kfk
öncelikle kader kavramına inanmıyorum. yani kadere inanıyorsanız, devamını okumanıza gerek yok.biraz uzun olabilir, uyarayım.hayatın tesadüfler üzerine kurulduğunu düşünüyor musunuz siz de? özellikle ilişkilerimizin. arkadaşlık ilişkilerimiz, duygusal ilişkilerimiz, evliliklerimiz... herşey koca bir
öncelikle kader kavramına inanmıyorum. yani kadere inanıyorsanız, devamını okumanıza gerek yok.
biraz uzun olabilir, uyarayım.
hayatın tesadüfler üzerine kurulduğunu düşünüyor musunuz siz de? özellikle ilişkilerimizin. arkadaşlık ilişkilerimiz, duygusal ilişkilerimiz, evliliklerimiz... herşey koca bir tesadüfün eseri değil mi?
annemizi babamızı da seçemiyoruz, doğduğumuz ülkeyi de seçemiyoruz konularına girmeyeceğim. benim asıl hedef aldığım, sonradan kurduğumuz ilişkiler.
mesela bir ilkokula yazdırıyor bizi anne ve babamız. belki şehrin en kötü okulu, belki en iyi koleji, belki de en kaliteli insanların tercih ettiği bir okul. ne farkeder? 5-8 sene okuyoruz. o zaman diliminde sınıfta kim varsa, onunla arkadaş oluyoruz. belki yan sınıftakilerle de arkadaş oluyoruz. sonra mahallede sağda solda oturan çocuklarla arkadaş oluyoruz. annemizin babamızın arkadaşlarının çocuklarıyla arkadaş oluyoruz. bu arada bizim kişisel beğenilerimiz oluşuyor. hayaller, hedefler ufak ufak beliriyor. bazımız müzik dinlemekten hoşlanıyoruz, iyi gitar çalıyoruz, bazımız tiyatroda rol almayı, bazılarımız şiir okumayı seviyoruz. sonra zevkler daha da spesifik bir hal almaya başlıyor. mesela gitar çalarken, metal dinlemeye ve metal çalmaya başlıyoruz. tiyatroya ilgi duyarken daha çok komik rollere bürünüyoruz, belki bir yandan karikatür çiziyoruz. şiir okurken serbest ölçülü şiirlere merak salıyoruz, bir yandan yazıyor bir yandan kıyıda köşede kalmış yazarların eserlerine ulaşıyoruz. ama mesela metal dinlerken, sınıftaki yakın arkadaşlarımız metal dinlemiyor. mesela en yakın arkadaşımız arabesk dinleyebiliyor. sen ona metal dinletiyorsun, o sana arabesk. ikiniz de çok sevmiyorsunuz diğer müziği. keşke diyorsun, o da metal dinliyor olsa. ya da karikatür çizen adamın çizimlerine bakıp "vay be ne süper çiziyorsun" diyen çok çıkıyor da, onun takip ettiği mizah dergisindeki x yazarını tanıyan kimse yok mahallede. ama yine de mahalledeki arkadaşları en iyi arkadaşları.
yani biz sadece o sınıfın, ortamın bir parçası oluyoruz. sonra da arkadaşlıklar kendi kendine kuruluyor. sevdiğin ve hayatını adamak istediğin şeyler hakkında sınırsızca fikir alışverişi yapabileceğin birisi, belki hemen 200 metre ilerdeki okulda okuyor. o sırada senin yaşadığın herşeyi o da yaşıyor. ama sen onu belki hayatın boyunca tanımayacaksın. ikiniz de belki hiç ortak zevkleriniz olmayan insanlarla bir ömür geçirip, o paylaşmanın büyük hazzını yaşayamadan ölüp gideceksiniz.
iş de öyle. bir şirkete, kuruma girip, herkesten nefret etseniz bile bir süre sonra iyi kötü aynı yola baş koymanızdan ötürü duygusal bağ kurmaya başlıyor, hayatınızda tanışma ihtimaliniz olmayan farklı insanlarla resmen kanka moduna giriyorsunuz. ben mesela en iyi arkadaşlarımla çalışmayı tercih ederim. ama mesela biri mesleki olarak tam zıttım, başka biri 600 km uzağımda. yani bunu yaşama şansım da yok. elimde ne varsa onunla idare etmeliyim. artık içmeye bile iş arkadaşlarımla gider hale geliyorum. herkes kendi dünyasından hikayeler anlatıyor. o kadar alakasızız ki.. ama bir yandan da arkadaşız artık. belki bi 10 sene daha yakın arkadaşlarımdan, ailemden çok onları göreceğim.
en acısı da duygusal ilişkiler konusu.
sevdiğimiz kız, sevdiğimiz erkek hep çevremizden biri olmadı mı? başka türlü nasıl olsun ki zaten? hep de isyan etmiyor muyuz? bitmeyen geyik değil mi bu? kadınların şu özellikleri, erkeklerin bu özellikleri.. herkes karşı cinse karşı bir suç yüklüyor. çünkü bugüne kadar ilişkilerimizi hep tesadüf üzerine yaşamışız. o yüklediğimiz suçlar, karşımızdakinin karakteri aslında. ama biz sadece gözleri güzel diye bile ilişki yaşamayı tercih etmişiz. bazen dünya çirkini birine, bazen güzeller güzeli bir başkasına, bazen kendini hiç geliştirememiş birine, bazen hayatı için inanılmaz mücadele veren bir diğerine.. ama hangisini analiz edip seçebiliyoruz ki? oluyor işte. biraz dialog kuruluyor. beğeni oluyor. dialog kurdukça bazen ortak özellikler çıkıyor. iki taraf da yoğunlaşıyor. iki taraf da birbirini deli gibi istiyor. biraz zaman geçince elini bir kez tutmak hayattaki tek amaç oluyor. sonra yanağından bir kez öpebilmek. sonra dudağından. sonra sevişebilmek onunla, daha önce hiç sevişmemiş gibi. yani ilişkide ne yaşadığımızı bile düşünmeden bu duygularla, tamamen tesadüf eseri denk geldiğimiz bir insanla birlikte olmaya başlıyoruz. bazen bu somut duygular öyle bir esir alıyor ki bizi, "ben çok şanslıyım çünkü hayatımın aşkını buldum" seviyesine geliyoruz. aslında öyle bir şey yok. çünkü sadece denk geldik. büyük bir şans olması gerek hayatının aşkına denk gelebilmen için.
örneğin sizin bir ilişkiden beklentiniz ne? karşıdaki saygılı olsun, evi olsun falan geçin bunu. siz game of thrones'un yeni bölmünü beklerken o kiralık aşk'ın son bölmünü youtube'dan heyecanla izliyor olmamalı mesela. sabahlara kadar deli gibi seviştiğiniz insanla aynı şeylerden zevk almak istemez misiniz? siz türk dizilerini sevmiyor ve izleyenlerine de tepki veriyorsunuz diyelim. onu sırf o olduğu için sevmekten bir gün vazgeçeceksiniz. o zaman kiralık aşk izlemesi size batacak. ya da siz stand up gösterileri severken o devlet tiyatrolarını seviyorsa? ve o hiç standup gösteri izlemek istemiyorsa? onunla evlendiğinizde nasıl beraber standup izleyeceksiniz? izleyemeyecek misiniz? bir şey diyeyim mi, sırf bu yüzden kendi hayatındaki zevklerinden vazgeçen o kadar çok insan var ki..
aslında en önemlisi de birisiyle gerçekten aynı doğrultuda düşünebilmek. yani saygı duymak karşılıklı. o zaman zevklerinize de saygı duyabilirsiniz. aynı zamanda bu saygıyı dışarıya da yansıtabilmek. aileye arkadaşlara çevreye.. herkese karşı saygılı ve anlayışlı davranabilmek. herkes ilk başta saygılı rolü yapabilir. ama bir insanın gerçekten ne olduğunu anlayabilmek için biraz zaman gerekecektir. ne oluyor bu senaryoda? yine işte denk geldiğimiz hoşlandığımız biri, ilişki başladı, hatta ne olduğunu anlamadan evlendin. bir gün bir lokantaya gidiyorsun ve karşındaki insanın oradaki garson yanlış bir şey getirdi diye resmen onu aşağıladığını görüyorsun. napabilirsin ki? değiştiremezsin onu. onun içinde bu duygu varsa, bu zamana kadar geldiyse ne kadar değişebilir ki? ha tam aksi, belki sen de insanları aşağılamayı seven birisin. bu durumda karşındakinin insanlara saygılı davranması ve herkese karşı anlayışlı tepkiler vermesi senin rahatsız edebilir. işte sonra kalkıp türlü mecralarda "abi bu kadınlar da hep kendini ezdiriyor.. ezik bunlar be" falan dersin. halbuki senin tesadüf eseri denk geldiğin ve aslında hiç bir şekilde iletişim kuramadığın insanlar onlar.
ekşi sözlük ya da duyuru gibi sosyal mecralar bu tesadüfleri kırmak için gerçekten iyi platformlar. neden? çünkü burada çoğu kişi kimliğini gizleyerek kendi içinden geçen şeyleri paylaşıyor. tabi son dönemde çoğunluk seks peşinde koşar oldu. bitmeyen sevişme sevdasıyla, herşeyi inanılmaz hızlı tüketme durumu birleşerek ilişkilerin de anlamını kaybetmesine itinayla yardımcı oluyor. yine de bazen burada çok güzel fikirler veren, saygılı olduğunu hissettiren kişiler görüyorum. artık herkes birbirini yanlış anlamaya müsait olduğu için her olumlu görüşe sahip olduğum kişiyle irtibata geçemiyorum tabi. bu da benim kendi kendime uyguladığım bir baskı. tamamen benim problemim. kendimi bi köşeye bırakırsak, demek istediğim, insanlar bu tür ortamlarda, bu tesadüf denklemini çürütebilirler. belki edirne'de yaşıyorsunuz ve sizin için en uygun insan, birebir olarak beklediğiniz herşeyi karşılayan kişi van'da yaşıyor. ve o da aynı şeyleri bekliyor, düşünüyor, yaşıyor. bu tür bir platformdan tanışıp belki de görüşebilir, ilişki bile yaşayabilirsiniz. ama bu düşüncelerim facebook, twitter, instagram gibi kişisel görüş beyanından öte gösteriş savaşına dönmüş mecralar için geçerli değil. buralar da zaten yakında onların yanındaki yerini alır.
işte, belki ekşi-duyuru gibi platformlarda tanışan insanlar.. başka nerede bu tesadüf döngüsü kırılabilir ki? belki senin ruh eşin şu anda izlandada yaşıyor. seninkiyse güney afrikada bir kabilede ve orada olmaktan nefret ederek günlerin geçmesini bekliyor. belki gerçek mutluluğu yaşayacağınız hiç bir insanla denk gelemeden ölüp gideceksiniz siz de.
bu ara bu konuyu çok düşünüyorum. öyle uzun uzun anlatmak istedim. yazasım da vardı biraz aslında. kendi kendime yazmayayım, paylaşayım istedim. elbette tesadüflere, karşıt görüşlerin birlikteliğine, sadece fiziksel çekime, birlikte gelişen arkadaşlıklar ve karakter özelliklerine inananlar da vardır aranızda. 30'uma dayandığım şu günlerde, hayatımın bugüne kadarki akışını baştan aşağı gözden geçirdiğimde, ben bunlara pek inanmadığıma karar verdim :)
biraz uzun olabilir, uyarayım.
hayatın tesadüfler üzerine kurulduğunu düşünüyor musunuz siz de? özellikle ilişkilerimizin. arkadaşlık ilişkilerimiz, duygusal ilişkilerimiz, evliliklerimiz... herşey koca bir tesadüfün eseri değil mi?
annemizi babamızı da seçemiyoruz, doğduğumuz ülkeyi de seçemiyoruz konularına girmeyeceğim. benim asıl hedef aldığım, sonradan kurduğumuz ilişkiler.
mesela bir ilkokula yazdırıyor bizi anne ve babamız. belki şehrin en kötü okulu, belki en iyi koleji, belki de en kaliteli insanların tercih ettiği bir okul. ne farkeder? 5-8 sene okuyoruz. o zaman diliminde sınıfta kim varsa, onunla arkadaş oluyoruz. belki yan sınıftakilerle de arkadaş oluyoruz. sonra mahallede sağda solda oturan çocuklarla arkadaş oluyoruz. annemizin babamızın arkadaşlarının çocuklarıyla arkadaş oluyoruz. bu arada bizim kişisel beğenilerimiz oluşuyor. hayaller, hedefler ufak ufak beliriyor. bazımız müzik dinlemekten hoşlanıyoruz, iyi gitar çalıyoruz, bazımız tiyatroda rol almayı, bazılarımız şiir okumayı seviyoruz. sonra zevkler daha da spesifik bir hal almaya başlıyor. mesela gitar çalarken, metal dinlemeye ve metal çalmaya başlıyoruz. tiyatroya ilgi duyarken daha çok komik rollere bürünüyoruz, belki bir yandan karikatür çiziyoruz. şiir okurken serbest ölçülü şiirlere merak salıyoruz, bir yandan yazıyor bir yandan kıyıda köşede kalmış yazarların eserlerine ulaşıyoruz. ama mesela metal dinlerken, sınıftaki yakın arkadaşlarımız metal dinlemiyor. mesela en yakın arkadaşımız arabesk dinleyebiliyor. sen ona metal dinletiyorsun, o sana arabesk. ikiniz de çok sevmiyorsunuz diğer müziği. keşke diyorsun, o da metal dinliyor olsa. ya da karikatür çizen adamın çizimlerine bakıp "vay be ne süper çiziyorsun" diyen çok çıkıyor da, onun takip ettiği mizah dergisindeki x yazarını tanıyan kimse yok mahallede. ama yine de mahalledeki arkadaşları en iyi arkadaşları.
yani biz sadece o sınıfın, ortamın bir parçası oluyoruz. sonra da arkadaşlıklar kendi kendine kuruluyor. sevdiğin ve hayatını adamak istediğin şeyler hakkında sınırsızca fikir alışverişi yapabileceğin birisi, belki hemen 200 metre ilerdeki okulda okuyor. o sırada senin yaşadığın herşeyi o da yaşıyor. ama sen onu belki hayatın boyunca tanımayacaksın. ikiniz de belki hiç ortak zevkleriniz olmayan insanlarla bir ömür geçirip, o paylaşmanın büyük hazzını yaşayamadan ölüp gideceksiniz.
iş de öyle. bir şirkete, kuruma girip, herkesten nefret etseniz bile bir süre sonra iyi kötü aynı yola baş koymanızdan ötürü duygusal bağ kurmaya başlıyor, hayatınızda tanışma ihtimaliniz olmayan farklı insanlarla resmen kanka moduna giriyorsunuz. ben mesela en iyi arkadaşlarımla çalışmayı tercih ederim. ama mesela biri mesleki olarak tam zıttım, başka biri 600 km uzağımda. yani bunu yaşama şansım da yok. elimde ne varsa onunla idare etmeliyim. artık içmeye bile iş arkadaşlarımla gider hale geliyorum. herkes kendi dünyasından hikayeler anlatıyor. o kadar alakasızız ki.. ama bir yandan da arkadaşız artık. belki bi 10 sene daha yakın arkadaşlarımdan, ailemden çok onları göreceğim.
en acısı da duygusal ilişkiler konusu.
sevdiğimiz kız, sevdiğimiz erkek hep çevremizden biri olmadı mı? başka türlü nasıl olsun ki zaten? hep de isyan etmiyor muyuz? bitmeyen geyik değil mi bu? kadınların şu özellikleri, erkeklerin bu özellikleri.. herkes karşı cinse karşı bir suç yüklüyor. çünkü bugüne kadar ilişkilerimizi hep tesadüf üzerine yaşamışız. o yüklediğimiz suçlar, karşımızdakinin karakteri aslında. ama biz sadece gözleri güzel diye bile ilişki yaşamayı tercih etmişiz. bazen dünya çirkini birine, bazen güzeller güzeli bir başkasına, bazen kendini hiç geliştirememiş birine, bazen hayatı için inanılmaz mücadele veren bir diğerine.. ama hangisini analiz edip seçebiliyoruz ki? oluyor işte. biraz dialog kuruluyor. beğeni oluyor. dialog kurdukça bazen ortak özellikler çıkıyor. iki taraf da yoğunlaşıyor. iki taraf da birbirini deli gibi istiyor. biraz zaman geçince elini bir kez tutmak hayattaki tek amaç oluyor. sonra yanağından bir kez öpebilmek. sonra dudağından. sonra sevişebilmek onunla, daha önce hiç sevişmemiş gibi. yani ilişkide ne yaşadığımızı bile düşünmeden bu duygularla, tamamen tesadüf eseri denk geldiğimiz bir insanla birlikte olmaya başlıyoruz. bazen bu somut duygular öyle bir esir alıyor ki bizi, "ben çok şanslıyım çünkü hayatımın aşkını buldum" seviyesine geliyoruz. aslında öyle bir şey yok. çünkü sadece denk geldik. büyük bir şans olması gerek hayatının aşkına denk gelebilmen için.
örneğin sizin bir ilişkiden beklentiniz ne? karşıdaki saygılı olsun, evi olsun falan geçin bunu. siz game of thrones'un yeni bölmünü beklerken o kiralık aşk'ın son bölmünü youtube'dan heyecanla izliyor olmamalı mesela. sabahlara kadar deli gibi seviştiğiniz insanla aynı şeylerden zevk almak istemez misiniz? siz türk dizilerini sevmiyor ve izleyenlerine de tepki veriyorsunuz diyelim. onu sırf o olduğu için sevmekten bir gün vazgeçeceksiniz. o zaman kiralık aşk izlemesi size batacak. ya da siz stand up gösterileri severken o devlet tiyatrolarını seviyorsa? ve o hiç standup gösteri izlemek istemiyorsa? onunla evlendiğinizde nasıl beraber standup izleyeceksiniz? izleyemeyecek misiniz? bir şey diyeyim mi, sırf bu yüzden kendi hayatındaki zevklerinden vazgeçen o kadar çok insan var ki..
aslında en önemlisi de birisiyle gerçekten aynı doğrultuda düşünebilmek. yani saygı duymak karşılıklı. o zaman zevklerinize de saygı duyabilirsiniz. aynı zamanda bu saygıyı dışarıya da yansıtabilmek. aileye arkadaşlara çevreye.. herkese karşı saygılı ve anlayışlı davranabilmek. herkes ilk başta saygılı rolü yapabilir. ama bir insanın gerçekten ne olduğunu anlayabilmek için biraz zaman gerekecektir. ne oluyor bu senaryoda? yine işte denk geldiğimiz hoşlandığımız biri, ilişki başladı, hatta ne olduğunu anlamadan evlendin. bir gün bir lokantaya gidiyorsun ve karşındaki insanın oradaki garson yanlış bir şey getirdi diye resmen onu aşağıladığını görüyorsun. napabilirsin ki? değiştiremezsin onu. onun içinde bu duygu varsa, bu zamana kadar geldiyse ne kadar değişebilir ki? ha tam aksi, belki sen de insanları aşağılamayı seven birisin. bu durumda karşındakinin insanlara saygılı davranması ve herkese karşı anlayışlı tepkiler vermesi senin rahatsız edebilir. işte sonra kalkıp türlü mecralarda "abi bu kadınlar da hep kendini ezdiriyor.. ezik bunlar be" falan dersin. halbuki senin tesadüf eseri denk geldiğin ve aslında hiç bir şekilde iletişim kuramadığın insanlar onlar.
ekşi sözlük ya da duyuru gibi sosyal mecralar bu tesadüfleri kırmak için gerçekten iyi platformlar. neden? çünkü burada çoğu kişi kimliğini gizleyerek kendi içinden geçen şeyleri paylaşıyor. tabi son dönemde çoğunluk seks peşinde koşar oldu. bitmeyen sevişme sevdasıyla, herşeyi inanılmaz hızlı tüketme durumu birleşerek ilişkilerin de anlamını kaybetmesine itinayla yardımcı oluyor. yine de bazen burada çok güzel fikirler veren, saygılı olduğunu hissettiren kişiler görüyorum. artık herkes birbirini yanlış anlamaya müsait olduğu için her olumlu görüşe sahip olduğum kişiyle irtibata geçemiyorum tabi. bu da benim kendi kendime uyguladığım bir baskı. tamamen benim problemim. kendimi bi köşeye bırakırsak, demek istediğim, insanlar bu tür ortamlarda, bu tesadüf denklemini çürütebilirler. belki edirne'de yaşıyorsunuz ve sizin için en uygun insan, birebir olarak beklediğiniz herşeyi karşılayan kişi van'da yaşıyor. ve o da aynı şeyleri bekliyor, düşünüyor, yaşıyor. bu tür bir platformdan tanışıp belki de görüşebilir, ilişki bile yaşayabilirsiniz. ama bu düşüncelerim facebook, twitter, instagram gibi kişisel görüş beyanından öte gösteriş savaşına dönmüş mecralar için geçerli değil. buralar da zaten yakında onların yanındaki yerini alır.
işte, belki ekşi-duyuru gibi platformlarda tanışan insanlar.. başka nerede bu tesadüf döngüsü kırılabilir ki? belki senin ruh eşin şu anda izlandada yaşıyor. seninkiyse güney afrikada bir kabilede ve orada olmaktan nefret ederek günlerin geçmesini bekliyor. belki gerçek mutluluğu yaşayacağınız hiç bir insanla denk gelemeden ölüp gideceksiniz siz de.
bu ara bu konuyu çok düşünüyorum. öyle uzun uzun anlatmak istedim. yazasım da vardı biraz aslında. kendi kendime yazmayayım, paylaşayım istedim. elbette tesadüflere, karşıt görüşlerin birlikteliğine, sadece fiziksel çekime, birlikte gelişen arkadaşlıklar ve karakter özelliklerine inananlar da vardır aranızda. 30'uma dayandığım şu günlerde, hayatımın bugüne kadarki akışını baştan aşağı gözden geçirdiğimde, ben bunlara pek inanmadığıma karar verdim :)
0
Bazen ben de oturup dusunuyorum bunu. Bence de hayatimiz tesaduflerden ve secimlerden olusuyor. Kader fazla abartiliyor ve cogunlukla yanlis anlamda kullaniliyor. Onu konudan ayirmak lazim biraz.
Gunumuz insaninin internet nedeniyle bireysellesmesini bahsettigin donguyu kirma istegine bagliyorum ben. Artik hickimse is arkadaslariyla, okulda tanidiklariyla zaman gecirmek zorunda degil. Kendi istegine gore sekillendirebilecegi koca bir deniz var onunde. Dolayisi ile bunu kullanmak istiyor. Hazza ulasmanin bir yolu bu.
Mesela ben eksi duyuru denen bir mecrada kfk takma adli birinin tipki benim gibi dusundugumu ogrendim bugun. Tamamen tesaduf eseri :)
Gunumuz insaninin internet nedeniyle bireysellesmesini bahsettigin donguyu kirma istegine bagliyorum ben. Artik hickimse is arkadaslariyla, okulda tanidiklariyla zaman gecirmek zorunda degil. Kendi istegine gore sekillendirebilecegi koca bir deniz var onunde. Dolayisi ile bunu kullanmak istiyor. Hazza ulasmanin bir yolu bu.
Mesela ben eksi duyuru denen bir mecrada kfk takma adli birinin tipki benim gibi dusundugumu ogrendim bugun. Tamamen tesaduf eseri :)
0
Tümünü okumadım ama şunu diyeyim: Seçimler ya da tesadüfler önemli. Ben de dün otobüsü kaçırıp bi sonrakini 20dk kadar beklerken bunu düşündüm. Belki kaçırdığımız bi otobüs bile gelecek olaylar zincirinde çok önemli değişimlere yol açıyor, kim bilir..
0
Yalnız tüm bunları kaderden neden ayırdığınızı anlayamadım.
Genel olarak bir seçim silsilesinin sonuçlarını yaşıyor gibiyiz evet.
Genel olarak bir seçim silsilesinin sonuçlarını yaşıyor gibiyiz evet.
0
@cikmaz sokaktan cikagelen cocuk, eyvallah :) mevzunun güzelliği böyle karşılaşmalarda gizli zaten.
@pomknos, ayırdım ki konuyu dini bir boyutta tartışmayalım. öyle bir durum benim düşüncelerimin amacını son derece aşmış olurdu.
@pomknos, ayırdım ki konuyu dini bir boyutta tartışmayalım. öyle bir durum benim düşüncelerimin amacını son derece aşmış olurdu.
0
üstünde çok düşündüğüm bir şey bu benim de. ve şu afrikadaki kelebeğin kanat çırpışındaki gibi hayatımızda ufacık bir anın değişiminin bize ne gibi getirileri/götürüleri olacağı konusu beni hayli yoruyor. düşündükçe içinden çıkılamayacak şeyler. ve her şey böyle bu bakış açısıyla baktığında. mesela şu an bu duyuruya cevap vermek yerine bi alttaki duyuruya başka bir şey yazsam ve sonrasında bir mesaj gelse vs vs. hayatımın aşkıyla karşılaşma ihtimalini bile kaçırıyor olabilirim şu an ne bileyim. fena kafa karıştırıyor bu düşünceler
seviyorum böyle ihtimalleri düşünmeyi yine de. sliding doors filmini izlemeni tavsiye ederim izlemediysen eğer, tam olarak bundan bahsediyor güzel bir film.
tesadüflere de inanmıyorum aslında. kaderci olduğumu da söyleyemem, hoş. bazı şeylerin bir nedeni olduğu için gerçekleştiğini düşünürdüm eskiden. artık bu düşünce de saçma geliyor bazı şeyleri sadece o an öyle olduğu için yaşıyoruz çünkü. kader veya seçimden ibaret değil her şey. çünkü bir seçim yaptığımızı düşünürken bile aslında seçtiğimiz şeyi bilmiyoruz. görebildiğimiz çok küçük bir menzil için kısa bir süreliğine o yolda ilerlemeye karar veriyoruz sadece. sonrası sadece başka birçok parametrenin kesişim kümesinin getirdikleri. hiçbir şey kaçınılmaz değildir, kaçınılmaz olmasaydı gerçekleşmezdi diyerek bitirmek istiyorum yoksa bu konuda sonsuza kadar yazabilirim sanırım. seversen bi de interstate 60 filmini izlemeni tavsiye ederim :)
seviyorum böyle ihtimalleri düşünmeyi yine de. sliding doors filmini izlemeni tavsiye ederim izlemediysen eğer, tam olarak bundan bahsediyor güzel bir film.
tesadüflere de inanmıyorum aslında. kaderci olduğumu da söyleyemem, hoş. bazı şeylerin bir nedeni olduğu için gerçekleştiğini düşünürdüm eskiden. artık bu düşünce de saçma geliyor bazı şeyleri sadece o an öyle olduğu için yaşıyoruz çünkü. kader veya seçimden ibaret değil her şey. çünkü bir seçim yaptığımızı düşünürken bile aslında seçtiğimiz şeyi bilmiyoruz. görebildiğimiz çok küçük bir menzil için kısa bir süreliğine o yolda ilerlemeye karar veriyoruz sadece. sonrası sadece başka birçok parametrenin kesişim kümesinin getirdikleri. hiçbir şey kaçınılmaz değildir, kaçınılmaz olmasaydı gerçekleşmezdi diyerek bitirmek istiyorum yoksa bu konuda sonsuza kadar yazabilirim sanırım. seversen bi de interstate 60 filmini izlemeni tavsiye ederim :)
0
@in vino veritas, çok da detaya inmemek lazım. çok düşündün mü sonu kötü. ben de çok düşündüm çünkü. saçma bir zevki var bu işin. resmen beynin işkenceye maruz kalıyor. çünkü bir çıkış yolu bulamıyorsun.
zaman yolculuğu teması da iyidir bak bu kafada. geçmişe gidip ufak bir değişiklik yaparak yeni bir paralel zaman yaratman falan.
ben insan ilişkilerine takılıyorum daha çok. çok seviyoruz aşık oluyoruz falan ya, o yüklediğimiz anlamlar, o anda orda olmasak var olmayacaktı. bazı duyguları abartmadan insan olduğumuzu hissedemiyoruz herhalde.
interstate 60 izledim. diğerini de sanki izledim gibi ama, sağlam kafayla bi daha bakacağım. eyvallah :)
zaman yolculuğu teması da iyidir bak bu kafada. geçmişe gidip ufak bir değişiklik yaparak yeni bir paralel zaman yaratman falan.
ben insan ilişkilerine takılıyorum daha çok. çok seviyoruz aşık oluyoruz falan ya, o yüklediğimiz anlamlar, o anda orda olmasak var olmayacaktı. bazı duyguları abartmadan insan olduğumuzu hissedemiyoruz herhalde.
interstate 60 izledim. diğerini de sanki izledim gibi ama, sağlam kafayla bi daha bakacağım. eyvallah :)
0
sliding doors'un esin kaynağı olan kieslowski'nin kör talih'ini öneriyorum ben de.
0
kendi zevkimiz, kişisel beğenilerimiz, kendi kişiliğimiz de bu tesadüfler sonucunda oluşuyor. hayatı boyunca kendi beğenilerine benzer beğenilere sahip insanlarla aynı ortamda bulunmamış biri bile kendi beğenilerini hiç ortak noktası olmayan o çevrelerin etkisinde oluşturmuştur. demek istediğim tesadüfler sonucunda insanın kendisi, kişiliği oluşuyor.
insan girdiği her yeni ortamda kendi beğenileriyle ya da kişiliğiyle en çok uyum yakalayabileceği kişilerle birlikte vakit geçiriyor. bir yandan da kendi zevklerine uygun mekanlarda vakit geçiriyor. sporla ilgileniyorsa spor salonuna gidiyor, doğa koşusu yapıyor, bu esnada kendi gibi insanlar tanışmış oluyor. özellikle bir dille, bir kültürle ilgilenen insanların çok rağbet görmeyen bir dil kursunda karşılaşmaları çok olası. böylelikle zaman geçtikçe insan daha çok anlaşabileceği insanlarla karşılaşır. geç kaldıkları için filme, oyuna alınmayan iki kişinin tanışması tesadüf olmuyor. o iki kişi de geç kalma sorunu olan ya da en azından dakik olmayan iki kişi. ikisi de sinemaya hatta aynı filme ilgi duyuyor. bugüne kadar tesadüfler sonucu oluşan kişilikleri ve beğenileri onların tanışmasını sağlıyor.
farklı birilerinin çocuğu olsaydık, başka bir ülkede doğmuş olsaydık ya da sadece farklı bir okula gitseydik şu anda olduğumuz yerde olduğumuz kişi olmazdık. o yüzden bulunduğumuz yerle olduğumuz kişiyi birbirinden ayırmamak lazım. kendini sürekli daha iyi tanımaya çalışan birinin, hayattaki seçimlerini kendi için doğru seçen insanların kendi gibi insanlarla tanışma olasılığının daha fazla olduğunu düşünüyorum.
insan girdiği her yeni ortamda kendi beğenileriyle ya da kişiliğiyle en çok uyum yakalayabileceği kişilerle birlikte vakit geçiriyor. bir yandan da kendi zevklerine uygun mekanlarda vakit geçiriyor. sporla ilgileniyorsa spor salonuna gidiyor, doğa koşusu yapıyor, bu esnada kendi gibi insanlar tanışmış oluyor. özellikle bir dille, bir kültürle ilgilenen insanların çok rağbet görmeyen bir dil kursunda karşılaşmaları çok olası. böylelikle zaman geçtikçe insan daha çok anlaşabileceği insanlarla karşılaşır. geç kaldıkları için filme, oyuna alınmayan iki kişinin tanışması tesadüf olmuyor. o iki kişi de geç kalma sorunu olan ya da en azından dakik olmayan iki kişi. ikisi de sinemaya hatta aynı filme ilgi duyuyor. bugüne kadar tesadüfler sonucu oluşan kişilikleri ve beğenileri onların tanışmasını sağlıyor.
farklı birilerinin çocuğu olsaydık, başka bir ülkede doğmuş olsaydık ya da sadece farklı bir okula gitseydik şu anda olduğumuz yerde olduğumuz kişi olmazdık. o yüzden bulunduğumuz yerle olduğumuz kişiyi birbirinden ayırmamak lazım. kendini sürekli daha iyi tanımaya çalışan birinin, hayattaki seçimlerini kendi için doğru seçen insanların kendi gibi insanlarla tanışma olasılığının daha fazla olduğunu düşünüyorum.
0
Bu konu hosuma gitti. @cikis yolu'nun bahsettiklerini de hesaba katarsak, sadece ilgi alanlarindan oturu bazi insanlarin kendilerini digerlerinden ustte gormesini anlamlandiramiyorum. Mesela su yeni gelin modasi. Kadinlar bunu yaparak mutlu oluyor, adam gelmis "dunyaya hicbir faydalari yok" diyor. Sanki senin cok var. İki emir kusturica filmi izledin diye dunyayi kurtardin sanki.
Hepsi tesadufen, secemedigimiz bir ailenin sonucunda olusmus seyler.
Kendimden de ornek verebilirim. Bildiginiz gecekondu mahallesinde buyudum. Etrafta ortalama anadolu insanindan baska kimse yok. Ama benim ilgi alanlarim ayni cevrede buyumeme ragmen hepsinden farkli: yanlarinda rammstein dinlesem cabuk terk et burayi derler.
Bu farklilasmanin da sebebi basit. Ebeveynlerimin isi dolayisi ile yazlari cesme'de zengin bir ailenin yaninda buyudum, onlarin bakis acilarini aldim. Bir suru klasik muzik cd'leri vardi, surekli calardi. O sayede ben de alistim.
Sabah sabah bir seyler anlatayim dedim, bayagi karisik oldu. İdare edin :)
Hepsi tesadufen, secemedigimiz bir ailenin sonucunda olusmus seyler.
Kendimden de ornek verebilirim. Bildiginiz gecekondu mahallesinde buyudum. Etrafta ortalama anadolu insanindan baska kimse yok. Ama benim ilgi alanlarim ayni cevrede buyumeme ragmen hepsinden farkli: yanlarinda rammstein dinlesem cabuk terk et burayi derler.
Bu farklilasmanin da sebebi basit. Ebeveynlerimin isi dolayisi ile yazlari cesme'de zengin bir ailenin yaninda buyudum, onlarin bakis acilarini aldim. Bir suru klasik muzik cd'leri vardi, surekli calardi. O sayede ben de alistim.
Sabah sabah bir seyler anlatayim dedim, bayagi karisik oldu. İdare edin :)
0
@cikis yolu,
ben insanın varoluşuyla birlikte bazı şeylerin de geldiğini düşünüyorum. bazıları içinden onu çıkartabiliyor, bazıları ömür boyu kendisinde ne olduğunu bilmeden yaşıyor.
sonradan şekilleniyor gibi görünen şeyler gerçekten insanların bir parçası olmuyor bana kalırsa. bir kişi tesadüfler sonucu içinde bulunduğu ortamın etkisiyle, hiç aklında yokken yeşili korumaya ilgi duyabilir. o zamana dek bunu düşünmediği için hayıflanabilir. zamanla yeşili koruyan birine dönüşebilir. ama gerçekten bunun hakkını verebilir mi? yani içinde o duygu yoktu. sonradan eklendi. ne yaparsa yapsın biraz "yapay" kalıyor gibi.
kendimden örnek, azılı bir metalciyim. küçükken ailemde ve çevremde zaman geçirdiğim tek bir kişi bile metal dinlemiyordu. metal'i geç rock dinleyen yoktu. bazıları gitar görse atom bombası diye japonyaya sallardı hatta:) ibrahim tatlıses evin favorisiydi. ben tv'de, radyoda, aldığım kasetlerde duyduğum elektro gitar melodilerinin aklıma nasıl kazındığını hatırlıyorum hayal meyal. tüm dinlenen şeyler arasından beynim onları seçiyordu. burak kut, tarkan, teoman, barış manço gibi sanatçıların şarkılarında hafif sertleşen kısımları duyup, kasetlerinde ileri geri sarıyordum. sonra çok sık görüşmediğim kuzenimin odasında 100lerce cd buldum, 10-11 yaşlarımda. 100lerce cd içinden metallica cdlerini seçtim, çalmaya, kendi bilgisayarımda dinlemeye başladım. hiç konuşmadığım ve benden 15 yaş büyük kuzenim dışımda hala çevremde metal dinleyen yoktu, o da artık bırakmıştı :) yani bu nasıl çevrem etkisiyle gelişebilir ki? ben bunu seviyormuşum.
içinde olmak ve sonradan edinmek konusuna farklı bir örnek, çok kişi çevre etkisiyle metal dinlemeye başlar. sever falan. bir süre takılır. ama işte bitmeyen geyiktir ya.. "abi bizden geçti.. kafa kaldırmıyor ya" falan. ben hala uyku dışında geçen her saniyemi metal dinleyerek geçiriyorum? hem de en sertlerini dinliyorum hala? bir gün bile sıkıldığım olmadı. çünkü bu benim benliğimin bir parçası. belki bir başkası için de klasik müzik böyle. ama o kendisini çevre etkisiyle rap müziğe kaptırdı. 10 sene sonra o da tekrar klasik müziğe geri dönecek.
