Giriş
(15)

Bir milyon TL ile hiç çalışmamak mümkün mü?

top_secret
Şimdi ben yıllar önce bir ev aldım 200.000 TL ye ve o ev şu an 1.000.000 TL yapıyor.Ben bu evi satıp parasını bankaya yatırsam 32 günlük 14.000 TL para veriyor.Ben zaten 6000 TL maaş alıyorum. O zaman benim çalışmam mantıklı değil. Evi satayım, 4000 TL ile kiraya çıkayım 10.000 TL ile rahat rahat ge
Şimdi ben yıllar önce bir ev aldım 200.000 TL ye ve o ev şu an 1.000.000 TL yapıyor.

Ben bu evi satıp parasını bankaya yatırsam 32 günlük 14.000 TL para veriyor.

Ben zaten 6000 TL maaş alıyorum. O zaman benim çalışmam mantıklı değil. Evi satayım, 4000 TL ile kiraya çıkayım 10.000 TL ile rahat rahat geçinirim ben.

Burada gözden kaçırdığım, atladığım bir durum mu var?
0
top_secret
(27.04.22)
Abi o kadar mantiksiz ki aciklamaya bile useniyor insan.

Seneye o evin muhtemelen 2 milyon olacak onu kenara koy zaten.

Sen seneye yine faizden 14 alacaksin ama 1 kg bonfile belki bin tl olacak.
Sonraki sene faizin belki 15 olacak ama ete 2bin tl vericez.
En sonunda paran yok olacak.
0
divit
(27.04.22)
enflasyon bu hızda giderse o 1 milyona yarın evin üçte birini ancak alırsın. elindeki 10 bin lira da bugünün 3 bin lirası gibi olur.

sonra elinde 1/3 evle kalırsın, hazır evden de olmuş olursun.
0
bohr atom modeli
(27.04.22)
maaşın bi süre sonra 10 bini geçer. faiz sabit kalır 10 bin yetmemeye başlar. paran günden güne erir.
0
jelly bear
(27.04.22)
Abi sen hiç evinizi satıp faize yatırın diye bi tavsiye duydun mu bugüne kadar? Bence duymamışsındır ama ev al araba al bi şeyler al işte malın değerini korusun derler, bu sana bi fikir verebilir.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(27.04.22)
1.000.000TL bankada
14k*12= 168k bir yıl sonra kazandığın para

1 yıl sonunda
1.168.000TL olacak yani para

ama enflasyonun %100 olduğunu kabul edersek

bu paranın değeri
584.000 TL olacak.

yani mesela 1m tl'ye 100 altın alabiliyorken
1,168m tl'ye 50 altın alabileceksin
paran artmasına rağmen.

dolayısı ile enflasyondan daha fazla bir gelir elde etmen lazım.
0
duyurukullanıcısı
(27.04.22)
Bankaya yatırarak değil de ticaret, al-sat yaparak geçinebilir hatta başarabilirsen kat be kat katlayabilirsin. Çakal bir tip değilsen hiç bulaşma ama.
0
Evocati
(27.04.22)
Hiç uzatmadan, esnetmeden cevap vereyim, 3 yıl önce 7 bin TL'ye i9 işlemcili bir bilgisayar toplayabiliyordunuz (İşlemci+Anakart+Ram+SSD+Kasa+ PSU Hepsi dahil), bugün ise sadece i9 işlemcinin kendisi 9 bin TL, şimdi sen düşün bakalım geçinebilir misin geçinemez misin?
0
solo
(27.04.22)
Bir milyon TL ile hiç çalışmamak mümkün mü?

Evet.

Faizin tamamını yiyerek değil. Kırsala geçersin, tarla alırsın. Hayvan alırsın. İşçi tutarsın, ekilir, biçilir, sana bir şey kalır, onunla yaşarsın. Belki üstüne bile koyarsın.

Turistik bir yerde yer alırsın. Kamp yeri olarak kiralarsın, şezlong atılır para alırsın. Çalışmak istemezsen birini tutarsın.
0
gabe h coud
(27.04.22)
2010 yilinda is hayatina atildigimda hedefim 2M TL biriktirip 10-12 yilda emekli olmakti.

O donem yaptigim hesapta o parayi guvenli sayilabilecek (enflasyona yenilmeyen) yatirimlarda tutup, evlenmeden ve cocuk yapmadan kendime ait 1+1 evde tutumlu bir hayat surersem omrumun sonuna kadar yetecegini hesaplamistim. O sirada dolar 1.5TL idi.

Ordan hesapla.

Not: Milyon tane olay oldu, planlar hep darma duman oldu. Calismaya devam.
0
cleric
(27.04.22)
zaten kendin söylemişsin: "Şimdi ben yıllar önce bir ev aldım 200.000 TL ye ve o ev şu an 1.000.000 TL yapıyor."

bu ev şu an 1.000.000 TL yapıyorsa yıllar sonra 10.000.000 TL yapacak. ama faize koyduğun paranın anaparası sabit kalacak.
0
nickini degistiren yazar
(27.04.22)
Eski örnekten düşün, 200bin e ev almasaydın, faize koysaydın o zamanda da faizi senin işini görürdü. Faizini yerdin, 10 sene sonra elinde ne olurdu? Yani şimdi? 200bin. ve artık o 200bin in faizi sana yetmiyor :) Ev almışsın, şu an elinde ne var? 1 milyon.

O yüzden illa çalışmadan ev bir şekilde para getirsin istiyorsan, ben ne yapardım söyleyeyim.

O evi kiraya versen ne kadar eder? diyelim ki 4bin.

3-4 bin liraya kiraya çıkardım yakınlarda. Kendi evimi de 4bin e değil de 2+1 olduğunu düşünürsek, 3 oda şeklinde airbnb üzerinden oda oda kiralardım 15-25k arası bir getirisi olur ayda. Tabii burada şehir ve konum önemli.

Onun dışında başka mantıklı bir şey gelmedi aklıma. Dursun ev, kira ödemeyin. Çalışmaya ve yükselmeye devam. Eve kira ödememek de lüks zaten şu zamanda.
0
ananiyimioguz
(27.04.22)
faiz demek bedava para demek degil. faiz parani enflasyona karsi kismen koruma methodu. bir paranin faizini yemeye devam edersen bir sure sonra o para ayni kalsa bile degeri dusecektir. yani her sene o para en az enflasyon oraninda deger kaybedecektir. sadece 3 senelik deger kaybini dusununce bile ciddi bir kayip.
0
emrahday
(27.04.22)
dostum şöyle örneklendireyim sana daha iyi anlarsın.

hani sen 200 bin liraya ev almıştın ya. muhtemelen kredi ile aldın. almasan da öyle aldın diyelim.

naptın başladın taksit ödemeye. 200 binini de kredi çektin diyelim o dönemin 300 bin olarak geri ödeyeceksin. 10 yıl ödeme desen ayda 2500 lira yapar.

ilk yıllar 2500 lira iyi para. ödemekte zorlanıyorsun çünkü maaşın zaten 3 bin lira.
aradan yıllar geçti sen 6 bin lira maaş alıyorsun. 2500 lira ödemek artık daha kolay çünkü paranın değeri düştü. 2500 lira ile yapabileceğin şeyler çok azaldı. önceden sen onunla ev geçindirebilirdin, araba alabilirdin vs. vs. şimdi faturalara anca yetiyor belki.


heh şimdi tersini düşün onun. bu sefer bankaya sen kredi veriyorsun. diyorsun ki bu para sende dursun, sen de bana aylık 14 bin lira para ver. bu para sana ilk etapta wooow gibi gelecek. 2. 3. yılda artık bugünün 2500 lirası gibi olacak. (o kadar bile sürmez bu enflasyonda ama kafanda rahat canlansın diye söylüyorum)

normal bir ülkede faiz enflasyona yakın olduğundan yine bir derece uzun sürer paranın erimesi. türkiyede ise ömrü 1-2 sene maksimum. paranın erimesinden kasıt paranın sayısal olarak erimesi değil. değerinin erimesi.

böyle gidersek 14000 lira dediğin para asgari ücret olacak zaten çok uzak olmayan bir gelecekte. kiralar da 4000 lira değil 10 bin 15 bin lira olacak.

atladığın durum çok yani kısacası. buradaki arkadaşlardan sert cevaplar verenler olmuş ama onlara kızma haklılar :) ülkenin son 2 yılını görüp de bu soruyu sorman abes olmuş.
0
syozkn
(27.04.22)
Geçen bende benzeri bir soruyu sormuştum. Bir çok kişi sağ olsun detaylıca yazmıştı. Bakmak istersen diye link ekliyorum. www.eksiduyuru.com
0
skzr
(27.04.22)
Türkiyede yaşamasaydın evet mantıklıydı. ama zaten türkiyede yaşamasaydın bu kadar faiz de alamayacaktın. sakın! derim... hatta şöyle özetleyeyim, eğer 1milyonu 3-5 aydan fazla faizde tutar ve faizi de yersen o 1 milyon 5 ay sonra şu anki 1 mlyon alım gücünde olmayacaktır sayı olarak 1 milyon olsa bile.. kesinlikle yatırım yapmalısın bu kiraya verebileceğin 3-5000 getiren bir gayrimenkul olabilir, dövüz altın vb olabilir kur korumalı mevduat vb.. araştırmak gerek tüm bunları...
0
jeanluc
(27.04.22)
(4)

Webb teleskopunun soğutulması

hikaye mesture
Merhaba arkadaşlar,Şu sitede okudum ama anlamadım.https://gizmodo.com/the-webb-telescope-is-almost-fully-aligned-1848829442Teleskobun soğumasının atomlarla alakası nedir? Bir de uzayda neden soğutmak büyük bir iş gibi anlatılmış?
Merhaba arkadaşlar,
Şu sitede okudum ama anlamadım.

gizmodo.com

Teleskobun soğumasının atomlarla alakası nedir?
Bir de uzayda neden soğutmak büyük bir iş gibi anlatılmış?
0
hikaye mesture
(25.04.22)
Sıcaklığı düşürerek atomların hareketlerini en aza indiriyorlar. Bu şekilde dedektörler daha sağlıklı çalışıyor.

Büyük iş çünkü çok düşük bir sıcaklık.
0
dissendium
(25.04.22)
Sıcaklık dediğimiz şeyi atomların titreşmesiyle açıklayabiliyoruz ve bu titreşimin en düşük olduğu mutlak sıfırı, -273.15 derece gibi bir seviyede ölçebiliyoruz.

JW için bu titreşim ne kadar az olursa, sıcaklık ne kadar düşük olursa o kadar iyi performans veriyor denmiş. Benim yorumum, uzayda çevrenizde sizi saran bir madde olmadığı için ısı iletimi çok yavaş oluyor. Sıcaklığı mutlak sıfır seviyelerine düşürmek de çok zaman alıyor.
0
archmage mahmut
(25.04.22)
teleskop kızılötesi uyarılara cevap verdiği için tüm ölçme işlemi radyasyonun fonksiyonu radyasyonda sıcaklığın 4. kuvveti ile orantılı.

yani ne kadar soğuk olursa en uzak noktadaki sıcaklık değişimini algılamada ve ölçmede o kadar hassas olacak

bu tabi benim yorumum.
0
duyurukullanıcısı
(25.04.22)
CCD sensörün kendisi çalışırken ısı üretiyor ve ısı = termal gürültü. fotoğraf makinasında gece isoyu sona dayayınca resim kumlu çıkar işte bunun sebebi o termal gürültüdür.

bu yüzden astofotoğrafçılıkta olabildiğince az termal gürültü ve kazanç istenir. james webb görünür ışığın daha altında kızılötesi yani termal bandlarda çalışıyor.

soğutma sistemi ve güneş kalkanları hakkında şu videoyu izleyebilirsin.

www.youtube.com
0
orpheus
(26.04.22)
(19)

45 bin TL Ankara vs. 4700 Euro Eindhoven (Hollanda)

marla is in my head
Ankara’da iki kişi de çalışıyor, Eindhoven seçeneğinde eşlerden biri ücretsiz izinde olacak. Yaşlar 33-40. Ankara’da aylık 10 bin krediye ödeniyor ama kiralama durumunda kira krediyi ödüyor. Sorun olursa aileler de öder. Siz olsanız hangisini seçerdiniz ve neden? Gitme kararı almıştık ama vergi avan
Ankara’da iki kişi de çalışıyor, Eindhoven seçeneğinde eşlerden biri ücretsiz izinde olacak.
Yaşlar 33-40. Ankara’da aylık 10 bin krediye ödeniyor ama kiralama durumunda kira krediyi ödüyor. Sorun olursa aileler de öder.

Siz olsanız hangisini seçerdiniz ve neden? Gitme kararı almıştık ama vergi avantajının kalkması gündemde ve bu nedenle teklif edilen maaş yaklaşık 1300 Euro düştü. Bu nedenle özellikle maddi sıkıntı yaşar mıyız konusunda tereddüte düştük.
0
marla is in my head
(25.04.22)
para biriktirmeyi düşünüyorsanız gitmeyin
kazandığınız orada harcanır bence.
0
angelofdeath
(25.04.22)
içinde ankara barındıran hiçbir versusun ankara tarafından kazanılacağını düşünmüyorum. 1300 euro düştü derken 4700 düşmüş hali mi? yoksa oradan da mı düşüyor? neyse yanıt fark etmez gerçi hollanda i say. çünkü türkiye yaşanılacak bi ülke değil. mesela para da değil. bu kadar kaotik, kuralsız, ahlaksız bi düzende yaşamayı tercih etmek için aklını kaçırmış olması gerekir insanın.
0
jen
(25.04.22)
45 bin iyi para. 4700 euro da iyidir ama 45 bin daha iyi gibi. kafam rahat olsun diyorsanız gidin. orda da güzel bir hayatınız olur. gitmek son çare değilse kalın bence.
0
paintov
(25.04.22)
4700 düşmüş hali.
0
🌸marla is in my head
(25.04.22)
gitme sebebiniz paraysa, gidip para biriktirip birkaç sene sonra geri gelirsiniz sanırım. ama gitme sebebiniz özgürlükler, avrupa gezileri, banliyöde(tercihe bağlı) rahat ve nispeten sakin yaşam ise durmayın gidin. burada bir şeylerin düzelme ihtimali çok zayıf. en basitinden geçen seneden bu seneye her şey 3-4 katı zamlandı. 1 senede neredeyse 2000 dolar zarardasınız. 2 sene sonra 45 bin liranın değeri ne olacak bilinmez.

elimde böyle bir fırsat olsaydı kesinlikle değerlendirirdim. kaybedecek fazla bir şey yok diye düşünüyorum. olmadı mı? geri dönersiniz. üstelik eşlerden biri ücretsiz izinde olacakmış gelince kaldığı yerden devam edecek. diğer eş de iyi bir maaşa sahipse döndüğünde çok da altına geri dönmez diye düşünüyorum ki ülkede yurt dışında çalışmış insan fetişi var. ayrıca çocuk düşünülüyorsa onun geleceği için de önemli bir durum olurdu gitmeniz.
0
golgi aygıtı
(25.04.22)
reel geliriniz ciddi anlamda dusecegi icin mutsuz olursunuz gibime geliyor. bir de evli cift olarak arkadas edinmek falan zor gozlemledigim kadariyla. 4700 brut mu net mi o da onemli ama turkiye'deki gibi rahat harcama yapamazsiniz her turlu.
0
hot potato
(25.04.22)
eu için genelde kira ve kira kadar yaşam gideri kenara koymakta fayda var. elbette sizin yaşam standartlarınıza göre değişebilir.
yani 2000 kira 2000 yaşam gideriniz olsa 700 cebinize veya extralara kalır.
0
duyurukullanıcısı
(25.04.22)
Net maaş bu.

Türkiye’de hizmet sektörü kaliteli ve ucuz; orada bu imkan pek olmayacak. Diğer yandan Avrupa’yı gezme, ucuz otomobil, daha sessiz/huzurlu bir günlük hayat imkanı olacak.

Gidip pişman olmak da var, kalıp pişman olmak da. Ülkede bir karışıklık çıkmayacağından emin olamıyoruz. Yolsuzluk, hukuksuzluk, kaos, gündem yıpratıyor. Diğer yandan ailemiz burada, ortalamanın üzerinde hayatımız var. Alım gücümüzün düşeceğini kabul ediyorduk ama ne kadar düşeceğini öngöremiyoruz burada yaşadığımız için.
0
🌸marla is in my head
(25.04.22)
gidilir bence.

hoşunuza gitmezse geri gelirsiniz. belli kariyer sahibi insanlarsınız muhtemelen, burda tekrar iyi iş bulmak kolay. şimdi gitmezseniz hep aklınızda acaba gitsemiydik düşüncesi olacak.
0
contavolta
(25.04.22)
4700 euro 45k'dan fazla.

cevap bariz hollanda.
0
floydian
(25.04.22)
4700 euro net hollanda için iyi rakam. gidin deneyin en kötü 2-3 sene sonra dönersiniz. (ki dönmeyeceksiniz eminim)
bu arada hollanda'da vergi avantajı kalktı mı yabancılar için? kaynak var mı?
0
nuisance
(25.04.22)
Giderseniz esiniz (veya diger es) de iyi kotu bir ise girse iyi olur, maddiyattan ziyade hayata entegre olmak acisindan. Yuksek lisans falan da olabilir kullanisli bir alanda. Zira dedigim gibi hizmet sektoru cok daha pahali olacagi ve sosyal imkanlar kisitli olacagi icin baska mesgaleler bulmaniz lazim.
0
hot potato
(25.04.22)
gitmezseniz her türlü içinizde kalacak
her kötü olayda keşke gitseydik diyeceksiniz
0
megacracker
(26.04.22)
yukarıda çok güzel açıklanmış her şey bu tamamen kişisel bir deneyim olmakla beraber bir şeyi unutmayın hollandaya nitelikli göç ettiğinizde 5 yıl doldurduğunuzda dil şartı olmadan size vatandaşlık veriyor ve türk vatandaşlığından izinli çıktığınızda da mavi kartlı oluyorsunuz yani bi nevi çifte vatandaşlık oluyor. avrupa birliği vatandaşlığının ne demek olduğunu sanıyorum açıklamama gerek yok tüm avrupayı eviniz gibi görüp istediğiniz yerde çalışma ve yaşama imkanı sanıyorum hayal bile edemeyiz. en kötü beş yıl sıkıp dişinizi geri gelirsiniz yani =)

diğer yandan türkiyede beş yıl sonra ekstradan başka beton bir ev-tenekeden arabanız olur yani TR gerçeği var 5 yılda bir şey değişmeyecek emin olun =)
0
windymimas
(26.04.22)
Cevap veren herkese teşekkür ederim. Ben gidip denemeye bir adım daha yakındım. Eşimle de konuşup gitmeye karar verdik.
0
🌸marla is in my head
(26.04.22)
Hollanda seçeneğinde ücretsiz izinde olan taraf elbet bir iş bulabilir kendine zamanla, hızlıca bir şeyler öğrenebilir/üretebilir. Bu da hollanda seçeneğinde gelirin artması demek.

ileride mesleği ile ilgili bir iş bulabilir ve mesleğine orada devam edebilir. kafanız rahat olur.

olmadı mı gitmedi mi, yürümedi mi? dönersiniz, noolcak dünyanın sonu değil ki.
0
selam
(26.04.22)
Karariniz hayirli olsun.

Eindhoven benzeri sehirler kalabalik expat nufuslari sayesinde gecis surecini cok daha yumusak yasatiyorlar. Medeniyete gelip kafa rahatligi yasamak da cabasi.
0
cleric
(26.04.22)
Hayırlı olsun, yolunuz açık olsun. Şu avrupadaki işleri nasıl buluyorsunuz hep şaşırıyorum :) sanırım Türkiye ve ortadoğu bataklığına demir attım ben
0
bigcaptain
(26.04.22)
Merhaba,
Hollanda'da sifir yasam tecrubesi olmayan arkadaslarin verdigi tavsiyleri bir kenara birakirsaniz gayet mantikli seyler yazmislar arkadaslar.
cocuk varsa ya da yapmayi planliyorsaniz Hollanda. Turkiye'de kalirsaniz ilkokuldan universiteye kadar ayda 10 bin tl cocugun egitimine harcayacaksiniz, karsilinda ne kadar kaliteli, ise yarar egitim alacagi da belirsiz.
Net 4700 Hollanda standartlari icin iyi gelir. Hayattan beklentilerinize bagli olarak mutlulugunuz, tatmininiz degisecektir. Turkiye'deki beyaz yakalilar icin standart olan haftada 3-5 kez disarida yemek, her yere taksi/araba ile gitmek, ampul degistirmek icin tamirci cagirmak, kadinlar icin haftada bir kuafor/guzellik salonuna gitmek gibi aliskanliklari birakirsaniz gayet mutlu olabilirsiniz. Insanlarn aliskanliklari, hayattan beklentileri Turkiye'den daha farkli. Ogle yemeginde peynir ekmek yiyen direktor kis gelince 3 haftaligina Bali'de tatil yapmayi tercih ediyor genelde. 2 senede bir araba yenilemek yerine 20 yillik arabaya binip yelkenli aliyor insanlar.

Diger yandan %30'un kalkacagi henuz kesinlesmedi sanirim. Emin degilim ama bu yil icinde baslarsaniz bir sure faydalanma sansiniz olabilir. Esiniz meslegini daha sonra Hollanda'da yapabilir mi yazmamissiniz fakat asgari ucretle ya da ortalama gelirli bir iste part time calissa bile aile butcesine ciddi katki yapabilir, yasam standartlarinizi bir basamak yukseltebilir.

Ozetle, her sey hayattan beklentilerinize ve buradaki yasama adapte olmaniza bagli. Bunlari iyi yonetebilirseniz 4700 net Hollanda'li bir aile icin mutevazi, huzurlu, guvenli bir yasam sunar.
0
whisky
(28.04.22)
(4)

düzenli spor ama geçmeyen hamlık, hantallık

duyurukullanıcısı
3aydır hergün 2 saat spora gidiyorum. tshirt sırıl sıklam oluyor.ama bütünüyle bir hamlık, hantallık hissediyorum. o his geçmiyor. sürekli bir uyku, uyuma, şuradan şuraya gitmeye üşenme. kolda bacakta yorgunluk hissi.geçenlerde ard arda tam 5 basket maçı yaptık farklı takımlarla. 6. ya start verdim
3aydır hergün 2 saat spora gidiyorum. tshirt sırıl sıklam oluyor.

ama bütünüyle bir hamlık, hantallık hissediyorum. o his geçmiyor. sürekli bir uyku, uyuma, şuradan şuraya gitmeye üşenme. kolda bacakta yorgunluk hissi.

geçenlerde ard arda tam 5 basket maçı yaptık farklı takımlarla. 6. ya start verdim başım döndü bıraktım. kondisyon iyi gibi ama normal hayatta sürekli bir uyuşukluk var.

neden olabilir?
0
duyurukullanıcısı
(25.04.22)
Spor yapmak seni dinç tutmaz sporla vücuduna hasar verirsin iyi beslenerek ve dinlenerek tamir olursun, bunları yaptığında dinç olursun. Bu bir ipucu verebilir.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(25.04.22)
her gun 2 saat spor yapip kendinize recovery icin hic zaman ayirmiyorsaniz bu yorgunluk hissinin nasil gecmesini bekliyorsunuz? CNS fatigue diye bir olay var mesele kolum bacagim agridi da degil sadece. Ozellikle compound hareketlerle calisan bireylerin cns fatigue olayina dikkat etmesi gerekiyor.
0
wallcan
(25.04.22)
Hergün 2 saat değil de araya 1-2 gün koyarak gitmek daha mantıklı. Vücudun dinlenmeye ihtiyacı var.

Bir de beslenme kaynaklı olabilir. Karbonhidrata çok yüklenince ben spordan sonra koltukta uyukluyorum. Protein ağırlıklı beslenmek ve dengelemek bunu çözebilir. Ayrıca düzenli olarak maden suyu içmeni tavsiye ederim.

Gece uykunda problem olabilir nefes almanda sıkıntı var mı?
0
Lethe
(25.04.22)
işin aslı çok stresliyim ve hiçbirşey bu stressi azaltmıyor. bence ondan.

yoksa beslenme, su, vitamin düzenli kontroller falan hepsini rutin yapıyorum.
0
🌸duyurukullanıcısı
(25.04.22)
(3)

Tekirdağ hakkında soru

stillalive
Malkara ilçesine atandım sıkıntıdan çok bunaldım buralarda... Sanırım ekşi ahalisinden de kimsecikler yok buralarda. Çok sıkılıyorum,daralıyorum. Yapacak bir şey bulamadım,arkadaş yok eş dost yok. Ne yapılır buralarda kafamı dağıtmam lazım.
Malkara ilçesine atandım sıkıntıdan çok bunaldım buralarda... Sanırım ekşi ahalisinden de kimsecikler yok buralarda. Çok sıkılıyorum,daralıyorum. Yapacak bir şey bulamadım,arkadaş yok eş dost yok. Ne yapılır buralarda kafamı dağıtmam lazım.
0
stillalive
(23.04.22)
moral bozmak gibi olmasın ama fazla birşey yok oralarda. tekirdağ-çorlu'da da yok. bilgisayar da takılmak araç varsa iki turlamak ideal şey
0
duyurukullanıcısı
(23.04.22)
Biletixte etkinlik filan varsa onları takip edebilirsin
Ağustosun ilk haftası erikli festivali var çadırını biletini al hem yakın 3-4 gün iyi olur.
Havalar düzelmeye başladı edirne karaağaç tarafı güzel diyorlar oraya gidebilirsin haftasonu.
Tekirdağ merkeze yakın sahil yerleri vardır oraları gezebilirsin.
10 sene önce nedense her yer türkü bardı kumbağda belki daha düzgün yerler açılmıştır.
İğneada longoz ormanı planı yapabilirsin.
İğneada ve kaynarcada bungalov evler var onlarda 1-2 gün geçirip etrafı dolaşabilirsin maliyetli biraz gerçi.
Trakya büyükşehirlere göre fazla sıkıcı malesef.
0
kararsızataletfilozofu
(23.04.22)
açılın ben malkaralıyım.
keşke malkara'da görev yapsam :)

Yapacak bir şey yok tabiri biraz da ne beklediğinizle alakalı.
Ben olsam hafta sonları sağ sola balık tutmaya giderim, yakında erikli var mecidiye var denize girmek için oraları değerlendiririm, araç varsa şarköy üzeri uçmakdere taraflarına gider doğanın tadını çıkartırım, civar köylerin kahvelerine gider o samimi sohbet ortamını yaşamaya çalışırım, edirne kırklareli taraflarındaki tarihi yerleri, doğal güzellikleri gezmeye çalışırım..
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(23.04.22)
(15)

Ülke mimarisi hakkında

skzr
Ülkemizin mimarisi neden hemen hemen tek tip. Yani çeşitlilik anlamında soruyorum, hep bir kaç tasarım etrafında dönüyor gibi tüm binalar. Tabii kastım sadece site, rezidans, ofis kuleleri değil de daha çok villa tipi müstakil evler üzerine. Mesela bir bizim Türklerin, Türk mimari eseri olan geniş a
Ülkemizin mimarisi neden hemen hemen tek tip. Yani çeşitlilik anlamında soruyorum, hep bir kaç tasarım etrafında dönüyor gibi tüm binalar. Tabii kastım sadece site, rezidans, ofis kuleleri değil de daha çok villa tipi müstakil evler üzerine.

Mesela bir bizim Türklerin, Türk mimari eseri olan geniş arazide ki villalara bakıyorum, bir de Amerika'da ki villalara. Bilenler bilir YouTube'da Enes Yılmazer'in tanıttığı harika ötesi Amerikan villaları var. Adamlar çokta geniş olmayan arazilere bile çok kullanışlı, çok gösterişli ve bir o kadar da farklı tasarımlar yapıyorken bizimkiler tam tersi. Bunun sebebi nedir? Maliyetse altın varaklı, sözde şatafatlı, apartman boyutunda avizeler eminim ki daha maliyetlidir.

Örnek olması açısından şu linki de bırakıyorum. youtu.be
0
skzr
(23.04.22)
ben bunu mimar arkadaşlarıma sordum. ne biçim bina çiziyorsunuz bunlar nedir ya diye. onlarda biz çizmiyoruz müteahid ne getirirse onaylıyoruz sadece dediler.

yani tüm mimari varyasyonlar asla o lokasyonda oturmayacak, umrunda olmayan ilkokul mezunu insanların elinde.
0
duyurukullanıcısı
(23.04.22)
@duyurukullanıcısı bence tam olarak tüm sebep müteahhitler değildir. Hadi hali hazırda müteahhitlerin yap sat şeklindeki evleri sizin dediğiniz gibi olabilir anladık ama ya diğerleri? Çünkü parası karşılığında direkt olarak kendi evini kendisinin seçtiği mimar, mühendis ve müteahhite yaptıran da yüzlerce insan var.
0
🌸skzr
(23.04.22)
Sebebi halkta para olmaması. Nüfus az olsaydı, bir şehre 10 milyon kişi doluşmasaydı çok daha iyi evler çıkardı. Evlere kocaman salon yaparsan millet burayı nasıl ısıtacağız deyip kiralamaz bile. Akdeniz ülkesi olsak da iklim genel olarak soğuk. Yılın 6 7 ayı kombi açık, büyük evin faturasıyla baş edemezsin.
0
dissendium
(23.04.22)
neyle neyi kıyasladığın önemli. los angeles'taki mimari neden istanbul'da yok demek istanbul'la Aşağıkarafakılı köyünü kıyaslamaya benziyor. köyden hallice istanbul.

birde özellikle türkiye'de kimin ne yaptığı belli değil. normal siteler bile 3 metre duvar örüyor sen yani bir zenginin nasıl ev tasarlattığını bilmiyorsun ki kimbilir nasıl bir zevksizlik abidesidir.

netflix'te güzel bir belgesel var bununla ilgili. video ya 10 basar.
0
duyurukullanıcısı
(23.04.22)
@duyurukullanıcısı belgesel ismi alabilir miyim gece izleyeyim. Merak ettim.
0
🌸skzr
(23.04.22)
tamamen parayla alakali degil. mimari, sanat, tasarim bunlari takdir edebilmek toplumun o kesimindeki genel egitim ve kulturle alakali. turkiye'de cok zenginglerin bile yaptirdiklari evler rezalet (amerika'da da cok kotu ornekler var)
0
hot potato
(23.04.22)
@hot potato aslında tam olarak sormak istediğim şey sizin bahsettiğiniz. Yani evet para etken ama bireysel olarak tasarlanıp, kendisine özel ev yaptıran insanların o evleri de nasıl desem çok çirkin ve gerçekten diğerlerinden farksız. Bizim zenginimiz bile zevkten yoksun. Mimari yönü haricinde benim bu duruma (kendimce) bulduğum en mantıklı cevap işin bir de sosyolojik boyutu olduğu yönünde.
0
🌸skzr
(23.04.22)
The World's Most Extraordinary Homes 'tan başlayabilirsin sonra o danimarkalı bir adam var oradan güzel yürüyorlar.

bizimkilerde para yok +1.
0
duyurukullanıcısı
(23.04.22)
İşin elbette sosyolojik boyutu var. Diyelim ki sen bir müteahhit olarak veya müstakil ev yaptıracak arsa sahibi olarak daha fazla masrafı sırf estetik için göze alan nadide bir insansın ve yaptıracağın binanın özel bir mimarisi olsun istiyorsun. Bak bakalım belediyesinden yönetmeliğine, mahallelisinden mimarına kaç kişi seni ortalamaya çekmek için uğraşıp önüne set üstüne set diziyor. Sonuçta pes etmez de binayı yasalara uygun dikebilirsen benden sana özel bir ev hediyesi.
0
osssy
(23.04.22)
@osssy bildiğim kadarıyla binaların mimari yönden estetik ve imgesel kaygıları da olması gerektiği. Hatta mimar olan eski sevgilim bu minvalde bir şey söylemişti, üniversitede ilk öğrendikleri şeyin bu olduğu yönünde. Aslında bu soruda öğrendim ki, ülke ortalamamız (her ne kadar bütçe problemimiz olmasa da) kendisini, zevklerini yansıtan yapılar istemiyor. Zevki, lüksü süreklilik arz eden noktalarda (mesela duvarların yekpare olarak özel bir mermer çeşidinden kaplanması gibi) değil de daha çok evine gelecek insanların gözlerine sokarcasına büyük noktalarda istiyorlar gibi.
0
🌸skzr
(23.04.22)
ben biraz genel konuşayım. içerisinde herkes istediği şeylerin cevabını bulacaktır.

