Giriş
(20)

Herkesin coin alması

mg3929
Herkes bir de uzmanıymış gibi aptal aptal yorumlar yapıyor. Sizce bu patlayacak mı gidecek mi?
Herkes bir de uzmanıymış gibi aptal aptal yorumlar yapıyor. Sizce bu patlayacak mı gidecek mi?
0
mg3929
(11.02.21)
Bi yerde patlıcak. Bu senede sürer bu tantana.
0
basubadelmevt
(11.02.21)
Biz de yorum yapsak aptal aptal mı diyeceksin?

Bitcoin, Ethereum gibi piyasa değeri çok yüksek kripto paraların patlama gibi bir ihtimali olduğunu düşünmüyorum. Tamamen kişisel görüşüm.
0
himmet dayi
(11.02.21)
bazı coinler düşüyor bazıları yükseliyor. onu da anlamıyorum. dolara bağımlı değil tam
0
ShadowOfMoon
(11.02.21)
too big to fail diye bir tabir var. zor ancak unutulmaması gereken her piyasanın manipüle edilebileceğidir. kenarda az param var değerini yitirmesin dersin koyar unutursun. ama al-sat yapacağım parama para koyacağım dersin o da olur. unutulmaması gereken bir yerde kazanan varsa bir yerde de kaybeden olur. mesele kaybeden olmamak ki illa ki olur. dediğim gibi manipüleye kurban da gidebilirsin ya da şansın yaver gider zamanında satarsın.
0
phonex
(11.02.21)
Himmet dayı aptal aptal dememin nedeni yatırım alanında bir iki ay önceye kadar hiçbir fikri olmayan insanların çok bilmiş bi şekilde fon yöneticisi gibi konuşmaları.
0
🌸mg3929
(11.02.21)
her konuda böyle insanlar :) yeni bi konu öğrenince insanlar seviyo muhabbetini. hele üc kuruş kar ettiyse piiiuu
0
ala09
(11.02.21)
defalarca patladı. ama uzun vadede hep kazandı.
0
sttc
(11.02.21)
4-5 senedir al/sat yapip takipliyorum. "pro" duzeyde degilim fakat bu isin patlamasi icin bence henuz cok erken.

Ama bundan sonra ne olur, bi sure altcoin party olur, birkac ay alan alir satan satar sonra bitcoin 20.000 altina iner, sonra ayi sezonu 1-2 yil surer. Sonraki patlamada 100.000 dolarlarin uzerine cikar. Ben elde duran fazla paranin bi kismiyla bir miktar btc alip uzun vade tutmanin kazandiracagi gorusundeyim.

Ama alt'lara Etherium ve birkac coin disinda girer miyim girmem.
0
msb
(11.02.21)
Yıllardır her düşüşte patladı diyorlar, sonra daha fazla çıkıyor.

Gidiyor valla önünde bir engel görünmüyor. Şu fiziksel paralardan tamamen kurtulursak asıl o zaman görün şenliği.
0
ananiyimioguz
(11.02.21)
elinde 3 kuruş olan bir çok insan gizli işsizliğini saklamak için yatırımcı triplerine girer, bu tüm dünyada böyledir.

patlayacak mı dersen normal şartlar altında patlaması lazım ama dünyanın en büyük ekonomisi olan abd'nin karşılıksız para basıp, halka yardım diye dağıtması gibi olaylar yaşadığımızdan her türlü balon uzunca bir süre daha gider muhtemelen.
0
roket adam
(11.02.21)
Bu konuda bir ekonomist şu fıkrayı anlatmıştı.

Adamın biri pazarda eşeğini 100 liraya satmış. Alan kişi eşekle köye gitmiş, işlerini görmüş ve tekrar pazara gelip eşeği satlığa çıkarmış. Ancak pazarlık payı olsun diye fiyatına 200 Lira demiş. İlk satan adamda pazarda eski eşeğini görmüş. Bakmış ki 200 Lira Allah Allah demiş, bu eşekde galiba bir marifet var 1 haftada 100 den ikiyüze çıkmış der ve 200 Lirayı verip eşeği geri alır. Eve götürür bakar hiç bir marifet yok. Tekrar pazara çıkarır. Ancak kazıklandığı 100 liranın hatırına eşeğin ücretine 300 Lira der. Bir hafta önce eşeği 200 e satan adam galiba satmakla iyi etmedim. Bu eşekte özel bir durum olsa gerek der ve 300 liraya eşeği geri alır. Ancak evde eşeğin sağına bakar soluna bakar hiç bir özellik yok. Geri satışa çıkarar ve bu silsile komşularında araya girmesi ile devam eder ve eşeğin fiyatıda 1000 Liraya çıkar.O da ertesi hafta eşeşi geri almaya karar vermis. Bu alisveris her hafta fiyat arta arta devam etmis. Birkac hafta sonra pazara bir başka köyden Ahmet M. gelmiş. Ahmet pazardaki kalabaligin arasina dalinca bir de ne gorsun:
- "Al, al, al, sat, sat , sat" bağrışmaları arasında bir yaşlı eşek ve bu eşeğin 1000 Liralık satış fiyatı....!
Yanındakine sormuş
- "Hemşerim, bu yaşlı esek 1000 lira eder mi yahu?"
Adam hemen yanıtlamış;
- "Valla grafikler ortada. Bu eşeğin fiyatı 100 liradan başladi, 1000 liraya kadar geldi. Şöyle bir tekniğine bakarsan görürüsün. Eşeğin fiyatı 1000 Liradaki direncini kırarsa, 1500-1650 bandına kadar yolu var.

Bu konuda bir de Ekonomi Dünyasının İlk Spekülatif Balonu: Lale Çılgınlığı konusunu araştırmanı tavsiye ederim.
0
Mirket
(12.02.21)
piyasa neye para diyorsa para odur.
0
engelbert humperdinck
(12.02.21)
Bence kripto para konusunun en sorunlu kısmı spekülasyonla dönüyor olması. Elon musk-dogecoin olayı en büyük örnek. Büyük balıklar, kripto paraları normal borsaya göre daha kolay ve hızlı speküle ediyor. Her yerde büyük balıklar ekmeği yerken geri kalan muhittin topalaklar kırıntıları yeme peşinde koşar ama burada durum daha da aşmış boyutta. Bütün piyasa spekülasyon üzerine kurulmuş.

Kısa vadede patlayacağını sanmıyorum, denildiği gibi uluslararası piyasada kabul görürse, kullanım alanı genişlerse bir sorun olmaz aksi durum soğuk duş etkisi yaratabilir.
0
biravekahve
(12.02.21)
Beni yavastan durtmeye basladiginda bitcoin $500 civarindaydi. Eninde sonunda kesin patlayacak diye diye 5 sene gecti, bu arada bitcoin 48bin dolari gordu.

Zamaninda kenera attiklari 3-5 coin ile yurtdisinda araba alan arkadaslarim var, araba bayilerinin kapisinda bitcoin kabul edilir yazilari asili. Artik is "kesin bir noktada patlayacak" olayini gecmis vaziyette gibi duruyor.
0
cooperr
(12.02.21)
Lale cilginligiyla bunu bir tutmak sacmalik. Piyasa hacmi inanilmaz biyutlardaz birileri ciksa bile baskalari girip bitcoin aliyor.
0
cay sigara
(12.02.21)
"Patlamak" ile kasıt "sıfırlanmak" gibi bir şeyse, bence hayır. %10 geri çekilir, %35 düzeltme yapar, uzun süreli ayıda %85 çöker piyasa ama ben de patlamaz diye düşünüyorum. 2013 yükselişinde yoktum, 2017'den beri varım piyasada öyle ya da böyle, 2021'de de benim bir önceki dalgadaki halim gibi daha önce "parayı gecelik faize koyam, 3-5 de dolar alam"ın dışında finansal hiçbir şey yapmamış binlerce insan ve milyarlarca dolar dahil oluyor piyasaya. O bir yana, inanılmaz bir kurumsal para akışı ve tanınırlığı da var. Bir nevi ponzidir nihayetinde, erken girenler ve çökmeyi denemişli olanlar avantajlı, henüz tanışmış olup her şeyin sonsuza dek yükseleceğini umanların canı sıkılacak büyük ihtimalle öyle ya da böyle.
0
harfitarif
(12.02.21)
Hükümetler karşı hamle yapmadıkça, kendi resmi coinlerini çıkartmadıkça pek bir patlayacaklarını sanmıyorum, elimde param olsa kesinlikle bende üç-beş bir şeyler koymak isterdim.
0
zekicalik
(12.02.21)
borsada şöyle derler; "eğer bir hisseyi şirketteki çaycı bile duyup, aldıysa o kağıttan çıkmanın zamanı gelmiştir."

herkese bol şans.
0
false pretension
(12.02.21)
uzun dönemde gelişerek gidecek ama eski döngüler gibi olursa tepeden (henüz oraya geldiğimizi düşünmüyorum ama geldiği noktada işte) %70-85 düzeltme yapabilen bir enstrüman bu. Ben 2018'de içeride kaldım iyi bilirim :D

sonuç olarak bitcoin gibi arzı sınırlı şeyler atıyorum 2030'da şimdikinden çok çok daha üst yerlere de çıkar, ama arada milletin hayatını etkileyebilecek kadar düşüşler de görüyor bunu bilin. (altcoinler daha da fena, keşke tepede her şeyimi btc yapıp öyle tutsaymışım demiştim)

elinde coinleri tutan biri olarak da henüz alt rally'nin geldiğini düşünmüyorum. Hala çok fazla para btc'de.

edit: tepeyi kestirmeye çalışan varsa, ben şunu takip edeceğim: www.lookintobitcoin.com

edit2: bence kullanım alanları da artıyor. Geçenlerde "avans hesap" kullanır gibi loan aldım (tabii elimdeki daha fazla coini teminat göstererek) onunla yatırım yaptım sonra geri ödedim. Baya kullanışlı olmaya başlıyor bu iş.
0
nhk ni youkosu
(12.02.21)
Ha patladi ha patlayacak, aptallik etmeyin donunuza kadar alacaklar diye diye izledik olay enteresan noktalara geldi.

2014-2015 gibi bir bitcoin ATMsi dikkatimi cekti kahve alirken, ustunde 600 kusur dolar yanip sonuyor, BTC o kadardi o zamanlar. Ya buna hangi salak gider bu kadar para verir diye icimden gecirdigimi net hatirliyorum. O gun 5 tane alsaydim simdi baya baya rahattim. Sans iste.
0
cooperr
(11.03.21)
(14)

Aracımız boyalı çıktı

ananiyimioguz
Birisi ekspere sokun ona göre gelicem dedi. Bugün gittim baktık diyor ki boya var yan çaprazlarda. Annemi aradım ben bişey yaptırmadım kazası da yok diyor. Ekspere ilettim, bi ihtimal gemiyle tırla gelirken hasar oluyor boyatıp satıyorlar söylemiyorlar başımıza geliyor dedi. Kazası olmadığı belli de
Birisi ekspere sokun ona göre gelicem dedi. Bugün gittim baktık diyor ki boya var yan çaprazlarda. Annemi aradım ben bişey yaptırmadım kazası da yok diyor. Ekspere ilettim, bi ihtimal gemiyle tırla gelirken hasar oluyor boyatıp satıyorlar söylemiyorlar başımıza geliyor dedi. Kazası olmadığı belli de, boyanmış dedi. Allahtan arka taraflarda kaputta ve tavanda bişey yok.

Anneme sinirledim herkese boyasız dedik napıcaz şimdi diye, ben ne bileyim oğlum boyatmadım hatırlamıyorum yalan mı söyleyeceğim diyor. İlk sahibiyiz zaten. 15 yaşında araba tamam normal belki ama yok dedik yani.

Araba ilk zamanlar okulun bahçesinde duruyordu, dersinden 1 alan haşırt diye çiziyordu arabayı. İlk yıllarda gücüne gidip temizlik boyası attırmış olabilir diye düşünüyorum da bunu insanlara nasıl anlatıcaz? Kaldi ki insan boyattığını nasıl unutur aklım almıyor. Ama yalan da söylemez annem. Çünkü arabada çizikler vardı bildim bileli, kasıtlı boyatsa oraları da boyatırdı ooof anlamadım vallahi. Eksper pasta falan atmamışlar, kazası yok belli dedi ama işte.. insanlar fiyat düşürmeye yer arıyorlar.

Bu çok etkiler mi ne kadar düşürmek lazım?

Bir de motor yağ kaçağı durumuna yağ kaçağı yok ama hafif terleme var dedi o da 100bin üstünde normalmiş. Normal mi bu durum, sorun mu yoksa? Oraya bişey yazınca gerildim.

Şu videoya bakıp gülüyorduk, aynı duruma düştüm iyi mi www.instagram.com
0
ananiyimioguz
(11.02.21)
İsim görünüyor kapat istersen bu yaşta araçta hiç bişey çıkmaması mümkün değil illaki çıkar bişeyler arayanlara “sıfır araba değil 15 yaşında, aracın yaşına bağlı doğal olarak çıkabilecek şeyler çıkabilir ben arabanın mühendisi değilim bilemem, baktırırsınız işinize gelirse alırsınız” diyeceksin. Hiç bişey yok demeyeceksin. Bu bi makina ve 15 senedir sokakta duruyor ve zaman zaman üstüne çıkıyorsunuz ve 100-150 km hızla gidiyor. Bulaşık makinası gibi bişey. Bunları yapsanız ne olurdu?
0
Kahir ekseriyet
(11.02.21)
Hocam öğrenciler çizmiş azıcık temizlik boyası var ama kaza vs yok deyin geçin. Kaç senelik araba. Boyasız, ciziksiz olmama ihtimali var mı ya? Kazasız olması bile büyük olay bence.
0
westblack
(11.02.21)
aracınız temiz araç, sıkıntısı yok. kaza, tramer de yok. 100 bin üstü fabia'larda terleme olabiliyor.
15 yaş üstü +1

not: çok göz koydum sizin araca ama alamıyorum şuan.
0
pccopath
(11.02.21)
başka bir expere daha götür.
0
sizofren06
(11.02.21)
Boya konusunu göçük tamiri yapan bir yere sordum. İçeriden yaşlı bir ustayı çağırdılar. Adam eğildi baktı dibinden kenarından. Sildi dokundu parmakladı falan, ön yanlarda boya var ben hissederim merak etme cihaza gerek yok dedi. O da istersen söyleme salağa yat diyor :D Madara edecekler bizi milletle ya.

İçlerde boya yokmuş bu arada o parçaların. Sanırım kaza olsa oralar da boyanıyor, oradan anlarlar değil mi?
0
🌸ananiyimioguz
(11.02.21)
Hocam ben olsam müşteriye derim ki; aracın çiziği varmış benimde expertizde haberim oldu, kaza değil de sürtünme kaynaklı olduğunu söylediler. Zaten haberim olsa raporla ortaya çıkacak şeyi önceden size söylerdim. Aracı ben kullanmıyordum bla bla...

Fiyattan düşün muhabbeti açılırsa da; yalnız bilginiz olsun en fazla xxx kadar düşebilirim, araç 15 yıllık ve kazasız bir çizik sadece derdim.
0
Unde bach canim
(11.02.21)
“Bizim aracımızın tek sorunu bizde geri fites yok gardaşşş” de! De yani mis gibi araba. Senin gocunacak bir durumun yok bence.
Biz de ekspertiz sayesinde öğrendik, gemi yüklemelerinde vs sık karşılaşılan, kazayla ilgisi olmayan çiziklere boya yapılmış. Muhtemelen biz de bunu bilmeden kullandık 15 yıldır de. Bize de sürpriz oldu ama aracın değerinde bir fark yaratmıyor de.
0
pandispanya
(11.02.21)
Bu yaş ve km'de böyle olmazsa şüphelenirdim ben.

