Giriş
(4)

İzmit'te ucuza çıktı almak

hakmut
Bir iki kitap bastırmam gerekiyor ama bu işi ucuza nerde yaptırabilirim acaba? Şimdiden teşekkürler
Bir iki kitap bastırmam gerekiyor ama bu işi ucuza nerde yaptırabilirim acaba?

Şimdiden teşekkürler
0
hakmut
(16.11.16)
anıtpark kampüsünün yan sokağında fotokopiciler vardı onlar ucuzdur.
0
mahallemdeki aksamlar icin
(16.11.16)
Anıtpark'ta, Snoopy Pizza'nın olduğu taraftaki bir fotokopici çekiyor.
0
dissendium
(16.11.16)
vay be yıllar olmuş, aynen snoopy'nin orada vardı. sokaktan gir sağda kalıyor.
0
bohr atom modeli
(16.11.16)
Anıtpark'takine ek olarak, Halkevi tarafındaki ara sokakta da bu işi uygun fiyata yapanlar mevcut.
0
BuddyGuy
(16.11.16)
(7)

sevgililige gecememe süreci

galandar kostumu
gecis diyemedim bizimki gecemeyis oluyor. 1 aydan fazladır gorusuyoruz, surekli goruselim diye ısrarcı da oluyor. asırı tutuk bi insan, bulusuyoruz ama sustugumuz da cok oluyor. yakınlasıyoruz zaman zaman. ve fakat gelecege dair bişiy soylemiyor, bu durum da benim sinirimi bozmaya basladı inceden. t
gecis diyemedim bizimki gecemeyis oluyor. 1 aydan fazladır gorusuyoruz, surekli goruselim diye ısrarcı da oluyor. asırı tutuk bi insan, bulusuyoruz ama sustugumuz da cok oluyor. yakınlasıyoruz zaman zaman. ve fakat gelecege dair bişiy soylemiyor, bu durum da benim sinirimi bozmaya basladı inceden. tamam illa hersey dile gelsin diye bi kaide yok diyeceksiniz ama ben neye guvenip de ilerleyecegim bilmiyorum. bu işlerde bi ortalama deger var mıdır, su kadar gorusme su kadar sure.
benden emin degil gibi bişiy aklıma geliyor, öyle olsa neden surekli gormek istesin. kafam baya karıstı anlayacagınız. yaslar 30 civarı.
0
galandar kostumu
(16.11.16)
Kararsız kalmış.
0
dissendium
(16.11.16)
hoşlanıyordur ama sevgili olacak kadar değil. arama sorma olayına çok güvenme, biz ne günler gördük zamanında yüzüne bakmak istemediğimiz adamlara mesaj attık. yoklukta olabilir.

bi süre kendini geri çek. mesela yakınlaşıyoruz diyorsun ya, yakınlaşma. hayırdır derse de, sen hayırdır de dökülsün niyetini..
0
jonestown
(16.11.16)
bir ay cok da uzun bir sure degil.
0
e haliyle
(16.11.16)
@e haliyle, bence de ama vıcık vıcık bi 1 ay oldu, bana 3 ay gibi geliyor
0
🌸galandar kostumu
(16.11.16)
a. eğer erkeksen:

seni bekleten, senden içi en kıpır kıpır olması gereken vakitlerde emin olamayan hiçbir kadına duygusal yatırım yapma, hatta uzak dur. en iyi ihtimalle çaresiz kalırsa radarına girdiğin 3-4. planında olduğun bir erkeksindir, yedirme bunu kendine.

1 kere buluşursunuz tanışırsınız, 3.4. buluşmada iste bu demen gereken kadın her şekilde sizden deli gibi hoşlandığını hisseder. bu tür kadınları üzme.

b. eğer kadınsan:

ya çok korkak bir erkekle takılıyorsun, ya da senden farklı sinyaller aldığı için, bekli çözemediği için çekiniyor. kanımca 2. opsiyon daha makul. geleceğe dair birşey söylemek için çok erken, o da senden çekiniyor olabilir. biraz daha net sinyaller vermeye çalışabilirsin.

ha yok kendince friendzone köpek çekme falan uyguluyorsa kaç. cekilmez.

bir de ilk ayin icin vicik vicik demişsin. bulutların üzerinde olman gerekiyordu. ilk ayınız daha vıcık vıcık sıfatı biraz köprüden once son çıkışın geçildiğini gösteriyor. eğer kadınsan, a şıkkının karşı tarafı da olabilirsin.
0
Lorik Cana
(17.11.16)
Başkasını bul.
0
arnold schwarzeneger
(17.11.16)
ben de aynı süreçte ve benzer bir durumdayım.
siz söylüyor musunuz mesela geleceğe dair bir şey? tepkisi ne oluyor? 1-2 ay sonrası için konuştuğunuz bir konser ya da öylesine bir tatil hayali konuşulsa ne diyor?
bence ara ara 1-2 gün kendinizi geri çekip böyle normal devam edin. 1 ay gerçekten erken. belki yeni bi ilişkiden çıktı kendini psikolojik olarak hazır hissetmiyor ve bunları düşünmek istemiyor olabilir. size yakın hissetmese bu kadar sık görüşmezdi. sadece düşünmeden yaşamak daha rahat geliyodur şu an için. biraz izin verin, canınızı da sıkmayın.
0
nıç
(17.11.16)
(8)

pişirmek vs yemek yapmak

kelepir
geçenlerde çay koymak mı dökmek mi diye bir duyuru vardı bilenler bilir. aynı şey yemek pişirmek ve yemek yapmakta da var dimi. bi kesim pişirmeyi bi kesim yapmayı daha fazla kullanıyor galiba.
geçenlerde çay koymak mı dökmek mi diye bir duyuru vardı bilenler bilir. aynı şey yemek pişirmek ve yemek yapmakta da var dimi. bi kesim pişirmeyi bi kesim yapmayı daha fazla kullanıyor galiba.
0
kelepir
(15.11.16)
Yemek yapmak daha çok kullanılıyor.

Yemek yapıyorum/yaptım/yapıyordum/yapacağım.

Sadece "yemek daha pişmedi mi?" gibi durumlarda pişmek fiilini kullanıyorum.
0
dissendium
(15.11.16)
Yemek pişirmek var olan bir yemeği pişirmek gibi bir anlama geliyor sanki, biraz da köylüce. Yemek yapmak sıfırdan bir yemek hazırlamak, yoktan var etmek, yaratmak gibi.
0
angelus
(15.11.16)
yemek yapmak daha çok kullanılıyor
0
limoncello
(15.11.16)
ben yemek yapıyorum derim, yemek pişirmek dünden kalan yemek için kullanırım.
0
kurnaz
(15.11.16)
Yemek yapmak için illaki pişirmenize gerek yok. bir de böyle düşün
0
re noreno
(15.11.16)
Pişirmeden de yemek yapmak mumkun. Dolayisiyla buyuk ilan ve daha cok kullanilan yemek yapmak
0
delicevat
(15.11.16)
Yemek yapmak, ortaya yeni bir yemek koymaktır. Pişirmek ise hali hazırda var olan bir yemeği ısıtmaktır.
0
fragile lady
(15.11.16)
istediğini kullan ama pişirmek ısıtmak değildir sadece arkadaşın dediği gibi genelde yemek yapmak ve yemek pişirmek kullanılır. Cümle içinde kullanıyorum: Marketten sebze aldım akşama
pişireyim de yielim :)))
0
davy_jones77
(15.11.16)
(3)

Sedef hastalığı

matnokta
Var mı kurtulan, duyup gördünüz mü? Bi yol yordam?Zira tüm yüzümü sardı. İllallah.
Var mı kurtulan, duyup gördünüz mü? Bi yol yordam?
Zira tüm yüzümü sardı. İllallah.
0
matnokta
(15.11.16)
Bende var biraz sedef ama dirseklerimin küçük bir kısmı haricinde hiçbir yerde yok. Psorcutan kullanmıştım bir süre. Beta mıydı neydi. Krem olan. Sonra hiç kullanmadım. Doktor stresle ilgili demişti. Stres yapmazsan tamamen geçebilir dedi. Banyo yaparken katkı maddeli şeyler kullanma. Duş jeli kullanmak yerine normal banyo sabunu kullan. Nemli tut cildini. Tüm şampuanları dene. Kaliteli olanlarından al.
0
dissendium
(15.11.16)
Artirtli bir durum varsa farklı ilaçlar var.
0
sutlu nescafe
(15.11.16)
geçmesini bilmiyorum ama bi tavsiyede bulunayım. içki ve sigara baya etkiliyor abi, dikkatli olmak lazım.
0
eurhka
(16.11.16)
(4)

okul bitiminde tecil bozdurup askere gitmek

rajaz
gibi bi şey yapsam kısa dönemliğim riske girer mi? çat diye 12 ay çıkmasın okul mezunu olmama rağmen?ya da şöyle sorayım, mezun olmama rağmen istemim dışında 12 ay çıkma gibi bi ihtimal var mı?
gibi bi şey yapsam kısa dönemliğim riske girer mi? çat diye 12 ay çıkmasın okul mezunu olmama rağmen?

ya da şöyle sorayım, mezun olmama rağmen istemim dışında 12 ay çıkma gibi bi ihtimal var mı?
0
rajaz
(15.11.16)
Eğitim durumu genelde hemen yansır sisteme. Yedek subay olarak seçilebilirsiniz.
0
dissendium
(15.11.16)
yanlışım varsa düzeltin ama yedek subaylık için sınava girmiyor muyduk? ne içindi bi sınava giriyoduk da maaş alıyoduk hatta 12 ay boyunca. o sınava girmeden 12 ay çıkabiliyor mu ya?

6 ay yapıp geri gelmeyi düşünüyodum, ondan sordum 12 ay çıkar mı istemim dışında diye..
0
🌸rajaz
(15.11.16)
Yedek subaylık sınavı kaldırıldı diye biliyorum. Dert etmeyin, herkese çıkmıyor zaten.
0
dissendium
(15.11.16)
baskan git
6 aylık yaparsan erken gelmis olursun
12 aylık yaparsan maas alırsın

emin ol 6 aylık yaparken keske 12 ay yapsaydım maaslı yapsaydım diyeceksin
12 ay yaparken de diyeceksin keske 6 ay yapsaydım
0
kingcyrax
(16.11.16)
(42)

Erkeklerin fantazileri hakkinda bir kac soru

criancas enfrentou mulher2
MerhabaEn basta merak ettigim genc erkeklerin neden kendilerinden yasca buyuk kadinlara cinsel ilgi duyduklari? Yuzdesini bilmiyorum bu olayin ama boyle birsey var. Yani sevgili olarak tercih etmiyorlar belki ama porno sitelerinde en cok izlenen kategoriler arasinda mature, granny gibi kategoriler y
Merhaba
En basta merak ettigim genc erkeklerin neden kendilerinden yasca buyuk kadinlara cinsel ilgi duyduklari? Yuzdesini bilmiyorum bu olayin ama boyle birsey var. Yani sevgili olarak tercih etmiyorlar belki ama porno sitelerinde en cok izlenen kategoriler arasinda mature, granny gibi kategoriler yer aliyor. Porno endustriside bu ilginin farkinda ki genc erkekler ve orta-yasli sinifindaki kadinlarin videolarini surekli cekiyorlar. Nedeni nedir?

Ikinci olarak merak ettigim bir kizi guzel bulmasalar bile, sevgili olmak istemeseler bile, o kizi nasil seksi bulabiliyorlar? Burada seksi bulduklari gercekten kiz mi yani kiz diyelim ki gercekten cirkin, fiziksel seksapelide yok hatta seks bile dogru duzgun konusamiyor ama seks yapma ihtimali varsa o kizin neden ederi oluyor? Seks acligi midir yani asil sebep? Belki oyle ama sekse kolayca ulasan erkeklerde de gorulen bir sey bu.

Ve son sorum(fantaziyle alakali degil) evli bir erkek karisini sevdigi ve duzenli bir tatmin edici cinsel hayati oldugu halde neden yine de farkli arayislara girer? Girmesini onlemenin bir yolu yokmu:) diye acinasi sorumu da birakip noktaliyorum.
Cevaplayacak arkadaslara simdiden tesekkurler.
0
criancas enfrentou mulher2
(15.11.16)
cevap soruda gizli, merak.
0
dropbox
(15.11.16)
Dropbox; erkeklerin soz konusu seks olunca kendilerine neden saygi duymadiklarini anlamiyorum. Sirf meraktan belki daha sonra ben bu kizlami seks yapmisim diyecekleri insanlarla nasil beraber oluyorlar? Ya da demiyorlar mi yani bir delik olsunda ne olursa olsun gibi bir yaklasim mi soz konusu? Cok igrenc bir tanim ama yani bu anlama cikiyor.
0
🌸criancas enfrentou mulher2
(15.11.16)
milf fantezisi ulaşamamaktan. (işin içinde derin psikolojik anne faktörleri var mıdır bilemiyorum.) bir çok erkeğin kafasında tik attığı durumlar var mesela. yaş grupları, ırk, mekan gibi. orta yaşlı kadınlara ulaşmak genç kadınlara ulaşmaktan zor. o yüzden mesele bence.

kız hem surat hem fiziken çirkin(göreceli) ve sekse açık ise seksi bulmuyoruz. ama bir nevi alışveriş olarak bakıyoruz. üzerine çaba sarfetmiyoruz, fazla kafa yormuyoruz.

ben aldatmayan hiçbir erkekle tanışmadım. belki aldatmayan kadın da yoktur bilemiyorum. insan aldatıyor çünkü hala arzulandığını ya da hala etkin olduğunu kendine kanıtlıyor bu yolla diye düşünüyorum. ama sıfır yani, dünyanın en mülayim ve tatlı çifti olsunlar, yatak odalarında fırtınalar kopsun erkek yine aldatıyor. aksi bir örnekle karşılaşmadım.
0
brakgn
(15.11.16)
1. Soru doğru tespit ama cevabı Tam olarak Yok , sanırım kadınlarda yaş büyüdükçe cinsel profesyonellik artıyor düşüncesi.
2. Bunu yapan nefes alsın yeter mantığındadır. Cinsel açlıkla doğru orantılı.
3.Farklı zevk arayışı:) en güzel çikolataya sahip olduğunu düşün; diğer marka çikolatalardan tatmak istemez misin ? :))
0
Erensq06
(15.11.16)
- İhtiyar sevgisi iddia edildiği kadar yok. Kolay hedef oldukları için tercih ediliyorlar genelde gençler tarafından.

- Seksi bulmuyorlar, ihtiyaç gideriyorlar.

- Açgözlülük.
0
arnold schwarzeneger
(15.11.16)
Brakgn; bende aldatmayan bir erkekle tanismadim. Normal iliskilerde pek problem degil yani cok irdelemedikce kim ne yapiyor cok umursamiyorsun. Ama evlilikte isin icine yillar, verilen emek, cocuklar, aliskanliklar, ekonomik ortaklik bir suru sey giriyor. Aldatmayla tum bunlarin hepsinin yok olacagini biliyorsun buna ragmen tum bu riskleri goze almaya degiyor mu? Bir de erkeklerle anlamadigim sey su; evli oldugun kadin baska biriyle evli olsaydin , o zamanki karini aldatmak isteyecegin bir kadin ama sirf seninle beraber diye cazibesi siliklesiyor. Bide ben genclerle beraber olmanin daha ugrastirici oldugunu dusunurum. Daha cok beklentileri olur, daha kompleksli olur. Ama yasi geckin kadinlar arayislari sekse bunun disinda bir beklentileri olmaz bu sebeple sanki daha kolaylar.

Erensq06; profesyonellik veya genc bir erkegin yasi geckin bir kadin uzerinde kendisini daha hukumdar etmesi olabilir sebep. Itaati tahrik edici bir unsur olarak ele alirsak yasi geckin kadinlar karsisinda ki genc erkekler, o kadinlarin kendilerine muhtac olduklarini dusunuyor olabilirler. Yasi geckin kadinlarin yasitlarinin onlari tatmin edemedigini falan.
Ben son sorunu pas geciyorum cunku duygusal olarak yakinlik hissetmedigim kiside seks aramazdim:) kadin ve erkek farki.
0
🌸criancas enfrentou mulher2
(15.11.16)
Olgun kadınlardan hoşlanan biri olarak onların yüzleri daha gelişmiş oluyor. Kaşı gözü yerine oturmuş oluyor. Kafamdaki kadın figürü çok olmasa da büyük memeli, belirgin yüz hatlı ve ten olarak "olmuşluk" barındırıyor. Yani sınıfımdaki bir kızın memeleri bir kadına göre daha küçük, yüz hatları daha çocuksu ve teni daha çiğ. O yüzden o kızı çok güzel olmadığı sürece cinsellik açısından düşünmüyorum. Çünkü kafamdaki kadın figürünün şartlarını sağlamıyor. Bir de olgun kişilerle birlikte olmak daha kolay. Birçok kadın yaşlandığını düşünmesi nedeniyle belli bir yaştan sonra ilgi bekliyor. Sen o ilgiyi verirsen yaşıtın olan bir kıza göre daha çabuk geri dönüş alırsın. Çünkü olgun kadın yaşı itibariyle cinselliği ihtiyaç olarak görür, hisseder. Güzel olduğunu duymak, hala tercih edildiğini bilmek ister. O yüzden onlara ulaşmak daha kolay ve gerçekçidir. Genç kızlar genelde aptalca diyebileceğimiz davranışlar sergilerler. İlişkiye başlarken bile çok mesaj atarsam istekli görünürüm diye kendilerini geri çekiyorlar. E benim gibi sıkılgan erkekler de bu tip kızlarla uğraşmak istemez çoğu zaman. Çünkü astarı yüzünü geçiyor. Birlikte vakit geçirip zaman ayırdığın bir kız aslında sana hep sorun çıkarıyor, seni yoruyor. Olgun bir kadın böyle saçma hareketler yapmıyor.

Seksilik yüzle ve fizikle çok ilgili. Çirkin bile olsa gözlüklü, renkli gözlü bir kız sırf beyaz tenli olduğu için seksi görünebilir. Saçını toplama şekli bile seksiliği etkiler.

Birçok erkek evlenince ilk defa düzenli seks yapmaya başlıyor. Yılların biriktirdiği fanteziler edinilmiş tecrübelerin getirdiği coşku ve heyecanla tekrar yaşatılmak isteniyor. Kendine güveni gelen erkek gücünü başka kadınlara da kanıtlamak istiyor. Bunun önlenmesi için evlenilen kadının seksapelitesinin yüksek olması gerekli.
0
dissendium
(15.11.16)
Mermize; freud un meshur sozu var, bunca yildir arastirdim yine de kadinlar ne ister cevabini bulamadim diye. Bence bu erkekler icin daha cok gecerli. Kadin isteklerini dolayli olarak anlatsada beklentileri net ama erkekler net degil. Bir kadinin herseyleri ile ilgilenmesini bir cok erkek ister buna eminim ama daha sonra da bundan "annece" diye sikilmalari.. yetiskin bedenlerinde cocuk ruhlari tasiyorlar sanki:)
0
🌸criancas enfrentou mulher2
(15.11.16)
2) çıkarımınız fazlaca garip. bunun sebebi de seksi olabilme durumunu tek bir kalıba sığdırmış olmak. bu genel geçer bir durum değil ki. güzel olmak, seksi olmak tamamen göreceli. evet hakim düşünce var. bu hakim düşünce içerisinde toplumun, medyanın, ahlaki değerlerin, sosyal medyanın, sanatın ve bunun gibi etkenlerin payı da büyük. fakat yine de göreceli olmaktan kurtulabilecek bir kavram değil. örnek vermek gerekirse, uzun boylu her kadın seksidir, ne bileyim; şurası güzelse seksidir, burası dolgunsa daha da seksidir, bu bölge dümdüz ise en seksi o gibi çıkarımlar yapamayız. yapmamamız gerekir. sizin çirkin bulduğunuz, seksi bulmadığınız bir kadın bir başkasına seksi gelebilir. genelde toplum içinde genel kanının aksinde durumları seksi bulanlar, garipseriz. ya da bu durumun kişinin fantezisi olduğu düşünülür.
0
windowsguvenlikduvari
(15.11.16)
Dissendium; katildigim bazi noktalar var yazinda. Ozellikle son 20 yilin modasi kadinlarin kiz cocugu gibi gorunmesinin guzel oldugu algisini yaratti yaratali, zayif bedenler, cocuksu yuzler olgun kadinlarin tercih edilmesinin sebebi olabilir.
0
🌸criancas enfrentou mulher2
(15.11.16)
Windowsguvenlikduvari; ben tamamen icgudusel olarak seksapali degerlendiriyorum, oyle oldugunu saniyorum yani medyanin cevrenin kulturun seksapelinden cok evrensel kadinsilik ve seksapel hakkinda dusunuyorum. Seksapeli dis gorunuste feminen ozellikler olarak ele aliyorum, dogurgan feminen. Ayni ozellikleri kadinin haline tavrinada yansittigini dusununce seksilik unsurunu benim icin olusturuyor. Yani mesela kim hormonel bozuklugu olan, seksi konusamayan, kendini kesfetmemis, feminen olmayan bir kadini seksi bulur?
0
🌸criancas enfrentou mulher2
(15.11.16)
Mermize; anladim. Uzerine dusunecegim:)
0
🌸criancas enfrentou mulher2
(15.11.16)
22 yaşında erkeğim, tamamen kendi adıma konuşacağım.

öncelikle kendinden yaşça büyük kadına cinsel ilgi duyma her erkekte yok. gördüğüm kadarıyla, tam aksine, kendinden yaşça küçük kadınlara/kızlara (pedobear'dan değil de kendisi 24 olup da 20-21'e ilgi duyanlardan falan söz ediyorum) ilgi duyanların sayısı daha fazla. en azından benim çevrem için durum bu. bense iflah olmaz bir milf hastasıyım çünkü heteroseksüel bir erkek olarak, karşı cinse ilgi duyuyorum. karşı cinsim ne? kadın. peki 22 yaşındaki biri ne kadar kadındır? evet herkesin olgunluk seviyesi farklıdır da sonuç olarak 22 yaşında yani, e ben kendimi biliyorum yani 22 yaşındayım işte, ne kadar "adam"ım ki? o açıdan, ben 25-40 arası hatunlara bayılıyorum çünkü onlar bana daha "kadın" görünüyor. bunun yanında zaten bdsm'nin yanında pamuk şekeri kalacağı renkli fantazyalarım var, karşımdaki kişinin benden yaşça büyük ve hükmeder pozisyonda olması bu açıdan da bana daha cazip geliyor. yani 3 kişiyle yaşayan ve babasından harçlık alan bir kız mı daha "kadın"dır yoksa işinde gücünde, kimseye bağlı olmadan yaşayabilen 30 yaşındaki kadın mı? not olarak şunu ekleyeyim: benim "yaşça büyük" kadına ilgi duymamın nedeni, büyük ölçüde benim "yaşça küçük" olmam. 40 yaşına geldiğimde muhtemelen kendi yaş aralığımdaki kadınlara ilgi duyarım, granny'lere mature'lara değil. o çok daha spesifik bir konu/fantezi bence, "yaşça büyük kadına ilgi duymak" olarak değerlendirilmemeli diye düşünüyorum. yani benim yaşça büyük kadından hoşlanma motivasyonum hala genç ve seviş eylenebilir durumda olması, granny'ler için öyle bir durum söz konusu değil. o yüzden nineler eklemesin plz

ikinci olarak, yine bu da her erkek için geçerli değil. ben bu konuda çok katı kriterlere sahibim ve bu yüzden muhtemelen ömür boyu mehtaba tek kürekle çıkmaya mahkum kalacağım. fiziksel güzelliğe çok önem veriyorum, bunu reddetmem. AMA yalanım varsa pipillo_24 görevinde başarısız olsun; sadece, "seks ihtimali var" diye hiçbir kıza yanaşmam. hem entelektüel birikim olarak (burada oturup dante'den konuşmaktan söz etmiyorum, daha ziyade hayata bakış açısı ve zekâ seviyesi olarak kendime denk bulabileceğim biri olması demek istediğim) hem de fiziksel güzellik olarak bana hitap etmesi gerekiyor. ben o zaman bile "vurkaç" adamı olmadığım için pek yanaşmıyorum, çünkü öyle ateşli sevişip önüne geleni indiren birisi değilim. bir keresinde bir arkadaşın evinde tam üç gün kalmıştım mesela. düşün kızın evindeyim ve üç gün (ne bok yedim o kadar onu da bilmiyorum, kız bir geceliğine davet etmişti) boyunca yunanistan gibi defans yaptım, amiyane tabirle "vermedim". çünkü o sevişirim donu giyen, üniversiteli, kızıl saçlı falan bir kızdı. bense hem deneyimsiz, hem çekingen, hem de bu tip ilişkilere sıcak bakmayan biriyim. istemedim. muhtemelen ömrüm boyunca birlikte olabileceğim en şekil hanımlardan biriydi ama ben yanaşmadım ve kesinlikle pişman değilim, yine yürüsün yine "cnm kusura bakma yaaa :))" derim. sekssiz yaşarım ekmeksiz yaşayamam.

kesinlikle "seks her şey değil!" deyip kendini ağırdan satan biri değilim. aksine, cümle alem ne derece abazan ve "KARI İSTİYOM, KARII" kafasında biri olduğumu bilir. bundan utanmıyorum, bunu reddetmiyorum. istediğim şeyi bulamıyorum, haliyle segsim yok. ben seks istemeyeceğim de kim isteyecek, ne var bunda? milleti taciz etmediğimiz, itlik köpeklik yapmadığımız sürece abazanlığımızın kime ne zararı var? ama işte diyorum ya bazı adamlar ya istediklerini bulamaz, ya kendini iyi hissetmez, olmadığı zaman olmaz yani. şüşko olmadığım zamanlar için konuşuyorum, kesinlikle öyle aşırı tipsiz ya da yüzüne bakılmaz biri değildim. hoşlananım, ilgi duyanım vs. oluyordu yani görüldüğü üzere ama işte sevişmiyodum, sevişmedim. benim istediğim şekilde cereyan etmedi bazı mevzular.

son soruna evli ve full-time seksi olmadığım için bi şey diyemem (DEDİ) ama ne olursa olsun insan belli bir yerden sonra aynı şeyden kısa süreliğine de olsa sıkılabilir, ben bunda yanlış bi şey görmüyorum. bu, "oo hanım her akşam bamya yauuu, aç da zencisepeti'ni sana bi şeyler bakalım :))" diyeceğim anlamına gelmiyor ama insan doğası bu, kabul etmek lazım. bunun üstesinden gelmek, çiftin iletişiminin ve ilişkisinin ne kadar güçlü olduğuyla alakalı. yani bir taraf "NE VAR KARDEŞİM SIKILAMAZ MIYIM" derken diğeri bunu çok çok büyük bir problem olarak görüyorsa, problem çıkacaktır. ya da adam eşini ensesinden kavrayıp, "bak aslanım, yıllardır sevişiyoruz, senden başka kimseye dokunamıyorum ve bu durumdan rahatsızım" deyip (veya tam tersi) bir çözüm yolu üretebilir mesela. illa başkasıyla sevişilmesine gerek yok. fantezi olur, ara verme olur, başka bi şey olur vs. taraflar birbirini anlayabiliyorsa çözülemeyecek şey yoktur.

