Giriş
(18)

Hangi online marketi kullanıyorsunuz?

son feci skilacci
Sb.
Sb.
0
son feci skilacci
(27.04.21)
banabi kullanıyorum, çünkü evime sadece o geliyor.
0
ofelia
(27.04.21)
Migros sanal market ve getir.
0
fraise
(27.04.21)
banabi, amazon.com.tr
0
roket adam
(27.04.21)
Sıklıkla getir, nadiren banani. 1-2 kez de istegelsin kullandım.
0
himmet dayi
(27.04.21)
Migros hemen
Gerçekten hızlı teslimat yapıyor.
0
hold short of the runway
(27.04.21)
Migros, getir, a101 kullandım hepsi de iyi.

diğerlerini de deneyeceğim. kampanyalara göre ona buna bulaşıyorum.
0
Avery
(27.04.21)
migros sanal market. son 1 senede kendilerini geliştirdiler resmen.
0
false pretension
(27.04.21)
Banabi. Ama sağlam fiyat farkı yiyorum, her seferinde bu son diyorum.
0
epistemic_regress
(27.04.21)
migros sanal market kullanıyorum, çok memnunum.
0
ayalensoledad
(27.04.21)
Migros ve mopas'i kullanirdik. Mopas'ta yer daha rahat bulunuyordu
0
fakyoras
(27.04.21)
migros hemen ve trendyol hızlı market özellikle bu ikisi market fiyatlarında ayrıca getirme ücreti de yok.
getir gereksiz pahalı nasıl hala buradan sipariş veriyorsunuz anlamıyorum. indirim çeki olsa bile market fiyatına yaklaşamıyor.
banabi bazen güzel kampanyalar yapıyor ama yinede pahalı.
keza istegelsinin de fiyatları piyasanın üstünde.
bunların yanında carrefour ve migros sanal market çok daha tercih edilebilir.
0
astronom bey
(27.04.21)
kullanım sıklığına göre:

migros
istegelsin
a101
getir
şok

şok getirme ücreti almayan tek seçenek olduğu halde sonuncu sırada çünkü sepetin her gece sıfırlanması gibi geri zekalıca bir uygulaması var. yani ben bütün gün aklıma gelenleri, geldikçe teker teker sepete atmışım, ertesi gün bi bakıyorum ki sepetim bomboş. yuh yani.

milyonlarca lira harcanan ve önünde bir sürü pozitif örnek de olan bir sistemde bu nasıl düşünülmez anlayamadım.
0
filteria
(27.04.21)
banabi ve getir. banabi'de fiyatlar biraz daha uygun olduğu için genelde onu kullanıyorum.
0
rose parks
(27.04.21)
Buyuk ve haftalik ev alisverislerinde istisnasiz migros. Cok da memnunum.

Ara sira sadece birkac sey alacaksam, abur cubur vs o zaman cogunlukla getir'i, nadiren de banabi'yi kullaniyorum.
0
invictae
(27.04.21)
hepsini kullandım en iyisi hepsiexpress. fiyatlar raf fiyatı. getir ve banabi acayip kazık.
0
xrated
(27.04.21)
migros sanal market, carrefour, a101.

carrefour'un kötü havalarda ve haftasonlarında 100TL üzerine ücretsiz teslimat kampanyası vardı, artık yapmıyorlar.
0
inheritance
(27.04.21)
Migros hemen kullanıyorum ben. Kampanya falan varsa getir, banabi vs. değerlendiriyorum ama normalde hep migros hemen.

Sanal market çok nadir oluyor, bir aralar 45dk.ya teslim seçeneği vardı kullanıyordum ama o olmayınca gidip alıyorum 10dklık yerde migros diye.
0
aguen
(27.04.21)
Çağrı market, getirme ücreti almıyor, sepet sıfırlanmıyor.
0
epitaf
(27.04.21)
(8)

Ailem için degersizim galiba

epistemic_regress
Bir haftadır hastayım, çok büyük ihtimalle covid. Ama ailemdeki kimse bakmayı bırak, kendimi hasta ettiğim için sanki hesap soruyor. "İnşallah covid değilsindir, bir de evlere mi kapanacagiz?" demeye getiriyorlar. Bir de hepsinin dilinde "Ailem benim için her şeyden önce gelir" zirvasi. Evin erkekle
Bir haftadır hastayım, çok büyük ihtimalle covid. Ama ailemdeki kimse bakmayı bırak, kendimi hasta ettiğim için sanki hesap soruyor. "İnşallah covid değilsindir, bir de evlere mi kapanacagiz?" demeye getiriyorlar. Bir de hepsinin dilinde "Ailem benim için her şeyden önce gelir" zirvasi. Evin erkekleri bakım istiyor, yemeğini yap, dağıttığını topla, donunu yıka, annem koşulsuz itaat bekliyor (bal iç bir şeyin kalmaz dedi bütün gün). Sevgi, bağlılık, çok yüce aile değerleri bütün bu olup bitenlerin neresinde? Hapishane gibi, kendine ayrı bir dünya kurmana da izin yok, yadirganiyorsun. Ancak evlenerek kurtulabilirsin bu insanların tahakkumunden.

Sorum yok, yeni evli çiftlere ricamdir, hayatı çocuklarınız için yarı açık cezaevine çevirmeyin, sevginizi koşula bağlı vermeyin.

İyi akşamlar herkese.
0
epistemic_regress
(26.04.21)
Geçmiş olsun. Günün sonunda tek başımızayız.
0
not dark yet
(26.04.21)
geçmiş olsun, iyi akşamlar.
0
gadasiz
(26.04.21)
üzüldüm geçmiş olsun
bu ikiyüzlülük tüm insanlıkta var lafla peynir gemisi yürütmek.
0
basond
(26.04.21)
kendi paranı kazanıp adios amigos diyebilmen lazım. yani o aşamada olabilmen lazım.
0
duyurukullanıcısı
(26.04.21)
Diğerlerinden daha az dikkatli davranmışsındır, onlar da biraz bunun hıncını çıkarıyordur. Üzücü ama olur böyle şeyler. Unutursunuz bir haftaya. Geçmiş olsun.
0
IncredibleMau
(26.04.21)
herkesin psikolojisi cozutmak üzere bu ara. bu cepte. korkularımız, anksiyetelerimiz arttı. belki ölmekten, hasta olmaktan korkuyorlar. ikincisi, anne babalarımız insandır. insan da kusursuz olmaz. aile diye kutsallaştırmaya, yüce görmeye gerek yok. sevgileri de kusurlu olabilir tabi ki.
0
rayde
(26.04.21)
boyle dusunuyorsan neden bu kirginligini ayni bu cumlelerle onlara soylemek varken bize yaziyorsun acaba?
0
hopp
(27.04.21)
Onlarla paylasabilsem buraya yazmazdim.
0
🌸epistemic_regress
(27.04.21)
(2)

Sol alt kaburgada ağrı

epistemic_regress
Dün sabahtan beri sağ alt kaburgamda sürekli artan bir ağrı var. Dün gece yatakta sağdan sola dönerken acıyla uyanınca sabah acile gittim. Doktor muayene etti, ağrı daha çok kemikte gibi. Röntgen istedi, herhangi bir kırık ya da zedelenme yok. Kaş gevşetici merhemle ağrı kesici verdi. İlaçları kulla
Dün sabahtan beri sağ alt kaburgamda sürekli artan bir ağrı var. Dün gece yatakta sağdan sola dönerken acıyla uyanınca sabah acile gittim. Doktor muayene etti, ağrı daha çok kemikte gibi. Röntgen istedi, herhangi bir kırık ya da zedelenme yok. Kaş gevşetici merhemle ağrı kesici verdi. İlaçları kullanmaya başladım ama ağrının dayanılmaz olduğu zamanlar oluyor. İç hastalıklarından da randevu alayım dedim, 15 gün sonraya randevu veriyor MHRS. Ciddi ciddi korkmaya başladım, bunun nedeni ne olabilir? Şu an başka ne yapabilirim ağrı için?

Bir iki senedir kronik gaz problemi de yaşıyorum, gaz sıkışması olabilir mi? Ama karın bölgemde herhangi bir sıkıntı yok, yalnızca sol alt kaburgamin çevresi ağrıyor.

Teşekkürler.
0
epistemic_regress
(25.04.21)
Eğer sağ alt ise (başlık sol diyor ama ilk cümlede sağ demişsiniz, emin olamadım) 12 parmak ülseri diye bir olay var, o da olabilir. Doktora bir sorun.
0
plutongezegendegilmi
(26.04.21)
Yanlışlıkla sağ yazmışım ilk cümlede. Sol alt olacak.
0
🌸epistemic_regress
(26.04.21)
(2)

burnum akacak gibi bir de boğazım ağrısam mı diye düşünüyor.

1837837
Evde Parol ve Nurofen var. Hangisini içeyim? Pazartesi de Test olmaya giderim artık.
Evde Parol ve Nurofen var. Hangisini içeyim? Pazartesi de Test olmaya giderim artık.
0
1837837
(24.04.21)
Ağrın varsa parol + nurofen, yoksa sadece nurofen
0
epistemic_regress
(24.04.21)
covid olma riskiniz olabilir (umarım değildir)
bende de aynı bu şekilde başlamıştı
0
rentts
(24.04.21)
(5)

dave chappelle, jim jefferies, tom segura'dan sonra hangi standup'cı?

eurhka
Dave abimiz birinci sırada, güncel konular olması adına 2017 sonrası şovlara bakınıyorum. tarz olarak; storyteller, iki ayrı şakayı birbirine zekice bağlayabilen ve ofansif tarzdaki sanatçılar.teşekkürler.
Dave abimiz birinci sırada, güncel konular olması adına 2017 sonrası şovlara bakınıyorum. tarz olarak; storyteller, iki ayrı şakayı birbirine zekice bağlayabilen ve ofansif tarzdaki sanatçılar.

teşekkürler.
0
eurhka
(23.04.21)
Bana Jim Jefferies'i andıran Joe Rogan var. Son zamanlardaki favorim kendisi.
0
epistemic_regress
(23.04.21)
Jim jefferies ve Tom segura izlemiş ve sevmiş biri olarak:
Akabinde Michelle Buteau izledin, çokk tatlı çok keyifliydi.
Ama asıl önerim jo koy. Efsane bir adam. Tavsiye ederim.
0
buzbebek
(23.04.21)
ekşici gibi olmasın ama şu dave chappele'in en az 3-4 şovunu izledim yenilerden mimik oynamadı ya bir bana mı kenidini beğenmiş ve sıkıcı geliyor . çok severim stand up izlemeyi ama bir gülemedim şu adama

soru içinse
joe rogan
eric andre
jım jefferis son hafatalrda izleyip beğendiklerim
0
ishak77
(23.04.21)
Pek standup izleyen biri değilim ama Ricky Gervais - Humanity'i bayağı beğenmiştim.
0
new day new life
(24.04.21)
kevin hart'a gülüyorum
0
megacracker
(21.05.21)
(5)

Ev hizmetlerinde çalışan bir işçinin tazminat hakkı var mıdır?

epistemic_regress
Annem beş yılı aşkın bir süredir bir avukatın yanında ev hizmetlerinde çalışıyor. Evin genel temizliği ve düzenini sağlamak yanında kadının 9-10 yaşlarındaki çocuğuna da baktı bu süreçte. Bakmak dediğim yemeğini hazırlama, odasını temizleme vs. Küçük çocuk bakımı gibi değil. Kızkardeşim doğum yaptığ
Annem beş yılı aşkın bir süredir bir avukatın yanında ev hizmetlerinde çalışıyor. Evin genel temizliği ve düzenini sağlamak yanında kadının 9-10 yaşlarındaki çocuğuna da baktı bu süreçte. Bakmak dediğim yemeğini hazırlama, odasını temizleme vs. Küçük çocuk bakımı gibi değil. Kızkardeşim doğum yaptığından torunuyla ilgilenmek için kırk günlük izin istedi, işvereni ya istifa et ya da eylüle kadar ücretsiz izne çık, Eylül geldiğinde tekrar oturur konuşuruz ama bu şartlar altında ben seni işten çıkarsam bile tazminat alman mümkün değil, demiş. Kadının kendisi avukat olsa da bu konuda çok hakkaniyetli davrandığını düşünmüyorum. İnternette biraz araştırdım, tazminat hakkı doğabilir diyen var, yoktur diyen var. Bir de buraya sormak istedim.

Teşekkürler.
0
epistemic_regress
(23.04.21)
ev hizmetlerinde çalışan bir işçinin tazminat hakkı vardır.

ama;
"Kızkardeşi doğum yaptığından torunuyla ilgilenmek" bir fesih sebebi değildir. bu şekilde istifa ederse kıdemini yakar.

sgk'sı yapılıyor mu? (genelde yapmazlar) sgk'sı yapılmıyor ise sgk'mı yapmadığın için iş akdimi feshediyorum demesi lazım. bu durumda kıdemi yanmaz.
0
trajikomix
(23.04.21)
SGK si yapiliyor. İşten bir süre izin alması gerektiğini bir ay öncesinden söylemişti işverene.
0
🌸epistemic_regress
(23.04.21)
İşten ayrılmadıysa eğer, bu şartlar altında (yani mücbir sebeple 40 gün işten uzak kalacak olmaması durumunda ki bahsettiğiniz neden iş kanununa göre keyfi sayılabilir) işinden istifa etmesi ya da işveren tarafından iş akdini yerine getiremeyeceği ya da getiremediği için işten çıkartılması durumunda tazminat hakkı doğmaz bu yüzden bu şekilde ayrılmaması en doğrusu olur. Ama anlaşırlarsa kıdem tazminatını alır ayrılır orası ayrı ihbar tazminatını unutsun tabi bu durumda.

Eğer ayrıldıysa yine bu tarz konularda işçi mahkemeleri işçinin tarafında oluyor diye biliyorum bir şekilde döndürebilir lehine avukatın şifahen söylediklerini öne sürerek.

Kıdem Tazminatı Hak Etme Koşulları;

"İşçinin kendi isteği ile işten ayrılmamış olması, sözleşmenin işveren tarafından sona erdirilmesi ya da kendiliğinden sona ermesi"

Edit: İmla
0
Jazz
(23.04.21)
sgk'sı yapılıyorsa ücrete bakmak lazım, ücretler de tam olarak ödeniyorsa ne yazık ki yapcek bir şey yok.

ya kıdemini yakacak, ya da "eylüle kadar ücretsiz izne çık" teklifini kabul edecek.
0
trajikomix
(23.04.21)
1- kendi isteği ile istifa eden kişi kıdem tazminatına hak kazanamaz. işçinin kendi isteği ile işten ayrılıp tazminata hak kazanabilmesi için belirli bir nedenden dolayı kendi iş akdini feshetmesi gerekir. o nedenler şurada detaylı anlatılmış:

kulacoglu.av.tr:~:text=Y%C3%BCr%C3%BCrl%C3%BCkte%20bulunan%20yasal%20d%C3%BCzenlemeler%20gere%C4%9Fi,dahi%20k%C4%B1dem%20tazminat%C4%B1na%20hak%20kazanacakt%C4%B1r.

2- İşveren tarafından iş akdinin feshi yani işten çıkarılma iş kanununda ikiye ayrılır: geçerli nedenle fesih ve haklı nedenle fesih. İşçi geçerli neden ile işten çıkarılırsa kıdem tazminatına hak kazanır, işsizlik maaşına başvurabilir. Haklı neden ile işten çıkarılırsa kıdem tazminatı alamaz, işsizlik maaşına başvuramaz. Geçerli nedenle fesih performans düşüklüğü vb. daha hafif nedenler olduğunda uygulanır. Haklı nedenle fesih ise işçinin ahlak ve iyi niyet kurallarına uymadığı durumlarda uygulanır.

3- Asıl önemli detay: şu anda salgından dolayı işverenin işçiyi geçerli neden ile işten çıkarması yasak. Şu anda bir işçiyi işten çıkarmanın tek yolu haklı neden ile işten çıkarmak. Ki bu da işçinin siciline işlenen bir şey, 4857 Sayılı İş Kanunu 25/II maddesi olarak aratırsanız göreceksiniz.

4 - ev hizmetlerinde çalışanların sigortalılık durumu ayda çalıştığı gün sayısına göre değişir. aynı işverene bağlı olarak ev hizmetlerinde ayda 10 gün ve üzeri çalışanların sigortalılık durumu normal bir işçiden farksızken, ayda 10 günden az çalışıyorsa işveren tarafından sadece meslek hastalığı ve kaza sigortası diye bir sigorta türü ödenir.

"Ayda 10 günden az çalışanlar iş kazası ve meslek hastalığı yönünden sigortalı sayılacak, primleri çalıştıran kişi tarafından ödenecek, sigortalılar isterlerse takip eden ayın sonuna kadar uzun vade (emeklilik) ve genel sağlık sigortası primi ödeyebilecektir."

Dolayısıyla işçi ayda 10 gün ve üzeri aynı işverene bağlı çalışıyorsa kıdem tazminatına kesinlikle hak kazanır ancak şu anda ülkemizde hiçbir işveren işçisini kıdem tazminatına hak kazanabileceği yol olan geçerli nedenle fesih yaparak işten çıkaramaz yasak olduğu için.

Benim anladığım kadarıyla anneniz ücretli izne çıkmak istemiş. 5 yılı aşkın süredir çalışıyordu demişsiniz. Ayda kaç gün gidiyordu? Kaç gün gittiğine göre yıllık izin hakkı doğar, atıyorum her gün gittiği bir iş ise bu 5 yıl içinde yıllık izin haklarını kullandı mı? Yoksa birikmiş yıllık izin hakkı var mı?

Birikmiş yıllık izin hakkı varsa ona sayması belki istenebilir.

Ama çok üzülerek söylüyorum şu dönemde hiçbir işveren ev hizmeti olsa bile işçiye 40 gün ücretli izin vermez bence. 40 günlük ücretli izin 40 gün boyunca işçinin çalışmaması ama maaşının ve sigortasının çalışıyormuşçasına yatırılması. Dediğim gibi birikmiş bir izin hakkı da yoksa bu kadar uzun bir süre boyunca ücretli izin pek kabul edilmez.

Bu durumda işverenin ya ücretsiz izne çık ya istifa et önerisi makul gibi geliyor ama istifa ederse kıdem tazminatı yanacak. Onun için bence işveren kabul ediyorsa en mantıklısı ücretsiz izne çıkmak gibi görünüyor.

Ya da işveren annenizi 25/2 haklı neden ile çıkarır ve annenizin kıdem tazminatına hak kazanmamasına rağmen yani yasal olarak gerekmemesine rağmen tamamen kendi iyi niyeti ile tazminat öder ama bir işveren işçisini aslında kendi çıkarmıyorsa bunu neden yapsın ki?
0
la lykia
(23.04.21)
(7)

Avrupa Yakasi, Leyla ile Mecnun sonrasi dizi?

fakyoras
Selam, Yemek yerken vs arkada ses olsun diye Turk dizileri izliyoruz. Avrupa Yakasi ve Leyla ile Mecnun izledik ve bittiler. Simdi ne izlesek diye dusunuyoruz. Izlemesi eglenceli, cok da takip etmeyi gerektirmeyen hangi diziler var? Simdiden tesekkurler.
Selam,

Yemek yerken vs arkada ses olsun diye Turk dizileri izliyoruz. Avrupa Yakasi ve Leyla ile Mecnun izledik ve bittiler. Simdi ne izlesek diye dusunuyoruz. Izlemesi eglenceli, cok da takip etmeyi gerektirmeyen hangi diziler var?

Simdiden tesekkurler.
0
fakyoras
(23.04.21)
tatlı hayat, tatlı kaçıklar... yalnız tatlı kaçıklar moralinizi biraz bozabilir. bugün bir bölümü yayınlansa kanalı kapatırlar.
0
heavy smoker
(23.04.21)
Beş kardeş
Şaşıfelek çıkmazı
0
rewlack
(23.04.21)
üsküdar'a giderken.
0
brakgn
(23.04.21)
işler güçler'de olabilir.
0
ravenclaw
(23.04.21)
Bulabilirsen Kaygısızlar, Sıdıka, Bizimkiler
0
epistemic_regress
(23.04.21)
Yedi Numara bir de tabii.
0
epistemic_regress
(23.04.21)
Kardeş payı
0
cowboy
(24.04.21)
(13)

Yeni tanıştığı insana psikolojik problemlerinden bahseden insan

epistemic_regress
Sınır bilmezlik midir bu yoksa cool görünme çabası mıdır? Böyle insandan herhangi bir anlamda hayır gelir mi?
Sınır bilmezlik midir bu yoksa cool görünme çabası mıdır? Böyle insandan herhangi bir anlamda hayır gelir mi?
0
epistemic_regress
(22.04.21)
çok dış katmanda şeylerse normal.

ama derinlerdeki şeyleri de tutup her önüne gelene anlatıyorsa o beni biraz soğutur.
0
ananiyimioguz
(22.04.21)
"Seninle iyi bir çift olabiliriz ama benim sakat yanlarım var ve aradığın mükemmeliyetçiliği sana veremeyeceğim büyük ihtimalle" alt metinli bir şeydir bu kanımca.

Diğer taraftan da göz dağı verme.
0
Avoiding The Puddle
(22.04.21)
yakın bulmuştur sizi, dertlidir, anlatmak istiyodur anlatamıyodur, o sırada karşısına siz çıkmışsınızdır, size dökmüştür içini.

Niye cool görünme çabası olsun, neden hayır gelmesin.

Ruh sağlığı zor bi konu, gün oluyo kimseyle tek kelime etmiyorsunuz, gün oluyo içinizi dökmek, birikenleri atmak istiyorsunuz.
0
hayaletimsi
(22.04.21)
Bir de ilginçtir en ilişki meraklısı kadınlar hep böyle piskolojisi bozuk erkeklerin peşinde gezer.
0
Avoiding The Puddle
(22.04.21)
Bana açıp gömleğinin altındakileri göstermek gibi geliyor. Durduk yere ama, sokak ortasında, açıyor gösteriyor. Konteksten bağımsız. Psikolojik problemlere tolerans gistermedigimden değil, bu meselelerin özel, kişisel olduğunu düşündüğümden herkese olduğu gibi açıklamak bana biraz ucuz geliyor. Sizin de fikrinizi merak ettim.
0
🌸epistemic_regress
(22.04.21)
Kişiye göre değişir bu. Başka emareleri yoklardım. Eğer öz farkındalığı yüksek biriyse dert etmezdim. Bi de o anki konuya bağlı.
0
olaylar olaylar
(22.04.21)
Kişiye göre değişir. Bazen insanlar kendisini tanımayan ve bir daha rastlamayacağı insanlara kendini anlatmaya meyilli oluyorlar.
0
Hallegadola
(23.04.21)
Ben de bahsettiğin kişi olabiliyorum çoğu zaman ve benim eşim de senin gibi. Bu bakımdan çok farklı insanlarız.
0
mezarkabul
(23.04.21)
@Hallegadola +1

Bazen yeni tanıdığın insanlara anlatmak, yıllardır tanıdığın insanlara anlatmaktan daha kolay oluyor.
0
peki madem
(23.04.21)
haşmetizm'e katılıyorum. ben de seni gömmeye gelicektim ama gömmemeye ve empati kurmana yardımcı olmaya karar verdim. sonra üşendim o yüzden kısa yazıcam. insanların böyle tikel sana göre normalden sapan davranışlarını acımasızca eleştirmek yerine nasıl bi dünyada, ortamda yaşadığımızı düşünebilirsin. "sağlıklı" kalabilen normal insanlar aslında psikopatlığa daha yakın geliyo bana. insanın türlü türlü hali ve dışavurumu var, bir şey illa bir şeyden kaynaklanmaz. geçen sene italya'da covid yasaklarının yeni kalktığı zamanlarda bi meydanda tek başıma oturuyodum. bi kadın gelip italyanca bilmediğimi de söylememe rağmen kendi dilinde uzun uzun %90'ını asla anlamadığım dertlerini anlattı bana. karantinayı yalnız geçirmiş. zaten yalnız biriymiş anladığım kadarıyla. hayatımda ilk defa görmüştüm kadını, it gibi serseri gibi tek başıma bira içiyodum. geldi anlattı. hatta saate de baktım 1 saat filan konuştu. bu kadın sınır bilmez ya da cool görünmeye çalışan biri değildi. şanssızdı. şimdi düşünüp sana tekrar sinirlendim. hain misin.
0
snape i başından beri tanırım
(23.04.21)
birinin bana psikolojik problemlerinden bahsetmesi basurundan bahsetmesiyle aynı etkiyi yaratıyor. cool olduğunu düşünen arkadaşlar mı varmış?
0
brakgn
(23.04.21)
arkadaşlar bu tür bir şey ikiye ayrılır:
1) adam gerçekten dertli ve şanssızdır, bir sürü şey olmuş olabilir, mesela adamın ailevi çevresel ve psikolojik stres koşullarından dolayı eğitimi sarkmıştır, tipik türk kızı olarak mesela adını sormadan işini soruyorsunuzdur, o da okulunun devam ettiğini söyler ama sorumsuz bir öküz olmadığını, aptal biri olmadığını göstermek için açıklama yapmaya başlar ve konu konuyu açar, dolmuştur çünkü. siz bunlara basitçe "hmm hadi eyvallah" (abi kachayim, ne tuhaf adammış) der kaçar gidersiniz. bu kişi 10 tane psikiyatra gitmiştir ve verilen teşhis sadece majör depresyondur.
2) bu da gerçekten hastadır, üsttekinin aksine sorumluluğu da yoktur, "yeaa bazen elime taPanca alıp (evet p ile) önüme geleni vurmak istiyorum" gibi salak şeyler söyler, sizler de "kendine zarar vermeni istemiyorum burç" dersiniz sarılırsınız, bunlar da palazlanır da palazlanır, üstteki adam türkiyenin en iyi yerine gitse of boş muamelesi yaparken alttakine "olsuuun :))" yaparsınız.
işte daha acısı da alttakinin dallamalığı da üsttekinin üstüne yıkılır, acı olan da budur.
0
ckisc
(23.04.21)
cool olma meselesine cevap vermemişim, valla kendimi cool hissetmediğim gibi çoğu zaman pişman oluyorum anlattığıma, çünkü sizin gibi düşünen biri olabilir karşımdaki diye düşünüyorum ve acaba rezil mi oldum vs diye düşünüyorum anlattıktan sonra ama napayım çoğu zaman engel olamıyorum kendime.
0
mezarkabul
(24.04.21)
(4)

Ertesi Gün Değişen Olaylar ve Kişiler

ckisc
Arkadaşlar diyelim biriyle konuşuyorsunuz, her şey çok güzel ve iş bayağı flört. Konuşma öpücüklerle bitiyor falan her şey süper.Ertesi gün veya günlerde bir çeşit adeta kara büyü oluyor. Yani ya o kişinin bir akrabasına bir şey oluyor ya can sıkıcı bir şey oluyor, ya bende bir trollük oluyor hadi b
Arkadaşlar diyelim biriyle konuşuyorsunuz, her şey çok güzel ve iş bayağı flört. Konuşma öpücüklerle bitiyor falan her şey süper.
Ertesi gün veya günlerde bir çeşit adeta kara büyü oluyor. Yani ya o kişinin bir akrabasına bir şey oluyor ya can sıkıcı bir şey oluyor, ya bende bir trollük oluyor hadi bunu geçelim. Bunların hiçbiri olmasa sebepsiz bir soğukluk var, yani nasıl desem bir gün önce kaba tabirle yapışan insan, hiçbir sebepsiz koşulsuz ("sen mi dangozlaşıyorsun acaba" diyenler için bunu söylüyorum), "hmm whatever" modunda, hani bir açıklama şey olabilir "önceki gün kendini çok kaptırdı şimdi de guardını alıyor" ama o fazla iyimser geliyor bana böyle "naz yapıyor" diye kendini kandırmak gibi. Sizlere de sormak istedim, teşekkürler.
PS: Sorun, olayın fizik kanunu gibi farklı kişiler ve ortamlarda tekrarlaması.
0
ckisc
(22.04.21)
benim iliskilerimde de oluyor bu. Hadi benden sikildi desem, bir dahaki bulusma gerceklesmez, ama yok yana yakila geliyor yine. Ben de merak ediyorum sebebini, cevaplari takip edeyim bari :)
0
invictae
(22.04.21)
yanlış insanlara denk geliyorsunuz. bunun nazla alakası yok, karaktersizlik diyorum ben. maalesef sayıları çok olduğu için sürekli karşınıza çıkıyor olabilirler.
0
cometome
(22.04.21)
Muhabbet hızlı ilerlediğinde öyle oluyor bende de. Fazla ileri gittik galiba, biraz sağduyulu olalım refleksi.
0
epistemic_regress
(22.04.21)
@invictae kesinlikle paranormal bir olay :))
@cometome bu çok doğru ancak olayların işleyişindeki mükemmel sisteme bakınca tek cevap bu değil gibi duruyor.
@epistemic_regress bu kesinlikle doğru yani hepsini açıklayan şey bu değil ama olan bir şey, o anlık kaptırmış gibi oluyorlar çok fazla sonra kendilerine gelince "naptım ben yaw" deyip ertesi gün "hmm evet" oluyorlar.
0
🌸ckisc
(23.04.21)
(7)

Ödem atıcı içecek

garavel
Gerçekten var mı böyle bir şey ? İnternette sağda solda gördüklerimiz falan vs doğru mu ?Veya direkt sizin tarifiniz varsa kullandığınız ve işe yarayan onu da söyleyebilirsiniz.Not : ödemi yanlış biliyor olabilirim el ve ayak şişkinliği için değil bel bölgesi için soruyorum :))
Gerçekten var mı böyle bir şey ? İnternette sağda solda gördüklerimiz falan vs doğru mu ?

Veya direkt sizin tarifiniz varsa kullandığınız ve işe yarayan onu da söyleyebilirsiniz.

Not : ödemi yanlış biliyor olabilirim el ve ayak şişkinliği için değil bel bölgesi için soruyorum :))
0
garavel
(21.04.21)
Kiraz sapı, karanfil, mısır koçanı ve tarçın çubuğunu kaynatıp iç demişti göründüğum diyetisyen. Etkisi oldu bende. Ölçüleri birer tutam, tarçın çubuğu bir tane, karanfil üç beş tane.
0
epistemic_regress
(21.04.21)
Mısır püskülü de olabilir ya. Abuk sabuk, atıl bir şeydi işte.
0
epistemic_regress
(21.04.21)
www.youtube.com

tadı da güzel, çok da işe yarıyor.
zaten limonlu su bile içseniz ödem attırıyor gerçi ama bu tip çaylar daha etkili tabii.
0
blatta hiberna
(21.04.21)
maydanoz yiyin bol bol.
0
in vino veritas
(22.04.21)
Sağlıklı beslenmeyle desteklenmediği sürece mucize olmuyor.

Benim favorim, ananas çayı. Ananası bütün alıp kabuklarını tencerede kaynatıp şişelere koyuyorum. Her sabah bir bardak içiyorum. Ananasın kendisini de ananas+ıspanak+nane+maydanoz smoothie yapıyorum. Bu kadar faydalı ve keyif veren başka meyve yok ya canım çekti.

Bu tarz detoksların süresi oluyor yalnız. 1-2 haftadan fazlası böbrekleri yorar dikkatli olmak lazım. Ayrıca 3 litre su için.
0
jazzabel
(22.04.21)
1 adet limon, 1 dal tarçın, 1 tatlı kaşığı karanfil, 1 tatlı kaşığı karabiber, yeşil elma, bir tutam kiraz sapı, bir tutam mısır püskülü, 2-3 lt su

hepsini kaynat, sonra süzüp sabahları 1 bardak iç demişti sporcu bir abim ancak henüz ben de deneyemedim. spor yapıyorum baya da zayıflamıştım ancak bel bölgesi bir türlü gitmiyordu, yakında ben de deneyeceğim bu tarifi.
0
lazylibra
(22.04.21)
aslında ödem atmak diye bir şey yoktur. yani ödem çok ciddi rahatsızlıklarda görülür böbrek yetmezliği vs.
ama şişkinliklere iyi gelen daha doğrusu sindirime, gaz sancısına iyi gelen bitki çayları mevcuttur. ben genelde açlık otu 3-5 tane atıyorum ıhlamur ve biraz da melisa ile birlikte demliyorum çok iyi geliyor.
0
windymimas
(22.04.21)
(4)

Beyaz polo tişört nasıl? [evet / hayır]

hadi ya la
Siyah polo hayranı olarak beyaz polo yazın nasıl gider diye düşünüyorum.Lisede kolları ve yakası lacivert beyaz polo giyerdik, liseliye dönmeyeyim birden. Açık renk denim veya şort ile iyi gider diye düşündüm.Sizce?
Siyah polo hayranı olarak beyaz polo yazın nasıl gider diye düşünüyorum.
Lisede kolları ve yakası lacivert beyaz polo giyerdik, liseliye dönmeyeyim birden. Açık renk denim veya şort ile iyi gider diye düşündüm.

Sizce?
0
hadi ya la
(21.04.21)
2 tane aldım ben biri us polo biri loft. polo rahat-regular fit. loft slim fit.

transparan olmamasına dikkat edin. mavidekiler çok transparan mesela.
0
westblack
(21.04.21)
Vucudunuza da bagli beyaz renk biraz. Gobekli ve memisli degilseniz jean ile de sort ile de gayet guzel gider.
0
invictae
(21.04.21)
Göğüs kaslari ve omuzlarına bağlı. Liseli gibi de olabilirsin, İngiltere prensi gibi de.
0
epistemic_regress
(21.04.21)
ten rengin ne?
kıllı mısın?
memelerin nasıl görünüyor?
bunlar önemli

yukarıdakiler engel teşkil etmiyorsa slim fit kalıplar güzel olabilir.
0
rewlack
(21.04.21)
(14)

İnsanlar biraz değişik mi?

ofelia
Sabah kardeşimle asangöre bindik, maskeler takılı. İnerken asansör durdu bir kadın bindi maskesi takılı, binerken en ufak bir çekince göstermedi, bize de sormadı. (Ben genelde soruyorum içeride biri varsa. Zaten binanın en büyük asansörünü kullanıyorum, neyse.) Sonra asansör bir daha durdu bir kız b
Sabah kardeşimle asangöre bindik, maskeler takılı. İnerken asansör durdu bir kadın bindi maskesi takılı, binerken en ufak bir çekince göstermedi, bize de sormadı. (Ben genelde soruyorum içeride biri varsa. Zaten binanın en büyük asansörünü kullanıyorum, neyse.) Sonra asansör bir daha durdu bir kız binmeye niyetlendi maskesi var, kadın "dolu" dedi.

LOL, öyle sert söyledi ki sanki tuvaletteyken biri kapıyı zorluyor gibi. Sonra kardeşimle bana döndü "hayret bir şey ya, görmüyor mu işte asansör dolu" falan bir şeyler söyledi. 2 saniye durdum, dayanamadım, "ee siz binerken de bu asansör doluydu" dedim.

Bir bozuldu, bir anda buz kesti, eheheheh. Asansörden inerken de arkasına bakmadan uzaklaştı. (Binerken "günaydın" demişti nşa'da inerken de "iyi günler" derdi, demedi :))

Şimdi ben hödük müyüm? Yoksa kadın biraz gıcık mıymış? Sizce hangisi?
0
ofelia
(21.04.21)
sizin için hödük demeyelim, medeni cesareti yüksek diyelim.
ama kadın tertemiz gıcıkmış.
0
co2s2
(21.04.21)
İyi demişsin, helal olsun.
0
epistemic_regress
(21.04.21)
"Zaten binanın en büyük asansörünü kullanıyorum.."

Asansör üç kişi ve onların birkaç parça eşyasıyla uygun mesafeli bir şekilde doluyor ama dördüncü kişi bu mesafeyi bozuyorsa kadın haklı olabilir. Arkadan mıy mıy konuştuğu için yine de gıcık. Hönk diye kadını bozduğun için sen de pek şey sayılmazsın.
0
IncredibleMau
(21.04.21)
Kadının size ne sorması gerekiyordu ben onu anlamadım?

Hastanedeki asansörlere covid sebebiyle 4 kişi binebiliyor. asansör 3 kişilikse ve kadın 3. Kişiyse problem nedir?

Asansörde 1 kişi var diye boşalana kadar beklemesi gerekiyorsa bence çok saçmaymış.

Aynı şekilde minibüs ve metrobüsüde bekleyin o zaman. Hatta bakkal Marketide beklersiniz. iyiymiş
0
respect
(21.04.21)
Ya geçen markete gittim bir teyze market arabasıyla geçti yanımızdan, sonra bir kere daha denk geldik başka bir koridorda, sonra bir daha geçerken kadın bir anda bağırdı "ya yeter durmadan geçiyorsunuz burdan çekilin ben geçicem" dksjdnaldkma

şok olduk. yani iki kişinin rahatlıkla geçebileceği genişlikte bir koridor, kendisi de en az bizim kadar dolanıyor ki denk geliyoruz. zaten orası market keyfine dolanmıyorum almam gereken şeyi arıyorum, kadın bize kızdı.

garip insanlar.
0
wild honey suckle
(21.04.21)
Ben de sizin gibi sorarım ve rahatsız olurum. Bir de denyoymuş kadın. Çok iyi demişsiniz, içimin yağları eridi, ben de aynısını yapardım ahahahah.
0
Hallegadola
(21.04.21)
ben de sizin gibiyim, insanlar işte... işlerine geldiği gibi her zaman.
0
evimin paspasi
(21.04.21)
Valla helal olsun ağzına sağlık. Hödük olan kadın, hem de böyle katmerli hali
0
Mossy
(21.04.21)
@respect ben kadın bize sorsun demedim, kendisi başkası binmeye kalkınca geri çevirdi ya, madem o kadar pimpirikli kendisi de binerken sormalıydı diye düşündüm. yoksa bana fark etmez. ben sadece kendim binerken içeride birini görünce bi ufak müsade alıyorum. bu dönemde insanlar asansörde tek olmayı tercih edebilirler. ama iki kişinin olduğu asansöre binip, 4. kişiye gelme demesi garip.
0
🌸ofelia
(21.04.21)
@IncredibleMau :):) asansör 8 kişilik ama tabi hiçbir asansör üzerinde yazan kişi sayısı kadar kapasiteye sahip olmuyor. farklı bir bakış açısı, aslında mantıklı, bir kişi bir kişidir sonuçta. kadın kendisiyle bütün kapasitenin tamam olduğunu düşünmüş olabilir. burada kilit nokta arkadan konuşması diyebiliriz.
0
🌸ofelia
(21.04.21)
Zamanında İngiltere'de, "Polonyalılar geldi ülke çok bozuldu her yerde bunlar var" diyen kebapçı bi Türkle tanışmıştım. Kendi orada n'apıyor orayı bozmuş mu hiç düşünmüyordu. Bunu hatırladım :D

Yani üç kişi mesafeli durur gibi geldiyse binmiş ve dördüncüyü istememiş olabilir aslında. Ama sen de haklısın millet bencil. Mesela otobüslerde de binerken "arkada yer var gidin biraz" diyen sonra "aaaa yeter kimseyi almayın arkası sıkışık" diyenler aynı tipler :D
0
nhk ni youkosu
(21.04.21)
sanirim ben de ayni senin yaptigini yapardim ve takildigin noktaya takilirdim. ve evet insanlar biraz sey -_-
0
in vino veritas
(21.04.21)
ofelia 90a takmışsın öyle diyeyim, tebrik ediyorum, senin yerinde olsam ayynısını yapardım.
0
olutaklidi
(21.04.21)
Valla iyi yapmışsınız.
0
SiyamkedisiZorro
(21.04.21)
(4)

Oruçken çok gülmek

mg3929
Oruçken izlediğim sitcoma ve sosyal medyadaki paylaşımlara sesli kahkaha atıp yarılarak eğlendiğimi fark ettim. Normalde izler gülümser geçerim. Oruçken zeka geriliği yaşıyor olabilir miyim? Yoksa mutluluk hormonu falan mı geliyor bi yerlerden
Oruçken izlediğim sitcoma ve sosyal medyadaki paylaşımlara sesli kahkaha atıp yarılarak eğlendiğimi fark ettim. Normalde izler gülümser geçerim. Oruçken zeka geriliği yaşıyor olabilir miyim? Yoksa mutluluk hormonu falan mı geliyor bi yerlerden
0
mg3929
(20.04.21)
Başlığın devamında "orucu bozar mı?" diyeceksiniz diye çok korktum.