Araç bu kadar boyalıymış ben de yeni öğrendim diye sen söyle ilgilenenlere. Zaten 190 bin km'deki aracı sırf çamurluğu biraz boyalı diye almazsa boşver, o adamdan hayır gelmez.
0
burfak
(11.02.21)
@burfak 104binde ya baya düşük. Dur bakalım oradan kurtarıcaz kurtarırsak fiyat konusunda..
0
🌸ananiyimioguz
(11.02.21)
Bu yaşta değişen yok, kaputta tavanda da boya yok, geri her yerinde boya olsa da alırım ben.

Bana sat, kaç para istiyorsunuz? Tam model ve özellikler nedir?
0
John Bloor
(11.02.21)
fabrika birden çok kez boyamış olabilir. böyle bir hakkı. tarcanlar oto expertiz diye bir ara.
0
helenart
(11.02.21)
Hmm valla olabilir annemin inadına bakılırsa ama bunu insanlara inandırması güç.

Sanırım dedikleri gibi çizikler için temizlik boyası deyip geçmek gerekecek.
0
🌸ananiyimioguz
(11.02.21)
@Unde bach canim, iyi de aracın çiziği var(mış) dersek, ilk sahibi olduğumuz için sen bizle dalga mı geçiyorsun diyebilirler.
0
🌸ananiyimioguz
(12.02.21)
Ya doğruyu söyleyip ekspertize sordum bu nedir diye, bana getirilirken gemide çızıktırmışlar diyeceksiniz. Bu arada ro-ro gemileriyle geliyor araçlar.

Ya da daha inandırıcı olsun diye “annem kullanıyordu bana söylememiş” diyeceksiniz. Tabi bu da sizi sahtekar durumuna düşürebilir ama daha akla yatkın durur bilmeyenler için
0
Unde bach canim
(13.02.21)
(17)

Yetkili bayideki eleman sıfır araç için 40bin tl indirim yaptı?

ananiyimioguz
Böyle bir şey olabilir mi?2020 model bakıyorduk. Sıfırı 330 bin. 1 aydır bakıyoruz git gel ahbap olduk adamla.Parayı denkleştiremedik, aklımızda başka araç vardı falan derken bir türlü kesin girişemedik.Bugün kararımızı verdik almak için gittik. 1 araç kalmış. Onu da biz ordayken aldılar.Biz ahlayıp
Böyle bir şey olabilir mi?

2020 model bakıyorduk. Sıfırı 330 bin. 1 aydır bakıyoruz git gel ahbap olduk adamla.

Parayı denkleştiremedik, aklımızda başka araç vardı falan derken bir türlü kesin girişemedik.

Bugün kararımızı verdik almak için gittik. 1 araç kalmış. Onu da biz ordayken aldılar.

Biz ahlayıp vahlarken adam dedi ki valla elimizde hiç araç yok, maalesef şansınıza artık. Sonra durun bi genel merkezi mi ne arayım ordan talep edelim.. derken adamda bi ampul parladı aaa 1dk 1dk dedi durun size bir güzellik yapıcam hemşeriyiz nasılsa, bir tanıdık da bizim arka sanayide çalışıyor. Onun için ayırdığım bir araç vardı ama pek alacak gibi değil ben konuşurum onla dedi size verelim o aracı hem 2021 model falan. Fark olarak da 10 bin fark eder dedi. 340 yani. Martta gelir ama dedi.

Artı olarak da multimedia ekranı büyüyor, otomatik bagaj falan var. E iyi dedik 10 bine.

Yahu eve geldik, dediği aracın güncel bayi fiyatına bakıyorum, 380 bin lira gözüküyor. Bu adam bunu neden ve nasıl bize 340a veriyor? Herhangi bir kampanya da gözükmüyor. Bir de bugün tam kapanmadan görüştük, sabah erkenden gelin mutlaka işlemleri yapalım 9da diyor.

Yahu bi bokluk var diycem ama yetkili bayi sonuçta bişey çıksa da biz haklı olmaz mıyız?

Ne diyorsunuz alalım mı? Vakit kalırsa başka bayileri arayıp fiyat sorucam bi.

Marka Opel.

330 da çok zorlayarak çıktığımızı biliyor. 340 ı çekinerek söyledi. Gerçekten inmiş olabilir mi?
0
ananiyimioguz
(08.02.21)
Alın tabii ki, gerçekten de sipariş verilmiştir kapora yakılıp teslim alınmamıştır, adamın da elinde kalmıştır. Gayet mantıklı yani, olan bir şey. Şu anda faizler aşırı yüksek olduğu için araba satışları durma noktasında. Elimde para olduğuna göre tam avantajlı pozisyondasın.
0
roket adam
(08.02.21)
Hocam yok yalan atıyorlar inanmayın.
Peugoat 2008 int sitesinde 280 den başlıyor ama 230'a veriyorlar. Hatta otomatik olanı 250 den veriliyor. (sağolsunlar paket dayatmaları ile birlikte)
Aynı durum Honda'da mevcut
Opel Grandland galiba baktığınız araç, kesinlikle farklı bayileri arayıp fiyat alın. Hemşeriyiz muhabbetleri falan yalan
Birde araç 2020 ise elinden çıkarmaya bakıyorda olabilir .
0
spacevan
(08.02.21)
@roket adam, hmm dediğin gibiyse mantıklı ama acaba dedik sağlam bir kampanya veya vergi indirimi söz konusu da ona istinaden mi yaptı yoksa bizi gerçekten sevdiği için mi bilemedim. Babamı tanıdı hatta okulunda öğretmenmiş, güvenmek istiyoruz.

Ama martta fiyatlar çat diye düşerse üzülürüz ne yalan söyleyeyim. Gerçi ne kadar düşecek olsa olsa 30-40 düşer de.. Şeye de korkum var youtube da tarcanlar ekspertiz videoları var ya :D Sıfır araç diye sattılar şöyle çıktı böyle çıktı. Ne bileyim yolda hasar almıştır tamir görmüştür falan. Kimse sıfır aracı ekspere sokmuyor sonuçta.

Böyle bir şey olamaz değil mi?

@spacevan, yok işte 2021 model.

Bu arada bize 0 fiyatını hiç söylemedi. Şu fiyat ama size şundan yapıcam falan demedi. 10 bin daha çıkabilirseniz 340 a onu verelim dedi. E iyi de araç 380bin o donanım paketi. Bayram değil seyran değil eniştem beni neden öptü?
0
🌸ananiyimioguz
(08.02.21)
Ben de yaklaşık %10 daha ucuza almıştım.
0
intihar etsem de kendime gelsem
(08.02.21)
Bayiler belirli zamanlarda satış kotalarını tutturabilmek için inanılmaz iskontolar yapabiliyorlar. Öyle bir şey olabilir.

Ancak;
Yetkili bayiden aldığı sıfır arabasının çok da sıfır olmadığını, arabasında 'boya' olduğunu, arabasını satmaya gittiğinde öğrenip şok yaşayan insanlar tanıdım ben.

Kaportaya tutunca boya olup olmadığını söyleyen küçük aleti olan bir kaportacıyı yanında götürüp öyle almakta fayda var.
0
Mirket
(08.02.21)
daha fazlasını da yapar isterse
0
mysql34
(08.02.21)
Katalog fiyatı hep çok pahalı durumun gayet net, merak etme. Zorlasan 330’a da alır çıkarsın emin ol, daha dün konusunu açtım, liste fiyatı 176k civarı olan opel corsa’yı 140k civarına alacak arkadaşım mesela.

Bir de yukarda bi arkadaş 280 liste fiyatını 230’a veriyorlar demişte, Türkiye’de zaten 230bin liralık araca bin lira eklesen vergi dilimi %50’den %80’e çıkıyor haliyle 280 oluyor :)

250’ye satılan araba diye bişey yok yani. Bu aralar liste fiyatı 300bin civarı olan çoğu araç 230’a satılıyor. Çünkü bayi zaten 10-15k ucuza satıyor liste fiyatından 5-10bin daha düşünce alt vergi dilimine düşüyor ve hop 230bin. Bi aracı 230’a satmaları ve 280’e satmaları onlara 1 tl bile kazandırmıyor. Full vergiye gidiyor
0
avatar is back
(08.02.21)
aynı araç için denizli muğla ve aydını aradım. muğla 10 bin daha ucuz, aydın ve denizli daha yüksek fiyat çekti. yaris için denizli bayisine gittiğimde elimde iki tane kaldı, kasko benden hediye dedi.
önceden opsiyonlu araçlar veya satış hedeflerine ulaşmak istedikleri için indirim veya eski fiyat seçeneğini kullanıyorlar.
0
mikahakkinen
(08.02.21)
4 gün önce seat ateca'ya bakmaya gittim. sitesinde fiyat (2020 model için) 369, bayiden teklif istedim 355 verdi üstelik pazarlık yok. hadi bu örnek 2020 için.
2021 model için bu kadar indirim yapması imkansız değil ama kıllanmak için sebep çok. burası türkiye. googleda yapılan küçük bir arama yetiyor.
(git: www.google.com
0
scudman1
(09.02.21)
Passat business ın liste fiyatı 415 lerdeydi en son, bayinin verdiği fiyat 360. liste fiyatına bakma, ucuza aldım diye de çok düşünme ;)
0
syabk
(09.02.21)
zamanında bayiden sıfır araba aldık, üst tavan komple boyalı çıktı.
güzellikle halledemedik, dava açsam arabayı yatırmam lazım.
stres, mal yerine konmak yedi beni. bunlara resmen pusu kurup saldırıp, anaları ile bağlantı kurduk.
çok sıkıntılı bir ay yaşadım. keyif zehir oldu. araba değişti ama o kadar sıkıntıdan sonra bende keyif kalmadı.
kısaca bırak hemşeriyi, ben hiç bir akrabama 40bin kıyak yapmam. kıyak 10bin olur hadi 15bin, 40bin ne aq? kesin sorun var.
0
seyduna6687
(09.02.21)
Aklınızda kalacaksa eğer alır almaz bi ekspertize mi götürseniz acaba.
0
a7x
(09.02.21)
forum donanım haber'de otomobil bölümünde sıfır araç teklifi alanlar başlığına girip bakaibilirsin çok faydalı orası. dün mesela bmw'lerde liste fiyatlarından 100bin liraya yakın indirimler alanlar söyleniyordu
0
avatar is back
(09.02.21)
Başka bir bayiyi aradım bugün. 390bin lira ama 345e kadar inebilirim dedi gelince. Bu nedir yahu patron çıldırdı herhalde. Skoda'da aracı 340tan 330a indiremedim bunlar selam verene aracı verecek vallahi :)
0
🌸ananiyimioguz
(09.02.21)
ananiyimioguz fabia satıldı mı?
0
dallaque
(10.02.21)
bu fiyatlar yuksek kurun fiyatlari, yeni gelen araclar cok daha uygun olacak, o yuzden sozde indirim yapiyorlar
0
sweetoffice
(10.02.21)
@dallaque, yok ya maalesef. Kapora bıraktık ama fabiayı satmadan bunu alamıyoruz. 2 haftadır ilanda, biri gelip baksa alır da henüz kimse gelmedi görmeye. Kazalı veya yüksek km'li fiyatlardan verelim istiyorlar.
0
🌸ananiyimioguz
(10.02.21)
(4)

Kabus gördüm uyuyamıyorum

elma
Tam tatlı bir uykuya dalmıştım ki az önce çok kötü bir kabus gördüm. Sanki nefessiz kalmışım gibi çok sıkıntılı uyandım. Hatta başım bile ağrıdı korkudan.Kalktım su içtim, pencereyi açtım biraz temiz hava aldım ama hala etkisi geçmedi.Çok rüya görmem ama son zamanlarda bölük pörçük de olsa kabuslar
Tam tatlı bir uykuya dalmıştım ki az önce çok kötü bir kabus gördüm.
Sanki nefessiz kalmışım gibi çok sıkıntılı uyandım. Hatta başım bile ağrıdı korkudan.
Kalktım su içtim, pencereyi açtım biraz temiz hava aldım ama hala etkisi geçmedi.

Çok rüya görmem ama son zamanlarda bölük pörçük de olsa kabuslar görüyorım. Ama sonradan hemen unutup
tekrar uykuya dalabiliyodum. Bu kez öyle olmadı sanki :/ uyuyamıyorum..

Siz kabus gördüğünüzde hemen etkisinden çıkabiliyor musunuz ya da çıkmak için bir şeyler yapıyo musunuz
en son ne zaman kabus gördünüz, bu kabusların bir anlamı var mı :/

Buarada herksese kabussuz, deliksiz tatlı rüyalar dilerm :)

Umarım çok sürmeden tekrar uykuya dalabilirim
0
elma
(07.02.21)
Telefon başucumdayken uyursam %95 kabus görüyorum veya sıçrayarak uyanıyorum. Bunun dışında pek olmuyor. Sonrasında da hemen uyuyabiliyorum tekrar.
0
heathen
(07.02.21)
Lambanı aç, rüyadan iyice sıyrıldığını hissetmiş olursun. Biraz sözlük vs. oku, kafan dağılmış olur. Ben böyle yapıyorum genelde. iyi uykular şimdiden :)
0
sydney
(07.02.21)
Ben soluma, kalbimin üstüne yatınca oluyor bazen.

Bazen aşırı korkuyorum ama uyanınca oh gerçek değilmiş deyip devam ediyorum. Sevdiğim hafif müzikleri kısık sesle açıyorum falan.. uyuyorum.
0
ananiyimioguz
(07.02.21)
off biliyorum o durumu, çok kötü, çok sinir bozucu :(( bir çözümüm yok, umarım tekrar dalıp deliksiz ve kabussuz uyumuşsundur demeye geldim.
0
pati
(07.02.21)
(16)

Her şey Boğaziçi Üniversitesi'ni taşımak için mi?

ananiyimioguz
Arsası için geniş çaplı bir operasyon çekildiğini okudum. Önce rektörlüğe bir atama. Sonra yeni fakülteler açıp onların içerisine baya bir akademisyen atama. Sonra bu fakülteler bu araziye sığmıyor diye taşınması sürecine sokma. Artık taşındıktan sonra da yerini araplara mı satarlar ne yaparlar bilm
Arsası için geniş çaplı bir operasyon çekildiğini okudum. Önce rektörlüğe bir atama. Sonra yeni fakülteler açıp onların içerisine baya bir akademisyen atama. Sonra bu fakülteler bu araziye sığmıyor diye taşınması sürecine sokma. Artık taşındıktan sonra da yerini araplara mı satarlar ne yaparlar bilmiyorum.

O arada da işte itiraz edenlere terörist denilir, içeriye provokatörler sokulur, onlar parmakla gösterilir vs. vs. bana mantıklı geldi ama karşıt görüşlü olduğum için öyle geldi.