ömür boyu tek insanla sevişilmez mi? bence sevişilir, bunun mümkün olduğunu düşünüyorum. yalnız şunu reddetmenin de insanın doğasına aykırı olacağını düşünüyorum aynı zamanda: tekerrür eden şeyler (hanımla sekiz) belli bir noktadan sonra SIKAR. bu, karşı tarafın sevilmediği anlamına gelmez. mesela bu düşünce yapısı bazı insanlar için çok çok ters. bence değil. ben böyle düşünüyorum. ben başkasını pompişleyip eşimi hala sevebilirim, eşim benim için seksten çok daha fazlasıdır çünkü. EŞİM lan, hayatımı paylaştığım insan bu. 10 sene boyunca seviştiğim, aynı yatakta yattığım, aynı sofraya oturduğum insan. şimdi genç ve güzel bir kadından tahrik olmam ve onun memintolarını elliktolamak istemem, benim eşimi sevmediğim anlamına mı gelir? yoo. ha mesela eşim bundan üzüntü duyabilir, "öyle bi şey yaparsan seni terk ederim" diyebilir ki hakkıdır. bunu anlar, anlayışla karşılarım. AMA kimse ömür boyu SADECE aynı insandan tahrik olmamı beklemesin. inanın ben de "mükemmel ilişki" olsun, eşim bana tapsın, yalnızca beni istesin ve benim için delirsin, aynı şekilde ben de ondan başka kimseye dönüp bakmayayım isterdim ama öyle bir dünya yok. şunu altını çizerek belirtme ihtiyacı hissediyorum: "başkasından tahrik olma", aldatmayı ya da başkasıyla ilişkiyi haklı çıkaran bir şey değil gözümde. o başka bir boyut. aldatmak (eşin BİLGİSİ VE RIZASI olmadan, ilişkinin dinamiklerine aykırı şekilde hareket etmek) şerefsizliktir. bunu ya da başkalarıyla sevişmeyi savunuyor değilim. sadece, insan ister, onu söylüyorum. ya birbirinize karşı dürüst ve açık olup başkalarını katarak ya da katmadan çözüm yolu bulursunuz ya da çoğu ilişkide olduğu gibi ömrünüzü ya pişman olarak ya da aldatıp da bunu kendiniz bile reddederek yaşarsınız.
0
der meister
(15.11.16)
@mulher
bu bahsettiğiniz içgüdüsel durum ise benim dediğim gibi binlerce etkenden oluşuyor kanımca. seksi konuşmak dediğiniz nedir ki, tam olarak? kendini keşfetmemiş, feminen olmayan bir kadını seksi bulabilirim ben şahsen. bu sizin için bir örnek teşkil eder mi bilmiyorum tabi.
0
windowsguvenlikduvari
(15.11.16)
1- akranlarıyla seks zor olduğu için ve acemi oldukları için milflere yönelim var. ama bizim zamanımızda böyleydi artık seks bu kadar zor değil.
2- seks yapılacak kadın değerli görünebilir. erkekler arasında laf vardır yakacakla skeceğin iyisi kötüsü olmaz diyr. osbir çekmektense iyi kötü seks tercih edilir.
3- etrafımdaki evli erkeklerin yüzde 95'i aldatıyor. oradaki mantık papaz hergün pilav yemez diyorlar. karısına pilav yediriyorlar ama öyle enteresanlar.
0
cekilmis gayfe
(15.11.16)
1 - "Nedeni nedir?" Ne demek nedeni nedir:) Nedeni onlardan hoslaniyor olmamiz.

2- Kiz guzel olmayabilir ama butterface'dir, seksi bulunur. Bu kadar basit. He vucudu da guzel degilse abazaliktan olecek durumda olan icin yine buyuk nimet olabilir. Erkekten erkege fark var bu konuda. 3 ay seks yapmayinca nefes alan her seye ilgi duyan da var. 1 yil seks yapmasa bile begenmedigine yanasmayan da var. Abazalik seviyesi herkeste bir degil, cevap bu.

3- Evli oldugun kadin zaten senin, seni ceken bir sey kalmiyor ona karsi. Surekli elinin altinda, her gece ama her gece berabersin. Aranda 10cm bile mesefe yok 365 gun boyunca geceleri. Bir anlami kalmiyor, cekiciligi de kalmiyor erkek icin bir noktadan sonra. Farkli kadinlar ariyor. Daha guzeline denk geliyor, vucudu daha seksi olanine denk geliyor ya da sadece degisiklik olsun diye baskasina gidiyor. Bu da her erkek icin gecerli degil. Onlemenin ise bir yolu yok. Yapmak isteyeni durduramazsin. Adam kadindan sikildiysa yapacak bir sey yok. Kaldi ki karisini sevip yine de farkli arayislara girenin haddi hesabi yok.
0
stavro
(15.11.16)
Cekilmis gayfe; kadin bigun pilav degil bonfile yemek istiyorum dese yer yerinden oynar ama:) bu konuda erkeklerde amma ikiyuzlu..
Diger yazdiklariniza katiliyorum.

Stavro; yani nedeni nedir derken psikolojik analiz yapmak adina bu soruyu sordum. :)
Diger yazdiklariniza da katiliyorum. Isin ozu erkekler degisiklik seviyorlar, seksi seviyorlar ve bunun icin cok caba sarfetmek istemiyorlar.
0
🌸criancas enfrentou mulher2
(15.11.16)
@criancas, çok haklısın kadın pilav yemezse büyük olay ama erkek zengin menüyü kendine hak görüyor. böyle hastalıklı bir zihniyet işte.
0
cekilmis gayfe
(15.11.16)
21 yaşında erkeğim. kendimden yaşça büyük kadınlara bayılıyorum çünkü 10 küsur yaş farkı çok büyük ve bi kadının en güzel yaşı 30'lar :p
0
isimsiz uye
(15.11.16)
1.mature'u hep milf'ten anlattılar erkeğe de ondan. bir de kendinden büyük kadını domine etme duygusu muhtemelen.
2.erkekler çoğunlukla seks düşünür. seks düşündüğünde ve istediğinde karşısındakinin güzel, çirkin, sevgili adayı,kanka vs olması önemli değildir.
3.bu kişiden kişiye değişir. hiç aldatmayan adam yok mu? var. ama hep adamlara yüklenmeyin. kadın da cinselliğin rutine binmemesi için çaba sarfedecek. "hadi rıfat boşal da yatalım" a dönmeyecek seks.
0
kfk
(15.11.16)
Hayatımın hiçbir döneminde kendimden yaşça büyük kadınlara ilgi duymadım (teklif gelirse reddetmem o ayrı konu). Bunun anne sevgisi eksikliğiyle ilgili olduğunu düşünüyorum. Anne kucağı arıyorlar, yanında seks de olunca artı oluyor.

Sadece seks paylaşacaksam cinsel zevk uyumuna bakıyorum. Zevklerime hitap etmiyorsa dünya güzeli olsa yatmam. Uğraşmam yani.

Çünkü toplum bunu normalleştirmiş. Kadın da istiyor ama çok yanlış ve sapıkça görüldüğü için anayasanın ilk üç maddesi gibi teklif dahi edemiyor, başkalarıyla yatmak istediğini söylese kocası onu öldürür üstelik tahrik indirimi alır. Erkek aldatıyor çünkü bunu rahatça yapabiliyor. Toplum izin veriyor. Kadın da gizlice aldatıyor, çok şahit oldum.

Farklı arayışa girmesini ancak şeffaf olarak, anlayışlı olarak önleyebilirsin. Önleyemesen de anlarsın belki.
0
yirmisantim
(16.11.16)
Isimsiz uye; genc erkeklerin toylugunu idare edip yonetebilmeleri de bu ilk soruma cevaplardan bir tanesi olabilir evet :)

Kfk; domine etmek cevaplardan bir tanesi kesinlikle. Erkekler seksi herkesle yapabilecek sekilde dizayn edilmisler sanirim buda doganin bilincli bir duzeni, erkekler cok secici olsaydilar ureme orani azalabilirdi. Bu kadin seksi hareketlendirmeli kismini pek anlamiyorum, eline kirbac almis kostum giymis bir kadin canlaniyor gozumde :) olayi nedir?

Yirmisantim;anne sevgisinin eksikligi cok mantikli. Erkegin aldatmasi normallestirilmis evet yani duyulunca bir erkegin karisini aldattigi, bir kadinin kocasini aldatmasi kadar dikkat cekmiyor hatta bizim gibi toplumlarda erkektir denilip gecistirilebiliyor. Yani erkekler bu normallestirilmeden dolayi mi aldatma istegi duyuyorlar? Toplum normallestirse bile esi normal karsilamazsa koca bir yikimla karsilasacak koca. Goze almasinin sebebi nedir yani bir insan bir cok kaybi goze alip bir seyler yapiyorsa kendisine engel olamamasi ve karsiliginda buna degecegini dusundugu bir seylere sahip olmasi lazim.
Not: kadinlar bunu tabi ki dile getirmiyorlar ama aldatma konusunda erkeklerden daha iyiler, rahat olmadiklari icin erkekler kadar cok daha ozenliler yakalanmama konusunda. Kadinlarda az degil yani ama onlarin sebepleri ilgim disinda.
0
🌸criancas enfrentou mulher2
(16.11.16)
Yasi buyuk guzel bir kadindan gayet de hoslanirim, buna karsilik cocuklugumdan bu yana anne sevgisini dibine kadar gordum. Essek kadar oldum, annem hala uzerime titrer. Bildim bileli anne sevgisine boguldum.
Milf sevmek icin anne sevgisi eksiligi yasamis olmaya gerek yok.
0
stavro
(16.11.16)
Stavro; oeidipus komplekside olabilir. Ama herkesi icine alan cevaplar degil tabi bunlar.
0
🌸criancas enfrentou mulher2
(16.11.16)
1- kadınlarda da bu durum var aslında. bekar babalar, "daddy" tipler falan daha revaçta.

2- bunun biraz toplum baskısı yüzünden oluştuğunu düşünüyorum. sonuçta bir erkek daima sekse hazır olmalıdır, en ufak seks ihtimalini değerlendirmelidir gibi salakça bir düşünce var. bir de tabii bir insanı seksi yapan çok çeşitli unsurlar var. çirkin olsun, vücudu kötü olsun falan ama bir "aura"sı vardır, o çekici yapıyordur falan.

3- erkeğin elinin kiridir kültüründen geliyor bu da. bir insan ne kadar aşık olursa olsun, başkalarıyla olmayı arzulayabilir. bence bu gayet sağlıklı bir durum. tabii bunu eyleme geçirmeyi düşündüğü andan itibaren artık nedenini araştırmanın pek bir mantığı yok. eşine sadık olamayacak kişiler mümkünse evlenmesinler.

önlemenin yolları var ama niye hayatını bir adamı evde tutma peşinde harcayasın ki? sana sadık olmayacak birine harcadığın emeğin değeceğini düşünüyor musun?
0
knight of cydonia
(16.11.16)
Knight of cydonia; yok yahu kadinlar eger o bekar babalar cok zengin degillerse yanasmazlar onlara, tabi kendileri de cocuklu ve bekar degilse. Kadinlar arasinda oyle adamlar pek revacta degil. Bu dusunceyle kimse evlenmiyor zaten, ama evlilik surdurulurken sikilmak kacinilmaz oluyor, evliligini surdurmek isteyen taraflar ilginin baska yerlere kaymamasi icin onlem almak isteyebilirler. Bekara kari bosamak kolay diye bir laf vardi:)) evlendin, boyle bir ihtimalin olabilecegini sezdin, caba sarfetmek yerine aman bunla mi ugrasicam deyip bosamak cok kolay degil.
0
🌸criancas enfrentou mulher2
(16.11.16)
Çok şey söylemişsin ve bir erkek olarak söylediklerinin çoğuna katılıyorum. Kadınların bakış açısı ile ilgili söylediklerine de katılıyorum:)
0
benaslindayohum
(16.11.16)
Benaslindayohum; hehe erkek dogasina olan cozumleme ihtiyaci hissetmemden hakkinizda az biraz bilgi topladim. Bide erkekler hakkindaki sorulara erkekler, cok aciksozlulukle cevap veriyorlar.
0
🌸criancas enfrentou mulher2
(16.11.16)
@cemulher
Yalnız fazla da genelleme.:) ayrıca bu keşfedilmesi zor bir konu değil ama hemncinslerin feminen duygularının etkisinde kalıyorlar. Seks kadın ve erkek için çoook farklıdır anlam olarak, istek olarak, ihtiyaç olarak vs. Ama şu konuda ben de çok katıyım kadın duygusal olarak bir şey hissetmediği kişi ile sevişemez sevişşe bile zevk alamaz, nokta.
0
benaslindayohum
(16.11.16)
çekilin erkek geldi;
en çok bana soracaksınız bana.

www.youtube.com
0
supermatik
(16.11.16)
Benaslindayohum; genellemeler icinde istisnalari ya da dahil olmayan azinliklari barindirir elbette ama erkeklerin veya kadinlarin birbirinden cok farkli olmadigina inancim var. Insaniz, icgudusel yasadigimiz ortak noktalarimiz var:) katiyim derken katiliyor musun yoksa karsi mi cikiyorsun? Bende oyle dusunuyorum yani belki biraz zevk alir ama duygusal bagliliginin oldugu birinden aldigi zevkin yaninda minicik kalir ya da gercekten hic zevk almaz.

Supermatik; video icin tesekkurler:)
0
🌸criancas enfrentou mulher2
(16.11.16)
jartiyer.
0
anonymice
(16.11.16)
ilk sorunun cevabı kesinlikle Oidipus kompleksidir.
tr.wikipedia.org

ikinci sorunun cevabı: evet seks açlığıdır.

üçüncü sorunun cevabı: merak ve heyecandır. eşinizi sevmek ve düzenli bir cinsel ilişkiye sahip olmak belli bir noktadan sonra tatmin edici gelmez. bu erkek için de böyledir kadın için de böyledir. zaten adı üstünde "düzenli" bir cinsel ilişki ne kadar heyecan verici olabilir ki? düzen monotonluk getirir. 3 yıllık evlisiniz diyelim. haftada ortalama 3 kere seviştiğinizi varsayalım. 3 yılda 468 kez sevişmiş olursunuz. bunların her birinde farklı pozisyonlar ve fantaziler denediğinizi varsayalım (ki bunun böyle olmadığını hepimiz biliyoruz.) yine de her şey bir süre sonra kendini tekrar etmeye başlayacaktır.
o kadar fantazi ve pozisyon ben bilmiyorum açıkçası :) bir noktadan sonra eşiniz de siz de birbirinizi ezberlemiş oluyorsunuz. şaşırtıcı, heyecan verici hiçbir şey olmuyor artık. işte buna düzenli (monoton) cinsel hayat diyoruz... 3 yılın ardından düşünün ki hiç tanımadığınız, farklı biriyle cinsel ilişkiye giriyorsunuz. sizce de heyecan verici olmaz mı?
0
humat
(16.11.16)
Humat; oedipus kompleksi cok huzunlu bir kompleks. Erkeklere uzuldugum nadir konulardan. Cok yazik. :(
Kiminin seks acligida doyumsuz oluyor..
Yasamak lazim bu sorunuza cevap verebilmek icin, ben eger esim benim uzerimdeki tahrik ediciligini yitirmezse bir baskasindan kolaylikla etkilenecegime ihtimal vermiyorum. Ama kadinlarin ait olma arzulari erkeklere kiyasla cok daha baskin oldugu icin, farkli arayislara guclu sebepleri olursa ancak yoneliyorlar. Sadece heyecan icin sanmamki bir kadin baskasiyla yatip kalksin. Ben soyle dusunurum, kadinin aldatmasinda yuzde 90 erkek sorumludur, erkegin aldatmasinda ise yuzde 60 erkek sorumludur.
0
🌸criancas enfrentou mulher2
(16.11.16)
Bütün yanıtları okuyamadım ancak sanırım benzer şeyler söyleyeceğim:
1. cinsel ilişki erkeklerde bir üstünlük taslama olayıdır. s.kmek, sokmak, koymak vs... erkek de kendinden büyük birini, kendi tabiriyle "s.kip", egosunu okşuyor, büyük bir şey başarmış gibi hissediyor.
2. hiç yoktan iyidir mantığı
3. kadınlar da farklı arayışlara girer ancak kadın oldukları için bu konuda daha kısıtlılar. bu konuda kadın-erkek aynıdır bence. adam adriana lima ile evli olsa bile bir süre sonra sıkılıyor (seksten). bunu önlemenin yolu yok bence. kişinin karakterine bağlı. kim erkek gerçekten sadıktır, sıkılsa bile başkalarına gitmez, ahlaksızlık olarak görür. kiminin umrunda olmaz, her gördüğü kadına takılır.
0
peggy
(16.11.16)
yalnız cinsiyetçi yaklaşımınız hiç hoş değil :)
oedipus kompleksi hem erkek hem kadınlar için geçerlidir. kadınlar da kendilerinden yaşça büyük erkeklere ilgi duyarlar ve bunun için söyledikleri gerekçe erkeklerin geç olgunlaşmalarıdır. buna çok inanmıyorum. çünkü geç olgunlaşma hikayesi sadece fizyolojik açıdan ergenlik çağında doğrudur. ergenliğe erken giren kızlar yaşıtları erkeklere göre bir anda büyürler. ki erkek ve kadın arasındaki fark birkaç yıl içinde kapanır hatta erkekler fizyolojik olarak mesela boy olarak kadınları da geçer vs. kafa yapısı olarak aynı yaştaki kız ve erkek arasında olgunluk farkına hiç rastlamadım. rastlayan varsa yeşillendirsin. kadınların yaşlı erkeklerle çıkma hevesi, sahiplenilme arzusu bile zaten kadınlarda oedipus kompleksinin işaretleridir bana sorarsanız.

"Ben soyle dusunurum, kadinin aldatmasinda yuzde 90 erkek sorumludur, erkegin aldatmasinda ise yuzde 60 erkek sorumludur." bu bakış açısı da son derece cinsiyetçi bir yaklaşım. yaptığınız her şeyden siz sorumlusunuzdur. yüzdeler vererek başka sorumlular aramak bana göre doğru değil. yukarıda verdiğim 3 yıllık evlilik örneği tanıdıklarımdan edindiğim tecrübelere dayanıyor.

siz bence erkeklere üzülmek ve onları suçlamak yerine insan doğasını anlamaya çalışın. tek eşlilik modern toplumun, kültürlerin getirdiği bir kavramdır. dünyada tek eşli yaşayan toplumlar, kabileler, hayvanlar olduğu gibi çok eşli yaşayanlar da vardır... bizim cinsel ilişki dediğimiz şey aslında insanın en hayvansal içgüdülerinden biri olan çiftleşmenin ve üremenin bir sonucudur. kısacası insan doğasında sadakatin yerini bilemem ama çiftleşmenin yeri büyük.
0
humat
(16.11.16)
Humat; oedipus kompleksi erkeklerle anilan bir kompleks simdi birbirimizi kandirmayalim. Erkeklerin hukumdarlik istegi o kadar baskinki onlarla cani gonulden ilgilenen annelerine sahip olan babalarini bile deli gibi kiskaniyorlar. Kadinlarda da gorulur ancak kadinin annesi gercekten sirret bir kadinsa. Annesinin sevgisiyle ve sefkatiyle buyuyen bir kiz cocugu erkek cocuguna kiyasla cok daha uyumlu olur.
Cinsiyetci bir yaklasim degil, hatta daha sonra yazdiklarinizla beni dogruluyorsunuz. Cok eslilik erkek dogasina daha uygun, kadinin cok eslilik sonucunda olasi bir gebelik ile alacagi sorumluluk cok fazla oldugu icin cok daha seciciler ve bir gebelik sonucunda dogacak cocugu baba ile buyutebilmek icin daha cok sadakat gosterirler. Heleki insan cocugu gibi bakimi ve buyumesi diger canlilara kiyasla cok daha zaman ve emek alan bir cocuk icin anne cok daha bagli olur babaya. Cunku bilir ki kendisinden olmayan bir cocuga maddi manevi tum kaynaklarini vermeye gonullu erkek bulmak cok zordur.
Birde sunu ekleyecegim; safi icgudulerimizle yasadigimiz bir zamanda degiliz. Insan iliskileri sadece icgudu ile aciklanacak kadar basit degil ne yazik ki. Psikolojik kulturel cevresel milyon etken var ve buda bizi diger canlilardan ayiran bir fark.
0
🌸criancas enfrentou mulher2
(16.11.16)
Peggy; ustunluk hissetme yani hakimiyet duygusunu hissetme anlaminda mature ilgisi mantikli. Bir erkek bana mature ilgisini soyle aciklamisti" 45 yasinda bir kadin, simdiye kadar kac kisiyle beraber olmus kac kere seks yapmis, ben yokken o seks yapiyordu. Oyle bir kadinla seks yaptigimda o kadinin kendisinden yasca kucuk benden zevk almasi, hakimiyet kurabilmem cok iyi hissettiriyor."
Kadinlarin isteyip yapamamalarinin sebebi belkide cocuklara olan bagliliklarinin her seyin onunde olmasini isteyen doganin isi. Cocugu olmayan kadinlarin yine bu evrimsel miras yuzunden erkekler kadar rahat olmadiklarini dusunebiliriz aldatma konusunda.
0
🌸criancas enfrentou mulher2
(16.11.16)
sizi evlilikten iyice soğutayım o zaman:
istatistiklere göre erkeklerin %70'i, kadınların %40'ı evlilikleri dışında kaçamak yapıyorlarmış. İstatistik bilgiler bile poligamiden(çok eşlilik) yana. Doğada hayvanlar aleminin ise %98'inde monogami(tek eşlilik) yokmuş.

ayrıca yine çok eşlilik isteğinin erkeklere özgü olduğundan bahsettiniz. bu olayı kadın-erkek diye ayırmaya gerek yok bence. görüldüğü gibi herkesin bu konuda eğilimi var.
0
humat
(16.11.16)
Iste sizde soylediniz bu oran kadinlarda yuzde 40, erkeklerde yuzde 70:) erkekler daha cok aldatiyor ve bu 70 lik kesimin aldatma sebepleriyle 40 lik kesimin aldatma sebeplerinin biraz farkli olabilecegini dusunuyorum. Ama ben herhangi bir konuda bilir kisi degilim yani yillarimi verip arastirmisligim yok, kisitli bilgim ile yuruttugum tahminler neticede.
0
🌸criancas enfrentou mulher2
(16.11.16)
@criancas enfrentou mulher2

kırbaca gerek yok. şehveti kaybetmemesi yeterli. boşalmak için yol yordam göstermek ya da hadi bitir gidelim demek tarzı bir sıradanlık, insanı seksten soğutur. mastürbasyondan farkı olmalı. farklı kadına yöneldiğinde bilinmezliğin ve onu elde etmeye çalışma eforunun çekiciliği giriyor devreye. çiftler, mini role-playlerle bile bu heyecanı sağlayabilir ilişkide.

bir de dipnot, karşılıklı paylaşılan şeyler rutine bindiğinde cinsellik de bundan etkileniyor. beraber peşinde koşabileceğiniz daimi şeyler varsa, bu cinselliğe de otomatik olarak yansıyor. ben sevişmenin bir tamamlanma hali olduğunu düşünüyorum. herkesin kartlarını açtığı, en saf duygularına büründüğü bir durum aynı zamanda. ilişkideki yakınlık ve sevgiyle direkt olarak besleniyor bana göre.
0
kfk
(16.11.16)
ilk sorunun cevabı çeşitli. önce tabii ki anne - çocuk muhabbeti var yıllar boyu yaşadığın, rol modeli olarak gördüğün kadına dair. sonrasında, çocukken, porno falan izlerken gördüğün kadınlar hep 20-25 arası oluyor. sen de 13-14 falansın işte. zaman geçtikçe onların yaşı da artıyor seninki de (kendi gözlemim, bilimsel bir veri değil.)

seksi ile güzel farklı şeyler çoğu insan için. benim için değil. çirkin bir kadın seksi olamaz.

çünkü erkekler çabuk sıkılıyorlar. dün düşündüm bunu. bir "bedenin" benim gözümde ömrünü tüketmesi bir yıl kadar. sonrasında farklı arayışlara (bedenlere değil) giriyorum.
0
sen git ben geliyorum
(26.11.16)
(10)

Sigara İçmeyenler? Bunaldığınızda Neler Yapıyorsunuz?

sevgikusunkanadinda
Bugün ders çalışırken beynimin bir süre sonra konuları anlamamak için direndiğini farkettim. Sınavın son günü bu kadar yükleme yapınca ders çalışmamak için yapılan anlamsız hareketler olayına döndü birazcık.Kendim sigara kullanmıyorum fakat böyle bunaltıcı anlarda ara verdiğimizde sigara içip dönen
Bugün ders çalışırken beynimin bir süre sonra konuları anlamamak için direndiğini farkettim. Sınavın son günü bu kadar yükleme yapınca ders çalışmamak için yapılan anlamsız hareketler olayına döndü birazcık.

Kendim sigara kullanmıyorum fakat böyle bunaltıcı anlarda ara verdiğimizde sigara içip dönen arkadaşların oldukça rahatlamış ve mevzuya devam edebilir halde olduklarını görüyorum. Çay, kahve, muhabbet, bunlar da bende olanlar fakat ikame etmiyor gibi.

Siz neler yapıyorsunuz? Sigaranın, piponun vs. yerini neyle ikame ediyorsunuz?
0
sevgikusunkanadinda
(15.11.16)
Mutfağa gidiyorum. Çikolata falan yiyorum. Beş dakika televizyona bakarım. Odama dönerken su içerim. Bazen dışarı çıkıp kuru yemiş ve meyveli soda alırım. Telefonla ilgilenirim.
0
dissendium
(15.11.16)
sigara içen birisiydim. 1.5 yıldır içmiyorum. şimdi bunaldığımda 1 bardak soğuk su içiyorum hiçbi şeyim kalmıyor.
0
rajaz
(15.11.16)
sekersiz kahve icmek
acik hava almak
cayir cimen uzerinde oturmak
soguk su ile yuz yikamak
dus almak
diptis diptis muzik dinlemek
0
nax
(15.11.16)
Müzik dinliyorum, rahatlatıcı olanından. Arka plana bir Kemal Sunal filmi ya da artık ezberlediğim başka bir dlöi açıyorum ortamı rahatlatmak için
0
aychovsky
(15.11.16)
@nax +1

Bir de başka bir işle ilgileniyorum, mesela yapmam gereken ve sevdiğim bir meşgale var, onu yapınca kafa dinleniyor.
0
yaren
(15.11.16)
Sevdiğim bir şey yiyorum genelde.
0
pike
(15.11.16)
sigaranın bunaltıya direkt olumlu etkisi yok bence, o düşünce bunalınca sigara içen insanlar yüzünden oluşuyor ama sorun şu ki o insan zaten sigara içtiği için bunalmasının ya da kızmasının konuyla direkt alakası yok. sigara içerken başka şeye odaklanabiliyor, ya da en azından ortamını değiştiriyor, kafası dağılıyor. tabii ki sürekli sigara içen biri yoksunluğunu giderince rahatlamış hissediyor ama halihazırda sigara içmeyen biri için bağımlı olduğu bir şey varsa tüketmesi aynı etkiyi gösterir.

benzer şekilde, ben de müziğe bağımlıyım denebilir, müzik dinleyince geçiyor.
0
baba jo
(15.11.16)
sigara kullanmıyorken yüze soğuk su vurmak, enseyi soğuk suyla ovalamak işe yarıyordu.

şu ara sigara ve yüksek miktarda çayla konsantrasyonumu yükseltiyorum.
0
zgrydn
(15.11.16)
Çikolata, kahve, ara, kafa dağıtma, muhabbet.
0
fragile lady
(15.11.16)
Yerimden kalkıp dolanırım, camdan bakarım, telefona bakarım, müzik açarım, komikli video seyrederim vs. Belli bir ritüelim yok, o an ne olursa.
0
peggy
(15.11.16)
(4)

CV'de dil ve yeteneklerin dereceleri

senolll
Merhaba,Cv'de dil ve yeteneklerin derecelerini gösterme konusunda ne düşünüyorsunuz? kimisi 5* üzerinden gösteriyor, az önce denk geldim daire şablonu gibi bir şey ile %75 %40 şeklinde ifade etmiş.IK'cılardan da cevap gelirse güzel olur.Teşekkürleredit: yetenekler derken bilgisayar programları falan
Merhaba,

Cv'de dil ve yeteneklerin derecelerini gösterme konusunda ne düşünüyorsunuz? kimisi 5* üzerinden gösteriyor, az önce denk geldim daire şablonu gibi bir şey ile %75 %40 şeklinde ifade etmiş.

