Giriş
(8)

Krema gibi yoğurt önerisi

anneboleyn
Bazı mekanlarda denk geldiğim bir yoğurt var, kıvamı krema gibi ve sıfır ekşilik oluyor. Bu yoğurttan nasıl bulabilirim marka tavsiyeniz var mıdır? Ekşi ve sulu olmaması en önemlisi. Fiyatı önemli değil.
Bazı mekanlarda denk geldiğim bir yoğurt var, kıvamı krema gibi ve sıfır ekşilik oluyor. Bu yoğurttan nasıl bulabilirim marka tavsiyeniz var mıdır? Ekşi ve sulu olmaması en önemlisi. Fiyatı önemli değil.
0
anneboleyn
(30.07.23)
Satın almayı bilmem de mayası tutmayan yoğurdu tekrar mayalayınca dediğiniz gibi oluyor. Eğer imkanınız varsa çiğ sütten yapabilirsiniz, yoğurt ama tadı süt gibi…
0
Unde bach canim
(30.07.23)
greek yogurt sanırım o dediginiz. tatsiz tutsuz bisi.
0
buenosdias
(30.07.23)
eker süzme yoğurtu bir dener misiniz? kıvamı için çok az tuz ve zeytinyağıyla karıştırın
0
benaslinda
(30.07.23)
Ev yoğurdu hiç sevmiyorum hep sulu ve ekşi oluyor :(

@buenos evet evet tatsız bir şey arıyorum aslında tam olarak :)
0
🌸anneboleyn
(30.07.23)
@benaslinda galiba aradığımı buldum, yorumlarda biri yoğurda benzemiyor krema gibi demiş :) deneyeceğim çok teşekkürler
0
🌸anneboleyn
(30.07.23)
Süzme yoğurt bu.
0
dissendium
(30.07.23)
Ben pastörize sütten yapıyorum, yaptığım maya eksi değil ve ılık sütle yapınca mükemmel oluyor. Havuz dolusu olsa da yüzsem diye düşünüyorum.
0
mirty
(30.07.23)
Tanım gereği yoğurt değil ama ekşi ve sulu olmasın, krema gibi olsun dediğiniz için sade Sek Quark tatmanızı öneririm.
0
fotrsapka
(30.07.23)
(7)

Özel sektörde zam oranları maaşın büyüklüğüne göre değişiyor mu?

ananiyimioguz
Yazılımcılık üstünden gidelim.Mesela geçen sene sonu 10k alıyorken %60 zam ile 16 olmuştu.Bu demek oluyor ki 30k alan senior iş arkadaşımınki de 48k mı olmuştur?Yoksa ona 18k vermek daha zordur, bana 6k vermek daha kolaydır o yüzden bana %60 ise ona %30 yapılmıştır diyebilir miyiz?Ama bu sefer de ha
Yazılımcılık üstünden gidelim.

Mesela geçen sene sonu 10k alıyorken %60 zam ile 16 olmuştu.

Bu demek oluyor ki 30k alan senior iş arkadaşımınki de 48k mı olmuştur?

Yoksa ona 18k vermek daha zordur, bana 6k vermek daha kolaydır o yüzden bana %60 ise ona %30 yapılmıştır diyebilir miyiz?

Ama bu sefer de hak geçmiş olmuyor mu benim kazancım %60 artmışken onunki neden %30 artsın?
0
ananiyimioguz
(22.12.22)
genelde maaşa göre olmaz. oran bazlı yapılır direkt.
0
jelly bear
(22.12.22)
Yani tahminimce geçen sene %60 yapan bu sene de 50 yapar gibi düşünüyorum,

şimdi 50k alan varsa 75k mı alacak.

Çok artıyormuş yahu bunlar nasıl rakamlar hala alışamadım.
0
🌸ananiyimioguz
(22.12.22)
bazı özel durumlar harici değişmez, aynı orandır.

geçen sene it çalışanlarının maaşları sektörde yükseldiği için biz herkese x yapıyorsak it çalışanlarımıza kaçıp gitmesinler diye x+15 yaptık. bir de mavi yakaya x +20 yaptık. onun dışında herkes x aldı. 10-12 olur, 100-120.
0
gabe h coud
(22.12.22)
Şirkete göre değişiyor. Gabe'in dediğinin tam tersine, 300-400 çalışanlı eski bir şirketimde yüksek maaş alanlara az ama az maaş alanlara daha yüksek oranlı zamlar yapıldığı olmuştu.
0
roket adam
(22.12.22)
Aynı işyerinde iki versiyonu da yaşadım farklı yıllarda. Şirkete ve zamana göre değişiyor.
0
pispinti
(22.12.22)
Zammın iki bileşeni var. Biri enflasyonla yani paranın değeriyle bağlantılı olanı, biri de kişinin şirkete katkısı/rolü vs ile ilgili. Eğer işinizin niteliği gereği 5 yıllık adam 1 yılda terfi almadığı takdirde şirketteki rolü büyümüyor, ama 1 yıllık adamın bilgisi arttığı için rolü büyüyorsa bu bahsettiğim ikinci kısımdaki oranı daha yüksek olabilir. Bu yüzden kıdemlilerin oranları biraz daha az olabilir ama şu an enflasyon çok yüksek. Zammın büyük kısmı eflasyon zammı.

Ben bilişim sektörüne başladığımda enflasyon azdı. Bu yüzden 1 yılda çok fazla çok şey öğrenip çok yol aldığımız için ben ve benimle beraber başlayan arkadaşlar %40-50 zam alırken, 8-10 yıllık kişiler %10 civarı zam alıyordu.
0
perferil
(22.12.22)
Aslında önceden dediğiniz gibiydi zam oranları maaş yükseldikçe yüzde olarak bayağı azalıyordu. Ancak şu anki ekonomik koşullarda astronomik zamlar dahi ancak enflasyon farkını kapatıyor, dolayısıyla artık herkese aynı yüzdeler yapılıyor gördüğüm kadarıyla. En fazla maaşı 50k olan %40 alır, 10k olan %60 alır, bu kadar bir fark olur. Şu dönemde %10-15 zam yapmaya çalışacak bir şirket olamaz.
0
anneboleyn
(22.12.22)
(7)

İş Sorusu

the man with no name
Geçen hafta iş aramıyorken Linkedin'den birisi benimle iletişim kurdu ve görüşme gerçekleştirdim. Beklentimin üstünde bir teklif gelince dün tekrar görüştük ve içerideki ekiple de tanışarak maaş konusunda anlaştık. Ardından mevcut çalıştığım iş yerimi bilgi için aradığımda kendileri beni bir yere bı
Geçen hafta iş aramıyorken Linkedin'den birisi benimle iletişim kurdu ve görüşme gerçekleştirdim. Beklentimin üstünde bir teklif gelince dün tekrar görüştük ve içerideki ekiple de tanışarak maaş konusunda anlaştık.

Ardından mevcut çalıştığım iş yerimi bilgi için aradığımda kendileri beni bir yere bırakmayacaklarını söyledi ve diğer yerin teklifinin de bir tık üstüne çıkarak yüzde yüzün üzerinde zam yaptı. tabii ben geçen sene daha düşük bir zam oranına da çalıştığım için zam oranında bu olayın da etkisiyle ayrıca cömert davrandılar. ancak ben yine de bu kadar zam yapacaklarına hiç ihtimal vermemiştim.

diğer yer de enerji olarak çok içime sinmişti, yaklaşımları vs çok güzeldi. mevcut iş yerimde birtakım olumsuzluklar olsa da şu anda artıları daha fazla. kalmaya karar verdim. güvenceleri bırakıp risk almak uygun gelmedi. bu durumda diğer yeri arayıp ben gelemiyorum demekten mahçubiyet duyuyorum. onlara nasıl dönüş yapabilirim?
0
the man with no name
(08.12.22)
Niye gelemiyorum diyorsun. Şu anki yerim zam yaptı, maaşta iyileştirme yapmayı düşünüyor musunuz diyerek vites artırabilirsin. Kimle görüştüysen direkt arayıp söyleyebilirsin.
0
dissendium
(08.12.22)
dissendium +1

"iş teklifimi yöneticilerime ilettim ancak kalmamda çok ısrarcı oldular ve sizin teklifinizin de üzerinde bir iyileştirme yaptılar. bu yüzden ne yazık ki ekibinize katılamıyorum. belki ilerleyen dönemlerde yollarımız tekrar kesişir" diyerek açık kapı da bırakabilirsin.


çok ısrarcılarsa ve gerçekten istiyorlarsa teklifi artırırlar, yoksa teşekkürler derler. iş dünyasında ayıp olmaz. bunlar gayet doğal durumlar. kurumsalda yeni işine başlayıp 4'üncü gün ayrılanlar bile oluyor daha iyi teklif geldiği için. sizinkisi hiçbir şey.
0
elektr10
(08.12.22)
senin işyerin demek ki seni bayağı ucuza çalıştırıyormuş ve o kadar insafsızlarmış ki sen ayrılıcam diyene kadar seni ucuza çalıştırmayı kar saymışlar. geçen sene düşük zam aldım diyosun. neden? allah bilir keh keh ne akıllıyız falan diyolardır kendi kendilerine. risk alabilecek durumda isen bence değiştir. seneye de sana çok zam yaptık diye tekrar piyasanın altına çekmeyeceklerinin garantisi yok. once a şerefsiz, always a şerefsiz.
0
kenarortay
(08.12.22)
@kenarortay a çok katılıyorum. İşyeriniz aslında sizi kazıklıyormuş kaba tabirle. İşin ederinin yarısı ücret veriyormuş ve çat diye zam yapabilecek durumdaymış. Böyle şeyler beni aşırı irite ettiği için iyice soğuyorum, istifa ederken asla maaş teklifi dinlemiyorum. Hem sinir olmıyım hem aklım kalmasın diye :) o yüzden kararınızdan emin olun bence, eminseniz de diğer arkadaşların dediği gibi söyleyebilirsiniz çok karşılaşılıyor böyle durumlarla
0
anneboleyn
(08.12.22)
zaten yapacağı 2023 zammını da aradan çıkarmış oldu böylece işyerin.
0
comp
(08.12.22)
eski yerinde kalırsan seneye de düşük zam olma ihitmali yeni yerden daha çok gibi, bu yüzden değişmek mantıklı gibi.

iş değiştirmede yaş ta çok önemli.

35ten küçüksen değiş, değilsen çok ta değişme takıl derim.
0
liberal
(08.12.22)
bunu geçen sene 2 kere yapmış biri olarak;

1-) mevcut şirketin ilk zamda sana düşük bir oran yapacak zaten yükseksin diye.
2-) muhtemelen görüştüğün şirket seni blackliste alacak.
3-) bundan sonra iş değiştirmek iyice zor gelecek.

he bunlara rağmen ben çok ta şikayetçi değilim kendi durumumdan. ama gitseydim belki de çok iyi kariyer fırsatları olacaktı şimdi ne uzadım ne kısalıyorum.

sana tavsiyem; eğer çalıştığın yerden %100 memnun değilsen ve yeni kariyer fırsatları olacaksa karşı teklifi boşver ve geç.
0
nuisance
(08.12.22)
(13)

yeni ilişkide hediye

anneboleyn
ilişki henüz çok yeni, doğum günü için hediye alacağım. aklımda 2 seçenek var; biri biraz daha tatlış ama küçük bir şey, diğeri de tamamen işlevsel, laf arasında alacağını baktığını söylediği bir şey. tamamen ihtiyaca yönelik yani. bana kalsa ikisini de almak istiyorum en çok öyle içime sinecek ama
ilişki henüz çok yeni, doğum günü için hediye alacağım. aklımda 2 seçenek var; biri biraz daha tatlış ama küçük bir şey, diğeri de tamamen işlevsel, laf arasında alacağını baktığını söylediği bir şey. tamamen ihtiyaca yönelik yani.

bana kalsa ikisini de almak istiyorum en çok öyle içime sinecek ama biraz "fazla" bir hareket olur diye çekiniyorum. fiyat olarak da iki hediye arasında 3x fark var, benim için sorun değil ama belki bu da garip kaçabilir emin olamıyorum. sizce hangi seçenek daha iyi olur? birinci düşündüğüm aslında bayağı tatlış bi şey, işine de yarayacak, ama biraz küçük geliyor bana. o yüzden tam içime sinmiyor. ikincisi de çok düz mü olur diye çekiniyorum. ilk hediye olacağı için de çok hevesliyim biraz fazla düşünüyorum işin içinden çıkamadım :')

özetle; şirin ama küçük hediye mi, ihtiyaca yönelik nokta atışı hediye mi sizce?
0
anneboleyn
(03.12.22)
İlişki yeniyse bence şirin ve küçük hediye. Normalde ihtiyaca yönelik hediye alınsıncılardanım ama şu anda tatlışlık yapmak daha uygun olur ilişkinin flört ruhu için.
0
Bruce
(03.12.22)
Niye bu kadar kastınız, direkt yazsaydınız ne olduklarını. Size tatlı gelen ona basit kaçabilir. Yeni ilişkide bence duygusal hediye alınmalı ki bağ gelişsin. Şimdiden ihtiyaca yönelik olursa heyecanı kaçar.
0
dissendium
(03.12.22)
Bence "İhtiyaca yönelik hediye." O yüzden doğru cevap "şirin küçük hediye" olabilir. Şirinliği veya karşıdakinin şirinliğe bakışı da önemli tabii.
0
nawar
(03.12.22)
Erkekler dümdüz adamlardır. Düz olmaz yani.
Tatlış olayından anlamazlar pek.
Bence de ihtiyaca yönelik olan olsun.
0
Mirket
(03.12.22)
ya dışardan uzun uzun anlatmadan saçma gelebilir diye yazmak istememiştim ne olduklarını :) ama tatlış dediğim de ihtiyacı olan bi şey, öyle süs falan tarzı işlevsiz bi şey değil.
0
🌸anneboleyn
(03.12.22)
kucuk hediye. siirin olan ucuz olandi di mi? ihtiyacima yonelik bi sey alinsa asiri gerilirim iliskinin basindayken. ihtiyac ne ayrica? kulaklik gibi bi seyse sakkin derim, hobi gibi bir seyse cok gerginlik olmaz ama yine de kucuk hediyeciyim
0
ala09
(03.12.22)
İhtiyaca yönelik kesinlikle. Niye şirin tatlış daha romantik gibi bir algı olmuş anlamadım.
Halbuki diğerinde hem ihtiyacı olup kullanabileceği bir şey aldığınız için verimli bir hediye olacak hem de laf arasında söylediği bir şeyi dikkate aldığınız için bence bu açıdan yine tatlış olacak.
0
yazdonumu
(03.12.22)
@ala09 nokta atışı oldu, ihtiyaca yönelik olan kulaklık :)
0
🌸anneboleyn
(03.12.22)
hayatınızdaki insan size bir hediye alsa ve sonrasında bir şekilde hediyeyi "duyuru" benzeri bir grup tarafından seçildiğini öğrenseniz ne hissederdiniz? Bence hoşunuza gitmezdi ve kırılırdınız.
İlk hediye diye heyecanlanmanız değer verdiğinizi ve ince biri olduğunuzu gösteriyor. Bence içinizden geleni yapın. Sadece fikir almak istemişsiniz ama onu bile yapmayın bence.
Bir anlamı, esprisi olmadığı sürece hediyenin de pek anlamı yok bence. Her özel gün için çiçek göndermeye benziyor. Hatırlamanız ve varsa içinize sinen bir hediye ile pekiştirmeniz yeterince iyi hissettirecektir.
Mutluluklar ^^
0
sparkle kiddle
(03.12.22)
bacim sen orgu hirka al guzel kaliteli bir sey. hazir kis mevsimi. hem ihtiyac hem uzerinde gordukce tatlis geliyor erkekler pek giyinmeyi bilmedigi icin (sizdeki durumu bilmeden genelledim) senin zevkine uygun da giyinmis olur. cok tatlisliga gireceksen atki fln orebilirsin ona uygun tonlarda
0
ala09
(03.12.22)
Ben olsam, tatlış yerine, laf arasında geçen hediyeyi seçerdim. Dediklerimi dinlemiş diye hoşuma giderdi.
0
PhoenixRising
(04.12.22)
ilişki yeniyse şekil şukul.

biraz eskiyince tamamen ihtiyaca yönelik.

en güzel alternatif hem sempatik hem işe yarayan bişi.
0
gurur
(04.12.22)
Iki secenek arasindan kucuk hediyeyi, nasil kutlayacaginiza bagli olarak restoran/evde sevdigi yemegi yapma/dogum gunu pastasini yapma gibi seylerle birlestirirdim.

Ben ozel hediyelerde karsidakini tabiri caizse biraz simartacak hediyeleri seviyorum. Kulakliga ihtiyaci varmis sevgilinizin ama kendisi arastirmasini yapmis, modelini bile secmistir muhtemelen. Bu tarz bir hediye bana cok da ince dusunulmus gelmiyor acikcasi. Ben genelde dogrudan birinci seviye ihtiyac olarak gormedigi, sahip olmak istedigi fakat su an icin asiri gerekli harcama olarak gormedigi seyleri almayi tercih ediyorum. Yine istedigi ve kullanabilecegini bir seyi almis oluyorum fakat yakin zamanda kendisi almayi planlamadigi icin yine beklenmedik bir sey oluyor.
0
pike
(04.12.22)
(11)

Ölüm döşeğineki yakın karşısında hissizlik

muhayyer divan
MerhabaKendimi doğru anlatabilecek miyim bilmiyorum. Sormam lazım.Anneannem 95 yaşında, 96'yı yaşıyor. Bazı sebeplerle çok ciddi sıkıntılar yaşar oldu, dün gece olan şey için "alıp götürecek gibiydi" dedi. Bugün yine olmuş, şimdi hastanedeler. İçimde zerre kıpırtı yok. Korku, endişe, hüzün, telaş, n
Merhaba

Kendimi doğru anlatabilecek miyim bilmiyorum. Sormam lazım.

Anneannem 95 yaşında, 96'yı yaşıyor. Bazı sebeplerle çok ciddi sıkıntılar yaşar oldu, dün gece olan şey için "alıp götürecek gibiydi" dedi. Bugün yine olmuş, şimdi hastanedeler.

İçimde zerre kıpırtı yok. Korku, endişe, hüzün, telaş, ne bileyim, dua bile edemiyorum. Hiçbir şey hissetmiyorum, dümdüzüm. Neden böyle? Normal mi bu? Bir şey yapmam gerekiyor mu?
0
muhayyer divan
(01.12.22)
Vakti gelmiş
0
pavlis
(01.12.22)
O durumdaysa zaten ne kadar erken gidiş o kadar iyi.
0
romario
(01.12.22)
anneannen zaten hayatında aktif, seni değiştirecek/dönüştürecek bir yere sahip değildir.
bir de şu var, ölüm yaşadıkça tanınır. ben de küçükken ailemin yanında bir cenaze evine gittiğimde ya da ölüm haberi aldığımda net tepki veremezdim. hatta insan bazı yaşlarda "çok yaşamayıp ölmek en iyisi" diyor. 20 yaşında bir gence sorsan 65 yaşında ne yaparsın diye, ölmeyi tercih ettiğini söyleyebilir. bunlar hep yaşamamakla alakalı. mesela ilk ayrılığında, sevgilin gidince ölürsün sanıyorsun. intihar edenler var. ama 45 yaşındaki biri sevgilisinden ayrılınca intihar etmez genellikle. çünkü o duyguyu tanır, geçeceğini bilir. bunun bir benzeri ölüm denilen şey.

ben ne zaman ölüm karşısında karakteristik bir duruş yakaladım? tanıdıklarım önce. gittiler, gelmediler. gittikleri zaman bana boşluk bıraktılar. çok samimi olmadıklarımın ölümü ile fazla üzülmemeyi, tanıdıklarımın ölümüyle eksilmeyi kabullendim. önceden bir vefat haberi duyduğumda, arkadaşımın akrabası ölmüş olsun örneğin, arayamazdım. ne diyeceğimi bilemem diye. şimdi koşarak yanına gidiyorum. çünkü benim de akrabalarım öldü ve o gün yanımda olanların bana ne hissettirdiğini biliyorum.

benzer şey, gençlerin acılarında da kendini gösteriyor. liseye giden bir tanıdığım, arkadaşının arkadaşı kanser olmuş diye onu teselli ediyordu. teselli ettiği kişi, kanserli olan kişinin arkadaşı yani. dünyanın en klişe laflarını kullandı. Twitter'dan toplama laflar. kınamıyorum, çünkü o acıyı hissetmiyor. "bi susar mısınız, kız ağlıyor burda!!" hassasiyeti gibi bu. ama bir yakını kanser olsaydı, ne demesi gerektiğini, ya da susması gerektiğini bilirdi. bilecek, öğrenecek. hayat böyle.

bence gençsiniz ve biriktiriyorsunuz. bir şirket kurup onunla vergi rekortmeni olmayı bilmiyorsunuzdur mesela, çünkü yaşınız ve deneyiminiz tutmuyordur. ölüm de bunun gibi. aslında bu yüzden, gelenekler önemli. senelerce yaşanmış, biriktirilip yeni nesillere aktarılmış şeyler onlar. kötü gelenekler de duyuyorum bazen, ama mesela bizim geleceğimizde hasta ve ölü evine yemek götürülür. uzun yoldan gelen de, ev sahibi de onlardan yer. bulaşıklar da götürülür geri. bunlara karşı da sert görüşleriniz ya da yorumsuz bir duruşunuz olabilir. neyse, uzattım, ama demek istediğim, yaşla kazanılır bazı şeyler. çok normal. siz duygusuz değilsiniz. 95 yaşındaki birinin yaşamasını isteyecek kadar 'yaşlıların gözünde hayatın kıymeti'ni bilmiyorsunuzdur henüz.
0
lovemyself
(01.12.22)
çok gönül bağınız olmayabilir. ben 2 ay arayla babaannemi ve dedemi kaybettim. babaannemde pek bir hissim olmadı, o zaman ben de şaşırmıştım, yaşlı diye herhalde demiştim. dedemi kaybedince anladım ki yaşla hiç ilgisi yokmuş. şu an yazarken bile gözüm doluyor. aramızdaki bağ çok çok farklıydı, babam gibiydi. babamı kaybetmiş gibi oldum. 100 yaşında da olsa aynı şekilde üzülürdüm, çok sevince hep erken geliyor.
0
anneboleyn
(01.12.22)
80'i gecen birisi bence gorevi basariyla tamamlamistir. O yuzden ben de yakinim olsa dahi pek uzulemiyorum.

Ama gecenlerde 60li yaslarda akrabam olmayan sadece tanisikligim olan, cok sevdigim birisi covidden gitti, 40 yasinda adamim oturdum agladim 5 dakika. Hala arada aklima geliyor huzunleniyorum.
0
cooperr
(01.12.22)
Bi kaç sene önce anneannemin annesi öldü, 100 küsür yaşındaydı (net bilmiyo kimse). Bi de öyle bi hastalığı falan da olmadı, pat diye gitti bi gece.

Taziye evi ilginç bi şekilde baya normal, hatta neredeyse "neşeli" bi ortamdı. Yani bi kızı (o da 80 yaşında) biraz ağladı ama geri kalan herkes muhabbet ediyo, ölen kişiyle ilgili anılarını anlatıyo falan. 20-30 yaşında ölen birinin evindeki o ağırlığın zerresi yoktu yani.

Başta bana da garip geldi ama sonra sanırım herkes bilinçaltında "zaten yaşayacağını yaşadı, hayatı da iyiydi, daha ne olsun" diye düşündüğü için böyle bi ortam oldu. Beklenmedik bir ölüm değil, zor bi ölüm değil, bi pişmanlık, suçluluk, kötü bir anı yok. Zamanı gelince öleceğimizi de biliyoruz. Sonradan düşündükçe normal geldi o ortam.
0
plutongezegendegilmi
(01.12.22)
İnsanlar aynı olaylara farklı tepkiler verir. Endişe, stres, yas, üzüntü süreçleri çok karmaşık.

Siz de denk gelmişsinizdir, yakınlarını kaybeden insanların hepsi ağlayıp sızlamaz. Bazısı sanki hiçbir şey olmamış gibi her işe koşturmaya devam eder ancak dışardan bakan biri ondaki tuhaf gerilimi hisseder. İnsanlar durdurur, onu kenara çekerler. Birçok kişi bu durumu fark etmiştir, kendi aralarında durumun aciliyetini kavrayıp sessizce hemen bir görev paylaşımı yaparlar yapılacak işlerle ilgili.

Demem o ki siz ne kadar üzgün olduğunuza falan kafayı takmayın. Şu anda bu ruh halinizi anlamlandırma çabanız bile zor bir süreçten geçiyor olduğunuzu gösteriyor. Gerçekten umursamayan ya da durumla başedebilen biri "takdiri ilahi" ya da "üzüldüm yani ama onun için böyle daha iyi" gibi şeyler söyleyip geçerdi. Sizin yaşadığınız böyle bir şey değil.

Kendi üstünüze çok gelmeyin. Ne hissettiğinizin de bir önemi yok zaten. Şu anda bir şeyler paylaşmak istediğiniz insanlarla daha yakın olmaya bakın.
0
akhenaten
(01.12.22)
Benim anneannem de benzer durumlarda, şu an özel bakimla yasiyor. Annem ve teyzemler sürekli yanında oluyor birinden biri. Bir dönem tüple falan beslendi.

Yani su an durumumuz artık çok acı cekmeden gitsindi. Daha 6 ay önce covid falan oldu yoğun bakıma gitti, hic istemedi gitmeyi. O yüzden bizde de var. Uzuluyoruz ama misal zamaninda dedem 60 yaslarinda vefat etti, daha erkendi. Onunki gibi olmuyor tabi 90 yaşında birine üzülmek.
0
logisticsmanager
(01.12.22)
Valla insan son 20 senesni Parkinson ve Alzheimer ile, 10 senesini yatalak, son senelerini baya bilinçsiz geçiren anneannesi ölünce bırak üzülmesini sevinebiliyor bile.
0
d max
(01.12.22)
Arada kusak farki cok olunca insan sevse bile o kadar üzüntü duyamayabiliyor. Normaldir, olur öyle.
0
chihirovekohaku
(01.12.22)
anneannem öldüğünde ben de böyle hissettim. herhalde kalanlar için de öyle hissederdim. artık hepsi 85+ ve aslında ben bu yaşta halen ölmemek isteyen kişilere biraz kızgınım. hiç adil değil böyle şeyler. gençliğinin baharında ölenler varken 85 yaşında ölmek istememek bencillik değil de nedir?

ben bile şu yaşımda ölsem, benden 10 yaş genç ölen ve benim kadar şey görmemiş milyonlarca kişi varken kendi ölümüme üzülmeyi biraz bencillik sayardım.

80 yaşına erişen bir insanın ölümüne üzülmem. yeterince yaşamış.
0
bohr atom modeli
(01.12.22)
(7)

2 haftalık sevgiliye doğum günü hediyesi

elitoangelito
Tek çiçek çok mu hafif kaçar? 27 yaşında kadına alınacak.
Tek çiçek çok mu hafif kaçar? 27 yaşında kadına alınacak.
0
elitoangelito
(29.11.22)
çiçek yerine ufak bir hediye alınabilir, gümüş kolye vs. gibi
0
lcha
(29.11.22)
iyi bi date night dahilinde, iki haftalık bilgiden aldığın içgörüler ışığında ufak bir hediye de verebilirsin. yani, boya yapıyordur fırça alırsın vs.
0
Etanglement
(29.11.22)
Bir yemek rezervasyonu şık olurdu. 2 haftada tanıyıp ne hediye alabilir ki insan?
0
ruhen hastayim ben
(29.11.22)
çiçek yeterli bence. çok bile.
0
since1907
(29.11.22)
Yemek ayarlarim ben olsam pasta vs
0
zimbirik
(29.11.22)
Bence hediye al ya ama öyle abartılı bir şey değil. Kolye kitap gibi
0
elorelia
(29.11.22)
Hediye almak daha uygun olur. 2 haftalık ama tanıştığınız gün sevgili olmadıysanız bir flört, tanıma dönemi olmuştur. Hoşuna gidebilecek küçük bir şey alabilirsiniz bence.
0
anneboleyn
(29.11.22)
(3)

İş görüşmesi

dissendium
Merhabalar. İşiniz varken nasıl iş görüşmesi yapıyorsunuz? Sizi görüşmeye çağırıyorlar. Ama siz maaşı bilmeden gitmek istemiyorsunuz. Telefonda ne söylenebilir? Maaş bilgisi paylaşamıyoruz derse ne olacak? Çalışırken nasıl iş değiştirmiştiniz? Teşekkür ederim.
Merhabalar. İşiniz varken nasıl iş görüşmesi yapıyorsunuz? Sizi görüşmeye çağırıyorlar. Ama siz maaşı bilmeden gitmek istemiyorsunuz. Telefonda ne söylenebilir? Maaş bilgisi paylaşamıyoruz derse ne olacak? Çalışırken nasıl iş değiştirmiştiniz? Teşekkür ederim.
0
dissendium
(27.10.22)
tek önceliğim maaş değil
bu poz. için şirketin belirlediği aralığı ve yan hakları bilmek isterim.
eğer gidip görüşürüm yorulmam diyorsanız; maaşta anlaşamayacağımızı düşünmüyorum, diğer şartlar için süreci devam ettirelim diyebilirsiniz.

neden paylaşamıyorsunuz, bir tür ayrımcılık mı var diye sorabilirsiniz.
0
jimjim
(27.10.22)
Güzel soru.
En son işimden önceki işimde çok mutluydum. Anlatamam ne kadar mutlu olduğumu. 10 üzerinden 11. Hayatımın en fit zamanları. İnanıyorum ki, saçımdaki beyazlar siyaha döndü (mümkün değilse bile, o kadar mutluydum işte :) Dünyanın en büyük şirketlerinden birinde 30-40 kişilik departman yönetiyordum. Hiç iş başvurusu yapmıyordum, aramıyordum. Bir gün headhunter aradı. Buraya geçersen 3 sene sonra genel müdür olacaksın dedi. Maaş diğer şirkette hiç mutluluk faktörü değildi ama burası maaş ve yan hakları söyleyince, düşünmek için zaman istedim. üzerine bir düşündüm, yattım uyudum. Görüşlerini aldıklarım salak mısın neden hemen kabul etmedin dediler. Ben de kabul ettim ne yapayım. Şimdi para var, mevki makam var ama geçen sürede üzerimden tır geçmiş gibi hissediyorum. Çok yıprandım, çok az mutlu oldum. Çok çalıştım. Çok yoruldum. Çok sevdiğim insandan ayrıldım. Aldatıldım. Neyse konu başka yere gitmesin yine.