Belki ibadetinizi yapıyor olmak huzur veriyordur, stresinizi azaltıyordur. Ondandır :)
0
kobuzchu kiz
(20.04.21)
ben oruçken açlıktan inzivaya çekilip sessizliğe ve sinire bürünüyorum. muhteşem olay bu.
0
bir kum tanesindeki atom alti parcacik
(20.04.21)
Böyle yan etkileri varsa ben de oruca başlayayım. Fizyolojik altyapısını bilmiyorum, meditatif bir alana girmissindir, yukarıdaki arkadaşın da dediği gibi ibadetini yerine getirdigin için huzurlu hissediyorsundur. Bir de yemek yeme hazzını ertelemek de bir nevi dopamin detoksu olduğundan izlediğin sitcomlara iki kat fazla gülerek arayı kapamaya calisiyorsundur. Nedeni önemli değil, sonucu beğendim. Bu kadar insanın bir bildiği var demek ki, oruç tutmayı bir düşüneyim.
0
epistemic_regress
(20.04.21)
Dopamin reseptörleri ile alakalı olabilir. Oruçluyken dopamin alamıyorsun böyle en küçük şeyler bile sana zevk vermeye başlıyor.

(bkz: dopamin reseptörü)
0
komando kani var bende
(20.04.21)
(9)

Bebek 2.ay aşısı ve ateş?

mikahakkinen
aşımızı olduk hemşire 38.5u geçerse, calpol veya fitil koyun dedi. ancak internete baktığımda 38i geçerse hemen dra gidin vs yazmış herkes. yani neye göre kime göre? çocuğun ateşinin olması iyi çocuğun savaştığını gösterir diyorlar. internet anne babaları biraz abartmıyor mu?
aşımızı olduk hemşire 38.5u geçerse, calpol veya fitil koyun dedi. ancak internete baktığımda 38i geçerse hemen dra gidin vs yazmış herkes. yani neye göre kime göre? çocuğun ateşinin olması iyi çocuğun savaştığını gösterir diyorlar. internet anne babaları biraz abartmıyor mu?
0
mikahakkinen
(20.04.21)
Çocuğum yok, kedilerim aşıyı ateşsiz atlatıyor. Ama internette böyle şeyler hep abartılıyor zaten. Hani başı ağrısa beyin kanseri, midesi bulansa mide kanseri çıkıyor ya insan.

İnternete değil hemşirenize güvenin. Doktora gitseniz de size önerdiklerinin aynısını yapmayacaklar mı?
0
kobuzchu kiz
(20.04.21)
Konuya uzağım ama en kötü doktorun söylediği en woke ebeveynin söylediğinden iyidir. Sen doktorunu dinle.
0
epistemic_regress
(20.04.21)
bir ateşin yüksek denebilecek noktaya gelmesi bile farklı ölçüm noktalarında farklıdır. mesela kulaktan ölçüğün 37 ile ağızdan veya koltuk altından veya makattan ölçtüğün 37 ile aynı yükseklik seviyesinde değildir. Kulaktan ölçersen 38 üstü ciddi iken makattan ölçersen 37 üstü risklidir gibi gibi. rakamları attım. internette araştırıp bulabilirsin.
0
hlt1985
(20.04.21)
makattan riski biliyorum. örneğin ağızdan 38.
0
🌸mikahakkinen
(20.04.21)
internet anne babaları çok abartıyor. normalde çocuk gece uyuyabiliyorsa calpol bile kullanılmasa olur.
0
nuisance
(20.04.21)
bizimki hiç ateş yapmadı 2 yaş aşıları da bitti hala ateş yok.
fitil kalındır 2 aylık için ortadan 2 ye bölün.
39 a kadar ses etmeyin
0
summatinyourteeth
(20.04.21)
En fazla ateş yapan difteri tetanoz boğmaca aşısında bile hemşirenin önerisi yetiyor.
Ateş olursa bebeği soyun, nemli bezlerle koltuk altından serinlemeye çalışın. Yanında fitil de uygulayın.
0
pro9it9is9
(20.04.21)
internet anne babaları fazla abartıyor. ikinci ay aşısı verem ve ismini unuttuğum diğer iki aşıdan oluşuyor, özellikle verem baya ateş yapar. kolay değil, üç aşı oluyor çocuk. oğluma da mart ayında yaptırdık veremi ve akşamına baya ateş yaptı. 38'i de geçti. ama dediğiniz gibi calpol vermekle yetindik.

biraz sıkıntılı bir akşam geçirdi ama sabahına ateşi normale dönmeye başlamıştı. sizinki de öyle olur kanımca. şu anda hastaneye böyle şeyler için gitmeye gerek yok. hastaneye gitmek daha bir risk hatta.

doktor, hemşireden ziyade annenize ya da tecrübeli birine sormanız da kabil böyle durumlarda. doktor da bir getirin bakalım diyecek nihayetinde.
0
mermize
(20.04.21)
Biz aşı olduğunda ateşi hemen takip etmeye başlıyoruz. Örneğin normalde 36larda seyrediyor, 37.5'u geçmeye başladıysa ve çocuk huzursuzsa çok ağlıyorsa dolven veriyoruz. Çocukta huzursuzluk yoksa ateşi takibe devam ediyoruz. Şimdiye kadar 38'i hiç geçmedi. Yazdıklarım doktor tavsiyesi değildir ama biri doktor biri sağlıkçı olan ebeveynler olarak uygulamamız bu şekil.
0
curukturpkokusu
(20.04.21)
(20)

Cinsel Tercih Kararı Nasıl Oluyor?

silah taciri
Merhaba. Öncelikle gerçekten ama gerçekten cinsel tercih üzerinden normal/anormal sınıflandırması değil hedefim. Çocukluktan ergenliğe geçerken cinsel anlamda da beyin/vücut çalışmaya başlıyor sanırım. Bu dönemde cinsel tercih de şekilleniyordur muhtemelen.. Peki insanların cinsel tercihleri nasıl ş
Merhaba. Öncelikle gerçekten ama gerçekten cinsel tercih üzerinden normal/anormal sınıflandırması değil hedefim. Çocukluktan ergenliğe geçerken cinsel anlamda da beyin/vücut çalışmaya başlıyor sanırım. Bu dönemde cinsel tercih de şekilleniyordur muhtemelen.. Peki insanların cinsel tercihleri nasıl şekilleniyor? Daha doğrusu, nasıl karar veriyor buna insan? İşin psikolojik boyutu kadar fizyolojik boyutu da var herhalde?
0
silah taciri
(18.04.21)
(bkz: tercih değil yönelim)
Kimse oturup düşünüp "ben şu cinsiyetle takılayım" demiyor.
0
kobuzchu kiz
(18.04.21)
Abi sen nasıl karar verdin işte öyle :) bu oturup üzerine düşünülen bir şey değil hissetmekle ilgili
0
freebird5406_2
(18.04.21)
"Tercih", "karar" gibi sözcükleri kullanmamanızı öneririm. Her yerde söyleniyor, tercih değil yönelim. Bu sözcükleri kullanırsanız eğer insanlar sizin homofobik olduğunuzu düşünür.

Eğer heteroseksüel bir bireyseniz kendi yöneliminizin aşağı yukarı nasıl geliştiğini hatırlıyorsunuzdur. İçten gelen, bilinçsiz ve doğal bir süreç olduğunun farkındasınızdır. Diğer cinsel yönelimler için de aynı şey geçerli. Elbette materyalist bir bakış açısıyla bakacak olursak her şeyin bir sebebi vardır diye düşünebiliriz, ama düşünmek gerekir mi bilmiyorum. Çok fazla faktör (biyolojik, çevresel, kültürel, psikolojik) bir araya gelerek ortaya çıkıyor bu durumlar. Aynı şey heteroseksüellik için de geçerli.

@mikahakkinen: duyuru sahibi cinsiyetten bahsetmiyor, cinsel yönelimden bahsediyor. bizim milletimizde nedense bu konuda korkunç bir bilgisizlik ve bilgi kirliliği mevcut.
0
isabella was a ginger
(18.04.21)
Tercih edilen bişey değilki bu? Hmm dur bakalım neyi tercih edeyim mi diyorudz?
Cinsel yönelim ergenlikten çok daha önce belirleniyor.
Bir de kafanız çok karışık veya eksik bilgi sahibisiniz gibi duruyor. O yüzden öncelikle cinsiyet kimliği ve cinsel kimlik arasında farkı da hatırlamak gerekir. Çocukların cinsiyet (toplumsal cinsiyet) kimlikleri bebeklik/çocukluk yaşta oluşuyor, çevresel etkenlerle daha görünür veya daha saklı hale geliyor. Cinsel kimlik veya yönelimse bu cinsiyet kimliğinden (ve nasıl taşındığından) çoğunlukla bağımsız olarak şekilleniyor.

Fizyolojik boyutunda belki interseksler bişey söyleyebilir ancak onlarda bile doğrudan fiziksel etkilerin (hormon, fiziksel gelişim vs) çok etkili olduğunu sanmıyorum .

Özetle doğuştan, kendi genetik ve psikolojik yapımız, uyaranlar ve bu uyaranlardan etkilenme biçimimiz vs .
0
rewlack
(18.04.21)
Heteroseksüel olmayı nasıl “tercih” ettiniz? Bu soru üzerine düşünürseniz cevapları kendiniz bulabilirsiniz.
0
hayaletimsi
(18.04.21)
“Tercih” diyerek düşünüp alınan karar olarak demiyorum. Yönelim terimi daha doğru olabilir. Bazılarımız sadece karşı cinse yöneliyor. Bazılarımız her iki cinse de yöneliyor. Bazılarımız da hemcinsine yöneliyor. Mesela benim anlamadığım şey bu yönelimin nedeni? Sadece ailenin, çevrenin etkisi olduğunu zannetmiyorum. Biyolojik/fizyolojik olarak da sebepler vardır. Tam olarak ne oluyor bunlar mesela?
0
🌸silah taciri
(18.04.21)
@hayaletimsi

Ben olayı eşcinselliğe indirgemedim. Kendime “neden” diye sorduğumda ben de tam cevap bulamadım.
0
🌸silah taciri
(18.04.21)
İşte bu sebepler bir duyuru cevabına yazılacak kadar net ve basit değil.

en.m.wikipedia.org

Belki şurayı okuyarak az çok bir fikir edinebilirsiniz.
0
isabella was a ginger
(18.04.21)
Hocam bunun neyini tam olarak anlamadınız anlayamıyorum. Şimdi sen cinsel yönelim olarak ne hissediyorsan bu da aynı şekilde oluyor, cinsel yönelim senin erkek ya da kadın olmandan bağımsız işleyen bir süreç, senin cinsiyetin erkek olabilir kadın olabilir ama cinsel yönelimin illa diğer cinse karşı olmayabilir bu bir norm değil, hem psikolojik ve biyolojik olarak aynı cins senin ilgini çeker, hetero biri nasıl hissediyorsa eşcinsel biri de aynı şekilde hissediyor bir farkı yok.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(18.04.21)
Bir heteroseksüel olarak bu soruyu soruyorsan zaten inkâr etsen de eşcinselliği anormal olarak görüyorsun demektir. Senin için psikolojik ve fizyolojik boyutu nasıl ise senin dışındaki tüm insanlar için de aynı şekilde.
0
himmet dayi
(18.04.21)
@himmet

Heteroseksüel olarak sormuyorum bunu. Şöyle izah edeyim. Heteroseksüel neden karşı cinse yönelir, eşcinsel neden kendi cinsine yönelir. Beyinde, vücuttaki hangi faktörler cinsel yönelime neden oluyor. Mesela heteroseksüel birey karşı cinsten birisini çıplak görünce uyarılıyor diyelim. Eşcinsel de hemcinsinden birisini çıplak görünce uyarılıyor diyelim. Bnim merak ettiğim şey bunların altında yatan yada yatanlar. Genel olarak yönelimin altında ne var? Olayı hemcins/karşı cins olayına indirgemeden soruyorum. Heteroseksüeller doğru, eşcinseller yanlış gibi bir fikrim yok.
0
🌸silah taciri
(18.04.21)
Abi kimse kimseti dinlemiyor veya anlamaya çalışmıyor. Soru soran dahil.
Cevaplayan bazı arkadaşlara: soru soram eşcinsellik diye bir olay karıştırmamışki? Hemen taşlamaya girişmişiz . Nasıl oluyor diye genel soruyor.


Arkadaşım, cevaben de sana sadece bu fizyolojik bişey değildir; kültürel, psikolojik, çevresel etkenler sebep oluyor diye cevap verildi. Olay fiziksel bir şeyle yön almıyor. Yani ergenlikte veya daha geç/erken biyolojik/ fizyolojik etkiyle cinsel dürtüler doğrudan yön kazanmıyor. “İşin psikolojik boyutu kadar fizyolojik boyutu da var herhalde” hayır yok :)
0
rewlack
(18.04.21)
Hemcinsine arzunun üreme durtusune baskın gelmesi cidden büyük bir olay. Nedenini ben de çok merak ediyorum. Kimi neden arzuluyoruz?
0
epistemic_regress
(18.04.21)
ben eşcinselim. kendimi bildim bileli erkeklerden hoşlanıyorum. ergenlikle alakası yok aslında. 3-4 yaşından hatırladığım şeyler de var. 8-9 yaşından hatırladığım şeyler de var. ergenlikte bir anda keşfedilen bir şey değil, içinde hep var o yani.

nedenini ise bilmiyorum. aslında kimse net bir şekilde neden bazı insanlar kendi cinsinden, bazıları karşı cinsten hoşlanıyor bilmiyor diye biliyorum. bilimsel olarak yani.
0
nathanieltroy
(18.04.21)
@silah taciri
Verdiğiniz cevaplardan yazılanları okumadığınız izlenimi oluşuyor. Cinsel yönelime etkisi olabilecek biyolojik faktörlerin incelendiği çalışmalar mevcut. Siz de illa bunu merak ediyorum diyorsunuz. Link gönderdim ama hala aynı soruyu sormaya devam ediyorsunuz. Merak ediyorsanız açıp okursunuz. Kaynaklarda bilimsel çalışmaların kendileri de vardır, daha ayrıntılı inceleme yapabilirsiniz. İngilizce wiki'den örnek verdim daha güvenilir olur diye ama yok türkçe kaynak istiyorum diyorsanız "cinsel yönelime etki eden biyolojik faktörler" gibi bir google aramasıyla bazı sonuçlara ulaşmanız mümkün.
0
isabella was a ginger
(18.04.21)
Ayrıca ergenlikle alakalı bir durum değil. Hetero bir erkek olarak merve adında bir kızdan hoşlanmıştım ilkokulda. Eşcinsellerin de benzer durumda olduğunu düşünüyorum.
Toplumsal baskı ve cinsel eğitimlerin erken yaşta verilmemesinden dolayı hetero ilişki deneyimleyip hüsranla sonuçlanan vakaları gören kişiler sanki tercihini değiştirmişler gibi algılıyorlar. Mesela murat övünç’ün bir oğlu var. Eşcinsel olan bu adamın kendi kanından dahi olsa ne surette bir ilşkiyle o çocuğu yaptığı meçhul. Belki çok sarhoş olup kendini kaybedip belki tüp bebek gibi bir yöntemle.
0
Unde bach canim
(18.04.21)
Hayatinda hic escinsel gormemis, bu sozcugu duymamis, asiri muhafazakar ulkelerde, ailelerde yasayan cocuklar escinsel oluyor, bu nedenle tercih demek yanlis, cunku tercih olmasi icin secenek olmasi gerekli. Binlerce yil once televizyon yokken, koylerde kabilelerde escinsel dogan kisiler oldu, nasil tercih olsun ki.
0
howfaristhesky
(18.04.21)
@silah taciri

heteroseksüel ya da homoseksüel misin onu bilemiyorum. zaten söylemeye çalıştığım senin bir cinsel yönelimin var. sen bunu nasıl edindiysen, sende nasıl şekillendiyse diğer tüm yönelimlerde de aynı. farklı bir şey aramaya çalışma. bunu yapınca kendini normalleştirip diğer yönelimleri anormalleştiriyorsun istemesen de.
0
himmet dayi
(18.04.21)
@himmet dayi

yav ben kendi yönelişimin nedenini de merak ediyorum. Nasıl karar verdim? mesela beyin kendi içinde kısımlara ayrılmıştır. limbik sistem denen bir şey var. beynin kısımları farklı işlevlere sahip oluyor. amigdala korku, endişe. hipokampüs, kısa süreli hafıza vb. gibi. şu sunumda da cinsellikle alakalı beynin görevlerinden bahsedilmiş.

www.researchgate.net


tekrar ediyorum: ben eşcinseller neden eşcinsel diye sormuyorum? bizi, hepimizi merak ediyorum! Aseksüel de var, heteroseksüel de var, biseksüel de var, eşcinsel de var. genel olarak bu bütün yönelimlerin nedenleri???
0
🌸silah taciri
(18.04.21)
En son sorduğunuz şeyin net bir cevabı yok, o yüzden burada kimse size cevap veremiyor. Ama okumak isterseniz "sexual orientation causes" keywordleri etrafında dolanarak kaynaklar bulabilirsiniz.

www.plannedparenthood.org
www.webmd.com

"Most scientists agree that sexual orientation (including homosexuality and bisexuality) is the result of a combination of environmental, emotional, hormonal, and biological factors."
0
kobuzchu kiz
(19.04.21)
(10)

Hayatınız bir film olsa türü ne olurdu?

epistemic_regress
Diyelim ki öldünüz, diğer tarafta sizi bir yapım ekibi karşılıyor. Bütün hayatını kaydettik, otur birlikte izleyelim, kayda değer yerlerini kesip filme de senin ismini vererek arsivleyelim, lazım olur" diyor. Her şey tamam, diyorlar ki "Türü ne olsun, ne diyelim?" (Arşivi filmlerin türlerine göre ka
Diyelim ki öldünüz, diğer tarafta sizi bir yapım ekibi karşılıyor. Bütün hayatını kaydettik, otur birlikte izleyelim, kayda değer yerlerini kesip filme de senin ismini vererek arsivleyelim, lazım olur" diyor.

Her şey tamam, diyorlar ki "Türü ne olsun, ne diyelim?" (Arşivi filmlerin türlerine göre kategorilere ayırıyorlarmis)
0
epistemic_regress
(16.04.21)
korku...
0
rose parks
(16.04.21)
ilk yarısı dram, ikinci yarısı aksiyon olurdu.
0
hayirsiz
(16.04.21)
Dram olurdu. Sanat filmlerindeki dramlardan.
0
ruhen hastayim ben
(16.04.21)
otobiyografik
0
evimin paspasi
(16.04.21)
Uzaklara bakmalı sanat filmi.....
0
austra
(16.04.21)
Soruyu bir de şöyle sorayım: diyelim ki 80 sene yaşadınız hepiniz. Kaç senesi kayda değer bulunup filme alınır?
0
🌸epistemic_regress
(16.04.21)
İkinci soruna cevap verecek olursam 80 yılın sonunda bibuçuk saatlik film yapıp dijital platformlarda oynatırlardı ancak. 3.4 puanı olurdu. Kendimden nefret ettim sıkıcılıkta.
0
olutaklidi
(17.04.21)
Psikolojik gerilim. Ağır psikolojik bir film olurdu. Kasvetli filmler olur ya hani, hiçbir kötü şey yokmuş gibi görünen ama nerdeyse her şeyin insanı baskı altına aldığı ve bundan kaçılamayan bir film.
0
1bir1bir1
(17.04.21)
Gerilim-komedi-cinayet
0
Hallegadola
(17.04.21)
Bilim Kurgu
0
fobfilm
(17.04.21)
(11)

Çok kitap okumak ve eskileri unutmak

trablon
Çok da süper bir şey değil gibime geliyor süper zeka da yapmıyor insanı.2 binin üzerinde kitap-web roman-manga-manhua-american comcics'ler okudum ama ne bileyim.(genellikle ingilizce okuyorum türkçe istediğim içeriklerin paralı ve az sayıda olmasından dolayı)beynimizin bir yerinde kalıyorlar mıdır?B
Çok da süper bir şey değil gibime geliyor süper zeka da yapmıyor insanı.2 binin üzerinde kitap-web roman-manga-manhua-american comcics'ler okudum ama ne bileyim.(genellikle ingilizce okuyorum türkçe istediğim içeriklerin paralı ve az sayıda olmasından dolayı)

beynimizin bir yerinde kalıyorlar mıdır?

Belki nitelikli içerik çok okusan desen onlar da sayının artması ile unutulacak.

Sorun insan beyninin sınırlılığı mı ya da ne bileyim süper zeki değilim de ondan mıdır.

Çok kitap okumak hakkında ne düşünüyorsunuz?
0
trablon
(15.04.21)
Unutmuyorsun, sadece yenilere yer açmak için arşivliyorsun dosyalıyorsun arka plana atıyorsun. O kitapla ilgili birkaç detay görünce tekrar hatırlıyorsun.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(15.04.21)
sanmıyorum geçen 1984 romanı ile ilgili bir konu gördüm mesela ben o kitabı 10 yıl önce okumuştum.Hatırlamaya çalıştım fahrenheit diye bir romanla karıştırdım zihnimde acaba hangisiydi diye zaten yazar isimlerini hiç hatırlamıyorum:)
0
🌸trablon
(15.04.21)
Okurken keyif alıyorsan gerisi önemli değil.
0
epistemic_regress
(15.04.21)
Evet okurken keyif alıyorum hatta bir şey daha söyleyim mesela sürekli ingilizce içerik okuyorum yıllardır ve bazı kelimeleri translate ile türkçeye çeviriyorum ama hala anlamını hatırlamadığım ingilizce kelimeler çıkıyor roman okurken.

Bazıları ise anlamını bildiğim ama sonra unuttuğum kelimeler oluyor.Web sayfasından translate eklentisi ile seçip direk kelime çıkıyor rahat oluyor ama mesela pdf lerde tekrar kelimeyi seçip web sayfasına geçmem gerekiyor anlamı için ve zaman kaybı oluyor baya.

Belki de bende sorun vardır yıllardır ingilizce okumama rağmen her gördüğüm ingilizce kelimenin anlamını hala program olmadan anlayamıyorum.
0
🌸trablon
(15.04.21)
demek istediğim sanki sınırlı bir kapasitemiz var ve onu geliştiremiyoruz.Biraz sinirimi bozuyor bu durum.
0
🌸trablon
(15.04.21)
Ben İngilizceden kitap çeviriyorum ve çevirileri düzeltiyorum, hâlâ sık sık sözlüğe bakma gereği duyuyorum. Sözcük hatırlamamanız çok normal.

Okuduğunuz kitapların (özellikle kurgu olanların) zaten hafızanızda o kadar yer etmesi gerekmiyor. Hatırlamayı sağlamak için her kitap hakkında kısa kısa notlar alabilirsiniz mesela. Kağıda yazıp ilgili kitabın arasında saklayabilirsiniz, defter tutabilirsiniz, ben sırf bu nedenle yıllarca blog yazdım, artık üşendiğimden pek yazmıyorum.
0
kobuzchu kiz
(15.04.21)
Her okuduğun kitap ufkunu biraz daha genişletir, olaylara daha bir geniş perspektiften bakarsın. Kitabın içeriği değil, sana ne kattığı önemli.
0
Mirket
(15.04.21)
Kitaplarda okuduklarımızı unutuyorsak hâlâ neden okumalıyız?:

t24.com.tr
0
kojonotsuki
(15.04.21)
insanın zekasını değil de karakterini geliştiren bir şey olduğunu düşünüyorum çok kitap okumanın. yoksa hepsinin özetini yapar geçerdik ilkokulda ödev olarak okutulan kitaplar gibi.
0
amelie poulain
(15.04.21)
bence kitaplar koku gibi. kalmıyor ama bir şeylerin üstüne siniyor kalıyor. biz de bu kokuların toplamıyız. anılar, travmalar, kitaplar.. ortaokulda okuduğum birkaç kitabın kokusu hala üstümdedir. olduğum insan hala taşır onları mesela.
0
bir kum tanesindeki atom alti parcacik
(15.04.21)
Cemal Tunçdemirin K24 yazısını atmaya gelmiştim atılmış...

Okuduklarımız bizi bilmesek de değiştiriyor. Ayrıca okuduğumuz süre zarfında da mutlu ediyor. O yüzden unutsak da dert değil. Okumak iyidir.
0
eatpraylaw
(15.04.21)
(7)

Doğum günü stresi

dissendium
Son birkaç yıldır doğum günüm yaklaştıkça stres yaşıyorum. Yakın bir zamanda 28 yaşına gireceğim. Şimdiden bunun stresini yaşamaya başladım. Hem doğum günüm gelene kadar stres yaşıyorum hem de doğum günümde o günün bir an önce bitmesini istiyorum. Bunun nedenlerini biraz düşündüm. İnsanların doğum g
Son birkaç yıldır doğum günüm yaklaştıkça stres yaşıyorum. Yakın bir zamanda 28 yaşına gireceğim. Şimdiden bunun stresini yaşamaya başladım. Hem doğum günüm gelene kadar stres yaşıyorum hem de doğum günümde o günün bir an önce bitmesini istiyorum. Bunun nedenlerini biraz düşündüm. İnsanların doğum günümü kutlaması beni odak noktası hâline getirdiği için bundan kaçmaya çalışıyorum. Hele hediye, pasta gibi şeyler beni çocuk gibi utandırıyor bazen. Yaş ilerlediği için de bir stres oluyor. Başka ne gibi sebepleri olabilir bu durumun? Bunu nasıl aşabilirim?

Siz böyle bir durum yaşıyor musunuz? Doğum günleriniz genelde nasıl geçiyor?
0
dissendium
(12.04.21)
Kendine değer vermeyen, insanların seni sevmediğini(çünkü niye sevsinler) düşünen bir insansan bu hareketlerin samimiyetsizliği sende bir redde sebebiyet veriyor olabilir.

İlgiden uzak durmaya çalışanlar kendini değersiz hisseden, gösterilen ilginin yapmacıklığı sebebiyle sevilmediğinin yüzüne vurulmasından rahatsız olan insanlardır denebilir.
0
Jux
(12.04.21)
Sosyal okazyonlari sevmiyor olabilirsin, gayet doğal. Sonuçta çevrendeki insanlar o gün seni mutlu etmek için binbir şekle girecek, minnet duyacaksın hepsine, mahcup hissedeceksin. Yaptıkları iyiliği yeterince coşkulu karşılayamazsam, gogsumde yumusatamazsam diye korkuyorsun. Ve bu o kadar yaygın bir anksiyete çeşidi ki, kendini tuhaf hissetmene gerçekten gerek yok :)
0
epistemic_regress
(12.04.21)
Ofiste pasta kola muhabbet olduğu için uzun yıllardır doğum günümde yarım ya da 1 gün izin alırım, kafam rahat olur. Eskiden kendi arkadaşlarımla bir şeyler içip eğlenirken çok sallamazdım ama benim de artık telefonu bile açmayasım geliyor, çalmıyor da zaten pek :)

Odak olmaktan endişelenme, sosyal fobi gibi bir şey olabilir, çok yaygınlaştı son zamanlarda. Bence 2 günlük bir tatille herkesten uzak durarak keyifle tek başınıza (ya da partnerinizle) geçirebilirsini.z
0
whoosie
(12.04.21)
insan ilişkileri de ister özel ister profesyonel anlamda olsun canlı bir organizma bana göre. suyunun, toprağının, güneşinin ayarlanması, günlük/haftalık/mevsimsel bakımlarının yapılması gerekiyor. bu tarz etkinlikleri bu canlı organizmanın bakımı gibi düşünmek gerek zira içe dönük bir mizacınız olsa bile insan sosyal bir varlıktır, sosyal ihtiyaçlar vardır ve %100 izolasyon imkansızdır. ayrıca kaypaklığa vardırmadan diplomasi de şarttır.

bu açıdan bir değerlendirin, belki faydası olur.
0
Phoebe
(12.04.21)
Doğum günü kutlama terörü son bulsa da bir rahat nefes alsak.

Kendi doğum günümü zaten kutlamıyorum, normal geçiyor. Belki özel bir arkadaşla öylesine spontane muhabbetini edip kutlarmış gibi yapabilirim ama o modda olmadığım zamanlarda biri üstüne vazifeymiş gibi hatırlatırsa gayet de gıcık oluyorum.
Bence saçmalık zaten kocaman insanların doğum günü şeysi
0
epitaf
(12.04.21)
Kendi doğum günümün kutlamasını seviyorum ama nedeni hep geçmişime dayanıyor, kırmızı odaya gitsem bu benim için temel bir sıkıntı olurdu geçmişime dair. Temmuz ayında doğdum ben, tüm ilkokul ortaokul lise üniversite hayatımda okul zamanı arkadaşlarımın doğum günü kutlandı, danaya girer gibi ortak pahalı hediyeler alındı. Benim doğum günümde zar zor harçlıklarımdan hediye alınsın diye para verdiğim insanlar bana kutlama mesajı bile atmadı. Hele lisede zengin bir arkadaşım inatla payına düşen parayı vermemişti, ben de başarı bursu alıyordum ondan vermiştim mesela para, çok içimi acıtır. Nefret ediyorum hepsinden haram olsun.

Çok arkadaşım oldu, iyi kutladığım zamanlarda oldu 26 yıl içinde. Şimdi zaten hiçbiri kalmadı. Bir de benim doğdum gün ve kimliğimdeki doğum günü arasında 1 hafta var, Trabzonlu nüfüs memuru sağ olsun. (Ben de karadenizliyim, asla kötü niyet içermiyor dediğim) bir de kimlikteki doğum günüm beş yıldır resmî tatil oldu. :( dolayısıyla iş yerinde de herkesin doğum günü kurum sitesinde yazdığı için kutlanırken benimki yine güme gitmiş oldu. Sıkıntı olur diye de değiştiremiyorum doğum tarihini.

Öyle işte aşırı saçma ve komik travmalarım yüzünden doğum günü benim için önemli. Ama artık büyük kutlamalı bir doğum günü yerine sevgilimle güzel baş başa bir doğum günü kutlamasını yeğlerim. Zaten asla çok büyük bir kutlama istemedim. Yaptıklarımın karşılığını istemiştim sadece. :’(
0
Hallegadola
(12.04.21)
Doğum günlerim genelde kutlanmaz, en fazla hayatımdaki insan kutlar. Hatta öyle yıllar oldu ki annem bile kutlamadı. Hem kutlanmasını çok isterdim -bir insanın aklına gelmek bence mükemmel bir şey- hem de böyle şeylerle karşılaşmaktan korkarım. Bu tarz şeyler samimiyetsiz geliyor aynı zamanda. Sizi çok iyi anlıyor ve hak veriyorum.
0
ruhen hastayim ben
(12.04.21)
(13)

Kış mevsiminin bir türlü bitmemesi

yaraticinick
Normalde sonbahar kış en sevdiğim mevsimlerdir. Ama bu sene bitmek bilmedi sanki ya da sürekli evde olduğumuz için geçmek bilmiyor. Sürekli hava ne zaman ısınacak hala bir sıcak hava dalgası gelmedi mi diye kontrol ediyorum umutsuzca... Sizde de benzer bir his var mı; yoksa git köşende yazı bekle, b
Normalde sonbahar kış en sevdiğim mevsimlerdir. Ama bu sene bitmek bilmedi sanki ya da sürekli evde olduğumuz için geçmek bilmiyor. Sürekli hava ne zaman ısınacak hala bir sıcak hava dalgası gelmedi mi diye kontrol ediyorum umutsuzca...
Sizde de benzer bir his var mı; yoksa git köşende yazı bekle, bana dokunma sıcaklar gelmesin mi diyorsunuz?
0
yaraticinick
(12.04.21)
Bu sene kış yersiz uzadı, katılıyorum. Nisan in ortasında kazak üstüne hırka giymek istemiyoruz, giyince keyfimiz kaçıyor.
0
epistemic_regress
(12.04.21)
Aşırı derecede katılıyorum sana, üşümekten yoruldum, eskiden sevdiğim soğuk havayı 1-2 senedir hiç sevmiyorum, soğuk, rüzgar, kapalı hava ve kötü havalarda yağan yağmur yaşama sevincimi emiyor. İncecik giyinmek ve ısınmak istiyorum.
0
alfred
(12.04.21)
kesinlikle katiliyorum.
sahsen katilmanin da otesinde elimde deliller var :)
gecen yil nisan ayinda sokaga cikma yasagi olan gunlerde evin penceresinden bir dunya fotograf cekmisim, bugunlerde tum agaclar yemyesil yapraklanmis durumdaymis. bu yil ise daha yeni yeni yapraklaniyorlar. bu yilin nisani gecen yilin marti gibi.
bu yil nisan daha soguk geciyor.
0
la lykia
(12.04.21)
Doğru. Nisanın ortasında halen deli gibi kar yağıp duruyor. kahrolsun kış.
0
heathen
(12.04.21)
Yether yeminlen yether. Pijamamı çorabıma tıkıştırmaktan bıktım artık, her seferinde kendimi "olm bu hareket sana yakışmadı" ile "üşümekten iyidir olm hem ayakların üşürse çocuun olmaz" demek arasında bulmaktan gına geldi!
0
Jux
(12.04.21)
ben de düzenli koşuya çıkarım, motosiklete binerim. her seferinde içlik dahil 10 kat giymekten aşırı bıktım. yeter artık bu sene acayip sıktı bu soğuklar. ilk defa bu sene bu kadar soğuktan tiksindim.
0
diffarentiationation
(12.04.21)
her gün erik gelmiş mi diye kontrol ediyorum, yok.............
0
owaki
(12.04.21)
bu günlerdeki soğuk son diyorlar, yarından itibaren herhalde ısınır ve kalır öyle...
0
passion rules the game
(12.04.21)
Evet kesinlikle katılıyorum, bu sene bir garip.
0
roket adam
(12.04.21)
bkz. #climatechangeisreal
0
denizmaniaherif
(12.04.21)
diğer bölgeleri bilmem ama istanbulda her zaman kış geç biter geç başlar.

aslında bizim ilkokulda öğrendiğimiz mevsim algımız biraz yanlış, mesela mart kış ayıdır bahar değil.

istanbulda haziran bile bi tık serin geçer. hatta eylül hazirandan daha sıcaktır.
0
nuisance
(12.04.21)
Bu yıl önceki senelerden daha soğuk bir nisan olduğu kesin ama kendi adıma durumdan hiç şikayetim yok, şehirde yazdan ve yazın etkilerinden hiç hoşlanmıyorum, en basitinden yürüyüşte kulaklık bile takamayacağım, kışın güneşi çok severim, güneşli günlerde rahat rahat tadını çıkarıyorum, yazın kaçmak gerekecek güneşten, yani evet benim elimde olsa 'git köşende yazı bekle, bana dokunma sıcaklar gelmesin' derim.
0
(12.04.21)
Dışarıda on saniye yürüyunce kıçıma kadar terledigim yazın gelmesini hiç istememekle beraber tam tersi asıl eskiden Mayıs'a kadar hava serin devam ederdi hep. Ilkokulda falan Mayıs'ta yaz kıyafetine geçerdik. Şu son üç dört yıldır hava erken ısınıp çok geç soğuyor. Aralık ayında 20 dereceydi bu sene tam yılbaşından önceki hafta. Ekim ayı korkunc sıcaktı Ağustosla yarisiyordu. Kış zaten çok geç geldi. Hava bi ısındı mi 6 ay sogumuyor sıcağın çaresi de yok ayriyeten.
0
sanguine
(12.04.21)
(25)

İnancınızı nasıl kaybettiniz?

isabella was a ginger
Dini inançtan bahsediyorum. Aslında daha çok bu süreçteki psikoloji ilgimi çekiyor. Çünkü cennete ve sonsuza kadar var olacağına inanırken bir anda öldükten sonra yok olacağını idrak ediyorsun, büyük bir yıkım olmalı. Ne hissetmiştiniz?Ben böyle bir süreçten hiç geçmedim çünkü ateist olarak büyütüld
Dini inançtan bahsediyorum. Aslında daha çok bu süreçteki psikoloji ilgimi çekiyor. Çünkü cennete ve sonsuza kadar var olacağına inanırken bir anda öldükten sonra yok olacağını idrak ediyorsun, büyük bir yıkım olmalı. Ne hissetmiştiniz?

Ben böyle bir süreçten hiç geçmedim çünkü ateist olarak büyütüldüm. Ailem, özellikle babam bilimle ilgili olduğu için her şeyi bana açıklardı. Hiç şüphe ettiğimi hatırlamıyorum. Sadece okula başladığımda "allah" diye bir şey olduğunu sınıf arkadaşlarımdan öğrenmiştim (o zamana kadar hiç duymamıştım ailemizdeki ve çevremizdeki herkes dinsiz olduğu için) ve kafam karışmıştı bir süre. Daha sonrasında babam uzun uzun konuşmuştu benle.
0
isabella was a ginger
(11.04.21)
Alevi bir ailede büyüdüğüm için zor olmadı, 11-12 yaşlarında net olarak karar verdiğimi hatırlıyorum.
0
signore
(11.04.21)
dindar sayılabilecek bir aileden geliyorum. çocukluğumdan beri araştırmaya ve okumaya meraklı bir tip oldum. lise dönemlerinde sorgulamaya başladım, islamiyette kendimce çelişkiler, manasızlıklar ve adaletsizlikler gördüm. aslında sarsıcı olmadı, daha çok düşüncelerimi açıklama ve düşüncelerime uygun yaşamakta sıkıntı oldu. yine de "ya islamiyet doğruysa, ya ben yoldan çıkmışsam" tarzı düşünceler ara sıra olmuyor değil.

bir de duyurudaki kişilerin genel olarak dindar sayılabilecek bir aileleri/çevreleri yok yani burada büyük bir yıkım göremezsiniz, çok dindar olup da dönen binde birdir yani. çoğu ortalama müslüman.
0
candide
(11.04.21)
tasarlanan kurgu çok küçük yaşlarımdan beri kafamda oturmuyordu, peygamberliğin dünyanın en eski mesleklerinden birisi olduğuna dair okuduklarım çok tutarlı gelmişti.
tesadüf bir yakınımın evinde incil gördüm ve yarım saat kadar okudum çok mantıksız geldi. sonra gidip incil ile kur'an satın aldım. okuduktan sonra hiç şaşırmadım tutarsız olmalarına. yaş 16 o zaman. amerikadayken de yahudi bir çevre oldu iş ortamında. oradan merak sarıp ara ara tevrat okudum. gene aynı bomboş bir içerikle karşılaştım.

aslında benim kadar bunları okumak bile zaman kaybı ciddi anlamda. dünyaya zerre kadar katkı sağlayıp, insanlığa faydası olan insanlara bakmanız bile fazlasıyla yeterli. din ile uğraşıp, din satanlarında yaptıkları ortada zaten.
0
ada meltemi
(11.04.21)
Bunun dediğiniz gibi "bir anda" olduğunu pek sanmıyorum.