IK'cılardan da cevap gelirse güzel olur.

Teşekkürler

edit: yetenekler derken bilgisayar programları falan
0
senolll
(15.11.16)
Bana göre reading, writing, speaking, listening ayrı ayrı yazılmalı.

Direkt sınav puanı yazmak da işe yarayabilir. YDS (2016): 70 gibi.
0
dissendium
(15.11.16)
konuşma-yazma diye ayırmak ve sınav puanı +1, daha net bir fikir verir. geri kalanlara çok itibar etmez, bi gelsin ben bakayım der ik'cılar genelde. çok önemli değil o yüzden daireymiş 100'lük sistemmiş.
0
baba jo
(15.11.16)
Bilgisayar programlarına da eğitimin süresi yazılıyor genelde.

Örneğin benim AutoCAD sertifikam var. Şöyle yazıyorum.

X Eğitim Merkezi, AutoCAD kursu (64 saat)
0
dissendium
(15.11.16)
kreatif işler için bahsedeyim; kimsenin umrunda değil.
0
brakgn
(15.11.16)
(18)

niye hala üzgünüm

andlee
1,5(5 ayı sözlü idik) senelik birlikteliğim babasının ve abisinin baskısı ve kızın dirayetsizliği sonucu bitti.başlıklar halinde anlatırsam. bn hekimim kız diş hekimi.yaşlar 27 25. merkez ile düğünü yapacağımız mesafe 60km. ilçe ile il arasında büyük bir fark yok en azından düğün salonu konusunda hi
1,5(5 ayı sözlü idik) senelik birlikteliğim babasının ve abisinin baskısı ve kızın dirayetsizliği sonucu bitti.başlıklar halinde anlatırsam. bn hekimim kız diş hekimi.yaşlar 27 25. merkez ile düğünü yapacağımız mesafe 60km. ilçe ile il arasında büyük bir fark yok en azından düğün salonu konusunda hiç bir fark yok.

1. kızın ailesi ile tanıştığım ertesi günü geldi ve 3 şey söyledi. bir ben sadece çeyizimi bilirim hiçbir borca imza atmam(cevabım sorun değil idi) düğünü bulunduğumuz iç ege ilinin merkezinde olmasını istiyorum(cevabım buna bişi diyemem düğünü babam yapacak ama destek olurum ama şans düşük) üçüncü babam biraz daha tipi iyi olabilirdi dedi(sen ne düşünüyorsun dedim benim için sorun yok dedim dedi.)

2. bu olaylardan sonra babası nişanı bize yaptırmaya yönelik laflar etti nişanı yapmayı kabullendik. ev eşyaları zaten bizde. son bir ay içinde aileler arasında konuşuldu bulunduğumuz ilin en büyük ilçesinde düğünü yapacağımızı söylediğimizde kimseden ses çıkmadı. bu süre zarfından kızdan düğün madem orda olacak bir de borç mu ödeyecem lafı duydum.

3. abisi yurt dışında kızın. adama dedim ne zaman geleceksin ona göre düğün zamanı belirleyecez. bu sürede düğün yeri falan konuştuk adam ben orayı sevmedim düğünün orda olmasına ŞERH KOYUYORUM dedi. arkasından yarım saat sonra kız aradı ve DÜĞÜNÜ ORDA YAPARSANIZ BAŞKA GELİNLE YAPARSINIZ SİZİN KÖY GİBİ YERİNİZE NE GELİRİM NE DÜĞÜN YAPARIM O BABANI İKNA ET DÜĞÜN MERKEZDE OLACAK NOKTA dedi. ben sakin ol canım abinin gazı ile konuşuyorsun şuan falan diye sakinleştirmeye çalıştım. sonra mesajında da BEN BABAMLA KONUŞTUM DÜĞÜN MERKEZDE OLACAK DÜŞÜN TAŞIN TEK CEVAP İSTİYORUM EVET YA DA HAYIR dedi.

4. sonra 3 gün geçti ben de saydırdım ettim sözü attım ayrıldım. sonra defalarca aradı etti ama açmadım. içim konu olarak rahat ama ben neden üzgünüm çok mu sevmişim?

sadece sözde annemin özenmesi sonucu 10binlik takı taktık. kıyafetler falan gırla. valla hiç bişiden eksik kalmasın diye adet gelenek ne boksa hiç sevmeme rağmen hepsini yaptım. düğünün merkezde olmamasına karşlık kına gecesini düğün gibi yap maddi destek çıkayım dedim.

babası da abisinde tipime laf etti bişi demedim. tipime laf etmeleri aklınızda acaba çok mu kötü diye düşündürebilir. bu durumu şöyle açıklayayaım kızla beraber olduğum süre zarfında 4 doktor bayan arkadaş kız arkadaşım oldğunu farkedene kadar hep ilgili idiler.(kahve içmeye davet etmeler eve kahvaltıya çağırmalar vb.) kısa sürede bu arkadaşlara da bir birlikteliğim olduğunu belli ettim.

NOT: kızın ailesi ile tanışıncaya kadar bir senelik birlikteliğim çok güzeldi.
0
andlee
(15.11.16)
valla allah kurtarmış kardeş. o kadar emek harcamışsın sonuçta ilişkiye, üzülmen normal. ama bu günler de geçecek ve iyi ki evlenmemişim diyeceksin.
0
cekilmis gayfe
(15.11.16)
cekilmis gayfe +100000 allah kurtarmış
0
medusa
(15.11.16)
böyle bir aile ile mi akraba olmak istiyorsun. çocuk olduğunda bunlar sana gelip kalacaklar bir de çalışan anne vs. olayından anneanne genelde kalır gelir gider.
boşver iyi olmuş kısa yoldan yırtmışsın.
bir de insanın yüzüne baka baka tipine laf edilmez böyle bir saygısızlık yok.ablamın başına da aynı şey geldi. erkek arkadaşı ciddi ciddi tipsizdi ama onun tarafı ablamı arayıp sen kendi tipine bak bi olur mu gibilerinden laf etmişlerdi. kızın gururu incildi haklı olarak. ama şimdi düşündüğümde iyi ki bunların hepsi olmuş da ayrılmışlar diyorum.
sen de biraz zaman geçsin öyle diyeceksin üzülme bence.
0
fasulyek
(15.11.16)
Küçümsemişler seni. O yüzden üzgünsün. Boş ver. Bir şey olmuyorsa olmaması gerektiği için olmuyordur.
0
dissendium
(15.11.16)
bu nasıl bi abi arkadaş! düğün yerine şerh koymakmış. ya bi s..
ablam ocak ayında evlendi. kışın ortasında amerika'dan ertelenen uçuşlarla iki günde anca vardım türkiye'ye. yeterki onlar rahat olsunlar benim yüzümden yaza beklemesinler diye.

+1 allah kurtarmış kardeş.
0
olay mahalli
(15.11.16)
cuma gunu cami onunde lokma doktur, cok iyi kurtarmissin pacayi
0
oscar
(15.11.16)
Allah kurtarmış +11111

Aslında sen çok fazla sevmek değil emeğinden ötürü üzgünsün. Çok fazla sevmiş olsan bunların hiçbirine aldırış etmezdin saydırmazdın hepsine he derdin. Fakat gayt sağlıklı bir zihin sahibi olarak fark etmişsin ki bu tipler seni her şeyinle kontrol altında tutmak ve yönetmek istemişler. Aileni falan da yani. Hele üslup en büyük ipucu, müthiş. Sen de çok haklı olarak basmışsın kalayı. Çok da iyi etmişsin.

İstediğin kadar sev, sevgi başka ilişki başkadır ve bundan sana eş değil ancak yağlı kazık olurdu. İyi ki tekmeyi vurmuşsun. Çok iyi etmişsin.
0
yaren
(15.11.16)
bence hakkında hayırlısı olmuş. allah daha iyileri ile karşılaştırsın. üzülme yırtmışsın dedikleri gibi.
0
sanguine mcqaer
(15.11.16)
ailesi ile tanışıncaya kadar tanıştığın kişiyle tanıştıktan sonraki kişi aynı değil. ilişkinizi bilmiyorum. o kendisini farklı tanıtmış olabilir ya da kendini olduğu gibi tanıtmıştır ama sen onu olduğu gibi görmemişsin. var olduğuna inandığın, olmasını istediğin kişiyi sevmişsin. bu yüzden üzülüyorsun. onu özlediğin için değil onun olmasını istediğin kişiyi özlediğin için, buna kendini inandırdığın için ve bu inanç yüzünden emek harcadığın için. ilişkini bir gözden geçirirsen ailesi ile tanıştıktan sonraki davranışlarının ipuçlarını bulacağını düşünüyorum. aslında o kadar güzel bir birliktelik olmadığını anlarsan üzüntün azalır.
0
cikis yolu
(15.11.16)
Allah kurtarmış +1 ile geldim ben de. Üzülmen normal. Genç hekim adamsın, keyfine bak zamanla geçer.
0
jangbogo
(15.11.16)
Gerçekten Allah kurtarmış + 1, Duyuru ailesi olarak yerlerimizden kalkıp halay çekerek, 'Teeey teeey' sesleri ile kutlamalıyız bunu.

Hayatımıza girenlerin psikopat/sosyopat türevleri 'Merhaba, şimdi sana hayatının en güzel mutluluklarından birini yaşatıp sonra da bir şekilde çıldıracağım. Bir yandan eski günleri mumla ararken, bir yandan içinde umut olarak o günlere döneceğimize dair ama ben her geçen gün daha da eski halimden uzaklaşıp iyice sevmeyeceğin bir şeye bağlayacağım. Tanıyamayacağın bir hale geleceğim. Arz ederim' diye hayatımıza girmiyor ki! Dolayısıyla şu an yaşadığın şey eski günlerin özlemi sadece. İçinde kalmış yaşamak isteyip de yaşayamadığın şeyler. İçinde kalmasaydı da evlenseydiniz, büyük olasılıkla birkaç sene sonra kanlı bıçaklı bir boşanma duyurusu üzerine konuşuyor olurduk ve şartlar çok daha zor olurdu.

Olayın tipinle hiiiiç ilgisi yok. Sen Kıvanç Tatlıtuğ falan olsan 'Gözü yamuk bakmasaydı iyiydi', 'Maaşı bir 1000 TL fazla olsaydı'lar gelecek. Aile belalıymış. Ayrıca, diyelim ki o kız dünya tipsizi. Ailen çıkıp 'Biraz daha güzel olsaydı' dese, sen 'Hmm, evet ama ne yapalım. Bu seferlik böyle oldu' mu derdin ya da 'Ben beğendim, size ne oluyor' mu derdin. Hamamdan adam mı beğeniyor annesi babası?

Bu günler geçecek, sadece kafa dağıtmaya gerek var. Kafanı boş bıraktığın anda aklına daha çok geliyordur. O yüzden oyalanacak şeylerle oyalanabilirsin. İnan bana, bu kızın üst versiyonları var, böyle çıban başı gibi olmayanları; hayatına onlardan biri girdiğinde sen de artık halayımıza katılırsın 'Teeey tey' diye.
0
aychovsky
(15.11.16)
geçmiş olsun, çok iyi olmuş ayrıldığınız. sen öyle bir babayla öyle bir abiyle bayramlarda bile bir araya gelmek ister miydin? kız gerçekten onların karşısında durabilse katlanılır belki ama hele kız da böyle onlardan bu kadar etkilenirken bence anlamsız olurmuş evlenmeniz. kız babasına maddi olarak yardımcı oluyor mu? babası bu yüzden sık sık problem çıkarıyor olabilir zira evlenirse nakit akış damarlarından biri kesilebilir. borca sokmak istememesi vs sebepler maddiyatçı bi adam olduğunu gösteriyor çünkü. sakın barışma hocam.
0
prodeq
(15.11.16)
daha önce de bu konuda duyuru açmıştın. düğünü başka gelinle yaparsınız diyen kızı anında şutlarım demiştim. doğru yoldasın.
0
lazpalle
(15.11.16)
Allah kurtarmis resmen.
Diger arkadaslar da soylemis onlarinkine ekleyebilecegim fazla bir sey yok.
Kiz kendini biraz bulunmaz hint kumasi gormus, pahalidan satmaya calismis. Acikcasi sizi de cok sevmemis gibi geldi bana. Gercekten seven kisinin dugunun yeriydi, takiydi gibi seyleri umursayacagini zannetmiyorum. Amaci sizinle ortak bir hayat kurmak olsaydi bunlara takilmazdi, ailesini de idare etmeyi, size soz soyletmemeyi bilirdi diye dusunuyorum. Gelip de size tipin cok kotu dediler demezdi en basitinden. Biraz evlenmenin kendisine odaklanmis arkadas.
Iyi kurtulmussunuz resmen.
Takilari da geri isteyebilirsiniz. Oyle yuzsuzluge boyle parmak hesabi.

Gecmis olsun yeniden.
0
65 derece
(15.11.16)
ben sizi hatırlıyorum, üzüldüm ama sizin üzüldüğünüzü gördüğüm için. olay o zaman anlattığınızdan daha da kötüymüş.
bence sorun eski sözlünüzün ailesinin kızlarını bir birey gibi değil bir mal gibi görmelerindeymiş ve eski sözlünüz de ne yazık ki bunda bir sorun görmemiş. tipini beğenmedim, borca imza atmam, o öyle olacak, bu böyle olacak. 'birlikte bir yaşam' böyle kurulmaz, evladını mal gibi görmeyen baba da kızının nişanlısı ile tanıştığında 'tipi daha iyi olabilirdi' demez. bu ne demek, daha iyi bir alıcı bulabilirdin ama ortalama bir alıcı bulmuşsun, bari açığı maddiyatla kapatalım demişler sanırım. gerçek bir aile çocuğunun seçimine saygı gösterir, eğer ciddi bir kopukluk varsa ve çocuğunun üzüleceğine inanıyorsa en fazla uyarır. kızımızdan en iyi nasıl faydalanırız, karşıdaki adama en çok ne kakalarız, ne yaptırırız mantığı çok yanlış bir mantık. böyle ailelerden düzgün insanlar çıkabiliyor ancak eski sözlünüz belli ki öyle biri olamamış. içiniz rahat olsun, böyle bir insanla kuracağınız yuvada da ailesinden gördüğünü uygulamaya devam edecekti, çocuğunuz saçma sapan bir şekilde yetişecekti. eski sözlünüz ailesinin yaşamına tamamen müdahil olmasında belli ki sorun görmüyor. muhtemelen kendinizi hiç görmek istemediğiniz bir aile yaşantısının ve yaşam tarzının içinde bulacaktınız. yasınızı tutun, verdiğimiz emekler boşa çıkınca yas tutmamız normal ancak içiniz rahat olsun, kafanızı her gece yastığa huzurla koyun.
0
kassiopeia
(15.11.16)
kesinlikle allahkurtarmış + 1111111111111111111111111111111111

bak benim de ilişkim evlilik aşamasında şu an ve tahmin edemeyeceğin kadar skıntıyla karşılaşıyorum. ailem, çevrem vs ama bir şekilde kuyruğu dik tutuyorum.

sevdiğim adama asla laf söyletmem, ne demek şerh koyuyorum ya. ne demek fiziksel görünümle dalga geçmek. hayatındaki kadın bunlara müdahale ettiriyorsa şimdiden, zaten senin için yanlış kişidir. üzülebilirsin evet, ama bitti gitti. toparlanmaya bak. kimse senden değerli değil.
0
esesdopiyespiyes
(15.11.16)
Sakın acıyıp da geri dönme +1
(ilk diyen benim gerçi)
Bir de o takıları iade etmesi gerekiyor hukuken ve gelenek olarak da neyse. Ben de olsam kendiliğinden iade etmezlerse istemem ve lafını etmem.
0
firez
(15.11.16)
Üzüntünüzü anlıyorum sevmişsiniz o kadar yokuşa eyvallah dediğinize göre ama ben sizin adınıza niyeyse sevindim demeye geldim. diğer duyuruyu hatırlıyorum okuyunca içimden geçen şey ileride çok zor olacağıyla ilgiliydi başka gelin muhabbeti yeterince çirkindi. olmamışsa hayırlısı böyledir lafını düstur edinmiş biri olarak sizi ancak bu açıdan teselli edebilirim. boşanma duyurunuza yazıyor da olabilirdik. umarım bu kafadaki kızlarla bir daha karşılaşmaz ve sizi gerçekten seveni bulursunuz.
0
eksi sozlugun tatli insani
(16.11.16)
(8)

Profesör ve sınav

basubadelmevt
Bir ders alıyorum, kendisi 70 yasında prof.Alanında bir numara neyse bunu geçelim. Sınavı evde yapmamızı istedi 5 sayfalık.Sınıfta 25 kişi filan var.Bu hoca bu sınavları okur mu sizce? Yoksa asistan mı okur direk? Vakit ayırır mı yani?
Bir ders alıyorum, kendisi 70 yasında prof.Alanında bir numara neyse bunu geçelim. Sınavı evde yapmamızı istedi 5 sayfalık.Sınıfta 25 kişi filan var.Bu hoca bu sınavları okur mu sizce? Yoksa asistan mı okur direk? Vakit ayırır mı yani?
0
basubadelmevt
(15.11.16)
ayırır ve okur
0
basond
(15.11.16)
okur. 125 sayfa toplamda, bir akşamını almaz.
0
prodeq
(15.11.16)
Ödevin tipine bağlı. Ben de 1. sınıftayken final sınavı yerine geçecek bir ödev hazırlamıştım. Bir sürü resim eklemiştim. Çok güzel yazmıştım. Büyük ihtimalle sadece görüntüsüne bakıp 95 verdi.
0
dissendium
(15.11.16)
Belli olmaz. Asistanı bir kısmını, kendi bir kısmını okuyabilir. Hepsini kendi de okuyabilir, hepsini asistanı da okuyabilir. Dersin birden fazla asistanı varsa onu da asistanlara dağıtabilir.
0
aychovsky
(15.11.16)
hocaya göre değişir. başka uğraşı yoksa okur.
0
Cruyff
(15.11.16)
kesin okur. kopya çektiğini anladığı öğrencilerin yüzüne vurur ve kafayı takar. pisleşir, çirkinleşir.
0
babilbaligi
(15.11.16)
Valla okuyorum dedi dün. Ben tenezzül etmezdim;)
0
🌸basubadelmevt
(26.11.16)
Ben öğrencilerimin yazdıkları her şeyi okuyorum, bunu da sınıfta fazlasıyla belli ediyorum. O yüzden abuk subuk ödevler ya da taklitler gelmiyor. Karşılığını da alıyorlar.
Bölümümüzdeki hocalar da aynı. Yani demem o ki, okur.
0
duyond
(26.11.16)
(3)

HArcanılan parayı tutmak, hesaplamak, gelir-gider dengesi

Cursed Chico
Gelir-gider hesaplamaları yaptım ve harcadığım parayı nereye harcaığımı bulamıyorum.Deminden beri hesapliyorum nereye gitti o para. bbakiyorum yok elde somut bir sey çünkü.normalde para kazanmıyorken cok az harcardım. gerçetken bayağı az.. su anda da harcadıgım söylenemez. telefonum hala eski elbise
Gelir-gider hesaplamaları yaptım ve harcadığım parayı nereye harcaığımı bulamıyorum.

Deminden beri hesapliyorum nereye gitti o para. bbakiyorum yok elde somut bir sey çünkü.

normalde para kazanmıyorken cok az harcardım. gerçetken bayağı az..

su anda da harcadıgım söylenemez. telefonum hala eski elbise vs almıyorum zaten.

kuruyemis, meyve, içki, bar, eft ile borç verme, arkadaşlarla dışardayken ödeme gibi şeylere gitmiş genel olarak ama yine o harcadığım parayı tutturamıyorum. maaş hesabımı kullanmadığımdan, başka banka kartı kullandığımdan, maaş hesabımdan çekip naptığımı (harcadım mı verdim möi) göremiyorum, hatırlamıyorum. not da almıyorum.

çözüm olarak maaşıma yatar yatmaz bu diğer hesaba parayı aktarıp ordan gerektiğinde para çekme vs yapacağım. Tek bir hesap üzerinden izleyeylim.

3-5 lira habire poslarla harcama yapmışım. bir elma alıp o kartı kullandığım bile olmuş. kredi kartı ekstresi olan kağıdın israfı resmen.

bayğaı böyle pos işlemi var hesapta. farklı farklı semtlerde hep. hatırlamma zor ama doğrudur diye düşünüyorum. yani ben almışımdır. fişi alırken de bakıyorum zaten doğru parayı çekmiş mi.

kart parası kesmiş mi diye baktım ama o da yok



telefona bilgisayara ya da kağıt deftere tek tek yazmak da istemiyorum.hem zaman kaybı hem 3 günlük dünya klişesi. şu kadar zman harcayıp şunu açmam bile vakit kaybı aslında. ama içmi rahat et medi. bir sonuca bağlamam lazım.



Siz bu gibi sorunları nasıl aşyıorsunuz


- takmayıp harcıyorsunuz nasıl olsa kzanıyorsunuz
- not alıyorsunuz telefon vs, sonra her hafta/a7/gün kontroller yapuıyorsunuz
- hiç harcamadığımdan kolay oluyor.
- her ay aynı parayı harcadığımdan kolay oluyor

gibi şeyler mesela.
0
Cursed Chico
(15.11.16)
Kredi kartı kullanmıyorum. Sadece hesap kartlarım var. Onları da kötü durumlar/birikim için yanımda taşıyorum. Nakit kullanırsan bunun önüne geçersin. Bu ay kendine tamamen keyfi amaçlar için 200 TL ayırdın diyelim. Hesabından çek direkt, sonra kullanma bir daha kartı. Bu şekilde 3-5 liralık şeyler için hesap yapmakla uğraşmazsınız. Ay sonunda elinizde kalan paraya göre ne kadar harcadığınızı bulabilirsiniz. Nakit kötü bir şey değil. Kredi kartı bana göre sadece taksit gibi seçenekler için tercih edilmeli.
0
dissendium
(15.11.16)
excel'de bir sutuna once duzensiz bir sekilde not al.

ertesi ay bunlari gruplayabilirsin.

unutmadan not alamiyorsan, fisleri mutlaka biriktir, gunun aksamina hepsini gozden gecir ve not et.

nakit harcamalarini da gun icinde bir kagida yazabilirsin.

kurusuna kadar yazarsan dogru bir hesap yapabilirsin.

birkac ay bunu devam ettirirsen, harcamalarini gorup neyin gereksiz olduguna karar verebilirsin.
0
idexo
(15.11.16)
ben benzer bir durumdan geçmiştim, şöyle çözdüm;

1- nakit harcamaya dön. para elinden çıkınca ne kadar harcadığına dön bir bak.
2- her akşam kafadan ne kadar harcadığını (yaklaşık) bir kafandan geçir.
3- maaşı her aldığında belli bir tutarı doğrudan birikim hesabına at. ister altın ister tl ister dolar fark etmez.

bir bakmışsın ne tutarlar birikmiş.

ama en kötüsü birikim yapmak için kredi çekmek. hem dosya masrafı, faiz vb. derken ödediğin tutarın neredeyse yarısı heba oluyor, hem ödemek zorunda olduğundan olağanüstü bir zaman olursa canını sıkıyor.
0
babilbaligi
(15.11.16)
(4)

radyasyon trollüğü bir kenara, AY'ın etrafında kocaman bi çember var şu an?

jamiro
ışık kirliliğinden uzak bir yerdeyseniz görebilirsiniz. telefondan belli olmasa da capsi ekledim.
ışık kirliliğinden uzak bir yerdeyseniz görebilirsiniz. telefondan belli olmasa da capsi ekledim.
0
jamiro
(14.11.16)
(bkz: ay halesi)
0
dissendium
(14.11.16)
(bkz: ay halesi)
0
cekilmis gayfe
(14.11.16)
Bunu görünce diğer gün çok soğuk olacak derlerdi.
0
bigbadabum
(15.11.16)
goodz
(15.11.16)
(10)

I wish I were/was

pleione
Bu kullanımlardan hangisi doğru, ikisi de kullanılıyor diyen var, biri formal diğer informal durumlarda kullanılır diyen var, nedir işin doğrusu?I wish I was taller / I wish i were taller hangisi doğru? Konuşma dilinde filmlerde falan I wish I was diye de kullanılıyor sanırım ama emin olamadım.
Bu kullanımlardan hangisi doğru, ikisi de kullanılıyor diyen var, biri formal diğer informal durumlarda kullanılır diyen var, nedir işin doğrusu?

I wish I was taller / I wish i were taller hangisi doğru? Konuşma dilinde filmlerde falan I wish I was diye de kullanılıyor sanırım ama emin olamadım.
0
pleione
(14.11.16)
was dogru
0
nax
(14.11.16)
If I was/were durumunda ikisi de doğru.

"wish" diyeceksen "was" demen gerekir.

Edit: Tam olarak aychovsk'nin dediği gibi. O detayı düşünmemiştim.
0
once
(14.11.16)
were doğrusu. zaten çoğunlukla da öyle kullanılıyor. were duymayanlar nerede olup da duymamışlar merak ettim.

answers.yahoo.com
0
bohr atom modeli
(14.11.16)
I wish I were you gibi kullanımlar var. Buna subjunctive mood diyorlar.
0
dissendium
(14.11.16)
Were doğru ama was çok kullanıldığı için kabul görüyor diyebiliriz.
0
Adramelekhh
(14.11.16)
Dilbilgisi olarak doğrusu were, buna subjunctive deniyor. Konuşma dilinde bölgeye göre yaygın kullanıp değişiyor. İngiliz kullanımı genelde 'were'. Amerika'nın yaygın kullanımı 'was' ama bunu akademik alanalarda kullanınca 'Aaa, dağdan gelmiş ayı' diyorlar. Sokakta 'were' kullanınca da bizde pazarda Zeki Müren Türkçesi ile konuşmuş muamelesi oluyor. Dolayısıyla, anadili İngilizce olan birinin was/were'üne bakarak, eğitim seviyesi ile ilgili genel bilgi edinilebilir.

Bir de bunun duruma göre uyarlanışı var. Gerçek olmamış ve olmasını istediğimiz bir şeyi diliyorsak 'were', gerçekçi bir şeyi o an yapabilecek durumda isek 'was' kullanımı uygun. (was durumu çok nadir olan bir şey) Yani, 'Keşke şimdi bilmemnerede olsam' kısmı were, 'Keşke popoyu kaldırıp çalışmaya gitsem' was. İkinci cümlenin gudikliği durumu anlatmıştır sanırım.
0
aychovsky
(14.11.16)
Gerçekleşmesi imkansız ise were, yapabileceğimiz bir şey ise was.
0
köstebek kurabiye
(14.11.16)
ikisi de doğru.

if i were a rich man
if i was invisible

ikisi de ayrı şarkılardan.
0
empty blank
(14.11.16)
i wish i were a fish in your dish, gibi bir tekerleme mevcut.
0
kirli biyik
(16.11.16)
ikisi de dogru kabul edilmekle beraber, aycovksinin aciklamasi da guzel.
0
baldur2
(16.11.16)
(13)

kitap vs film

sabenburak
kaliteli bir kitabın kaliteli bir filme olan üstünlüğü nedir? ikisi de insanın ufkunu açar, hayal gücünü geliştirir vs... neden kitap okumak daha yeğdir? (yeğ midir?)
kaliteli bir kitabın kaliteli bir filme olan üstünlüğü nedir? ikisi de insanın ufkunu açar, hayal gücünü geliştirir vs... neden kitap okumak daha yeğdir? (yeğ midir?)
0
sabenburak
(14.11.16)
bence film yener. tamam kitabı okurken hayal ederiz falan da film izlerken görsel olarak da bize hitap ediyor işitsel olarak da. Yani aynı olayın film izlenirkenki etkisi daha büyük olur diye düşünüyorum.

ha kitap kötü demiyorum tabii.
0
senolll
(14.11.16)
açıklama yapamayacağım ama kitap okurken daha çok keyif alıyorum.
0
qazwsx
(14.11.16)
filmin yönetmeni başkasıdır. kitabınki sensindir. :p
0
khan shabbir
(14.11.16)
Kitabın film karşısında herhangi bir üstünlüğü olduğunu düşünmüyorum. @tolkien hayrani'nin dediği gibi karşılaştırmak pek mümkün değil. Güzel sanatların dallarını birbiriyle karşılaştırmak manasız bir çaba olur.