İlk işimden ikinci işime network ile geçtim. Big4 networkünden daha iyisi yok. 2 günde topçu gibi transfer oldum. İstesem geçebileceğim belki on tane farklı yer vardı.

Soruyu cevaplamadığımı farkettim. İşteyken görüşme yapmıyorum. Yarım gün yıllık izin alıyorum. Öyle görüşüyorum.
İlk gelen telefon görüşmesini açıyorum. Odamda olduğum için sorun olmuyor. 1-2 dk pozisyonu anlatıyorlar, uzun uzun görüşmüyorum. Maaşı ama daha ilk aramada sorarım. Paketle ilgili bilgi verir misiniz derim. Çekinme, neden çekineceksin. Artık çok normal karşılanıyor. Maaş paylaşmıyoruz derse, takdir edersiniz ki sizin de benim de zamanımız kıymetli, sonradan kabul görmeyecek bir paket için emek harcamak istemem, sizin de vaktinizi çalmak istemem diye çekinmeden söylerim. Ucuz etin yahnisi olmaz abi. Sen istiyor kalite verecek para.
0
gabe h coud
(27.10.22)
Evden çalıştığım için görüşme işi rahat oluyor. Ama maaş skalasını gerçekten öğrenmek lazım. Ben hiç sormuyordum normalde, en son bir yerle görüştüm her şey güzel, teklif geldi 25. Benim maaşım 30 zaten dedim. Bakalım revize edebilir miyiz falan deyip bir daha dönüş yapmadılar :) Boşa vakit kaybı oldu. Bazı yerler önden beklenti sorup ona göre ilerliyor. Eğer siz başvurmadıysanız onlar ulaştıysa işin skalası nedir, beklentime uygunsa görüşmek isterim denebilir. Ben bundan sonra diyeceğim :)

Evden çalışmadığım dönemde de yarım gün izin alarak gidiyordum görüşmelere. Bahane çok, banka olur dişçi olur. Tabii sık sık olursa dikkat çeker. Bazı yerler mesai saatleri dışında görüşmeyi de kabul edebiliyor o da önerilebilir.
0
anneboleyn
(27.10.22)
(16)

Kadınların bir şiddete karşı durup başka bir şiddeti kullanmaları

ananiyimioguz
Şiddetin hiç bir türlüsünü savunmuyorum ancak sizin de bildiğiniz gibi erkek egemen bir dünyadan, kadınların çalışma hayatına dahil olması ile birlikte daha eşitlikçi bir dünyaya doğru evrilerek gidiyoruz.Bu serüvende zaman zaman kadınların erkekleştiğini, erkeklerin de kadınlaştığını görüyorsunuzdu
Şiddetin hiç bir türlüsünü savunmuyorum ancak sizin de bildiğiniz gibi erkek egemen bir dünyadan, kadınların çalışma hayatına dahil olması ile birlikte daha eşitlikçi bir dünyaya doğru evrilerek gidiyoruz.

Bu serüvende zaman zaman kadınların erkekleştiğini, erkeklerin de kadınlaştığını görüyorsunuzdur. Dengeler biraz değişiyor. Sanki kadınların hızlarını alamayıp erkekleri fazla istedikleri gibi evirdiklerini ve hatta zaman zaman ilkel dürtülerine yenik düşüp yine bir önceki versiyon erkek tiplemelerinden hoşlandıkların da görüyorsunuzdur. Henüz tam oturmuş sayılmaz değişiklik.

Beni en çok rahatsız eden konu ise şu;

Kadınlar dedi ki fiziksel şiddete karşıyız. Dayak yiyoruz. Gücünüz bize mi yetiyor dediler. Haklılardı da. Fiziksel olarak daha güçsüz bir canlıya bu denli bir üstünlük ve baskı kurmak yanlıştı.

Tamam dedik biz de savunuyoruz, kadına şiddete karşıyız.

E peki bizim bu anlayışlığımızın mükafatı olarak biz ne görüyoruz?

Trip, surat, laf sokma, aşağılama, aşırı kıskançlık, aşırı denetim, ses yükseltme, çevreye zarar verme ve hatta bazen alanı boş bulup da şiddet uygulama.

Şimdi soruyorum size elinizi vicdanınıza koyun, şu üstte yazdıklarımın her biri insanı yavaş yavaş öldürür. Bazen öyle çileden çıkartır ki dayak yesem daha iyiydi dersiniz (fiziksel şiddeti savunmuyorum).

Kadın erkek eşitliği derken erkeklerin sesinin daha az çıktığı, kadın egemen bir topluma gittiğimizi söyleyebilir miyiz?

Sizce de bu durumda eşitlik savunucularında bir iki yüzlülük söz konusu değil midir? Duygusal şiddetin tillahını uygulamak da bir şiddet değil midir? Öyle görülmüyor mu yoksa? Kendi güçlü oldukları alanlarına çekildik diyebilir miyiz :)

*Dikkat edenleri tenzih ediyorum.
0
ananiyimioguz
(03.10.22)
Algida seçicilik mi yapiyorsunuz acaba diyorum. Etrafımda ne siddet gören kişi oldu ne de böyle bahsettiginiz eslere sahip kisiler.
Bu insanlar kadina şiddet normal kabul edilirken de böyleydi simdi de böyle. Dayak yemedi diye bir insan trip atar hale gelmez.

Yani öyle bir genellemissiniz ki anlaşılan şu;
Eskiden dayak vardi kadinlar usluydu. Simdi dayak yok kadinlar tepemize çıktı. Ben 30 yaşımda bahsedilen teoriyi destekleyecek hiçbir araştırma ya da kendi deneyimim görmedim. Hayatimda çok saçma kadın oldu, bıraktım gittiler. Bu kadar basit. Duygusal siddet olayını da gördüğüm an bastım gitti. Basitti.

Bu arada erkeğin de duygusal siddetini yapanlar çok meşhur. Bu gene tek tarafli değil. Kadinin da "kadin" diye fiziksel siddet yapanı da var.
Duygusal siddet bana göre boşanma sebebiyken fiziksel siddet hapis sebebi. Bir insan fiziksel siddet yapıyorsa yaralama ya da öldürme de yapabilir. Zaten sıkıntı olan burası. Bu sebepten Türkiye gibi ülkelerde "ailesiniz barisin" diye diye kadin cinayeti tavan yapıyor. En basta devreye girilmesi lazım.
0
logisticsmanager
(03.10.22)
Kisaca: Kadinlara fiziksel siddet uygulamiyoruz, ee mukafati psikolojik siddet mi?

Inanilmaz bir kafa. Inanilmaz tehlikeli. Araya bir iki tane de hakli makli eklenmis ki tepki frenlensin. Laftan anlayacaginiz konusunda insani muthis supheye dusuren bi kafa.

Psikolojik siddetin onemini/vehametini anlatmak icin sectiginiz yol hem haksiz hem cirkin. Psikolojik siddet vardir ve kimseye uygulanmamalidir zaten. Bu bir seyin mukafati da cezasi da degil. Buna maruz kaldiginizi dusundugunuz yerden cikabilirsiniz. Kararlarinizin yanlisligini buyuk mucadeleler sonucu edinilmis kazanimlari kotuleyerek, bunlari sacma karsilastirmalara malzeme ederek gizleyemezsiniz. Hele hele genelleyerek hicbir yere varamazsiniz. Varsa hayatinizdaki kadinlarla bir derdiniz hayatinizi, hayatinizdaki kadinlari degistirin. Daha da iyisi yalniz kalin. Siddetin hicbir turlusunun gunluk hayatta, ikili iliskilerde yeri yok, olmamali. Bunu siz de cevrenizdekiler de ogrenememis gibi duruyor.
0
summer timetable
(03.10.22)
bahsettiğiniz konu cinsiyetlerde enerji kayması. erilde dişil enerji geçişi, dişide de eril enerji yükselmesi. zaten olay, dengede kalabilmek. bunun için farkındalık, empati, duyarlı olmak gerekiyor. bu bahsettiklerim de tek bir yerde değil, her yerde geçerli olması gerekenler.
0
evimin paspasi
(03.10.22)
Anlayış dediğiniz şey kadınlara şiddet uygulamamaksa bu bir lütuf değil. Doğal olarak bunun karşılığında bir ödül olamaz. Fiziksel şiddet zaten hiç olmaması gereken bir şey.

Psikolojik şiddet de olmaması gereken bir şey.

Trip, surat, laf sokma ile aşağılama, çevreye zarar verme çok farklı şeyler.

Duygusal şiddet uygulamak da bir şiddettir. Kadınların ya da erkeklerin bu konuya da dikkat etmesi gerekir. Duygusal şiddeti savunan biri ikiyüzlülük yapıyordur.
0
dissendium
(03.10.22)
Konuya girişim yanlış olmuş olabilir ama ben demiyorum ki kendimi zor tutuyorum şiddet uyguluycam bakın engel oluyorum onlar da engel olsun.. gibi bir yaklaşımım yok ben oldum olası şiddeye meyilli değilim.

Biz dövmuyoruz onlar da x yapmasın da demek istemedim. Sadece hemcinslerimiz tarafından sebep olunan bir eşitsizliğe bizler de destek verdik ve yanlışın düzeltilmesine destek olduk. Fakat amaç yanlışı düzeltmek ise diğer yanlış olan psikolojik şiddet neden gündem olmuyor? Onun için neden bizim yaptığımız gibi kadınlar tarafında bir birlik oluşumu yaratılmıyor? Hatrı sayılır bir sayıda değil mi yapılmakta olan?

Yani sadece fizikseli ile mücadele edilirken psikolojik olanı ile edilmiyor hatta fazlasıyla uygulanıyor gibi geldi oraya parmak basmak istedim.

Bu saydıklarımın da bazilarini sadece gordum, bazilarini gecmiste yasadim bazilariyla da halen yuzlesiyorum.

Ben de bazen bilgisizlikten duygusal siddete maruz birakmisimdir fakat ustte saydiklarim sanki kara bir bulut gibi erkeklerin uzerine cokmus gibi geliyor bilmiyorum yanlis miyim..
0
🌸ananiyimioguz
(03.10.22)
psikolojik kısmı elle tutulur, somut bir şey olmadığı için özellikle ülkemizde görmezden gelinen veya önem verilmeyen bir konu. realistik bakış açısının az olduğu yerlerde somut olmayan durumlara değer verilmez, konusu veya tartışılması gerek görülmez. mobbing ve buna bağlı durumlar bile kaç sene sonra kabul görmeye başlanıldı siz düşünün.
0
evimin paspasi
(03.10.22)
Erkekler fiziksel, kadınlar duygusal şiddet uygular diye bir kural mı varmış? Çünkü sistematik psikolojik şiddet uygulayıp sen de müsaade etmeseydin diye kendini savunan, sonra ortamlarda fiziksel şiddet uygulamamış olduğu için şiddete meyilli olmadığını iddia eden erkekler de var. Mış yani öyle duydum.
0
anneboleyn
(03.10.22)
İnsan bazen kendini, bir şeyleri veya insanları harcadıktan sonra ve geri dönülemez hatalar yaptıktan sonra tanıyabiliyor. Bir öğrenilmişlik ve düzelme söz konusu ise şiddet de çoğu şey gibi yok olur gider zaten. Ha bazen etkisi sürebilir tabi o da beynin zaaflarından.

Fakat ben burada kendilerinde bir hakmış gibi görülen ve istisnasız hayatlarındaki her insana benzer şekilde uygulanan psikolojik veya fiziksel şiddetten bahsediyorum burada bir şey anlatmakta çok zorlanıyorum herkes ayrı bir yere çekiyor maaşallah
0
🌸ananiyimioguz
(03.10.22)
Yazdıklarınıza katılıyorum. Ayrıca şunu eklemek isterim hukuk sistemimizde ne yazık ki kadın erkek eşitliği yok aksine hukuk sistemimiz kadından yana. (Süresiz nafaka, kadının beyanının esas alınması, dul ve yetim aylığı, zorunlu askerliğin yalnızca erkeklere olması gibi) aslında bu konuda yazacak çok şey var. Medya (yazılı, görsel, sosyal) eliyle insanlara feminizm pompalandı ve hala pompalamaya devam ediyor hatta öyle bir durum var ki bu konuları tartışmaya açanlar bile (size yapıldığı gibi) mobbing görüyor mahalle baskısı görüyor kadın her konuda yüzde yüz haklı olamaz. "Kadın cinayeti" "kadına şiddet" gibi uyduruk tanımlar medyanın uydurduğu tanımlardır hukuken bir karşılığı yoktur doğrusu insan cinayeti, insana yönelik cinayettir. Evet iki yüzlülük, riyakarlik çünkü kadın kadını öldürürse, sığınmacı kadın öldürülürse, doğulu kadın öldürülürse, başörtülü kadın öldürülürse bunun adı "kadın cinayeti" olmuyor. Medyanın pompaladığı bu algı artık öyle bir yere geldi ki sokakta erkek kadın sözlü kavga ettiği zaman üçüncü kişiler kendilerine vazife çıkarıp müdahale eder oldular ayrıca kadınlar bu ayrımcılığı bir güzel kullanip sınırlarını istedikleri gibi genisletiyorlar özellikle "cinsel taciz" ve "cinsel istismar" sanıklarının büyük kısmı ne yazık ki iftira mağduru erkeklerden oluşuyor.

Bu konuyla ilgili bir başlık açmıştım www.eksiduyuru.com
0
beemaker
(03.10.22)
Açıkçası kadınların tarih sahnesinde uzun yıllar ezilmesi ve eziyet görmesi sonrası şimdi yasaların kadınları savunma ağırlıklı hatta eşitlikten çıkmış olması durumu beni o kadar da rahatsız etmiyor ne yalan söyleyeyim.

Ama işin suistimal edilmesi kısımına ve bir eşitlik olmaması kısımına katılıyorum. Özellikle de ülkemizde ve dünyada "kadın erkek rolleri" diye bir ayrım yapılmasına, eşitliği çoğu insanın sözde savunup ama iş pratiğe geldiğinde beklenti içerisine girmesine ve bazı sorumlulukları üzerinden atmasına karşıyım.

Sizin dediğiniz yakın ama benim değindiğim noktanın biraz dışında kalıyor.

Yasalar ve adalet ile ilgili sanrım bir sonraki evre de tekrardan bir rayına oturtmak ile geçecek.

Ben şu an işin ilişkilerdeki dengeler boyutundayım ^^
0
🌸ananiyimioguz
(03.10.22)
Duygusal şiddet ve istismar fiziksel şiddetten daha acı verici ve etkisi kalıcı sıkıntı şurada fiziksel şiddet gözle görülebilen bir şey ve medyada (yazılı, görsel, sosyal) "kadına şiddet" adı altında kamuoyu bu yönde manipüle ediliyor. Aslında burada pr'ın maşa olarak kullanılan kurbanı kadınlar.
0
beemaker
(03.10.22)
Siz bence sistematik baskı ile kişisel baskıyı karıştırıyorsunuz. Kadınların gördüğü sistematik baskı (ki bu düzen erkekleri de negatif etkiliyor). Sizin anlattığınız iki insan arasında olan bireysel ilişkiler. Bu demek değil ki kadınlar da baskı/şiddet uygulayamaz. Kadınlar da insan ve insanın da iyisi de olur kötüsü de. Siz sadece erkek olduğunuz için psikolojik şiddet görmüyorsunuz (belki erkek olarak güçlü olmanız gerektiği topluma pompalandığı için karşınızdaki insanlar buna katlanabilmenizi bekliyor olabilir ama bu yine aynı sistemin ürünü). Ama kadınlar sadece kadın olduğu için şiddet görüyor, tecavüze uğruyor, öldürülüyor. Aradaki farkın bu olduğunu düşünüyorum.
0
peki madem
(03.10.22)
Bahsettiğin şeyler tırı vırı hocam asıl pozitif ayrım unsurlarının içinde. Trip yapmayanı, kafeslemeyeni, surat asmayanı bulabilirsin, veya buna maruz kalmamayı tercih edebilirsin, ayrıca bak biz dövmüyoruz siz de psikolojik şiddete başvurmayın argümanı da nasıl bir karşı argüman ilişki kuramadım (insana şiddet direk hukuki bir suç, mükafatlandırılması gereken bir ödül değil), biri diğerinin varlığını/yokluğunu gerekçelendiremez.
Asıl problem yukarıdaki arkadaşın özetinde ve çok çok daha kritik. "Süresiz nafaka, kadının beyanının esas alınması, dul ve yetim aylığı, zorunlu askerliğin yalnızca erkeklere olması".. yetmez, üstüne hayat "birleştirirken" min 300 bin tl masrafın erkeğe yıkılması (takısı, düğünü, tatili vs).. Maddi konfor unsurlarının temininin "erkek"likle bağdaştırılması (ev, araba vs.), uzatırım da hepimiz biliyoruz işte. Hayat zor, kimi kadınlara daha zor, çoğu erkeğe en zor.
0
wiekannich
(03.10.22)
Bir insana siddet uygulamamayi neden baskasina karsiliginda size minnet gosterilmesi gereken bir iyilik olarak goruyorsunuz ki? Oyle gormuyorsaniz da yazdiginizdan oyle anlasiliyor.

Yazdiklarinizi olusturan dusunme seklinde o kadar cok hata var ki, ben kadin haklari/insan haklari konusunda saatlerce ders anlatabilecek enerjiye sahip oldugum halde su an tek tek duzeltme dusuncesinden boguldum. O yuzden umarim daha cok kritik dusunceye tesvik eden seyler okuyup bakis acinizi gelistirirsiniz bu konuda.
0
sopiro
(04.10.22)
Konuya oradan girmiş olabilirim şiddet e karşıyız e onlar da böyle davranmasın demek biraz sığ oldu ama aslında ana fikir, "biz mevcut geçmiş düzene karşı duruyoruz her iki taraf için de.. fakat kadınlar kendi psikolojik şiddetleri için de benzer bir gayret ve örgütlenme gösteriyor mu?" idi.

Yani şu an 100 göstergeli bir tepki metreye bakıyor olsak,

Erkek kadına fiziksel şiddet uyguladığında ibre 100 ü,
Kadın erkeğe fiziksel şiddet uyguladığında 40 ı,
Erkek kadına psikolojik şiddet uyguladığında 25 i,
Kadınların erkeklere uyguladığı psikolojik şiddetin tepkisi de toplunda 10 u gösteriyor gibi geliyor.

Bunun karşısında arkadaşlar biz ne yapıyoruz diyen çıkmıyor gibi geliyor.

Bilmiyorum daha net anlatabiliyor muyum kendimi? Diğer yasalar konularında olan taraflı sessizlik de cabası tabii ki.

Yani kadınlar kendi yaptıklarının farkında mı bilmiyorum ama her ne kadar darp, yaralama ve öldürme gibi bir problem doğurmasa da, o şiddetin altında kalıyor olsa da önem olarak, hatrı sayılır sayıda karşı tarafı bir psikolojik şiddete maruz bırakma söz konusu. Bir yaslanıp çevrenizdeki ilişkilere bir bakın. Dışarıdaki ilişkilere bir bakın. Burada nasıl oluyorsa herkes 4/4 lük yaşıyor anlamıyorum ben marsta yaşıyorum her halde. Anadolusundan metropolüne, eğitimsizinden eğitimlisine herkesi gözlemlemeye çalışıyorum. Var böyle bir şey yani.
0
🌸ananiyimioguz
(04.10.22)
Eger gercekten siddetten bahsediyorsaniz, fiziksel siddet yani, (kadindan erkege uygulanan fiziksel siddet) dunyanin bircok ulkesinde bu istatistik yaklasik yuzde iki civarinda ve neredeyse her zaman oz savunma veya yetiskin kadindan erkek bebek/cocuga uygulanan siddet seklinde.
Aile ici siddette tabii ki esine siddet gosteren kadinlar var ve erkeklerin bu konuda destek alabilmesini saglayan hem sosyal hem sistemsel gelismeler olmasi gerekiyor suphesiz ama istatistiksel olarak digerine kiyasla cok kucuk bir yuzde olan bir seye dayanarak 'kadin egemen' bir topluma gittigimizi iddia etmek cok yanlis bir dusunme sekli.
Bu bana biraz, tv'de herhangi bir escinsel cift gorunce 'escinsel iliskileri gozumuze sokuyorlar' diyen insanlari hatirlatti sanki dunyadaki film ve dizilerin yuzde doksandokuzu heteroseksuel iliskiler hakkinda degilmis gibi.

Bahsettiginiz ibrenin daha yuksek bir deger gostermesi olayi biraz su yukarida bahsettigim sebepten olabilir. Bir erkegin kadina siddet gostermesi neredeyse her zaman "sokakta yuruyen kadini kacirip, tecavuz edip, kafasini kesmek" gibi herhangi bir sebeple aciklanamaz vahset sebebiyle oluyor. Kadinin erkege siddeti haberi, "kendisine tecavuz eden kayinbiraderini yedi kez bicakladi" seklinde oluyor. Yani onaylamasak da siddeti, sebebi herhangi bir kiskirtmayla, travmayla vs aciklanabiliyor. Durup dururken Muge Anli'da falan gordugumuz "sevgilisiyle kacmak icin bes yasindaki oglunu oldurdu" haberlerindeki kadinlar da zaten gayet tepki goruyor.

Jason Katz - Macho Paradox ve genel olarak Laura Bates'in kitaplarini okumanizi veya arastirmanizi tavsiye ederim eger siddet olaylarinin istatistiksel, vakasal, ve diger yansimalarini daha detayli ogrenmek isterseniz.

Not: editinizi simdi gordum. "Erkek dedigin soyle boyle olur" tarzi psikolojik siddet dogrudur, o bir toplumsal yara. Onun da uzerine calismak gerek tabii.
0
sopiro
(04.10.22)
(15)

Gözden kacirdigim iyi polisiye dizi?

deer hunter
Bulalım mi bana?Bayildiklarim;The missingBron broenForbrydelsenThe fallThe chesnut ManBroadchurchThe killingNight ofThe sinner ilk bölümTrue detectiveFargoDarkBlack spotHannibalFena olmayanlarCardinalvalhalla murdersMarcellaSarmayanlar;The MentalistCsi
Bulalım mi bana?

Bayildiklarim;

The missing
Bron broen
Forbrydelsen
The fall
The chesnut Man
Broadchurch
The killing
Night of
The sinner ilk bölüm
True detective
Fargo
Dark
Black spot
Hannibal


Fena olmayanlar

Cardinal

valhalla murders

Marcella

Sarmayanlar;
The Mentalist

Csi
0
deer hunter
(02.10.22)
Bosch
Mindhunter
Real detective
Endeavour
0
logisticsmanager
(02.10.22)
Line of duty +1
Sherlock klişe ama göremediğim için yazmak istedim.
0
anneboleyn
(02.10.22)
Happy Valley
0
peki madem
(02.10.22)
The Investigation
Den Som Dræber
Criminal (özellikle UK)
0
heritage
(02.10.22)
Line of Duty ve Mindhunter+1
Eğer dili rahatsız etmezse Kore dizisi var "Signal" bu da iyidir.
0
hayalhayal
(02.10.22)
Bosch
0
nhk ni youkosu
(02.10.22)
Bu kadar cevap içinde The Wire olmaması çok ilginç.
0
Amaranta ursula
(02.10.22)
the shield
24
0
nothing in my way
(02.10.22)
En iyi listen hayli kabarıkmış. Top 3 desem ve senin anketinden kendime ekmek çıkarsam?
0
shadra
(02.10.22)
@shadra
The missing özellikle ikinci sezon
The fall
Bron broen

Ama en iyiler kısmında sıradan bir dizi yok..
0
🌸deer hunter
(02.10.22)
The wire +1
0
kaiserr76
(02.10.22)
Agatha christie's poirot. David suchet'in oldugu.
0
marcelorios
(03.10.22)
Midnight sun (dizi)
0
curukturpkokusu
(03.10.22)
columbo
0
cekcekli
(03.10.22)
Narcos'un yazılmamasına şaşırdım. Hem 3 sezonluk asıl Escobar'ı anlatan dizisi, hem de 3 sezonluk Meksika kartellerini işleyen devam dizisi harikaydı.
0
iwasbornonamountainside
(03.10.22)
(4)

Akşam Fenerbahçe’de olmak sıkıntı olur mu?

anneboleyn
Akşam için Fenerbahçe’ye plan yapmıştık ama maç varmış, akşam orda kutlama falan yapılır mı? Sıkıntı olur mu? Acemi şöförüm de korktum biraz içip makaslı falan şov yaparlar mı diye :(
Akşam için Fenerbahçe’ye plan yapmıştık ama maç varmış, akşam orda kutlama falan yapılır mı? Sıkıntı olur mu? Acemi şöförüm de korktum biraz içip makaslı falan şov yaparlar mı diye :(
0
anneboleyn
(02.10.22)
Mac besiktas stadinda ama acemi soforseniz gece cadde tarafini tavsiye etmiyorum. Orasi her gece makas şov zaten.
0
balpolen
(02.10.22)
acemiysen çıkma cadde ye.
0
jamswety
(02.10.22)
cadde değil de sahil yolu çok fena (gündüzleri bile fena aslında). fenerbahçe de ise trafik 7/24 tıkalı.
0
tururo
(02.10.22)
Caddeye birçok kez gittim aslında, akşam kötü oluyor ondan iyice kötü olur mu diye merak etmiştim. Yerini değiştirdik buluşmanın risk almayalım dedik :)
0
🌸anneboleyn
(02.10.22)
(5)

400 bin tl’ye araba

adwokat
Var mı? Otomatik ve temiz tabii ki. Hangi marka model hakkında araştırmalarımı yoğunlaştırman doğru olur? Clio mu?
Var mı? Otomatik ve temiz tabii ki. Hangi marka model hakkında araştırmalarımı yoğunlaştırman doğru olur? Clio mu?
0
adwokat
(02.10.22)
Clio, yaris, egea, micra, belki pulsar, Polo/fabia/ibiza üçüzleri olabilir.
0
orient blue
(02.10.22)
fiat 500L var dizel otomatik ilgilenirseniz dm pls
0
entropik
(02.10.22)
Corsa olabilir
0
anneboleyn
(02.10.22)
Mayista 2016 clio icon aldık 315 bine. Çok memnunuz. Şu an 400e bulunabilir diye düşünüyorum.
0
sckxyss
(02.10.22)
17 18 model yaris
0
halk
(03.10.22)
(7)

Kaş otel

andlee
Merhabalar Kaş’ta tek gece eşimle kalacak otel önerisi yapabilecek var mı? Bir de hemen derinleşmeyen koy önerisi olan? Patara ve kaputaş önerildi.hidayetin koyu yüzme bilmeyen birisi için nasıldır? Teşekkürler yardımınız için.
Merhabalar Kaş’ta tek gece eşimle kalacak otel önerisi yapabilecek var mı? Bir de hemen derinleşmeyen koy önerisi olan? Patara ve kaputaş önerildi.hidayetin koyu yüzme bilmeyen birisi için nasıldır? Teşekkürler yardımınız için.
0
andlee
(28.09.22)
payam otel geçen yıl iyiydi ama bu yılı bilmiyorum, bakılabilir.