öncelikle şu :" türkiye'de tek tip bina" lafını herkesten duyuyorum. işin ilginç yanı doğru da bulmuyorum. bunun doğru olduğu tek alan var o da devlet binaları. ben hastane mi yapıyorum. projeye hiç bakmadan yapayım. bitireyim sonra önüme mimariyi, mahal listesini, detay projesini koysunlar %80 oranında tutar. ki öyle de oluyor. bir binayı farklı kılacak olan şey bellidir;
1 amacı, neye hizmet edeceği
2 maliyeti
3 kullanışlılığı

sen gidip de 7'24 güneş alan ya da tam aksine soğuk olan yere full cam koyarsan olmaz. ha olmaz derken koyarsan olur. adam verir yakıt parasını karşılar. ancak bu doğru mu?

mühendislikte 3 şey var. ucuz, sağlam ve kullanışlı olması. en son olarak da güzellik gelir. bu güzellik ise bu üçünün olduğu yerde olmaz. zaten bunun için de ayrı olarak mimarklık diye ne olduğunu çözemediğim bir şey var.

mimar demişken türkiye'de mezun oranına bakılırsa düzgün mimar yok dersek kimse karşı çıkmaz. çıkamaz. ikincisi, ekonomi cidden faktör. para kazandıracak şeyler belli bunun için yapılan şeyler de belli, ha bu belirli kalıp içerisindeki farklı detaylar da belli ki kimselere yetmiyor "neden aynı tip mimari" sorusu geliyor. valla bir binayı ne kadar farklılaştıbilirsiniz? yani sonuçta çatısı olan kapısı olan duvarı olan bir şey. tek ayak üstünde duran hiçbir şeye benzemeyen yapılar mı olmalı?
almanya'daki gibi ya da avustralya'daki gibi onlar da hata dolu kimi göz alıyor kimisi yangın tehlikesi barındırıyor falan. böyle farklı olacağız derken tüy dikiyorlar. 7 metre konsol çiziyorlar sonra bekliyorlar ki inşaat mühendisi bu binayı ayakta tutsun. gel de sen tut. hadi tuttun onun maliyeti? ya onu yaparken bile kaç tane usta iş kazası geçiriyor saçma sapan işler. neyse konu kaymasın.

bizim ülke fakir arkadaşım. sen bizim ülkede böyle pahalı yapı inşaa edemezsin. zaten bizde parası olan da newyork'a bilmem nereye amerika'ya falan yerleşiyor bunu herkes biliyor. şu saatten sonra şehir içinde büyük arazi alamazsın. alan da konut dikiyor para kazanmak için.

çizdirirken detay yok dediniz doğru. biz de diyoruz ki fakir memleketiz. sefa pezevenkliği de bir yere kadar. bu arada şu videodaki yapı berbat.

o camlar çok büyük madem mimari konuşacağız. onun temizliği? kırıldığında değişimi? evin iç aydınlatması? ısıtması ve soğutması çok sorun.

ikincisi o yere döşenen ahşapların ömrü 10 yıl sonra cortluyor kalkıyor.

ücüncüsü de o beton nedir allah aşkına usta tahtayı sökmüş dekor diye onu kullanmışlar. brüt beton bile değil. keriz silkeleme işi. parapetlerdeki konik başlıklar bile duruyor brüt betondaki. boya bile atmamışlar. tierotlar aynen duruyor. haa güzel işçilik yaparsın o zaman o beton da kullanılır. kolon ve döşeme birleşimlerinde vibratör iyi atılmamış hatalar var. güzel kaba inşaat isteniyorsa, www.youtube.com
alın buraya bakın.

ek olarak o banyo var ya duşakabin. o normalde öyle olmuyor. onun bi tuşu var ona basınca ya da ipine asılınca o cam bir anda buzlu cam gibi oluyor :D o da eksik.

daha bir sürü detay.

bu yapının büyütülecek bir detayı yok. her tarafının cam olması ve su basman kotunda yapılması sizi büyülemiş.

bu ve benzeri yapıları üniversitedeki 20 yaşındaki arkadaş da çiziyor bitirme tezinde.

farklı yapılar derken dame zaha adid gelmesin aklınıza uçuk kaçık olmanın anlamı yok. hayat realistik.
0
turbo sadık
(23.04.22)
@turbo sadık hocam öncelikle çok teşekkür ederim. İşin pratikliğine mühendislik olarak çok farklı ve de çok güzel bir bakış açısı eklemişsiniz. Sanırım sizin bakış açınız daha çok ekonomik ömür, sağlamlık ve maliyet üzerine endeksli. Ki mesleğinizin inşaat mühendisliği olduğunu tahmin edince bu bakış açısı çok normal.

Ama gelgelelim benim olayım, daha doğrusu sorum binanın mühendisliğinden ziyade daha çok görsellik ve detay üzerine. Yani mesela bahsetmişsiniz kocaman pencereler bu işin soğutması/ısıtması yani iklimlendirmesi varken nasıl olacak. Hatta cevabınıza genel anlamda baktığımda odak nokta tamamen duygusal (para/maliyet) taraf. Oysa benim esas bahsettiğim husus tamamen ince detayların ve bina genel yapısının diğerlerinden farklı (uç noktada farklılık değil, biraz daha karakteristik olması gibi) olması üzerine. Evet baktığımız zaman her ev yapı büyüklüğü ne olursa olsun dört duvar bir çatı temelinde şekillenir. Ama baktığımız zaman gecekonduda bu tarife uyuyor, Avrupa'nın bilmem ne sarayı da bu tarife uyuyor. Yukarıda bir önceki yorumumda da bahsetmiştim. Benim esas odak noktam 15 metre altın kaplama avize yerine neden daha minimalist hatta tavandan süzülerek gelecek doğal ışık kaynağı kullanılmaması (ki bu bile binaya ekstra karakteristik özellik çıkarır) yönünde. Ya da bina dış cephe kaplamasının oya gibi işlenmesi yerine neden daha farklı şeyler yapılmaması yönünde sorular.

Ki yine söylüyorum maliyetse, eminim ki ülkemizde benim attığım videodaki binadan daha maliyetli ama daha işlevsiz, daha yüzeysel, daha çirkin binalar da mevcuttur.
0
🌸skzr
(23.04.22)
Fakirlik buyuk etken.
Zengin dedigin adam da kendi olceginde fakir aslinda.
Adam zekeriyakoy'den 20 milyona arsa almis ama ev yapacak 2 milyon ayiriyor.
O ev duzgun olmuyor haliyle.
50 milyon versen 48 milyona arsa alir yine eve 2 milyon kalir.


Ikinci sebebi de guzel mimari istemiyoruz. Umrumuzda degil, belki gocebe genleri engel oluyordur.

Yani paran,vizyonun olmasin herkes sana engel olsa bile evinin 1 odasini yada 1 balkonunu mukemmel hale getirebilirsin.
Ac pinteresti 3bin tl harca dunyanin en iyi balkonunu yaparsin.
Ama onu da yapmiyoruz.
1500 senedir ayni evdeyiz televizyonun yeri yanlis, evdeki prizler eksik, sigorta panosu rezalet.
Bizim akrabanin isyerinde giriste cukur var, 50 senedir var o cukur.
Parasi mi yok var iste, elinden de geliyor istese yaparlar.
Milyon tane duzeltilecek sey var ama kimse sallamiyor.
Ben evdeki yirtilan sinekligi ustunden diktim 10 sene oyle kaldi.

Arkadasim ev aldi tv taktirdi duvara.
Kablo sarkiyor diye kablo kanali koydurmus duvara.
Cok hassas kendisi.

Takilan kanal kablonun kendinden daha berbat.
Klima taktirdi onun da borusu ortadan geciyor :)

Bu dedigim kisi asiri mimari hassasiyeti olan birisi
0
divit
(24.04.22)
Bu tarz evlerin minyaturleri bizim ulkede de, ege sahillerinde falan gorulmeye basladi, assos civarinda gizlemis sekilde birkac ev var mesela, arada tek tuk denk geliyorum.

ama neden bu noktaya yavas geliyoruz, benim aklima gelen sebepler:

1- bu evleri yaptirmak butce isi ve halkin geneli fakir. mimar ile calismak bir lukstur ve para gerektirir.
2- mimarlarimiz dandik cunku moda diye, aile baskisiyla falan mimarlik yaziliyor. Iyi mimar olabilecek cocuklar da "ac kalirsin" diye baska mesleklere yonlendiriliyor (ki ac kalirsin kismina kismen katiliyorum) Mimarlik ile ilgisi olmamasi gereken binlerce mezun veriliyor, onlarin da cogu cizim elemanindan oteye gidemiyor. Turkiye'de malesef cocuklarin hayalindeki meslegi yapmasi neredeyse imkansiz.
3- Zevginimiz inanilmaz vizyonsuz, bambaska seyleri dert ediniyorlar. Tasarim umurlarinda degil. Mimar cogunluk icin gereksiz bir teferruat, bas agrisi.
4- Betondan baska malzeme bilmiyoruz ve betonu da acaip primitif bir sekilde kullaniyoruz. Sene olmus 2022 hala asmolen doseme pesindeyiz. Boyle atraksiyonlu evlen icin celik, ahsap falan da kullanmak gerekiyor, o bilgi bizde pek yok.
5- elimizde boyle bir evi cikartacak kalifiye eleman, ekip sikintisi var. Yahu ustaligi gectim hala santiyelerde milletin kafasinda baret yok.
6- bina yonetmelikleri berbat. Avanta toplamak icin, delinecegini bile bile sacma sapan kurallar koymuslar, evler kopyala yapistir mantigiyla yapiliyor.
7- Insanimiz zevk degil rant pesinde, elinde arsaya maksimum ne yapilacabilecekse onu yapmak istiyor her seferinde. M2 yuksek olsun, max. kat cikalim da gerisi onemli degil.

Linkteki eve gelince, $55milyon dolar deger bicilmis, bu amerika standartlarida bile ciddi bir rakam, boyle bir evi 350 milyonluk ulkenin %99.999'u ruyasinda bile goremez. Ev yikiliyor, isini bilen bir ofisin isi oldugu belli. Beton berbat olmus yorumuna sesli guldum. Evdeki butun detaylarin bilincli yapildigi belli, bu seviyede hata kabul edilmez, madara olursun.
0
cooperr
(24.04.22)
Bir mimar ve ülkenin en köklü mimarlık okulunun akademisyeni olarak bu soruya birkaç kelam edeyim. Öncelikle üstteki cevaplar genel olarak doğru ve hepsinin bir araya gelmesi ile ülkede niteliksiz mimarlık problemi ortaya çıkıyor. Fakat hepsinin başında da aslında @hot potato'nun açıkladığı mesele yatıyor. Toplumun mimarlık konusunda eğitilmesi ve bu doğrultudaki farkındalık eksiği.

Bu farkındalık ve eğitim gerçekleşirse eğer, nitelikli mimarlık için talep oluşur. Bu taleple birlikte gerekli kaynaklar ayrılmaya başlanır (hem özel hem kamu finansmanı, profesyonel hizmet, vs.). Ayrıca işverenler de buldukları bir bina görselini mimarın önüne koyup "bundan çiz" demekten vazgeçerek işi uzmanına bırakır. 3 hocayla iş yapan, Anadolu'nun ücra köşelerindeki kurumlarda bulunan veya büyük şehirlerde apartman üniversitelerinin bir parçası olan mimarlık bölümleri kapatılır. Senelerce sabahlayarak mimarlık okuyan öğrenciler de, parasıyla projesini çizdirip mezun olanlar da aynı diplomayı alıyor maalesef bu ülkede.

Peki bu farkındalık nasıl oluşacak? Yine özel veya kamu desteği ile çalışan kurumlar, STK'lar aracılığıyla. Meslek odaları, dernekler, vakıflar, mimarlık merkezleri, müzeler, medya, basın yayın, kısacası mimarlık kültürünü topluma kazandıracak tüm kurumların desteklenmesi gerekiyor. Bu anlamda çalışan kurumlar elbette var fakat bunlardan bazıları finansman eksiği çekiyor, bazıları toplumdan kopuk, bazıları da demokrasi talepleri nedeniyle (mimarlar odası gibi) hükümet tarafından senelerdir bastırılıyor.

Peki nitelikli mimarlık için gereken ortama erişebilir miyiz ülke olarak? Dediğim koşullar gerçekleşirse erişiriz. Fakat esasında bir demokratik hak olan (nitelikli mekanlarda yaşayabilmek temelde bir demokratik haktır) mimarlık kültürü eğitiminin gerçekleşmesi için, öncelikle demokrasiye değer veren politik aktörlerin etkin olması gerekiyor.

Bu arada genel bir mimari niteliksizlik ortamı hakim fakat nitelikli örnekler de yok değil. Arkitera gibi mimarlık sitelerini karıştırırsanız bu örnekleri de görebilirsiniz.
0
gmzo
(24.04.22)
(7)

Ekonomik krizden önce 2.5x asgari ücret alan birinin yaşam kalitesi

maraz alinin sag kolu
Misal 2010 yılında bu kişi rahatça c sınıfı araba alıp 1+1 rezidansta kirada yaşayabiliyor muydu, sadece maaşıyla?
Misal 2010 yılında bu kişi rahatça c sınıfı araba alıp 1+1 rezidansta kirada yaşayabiliyor muydu, sadece maaşıyla?
0
maraz alinin sag kolu
(23.04.22)
uzun vadede planlama yapabiliyor kredi ile ödemelerini düzenleyebiliyordu.

şöyle diyeyim 2007 yılında biz okurken bize büyüklerin verdiği en büyük nasihat 30'a gelmeden ev ve arabanızı alındı.

yani normal bir üni mezunu 30'a gelmeden istanbul'da ortalama bir yerden ev ve araba kredisine girebiliyor, bunları ödeyip yazında italya'da tatilini yapabiliyordu.
0
duyurukullanıcısı
(23.04.22)
2010'da hatırladığım kadarıyla devlette ortalama bir nitelikli kişi vs maaşı asgarinin 4 katı olan 2200 civarıydı. o parada zaten 1800$ falandı. o zamanlar kira ödeme problemi yaşayan görmedim duymadım hiç bu maaş civarında. 3-5 ay çalıştıktan sonra sıfır araba kredisine de giren elini kolunu sallaya sallaya alabiliyordu.
0
avatar is back
(23.04.22)
1+1 mi? Eskiden 1+1 fakir işiydi. Öğrenciler, tek yaşayanlar tercih ediyordu. O yıllarda krediyle iki katlı, site içi daire alan insan tanıyorum.
0
dissendium
(23.04.22)
Yorumlar doğru evet ama zaten bugünkü krizin sebeplerinden bir tanesi de o zamanki ekonomik koşullar, popülist politikalar. Türkiye'nin gdp'si belli, kişi başına düşen milli geliri belli. Twitter'dan sevdiğim bir twiti bırakayım.
twitter.com

2008 TL-Dolar kuru 1.15
TR: GDP per cap 11.000 Dolar
İtalya: GDP per cap 41.000 Dolar
TR: Öğretmen maaşı 1334 TL yaklaşık 1150 dolar
İtalya: Öğretmen maaşı yaklaşık 1650 dolar.
Allah aşkına bu normal mi sizce? İnsanlar GFC öncesi dönemin bir rüya olduğunu anlamalı.
0
ted
(23.04.22)
abi şöyle söyleyeyim o zamanlar benim lise dönemime denk geliyor ve yakın olduğumuz bir hocamızın ev aldığını, kafası rahat bir şekilde çocuk sahibi olduğunu, yurtdışı tatili için planlar yaptığını vs. hatırlıyorum. özeniyorduk çünkü. biz yabancı dilciydik. o da öyle babadan varlıklı filan olmayan, üniversite okuyup öğretmen olmuş bir adamdı, "10 sene sonra onun gibi olsak ne güzel olur" diye düşünürdük. çok detaylı bakamadım ama 2010 için öğretmen maaşı 1900 görünüyor. hadi özel ders filan da veriyor olsun, 2750 lira de. bulabildiğim en erken euro verisi ise 2012'nin ortalarından 2.30 küsür... hadi iki sene önce daha fazla say (düşüktür muhtemelen) ve 2.50 de, adamın maaşı €1100 filan yapıyormuş.

kısacası zengin edecek bir para değildi ama genç, işinde gücünde bir insanı rahat ettirirdi. kendi ailem için de böyleydi bu durum. iyi hatırlıyorum, buz hokeyini çok sevdiğim için toronto maple leafs kapşonlu şeysi almak istiyordum. 60 dolar mıydı neydi. haftada 20 lira harçlığımı birkaç ay biriktirsem liseli halimle onu alacak maddi gücüm vardı. anamdan babamdan 50-60 lira çıkmalarını rica etsem bir ayda bile olurdu. ki o zaman 20 lira haftalık düşüktü, ben standart anadolu lisesi öğrencisiyim, durumu en kötü olan arkadaşımız bile hiç değilse benim kadar alırdı ailesinden ama o para biriktirip amerika'dan dolarla ürün getirtmeye yeterdi.

şimdi baktım benzer ürün 75 dolar olmuş, 1100 lira yapıyor. sevdiğin takımın donunu almak istesen asgari ücretin 1/4'ünü vermen lazım.

kısacası viski içirip şuh kahkahalar attıracak bir para değildi ama şu ankinden milyon kat iyiydi, avrupa birliği'nin vasat altı ülkelerinden muhtemelen iyi yaşıyorduk. şimdi ucuz diye bulgarlar bizi yağmalıyor işte düşün.
0
der meister
(23.04.22)
Şehre göre değişir bu. Şu anda da istanbul dışında yapılabilitesi var.
0
seaman
(23.04.22)
ev olayı eskinden de o kadar kolay değildi fakat o yıllarda araba almak gerçekten çok kolaydı. yeni mezun birisi 6 ay sonra ikinci el araba bakmaya başlardı, 2-3 sene içinde 0 araba alabilirdi.

hatırlıyorum şirkette primler yatınca cogunluk arabasını yenilerdi. şimdi primler yatınca ancak arabanın ağır bakımlarını kasko sigorta v.s. yaptırabilirsin, biraz da benzin parası kalır.
0
nuisance
(23.04.22)
(2)

Dün açıklanan Yuvam şeysi doları düşürür mü

condom kurşunu
Rte açıkladı ya dün gurbetçiler döviz getirsin %4 faiz garantisi verecez falan diye. Dövizi düşürür mü bu durum?
Rte açıkladı ya dün gurbetçiler döviz getirsin %4 faiz garantisi verecez falan diye. Dövizi düşürür mü bu durum?
0
condom kurşunu
(21.04.22)
piyasayı etkileyecek kadar bir döviz girdisi olacağını düşünmüyorum. en fanatik hükümet yanlıları bile paralarını türkiye içerisine sokmak istemez.
0
teritori
(21.04.22)
bunu normal insanlar için değilde yurtdışında büyük parası olan insanlar için çıkarıyorlar.

adamların yurtdışında belki var 5-6 milyar! doları. gel %4 ile faize koy diyor kısaca.

yoksa yurtdışındaki adam oranın sistemi ile zaten en az %30 kazanıyor döviz bazında.
0
duyurukullanıcısı
(21.04.22)
(12)

Irkçılık mıdır?

mg3929
Ülkenin en iyi üniversitelerinden biri ortadoğulu bi öğrencisini paylaşıp uluslararası öğrencimiz vs yazıp tanıtmış. Bunun altına xxx üniversitesi bile batıdan öğrenci çekemiyor artık gibi bir yorum yazmak ırkçılık mıdır? Bence değildir ama genel kanıyı görmek istedim.
Ülkenin en iyi üniversitelerinden biri ortadoğulu bi öğrencisini paylaşıp uluslararası öğrencimiz vs yazıp tanıtmış. Bunun altına xxx üniversitesi bile batıdan öğrenci çekemiyor artık gibi bir yorum yazmak ırkçılık mıdır? Bence değildir ama genel kanıyı görmek istedim.
0
mg3929
(20.04.22)
Irkçılık bence. Böyle yapan biri kendini küçültmüş olur.
0
seaman
(20.04.22)
Bence ırkçılıkla ilgisi yok. Ülkenin en iyi üniversitesi bile batılı öğrenciler tarafından tercih edilmiyor denilmiş, burada üniversitelerimizin ve eğitim sisteminin ne kadar berbat olduğuna dair yapılmış bi durum tespiti görüyorum ben.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(20.04.22)
değildir.
durum tespiti ırkçılığa girmez.
norveçlilerde mavi göz oranı somaliden yüksek derseniz bu ırkçılık değildir.
ölçülebilir bir tespittir.
somalililer genelde gerizekalıdır derseniz ırkçılık olur.

batı gibi refah ve eğitim düzeyi yüksek bir bölgeden öğrenci çekememek somut bir başarı kriteridir.
0
aslindasorunumpsikolojik
(20.04.22)
ırkçılık değildir. lakin çoğu ab üyesi ülke de arap, hindu vs paylaşarak int. student etiketi yapıştırıyor.
0
avatar is back
(20.04.22)
Batı > Doğu düşüncesi içeriyor gibi geldi bana, o yüzden bir ayrımcılık var sanki. En iyi üniversitelerdense oraya giren iyi olmalı ona da laf edilmez ve bu tek bir foto tek örnek olduğundan genelleme yapmak olur sanki.

"Okulumuzda 18 Hintli, 3 Türk master öğrencisi var" gibi bir açıklama sonrası bunu yazsan okey. O net bir çıkarım olur.

edit: Batıdan öğrenci çekememek tam olarak bişey ifade etmez bu arada. Ben İngiltere'de master yaptım, hiç İngiliz yoktu :D Onlarda okumak bizdeki kadar çok şey ifade etmiyor.
0
nhk ni youkosu
(20.04.22)
Sen batıya göre kalitesiz bir eğitim veriyorsun kimse seni seçmiyor, ancak Ortadoğulu ülkelerin eğitim sistemine göre daha tercih edilebilir bir eğitim veriyorsun o nedenle oradan öğrenci geliyor denmiş, burada bir ırkçılık yok. Eğitim anlamında tabii ki batı ortadoğudan çok daha üstün, bu da bir durum tespiti. Kimse batılı insanlar süper insanlar ortadoğulular çöp dememiş, oradaki vurgu eğitim alanına yapılmış, bu da çok doğru. Konuyu batılı insanlar şöyle doğulu insanlar böyle noktasında değerlendirmek yanlış olur.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(20.04.22)
irkcilik denemez ama dusunce sorunlu.

Universiteyi disarda okudum, sinifta birlesmis milletler gibiydi, israillisinden botswanaliya, italyandan ermeniye binbir turlu insan vardi. Sinifin en parlagi 20 sene once turkiye'den goc etmis Elbistanli kurt bir cocuktu, sagolsun benim birkac dersten gecmeme yardimci olmustur.

Napcaz simdi?
0
cooperr
(20.04.22)
gerçekçi olmak gerekirse ırkçılık temelli bir söylem bu. doğu-batı üstünlüğü konusunda bir taraf çığırtkanlığı söylemi havası da estirir aynı zamanda.

kaldıki sizin batılı öğrenci dediğiniz profilden çok daha başarılı orta doğudan afrikadan öğrenciler geliyor hem ülkemize hem de batı ülkelerine.
yani keramet batı sisteminde olduğu kadar bireyin kendisinde de var.

öğrencileri sahip olduğu bir etnisiteye veya bir coğrafyaya göre ayrıştırmak bizatihi ırkçılığın kendisi olmuş olur. bu konuda kendince haklı argümanlar geliştirerek vicdanınızı rahatlatmak isteyebilirsiniz. ama gerçeği eğip bükemezsiniz.

okul uluslararası öğrencilerindne sadece birisini veya en başarılısını da paylaşmış olabilir öyle değil mi? veya okul paylaştığı uluslararsı öğrencinin ülkesinden daha fazka öğrenci çekebilmek için bizatihi onu paylaşmış da olabilir öyle değil mi?
0
debian
(20.04.22)
mallıktır. ortadoğulu öğrenciyi paylaşmaya değer görmemektir.
0
bohr atom modeli
(20.04.22)
yazan kisinin, batililar tarafindan tarcih edilmeyi bir iyilik standardi olarak gordugu izlenimi veriyor cumle. Bir ayrimci altmetni varmis gibi, evet.
0
sopiro
(21.04.22)
bence ırkçılık değildir ama kötü niyetli birisinin bunu ırkçılık olarak lanse edebilmesi için çok güzel malzeme verilmiş olur.
0
co2s2
(21.04.22)
ırkçı olması için belli bir gruba o grubun teknik özellikleri sebebi ile bir saldırı yapması lazımdı

mesela arap ve rus turist geldiği sürece türk turizmi gelişmez demek ırkçı bir söylem değildir. çünkü bu bölgeden gelen insanların ırkları ile ilgili bir sorunun yok bu bölgedeki insanların kalite anlayışı ile ilgili bir sorunun var.

insanlar amerika'daki ırkçılık mevzusunu kalıp gibi alıp tr'ye uygulamaya çalışıyor. arada güneş ile portakal kadar fark var.
0
duyurukullanıcısı
(21.04.22)
(2)

Macbook, arkadaşlarla oynanabilecek oyun

büyük engizisyoncu
Macbook ile arkadaşlarla oynanabilecek oynanabilecek, fazla komplike olmayan oyunlar var mıdır tavsiye edebileceğiniz?CS, Battlefield gibi oyunlardan bahsetmiyorum tabi. Simulasyon olur, hayatta kalma olur, platform oyunu olur vs vs.
Macbook ile arkadaşlarla oynanabilecek oynanabilecek, fazla komplike olmayan oyunlar var mıdır tavsiye edebileceğiniz?
CS, Battlefield gibi oyunlardan bahsetmiyorum tabi. Simulasyon olur, hayatta kalma olur, platform oyunu olur vs vs.
0
büyük engizisyoncu
(18.04.22)
Starve Together
Survivor tipi oyun. Baya zevkli.
0
himmet dayi
(19.04.22)
valheim'e bir bakın
0
duyurukullanıcısı
(19.04.22)
(2)

bir şeyin sponsoru olmak

stationary traveller
merhabalar örnek veriyorum, bir tv programının, bir futbol takımının, bir koşu organizasyonunun veya en basic haliyle bir youtube kanalı programının sponsor dinamikleri nasıl işliyor? örnek veriyorum x soda markasındaki iletişim görevlisi, bu mecralardaki yetkililerle iletişime geçip size sponsor ol
merhabalar örnek veriyorum, bir tv programının, bir futbol takımının, bir koşu organizasyonunun veya en basic haliyle bir youtube kanalı programının sponsor dinamikleri nasıl işliyor? örnek veriyorum x soda markasındaki iletişim görevlisi, bu mecralardaki yetkililerle iletişime geçip size sponsor olmak istiyoruz, işte bu da 50 bin tl deyip sponsorluk mu imzalanıyor (burası en kaba haliyle yazdım detayları bilen varsa yazabilir) teşekkürler.
0
stationary traveller
(18.04.22)
iki yönlü de olabilir. eğer çok popüler isen dediğin gibi olabilir.

ama değilsen zaten programı hazırlamadan önce sponsorları geziyorsun, yapacağın programı en azından bir kaç adım götürebilecek sponsorları topluyorsun.

konser olur, video olur ne olursa.
0
duyurukullanıcısı
(18.04.22)
Genelde içerik üreticiler markalara ulaşır. Markalar bunu değerlendirir evet ya da hayır der.

İçerik üreticilerin sponsorluk paketleri vardır onları satarlar. Atıyorum program sponsorluğu, ürün yerleştirme, giyim sponsoru vs. gibi. Markalar da bakarlar kendilerine uygun alanları kullanırlar.

Bazen reklam ajansları da tavsiyede bulunuyor. Atıyorum bir dizi vardır, reklam ajansı der ki bu dizi size uyar mutlaka bir iş birliği yapın.

Bazen de markalar ajanslarına der, medya görünürlüğümüz azaldı şu kadar bütçemiz var bize bir program bulun gibi.
0
anten
(18.04.22)
(8)

Mesut Süre ile İlişki Testi

peki madem
Merhaba!Bu aralar İlişki Testi'ne çok sardım, sonra baktım bu pazar canlı varmış. Gitsem mi diye düşündüm, aktivite olur diye. İçinizde giden var mı, sizce değdi mi?Teşekkürler!
Merhaba!

Bu aralar İlişki Testi'ne çok sardım, sonra baktım bu pazar canlı varmış. Gitsem mi diye düşündüm, aktivite olur diye. İçinizde giden var mı, sizce değdi mi?