@cikmaz sokaktan cikagelen cocuk,
abi ben o konuya da inanmıyorum. yani "naapsın aileden bunu almış" olayı. tamam emir kusturica izlemek de insanı kaliteli yapmıyor ama hele ki sosyal medyanın ortasında yaşadığımız şu günlerde, insanlar neyin kaliteli neyin kalitesiz olduğunu ayırt edecek kadar mantıklı düşünebilmeli. artık herkes sosyal medyayı ego mücadelesine alet ediyor. işte o yeni gelinler kendi arasında savaşıyor. ama bu çok anlamsız bir savaş ya. sosyal medya doğarken ben de ordaydım. ekşi sözlük sayesinde öğrendiğim o kadar çok şey var ki.. belki de malın teki olmamamı sağlayan tek şey internetti. herşeyi araştırdım, herşeyi öğrendim. hiç bir zaman da gösteriş için kullanmadım. yıllarca müzik yaptım, sosyal medyayı sadece reklam tanıtım yapmak için kullandım. bir kere bile şekil yapıp da "oo kız düşürüp akayım" diye düşünmedim. insanlar twitter'ı mikroblog olarak kullanırken bir takım çakallar çıkıp günlerce üzerinde çalıştığı 140 karakterlik komikliklerle fenomen olmayı başardı, gibi. yani bu konu biraz dipsiz kuyu ve asıl konudan sapıyor da, çevreden gelen seni bağlayan şeylerin duvarını kıracak güç elindeyken, bunu cehaleti beslemek için kullanmak bence yanlış olan.
ayrıca sizin user'lar da bayağı manidar olmuş arka arkaya bakınca:)
ben insanın varoluşuyla birlikte bazı şeylerin de geldiğini düşünüyorum. bazıları içinden onu çıkartabiliyor, bazıları ömür boyu kendisinde ne olduğunu bilmeden yaşıyor.
sonradan şekilleniyor gibi görünen şeyler gerçekten insanların bir parçası olmuyor bana kalırsa. bir kişi tesadüfler sonucu içinde bulunduğu ortamın etkisiyle, hiç aklında yokken yeşili korumaya ilgi duyabilir. o zamana dek bunu düşünmediği için hayıflanabilir. zamanla yeşili koruyan birine dönüşebilir. ama gerçekten bunun hakkını verebilir mi? yani içinde o duygu yoktu. sonradan eklendi. ne yaparsa yapsın biraz "yapay" kalıyor gibi.
kendimden örnek, azılı bir metalciyim. küçükken ailemde ve çevremde zaman geçirdiğim tek bir kişi bile metal dinlemiyordu. metal'i geç rock dinleyen yoktu. bazıları gitar görse atom bombası diye japonyaya sallardı hatta:) ibrahim tatlıses evin favorisiydi. ben tv'de, radyoda, aldığım kasetlerde duyduğum elektro gitar melodilerinin aklıma nasıl kazındığını hatırlıyorum hayal meyal. tüm dinlenen şeyler arasından beynim onları seçiyordu. burak kut, tarkan, teoman, barış manço gibi sanatçıların şarkılarında hafif sertleşen kısımları duyup, kasetlerinde ileri geri sarıyordum. sonra çok sık görüşmediğim kuzenimin odasında 100lerce cd buldum, 10-11 yaşlarımda. 100lerce cd içinden metallica cdlerini seçtim, çalmaya, kendi bilgisayarımda dinlemeye başladım. hiç konuşmadığım ve benden 15 yaş büyük kuzenim dışımda hala çevremde metal dinleyen yoktu, o da artık bırakmıştı :) yani bu nasıl çevrem etkisiyle gelişebilir ki? ben bunu seviyormuşum.
içinde olmak ve sonradan edinmek konusuna farklı bir örnek, çok kişi çevre etkisiyle metal dinlemeye başlar. sever falan. bir süre takılır. ama işte bitmeyen geyiktir ya.. "abi bizden geçti.. kafa kaldırmıyor ya" falan. ben hala uyku dışında geçen her saniyemi metal dinleyerek geçiriyorum? hem de en sertlerini dinliyorum hala? bir gün bile sıkıldığım olmadı. çünkü bu benim benliğimin bir parçası. belki bir başkası için de klasik müzik böyle. ama o kendisini çevre etkisiyle rap müziğe kaptırdı. 10 sene sonra o da tekrar klasik müziğe geri dönecek.
@cikmaz sokaktan cikagelen cocuk,
abi ben o konuya da inanmıyorum. yani "naapsın aileden bunu almış" olayı. tamam emir kusturica izlemek de insanı kaliteli yapmıyor ama hele ki sosyal medyanın ortasında yaşadığımız şu günlerde, insanlar neyin kaliteli neyin kalitesiz olduğunu ayırt edecek kadar mantıklı düşünebilmeli. artık herkes sosyal medyayı ego mücadelesine alet ediyor. işte o yeni gelinler kendi arasında savaşıyor. ama bu çok anlamsız bir savaş ya. sosyal medya doğarken ben de ordaydım. ekşi sözlük sayesinde öğrendiğim o kadar çok şey var ki.. belki de malın teki olmamamı sağlayan tek şey internetti. herşeyi araştırdım, herşeyi öğrendim. hiç bir zaman da gösteriş için kullanmadım. yıllarca müzik yaptım, sosyal medyayı sadece reklam tanıtım yapmak için kullandım. bir kere bile şekil yapıp da "oo kız düşürüp akayım" diye düşünmedim. insanlar twitter'ı mikroblog olarak kullanırken bir takım çakallar çıkıp günlerce üzerinde çalıştığı 140 karakterlik komikliklerle fenomen olmayı başardı, gibi. yani bu konu biraz dipsiz kuyu ve asıl konudan sapıyor da, çevreden gelen seni bağlayan şeylerin duvarını kıracak güç elindeyken, bunu cehaleti beslemek için kullanmak bence yanlış olan.
ayrıca sizin user'lar da bayağı manidar olmuş arka arkaya bakınca:)
0
Iki yıl önce, eskiden konuştuğum bir çocuk gece bana ağlayarak eski sevgilisini unutamadığını anlatmıştı. Üzüntüsünü içimde hissetmiş ve çocuğa hak vermiştim. Sabaha kadar konuştuk.
Ertesi gün x (bir arkadaşım)ile dışarı çıkacaktık, y de bize katılacak; biraz geç buluşalım dedi. Derken y katılamadı falan filan bizim plan yalan oldu. Haftasonu boş kaldım evde. Zaten dün geceki çocuğun olayı da kafamdaydı. O konuyla ilgili öylesine bir entry yazdım çocuğun ağzından. O gün bana bir mesaj geldi, yazdığım olayın benzerini yaşamış ve bana moral vermek isteyen biri. Beni erkek sanmış.
Ve ben 2 senedir ilişkimin sürdüğü erkek arkadaşımla bu şekilde tanışmış oldum. Hayatımda herhangi biriyle 6 aydan fazla ilişki sürdürmeyi başaramamış biri olarak üstelik.
Tesadüf, karma her neyse... bazı şeyler birdenbire oluveriyor.
Not: bu cevap bir süre sonra kendini imha edebilir.
Ertesi gün x (bir arkadaşım)ile dışarı çıkacaktık, y de bize katılacak; biraz geç buluşalım dedi. Derken y katılamadı falan filan bizim plan yalan oldu. Haftasonu boş kaldım evde. Zaten dün geceki çocuğun olayı da kafamdaydı. O konuyla ilgili öylesine bir entry yazdım çocuğun ağzından. O gün bana bir mesaj geldi, yazdığım olayın benzerini yaşamış ve bana moral vermek isteyen biri. Beni erkek sanmış.
Ve ben 2 senedir ilişkimin sürdüğü erkek arkadaşımla bu şekilde tanışmış oldum. Hayatımda herhangi biriyle 6 aydan fazla ilişki sürdürmeyi başaramamış biri olarak üstelik.
Tesadüf, karma her neyse... bazı şeyler birdenbire oluveriyor.
Not: bu cevap bir süre sonra kendini imha edebilir.
0
@kfk orası ayrı konu. internet inanılmaz geniş bir alan. istediğin şekle sokabiliyorsun. gösteriş amaçlı kullanmak da bunlardan biri. neyin kaliteli olup neyin olmadığı bence biraz muamma fakat klas olan şeyler daha nesnel bana göre. sonuç olarak hayat ne garip, vapurlar filan.
0
bfm
Mezun olalı 1 yıl oldu. Hevesim kaçmadan bir tezsiz yüksek lisans yapmak istiyorum; Mühendislik Yönetimi'de karar kıldım. Özelde yapmayı düşünmüyorum, ITU'ye de ortalamam yetmiyor. Bu durumda seçenekler 2'ye indi: Şubat döneminde başlayıp Galatasaray Üniversitesi'nde yapmak mı, yoksa Haziran'ı bekle
Mezun olalı 1 yıl oldu. Hevesim kaçmadan bir tezsiz yüksek lisans yapmak istiyorum; Mühendislik Yönetimi'de karar kıldım.
Özelde yapmayı düşünmüyorum, ITU'ye de ortalamam yetmiyor. Bu durumda seçenekler 2'ye indi:
Şubat döneminde başlayıp Galatasaray Üniversitesi'nde yapmak mı, yoksa Haziran'ı bekleyip Boğaziçi'nde yapmak mi?
Boğaziçi'nin istediği ingilizce belgeleri bende yok, Haziran'a kadar anca alabilirkm en iyi ihtimalle. Alamama ihtimalim de var yani. Hıc riske ve uğraşa girmeyip GSU'de yapsam, sonra Boğaziçi'ye uğraşsaydım keşke der miyim?
Eğitim ve kabul görme anlamında bu iki üniversiteyi karşılaştırabilir misinjz bildiğiniz kadarıyla? Fiyatları aynı sayıĺır. Siz olsaydınız napardınız?
Teşekkürler şimdiden.
Özelde yapmayı düşünmüyorum, ITU'ye de ortalamam yetmiyor. Bu durumda seçenekler 2'ye indi:
Şubat döneminde başlayıp Galatasaray Üniversitesi'nde yapmak mı, yoksa Haziran'ı bekleyip Boğaziçi'nde yapmak mi?
Boğaziçi'nin istediği ingilizce belgeleri bende yok, Haziran'a kadar anca alabilirkm en iyi ihtimalle. Alamama ihtimalim de var yani. Hıc riske ve uğraşa girmeyip GSU'de yapsam, sonra Boğaziçi'ye uğraşsaydım keşke der miyim?
Eğitim ve kabul görme anlamında bu iki üniversiteyi karşılaştırabilir misinjz bildiğiniz kadarıyla? Fiyatları aynı sayıĺır. Siz olsaydınız napardınız?
Teşekkürler şimdiden.
0
tezsizde ortalama önemli diye biliyorum. o yüzden dili halletsen bile olmayabilir Boğaziçi. Gsü yü kazanırsan hiç düşünme bence
0
bfm
Herkese iyi geceler,Dünden evvelsi gün deli gibi rüzgar yedim ve dün çok yoğun bir boğaz ağrısı ile uyandim. Boğazlar şişmiş, bende bademcik de yok.. canım yanıyor yutkunurken.Nurofen falan vardı evde, ondan aldım. Azcık balgam yaptı, bu iyileşmeye dair bir işaret mi? 2 gün sonra yurt dışına seyahat
Herkese iyi geceler,
Dünden evvelsi gün deli gibi rüzgar yedim ve dün çok yoğun bir boğaz ağrısı ile uyandim. Boğazlar şişmiş, bende bademcik de yok.. canım yanıyor yutkunurken.
Nurofen falan vardı evde, ondan aldım. Azcık balgam yaptı, bu iyileşmeye dair bir işaret mi?
2 gün sonra yurt dışına seyahate çıkıyorum, tatil öncesi acil iyileşmem lazım ama ne eczane ne doktor yok :((
Yardım edin dostlar ne yapayım ben?
Not: bu duyuruyu sabah tekrar açabilirim.
Dünden evvelsi gün deli gibi rüzgar yedim ve dün çok yoğun bir boğaz ağrısı ile uyandim. Boğazlar şişmiş, bende bademcik de yok.. canım yanıyor yutkunurken.
Nurofen falan vardı evde, ondan aldım. Azcık balgam yaptı, bu iyileşmeye dair bir işaret mi?
2 gün sonra yurt dışına seyahate çıkıyorum, tatil öncesi acil iyileşmem lazım ama ne eczane ne doktor yok :((
Yardım edin dostlar ne yapayım ben?
Not: bu duyuruyu sabah tekrar açabilirim.
0
Sadece boğaz ağrısı mı? Öksürük ateş burun akıntısı? Balgam ne renk? Ne yazık ki iyileşmeye işaret değil:( sorularıma cevap alınca daha yazarım.
0
çok ağrı yoksa zencefil azaltır ağrıyı. sigara içiyorsan azalt birkaç günlüğüne.
0
Bogazda agri ve sislik. Burun akintisi da var tabii :( balgam acik yesil. oksuruk ve ates yok. Ne yapayim??
Sigara ömrümde bir dal içmedim.
Teşekkuŕler.
Sigara ömrümde bir dal içmedim.
Teşekkuŕler.
0
Boğazınızı görmeden net bir şey söylemek zor olsa da bakteriyel farenjit gibi yüksek olasılıkla. Yolculuğa da çıkacak olduğunuzdan antibiyotik alsanız iyi olurdu. Evde olsa keşke 1000lik augmentin filan. Onun dışında nurofen devam günde 4-6taneye kadar alabilirsiniz. Otrivin burun spreyi de kullanabilirsiniz. Bol ılık su tüketin dinlenin. Geçmiş olsun.
0
2 gün önce aynı sebepten aynı duruma düştüm. su içerken bile canım yanıyordu.
ağrı kesici + zencefil limon çayı var onu iç(inanılmaz rahatlatıyor) ve bir klasik olarak çorba.
bu 3 lü beni toparladı.
goo.gl
ağrı kesici + zencefil limon çayı var onu iç(inanılmaz rahatlatıyor) ve bir klasik olarak çorba.
bu 3 lü beni toparladı.
goo.gl
0
Oda sıcaklığına gelmiş adaçayı ile sık sık gargara yapın. Eczane olsaydı parol ve majezik sprey alın derdim. Ben boğaz ağrılarını hep bu şekilde geçiririm.
0
bfm
Nereleri gezelim?Muhakkak şunu yap, şuraya git dediğiniz var mı?
Nereleri gezelim?
Muhakkak şunu yap, şuraya git dediğiniz var mı?
Muhakkak şunu yap, şuraya git dediğiniz var mı?
0
belgrad'da mutlaka pljeskavica yiyin, loki'de baya güzel.
bir de ingilizcesi 3 hats anlamına gelen bir restoran vardı, akşam yemeği için tavsiye ederim, kaliteli bir yer.
eğer foursquare kullanırsanız mekanlar için, hep türklere denk gelceksiniz,, onun yerine kaldığınız yere sorabilirsiniz. tesla müzesi'n, unutmazsınız zaten, oraya kesin gidin bence.
biz ayrıca niş'e gitmiştik, ama pek bir şey yok. novi sad, belgrad'dan 2-3 kat daha eülenceli ve canlı bir yer. eğer fırsatınız varsa, eğlenmeye oraya gidebilirsiniz.
bir de ingilizcesi 3 hats anlamına gelen bir restoran vardı, akşam yemeği için tavsiye ederim, kaliteli bir yer.
eğer foursquare kullanırsanız mekanlar için, hep türklere denk gelceksiniz,, onun yerine kaldığınız yere sorabilirsiniz. tesla müzesi'n, unutmazsınız zaten, oraya kesin gidin bence.
biz ayrıca niş'e gitmiştik, ama pek bir şey yok. novi sad, belgrad'dan 2-3 kat daha eülenceli ve canlı bir yer. eğer fırsatınız varsa, eğlenmeye oraya gidebilirsiniz.
0
Kalemeydan'a git gez biraz tarihi kültür edinirsin. Gece klubü olarak da brankow diye bir mekan var, biraz kalabalık oluyo ama pek türk olmaz.
0
tito'nun mezarını(house of flowers) ziyaret edin oradan çıkınca ada ciganlija geçebilirsiniz. sava nehrinin kenarına kumsal yapmışlar. büyük bir yer bisiklet kiralayabilirsin.
zemun'a geçin orada tuna kenarında balık restorantları var. pazar günü gidiyorsanız Buvljak Zemun bit pazarı varmış. değişik şeyler bulabilirsiniz belki.
terezija meydanına yakın halk pazarı var kalenic pijaca diye geçiyor.
bide free walking tur katılabilirsiniz. cumhuriyet meydanında toplanılıp belli yerleri gezdiriyorlar.
zemun'a geçin orada tuna kenarında balık restorantları var. pazar günü gidiyorsanız Buvljak Zemun bit pazarı varmış. değişik şeyler bulabilirsiniz belki.
terezija meydanına yakın halk pazarı var kalenic pijaca diye geçiyor.
bide free walking tur katılabilirsiniz. cumhuriyet meydanında toplanılıp belli yerleri gezdiriyorlar.
0
Arkadaslar cok tesekkurler tavsiyeler icin ama bu dediginiz yerlerin fiyatlari konusunda bilgi vermemissiniz. O konuyu da es gecmeyelim? :)
Bir de genel olarak ucuz bir yer yazmislar bloglarda ama ne kadar dogru?
Bir de genel olarak ucuz bir yer yazmislar bloglarda ama ne kadar dogru?
0
sirbistanda aklınıza gelecek her şeyi fiyatını düşünmeden yapabilirsiniz. o kadar ucuz. sadece yap. kazıklasalar bile normal fiyatı 20 liraysa 30 lira alırlar. 30 lira da mekanda açtırdığın ellilik votka :) iyi eğlenceler. bir de yemek için manifaktura diye 3-5 tane şubesi olan mekan var. orada gidebilirsin. boutique diye çay kahve bira mekanları var, onlar da şubeli. kaliteli yerler. gece sakinliğinde knez mihailova da yürüyün bol bol. kalemegdan var, mihailovanın sonunda, orada gündüz gidin. içerideyken birden hava kararınca yolumu zor bulmuştum. karanlık ve kıştı. korkmuştum açıkçası. kalemegdanın içinde askeri müze var oraya da girilir. ayrıca bütün şehri zemuna gitmek hariç yürüyerek gezebilirsiniz. st.sava klisesinden taaaa kalemegdana yürüyerek gidilebiliyor. bir de makedonski caddesinde müzik kafe var iki katlı. çok kaliteli bir yer. 01:00 a kadar açık. gidebilirsin. sonra tesla müzesi var. ilginç deneyim olur. orda deney de yapılıyor canlı canlı. programına bakarsan şehir tiyatrosunda tiyatro izleyebilirsin. ben aldığım bilete yetişemediğim için izleyemeyip onun yerine daha ufak bi tiyatroda musical izlemiştim. tiyatro konusunda tüm kuzey ve slavlar gibi iyiler. bir de basketbol ligine bak, ben zaman yettiremedim. denk gelirse basketbol maçı izlersin. tadını çıkart.
0
dedim ben sana
Mesela ben uzun suredir bi swatch saat begeniyorum ve istiyorum. Bazen alacak param da oluyor ama erteliyorum hep baska seylere oncelik veriyorum ve almiyorum ustelik ertelememin de belli bi nedeni yok. Sizin de var mi boyle cok isteyip de hatta paraniz oldugu halde almayi ertelediginiz bisey?
Mesela ben uzun suredir bi swatch saat begeniyorum ve istiyorum. Bazen alacak param da oluyor ama erteliyorum hep baska seylere oncelik veriyorum ve almiyorum ustelik ertelememin de belli bi nedeni yok. Sizin de var mi boyle cok isteyip de hatta paraniz oldugu halde almayi ertelediginiz bisey?
0
yaklaşık 8 yıldır falan profesyonel fotoğraf makinesi istiyorum az kaldı ama alıcam
0
pc kasası + ekran kartı (pahalı parçalar değmez diyorum bazen)
kısa kışlık bot (bi türlü beğenemedim)
fondoten (ısrarla almıyorum, sürmeyeyim yüzüm dinlensin, yok indirime girsin)
her an bozulacak durumdaki telefonumun yerine yenisi.
kısa kışlık bot (bi türlü beğenemedim)
fondoten (ısrarla almıyorum, sürmeyeyim yüzüm dinlensin, yok indirime girsin)
her an bozulacak durumdaki telefonumun yerine yenisi.
0
tost makinesi, diyete ve spora başladığım için pek üzerinde durmadım ama almam lazım içimde kaldı.
tezgah altı çöp kovası, bi türlü modeline boyutuna karar veremedim, ölçülerine bakmaya ve almaya üşeniyorum,
salondaki avizelere 4 tane ampül, aldığımda onları 3 metre tavandaki avizelere nasıl takacağımı çözemediğim için lambader le aydınlanmaya devam ediyorum.
tezgah altı çöp kovası, bi türlü modeline boyutuna karar veremedim, ölçülerine bakmaya ve almaya üşeniyorum,
salondaki avizelere 4 tane ampül, aldığımda onları 3 metre tavandaki avizelere nasıl takacağımı çözemediğim için lambader le aydınlanmaya devam ediyorum.
0
Kilit pedal. Neden hala bi kilit pedalım yok bilmiyorum. Sadece petformans için kullanabileceğim 4 bisikletim varken üstelik.
0
gopro alasım var. çok yaklaşmıştım almaya ama tatilde çantayı çaldırdım. profesyonel makine, para falan vardı. paralar oraya gitti.
0
kendime değil ama evime plazma almak istiyorum. araştırma içindeyiz alacağız.
0
sibirya'ya bir bilet. vizeler kalkarsa mart'ta gidicem kesinlikle mac izlemeye playoff zamani. kalkmazsa da belki ama vizeye neredeyse 500lira vermek istemiyorum. onun disinda istedigim bi sey yok afiyetteyim masallah.
0
Eksikler var aslında ama şimdi düşünüyorum arzuyla istediğim bişey yok gibi. Kurutma makinesi ve kıyma makinesi olabilir.
0
adam gibi kablosuz modem.
hali hazırda açılmış başlıkları kurcalıyorum hatta şu an belki ekmek çıkar diye boşuna başlık açmıyorum.
nasıl da saygılı yuzırım...
hali hazırda açılmış başlıkları kurcalıyorum hatta şu an belki ekmek çıkar diye boşuna başlık açmıyorum.
nasıl da saygılı yuzırım...
0
Kış geliyor buraya özel mont almak istiyorum giyiniyorsun yarım kol tshrt üşümüyorsun 0 derecede. Gecen sene iglo da yasayan kutuplulara benziyordum içime kat kat kat giyine giyine.
0
Yeni bir elektrogitar. Alacagim sey de pahali falan degil, sebepsizce erteledim.
0
motor, marka model araştırması devam ediyor, telefon olabilir (camı kırık, arada saçmalıyor), laptop (en az 8GB ram, 500GB ssd, 8/9 saat pil süresi, hafiflik önemli)
0
Ben söyle biraz lukse kacan spor giysilerinden, ayakkabilarindan almak istiyorum ki hevese geleyim. Ama sonra bi tayta 250 lira verolir mi falan diye vazgeçiriyorum kendimi hep. Sonsuz döngüdeyim :/
Kindle +1
Bi de uzak gelecekte apple saat
Kindle +1
Bi de uzak gelecekte apple saat
0
bilgisayar, alırsam tüm param bitecek diye erteliyordum ama daha fazla dayanamıyciim.
0
bfm
Özellikle operasyon tarafında çalışan mühendis abiler/abiler size birkaç sorum olacak mesaj atabilirseniz minnettar kalacağım.Mevzu biraz kritik benim için, çok teşekkür ederim.
Özellikle operasyon tarafında çalışan mühendis abiler/abiler size birkaç sorum olacak mesaj atabilirseniz minnettar kalacağım.
Mevzu biraz kritik benim için, çok teşekkür ederim.
Mevzu biraz kritik benim için, çok teşekkür ederim.
0
Bu şekilde yanıt alamazsın, kimse kendi pozisyonunu burada ilan etmek istemez.
0
@shenergy, arkadasinizin ne is yaptigini biliyorsaniz olur, sorum is ile ilgili.
@mikro. Operasyon cok genis bir alan ama, pozisyonu ilan etmis olunmuyor ki. Mesaj atabilirler diye dusunmustum? :(
@mikro. Operasyon cok genis bir alan ama, pozisyonu ilan etmis olunmuyor ki. Mesaj atabilirler diye dusunmustum? :(
0
bfm
Merhaba.Bir GSM firmasında elektronik mühendisi olarak çalışıyorum. Ortalama bir üniversiteden mezunum. Yüksek lisans yapıp üniversite ismini biraz iyileştirmeyi hedefliyorum. Tezsiz yapacağım çünkü ortalamam pek iyi değil :) Hangi üniversiteleri önerirsiniz? Benim beklentimi karşılayabileceğini düş
Merhaba.
Bir GSM firmasında elektronik mühendisi olarak çalışıyorum. Ortalama bir üniversiteden mezunum. Yüksek lisans yapıp üniversite ismini biraz iyileştirmeyi hedefliyorum. Tezsiz yapacağım çünkü ortalamam pek iyi değil :)
Hangi üniversiteleri önerirsiniz? Benim beklentimi karşılayabileceğini düşündüğüm okullar şunlar:
1. Boğaziçi
2. Koç (ama çok pahalı, zorlanabilirim öderken)
3. İTÜ
4. Galatasaray Üniversitesi
Sıralama yapacak olsanız hangisini seçerdiniz? Sizin eklemek istediğiniz okul varsa o da olur?
Bir GSM firmasında elektronik mühendisi olarak çalışıyorum. Ortalama bir üniversiteden mezunum. Yüksek lisans yapıp üniversite ismini biraz iyileştirmeyi hedefliyorum. Tezsiz yapacağım çünkü ortalamam pek iyi değil :)
Hangi üniversiteleri önerirsiniz? Benim beklentimi karşılayabileceğini düşündüğüm okullar şunlar:
1. Boğaziçi
2. Koç (ama çok pahalı, zorlanabilirim öderken)
3. İTÜ
4. Galatasaray Üniversitesi
Sıralama yapacak olsanız hangisini seçerdiniz? Sizin eklemek istediğiniz okul varsa o da olur?
0
İşletme tabi ki. Üst düzey yönetici olmak istiyorsanız olmazsa olmaz. Mühendislik yönetimi daha dar kapsamlı kalır diye düşünüyorum.
0
bir elektronik mühendisinin CEO olacagını mı düsünüyorsunuz?
ben de mühendislik yonetimi derdim. sen mühendis degil misin? mühendisligi yonetmeyi ogren, sirketi yonetmeyi de bırak isletme okuyup, üstüne isletme masterı yapan adamlar yapsın.
ben de mühendislik yonetimi derdim. sen mühendis degil misin? mühendisligi yonetmeyi ogren, sirketi yonetmeyi de bırak isletme okuyup, üstüne isletme masterı yapan adamlar yapsın.
0
damdanakan
Selamlar. Garip gelebilir ama ben severdim hastalık halini. Yani ilaçların verdiği uyusuklukla, hafif ağrı siziyla butun gün yan gelip yatmak, kimsenin de niye yatiyorsun kalk bi işin ucundan tut diyememesi, gündeminin yalnızca o hastalık olması, kendince gerçek bi yaşama savaşı veriyor olman, soyut
Selamlar.
Garip gelebilir ama ben severdim hastalık halini. Yani ilaçların verdiği uyusuklukla, hafif ağrı siziyla butun gün yan gelip yatmak, kimsenin de niye yatiyorsun kalk bi işin ucundan tut diyememesi, gündeminin yalnızca o hastalık olması, kendince gerçek bi yaşama savaşı veriyor olman, soyut dertlerden azade "Neyin var?" diye sorulduğunda açıp gösterebiliyor olman. Garip bi şekilde hoşuma gidiyordu işte. En sevdiğim savunma mekanizması da organlastirma bu arada.
Ama artık katlanamiyorum. Azıcık bi yerim agrisa aklım çıkıyor . Gerçi su an azıcık da agrimiyor da aklım çıkacak gibi sancidan. İlaçların etkilerinden nefret etmeye başladım. Verdiği halsizlikten, uyusukluktan. Başka hicbi şey dusunememekten. İleride kanser falan olsam o acıya nasıl katlanırim bilemiyorum. Bosuna paranoya yapıyorsun demeyin hiç, çoğumuzda yüksek kanser riski var. Surekli yatar vaziyette olmak da canımı sıkıyor ama hiç halim yok.
Neyse, sizin hastalıklarla araniz nasıl?
Garip gelebilir ama ben severdim hastalık halini. Yani ilaçların verdiği uyusuklukla, hafif ağrı siziyla butun gün yan gelip yatmak, kimsenin de niye yatiyorsun kalk bi işin ucundan tut diyememesi, gündeminin yalnızca o hastalık olması, kendince gerçek bi yaşama savaşı veriyor olman, soyut dertlerden azade "Neyin var?" diye sorulduğunda açıp gösterebiliyor olman. Garip bi şekilde hoşuma gidiyordu işte. En sevdiğim savunma mekanizması da organlastirma bu arada.
Ama artık katlanamiyorum. Azıcık bi yerim agrisa aklım çıkıyor . Gerçi su an azıcık da agrimiyor da aklım çıkacak gibi sancidan. İlaçların etkilerinden nefret etmeye başladım. Verdiği halsizlikten, uyusukluktan. Başka hicbi şey dusunememekten. İleride kanser falan olsam o acıya nasıl katlanırim bilemiyorum. Bosuna paranoya yapıyorsun demeyin hiç, çoğumuzda yüksek kanser riski var. Surekli yatar vaziyette olmak da canımı sıkıyor ama hiç halim yok.
Neyse, sizin hastalıklarla araniz nasıl?
0
Okuduğum en ilginç duyurular dan oldu bu. Ben sevmem. Kendimi çöp kutusu gibi hissederim. Hasta olduğunda sanki radyasyona benzer kötülük ve pislik saciyormus gibi oluyorum.
0
yapacak hiçbir işimin olmadığı, istediğim gibi yatabileceğim zamanlarda bayılıyorum ben hastalıklara. hatta bunu anneme söylediğim ve "salak yemin ederim gerizekalı bu çocuk" bakışı attığı anı hala hatırlıyorum.
insan hafiften ruhunun bedeninden ayrıldığını hissediyor. hafif bir sıcaklık. ne bir sorumluluğun var ne başka bir şey. o kafa rahatlığı hiçbir şeyde yok. bedenin sağlam değil. e zihnin de etkileniyor bundan. o an dünya yansa "izinli" olabilirsin çünkü hastasın. o yüzden ben de yatakta kafam rahat vaziyette geçirebileceğim üç günüm varsa, hasta olmaktan keyif alıyorum sjhfsjk. yok diğer türlü ise çok büyük sıkıntı. hastalık, çorba yapacak ve sana bakacak biri olunca güzel.
insan hafiften ruhunun bedeninden ayrıldığını hissediyor. hafif bir sıcaklık. ne bir sorumluluğun var ne başka bir şey. o kafa rahatlığı hiçbir şeyde yok. bedenin sağlam değil. e zihnin de etkileniyor bundan. o an dünya yansa "izinli" olabilirsin çünkü hastasın. o yüzden ben de yatakta kafam rahat vaziyette geçirebileceğim üç günüm varsa, hasta olmaktan keyif alıyorum sjhfsjk. yok diğer türlü ise çok büyük sıkıntı. hastalık, çorba yapacak ve sana bakacak biri olunca güzel.
0
grip veya soğuk algınlığı olduğum zamanları ben de severdim. ilacı alıp yatma, sürekli meyve suyu içme, bir şeyler yeme. güzel olurdu. damdanakan yalnız değilsin.
0
Isim yoksa +1 hele atesin oldugu zamanki kafayi istedigin kadar alkol al yasayamazsin :d
0
asla. hatta en sevmediğim anlardan biridir. yalnız yaşıyorsun zaten onun verdiği bi zorluk var hastalık halinde de birisine en ihtiyaç duyduğun zaman. o da olmayınca bitsin artık bu çileee diye söylendiğim çok oluyor. ha yanında birisi olur nazını çeker seni iyileştirmeye çabalar falan o hissiyat güzel ama o da bi yere kadar. sağlık her şeyden önemli benim için.
0
Sevmem, yapacak bir sürü şey varken hastalık yüzünden yatağa gömülü kalmak korkunç!
0
Yıllar geçtikçe kontrol manyağı oluyorum herhalde. Uç gundur aynı problem var, "Niye geçmiyor ya, nasıl olabilir böyle bi şey?!" diye düşünmekten, bi de antibiyotiğin kafasından yıldım arkadaş. Annemi aradım, iyi değilim diyorum. Yarın gideriz doktora diyor. Belki ben bugün Ölücem :/ Şaka bi yana, ölmem de bu malliga bi dk daha katlanacak halim kalmadı. Aysecikteki yemek geturdukleri huysuz kadın gibi oldum
0
Eskiden ben de aynı hisleri paylaşırdım ama sana bakacak biri olunca güzelmiş meğer +1
Üniversitenin ilk yıllarında deli gibi hasta olurdum, sonra baktım çekilecek gibi değilmiş bir başınayken, sürekli dikkat edip kendimi korumaya başladım mecbur.
Üniversitenin ilk yıllarında deli gibi hasta olurdum, sonra baktım çekilecek gibi değilmiş bir başınayken, sürekli dikkat edip kendimi korumaya başladım mecbur.
0
hastalığın her hali kötüdür. yalnız yaşarken hasta olmak daha da kötü. bi ara hasta olmuştum tek başına yaşıyordum evde. bana çorba pişirecek kimsem dahi yoktu. ağlayacaktım nerdeyse.
0
çok severim, babamdan bana geçti. ikimiz de hasta olunca iş güç ne varsa bırakıp yatıyoruz, böyle derinden yalan inlemeler ajitasyonlar falan oyşh.
0
ağır farenjitten bildiriyorum an itibarı ile, sevenler olarak ruhsal sıkıntılarınız son raddeye ulaşmış sizin, nesini seviyorsunuz! sevilmez, hayattan soğudum.
0
hastalanınca veya sakatlanınca sinirleniyorum ben. bi bakamadım kendime salak mıyım beceriksiz miyim neyim diye. sevmiyorum genel olarak.
edit: hasta arkadaşlara geçmiş olsun.
edit: hasta arkadaşlara geçmiş olsun.
0
Hastasıyız dedeeeeeeee... :)
bir dönem semtimizdeki hastanedeki hemşire yüzünden bir yerlere kesik atmışlığım var.acayip ilgileniyordu :)
diğer yandan hastalığı iş yönünden sevebiliyorum.fazladan izin kopardığımda bide .ama genelde sevmem.
bir dönem semtimizdeki hastanedeki hemşire yüzünden bir yerlere kesik atmışlığım var.acayip ilgileniyordu :)
diğer yandan hastalığı iş yönünden sevebiliyorum.fazladan izin kopardığımda bide .ama genelde sevmem.
0
yapacak baska bir isim yoksa, zaten yatiyorsam, hastaligi tam ilk paragrafinda tarif ettigin gibi ben de severim.
ama 3 gun sonra sinavlarim baslayacakken gelen hastalik bana sadece sikinti getirir, bir yandan hastalikla cebellesirken bir yandan sinavlarima calisamadigim icin vicdan yapar üzülürüm. yapmam gereken önemli bir sey varken hasta olursam, öldür beni daha iyi. cünkü öyle olunca gerceklikten kopamiyorsun, hep aklinin bir kosesinde diger dertlerinin senin hastaligini umursamayacagi ve o an hastalikla yalnizca vakit kaybediyor oldugun dusuncesi yatiyor.
ama 3 gun sonra sinavlarim baslayacakken gelen hastalik bana sadece sikinti getirir, bir yandan hastalikla cebellesirken bir yandan sinavlarima calisamadigim icin vicdan yapar üzülürüm. yapmam gereken önemli bir sey varken hasta olursam, öldür beni daha iyi. cünkü öyle olunca gerceklikten kopamiyorsun, hep aklinin bir kosesinde diger dertlerinin senin hastaligini umursamayacagi ve o an hastalikla yalnizca vakit kaybediyor oldugun dusuncesi yatiyor.
0
jimicik
pentiden almistim daha once, ust kisimlar disa donuyo fln. bir de kalitesi vasat - vasatalti.asiri pahali olmasin, ama kizilay dagitmis gibi de olmasin, rahat ettirsin. nerelere bakalim?
pentiden almistim daha once, ust kisimlar disa donuyo fln. bir de kalitesi vasat - vasatalti.
asiri pahali olmasin, ama kizilay dagitmis gibi de olmasin, rahat ettirsin.
nerelere bakalim?
asiri pahali olmasin, ama kizilay dagitmis gibi de olmasin, rahat ettirsin.
nerelere bakalim?
0
benim hatun ayyıldız'dan alıyor. yeni sezon ürünleri daha pahalı ama, biz kışın aldık internetten.
0
Calzedonia, h&m (14 liralık olanlar değil de biraz dahà orta fiyatlı olanları), marks&spencer.
Bir de çok pahalı diye düşünmeyin zira iyi bikiniler çabuk yipranmiyor, benim bikinilerim içinde 8-9 yıllık olanları var, hala taş gibiler.
Bir de çok pahalı diye düşünmeyin zira iyi bikiniler çabuk yipranmiyor, benim bikinilerim içinde 8-9 yıllık olanları var, hala taş gibiler.
0
marks and spencer biraz pahalı ve modelleri çok değişik değil ama gerçekten aşırı rahat ve yıllarca giyilir.
0
aychovsky
Aranızdaki kırtasiye çılgınlarına sesleniyorum. Kalem, defter seçerken büyük haz alan duygudaşlarıma. Acil bir durum değil, hatta ortada öyle bir durum da yok ama esse ve bir çılgınlık etmek istesem hangi kırtasiye ve ofis malzeme satıcılarına gitsem kendimden geçerim? Sevdiğiniz kırtasiyeciler var
Aranızdaki kırtasiye çılgınlarına sesleniyorum. Kalem, defter seçerken büyük haz alan duygudaşlarıma.
Acil bir durum değil, hatta ortada öyle bir durum da yok ama esse ve bir çılgınlık etmek istesem hangi kırtasiye ve ofis malzeme satıcılarına gitsem kendimden geçerim? Sevdiğiniz kırtasiyeciler var mı?
Şehir İstanbul ama diğer kırtasiye çılgınlarına da kıyak olması ve bir kırtasiye veritabanı oluşması açısından diğer şehirler de yazabilir pekala.
Acil bir durum değil, hatta ortada öyle bir durum da yok ama esse ve bir çılgınlık etmek istesem hangi kırtasiye ve ofis malzeme satıcılarına gitsem kendimden geçerim? Sevdiğiniz kırtasiyeciler var mı?
Şehir İstanbul ama diğer kırtasiye çılgınlarına da kıyak olması ve bir kırtasiye veritabanı oluşması açısından diğer şehirler de yazabilir pekala.
0
nezih kırtasiyeyi çok severim birşey lazım olmasa da kullanmasam da alırım girince dayanamam. bir de renkli kalemler ilginç defterleri çok severim. bir de kadıköy de postanenin arkasında akmar ile migros arasında kapadokya kırtasiye var . oraya da bayağı para bırakmışlığım vardır .
0
Taksim'de Lebon pastanesi'nin yanındaki kırtasiyeci.
Acayip şirin minik minik defterler vardı.
Acayip şirin minik minik defterler vardı.
0
kadıköydeki akmar ile migros un arasındaki yer demeye gelmiştim. baya büyük orası.