kaş'ta genelde güzel bölgeler hemen derine inilen yerler oluyor, hidayet de öyle. kaputaş ve patara hemen derinleşmez ancak arabayla biraz mesafe gitmeniz lazım, ayrıca kaputaş'a ulaşmanız için çok fazla merdiven var. bu bilgilere göre değerlendirebilirsiniz.
0
sanal uyku
(28.09.22)
ekici otel gayet iyi.
0
atacaksinfinke
(28.09.22)
yüzme bilmeyen ve spagetti gibi bi şeyden yardım almadan denizde durmak istiyorsa patara plajına gidebilir. çok muhteşem deniz demeyeceğim ama inceboğaz da olabilir. payam iyidir. ben ceylan boutique houseda kalmıştım otel gibi değil de ev tutmus gibi oluyor epeyi geniş ve yeni. ama üst kattaki daire :)
0
ala09
(28.09.22)
Kaşın içinde halk plajı falan güzel ya bence. Pataraya kaputasa gerek yok. Çabuk derinleşiyor da kıyısı da var yani boyu geçmeyen.
0
faredenkorkankedi
(29.09.22)
plaj olarak akçagermeyi öneririm. kaş ın geneli hemen derinleşiyo veya direkt derin oluyo. en makul yer orası. bi de limanağzı tarafında nuri's beach fena değil ama akçagerme daha iyidir.
kalacak yer önerisi de sizin tercihinize göre, arabanız var mı yok mu vs değişir. biraz daha spesifik yazarsanız her türlü opsiyon bulunur.
0
sirkelimon
(29.09.22)
plaj olarak inceboğaz plajını sevdik biz. küçük çakıl da erken saatte sakinken çok güzel.
0
unalub
(29.09.22)
Kaputaş önermem çok dalgalı oluyor
0
anneboleyn
(29.09.22)
(7)

2013 model kindle acilir mi sizce?

kırmızıayakkabılıgargamel
arkadaslar esimin eski bir kindle’i var? taktim sarja ama pek tepki vermiyor :) acilir mi sizce bu, ugrasmaya deger mi?
arkadaslar esimin eski bir kindle’i var? taktim sarja ama pek tepki vermiyor :) acilir mi sizce bu, ugrasmaya deger mi?
0
kırmızıayakkabılıgargamel
(14.09.22)
Benim klavyeli ucuncu jenerasyon kindle im hala calisiyor denenebilir.
0
kuzey li
(14.09.22)
çok uzun süre kapalı kaldıysa açılması da zaman alabilir.
ben de geçenlerde 2-3 yıldır kullanmadığım ipad'i şarja taktım, hiç tepki vermedi.
sabah kalktığımda açılmıştı.

belli ki ilişkinizde biraz süreye ihtiyacı var :)
0
teritori
(14.09.22)
2014'te aldığım kindle sapasağlam.
0
himmet dayi
(14.09.22)
2012 model Kindle'ım var, ilk 4 5 sene aktif kullandıktan sonra üniversite bitince eskisi kadar kullanmamak başlamıştım. Geçenlerde dikkat ederek kullandığımda pil ömrünün eskisinin çeyreği kadar olduğunu gördüm. Bu haliyle 3 4 gün gidiyor
0
hidskjalf
(14.09.22)
2014 model kindleımı hala kullanıyorum hiçbir şeyi yok
0
anneboleyn
(14.09.22)
2011’den beri aynı kindle’ı kullanıyorum. Pili zayıfladı tabii ama çalışıyor. Hiç kullanılöadıysa pil ölmüş olabilir
0
kullanıcıadımbuolsun
(14.09.22)
acildi arkadaslar, kagni hiziyla ama calisiyor. :)
0
🌸kırmızıayakkabılıgargamel
(15.09.22)
(2)

12 ay ücretsiz izinde olan öğretmen MEB norm fazlası olarak çekilir mi?MEB

mikahakkinen
ücretsiz izinde olan eşim okulundan alınıp norm fazlası mebe çekildi . böyle bir kural var mı?
ücretsiz izinde olan eşim okulundan alınıp norm fazlası mebe çekildi . böyle bir kural var mı?
0
mikahakkinen
(13.09.22)
Böyle bir kural yok ama norm fazlası durumu oluştuğunda ücretsiz izindekiler gönderiliyor diye biliyorum. İlla olacak diye bir şey yok yani
0
anneboleyn
(13.09.22)
@anneboleyn +1

Ayrıca göreve başlama yılı da önemli.
0
ruhen hastayim ben
(13.09.22)
(6)

son 1-2 ayda taşıt kredisi kullananlar

roket adam
hangi banka, faiz ve kaç tl bilgilerini paylaşırsanız çok sevinirim. ufak yollu bi araştırma yapıyorum da bakalım.
hangi banka, faiz ve kaç tl bilgilerini paylaşırsanız çok sevinirim. ufak yollu bi araştırma yapıyorum da bakalım.
0
roket adam
(12.08.22)
Şuna baktın mı?

www.enuygun.com
0
Mirket
(12.08.22)
Baktım tabii ki ama orada yazan rakamlar gerçeği yansıtmıyor, gerçekten alan var mı onu görmemiz lazım. Bugün bir arkadaşımıza %4'ten verdi yapı kredi. Orada %4 olan bir kredi yok.
0
🌸roket adam
(12.08.22)
Akbanktan çektim, 170.000 tl, 48 ay vade, 1.79 faiz oranı
0
anneboleyn
(12.08.22)
Yapi kredi, 1.72 oran, 300k, 36 ay vade, 3 ay kadar oldu cekeli.
0
gibicibicis
(12.08.22)
180k halkbank 1,63 24 ay
0
condom kurşunu
(12.08.22)
170k ziraat 1,63 36 ay
0
brkylmz
(13.08.22)
(14)

İstanbul Hamburger

guguklusaat
Merhaba. İstanbulda (2 yaka da olabilir) en beğendiğiniz hamburgerci neresi?
Merhaba. İstanbulda (2 yaka da olabilir) en beğendiğiniz hamburgerci neresi?
0
guguklusaat
(17.07.22)
virginia angus - nisantasi
0
beyaz power ranger
(17.07.22)
Grungy overall en iyisidir. Klasik ye bi de ballı brie'li ye 2 kişi gidersen.
0
Bruce
(17.07.22)
dürüst olmam gerekirse-bu arada kendisine çok kıl olur hiç sevmem ama,

geçenlerde Nusret denedin caddebostan otobüs durağının hemen orada. İçecek ve gerçekten bol patates 130 verdim ve çok büyük bir keyifle yedim.
0
denizgonen
(17.07.22)
Herkes bu konuda ayrı bir şey söyleyecek: akali, biber, zapata, grungy, basta, nusret, coni&co…

Ben hepsini denedim neredeyse, aralarında hmm güzelmiş, bir daha gelinir dediklerim de oldu. Ama en iyisi, bana göre, zula.
0
kojonotsuki
(18.07.22)
Arca Alacatı- Beşiktaş

Bartos-Cengelköy

An İstanbul-Resitpasa

Grungy -Teşvikiye


Seç beğen al:)
0
ırene adler
(18.07.22)
Brand burger, by ulus steakhouse burger
0
ala09
(18.07.22)
Zula - biber ikisinin de anadolu be avrupada şubeleri var
0
pofudukayi
(18.07.22)
Fiyatlarını manasız artırdılar ama Hızlı Burger'i severim ben.
0
d max
(18.07.22)
Akali ve zula bence
0
anneboleyn
(18.07.22)
benim favorim akali. zula basta iyiydi, kisa sure sonra cok tuzlu gelmeye basladi.
barto's var, guzel duruyor ama henuz deneme sansim olmadi. vedat milor begenmisti.
0
lemmiwinks
(18.07.22)
nusret diyorum ben de.
yiğidi öldür hakkını yeme. adam işini iyi yapıyor.
0
teritori
(18.07.22)
Türkiyenin en iyi hamburgeri nusret. Fiyatı da gayet iyi bence. Hamburger, patates, kola, tatlı 130tl. Tatlısı çok hafif bi şey. Menü gayet doyurucu. Nusrette yediğim etin tadını başka hiçbir hamburgerde almadım. Gerçek et tadı bu demiştim ilk yediğimde.
0
mg3929
(18.07.22)
prime grill

zula'yı beğenmiyorum.
0
gabe h coud
(18.07.22)
Primitif
0
ayin yazari
(18.07.22)
(1)

uzatılan belirli süreli iş sözleşmesi sonrası ihbar süresi?

bir kum tanesindeki atom alti parcacik
selamlar.6 ay için belirli süreli iş sözleşmesi imzalamıştık şirketle. daha sonra bunu uzatmaya karar verdik (6 ay süreyle ama bunu yazıya dökmedik) ama yeniden bir imza atmadık. zaten şöyle bir madde vardı: "Yukarıda anılan Proje’nin devam etmesi halinde; işbu sözleşmenin süresi Taraflar’ın mutabak
selamlar.

6 ay için belirli süreli iş sözleşmesi imzalamıştık şirketle. daha sonra bunu uzatmaya karar verdik (6 ay süreyle ama bunu yazıya dökmedik) ama yeniden bir imza atmadık. zaten şöyle bir madde vardı:
"Yukarıda anılan Proje’nin devam etmesi halinde; işbu sözleşmenin süresi Taraflar’ın mutabakatı ile uzatılabilir."

araştırdığıma göre belirli bir neden yoksa iş ilişkisi devam ediyorsa bu sözleşme belirsiz süreli iş sözleşmesine dönüşüyormuş. yukarıda andığım madde belirli bir nedene sayılıp belirli süreli iş sözleşmesi niteliğine devam ettirebilir mi?

bu durumda/durumlarda benim ihbar sürem ne kadardır? işveren istifamı kabul ederse, örneğin ihbar süresi 1 ay olsun, beni daha erken gönderme şansı var mıdır? teşekkürler. (toplamda 6+3 aydır çalışıyorum)
0
bir kum tanesindeki atom alti parcacik
(17.07.22)
Bildiğim kadarıyla sözleşme süresi ile ihbar süresinin bir alakası yok. İhbar süresi çalıştığınız süreye göre belirlenir. Bu durumda 9 ay çalıştığınız için ihbar süreniz 4 hafta. İş arama iznini birleşik kullanırsanız birkaç gün oradan düşer.
İşveren isterse hiç kullandırmayabilir onun insiyatifinde bir durum.
0
anneboleyn
(17.07.22)
(9)

İş soruları

dissendium
1. Bir yerde en az çalışma süreniz ve en çok çalışma süreniz nedir?2. Sizce ne kadar sürede iş değiştirilmeli?3. Ortalama bir yerde 4 yıl çalışmak sizce çok mu?4. Ortalama üstü bir yerde çok uzun süre çalışmak mantıklı mı?5. Ortalama bir yerden ortalama üstü bir yere geçiş süresi ne olmalıdır?Teşekk
1. Bir yerde en az çalışma süreniz ve en çok çalışma süreniz nedir?

2. Sizce ne kadar sürede iş değiştirilmeli?

3. Ortalama bir yerde 4 yıl çalışmak sizce çok mu?

4. Ortalama üstü bir yerde çok uzun süre çalışmak mantıklı mı?

5. Ortalama bir yerden ortalama üstü bir yere geçiş süresi ne olmalıdır?

Teşekkür ederim. Daha sonra soru silinebilir.
0
dissendium
(07.07.22)
2 - İki-dört yıl arası
3 - Dört yılda terfi olmadıysa çokun sınırında
4- Eğer terfi ediyor, mesleki olarak gelişiyor ve iş/hayat dengesini iyi kurabileceğiniz bir ortam varsa mantıklı.
5- İlk fırsatta, mümkünse 1 saniyede.
0
michael_knight
(07.07.22)
sektöre göre değişmekle birlikte 4 sene az bile. normal koşullarda işveren eğitip yetiştirdiği eleman 3-4 yıl sonra bırakıp başka yere gitsin istemez. sık iş değiştirdiği için elenen cv'ler biliyorum.
0
crescent
(07.07.22)
1. 10 gün, 13 yıl
2. Max. 5 yıl
3. Çok değil
4. Çok değişken bunun cevabı
5. Ne kadar çabuk o kadar iyi.
0
alembic
(07.07.22)
1- 7 Ay - 4.5 yil
2- 2 yil
3- Normal ama en ideal hamle daha yuksek bir yere atlamak.
4- Degisken
5- Bir yerde idareten duruyorsaniz 1. senenin sonunda is bakmaya baslamak mantikli.
0
cleric
(07.07.22)
En az 15 ay, en fazla 3 yıl bir yerde çalıştım. 3 yıldan fazla çalıştığın zaman elde ettiğin kazanımın (maddi/manevi) ciddi oranda düştüğünü düşünüyorum. Dünyanın en harika yeri olsa 3 yıldan fazla durulmamalı bence. Bu ayrıca, kişinin kendinde tembellik ve rutine bağlılık yaratıyor. Ortalama bir yer mesleki anlamda bir şeyler katıyorsa, ortalama üstüne geçişte acele edilmemeli diye düşünüyorum ama doyum noktasında sonra ilk fırsat değerlendirilebilir.

Not: Farklı kurumsal firmalarda 6 yıl çalıştıktan sonra aynı sektörde kendi işimi kurdum.
0
sailor
(07.07.22)
1- 4 ay - 18 ay. Ortalamam 8-9 ay falan.
2- 1 yıl civarı iyidir.
3- Çok.
4- Değil. Sonuçta çalışansın, karşında da şirket var. Uzun süre kalırsan tokatlarlar.
5- Geçebilecek hale gelmek: 1-2 yıl. Fırsat varsa hemen.
0
plutongezegendegilmi
(07.07.22)
1. 1 yıl - 7 yıl
2. 3-4 yıl ama şartlara bağlı.
3. çok değil
4. terfi varsa mantıklı
5. işin seni tatmin etmiyorsa düzenli olarak iş bak. ilk fırsatta geç.
0
sir gawain
(07.07.22)
1. 3 hafta, 11 ay :’)
2. İş rahatsa 2-3 yılda bir
3. Bence çok
4. Eğer ilerleyebiliyorsa mantıklı
5. 5-6 ay
0
anneboleyn
(07.07.22)
1. 6 ay-5 sene
2. öyle bir şey yok. önün açıksa aynı şirkette kalınır. ayda 240k TL alıyorsan neden ayrılacaksın.
3. değil. ücretin piyasanın altında kaldıysa, mutlu değilsen, köreliyorsan gibi nedenler iş değiştirme için süreden daha önemli.
4. evet. bknz. 3 - mutlu mesut isen, ayarları bozmaya gerek yok. sürekli hayat kararları almak çok stresli bir iş.
0
gabe h coud
(07.07.22)
(8)

Bir psikologa gitmek nasıl bir deneyim?

top_secret
Bazı sorunlarımdan dolayı (insanlarla iletişim kurmak vs.) psikologdan yardım almayı düşünüyorum ama hiç bilmediğim bir durum bu. Gittiğimde bana faydası ne derece olur?Biraz saçma olacak ama mesela bir arkadaşımla konuşmaktan farklı oluyordur değil mi?Gittiğimde sorunlarımı çözebilir miyim?Lütfen d
Bazı sorunlarımdan dolayı (insanlarla iletişim kurmak vs.) psikologdan yardım almayı düşünüyorum ama hiç bilmediğim bir durum bu.

Gittiğimde bana faydası ne derece olur?

Biraz saçma olacak ama mesela bir arkadaşımla konuşmaktan farklı oluyordur değil mi?

Gittiğimde sorunlarımı çözebilir miyim?

Lütfen daha önceden deneyimleyen bana yardımcı olabilir mi?
0
top_secret
(21.06.22)
Çok, çok, çok güzel bir deneyim.

Bir kere var olan sorunlarına çözüm bulmakla kalmıyor, varlığından haberinin bile olmadığı sorunlarını keşfediyorsun ve bunları da çözüyorsun.

Psikologla frekansının tutması çok önemli. Önce biraz tedirgin olabilirsin, kendini hemen açamayabilirsin. Zaman vermeli ve o kişinin karşısında kendini çok rahat hissedip hissetmediğine bakmalısın.

Psikologlar sordukları kilit sorulara senin cevap bulmanı sağlayarak sorunlarını çözmene yardımcı olur. Yani sorununu o çözmez. Bu yorucu bir süreç. Ama dediğim gibi çok ama çok keyifli çünkü sürekli ileriye doğru gitmiş oluyorsun.
0
duma duma dum
(21.06.22)
Soruya cevap değil ama Psikonet yayınlarının kitaplarını öneririm. Bazı yorumlarda "bana da psikiyatristim önerdi, öyle okudum" tarzı yorumlar da var.

Hayatı Yeniden Keşfedin kitabını okudum. Ama her konu ile ilgili kitap var. İyi Düşünün diye bir kitap var, aynı şekilde özgüven ve sosyal kaygı, utanma ile ilgili kitap var. Kendi ilgi alanınıza göre alabilirsiniz.

Tabi siz yine mutlaka destek alın ama bu kitaplar da çoğu sorunun cevabını veriyor.
0
Cesario
(21.06.22)
Bir arkadaşınızla konuşmaktan farkı yokmuş gibi hissediyorsunuz önceleri ama terapistiniz sizi biraz daha tanıdıktan sonra hiç de öyle olmadığını farkediyorsunuz.

Fakat ilk gittiğinizde karşınızda bir sihirbaz beklemeyin. Sonuçta sohbet ettiğiniz şekil bir arkadaşınızla konuşuyorsunuz ve arkadaşınız sizin sözünüzü çok bölmüyor, merakla dinliyor gibi olacak.

Bir defa gittikten sonra bu sorularınızın çoğu yok olacak.
0
michael_knight
(21.06.22)
Ben eşimin isteği üzerine gittim, kendisi de yıllardır gider, çok faydasını gördüm farkında olmadığım problemlerimi çözdük. Ancak sabır isteyen zamanla gelişen bir süreç. Bence herkese zorunlu tutulmalı.
0
mirty
(21.06.22)
Para tuzagi,cogu vakit doldurur hicbir sorunu cozmez,psikiyatrist daha faydali en azindan tip egitimi almis ilacla cozebiliyorlar problemi
0
kreatin
(21.06.22)
2 farklı psikologla görüştüm. Terapi yöntemleri varmış. İlk gittiğim psikolog sadece dinliyordu. Ben de aklıma takılan şeyleri sormak istiyordum ama ortada bir kopukluk oluyordu. Sadece ben konuşuyordum ve bu nereye kadar devam edecekti :) sonra başka bir psikologla görüştüm ve önceki deneyimimden bahsedince aslında onun bir terapi yöntemi olduğunu söyledi. Ben ikinci psikologla karşılıklı olarak soru-cevap şeklinde devam ettim ve çok faydasını gördüm. O bana soruyordu, ben ona soruyordum.
0
yankee jumping
(22.06.22)
Narkozsuz uzun bir ameliyata girmek gibi. Acı verici ve çok yavaş iyileştiren bir süreç. En azından bende öyleydi. Ben terapi sürecini 3'e ayırıyorum, tanışma, direnme ve çözülme. Bu her bir parçanın uzunluğu ve yoğunluğu değişebilir. Çok kişisel ve gittiğiniz terapistin yeterliliğine ve sizinle uyumuna çok bağlı bir süreç. Bu anlamda tamamen şans işi.
0
otonomo
(22.06.22)
3 farklı psikoloğa gitmiş biri olarak yazmak istedim. Diğer iki terapistim arkadaşımla konuşuyormuşum gibi hissettiriyordu bu yüzden memnun kalmadım. Ama şu anki terapistim şahane biri, çok kısa sürede inanılmaz yol katettik. Seansları iple çekiyorum :) ve kesinlikle arkadaş gibi hissettirmiyor. Farklı bir terapi yöntemi kullanıyor, daha çok geçmişle çalışıyoruz günümüzden ziyade. Sonsuz güven hissediyorum terapistime, arkadaş gibi değil ama mesafeli de değil. Benimle beraber o da o hisleri yaşıyor gibi çok içten. Seans sancılı geçse bile çıktığımda hep çok rahatlamış oluyorum.
0
anneboleyn
(22.06.22)
(7)

Tüketici Kredisi mi Taşıt Kredisi mi?

semsettin
Eğer bir araç almak için 100.000 tl kredi çekecekseniz sizce hangisi daha mantıklı?Taşıt kredisi faiz oranları çok daha düşük ama onda da kasko zorunluluğu var ek masraf çıkarırlar, aracın üstünde rehin olur, sizi uğraştırır, işleri daha uzun diyenler de var.Süreç hakkında bilgisi olan arkadaşlar ne
Eğer bir araç almak için 100.000 tl kredi çekecekseniz sizce hangisi daha mantıklı?

Taşıt kredisi faiz oranları çok daha düşük ama onda da kasko zorunluluğu var ek masraf çıkarırlar, aracın üstünde rehin olur, sizi uğraştırır, işleri daha uzun diyenler de var.

Süreç hakkında bilgisi olan arkadaşlar ne derler?
0
semsettin
(09.06.22)
ben vaktiyle tüketici kredisi çektim, ama 2. el alacağım için tüketici kredisi çektim. Hani para elimde hazır olsun gerekirse trink ödeyip alabileyim diye.

Onun dışında faizi hangisinin düşükse onu seçerdim. Tabii taşıt kredisinin prosedürü daha fazla
0
anten
(09.06.22)
İkinci el araçlarda zaten belirli yaş üzerinde taşıt kredisi verilmiyor diye biliyorum. Bunu da göz önünde bulundurmakta fayda var.
0
fahrenheit456
(09.06.22)
ben zamaninda ihtiyac kredisi cekmistim ugrasmamak icin.
0
eksi sozlukte eksiyen adam
(09.06.22)
1 ay önce taşıt kredisi kullandım. yazayım siz kararı kendiniz verin.

- 5 yaş üzeri arabalara çekemiyorsunuz (ay ve gün hesabı yapılıyor. bugün çekseniz 9 haziran 2017 çıkışlı ve sonrası olması lazım arabanın)
- faiz oranı 1,59 yazıyor devlet bankaları ama bu oran için bes ve kaskoyu onlardan yaptırmak şart. kaskoları da pahalı. bunları istemezseniz 1,63'ten kullandırıyorlar. (1,63ten kullandım)
- kredi tahsis, hayat sigortası ve ne alakaysa findex kitlediler. total maliyeti 1800 tl civarı. sizinki de 1300-1500 falan olur tutar daha düşük olduğu için.
- saçma bir durum var. kaskoya şerh düşmeden krediyi satıcıya aktarmıyor banka. e kasko yaptırmak için de aracı üzerinize almanız lazım. burda satıcının alıcıya güvenmesi gerekiyor. (banka, alıcıya kaşeli imzalı bir belgeyi mail atıyor ama adam güvenmeyebilir yine de). aracın satışını aldıktan sonra kasko yaptırıp, şerh düşüyorsunuz banka adına, onu da bankaya yollayınca banka parayı alıcıya gönderiyor.

durum kabaca bu şekilde.
0
brkylmz
(09.06.22)
Ben de 1 ay önce taşıt kredisi çektim. Devlet bankasından çekmedim. Kasko zorunlu dediler yaptırdım ama normal ücretin 3 katı falandı. Yaptırdıktan sonra baktım sözleşmede bunla ilgili bir ibare yok, birkaç gün içinde iptal ettirdim direkt paramı iade ettiler. Devlet bankasında böyle olmayabilir.
0
anneboleyn
(09.06.22)
araç taşıt kredili olarak alındığı için araçta bankanın rehni oluyor ödeme bitene kadar. kendi alacaklarını garanti altına alıyorlar. bu sebeple kasko yaptırmak zorundasınız. ancak bankadan yaptırmak zorunda değilsiniz. ben ilk sene bankadan yaptırdım. sonra dışardan yaptırdım. fiyat olarak piyasayla benzerdi.
0
paintov
(09.06.22)
öncelikle 5 yaş muhabbeti bankadan bankaya göre değişiyor işbankası 10 yıllık araca kredi veriyor.

burada önemli olan aylık ödeme. ihtiyaçta maks. 2 yıl vade var. aylık ödemesi fazla olduğu için mecburen taşıt kredisi çektim 4 yıllık. 1.94. taşıt çekince ilk yıl kasko ve sigortayı bankadan yaptırmak zorundasın. ilk arabam, ehliyetim 2 aylık ve araç 2012 model olduğu için sigorta ve kasko olması gerekenden fazla çıktı bende. kasko 12bin sigorta 2700. 2 yılda ödeyebilirim derseniz her türlü ihtiyaç daha mantıklı.
0
cassey
(09.06.22)
(10)

Anneanneyle balkanlar turu ama nasıl?

anneboleyn
Uzun zamandır annemi balkan turuna götürme niyetindeyim. Geçenlerde anneannem ben de gelirim dedi, herkes birden saçmalama sen nasıl yürüyeceksin falan deyince hemen dedi ki yok şaka yaptım ya :’) bu olay benim çok içime oturdu, çünkü orda bi aslında şansını denedi, herkes öyle deyince bir şey diyem
Uzun zamandır annemi balkan turuna götürme niyetindeyim. Geçenlerde anneannem ben de gelirim dedi, herkes birden saçmalama sen nasıl yürüyeceksin falan deyince hemen dedi ki yok şaka yaptım ya :’) bu olay benim çok içime oturdu, çünkü orda bi aslında şansını denedi, herkes öyle deyince bir şey diyemedi. İçime en çok dokunma sebebi bizim memleketimiz oralar, 5-6 yaşlarında gelmişler bir daha hiç gitmemiş. Dedem çok görmek istedi göremedi, anneannemde de aynısını yaşamak istemiyorum gezdirmek istiyorum oraları. Ama gerçekten nasıl yürüyecek kısmının içinden çıkamadım.

Anneannem 75 yaşında, yaşına göre oldukça dinç her işini kendi görüyor ancak dizlerinden ameliyat olduğu için çok yol yürüyemiyor dizleri ağrıyor. Bir sürü tur baktım, turlar çok koşturmacalı, sürekli otobüs falan, çok perişan olur. Uçakla bir yere geçsek, ordan birkaç şehir duruma göre kendimiz gezsek otobüsle mantıklı olur mu? Biz Üsküplüyüz oralara götürmek istiyorum daha çok ama başka nereleri görebiliriz bu yöntemle? Bugün de debede arabayla balkan turu yapan birini gördüm, bu da kafama yattı ama arabaya alışıp uzun yola gidebilmem 1 yıldan önce zor, boşuna perişan olmayın 1 yıl bekle mi dersiniz? Çünkü kendimiz gitsek bile yürümesi zor olduğu için her türlü araba en makulü gibi :( işin içinden çıkamadım, tavsiyesi olan var mıdır?

