakin cevreme sokmam.
9. bitti diye uzulmem, oldu diye sevinirim.

simdi yazinca farkettim baya gicik biriymisim ben :)
0
ehti
(31.07.20)
1- Paragöz, Cimri insan ile arkadaşlık etmem.
2- Gözünü para bürümüş, romantik ilişkiye başlama şartı olarak kadının çalışmasını şart koşan paragöz erkekle ilişkiye başlamam.
3- Zor zamanlar geçirdiğimi bildiği halde arayıp sormayan insanların listesini tutar ölselerde dahi su vermem, silerim.
4- Borç vermem
0
semitika
(31.07.20)
(9)

ayrılık işleri

passion rules the game
3 ay önce falan tanışmıştık. 1 ay işte gezdik tozduk vs ilişkiye başladık.ben biraz kapana kısılmış ve baskı altında hissediyordum, geçer sandım ama geçmedi.işte memleketine gitti sonra 1 aylığına, başlarda konuşuyorduk ama bir süre sonra ben yazmadım, o da yazmadı. 2 haftadır falan konuşmuyoruz.böy
3 ay önce falan tanışmıştık. 1 ay işte gezdik tozduk vs ilişkiye başladık.
ben biraz kapana kısılmış ve baskı altında hissediyordum, geçer sandım ama geçmedi.
işte memleketine gitti sonra 1 aylığına, başlarda konuşuyorduk ama bir süre sonra ben yazmadım, o da yazmadı. 2 haftadır falan konuşmuyoruz.

böyle bitmesi de üzüyor, normal bir şekilde noktalamak istiyorum ama iş uzarsa diye de korkuyorum. böyle olması da üzüyor tabii bir anda.

ne yapsam, ne etsem? en azından bir özür mesajı yazmak istiyorum ama hiç de uzatasım yok.

danke.
0
passion rules the game
(30.07.20)
Bitmiş işte. Tertemiz bir sonuç. Keşke biten her ilişki böyle sulh içinde bitse de insanlar üzülmese.

Gerçi rahat batınca insana bir şekilde kendini üzüyor. Acaba ne yapsam ne etsem de bitmiş, olmayacak, mutsuz edecek bir ilişkiyi küllerinden yeniden doğursam da hayatları berbat etsem diyor.
0
pass
(30.07.20)
yani bitti diye konuşmadık işte. fiilen bitti de...
işleri daha kötü mü yapar emin olamadım mesaj atmak
0
🌸passion rules the game
(30.07.20)
Şöyle düşün. Sinemaya gitmişsin. Film izlemişsin. Mısır yemişsin. Filmden çıkmışsın. Eve gitmişsin. Diyorsun ki “‘film bitti’ yazısını görmedim ben bi daha AVM’ye gidip film bitti yazısını görmeden rahat edemem”
0
pass
(30.07.20)
Bu söylediklerini ona da söyleyip bitirmek daha şık olur. Belirsizlik, ilişkide iyi birşey değildir. Empati yapın biraz.
0
Arthur Dayne
(30.07.20)
Karşı tarafın size nedenini sormaması da ilginç. En son konuşmanızda bir tartışma veya kavga mı oldu, yoksa normal bir konuşmanın üstüne mi gerçekleşti?

Gerçi çok fark etmez, bence neresinden bakarsanız bakın çok saygısızca bir davranış. Bence insan, hiçbir insan ilişkisinde görünmez oluyormuş gibi davranmamalı. Sonuçta yetişkin insanlarız, yaşadıklarımız nasıl görünürse bundan sonra yaşamak istemediklerimiz de görünür olmalı. Kararlarımızın arkasında durmalıyız. Karşımızda bizim gibi bir insan var.

İşlerin karışacağına dair korkunuz nedir ve neyi gözetiyorsunuz bilemem ama bence insan her şeyden önce kendisine saygısı için doğruyu yapmalı. Burada söylendiği gibi, bir ilişkiyi tertemiz ya da sulh içinde bitirmek böyle bir şey değil. Birini üzmemek böyle bir şey hiç değil.

Asıl pürüzlü olan, asıl insanların kafasında kurmasına sebep olan bu tip belirsiz, sessiz tutumlar. Net ve açıklayıcı olmak her şeyin doğal döngüsünde tamamlanmasını sağlar. Şurada cümle kurarken bile noktasını koyuyoruz ki cümlenin bittiği anlaşılsın.
0
yalnizligin muthis saltanati
(30.07.20)
Karşı tarafta sizi merak etse arardı bence. 2 hafta uzun bir süre. Devam etsin de istiyorsanız aramayın derim.
0
meraklitursucu
(30.07.20)
yalnizligin muthis saltanati +1
ama karşı tarafın size bir şey sormaması ilginç değil.
ben olsam ben de peşinde koşup "ne oldu? ne oldu?" diye sormam.
insan ne olduğunu elbette hisseder ama bu kararı verenin bildirmesi, konuşması gerekir.

ilişkilerde "closure" yani bir şekilde nokta koymak önemli.
ucu açık kaldığında herkes ne olduğunu anlasa da aslında ortada bir şeyler yarım kalmış oluyor.
0
blatta hiberna
(30.07.20)
Friends'te Joey'nin bu durum için bir önerisi vardı: Man up and never call her back.
0
epistemic_regress
(30.07.20)
erkek tarafı sen misin?
cinsellik yaşandı mı?

ikisi de evetse klasik aşık olmadığı için topuklayan erkek vakası.
ama eğer ikisi de evet değilse bile üzücü, hiçbir ilişki türü böyle bitmemeli.
0
semitika
(30.07.20)
(6)