Tatlı su müslümanı bir ailede büyüdüm, ramazanda oruç, bayram namazı falan, bir tek babannem sürekli kuran okurdu ve dinle kafayı bozmuştu. Yazları bütün sokak arkadaşlarım gidiyor diye ben de kuran kursuna gittim, zerre kafam almadı. Bir ara kuran meali okumaya çalıştım, onu da kafam almadı, bitiremedim. Bu arada önce bilimkurgu, sonra pozitif bilim kitapları girdi hayatıma, "aha bak bu mantıklı" dedim. Ama çocukken bile, "uyumadan önce dua et" mevzusu falan asla kafama yatmıyordu, hiçbir zaman dine yatkın olmadım bence.

İran'da doğup büyüyen, hafız/imam olan, sonradan ateist olan bir tanıdığım var, bu mevzuları biraz konuşmuştuk. Keşke onunla sohbet edebilseydiniz bu konuda, o kadar kapalı bir inanç sisteminde büyüyüp ateizme ulaşma süreci cidden çok ilginç.
0
kobuzchu kiz
(11.04.21)
Cevabım silinmiş.

“Dindar bir ailede, tüm ibadetleri yerine getirerek büyütüldüm. Uzun uzun bahsetmeyeceğim ama en az bir yıl arafta kalmıştım. İnancımı terk etmek hiç kolay olmadı.”

Mantık yönü ağır basan bir insan olmama rağmen inancımı sorgulamaya başlamam vicdani yönden oldu. Arafta kaldığım süre boyunca ise akıl ve mantığa uyan kanıtlar edindiğim için inancımı terk edebildim.
0
ruhen hastayim ben
(11.04.21)
ateist baba - annesinin etkisinde kaldığı için inanan anne ortamında büyüdüm. ananem onda kaldığım zamanlar bana dua öğretirdi, babam farkettiği zaman çok kızardı fln. babam sayesinde senin anlattığına benzer yetiştirildim. babam tam pozitif bilim insanıydı ve her şeyi açıklardı bana. 17 yaşında babamı kaybedene kadar allah'ın varlığından başka bir inancım yoktu. babamla birlikte o inancı da kaybettim.
0
pati
(11.04.21)
Dini cemaatlerin nasıl çıkar amaçlı suç örgütü olduklarını gördükten sonra.
Fetö öncesi oluyor kendi adıma.
0
neymis
(11.04.21)
ben yobaz olmayan ama müslüman bir ailede büyüdüm.

çok net kırılma anları hatırlamıyorum, bende yavaşça oldu.
ama liseyi bitirdiğimde din dosyasını kapatıp yakmıştım, bunu iyi hatırlıyorum.

zaten hemen sonrasında da çok zor günler, hatta yıllar geçirdim ve bana sürekli tatlı dille, ısrarla telkin edilmesine rağmen bir kere bile aklımdan dinden medet ummayı geçirmedim. tersine acı çektikçe dinden tiksintim daha da koyulaştı.

ben galiba ölüm gerçeğiyle gereğinden erken bir şekilde kendi başıma yüzleşmiştim. çocukken geceleri sürekli ölümü ve sonsuz hayatı düşündüğüm bir dönem oldu. gece uyku vakti çok yüksek konsantrasyonla bu konulara takılıp işin içinden çıkamıyordum bir türlü. başka çocuklar da da böyle bir "karanlık dönem" yaşıyor mu bilmiyorum. vardır belki de ama kimseden duymadım.

işte dinlerin de bu tür cevapsız sorulara bir cevap olarak üretildiğini düşünüyorum. yani kişinin korkunç derecede saçma ama rahatlatıcı bir şeye inanmak mı yoksa daha acı verici de olsa gerçeği seçmek mi noktasında yapacağı tercihe kalıyor iş. yoksa ben genç bir insanın 2021 yılında ciddi ciddi müslüman olabileceğine inanmıyorum. yani inanasım gelmiyor. tamam hepimizin hayatı türlü saçmalıkla dolu, hiçbirimiz gödel, wittgenstein değiliz (onların hayat bile delilik doludur zaten ki gödel sıyırmıştı mesela) ama bu kadar da değil ya. buna kalpten inanabilen bir insana saygı gösteremiyorum artık.

her neyse biraz dağınık oldu ama böyle.
0
filteria
(11.04.21)
18-19 yaşımdayken an american crime filmini izleyip, üzerine okuyup konuştuktan sonra oldu.
0
perloneth
(11.04.21)
diyanetin açıklamaları gayet yeterli bence.
0
duyurukullanıcısı
(11.04.21)
Tanıdığım en iyi ve en dürüst ve üstelik iyi bir müslüman insan olan amcam 12 yaşında oğlunu toprağa verdiğinde.. birkaç sene sonra da canlı yayında bir sürü insanın gözü önünde kurtarılamadan denizde boğularak öldüğünde..
Tecavüzcüler katiller yüz yaşına kadar yaşarken benim nahif, dünyanın derdini kendine dert eden babam 52 yaşında acılar içinde öldüğünde..

Her şeye olan inancımı kaybettim..

Fakat bunlar olduktan 5 yıl sonra imkansız olduğunu bile bile çok istedim ve bebek bekliyorum. İnancım geri geliyor.
0
suicides underground
(11.04.21)
Ben de bu surecten gectim diyemem. Ateist olarak buyutulmedim hatta hevesliydim oruc tutayim, cevsen takayim namaz nasil kilinir falan. Neyse, 4. Sinifa gittigim yaslarda bu nasil is lan olmaz oglum oyle sey demeye baslamistim kisa surede de mantigim ustun geldi hic sancili bir surec olmadi.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(11.04.21)
üniversitedeki arkadaşlarım ve bu konudaki uzun sohbetler sayesinde yavaş yavaş dinden uzaklaştım.
0
roket adam
(11.04.21)
Bayağı dindar ve cemaatçi olan akrabaların içinde büyüdüm. Babam nurcular diye bilinen cemaatin (fetullaçılardan farklı) bayağı tanınan bilinen bir insanı istanbul üni islam enstitüsü mezunu olduğu için Arapça okur yazarlığı olan birisiydi. Hem anne tarafımın bir kısmı hem de baba tarafı 5 vakit namaz kılan, cemaat ayağı olan bir akraba güruhu. Üniversitede tanıştığım komünist sınıf arkadaşlarımın o zamana kadar bana öğretilmiş “herşey kuranda yazıyor” “kalem varsa onu yapan da vardır” minvalindeki saçma şeyleri yerle yeksan eden konuşmalarımızın ardından beni araştırmaya sevk ettiler. O zamanlar bir forum sitesinde “seksi şeytan” gibi bir nicke sahip yazarın hadislerle bir ilahiyat mezunu adamı harcaması, ateistler bilgiyle tokatlayabilir, bunlar hiç de bomboş adamlar değiller aksine bu ilahiyatçılar bu ateistten nasıl cahil olabilirler diye düşündüm. O zamana kadar cemaat içinde gösterilen hatun yahya unsurlarının saçmalıktan ibaret olduğunu, kullanılan fosil resimlerinin olta yemi (üzerinde metal kancayı unutmuşlar) olduğunu gösteren richard dawkins gibi bilim admalarına denk geldim. Daniel dennett isimli felsefecinin dinler tarihi ile ilgili dinleri ayyuka çıkaran videosunu izlemiştim. O zamanlar facebook moda olduğu için ateist-müslüman gruplarına dahil oldum. Ya allah varsa fikri tutarsız geldiği anda da her şeyi terkedip ateist oldum. Bu süreç yaklaşık 1 yıl sürdü. Ama ben müslüman olanların yüksek zekalı kesimini inatçı ya da korkak olarak nitelendiriyorum. Yoksa bunca tutarsızlık varken müslüman kalmak mümkün olamaz.
0
Unde bach canim
(11.04.21)
Sıkı bir şakirttim. Ama kendimce mantıklı bir şekilde götürüyordum inanç meselesini. Cin diye bahsedilenlerin öcüler olmadığını belki mikroskopik canlılar veya uzaylılar olabileceğini düşünüyordum. Hiçbir hadisi ciddiye almıyordum.

Lisede kuranla ilgili şüphelerim başladı. Ama tanrı inancımı tamamen kaybetmem üniversitede ekşideki bir yazıyı okumamla oldu. Zaten çok sorgulardım içimde ama yazıda evrenin kendi kendine oluşabilme ihtimalini o kadar güzel anlatmışlardı ki bi anda gözümden perde kalktı sanki.

Sonraki hafta boyunca hep ağladım. Orada olmadığını bildiğim halde tanrıya sitem ettim bunca zaman yok muydun kime anlattım ben dertlerimi beni nasıl yalnız bırakırsın vs. diye. Şimdi komik de gelse o an yakın bir arkadaşımı kaybetmiş ve aldatılmış hissetmiştim.
0
eatpraylaw
(11.04.21)
ailemin işi sonda da kendi işimle ilgili dünyayı gezmem ve çeşitli inançtan çeşitli milletten insan tanımam bunda etkili oldu.

Özellikle de malezya, arjantin, çin, kudus ve mekke gezilerinden sonra iyice netleşti
0
summatinyourteeth
(11.04.21)
Yaratıcı meselesinde çok emin değilim ama din konusuna hep mesafeliydim. Dindar bir ailede yetismedim ama din, kitap korkusunu hissetmiştim çocukluğumda gittiğim Kur'an kurslarında, şunu yaparsan cehenneme gidiyorsun vs dediklerinde yalnızca korktuğumu hatırlıyorum. Hiçbir kutsal kitabı okumadım ama kurmaca hikayeler üzerinde kurulu olduğunu çok uzun zamandır belli belirsiz hissediyordum. Üzerine hiç dusunmedim, öyle miydi böyle miydi demedim. İlgimi cekmedi.

Son birkaç yıldır bu inanmama durumu bütün sosyal organizasyonlara sirayet etti. Yani dini geçtim, devlet, ahlak tamamının insan yapısı olduğunu anlıyorsun. Zincirlerinden bir bir kurtulmak gibi. Bakın bir örnek vereyim: Online kpss kursuna gidiyorum, hoca Whatsapp şu kadar soru çözün diye ödev verdi. Pazar akşamı video çekip yollayın hepiniz falan dedi. Lan dedim, yapmasam ne olacak, bir yaptırımı mi var sanki? Sonra baktım insanlar bu ultimatomu ciddiye almaya başladılar grupta, "Ay hocam ne kadar süremiz kaldı?", "Ben disaridaydim hocam, şimdi hemen başlıyorum" demeye başladılar. İş ciddiye bindi, otorite doğdu birden, hepimizin iyiliğine olduğuna inandığımız bir amaç uğruna bir buyuran etrafında birleştik. Paragrafın başında bahsettigim insan ürünü her türlü sosyal organizasyonun da çalışma mekanizması özünde bu. Bir noktadan sonra bu hikayeye o kadar inanıyoruz ki kainatın başından beri oradaymış, dogalmis gibi geliyor. Kpss hocasının buyruğu evrile evrile tanrının buyruğuna dönüşüyor.

Beni inanılmaz rahatlatıyor bu düşünceler, hiçbir şey hayatı değil, zaruri değil, anlattığımız hikayelere inanıyor gibi yapsak yeterli. Olmeyelim, haz alalım yaşadığımizdan yeterli.
0
epistemic_regress
(11.04.21)
Yıkım değildi; lisede sınıf arkadaşımla konusmaya başlayınca okumaya, araştırmaya başladım. Saçmalık ya dedim. Yikim da olmadi. Hayatimin büyük bir parçası değildi, genel kültür gibi bir şeydi.
0
logisticsmanager
(11.04.21)
Edit: haz alamazsınız da olur, bunun için de tribe girenler olur şimdi. "Mutlu olmamız gerekiyormuş has.ktir! Hemen mutlu olmalıyım" diye. Hiçbir şey yapmak zorunda değilsiniz.
0
epistemic_regress
(11.04.21)
Kazanmadım ki kaybedeyim. İnandıklarım, büyük oranda çocukken kafama doldurdukları korkulardan ve ön yargılardan ibaretti. Yürekten hissettiğim bir inanmışlık değildi benimki. Haliyle geride bırakması da çok güç olmadı. Sarsıcı bir tecrübe yaşamadım, doğum sancıları çekmedim. Adım adım, santim santim, ilmek ilmek ilerleyen bir geçişti. Hiç canım acımadı :) Sadece din de değil. O güne kadar sağdan soldan işittiklerimle dağarcığımda yer tutmuş ne varsa aklımda, eş zamanlı olarak aşınıp ufalandılar. Bir şeyi yitirme değil de, daha çok kendini bulma süreciydi aslında.
0
huçi kuçi
(11.04.21)
Kazanmadım ki kaybedeyim +1

6. Sınıfa kadar her yaz kuran kursuna giden, kuran okumaya o yaşta başlamış, hacı dedelerin ve kapalı bir annenin oğlu olarak hiç baskı altında hissetmeden islam öğretildim. Ama daha ufacık çocukken bile hiçbiri bana bir anlam ifade etmiyordu, annem üzülmesin diye gidiyordum. Ama daha o yaşta bile duaymış, ibadetmiş bunların bir anlama geldiğine inanamadım. Bile isteye yaptığım bir şey değildi.

Çocuksun tabii ki inanç hissin olmaz desen, babaannem öldüğünde ya da 99 depreminde tanıdıklar öldüğünde "sığınabilirdim". Bence allah bana hidayet vermemiş, içimde yok yani. Manevi tarafı gelişkin bir insan değilim.

Benim suçum mu bu? Gelmiyor işte içimden inanmak, bu öğrenilebilen bişey olsa çoktan öğrenmiştim. Annem beni döve döve namaza devam ettirmedi diye mi suçlu? Benim gibi inanmaya ihtiyaç duymayan biri için sonuç illa ki cehennem mi? İyi bir insan olmamın hiç önemi yok mu?
Sırf bunların cevabının olmaması bile inanmamak için bir sebep.
0
Jux
(12.04.21)
Kutsal kitapları okuduktan sonra. Zaten yoktu da işte daha çok emin oldum diyelim.
0
awareim
(12.04.21)
Teoride alevi, pratikte ateist olan bir ailede büyüdüm. Hiçbir dini ritüel konusunda bilgisi yok ailede kimsenin. Evin duvarında en ufak bir dini simge de yer almaz örneğin. Bu nedenle hiçbir zaman güçlü dini inancı olan biri olmadım. Bu konuda aile tarafından herhangi bir baskı ya da öğreti olmadığı için birçok şey kendi kendine gelişti.

İlk okulun başlarında bir tanrının varlığına inandığımı biliyorum. Dua falan ettiğimi hatırlarım. Ama tabiri yerindeyse "kafa basmaya başladıkça" birçok şeyi sorgulamaya başladım. İnanç konusunda da keskin bir geçiş olmayanlardanım ben. Sorgulamaların yanı sıra hem çekirdek ailem hem de akrabaların çoğunluğu zaten çok inançlı kimseler olmadığı için öyle bir çevrede büyümenin de etkisi var elbette.

Keskin bir geçiş olmadı diyorum ama hiçbir zaman agnostik bir düşünceye sahip olmadığımı da biliyorum. Yani kafamda hiç "acaba" olmadı. Var ile yok arası aslında keskin bir geçişti ama bunun ne zamana rastladığını hatırlamıyorum.

Richard Dawkins'in The God Delusion kitabında 1 ile 7 arası bir skala vardır.
1: Kesin olarak bir tanrının var olduğunu düşünen kişi
7: Kesin olarak bir tanrının olmadığını düşünen kişi

Richard Dawkins kendinin 6 (bazı söylemlerinde 6,9) olduğunu ama 7 olmadığını, çünkü bu konuda bir kesinlik belirtmenin 'bilim dışı' olduğunu söyler. Şüpheci yaklaşır yani.

Ben kendimi 7 olarak görüyorum. Çünkü bilim insanı değilim :)
0
himmet dayi
(12.04.21)
inançsız baba - soft müslüman bir anneyle büyüdüm. annem müslüman olmasına rağmen birkaç dua ve regl sonrası abdesti öğretmesi dışında herhangi bir dini empoze çabasına girmedi.

Anneannem de namaz kılmaz, oruç tutmaz ama dinin şehir efsanelerine çok meraklıdır, böyle saçma sapan hikâyeler olur ya onları anlatırdı arada. babam da sinirlendirdi ve bize hep bunların akılcı olmadığını nedenleriyle açıklardı.

15-16 yaşlarıma gelince okumaya anlamaya başladıkça; dinler tarihini, farklı inanç sistemlerini, kültürleri, mitolojiyi ve dini ritüellerin yansımalarını gördükçe zaten çok kuvvetli olmayan inancım ciddi şekilde sarsıldı. Özellikle dünya tarihinin %80'inin ekonomiyle ve ticaret döngüsüyle alakalı olduğunu idrak edince ise tamamen inançsızlaştım. ölümden sonraki hayatın olmama mevzusu da benim için ne küçükken ne de şimdi yıkım olmadı. zira sonsuzluk fikri ağır bir yükmüş gibi geliyor.
0
muslugubozukhayrat
(12.04.21)
ben yazılanların aksine bir durumdayım sanırım.

"geleneksel islam" çerçevesinde yaşayıp giden bir ailede büyüdüm.
namazın kılınmadığı ama oruçların aksatılmadığı, kitap okunmayan ve kuranda olmayan şeylerin birileri tarafından din diye yutturulduğu şeylerle çevrelenmiş bir aile ortamı diyelim. yani türkiye'nin büyük bir kısmı nasılsa benim ailemde öyleydi.

lise zamanlarında saf ve samimi duygularla "geleneksel islam" çerçevesinde dindar bir insan oldum ama herhangi bir cemaat vesaire ortamında hayatım boyunca hiç bulunmadım. geldiğim süreçte onlarca kişiyi dinleyip farklı yorumları dinledim ama burada yazılan kişilerin aksine "sorgulama" kafasına biraz geç girdiğim için sanırım dindarlıktan kopmadım. daha çok toyken sorgulamış olsam muhtemelen ne lan bu saçmalıklar deyip farklı birisi olurdum diye düşünüyorum. saflığım bir nevi beni bu durumdan engelledi diyebilirim.

şu aşamada geleneksel islam öğretisindeki saçmalıklardan kurtulup gerçek islamı öğrenmeye çalıştıkça inancım daha da artıyor. fakat dediğim gibi uzun bir süreç sonrası sorgulama aşamasına geçmiş olmak daha olgun düşünmeme sebep oldu bence.
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(12.04.21)
(19)

Bu Diyaloğu Nasıl Yorumlarsınız? (Mansplaining?)

pantepember
Sol taraf kadın, sağ taraf erkek.Diyalog şu linkte (buraya yükleyince çözünürlüğü düştüğü için Google Drive'a yükledim):https://drive.google.com/file/d/1tPadmNCw0J8XeGtbI23dw-QWF0rImvKCTaraf tutmuş olmamak, etkilememek için yorumlara yorum veya beğeni yapmayacağım.Yorumlar bittikten sonra yaparım am
Sol taraf kadın, sağ taraf erkek.

Diyalog şu linkte (buraya yükleyince çözünürlüğü düştüğü için Google Drive'a yükledim):
drive.google.com

Taraf tutmuş olmamak, etkilememek için yorumlara yorum veya beğeni yapmayacağım.

Yorumlar bittikten sonra yaparım ama =]

Not 1: Diyalog burada bitiyor. Öncesi de dating uygulamasında 100'er kelimeden fazla değil. Her şey bir gün içinde, 150'şer kelime ile gelişip bitti.
Not 2: İki taraf birbirinin fotoğraflarını dating uygulamasında önceden görmüştü.
Not 3: Dating uygulamasında iken Moda sahilinde buluşmaya karar verilmişti, zaman üzerinde anlaşılamamıştı. Whatsapp'taki direkt buluşma muhabbetine giriş bunun üzerinedir.
0
pantepember
(06.04.21)
kız alternatif üretmeyince oğlan bozulmuş, kızın "aa görüşmek istemiyo"dan sonraki çıkışı da gereksiz geldi bana
0
aynose
(06.04.21)
Mansplaining böyle bir şey değil ki yahu, bu sadece cıvık erkek şakası. Benim pek hoşlandığım bir erkek tipi değil ama arada hoşlantı varsa bence tolere edilebilirdi.
0
kedimedi
(06.04.21)
oğlan tipten kaybetmiş, net.
0
nop
(06.04.21)
Mansplaining bu değil. Mobbing gibi yerli yersiz kullanılan bir kavram haline geldi bu da.
0
kojonotsuki
(06.04.21)
Kızda zekâ geriliği olabilir.

1. "Mansplaining" denen saçmalık buradaki diyalogda bulunmuyor,
2. "Mansplaining" kelimesini kullananların alayı cinsiyetçi.

Erkek yatsın kalksın dua etsin böyle bir tipten kurtulduğuna.
0
ryhmer
(06.04.21)
playing star again +1

Kız kezban. Oğlancağız Allah'ın sevgili kuluymuş.
0
Başkalaşım
(06.04.21)
Ekşi sözlükten tanisilmis, bir şekilde numaralarını vermişler birbirlerine. Oğlanın sofistike ve komik görünme çabası kızı en baştan sogutmus. Whatsapp a geçtikten sonra günlerce, saatlerce durmadan mesajlasilmis gibi oğlan durup dururken buluşalım demiş, yine komik olmaya çalışırken irrite ederek. Kız karşı karşıya kaldığı cringe saganagi karşısında sağlam duramamis ve en son öğrendiği kelimeyi cümle içinde kullanmış. Oğlan bu kızı bir iki defa daha yoklar, kız da çaresiz bir anında cevap verirse tatsız bir iki sevişmeden sonra olay tamamen kapanır.
0
epistemic_regress
(06.04.21)
Kiz kendi kendini yukseltmis finalde de sacmalamis. Komik.
0
brkylmz
(06.04.21)
Diyalog bu kadariyla cok manasiz, daha once konustuklarinizda nem kapmis olmali.
0
bosver nicki
(06.04.21)
evet elemanın etkileyiciliği yeterli değil bence de. iki taraf için de hayırlı olan olmuş. saçma sapan bir diyalog, ama özellikle kız acayip itici.
0
roket adam
(06.04.21)
kadın tarafı muhtemelen fotoğrafı beğenmedi ve bulduğu ilk fırsatta erkekle muhabbeti kesmeye çalışmış. Olayı mansplaining e bağlamasının zeka geriliği olduğuna ben de katılıyorum. bu zeka geriliğine sahip kadınla olmaması erkek için daha iyi olmuş.
0
siyahliadam
(06.04.21)
Mansplaining'i belki yanlis anlamis olabilir, muhtemelen biraz hassas bir insan, ama ben ne demek istedigini anladim. Daha 100 kelime muhabbet ettigin insana "aa görüsmek istemiyor" diyerek negatifi vermissin, satir arasinda "iste kendini mesgul gösterip görüsmekten yan cizen kadin profili" imasi yapmissin. Mansplaining olarak tanimladigi sey bu, tam karsilik gelmese de.

Özellikle bu ilk muhabbetler pozitif bir havada gecmeli. Kiz persembe dogumgünüm demis, direkt pas vermis, cok daha pozitif bir seyler söyleyebilirdin. En basiti "O zaman sen bir gün teklif et" diyebilirdin. "Aa dogumgününse görüstügümüzde birer dilim pasta yiyelim" diyip kizi görüsmeye daha da heveslendirebilirdin. Bi tane mum götürür üfletirdin, hosuna giderdi. Negatife düserek hata etmissin.
0
polopan
(07.04.21)
dating uygulamasından en az 21983012309 kişi yazıyordur kıza. Kızlar genelde ulan bu daha iyi, şu daha iyi derken böyle bir anda kestirip atma prosu oldular. Muhtemel başka alternatiflere yönelmiş, neler neler vardır kim bilir. Takma kafana başka insanlarla konuş.
0
wacot
(07.04.21)
kızın abarttıgına ve mansplainingi duyup kelimeyi kullanmaktan kendini alamadığına katılıyorum ama ayrıca da;

polopan +1

şu "aa görüşmek istemiyor" tepkisi gerçekten çok itici, zorla kadını seninle görüşmek istediği konusunda ikna etmesi için baskı altına sokmuş oluyorsun. belki gerçekten başka bir şeyden soğudu ve görüşmek istemiyor ama kibarca bahane uyduruyor; bu durumda zorla söyletecek kadar boğuyor bu tepki. ya da belki tam tersi söyledikleri bahane değil, ve gerçekten görüşmek istiyor; bu durumda da yoktan yere böyle bir tepki verince "seni ikna etmek için mi uğraşacağım" deyip asıl kadın erkeği kezban olarak görüyor. ben olsam boğulurdum yani sırf o tepkide bile.
0
nonik
(07.04.21)
Bir sayfalık Whatsapp yazışmasından erkek tarafının manslaining yapıp yapmadığını anlamak mümkün değil ama kıza perşembe, cuma uymayınca erkek tarafının "görüşmek istemiyor" şeklinde bütün günahı kıza yüklemesi de önceki bir takım (bizim bilmediğimiz) dialoglarla birlikte kızın hassaslaşmasına sebebiyet vermiş olabilir.
"Mansplaining mi yaptım şimdi" sorusuna odaklanmaktan ziyade sonraki ilişkilerde nasıl yaklaşmak gerektiği üzerinde kafa yormak daha yerinde olur. Hele hele daha tanışma turlarındayken tarafların (her iki kişinin de) daha yumuşak ve sevecen olmaları gerektiğini düşünüyorum. Olmuyorsa da olmuyor, ileriye bakmak lazım.
0
SiyamkedisiZorro
(07.04.21)
Mansplaning diyen kadınlar Türkiye’de ağırlıkla hippi Kezban kitleden oluyor. Tartışmalarda hitler ölçeği diye bir şey vardı eskiden, ilk kim karşı tarafı faşist bir nazi olmakla suçluyorsa o zayıf ve haksız olan taraftır diye. Bı da öyle bir şey.
0
KaraSakall
(07.04.21)
mansplaining böyle bir şey değil +1

Erkek tamam cıvık da kız da çok malmış, ayar olurdum ben olsam, hatta küfür eder al sana mansplaining der engellerdim.

Kadınım.
0
Hallegadola
(07.04.21)
"aa görüşmek istemiyoo" da cringe oldum. yani buna nasıl cevap verilir ki? "ayyy çok görüşmek istiyorum valla ondan değil :((" falan diye yalvarmasını mı bekledi acaba bilemedim. diğer mevzuda hanım abla manipülasyon ile mansplainingi karıştırmış olsa gerek eheh.
0
birsürüsorumvarr
(07.04.21)
Evet, şimdi ben kendi yorumumu yazayım:

- Burada bu soruyu sormamın birincil nedeni gerçekten "mansplaining" (veya herhangi kötü) bir şey yapıp yapmadığımı anlamaktı. Kendimi epey kötü hissettim ve hatta bu kelimenin anlamını Google'da aradım (yarım yamalak biliyormuşum).

İkincil neden de, büyük ihtimalle yanlış bir şey yapmadığımı ve bana haksızlık yapıldığını düşünerek, ezberci olarak gördüğüm bu zihniyeti başkalarının da görmesini istememdi.

- Muhabbet ettiğim kişiyle iletişimime göre o "cıvıklığı" yapıyorum. Nedenini tam bilmiyorum. Belki karşımdakini tartmak için: "acaba ne kadar istiyor?".

- Karşımdaki kişi en başından beri çok ilgiliydi. Fiziksel olarak çok etkilenmemiş olsam da, cana yakınlığı, uzun boylu ve kıvırcık saçlı oluşu ve profilinde "hookup" seçeneğini de seçmiş olması (buna takılmazsınız umarım) nedeniyle kendime yakın hissetmiştim. Bunların verdiği rahatlıkla bazılarının cıvıklık dediği şakayı / espriyi (her ne ise) yaptım. Beklentim "çok isterdim ama bu hafta zor görünüyor" veya "dur bir şekilde ayarlayalım" gibi bir cevaptı.

- Önemli bir ayrıntı(!) da bu kişinin "psikoterapist" olması (en azından öyle söylemesi).

- Yaşadığım bu olayı feminizme, "kadının beyanı esastır" gibi görüşlere bağlayabilirim ama burada bunu yaparsam günümün nasıl berbat olacağını da kestirebiliyorum. Canımın sıkılmasını istemiyorum ve yapılacak da çok iş var. O yüzden bu sözlerim okuyan kişinin yorumuna kalsın (zaten aşağı yukarı anlaşılmıştır).

Kimlik tanımında erkeklik olmayan, hayatında hiç "bir erkek olarak" dememiş, "biz erkekler/kadınlar" lafını saçma, hatta uzak durulması gereken sözler olarak gören, toplumsal cinsiyet rollerini reddeden bir "erkeğin" erkekliğini kullanarak baskı kurmak ve tepeden bakmakla suçlanması bence düşünülmesi gereken bir durum (suçlayan için de, suçlanan için de).

Yaşları da vereyim: İki kişi de yaklaşık 40 yaşında.
0
🌸pantepember
(08.04.21)
(10)

jakuzide/küvette uyumak

ala09
helloeski türk dizilerinde sanki karı koca kavga ediyor adam banyoda jakuzide uyuyor veya saklanmak için. sonuç olarak jakuzide yorgan yastıkla uyuyan insan sahneleri hatırlayan var mı? evdeki yabancı dizisinde bi var başka örnek bulamadım ve bunu uydurmadığımı kanıtlamam lazım help...
hello

eski türk dizilerinde sanki karı koca kavga ediyor adam banyoda jakuzide uyuyor veya saklanmak için. sonuç olarak jakuzide yorgan yastıkla uyuyan insan sahneleri hatırlayan var mı? evdeki yabancı dizisinde bi var başka örnek bulamadım ve bunu uydurmadığımı kanıtlamam lazım help...
0
ala09
(04.04.21)
Ben de hatırlıyorum bu sahneleri. İzlerken çok rahatsız olur, absurd bulurdum hatta. Zaten absurd olması için yapıldığını su an bu cümleleri yazarken farkettim :p kafayı yemiyorsun, vardı öyle bir şey.
0
epistemic_regress
(04.04.21)
Tardu Flordun ve elindeki yastık gözümde canlandı şu anda, evet öyle bir sahne vardı diye hatırlıyorum ben de.

O sahne mi bilmiyorum ama bir sahnenin fotoğrafını buldum, az aşağıda.

seyler.eksisozluk.com
0
hayirsiz
(04.04.21)
oha o neymis oyle, donarak ölür insan, kaygisizlarda bile yoktu oyle diyim
0
neverletyougodown
(04.04.21)
Türk filmlerinde dizilerinde hatırlamıyorum ama çok filmde gördüm.
0
kisa
(04.04.21)
Hayal meyal Kemal Sunal'ın yastıkla küvete yattığını hatırlar gibiyim ama yanılıyor da olabilirim.
0
msb
(04.04.21)
otel odasinda olu bulundu. bana nedense bunu hatirlatiyor. sanki otel odasindanki kuvette olu bulunuyorlar hep gibi geliyor.
0
baldur2
(04.04.21)
pbs.twimg.com

Bu sayılır mı? Yoksa Türk filmi/dizisi mi olması lazım?
0
nawar
(04.04.21)
@nawar olur olur teşekkürler
0
🌸ala09
(04.04.21)
Evdeki yabancı dizisinde bahsettiğiniz sahne var jakuzi, başka bölümlerlerde de tekrarlayan bir şaka. (youtube'da bölümler var)

i.ytimg.com

i.ytimg.com

Ve uyku tulumu ile ufak yaşta bunu gören benim bunu denemişliğim ve küvette ciddi ciddi uyumuşluğum var.
0
hedep
(04.04.21)
seinfeld'te kramer dolu jakuzide uyuyakalıyordu. su sabaha kadar soğuduğu için hasta oluyordu. komik bir bölümdü ama siz bunu sormuyorsunuz anladığım kadarıyla.
0
naksidil
(04.04.21)
(2)

Spotify da dinlediklerimi Instagram story me ekleyemiyorum

epistemic_regress
Napmak lazım?Çok teşekkürler.
Napmak lazım?

Çok teşekkürler.
0
epistemic_regress
(02.04.21)
aa ben de. sizde de aynı mı bilmiyorum ama paylaş deyince story şeyi ve kamera açılıyor.
0
kljgslsdkjsd
(03.04.21)
Aynen bende de kamera açılıyor. Hayat damarlarımdan biri koptu, yardım edin.
0
🌸epistemic_regress
(03.04.21)
(6)

Depresyon, anksiyete, okb rahatsızlıklarının tedavisi için alternatifler

epistemic_regress
Az önce bir video izledim, LCD, magic mushroom gibi uyuşturucuların bahsettiğim rahatsızlıklar ve ayrıca bağımlılıklar üzerinde olumlu etkisini kanıtlayan araştırmalar yapılıyormuş. Hatta özel şirketler fon bulup araştırmalarını ilerletmek istiyormuş vesaire. Önümüzdeki on yılda bahsettiğim rahatsız
Az önce bir video izledim, LCD, magic mushroom gibi uyuşturucuların bahsettiğim rahatsızlıklar ve ayrıca bağımlılıklar üzerinde olumlu etkisini kanıtlayan araştırmalar yapılıyormuş. Hatta özel şirketler fon bulup araştırmalarını ilerletmek istiyormuş vesaire. Önümüzdeki on yılda bahsettiğim rahatsızlıkların tedavisinde çığır açıcı atılımlar bekliyor musunuz? Ya da ülke dışında halihazırda uygulanan alternatif yöntemler var mı (ssri lar ve çeşitli terapi metodları haricinde)?

Kendi deneyimlerinizi de paylasabilirsiniz. Sizce psikolojik rahatsızlıklarin tedavisinde ne gibi yenilikler görürüz?

Teşekkürler.
0
epistemic_regress
(31.03.21)
Anksiyetesi olan birinin lsd ya da mantarla tedavi olması pek mantıklı gelmedi bana. Aksine çok kötü bir deneyim yaşayabilir tripte. Panik olabilir kaygılanabilir vs.

Zaten bu tarz uyuşturucular sürekli kullanılacak uyuşturucular değiller. Sürekli kullanım aksine psikolojik rahatsızlıklara sebep olur. Yani nasıl bir kullanımla tedavi edecekler ki? Kaç kere kullanacak bir kişi senede bunları? Bana biraz saçma geldi.

Şu an bunların tedavisi ilaç + psikoterapi bu yönde değişimler yenilikler olur diye düşünüyorum.
0
turkce konusan uzayli
(31.03.21)
Sarı kantaronun toz halinde tüm bitki hali, ekstresi, tentürü (yağı değil, o sindirim sistemi problemi, yara ve yanıklarda etkili) belirli bazı bitkilerle karıştırılınca etkili olduğunu çok duydum. uzun süreli kullanımda da sıkıntı yapmaz zira uyuşturucu değil. nerede yaşadığınızı bilmiyorum ama kayseri'de bir getat kliniği bu tarz tedaviler uyguluyor ve başarılarını çok duydum.

onun haricinde psilocybin gibi maddelerin microdosing ile etkili olduğunu ben de duydum fakat deneyimleyeni görmedim. bunun yanında 2 sene önce dünyanın en prestijli bütünsel tıp fuarına gittim ve orda cannabis içeren sürüsüne bereket sağlık destek ürünü gördüm. bir bildikleri var demek ki.
0
damardanarabesk
(31.03.21)
Geçen senelerde çin'de başa takılan beyin dalgası düzenleyici bir alet geliştiriyorlardı. İlaç ve terapi bende işe yaramıyor böyle faydalı buluşları bekliyorum açıkçası.
0
ashleybon
(31.03.21)
elbette ki psikiyatrik rahatsızlıkların tedavisinde çığır açan gelişmeler olacaktır fakat bunların alternatif tıpta olduğunu düşünmüyorum. yani dediğiniz gibi lcd, magic mushroom filan gibi maddelerin tedavi edici etkisi olduğunu düşünmüyorum. daha doğrusu eksileri (yani yan etkileri) artılarını götürebilir. bu her türden madde için geçerli değil mi zaten? yani antidepresanlar bile bağımlılık yaptığı ve fazla uyuşturduğu gerekçesiyle problem olabilirken lsd, magic mushroom gibi çok daha etkili maddelerden böyle bir şey beklemek bana pek mantıklı gelmiyor.

@ashleybon'un dediği alternatif tıp değil. psikolojik, psikiyatrik, davranışsal bozuklukların tedavisinde kullanılan bir kognitif sinirbilim yöntemi. fakat bu cihazların hala geliştirilmesi gerekiyor. "tdcs" veya "tms" şeklinde aratabilirsiniz.

tdcs:
scholar.google.com

tms:
scholar.google.com
0
Sour
(31.03.21)
İlaç tedavisi + terapiden ben de çok fayda sağlayamıyorum. Bir umut varsa sabırla bekleyelim bari.
0
🌸epistemic_regress
(31.03.21)
@playing star again: yine de ekt den daha riskli değil gibi.
0
🌸epistemic_regress
(31.03.21)
(20)

çocuğa isim seçmece

Frederick Co
aşağıdaki isimlerden hangisi güzeloylama yapalım türkannilasyasultan çağla
aşağıdaki isimlerden hangisi güzel
oylama yapalım
türkan
nil
asya
sultan
çağla
0
Frederick Co
(30.03.21)
nil
0
lemmiwinks
(30.03.21)
Bence de Nil. Diğerleri biraz 50+ duruyor.
0
epistemic_regress
(30.03.21)
nil+1
0
cooperr
(30.03.21)
nil sultan
0
makarnavodka
(30.03.21)
asya
0
heathen
(30.03.21)
yurtdisinda kullanisli olsun ekolunden geldigim icin bu secenekler arasindan sadece asya olabilir diyorum.
0
hot potato
(30.03.21)
Nil olsun adaşım olsun
0
cometome
(30.03.21)
Sultan deyince benim aklıma Cennet Mahallesi sultan geliyor.
Bence de nil+1
0
hindistan cevizi
(30.03.21)
Nil'e bir +1 de benden
0
pati
(30.03.21)
Nil +1

Nilay, Nilsu gibi isimleri de düşünebilirsiniz. Lütfen Sultan falan koymayın, çok kötü bir bebek için.
0
kedimedi
(30.03.21)
nil
0
exlibris
(30.03.21)
türkan
0
dinç kuvvetler
(30.03.21)
asya
0
hakyememyemekyerim
(30.03.21)
Saydıklarınız içindende kesinlikle Nil +1
0
Hallegadola
(30.03.21)
Nil ya da asya
0
elorelia
(30.03.21)
Asya
0
fikox
(30.03.21)
Nil en güzeli kesinlikle. Asya da diğer seçeneklere göre fena değil ama Nil açık ara daha güzel.