Biraz uzun oldu, özetle: çok yürüyemeyen biriyle balkanlarda birkaç şehir gezmek için en mantıklı yol hangisi? Üsküp dahil hangi şehirleri plana almalıyız? Maliyet önemli değil.
0
anneboleyn
(29.05.22)
O kadar uzun beklemeyin, turla gidin. Yorulduğu yerde zaten oturur dinlenirsiniz. Heves etmiş o kadar :) bir daha ne zaman görecek. Hem hevesi olursa biraz daha fazla yürüyebilir. Destek bastonu alırsınız, otobüsler direkt gezilecek noktalara götürüyor genelde. alkan turu rehberleri eminim alışıktır zaten yaşlıca turistlere, o yardımcı olur
0
helena
(29.05.22)
tur şirketlerinin günlük gezileri çok koşturmacalı değil. ekstra turlarına giderseniz belki yorabilir anneannenizi.
bazı turlarda helena'nın da dediği gibi orta yaşlı ve yaşlılar çok oluyor. bence turla gidin. zaten araba bekliyor. yorulduğunda otobüste durursunuz. yani aklınızda "gelmişken her yeri gezelim" mantısı olmasın. hiç yürüyemeyecek durumda olsa kendiniz gidin derdim ama kısa mesafe yürüyorsa gidin. siz de fazla gezmeyeceğinizi baştan kabullenin.

mesela bazı yerlere gidiliyor, iki saat boş zaman veriliyor size. siz daha yakınlarda durun. iki saat boyunca yürümeniz gerekmez sonuçta.

bundan bağımsız olarak, gidin derim. ben anneannemle yurtdışı yolculuk yaptım, şu an hayatta değil ve en güzel anılarımız orada oldu. kendim için bir şey yapmamayı hedeflemiştim. ama zorluklar çıkınca da kahkaha attık, yeni yerler görünce de hevesle baktık, ve sonuçta iyi geçti. şikayetlenmedikten sonra her yer güzel. bizim bir artımız da, yemek ayırt etmememizdi. anneannem de ben de mızmızlık yapmadık. o rahatsızlıklarına göre yiyecek bir şeyler illaki buldu her yerde. bir de memleket toprağıymış, ay keşke hemen gitseniz :) çok heyecanlandım sizin adınıza :)

Balkanlar turu hakkında çok bilgi sahibi değilim, ama tavsiyem turda ne varsa oraları kabaca görmek yeterli. Üsküp'te bir kahve içse bile mutlu olacaktır.
0
lovemyself
(29.05.22)
anneannem 72 yaşında ayak ağrısına rağmen 15 ülke dolaştı. inanılmaz bir motivasyon kazanıyorlar
0
axwell
(29.05.22)
Turla gitmeye gerek var mı bilemedim, mesela bizim turistik yerlerde günlük turlar satılıyor orada da vardır. Otelinizi ayarlayın, otellerde de tur vs satılır, taksiyle giderseniz, planınızı kendiniz yaparsınız, en olmadı siz hergün gezersiniz anneanneniz bir gün dinlenir.
0
wishmaythşngs
(29.05.22)
İçimi çok rahatlattınız, güzel cevaplarınız için teşekkür ederim :) turları inceliyorum karar verince tur şirketine de bir danışacağım durumu
0
🌸anneboleyn
(29.05.22)
Merhaba, ne kadar hassas düşünmüşsünüz, iyi ki böylr güxel insanlar var, Teşekkğr ederim :) Bence turla bile olmasa, düz ayak oteller airbnb evleri bulsanız, böyle güzel manzaralı da olur. Biraz evde, biraz sokakta yaşayabilir, yemekleri tadabilir. Ben tur mantığını sevmiyorum, insan şehri yaşayamıyor sanki o hengamede. Belki de anane karar verir hangisi güzel diye :)

Düşüncenize, yüreğinize sağlık, çok duygulandım bu planınıza :)
0
damba
(30.05.22)
Cok tatli bir plan.
Ben sizin yerinizde olsam uskup gibi merkez bir yere ucup oradan araba kiralarim. Araba cunku her turlu daha rahat olur. Tura bagli kalmazsiniz, begendigi yerde belki spontan olarak dhaa uzun kalirsiniz vs cok guzel olur.
Eger hedef sadece uskupse orada kendinize gore “yavas” daha az kosturmali bir plan hazirlayabilirsiniz, bence tura gerek yok. Airbnb dairesi de evde yemek hazirlama acisindan (anneanneler secici olabilir) iyi olur.
Genel olarak turlarda soyle oluyor, ekstra tur satin almayinca otobus turu satin alanlari indiriyor, turu almayanlari indirmiyor filan sacmasapan seyler.
0
kuehles blondes
(30.05.22)
Dizi protezli anneyle gezen kız tavsiyesi, uçaktan sonra tur otobüsüne bindiğinizde en arkadaki 4lü koltuğu alın, hanımefendi arada dizini uzatır, yan koyar vs vs.

Balkanların yolları çok iyi değil, dağlık olduğu için gayet virajlı. Gtmişken Bosna'yı da görmeden olmaz.
0
whoosie
(30.05.22)
ben genelin aksine tur yerine kendi aranıcızla gidin diyorum. kontrol hep sizde olacak. kafanız rahat, oh mis. belki bazen turun verdiği 1 saatlik dinlenme molası size yetmeyecek, belki siz "ulan turdakiler ile gezip ananemi tek mi bıraksam şuradan, yoksa yanında mı durayım?" diye ikilemlere düşeceksiniz. o kendisini rahat hissetmeyecek belki..


dedeağaç ve kavalayı arabada gezersiniz. selanik'te konaklama yaparsınız. oradan 4 saatte kuzey makedonya'da ohri ya da 5 saatte üsküp'e geçer konaklarsınız. son olarak da bulgaristan turu belki cebel'de bir gece konaklama ile dönersiniz. ama mutlaka tekerlekli ve hatta mümkünse oturaklı bir walker alın yanınıza.
0
duster
(30.05.22)
Balkanlar’da araba kullanmak zor, bunu da ekleyelim
0
damba
(30.05.22)
(3)

İphone 13 taksitle almak

infernalcadre
Şu an bu telefonu 3 taksit dışında asla alamıyor muyuz?Ticari kartımız yok.Fatura üzerine filan olmuyor mu? 12 yada 24 taksit olabiliyor mu?
Şu an bu telefonu 3 taksit dışında asla alamıyor muyuz?
Ticari kartımız yok.

Fatura üzerine filan olmuyor mu?

12 yada 24 taksit olabiliyor mu?
0
infernalcadre
(17.05.22)
faizli olur, peşin fiyatına alamazsın.
0
jelly bear
(17.05.22)
ıvır zıvır bankalar alışveriş kredisi ya da ihtiyaç kredisi adı altında kredi veriyorlar ama faizle. telefon faturasına da olabiliyor ama yine faizle.
0
co2s2
(17.05.22)
Hepsiburadada alışveriş kredisi var, Akbank’ta faiz olmuyordu birkaç ay önce. Hala öyle mi bilmiyorum
0
anneboleyn
(18.05.22)
(11)

Bu sarı sitedeki kira fiyatları gerçek mi?

fucking machine in my head
Yani gerçekten bu kiralara verebiliyorlar mı? toplu delirme hali var bana kalırsa. herkes harita görünümünden diğerinin 500 lira üstüne yaza yaza falan böyle yükselmiş olmalı bu kiralar. Bazı bölgeleri merak ettim, örneğin üsküdar'da 7000-8000 lira civarına verilen evlere insan arkadaşını çağırmaya
Yani gerçekten bu kiralara verebiliyorlar mı? toplu delirme hali var bana kalırsa. herkes harita görünümünden diğerinin 500 lira üstüne yaza yaza falan böyle yükselmiş olmalı bu kiralar.

Bazı bölgeleri merak ettim, örneğin üsküdar'da 7000-8000 lira civarına verilen evlere insan arkadaşını çağırmaya çekinir.

kadıköy moda tarafında ev kiraları 15.000 liradan başlıyor dersem mübalağa olmaz. ki o evlerde yaşam alanı değil, yaşamaya çalışma alanı. 40m2'de insan nasıl yaşar, niye 12.000 lira öder yada nasıl öder?

aynı şekilde fatih bölgesine de baktım, eskinin 600 liralık evleri 7000-8000 olmuş. eskiden asgari ücretle çalışan birisi bu evleri tutup minimum koşullarda yaşayabiliyordu. iyide kardeşim şimdi evin kendisi 2 asgari ücret tutarında olmuş. asgari ücretle çalışan iki kişi bir araya gelip bu evi tutçak olsa evin kirasını ödeyemiyor ki.

antalya'ya baktım bir de, antalya'da ev kiraları bana kalırsa istanbul'u geçmiş vaziyette. telafuz etmeye dilim gitmiyor.

özetle bu kiralar gerçek mi? bu kiralar gerçekse insanlar bu kiraları nasıl ödüyorlar? insanlar kaç para maaş alıyorlar hocam beni biraz aydınlatır mısınız? emlakçıara gidilse kapı kapı fiyatlar yine aynı şekilde mi? bence bu site çok ağır manipülasyon. bu paralar ödenebilir değil ya da insanların kazandığı para çok uçmuş.
0
fucking machine in my head
(17.05.22)
Döviz kazananları hedefliyor o ilanlar ve sanırım bulabiliyorlar. (Antalyayı örneğin Rus ve Ukraynalılar basmış sanırım)

Satış fiyatları çok uçtuğundan 1/200 mü 1/250 mi hatta 300’de 1’ine mi kiraya verecekler ev sahipleri de bilemiyor bence. Oranlar çok şaştı ama.
0
nhk ni youkosu
(17.05.22)
Gerçek, ödeyebilen tutuyor demek ki. Talep olmasa, arayıp soran olmasa, tutan olmasa boş evi kimse bekletmez. Fiyat düşürür ve bir an önce kiraya vermek ister her ev sahibi.
0
John Bloor
(17.05.22)
Bu hafta 8binlik ev buldum, toplu tasimaya 20km, arabayla da bi yere gidemezsin ormana yakin anadolu yakasi.
anca uzaktan calisirsin ben de zaten uzaktan calisiyorum.

ikinci tiklamamda tutuldu :))
0
divit
(17.05.22)
Site içinde, merkezi yerlere ve metroya ne uzak ne yakın, 2+1+1(depo) eve 3000 kira ödüyorum. Ev sahibi evi satacağım dedi, aynı sitede birebir aynı planlı evlerin kiraları 10 bin civarı ve uzun süre boş kalmıyorlar.

Türkiye çok ciddi bir konut sorunu ile karşı karşıya. Maaşlı çalışanların ev alması da zor, bu kiralarla ev tutması da. Bu yüzden insanlar yeni ev kiralarken standartlarını düşürmek zorunda kalıyor. Tabi bu zincirleme olarak en alt seviye konutlarda kalanların insani koşulları sağlamayan evlerde kalmasına, en periferide yaşamak zorunda olmasına, bazı insanlar için büyük şehirlerden mecburen göç etmesine sebep olacak muhtemelen.

Antalya'da genel duruma ek olarak Rus, Arap, Avrupalıların ev alması/yerleşmesi sorunu var.

Yani kiralar gerçek. İnsanların bazıları ödeyemeyip standardını düşürmek zorunda kalıyor, bazısı başka giderlerinden kısmak zorunda kalarak ödüyor. Ben bu kiralarla kiraya çıkmaktansa kredi borcunun altına girebilip ev alabilen şanslı azınlıktanım. Dolarla kazanan ya da enflasyona biraz daha az yenilen bilişim gibi sektörlerde çalışanların maaşları genel ortalamaya göre daha fazla arttı. Örneğin bir data analisti bu kiraları da aşırı zorlanmadan ödeyebiliyor yine de ama kamudaki doktorlar mülkü yoksa zorlanıyor muhtemelen.

Kaç yıldır yaşadığımız ekonomik sorunların ceremesi olarak kucağımızda bir konut krizi de var artık maalesef.
0
perferil
(17.05.22)
2050 tlden çıktığım içi dökük penceresi rüzgar yağmur karı içeri dolduran eve ev sahibi 7900den ilan girdi. Aidatı da 1300 tl. Kışın aidat 1900 olacak.

Türke vermeyi de düşünmüyor. Yabancı gelir verir bu parayı diyor
Zaten 7900 tl ödeyebilen Türk mümkünse ev alsın
0
photo85
(17.05.22)
arz-talep meselesi.

kiralayan olmasa kimse o fiyatları yazmaya cesaret edemez ama aynı zamanda da kiralayacak başka ev olmadığı için insanların da o fiyatlardan kiralaması gerekiyor.

her zaman söylüyorum. mal sahibinin kendi oturmadığı tüm gayrimenkullerden yüksek vergiler alınmadığı sürece bu rakamların düşmesi mümkün değil.
0
co2s2
(17.05.22)
insanlar gerçekten bu kiraları verebiliyorlar. istanbul'da evi görmeden kira için kapora yollama olayı çok yaygınlaştı. geçen kuzene üsküdar tarafında ev bakıyorduk, ilana düşen eve görmek için randevu veriyorlar, 2 saat sonra kapora aldık abi deyip kapatıyorlar ilanı. ev yok ve adam da çok. istanbul genelinde gelir ve maaşlar da ciddi arttığı için diğer illerle karşılaştırılamayacak bir durum oluştu. insanlar bu paraları gerçekten kazanıyorlar yani bunu da belirtmek lazım. sırf döviz kazanmana gerek yok, standart beyaz yaka holding çalışanı 15-20 bini buldu artık, kendi gibi biriyle evliyse ayda 40k giriyor eve. yurtdışından sırf takılmaya gelen digital nomad'ler de var. gurbetçi olup 1 ay için evini 11 ay boş tutanlar da çok. yani sarı site gerçekleri az bile yansıtıyor denebilir, sokakta durum çok daha vahşi durumda.
0
roket adam
(17.05.22)
ya mesela modayı düşünecek olursak tüm caferağa mahallesinin nüfusu 22.760 görülüyor google'da.

6-7.000 ev falan var diyelim. istanbul'un en güzel yerlerinden biri. sadece 6.000 ev var.
evler kötü de olsa rakip evler arasında rezidanslara villalara gücün yetmiyorsa başka seçenek az.
burası istanbul nüfusunun %1'ini bile yapmıyor. tek başına ya da eşi dostuyla toplamda 30 bin civarı maaş alan birileri var tabii ki onlar oralarda yaşıyor. manipülasyon yok. ki orada yaşayanların da %95'i bu çapta kira ödemiyordur. sadece yeni taşınan insanlar bahsettiğiniz kiralarda.

artık beyaz yakalı maaşıyla orada yaşayamayan insanlar fatih, ümraniye gibi yerlere gitti. bu sefer oradaki ev/nüfus oranı daha daha kötü hale geldi, oralar da şiştikçe şişti.
ben istanbulluyum. maaşımın 3'te 2'sini de alsa bağcılarda bi çatı katında yaşamam lazım. yoksa tası tarağı topla köye yolculuk.
0
patronaj1
(17.05.22)
3-4 ay önce bostancı'da yeni aldıgı evini 10bin e kiraladı bir arkadaşım. ben de kiralayanın aklına şaştım ama talep var demek ki.
0
blackidom
(17.05.22)
evet gerçek, istisna yüksek girilen ilanlar haric en fazla 250-500tl pazarlık payı olur. hatta hiç ilana çıkmadan kiralalan evler var.
0
nuisance
(17.05.22)
Evet gerçek maalesef. Ben arkadaşım ev bakmaya başlayana kadar şey sanıyordum, orada fiyatları şişirmişler ama evleri kimse tutmuyor mecbur indiriyorlar bir süre sonra vs ama hiç öyle değilmiş. Arkadaşım 6.5-7 arası bütçe ile bakmaya başladı, şu an 8.5a kadar çıktı ama hala bulamıyor. Evler resmen kapışılıyor. 15 dakika içinde aradıkları 8000 liralık eve gelin görün ama sizden önce arayan var o tutmazsa veririz diyorlar. Ve hep de tutuluyor evler aynı gün ilandan kalkıyor. Parasıyla bile bulamıyorlar yani şu an.
0
anneboleyn
(18.05.22)
(7)

Ay içinde açıkta be kadar para bırakıyorsunuz

condom kurşunu
Yani taksit ödemesidir, vadelidir, dövizdir vs herhangi bir yatırım yapmadan dışarda kaç para tutuyorsunuz? Ya da tutuyor musunuz günlük vadelide ya da vadesiz hesapta öyle boş boş lazım olursa kullanırım diyerek?
Yani taksit ödemesidir, vadelidir, dövizdir vs herhangi bir yatırım yapmadan dışarda kaç para tutuyorsunuz? Ya da tutuyor musunuz günlük vadelide ya da vadesiz hesapta öyle boş boş lazım olursa kullanırım diyerek?
0
condom kurşunu
(04.05.22)
maaş yatınca kredi kartı borcumu ödeyip 1000 lira kenara bırakıyorum. kalanı yatırım araçlarında değerlendiriyorum.
0
tabudeviren
(04.05.22)
0
0
ananiyimioguz
(04.05.22)
Nakit lazım olur bulunsun diye 4 bin falan bırakıyorum, bi dahaki ay maaş yattığında kaldıysa onla da altın coin falan alıp öbür ay tekrar ayırıyorum.
0
anneboleyn
(04.05.22)
Babamin evindeyken 0'di. Bir sorun olursa babama güvenirdim. Babamın maaş kartı da bendeydi. Evdendik. Eski alışkanlığımı devam ettirdim. 8. Ayimizdayiz ve artık çok tehlikeli olmaya başladı. 2000 liraya yakın bir para tutuyorum bir başka banka hesabında. Çünkü ne olacağı belli olmuyor.
0
allah yazdiysa bozsun
(04.05.22)
Sıfır. Fakat üç bankada avans hesabım var şimdi istesem anında 20 bin falan çekebiliyorum. Acil ihtiyaçlar için avans hesap tavsiye ederim herkese.
0
nhk ni youkosu
(04.05.22)
tum maas oldugu gibi faiz odeyen birikim hesabima gidiyor. ay icinde nakit zaten hic kullanmam her sey kredi kartiyla. kredi kartini son odeme gununde oderim. acikta hic para yok yani.
0
hot potato
(04.05.22)
Artan 1 lira da olsa tamamıyla yatırım yapıyorum.
0
hayirsiz
(04.05.22)
(7)

2017 corsa vs 2015 yaris

anneboleyn
Öncelikle herkese iyi bayramlar :) 2 araç arasında kaldım danışmak istedim. Yarisin cazip tarafı cam tavan olması. Km olarak corsa daha düşük. Fiyat olarak da corsa daha düşük. 15 bin civarı bi fark var. Bu durumda mantıksız geldi daha eski bir araca daha yüksek vermek ama yine de danışmak istedim.
Öncelikle herkese iyi bayramlar :) 2 araç arasında kaldım danışmak istedim. Yarisin cazip tarafı cam tavan olması. Km olarak corsa daha düşük. Fiyat olarak da corsa daha düşük. 15 bin civarı bi fark var. Bu durumda mantıksız geldi daha eski bir araca daha yüksek vermek ama yine de danışmak istedim. Hangisi daha mantıklı? Sorunsuz araç olması önemli benim için
0
anneboleyn
(02.05.22)
cam tavan ferah olur güzel olur. toyota da daha sorunsuz olur. ben olsam yaris'le sıkı pazarlık edil yaris'i alırdım.
0
golgi aygıtı
(02.05.22)
japon arabası daha sorunsuzdur. 2008 jazzdan selamlar :)
0
passion rules the game
(02.05.22)
Sorunsuz dedin ve yaris kazandı :)
0
chicha_v2
(02.05.22)
Yaris pazarlık yapmıyor fark 20lere çıktı :( hala mı yaris :(

Yaris 90bin km 315k, corsa 35bin km 290k
0
🌸anneboleyn
(02.05.22)
Arada 60bin km fark var. Ben de normalde yaris derim ama şuan corsa diyeceğim.
0
piotr
(03.05.22)
60 bin km farkı duyunca bi durdum. kesin yaris diyemiyorum şu an. km farkı çokmuş. 35 bin km ile corsa göz kırptı şu an :D
0
golgi aygıtı
(03.05.22)
Yaris kullanicisiyim. Tavsiye ederim. Her seye ragmen yaris diyorum.
0
halk
(03.05.22)
(5)

yazılım firmalarında toplantılar hk.

Barki
selamlar arkadaşlar,yazılım sektöründe, öncelikli olarak tamamen evden veya hybrid çalışanlar, Daily toplantınızı ne zaman yapıyorsunuz? Direkt mesainin başladığı saat mi, yoksa öğlene doğru mu? Ne kadar sürüyor ve dün ne yaptım, bugün ne yapacağım'dan başka şeyler konuşuluyor mu?Biz sabah 9'da mesa
selamlar arkadaşlar,

yazılım sektöründe, öncelikli olarak tamamen evden veya hybrid çalışanlar, Daily toplantınızı ne zaman yapıyorsunuz?
Direkt mesainin başladığı saat mi, yoksa öğlene doğru mu?
Ne kadar sürüyor ve dün ne yaptım, bugün ne yapacağım'dan başka şeyler konuşuluyor mu?

Biz sabah 9'da mesaiye başlıyoruz, herkesin toplanması çeyrek geçeyi buluyor.
15-20 dakika Daily'i yapıp sonrasında biraz da boş muhabbet edip işlere dağılıyoruz. Fakat bazı firmalarda 11-12'de yaptıklarını da duydum.

Bizim firma da, duyduklarım da start up şirketleri bu arada.

Teşekkür ederim şimdiden cevaplarınız için.
0
Barki
(06.04.22)
Ekipler ayrı, kimi 9da yapıyor, kimi 10da kimi 11:30da.
0
inheritance
(06.04.22)
Buyuk bir kurumsal firmanin, rahat, kendi halinde bir ekibindeyim.

Yazilimcilar olarak normalde 8de başlanılan işe 9da başlıyoruz.

Tam 9da dailymiz oluyor. Bazen 10dk bazen 30dk iş konuşuyoruz. Herkesin sirasi var sirayla dönüyoruz işte. Dün neler yaptik, bugün neler yapacagiz tarzinda. Bazen 10dk bazen 30dk goygoy oluyor. Sonra dağılıyoruz. Acil iş yoksa kahvalti icin dağılıyoruz. Bi 30dk da ona gidiyor.

Öğle arası, çay molası, sigara molası, baska toplantilar, kanepede uzanma falan derken..

Calismiyormusuz lan biz ?!

Saka saka savsaklayinca sabahliyorum mecbur.
0
ananiyimioguz
(06.04.22)
mesai 9, daily 10. onceki sirketim de boyleydi. ondan onceki sirkette ofise gittigimiz donem yemek saati oncesi daily vardi.

genelde dun, bugun muhabbetinden baska bir sey olmuyor. bazen ektra bilgilendirme falan olabiliyor.
0
lemmiwinks
(06.04.22)
Kurumsaldayım, 8de mesai başlıyor, dailyler 9da başlıyor. Farklı scrum takımlarlarımız var, hepsinin 15er dakika aralıklarla dailyleri. Hangi takıma dahilsek onlara giriyoruz. Ortalama 15 dakika sürüyor, maddeler üzerinden geçiyoruz.
0
anneboleyn
(06.04.22)
Yetkim varsa daily yaptırmıyorum, çok ısrar ederlerse de haftada 1'den fazla katılmıyorum.

Bu daily / standup olayı bence kanser. Hiçbir amacının, faydasının, developer'a herhangi bir artısının olmadığını düşünüyorum.

Yöneticinin illa ki progress'ini görmeye ihtiyacı varsa:

1- commit mesajlarına bakabilir
2- gelip sorabilir, mail atabilir
3- check-in yapılabilir
4- takımdan birinin sorusu varsa o da direkt slack'ten falan sorabilir

Ayrıca "herkesin toplanması çeyrek geçeyi buluyor" demişsiniz bu da korkunç bişey. 9'daki toplantıya 9:10'da mazeretsiz gelen birini diğerleri niye bekliyor? Zamanında orada olan adamı niye cezalandırıyorsun vaktini boşa harcayarak? Hem çok büyük saygısızlık, hem de yöneticinin hıyarlığı baya.

Neyse, 3 yıldan fazla oldu en son daily yaptığım, o da genelde 9:30 gibi oluyordu. 9'da mesai başlıyor, "herkesin yarım saatini boşa harcayabiliriz" diyip o saate koyuyorlardı genelde.
0
plutongezegendegilmi
(06.04.22)
(12)

Kaç yılda bir iş değiştirilmeli?

birmilyonunvarmi
Yaklaşık 3 yıl tecrübeli bir elektronik mühendisiyim. Tecrübeme göre maaşım iyi denebilir. Kurumsal ve büyük bir şirketin argesinde çalışıyorum. Ancak hem çalıştığım şirketten sıkıldım hem istanbuldan sıkıldım hem de argeden sıkıldım. Haziran'da 1 ay askere gidecem. Hazır fırsat bu fırsat tazminatım
Yaklaşık 3 yıl tecrübeli bir elektronik mühendisiyim. Tecrübeme göre maaşım iyi denebilir. Kurumsal ve büyük bir şirketin argesinde çalışıyorum. Ancak hem çalıştığım şirketten sıkıldım hem istanbuldan sıkıldım hem de argeden sıkıldım. Haziran'da 1 ay askere gidecem. Hazır fırsat bu fırsat tazminatımı alıp çıkayım diyorum. Haftaiçi 8-18 mesai var. Ancak çok sıkı değiliz. Arada açar youtubedan video falan izlerim kimse karışmaz. Çalışma arkadaşımla da aramda hiçbir sorun yok. Dediğim gibi sadece sıkıldım. Yeni bir maceraya atılmak için 3 yıl yeterli bir süre mi sizce?
0
birmilyonunvarmi
(13.03.22)
bu ortamda yeni iş bulmadan istifa etmeni önermem. her an her şey olabilir. askere git gel, öyle yeni iş bul. 3 yıl iyi bir süre, 3 yılı fazla geçersen zaten piyasanın altında çalışıyor oluyorsun büyük ihtimalle.
0
roket adam
(13.03.22)
3 yillik tazminat, hele ki primlerin gercek maasin uzerinden yatiyorsa iyi.

Is degistirme konusuna gelince ben ve cevrem bu konuda cok large'iz. 10 yillik memuriyetini birakan arkadasim da var, dubai'deki kurumsal sirketteki isini yeter ya diye birakan kardesim de var, benim gibi merakindan sektor degistiren de var. Bizim cevrede olsan zaten birakmistin isini yani :) kimse de ya olm bu devirde is mi birakilir demezdi. Nasi mutluysan, nasi rahat hissediyorsan onu yap diye gazlamistik bile.

Tabi aile buyukleri vs bu konularda daha panik ve hassas. Onlar da alisiyor ama zamanla.
0
brkylmz
(13.03.22)
@brkylmz abi çevremde senin gibi beni gazlayacak insan lazım :d

Birisi biraz gazlasa çekip gidecem buralardan
0
🌸birmilyonunvarmi
(13.03.22)
Valla bunun belli bir suresi yok, ne zaman degisitirmek istiyorsan o zaman degistir. Yeni bir maceraya atilmak istiyorsan o zaman vakit gelmistir. Sektore ve ise gore degisir olay muhakkak ancak genel olarak insan bir yerde cok uzun sure vakit gecirince(5+ yil bana gore) bir konfor alani olusturup o konfor alanindan da daha sonra cikmaya useniyor gibi geliyor bana.
0
j r r tolkien hayrani
(13.03.22)
Bu sektöre göre çok değişken bir şey ya. IT sektöründeyim, 3 ay 5 ay gibi sürelere düşüyor iş değiştirme sıklığı öyle diyeyim. Tabii çok olumlu intiba değil ama artık normalleşti. Aksine çok uzun sürelere(8-10 yıl gibi) biraz tuhaf bakılıyor, konfor alanından çıkamamış demek ki diye.
0
anneboleyn
(13.03.22)
Bence "değiştirilmeli" diye bir şey yok. Bir gereklilik söz konusu değil. Daha iyi fırsat varsa çıkarsın. Daha iyi fırsat sadece daha iyi maaş demek değildir. Sana rahatlık batar, seni zorlayacak, geliştirecek iş bulursan gidersin. Ne istediğine bağlı. Mühendis olarak 3 yıl tecrübem yok ama 3 yıl tecrübe az. Bir fabrikaya müdür diye almazlar yani. 10 yılı devirmeye bak. Değiştirme niyetin varsa bence yurt dışı düşün. Çünkü Türkiye'de macera diye çıktığın yol iş görüşmesi macerasına dönüşebilir.
0
dissendium
(13.03.22)
Bi yere girip 5-10 sene çalışmak eskidendi. Artık ortalama 2-3 sene falan.
0
adwokat
(13.03.22)
bir yerde en fazla 5 sene kalınmalı.
0
gabe h coud
(14.03.22)
Vallaha şu anki çalıştığım firmadan önce ben de böyle derdim, her iki üç senede değiştirmek lazım falan diye.

Ama su an çalıştığım şirkette öyle bir ortama düştüm ki değiştirmenin mantığı yok;
-2 yıl sonunda müdür oldum. Ve misal bu sene zammimi enflasyonun iki katı kadar aldım (yurtdışındayim).
-Şirket lider yetiştirme programina soktu. Ek olarak yıl içinde eğitimler.
-Bana 2-3 sene sonra üst müdürün emekli olacağını ve yerine geçmeli istediklerini, üst yönetime de böyle söylediklerini söylediler. Olmasa bile şirkette bir sürü firsat var, sürekli yeni firma satin alir vs.

Daha bir sürü şey var ama demek istediğim şu; bu bir zorunluluk değil. Çalıştığınız şirkete bağlı. Siz gelişmek ve ilerlemek isterken size bunu sunan ve size kariyer plani cizebilen şirket varken birakmanin çok mantığı olmaz.

O sebepten bunu böyle kutsal kitapta yazarmis gibi düşünmemek lazım.