Gerçekten böyle bir şey olabilir mi? Genel fikirleri merak ettim.
0
ananiyimioguz
(06.02.21)
ist.da bu kadar para edecek çok az yer kaldı.
son yıllarda satılan/dönüştürülen güzel üniv. kapüslerini hatta lise kampüslerini düşünürsek...
0
rewlack
(06.02.21)
Ben de Erol Mutercimler'den duymustum, buldum: youtu.be
0
neverletyougodown
(06.02.21)
Boğaziçi'nin olduğu arsanın üniversite olmak şartı ile T.C.'ne verildiğine dair şöyle bir haber mevcut. Bu da burada dursun.

www.cumhuriyet.com.tr
0
fezagezgini_4
(06.02.21)
@fezagezgini_4, o zaman bizimkilerin el koyma şansı yok, abd koyacak taşınırsa? Veya danışıklı bir şeyler olabilir mi?
0
🌸ananiyimioguz
(07.02.21)
@fezagezgini_4'ün paylaştığı haberi ben de şimdi öğrendim.

bu maddenin de etrafından dolanmanın bir yolunu bulurlar. lüks bir vakıf üniversitesine çevirirler mesela. rezidansların ve avm'lerin de olduğu.
0
noxell
(07.02.21)
o arsalar zamanında ahmet vefik paşa tarafından robert kolej kurucularına verilmiş arsalar ve tamamen onların tasarrufundaydı. 1960larda lise ve üniversite bir arada olmaz dedi, robert kolej de tamam ben arnavutköy kız kolejine taşınıyorum binalarımı da benim hocalarımın bulunduğu bir devlet üniversitesi olması şartıyla bırakıyorum dedi. böyle bir olay var, bir bakıma vakıf beratı gibi bir şeydir. normal şartlarda kimse oraya dokunamaz, ama normal şartlarda. mevcut kampüsler zaten kesinlikle yeterli değil. olayın direkt arsa arazi olduğunu çok sanmıyorum, yani sağında solunda eşek kadar boş yerler var, belki 4-5 şey amaçlanıyor bu da onlardan biri. amaçlardan biri de örneğin akpden küsmüş seçmenleri tekrar "fakir ezen pis boğaziçililerin reis tarafından yola getirilmesi" de olabilir, adamların motivasyonu bu zaten.
0
ckisc
(07.02.21)
olabilir çünkü yakın zamanda benzerini istanbul üniversitesi ve yıldız teknik'e de yaptılar. hepsi aynı amaç için bence.
0
candide
(07.02.21)
Neden olmasın. Aslında iki nedeni var bir istediği gibi akademisyen yerleştirip akıllı öğrencileri kendi taraflarına çekecekler, okulda olası eylemlerin karşısına koyulacak öğrenci ve akademisyenleri olacak. Diğeri de arazi meselesi nasıl merkezdeki hastaneleri kapatıp, şehir hastaneleri açtılar. Hem merkezden rant elde ettiler, hem de hastaneleri dağın başında kendi yandaşlarına yaptırıp yarı özelleştirdiler. Win win. Bunun örneği üniversitelerde de var dokuz eylül'ün deniz kenarındaki o güzel gsf'sini alıp buca'nın dağına koydular. Bir araya topluyoruz diyip, öğrencileri pasifize ettiler, araziye de çöktüler.
0
anarsika
(07.02.21)
Buna hiç ihtimal vermiyorum, boğaziçi güçlü bir kurum, güçlü mezunları var. Diğer üniversitelerle kıyaslanamaz. Bu kadar prestijli olmasının sebeplerinden biri de o muhteşem lokasyonu. İzin verilmez buna. Kolay değil o kadar.
0
juninho77
(07.02.21)
adamlar cumhuriyet rejimini ortadan kaldirmis, iki tane arsayi mi ele geciremeyecekler.
0
baldur2
(07.02.21)
Valla bence de bu güne kadar, yok artık bu kadarı da olmaz, yapmazlar, yapamazlar dediğimiz ne varsa hepsi oldu. Kimin, neyin gücü yetebilir? Yetki istediler, verdik. İstediler, verdik. Seçim dışında yapabileceğimiz ne var sanki.

Boğaziçi'de at koştururlar yakında. Ben de dedim boğaziçi başkadır diye ama ilerliyorlar işte fakülte makülte.. bakalım neler olacak.

Odtü nün de ormanına girmemişler miydi zamanında öyle hatırlıyorum?
0
🌸ananiyimioguz
(07.02.21)
sahsen esas sebebin ayasofya ile ayni oldugunu düsünüyorum. Reis adeta eline son 200 yilda tanzimat, islahat ve elbette cumhuriyet dönemlerindeki icraatlarin oldugu bir liste almis ve bugünden geriye dogru tik atarak gidiyor. degecegini bilse alfabe isine de el atardi lakin geregi yok. istiklal marsinin tekrar bestelenmesi falan bunlar da listede olmali muhtemelen.. ama tabii her maddenin de kendine has tagleri olsa gerek. egemenlik, kültürel, bölgesel, küresel, cok kritik, az kritik, "bi ara yapariz" gibi..

ishalat fermaninin akabinde temelleri atilan ve su an hala en tepede olmasi hasebiyle genclige ve özel sektöre yaptigi etki ve dolayisiyla kültürel dönüsümdeki belirleyiciligi göz önüne alindiginda göz ardi edilecek bir hamle degil bogazicine müdahale. ki atama sonrasi meydana gelen olaylar da muhafazakar kesimde haklilik duygusunu artirdi.
yani Ayasofyanin cami olarak ibadete acilmasi kararindan dönülme ihtimali ne ise, rektör atamasindan cayilma ihtimali de o. haa olur da amerika dolari 15e firlatirsa falan o vakit rektör olarak rahip bronson bile atanabilir;)
0
klar
(08.02.21)
Boğaziçi üniversitesi sadece resimlerde görülen ve aşağıda verilemez statüde bulunan arsadan oluşmuyor. Kuzey kampüs arsası var, Hisarüstü arsası var, Kandilli arsası var ve Burc Beach var. Her biri ayrı servet, rant.
0
SiyamkedisiZorro
(08.02.21)
asıl amaç kendilerine herhangi bir muhalif kurum v.s. kalmaması, ele geçirmek ve vasatlaştırmak.
0
nuisance
(08.02.21)
Üniversitenin içinde nafi baba tekkesi var.
O tekke'nin mülkiyeti ailemde(babaannem nafi babanın soyundan)
Üniversiteye, sadece üniversite tarafından kullanılmak üzere 1 liraya 99 seneliğine kiralandı.
Okul çıkarsa alırız tekkeyi.
0
summatinyourteeth
(08.02.21)
akp burda her türlü kazanıyor.
1)vesayet bitmedi, hala varlar ve savaşıyoruz, bize oy vermeye devam edin algısı yaratıyorlar.
2) kutuplaşma zaten hep onlara yarıyor.
3) gündemi meşgul edip ekonomiden uzaklaştırma.
4) boğaziçi düşmanlaştırılıp arazileri ele geçirilirse araziyi de satarlarsa da, ballı börek.
0
prizmatik
(08.02.21)
(20)

duyuruculara soru: niye burada soru cevaplıyorsunuz

roket adam
son dönemde mesai süresince işten arta kalan vaktimde burada antin kuntin sorulara cevap vermek gibi bir motivasyon kazandığımı fark ettim. bi baktım ki neredeyse 8 bin cevap olmuş. acaba başkalarına yardım ettiğimi düşünerek kendimi tatmin mi ediyorum, yoksa soru cevaplayında egomu mu tatmin ediyor
son dönemde mesai süresince işten arta kalan vaktimde burada antin kuntin sorulara cevap vermek gibi bir motivasyon kazandığımı fark ettim. bi baktım ki neredeyse 8 bin cevap olmuş. acaba başkalarına yardım ettiğimi düşünerek kendimi tatmin mi ediyorum, yoksa soru cevaplayında egomu mu tatmin ediyorum, yoksa öğrendiğim bir çok şeyi internetteki random insanlardan öğrendiğim için bir nevi bunu geri mi ödüyorum bundan emin değilim. arkadaş kazanmak ya da tanınmak gibi bir motivasyonum da yok, aksine tam tersine tanınmamak ve anonim kalmaya devam etmek istiyorum. o zaman neden?

siz neden burada vakit harcayıp soru cevaplıyorsunuz?
0
roket adam
(31.01.21)
ben de bilmiyorum. vaktimin o kadar değeri yok demek ki.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(31.01.21)
Birilerine akıl vermek hoşuma gidiyor, fikirlerimin ortalama bir insandan daha faydalı olduğunu düşünüyorum çünkü. Egomu tatmin ederken insanlara da fayda sağlıyorum; bence win-win.
0
Jux
(31.01.21)
digital oyun oynamak gibi.
ana sorun modern insanın aslında çok boş vakti olması ama değerlendircek ciddi bir amacının olmaması.
0
aslindasorunumpsikolojik
(31.01.21)
jux+1 telefonlara ilgiliyim mesela veya bilgisayar donanımlarına. fikir almak isteyenlere yardımcı oluyorum.
bilmediğim konularda da duyuru açıp yardım alıyorum .
0
papuayenigine02561
(31.01.21)
Emin olduğum konularda yanıt yazıyorum. Yararlı olmak için.
Ayrıca okuduklarımdan ben de bir şeyler öğreniyorum.
0
pro9it9is9
(31.01.21)
Benim için üçü de ayrı ayrı geçerli
0
kisa
(31.01.21)
Bilgiyi yayarsam insanlara daha faydalı olduğunu düşünüyorum. Seninkinin tam tersi egolu insan bunu yapmaz.
0
etna
(31.01.21)
öğrenme ve öğretme iyi bir his. Bazen daha iyi bilip cevaplamak ego tatmini de sağlıyor bence(birine normal hayatta da niye fikir veririz ki zaten? iyi olmasını istediğimiz için de olabilir ama duyuruda bu geçerli mi emin değilim)

bu arada daha önce duyurudan biri fiziksel olarak bir yere gidip benim için bir yere bakmıştı. Sonra ben de yurtdışındayken buradan birinin Türkiye'de bulamadığı kitabı bulup kargolamıştım (o da bana dvd hediye etmişti benzer fiyatlı) o şekilde borcumu ödedim sanki. İlginç bir histi.

edit: genel olarak burası yalıtılmış ve az çok kafa dengi insanların olduğu bir yer o yüzden de bağımlılık yapıyor bence.
0
nhk ni youkosu
(31.01.21)
bilmem, takılıyorum işte ^^
0
pati
(31.01.21)
yardımlaşmanın ve toplum olmanın anlamına inandığım için burada bir şeyler yazıyorum. ayrıca evrimsel süreçte topluluk olarak hareket eden canlılar haline geldiğimizden yardımlaşmak beni iyi hissettiriyor.
0
alperz
(31.01.21)
yirmili yaşlarımın başında sözlük hesabımla aktif olarak kullanıyordum duyuruyu. o zamanlar ego tatmini yapmak için cevaplıyordum. çok bildiğimi düşündüğüm için burada da ahkam kesmekten geri kalmayım hesabı:) sonra uçuruldum sözlük sağ olsun. eksikliğini hissetmemiştim ta ki pandemi yüzünden asosyal olana kadar.
şimdi evden çalıştığım için boş vakitten tekrar takılmaya başladım. alanımla ilgili sorulan bir şey varsa yazmak işe yarar hissettiriyor.

bir de nhk ni youkosu +1. daha kafa dengi insan var burada. duyurudan birisine daha önyargısız yaklaşabiliyorum.
0
juliette
(31.01.21)
Ben seviyorum. Samimi de buluyorum ayrıca diğer tüm sosyal medya uygulamalarına nazaran. Hatta aktif olarak kullandığım, derdimi ya da fikrimi paylaştığım tek mecra.
0
allah yazdiysa bozsun
(31.01.21)
canım sıkılıyor
0
passion rules the game
(31.01.21)
Bende 1 yumurta var, sende 1 yumurta var.
Ben sana 1 yumurta versem, sen bana bir yumurta versen, bende 1 yumurta sende 1 yumurta olur.
Bende 1 bilgi var, sende 1 bilgi var.
Ben sana 1 bilgi versem, sen bana 1 bilgi versen, bende 2 bilgi, sende de 2 bilgi olur.

-Konfüçyüs

Facebook köşe yazarlığını bir kenara bırakırsak da, can sıkıntısı, sosyalleşme, zaman geçirme diyebilirim. Bilgi alıp verirken de mutlu oluyorum ayrıca. Veya farklı hikayeleri dinlerken. Hem ananiyim* bir şeyler sormak keyifli ^^

Yoğun dönemlerde unutuyorum ama burayı. Bazen sıkıcı da geldiği oluyor.
0
ananiyimioguz
(31.01.21)
Çünkü yalnızım. Burası ekşi sozluk'e kıyasla daha samimi ve nezih bir ortam gibi geliyor bana.
0
nickini degistiren yazar
(31.01.21)
Egomu tatmin ediyor
0
freebird5406_2
(31.01.21)
valla bende özel bir sebep yok sadece iletişimde olmak hoşuma gidiyor
0
basond
(31.01.21)
İşsizim ve bir şekilde iletişim kurmuş oluyorum. Hemde bildiğim bir konuda yardımcı oluyorsam bu beni mutlu ediyor
0
rapisa
(01.02.21)
"Bilgi paylaştıkça çoğalır" mottosuna inanıyorum, bildiğim bir şeyi bilmeyene söylemek (öğretmek haddime değil) tatmin ediyor sanırım.

Bazen de özel mesajla "Allah razı olsun" mesajı alıyorum ki duble sevinç oluyor, hiç belli olmaz belki de buradan bir Allah razı olsun ile öbür tarafta günahlarımızdan biri bağışlanır :)
0
John Bloor
(01.02.21)
Gazetelerdeki kare bulmacaları çözmenin değişik bir versiyonu bu.

Sorulan bir şeyin cevabını biliyor olmak haz veriyor insana.

Bildiğini paylaşırken yeni bir şeyler öğreniyor olmak da cabası.

Boş vakit değerlendirmenin güzel bir yolu.
0
Mirket
(01.02.21)
(17)

Ne kadar mutlusunuz

black mamba
Baya mutsuzum. Bu hayatımın büyük kısmını kaplıyor. Şu olsun rahata ericem diye düşünüyorum. O şey oluyor ama başka sorunlar çıkıyor sonra. Yavaş yavaş çevreye dikkat etmeye başladım. İnsanlar da pek mutlu değil gibi. 10 üzerinden kaç mutlusunuz genel olarak? Ben 10 üzerinden 3. Neşeli zamanlarında
Baya mutsuzum. Bu hayatımın büyük kısmını kaplıyor. Şu olsun rahata ericem diye düşünüyorum. O şey oluyor ama başka sorunlar çıkıyor sonra. Yavaş yavaş çevreye dikkat etmeye başladım. İnsanlar da pek mutlu değil gibi. 10 üzerinden kaç mutlusunuz genel olarak? Ben 10 üzerinden 3. Neşeli zamanlarında 4 oluyor. 10 üzerinden 7-8 normal, olması gereken sınır gibi düşünebilirsiniz. 10/10 ise çok mutlu.
0
black mamba
(31.01.21)
maşallah 10 diyeyim de bu biraz kendinle de alakalı.
ne güzel durumlarda şikayet edenler var ne rezil durumlarda mutlu olmasını bilenler var.
0
basond
(31.01.21)
5 civari
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(31.01.21)
bu skalaya göre 7 herhalde.
0
pati
(31.01.21)
1
0
azzlack
(31.01.21)
9 falan mutluyum, evet bence de kendinle alakalı bir durum. sağlığımda, ailemde falan ciddi bi sorun olmadığı sürece ıvır zıvır şeyleri kafaya takmam.
0
roket adam
(31.01.21)
2 falan :(
0
candide
(31.01.21)
8/10. hayat kısa, kuşlar uçuyor :)
0
makarnavodka
(31.01.21)
6/10
0
hayirsiz
(31.01.21)
7/10

2 sikintim var. biri ask biri para. para cok sorun olmaktan cikiyor yavas yavas da, ask...
0
batlegolas
(31.01.21)
Ben burada ne zaman güzel bir şeyde kendimi övsem/oylasam başıma bir şey geliyor.
O yüzden net bir şey söylemeyeceğim :D
Yuvarlanıp gidiyoruz diyelim.
Yapı olarak pozitifimdir ve güler yüzlüyümdür ama genelde. Öyle içi ağlayan cinsten de değil.

Hayat hep mücadele ile geçiyor. Hah şu sorunları hallettim, artık hep mutlu devam edeceğim diye bir şey yok. Benim genç yaşımda gördüğüm bu oldu.

O mutluluğu veya elde ettiklerini korumaya çalışmak için bile sürekli savaş veriyor, stres oluyor, kendini geliştirmek için bir şeylerle boğuşuyorsun.

Yerinde saymaya çalışmak bile bir çaba gerektiriyor. Hayatı idame ettirmeye çalışan insan 10/10 olamaz bence. Hele de Türkiye'de.
0
ananiyimioguz
(31.01.21)
çoğu zaman mutluyum ama uzun süredir çözemediğim bir iki sorun sağ olsun bazen umutsuzluk yaratıp ortalamayı düşürüyor.
8/10 diyelim.
0
juliette
(31.01.21)
3.