Teşekkürler!
0
peki madem
(18.04.22)
git tabi ya manyak mısın?!
0
duyurukullanıcısı
(18.04.22)
güzeldi, çok eğlenceli bi aktivite olur
0
megacracker
(18.04.22)
Gayet eğlenceli, yayını seviyorsan canlıyı daha çok seversin. Bazı şeyleri kesiyorlar çünkü yayında, canlı olarak izleyince sahne performansı olarak da eğleniyorsun.

Hele ki eşle sevgiliyle gidip bi de mikrofon sana gelirse güzel bir anı olur.
0
Bruce
(18.04.22)
Gidersem tek başıma gideceğim, zaten olsa olsa Yalnızım Mesut Bey'e katılabilirim hahaha

Peki bilet kategorilerinin bir anlamı var mı? İlla sahneye yakın oturmak gerekmiyordur herhalde, arkada da otursan güzeldir. Bilet fiyatlarında inanılmaz fark yok ama yine de sorayım dedim.
0
🌸peki madem
(18.04.22)
Kategori işi salona göre değişir, ben eski duru tiyatroda gitmiştim orada yoktu kategori.
0
Bruce
(18.04.22)
Bursa’ya gelse giderim çok gülüyorum ben. :)
0
naksidil
(18.04.22)
Yalnızım Mesut Bey çok saçma sapan birşey.
0
duyurukullanıcısı
(18.04.22)
komikti eğlendik biz de hemen her bölümünü izledik. ama biz Profilo'da gittik, çok can sıkıcı bir yer oraya yürürken moralin bozuluyor modun düşük giriyorsun, gece dönerken güldüğünün acısı çıkıyor. fyi. başka yerde gidin gidecekseniz.
0
nonik
(19.04.22)
(4)

İyi düzeyde İngilizce bilen biri için konuşma pratiği

fotrsapka
Merhaba,Eşimin İngilizce yazma, okuma ve anlama becerileri çok iyi ancak konuşma pratiği yapmak ve dilini akıcılaştırmak istiyor. Cambly'i duyuyorum ama başlangıç değil de ileri düzeyde İngilizce'si olan biri de faydalanabilir mi? Veya önerebileceğiniz başka bir kaynak var mı?Çok teşekkürler, iyi ha
Merhaba,

Eşimin İngilizce yazma, okuma ve anlama becerileri çok iyi ancak konuşma pratiği yapmak ve dilini akıcılaştırmak istiyor. Cambly'i duyuyorum ama başlangıç değil de ileri düzeyde İngilizce'si olan biri de faydalanabilir mi? Veya önerebileceğiniz başka bir kaynak var mı?

Çok teşekkürler, iyi haftalar.
0
fotrsapka
(18.04.22)
Preply.com da olabilir
0
seaman
(18.04.22)
Cambly'den gayet olumlu geri dönüş aldım fakat dezavantajı mevcut. Birincisi çok pahalı. İkincisi pahalı olmasının yanı sıra kaliteli eğitmen bulabilmek deneme yanılma yönetimiyle oluyor. Bir eğitmenin kaliteli anlamın yolu; birkaç kez görüşmekten geçiyor.

Verdiğin ücretin karşılığını alamamak var işin içinde. 76 eğitmenle görüşüp, sadece 7siyle görüşüyordum ki bunlardan yalnızca 2 tanesiyle sürekli konuşuyordum. Diğerlerini ara ara dönüyordum.

Eğer cambly'e üye olacaksınız, eğitmen tavsiye verebilirim.


meet2talk'i da tavsiye ederim. Seviye tespit var. 5 seviye var. Sadece 1 ay denedim, devam edemedim ama türk bazlı İngilizce konuşma pratği şirketler arasında en kurumsal olduğunu iddia edebilirim.


Edit: Preply'i de tavsiye ediyorlar. Kullanmadım hiç.
0
put it in your appropriate place
(18.04.22)
Cambly ve konuşarak öğren platformları bana pahalı geldi onun yerine eve yakın bir ingilizce kursundan özel speaking dersi daha uyguna geliyor ve uzaktan veya giderek de konuşabiliyorsunuz.
0
esinikaybetmiscorap
(18.04.22)
1- sesli kitap okuma
2- kendi kendine konuştuğunda ingilizceye dönme
3- etraftan duyduğu şeyleri (bunun gibi) ingilizceye çevirme
0
duyurukullanıcısı
(18.04.22)
(5)

kas gevşetici kremler neden yasaklandı, bilgisi olan var mı?

Phoebe
birkaç eczane dolaşıp muscoflex bulamadım, hepsi de kaldırıldı bu tarz kremler dedi. internette de neden kaldırıldıklarına dair net bir bilgi bulamadım. zaten fda onaylı değillerdi gibi bir şey okudum, başka da bilgi yok. çok merak ettim, sebebini bilen var mı?
birkaç eczane dolaşıp muscoflex bulamadım, hepsi de kaldırıldı bu tarz kremler dedi. internette de neden kaldırıldıklarına dair net bir bilgi bulamadım. zaten fda onaylı değillerdi gibi bir şey okudum, başka da bilgi yok. çok merak ettim, sebebini bilen var mı?
0
Phoebe
(18.04.22)
2 gün önce aldım ben.
0
duyurukullanıcısı
(18.04.22)
@duyurukullanıcısı, 3-4 eczaneden bu yanıtı verdiler, çok şaşırdım şimdi.
0
🌸Phoebe
(18.04.22)
ben de geçen hafta acil doktorunun yazdığı (ismini hatırlamıyorum) bir kremi bulamamıştım. eczacı bu ilaçların toplatıldığını artık satılmadığını söyledi. acil doktorları bilmeyebilir dedi. volteren tavsiye etti onu aldım bende.
0
naksidil
(18.04.22)
tiyokolşikosid içeren haricen kullanılan tüm preparatların ruhsatı askıya alındı ve geri çekme uygulandı. sebebi etkisiz olmaları. şu an ruhsat askısı var sadece yarın bir gün düşük ihtimal ama geri gelebilirler. ekim ayından beri yok bu ilaçlar.

@duyurukullanıcısı aldığınız neydi merak ettim
0
malwethiel
(19.04.22)
eczaneyi aradarım muscoflex'in bir ürünü toplatılmış benim aldığım musco değilmiş felden miş
0
duyurukullanıcısı
(19.04.22)
(9)

Sizce nitelik diploma mıdır?

skzr
Aslında sormak istediğim son günlerde sözlüğü neredeyse işgal eden tartışma odağı. Neden bizim ülkemizde diploma eşittir nitelik kriteri var? Yanlış anlaşılmasın elbette diploma, yeterlilik anlamında kriterlerden birisi olmalı ama her diploma alanı eşit mi tutmalıyız? Çalıştığım kamu kurumuna bakıyo
Aslında sormak istediğim son günlerde sözlüğü neredeyse işgal eden tartışma odağı. Neden bizim ülkemizde diploma eşittir nitelik kriteri var? Yanlış anlaşılmasın elbette diploma, yeterlilik anlamında kriterlerden birisi olmalı ama her diploma alanı eşit mi tutmalıyız? Çalıştığım kamu kurumuna bakıyorum mesela, bir tarafta lisans diplomasıyla salla başını al maaşını kafasında bir takım grup, diğer tarafta vizyoner, sorunlara pratiklik marifetiyle yaklaşıp orta ve uzun vadeli çözümler üretebilen önlisans diplomasıyla ast takım grubu da var. Bu sadece bizim kurumda değil, gözlemlediğim, gördüğüm, arkadaşlarımın çalıştığı hemen her kurumda böyle. Bu minvalde diploma=liyakat/hakkaniyet karinesi geçersiz oluyor.

Sizce durum ne olmalı? Kurum yöneticisi olsanız ve size tam yetki verilse neler yapardınız hizmet kalitesini artırmak adına?
0
skzr
(17.04.22)
Artık çoğu kişi diplomasından farklı alanlarda iş bulabiliyor. bu da gösteriyor ki diploma nitelik anlamında tam belirleyici değil. Ama Türkiye'de diploma olmadan bir şey yapamazsın algısı var işte. Bu da üniversiteler ücretsiz diye herkesin okumasından kaynaklanıyor. Mesela kendini geliştirmiş diplomasız bir yazılımcının kabul görmesi Türkiye'de kolay değil.

Türkiye'de yükseköğretim verimsiz bir süreç. Avrupa'da lisans çoğu ülkede 3 yıl. 1 yıllık 2 yıllık diplomalar da var. İnsanlar bu diplomalarla da güzel işler bulabiliyorlar.

Dünyada ve Türkiye'de yüksek işsizliğin nedenlerinden biri diplomaya sırtını dayamak. Ekstra efor sarfetmeden mezun olur olmaz iş teklifleri gelecek beklentisi var. Bir kişi kamuya girmek istiyorsa AÖF'den bir lisans diploması alıp KPSS kasması yeterli.
0
nvidia
(17.04.22)
mesela iibf'lerin yüzde 95'i niteliksiz. ya da bir kısım taşra üniversitelerinin bölümlerinin yüzde 80'i niteliksiz. evet 20 sene önce üniversite sayısı azdı kazanmak zordu ama şu an kazanmamak zor. o yüzden ülkemizde diploma eşittir nitelik devri bitti.

bir arkadaşım bir kamu kurumunda çalışıyor. bu kurum yaptığı iş sebebiyle avrupayla entegre. bildiğimi kadarıyla 3-5 senede bir ingilizce yeterliliğini ispatlamak zorunda. yani bir kere puan aldım bitti olmuyor. o yüzden çalışan personellerin niteliklerinin güncelliğini koruduğunu bu şekilde denetlerim. bir de tabi ki verim mevzusu var bunu da işin uzmanları bilir.
0
paintov
(17.04.22)
sorun burada tr'de nitelikli iş yapılmaması. yani sen en iyi mühendisi de bir makinenin başına koyuyorsun en kötüsünü de. iş niteliği o kadar basit ki en kötüsü bile 6 ayda öğrenir iyisi 1 ayda öğrenirken.

bu sebeple aslında tr'de alınan diplomaların niteliği aynı. çünkü işler aynı. üniversiteleri zorlayan bir sektör, yönetim yok çünkü öyle bir ihtiyaç yok.

hal böyle olunca diploması olan insanlara bazı yetkiler tanınıyor, hibe, teşvik, vergi veya imza gibi. böylece iş veren neden riske alıp diplomasız birini alayım ki? belki yarın lisans mezununa bir şey verecekler diyip lisans mezunu alıyor.

dolayısı ile diploma = nitelik oluyor.

tr'de kamu kurumları ayrı bir dünya. normal yaşadığımız dünyadan ayrı bir kategoride değerlendirilmesi gerekir o sebeple zaten bizde özel-kamu diye bir ayrım var.

bir çalışanın her zaman ya kovulma ya düşük mevkiye getirilme yada ödül, teşvik düşünceleri aklında olmalı ki teşvik olsun yoksa kamu kurumlarındaki gibi olur herşey.
0
duyurukullanıcısı
(17.04.22)
Değildir, ama belirleyeciliği vardır, açıklayacağım. Önce son yıllarda bitirirlen okulların zaten hiçbir anlamı kalmadığını ekleyeyim.
Açıklamamda şu; puan, sıralama, bölümden ziyadede kişinin nerede ne okumayı tercih edebilirliği niteliktir. Boğaziçi sosyoloji, uludağ tıp arasında bir fark var. Biri kendini tanıyabilmiş, kendi rızasıyla kendini sosyoloji okumaya vakfetmiş olabilir diğeri memur bir aileden geliyordur doktor olayım da işsiz kalmayayım diyordur. (Elbette yüzlerce farklı önerme de mevcut) İkisi arasında nitelik farkı var tabiiki. Veya sabancıların mühendislik okumaması gibi...

Ben birbiriyle uyumlu, yüksek vizyonda insanları toplardım. Puana vs bakmazdım ama taşrada okumuş (isterse en iy bölümleri birinci bitirsinler) bir çoğunluk yaratmazdım, şartsa eğer aralara serpiştirirdim.
Diploma tek başına değil, yan etkilerle vizyonu belirleyen (sınırlayan demiyorum), fikir veren birşeydir.
0
rewlack
(17.04.22)
eksisozluk.com
eksisozluk.com

biraz konuyla alakali, sozlukte gundem olmus simdi.
0
baldur2
(17.04.22)
diploma nitelik değil. serbest çalışacaksan, kendi işini yapacaksan olur.

aksi halde diploman yok ama çok başarılı bir yazılımcısın. kurumsal şirketlerin hiç birinde çok üst pozisyona gelemezsin. bu kurumun aptal olmasından kaynaklanmıyor. kurum kültürünün eğitimli eleman istihdam etme ve devlet teşviklerinin bu yönde olması ile alakalı. devlet proje içinde lise mezununa teşvik vermezken, yüksek lisanslıya maaşın %60 kadar teşvik veriyor. şimdi bu şirket neden lise mezunu adamı işe alsın ?

özetle tüm firmalarda ve devletin politikası eğitim düzeyini arttırmak bunu teşvik etmek yönünde. eğitimsiz ancak çok tecrübeli-becerikli adam sayısı da oldukça azdır.
böyle olunca insanlar istatistiğe bakar. eğitimliler içinden bilgili-becerikli olanı seçmeye çalışır.
0
orpheus
(17.04.22)
Diploman yoksa devamli kendini ispatlaman gerekir senin gorduklerin bu iste.

Ben bilgisayar muhendisiyim, kendimi gram gelistirmiyorum kimse laf edemiyor.
Myo mezunu cocuk 6 ayda bir dil ogrenmek zorunda kaliyor hem de benden az maas aliyor.

Ehliyetin varsa herkes araba surdugunu kabul eder, bilmiyorum dersin yine inanmazlar.
ehliyetin yoksa hep millete soforlugunu anlatir durursun yav he he derler..
0
divit
(17.04.22)
@divit hocam benim sorduğum husus sizin bahsettiğiniz durum değil. Ben daha çok ülkenin bu kafa yapısının nedenlerini, sırf a3 boyutunda tuval kağıt üzerinde mürekkep damlatılmış nesnenin neden bu derece önemli olduğundan bahsedip, neden böyle olduğunu sorguluyorum.

Kendini geliştirmemiş, hâlen geliştirmeyen vakti zamanında belki de hasbelkader taşra üniversitenin birisinden belki de zar zor diploma alabilmiş kişinin üstünlüğü saçma değil mi sizce de? Kamu kurumları açısından da, ülkenin kıt kaynaklarını bu yolla israf edilmiş olunmuyor mu?
0
🌸skzr
(17.04.22)
Abi bu tasra okulu muhabbeti ilk basta ozelestiri gibi geliyordu ama yanlis yerlere gitti.
Adam ic anadoluda koy gibi yerden mezun diye onun egitimini asagilamayiz.
Mufredat az cok ortak herkes belli dersleri verip mezun olmak zorunda.

Iyi okulla kotu okulun gordugum tek farki dil egitimi ve giriste uygulanan baraj.
Yani adam kotu okul mezunuysa tek eksigi yabanci dil ve ozguven oluyor genelde.

Kamu kurumu muhabbetine gelirsek o ayri tartisma konusu :)
ozel sektordeki gibi optimum bir calisma plani uygulansa %90 memur issiz kalir zaten.
En basitinden belediyeler bile 50bin kisi ustunde adam calistiriyor.
0
divit
(17.04.22)
(3)

Isi iyi yapmak - isten kazanc saglamak

dunal
Merhaba,Ticari bir isin yapilmasindaki gelisimin o isin gercekestirilmesinden elde edilen kazanca her zaman (monoton) pozitif artis sagladigi bir is kolu dusunebiliyor musunuz? Yani, ne kadar iyi yapilirsa o kadar cok kazandiran bir is akliniza geliyor mu? Genelde iste gelisim bir yere kadar kazanci
Merhaba,
Ticari bir isin yapilmasindaki gelisimin o isin gercekestirilmesinden elde edilen kazanca her zaman (monoton) pozitif artis sagladigi bir is kolu dusunebiliyor musunuz? Yani, ne kadar iyi yapilirsa o kadar cok kazandiran bir is akliniza geliyor mu? Genelde iste gelisim bir yere kadar kazanci arttirirken bir yerden sonra kazanci arttirmiyor ya da kazanca gercekte zarar veriyor, aksi ornekler ariyorum.
Tesekkurler.
0
dunal
(17.04.22)
buradaki kriter verim. yani sen gereksiz yere iyileştirmeye gidiyorsan gereksiz yere kalite artışına gidiyorsan kazancın düşer.

kalite aynı zamanda zamanın bir fonksiyonu yani müşterine doğru zamanda doğru kaliteyi sunman lazım. gereksiz yüksek kalite de kazancını düşürebilir.

buna normal demir yeterliydi ama sen 316 paslanmaz kullanmışsın. ee daha iyi olmamış mı?. yani gereksiz.

veya daha doğru düzgün sushi tatmamış bir lokasyona süper über bir lokanta açmak.

gibi.
0
duyurukullanıcısı
(17.04.22)
Duopoly olan marketler olabilir, airbus boeing'den ne kadar daha iyi ve kaliteli arge yaparsa satışları ve karı artar gibi.
0
archmage mahmut
(17.04.22)
satış işi mesela, adamın ne kadar iyiyse o kadar çok para kazanıyorsun direkt doğru orantı var.
0
roket adam
(17.04.22)
(7)

Oyun Önerisi - PC

infernal majesty
Merhaba,Ani bir kararla "35 yaşında utanmadan bilgisayar oyunu oynayan tip" olmaya karar verip bilgisayar aldım. Son 1 yıldır oynamasam da 6-7 yıldır oynadığım tek oyun CSGO, eski bilgisayar da pek iyi bir şey değildi zaten.Uzak da kaldığım için ne oynasam bilemedim, sadece Red Dead Redemption 2 ve
Merhaba,

Ani bir kararla "35 yaşında utanmadan bilgisayar oyunu oynayan tip" olmaya karar verip bilgisayar aldım. Son 1 yıldır oynamasam da 6-7 yıldır oynadığım tek oyun CSGO, eski bilgisayar da pek iyi bir şey değildi zaten.

Uzak da kaldığım için ne oynasam bilemedim, sadece Red Dead Redemption 2 ve Far Cry 6 olabilir diye düşündüm hızlıca bakıp ama pek bilgim yok tahmin ettiğiniz üzere. Tek bir kriterim var, o da oyunun "gerçek" olması. Yani canavar, büyü, ışınlanma vs olmaması.

Her türden oyun önerisine açığım. Teşekkürler.
0
infernal majesty
(16.04.22)
35 yaşında isen sea of thieves ve valheim diyorum.

witcher ve elder of scrolls da olabilir.
0
duyurukullanıcısı
(16.04.22)
Utanmadan 40 yaşında Battlefield 1 oynuyorum. Başkasını da kafam ve gözüm kaldırmıyor zaten.
0
wrench
(16.04.22)
30 yaşında utanmadan sıkılmadan Red Dead Redemption oynayayım diye 6000 TL'ye bir bilgisayar topladım geçen sene. Dolar iki katına fırladı, şimdi o bilgisayarın fiyatı 20000 TL'ye dayandı, Red Dead Redemption'ı da oynadığım her saniyesine ayrı bayıldım, yani hiç pişman değilim, 40 yaşında olsam yine yaparım.

Red Dead Redemption 2
Doom 2016 ve Doom Eternal
Plague Tales
Days Gone
Forza Horizon 4 (yarış seviyorsan)
Assassin's Creed Origins
Assassin's Creed Odyssey
Hellblade: Senua's Sacrifice
Resident Evil 2 Remake

Bunları oynadım bitirdim şimdilik. Çok güzel oyunlar, hepsini tavsiye ederim. Çok güzel birşey oyun oynayabiliyor olmak.

"Canavar, büyü, ışınlanma olmasın" demişsin, şimdi farkettim ama o hepsinde bir şekilde var, Red Dead Redemption 2 gibi oyunlar çok çok nadir artık.
0
mantheman
(16.04.22)
Eğlenme amaçlı vurdulu kırdılı olmayan oyun istiyorsanız size önerim, Cities Skylines olur. İçinizdeki yerel yönetici aşkınızı dışarıya yansıtma vakti. :)
0
skzr
(16.04.22)
"Yani canavar, büyü, ışınlanma vs olmaması."
altında Doom öneriyor.

GTA V veya RDR 2 derim. sonsuz imkanlar, sonsuz vakit tüketilebilir.
0
celeron 300a
(16.04.22)
Days gone. Özellikle de post-apocalyptic atmosferleri seviyorsanız
0
oldtimer
(17.04.22)
Strateji oyunlarını severseniz,

Age of Empires II
Civilization IV
europa universalis iv
0
marsli gocmen
(17.04.22)
(2)

Opensea.io NFT Satma

heritage
Merhaba,Zamanında yapmış olduğum çizimler vardı. Belki yanlışlıkla biri alır diye OpenSea'ye koydum. Fakat satışa çıkarmak için para istedi. Sonra duydum ki bedava da satışa çıkarılıyormuş.Rica etsem mala anlatır gibi, adım adım nasıl para ödemeden bu çizimleri satışa çıkarabilirim açıklayabilir mis
Merhaba,
Zamanında yapmış olduğum çizimler vardı. Belki yanlışlıkla biri alır diye OpenSea'ye koydum. Fakat satışa çıkarmak için para istedi. Sonra duydum ki bedava da satışa çıkarılıyormuş.

Rica etsem mala anlatır gibi, adım adım nasıl para ödemeden bu çizimleri satışa çıkarabilirim açıklayabilir misiniz?
0
heritage
(15.04.22)
rarible beleş.

ben kendi 3d animasyonlarımı koydum. güzel şeyler ama yüzüne bakan olmadı. sadece reklamı yapılan şeyler satılıyor benim anladığım kadarı ile yada ona yakın şeyler.
0
duyurukullanıcısı
(15.04.22)
eth değil de polygon üzerinden konulunca ücret çıkmıyordu diye hatırlıyorum.
0
mungojerry
(16.04.22)
(11)

Bir dolandırıcılık yöntemi mi?

Wolfware
MerhabalarAmerikadan eski bir arkadaşım bana emanet etmek istediğini söylediği bir miktar parayı(50 bin dolar) göndermek istiyor. Bunun için american delivery service diye bir yerden gönderecekmiş. Benden ad soyad, ev adresi, e-mail adresi, telefon numarası ve kimliğimin fotoğrafını istedi. İki yıld
Merhabalar

Amerikadan eski bir arkadaşım bana emanet etmek istediğini söylediği bir miktar parayı(50 bin dolar) göndermek istiyor. Bunun için american delivery service diye bir yerden gönderecekmiş. Benden ad soyad, ev adresi, e-mail adresi, telefon numarası ve kimliğimin fotoğrafını istedi. İki yıldır konuşmadığın bir arkadaşımdı bu yüzden emin olamadım. Bu bir dolandırıcılık yöntemi olabilir mi? Açıkçası emanet için para göndermesi de mantıklı gelmedi. Bu bilgileri verirsem sıkıntı yaşar mıyım?
0
Wolfware
(15.04.22)
eğer yüzyüze görüşmediysen fake bir mail de olabilir. ilgili hesap ele geçmiştir vs. facebook instagram da olabilir fark etmez.
0
duyurukullanıcısı
(15.04.22)
50bini sana niye gondersin? Topraga gomse daha guvenli :))

Kargoyla yolluyor bi dehsbdbsjs
0
brkylmz
(15.04.22)
O parayı yasadışı bir şekilde elde etmiş olabilir. Bence hiç bulaşma.

Ayrıca bu adamın akrabası falan yok mu? Parayı gidip elden bir akrabasına falan da verebilir.
0
Cruyff
(15.04.22)
parayı emanet edecek sana mı kaldı.. bulaşma
0
monicapp
(15.04.22)
tether yapıp sana göndersin.
0
1917
(15.04.22)
ya hesabi hacklenmis ya da yasadisi bir para kazanmis, onu kacirmaya calisiyor. oyleyse o paranin izi surulur arada direk sen de gidersin. sakin ama sakin kesinlikle bulasma
0
oscar
(15.04.22)
evet dolandirilmak uzeresin

konuyla cok alakasi yok ama boyle durumlarda hep aklima gelir:

"bedava peynir sadece fare kapaninda olur"
0
nibba
(15.04.22)
Dolandırrlma artı başına iş açılması. Devlet her para girişini takip ediyor, takip olmasaydı öillet bavula koyup istediğini getirirdi
0
kaset
(15.04.22)
normalin dışında gelişen her şeyden kıllanırım ki sen de aynı durumdasın.
sonuç: uzak dur.
0
lazpalle
(16.04.22)
Ailesi, akrabası, yakın dostu vs. yok mu bu arkadaşın da, 2 yıldır görüşmediği bir arkadaş üzerinden böyle bir şey yapmak istiyor?

Net uzak durun.
0
la traviata
(16.04.22)
bir sonraki aşama senden para istemek olacak. arkadaşının telefonu varsa ara bence .bu son zamanların dolandırıcılık yöntemi malesef.
0
devilone
(16.04.22)
(2)

Partilerin gençlik kollarının gelirleri nereden geliyor?

winston insani
MerhabalarSiyasi partilerin gençlik kollarının geliri nereden geliyor? Siyasi partilerin kendilerinden mi? Kanunda böyle bir şey var mı? Geçenlerde sahur muhabbeti vardı ya aklıma gelmişti şimdi sorayım dedim.
Merhabalar

Siyasi partilerin gençlik kollarının geliri nereden geliyor? Siyasi partilerin kendilerinden mi? Kanunda böyle bir şey var mı? Geçenlerde sahur muhabbeti vardı ya aklıma gelmişti şimdi sorayım dedim.
0
winston insani
(15.04.22)
siyasi partilerin kendi ne demek ki? gençlik kolları da siyasi partinin bir organı. oraya bütçe ayırması için bir kanun gerekmiyor. bu organizasyonu varlıklı bir parti üyesi de üstlenmiş olabilir, parti kendi bütçesinden de ayırmış olabilir, her katılımcı kendi payını da ödemiş olabilir.
0
mustafakesekci
(15.04.22)
ilçe parti başkanların ortalama 15k usd harcıyormuş sadece ilçe için. sen illeri düşün. ya hiçbir zaman öyle gelen paranın giden paranın hukukunun işlenmediği bir yerde yaşıyoruz. bir memur bunun hesabını muhalefete sorsa iktidarcı, iktidara sorsa zaten sürgün olur.

anca işte ibb'deki gibi büyük mevzular ortaya çıkınca tr'nin en baba adamları takip ediyor onda da bir şey olmuyor.
0
duyurukullanıcısı
(15.04.22)
(12)

Aynı yerde çalıştığınız kişiye aşık oldunuz mu?

sakince
Önceleri ilgisi hoşuma gidiyordu. Sonra onu güldürmek, mutlu etmek beni mutlu etmeye başladı. Sonra aslında onun için herkes gibi olduğumu farkettim. Tabi burda baya bi yıkıldım. Birazda kullanılmış hissettim. ortak hiç bir noktamız yokken onu düşünür oldum. Baktım beni üzüyor araya mesafe koydum.Bu
Önceleri ilgisi hoşuma gidiyordu. Sonra onu güldürmek, mutlu etmek beni mutlu etmeye başladı. Sonra aslında onun için herkes gibi olduğumu farkettim. Tabi burda baya bi yıkıldım. Birazda kullanılmış hissettim. ortak hiç bir noktamız yokken onu düşünür oldum. Baktım beni üzüyor araya mesafe koydum.

Bu sürede bazı zamanlar mesai dışında aradığı zaman görmezden geldim vs. Kısacası ona verdiğim değeri azaltmak istiyorum. Sabahları ben günaydın nasılsın diye sormasam 3-4 saat konuşmaksızın duruyor.

Hastalığında, yakını hastaneye düştüğünde maddi anlamda zora düştüğünde desteğimi hiç geri çekmedim. O talep etmeden yanında oldum. Doğum günlerini kutladım. O beni hatırlamazken... Elbet o da kendince beni düşündüğü oldu ama benimkiyle kıyaslanamaz tabi.

Bunları hatırladıkça kendime kızıyorum. Kendimi beş paralık ettim diye. Ama buna rağmen gönlüme söz geçiremiyorum. Ben sohbeti başlatınca da devamını getiriyor.

Bu salak kısır döngüden nasıl kurtulurum. Yüreğime nasıl söz geçiririm. Her akşam hüzünlü bir şekilde eve dönüyorum. Zaten iş-ev arası gidip geliyorum. Başkalarıyla tanışma şansım sıfıra yakın. Olsa da süreklilik olmuyor. İnstadan takiptende çıktım ama deli gibi de merak ediyorum. Onu bensiz mutlu görmeyi..

Siz ne yaptınız nasıl yendiniz bunu? Sizin düşündüğünüz birinin umrunda değilken yaşamayı...
0
sakince
(12.04.22)
Acı çekmeden olmuyor çok klasik olacak ama ben de yaşayarak öğreniyorum bu durumu kesinlikle zamana bırakmalısın
0
oldz
(12.04.22)
Oldum. Çok yanlış bir deneyimdi, keşke olmasaydı. Geleceği olmadığı için ve çok zarar gördüğüm için yara bandı gibi çekip attım.
0
gabe h coud
(12.04.22)
Sürekli gün boyu aynı havayı teneffüs ederken nasıl başedeceğim. Kendimi derslere verdiğim zaman bir nebze unutuyorum. Ama sağ tarafımda aklım hep onda ne yapıyor diye? hiç konuşmasam bundan da kötü etkileniyorum. Selam vermeden yerime oturuyorum moralim bozuluyor. Normal davransam geçmişi düşünüp yaptıklarıma sinirleniyorum. Doğum günü geldiğinde kutlamak istemiyorum mesela sonra beni silip atmasından da korkuyorum. O izinliyken kafam çok rahat.
0
🌸sakince
(12.04.22)
senin sıkıntıdan birine vurulup acı çekesin gelmiş onu yaşıyorsun sadece. kendi kendini üzesin var yani.

kesin tırt biridir.
0
duyurukullanıcısı
(12.04.22)
Benden biri hoşlanmıştı. İşten ayrıldıktan sonra söyledi. Görüştük ama yürümedi. Bazı şeylerin olmamasında bir hayır vardır. Kendisi çok mutlu, sen de öyle olacaksın.
0
geçerkenugradım
(12.04.22)
1-evde durma, en olursa olsun arkadaş eş dost birilerini bul ve vakit geçir, sosyalleş, dating uygulamalarını kullan gerekirse.
2-zamana bırak, zaman çözecek, yeterince vakit geçmesi için sabret.
0
veritaslibertas
(12.04.22)
Hocam sen kendi kendine niye triplere giriyorsun. Takipten cik.alar, gunaydin dememeler falan. Tavsan daga kusmus hesabi.