Türkan ve özellikle Sultan çok kötü bence bir çocuk için.
0
ms brownstone
(30.03.21)
Türkan. Çocukların yarısı Nil ve Asya zaten şu anda.
0
prole
(30.03.21)
Asya
0
cilekli krep
(30.03.21)
asya.

herkes nil demiş ama bence bir isim en az iki heceli olmalı diye düşünüyorum.diğer türlü çok kısa oluyor.
0
neoluyokardesimnebutantantana
(31.03.21)
(2)

Şu videodakine benzer şekiller için link arıyorum

epistemic_regress
https://twitter.com/PratikDunya/status/1344598918403923968?s=19Buradaki geometrik cisimlerin benzerini adım adım anlatan videolar arıyorum. Nette geometrik çizim diye arattım, pek bir şey bulamadım. Teşekkürler.
twitter.com

Buradaki geometrik cisimlerin benzerini adım adım anlatan videolar arıyorum. Nette geometrik çizim diye arattım, pek bir şey bulamadım.

Teşekkürler.
0
epistemic_regress
(30.03.21)
Cisimlerin değil çizimlerin olacaktı.
0
🌸epistemic_regress
(30.03.21)
Geometric line drawing / how to draw geometric design vs yazınca çokça sonuç çıkıyor.

Çok daha kompleks ve sanatsal olanını arıyorsanız youtu.be şu seriye de bakabilirsin.
0
avatar is back
(30.03.21)
(8)

Terapiye gidenler bakabilir mi? Normali bu mu yoksa kazıklanıyor muyum? :(

ms brownstone
Bugün 2. kez gittim. Şu an gittiğim psikiyatriste farklı alandaki bir doktor yönlendirdi beni tedaviyi birlikte yürütecekleri için. 2 hafta önce ilk gittiğimde doktoru çok sevmiştim. Çok tatlı biriydi ve çıktığımda iyi hissetmiştim kendimi. Bugün pek iyi hissedemedim ama. Sanki gelen hastaya hiç bak
Bugün 2. kez gittim. Şu an gittiğim psikiyatriste farklı alandaki bir doktor yönlendirdi beni tedaviyi birlikte yürütecekleri için.

2 hafta önce ilk gittiğimde doktoru çok sevmiştim. Çok tatlı biriydi ve çıktığımda iyi hissetmiştim kendimi. Bugün pek iyi hissedemedim ama. Sanki gelen hastaya hiç bakmamış gibi bir hali vardı. Notlarına bakarak o anda hatırlamaya çalışır gibiydi. İlk gidişimde 3 farklı şey istemişti benden. 2’si benim yapmamı istediği şeylerdi ve üçüncü için de bir psikolog test yaptı online olarak. Bugün istediği şeylerden birinin üzerinde konuştuk biraz ama asıl gitme sebebim olan ikinci şeyi hiç sormadı bile “yaptın mı” falan diye. Psikolog için de “bakayım bana sonuçları göndermiş mi” deyip benim yanımda baktı ve psikoloğun sonuç falan atmadığını o anda fark etti. “Çok uzun bir testti o yüzden hemen sonuç çıkaramamış olabilir” falan dedi o an ama biz testi yapalı 10 gün oldu ve ciddi para ödedim yani ben o teste. Bu kadar umursamaz olmaları canımı sıktı biraz.

Doktor alanında ünlü bir prof ve kendi yerine gidiyorum. Duyduğum terapi ücretlerinin hepsinden daha fazla bir ücret ödüyorum. O test için de terapiden de daha yüksek bir ücret ödedim. İlk gittiğimde çok mutlu ayrılmıştım ama bugünkü bu umursamaz tavırlar biraz rahatsız etti açıkçası beni. Yani asıl gitme sebebimin hiç konusu bile geçmedi bugün ve sanki çok daldan dala 40 dk konuşmuşuz gibi geldi bana. Bu arada yapmak isteyip cesaret edemediğim bir şey için “mutlaka kursa yazıl” dedi 2 kere özellikle ama asıl konumuzla ilgili şeyi sormadı bile ve bunun da üstüne düşecek miyiz emin değilim.

Karşımda yıllardır bu işi yapan bir prof olduğu için ben abartıyorum herhalde diye düşünüyorum bir yandan ama bir yandan da hiç iyi hissettirmedi bana bugünkü gidişim. Böyle olması normal mi sizce? Yani doktor her hastasını ayrı ayrı her şeyiyle hatırlayamaz belki ama sizin doktorunuz gittiğinizde sizi hatırlıyor mu daha önce konuştuklarınızla birlikte? Terapiye gidenler her gittiklerinde asıl konu üzerinde mi yoğunlaşıyorlar napıyorlar? Her çıkışınızda iyi hissediyor musunuz kendinizi yoksa “bu neydi şimdi” hissi oluyor mu hiç sizde de?
0
ms brownstone
(30.03.21)
kısa yazacağım çünkü hem meşgulüm hem de kafam balon gibi, kusura bakma:

gittiğin doktor bir soyguncu. o "alanında ünlü profesör" dediğin yaratık kadar aç gözlü bir maymun çeşidini amazon ormanlarında bile bulamazsın.

değiştir. yol yakınken dön. profeösör titri olmayan ama çok daha iyi hizmet alabileceğin insanlar bulunabilir.

geçmiş olsun.
0
filteria
(30.03.21)
Psikiyatriste hiçbir zaman büyük paralar vermedim ama hiçbir doktordan da bahsettiğiniz muameleyi görmedim. Devlet hastanesindekiler haricinde tabii, onlar gün boyu çok fazla hasta gördükleri için yanımda dosyamı okumalarına ses edecek değilim. Ama üstüne para verip göründüğum hiçbir doktor bana dediğiniz hissi yaşatmadı. Ama ben de de son doktorumla ilgili şöyle bir şey olmuştu, seanstan ayrılırken yüzünde böyle çaresiz, bıkkın, bezmiş bir ifade vardı. Hadi tamam nolur git, der gibiydi. O hissi aldıktan sonra da o doktora bir daha gitmedim mesela.
0
epistemic_regress
(30.03.21)
Sen yine de önden bir anlat durumu, böyle böyle hissettim diye. Baktın rahatsızlığın devam ediyor bırakırsın. İnsanın içi almayınca dert anlatasi da gelmiyor çünkü.
0
epistemic_regress
(30.03.21)
öncelikle doktor ile bir uyum yakalmış olmanız gerekiyor. anladığım kadarıyla bu sizde olmamış. bence de yol yakınken başka bir doktor arayın. biraz zor bir süreç ve can sıkıcı biliyorum ama doğru kişiyi bulmanız önemli. umarım bu süreci iyi atlatırsınız, karamsarlığa kapılmaya gerek yok.
0
pigletvsdaisy
(30.03.21)
Çok teşekkür ederim cevaplarınız için. Bir şey daha sorayım o zaman.

Beni bu doktora yönlendiren diğer doktordan çok memnun kalmıştım ve onunla devam etmek istiyorum. Yeni bir psikiyatriste gitmek istesem şimdi bu doktora nasıl söylemem lazım sizce? “Sizin yönlendirdiğiniz doktora devam etmek istemiyorum” demek biraz garip geliyor :( Söylenir mi sizce böyle bir şey? Sırf bunu söylemek için aramam mı gerekir, arasam da ne denir? :( Ona randevu almam da 10 günü falan buluyor da :(
0
🌸ms brownstone
(30.03.21)
Para veriyorsun, hizmet alıyorsun karşılığında. Hatır gönül işi değil bu, arayıp söyleyebilirsin bence direkt. Kimse kişisel algilamaz herhalde ya da algilamamali.
0
epistemic_regress
(30.03.21)
diğer arkadaşlar yazmışlar zaten gerekli şeyleri.

"Sizin yönlendirdiğiniz doktora devam etmek istemiyorum"

Bunu söylemekten kesinlikle çekinme, terapi mevzuları maalesef böyle, doğru terapisti bulana kadar çok kez deneme yanılma yapmak gerekebiliyor.
0
mrtkp1234
(30.03.21)
ücret ödediğin bir konuda saygı çerçevesinde istediğin şeyi söylemekte ve yapmakta özgürsün. söyle ona anlat durumu, ya sizle devam edelim ya da ben gidiyorum diye.
0
makarnavodka
(30.03.21)
(10)

Zeytin göz ne renktir?

kljgslsdkjsd
Evet soru bariz. "zeytin gözlüm sana meylim nedendir" cümlesindeki göz ne renktir? yeşil? siyah? kahverengi?edit: lütfen cevaba doğduğunuz/büyüdüğünüz şehri de yazabilir misiniz?
Evet soru bariz.

"zeytin gözlüm sana meylim nedendir" cümlesindeki göz ne renktir? yeşil? siyah? kahverengi?

edit: lütfen cevaba doğduğunuz/büyüdüğünüz şehri de yazabilir misiniz?
0
kljgslsdkjsd
(26.03.21)
Ela canlanıyor o şarkıyı aklımda mustafa sağyaşar'dan dinlerken
0
freebird5406_2
(26.03.21)
Net siyah
0
fakyoras
(26.03.21)
herkes siyah göz diye bilir de, fakat zeytuni göz yeşille ela arası bir gözdür. zeytunidir yani.
0
ankara06
(26.03.21)
yesil bence...
0
ala09
(26.03.21)
Net yeşil. Siyah göz yok zaten.
0
buff
(26.03.21)
Benin aklıma "Afgan Kız" fotoğrafı geldi.

Buyrun : tr.wikipedia.org
0
burka
(26.03.21)
Siyaha çalan yeşil geliyor benim aklıma.

İstanbul'da doğdum büyüdüm.
0
epistemic_regress
(26.03.21)
kesinlikle parlak siyah göz düşünmüşüm. boncuk boncuk gözlere öyle dendiğini düşünmüşüm. yeşil falan demişler, okuyunca aklım çıkacaktı. aslında o da mantıklıymış ama bunu hiç duymamıştım, hayatta tahmin etmezdim.

sanırım bu düşüncenin temel nedenlerinden biri de kişinin kendi göz rengi. kahverengi gözlüler böyle düşünüyordur bence daha çok.

Istanbul.
0
lovemyself
(27.03.21)
Siyah- bursa
0
somethinginthewayshemoves
(27.03.21)
istanbul'da dogdum buyudum, yesil gozluyum.

ozellikle kucukken "zeytin goz" tabirini cok duydum, haliyle yesile calan goz diye yer etti bende.
0
ateistanbul
(27.03.21)
(34)

doğmak üzere olan kızıma isim seçelim mi? :)

jonestown
doğuma 1 hafta falan kaldı ama isime karar veremedik bi türlü, eşim de pes etti bana bıraktı zira çok kararsız biriyim. 2 kedim var onlara bile isim bulamayıp birine oğlum birine kızım dedim düşünün.. seçenekleri yazayım bi anket yapalım dedim. SimayAybeniz (en içime sinen bu ama aydeniz anlarlar ka
doğuma 1 hafta falan kaldı ama isime karar veremedik bi türlü, eşim de pes etti bana bıraktı zira çok kararsız biriyim. 2 kedim var onlara bile isim bulamayıp birine oğlum birine kızım dedim düşünün.. seçenekleri yazayım bi anket yapalım dedim.

Simay
Aybeniz (en içime sinen bu ama aydeniz anlarlar karışır diyenler oldu)
ilke
Miray

farkettiğiniz gibi ay'lı isimleri seviyorum özellikle, farklı az duyulmuş isim önerilerinize de açığım :)
0
jonestown
(25.03.21)
Aylı isimleri seviyorsanız direk ay ismi koyun :) Nisan mesela
Miray daha iyi içlerinde
Ama Yaz koysanız keşke ben çok seviyorum Yaz ismini :)
Sağlıklı ve kolay doğum olur inşallah
0
coca cola
(25.03.21)
Boş ver bizi be :) koy içinden geleni.
Haa ben kızım olsa nagehan koyardım:) soyadıyka kafiyeli olmasını öneririm. Kişiyi çok etkiliyor
0
sonuncu nokta
(25.03.21)
Kızım olsaydı Cemre veya Mevsim düşünüyorduk ama oğlumuz olacak.
0
suicides underground
(25.03.21)
Ceday olsun o zaman :)
0
freebird5406_2
(25.03.21)
Ben bu sıralar Lara ismini çok seviyorum. Hem yurt dışında da kullanılabilir. Bu arada Selay da olabilir ya da Nilay.
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(25.03.21)
kişisel sıralamam:
miray
simay
aybeniz.

voleybol takımı kadrosu sayıyor gibi oldum.
aybeniz kızılderili ismi gibi. soluk beniz anlamında.

evet benzersiz ama gereksiz de. neden kız ömrü boyunca adını yanlış söyleyenleri düzeltsin ki? üstelik yurtdışına filan açılacak olursa diğer ikisiyle işi daha kolay olur.
0
filteria
(25.03.21)
sunay
0
cooperr
(25.03.21)
AyCan
0
ankara06
(25.03.21)
Yazdıklarınız içinde Simay.

Umay da düşünebilirsiniz.
0
opucuk baligi
(25.03.21)
Aydan güzel isim, çok da yaygın değil. Bir düşünün.
0
epistemic_regress
(25.03.21)
Aybeniz koyarsaniz ismi hep yanlis yazilir cok sıkıntı yasar. Uzulursunuz. Ayla koyun.
0
matilda
(25.03.21)
İlke ismini çok severim ben. Sağlıkla alırsınız umarım kızınızı kollarınıza :)
0
gmzo
(25.03.21)
aybeniz nedir ya? soluk benizli gibi

ada ismi guzel gibi
aysel
ayla

olabilir ay olsun diyorsaniz
0
exlibris
(25.03.21)
@

ay denilince aklına solukluk mu geliyor yahu herkesin, hiç öyle düşünmemiştim :)
0
🌸jonestown
(25.03.21)
Ayda
0
orient blue
(25.03.21)
meko
(25.03.21)
Aybeniz bence kotu bir isim :/
Soluk benizli kisi gibi.

Miray guzel
Ayla, Aydan, Simay...
0
kuehles blondes
(25.03.21)
Tomris.
0
mezarkabul
(25.03.21)
Aybeniz yerine aysima daha iyi olamaz mı en azından anlamı daha güzel, ayyuzlu demek. Bir de Aylin,Ayda da olabilir.
0
Rh Negatif
(26.03.21)
Miray diye eski sevgilim vardı, o yüzden sempatim diğerlerine kıyasla fazla. Miray +1
0
son feci skilacci
(26.03.21)
Aybeniz koymayin :( aytemiz gibi...
bu yazdiklarinizda en guzeli Miray bence. anlami nedir bilmem ama kulaga hos geliyor.


aydan, ayla gibi isimleri severim ben de. bir de soyisimle olan uyumu da onemli. soyadiniz parlak olsaydi mesela Aydan Parlak, soyadiniz yildiz olsaydi Ayla Yildiz gibi...
0
yoggi
(26.03.21)
miray > simay > ilke
0
deartheodosia
(26.03.21)
Miray ismi, Farsça kökenlidir. Anlam itibariyle ay gibi ışık saçan demektir.
Miray ismi, yumuşak başlılığı, güzel huyu temsil eder.
Miray ismi Kur'an'da geçmemektedir.

Güzel. Oyum Miray'a!
0
new day new life
(26.03.21)
aybeniz bence de aytemiz gibi, biraz talihsiz olabilecek bir isim.

miray da, simay da, ilke de tanıdım.
direkt o kişileri çağrıştırdığı için önyargısız fikir vermem zor ama fonetik olarak bence de içlerinde en iyisi miray.

"ay"lı isim olarak da en sevdiğim "aylin".
aylinler de tatlı olur genelde.
0
blatta hiberna
(26.03.21)
İlke çok güzel. Duru diyecektim.
0
EasyTiger
(26.03.21)
aybeniz'i çok sevdiyseniz ayben koyun. aybeniz gerçekten kötü bir isim.

diğer seçeneklerin tamamı güzel. parantezi yazmadan sorsanız ilk aybeniz'i elerdim.
0
kibritsuyu
(26.03.21)
Aybeniz koymayin demeye geldim. Digerleri guzel isimler.
0
pofudukayi
(26.03.21)
ilay
0
xrated
(26.03.21)
Mayıs
0
FAtE
(26.03.21)
@freebird5406_2 sfadfasd

bunlardan ben ilke yi daha çok begendim
ışık
güneş
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(26.03.21)
Aybeniz koymayın, ayrıca "Simay benim karım lan" Simay güzel isim.

Benim hep tavsiyem iki isim koyun, soy adı ile fonetik olarak uyumlu iki isim koyun.

Allah sağlıklı ve hayırlı bir evlat olmasını nasip etsin .
0
John Bloor
(26.03.21)
İlke. Andımızı getiriyor akıllara. Dolayısıyla çocukluğumuzu da. Ekseriyetle de çocukluk akla gelince pozitif duygu yükleniyor insan.
0
onemoremile
(26.03.21)
aybeniz koymayın.

miray +1
0
contavolta
(26.03.21)
bana göre kızımın ismi en güzel isim :)

deniz
0
lostys
(26.03.21)
(8)

benim sorunum nedir?

aretwoane
evet arkadaşlar bi aralar bedenimin kadınlaştığını ve bedenimin değiştiğine inanıyordum meleklerin beni korudğuna. yaşım 15-16 falandı. benim sorunum sizce nedir.bazen derimde böceklerin dolaştığına bazen annemin bana aşık olduğuna ya da babamın bir sapık ruh hastası oldupuna ve beni öldürüp tecavü
evet arkadaşlar bi aralar bedenimin kadınlaştığını ve bedenimin değiştiğine inanıyordum meleklerin beni korudğuna. yaşım 15-16 falandı.

benim sorunum sizce nedir.
bazen derimde böceklerin dolaştığına bazen annemin bana aşık olduğuna ya da babamın bir sapık ruh hastası oldupuna ve beni öldürüp tecavüz edeceğine inanıyordum.
0
aretwoane
(25.03.21)
Bunu biz bilemeyiz ama soylediginiz seyler ciddi aeyler. Teshis konulmasi icin acilen psikiyatra gitmelisiniz
0
mor oje
(25.03.21)
annenle olan kisimla ilgili (bkz: oedipus kompleksi)
0
buenosdias
(25.03.21)
buenosdias bu ooedipus kompleksi değil karşı cins hemcins fark etymiyor herkesin bana aşık olduğunu sanıyordum. hocamın, eşcncsel olduğunu bana aşık olduğunu hatta annemin bile. evcil hayvanımın bana zarar vereceğine inanıyordum. yoldan geçen kişilerin bana güldüğüne. bir ara bana şantaj yapıldığına inanıyordum. bir ara evliya olduğumu düşünüyordum. bir ara polislerin beni takip ettiğini sanıyordum. mesela herkesi potransiyel katil veya sapık olarak görüyorum. gizli anlamlar arıyorum. telefonların dinlendiğini, kameralarla izlendiğimi
.mesala alkol alınca sesler duymaya başlamıştım. çok ciddiyim. ilkokulda atatürk ü gördüğümü iddia ediyordum arkadaşlara.

6 aydır gidiyorum doktora psikotik bozukluk teşhisi konuldu ama net bilgi verilmedi. sadece ben mi bunları deneyimledim diye düşünüyorum.
0
🌸aretwoane
(25.03.21)
şizotipal kişilik bozukluğu?

acil profesyonel yardım al yani buraya sorarak çözülecek bir şey değil.
0
yeteramadenedimherseyi
(25.03.21)
jamswety
(25.03.21)
ailende özellikle anne-dayı tarafında akıl hastalıgı teshisi almıs kimse var mı ?
0
orpheus
(25.03.21)
orpheus aslında sanrılarımı, takıntılarımı anlatmayı sevmem ama insana dair şeyler diye buradan kendimi tanıttım. zor bir hayat yaşıyorum yaşıyordumç bu aralar tedavi görüyorum. ailemde akıl sağlığı kötü olan yok ama babaannem depresyon hastasıydı.
0
🌸aretwoane
(25.03.21)
Sanrilarin hala devam ediyor mu, sanrı olduklarının farkında misin?
0
epistemic_regress
(25.03.21)
(11)

Açık İlişki

yeteramadenedimherseyi
hello. açık ilişki veya friends with benefits hakkındaki düşünceleriniz nedir? daha önce bu tarz bir ilişki yaşayan oldu mu? Olduysa tecrübeleri nasıl oldu acaba?şimdiden teşekkürler.
hello. açık ilişki veya friends with benefits hakkındaki düşünceleriniz nedir? daha önce bu tarz bir ilişki yaşayan oldu mu? Olduysa tecrübeleri nasıl oldu acaba?

şimdiden teşekkürler.
0
yeteramadenedimherseyi
(23.03.21)
Astarı yüzünden pahalı, düz ilişki daha az sorun yaratıyor.
0
epistemic_regress
(23.03.21)
ons dısında hiçbirini yaşamadım , yaşayabilirm gibi de gelmiyor. fakat bazen acık ilişkiye bile sıcak bakan ancak tamah etmeyen biri omlayı istiyorum. yani rahat olmayı, kafaya takmamayı, kıskanmamayı.
0
blacksky
(23.03.21)
Bu ilişkileri istemeden, adını koymadan da olsa yaşadım. Tanınlamaya falan da çalışmadım. O sevgilisini anlatıyor sen sevgilini anlatıyorsun ya da eşini vs. Sonra sevişiyorsunuz sonra dertleşiyorsun sonra tekrar sevişiyorsun ismi yok ama. Tanımlama yok teşebbüs yok. Öyle.
0
tarden
(23.03.21)
hiçbirini bizzat yaşamadım, açık ilişki yaşamış birisiyle birlikte oldum "kapalı" bir ilişkide. gerçi sonradan aldığım duyumlara göre galiba ben kendi kendimi kandırmışım, kendisi benimleyken de pek kapanmamış, sadece benim haberim yokmuş. yine de günahını almayayım, elimde somut delil yok aldatıldığıma dair.

sıkıcı bir cevap olacak belki ama ben "yaşayan yaşasın, herkesin hayatına kimse karışamaz" diyeceğim. kendimce bir mantık çerçevesine oturtabiliyorum bu anlayışı. bir insanın ömür boyu hiç flört etmemesi, bunu isteyip özlememesi, her 2-3 günde bir sevgilisiyle/eşiyle sevişip de bundan hiç sıkılmaması vs. bana düşük ihtimal geliyor. o yüzden insanların neden açık ilişki isteyebileceğini anlıyorum.

öte yandan ben kendim bu tarz bir işe girişebileceğimi hiç zannetmiyorum çünkü duygusal, kırılgan, özgüvensiz bir insanım. sevdiğim insanın hayatında başkalarının olması, bana ayırabileceği zamanı onlarla geçirmesi vs. bana göre değil. hayatımda biri olmasa da olur evet ama varsa eğer "benim" olsun istiyorum ben, diğer türlü çocuk gibi mızıldanırım sürekli. olmaz.

açık ilişkide taraflar birbirinin ne yaptığını bilir bu arada, bir üstte arkadaş "sen sevgilini aldatıyorsun" falan demiş de biriyle birlikteyken başkasıyla ondan gizli bir şekilde birliktelik yaşamak "açık ilişki" değil aldatmak oluyor lol ne alakası var açık ilişkiyle bunun.
0
der meister
(23.03.21)
genelde sonrasında sevgiliye kayıyor, en azından bende hep öyle oldu. benden kaynaklı da olabilir. duygu yaşamayı seviyorum çünkü.
0
roket adam
(23.03.21)
açık ilişki yaşayan biriyle bir süre takılmıştım ama sadece seks odaklıydı. fwb şeklinde yürüyen bir ilişkimde karşı tarafın artık yoğun duygusal hislere sahip olması nedeniyle boka batmak üzereyken ben başkasından hoşlanmaya başlayınca direkt olarak sona erdi.

bir taraf duygusala bağlıyor sonunda çünkü bu kadar uzun süre takılıp hala seks yapma isteği oluyorsa zaten hem arkadaşlık hem seks olmuş oluyor ve bunun da ilişkiden çok bir farkı kalmıyor gibi. sonra da "e niye adını koymuyoruz bunun"a geliyor olay.

3-4 fwb daha oldu hayatımda, bunlar iki tarafın da yavaş yavaş hevesini kaybetmesiyle kendiliğinden sonlandı. kimse sevgili olalım moduna girmedi. en ideali bu bence.
0
bohr atom modeli
(24.03.21)
F*ckbuddy, friends with benefits, one night stand hepsinde oldukça fazla tecrübem var. Çok güzel tecrübelerim de var, sıkıcı olanlar da. Tecrübem şu yönde: Bunları yaşadığım kadınların arasında konuyu sevgililiğe doğru itmeye çalışmayan olmadı. Belkim benim şanssızlığımdır fakat benim tecrübem böyle. (Bu arada harika bir adamım demeye çalışmıyorum.) Bunun dışında herşey güzeldi. Bulgar, Ukraynalı, Rus, Alman, İngiliz ve tabiki çoklukla Türk kadınlarla yaşadım bunları. Yaşlar 18-35 arasında değişiyordu. Farklı mecralardan veya gerçek hayatta tanıştık. Yaşanmasını tavsiye ederim. Sıkılınca da bırakırsın. Yaşım 37 bu arada.
0
twelfth
(24.03.21)
Yaşamam, yaşayamam, gabe+1

video.uludagsozluk.com
Tam olarak bu çizgideyim.
0
Hallegadola
(24.03.21)
FWB: Yapan yapiyor, gayet de guzel yuruyor. Kisisel deneyimim de hep olumluydu, genelde taraflardan birinin monogamik iliskiye girmesi ile bitti. Bu arada duygusallasip sevgili olmaya calisma konusunda sadece kadinlara bok atmayalim. Gayet erkekler de o moda girebiliyor.

Acik iliski: Bir suru formu (Tam acik, bir taraf acik, cuckold, swinger vs...) var ve TR "Elalem ne der acikhava hapisanesi" oldugu icin insanlar gizli sakli yapiyor. O yuzden hic yokmus gibi geliyor.

Her insan iliskisinde oldugu gibi iletisim ve ne istedigini biliyor olmak onemli. FWB isteyen insan aslinda sevgili istedigini ama sevgililigin belli kisimlarindan korktugunu kabul edememis biri olabiliyor.

Acik iliskide de kisi dusundugunden daha kiskanc oldugunu fark edebiliyor ama iliski bir kere acildigi icin dertlerini icine atip patlamaya baslayabiliyor. Acik iliski dusunen bir ciftin bol bol konusup fantazi yapmasi, ufak ufak denemeelerle baslamasi, rahatsizlik olan yerde durup analiz yapmasi felan lazim ama o kadar iletisim kurabilmek de kendi icinde bir basari.
0
cleric
(24.03.21)
twelfth +1

denizcilik mesleğinde olan benim için gayet normaldi bir aralar, her seferinde başa sarıyorduk. hep beklerim ederim ciddi olalım diyen kadınların %99'u beklemiyordu.
0
Northern Mariner
(24.03.21)
Türk insanının olayı biraz çarpık bu konuda. Millet harmandalı büyüdüğü için ons'den evliliğe giden kişi az değil.
Bazen de taraflardan biri veya ikisi tribe girip duygusallaşıyor ancak burada gözden kaçırılan bambaşka bir mesele daha var.
Mesela biri ile FWB ilişki yürütüyorsunuz, bir duygusallık yok, temiz temiz seksinizi yapıp keyfinize bakıyorsunuz, insan neden durduk yere tribe girsin, hep duygusallaştığı için mi? Hayır. Bu anlatacağımı yaşamadım ancak böyle bir olay kuralım, FWB gidiyor, keyfine gerçekten leş bir tiple/tiplerle ilişkiye giriyor. Bunda da bir sıkıntı yok, istediğini yapsın tabi, ancak bu noktada o da tribe giriyor. İçinden bir şekilde kötülük yapmak istiyor, bundan keyif alıyor, her insanın zihninde bilinçsizce fayda maliyeti olayı vardır. Hiç dürüst ve etik olmayan davranışlarda bulunabilir ve tamamen keyfine sizi kötü hissettirmeye çalışabilir. Başta toparlayıp anlatabileceğimi sandım ancak konu derin. Kendi tecrübelerime gelirsek ben herhangi bir sorun yaşamadım, her şey gayet güzel gitti, denk gelmesi lazım.
0
ckisc
(24.03.21)
(9)

Uykuya dalma süresinin uzun olması & Kısaltıcı öneriler

Berck
merhaba... geceleri uyumak için yatağa girdiğimde 1.5 saatten önce falan uykuya dalamıyorum. ve bu durumdan hayli rahatsızım. kafayı koyar koymaz 5-10 dakikada uykuya geçebilen insanlara da feci imreniyorum cidden.uykuya dalış süresini kısaltıcı önerileri olanlar var mıdır? "koyun say" olmasın ama :
merhaba...

geceleri uyumak için yatağa girdiğimde 1.5 saatten önce falan uykuya dalamıyorum. ve bu durumdan hayli rahatsızım. kafayı koyar koymaz 5-10 dakikada uykuya geçebilen insanlara da feci imreniyorum cidden.

uykuya dalış süresini kısaltıcı önerileri olanlar var mıdır? "koyun say" olmasın ama :)
0
Berck
(22.03.21)
Bir şey düşünmemek. Bunu becerebildiğimde uykuya geçiş sürem kısalıyor. Bir yerde ayaklarımıza odaklanmanın da uykuya geçişi hızlandırdığını okumuştum ama bende pek bir işe yaramadı.
0
ruhen hastayim ben
(22.03.21)
yataga gitmeden 1 saat once telefon/tv/bilgisayar herhangi bi ekrana bakmayi birak, isiklari kapat, bi kadeh kirmizi sarap ve sakin muzik olabilir, 12 de yatiyorsan saat 9'dan sonra hic bisey yeme. 'wind down' deniyor genel olarak
0
try again fail again fail better
(22.03.21)
5-10 dakika meditasyon yapmak
yatağa girmeden 1-2 saat önce teknolojik aletleri kullanmayı bırakmak
yatmadan en az 3-4 saat önce son öğünü yemiş olmak
gün içinde çay kahve tüketimini azaltmak
yatakta sadece uyku aktivitesini gerçekleştirmek ve bu sayede beynin yatağı sadece uyunacak yer olarak kodlaması (örneğin home office çalışıyorsanız yatağın üzerinde çalışmamak)
melisa ve papatya çayı içilebilir yatmadan 1 saat önce.

bunlar haricinde en önemlisi fiziksel ve zihinsel anlamda aktif olmak. önceden ben de çok sıkıntı çekiyordum, şu an kafayı koyduğum gibi uyuyorum yorgunluktan tüm gün çalıştığım için.
0
amugochi
(22.03.21)
uyku meditasyonları var onları deneyin. nefes odaklanmak, bedene odaklanmak vs gibi.
0
red g
(22.03.21)
ASMR denediniz mi hiç? Ben konuşmalı olanları dinliyorum her gece ama başlarda Türkçe ve konuşmalı olanlar komik gelebilir. O yüzden aşağıya konuşmasız birkaç tane bırakıyorum. Bence bi şans verin :)

youtu.be

youtu.be

youtu.be
0
jacque
(22.03.21)
Nefes izleme meditasyonu direkt uyku getiriyor
0
epistemic_regress
(22.03.21)
gün içinde antrenman yaparsanız azalabilir
0
superb
(22.03.21)
bu durumu ben sesli kitap ile çözdüm kesinlikle tavsiye ederim.
0
selfdestruct
(22.03.21)
şu metot benim hayatımı değiştirdi;

www.healthline.com
0
yonge and bloor
(22.03.21)
(8)

Neler hissediyorsunuz?

chihirovekohaku
içinize oturan öküzlerden ne haber?
içinize oturan öküzlerden ne haber?
0
chihirovekohaku
(22.03.21)
Kapana kısılmış hissediyorum. Şöyle ki, ne hissettiğimi düşündüğüm anda daralıyorum. Sorunu görünce bile kötü oldum, ne hissettiğimi anlamak bile istemiyorum. Hislerimden yapılan bi kafese koymuşlar gibi.

Var olmamak istiyorum ben, kuş gibi hafif hissetmek istiyorum. Sıfır sorumluluk, sıfır beklenti. İçime oturan öküz değil de, kendi varlığım altında eziliyorum.
0
Jux
(22.03.21)
Ben de daha ne kadar kötüye gidecek? diye soruyorum kendime. Hiçbir şey beni şaşırtmıyor artık. Sıradaki ne? diyorum.
0
🌸chihirovekohaku
(22.03.21)
Her zaman daha kötüye gidiyor, sadece bir yerden sonra kabuk bağladıysan eskisi kadar acı hissetmiyorsun. Ama kabuk bağlayan deri yumuşaklığı da hissetmez. O noktadan sonra iyiye gitse bile bunu hissetmek çok zor hale geliyor.
0
Jux
(22.03.21)
2 adet zalto bardagim kirilmis bilasik makinesinde. Ne okuzu, deve oturdu deve. Nasil uyurum bu gece...
0
buf-e kür
(22.03.21)
gecenin şu saatini bana ömürbillah tiksindiğim borsaymış coin'miş filan bunları "acaba mı" diye araştırtan mahluklara lanet ederek geçiriyorum.
0
filteria
(22.03.21)
İçimde oturan öküzden ziyade, beynimin içinde büyüyen obez bi fil var gibi. Beynimin kafa tasımdan fırlayacağını düşünüyorum. Düşünmekten. İşin içinden çıkamamaktan ötürü. Kafam devamlı sıcak gibi. Buzdolabına sokup dondurmak istiyorum. Hıyırlısı :)
0
pandispanya
(22.03.21)
Sürekli sınanıyor gibi gerginim. Genellikle gergin hissediyorum.
0
epistemic_regress
(22.03.21)
Ben de gündemden dolayı öfkeli ve umutsuzum, cuma gecesinden başlayan istanbul sözleşmesi, mb başkanı değişimi, tüm haftasonu gergindim
0
freebird5406_2
(22.03.21)
(2)

Erken uyanmak

walser
Merhaba. Bu ara pek çok hedefim var ama günü hedeflerimi tamamlayamadan bitiriyorum ve çok üzülüyorum bu duruma. Geç kalkıyorum, 8 saat uyku bile bana az geliyor ama bunu nasıl azaltabilirim? Zamanla uyku süremi 6 saate indirmem mümkün müdür? Sabah erken uyanmak için gece erken uyumak dışında hilele
Merhaba. Bu ara pek çok hedefim var ama günü hedeflerimi tamamlayamadan bitiriyorum ve çok üzülüyorum bu duruma. Geç kalkıyorum, 8 saat uyku bile bana az geliyor ama bunu nasıl azaltabilirim? Zamanla uyku süremi 6 saate indirmem mümkün müdür? Sabah erken uyanmak için gece erken uyumak dışında hileleriniz var mıdır?
0
walser
(21.03.21)
Doktor tavsiyesiyle takviye gıda alabilirsin. D vitamini, kandaki demir azlığı uyku ihtiyacını arttırıyor.
0
epistemic_regress
(21.03.21)
Az uyumak muhtemelen çözüm olmaz, hem sağlıklı değil hem de az enerjiniz olacağı için yine işlerinizi yapamazsınız.
0
plutongezegendegilmi
(21.03.21)
(5)

Bu ülkedeki rezilliklere katlanamıyorum artık..

kostüm çok güzel prenses misiniz
Bu sabah İstanbul Sözleşmesi'nin feshedilmesi haberiyle uyandım. Twitter'dan gördüğüm kadarıyla siyasal islamın neferleri çok mutlu. Şiddeti meşrulaştırmak ve kadınları sindirmek üzerine kurdukları o meşhur türk aile yapısını devam ettirebilirler artık. Zaten sözleşmeyi kimsenin salladığı da yoktu,
Bu sabah İstanbul Sözleşmesi'nin feshedilmesi haberiyle uyandım. Twitter'dan gördüğüm kadarıyla siyasal islamın neferleri çok mutlu. Şiddeti meşrulaştırmak ve kadınları sindirmek üzerine kurdukları o meşhur türk aile yapısını devam ettirebilirler artık. Zaten sözleşmeyi kimsenin salladığı da yoktu, şimdi iyice rahatlamışlardır.

17 yaşındaki Gizem'in bıçaklanıp hayattan koparılması, Serpil Palalı ve kızı Serap'ın bir pislik yüzünden katledilmesi haberlerini de yeni gördüm bu sabah. Her gün bu haberlere uyanmaktan bıktım artık bıktım.

Canım o kadar sıkkın ki. Ben bu ülkede bir kadın olarak yaşayamıyorum artık, nefes alamıyorum sanki. Her tanıştığım, görüştüğüm insan acaba bana zarar verir mi ya da beni öldürür mü diye düşünmekten bıktım. İçimi dökmek, biraz da yalnız olmadığımı görmek istediğim için yazıyorum. Özellikle duyurunun kadınlarına soruyorum, nasıl hissediyorsunuz? Bu bataklıkta nasıl hayatta kalabiliyorsunuz, karşınızdaki insana nasıl güvenebiliyorsunuz?

Böyle nereye kadar gider bilmiyorum. İçim kapkaranlık. Çok dağınık yazmış olabilirim lütfen kusuruma bakmayın.
0
kostüm çok güzel prenses misiniz
(20.03.21)
Gidebiliyorsanuz böyle bir imkanınız varsa ülkeyi terk edin, benim olmadığı için gidemiyorum ama olsa giderdim. Onun dışında ülkenin düzelme ihtimali yok, yani bugün gereken adımlar atılsa ortalama refah düzeyine erişmek için bile en az üç jenerasyon geçer, yani bizim yaşadığımız ve yaşayacağımız koşullar bunlar, ya bunu kabullenip devam etmeli ya da gitmeli, başka bir çözüm yok.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(20.03.21)
Haberi öğrendiğimden beri yüreğimde bir ağırlıkla Twitter'daki birtakım kadınlara kibarca İstanbul Sözleşmesi hakkında birkaç şey anlatmaya çalışıyorum, belki anlarlar da hemcinslerine karşı bu saldırganca tutumlarına son verirler diye. Yazdıklarıma karşı hakaretler havada uçuşuyor; ülkeden defolup gitmemizi salık veriyor bir kadın, diğeri bana ''Sen de mi dönmesin?'' diye soruyor. Mutsuzum, ülke her geçen gün daha da kapalı bir havaya bürünüyor. Mutsuzum, kadınlar bile ataerkiyi o kadar kanıksamış ki bu düzeni içselleştirmeyen hemcinslerine hakaret etme hakkını kendilerinde görüyor.

Güvenemiyorum karşımdaki insanlara, kadınlar da dahil. Artık erkeklerle olan ilişkimi en alt seviyeye indirdim, o herkese karşı tatlı ve neşeli tavırlar içerisinde olan güler yüzlü ve kibar kadın değilim. Mesela 2019'un sonunda en yakın arkadaşım olarak gördüğüm, çok güvendiğim adamın tacizine uğradım. Beni aylarca tehdit etti, onlara anlattığımdaysa beni suçladı ailem. Kimsesizliği, çaresizliği çok derinden hissettim. Daha önceden de tanıdıktı bu his ama bu kez betona çarpmış gibiydim.

Yalnız olduğumuzu, onların gözünde tek vasfı erkekleri mutlu etmek için bir lezzet olarak gönderilme olan kadınlar olarak değersiz görüldüğümüzü biliyorum bu ülkede. Ben gitme planları yapıyorum açıkçası şu noktada. Çok zor benim için bu karar; ama bir yıl da sürse, on yıl da sürse gitmeye kararlıyım. Artık bu ülke insanı için hiçbir şey yapmayacağım; emeğimi, zamanımı, değerlerimi başka ülke halklarının gelişmesi için harcayacağım. Beni, bizi buna mecbur bıraktılar.