Eskiden playstation'da oynadığım oyunlarda geçemediğim bir bölüm olunca kolu ablama devredip o bölümü benim adıma geçmesini beklerdim. Benzer biçimde, hayatımın kontrolünü de bir süreliğine başkasının ellerine teslim edebilme fırsatım olsaydı keşke diyorum. Şöyle bir 3-4 sene, oyun karakterini yönlendirir gibi idare etse beni birisi; bugüne dair bütün sorunları çözmesini beklemiyorum, en azından çözme yoluna soksa, yolun üzerindeki taşları, çalı çırpıyı temizlese... Hayatımın kontrolünü geri aldığımda "evet, yine iyi değil ama hiç değilse artık nereden yürümem gerektiğini biliyorum" diyebilsem... Hiç fena olmazdı.
0
huçi kuçi
(31.01.21)
6,5 / 10
0
megacracker
(31.01.21)
10/2
0
ayseee
(31.01.21)
Valla bilmiyorum. Bazen 8. Bazen 6. Bazen 10 bzen 2.

Bir şeyler eksik ama neyin eksik olduğunu bilmiyorum. Eksik olanı bulsam bi, Alice Harikalar Diyarında.
0
put it in your appropriate place
(31.01.21)
Aylardır 4.
0
jalapeno
(09.02.21)
6-7. mutlulugumun cogu gamsizligimdan geliyor. kendi alanimla ilgili daha iyi bir is bulsam 8-9 derdim.
0
baldur2
(09.02.21)
(84)

I'm back! :)

pandispanya
Selamlar herkeseee, çok uzun zaman oldu :)) Çok zamandır aklımdaydınız ama bir türlü ilk adımı atamıyordum. Bugün o gün millet! :DÖncelikle güzel dileklerle başlayayım. Umarım tanıdığım/tanımadığım herkes bu uzun süre zarfında iyi ve mutlu kalabilmiştir. Özellikle içinde bulunduğumuz ekstra garip dö
Selamlar herkeseee, çok uzun zaman oldu :)) Çok zamandır aklımdaydınız ama bir türlü ilk adımı atamıyordum. Bugün o gün millet! :D

Öncelikle güzel dileklerle başlayayım. Umarım tanıdığım/tanımadığım herkes bu uzun süre zarfında iyi ve mutlu kalabilmiştir. Özellikle içinde bulunduğumuz ekstra garip dönemde hepinize sağlık, geçim kolaylığı ve yaşam motivasyonu diliyorum can ı gönülden.

Kimler gitti kimler kaldı pek bilemiyorum ama beni hatırlayıp merak edenler için bir özet geçeyim. Ben kısa tutmaya çalışacağım ama çok söz de veremiyorum :D Durumu olmayanlar şimdiden kusuruma bakmasın :))

Geride bıraktığım 5 senenin neredeyse her saniyesi kabus gibiydi diyebilirim. Güzel şeyler de oldu yalan yok ama geneli gerçekten kalitesiz bir yeşilçam filminin saçma sapan bir bollywood versiyonu gibiydi. Daha fazlası olmaz herhalde artık dedikçe her şey üst üste gelmeye devam etti :D Son 5 senem bir film olsaydı ilk 10 dakikasında çıkmıştım, öyle bir şey :D

Belki hatırlayanlar vardır tiroid problemlerim vardı. Öncelikle tiroide bağlı gelişen başka bir rahatsızlık sebebiyle minnoş gözlerimi kaybettim :D Çok şükür hala görüyorum ama şekilleri ve boyutları değişip büyüyüp yuvarlaklaştılar :D Sonra ameliyat geçirip tiroid problemimden kurtuldum ama gözler yadigar kaldı :D

Sonra evlendim ve Bodrum'a taşınıp ufak bi cafe/pub açtım. Sanırım buraya kadar bilenler biliyordu. Bodrum'un ve evliliğimizin ilk 6 ayı tek kelimeyle mü-kem-mel-di. İstanbul'da yaşarken benim de eşimin de güzel işlerimiz ve güzel maaşlarımız vardı. Çok şükür yiyip içip gezmemize hatta balta girmemiş ormanlardaki orangutanlara bile yardım etmemize rağmen paramız artıyordu ve biz de biriktiriyorduk :D Ne güzel zamanlarmış. Önce düğünümüze, ev eşyalarımıza bir yatırım olur diye biriktiriyorduk. Bu hastalıktan sonra ben dedim ki düğünü eşyayı boşverelim, dünyayı gezelim. Beğendiğimiz yerde kalabilmenin imkanlarını araştıralım ve yerleşelim. Şimdiki eşim, o zamanki erkek arkadaşım da iflah olmaz bir kurumsal kimlikti ve bu maceralara pek yanaşmıyordu. Bana dedi ki "son kez müdür pozisyonlu başvurularımı yapayım 15Ocak'a kadar geri dönüş olmazsa dünyayı gezelim. Eğer istediğim işlerden birine kabul edilirsem kariyer yapmak istiyorum" :D Naif planlar. Dedim hay hay. Gayet adaletli bir bakış açısı. Ama tabii onun işine çok ihtimal vermediğim için ben dünya gezisi rotasını oluşturmaya başladım :D Derken boş zamanlarında sahibinden.com'da hiçbir zaman almayacağı tekneleri, motorları ya da dükkanları gezen her Türk genci gibi biz de hiç aklımızda yokken Bodrum'da bi dükkan bulup tutmaya karar verdik. Tarih 31 Aralık 2015. Dedim ki yeter ki İstanbul'dan gidelim de bir işimiz olduktan sonra dünyayı sonra da gezebiliriz. NAAAH gezersin! :D 15 gün sonra başvurduğu işlerden olumlu geri dönüş alan eşim için de benim için de artık hayat başka bir yola savurmuştu bizi çoktan. Sonra işte şipşak düğün dernek, işlerden istifa, dükkanı kurmaca derken kendimizi burada işletmeci olarak bulduk.

Normalde kendi paramız dükkanı tutmaya ve düzeltmeye; aşçı, barmen vs tutmaya yetiyordu ama kocacıııım yine her Türk gencinin hayali olan "liseden arkadaşlarıyla ileride bir bar açma" hayaline tutunarak, çocukluk arkadaşını ve eşini de bize ortak etti. İlk FAIL! Ta daaa :D İlk 6 aya dönelim, mükemmeldi dedik. Çocukluğumuz ve ilk gençliğimiz berbat geçmiş olduğundan "Hayatımızda ilk defa mutlu ve huzurluyuz" diye düşündük. Ortağımızın eşi "ben mükemmel bir aşçıyım, sana her şeyi öğretirim" dediği; ve onun kocası da "ben mükemmel bir barmenim" dediği için bir süre insanlara pişmemiş pirinç yedirdik ve bara gelip cin tonik isteyenlere bira verdik. Ona rağmen mutlu, çözüm odaklı ve iyimserdik. Her şeyi zamanla, çalışkanlığımızla, dürüstlüğümüzle, gençliğimizle çözeceğimize inanıyorduk. Bu arada ben 25, eşim 27 yaşındaydık.

6.ayımızda babam bir cinsel istismar iftirası sonucu tutuklandı. Huzurla uyuduğumuz bir gecenin sabahına birçok yalan haber ve ölüm tehditleriyle uyandık. Bana göre bu mümkün olamazdı ama yine de beşer şaşar diyerek apar topar İstanbul'a gidip babamla yüzleştim. Kafamdaki plan çok netti. Eğer bu şerefsizliği yapmışsa, ölmüş kabul edip yoluma devam edecektim. Yapmamışsa yolumuz uzun ve sancılıydı. Babam olanlardan, hakkında söylenenlerden, tehditlerden, gazete ve televizyonlarda dönen yalan haberlerden habersiz, masum ve şaşkındı. Avukatlar tuttum, onun varolan borçlarını ödedim, dükkanını araştırmaya gelmeleri için aylarca kirasını ödedim, tüm masraflarını üstlendim kısaca. Hakkında ortaya atılan tüm iddiaların aksi kanıtlanmasına rağmen, iftirayı atanlar söyledikleri şeyleri geri çekmelerine rağmen, polis raporları bizden yana olmasına rağmen, bilir kişi raporları bizden yana olmasına rağmen, tanık beyanlarının tümü bizden yana olmasına rağmen, görüntülü kayıtlar, fotoğraf ve videolarla da birçok şeyi desteklememize rağmen; her celse değişen hakim ve savcılar, karşı tarafın medya ve belediyeyle olan yakın ilişkileri; dosyayı açıp okumadan karar veren sözde yetkililer sebebiyle dosyamız okunmadan, hiçbir delil değerlendirilmeden babam 25 yıl hapis cezası aldı. Günde 15-16 saat kafede çalışarak, her hafta İstanbul'a gidip geldim. Düğünden gelen tüm takı ve paraları bu iş için harcadım, yetmedi krediler çektim (sağolsun eşim inanılmaz destekledi), yine de başaramadım. Hukuki sürecin devamı çok uzun ama yıllar boyunca tüm sosyal mecralardan taciz edilmeye devam ettim. Esasında duyuruyu bırakmam bu olaya dayanıyor.

Biz bilim ışığında, akılla mantıkla sunulan kanıtlarla kendimizi bozmadan süreci ilerletelim, vicdanımız rahat, kanıtlarımız tam, nasılsa birileri okuyup bu konuyu aklına mantığına sığdıramayacak dedik ama ne yazık ki kurunun yanında yaş da yandı ve dosya hiçbir zaman okunmadı. Sonra yargıtay cezayı 17 seneye düşürdü. Şu an anayasa mahkemesindeyiz. Hala bekliyor ve mücadele ediyoruz, bakalım.

Bu süreçten birkaç ay sonra ortaklar da tüm yaşadıklarımızı bilmelerine rağmen, girerken koydukları paranın 2,5 katını talep ederek ayrılmak istediler. Toplamda 9-10 ay beraber çalışmıştık. Dedik ki madem kardeş dediğimiz insanlar 9 ayın sonunda, tüm sıkıntılarımıza rağmen bu şekilde ayrılarak böyle bir para talep ediyorlar; verelim. Dükkan bi marka filan olmadı, daha sandalyelerde minder yok :D 5 sene öncenin parasıyla 45bin tl istiyorlar şaka gibi :D Yine kredi çektik. Onlara istedikleri rakamı ödedik ve ayrıldılar. Sonradan öğrendik ki "İstanbul'dan varlıklı arkadaşlarımız geliyor, işi kurup sonra ayrılıp para alıcaz" diye yapmışlar zaten planlarını :D Fail 2! :D Varlıklı olsaydık keşke gerçekten. Aynı parayı bölüşüyorduk; bu herif kumar oynayıp bütün parayı kaybedip devamlı ailesinden destekle yaşıyordu. Bizse hem kendimize, hem baktığımız hayvanların tüm giderlerine (sokaktaki 20 kedi, 5 köpek filan, kısırlaştırmalar, mamalar, aşılar:D), hem babamın giderlerine, hem benim her hafta İstanbul'a gidip gelmeme yettiriyorduk. Kendi kıçı kırık motorumuzu bile onlara vermiştik, işe kolay gidip gelsinler diye izinli günlerimizde, yaz gününde Bodrum'da yeni evli çift olarak evde oturuyorduk aracımız ve paramız olmadığından :D Neyse, öyle ayrıldılar. Sonra biz dükkanda ikimiz kaldık eşimle.

Benim İstanbul süreci ayda 1-2'ye düşmüştü. Dükkanı toparlamaya çalışıyorduk. Buradan da gelenler oldu bu arada :D Sağolsunlar, yolunuz düşerse hepinizi bekleriz :D

Bi 6 ay da böyle geçti. Borç ve kredi yükümüz çok ağır geldiğinden dükkana yeni bir çalışan almadan her şeyi kendimiz yaptık. Mutfağa ben, bara eşim geçti. Sabahlara kadar çalıştık, denedik, alışverişi de kendimiz yaptık, tuvaleti de kendimiz temizledik, servisi de biz yaptık, hazırlığı da, müziği de, bulaşığı da... Aklınıza ne gelirse, gece gündüz çalışıp, hiç es vermeden kendimizi babamı kurtarmaya ve borç ödemeye adadık. Bir yandan da hizmet sektöründe her ne kadar sabah güne yeni bir tehditle, hakaretle, kötü haber veren bir telefonla uyanmış olursan ol, insanlara gülümsemek ve onları eğlendirmek zorunda olmanın psikolojik yükü de ekleniyordu ama yine de güçlüydük. Sonraaa tam yeniden hayata karşı umutlanacakken eşimin babasının akciğer kanseri olduğunu öğrendik. Bu sefer de o süreç başladı.

Önce Eskişehir, İzmir, Ankara, İstanbul vb yerlerde çeşitli profesör ve hastane arama süreçleri, sonra tedavi süreci başladı. Kayınpederim bu dönemde artık çalışamaz duruma geldiği için onun ailesinin masraflarını da biz üstlendik. (İkinci eşinden 20 yaşında bir oğlu ve 8 yaşında kızı vardı).

Gece yarısına kadar çalışıyorduk, dükkanı kapatınca eşim Marmaris'e gidip babasını alıp İzmir'e götürüp kemoterapiyi bekleyip, yeniden Marmaris'e gidip babasını bırakıp, Bodrum'a dönüyor ve çalışmaya devam ediyordu. Bazı zamanlar 10-15 gün dükkanı tek başıma açıp kapattığım oldu. O dönünce ben aynı matematikle İstanbul'a gidip, babamı görüp, avukatlarla görüşüp aynı gün geri dönüp gece çalışmaya devam ediyordum. Kayınpederlerin mutfak alışverişi, çocuğun okul giderleri vb destekçileriydik.

Sanırım gençliğin verdiği güçle gerçekten her düştüğümüzde daha güçlü kalktık hep ayağa. Biraz da enayilik. Ama çok şükür artık iş yeri azıcık daha profesyonel olmaya ve para kazandırmaya başlamıştı. Ne duruyoruz o zaman helva yapalım dedik. Eşimin, son 5 senedir odasından hiç çıkmamış 20 yaşındaki kardeşine iş verelim, onu hayata hazırlayalım dedik. Bak bak :D:D Fail 3'ün zemini geliyo :D Bu çocukcağız da 15 yaşında liseyi bırakmış, işte 5 senedir odasından çıkmıyor, eli bir iş tutmuyor, akşam okulunun borcu biriktiği için okula devam edemiyor filan. Marmaris'ten geldi, bize taşındı. İlk etapta 6 ay kadar birlikte yaşadık ve çalıştık. Çok şükür, iki kelimeyi yan yana getirmeye utanan çocuk açıldı, özgüvenlendi; barı, kahveyi, mutfağı öğrendi; para kazandı. Biz kazandığı paradan ayrı olarak okulunun geçmiş borçlarını ve yeni gelen taksitlerini ödedik, cep telefonunu aldık, üst baş alışverişini yaptık ve sezon sonunda bir sonraki yaza da görüşmek üzere vedalaştık.

Bu arada kayınpederim de kanseri atlattı, güzel bir kutlama yaptık; derken çok kısa bir zamanda nüksetti ve yukarıda anlattığım süreç yeniden başladı. Sonra da tam her şey yeniden iyi gidiyorken kendisini aniden kaybettik.

Bu arada ben devamlı mahkemelere gidiyorum, her celse büyük umutlarla gidip aşağılanarak dönüyorum, yeniden televizyonlarda, gazetelerde dönüyoruz filan çok zor. Kayınpederimin hastaneye kaldırıldığı haberini duyar duymaz dükkanı kapatıp yola çıktık. Yolda eşim arabayı süremeyeceğini söyleyip yanımızda da bir büyük olsun diye annesini çağırdı. Kayınvalidemle gittik Marmaris'e ama kayınvalidem kayınpederin eski eşi. Validenin de 25 senelik yeni eşi var. Bütün hikayelerin üstünden 25 yıl geçmiş ama kadıncağız insanlık yaptı bize.

Biz Marmaris'e giderken, babayı kaybettiğimizin haberi geldi. Yıkıldık. Neyse gittik, gerekli işlemleri hallettik ve 24 saat geçmeden Bodrum'a geri döndük. Günlerden Pazar. Pazartesi günü benim babamın İstanbul'da mahkemesi var. Salı günü ise eşimin babası yine İstanbul'da defnedilecek. Pazartesi sabahı 6.30'da uçağımız var diyelim.