Bu sekilde olacagi varsa da olmaz. Biraz cool ol yav, yine muhabbet et canin istiyorsa ama fedakarlik yapma. Gunaydin de gec ama devamini bekleme. Ha getirirse devamini konus.

Asil su an sekilden sekile giriyorsun. Oncekileri salla, unut gitsin artik.
0
brkylmz
(13.04.22)
Hocam sen kendi kendine rollenmişsin. Bu bildiğin platonik aşk. Belki kız, senin ona olan ilginden bile bihaber. Şimdiye kadar bir elektrik olsa karşılık bulurdu zaten.
0
Arthur Dayne
(13.04.22)
siradaki gelsin diyeceksin.
0
alperz
(13.04.22)
@duyurukullanıcısı gerçekten beni yakından tanımış gibi doğru bir tespit yapmışsın. Bunu son zamanlarda bende farkettim. En mutlu olmam gereken zamanda bile ne düşünüpte mutsuz olayım diye düşünüyorum. Gerçekten sizin tabirinizle tırt biri.

@brkylmz hocam onunda farkındayım. İlk zamanlar stajyerimdi. sürekli bana kimse senin gibi ilgilenmedi falan gibi bolca cümleler kurunca benim dengem yavaş yavaş bozuldu.

@arthur benim ilgimi hiç bilmesin hocam zaten gerçekten istemiyorum. Diyorum ya bundan düşünce olarak kurtulmak istiyorum.

@geçerkenugradım teşekkür ederim yorumunuz için inanın böyle birşey karşılık bulsa oluru zaten olmaz. kafa yapılarımız farklı. Ben sadece kendimi sevmiyorum galiba ki veya egoma mı yeniliyorum anlamadım.

@herkese teşekkür ediyorum derdimi dert edenlere... umarım geçer. insanın burnunun dibindeyken zor gibi ama sizlerin tecrübesi bu yönde gibi.
0
🌸sakince
(13.04.22)
Kusura bakmazsan yokluktan kendini aşık etmişsin gibi duruyor.
0
anais
(13.04.22)
sen iflah olmazsın. düşüncelerinden karakterin belli.

tek soru..

sence seni beğeniyor mu? çıkma teklif etsen kabul eder mi? çıkma teklif et. yemeğe falan gideli gibi bir şey de. devamı gelir.
0
alt4y
(13.04.22)
(2)

mining islerinden anlayanlara soru

cooperr
Selam,Bir tane denemelik ETH rig alayim diyorum ama mevzuya pek hakim degilim. bir arkadas bu islerden anliyor, millete rig kurup duruyor. Elinde bir tane satilik, 6 aylik rig var. 6 kartli, asus rog 3060ti, ggbyte 2070, asus 2060, msi 1060 gibi kartlar var ustunde. 600-650w. 10 karta cikartilabiliy
Selam,

Bir tane denemelik ETH rig alayim diyorum ama mevzuya pek hakim degilim.

bir arkadas bu islerden anliyor, millete rig kurup duruyor. Elinde bir tane satilik, 6 aylik rig var. 6 kartli, asus rog 3060ti, ggbyte 2070, asus 2060, msi 1060 gibi kartlar var ustunde. 600-650w. 10 karta cikartilabiliyor. Su anda 200mh civari kaziyor gunluk. $3500 istiyor eleman. 11-12 ayda parasini cikartiyor an itibariyle. 3 ay garanti veriyor, 3 ay icinde kartlardan birisi patlarsa degistirecek.

Elektrik masrafi ayda $30 civari.

Mantikli mi, mantiksiz mi? Neden? Tesekkurler.
0
cooperr
(11.04.22)
duyurukullanıcısı
(11.04.22)
11-12 ayda parasını çıkartır da eth'e pos güncellemesi gelince mining yapamayacak o kart. bu yaz gelecek diyorlar, ertelene ertelene bu noktaya kadar geldi, yine ertelenir mi bilinmez.

eth geçince diğer coinlere de yönelme şansı var tabii ama ne kadar sürede amorti eder, eder mi bilinmez.

2miners.com
0
passion rules the game
(11.04.22)
(14)

Devlet neden tavan kira fiyat belirlemiyor?

maraz alinin sag kolu
En azından İstanbul için yapması lazım değil mi artık? 5 bin liraya 1+1 mi olur?
En azından İstanbul için yapması lazım değil mi artık? 5 bin liraya 1+1 mi olur?
0
maraz alinin sag kolu
(11.04.22)
Devlet neden benim sahibi olduğum bir evin kirası için tavan fiyat belirlesin ki istersem 100 bine kiralarım ev benim keyif benim.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(11.04.22)
Devlet kim ki özel bir bireyin sahip olduğu herhangi bir mala bedel biçsin?

Devlet kendi konut üretip satarsa kiralarsa bunu yapabilir tabii ki, ki yapıyor da zaten, bedavaya yakın paralara kiptaş üzerinden bir sürü ev dağıttılar geçtiğimiz yıllarda.
0
roket adam
(11.04.22)
www.youtube.com
26:07'den başlıyor.

ayrıca sadece kira artışıyla ilgili bir bölüm de yapmışlardı bakarsınız.

yapması lazım değil.
0
rewlack
(11.04.22)
eee bu zaten var, nasıl var.

tüfe oranı bunu saglamıyor mu, yok siz 1+1'ler her yerde aynı olsun isterseniz sokak sokak rayiç çıkarmak lazım bu oldukça zor.

devlet te normalde üfe olan zam oranını tüfe'ye çevirdi 2018 yılında.

yoksa evler kirada ucuza kalmayacaktı, %30 yerine %56 zam yapmalıydı kiracılar.
0
liberal
(11.04.22)
bir çözüm değilki?
ev sahipleri kiralamak istemezse ne olacak? top benim değil mi oynatmıyorum der.
ayrıca bu tip gerçek dışı kısıtlar çıktığında yasal olmayan yollara gidilir genelde, üst limit olsa da çok isteyen başka birine kontratsız kiraya verir. çözüm bu değil yani.

ayrıca kiralar yüksek değil, maaşlar çok düşük.
0
jimjim
(11.04.22)
Belirliyor zaten tefe tufe muhabbeti bunun icin var.
Su an o kiralara cikabilmen icin evi satman ya da icerdekini bunaltip cikarman gerekiyor.
6 ay sonra aldigin kira yine komik bi para olacak bu gidisle.

Su an istanbul'da deniz kenari yerde arkadasim 1800'e oturuyor mesela.
Bu devletin belirlemesi sayesinde.

Ama o evde sirkulasyon oldugu anda kiralar ucuyor.
Eleman ciksa 1800 dolara kiraya verirsin.
0
divit
(11.04.22)
Temel gıda ürünlerinde bile yapamıyorken, ev kirasında nasıl yapsın.

Hadi yaptı diyelim, bir hayal kurup hesap edelim. Devlet dedi ki;

"Kadıköy'de ev kiralarında metrekare tavan fiyatı 30 tl olmuştur"

Buna göre 100 metre kare evin aylık kira bedeli 3000 TL olur, peki kadıköy'de ev arzı sınırsız mı? Hayır tabiki, arz sınırlı ama talep çok çok fazla.

Ne olacak peki bu durumda, ev sahibi evini 3000 yasal orandan kontrat yapıp, 2-3 bin lira da elden kayıt dışı verecek olana kiraya verecek. Hatta ödemeleri sağlama almak için 12 adet senet yapmak isteyecek.

Devletin de vergi kaybı üstüne tuz biber.

"Ben vatandaş olarak bu maaşlarla barınma ihtiyacımı karşılayamıyorum, 1+1 eve nasıl 5 bin vereyim? Devlet olarak sen bu duruma çare bulmak zorundasın."

Dersek, devlet de bize der ki;

"merkezi ilçelerde ev tutmak anayasal zorunluluk mu? Gün itibari ile 2000 lira altında 705 tane, 3000 lira altında 1833 tane kiralık ev var İstanbul'da"

Tamam gerçekten kiralar çok uçtu, Allah kiracılara yardım etsin ama İstanbul büyük bir metropol, sürekli göç alıyor ve sürekli ev ihtiyacı var.

Buna rağmen yeni ev arzı talepleri karşılamıyor, yeni ev üretimi olsa da insanlar inatla şehir merkezinde oturmak ama şehir dışı kira bedeli ödemek istiyor.
0
John Bloor
(11.04.22)
Bir odaya 4000 istiyorlar, evi de geçtim.
0
geçerkenugradım
(11.04.22)
devlet sadece kriter belirler fiyat belirlemez

devletten önce insanların 5k'ya ev kiralamaması lazım. millet sağına soluna bakmadan her fiyata ev kiralıyor.
0
duyurukullanıcısı
(11.04.22)
Yani aslında dünyadaki çok metropolde böyle zaten.
Misal paris böyle.
Ha ama aradaki fark şu; Paris Fransa merkezi diye herkes orada iş kurmaya çalışmıyor, bütün firmalar orada değil. Insanlarin Paris dışında düzgün hayat bulma şansı paris'te bulmaktan fazla ama Türkiye'de böyle değil. Düzgün iş+ düzgün hayat bulmak için 2-3 şehir var yok, sorun da burada.

Kısacası bu böyle gidecek, zamanla insanlar İstanbul'da 3-4 saat yolda geçirmek istemeyecek, şirketler başka sehirlere açılacak vs ama bunun için bence temiz 10 yıl var.

Eskiden Türkiye ovulurken hep büyük m2ler için az kiralar ovulurdu, eh o dönem bitti şimdi işte.

Kısacası olay devletin el atıp atmamasi değil. Devlet enflasyon düzgün aciklasa hem kiralar düzgün artacak hem de maaşlar düzgün artacak ama deveye boynun neden eğri diye sormuslar hesabi...
0
logisticsmanager
(11.04.22)
bu işi yine devlet çözer ama bu şekilde değil.

Anadolu şehirlerinde iş kuranlara vergi avantajları, işçilere daha az vergi kesintisi vb. kolaylıklar sağlasa mesela bir şekilde buradaki işlerin bir kısmı taşınır. Uzaktan çalışmaya (farklı şehirden) izin veren şirketlere vergi avantajları sağlasın mesela yine.

Devlet tüfeyi doğru açıklasa bile tam çözülemez bence. Türkiye bir enflasyon batağına girdi şimdi herkes %100 zam alsa kiralar ürünler yine artacak. O zammı ödemek için şirketler fiyatları artırmak zorunda kalacak falan. Bunun tek çözümü Anadolu'ya yayılmak fırsat eşitliği yaratmak bence. Gerekirse sıfırdan beyaz yakalı şehri kurulsun bir sürü imkan ile. Mavi yakalılar zaten İstanbul'da nasıl yaşıyor bilmiyorum ama onlar da çevre şehirlere yönlendirilebilir (teşviklerle, İstanbul'da zaten ekonomi sopa görevi görüyor şu an)

edit: ek olarak, Fransa'da duyduğum kadarıyla ikinci üçüncü ev alıp kiralamak aşırı mantıksızmış çok acayip vergiler vermeleri gerekiyormuş. Bu da mantıksız değil ama Türkiye tam tersine ev alış satışıyla geçinen bir ülke. Devlet inşaatla yürüyor. Mesela Kanada bu işleri çözmek için 'ülke dışında olanlara' ev satışını kısıtlayacak galiba ama biz 250 bin dolar verip ev alana bi de vatandaşlık veriyoruz. O ev boş mu duruyor, kiralanıyor mu belirsiz. Yani yapmak isteyen devlet bir şekilde yapar, bizimkiler tam tersini yapıyor. Devleti boşverip serbest piyasaya bıraksan da iş çözülür ama biraz daha kaos ile çözülür. Şirketler bu maaşlara işçi bulamaz vs.
0
nhk ni youkosu
(11.04.22)
e böyle oldu diyelim. insanlar evini kiralamayı bırakırsa ne olacak mesela? devlet dese ki max. kira şu kadar olacak birçok insan uğraşmaz bile. ev arzı da azalır.
0
black mamba
(11.04.22)
Enflasyonun sebebi kim?
0
dunal
(11.04.22)
Devlet nasıl ki benim maaşımdan alıp 5 10 çocuk yapanların eğitim sağlık masrafını karşılıyorsa, gecekondu diken asalaklara imar barışı uyguluyorsa, benim gibi ülkeyi sırtlayan maaşlı özel sektör çalışanlarını da düşünmek zorunda.
0
🌸maraz alinin sag kolu
(11.04.22)
(11)

Fulya 16 bin lira kira

metal69
Malum sitede geçerken gördüm, Şişli Fulya'da 74 metrekare, 1+1, 10 yaşında çatı kata 16 bin lira aylık kira istiyorlar. Bu ve buna benzer birçok ilan var, örnek olsun diye bunu baz aldım. Buralar kiralanabiliyor mu hakikaten, eğer kiralanıyorsa kimler kiralıyor? Araplar falan mı?
Malum sitede geçerken gördüm, Şişli Fulya'da 74 metrekare, 1+1, 10 yaşında çatı kata 16 bin lira aylık kira istiyorlar. Bu ve buna benzer birçok ilan var, örnek olsun diye bunu baz aldım. Buralar kiralanabiliyor mu hakikaten, eğer kiralanıyorsa kimler kiralıyor? Araplar falan mı?
0
metal69
(11.04.22)
Dün arkadaş grubumuzla aynı şeyi konuştuk. Kurtuluşta ev baktım 1+1 10500 tl şok oldum, aynı ev birkaç ay öncesinde maksimum 4500 falandır.
0
ikea kupası
(11.04.22)
Etiler’den bildiriyorum. Üst kat 22 bin liraya kiralandı. Bina 35 yıllık. Simülasyon içinde yaşadığımıza inanıyorum.
0
ruhen hastayim ben
(11.04.22)
maaşlı çalışmak=modern kölelik.
ister maslak'ta uluslararası bir şirkette yönetici olun ister arge'de mühendis, isterse çağrı merkezi çalışanı... beyaz yaka herkes, bağlı bulunduğu castın, piramit basamağının asla %25 daha fazlasına yükselememesi üzerine kurulu bir düzende çalışıyor.

size bize tabi yüksek bu kiralar. ama size bize işte.

freealancer çalışan, ticaret yapan, veya bir tür esnaf olan bile, yani kendi bacağını kendi asıp rahat yaşayan pek çok insan var.toplumda yüzdeye vurduğunuzda sayıları çok az ancak varlıkları tam tersi oranda; ekponansiyel şekilde fazla. bir de koca ülkede bir tane fulya var. saysan böyle 3-5 tane daha semt ancak çıkar. 80 milyonluk, bu kadar geniş alana sahip ülkede bir şehir; bir şehrin de böyle saysan 10 tane çıkmayacak lüks yaşam alanı mevcut.

yani olabilir, çok şaşıracak bişey yok.

ayrıca yabancı nüfusu+1
0
rewlack
(11.04.22)
bu bana anormal gözükmedi. oturalacak bir ev için 7-8bin bulsak oo ucuzmuş gibi görüyorum artık. ve evet, kiralanıyor. Değişmeyecek ve hep yükseleecek olan bu pahalılığa rağmen biraz konforunu düşünen adam o parayı göze alıyor. 1+1 ise yeni nesil binalardır.
0
halboyle
(11.04.22)
Etrafimda 30'dan asagi alan beyaz yaka arkadas kalmadi, maasin yarisini kiraya vermek eskiden beri normal karsilanir genelde.
0
divit
(11.04.22)
istanbul'daki insanların %80'inin maaşı 10 bin TL'yi geçmez. Bu kira artışlarının nedeni yabancıya konut satışı, mülteci etkisi ve enflasyon.

Esnaf ya da kendi işini yapanlar şu ortamda çok kazanmıyorlar. Hatta bir çoğu batma tehlikesindeler. Vergiler, faturalar yüksek. Hizmet sunulan insanların geliri belli.

Rusya ve Ukrayna'dan gelen çok sayıda kişi var. Artık Bim'de, A101'de Rus görüyorum. Bir önlem alınmazsa Türkiye'de barınma ciddi bir sorun olacak.
0
Cruyff
(11.04.22)
Esnaflar için çok kazanılıyor denmiş duyuru da, bir esnaf olarak bu düşünce yapısını kabul etmiyorum. Emin olun çoğu esnafın sağlam sermayesi yoksa ya batıyorlar ya da batmak üzereler...

Şuan ülkede normal olan herhangi bir şey yok. Tamam ticaret birbirine bağlıdır ama insanımız o kadar kötü kalpli ki hiçbir bilim dalı şuan ülkede olup biteni açıklayamaz. Bugün sattığım ürünü bugünkü satış fiyatımdan alamıyorum. Bu yüzden sermayeden ya da kâr marjımdan yiyorum. Bir nevi kârdan zarar. Ama bu sürdürülebilir bir durum değil. Böyle giderse 2023'ün ortalarına doğru malları dikecek bizim dükkan.
0
skzr
(11.04.22)
Millet çocuğuna öğrenci evi olarak bile tutabilir orayı, tabi benim tanıdığım zenginler daha mantıklı bir iş yapıyorlar, çocuk üniversiteyi kazanıyor, civardan ev alıyorlar ne öyle kira mı ödeyecekler, zaten 4-5 sene sonra kar ederek satarlar.

Bunun dışında evet ödeyebilecek çok insan var, şöyle hayatıma bakıyorum, biraz risk alsam ve başarı ile sonuçlansa ben de bu kirayı ödeyebilirim ve maaşlı çalışmak seviye atlatamaz +1, kölelik demek saçma geliyor ama para kazanmak gerçekten maaşla olacak iş değil. Ülkede kredi çekip ev almak, araba almak daha çok kazandırıyor
0
atom karincanin torunu
(11.04.22)
sadece belirli mahallelerde yaşamak için absürt bir şekilde bu kiraları veren kişi çok. kişinin açıklaması zaten işten eve gelirim dışarı çıkmam. yani kendince dışarıda harcayacağı parayı eve gömüyor.

elbette ki plan tutmuyor ve en fazla 12 ay sonra gidiyor ilgili yerden.

ev sahibi de ne istersem veriyorlar diye kirayı hiç düşürmüyor.

özellikle beşiktaş moda'da falan çok ev sahibi tanıyorum böyle 7-8 ay evin boş durmasına aldırmıyor nasıl olsa bi keklik gelip tutacak diye.
0
duyurukullanıcısı
(11.04.22)
Yurtdışına iş yapıp 2000-3000 dolarla İstanbul'da yaşayan tipler var, birini tanıyorum. Onlar rahat tutar mesela. Üstüne Araplar Ruslar geliyor ama onlara küçük ve kötü gelir sanırım o ev.
0
nhk ni youkosu
(11.04.22)
fiyat algısı tam oturmadı o yüzden. ben maaşıma, gelirime bakmıyorum. şu an için o para verilmez diyorum. değeri bu değil. ama gelirime baktığımda verilebilir diyorum. insanlar maaşına oranlıyor demek ki.

ayrıca zamlar dur durak bilmiyor. bugün aidata ocak ayında yapılan %40 zamma ilave %75 zam yaptılar. sene sonuna kadar böyle gitmez, bir kaç ayda bir böyle zam gelecektir. bu sene resmi enflasyon bile %100'ü geçer. bir kaç ay önce 4-5 bin olan yerin kirası 10 olmuş, normal.
0
gabe h coud
(11.04.22)
(5)

kartvizit yerine Gömböc

duyurukullanıcısı
öyle deliler gibi kartvizit dağıtmıyorum ama yeni tanıştığımız biri ile hem 'conversation starter' hemde ilgi çekmesi için acaba üzerinde ismim ve bir kaç şey daha yazılı `gömböc` mu versem diye düşünüyorum.ilgi çekici olabilir ama bu ne ya oyuncak verdi adam da diyebilirlerklasik kartvizit çok saçm
öyle deliler gibi kartvizit dağıtmıyorum ama yeni tanıştığımız biri ile hem 'conversation starter' hemde ilgi çekmesi için acaba üzerinde ismim ve bir kaç şey daha yazılı gömböc mu versem diye düşünüyorum.

ilgi çekici olabilir ama bu ne ya oyuncak verdi adam da diyebilirler

klasik kartvizit çok saçma, sıradan geliyor bana öyle sıradan bir iş de yapmıyorum. teknik danışmanlık veriyorum. eu ve tr'de.
0
duyurukullanıcısı
(09.04.22)
Gömböc nedir bilmiyorum ama bu devirde fiziksel bir şey vermektense dijital bir şey vermek daha mantıklı. Kartvizitten daha detaylı olan linkedin profili daha isabetli olur.

İlla fiziksel temas olsun diyorsan üzerinde linkedin profiline giden qr kodu olan bir kart verebilirsin.
0
Bruce
(09.04.22)
bazı şeylerin de standartlar içinde olması gerekiyor, gömböc ün ne olduğunu biliyorum, bu 3 boyutlu şekil taşınabilir değil o yüzden kartvizit işlevini görmez diye düşünüyorum

bide artık somut kartvizitleri qr kodlu vs telefon kamerasıyla okutulan kartvizitleri geçilmedi mi, kartvizit dağıtma işini bırakıyordu insanlar, türkiyede hala basılı kartvizit kullanılır da madem avrupadasın

gömböc de şöyle bir 3 boyutlu matematiksel tasarlanmış özel bir şekil
youtu.be
0
freebird5406_2
(09.04.22)
@bruce

onları zaten yapıyorsun ama cidden fiziksel bir obje seni hatırlatması için çok faydalı. bak bunu şurada dk vermişti diye birinin seni hatırlaması linkedin'de senin like'ını görmesinden daha iyi.

gömböc bir tür kinetik cisim, oyuncak.
0
🌸duyurukullanıcısı
(09.04.22)
İşe yarayabilir tabii. Fakat kartvizitten çok daha yüksek maliyetli, taşıması zor, verdiğiniz kişiye açıklamak için tuhaf bir an yaşanacak(ya merak edecek ama bilmediğimden mahçup bir hissi olacak, ya da hiç umrunda olmayacak nezaketen size ilgi gösterecek içinden öf püf diyecek), bir de alan kişinin muhafaza etmesi meselesi var kaybedebilir ya da direkt atabilir, cüzdana koyuvereceği ya da fotoğrafla arşivleyebileceği bir şey değil.
Bu eksiler gözünüzde büyümüyorsa düşünülebilir fakat custom olmalı ki üzerinde bir yerde adınız sanınız yazsın.
0
kullanıcıadımbuolsun
(09.04.22)
aşırı saçma bir düşünce. kartvizit bile fazla geliyor. kim taşıyacak onu.
0
Gaip
(09.04.22)
(9)

bira neden uyku yapıyor?

mikahakkinen
36 yaşındayım ergenliğimden beri içerim ama son 2 senedir ne zaman evde bira içsem ayran gibi uykumu getiriyor. bunun sebebi yorgunken içmek olamaz, gayet dinç olsamda hemen 1 bira mayıştırıyor. hızlı içmek olabilir mi?
36 yaşındayım ergenliğimden beri içerim ama son 2 senedir ne zaman evde bira içsem ayran gibi uykumu getiriyor. bunun sebebi yorgunken içmek olamaz, gayet dinç olsamda hemen 1 bira mayıştırıyor. hızlı içmek olabilir mi?
0
mikahakkinen
(09.04.22)
alkol uyku getirir normal
0
duyurukullanıcısı
(09.04.22)
Mayalı içki, yoruyor vücudu. Şarap da öyle. Sabahı da kötü oluyor bu sebeple. Cin böyle yapmıyor mesela.
0
veritaslibertas
(09.04.22)
Bu konuda bende çok kırgınım. Mayalı muhabbetini duymuştum amma birayı sevdiğim için üzerine gitmek, biraya leke sürmek istemedim.
0
Karmaşıklık
(09.04.22)
aramızda kalsın ama 35 yaşından itibaren artık ergenliğinizdeki gibi olmuyor hiçbir şey. siz bi de 45'i görün.
0
halanne
(09.04.22)
bana da öyle oluyor ya. dün iki bira içtik sinemaya gittik uyukladım resmen. yaşlanıyoruz.
0
bohr atom modeli
(09.04.22)
yas +++

ben de 40 yasindayim. yani eskiden 3 4 bira icerdim asla uykum gelmezdi. simdi 1 bira iciyim inanilmaz uykum geliyor, bu sene ozellikle cok oluyor. hatta dun aksam sirf bu yuzdne bira icmedim. yalniz degilsiniz
0
oscar
(09.04.22)
Gizli şeker olabilir sizde. Bi baktırın isterseniz.
0
kaybeden adam
(09.04.22)
bira uyutur, devam etmeniz lazım içmeye o zaman uyumazsınız.
0
erty_ksk
(09.04.22)
@kaybeden adam şeker yok. zevk almak için diye oturuom 3 dkda bira bitiyor. 4 dene alsam onu da içerim ama sabah kadar wcye git uyku bölünüyor sürekli. ne biralı ne birasız. vazgeçemiyoruzda.
0
🌸mikahakkinen
(10.04.22)
(2)

Sizce şu deri ceket nasıl?

kukuleta
Mankendeki fiziğe benzer fizikteki biri için 10 üzerinden kaç puan alır?https://www.derimod.com.tr/siyah-bosh-x-erkek-deri-ceket-20wgd6384cy/
Mankendeki fiziğe benzer fizikteki biri için 10 üzerinden kaç puan alır?

www.derimod.com.tr
0
kukuleta
(09.04.22)
2-3
0
duyurukullanıcısı
(09.04.22)
Sizin tarzınız nasıl bilmiyorum ama model gayet yakışıklı ve kalıplı biriyken bu ceketi giyince çok zevksiz durmuş. Bence sorun cekette.
0
akhenaten
(09.04.22)
(6)

Lige ne oldu

anten
Futbolu takibi uzun zaman önce bıraktım. İyi de ettiğimi düşünüyorum türkiye ligine zaman/para harcamayarak.Ama son günlerdeki tartışmaları gördüm. Magazini ilgimi çekti. Ne oldu da işler ligin tescil edilmemesi noktasına geldi?Yani koskoca ülkenin en üst düzey atletik faaliyetlerinden birisi tescil
Futbolu takibi uzun zaman önce bıraktım. İyi de ettiğimi düşünüyorum türkiye ligine zaman/para harcamayarak.

Ama son günlerdeki tartışmaları gördüm. Magazini ilgimi çekti. Ne oldu da işler ligin tescil edilmemesi noktasına geldi?

Yani koskoca ülkenin en üst düzey atletik faaliyetlerinden birisi tescil edilmeyecek deniyor büyük skandal. Ne yaşandı bu kadar?

Her zaman vardı zaten sorunlar sıkıntılar. Nasıl bir seviyede ki usulsüzlükler?
0
anten
(08.04.22)
Olay hakem hatasi vs değil.
Ligin ortasında hukuken uygun olmayan şekilde bilmem kaç tane hakem kenara alındı. Böyle bir şey ben hayatimda duymadim.

Sonra ardından bu karar durduruldu çünkü hukuki bir mantığı yok.
Ardından konusmalar vs basladi, istifalar basladi.

Yani olay sirf hakem hatasi degil.
Ha bana göre tescil edilmesin bahane oluyor gibi.
0
logisticsmanager
(08.04.22)
Hakemlerin yarisini gorevden aldilar.