0
Tam kırtasiye denmez ama değişik defter
tasarımları için yazayım, kağıthane(house of paper) var. Karaköy'de idi, taşındı mı bilmiyorum.
www.kagithane.com.tr
tasarımları için yazayım, kağıthane(house of paper) var. Karaköy'de idi, taşındı mı bilmiyorum.
www.kagithane.com.tr
0
devilred
suya dayanıklı göz makyajı ürünlerini mi, suyla çıkıp giden ürünleri mi tercih ediyorsunuz? sizce hangisi, neden avantajlı? benim tercihim suya dayanıklılardan yana. ağlarım ederim, neme lazım, palyaçoya benzemeyeyim sonra.
suya dayanıklı göz makyajı ürünlerini mi, suyla çıkıp giden ürünleri mi tercih ediyorsunuz? sizce hangisi, neden avantajlı? benim tercihim suya dayanıklılardan yana. ağlarım ederim, neme lazım, palyaçoya benzemeyeyim sonra.
0
Suya dayanikli olanin icinde daha fazla kimyasal olacagini dusunuyorum bir yandan. Ama bir yandan da suya dayanikli olani tercih ediyorum, cunku eyeliner ornegin, goz kapaginin katlanma yerine bulasiyor fln. Hos bir goruntu degil.
Ek olarak bir de yazin mesela terleyince vs suya dayaniksizsa yine les.
Ek olarak bir de yazin mesela terleyince vs suya dayaniksizsa yine les.
0
yazın terleme ihtimaline karşı suya dayanıklı alıyorum, kışın hiç dikkat etmiyorum, hangisi gelirse. şu an dior'un suya dayanıklı maskarasını kullanıyorum ama mesela çok zor çıkıyor o. o yüzden çok az ondan sürüyorum, sonra da üzerinden loreal'in sanırım suya dayanıklı olmayan maskarasıyla geçiyorum, hiç akma sıkıntısı yaşamadım. kolay da çıkıyor böylece. alt kirpiğe loreal sürersem akıyor gerçi, alta sadece dior sürüyorum. maskaradan başka şey kullanmıyorum zaten gözüme. artık kullanmıyorum ama, vakti zamanında siyah kalem de alıyordum. suya dayanıklılardı sözüm ona ama bence onların hepsi akıyor ya:( sadece maskara daha rahat, en azından waterproofsa biliyorsun akmayacağını (çıkarırken canın çıksa da).
0
Suya dayanıksız. Dayanıklı rimel aldığıma bin pişman oldum. Temizlemesi zor, makyaj temizleme yağı olmadan çıkmıyor. Suya dayanıksızı bebe şampuanıyla yıkıyorum hemen çıkıyor.
0
Ben suya dayanıksız olanları kullanıyorum. Öteki türlü hem makyaj temizleme suyu hem de yuz temizleme sütü kullanip yikadigim halde makyaj kalıntıları oluyor, hoşlanmıyorum.
Zaten yaz kış çok terleyen bir insan da olmadığım için akma sorunu yaşamadım hiç.
Zaten yaz kış çok terleyen bir insan da olmadığım için akma sorunu yaşamadım hiç.
0
Suya dayanıklı ya da süper kalıcı kapatıcı fondoten kullanmam. Fazla kimyasal var diye düşünüyorum ben de.
Sadece jel eyelinerım suya dayanıklı. Oraya buraya bulaşıyor sonra.
Sadece jel eyelinerım suya dayanıklı. Oraya buraya bulaşıyor sonra.
0
Genelde suya dayanıksız olanları tercih ediyorum, daha doğrusu ediyormuşum. Şimdi inceledim. Özel zamanlarda bir iki istisna dışında.Örneğin, şu ürün hidroklorik aside bile dayanıklıdır sanırım.
makeupandbeauty.com
Ama pigmentasyonu çok güzel ama çıkarmak için makyaj temizleme kremini bir pamuğa sürüp sonra uzanıp birkaç dakika yumuşamasını bekliyorum. Yoksa silerken zorluyor. Aşındırmamak için yumuşatıyorum, sonra kolay çıkıyor. Gerçi ben her göz makyajını o şekilde siliyorum. Özellikle zor çıkan makyajlar için tavsiye ederim.
Bunlar dışında kalanlar suya dayanıksız ama sürekli tazelemem gerekiyor. Bir de ten sıcaklığıyla aşağıya akıyorlar ağlamasan ya da gözlerin sulanmasa bile. Sürekli gözümün kenarlarını temizlemem gerekiyor.
makeupandbeauty.com
Ama pigmentasyonu çok güzel ama çıkarmak için makyaj temizleme kremini bir pamuğa sürüp sonra uzanıp birkaç dakika yumuşamasını bekliyorum. Yoksa silerken zorluyor. Aşındırmamak için yumuşatıyorum, sonra kolay çıkıyor. Gerçi ben her göz makyajını o şekilde siliyorum. Özellikle zor çıkan makyajlar için tavsiye ederim.
Bunlar dışında kalanlar suya dayanıksız ama sürekli tazelemem gerekiyor. Bir de ten sıcaklığıyla aşağıya akıyorlar ağlamasan ya da gözlerin sulanmasa bile. Sürekli gözümün kenarlarını temizlemem gerekiyor.
0
Fraise + 1
Makyaji temizlerken once yuz yikamak sonra da kalintilarini temizleme mendili ile alayim derken goz cevrem tahris oluyor. O yuzden eyelineri ve rimeli suya dayaniksiz aliyorum.
Makyaji temizlerken once yuz yikamak sonra da kalintilarini temizleme mendili ile alayim derken goz cevrem tahris oluyor. O yuzden eyelineri ve rimeli suya dayaniksiz aliyorum.
0
Gözlerim bazen yaşarıyor makyaj yapınca, o yüzden sadece rimelde suya dayanıklı ürünleri tercih etmeye çalışıyorum. Onun dışında sormuyorum bile hangi ürün suya dayanıklı diye.
0
suya dayanıksız. çok makyaj yapmıyorum zaten. arada yapıyorum. ve hayatta en nefret ettiğim şeylerden biri rimeli kirpiklerimden çıkarmaya çalışmak. o yüzden mümkünse çok dayanıksız olsun.
0
equine
Oncelikle sac rengim su: (su an mavi yok)http://i.hizliresim.com/golYXN.jpgcanim sikildikca uclari mavi yapiyorum. bu biraz daha acilmis hali, ilk yaptigimda daha koyu oluyor. zaten 1 aya falan da akiyor, acik sarimsi bir sey oluyor. su an da canimin sikkin oldugu bir donemdeyiz, yine arayisa girdim
Oncelikle sac rengim su: (su an mavi yok)
i.hizliresim.com
canim sikildikca uclari mavi yapiyorum. bu biraz daha acilmis hali, ilk yaptigimda daha koyu oluyor. zaten 1 aya falan da akiyor, acik sarimsi bir sey oluyor. su an da canimin sikkin oldugu bir donemdeyiz, yine arayisa girdim. ama hem boyanin son kullanma tarihinin gecmeye yakin olmasindan, hem de maviden biraz sikilmis olmamdan kaynakli baska renk ariyorum.
su renkleri bulabildim hosuma giden, size de sormak istiyorum.
pembe: www.hairworldmag.com (ki en begendigim bu acikcasi)
mor: www.haircolorsideas.com
kizil: s-media-cache-ak0.pinimg.com
turuncu: www.haircolorsideas.com
hangisi yakisir sizce?
yoksa mavide devam da diyebilirsiniz.
Not: Lutfen 'iyyy bunlar ne, igreeenc' diyecekler hic kendilerini yormasinlar, yok yere de uzerime gelmesinler:(
i.hizliresim.com
canim sikildikca uclari mavi yapiyorum. bu biraz daha acilmis hali, ilk yaptigimda daha koyu oluyor. zaten 1 aya falan da akiyor, acik sarimsi bir sey oluyor. su an da canimin sikkin oldugu bir donemdeyiz, yine arayisa girdim. ama hem boyanin son kullanma tarihinin gecmeye yakin olmasindan, hem de maviden biraz sikilmis olmamdan kaynakli baska renk ariyorum.
su renkleri bulabildim hosuma giden, size de sormak istiyorum.
pembe: www.hairworldmag.com
(ki en begendigim bu acikcasi)mor: www.haircolorsideas.com
kizil: s-media-cache-ak0.pinimg.com
turuncu: www.haircolorsideas.com
hangisi yakisir sizce?
yoksa mavide devam da diyebilirsiniz.
Not: Lutfen 'iyyy bunlar ne, igreeenc' diyecekler hic kendilerini yormasinlar, yok yere de uzerime gelmesinler:(
0
turuncu haric hepsi guzel, koylu kizi modunda takilmak istiyorsan turuncu da olabilir :))
0
Ben sarışınlara rose gold'u çok yakıştırıyorum. Evde kendin boyayacaksın sanırım? Eğer öyle ise bu rengi nasıl tutturursun bilmiyorum (biraz pembe biraz mor biraz açık kahve?) ama olur da tutturabilirsen şahane duracaktır.
0
kızıl sever birisi olarak kızıldan vazgeçmeyin. aşırı cırtlak tonları hariç yakışmayan görmedim şimdiye kadar. erkek olmama rağmen zaman zaman saçlarımın uçlarını kızıla boyatsam mı diye düşünmeden edemiyorum.
0
rajaz
böyle bişiler çizerken ederken bişiler karalarken hafif hafif arkada çalacak, kafa yormayacak bir playlist varsa, harika olur.
böyle bişiler çizerken ederken bişiler karalarken hafif hafif arkada çalacak, kafa yormayacak bir playlist varsa, harika olur.
0
0
Tindersticks'in parçalarını dinliyordum ben, youtube'da vardı güzel bir playlistleri.
0
Ludovico Einaudi +1.
Adam çoğu albümünü YouTube'a koymuş. Oradan yasal ve ücretsiz şekilde dinleyebiliyorsun.
Adam çoğu albümünü YouTube'a koymuş. Oradan yasal ve ücretsiz şekilde dinleyebiliyorsun.
0
la noix
Hanimlar bunlari nasil muhafaza ediyorsunuz? Benimkiler bi bez cantanin icinde ama aradigimi bulmak zor oluyor :/
Hanimlar bunlari nasil muhafaza ediyorsunuz? Benimkiler bi bez cantanin icinde ama aradigimi bulmak zor oluyor :/
0
Benim komple çoraplara ayırdığım bir çekmecem var, ikea'dan düzenleme aparatı almıştım içine. Renk ve modellerine göre dizdim. Örneğin siyah ve külotlu olanlar üst üste bir tarafta, ten rengi olanlar üst üste bir tarafta, spor çorabı olanlar bir tarafa gibi.
0
0
Çorapların bulunduğu çekmecede ayrı bir bez raf içerisinde. Bu tciboda filan satılan raf/çekmece düzenleyiciler var, onun içinde duruyor.
0
Çoraplar bacağımda bile muhafaza olmuyor ki, dolaba atacak kadar dayansın. En fazla üçüncü giyişimde ya başparmağı, ya topuğu gidiveriyor. Kaçmayan çorap aldım, o bile pıtır pıtır kaçtı. Bir yılda yıkayabildiğim külotlu çorap sayısı 5'i geçmedi galiba. Şu hurçların küçük boyları var, tüm çoraplarım orada. Külotlu çorap diye özel maliyet kalemim var. Penti Fit 15'ten alıyorum, kullan kullan dur.
0
@kosun valla mevsimi gecince dolaptan yok olup kisin yeniden ortaya cikmiyolar :p
0
@aychovsky cevap marks and spencer. Bu arada senin onceki sutyen seyinde de balcony tiptekilerden aldiysan oyle olabiliyor
0
Ikea'dan raf ayırıcı bir aparat almıştım, bölme gibi bir şey. Cekmeceye 2 tane ondan koyuyorum, kulotlular, gece giymelik pofuduklar (geceleri çok üşüyorum:/) ve günlük giymelikler diye ayırmış oluyorum.
Ikea'da daha pratik şeyler de görmüştüm ama dolabımda yer yok diye almamıştım.
Ikea'da daha pratik şeyler de görmüştüm ama dolabımda yer yok diye almamıştım.
0
yesilimtrak
bunların daha uzunları daha geniş gözlüleri falan oluyor (banyo için) onları bir araştır derim. ben top gibi katlayıp bir göze 2 hatta 3 adet bile koyuyorum.
Bunun dışında normal çoraplar için 2 adet çorap çekmecem var ama malesef düzenli tutamıyorum. Zilyon tane çekmece içi düzenleyici aldım ama iki günde dağılıyor bir de onlarda mecbur bir göze birden fazla çorap koyunca aradığımı göremiyorum bir türlü. İç çamaşırı da aynı şekilde katlayıp koysamda acelem olunca hemen dağıtıyorum.
Siz nasıl düzenliyorsunuz iç çamaşırlarını?
bunların daha uzunları daha geniş gözlüleri falan oluyor (banyo için) onları bir araştır derim. ben top gibi katlayıp bir göze 2 hatta 3 adet bile koyuyorum.
Bunun dışında normal çoraplar için 2 adet çorap çekmecem var ama malesef düzenli tutamıyorum. Zilyon tane çekmece içi düzenleyici aldım ama iki günde dağılıyor bir de onlarda mecbur bir göze birden fazla çorap koyunca aradığımı göremiyorum bir türlü. İç çamaşırı da aynı şekilde katlayıp koysamda acelem olunca hemen dağıtıyorum.
Siz nasıl düzenliyorsunuz iç çamaşırlarını?
0
Aychovsky, alt tabanı kalın çoraplar var, ben de bu sene keşfettim. Onlarda yırtılma filan olmuyor. İlk kez çoraplarımı 2. kış kullanabileceğim, cok mutluyum.
Soruya cevap olmadı ama olsun :)
Soruya cevap olmadı ama olsun :)
0
penti 15 den çoraplar rossmann'da 3.99 lira. sakladığınıza yıkadığınıza değmez. dayanırsa ne ala, dayanmazsa çıkar at gitsin. gidip pahalı pahalı almayın.
kadın değilim, çorap fantazisi olan erkek değilim, sadece evliyim. ona göre mesaj atın.
kadın değilim, çorap fantazisi olan erkek değilim, sadece evliyim. ona göre mesaj atın.
0
penti kadar kalitesiz marka yoktur herhalde. ha bi de mavi jeans var. penti öncelikle çorap markası olmasına rağmen inanılmaz kalitesiz ve 2.ciye bile giyilemeyen çoraplar üretiyor. üstelik penti mağazasında 5 lira olan bir pantolon çorabını migros'ta 2-3 tl'ye bulabiliyorsunuz.
0
Marks and spencer diyorum yine de. Dugunumde giydigim corabi hala giyebiliyorum (2.5 sene oldu). Uzun vadede fiyati kendini amorti ediyor. Ayrica outlet'lerde gayet uyguna bulunabiliyor
Marks and soencer ic camasirlari tumden <3 <3
Marks and soencer ic camasirlari tumden <3 <3
0
Ben boyle seyler icin cekmeceleri olcup bicip ona gore bolme cizip ahsaptan kestiriyorum.
Kulotlu corap giymiyorum ama:)
Kulotlu corap giymiyorum ama:)
0
sik sik giyilmekte olan coraplar kumas sepet gibi birsey var, onun icinde. www.evmanya.com
kis ise yazlik coraplar dipte, yikadikca top yapip atiyom sepete.
kulotlu coraplar once burgu yapilir, sonra bir dugum atilir ipmis gibi. o sekilde patiklerle birlikte ayri bir cekmcede durur. giyildiyse zaten makineye gider.
kulotlar guzeller, cirkinler, pamuklular vs. gibi gruplara ayrilir. katlanmadan ust uste konur. oyle cekmecede durur.
kis ise yazlik coraplar dipte, yikadikca top yapip atiyom sepete.
kulotlu coraplar once burgu yapilir, sonra bir dugum atilir ipmis gibi. o sekilde patiklerle birlikte ayri bir cekmcede durur. giyildiyse zaten makineye gider.
kulotlar guzeller, cirkinler, pamuklular vs. gibi gruplara ayrilir. katlanmadan ust uste konur. oyle cekmecede durur.
0
stavro
Kadinlara soruyorum:1- Takim tutuyor musunuz? Futbolu seviyor musunuz?2- Futbolu takip ediyor musunuz? Mac sonuclari, gelecek maclar, siralama vs.3- Maclari izliyor musunuz? Evde ya da disarida. Arada bir izliyorsaniz kendiniz acip mi izliyorsunuz yoksa arkadasiniz, sevgiliniz, esiniz ya da bir yak
Kadinlara soruyorum:
1- Takim tutuyor musunuz? Futbolu seviyor musunuz?
2- Futbolu takip ediyor musunuz? Mac sonuclari, gelecek maclar, siralama vs.
3- Maclari izliyor musunuz? Evde ya da disarida. Arada bir izliyorsaniz kendiniz acip mi izliyorsunuz yoksa arkadasiniz, sevgiliniz, esiniz ya da bir yakininiz actigi icin "izleyelim bari" mi diyorsunuz?
4- Tuttugunuz takim onemli bir macta yenildiginde/kazandiginda gercekten uzuluyor/seviniyor musunuz? Mesela ciddi anlamda uzuluyor musunuz yoksa o an icin "tuh be" diyip geciyor musunuz yoksa pek umursamiyor musunuz?
5- Maca gidiyor musunuz? Ne siklikta?
6- Maca gidiyorsaniz genelde kiminle/kimlerle gidiyorsunuz? Anne-baba, kardes, hemcinsinden arkadas, sevgili, es vs.
7- Sampiyonluk gibi kazanimlarda sokaga dokuluyor, arabayla cikip camdan bayrak salliyor, tezahurat yapiyor musunuz? (Taskinlik seviyesinde degil.)
1- Takim tutuyor musunuz? Futbolu seviyor musunuz?
2- Futbolu takip ediyor musunuz? Mac sonuclari, gelecek maclar, siralama vs.
3- Maclari izliyor musunuz? Evde ya da disarida. Arada bir izliyorsaniz kendiniz acip mi izliyorsunuz yoksa arkadasiniz, sevgiliniz, esiniz ya da bir yakininiz actigi icin "izleyelim bari" mi diyorsunuz?
4- Tuttugunuz takim onemli bir macta yenildiginde/kazandiginda gercekten uzuluyor/seviniyor musunuz? Mesela ciddi anlamda uzuluyor musunuz yoksa o an icin "tuh be" diyip geciyor musunuz yoksa pek umursamiyor musunuz?
5- Maca gidiyor musunuz? Ne siklikta?
6- Maca gidiyorsaniz genelde kiminle/kimlerle gidiyorsunuz? Anne-baba, kardes, hemcinsinden arkadas, sevgili, es vs.
7- Sampiyonluk gibi kazanimlarda sokaga dokuluyor, arabayla cikip camdan bayrak salliyor, tezahurat yapiyor musunuz? (Taskinlik seviyesinde degil.)
0
1) evet
2)babamla yaşadığım zaman zevkle takip ederdim, artik annemle yasadigimdan takip edemiyorum. Istek de kalmadi zaten. Arada arkadaslae su olmus bu olmus anlatirsa anca.
3)evde izleme imkanim yok. Biri izleyelim diyince izlerim ama kaçırmam.
4)seviniyorum, cok asiri uzulmem ama tersi durumda. Gelecek maclara bakarim :d
5)hic gitmedim desem? hep götürücem diye soz verip goturmedi lan kimse. Adi herifler.
6)
7) yaptım evet.
2)babamla yaşadığım zaman zevkle takip ederdim, artik annemle yasadigimdan takip edemiyorum. Istek de kalmadi zaten. Arada arkadaslae su olmus bu olmus anlatirsa anca.
3)evde izleme imkanim yok. Biri izleyelim diyince izlerim ama kaçırmam.
4)seviniyorum, cok asiri uzulmem ama tersi durumda. Gelecek maclara bakarim :d
5)hic gitmedim desem? hep götürücem diye soz verip goturmedi lan kimse. Adi herifler.
6)
7) yaptım evet.
0
Hepsini eskiden yapıyordum. Benim kadar futbolla ilgili ailemde erkek yoktu. Sevgilim de yoktu/ilgili değildi.
Şu anda aşırı anlamsız geliyor ve kim şampiyon olacak derbi mi varmış onu bile bilmiyorum. Avrupa'da maç olursa izlerim.
Şimdiki erkek arkadaşım çok sıkı arsenal taraftarı olduğu için, sürekli Premier lig izliyoruz ama o izlemese izlemem.
Şu anda aşırı anlamsız geliyor ve kim şampiyon olacak derbi mi varmış onu bile bilmiyorum. Avrupa'da maç olursa izlerim.
Şimdiki erkek arkadaşım çok sıkı arsenal taraftarı olduğu için, sürekli Premier lig izliyoruz ama o izlemese izlemem.
0
1- Hayır tutmuyorum. Futbolu sevmiyorum.
2- Takip etmiyorum.
3- Maçları izlemiyorum. Hatta hayatımda bir maçı baştan sona hiç izlemedim. Lisede okul takımının maçının bile yarısında çıktım.
4- Takım tutmuyorum. Hayatımda yeterince gerginlik ve üzüntü kaynağı var. Şu kısacık hayatta bir de futbol için üzülüp gerilerek vaktimi geçiremem.
5- Maça gitmiyorum. Yukarıda bahsettiğim gibi en son 15 yıl önce falan bizim lisenin maçına gitmiştim. Kendi rızamla gitmemiştim ona da, hocalar götürmüştü destek olalım diye.
6- Gitmiyorum.
7- Hayır yapmıyorum, bunu yapıp gürültü kirliliğine sebep olan kişilere de acayip uyuz oluyorum.
Ufak bir not ekleyeyim, hayatıma giren kişileri (arkadaş olur, sevgili olur..) futbolu sevmeyen insanlardan seçmeye özen gösteriyorum. Karşımdaki insanın futbola ilgisi olduğunu öğrendiğimde ise buz gibi soğuyorum. Nedense futbola ve futbola düşkün kişilere çok kılım.
2- Takip etmiyorum.
3- Maçları izlemiyorum. Hatta hayatımda bir maçı baştan sona hiç izlemedim. Lisede okul takımının maçının bile yarısında çıktım.
4- Takım tutmuyorum. Hayatımda yeterince gerginlik ve üzüntü kaynağı var. Şu kısacık hayatta bir de futbol için üzülüp gerilerek vaktimi geçiremem.
5- Maça gitmiyorum. Yukarıda bahsettiğim gibi en son 15 yıl önce falan bizim lisenin maçına gitmiştim. Kendi rızamla gitmemiştim ona da, hocalar götürmüştü destek olalım diye.
6- Gitmiyorum.
7- Hayır yapmıyorum, bunu yapıp gürültü kirliliğine sebep olan kişilere de acayip uyuz oluyorum.
Ufak bir not ekleyeyim, hayatıma giren kişileri (arkadaş olur, sevgili olur..) futbolu sevmeyen insanlardan seçmeye özen gösteriyorum. Karşımdaki insanın futbola ilgisi olduğunu öğrendiğimde ise buz gibi soğuyorum. Nedense futbola ve futbola düşkün kişilere çok kılım.
0
1- tutuyorum ama fanatik degilim.
2- etmiyorum
3-hic izlemem
4- ucunda sampiyonluk varsa sevinirim ama onun disinda pek umrumda degil acikcasi.
5- hic gitmedim
6- ilk tercih sevgili
7- dun sokaga ciktik zaten evimizin alt sokaklarina kadar kutlama vardi. Bayrak filan sallamadim ama formami giydim :) oyle bi dolanip geldik bayagi eglenceliydi. Zaten hep mahalleli, her yastan insanlar vardi. Kufur ederek bagiran kadinlari itici buluyorum. Zaten kutlama yaparken diger takimlara kufur etmek ultra sacma bir sey.
2- etmiyorum
3-hic izlemem
4- ucunda sampiyonluk varsa sevinirim ama onun disinda pek umrumda degil acikcasi.
5- hic gitmedim
6- ilk tercih sevgili
7- dun sokaga ciktik zaten evimizin alt sokaklarina kadar kutlama vardi. Bayrak filan sallamadim ama formami giydim :) oyle bi dolanip geldik bayagi eglenceliydi. Zaten hep mahalleli, her yastan insanlar vardi. Kufur ederek bagiran kadinlari itici buluyorum. Zaten kutlama yaparken diger takimlara kufur etmek ultra sacma bir sey.
0
1- Eskiden takım tutardım ve severdim de izlemeyi
2- Yaklaşık 5-6 yıldır takip ettiğim söylenemez.
3- Evde tv yok, izlemiyorum. Netten de özel olarak girip bakmam. Yanımda açık olursa arada gider bakarım veya başka bir işle uğraşırken göz ucuyla bakarım ama başına kilitlenmem.
4- Eskidendi üzülüp sevinme. Şimdi kim kazansa ''İyi bari tebrikler.'' diyor geçiyorum.
5- Gitmiyorum.
6- ...
7- Eskiden yapmışlığım vardı, artık yapmam.
2- Yaklaşık 5-6 yıldır takip ettiğim söylenemez.
3- Evde tv yok, izlemiyorum. Netten de özel olarak girip bakmam. Yanımda açık olursa arada gider bakarım veya başka bir işle uğraşırken göz ucuyla bakarım ama başına kilitlenmem.
4- Eskidendi üzülüp sevinme. Şimdi kim kazansa ''İyi bari tebrikler.'' diyor geçiyorum.
5- Gitmiyorum.
6- ...
7- Eskiden yapmışlığım vardı, artık yapmam.
0
1-Tutmuyorum, sevmiyorum.
2-Babam cahil kalmayım diye arada gündemdeki muhabbetleri anlatır o kadar.
3-İzlemem. Çevremdeki arkadaşlarım da izlemez. Eski sevgilim izlerdi o gün arkadaşlarıyla takılsın etsin ben ilgilenmem.
4-Tutmadığım için umurumda değil.
5-Hiç gitmedim. Lise, üniversite, sınıf maçları bile umurumda değil.
6-
7-Yapmam. Taşkınlık oraya buraya zarar verme olmadığı sürece yapanları takmam. Ne güzel seviniyorlar işte derim.
2-Babam cahil kalmayım diye arada gündemdeki muhabbetleri anlatır o kadar.
3-İzlemem. Çevremdeki arkadaşlarım da izlemez. Eski sevgilim izlerdi o gün arkadaşlarıyla takılsın etsin ben ilgilenmem.
4-Tutmadığım için umurumda değil.
5-Hiç gitmedim. Lise, üniversite, sınıf maçları bile umurumda değil.
6-
7-Yapmam. Taşkınlık oraya buraya zarar verme olmadığı sürece yapanları takmam. Ne güzel seviniyorlar işte derim.
0
1- Evet laf olsun diye tuttuğum ve sempati duyduğum bir takım var
2- Hiiiç takip etmem
3- Hiiiç izlemem
4- Yenerse biraz sevinebilirim ama yenilirse hiiiiç umrumda olmaz
5- Maça gitmiyorum
6- Gitmiyorum
7- İşim olmaz
:) Köstebek Kurabiye +1.. Fanatik bir erkekle sevgili olabileceğimi de sanmam, tüm muhabbetlerin futbola bağlandığı ortamlardan da rahatsız oluyorum. Ha futboldan profesyonel olarak para kazanıyorsa ayrı.
2- Hiiiç takip etmem
3- Hiiiç izlemem
4- Yenerse biraz sevinebilirim ama yenilirse hiiiiç umrumda olmaz
5- Maça gitmiyorum
6- Gitmiyorum
7- İşim olmaz
:) Köstebek Kurabiye +1.. Fanatik bir erkekle sevgili olabileceğimi de sanmam, tüm muhabbetlerin futbola bağlandığı ortamlardan da rahatsız oluyorum. Ha futboldan profesyonel olarak para kazanıyorsa ayrı.
0
1. eskiden fenerbahçeliydim. aziz yıldırım gidene kadar ara verdim. çok önemli bir spor dalı değil bence futbol, olmasa da olur. hatta bizim ülkede ayılınıp bayılınan, erkek sporu addedilen futbolu amerikada ilkokul-lise arası kız çocuklarının oynadığı düşünülünce bana komik geliyor. hele de üstüne bir de 90 dakikalık maç için 3-5 kişinin saatlerce kritik yapması çok saçması.
2. çok sıkı bi takipçi değilim, özellikle ne olmuş diye her hafta açıp bakmam ama bi şekilde özellikle 3 büyüklerin maçlarının sonuçlarını, derbilerin ve milli maçların zamanlarını skorlarını öğrenirim.
3. dışarıda hayır, evde derbi ya da milli maçsa izlerim, diğer maçları göz ucuyla bakarım. kendim açmam, annemle yeğenim futbol hastası. onlardaysam ki pazarları ordayım genelde illa ki maç açık olur zaten.
4. üzülürüm ama o anlık tuh be der geçerim.
5. tee küçükken aydınspor-trabzonspor maçına gitmiştim. daha aydınspor birinci ligteydi o zaman. seneyi hatırlamıyorum. eğer gene maç olursa buralarda giderim.
6. o zaman maaile gitmiştik. şimdi olsa muhtemelen gene maaile ya da karı-koca gideriz.
7. sokağa dökülmeye gerek kalmıyor sokak bizim eve geliyor. evin yeri çok merkezi olduğu için kutlamaları balkondan izliyoruz.dün akşam uyutmadı namussuzlar. genelde bayrak vs sallamam, memlekette manyak çok, biri taşı verir ki zamanında arabanın camını indirmişlerdi.
2. çok sıkı bi takipçi değilim, özellikle ne olmuş diye her hafta açıp bakmam ama bi şekilde özellikle 3 büyüklerin maçlarının sonuçlarını, derbilerin ve milli maçların zamanlarını skorlarını öğrenirim.
3. dışarıda hayır, evde derbi ya da milli maçsa izlerim, diğer maçları göz ucuyla bakarım. kendim açmam, annemle yeğenim futbol hastası. onlardaysam ki pazarları ordayım genelde illa ki maç açık olur zaten.
4. üzülürüm ama o anlık tuh be der geçerim.
5. tee küçükken aydınspor-trabzonspor maçına gitmiştim. daha aydınspor birinci ligteydi o zaman. seneyi hatırlamıyorum. eğer gene maç olursa buralarda giderim.
6. o zaman maaile gitmiştik. şimdi olsa muhtemelen gene maaile ya da karı-koca gideriz.
7. sokağa dökülmeye gerek kalmıyor sokak bizim eve geliyor. evin yeri çok merkezi olduğu için kutlamaları balkondan izliyoruz.dün akşam uyutmadı namussuzlar. genelde bayrak vs sallamam, memlekette manyak çok, biri taşı verir ki zamanında arabanın camını indirmişlerdi.
0
1. Tutuyorum. Futbola karşı nötrüm, olmasa da olur.
2. Yok hiç bilmiyorum.
3. Izlemiyorum.
4. Şampiyon olursa sevinirim, dün sevindim 5 dk falan, sonra geçti. Yenilirse de haberim bile olmuyor.
5. Maça bir-iki kez gittim. Sırf ortamı merak ettiğimden.
6. Erkek arkadaşım ile giderim bir daha gidersem.
7. O sırada geçmekte olduğum yolda kutlama olursa biraz katılırım belki, yol bitince benim coşkum da geçer ama.
2. Yok hiç bilmiyorum.
3. Izlemiyorum.
4. Şampiyon olursa sevinirim, dün sevindim 5 dk falan, sonra geçti. Yenilirse de haberim bile olmuyor.
5. Maça bir-iki kez gittim. Sırf ortamı merak ettiğimden.
6. Erkek arkadaşım ile giderim bir daha gidersem.
7. O sırada geçmekte olduğum yolda kutlama olursa biraz katılırım belki, yol bitince benim coşkum da geçer ama.
0
Hepsine hayır. Zerre ilgimi çekmiyor. Bir ara muhabbetlere yabancı kalmayayim diye izlemeye zorladim kendimi ama aşırı sıkıcı geliyor. Bir de tam yere tukururlerken falan kamera futbolculara odaklaniyor, midem kalkıyor. Aşırı erkeksi bi şey bence.
0
1- babamdan dolayı -sözde- tuttuğum bir takım + sempati duyduğum bir takım var. futbola karşı bir şey hissetmiyorum. erkekler deşarj oluyor, iki bağırıp elemini kederini atıyor diye hoş görüyorum.
2-Hiiçç. Kimin şampiyon olduğunu son hafta öğrendim, o da sağda solda konuşulduğu için yoksa kendim gidip bakmış değilim.
3- Maç izlemiyorum. Yanımda biri açarsa bir süre sessiz kalıp bir yerden sonra isyan edebiliyorum. Eskiden dünya kupası maçlarını falan izlerdim ama.
4- Umursamıyorum.
5- Gitmiyorum.
6- Gitmiyorum.
7- Yapmışlığım var şimdi ne yalan söyleyeyim.
2-Hiiçç. Kimin şampiyon olduğunu son hafta öğrendim, o da sağda solda konuşulduğu için yoksa kendim gidip bakmış değilim.
3- Maç izlemiyorum. Yanımda biri açarsa bir süre sessiz kalıp bir yerden sonra isyan edebiliyorum. Eskiden dünya kupası maçlarını falan izlerdim ama.
4- Umursamıyorum.
5- Gitmiyorum.
6- Gitmiyorum.
7- Yapmışlığım var şimdi ne yalan söyleyeyim.
0
1- tutuyorum. seviyorum.
2- artık türk futbolunu çok sıkı takip etmiyorum ama bilgim var her haftayla ilgili. avrupa liglerini takip ediyorum.
3- izliyorum. kendim açarım. ilgimi çekmeyen maç olabilir, açıksa izlerim.
4- üzülüp seviniyordum eskiden. artık türk futbolundan soğumayla beraber ne kadar saçma bir şey olduğunu anladığım günden beri umrumda değil. kaliteli ve güzel futbol oynanınca hoşuma gidiyor sadece.
5- liseden beri eskiaçık kombinesi sahibiydim, kadıköy ve inönü maçlarını deplasmanda izlediğim de oldu ama passolig'den sonra hiç gitmedim. tt arena'yı da sevmiyorum.
6- valla sevgili, arkadaş, taraftar grubu, baba, abi, kuzen, tek başıma her türlü gittim.
7- yapıyordum. artık yapmıyorum. bkz: cevap no 4.
8- ofsayt nedir biliyorum.
9- bizim uefa kupamız var :(
edit: 5. soruya "hayır" yazdım ama unutmuşum; bandırmaspor'un istanbul'daki tatil günlerime denk gelen maçlarına gittim son 2 seneki. bir de barcelona maçına gittiydim. basketbol ve kadın voleybol maçları daha zevkli ve heyecanlı oluyor. tekerlekli sandalye basket maçları da güzel oluyor.
2- artık türk futbolunu çok sıkı takip etmiyorum ama bilgim var her haftayla ilgili. avrupa liglerini takip ediyorum.
3- izliyorum. kendim açarım. ilgimi çekmeyen maç olabilir, açıksa izlerim.
4- üzülüp seviniyordum eskiden. artık türk futbolundan soğumayla beraber ne kadar saçma bir şey olduğunu anladığım günden beri umrumda değil. kaliteli ve güzel futbol oynanınca hoşuma gidiyor sadece.
5- liseden beri eskiaçık kombinesi sahibiydim, kadıköy ve inönü maçlarını deplasmanda izlediğim de oldu ama passolig'den sonra hiç gitmedim. tt arena'yı da sevmiyorum.
6- valla sevgili, arkadaş, taraftar grubu, baba, abi, kuzen, tek başıma her türlü gittim.
7- yapıyordum. artık yapmıyorum. bkz: cevap no 4.
8- ofsayt nedir biliyorum.
9- bizim uefa kupamız var :(
edit: 5. soruya "hayır" yazdım ama unutmuşum; bandırmaspor'un istanbul'daki tatil günlerime denk gelen maçlarına gittim son 2 seneki. bir de barcelona maçına gittiydim. basketbol ve kadın voleybol maçları daha zevkli ve heyecanlı oluyor. tekerlekli sandalye basket maçları da güzel oluyor.
0
1- takim tutuyorum. Futbolu da seviyorum
3-evet
3- Maclari izliyorum. Cok onemli bi mac degilse evde derbi filansa disarida. Kendim acip izliyorum.
4- maca bagli. Cok kritik bir macsa ciddi derecede uzulurum. avrupa maciysa da cok uzulurum. Ama normal bi macsa ya da kazanmayi hakedecek bir sey yapmamislarsa sahada "hiii ok" moduna giriyorum.
5- su aralar sadece avrupa deplasmani olursa ve param varsa gidiyorum.
Ama zamaninda mac bileti almak icin okulu kirmisligim vardir kac kez. yurtdisinda yasamaya basladigimdan beri sadece turkiye'deyken denk gelen maclara gidiyorum. Passolig basladigindan beriyse hicbirine gitmiyorum. Ultras vb endustriyel futbolun karsisindayiz:(( diyip gidenlerin ikiyuzlulugu beni olduruyo.
6- baska kadin arkadaslarimla gittim hep su ana kadar. Hem passolig oncesi icerdeki maclara, hem de avrupa deplasmanlarina.
7- evet.
3-evet
3- Maclari izliyorum. Cok onemli bi mac degilse evde derbi filansa disarida. Kendim acip izliyorum.
4- maca bagli. Cok kritik bir macsa ciddi derecede uzulurum. avrupa maciysa da cok uzulurum. Ama normal bi macsa ya da kazanmayi hakedecek bir sey yapmamislarsa sahada "hiii ok" moduna giriyorum.
5- su aralar sadece avrupa deplasmani olursa ve param varsa gidiyorum.
Ama zamaninda mac bileti almak icin okulu kirmisligim vardir kac kez. yurtdisinda yasamaya basladigimdan beri sadece turkiye'deyken denk gelen maclara gidiyorum. Passolig basladigindan beriyse hicbirine gitmiyorum. Ultras vb endustriyel futbolun karsisindayiz:(( diyip gidenlerin ikiyuzlulugu beni olduruyo.
6- baska kadin arkadaslarimla gittim hep su ana kadar. Hem passolig oncesi icerdeki maclara, hem de avrupa deplasmanlarina.
7- evet.