Kayınvalidemi evine bıraktık, eşim de üvey babasının yanına çıktı, sarılıp teselli ettiler birbirlerini. Aksi bir şey yok gibiydi. Biz de eve geldik. Aramız 15dk. Eşim artık ağlayabilirim dedi. Kahve yaptım, içerken telefon çaldı. Telefonda sadece kayınvalidemin çığlıkları geliyordu "yapma, vurma, yeter" gibi :( Eşim "annemi dövüyo" dedi. Valla yalın ayak arabaya nasıl atladık, nasıl gittik oralar bende yok. 4-5 dk içinde oradaydık. Yolda jandarmayı aradık, biz içeri bi girdik ki kadını 40 dk darp etmiş şerefsiz. Kıskançlık sebebiyle ve alkol problemi bahanesiyle. Kadıncağızın ayakta duracak gücü yok, her yerden kanlar süzülüyor, bir yandan şoktan mıdır nedir "o çok iyi bir insan, onu polise vermeyin" diye yalvarıyor :/ Allah'ım son 3 sene kesin kabustu diyorum artık. Birazdan uyanacağım, uyanmam lazım yani. Daha babayı kaybedeli 24 saat geçmedi, bu nedir.

Üvey kayınpeder daya atmaktan yorulmuş sandalyeye oturmuş, oturduğu yerden kayınvalideye ve eşime ve hatta daha vefatının üzerinden 1 gün bile geçmeyen babasına küfürler hakaretler ediyor. Eşim önce üvey babayı dövdü, sonra jandarmalar müdahale etti. Ve de yanlış bi hareket yaparsa artık onu da nezarete atacaklarını söyledikleri için başına bir şey gelmesin diye kalanında da ben dövdüm. Bir yandan eşim sinir krizi geçiriyor, bir yandan herif kayınpedere küfrediyor, bir yandan kayınvalide "o çok iyi bir insan, onu götürmeyin" diyor, jandarma ultimatom veriyor asjdha o ara ben de yerlere düşürüp tekmeledim adamı, bi de suratını yumrukladım :/ Yaşadığımız her şeyin içinde vicdanım bi tek bazen buna sızlıyor. Hala utanıyorum yaptığım şeyden. Ama yine olsa yine yapardım...

İstanbul uçağının kalkmasına 4-5 saat var, günlerdir uykusuzuz, kayınpederi kaybetmişiz, kayınvalide öldüresiye dövülmüş, sabahında babamın mahkemesi var, ertesi gün cenazemiz var ve sabaha kadar hastane, karakol vs dolaşıyoruz. İşin kötüsü kayınvalidem de hastanede yaralarını saklıyor, karakolda hayır dövmedi diye yalan söylüyor, inanılmaz bir şey yaşıyoruz.

Uçağa birkaç saat kala, güvendiğimiz bir ablamızı kayınvalidemin yanına yerleştirdik ve biz gelene kadar buradan ayrılma dedik. Sonra gittik, babam bu sefer kesin çıkıyor dediğimiz mahkeme de g.tümüze girdi. Ertesi gün de cenaze... Sonra Bodrum'a döndük.

Kayınvalideye gittik, uzaklaştırma çıkarıldı, tehditler alıyor adamdan ama bize söylemiyor. Jandarmaya da söylemiyor öyle bekliyor ve adamı koruyor. Yanına koyduğumuz abla vardı ya bize o anlatıyor gelen mesajları. Bu arada bi de eşimin anneannesi var, alzheimer hastası, kayınvalidemlerle yaşıyordu. Bizim gittiğimiz o bir haftada her geçen gün kadının hareketleri kısıtlanıyor, birkaç gün sonrasında da tamamen felç geçirmiş gibi oldu. Hop yine hastaneler, meğer herif bunun kafasına telefon fırlatmış annemi dövdüğü gün. Anneanne de o günden beri ufak ufak beyin kanaması geçiriyormuş. 85 yaşında kadın. Masada kalabilir denerek ameliyata alındı. Daha kayınpederin yasını tutamadan yine hastane süreci. Bu arada çalışmaya devam ediyoruz. Ben dükkanda kalıyorum, eşim anneannesinin yanında hastanede. Neyse ki ameliyat başarılı geçti ama bu olaydan sonra anneanne tamamen yatağa bağımlı hale geldi...

Tekrar bahar geldi, kardeşimin erkek kardeşini geçen sene söz verdiğimiz gibi yeniden yanımıza aldık. Bu arada maddi anlamda götü biraz doğrulttuğumuz için bir arkadaş daha bizimle çalışmaya başlamıştı. Toplamda 4 kişi olduk dükkanda. Derken bu sefer eşimin üvey annesi tutturdu ben de Bodrum'a taşınacağım diye. Yapma etme dedik, buralar pahalı, küçük kız babasını yeni kaybetti, okul ve çevre değişikliği iyi gelmeyebilir filan. Yok dedi taşınacam. Ok dedik o zaman yakınımıza taşın ki tanıdıklarımızı kullanarak sana iş bulabilelim. Okul çıkışında kızı alabilelim filan. Evler bulduk, gönderdik, bak sakın bize sormadan ev tutma çünkü burada yeni gelenleri çok kazıklıyorlar, arada bir tanıdık buluruz, bize farklı davranırlar dedik. Dedik de dedik. Fail vol. 45764
Anaaa bi baktık kadın bize haber vermeden bize oldukça uzak bi yerde, oldukça yüksek fiyatlı bi ev tutmuş. Bize tuttuktan sonra haber veriyo. Hayırlısı dedik, belki kadın 50 yaşından sonra özgür kalmak istiyor hayatında ilk kez. Saygı duyalım. Duyduk da.

Biz erkek kardeşe hayat yolu çizmeye odaklıyız. Bu sezonun sonunda lise bitince MSA'ya gönderelim, masraflarını da biz üstlenelim, eli artık iş tutuyor, mesleği de olsun planları yapıyoruz. Annesi dedi ki ben bayramın 1. günü taşınıyorum. Yardıma gelir misiniz...

Bilenler biliyor, tatil yöresinde bayram günü hizmet sektöründeki yoğunluğu. Bütün kış beklediğimiz gün gelmiş. Kadın o gün taşınacak. Hay hay babamızın emaneti. Erkek kardeş yine bizimle yaşıyor bu arada. Eşim dedi ki "yarın şu saatte uyanıyoruz, bu saatte evden çıkıp, şu saatte anneni taşıyoruz, akşam da bu saatte dükkana dönüyoruz rezervasyonlar full". Ok, sabah oldu, kardeşi uyandırıyoruz uyanmıyor. Belki 10-15 defa uyandırdık. Evden çıkma saati geldi geçiyor, eşim de kendi başına çıktı, üvey anneyi taşımaya gitti. Yarım saat sonra kardeşi uyandı, abisini sordu, anlattım. Tamam deyip evden çıktı. Gidiş o gidiş :D Yukarıda fail 3 zemini olarak anlatmıştım ya :D Cebine henüz çalışmadan verdiğimiz maaşını da koyup kaçtı herif akdljhsa :D Bayram günü dükkanda iki kişi de kaldık mı :D Arıyoruz açmıyor filan sonra arkadaşları haber verdi, Türkiye turuna çıkmış lkdsjla :D Neyse biz bütün yazı güç bela 3 kişi hallettik ama sezon ortasında yeni eleman da bulamadığımız için iflahımız s.kildi afedersiniz.

Bu arada babadan 400.000tl filan borç kaldı dahgsd kafamız çok karışık ama üvey anne abuk subuk harcamalar yapıyor, atıyorum 6 tane kahvaltı tabağına 1.000 tl veriyor, saçma sapan bir elbiseye 900tl veriyor. Sonra param bitti diye bizden destek istiyor, veriyoruz; evden kaçan kardeşin okul taksidi diye para istiyor, veriyoruz filan saçma sapan bir durum :D Küçük kız için yine okul ve üst baş harcamaları, onu gezdirip yedirip içirmeler, helali hoş olsun, tüm hikayeler içindeki en masum kişi kendisi...
Abi 6 ay sonra, kadın dedi ki ben Bodrum'da yapamıyorum, burası çok pahalı, kız okuldan eve geliyor tek başına, ev sahibi beni dolandırıyor vs. Be amk, biz 6 ay önce bunları söyledik zaten sana. Peki ne yapalım? Ben tekrar Marmaris'e taşınacağım, bana nakliyeci ayarlayın. Bi de bilmem ne kadar para. Ok. Bunları da yaptık.

En son benim doğum günümden önceki akşam saat 9'da eşimi arıyor. Sabah 8'de taşınıyorum, yardıma gelebilir misin diye. Ben de kendimce yasta olduğum için senelerdir doğum günü kutlamamışım; o sene Antalya'dan annemler ananemler geliyor, dükkanda müdavim müşteri ve arkadaşlarla kutlama yapacağız. Eşim de durumu izah ediyor, evde 4 kişi misafirimiz var, yarın kızın doğumgünü, dükkanda organizasyon var vs. derken telefon suratına kapanıyor :D Kapanış o kapanış :D Bi daha ulaşamadık. Taşınıp bizi sildi hayatından. Küçük kızı da taşınmadan iki hafta önce Marmaris'e yollamıştı zaten. Veda bile ettirmeden :D

Bu arada eşimin annesi adamdan ayrılma arifesindeydi ya, o da yanında bir erkeğin eksikliğini hissetmesin filan diye ona da maddi manevi yardımcı oluyoruz. Gece 5'te dükkanı kapatıp, sabah 7'de eşim kapı montajına gidip, birkaç saat sonra dükkanı açıp 15 saat aralıksız çalışıyor filan öyle bir şey.
Ama annesi yalnız kalma kısmını kabullenemeyip adamla tekrar barıştı. Çok boktan hissettik.

Aileden yediğimiz bu son kazıklardan sonra bizim psikolojimiz baya gitti bitti. Çok garip oldu. Peki dedik, öldürülmek istiyorsan artık senin kararın ama madem kocan yanında o zaman bizden maddi manevi bir desteğe gerek kalmadı diye blöf yaptık. Yeniden birleşme denemeleri 1 ay sürdü. Ama o 1 ayda çektiğimizi Allah biliyor. Her gece evlerini gözetledik kavga var mı, kötü bir şey var mı diye. Her uykudan kabusla uyandık.

1 ayın sonunda herif yine içip sıçmaya başlayınca anne nihayet uyandı ve adamı kovdu. Bu sefer de onun bozulan psikolojisiyle yaptığı işler batmaya başladı. Bir yandan yatalak annesine bakıp bi yandan çalışmaya çalışıyordu ama başaramadı. Dedik ki bu böyle olmaz, hiçbir şey yapmasan aylık giderin (dükkanın masrafı, ev kirası, bakıcı parası, çalışan maaşı vs) 20.000TL. Gel bizimle yaşa, dükkanını da kapat, tüm masraflarından kurtul.
Böylelikle kayınvalide bize taşındı. Bu arada 2+1 evde 2 kedi, 1 köpek, 1 kayınvalide, 1 yatalak anneanne bir de biziz ashdkajsdh :D Bu şekilde 7 ay kadar birlikte yaşadık. Zaten melek gibi insanlar, başımın üstünde yerleri. Ama bu sayede kadıncağız son 1 iş daha yapıp, ufak tefek borç kapatıp, cebine de bir miktar parasını koyabildi. Geçtiğimiz Mayıs ayında onu Antalya'da ufak bir köye taşıdık. Şimdi tarım yapıyor, annesiyle emekli maaşlarıyla tatlıca geçiniyorlar.

Anam ne uzun oldu :D Aralarda bi sürü şey daha var onları geçiyorum artık. Tam yine her şeyi yoluna koyduk, artık bi Avrupa yapabiliriz derken bu sefer de pandemiler çıktı işte oralar zaten malum. Dolar euro da öyle :D Bu bir senenin yaklaşık 6 ayında kapalıydık. Bu aradaaa yaş da 30 oldu :D

Sonuç, işler ve dükkan genel olarak gayet güzel oturdu. Bu yaz dükkanda çalışan nihayet 5 kişiydik. Küçük kız kardeş Darüşşafaka'yı kazandı :,) Annesi telefonlarımızı açmadığı için görüşemiyorduk, geçtiğimiz aylarda ona güzel bi telefon hediye ettik kendisine ait, artık rahatça görüşebiliyoruz :)

Borçlar bitti sayılır; yeniden borca girmeden kendi birikimimizden harcayabiliyoruz en azından pandemi sürecinde. Kendimizden çokça ödün vererek belki bir güzel ev ve araba parasını havaya üfledik ama vicdanlarımız rahat diye bakıyorum.

Geçenlerde eşimin annesi ufak bir kanser tehlikesi atlattı, ameliyatı için Antalya'ya gittik, anneanneye ben baktım, eşim de annesinin yanında durdu mesela. Annem de bize yardıma geldi kayınvalidelere. Sonra hep beraber benim Anneannemlere gittik. Yetişemiyorlarmış perdelerini yıkadık, yemeklerini yaptık :) Dedem kalp krizi geçirmişti, onu bi daha göremem diye çok korkuyordum, onu gördüm. Ailenin kalan kısmıyla mutlu zamanlar geçirebilmek çok değerli bence. Nolur size değer verenlere sıkı sıkı sarılın. Küsseniz barışın.

Şimdi de benim annem tiroid kanseri oldu sanırım. Pazartesi günü belli olacak, bakalım. Özet olamadı ama özetle benim de duyuruya ara verme sebeplerim böyle şeylerdi.

Şu sıralar artık daha fazla vakit ayırmaya çalışacağım. Umarım başarabilirim. Bana ulaşamayan mesajlarınız olduysa hepinizden özür dilerim.

Hatırlayanlara bol sevgiler, ve bir de kapanış fotoğrafı gönderirim :))

İlk kedimi sahiplenmeden önce duyuruya sormuştum. Herkes sende kalsın lütfen sokağa bırakma demişti. Buradan aldığım en güzel cevaptı. Çünkü tüm bu boktan süreçlerde hiçbir terapi, hiçbir ilaç olmadan, hayata tutunmamı sağlayan en güzel şeydi kendisi. Sonra sorunlar arttıkça, evdeki terapicilerin sayısı da arttı asdhajga :D Teşekkür ederim tekrardan. Onlardan bi hatıra bırakıyorum buraya.

Sorularınız varsa sorun, umarım modlar silmez :p Sağlıcakla kalın.