Sosyoloji öğrenmek için hangi kitapları okuyayım?

epistemic_regress
Sosyolojiye giriş tarzında, aşırı akademik olmayan, bu alanda okuma yaparken karsilacagim kavramları tanıtacak kitap tavsiyelerine ihtiyacım var. Teşekkürler.
Sosyolojiye giriş tarzında, aşırı akademik olmayan, bu alanda okuma yaparken karsilacagim kavramları tanıtacak kitap tavsiyelerine ihtiyacım var. Teşekkürler.
0
epistemic_regress
(29.07.20)
AÖFten 2. Üniversite oku
0
westblack
(29.07.20)
Bence gerek yok ya. Kendi kendime de öğrenebilirim gibi geldi. Tez yazmayacağım neticede.
0
🌸epistemic_regress
(29.07.20)
Çok makbule geçti, çok sağolun :)
0
🌸epistemic_regress
(29.07.20)
george ritzer'in sosyoloji kuramları kitabından çok yararlanmıştım ben. anlaşılır ve faydalı bir kitap. onun dışında bu kitabı okuduktan sonra bauman'ın sosyolojik düşünmek kitabıyla devam etmek iyi olabilir.
0
vacigok
(29.07.20)
Bauman- Sosyolojik Düşünmek

Bana kalırsa Ayrıntı, İletişim Yayınları vb sosyoloji gruplarından ilgi alanınıza göre bir sosyoloji kitabı seçip onu okumaya başlayabilirsiniz. Baktınız beğendiniz kavramları zaten araştırır öğrenirsiniz. İlginiz arttıkça zaten dallanıp budaklanmayı araştırmanıza göre yaparsınız.

Kent Sosyolojisi, İstanbul:
www.metiskitap.com

Neler Oluyor Hayatta Sosyolojisi:
www.idefix.com
0
kırmızıayakkabılıgargamel
(29.07.20)
Bauman muthis bir sosyolog fakat Ingilizce (ve ya baska herhangi bir dilde) okuma sansin varsa Turkce cevirilerini okuma. Turkceleri Ingilizcelerinden daha ucuz diye 4 kitabini Turkce almistim, hic birini okuyamadim. Ceviriler cok kotu.
0
lamartin
(30.07.20)
(14)

Taze soğan mı çikolata mı?

silver apple
Birini seçmek durumunda olsaydınız hangisini seçerdiniz? Süreklilik yok. Hangisini daha çok seviyorsunuz?
Birini seçmek durumunda olsaydınız hangisini seçerdiniz? Süreklilik yok. Hangisini daha çok seviyorsunuz?
0
silver apple
(28.07.20)
İlginç bi soru. Taze soğana kartımı oynuyorum. Daha sağlıklı. Çikolata sevmem zaten.
0
superfluid
(28.07.20)
çikolata. taze soğan karemelize olmadığı sürece güzel değil bence.
0
lycoxin
(28.07.20)
soru daha açık olmalı. Birini seçince diğeri hayatımızdan tamamen mi çıkacak? Böyle olursa hayat boyu soğansız yemek aramak zor olurdu
0
karabasun
(28.07.20)
taze soğan hiç yemem zaten çikolatamı alayım lütfen.
0
aziz dostum jack
(29.07.20)
taze soğanı elime alıp çatur çutur yiyemem, bir şeylerin içinde olmalı.

ama çikolatayı her türlü gömerim.
0
sir gawain
(29.07.20)
yedikten sonra suçluluk duygusu... soğanda daha yüksek
0
in a world of magnets and miracles
(29.07.20)
hatuna çaktırmadan mutfak masasına çikolata parçaları ve dilimlenmiş taze soğan koyarsın. sayısını not edersin.

bakkala gidip gelicem dersin gidip gelince hemen bakarsın.

eğer taze soğan azalmışsa hatun hatundur çikolata azalmışsa hatun hatundur.
0
duyurukullanıcısı
(29.07.20)
çiko
0
cosmicgadin
(29.07.20)
Bu kadar adaletsiz bir versus görmemiştim. Yine de soğan diyen çıkmış :) çikolata diyorum.
0
epistemic_regress
(29.07.20)
cikolata
0
baldur2
(29.07.20)
Hayatımda gördüğüm en değişik karsilastirmlardan biri olabilir. Oyum çikolataya tabii ki.
0
fraise
(29.07.20)
Soru hiç adil değil.
Çikolata <3 kalpleri yumuşatır
Soğan ise ayırır...
0
megalomaniac
(29.07.20)
Taze soğan, hele ki kışın yapılan yemeklerin bir numaralı yancısı.
0
synax
(29.07.20)
forevır çikooooo
0
dedim ben sana
(29.07.20)
(12)

denemeli mi? boş mu vermeli?

amateur
ben 28 yaş ♂, o 31 yaş ♀ben gerçekçi bakıldığında herhangi birisinin ilgi duyma olasılığı olmayan pasif, fazla kilolu (bmi=33), kısa boylu, loser bir tipim.o ortalama üstü güzellikte normal insan.aynı işyerinde çalışıyoruz. 3 yıllık tanışıklık var.hafif hoşlanma durumu var ama önceki (platonik) aşkl
ben 28 yaş ♂, o 31 yaş ♀

ben gerçekçi bakıldığında herhangi birisinin ilgi duyma olasılığı olmayan pasif, fazla kilolu (bmi=33), kısa boylu, loser bir tipim.

o ortalama üstü güzellikte normal insan.

aynı işyerinde çalışıyoruz. 3 yıllık tanışıklık var.

hafif hoşlanma durumu var ama önceki (platonik) aşklarımda yaşadığım derin bağlılık hisleri yok.

bir hamle yapmalı mı, yoksa "lan sen önce bir aynaya bak" mı?
0
amateur
(28.07.20)
Kız "kendimden küçkle asla" tribinde değilse her türlü olur. Yapıştır.