0
hala takım tutuyorum ama futbola bunun dışındaki tüm ilgim bitti gibi bişey -ha bu halimle bile sıralamayı, ligdeki genel gidişatı filan bilirim de bu, bu sene eurovizyonu ukrayna kazandı düzeyinde genel kültür gibi.
eskiden maç da seyrederdim, stada da giderdim. büyük maç kazanıldığında kutlama da. hepsi bitti. taraftar ürünü bile almıyorum. izlerken aileyle de izlerdim, tek yaşarken arkdaşlarla, varken sevgiliyle de, dışarda mekanda da.
eskiden maç da seyrederdim, stada da giderdim. büyük maç kazanıldığında kutlama da. hepsi bitti. taraftar ürünü bile almıyorum. izlerken aileyle de izlerdim, tek yaşarken arkdaşlarla, varken sevgiliyle de, dışarda mekanda da.
0
melomel
Samsung marka cihazlarınızdan(telefon,tablet,akıllı saat) memnun musunuz? Cihazınızın tipini, modelini ve memnuniyetinizi 1'den 10'a numaralandırarak yazabilir misiniz? ekşiduyuru hayat kurtarırTeşekkürler :)
Samsung marka cihazlarınızdan(telefon,tablet,akıllı saat) memnun musunuz? Cihazınızın tipini, modelini ve memnuniyetinizi 1'den 10'a numaralandırarak yazabilir misiniz?
ekşiduyuru hayat kurtarır
Teşekkürler :)
ekşiduyuru hayat kurtarır
Teşekkürler :)
0
daha önce htc kullanmış ve çok memnun kalmıştım. şimdi samsung telefon kullanıyorum ilk defa. hiçbir sorun yaşamadım ama henüz 2 ay oldu. o nedenle daha belli olmaz. :)
0
hayır. 4 senelik s3üm var. tabi eski teknoloji ama mesela 2 sene önce telefonumu değiştirecek olsam tekrar samsung almazdım. şu an da almam, alana da elimden geldiğince mani olmaya çalışıyorum isterse note 20 olsun. en fazla 2 senelik ömrü var.
ekleme: derecelendirmeyi unutmuşum. 4/10.
ekleme: derecelendirmeyi unutmuşum. 4/10.
0
Ultrabookunu kulladım 6 ayda pert oldu.
S3 kullandım, güncellemeyle düzelttiklerini sorun yüzünden güncellemeyi önceden göndermedikleri yüzünden daha doğrusu ana kart yanmış şarja takınca, arkasında durmadılar.
Samsung gözümde teknosa gibi, çöpünü almam.
S3 kullandım, güncellemeyle düzelttiklerini sorun yüzünden güncellemeyi önceden göndermedikleri yüzünden daha doğrusu ana kart yanmış şarja takınca, arkasında durmadılar.
Samsung gözümde teknosa gibi, çöpünü almam.
0
Telefonumdan ve televizyonumdan çok memnunum.
İkisi için de temiz bir 8 puan veririm.
İkisi için de temiz bir 8 puan veririm.
0
Note 3. Taş gibi maşallah çok memnunum 2 sene oldu. Puanım 10 üzerinden 10
0
hayır sakın sakın alma.
casper bilgisayarımın başına gelmeyen kalmadı 6 yıl dayandı canımın içi.
samsung ultrabook aldım denildiği gibi 6. ayda gitti. hem donanım hem yazılım olarak.
casper bilgisayarımın başına gelmeyen kalmadı 6 yıl dayandı canımın içi.
samsung ultrabook aldım denildiği gibi 6. ayda gitti. hem donanım hem yazılım olarak.
0
2012de aldigim samsung series 7 laptobum var.sarji hala en az 4-5 saat gidiyor. urun cok kaliteli.
ama gelgelelim satis sonrasi hizmet koca bir SIFIR. samsung cihaziniz bozulursa cope atin daha iyi :)
bu laptop bozulunca mekbuk alcam, bir tek satis sonrasi hizmet sebebiyle.
ahahaha, googleda aradim suymus: www.amazon.com
You purchased this item on July 27, 2012.
ama gelgelelim satis sonrasi hizmet koca bir SIFIR. samsung cihaziniz bozulursa cope atin daha iyi :)
bu laptop bozulunca mekbuk alcam, bir tek satis sonrasi hizmet sebebiyle.
ahahaha, googleda aradim suymus: www.amazon.com
You purchased this item on July 27, 2012.
0
Telefon hayır (s4, değiştirdim bir daha almam)
Laptop eh, sanırım onu da bir daha almam
Laptop eh, sanırım onu da bir daha almam
0
çamaşır makinesi 1 yılı dolmadan deterjan yükleme kabının hortumu patladı.
Bulaşık makinesi 1 yılı dolmadan kontrol panelindeki tuşlar tepki vermedi.
4/10
Bulaşık makinesi 1 yılı dolmadan kontrol panelindeki tuşlar tepki vermedi.
4/10
0
note 2 yi 2012 de aldım. gözlerime inanamıyorum hala. sene olmuş 2016 en ufak bir sorun yok cihazda. onlarca rom attım, deneysel çalışmalarım oldu. bir sefer öyle sildim ki, pc telefonu hafıza kartı olarak gördü ama tık yok. 10 üzerinden 11
sonra kardeşim 2013de s4 aldı. rezil rüsva etti onu s4. ayrca garantide telefonu düşürüp kırdılar ve üstlnmediler. aylarca mahkeme ile uğraştı. 10 üzerinden -1
sonuç vasat. puanım 5 kanka.
tavsiyem asus z3 çıkacak onu bekle 2 ay.
ekleme: 46 inc 7 serisi tv var bi de. 10 üzerinden 9 veririm ona. çok iyi tv yapıyor adamlar.
sonra kardeşim 2013de s4 aldı. rezil rüsva etti onu s4. ayrca garantide telefonu düşürüp kırdılar ve üstlnmediler. aylarca mahkeme ile uğraştı. 10 üzerinden -1
sonuç vasat. puanım 5 kanka.
tavsiyem asus z3 çıkacak onu bekle 2 ay.
ekleme: 46 inc 7 serisi tv var bi de. 10 üzerinden 9 veririm ona. çok iyi tv yapıyor adamlar.
0
Samsung S4 mini kullnamistim, memnundum. Telefonu 2. Senesinden sonra anneme verdim. Annemin dedigine göre ekran donuyomuş ara ara. Bir de sesi sonuna kadar açik olduğu halde birisi aradiginda hiç calmadigi oluyomuş
S5 mini kullaniyorum su anda. Tel.i alali 3 ay oldu. Şimdilik memnunum.
Bir de samsung tab 2 tabletim vardi 3 sene evvel aldiğim. Hala canavar gibi tablet. Dizi izlerken casper bilgisayarimdan öyle gòrüntü kalitesi ve ses cikmiyo. ( Bilgisayarim eski model casper, tamam vurmayin.)
Babama da samsung j7 telefon aldim dun internetten, haftaya gelecek. Bakalim o nasil birsey cikacak.
Elektronik aletlere cok fazla para vermiyorum. Verdiğim parayla orta halli birseyler alinca f/p acisindan iyi verim aldigimi dusunuyorum.
S5 mini kullaniyorum su anda. Tel.i alali 3 ay oldu. Şimdilik memnunum.
Bir de samsung tab 2 tabletim vardi 3 sene evvel aldiğim. Hala canavar gibi tablet. Dizi izlerken casper bilgisayarimdan öyle gòrüntü kalitesi ve ses cikmiyo. ( Bilgisayarim eski model casper, tamam vurmayin.)
Babama da samsung j7 telefon aldim dun internetten, haftaya gelecek. Bakalim o nasil birsey cikacak.
Elektronik aletlere cok fazla para vermiyorum. Verdiğim parayla orta halli birseyler alinca f/p acisindan iyi verim aldigimi dusunuyorum.
0
4 yıllik s3, puanim 6/10
3 yıllık ativ book, puanım 9/10
Tab a tablet puanim 10/10
Samsung a8 telefon puanım 9/10
Oha herseyim samsung olmus lan!
3 yıllık ativ book, puanım 9/10
Tab a tablet puanim 10/10
Samsung a8 telefon puanım 9/10
Oha herseyim samsung olmus lan!
0
Özlen_06
2 sorum var ama dürüst cevaplar verin lütfen:1)30 veya üstünde bekar bir kadın gördüğünüzde aklınızın bir köşesinden acıma duygusu geçiyor mu?2) Diyelim ki 30 veya üstünde bekar bir kadın var, ama geçmişinde kendisine evlilik teklifi edilmiş, parmağına yüzük takılmış, nişan yapılmış ama sonra anlaşm
2 sorum var ama dürüst cevaplar verin lütfen:
1)30 veya üstünde bekar bir kadın gördüğünüzde aklınızın bir köşesinden acıma duygusu geçiyor mu?
2) Diyelim ki 30 veya üstünde bekar bir kadın var, ama geçmişinde kendisine evlilik teklifi edilmiş, parmağına yüzük takılmış, nişan yapılmış ama sonra anlaşmazlık olmuş evlilik olmamış taraflar kendi yoluna gitmiş vs.. Bu kadın geçmişinde bir erkek tarafından beğenilmiş sonuçta ve parmağına yüzük takılmış, yine de evde kalmış olarak algılar mısınız? 30 yaşıına gelmiş ama hiçbir erkeğin parmağına yüzük takmadığı bir kadından farkı olur mu bu anlamda ?
edit: çevrenizdeki diğer insanların görüşlerinden de bahsedebilirsiniz
1)30 veya üstünde bekar bir kadın gördüğünüzde aklınızın bir köşesinden acıma duygusu geçiyor mu?
2) Diyelim ki 30 veya üstünde bekar bir kadın var, ama geçmişinde kendisine evlilik teklifi edilmiş, parmağına yüzük takılmış, nişan yapılmış ama sonra anlaşmazlık olmuş evlilik olmamış taraflar kendi yoluna gitmiş vs.. Bu kadın geçmişinde bir erkek tarafından beğenilmiş sonuçta ve parmağına yüzük takılmış, yine de evde kalmış olarak algılar mısınız? 30 yaşıına gelmiş ama hiçbir erkeğin parmağına yüzük takmadığı bir kadından farkı olur mu bu anlamda ?
edit: çevrenizdeki diğer insanların görüşlerinden de bahsedebilirsiniz
0
Bir - Güçlü bir kadin olduğunu düşünürüm. Asla acimam. Ilk etapta.
Ama tutup da derse ki ama benim parmagima bir kere yuzuk takıldığı olmuştu, iste o zaman acirim.
Anlamsiz gelir biraz.
Yani kisinin kendi durumuna nasil ve nerden baktigi da onemli. Sen kendine acirsan bunu her halinle hissettirirsin sanki. Bilemedim.
Ama tutup da derse ki ama benim parmagima bir kere yuzuk takıldığı olmuştu, iste o zaman acirim.
Anlamsiz gelir biraz.
Yani kisinin kendi durumuna nasil ve nerden baktigi da onemli. Sen kendine acirsan bunu her halinle hissettirirsin sanki. Bilemedim.
0
Ne çektin be özlencim, bi everemedik seni de, ankarada yalnız olan tek kadın sen kaldın. Daha tecrübeli kıymet bilir bu diye düşünürüm. Kötü bi algım olmaz yani.
0
Genellemeyin artık, sokmayin insanları kalıplara. Nereye varmaya çalışıyorsunuz, ne elde etmeye çalışıyorsunuz anlamıyorum.
0
1- hayır
2- yüzük takıp çıkarması iyi olmaz, geçimsiz olduğunu falan düşünürüm.
2- yüzük takıp çıkarması iyi olmaz, geçimsiz olduğunu falan düşünürüm.
0
genellemiyorum ama sonuçta Türk toplumunda yaşıyoruz, toplum da 30 üstü bekar kadınlara iyi bakmıyor maalesef "evde kalmış" diye damgalanıyoruz. İnsanların da bir gururu var sonuçta.
0
1- hayır geçmiyor geçmesi için de hiçbir sebep görmüyorum
2- ya evde kalmalık bir şey yok belki de kendi istemiyor herkes evlenecek çoluk çocuğa karışacak diye bir şey yok ki
2- ya evde kalmalık bir şey yok belki de kendi istemiyor herkes evlenecek çoluk çocuğa karışacak diye bir şey yok ki
0
1- mutsuz bir evlilik yapmaktansa bekar kalsın canımı yesin ne acıması.
2- kadınları bilmem ama erkeklerin bir kadına evde kalmış gözüyle baktığına pek rastlamadım. erken evlenip hayatını mahfedenlere üzülüyorum asıl.
2- kadınları bilmem ama erkeklerin bir kadına evde kalmış gözüyle baktığına pek rastlamadım. erken evlenip hayatını mahfedenlere üzülüyorum asıl.
0
@metehan o öyle olmuyor işte toplum fena acıyorr.
bir de çocuksuz yaşlanınca sürünüyor insanlar. bizzat denk geldim hastanede hemşirenin evde kalmış yaşlı bir kadını"senin kocan yok mu, neden çocuksuzsun, neden yalnız geldin" diye bağırdığına. Yalnızlık çok zor hele ki yaşlılıkta.
bir de çocuksuz yaşlanınca sürünüyor insanlar. bizzat denk geldim hastanede hemşirenin evde kalmış yaşlı bir kadını"senin kocan yok mu, neden çocuksuzsun, neden yalnız geldin" diye bağırdığına. Yalnızlık çok zor hele ki yaşlılıkta.
0
eğer evlenemedim evlenemedim diye dolaşıyorsa acırım ama istemediği için evlenmemiş biri hakkında birşey düşünmem hatta toplum normalarına değil kendi istediği şekilde yaşadığı için takdir ederim.
0
@kuzey li bu senin gibiler neden yok benişm etrafımda ya :( "Ne güzel 30'unda bekarsın takdir ediyorum" demiyolar, "ay geç kaldın koca bul" diyolar, neden ? türk toplumunun klaisk hasetliği mi ?
çalıştığım yerdekiler iyi eğitimli, yurtdışında master doktora yapmış hatta bazıları, ama koca sahibi olmak çok önemli görülüyor.
Kocasızsan loser sın yani. Herşey koca demek.
çalıştığım yerdekiler iyi eğitimli, yurtdışında master doktora yapmış hatta bazıları, ama koca sahibi olmak çok önemli görülüyor.
Kocasızsan loser sın yani. Herşey koca demek.
0
1- KEsinlikle hayir. Acinacak bir durumu falan yok cunku 30 yasinda bekar kadinin. Eskidendi o muhabbetler.
2- Evde kalmis diye bir sey soz konusu olmadigi icin bu sorunun cevabi da belli benim icin. Bkz. cevap 1.
2- Evde kalmis diye bir sey soz konusu olmadigi icin bu sorunun cevabi da belli benim icin. Bkz. cevap 1.
0
devlet kurumuna işim düşmedikçe -kendim dahil- bekar kadınlara acımıyorum da
devlet kurumna işim düşünce, evet, sinir oluyorum.
bekar kadın olarak ne ev sahibinin ben olduğumu anlatabiliyorum
ne refakatçi kimse kalmayacağını anlatabiliyorum
ne kadın doğum muayenesini
deli ediyorlar insanı..
devlet kurumna işim düşünce, evet, sinir oluyorum.
bekar kadın olarak ne ev sahibinin ben olduğumu anlatabiliyorum
ne refakatçi kimse kalmayacağını anlatabiliyorum
ne kadın doğum muayenesini
deli ediyorlar insanı..
0
çevremde bol miktarda var 30 yaşın üstünde veya 28-29 yaşlarında bekar -ve de muhtemelen en az bir 4-5 yıl daha bekar kalacak olan- kadınlar.
hiçbirinin de bu yönünü böyle düşünmemiştim, başlığa rastlayınca durumun böyle olduğunu farkettim. netice itibariyle gayet normal şeyler bunlar. toplumu çok da şaapmamak lazım.
hiçbirinin de bu yönünü böyle düşünmemiştim, başlığa rastlayınca durumun böyle olduğunu farkettim. netice itibariyle gayet normal şeyler bunlar. toplumu çok da şaapmamak lazım.
0
Benikimse takdir etmiyo :( "Bravo, çok cesursun" da denmiyo :( Varsa yoksa "elini çabuk tut, bir koca kapakla."
sanki pazardan alınan birşey koca dediğin. sanki o kadar kolay bişey koca bulmak.
sanki pazardan alınan birşey koca dediğin. sanki o kadar kolay bişey koca bulmak.
0
1,2 - hayır aksine olgun bir kadın olduğunu düşünürüm ama yüzük olayından bahsederse kendini yerin bin kat dibine sokar.
3 - arkadaş çevreni acil değiştir. bir insanın olgun olması ile master yapması arasında doğru bir orantı yoktur. bunu bir hakaret olarak düşünmeni istemem ama mesajlarından çıkardığım sonuç, hayat algın 15 yaşındaki kızların algısıyla kapışır.
3 - arkadaş çevreni acil değiştir. bir insanın olgun olması ile master yapması arasında doğru bir orantı yoktur. bunu bir hakaret olarak düşünmeni istemem ama mesajlarından çıkardığım sonuç, hayat algın 15 yaşındaki kızların algısıyla kapışır.
0
@darks arkadaş çevrem yok. bunlar işyerindeki insanlar. ODTÜ, Boğaziçi, siyasal falan bitirmiş insanlar..
0
sağ ve sol büromda iki tane 35 yaşında hiç evlenmemiş hatun var. ikisi de birbirinden güzel ikisi de birbirinden kafa. bitanesini mühendis abime yapmaya çalıştım ama olmadı. kadınlardan bir tanesi aşırı ortamcı hala kendini afrodit sanıyor ama yaşının geçtiğinin farkında değil. diğerisi de çok şirin çok deli. sadece doğru insanla karşılaşamamışlar diyip şaşırıyorum ama hiç negatif bir düşünce beslemiyorum. "ah hayat.." diyorum. :)
0
ya aramıyorum ama işyerindekiler daha da moral bozuyor. moral verip takdir etmiyolar tam tersi "hadi geciktin, yaşın geçiyor, kocasız kalacaksın" deyip üzüyolar devmlı
0
@sour aslında çelişkili değil. birinci sorunun cevabı evetse, ikinci soru da daha önce yüzük takmış kadınla hiç yüzük takamamış kadın arasında fark olup olmadığını soruyor.
0
1- yooo
2- yooo, fark olur ama
iş yerindeki insanlarada bakma , neler neler diyorlar
30 yaş genç bir yaş , kafaya takılacak bir sey yok ortada
2- yooo, fark olur ama
iş yerindeki insanlarada bakma , neler neler diyorlar
30 yaş genç bir yaş , kafaya takılacak bir sey yok ortada
0
@bnm işte o kadar güçlü oloamıyoruz hayatta zaman zaman.ister istemez demoralize ediyolar.
bu arada "fark olur" derken ne anlamda bir fark olur?
hayır morla vermek varken üstüme gelince, kötü hissettirince ellerine ne geçiyo ? bunu anlamıyorum
bu arada "fark olur" derken ne anlamda bir fark olur?
hayır morla vermek varken üstüme gelince, kötü hissettirince ellerine ne geçiyo ? bunu anlamıyorum
0
ama halk arasında var böyle bir tabir, "helal olsun adama kızın parmağına yüzük taktı" vs. gibisinden çok kullanılıyor.
0
Bende böyle bi kompleks oluşmamıştı birkaç ay öncesine kadar. Toplumdan da bihaber yaşadığım için çok uç tepkiler gormuyordum. Ben de otuza gün sayan kadınlardanim, ustelik "parmagima yüzük de takılmadi". Sonra bi gün dersanede bi kız yaşımı öğrenince " Oha, ben o yaşta hala evlenmemiş olursam kendimi öldürürüm!" dedi. O zaman anladım ne kadar sığır bi toplum olduğumuzu.
0
Ben bir şey düşünmem. Muhtemelen ben de evlenmeyeceğim. Ama akrabalarım anadolu köylüsü ve geleneksel oldukları için bu kız da evlenemedi yaaa kimse çekmez bu aksiyi tabi diye arkamdan atıp tutarlar eminim. Uzakta oldukları için sorun yok. Çevremdeki arkadaşlarım da benim gibi takmaz böyle durumları.
0
fark derken , olayın neresinde olduğuma göre değişir
erkek tarafıysam ve haberim varsa dinleyecek ve üzerinde konuşulacak çok sey var demek oluyor.
Ben biraz takıntılıyım cogu insan geçmişi önemsemez
erkek tarafıysam ve haberim varsa dinleyecek ve üzerinde konuşulacak çok sey var demek oluyor.
Ben biraz takıntılıyım cogu insan geçmişi önemsemez
0
30 yas ustu
dul kadin gorursem: karar ve tercihlerinde basarisiz oldugunu dusunurum
evli kadin gorursem: birsey dusunmem
bekar kadin gorursem: eger tum arzusu bir an once evlenmeye odakli degilse saygi ve hayranlik duyarim.
dul kadin gorursem: karar ve tercihlerinde basarisiz oldugunu dusunurum
evli kadin gorursem: birsey dusunmem
bekar kadin gorursem: eger tum arzusu bir an once evlenmeye odakli degilse saygi ve hayranlik duyarim.
0
Ayrıca niye ama +1500
Devlet kurumlarında iliğine kadar hissediyorsun o dışlanmışlık halini.
Devlet kurumlarında iliğine kadar hissediyorsun o dışlanmışlık halini.
0
1. Hayır. Aklıma bile gelmez.
2. "Benim de parmağıma yüzük takılmıştı" falan derse laf arasında, yani nişanlanmıştım denir hadi de, "ben de seçilmiştim" gibi düşüncelerle farkında olmadan kendini aşağıda gördüğü için üzülürüm.
Halbuki, olacak olan olur kafasında olup normal hayatını yaşayan bir tip olsaydı saygı duyardım daha çok
2. "Benim de parmağıma yüzük takılmıştı" falan derse laf arasında, yani nişanlanmıştım denir hadi de, "ben de seçilmiştim" gibi düşüncelerle farkında olmadan kendini aşağıda gördüğü için üzülürüm.
Halbuki, olacak olan olur kafasında olup normal hayatını yaşayan bir tip olsaydı saygı duyardım daha çok
0
siz hayatiniz boyunca disaridaki insanlarin dediklerine gore yasamaya devam ederseniz hicbir zaman istediklerinizi gerceklestiremeyeceksiniz. bunu da not alin bir yere
0
"helal olsun adama kızın parmağına yüzük taktı" filan gibi cümleler kadını resmen mal yerine koyan tabirler bence..
lan yüzüğü ben takıyorum, kabul ediyorsam evlenmeyi (ki ben etmedim birkaç kere) ee adama ne oluyor? niye ona helal oluyor?
lan yüzüğü ben takıyorum, kabul ediyorsam evlenmeyi (ki ben etmedim birkaç kere) ee adama ne oluyor? niye ona helal oluyor?
0
hımm bir saniye
yani
"kızı gezip gezip bırakmadı, ortada koymadı" gibi bir bakış açısıyla mı adama helal olsun, oluyor acaba?
yuhh valla bunu diyecek olan hiç demesin. bi çay koysun.
yani
"kızı gezip gezip bırakmadı, ortada koymadı" gibi bir bakış açısıyla mı adama helal olsun, oluyor acaba?
yuhh valla bunu diyecek olan hiç demesin. bi çay koysun.
0
o şundan oluyor: bizim toplumda kadınlar evlenme meraklısı, evlenmeye can atan varlıklar; erkekler de evlilikten kaytarmaya çalışan olarak görülüyor. o yüzden erkeğehelal olsun diyorlar yani kızla gezip bırakmdı, sahip çıktı ciddi olduğunu gösterdi gibisinden. Yani en okumuş modern aile bile kızı bi erkekle çıktığında ciddi olup olmamayı müthiş önemsiyor
ya işte mehmet ali erbil. kendi yemediği halt kalmadı ama kızı erkeklerle gezip dansetsin istemiyor en basit örnek işte.
ya işte mehmet ali erbil. kendi yemediği halt kalmadı ama kızı erkeklerle gezip dansetsin istemiyor en basit örnek işte.
0
Çok yanlış ülkeye doğmuşum, anasını satayim. Reenkarnasyon varsa bi önceki hayatımda bayağı bayağı cofri lenistir falandim herhalde. Hangi günahın bedeli bu? :/
0
mehmet ali erbilin kızıyla aynı yıl mezun oldum ben, bikentten. kamu yönetimi okudu o kız ama 1 gün işini yapmadı. mis gibi baba parası yedi.
bunun babanın kart zampara olmasıyla bir alakası yok. erkek tahakkümünü kabul etmekle alakası var. kendi ayakları üzerinde duran, babasından geçinmeyen bir kız olsaydı, ne istiyorsa onu yapabilirdi. o kızın başlık parasıyla satılan 15 yaşında kkızlardan ne farkı var?
daha üstüne, kızın kendi tercihi. Malinin birlikte olduğu hatunlar da tabi ki parası için birlikte oluyor. kendini o kızın da o hatunların da yerine koymak, benim nazarımda çalışan, kendi ayakları üzerinde duran, kendine saygısı olan, kadın-erkek ilişkilerine tahakküm nazarıyla bakmayan kadına hakaret olur.
bunun babanın kart zampara olmasıyla bir alakası yok. erkek tahakkümünü kabul etmekle alakası var. kendi ayakları üzerinde duran, babasından geçinmeyen bir kız olsaydı, ne istiyorsa onu yapabilirdi. o kızın başlık parasıyla satılan 15 yaşında kkızlardan ne farkı var?
daha üstüne, kızın kendi tercihi. Malinin birlikte olduğu hatunlar da tabi ki parası için birlikte oluyor. kendini o kızın da o hatunların da yerine koymak, benim nazarımda çalışan, kendi ayakları üzerinde duran, kendine saygısı olan, kadın-erkek ilişkilerine tahakküm nazarıyla bakmayan kadına hakaret olur.
0
hayır o bilkentli kızdan bahsetmiyorum. mehmet ali'nin küçük kızı var 1995 doğumlu, gazetelere düşmeye başladı erkeklerle dansediyor diye. mali de yasak getirmiş.
0
1) benim için hayatımda beni anlayan bir insan olması çok önemli. hayatı beraber paylaştığım, berbaer dokunduğum hayata.
ve bir şekilde benim böyle arkadaşlarım olmadı. belki şanssızlık, yanlış insanlara denk gelmek, belki üniversitede tıp fakültesini fazla uzatmamın insanlar üzerindeki negatif etkisi bilemiyorum.şimdi yeniden hayat gelsem adam gibi 2 arkadaş yapardım. gerçi var bir tane baya sağlam dostum, o da başka şehirde herneyse.
ve ne kadar yakın arkadaşlarınız olursa olsun bu hayatı beraber paylaşma olayı bir yaştan sonra sevgililiğe kalıyor sanki.
o yüzden bekar olması öenmli değil ama bir sevgilisi yoksa üzülürdümn evet. ama güçlü de bulurdum.
dipnot:buna ben de adayım evet. sanırım 30 yaşımda yanlız olacağım. 4 yıl var gerçi.
2)böyle birşeyi duymak ilk başta biraz negatif bir his oluşmasını sağlıyor bende. doğru değil böyle hissetmem ama öyle işte.
başarmış bir erkeğe yüzük takmış olarak değil de daha çok başarısız görüyorum sanırım.
ama bu düşüncem hoş değil.
ve bir şekilde benim böyle arkadaşlarım olmadı. belki şanssızlık, yanlış insanlara denk gelmek, belki üniversitede tıp fakültesini fazla uzatmamın insanlar üzerindeki negatif etkisi bilemiyorum.şimdi yeniden hayat gelsem adam gibi 2 arkadaş yapardım. gerçi var bir tane baya sağlam dostum, o da başka şehirde herneyse.
ve ne kadar yakın arkadaşlarınız olursa olsun bu hayatı beraber paylaşma olayı bir yaştan sonra sevgililiğe kalıyor sanki.
o yüzden bekar olması öenmli değil ama bir sevgilisi yoksa üzülürdümn evet. ama güçlü de bulurdum.
dipnot:buna ben de adayım evet. sanırım 30 yaşımda yanlız olacağım. 4 yıl var gerçi.
2)böyle birşeyi duymak ilk başta biraz negatif bir his oluşmasını sağlıyor bende. doğru değil böyle hissetmem ama öyle işte.
başarmış bir erkeğe yüzük takmış olarak değil de daha çok başarısız görüyorum sanırım.
ama bu düşüncem hoş değil.
0
1-acımam. evde kalma tabiri bence eskilerde kaldı. tercih meselesi derim. herkes evlenmez zorunda değil.
0
hayır x 2
ben bu soruyu daha ziyade acımak kelimesini irdeleyecek şekilde ele almak istiyorum. belki bir gün hayata başka bir yerden bakınca şimdiye kadar baktığım yerlerden göremediğim bir şeyi görürüm ve düşüncelerim ile hislerim değişir ancak şu zamana kadar gördüğüm şeyler şunlar:
birisinin bir şeyi yaşamamış olması, o şey yaşanması dilenecek bir şeyse, benim o kişi adına üzülmeme neden olabilir ancak. üzülmek içinde empati içeren bir histir. bu anlamda acımak bana yabancı. her kim ki acıdığını söyler, büyük bunalımları olduğunu ve bunların farkında bile olmadığını düşünür, asıl o zaman o kişiye acırım zira bu kişi kendi aşamadığı problemlerin etkide bulunduğu bir bakış açısıyla kontrol eden değil edilendir ve kafada özgür olmadığı gibi başkalarını da o zihne hapsetmek suretiyle beraber acı çekmek ister. belki hiçbirimiz "tam manasıyla" kafada özgür olamıyoruz ama en azından bunu teslim edecek kadar şuurlu olmaktır yapıcı olan ve zaten hiçbir zaman bu minvalde "tam manasıyla" olamayacak bir şey olabiliyormuşçasına, sen de onu aşmış gibi kendine ve dünyaya yalan söylemeye çalışmak hem gereksiz, hem de sadece kendine değil bu tarz yaklaşımlara bağışıklığı olmayan kimselere de zararlı.
ayrıca bu belirli duruma -bekar olmak/olmamak örneğine- dönersek, güzel denecek bir ilişki yaşamak istenebilecek yegane şey gibi geliyor ve bu durumda "güzel"in içeriği de kişiyi bağlar; yani örneğin her halükarda evlenmiş olmak, şeylere razı gelmek kiminin de belki tercih etmediği bir şey. tercihe saygı duymamak duruma acımaktan ziyade acınacak duruma düşmek gibi geliyor çünkü bana şu duyguyu veriyorlar bu durumda: demek ki senin gibi olmayanlar olmasından bu kadar rahatsızsın. sana giren çıkan ne? demek ki sen kendini başka türlü yaşayanlarca olumsuzlanmış hissederek tahrikin olmadığı bir yerde kendi kendine bir saldırıya geçiyorsun yani savunma mekanizman böyle işliyor. demek ki sen acıyacak biri bulma ihtiyacındasın, kendi kendine büyüklenecek bir şey bulamazsan eksik hissediyorsun. üzüntüden ziyade küçümser şekilde acımaya ben başka bir anlam veremiyorum, kimsin ki başkasının haline bu tarz gerekçelerle acıyorsun? bu durumda o mu aciz, sen mi acizsin? gerçekten acımakla, acımak istemek farklı şeyler. benim küçümseme anlamında acıdığım kimseler kendileri bunu yapmaya çalışanlar; hatta acımıyorum diyeyim direkt küçümsüyorum. bu davranış söz konusu ise aşağı yukarı her durumda böyle oluyor. yoksa yani, ancak empati kaynaklı, saygısını bozmayan şekilde acırım birine. evsiz biri düşün mesela. hiç evsiz yaşamış mıyım ki, bakalım o zaman ben ne yapardım. bunların cevabını bilmeden saygı içermeyen bir acıma nasıl duyabilirim? o zaman ırkçılardan, doğduğu yerle, renkle vs yani kendisinden kaynaklı olmayan vasıflarla övünenlerden farkım ne olur? hayır yani hayatın gerçeğine küçümsemeci bir şekilde acımak nasıl bir şey ki, bana çok mantıksız geliyor bir de.
böyle genel bir görüşüm var sonuçta, dolayısıyla verdiğin spesifik örnek de benim açımdan bu genel görüşümden bağımsız değil.
son olarak, bir insanı tanımaya çalışmadan hakkında fikir edinmeye kalkmak ara ara yaptığım bir hata olmakla birlikte yapmayı onaylamadığım bir şey. üstüne ben bunu yapmaya özellikle çabalıyorsam sorunluyumdur üstelik parazitik bir hal almıştır o sorunuma aradağım çözümlerim. herkesin sorunları var, olabilir, ancak sakıncalı gördüğüm şey o enerji asalaklığı durumu. öyle görüyorum.
ben bu soruyu daha ziyade acımak kelimesini irdeleyecek şekilde ele almak istiyorum. belki bir gün hayata başka bir yerden bakınca şimdiye kadar baktığım yerlerden göremediğim bir şeyi görürüm ve düşüncelerim ile hislerim değişir ancak şu zamana kadar gördüğüm şeyler şunlar:
birisinin bir şeyi yaşamamış olması, o şey yaşanması dilenecek bir şeyse, benim o kişi adına üzülmeme neden olabilir ancak. üzülmek içinde empati içeren bir histir. bu anlamda acımak bana yabancı. her kim ki acıdığını söyler, büyük bunalımları olduğunu ve bunların farkında bile olmadığını düşünür, asıl o zaman o kişiye acırım zira bu kişi kendi aşamadığı problemlerin etkide bulunduğu bir bakış açısıyla kontrol eden değil edilendir ve kafada özgür olmadığı gibi başkalarını da o zihne hapsetmek suretiyle beraber acı çekmek ister. belki hiçbirimiz "tam manasıyla" kafada özgür olamıyoruz ama en azından bunu teslim edecek kadar şuurlu olmaktır yapıcı olan ve zaten hiçbir zaman bu minvalde "tam manasıyla" olamayacak bir şey olabiliyormuşçasına, sen de onu aşmış gibi kendine ve dünyaya yalan söylemeye çalışmak hem gereksiz, hem de sadece kendine değil bu tarz yaklaşımlara bağışıklığı olmayan kimselere de zararlı.
ayrıca bu belirli duruma -bekar olmak/olmamak örneğine- dönersek, güzel denecek bir ilişki yaşamak istenebilecek yegane şey gibi geliyor ve bu durumda "güzel"in içeriği de kişiyi bağlar; yani örneğin her halükarda evlenmiş olmak, şeylere razı gelmek kiminin de belki tercih etmediği bir şey. tercihe saygı duymamak duruma acımaktan ziyade acınacak duruma düşmek gibi geliyor çünkü bana şu duyguyu veriyorlar bu durumda: demek ki senin gibi olmayanlar olmasından bu kadar rahatsızsın. sana giren çıkan ne? demek ki sen kendini başka türlü yaşayanlarca olumsuzlanmış hissederek tahrikin olmadığı bir yerde kendi kendine bir saldırıya geçiyorsun yani savunma mekanizman böyle işliyor. demek ki sen acıyacak biri bulma ihtiyacındasın, kendi kendine büyüklenecek bir şey bulamazsan eksik hissediyorsun. üzüntüden ziyade küçümser şekilde acımaya ben başka bir anlam veremiyorum, kimsin ki başkasının haline bu tarz gerekçelerle acıyorsun? bu durumda o mu aciz, sen mi acizsin? gerçekten acımakla, acımak istemek farklı şeyler. benim küçümseme anlamında acıdığım kimseler kendileri bunu yapmaya çalışanlar; hatta acımıyorum diyeyim direkt küçümsüyorum. bu davranış söz konusu ise aşağı yukarı her durumda böyle oluyor. yoksa yani, ancak empati kaynaklı, saygısını bozmayan şekilde acırım birine. evsiz biri düşün mesela. hiç evsiz yaşamış mıyım ki, bakalım o zaman ben ne yapardım. bunların cevabını bilmeden saygı içermeyen bir acıma nasıl duyabilirim? o zaman ırkçılardan, doğduğu yerle, renkle vs yani kendisinden kaynaklı olmayan vasıflarla övünenlerden farkım ne olur? hayır yani hayatın gerçeğine küçümsemeci bir şekilde acımak nasıl bir şey ki, bana çok mantıksız geliyor bir de.
böyle genel bir görüşüm var sonuçta, dolayısıyla verdiğin spesifik örnek de benim açımdan bu genel görüşümden bağımsız değil.
son olarak, bir insanı tanımaya çalışmadan hakkında fikir edinmeye kalkmak ara ara yaptığım bir hata olmakla birlikte yapmayı onaylamadığım bir şey. üstüne ben bunu yapmaya özellikle çabalıyorsam sorunluyumdur üstelik parazitik bir hal almıştır o sorunuma aradağım çözümlerim. herkesin sorunları var, olabilir, ancak sakıncalı gördüğüm şey o enerji asalaklığı durumu. öyle görüyorum.
0
valla bizde mi anormallik var bilmiyorum da, ben 29 yasındayım. üniden ya da iş cevremden ben tanıdıktan sonra evlenen kadın sayısı 1. işte zaten erken evlenmiş olup orda tanıdıklarım vardı, üniversiteden cemaatçiler dısında kimse evlenmedi:/
evde kalmış diye bişe yok, ama cevre cok etkili. akraba ortamında evlenmeyince adam yerine konmuyosun.
evde kalmış diye bişe yok, ama cevre cok etkili. akraba ortamında evlenmeyince adam yerine konmuyosun.
0
Hayır×2
Size böyle davranılmasına bu düşünce yapısıyla kendiniz yol açıyorsunuz çünkü sizde toplumun genel yargısına sahipsiniz. Yoksa parmağına yüzük takıldı vesaire diye gerekçelendirmezsiniz durumu. Gerçekten kendinize ait içi dolu, sağlam bir argümanınız olsa bırakın koca kapakla demeyi, sevgilin var mı diye bile soramazlar. Siz yeterince dik ve sağlam durmuyorsunuz gibi görünüyor burdan bakınca.
Size böyle davranılmasına bu düşünce yapısıyla kendiniz yol açıyorsunuz çünkü sizde toplumun genel yargısına sahipsiniz. Yoksa parmağına yüzük takıldı vesaire diye gerekçelendirmezsiniz durumu. Gerçekten kendinize ait içi dolu, sağlam bir argümanınız olsa bırakın koca kapakla demeyi, sevgilin var mı diye bile soramazlar. Siz yeterince dik ve sağlam durmuyorsunuz gibi görünüyor burdan bakınca.
0
milletin ne dediğine bakma. onlar hayatın boyunca susmayacak çünkü. evli olsaydın hani çocuk diyeceklerdi çocuğun olsaydı hani ikinciyi yapmıyonuz mu diyeceklerdi vs. böyle gider bu. hayatını yaşamaya bak, evlenebileceğin biri olursa değerlendirirsin zaten gerisini koy g.tüne rahvan gitsin.