Sevgiler.
0
pandispanya
(30.01.21)
Çok üzgünüm ben de bunu amaçlamamıştım ama başlayınca çok uzun sürdü 4,5 senenin özeti :D Bazı yerler çok detaylı olmuş ama beynim sulanınca geri dönüp silemedim de kaldı öyle artık hayırlısı :))
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
korkunç, nutkum tutuldu. çok çok geçmiş olsun babana.
! gördünüz mü millete nasıl iftira atılıyor. nasıl hayatlar karartılıyor. ahh ah
kötünün kötüsü bi haber ama yalnız değilsiniz
www.hurriyet.com.tr iftira 2009
www.hurriyet.com.tr iftira 2018
www.hurriyet.com.tr iftira 2021

ileri okuma:
false accusation of rape
0
esref
(31.01.21)
@esref çok teşekkür ederim. Başımıza gelenlerden sonra duyduğumuz, okuduğumuz her şeyi önce sorgulama konusunda çok hassas olduk. Bu konu bu ülkenin en iğrenç gerçeklerinden birisi olmasına rağmen, hiçbir suç işlemeden mağdur olan da çok insan var maalesef. İşini düzgün yapan kurum yok denecek kadar az. Suçlu elini kolunu sallayarak dışarıda, suçsuz içeride olabiliyor. Teşekkür ederim tekrar.
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
Allahım film gibi! Geçmiş olsun gerçekten ve hoş geldin :)
0
mor oje
(31.01.21)
Çok teşekkür ederim, çok hoş buldum :)
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
ben seni hayal meyal hatırlıyorum. çok uzun süre olmuştur gerçekten ama. tüm yazdıklarını da okudum okurken de kolum uyuştu bu kadar olay nasıl üst üste gelir diye hayatı sorguladım. allah güç kuvvet versin ve yardımcınız olsun demekten başka da elimden bi şey gelmiyor. gerçekten çok zor şeyler yaşamışsınız.
0
lata
(31.01.21)
Bende burada çok aktif olamadan da oldukça eskiyim ve pandispanya yi hatırlıyorum. Söyleyeceğim tek şey; Helal olsun size... Hoşgeldin.
0
primetime
(31.01.21)
sen dağ gibi bir insansın. kocan da öyle. ve evet, Allah dağına göre kar veriyor.
biliyorum, dağ olmayı ben istemedim ki diyeceksin. benim de istemediklerim oldu. nasip.

ayrıca rahmetlinin mekanı cennet olsun.
0
esref
(31.01.21)
@lata, çok teşekkürler, yazdıklarınız ne kadar değerli bilemezsiniz, sağolun, hepimize güç kuvvet diliyorum :)

@prime time, hoşbuldum, çok teşekkür ederim <3 :)

@esref, insanlar ne zorluklar yaşıyor, bizimki de dert mi diye düşünüyorum aslında. her şeye rağmen şükür. Bazı çok keskin hatlarımızı törpüledi, önem sıralamalarımız değişti, alabildiklerimizi alıp yola devam etmek gerekiyor, hayat işte. Güzel sözleriniz ve temenniniz için çok teşekkürler, çok sağolun gerçekten :)
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
vay be, ne dönüş ama :D
hepsini okudum, daha önce de bu nicki duyuruda görmüştüm, hatta isminin geçtiği/arandığın zamanlar da oldu.
gerçekten helal olsun. okurken kaç kere dedim "oha lan MtKrt, buraya kadar kaç kere intihar ederdin?!".
yaşanabilecek her kötü olayı yaşayıp atlatmışsınız. bundan sonrası önünüz umarım aydınlık olur. hoş, olmasa da siz üstesinden gelirsiniz:D
tekrar hoşgeldiniz.
ve bol şans.
0
MtKrt
(31.01.21)
hahahasjkdhakj kahkaha attım valla çok sağolun ya. ben de sizin isminizi hatırlıyorum, o zaman artık moderasyonlarda görüşürüz :p Çok teşekkürler gerçekten, intiharlık bir şey yok, nasılsa kendiliğimizden ölücez bi gün, daha bölüm sonu canavarı çok :D hoşbuldum.
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
woaw film gibi okudum. ne kadar güçlüsünüz...
bodrumu çok severim. mekanınız nerede adı nedir bir uğrarım :)
0
omonia
(31.01.21)
tamamını okudum. inanılmaz şeyler atlatmışsınız. çok çok geçmiş olsun.
yıllar sonra yeni bir dönüş yaptığım için nick yeni olsa da çok net hatırlıyorum ben seni :) bundan sonra her şey daha güzel olur umarım sizin için.
iyi ki geldin, hoş geldin!
0
juliette
(31.01.21)
Acilen dünya turuna çıkın ;) kaç kaç kaç kaç
Şaka bir yana geçmiş olsun...
0
intihar etsem de kendime gelsem
(31.01.21)
@omonia, çoook sevinirim, biz Yalıkavak'tayız, mesaj atıyorum ismini :D

@juliette, ya çok çok teşekkür ederim. çok mutlu oluyorum, hepimiz için kabul olsun bu dilekler :)) çok sağol, hoşbulduk! :)

@intihar.. asdhaha dünya buna hazır mı bilemiyorum benim şansımla başedemeyebilir :/ :D Çok teşekkürler.
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
ben hatırlıyorum.
eskilerden şöyle 3-4 yıl önceden.

hoşgeldin.
0
alt4y
(31.01.21)
Tanımıyorum ama geçmiş olsun.
0
dissendium
(31.01.21)
Aa hatirliyorum seni, o kadar oldu mu diye baktim da son duyuru uzerinden 5 sene gecmis. cok cok gecmis olsun. Sonunda toparlayabilmenize cok sevindim.

Mekanin adini ben de isterim :)
0
fakyoras
(31.01.21)
Müthiş hikaye, çoğu filmde bu kadar aksiyon olmuyor. Süper kahraman olsa çoktan kostümünü çıkarıp emekliye ayrılmıştı. Çok iyi bir iş başarmışsınız, umarım güzel günler gelmiştir ve hiç geçmez.
0
alfred
(31.01.21)
@alt4y, tanıdık isimler görmek çok hoş :) hoşbuldum.

@dissendium, çok teşekkürler :)

@fakyoras, çok iyi hatırlıyorum seni de, çok teşekkürler :) gönderiyorum hemen :d

@alfred, çok sağolun, güzel dilekler hepimiz için gerçek olur umarım.
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
vay be... senin nickini çok net hatırlıyorum. 4-5 sene geçmiş en son yazdığından beri
neler neler yaşamışsın saygı duydum. karıştırmıyorsam sanki ifşalardan birinde eşinizle açık alanda bi fotonuz vardı ya da o aycovskimiydi bi dk...:/ hee bi de duyuru kızları buluşmaları yapılıyordu orda da vardın sen sanki :)
0
mr.brown
(31.01.21)
@mr. brown yok, eşli fotoğraf benim değildi, kimindi hatırlamıyorum ama yine de helal valla :D kızlar buluşmaları düzenliyorduk doğru :D güzel zamanlardı. sizi de hatırlıyorum. çok teşekkür ederim.

not: tekrar düşündüm, fotoğraf benim de olabilir emin değilim :D
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
Hiç konuşmadık sanırım ama ben çok iyi hatırlıyorum sizi. Hatta Bodrum’a taşınmadan önce Bodrum ve mekan açmakla falan ilgili duyurularınızı çok net hatırlıyorum. Hoşgeldiniz :))

Yaşadıklarınız okuyana bile çok zor gelirken 5 sene bunlara dayanmanız ve hala pozitif kalabilmeniz gerçekten olağanüstü. Umarım annenizin hastalığı kanser değildir de bu kadar şeyden sonra güzel bir haber alırsınız pazartesi günü.

Bu arada mekanınınız adını ben de isterim. Hatta yemin ederim zamanında burda açtığınız duyurulardan beri merak ediyordum :D Yazarsanız Bodrum’a gelince uğramayı çok isterim :)
0
ms brownstone
(31.01.21)
süreçten haberim yoktu ama hatırlıyorum elbette.
hastalıklar ve başa gelenler nedeniyle gelmiş geçmiş olsun diyebiliyorum ancak.

hoş geldin.
0
blatta hiberna
(31.01.21)
Ya okuduğunuza inanamıyoruum :D Ben bile ne yazmışım diye dönüp okuyamadım, çok teşekkür ederim, kim okuyacak diyordum, öyle içimi dökmüştüm, çok sağolun gerçekten :,)

@ms brownstone, hoşbuldum, hemen gönderiyorum, iyi dilekleriniz için çok teşekkür ederim, umarım bundan sonrası güzel olur. Görüşmek dileğiyle :))

@blatta hiberna, tanıdık isimler çok güzel geliyor, hoşbuldum, çok teşekkür ederim :)
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
zaman ne çabuk geçiyor, hatırlıyorum seni. aktif kullanıyordun duyuruyu :)

o değil de film gibi geçmiş 5 yıl.
0
kaptan maydanoz
(31.01.21)
hayret ve hayranlıkla okudum. türlü zorlukların içinden geçerken iyilik yapmaktan da geri durmamışsınız, ailenin her bireyine yetişmişsiniz. helal olsun vallahi. ailenizle güzel günler görmenizi dilerim. duyurunun epeydir kullanıcısı olmama rağmen pek girmezdim o sebeple sizi bilmiyordum, ama geri dönmenize memnun oldum, kendinize çok iyi bakın..
0
denizince
(31.01.21)
ækaptan maydanoz, ben de seni hatırlıyorum, hihi :) evet inanılmaz hızlı geçmiş zaman :) yani normal şartlar altında insanların başına daha ileriki yaşlarda gelen ya da bazısı hiç gelmeyecek sıkıntıların hepsi peşpeşe all in one şeklinde geldi gibi oldu. sağlık olsun ne diyeyim, beterin beteri var.

@denizince, ben de çok memnun oldum, çok teşekkürler, sevgiler :)
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
Merhaba. Sizin kadar eski değilim o yüzden hatırlamıyorum sizi. Ama hoş geldiniz. Ne badireler atlatmışsınız. Çok geçmiş olsun. Umarım bundan sonra üst üste mutlu haberler alırsınız :)
0
black holes in the sky
(31.01.21)
allah askina ozet gec kanka :D
0
baldur2
(31.01.21)
@black holes, çok teşekkür ederim, tanışmış olduk, sevgiler :)

@baldur, özet geçiyorum :D 5 yıla yakındır, ölümler, hapisler, hastalıklar, tehdit, kan, göz yaşı, açlık, sefalet, hıyanet, sel, susuzluk, toprak kayması vb sebeplerle yoktum, sular biraz duruldu, geri döndüm, hoşbuldum :D
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
e hadi, şimdi sıra güzel günlerde. hoşgeldin yeniden.
0
antihero
(31.01.21)
Ben 2013-2014 gibi aranıza katıldığım icin nickinizi cok net hatırlıyorum. 19 yaslarinda falandim. Ama kisisel olarak pek tanımıyordum. Duyurarinizi falan da hatırlamıyorum yani ama duyuruda popüler birisi olduğunuzu biliyordum. Hatta gözüm mözüm kaydı diyorsunuz ama simdilerde pek olmasa bile siz gittikten sonra buralarda yapılan ifşalarda, duyurunun en güzel kizi tartismalari ortaya çıkıyordu ve oralarda halen adinizi gördüğümü hatırlıyorum. Eger bu animsamam yanlis değilse, kendinize hakaret etmeyin bence. Çünkü ifsalarda gayet iddiali arkadaslar vardi :D

Benim nickimi belki gormus olabilirsiniz. Gecen senelerde ufak bir travma yaşayınca tüm duyurularimi sildim bir süre uzak kaldım. Toparlayınca ve guzel bir iliskiye, guzel bir ise başlayınca geri döndüm. Benim süreç biraz kisa sürdü şanslıydım. Sildigim 1000e yakın duyuruya yanıyorum. Bir suru guzel data vardi. Basond uyarmisti yapma etme dedi ama dinlemedim. O an iyi gelmişti ama sinirimi beni duyuruya sokan kisiden cikaramadigim icin duyurudan çıkarmıştım sdhfjg Neyse sonra güçlenip asiyorsunuz, hem datalar da belki cok onemli değildir, dunya icin kucuktur de.. benim icin büyük bir sey gibi hissetmisimdir :) (yok oyle bedavadan dert dinletmek siz de bizi dinleyin diyomusum shfjf) Neyse kisa kestim ben tamam. Sizinkinin yaninda devede kulak.

Yazıya gelirsek, okurken hikayede gecen hemen her kahramanı nasıl boğasım geldi anlatamam. Suan gulerek anlatmaniz bir miktar çoğumuzu rahatlatsa da gerek sizi kullanan insanlara gerekse sizin eşinizle olan polyanaciliginiza ve iyi kalpliligine sinirlenmeden edemedik bence ona eminim :D

Fakat böyle olmadan da güçlü duracak enerjiyi, azmi ve motivasyonu sağlayamaya bilirdiniz orası da ayrı bir konu.

Ölüm ve hastaliklara cok uzuldum, basiniz sag olsun. Insanlik olarak çoğumuzun asamadigi tek sey şu ölüm ve hastalıklar bence. Hayatin akışında olsa da kimse hazirlikli değil.

Olaylara donersek, ne yazık ki akraba da olsa arkadas da olsa yolunacak insan ariyor herkes. Ben hep dedemin veya babamin insanlar tarafından nasil kullanildiklarinin geçtiği hikayelerle büyüdüm. Dinlemeseydim benim de basima cok sey gelebilirdi. Cunku asiri iyi niyetli, herkese çabuk guvenen ve yardımsever bir insanim. Bu karakteristik bir özellik sanirim, doğuştan geliyor pek yapacak bir sey yok ama dikkatli oluyorum işte. Normalde "ya şimdi laf ederler arkamdan şöyle derler" diyerek yaptigim fedakarliklari biraz olsun azalttim yani. Cok da umrumda değil kimin ne düşündüğünü. Bisey diyecek olan yapsan da diyor yapmasan da.

Anlattiklarinizdan sonra, 5 parasiz 1995te Londra'ya gidip, sefaletler cekip, simdi zincir markalara rakip olacak büyüklükte bir coffee shop/restaurant açmış amcamın, davranislarinin altinda yatan sebepleri anladigimi düşünüyorum. Çünkü anlam veremiyorduk. Cok konusmadigimiz icin hikayesini de cok bilmiyorduk. Gecen senelerde yanina gittigimde de davranislarina anlam vermemistim cunku. Melek gibi bir insan ama kimseye kesinlikle güvenmiyor. Çok şüpheci. Cafeyi kesinlikle kimseye emanet etmiyor. Ise alimlarda 40 kere dusunuyor, arastiriyor. Kendini fakir gibi gösteriyor. (Cevreye de ailesine de.) Öyle giyiniyor. Bankada milyon poundlari olduğuna eminim. 400 poundluk arabayla geziyor ama.

Tabi bu biraz isin hastalikli boyutu sanki ama adam orada hala tek basina. Sanirim boyle davranmak zorunda. Sizin gibi seyler mi yasadi yoksa boyle yapmazsa basina bunlarin geleceğinin farkinda mi bilmiyorum. Ama ben kisa hayat hikayenizden cok guzel dersler aldim. Kotu biri olmayacagim tabii ki. Cunku 3-5 kurus ugruna onurunu da serefini de satan, sagdan soldan uckagitcilikla indirdikleri paralarla kendilerini zeki zanneden insanlarin mutlu olabilecegine inanmiyorum ben. Gecici mutluluklar onlarınki. Onlara verilecek en büyük cevabi her dusus veya tokezlemede daha güçlü kalkarak vermissiniz zaten. Bu hikayenin sonunda da iyiler kazanmis gibi duruyor, sevindik. Umarim daha güzel yerlere gelir, daha büyük mutluluklar yaşarsınız.

Cafe ismini biz de istiyoruz, muhakkak geliriz!!

Bu arada durumları buraya anlatsaniz da kesinlikle her türlü yardim gelirdi fakat kendi basiniza mucadele edip cogu zorluğun ustesinden gelmeniz de ayri takdire şayan. İlk defa simdi duyuyoruz. Cogu eski duyurucu bireylerin saskinlikla okuduguna eminim.

Tekrar gecmis olsun, hos geldiniz ^^
0
ananiyimioguz
(31.01.21)
Gerçekten hoşgeldiniz. Ne bitmez bir heyecan, okurken hem çok sinirlendim size yapılanlara hem de çok duygulandım sabrınıza, iyi niyetinize. Karşınıza bundan sonra iyi insanlar çıkar inşallah. Keşke arkadaşım olsaydınız, öyle ısındım size ve eşinize.
0
curukturpkokusu
(31.01.21)
@antihero, çok çok teşekkür ederim :)

@ananiyimioguz, ben de seni çok iyi hatırlıyorum, yanılıyor olabilirim ama sanki ilişki tavsiyeleri üzerine gelişen bir sohbetimiz vardı ve yaşına rağmen olgun bir insan olduğunu düşünüyordum. Eğer doğru hatırlıyorsam, görüyorum ki yıllar senden bu anlamda hiçbir şey eksiltmediği gibi, üstüne eklemiş. Ne büyük bir kazanım. Öncelikle zaman ayırıp okuduğun ve bu kadar emek vererek yazdığın için çok teşekkür ederim gerçekten. Çok şaşkınım. Çok teşekkürler.