Fakat dezavatajları da mevcut.
0
Avoiding The Puddle
(28.07.20)
Sen önce aynaya bak :( aynı yerde çalışmasanız yürü dene derdim de...
0
pati
(28.07.20)
cok aşık degilsen "aman aklimda kalmasin, denesem belki olur muydu acaba" meraki ile davranma bence, sonra ayni isyeri falanz hergun red yedigin biriyle yuz yuze cok hoş olmuyo.. yine de sen bilirsin, aklini kalbinin onune koy derim
0
alttaraf
(28.07.20)
erkeğin çirkini olmaz mı:D hahaha kadının çirkini olmaz olmasın o:D

bence biraz yokla hiç bi şey kaybetmezsin en azından kafanda soru işareti olmaz. baktı friendzonea düşüyor gibisin geri çekilirsin. denemeden aynaya bakmak olmaz. belki olabilir bilemezsin.
0
lycoxin
(28.07.20)
Kızdan bariz bir sinyal/adım görmeden kılını kıpırdatma.
0
epistemic_regress
(29.07.20)
epistemic + 1. sonra reddedilince o ofiste aynı havayı hala nasıl soluyacaksın
0
in a world of magnets and miracles
(29.07.20)
“ben gerçekçi bakıldığında herhangi birisinin ilgi duyma olasılığı olmayan pasif, fazla kilolu (bmi=33), kısa boylu, loser bir tipim.”

Burada söylediklerinden tamamen bağımsız olarak yapma diyorum. Özgüvensiz yaklaştığın hiçbir şeyi başaramazsın. Bunu da yapmak istemiyor gibisin, yapayım mı diye sormaktaki amacın ne anlamadım.
0
megalomaniac
(29.07.20)
Şu hayatta 3 şeyi öğrenemedim
1- Ayakkabı bağlaması
2- Roma rakamları
3- Şu kadın erkek simgeleri

Hanginiz kadın hanginiz erkek anlayamadığım için bence dene diyorum zarar gelmez.
0
infernalcadre
(29.07.20)
Boşuna moralini bozacak bir işe girme.
0
arnold schwarzeneger
(29.07.20)
infernalcadre

Sana bir yöntem göstereyim bu sayede asla karıştırmazsın.

Bak o "ok" varya ? O erkek cinsel organından sana çağrışım yapsın. Kadının işareti de "ayna" yı çağrıştırmakta, "ayna=güzellik=kadın"...
0
Avoiding The Puddle
(29.07.20)
O laf şöyle, kadının güzeli çirkini olur, erkeğin efendisi olur iti kopuğu olur :)

Reddedilirsen iş yeri cehenneme dönebilir. Önce bi sinyal bekle. Ufak ufak yazıl.
0
antihero
(29.07.20)
Yas tip ve kilodan bagimsiz soyluyorum. Ayni isyerinden iliski cok sikintili bir durum.
0
cleric
(30.07.20)
(3)

Ülkenin gündeminden çok bunaldım

hadi ya la
Son zamanlarda kötü olayların sayısı mı arttı yoksa bana mı öyle geliyor bilmiyorum. Kendimi bildim bileli ülkede berbat şeyler oluyor. Ama kendime hep derdim ki dünya iyi bir yer değil, bazı yerlerde kötü olaylar daha fazla oluyor. Bu ülke ekonomik ve politik anlamda inişler çıkışlar yaşadı, bu ini
Son zamanlarda kötü olayların sayısı mı arttı yoksa bana mı öyle geliyor bilmiyorum. Kendimi bildim bileli ülkede berbat şeyler oluyor. Ama kendime hep derdim ki dünya iyi bir yer değil, bazı yerlerde kötü olaylar daha fazla oluyor. Bu ülke ekonomik ve politik anlamda inişler çıkışlar yaşadı, bu inişin mutlaka çıkışı da olur diyordum. Yıllardır yurtdışındaki olayları da takip ediyorum, olabildiğince objektif olmaya çalışıyorum. Ama tünelin ucunda ışık göremiyorum.

Bu yıl her şey gözüme daha da batmaya başladı. Baskı, şiddet, cinayetler, ekonomik bunalım, işsizlik, hak hukuk adalet sorunları motivasyonumu sıfırlıyor. Aynı anda hem KPSS'ye çalışıp hem yurtdışında doktora programları arayacak kadar ikilemdeyim, kafam karışık.

İstediğim lüks bir hayat değil. İnsan gibi çalışıp güvende hissetmek ve sevdiklerimle huzurlu olmak istiyorum. İçimi dökmek istedim. Teşekkürler.
0
hadi ya la
(27.07.20)
yakın tarihe baktığın zaman türkiye'nin gerçekten vasat siyasetten, şiddetten, terörden kendini bir türlü arındıramadığını görüyorsun.
evet şu anda boktan durumlar yaşanıyor ama bence geçmişte daha kötü günler de yaşandı.
teknoloji filan derken insanların hayatlarının iyice içine girdik, bir anlık düşünceler bit tweetle ifşa oluyor artık.
birçok cinayet, sapkınlık, tecavüz vakalarını eskisine göre daha çok duyuyoruz, eskiden de vardı ama bilmiyorduk, haberi bize ulaşmıyordu sadece.

bence en sağlıklısı biraz uzak durmak, mesela her gün ekşi sözlük gündemini filan takip ediyorsan kafayı yersin. troller, yalan haberler, içeriğinden kopuk başlıklar. toplumun belki de %0,0001'inin düşüncelerini temsil eden birinin söylediklerinin gündee getirilmesi...

her akşam bir saat a haber yazıyorum reçeteye, bir haftaya bir şeyciğin kalmaz. yalnız fazla doz alma bu sefer ters teper, almanya bizi kıskanıyor dersin :)
0
aziz dostum jack
(27.07.20)
Dünya'nın en konfor alanını terk etmeyen tembel insanı olarak benimde bu sene yeter ulan sıçarım böyle dünya ya senem.