0
1- hayır, saçmalamayın lütfen
2'yi okumadım ama muhtemelen onda da yanlışsınız
2'yi okumadım ama muhtemelen onda da yanlışsınız
0
bu biraz dışarıya verdiğin mesajla alakalı. 35 yaşında bir kadın tanıyorum. işinde gücünde kariyer kasıyor, evi arabası her şeyi var. fakat aşırı kibirli. herkesi küçümser kimseyi beğenmez. ona acımıyorum neden acıyayım. aşırı özgüvenli ve evlenmeme durumunu evde kaldım olarak değil böyle tercih ediyorum olarak yansıtıyor dışarıya.
sen kendini "parmağına yüzük takılmış kadın" olarak etiketleyince daha iyi hissedecek biriysen evet belki sana acıyabilirler. düşünme böyle şeyler. hangi zamanda yaşıyoruz. evlenme yaşı çok ilerledi artık. ben üniversiteden mezun olalı 1 yıl olacak, bölümden geçen yaz evlenen 22 yaşında o kadar çok insan var ki. ben onlara daha çok acıyorum şahsen.
sen kendini "parmağına yüzük takılmış kadın" olarak etiketleyince daha iyi hissedecek biriysen evet belki sana acıyabilirler. düşünme böyle şeyler. hangi zamanda yaşıyoruz. evlenme yaşı çok ilerledi artık. ben üniversiteden mezun olalı 1 yıl olacak, bölümden geçen yaz evlenen 22 yaşında o kadar çok insan var ki. ben onlara daha çok acıyorum şahsen.
0
Tercih edilmeyecek fiziksel ve kişilik defoları varken, yalnızlığına çok dobra, güçlü ya da zeki olmasını bahane ediyorsa, hafiften bir gülme geliyor.
0
çocuk için geç kalıyor, evde kalıyorum paniğiyle yanlış bir evlilik yapma ihtimali yüksek diye düşünürüm.
0
burada çoğu kişinin söylediğine katılıyorum ve eklemek istiyorum: tercih edilesi özellikleri olmamasına bahane arıyorsa diye bir ifade gördüm az üstte. bu bizim toplumda hatta sanıyorum çağdaş çoğu toplumda olan bir şey işte. bundan zehirlenmemen gerekiyor. tercih edilmek ne demek, sen kimsin, siz kimsiniz, bakalım ben sizi tercih ediyor muyum, diye konuşabilmen gerekir. hangi konuda olursa olsun. kimse pazarda patates seçmiyor (oha hatta çüş diyorum o densizliğe). sen kendini birilerine beğendirmekle, hele ki bu uğraşın sana zarar verdiğini düşünüyorsan, asla mükellef değilsin. insanın kendine özeleştiri yapabilmesi tercih edilmek duygusundan bağımsız olmalı yoksa o arada ruhun duymadan kendine saygını yitirir ve her şeyi yapabilecek hale gelirsin. bu gerçekten ruh hastası bir anlayış biçimi. kendini hasta ettiği yetmemiş, gelmiş burada şu an özgüvensizliğinden (ya da her neyse, telkine açıklığından diyeyim) yararlanarak seni edecek. birilerini kendisi tercih ettiğini sandığı zaman tanrı kompleksi, kendisi reddedildiği zaman ise felaket bir aşağılık kompleksi yaşamak işten olmaz böyle biri için.
0
holydreamer
eşime (kadın) çok beğendiği ve uzun bir süredir almak istediği, ancak düğün masrafları, borçlar vs. derken almayı sürekli ertelediği güneş gözlüğünü hediye etmek istiyorum. nasıl seçim sizce?modelini de ekleyelim de duyuruya renk gelsin.http://www.ray-ban.com/turkey/gunesgozlukleri/RB3517%20MALE%200
eşime (kadın) çok beğendiği ve uzun bir süredir almak istediği, ancak düğün masrafları, borçlar vs. derken almayı sürekli ertelediği güneş gözlüğünü hediye etmek istiyorum. nasıl seçim sizce?
modelini de ekleyelim de duyuruya renk gelsin.
www.ray-ban.com
satın alınacak dükkan/site önerileriniz de varsa iletebilirsiniz.
modelini de ekleyelim de duyuruya renk gelsin.
www.ray-ban.com
satın alınacak dükkan/site önerileriniz de varsa iletebilirsiniz.
0
dediğiniz gibiyse çok mutlu olacaktır, amaç o zaten. o hediye olur, bu ufak şu ucuz vs laflarına bakmayın. ne mutlu edecekse onu alın.
0
Model süpermiş.. harika olur tabii. Nice mutlu yıllarınız olsun :)
Edit: Atasun'da indirim var bu ara..
Edit: Atasun'da indirim var bu ara..
0
gözlük oldukça pahalı ama değer hocam, çak gitsin. janis joplin gibi dolaşsın yenge :)
benim de tam 1 ay var ilk yıldönümüme. güzel tavsiyeler iyi olur. takipteyim.
benim de tam 1 ay var ilk yıldönümüme. güzel tavsiyeler iyi olur. takipteyim.
0
eğer bütçe varsa ve aceleniz yoksa rayban internet üzerinde kendi gözlüğünüzü tasarlamanıza izin veriyor. sapına istediğiniz notu ekleyebiliyorsunuz. bence iyi bir seçim olabilir.
ben yazana kadar edit gelmiş soruya. dediğime bakın derim.
ben yazana kadar edit gelmiş soruya. dediğime bakın derim.
0
@teritori, evet tasarlama sayfası dikkatimi çekti. özellikle isim yazılması hoş olurdu ama nedense istediğim modeli birebir tasarlayamadım. seçenekler yetersiz geldi. dışarıda başka bir yerde isim yazdırma olasılığı var mı acaba?
@hakim oynayin dedi, evet sitesinde fiyat biraz yüksek. piyasada 450-500 tl aralığında bulunabiliyor.
@hakim oynayin dedi, evet sitesinde fiyat biraz yüksek. piyasada 450-500 tl aralığında bulunabiliyor.
0
hocam gözlük çok güzel ama tavsiyem katlanabilir modelini almayın, bende katlanan model benzer bir gözlük var. kafama takıyorum hadi saçıma takılıyor tamam, eşeklik bende kafama gözlüğü niye takıyorum da gözüme takıyorum hava biraz rüzgarlıysa yine saçıma takılıyor. valla artık yıldım, satsam düz model bi' şey alsam diyorum.
0
nucleon
merhaba,belki yüksek lisans yaparım diyerek ales e başvurmuştum. hiç hazırlanmadım, sınav da yarınmış zaten.şimdi gireyim mi ben buna? bi 72 fln alırmıyım acaba minimum? yoksa yatıp uyuyayım mı?bikaç sene oldu üniversite biteli
merhaba,
belki yüksek lisans yaparım diyerek ales e başvurmuştum. hiç hazırlanmadım, sınav da yarınmış zaten.
şimdi gireyim mi ben buna? bi 72 fln alırmıyım acaba minimum? yoksa yatıp uyuyayım mı?
bikaç sene oldu üniversite biteli
belki yüksek lisans yaparım diyerek ales e başvurmuştum. hiç hazırlanmadım, sınav da yarınmış zaten.
şimdi gireyim mi ben buna? bi 72 fln alırmıyım acaba minimum? yoksa yatıp uyuyayım mı?
bikaç sene oldu üniversite biteli
0
evet sayısal bitirdim. hangi bölümleri çözeceğim ben bir de onu söyleyin madem :) konuya çok yabancıyım
0
in vino veritas
veriler;maltepe:- site icinde guvenlikli havuzlu gymli- 1+1 (amerikan mutfak)- balkon yok- yeni bina mutfak banyo sifir tertemiz- servise 10 dk yurume mesafesi- aidat yaklasik 230 - 250 tl- kira: 1300-1400 civari- maltepe (merkeze uzak)kadikoy:- eski, en az 20 yillik bina- 1+1 mutfak ayri bir oda am
veriler;
maltepe:
- site icinde guvenlikli havuzlu gymli
- 1+1 (amerikan mutfak)
- balkon yok
- yeni bina mutfak banyo sifir tertemiz
- servise 10 dk yurume mesafesi
- aidat yaklasik 230 - 250 tl
- kira: 1300-1400 civari
- maltepe (merkeze uzak)
kadikoy:
- eski, en az 20 yillik bina
- 1+1 mutfak ayri bir oda ama kucuk
- balkon olabilir de olmayabilir de
- mutfak banyo sifirlanmis olmayabilir
- servis onunden geciyor
- aidat 50tl ve alti
- kira: 1700 - 1800 civari
- kadikoy (tam merkezde)
ne yapmali karar veremiyorum. siz napardiniz, neden?
maltepe:
- site icinde guvenlikli havuzlu gymli
- 1+1 (amerikan mutfak)
- balkon yok
- yeni bina mutfak banyo sifir tertemiz
- servise 10 dk yurume mesafesi
- aidat yaklasik 230 - 250 tl
- kira: 1300-1400 civari
- maltepe (merkeze uzak)
kadikoy:
- eski, en az 20 yillik bina
- 1+1 mutfak ayri bir oda ama kucuk
- balkon olabilir de olmayabilir de
- mutfak banyo sifirlanmis olmayabilir
- servis onunden geciyor
- aidat 50tl ve alti
- kira: 1700 - 1800 civari
- kadikoy (tam merkezde)
ne yapmali karar veremiyorum. siz napardiniz, neden?
0
ben temiz evi seçerim. maltepe ile kadıköy arası ne kadar ki zaten, en fazla yarım saat.
0
bi an yatırımlık gibi dusundum derin derin tartıyodum, kesin maltepe. kadıkoy evleri depremde sıkıntı
0
Yaş kaç? İş/okul nerede?
Ben 30 yaşından küçükseniz ve işe gidişi aşırı zorlaştırmazsa kadıköy derim. O aidat inanılmaz göze batıyor bi noktadan sonra bir de. Söyleyeyim dedim.
Ben 30 yaşından küçükseniz ve işe gidişi aşırı zorlaştırmazsa kadıköy derim. O aidat inanılmaz göze batıyor bi noktadan sonra bir de. Söyleyeyim dedim.
0
maltepe'deki ev sahile yakın olsaydı süper olurdu. 1300*1400 liraya sahile yakın daireler bulursunuz gibi geliyor. metroya yakın mı ev?
satın almayacağınız için kadıköy bana masraf gibi geldi.
satın almayacağınız için kadıköy bana masraf gibi geldi.
0
Maltepe
Eski evde yaşanmaz. Kadıköyde bahsettiğiniz gibi evlerde arkadaşlarım oturuyor bir yılda baya sorunla karşılaştılar. Kışın ısınamadılar, apartmanın kapısı kırıldı öyle kaldı vs. Hem pahalı hem de merkezi bana çok kalabalık geliyor. Her yer insan seli. Kadıköyde koşuyoluna da bir bakın? Daha sakin güzel ve nispeten merkeze göre ucuz.
Maltepe de anladığım kadarıyla e5 üzeri ormanlık alanlara yakın? Ben de o tarz bir yerde maltepeye yakın oturuyorum gayet mutluyum. Sabahları metroya gitmek ve yol biraz koyuyor ama alışıyor insan.
Eski evde yaşanmaz. Kadıköyde bahsettiğiniz gibi evlerde arkadaşlarım oturuyor bir yılda baya sorunla karşılaştılar. Kışın ısınamadılar, apartmanın kapısı kırıldı öyle kaldı vs. Hem pahalı hem de merkezi bana çok kalabalık geliyor. Her yer insan seli. Kadıköyde koşuyoluna da bir bakın? Daha sakin güzel ve nispeten merkeze göre ucuz.
Maltepe de anladığım kadarıyla e5 üzeri ormanlık alanlara yakın? Ben de o tarz bir yerde maltepeye yakın oturuyorum gayet mutluyum. Sabahları metroya gitmek ve yol biraz koyuyor ama alışıyor insan.
0
maltepe'den iş ne kadar sürüyor, kadıköy'den ne kadar? ben günde 1 saat daha zaman boşluğu için 200 lira fazla vermeyi de eski evde oturmayı da göze alırım mesela, sen?
0
bence kesinlikle kadıköy
kadıköy'de iş sonrası veya tatil günlerinde yapacak bir sürü alternatifiniz olur, hayatın içinde olursunuz, bir yere gitmek bir şeyler yapmak için plan yapmanıza gerek kalmaz, evinizden rastgele çıkar takılırsınız.
maltepe'de servise 10dk yürümek yazın güzel de kar kış kıyamette çok küfredersin.
aidat yüksek, gym ve havuzu ne kadar kullanırsın iyi hesap yap
kadıköy'de iş sonrası veya tatil günlerinde yapacak bir sürü alternatifiniz olur, hayatın içinde olursunuz, bir yere gitmek bir şeyler yapmak için plan yapmanıza gerek kalmaz, evinizden rastgele çıkar takılırsınız.
maltepe'de servise 10dk yürümek yazın güzel de kar kış kıyamette çok küfredersin.
aidat yüksek, gym ve havuzu ne kadar kullanırsın iyi hesap yap
0
sahil degil de e5e yakin olmasi tercihim maltepede aslinda cunku toplu tasima cok onemli benim icin. kadikoy zaten sirf bu yuzden degerlendirmeye dahil oldu cunku toplu tasimadan nefret ediyorum mumkun oldugunca merkezde olmayi bu nedenle tercih ediyorum. kadikoyu de cok seviyorum. servis artisi da cok onemli cunku bahsedildigi gibi aksam neyse de sabahlari servise yurumek tam bir iskence geliyor bana ozellikle kisin.
kadikoyde olunca maltepeye gore 15 dk gec cikmam gerekiyor evden.
kadikoyde olunca maltepeye gore 15 dk gec cikmam gerekiyor evden.
0
bu sorunun tek cevabı var: işin nerde.
başka hiçbir cevabı yok.
maltepeye taşınıp işine 1.30 saatte gideceksen (trafiği sakın unutma), ama kadıköyde 25-30 dakikada evinde olacaksan. her zmana için kadıköy.
başka hiçbir cevabı yok.
maltepeye taşınıp işine 1.30 saatte gideceksen (trafiği sakın unutma), ama kadıköyde 25-30 dakikada evinde olacaksan. her zmana için kadıköy.
0
kadıköy
7 senedir kadıköy'de yaşıyorum, eski ev o kadar da sıkıntı çıkarmadı. kaldı ki yeni evin sıkıntı çıkarmayacağının garantisi de yok. gıcır gıcır yeni evleri de sevmem, çok ruhsuzlar, bir de üstüne 1500 tane spot döşüyorlar tavana iyice tüylerim diken diken oluyor.
ayrıca sosyal hayattan mahrum kalmayacağınız yer tabii ki kadıköy. evden çıkıp, yürüyerek yeldeğirmenindeki kafelere, barlar sokağına, moda sahile gitmek paha biçilemez. yarım saatte taksim'de, 20 dakikada beşiktaş ve karaköy'desin. marmaray, vapur, metrobüs, metro hepsi ayağının altında. şu şartlar altında maltepe bana baya kötü görünüyor :)
7 senedir kadıköy'de yaşıyorum, eski ev o kadar da sıkıntı çıkarmadı. kaldı ki yeni evin sıkıntı çıkarmayacağının garantisi de yok. gıcır gıcır yeni evleri de sevmem, çok ruhsuzlar, bir de üstüne 1500 tane spot döşüyorlar tavana iyice tüylerim diken diken oluyor.
ayrıca sosyal hayattan mahrum kalmayacağınız yer tabii ki kadıköy. evden çıkıp, yürüyerek yeldeğirmenindeki kafelere, barlar sokağına, moda sahile gitmek paha biçilemez. yarım saatte taksim'de, 20 dakikada beşiktaş ve karaköy'desin. marmaray, vapur, metrobüs, metro hepsi ayağının altında. şu şartlar altında maltepe bana baya kötü görünüyor :)
0
madeleine elster
kızlar her gün evden çıkmadan ne sürüyorsunuz yuzlerinize? yas belirtirseniz super olur. özellikle cilt makyajı yapanlarınkini merak ediyorum.
kızlar her gün evden çıkmadan ne sürüyorsunuz yuzlerinize? yas belirtirseniz super olur. özellikle cilt makyajı yapanlarınkini merak ediyorum.
0
concealer, fondoten(bazi gunler bb suruyorum), pudra, highlighter, bronzer cilt icin bunlar,
rimel, eyeliner, kas fari goz ve kas icin
ve ruj.
21.
rimel, eyeliner, kas fari goz ve kas icin
ve ruj.
21.
0
Güneş kremi, ince yapılı fondoten, far, (cat) eyeliner, ruj, rimel (bazen)
Yaş 23
Yaş 23
0
Güneş koruyucu + bazen uykusuz kaldıysam kapatıcı. bir de dudaklarım çok çatlıyor, nemlendirici. Bu kadar :(
yaş: 28
yaş: 28
0
cilt nemlendirici, göz altı kapatıcısı, eyeliner, dudak nemlendirici lipstick.
yaş 20.
yaş 20.
0
nemlendirici ve koruyucu olarak güneş kremi, göz altı kapatıcısı, çok yağlı bir cildim olduğu için cildi sabit tutması adına şeffaf pudra ve allık; bunlar cilt için.
gözümün altına ve üstüne aynı kalemi çekiyorum, rimel ve ruj; bunlar da renkli kozmetik ve benim en sevdiğim bölüm.
yaş 30.
gözümün altına ve üstüne aynı kalemi çekiyorum, rimel ve ruj; bunlar da renkli kozmetik ve benim en sevdiğim bölüm.
yaş 30.
0
Güneş kremi. Gözaltı kapatıcısi, rimel, allık. Bazen de eyeliner. Dudaklarıma genelde nemlendirici sürüyorum, arada eserse hafif renkli ruj.
0
Solaryuma girdiğim için fondöten kullanmıyorum. Allık, kaş rimeli, maskara, lipbalm ya da lipstick.
24 yaşındayım göz altı bölgemi bile kimsayallarla nemlendirmeme kararı aldım.
24 yaşındayım göz altı bölgemi bile kimsayallarla nemlendirmeme kararı aldım.
0
Yas 30. Cilt kansiz soluk. Loreal skin perfection bb krem ve essence yagsiz fondoten birlikte uyguluyorum. Rimel ve jlo red ruj
0
Her gün nemlendirici ve renksiz lip balm, yazın artı güneş kremi.
Canım isterse hafif renkli bir ruj. Aşırı soluksam rimel artı göz kalemi, ayda 2-3 gün bb krem ve göz altı kapatıcısı.
Canım isterse hafif renkli bir ruj. Aşırı soluksam rimel artı göz kalemi, ayda 2-3 gün bb krem ve göz altı kapatıcısı.
0
Bb krem çok yapış yapış ve ağır geliyor. Nemlendirici ile sıvı fondöteni elimde karıştırıyorum ve sürüyorum. Shisdo'nun sıvı fondöteni çok hafif ve rahat, diğer fondötenler ağır geliyor. Yılda 3-5 kere göz altı kapatıcısı kullanıyorum. Gözüme bazen kalem veya eyeliner, bazen far, bazen ikisini birden sürüyorum, bazen de hiçbir şey sürmüyorum. Kıyafetim solgunsa biraz yüze ağırlık veriyorum, kıyafet parlaksa daha sade bırakıyorum. Yine yazın daha sade bırakıyorum, kışın biraz daha ağırlaştırıyorum, yazları daha az far oluyor. Rimel + allık + ruj ile tamamlıyorum. Cildim açık ve soluk ama yorgubluğa göre değişiyor. 7-8 saat uyursam daha canlı ve renkli oluyor. Bugün 4 küsur saat uyudum, büyük olasılıkla dudağım ve cildim aynı renktedir şu an. 10 saat uyursam daha pembe dudakla kalkıyorum. Gözümdekiler hariç kalanı gün içinde yüzümden çıkmış oluyor. Yaşım 32
0
yaşı küçük olan arkadaşların bile highlighter a kadar sürüyor olmaları baya can sıkıcı aslında. neyse kendileri pişman olacaklar nasılolsa :)
cilt makyajı için baz kullanıyorum mecburen cildim çok yağlı çünkü. sonra göz altı aydınlatıcısı, hafif bi fondöten ve pudra. allık yerine bronzer kullanıyorum. göz kalemi ve rimel, öncesinde göz bazı çünkü tazelemekle uğraşamıyorum gün içinde. en son da ruj.
Yaş: 31
cilt makyajı için baz kullanıyorum mecburen cildim çok yağlı çünkü. sonra göz altı aydınlatıcısı, hafif bi fondöten ve pudra. allık yerine bronzer kullanıyorum. göz kalemi ve rimel, öncesinde göz bazı çünkü tazelemekle uğraşamıyorum gün içinde. en son da ruj.
Yaş: 31
0
Cilt makyaji yapmiyorum.kisin nemlendirici, yazin gunes kremi.
Gunduz cikarken goz kalemi, rimel, ruj. Hic degismez. Yas 23
Gunduz cikarken goz kalemi, rimel, ruj. Hic degismez. Yas 23
0
günlük: nemlendirici, krem allık ve dudak kremi.
özel buluşma, görüşmelerde: nemlendirici, makyaj bazı, göz altı kapatıcısı, rimel, eyeliner, aydınlatıcı, pudra allık veya krem allık, ruj.
yaşım 30.
özel buluşma, görüşmelerde: nemlendirici, makyaj bazı, göz altı kapatıcısı, rimel, eyeliner, aydınlatıcı, pudra allık veya krem allık, ruj.
yaşım 30.
0
eyeliner, rimel, ruj.
sivilce kapatmak icin gerekirse de noktasal kapatici.
yas 29.
sivilce kapatmak icin gerekirse de noktasal kapatici.
yas 29.
0
Sabah kalkınca yüzümü yıkayıp nemlendirici sürüyorum. Eğer bazı nedenlere bağlı olarak (uykusuzluk, stres, alkol, yiyecek alerjisi..) yanaklarım kalktığımda çok kızarık olursa evden çıkmadan önce çok hafif jane iredale mineral pudra sürüyorum. Eğer yanaklarım kırmızı değilse o gün bir şey sürmüyorum. Ardından göz çevreme çok hafif ten rengi far uyguluyorum biraz aydınlatsın diye. Krem highlighter kullanmıyorum çünkü duruşu hoşuma gitmiyor. Ardından biraz kaş farı (kaşlarım bayağı seyreldi son yıllarda) ve biraz da rimel sürüyorum. Çoğu zaman eyeliner bile sürmüyorum ama bazen canım isterse sürüyorum. Ardından da dudaklarıma çok hafif bir ruj ya da chubby stick uyguluyorum tamamdır. Yaş 27.
Edit: Yazmayı unutmuşum. Tüm bunların üstüne cildim biraz daha canlı ve sağlıklı görünsün diye termal su sıkıyorum (genelde avene).
Edit: Yazmayı unutmuşum. Tüm bunların üstüne cildim biraz daha canlı ve sağlıklı görünsün diye termal su sıkıyorum (genelde avene).
0
Goz kalemi + ruj.
Baska bir sey surmuyorum genelde. Bazen hic ama o zaman ceset gibi gorunuyorum bence :/ ya da surekli uykum varmis gibi.
Bi ara denedim, en acik renk bb cream bile koyu geldi. Zaten en ufak harekette yuzum kizariyor, alliga gerek olmuyor.
Uyku duzenim cok kotu, o yuzden genelde goz alti kapaticisi gibi bisey suruyorum. Yani su pembe renkli olan, dogal concealer denilenlerden. Zaten organik kozmetik markasi yuzume, gozumun etrafina bisey surcek olursam. Yas 26.
Baska bir sey surmuyorum genelde. Bazen hic ama o zaman ceset gibi gorunuyorum bence :/ ya da surekli uykum varmis gibi.
Bi ara denedim, en acik renk bb cream bile koyu geldi. Zaten en ufak harekette yuzum kizariyor, alliga gerek olmuyor.
Uyku duzenim cok kotu, o yuzden genelde goz alti kapaticisi gibi bisey suruyorum. Yani su pembe renkli olan, dogal concealer denilenlerden. Zaten organik kozmetik markasi yuzume, gozumun etrafina bisey surcek olursam. Yas 26.
0
Nemlendirici + ten rengi far + eyeliner + ruj
Rimel bazen suruyorum bazen surmuyorum sabahki keyfime bagli. (28)
Haftasonu haricinde pudra kullanmiyorum, onun disinda cilt makyaji yapmiyorum.
Rimel bazen suruyorum bazen surmuyorum sabahki keyfime bagli. (28)
Haftasonu haricinde pudra kullanmiyorum, onun disinda cilt makyaji yapmiyorum.
0
fondoten (cildim yağlı olduğu için bb sürmüyorum), allık, nude tonlara yakın ruj.
evde bir sürü rimelim var ama kullanmıyorum zaten kirpiklerim uzun ve gür. far falan da sürmüyorum. idare ediyor beni.
edit: yaş 26
evde bir sürü rimelim var ama kullanmıyorum zaten kirpiklerim uzun ve gür. far falan da sürmüyorum. idare ediyor beni.
edit: yaş 26
0
nemlendirici (güneş koruyucusuna geçeceğim) sürüyorum duştan çıkınca. giyinene kadar cilt onu emmiş oluyor.
göz altlarım biraz çökük ve koyu renk olduğu için eğer çok koyu günündeyse turuncu corrector+kapatıcı, değilse sadece kapatıcı.
burnum çabuk yağlanıyor ve gözenekler belli. o yüzden t bölgeme porefessional sürüyorum, daha mat bir görüntü veriyor.
yanaklı bir insan olduğum için benefit hoola bronzerla biraz gölgelendirme yapıyorum yanaklarıma. elmacık kemiklerimin üst kısmına da highlighter uyguluyorum (çoğunlukla mac soft and gentle ya da the balm mary lou manizer) (yaz sezonunda sıvı olan nars hot sande geçebilirim).
eyeliner süreceğim bir günse göz kapağıma baz (çoğunlukla mac painterly), eyeliner, rimel. sürmeyeceksem sadece rimel.
yaş 27.
göz altlarım biraz çökük ve koyu renk olduğu için eğer çok koyu günündeyse turuncu corrector+kapatıcı, değilse sadece kapatıcı.
burnum çabuk yağlanıyor ve gözenekler belli. o yüzden t bölgeme porefessional sürüyorum, daha mat bir görüntü veriyor.
yanaklı bir insan olduğum için benefit hoola bronzerla biraz gölgelendirme yapıyorum yanaklarıma. elmacık kemiklerimin üst kısmına da highlighter uyguluyorum (çoğunlukla mac soft and gentle ya da the balm mary lou manizer) (yaz sezonunda sıvı olan nars hot sande geçebilirim).
eyeliner süreceğim bir günse göz kapağıma baz (çoğunlukla mac painterly), eyeliner, rimel. sürmeyeceksem sadece rimel.
yaş 27.
0
Göz altı kapatıcısı + allık + eyeliner + hafif bi ruj.
Bazen rimel ve hafif far sürdüğum de oluyor.
Yaşım 26.
Bazen rimel ve hafif far sürdüğum de oluyor.
Yaşım 26.
0
Yuz icin gunes kremi, bb krem, gozalti kapaticisi ve bronzer. Kaslarimi dolduruyorum kalem veya farla. Gozume far, bazen eyeliner ve rimel suruyorum. Bi de ruj. Yas 22
0
Mineral fondöten
Rimel+eyeliner
(Kaşlarımı dolduruyorum biraz kahverengi bir farla)
Dudak kalemi+ruj
Allık
Günlük rutin makyajım bu. Çok uykusuzsam göz makyajini es gecebiliyorum bazen. Hafta sonu bir yere cikmayacaksam cildim hava alsin diye makyaj yapmıyorum, nemlendirici sürüp uyuyorum bol bol.
Yas 29.
Rimel+eyeliner
(Kaşlarımı dolduruyorum biraz kahverengi bir farla)
Dudak kalemi+ruj
Allık
Günlük rutin makyajım bu. Çok uykusuzsam göz makyajini es gecebiliyorum bazen. Hafta sonu bir yere cikmayacaksam cildim hava alsin diye makyaj yapmıyorum, nemlendirici sürüp uyuyorum bol bol.
Yas 29.
0
amandeyimbensana
11 yıl önce fakülteden mezun oldum. Şimdi diploma lazım oldu. Süreç Nasıl işlet? Öğrenci işleri beni çok oyalar mı? Ne yapmam gerek?
11 yıl önce fakülteden mezun oldum. Şimdi diploma lazım oldu. Süreç Nasıl işlet? Öğrenci işleri beni çok oyalar mı? Ne yapmam gerek?
0
hangi okul olduğuna göre değişir. iü'de belli günler veriyorlar, öğrenci işlerini arayıp sorun.
0
Uludağ üni tıp fak
Bir de- zannetmiyorum ama- benim yerime başkası alabilir mi ? Tecrübesi olanlar mı
Bir de- zannetmiyorum ama- benim yerime başkası alabilir mi ? Tecrübesi olanlar mı
0
İstnbul Üniversitesi bulunduğunuz şehrin İl Milli Eğitim Müdrlüğü'ne gönderiyor. Diplomayı alırken resmi yemin zorunluluğu olduğu için başkası alamıyor. Bunu başka üniversitelerdeki arkadaşlarıma söyleyince inanmadılar, dolayısıyla uygulamalar farklı olabilir. Arayıp sormakta fayda var.
0
Oğrenci işlerine gidersiniz, kimliğinizi gösterip öğrenci numaranızı ve mezuniyet tarihini söylersiniz; onlar arşivlere bakıp sizinkini verirler. Resmi evrak olduğu için aldığınızda bir belge imzalatıyorlar; yerinizs başkasının alabileceğini sanmıyorum yani.
Tıp fakültesinde öğrenci işleri konusunda bilgim yok ama diğer fakültelerde böyle işliyor süreç Uludağ'da.
Tıp fakültesinde öğrenci işleri konusunda bilgim yok ama diğer fakültelerde böyle işliyor süreç Uludağ'da.
0
Alt4y
yalan yok hadi açıklayın
yalan yok hadi açıklayın
0
26.
Artik indirimlerden de yararlanamadigima gore bi is bulsam iyi olacak.
Artik indirimlerden de yararlanamadigima gore bi is bulsam iyi olacak.
0
hala yazmayanlar var.
merak etmeyin biliyoz az çok yaşınızı.
yazanları tebrik ederim.
merak etmeyin biliyoz az çok yaşınızı.
yazanları tebrik ederim.
0
0
56. senemi bitirmek üzereyim.
hissettiğim de 56. bu durum yeni benim için. çocuklukta büyükmüş gibi hissederdim. 25 lerde filan 19-20 hissederdim. 40 larda 25-30 gibi hissederken şimdi tam yaşımı hissediyorum. kızlar evlenince büyüdüm ben sanki. dünürlerim, damatlarım var. damat elimi öpüyor. hiç de sevmem el öptürmeyi ama onun hayata bakışı böyle elimi vermesem olmayacak. ben de büyüyem bari dedim galiba.
edit:
Şöyle bi baktım da en uzun ben yazmışım. Kendimi park teyzeleri gibi hissettim şimdi. Sahi park teyzesi gibi miyim ben... Tüüü :/
hissettiğim de 56. bu durum yeni benim için. çocuklukta büyükmüş gibi hissederdim. 25 lerde filan 19-20 hissederdim. 40 larda 25-30 gibi hissederken şimdi tam yaşımı hissediyorum. kızlar evlenince büyüdüm ben sanki. dünürlerim, damatlarım var. damat elimi öpüyor. hiç de sevmem el öptürmeyi ama onun hayata bakışı böyle elimi vermesem olmayacak. ben de büyüyem bari dedim galiba.
edit:
Şöyle bi baktım da en uzun ben yazmışım. Kendimi park teyzeleri gibi hissettim şimdi. Sahi park teyzesi gibi miyim ben... Tüüü :/
0
rajaz
severek yumuş yumuş kullandığınız desteksiz sütyen önerilerinize açığım
severek yumuş yumuş kullandığınız desteksiz sütyen önerilerinize açığım
0
boynerden almıştım bir tane. markasını hatırlamıyorum. kullandığım en iyi sütyendi kendisi. 100tl gibi bir şey vermiştim ama değdi. boynere bak.
0
Yukarıdaki Marks and Spencer cevaplarına gerçekten inanıyorum, arkadaşlarım da aynı şeyi söylüyorlar ama ben kötü deneyimler yaşadım M&S ile, "Benim derdim ne, niye benimkiler böyle oldu" diye sorayım. Büyük olasılıkla sorun sutyende değil, bende ama yine de yaşadığım rahatsızlığı anlatmak isterim. Hem belki aynı durumu yaşayan vardır diye, hem de alırken dikkat edilmesi gereken bir husus olarak. Arkadaşlarım da çok önerdiği için gittim, üç tane aldım. Gerçekten sağlam, o konuda bir sorun yok; normal, klasik, dümdüz, üç renkte (ten, beyaz, siyah) sutyen aldım.Hatta beyaz ve ten olanı ikisi bir arada satılanlardandı. 4-5 ay sonra üst tarafından dışarı doğru kıvrılmaya başladı. İlgili görseli bulamadım, ben çizeyim. Paint terk bir şey ama anlaşılır herhalde.
i.hizliresim.com
Kıvrılan kısım, çizdiğim şekilden biraz uğraşılırsa anlaşılacağı üzere, hem t-shirt'ü tutup yukarı itiyor hem de durduk yerde olmaması gereken bir sutyen boşluğu yaratıyor, cup kısmını tam saramıyor. Şöyle oluyor.
1.bp.blogspot.com
Ama bunun serti.
Haliyle böyle olunca "Benim cup'ım bu değil bu markada galiba, cup kısmından küçüğünü alayım" dedim. Onun da üst kısımları birkaç ay sonra lale gibi açılmaya başladı. O hem kıvrıldı boşluk yarattı, hem de içerideki kısmı bastırarak sıktı. İyice komik oldu. Düşün ki, hem bastırılıyor yukarı fırlıyor ve potluk yaratıyor, hem de dışarı kıvrık olduğu, boşluk gibi duran bir üst kısmı var. T-shirt üstünden push-up doldurmaya çalışıyormuşum gibi görünüyor. Kendi üstündeyken de "Küçük mü geldi, büyük mü geldi, anlayamıyorum" diye tepki veriyor insan.
Sonuç olarak evimde 4 tane yukarı kısımları dışa doğru çiçek gibi açılmış sutyen var ama kalan kısımları çok sağlam. Belki modelden dolayı öyledir ama klasik sutyen işte, daha klasiği ne ki? İnsana "gizli mutsuzluk" yaşatıyor.
s-media-cache-ak0.pinimg.com
Yine de kalan kısımların sağlamlığı çok güzel ve çok rahat, belki sorun modelindedir. O nedenle, arkadaşlar modelini ekleyebilirse hem size yardımcı olabilir, hem de ben de son bir şans vereyim M&S'ye.
Şu ana kadar Kom ile hiç sorun yaşamadım. Bir de Yeni İnci'nin üçgen-kumaş sutyenlerini çok seviyorum.
www.mark-ha.com
Bir de Calzedonia'dan 100 TL verip fantezik bir sutyen almıştım. O kadar rahat çıktı ki, giyilebilir (üstünden rengi, deseni belli olmayan) şeylerin altına hep giyiyorum.
i.hizliresim.com
Kıvrılan kısım, çizdiğim şekilden biraz uğraşılırsa anlaşılacağı üzere, hem t-shirt'ü tutup yukarı itiyor hem de durduk yerde olmaması gereken bir sutyen boşluğu yaratıyor, cup kısmını tam saramıyor. Şöyle oluyor.
1.bp.blogspot.com
Ama bunun serti.
Haliyle böyle olunca "Benim cup'ım bu değil bu markada galiba, cup kısmından küçüğünü alayım" dedim. Onun da üst kısımları birkaç ay sonra lale gibi açılmaya başladı. O hem kıvrıldı boşluk yarattı, hem de içerideki kısmı bastırarak sıktı. İyice komik oldu. Düşün ki, hem bastırılıyor yukarı fırlıyor ve potluk yaratıyor, hem de dışarı kıvrık olduğu, boşluk gibi duran bir üst kısmı var. T-shirt üstünden push-up doldurmaya çalışıyormuşum gibi görünüyor. Kendi üstündeyken de "Küçük mü geldi, büyük mü geldi, anlayamıyorum" diye tepki veriyor insan.
Sonuç olarak evimde 4 tane yukarı kısımları dışa doğru çiçek gibi açılmış sutyen var ama kalan kısımları çok sağlam. Belki modelden dolayı öyledir ama klasik sutyen işte, daha klasiği ne ki? İnsana "gizli mutsuzluk" yaşatıyor.
s-media-cache-ak0.pinimg.com
Yine de kalan kısımların sağlamlığı çok güzel ve çok rahat, belki sorun modelindedir. O nedenle, arkadaşlar modelini ekleyebilirse hem size yardımcı olabilir, hem de ben de son bir şans vereyim M&S'ye.
Şu ana kadar Kom ile hiç sorun yaşamadım. Bir de Yeni İnci'nin üçgen-kumaş sutyenlerini çok seviyorum.
www.mark-ha.com
Bir de Calzedonia'dan 100 TL verip fantezik bir sutyen almıştım. O kadar rahat çıktı ki, giyilebilir (üstünden rengi, deseni belli olmayan) şeylerin altına hep giyiyorum.
0
Marks and spencer
Usenmedim saydim 10 sutyenim var burdan, birinde bile sikinti olmadi. Indiriminde 50 liraya 2 tabe almistim <3
Usenmedim saydim 10 sutyenim var burdan, birinde bile sikinti olmadi. Indiriminde 50 liraya 2 tabe almistim <3
0
islergucler2
selam dostlar.kendinizce ölçülendirebilir misiniz?
selam dostlar.
kendinizce ölçülendirebilir misiniz?
kendinizce ölçülendirebilir misiniz?
0
neredeyse hiç. çocuk yaşta beyazlamaya başlayan saçlarım bir de dökülmeye başlarsa hiç hoş olmaz zaten.
0
Banyodan sonra tararim bi. 7 8 tel anca. Gun icinde de bi o kadar daha dokuluyordur heralde.
0
duşta bi üç beş tel dökülüyor, onun dışında yok.
kel yok sülalede ama saçlar hep seyrek. araya sıkışmış bir hayat bizimkisi.
kel yok sülalede ama saçlar hep seyrek. araya sıkışmış bir hayat bizimkisi.