Ha Türkiye'nin sorunu isten ise çok ciddi maas değişimi olabiliyor, Fransa'da bu yok pek. Maaslar zaten ilanlarda yüzde 80 yazdığı için anlaşılıyor. Ama Türkiye'de aynı iş için 10 veren de var 15 veren de. Eğer is yeriniz para konusunda sikintiysa 3-5 sene arasi ideal. Ama paranin normal olduğu yerde böyle illa isten ayrilmak gerektiğini düşünmüyorum.
0
logisticsmanager
(14.03.22)
@adwokat ve gabe arti 1.
5 sene bile cok. 2-3 sene kafi eger pozisyon ve maas olarak bir gelisme yoksa.
0
baldur2
(14.03.22)
insanoglu ortalama 40 sene calisip emekli oluyor.

bunun ilk yarisinda her 3-4 senede bir ziplamak iyidir. bence 5'in ustune cikmamak lazim. ben mesela 4. seneyi devirdim, sirket ve ekip arkadaslari ile bir sikintim yok ama hafif kasinti basladi, bakiniyorum.

ilk 20 senede "burasi iyi ya, maasima normalin %1 ustu zam yaptilar, title verdiler, 5 sene sonra da terfi alacakmisim, boyle iyi iyi" dedigin anda patlarsin..
0
cooperr
(14.03.22)
aklına yatan bir iş bulmadan çıkmanı tavsiye etmem. Dünya savaşı çıkar bir şey olur, 3-5 yıl işsiz kalırsın.
0
ravenudon
(14.03.22)
(7)

İş sözleşmesi ne zaman imzalanır?

anneboleyn
Bir yerde çalışırken başka yerden teklif aldım ve anlaştım. Şirkete istifamı vereceğim ancak yeni şirketle henüz sözleşme imzalamadık. Yazılı teklif ve yazılı kabul var sadece. Bu aşamada sözleşme imzalanır mı, yoksa işe başlarken mi imzalanır? Herhangi bir sorun yaşar mıyım? 1 ay ihbar sürem var.
Bir yerde çalışırken başka yerden teklif aldım ve anlaştım. Şirkete istifamı vereceğim ancak yeni şirketle henüz sözleşme imzalamadık. Yazılı teklif ve yazılı kabul var sadece. Bu aşamada sözleşme imzalanır mı, yoksa işe başlarken mi imzalanır? Herhangi bir sorun yaşar mıyım? 1 ay ihbar sürem var.
0
anneboleyn
(22.02.22)
Teklif mektubu hemen, iş sözleşmesi işe başlanılan gün ya da takip eden günlerde imzalanır. Sorun yaşama ihtimali olmakla birlikte düşük olasılıklı. Ama örnekleri yok değil.
0
himmet dayi
(22.02.22)
@himmet dayi cevap için teşekkür ederim. Teklifi imzalamadım mail olarak ilettiler mailden kabul ettiğimi yazdım. Bu bir ön anlaşma oluyor değil mi?
0
🌸anneboleyn
(22.02.22)
Herhangi bir bağlayıcılığı olmaz. İş sözleşmesini imzalasanız da bir bağlayıcılığı olmaz. Yani iş sözleşmesinde çok büyük ihtimalle deneme süresi belirlenmiştir. Deneme süresi içinde ihbarsız ve gerekçe sunmadan sözleşmeyi feshedebilir her iki taraf da. O yüzden ön anlaşma olmuş, tam anlaşma olmuş pek bir önemli yok.

Bu kadar evham yapılacak bir mesele değil. Firma kötü niyetli değilse ya da olağanüstü bir durum yaşanmadığı sürece sizi yarı yolda bırakmazlar.
0
himmet dayi
(22.02.22)
himmet dayı + 1 evhamlanmaya gerek yok, işe başladığınız hafta imzalarsınız tahminen. bir de iş sözleşmesi illa yazılı olacak diye bir zorunluluk da yok.
0
benaslinda
(23.02.22)
obur tarafa imza atmadan istifa etmem, yoksa ters koseye yatma ihtimalin var.
teklifi verenlere imza attiktan 1 ay sonra baslayabilirim, imzayi bekliyorum diye haber ver.
0
cooperr
(23.02.22)
İstifa etmeden önce öbür tarafa imza atsan da bir önemi yok, söylendiği gibi deneme süresi vardır yüksek olasılıkla ve 2 ay içinde herhangi bir sebepten çıkışı verebilirler.

Her an iptal olabilir şüphesini veren yerle başlanmaz zaten, basit saçma bir iş olmadığı veya saçma bir işveren olmadığı sürece aşırı ihtiyatlı davranmak gereksiz. Aksi durumlar mevcutsa da en baştan o işe girmeye çalışmak hatalı.
0
Bruce
(23.02.22)
@bruce yok çok kurumsal bir yer aslında, şüpheli bir durum olmadı ama ben çok heveslendiğim için biraz korktum :)

Cevaplar için çok teşekkür ederim.
0
🌸anneboleyn
(23.02.22)
(6)

Maaşınıza % kaç zam aldınız?

olimpia
Brüt mü net mi? Ve sizce olması gereken %kaç?Teşekkürler,
Brüt mü net mi? Ve sizce olması gereken %kaç?
Teşekkürler,
0
olimpia
(28.01.22)
olmasi gereken %100. ben yurtdisindayim ama duyduklarim 47, 44, 55, 67, 40, 70 vs.
p.s. yazilim, net
0
lemmiwinks
(28.01.22)
43
0
hasansabbah
(28.01.22)
bir telekomünikasyon şirketi
genel zam %30-40
1 yılı tamamlamayanlar %20-%30
Maaşı düşük kalanlara ek iyileştirme ile yapılan
%40-%49

Duruma göre değişiyor anlayacağınız.

edit: net maaş
0
sedolima
(28.01.22)
- Net üzerinden 61.

- Ayrıca Dördüncü çift maaş verildi. Pandemi öncesinde üç tane çift alırken, şimdi senede 4 oldu.

- Kaç olmalıydı bilmiyorum. Bekar, kira ödemeyen biri olarak dördüncü çiftin olması benim açımdan daha iyi oldu.
0
put it in your appropriate place
(28.01.22)
Nette %54e geliyor + prim
0
regina phalange
(29.01.22)
Net %40
0
anneboleyn
(29.01.22)
(6)

Birinin vasiyeti olup olmadığını nasıl öğrenebiliriz?

anneboleyn
Konuyla ilgili bilgisi olan var mıdır? Örneğin vasiyette ismimiz geçiyorsa bize herhangi bir bildirim yapılıyor mu?
Konuyla ilgili bilgisi olan var mıdır? Örneğin vasiyette ismimiz geçiyorsa bize herhangi bir bildirim yapılıyor mu?
0
anneboleyn
(26.01.22)
Aslında daha net soracak olursam: birinin vasiyeti gizlenebilir mi? Noterde onaylatılmış, usulüne uygun bir vasiyet diyelim. Bunun gizlenme ihtimali var mı, mirasçılar olarak bunu sorgulayabiliyor muyuz?
0
🌸anneboleyn
(26.01.22)
Tam emin olmamakla birlikte vasiyeti düzenleyen dışında kimse vasiyet açılmadan o vasiyete ulaşamıyor.

Vasiyet bırakan vefat ettikten sonra vasiyetin düzenlendiği noter o vasiyetnamenin açılması için Sulh Hukuk Mahkemesi'ne başvuruyor. O zaman vasiyetnamede yer alanlara bildirim gidiyor ve vasiyetname mahkemece açılıyor. İtirazı olan varsa bununla ilgili süreler vasiyetin açılmasıyla başlıyor.

Sonuç olarak bildiğim kadarıyla sorgulama gibi bir şey mümkün değil...
0
arpaci kumrusu
(26.01.22)
Cevaplar için çok teşekkür ederim. Noter kaydı yoksa zaten direkt olarak geçersizdir o belge değil mi?
0
🌸anneboleyn
(26.01.22)
noterden vasiyet ile el yazısı arasındaki tek fark sadece bu yazı ebeveynimin değil o yüzden geçerli değilin önünü kapamak için, yoksa ikisi de aynı.

evde defterde orada burada el yazısı varsa mahkeme yolu ile el yazısı vasiyet gerçek oldugu anlaşılır, mahkeme sürecine girmemek için noterden yapıyorlar.

not: noter kaydı yokas geçersizdir diye bir şey yok. Gayet geçerlidir.
0
liberal
(26.01.22)
@cambalkon bize bundan olacak sanırım :’)

Herkese çok teşekkür ederim aydınlatma için.
0
🌸anneboleyn
(26.01.22)
@cambalkon bilgilendirme için teşekkür ederim bana noterin kendisi bu şekilde demişti bu yüzden demiştim.
0
liberal
(27.01.22)
(3)

Covid sahte pozitif olabilir mi?

anneboleyn
Anneannem biraz rahatsızlandı, öksürüğü ve halsizliği vardı. Doktora gittik doktor baktı covidle alakası yok deyip antibiyotik yazdı. Ancak birkaç gün önce görüştüğü biri de rahatsızlandı diye biz test yaptırdık her ihtimale karşı. ve maalesef pozitif çıktı :/ sağlık bakanlığından ilaç getirdiler, b
Anneannem biraz rahatsızlandı, öksürüğü ve halsizliği vardı. Doktora gittik doktor baktı covidle alakası yok deyip antibiyotik yazdı. Ancak birkaç gün önce görüştüğü biri de rahatsızlandı diye biz test yaptırdık her ihtimale karşı. ve maalesef pozitif çıktı :/ sağlık bakanlığından ilaç getirdiler, bu ilaç konusunda da kafamız çok karışık, etkisi yan etkisinden fazla diyorlar. Anneannem kalp hastası olduğu için çekimser kaldık. Bir yandan antibiyotiği de içmeyin dediler covid diye. Ama sahte pozitif olabilir mi acaba, bu durumda boşuna antibiyotiği içemiyor olacak. Benzer bir tecrübe yaşamış olan var mıdır, ne yapacağımızı şaşırdık da :/
0
anneboleyn
(15.12.21)
sahte negatif bilinen bir şey de sahte pozitif'i ilk kez duyuyorum. bence siz pozitif gibi hareket edip kendisinin kalp doktoruyla sürekli irtibatta kalıp ilerleyin. ilaçlar için vs. geçmiş olsun.
0
makarnavodka
(15.12.21)
Sahte pozitif sahte negatife gore cok daha az ama olabiliyor (bizzat basima geldi)

Bir test daha yaptirin bence ya da makarnavodka’ nin dedigi gibi doktorla konusup ilerleyin. Sonucta yasli ve hasta birisiymis covid sikinti yaratabilir. Ilaclarin kullanilip kullanilmayacagiyla alakali bir sey soyleyemem.
0
kuehles blondes
(15.12.21)
Sahte değilmiş maalesef, dedem de pozitif çıktı. Teşekkür ederim yanıtlarınız için.
0
🌸anneboleyn
(16.12.21)
(12)

Yüzde kaç zam için iş değiştirirsiniz?

meraklitursucu
Yüzde kaç zam oranına konfor alanımın dışına çıkarım diyorsunuz?
Yüzde kaç zam oranına konfor alanımın dışına çıkarım diyorsunuz?
0
meraklitursucu
(10.12.21)
Şu ortamda minimum %100.
0
orient blue
(10.12.21)
Kıdem alma döneminde değilsem o zaman yüzde 40 + enflasyon farkı. Kasımda aralıkta iş değiştiriyorsam o zaman enflasyon zammı alıp üzerine yüzde 40 alacak şekilde hesap ediyorum.
0
zimbirik
(10.12.21)
Sadece zam mı olucak fark? Kariyer gelişim, yeni şeyler öğrenme falan?
Hepsi aynıysa(ki aynı olmaz o yüzden sadece orana bakıp karar verilmez) %30.
0
Bruce
(10.12.21)
aynı koşullarda ise %35 min
0
jelly bear
(10.12.21)
min 50.

20-30 zaten yapıyorlar.
0
ananiyimioguz
(10.12.21)
%35
0
gabe h coud
(10.12.21)
iş türkiye'deyse şu anki maaşımın 10 katına ancak iş değiştiririm. iş yurt dışındaysa 2-3k euroya basar giderim.
0
erenderk
(10.12.21)
en az %80 civari.
0
la lykia
(10.12.21)
şu anki işimi düşündüğümde yüzde 60 falan zam olması lazım
yurtdışına 2500 dolara direkt giderim firma düzgünsse
0
megacracker
(10.12.21)
Bu işime %100e geçtim, %30 civarı zam alırım, geçmem için %50-60 olmalı.
0
anneboleyn
(10.12.21)
turkiye'deki kriz ortamindan bagimsiz yorum yapmak gerekirse %25 altina bence degmez, ama %10 icin degistireni de gordum. Hizli maasini arttirmak icin her sene ziplayanlar var. Bulundugum ulkede senelik maas artisi %2-3 arasi.
0
cooperr
(11.12.21)
Bizim şirket 30 yaptı, ancak 50 ye kesin değiştirirdim
0
bbb_1
(14.12.21)
(4)

Yalova/Armutlu hakkında ne düşünürsünüz?

msb
İhlas civarı çok kötü müdür? Denizi insanı vb nasıl bilen var mı? Yatırım yapılır mı?
İhlas civarı çok kötü müdür? Denizi insanı vb nasıl bilen var mı? Yatırım yapılır mı?
0
msb
(10.12.21)
Çocukken gitmiştim. Denizi kötüydü. Bence yatırım yapılmaz. Daha güzel yerler var bütçeye göre. Kocaeli'nin Karadeniz sahilleri daha iyi.
0
dissendium
(10.12.21)
Havasi, yesilligi guzel ama insanlari gercekten cekilmez. ya yaslilar ya muhafazakar cocuklu ekip ruh emici bir ortam var. dedikleri gibi hamam, havuz tarzi yerler kadin erkek ayri. denizi de guzel degil ama sosyal ortama okeysen emlak degeri hakkinda bir sey diyemeyecegim. istanbuldan idoyla direkt gidis oldugu icin avantajli
0
ala09
(10.12.21)
biz su an orada sahil sitesi yapiyoruz. yazlik yer. yazlari civil civil kislari kurak ve sicak eheuehe.
ozet geceyim beni cekmiyor yollari berbat ama yatirimdan kasit ev alip satmaysa basarili olunur.
0
turbo sadık
(10.12.21)
Sadece yaşlılar var artık oralarda. Denizi de pek girilecek gibi değil ama oranın yazlıkçı profili pek denize girmiyor zaten. Ama yazlık bu kazandırır illa ki.
0
anneboleyn
(10.12.21)
(4)

kardeşimle ben babamız vefat ettiği için yetim maaşı alıyoruz.

neoluyokardesimnebutantantana
ben üni öğrencisiyim.kardeşim lise öğrencisi.ben okulu bitirdim diyelim, benim aldığım aylık miktarı kardeşimin aldığı aylığa eklenir mi yoksa kardeşimin aldığı aylık miktarı sabit kalır mı?umarım sormak istediğimi anlayabilmişsinizdir :/
ben üni öğrencisiyim.kardeşim lise öğrencisi.ben okulu bitirdim diyelim, benim aldığım aylık miktarı kardeşimin aldığı aylığa eklenir mi yoksa kardeşimin aldığı aylık miktarı sabit kalır mı?
umarım sormak istediğimi anlayabilmişsinizdir :/
0
neoluyokardesimnebutantantana
(04.12.21)
Yüksek oranda kesintiye uğrayarak ekleniyor diye biliyorum. Güncel bilgi değil ama
0
intihar etsem de kendime gelsem
(04.12.21)
Okul bitse de sigortalı işe girene kadar kesilmez. Senden kesilip kardeşine eklendiğinde senin aldığın kadar değil bi miktar keserek ekliyorlar.
0
oyokbuyoknevar
(04.12.21)
Anneniz maaş alıyor mu? Alıyorsa ona ekleniyor ama tamamı değil.
0
anneboleyn
(04.12.21)
Aynı durumdayım. Baya kesilerek %20-30 arası kardeşime eklendi, bundan daha azı da anneme eklendi.
0
patronaj1
(04.12.21)
(5)

Arkadaş oturmasına gitme sorunsalı

pikap
Mesela özellikle yeni evlenen ya da taşınan arkadaşlar bi gün mutlaka bana gel, bi gün gel kahve içelim veya hiç gelmiyorsun gibi sözde davetkar veya sitemkar cümleleler kuruyorlar. Bana biraz tuhaf geliyor bu durum. Birini evine cagirmak istiyorsan bi gun belirlersin seni şu gün ya da şu hafta icin
Mesela özellikle yeni evlenen ya da taşınan arkadaşlar bi gün mutlaka bana gel, bi gün gel kahve içelim veya hiç gelmiyorsun gibi sözde davetkar veya sitemkar cümleleler kuruyorlar. Bana biraz tuhaf geliyor bu durum. Birini evine cagirmak istiyorsan bi gun belirlersin seni şu gün ya da şu hafta icinde bir gun agirlamak istiyorum mantigiyla cagirirsin. (Agirlamaktan kastim agir yemekli bi aksam daveti degil.en sade sekilde olani da kastediyorum.) Öteki türlü açikcasi ben cekiniyorum su gun size geleyim mi demeye. Belki musait degildir, misafir agirlamak istemiyodur o siralar veya hicbir sey yoksa bile emrivaki bi üslup gibi geliyor. E bakiyorum çagirilma olmayinca da bu sefer bir arkadasini gormeye bile gitmeyen hayirsiz arkadas konumuna dusuyorsun. Alenen soylenmese de sanki oyle imalarda bulunuluyor.mesela bir arkadasima en son ben dedim artik musaitsen geleyim diye. Sirf o yukten kurtulmak icin. Dedigim gibi cok sacma bi belirsizlik olusuyor cunku. bir arkadasim da iki kez falan evinin konusu acilinca bi gun is cikisi gel oturur kahve icerz dedi ama ben simdi herhangi bir gun bugun geleyim mi desem evi belki daginiktir belki isi vardir hayir dese kendini mahcup hissedecektir gibi sebeplerle oyle bir tesebbuste bulunmuyorum. Asiri samimi dost arkadaslar icin bu soylediklerim anlamsiz gelir belki ama bence genel olarak davet edilmeden kimse kimsenin evine gitmemeli misafir agirlamak isteyen de net bir sekilde davette bulunmali istemiyorsa da havada kalan cumleler kurup sonrasinda sitem etmemeli.

Siz ne dusunuyor ve ne yapiyorsunuz bu konularda?
0
pikap
(02.10.21)
e yani bu daveti alamadığım veya o zaman bu defa ben geleyim diyemediğim biriyle yakın değilimdir, dolayısıyla ortada kırılacak bişey olmaz.
bunun haricinde tam da belirttiğiniz hassasiyetler karşı taraf için de var. yani ilk ziyarette mümkünse bi ev hediyesi makbuldür. dolayısıyla sanki hediye bekliyormuş veya eviyle hava atacakmış (?) gibi olmasın diye ortada buluşmayı bekliyor da olabilirler.
0
rewlack
(02.10.21)
Ben de senin gibi düşünüyorum. Bize gel bi gün oturalım demek çok yapmacık. Çağırmak isteyen güm belirler çağırır ya da uygun gün sorup çağırır.

Kimsenin evine emri vaki yapıp gitmek istemem.
0
zimbirik
(02.10.21)
Çok haklısın.
gel oturalım.. bir gün gelirsen.. diyenler vs. doğrusu samimi değil
bu sözler.

Hatta bildiğim, arayıpta o an müsait olmayan durumunu belirtir anlayış gösteririm. sonrasında başka zaman bunu telafi eder kendisi arar çağırır diye düşünürüm. Ama maalsef .
İş zaten çoğu zaman samimiyete bağlı.
Samimi olarak misafir ağırlamak isteyen ne yapar eder arar.
0
Erva
(02.10.21)
Bence gitmek isteyen kişinin haber vermesi daha uygun. Şu gün sana gelmek istiyorum müsait misin veya şu hafta uygun günün olursa haber verir misin sana gelmek istiyorum denebilir. Özellikle yeni evlendiyse geleni gideni çoktur herkesi tek tek davet edemez ki.
0
anneboleyn
(02.10.21)
Valla bana diyen olursa davet ettin de gelmedik mi der konuyu kapatırım hiç üstüne düşünmem bile.
0
materyalist imam
(02.10.21)
(5)

Balkan türkleri

ir mania
Bunların hepsi bektaşi midir? Mesala üsküptekiler, batı trakyadakiler falan?
Bunların hepsi bektaşi midir? Mesala üsküptekiler, batı trakyadakiler falan?
0
ir mania
(26.09.21)
Baba tarafım Kosova göçmeni, Bektaşi. Anne tarafım Üsküp göçmeni, onlar Bektaşi değil.
0
anneboleyn
(26.09.21)
Var mıdır bunun bi haritası tarihçesi. Niye böyle bi fark var? Bosna da sünni arnavutluk alevi bektaşi herhalde.
0
🌸ir mania
(26.09.21)
anneannem ve babaannem üsküp göçmeni bektaşilik ile uzaktan yakından alakaları yok.
0
all girls dream
(26.09.21)
Balkan toprakları elden çıkmadan ne kadar türk rum vs yaşıyormus? Atıyorum belgrad üsküp işkodra sofya vs yerler
0
🌸ir mania
(02.10.21)
Türkler dışında unsurlar da varmış hatta daha fazla sayidalarmis onların sayisinu bilen var mi
0
🌸ir mania
(02.10.21)
(25)

Yaris mi Polo mu?

anneboleyn
Ben arabadan anlamadığım için tipine bakınca Yaris'i çok beğeniyorum, Polo'yu beğenmiyorum eski model gibi geliyor ama çok öneriliyor. İstanbul'da şehiriçi kullanımda sizce hangisi daha çok memnun eder? 2021 modeller için soruyorum, ikisi de otomatik vites olacak şekilde.
Ben arabadan anlamadığım için tipine bakınca Yaris'i çok beğeniyorum, Polo'yu beğenmiyorum eski model gibi geliyor ama çok öneriliyor. İstanbul'da şehiriçi kullanımda sizce hangisi daha çok memnun eder? 2021 modeller için soruyorum, ikisi de otomatik vites olacak şekilde.
0
anneboleyn
(19.08.21)
polo bi tık daha konforlu ama bence gerek yok
0
jelly bear
(19.08.21)
Almam arabası daha konforlu olur, japon arabası daha dayanıklı olur. Alman parçalar pahalı, japon parçalar ucuz olur. Ama her ikisi de sıfır olacağı için çok da irdeleme birbirine çok benzeyen iki rahat araba.
0
burty
(19.08.21)
2021 model yaris beğenip polo beğenmemek değişikmiş ama zevkler tabi. ikisi de küçük arabalar okey ama yaris oyuncak gibi geliyor tasarımı bir tık, polo daha oturaklı sanki.

fiyat olarak hangisi avantajlıysa ona yönelin sadece tipine bakarak alacaksanız.
0
ayin yazari
(19.08.21)
Bence de yaris in tipi daha sirin ama arabada almanlarin farki hissediliyor. Daha yuksek fiyatina ragmen ben poloyu tercih ederdim.
0
balpolen
(19.08.21)
tok ses takıntın yoksa yaris bence
0
passion rules the game
(19.08.21)
Yeni polonun bir kere bagaji daha büyük (hatta klasinda lider bile olabilir) ve arka koltuklari da fena değil oturma pozisyonu olarak.
Ama yaris toyota. Kalite olarak her türlü alman arabasindan daha iyi. Hele bir de hybrid olsa tadindan yenmez. Yeni olan bana göre oldukça güzel dizayn edilmiş.

Açıkçası bagaj falan cok lazım değilse yaris güzel.
0
logisticsmanager
(19.08.21)
otomatik vites dediniz ve Toyota kazandı.

güncel durumu bilmiyorum ama son yıllarda vw otomatik viteslerde (DSG) çok sıkıntı yaşattı insanlara.
0
fever
(19.08.21)
Avrupa'da Yılın Otomobili Toyota Yaris oldu: www.ntv.com.tr

tok kapı sesi takıntınız yok ise, toyota dertsiz sıkıntısız bir araçtır. Özellikle arabadan anlamam diyorsanız bence cevabınız Yaris olmalı.
0
yeninesiltupcu
(19.08.21)
Bir Toyota modeli için bunu söyleyeceğimi hiç düşünmezdim ama yeni Yaris cidden çok güzel olmuş.

Ben de önümüzdeki sene hybrid'ini almayı düşünüyorum.

Polo'nun ön tasarımı üretim aşamasında hesap hatası yapmışlar gibi geliyor. Sanki yanlışlıkla kaput birkaç santim daha aşağı iniyor gibi.

Bir de, ülkeye göre değişir ama Yaris'te standart olarak gelen şeyler için Polo'da ekstra ücret ödemek gerekiyor.
0
yürümeyin
(19.08.21)
polo daha konforlu kesinlikle ama toyota donanım olarak vw grubunu aynı fiyat çerçevesinde geride bırakır.

birde benzinli otomatikte dsg ye göre toyota daha sorunsuz olabilir. dsg de sonuçta düzgün kullanırsanız sıkıntı olmaz. çevremde sorunsuz 3 dsg li araç var.

iç hacim olarak polo sınıfının en ufaklarından. gerek bagajı gerek diz mesafesi fln.

en önemlisi 2. elde polo açık ara ağır basar.

bi öneri polo yerine daha donaımlı ve daha ucuz vw yapımı fabia veya ibizada düşünebilirsiniz.

edit: polo, fabia, golf, octavia kullandım, hala octavia ve fabia var. yaris ve auris test sürüşü yaptım.
0
morcivert
(19.08.21)
Polo yu bilmiyorum ama yaris cok geniş bir araç. Ben toyotayi tercih ederdim
0
exlibris
(19.08.21)
Bu arada otomatik yeni gördüm o zaman bir +1 daha toyota.
Yalniz polo 351 litre bagaja sahip toyota 286lt.
Sinifin lideri 355 ile ibiza sonra toyota. Yaris baya baya düşük bagaj konusunda.
Gene cm olarak bakarsak polo yaristen uzun ve geniş.
Ama yaris bu kasada her türlü polodan güzel gözüküyor.
0
logisticsmanager
(19.08.21)
2 tane sıfır araç. sorun vs olmaz. toyota daha uzun seneler sorun yapmaz.

herkes konfor demiş ama toyota'nın son araçları yani 2021 modellerinde konfor konusuna bi el atmışlar. daha iyi. ben polodan nefret ediyorum. yaris alırdım heralde.

bir de polo 95 beygir, yaris 125 beygir
0
avatar is back
(20.08.21)
yaris çok küçük geliyor bana, bagajı neredeyse %25 daha ufak. içi de poloya göre daha demode görünüyor. genel olarak polo daha kaliteli geliyor malzeme olarak da. ikinci el olarak da polo satması alması çok daha kolay bir araç. o yüzden ben her halükarda polo alırdım bu karşılaştırmada. beygir olarak da yaris daha iyi gibi görünüyor ama cvt şanzıman zaten daha yüksek beygir gücünü yediği için performansa yansımıyor bu bg'nin yüksek olması, civic'de de mesela 182 beygirlik bir civic cvt yüzünden 150 beygirlik leon ile birebir benzer performans verebiliyor ancak.

yaris herkesin çok tatlı dediği ama kimsenin almak istemediği bir araç benim çevremde. incelemelere bakılırsa da en çok içine ses almasından şikayet edilmiş www.whatcar.com
0
roket adam
(20.08.21)
yaris yılın otomobili seçildi bu segmentte. Bence net.
Bu arada yeni kasası epey havalı duruyor.
Performansı da iyi duruyor izlediğmi videolarda.

Bu arada boyutuna takılmayın, yarislerin iç hacmi oldukça ferah. Arkada şaft tüneli vb olmadığı için cayır cayır.

Boyut olarak polo daha uzun olabilir ama toyota mühendisleri öyle ince çalışmışlarki aracın içi oldukça geniş hissettiriyor.

Bagaj b sınıfında hep sorun. Ama zaten ne taşıyorsun ki?
0
anten
(20.08.21)
Yaris veya dolu paket Corsa da düşünebilirsiniz.

Yaris vs Polo da , Yaris rulez
0
kleider
(20.08.21)
tamamen subjektif bir yorum. polo. sebebi daha sağlam. benim için en önemli kıstas.
0
mikahakkinen
(20.08.21)
Yaris iyidir, ben de senin gibi Polo sevmiyorum alacak olsam Yaris alırdım.

Eşimin kardeşinde var eski kasa Yaris var, hiç öyle dışarıdan gözüktüğü gibi değil. Arkada otururken bile diz mesafesi, baş-tavan aralığı tatmin edici düzeyde (184 boyum). Kullanırken de keyifli. Şehir içi dönüşler falan çok güzel, manevra kabiliyeti yüksek. Hybrit alırsan yakıt tüketimi de bayağı düşüyor şehir içi, cüzdan olarak da epey rahat edersin.
0
chicha_v2
(20.08.21)
Kesinlikle yaris.
0
piotr
(20.08.21)
yaris +1
0
duster
(20.08.21)
yaris daha güncel bir model. polo makyajlanacak.
0
nuisance
(20.08.21)
çok teşekkür ederim cevaplar için. ekstra soru ekleyeyim, citroen c3 mü yaris mi :)
0
🌸anneboleyn
(20.08.21)
Fransız arabaları ile Toyota çok farklı alanlarda, Fransız arabalarında özellik çoktur ama çok arıza yapar, en azından riski çoktur. Öte yandan Toyota'da böyle bir durum olasılığı çok daha düşüktür, üzmez.
0
yeninesiltupcu
(20.08.21)
Yine Yaris ahahah.