1- Yaş otuza gelmeden (2021 temmuza kadar) hayvan gibi para biriktiricem
2- patron ile görüşüp tazminatın bi kısmını alıp istifa edicem
3-29 yaşına girdim 30 olmadan EVS yapıcam uzun dönem
4- Sonrasına da geldikten sonra bakıcam

Benim gibi planlı programlı adama bile yeter çektirdi,
0
paramolacak
(27.07.20)
Ben bunu birkaç gün önce çok yoğun hissettim. Gece uyuyamadim, nefes almakta zorlandım, başıma çok kötü bir şey geleceği fikrini aklımdan cikartamadim. O günden beri Twitter'a daha az girmeye çalışıyorum. Doksanlari hayal meyal hatırlıyorum, akşam haberlerinde, üçüncü sayfalarda yine aynı tabloyu gordugumu hatırlıyorum. Terör meselesi hayatlarımızın içindeydi, inanılmaz fakirdik. Vasatlik, pespayelik şekil değiştirdi ama bu ulkenin gündemi ben kendimi bildim bileli akıl sağlığına zarar veren cinsten. Yukarıdaki arkadaşın da dediği gibi herkese, her şeye daha fazla maruz kalıyoruz şu an. Adamın biri çıkıp öldürülen kızın fotoğrafının altına "Güzel kızmış, keşke ölmeden bir kere verseydi" yazıyor, sen bunu sabah kahvaltini yaparken görüyorsun. Kime tepki vereceksin? Cogala cogala geceleri panik atak krizleri geçirten bir saçmalık yığını.

Uzun vadeli düşünecek, öngörüde bulunacak kadar sosyoloji, siyaset bilgim yok. Sadece günü kurtarmaya çalışıyorum.
0
epistemic_regress
(27.07.20)
(2)

KPSS öğretmenlik için tavsiyeleriniz?

hadi ya la
Merhaba. Geçen sene İngilizce öğretmenliği bölümünden KPSS'ye hiç çalışmadan girip 73 puan, 1400 sıralama yaptım fakat yüksek lisansa başladığım için tercih yapamadım.Bu yaz son anda karar verip sınava başvurdum. Ne yapmamı önerirsiniz? Elimde sadece ÖABT konu anlatım kitabı var, yüksek lisansa hazı
Merhaba. Geçen sene İngilizce öğretmenliği bölümünden KPSS'ye hiç çalışmadan girip 73 puan, 1400 sıralama yaptım fakat yüksek lisansa başladığım için tercih yapamadım.

Bu yaz son anda karar verip sınava başvurdum. Ne yapmamı önerirsiniz? Elimde sadece ÖABT konu anlatım kitabı var, yüksek lisansa hazırlanırken geçtiğimiz güz dönemi oradan çalıştım ve alanla ilgili artık neredeyse hiç eksiğim yok (KPSS'ye girdiğimde çok eksiğim vardı)

Youtube'dan eğitim bilimlerine mi çalışsam? Deneme alıp onları mı çözsem? Bu sefer 80+ puan almak istiyorum.
0
hadi ya la
(27.07.20)
tek tek çalışmak için biraz geç olabilir. deneme çözüp üzerinden kontrol yapmanız sizin için yeterli olacaktır. her türlü atanırsınız diye düşünüyorum. kolay gelsin bu arada.
0
anarsika
(27.07.20)
Eğitim bilimleri için YouTube a hiç bakmadım ama benim hocam kanalında yararlı videolar vardır yine. Bir buçuk ayda iyi kötü toparlanır eğitim bilimleri. Başarılar.

Bu arada ben pegem in eğitim bilimleri soru bankasını almıştım, pegem kampusteki video dersler için kod çıkmıştı içinden. Videolar biraz eski ama bayağı yararliydi. Onu da tavsiye ederim.
0
epistemic_regress
(27.07.20)
(21)

hangi maaşı alsanız sizi tatmin eder (türkiye şartlarında realist olalım)

Techsavvy
olalım lütfen olarak bitecekti soru.Şu Türkiye şartlarında hangi maaş sizi tatmin eder. Oh. Şükür. dedirttirir (ateistlere diyecek bir seyim yok :))birde realist olalım lütfen. evet ben de bir milyon dolar ve holosko istertdim. ama naparsın. TR
olalım lütfen olarak bitecekti soru.