Kitaptan uyarlama filmler konusunda da kitap daha iyidir, film daha iyidir gibi bir şey söyleyemeyeceğim. Eskiden her türlü kitap diyordum ancak izlediğim bazı uyarlama filmler kitaplarından on kat daha iyi olmalarıyla fikrimi değiştirdi (misal Kadının Adı Yok).
0
buff
(14.11.16)
Kitaptaki birçok olay sinemaya aktarılamıyor. İç konuşmalar zaten verilmiyor filmde ve kitaptaki olay akışını sinemaya aktarırken mahvediyor bu durum. En basitinden açlık oyunları gibi bir kitap serisinde çok fazla iç konuşma var. Filmi severek izleseniz de o kadar çok eksiğini görüyorsunuz ki. Aynı şekilde game of thrones'ta kitap ile dizi arasında milyon fark var.
Kitapta bir okyanussa film okyanustaki bir damladır.
0
cemallamec
(14.11.16)
kitabı ve filmi olan bir eserden bahsediyorsak kitap daha üstündür zira sayfalarca anlatılan, örneğin bir iç çatışmayı sinemada gösteremeyebilirsiniz. kitapta anlatabileceklerinizin sınırı yoktur. her ne kadar sinemaya tapsam da.

fakat sinema-edebiyat kıyaslaması yapmak saçma olur çünkü çok farklı şeyler.
0
bohr atom modeli
(14.11.16)
gozu acik sevisen yahudi
(14.11.16)
Harry Potter için konuşmak gerekirse filmlerin hakkı yenemez. Filmler bir süre sonra unutulsa da kitaplar her okuyuşta farklı bir şey sunar.
0
dissendium
(14.11.16)
@bohr

iç çatışma anlatılamayabilir belki ama çok iyi de anlatılabilir.

Spoiler olmasın diye koymayayım buraya da Revolver filminin son sahnelerini izlerseniz bunu görebilirsiniz.
0
senolll
(14.11.16)
kitabı okuduktan sonra izlenen filmler genellikle çok sevilemiyor. kaliteli kitap ve kaliteli film için konuşalım, sanki internette tanışılan ve hiç görmeden sevilen bir kişiyle gerçek hayatta karşılaşınca duyulan hafif buruk hayal kırıklığımsı his gibi, yani beğenmemekten değil de o kadar duygu düşünce patlamalarını %75'i su olan etli kemikli olağan bir insan vücudunun içine bir anda sığdıramamak gibi bir olay.

misal frodo deyince ağlak bakışlarıyla elijah wood akla gelmezden önce, daha farklı bir karakterdi sanki benim için.. şimdi ise o zamanlar nasıl hayal ettiğimi dahi hatırlayamıyorum. ama sonuçta kitabın yazarı da kanlı canlı bir insanı (hobbiti) hayal ederek yazmıştı onu, filme de haksızlık etmemek gerek napsın yani adamlar.
0
kaichi
(14.11.16)
kitapta kendi filminin yönetmeni oluyosun.
0
qazedcsrfvtyhngujmkol
(14.11.16)
film duyguları, kitap düşünceleri ve fikirleri daha iyi yansıtır.

her türlü ayrıntı bolluğundan kitap tabi.
0
antikadimag
(14.11.16)
ben film, klip ve benzeri görüntülerin hayal dünyasını kısıtladığını düşünüyorum. bir kitap yalnızca kitap olarak kaldığında çok fazla insan tarafından çok farklı şekillerde tahayyül edilebilir ama filme dönüştüğünde bu hayal dairesine net sınırlar çizilir. haliyle kitap daha ufuk açıcı oluyor. ama bu, çok güzel kitap uyarlamaları olduğu gerçeğini de değiştirmez tabii.
0
fragile lady
(15.11.16)
(11)

Ateist ve dindar ilişkisi

sakar in san
Bir çift düşünün bir taraf ateist (erkek) kız ise dindar bu ilişki olur mu
Bir çift düşünün bir taraf ateist (erkek) kız ise dindar bu ilişki olur mu
0
sakar in san
(14.11.16)
kız yobaz değilse olabilir.

edit: evet, çocuk sıkıntı olur.
0
nickini degistiren yazar
(14.11.16)
Ateist derken neyin kast edildiği önemli. Bir insan inançsız olabilir. Sevdiği kişiye saygı duyuyorsa ya da daha genel bir ifadeyle karşılıklı bir saygı söz konusuysa olur. Ateist diyerek evde sürekli içki içen, insanların inançlarına sürekli küfreden, felsefi ya da içten gelen bir his yerine tamamen farklı olma akımına kurban giderek bir ateizm anlayışı benimseniyorsa o zaman sorun olur.
0
dissendium
(14.11.16)
kızın dinden anladığına bağlı. default islam inancına göre müslüman kadının müslüman olmayan biriyle evlenmesi yasak. kız erkek üzerinde baskı oluşturacak mı, erkek inanca saygı sınırını tutturabilecek mi, ilerde işler ciddileşirse erkek kişisinin nasıl davranması gerekecek... erkek, aile ile tanışınca olmadığı biri gibi davranmayı sindirebilecek mi...

kısaca zor.
0
zgrydn
(14.11.16)
bahane yapacaksa (kız) bunu bahane edebilir. yapmayacaksa sorun etmez.
0
cekilmis gayfe
(14.11.16)
he canım he. karşılıklı saygı varsa yürür evet. tabii. duyan da karşılıklı olarak "allah yok din yalan" "hayır ateşte yanacaksın kafir" falan diye hır gür çıkarmadıkca süper anlaşacaklarını zanneder. kişinin inançlı veya inançsız olması hayatının her alanında etkisini gösterir. takım tutmaktan bahsetmiyoruz sonuçta. yarın bir gün bir sorunla karşılaştıklarında kişilerin inanç sistemi o sorunun çözümünü/çözüm şeklini etkileyecektir. bazı şeyleri birisi sorun olarak görürken diğeri için üzerinde durulmaya değmeyecek bir şeydir. en basitinden hayat görüşünün uymadığı bir insanla neden birlikte olur ki bir insan? müthiş bir kafa. bayıldım. bence arkadaşların denedikten sonra olmayacağını görecek. en iyisi insanın kendisinin tecrübe etmesi.
0
ruhen hastayim ben
(14.11.16)
Olmaz.
0
angelus
(14.11.16)
Olmaz. Elbet bir yerde sorun çıkar, saygı sevgi bir yere kadar.
Arkadaşıyla bile yeri geliyor ters düşüyor insan ilişkide mi olmayacak. Hadi arkadaşınla o konulara girmezsin olabildiğince ama ilişki içinde olduğun biriyle bu konuda ters düşmemen gerekir diğer türlü eninde sonunda patlar.
0
mutekebbir
(14.11.16)
olmaz. tecrübeyle direkt sabitledim.
0
bana bir nick verin
(14.11.16)
Ciddi ilişkilerde sıkıntı mümkün herhangi bir taraf katıysa.
0
arnold schwarzeneger
(15.11.16)
her türlü sıkıntı olur.
ateist tarafın "naparsa yapsın bana ne" yaklaşımı olabilir, ama inançlı tarafın "naparsa yapsın bana ne" diye yaklaşımı teknik olarak mümkün değil.
misal benim böyle enteresan kısa süreli bir ilişkim oldu. atraksiyon sonrası kız duşa gitti geldi. oh mis gibi olmuş diye ikinci kez yanaşınca "ay napıyorsun yeni gusül aldım" dedi. orada bitti zaten. bu aşk burada biter ve ben çekip giderim dedim :) kesinlikle yürümez. yediğine, içtiğine, çevrendekilere her şeye karışır.
0
elestirman
(15.11.16)
valla saygı, sevgi, hoşgörü falan hikaye.
olmaz. hele türkiye'de hiç olmaz.
0
kfk
(15.11.16)
(9)

Birikmisle ev alip kiraya vermek mantikli mi

brad pitt
Soruyorum sadece.Kenarda adamin 300 lirasi var. 2+1 bi tane buldu 1 2 yasinda aldi diyelim, kiraya verdi 1.5 liraya. Mantikli mi sizce?
Soruyorum sadece.
Kenarda adamin 300 lirasi var. 2+1 bi tane buldu 1 2 yasinda aldi diyelim, kiraya verdi 1.5 liraya.

Mantikli mi sizce?
0
brad pitt
(14.11.16)
borsa gibi yatırım araçları daha fazla kazandırır. evin getirisi çok düşük borsaya göre.
0
black mamba
(14.11.16)
emlak balonu patlaması mevzuunu tam bilmiyorum ama gidişata göre mantıklı. para reel değerini koruyacak. kira geliri de cabası. yakınına metro, hastane vs. projesi varsa kar oranı da yüksek olur. mis.
0
zgrydn
(14.11.16)
Mantıklı. Borsa, döviz ya da ticaret gibi hiç bilmediğiniz kumar benzeri işlere bulaşmaktansa en tercih edilebilir yol bu.
0
dissendium
(14.11.16)
mantıklı. ev değerini koruyup yıllandıkça üstüne para koyacak + kira verecek
0
freetakilir
(14.11.16)
Elinizdeki parayla ilkkez borsaya girerseniz o para her şekilde uçacaktır burdan ateş etmek kolay ama pratikte öyle değil. İş bilmeyen insan için en iyisi ev alıp kiraya vermektir. Kiracıyla elbette uğraşırsınız ama hukuki yollarla kiraya verilmiş bir evde sıkıntı yaşamazsınız.
Dükkan almak ise en iyi yatırımlardan biridir. Yıllar geçtikçe değeri artar ve ev kiracısından daha az zahmetsizdir.
0
enter saltman benim
(14.11.16)
Bu ev islerinde onemli olan kira getirisinin ne kadar zamanda evin fiyatini cikaracagi ve evin zaman icerisinde ne kadar deger kazanacagidir. 300 liralik bir ev 1.5 liraya kiraya verilirse, kiraya gelecek zammi ve ev fiyatinin artisini saymazsak yaklasik 17 yilda kendi fiyatini cikarir ki piyasadaki cogu evin 15 20 yil arasinda kendini amorti ettigi dusunulurse ortalama bir degerdir ve evi almak cok mantikli olmaz(iyi kira getirisi evlerde bu oran 10 yila yakin olur). Ote yandan ev eger fiyat artisinin yuksek olabilecegi bir yerde ise evi almak mantikli olabilir.
0
buenos
(14.11.16)
Al hatta üstüne kredi çek gelen kirayı da krediye endeksle
0
steward
(14.11.16)
Başka yatırım araçları konusunda tecrübesi yoksa mantıklı.
0
arnold schwarzeneger
(15.11.16)
evin değeri 300.000 lira mı? yoksa evin değeri daha fazla ama bu arkadaş 300.000 lira üzerine kredi mi çekecek? normal şartlarda, 300.000 liraya alınan ev 1.5 lira kira getirmez. baya 16 yılda kendini kapatıyor gözüküyor, hatalı hesap yapmadıysam. türkiye'de bu rakam 25 civarında artık çoğu yerde. yani 300.000 liraya alınan ev bence 1000 lira getirir bence.

25 yıl gibi bir sürede bu parayı kazandırdığını düşünürseniz, devlet tahvili alsanız o işten daha karlı gibi gözüküyor. bana nedense parayı sabit bir yere gömmek mantıklı gelmiyor. tabi bunların hiç biri yatırım tavsiyesi değildir.

not: 25 yıl dedim biraz da boş kalma ihtimali ekledim. bence size gereken bunları düşünmek. ne kadar boş kalır, ne kadar zamanda geri döner? bu geri dönen zamanda herhangi başka bir işlem yapsam, ne olur; aynı parayla?
0
windowsguvenlikduvari
(15.11.16)
(9)

elçin sangu

black mamba
ya gereksiz yere linç edilmiyor mu? bu kadar entry girilince bir şey yaptı sandım. az biraz heyecanlanmış sadece. bence sözlük kezbanlarının kıskançlığına uğruyor. o entry girenlerin %90 kadın değilse bir şey bilmiyorum askdasdlalşda.
ya gereksiz yere linç edilmiyor mu? bu kadar entry girilince bir şey yaptı sandım. az biraz heyecanlanmış sadece. bence sözlük kezbanlarının kıskançlığına uğruyor. o entry girenlerin %90 kadın değilse bir şey bilmiyorum askdasdlalşda.
0
black mamba
(14.11.16)
gereksiz değil. sen konuşurken biri o şekilde gelse sen de rahatsız olursun. %10'u temsilen.
0
bir ileti paylastim
(14.11.16)
heyecanlanmaya bişey demiyorum da o kız o ödülü kesinlikle hak etmiyor.

edit: seyler.eksisozluk.com
0
freetakilir
(14.11.16)
Gereksiz yere linç edilmeyi bırak, linç edilecek bir durum yok ortada. Sözlüğü uzun zamandır hiç bu kadar kalitesiz görmemiştim.
0
dissendium
(14.11.16)
linç edilmesi anlamsız ancak daha duyarlı davranıp cüneyt arkın'a saygısını gösterebilirdi diye düşünüyorum. bir de hali hareketi aşırı samimiyetsiz geldi.

yine de linç edilmesi çok anlamsız.
0
knight of cydonia
(14.11.16)
bizim insanımızın saygı dediği şeyi ben anlamıyorum ya. alt tarafı sikko bir ödül töreni, abd'de falan goygoyla geçiyor bizde anlamsız tripler.
0
doxanikee
(14.11.16)
ben de anlamadım. bi defa kızın sahneye atladığı iddia edilmiş. tamam da kafasına göre yapmadı herhalde, muhtemelen bir yanlış anlama oldu. yani "dur şu cüneyt'in konuşmasının içine sıçayım" amacında olduğunu düşünmemiz için en ufak bir neden yok. çok heyecanlı olduğu zaten belli. önüne geçmiş denmiş de pardon neresine geçecekti? mikrofon ortada duruyor. ben iş görüşmesinde kapıyı açıp görüşmeci kadına elimle buyrun diyerek yol vermiş, arkasından kadının geçmesini beklemeden kendim dışarı çıkmıştım askfjd kadın da tam atak yapmıştı, kalmıştı ben öyle yapınca. yani insan gerginken ve heyecanlıyken saçmalayabiliyor. ekşicilerin canı sıkılmış yine, abartmışlar.
0
nathanieltroy
(14.11.16)
Eçin sangu kim? Olay ne? Özet geçin.
0
suicides underground
(15.11.16)
bir kadın olarak güzel kadınları çok beğenirim ve güzelliklerini övmekten de zerre kadar çekinmem. elçin sangu da bence oldukça güzel bir kadın. fakat bu görüşüm, onun aptal olduğunu düşünmeme engel olmuyor.

şu saçma cinsiyetçi tavrından vazgeç. kadınlar güzel kadın görünce sövmeye başlamıyor yani yok öyle bir dünya.
0
fragile lady
(15.11.16)
Kendisini tanımam, dizilerini, filmlerini izlemedim. Sözlükte popi olunca açtım baktım. Heyecandan denmiş ama yıllarca tvde olan bir insan niye bu kadar heyecan yapsın ki? Sen, ben çıksak sahneye, hadi neyse. Bence kadının genel yapısı, ruh hali böyle. Kasıtlı da yapmamıştır illaki ama hani düşüncesiz, patavatsız insanlar olur, onlara benzettim.

Olayı bu kadar abartmak saçma tabii, gereksiz bence de. Milletin canı sıkılıyor, bunlara sarıyor işte.

Ama "yazanların %90'ı kıskançlık yapan sözlük kezbanıdır" demek de aynı şekilde saçma ve gereksiz geliyor. Nasıl linç etmek yanlışsa, bu tavır da yanlış.
0
peggy
(15.11.16)
(3)

KWH kullanım sorusu

beholderrulez
bu resimde 1 aylık elektrik kullanımı var. Anlaşmaya göre 1Kwh elektrik bedava. yani aşmazsan para ödemiyorsun. Peki bu grafiğe göre bu kullanıcı bir ayda ne kadar elektrik kullanmış. tşk
bu resimde 1 aylık elektrik kullanımı var. Anlaşmaya göre 1Kwh elektrik bedava. yani aşmazsan para ödemiyorsun. Peki bu grafiğe göre bu kullanıcı bir ayda ne kadar elektrik kullanmış.

tşk
0
beholderrulez
(14.11.16)
490,1?
0
dissendium
(14.11.16)
490,1
0
srdr
(14.11.16)
1 kWh aşmama ihtimalin sıfır gibi bişey.. ortalama bi buzdolabı 300 W, günde 8 saat çalışsa 2,4 kWh yapar.
0
hosein
(14.11.16)
(23)

Evli çiftler duyguları taze tutmak için

yue
Ne yapıyorsunuz? Cinsel anlamda sormuyorum o konuda sıkıntı olmuyor nedense. Ama normal günlük hayatta birlikte kaliteli vakit geçirmek adına neler yapabiliriz? Bu hafta sonumuz şöyle geçti mesela; cumartesi ben komple temizlik yaptım o bilgisayarda çalıştı. Akşam o tvde maç izledi ben pcden dizi iz
Ne yapıyorsunuz? Cinsel anlamda sormuyorum o konuda sıkıntı olmuyor nedense. Ama normal günlük hayatta birlikte kaliteli vakit geçirmek adına neler yapabiliriz?

Bu hafta sonumuz şöyle geçti mesela; cumartesi ben komple temizlik yaptım o bilgisayarda çalıştı. Akşam o tvde maç izledi ben pcden dizi izledim. Pazar günü hafta içinin yemeğini yapıp genelde kitap okudum o da tv izledi. Normalde gezmeye gidecektik Pazar ama biraz tasarruf yapalım dedik. Ya gezmeden falan geçtim de doğru düzgün konuşmuyoruz bile zaten birlikteyken. Mesela yatakta yatıyoruz ya sohbet etmek yerine ikimizde telefonlarımıza gömülüyoruz. Zaten benim yakın kız arkadaşlarım da yok kendimi çok yalnız hissediyorum bazen.

Duygusal olarak bir şeyler paylaşmak, birlikte vakit geçirip eğlenmek için ne yapmak lazım oyun konsolu falan mı alsam ne yapsam :/
0
yue
(14.11.16)
Biraz islerde yardim etmesini isteyebilirsiniz? Yardim ederken sohbet de etmis olursunuz.
0
kuehles blondes
(14.11.16)
kuehles o pek mümkün değil ya kavga ediyoruz sonra daha kötü oluyor. zaten her hafta böyle temizlik yapmıyorum. arada bir bayan alıyorum.
0
🌸yue
(14.11.16)
Sürekli beraber durmayın. Farklı mekanlarda olup bir birinizi özleyin biraz. Ev arkadaşı gibi olmuşsunuz.
0
arnold schwarzeneger
(14.11.16)
Birlikte yapılacak aktiveler üretin. Dart alın eve mesela, puzzle alıp beraber yapın, filmi diziyi beraber izleyin ortak şeyler bulun. Misafirliğe gidin kafa dengi arkadaş yok mu? Tiyatro falan olabilir yine hem ucuz hem vakit geçer. Pilates Yoga falan yapabilirsiniz yine.
0
gozu acik sevisen yahudi
(14.11.16)
film izlemekten sıkıldık zaten film izlerken karşılıklı etkileşim olmuyor. kafa dengi arkadaşlar da var ayda bir görüşüyoruz mutlaka. benim isteğim ikimizin özel bir şeyler paylaşması.
0
🌸yue
(14.11.16)
arnold haklısın. sevişmeyi saymazsak ev arkadaşı gibi olduk gerçekten.
0
🌸yue
(14.11.16)
Çalışan insanların ortak sıkıntısı bu sanırım. Haftanın yorgunluğunu herkes dilediği gibi atmak istiyor ve çoğunlukla o iki gün de temizlik ve evde pinekleme ile geçiyor dışarı çıkmaya üşenildiğinden ya da yorgunluktan.
Belki şöyle bir şey yapılabilir. İkiniz oturup konuşup hafta sonlarınızı biraz daha canlı geçirmek için kendinizi zorlayabilirsiniz. Örneğin ortak ilgi alanınız olan ufak atölyelere katılmak, yakın yerlere yapılabilecek günü birlik ya da iki günlük tatiller, doğa gezileri, barınak ziyaretleri ya da farklı gönüllü işler (misal ihtiyaç sahipleri için çorba yapan çerçöp çorbacıları diye bir topluluk var ankara'da, bunun farklı illerdeki versiyonlarına katılmak gibi) hem faydalı hem eğlenceli olabilir.

Not: Evli değilim.
0
buff
(14.11.16)
evlenneden once ne yapiyordunuz?
0
sparkle kiddle
(14.11.16)
Ne kadar oldu evleneli? Evlenmeden önce de böyle miydiniz?

Bu telefona gömülme olayı toplumun %90ı için geçerli zaten.
Bir de birlikte bir şeyler yapalım diye zorladıkça ters teper diye düşünüyorum, akışına bırakın. Eşiniz zaten şikayetçi değil sanırım bu durumdan. Geçici bir dönemdir, biraz bekleyin. Düzelmezse oturup konuşursunuz açık açık.
0
peggy
(14.11.16)
sparkle birbirimizin içine düşüyorduk genelde

peggy 6 sene oldu evlenmeden önce böyle değildik pek daha çok sohbet ederdik en azından öyle hatırlıyorum. bi de o zaman hayatlarımızda monoton değildi galiba şimdi ev-iş arasında geçip gidiyor.
0
🌸yue
(14.11.16)
buff güzel öneriler vermişsin ama küçük bir ilçedeyiz seçenekler çok sınırlı. Özellikle mekandan bağımsız ne yapılabilinir biraz onun derdindeyim.
0
🌸yue
(14.11.16)
@yue şu duyuruda yazdıklarınız o kadar sevimli ve güzel geliyor ki..
0
güneyli çocuk
(14.11.16)
6 sene az değilmiş, bunu duyduktan sonra bana şu an çok normal geldi açıkçası:D Arkadaşlarım evleneli 1 sene dolmadığı halde bu şekildeler, terapiste gitmeyi düşünüyorlar.

Çoğu karı-koca çocuk yapıyor bu yüzden, oyalanacak bir şey çıksın:p

Şaka bir yana, terapiste gidebilirsiniz siz de. Biraz negatif bakılıyor bu terapi olaylarına ama ikinizi de tanıyıp, objektif bir şekilde yorum yapabilecek bir kişiye danışmak iyi olur.
Ya da ne bileyim, eşinizle, haftada bir akşam, tv, bilg, cep telefonu yok, sadece oturup sohbet edelim gibi anlaşmalar yapabilirsiniz. Ama zorlamamak lazım dediğim gibi.
0
peggy
(14.11.16)
Paylasiminizin az olmasi bence evlilik adina cok üzücü. Interaktif aktiviteler iyi olabilir. onun disinda aksamlari elektronik kullanimini yasaklayabilirsiniz evde. Mesela bizim televizyonumuz yok ve cep telefonuyla vakit gecirdigimiz zaman saati bile bulmuyor aksamlari. Sohbet ediyoruz, neler oldugunu anlatiyoruz gün icinde ya da daha cok hissettiklerimizle ilgili. Böyle seyler deneyebilirsiniz.
Bu iletisimi kurmak/duygularini ifade etmek bazi insanlar icin zor olabilir. Bu durumda birbirinize bazi günlük sorular sorabilirsiniz. Mesela biz yatmadan önce gün icinde sevdigimiz ve sinir oldugumuz birer sey söylüyorduk /anlatiyorduk.
Bunun yaninda haftanin 1-2 günü kendi arkadas cevrenizle bulusabilirsiniz ikinizde, yoksa sikici olur.
0
kimse
(14.11.16)
Tek başınıza yapamayacağınız şeyler yapın. Çok parça bavulla bir yerlere gitmek bile sayılır.

İki kişilik oyunlar veya kurslar da sayılır ama bunlar herkesin aklına kolayca gelen şeyler. Çok parça bavul taşımanın bile iki kişiyi birbirine yaklaştırdığını kimse düşünmez, ama bunun gibi şeylerle birbirinize tekrar yaklaşmaya başlarsınız.

Temizliği tek başına yapabiliyorsan, iki kişi yaparak büyük bir kazanç elde etmiyorsun. Hatta "sen iyi yapamadın bırak ben yapayım"lar başlıyor. Sen, senin hayatına göre bul iki kişilik bişeyler.
0
harzem
(14.11.16)
geyik yapın, bi şakayı birlikte geliştirin ilmik ilmik
0
sameidiot
(14.11.16)
beraber yürüyüş yapın ama böyle 10 km falan. iyice yorulana kadar yürüyün. yürüyüş yaparken sussanız da olur.
0
iwillsee
(14.11.16)
Evli degilim ama 2 yildir devam eden bi iliskim var..sadece beraber dizi ya da film izlemekle olmuyor.birlikte vakit gecirip sohbet ederek yapabileceginiz hobilere yönelin.biz puzzle yapmayi seviyoruz.bu yaz beraber masa yaptik mesela..tahtalarin kesilmesi, olculerin ayarlanmasi, zimparasi boyamasi cilasi derken zaten 2 haftamizi almisti.eglenerek de yapmistik..ama maalesef bi yerden sonra tikaniyor heralde.biz de son bikac haftadir senin anlattigin sekildeyiz :/
0
astrid
(14.11.16)
Bir evlilikte en çok bu durumdan korkuyorum sanırım. O da sizin başınıza gelmiş. Madem dizi, film izliyorsunuz, izledikten sonra onları değerlendirmeyi deneyin. Evde oturunca pek bir şey yapılmıyor. Dışarı çıkmayı deneyin. İlle para harcamak zorunda değilsiniz. Alın bir tane fotoğraf makinesi, gezip durun.
0
dissendium
(14.11.16)
çocuk yok galiba ,çocuk yapın
0
taylor durden
(14.11.16)
Ben anlamadım. Geçinip gidin işte niye zorluyorsunuz ki?
0
benaslindayohum
(14.11.16)
Evli değilim, dolayısıyla kulak asmasanız olur.

Standart evlilik olmuş açıkçası, garip gelmedi bana. 9 yıllık evli bir arkadaşım şöyle dedi geçenlerde , "Evlenmeden önce en çok bundan korkuyordum ama o kadar yavaş ve dikişsiz bir geçiş oluyor ki, üzülmüyorsun ve hatta o şekilde rahatlayabiliyorsun bile". Belli bir yıl sonra, eğer evli çiftler bungee jumping yapıp heyecan körüklemiyorsa, en normal evlilik şekli bu.

peggy'ye katılıyorum; aktivite için zorladıkça "Hanım abidik gubidik işler çıkarıyor. Bir haftasonum var, onda da yan gelip yatamıyorum" deme olasılığı var. Tabii, bunlardan zevk alan birisi ise ve sizden bir adım bekliyorsa demez ama ilk olasılığa dönelim. O yüzden, bir aktivite yapılacaksa "Aşkım, hafta sonları dağa tırmanalım" gibi değil de, ikinizi de heyecanlandıran bir şey olması önemli. Yani, daha çok 'Aşkım, hadi halı sahaya git, ben de seni izleyeyim' gibi bir şeyler olmalı ama halı sahada onu izlemek de özel zevkleriniz içinde yoksa, o da yemez. Beraber spor iyi bir fikir olabilir. Ya da evde yapılacak bir şey olması daha da önemli. Puzzle yapmayı seviyorsanız, oturup puzzle yapabilirsiniz. Oyun konsolu hiç fena bir fikir değil ama siz FIFA tarzı oyunlar oynamayı seviyor musunuz, o var. Ortak çok sevilen oyun bulun ki, 'Bütün gün konsolun başında, beni hiç görmüyor, kafasını kaldırmıyor' olmasın.