Kusura bakmayın, ben de böyle dert yanma gibi uzun uzun yazdım. Moralim bozuk geceden beri, kafam çok dolu.
0
kedimedi
(20.03.21)
türkiye çaresiz ve mutsuz insanların ülkesi.

ya bir yolunu bulup gideceğiz ya da 30-40 medeni/gelişmiş ülke dışındaki milyarlarca insan gibi hayatımızın hiçbir kıymetinin olmadığı, hayatta kalmaya çalışarak geçirdiğimiz saçmasapan yaşamların sonucunda öleceğiz işte.

biz bu kadar gelişmişliğin kıyısında olunca hep onu yakalayabileceğimize inanarak büyüdük. en azından kendi neslim için konuşuyorum, 90 sonrasında doğanlar, özellikle 90-95 aralığı. ergenliğimizde nispeten rahat bir türkiye gördük, en azından genç bir insan için. ekonomi bu kadar kötü değildi, memur çocuğu erasmus'la avrupa'yı görebiliyordu vs...

oraya bu kadar yakın büyüyünce "biz de onlar gibiyiz" diye düşündük. onların standardına erişebiliriz, onlar gibi yaşayabiliriz sandık.

halbuki atatürk'ün hatrına bir müddet ayakta kalmış, sovyet tehlikesine karşı amerika'nın kucağına oturunca hürmeten "birinci dünya ülkesi" sayılmış dandirik bir ülkeyiz, ötesi değil.

bunu sindirmek kolay değil ama sanırım yapmamız gereken şey bu. ya kaçıp kurtulacağız ya da bazen "çöl maymunu" gibi ifadelerle hakaret ettiğimiz insanlar gibi kimse için önemi olmayan hayatlar yaşayıp öleceğiz.

egomuzu kaybetmezsek akıl sağlığımız gidecek çünkü. en azından ben öyle düşünüyorum.
0
der meister
(20.03.21)
Realistik bir yorum yapacağım: ülkedeki rezilliklere fazla odaklanma, kendi hayatına odaklan derim. Aşırı politize olmuş bir hayat yaşarsan burada çok ciddi mutsuz olursun. Kendi hayatına bakacaksın. Her tanıştığın görüştüğün insan sana zarar verir mi düşünüyorsan psikolojik destek alma zamanın gelmiş demektir, o şekilde yaşanmaz. Yerinde olsam bu konulardan, gündemden kendimi uzaklaştırırım bu denli etkileniyorsan.
0
roket adam
(20.03.21)
Bana bu iş artık it dalaşına döndü gibi geliyor. Adamlar sırf karşı tarafı daha da çileden çıkarmak için imza attığı, ismi Istanbul olan anlaşmadan çekiliyorlar

"üstelik bunu da hukuka göre yine yapmıyorlar. hamurabi kanunlarına göre yönetilen babil kabilesi bile şu anda bizim yönetimden daha hukuksaldı eminim. ceza hukuku prof. adem sözüer : "anayasa madde 90: usulüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası andlaşmalar kanun hükmündedir.bunlar hakkında anayasaya aykırılık iddiası ile anayasa mahkemesine başvurulamaz
anlamı#istanbulsözleşmesi
yürütme tasarrufuyla feshedilemez
yetki gaspıyla tbmm devre dışı bırakılamaz""

Yukarıda yazılanları ekside gördüm, işlemin hukuki bir geçerliliği var mı belli değil. Sanki millet Twitter'da birbirini yesin, iyice kutuplassin, seçimlerden önce oylar belirginlessin diye yapılmış gibi. Nereden baksan saçmalık. Bu noktadan @roket adam a katılıyorum, şu ortamda politize olmanın kimseye çok büyük bir faydası olmayacaktır.
0
epistemic_regress
(20.03.21)
(5)

Emily in Paris gibi?

coca cola
Netflix üyeliğimi 3 güne kapattıyorum. Kapanmadan sömüreyim iyice. Var mı bu dizi gibi eğlenceli, günlük, sıradan dizi ve filmler?İzlemeyenler için gossip girl gibi yani.Müzikli, eğlenceli bayık olmayan. Komedi değil sıradan olması yeterli.Teşekkürler xoxo :)
Netflix üyeliğimi 3 güne kapattıyorum. Kapanmadan sömüreyim iyice. Var mı bu dizi gibi eğlenceli, günlük, sıradan dizi ve filmler?
İzlemeyenler için gossip girl gibi yani.
Müzikli, eğlenceli bayık olmayan. Komedi değil sıradan olması yeterli.
Teşekkürler xoxo :)
0
coca cola
(16.03.21)
girl boss, bridgerton, ginny and georgia
0
cometome
(16.03.21)
dedim ben sana
(16.03.21)
Ateş böceği yolu isminde bir dizi izlemiştim. Eğlenceliydi.

www.netflix.com
0
GoodMorningTeacher
(16.03.21)
The bold type benziyor, yeni geldi netflixe
0
turk kizi
(16.03.21)
Please Like Me izliyorum üç gündür. İlk sezonu çok iyi değil ama ikinci sezonu bayağı derin ve eğlenceliydi.
0
epistemic_regress
(17.03.21)
(22)

insanlar maaşını söylemekten -yakın arkadaşına bile- niye çekinir?

Anjelik
zaten genel olarak olan bir şey bu malum ama ben zaten sormam asla bana sorulmasını da sevmem. ha yakın arkadaşım sorsa direkt söylerim hiç gocunmadan sormasına da bozulmam.neyse, geçen eski ev arkadaşımla telefonda konuşuyoruz ama bayağı yakınızdır yani kendisi evli şimdi. şirketlerinde zamlar mart
zaten genel olarak olan bir şey bu malum ama ben zaten sormam asla bana sorulmasını da sevmem. ha yakın arkadaşım sorsa direkt söylerim hiç gocunmadan sormasına da bozulmam.

neyse, geçen eski ev arkadaşımla telefonda konuşuyoruz ama bayağı yakınızdır yani kendisi evli şimdi. şirketlerinde zamlar mart ayında yapılıyormuş diye konuşmuştuk geçen telefonda konuşurken şu tarzda bir muhabbet geçti: (+ benim)

-iyi ya nolsun yoğunum baya bu aralar çok çalışıyorum
+oo işi bırakmıyorsun bir de yoğun çalışıyorsun istediğin zammı verdiler galiba
-aynen kanka bayaaa iyi verdiler hem de
+hayırlı olsun ne yaptılar?
-oldu işte bir şey kanka
+yok lan onu demiyorum zammı ne kadar yaptılar?
-haaa zam yüzde x ya eheuhe.

maaşını sorduğumu zannetti yani. halbuki işe ilk girdiğimiz zamanlar ikimiz de şu kadar maaş teklif ettiler, şu kadar alıyorum, çıktım şu kadara başladım falan diye anlatır dururduk.

ne değişiyor?
0
Anjelik
(14.03.21)
aradaki fark açılıyordur. türk milletinde maddiyat çok önemli olduğu için insanlar triplere giriyor. ben de maaşımı sadece karşımdakinin benimle aynı ya da benden daha yüksek daha yüksek olduğunu biliyorsam söylerim. daha az olduğunu tahmin ediyorsam asla konusunu bile açmam.
0
roket adam
(14.03.21)
Ayni sektorde oldugum yakin arkadaslarima soylerim, ozellikle karsilastirma yapmak icin faydali oluyor kimin ne kadar aldigini bilmek. Maasin gizliligi isverene yariyor.
0
fakyoras
(14.03.21)
Bence bu patronlarin aldatmacasi, maaslarini soylemesinler de protesto etmesinler.

Ben maasimi soylerim, bir arkadasim benden yuksek aliyorsa arkadasimi seviyorsam buna sevinirim. Daha da para kazansin isterim. Zaten bunu istemiyorsam gercekte arkadasim degildir.
0
howfaristhesky
(14.03.21)
O benden yuksek aliyordur bu arada ondan eminim acaba anlayamadigim bir iyi niyet mi var?
0
🌸Anjelik
(14.03.21)
Ülkenin çoğu köle olarak görüldüğü için, çoğu insan hak ettiklerinden çok çok az maaş alıyor. O yüzden sorana söyleyince üzeceğini düşünüyor olabilir.

Bizim arkadaş grubunda az kazananlar varken söyleyemiyorduk. Herkes belli bir minimumu aşınca leaderboard yaptık artık; birbirimizi gaza getiriyoruz az alana iş değiştirsin diye baskı yapıyoruz vs :D Bu yaklaşım aslında ortalama maaşlarımızı da çok çok artırdı.
0
aguen
(14.03.21)
Menfaat talebinde bulunmanı peşinen engellemek için geliştirilen bir özsavunma olabilir. Benim bazen oluyor.
0
elitoangelito
(14.03.21)
Ben az olduğu için çekiniyorum, ortalamanın üstünde olsaydı da insanları kötü hissettirmemek icin söylemezdim. Ortalama bir maaşım olsa söylerdim ama.
0
epistemic_regress
(15.03.21)
valla ben de bilmiyorum. bizim de dört kişilik bir lise grubu var, ikisiyle kazancımızı hala açıkça konusuruz, 4. yü biraz zorlamak gerekiyor, önce bir geveliyor. araba ve ev aldı belki bu etaplarla ilgilidir :D
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(15.03.21)
Senin ciddi ustundedir nezaketen soylemek istemiyordur belkide moral bozmamak icin...
0
cooperr
(15.03.21)
Yargilanmamak icin.
0
baldur2
(15.03.21)
Ben düşükken söylemeye çekiniyordum, şu an ancak geldi arkadaşlarımın seviyesine ama bu kez de asgari ücret veya biraz fazlası alan arkadaş/akrabalara söylesem vay aq diyecekleri için söylemiyorum.

Benim maaşım düşükken üzülüyordum çünkü lan aynı bölümden mezunuz adam benim iki katım maaş alıyor diye.
0
chicha_v2
(15.03.21)
sadece ve sadece borç isteme diye.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(15.03.21)
maaşımı kimseye söylemem. anam babam da bilmez. bana mahrem geliyor, "aç götüne bakayım" denmiş gibi oluyorum sorulduğunda.
0
lcha
(15.03.21)
Ben de ne kadar yakınım olursa olsun hiç kimseye maaşımı söylemem. Sadece maaşımı veren bilir. Tam olarak @lcha +1. Bence benim mahremim bu. Borç istenmesiyle alakası yok.
0
pati
(15.03.21)
maaşı mahremim sayanların neden böyle düşündüğünü ögrnemek isterim. Bence bu emek-iş konusunda da biraz bilinçsizlikle ilgili bir şey. Arakadaşlar. Emek verdiginiz ve karşınızda ücret ödenen bir ekonomik sisteme tabisiniz. Maaş ve işinin sizin mahreminiz değil, bilakis oldukça kamusal ve toplumsal bir şey. Bir işçinin maaş benim mahremim dedigini düşünebiliyor musunuz? Yani bu düsünce nasil oluştu, içinizde nasıl temellendiriyorsunuz merak ediyorum, özel şirketlerde bizzat ekonomide kullanılan bir araç emeğiniz, işiniz. Bir nevi hepimizin aklı ya da bedeni kiralanıyor, iş dediğimiz bu, gocunacak bir şey yok. Nasıl mahrem olsun? ilk söyleyecğim bu. Sahiden merak ediyorum. Soruya cevap:Kendini kötü hisssetme diye söylemedi.
0
velvetmorning
(15.03.21)
@Icha +1

Maaş sormam da sorulmasından da hoşlanmam. Annem ve babam dahil bilmez. Sonra “sen şu kadar şu kadar alıyorsun, şöyle şöyle para kalması lazım” gibi hesaplar yapıyorlar. Paramı istemiyorlar ama bu şekilde kontrol ediliyormuş gibi hissediyorum. Bu yüzden söylemiyorum.
0
ruhen hastayim ben
(15.03.21)
Böyle şeyler görgü kuralları çerçevesinde uluorta konuşulmamalı. Benim gelirimi sadece ailem, ilerde de evlenirsem eşim bilir.
0
iwasbornonamountainside
(15.03.21)
maaş sorulmaz veya sorulmadan söylenmez. her yerde ayıptır.

ama şöyle özel durumlar vardır mesela bilmediğin bir sektörde veya firmada işe gireceksindir dersin ki buranın ortalaması nedir? çok özel olmaz ise sen ne kadar maaş alıyorsun vs.

bunun cevabı da yine ortalama veya yaklaşık şeklinde olmalıdır.

peki neden maaş söylenmez?

çünkü ben o firmayı karıştırmak isteyen biri olabilirim ve 5k-6k tl fazla söyleyebilirim bu da o firmayı karıştırır.

bizde neden yaygın?

memur toplumu olduğumuz için. memuriyette zaten aldığın alacağın bellidir o sebeple konuşulmasında bir sakınca yok.

ama özel sektörde olay farklıdır her zaman çünkü sen bana o maaş bilgisini verdiğin zaman ben istediğim şekilde firmayı karıştırabilirim.
0
duyurukullanıcısı
(15.03.21)
benim maaşım yaptığım işin dışarıdaki algısına ve şahsi iş bilgime göre düşük; bu yüzden herkese söylemiyorum.
önceden söylüyordum, sonra niye düşük daha yüksek olması gerekmiyor mu, başka yere geçsen daha fazla alırsın gibi yorumlar geliyordu; hepsine açıklama yapmaktan sıkıldığım için artık herkese söylemiyorum.

ayıp ya da gizli kısmında hiç değilim, aksine çatır çatır söylerim güzel maaş alsam. sanki borç isteseler vermek zorunda mıyım?
ama ısrarla soranlara, niye söylemiyorsun diyenlere uyuz oluyorum. senin örneğindeki yakın arkadaş olsam belki bi tık ısrar ederim ama zaten o yakınlıkta olduklarıma da söylüyorum.
0
Jux
(15.03.21)
Ben akrabalarıma söylemiyordum ama annem söylemiş. Anında jazzabel kredi çeksin şöyle yapsın böyle yapsın demeye başladılar :D

Arkadaşlarım ve eski şirketlerdeki yakın arkadaşlarımla maaş, prim, zam, performans notları vs her seyi söylüyoruz. Çevremde neler oluyor, süreçler nerede nasıl, benim çalıştığım şirket nasıl görmeyi seviyorum.
0
jazzabel
(15.03.21)
Maaşımı söylemeyi hiç sevmiyorum. Bazen arkadaşlarım soruyor, maaşımda çok değil normal memur maaşı ancak bazı arkadaşlarımdan aşağı yukarı fazla aldığımı tahmin ettiğim için çekiniyorum söylemekten, biraz ayıp sayıyorum, böbürlenmiş olarak gözükmek istemiyorum. Arkadaşınız da öyle düşünmüş olabilir.
0
Hallegadola
(17.03.21)
aynı işyerinde günde 10 saat yan yana çalışan insanları birbirine düşman eden, yükselebilmek için yanındaki iş arkadaşının hatasını 4 gözle bekleyen, herkesin birbirinin kötülüğünü içten içe istediği aşağılık kapitalist ekonominin mide bulandırıcı bir yan etkisi. annesine dahi maaşını söylemeyen, "PARA" yüzünden bırak yakın arkadaşını, annesiyle dahi çatışmaya girme potansiyeli olan bir insan tipi yaratabiliyor. cevaplardan da anlayacağınız gibi. samimiyetsiz, boktan insan hareketidir.
0
ghostinthemech
(17.03.21)
(15)

bebemizin cinsiyeti :)

pasaklıpepee
selamlar hepinize 12 haftalık bebemizin cinsiyeti cok büyük ihtimal kız dendi. ancak doktorumuz ısrarla alışveriş yapmayın 16. hafta hatta en geç 20'de kesinleşir bekleyin dedi. lakin ben cicili bicili eşyalar almak istiyorum kendisine :) simdiden herşeyini alsak sonradan aaa aslında bu erkekmiş yah
selamlar hepinize

12 haftalık bebemizin cinsiyeti cok büyük ihtimal kız dendi. ancak doktorumuz ısrarla alışveriş yapmayın 16. hafta hatta en geç 20'de kesinleşir bekleyin dedi.

lakin ben cicili bicili eşyalar almak istiyorum kendisine :) simdiden herşeyini alsak sonradan aaa aslında bu erkekmiş yahu falan der mi doktor? o kadar para harcayıp bosa gitsin istemiyorum ama şuan deli gibi de alısveris yapasım var.

çevremde hiç yanlıs tahmin olmamıs. kızsa kız, erkekse erkek olarak teyitlenmis. siz böyle olaylar duydunuz mu cevrenizde?

teşekkürler
0
pasaklıpepee
(09.03.21)
Cicili bicili ama cinsiyetsiz şeyler alın? Çok beğenirseniz pembeyi de alın, maviyi de alın, çocuk bu, ikisini de giyer, nedir ki :)

Sağlıkla doğsun umarım :)
0
kobuzchu kiz
(09.03.21)
erkek direk belli oluyor kız için biraz da bekleniyor. bizimki de kız oldu. pembe giydirmek istemiyoruz. zaten ilk ay erkek kız olduğu belli olmuyor. bize sürekli erkek mi diye soruyorlar. 0 1 ay alınan şeyleri de zaten uzun süre giymiyorlar. 0 1 aylık al.
0
mikahakkinen
(09.03.21)
Doğumdan sonra yanlış cinsiyet söylendiği çok hikaye duydum ben de. Belli olmaz bu işler. Ama bence içinizden nasıl geliyorsa onu alın amannn :) Çok mutlu sağlıklı uzun ömürler diliyorum bebişe
0
Hallegadola
(09.03.21)
Acele etmeyin yahu daha önünüzde 24 hafta olacak :)

Sağlıkla kucağınıza alıp büyütün.
0
robin one persie
(09.03.21)
12. hafta kesin cinsiyet söylenmesi için çok erken. biraz daha sabredin :) 16. haftadan sonra netleşir. hatta detaylı ultrasonda iyice emin olursunuz, o da 21-24 dolaylarında. renk kısmına da çok takılmayın, benimki erkek ama neneleri pembe şeyler örüp duruyorlar hala :D
0
pide
(09.03.21)
sağlıklı mutlu ömrü olsun şimdiden : )

bebek yaşta cinsiyetli şeyler almanıza veya bu kalıplara takılmanıza gerek yok.
ne olacak pembe şort alsanız oğlunuza giymeyecek mi? zaten özellikle kıyafetleri çok kısa süre giyecek. mobilyalar konusunda zaten cinsiyetsiz şeyler seçin.
tam olarak neyi sorun yaptığınızı sesli söyleseniz size de komik gelecek.
0
rewlack
(09.03.21)
Bizim 12. Haftada kız dendi, 15. Haftada erkek çıktı ahshfds
0
somethinginthewayshemoves
(09.03.21)
@somethinginthewayshemoves korktuğum cevap :o :o

bana yine beklemeler görünüyor :)
0
🌸pasaklıpepee
(09.03.21)
Beyaz olur, sarı olur. Mutlaka alacaksanız.
Bir arkadaşımın ilkokulda bir kızı var. Pembe giymeyi reddediyor. Doğum gününde mavi elbise giydi, her yer mavi süslemelerle donatıldı.
Artık böyle cesur çocuklar kıracak kalıpları.
0
pro9it9is9
(09.03.21)
Bekleyin bekleyin, doktorumuzun ultrason cihazı çok da iyiydi, doğum kilosunu boyunu tam olarak tutturmuştu mesela ama cinsiyet işi pozisyonla alakalı sanırım.

üsttekilerin dediği gibi beyaz, yeşil, sarı, toprak renkler alabilirsiniz. İnsan gerçekten duramıyor :)))
0
somethinginthewayshemoves
(09.03.21)
Cin takvimine gore de kiz cikiyorsa kizdir, simdiye kadar bu takvimin yanildigini gormedim.

tr.calcuworld.com

Ytd!
0
cooperr
(09.03.21)
belki alışveriş yapacağınız mağaza bir aydan daha fazla değişim süreci tanır, etiketi kopartmazsınız ama dolabında durursa hoşunuza gider, cinsiyeti erkek çıkarsa değiştirebilirsiniz
0
cometome
(09.03.21)
Hamileliğinin son ayında "Pardon erkek değil kızmış" dediler bir arkadaşıma. Siz biraz daha bekleyin, hayırlı olsun :)
0
epistemic_regress
(09.03.21)
bize de 12nci haftada kıza benziyor ama önümüzdeki ay netleşir demişlerdi, kız oldu :) yani bacak arasını rahat görmedikçe kolay kolay tahminde bulunmaz doktor, sonradan değişmesi istisnai bir olay. illaki almak istiyorsanız kesin cinsiyet belirtmeyen çiçekli pembeli şeyler dışında alın yine. biz ilk öğrendiğimiz ay bile bişeyler almıştık hevesle ama kıza da erkeğe de sırıtmayacak şeyler almıştık :)
0
jonestown
(09.03.21)
Beyaz, sari, yesil, turuncu, kajverengi, gri, kirmizi vs alabileceginiz tonla sey var. Hepsinin dinozorlusu alfabelisi matematiklisi spaghettilisi sakalisi komiklisi derken cocuk zaten 6 aylik olur..
0
taurina
(10.03.21)
(6)

D vitamini eksikliği halsizlik yapar mı?

Mehmet Ersoz
valide her yanım ağrıyor yürümeye bile mecalim yok hep yatmak istiyorum diyor.şu andaki b12 ve d vitamini değerleri şöyle:https://i.imgur.com/0BDARF2.pngbayağı düşük değil mi? bu d vitamini eksikliği halsizlikle ilgili olabilir mi?hangi d vitamini ilacını tavsiye edersiniz? ampul mü tablet mi daha i
valide her yanım ağrıyor yürümeye bile mecalim yok hep yatmak istiyorum diyor.

şu andaki b12 ve d vitamini değerleri şöyle:

i.imgur.com

bayağı düşük değil mi? bu d vitamini eksikliği halsizlikle ilgili olabilir mi?

hangi d vitamini ilacını tavsiye edersiniz? ampul mü tablet mi daha iyi?
0
Mehmet Ersoz
(08.03.21)
İlaç tavsiyesini doktordan alsanız daha iyi olabilir, mesela benim de bayağı düşük, önce 1 haftalık çok yüksek doz bir hap verdi şimdi günlük normal dozda başka hap kullanıyorum D vitamini için. Midesi, yaşı vs. özel durumlarına göre en uygununu yazar doktor.
0
whoosie
(08.03.21)
ay.live

Sorunun cevabı burda linki geç yazıyor
0
Aquıver1940
(08.03.21)
Yapıyor sanırım. Bugün halsizlik şikayetiyle doktora gittim, d vitaminine de bakmak istedi. Ayrıca kaslarda kasılma ve kramplara da neden oluyormuş d vitamini eksikliği.
0
epistemic_regress
(08.03.21)
Evet yorgunluk yapar. Evet çok düşük, ve herkesin düşük d vitamini türkiyede, böyle araştırmalar çok. takviye alabilirsiniz doktorunuza danışın.
0
veritaslibertas
(08.03.21)
eczaneden devit-3 damla alacaksin. cok ucuz 50binligi 10 tl 200binligi 20 tl. gunde 3000-4000 iu olacak sekilde ic. bosuna supplement tarzi seylere para verme. en ucuzu bu ilactirm
0
lata
(08.03.21)
devid-3 damla hatalı seçim.
devid-3 ampülle önce depoları doldurup (kan testi ile kontrollü) ondna sonra günlük d vitamini takviyesi almanız gerekir.
ampülle depoları doldurmazsanız sadece günlük destekle ideal seviyeye gelmesi uzun seneler sürebilir.
0
aslindasorunumpsikolojik
(08.03.21)
(7)

ne yapıyorsunuz?

nlgyrn
nasıl geçiyor geceniz? neler yapıyorsunuz
nasıl geçiyor geceniz? neler yapıyorsunuz
0
nlgyrn
(07.03.21)
uzun bir aradan sonra farklı bir yere geldim. İyi geçiyordu ne guzel , ta ki bu Samsun'daki olayı izleyene kadar.
Şimdi de uyumaya çalışıyorum tabi uyuyabilirsem.
Sizin nasıl?
0
spacevan
(07.03.21)
eşimle 12. sevgililik :) yıl dönümümüzü kutladık. şimdi oyun indiriyorum 112 operator diye onu oynayacağım :)
0
matilda
(07.03.21)
Spacevan +1

Aletli pilatese gitmeyi düşünüyordum, kendimi korumak için savunma sporlarına başlamaya karar verdim, brazilian ju jitsu kursu buldum evime yakın, yarın görüşmeye gitcem inş.
0
Hallegadola
(07.03.21)
WandaVision izledim, Marvel dünyasına yabancı olduğum için tad alamadım. Gecem böyle geçti.
0
epistemic_regress
(07.03.21)
Misafirlerimi gonderdim. Online kurs için bekliyorum. Siz de değerlendirin bu sokağa çıkma yasaklarını .
0
opitseri
(07.03.21)
Bu hafta yeni işime başladım. İş konusunda ilk defa bu kadar mutluyum.
Özel hayatımda pek bir şey yok.
0
himmet dayi
(07.03.21)
bu ufolar yüzünden kısmet kapanıklığı var videosunu izliyorum
0
Sosyal teokrat
(07.03.21)
(1)

History Channel - Alone

sakingitarist
Selam sörvayvir'lar.History Chanel'da Alone isminde bir yarışma var bilenler bilir. Bizdeki şahane pazar konseptli survivor gibi değil, gerçek bir survivor yarışması.Lakin ne bein connectte, ne tivibuda, ne amazon prime'da eski bölümleri bulamafım. Ya search fonksiyonları düzgün çalışmıyor, ya yok y
Selam sörvayvir'lar.

History Chanel'da Alone isminde bir yarışma var bilenler bilir. Bizdeki şahane pazar konseptli survivor gibi değil, gerçek bir survivor yarışması.

Lakin ne bein connectte, ne tivibuda, ne amazon prime'da eski bölümleri bulamafım. Ya search fonksiyonları düzgün çalışmıyor, ya yok ya da ben malım.

Şimdi üçüncü seçeneğin doğru olduğunu varsayarak bana şu bölümleri (törkiş alt yazılı ya da dublajlı mimkinse) bulana veya getirene yüzbinlira veriyorum. Evet vahit ben.

Sevgiler, öperim
0
sakingitarist
(03.03.21)
Program ilgimi çekti ve history channel in sitesine vpn le girip bütün sezonlarına ulaştım ama İngilizce altyazılı maalesef. Olur dersen aynı taktiği uygulamanı tavsiye ederim.
0
epistemic_regress
(03.03.21)
(5)

kickbox'a başlayacağım ücreti sizce nasıl ?

yassayf
arkadaşlar merhabalar,kickbox'a başlamayı düşünüyorum.bir yer ile görüştüm aylık 250 lira dedi.haftada 3 gün, günde 1 saat. (yani ayda 13 veya 14 saat oluyor.)Bu ücret nasıl sizce yüksek mi normal mi?
arkadaşlar merhabalar,

kickbox'a başlamayı düşünüyorum.

bir yer ile görüştüm aylık 250 lira dedi.

haftada 3 gün, günde 1 saat. (yani ayda 13 veya 14 saat oluyor.)

Bu ücret nasıl sizce yüksek mi normal mi?
0
yassayf
(02.03.21)
Hocaya, bireysel mi grup mu olduğuna, ekipmanların düzgünlüğüne ve salonun iyiliğine göre değişebilecek bir şey.
0
Unde bach canim
(02.03.21)
grup dersi olacak.

hoca 8. dan.

salona internetten baktım ring var, bazı salonlarda ring bile yok.
0
🌸yassayf
(02.03.21)
Gupta kaç kişi olduğuna...:)
0
Unde bach canim
(02.03.21)
Fiyatı bayağı iyi ama grup çok kalabalıksa sıkıntı yaşarsın. Bir de kurs alanların yaşları, hal ve tavırları da işin rengini değiştiriyor. Deneme dersine katılıp etrafı kolacan etmende fayda var.
0
epistemic_regress
(02.03.21)
Ben grup derslerini özel derslerden daha çok seviyorum. 250 grup dersleri için iyi. Ama yukarda denildiği gibi gelen kitleye göre çok değişiyor. Sizi uygun biriyle eşleyebilecekler mi? O kişiyle aynı frekansta mı olacaksınız? Arada manyaklar da çıkıyor direkt dalmak için büyük bir hırsla gelmiş oluyorlar.

Kalabalık olsa bile kaç hoca sizi kontrol ediyor bu da önemli. Bireysel olarak herkesi kontrol edip, yanlış hareket olduğunda müdahale edebilmeliler.

Bence bir ay gidin, çevreyi tanıyın ona göre devam edersiniz.
0
jazzabel
(03.03.21)
(8)

Size 5 film söylesem, bana film önerir misiniz?

anladespina
Doğrudan "film önerin" demiyorum çünkü neden diyeyim, herkes başka bir şey sever. Şimdi sevdiğim 5 tane filmi yazacağım, bunları izleyip sevenler başka önerilerini bırakabilir.Seul contre tous (Herkese Karşı Tek Başına) / Gaspar NoéUzak / Nuri Bilge CeylanSeconds (İki Yüzlü Adam) / John Frankenheime
Doğrudan "film önerin" demiyorum çünkü neden diyeyim, herkes başka bir şey sever. Şimdi sevdiğim 5 tane filmi yazacağım, bunları izleyip sevenler başka önerilerini bırakabilir.

Seul contre tous (Herkese Karşı Tek Başına) / Gaspar Noé
Uzak / Nuri Bilge Ceylan
Seconds (İki Yüzlü Adam) / John Frankenheimer
Yazgı / Zeki Demirkubuz
Ana Yurdu / Senem Tüzen
0
anladespina
(25.02.21)
Oslo 31 Ağustos
0
epistemic_regress
(25.02.21)
şu beş filmi seven auteur/avangard/kült tarzı her şeyi sever.
beş tane önereyim örnek olarak:

night and the city (jules dassin)
lacombe lucien (louis malle)
hush hush sweet charlotte (robert aldrich)
white heat (raoul walsh) -james cagney'e dikkat-
gurbet kuşları (halit refiğ)
0
lesmiserables
(25.02.21)
Uzağı sevdiysen bence gişe memuru'nu seversin.
0
westblack
(25.02.21)
Der Siebente Kontinent.
0
krang
(25.02.21)
bestsimilar.com

denemedim ama ai gayet kolay boyle engineler.ben yapmistim kendi capimda bir tane.
0
camussar
(25.02.21)
İşe Yarar Bir Şey / Pelin Esmer
0
mr rosebud
(25.02.21)
Kız kardeşler - Emin Alper
0
adivar
(25.02.21)
sevebileceğini düşündüğüm birkaç yönetmen:

mike leigh
theo angelopoulos
ed yang
tsai ming liang
0
filteria
(25.02.21)
(10)

rüyanızda hiç müzik sesi duydunuz mu?

matilda
geçen kırmızı oda'yı izliyorduk eşimle. kız rüyasını anlatıyordu, dans ediyormuş, küçükken gittiğim dans kursunda çalan şarkıda dans ediyordum gibi bir şey diyordu. o sırada ben de bugüne kadar hiçbir rüyamda müzikle alakalı bir şey duymadığımı farkettim. böyle bir şey başına gelen var mı? yani rüya
geçen kırmızı oda'yı izliyorduk eşimle. kız rüyasını anlatıyordu, dans ediyormuş, küçükken gittiğim dans kursunda çalan şarkıda dans ediyordum gibi bir şey diyordu. o sırada ben de bugüne kadar hiçbir rüyamda müzikle alakalı bir şey duymadığımı farkettim. böyle bir şey başına gelen var mı? yani rüyasında müzik sesi duyan (dışardan gelen sesi demiyorum tabii ki rüyanın içinde).
0
matilda
(22.02.21)
tabii ki. olmayan besteler yaptığım bile olmuştur hatta asdfghjk
0
olutaklidi
(22.02.21)
rüyamda 2 saatlik konser izlemişliğim var. özellikle sevdiğim grubun konserlerine bol bol ziyarette bulunuyorum.
0
ludwig boltzmann
(22.02.21)
Düşündüm de.. Hiç duyduğumu hatırlamıyorum :) Ama normalde de fazla müzik dinleyen biri değilim, belki onunla alakalıdır.
0
superfluid
(22.02.21)
gerçekte hiç olmayan mükemmellikte parçalar hem de :)
0
Bluesque
(22.02.21)
18 gün bedelli askerlik yaparken bir rüyamın ark fonunda Do I Wanna Know çalıyordu.

Diğer rüyamda ise bir arkadaşımın nişanlısı Lykke Li'e benziyordu. Lan diyordum ne kadar da benziyor, sonra çat Lykke Li'nin şarkısını söyleme başlıyordu. Sanırım Deep End idi.
0
put it in your appropriate place
(23.02.21)
Ben de bastan sona muazzam bir Queen konseri gormustum bi kere ruyamda valla :D cok da guzeldi lan. :d
0
invictae
(23.02.21)
Sanırım ben de duymadım.
0
ruhen hastayim ben
(23.02.21)
duymmadım galiba, normalde de çok müzik dinlerim hatta müzik dinleyerek uyuduğum bile olur ama olmuyor
0
owaki
(23.02.21)
Ben de rüyamda beste yaptığımı görüyorum, uyanınca hatırlayıp kağıda dökmek istiyorum hatta.
0
epistemic_regress
(23.02.21)
evet duyuyorum. normalde hiç duymadıgım muzikleri de duyuyorum.
0
anna sun
(23.02.21)
(7)

Özel ders vermiş, öğretmenlik yapan kullanıcılar tavsiye verebilirler mi?

GoodMorningTeacher
Yarın ilk defa 17 yaşındaki lise öğrencisine özel ders vereceğim, böyle tatlı bir heyecanım var. Daha önce özel ders vermedim, sınıfta ders anlatmadım. 24 yaşında ve yaşımdan küçük gösterdiğim için öğrencim beni ilk başta ciddiye almaz, mecburen sert-ciddi davranmam gerekir diye azda olsa endişem va
Yarın ilk defa 17 yaşındaki lise öğrencisine özel ders vereceğim, böyle tatlı bir heyecanım var. Daha önce özel ders vermedim, sınıfta ders anlatmadım. 24 yaşında ve yaşımdan küçük gösterdiğim için öğrencim beni ilk başta ciddiye almaz, mecburen sert-ciddi davranmam gerekir diye azda olsa endişem var. Sizce derste nasıl davranmak gerekir? Dersimiz sayısal ders, konularımız çok olduğu için ilk günden ders işlememiz gerekecek, ama önce kendimi tanıtıp, ders işleyişini anlatacağım. Herhalde öğrenciye okuduğum okula kadar gerek yoktur dşye düşünüyorum. Böyle mutlaka yap ya da yapma dediğiniz şeyler var mı?

Aramızda öğretmen, özel ders vermiş olan varsa tavsiye verebilirler mi, lütfen?
0
GoodMorningTeacher
(19.02.21)
1- yarın anlatacağın konuya hakim ol
2- yarın çözeceğin soruları bugün çöz
3-nerelerden soru gelebileceğini tahmin et sen olsan ne sorardın
4-çok fazla muhabbet etme ama arada küçük sorular sorarak ciddi havayı kır
5-öğrenciye mutlaka soru çözdür
6-dersi gereksiz uzatma
0
rodeocu
(19.02.21)
Özel dersi nasıl buldun bilmiyorum ama kendini tanıtmaya pek de gerek yok. Bir test kitabından konu sıralamasına bak. Bütün konuları anlatacaksan mutlaka plan yap. Kaç hafta ders alacak öğrenci ona göre konuları böl. Sınava kadar bitirebilmek açısından. Derse başlamadan planı anlat öğrenciye.Konu anlatma ve soru çözme şeklinde gideceğini ( ya da başka şekil) söyle. Geriye kalan şeyler için rodeocu+1
0
oyokbuyoknevar
(19.02.21)
Anlatacağın konunun kazanımlarını oku, çok yardımcı oluyor. Okulun klas bir okulsa da söyleyip hava atabilirsin. Kullanacağın yayın önemli, öğrencinin seviyesini öğrenmeye calis ilk derste. Derste kullanacağın kaynakları ona göre seçersin. Bir de çözeceğin soruları önceden çöz, anlık takılmalarda bile surat asıyor bazı öğrenci.
0
epistemic_regress
(19.02.21)
Öğretmenim. Otorite endişesi yaşamanız için bir neden yok. Oraya öğretmen olarak gidiyorsunuz. Konunuza hakimseniz dersiniz çabucak geçecektir zaten. Bir de öğrencinin istediği yerde soru sorabilmesine olanak tanıyın, bunu ona mutlaka söyleyin.
0
ruhen hastayim ben
(19.02.21)
TYT ve AYT hazırlıksa şok olabilirsiniz. Bazı kitaplar bayağı zor. İyi çalışın. Soruyu çözemediyseniz ya da yanlış çözdüyseniz toparlamaya çalışmayın, daha sonra bakın o soruya.
0
dissendium
(19.02.21)
Öğrenciyle ne kadar iyi bir iletişim kurarsanız derslerinin ilerlemesi o kadar kolay olur.
Çok ciddi durmadan çok da ileriye gitmeden en azından size soru sorabilecek güveni yaratmalısınız. Zamanla olacak şeyler bunlar.

Konu planlaması olarak da o derse ait bir kitabı referans alıp ders verilecek ders saatiyle orantılı olarak bir olan yaparsınız.

Şimdiden kolay gelsin :)
0
purplee
(19.02.21)
Ah ahh ilk ozel derse gidecegim gunun heyecani geldi aklima :)) konuyu en az bir kere evde kendine anlat :) cozecegin sorulari yala yut. Sen ogrenciyken o konuda nelere takilmistin, veya sen olsan nereyi sorardin gibi gelebilecek sorularin cevaplarina prova yap. Bunlar hep ilk dersin oldugu icin, zamanla alisilacak seylerdir merak etme. :) İlk 3-5 dk havadan sudan muhabbet et, sonra dersini/derslerinizi nasil isleyeceginizin planini acikla. Mesela ne kadar sure ders alacaksa ona gore hangi derste hangi konuyu anlatacaginin planini yapmis ol, ogrenciye de bunu soyle. İlk gun 10 dk filan boyle gecer, sonra kalemi eline alirsin bam bam bam.

İyi dersler hocam! :)
0
invictae
(20.02.21)
(11)

Ölümden sonra ne var?

epistemic_regress
Bu soruya verilecek cevaplarin iki zıt kutbu var: birincisi dünyada geçirdiğin zamanda yaptıkların ettiklerin göz önüne alınarak cezalandırılıyor ya da ödüllendiriliyorsun, bilincini aynen koruyorsun, burada tanıdıklarını orada da tanıyorsun, burada neysen orada da osun. Bilincin hiçbir zarar görmed
Bu soruya verilecek cevaplarin iki zıt kutbu var: birincisi dünyada geçirdiğin zamanda yaptıkların ettiklerin göz önüne alınarak cezalandırılıyor ya da ödüllendiriliyorsun, bilincini aynen koruyorsun, burada tanıdıklarını orada da tanıyorsun, burada neysen orada da osun. Bilincin hiçbir zarar görmeden seninle birlikte diğer dünyaya taşınıyor. Diğer zıt kutupta söylenenler de beyin ölümü gerçekleştiginde bilincin ortadan kalkacagi ve ölüm ile her şeyin sona erecegi. Makinenin fişini çekmek gibi. Varlığın tamamen siliniyor dünya üzerinden.