Şu Türkiye şartlarında hangi maaş sizi tatmin eder. Oh. Şükür. dedirttirir (ateistlere diyecek bir seyim yok :))

birde realist olalım lütfen. evet ben de bir milyon dolar ve holosko istertdim. ama naparsın. TR
0
Techsavvy
(26.07.20)
10.000+
0
angina pektoris
(26.07.20)
Günde 100 dolar
0
valarmurgulis
(26.07.20)
10 bin tl
0
paramolacak
(26.07.20)
6bin yeter
0
sutlu nescafe
(26.07.20)
şu anki maaşım tatmin ediyor ya, çok şükür, fazlasında gözüm yok.
(10.000 -)
0
pati
(26.07.20)
6-7 bin yeter bana.
0
epistemic_regress
(26.07.20)
maaş hiçbir zaman yetmez.

kölesin yine köle.
0
fareli koyun vuvuzelacisi
(26.07.20)
Memuriyet olduğunda 6-7 yeter. Özel sektör işinde 10+
0
insomniac
(26.07.20)
3bin dolar aşağı yukarı her yerde -ist, avrupa ya da amerikada bir yer- beni idare eder.
0
rewlack
(26.07.20)
10 bin tatmin eder.
15 bine çok şükür derim (ateistim).
0
sanxis
(26.07.20)
5 yetermis donup bakinca. ama ben onu alinca hersey biraz daha artabilir. o yuzden artmasin diye dusunuyorum.
0
baldan kaymak
(26.07.20)
10bin yeter
0
birfincankahvedahaisteyenadam
(26.07.20)
70k.
0
monkey
(26.07.20)
20 bin
0
alfred
(26.07.20)
bu neler yapmak istediğine göre değişen bir durumdur aslında,eğer evin kirada değilse,çok fazla para harcamayan lüksleri olmayan bir kişiye 10 bin lira yeter diye düşünüyorum.
0
super gazi
(26.07.20)
20.ooo tl den aşağısı kurtarmaz.
0
creedwar
(26.07.20)
Dolarla euroyla olması şart. Avrupa’da ki meslektaşımla denk olmalıyım. 5000 euro ile en sıkı gurbetçiden fazla savunurum hükümetimizi.
0
gatherer
(27.07.20)
Valla ben aldığım maaşın şeklini alabiliyorum. 3 alırken de ona göre yaşıyordum yetiyordu, 5 alırken de yetiyor, 15 alırsam da tam yetiririm bir şekilde. Kazanınca harcıyorsun bir şekilde. Ben sisteme uyuyorum yani en azından :D Harcamasan da yatırım miktarını artırıyorsun.

Ev derdim yok çünkü aile yanında olduğum için.

Ama kira + benzin + giderler + yatırım + eğlence için istanbul şartlarında
minumum 5'e yakınmadan geçinirim tek başıma.
7'ye rahat geçinirim.
10 da tatmin eder yeterince, fazlasında gözüm yok.
0
ananiyimioguz
(27.07.20)
ben yaptığım işe ve beklentilere göre şu an 10bini hakediyorum.

bunu vermedikleri için de artık 10bin'lik çalışmıyorum :)
0
dedi ayca
(27.07.20)
5 Bine şu anda ayı kurtarıyorum, mutlu olup bir şeyler sahip olabilme keyfine erişebileceğim ülke içinde keyifle gezip yaşayabileceğim tutar 12-13 binden aşağı olmaz, senede bir kez de yurtdışı için 4-5 bin euro verseler ne güzel olurdu :D
0
atom karincanin torunu
(27.07.20)
5 bin tl maaş ile "tek başımayım ama altını çizeyim" tam anlamıyla eğlencesi, ihtiyaçlar, gezmesi tozması, faturalar, steam, psn vs. geçinebiliyorum.. ev kira değil öyle bir şansım da var.. bakmakla yükümlü olduğum eşim, çocuklarım olsa mevcut ülke şartlarıyla 10 bin tl üstü anca kurtarır gibi..
0
synche
(27.07.20)
(35)

Hayatınız boyunca kaç kere aşık oldunuz?

osssy
Ve yaşınız kaç?
Ve yaşınız kaç?
0
osssy
(22.07.20)
4, 28.
0
kedili bisiler
(22.07.20)
2, 29
0
ruby elixir
(22.07.20)
0, 22
0
cauldronwizard
(22.07.20)
1, 23
0
ruhen hastayim ben
(22.07.20)
3, 31
0
buff
(22.07.20)
1, 35
0
levpontryagin
(22.07.20)
0
0
Bruce
(22.07.20)
4, 29
0
prole
(22.07.20)
1, 29
0
hayirsiz
(22.07.20)
0, 33
0
epistemic_regress
(22.07.20)
34, farkı göremiyorum. ya hepsine aşık oldum ya hiçbirine aşık olmadım.

"abi onu hissediyorsun anlarsın ya" diyenlerden nasıl anlaşıldığını açıklamalarını rica edebilirim.
0
celeron 300a
(22.07.20)
1,22 keşke olmasaydım.
0
northern eagle
(22.07.20)
2, 24

Aşık olduğumu sanmama ise hiç girmeyelim. 4-5 vardır çok rahat.
0
aguen
(22.07.20)
3, 29.
0
ma ya
(22.07.20)
2, 27
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(22.07.20)
“Ve yaşınız kaç” kısmını görmediğim için herkes küsüratlı cevap vermiş sandım ahahah

4 - 29
0
megalomaniac
(22.07.20)
1, 27
0
sabenburak
(23.07.20)
4 28
0
zimbirik
(23.07.20)
2, 35

bir kere de olur gibi oldum ama olamadım gibi de oldu.
0
blatta hiberna
(23.07.20)
askin, asik olunacak kisiyi istemek, hep onu dusunmek ve arzulamak olmadigini biliyorum. ask, hissetmek de degildir. bu seyler hep ask olarak kabul gormus seylerdir. filmler, kitaplar bunun uzerine yazildi. ancak ask, bu degil.
bu sebeple, yerlesik ask tanimina gore ben hic asik olmadim. "asik olmak" terimine de suphe ile yaklasiyorum.