Bu noktada arkadaşlar çok önemli hale geliyor doğrusu. Aynı kişinin hem eş, hem en iyi arkadaş, hem tek fikir danışılacak kişi, hem de kalan birçok şey olması, iş terimleri üzerinden konuşursak, riski bölmemek oluyor. Burada demek istediğim ana fikir aynı kişinin hem eş, hem arkadaş, vb. olması değil; tek olması. Sizin ve onun arkadaşlar bulması ve onlarla konuşa konuşa kendi muhabbetinize taze kan getirmeniz bir çözüm ve hatta güzel bir çözüm. Hatta, onların dedikodusu bile bazen "Yaşasın, bir şeyler paylaştık ve eğlendik" hissi verebilir.

Bir de evlilik, sevgililik gibi şeylerde bir tarafın aktif ve sosyal olması önem taşıyor. Sizin paylaşabileceğiniz şey azaldıkça, tampon olarak evin içini şen tutabilmek için eve arkadaş davet etmek gerçekten kurtarıcı. Kafa dengi çiftlerle arkadaş olup bir şeyler yapmayı deneyin. Kısa vadeli bir çözüm değil, uzun vadede etkili. Şöyle söyleyeyim, neredeyse 50 yıllık evli annem babam aynı durumdaydı son 40 küsur yıldır. Haliyle 'E her şeyi birbirimize anlattık. Anlatacak bir şey kalmadı ki, ne konuşacağız çocuklardan başka" benzeri bir durum oldu. Birkaç kafa dengi çift buldular ve birlikte okey oynamaya başladıktan sonra birbirleriyle yeniden laflamaya başladılar. Şimdi o arkadaşlar olmadığında onlardan öğrendikleri konuların, onların başlattığı muhabbetin devamını getirebiliyorlar. Evi şenlendirmek için kafa dengi bir kalabalık önemli. Sizin de varmış zaten bu arkadaşlarınız, onlarla görüşmeyi sıklaştırabilirsiniz.

Ek olarak arnold + 1, birbirinizi özleyin. Birbirinize 'Nasıl geçti' diye sorabileceğiniz şeyler olsun. Bu yüzden, sizin arkadaş edinmeniz de gerekiyor. Sürekli beraber olmak, bir odayı hiç havalandırmadan o odadan çıkmamak gibi bir şey. Siz birtakım kurslara başlayabilirsiniz ve böylece orada edindiklerinizle onunla konuşacak bir şeyleriniz olabilir. Tabii ki eşle birlikteyken yalnız hissedeceksiniz, çünkü cicim ayı değilse tek bir kişi için kaldırılamayacak bir sorumluluk bu.

Bu aşk tazeleme için de ayda bir haftasonu otelli, açık havalı motelli bir yerlere gidilebilir ama eş de istiyorsa ama zorlamadan. Tasarruf olsun diye uğraşıyormuşsunuz, o yüzden çok uygun gelmedi ama bir seçenektir yine de.
0
aychovsky
(14.11.16)
maç izleyin. valla diyorum bak. en azından bir kere deneyin. adam oturmuş maç izliyorsa, iki bira kapıp yan koltuğa geçin heyecana ortak olun. 1,5 saat zaten nedir ki? ciddi değişiklik olur ikiniz için de. eğer biraz kafası çalışıyorsa, kendisi de bir benzerini yapacaktır.

"cinsel anlamda sıkıntı olmuyor" demişsiniz ya bu da sıkıntı. arada bu konuda çiftlerden birinin arıza çıkarması şart. örneğin her istediğinde, her ortamda, her şekilde erişmek değersizleştirebilir. arzın çok olması değerini düşürür biliyorsunuz. abartmadan dengelemek lazım.

adam tatlı bir rüyada gibi. hafif bir silkelemek lazım.

seks OK, tek başına tv izleme OK, maç izleme OK, dırdırdan uzak sakin oturmak OK, yemek ve temizliğin halledilmesi OK, gezmek yerine tasarruf yapmak OK, kızlarla gezmeye çıkmayan kadın OK...

eh bir yerde arıza çıkarıp adamı rüyasından uyandırmanız şart. ama tatlı tatlı öperek uyandırmak gerek. sahip olduğu hayatın değerini fark ettirmek lazım ki elinden kayıp gitmemesi için kıçını kaldırıp biraz çaba göstersin.
0
elestirman
(14.11.16)
(5)

Beslenme ile alakalı

hede hodo
Öncelikle oyle kilolu biri değilim. Sadece az biraz göbek var. Herkesin şikayeti olduğu gibi..Soguklar basladıgı ıcın haftada 100 km civarı yuksek kadanslı bisiklet sürüyorum. Haftasonları. KAdansı yuksek tutmaya gayret ediyorum..Hafta ıcı ise 2 gun yuzmeye gıdıyorum.Bu bilgileri ön görerek şu besle
Öncelikle oyle kilolu biri değilim. Sadece az biraz göbek var. Herkesin şikayeti olduğu gibi..
Soguklar basladıgı ıcın haftada 100 km civarı yuksek kadanslı bisiklet sürüyorum. Haftasonları. KAdansı yuksek tutmaya gayret ediyorum..
Hafta ıcı ise 2 gun yuzmeye gıdıyorum.
Bu bilgileri ön görerek şu beslenme olayımı onaylar mısınız? Vucut daha fit olsun, yağcıklar da erisin gitsin diye..

Sabah: 1 adet yumurta, 3-5 zeytin, peynir.. 1 adet tam tahıl buğday ekmekle birlikte. (saat 6 bucuk civarı)
Ara öğün: 2 tane siyah kayısı yiyorum. Tabii çay da içiyorum. saat 10 gibi..
Öğlen: Şirkette yemek neyse. Ekmeksiz yiyorum. Nohut, kuru fasulye filansa oldugu gibi yiyorum. Pilav yememeye calısıyorum ya da cok az yiyorum. salata fix.
Ara öğün: Yine 1 2 tane siyah kayısı yiyorum. Saat 15:30 16:00 sularında..
Aksam: Proteini yüksek olmasına dikkat ediyorum. Ekmek yemiyorum.
Gece yatarken de yogurt yiyorum.
Bunlara ilaveten cok sık su içiyorum. Kola gibi asitli seyler tüketmiyorum. Günde 2 defa maden suyu içiyorum.
Sizce sıkıntılı mı? Hafta içi yaptıgım 3 er 5 er dk'lık plank egzersizleriyle işe yarar mı?
0
hede hodo
(14.11.16)
Kahvaltı biraz zayıf. Bisiklet sürmek ve yüzmek uzun vadede kas kütlesini artırır. Göbek gitse bile biraz kilo alırsınız gibi. 3-5 dakikalık egzersiz bir işe yaramaz. İdeal spor süresi günlük 40-45 dakika.
0
dissendium
(14.11.16)
Şunu yap bunu yap demek kişisel detaylarına bağlı olarak değişecektir, ama en azından ara öğün sayısını düşürmeyi dene derim, akşam yemeğinden sonra da kalori içeren bişey yiyip içme, illa yoğurt yiyeceksen öğünle birlikte tüket.
Ha bir de siyah kayısı nedir anlayamadım, yaban mersinini falan kastetmiyorsun sanırım. Gün kurusudur kesin. Başka meyve yemiyorsan gün içinde 1-2 taneden sıkıntı olmaz.
0
candanag
(14.11.16)
Bisiklet sürmek maalesef kaslandırmıyor. Yüksek kadans düz yol antrenmanında özellikle, kas artışı beklemeyin.
Ben haftada 70 km bisiklet sürdüm 1 yıl kadar. Ara vermeden. Her ay 1 kg kaybettim. Berbat bir beslenme ve uyku düzensizliğiyle. Muhtemelen kas kaybına yol açtı. Kuvvetim de bir seviye aşağı indi. Squatta liftlerim sabitlendi kaldı uzun süre.
Plankların işe yarayacağını düşünüyorum bi de. Kademeli şekilde arttırılıp wall sit gibi izometrik egzersizlerle ve şınavlq takviye edilip müstakil idmanlar haline getirilebilir.
0
kargn
(14.11.16)
kahvaltiyi atlayalim. ara ogunleri yapmayalim. bir ogun saat 12 gibi, saat 3 gibi ufak bir ogun daha, saat 8 son yemek. ogunlerinde dusuk karbonhidratli istedigin kadar yiyebilirsin. saat 8 ertesi sabah 12 arasi hic bir sey yemeyelim sadece su, filtre kahve vs. yeme saatleri icinde bol bol findik, fistik yiyebilirsiniz. sistem icin bkz: intermittent fasting
0
carabelli
(14.11.16)
Çok düşük protein alımı. Gereksiz karbonhidrat. Çok sık beslenme.
0
arnold schwarzeneger
(14.11.16)
(8)

Hadi beyin fırtınası yapalım. (Çeviri)

normalisoverrated
"En Temizi Bisiklet" ProjesiNasıl çevirmeli?
"En Temizi Bisiklet" Projesi

Nasıl çevirmeli?
0
normalisoverrated
(14.11.16)
Better ride bicycle
0
dissendium
(14.11.16)
temiz derken ne kastediyorsun?
cevre acisindan mi en iyisi anlaminda mi
0
partizan
(14.11.16)
Teşekkürler. En temizi bisiklet derken aslında motorlu taşıtlara kıyasla çevrenin temiz tutulmasına olan katkısına atıf yapmışlar. Çevirirken onu da bir şekilde ifade edebilsem güzel olacak. Şu an kafam durdu, çalışmıyor. :)
0
🌸normalisoverrated
(14.11.16)
bicycle seat, clean and neat

uzun oldu galiba. öhm.
0
bohr atom modeli
(14.11.16)
Bicycle goes green.
0
la rana
(14.11.16)
The Best Eco-Solution: Bike
0
senolll
(14.11.16)
herkese teşekkürler. sanırım @la rana'nın önerisini kullanacağım.
0
🌸normalisoverrated
(14.11.16)
ben olsam bicyclean project derdim
0
partizan
(14.11.16)
(6)

yüksek lisans yapmış olmak çok mu önemli?

limoncello
böyle sanki üniversite mezunu olmak gibi şimdi herkes o ya da bu sebeple master da yapmış oluyor. İş hayatı için değil ama insanların gözünde sosyal hayatta çok mu önemli, yapmamak eziklik mi oluyor yoksa iyi bi okuldan iyi bi lisans da prestijli mi?
böyle sanki üniversite mezunu olmak gibi şimdi herkes o ya da bu sebeple master da yapmış oluyor. İş hayatı için değil ama insanların gözünde sosyal hayatta çok mu önemli, yapmamak eziklik mi oluyor yoksa iyi bi okuldan iyi bi lisans da prestijli mi?
0
limoncello
(14.11.16)
Temel bilimde yüksek lisans yapana saygım var. MBA yapmanın ya da alakasız bir alanda yüksek lisans yapmanın pek bir numarası yok. Meslekle ilgili bu. Yüksek lisans yapınca konumunda bir yükselme olacaksa önemli. Ben yapmak istiyorum.
0
dissendium
(14.11.16)
trde Asiri vasifsiz universite ve mezunu olunca universite mezunu olmanin pek bir numarasi kalmadi. Oyle olunca 5 lira ek ucretle buyuk secim yapip yl almak ister misinize evrildi sistem. Yllerin buyuk cogu da palavra ya neyse. Mezunlar arasinda ayrim yapmak icin kullabiliyor simdilerde.
0
red g
(14.11.16)
seçtiğin programa bağlı olarak, çalışmayı düşündüğün alanda seni bir anda aranan eleman haline getirebiliyorsa, fazladan imza yetkisi vs. elde ediyorsan tabii ki önemli. yapmış olmak için yapılacaksa çok da gerek yok.
0
zgrydn
(14.11.16)
bence artık prestij için şu okuldan şu dereceyle mezun olmuş veya yüksek lisans yapmış gibi şeyler göz önünde bulundurulmuyor. oluşturacağın saygı tamamen mesleğinle alakalı kendini ne kadar geliştirmiş olmana bağlı. mesleğinle ilgili bir sürü bilgi sahibi olmaktan bahsetmiyorum, kendini geliştirme. yani söz gelimi çalıştığın sektörde eğer bilmen gerekiyorsa mesela mevzuatların ne kadarını biliyor? ne kadar pratiksin? ne kadar çabuk sorunu çözersin? gibi. yani mesela mühendissin bu mühendislikle alakalı a firmasındasın. bu a firmasının sektörüne bağlı olarak ne kadar bilgi sahibisin. diğer sektörlerle alakalı bilgilerin beni ilgilendirmiyor benim işime ne kadar hakimsin onu söyle diyor adam sana. benim gözümde de değerin o kadar diyor tabii.
0
seksli harf
(14.11.16)
toua tokuchi
(14.11.16)
iyi okuldan her master prestijli elbette.

harvard, stanford, princeton filan gayet prestijli.

eğer itü, istanbul üni, ytü filan diyorsan herkes oralarda yapıyor artık.
0
kurnaz
(14.11.16)
(2)

İngilizce konusunda yardım

cgtto102
Uzun zamandır İngilizce çalışıyorum. Yurt dışında arkadaşlarım var onlarla da pratik yapıyorum. Esas sorunum şu İngilizce kelime haznemi baya ilerlettim ama konuşurken hep basit kelimeleri kullanıyorum ve öğrendiğim kelimeleri kullanmıyorum. İnternette bu sorunlar için bazı tavsiyeler var fakat tam
Uzun zamandır İngilizce çalışıyorum. Yurt dışında arkadaşlarım var onlarla da pratik yapıyorum. Esas sorunum şu İngilizce kelime haznemi baya ilerlettim ama konuşurken hep basit kelimeleri kullanıyorum ve öğrendiğim kelimeleri kullanmıyorum. İnternette bu sorunlar için bazı tavsiyeler var fakat tam anlamıyla işime yarayacak bir yöntem bulamadım. Bu durumla ilgili tavsiye verebilecek olan var mıdır ? Örneğin writing yapsam yararı olur mu ?
0
cgtto102
(14.11.16)
Sürekli yazış birileriyle. Kullanmasam da Reddit işe yarayabilir. Bir şeylere yorum yazmaya çalışmak bile hafızayı canlı tutuyor.
0
dissendium
(14.11.16)
pasif aktif vocabulary diye aratip bulabilirsin oneriler. diyaloglar yazabilirsin.
0
partizan
(14.11.16)
(2)

yarın ki süper ayı çekme?

eskiden buralar hep entrydi
arkadaşlar elimde nikon 5100 makine ve 55-200 lens var.bu ikiliyle ayın güzel resimlerini nasıl çekebilirim? uzun pozlama falan mı yapmam lazım? tripot falan?ivet hiç bilmiyorum.
arkadaşlar elimde nikon 5100 makine ve 55-200 lens var.

bu ikiliyle ayın güzel resimlerini nasıl çekebilirim? uzun pozlama falan mı yapmam lazım? tripot falan?

ivet hiç bilmiyorum.
0
eskiden buralar hep entrydi
(13.11.16)
Öncelikle şehirden biraz dışarı çıkmak gerek. Yüksek bir yer olursa daha iyi olur. Tripoda gerek yok bence. Uzun pozlamaya da gerek yok. Bulut yoksa yapıştırın zoom'u gitsin.
0
dissendium
(14.11.16)
zumu yapıştırınca otomatik olarak tripoda ihtiyaç duyuluyor zaten, hele ki optik stabilizer yoksa o karanlıkta net bişey çekemezsin.
0
baba jo
(14.11.16)
(4)

farlar mı çok rahatsız edici, benim gözlerde mi sıkıntı var?

signore
genelde şehir içinde tek gidiş tek gelişli yolları kullanıyorum. hava kararınca farlar açılınca benim gözler mahvoluyor. doğal olarak seyir halinde önümdeki aracın arkasına bakmama rağmen karşı şeritten gelen 5 araçtan 4'ünün farları gözümü inanılmaz alıyor, görüşüm %20-30'lara düşüyor. sanki hepsi
genelde şehir içinde tek gidiş tek gelişli yolları kullanıyorum. hava kararınca farlar açılınca benim gözler mahvoluyor. doğal olarak seyir halinde önümdeki aracın arkasına bakmama rağmen karşı şeritten gelen 5 araçtan 4'ünün farları gözümü inanılmaz alıyor, görüşüm %20-30'lara düşüyor. sanki hepsi uzunları yakmış gibi. ama yakmıyorlardır heralde. bu normal mi acaba?
0
signore
(13.11.16)
Yakıyor kahpe evlatları. Bir de merceksiz fara xenon ampül takan denyolar var.
0
alperz
(13.11.16)
Xenon farsa normal.
0
dissendium
(13.11.16)
rahatsız edici
0
basond
(13.11.16)
En dandik dikiz aynasında bile olan mandalı kırarak gözünüze ışık gelmesini önleyebilir ve hala arkadan araba geldiğini görebilirsiniz. Sensörlü dikiz aynaları zaten otomatik kesiyor. Şehirlerarası yollar zaten çift şerit, tavşan gibi gözünüzü dikip bakmazsanız karşı şeritteki aracın farının çok da rahatsız etmemesi lazım. Hala ediyorsa bunun için üretilmiş gözlükler var.
0
creepy
(13.11.16)
(1)

kısa bir çeviri

sidd79
Welcome to Flag Counter! We are still collecting data to complete this page, please allow up to 48 hours.
Welcome to Flag Counter! We are still collecting data to complete this page, please allow up to 48 hours.
0
sidd79
(13.11.16)
Flag Counter'a hoş geldiniz! Bu sayfayı tamamlamak için hala veri topluyoruz. Lütfen bize 48 saat izin verin.
0
dissendium
(13.11.16)
(6)

sürekli burnuma kötü kokular geliyor

myutopia
Yaklaşık 3 gündür kokladığım, yutkunduğum, havayı soluduğum zaman, aynı grip hastalığında ya da hamileleikte burna gelen kötü kokular gibi, kokular duyumsuyorum. İlk kez başıma geliyor. Hastane doluluğundan doktora da gidemedim. Başından bu tür bir şey geçen ya da nedenini bilen yardımcı olabilir mi
Yaklaşık 3 gündür kokladığım, yutkunduğum, havayı soluduğum zaman, aynı grip hastalığında ya da hamileleikte burna gelen kötü kokular gibi, kokular duyumsuyorum. İlk kez başıma geliyor. Hastane doluluğundan doktora da gidemedim. Başından bu tür bir şey geçen ya da nedenini bilen yardımcı olabilir mi acaba?
0
myutopia
(13.11.16)
pas gibi ise grip olacaksın bünyeni güçlendir.
0
basond
(13.11.16)
Ben en son sinüzit olduğumda bu durumu yaşamıştım. Sizin de sinüsler dolu muhtemelen. Koku oradan geliyor.
0
dissendium
(13.11.16)
en kötü nedenlerinden biri de beyin tümörü ama sanmıyorum öyle bir şey olsun.
0
basubadelmevt
(13.11.16)
psikiyatrik bile olabilir, tümör de bir ihtimal ama inanılmaz düşük korkutmayın hemen. muhtemelen enfeksiyon vb bir şeye bağlıdır.
0
shotgunwoman
(13.11.16)
Sinüzit isem başım ağrrdı diye düşünüyorum. Ne genzim yanıyor, ne de öksürüyorum... Turp gibiyim ama o koku var ya o koku... İnsanı yaşamdan soğutuyor.
0
🌸myutopia
(13.11.16)
Kotu koku algilamaya kakosmi denir. Genellikle psikiyatrik olmakla beraber sinuzit, burun mukoza enfeksiyonlari gibi durumlarda da gorulebiliyor. En kisa zamanda bir kbb uzmanina gorunun.
0
black heist
(16.11.16)
(7)

fitness salonu soruları

dellydenis
1. eve 200 mt, 5 yıldızlı business oteldeki fitness + küçük havuz + sauna / hamam filanlı 3 aylık üyeliğe 600tl iyi mi? aylık 250tl.gidebileceğim alternatif ibb'nin salonu var. fakat akp li belediyenin. 2. yıllardır spor yapmayan bendeniz, üstüne başına neler alsın?
1. eve 200 mt, 5 yıldızlı business oteldeki fitness + küçük havuz + sauna / hamam filanlı 3 aylık üyeliğe 600tl iyi mi?
aylık 250tl.

gidebileceğim alternatif ibb'nin salonu var. fakat akp li belediyenin.

2. yıllardır spor yapmayan bendeniz, üstüne başına neler alsın?
0
dellydenis
(13.11.16)
Dolu dolu spor yapacaksan (en kötü iki günde bir) gidebilirsin.

Havlu al. Kolsuz tişört tavsiye etmiyorum. Kısa kollu tişört al. Pamuklu çorap. Terlik. Çok bol olmayan bir şort.
0
dissendium
(13.11.16)
Belediyeye ait spor salonlarını sevmiyorum belli günleri saatleri vs. oluyor.
Ben otele kayıt oldum fiyat benimkinden bayağı fazla ama ben açılış zamanı kayıt olmuştum ondandır herhalde. Şartları düşününce fiyat makul denebilir.
Spor alışverişimi decathlon, koton ve h&m den toparladım ben. Abartma bir iki parça al sonra ihtiyaç olursa alırsın. Ben manyak gibi bi dünya alışveriş yaptım, pişmanım.
0
mutekebbir
(13.11.16)
ibb çok kötü. cinsiyet bilmiyorum ama erkekler yarı çıplak filan çalışıyordu. bir de haremlik selamlık sistemi var bu arada.

bana kalırsa oteldeki yerle anlaşın ama 1-2 senelik o zaman fiyat ucuzlar. o tür yerlerin standardı genelde 150-200 arasıdır en fazla aylık.
0
yeni dunya duzeni
(13.11.16)
fitness şortu ve eldiveni mutlaka al. ne kadar rahat o kadar verimli spor.
0
steve rogers
(13.11.16)
Decathlon +1
0
jackyr
(13.11.16)
Belediye salonları çok kalabalıktır. Diğeri de pahalı ama tercih edilebilir.
0
arnold schwarzeneger
(14.11.16)
iki ay normal gidin. hala pes etmediyseniz sonra 3 aylık hatta daha uzun süreli paketler alın. gözlemlerime göre fitness'a başlayanların büyük çoğunluğu 2.ayı bitirmeden bırakıyor sporu
0
se se ge
(14.11.16)
(7)

Birçoğumuzun tekrar ettiği/birçoğumuzun tekrar ettiğimiz, hangisi doğru?

gijilti
Yoksa her ikisi de mi doğru?
Yoksa her ikisi de mi doğru?
0
gijilti
(13.11.16)
İlki.
0
dissendium
(13.11.16)
Bence ilki
0
denhia
(13.11.16)
ilki kulağa daha hoş geliyor
0
limoncello
(13.11.16)
ilki
0
freetakilir
(13.11.16)
ilkidaha iyi. ikincisinde hafiften bir anlatim buzukluğu var sanirim.
0
1adam
(13.11.16)
ilki yahu. ikincisi bence çok yanlış geliyor kulağa. hiç duymadım öyle bi şey.
0
nathanieltroy
(13.11.16)
vay anam vay, samimiyet ha.

''birçoğumuzun tekrar ettiğimiz'' diye bir türkçe yok.
0
timmie
(13.11.16)
(3)

cok halsizim ya

regina phalange
Vitamin falan mi alsam ne alsam ne yesem?
Vitamin falan mi alsam ne alsam ne yesem?
0
regina phalange
(13.11.16)
Uyu.
0
dissendium
(13.11.16)
çay iç
0
naberabi
(13.11.16)
Meyve ye. Vitaminlerini bi kontrol ettir.
0
damba
(13.11.16)
(27)

samimi cevap verin

limoncello
Lütfen olması gerektiğini düşündüğünüzü değil de gerçek düşüncenizi belirtin.Ciddi ve evliliğe gidecek bir ilişki için için erkek lisans, kadın yüksek lisans mezunu, ve kadın erkekten 1000-2000 lira arası daha fazla kazanıyor ve tittle olarak kadın 1 tık daha üst diyelim ama diğer bütün parametreler
Lütfen olması gerektiğini düşündüğünüzü değil de gerçek düşüncenizi belirtin.
Ciddi ve evliliğe gidecek bir ilişki için için erkek lisans, kadın yüksek lisans mezunu, ve kadın erkekten 1000-2000 lira arası daha fazla kazanıyor ve tittle olarak kadın 1 tık daha üst diyelim ama diğer bütün parametreler çevre,kültür, aile, dış görünüş vs. okey.
Erkekler bu durumu sorun edip rahatsız olur musunuz kendi içinizde.
Kadınlar siz bu durumu sorun edip rahatsız olur musunuz?
0
limoncello
(13.11.16)
Saçmalıyorsun? Bu dengenin iki ay sonra değişmeyeceği ne malum? Ayy derdinizi s*keyim diycem olmayacak
0
füt
(13.11.16)
şimdi maaşın ne kadar olduğuna bağlı bu durum. erkek 5k kadın 6-7k ise hiçbir sorun yok. ama erkek 2k kadın 4k gibi bir maaştan bahsediyosak değişik hissettirebilir. ama yine de rahatsız olmazdım.
0
kanzuk seni yiyeceğim arslanım
(13.11.16)
@füt ne alaka? Bir soru sordum ve bunun saçmalamakla alakası yok. Gördüğüm kadarıyla bu bazı kişilerde sorun olabiliyor daha yakın zamanlarda bu yüzden başlamayacak ya da bitecek evlilik, ilişki duyuruları okudum. Bundan rahatsız olacağını söyleyen ya da içten içe rahatsız olan erkek ve kadınlar var, ben de açıkça soruyorum ne düşünüyorsunuz diye. Ayrıca 2 ayda yüksek lisans diploması, bir üst title ve birden zam artışı olmuyor ya da sana bunlar olurken karşıdaki de yükseliyor vs. Saçmalayan sensin, benim için sorun yok dersin vs. verecek bir cevabın yoksa kimsenin derdini s.kmene de gerek yok, çünkü burda bazı insanlar rahatsız olabiliyorlar ciddi ciddi.
0
🌸limoncello
(13.11.16)
@kanzuk 1. dediğin gibi bir skala için mesela. Gerçek bir durumu yansıtmıyor atıyorum
0
🌸limoncello
(13.11.16)
Maaş oranı fark edebilir, 2-4 muhabbeti yani, ama pekte önemli degil. Ama yüksek lisans nedir yani, şimdi başlasam 2 sene sonra ben de yüksek yapmış oluyorum. Bi olayı yok.