Ben bu ikisi arasındaki akıl yürütmeleri merak ediyorum. Var mı bu konudaki duyduğunuz, hissettiğiniz ya da aklınıza gelen enteresan fikirler?

Teşekkürler.
0
epistemic_regress
(03.02.21)
Mantigim olumle birlikte hicligin basladigini soyluyor. Aksi oldukca sacma geliyor. "İnsanoglu" olarak bu kadar degerli varliklar oldugumuzu dusunmuyorum, butun olenlerin toplanacagi yerler, oduller, cezalar, kavusmalar vs... Bir karinca icin bunlari nasil dusunmuyorsak insanlik icin de dusunmuyorum, dusunemiyorum.

Sadece 1-2 tane coooook ozledigim kisiler var. Mantigim o zaman kapaniyor, konusursam duyar saniyorum veya ben de oldugumde bulusuruz... Olmaz da iste diyorum ya mantik kapaninca cikiyor bu dusunceler. :)

Ozetle, olumden sonra hiclikten baska bir sey oldugunu dusunmuyorum.
0
invictae
(03.02.21)
soul ve (ozellikle) coco adli animasyonlari onerebilirim, olumden sonraya dair "enteresan fikir" katkisi saglayabirler.

ben radikal sekilde ikinci kutuptayim fakat olume yaklastikca biraz yumusarmisim gibi geliyor.
0
ateistanbul
(03.02.21)
Böyle olduğunu düşünmesem de andy weir ın egg isimli öyküsünün animasyon haline getirilmişi bence hoş öykü
youtu.be

Larry king ve neil degrasse tyson ölümle ilgili konuşurken tyson konuyu genr şu an elimizde olan tek şey olan yaşamı anlatmaya çekiyor :)

youtu.be
0
freebird5406_2
(03.02.21)
duydugum enteresan fikirler de ekseriyetle george carlin'den. olum & ilahi dinler uzerine sahane konusmalari var.
0
ateistanbul
(03.02.21)
sorguya çekilmeden ikinci bir yaşam olabilir. başka bir boyutta ya da reenkarnasyon gibi tekrar bu dünyada.
0
candide
(03.02.21)
İdea olarak hayatımızı devam ettirir miyiz acaba? Yaşayan insanlarin herbirini tanımlayan bir nitelik vardır mesela; hırs, iyi niyet, özgüven, merhamet vs. Herbirimizde diğerlerinden daha baskın bir özellik var ve yaşayarak o ideayi güçlendirip öldüğümüzde de diğer 'merhametli_lerle birlikte bir araya gelip yaşayanların hayatlarında kavramsal olarak varlığımızı sürdürüyor olabilir miyiz? Çok uçuk oldu ama böyle şeyleri düşünmek zevkli geliyor. Yoksa ben de ölümle birlikte her şeyin biteceğine tamamen emin gibiyim.
0
🌸epistemic_regress
(03.02.21)
Aslında derdim ölmek, yok olmak değil, anlam arayışı. Neden varız, neden dünyaya geldik gibi şeyler galiba. Varolusumuzun iyi kötü bir anlamınin olduğuna ikna olabilsek ölüm fikri bu kadar zorlamaz gibi.
0
🌸epistemic_regress
(03.02.21)
bana olasılığı en yakın gelen şey simulasyon teorisi, milyar milyar yıl içinde yapay zeka kendi evrenini yaratacak evrimi geçirmiştir diye düşünüyorum, belki biz de kendi özünü yaratmaya çalışan yapay zeka hücreleriyiz.
0
arph
(03.02.21)
Tanrıya inanan birisi için de tanrıdan önce ne vardı tanrı nasıl var oldu sorularının cevabı yok zaten cevap nasıl olabilir ki hemen ondan da önce ne vardı nasıl oldu diye soracağız. hiç bir zaman tatmin olamayacağız ve öğrenemeyeceğiz. cennete gitsek bile aklımıza tanrı nasıl oluştu ondan önce ne vardı diye düşüneceğiz. insan beyninin kavrayamadığı ve bu beynimizle hiç bir zaman da kavrayamacağı olayların döndüğü kesin :)
0
kelepir
(03.02.21)
doğmadan önce neredeydin ? işte ölünce de oraya gideceksin.
0
orpheus
(03.02.21)
Bazen düşünüyorum da... Evrenin hiç sonu gelmeyen bir döngü içinde, başından sonuna kadar boyuna aynı seyirde kendini tekrarlama olasılığı ürkütüyor beni. Takılmış plak misali ha bire başa dönüp aynı olayları harfiyen tekrar tekrar yaşayacağız yani. Sonsuz kez. Aynı üzüntüler, aynı pişmanlıklar, aynı korkular, aynı acılar... Döngünün daha önceki sayısız çevriminde olaylar nasıl seyrettiyse birebir aynı şeyleri tecrübe edeceğiz.

Allah vere de bu ihtimal gerçek olmasın, çünkü hiç işime gelmez :D
0
huçi kuçi
(03.02.21)
(84)

I'm back! :)

pandispanya
Selamlar herkeseee, çok uzun zaman oldu :)) Çok zamandır aklımdaydınız ama bir türlü ilk adımı atamıyordum. Bugün o gün millet! :DÖncelikle güzel dileklerle başlayayım. Umarım tanıdığım/tanımadığım herkes bu uzun süre zarfında iyi ve mutlu kalabilmiştir. Özellikle içinde bulunduğumuz ekstra garip dö
Selamlar herkeseee, çok uzun zaman oldu :)) Çok zamandır aklımdaydınız ama bir türlü ilk adımı atamıyordum. Bugün o gün millet! :D

Öncelikle güzel dileklerle başlayayım. Umarım tanıdığım/tanımadığım herkes bu uzun süre zarfında iyi ve mutlu kalabilmiştir. Özellikle içinde bulunduğumuz ekstra garip dönemde hepinize sağlık, geçim kolaylığı ve yaşam motivasyonu diliyorum can ı gönülden.

Kimler gitti kimler kaldı pek bilemiyorum ama beni hatırlayıp merak edenler için bir özet geçeyim. Ben kısa tutmaya çalışacağım ama çok söz de veremiyorum :D Durumu olmayanlar şimdiden kusuruma bakmasın :))

Geride bıraktığım 5 senenin neredeyse her saniyesi kabus gibiydi diyebilirim. Güzel şeyler de oldu yalan yok ama geneli gerçekten kalitesiz bir yeşilçam filminin saçma sapan bir bollywood versiyonu gibiydi. Daha fazlası olmaz herhalde artık dedikçe her şey üst üste gelmeye devam etti :D Son 5 senem bir film olsaydı ilk 10 dakikasında çıkmıştım, öyle bir şey :D

Belki hatırlayanlar vardır tiroid problemlerim vardı. Öncelikle tiroide bağlı gelişen başka bir rahatsızlık sebebiyle minnoş gözlerimi kaybettim :D Çok şükür hala görüyorum ama şekilleri ve boyutları değişip büyüyüp yuvarlaklaştılar :D Sonra ameliyat geçirip tiroid problemimden kurtuldum ama gözler yadigar kaldı :D

Sonra evlendim ve Bodrum'a taşınıp ufak bi cafe/pub açtım. Sanırım buraya kadar bilenler biliyordu. Bodrum'un ve evliliğimizin ilk 6 ayı tek kelimeyle mü-kem-mel-di. İstanbul'da yaşarken benim de eşimin de güzel işlerimiz ve güzel maaşlarımız vardı. Çok şükür yiyip içip gezmemize hatta balta girmemiş ormanlardaki orangutanlara bile yardım etmemize rağmen paramız artıyordu ve biz de biriktiriyorduk :D Ne güzel zamanlarmış. Önce düğünümüze, ev eşyalarımıza bir yatırım olur diye biriktiriyorduk. Bu hastalıktan sonra ben dedim ki düğünü eşyayı boşverelim, dünyayı gezelim. Beğendiğimiz yerde kalabilmenin imkanlarını araştıralım ve yerleşelim. Şimdiki eşim, o zamanki erkek arkadaşım da iflah olmaz bir kurumsal kimlikti ve bu maceralara pek yanaşmıyordu. Bana dedi ki "son kez müdür pozisyonlu başvurularımı yapayım 15Ocak'a kadar geri dönüş olmazsa dünyayı gezelim. Eğer istediğim işlerden birine kabul edilirsem kariyer yapmak istiyorum" :D Naif planlar. Dedim hay hay. Gayet adaletli bir bakış açısı. Ama tabii onun işine çok ihtimal vermediğim için ben dünya gezisi rotasını oluşturmaya başladım :D Derken boş zamanlarında sahibinden.com'da hiçbir zaman almayacağı tekneleri, motorları ya da dükkanları gezen her Türk genci gibi biz de hiç aklımızda yokken Bodrum'da bi dükkan bulup tutmaya karar verdik. Tarih 31 Aralık 2015. Dedim ki yeter ki İstanbul'dan gidelim de bir işimiz olduktan sonra dünyayı sonra da gezebiliriz. NAAAH gezersin! :D 15 gün sonra başvurduğu işlerden olumlu geri dönüş alan eşim için de benim için de artık hayat başka bir yola savurmuştu bizi çoktan. Sonra işte şipşak düğün dernek, işlerden istifa, dükkanı kurmaca derken kendimizi burada işletmeci olarak bulduk.

Normalde kendi paramız dükkanı tutmaya ve düzeltmeye; aşçı, barmen vs tutmaya yetiyordu ama kocacıııım yine her Türk gencinin hayali olan "liseden arkadaşlarıyla ileride bir bar açma" hayaline tutunarak, çocukluk arkadaşını ve eşini de bize ortak etti. İlk FAIL! Ta daaa :D İlk 6 aya dönelim, mükemmeldi dedik. Çocukluğumuz ve ilk gençliğimiz berbat geçmiş olduğundan "Hayatımızda ilk defa mutlu ve huzurluyuz" diye düşündük. Ortağımızın eşi "ben mükemmel bir aşçıyım, sana her şeyi öğretirim" dediği; ve onun kocası da "ben mükemmel bir barmenim" dediği için bir süre insanlara pişmemiş pirinç yedirdik ve bara gelip cin tonik isteyenlere bira verdik. Ona rağmen mutlu, çözüm odaklı ve iyimserdik. Her şeyi zamanla, çalışkanlığımızla, dürüstlüğümüzle, gençliğimizle çözeceğimize inanıyorduk. Bu arada ben 25, eşim 27 yaşındaydık.

6.ayımızda babam bir cinsel istismar iftirası sonucu tutuklandı. Huzurla uyuduğumuz bir gecenin sabahına birçok yalan haber ve ölüm tehditleriyle uyandık. Bana göre bu mümkün olamazdı ama yine de beşer şaşar diyerek apar topar İstanbul'a gidip babamla yüzleştim. Kafamdaki plan çok netti. Eğer bu şerefsizliği yapmışsa, ölmüş kabul edip yoluma devam edecektim. Yapmamışsa yolumuz uzun ve sancılıydı. Babam olanlardan, hakkında söylenenlerden, tehditlerden, gazete ve televizyonlarda dönen yalan haberlerden habersiz, masum ve şaşkındı. Avukatlar tuttum, onun varolan borçlarını ödedim, dükkanını araştırmaya gelmeleri için aylarca kirasını ödedim, tüm masraflarını üstlendim kısaca. Hakkında ortaya atılan tüm iddiaların aksi kanıtlanmasına rağmen, iftirayı atanlar söyledikleri şeyleri geri çekmelerine rağmen, polis raporları bizden yana olmasına rağmen, bilir kişi raporları bizden yana olmasına rağmen, tanık beyanlarının tümü bizden yana olmasına rağmen, görüntülü kayıtlar, fotoğraf ve videolarla da birçok şeyi desteklememize rağmen; her celse değişen hakim ve savcılar, karşı tarafın medya ve belediyeyle olan yakın ilişkileri; dosyayı açıp okumadan karar veren sözde yetkililer sebebiyle dosyamız okunmadan, hiçbir delil değerlendirilmeden babam 25 yıl hapis cezası aldı. Günde 15-16 saat kafede çalışarak, her hafta İstanbul'a gidip geldim. Düğünden gelen tüm takı ve paraları bu iş için harcadım, yetmedi krediler çektim (sağolsun eşim inanılmaz destekledi), yine de başaramadım. Hukuki sürecin devamı çok uzun ama yıllar boyunca tüm sosyal mecralardan taciz edilmeye devam ettim. Esasında duyuruyu bırakmam bu olaya dayanıyor.

Biz bilim ışığında, akılla mantıkla sunulan kanıtlarla kendimizi bozmadan süreci ilerletelim, vicdanımız rahat, kanıtlarımız tam, nasılsa birileri okuyup bu konuyu aklına mantığına sığdıramayacak dedik ama ne yazık ki kurunun yanında yaş da yandı ve dosya hiçbir zaman okunmadı. Sonra yargıtay cezayı 17 seneye düşürdü. Şu an anayasa mahkemesindeyiz. Hala bekliyor ve mücadele ediyoruz, bakalım.

Bu süreçten birkaç ay sonra ortaklar da tüm yaşadıklarımızı bilmelerine rağmen, girerken koydukları paranın 2,5 katını talep ederek ayrılmak istediler. Toplamda 9-10 ay beraber çalışmıştık. Dedik ki madem kardeş dediğimiz insanlar 9 ayın sonunda, tüm sıkıntılarımıza rağmen bu şekilde ayrılarak böyle bir para talep ediyorlar; verelim. Dükkan bi marka filan olmadı, daha sandalyelerde minder yok :D 5 sene öncenin parasıyla 45bin tl istiyorlar şaka gibi :D Yine kredi çektik. Onlara istedikleri rakamı ödedik ve ayrıldılar. Sonradan öğrendik ki "İstanbul'dan varlıklı arkadaşlarımız geliyor, işi kurup sonra ayrılıp para alıcaz" diye yapmışlar zaten planlarını :D Fail 2! :D Varlıklı olsaydık keşke gerçekten. Aynı parayı bölüşüyorduk; bu herif kumar oynayıp bütün parayı kaybedip devamlı ailesinden destekle yaşıyordu. Bizse hem kendimize, hem baktığımız hayvanların tüm giderlerine (sokaktaki 20 kedi, 5 köpek filan, kısırlaştırmalar, mamalar, aşılar:D), hem babamın giderlerine, hem benim her hafta İstanbul'a gidip gelmeme yettiriyorduk. Kendi kıçı kırık motorumuzu bile onlara vermiştik, işe kolay gidip gelsinler diye izinli günlerimizde, yaz gününde Bodrum'da yeni evli çift olarak evde oturuyorduk aracımız ve paramız olmadığından :D Neyse, öyle ayrıldılar. Sonra biz dükkanda ikimiz kaldık eşimle.

Benim İstanbul süreci ayda 1-2'ye düşmüştü. Dükkanı toparlamaya çalışıyorduk. Buradan da gelenler oldu bu arada :D Sağolsunlar, yolunuz düşerse hepinizi bekleriz :D

Bi 6 ay da böyle geçti. Borç ve kredi yükümüz çok ağır geldiğinden dükkana yeni bir çalışan almadan her şeyi kendimiz yaptık. Mutfağa ben, bara eşim geçti. Sabahlara kadar çalıştık, denedik, alışverişi de kendimiz yaptık, tuvaleti de kendimiz temizledik, servisi de biz yaptık, hazırlığı da, müziği de, bulaşığı da... Aklınıza ne gelirse, gece gündüz çalışıp, hiç es vermeden kendimizi babamı kurtarmaya ve borç ödemeye adadık. Bir yandan da hizmet sektöründe her ne kadar sabah güne yeni bir tehditle, hakaretle, kötü haber veren bir telefonla uyanmış olursan ol, insanlara gülümsemek ve onları eğlendirmek zorunda olmanın psikolojik yükü de ekleniyordu ama yine de güçlüydük. Sonraaa tam yeniden hayata karşı umutlanacakken eşimin babasının akciğer kanseri olduğunu öğrendik. Bu sefer de o süreç başladı.

Önce Eskişehir, İzmir, Ankara, İstanbul vb yerlerde çeşitli profesör ve hastane arama süreçleri, sonra tedavi süreci başladı. Kayınpederim bu dönemde artık çalışamaz duruma geldiği için onun ailesinin masraflarını da biz üstlendik. (İkinci eşinden 20 yaşında bir oğlu ve 8 yaşında kızı vardı).

Gece yarısına kadar çalışıyorduk, dükkanı kapatınca eşim Marmaris'e gidip babasını alıp İzmir'e götürüp kemoterapiyi bekleyip, yeniden Marmaris'e gidip babasını bırakıp, Bodrum'a dönüyor ve çalışmaya devam ediyordu. Bazı zamanlar 10-15 gün dükkanı tek başıma açıp kapattığım oldu. O dönünce ben aynı matematikle İstanbul'a gidip, babamı görüp, avukatlarla görüşüp aynı gün geri dönüp gece çalışmaya devam ediyordum. Kayınpederlerin mutfak alışverişi, çocuğun okul giderleri vb destekçileriydik.

Sanırım gençliğin verdiği güçle gerçekten her düştüğümüzde daha güçlü kalktık hep ayağa. Biraz da enayilik. Ama çok şükür artık iş yeri azıcık daha profesyonel olmaya ve para kazandırmaya başlamıştı. Ne duruyoruz o zaman helva yapalım dedik. Eşimin, son 5 senedir odasından hiç çıkmamış 20 yaşındaki kardeşine iş verelim, onu hayata hazırlayalım dedik. Bak bak :D:D Fail 3'ün zemini geliyo :D Bu çocukcağız da 15 yaşında liseyi bırakmış, işte 5 senedir odasından çıkmıyor, eli bir iş tutmuyor, akşam okulunun borcu biriktiği için okula devam edemiyor filan. Marmaris'ten geldi, bize taşındı. İlk etapta 6 ay kadar birlikte yaşadık ve çalıştık. Çok şükür, iki kelimeyi yan yana getirmeye utanan çocuk açıldı, özgüvenlendi; barı, kahveyi, mutfağı öğrendi; para kazandı. Biz kazandığı paradan ayrı olarak okulunun geçmiş borçlarını ve yeni gelen taksitlerini ödedik, cep telefonunu aldık, üst baş alışverişini yaptık ve sezon sonunda bir sonraki yaza da görüşmek üzere vedalaştık.

Bu arada kayınpederim de kanseri atlattı, güzel bir kutlama yaptık; derken çok kısa bir zamanda nüksetti ve yukarıda anlattığım süreç yeniden başladı. Sonra da tam her şey yeniden iyi gidiyorken kendisini aniden kaybettik.

Bu arada ben devamlı mahkemelere gidiyorum, her celse büyük umutlarla gidip aşağılanarak dönüyorum, yeniden televizyonlarda, gazetelerde dönüyoruz filan çok zor. Kayınpederimin hastaneye kaldırıldığı haberini duyar duymaz dükkanı kapatıp yola çıktık. Yolda eşim arabayı süremeyeceğini söyleyip yanımızda da bir büyük olsun diye annesini çağırdı. Kayınvalidemle gittik Marmaris'e ama kayınvalidem kayınpederin eski eşi. Validenin de 25 senelik yeni eşi var. Bütün hikayelerin üstünden 25 yıl geçmiş ama kadıncağız insanlık yaptı bize.

Biz Marmaris'e giderken, babayı kaybettiğimizin haberi geldi. Yıkıldık. Neyse gittik, gerekli işlemleri hallettik ve 24 saat geçmeden Bodrum'a geri döndük. Günlerden Pazar. Pazartesi günü benim babamın İstanbul'da mahkemesi var. Salı günü ise eşimin babası yine İstanbul'da defnedilecek. Pazartesi sabahı 6.30'da uçağımız var diyelim.

Kayınvalidemi evine bıraktık, eşim de üvey babasının yanına çıktı, sarılıp teselli ettiler birbirlerini. Aksi bir şey yok gibiydi. Biz de eve geldik. Aramız 15dk. Eşim artık ağlayabilirim dedi. Kahve yaptım, içerken telefon çaldı. Telefonda sadece kayınvalidemin çığlıkları geliyordu "yapma, vurma, yeter" gibi :( Eşim "annemi dövüyo" dedi. Valla yalın ayak arabaya nasıl atladık, nasıl gittik oralar bende yok. 4-5 dk içinde oradaydık. Yolda jandarmayı aradık, biz içeri bi girdik ki kadını 40 dk darp etmiş şerefsiz. Kıskançlık sebebiyle ve alkol problemi bahanesiyle. Kadıncağızın ayakta duracak gücü yok, her yerden kanlar süzülüyor, bir yandan şoktan mıdır nedir "o çok iyi bir insan, onu polise vermeyin" diye yalvarıyor :/ Allah'ım son 3 sene kesin kabustu diyorum artık. Birazdan uyanacağım, uyanmam lazım yani. Daha babayı kaybedeli 24 saat geçmedi, bu nedir.

Üvey kayınpeder daya atmaktan yorulmuş sandalyeye oturmuş, oturduğu yerden kayınvalideye ve eşime ve hatta daha vefatının üzerinden 1 gün bile geçmeyen babasına küfürler hakaretler ediyor. Eşim önce üvey babayı dövdü, sonra jandarmalar müdahale etti. Ve de yanlış bi hareket yaparsa artık onu da nezarete atacaklarını söyledikleri için başına bir şey gelmesin diye kalanında da ben dövdüm. Bir yandan eşim sinir krizi geçiriyor, bir yandan herif kayınpedere küfrediyor, bir yandan kayınvalide "o çok iyi bir insan, onu götürmeyin" diyor, jandarma ultimatom veriyor asjdha o ara ben de yerlere düşürüp tekmeledim adamı, bi de suratını yumrukladım :/ Yaşadığımız her şeyin içinde vicdanım bi tek bazen buna sızlıyor. Hala utanıyorum yaptığım şeyden. Ama yine olsa yine yapardım...

İstanbul uçağının kalkmasına 4-5 saat var, günlerdir uykusuzuz, kayınpederi kaybetmişiz, kayınvalide öldüresiye dövülmüş, sabahında babamın mahkemesi var, ertesi gün cenazemiz var ve sabaha kadar hastane, karakol vs dolaşıyoruz. İşin kötüsü kayınvalidem de hastanede yaralarını saklıyor, karakolda hayır dövmedi diye yalan söylüyor, inanılmaz bir şey yaşıyoruz.

Uçağa birkaç saat kala, güvendiğimiz bir ablamızı kayınvalidemin yanına yerleştirdik ve biz gelene kadar buradan ayrılma dedik. Sonra gittik, babam bu sefer kesin çıkıyor dediğimiz mahkeme de g.tümüze girdi. Ertesi gün de cenaze... Sonra Bodrum'a döndük.

Kayınvalideye gittik, uzaklaştırma çıkarıldı, tehditler alıyor adamdan ama bize söylemiyor. Jandarmaya da söylemiyor öyle bekliyor ve adamı koruyor. Yanına koyduğumuz abla vardı ya bize o anlatıyor gelen mesajları. Bu arada bi de eşimin anneannesi var, alzheimer hastası, kayınvalidemlerle yaşıyordu. Bizim gittiğimiz o bir haftada her geçen gün kadının hareketleri kısıtlanıyor, birkaç gün sonrasında da tamamen felç geçirmiş gibi oldu. Hop yine hastaneler, meğer herif bunun kafasına telefon fırlatmış annemi dövdüğü gün. Anneanne de o günden beri ufak ufak beyin kanaması geçiriyormuş. 85 yaşında kadın. Masada kalabilir denerek ameliyata alındı. Daha kayınpederin yasını tutamadan yine hastane süreci. Bu arada çalışmaya devam ediyoruz. Ben dükkanda kalıyorum, eşim anneannesinin yanında hastanede. Neyse ki ameliyat başarılı geçti ama bu olaydan sonra anneanne tamamen yatağa bağımlı hale geldi...

Tekrar bahar geldi, kardeşimin erkek kardeşini geçen sene söz verdiğimiz gibi yeniden yanımıza aldık. Bu arada maddi anlamda götü biraz doğrulttuğumuz için bir arkadaş daha bizimle çalışmaya başlamıştı. Toplamda 4 kişi olduk dükkanda. Derken bu sefer eşimin üvey annesi tutturdu ben de Bodrum'a taşınacağım diye. Yapma etme dedik, buralar pahalı, küçük kız babasını yeni kaybetti, okul ve çevre değişikliği iyi gelmeyebilir filan. Yok dedi taşınacam. Ok dedik o zaman yakınımıza taşın ki tanıdıklarımızı kullanarak sana iş bulabilelim. Okul çıkışında kızı alabilelim filan. Evler bulduk, gönderdik, bak sakın bize sormadan ev tutma çünkü burada yeni gelenleri çok kazıklıyorlar, arada bir tanıdık buluruz, bize farklı davranırlar dedik. Dedik de dedik. Fail vol. 45764
Anaaa bi baktık kadın bize haber vermeden bize oldukça uzak bi yerde, oldukça yüksek fiyatlı bi ev tutmuş. Bize tuttuktan sonra haber veriyo. Hayırlısı dedik, belki kadın 50 yaşından sonra özgür kalmak istiyor hayatında ilk kez. Saygı duyalım. Duyduk da.

Biz erkek kardeşe hayat yolu çizmeye odaklıyız. Bu sezonun sonunda lise bitince MSA'ya gönderelim, masraflarını da biz üstlenelim, eli artık iş tutuyor, mesleği de olsun planları yapıyoruz. Annesi dedi ki ben bayramın 1. günü taşınıyorum. Yardıma gelir misiniz...

Bilenler biliyor, tatil yöresinde bayram günü hizmet sektöründeki yoğunluğu. Bütün kış beklediğimiz gün gelmiş. Kadın o gün taşınacak. Hay hay babamızın emaneti. Erkek kardeş yine bizimle yaşıyor bu arada. Eşim dedi ki "yarın şu saatte uyanıyoruz, bu saatte evden çıkıp, şu saatte anneni taşıyoruz, akşam da bu saatte dükkana dönüyoruz rezervasyonlar full". Ok, sabah oldu, kardeşi uyandırıyoruz uyanmıyor. Belki 10-15 defa uyandırdık. Evden çıkma saati geldi geçiyor, eşim de kendi başına çıktı, üvey anneyi taşımaya gitti. Yarım saat sonra kardeşi uyandı, abisini sordu, anlattım. Tamam deyip evden çıktı. Gidiş o gidiş :D Yukarıda fail 3 zemini olarak anlatmıştım ya :D Cebine henüz çalışmadan verdiğimiz maaşını da koyup kaçtı herif akdljhsa :D Bayram günü dükkanda iki kişi de kaldık mı :D Arıyoruz açmıyor filan sonra arkadaşları haber verdi, Türkiye turuna çıkmış lkdsjla :D Neyse biz bütün yazı güç bela 3 kişi hallettik ama sezon ortasında yeni eleman da bulamadığımız için iflahımız s.kildi afedersiniz.

Bu arada babadan 400.000tl filan borç kaldı dahgsd kafamız çok karışık ama üvey anne abuk subuk harcamalar yapıyor, atıyorum 6 tane kahvaltı tabağına 1.000 tl veriyor, saçma sapan bir elbiseye 900tl veriyor. Sonra param bitti diye bizden destek istiyor, veriyoruz; evden kaçan kardeşin okul taksidi diye para istiyor, veriyoruz filan saçma sapan bir durum :D Küçük kız için yine okul ve üst baş harcamaları, onu gezdirip yedirip içirmeler, helali hoş olsun, tüm hikayeler içindeki en masum kişi kendisi...
Abi 6 ay sonra, kadın dedi ki ben Bodrum'da yapamıyorum, burası çok pahalı, kız okuldan eve geliyor tek başına, ev sahibi beni dolandırıyor vs. Be amk, biz 6 ay önce bunları söyledik zaten sana. Peki ne yapalım? Ben tekrar Marmaris'e taşınacağım, bana nakliyeci ayarlayın. Bi de bilmem ne kadar para. Ok. Bunları da yaptık.

En son benim doğum günümden önceki akşam saat 9'da eşimi arıyor. Sabah 8'de taşınıyorum, yardıma gelebilir misin diye. Ben de kendimce yasta olduğum için senelerdir doğum günü kutlamamışım; o sene Antalya'dan annemler ananemler geliyor, dükkanda müdavim müşteri ve arkadaşlarla kutlama yapacağız. Eşim de durumu izah ediyor, evde 4 kişi misafirimiz var, yarın kızın doğumgünü, dükkanda organizasyon var vs. derken telefon suratına kapanıyor :D Kapanış o kapanış :D Bi daha ulaşamadık. Taşınıp bizi sildi hayatından. Küçük kızı da taşınmadan iki hafta önce Marmaris'e yollamıştı zaten. Veda bile ettirmeden :D

Bu arada eşimin annesi adamdan ayrılma arifesindeydi ya, o da yanında bir erkeğin eksikliğini hissetmesin filan diye ona da maddi manevi yardımcı oluyoruz. Gece 5'te dükkanı kapatıp, sabah 7'de eşim kapı montajına gidip, birkaç saat sonra dükkanı açıp 15 saat aralıksız çalışıyor filan öyle bir şey.
Ama annesi yalnız kalma kısmını kabullenemeyip adamla tekrar barıştı. Çok boktan hissettik.

Aileden yediğimiz bu son kazıklardan sonra bizim psikolojimiz baya gitti bitti. Çok garip oldu. Peki dedik, öldürülmek istiyorsan artık senin kararın ama madem kocan yanında o zaman bizden maddi manevi bir desteğe gerek kalmadı diye blöf yaptık. Yeniden birleşme denemeleri 1 ay sürdü. Ama o 1 ayda çektiğimizi Allah biliyor. Her gece evlerini gözetledik kavga var mı, kötü bir şey var mı diye. Her uykudan kabusla uyandık.

1 ayın sonunda herif yine içip sıçmaya başlayınca anne nihayet uyandı ve adamı kovdu. Bu sefer de onun bozulan psikolojisiyle yaptığı işler batmaya başladı. Bir yandan yatalak annesine bakıp bi yandan çalışmaya çalışıyordu ama başaramadı. Dedik ki bu böyle olmaz, hiçbir şey yapmasan aylık giderin (dükkanın masrafı, ev kirası, bakıcı parası, çalışan maaşı vs) 20.000TL. Gel bizimle yaşa, dükkanını da kapat, tüm masraflarından kurtul.
Böylelikle kayınvalide bize taşındı. Bu arada 2+1 evde 2 kedi, 1 köpek, 1 kayınvalide, 1 yatalak anneanne bir de biziz ashdkajsdh :D Bu şekilde 7 ay kadar birlikte yaşadık. Zaten melek gibi insanlar, başımın üstünde yerleri. Ama bu sayede kadıncağız son 1 iş daha yapıp, ufak tefek borç kapatıp, cebine de bir miktar parasını koyabildi. Geçtiğimiz Mayıs ayında onu Antalya'da ufak bir köye taşıdık. Şimdi tarım yapıyor, annesiyle emekli maaşlarıyla tatlıca geçiniyorlar.

Anam ne uzun oldu :D Aralarda bi sürü şey daha var onları geçiyorum artık. Tam yine her şeyi yoluna koyduk, artık bi Avrupa yapabiliriz derken bu sefer de pandemiler çıktı işte oralar zaten malum. Dolar euro da öyle :D Bu bir senenin yaklaşık 6 ayında kapalıydık. Bu aradaaa yaş da 30 oldu :D

Sonuç, işler ve dükkan genel olarak gayet güzel oturdu. Bu yaz dükkanda çalışan nihayet 5 kişiydik. Küçük kız kardeş Darüşşafaka'yı kazandı :,) Annesi telefonlarımızı açmadığı için görüşemiyorduk, geçtiğimiz aylarda ona güzel bi telefon hediye ettik kendisine ait, artık rahatça görüşebiliyoruz :)

Borçlar bitti sayılır; yeniden borca girmeden kendi birikimimizden harcayabiliyoruz en azından pandemi sürecinde. Kendimizden çokça ödün vererek belki bir güzel ev ve araba parasını havaya üfledik ama vicdanlarımız rahat diye bakıyorum.

Geçenlerde eşimin annesi ufak bir kanser tehlikesi atlattı, ameliyatı için Antalya'ya gittik, anneanneye ben baktım, eşim de annesinin yanında durdu mesela. Annem de bize yardıma geldi kayınvalidelere. Sonra hep beraber benim Anneannemlere gittik. Yetişemiyorlarmış perdelerini yıkadık, yemeklerini yaptık :) Dedem kalp krizi geçirmişti, onu bi daha göremem diye çok korkuyordum, onu gördüm. Ailenin kalan kısmıyla mutlu zamanlar geçirebilmek çok değerli bence. Nolur size değer verenlere sıkı sıkı sarılın. Küsseniz barışın.

Şimdi de benim annem tiroid kanseri oldu sanırım. Pazartesi günü belli olacak, bakalım. Özet olamadı ama özetle benim de duyuruya ara verme sebeplerim böyle şeylerdi.

Şu sıralar artık daha fazla vakit ayırmaya çalışacağım. Umarım başarabilirim. Bana ulaşamayan mesajlarınız olduysa hepinizden özür dilerim.

Hatırlayanlara bol sevgiler, ve bir de kapanış fotoğrafı gönderirim :))

İlk kedimi sahiplenmeden önce duyuruya sormuştum. Herkes sende kalsın lütfen sokağa bırakma demişti. Buradan aldığım en güzel cevaptı. Çünkü tüm bu boktan süreçlerde hiçbir terapi, hiçbir ilaç olmadan, hayata tutunmamı sağlayan en güzel şeydi kendisi. Sonra sorunlar arttıkça, evdeki terapicilerin sayısı da arttı asdhajga :D Teşekkür ederim tekrardan. Onlardan bi hatıra bırakıyorum buraya.

Sorularınız varsa sorun, umarım modlar silmez :p Sağlıcakla kalın.

Sevgiler.
0
pandispanya
(30.01.21)
Çok üzgünüm ben de bunu amaçlamamıştım ama başlayınca çok uzun sürdü 4,5 senenin özeti :D Bazı yerler çok detaylı olmuş ama beynim sulanınca geri dönüp silemedim de kaldı öyle artık hayırlısı :))
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
korkunç, nutkum tutuldu. çok çok geçmiş olsun babana.
! gördünüz mü millete nasıl iftira atılıyor. nasıl hayatlar karartılıyor. ahh ah
kötünün kötüsü bi haber ama yalnız değilsiniz
www.hurriyet.com.tr iftira 2009
www.hurriyet.com.tr iftira 2018
www.hurriyet.com.tr iftira 2021

ileri okuma:
false accusation of rape
0
esref
(31.01.21)
@esref çok teşekkür ederim. Başımıza gelenlerden sonra duyduğumuz, okuduğumuz her şeyi önce sorgulama konusunda çok hassas olduk. Bu konu bu ülkenin en iğrenç gerçeklerinden birisi olmasına rağmen, hiçbir suç işlemeden mağdur olan da çok insan var maalesef. İşini düzgün yapan kurum yok denecek kadar az. Suçlu elini kolunu sallayarak dışarıda, suçsuz içeride olabiliyor. Teşekkür ederim tekrar.
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
Allahım film gibi! Geçmiş olsun gerçekten ve hoş geldin :)
0
mor oje
(31.01.21)
Çok teşekkür ederim, çok hoş buldum :)
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
ben seni hayal meyal hatırlıyorum. çok uzun süre olmuştur gerçekten ama. tüm yazdıklarını da okudum okurken de kolum uyuştu bu kadar olay nasıl üst üste gelir diye hayatı sorguladım. allah güç kuvvet versin ve yardımcınız olsun demekten başka da elimden bi şey gelmiyor. gerçekten çok zor şeyler yaşamışsınız.
0
lata
(31.01.21)
Bende burada çok aktif olamadan da oldukça eskiyim ve pandispanya yi hatırlıyorum. Söyleyeceğim tek şey; Helal olsun size... Hoşgeldin.
0
primetime
(31.01.21)
sen dağ gibi bir insansın. kocan da öyle. ve evet, Allah dağına göre kar veriyor.
biliyorum, dağ olmayı ben istemedim ki diyeceksin. benim de istemediklerim oldu. nasip.

ayrıca rahmetlinin mekanı cennet olsun.
0
esref
(31.01.21)
@lata, çok teşekkürler, yazdıklarınız ne kadar değerli bilemezsiniz, sağolun, hepimize güç kuvvet diliyorum :)

@prime time, hoşbuldum, çok teşekkür ederim <3 :)

@esref, insanlar ne zorluklar yaşıyor, bizimki de dert mi diye düşünüyorum aslında. her şeye rağmen şükür. Bazı çok keskin hatlarımızı törpüledi, önem sıralamalarımız değişti, alabildiklerimizi alıp yola devam etmek gerekiyor, hayat işte. Güzel sözleriniz ve temenniniz için çok teşekkürler, çok sağolun gerçekten :)
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
vay be, ne dönüş ama :D
hepsini okudum, daha önce de bu nicki duyuruda görmüştüm, hatta isminin geçtiği/arandığın zamanlar da oldu.
gerçekten helal olsun. okurken kaç kere dedim "oha lan MtKrt, buraya kadar kaç kere intihar ederdin?!".
yaşanabilecek her kötü olayı yaşayıp atlatmışsınız. bundan sonrası önünüz umarım aydınlık olur. hoş, olmasa da siz üstesinden gelirsiniz:D
tekrar hoşgeldiniz.
ve bol şans.
0
MtKrt
(31.01.21)
hahahasjkdhakj kahkaha attım valla çok sağolun ya. ben de sizin isminizi hatırlıyorum, o zaman artık moderasyonlarda görüşürüz :p Çok teşekkürler gerçekten, intiharlık bir şey yok, nasılsa kendiliğimizden ölücez bi gün, daha bölüm sonu canavarı çok :D hoşbuldum.
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
woaw film gibi okudum. ne kadar güçlüsünüz...
bodrumu çok severim. mekanınız nerede adı nedir bir uğrarım :)
0
omonia
(31.01.21)
tamamını okudum. inanılmaz şeyler atlatmışsınız. çok çok geçmiş olsun.
yıllar sonra yeni bir dönüş yaptığım için nick yeni olsa da çok net hatırlıyorum ben seni :) bundan sonra her şey daha güzel olur umarım sizin için.
iyi ki geldin, hoş geldin!
0
juliette
(31.01.21)
Acilen dünya turuna çıkın ;) kaç kaç kaç kaç
Şaka bir yana geçmiş olsun...
0
intihar etsem de kendime gelsem
(31.01.21)
@omonia, çoook sevinirim, biz Yalıkavak'tayız, mesaj atıyorum ismini :D

@juliette, ya çok çok teşekkür ederim. çok mutlu oluyorum, hepimiz için kabul olsun bu dilekler :)) çok sağol, hoşbulduk! :)

@intihar.. asdhaha dünya buna hazır mı bilemiyorum benim şansımla başedemeyebilir :/ :D Çok teşekkürler.
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
ben hatırlıyorum.
eskilerden şöyle 3-4 yıl önceden.

hoşgeldin.
0
alt4y
(31.01.21)
Tanımıyorum ama geçmiş olsun.
0
dissendium
(31.01.21)
Aa hatirliyorum seni, o kadar oldu mu diye baktim da son duyuru uzerinden 5 sene gecmis. cok cok gecmis olsun. Sonunda toparlayabilmenize cok sevindim.