0
Sadece taradığımda, 5-7 tel filan dökülüyor.
Elimle saçlarımın ucuna doğru çektiğimde elime hiç dökülen saç gelmiyor.
Not: duşta da dökülüyor biraz, temizlik yaparken fark ediyorum.
Elimle saçlarımın ucuna doğru çektiğimde elime hiç dökülen saç gelmiyor.
Not: duşta da dökülüyor biraz, temizlik yaparken fark ediyorum.
0
benim bayağı dökülüyor, ona rağmen yeterince saçım da var. günde 50 tele kadar normal diyorlar zaten.
0
Bir avuç dökülüyor her banyodan sonra; hala nasıl gür saçlıymış gibi duruyorum bilmiyorum.
Fazla dökülmediģini söyleyenler ekstra bir şey kullanıyorlarsa, bizi de aydınlatsalar keşke?
Fazla dökülmediģini söyleyenler ekstra bir şey kullanıyorlarsa, bizi de aydınlatsalar keşke?
0
bfm
Var mı aramızda? Özellikle ilk işine torpilsiz giren var mı diye merak ediyorum?
Var mı aramızda?
Özellikle ilk işine torpilsiz giren var mı diye merak ediyorum?
Özellikle ilk işine torpilsiz giren var mı diye merak ediyorum?
0
hayatımda hiç bir işime torpilli girmedim
yazılımcıyım, 3 firma değiştirdim, 12 senedir çalışıyorum.
yazılımcıyım, 3 firma değiştirdim, 12 senedir çalışıyorum.
0
Ben torpilsiz girdim. Simdi is ariyorum ve ne zaman biri yardimci olacagini soylese maalesef yardimci olamiyor. Hep bi aksililler falan. Torpilin tadini cok merak ediyorum.
0
@corc kurumsal firmalarda çalıştınız mi peki? Bir de 12 sene öncesine göre özel sektör farklılaşmış olma ihtimali var mı ki?
0
Bir anda epey cevap geldi, çok teşekkür ediyorum.
Kurumsal firmalardan da bahsediyor muyuz peki?
Mühendisim, Istanbul'da görüşmediğim kurumsal firma kalmadı neredeyse ve her birinin mülakatları uzun zaman alıyor malumunuz. Eğer torpilsiz girilmiyorsa daha fazla vakit kaybetmek istemiyorum bunlarla çünkü.
Kurumsal firmalardan da bahsediyor muyuz peki?
Mühendisim, Istanbul'da görüşmediğim kurumsal firma kalmadı neredeyse ve her birinin mülakatları uzun zaman alıyor malumunuz. Eğer torpilsiz girilmiyorsa daha fazla vakit kaybetmek istemiyorum bunlarla çünkü.
0
şu anda türkiyenin en büyük medya grubunda çalışıyorum.
7 sene onlara dışarıdan iş yapan bir firmada çalıştıktan sonra teklif üzerine transfer oldum.
7 sene onlara dışarıdan iş yapan bir firmada çalıştıktan sonra teklif üzerine transfer oldum.
0
hayatımda iki iş yerinde tam zamanlı/tam maaşlı çalıştım ikisine de torpilsiz girdim. ilki patron şirketiydi, orada çalışırken şimdikinden teklif geldi. ikinci yani şimdiki kurumsal.
0
sadece bir aracı ile girdim.
uzman arayan bir firmaya referans ile gittim.
ama işe alınmamda sektördeki tecrübem etkili oldu. orası olmasa başka yerle de anlaşmıştım zaten.
uzman arayan bir firmaya referans ile gittim.
ama işe alınmamda sektördeki tecrübem etkili oldu. orası olmasa başka yerle de anlaşmıştım zaten.
0
3 yildir calisiyorum uc firma degistirdim hicbirinde torpilim yoktu o yuzden uc issiz kaldim.
0
Bir sürü müfettişlik kazandım özelde. hepsini reddettim. reddettim derken mülakatları da geçip.
tek torpil hem de bayağı üst düzey imkanım olan işbankasının teftişinin sınavında kıl payı kaldım. uzman yardımcılığının sınavını kazandım ama mülakatlara gitmedim. müfettiş yardımclığını kazansa idim yaptırır mıydım bilmiyorum.
şimdi çok güzel bir kamu kurumunda süper bir hayat ile yaşıyorum. torpilsiz girdim ama bayağı bir kıl payı yani.
tek torpil hem de bayağı üst düzey imkanım olan işbankasının teftişinin sınavında kıl payı kaldım. uzman yardımcılığının sınavını kazandım ama mülakatlara gitmedim. müfettiş yardımclığını kazansa idim yaptırır mıydım bilmiyorum.
şimdi çok güzel bir kamu kurumunda süper bir hayat ile yaşıyorum. torpilsiz girdim ama bayağı bir kıl payı yani.
0
torpilsiz girdim işyerime, kurumsal bir firmaydı. ben zorunlu maaşsız staj ararken çok zorlanmıştım. torpil sayılır mı bilmiyorum ama "stajyer arıyoruz, senin öğrenci arkadaşın vardır" diye firmada part time çalışan arkadaşımdan CV istediklerinde, onlara CV mi vermişti birkaç kişinin CV si ile birlikte. Öyle staj yapmıştım 1 ay. Hayatımın torpili bu. :)
0
Kariyere o kadar bok atiliyor ben su an calistgim yere baya kariyr uzerinden basvurmustum baya da aldilar yani. Sektorrune gore degisiyor bence ya da adayin durumuna gore.
0
Şu an tam zamanlı 3. işimdeyim. Freelance işlere sadece tanıdıklar vasıtasıyla ulaştım. 3 işimi de kariyer.net'ten buldum.
Şu anda da piyasa araştırması yapayım diye iş başvuruları yapıyorum tüm platformlar üzerinden (yenibiriş, linkedin, glassdoor dahil), sadece kariyer.net'teki ilanlardan dönüş aldım.
İlk girdiğim firma kurumsal bir firmanın start-up projesiydi, ikinci firma aşırı kurumsal ar-ge firmasıydı, şimdiki ise çok eski kurumsal olmayan ve normalde herkesin akraba olduğu (yani torpille birini almalarının çok daha normal olduğu) bir firma.
Şu anda da piyasa araştırması yapayım diye iş başvuruları yapıyorum tüm platformlar üzerinden (yenibiriş, linkedin, glassdoor dahil), sadece kariyer.net'teki ilanlardan dönüş aldım.
İlk girdiğim firma kurumsal bir firmanın start-up projesiydi, ikinci firma aşırı kurumsal ar-ge firmasıydı, şimdiki ise çok eski kurumsal olmayan ve normalde herkesin akraba olduğu (yani torpille birini almalarının çok daha normal olduğu) bir firma.
0
durun la bir de üniversiteden bir hikayemi anlatayım size.
part time muhasebe işi için ankara'da çok ünlü bir petrol firmasının işine başvurdum. o zamanlar da muhasebe konusunda çılgın atıyorum. 5 senedir okuyup hala 2. sınıfın 2. dönemindeyim ama tüm muhasebe derslerim aa ba. geri kalanlar ff dd arası. ama nasıl çılgın atıyorum muhasebe konusunda ifrs'in yarısını ezbere biliyorum. o derece.
neyse mülakata çağırdılar. insan kaynaklarından bir hanım abla ile görüştük. okulu duyunca dibi düştü, dersleri durumu anlatınca suratı. sonra muhasebe derslerinin notlarını gösterdim. çok sevindi. seni kesin aldırıcam okul bitince de işe alırız vs konuşuldu. sonra müdür ile görüşme gibi bişi yapıldı. adam da çok beğendi bilmem ne.
o zaman için baya da para veriyorlar ha. neredeyse asgari ücret. aradan bir hafta geçti bir ay geçti ses yok. en son ben aradım o ikcı hanım ablayı. kadın nasıl mahçup. alamayacağız sizi bilmem ne. neden dedim. kem küm etti. ben sizi sonra arayım dedi. aradan 10 dk geçti cep telefonu numarası. ya dedi müdür beyin bir arkadaşının kızını aldık. sağlık olsun dedim. ama siz bitirince kesin gelin. siz burda çok yükselirsiniz bilmem ne. he he dedim geçtim.
part time muhasebe işi için ankara'da çok ünlü bir petrol firmasının işine başvurdum. o zamanlar da muhasebe konusunda çılgın atıyorum. 5 senedir okuyup hala 2. sınıfın 2. dönemindeyim ama tüm muhasebe derslerim aa ba. geri kalanlar ff dd arası. ama nasıl çılgın atıyorum muhasebe konusunda ifrs'in yarısını ezbere biliyorum. o derece.
neyse mülakata çağırdılar. insan kaynaklarından bir hanım abla ile görüştük. okulu duyunca dibi düştü, dersleri durumu anlatınca suratı. sonra muhasebe derslerinin notlarını gösterdim. çok sevindi. seni kesin aldırıcam okul bitince de işe alırız vs konuşuldu. sonra müdür ile görüşme gibi bişi yapıldı. adam da çok beğendi bilmem ne.
o zaman için baya da para veriyorlar ha. neredeyse asgari ücret. aradan bir hafta geçti bir ay geçti ses yok. en son ben aradım o ikcı hanım ablayı. kadın nasıl mahçup. alamayacağız sizi bilmem ne. neden dedim. kem küm etti. ben sizi sonra arayım dedi. aradan 10 dk geçti cep telefonu numarası. ya dedi müdür beyin bir arkadaşının kızını aldık. sağlık olsun dedim. ama siz bitirince kesin gelin. siz burda çok yükselirsiniz bilmem ne. he he dedim geçtim.
0
torpil çok üsttense.. o hiç olmadı ama genelde arkadaşlarımın çalıştığı firmalardaki ilanlardan haberdar etmesiyle başvurduğum işler oldu hep. mühendisim, ilk iş bende de zor oldu, sonrası çorap söküğü.
0
İlk işim olan stajvari işe torpille girdim ama ondan sonraki iki "normal" işime torpilsiz, alnımın akıynan.
0
mrthany
1)Sebzeli(dometesli) mi Sade mi?2)Yanında içilen İçeçek?3)Lokasyon? Fiyat(yarım ekmek)?
1)Sebzeli(dometesli) mi Sade mi?
2)Yanında içilen İçeçek?
3)Lokasyon? Fiyat(yarım ekmek)?
2)Yanında içilen İçeçek?
3)Lokasyon? Fiyat(yarım ekmek)?
0
1- sade hic yemedim.
2- ayran -aciyi alir-
3- yedigim en iyi yer kadikoy'deki mercan. 8 liraydi galiba.
2- ayran -aciyi alir-
3- yedigim en iyi yer kadikoy'deki mercan. 8 liraydi galiba.
0
sade, bol baharatlı
ice tea şeftali veya ayran
zonguldak gazipaşa seyyarları 10 - 15 tl
ice tea şeftali veya ayran
zonguldak gazipaşa seyyarları 10 - 15 tl
0
sade bol acı baharat.
hiçbişisiz.
istanbul'da eskiden bostancı üçel'de yerdik de tırto olmuş, ben de bilmiyorum iyi bi yer uzun zamandır.
edit: mercan yazılmış orası da iyiydi ama yemeyeli çok oldu yine.
bahaneyle bir derdimi dile getirmek istiyorum, ne zaman normal kokorecin adı İZMİR KOKOREÇ adıyla ekstra adam ütmek oldu ya. eskiden kokoreç normal olur içine sebze katacak varsa kattırır ve aşağılanırdı kardeşim. ne zaman bu işler buraya geldi, şampiyon alemin en baba kokoreççisi oldu. acıktım ya, herkese afiyet olsun.
hiçbişisiz.
istanbul'da eskiden bostancı üçel'de yerdik de tırto olmuş, ben de bilmiyorum iyi bi yer uzun zamandır.
edit: mercan yazılmış orası da iyiydi ama yemeyeli çok oldu yine.
bahaneyle bir derdimi dile getirmek istiyorum, ne zaman normal kokorecin adı İZMİR KOKOREÇ adıyla ekstra adam ütmek oldu ya. eskiden kokoreç normal olur içine sebze katacak varsa kattırır ve aşağılanırdı kardeşim. ne zaman bu işler buraya geldi, şampiyon alemin en baba kokoreççisi oldu. acıktım ya, herkese afiyet olsun.
0
1- duruma göre değişir, hafif domates+baharat iyidir genelde.
2- coca cola 330ml kutu
2- coca cola 330ml kutu
0
1- kokorec sacına bakarım. yağı cazırdıyorsa sade ve az acılı yerim. eğer az yağlıysa kurumuş olma ihtimaline karşı 2-3 dilim domates dilimi koydurturum.
2-yanında az acılı şalgam veya ayran veya turşu suyu.
3-denizli'de en son 7 liraydı sanırım.
ilk defa gittiğim bir yerse önce çeyrek alır denerim. beğenirsem ikinci çeyreği isterim.
2-yanında az acılı şalgam veya ayran veya turşu suyu.
3-denizli'de en son 7 liraydı sanırım.
ilk defa gittiğim bir yerse önce çeyrek alır denerim. beğenirsem ikinci çeyreği isterim.
0
1) sade. domatesten normalde nefret ederim zaten, kokoreçin içinde olunca fakir hissettiriyor. param kokoreçe yetmiyormuş da domates eklettirmişim gibi. sevmiyom. eğreti duruyor bence.
2) ayran çok güzel gider. kokoreçin kendisi zaten ağır ve acı olduğu için, günde 3 litre meşrubat tüketmeme rağmen kokoreçin yanına kola falan içemiyorum. güzel olmuyor. keyiften ziyade eziyet, mücadele oluyor yemek. ayran veya acısız şalgam nefis gider.
3) öyle yemek kültürüm, "x dediğin y'de yenir" türü serseriliklerim yoktur. gördüğüm yerde gömerim. favori bi mekanım da yok açıkçası.
2) ayran çok güzel gider. kokoreçin kendisi zaten ağır ve acı olduğu için, günde 3 litre meşrubat tüketmeme rağmen kokoreçin yanına kola falan içemiyorum. güzel olmuyor. keyiften ziyade eziyet, mücadele oluyor yemek. ayran veya acısız şalgam nefis gider.
3) öyle yemek kültürüm, "x dediğin y'de yenir" türü serseriliklerim yoktur. gördüğüm yerde gömerim. favori bi mekanım da yok açıkçası.
0
1)tabiki sade
2)şalgam veya ayran, o anki duruma göre
3)izmir çamdibi(bornova) kokoreç'in beşiğidir zaten. asım ustada 13, kartal kokoreç'te 10. ben kartal kokoreç'inkini daha çok beğeniyorum.
2)şalgam veya ayran, o anki duruma göre
3)izmir çamdibi(bornova) kokoreç'in beşiğidir zaten. asım ustada 13, kartal kokoreç'te 10. ben kartal kokoreç'inkini daha çok beğeniyorum.
0
1- sebzeli
2- hava aydınlıksa acılı şalgam, karanlıksa filtresiz bira.
3- ankara, profesör kokoreç, 11 liretto.
sabah sabah canım çekti lan!
2- hava aydınlıksa acılı şalgam, karanlıksa filtresiz bira.
3- ankara, profesör kokoreç, 11 liretto.
sabah sabah canım çekti lan!
0
1) Sade, bol baharatlı.
2) Ayran
3) Altındağ Tiyatrosu önündeki Kokoreçci Nihat Kaptan, 10-12 liraydı sanırım.
2) Ayran
3) Altındağ Tiyatrosu önündeki Kokoreçci Nihat Kaptan, 10-12 liraydı sanırım.
0
1) Sade (Bol kimyon&kekik, makul ölçüde pul biber)
2) Ayran
3) Ankara: Eski Rembetiko'nun tam karşısında arabasıyla duran dayı. Yıllardır orada, çok güzel kokoreç yapıyor. Alternatif olarak: Gençlik Caddesi'ndeki Pikolet.
2) Ayran
3) Ankara: Eski Rembetiko'nun tam karşısında arabasıyla duran dayı. Yıllardır orada, çok güzel kokoreç yapıyor. Alternatif olarak: Gençlik Caddesi'ndeki Pikolet.
0
marjinal kereste
Merhaba Romalılar. Nasılsıniz? Ufak bir kamuoyu araştırmasi yapıyorum da. Ufak bir sorum olacaktı size: Prof. Olarak uzman Ik lardan cv danışmanlığı, mülakat simülasyonu veya mülakat Mentorlugu, kariyer planlama Mentorlugu, görüşmelere hazırlık, cv değerlendirme gibi parayla danışmanlık ve Mentorlu
Merhaba Romalılar. Nasılsıniz? Ufak bir kamuoyu araştırmasi yapıyorum da. Ufak bir sorum olacaktı size:
Prof. Olarak uzman Ik lardan cv danışmanlığı, mülakat simülasyonu veya mülakat Mentorlugu, kariyer planlama Mentorlugu, görüşmelere hazırlık, cv değerlendirme gibi parayla danışmanlık ve Mentorluk hizmeti almayı ister miydiniz düşünür müsünüz bu hizmetlere para verir misiniz?
Prof. Olarak uzman Ik lardan cv danışmanlığı, mülakat simülasyonu veya mülakat Mentorlugu, kariyer planlama Mentorlugu, görüşmelere hazırlık, cv değerlendirme gibi parayla danışmanlık ve Mentorluk hizmeti almayı ister miydiniz düşünür müsünüz bu hizmetlere para verir misiniz?
0
üniversitelerin hepsinde bunu bedavaya yapanlar var.
bunun yanında bu kişiler var ise, google, facebook, mckinsey, p&g, unilever gibi şirketlerde çalışmış olmasını beklrim. Bu işi yapanlar genelde tırı vırı holding tecrübeli insanlar.
bunun yanında bu kişiler var ise, google, facebook, mckinsey, p&g, unilever gibi şirketlerde çalışmış olmasını beklrim. Bu işi yapanlar genelde tırı vırı holding tecrübeli insanlar.
0
hahahaha dünyanın en gereksiz insanları olarak bulduğum iklara bir de üstüne para mı verecekmişim? yok artık!
0
Şuanki anket sonuçlarına göre bu işin şansı akp karşısinda TKP oy oranı gibi oldu :)
0
Niye vereyim ya.. Ik'cı olmayı kariyer hedefi olarak belirlemiş birine selam bile vermem hehhe
0
www.assessment.com.tr
bu işi yapan ve para kazanan firmalar var, örneği yukarıda verdim. Şirketler de para veriyorlar. Ama belli bir kısımda uzmanlaşmak lazım.
Benim çalıştığım firma şirket içi terfi ve eğitim aşamalarında değerlendirme yaparken bağımsız bir göz olsun diye hizmet alıyor genellikle bu tarz firmalardan.
Firmanın çalışanları @kurnaz'ın dediğine benzer şekilde sağlam firmalarda uzun süre IK'da çalışmış kişilerdi.
bu işi yapan ve para kazanan firmalar var, örneği yukarıda verdim. Şirketler de para veriyorlar. Ama belli bir kısımda uzmanlaşmak lazım.
Benim çalıştığım firma şirket içi terfi ve eğitim aşamalarında değerlendirme yaparken bağımsız bir göz olsun diye hizmet alıyor genellikle bu tarz firmalardan.
Firmanın çalışanları @kurnaz'ın dediğine benzer şekilde sağlam firmalarda uzun süre IK'da çalışmış kişilerdi.
0
cokponcik
iyi geçen mülakatlarınızdan sonra falan teşekkür maili atıyor musunuz ik'ya? atıyorsanız ne yazıyorsunuz?
iyi geçen mülakatlarınızdan sonra falan teşekkür maili atıyor musunuz ik'ya? atıyorsanız ne yazıyorsunuz?
0
di mi? ben de şimdi gezerken gördüm çok yapmacık bir şey yaa. dedim sadece ben mi atmıyorum da olmuyor. yalnız değilmişim neyse ki
0
mülakat içeriği ve niteliği önemli hatta sayısı.
o yüzden kendi içinde çok değişkenleri olan bir konu, ona göre davranmak lazım.
o yüzden kendi içinde çok değişkenleri olan bir konu, ona göre davranmak lazım.
0
atmadım, atılmaz bence.
zaten bir iş başvurusuna 100 kişi başvuruyor. en ucuzunu bulana kadar herkese bakıp bakıp yolluyorlar. mail attığınızda muhtemelen "bu kim amk" deyip geçeceklerdir.
insanlık öldü, mail atılmaz.
zaten bir iş başvurusuna 100 kişi başvuruyor. en ucuzunu bulana kadar herkese bakıp bakıp yolluyorlar. mail attığınızda muhtemelen "bu kim amk" deyip geçeceklerdir.
insanlık öldü, mail atılmaz.
0
Bazı kuruluşların kültüründe mail atmazsan öküz addediliyorsun ve teşekkür etmezsen doğrudan "Bu insan kibarlık bilmiyor" diye işe almıyorlar. Sadece teşekkür maili atanlar arasından seçebiliyorlar.
Genelde firmalar bu şekilde değil. Kültüre göre ya görüşmeden sonra ya da gelen haberden sonra mutlaka görüştüğüm kişiye teşekkür ederim.
Genelde firmalar bu şekilde değil. Kültüre göre ya görüşmeden sonra ya da gelen haberden sonra mutlaka görüştüğüm kişiye teşekkür ederim.
0
Türkiye'de işe alım süreci "en az paraya en çok iş yapanı nasıl buluruz" mantığıyla geçtiği ya da en azından böyle hissettirildiği için, İK çalışanları da çok büyük oranda ne iş yaptığı belli olmayan, kafası çalışmayan insanlar oldukları için böyle bir maile "yalakalık, ohaa" tepkiler geliyor, gayet de normal.
Ben Türkiye'deyken böyle cevap verirdim ama şimdi Finlandiya'da iş görüşmelerine gidiyorum, karşılıklı olarak şirkete uyuyor muyum, onlar benim beklentilerime uyuyor mu, takım arkadaşlarım kimler olacak, uyar mıyız bilmem ne, insancıl bir görüşme geçiyor. Gergin gittiğiniz bir mülakattan rahat ayrılırsanız ya da ne bileyim görüşmeyi yapan kişinin kendinizi anlatmanızı kolaylaştırdıysa, neden teşekkür edilmesin? İK dediğin kişi de aslında her gün işe giden, doğru kişiyi seçme sorumluluğu olan, her gün millet nerede okumuş, nerede çalışmış gibi sıkıcı hikayeleri tekrar tekrar dinleyen biri.
"Bugün mülakatta kendimi iyi ifade edebildiğimi düşünüyorum, pozitif yaklaşımınız yardımcı oldu. Süreçte devam etmeme kararı alınsa bile mülakatta kendimi ifade edebilmiş olmayı önemsiyorum. Vakit ayırdığınız için teşekkür ederim."
Gayet güzel bir mesaj, eğer gerçekten böyle düşündüğünüz bir mülakat geçirirseniz de yalakalık falan değil. Genelde hisler karşılıklı oluyor zaten. Dediğim gibi Türkiye'de çok nadir bu, yurt dışında yaşayanlara referans olsun.
Ben Türkiye'deyken böyle cevap verirdim ama şimdi Finlandiya'da iş görüşmelerine gidiyorum, karşılıklı olarak şirkete uyuyor muyum, onlar benim beklentilerime uyuyor mu, takım arkadaşlarım kimler olacak, uyar mıyız bilmem ne, insancıl bir görüşme geçiyor. Gergin gittiğiniz bir mülakattan rahat ayrılırsanız ya da ne bileyim görüşmeyi yapan kişinin kendinizi anlatmanızı kolaylaştırdıysa, neden teşekkür edilmesin? İK dediğin kişi de aslında her gün işe giden, doğru kişiyi seçme sorumluluğu olan, her gün millet nerede okumuş, nerede çalışmış gibi sıkıcı hikayeleri tekrar tekrar dinleyen biri.
"Bugün mülakatta kendimi iyi ifade edebildiğimi düşünüyorum, pozitif yaklaşımınız yardımcı oldu. Süreçte devam etmeme kararı alınsa bile mülakatta kendimi ifade edebilmiş olmayı önemsiyorum. Vakit ayırdığınız için teşekkür ederim."
Gayet güzel bir mesaj, eğer gerçekten böyle düşündüğünüz bir mülakat geçirirseniz de yalakalık falan değil. Genelde hisler karşılıklı oluyor zaten. Dediğim gibi Türkiye'de çok nadir bu, yurt dışında yaşayanlara referans olsun.
0
wagner love
Bir arkadasimi gorusmeye cagirmislar insan kaynaklarindan staj icin. ama arkadasim ilk kez bir gorusmeye cagrildigi icin neyle karsilasacagini hic bilmiyor. ve burada staj yapmayi cok istedigi icin de onceden sorusturmaya karar vermis. kendisi makine muhendisligi 3.sinif ogrencisi.aynen, kelimesi ke
Bir arkadasimi gorusmeye cagirmislar insan kaynaklarindan staj icin. ama arkadasim ilk kez bir gorusmeye cagrildigi icin neyle karsilasacagini hic bilmiyor. ve burada staj yapmayi cok istedigi icin de onceden sorusturmaya karar vermis. kendisi makine muhendisligi 3.sinif ogrencisi.
aynen, kelimesi kelimesine ne sorarlar diye sormuyorum ama,
genel olarak mercedes benz insan kaynaklari, staj gorusmelerinde ne sorar?
hangi konulardan bahsedilir?
adayda hangi ozellige dikkat ederler?
nasil bir on hazirlik yapmali?
tesekkurler
aynen, kelimesi kelimesine ne sorarlar diye sormuyorum ama,
genel olarak mercedes benz insan kaynaklari, staj gorusmelerinde ne sorar?
hangi konulardan bahsedilir?
adayda hangi ozellige dikkat ederler?
nasil bir on hazirlik yapmali?
tesekkurler
0
@horatius
sozluk serbest mi hocam? bir de ceviri yaparken yaninizda mi bekliyorlar? caktirmadan telefondan sozluge bakabiliyor muyuz?
sozluk serbest mi hocam? bir de ceviri yaparken yaninizda mi bekliyorlar? caktirmadan telefondan sozluge bakabiliyor muyuz?
0
Mercedes-benz'in tarihini Türkçe olarak verip, ingilizce'ye çevirmemizi istemişlerdi. Sözlük falan serbest değil tabii ki :) sitesinde hem tr hem en secenekleri olduğu için oradan tarihine falan bir bakıp gitmesinde fatda var. Ben globally-active falan demiştim sık sık çevirimde.
0
marka hakkında bilgi edinip gitmek +1 neden burada çalışmak istiyorsun sorusuna arabalarınız pahalı demek ki iyi bi firmasınız diye yaklaşmayacak seviyede olması lazım. kuruluşu, global duruşu, çapı falan bunlar hakkında bilgisi olsun. ama ben nasıl da araştırmıştım diye göze sokacak şekilde alakasız yerlerde söylemesin bu bilgileri.
0
kayranin kedisi
Cevap hayırsa, kolsuz olmayan, verebileceği tek dekolte bacak dekoltesi olan bir elbise tavsiye edebilir misiniz?Edit: Düz siyah olanı aldım.
Cevap hayırsa, kolsuz olmayan, verebileceği tek dekolte bacak dekoltesi olan bir elbise tavsiye edebilir misiniz?
Edit: Düz siyah olanı aldım.
Edit: Düz siyah olanı aldım.
0
düz olan gayet giyilir, herkes dallı simli abiyeler giymek zorunda değil ki kardeşim.
0
bipolar
Arıyorum.Bariz erkek cüzdanı olmayan, ama çanta büyüklüğünde de olmayan,Pratik, bozuk para cepli, içinden kartların dökülmeyeceği cüzdan bakıyorum.İnternette aradığıma en yakın bunu buldum: http://www.fjallraven.com/zip-walletFakat aşırı pahalılar sanki.Şu da güzel dediğiniz, şu modeller de aslında
Arıyorum.
Bariz erkek cüzdanı olmayan, ama çanta büyüklüğünde de olmayan,
Pratik, bozuk para cepli, içinden kartların dökülmeyeceği cüzdan bakıyorum.
İnternette aradığıma en yakın bunu buldum: www.fjallraven.com
Fakat aşırı pahalılar sanki.
Şu da güzel dediğiniz, şu modeller de aslında çok kullanışlı dediğiniz ne var?
Bariz erkek cüzdanı olmayan, ama çanta büyüklüğünde de olmayan,
Pratik, bozuk para cepli, içinden kartların dökülmeyeceği cüzdan bakıyorum.
İnternette aradığıma en yakın bunu buldum: www.fjallraven.com
Fakat aşırı pahalılar sanki.
Şu da güzel dediğiniz, şu modeller de aslında çok kullanışlı dediğiniz ne var?
0
ben accessorize'dan almıştım benzer. oraya da bakabilirsiniz. fiyatları da uygun.
0
Emenikelerle gelmeden önce bir tam okusanız "Fakat aşırı pahalılar sanki." yazdığımı görebilirdiniz.
Kaldı ki bir cüzdana 40 euro vermek istiyorsam önce kamuoyundan izin mi alayım, naapayım?
Rengarenk ve size göre "hoş tasarımlı" bana göre rüküşlük timsali cüzdanlara 25 lira vermek yerine, doğru düzgün kaliteli birşey alıp 10 yıl kullanmayı tercih ederim. Herkese de bunu tavsiye ederim. Kafa göz dalmadan önce soruyu soran kişinin tercihlerinin bir sebebi olabileceğini düşünseniz ne güzel olur.
Kaldı ki bir cüzdana 40 euro vermek istiyorsam önce kamuoyundan izin mi alayım, naapayım?
Rengarenk ve size göre "hoş tasarımlı" bana göre rüküşlük timsali cüzdanlara 25 lira vermek yerine, doğru düzgün kaliteli birşey alıp 10 yıl kullanmayı tercih ederim. Herkese de bunu tavsiye ederim. Kafa göz dalmadan önce soruyu soran kişinin tercihlerinin bir sebebi olabileceğini düşünseniz ne güzel olur.
0
2 senedir kullandığım şu model var ama geçen zamanda fiyatı çok artmış.
Beğenirsen Amazon'dan bakabilirsin, belki daha uygun fiyata gelir.
urun.gittigidiyor.com
Beğenirsen Amazon'dan bakabilirsin, belki daha uygun fiyata gelir.
urun.gittigidiyor.com
0
la noix
birkaç haftadır haftasonları özellikli yerlere gidip bişeyler yiyoruz ailece. geçen hafta mesela cadde'de loco n matto'ya gidip churros yedik :Danadolu yakası, fazla pahalı olmayan, atıyorum krepi, böreği, pastası, dürümü gibi tek ya da birkaç şeyi meşhur önerebileceğiniz neresi var?
birkaç haftadır haftasonları özellikli yerlere gidip bişeyler yiyoruz ailece. geçen hafta mesela cadde'de loco n matto'ya gidip churros yedik :D
anadolu yakası, fazla pahalı olmayan, atıyorum krepi, böreği, pastası, dürümü gibi tek ya da birkaç şeyi meşhur önerebileceğiniz neresi var?
anadolu yakası, fazla pahalı olmayan, atıyorum krepi, böreği, pastası, dürümü gibi tek ya da birkaç şeyi meşhur önerebileceğiniz neresi var?
0
başlığı görüp hevesle efsane bir yer önerecektim ama istediklerin tamamen alakasız çıktı.
Cevap önerim yok.
Cevap önerim yok.
0
ben olsam kadıköy kemal ustada waffle yerim. kaç gündür canım çekiyor. öhm.
0
önereceğim 2 yer ikisi de kebap et ve türevlerinde master yapmış yerler
birisi yenibosna da özgaziantep ali nazik efsane
diğeri steakhouse tadında etçi mehmet bakırköy incirli caddesinde ve yenibosnada (ben yenibosnada olanı daha çok seviyorum).
2 haftada bir kesin gider yeriz özgaziantep sofrasının ücretsiz ikramları dillere destan
birisi yenibosna da özgaziantep ali nazik efsane
diğeri steakhouse tadında etçi mehmet bakırköy incirli caddesinde ve yenibosnada (ben yenibosnada olanı daha çok seviyorum).
2 haftada bir kesin gider yeriz özgaziantep sofrasının ücretsiz ikramları dillere destan
0
kebab dışında başka öneri yok mu? biraz ilginç bişeyler denemek istiyoruz açıkcası
0
tuzlada çolaklar balıkçısı var. orda levrek sarma var inanılmazdı. balık köftesini de tavsiye ederim o da güzeldi ama levrek sarması bir başka :)
0
Bağlarbaşıda nuh kuyusunda guşef mantı evi var. Kayseri ve çerkes yemekleri yapıyolar. Ben tepsi mantısına bayılıyorum bi tepsi gömüyorum diyeyim:) onun dışında diğer tüm yemekler güzel. Bir de taksim kallavi sokakta fıççın var yine. Çok enteresan yemekler de oluyo. Bir de modada çikolata dükkanı var. Tatlıları çok hoş.
0
Ortaköy'de Pizano Pizzeria'a da tiramisu; pizza da güzel gerçi :)
Sirkeci'de Şehzade Erzurum Cağ kebabı ve hemen karşısındaki Filibe Köftecisi çok leziz iki mekan.
Sirkeci'de Şehzade Erzurum Cağ kebabı ve hemen karşısındaki Filibe Köftecisi çok leziz iki mekan.
0
loveinaflipbook
selamlar, termos mug bakmak istiyorum. çeşit bol olsun istiyorum, küçük starbucks'larda çeşit çok çok az oluyor.ellerindeki bütün çeşitlerin sergilenebildiği büyük bir starbucks var mı bildiğiniz? metro ile ulaşılabilirliği de kolay olursa ekstra süper olur!mesela maltepe park carrrefour içindeki bü
selamlar,
termos mug bakmak istiyorum. çeşit bol olsun istiyorum, küçük starbucks'larda çeşit çok çok az oluyor.
ellerindeki bütün çeşitlerin sergilenebildiği büyük bir starbucks var mı bildiğiniz? metro ile ulaşılabilirliği de kolay olursa ekstra süper olur!
mesela maltepe park carrrefour içindeki büyük müdür? (varsa)
şimdiden teşekkürler, tikler gecikebilir.
termos mug bakmak istiyorum. çeşit bol olsun istiyorum, küçük starbucks'larda çeşit çok çok az oluyor.
ellerindeki bütün çeşitlerin sergilenebildiği büyük bir starbucks var mı bildiğiniz? metro ile ulaşılabilirliği de kolay olursa ekstra süper olur!
mesela maltepe park carrrefour içindeki büyük müdür? (varsa)
şimdiden teşekkürler, tikler gecikebilir.
0
Kadıköy iskele +1
Simit sarayı gibi kocaman Starbucks koymuşlar oraya. Bir tane de Karaköy'e açsalar aslında :)
Simit sarayı gibi kocaman Starbucks koymuşlar oraya. Bir tane de Karaköy'e açsalar aslında :)
0
Kadikoy demeye geldim. Bir kac ay once restore edildi busbuyuk oldu.
Bir de boganin orada var orasj da buyuk. Oraya da bakabilirsin.
Bir de boganin orada var orasj da buyuk. Oraya da bakabilirsin.
0
kadıköy'deki açıldığında avrupa'nın en büyüğü şeklinde haberler görmüştüm. ne kadr doğrdur bilmiyorum ama doğrudur herhalde.
www.perakende.org
www.avmdergi.com
avrupa'nın en büyük starbucks'ının anadolu yakasında olması eheh.
www.perakende.org
www.avmdergi.com
avrupa'nın en büyük starbucks'ının anadolu yakasında olması eheh.
0
ben kadıköydekine baktığımda çok az çeşit görmüştüm, modadakinde daha fazla vardı hatta :)
girişte sergi gibi bir şey vardı, orda iki üç çeşit vardı sadece... başka yer varsa bilmiyorum.
girişte sergi gibi bir şey vardı, orda iki üç çeşit vardı sadece... başka yer varsa bilmiyorum.
0
@halitkin ve vedat kardeşlerim; tarihi eser 'restore' edilir. dükkanlara yapılana 'tadilat' denilir, arzederim.
0
fraise
Uzuuun bir aradan sonra tekrar bir zirve yapmaya karar verdik :) daha önce 4 güzel zirve yapmıştık, hepimiz eğlenceli vakit geçirmiştik. Tekrar buluşmak herkes için hoş olacaktır :) Tarihi 13 Şubat ya da 20 Şubat olarak düşündüm, mekani da orta nokta gibi olması için beşiktaş ya da kadıköy'de bir ye
Uzuuun bir aradan sonra tekrar bir zirve yapmaya karar verdik :) daha önce 4 güzel zirve yapmıştık, hepimiz eğlenceli vakit geçirmiştik. Tekrar buluşmak herkes için hoş olacaktır :)
Tarihi 13 Şubat ya da 20 Şubat olarak düşündüm, mekani da orta nokta gibi olması için beşiktaş ya da kadıköy'de bir yer seçersek uygun olur sanırım. Bir de daha önceki buluşmalarda 'gündüz neden bulusmuyoruz? ' diye soranlar olmuştu, bu sefer gündüz buluşmayı da oylayalim derim.
Bu noktada gelmek isteyenler bu duyurunun altına cevap yazabilir; yanına da hangi tarihin size uygun olduğunu, nerede olmasını istediğinizi, gündüzü mu aksami mi tercih ettiğinizi ilistirirseniz çok mutlu olurum :) detaylar netlestikten sonra bu duyuruyu güncelleyecegim. Mekan önerisi olanlar bana özelden mesaj atabilir. Sevgiler.
EDİT 1: çoğunluğun isteğine uyarak buluşmayı 20 Subat'ta Kadikoy'de gerçekleştirmemiz uygun olacaktır sanırım. Saat konusunda tereddüt ediyorum, gündüz de isteyen çok aksam da. Şu aşamada 1-2 gün içinde mekanı da belirlemek için yardımıza ihtiyacım var zira ben kadikoy'ü hiç bilmiyorum :) fikri olanlar bana mesaj yoluyla ulaşırsa çok mutlu olurum. Teşekkür ederim!
EDİT 2: saat olarak 15.30u düşündük, böylelikle gündüz diyenler erken gelip 1 2 saat kalıp dönebilir, akşam isteyenler sonradan katılıp geceye devam edebilir.
EDIT 3: mekan bilgilerini iceren mesajimi herkese gonderdim. gozden kacirdigim birileri varsa bana mesaj atarsa sevinirim :)
Moderasyon notu: Duyuru altını gereksiz yere kirleten cevaplar tam bir cinsiyet ayrımcılığı ile silinecektir. Bilginize.