Tescil edilmemesi gibi bir sey soz konusu degil.
0
hlot
(08.04.22)
konunun başlangıcı hakemlerin usulsüz olarak görevden alınmaları.
ancak tescil iptaline gelmesi maçlara klasman dışı hakemlerin atanmasıyla ortaya çıktı.

yani yetkisi olmayan hakemler süper lig maçlarında var/avar hakemi oldular.

bu önce maçlar için iptal istemlerini getirdi takımlar tarafından. işin ucu farklı yerlere dokunursa lig de iptal edilebilir ama ben buna ihtimal vermiyorum.
0
teritori
(08.04.22)
Bu bir surecin sonu. Denetleme veya ceza mekanizmasi olmadigi icin gerek klupler gerekse tff olayin civkini cikardi

Bir anda olan birsey degil 10 yillik bir surecin sonu.
0
duyurukullanıcısı
(08.04.22)
Konu hükümet tarafından Trabzon'un kollanması. Trabzon'un maçlarının şikeli olması dedikoduları. Trabzon maçlarında ve "Fenerbahçe Beşiktaş Galatasaray maçlarında" hakem kararlarının açıkça farklı olması.
0
boray eris
(08.04.22)
tescil edilmemesi biraz büzük ister kim neden teslim etmeyecekmiş?
Trabzon ezdi geçti en yakın rakibine 13 ezeli raiplerine 15 25 30 puan fark atmış. Beşiktaş galatsaray feenrbahçe hepsi teknik direktör değiştirmiş başarısızlıkları yüzünden
ligden düşen takımlar hakemleri bahane edip lig tescil edilmesin martavalı okuyorlar böylelikle ligde kalacaklarını hesap ederlerken baktılar pabuç pahalı 2 başkan istifa etti kulüplerinden.

sanılıyor ki sadece fenerbahçe galatasaray beşiktaşlı çocukalr var bu ülkede.
youtube.com

www.youtube.com

yani tescil edilmesin diyip trabzonspor un gül gibi şampiyonluğuna leke getirmeye çalışan taraftar bozuntularına lafım 20 senedir bu iktidar da trabzon kaç şampiyonluk görmüş?
yani işin özü tescil etmeyenin alnını karışlarlar.
0
jamswety
(08.04.22)
(10)

Zenginlerin motivasyonu ne?

birmilyonunvarmi
Mesela adamın şirketi 100 milyon dolar kâr etmiş. Seneye hedefini 120 milyon dolara çıkartıyor. Yani bir seviyeden sonra parayla satın alınabilecek ne kalıyor da bu adamlarda böyle bir hırs var? Çoluğun çocuğun torunların 200 yıl yese bitiremeyecek zaten o parayı.
Mesela adamın şirketi 100 milyon dolar kâr etmiş. Seneye hedefini 120 milyon dolara çıkartıyor. Yani bir seviyeden sonra parayla satın alınabilecek ne kalıyor da bu adamlarda böyle bir hırs var? Çoluğun çocuğun torunların 200 yıl yese bitiremeyecek zaten o parayı.
0
birmilyonunvarmi
(07.04.22)
Bu olay bireysellikten çıkıyor bir noktada. Sen patron da olsan şirket büyüdüğü için senden bağımsız ilerlemeye başlıyor. Sen istemesen de kâr edebiliyorsun.
0
dissendium
(07.04.22)
amac satin almak, iphone yenilemek, avm turlamak degil. basari. rakiplerinden daha basarili olmak istiyor. politikacilar onunde ceketini iliklesin istiyor. tum gazeteler onu konussun istiyor. dunyayi ele gecirmek istiyor vs vs
0
hot potato
(07.04.22)
çünkü adamın bir limiti yok yani senin için 1 milyon dolar çok olabilir ama benim için değildir.

aynı şey 100milyon dolar ve 1 milyar dolar içinde geçerli.

elon musk'ın 280 milyar doları var adam hala fabrika açıyor.

motivasyon en iyisi, en zengini olmak. diğerini geçmek.
0
duyurukullanıcısı
(07.04.22)
çalışmak var çalışmak var. herkesin çalışması, çalışma şartları aynı değil ki. mesela o kadar büyük bir şirketin sahibi ya da genel müdürünün çalışma ortamı, ofisi çok lükstür mesela. senin, benim evimdeki olmayan bir lüks. şu ortamda çalışmak mı istersin yoksa 2+1 evinde oturmak mı?

img.archiexpo.com

o noktadaki bir insan kalkıp alt sınıfın yaşadığı bir çok zorluğu yaşamayacak zaten çalışmak için. yani aslında rahat ve lüks hayatına devam edecek ve enerjisini de bir alana kanalize ederek para kazanacak.

diğer taraftan akış teorisini araştırabilirsin. çalışmak da insana akış deneyimi yaşatıyor ve motive ediyor. mesela acun ılıcalı takım aldı. adama gidip desen ki o takımdan kazanacağın parayı biz sana verelim sen git tatil yap. kabul etmez. çünkü paradan ziyade o takımı alıp ayağa kaldırmak onu motive ediyor. onun peşinde aslında adam.

yine aynı şekilde doğru işi yapıyorsan iş de seni çok mutlu ettiği için çalışıyorsun. yani çalışmasa ne yapacak? maldivler'de 7-24 tatil mi yapacak? e onu da yapıyor birçoğu zaten. aşağı kalır bir hayat da yaşamıyor aslında.

benim rahatsız olduğum şöyle bir durum var. çalışmakta sorun yok ama sadece parayı düşünmeleri sıkıntı. bazıları gerçekten doymak bilmiyor. milyonlarca lira kazanıp da 200 liranın pazarlığını yapan müteahhit, ayda yüzbinlerce lira kazanıp 100 liranın muhabbetini yapan doktor gördüm. bu insanları anlayamıyorum. o para hayatında bir şey değiştirmeyecek ama hala ufak hesaplar peşinde.

ya da hayatında para kazanma ve harcama dışında bir motivasyon yok. bu da sıkıntı. zaten kazanmışsın mesela daha farklı motivasyonlar peşinde koşabilirsin.
0
black mamba
(07.04.22)
peki sizin tavsiyeniz ne olurdu? sıkıntıdan ölsün mü bu adam? çalışmak, sevdiğin bir işi yapmak insanı hayata bağlayan bir şey. bahsettiğiniz adama da bir amaç lazım her gün uyanması için. işini seviyosa ve işinde iyiyse neden çalışmasın? motivasyonları hayata tutunmak bence.
0
ehti
(07.04.22)
para cidden motivasyon için pek belirleyici ya da büyük bir etken değil.
başarı en önemlisi.
0
kisa
(07.04.22)
başarı, saygınlık ve güç.

bi de her şeye sahip olabilmek, hedefin olmaması sıkıcı şeyler. 365 gezsen tozsan her istediğini sınırsız yapsan bir süre sonra zevk vermemeye başlar.
0
jelly bear
(07.04.22)
Patronlar insan yonetmeyi sevdigi icin patron olur.
2 kat para ver butun calisanlari robot yapalim de kabul etmezler.

Kapida maraba olsun agalik yapayim istiyorlar.

Ha para da yetmiyor o da ayri.
Atiyorum adam banka almak istiyor ama alamiyor.
0
divit
(07.04.22)
adam senede 100 milyonluk yasiyor da ondan.
her sene 2-3 koleksiyonluk araba alsa 3-5 milyon harcar.
bunun yati var, ucagi var, var oglu var.
0
cooperr
(07.04.22)
her zaman bir üst hedef vardır.
diğer yandan ohoo bu para yedi sülaleme yeter ne çalışacağım be kafasındaki adam zaten o yerlere gelemez.
0
lazpalle
(08.04.22)
(3)

Öfkenin sembolü diye görülen emojinin kaynağı nedir?

kahver
Selamlar. Google'da öfkenin sembolü yazınca,https://www.google.com/search?q=anger+symbol&source=lnms&tbm=isch&sa=X&ved=2ahUKEwjeyf-BqoH3AhWVQ_EDHWpPBzA4ChD8BSgBegQIARAD&biw=1536&bih=754&dpr=1.25böyle bir sembol çıkıyor. bunun mitolojik, ya da felsefi bir anlamı mı var, yoksa emoji üretilirken sallan
Selamlar. Google'da öfkenin sembolü yazınca,

www.google.com

böyle bir sembol çıkıyor. bunun mitolojik, ya da felsefi bir anlamı mı var, yoksa emoji üretilirken sallanmış bir şekilden mi ibaret?
0
kahver
(07.04.22)
Google edince cikan sonuclar diyor ki animelerde ofkeli kisilerin iyice belirginlesmis damarlarini vs sembolize etmek icin kullaniliyormus.
0
sopiro
(07.04.22)
İlk çıkışı bir anime'den olmuş sanırım.

anger symbol history diye aratınca hep bu bilgi çıkıyor.
0
la traviata
(07.04.22)
bunu alın çevresine koyuyorlar yani o kadar sinirlenmişsin ki 4 tane damar çıkmış.

i.stack.imgur.com

sonra tabi sağa sola koymaya da başlamışlar.
0
duyurukullanıcısı
(07.04.22)
(7)

Bir konuda fikir danışmaca-Beslenme alışkanlığı

demirr
Merhabalar. Şimdi konuyu fazla uzatmadan kısa ve öz şekilde yazmaya çalışacağım.zira sizin fikirleriniz benim için her zaman önemli olmuştur. Bir çok sıkıntıyı sizin goruslerinizle astım. İmdi2 yıldır beraber çalıştığım hemcinsim olan bir mesai arkadaşım var. Gayet de samimiyiz. Geçenlerde evimize z
Merhabalar. Şimdi konuyu fazla uzatmadan kısa ve öz şekilde yazmaya çalışacağım.zira sizin fikirleriniz benim için her zaman önemli olmuştur. Bir çok sıkıntıyı sizin goruslerinizle astım. İmdi

2 yıldır beraber çalıştığım hemcinsim olan bir mesai arkadaşım var. Gayet de samimiyiz. Geçenlerde evimize ziyarete geldiler ailecek. Biz de iade-i ziyarette bulunduk bugün. Arkadaşın 3 yasında çok tatlı bi oğlu var. Çocuk çok tatlı ama bazı alışkanlıkları pek hoş değil. Mesela hoşuna gitmeyen en ufak şeyde yaninda kim olursa olsun vuruyor. Bize geldiklerinde eşim eğildi ve seni öpebilir miyim dedi. Çocuk çat vurdu tokadı. Bugün babasına da 2-3 defa vurdu bizim yanımızda. Çocuk bilmiyor tabi kotu bir davranış olduğunu ama ne annesi ne babası da en ufak bir tepki vermiyor. Hemen suyuna gidiyorlar daha fazla mızmızlanmasin diye. Aynı şekilde memnun olmadığı her şeyde ağlayarak küsüyor. Küsmesin diye hemen istediğini yapıyorlar.

Son olarak arkadaş her gün iş çıkışı eve giderken çocuğa mutlaka bisküvi,seker,çikolata falan birşey alıyor. Almayınca küsüyor diyo. Fakat sıkıntı surda ki çocuk baya bir kilolu. Yani obez seviyesinde kilolu.

Benzer sıkıntılar bu yaslarda benim oglumda da oldu fakat biz bunları basit tedbirlerle hemen hallettik. Bizim arkadaş ve esi de bu sıkıntıların ileride daha büyük sıkıntılara sebep olabileceğinin pek farkında değiller. Günü kurtarma derdindeler.

Simdi gelelim soruya. Ben bu arkadaşı çok sevdiğim için çocuktaki bu sıkıntıları kendi çocuğumu ornek göstererek nasıl halledebileceğini anlatmak istiyorum fakat nasıl bir tepki vereceğinden emin olamiyorum. Kendisi biraz değişiktir. Neye nasıl tepki vereceğini pek kestiremiyorum. Bir tarafim hic karisma dese de bir taraftan da içim rahat etmiyor. Kendisini de çocuğunu da seviyorum.

El soru: siz olsanız ne yapardınız?

Tesekkurler
0
demirr
(03.04.22)
Problem çocukta değil arkadaşınızda aslında. Sende bir problem var demezdim ben olsam. Ne yapayım küsüyor tavrının yerime destek de isteyebilirdi ya da sadece şikayet bile etseydi yardım edin derdim. Karışmayın.
0
kullanıcıadımbuolsun
(03.04.22)
Karışmazdım.
0
himmet dayi
(03.04.22)
Böyle şeyler kişide bir paket halinde bulunuyor. Siz arkadaşınıza çocuğa her istediğini almaması gerektiğini anlatırsınız, başka zaman arkadaşınız "küfret bakayım oğlum abi duysun" diye çıkar gelir.

Çocuklar ailelerinin etkisi altında yetişiyor, yapacağınız bir şey yok.

Kendisinin istemesi gerekiyor buna kafa yormayı. Bu da bir ihtimal sizi örnek alabileceğini düşündüğü bir davranış görürse gerçekleşebilir. Örneğin onun karşısında, çocuğunuzla olan bir sorunu (özellikle onun da mustarip olduğu bir sorunu) profesyonelce çözdüğünüzü görürse bu onu harekete geçirebilir.
0
akhenaten
(03.04.22)
hiç bulaşma sen kötü olursun. onlar çocuğu sürekli şımartacaklar bu şekilde yaşayacaklar ve bunun iyi bir şey olduğunu düşünecekler

ve bu konuda yapabileceğin hiçbir şey yok.
0
duyurukullanıcısı
(03.04.22)
işte bu yüzden herkes üremesin diyoruz. herkes anne baba olamaz, düzgün çocuk yetiştiremez.

hiç karışmayın, zaten dinleyip dikkate alacak birisi olsa çocuk bu hale gelmezdi.
0
rose parks
(03.04.22)
Diğer arkadaşların da dediği gibi böyle durumlarda müdahale edene geri teper genellikle. Ama illa ki müdahale etmek istiyorsanız o zaman obezite konusu üzerinden girebilirsiniz. Eğer çocuk gerçekten sağlıksız derecede kiloluysa bu yaşta, böyle gittiği taktirde 20'lerinin ortasını bile zor görür. O nedenle obeziteyle ilgili bir belgesel birşey izleterek başlayıp sonra "senin çouk da böyle bak, şimdi müdahale etmezsek ileride kötü olur, benim de böyleydi, bunu yaptık düzeldi" diye müdahalenizi yaparsınız. Çocuğun ölümcül bir problemle karşı karşıya olduğunun net bir şekilde söylenmesi şart yalnız. İlk başta sert tepki verirler belki ama sonra sindirir ve içinde bulundukları durumu anlarlar. Sonrasında da rayına girer yavaş yavaş. Hatta belki doğrudan bir uzmanla randevu alıp oraya habersizce bir şekilde arkadaşınızı götürüp Amerikalıların "intervention" dediği şekilde uzman desteğiyle direk yüzüne vurarak da yapılabilir.

Oradan sonrası zaten karakterine de etki eder, her istediğinin önüne koyulması durumu ortadan kalkacağı için şımarıklık da azalarak bitecektir.
0
drkayzer
(03.04.22)
Maalesef bu konularda bir öneri verdiğinizde sizi ukala bulacak ve bir süre sonra sizden bile soğuyacaklardır. Hele ki kendi çocuğunuzu örnek göstererek anlatmaya başladığınızda olay çok tatsız yerlere gider.

Herkesin kendine göre bir doğrusu var hayatta ve onun dışına çıkamaz kolay kolay. Zaten çıkmak istese gelir size sorardı sizinki abur cubur istemiyor nasıl çözdünüz diye. Adam halinden memnun demek ki.

Şöyle örnek vereyim, atıyorum sizle aynı maaşı alan bir arkadaşınız gelse dese ki abi bak sen çok yanlış harcamalardasın. Ben 2 yılda şu kadar yatırıma ulaştım sende tık yok böyle olur mu gel şu hayatını değiştir dese söyledikleri çok mantıklı da gelse dediklerinin %90'ını dinlemez uygulamazsınız. bunun ondan hiç farkı yok.

salın gitsin.
0
anten
(03.04.22)
(6)

Her şeyin artması ama doların artmaması

mg3929
Dolar yine bir anda fark ettirmeden uçup gidecek gibi geliyor yine. Siz ne düşünüyorsunuz?
Dolar yine bir anda fark ettirmeden uçup gidecek gibi geliyor yine. Siz ne düşünüyorsunuz?
0
mg3929
(01.04.22)
dolar çok hızlı arttı
bu artmalar onların artçıları
benzin artıyor
benzin artınca, tarlasına patates eken adamın, onu biçmesi
biçtiğini şehre getirmesi artıyor vs vs
biçene kadar o artışı sana yansıtmıyor

dolar önden, fiyatlar arkadan geliyor yani
tam tersi değil.
0
Corc
(01.04.22)
dolar çok hızlı arttı +1

Normal şartlarda enflasyon farkları kadar (TR-ABD) artar ama zaten fiyat çok yukarda. O dramatik artışın geri dönüşünün olması gerekiyor ama işte enflasyon yüzünden ya sabit kalıyor ya da az az yükseliyor.
0
himmet dayi
(01.04.22)
eskiden olduğu gibi ya dolar ya faiz patlayacak yada imf'ye hello diyeceğiz
0
duyurukullanıcısı
(01.04.22)
dolar 3.5'tan birden 7'ye çıktığında da aynı mevzu olmuştu. 7'ye çıktı sonra 6 seviyelerinde neredeyse 2 sene kaldı. muhtemelen seçim bitene kadar yine aynı şekilde olur gibi geliyor.
0
roket adam
(01.04.22)
Ekonomistler, enflasyon böyle giderse sene sonu en az 18 olacağını söylüyor. Hükümet baskılamayı bıraktığı an göreceğiz artık.
0
anx
(01.04.22)
Tcmb başkanı da değindi, üfenin tüfeye yansıması tamam oldu minvalinde. Üretici fiyatlarındaki artışlar kademe kademe yansıyor tüketici fiyatlarına
0
sagini solunu bilmez cahil
(02.04.22)
(4)

veri bilimi big data hakkında

turbo sadık
merhabalaruzun zamandır kafamda olan bu yönelim için gerekli ilk adımı attım. dün istifamı verdim. kendim inşaat mühendisiyim. bir daha da inşaat işleri ile uğraşmayacağım.8-9 ay kadar bu alanda kurslarla projelerle vs kendimi geliştirmek istiyorum. bu alanda çalışmış ya da çalışan arkadaşların tavs
merhabalar
uzun zamandır kafamda olan bu yönelim için gerekli ilk adımı attım. dün istifamı verdim. kendim inşaat mühendisiyim. bir daha da inşaat işleri ile uğraşmayacağım.
8-9 ay kadar bu alanda kurslarla projelerle vs kendimi geliştirmek istiyorum.
bu alanda çalışmış ya da çalışan arkadaşların tavsiyelerine açığım.
kafamda öğrenilmesi gerekenler olarak şunlar var.
sql hadoop r pandas linux cassandra hbase apache ambari cloudera python

gerekli zaman ve naktim de var. şurada çok güzel kurs var şuradan başlarsan iyi olur, şu dile de bak bilmen lazım derseniz. o da güzel olur.
teşekkür ederim kolaylıklar dilerim.
0
turbo sadık
(01.04.22)
ben de çömezim bu konuda, kendi karşılaştıklarımdan hareketle bi şeyler yazmak istedim. matematik ve istatistik kısmını halletmeniz gerekiyor öncelikle. çünkü veri biliminin temeli bunlar. python'u bir yazılımcı kadar hatmetmeniz gerekmiyor en azından ilk aşamada. data için kullanılan kısımları temel düzeyde, takıldığınız yerde stackoverflow yardımınıza koşar zaten. kursa para vermek kerizlik gibi geldiğinden kendi başıma bi şeyler öğreneyim diye biraz vakit harcadım önce. ama çok kayboldum. baktım olmayacak bi veri bilimi kursuna kaydoldum. çok para verdim keriz gibi evet :') ama iyi ki de kaydolmuşum diyorum şimdi, çünkü kendi başıma bunları öğrenemezmişim. yol gösteren biri olması iyi oldu benim açımdan.
0
pide
(01.04.22)
veri biliminin asıl bağlandığı yer istatistik yani sırf kodlara yönelirsen sadece işin mavi yakası olursun. veri setine yorum yapamazsın. yani istatistik kasman lazım.

eğer dışarıdan öğrenmeyi planlıyorsan yurtdışı üniversitelerin ders programlarına bak ve mümkünse syllabus'ları incele. neden bu dersi koymuşlar diye düşün zaten göreceksin ki python falan en az işlenen konu.

bütün o kodlama vs bellirli bir teorik eğitimin üzerine koyuluyor.

birde tabi mutlaka case studylere bak
data mining with r learning with case studies gibi kitapları araştır

bir de çok makale okuman lazım ki uygulamaları öğrenebilesin.

her zaman için en iyi metod pratik öğrenmedir o sebeple kendine bir app hedefle. mesela twitter'da belli kelimeleri like eden ve kelimelere göre response yazan bir bot hesabı kurmaya çalış.
0
duyurukullanıcısı
(01.04.22)
10 tane falan holding gordum sanirim, temelde data temiz sekilde zaten elinde var.
Datayi ben gonderiyorum bugun bu kadar satis olmus diye.

Bunu alip kullaniciya gosteriyorsun is bundan ibaret.
Yani cok zor bir is yapmiyorlar bildigin kullanici gibiler, kod yazan ilginc seyler yapan kisi sayisi belki sektorun milyonda biri falandir.

Sadece ise girsen gerisi gelir, ise girmek icin altyapin oldugunu kanitlaman gerekiyor.
Ama o altyapiyi kullanmayacaksin.
Zaten bu departmanlar kurulmadan once de bu is yapiliyordu raporlari ben yazilimci olarak cikiyordum, sadece adini havali yaptilar.
0
divit
(01.04.22)
başlangıç olarak python ve sql öğren. python öğren derken tabi detaylı bir öğrenmekten bahsetmiyorum object oriented kısmına falan fazla girmene gerek yok. temelini öğrendikten sonra python'da numpy, pandas, veri görselleştirme, modelleme vs. kısımlarına da bak kendin. udemy'den btk akademi'den falan kurslarla sql, python ve veri analizi, bilimi temellerini hallet önce. onu hallettikten sonra bir kursa girmek daha mantıklı bence, direkt en baştan kursa girsen fazla uzak kalabilirsin mevzuya hızlı gidiliyor gibi gelebilir sana zorlanılabilir ve soğuyup kaçılabilir o yüzden. dediğim şekilde ilerlersen yakınlaşmış olursun ve öğrendiklerin pekişmiş olur hem de farklı yaklaşımlar görmüş olursun bence daha sağlıklı böylesi. kurs olarak itü'nün bir sertifika programı vardı mesela o olabilir ya da veri bilimi okulu'nun kurs programları var bunlar ücretli. bootcamp düzenleyen firmalar var mesela patika'nın veri bilimi bootcamplerini takip edip başvurabilirsin burda seçilmesi mesele ama seçilirsen ücretsiz. udemy, youtube falan bir yere kadar bu tarz kurslar sana hem bir network sağlar hem de daha sağlıklı bir vizyon oluşturur bence gerekli. dimdirekt istatistiğe girersen de soğursun bence sıkıcı ve keyifsiz çünkü. zaten bu noktaya kadar belirli istatistik bilgileri alıcaksın istemesen de daha derin girmek istersen bu noktadan sonra girmeni tavsiye ederim.

bundan sonra zaten kendi fikirlerin oluşmuş olur nelerle uğraşıcağına dair. big data kısmıyla benim de çok bilgim yok o işlere giremedim hala ama onun dışında deep learning, etl toolları ve bi toollarıyla (power bi, tableau başta) ilgilenmen yararlı olur. nosql mongo ve diğer dediklerin de bu aşamada bakılabilir.

bir de bir konunun farklı toollarının, dillerinin vs. hepsiyle üst üste ilgilenmen çok yanlış olur bence o konuda uyarmak istedim. yani BI toollarına bakıcaksan birini seç ona bak diğerlerine bakmakla uğraşma. ya da dil olarak python bakıcaksan r'a bakma bunlar birbirinin türevleri çünkü. daha sonra ihtiyaç duyarsan gene bakarsın ama ilk başta hepsine bakmak gereksiz zaman kaybı olur.
0
semaforo de medianoche
(01.04.22)
(11)

Hiç cin gördünüz mü?

el conquerador
Vardır ya da yoktur tartışmalarına girmeyelim lütfen, zira konu inanç tartışmasına kadar uzar. Evet gördüm diyenler; nasıl, nerede ve ne şekilde gördüklerini anlatabilir mi?
Vardır ya da yoktur tartışmalarına girmeyelim lütfen, zira konu inanç tartışmasına kadar uzar. Evet gördüm diyenler; nasıl, nerede ve ne şekilde gördüklerini anlatabilir mi?
0
el conquerador
(01.04.22)
Görmedim, göreni de görmedim.
0
neymis
(01.04.22)
hiçbir zaman görmedim.
0
lazpalle
(01.04.22)
foto makinesi icadı 1826, 200 yıl olmuş neredeyse.

ufo hariç herhangi bir batıl inanç fotoğraflanamadı.

max ufo. onlarda nedense 10 piksel hep.
0
duyurukullanıcısı
(01.04.22)
Gordum. Gece evde ustume saldirdi ama def ettim.
0
floydian
(01.04.22)
görmedim. gören de tanımadım.
0
teritori
(01.04.22)
görmedim. hayali arkadaşım da yok.
0
bohr atom modeli
(01.04.22)
Görmedim. Cin ile ilişkili olayların da hep farklı psikolojik problemler sonucu olduğu net olduğu için artık eskisi gibi kimse gördüm de demiyor. Gidip tedavi oluyor gerekirse.

Ay eskiden neydi öyle evi yanan cin diye haberlere çıkıyordu. Sonra evden birinin ateş yakmaya karşı zaafı olduğu ortaya çıkıyordu.
0
zimbirik
(01.04.22)
görmedim, göreni de tanımadım +1
0
la lykia
(01.04.22)
zimbirik+1
bi kere gordugunu iddia eden birini gordum ama agir psikolojik rahatsizliklari vardi cin muhabbeti kapandi sonra kadının deliliğine vuruldu
0
mess
(01.04.22)
Görmedim. Çünkü yok.
0
ceketimi alip cikcam
(01.04.22)
Görmedim de evde herkes uyurken koridorda gaipten sesler duyduğum oldu 3-5 kez. İnsan konuşması ve gülüşmeler şeklinde.
0
heathen
(01.04.22)
(2)

İngilizce konuşurken yorulmak

biseysorcaktim
kendime yetecek kadar ingilizcem var (b2-c1 arası aslında). geliştirmek için haftada 2-3 ders alıyorum. derste ya da ders bitiminde inanılmaz yorgun hissediyorum. dersin yarısından sonra sözcükler zar-zor çıkıyor ağzımdan. saatlerce tekerleme söylemişim de yorulmuşum gibi hissediyorum. sesli okurken
kendime yetecek kadar ingilizcem var (b2-c1 arası aslında). geliştirmek için haftada 2-3 ders alıyorum. derste ya da ders bitiminde inanılmaz yorgun hissediyorum. dersin yarısından sonra sözcükler zar-zor çıkıyor ağzımdan. saatlerce tekerleme söylemişim de yorulmuşum gibi hissediyorum. sesli okurken de zorlanıyorum. bir kaç cümle çok düzgün oluyor, sonra okumayı yeni öğrenen çocuk gibi heceliyorum bazı sözcüklerde.

ne ile ilgili olabilir bu? nasıl çözerim? dudak tembelliği ya da benzeri bir şey mi yoksa zaman içerisinde zaten düzelecek mi
0
biseysorcaktim
(31.03.22)
sesli kitap okuyacaksın. çenenin alışması lazım.
0
duyurukullanıcısı
(31.03.22)
Psikolojik olabilir. Yoğun bir performans kaygısı yaşıyorsanız eğer konuya odaklanmak, karşınızdakini dinleyip düşüncelerinizi ifade etmek yerine karşınızdaki konuşurken zihninizde çeviri yapmaya başlıyorsunuz ve sürekli bir self-denetim sonrasında da olumsu geribildirim mekanizması oluşuyor.
0
but that was just a dream
(01.04.22)
(15)

Etik ikilem, sizce yanlış mı yaptım?

bir adam0
Merhaba, sizlere bugün yaşadığım ve düşüncenizi gerçekten merak ettiğim bir şey soracağım. Öncelikle başta belirteyim hadise son derece önemsiz. Eğer hala okumak istiyorsanız anlatmaya başlıyorum.Bugün a şehrinden b şehrine x turizm (x= büyük olmayan yerel firmalar, hani şu şehir ismi taşıyanlardan)
Merhaba, sizlere bugün yaşadığım ve düşüncenizi gerçekten merak ettiğim bir şey soracağım. Öncelikle başta belirteyim hadise son derece önemsiz. Eğer hala okumak istiyorsanız anlatmaya başlıyorum.

Bugün a şehrinden b şehrine x turizm (x= büyük olmayan yerel firmalar, hani şu şehir ismi taşıyanlardan) firması aracılığıyla beş saatlik bir şehirlerarası otobüs yolculuğunun sonlarına gelmiştim. Ufaktan yanda asılı duran montumun ceplerini falan karıştırıp cüzdan, anahtar falan yerinde mi diye kontrol etmeye başlamışken muavin abinin yaklaştığını gördüm. Öncelikle yanımda duran ve yolculuğun başından beri sadece bir kez konuştuğum kişiye b şehrinde sen mi inecektin hocam diye sordu. O da beni işaret etti ve muavin abiyle aşağıdaki konuşma vuku buldu.

M: Seni ışıklarda indirsek olur mu?
B: Otogarda inmem gerekiyor abi.
M: (Eliyle çizer gibi yapıp) Hemen karşısında otogarın ışıklar, Işıklar burada ya otogar şurası.
B: Beni otogarda bekliyorlar yapacak bir şey yok.
M: Şimdi sadece sen varsın biliyor musun, 3 kişi daha var onlar ışıklarda inmeyi kabul etti. Otogara girsek 100 lira vereceğiz biliyor musun?
B: Yok abi girelim Otogara.
M: Girelim mi? Tamam, peki.

Diyalogtan sonra ışıklarda duruldu, hatta tam durulmadı da tam amk, 3. inen çocuk düşüyordu neredeyse her neyse sonra otogara girildi ben indim, inerken de kolay gelsin dedim muavine o da teşekkürler dedi. Şimdi tüm konuşmalar sırasında sesimi falan yükseltmedim, yanlış bir hareketim olmadı. Sadece bana ısrarla sorulan bir şeyi ısrarla reddettim. Allah var muavin abi de bir kaç kez sorduktan sonra bir şey demedi çok fazla. Ben neden kabul etmedim? Otogardan a şehrindeki ev zaten 1 saat neredeyse, arada üniversiteye gittik geldik falan sonra direkt yolculuk -ki şu hayatta en nefret ettiğim şey yolculuk yapmak olabilir gerçekten hiç hiç hiç sevmem- baya yorgun ve açtım. İnmeden bir süre önce yemek videoları falan izliyordum baya. O ruh haliyle ışıklarda in denince ben düşündüm ki, iki tane sırt çantasıyla otogara kadar yürüyeceğim. Aslında beni alacak kişiler ışıklardan da alabilirlerdi ama beynimin kalan son hücreleriyle bunu düşünemedim ve otogara girilmesini istedim. Şimdi size soruyorum. Yaptığım hareket yanlış mıydı? Kimi tanıdıklarım iniverseydin diyor, kimisi senden bilet parasını otogara götürmek için aldılar diyor. Açıkçası ben de öyle düşünüyorum. Sonuçta saygısızca bir şey söylemedim. Ben yolcu olarak görevimi ve sorumluluklarımı yerine getirmişim. Biletimin parasını ödemiş, doğru koltuğa oturmuş, kimseyi rahatsız etmemiş, yiyecek veya ter yoluyla ortama kötü koku salmamış, yüksek sesle uzun süreler telefonda konuşmamış, binerken kaptana inerken muavin abiye kolay gelsin demişim. Onlarda bana vaadettikleri gibi A şehrinin otogarından B şehrinin otogarına bırakmalılar. Haksız mıyım ey romalılar?

Edit 1: Öncelikle beni haklı bulan arkadaşlar teşekkürler. Kıllık yaptığımı söylen arkadaşlara kendimi şöyle savunabilirim; Orada, otogarda inmem gerektiğini söylerken, yorgunluk ve açlığın etkisiyle indiğim yerde beni alabilecekleri aklıma gelmedi. Elimde ve sırtımda yüklerle gece karanlığında otogara yürümem gerektiğini düşündüm. Amacım kıllık yapmak değildi yani.
0
bir adam0
(31.03.22)
bazı firmalar otogara girmemesiyle bilinir zaten girmeyiz der. Öyle olsa tamam ama bilette otogar yazıyorsa, üstüne sorduysa girin demek hakkın. Türkiye'de çalışanlar da çok ilginç bir kez şirketi sahiplenmeyiversinler. 100 lira onların cebinden mi çıkacak veya ödemezlerse cebe mi atacaklardı acaba?
0
nhk ni youkosu
(31.03.22)
kıllık yapmışsın. böyle insanları da hiç sevmem.
0
rose parks
(31.03.22)
sonuc olarak haklisiniz ama ben olsam inerdim. Kibarca rica etmis, nedenini de soylemis.otogata yurumeniz de gerekmiyormus, sizi alacaklarmis isiklardan. Birwz killik yapmissiniz yani
0
oscar
(31.03.22)
Bence haklısın. Onlar o şekilde aslında vergi kaçırıyorlar. Birçok terminalde terminal gerisinde indirmek yasak. Işıkta dolmuşlar bile yolcu indirmiyor. Belediye otobüsleri durak haricinde durmuyor. Koca otobüsün ışıkta yolcu indirmesi bir kere trafiği riske atar. O zaman terminal neden var. Herkes aynısını yapsa yeşil yanınca kimse ilerleyemez. Bir de ışıklarda çok kaza oluyor. Bu şekilde ışıkta ölen insanlar var. Çantayla yolun ortasında inmek zorunda değilsin.
0
dissendium
(31.03.22)
1- etik probleminizin denklemi farklı olsa yorumlar da değişebilirdi diye düşünüyorum. öncelikle cinsiyetinizi belirtmemişsiniz ama yolculuğunuz gece bitiyor ve cinsiyetiniz de kadın olsa sanırım konu neredeyse tartışmaya kapalı olurdu.