Basond'u dinlemeyen yanar :D ama hiçbir şey için pişman olmaya gerek yok, belki ileride kullanabileceğin güzel bir tecrübe edinmişsindir, onca emek ve yaşanmışlığı silme kararınla. Bi dahakine belki bi yedek alırsın aksjd :D

Başıma bu hastalıklar gelmeden önce her gün aynaya bakıp ne kadar çirkinim diye ağlardım ashdhah :D Daha kaslı olmak için, daha az yağlı olmak için vs :D Sonrasında gözümü kabul etmem de zor oldu, zaman aldı, ama şu an artık gerçekten umrumda değil, kafam kopsa da üzülmem, öyle gezerim. Gerçek dert görmemektenmiş o dertler, biraz da ergenlik :D

Bizimle ilgili söylediğin her şeye katılıyorum. iyi niyetle enayilik arasında bir çizgi var. Biz biraz enayi davrandık belki. Babam dışında kendi ailemden pek bir sorun yaşamadım, genel olarak destek gördüm, belki kendi aileme yapmayacağımdan fazlasını eşimin ailesine yapmış olabilirim. Çünkü eşimin ailesiyle ilgili konularda karar verirkenki kriterim mantık değil vicdan oldu. "Ya benim yüzümden/benim etkimle yaptığımız ya da yapmadığımız bir şeyin sonucunda eşim mutsuz olursa/ vicdan azabı çekerse" diye düşünerek her şeyi fazlaca yapmak için çabalayıp onu da gaza getirdim. Açıkçası benim de etrafımda genelde kadınlar çok baskın karakterli ve karar mercii olduklarından, ben de kendime çocukluğumdan beri bunu tembihlemiştim: Kimsenin vicdan azabına sebep olma, kimsenin ailesiyle arasına girme, 50 sene sonra "senin yüzünden" diye başlayan kavgalara sebep olma, gibi... Benim kendime verdiğim dersin sonucunda fazlaca yıpranmış olduk ama en azından sevgi, saygı içinde, birlikte ve birlikte olmaktan mutluyuz. Kendi ailemle ilgili vereceğim kararlar beni bağlar ama başkasına kötü etki etmemeliyim diye düşünerek fazla verici davrandım. Bence doğru bir davranış olmayabilir ama pişman da değilim yine olsa yine yaparım. Bunun bedelleri oldu ama diğer türlü davransaydık onun da bedelleri olacaktı. En azından kabul etmeye razı olduğum bedelleri ödedim. Sonuç olarak bence vicdan rahatlığı; akıl ve ruh sağlığını korumanın en iyi yoluydu. Benim için en azından.

Aslında zeka, başkalarının tecrübelerinden de ders çıkarabilmeyi de kapsıyor. Tek sorun, çıkardığın tecrübelerin de hesaplanamayan birçok başka şeye gebe olacak olmasında :) Yine de içimden bir ses, senin bu konuda daha başarılı olacağını söylüyor :)

Dükkanın ismini yazacağım, yeniden çok teşekkür ederim, çok hoşbulduk :))

@r evolution, çok teşekkür ederim :D Dosyayı silip, silinenlerden de silmeyi umuyorum. Çok sağolun :))

@curukturpkokusu, bence iyi insanlar eninde sonunda birbirini buluyor. Biz bir şekilde genel olarak ailelerimizin hatalarının bedelini ödedik gibi oldu. Kendi seçtiğimiz çevremizde genel olarak şanslı olduğumuzu düşünüyorum, gerçekten hayatı pahasına kendisini bize siper eden arkadaşlarımız oldu. Bin yaşasınlar. Sizinle de arkadaş oluruz neden olmasın, merak etmeyin siper etmelik bölümü geçtik gibi :P :D Çok teşekkür ederim tekrardan güzel sözleriniz ve dileklerinize <3 :))
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
Sonuna kadar okudum (:
Hoşgeldiniz.. Mekanın adını ben de öğrenebilir miyim? Bu arada 3. Hata erkek kardeşin akıbeti noldu?
0
Ven
(31.01.21)
@ven ajdghsga ya çok tatlısınız hepiniz valla allah razı olsun yüzümü güldürdünüz:D
3. hata, önce bi iki ay değişik şehirlerdeki arkadaşlarında memleket turu yaptı. Sonra annesiyle yaşamaya başladı ama hem çalışmayıp hem evdeki herhangi bir işe de yardımcı olmadığı için onunla da anlaşamadılar. Şimdi varlıklı bi kız arkadaş bulmuş, İstanbul'a taşındı. Onunla e ticaret gibi bi işler yapıyorlar. :D iyi gibi, sağlığı keyfi yerinde bildiğim kadarıyla. mutfak ve bar becerileriyle göz dolduruyormuş :D duyuru dedikodu birimi gururla sundu ajksh :D
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
nickinizi hatırlıyorum :)

ne kabus ama! çok büyük geçmiş olsun hepsi geride kalmıştır umarım. mekanın adını ben de isterim bu ortak belamızı da def edince bir biranızı içeriz belki.

paticanlara selam.
0
Ufuk
(31.01.21)
Hafızam kötü oldugundan hatırlayamadım sizi.

Sabahın yedisinde bir solukta okudum. Direksiyon sınavından kaldım diye perişan haldeyim bir gündür. Kendi derdim inanılmaz manasız geliyor şu an.

Göz kısmını anlamadım. Görüşünüzde problem yok, sadece şekil olarak mi değiştiler? Olabiliyor mu öyle? Geçmiş olsun.

Maddi konularda fazlaca verici olmuşsunuz. Enayi demek istemiyorum, ayıptır, ama öyle gibi biraz. Sizin sorumluluğunuzda olmayan kişiler için sırf kan bağınız var diye bu kadar masraf yapmamalısınız. Üvey anne mesela çocuk dogururken size mi güvendi? Ne diye Kahraman olmaya çalışıyorsunuz ki? Tamam on sene sonra vicdanınız sizlamayacak ama siz de tekrar yirmili yaşlara dönemeyeceksiniz, giden gitmiş olacak. Kavga sebebi olmaktan bu kadar çekinmeyin. Yoksa daha çoook sömürülürsünüz. Bunca şeyin üstüne artık farklı bir konu olur ve hayır derseniz, eşiniz de bunun kavgasını ederse ona yuhh zaten.

Babanızın başına gelen iftira mi gerçekten? Umarım öyledir. Ben bu konuda kendi babama dahi güvenmem.

Her şey için geçmiş olsun. Umarım toparlarsınız.
0
elorelia
(31.01.21)
Ohaa 5 yıl mi olmuş :///
0
abuzer
(31.01.21)
Hoş geldin tekrar :)

Ben de çok net hatırlayanlardanım. Hatta buradan bi arkadaşla "duyuruda şu arkadaşlar vardı artık girmiyorlar" dedikodusu yaparken seni de saymıştık.

Yaşadıklarınız gerçekten film gibi. Ama siz de çok naifmişsiniz. Özellikle verdikleri paranın 2,5 katını isteyen dolandırıcı tiplere keşke istediklerini vermeseymişsiniz dedim içimden. Neyse artık olan olmuş. Zaten okudukça o parayı unutuyorsun.

Başınız sağ olsun, geçmiş olsun :/
Umarım artık bugün milat olur ve çok güzel şeyler sizi bekliyordur.
0
himmet dayi
(31.01.21)
ayrica dunya bu kadar iyi olmak icin fazlasiyla kotu bir yer. dark side'a gecme ama bu kadar da iyi olma :D
0
baldur2
(31.01.21)
Ben babada kaldım. SÖzlüğe falan taşıyın, twitterda yayın, esra erola çıkın, cimerden yazın. Gerçekten tecavüz edince salıveriyorlar, iftira atında tutukluyorlar. Bugün sizin babanız yarın bizim babamız, başkasının eşi, erkek kardeşi. Üzüldüm.
0
gelmeistemem
(31.01.21)
hoşgeldiin, kedileri öp, iti mıncır. bir mekanda müdavimler varsa orası olmuştur artık, sırtınız yere gelmez.
0
selam
(31.01.21)
hosgeldin. birebir hic tanismadik ama nickini hatirliyorum. butun bunlari su anda bu kadar rahat anlatabiliyor oldugun icin seni ve esini tebrik ederim. bu surecte bu kadar guclu kalabilmeniz harika. umarim bundan sonra hayatinizda her sey cok daha iyi olur!

daha guzel yarinlara, cheers.
0
eksi sozlukte eksiyen adam
(31.01.21)
welcome back
0
paranoyak kedi
(31.01.21)
ben de nickini hatırlıyorum. hatta sanıyorum birkaç defa mesajlaşmıştık farklı konularda.

her şey için gelmiş geçmiş olsun ve de hoş geldin diyelim o halde :)).
0
Phoebe
(31.01.21)
Duyuruyu aktif kullanmasam da bir süredir, nickinizi hatırlıyorum. 5 seneye ne hikayeler sığdırmışsınız valla helal olsun diyorum, eşiniz ve siz çok güçlüymüşsünüz. Mutlu yarınlara diyorum :)
0
birfincankahvedahaisteyenadam
(31.01.21)
@ufuk, onların da selamı var çok teşekkürler, birazdan mesaj atacağım, umarım birlikte kadeh kaldırabiliriz :)

@elorelia, ben seni hatırlıyoruuum :) ifşalarda da vardın, çok aktif kullanıyordun duyuruyu, ne güzel seni görmek de. Görüşümde de problem var aslında. Sürekli acı çekiyorum, bazen çift görüyorum, ilerlerse körlüğe kadar götürebilecek bir şey. İlerlemesi için de elimden geleni yaptım açıkçası ama o başka bir duyurunun konusu olsun :P

Söylediğin şeyler doğru, katılıyorum ama olanlar oldu bi kere, su akıp kendi yolunu biz iyi davranmaya çalışsak da yine buldu. Babamla ilgili olan kısımda, gerçekten anlattığım şekilde her şey. O kadar akla mantığa aykırı ki yıllar sonra üniversitede ders olarak okutulabilecek şekilde bir hukuksuzluk örneği sergilendi. Bazen keşke gerçek olsaydı, şimdiye kadar ne psikolojim, ne maddi manevi hayatımız bu kadar yıpranmazdı diye düşünürdüm. Birisini öldü kabul edip, hayatımdan silmek, bu geçirdiğimiz süreçten daha kolay olurdu. Hatta karşı tarafın yanında yer alıp, aldırabileceğim en yüksek cezayı aldırdığıma emin olmak isterdim. Bi de utanırdım ve bunu buraya bile yazmazdım, sonuçta nereden bilebilirsiniz :) Ne yazık ki suçsuz yere yatıyor.

@abuzer, valla dile kolay, 5 yıl olmuş :))

@himmet dayiiii, teşekkür ederim ben de seni hatırlıyorum, hayvanlarla ilgili güzel tavsiyeler veriyordun bi de aynı görüşte olmasak bile senin yazdıklarını okuduğumda "he himmet dayı geldi şimdi görüşüm değişecek kesin" diyordum :D Sizi görmek çok güzel, çok teşekkür ederim :))

@baldur, bir ara deneyeceğim dostum :d

@gelmeistemem, kesinlikle katılıyorum, bu geçirdiğimiz 5 sene, daha önce hiç karakolun yolunu bilmeyen, bu kadar olay kimlerin başına geliyor diye düşünen bana, 3. sayfa haberlerine düşmenin aslında pamuk ipliğine bağlı olduğunu gösterdi. Çok toy ve tek başımaydım, kimseyi tanımıyor, yol yordam bilmiyordum bu konularda. Diğer yandan da dosyayı okuyan, birbirinden bağımsız bütün eski savcı, hakim, avukat vs ne kadar uzman kişi varsa hep sakinleştirdiler. Hayatımızda gördüğümüz en saçma dosya, merak etmeyin bu celse çıkar, yok merak etmeyin toplumun lincine uğramamak için tutuyorlar (medyatik bi dosya olmuştu), merak etmeyin başına bir iş gelmesin diye tutuyorlar (devamlı tehdit alıyorduk) vs dedikçe inanıp sabrettim. Sonuçta geldiğimiz noktada da bu tarz baskı yapılabilecek bir noktada değiliz artık. Açıkçası hala inanıyorum, AYM'de çözülecek, orada çözülmezse İnsan Hakları Mahkemesi'nde çözülecek. Bu inancı taşıyorken, bi şeylerin benim yüzümden bok olmasından korkuyorum. Herkesten tek ricam, her haberi enine boyuna değerlendirmeden, boşlukları mantıkla doldurmadan linç uygulamamaları. Hayırlısı, bakalım, artık gelişmelerden haberdar ederim, çok teşekkürler :))

@selam, selam! :) çok teşekkürler, bebelerin de selamı varmış, görüşmek dileğiyle :)

@cesarioooo, vay be doğan büyüyor resmen :D evet bıraktığımda 22 yaşındaydın hatırlıyorum, çok sevindim seni gördüğüme :)

@e bana nick bırakmamışsınız: bu saydıklarının hepsi gitti mi ya? :( O kadar güzel isimler hatırlıyorum ki yazmaya başlasam iyice uzayacak. Ne kavgalar ne dövüşler :D Şimdi bakınca hepsi çok güzel ve değerli günlermiş, herkese selamlar :)) çok teşekkür ederim.

@eksi sozlukte eksiyen adam, ben de senin ismini hatırlıyorum, güzel dileklerin için çok teşekkürler, hepimizin hayatında dertler bir bir düzelebilir umarım, cheers! :)

@paranoyak kedi, çok hoşbuldum, teşekkürler :)

@phoebe, ben de seni hatırlıyorum hihi :) çok teşekkür ederim, hoşbuldum.

@birfincandahakahveisteyenadam, mutlu yarınlar hepimizin olsun, çok teşekkürler! :)
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
Ben de hatırlıyorum, çok çok geçmiş olsun :) zor günler geçirmişsiniz ama belki biraz da siz zorlaştırmışsınız. Problemlerin hiçbiri size ait değil çünkü ama gereksiz sahiplenmişsiniz. Belli şeyler yapılır tabi ama kardeşe, üvey anneye vesaire Her şeye okey demek zorunda da değildiniz. Bana enayilik ya da aşırı iyilikten ziyade aslında eşinizle “karşılıklı“ birbirinizin ailesini tolere etmişsiniz gibi geldi. Babanızın böyle bir olayı olmasa ve babanız için bir şeyleri feda etmeseniz onun ailesine karşı belki de bu kadar verici olmazdınız, en azından bu kadar vicdan yapmazdınız. Belki yine de yapardınız bilemeyiz tabi. Umarım bundan sonra kendi iki kişilik dünyanızın tadını çıkarırsınız biraz :)
0
aquarium
(31.01.21)
ben de seni hatırlıyorum ama o zaman duyuruda yatagants nickiyle yazıyordum, sözlük hesabı uçunca o da gitti.

Zor süreçler geçmiş, hoş geldin bundan sonrası aydınlık olur umarım.
0
hayaletimsi
(31.01.21)
@aquarium, o kadar doğru tespitler ki ne desem boş :) o kadar çaresiz zamanımda eşimden beklediğimden çok daha fazla destek gördüğüm için gerçekten sonrasında bunları ödemek istemiş de olabilirim. Haklısınız. Benim de en büyük dileğim bundan sonra 2 kişilik yaşayabilmek, ben de seni hatırlıyorum, hep böyle mantıklı tavsiyeler veriyordun :D Çok teşekkürler :))

@yatagants, geçmiş olsun sana da sen de hoşgelmişsin, sen de benim hatrımdasın, çok teşekkürler :))
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
yeniden hoşgeldin pandispanya. zor şeyler yaşamışsın ama çoğunu atlatmışsın, çok geçmiş olsun. babanın son durumunu yazmış mısın göremedim, tekrar okumaya enerjim kalmadı ama umarım o da atlatır kısa zamanda.

bu arada enişte de buralarda galiba, "bodrum'da mekan işletiyorum, sorularınızı alayım" diye soru açmıştı, "aa neresi, benüm bütün yazlarım bodrum'da geçiyor, tarif et gelelim" diye sordum, bilbo'yu tarif etti asdfsdaklja kocanmış meğer, aldım selamını.

modlar silmez derken? sen de zaten mod değil misin ya :)
0
kibritsuyu
(31.01.21)
@kibritsuyu, asjdhajk evet ben de senin selamını aldım :D babamın süreç devam ediyor, şimdi AYM aşamasındayız. Umut her geçen adımda tükenmiş gibi gözüküyor ama benim bi yerlerde işini doğru yapan insanların hala olduğuna dair inancım tam.