_kaymaktutmayansicaksut_
Tarihi 13 Şubat ya da 20 Şubat olarak düşündüm, mekani da orta nokta gibi olması için beşiktaş ya da kadıköy'de bir yer seçersek uygun olur sanırım. Bir de daha önceki buluşmalarda 'gündüz neden bulusmuyoruz? ' diye soranlar olmuştu, bu sefer gündüz buluşmayı da oylayalim derim.
Bu noktada gelmek isteyenler bu duyurunun altına cevap yazabilir; yanına da hangi tarihin size uygun olduğunu, nerede olmasını istediğinizi, gündüzü mu aksami mi tercih ettiğinizi ilistirirseniz çok mutlu olurum :) detaylar netlestikten sonra bu duyuruyu güncelleyecegim. Mekan önerisi olanlar bana özelden mesaj atabilir. Sevgiler.
EDİT 1: çoğunluğun isteğine uyarak buluşmayı 20 Subat'ta Kadikoy'de gerçekleştirmemiz uygun olacaktır sanırım. Saat konusunda tereddüt ediyorum, gündüz de isteyen çok aksam da. Şu aşamada 1-2 gün içinde mekanı da belirlemek için yardımıza ihtiyacım var zira ben kadikoy'ü hiç bilmiyorum :) fikri olanlar bana mesaj yoluyla ulaşırsa çok mutlu olurum. Teşekkür ederim!
EDİT 2: saat olarak 15.30u düşündük, böylelikle gündüz diyenler erken gelip 1 2 saat kalıp dönebilir, akşam isteyenler sonradan katılıp geceye devam edebilir.
EDIT 3: mekan bilgilerini iceren mesajimi herkese gonderdim. gozden kacirdigim birileri varsa bana mesaj atarsa sevinirim :)
Moderasyon notu: Duyuru altını gereksiz yere kirleten cevaplar tam bir cinsiyet ayrımcılığı ile silinecektir. Bilginize.
_kaymaktutmayansicaksut_
0
son dakika işim çıkmazsa ben gelirim, tarih farketmez. akşam vakti daha uygun olur bence.
0
Bana her iki tarih de uygun.
Beşiktaş diyecek isek gündüz, en geç 4 gibi;
Kadıköy dersek saat fark etmeksizin tamamım.
Beşiktaş diyecek isek gündüz, en geç 4 gibi;
Kadıköy dersek saat fark etmeksizin tamamım.
0
özlemiştim süper oldu :) çoğunluğun tarihine uyarım ben. akşam olması daha iyi olur benim için.
0
ya biz izmite taşındık :(
ama hava güzel olursa ve kadıköy olursa gelmeyi çok isterim :)
ama hava güzel olursa ve kadıköy olursa gelmeyi çok isterim :)
0
Gunduz olursa hava da guzel olursa +1'imle gelirim. Benim icin kadikoy daha rahat olur
0
13'ü imkansız, 20'si olursa bir ihtimal gelebilirim :) Yer olarak akşam vakti Kadıköy olması şansımı yükseltir. Tişikkirlir :)
0
yav niye izmir kızlar buluşması yapılmıyor, yoksa yapılıyor mu, kıskanıyorum :( ben açmam ama hazıra konarım. :/
0
kararlıyım, bu sefer geleceğim!
edit: 13 şubat olacaksa akşam olması tercihimdir
edit: 13 şubat olacaksa akşam olması tercihimdir
0
Sen nerdeydin, duyuru zirvesi yapmak isteyen olursa ona da katılabiliriz ama biz kızlar buluşmasi düzenliyoruz :)
0
Old possum, yaş sınırlamamiz yok ki, herkes gelebilir tabii ki bekleriz :))
Yalnız gelmek isteyenler yer, saat, tarih gibi konularda da fikirlerini belirtilerse çok güzel olur :)
Yalnız gelmek isteyenler yer, saat, tarih gibi konularda da fikirlerini belirtilerse çok güzel olur :)
0
20 şubat.
Kadıköy ya da Beşiktaş olması fark etmez. teşekkürler.
@fraise, istersen Surveymonkey'den anket aç, daha kolay olur. Tek tek uğraşmazsın, anket senin yerine sonuçları filtre eder.
Kadıköy ya da Beşiktaş olması fark etmez. teşekkürler.
@fraise, istersen Surveymonkey'den anket aç, daha kolay olur. Tek tek uğraşmazsın, anket senin yerine sonuçları filtre eder.
0
Yav etek peruk diyen arkadaşa selam vermek için yorum yapıyorum kusura bakmayın.
Kardeş hadi kafan çalışmıyor onu espri yapamamandan anladık da elin de mi çalışmıyor?
Elizabet bişey var bu kadar alçalma ak kuzum.
Biz de erkeğiz. Olduğu oluyor olmadığı oluyor halden anlarız yokluk olabilir ama lütfen.
Espri desen değil ciddi desen değil. İki halde de komik değil. Bi çek kendine gelirsin.
Kardeş hadi kafan çalışmıyor onu espri yapamamandan anladık da elin de mi çalışmıyor?
Elizabet bişey var bu kadar alçalma ak kuzum.
Biz de erkeğiz. Olduğu oluyor olmadığı oluyor halden anlarız yokluk olabilir ama lütfen.
Espri desen değil ciddi desen değil. İki halde de komik değil. Bi çek kendine gelirsin.
0
dediğim gibi beşiktaş tercihimdir.
beşiktaş: %95 gelirim.
kadıköy: %50 gelebilirim.
tarih, saat fark etmez:)
idit: pfff yeni gördüm. ne kıskanmış ya dırdır dırdır. ahahah. kız kıza buluşmak istemek de suç oldu:)
beşiktaş: %95 gelirim.
kadıköy: %50 gelebilirim.
tarih, saat fark etmez:)
idit: pfff yeni gördüm. ne kıskanmış ya dırdır dırdır. ahahah. kız kıza buluşmak istemek de suç oldu:)
0
5. Keredir aynı zirveyi düzenliyoruz hala gelip saçma sapan yorum arkadaşlar mevcut, bir bitmediniz sahiden.
Duyuru erkeklerinı sevmiyorum, görmek istemiyorum, feministim, dünyadaki tüm erkeklerden nefret ediyorum Vs gibi bir cevap mi bekliyorsunuz benden?
Biz kız kıza eğlenmek için böyle bir organizasyon hazirliyoruz. Karma zirve istiyoruz diyorsanız acarsiniz bir başlık, toplarsınız milleti. Belki biz de geliriz. Ya da erkek erkeğe futbol maçı yaparsınız, bizi ilgilendirmez.
Bir şey yazmamak için direndim şu saate kadar ama rica ediyorum rahat bırakın bü duyurunun altını.
Duyuru erkeklerinı sevmiyorum, görmek istemiyorum, feministim, dünyadaki tüm erkeklerden nefret ediyorum Vs gibi bir cevap mi bekliyorsunuz benden?
Biz kız kıza eğlenmek için böyle bir organizasyon hazirliyoruz. Karma zirve istiyoruz diyorsanız acarsiniz bir başlık, toplarsınız milleti. Belki biz de geliriz. Ya da erkek erkeğe futbol maçı yaparsınız, bizi ilgilendirmez.
Bir şey yazmamak için direndim şu saate kadar ama rica ediyorum rahat bırakın bü duyurunun altını.
0
Late viper, özel mesaj bölümü var yukarıda, farkında mısın? Benim duyurumun altını kirletmeye de benimle bu tarz konuşmaya da hakkınız yok.
0
Kadıköy olsun bence de. Gündüz başlayabilir. İsteyen geceye de kalır. :)
0
Bu haftasonu olma ihtimali var mı? Yoksa plan yapacağım. Bence bir an önce ankete yönelelim, bir deadline koyalım ^_^
0
Dessy, duyuruyu bu aksam güncelleyecegim ama çoğunluk 20 subat istiyor gibi diyelim.
0
ben de yaşlı bir ablanız olarak gelebilirim :)
13 de 20 de bana uygun. yer olarak kadıköy diyorum.
13 de 20 de bana uygun. yer olarak kadıköy diyorum.
0
merhaba,
ben de katilmak isterim. bana 13'u ogleden sonra ya da aksam saatleri uygun.
edit: mekan fark etmez ama kadikoy daha uygun tabii :D
ben de katilmak isterim. bana 13'u ogleden sonra ya da aksam saatleri uygun.
edit: mekan fark etmez ama kadikoy daha uygun tabii :D
0
20 şubat'ta akşam saatlerinde olursa beşiktaş veya kadıköy farketmez gelebilirim.
0
haberleşmek için whatsapp grubu gibi bi şey kurulsa? son günlerde planı değişen haberleşebilse? tanışıp kaynaşıp dedikodu kazanını orda yakmaya devam edilebilse? çok tatlış olmaz mı?
0
Bir nick var, o herkesin kabul edecegi vir şey olur mu emin değilim. Bir de her buluşmada yeni birileri ekleniyor, başkaları gelemiyor vs sıkıntı olacak durum yani. Ha oralarda tanışıp kuralım bir grup denirse ne ala.
Zaten önceki buluşmalarà katılanlar bilir, ben bulusma haftasi içinde yer mekan bildirimi, kesin dönüşler için ara ara mesajlar atıyorum. Kendi numaramı da isteyene veriyorum. Haberleşme konusunda sıkıntı yaşamadık şimdiye kadar, merakın olmasın :)
Zaten önceki buluşmalarà katılanlar bilir, ben bulusma haftasi içinde yer mekan bildirimi, kesin dönüşler için ara ara mesajlar atıyorum. Kendi numaramı da isteyene veriyorum. Haberleşme konusunda sıkıntı yaşamadık şimdiye kadar, merakın olmasın :)
0
Keşke İzmir'de de yapılsa bu olay.
Yerim çok ters olmasa sevine sevine geleceğim ama, peh. :(
İyi eğlenceler :)
Yerim çok ters olmasa sevine sevine geleceğim ama, peh. :(
İyi eğlenceler :)
0
Kimseyi tanımıyorum gelen herkes birbirini tanıyor mu, deneyimlenek isterim aslında, hem yaşlı mı kalırım ki, aslında keyifli olur.
0
Grup içinde birbirini tanımayan çok fazla insan var :) zaten amaç tanismak, eğlenmek değil mi? Ben de yazanlarin büyük bir kısmını tanımıyorum. Yaş kısmına gelince, her yaştan insan olduğu için sorun olacağını hiic sanmam. Böyle şeylerden cekinmenize gerek yok :))
0
Ahahhaha la noix, biscolota erkeğini büyük bir heyecanla bekliyorum :)
Whimsical, mekani belirleyebilirsem sana da mesaj atarım mutlaka :)
Whimsical, mekani belirleyebilirsem sana da mesaj atarım mutlaka :)
0
Merhaba, ben de gelmek isterim :) daha önce hiç böyle bir etkinliğe katılmadım, tanıdığım kimse de yok. Sorun değildir umarım.
0
Gelmek isterim ancak şehir dışından arkadaşım gelecek o tarihte. Bi ihtimal diyeyim
0
Beauty, maalesef. Kadıköy'ü hiç bilmediğim için hala bakiniyorum. Yarına kadar karar vermiş olurum.
0
Benim program elimde olmayan sebeplerden ötürü değişti :( çok istedim ama gelemiyorum maalesef :(
0
Mekan rezervasyonunu yaptırabildim sonunda :) aksama herkese mesaj atıp detaylarla ilgili bilgi vereceğim :)
0
tüh beşiktaş olmadı mı ya herkes mi karşıda oturuyor:) ben şartları zorladım, bir aksilik çıkmadığı sürece geleceğim gibi görünüyor:)
hatta beşiktaşlılar varsa buluşup birlikte geçebiliriz:) vapur qeyfi.
hatta beşiktaşlılar varsa buluşup birlikte geçebiliriz:) vapur qeyfi.
0
Truva atı olarak soktugumuz arkadas mekan bilgisini paylassin boyle anlasmadik.
0
C1b2k3, ben sana karma zirve yap, hep beraber gelelim demiştim. Tarihleri tutturamiyorsun, napalım? :)
0
Yaaaa, programım değişti, geliyorum! :D Vallahi bir şeyi çok isteyince oluyormuş demek :D Hadi bana da mekan bilgisi pm ^_^
0
fraise, öncelikle ellerine sağlık, eminim çok güzel bir organizasyon olmuştur, koşturdun ettin. Ben son ana kadar gelecek gibiydim fakat memleketime gitmem gerekti cumartesi günü, bir yakınımız zor bir süreçten geçmişti, onun ricası üzerine gittik, keyfinin yerine gelmesi için bu önemliydi, Ayça'dan da rica ettim iletmesini, gerçekten çok özür dilerim :(
İnşallah başka bir sefere.
Biscolata erkeği en son kime kaldı? :)))
İnşallah başka bir sefere.
Biscolata erkeği en son kime kaldı? :)))
0
Dessy, aychovsky gelemeyecegini iletmisti. Umarım bir dahaki sefer hep beraber görüşebiliriz. Buraya yazıp gelmeyen/ gelemeyen çok kişi oldu zaten, böyle organizasyonlarda normal bir durum sanırım :)
Ben çok güzel vakit geçirdim, katılan diğer arkadaşlar için de iyi geçmiştir umarım, herkese çok teşekkür ederim bu arada :)
Biscolota erkeği herkesin prensi oldu, paylasilamadi :)))
Ben çok güzel vakit geçirdim, katılan diğer arkadaşlar için de iyi geçmiştir umarım, herkese çok teşekkür ederim bu arada :)
Biscolota erkeği herkesin prensi oldu, paylasilamadi :)))
0
freya
Natuk Birkan Binası'na nasıl giderim? Beşiktaştan gidiyor olacağım.
Natuk Birkan Binası'na nasıl giderim? Beşiktaştan gidiyor olacağım.
0
beşiktaştan 559c veya 43r'ye binip boğaziçi üniversitesi durağında in. kapıyı görürsün, ordan aşağıya yardır. meydana gelince birine sor o gösterir.
0
yukarı çıkmaya üşenmezsen bebek'ten geçen bi otobüse binebilirsin. bebek kapıda ineceksin zaten. yukarı doğru kampüsün içinde yürüyeceksin 5 dk.
0
hayir bu koyden olsam nolcak
mesela biri size bir şey sordu. hiç yalan söylemenizi gerektirecek bir durum yok. yani karşınızdaki için de sizin için de yalan ya da gerçeği söylemeniz hiç bir anlam ifade etmiyorken yok yere birdenbire doğruyu söylemediğiniz oluyor mu? sonra da lan niye şimdi yalan söyledim ki dediğiniz?
mesela biri size bir şey sordu. hiç yalan söylemenizi gerektirecek bir durum yok. yani karşınızdaki için de sizin için de yalan ya da gerçeği söylemeniz hiç bir anlam ifade etmiyorken yok yere birdenbire doğruyu söylemediğiniz oluyor mu? sonra da lan niye şimdi yalan söyledim ki dediğiniz?
0
asla.
yalandan sürekli kaçma çabasındayım.
bazen söylediğim oluyor tamam ama durduk yere asla.
yalandan sürekli kaçma çabasındayım.
bazen söylediğim oluyor tamam ama durduk yere asla.
0
Taksicilere yalan soyluyorum. Genelde yasimi gostermedigim icin beni ogrenci saniyorlar, "hangi bolumde okuyosun" diye muhabbet actiklarinda "isletme" diye kestirip atiyorum. Obur turlu yasimi isimi vs soylesem 5 saat adamin muhabbeti cekilmiyor, isletme de hakkinda soru sorulmayan tek bolum zamanla o cevapta sabitlendim.
0
hiç olmuyor ya :/ buna üzülüp duruyorum ben de. kendimi her daim gerçeği söylemek zorundaymış gibi hissediyorum. bir de genelde sözlü iletişime geçince aklımdaki ilk şeyi söyleyiveriyorum karşımdakine, kafada hızlıca kurma ve dile dökme gibi bir yetim yok. senin varsa kıymetini bil.
0
genelde t.şak geçerken sallarım bir şeyler. ama abartı olduğundan anlaşılır. bunun dışında öyle yalanlar söylemem.
0
Evet :-/ Sonra kendime kızıyorum. Yavaş yavaş üstesinden geliyorum ama sanırım.
0
duruma göre ad soyad, oturduğum yer, yaşım gibi belirleyici şeylerde yalan söylüyorum, bu duruma göre olan kısımda yalan söylediğim kişiler genelde hayatımın geri kalanında tekrar görmeyeceğim yada görsem de selam vermeyeceklerim. Bir anlamda aslında anonim kalma endişesi bendeki. birazda fişlenme korkusu
0
aslında dediğim yalan tamamen amaçsız olacak. çok basit bir örnek vereyim mesela arkadaşınızla konuşurken dün erken mi uyudun diye sordu sen de geç yattığın halde evet erken uyudum dedin ve konu kapandı. yani geç uyudum desen de erken uyudum desen de bi anlamı yok ama sen doğruyu söylemedin. bunun gibi bir yalandan bahsediyorum.
0
uyurken telefon çalarsa ve keyfim gelir o telefonu açarsam , karşıdaki " uyuyo muydun la " diye bir soru sorduğunda kesinlikle "yok oğlum ne uyucam bu saatte " derim.Sebebini bende bilmiyorum.
0
Evet soyluyorum ve neden yaptigimi ben de bilmiyorum. Mesela basim agriyor sebebi sorulunca aslinda ac kaldigim icin agrimasina ragmen birden sacim islak ciktigim icin diyorum. Boyle cok cok gereksiz ve anlattigin gibi iki taraf icin de hic anlam ifade etmeyen bircok konuda yapiyorum ve sebebini ben de bilmiyorum.
0
Durup dururken yalan soylemiyorum. Aciklamaya usendigim seylerde ya da kisa kesmek istedigimde soylerim bazen.
0
Normalde söylemem ama neferkitty'nin verdiği örnekteki gibi muhabbet kurmaya çalışan insanlar için yedek bir ismim, okulum ve bölümüm var.
0
gereksiz insanların gereksiz sorularına bazen yalanla cevap veriyorum. bkz. taksici vs. o yalanlar da genellikle gerçeğe yine de bir şekilde yakın oluyor. durduk yere yalan söylemiyorum.
0
taksiye söylenen falan nedensiz yalan değil ki, çoğu kişi yapar.
bende şöyle olabiliyor.
geçen mesela arkadaşım "napıyorsun?" diye mesaj attı. film izliyordum ama "işte face'e fln bakıyorum" dedim. bi amacı yok. bilinçaltındadır belki böyle şeylerin açıklaması.
bende şöyle olabiliyor.
geçen mesela arkadaşım "napıyorsun?" diye mesaj attı. film izliyordum ama "işte face'e fln bakıyorum" dedim. bi amacı yok. bilinçaltındadır belki böyle şeylerin açıklaması.
0
syabk
bilet aldığımız ido seferi iptal oldu deniz otobüsü, otobüsler dolu. nasıl gidilebilir başka ? yalovayı düşündüm feribotla ama o da iptal olabilir.
bilet aldığımız ido seferi iptal oldu deniz otobüsü, otobüsler dolu. nasıl gidilebilir başka ? yalovayı düşündüm feribotla ama o da iptal olabilir.
0
ido mu iptal oldu budo mu?
budo olur da ido kolay iptal olmaz.
ille otobüs bulunur. hiç bulamazsanız gidin esenler otogarına. ille bi araca binersiniz.
bursa şurası.
budo olur da ido kolay iptal olmaz.
ille otobüs bulunur. hiç bulamazsanız gidin esenler otogarına. ille bi araca binersiniz.
bursa şurası.
0
ido feribot 20.30 gözüküyor.
en kötü otobüs ile gidersiniz. fatih'in dediği gibi 10 dakikada bir otobüs var bursaya.
feribotlar kolay kolay iptal olmaz, deniz otobüsleri iptal olabiliyor.
en kötü otobüs ile gidersiniz. fatih'in dediği gibi 10 dakikada bir otobüs var bursaya.
feribotlar kolay kolay iptal olmaz, deniz otobüsleri iptal olabiliyor.
0
deniz otobüslerinin ikisi de iptaldir bu havada, feribot da iptal olmuş olabilir. sis olunca direkt iptal ediyorlar.
ama iyi kötü otobüs kesin bulunur +1
ama iyi kötü otobüs kesin bulunur +1
0
idolar iki gündür iptal, şimdi baktım, yarınki seferler de iptal olacak gibi, biri olmuş bile.
otobüs belki denk gelir de bulursun ama gidişte çok uzun bir feribot sırası olabilir ve saatler sürebilir karşıya geçmek (tabi bu bir tahmin).
en mantıklısı ulaşabiliyorsan bir şekilde gebzeye ulaşıp eskihisardan feribota yaya olarak bindikten sonra topçular iskelesinin önünden geçip yalova merkeze giden minibüslerle yalova terminaline ordan da bursa terminaline ulaşmaktır.
denendi %100 çalışıyor.
edit: e evet tabi ki idodan kasıt denizotobüsü olan, feribotlara bişi olmaz fırtına çıkmadıkça, zaten onu önerdik halihazırda da.
otobüs belki denk gelir de bulursun ama gidişte çok uzun bir feribot sırası olabilir ve saatler sürebilir karşıya geçmek (tabi bu bir tahmin).
en mantıklısı ulaşabiliyorsan bir şekilde gebzeye ulaşıp eskihisardan feribota yaya olarak bindikten sonra topçular iskelesinin önünden geçip yalova merkeze giden minibüslerle yalova terminaline ordan da bursa terminaline ulaşmaktır.
denendi %100 çalışıyor.
edit: e evet tabi ki idodan kasıt denizotobüsü olan, feribotlara bişi olmaz fırtına çıkmadıkça, zaten onu önerdik halihazırda da.
0
chicha
Arkadaşım İTÜ teknokent'te bir şirketle görüşmüş de adamlar 1500 tl maaş, yol ve yemek teklif etmişler. Çocuk bilgisayar mühendisi, Türkiye'de ilk beşteki üniversiteden mezun, askerliğini yapıp gelmiş ve 4-5 aydır iş arıyor. Tecrübesi yok gibi bir şey ama o kadar düşük maaşa çalışmalı mı sizce? Şimd
Arkadaşım İTÜ teknokent'te bir şirketle görüşmüş de adamlar 1500 tl maaş, yol ve yemek teklif etmişler. Çocuk bilgisayar mühendisi, Türkiye'de ilk beşteki üniversiteden mezun, askerliğini yapıp gelmiş ve 4-5 aydır iş arıyor.
Tecrübesi yok gibi bir şey ama o kadar düşük maaşa çalışmalı mı sizce? Şimdiye kadar 15-20 mülakat yapmıştır ve hiçbirinden de olumlu yanıt gelmemiş. Ben bu kadar beklemişken biraz daha dişini sıkmasını söyledim ama durumu ne, ne kadar daha bekleyebilir onu bilemiyorum.
Tecrübesi yok gibi bir şey ama o kadar düşük maaşa çalışmalı mı sizce? Şimdiye kadar 15-20 mülakat yapmıştır ve hiçbirinden de olumlu yanıt gelmemiş. Ben bu kadar beklemişken biraz daha dişini sıkmasını söyledim ama durumu ne, ne kadar daha bekleyebilir onu bilemiyorum.
0
bence az-çok demeden bir şekilde işe başlasın ve iş aramaya devam etsin. iş işteyken daha kolay bulunur.
0
Yurtdışına CV sini göndersin! Yakında mühendisleri bedavaya çalıştıracaklar!
0
Bilgisi ne durumda acaba? Bu olayda mühim olan bilgidir, okulun önemi yoktur, etikettir.
Ben bu sektörden olduğum için, gerçekten "0" olarak üniversiteden çıkan çok fazla kişi tanıyorum. Arkadaşının durumu hakkında bu sebepten yorum yapamıyorum. Türkiye'de zaten üniversite mezununa çok fazla değer yok. Bir de bilgisizse hiç yüzüne bakmıyorlar.
Ama sağlam bilgisi varsa, 1500 az. Ancak benim tanıdığım asgari ücretle de çalışmaya başlayanlar mevcut. İşe ilk girişte 3500 lira ile başlayanlar da mevcut.
Ben bu sektörden olduğum için, gerçekten "0" olarak üniversiteden çıkan çok fazla kişi tanıyorum. Arkadaşının durumu hakkında bu sebepten yorum yapamıyorum. Türkiye'de zaten üniversite mezununa çok fazla değer yok. Bir de bilgisizse hiç yüzüne bakmıyorlar.
Ama sağlam bilgisi varsa, 1500 az. Ancak benim tanıdığım asgari ücretle de çalışmaya başlayanlar mevcut. İşe ilk girişte 3500 lira ile başlayanlar da mevcut.
0
1500 ne ya ciddi misiniz ? asgari ücret 1300. bizim fabrikada operatörler 1500 alıyor. girmesin abi 1500'e sonra iş verenler ben 1500e itü mezunu çalıştırıyom yea diye kafelerde göt büyütüyor.
Bilgi milgi önemli değildir abi okul etikettir ve ilk girişte etiket satar kimse kimseyi kandırmasın. itü mezununun bilgisi tutup yeni mezundan beklediklerinin altında olacak değil ya. erzurum imam sütçü mezunu mu bu çocuk bilgi arasınlar.
çok sıkışıksa girsin yoksa siktiri çeksin o adama.
Bilgi milgi önemli değildir abi okul etikettir ve ilk girişte etiket satar kimse kimseyi kandırmasın. itü mezununun bilgisi tutup yeni mezundan beklediklerinin altında olacak değil ya. erzurum imam sütçü mezunu mu bu çocuk bilgi arasınlar.
çok sıkışıksa girsin yoksa siktiri çeksin o adama.
0
Ozellikle bilgisayar muh - yazilim muhendisligi okuyan arkadaslar okurken bir yerde part-time calismiyorlarsa is bulma sanslari bile cok dusuk oluyor. Eleman ITU mezunu olmasaydi hic bir yerden cagirmazlardi birak 1500 TL vermeyi. Atilim Universitesinden mezun bir kac arkadasim 1 yildir issiz geziyor. Bence gitsin calissin deneyim her sey.
0
itu teknokent'te calisan bir bilgisayar muhendisiyim. 1500 ne ya gercekten? askerligini yapmis adam, iyi bir okuldan mezun degeri bu mudur yani? teknokent'te gayet mantikli firmalar da var. bence baslamasin, inanilmaz bos bir adam degilse minimum 3000-3500 ile baslayacagi yerler de bulabilir. bizim bolumde calisma hayatina atilan tum arkadaslarimin maaslari 3300-4100 arasi. illa ki bir yer bulacaktir. hatta background'i bize uygunsa bi bizimkilere ileteyim istersen cv'sini. adam ariyorlardi cunku.
0
Biz teknokentte bir yazılımcıya 3000 veriyorduk, yeni mezundu ve ilk işiydi. Yalnız önceden tanıyordum, kabiliyetlerini biliyordum, işi de ben teklif etmiştim zaten.
Şöyle bir durum var; teknokentteki firmalara günde belki 50 tane yazılımcı cv'si geliyor. Genel olarak hepsi şişirilmiş cv'ler oluyor. Üniversitede birkaç projede bulunmuş olsa zaten firma için gayet yeterli, ama değilse o adam işi öğrenene kadar ancak bir stajyer kadar faydalı olabiliyor.
Eğer söz konusu arkadaşın paraya dönüşecek bir yeteneği yahut tecrübesi varsa, daha doğru başvurular yapsın ve beklesin. Değilse, okulu dümdüz bitirmiş bir yeni mezunsa en azından 1 sene kadar tecrübe edinmek için çalışsın.
Bir de teknokent firmaları hızlı çalışılan yerler, her çalışandan maksimum fayda sağlanmaya çalışıyor. Zaten okulu da top üniversitelerdenmiş, belki daha kurumsa firmaları da bir yandan deneyebilir.
Şöyle bir durum var; teknokentteki firmalara günde belki 50 tane yazılımcı cv'si geliyor. Genel olarak hepsi şişirilmiş cv'ler oluyor. Üniversitede birkaç projede bulunmuş olsa zaten firma için gayet yeterli, ama değilse o adam işi öğrenene kadar ancak bir stajyer kadar faydalı olabiliyor.
Eğer söz konusu arkadaşın paraya dönüşecek bir yeteneği yahut tecrübesi varsa, daha doğru başvurular yapsın ve beklesin. Değilse, okulu dümdüz bitirmiş bir yeni mezunsa en azından 1 sene kadar tecrübe edinmek için çalışsın.
Bir de teknokent firmaları hızlı çalışılan yerler, her çalışandan maksimum fayda sağlanmaya çalışıyor. Zaten okulu da top üniversitelerdenmiş, belki daha kurumsa firmaları da bir yandan deneyebilir.
0
keşke hiç kimse az maaşa çalışmak zorunda olmasa da 1500 tl gibi dandirik maaşlara herkes sie çekebilse ve o iş verenler de o düşük maaşları mecburen yükseltseler.
elektronik haberleşme mezunumuym ben. 1 sene iş aramıştım zamanında. 4 sene önceleri yani. o zaman bile 1500 lira maaşa hayır diyordum. hala o paralara köle arıyorlar anlaşılan. herhangi bir mecburiyeti yoksa beklemeye, aramaya devaqm etsin. görüşmelerde de maaş sorduklarında en az 2500 istesin.
elektronik haberleşme mezunumuym ben. 1 sene iş aramıştım zamanında. 4 sene önceleri yani. o zaman bile 1500 lira maaşa hayır diyordum. hala o paralara köle arıyorlar anlaşılan. herhangi bir mecburiyeti yoksa beklemeye, aramaya devaqm etsin. görüşmelerde de maaş sorduklarında en az 2500 istesin.
0
itü teknokent'te yeni mezuna 3000 veren firmalar var. bence çok sıkışık değilse bir süre daha bekleyebilir. ama sıkışıksa girsin birkaç ay çalışsın, 1 yıla kalmadan maaşını 2 katına çıkarabileceği bir iş bulur. bence.
0
tecrübesi olmayabilir de okurken herhangi bir programlama diliyle kendisi özel olarak ilgilenmemişse -developer olarak iş aradığını varsayıyorum- 2500-3000 falan hayal yani. karşı tarafa sunabileceği projeleri varsa 1500 az, kabul etmesin. ama 15-20 mülakattan da olumlu yanıt gelmediyse kendisini geliştirmeden mezun olmuş sanırım. evet 1500 az ama bu haliyle daha iyisini bulması zor.
0
all girls dream
Şimdi canlar. Türkiyede sektörde lider olan ve herkesin bildigi bi firma var bu firmada benim evime de cok yakın. Amcam Falanda yıllardır kanki bu firmanın sahibiyle.Ben hem kariyer netten hemde kendi sitelerinden basvurdum. bide araya amcamı sokim mi:)su an iyi bir firmada dandik bi maaşla calısıyo
Şimdi canlar. Türkiyede sektörde lider olan ve herkesin bildigi bi firma var bu firmada benim evime de cok yakın. Amcam Falanda yıllardır kanki bu firmanın sahibiyle.
Ben hem kariyer netten hemde kendi sitelerinden basvurdum. bide araya amcamı sokim mi:)
su an iyi bir firmada dandik bi maaşla calısıyorum. ev ile iş arasındada ebesinin nikahi kadar yok var.
bi fikir verin ya
Ben hem kariyer netten hemde kendi sitelerinden basvurdum. bide araya amcamı sokim mi:)
su an iyi bir firmada dandik bi maaşla calısıyorum. ev ile iş arasındada ebesinin nikahi kadar yok var.
bi fikir verin ya
0
e belkide işşiz olan bi piçin rıskına mani olucam. benim iyi kötü bi işim var.
hem ikilemde kalıyom ya.
hem ikilemde kalıyom ya.
0
senin bırakacağın işe de biri girecek sonuçta öyle düşünme, iş için yeterli olduğunu düşünüyorsan yardım etsin amcan. ama işe girince "bi işi beceremeyen torpille girmiş adam" olacaksan ikilemde kalmakta haklısın
0
tabi sok. türkiye abi bura saçma sorular sormayın. ne adil işliyo ki sen kuralına göre oynayasın
0
zaaa XD
tayyibi ve türkiye'deki yozlaşmış sistem çarklarını her daim eleştiren ekşici piçlere de bak sen. bu adamlara sorsan hepsi, herkesin eşit ve hak ettiği şekilde yaşamasını savunurlar. tayyib damadını bakan yapmış diye kıyamet koparırlar. demek ki o damat kendileri olsa hiç seslerini çıkarmayacaklar.
avuntuları da hazırdır ha. ben yapmasam başkası yapacak o torpili diyecek. sanki herkes torpil yapmıyor mu diyecek. bu torpil işlerinin elinde torpil yapma imkanı olan insanların torpil yapmayı bırakmasıyla sonlanacağının farkında değil sanırım kimse.
eğer sikerim devletini de hakkını da hukukunu da modunda yaşıyorsan yap torpili. yok eğer torpil ve kayırma yapan insanları eleştiriyorsan torpil yaptırmayacaksın arkadaş, bunun adı iki yüzlülüktür.
tayyibi ve türkiye'deki yozlaşmış sistem çarklarını her daim eleştiren ekşici piçlere de bak sen. bu adamlara sorsan hepsi, herkesin eşit ve hak ettiği şekilde yaşamasını savunurlar. tayyib damadını bakan yapmış diye kıyamet koparırlar. demek ki o damat kendileri olsa hiç seslerini çıkarmayacaklar.
avuntuları da hazırdır ha. ben yapmasam başkası yapacak o torpili diyecek. sanki herkes torpil yapmıyor mu diyecek. bu torpil işlerinin elinde torpil yapma imkanı olan insanların torpil yapmayı bırakmasıyla sonlanacağının farkında değil sanırım kimse.
eğer sikerim devletini de hakkını da hukukunu da modunda yaşıyorsan yap torpili. yok eğer torpil ve kayırma yapan insanları eleştiriyorsan torpil yaptırmayacaksın arkadaş, bunun adı iki yüzlülüktür.
0
etik açıdan doğru olmaz.
kul hakkına giriyorsun.
başkasının yanlış / doğru ne yaptığının hesabını allah sorsun.
ama bence sen yanlış yapıyorsun.
kul hakkına giriyorsun.
başkasının yanlış / doğru ne yaptığının hesabını allah sorsun.
ama bence sen yanlış yapıyorsun.
0
o işi sizden daha iyi yapabilecek donanıma sahip birinin işi almasına engel olacak belki de yaptırdığınız torpil. Bunu düşününce vicdan azabıyla, o kişinin hakkını yeme duygusuyla başedebilecek misiniz?
0
hacı benim zaten donanımım gayet iyi lisans mezunuyum 7 senelik tecrube. orta derece ingilizce isteniyor benimse gayet iyi ingilizce vs vs.
0
sok gitsin tabi beklemen hata
torpilsiz üç kuruşa dandik dandik işlerde çalışıyoruz en azından iyi şirkette ilerleme şansın olur.
torpilsiz üç kuruşa dandik dandik işlerde çalışıyoruz en azından iyi şirkette ilerleme şansın olur.
0
elazığ'daki üniversitesinden mezun, tecrübesiz ve bilgisiz bir kızın, babasının torpili sayesinde benim istediğim şirkette ve istediğim pozisyonda işe başladığını öğrendiğimden beri araya torpil sokanlara çok bileniyorum; sokma bence.
0
Lan sen torpili mecbur yapcan da,murphy denen pislik o kadar haklı ki... Haklı olduğu için sinir oldum kendisine. Pislik. Haklı lan adam bildiğin.