yasim 24
0
Leonardo~Da~Vinci
(23.07.20)
3, 38
0
euteamo
(23.07.20)
0, 24

Bir kere aşık oldum sandım, değilmiş meğer sonradan anladım. Ama insan sürecin içindeyken anlamıyor:)
0
kostüm çok güzel prenses misiniz
(23.07.20)
1, 23
0
tabirimekruh
(23.07.20)
2/31

30'dan sonra da artmaz diye düşünüyorum.
0
the coon
(23.07.20)
4 kere (hepsi 14 22 yas arasi). 31 yasindayim.
0
hot potato
(23.07.20)
0-30
0
baldur2
(23.07.20)
1, 30
0
elektr10
(23.07.20)
2, 45
0
synax
(23.07.20)
çocukluk aşkları da sayılacak mı?

liseden itibaren sayıyorum.

lisede 1, üniversitede 1 ve üniversite sonrasında 1 olmak üzere

3 ile noktaladım aşk hayatımı. 32 yaşındayım ayrıca.
0
reanarchy
(23.07.20)
2,30
0
takunyali kokos
(23.07.20)
Sıfırcıların anneleri katı ya da soğuk mu hep? Bir ilişkisi vardır belki.
0
🌸osssy
(23.07.20)
1.02
0
zencipanda
(24.07.20)
3 kere. 24 yaşındayım.

2 kere de aşık olduğumu sandım ama 2-3 hafta sonra unutunca anladım ki değilmişim :d
0
batlegolas
(24.07.20)
1, 27
0
landho
(24.07.20)
3, 32.
0
nickini degistiren yazar
(24.07.20)
(8)

Sarı kantaron depresyon için etkili mi gerçekten?

genc irisi
Ayıptır söylemesi başka bir sıkıntım için(hemoroit) doğal birşeyler araştırırken sarı kantaron yağının iyi geldiğini okudum. birçok faydasıyla birlikte depresyona da iyi geliyormuş ama o kısımları hiç önemsemedim açıkçası. kullanım olarak da hem ilgili bölgeye tatbikini hemde günde bir tatlı kaşığı
Ayıptır söylemesi başka bir sıkıntım için(hemoroit) doğal birşeyler araştırırken sarı kantaron yağının iyi geldiğini okudum. birçok faydasıyla birlikte depresyona da iyi geliyormuş ama o kısımları hiç önemsemedim açıkçası. kullanım olarak da hem ilgili bölgeye tatbikini hemde günde bir tatlı kaşığı içilmesinin iyi geleceği yazıyordu. bir haftadır bunu içiyorum ve rahatladım resmen. normalde ruh hali çok çabuk değişen dengesiz bir insanken birkaç gündür çok iyi hisseder hale geldim. bu bitki hakikaten bu kadar etkili bir şey mi yoksa placebo mu yaşıyorum acaba? daha önce bu amaçla kullanan oldu mu acaba?
0
genc irisi
(22.07.20)
o kadar etkili olsa kesinlikle marijuana gibi asiri talep gorur ve yasaklanirdi. bu tip bitkisel seylerin etikisi asiri mutevazidir. bence kendini iyi hissedecegin varmis.
0
hot potato
(22.07.20)
Depresyona kime, neyin, ne zaman iyi gelecegi tam bir muaamma bana kalırsa. Faydasını gorduysen almaya devam et, placeboysa da placebonu yaşa. :)
0
epistemic_regress
(22.07.20)
Kullanmadım ama etkili olduğunu çok duydum. Kullanırken güneşe çıkmaya dikkat etmelisiniz. Yaz mevsiminde olduğumuz için yazayım dedim.
0
asteriks
(22.07.20)
birkaç günü normal geçirmek bence çok iyi sonuç normalde bu sürede saçma sapan birşeye kafam atar sinirlenir sonra üzülür sonrada içime kapanırdım şuan nazar değmesin iyi gidiyor. hakikaten placeboysada kafası güzel :)

@asteriks güneş uyarısı için de teşekkürler bende bir de gül hastalığı var güneşte kalınca kırmızı kesiliyorum. çare olarak yatmaya yakın içiyorum, gün içinde mecbur kalmadıkça çıkmıyorum.
0
🌸genc irisi
(22.07.20)
placebo
0
orpheus
(22.07.20)
Ben sari kantarondan çok bi beklentim olmadan kullanmaya basladim ve inanilmaz faydasini gördüm. Olumsuz dusuncelerim azaldi. Boyle bi beklentim olmadigi icin sadece rahat uyumak icin almistim halbuki yani bence plasebo falan değil. ayrıca aylarca stabil bi şekilde kendimi iyi hissettim böyle plaseboluk olmaz :) Güneş hassasiyeti riski yuzunden birkac haftadir kullanmiyorum ve kötü bi moddayim sigarayi birakmamin da etkisi olabilir bilemiyorum :)
0
ruby elixir
(22.07.20)
Sarı kantaron,antidepresanlar gibi doktor kontrolü dışında kullanılmayacak bir bitki. Ciddi yan etkileri olabiliyor. Kullanmadan psikiyatriye danismakta fayda var. Geçmiş olsun
0
Naysnays
(22.07.20)
Yurtdışında psikiyatristler hafif düzeyde depresyon için reçete ediyormuş diyolar
0
coca cola
(22.07.20)
(2)

Kpss ve motivasyon eksikliği

karmaşık
Merhaba, Evde ders çalışmak ve konsantre olmak zor geliyor kpss çalışmak için. Kütüphanelerde de ders çalışılmıyor bu dönemde. Benimle benzer durumda olanınız var mı? Ya da ne yapabilirim daha motive çalışmak için? Teşekkürler.
Merhaba,