2- otogara girmeyerek iyilik yapmış olmayacaktınız ki otogarda inmek isteyince kötülük olsun.
ayrıca belki otobüsün terminale ödediği 100 TL ile orada girişte gişede duran adamın maaşı ödeniyor, iyilik yapmış bile olabilirsiniz.

orada bir sistem kurulmuş, tabii ki garibandan ziyade başka birileri zengin oluyor ama çark da böyle dönüyor. orada çalışan personel de bu bütçelerden alıyor maaşını belki.

4- içiniz rahat olsun, yemeğinizi yediyseniz de afiyet olsun.
0
nıç
(31.03.22)
bu duyuru bilinen etik ile turkiye etigini ozetliyor resmen. aslinda etik acidan bakarsan sen haklisin bunda suphe yok. ama turkiye etigine gore killik yapmissin. nereden biliyorum cunku insanlarla ugrasilan islerde calistim. kimse keyfinden sana oyle bir sey teklif etmez, bunu biliyorum.

hayat bunlari dusunmek icin gercekten cok kisa. bosver gitsin. dogrulugu tartisilir fakat bir ortamda cogunluga uymak uygundur.

bu arada tamamini okumadim :))))) hehehe
0
nibba
(31.03.22)
İçini ferah tutman gerekir bu durumda. Eğer ki otogara girmenin bedeli 100 TL ise bunu bilerek otobüs şirketi/sahibi planlamasını yapacak.

O şehire yolcu götürmüş mü? Götürmüş.

O şehire yolcu götürmek için yolculardan para alınmış mı? Alınmış.

Peki tüm bu bilgiler ışığında yolcuyu o şehirde resmi ve yasal zorunluluk olarak indirmesi gereken yer neresi? Otogar. Neden? Çünkü hem yolcunun güvenliği hem de çeşitli kanunlar. Birincisi ışıklarda inmek demek o şehrin belediyesinden para kaçırmak hatta çalmak demek. Senin yaptığın gayet yerinde ve tutarlı bir davranış olmuş. Esas olarak onların yapmaya çalıştığı şark kurnazlığı ve etik değil.
0
skzr
(31.03.22)
o kadar işlemiş ki zihnimize toplumun çakallığı, doğru bir şey yaptığımızda bile kafamızda soru işaretleri oluşuyor.

hem yasal hem etik açıdan doğru olanı yapmışsınız. bu saydığınız gerekçelerin (açlık, yorgunluk, sırt çantaları, yürümek zorunda kalmak vb) hiç biri olmasaydı bile siz haklısınız.

edit: bu kadar düşünmenizden yola çıkarak böyle konulara fazla takılıyorsunuz gibi hissettim. kendinizi bu kadar yorup meşgul etmeyin böyle konularla.
0
Phoebe
(31.03.22)
gerekce gostermeksizin haklisiniz. inmek zorunda degilsiniz, hele cantalarla hic degilsiniz.
0
65 derece
(31.03.22)
İnsafa (size) kalmış bir konuda istediğiniz şey sadece hakkınız olan şey. Firma nazikçe sordu ve olumsuz cevabınıza karşılık söz ve davranışlarıyla nezaketsizlik yapmadıysa onları da kutlarım.
Hakkınız olanı istemekte hiç bir beis yok bence. Adamların iş akdinde 'ışıklarda indirilir' yazmıyor olsa gerek.
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(31.03.22)
burada haklı ya da haksız olman önemli değil
yaşanmış bitmiş

odaklanmak gereken yer yorgunluk anlarında doğru karar verebilmek
bizi gerçekten zahmete sokacak bir ricada da bulunabilirler hayatta bu durumda da verilen karardan sonra huzurlu olacağımızı seçebilmek lazım
0
mantık
(31.03.22)
adamın iş güzarlığı sen bilmediğin bir yerde ışıklarda inmek zorunda değilsin. otogar neden var? insanlar güvenli bir şekilde inip binebilsin diye. o zaman herkesi sağda solda bırakması gerekiyor otobüsün.

normal yani senin dediğin şey.
0
duyurukullanıcısı
(31.03.22)
Size karşı ön yargılı olarak okudum ama haklısınız. Ben de aynısını yapardım. Onlar kar edecek diye ben neden kendimden ödün veriyorum bilmediğim bir yerde iniyorum ki. Bilet satarken otogara gideceğini söylüyorsa gidecek tabii ki. Paşama bak bir de diğerleri tamam dedi sen demedin demiş. Ben sonrasında şikayet de ederdim. Babamın oğlu sanki iyilik yapmak zorundayım.
0
jazzabel
(31.03.22)
Yuzde yuz haklisin. Hic sorgulamana bile gerek yok.

Ben olsam inerdim ama isiklarda :)
0
brkylmz
(31.03.22)
Edit 2: İlgilenip cevap veren tüm arkadaşlara teşekkürler. Çoğunluğun benim gibi yapacağını (veya yapmayacak olsa bile doğru olanın bu olduğunu düşünmelerini) bilmek mutluluk verici. Son olarak yazarların sorduğu bir kaç şeye cevap vereyim;

1- Erkeğim.
2- Teşekkürler sevgili Nıç :D Yemeği yedim çok teşekkür ederim :))
3- Böyle şeyleri gereğinden fazla düşünüyor olabileceğim konusunda, sadece acaba o anlık gerginlikle yanlış bir şey mi yaptım diye düşünmüştüm. Ama bugün sakin kafayla düşününce ben de Phobe gibi düşünüyorum.
4- Nibba'nın normal etik-Türkiye etiği kıyasını fazla anlamadım ama olayın tamamını okusa daha isabetli olurdu diye düşünüyorum.
0
🌸bir adam0
(31.03.22)
(13)

iş hayatına nasıl başladınız ve devamı

bismarck
kaç yaşınızda çalışmaya başladınız? kariyerinizin başlangıcından bugüne kadar olan süreç nasıl ilerledi? ilk çalıştığınız sektör neydi, sonrasında hep oradan mı devam ettiniz? değiştirdiyseniz hangi sektörlerden devam ettiniz?
kaç yaşınızda çalışmaya başladınız? kariyerinizin başlangıcından bugüne kadar olan süreç nasıl ilerledi? ilk çalıştığınız sektör neydi, sonrasında hep oradan mı devam ettiniz? değiştirdiyseniz hangi sektörlerden devam ettiniz?
0
bismarck
(30.03.22)
Cv atalım bu iş huzur içinde çözülsün.
0
Bruce
(30.03.22)
@Bruce, o kadar detaya gerek yok. genel bir izlenime ihtiyacım var sadece.
0
🌸bismarck
(30.03.22)
Matematik bölümünü bırakıp makine mühendisliği kazanmıştım. Matematik bölümünde öğrenciyken dershanede matematik öğretmeni olarak çalışmıştım. Makine mühendisliğinde de hep fabrikalar. Üretim, kalite... Çok bilinen bir giyim mağazasında da çalışmıştım yine üniversite öğrencisiyken. Ama oradan devam etmedim. 20'li yaşlar diyebilirim genel olarak.
0
dissendium
(30.03.22)
17 yaşımda muhasebe ofisinde ilk işe başladım. Şu an mali müşavirim.
0
naksidil
(30.03.22)
12 yaşında konfeksiyon atölyesinde ortacı olarak 1 yaz çalıştım, dijital saat almıştım kendime :) Sonra 1 yaz berberde çırak, bazı yazlar pazarda su sattım. Lisede canlı müzik yapan lüks restoranın seslendirme işlerini yaptım, sahneyi ayarla, sound-check...vb. Üniversitede(iktisat) halk dansları öğretmenliği ve düğün açılış kovalayıp harçlık çıkardım. Mezun olduğumda 3 ay ofis boy, 5 ay ayakkabı satıcısı, okulu uzattığımda LCW'de satış danışmanlığı yaptım. Bir bankada operasyon bölümünde 3 ay çalıştım. Askere git gel kadroya alalım dediler, gittim geldim banka satıldı, beni almadılar. Başka bir bankanın çağrı merkezinde 3,5 sene çalıştım, dibin dibi nedir gördüm. Kafayı yedim ve bu iş böyle olmaz dedim. Yazılım öğrendim, başka bir bankada test uzmanı işi buldum, müdürümün sana hiç güvenim yoktu, beceremezsin sandım ama çalışma ve öğrenme azmine hayran kaldım demişti. Müdürüm bi deneyelim demese bambaşka bir sektörde bambaşka şeyler yapacaktım. Eski müdürümü minnetle anarım, bana bir şans vermişti. burada da yükseldim başka bankaya geçtim, analist oldum. Telekom ve yazılım firmalarına girdim, 7-8 firma değiştirdim. Her iş değişikliğinde kendime bişiler kattım, maaşımı katladım. Mühendislik fakültesinde yüksek lisans yaptım. Şuan bir bankada yazılım/otomasyon mühendisiyim. Artık iş değiştirmekten yoruldum, kariyerimde gelebilecek en üst seviyeye geldim sayılır. Yönetim için hiç hevesli değilim. Bulunduğum konumda 20 yıl daha çalışıp emekli olmayı hayal ediyorum 39M :)
0
rastinon
(30.03.22)
Ben mezun oldugumda it departmanlarinda kekolar iyi yerleri kapmisti.
It direktorlerinin hepsi egitimsizdi.
Haliyle aralarina almadilar muhendis adami.
Network,sistem,db ne denediysem giremedim.

Mecburen onlarin sevmedigi tek alana girdim, yazilimci oldum.
Sonrasi les gibi hayat.

Simdi mezun olsam o bilgiyle direkt it muduru baslardim.
0
divit
(31.03.22)
Bilgisayar Mühendisliği mezunuyum. 25 yaşında mezun olduktan sonra çeşitli başvurular yaptım, bir bankanın IT biriminde yazılımcı olarak başladım. Sonra farklı bankaların yazılım birimlerinde çeşitli pozisyonlarda devam ettim. 11 sene oldu aynen devam. :)
0
Lethe
(31.03.22)
9 ile 16 yaş arası bir çok iş yaptım. Ayrı bir hikaye.

Üniversiteden sonra 23 yaşında kariyerime denetçi olarak başladım. 15 senelik tecrübem var. Çoğunluğu köpek gibi çalışmakla geçti. İlk 5 senede özellikle, haftasonları dahil günde 14-15 saat bilfiil çalıştım. Şimdi finans ve idari işlerden sorumlu genel müdürüm. Sektörler çok çeşitli. Çalışmadığım sektör yok gibi.
0
gabe h coud
(31.03.22)
sevmediğim bir bölüm olan harita mühendisliğini 8 senede bitirdim. mezun olduğunda 27 yaşında ve tecrübesiz olduğumdan özel sektörde tutunamayacağımı biliyordum. tutunsam da asgari ücretten hallice paralara çalışmak gözüme hoş gelmedi.

oturdum kpss çalıştım ve ilk defa 27 yaşımda bir kamu kurumunda mühendis olarak iş başı yaptım. ha işimi yine sevmiyorum o ayrı
0
egokalp
(31.03.22)
okulum 4 dersten 2 sene uzadı.
bu sürede sadece sınavlara gittiğim için dayımla beraber gayrimenkul değerleme sektöründe çalışmaya başladım.
mezun olduğumda tecrübeli bir personel olduğum için sektörün en köklü firmalarından birisinde uzman olarak başladım. orada yönetici yardımcılığı yaptıktan sonra bir bankada kıdemli uzman oldum. akabinde yine eski şirketime döndüm ve 6 sene bölüm müdürlüğü yaptım.

şimdi de kendi şirketimi kurdum.
0
teritori
(31.03.22)
25 yaşında çalışmaya başladım.
2 sene çalıştıktan sonra kesinlikle kreatif bir iş yapmak istemediğime ve yeteneğimin de olmadığına karar verdim ve bölümümle çok alakasız olan IT sektörüne geçtim. Sevdim çok, 9 yıl oldu halen devam ediyorum. Bu esnada IT ile ilgili yüksek lisans yapıp, sertifikalar alıp bilgi eksikliklerimi kapattım.
0
kenarortay
(31.03.22)
23 yasinda universiteden mezun olduktan sonra basladim. Veri mimari olarak geciyor rolum

Big4 (6 ay)
Banka (3 yil)
Banka (1.5 yil)
Yurtdisi big4 (1.5yil) - finans sektoru
Yurtdisi danismanlik sirketi (2 ay) - saglik sektoru
0
fakyoras
(31.03.22)
21 yaşında üniversite okurken kendi firmamı kurdum. hiç bir firmada çalışmadım henüz.ondan öncede türkiye'deki büyük konserleri düzenleyen ekipdeydim. 17-21 arası.

sonra birinci elden teknoloji nasıl geliştirilir, prototipleme, pilotlama, mass production ve satışı nasıl yapılır 10 yıldır iskandinavya, avrupa ve türkiye'de koşturuyorum. technology investment consultant rolüm. kendi firmam. mühendislik tabanlı bir ürün geliştirecekseniz kapısını çalmanız gereken kişi benim ama hizmet sektörüne karışmam illa içinde mühendislik olacak mesela sigorta, turizm, retail vb şeylere bakmam ama biz bunların içine veri madenciliği sokacağız derseniz yine mevzu bende.

işi sizin için tasarlar, paketler, bütçelendirir, anahtar noktalarını gösterir ve teslim ederim. cto-ceo karışımıyım.

sektör ve oyuncular çok çeşitli. siemens, ge gibi devasa firmalara iş yaptım uk, norveç italya'da ki yatırımcılara da iş yaptım. yalnız sadece kendi networküme çalışıyorum yani googlelayıp beni bulamazsınız. o ona öneriyor o diğerine öneriyor diye gidiyor. olmayacak işe olmayacak derim o sebeple diğer danışmanlar kadar kazanamıyorum. onlar olmayacak işe neden olmasın? diyor sonra olmayınca siz yapamamışsınız biz zaten danışmanız sadece diyip sakalını alıp uzuyorlar. öyle olmak lazım. büyük danışmanlık firmalarından teklif geldi bir kaç kez ortamlarına baktım çok hoşuma gitmedi bilemiyorum altan.

pandemi resmen beni çökertti. tüm yurtdışı işlerim durdu o sebeple tr'ye döndüm derken kriz falan vurunca artık digitalleşmeye döndüm. vay arkadaş herkes ölmeyi bayılmak sanmış. adam tüm şirketin, holdingin digitalleşmesini cidden windows parasına yapmayı filan hedefliyor. herkes digitalleşelim diye bağırıyor adamın çıkardığı bütçe ile araba kiralayamazsın.

haziran'da 3 ay falan eu'yu dolaşıp networkü toparlayacağım. al sana bi pandemi zararı daha.

:(
0
duyurukullanıcısı
(31.03.22)
(6)

İkinci kez destek istemek

celebi efendi
Bir yakınım var. Vaktizamanında çok sıkışık bir zamanımda tüm geri ödeme ısrarıma rağmen karşılıksız bir maddi destekte bulunmuştu. Desteği ben istememiştim; durumumu anlayınca kendisi güzel bir dille destek olmayı teklif etmişti. Bir gün ben de düşersem sen de maddi manevi yanımda olursun zaten dem
Bir yakınım var. Vaktizamanında çok sıkışık bir zamanımda tüm geri ödeme ısrarıma rağmen karşılıksız bir maddi destekte bulunmuştu. Desteği ben istememiştim; durumumu anlayınca kendisi güzel bir dille destek olmayı teklif etmişti. Bir gün ben de düşersem sen de maddi manevi yanımda olursun zaten demişti. O dönem için pek büyük sayılamayacak bir meblağ idi.

Şimdilerde ise birinden destek almadan kendi başıma altından kalkamayacağım bir yükün altındayım çeşitli talihsiz durumlardan ötürü. Böyle bir desteği maaşımın %75 ile muntazaman geri de ödeyebilirim her ay.

Uzun zamandır ek işler, ek gelirler vb.ne rağmen her yolu denememe rağmen birini beni düzene sokacak bir desteği olmadan kurtuluşum mümkün görünmüyor. Ve kimse bilmese de bu durum hayatımı alt üst etti. Psikolojim hiç iyi değil.

Bu kişiden bu sefer ben bir destek istesem mi? Böyle bir şeye hiç cesaretim yok. Başka bir çıkar yolum da kalmadı gibi görünüyor.

Çok kararsızım. Sizce ne yapmalıyım?
0
celebi efendi
(30.03.22)
Iyi niyeti suistimal sinirinda bir istek. Eger ciddiyseniz ve karsi tarafin da durumu varsa bir odeme plani cikarin. Bankaya borc oder gibi odeyeceginizi taahhut edin.

Fakst maasin yuzde 75'i ile geri odeme cok da ayaklari yere basmayan bir teklif.
0
brkylmz
(30.03.22)
eğer planlı bir ödemeyi kesinlikle kararlaştırdıysan tl faizi bazında senet teklif edebilirsin ilgili kişiye.

ben borç verdiğim zaman unutabileceğim miktarları veriririm. onun üzerine çıktıklarında ise karşı tarafın bir güvence ile gelmesini beklerim ne kadar yakın olursa olsun.

o sebeple atıyorum 100k tl mi isteyeceksin? ve bir yılda mı ödeyeceksin işte 120ktl /12 ayda 10k tl sana öderim ben bak bunlarda senetlerin.

demenin bence bir mahsuru yok özellikle karşı tarafın maddi durumu iyi ise.
0
duyurukullanıcısı
(30.03.22)
İlk etapta kulağa kötü gelen bir şey, isteyeceğiniz kişi de bir ufak huylanır ama ödeme konusunda direkt tavrınızı koyarsanız, şu şu şekilde kısa vadede ödeyeceğim diyerek döviz şeklinde alırsanız parayı karşıdaki kişinin de şüphesi kalmaz gibi. maaşın %75'i ile ödeme fikri ise maaşınız 50.000 lira falan değilse pek iyi bir fikir gibi durmuyor. kendinizi yeniden bir darboğaza da sokmayın bu borç biterken.
0
furry burns
(30.03.22)
Bence burada aslolan üç kriter var. Birincisi sizin karşıdaki insanda bıraktığınız intiba,
İkincisi karşıdaki insanla aranızdaki yakınlık derecesi (hem akrabalık hem de aranızdaki samimiyet)
Üçüncüsü istenen paranın miktarı.

Mesela istese canımı vereceğim akrabalarım (hem uzak hem de yakın) ve arkadaşlarım varken sokakta görsem bir yudum su vermeyeceğim akrabalarım var.
0
skzr
(30.03.22)
O zamanki sıkışıklık bir süre sonra geçtiyse- ama geçtikten sonra karşılıksız demiş olsa da parayı vermeyi bir kez bile dile getirmediyseniz bence çok yanından geçmeyin.


O sıkışıklık hiç geçmediyse bu cevabım iptal tabii.
0
lcha
(30.03.22)
@lcha, o sikisiklik gectiginde birkac kez teklif ettim odemeyi kabuk etmedi. Onun yerine destek olmak istedigi birine ben destek olayim madem dedim. Onu kabul etti. Ben de onun adina onun destek olacagi bir baskasina destek oldum.
0
🌸celebi efendi
(30.03.22)
(6)

Sinagog ziyareti mümkün mü?

skzr
Yani hep merak etmişimdir, bu aralar da Musevilik inancına ekstra ilgi duyuyorum. Ankara'da bildiğiniz açık ve ziyaretçi kabul eden, dini sorulara cevap verebilecek Haham'ı olan Sinagog var mı? Yoksa güvenlik endişesinden dolayı kimse suratıma bakmaz mı? Aramızda belki Musevi olan ya da Musevi yakın
Yani hep merak etmişimdir, bu aralar da Musevilik inancına ekstra ilgi duyuyorum. Ankara'da bildiğiniz açık ve ziyaretçi kabul eden, dini sorulara cevap verebilecek Haham'ı olan Sinagog var mı? Yoksa güvenlik endişesinden dolayı kimse suratıma bakmaz mı? Aramızda belki Musevi olan ya da Musevi yakını olan birileri vardır umuduyla soruyorum bu soruları. Cevaplar için şimdiden teşekkürler.
0
skzr
(30.03.22)
Kanka zor ya. Neva salom saldırısından sonra, iyice zorlaştı. Hele hele birini tanımadan çok zor. Adamlar sinagogun başına polis filan koyuyor. Bizim oradaki sinagog için araç trafiğini kapatıyorlardi. Gidip kapılarını çalmayı deneyin, belki alırlar.
0
allah yazdiysa bozsun
(30.03.22)
İzmir'de günübirlik kültürel yürüyüş turları yapan acentalarla gezdim çoğunu. Belki bu tarz turlar araştırabilirsiniz Ankara'da da.
0
Phoebe
(30.03.22)
@kaerin hocam Ankara'da yaşıyorum ben, sözlükten de bir kaç Musevi/Yahudi yazarla mesajlaştım, onların söylediklerine göre Ankara'da ki Sinagog yılda sadece iki defa açılıyormuş, açıldığı o zamanlarda da sadece Musevi/Yahudilere izin varmış. Günlük hayatta ibadet etmek isteyen Ankara'da yaşayan Musevi/Yahudi vatandaşlarımız İsrail büyükelçiliğinin Sinagoguna gidiyormuş. Kısacası Ankara'da Sinagog ziyaret etmek, hahamla konuşup soru sormak hayalden de öte imkansız bir durummuş. :(
0
🌸skzr
(30.03.22)
@kaerin izniniz olursa size özelden mesaj atabilir miyim?
0
🌸skzr
(30.03.22)
musevi bir arkadaşınız varsa sanırım onunla beraber ziyaret edebiliyorsunuz. bir kaç arkadaşım öyle girmişti.
0
duyurukullanıcısı
(30.03.22)
@duyurukullanıcısı maalesef yok hocam. Onlarca Alevi ve Hristiyan arkadaşım var lakin gelgelelim bir tane bile olsa Musevi arkadaşım yok, olsa zaten tüm bu sorularıma cevap bulur, Sinagog'a da girebilirdim diye düşünüyorum.
0
🌸skzr
(30.03.22)
(16)

Will Smith tokat sorusu

floydian
Chris espriyi yapiyor will smith gosteren kameraya geciyoruz ve ws baya guzel guluyor. Sonra gidip vuruyor. Olay kurgu mu, montajda mi hata var? Garip geldi.
Chris espriyi yapiyor will smith gosteren kameraya geciyoruz ve ws baya guzel guluyor. Sonra gidip vuruyor. Olay kurgu mu, montajda mi hata var? Garip geldi.
0
floydian
(29.03.22)
2 gündür kurgu mu değil mi diye sözlükte tartışılıyor, bir sonuca varılamadı. Bence kurgu. Milyonlarca insanın izlediği gösteride gidip sahnedeki adamı tokatlamak doğal bir şey değil. İki gündür bütün dünya bunu konuşuyor neredeyse. Bundan güzel PR olmaz.
0
himmet dayi
(29.03.22)
Fake oğlu fake, böyle reklam görmedim

encrypted-tbn0.gstatic.com
0
038576
(29.03.22)
Bana da biraz kurgu gibi geliyor, zira oscar odulleri tum popularitesini yitirdi son yillarda ve gundeme gelmeye ihtiyaci vardi. Gerek kulturel bolunmuslukten, gerekse hollywood camiasinin genel kalitesizliginden dolayi. Will Smith'in gulmesinden vs ziyade teorim bu yonde.
0
hot potato
(29.03.22)
O sırada başka bir kamera da eşini çekiyormuş. Will gülerken aynı anda eşinin yüzünün düştüğünü gösteren bir kaç saniyelik görüntü de var. Hatta aynı videoda birleştirmişler falan. Ama yalnızca ilk bir kaç saniyesi var. Sonra smith ailesinden görüntü kesiliyor. Bi 5 sn sonra da will kalkıp geliyor işte.

Ya eşi üzülünce kalktı diyolar da. Bilmiyorum çok salak olması lazım böyle yapmak için. Bence açıkça kurgu.
Yani kim güldüğü espriye 5 sn sonra bu kadar sinirlenebilir ki, ödül töreninde kalkıp, yürüyüp, tokat yapıştıracak kadar. Yani sinirlenecek olsa başta sinirlenirdi.
0
zimbirik
(29.03.22)
Simdi ben de kurgu diyorum ama sonra da sunu diyorum. Koskoca hollywood, bunu ayarlayamadi mi yani? Putin dusunmusturculuk yapiyorum yani
0
🌸floydian
(29.03.22)
Adam cenesini uzatip ters ayagiyla da destek aliyor.
Eller zaten arkadan bagli.

En az 1 hafta calismislardir.
0
divit
(29.03.22)
vurma anı cidden fake gibi.

onun dışında önce gülmesi sonra eşini görünce kalkması öyle bir yerde böyle bir saçmalık yapması falan hiç fake değil.

insan bu. irrasyonel ve duygusal.
0
AlsterWasser
(29.03.22)
fake. its show business.

amerikan standartlarına göre o espri hiç de alınılacak bir espri değil. o tepki adamın gelişi falan chris tarafından bekleniyor chris hatta tokatı almaya hazır savunmuyor bile kendini. tokatı yedikten sonra şaşırmıyor bile.

Ricky Gervais'in Golden Globe'da söylediklerinden sonra chris'in dediği şey çok küçük ki ricky'de show business içinde yani kurgu.

çok basit kimse oscar'ı sallamıyordu adamların bir şey yapması gerekiyordu ve yaptılar. şimdi herkes oscar'ı konuşuyor hatta belki gelecek seneyi bile kurtardılar.

amerika işte. bir şekilde ne olursa olsun başarıyı hedefliyor.
0
duyurukullanıcısı
(29.03.22)
kurgu demek bence biraz naiflik.

kurgu oldu bitti diyelim, bunu neden daha fazla uzatsinlar ki?

chris rock'un esi de twitter'da bu yapilanlari kabul etmedigini soyledi. kurgu olmasi icin karisini filan mi alet edecek?


will smith karisinin baskalariyla iliski rahatsizlik duymadigini soyleyen ama bunu bastiran birisi. iliskilerindeki bu sıkıntılı durum boyle patlak verdi.
0
summerof69
(29.03.22)
@summerof69

kurgu olduğunu söyleseler tartışma bitecek, kimse konuşmayacak. Şu an Ece Erken bile Chris Rock'ın söyledikleri yüzünden çileden çıkmış durumda. "Kurguydu." deseler Beyaz TV ne konuşacak mesela?
0
himmet dayi
(29.03.22)
törenden bir gün önce "oscar artık eurovision'dan bile demode" diye konuşuyorduk ki törende böyle bir şey yaşandı :)
0
rose parks
(29.03.22)
Valla ilk izledigimde bana da su tokat sonrasi will smith in gulusu yuzunden kurgu gibi gelmisti de dusununce de kurgu olmasi da sikintili. Yani tamam pr falan hep onlar konusulacak da bu olay milletin gozundeki oscar odul toreni imajini falan da olumsuz anlamda degistirecek.

Oyle ya da boyle cogu insanin gozunde amerika bisekilde dusunce ozgurlugunun, oscar odul torenindeki komedyenler de ofansif mizahin merkezi gibiydi. Simdi bu olay sonrasi her ikisi de darbe aldi. Olaya direkt dumduz bir acidan bakarsak, adamin biri bir sakayi begenmeyip herkesin gozu onunde programi sunan kisiye vuruyor, sonra da hicbir sey olmamis gibi oturup devam ediyor. Adamin yaptigina o an hic kimsenin tepki vermemesini gectim ustune bir de adama bisekil kahraman muamelesi yapiliyor. Odul geri alinmazsa ve herhangi bir yaptirim olmazsa insanlar begenmedigi sakayi yapan adama vurmanin en dogal hakki oldugunu dusunebilir. Oscar torenlerinde siddetin de onaylandigi anlami cikar ki bu bence buyuk bir prestij kaybi.

Odul elinden alinirsa bu olay organizasyona yarar bayagi ancak bu sefer de kim odule aday oldugu sene boyle bir kurguya dahil olup once odulu alip sonra da odulu geri vermeye razi olur ki? Atiyorum soyle bir senaryo olsaydi, adaylardan birinin degil ancak baska bir unlunun torende yine ayni seyi yapmasi durumunda bence insanlar yine bu olayi bu kadar konusurdu. Cogu kisinin de aklina kurgu mu sorusu gelmezdi cunku diger kisinin sirf gundem olmak icin o olayi yaptigina inanmak daha mantikli gelirdi. Organizasyon icin de, olaydaki diger kisiler icin de en risksiz yontem bu olurdu bence.