0
yahu ne garip insanlar var. bir sürü mesaj geldi olumlu olumsuz.
adam diyor ki senin elinde fırsat olsa sen de yaparsın. sırf sen torpil yaptıramıyorsun diye kuyruk acısı olmuş sende. adamın olaya bakış açısına bakar mısın? ondan sonra akp neden iktidar.
ben üniversitede okurken birisi bakan iki tanesi milletvekili babamın çok yakın arkadaşları(bakan olan öğrencisiydi) meclisteydi. bana bu adamlardan biri bizzat, sana burs verelim, şurada konaklatalım bilmem ne yapalım diye bin tane olanak saydı. ben istesem (bakın abartmıyorum bunu yapan bir iki tanıdığım da var maalesef) ayda -toplamda- iki bin liraya yakın BURSla okuyabilirdim. devletin istediğim yurdunda kalabilirdim. yahu adam bana iki kişilik odada yanında biri varmış gibi gösterip seni tek konaklatalım demişti, ağzım açık dilim kesik bakakalmıştım adama. bana böyle ayrıcalıklar tanınıyorsa kimlere neler yapılıyordur diye lanet etmiş ihaleyi babama yıkıp kendi adıma bazı bahaneler üreterek reddetmiştim.
bunu şov olsun diye anlatmıyorum. belli bazı şeyler var insanların bilmesi gereken. oturduğumuz yerden yorum yapıp, imkan sunulduğunda üstüne atlamak işin kolay ve herkes tarafından yapılabilecek tarafı. ben istiyorum ki farkında olsun insanlar bazı şeylerin. vicdan nedir, hak nedir, hukuk nedir bunlar lafta kalmasın istiyorum.
ingilizce öğretmenliği bölümünde okudum. şu an bir kursta ders veriyorum. bana üniversite bittiğinde konsoloslukta işe girebileceğim garantisi verdi bu adamlar. şu an 10k+ maaşla oturduğum yerden, en sofistike mekanlarda hayatımı sürdürüyor olabilirdim.
bunların hepsini hayatımın sonunda inandığım şeylere olan sadakatimin mutluluğuyla nefesimi verirken hatırlamak için reddettim. ağzımdan çıkan şeylere gerçekten inandığım için, hayatımda hiçbir şeyi laf olsun diye yapmadığım ve yapmayacağım için. ayda on bin lira kazanıp önce kendini, sonra toplumu kandıracak kadar iki yüzlü bir zengin olacağıma, karın tokluğuna ama en azından dürüst ve ilkeli biri olarak yaşamak istediğim için. sadece babam bana böyle öğrettiği için değil, dünyada insanlık adına atabileceğim ilk adımların bu ilkeleri bir araya getirmeyle başlayacağına inandığım için.
fazla duygusala bağlamak istemiyorum. insanlara, daha doğrusu çoğu insana, olması gerekenin ne olduğunu anlatıp onlarla tartışmaya girmekten vazgeçmiş biriyim. sadece kendi adıma açıklama gereği duydum bir kaç şeyi. belki bazı insanların vicdanlarını harekete geçirir.
adam diyor ki senin elinde fırsat olsa sen de yaparsın. sırf sen torpil yaptıramıyorsun diye kuyruk acısı olmuş sende. adamın olaya bakış açısına bakar mısın? ondan sonra akp neden iktidar.
ben üniversitede okurken birisi bakan iki tanesi milletvekili babamın çok yakın arkadaşları(bakan olan öğrencisiydi) meclisteydi. bana bu adamlardan biri bizzat, sana burs verelim, şurada konaklatalım bilmem ne yapalım diye bin tane olanak saydı. ben istesem (bakın abartmıyorum bunu yapan bir iki tanıdığım da var maalesef) ayda -toplamda- iki bin liraya yakın BURSla okuyabilirdim. devletin istediğim yurdunda kalabilirdim. yahu adam bana iki kişilik odada yanında biri varmış gibi gösterip seni tek konaklatalım demişti, ağzım açık dilim kesik bakakalmıştım adama. bana böyle ayrıcalıklar tanınıyorsa kimlere neler yapılıyordur diye lanet etmiş ihaleyi babama yıkıp kendi adıma bazı bahaneler üreterek reddetmiştim.
bunu şov olsun diye anlatmıyorum. belli bazı şeyler var insanların bilmesi gereken. oturduğumuz yerden yorum yapıp, imkan sunulduğunda üstüne atlamak işin kolay ve herkes tarafından yapılabilecek tarafı. ben istiyorum ki farkında olsun insanlar bazı şeylerin. vicdan nedir, hak nedir, hukuk nedir bunlar lafta kalmasın istiyorum.
ingilizce öğretmenliği bölümünde okudum. şu an bir kursta ders veriyorum. bana üniversite bittiğinde konsoloslukta işe girebileceğim garantisi verdi bu adamlar. şu an 10k+ maaşla oturduğum yerden, en sofistike mekanlarda hayatımı sürdürüyor olabilirdim.
bunların hepsini hayatımın sonunda inandığım şeylere olan sadakatimin mutluluğuyla nefesimi verirken hatırlamak için reddettim. ağzımdan çıkan şeylere gerçekten inandığım için, hayatımda hiçbir şeyi laf olsun diye yapmadığım ve yapmayacağım için. ayda on bin lira kazanıp önce kendini, sonra toplumu kandıracak kadar iki yüzlü bir zengin olacağıma, karın tokluğuna ama en azından dürüst ve ilkeli biri olarak yaşamak istediğim için. sadece babam bana böyle öğrettiği için değil, dünyada insanlık adına atabileceğim ilk adımların bu ilkeleri bir araya getirmeyle başlayacağına inandığım için.
fazla duygusala bağlamak istemiyorum. insanlara, daha doğrusu çoğu insana, olması gerekenin ne olduğunu anlatıp onlarla tartışmaya girmekten vazgeçmiş biriyim. sadece kendi adıma açıklama gereği duydum bir kaç şeyi. belki bazı insanların vicdanlarını harekete geçirir.
0
(bkz: kavram karmaşası)
gençler, ilk önce elinize bir güç alın sonra insanlık için birşeyler yapmaya çalışın..
gençler, ilk önce elinize bir güç alın sonra insanlık için birşeyler yapmaya çalışın..
0
gençler, asla ve asla amaca giden yolda her şey mubahtir deyip türlü haksız ve hukuksuz yolla gücü elinize almaya çalışmayın. Çünkü o yöntemle gücü elinize alirkenki süreçte siz de o insanlar gibi olmaya alisacak ve ahlaken bozulacaksiniz. İnsanlık için bir şey yapmak istiyorsanız önce işe kendinizden başlayın. Kendinizi düzeltin. Okuduğunu anlamaktan aciz insanların tavsiyelerine hiç kulak asmayın hele. Nitekim onlar, bugüne kadar doğru bildiklerini hep yanlış anlamış olanlardır.
0
bfm
Hala ehliyet almayanlar için son gelişmeler nedir? Stajyer ehliyet muhabbeti olsun, sadece otomatik vites ehliyeti alınabiliyomuş rivayeti olsun kafalar karıştı.Son durumdan haberdar olan var mı? Kışın ehliyet almak istemiyorum. Bahara kalsam neyi kaçıracağım?
Hala ehliyet almayanlar için son gelişmeler nedir? Stajyer ehliyet muhabbeti olsun, sadece otomatik vites ehliyeti alınabiliyomuş rivayeti olsun kafalar karıştı.
Son durumdan haberdar olan var mı? Kışın ehliyet almak istemiyorum. Bahara kalsam neyi kaçıracağım?
Son durumdan haberdar olan var mı? Kışın ehliyet almak istemiyorum. Bahara kalsam neyi kaçıracağım?
0
Şu an otomatik ehliyeti diye bir uygulama yok. Bu saatten sonra yarin da gitsen stajyer ehliyet sahibi olacaksin zaten. Yani simdi ile bahar arasinda fark yok, bir sey kacirmazsin.
0
stajyer ehliyete kaldin diye biliyorum artık, hatta ben bile kalmış olabilirim 5 aralik'ta girdim direksiyona ve geçtim.
0
Karayolları Trafik Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelikte ctrl+f'le "otomatik vites"i aratsana bi asfgdggfs
B1 için otomatik vites ehliyeti diyolardı bi de.
B1 için otomatik vites ehliyeti diyolardı bi de.
0
Stajyer ehliyette tek fark ceza puani olayı. Normal ehliyet için 100, stajyer için 75 bu arada.
0
stajyer ehliyetin önemli bir kaybı yok. kurallara uyman gerekiyor sadece, o da tüm şoförler için geçerli olan bir durum. 1 ocak'tan sonra harçlara zam gelir, kaybın o olur..
0
Ben sınav puanımı hesapladım 74 çıktı, sevinmeye hazırlanırken fark ettim ki sorulardan biri iptal edilmiş. yeni puan: 72. minik bir panik yaşadım ama sonra direksiyon hocasının stresi unutturdu zaten. Abi çok sıkıntılı süreç ya..
www.surucukurslari.com
www.surucukurslari.com
0
bfm
Son 2-3 yılın çıkmış ALES soru ve cevap anahtarlarını nereden bulabilirim?"Ben mailine gönderirim kardeş" diyeniniz varsa da çok makbule geçer, zira ÖSYM yayınlamıyor tüm soruları malumunuz, bulamadım hiçbir yerde.Teşekkür ederim şimdiden.
Son 2-3 yılın çıkmış ALES soru ve cevap anahtarlarını nereden bulabilirim?
"Ben mailine gönderirim kardeş" diyeniniz varsa da çok makbule geçer, zira ÖSYM yayınlamıyor tüm soruları malumunuz, bulamadım hiçbir yerde.
Teşekkür ederim şimdiden.
"Ben mailine gönderirim kardeş" diyeniniz varsa da çok makbule geçer, zira ÖSYM yayınlamıyor tüm soruları malumunuz, bulamadım hiçbir yerde.
Teşekkür ederim şimdiden.
0
ösymnin yayınlamadığı soruları bulabilirseniz bana da gönderin lütfen
cevap: hiçbir yerden
cevap: hiçbir yerden
0
Sorular ilk çıktığında yayınlanıyor ösym'nin internet sitesinden, daaha sonra kaldırılıyor. O sırada kaydetmiş olan olabilir; demek istediğim o.
0
bfm
Bu malum kanallardaki hatunlar hep beyaz tenli hatta casper gibi (bkz: duygu özaslan) ve ben de esmer bir kadın olarak onlardan pek faydalanamıyorum.Var mıdır takip ettiğiniz/faydalı bulduğunuz esmer bir kadının youtube makyaj kanalı?Teşekkürler şimdiden ^^ekleme: Türk olanlardan bahsediyorum. Bir d
Bu malum kanallardaki hatunlar hep beyaz tenli hatta casper gibi (bkz: duygu özaslan) ve ben de esmer bir kadın olarak onlardan pek faydalanamıyorum.
Var mıdır takip ettiğiniz/faydalı bulduğunuz esmer bir kadının youtube makyaj kanalı?
Teşekkürler şimdiden ^^
ekleme: Türk olanlardan bahsediyorum. Bir de doğal olsun arada espri falan da yapsın, sıkılırım ben. :)
Var mıdır takip ettiğiniz/faydalı bulduğunuz esmer bir kadının youtube makyaj kanalı?
Teşekkürler şimdiden ^^
ekleme: Türk olanlardan bahsediyorum. Bir de doğal olsun arada espri falan da yapsın, sıkılırım ben. :)
0
Easyneon en iyisi bence. Turk derseniz nigar dilmaç var. Biri daha vardi unuttum hatirlarsam yazarim.
0
@anneboleyn nigar dilmaç'a baktım, o da çok esmer değil gibi ya. ben baya karayım. :( yok mu daha koyusu bunların? :D
0
@crown naptın yahu o kadar da değil haha.
nigar dilmaç'ın başka bi videosunda aradığım kıvamı yakaladım aslında: www.youtube.com
ama kızdan pek elektrik alamadım sanırım. :/
nigar dilmaç'ın başka bi videosunda aradığım kıvamı yakaladım aslında: www.youtube.com
ama kızdan pek elektrik alamadım sanırım. :/
0
@anneboleyn bu sonuncusu ten olarak uyuyor ama bu sefer de dudağı çok büyük; şimdi bütün videoları ruj üzerine dönüyodur kesin.
dudağı küçük ve teni esmer başka var mı? :D
dudağı küçük ve teni esmer başka var mı? :D
0
Ahahah valla aklima gelen son esmeri yazayim, hic de sevmem aslinda ama, makeupbreanna. Ama guzellik evi isine yarayabilir çünkü "sirf beyaz tenlilerin video cekmesine tepki olarak kanal actim" falan diyordu.
Ay nasil unuttum, en en en sevdigim makyajmidedin var, cok esmer degil ama. Bayiliyorum bu kiza.
Ay nasil unuttum, en en en sevdigim makyajmidedin var, cok esmer degil ama. Bayiliyorum bu kiza.
0
easyNeon +1 Öbür kanallar gibi 7 dakika konuşup 1 dakikada her şeyi halledip "Burada yapılmışı var. :)))" gibi takılmıyor. Takip etsem bunu takip ederdim sadece. Türklerde de güzel şeyler yapanlar var evet de, hani belirli bir seviyede kalabilmişler sadece.
Aynen yalnız o beyaz konusundan ben de çok şikayetçiyim. Ne kadar makyajcı varsa hepsi beyaz. Hepsi bulabileceği en parlak tonlarda ruj sürüyor. Hepsi tenini daha da beyazlaştırıyor.
Edit: Yalnız fark eden olmadıysa duyuru numarası çok kıyak.
Aynen yalnız o beyaz konusundan ben de çok şikayetçiyim. Ne kadar makyajcı varsa hepsi beyaz. Hepsi bulabileceği en parlak tonlarda ruj sürüyor. Hepsi tenini daha da beyazlaştırıyor.
Edit: Yalnız fark eden olmadıysa duyuru numarası çok kıyak.
0
Gökçeslife var, bir de Ayşe Çakar, gerçi onun tarzı biraz itici gelebilir. Gökçe'ye bak ama.
0
@elikasi Gökçe de yoldan geçen yurdum kızı makyajı yapıyo ya :/
normal, doğal makyajlı olsun. yeri gelsin ekstrem şeyler yapsın, cesaretli de olsun.. çok şey mi istiyorum? :D
normal, doğal makyajlı olsun. yeri gelsin ekstrem şeyler yapsın, cesaretli de olsun.. çok şey mi istiyorum? :D
0
bfm
Büyükhanlı Plaza' ya gitmem gerekiyor. Mariott Hotel'in karşısındaymış sanırım... En kolay nasıl olur toplu taşıma ile acaba?
Büyükhanlı Plaza' ya gitmem gerekiyor. Mariott Hotel'in karşısındaymış sanırım...
En kolay nasıl olur toplu taşıma ile acaba?
En kolay nasıl olur toplu taşıma ile acaba?
0
500t oradan geçiyor. tam önünden geçmese bile karşıya geçmek için en uygun seçenek.
0
eskiden şirketim oradaydı, metrobüse bin uzunçayırda inip aşağıda otobus duraklarından 19E ya da 11 T ye binebilirsin hal durağında in,tam marriott hotelin karşısı oluyor.Ataşehir hal durağından tüm geçen otobüsler oradan geçer.
www.iett.gov.tr
www.iett.gov.tr
0
bfm
Bu soruyu yanıtlamaya nereden başlıyorsunuz? Üniversiteden itibaren mi, liseden itirbaren mi, yoksa direkt "şu yılında şurada doğdum" gibi mi?edit: yeni mezun olduğunuzu düşünün.
Bu soruyu yanıtlamaya nereden başlıyorsunuz?
Üniversiteden itibaren mi, liseden itirbaren mi, yoksa direkt "şu yılında şurada doğdum" gibi mi?
edit: yeni mezun olduğunuzu düşünün.
Üniversiteden itibaren mi, liseden itirbaren mi, yoksa direkt "şu yılında şurada doğdum" gibi mi?
edit: yeni mezun olduğunuzu düşünün.
0
@mrvengeance espri yapamıyosan yapamıyosundur; bazen çok da kasmamak gerekir karşim.
0
saçmalama ne şurda doğdu mu ya arkandan gülerler ben üniv'yi bile söylemiyorum cv'de yazan hiç bir şeyden bahsetmiyorum. daha çok şöyle bir insanım böyle bir insanım şurda şuna katıldım bunun sayesinde şu özelliğim gelişti diyorum.
0
@orhan tv ben bir şeyi öğrenmek istemiyorum, onlar istiyorlar :)
ya diyelim ki iş mülakatındasınız... adamla karşılıklı oturdunuz. size "kendinizden bahseder misiniz?" diye sordu. o sırada verilecek cevaba nereden başlanılacağını merak ediyorum.
ya diyelim ki iş mülakatındasınız... adamla karşılıklı oturdunuz. size "kendinizden bahseder misiniz?" diye sordu. o sırada verilecek cevaba nereden başlanılacağını merak ediyorum.
0
Nerde dogdugun karsi taraf icin önemli degilse söyleme, bircok durumda önemli olmuyor. (devlet dairesi mülakatlarinda ayrimci cikarimlar yapmak icin nerede dogdugunu merak ederler ama zaten onu da uzatmadan sorarlar). Cok özel bir liseden mezun degilsen onu da söylemen gereksiz. Belki meslek lisesi mezunuysan ve bölümünle ilgili bi ise basvuruyorsan söyleyebilirsin. Hafta sonu ne yaparsin, ilgi alanlarin arasinda ilginc birsey varsa söyle. Sacma HR kaliplarindan bir tanesi, cok da merak etmiyorlar aslinda. Ama karsi tarafin aklinda kalmak icin bir firsat.
0
hocam bu soruyu ben de çok merak etmiştim ve direk bir ik'cıya sordum. attığı cevabı direk kopyalıyorum:
"...dogumluyum... liseyi surda okudum, unv. yi surada su bolumde okudum. isteyerek sectim ya da secim hatası oldu... vs..
mezun olduktan sonra birkaç iş görüşmem oldu ama bu ...kurulusu oldu... şunları yapıyorum bunları yapıyorum.. su raporları yapıyorum... vs. neden iş aradıgıma gelince sebebi...... şu şu..."
"...dogumluyum... liseyi surda okudum, unv. yi surada su bolumde okudum. isteyerek sectim ya da secim hatası oldu... vs..
mezun olduktan sonra birkaç iş görüşmem oldu ama bu ...kurulusu oldu... şunları yapıyorum bunları yapıyorum.. su raporları yapıyorum... vs. neden iş aradıgıma gelince sebebi...... şu şu..."
0
@emrahday hmm anladım, ben direkt teknik bilgilerden falan bahsedilecek sanıyordum.
şimdi o zaman şu tip bir şey mi: "ben bfm, üniversiteden bu yıl mezun oldum. şunlardan hoşlanırım..."? yani direkt hobi mobi diyerek muhabbete mi gireyim?
şimdi o zaman şu tip bir şey mi: "ben bfm, üniversiteden bu yıl mezun oldum. şunlardan hoşlanırım..."? yani direkt hobi mobi diyerek muhabbete mi gireyim?
0
Zaten bu soruyu genelde en son soruyorlar, okul, is tecrübesi, teknik bilgi felan hep konusulmus oluyor. Geriye kaliyor havadan sudan konusmak, "eklemek istedigin birsey var mi?" sorusunun kardesi bu soru da. Eger basta sorarsa en güclü oldugun tarafa cekersin muhabbeti, cok iyi okuldan mezunsan o konuyu acarsin, teknik bilgin iyiyse onu konusursun. Aslinda tam bir joker soru. Öyle birsey söyle ki akilda kalsin, bir hafta sonra CV ni aldginda "bu kimdi?" demesin, ortak bi noktaya dokunsun. Karsi taraf hakkinda da bilgi verir aslinda, eger görüsmenin en basinda soruyorsa CV ni okumamis, cünkü aklina soracak birsey gelmiyor. CV ni okusaydi soruya "su okulda okumussun...", "su is yerinde sunlari yapmissin..." diye baslardi. Sonda sorarsa "önemli noktalari konustuk, kisisel olarak taniyayim" amaciyla.
0
işte doğum yılı, yeri, memleket, lise önemli ise o, sonra üniversite, ardından iş-staj tecrübeleri. bunun yanında kardeş ve anne babayı merak edenler de oluyor, onları da söyleyebilirsin.
öylemesine sallamadım, mülakatlara girdim ve başarılı da oldum, genel kanım bu, onu da belirteyim
öylemesine sallamadım, mülakatlara girdim ve başarılı da oldum, genel kanım bu, onu da belirteyim
0
özgeçmişte yazdığından çok farklı değilim diyebilirsin. genelde aday gelmeden yeterince hazırlanmamış ikcıların en sık sorduğu, en gereksiz soruların başında gelir.
Mülakatta sorulacak sorular; cvde olmayan, sizin kağıda yazarak ifade edemeyeceğiniz yetenekleri ölçmek için sorulur. bu anlamsız sorunun hiç bir amacı yok, vakit geçirmek dışında bana kalırsa.
Mülakatta sorulacak sorular; cvde olmayan, sizin kağıda yazarak ifade edemeyeceğiniz yetenekleri ölçmek için sorulur. bu anlamsız sorunun hiç bir amacı yok, vakit geçirmek dışında bana kalırsa.
0
gkn
Şimdi haberlerde gördüm de. Sebepsiz bi gülme geldi ya. Özellikle ilk resim tam caps yapmalık.http://imgur.com/a/qSlokNot: tüm siyası duygulardan arınarak bakın resimlere.
Şimdi haberlerde gördüm de. Sebepsiz bi gülme geldi ya. Özellikle ilk resim tam caps yapmalık.
imgur.com
Not: tüm siyası duygulardan arınarak bakın resimlere.
imgur.com
Not: tüm siyası duygulardan arınarak bakın resimlere.
0
daha çok kaçmakta olan barış güvercinini yakalamaktaymış gibi görünüyor. "nıahahah" diye...
0
ikinci ve üçüncüsü süper. tayyip'i tanımasam sevimli bulurdum. ilki şunu hatırlattı,
galeri12.uludagsozluk.com
galeri12.uludagsozluk.com
0
bfm
Yeni mezun olmuş Elektronik Mühendisisiniz. İş başvurularında bahsi geçen isteklerin çoğunu ilk kez duydunuz ve yetenekli/bilgili olduğunuz bir konu yok mesleğe dair.Meslektaşınız ve iyi bir kurumsal şirketlerde çalışan abileriniz var. Ve fakat onlar da oralara torpilsiz(karambole) girdiler. Yani cv
Yeni mezun olmuş Elektronik Mühendisisiniz. İş başvurularında bahsi geçen isteklerin çoğunu ilk kez duydunuz ve yetenekli/bilgili olduğunuz bir konu yok mesleğe dair.
Meslektaşınız ve iyi bir kurumsal şirketlerde çalışan abileriniz var. Ve fakat onlar da oralara torpilsiz(karambole) girdiler. Yani cv'nizi verseler, işe yarama ihtimali çok az.
Bu durumda:
a) Müşteri yönetimi gibi, bölümle pek ilgisi olmayan ve ileride iş değiştirmek isteseniz yeni iş bulmakta zorlanacağınız bir alanda HEMEN işe başlarsınız.
b) Mesleğe dair birkaç kursa gidersiniz, (belki ucundan Almanca öğrenirsiniz) ve o kurumsal firmalardan birine kapağı atmaya çalışırsınız. Çünkü bir kere öyle bir yerde işe başlayınca, ileride zıp zıp benzer işlere girebilir ve maaşınızı da katlayabilirsiniz. Ama görüldüğü gibi bu biraz UZUN BİR SÜREÇ.
(Kadınım. Çok çılgın maaşlar kazanmak gibi bir beklentim yok esasen ama bu şıktaki asıl olay: kurumsal şirketlerdeki kadınların, çalışma ortamı açısından daha rahat etmesi.)
Not: Mezun olduğunuz üniversite en büyük şehirlerden birinde ve Anadolu üniversitelerinden hallice diyelim.
Düşünmekten kafayı yemek üzere olan bu insana bir akıl verin be abiler ablalar?
edit: Maddi durum idare eder, paradan çok evde psikolojim bozulur diye korkuyorum?
Meslektaşınız ve iyi bir kurumsal şirketlerde çalışan abileriniz var. Ve fakat onlar da oralara torpilsiz(karambole) girdiler. Yani cv'nizi verseler, işe yarama ihtimali çok az.
Bu durumda:
a) Müşteri yönetimi gibi, bölümle pek ilgisi olmayan ve ileride iş değiştirmek isteseniz yeni iş bulmakta zorlanacağınız bir alanda HEMEN işe başlarsınız.
b) Mesleğe dair birkaç kursa gidersiniz, (belki ucundan Almanca öğrenirsiniz) ve o kurumsal firmalardan birine kapağı atmaya çalışırsınız. Çünkü bir kere öyle bir yerde işe başlayınca, ileride zıp zıp benzer işlere girebilir ve maaşınızı da katlayabilirsiniz. Ama görüldüğü gibi bu biraz UZUN BİR SÜREÇ.
(Kadınım. Çok çılgın maaşlar kazanmak gibi bir beklentim yok esasen ama bu şıktaki asıl olay: kurumsal şirketlerdeki kadınların, çalışma ortamı açısından daha rahat etmesi.)
Not: Mezun olduğunuz üniversite en büyük şehirlerden birinde ve Anadolu üniversitelerinden hallice diyelim.
Düşünmekten kafayı yemek üzere olan bu insana bir akıl verin be abiler ablalar?
edit: Maddi durum idare eder, paradan çok evde psikolojim bozulur diye korkuyorum?
0
maddi durumuma gore b sikkini tercih ederdim, paraya ihtiyacim olsaydi kesinlikle a.
0
selam öncenlikle,
ilk işin afilli bir önyazı hazırlamak (neden orda çalışmak istiyorsun, şirket hakkında bi kaç bilgi -bakın sizi araştırdım mk mal gibi gelmedim tarzında-,şirkete ne katmak istiyorsun vs.) özellikle IK ve direktörler bu tarz istekli arzulu dinamik ve hazır elemanları beğenirler.
mümkünse hocalarından referans mektubu alıyorsun çakıyorsun cv'ye.
Bunları yaparsan bir adım önde olursun.
edit: kadın versiyonu
ilk işin afilli bir önyazı hazırlamak (neden orda çalışmak istiyorsun, şirket hakkında bi kaç bilgi -bakın sizi araştırdım mk mal gibi gelmedim tarzında-,şirkete ne katmak istiyorsun vs.) özellikle IK ve direktörler bu tarz istekli arzulu dinamik ve hazır elemanları beğenirler.
mümkünse hocalarından referans mektubu alıyorsun çakıyorsun cv'ye.
Bunları yaparsan bir adım önde olursun.
edit: kadın versiyonu
0
bunun b şıkkını gerçekleştirdim(kurs+ilk iş)
ama zor bir süreç psikolojik olarak insanı yoruyor arkadaşlarınız hepsi işteyken siz kursta vakit geçiriyorsunuz bazıları 2. işine bile girmiş oluyor siz hala bekliyor olabiliyorsunuz (onların piyasa da çevreden dolayı bağlantıları da artıyor), eğer kurstan sonraki süreçte uzarsa (çünkü kendinizi geliştirdiniz ve seçici oluyorsunuz ve piyasa torpille donuyor sizin de torpiliniz olsa da), hedef koydugunuz yere bir bakıyosunuz hiç tecrubesiz bol torpilli arkadasınızı almışlar o zaman ne oldu benim emeklere durumu da olabiliyor.İçinizden geleni yapın ama yine de bu durumları da düşünün.
ama zor bir süreç psikolojik olarak insanı yoruyor arkadaşlarınız hepsi işteyken siz kursta vakit geçiriyorsunuz bazıları 2. işine bile girmiş oluyor siz hala bekliyor olabiliyorsunuz (onların piyasa da çevreden dolayı bağlantıları da artıyor), eğer kurstan sonraki süreçte uzarsa (çünkü kendinizi geliştirdiniz ve seçici oluyorsunuz ve piyasa torpille donuyor sizin de torpiliniz olsa da), hedef koydugunuz yere bir bakıyosunuz hiç tecrubesiz bol torpilli arkadasınızı almışlar o zaman ne oldu benim emeklere durumu da olabiliyor.İçinizden geleni yapın ama yine de bu durumları da düşünün.
0
@kontes Maddi durum idare eder, paradan çok evde psikolojim bozulur diye korkuyorum?
@plastic_angel cv'm harika, iş görüşmelerine falan çağırıldım birlaç defa ama elendim. o şekilde heveslendikten sonra elenmek de koyuyor insana hafiften :/ ama mülakat konusunda sıkıntılarım vardı, onları çözdüm sayılır artık.
@k özelden mesaj atacağım size :)
@plastic_angel cv'm harika, iş görüşmelerine falan çağırıldım birlaç defa ama elendim. o şekilde heveslendikten sonra elenmek de koyuyor insana hafiften :/ ama mülakat konusunda sıkıntılarım vardı, onları çözdüm sayılır artık.
@k özelden mesaj atacağım size :)
0
benim title senior olduğu halde askerden geldikten sonra gittiğin yerlerde köpek muamelesi gördüğüm de oldu.. bunlara takılma. bazı IK'lar çok sevecen ve stresi azaltıcı davranıyorlar bazıları ise adam yerine koymuyor. hepsi birer tecrübe olacak sana. daha yeni başlamışsın iş hayatına, sabretmeyi asıl şimdi öğreneceksin ;)
işle ilgili kurslarda önemli, sakın es geçmeyin.
işle ilgili kurslarda önemli, sakın es geçmeyin.
0
a'yı kesinlikle yapma. sana kısa vadede para kazandırmaktan başka hiçbir faydası olmayacak ve senden çok şeyler götürecek. yeni mezunlara göre de çok fazla iş var. ben önceki iki işimde de eğitimler aldım. onların gönderdiği de oldu, benim gittiklerim de. ayrıca çalışmaya başlamadan kursa gitmenin sana iş garantisi sağlayacağını da düşünme. biraz şans işi bu. ben hayatta torpille bi yere girmem derken çok cazip gelen bir yer için araya hiç alakam olmayan tonla insan sokmuştum. ha orası için gerçekten gerekli şartları da sağlıyordum tabii.
bir de o kadar düşünme. halloluyor bir şekilde.
not: elk elek müh
bir de o kadar düşünme. halloluyor bir şekilde.
not: elk elek müh
0
bfm
İşkolig'te falan fiyat aralığı var ama; hem yanıltıcı olabilir hem de birinci ağızdan öğrenmek daha iyi olur diye düşündüm.1. Yeni mezun olduğunuzda aldığınız maaş şimdinin parasıyla yaklaşık ne kadardı?2. Ne kadarın altındaki maaşta sömürülmüş olurum?3. İlk işinizi nasıl bulmuştunuz?Not: Meslek & S
İşkolig'te falan fiyat aralığı var ama; hem yanıltıcı olabilir hem de birinci ağızdan öğrenmek daha iyi olur diye düşündüm.
1. Yeni mezun olduğunuzda aldığınız maaş şimdinin parasıyla yaklaşık ne kadardı?
2. Ne kadarın altındaki maaşta sömürülmüş olurum?
3. İlk işinizi nasıl bulmuştunuz?
Not: Meslek & Sektör de belirtirseniz sevinirim. Teşekkürler.
1. Yeni mezun olduğunuzda aldığınız maaş şimdinin parasıyla yaklaşık ne kadardı?
2. Ne kadarın altındaki maaşta sömürülmüş olurum?
3. İlk işinizi nasıl bulmuştunuz?
Not: Meslek & Sektör de belirtirseniz sevinirim. Teşekkürler.
0
hangi üniversite ve bölümü mezunu olduüuna bağlı değişir. boğazaiçi ya da odtü elektronik/bilgisayar mezunuysan 3000-3500 altında sömürülmüş olursun. ancak pamukkale üniversitesi inşaat mühendisliği mezunuysan ve 1500 altında alıyorsan sömürülmüş olursun.
0
@bfm
özel mi, devlet mi? kurumsal bir yere girmeye çalış, 2500-3000 arası bir başlangıç maaşıyla başlarsın kariyerine. kurumsal olmayan yerler ise 1500-2500 arası verecektir.
özel mi, devlet mi? kurumsal bir yere girmeye çalış, 2500-3000 arası bir başlangıç maaşıyla başlarsın kariyerine. kurumsal olmayan yerler ise 1500-2500 arası verecektir.
0
@cek
Devlet Üniversitesi. Kurumsal şirketleri internetten biraz araştırdım ve şunu gördüm: çoğu başlangıçta brüt 3000 veriyor ve maaş da brüt üzerinden yatırılıyor. Brüt demek; maaşın % 70'i demek. Yani Brüt 3000 = Net 2100 ve bu maaş (brüt sistem üzerinden ise şayet) yıl sonlarında 2000'in altını görüyor.
Yanlışsam düzeltmekten çekinmeyiniz?
Devlet Üniversitesi. Kurumsal şirketleri internetten biraz araştırdım ve şunu gördüm: çoğu başlangıçta brüt 3000 veriyor ve maaş da brüt üzerinden yatırılıyor. Brüt demek; maaşın % 70'i demek. Yani Brüt 3000 = Net 2100 ve bu maaş (brüt sistem üzerinden ise şayet) yıl sonlarında 2000'in altını görüyor.
Yanlışsam düzeltmekten çekinmeyiniz?
0
3000 brüt maaş ocak ayında 2234 lira net ile başlar ve ortalama aylık 2148 liraya gelecek şekilde kademeli olarak düşer ve aralık ayında 1995 lira olur.
birçok kurumsal şirket üç ayda bir maaş ikramiye veriyor. öyle bir yere girersen net 3000 e yaklaşır maaşın. tabii bu bahsettiğm yerler minimum 4-5 mülakattan geçtikten sonra seçiyor alınacak kişiyi. ayrıca uygun ücretle özel sağlık sigortan da olur, servisi ve öğle yemeği de olur.
birçok kurumsal şirket üç ayda bir maaş ikramiye veriyor. öyle bir yere girersen net 3000 e yaklaşır maaşın. tabii bu bahsettiğm yerler minimum 4-5 mülakattan geçtikten sonra seçiyor alınacak kişiyi. ayrıca uygun ücretle özel sağlık sigortan da olur, servisi ve öğle yemeği de olur.
0
bfm
Sevgili duyurucular;Erkek arkadaşımın doğum gününe kısa bir zaman kaldı ve finaller de geliyor; çok fazla vaktim yok. Daha önce yalnızca el yapımı, emek gerektiren ufak bir hediyem oldu fakat beklediğim dönüşü alamadım açıkçası kendisinden. O yüzden bu sefer hazır bir şey alayım istiyorum ama buram
Sevgili duyurucular;
Erkek arkadaşımın doğum gününe kısa bir zaman kaldı ve finaller de geliyor; çok fazla vaktim yok. Daha önce yalnızca el yapımı, emek gerektiren ufak bir hediyem oldu fakat beklediğim dönüşü alamadım açıkçası kendisinden. O yüzden bu sefer hazır bir şey alayım istiyorum ama buram buram "ben hediye olmak için üretildim" havası olmasın. orijinal olan ve bu havayı vermeyen bir şey gelmedi aklıma.
Kendisi 26 yaşına girecek, çalışıyor. Siz olsanız ne gibi bir hediye alsanız hem hediye ile duygusal bir bağ kurar hem de onda zeka pırıltısı sezerdiniz?
Beyler dedim ancak her türlü öneriye açığım. Siz olsanız ne alırdıniz/ ne gibi bir hediyeden mutlu olurdunuz?
Erkek arkadaşımın doğum gününe kısa bir zaman kaldı ve finaller de geliyor; çok fazla vaktim yok. Daha önce yalnızca el yapımı, emek gerektiren ufak bir hediyem oldu fakat beklediğim dönüşü alamadım açıkçası kendisinden. O yüzden bu sefer hazır bir şey alayım istiyorum ama buram buram "ben hediye olmak için üretildim" havası olmasın. orijinal olan ve bu havayı vermeyen bir şey gelmedi aklıma.
Kendisi 26 yaşına girecek, çalışıyor. Siz olsanız ne gibi bir hediye alsanız hem hediye ile duygusal bir bağ kurar hem de onda zeka pırıltısı sezerdiniz?
Beyler dedim ancak her türlü öneriye açığım. Siz olsanız ne alırdıniz/ ne gibi bir hediyeden mutlu olurdunuz?
0
Sevgilin hakkında biraz daha detay verirsen bir şeyler bulabiliriz bence. Nelerden hoşlanır, hobileri neler?
0
@Atimi, kendisi mühendis. Öyle çok çılgın hobileri falan yok, benim gibi düz insan o da. Yaz aylarında spor amaçlı boks yapıyor. Genelde klasik-spor arası giyiniyor (ben tamamen sportif giyindiğinde daha cok beğeniyorum), fanatik Fenerbahçeli ama bu konuda bir şey almayı düşünmüyorum.
Şimdilik aklıma gelenler bunlar, sonradan gelirse ilave ederim :)
Şimdilik aklıma gelenler bunlar, sonradan gelirse ilave ederim :)
0
@Atimi fotoğraf ilgileniyor bu arada, onu atlamışım. Analog bir fotoğraf makinesi aldı geçenlerde, gözü gibi bakıyor.
Mobilden girdiğim için edit yapamadım :)
Mobilden girdiğim için edit yapamadım :)
0
Tripod olabilir belki de madem gözü gibi baktığı bi fotoğraf makinesi varmış
0
@mobydick,
Bütçe 100 lira diyelim ortalama. Aslında çok sevdiğim bir şey olursa fiyat artabilir ama "hediyenin olayı fiyatında" düşüncesi yaratmak hiç istemem. Bi de hobilerinden ziyade hiç alakası olmayan fakat çok hoşuna gidecek bir şey daha iyi olmaz mı sizce ya?
Bütçe 100 lira diyelim ortalama. Aslında çok sevdiğim bir şey olursa fiyat artabilir ama "hediyenin olayı fiyatında" düşüncesi yaratmak hiç istemem. Bi de hobilerinden ziyade hiç alakası olmayan fakat çok hoşuna gidecek bir şey daha iyi olmaz mı sizce ya?
0
sualtı çek at fotoğraf makinası alabilirsiniz 40 tl fln oluyor.. ya da sualtı çek atma(yani devamlı kullanım) makinalarından alabilirsiniz 150 tl fln oluyor.
analog makinası için hayyam pasajına gidip lens alabilirsiniz. 100 liradan az tutacaktır.
analog dediğin için tripod olmaz olmaz bence.
lomography makina alabilirsiniz mağazası var beyoğlunda.
bunların içinde havuzla arası varsa sulatı fotoğraf makinası derim ben.
buarada bayanım :D
analog makinası için hayyam pasajına gidip lens alabilirsiniz. 100 liradan az tutacaktır.
analog dediğin için tripod olmaz olmaz bence.
lomography makina alabilirsiniz mağazası var beyoğlunda.
bunların içinde havuzla arası varsa sulatı fotoğraf makinası derim ben.
buarada bayanım :D
0
@mobydick su altı fikrini sevdim :) yalnız şu var, şimdi ben o hediyeyi normal zamanda da alırım (hatta alcam, sevdim fikri) ama bu doğumgünü hediyesi yani, daha "ona fayda içermeyen" bir şey olsa daha iyi olmaz mı?
Bu arada, daha önce hicbir erkek arkadaşıma hediye almamıştım, ben bu işlerden hiç anlamıyo da olabilirim :)
Bu arada, daha önce hicbir erkek arkadaşıma hediye almamıştım, ben bu işlerden hiç anlamıyo da olabilirim :)
0
@hot potato o fikir de güzel ama ben daha çok; adam duygusal bağ kursun, beni hatırlasın falan istiyorum hediye vasıtasıyla :)
0
ben erkek arkadaşıma e-reader aldım. çok sevdi, her gün elinde. hem orijinal hem de kullanışlı bi hediye. eğer kitap okumayı seviyorsa tavsiye ederim.
0
sahibinden ya da hayyamdan ikinci el polaroid (anında fotoğraf çekip altından yazdıran şipşak makine) alabilirsin. bütün ayarları yaparsın ve doğum günü sabahı uyurken fotoğrafını çekmeye başlarsın. sonra muhtemelen uyanır. elinden alır. o da seni çekmeye başlar. sonra böyle doğal ve seksi pozlar eşliğinde sabahı tamamlarsınız. elinde duygusal bağ kurabileceği fotoğraflar olmuş olur, ayrıca polaroide her baktığında o sabahın aklına geleceğine de bahse girerim:))
ve polaroid makine fotoğraf çekmeyi seven biri için eğlenceli de olur. bu arada dikkat etmen gereken şey aldığım makine modelinin filmi ve kartuşunun pahalı olup olmadığı.
eksiduyu.ru
dipnot: erkek modelimi bulursanız haber verin evlenecem :D
ve polaroid makine fotoğraf çekmeyi seven biri için eğlenceli de olur. bu arada dikkat etmen gereken şey aldığım makine modelinin filmi ve kartuşunun pahalı olup olmadığı.
eksiduyu.ru
dipnot: erkek modelimi bulursanız haber verin evlenecem :D
0