Zaten bunlar basit meseleler, bunlar sorun oluyorsa hiç bişey olmasın daha iyi :)
0
nucleon
(13.11.16)
asla olmam. hatta kazancı 10 bin tl fazla bile olsa sıkıntı yok. mutlu olurum. yahu zaten evliliğin olayı bu değil mi? para kişisel değil ortak?
örnekte geçen benzer bir çift tanıdığım var. 1 yıl önce evlendiler. aralarında hethangi bir sorun yok.
0
steve rogers
(13.11.16)
bu seviyeler arasındaki makasın çok açık olduğu bir insanla olan ilişkinin evliliğe gitmesi zor zaten. gidiyorsa, sorun yok demektir.

bu olaydaki erkeğin yerinde olsam da umrumda olmaz. sorun eden adamın kendi kazancına ya da eğitimine dair bi özgüvensizliği vardır.
0
naberabi
(13.11.16)
Kadın olarak ben rahatsız olmam. Fakat bildiğim bazı örneklerden yola çıkarak bu işin aradaki farkın ne kadar olduğundan ziyade tarafların insan olup olmadığına baktığını söyleyebilirim. Yani 5 kuruş fazla kazanıyor diye kadın adama terbiyesizlik yapar o farkı hissettirirse çekilmez olur. Aynı şekilde erkek de kadın 5 kuruş fazla kazanıyor diye ezik hissedip türlü yöntemlerle huzursuzluk çıkarırsa, kadına kötü hissettirmeye çalışırsa çekilmez. İlişkiyi yaşayan sizseniz karşnızdakini de tanıyorsanız bahsettiğim gibi iki tip değilseniz gül gibi geçinirsiniz, sorun etmezsiniz
0
chipie
(13.11.16)
sosyal acidan, entellektuel acidan, kulturel acidan ortaklik varsa hicbirsey olmaz. tabii iki taraf da klasik kadin erkek rollerinin temsilcisi degillerse...
0
mavicorap
(13.11.16)
yok abi ne rahatsız olması ya, bana kalsa ben "ev adamı" olurum direkt ama toplum buna hazır değil :(( çalışmaktan nefret ediyorum. evliliği falan geç herhangi bi kadın "arpanı suyunu battaniyeni yatağını vercem, karşılığında beni evde hiçbir şeyle uğraştırmayacaksın" desin direkt 4 yıllık sözleşme imzalarım. projeyle, geçim sıkıntısıyla, uyuz iş arkadaşıyla, istanbul trafiğiyle o uğraşsın amk ben temizlik yapıp maç falan izliyim. eh haliyle kafa yapısı buyken ben 3 alıyom da eşim 5 alıyo vs. umrumda olmaz açıkçası, bana öyle "ben senden üstünüm cnmm" atarı gideri yapmadığı sürece sıkıntı değil.
0
der meister
(13.11.16)
der meister +1860 münih.
ben "zengin karı" bulsam diye, "keşke özel okula gitseydim de zengin bi ailenin kızını ayartsaydım" diye dövünüyorum; hiiiiç rahatsız olmazdım.

sorun çıkabilecek tek nokta birilerinin parasına muhtaç kalma durumu, benim aldığım maaş kendime yetiyorsa sorun yaşamam. fazla kazanan o, eve de daha çok o versin bi zahmet!
0
baba jo
(13.11.16)
Fark etmemesi ideal olandır tabii. Title ve maaş olarak arada uçurum yoksa iki tarafın da dert etmemesi gerekir ama bunlar kişiye göre değişir tabii. Eğer çok yakınsa ben dert etmezdim ama uçurum varsa sanırım genel manada biraz alıngan bir kişiye dönüşebilirdim belki.

Kişiden bağımsız olarak da çevre faktörü var bence. Çift bu durumu belki dert etmemiştir ama çevrelerindeki herkes sürekli bununla ilgili konuşursa bence bir noktadan sonra mutlaka etkilenecek ve birbirlerine yansıtacaklardır diye düşünüyorum.
0
skooma
(13.11.16)
rahatsız etmez.

bunun bir üst seviyesi zaten kadının herhangi bir şekilde çalışıp para kazanmasından rahatsız olan, kadının evde oturmasını isteyen erkektir. arasında pek bir fark yok benim için. insanların kafasında aşması gereken cinsiyet rolleri bunlar işte, sonu yok.
0
gmzo
(13.11.16)
Rahatsız etmez. Kadın bunu erkeğin üzerinde koz olarak kullanmazsa bi sıkıntı değil bence bu.
0
tiksinmedenuyanmak
(13.11.16)
Kadın olarak rahatsız olmam. Paranın lafını yapan biri değilim ancak çok fazla tahrik ederse bunu dillendirebilirim (kavga esnasında çirkefleşebiliyorum) bir kere döküldü mü zaten daha da kurtarılmaz olay.
0
mutekebbir
(13.11.16)
hiç sorun etmem. hatta ben işimi de bırakabilirim karım bana bakacaksa.
0
m e b
(13.11.16)
Erkeğim.
Erkekler kadından az kazanırsa kadının gücünün altında ezileceğine inanan, kadından çok kazanırsa aldatacağına inanan bir kadın gördüğümde o kadınla tüm irtibatımı kesiyorum.
Meslek ve para üzerinden ilişkilerin yürüyüp yürümeyeceği yargısına varan tüm insanlar net biçimde gerizekalıdır ya da zekilerdir ama niyetleri samimi bir ilişki yaşamak değildir, sürekli "başkaları ne der" adlı puta tapıyorlardır.
0
kalemdefter
(13.11.16)
Samimi ortamlarda hava bile atarım. "Benim hatun da ayıptır söylemesi yüksek mühendis/fizikçi. Maaşı da çok iyi yahu. Ehehe. Sehr schön." falan derim yani. Nolcak. Böyle bir hatunla birlikte olmam beni motive eder.
0
dissendium
(13.11.16)
Çok büyük bir fark yok. Erkeğin maaşının daha yüksek olması daha iyi ama bu denge kısa vadede değişedebilir kafaya takacak bir fark yok
0
lunedi
(13.11.16)
Esimle tanistigimda o ogretmen maasi ben asgari ucret aliyordum. Simdi ben onun uc misli kazaniyorum.
Bence bunlar sorun olacak seyler degil. Tum bu rakamlarin degismeyeceginin garantisi var mi?
0
bahadr35
(13.11.16)
Olmam /E
0
fever
(13.11.16)
Olmam.
0
yüzyıllık yalnızlık
(14.11.16)
yoo hiç rahatsız olmam. yeter ki kocam yakışıklı olsun, az kazanmış çok kazanmış umrumda değil eheh.
0
köstebek kurabiye
(14.11.16)
olmam.
0
rajaz
(14.11.16)
valla olmam. işime gelir.

E
0
zgrydn
(15.11.16)
kadın kişisi olarak cevap vereyim. erkek benim için önemli diğer parametreleri sağlıyorsa ve onu seviyor olsaydım bu durumu sorun etmezdim. lakin gerçek dünya biz kadınların ki gibi esnek görüşlü değil malesef. erkekler bunu sorun ediyor ve kompleks yapıyorlar onların kompleksli davranışları da çekiciliklerini öldürüyor ve ilişkiyi zedeliyor. sonuçta olmuyor.
0
iwillsee
(16.11.16)
erkeğine göre değişir. erkekse sorun eder.
0
alt4y
(19.11.16)
(40)

Yeni doğacak kızım için isim önerisi

civcivlerin dedesi
1 ayımız kaldı ama hala kızım için bir isim bulamadık. Doktor her kontrolde soruyor :) Annemin ismini (nurhayat) verelim dedik o da siz başka isim düşünün dedi. Bir kaç isim yakın geliyor Nurbanu, Sahranur gibi ama iyice kafamız karıştı bize öneri verebilecek kimse var mı?
1 ayımız kaldı ama hala kızım için bir isim bulamadık. Doktor her kontrolde soruyor :) Annemin ismini (nurhayat) verelim dedik o da siz başka isim düşünün dedi. Bir kaç isim yakın geliyor Nurbanu, Sahranur gibi ama iyice kafamız karıştı bize öneri verebilecek kimse var mı?
0
civcivlerin dedesi
(13.11.16)
sonu nur ve su ile biten her türlü ismi eleyin bence.

tek başına sahra güzel geliyor kulağa mesela.
0
m e b
(13.11.16)
önerim yok ama nurhayat buram buram teyze kokuyor
0
pide
(13.11.16)
Illa nur dememiz gerekiyor mu?
0
duptıs
(13.11.16)
Uc isim oneriniz de bence cok kotu ama eger muhafazakar bir aileyseniz size uygun gelebilir bilmiyorum.

Ornekleri gormeden once eftelya diycektim yunanca denizkizi demek ama pek koyacaginizi dusunmedim simdi. Elif koyun bari her dönemde guzel bi isim
0
nundu
(13.11.16)
Mihrace bence çok güzel bir isim. Madem dini tabanlı bir isim vermek istiyorsunuz, bu isim bence çok güzel olur. Ve ayrıca çoğu kimsede de yok.
0
tersherif
(13.11.16)
Ayşe güzel.
0
goodz
(13.11.16)
Muhafazakar bir isim olsun dini anlam ifade eden bir isim olsun diye bir kaygımız yok sadece hatırası kalsın diye nur içeren bir isim için fikir yürüttük
0
🌸civcivlerin dedesi
(13.11.16)
Annenizin hatırasını çocuğunuzun üzerinde yaşatmak zorunda değilsiniz. Nurhayat demode bir isim, yavrucağı düşünüp daha modern bir şeyler arayın bence.
0
fragile lady
(13.11.16)
meb+1 küçük yaşta nur'lu ağır isimler vermeye gerek yok. Ayrıca doğru ya da yanlış belli bir kesime yönelik olduğu bilinen isimleri de şu dönemde vermeye gerek yok, neyin ne olacağı belli değil. Nurhayat ismi ağır ve yaşlıca bir isim olmakla birlikte anneanne babaanne dede isimlerinin tek başına ya da ikinci isim olarak verilmesi önerilmiyor bazı nedenlerden dolayı.
Bence de Elif güzel ama biraz sık kullanılıyor ama o da güzel olduğu için
0
limoncello
(13.11.16)
Bu arada iki kuzenime ve kuzenimin çocuğuna isimlerini ben koymuştum (Aylin, Fatoş, Efe) şimdi kendi çocuğuma gelince kilitlendi kaldım çok garip
0
🌸civcivlerin dedesi
(13.11.16)
defne
demet
yasemin
ipek
0
konskenkova
(13.11.16)
Hayat çok güzel isim yalnız. Bi de nükte diye isim gördüm o da hoş geldi. Bahar güzel çiçek güzel...
0
yaren
(13.11.16)
hayat koymayın allaseniz, ilerde hayat kadını diye espri yaparlar çocuğun psikolojisi bozulur malum çocuklar acımasızdır.
0
limoncello
(13.11.16)
hayrünissanur.
0
brakgn
(13.11.16)
Fatoş kötüymüş. İsim işini bırak bence de sen.
Ayla, Hale, Selen, Simay gibi Ay'ı çağrıştıran isimleri
öneriyorum. Kötüsü pek yok.
0
Lim5
(13.11.16)
Sudenaz, Gökçenaz... diyesim geldi sizin için.
0
dissendium
(13.11.16)
Defne
derin
0
condom kurşunu
(13.11.16)
Nurlu isimler hiç güzel değil. Sahra olmazsa Sare olsun.
0
harvey
(13.11.16)
Güneş öneriyorum
0
senolll
(13.11.16)
ayse ismini ben de cok severim.

aylin
nazlı
asya

illa istiyorsanız sonuna nur ekleyebilirsiniz.
0
yuvarlanantencereninkapagi
(13.11.16)
nurmine
0
nrmnm
(13.11.16)
müge
seda
selen
0
Goldstein
(13.11.16)
Lütfen bu tip teyze isimleri koymayın çocuğunuza. Eniştem de tutturdu annemin adını koyacağım diye kızına Emine ismini koydu, kendisi şu an resmen Pelinsular ve Berkecanlar ile dolu bir sınıfta tek tabanca Emine olarak kaldı. Üzücü.

Benim önerim; Asya, Duru, Ece. Kızım olsa bu üçlüden birini verirdim. Çok temiz, tınısı güzel anlamlı isimler.
0
shin
(13.11.16)
Mavi çok güzel geliyor bana.
0
muslugubozukhayrat
(13.11.16)
defne
yasemin
zümrüt
0
dedim ben sana
(13.11.16)
Defne, Melis, Ayça, Gökçe, Buse, Begüm, Sinemis, Dinemis, Selen

Hayrunisa, Emine, Fatma, Rabia, Rumeysa....
0
tahin pekmez yoğurt
(13.11.16)
fatoş ismini mi koydun kuzenine? bence sen isim verme işini acilen bırak.
saydıklarından nurbanu olabilir.
0
cekilmis gayfe
(13.11.16)
Dide Nihan
0
nickimin hakkini veremedim
(13.11.16)
Tek başına sahra koyabilirsiniz. Ya da çok istiyorsanız sadece nur koyabilirsiniz. Verdiğiniz isimlere yakın Mina geldi aklıma.

Bence Asya gayet hoş ama siz sever misiniz, bilemedim.
0
fraise
(13.11.16)
eylül
kardelen
0
freetakilir
(13.11.16)
hare olabilir, nur yuzlu bir insani cagristirdigi icin...
0
mavicorap
(13.11.16)
Arden
0
brad pitt
(13.11.16)
Umay
0
bahadr35
(13.11.16)
Aylin
0
regina phalange
(13.11.16)
aleyna olabilir. ileride herkes onu parmakla gösterir.
0
gibicibicis
(13.11.16)
öykü
0
basond
(13.11.16)
Irmak ya da İdil
0
soso
(13.11.16)
afitapnur.
0
rubenanyukov
(13.11.16)
Hüma
Gevher
Gülden
Aslı Nurdan

ayrıca Nurhayat çok güzel bir isim. ama Sahra pek değil. çocuğunuza çöl gibi olumsuz çağrışımları olan bir isim koyacağınıza Nurhayat gibi güzel bir isim koyun. Ayrıca anne ve baba Nurhayat'tan memnunsa doktora ve bize laf düşmez.

Allah analı babalı büyütsün.
0
kullanıcı adı
(14.11.16)
Nurhayatın nesi kötü lan.. Ne çok ciks varmış. Neyse, defne +1 diyerek uzaklaşıyorum.
0
kargn
(14.11.16)
(7)

parayla mutluluk olmaz vol ~

yons
bunu da hep hali vakti yerinde, ekonomik kaygıları olmayan insanlardan duyuyorum. muhabbet paradan puldan açıldığında maddi açıdan refah olan kişi bunu dile getirir bir yerde, haklısın deriz ve konu kapanır.ya benim hayattaki motivasyonum yanlış ya da bu muhabbette bir yanılgı var. bu diyaloglardaki
bunu da hep hali vakti yerinde, ekonomik kaygıları olmayan insanlardan duyuyorum.
muhabbet paradan puldan açıldığında maddi açıdan refah olan kişi bunu dile getirir bir yerde, haklısın deriz ve konu kapanır.
ya benim hayattaki motivasyonum yanlış ya da bu muhabbette bir yanılgı var.
bu diyaloglardaki parayı önemli bulan taraf (%99,8 + ben diyelim) hayatını sıkıntısız geçirebilmek için ister. bkz egitim.erciyes.edu.tr
içinde bulunduğumuz toplum içerisinde mutlu da demiyorum, nötr bir ruh halinde olabilmek için belirli bir gelir elde etmek (çalışmak) gerekiyor.
ben her ay verdiğim evin kirasının boşa gittiğini bildiğim için huzurlu olamıyorum, çünkü gelecekte çalışamayacağım. ev sahibi olabilmek için çabalamam gerekli.
veya her gün sabah akşam toplu taşımada göt göte (mecazi değil) giderken huzurlu veya mutlu olamıyorum. sistem beni araç almaya zorluyor, onun için de çabalamam gerek. www.rayhaber.com
özel sektörün rekabet ortamında (bkz. işsizlik oranları) mevcut işimden olmamak için ayrıca çabalamam gerekli.
sistemin dışına da çıkamam. temel ihtiyaçları karşılayabilmek için sistemin içinde çalışıp maaş elde etmem gerek. babadan atadan miras yok, ticaret için sermaye de yok. (mecburen) çok çalışınca da bu muhabbet hortluyor işte.

özet geçiyorum: optimum refah elde edebilmek için çabalıyoruz, mutluluk için değil olm. mevcut durumumda günde 3 birim mutlu oluyorsam 5 birim de mutsuz oluyorum maddi yetersizliklerin sonucunda. bu 5 birim mutsuzluğu azaltan şey de para.
zengin ipneler konuyu saptırıyor bence :D
0
yons
(13.11.16)
bir noktada bakışınız hatalı. refah elde edebilmek, mutluluk bunlar bağlantılı. 2 mazlow görüp hemen heyecanlanmayın. doğruluk payı var ama temel basamaklar zaten elinizde.

siz en üstteki 2 basamaktasınız. kim ne derse desin. bu bahsettikleriniz başka problemlerin nedeni aslında.

ben de ailesinden bir şey kalmayacak olan, akraba kavramında hep yararlanılacak taraf olan, evi arabası etc si olmayan biriyim.

neyse para mutluluk getirmiyor. yardım ediyor, ama paranın getireeği sorunlarınızda var, korku mesela. yada para sahibi olunca yapacaklarınızı daha sonra ileride yapamazsanız mutsuzluğunuz daha da artacak.

okuduğum kadarıyla bir çok bilgiyi kafanızda yanlış yönlendirmişsiniz. kira boşa gitmesi meselesi mesela çok basit bir yatırım çözümlemesi ile halledilecek bir şey. toplu taşımayı yönlendirerek kullanabilirsiniz gibi. bu sırada vaktinizi değerlendirmek gibi. kirada iseniz niye toplu taşıma kullanıyorsunuz gidin işe yakın yerde oturun mesela.

sistem niye araç almaya zorlasın? niye arabaya ihtiyaç duyuyorsunuz? araç ile gidilmeyecek yerlere gitmeyin. bunun nedeni işte o üstteki iki basamakta olmanız. araç alma isteği.

neyse daha yazarım ama mantelite değiştirmeniz gerek bence.

zengin ipneler konuyu kaydırmıyor, insanlar her şeye sahip olmak istiyor, ben neyim, neredeyim, neler yapabilirim, zekiyim ama çalışmıyorum ama niye çalışmıyorum, gibi soruların cevaplarını kendine dürüstçe vermiyor. ne kadar emek o kadar başarı.
0
kurnaz
(13.11.16)
Açık olmak gerekirse parayla mutlu olabilecek bir insanım.
0
dissendium
(13.11.16)
Çok haklısın. Parayla mutluluk olmaz lafını ancak hayatı boyunca sıkıntı çekmiş halen durumu iyi olmayan biri söylerse bir nebze anlarım. Para önemsiz diyen biri parasız kalsın bak nasıl önemli oluyor. Para derken illaki ev arabada değil kastettiğim. Çok ufak detaylarda ortaya çıkar bunlar.

@kurnaz toplu taşıma da kitap okumak iş çıkış ve giriş saatlerinde pek mümkün olmuyor malum. iş yerinin yakınına taşınmakta çok kolay değil. kiralar daha yüksek olabiliyor, eş başka yerde çalışıyor oluyor vs.
0
mysticriver
(13.11.16)
@kurnaz, verdiğim 3 örnek de direk çalışmayla (emek) bağlantılı şeyler. işe gidebilmek için toplu taşımaya biniyorum. işyerimin bulunduğu semt lüks denebilecek bir seviyede. her gün kiralık ilanların sayfalarını aşındırıyorum, lakin pahalı. kirayı karşılasam birikim yapamayacağım. birikim yapamazsam gelecekte emek gücümü kaybettiğimde temel ihtiyaçlarım için kenarda yatırımım olmayacak.
bindiğim araç yukarıdaki resimle aynı. kitap okuyaman o ortamda. cepten telefonu bile çıkaramıyorsun çoğu zaman.
söylediklerinde haklılık da var elbette. biraz da elimdeki işten sıkıldığım için yazdım duyuruyu (procrastination). pesimist değilim hayata karşı :)
çalışmaya devam.
0
🌸yons
(13.11.16)
@yons emeği yanlış yere veriyorsun.

Ev bakmak, işe otobüsle gitmek, yürümek gibi şeyler geleceğini değil bugününü kurtaracağın şeyler.

Emeği kafana yapman gerek. Sallıyorum 6 sene sonra doktor olacağım gibi.
0
kurnaz
(13.11.16)
Ted'de bir konuşmada bununla ilgili bir araştırma ve verilerini paylaşmışlardı. Yoksulluk sınırının altındayken parasızlık mutsuzluk getiriyordu, belli bir sınırdan sonraysa para ile mutluluk arasında bir bağlantı kalmıyordu, ilişki sabitleniyordu.

Ben ilkokuldayken pek malımız, mülkümüz yoktu. Annem ve babam işçi olarak çalışıyordu, kazandıkları 3-5 kuruşu gelecek için biriktiriyorlardı. Kutu gibi bir evde 5 kişi yaşıyorduk. Sonra liseye başladığım sene bizim için bir dönüm noktası oldu, babamın o zamana kadar yaptığı doğru yatırımlar, çok çalışmaları ve tutumlu olmaları sonucunda kendi işimiz, müstakil bir evimiz ve jeepimiz oldu. peki daha mı mutlu olduk? yoo. artık ailecek dışarıda yemek yiyebiliyorduk arada bir, yazları beş yıldızlı otelde tatil yapabiliyorduk ama öncesine göre daha mutlu filan olmadık hiç. ailemden dolayı böyle bir tecrübe yaşamış olmam hayata bakışımı çok etkiledi elbette. şu an yapacağım işi cebime girecek paraya göre seçmiyorum, evleneceğim adamın statüsü, varlığı umurumda değil. giyeceğim kıyafetleri, yemek yiyeceğim yerleri de popisine göre seçmiyorum. hatta doğru dürüst kıyafet alma, restoranlarda yemek yeme hevesim yok.

çünkü mutluluk sahip olduğumuz dört duvarda, üstümüzde taşıdığımız kıyafetlerde, beş yıldızlı otellerde değil. paranın mutluluk getireceğini sanan alt ve orta direk insanlar bunun farkında değil.

peki mutluluk nerede? herkes kendi mutluluğunu yaratır. benim için mutluluk bilgide, üç satır yazı yazıp yeni bilgi üretmede, sevgilimle çadırda kamp yapmakta, ailemle balkonda çay içmekte.

parayla mutlu olunmaz sözü fakirleri oyalamak için üretilmedi. asıl para kazanıp tüketmenin mutlu edeceği sanrısı insanlar para kazanmak için yırtınsın ve kazandığını harcasın, sistemden de çıkamasın diye üretildi. siz de bunun bir örneğisiniz.
0
gmzo
(13.11.16)
" Türk-İş, her ay düzenli olarak yaptığı “açlık ve yoksulluk sınırı” araştırmasının Eylül ayı sonuçlarını açıkladı. Buna göre dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcamasını ifade eden açlık sınırı 1386,22 TL; gıda harcaması da dahil yapılması zorunlu diğer aylık harcamaları ifade eden yoksulluk sınırı ise 4 bin 515,37 TL oldu. Bekar bir çalışanın aylık yaşama maliyeti ise 1711,50 TL olarak gerçekleşti. "

yoksulluk sınırının altındaymışım :(

cevaplar için teşekkürler, fakat benim parmak bastığım nokta para ile lüks bir hayat yaşama arzusu, aşırı tüketim yönünde değil. bu yönde düşünen de çok ama insanların çoğunluğunun refah seviyesinin altında bir hayat sürdürdüğü için mutsuzluk çektiğini düşünüyorum. daha temel ihtiyaçlar olarak düşünün. barınma, ulaşım, gıda, sağlık, eğitim, daha sonra sosyal aktivite.
iskandinav ülkeleri belki iyi bir örnek olabilir bu sava. ekonomik refah seviyeleri iyi ve mutluluk endeksinde başı çekiyorlar. arap ülkelerindeki gibi abartı lüks bir hayat yaşadıklarını sanmıyorum.
tr.wikipedia.org
0
🌸yons
(13.11.16)
(13)

McDonald's ve Burger King'in sırrı

douglas
Aslında buna diğer popüler fast food markalarıda eklenebilir ama bence en popülerleri bunlar. Sorum şu bu hamburgerleri satın aldığımızda bu markaya sahip ürünler oluyor ve nasıl oluyorda kopyalanamıyorlar? Coca Colanın gizli formülünün milyon dolarlık bir ticari sırrı olduğunu ve bir eczanede oluşt
Aslında buna diğer popüler fast food markalarıda eklenebilir ama bence en popülerleri bunlar. Sorum şu bu hamburgerleri satın aldığımızda bu markaya sahip ürünler oluyor ve nasıl oluyorda kopyalanamıyorlar? Coca Colanın gizli formülünün milyon dolarlık bir ticari sırrı olduğunu ve bir eczanede oluşturulduğunu biliyorum ama bu hamburgerler bildiğimiz ekmek turşu domates vs. evdeki malzemelerden yapılıyor. Kimya labratuvarlarında değil. Peki onları unique yapan özgün yapan nedir?


Diğer markalar (KFC, Pizza Hut, Popeyes) içinde düşünebiliriz. Çocukluğumda çalıştığımdan hatırlıyorum donmuş halde gelen etleri direk koyuyorduk sır o etlerin içindemi acaba acaba...
0
douglas
(13.11.16)
McDonald's ve Burger King'in şu an bulunduğu noktada olmalarının sebebi çok özgü tatlara sahip olmaları falan değil. tamamıyla pazarlama, marketing, çok ciddi oranda yayılmış olmak ve fiyatlarının butik hamburgercilere göre 1-2 tık daha ucuz olması. yoksa her şeyin tadı kötüye yakın aslında.
0
ebonni eth atc
(13.11.16)
@ebonni eth atc o zaman aynı hamburgeri evde yapmak istersem ??
0
🌸douglas
(13.11.16)
Onlar da laboratuvarlardan çıkıyor. Breaking Bad'teki Madrigal sahnesini hatırla. Adam tüm sosları tek tek deniyordu.
0
dissendium
(13.11.16)
Superfresh'ten alacağın et olsa diyelim, kasaptan özel et yaptırmaya da gerek yok. peynir faktörünü de işin içine güzel sokarsan, bence daha güzel olur evde yaptığın hamburger.
0
ebonni eth atc
(13.11.16)
Katki maddeleri, kivam/tad arttiricilar vb. Duz et olmuyor ki icinde.
0
kuehles blondes
(13.11.16)
15 saniyede yapilan hamburgerden ne bekliyorsun mate?
0
baldur2
(13.11.16)
aslında en lezzetsiz hamburgerleri bunlar yapıyor ama pazarlama, alışkanlık vs. sebepleriyle bu noktadalar.
0
ada meltemi
(13.11.16)
Ekmekleri.firindaki ekmekler.degil.
0
thewizardofearthsea
(13.11.16)
Olm evde niye yapmak ister bir insan o biseye benzemeyen hamburgeri. Eninim evde cok cok daha guzelini yaparsin. Lezzeti yok ki bunlarin.
0
condom kurşunu
(13.11.16)
@ada meltemi örneğin evde hamburger yapmak daha lezzetli derken demek istediğin daha sağlıklımı yoksa cidden lezzetlimi.. lezzet konusunu düşünmek lazım biraz. biz artık katkı maddelerinden lezzet alıyor doğal ürünlerden lezzet almıyoruz bu hale geldik..