Neyse oldukca uzattim, bence kurgu degil ama kurgu cikarsa da sasirmam.
0
j r r tolkien hayrani
(29.03.22)
Kurgu olsa olayın kızıştığı kısmı düşünecekleri için tam tersine Will Smith’in suratının düşmesi ve sahneye çıkması şeklinde kurgulanırdı. Will Smith bence pek iyi oyuncu değil ama o kadarını yapabilirdi herhalde diye düşünüyorum. Yani kurgu diye bunu öne sürmek bayağı saçma oluyor ya da aralarında şakalaştılar o da o kadar sallamadı ki önce kahkaha attı, sonra gizlice anlaştıkları için kalktı yumruk attı falan kurgu diyenlerin iddiasına göre bilemiyorum. Biraz önce sonuca varıp sonra kanıt aramak gibi. Evet espride pek bişey yok ve tepki garip ama ikisinin evlilik dinamikleri de hele son medyaya taşındıktan sonra her türlü duygusal patlamaya açık. Yani konuyu bundan bağımsız değerlendirmek de saçma.
Bu arada birkaç yıl önceki yanlış sonuç açıklama olayının kurgu olduğunu düşünenlerdenim. Yani akademi öyle şeyler yapmaz demeye getirmiyorum.
0
not dark yet
(30.03.22)
will smith'in yerine geçtikten sonra bağırışını dinlerseniz son derece gerçek geldi bana. öyle bir oyunculuk yok. hem de kendisini zor duruma sokacak bir kurguya dahil olmayı neden kabul etsin will smith? chris rock da rezil oldu, bir grup insan ona karşı taraf oldu vs.
0
slow like honey
(30.03.22)
olay hanımcılık. Hanım bozuk atınca will'in suratı düşüyor sonra gaza geliyor.
0
anten
(30.03.22)
Hollywood olunca kurgu, Hande Ataizi olunca gerçek? Cümle aleme rezil oldular, 20 yıl geçse bile unutulmayacak böyle saçma kurgu konusu olamaz.
0
kanlakarisikyagmur
(30.03.22)
(1)

CRM - Tavsiye

taha1907
selamlar, CRM ile ilgili kitap tavsiyesi verebilecek olan var mı ?ingilizce de olabilir.
selamlar, CRM ile ilgili kitap tavsiyesi verebilecek olan var mı ?

ingilizce de olabilir.
0
taha1907
(28.03.22)
customer relationship management mi aradığınız?

ben bununla ilgili kitapların yardımcı olabileceğine inanmıyorum özellikle güncel hayatta kullanacaksanız. onun yerine bir çok crm firmasının online etkinlikleri oluyor onlara katılın.

sugarclub.sugarcrm.com

gibi.

bu iş deneyim işi ve kimse deneyimlerini birebir aktarmıyor zaten genel olan şeyleri bir kez daha yazıp geçiyorlar. en iyisi bu deneyim seviyesini arttırmak.
0
duyurukullanıcısı
(28.03.22)
(13)

İş seyahetindeki giderler

Piukh
Bu tarz seyahatlerde her şeyi yazıyor musunuz? Mesela 1 aylık yurt dışında bir yerdeydim, 5 euro'dan 2 kere araba yıkatmışım ama fişleri versem 3'ün 5'in hesabını yapıyormuş olacağım gibi geliyor, diğer taraftan cebimden 160 TL şirkete vermek de saçma geliyor. Bir de illa bunun gibi ufak tefek bir i
Bu tarz seyahatlerde her şeyi yazıyor musunuz? Mesela 1 aylık yurt dışında bir yerdeydim, 5 euro'dan 2 kere araba yıkatmışım ama fişleri versem 3'ün 5'in hesabını yapıyormuş olacağım gibi geliyor, diğer taraftan cebimden 160 TL şirkete vermek de saçma geliyor. Bir de illa bunun gibi ufak tefek bir iki şey daha oluyor.

Nasıl yapıyorsunuz, alt limitiniz var mı?

Not: Uzman seviyesinde bir çalışanım, yönetici falan değilim.
0
Piukh
(28.03.22)
COO 3-5 bakmadan yaziyor sen neden yazmayasin az para mi
0
eja
(28.03.22)
valla yazarım niye yazmim ki?
0
jelly bear
(28.03.22)
Valla ben çok devasa bi şirketin genel müdür yardımcılarının hatta yk başkanının yazdığı giderleri gördükten sonra aldığım çöpü bile yazarım.
0
mg3929
(28.03.22)
alt limitim yok, şirket için ne harcamışsam toplamına bakar yazarım, sonradan unuttuğum 3-5 tl bişey olur peşine düşmem o ayrı.
0
amelie poulain
(28.03.22)
Türkiye'nin en büyük holdinglerinden birinde üç yıl çalıştım. Bir İtalya seyahatinde holdingin sahibi ile otelden fuar alanına giderken aynı taksiyi paylaştık; inerken ödemeyi o yaptı ve fiş istedi, 6 küsur euro gibi bir miktardı; ben indim taksiden, oldukça yaşlı bir adam olduğu için kapısını açtım, o fişi bekledi ve inince, çantasında diğer masraf fişlerinin yanına yerleştirdi. O günden beri 1 euro bile olsa yazıyorum.
Fişsiz de bazı masraflar olduğu için bazen örneğin 1000 euro'luk bir masraf föyünün altına Fişsiz 56 eur (bahşiş..vs) şeklinde yazıyorum, çok ufak tutarların tek tek fişiyle uğraşmaktansa o kalemin içine katmış oluyorum, makul olduğu için kabul ediliyor.
0
tiny penny
(28.03.22)
büyükleri direkt yazıyorum. 100 lira veya 20 eur'dan küçükleri yılda bir kaç kere toplu halde yazıyorum. yazmadığım masrafların toplamı yılda 100 lirayı geçmez. fişi unutmuşumdur, kaybetmişimdir, işten çok kendi canımın isteğiyle masraf yapmışımdır, vs.
0
gabe h coud
(28.03.22)
Şirket de arabayı niye yıkattın diye çingenelik yapacak bir şirket değildir heralde. Sen de şahsi işlerin için orada değilsin sonuçta.
0
Arthur Dayne
(28.03.22)
her fişin fotosunu çeker ve yazarım. çünkü bugün değil 4 ay sonra tanımadığım birinin hesap soracağı tutar.
0
duyurukullanıcısı
(28.03.22)
Çok seneler evvel benzer bir duyuru gelmişti. Birisi iş seyahatinde uçak beklerken aldığım kitabı bile ödetirim demişti o geldi aklıma.
İş yapmama engel bir durum yoksa, ne bileyim arabanın temiz görünmesi gerekiyordur o araba ile birisi alınacaktır özeni göstermek için, itibar için vs öyle durumda yıkatır ve fatura ederim elbet ama işe lazım bir durum yoksa yıkatmam da fatura da etmem haliyle. Yiyecek ve ulaşım desen kuruşuna kadar faturalandırırım da araba yıkatmak pek aklıma yatmadı benim.
0
cilekli pasta
(28.03.22)
mümkün olduğunca yazıyorum.
0
sanal uyku
(28.03.22)
İş ve iş yeri için yaptığım bir harcamaysa yazarım. Seneler önce evrak kargo masraflarını çok tutmuyor diye cebimden veriyordum. Departman müdürünün müdürü kargo masraflarını ne yapıyorsun diye sorduğunda tutar küçük diye kendim ödüyorum demiştim. Bana “sen şirketten zengin misin?” diye sormuştu. O gündün bu gündür kulağıma küpedir. Maaş bordronuza bakıp kaç saatlik çalışmanızın karşılığını hibe ettiğinize bakmanızı öneririm:)
0
boyalı kuş
(28.03.22)
her şeyi yazıyorum. iş sebebiyle orada olduğum için kuru temizleme dahil tüm masraflarım karşılanıyor. sadece şahsi hediyeleri yazmıyorum.
0
roket adam
(29.03.22)
uzman olarak ilk işe başladığımda ben de böyle düşünürdüm. sonra muhasebedeki arkadaşla konuştum, ona bahsettim "aptal mısın sen" dedi kız. bana genel müdürn yazdığı giderleri gösterdi. 15 sene öncesi, 2-3 liralık otopark fişlerini yazmıştı. o günden sonra girdiğim tuvaleti bile gider yazarım.
0
teritori
(29.03.22)
(14)

1991 doğumlu bir alman evladı

AlsterWasser
başlıktaki standart bir almanın atariyi duymamış ve bilmiyor olması normal mi?3 aşağı 5 yukarı o jenerasyon atari ile baya vakit geçirmiştir diye düşünüyorum.
başlıktaki standart bir almanın atariyi duymamış ve bilmiyor olması normal mi?

3 aşağı 5 yukarı o jenerasyon atari ile baya vakit geçirmiştir diye düşünüyorum.
0
AlsterWasser
(26.03.22)
O jenerasyonun atariyle çok ilgisi yok, normal.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(26.03.22)
bilmemesi pek mümkün değil bence. belki almanya'da başka bir isimle falan yaygınlaşmıştır. tr'de en ücra illerde bile 90-98 arası nesil bile biliyor atariyi
0
avatar is back
(26.03.22)
Atari olarak bilmeyebilir çünkü aslında atari tek bir konsolun ismi, playstation gibi. Zirvesini 80lerde yapıyor 2600 modeli ile, 90larla beraber popülaritesi düşüyor güncel konsollara kayıyor millet.

Bize her şey geç geldiği için, 90-2000'lerde atari olarak oynadığımız şey aslında NES çakması ürünler; ki onlar da dünyada 80lerde popülerdi.
Biz ona atari demişiz, aslında rakipler.

NES'i sor, SNES'i sor, famicom de belki onları bilir.
Ama belki de onlara hiç bulaşmamıştır çünkü onun video oyun oynayacağı yaşta ps1 piyasadaydı zaten.
0
Bruce
(26.03.22)
96'nın sonunda doğmuş bir bağyan olarak ben bile biliyorum 91'li adam nasıl bilmesin yahu? dünyadan nasıl kopuk yaşıyorlar böyle...
0
rose parks
(26.03.22)
Normal gibi bilmemesi, nintendo olarak bilebilir belki ama ps1'in 1995te, ps2'nin 2000 yılında çıktığı düşünülürse hiç görmemiş olması mümkün.
0
atom karincanin torunu
(26.03.22)
atari ismi bizdeki selpak gibi bir şey, binbir konsol ve çeşit var. hatta bizimki de çakmaydı, adı game genius olması lazım.
0
1195
(26.03.22)
97 yilinda oyun cagina geldiyse ve durumlari iyiyse evde bilgisayar oynamis olabilir.
Cunku o seneler artik klasik atari cagi bitmisti ama bizim ulke fakirlikten hala oynuyordu.
Ben pederin isyerinde deli gibi pc oyunu oynuyordum.

Ps1 ve sega oynamis olabilir belki, onlara da atari denmez zaten.
0
divit
(26.03.22)
Bilmeyebilir.

91 doğumlu bir çocuk ortalama 7 yaşında oyun oynayabilecek yaşa geliyor. Bakmayın şimdiki çocuklara hepsi elinde telefon tabletle doğuyor. Dolayısıyla sene 98 oluyor.
98de İnternet yaygınlaşmaya başlamıştı.
Bilgisayarlar dos tabanlı sistemden, Windows 3.1e,ondan win95e, ondan win nt'ye ondan da win 98e gelmişti. Kısacası bilgisayar teknolojisi de gelişmişti. Türkiye'de kamu kurumları, muhasebeciler bilgisayarlı sisteme geçmişti. Autocad, logo vb programlar kullanılmaya başlanmıştı.
Dolayısıyla, nostalji düşkünlüğü yoksa bilmemesi çok normal.
0
balik kraker
(26.03.22)
gayet normal.
80lerin sonunda doğan bile hayal meyal hatırlar. bu çocuk 5 yaşındayken 96'ya gelmiştik, bir süre sonra milenyum yani. hatırlamaz asla.
0
rewlack
(26.03.22)
maddi durumu iyi ise direk playstation dan girmiş olabilir.

ben hatırlıyorum tüm arkadaş çevrem ile atari kaseti değiş tokuş falan yaparken bir gün birinin evinde ps1 görmüştüm açtı oynadık falan

vay arkadaş demiştim bu ne

o çoçuğun bizim dünya ile herhangi bir ilişkisi yoktu. atari bizim için tüm yılın hediyelerine denk gelen bir şeydi. yani tüm yıl hiç birşey istemeyeceksin belki bir adet atari alabilirsin gibi bir şey.

o sebeple normal.
0
duyurukullanıcısı
(26.03.22)
benimki neydi diye baktım, Sega'lara benziyor ama microgenius kasetleri dedikleri şeyler de birebir benim takas yaptığım kasetlere benziyor.

Türkiye'de birçok kişi Atari sanıp Atari olmayan şeyleri oynamış olabilir yani :D

imgur.com
şurada güzel bir compilation var aşağıda load more diyerek tiplerine bilgilerine bakabilirsiniz.
0
nhk ni youkosu
(26.03.22)
Eğer atariden kastın atari salonları ise "arcade saloon" olarak sor bir de.

Diğer türlü konsol markası olarak bilmeyip o yaşta direkt PC ile başlamıştır oyun çağına.
0
John Bloor
(26.03.22)
imkansız bilmemesi. ben 92'liyim çocukluğum atariyle geçti. hatta 2000lerin başlarına kadar vardı atari.
0
bohr atom modeli
(26.03.22)
Super Mario'yu nasıl oynadın diye sor. Normalde duymuş olması lazım. Yaşı bilmesi için uygun.
0
dissendium
(26.03.22)
(7)

Yatırım anksiyetesi

mg3929
Başlık biraz uydurma oldu.Geçen sene bu zamanlara kadar yatırımlarımdan güzel getiriler elde ediyordum dolar bazında kardaydım. Sonra her şey tepetaklak olmaya başladı ve bugün tam 1 yıl öncesine kıyasla param çok çok az arttı maalesef dolar bazında battık gittik zaten.. şu an geçmiş işlemlerime bak
Başlık biraz uydurma oldu.

Geçen sene bu zamanlara kadar yatırımlarımdan güzel getiriler elde ediyordum dolar bazında kardaydım. Sonra her şey tepetaklak olmaya başladı ve bugün tam 1 yıl öncesine kıyasla param çok çok az arttı maalesef dolar bazında battık gittik zaten.. şu an geçmiş işlemlerime bakıp üzülüyorum bütün motivasyon sıfırlanmış durumda para biriktirme-yatırım vs konularında.

Bir şey almaya elim gitmiyor artık aldığımda düşecek gibi hissediyorum cidden psikolojim bozuldu. Bu nedenle fiziki altın alıp unutmak istiyorum ama onu bile beceremiyorum almaya elim gitmiyor şu an, para tl'de bekliyor.

Bu psikolojiden nasıl çıkabilirim? Kayıplarımı maaşımla falan kıyaslayıp kötü oluyorum. Bunca zaman boşa geçti falan gibi düşüncelere dalıyorum :/
0
mg3929
(24.03.22)
Sonucunu değiştiremeyeceğin senin elinde olmayan olmuş bitmiş şeyleri geride bırakmayı öğrenmen lazım, diğer türlüsü adamı intihara kadar götürür. Bu anlamda psikolojisi sağlam bir insan değilsen bilmediğin işlere girmemen daha hayırlı olur elindeki parayı faize yatırırsın kafan rahat eder, diğer türlü hep bu sorunları yaşayacaksın çünkü.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(24.03.22)
muhtemelen boğa piyasasında iyi para kazandınız. ayı piyasası adamı üzer hele testere üzmekten beter eder.

kasım 2021'de istifayı basarım lan ben diyerek paylaşımlı ofis fiyatlarına bakarken 17 aralık'ta ıslak hayallerden uyandım.

uzun lafın kısası piyasanın genel yapısına bakarak hareket etmeye çalışın ve her zaman için saçma sapan bir gündemle işlerin terse dönebileceğini aklınızdan çıkarmayın.
0
lazpalle
(24.03.22)
yatırımını neye göre yapıyorsun, samimi bir şekilde bunu kendine sor. eğer şansa yapıyorsan ya da twitter'da yazılanlara göre, arkadaşından duyduğunla yapıyorsan, şansının bu seferlik yaver gittiğini anlarsan bundan sonrası için iyi bir başlangıç olur. yanlış anlama, tanımıyorum. belki de temeli olan güzel analizler yapıyorsun ve sonuç alamadın. önemli olan yatırım kararını nasıl aldığını zor da olsa kendi içinde samimi bir şekilde ortaya koyman. eğer bu kararlar daha çok şansa veya başkalarına dayanıyorsa aldığın riski de görmüş olursun. kar etmek de var, zarar etmek de. zarar etmişsen yaptıklarının sonucunda zarar ettin ya da yerinde saydın. o halde alabileceğin risk, risk iştahın, karşısındaki yatırım davranışlarının bir biriyle örtüşmesi gerektiği sonucuna varabilirsin. bu zamana kadar yaptıklarının riskli yatırımlar olduğun görmelisin. üzülüyorsan, demek ki risk iştahın ile yatırım kararların birbiriyle örtüşmüyor. daha az riskli yatırımlara yönelip az ama kesin olacak kazancınla mutlu olman mümkün. kira, eurobond, devlet tahvili bunlar en risksiz yatırımlar. döviz de uzun vadede paranı korumanı sağlar. döviz alırsan, alım satım yapmaman lazım bu risk profilinde.

geçmişi unut bu arada. elindeki mevcut aktiflerinle nasıl ilerleyebileceğine kafanı yor.

hayatta her şey olur. seçim olur, iktidar değişir, mülteci politikası değişir, araplar suriler geri gider. verilen vatandaşlıklar iptal edilir. bir bakarsın evler, kiralar düşüyor. şu anda en çok güvenilen gayrimenkul yatırımı çöp olabilir. gider bir yerde arsa alırsın, devlet istimlak eder, belediye bir kısmını gasp eder, yeşil alan yapar, kaldırım yapar. elindeki değer düşer. yani en risksiz yatırımda bile her şey mümkün.
0
gabe h coud
(24.03.22)
yatırımı pozitif veya negatif olarak düşünmemen lazım. ben 100k tl'ye bir fırıncı açıyorsam 100k tl'lik bir risk alıyorum demektir. fırıncı açarsam riskim düşük olur çünkü garanti satışım var en kötü birine devrederim. pizzacı açarsam riskim biraz daha artar. berliner yapan yer açarsam riskim daha da artar çünkü ya çok satıp dükkanı 5 katına devrederim yada hiç satmayıp dükkanı full zarar ile kaparım.

sen dolar, altın, fon, senet aldın ve dolayısı ile bir risk aldın. bu riski de belli bir öngörü ile aldın. öncelikle deden acemoğlu ve damodaran değilse bu öngörünün muhtemelen yanlış olabileceği ihtimaline hep yakın durman lazım. para bile kazansan aslında yanlış bir öngörü ile para kazandım acaba doğrusu ne olabilir şeklinde. para kaybettiğinde ise yine acaba öngörüde neler yanlıştı? nasıl düzeltebilirim şeklinde.

bir de türkiye'de yaşadığını varsayarak ve burada herşeyin bir haftada değiştiğini hesaba katarak bu öngörüleri her hafta tekrar check etmen gerektiğini bilmen gerekir.

önemli olan kayıpları azaltmak daha fazla kazanmak değil. o ikinci adım.
0
duyurukullanıcısı
(24.03.22)
sağlığı etkileyen hiç bir şeyin faydası yok. bu kadar düşündürten işlerden uzak durun bence.
0
celebi efendi
(24.03.22)
yatırımlarından güzel getiriler elde ederken kendi başarın olduğunu düşündüğün için, şu anda getiri elde edemeyince kendi başarısızlığın zannediyorsun, sıkıntın da buradan kaynaklanıyor. arkadaşların dediği gibi boğa piyasasında zaten 3 aşağı 5 yukarı neye yatırsan paranın değeri artacaktı. keza tam tersi de şu an için geçerli. o yüzden eldeki 3 kuruş paranı ne yapacağından ziyade, aylık olarak gelirini nasıl artacağına kafa yormak daha mantıklı diye düşünüyorum bizim gibi faniler için.
0
roket adam
(24.03.22)
bende de var aynı durum. zaman zaman intiharı düşündüğüm bile oluyor. insanın parasının olması gerçekten büyük bir dert.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(24.03.22)
(2)

garanti bankası yatırım işlemleri

duyurukullanıcısı
şimdi benim x TL miktar fon'umx TL miktar hisse senedim varbir tanede de x/2 miktar bir normal vadesiz TL hesabım var ama kullanamıyorum.mesela bakiye 21.323TL kullanılabilir bakiye 12TL yazıyor.bankayı aradım sordum bu tutar blokeli tutar diyor neden blokeli diyorum beni o servisten o servise yönle
şimdi benim

x TL miktar fon'um
x TL miktar hisse senedim var

bir tanede de x/2 miktar bir normal vadesiz TL hesabım var ama kullanamıyorum.

mesela bakiye 21.323TL kullanılabilir bakiye 12TL yazıyor.

bankayı aradım sordum bu tutar blokeli tutar diyor neden blokeli diyorum beni o servisten o servise yönlendiriyorlar işte yatırım, hisse, hesap vs.

toplam varlığım da aynen bu kullanamadığım tutar kadar eksik gözüküyor mesela

toplam varlık 100k TL diyelim
kullanılabilir varlık 100kTL 21.323TL gibi

bunun nedeni nedir? bilen var mı?
tüm hisselerimden ve fonlarımdan ayrı bir hesap burası yani. devam eden bir işlemim de yok.
0
duyurukullanıcısı
(22.03.22)
Ne dediğinizi tam olarak anlamadım.
Ama şöyle bir şey olabilir mi diye yazayım.
Garanti bankası özelinde değil de genelde bir vadesiz mevduat hesabınız ve bir yatırım hesabınız vardır. Yatırım hesabına doğrudan para yatırıp çekemezsiniz. Önce parayı vadesiz hesaba aktarıp sonra çekebilirsiniz.
Bakiye dediğiniz fonlarla nakitin toplamı olmalı.
Önce fonları satıp, sonra parayı vadesiz hesaba aktarıp sonra parayı çekerseniz olacak diye düşünüyorum.
0
Mirket
(23.03.22)
çok anlamadım ama sanırım şöyle

16k tl'lik hisse alınca yatırım hesabından işlem gerçekleşince hemen hisse senedi sende gözüküyor ama parayı hemen atmıyor. parayı blokeye alıyor

yani sende bir anlığına 16k hisse ve 16k'lik blokelik iki hesap oluyor hani hesabın 16k fazla gösteriyor adam double sayıyor yani

sonra 2 gün içerisinde blokeli tutar aktarılınca hesabından sanki 16ktl boşa gitmiş gibi oluyor.

garip.
0
🌸duyurukullanıcısı
(24.03.22)
(3)

eski filmlerde dağda yalalihihihuuu diye bağıranlar

duyurukullanıcısı
böyle hollandalı yerel kostümünde bağırırlar hani. çizgi filmlerde de olur. bir dağ sahnesi oldu mu kesin biri bağırır böyle.onun orijinali nedir?
böyle hollandalı yerel kostümünde bağırırlar hani. çizgi filmlerde de olur. bir dağ sahnesi oldu mu kesin biri bağırır böyle.

onun orijinali nedir?
0
duyurukullanıcısı
(18.03.22)
Yodel
0
Bruce
(18.03.22)
Hollandalı değildir onlar, hollandanın en yüksek noktası 300 metre :d

Avusturya ve İsviçre yani özellikle Alplerde var bu olay. Yodeling ismi
0
nundu
(18.03.22)
hollandalılar dağ görmedikleri için alplere gidip yalalihihihuuu diye bağırıyorlar. hollandaca 'ne güzel dağ' demek.
0
🌸duyurukullanıcısı
(18.03.22)
(16)

telefonda hakaret edip beni kışkırtmaya çalışan norveçli

duyurukullanıcısı
bir norveçlinin borcu var bana. adam norveçte borcu kabul ediyor ama ödemiyor bende arıyorum ne zaman ödeyeceksin diye hakaret edip erteliyor.bu herifle 18 ay çalıştığım için ne yapmak istediğini biliyorum. beni kışkırtıp diğer shareholderlara bunlar böyle zaten diyip paranın üzerine yatacak.telefon
bir norveçlinin borcu var bana. adam norveçte borcu kabul ediyor ama ödemiyor bende arıyorum ne zaman ödeyeceksin diye hakaret edip erteliyor.

bu herifle 18 ay çalıştığım için ne yapmak istediğini biliyorum. beni kışkırtıp diğer shareholderlara bunlar böyle zaten diyip paranın üzerine yatacak.

telefonda ağzına geleni söylüyor ama maillerde sakin kalıyor ki benim saydırmamı bekliyor. bende sakin kalmaya çalışıyorum.

eğer ben bunun sesini kaydedemiyorsam yasal olarak bana hakaret ettiğini nasıl kanıtlayacağım?
0
duyurukullanıcısı
(14.03.22)
Telefonu açtığında ses kaydı alıyorum uyarısında bulunabilirsin.
0
baal
(14.03.22)
@baal çakal o zaman süt dökmüş kedi numarası yapar 60 yaşında falan bu tür manipülasyon işlerinde uzman biri. açıkcası tek bildiği şey manipülasyon.
0
🌸duyurukullanıcısı
(14.03.22)
elinde bir kontrat ve sana odemenin tam yapilmadigina dair kagit kurek varsa norvecte bir avukat ile anlas, ihtar cek.
0
cooperr
(14.03.22)
@cooper konuştum en az 2000euro tutuyor norveçli avukat adam öyle değil mahkemeye gidelim derse benim masraf en az 10k euro oluyor. o kadar para bayılamam. adam bunu biliyor. tr'den ve konsolosluktan arattım hiç bir şey olmadı. adam herkesi geçiştirebiliyor sonsuza kadar.

çoğu yolu denedim yani.
0
🌸duyurukullanıcısı
(14.03.22)
@duyurukullanıcısı

yaw zaten mevzu 2000 avro ve alti ise avukat/mahkeme isine girmeye degmez.
o zaman ya soguk su iceceksin, ya da pesini birakmam diyorsan ilk ucaga atlayip, gidip herifin bogazina cokeceksin.
0
cooperr
(14.03.22)
hakaret ediyor derken ne diyor?
0
selam
(14.03.22)
@cooper mevzu yüksek ama benim norveçli avukatlara dökecek param yok çünkü dipsiz kuyu orası bir türk için. 2k euro olsa zaten unuturdum.

gidip adamı dövsem yarın oslo today'de manşetiz barbar türk norveçliye saldırdı diye.
0
🌸duyurukullanıcısı
(14.03.22)
kucuk anlasmazliklara bakan masrafi cok az olan, evraklari falan kendin yukledigin bi prosedur yok mu Norvecte? avrupa'da cogu ulkede bu tarz arabuluculu kurumlar var.

eger resmi ve yasal olarak herseyi denediysen ozaman ustune soguk su iceceksen sessiz icme, sen de pisles. al ses kaydini, ulasabiliyosan shareholderlara ulas, internette paylas, musterilerine gonder, sirketle ilgili heryerde review yaz, linkedinde yaz.

bisey yapmiycaksan adami tehdit et, en azindan korksun.
0
ocaan
(14.03.22)
Yakin akrabalarini arayip durumu izah edebilirsin. Cekindigi, utandigi biri vardir illa ki.
0
brkylmz
(14.03.22)
Bu durumu belgeleriyle internette ifşa edeceğim ve iş yaptığın herkeslerin de haberdar olmasını sağlayacağım diyerek tehdit edebilirsin.
0
kaptankedi
(14.03.22)
Daha önce konuşmuştuk diye hatırlıyorum konuyu.

Buraya başvurdun mu? konfliktraadet.no
0
Northern Mariner
(14.03.22)
@ocaan
bizim elçiliği aradım bir şey çıkmadı. 4-5 yere 35 sayfa tüm kanıtları gönderdim bir şey çıkmadı. koruyorlar kendi adamlarını.

@brkylmz
sosyal medya hesaplarına yazabilirim ama yine kanıt lazım. yoksa suç atar üzerime ortada kalırım.

@kaptankedi
telefonda herşeyi itiraf ediyor zaten. adamın borcum yok veya yalan söylüyorsun dediği yok zaten herşey belgeli, fotoğraflı. her aradığımda 6 ay sonraya attığını düşün ama kayıtları kullanamıyorum adam maillerde sosyal medya hesaplarında sanki iyilik perisi.
0
🌸duyurukullanıcısı
(14.03.22)
telefonu kaydetmen tam olarak suç değil, halka açık paylaşım suç
kaydedip, şirket içi mail eki yap bence
0
bir soru sorcam
(14.03.22)
madem başka shareholder'lar da var, sen neden adamın sana hakaret ettiği ses kayıtlarını alıp göndermiyorsun? sen tr'desin, adam norveç'te, adam bunun avantajını kullanıyorsa biraz da sen kullan. yolla eşine dostuna kayıtları, yasa dışıysa yasadışı. kusura bakmayın çaresiz kaldım diye efendi efendi gönderirdim ben olsam. bu şekilde çok pasif kalıyorsun yani.
0
roket adam
(14.03.22)
Telefonu kaydetmen bizim yasalarda suc, herif norvecli seni mahkemeye mi verecek :) sikayet olmadikca kim seni yargilayacak.

Kaydedip linkedine koyardim ben olsam.
0
divit
(14.03.22)
Konuşmayı kaydetmek suç değil, "habersiz" kaydetmek suç. Kaydediyorum diye haber verin ve kaydedin. Hem delil olur, hem de suç falan olmaz.
0
kibritsuyu
(15.03.22)
(8)

insanların insta hesapları nasıl çalınıyor?

neverlose
instamda 500 civarı kişi var, her hafta 1-2 kişinin instası çalınıyor bahisçiler tarafından. nasıl çaldırıyor bu kadar insan instagram hesabını ve bahisçiler neden çalıyor? sonuçta bariz bir şekilde hacklenmiş kim size para göndersin ki?
instamda 500 civarı kişi var, her hafta 1-2 kişinin instası çalınıyor bahisçiler tarafından. nasıl çaldırıyor bu kadar insan instagram hesabını ve bahisçiler neden çalıyor? sonuçta bariz bir şekilde hacklenmiş kim size para göndersin ki?
0
neverlose
(13.03.22)
Ya tutarsa iste. Gonderirse kar, gondermezse gondermez.
0
stavro
(13.03.22)
sponsor olucaz anlaşma yapıcaz diye avlıyorlar. değerli bi hesapsa ödüyorlar
0
buenosdias
(13.03.22)
nasıl yani linke tıklamak yetiyor mu yoksa linke girip şifre mi giriyorlar?
0
🌸neverlose
(13.03.22)
tiklanilan linkte instagram arayuzu var, kullanici adi ve sifre giriyorsun, kullanici adi sifre dogru degil diye hata veriyor sistem ama bilgiler coktan mail olarak gitmis oluyor karsi tarafa. 2 faktorlu koruma yoksa direkt giris yapiyorlar hesaba.
0
bollocks44
(13.03.22)
benim çaldıran arkadaşlarım hep 36 saat nöbet çıkışı yorgun haliyle o bahsedilen linke basıp çaldırdı. Muhtemelen insanların dalgın anına geliyor işte. Zaten olayın fake olduğunu fark edip dolandırıcıyla geyik muhabbeti yapanlar var twitterda arada düşüyor önüme :d
0
nundu
(13.03.22)
sana www.instagrm.com/login diye link atıyorum oraya da aynı instagramın giriş sayfasının bire bir aynısını yapıyorum.

sen fark etmeyip basınca ig anasayfasına geldim sanıyorsun aa neden çevrimdışıyım diye kullanıcı adı şifre giriyorsun

yani benim sayfama giriyorsun bilgilerini

yerse işte.
0
duyurukullanıcısı
(13.03.22)
linke tiklayarak degil de tikladiktan sonra bilgileri girince (veya erisim izni veriyorlar bilmiyorum) oluyor olan.

bir arkadasima da ekran goruntusu atmislar "bak su kisi sikayetvar'da senin onu taciz ettiginden bahsediyor" diye, cidden ekran goruntusu de yapmislar. sonra al bak burda diye link atmislar ama link sikayetvaar ve girince (tahmin ediyorum) sifre filan soruyor.

yani aslinda dusmek cok kolay degil ama artik nasil zayif yerlerine geliyorsa insanlarin giriveriyorlar sifreyi.
0
supergirl
(13.03.22)
Bkz: phishing
0
ceketimi alip cikcam
(13.03.22)
(21)

Yaşam kaliteniz ne kadar dustu?

stavro
Ekonomik durumdan dolayi yani. Ne kadar dustugunu tarif edebilir misinjz?
Ekonomik durumdan dolayi yani.
Ne kadar dustugunu tarif edebilir misinjz?
0
stavro
(13.03.22)
benim pek düşmedi. hala istediğimi alabiliyorum ancak ufak tefek şeyler, para etmeyen şeyler artık gündemimi o kadar meşgul etmeye başladı ki sıkılıyorum artık. benzinin 20-25 lira olması, markette x'e aldığın ürünün 3x olması canımı sıkıyor.
0
paintov
(13.03.22)
Maddi açıdan hala eskisi gibi yaşayabilecek olsam da bazı ürünlerde psikolojik sınırım aşıldığı için elim gitmiyor, hiç almıyorum ya da daha az alıyorum/tüketiyorum. Örneğin akaryakıt, kısa mesafeleri yürüyorum ya da bisikletle gidiyorum. Giyim kuşam alışverişi 2 senedir yapmadım diyebilirim, mevcut stoğum parçalanana kadar da almam herhalde. Dışarda yiyip içerken de eskisine kıyasla bariz daha az oturup daha az tüketiyoruz, %50 azalmıştır muhtemelen.