Hafta ortası Fiat, Opel, Citroen gezdik ben de ailenin testçisi olarak ilk arka koltuğa oturdum ve Citroen C4'te bile kafam tavanı sıyırıyordu, C3'e hiç bakmadık o yüzden.
0
chicha_v2
(20.08.21)
Ben de yine Yaris diyorum. Tercih edeceğim tek Citroen C1 olurdu muhtemelen. C1'i de Toyota ve PSA beraber üretti :)
0
yürümeyin
(20.08.21)
(11)

Araba alacagim, bir gorusunuz olur mu?

soppy cunt
Selamlar, yas 29, bu yasa kadar hep motosiklet sahibi oldum ve kullandim ancak araba ihtiyaci kendini iyiden iyiye belli ediyor.Sorun su ki, ben arabalarin teknik detaylarindan hic anlamiyorum ve tercih sebebi ne olmali hic bilmiyorum. Manuel vitesli arabayi en son 2010 yilinda direksiyon sinavimda
Selamlar, yas 29, bu yasa kadar hep motosiklet sahibi oldum ve kullandim ancak araba ihtiyaci kendini iyiden iyiye belli ediyor.

Sorun su ki, ben arabalarin teknik detaylarindan hic anlamiyorum ve tercih sebebi ne olmali hic bilmiyorum. Manuel vitesli arabayi en son 2010 yilinda direksiyon sinavimda kullandim, dolayisi ile otomatik vitesli bir arac tercih edecegim. Butce 240 bin lira civari, cok zorlarsam 250'ye de cikabilirim. Sifir bir arac almak istiyorum.

2021 polo ya da corsa arasinda kaldim. 1.2 corsa elegance paket 235k, 1.0 polo comfortline 226k. Bunlardan hangisi tercih edilebilir? Satarken hangisi daha kolay satilabilir?

Ya da bu fiyat araliginda bu yukaridakilerin disinda tavsiye edeceginiz bir arac var mi?

Bir de merak ediyorum, bu 1.0 motorlu arabalar yuruyor mu? Yokus cikabiliyorlar mi? (Cahilligimden soruyorum, hic kullanmadim). Eskiden 1.3 - 1.6 motorlu araclar olurdu, onlar hic gelmiyor artik sanirim.
Hizli gitsin, ucsun kacsin derdim yok. Onu motosiklet ile yapabiliyorum zaten.

Sevgiler.
0
soppy cunt
(14.08.21)
Toyota Corolla öneririm en boşu 220 bin, bı üstü 230 civarında. C segment olması da cabası
0
buffy de vampir sayılır
(14.08.21)
265e civic bakıyorum. 1.6 satışı kolay.
1.0 araçlar şehir içi iş görür.

Bildiğim polo daha kolay gider.
0
neymis
(14.08.21)
@buffy de vampir sayılır bu arac otomatik mi? bir sey anlamadim sitesinden
0
🌸soppy cunt
(14.08.21)
corolla +1. 1.5 motor. dayanıklı araç, ışid teröristleri bile toyota kullanıyordu. ayrıca ötv indirimi de buna denk geliyor yanılmıyorsam.

ek bilgi: 1.0 arabaların geneli turbo beslemeli olduğundan sıkıntı çıkmıyor.
0
zgrydn
(14.08.21)
Soruya kaynak gibi olacak ama ben de merak edip baktım, otomatik veya manuel diye belirtmemişler fiyat listesinde paketlerde falan, nasıl ayırt ediyoruz? :(
0
anneboleyn
(14.08.21)
2021 polo alırdım ben olsam, 1.0 polo da gayet güzel gider hiç şüphen olmasın. Corolla biraz baba arabası, eğer büyük araç alman gerekmiyorsa hiç girme derim şu an. yalnız 1.0 polo otomatik 226'ya var mı bi bak derim, emin değilim ben.
0
roket adam
(14.08.21)
Corolla +1
Multidrive s yazanlar otomatik.
0
logisticsmanager
(14.08.21)
araç alırken 3 4 ana kriter vardır. sağlamlık, sıkıntısızlık, konfor, performans olarak bakmak gerekir.

alman 2.elde güçlü sağlam ancak kronik sıkıntılıdır.
japon sıkıntısız ancak sağlamlıkta sıkıntı yaşatır.
performans bu fiyatlara zor.
konfor arandıkça yıl düşer. 0 düşünüyorsanız bunu da eleyin.
ben bin motor almam, gidip gitmemsi değil kişisel tercih. eğer 0 alınacaksa ötv indirimiyle araç fiyatları düştü. polo leon skoda kamiq tarzı araçlara bakabilirsiniz.
0
mikahakkinen
(14.08.21)
corolla +1

ailecek çok uzun yıllar kullandık.gerçekten hem sağlam hem de konforu tatmin edecek bir araba.

motor olarak da örneğin benim arabam 1.3
şehir içi çok rahat ama
otoyolda giderken yokuş olan bölümlerde en sağa geçiyorum mecburen, bazı yerlerde 80 90a kadar düşüyor hız
(arabayı da zorlamıyorum zorlasam çıkar biraz daha)

sürekli uzun yolda, otoyolda kullanacak olsaydım yorardı.
0
la lykia
(14.08.21)
valla corolla mis gibi araç tavsiye de ederim. mesela akrabam dolu bir doblo aldı, aksesuarı falan bol, 210 bine. alalı 3 ay oldu 2 defa servise gitti. birinde yağ yakıyor diye diğeride cam aç kapa'da garip ses geliyor diye mekanizma değişimi için.

toyota'larda böyle bişey yok. gerçekten de güzel sür, bakımlarını düzenli yaptır, yağıydı şu buydu dikkat et hep, çok rahat 10-15 sene kullanırsın, 500bin km görürsün
0
avatar is back
(14.08.21)
poloların boyutları büyüdü ufak bir araç değil artık. polo 2021 dsg al mis.
0
xrated
(15.08.21)
(25)

araba almak mantıksız mı?

anneboleyn
daha önce araba kullanma tecrübem yok, bu aralar araba almaya niyetlendim. biraz peşinat biriktirip üstüne kredi çekerek almak istiyorum. 2.el 100 bin civarı bir şey almayı düşünüyorum. ama ailem hiç desteklemiyor, alma masrafı çok fazla, hem kredi hem araba masrafına sokma kendini diyor. şu an her
daha önce araba kullanma tecrübem yok, bu aralar araba almaya niyetlendim. biraz peşinat biriktirip üstüne kredi çekerek almak istiyorum. 2.el 100 bin civarı bir şey almayı düşünüyorum. ama ailem hiç desteklemiyor, alma masrafı çok fazla, hem kredi hem araba masrafına sokma kendini diyor. şu an her yere taksiyle gidiyorum(korona nedeniyle) böyle daha uyguna geliyordur araba sırf masraf diyorlar. gerçekten saçma mı sizce? o kadar külfetli bir şey mi?

gelirim 10k, ailemle yaşıyorum, düzenli bir masrafım yok.
0
anneboleyn
(08.08.21)
Araban yokken arabasızlığın nasıl bir şey olduğunu anlamıyorsun. Araba özgürlüktür. Hem maaşın da iyiymiş, çok zorlanacağını sanmam
0
birmilyonunvarmi
(08.08.21)
kredi faizleri çok yüksek. hazır paran olsaydı al derdim.
0
xrated
(08.08.21)
@xrated ben de ondan çekiniyorum. bir yandan tamamını biriktirip alayım desem araba fiyatları uçuyor yetişemiyoruz. şu haliyle de çok balon gerçi ama düşeceğine inanmıyorum piyasanın
0
🌸anneboleyn
(08.08.21)
Araba sahibi olmanın verdiği özgürlükle bir yere taksiyle gitmeyi kıyaslamak çok tuhaf geliyor. Bu araba alma ne gerek var zaten evinin önünden otobüs geçiyor, taksi kullanıyorsun, işe servisle gidiyorsun diyen tipler hiç bitmez.

Bence alın ama 100k'ya iyi araba kalmadı, peşinat varsa 130-140'a çıkarak alın. Parayı da bir şeye bağlamış olursunuz, tr'de araba pek değer kaybetmiyor enflasyona karşı paranın değeri bir şekilde korunmuş oluyor.
0
signore
(08.08.21)
Ben de benzer kararsızlık içindeyim ama ben araba sürmeyi de sevmiyorum. Bu yüzden ehliyet almakla bile uğraşmadım. Sanırım alsam da arabasını kullanacak biri olursa yine başkasının arabasına binmeyi tercih edeceğim.

Sadece kültürel olarak bir zorunluluk gibi, hani hayattaki achievementlerden biri gibi bakılıyor, o yüzden alırım alırsam, bunu da yapmak bana komik geliyor.
0
eksisozlukokuryazari
(08.08.21)
ben çok istiyorum, hiç taksiyle aynı şey gibi gelmiyor ama ailemin fikri bu yönde :( biraz daha para biriktirip bütçeyi yükseltebilirim ama o da çok uzun sürer, fiyatlar da iyice yükselir diye korkuyorum.
0
🌸anneboleyn
(08.08.21)
bence geliriniz gayet yeterli.
araba da bana göre bu devirde gerekli bir şey.
alınabiliyorsa hemen alınmalı çünkü fiyatlar düşmeyecek.
bu ay alsanız, üç ay sonra kârdasınız gibi bir durum var.
taksiler de çılgın gibi pahalandı zaten, yani karşılaştırınca araba daha uygun.

diğer yandan, o masrafa girme, bu masrafa girme diye diye bu sefer bir şey sahibi olamazsınız.
asıl hazır ailenizin yanındayken alın alacaksanız, daha rahat edersiniz.

kendi kazandığınız parayla, kendi süreceğiniz bir arabayı alırken ailenizin desteğine ihtiyacınız yok.
siz istiyor musunuz istemiyor musunuz ona karar verin.
0
blatta hiberna
(08.08.21)
Vergilerin, yakıt fiyatlarının ve kredi faizlerinin bu kadar yüksek olduğu bir ülkede finansal açıdan mantıklı değil.

Özellikle İstanbul trafiğinde araç kullanmak mental açıdan mantıklı değil.

Ailem şehir dışında ev arayacakları için kiralık araba ile uğraşmak yerine benzer bütçeyle bir araba aldı. O fiyatlara satılan arabalar resmen saçmasapan ve noteri, kaskosu, vergisi, otoparkı derken bir sürü masrafı çıktı.

Sizin lehinize işleyen tek şey fiyatların yakın zamanda düşmeyecek olması. Eğer öyle veya böyle lazım olacak diyorsanız, rejim yeni bir kredi balonuyla çıkmadığı sürece ne kadar erken alırsanız finansal yükü o kadar az olur.
0
bruce mclaren
(08.08.21)
@Cesario detaylı bilgi için çok teşekkür ederim. ben de otomatik düşünüyorum ama haliyle çok eski araçlar var bu bütçeye, ne yapsam bilemiyorum.
0
🌸anneboleyn
(08.08.21)
al geç başkan. dolmuş metro taksi arkadaş arabası hepsini tecrübe ettim. kendi araban gibisi yok bence :D arabayla çok bi yere gittiğim de yok açıkçası. boşta durmasın diye geceleri müziği açıp sürüyorum bu sıralar :D gezmeyi, yemeyi içmeyi seven birisiysen zaten çok ihtiyacın olur. eski temiz bi otomatik japon al bence.
0
glamdr1ng
(08.08.21)
araba sahibi olma işine, masraf kafası ile bakarsanız yanlış yaparsınız.

araba masraflıdır, gösteriş içindir, taksi vardır otobüs vardır diyen tipler bitmez. ya ben 2012 model clio aldım 2017 de. hala da onu kullanıyorum. niye araba alıyorsun, gösteriş için imasını yapan oldu, ulan clio ile kime neyin gösterişini yapacağım haha.

şunu tereddütsüz diyebilirim ki, sağlık ile ilgili malzemeler ve harcamalar dışında getirdiği avantajlar yanında masrafı konuşmaya değmeyecek bir şey varsa o da arabadır.
araba sahibi olmayınca, arabanın nasıl bir ihtiyaç olduğunu fark etmiyorsun ama araba sahibi olunca ne kadar kısıtlandığını anlıyorsun ve iyi ki arabam var diyorsun.
0
wilhelmwasmuss
(08.08.21)
Abi toplu tasimanin süper olduğu herkesin bisiklete bindiği bir avrupa sehrindeyim. Benim de arabam var ve zerre umrumda değil kim ne der.

Bilmem ne gölüne gitmek icin hangi otobus saat kaçta gelir bilmem ne sehrine gitmek icin kac aktarma yapmam lazim ugrasamam.
Verdiği özgürlük süper. Su hayatta evinden sonra kendine ait güvende olabileceğin tek sey.
Türkiye'de biriktirerek birşey alinamaz. Ha yatirim efsanesisindir katliyorsundur o zaman tamam.
0
logisticsmanager
(08.08.21)
Bekarken aile aracımız vardı. Şahsi olarak kullanmasam da düğün dernektir, ailecek gidilecek yerlerdir hep kapıda araba vardı biner giderdik. Şimdi evlendim ve henüz arabamız yok. Taksi maksi hikaye. Karşıda arkadaşımın düğünü var taksiyle mi gideyim? Şıkır şıkır giyinip otobüse metrobüse mi bineyim? Zaruri durumlarda hemen babadan kayınpederden emanet alıyoruz, Allah’tan onlar varlar. Masraf diyenler, tam akbil olmuş 4.03, taksi desen dünyanın parası. Artı çektiğin eziyet de var. Arabayla 5 tl benzin yakacak yere taksiyle 20 tl ödemekten ciğerimiz soldu.
Araba inanılmaz bir özgürlük. Yarım saat boyunca boş taksi bulamadığım zaman oldu mesela. Geç saatte zaten toplu taşıma yok doğru düzgün. İmkanınız varsa kesinlikle alın diyorum. Bekarken, aile yanındayken alınabilecek en güzel zaman bence. Yapabileceğiniz en güzel yatırımlardan biri.
Biz de biraz peşinat biriktirip yılbaşından önce almak istiyoruz, inşallah siz de biz de gönlümüzdeki araçlara sahip oluruz :)
0
hrvl
(08.08.21)
Arabanin bir güzelliği de triggered cevrecilerin göz yaşlarını izlemek. Bu da paha bicilemez. Arkadan birşeyler bagiriyorlar ama ne dedikleri belli olmuyor pek.

Yalniz 100bine ikinci el otomatik uzebilir. Manuel bulması daha kolay.
0
logisticsmanager
(08.08.21)
Evlenmek de mantiksiz, cocuk yapmak da mantiksiz, ise girmek, askere gitmek cogu hayat rutininde mantik yok zaten.

Araba almak da inanilmaz mantiksiz bir karar bugun hesapladim 1 senede 15bin tl yemis ama alman lazim.

Cunku toplum arabasizlari dislar, arabasiz adamin onune engeller cikarip durur.
Toplu tasima duzeltilmez, taksiciler egitilmez, bisiklet yollari yapilmaz.

Evlenmezsen de kimse arkadaslik etmez, isyerinde terfi verilmez, zam yapilmaz.

Bu yuzden araba alman sart.
0
divit
(08.08.21)
yaşam tarzına çok bağlı ama o bile arabadan sonra değişiyor. daha az yürümeye başlıyorsun, trafikte sürücü olarak karşılaştığın kuralsızlıklar stres vb yaşam enerjinden azar azar götürüyor (bence en eksisi bu), zaman kazandırıyor ama benim serviste otobüste harcadığım zamanın bir kısmı çok kaliteliydi. araba sürdüm süreli daha az okuyorum daha az hayal kuruyorum, yol etrafında olan bitenleri artık izleyemiyorum, trafik stresi yüzünden küfür etmediğim bir seyahatim yok odun gibi bir adam oldum.

arabasızken gittiğim yerleri şimdi düşündükçe şaşırıyorum, gitmek isteyip de gidemediğim pek yer olmamıştı, yalnızca daha çok organizasyon gerekti. o yüzden arabanın verdiği özgürlüğü mekansal değil zamansal bi özgürlük olarak görüyorum, istediğin zaman hızla gidebilmek gibi.

masraf konusuna çok katılamıyorum çünkü küçük motorlu masrafsız ve düşük vergili bi arabam var, kasko trafik vergi bakım hepsi toplam yıllık 3K, gerisi zaten taksi otobüs ağırlıklı ortalaması kadar tutar ki onu zaten harcıyorsun.

toparlarsak ilk arabasını 33 yaşında almış ve 250k km yapmış bi birey olarak, hem neden 10 yıl önce almadım diye kendime kızıyorum (daha sosyal bi insan olabilirdim), hem de alsaydım eğer mental ve fiziksel olarak daha farklı (çoğunlukla daha kötü) durumda olacağımı sanıyorum. araba beni başka bi insana dönüştürdü ama tahminen zamanı gelmişti.
0
engelbert humperdinck
(08.08.21)
Almayıp ne yapacaksın tüm şartlar uygun. Yerinde olsam 1 sn düşünmezdim.
0
anarsika
(08.08.21)
Finansal olarak kotu elbette, aksini iddia eden cok net guvenilmez.

Ama illaki istiyorsan al, sonucta kazandigin para illaki istediklerini yapmak icin var.

Bence buradaki en buyuk sorun ailenin "musade etmemesi" durumu. Hal boyleyken ben olsam ilk adim olarak kendi evime cikarim, arabayi sonra dusunurum.

in a world of magnets and miracles'in yazdigi her seye +1 ama o konu disi.
0
hot potato
(08.08.21)
araba özgürlüktür, kim ne derse desin. kapının önünde de dursa orada durması insana bir rahatlık verir. çıkar gezersin, kafana göre evine dönersin. otobüs, metro saatleri kovalamazsın. zaten fiyatlar artıp gidiyor, senin de kira masrafın yokmuş. bundan 4 sene önce 32 bin liraya 95 model bir mercedes e 200 almıştım, şimdi olmuş 100 bin :D şu an o parayı hayatta vermem mesela. masraf olayı biraz şans işi, tamirini ve bakımlarını kendim yaptığım için fazla bi şey kaçmadı ama ustalık işlere mecbur para verdim.

geçen annemle konuşurken söylediği şu oldu bak, bir fikir verir belki. "hayattaki en büyük pişmanlığım ne biliyon mu?" dedi. "arabam çalınıp bulunduktan sonra soğuyup araba kullanmaktan vazgeçmeyecektim ya" dedi.

bak dün babam şehirdışında olduğu için kendi başına 100 km ötedeki yazlığa gitmesi gerekti. 3 vesait, ordan in, ona bin, bu sıcakta 2.5 saat yol tepti. şoförlüğü olsa tık diye 1.5 saatte oradaydı. ben olaya başka bir yerden örnek verdim ama alt metin anlaşılmıştır.
0
chezidek
(08.08.21)
çevreye saygı, kirlilik konusuna katılıyorum da bu işler bireysel olarak yapılabilir. ailen olduğunda toplu taşıma hiç bir işini görmez. bebek ateşlendi, hastalandı gece yarısı napacaksın. ailenle gezmeye bir deniz kenarına gideceksin veya ormanlık bir alana gideceksin napacaksın? bir davete gideceksin napacaksın? en kısa zamanda tamamen elektrikli araçlara geçilirse bu sorun zaten ortadan kalkacak.
0
xrated
(08.08.21)
alın. biz micra aldık, mtv 6 aylık 54 lira, az yakıyor, park kolay. www.sahibinden.com
0
morella
(08.08.21)
@morella ben de micra bakıyordum :) ama benim bütçeme otomatik ancak 2006 model falan oluyor, o yüzden bilemiyorum.

@hot potato yanlış anlamayı düzeltmek istedim, ailem müsaade etmiyor değil, fikri desteklemiyor. Gereksiz diyorlar. Zaten alırsam da onlardan maddi destek almayacağım, sadece fikirlerini söylediler yani, benim de kafam karıştı.

Ben almaktan yanayım yorumlardan sonra iyice pekişti, ama ne kadar peşinat olmalı vs onu bir araştıracağım. Peşinatım yok çünkü şu an.
0
🌸anneboleyn
(08.08.21)
Yahu nasılsa pek bir giderin yok,
Şimdi almazsan ileride daha da zorlaşacak,
Yaş ilerlemeden araba kullanma skillerini geliştirmen lazım,
O maaş ile toplu taşımaya taksiye falan da gayet para ayrılabilir koymaz ama dediğim gibi ileride eninde sonunda aile büyüdüğünde bir arabaya ihtiyaç olacak ve insanlar günümüzde eskiden bir arabası varsa ancak onu satarak düzgün bir arabaya geçebiliyorlar. Bu vakit geldiğinde elinizde bir araç yoksa çok zorlanacaksınız.

Bu durumlar düşünüldüğünde.. yemişim masrafını al gitsin tabii ki
0
ananiyimioguz
(09.08.21)
Hazır aile yaşındayken 10k gelirin de varken al. İstanbul trafiğinde araba kullanmak zulüm ama arabasızlık daha kötü. Evimin 4-5 kilometre yarı çapındaki her yere hala öncelikli tercih olarak yürüyerek, en olmadı metro ya da otobüs ile giderim ama daha uzun yollar için araba hayat kalitesi artırır.

@birmilyonunvarmi +1
@signore +1
0
nawar
(09.08.21)
Anneboleyn micra 2007 var bende, kullanıyorum valla bi sıkıntı yok eski diye düşünme.
Alırkenki masraflar yazılmış aynen öyle. Taksitle de oluyor hepsi. Maaşın krediye de yeter bence ekstra başka masraf yoksa. Arabadan anlayan biri yanında olursa iyi olur. Satış işleminde dikkatli olmak lazım. Kullanmak açısından da hocadan kendi arabanla ders alırsan en güzeli.
0
oyokbuyoknevar
(09.08.21)
(9)

Sokağa çıkma kısıtlamasını delmek? :(

anneboleyn
Acil bir işim için bir yere gitmem gerekiyor. Sokağa çıkma iznim yok, toplu taşıma veya taksi kullanacağım, sıkıntı olur mu? Hastaneden randevu aldım fake ama sadece bir sms gönderdiler güvenilir gelmedi. Bir de hastaneye gitmeyeceğim, dönüş yolunda çevirirlerse kayıt göster falan diyorlar mı? Çok g
Acil bir işim için bir yere gitmem gerekiyor. Sokağa çıkma iznim yok, toplu taşıma veya taksi kullanacağım, sıkıntı olur mu? Hastaneden randevu aldım fake ama sadece bir sms gönderdiler güvenilir gelmedi. Bir de hastaneye gitmeyeceğim, dönüş yolunda çevirirlerse kayıt göster falan diyorlar mı? Çok gerildim.
0
anneboleyn
(08.05.21)
Sokağa çıkmak sıkıntı olmasa biz deli miyiz evde oturalım 3 hafta. Sıkıntı yaratır. Bi kere covid olabilirsin mesela, en büyük problem bu. Bunu göze alıyorsan çıkabilirsin. Covid'i saymazsak en kötü ihtimalle ceza yersin.
0
himmet dayi
(08.05.21)
atıyorum; randevuyu dörde aldıysanız, iki buçukta çıkıp üç buçuğa kadar halledin işinizi. dönüşte sorarlarsa gidiyorum dersiniz. giderken sorarlarsa da gidiyorum dersiniz sıkıntı olmaz :)
0
rose parks
(08.05.21)
Maslak’tan Avcılar’a gittim geldim. Bir polis bile görmedim. Randevum var dersin olur biter.
0
zoghurt
(08.05.21)
@rose parks ama yol olarak dönüş yolunda olacağım ya dönüşte, ikametime vs bakarlarsa anlaşılır :(

@himmet dayi biraz acil bir durum maalesef. Bir de benim gördüğüm insanlar hep çıkıyorlar sokaklar doluymuş ama anlamadım nasıl çıkıyorlar :/
0
🌸anneboleyn
(08.05.21)
istanbul için konuşuyorum kısıtlama falan görmüyorum ben trafik dolu heryer açık yakalanma işi şans toplu ulaşımla gidersen bence yakalanma şansın azalır.
0
basond
(08.05.21)
Taksiyi çevirirler mi acaba?
0
🌸anneboleyn
(08.05.21)
bugün gölbaşından çukurambara gittim geldim çevirme olmadı
0
spacevan
(08.05.21)
Taksi çevirmede kesin durdurulur.
0
han20
(08.05.21)
taksiler çevirmelerde durduluyor.
polisler ikametgahınıza bakmaz, çünkü resmi ikematgahınızda oturmak zorunda değilsiniz.
0
nuisance
(08.05.21)
(14)

hunharca güldüren dizi, show veya film önerisi

comeon
soru başlıkta?Hangi tarz diye sormayın herkes kendi tarzında beğendiğini yazsın.
soru başlıkta?

Hangi tarz diye sormayın herkes kendi tarzında beğendiğini yazsın.
0
comeon
(18.03.21)
Coupling (UK) ve The IT Crowd'a hunharca gülmüştüm.
0
himmet dayi
(18.03.21)
the office
the it crowd +1
an idiot abroad (bu önerim @himmet dayı için de geçerli)
0
uuth
(18.03.21)
modern family
0
a7x
(18.03.21)
Seinfeld. Friends de komik ama tarzı farklı. The Office seven Seinfeld de sever. HİMYM seven de Friends sever.
0
prole
(18.03.21)
Curb Your Enthusiasm, It's Always Sunny In Philadelphia, Peep Show, İngilizce altyazı ile takip edebilecekseniz The Mighty Boosh.
0
turakin
(18.03.21)
The Office
It's Always Sunny In Philadelphia
Weeds
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(18.03.21)
Ricky gervais-humanity (Netflix)
Kardeş payı
0
abuzer
(18.03.21)
@prole, hem Seinfeld hem HMYM seven ne sever? :)))
0
invictae
(18.03.21)
Black Books

The it crowd

Bu ikisine hunharca güldüğümü hatırlıyorum.

Le Dîner de Cons (1998) bu Fransız komedisi de çok iyidir.
0
old possum
(18.03.21)
@invictae çiçek taksi'den cennet mahallesi'ne kadar geniş bir yelpazesi olduğunu düşünüyorum :D
0
prole
(18.03.21)
The office
Modern family
Brooklyn 99
0
anneboleyn
(18.03.21)
jim jeffries

th office, seinfeld, blaxk books +1
0
ala09
(18.03.21)
spaced
the office (usa)
deadpool 2 (çok gönderme var)
0
evimin paspasi
(19.03.21)
office, 99, kominsky method (çok hunharca olmasa da)
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(19.03.21)
(4)

Hangi coinlerin yükseliş trendinde olduğunu düşünüyorsunuz?

anneboleyn
Portföyümde ada, link, dot var. Birkaç coin daha eklemek istiyorum. Şu an bunlardan kardayım. Adayı 2lerden 3lerden almıştım, en son 12’yi gördü ama daha yükselişte diye satmamıştım. Şu an stabil gibi duruyor, daha yükselir mi yoksa aç gözlülük etmeyip buradan satayım mı? Farklı coin olarak daha önc
Portföyümde ada, link, dot var. Birkaç coin daha eklemek istiyorum. Şu an bunlardan kardayım. Adayı 2lerden 3lerden almıştım, en son 12’yi gördü ama daha yükselişte diye satmamıştım. Şu an stabil gibi duruyor, daha yükselir mi yoksa aç gözlülük etmeyip buradan satayım mı? Farklı coin olarak daha önce neoyu 160’tan alıp 300’den satmıştım. Şu an tekrar alınır mı, daha yükseliş bekleniyor mu? Bunun dışında önerdiğiniz yükseliş beklenen coinler var mıdır?
0
anneboleyn
(17.03.21)
Ben XLM'den bi çıkış bekliyorum. Geçen boğada da biraz bekletmişti, sonrasında kararlı ve uzun vadeli bi yükseliş geldi.
0
msb
(17.03.21)
Stellar(xlm) +1
Orta uzun vadede benim güvenim xlm'de ama kısa vadede al-sat için çok karlı olacağını sanmıyorum.
Diğeri de cosmos(atom), ondan daha fazla hareket bekliyorum. Btc'den al-sat karımı atom'a yatırıyorum ben mesela. Ocakta 71 liradan almıştım 5-10 tane, en son bu sabah 160'ta çıktım bi kısmını, xlm'e yatırdım.
0
Jux
(18.03.21)
Ada kısa süre önce ATH gördü, ve bugün bir kez daha zorladı. 3 yıldır bekleyen ada coinlerimi sattım. bir milyar tane arzı olan ürünün Bence pek bir geleceği yok.
0
samterk
(18.03.21)
Tavsiyeler için teşekkürler, xlm alacağım biraz takip edip. Ada baya güzel ivmelendi satasım gelmiyor biraz daha bekleyeceğim sanırım.
0
🌸anneboleyn
(18.03.21)
(9)

Kedi sahipleri!

not sure if serious
Selam (:Kedi sahiplenmeyi istiyorum epeydir ve şu ara bu isteğim hepten arttı ama tüy konusu benim için çok büyük soru işareti. Bir dönem çok büyük sorundu hatta. Nedir be değildir durum. Hani çalışıyorum ve tek yaşıyorum bir de, evin temizliği bende. Bilmiyorum hani kedi hayvanı köpek gibi değil di
Selam (:

Kedi sahiplenmeyi istiyorum epeydir ve şu ara bu isteğim hepten arttı ama tüy konusu benim için çok büyük soru işareti. Bir dönem çok büyük sorundu hatta.