@denizgonen benim düşüncem bir otomatizma oluşuyor beyin hep aynı lezzeti almak istiyor dediğin gibi.. dediğin gibi herşey matematiksel olarak hesaplanıp aynı şekilde yerleştiriliyor. mesela subwayı çok seviyorum çünkü orada malzemeyi kendim seçiyorum.
0
🌸douglas
(13.11.16)
aynı şeyi milyon kez yapmaları denmişti the burnt filminde
0
sameidiot
(13.11.16)
kfc - albay harland d. sanders'ın sosunu kullanıyor yüz yıldır. o sos da coca cola formülü gibi gizli.

mcdo ve bk için ise iki şey söyleyeceğim: EKMEK ve alelade olması gereken MAYONEZ, KETÇAP, BARBEKÜ, TARTAR vs.

sade eti gerçekten yavan ve iğrenç bişey. en kötü kasaptan alacağınız at köftesi daha lezizdir yanında. ne baharat var, ne tuz, ne terbiye dümdüz kıyma bile değil, berbat tadı.

ama ekmek özel kamyonlarda sadece burger restoranları için üretilen versiyonlarda geliyor bunlara. bir oturuşta 2 kasa ekmek yemişliğim var. ayrıca o küçük soslarda da bişey var; aynı sosun büyüğünü bk'dan alınca aynı tadı vermiyor. küçük soslar daha bi bağımlılık yapıcı.
0
feel the blanks
(13.11.16)
zincir mağazaları sırrı pazarlama ve maddi güce dayanıyor.
0
orpheus
(13.11.16)
(6)

Arkadaşlıkla ilgili bir soru.

mutekebbir
Konuya uygun başlık bulamadım. Gece bir olaya şahit oldum aklıma takıldı. Şöyle ki;Çok yakın olan bir kız ve bir erkek arkadaşımız yanlarında diğer arkadaşlarıyla birlikte dışarıdalar. 4-5 kişilik bir grup. Erkek olan arkadaşın telefonu çalıyor biriyle konuşuyor karşı taraftan kimlerlesin gibi bir s
Konuya uygun başlık bulamadım.
Gece bir olaya şahit oldum aklıma takıldı. Şöyle ki;
Çok yakın olan bir kız ve bir erkek arkadaşımız yanlarında diğer arkadaşlarıyla birlikte dışarıdalar. 4-5 kişilik bir grup.
Erkek olan arkadaşın telefonu çalıyor biriyle konuşuyor karşı taraftan kimlerlesin gibi bir soru geliyor ki tek tek sayıyor fakat çok yakın olduğu kız arkadaşını söylemiyor. Kız telefonu kapattıktan sonra benim olduğumu neden söylemiyorsun diye kızınca çocuk birbirinize kıl oluyorsunuz neden söyleyeyim diyor. Hatun bayağı sinirleniyor başkalarına benimle olduğunu söyleyemeyeceksen görüşme o zaman diye. Çocuk da şu çocuklardan birinin ismini söylemesem böyle bi tepki vermezler bu kadınların arasındaki ego ne biçim şey lan diye bir şeyler söyledi.
O an pek anlam veremedik fakat sonra kızla konuşunca öğrendim ki çocuk sürekli aynı şeyi yapıyormuş, sevgilisi olsa anlarım kıskançlık yapmasın diye söylemek istemez ama benimleyken sürekli bunu yapıyor dedi. O ara hak verir gibi oldum.
Şimdi konuşurken öğrendim ki hala gerginlik devam ediyormuş.

Bir insan neden yapar bunu? O akşam telefonda konuştuğu kişi patronu aynı zamanda aile dostu gibi bir şey gerçek ablası olsa o herhalde öyle bi ilişkileri olurdu.
Kız diyor "hadi ben yapsam neyse ailemden çekinirim vs. söylemem onunla olduğumu, ama her zaman herkes bilir kiminle ne yaptığımı hatta kıl olduğu bazı arkadaşlarımla konuşurken özellikle "benimle olduğunu söyle" diye baskı yapar. O neden bu kadar abartıyor anlayamıyorum."

Bunun mantıklı bir açıklaması olabilir mi gerçekten?
Erkek arkadaşlara soruyorum yaptınız mı hiç bunu? Ve sebebi neydi?

Not: Şahsın kendisine de soru sorulmuş fakat düzgün yanıt alınamamış, kızı suçlamaya devam etmiş abartıyor diye.
0
mutekebbir
(13.11.16)
mantıklı açıklaması kız arkadaşı onunla buluşmasını istemiyor, çocuk da kız arkadaşına yalan atıyor. bu hikayeden o erkek arkadaşın sağlam bir karaktere sahip olmadığı çıkıyor.

yapmadım, ucuz bir hareket.
0
Apocalypse
(13.11.16)
Çocuk kızın adını söyleyince patronu ters bir laf söyler diye çekiniyordur.
0
dissendium
(13.11.16)
@bonisnocetquimalisparcit; dediğim gibi abla kardeş gibiler, kadının çocuklarıyla çok iyi arkadaş, kadın ayırmıyor çocuklarından, kadını tanıyorum değişik biraz, o an ortamdaki herkesi de tanıyıp bildiği için çocuk tek tek saydı, bir kızı söylemedi işte. Söyleseydi yanlış anlama gibi bir durum da olmazdı, sadece zamanında aralarında gerginlik yaşanmış geçmiş gitmiş. Söylememesi için bir sebep yok ki kızın takıldığı nokta sadece bu değil, sadece kadına söylememesine bozulmuyor aslında bir patlama yaşıyor o an daha önce de yaptığı bir şey olduğu için.
0
🌸mutekebbir
(13.11.16)
Yanındaki insanları neden tek tek sayıyor ki demirbaş sayar gibi?
X'ler falan var stilini denesin. "Naberabi'lerleyiz" "Naberabiler falan var ya" tarzında konuşsun, herkes mutlu olsun
0
naberabi
(13.11.16)
Patronun kadin olmasi ve kizdan hoslanmamasi bircok seyi acikliyor bence. Patron muhtemelen cocuga gerginlik cikaracak, erkek patron sevmedigi biriyle dolassa en fazla napiyon olum bu kizla falan der. Cocukta ucuz basiretsiz herifmis.
Arkadasiniz patronu ile gereksiz bir samimiyet icine girmis asilmamasi gereken sinirlari asmis. Ayrica o abla kardes ayagi g.t ayagi olabilir ben diyim, taraflardan biri digerini pek abla/kardes gibi gormuyor olabilir.
0
kassiopeia
(13.11.16)
ben nedense şöyle bir hisse kapıldım, bu kız ortamlarda pek sevilen biri değil. genel olarak insanlar bu kızdan hazzetmiyorlar. çocuk diğer arkadaşlarının bu kız ile arkadaşlık ettiğini bilmesini istemiyor. eğer bu kız ile adı anılırsa ya da bu kız ile birlikte vakit geçirdiği öğrenilirse bu kıza karşı duyulan tepki yavaştan kendisine de duyulmaya başlayacak gibi hissediyor.

hani bazı insanlar vardır ya, genel olarak kimsenin yıldızı onlarla barışmaz; lakin bu kişi sana iyi davranınca onu tersleyesin gelmez. acırsın. senin yüzün tutmadıkça o sana daha da sokulur, dibinden ayrılmaz. hah işte bence bu kız o kız.
0
köstebek kurabiye
(14.11.16)
(10)

İstanbul'u bir müzik aletiyle özdeşleştirin

razvan rat
Bana göre en yakışan enstrüman klarnet olurdu. Sizce?
Bana göre en yakışan enstrüman klarnet olurdu. Sizce?
0
razvan rat
(13.11.16)
Aklima mizika geldi ilk niye bilmiyorum..
0
nundu
(13.11.16)
vuvuzela. saat gecenin 2'si hala huzur yok amk yerinde kornası, kavgası, bağıranı eksik olmuyor.
0
der meister
(13.11.16)
Şimdi herkes az bilinen havalı müzik aletleri söyleyecek. Ancak bana kalırsa keman.
Çünkü hem en gerilimli,ürpertici,kalın hem de en nazik,tiz tonları çıkarabilen bir enstrüman.
0
bloodymoon
(13.11.16)
özdeşleşmiş olan hakaten de klarnet. o da en turistik meydanlarda orda burda klarnet çalınıyor olmasından elbette. ama şehir hangi enstrümanın sesini andırıyor diye soruyosan; eskiden klarnetti, şimdi trompet oldu derim ben. "kentsel dönüşüm" :)
0
klar
(13.11.16)
Klarnet tabisi.

Şunu da şuraya bırakayım.

www.youtube.com
0
dissendium
(13.11.16)
kesinlikle klarnet
0
free bird
(13.11.16)
klarnetle hem hüzünlü hem eğlenceli parçalar çalınır ama benim aklıma kanun geldi nedense. kanun çok ciddi alettir istanbulla alakası yok halbusem
0
cekilmis gayfe
(13.11.16)
Davul. Uzaktan hoş İstanbul anca.
0
empat
(13.11.16)
eski istanbul icin mandolin, yeni istanbul icin davul zurna, belki biraz klarnet, bence klarnet de can cekisiyor, geriye sadece davul zurna kalacak gibi...
0
mavicorap
(13.11.16)
akordiyon geldi aklıma ama davul da iyi duruyor.
0
basond
(13.11.16)
(9)

en temel mühendislik

ipmus90
selamlar.arkadaşlar. şöyle bişey duydum. makina mühendisliği, kimya mühendisliğinin bir alt dalıdır.bu doğru mu? kimya mühendisliği neden temel mühendisliklerden?
selamlar.

arkadaşlar. şöyle bişey duydum. makina mühendisliği, kimya mühendisliğinin bir alt dalıdır.

bu doğru mu? kimya mühendisliği neden temel mühendisliklerden?
0
ipmus90
(13.11.16)
bunlar türkiyede garip garip öğrencilerin dandik ünilerde bölümlere yerleşip sidik yarışları sonucunda çıkan laflar.

en.wikipedia.org

şurada genel bir sıralama yapmışlar. ben bunlarıda çok çok doğru bulmuyorum aslında.
0
kurnaz
(13.11.16)
makina da temel. hatlar karışmış.

(bkz: dört temel mühendislik)
0
507
(13.11.16)
ne salak bir laf oyle? mühendislik , hendese, hesaplamaktan gelir ve olsa olsa uygulamalı matematik olabilir.

birde işin ortaçağ savaş makinaları olayı var ki ouww.
0
anonymice
(13.11.16)
Kimya mühendisiyim,makina kimyanın alt dalı değildir, o da temel mühendislik dallarındandır. Kimya mühendisliği de temeldir, gıda müh ve petrol müh kimyanın alt dalıdır.
0
archery
(13.11.16)
Dört temel mühendislik makine, inşaat, kimya ve elektik mühendisliğidir. Makine kimyanın alt dalı değildir, makine de temel mühendisliktir ve hatta en eskisidir. Kimya mühendisliği bana göre temelin de ötesinde bir mühendisliktir. Kimya demek maddeyi tanımak demektir. Makine mühendisliği okumasam kimya ile ilgili bir şey yapmak isterdim. Malzeme üretemeden hiçbir şey imal edemeyiz.
0
dissendium
(13.11.16)
en temeli makinedir sanayi devriminden sonra endüstriyel ihtiyaç olarak çıkmıştır.
en eskisi inşaat olabilir onun hakkında net konuşamıyorum.
kimya mühendisliği neden temel mühendisliklerden? çünkü doğal, yapay ,sentetik her şey bir reaksiyon sonucu oluşmuştur.
0
konskenkova
(13.11.16)
makina mühendisliği makina mühendisliği değildir aslında, mekanik mühendisliğidir. ingilizcesi mechanical engineering, italyancası L'ingegneria meccanica olmasından çıkartabiliriz bu durumu. ders planlarına baktığımızda da makinayı değil mekaniği üretir zaten, hareketsiz ve hareketli hallerde sıvı - katı - gaz fazlarında inceleyerek.
0
rain when i die
(13.11.16)
yanlış olmasın engineer genie'den gelmiyor. latincedeki ingeniare'den geliyor.
0
antikadimag
(13.11.16)
engineering kelimesi latinceden gelir;

ingenium, gignere, gigno.. yani oluşturmak anlamına geliyor kökü. biz oluşturucuyuz yani mühendisler olarak :)

en.wiktionary.org
0
rain when i die
(13.11.16)
(7)

çok fazla ders çalışmak zorunda olduğunuz zamanlar ne kadar uyuyorsunuz?

theseachange
kaç gibi yatıp kalkıyorsunuz mesela? tüm gün evde olacağınızı hesaba katalım.
kaç gibi yatıp kalkıyorsunuz mesela? tüm gün evde olacağınızı hesaba katalım.
0
theseachange
(13.11.16)
Gece 3'te yatip 11'de kalkiyorum. Gerci benim en cok calismam 5-6 saat ama bunun en verimli kisimi gece oluyor o yuzden gece 3.
0
nundu
(13.11.16)
01.00'de yatarım, 11.00'de kalkarım. 11'den 12'ye yemek ve hazırlık. 12'den 15'e 1. oturum, 15'ten 16'ya bir saat ara. 16'dan 19'a 2. oturum. 19'dan 20'ye bir saat ara. 20'den 23'e 3. oturum. 23'ten 24'e bir saat ara. 24'ten 01'e son bir oturum. Yetmezse 2 ya da 3'e kadar uzatırım. 10 saat uyku, 10 saat ders, 3 saat ara yeterli olabilir.
0
dissendium
(13.11.16)
Sürekli ders çalışmak zorunda olduğum 3 haftalık bir dönem olmuştu, 1-2 arası yatağa girip en geç 8'de kalkıyordum. Uykuyu seven biri olduğum için en az 5-6 saat uyuyordum yine. 2 saatlik uykuyla gittiğim sınavlar da oluyordu ama tek günlük bir olay olduğu için sorun olmuyordu, normalde üst üste bu kadar az uyumaya dayanamam.
0
pike
(13.11.16)
Şu ara 1-2 gibi yatıp 10 gibi uyaniyorum. Öyle olunca ögleden sonraya kalıyor derse başlamak. Uykudan fedakarlik etmiyorum yani henüz. Ama bu hafta erken kalkmaya alıştıracagım kendimi artik. okula gider gibi 8 civarı uyanip calismaya baslamayi planliyorum. Erken uyaninca daha iyi hissediyorum cunku. Bakalım.

Edit: uzun calisma süreclerinden bahsettim. Yoksa ünıversitedeyken sınav dönemi hiç uyumadan ya da 1-2 saatlik uykuyla sinavlara gittigimi bilirim. Gün icinde cok calismaz gece sabahlardim.
0
aquarium
(13.11.16)
23.00 gibi yatıyorum. 3- 4 gibi uyanıyorum. bu saatlerde uyunmazsa cok verimsiz olur, uyku da çalışma da.
0
yuvarlanantencereninkapagi
(13.11.16)
Çok çalışmanın ne kadar olduğuna bağlı ama 3-4'te yatıp 6-7'de kalkmak zorunda olduğum olur. Yemekleri masa başında yiyerek 18 saat çalıştığım olmuştu. 50 saat hiç uyumadığım da oldu ama bu sürdürülebilir bir durum değil. Çok çok yoğun olduğum dönemlerde yapıyorum bunu. 50 saati 10 sene önce görmüştüm mesela. 2-3 saat ayda iki üç kere falan. Bu aralarda da 5 saatlik uyumak zorunda olduğum dönemler oluyor. Uyku saatini çalışmanın bitişi ve diğer çalışmanın başlangıcı belirliyor. Şu ara 2 gibi yatıp 9 gibi kalkıyorum, yoğun bir dönem ama daha yoğunu olmuştu.

Kendi halime bırakıldığında gece çalışıyorum, çok daha iyi geliyor ama sabahın köründe gidilecekse bu zor olabiliyor. Normalde sabaha karşı yatıp öğlene doğru kalkmayı tercih ediyorum.
0
aychovsky
(13.11.16)
9'da kalkıp akşam 2-3'e kadar çalışıyorum. Sınav günü 6'da kalkıyorum. Günde 8 saat falan çalışabilirim çok zorlarsam. Gerisinde ortalıkta geziniyorum.
0
Lim5
(13.11.16)
(2)

gerçek kesit yazı fontu

bir sevgi faresi jamal
aynısını veya benzerini nasıl bulabiliriz? https://www.instagram.com/p/BMJiGrBD_om/?taken-by=ickiliydibilmemne
aynısını veya benzerini nasıl bulabiliriz?

www.instagram.com
0
bir sevgi faresi jamal
(13.11.16)
YouTube'da ya da dizi sitelerinde birkaç bölüm bulabilirsen ekran görüntüsü alabilirsin.
0
dissendium
(13.11.16)
bildiğin times new roman, drop shadow efekti var.

i.hizliresim.com
0
cikmaz sokaktan cikagelen cocuk
(13.11.16)
(10)

Tamam saçma ama bir düşünün

fragile lady
Gündelik hayat geceleri devam etseydi; gündüzleri uyusak, geceleri kalkıp işe ya da okula gitsek ve yaşam gece aksa sizce nasıl olurdu? Artıları ve eksileri ne olurdu bu durumun?Bir gece aşığı olarak benim için ütopya gibi bir şey bu. Nietzsche'yle bitirelim; "Geceleri uyumayanların yolundan çekilin
Gündelik hayat geceleri devam etseydi; gündüzleri uyusak, geceleri kalkıp işe ya da okula gitsek ve yaşam gece aksa sizce nasıl olurdu? Artıları ve eksileri ne olurdu bu durumun?

Bir gece aşığı olarak benim için ütopya gibi bir şey bu. Nietzsche'yle bitirelim; "Geceleri uyumayanların yolundan çekilin". Sevgiler...
0
fragile lady
(13.11.16)
Hayat; bu durumda; bok; gibi; olurdu; karanlıkta; güneş ışığı; alamadığımız; için; d vitamini; eksikliğimiz; tavan yapardı.
0
dissendium
(13.11.16)
Gereksiz enerji. Çevre kirliliği artardı. Her şey günışığında güzel. Depresif insan sayısı, hastalar artardı vs
0
glamdr1ng
(13.11.16)
Haftasonları bakery de çalışıyorum geceleri. Tecrübelerimi yazayım;

+: çok yaratıcı oluyorum, daha fazla düşünüyorum, mal mal tatavalar çekmiyorum, gecenin huzuru oluyor vs.

-: gündüz uyuduğum için asosyale bağlıyorum, asosyale bağlamamak için günde 4-5 saat uyuyorum max, bi mallık hali var

Sorun direk yaşamın geceye indirenmesiydi ama ben yine yazdım
0
dannyb
(13.11.16)
New York vs neredeyse öyle zaten, "24 hour cities" diye arayın.
Bence uzun vadede sağlıksız bir yaşam tarzı.
0
mikro patlama
(13.11.16)
Benim icin cok ideal olurdu cunku geceleri ayakta olmak <3

Ders calisirken bile en iyi 12'den sonra calisabiliyorum
0
nundu
(13.11.16)
birey olarak bazi kisilerin geceleri daha aktif oldugunu biliyoruz, boyle yatkinliklar var, fakat genel toplum acisindan surdurulemez bir durum, neden?
cunku gece demek karanlik demek, karanligi aydinlatma zorunlulugu demek. gece demek sicakliklarin dusmesi demek, daha fazla isinma gideri demek.
yani bu iki basit sbep bile sorunuzun cevabidir. zaten bu yuzden dunya genelinde yaz-kis saati uygulamasi vardir. yasam gunesin sabahin cevresinde donuyor. bunun baska bir tezahuru ise mesela mimari anlamda kendini gosteriyor, yeni akilli evlerde gunes isigi borulari yapiyorlar isinma ve aydinlanma ihtiyaclarini gidermek icin.
Nietzsche de yanilabilir, romantize edilecek, yoldan cekilecek bir durum yok ortada. yasasin gunun ilk isiklariyla uyanan insanlar!
0
mavicorap
(13.11.16)
butun toplum geceleri uyumadan yasasaydi psikolojik olarak alt ust olurduk bence. su halimizle bile bu kadar kotuyken.
gerci o zaman depresif ama iyi insanlar da olabilirdik bilmiyorum.

yine de duzenli gece yasanan bir hayat olmasa da her hafta bir geceyi uyanik ve yalniz gecirirse herkes sanat uretiminde ve tuketiminde harika seyler olacagina inaniyorum.
0
freudun alkolsuz sayiklamalari
(15.11.16)
iyi de dediğin hayatı ben yaşıyorum,
memnunum.
0
basond
(15.11.16)
Uzun yıllar gece aşığı olarak yaşadım ama sessizlikte kendimi duyabildiğim içindi. Şimdi hayatın döndüğü gündüz vakti yaşamaya çalışıyorum, kendimi hasta olacak kadar fazla duymuşum. Dolayısıyla hayat gece dönseydi, her ne kadar gün ışığını özlediğimi de ek olarak fark etsem de bu sefer gece yaşamaya çalışırdım. Sözün özü günü gün yapan hayatın ne zaman uyanık olduğu, o açıdan senin veya başkası için de uzun vadede bir fark olacağını sanmıyorum yani bence gecenin siyahından çok yalnızlığı seviyorsun. Çamuru görmektense yanan lambaların aydınlatmasının ardında solarak siyahla örtülmüş kirlilikten ve renklerin akşam ışığında daha güzel olmasından bahsediyorsan eğer, ahmet haşim gibisinden, o zaman insanın estetik duygusu alışkanlığa her şey gibi yenik düştüğünden bunu da tüketirmişsin, yine her insan gibi nerede yoksan orayı özlermişsin gibi geliyor; çünkü özlem öyle bir şey.
0
godoşu beklerken
(15.11.16)
godoş +1, herkes gece yaşasaydı gündüzü özlerdik. kaçma durumu aşikar, hatta bence gün batımında yaşanacak melankoli gündoğumundakini tokatlardı.
0
baba jo
(15.11.16)
(9)

bir cümlecik çeviri -çeviremiyorum- :)

bana da mi lolo
"web sitenize tanıtım yazısı alıyor musunuz?"söylemek istediğim şey: adamın web sitesi var. ben ona para vererek, benim sitem hakkında yazı yayınlamasını istiyorum. böyle bir çalışması olup olmadığını ona sormak istiyorum.türkçe tek cümle ama ingilizce nasıl ifade edilir bilemedim. kafam durdu :) iy
"web sitenize tanıtım yazısı alıyor musunuz?"

söylemek istediğim şey:

adamın web sitesi var. ben ona para vererek, benim sitem hakkında yazı yayınlamasını istiyorum. böyle bir çalışması olup olmadığını ona sormak istiyorum.

türkçe tek cümle ama ingilizce nasıl ifade edilir bilemedim. kafam durdu :) iyi geceler diliyorum.
0
bana da mi lolo
(13.11.16)
Do you agree any web site promotion? denebilir belki.
0
dissendium
(13.11.16)
Would you promote any website on your website? benzeri bir şey, website website güzel olmadı ama. Parantez içine in exchange for your money falan da eklenenibilir
0
kizil sakalli sari
(13.11.16)
In exchange for money olacak tabi, your money değil.
0
kizil sakalli sari
(13.11.16)
do you publish reviews on websites?
olabilir belki.
0
puc
(13.11.16)
Would you promote my web site on your website in exchange for money?

diye toplasak? :)
0
🌸bana da mi lolo
(13.11.16)
Bence para kısmını karıştırma, belki ücret almadan yapacak istediğini. Kabul etmezse para teklif edersin. :)
0
dissendium
(13.11.16)
yok ya büyük bir site. onedio 'ya mail atıp abi benim bi site var, ücretsiz reklam makalesi yazar mısın demek gibi bi şey :)
0
🌸bana da mi lolo
(13.11.16)
bahsettiğin şey advertorial.

"do you accept advertorial content on your website?"

düzelti: accept ne ya publish olacak o.
0
cikmaz sokaktan cikagelen cocuk
(13.11.16)
would you like to be our new affiliate partner ?
0
klar
(13.11.16)
(3)

acer laptop alayim mi? 3 secenek var

xenophobe
Merhaba tekrar, soyle bir duyuru acmistim:https://www.eksiduyuru.com/mobil/duyuru/1139110/laptop-onerisiSimdi benim buldugum laptop (700 $): http://www.newegg.com/Product/Product.aspx?Item=9SIA24G4994530 O duyuruda gelen cevaptan hosuma giden laptop (750 $ linkte 800 yaziyo da ssd 256 alirim bunu al
Merhaba tekrar, soyle bir duyuru acmistim:
www.eksiduyuru.com

Simdi benim buldugum laptop (700 $): www.newegg.com

O duyuruda gelen cevaptan hosuma giden laptop (750 $ linkte 800 yaziyo da ssd 256 alirim bunu alirsam):
www.cyberpowerpc.com

Bu da amazonda istedigim filtreleri sectikten sonra usttekilerle hemen hemen ayni ozellikte ama 550 $ olan acer laptop.

Acikcasi acer markasi aklimda kotu gibi almis ama bu laptop Amazon'da #1 best seller ve 1000+ review var 4.3/5 puan. O yuzden kafami karistirdi. Arada 150-200 dolar fark var sonucta. Ne diyosunuz bu acer alinir mi?

Haftada 3-5 saat csgo ve fm oynarim. Gerisi internette sorf yani. Cok vaktim olmuyor oyuna zaten.

Bi de 550'den daha duser mi sizce black friday deal olarak yoksa bosuna beklemeyeyim mi?
0
xenophobe
(12.11.16)
Benimki Acer, kısa süre önce aldım, bazen bir iki saniye kadar kastığı oluyor. Yine de çok sakin çalışan bir laptop. Alınabilir. Yeni yıla doğru belki biraz daha düşebilir.
0
dissendium
(12.11.16)
cyberpower linkine tikladim ana sayfaya atti o yuzden kiyaslayamayacagim ama black fridayi bekle istersen 10 gun kaldi surada.
0
baldur2
(13.11.16)
@baldur sitenin anasayfasinda early black friday tracer 15 falan diye yaziyor o laptop. 799$ configure edip 256 gb ssd ile 750 oluyor. Black friday'den 2 gun sonra pazar gunu turkiye'ye gelicem. Gelmeden alip turkiye'deki pc'deki filmlerimi vs kopyalamak istiyorum aslinda. O yuzden kivraniyorum boyle.
0
🌸xenophobe
(13.11.16)
(18)

Kitaplarinizin ilk sayfasına tarih atıyor musunuz?

fraise
Benim annemden kalma alışkanlık, kitap alır almaz ilk işim ilk sayfasına aldığım tarihi ve şehri yazmak oluyor. Birkaç sene sonra bakınca da hoşuma gidiyor. Annem bir de isim yazar, ben onu yapmıyorum. Siz yazar mısınız? Yoksa saçma mi buluyorsunuz?Not: yeraltı edebiyatı sevenler için bugün tuyap'ta
Benim annemden kalma alışkanlık, kitap alır almaz ilk işim ilk sayfasına aldığım tarihi ve şehri yazmak oluyor. Birkaç sene sonra bakınca da hoşuma gidiyor. Annem bir de isim yazar, ben onu yapmıyorum.

Siz yazar mısınız? Yoksa saçma mi buluyorsunuz?

Not: yeraltı edebiyatı sevenler için bugün tuyap'ta ayrıntı yayınlarının standında deli gibi indirim vardı. Biz bütün kitapları topladık, vaktiniz varsa uğrayın derim.
0
fraise
(12.11.16)
Evet.
Ad Soyad
Tarih
Şehir
0
Lim5
(12.11.16)
Hiç yapmadım. Aklıma bile gelmedi böyle bir şey yapmak.
0
naberabi
(12.11.16)
evet, ilk zamanlar yapmazdım ama sonradan bu alışkanlığı edindim.
ad-soyadımı, tarihi, aldığım şehri yazıyorum artık.
0
m e b
(12.11.16)
İsim şehir yıl yazıyorum ben.
0
nymphe
(12.11.16)
hayır. zaten ömrüm iki şehirde geçiyor. ha 2010 ha 2016, hepsi aynı. gerek görmüyorum, bana ne.
0
der meister
(12.11.16)
aklıma geldikçe
0
nickimin hakkini veremedim
(12.11.16)
Aldığım tarih ve şehiri yazarım. Babam bir de ismini yazar imza atardı, ondan geçti sanırım.
0
doxanikee
(12.11.16)
yazmam. saçma bulmuyorum.
0
pangea
(12.11.16)
Yazarım.

Harry Potter ve Ölüm Yadigarları'nın ilk sayfasında adım, soyadım, imzam ve 25.05.2015 yazıyor.
0
dissendium
(12.11.16)
Evet yazarim. Adimi ve Kasım 2015/izmir seklinde örnegin.
0
aquarium
(12.11.16)
Ben de aynısını yapıyorum. Okuduktan sonra da son sayfasına tarih atıyorum.
0
zoghurt
(12.11.16)
Babam yapar da ben kitaba yazı yazmayi sevmiyorum
0
nundu
(12.11.16)
İlk sayfaya ad-soyad
Son sayfaya günlü tarih/ay-yıl/yıl ve semt-şehir. Eğer hediye ise, hediye edenin adı ve semt-şehir
0
manuel mandalina
(12.11.16)
Lim5 +1

son sayfaya bir şey yazmam
0
gkct
(12.11.16)
ya hiç yazmam, artık yazıcam.