Mekanin adini ben de isterim :)
0
fakyoras
(31.01.21)
Müthiş hikaye, çoğu filmde bu kadar aksiyon olmuyor. Süper kahraman olsa çoktan kostümünü çıkarıp emekliye ayrılmıştı. Çok iyi bir iş başarmışsınız, umarım güzel günler gelmiştir ve hiç geçmez.
0
alfred
(31.01.21)
@alt4y, tanıdık isimler görmek çok hoş :) hoşbuldum.

@dissendium, çok teşekkürler :)

@fakyoras, çok iyi hatırlıyorum seni de, çok teşekkürler :) gönderiyorum hemen :d

@alfred, çok sağolun, güzel dilekler hepimiz için gerçek olur umarım.
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
vay be... senin nickini çok net hatırlıyorum. 4-5 sene geçmiş en son yazdığından beri
neler neler yaşamışsın saygı duydum. karıştırmıyorsam sanki ifşalardan birinde eşinizle açık alanda bi fotonuz vardı ya da o aycovskimiydi bi dk...:/ hee bi de duyuru kızları buluşmaları yapılıyordu orda da vardın sen sanki :)
0
mr.brown
(31.01.21)
@mr. brown yok, eşli fotoğraf benim değildi, kimindi hatırlamıyorum ama yine de helal valla :D kızlar buluşmaları düzenliyorduk doğru :D güzel zamanlardı. sizi de hatırlıyorum. çok teşekkür ederim.

not: tekrar düşündüm, fotoğraf benim de olabilir emin değilim :D
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
Hiç konuşmadık sanırım ama ben çok iyi hatırlıyorum sizi. Hatta Bodrum’a taşınmadan önce Bodrum ve mekan açmakla falan ilgili duyurularınızı çok net hatırlıyorum. Hoşgeldiniz :))

Yaşadıklarınız okuyana bile çok zor gelirken 5 sene bunlara dayanmanız ve hala pozitif kalabilmeniz gerçekten olağanüstü. Umarım annenizin hastalığı kanser değildir de bu kadar şeyden sonra güzel bir haber alırsınız pazartesi günü.

Bu arada mekanınınız adını ben de isterim. Hatta yemin ederim zamanında burda açtığınız duyurulardan beri merak ediyordum :D Yazarsanız Bodrum’a gelince uğramayı çok isterim :)
0
ms brownstone
(31.01.21)
süreçten haberim yoktu ama hatırlıyorum elbette.
hastalıklar ve başa gelenler nedeniyle gelmiş geçmiş olsun diyebiliyorum ancak.

hoş geldin.
0
blatta hiberna
(31.01.21)
Ya okuduğunuza inanamıyoruum :D Ben bile ne yazmışım diye dönüp okuyamadım, çok teşekkür ederim, kim okuyacak diyordum, öyle içimi dökmüştüm, çok sağolun gerçekten :,)

@ms brownstone, hoşbuldum, hemen gönderiyorum, iyi dilekleriniz için çok teşekkür ederim, umarım bundan sonrası güzel olur. Görüşmek dileğiyle :))

@blatta hiberna, tanıdık isimler çok güzel geliyor, hoşbuldum, çok teşekkür ederim :)
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
zaman ne çabuk geçiyor, hatırlıyorum seni. aktif kullanıyordun duyuruyu :)

o değil de film gibi geçmiş 5 yıl.
0
kaptan maydanoz
(31.01.21)
hayret ve hayranlıkla okudum. türlü zorlukların içinden geçerken iyilik yapmaktan da geri durmamışsınız, ailenin her bireyine yetişmişsiniz. helal olsun vallahi. ailenizle güzel günler görmenizi dilerim. duyurunun epeydir kullanıcısı olmama rağmen pek girmezdim o sebeple sizi bilmiyordum, ama geri dönmenize memnun oldum, kendinize çok iyi bakın..
0
denizince
(31.01.21)
ækaptan maydanoz, ben de seni hatırlıyorum, hihi :) evet inanılmaz hızlı geçmiş zaman :) yani normal şartlar altında insanların başına daha ileriki yaşlarda gelen ya da bazısı hiç gelmeyecek sıkıntıların hepsi peşpeşe all in one şeklinde geldi gibi oldu. sağlık olsun ne diyeyim, beterin beteri var.

@denizince, ben de çok memnun oldum, çok teşekkürler, sevgiler :)
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
Merhaba. Sizin kadar eski değilim o yüzden hatırlamıyorum sizi. Ama hoş geldiniz. Ne badireler atlatmışsınız. Çok geçmiş olsun. Umarım bundan sonra üst üste mutlu haberler alırsınız :)
0
black holes in the sky
(31.01.21)
allah askina ozet gec kanka :D
0
baldur2
(31.01.21)
@black holes, çok teşekkür ederim, tanışmış olduk, sevgiler :)

@baldur, özet geçiyorum :D 5 yıla yakındır, ölümler, hapisler, hastalıklar, tehdit, kan, göz yaşı, açlık, sefalet, hıyanet, sel, susuzluk, toprak kayması vb sebeplerle yoktum, sular biraz duruldu, geri döndüm, hoşbuldum :D
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
e hadi, şimdi sıra güzel günlerde. hoşgeldin yeniden.
0
antihero
(31.01.21)
Ben 2013-2014 gibi aranıza katıldığım icin nickinizi cok net hatırlıyorum. 19 yaslarinda falandim. Ama kisisel olarak pek tanımıyordum. Duyurarinizi falan da hatırlamıyorum yani ama duyuruda popüler birisi olduğunuzu biliyordum. Hatta gözüm mözüm kaydı diyorsunuz ama simdilerde pek olmasa bile siz gittikten sonra buralarda yapılan ifşalarda, duyurunun en güzel kizi tartismalari ortaya çıkıyordu ve oralarda halen adinizi gördüğümü hatırlıyorum. Eger bu animsamam yanlis değilse, kendinize hakaret etmeyin bence. Çünkü ifsalarda gayet iddiali arkadaslar vardi :D

Benim nickimi belki gormus olabilirsiniz. Gecen senelerde ufak bir travma yaşayınca tüm duyurularimi sildim bir süre uzak kaldım. Toparlayınca ve guzel bir iliskiye, guzel bir ise başlayınca geri döndüm. Benim süreç biraz kisa sürdü şanslıydım. Sildigim 1000e yakın duyuruya yanıyorum. Bir suru guzel data vardi. Basond uyarmisti yapma etme dedi ama dinlemedim. O an iyi gelmişti ama sinirimi beni duyuruya sokan kisiden cikaramadigim icin duyurudan çıkarmıştım sdhfjg Neyse sonra güçlenip asiyorsunuz, hem datalar da belki cok onemli değildir, dunya icin kucuktur de.. benim icin büyük bir sey gibi hissetmisimdir :) (yok oyle bedavadan dert dinletmek siz de bizi dinleyin diyomusum shfjf) Neyse kisa kestim ben tamam. Sizinkinin yaninda devede kulak.

Yazıya gelirsek, okurken hikayede gecen hemen her kahramanı nasıl boğasım geldi anlatamam. Suan gulerek anlatmaniz bir miktar çoğumuzu rahatlatsa da gerek sizi kullanan insanlara gerekse sizin eşinizle olan polyanaciliginiza ve iyi kalpliligine sinirlenmeden edemedik bence ona eminim :D

Fakat böyle olmadan da güçlü duracak enerjiyi, azmi ve motivasyonu sağlayamaya bilirdiniz orası da ayrı bir konu.

Ölüm ve hastaliklara cok uzuldum, basiniz sag olsun. Insanlik olarak çoğumuzun asamadigi tek sey şu ölüm ve hastalıklar bence. Hayatin akışında olsa da kimse hazirlikli değil.

Olaylara donersek, ne yazık ki akraba da olsa arkadas da olsa yolunacak insan ariyor herkes. Ben hep dedemin veya babamin insanlar tarafından nasil kullanildiklarinin geçtiği hikayelerle büyüdüm. Dinlemeseydim benim de basima cok sey gelebilirdi. Cunku asiri iyi niyetli, herkese çabuk guvenen ve yardımsever bir insanim. Bu karakteristik bir özellik sanirim, doğuştan geliyor pek yapacak bir sey yok ama dikkatli oluyorum işte. Normalde "ya şimdi laf ederler arkamdan şöyle derler" diyerek yaptigim fedakarliklari biraz olsun azalttim yani. Cok da umrumda değil kimin ne düşündüğünü. Bisey diyecek olan yapsan da diyor yapmasan da.

Anlattiklarinizdan sonra, 5 parasiz 1995te Londra'ya gidip, sefaletler cekip, simdi zincir markalara rakip olacak büyüklükte bir coffee shop/restaurant açmış amcamın, davranislarinin altinda yatan sebepleri anladigimi düşünüyorum. Çünkü anlam veremiyorduk. Cok konusmadigimiz icin hikayesini de cok bilmiyorduk. Gecen senelerde yanina gittigimde de davranislarina anlam vermemistim cunku. Melek gibi bir insan ama kimseye kesinlikle güvenmiyor. Çok şüpheci. Cafeyi kesinlikle kimseye emanet etmiyor. Ise alimlarda 40 kere dusunuyor, arastiriyor. Kendini fakir gibi gösteriyor. (Cevreye de ailesine de.) Öyle giyiniyor. Bankada milyon poundlari olduğuna eminim. 400 poundluk arabayla geziyor ama.

Tabi bu biraz isin hastalikli boyutu sanki ama adam orada hala tek basina. Sanirim boyle davranmak zorunda. Sizin gibi seyler mi yasadi yoksa boyle yapmazsa basina bunlarin geleceğinin farkinda mi bilmiyorum. Ama ben kisa hayat hikayenizden cok guzel dersler aldim. Kotu biri olmayacagim tabii ki. Cunku 3-5 kurus ugruna onurunu da serefini de satan, sagdan soldan uckagitcilikla indirdikleri paralarla kendilerini zeki zanneden insanlarin mutlu olabilecegine inanmiyorum ben. Gecici mutluluklar onlarınki. Onlara verilecek en büyük cevabi her dusus veya tokezlemede daha güçlü kalkarak vermissiniz zaten. Bu hikayenin sonunda da iyiler kazanmis gibi duruyor, sevindik. Umarim daha güzel yerlere gelir, daha büyük mutluluklar yaşarsınız.

Cafe ismini biz de istiyoruz, muhakkak geliriz!!

Bu arada durumları buraya anlatsaniz da kesinlikle her türlü yardim gelirdi fakat kendi basiniza mucadele edip cogu zorluğun ustesinden gelmeniz de ayri takdire şayan. İlk defa simdi duyuyoruz. Cogu eski duyurucu bireylerin saskinlikla okuduguna eminim.

Tekrar gecmis olsun, hos geldiniz ^^
0
ananiyimioguz
(31.01.21)
Gerçekten hoşgeldiniz. Ne bitmez bir heyecan, okurken hem çok sinirlendim size yapılanlara hem de çok duygulandım sabrınıza, iyi niyetinize. Karşınıza bundan sonra iyi insanlar çıkar inşallah. Keşke arkadaşım olsaydınız, öyle ısındım size ve eşinize.
0
curukturpkokusu
(31.01.21)
@antihero, çok çok teşekkür ederim :)

@ananiyimioguz, ben de seni çok iyi hatırlıyorum, yanılıyor olabilirim ama sanki ilişki tavsiyeleri üzerine gelişen bir sohbetimiz vardı ve yaşına rağmen olgun bir insan olduğunu düşünüyordum. Eğer doğru hatırlıyorsam, görüyorum ki yıllar senden bu anlamda hiçbir şey eksiltmediği gibi, üstüne eklemiş. Ne büyük bir kazanım. Öncelikle zaman ayırıp okuduğun ve bu kadar emek vererek yazdığın için çok teşekkür ederim gerçekten. Çok şaşkınım. Çok teşekkürler.

Basond'u dinlemeyen yanar :D ama hiçbir şey için pişman olmaya gerek yok, belki ileride kullanabileceğin güzel bir tecrübe edinmişsindir, onca emek ve yaşanmışlığı silme kararınla. Bi dahakine belki bi yedek alırsın aksjd :D

Başıma bu hastalıklar gelmeden önce her gün aynaya bakıp ne kadar çirkinim diye ağlardım ashdhah :D Daha kaslı olmak için, daha az yağlı olmak için vs :D Sonrasında gözümü kabul etmem de zor oldu, zaman aldı, ama şu an artık gerçekten umrumda değil, kafam kopsa da üzülmem, öyle gezerim. Gerçek dert görmemektenmiş o dertler, biraz da ergenlik :D

Bizimle ilgili söylediğin her şeye katılıyorum. iyi niyetle enayilik arasında bir çizgi var. Biz biraz enayi davrandık belki. Babam dışında kendi ailemden pek bir sorun yaşamadım, genel olarak destek gördüm, belki kendi aileme yapmayacağımdan fazlasını eşimin ailesine yapmış olabilirim. Çünkü eşimin ailesiyle ilgili konularda karar verirkenki kriterim mantık değil vicdan oldu. "Ya benim yüzümden/benim etkimle yaptığımız ya da yapmadığımız bir şeyin sonucunda eşim mutsuz olursa/ vicdan azabı çekerse" diye düşünerek her şeyi fazlaca yapmak için çabalayıp onu da gaza getirdim. Açıkçası benim de etrafımda genelde kadınlar çok baskın karakterli ve karar mercii olduklarından, ben de kendime çocukluğumdan beri bunu tembihlemiştim: Kimsenin vicdan azabına sebep olma, kimsenin ailesiyle arasına girme, 50 sene sonra "senin yüzünden" diye başlayan kavgalara sebep olma, gibi... Benim kendime verdiğim dersin sonucunda fazlaca yıpranmış olduk ama en azından sevgi, saygı içinde, birlikte ve birlikte olmaktan mutluyuz. Kendi ailemle ilgili vereceğim kararlar beni bağlar ama başkasına kötü etki etmemeliyim diye düşünerek fazla verici davrandım. Bence doğru bir davranış olmayabilir ama pişman da değilim yine olsa yine yaparım. Bunun bedelleri oldu ama diğer türlü davransaydık onun da bedelleri olacaktı. En azından kabul etmeye razı olduğum bedelleri ödedim. Sonuç olarak bence vicdan rahatlığı; akıl ve ruh sağlığını korumanın en iyi yoluydu. Benim için en azından.

Aslında zeka, başkalarının tecrübelerinden de ders çıkarabilmeyi de kapsıyor. Tek sorun, çıkardığın tecrübelerin de hesaplanamayan birçok başka şeye gebe olacak olmasında :) Yine de içimden bir ses, senin bu konuda daha başarılı olacağını söylüyor :)

Dükkanın ismini yazacağım, yeniden çok teşekkür ederim, çok hoşbulduk :))

@r evolution, çok teşekkür ederim :D Dosyayı silip, silinenlerden de silmeyi umuyorum. Çok sağolun :))

@curukturpkokusu, bence iyi insanlar eninde sonunda birbirini buluyor. Biz bir şekilde genel olarak ailelerimizin hatalarının bedelini ödedik gibi oldu. Kendi seçtiğimiz çevremizde genel olarak şanslı olduğumuzu düşünüyorum, gerçekten hayatı pahasına kendisini bize siper eden arkadaşlarımız oldu. Bin yaşasınlar. Sizinle de arkadaş oluruz neden olmasın, merak etmeyin siper etmelik bölümü geçtik gibi :P :D Çok teşekkür ederim tekrardan güzel sözleriniz ve dileklerinize <3 :))
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
Sonuna kadar okudum (:
Hoşgeldiniz.. Mekanın adını ben de öğrenebilir miyim? Bu arada 3. Hata erkek kardeşin akıbeti noldu?
0
Ven
(31.01.21)
@ven ajdghsga ya çok tatlısınız hepiniz valla allah razı olsun yüzümü güldürdünüz:D
3. hata, önce bi iki ay değişik şehirlerdeki arkadaşlarında memleket turu yaptı. Sonra annesiyle yaşamaya başladı ama hem çalışmayıp hem evdeki herhangi bir işe de yardımcı olmadığı için onunla da anlaşamadılar. Şimdi varlıklı bi kız arkadaş bulmuş, İstanbul'a taşındı. Onunla e ticaret gibi bi işler yapıyorlar. :D iyi gibi, sağlığı keyfi yerinde bildiğim kadarıyla. mutfak ve bar becerileriyle göz dolduruyormuş :D duyuru dedikodu birimi gururla sundu ajksh :D
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
nickinizi hatırlıyorum :)

ne kabus ama! çok büyük geçmiş olsun hepsi geride kalmıştır umarım. mekanın adını ben de isterim bu ortak belamızı da def edince bir biranızı içeriz belki.

paticanlara selam.
0
Ufuk
(31.01.21)
Hafızam kötü oldugundan hatırlayamadım sizi.

Sabahın yedisinde bir solukta okudum. Direksiyon sınavından kaldım diye perişan haldeyim bir gündür. Kendi derdim inanılmaz manasız geliyor şu an.

Göz kısmını anlamadım. Görüşünüzde problem yok, sadece şekil olarak mi değiştiler? Olabiliyor mu öyle? Geçmiş olsun.

Maddi konularda fazlaca verici olmuşsunuz. Enayi demek istemiyorum, ayıptır, ama öyle gibi biraz. Sizin sorumluluğunuzda olmayan kişiler için sırf kan bağınız var diye bu kadar masraf yapmamalısınız. Üvey anne mesela çocuk dogururken size mi güvendi? Ne diye Kahraman olmaya çalışıyorsunuz ki? Tamam on sene sonra vicdanınız sizlamayacak ama siz de tekrar yirmili yaşlara dönemeyeceksiniz, giden gitmiş olacak. Kavga sebebi olmaktan bu kadar çekinmeyin. Yoksa daha çoook sömürülürsünüz. Bunca şeyin üstüne artık farklı bir konu olur ve hayır derseniz, eşiniz de bunun kavgasını ederse ona yuhh zaten.

Babanızın başına gelen iftira mi gerçekten? Umarım öyledir. Ben bu konuda kendi babama dahi güvenmem.

Her şey için geçmiş olsun. Umarım toparlarsınız.
0
elorelia
(31.01.21)
Ohaa 5 yıl mi olmuş :///
0
abuzer
(31.01.21)
Hoş geldin tekrar :)

Ben de çok net hatırlayanlardanım. Hatta buradan bi arkadaşla "duyuruda şu arkadaşlar vardı artık girmiyorlar" dedikodusu yaparken seni de saymıştık.

Yaşadıklarınız gerçekten film gibi. Ama siz de çok naifmişsiniz. Özellikle verdikleri paranın 2,5 katını isteyen dolandırıcı tiplere keşke istediklerini vermeseymişsiniz dedim içimden. Neyse artık olan olmuş. Zaten okudukça o parayı unutuyorsun.

Başınız sağ olsun, geçmiş olsun :/
Umarım artık bugün milat olur ve çok güzel şeyler sizi bekliyordur.
0
himmet dayi
(31.01.21)
ayrica dunya bu kadar iyi olmak icin fazlasiyla kotu bir yer. dark side'a gecme ama bu kadar da iyi olma :D
0
baldur2
(31.01.21)
Ben babada kaldım. SÖzlüğe falan taşıyın, twitterda yayın, esra erola çıkın, cimerden yazın. Gerçekten tecavüz edince salıveriyorlar, iftira atında tutukluyorlar. Bugün sizin babanız yarın bizim babamız, başkasının eşi, erkek kardeşi. Üzüldüm.
0
gelmeistemem
(31.01.21)
hoşgeldiin, kedileri öp, iti mıncır. bir mekanda müdavimler varsa orası olmuştur artık, sırtınız yere gelmez.
0
selam
(31.01.21)
hosgeldin. birebir hic tanismadik ama nickini hatirliyorum. butun bunlari su anda bu kadar rahat anlatabiliyor oldugun icin seni ve esini tebrik ederim. bu surecte bu kadar guclu kalabilmeniz harika. umarim bundan sonra hayatinizda her sey cok daha iyi olur!

daha guzel yarinlara, cheers.
0
eksi sozlukte eksiyen adam
(31.01.21)
welcome back
0
paranoyak kedi
(31.01.21)
ben de nickini hatırlıyorum. hatta sanıyorum birkaç defa mesajlaşmıştık farklı konularda.

her şey için gelmiş geçmiş olsun ve de hoş geldin diyelim o halde :)).
0
Phoebe
(31.01.21)
Duyuruyu aktif kullanmasam da bir süredir, nickinizi hatırlıyorum. 5 seneye ne hikayeler sığdırmışsınız valla helal olsun diyorum, eşiniz ve siz çok güçlüymüşsünüz. Mutlu yarınlara diyorum :)
0
birfincankahvedahaisteyenadam
(31.01.21)
@ufuk, onların da selamı var çok teşekkürler, birazdan mesaj atacağım, umarım birlikte kadeh kaldırabiliriz :)

@elorelia, ben seni hatırlıyoruuum :) ifşalarda da vardın, çok aktif kullanıyordun duyuruyu, ne güzel seni görmek de. Görüşümde de problem var aslında. Sürekli acı çekiyorum, bazen çift görüyorum, ilerlerse körlüğe kadar götürebilecek bir şey. İlerlemesi için de elimden geleni yaptım açıkçası ama o başka bir duyurunun konusu olsun :P

Söylediğin şeyler doğru, katılıyorum ama olanlar oldu bi kere, su akıp kendi yolunu biz iyi davranmaya çalışsak da yine buldu. Babamla ilgili olan kısımda, gerçekten anlattığım şekilde her şey. O kadar akla mantığa aykırı ki yıllar sonra üniversitede ders olarak okutulabilecek şekilde bir hukuksuzluk örneği sergilendi. Bazen keşke gerçek olsaydı, şimdiye kadar ne psikolojim, ne maddi manevi hayatımız bu kadar yıpranmazdı diye düşünürdüm. Birisini öldü kabul edip, hayatımdan silmek, bu geçirdiğimiz süreçten daha kolay olurdu. Hatta karşı tarafın yanında yer alıp, aldırabileceğim en yüksek cezayı aldırdığıma emin olmak isterdim. Bi de utanırdım ve bunu buraya bile yazmazdım, sonuçta nereden bilebilirsiniz :) Ne yazık ki suçsuz yere yatıyor.

@abuzer, valla dile kolay, 5 yıl olmuş :))

@himmet dayiiii, teşekkür ederim ben de seni hatırlıyorum, hayvanlarla ilgili güzel tavsiyeler veriyordun bi de aynı görüşte olmasak bile senin yazdıklarını okuduğumda "he himmet dayı geldi şimdi görüşüm değişecek kesin" diyordum :D Sizi görmek çok güzel, çok teşekkür ederim :))

@baldur, bir ara deneyeceğim dostum :d

@gelmeistemem, kesinlikle katılıyorum, bu geçirdiğimiz 5 sene, daha önce hiç karakolun yolunu bilmeyen, bu kadar olay kimlerin başına geliyor diye düşünen bana, 3. sayfa haberlerine düşmenin aslında pamuk ipliğine bağlı olduğunu gösterdi. Çok toy ve tek başımaydım, kimseyi tanımıyor, yol yordam bilmiyordum bu konularda. Diğer yandan da dosyayı okuyan, birbirinden bağımsız bütün eski savcı, hakim, avukat vs ne kadar uzman kişi varsa hep sakinleştirdiler. Hayatımızda gördüğümüz en saçma dosya, merak etmeyin bu celse çıkar, yok merak etmeyin toplumun lincine uğramamak için tutuyorlar (medyatik bi dosya olmuştu), merak etmeyin başına bir iş gelmesin diye tutuyorlar (devamlı tehdit alıyorduk) vs dedikçe inanıp sabrettim. Sonuçta geldiğimiz noktada da bu tarz baskı yapılabilecek bir noktada değiliz artık. Açıkçası hala inanıyorum, AYM'de çözülecek, orada çözülmezse İnsan Hakları Mahkemesi'nde çözülecek. Bu inancı taşıyorken, bi şeylerin benim yüzümden bok olmasından korkuyorum. Herkesten tek ricam, her haberi enine boyuna değerlendirmeden, boşlukları mantıkla doldurmadan linç uygulamamaları. Hayırlısı, bakalım, artık gelişmelerden haberdar ederim, çok teşekkürler :))

@selam, selam! :) çok teşekkürler, bebelerin de selamı varmış, görüşmek dileğiyle :)

@cesarioooo, vay be doğan büyüyor resmen :D evet bıraktığımda 22 yaşındaydın hatırlıyorum, çok sevindim seni gördüğüme :)

@e bana nick bırakmamışsınız: bu saydıklarının hepsi gitti mi ya? :( O kadar güzel isimler hatırlıyorum ki yazmaya başlasam iyice uzayacak. Ne kavgalar ne dövüşler :D Şimdi bakınca hepsi çok güzel ve değerli günlermiş, herkese selamlar :)) çok teşekkür ederim.

@eksi sozlukte eksiyen adam, ben de senin ismini hatırlıyorum, güzel dileklerin için çok teşekkürler, hepimizin hayatında dertler bir bir düzelebilir umarım, cheers! :)

@paranoyak kedi, çok hoşbuldum, teşekkürler :)

@phoebe, ben de seni hatırlıyorum hihi :) çok teşekkür ederim, hoşbuldum.

@birfincandahakahveisteyenadam, mutlu yarınlar hepimizin olsun, çok teşekkürler! :)
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
Ben de hatırlıyorum, çok çok geçmiş olsun :) zor günler geçirmişsiniz ama belki biraz da siz zorlaştırmışsınız. Problemlerin hiçbiri size ait değil çünkü ama gereksiz sahiplenmişsiniz. Belli şeyler yapılır tabi ama kardeşe, üvey anneye vesaire Her şeye okey demek zorunda da değildiniz. Bana enayilik ya da aşırı iyilikten ziyade aslında eşinizle “karşılıklı“ birbirinizin ailesini tolere etmişsiniz gibi geldi. Babanızın böyle bir olayı olmasa ve babanız için bir şeyleri feda etmeseniz onun ailesine karşı belki de bu kadar verici olmazdınız, en azından bu kadar vicdan yapmazdınız. Belki yine de yapardınız bilemeyiz tabi. Umarım bundan sonra kendi iki kişilik dünyanızın tadını çıkarırsınız biraz :)
0
aquarium
(31.01.21)
ben de seni hatırlıyorum ama o zaman duyuruda yatagants nickiyle yazıyordum, sözlük hesabı uçunca o da gitti.

Zor süreçler geçmiş, hoş geldin bundan sonrası aydınlık olur umarım.
0
hayaletimsi
(31.01.21)
@aquarium, o kadar doğru tespitler ki ne desem boş :) o kadar çaresiz zamanımda eşimden beklediğimden çok daha fazla destek gördüğüm için gerçekten sonrasında bunları ödemek istemiş de olabilirim. Haklısınız. Benim de en büyük dileğim bundan sonra 2 kişilik yaşayabilmek, ben de seni hatırlıyorum, hep böyle mantıklı tavsiyeler veriyordun :D Çok teşekkürler :))

@yatagants, geçmiş olsun sana da sen de hoşgelmişsin, sen de benim hatrımdasın, çok teşekkürler :))
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
yeniden hoşgeldin pandispanya. zor şeyler yaşamışsın ama çoğunu atlatmışsın, çok geçmiş olsun. babanın son durumunu yazmış mısın göremedim, tekrar okumaya enerjim kalmadı ama umarım o da atlatır kısa zamanda.

bu arada enişte de buralarda galiba, "bodrum'da mekan işletiyorum, sorularınızı alayım" diye soru açmıştı, "aa neresi, benüm bütün yazlarım bodrum'da geçiyor, tarif et gelelim" diye sordum, bilbo'yu tarif etti asdfsdaklja kocanmış meğer, aldım selamını.

modlar silmez derken? sen de zaten mod değil misin ya :)
0
kibritsuyu
(31.01.21)
@kibritsuyu, asjdhajk evet ben de senin selamını aldım :D babamın süreç devam ediyor, şimdi AYM aşamasındayız. Umut her geçen adımda tükenmiş gibi gözüküyor ama benim bi yerlerde işini doğru yapan insanların hala olduğuna dair inancım tam.

Valla ben yolu bu kadar Bodrum'a düşüp de bize hiç uğramayan bi seni gördüm, yani şey, göremedim :D Umarım bi gün yan yana kadeh tokuşturabiliriz.

Evet, modum ama modlar da modlara müdahale edemiyor mu modum? :) İnsafınıza sığındım, bundan sonraki duyurularımı daha dikkatli açacağım, bütün emekleriniz ve iyi niyetleriniz için çok teşekkür ederim :))
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
ya bu arada kızmazsanız, dün gece upuzuuun duyuruyu ve i'm back başlığını görünce okumadan önce nick'e baktım, cocodancer mı diye :)) sonrasında olaylar olaylar zaten..
0
denizince
(31.01.21)
@denizince, hahahah aaah cocodaner ya :D Dün bu duyuruyu yazıp gönderirken entity is too large diye bi uyarı aldım önce. İlk olarak düşündüm dedim ki "aaa duyuruya karakter sınırlaması gelmiş herhalde. ama daha önceden yoktu, cocodancer yazabiliyordu" diye geçti içimden :D Sonra baktım, yüklediğim fotoğrafın boyutu büyükmüş. :D Sanırım sonra başka nicklerle geldi. Umarım hayatta ve mutludur, selam olsun :D
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
Hoşgeldiniz, sizi çok iyi hatırlıyorum. İyi ki geldiniz çok güzel tavsiyeler verirdiniz gözlerim sizi arardı valla:)
0
medusa
(31.01.21)
Hatırladım sizi 2013'ten beri duyuruyu takip ederim. 5 sene önce İstabul'da bir plazada çalışıyordunuz ama mutsuz bir yaşamınız vardı. Plaza yaşamını pek sevmiyordunuz. O zaman duyuru açıp bu işleri eşimle bırakıp Ege'de bir kafe açacağız diyordun ama o zaman duyurudakiler uyarmıştı sizi "yapma etme bilmediğin bir işe girme"diye.
Baya ağır şeyler yaşamışsınız ama güçlü bir şekilde çıkmışsınız olaylardan. Hayırlısı olsun. Güzel günler dilerim.
0
komando kani var bende
(31.01.21)
Hatırlamaz olurmuyum ameliyatlarımız birbirine çok yakın zamanlardaydı. Sen yeşim hocaya, ben yusuf hocaya ameliyat olmuştum. Benim ki tiroid ca ydı. O dönem bana çok destek olmuştun. Benim ameliyat izim niye böyle, benim sesim niye kısıldı, kesin hep böyle kalacak, al işte yine beni buldu gibi vs şeylerle seni çok darlamıştım. O dönemde ameliyat sonrası fotoğraf falan da paylaşmıştık birbirimizle. Sonradan numaranı bir şekilde kaybettim.

Yaşadıklarını büyük üzüntüyle okudum. Bundan sonrası için iyi şeyler yaşamanı tüm kalbimle diliyorum. Sen ve sevdillerin mutluluk sağlık ve huzur içinde yaşayın. Babanın yaşadıkları da çok üzücü. İnşallah en kısa zamanda bu durumdan kurtulur. Anneciğine de çok çok geçmiş olsun.
0
nick konusunda kararsizim
(31.01.21)
Hoşgeldin tekrar, umarım annende korktuğunuz gibi bir şey çıkmaz. Görmeyeli Florance Nightingale olmuşsun. Kocanı da al kaç bence, okurken panikatak geçirdim.

Annenin bir rahatsızlığı yoktur umarım bu arada.
0
epistemic_regress
(31.01.21)
@medusa, selaaaam :) çok teşekkür ederim, çok hoşbuldum, ben de sizi hatırlıyorum, yeni cevaplarda görüşebilmek dileğiyle :))

@komando, vallahi şaşırıyorum, çok doğru hatırlıyorsunuz :D neredeen nereye :D güzel dilekleriniz için çok teşekkür ederim :))

@nick konusunda kararsızım, ya ben seni çok aradım ama nickini her defasında unuttumm! Bir ara mesajlaşmıştık buradan ama sonra yine benim başıma olmadık işler gelip girememiştim, bir sonraki girişimde de bütün mesajlar silinmişti askjdh :D Çok üzülmüştüm. Güzel dileklerin için çok çok teşekkür ederim. Beni hiç darlamamıştın, birbirimize destek olmaya çalışıyorduk :)) Umarım sen de sağlıklı ve mutlusundur. Benim yara izim tam olarak geçmedi bu arada :D

@epistemic_regress, çok teşekkür ederim umarım çıkmaz, çıkarsa da savaşmaya devam :) çok hoşbuldum, yeniden teşekkür ederim, sevgiler :))
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
Kedili duyurulardan hatırlıyorum ama gerçekten "oha 5 yıl mi olmuş" diye şok oldum.

Ne yalan söyleyeyim bana da çok çok güçlü ve pozitif bir insan izlenimi verdiniz. Herkes demiş zaten ben olsam ilk büyük sıkıntıda pes ederdim sanırım, belki ikincide.

Bundan sonraki hayatınız umarım huzurlu olur, annenizin de inşallah bir şeyi yoktur. Kocaman bir geçmiş olsun, uzaktan sarılıyorum ve tebrik ediyorum duruşunuz için
0
piremses
(31.01.21)
okudum ama simdi cevap yazmak icin scroll yapinca fark ettim ki bayaa uzunmus :D

ben de hatirliyorum seni, ifsalardan guzel bir kiz oldugun aklimda kalmis :) ama fekat 5 yil olmus mu, inanamadim.

ilk duyurumu 2008'de actigimi gorunce de sasirmistim.

hosgeldin tekrar. umarim tatsiz olaylar geride kalmistir.
0
supergirl
(31.01.21)
''Allah allah nerede ki bu pandispanya son zamanlarda hiç görmüyorum'' dediğim şey 5 senelik bir süreç miymiş?! Yuh :)

Her şey için çok geçmiş olsun.
Tekrar hoşgeldin ^^
0
megalomaniac
(31.01.21)
@piremses, yihuu seni de gördüm :) çok teşekkür ederim, güzel dileklerine, güzel sözlerine. sevgiler benden :))

@supergirl, çok teşekkür ederim, o ifşalar çok abartılmıştı, hakettiğimi düşünmüyorum. Zaman ne çabuk geçiyor gerçekten, size de güzellikler diliyorum, sevgiler :))

@megalomaniac, hahaha :D senin ismini gördüğüme de çok sevindim. hoşbuldum, çok teşekkür ederim :))
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
Pek iletişimimiz olmamıştı sanki ama senin nickini -ve cevap yazan kişilerin nicklerini de- görünce ekstra mutlu oldum. Tekrardan hoşgeldin :)
0
physcos physcos
(01.02.21)
hatırlıyorum :) hoşgeldin ve hatta, helal olsun :)
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(01.02.21)
Merhaba pandispanya, ben hatirlamadim, cok eski uyeligim ama 5 sene oncesinde pek aktif degildim.

Hatirlattigin cok onemli ve degerli bir sey icin tesekkur ederim. Aileyle fiziki uzaklik sart. Iyi ki de yapmisim, cok da guzel yapmisim.
0
buf-e kür
(01.02.21)
Sevgili pandispanya ne çok şey olmuş ^^ Neden okudum yazdığınız her şeyi hiç bilemiyorum üstelik işten çıkmama 5 dakika var ve yapmam gerekenler vardı ahhaha.. Bodrumu sever Atanlyada yaşarım. Bol şanslar dilerim hikayenin devamında. :)
0
denizmaniaherif
(01.02.21)
@physcos physcos, hoşbuldum, evet belki konuşamamış olabiliriz ama ben de nickinizi hatırlıyorum. Tüm nickler de çok güzel oldu sanki sadece bi hafta girememişim gibi :) çok teşekkürler :)

@kitap arasında kalmış silgi tozu, hoşgeldim, çok teşekkür ederiiim :))

@buf-e kür, işte başka tecrübelerden herkes farklı dersler çıkarabiliyor :D Verdiğiniz karardan ötürü mutlu olmanıza sevindim :))

@denizmaniaherif, hahaha çok üzgünüm çok vakit aldım :D yolunuz buralara düşerse uğrayın, çok teşekkür ederim :)
0
🌸pandispanya
(01.02.21)
Canım pandispanya’m <3 bir yandan gözlerim dolu dolu oldu okurken bir yandan sinirlerim hopladı. Neler yaşanmış ya gerçekten inanılmaz. Ne kadar da güçlüymüşsünüz gurur duydum sizinle.
0
sta
(03.02.21)
yaaa pandispanyaaaaa senin güzel yüreğini severim <3 çok aradı gözlerimiz seni, neler neler yaşamışsın meğer. benim sanırım duyuruya ilk katıldığım zamanlarda aktiftin pek severdim yazdıklarından seni :) yaşadıklarının hepsi geçmiş bitmiş olsun bundan sonrası çok daha güzel olsun inşallah sevgiler...
0
dedim ben sana
(04.02.21)
@sta & @dedimbensana, ya nasıl teşekkür etsem az. Çok sağolun gerçekten. Ben de burada olmayı çok özlemiştim. Paylaşmak da çok iyi geldi. Ne desem az. Güzel dilekleriniz karşısında ben de günlerdir duygu seli içerisindeyim :)) güzel günler hepimize gelsin. Sevgiler.
0
🌸pandispanya
(05.02.21)
emek veren her zaman kazanıyormuş hakkaten
0
bir soru sorcam
(08.02.21)
hoş geldin. umarım bundan sonra her şey güzel olur.

"Taşınıp bizi sildi"

sizin yap(a)madığınızı o yapmış ve bu sizin için de çok iyi olmuş bana göre.

"biz biraz enayi gibi davrandık belki"

maalesef. karşı taraf sadece kendisini düşünüyor, sizi bir güzel sömürüyorsa şahsen ben öyle birine yardım etmem, ne hali varsa görsün derim. herkesin yardımına, yardım istemeyenin bile yardımına koşmak (öldürülme tehlikesi olan anneyi hariç bırakıyorum tabii) çok fazla yorar insanı.

eşinizin çocukluk arkadaşının sizi satması sonrasında biraz arkadaşlıklara olan inancım azaldı ama sonrasında "bir sürü arkadaşımız hayatı pahasına bize siper oldu" demişsiniz. o güzel bir olaymış :)

biraz hızlı okudum. babanız hala hapiste sanırım? peki özel değilse bu iftira atan kişi neden iftira atmış?
0
hlot
(08.02.21)
@bi soru sorcam, hahah öyle diyelim fakir tesellisi olsun bizimki de :))

@hlot, uzunca anlatmıştım aslında ama cep telefonumun azizliğine uğradım ve tüm cevabım gönderemeden kayboldu :) bu yüzden yeniden yazmak için güç toplamayı bekledim. nihayet topladım :))

söylediğiniz şeyler çok doğru. Kesinlikle yardım talep etmeyen insanlara ısrarla yardım etmek yanlış. Yardım talep edenler de bir süre sonra mantık dışı taleplerde bulunmaya başlıyorsa orada da dur demek gerekli. Teoride hepsini her zaman biliyorduk ama pratiğe dökemedik maalesef :D Umarım ileride bu konuda biraz daha başarılı olabiliriz.