Nedir be değildir durum. Hani çalışıyorum ve tek yaşıyorum bir de, evin temizliği bende. Bilmiyorum hani kedi hayvanı köpek gibi değil diye biliyorum. Kısmen bağımsız canlılar oldukları için çok sorun yapmazlar gibi geliyor ama temizlik işi iyice zorlaşacak mı? Olur olmadık yerden tüyleri mi çıkacak? Siyah giymek haram mı olacak :( Tabi ilgi konusunda da yanılıyor olabilirim. Bilmiyorum.

Yardımcı olabilirseniz sevinirim. Napsam :/
0
not sure if serious
(12.02.21)
Arkadaşım sokaktan kedi al diye seni kandırmayacağım kendimi bildim bileli kedi bakmış biri olarak söylüyorum ki evet siyahlar haram olacak. Dyson süpürge alana kadar her gün evi süpürüp rulolasak da tüyden kurtulamıyorduk. Dyson alınca tüy sorunu çözüldü. Yani diyeceğim o ki tüy sürekli temizlik istiyor. Ama kedi sahiplenmeye karar verirsen istanbul içi hemen temin ederiz:)
0
suicides underground
(12.02.21)
Kaliteli mama, robot süpürge, iyi bir süpürge (dip bucak temizlik için) ve kurutma makinesiyle tüy sorunu çok büyük oranda halloluyor ama sıfırlanıyor mu? Hayır. Özellikle de mevsim geçişlerinde tüy döküyorlar. siyah giyinebiliiyor muyuz? Gayet giyiniyoruz, kurutmaya atınca tertemiz çıkıyor tüm giysiler.
0
fraise
(12.02.21)
Hocam tüy bu işin bir parçası maalesef. Biz de Dyson yardımı ile bu olayı minimize ettik ama siyahlarda maalesef öyle bir durum var :)
0
giovanne
(12.02.21)
Russian Blue kedim var tüy elbette döküyor ama gördüğüm en az tüy döken kedi olabilir. Düzenli fırçalandığında bi sıkıntı yaşamadım ben. Evin içinde tüy uçuşturan kedili arkadaşım da var ama kediden kediye değişiyor.
0
hedep
(12.02.21)
ufaklık eve geldikten sonra iyi ki almışım dediğimiz iki cihaz var:
çamaşır kurutma makinesi ve temizlik robotu.
0
uuth
(12.02.21)
Dyson ve çamaşır kurutucusu varsa hiçbir sorun yaşamazsınız.
Siyah giymek istiyorsanız kara kedi sahiplenin :)

Tüyler devamlı dökülmüyor aslında, bu mevsimde başladı mesela 3-4 ay sürer. Kaliteli mama, birtakım macunlar ile azalıyor denedim gördüm. Her gün taramayı-fırçalamayı alışkanlık haline getirin dökülecek tüyleri önden almış olursunuz hem de tüyleri daha güzel görünür.
Bir de kıyafet için tüy toplama ruloları çok işe yarıyor çünkü kedi tüyü çırpmakla geçmiyor. Kedi olunca zaten devamlı evin bir köşesinde olur o rulolardan, evden çıkarken falan hemen yaparsınız. Koltuklara-yatağa da yaparsınız eve dağılmamış olur. Anlatınca uğraştırıcı gibi görünüyor ama kısa sürede alışkanlığa dönüşüyor bunlar.
0
megalomaniac
(12.02.21)
Herkes tüy konusunu anlatmış, ben ilgiden bahsedeyim :) kedinin karakterine göre çok değişiyor. Arkadaşımın kedisi çok kendi halindedir hiç yanaşmaz mesela ama benim kedim çok ilgi delisi. Bilgisayarla çalışmak imkansız yanında, biraz da arsız :) başka odada çalışsam ağlıyor kıyamıyorum. Bunları da değerlendirin derim.
0
anneboleyn
(12.02.21)
Kedim bembeyaz ankara kedisi ama gayet siyahlari yapiskan ruloyla temizleyip giyiyoruz. Kilit nokta kapıdan çıkmadan önce kediyi son bi kucağa almamak. Kedi baslangicta özellikle yavruyken hareketliliğiyle yoruyor dur yapma vs anlamiyor hatta yeri geliyo tuvaleti tutturamayip etrafa siciyor ama temizliyorsun ve alisiliyor. Kediyle bag kurduktan sonra da zaten yaptığı karmasa kabulleniliyor
0
passive aggressive
(12.02.21)
kışa girerken ve yaza girerken tüyleri çok dökülüyor . benim kedim bayağı şişman ve tembel olduğundan yalanamıyor , mesela sırtına hiç ulaşamıyor bu yüzden yılda 2 defa veterinere götürüp tüylerini kestiriyorum .
tüy sorunu neredeyse hiç yaşamıyorum diyebilirim .
bazı kedi sahipleri kedi üzülür kestirmeyelim diyor ama ev sıcak bir problem yaşamıyoruz . kediciğim de memnun hayatından .
sen de bu şekilde yapabilirsin .
0
devilone
(17.02.21)
(5)

Yeni şehir, yeni iş, seçimler !Help!

kismisolungac
Merhaba arkadaşlar,İş hayatımla ilgili bazı seçimler konusunda görüşlerinizi merak ediyorum. Bir kaç yorum yaparsanız çok sevinirim :)İzmir'de yaşıyorum, bir şirkette It danışmanı pozisyonunda (3 sene oldu, 8-18 mesai)İşyeri çok eski kafalı, gereksiz prosedürlerden iş yapamıyorsun, kendini bi konuda
Merhaba arkadaşlar,
İş hayatımla ilgili bazı seçimler konusunda görüşlerinizi merak ediyorum. Bir kaç yorum yaparsanız çok sevinirim :)
İzmir'de yaşıyorum, bir şirkette It danışmanı pozisyonunda (3 sene oldu, 8-18 mesai)
İşyeri çok eski kafalı, gereksiz prosedürlerden iş yapamıyorsun, kendini bi konuda geliştiremiyorsun, eğitim vs hak getire. Amelelik ve destek işleri geliyor genelde. Farklı senaryo, akış görme olasılığın çok az. Yükselme şansın da yok.
Ben baya sıkıldım bu şirketten yani. İzmir piyasası da malum, çok kötü özellikle IT sektöründe.
İstanbul'da başka bir danışmanlık şirketiyle görüşüyorum. İstanbul'a taşınmayı göze aldım. 1200 çalışanı olan, büyük şirketlere danışmanlık veren bir şirket. Eğitim olanakları var. Fakat burada da önüme iki seçenek çıktı. Benim seçmemi istiyorlar.
1- Yabancı menşeili büyük bir şirket ile çalıştıkları gruba dahil olmak. (7.30-18.30 mesai, 2022 ye kadar homeofis, o tarihe kadar taşınmama gerek yok, sonrası belli değil.) Fazla mesai yok, çok yorucu değil.
2- Proje ekibine dahil olmak.(09.00-17.30 görünen mesai) Burada birden fazla proje görme şansım var, istanbula asap taşınmam gerekecek ve fazla mesai, seyahatler gibi yorucu bir tempo olacak.

Hangisini seçerdiniz? (Maaş her türlü kabul edilebilir, o konuda bir soru işaretim yok.)
Gelecekte yurtdışında veya yurtiçinde freelancer olmak istiyorum. 1. seçenekte bahsettiğim büyük şirket güzel ref. olabilir, fakat proje ekibinde kısa sürede çok fazla akış görerek tecrübe de edinebilirim.
(Bu arada bir de köpeğim var, seyahatlerde İstanbul'da köpeği napacağım konusunu da düşünüyorum. Çok fazla arkadaşım yok.)
0
kismisolungac
(12.02.21)
1i seçerim.
0
benaslinda
(12.02.21)
1
0
denizmaniaherif
(12.02.21)
1
0
sta
(12.02.21)
1’i seçerdim. Projeler güzel çok şey öğrenirsiniz ama geceniz gündüzünüz de olmaz, ekipler farklılaşır aralarında kafa uyuşmaz tipler olur. Bu gibi durumda sizi bi süre sonra soğutur işten, bence 1’i seçin. Başarılarınızın devamını dilerim
0
esinikaybetmiscorap.
(12.02.21)
Doğru anladıysam şu an çalıştığım şirketle görüşüyorsunuz :) 1’deyim, kesinlikle 1 derim. Biraz sürüneyim proje ekiplerinde diyorsanız bilemiyorum tabii ama her zaman temposu daha yüksek, ben de önceki şirketimde proje ekiplerindeydim. Bir de 1.seçenekteki şirkette tam proje elemanı gibi olmuyorsunuz, yani kimse size müşteri gibi davranmıyor, o şirketin parçası gibi oluyorsunuz. Bu çok büyük bir artı bence. Hatta burada da ayrı bir title’ım var benim. Mesai saatleri vs çok düzenli. Referans olarak da çok katkısı olacağına inandığım bir yer, özellikle global çalışıldığı için. Departmanınızı bilemiyorum ama bizim departmanda tüm işler yurtdışı ekiplerle yürüyor mesela.
0
anneboleyn
(12.02.21)
(3)

Tatil tavsiyeleri

anneboleyn
Merhabalar, Haziran ayı gibi tatile gitmek istiyoruz, planlarımızı netleştirmek istedik şimdiden. Tam olarak nasıl bir tatil istediğimize karar veremedik. 5 gece 6 günlük bir vaktimiz var. Arabayla birkaç yer gezmeli desek çok mu sıkışık olur acaba? Bir de tekne alternatifini değerlendiriyoruz ama i
Merhabalar, Haziran ayı gibi tatile gitmek istiyoruz, planlarımızı netleştirmek istedik şimdiden. Tam olarak nasıl bir tatil istediğimize karar veremedik. 5 gece 6 günlük bir vaktimiz var. Arabayla birkaç yer gezmeli desek çok mu sıkışık olur acaba? Bir de tekne alternatifini değerlendiriyoruz ama içimize sinen bir şey bulamadık. Kamp gibi bir şey düşünmüyoruz biraz daha konforlu bir şey bakıyoruz. Her şey dahil otel de bir seçenek ama henüz pek bakmadık onlara. 2 kişiyiz bütçemiz 10 bin tl civarı. Tüm önerilerinize açığım.
0
anneboleyn
(08.02.21)
Ben olsam datça'yı merkez yapar, her gün bir bük gezerdim.
0
Jux
(09.02.21)
direkt tekne tatili yapın. bu zamana kadar en keyifle yaptığım tatiller tekne tatilleri olmuştu.
0
ananotherlife
(09.02.21)
@ ananotherlife önerdiğiniz bir acente vs var mıdır bunun için?
0
🌸anneboleyn
(09.02.21)
(3)

Şu kedinin cinsi ne? British gibi gözü tüyü ama böyle british görmedim hiç.

ananiyimioguz
Normalde gray, lilac, chocolate brown, white, renkte veya blue point gibi olabiliyor gördüm de bu tam olarak hangi çeşidi bilen var mı?https://www.facebook.com/100034863455035/videos/435898594248919
Normalde gray, lilac, chocolate brown, white, renkte veya blue point gibi olabiliyor gördüm de bu tam olarak hangi çeşidi bilen var mı?

www.facebook.com
0
ananiyimioguz
(05.01.21)
uzmani degilim ama british shorthair iste ya
0
speedy
(05.01.21)
british shorthair.
0
delidir yakalayin
(05.01.21)
Bicolor british shorthair
0
anneboleyn
(05.01.21)
(9)

Kedi maması konusu

anneboleyn
Merhabalar. 2 aylık yavru kedim için mama araştırmasındayım, kafam çok karıştı. Yüksek proteinli mamaların uzun vadede ev kedisine iyi gelmediği söylendiği için nd acana gibi mamaları eledim. Royal canin bana çok market maması gibi geliyor. En çok içime sinen proplan oldu ama onla ilgili de avrupada
Merhabalar. 2 aylık yavru kedim için mama araştırmasındayım, kafam çok karıştı. Yüksek proteinli mamaların uzun vadede ev kedisine iyi gelmediği söylendiği için nd acana gibi mamaları eledim. Royal canin bana çok market maması gibi geliyor. En çok içime sinen proplan oldu ama onla ilgili de avrupada market maması gibi şeyler okudum. Bunu vereceğinize bonacibo verin en azından fiyatı uygun falan diyen olmuş. Ne yapacağımı şaşırdım biraz. Bir de advance mama içime sindi içerik olarak ama onu da pek kullanan yok.

Uzun lafın kısası, yavru kedi için hangi mamayı önerirsiniz? Cinsi scottish straight.
0
anneboleyn
(13.12.20)
Bu kadar dert edilecek bir mesele değil. Ben pro plan junior ile başladım. 1 yaşından sonra da pro plan adult ile devam ettim. Şu an iki kedim var, ikisi de sizinkiyle aynı cins. Pro Plan Sterilised Somonlu yiyorlar. Epey de iştahlı yiyorlar. Veterinerim de gayet güzel mama demişti zamanında.
0
himmet dayi
(13.12.20)
Benim veteriner de 1 yaşına kadarki süreçte Royal Canin Kitten önermişti. Yolumun kesiştiği diğer veterinerler de öneriler arasına bu mamayı koymuştu. 4 aydır kedi bende. Tık demeden götürüyor kurusunu da yaşını da.

Scottish olduğu için özel gereksinimi olur mu bilmem.
0
desdenova34
(13.12.20)
@desdenova ben de hep iyi mama olarak duyuyorum ama nedense öyle bi izlenimi var bende. Bir de bi arkadaşımın kedisi royal canin yiyordu çok cılız bi kediydi, ondan da önyargılıyım ama o biraz kedinin yapısıyla ilgili sanırım.
0
🌸anneboleyn
(13.12.20)
Aynen kedinin yapısıyla ilgili biraz daha. Ben günde 50 gram veriyorum kedim çok hızlı kilo aldığı için. Doğduğunda bile kocaman patileri vardı boyuna göre :)

Sokak kedisi bu arada bendeki. Ofisin bahçesine düştü de aldım eve getirdim. Klasik sarman. Mama paketinin arkasında yazan ağırlığa göre günlük gramaj miktarını 5 öğüne bölüp veriyorum. Gayet verimli bir şekilde gelişiyor.

Bence denemelik ufak bir paket alıp kendiniz gözlemleyin. Zaten kedi sevmezse bırakıyor mamayı.
0
desdenova34
(13.12.20)
tekir kedimi 2 aylikken sahiplendim. dogdugundan beri de royal canin'le besliyorum. Mart'ta 2 yasinda olacak ve asiri buyumus ve irilesmis ve tabi ki kilo almis durumda. ustune kakasini da cok fazla yapiyor ve kokutuyor. ondan 6 ay buyuk bir van kedisi (ki kendisi dogustan iridir) ile neredeyse ayni boyutta su an.

veterinerin onerisi diye royal canin aliyordum ve nasil istahla yedigini tahmin edemezsiniz. olcuye gore veriyorum ama yine de kilo almaya devam ettigi icin degistireyim dedim. Virbac diye bir marka buldum, dusuk karbonhidratli ve royal canin gibi yedikce yemeyi gerektirecek maddeler yok icinde. 1 hafta olacak, virbac vermeye basladigimdan beri istahi duzene girdi dakika basi mama istemiyor ve kakasi da artik asiri kokmuyor.

virbac oneririm ancak biraz pahali 5 kilosu 300 kusur liraydi ve sadece belli veterinerlerde var.
0
nefertarii
(13.12.20)
3,5 aylık yavru kedilerimle cevaplamaya geldik. nd, acana gibi mamaları niçin elediğini pek anlayamadım. onlardaki sorun yüksek proteinli olması değil. şu deniyor, tahılsız oldukları için karbonhidrat kaynağı olarak kullanılan bezelye, patates vb. şeyler ileride organlarda rahatsızlık yaratabiliyormuş. benim yaptığım araştırmalar içerik olarak en iyi mamanın orijen olduğu yönünde (çünkü içinde bu patates vs. de yok), onun da hem yetişkin hem yavru kedilerin yiyebildiği bi çeşidi vardı kitten and cats diye. ben de royal canin'le başlamıştım, 3 aylık olana kadar şu ilk aşama olanı yediler veterinerin de tavsiyesiyle. fakat benimkiler sokaktan kurtarılan kediler ve sindirimleri, bağışıklıkları hep sorunluydu. gazları oluyodu. acana first feast'e geçtim. şu an öyle büyük bir gaz problemimiz yok, fakat bu düzenli verdiğim probiyotikler sayesinde de olabilir. yani ben mamaya ek olarak vitamin ve pro/prebiyotik takviyesi de yapıyorum. proplan'ın acana, orijen, nd ayarında bir ürün olmadığını düşünüyorum. royal canin ise bunların bir tık altı ama diğerlerinin de bir tık üstü gibi. advance mamayı duymadım. bonacibo uygun fiyatlı ama öyle övüldüğü gibi harika bir içeriği yok gibi. onda ve baktığım bir iki iddialı ucuz mamada hayvansal ürünün kendisi yerine tozu kullanılıyor. ama içindeki takviyeler sanırım iyi.

kısacası bütçen elveriyorsa orijen. alternatif olarak nd, acana veya royal canin'in kedine uygun olan türü ya da yavrular için olanı diyorum. ben şimdilik bu çizgiyi takip ediyorum.

edit: wow üstteki cevabı yeni okudum. bütçe elveriyorsa o da iyi olabilirmiş. zaten sadece veterinerlerde satılanlar her zaman daha iyi oluyor. hatta royal canin'in de veteriner versiyonları var aynı ürünlerin piyasada olmayan, bir tık daha iyi oluyor aynı görünmesine rağmen.
0
snape i başından beri tanırım
(13.12.20)
Hepinize teşekkür ederim tavsiyeleriniz için.

@snape yüksek proteinli mamaları elememin sebebi bir çok yerde şunu okudum, ev kedileri malum çok hareketli olmadığı için o kadar protein fazla geliyormuş ve uzun vadede böbrek ve cilt hastalıklarına neden oluyormuş. Böbrek hastalarının çoğunun yüksek proteinli mamalarla beslenen kediler olduğunu söyleyen bir veteriner yorumu da duydum. Bu sebeple mesafeli yaklaşıyorum ama tekrar bakacağım.
0
🌸anneboleyn
(13.12.20)
evet ev kedileri çok hareketli olmadığı için fazla protein uzun vadede çok yararlı değil ama 1 yaşına kadar kediniz gelişim sürecinde. üstelik cinsini belirttiğiniz kedilerde genellikle bağışıklık sistemi sorunları olabiliyor. proteinden ilk 1 yaş çok da kaçmamak gerekiyor demişti benim veterinerim. haftada bir kuru mama yanında yumurtayla besledik bizimkini. kısırlaştırma için tahlil yaptıklarında hiçbir sorunu yoktu(6aylıkken)
kısırlaştırma sonrası biraz daha önemli, hareketlerini gözlemlemek, hareketlilik durumuna göre mama öğünlerini de ayarlamak gerekiyor.

hill’s, royal canin, nd gibi mamaların içeriklerini inceleyip içime sinenleri arasında rotasyon yapıyorum. sürekli aynı mamayı yemeleri de çok sağlıklı gelmiyor bana ki danıştığım iki üç veteriner de aynı şekilde yönlendirme yapıyor.

mama içerikleri için suzionline.com’daki mama incelemelerini okumanızı tavsiye ederim.
0
amelie poulain
(14.12.20)
Yillarca proplan kisir kedi mamasi kullandim. Su an 10 yasinda olan kedimin tuyleri hep kepekli ve sertti. Yaklasik 1 yildir proplan expert care kullaniyorum. Tuyler inanilmaz guzellesti, kepek sorunu ortadan kalkti, yumusacik pelus bir seye donustu hayvan. Kakanin, cisin kokusu degisti kalmadi resmen. Yeni gelen minigimize de ayni urunun kittenini aldik. O da oldukca mutlu.
İcinde probiyotik de var. Belki ondan bu değişiklikler.

Proplana devam ederken arada nd, acana falan denedik ama mutlu etmedi kedimizi. Hatta nd’yi hic sevmedi. Ama expert care ile mutlu. Veterinerlerde satiliyor sadece.

Bu arada royal caninin ozellikle veteriner serileri iyi.
0
65 derece
(14.12.20)
(18)

Kedi 101

anneboleyn
Selamlar, bir kedi sahiplendim, henüz gelmedi 10 gün içinde gelecek hazırlıklarını yapıyorum. Temel malzemelerini alacağım set olarak ancak özellikle kum ve mama konusunda desteğe ihtiyacım var. Yavru 2 aylık, royal canin kitten düsünüyorum, iyi bir mama mıdır? Kum olarak hangi markayı tavsiye eders
Selamlar, bir kedi sahiplendim, henüz gelmedi 10 gün içinde gelecek hazırlıklarını yapıyorum. Temel malzemelerini alacağım set olarak ancak özellikle kum ve mama konusunda desteğe ihtiyacım var. Yavru 2 aylık, royal canin kitten düsünüyorum, iyi bir mama mıdır? Kum olarak hangi markayı tavsiye edersiniz? Bunun dışında da şunu kesin al, bu gereksiz alma vs tavsiyeleriniz varsa dinlerim. Çok teşekkürler.
0
anneboleyn
(08.12.20)
Royal Canin iyidir, ama N&D ya da Advance daha iyidir.
Kum olarak EveryClean gibi uçuk markalara girmeye gerek yok. Evinize en yakında petshopta satılan kumu alıp deneyin, biraz deneme-yanılmayla bulursunuz hoşunuza giden kumu. Benim tavsiyem Bentonit (yani topaklanan) kalın taneli kedi kumu olur (ince taneli çok dağılıyor eve).

Bunun dışında tarak vs. şimdilik almayın. Biraz büyüyünce direkt Furminator alırsınız.
Gimcat vs. destekleyici vitamin ufaktan, çok az kullanabilirsiniz ama abartmaya gerek yok, şişmesin hayvan (ki çoğu vitamin kemik gelişimini engelliyor demişti veterinerimiz zamanında).

Tuvalet olarak bence kapalı tuvalet alın, ve bulabildiğiniz en büyüğünü alın (seneye de giyer mantığı bu aslında, büyüyünce de rahat rahat geniş geniş kullanabilsin).

Saçma sapan oyuncaklara saçma sapan paralar vermeyin. Oynamıyorlar çünkü. Evdeki en ucuz ve en anlamsız oyuncak çok daha hoşlarına gidiyor (ip vs.)

Tırnak makası alın mutlaka, bulunsun. Ayda bir kendiniz kesersiniz, çok basit, gözünüz korkmasın.

Tırmalama tahtası belki gerekebilir, kediye bağlı o, bizimkilerin etrafı tırmalama huyu olmadığı için ihtiyaç olmamıştı.

Mama-Su kabı olarak da yine saçma paralar vermeyin. Mümkünse metal olsun, o da sırf bi tık daha temiz duruyor diye. Bizde 2 metal mama kabı var mesela, su kabı olarak da evdeki porselen tabağı kullanıyoruz.
0
esse classic
(08.12.20)
Mama olarak Pro Plan Junior somonlu kullanmıştım ben 1 yaşına kadar. Sonra pro plan somon yetişkin maması, şimdi de pro polan somon kısırlaştırılmış kedi maması kullanıyorum. arada bir ödül olsun diye felix somonlu alıyorum. Kedilerin için dışı somon oldu ama başka bir şey verince iştahla yemiyor. felix verince çıldırıyor sevinçten.

Kum olarak Eczacıbaşı'nın pisi pisi marka kumu var. Gayet iyi bir kum. Fiyatı de ortalama.

Bunlar dışında kedinin oynayacağı top gibi bir şey öneririm. Ama mutlaka peluş gibi bir şey olsun. Sakın sert olmasın. Gecenin bir yarısı o sert topla oynarsa lambur lumbur uyutmaz.

en önemli şeylerden biri tırmalama tahtası. Mutlaka olsun.

Kum için temizleme küreği lazım olacak. Veteriner ziyaretleri için taşıma çantası kesin olmalı. Arada bir tarama lazım. Kedi tarağı yine kesin olmalı. Furminator diye bir şey var. O çok iyi.

Son olarak koltukları vs. temizlemek için "Hurricane Fur Wizard Kendini Temizleyen Tüy Toplama Fırçsı" var. İnanılmaz bir icat. Kedisi olan kesin almalı.
0
himmet dayi
(08.12.20)
magicsand ince taneli kumdan memnunum oneririm.
evde kedi yatagi yapimi videolarindan bakip yapabilir veya alabilirsiniz. ben videodan yapmistim bir miktar elyafla geniscene ikinci senesi doldu^.^
0
ala09
(08.12.20)
Tavsiyeler için çok teşekkür ederim, ben şimdiden furminatör sepete eklemiştim ama, acelesi yok mu dersiniz? Annem biraz pimpirikli tüy konusunda, ondan ilk onu atmıştım sepete aslında :)
0
🌸anneboleyn
(08.12.20)
Furminator alın. Ama her gün onunla taramayin. Günlük normal tarakla tarayın. Furminatoru haftada bir kullanın.
0
elorelia
(08.12.20)
Günlük tarama için eldiven gibi taraklardan alsam olur mu?
0
🌸anneboleyn
(08.12.20)
Kedi ufak olduğu için ilk zamanlar çok bi taranma ihtiyacı olmayacak zaten. Forminator dediğimiz şey hayvanın boyu kadar şu an :)
Bana kalırsa sonraya bırakılabilecek bir şey şu an.
Kedi tarama eldivenleri var, bu boyuttayken Furminator'den daha etkili olur hatta eldiven.

Bir de yukarıda biririsi kedi yatağı yazmış aklıma geldi.
Kedi yatağı falan hevesiniz yoksa almayın. Sizin hevesle aldığınız minnoş yataklar onların umrunda bile olmuyor.
Onun yerine kışın petek üstünde yatmayı tercih ediyorlar. Ya da battaniye/pike üstüne kıvrılıyorlar genelde.
0
esse classic
(08.12.20)
Kışın kediler daha az tüy döker. O yüzden belki de 2-3 ay furminatore ihtiyaç duymayabilirsiniz. Tüy toplama fırçası çok daha önemli. Kediyi furminatorle tarasan da tüy dökecek çünkü. O dökülen tüylerin toplanması daha önemli.

edit: 2 aylık olduğunu unutmuşum. Bu ara zaten hiç tüy dökmez. O yüzden ne furminator ne de tüy toplama fırçasına ihtiyaç duymazsın.
0
himmet dayi
(08.12.20)
@himmet önerdiğiniz tüy toplama fırçasını hemen ekledim sepete.

Bir de taşıma kutusu klasiklerden alacaktım ama sırt çantası daha rahat olur dediler, bana biraz manasız geldi. Önerir misiniz sırt çantası?
0
🌸anneboleyn
(08.12.20)
Sırt çantasına falan gerek yok, ben şahsen hayvan için çok rahat bir şey olduğunu düşünmüyorum. Hem normal çantadan daha küçük, hem de taşırken çok sallanıyor gibime geliyor.
Standart çanta en temizi. Ayrıca cidden manasız ve çirkin.
0
esse classic
(08.12.20)
@esse bana da hayvan için hiç rahat gözükmedi ya. Teşekkür ederim yorum için.

Mamayı açık olarak alsam sorun olur mu? Fiyatta biraz farkediyormuş sanırım. Cinse göre farklı mama kullanmaya gerek var mı?
0
🌸anneboleyn
(08.12.20)
Cinse göre mama olayı bence tamamen yalan. Gerçek de olabilir ama bence yalan :D
Açık mama alacağınız yere güveniyorsanız alın. Bizim petshop bi ara açık mama satıyordu, adam cidden gözümün önünden yeni, SKT sıkıntısı olmayan paketi açıp veriyordu ama dükkanı kapattı.

Araştırıp etrafınızda bu tarz güvenilir bir pet shop varsa alın tabi, ama değilse kapalı alın. Tabi fiyat artıyor kapalı alınca.
İleride yetişkin mamaya geçince zaten 10kg'lik paket alırsınız, o zaman çok daha uyguna geliyor (biz şu an öyle yapıyoruz).
0
esse classic
(08.12.20)
Diğer mesajları okumadan yazıyorum,

Temel ihtiyaçlarınız

-mama kabı
-ıslak mama kabı
-su kabı

Taşıma kafesi
Kapalı kedi tuvaleti (açıktan dışarı sürekli kum dökülüyor)
Temizmama micho kalın taneli kedi kumu
0
i ve been mistreated
(08.12.20)
10 yıldan fazladır kedilerim oldu.