Tarifi biraz zor, pratikte daha az da olsa yine aynı şeyleri yapabilsek bile psikolojik olarak çok rahatsız ediyor, bunun yanında durumun daha da kötü olma ihtimali insanı geriyor. Bir nesilde strese bağlı rahatsızlıklarda bence çok dramatik artış görülecek.
0
orient blue
(13.03.22)
pandemi sebebi ile eu müşterilerim ile ilişkilerim kesildi sadece tr'ye döndüm burada sadece sıfır noktasına kadar para kazanabiliyorsun yaşam kalitesi ise düştü cepten yemeğe başladım.

birikimleri harcıyorum yani.
0
duyurukullanıcısı
(13.03.22)
Kenara 3-5 koyardım artık koyamıyorum.
0
neymis
(13.03.22)
Pek düşmedi. Niye? Kalitem yok çünkü(yeme içme hariç). Zaten alışveriş yapmayı seven bir adam değildim, gene yapmıyorum. Zaten gezmeyi tozmayı seven bir adam değildim, gene gezip tozmuyorum. Zatan arabam yoktu, gene yok. Hea bir ara araba alacaktım ikinci el arabalara bakıyordum, ama artık ona da bakmıyorum. Yeme içme konusunda da gene istediğimi yiyorum çok şükür, fakat bazı şeyklerde düşüş oldu. Mesela eskiden lüx kuruyemiş yerdik, şimdi daha düşük kalite yiyoruz.
0
el conquerador
(13.03.22)
İşe artık servisle gidiyorum.
Haftada 2 akşam dışarıda yerdik pazar bruncha giderdik ailecek. Haftada 1 dışarda yiyip havamızı aldık ok diyor evde oturuyoruz.
0
cilekli pasta
(13.03.22)
Psikolojik olarak etkilenip her şeyden elimi eteğimi o kadar çekmişim ki, geçen ay epeyce para arttırmışım.
0
Mirket
(13.03.22)
düşmedi, çünkü harcayamıyorum. dün gücümün yettiği bugün sınırımı zorluyor, yarın ulaşılmaz olacak. ne heveslenip para biriktirebiliyorsun ne biriktirdiğinin artık değeri var. bi şey alırken mutlu olur dimi insan, yok, mümkün değil. stres oluyorsun bu ülkede alışveriş yaparken. fiyata bakıyorsun "ya bu daha geçen şu kadardı, abv... hemen alayım tekrar zam gelmeden.. ama bu kadar ediyor mu ki ya? etmiyor da işte yarın hiç etmeyecek.... allayım gitsin ya allah kahretsin..." ya da "almıyorum ya allah kahretsin.." bayağı kaliteli yani...
0
kimwexler
(13.03.22)
beni de psikoloji dışında pek etkilemedi. ancak geneli değerlendircek olursam insanların maaş zammı doğrudan artan kiralara gittiği için diğer gider kalemlerindeki artış ciddi hayat kalitesi düşüklüğüne yol açtı. bence kirada olanlar ve ev sahibi olanlar diye ikiye ayrılır bu sorunun etkisi.
0
makarnavodka
(13.03.22)
Pandemiden önce on beş günde bir dışarda arkadaşlarımla buluşurdum, haftada bir kardeşimle kahve içmeye çıkardık. Pandemiyle beraber bu sosyal aktiviteler neredeyse sonlandı. Son üç ayda iki defa dışarı yemeğe çıktım orda da en ucuz neyse onu sipariş ettim. Eskiden canım ne isterse onu söylerdim. En son ne zaman üst baş aldım hatırlamıyorum. Hangi markette ne daha uygun diye araştırıyorum bişey almadan önce. Çok şükür marka tutkum yok. Gerçekten ihtiyacım varsa alıyorum yoksa almıyorum. Elime ne geçerse kenara atmaya çalışıyorum az çok demeden . Bütün bunlara rağmen masraflarım iki kat arttı.
0
evritinkizsamtinghepind
(13.03.22)
Benim için takip etmesi çok zor 1 durum oldu bu.

2019 Mart ayında yeni mezun olarak İstanbul'da çalışmaya başladığımda sadece hayatta kalmayı başarabiliyordum maaşımdan artanla. 20 ay sonra askere gittiğimde 1 daha İstanbul'a dönmemek ümidiyle ayrıldım işten, öyle de oldu. Askere gitmeden önceki maaşımın %50 fazlasına İzmir'de iş buldum, daha daha uygun kiralı 1 evde ev arkadaşı olmadan eve çıktım derken her şey fena değil gibiydi Eylül 2021'de. Sonrası yokuş aşağı malum.

Yılbaşında aldığım %50 zam ile toparlar gibi olduysam da 2 ay sonra kira yenilenecek orası tam 1 muamma olduğundan stres hakim.

Şu an İstanbul'da yeni mezun olduğum döneme kıyasla daha iyi standartlardayım ama aradaki makas iyice kapanmaya başladı ve hızla oraya doğru gidiyor.

Elden gelen 1 şey yok izliyorum öyle.
0
materyalist imam
(13.03.22)
Ben Türkiye'de değilim ama ailemin dedigi;
Eskiden aman bir kahve içeyim surada ya da aman sunu alayim derken simdi yapmiyorum diyorlar. Yiyecek konusunda vs yok bir sıkıntı sonuçta ondan kesecek degiller ama dışarı cikma, bir şeyle alma vs sıkıntı.
0
logisticsmanager
(13.03.22)
Kuaför, spa, spor salonu, kozmetik, makyaj gibi lükslerimi tamamen kestim. Pandemi öncesinde ayda 1 boya bakım, 15de 1 manikür, pedikür ve haftada 2 kez fön, spa, özel spor dersi, en iyi markalardan kozmetik almak imkanım oluyordu. Pandemide evden çıkmadım. Şimdi ise pahalılık nedeni ile bunların hiçbirini yapamam. Yapmayı düşünmem bile.

Dışarıda yemek, içmek vs tamamen bitti. Dışarıdan eve bişi söylemek de çok pahalı görünüyor, evde pişiririm daha ucuz diyor insan.

Yine de çok şükür. Karnım doyuyor. Çok sıkı indirim takip ediyorum. Gıda dahil indirimsiz ürün asla almıyorum.
0
photo85
(13.03.22)
pandemiden önce görece düşük bir maaşla zaman geçirmek için bir yerde çalışıyordum. geçtiğimiz yaz istifa edip freelance çalışabileceğim bir yazılım öğrenmeye karar verdim. zaten biraz biliyordum altı ayda profesyonel olacak kadar öğrendim. şimdi dövizle iş yapıyorum, türk lirasının değer kaybedişi beni etkilemedi -hatta olumlu etkiledi diyebilirim- ama bir şey almaya elim gitmiyor. ister istemez iki-üç ay öncesiyle kıyaslıyorum. çok samimi söylüyorum geçen gün canım ice tea çekti 6 lira olan şişe 13 lira olmuş, almadım. hayatım boyunca bir şeye ederinden fazla para vermek aşırı canımı sıkardı, üç dört aydır cehennemi yaşıyorum diyebilirim.
0
coldegezenkutupayisi
(13.03.22)
Benim de psikolojik düştü. Önceki senelerde aman mezara mı götüreceğiz diyerek şak diye yaptığım harcalamaları buna gerek var mı iç hesaplaşması ile çoğunlukla yapmıyorum. Yapsam ayın geri kalanını makarna yiyerek geçirmem, borcum harcım da yok ama bir ay sonra ne olacağını kestiremiyorken fuzuli harcalamaları minimuma indirdim.

Onun dışında hafta sonu 150 km ötedeki ailemin yanına gidecektim arabayla gitsem 400-500 tl arası tutacak dedim otobüsle gittim. Çok da severim araba kullanmayı ama durduk yere üç kat pahalıya getirmek istemedim yolculuğumu.
0
chicha_v2
(14.03.22)
Öncelikle alacağım en ufak şey için bile "ne kadar önemli" muhasebesi yapıyorum.

Eskiden düşünmeden yaptığım şeyleri artık banka hesabımı kontrol edip sonraki ayın da planlamasını düşünüp öyle yapıyor ya da yapmıyorum, birkaç örnek;
-Dışarıda yemek yemek
-Görüp beğendiğim bir kıyafeti satın almak
-Sinemaya/tiyatroya/konsere gitmek vs.(bitmedi ama çok azaldı)
-Bu ay mubi üyeliğimi uzatabilmek için iş yerindeki yemek paramı kenara atıp evde yiyorum.

Mesela şu an sadece maddi durumdan dolayı diyetisyene gidemiyorum. Doktorun parasından değil, eskiden kendi alışverişimi haftalık 150-200 liraya yapabiliyordum şu an bunu yapamayacağımı ve o diyet listesinin beni batıracağını biliyorum.

Kullandığım jiletin markasını değiştirmek zorunda kaldım.
Kullandığım şampuanın markasını değiştirmek zorunda kaldım.
Kullandığım duş jelinin markasını değiştirmek zorunda kaldım.
Kullandığım kahvenin markasını değiştirmek zorunda kaldım. Öyle kötü kahveler denemek durumunda kaldım ki ilk kahveme döndüm şu an tek büyük harcamam kahvem. İstediğim kahveyi bile içemeyeceksem de neden yaşıyorum ki diye avutuyorum kendimi.

Ayrıca Mirket +1
Kendimi her şeyden o kadar soyutlamışım ki "yapamam", "param yok" diye diye hayatımda ilk kez maaş günüm geldiğinde önceki maaşım bitmemiş oluyor. Ve bu öyle okunduğunda iyi bir şeymiş gibi gelebilir ama değil arkadaşlar çok üzücü, ben çok üzülüyorum.
0
mutekebbir
(14.03.22)
düşünmeden harcama yapamıyorum.

sürekli onu bunu kıyaslayarak X bir ürün için ortalama bir değer bulmaya çalışıyorum, kafamda oluşturduğum bu ortalama değerin üzerindeki hiçbir şeyi almıyorum. örneğin gıda için bu ortalama değer oldukça yüksekken giyim, kaçamak tatil gibi ihtiyaçlar için gerçekten düşük kalıyor ve dolayısıyla giyim harcaması yapmıyorum. Öyle değişiklik olsun diye bir iki günlük bir yerlere de gitmiyorum. pandemiden beridir ama bulaşıcı hastalık ama durumlar ne olacak diye diye düz tatile bile gitmedik mesela. yakınlarımızdan ekonomik durumları çok bozulanlar oldu, onlara destek olduk. bu kıyaslar ve bunun yerine şunu yaparımlar çok yordu ve yaşam kalitemizi düşürdü.

çok değil bundan birkaç ay öncesine kadar dışarıda(n) yemek, kahve gibi minik şımarıklıklar yapıyordum. şu an inanamıyorum menülerdeki fiyatlara. arkadaşlar bir ufak su 15₺ nasıl olabilir ya, ulan kahvaltı ediyoruz neyse suyu da kalkınca içeriz diyoruz. bu gerçekten artık ayıptır.

eskiden zaruri olmayan şeylere çok para harcardık. ne bileyim eşimin oyuncak koleksiyonları var, ben kırtasiye ürünlerine bayılırım lazım değildir ama hoşuma giden bir şeyi alırım düşünmeden. yani bunlar artık geçmiş zamanda kalmış durumda. böyle bir şeye para harcasak vizdan azabından ölürüm.
0
evde liyakat kalmamis
(14.03.22)
yaşam kalitem düşmedi ama almak istediğim bazı şeyleri hâlâ alabilecek olsam bile lüzumsuz pahalı geldiği için almıyorum bazen.
duruma göre "neyse ne artık" diyerek alıyorum ama eskisi kadar sık olmuyor.

bir de araba almam lazım, alamıyorum, almıyorum, bilemiyorum.
0
blatta hiberna
(14.03.22)
yurtdışı arada bir giderdik tamamen iptal.
lüks bir otelde yılda 2 kere tatil yerine şimdi ortalama bi yerde yılda 1 kere.
kiyafet konusunda markalarda 1-2 segment düşüş + daha az kiyafet alıyoruz.
keyfi elektronik harcama v.s. tamamen bitirdik.

bir tek gıdadan kesmiyoruz şimdilik. (onda da mesela eskiden sık sık norveç somonu alırdık artık hamsi alıyoruz :) )
0
nuisance
(14.03.22)
Yazilanlara bakıyorum ve "yasam kalitem dusmedi ama" diye cumleye başlayanların da hepsinin aslinda az cok yaşam kalitesi düşmüş.

Aslina bakarsan yasam kalitesi dusmesi demek sadece ihtiyacin olan seyleri alamamak degil.
En azından yuksrida cevap yazanların hepsinin yasam kalitesi dusmus gorunuse gore.

Araba alamiyorsun ornegin. Araba almanin ne kadar zor oldugunu düşünmek bile yasam kalitenin düşmesidir.
Mali almak ile mali "off bu fiyat ne ya" diyerek almak farkli mesela. Oflaysrak aliyorsan yasam kaliten eskisine gore dusuk demektir.

Buna ne gerek var diyip almaktan vazgeciyordan eskisine gore yasam kaliten düşüktür. Eskiden ne gerek var demiyordur, bulunsun diye atiyordun sepete ve kendini saglama aliyordun, kafan rahat hareket ediyordun.


Yani ac degilsiniz acikta değilsiniz, faturalarinizi oduyor, kiyafetlerinizi aliyor, bozulan cep telefonuzun yerine yenisini alabiliyorsunuz belki ama aslinda yasam kaliteniz bir nebze dusmus her halükarda. Yasam kalitem dustu demek icin gecim sıkıntısı cekecek noktaya gelmek gerekmez. Haftada bir viski + puro yapıyorken 2 haftada bir yapmaya basladiysan nispeten yasam kaliten dusmustur.
0
🌸stavro
(19.03.22)
3 yıl önce "Şu kamerayı mı alsam bunu mu alsam" derken "Ulan aklımda kalmasın ikisini de al geç" deyip almıştım. İkisinin toplam parası kadar 3. bir kamerayı da "Ohaaa canavara bak" diyerek 3. olarak aldım. Şimdi GoPro Hero Black 10 alacağım. Sepete at, çıkar, sepete at çıkar modundayım 1 haftadır. "İlk ikisini satayım da öyle alırım" diyorum.
0
elestirman
(19.03.22)
(13)

Bayraktar meselesi

jepa
hiçbir önyargı olmadan sormak istiyorum. bayraktar sihaların ihracatından Türkiye'nin kazancı nedir? Yani satılan bir sihanın yüzde kaçı devlete kalıyor yüzde kaçı özel bir şirket olan baykar'a dolaylı yoldan Erdoğan ailesine kalıyor? İkinci olarak aselsan tai gibi devlet kurumları haricinde başka ö
hiçbir önyargı olmadan sormak istiyorum. bayraktar sihaların ihracatından Türkiye'nin kazancı nedir? Yani satılan bir sihanın yüzde kaçı devlete kalıyor yüzde kaçı özel bir şirket olan baykar'a dolaylı yoldan Erdoğan ailesine kalıyor? İkinci olarak aselsan tai gibi devlet kurumları haricinde başka özel savunma sanayi şirketlerine de teşvik verilse böyle bir ürün yine çıkar mıydı?
0
jepa
(12.03.22)
Devlete niye para kalsin, tamamen ozel sirket.
Sadece satis icin devletten onay almasi gerekiyor silah oldugu icin ayri anlasmalar falan gerekiyor. Onun disinda devletin kazanci yok.

Tabi ulkeye doviz sokuyor ihracatci oldugu icin.
0
divit
(12.03.22)
işte aslında sormak istediğim de oydu. hükümet ve destekçilerinin her yerde sanki devlet kurumuymuş gibi sunduğu ve ufak bir sorgulamada bile karşıt görüşü vatan haini ilan ettikleri bir durum söz konusu. ukrayna savaşından sonra satışlar artacak devletimiz para kazanacak diye anlatıyorlar.
0
🌸jepa
(12.03.22)
İstihdam sağlaması açısından faydası var, başka faydaları da vardır az da olsa. Diğer siha üreticilerine de destek verilmeli bence. Bir mühendis arkadaşım, vestelin sihası bayraktardan daha iyi demişti dört beş yıl önce. şimdiki durum nedir bilmiyorum ama eskiden vestelinki daha iyiymiş denilen doğruysa. dolayısıyla bana kalırsa devlet hepsine destek olmalı, sadece damadınkine değil.
0
Fusha
(12.03.22)
Devlete kalmıyor. Ama hammadde ya da yarı mamul ithal eden diğer her şirket gibi ithalat için devlete vergi ödüyor. Bu konuda da özel bir statüsü olduğunu sanmıyorum.

Bu arada Aselsan, TAI, Roketsan, Havelsan vb devlet kurumu değil. Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfına ait şirketler bunlar.

"TSKGV 5737 sayılı Vakıflar Kanununa göre faaliyet gösteren bir “özel hukuk tüzel kişisi”dir. Herhangi bir kamu kurumuyla organik bir bağı bulunmamaktadır."
0
himmet dayi
(12.03.22)
onu yazanlar sirketin pr ekibi, cok buyuk bir troll ordusu kurmuslar.
Hatta basligina da yazdim, muhendislikle alakali bir seyler okumak icin girip pr yazisi okuyorsun. Antipatiye sebep oluyorlar.

Ben onu yazinca bi anda entry girmeyi biraktilar. Sonra yine basladilar tabi :)
0
divit
(12.03.22)
Bu şirketlerin (bilhassa askerî maksatlı olanların) hepsi zaten devletten destek alıyor. Zira her şeyden evvel stratejik olarak çok çok önemliler. Teknokentler zaten bunun için var. Milyon euro'lar karşılığı satıldığını duyduğunuz oyun firmaları dahil olmak üzere artık teknoloji üreten büyük firmaların hemen hemen hepsi de mutlaka devletin desteklediği bu Teknokentler içinde faaliyet gösteriyor ve sgk teşvikleri dahil pek çok devlet teşviğinden yararlanıyor. Teknokent içinde olmayan da yararlanıyor tabi ama biraz daha kısıtlı. Şimdi, "Farklı adlar altında Bayraktar veya başka firmalara ekstra finansal kaynak veya bürokratik kolaylık sağlanıyor mudur?" derseniz orasını bilmem mümkün değil. Ama tek teknoloji üreten firma Bayraktarmış gibi davranmak doğru olmadığı gibi diğer firmadakiler de büyük yokluk içinde ofiste çıra ile ısınıyormuş zannetmek de doğru değil.
0
nihayet
(12.03.22)
Bir dönem savunma sanayi şirketlerinin organizasyonlarını yaptım, bana gelen işlerden anladığım kadarıyla biz görmüyoruz ama iyi ihracat yapan şirketler var. STM'nin Libya'daki drone olayı var mesela. Savaş tarihinde devrim olarak görülüyor ama Türkiye'de hiç yankı bulmadı. Bilmiyorsan en alta link bırakıyorum. Devlet diğerlerini de desteklese hepsi daha iyi yerlere gelir bence.

asiatimes.com
0
uvcray
(12.03.22)
@nihayet, vatandaş olarak bunu bilmek bizim için zor. sadece kısıtlı verilen bilgilerle ve gördüklerimiz üzerinden yorum yapılabiliyor. bir şey ne yerin dibine sokulmalı ne de olduğundan fazla değer görmeli diye bakıyorum ben. hatırlarsınız pandeminin ilk aylarında yerli solunum cihazı üretildi. ancak burada aslan payı biosys ve arçelik'in olmasına rağmen hep baykar ön plana çıkarıldı. baykar'ın burdaki rolü nedir diye biraz araştırınca fazla bir bilgiye ulaşamıyorsun. sadece bazı mühendisleri destek olmuş ve 250 tane sipariş vermişler. ama cihazı tanıtma görevi selçuk bayraktar'a verilmiş. neden? talimat öyle geldi diye mi? tanıdığım hiçbir akp'li sosyal medyada iyiki biosys ve arçelik gibi firmalarımız varmış demediler hepsi baykar güzellemesi yaptılar mesala.

ama şunu da söylemek isterim ki umarım katma değeri yüksek üretim yapan her firma bugün ve gelecekte hak ettiği desteği görür.
0
🌸jepa
(12.03.22)
bayraktar'ın know-how'ını (muhtemelen usa'dan) satın almak için devletten ne kadar aldığını bilmiyoruz,
parçaların 'siparişi' için ne kadar ödeme aldılar bilmiyoruz
şirketin kurulumu ve yürütülmesi için ne kadar aldılar bilmiyoruz

benim fikrimce en az ama en az 10b usd'dir. togg'un ilk sermayesi 3b usd çıkıyordu.

dolayısı ile bayraktar zaten devlete borçlu bunu tabiki hibe olarak vs göstermişlerdir o sebeple yasal olarak bir borç yok. yani 10b usd firmanın ilk yatırım maliyeti var diyelim ki bence yine az

bayraktar alan ülkeler ;

Qatar. Bayraktar Mini UAV. Bayraktar TB2.
Azerbaijan. Bayraktar TB2.
Libya. Bayraktar TB2.
Ukraine. Bayraktar TB2.
Turkmenistan. Bayraktar TB2.
Morocco. Bayraktar TB2.
Poland. Bayraktar TB2.

her ülke 50-100 arası yani 75 adet alsın diyelim. 7*75= 525 tane satılmış. 600 olsun. 10b usd yi bölelim. bayraktarın maliyeti 2m usd denilmiş hadi 4m usd olsun ki Lamborghini Veneno bile 4m usd

yani 600m usd*4=2,4b usd + 10b usd = 12,4 b usd hadi 13b usd olsun

kendisini çıkarması için 13b usd / 600 = 21m usd'den satman lazım tanesini. kayserilisin diyelim hemen 42 yani 45m usd fiyat çekersin 35m usd'ye bağlarsın tanesini. f-35 78m usd.

yine ülke başına 35m usd * 75 = 2,6b usd gibi bir fiyat çıkıyor ki bu zaten azerbaycan'ın 2020 toplam askeri bütçesi. biz s400'e 2b usd verdik 2021 toplam bütçemiz 65b usd iken.

yani bu işten kar etmek imkansıza yakın. stratejik önemi var mıdır? vardır. bayraktar verelim ama şu anlaşmaları imzalayın denilir mi? denilir.
0
duyurukullanıcısı
(12.03.22)
Bayraktar çok önceden, yıllar yıllar önce bu işlere girişmiş bir firma. Aldığı destek de Teknopark firmalarından daha çok da degil.

Adamlar eski sanayici, babaları bu ise kafayı takmis. Selçuk Bayraktar’ı bu konuda yanılmıyorsam Yüksek Lisans icin Amerika’ya gönderiyor yıllar önce. Temelleri o zamandan atılıyor.

Bu işlere yeni başlarken Koç Grubu ile de görüşmüşler. Ali Koç açıklamıştı; o zamanlar görüştüklerinde buradan iş çıkmaz diyip ortak olmamışlar :)

Selçuk Bayraktar evlenmeden önce zaten son ürüne yakın prototipleri de ortadaydı. Yılların emeği ve baba Bayraktar in vizyonu sözkonusu.

Devletin bundan kazancına gelince;
- en başta dünyanın en iyi drone’larina uygun fiyata sahip oluyor (yabancı rakiplerinden çok daha ucuz)
- ihracat sayesinde döviz getiriyor. (Ki bizim gibi cari açık veren ülkelerde her ihracat dolari değerli)
- stratejik olarak elini güçlendiriyor. (Yunan tvlerinde bu teknoloji ile nasıl basedilir konuşuluyor)
- satışına izin verirken anlaşmalar yapıyor, ben sana silah vereyim, sen de bana bunu ver.
- ürünün farklı alanlarda kullanımıyla edinilen know how ile yeni ürünler geliştiriliyor/finanse ediliyor.
- üzerindeki parçalar/silahlar diğer savunma sanayi şirketlerinden geliyor (ASELSAN, Roketsan, Tusas vs) böylece tek basına degil savunma sektörü olarak gelişme kaydediliyor.


Malum partiyle ilgim alakam yok, objektif olarak durum budur.

Edit: Wikipedia’dan ek bilgiler:

Üniversite eğitimi sürerken Pennsylvania Üniversitesi GRASP laboratuvarına yaptığı staj başvurusu kabul edildi. Staj yaparken kendisine burs verilmesi teklifi sonrası 2002-2004 yılları arasında Pennsylvania Üniversitesi'nde insansız uçaklar üzerine yüksek lisans yaptı.[3] Yüksek lisans sonrası Massachusetts Teknoloji Enstitüsü'nde insansız hava araçlarının agresif manevra kontrolü üzerine burslu olarak ikinci yüksek lisansını tamamladı. Bu süreç içerisinde Profesör George Pappas ve Profesör Eric Feron'un asistanı olarak çalıştı. Dünyada ilk kez yapılan İHA formasyon uçuşu deneyleri, yer ve havada koordineli robot takımları, uçuş kontrol ve güdüm sistemleri hakkında bilimsel çalışmalar gerçekleştirdi.
0
kaptankedi
(12.03.22)
yerli savunma sanayi firmalarının varolduğu ülkeye katkısı direkt ve indirekt şekilde ele alınır. direkt olarak; ihtacat yapması, istihdam, vergilerini ödemesi, yerli üretim olması vs. vs. söylemiş zaten diğer arkadaşlar. şüphesiz bunlar çok önemli ancak ben biraz da indirekt olanından bahsedeyim.

öncelikle baykar özel bir şirket. yeni de değil. yani akp ile varolan bir şirket değil, selçuk'un babası ve ağabeyleri savunma sanayi konusunda iyi eğitimli ve idealist insanlar. selçuk damat olmadan öncede bu şirket vardı ve savunma sanayi alanında faaliyetleri mevcuttu. selçuk'un mit''de yaptığı çalışmalar bizatihi siha/iha ile alakalı. adamlar know-how edinmek için gereken her şeyi yapmışlar neredeyse. tüm ailesinin cvlerine bakarsanız bunu anlayabilirsiniz. kendisinin ifadesiyle bu iktidar döneminde geçmiştekiler gibi "işte bunlar yapamaz", "gidip parasını verip alalım niye uğraşıyoruz" gibi ifadeler olmadığını bu konuda büyük bir destek gördüklerini söylemişti bir röportajında.

baykar özel bir şirket ancak ürettiği ürünleri kafasına göre herkese satamaz. kime ürün atacağını nihai olarak devlet belirler. yani devlet onayı olmadan bir başka ülkeye silah satışı yapamaz. ve öncelik olarak ürünleri daima türkiye'nin envanterinde olmasıdır. yani senin elinde yeteri kadar yoksa sana üretmeden kimseye veremez. sen o ülkeye satamazsın dersen satış olamaz. işte buna indirekt etki bir diğer ifadeyle oyuna dahil olma girişimi diyoruz.

yabancı basını çokça takip ediyorum işim gereği. bu konuda otorite kabul edilen gazeteciler ve bilirkişiler "turkish drone" başlıklı bir çok kez övgü dolu haberler/makaleler yayınladılar. ve bu droneların türkiye'nin askeri gücünü artırdığını ve dahi güncel savaşlarda (ukrayna-rusya, ermenistan-azerbaycan, libya, suriye) türkiye'nin elini kuvvetlendiren bir oyun kurucu olduğunu ifade ediyorlar.
0
pardus
(13.03.22)
devlete para falan kalmıyordur. ithalat yaparken vergi veriyordur denmiş ama yüzde 99 muaftırlar. vergi muafiyetini geçtim devlet yüzde 99 hibe falan da veriyordur. 99 diyorum ama yüzde yüz yani. böyle bir destek verilse eminim daha iyisi bile yapılırdı.

tr'nin bu iha/siha'yı diğer ülkelerden ucuza alıp almadığını bilmiyoruz. ama türkiye'nin siyasi durumunu düşününce ucuza alınmadığını emin olabilirsiniz. türkiye'ye tek faydası diplomasi açısından elini güçlendirmesi. yerli silah sanayisi sayesinde bölgesel çatışmalarda avantaj sağlaması da tabi ki önemli
0
paintov
(13.03.22)
insan kaynağı, vergi gibi avantajlar var.

yurt dışı satış fiyatı, türkiye'ye satış fiyatından daha yüksek. burada birim maliyeti3-4 milyonsa orada 6-10 arası.

ama en temel avantaj ise türkiye'nin savaş doktrinine uygun araçları üretebilme kabiliyeti. hafif uçak gemisi yapacağız bu araçları uyarla deyince adamlar iç kaynakla canla başla çalışıyor gibi.

son not, ihracat versiyonları yerli versiyonlarından daima bi tık daha az kabiliyetli olur silahların. yani karşı karşıya geldiğinizde siz daha üstün olursunuz.
0
gurur
(13.03.22)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.