Evde ders çalışmak ve konsantre olmak zor geliyor kpss çalışmak için. Kütüphanelerde de ders çalışılmıyor bu dönemde. Benimle benzer durumda olanınız var mı? Ya da ne yapabilirim daha motive çalışmak için? Teşekkürler.
0
karmaşık
(22.07.20)
Ben de aynı durumdayım. Valla ittiriyorum, bırakırsam vicdan azabı çekeceğim sınavdan sonra. Ama gerçekten odaklanıp çalışamıyorum. Kendimce program falan yapmaya başladım. Kronometreyle çalışıyorum. Ama bir yandan da iş aramaya başladım :(
0
epistemic_regress
(22.07.20)
Çare kütüphane :(
0
damba
(22.07.20)
(3)

Motivasyon eksikliği, dikkat dağınıklığı

northern eagle
Bir yıldır depresyondayım ve depresyondan çıkmaya da eğilimliyim yani düşününce ama kendimi bişeyler yapma konusunda motive edemiyorum. (ders çalışıyorum dikkatim dağılıyor, spor yapıyorum bir süre sonra sıkıyor vesaire vesaire)Ne yapabilirim?
Bir yıldır depresyondayım ve depresyondan çıkmaya da eğilimliyim yani düşününce ama kendimi bişeyler yapma konusunda motive edemiyorum. (ders çalışıyorum dikkatim dağılıyor, spor yapıyorum bir süre sonra sıkıyor vesaire vesaire)
Ne yapabilirim?
0
northern eagle
(22.07.20)
İş yapmaya koyulduğunda kendine kuşa bir zaman belirle ve o süre boyunca dikkatini dağıtacak her şeyi kendinden uzaklaştır. Bu süre 10 dakika bile olabilir. Aynı anda sadece tek bir işe odaklan. Güne küçük bir işini hallederek başla bir de.
0
arnold schwarzeneger
(22.07.20)
Kronometre kullanıyorum ben. Ders çalışmaya başladığımda açıyorum, ara verdiğimde kapatıyorum. Günlük hedefler koyuyorum, dört saat mesela, o hedefi tutturmaya çalışıyorum. Excelde basit programlar yapıyorum kendime, şu saatte şunu yap, bunda bunu yap vs.
0
epistemic_regress
(22.07.20)
bu iş eş dost tavsiyesiyle, vitaminle, sporla, pazar ekindeki "istersen yaparsın" yazısıyla malesef olmaz.

uygun bir hastanenin psikiyatri servisinden randevu al. dikkatin mi dağınık, uyku sorunun mu var, kanında mı bir sorun var bakılsın.

bütçen uygunsa terapi ile beraber, spor iyi beslenme vs ile aşarsın.
0
orpheus
(22.07.20)
(6)

Bu çanta yaşlı işi mi?

wmeh
Bazıları yaşlı işi buldu. Bazıları da fazla süslü dedi, halbuki bana sade gelmişti. Sizce nasıl? Süslü ve yaşlı işi mi?
Bazıları yaşlı işi buldu. Bazıları da fazla süslü dedi, halbuki bana sade gelmişti. Sizce nasıl? Süslü ve yaşlı işi mi?
0
wmeh
(20.07.20)
bu çantayı nitelemem gerekse ne yaşlı ne de süslü sıfatını kullanırdım. İki kategoriye de girmiyor bence. Tarzım olmadığı için güzelliği ile ilgili bir şey demem yanlış olur. Ama süslü falan değil. Siyah dümdüz çanta işte.
0
kucukne
(20.07.20)
bu mu süslü ? buna süslü diyen ölmüş haber et ona. Bence gayet sadece güzel.
0
paramolacak
(20.07.20)
Yasli isi de degil, süslü de degil.
0
chitosan
(20.07.20)
Tokalari nedeniyle çok az demode görünüyor ama onun dışında gayet şık bence. Ben kullanırdım.
0
epistemic_regress
(20.07.20)
dokulu deri olmasa iyiymiş. bence de fena değil yani normal çanta ne yaşlı işi ne de süslü.
0
theseachange
(20.07.20)
yılan dokulu olduğu için gerçekten kötü ve demode duruyor.
0
not dark yet
(20.07.20)
(5)

Önümüzdeki bir yılda ne yapacağım hakkında fikre ihtiyacım var

epistemic_regress
Bir buçuk ay sonra kpss var ama yıl boyu çok programlı çalışmadığım ve artık son düzlükte de ittire ittire calisabildigim için patlama ihtimali yüksek. Kafamda bir sürü şey var, yapmak ya da yapmamak istediğim. Böyle durumlarda isleriy düzene sokup kendime bir yol haritası çıkarmakta zorlanıyorum, o
Bir buçuk ay sonra kpss var ama yıl boyu çok programlı çalışmadığım ve artık son düzlükte de ittire ittire calisabildigim için patlama ihtimali yüksek. Kafamda bir sürü şey var, yapmak ya da yapmamak istediğim. Böyle durumlarda isleriy düzene sokup kendime bir yol haritası çıkarmakta zorlanıyorum, o yüzden size sorayım dedim. Burada benden daha taze ve dinç dimaglar olduğuna inanıyorum.

Şimdi yapmak istediklerimi ve istemediklerimi yazayım teker teker.