çok güzel bişeymiş aslında.
0
yuvarlanantencereninkapagi
(12.11.16)
en sevdiğim şey, bir kitabı aldıktan sonra isim, tarih ve aldığım yeri yazmak (genelde semt yazıyorum).
0
nathanieltroy
(13.11.16)
eskiden arada yapıyordum, uzun zamandır saçma buluyorum
0
fragile lady
(13.11.16)
önceden yazardım ad soyad tarih şehir. bir de imza atardım. babadan kalma bir alışkanlıktı... sonra kendi kendime "ulan sanki kitabın yazarı benim triplere bak" dedim ve bıraktım bu işi.
0
kemence
(13.11.16)
(2)

aşağıdaki çeviri doğru mu

pide
MÜŞTERİ : Temsilci tarafından ürün verilen kişi, kurum ya da kuruluş.CUSTOMER: Person, institution or organization giving product by the Agent.Burda given mı olmalıydı, giving abzürt geldi ama böyle bi kullanımı var mı bilemedim.
MÜŞTERİ : Temsilci tarafından ürün verilen kişi, kurum ya da kuruluş.

CUSTOMER: Person, institution or organization giving product by the Agent.

Burda given mı olmalıydı, giving abzürt geldi ama böyle bi kullanımı var mı bilemedim.
0
pide
(12.11.16)
A person, an institution or an organization that is given a product by X.

diye düşündüm.
0
dissendium
(13.11.16)
Individual, institution or organization given product by the agent.

burada that is atılabilir mi emin değilim, organizaton'dan sonra that is koyabilirsin garanti olması için ama daha resmi/seksi olur relative clause şeysini atınca. yalnız dediğim gibi burada atılabilir mi emin olamıyorum, atınca hem güzel duruyo hem de bi "lan yoksa?" dedirtiyo, emin değilim. net olarak bilen birisi yazarsa şahane olur.
0
der meister
(13.11.16)
(6)

ingilizce gramer

forlife
gece çalışınca böyle oluyor demek. kafayı şu cümlelere taktım:i felt the ground shake. bu cümle i felt it when the ground shook cümlesinin kısaltılmışı mıdır? öyleyse bu bir adverbial clause kısaltması mıdır? ve bu reduction'ın kuralı hangisiydi?
gece çalışınca böyle oluyor demek. kafayı şu cümlelere taktım:

i felt the ground shake. bu cümle i felt it when the ground shook cümlesinin kısaltılmışı mıdır? öyleyse bu bir adverbial clause kısaltması mıdır? ve bu reduction'ın kuralı hangisiydi?
0
forlife
(12.11.16)
Depremi hissettim diyor yani, zemininin sallandığını hissetmiş. Gramerim iyi değildir ama kısaltma değil bana göre.
0
va
(12.11.16)
bence oradaki shake verb olarak değil de noun olarak kullanılmış. sarsıntı manasında yani.
0
lazpalle
(12.11.16)
Shake burAda isim olarak kullanilmis. Ground shake yer sarsintisi olarak cevir.
Bu sekilde kullanim coktur ingilizcenin derinlikliklerinde kaybolursan daha cok Boyle ornege denk gelirsin.
It was a nice move by Kobe Bryant.
They pulled the win.

Win ve move burada isim, fiil degil.
0
baldur2
(12.11.16)
arkadaşlar söz konusu kullanım fiilimsilerde geçiyor.

ayrıca: www.grammaring.com
0
🌸forlife
(12.11.16)
o da dogru. yerin sarsildigini hissettim anlamina geliyor. fiilimsi degil, shake yerine her fiil kullanilabilir. i saw him go, i heard him sing, i helped him carry his bags, vs..
0
baldur2
(12.11.16)
Oradaki shake, bare (yalın) infinitive oluyor. Yani infinitive without to. Bu da to'suz infinitive demek. Shake noun değil, verb. Shook fiili de shake fiilinin past simple'ı oluyor. Burada bir anlam farkı var.

I heard your friend sing. (Arkadaşının şarkı söylediğini duydum.)

Bu şöyle açıklanmış. I listened to your friend's song from the beginning to the end. Arkadaşının şarkısını baştan sona dinledim. anlamını vermek için bu yapı kullanılıyor.

Zaten açıklamada da "the infinitive expresses a completed action" yazıyor. Yani duyu organlarınla tamamen tanık olduğun bir şeyden bahsediyorsun.

Yer sarsıntısı örneği de aynı şekilde. Deprem olurken onu hissettim ifadesi kulağa biraz saçma geldiğinden direkt depremi hissettim demeye çalışmış. Ben böyle anladım.
0
dissendium
(12.11.16)
(14)

Bir takım kızsal sorular. - spor içerir

evc
Kızsal! Asdasfdlfşi İyi geceler herkeseYa arkadaşlar utanmadan sorcam artık.. Ben şimdi zayıf bi insan olaraktan bu duyuruyu yazıyorum. 48 iken şu an spor yapan ve devam eden 51 kiloya ulaşan biri yani.. Spor yapıyorum çünkü hem kilo almak istiyorum hem güçlenmek. Çünkü üst bölgem hem güç olarak he
Kızsal! Asdasfdlfşi

İyi geceler herkese
Ya arkadaşlar utanmadan sorcam artık..
Ben şimdi zayıf bi insan olaraktan bu duyuruyu yazıyorum. 48 iken şu an spor yapan ve devam eden 51 kiloya ulaşan biri yani..
Spor yapıyorum çünkü hem kilo almak istiyorum hem güçlenmek. Çünkü üst bölgem hem güç olarak hem yapı olarak zayıf. Bunu artırmak istiyorum. Tabi bu sıra göbek oluyor. Soruyorum şimdi, tecrübelerle sabit midir, kilo alma ile üst bölgenin dolması?
0
evc
(11.11.16)
zor ama imkansız değil. internet üzerinden olacak iş de değil. bir uzman ile görüşmelisin.
0
kemence
(11.11.16)
Üst bölge derken memelerin büyümesini mi kast ediyorsun? Daha açık sor bence. Çalışılan bölge gelişir normalde. Bacak çalışırsan alt bölge gelişir. Göbek oluşuyorsa bir şeyleri yanlış yapıyorsundur.
0
dissendium
(11.11.16)
Genel olarak kilo almak istiyorum. Kemiklerim etle kapansın azıcık. Bacak bölgem fena değil. Ama üst gerdan ve göğüs kısmı evet zayıf. Sporla üst ve bacak çalışıyorum 2 haftadır. Bi de pilatese ve crunch a gidiyorum. Kilo da almışım 2-3 kg kadar. Mümkün mü? Yoksa gidip estetik mi yaptırmak gerek illa?
0
🌸evc
(11.11.16)
Gerçekten güzel bir fiziğe ulaşmak için uzun süre spor yapmak gerek. İki hafta olmuş daha. Bir şeyler söylemek için çok erken. Yüzme gibi sporlarla omuz kısımları gelişebilir. Minyon bir tipiniz varsa bunu aşmak zor. Genetik bazı şeyler. İki yıldır düzenli karate yaparak kilo aldım ben. Daha farklı güçlendirme çalışmaları deneyebilirsiniz.
0
dissendium
(11.11.16)
Karate ile kilo alma her bölgede mi oldu? Dağıldı mı kilo? Nasıl oldu?
0
🌸evc
(11.11.16)
Aynen her bölgede. Göğüs kısmı daha fazla. Karın kasları sürekli çalıştığı için karın bölgesi daha iyi durumda. Bacaklardan da aldım ama göğüs bölgesine göre daha az. Direkt kasları eğitmekle ilgili bir spor olduğu için gelişim her bölgeden oluyor genelde. Kas kütlesi artıyor tabi. Yağ dokusundan bahsetmiyorum.
0
dissendium
(11.11.16)
Gogus icin yag lazim, spor yapinca vucudunuz gelisir de memelere bir etkisi olmaz.
0
red g
(11.11.16)
Sporla meme büyümez.
0
arnold schwarzeneger
(11.11.16)
Niye herkes değişik bişe diyor? :)
0
🌸evc
(11.11.16)
Sporla kas kütlesi artışı mümkün. Memenin çoğu yağ dokusu. Onu ancak şişmanlayarak büyütürsün. Erkek olsan androjen reseptörleri bakir olduğu için dışarıdan östrojen alarak da meme dokusu geliştirebilirdin. Ama sende zaten östrojen var ve bunun sonunda elinde belli bir miktar gland ve üstünde yağ var. Meme büyüteyim diye şişmanlamak da yapabileceğin en büyük hata olur.
0
arnold schwarzeneger
(11.11.16)
Sporla göğüs kasları gelişir ama memen aynı kalır. Göğüsle meme aynı şey değil. Meme için ya yağlanacaksın ya da implant taktıracaksın başka bir çözüm yok. Spor yaparak memeni istediğin şekle getiremezsin.
0
angelus
(11.11.16)
Hata olur ama, başka da bi deneyeceğim bişe yok sanırım.
0
🌸evc
(11.11.16)
Aslında şişmanlamak da amacının aksine hizmet ediyor. Memelerin genetik olarak küçükse, muhtemelen vücüudun şişmanlarken de, kalça ve belden yağlanmaya meyillidir. Bu durumda kilo aldığında memelerin büyüse de, kalça ya da belden daha çok genişleyeceğinden, orantısal olarak daha da küçük görünecekler. Var olanla yetin, sağlığınla oynama.
0
arnold schwarzeneger
(11.11.16)
Göğüs derken memeden bahsetmedim bu arada. Erkeğim ben. Göğüs derken göğüs kasından ve göğüs hacminden bahsediyorum. Sırt kısmı dahil. Yanlış bir şey söylemedim. Sen biraz kapalı sormuşsun.
0
dissendium
(12.11.16)
(2)

tasarım programı

kerhaneci keke
masa, dolap vb... şeyler için basit tasarımlar yapıp marangoza vermek istiyorum; ancak sadece tasarımla değil de bunun mukavemeti, dayanımı, ne biliyim üzerinde taşıyabileceği ağırlığı da hesaplayabilen tasarım programı var mı?
masa, dolap vb... şeyler için basit tasarımlar yapıp marangoza vermek istiyorum; ancak sadece tasarımla değil de bunun mukavemeti, dayanımı, ne biliyim üzerinde taşıyabileceği ağırlığı da hesaplayabilen tasarım programı var mı?
0
kerhaneci keke
(10.11.16)
SolidWorks ve CATIA.
0
dissendium
(10.11.16)
Bir de bu tip programların analiz modüllerini kullanabilmek için mukavemet bilgisi gerekli. Bu programlar kendiliğinden söylemiyor cismin dayanımını. Programları kullanmayı bilmek gerek.
0
dissendium
(10.11.16)
(3)

Trump hakkında ne demiş?

neyyirnevcivan
Birisi türkçeye çevirebilirmi rica etsemRicky Gervais Facebook da yazmış Trump hakkında:'On a serious note, you mustn't be angry at the people who voted for Trump. They're victims too. In fact, many of them will suffer the most.'
Birisi türkçeye çevirebilirmi rica etsem
Ricky Gervais Facebook da yazmış Trump hakkında:
'On a serious note, you mustn't be angry at the people who voted for Trump. They're victims too. In fact, many of them will suffer the most.'
0
neyyirnevcivan
(10.11.16)
"şaka bir yana; trump a oy veren kitleye kızmamalısınız. onlar da kurban. aslında, ilerde en çok onlar acı çekecek."
0
sipsiyah
(10.11.16)
Trump için oy kullanmış insanlara karşı kızgın olmamalısın. Onlar da kurban. Onların birçoğu en kötülerine katlanacak.
0
dissendium
(10.11.16)
"doğrusu, trump seçmenine kızmamak gerekir. Zira pekçoğu bundan en çok etkilenenlerden olacak"

gibi de çevirilebilir.
0
habara gubere
(10.11.16)
(11)

bu kadar üzerime gelinmesi doğru mu

istanbul kanatlarimin altinda
merhaba. yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmeyen arkadaşlarımla, haftasonu yaşadığım bir olay sonucunda tartıştık. olay tam olarak "arkadaşlarım ve çok alakasız insanların da olduğu bir ortamda çantamda duran değerli bir eşyanın yok olması" (maddi değeri yüksek değil ve gene alabileceğim bir şey ama manev
merhaba.

yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmeyen arkadaşlarımla, haftasonu yaşadığım bir olay sonucunda tartıştık. olay tam olarak "arkadaşlarım ve çok alakasız insanların da olduğu bir ortamda çantamda duran değerli bir eşyanın yok olması" (maddi değeri yüksek değil ve gene alabileceğim bir şey ama manevi açıdan değerli)

ben yaşadığım bu olayı dün onlara aktararak bu konuda rahatsız olduğumu söyledim ama herkes (12-13 kişi falan) kendi üstüne alınarak olay yüzünden onları suçladığımı düşündü. konuşmam suçlayıcı olarak anlaşılmış olabilir ama niyetim allah belamı versin ki suçlamak değildi. bunu da söyledim ama bir türlü anlatamadım. bana, olaydan rahatsız olmuş da olsam bunu aktarım şeklimin yanlış olduğunu, onları bu şekilde suçlayamayacağımı, çünkü çok yakın arkadaş olduğumuzu, böyle bir şeyi yapmayacaklarını falan söylediler. sonuç olarak onlardan özür diledim, tamam bir daha böyle demem dedim ve sanırım olayı tatlıya bağladık. (ben ya da karşı taraf konuşma boyunca hiçbir şekilde bağırmadık, kavga gürültü küfür vs olmadı. çok sakin konuştuk ama sinirler hissedilir derecede çok gergindi)

büyük ihtimalle 12-13 kişi birden bunu bana söylüyorsa benim anlatımımda problem var diye düşünüyorum. kimse bu şekilde suçlanmaktan hoşlanmaz sonuçta.

ama olayın şöyle de bir yönü var. çantamdan kaybolan eşya muhabbetini iki gün önce ev arkadaşımla paylaştığımda ve bundan rahatsız oldum dediğimde bana sonuna kadar hak vermişti. ama "bu olayı bizim arkadaşlarla paylaşma bence" demişti. sonra aynı olayı çok sevdiğim sevgilime anlatınca o da bana hak vermiş, üstelik "bence bunu içinde tutmamalısın, herkesle paylaşmalısın" demişti.

sonra dünkü toplu konuşmamızda her ikisi de oradaydı ve sevgilim pek fazla sesini çıkarmazken ev arkadaşım da anlatım şeklimin yanlış olduğunu, bazı şeylerin söylenmemesi gerektiğini, insanların böyle şeylere kırılabileceğini söyleyerek benim karşımda durdu. en çok konuşanlardan ve en öok ğstüme gelenlerden biri de oydu. kesinlikle de "rahatsız olmana hak veriyorum" gibi bir şey demedi.

ben özellikle ikisine, sonra da diğerlerinin davranışına çok üzüldüm. yani bu kdar üstüne gelmemeleri, biraz yanımda olmaları, en azından biraz destek olmaları ve "ika bu konuda rahatsız olmuş, çok normal. çantamızdan bişi alınsa hepimiz rahatsız oluruz. bizi de suçlamadığını söylüyor, bence daha fazla üstüne gitmeyelim arkadaşlar. bir daha da bu olay yaşanmaz umarım" demeleri gerekmez miydi?

gerçekten çok üzülüyorum. özellikle sevgilim ve ev arkadaşıma karşı çok darıldım. sevgilime söyledim bunu ve özür diledi falan ama hala sinirim geçmiyor. ev arkadaşımla konuşmadık daha. sanırım ona bir şey demeyeceğim. ama bana en en yakın olan özellikle o iki insanın yanımda olmamalarını kaldıramıyorum. onlara nasıl davranmam gerekir bundan sonra?
0
istanbul kanatlarimin altinda
(10.11.16)
ek. biri ev arkadaşım ve biri de sevgilim oldukları için her durumda bana destek olmalılar demiyorum tabii. ama iki gün önce bana hak vermelerine rağmen, grup içinde konuşulup birileri beni haksız bulduğunda sevgilimin ses çıkarmaması ev arkadaşımın ise üstüme gelmesi sinirimi bozuyor.
0
🌸istanbul kanatlarimin altinda
(10.11.16)
ev arkadaşına neden bir şey demeyeceksin?
"sana anlattığımda gazı verdin, milletin içinde neden öyle yaptın?" diye sorman lazım.

bunun dışında, olayda haklı olsan da, ifade ediş biçiminde sorun olabilir.
yani kendi kendini haklıyken haksız duruma düşürüyor olabilirsin.
ama doğru olan, "kendini iyi ifade edemiyor, ama sonuçta böyle böyle" diye bir giriş yapılmasıymış sanki.
herkesin içinde şamar oğlanına dönmen hoş olmamış tabii.

ama ev arkadaşınla da mutlaka konuş, tavrını da koy.

edit:
haksız olabileceğini düşünmeden yazdım, çünkü erkek arkadaşınla sevgilin hak vermişler.
o yüzden bir ifade sorunu olduğunu düşündüm.
ama haksız dahi olsan, "yani ben de şuna hak vermiştim, ama abartıyorsun" tarzında bir şey söylenebilirmiş bence.
sus pus oturmak pek doğru gelmedi bana.
yani abartıyorsan da, bunu yaptığın oradayken belirtilebilirmiş.
0
blatta hiberna
(10.11.16)
Sen haksızsın. Geçenlerde sınıfta yanımda oturan bir lavuğun kalemi kayboldu. Çocuk bana baktı birkaç kez. Yanlış anlamasın diye kendi kalemimi verdim çocuğa. Çocuk dersten sonra kalemini kürsüde buldu. Hatta hocaya sordu, hocam orada kalem var mı diye. Düşün ben sadece tek bir kişinin bana bakmasından rahatsız oldum, sen orada ondan fazla kişiye bunu söylemişsin. Ben olsam arkadaşlıktan çıkarırdım seni. Ne kadar değerli bir şey de olsa insanlara böyle bir şey söylenmez.
0
dissendium
(10.11.16)
özet:
1 çantandan maddi değeri olmayan bir şey alındı / çalındı / düştü.
2 bu olayda arkadaşlarının parmağı olduğunu düşünmüyorsun, yani sana göre onlar çalmadı.
3 onlar çalmamasına rağmen 13 kişiye bu durumu ciddi şekilde içinde suçlama barındıran kelimelerle anlattın.

yav neden? madem onlar çalmadı neden toplu bi şekilde çantamdan böyle bi şey alındı ve bu durumdan rahatsız oluyorum diyorsun ki. biri bana da böyle bi şey söylese "biz mi çaldık bacım" derim, derdini paylaşmamışsın ki toplu sıkıntı yaratmışsın. bireysel olarak seni destekleyen kişilerin böyle bir ortamda "taam da biraz abartmadın mı" demesi gayet normal. sosyal davranışlarını bir gözden mi geçirsen.
0
freya
(10.11.16)
@dissiendium @freya dün duyduklarımdan sonra yeterince üzgünüm. kullandığınız kelimelere biraz daha dikkat ederseniz daha fazla üzülmemi önlemiş olursunuz belki? herkesten özür diledim zaten. bir daha yapmam dedim. şu anda ev arkadaşım ve sevgilime nasıl davranmam gerekiyor diye sormuşum ama bu hariç her şeye cevap vermişsiniz. bu kadar kırıcılık yerine biraz daha yapıcı olsanız çok bir şey kaybetmezsiniz.
0
🌸istanbul kanatlarimin altinda
(10.11.16)
yo ona da cevap verdim, davranışları gayet normal. onlara belli ki ya böyle bi şey oldu çok üzüldüm demişsin, haklı bulmuşlar, ama public saldırıda geri çekilmeleri normal. "yav neden beni engellemediniz" diye kızabilirsin bir ihtimal. gerçekten aşırı manasız bir olay daha fazla üzülme bence buna, yaşın küçükse unutulur zaten.
0
freya
(10.11.16)
Aynı kişilerle tekrar bir araya gelince "arkadaşlar geçenlerde istemeden sizi suçladığımı fark ettim, bunun için üzgünüm, hepinizden tek tek özür dilerim" diyebilirsin. Herkesin önünde özür dilemek daha etkili olur. Şu anda hiçbir şey olmamış gibi davran. Unut gitsin. Bir daha tekrarlamamaya dikkat et.
0
dissendium
(10.11.16)
Sevgilin arkadaşlarınla arana girmek istememiş olabilir bu normal ama bence ev arkadaşın baya baya iki yüzlü bir insan. Böyle insanları hiç sevmem ben olsaydım o an orada sorardım hesabini.
0
ceann deas
(10.11.16)
bence burda ne haklısın ne haksız. belli ki doğru cümleleri kuramamışsın. ama kurmuş olsan bile hırsızlık gibi çirkin bi durumda herkes kendini kötü hissederdi. sonuçta orda eşyası çalınan sen değil de a kişisi olsa o da bunu paylaşsa sen de aynı şekilde bozulurdun. bi de sanırım karşındakiler sürü psikolojisine kapılmış.

senin de karşı tarafında empati yapmanız lazım.

bir de ev arkadaşın zaten kimseye söyleme demiş. sevgilin de söyle ben seni savunurum dememiş. evet insan savunma bekler belki ama sevgilin ne diyecek ki orda. bakın yanlış cümle kurdu/kurmadı ama haklı eşyası çalındı şu bu. çok komik olmaz mıydı?

sevgilin zaten özür dilemiş. ev arkadaşınla da konuş. sonra da normal davranmaya devam et.
0
elorelia
(10.11.16)
peki bulundu mu eşyanız? hayir benim anlamadığım, o arkadaş grubundan biri almadıysa ne olmuş olabilir o eşyaya. yerinizde olsam ben suphelenirdim, ne kadar iyi insanlar olurlarsa olsunlar kimseye güvenmem ben. kaldı ki alakasız insanlar da oradaydı demişsiniz. tatsız bir olay ama biri aldıysa da aldığıyla kaldı. başka ihtimaller, mesela düşmüş olabilir mi? çantanızdan hiç çıkardınız mı? başka birşey çıkarırken düşmüş olabilir mi vesaire.. siz "eşyam kayboldu" dediğinizde hep beraber aradınız mı (masa altı gibi) yoksa direk üzerlerine mi alındılar?
0
mizore
(10.11.16)
@mizore yok bulamadım. o gün aradık yeterince sevgilimle birlikte ama o an başkasına söylemedim kaybolduğunu. zaten çok kalabalıktı ortam. iki gün sonra olayı söyledim herkese.

aslında en çok üstünde durduğum ihtimal herhangi birinin almış olması ama bana söylememesi çünkü bunun o kadar önemli olduğunu düşünmemesi. tabiki düşmüş de olabilir, alakasız insanlardan biri de almış olabilir, çok bambaşka bişey olmuş olabilir. kimseyi görmeden suçlamam. o yüzden bizimkileri de suçlayıcı konuşmadım. böyle bir olay oldu haberiniz olsun, çantamdan bişi alınmış. ben de bundan rahatsız oldum dedim. dediğim gibi eşyanın maddi değeri arkadaş arasında lafı edilecek bişi olmadığı için aslına bakarsanız alanın canı sağolsun diyebileceğim bir şey, ama çantamdan alınmış olması biraz can sıkıcı.

örnek vereyim. mesela yurtta kalıyorsunuz anneniz zeytinyağlı dolma, kek falan gönderdi bi koli. oh mis. dolabınızda duruyor. daha siz bile yememişsiniz doğru düzgün. akşam bir bakıyorsunuz koli bomboş. yani tam olarak böyle bir durum oldu bende de. eğer o yiyecek kolisini odamın ortasında bıraksam gelen geçenin canı çekmiştir hüpletmişlerdir derim, gavat mısınız ya insan bana da bi iki tane bırakır diye söylenirim herkese, anneme de söylerim bir koli daha gönderiverir. ama dolaptan alınması düpedüz hırsızlık.

ama beni üzen, eşyamın çantamdan alınması değil, böyle bir şeyden duyduğum rahatsızlığı paylaştım diye arkadaşlarımın hepsinin birden onları suçladığımı düşünerek bu kadar üzerime gelmeleri oldu. neyse halledicez bi şekilde. ama hepsine çok kırıldım nasıl geçecek bilmiyorum.

son olarak cevaplar için herkese teşekkür ederim.
0
🌸istanbul kanatlarimin altinda
(11.11.16)
(5)

Türk adının ticari olarak haksız rekabet yaratması ve olumsuz sonuçları

500 days of summer
Bir çok firma adının başına Türk ismini getirerek ticari anlamda milli olduğunu ya da bir devlet kurumu olduğunu empoze ederek haksız ticari rekabet sağlamaktadır. Bakıldığında yuzde seksen doksan yabancı sermayeye teslim olmuş firmaların isim değişikliğine gitmesi gerektiğini düşünüyorum.Ürettiği h
Bir çok firma adının başına Türk ismini getirerek ticari anlamda milli olduğunu ya da bir devlet kurumu olduğunu empoze ederek haksız ticari rekabet sağlamaktadır. Bakıldığında yuzde seksen doksan yabancı sermayeye teslim olmuş firmaların isim değişikliğine gitmesi gerektiğini düşünüyorum.

Ürettiği hizmet kalitesi yetersiz ve kötü olan firmalar isme leke sürmektedir. Örneğin yurt dışına makine üreten "Türk Makine" adında bir firma olsun. Oluşacak her hangi bir sorunda "zaten Türk makinesi ne bekliyordun ki" Tarzında konuşmalar yapılabilir bu da
Türk makine = kötü
makine = kötü
Türk = kötü anlamına sebep olur.

Sizler ne düşünüyorsunuz?
0
500 days of summer
(10.11.16)
Çinlilerle bu konuda yarışamayız. Çin malı ürünler de kötüdür ama hep satın alınır. Dediğiniz durumun tersi de mümkün. Çok sağlam makine yapmış adamlar da diyebilirler.
0
dissendium
(10.11.16)
marka adına Türk eklemek zaten bakanlar kurulu kararıyla mümkün olduğundan cart curt herkes alamıyor.
0
kulakligin calismayan teki
(10.11.16)
apple urunleri cin'de uretiliyor ama imaji oyle degil. dolayisiyla "made in china" olduktan sonra bir kere fark etmez.

ancak "made in turkey" urunler icin bu sozkonusu olabilir.
0
idexo
(10.11.16)
kulaklığın çalışmayan teki+1 türk, milli vs gibi kelimeleri ticari firma adından kullanmak isterseniz bakanlar kurulu kararı gerekir, önüne gelen kullanamaz. Bildiğim kadarıyla böyle Türk Traktör diye bir firma var Ankara'da. Soyadında Türk vs. gibi bir isim varsa bakanlar kurulu onayına gerek yok, kullanılabilir. Bildiğim kadarıyla böyle, yanlışım varsa hukukçu arkadaşlar düzeltip uyarabilir.
0
limoncello
(10.11.16)
@kulakligin calismayan teki+1. öyle kafana göre yapamazsın bu bir.

ikincisi, yurtdışında içinde "türk" olan bir markayı tescillemek için 40 takla atman gerekir. bu özel sektör için pek mümkün değil zaten. geçenlerde abd'de "mersin" adını tescillemek isteyen birine izin vermediler (buraya kaynak gelebilir).

coğrafi isimlerde en yaygın olanı, kamu tarafından konulması (türk traktör, erdemir demir çelik, samsun sigarası, vb). devlet eliyle yapılan bir üretim kötüyse zaten ülkenin/bölgenin kötülenmesi normal gibi bir mantıkla yapılıyor.

gelende "türk" ifadesi içeren ticaret unvanları/markalar kamu kuruluşlarına aittir veya kamu tarafından satılarak özel sektöre geçmiştir.
0
babilbaligi
(10.11.16)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.