Evet babam hala cezaevinde. İftiranın sebebini gerçekten net olarak kestiremiyorum. Birkaç boyutu var. İftirayı atan kızın annesi, babama devamlı eşinden boşanmak istediğini, evlilikten çok sıkıldığını, sevildiğini hissetmediğini anlatıp babama yanlıyormuş. Babam da her fırsatta ikisi arasında böyle bir şeyin söz konusu olamayacağını dile getirmiş, kendi kız arkadaşıyla tanıştırmış, her fırsatta kadının eşi olacak adamı övmüş, aralarını yapmak için çabalamış vs. Buraları kadın da reddetmiyor. Kadın devamlı babama birikmiş parası olup olmadığını, malı mülkü olup olmadığını soruyor sohbetlerde. Diğer yandan bu ailenin ekonomik durumu kötü. Babam da durumu kötü olan 4-5 çocuğa aynı anda ders veriyor. Bazı dersler 1-2 sabit yetişkin de katılıyor. Ders verilen yer 8-10m2'lik bir alan. Bütün öğrenciler yanyana oturuyor. Zaten aynı zamanda malzeme satışı yapılan bir yer. Devamlı müşteri de var, hiç bir saniye boş kalmaz. Şikayetçi olan kız, eğer babama yakın olan sandalyede oturmazsa ağlayıp ortamı terk ediyor, yalvar yakar başka öğrenciyle yer değiştiriyorlar her defasında önde ve babamın yanında olmak için. Derste çekilmiş o kadar çok fotoğraf da var ki. Kız babama devamlı arkasından sarılıyor, şakalar komiklikler yapıyor vs. Bu fotoğrafların hiçbirinde de babamın bir teması yok. Öğrenci gelip arkasından elini atmış yani babama, son derece güven dolu bir ilişki gözüküyor.

Babam bu çocukların maddi durumu kötü ama çok yetenekli oldukları için, normalde verdiği fiyatın 5'te 1'ine filan veriyor dersleri. Gerçekten komik rakamlara. Hatta bu olaylar olmadan önce babam bu çocukların yaramazlığından çok şikayetçiydi, enerjimi emiyorlar diyordu. Ben de tartışmıştım babamla, sen deli misin günde kaç saatini 25 lira için tüketiyorsun diye. O da ileride iyi bir sanatçı olduklarında benim de bir katkım olmuş olsun, yoksa heba olacaklar demişti. İdealist bir adamdı maalesef. Sonunda g.tümüzde patladı.

Neyse uzatmayayım. Babam devamlı ailelerle tartışıyor bu çocukların yaramazlıkları yüzünden. Dersleri bitirmek istiyor. Çocuklar ağlıyor hocam bizi bırakmayın diye. Aileler de yalvarıyor bi şans daha verin diye. Böyle diye diye 3-5 defa tam bitme aşamasındayken zorla devam ettirdiler babamı. Bu arada şikayetçi olan kızın ailesi çocuğun yaptığı şeyleri satarak para kazanıyor. Mesela babamdan aldığı ders ve materyal 100 tl'ye malolduysa 500tl'ye başkasına satıyorlar gibi. Çocuğu fabrika gibi kullanıyorlar. Hatta çocuk babama arada şikayet ediyor "hocam annem sattığı şeylerden bana hiç para vermiyor" diye. Çocuklar derse gelmeyi sevdiği için devam etmek istiyorlar ama ailenin kaygısı da geçim kapısı olması.

Sonra kurs bitiyor, yaz tatili başlıyor. Bunlar köylerine dönüyorlar. Ertesi eğitim döneminde ilk olarak yine bu kız yine babama geliyor derslere devam etmek istediğini söylüyor. Babam bu sene yapamayacağım diyor. Yine ısrarla başlıyorlar. Derken son derste yine öncekilerle benzer sebeplerden babam önce kızı azarlıyor, sonra da annesi babamın sanatına hakaret edince annesiyle tartışıyor ve onları atölyesinden kovuyor. Bi daha buraya gelmeyin artık yeter başka kurs bulun diye gönderiyor. Hatta tartışmada kadının kocası da orada ve babama hak veriyor, adam babamdan özür dileyerek ayrılıyor, o da inkar etmedi bunu da mahkemede.

İşte ertesi gün babamı gelip tacizci diye alıyorlar. O gün bugündür babam yok. Babama bütün fotoğraflarda kendiliğinden sarılan çocuk, bir anda "ilk günden beri beni taciz etti, telefonundan devamlı porno izletiyordu" diyor. Bu arada 7-8 ay kursa güle oynaya gelip, ertesi sene de devam eden de kendisi. Annesi ücretsiz kurs bulup o kursa göndermek istediğinde kız "anne ben attan inip eşeğe binmem" diye ağlıyor herkesin gözü önünde askdjha. Babası olan adam belediyede en alt kademe çalışandı (tam görevini özellikle söylemiyorum), kadın da ev hanımıydı. Bu olaydan sonra yarattıkları o yalan mağduriyetle öyle büyük bir destek aldılar ki, herif milletvekili aday adayı oldu, kadın delege oldu filan öyle bir hikayeler :) Bütün kapılar açıldı sonuna kadar.

Bu arada demiştim ya, o 8m2 alanda ders alan 4-5 kişiler sabit diye. O kişilerden biri kızın kuzeni. Aynı süre yan yana ders alıyorlar ve çocuk hiç böyle bi olay görmediğini söylüyor. Çocuklarla aynı anda derse giren yetişkinler de aynı beyanı veriyor. Daha detaylı biçimde. Sonra avukatları "yalan söylüyorsunuz, çocuklar bu yetişkinleri hiç tanımazlar" dediler, bi dolu fotoğraf ve video verdik dosyaya. Çocukların o yetişkinlerle beraber ders aldıkları, kutlama yaptıkları... Ama hiçbiri dikkate alınmadı. Bu arada babamın telefonuna porno iddiası için ilk dakika el koyuyorlar zaten. Babam da diyor ki "bahsettiğiniz türden en ufak bi görüntü bulursanız, beni yargılamayın direkt idam edin" diye veriyor telefonu. Nitekim hem polis, hem de bilirkişi ayrı ayrı detaylı inceleme yapıyor ve ikisinin de raporu babamın lehine, çocuğun söylediği tarzda herhangi bir görüntü hiç olmamış telefonda. Yani ortadaki yalan gün gibi ortada. Ama bunu da değerlendirmedi mahkeme.

"Şu da tacize uğruyordu" dedikleri yetişkinler vardı. Onlar da mahkemeye gelip bu ülkede her gün sayısız tacize uğradıklarını ama bunu yapan kişinin hiçbir zaman benim babam olmadığını" söyledi sağolsun.

Bir tek bu alfa kızın en yakın arkadaşı olan, yine aynı sınıfta bunla ders alan diğer kız dedi ki "beni de taciz etmiş ben görmedim ama arkadaşım ayşe (diyelim) görmüş, öğretmen benim popoma elini sokmuş, şikayetçiyim" adshakd. O kızın ailesi kızlarının gerçekten tacize uğrayıp uğramadığını bilmek, hak aramak isteyen insanlardı mesela. Onlara kızmıyorum. Ama yani 1.80 boyunda bir yetişkin, herkesin içinde bir kızın pantolonundan içeri elini soksa, bunu o kızın farketmeyip arkadaşının ona sonradan haber vermesi mümkün mü... İçerideki diğer insanları geçtim. Sana yapılan şeyi sen farketmiyorsun da arkadaşın sana haber veriyor. Hiçbir yerde de yalnız kalınıp yalnız ders yapılmıyor bu arada. Bi tek bu esas kız ilk ifadesinde öyle bi yalan söylemişti. Ben de babama sormuştum, "yok kızım hiç tek başına ders yapmadık" demişti. Sonra kız mahkemede ifadeyi geri çekti, öyle bişey olmadı dedi. Off bunlar minik detaylar. Çok daha majör şeyleri atlıyorum sürece zarar verir mi bilmediğimden.

Mesela çocuk izlem merkezi diye bi yer var, oradaki uzaman 2 çocuğa da defalarca soruyor, "hiç vücudunuza kıyafetlerinizin içinden dokundu" mu diye, iki çocuk da birbirinden habersiz defalarca "hayır hiç öyle bişey olmadı" diyorlar. Sonra adli görüşme bitiyor, çocuklar aile ve avukatların yanına gidip sonra geri dönüp aslında söylemeyi unuttukları bişey olduğunu ve öğretmenin onlara kıyafetlerinin içinden de dokunduğunu ekletiyorlar rapora. Bu da raporda aynen böyle "adli görüşme sona erdikten sonra çocuklar aile ve avukatların yanına gidip döndükten sonra bıdı bıdı eklettiler" diye yazıyor. Sonra mahkemede bunu da geri aldılar "yok öyle bişey olmadı" diye.
Yani çocukların görüntülü ifade vermesinin bi amacı var. Görüntülü ifade bitip her şey kapandıktan sonra bunu rapora kim ve nasıl yazdırdı, bu raporu tutan kişi 50 kez bu soruya cevap almasına rağmen bunu nasıl sonradan rapora ekledi, mahkeme bu geçersiz rapora nasıl riayet etti, hadi etti diyelim, çocuklar sonradan yalan söylediklerini kabul edince neden bir şey değişmedi? Bir sürü bilinmez...

Neyse sonuca geleyim. Bu işlere ömrünü adamış bir profesör ve klinik psikolog bizim dosyamızı, çocukların beden dilini, sesini, mimiğini, verilen ifadeleri filan inceleyerek bi rapor sundular. Bu raporda söylenene göre, esas kız annesinin etkisi altında, ikinci kız da esas kızın etkisi altında yalan söylüyor. 15 sayfalık aşırı detaylı bir rapor. Ben bir cümleyle özetlemiş olayım.

Sebebini bilmiyorum, sonuç olarak belki başta bi ceza vermek istediler ama bir yerde kontrollerinden çıktı. Ardından gelen imtiyazlar, işlerin büyümesi ve yalancı çıkmaları durumunda ceza alma ihtimalleri sebebiyle geri adım da atamadılar. Düşüncem bu yönde.

Dosyayı okuyup isterlerse 200 sene ceza versinler ama okusunlar yeter ki. Bugüne kadar okunmadı maalesef. Hala son kararda bile geri çekilen ifadeler sanki yeni verilmiş gibi yazıyor. Tüm kararlar kopyala yapıştır şeklindeydi. İnanıyorum bir gün okuyacaklar.
0
🌸pandispanya
(11.02.21)
mahkeme heyeti oluşan kamuoyunun-birilerinin etkisi altında olabilir mi
0
esref
(11.02.21)
@esref, detay veremiyorum ama kesinlikle öyleydi. O dönem ne yazık ki gerçek olan birçok iğrenç olay peşpeşe oluyordu, hepimiz zaten artık patlama noktasındaydık. babam ne yazık ki bu gündemin içine düştü. ailelerden biri medya çalışanı, diğeri belediye ve bazı mezhepçilik işlerinin içinde olunca çok büyük bi kamuoyu oluştu ve finans programlarına kadar babam dönüyordu haberlerde.
0
🌸pandispanya
(11.02.21)
Off cok kotuymus ya. Kiz da butun ifadelerini geri aliyor da o porno ifadesini niye geri almiyor :(
0
hlot
(13.02.21)
@hlot, onu geri almasına gerek kalmadı zaten, yalan söylediği 2 ayrı inceleme ile, devletin kurumları ve kanalları ile kanıtlandı zaten...
0
🌸pandispanya
(13.02.21)
vay! uzun bir süredir çok aktif değilim ben de burada ama net hatırladığım kullanıcılardansınız.

bu kadar şeyi yaşadığınızı bilmek üzdü fakat bu kadar şeyin altından kalkabildiğinizi görmek bana gerçekten hayat motivasyonu oldu.

umarım bir daha ayağınıza taş değmez!

cafe ismini alabilirsem ben de mutlaka uğramak, yönlendirmek isterim.
0
bir ileti paylastim
(23.02.21)
@bir ileti paylaştim, ben de sizi net olarak hatırlıyorum :) eveet bazen dert dinlemek de dertlere bir nebze derman olabiliyor xD çok teşekkürler güzel dileklerinize. Kafenin ismini paylaşacağım :) Duyuruculara ömür boyu indirim var, mutlaka haberdar edin! :D
0
🌸pandispanya
(23.02.21)
Seninle tanıştığımız dönemden farklı bir kullanıcı adı kullandığım için şu an beni hatırlamayacaksın muhtemelen ama hem mesaj atıp kendimi tanıtacağım hem de mekanın ismini alacağım ki yazın gelelim :)
Ben seni çok iyi hatırlıyorum, saç rengini seçtiğimiz zamanları falan. Böyle uzun sarı/soğan kabuğu gibi bir saçın vardı çok güzel dalgaları olan. Keyfin de yerindeydi o zamanlar. Güzelliğine özenmiştim yalan yok. Geçtiğimiz haftalarda da duyurudan bir arkadaşımla oturup milletin duyurularıyla dalga geçerken senin cevabını gördük :D dedik aaa dönmüş, yoktu uzun zamandır falan... o zaman şöyle bir yorum yapmıştık “yea benim de öyle fıstık gibi hayatım olsa hayatta uğraşmam yani duyuru falan” şu konuşmadan ve önyargıdan utandım okuyunca, hepsini de okudum. Öncelikle babanın başına gelenler için çok üzgünüm, empati yapıyorum, anlattıkların benim mental sağlığımı geri dönüşsüz bozardı. Sen çok güçlüymüşsün. Başınız sağ olsun ayrıca ve umarım annenin sonuçları da iyi çıkacaktır. Gözlerine gelince, minnoş gözlerin daha da minnoş olmuştur eminim. Hayat bu, görme yetimizin ömür boyu bizde kalıp kalmayacağını da bilemeyiz. O yüzden “insan ancak yüreğiyle baktığı zaman doğruyu görebilir, gerçeğin mayası gözle görünmez.” Diyorum. Sen ve eşin duyduğum en güzel kalpli insanlardansınız. Umarım isteyen herkese böyle hayat arkadaşları nasip olur. Hoşgeldin canım.
0
irene
(23.02.21)
@irene, hay allah ya gerçekten gözlerim dolu dolu okudum. ne güzel yazmışsın :/ çok teşekkür ederim. bütün güzel düşünce ve dileklerine. hayat işte durduğu yerde durmuyor :D
aaaa ama o zaman güzel haberi de vereyim, annemin sonuçlarını daha birkaç gün önce alabildik, temiz çıktıııı :) bence de bir gün bir yerlerde yeniden güzel şeyler olacak. kimse umudunu kaybetmesin yuhuu :d

çok hoş buldum. gerçekten. tarif edemeyeceğim kadar çok teşekkür ederim... <3
0
🌸pandispanya
(24.02.21)
(7)

Depresif halde olmayı istemek tercih midir

kadera bach
Yoksan hastalık mıdır?Depresif hâlde bir insan mutlu olabilir mi?(eğer tercihse)
Yoksan hastalık mıdır?

Depresif hâlde bir insan mutlu olabilir mi?(eğer tercihse)
0
kadera bach
(17.01.21)
Depresif insanın mutlu olması oksimorondur. En fazla rahat ediyordur, konfor alanından çıkmıyordur.
0
epistemic_regress
(17.01.21)
Tercih. Magduru oynamak ve bundan zevk almak diye bir sey var.
0
mor oje
(17.01.21)
Depresyon hastalıktır. Tercih ederek kaçamazsınız tedavi edilmelidir.

Depresif modda takılmak geçici bir durum olabilir yalnızlıktan sıkılmak, karantinadan bunalmak, havaların ve uzun karanlığım modu etkilemesi, amaçsız hissetmek gibi.

Depresyondaki insanın yataktan çıkmak için motivasyonu olmaz. Hadi kalk neşelen diyerek düzeltemezsiniz.
0
eatpraylaw
(17.01.21)
depresyonla aynı şey değildir.mutluluk da tanımlara göre değişir.
0
ShadowOfMoon
(17.01.21)
Mesela ben asosyal olmayı tercih ettiğimi düşünüyorum. Sosyallikten, kalabalıktan hoşlanmıyorum. Az öz insan seviyorum. Ancak bu bir tercih midir emin değilim çünkü kişilik yapım mizacım nedeniyle bunu istiyor da olabilirim. Depresif kişilik ve depresyon farklı bir şey bence. Her depresif insana hasta demek mantıksız geliyor bana.
0
Hazelelif18
(17.01.21)
Melankolik şeyleri durumları sevme olabilir fakat mütemadi depresif halde olup ben zaten böyle istiyorum demek çok fena kendini kandırmak gibi geldi kulağıma benim.

Melankolik şeyleri seven ve depresif vaziyetlere uzak olmayan biri yazdı.
0
hedep
(17.01.21)
epistemic_regress +1
0
sttc
(17.01.21)
(9)

İlkel mağara resmî ile sınavım

dakota
Biliyorsunuz dünyanın dört bir yanında mağaralarda hayvan resimleri yapmış ilkel insanlar binlerce yıl önce. Bir tanesi çok hoşuma gitti ve çıktı aldım oturdum bir kağıt bir karakalem aldım ve aynısını veya bir benzerini yapmaya çalıştım. Tam 4 saat uğraştım yine olmadı. Sonunda sıkılıp kalktım. Ben
Biliyorsunuz dünyanın dört bir yanında mağaralarda hayvan resimleri yapmış ilkel insanlar binlerce yıl önce. Bir tanesi çok hoşuma gitti ve çıktı aldım oturdum bir kağıt bir karakalem aldım ve aynısını veya bir benzerini yapmaya çalıştım. Tam 4 saat uğraştım yine olmadı. Sonunda sıkılıp kalktım. Benim kağıt kalem ile çizemediğim bir dımuz avı figürünü binlerce yıl önce bu homo sapienler veya neandartaller nasıl o kadar güzel çizmiş. Binlerce yıl önceki insan beyni ile şimdiki kıyaslanamaz. Alet kullanma imkanı da öyle. Bunu zeka be beceri açısından düşündüğüm zaman onlar kadar bile zeki ve becerikli olmadığım kanısına vardım.
Siz ne düşünüyorsunuz ?
0
dakota
(15.01.21)
Resmî değil resmi olucak başlık bu arada.
0
🌸dakota
(15.01.21)
o cizimler belki o donemin "leonardo da vinci"si yapmistir diye dusundum:) bizim yasam tarzimizla alakasi olmadigi icin o donemin, kendimle kiyaslamayi pek tercih etmezdim
0
ala09
(15.01.21)
hayatta kalmak, avlanmak ve barınmak gibi temel ihtiyaçlarını karşılamak için her zaman el ve göz koordinasyonlarını en üst seviyede tuttuklarından dolayı mümkün olabilir. ayrıca doğayı ve renkleri modern insanların büyük bir çoğunluğuna göre daha iyi biliyolardı.
0
makarnavodka
(15.01.21)
Ben de o şekilde düşünüyorum. O kadar eskiye gitmeye gerek yok. Bugün kendine ressam diyen kaç kişi en ünlü Rönesans resimleri düzeyinde resim çizebilir ki? İlkel insanların o kadar da ilkel olduklarını düşünmüyorum. Bugün üniversite sınavında binlerce öğrenci matematikte 0 doğru yapıyor ama 2500 yıl önce yaşamış olan Pisagor'un matematik bilgisi onlardan yüz kat ileride.
0
dissendium
(15.01.21)
Sanatta yeterliliği olan biri olarak diyeceğim şu ki eğitimini almadan mağara resmi dahi çizememeniz çok normal. Canınızı sıkmayın:)
0
suicides underground
(15.01.21)
güldüm olm. Basitçe sen çizmeye kabiliyetli olmayabilirsin ve cizen olabilir. Yani kabiliyet diye bir şey var, mağara adamı olsan bile (*-*). Yani sen orada herkesi yetenekleri bakımından neden eşit duşndün ki? Ay adlandıramadım da bu bakiş açısını, sahiden çok tuhaf bir kavrayış. Düşüneceğim üzerine.
0
velvetmorning
(15.01.21)
Sen ilk defa cizmeye calisiyorsun, onun belki 200. cizimi bu. Nereden biliyorsun ilk defada bunu cizdiklerini? Bence cok denemislerdir. Kotu olanlari da bir sekilde yok etmislerdir (teknik olarak mumkun mu bilmiyorum ama)?

Sen kafani baska yone calistiriyorsun, onlar kafalarini baska yone calistiriyor. Olay bu bence.

Leonardo da vinci, 30 yasina kadar eline kalem almayip da 30'una gelince "hadi ben bir mona lisa cizeyim" mi diyor sanki?

Tabii ki yetenek kismi da var, hepimiz leonardo'yuz demiyorum ama ne yonde dusundugun ve calistigin cok onemli. Benim de resim yetenegim cok kotudur ama o duvar resimlerini bir sure ugrastiktan sonra ben de cizebilirim diye dusunuyorum (ki o resimler de guzel yani).
0
ahm1
(15.01.21)
Fransa'da Chauvet mağaralarında 30000 yıllık üç boyutlu öküz resmi var. Bildiğin üç boyutlu. Adam taşa öyle bir işlemiş ki öküzü, hareket ediyor gibi duruyor hayvan. Mağara adamı deyip geçmemek lazım.
0
epistemic_regress
(15.01.21)
Seneler once birgun dolmusa bindim, 2-3 kisi eksik bekliyoruz. Kaldirimda evsiz bir cocuk oturuyor, vaziyet kotu. Kafa gidik, konusma varla yok arasi, kollar bacaklar falan yamulmus, arkadas net olarak ozurlu, yuruyemiyor surunuyor resmen. Les gibi de bir gun, yagmur camur, dolmusun rengi camurdan siyaha donmus. Ben de cam kenarindayim, disarisi zor gozukuyor. Eleman benim baktigim cama geldi surunerek, iki eliyle ayni anda birbirine mukemmel simetrik iki adam surati cizdi iki dakika icinde ve gitti. Dolmusun icindeki herkes soka girdi, arkasindan bakakaldik.

Cizim dogustan yetenek isi, adamin senden 10bin sene once yasamis olmasi, ozurlu olmasi, vs senden daha yeteneksiz oldugu anlamina gelmiyor.
0
cooperr
(15.01.21)
(21)

Evli bir birey ile ilişki yaşarmıydınız?

paramolacak
Er kişisi evli olmasına rağmen karşı cinse ilişki teklif ediyor (gönül+fiziksel) Kadın kişisi reddediyor ,ama iletişime devam ediyor ( havadan sudan konuşuyorlar sadece)Sonra bir yerlerde iş nedeni ile karşılaşıyorlar hatta aynı odada kalıyorlar.Şimdide beraber çalışıyorlar ( bu bir rastlantı değil
Er kişisi evli olmasına rağmen karşı cinse ilişki teklif ediyor (gönül+fiziksel)
Kadın kişisi reddediyor ,ama iletişime devam ediyor ( havadan sudan konuşuyorlar sadece)
Sonra bir yerlerde iş nedeni ile karşılaşıyorlar hatta aynı odada kalıyorlar.
Şimdide beraber çalışıyorlar ( bu bir rastlantı değil kadın kişisi er kişinin yanına çalışmaya gidiyor bilerek ve isteyerek)
Kadın kişisi, er kişisinin kişilik özelliklerinden nefret edip bi ton küfür saydırmasına rağmen, onu fiziksel ve gönül olarak arzuladığını söylüyor.
Kadın kişisi er kişisinin evli olduğunu biliyor hatta eşi ve çocukları ile tanıştığını söylüyor.

Abi bu nası bi dümen, benim midem bulanıyor bu kadın kişisi ''ee ne var bunda'' diyor.

Kadın kişisi beni arayıp bu olayları anlatınca nutkum tutuldu, tabi insanın arkadaşından gelmesi böyle bişey, en azından benim için şaşırtıcı bir durum. Bana göre böyle işler ters olduğu için kendisi ile birdahailetişime geçmeyeceğimi söyledim kibar bir dil ile.

''Bu kişiden kişiye değişir yargılamamalıyım'' diye mi düşünmeliydim ?

Bu arada lütfen kadınlar böyle erkekler şöyle demeyin olur mu? olayın cinsiyet ile ilgisi yok.
0
paramolacak
(13.01.21)
Bu olay senin Türkçe'ne fazla gelmiş. Acilen uzaklaş.
0
epistemic_regress
(13.01.21)
Aynen şimdi tekrar okudumda doğru söylüyorsun, türkçem yettiği kadarı ile düzelttim, en azından anlayabilen arkadaşlar cevaplarsa sevinirim.@epistemic_regress
0
🌸paramolacak
(13.01.21)
ahlaksızlık. her ikisi için de. umarım her ikisinni de allah bin türlü belaısnı verir ve iki yakaları bir araya gelmez.
0
tchuck
(13.01.21)
10 yıl önce düşündüklerimle sonradan yaptıklarım o kadar farklı ki.

Tabii ki aralarından bazıları iğrenç şeylerdi fakat kınamayın arkadaşlar. Başınıza geliyor.

Senin tabirinle er kişisi olarak evlenmeden ilişkiye girmem ben de karşımdakine saygısızlık, o da girmemis olsun, ben de diyordum.

Sonra bu önemini yitirdi kaç kere seviştim hatırlamıyorum.

Aldatmam ben ya ne iğrenç karaktersiz insanlar bunlar diyordum, nasıl bakıyorlar sevgililerinin yüzüne diyordum, bir direndim iki direndim üçüncüde aldattım.

Hala, binde bir de olsa uygun şartlar sağlandığında cinsel güdülerimize yenik düşebilen, doyumsuz, nefsine hakim olamayan yaratıklar olduğumuz için; şaşırmıyorum ben artık insanların yaptıkları şeylere.

Çok şükür ilişkisi olan veya evli biriyle yatmadım, genel olarak doyuma da ulaştığımı düşünüyorum artık kralı gelse eyvallah bacım diyecek moddayım ama diğer insanlar neler yaşadı, nasıl bir çevrede yetişti, nelere maruz kaldı, hangi filmleri romanları okudu da toplumun yanlış gördüğü şeyler ona normal gelmeye başladı bilemeyiz. Cinsel duygularını ne kadar bastırdı veya libidosu ne düzeyde onu da bilemeyiz. Yoksa tabii ki yanlıştır.

O yüzden artık yargılayamıyorum. Sen de aynı sonuca çıkmışsın zaten.

Dinler ve tek eşlilik olmasaydı sanki dünya seksten geçilmezdi gibi geliyor. Her canlının üremek için yaşadığını düşünüyorum. Kimisi için bu yolda her şey mübah olabilir.
0
ananiyimioguz
(13.01.21)
Son 1 yıla yakın zamandır veya belki fazladır radyo tiyatrosu dinliyorum. Çok oyun dinledim ve yazarı yabancı olan oyunlarda çok ortak bazı unsurlar var; evli çiftlerde ya kadın ya erkek ya da ikisi birden eşini aldatıyor, evli çiftlerden biri veya ailenin üyelerinden biri eşini veya ailenin miras bırakacak kişisini rahatlıkla öldürebiliyor, sadece para için çok çeşitli, çok samimi görünen ama samimiyetsiz ilişkiler kuruluyor ve sonu ölümle bitiyor, bir de enteresandır, zengin veya fakir her evde mutlaka en az 1 hizmetçi çalışıyor vs.

Bunlar son derece normalmiş gibi işleniyor. Yani bu tarz oyunların halka servis edilmesiyle, bunlara muhatap olan halkların gözünde aldatmalar, yasak ve/veya çarpık ilişkiler ve öldürmeler son derece sağlam bir şekilde normalleştiriliyor.

Halkın bu tarz davranışlarını normal görebilme sebeplerinden birinin, vaktiyle bu tarz etkilere maruz kalıp referans alarak hayata geçirebilmeleri ve uyguladıklarında da daha normal hislere doğru yol almaları olduğunu düşünüyorum. Öldürmek bu derece normalleştirilememeliydi bence. Aldatmak da öyle. Sonuç bu.
0
1bir1bir1
(13.01.21)
Ayrıca @ananiyimioguz +1
0
1bir1bir1
(13.01.21)
sadakat sorumluluğu olan kişi erkek, kadın değil. tek eşliliği seçipte birine söz veren, evlilik kurumuna dahil olan erkek kişisi. kadın tarafınında ciddi psikolojik sorunları var. kişilik özelliklerine küfrettiğin birini gönül ve fiziksel olarak arzulamanın başka bir açıklaması yok zira. şayet arkadaşınızda bu tarz dejenere davranışlar genel bir tutumsa veya buna dönüşüyorsa ben olsam uzaklaşırdım. yargılamam, vay ahlaksız sen neler yapıyorsun demem, sessiz sedasız iletişimimi keserim. yok tek seferlik insani bir tökezleme ise, durumdan çıkmak için dost, arkadaş desteğine ihtiyaç duyduğunu söylüyorsa sınırı yine de belli tutarak destek olmaya çalışırım.
0
Phoebe
(13.01.21)
ikisi de ahlaksizlik ama evli olan iliski yasamamali bekar icin yani arkadasiniza cok yorum yapmam yani adamin evliliginin sorumlusu kulliyen adam mesul onu demek istiyorum. kadin kendinden. ha hata yapmak kacinilmaz olsa da hepimiz yapsak da onun hata oldugunu kabul etmek lazim. mevzu bunu dogal akis veya dunya benim cevremde donuyor veyahut "ne var bunda" anlayisi sakincali. arkadasligimi kesmezdim hatta yargi machine veya cezalandirma anlayisindan uzak durmak isterim ama beni rahatsiz ederse daha az konusurm
0
ala09
(13.01.21)
Arkadaşınızın ee ne var bunda demesi mide bulandırıcı evet. Ve fakat diyeceğim şu ki bazen hayat öyle bir durum ortaya çıkartıyor ki asla yapmam etmem dediğiniz bir hali karşınıza getirip elinizi kolunuzu bağlayabiliyor. Hayat uzun, kınadığını yaşıyorsun. Arkadaşınız en azından öyle hissettiği için vicdan azabı çekmeliydi, hem de kişilik olarak tiksindiği biri için öyle demesi, yazık.
0
mslny
(13.01.21)
Herkes kendine yakışanı yapar. Şimdi herkesin inancı, yaşam tarzı, karşılaştığı sorunlar vs farklıdır eyvallah da yapılacak şey var yapılmayacak şey var. Ben hiç anlayamayacağım bu durumu. Yadırgayacağım da yargılayacağım da. Şayet birgün böyle bir şey yaparsam Allah benim de belamı versin. Ben hoşlandığım kişilerin bırakın eşi, sevgilisi olduğunu öğrendiğimde bile çok utanıyorum. Arkasında ne olursa olsun yaptıkları ahlaksızlık olduğu gerçeğini değiştirmez.
0
skywalker.anakinn
(13.01.21)
Bir keresinde yaşadım ama sevgili gibi değildik. Evliliğinden mutsuz ve şartlar gereği yaptığı yanlış bir evlilikti, zaten boşanma yolundaydı. Hiç ummadığım bir şekilde inanılmaz bir cinsel çekim hissetmiştim, ki öyle herkese kolay kolay kendimi tutamayacak kadar yükselen biri değilim. Bu arkadaşa karşı koymaya çalıştım ama hiç tecrübe etmediğim bir çekim vardı, hani derler ya temas ettikçe kıvılcım çıkıyor diye, çok enteresandı. Hiçbir sevgilimde o kadarını yaşamadım, hala bile.

Arkadaş olarak da çok iyi anlaşıyorduk ama evliliği sebebiyle normal bir ilişkiye döndürmek istemedik. Sonrasında aynı ortamdan ayrıldık, o boşanma sürecine girdi, uzaklaştık.

Geçenlerde evli olduğunu bilmediğim biriyle flörtleşiyorduk, söylemedi bana ben de normal yürüdüm. Sonra öğrenince çok şaşırdım çünkü hiç evli olduğu insanı aldatacak biri değildi. Kültürlü, hayata karşı sorumluluk sahibi, mantıklı. Hatta çocuk sahibi. Sonradan anlattı, yaşadığı zorluklar, sorunlu bir evlilik. Boşanacak ama şartların olgunlaşmasını bekliyormuş. Başka sebepten bir ilişkiye dönüşmedi ama eşini aldatacak olması onu benim gözümde "aşağılık" bir insan yapmadı.

Kimse bu hayatı mükemmel yaşamıyor, herkes hata yapıyor. Kimi o hataların sorumluluklarıyla baş eder, kiminin hatası boyunu aşar, onunla yaşaması zor olur, çıkar yol arar. Gerekirse o yanlış yola girer ama hayatın bana öğrettiği şey hiçbir şey siyahla beyaz değil, gri alan da en az ikisi kadar geniş. Olay bazında değerlendiririm ben bu durumu ama genel anlamda hoş bir şey olmadığına katılıyorum.
0
Jux
(13.01.21)
Ya tejrar okuyunca yazarken hikayenin diger ayrintilarini atladigimi farkettim. karisi ve cocuguyla tamismak, calistigi yerde calismak icin cabalamak sonra is icin gidilip beraber kalmak vs. defolsun gitsin ya sozde bi de karakterindennnefret etmeler falan. yaziklarimdan vazgectim! idam!!!!
0
ala09
(14.01.21)
Soruya cevabım:

Kesinlikle hayır.
0
hayirsiz
(14.01.21)
Sadece başlığı okuyarak cevap veriyorum, aşıksam yaşardım, sırf skor olsun diye ya da boşlukta olduğumdan sevişmek için yaşamazdım
0
freebird5406_2
(14.01.21)
Böyle adamlar var, şartlar uygun olsa 4-14 kadınla idare eder. Teklif eder.Bir tarafta eşi ve çocuklarıyla beraber olduğu dünya, öte tarafta iş hayatını renkli kılacak seçenekler. Evet sadakat sorumluluğu olan erkek tarafı, ama çevremizde görüyoruz arada böyle tipleri. Bu tiplerin tabii ki en büyük argümanı "artık eşimle geçinemiyoruz", "ayrılma aşamasındayız", "çocuk var", vs. 1000 senelik yalanlar.
Bu adamlar kadınları kandırabilmek için normalde bir erkeğin bir kadına yapacağı jestlerden ve iltifatlardan daha fazlasını yapıyorlar. Kadınların ilk düşme noktası bu. Ondan sonra durumun aslında ne kadar b.tan olduğunu gören kadın durumu rasyonalize etmeye çalışıyor, "evlilikleri zaten kötü gidiyormuş", "çocuk olmasa bi dakka durmam dedi"...
Eşi ve çocuklarıyla tanışma kısmı tümden iğrenç...
Allah ıslah etsin. "Yargılamasam mı acaba" demem ben şahsen. Bu yargımı etrafımla paylaşmam ama o kişiyle görüşmem de, arkadaşını söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim durumu. Hemcinsler için hele... Yargılar kişi hakkındaki kanaatlarımızdır. Ne demek yargılamayayım? Düşünmeyeyim mi ne yaptığını? Bana ters.
0
SiyamkedisiZorro
(14.01.21)
yargılama, kınadığınla kınanırsın derler. iletişimi kesmişsin zaten. yapman gereken oydu. dedemden yadigar bi aferin vardı, senin olsun.
0
antihero
(14.01.21)
böyle bir arkadaşım oldu, yeni evliydi ve eski sevgilisiyle görüşüyordu. kızla bir daha hiç görüşmedim. bu tür şeylere ortak olmak istemiyorum.
0
deartheodosia
(14.01.21)
aslında durumu kendi içinde değerlendirmek doğru olur. mesela evlidir ama evlilik bitmiştir artık ayrı evlerde yaşıyorlardır ve çocuklarla ilgili şeyler dışında diyalogları yoktur. sadece mahkeme kararıyla boşanma olmamıştır. o zaman sıkıntı bir durum görmüyorum ben. olabilir.
0
naksidil
(14.01.21)
Kesinlikle girmem . Bir sürü bekar kadın var.
0
opitseri
(14.01.21)
+5 yıllık sevgilim evliydi. evlilikleri bitmişti, o boşanmaya çalışıyordu ama kadın boşanmamak için süründürüyordu. bir taraf istemiyorsa boşanmak hiç kolay bir şey değil. biz de çok aşık olduk. sonra sevgili olduk. ilk aydan itibaren beraber yaşadık. o diğer kadın karısı değil, eski sevgilisiydi hep benim gözümde.

bana da bu ilişkiden önce sorsaydınız böyle böyle bir şey yaşar mısın diye, tabiki hayır derdim. ama olabiliyor. yaşarken farklı değerlendiriyor insan. şartlar önemli gene de. eğer hala karısıyla birlikte yaşıyor olsaydı, ona da canım cicim davranıyor olsaydı, karısının hiçbir şeyden haberi olmasaydı falan böyle bir işe girmezdim. herkes birini seçmeli. "hem karım dursun, hem sevgilim olsun" olmaz.

şimdi biliyorum ki dünyanın lincini yiyeceğim. daha önce de yedim :) ama paramolacak'ın hikayesindeki kadın kişisine katılıyorum, "ee ne var bunda." seviyordum, o da beni seviyordu, karısını sevmiyordu, karısı da onu sevmiyordu. herkes her şeyin farkındaydı. sırf zamanında bir imza attılar ve o imzanın bozulması onları hiç tanımayan bir savcının iki dudağına kaldı diye biz öyle güzel bir ilişki yaşamasa mıydık? şahsen pişman değilim.

sonuç olarak cevabım; yargılamamalısın. fikirlerini belirtmişsin, sana çok tersse iletişimi de kesersin ama yargılamak başka bir şey. twitterda fikirleri sana ters insanları takip edip twitlerinin altına kötü yorumlar döşemek gibi bir şey bu. beğenmiyorsan takip etme. diğer yandan, ben olsam sevdiğim bir arkadaşımsa iletişimi de kesmezdim. yaşamadan bilemezsin. ingilizcede bir deyim var ya; "try walking in my shoes." tam olarak öyle.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(14.01.21)
mesleğimden dolayı yargılamamaya çalışıyorum insanları. (psikolojik danışmanım.)
aldatmak çok farklı bir olay. evlilik iki kişilik bir iş. karı koca arasındadır. taraflardan birisi farklı bir gönül ilişkisine gidebilir. diğer tarafın bundan haberi var mı buna bakmak lazım.
eşimiz bizim bir yansımamızdır, ayna gibidir, her halimizi görür, gördüğünü de biliriz. kimi zaman evlilikte taraflardan birisi sürekli aynı aynaya bakmaktan yorulur, kendini daha farklı görmek, göstermek ister. bu zamanda da farklı birisi ona iyi gelebilir.
bir diğer nokta da aldatan kişi evlilikte mutsuzdur. sürdürmeyi istemiyordur. ancak bunu söyleyecek cesareti, belki düşüncelerini ortaya koymaya cesareti bile yoktur. aldatmayı seçip yakalanma güdüsü vardır. yakalanmak için aldatır.

bir de diğer kadından bakmak lazım. neden kendine ait olmayan bir erkekle beraber olmaktan kendini alıkoyamıyor?

şahsen ben böyle bir durumla karşılaşsaydım arkadaşımın bana çok değer verdiğini düşünürdüm. çünkü arkadaşınızın durumu toplumsal baskılar nedeniyle o kadar zor bir durum ki, kime anlatsa yanından ayrılacak. zor bir süreç.
bana böyle bir şey anlatan arkadaşımın yanında olmaya çabalarım.

etik olarak doğru bulabilirsin, bulmayabilirsin, farklı mevzular. yargılamak doğru değil, şahsi düşüncem. herkesi bir yere getiren büyük hikayeler vardır. onların hikayelerini bilmiyoruz.
her şey siyah veya beyaz değildir.
0
ananotherlife
(14.01.21)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.