Artık ailemle yaşamak istemiyorum. Dünden beri şehir disindalar ve ben 24 saatte daha sakin, iyi hissetmeye başladım. Detaya girmiycem ama ev içindeki curcuna beni iyice kitliyor, paralize ediyor, içimden hiçbir şey yapmamak gelmiyor. Yalnızca o anı atlatmaya yönelik çalışıyor zihnim ve o irrite edici anlar bitmiyor. Rahat, huzurlu olduğum bir zaman yok gün içinde. İstanbul'da yaşıyorum, bir işe girsem alacağım maaş maksimum üç bin lira. Bu maaşla İstanbul'da yaşamak çok zor olacak ama illa ki bir alternatifi vardır. Şehir değiştirmeyi bile düşündüm ama ne kadar mantıklı bir fikir olduğunu bilmiyorum şu an. O maaşla nerede yaşanır mesela?

Eğer ailemle kalmaya devam edeceksem özel okullarda ve dershanelerde çalışmak istemiyorum. Kpss ye hazirlanacagim gelecek sene de. İkisi bir arada yürümez, yine ücretli öğretmenlik yapmam gerekecek. Çok fazla boş zamanım olur böylece, sınava konsantre olabilirim. Peki sizce önümüzdeki dönem devlet eskisi kadar ücretli öğretmen alır mi? Malum eğitimin ne şekilde devam edeceğini tam bilemiyoruz, uzaktan eğitime bir süre daha devam edilebilir. Bu durumda da kadrolu öğretmenler dışında öğretmen calistirmalarina gerek kalmayabilir. Aranızda mebde çalışan ya da deneyimli, öngörüsü yüksek meslektaşlarım varsa beni bu konuda aydınlatabilir mi?

Eger kpss yi bu sene kazanamazsam, ailemle yaşamaya devam etmek zorunda kalırsam ve ücretli öğretmenlik de yapamazsam mecburen nefret ettiğim özel okul ve dershanelere döneceğim. Yıllardır aynı çıkmaza giriyorum aslında. Ama bu sefer hayatıma yeni bir açılım katmak adına bu en kötü senaryo gerçekleşirse yüksek lisansa kaydolayim diyorum. Hayatımda üstünkörü, elimin tersiyle yaptığım onca şey var ve lisans eğitimi de bunlardan biri. Kendimi alanimda yeterli bulmuyorum, geliştirmek istiyorum. Bu sene için dilediğim hiçbir şey gerceklesmezse Matematik alanında yüksek lisansa başlayacağım. İstanbul'da ya da.sehir dışında, onerebileceginiz bir üniversite var mı?

Valla aşağı yukarı böyle, yazarken biraz sıraya dizebildim bu düşünceleri en azından. Her türlü fikir ve tavsiyenize açığım. Buraya kadar okuduysaniz teşekkür ederim.
0
epistemic_regress
(19.07.20)
Kendini sıkıp sınavı kazanacaksın. Sihirli bir değnek yok maalesef.
0
ruhen hastayim ben
(19.07.20)
Kazanamazsam ne olur u da düşünmem lazım. Soylediklerimin hangisinde sihirli degnekten bahsetmisim, akıl danışmak istedim sadece.
0
🌸epistemic_regress
(19.07.20)
Yüksek lisansı iyi şekilde yapmak için İngilizcenizi geliştirmeniz ve bol bol makale okuyup araştırma yapmanız gerekecek. Bunlar sizi KPSS'den uzaklaştırır. Ayrıca yüksek lisans bitene kadar okul için para harcayacaksınız. Çalışmıyorsanız bu durum sorun yaratabilir. Bilgiler tazeyken sınavdan kopmamak daha mantıklı. Sonra aynı şeyleri baştan çalışmak daha zor olur. Özel okulda çalışıp kalan zamanı KPSS'ye ayırmak daha mantıklı. Atanınca zaten büyük ihtimalle başka şehre gidileceği için aileden ayrı yaşama düşüncesi de kendiliğinden gerçekleşecek.
0
dissendium
(19.07.20)
Hocam, önceki duyurulardan anladığım kadarıyla yaşınız 30+. Bu sene de kpss'nin olmama ihtimalini görüyorsunuz. Daha önce kolej,dershane,devlet okullarında ücretli öğretmenlik gibi deneyimlerinizin olduğunu tahmin ediyorum. Kadınsınız sanırım. Ailenizin yanından ayrılmak istiyorsunuz, peki. Branşınız aranan bir branş, deneyiminiz var, cinsiyetiniz daha çok tercih edilen cinsiyet. İstanbul dışında nispeten küçük bir ilde, daha kurumsal özel okullara başvursanız. Yahut ilk kertede kapağı bir küçük ile atıp orada herhangi bir özel okulla başlayıp daha sonra kurumsalı zorlasanız. Mesela bahsettiğiniz 3 bin tl maaşla Eskişehir'de tek başınıza 1+1 minik bir eve çıkıp geçinebilirsiniz. Eskişehir ve Çanakkale gibi iller size rahatlık bakımından İstanbul'dan da iyi gelir emin olun.
0
herseysermayeicin
(19.07.20)
Eylüle kadar hiçbir şey yapmazsam (sınav Eylül'de) sınav iyi geçmezse sonrasında is bulmam çok zor olur. Sınav şu an iyi de geçebilir, patlabilirim de ama genel motivasyonumu göz önüne alınca burun farkıyla patlayacak gibi duruyor. Bu durum beni kahretmiyor ya da eskisinden daha az calismamama neden olmuyor. Çalışıyorum yine ama kpss için çok da yeterli olmadığını biliyorum. Sınav bittiginde "şimdi ne olacak, napicam?" diye ortada kalmak, aylarca bunun depresyonunu yaşamak istemiyorum açıkçası.
0
🌸epistemic_regress
(19.07.20)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.