Petshoplardan veya tanıdık olmayan veterinerlerden alınan açık (buzdolabı poşetine konulan ve kilo ile satılan ) mamalara çok dikkat edin. son yıllarda inanılmaz sahte ürün var piyasada. şeklini ve rengini ayırt etmeniz imkansız. bunları deneyimlediğim için artık amazondan ND mama alıyorum. kafam rahat.
eğer aldığınız mama gerçekten orijinalliğinden ve son kullanma tarihinden eminseniz ND-PROPLAN-ROYAL CANIN piyasanın iyi mamalarındandır. evde mamayı ölçülü verin, sürekli mama kabı dolu olmasın. mamayı hava almayacak şekilde saklayın.

kedi kumu olarak proline markasını, piyasada ucuz ve güzel topaklandığı için marsilya sabunlusunu kullanıyorum, tavsiye ederim.

kedi suyunu ve mama kabını plastik olmayan mümkünse seramik-cam gibi sağlıklı materyalden seçin, günlük olarak bu ikisini de ovalayarak yıkayın.

wc'yi asla mama kabına yakın koymayın. mümkünse gözden uzak, banyoya vs koyabilirsiniz. Tuvaletini en geç gün aşırı temizleyin. Topakları dağıtmadan aşırı sallamadan toplayın. Her toplamada yeni kum ilave edin. zamanla alışacaksınız.

Kedinizi bir odaya kapatmayın, evin tüm odaları açık olsun. küçükken ufak uyarılarla kedinize girmemesi gereken yerleri öğretin. (bizimki asla mutfağa girmez mesela. asla masaya-tezgaha çıkmaz)

kediniz bir oyuncak ve süs olmadığı için ona çıngıraklı tasmalar asla takmayın. Özgür bırakın o zaten evde kendine ait bir düzen kuracaktır.

Ve asla yıkamayın, traş etmeyin.

temel ihtiyaçlar:
büyükçe kapalı bir kedi tuvaleti. (üstüste geçenlerden değil)
mama kabı + su kabı
kedi taşıma kafesi
kaliteli junior mama
bentonit kum

bunlar haricinde kediniz ihtiyaç duydukça diğer ekipmanlara para gömersiniz.
0
bugisme
(08.12.20)
Yukardakilere ek şunu söylemek istiyorum sadece alıcağınız tuvaletin yerden yüksekliğine dikkat edin 2 ay çok küçük demek kedi. Çok yüksekse atlayamayabilir biraz alçak olsun.
0
hindistan cevizi
(08.12.20)
Çoook teşekkür ederim çok güzel tavsiyeler geldi. Son olarak, tırmalama tahtası başlangıç için önermiyor musunuz? Önerilerde çok göremedim.
0
🌸anneboleyn
(08.12.20)
Bir de hanımefendi geldiğinde isim önerisi isteyeceğim <3 şimdiden telaşına düştüm onun da :)
0
🌸anneboleyn
(08.12.20)
Tırmalama tahtasını ufakken almanız aslında iyi olur, ileride koltuk kenarlarını tırmalamaz. ufaktan alışmazsa ileride canı nereyi isterse orayı tırmalar. bu sıkıntıların çözümü de o kısıma kolonya sürmektir. kediler kolonyadan nefret eder. bizimki tırmalama tahtasını da unuttu, halıları tırmalıyor sadece, bizim de işimize geliyor. aslında kediler eğitilmez derler ama küçükken neye alışıyorsa karakteri o yönde gelişiyor. bizimkinin adı tomris bu arada anlamı tarihteki ilk türk kadın komutanı ve hükümdarı.
0
bugisme
(10.12.20)
(8)

İş piyasası ne durumda? (tr/dünya)

bluewhale
Turkiyede ve dünyada(avrupa/k.amerika vs) iş piyasasının şuan ki durumuyla ilgili bilginiz geçen senelerle kıyaslama şansınız var mı ? iş bulmada, değiştirmede sorunyasıyor musunuz? Pandemi büyük anlamda etki ediyor mu?
Turkiyede ve dünyada(avrupa/k.amerika vs) iş piyasasının şuan ki durumuyla ilgili bilginiz geçen senelerle kıyaslama şansınız var mı ? iş bulmada, değiştirmede sorunyasıyor musunuz? Pandemi büyük anlamda etki ediyor mu?
0
bluewhale
(24.11.20)
Avrupa'da kendi kısıtlı çevreme (arkadaşlar, ofis ortamı ve uzaktan tanıdıklarım) bakarak pek bir değişiklik olmadığını söyleyebilirim. Maaşlar ve bonuslar aşağı yukarı aynı. Ben başta bu dönemde iş değiştirmeyi riskli buluyordum ama yılbaşından sonra alternatiflere bakmayı düşünüyorum.
0
bruce mclaren
(24.11.20)
Ingiltere berbat. Zaten Brexit muhabbeti vardi anlasamadilar senelerdir, firmalar onumuzu goremiyoruz hard brexit gelecek bilmemne diye alim yapmiyordu bir de ustune virus cikti. Is degistirmek falan cok buyuk luks herkes isini koruma derdindee, hizmet sektoru coktu zaten.
0
neck_and_neck
(24.11.20)
ben burdan hareketle görüşümü söyleyeyim. sürekli iş değiştirme ile ilgili sorular soruluyor. tam sene sonu, bütçeler bitti/bitiyor, şirketler yeni eleman alımlarına başlıyor ocak ayı için. bence gayet canlı sadece süreçler çok uzun anladığım kadarıyla.
0
regina phalange
(24.11.20)
Ben hukuk camiası için söyleyeyim işler kesat. Millette o kadar para yok ki avukata da para vermiyolar. Çok iyi yerde bürosu olan pandemiden önce çok kazanan bi arkadaşım hiç iş yok diye ağlıyor başka bi arkadaşım kapattı bürosunu memleketine döndü. Bi arkadaşımın geçen sene 2250 lirayla stajyer avukat olarak girdiği şirkete bu sene başka bi arkadaşımı 1500 e aldılar piyasa durgun demişler.
0
hindistan cevizi
(24.11.20)
Pandemi sürecinde 3 kez iş değiştirdim, bu tabi benim salaklığım ama it tarafında piyasa hareketli diyebilirim burdan yola çıkarak :)
0
anneboleyn
(24.11.20)
IT'de piyasa epey hareketli. Türkiye'de bile bir sürü pozisyon açıldı bu yıl.
0
roket adam
(25.11.20)
Ben IT'de terfi aldım. İşe giren çıkan vb. derken bu fırsatı öngörüyordum zaten, beklediğim gibi de oldu. Yurtdışına bağlı bir şirkette çalışıyorum.
0
burka
(25.11.20)
(Avrupa) Teknoloji, muhendislik vb... alanlarda mart nisan civari bir panik hali vardi, herkes durmus veya yavaslamis onunu gormeye calisiyordu, ise alimlar da azalmisti. Su an cogu firma sistemlerini oturttu calismaya devam ediyor. Ise alimlar da normale donmeye basladi.

Hizmet vb... sektorler devletlerin aldigi kararlardan cok etkilendiler. Ozellikle part time islerle gecinen ogrenci ve gocmen kesim issiz kaldi, bazi devletler bu kesimler icin yardim programi yapiyorlar.
0
cleric
(25.11.20)
(17)

kaprisli iş arkadaşları

kakamelsokoban
selam arkadaşlar. aslında soru değil de dertleşmek gibi yazmak istedim buraya, çok daraldım çünkü. bi devlet kurumunda çalışıyorum, kadınların yoğun ağırlıklı olduğu ancak bu kadınların yaklaşık %80inin 30 yaş üstü ve bekar olduğu bir kurum. evli olanlarımız %20lik kısım kadar ve bunun da aşağı yuka
selam arkadaşlar.
aslında soru değil de dertleşmek gibi yazmak istedim buraya, çok daraldım çünkü.

bi devlet kurumunda çalışıyorum, kadınların yoğun ağırlıklı olduğu ancak bu kadınların yaklaşık %80inin 30 yaş üstü ve bekar olduğu bir kurum. evli olanlarımız %20lik kısım kadar ve bunun da aşağı yukarı %5i çocuklu kısmını oluşturuyoruz.

malum kamuda esnek çalışmaya geçildi, tüm personel işe bir hafta gidiyor bir hafta gitmiyor. yalnızca işe gittikleri hafta çalışıyorlar, diğer hafta idari izinli sayılıyorlar. 10 yaş altı çocuğu olanlar için de evden çalışma getirildi. kimi kurumlar direkt idari izin vermişler ama bizde iş yoğunluğu olduğu için gelip gitmekle uğraşmayın siz hep evden çalışın dediler, yani diğerleri gibi bir hafta çalışıp bir hafta izinli değiliz, hep iş başında olacağız ama memnun olduk toparlanıp eve geldik bugün de ilk haftamız bitiyor.

şimdi bu %80lik kısım için şöyle bir bilgi vericem. bu kadınlar evlenmek isteyip evlenememiş değiller. evlenip de koca kahrı mı çekicem diyip evlenmeyi hiç düşünmemiş olan, çok güzel, çok bakımlı ve hayatı doya doya yaşayan kadınlar. pandemi patlayana kadar en az 2 ayda bir farklı ülkelere giden, geniş arkadaş çevreleri olan, ekonomik bağımsızlıkları olan, kendi ayakları üzerinde duran, akıllı, kültürlü, birikimli kadınlar. bir kısmı çocukları çok seviyor ama sırf çocuk sahibi olmak için biriyle evlenip kaynana, görümce, elti saçmalıklarına bulaşmak istememişler. bunlar onların açıklamaları, benim yorumum değil bu arada. dışarıdan bakınca "yaşıyorsunuz bu hayatı" denilecek, zaman zaman kendi seçimlerimi bile sorgulatacak kadar hayatın keyfini çıkararak yaşayan bir tayfa. içlerini bilemem tabii ki.

aynı arkadaşlar çocuklularla ilgili herhangi bir pozitif ayrımcılık yapıldığında ise çıldırıyorlar. hem kendi seçimleri sonucu bunu tercih etmişler, ama en basiti 10 yaş altı kadınların evden çalışma hakkına o kadar kızmışlar ki bakanlığa kadar arayıp iptal ettirmekle uğraşıyorlar. en sonunda onların gazını almak için de çocuklular da haftada 2 gün işe gelsin o zaman diye karar çıkmış. pazartesi ve salı günleri işe gideceğim ama haftada 2 gün kızımı kime bırakıp gideceğim kara kara düşünüyorum şu an. eşim de sağlıkçı olduğu için izinleri kapalı, ne yazık ki onunla dönüşümlü çalışma şansım yok, eve bile zor geliyor yoğunluktan. evet evde çocuklu çalışmak işyerinde çalışmak kadar verimli olmuyor kabul ediyorum, en az %20 kapasite kaybım var ama bunu da akşamları kızımı uyuttuktan sonra çalışmaya devam ederek kapatmaya çalışıyorum mesela. benim çocuğum var çalışamıyorum deyip kenara çekilmiyorum. kimsenin ağzına laf vermiş olmayayım diye ekstra dikkat ediyorum. asla çocuğumu kullanıp kafa izni vs gibi ayrımcılık istemedim, istemem de. ama bunu yapmayacağımı bile bile benim dışımda verilmiş bir kararda bile bana düşman oluyorlar. kararı veren ben değilim, uygulamaya koyan ben değilim. ben sadece bana verilmiş bir hakkı kullanıyorum. şikayeti olanlar gidip üstlerle konuşmak yerine bize surat yapıp laf sokarak huzursuz ediyorlar, düşmanca davranıyorlar. bu sürekli kalacak bir uygulama değil en nihayetinde. bir süre sonra yine yüzyüze çalışacağız ama yarınlar yokmuşcasına kin gütmeye başladılar iyiden iyiye. benim kızdığım ve eleştirdiğim nokta bu. şikayet merci ben değilim neticede.

kızımı bırakacak birini bulmak biraz da şu açıdan zor, hem evde kedimiz var kedi olduğu için ne temizliğe ne çocuk bakımına gelecek birini bulmak kolay olmuyordu zaten. bir de eşim sağlıkçı olduğu için pandemide yüksek risk grubunda bir çalışan olduğu için bulduğumuz bakıcılar da riske girip bizimle çalışmak istemiyor. ben de kızımı başkasının evine götürüp bırakmak istemiyorum dünya kadar kötü şey görüyoruz duyuyoruz açıkçası güvenemiyorum.

geçen hafta cuma günü işlerimi toparlamaya çalışırken bile bir afra tafralar, laf sokmaya çalışmalar, yok eve gidenler kendilerini izinli sanmasın, evden de çalışılacak sonuçta bu bir idari izin değil vs kendi aralarında konuşur gibi bize duyurmaya çalışmalar. hayırdır bir problem mi var desem, ay yok canıım sadece konuşuyoruz vs diyecekler mesela sanki ben yok yere problem çıkarıyormuş gibi olacağım. lanetler olsun zaten son gün diye sustum, duymamaya çalıştım, bütün dertleri üzerimize oynayıp birimizle kavga çıkartıp içlerini dökmekti ama ne ben ne de diğer anneler sesimizi çıkartmadık nasılsa uzun süre görüşmeyeceğiz diye.

şimdi de pazartesi salı 2 gün kızımı kime nasıl bırakıp gideceğimi düşünmek zorundayım sırf onların çekememezliği yüzünden.

daha önce de buna benzer bir şey oldu mesela, aldım karşıma konuştum en çok sesi çıkan bir tanesini. dedim ki neden böyle yapıyorsun bu senin tercihinse sen kendi seçiminin ben kendi seçimimin sonuçlarına katlanacağız. ben 3 senedir işe uykusuz geliyorum, kakasıydı, kusmuğuydu, hastalığıydı, dişiydi bilmem ne derken bütün hayatımın ekseni kaydı ama ben istedim ben doğurdum bunları göze alarak yaptım bu çocuğu. bir yandan eşimin ailesi de sorunlu insanlardan oluşuyor, bir sürü ailevi sorunla da boğuşuyorum. sen bunların hiçbiriyle uğraşmak istemediğin için kendini bunlardan uzak tuttun. ben bu sorunlarla boğuşurken sen norveçte kuzey ışıklarını izliyordun örneğin. ya da dünyanın herhangi bir yerinde arkadaşlarında geziyor, eğleniyordun. herkesin hayatının kendine göre artısı eksisi var, neden böyle kendi işine yaramayan bir şey olduğunda düşman kesiliyorsun diye sordum.

verdiği cevap şu oldu.

"senin seni seven bir kocan, mutlu bir evin, güzel sağlıklı bir çocuğun var. benimse ne sevenim, ne de sevdiğim var. sen üzülsen bile evine gider ailenle teselli bulursun benim bunları yapma şansım yok. o yüzden sen üzülsen bile tolere edebilirsin ama ben edemem. o yüzden işime gelmeyince sesimi çıkarıp durumun düzeltilmesini istemek benim hakkım."

belki de yanlış düşünüyorum ama bu düşünce tarzı bana bencillik gibi geldi. ben böyle bir şey düşünsem dahi karşımdakine bu kadar açık konuşacak kadar cesur olabileceğimi sanmıyorum açıkçası.

ben bunu saf bir bencillik olarak değerlendirdim. siz olsanız ne düşünürdünüz?

Cevap verenlere şimdiden teşekkürler, sevgiler.
0
kakamelsokoban
(13.11.20)
Akıllı, kültürlü, birikimli demişsin de bence bunlar geri zekâlı. Siz de onları üstünüze şikâyet edin.
0
dissendium
(13.11.20)
Kadınların çalışmasının yasaklanması lazım slkdgjsdgj. Şaka bi yana ortam çok kötüymüş hocam geçmiş olsun.

İkiniz de haksızsınız bence.

İşyerinde verilen maaşın, tanınan hakların sadece işle ilgisi olması lazım, aileyle, iş dışındaki hayatla ilgili değil. O açıdan arkadaşlarınız "ortada bir haksızlık var" demekte haklılar. "Benim çocuğum var zaten hayatım zor vs." şeklinde düşünmeniz hatalı.

Öte yandan devlette çalışıyorsunuz ve bu konuda kararların akıllı mantıklı bir şekilde alınması zaten imkansız. O durumda "o da gelsin" yerine "ben de gitmeyeyim" demek lazım. Bunu kişisel bir mesele haline getirmek manyaklık.

Yine de "onlar yüzünden böyle oldu" diye düşünmeyin, yani size verilen o hak zaten adil değildi, hiç verilmeseydi zaten bakıcı vs. bir şey ayarlamanız gerekecekti. Bakıcınızı ayarlayın. Sadece annelere özel bir düzenleme yapıldığında "yahu onların ne suçu var, onlara da bu hakkın tanınması gerek" diyin, siz de bencillik yapmayın. Belki zamanla düzgün bir iletişiminiz olur.
0
plutongezegendegilmi
(13.11.20)
Aslında sorunun kaynağı bu evden çalışma konusunun tüm çalışanlara eşit olmaması. Çalıştığınız kurumun çalışanlar arasında bir tartışma ortamı oluşmayacak şekilde bunu planlaması gerekirdi. İş yerine çalışmaya gelenlere ek izin mi eklenir, ek maaş mı eklenirdi bu tartışma ortamı oluşmasın diye ayarlamaları gerekirdi. Sizin bahsettiğiniz durumda ister istemez çalışanlar arasında bu şekilde tartışma ortamı oluşması normal.

Siz nasıl iş arkadaşlarınız için dışarıdan baktığınızda "hayatlarını yaşıyorlar, keyifleri yerinde, şanslılar" diye düşünüyorsanız şuan onlarda siz evli, çocuklu olduğunuz için sahip olduğunuz haklar için "ne kadar şanslı, evinde çalışırken keyfi ne kadar yerinde" diye düşünüyorlar. Bu düşüncenin kaynağı da iş yerinin yanlış planlaması.

Onların yaptıkları yanlış size böyle tavırlı davranmaları doğru değil. Sonuçta bu sizin kendi düzenlemeniz değil. Ama sizin tavrınız aynı şekilde yanlış. İnsanların ne yaşadıklarını bilmeden bu şekilde konuşmanız hiç doğru değil. Onların evlilikleriyle ilgili sorunları yok, çocuklarıyla ilgili sorunları yok, eşlerinin aileleriyle ilgili sorunları yok ama başka sorunları olup olmadığını bilemeyiz. Bir insanın dışarıdan hayatı yaşıyor gibi gözükmesi, hayatında sorunlar olmadığı anlamına gelmez. Ben bebek bakıp sabaha kadar uyumuyorken sen gezip tozdun diyemezsiniz. Bilemezsiniz insanlar ne yaşıyor.
0
GoodMorningTeacher
(13.11.20)
Ben bu hikayedeki evlenmemeyi tercih etmiş olan tarafım. Benzer bir durum benim çalıştığım yerde de yaşansa ben de karşı çıkardım. Ama tutup "onlar da işe gelsin" diye değil, hep beraber evden çalışalım madem" olarak ayaklanırdım muhtemelen.

Çocuğu olan birine pozitif ayrımcılık yapılmasını doğru bulmuyorum. Üremek ya da ürememek kişinin kendi tercihidir. Evlenmek de öyle. Ama sırf biri üredi diye ona ek avantaj sağlanıyorsa, hayatında tercih etmediği bir şey yüzünden karşıdaki kişi neden haksızlığa uğrasın ki?

Not: Kendi açından baktığında haklı görebilirsin ama ben de kendi açımdan baktığımda eksik kısımlar görüyorum.
0
lcha
(13.11.20)
Yukarıda yazan arkadaşlara katılmakla birlikte, o insanlar bir şeyler yaşamıyor da olabilir. Keyifleri inanılmaz yerinde de olabilir. Bu da kendi hayatlarını planlamaları sayesinde oluşan bir durum olur. Durup düşünmüşler bir şeylerden fedakarlık etmişler. Siz ise bunları göze almışsınız, böyle bir sorumluluğun altına girmişsiniz. Bu yanlış demiyorum bu arada, ama iki tarafın da seçimleri ve sonuçları söz konusu.

Ancak bunlar iş hayatından bağımsız şeyler. Size “siz çile çektiniz bebek baktınız, bu da ödülünüz, evden çalışın.” Denmemiş. Nedense öyleymiş, bu doğal bir hakkınızmış gibi yazmışsınız. Üzgünüm ama değil. Çocuğunuzu bırakacak yer olmaması vs büyük sıkıntı anlıyorum ama günün sonunda işyerindeki kimseyi ilgilendirmez bu. Tamamen sizin sorununuz. Bunları göze alan sizsiniz. Bu bir pozitif ayrımcılık hakkı doğurmuyor. İnsanlar pandemin ortasında işe gitmek zorundaysa siz de gitmelisiniz, evden çalışılabiliyorsa onlar da çalışabilmeli. Özel hayatınızda ne olduğu burada bir parametre değil.

Arkadaşınız da inanılmaz saçmalamış bu arada eklemeden geçmeyeyim. İkinizin argümanlarını da haksız buldum.
0
anneboleyn
(13.11.20)
Ben de arkadaşlara katılıyorum. Bu noktada "benim çocuğum var, öyleyse başkalarına tanınmayan bir rahatlık hakkı bana tanınmalı" gibi bir şey bana biraz ayrımcılık gibi geliyor. Bu devlete göre pozitif olabilir ama çocuksuz bir vatandaş olduğum için bana bildiğin negatif ayrımcılık yani. Sizin çalışma rahatlığınız, başkalarına ekstra iş yükü olarak da yansıyor veya yansıyacak olabilir. Sizin covid olma riskinizi neden bekar takım arkadaşlarınız üstlensin?

Ancak, bu insanlarla neden bu münakaşaya girdiğinizi anlayamıyorum. Ben olsam devlet vermiş kardeş, paşa paşa hakkımı kullanıyorum der geçerdim. Bunu niye bu kadar kafaya takıyorsunuz ki?
0
roket adam
(13.11.20)
arkadaşlar genel olarak şunu söylemek istiyorum ben burada evden çalışmak benim hakkım demedim yalnızca bana böyle bir hak verilmiş ve ben bunu kullanıyorum dedim. ama arkadaşların sinirlenip muhatap alacağı bir merci değilim ben, şikayet olanlar üst merciye gerekli başvuruyu yapmak yerine gelip bana ve diğer annelere çemkirmeleri, laf sokmaları sizce normal mi yani? eleştirdiğim nokta bu. evet ortada bir haksızlık var ama bu haksızlığı yaratan ben değilim, çözüm noktası da ben değilim bunun için idari kısım var. onlar bana, ben onlara kavga ederek çözülecek bir şey değil bu. hoşuma gitmeyen bir uygulama olduğunda ben de o uygulamaya katılanlara mı surat yaparak çözmeliyim yani?

bir de sen de geziyorsun tozuyorsun diye ona söylememin sebebi başta o arkadaşın senin çocuğun var eşin var hayat sana güzel demesi üzerineydi zaten. sen benim hayatımın olumlu yanlarını görüyorsun ama senin hayatının da bana göre olumlu yanları bunlar dedim. tamamen seçim meselesi sonuçta. kimse kimsenin kişisel tercihlerini ve sonuçlarını eleştirememeli bana göre.
0
🌸kakamelsokoban
(13.11.20)
bu tiplere ne dendiğini herkes biliyor ama haklılar. çocuğu olana neden pozitif ayrımcılık yapılıyormuş? bak kendin söylemişsin "benim tercihim" diye.

sadece küçük çocuğa üzüldüm.
0
ya ben lan neyse
(13.11.20)
Yav zaten haftanın 3 günü, adamları ne zaman görüyorsun da sana surat yapıyorlar da sinirleniyorsun onu gerçekten tam anlayamadım ben. 2 gün de gözünü kapat devam et derim.
0
roket adam
(13.11.20)
@j r r tolkien hayranı evet onlar bir hafta işe gelip çalışıyor diğer hafta idari izinli sayılıyor. biz her hafta evden çalışacaktık. şu an için yapılan uygulamaysa 2 gün işyerinde diğer günler evden çalışma, bizim için idari izin yok.
0
🌸kakamelsokoban
(13.11.20)
Kadınların kadınlara yaptıkları eziyeti çekememezliği kimse kimseye yapmıyor. Bekar kadınların siz çocuklu çalışanlara çemkirmeleri evet yanlış. Bu sorun bence de böyle çözülmemeli.
Bu kararı üst mercilere şikayet edip sorgulatmaları gerekir üst merci de kolaya kaçıp çözümü sizleri iki gün işe getirtmekte bulmuş. Asıl ben o arkadaşın yerinde olsam buna ses çıkarırım. Hep beraber iyi şartlarda çalışmak varken, benim şartım kötüyse onlar da iki gün gelsin madem diyip sakinleşmek çok anlamsız.
Bekar çocuksuz olup evinde yaşlı ya da kronik hasta bakan kadınlar ne olacak peki, onlara sorsak bize de izin verilsin diyecekler.
İş arkadaşınız ya da sizin için tamamen haksızsınız diyemiyorum. Ama bu süreçte işe gitmek zorunda olanlara da fazla mesai, siz evdekilerden bir saat işe geç başlama hakkı gibi iş yükünü az da olsa hafifletecek şeyler yapılsaydı keşke
0
umutsuzevjınıkı
(13.11.20)
Benim durumum birazcık farklı.
Erkeğim. 9 senedir otizmli kardeşime, yasal vasisi olarak tek başıma bakıyorum.
O süre içinde hiçbir çalıştığım iş yerinden bir ayrıcalık istemedim. Hatta ne evli insanların sahip olduğu ek haklara sahip olabildim ne de bekarlar gibi "hayatımı" yaşayabildim.

İnsani açıdan bakarsak:
Ofise zırt pırt çocuk getirilmesi, buldumcuk anne babalar, anne babaların sürekli/bazen ayrıcalık istemeleri duygusal olarak benim de canımı sıkıyor ve kendimi eksik hissetmeme yol açabiliyor. Bu konuda hayatının bir dönemine gelmiş olup da bir şekilde evlenememiş/çocuk sahibi olamamış insanlarla empati kuruyorum.

İş olarak bakarsak: Mevcut haklar neyse o. Evli çocuklu kendine verilmiş haklardan yararlanır, eşi çocuğu olmayan da avucunu yalar. Kimsenin de itiraz etmeye hakkı olmaz.

Orta yol: karşılıklı anlayış.
0
trixi
(13.11.20)
çocuk yapmak gibi tamamen bir yaşam tercihi olan bir konuyla, "bacağını kırsaydın da işe gidemeseydin ama yine de gel deselerdi ne olurdu" gibi tamamen istem dışı olan ve iş yapmaya engel olan bireysel bir sağlık sorununu nasıl bir tutabiliyorsunuz anlam veremiyorum açıkçası.
0
roket adam
(13.11.20)
çocuklu insanlara ayrıcalık tanınması gayet makul bir şey
yasal hakkını hiç acımadan kullan

o çocukların en güzel şekilde yetiştirilmesi, çocuksuz insanların kuzey yıldızlarını izledikten sonra ülkelerine döndüklerinde rahat etmelerini, emekli olduktan sonra emekli maaşlarının yatmalarını sağlayacak

hepimizin vergileri tanımadığımız çocukların okumalarına, insanların tedavi ve sosyal yardım almalarını sağlıyor
böylece sokakta yürürken cüzdanımız için bıçaklanma ihtmalimiz bir nebze engelleniyor
işimizi kaybedersek açlıktan ölme ihtimalimiz azalıyor

bi tek kirli havamız bedava
0
bir soru sorcam
(13.11.20)
çocuklu insanlara pozitif ayrımcılık avrupanın çoğu ülkesinde olan bir şey, bu tiplere sorsak avrupa şöyle güzel böyle güzel ama kıskançlık çekememezlik olunca şark kültürü damarları tutar.
çoğu ülkede çocuklu ailelere vergi indirimi, çocuk parası v.s olur. demek ülkede bunlar olsa bu tipler hasetinden kendi kendilerini yermiş.

bu anlattığın hikayedeki tipler bizim milletin genel çekememezliği aslında, sozlukte de sık sık görürüz, bu meslek niye bu kadar maaş alıyor, niye bu kadar rahat çalışıyor ben eziliyorum o da ezilsin v.s. diye her gün farklı bir konu.

sizin yerinizde olsam alttan almaz direk, hatta bu konuda sert çıkardım bir daha sizin 100metre çevrenizde bu konuyu açmaya cesaret edemezlerdi.
0
nuisance
(13.11.20)
hepsi gerizekalı +1
haklısınız
0
basond
(13.11.20)
Bence haklisiniz. Digerlerinin size gicik olmasi yanlis, size verilmis bir hakki kullaniyorsunuz alti ustu. Bu kurali da siz koymamissiniz neticede. Olmasi gereken sorunu is yerinin cozmesi, en bastan "madem evden calisilabiliyor, herkes evden calissin" idi. Veya illa ofise gitmesi gerekiyorsa birilerinin is yerinin bu durumu bir sekilde kompanze etmesi gerekirdi (ek ucret, ek izin gunu vs).

Sikayetler "hayir onlar da evden calismasin madem, bize mi sordular cocuk yaparken" ekseninden ziyade, "ee oluyormus demek ki biz de evden calisalim o zaman" ekseninde olmasi lazimdi.
0
taurina
(14.11.20)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.