Valla ben yolu bu kadar Bodrum'a düşüp de bize hiç uğramayan bi seni gördüm, yani şey, göremedim :D Umarım bi gün yan yana kadeh tokuşturabiliriz.

Evet, modum ama modlar da modlara müdahale edemiyor mu modum? :) İnsafınıza sığındım, bundan sonraki duyurularımı daha dikkatli açacağım, bütün emekleriniz ve iyi niyetleriniz için çok teşekkür ederim :))
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
ya bu arada kızmazsanız, dün gece upuzuuun duyuruyu ve i'm back başlığını görünce okumadan önce nick'e baktım, cocodancer mı diye :)) sonrasında olaylar olaylar zaten..
0
denizince
(31.01.21)
@denizince, hahahah aaah cocodaner ya :D Dün bu duyuruyu yazıp gönderirken entity is too large diye bi uyarı aldım önce. İlk olarak düşündüm dedim ki "aaa duyuruya karakter sınırlaması gelmiş herhalde. ama daha önceden yoktu, cocodancer yazabiliyordu" diye geçti içimden :D Sonra baktım, yüklediğim fotoğrafın boyutu büyükmüş. :D Sanırım sonra başka nicklerle geldi. Umarım hayatta ve mutludur, selam olsun :D
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
Hoşgeldiniz, sizi çok iyi hatırlıyorum. İyi ki geldiniz çok güzel tavsiyeler verirdiniz gözlerim sizi arardı valla:)
0
medusa
(31.01.21)
Hatırladım sizi 2013'ten beri duyuruyu takip ederim. 5 sene önce İstabul'da bir plazada çalışıyordunuz ama mutsuz bir yaşamınız vardı. Plaza yaşamını pek sevmiyordunuz. O zaman duyuru açıp bu işleri eşimle bırakıp Ege'de bir kafe açacağız diyordun ama o zaman duyurudakiler uyarmıştı sizi "yapma etme bilmediğin bir işe girme"diye.
Baya ağır şeyler yaşamışsınız ama güçlü bir şekilde çıkmışsınız olaylardan. Hayırlısı olsun. Güzel günler dilerim.
0
komando kani var bende
(31.01.21)
Hatırlamaz olurmuyum ameliyatlarımız birbirine çok yakın zamanlardaydı. Sen yeşim hocaya, ben yusuf hocaya ameliyat olmuştum. Benim ki tiroid ca ydı. O dönem bana çok destek olmuştun. Benim ameliyat izim niye böyle, benim sesim niye kısıldı, kesin hep böyle kalacak, al işte yine beni buldu gibi vs şeylerle seni çok darlamıştım. O dönemde ameliyat sonrası fotoğraf falan da paylaşmıştık birbirimizle. Sonradan numaranı bir şekilde kaybettim.

Yaşadıklarını büyük üzüntüyle okudum. Bundan sonrası için iyi şeyler yaşamanı tüm kalbimle diliyorum. Sen ve sevdillerin mutluluk sağlık ve huzur içinde yaşayın. Babanın yaşadıkları da çok üzücü. İnşallah en kısa zamanda bu durumdan kurtulur. Anneciğine de çok çok geçmiş olsun.
0
nick konusunda kararsizim
(31.01.21)
Hoşgeldin tekrar, umarım annende korktuğunuz gibi bir şey çıkmaz. Görmeyeli Florance Nightingale olmuşsun. Kocanı da al kaç bence, okurken panikatak geçirdim.

Annenin bir rahatsızlığı yoktur umarım bu arada.
0
epistemic_regress
(31.01.21)
@medusa, selaaaam :) çok teşekkür ederim, çok hoşbuldum, ben de sizi hatırlıyorum, yeni cevaplarda görüşebilmek dileğiyle :))

@komando, vallahi şaşırıyorum, çok doğru hatırlıyorsunuz :D neredeen nereye :D güzel dilekleriniz için çok teşekkür ederim :))

@nick konusunda kararsızım, ya ben seni çok aradım ama nickini her defasında unuttumm! Bir ara mesajlaşmıştık buradan ama sonra yine benim başıma olmadık işler gelip girememiştim, bir sonraki girişimde de bütün mesajlar silinmişti askjdh :D Çok üzülmüştüm. Güzel dileklerin için çok çok teşekkür ederim. Beni hiç darlamamıştın, birbirimize destek olmaya çalışıyorduk :)) Umarım sen de sağlıklı ve mutlusundur. Benim yara izim tam olarak geçmedi bu arada :D

@epistemic_regress, çok teşekkür ederim umarım çıkmaz, çıkarsa da savaşmaya devam :) çok hoşbuldum, yeniden teşekkür ederim, sevgiler :))
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
Kedili duyurulardan hatırlıyorum ama gerçekten "oha 5 yıl mi olmuş" diye şok oldum.

Ne yalan söyleyeyim bana da çok çok güçlü ve pozitif bir insan izlenimi verdiniz. Herkes demiş zaten ben olsam ilk büyük sıkıntıda pes ederdim sanırım, belki ikincide.

Bundan sonraki hayatınız umarım huzurlu olur, annenizin de inşallah bir şeyi yoktur. Kocaman bir geçmiş olsun, uzaktan sarılıyorum ve tebrik ediyorum duruşunuz için
0
piremses
(31.01.21)
okudum ama simdi cevap yazmak icin scroll yapinca fark ettim ki bayaa uzunmus :D

ben de hatirliyorum seni, ifsalardan guzel bir kiz oldugun aklimda kalmis :) ama fekat 5 yil olmus mu, inanamadim.

ilk duyurumu 2008'de actigimi gorunce de sasirmistim.

hosgeldin tekrar. umarim tatsiz olaylar geride kalmistir.
0
supergirl
(31.01.21)
''Allah allah nerede ki bu pandispanya son zamanlarda hiç görmüyorum'' dediğim şey 5 senelik bir süreç miymiş?! Yuh :)

Her şey için çok geçmiş olsun.
Tekrar hoşgeldin ^^
0
megalomaniac
(31.01.21)
@piremses, yihuu seni de gördüm :) çok teşekkür ederim, güzel dileklerine, güzel sözlerine. sevgiler benden :))

@supergirl, çok teşekkür ederim, o ifşalar çok abartılmıştı, hakettiğimi düşünmüyorum. Zaman ne çabuk geçiyor gerçekten, size de güzellikler diliyorum, sevgiler :))

@megalomaniac, hahaha :D senin ismini gördüğüme de çok sevindim. hoşbuldum, çok teşekkür ederim :))
0
🌸pandispanya
(31.01.21)
Pek iletişimimiz olmamıştı sanki ama senin nickini -ve cevap yazan kişilerin nicklerini de- görünce ekstra mutlu oldum. Tekrardan hoşgeldin :)
0
physcos physcos
(01.02.21)
hatırlıyorum :) hoşgeldin ve hatta, helal olsun :)
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(01.02.21)
Merhaba pandispanya, ben hatirlamadim, cok eski uyeligim ama 5 sene oncesinde pek aktif degildim.

Hatirlattigin cok onemli ve degerli bir sey icin tesekkur ederim. Aileyle fiziki uzaklik sart. Iyi ki de yapmisim, cok da guzel yapmisim.
0
buf-e kür
(01.02.21)
Sevgili pandispanya ne çok şey olmuş ^^ Neden okudum yazdığınız her şeyi hiç bilemiyorum üstelik işten çıkmama 5 dakika var ve yapmam gerekenler vardı ahhaha.. Bodrumu sever Atanlyada yaşarım. Bol şanslar dilerim hikayenin devamında. :)
0
denizmaniaherif
(01.02.21)
@physcos physcos, hoşbuldum, evet belki konuşamamış olabiliriz ama ben de nickinizi hatırlıyorum. Tüm nickler de çok güzel oldu sanki sadece bi hafta girememişim gibi :) çok teşekkürler :)

@kitap arasında kalmış silgi tozu, hoşgeldim, çok teşekkür ederiiim :))

@buf-e kür, işte başka tecrübelerden herkes farklı dersler çıkarabiliyor :D Verdiğiniz karardan ötürü mutlu olmanıza sevindim :))

@denizmaniaherif, hahaha çok üzgünüm çok vakit aldım :D yolunuz buralara düşerse uğrayın, çok teşekkür ederim :)
0
🌸pandispanya
(01.02.21)
Canım pandispanya’m <3 bir yandan gözlerim dolu dolu oldu okurken bir yandan sinirlerim hopladı. Neler yaşanmış ya gerçekten inanılmaz. Ne kadar da güçlüymüşsünüz gurur duydum sizinle.
0
sta
(03.02.21)
yaaa pandispanyaaaaa senin güzel yüreğini severim <3 çok aradı gözlerimiz seni, neler neler yaşamışsın meğer. benim sanırım duyuruya ilk katıldığım zamanlarda aktiftin pek severdim yazdıklarından seni :) yaşadıklarının hepsi geçmiş bitmiş olsun bundan sonrası çok daha güzel olsun inşallah sevgiler...
0
dedim ben sana
(04.02.21)
@sta & @dedimbensana, ya nasıl teşekkür etsem az. Çok sağolun gerçekten. Ben de burada olmayı çok özlemiştim. Paylaşmak da çok iyi geldi. Ne desem az. Güzel dilekleriniz karşısında ben de günlerdir duygu seli içerisindeyim :)) güzel günler hepimize gelsin. Sevgiler.
0
🌸pandispanya
(05.02.21)
emek veren her zaman kazanıyormuş hakkaten
0
bir soru sorcam
(08.02.21)
hoş geldin. umarım bundan sonra her şey güzel olur.

"Taşınıp bizi sildi"

sizin yap(a)madığınızı o yapmış ve bu sizin için de çok iyi olmuş bana göre.

"biz biraz enayi gibi davrandık belki"

maalesef. karşı taraf sadece kendisini düşünüyor, sizi bir güzel sömürüyorsa şahsen ben öyle birine yardım etmem, ne hali varsa görsün derim. herkesin yardımına, yardım istemeyenin bile yardımına koşmak (öldürülme tehlikesi olan anneyi hariç bırakıyorum tabii) çok fazla yorar insanı.

eşinizin çocukluk arkadaşının sizi satması sonrasında biraz arkadaşlıklara olan inancım azaldı ama sonrasında "bir sürü arkadaşımız hayatı pahasına bize siper oldu" demişsiniz. o güzel bir olaymış :)

biraz hızlı okudum. babanız hala hapiste sanırım? peki özel değilse bu iftira atan kişi neden iftira atmış?
0
hlot
(08.02.21)
@bi soru sorcam, hahah öyle diyelim fakir tesellisi olsun bizimki de :))

@hlot, uzunca anlatmıştım aslında ama cep telefonumun azizliğine uğradım ve tüm cevabım gönderemeden kayboldu :) bu yüzden yeniden yazmak için güç toplamayı bekledim. nihayet topladım :))

söylediğiniz şeyler çok doğru. Kesinlikle yardım talep etmeyen insanlara ısrarla yardım etmek yanlış. Yardım talep edenler de bir süre sonra mantık dışı taleplerde bulunmaya başlıyorsa orada da dur demek gerekli. Teoride hepsini her zaman biliyorduk ama pratiğe dökemedik maalesef :D Umarım ileride bu konuda biraz daha başarılı olabiliriz.

Evet babam hala cezaevinde. İftiranın sebebini gerçekten net olarak kestiremiyorum. Birkaç boyutu var. İftirayı atan kızın annesi, babama devamlı eşinden boşanmak istediğini, evlilikten çok sıkıldığını, sevildiğini hissetmediğini anlatıp babama yanlıyormuş. Babam da her fırsatta ikisi arasında böyle bir şeyin söz konusu olamayacağını dile getirmiş, kendi kız arkadaşıyla tanıştırmış, her fırsatta kadının eşi olacak adamı övmüş, aralarını yapmak için çabalamış vs. Buraları kadın da reddetmiyor. Kadın devamlı babama birikmiş parası olup olmadığını, malı mülkü olup olmadığını soruyor sohbetlerde. Diğer yandan bu ailenin ekonomik durumu kötü. Babam da durumu kötü olan 4-5 çocuğa aynı anda ders veriyor. Bazı dersler 1-2 sabit yetişkin de katılıyor. Ders verilen yer 8-10m2'lik bir alan. Bütün öğrenciler yanyana oturuyor. Zaten aynı zamanda malzeme satışı yapılan bir yer. Devamlı müşteri de var, hiç bir saniye boş kalmaz. Şikayetçi olan kız, eğer babama yakın olan sandalyede oturmazsa ağlayıp ortamı terk ediyor, yalvar yakar başka öğrenciyle yer değiştiriyorlar her defasında önde ve babamın yanında olmak için. Derste çekilmiş o kadar çok fotoğraf da var ki. Kız babama devamlı arkasından sarılıyor, şakalar komiklikler yapıyor vs. Bu fotoğrafların hiçbirinde de babamın bir teması yok. Öğrenci gelip arkasından elini atmış yani babama, son derece güven dolu bir ilişki gözüküyor.

Babam bu çocukların maddi durumu kötü ama çok yetenekli oldukları için, normalde verdiği fiyatın 5'te 1'ine filan veriyor dersleri. Gerçekten komik rakamlara. Hatta bu olaylar olmadan önce babam bu çocukların yaramazlığından çok şikayetçiydi, enerjimi emiyorlar diyordu. Ben de tartışmıştım babamla, sen deli misin günde kaç saatini 25 lira için tüketiyorsun diye. O da ileride iyi bir sanatçı olduklarında benim de bir katkım olmuş olsun, yoksa heba olacaklar demişti. İdealist bir adamdı maalesef. Sonunda g.tümüzde patladı.

Neyse uzatmayayım. Babam devamlı ailelerle tartışıyor bu çocukların yaramazlıkları yüzünden. Dersleri bitirmek istiyor. Çocuklar ağlıyor hocam bizi bırakmayın diye. Aileler de yalvarıyor bi şans daha verin diye. Böyle diye diye 3-5 defa tam bitme aşamasındayken zorla devam ettirdiler babamı. Bu arada şikayetçi olan kızın ailesi çocuğun yaptığı şeyleri satarak para kazanıyor. Mesela babamdan aldığı ders ve materyal 100 tl'ye malolduysa 500tl'ye başkasına satıyorlar gibi. Çocuğu fabrika gibi kullanıyorlar. Hatta çocuk babama arada şikayet ediyor "hocam annem sattığı şeylerden bana hiç para vermiyor" diye. Çocuklar derse gelmeyi sevdiği için devam etmek istiyorlar ama ailenin kaygısı da geçim kapısı olması.

Sonra kurs bitiyor, yaz tatili başlıyor. Bunlar köylerine dönüyorlar. Ertesi eğitim döneminde ilk olarak yine bu kız yine babama geliyor derslere devam etmek istediğini söylüyor. Babam bu sene yapamayacağım diyor. Yine ısrarla başlıyorlar. Derken son derste yine öncekilerle benzer sebeplerden babam önce kızı azarlıyor, sonra da annesi babamın sanatına hakaret edince annesiyle tartışıyor ve onları atölyesinden kovuyor. Bi daha buraya gelmeyin artık yeter başka kurs bulun diye gönderiyor. Hatta tartışmada kadının kocası da orada ve babama hak veriyor, adam babamdan özür dileyerek ayrılıyor, o da inkar etmedi bunu da mahkemede.

İşte ertesi gün babamı gelip tacizci diye alıyorlar. O gün bugündür babam yok. Babama bütün fotoğraflarda kendiliğinden sarılan çocuk, bir anda "ilk günden beri beni taciz etti, telefonundan devamlı porno izletiyordu" diyor. Bu arada 7-8 ay kursa güle oynaya gelip, ertesi sene de devam eden de kendisi. Annesi ücretsiz kurs bulup o kursa göndermek istediğinde kız "anne ben attan inip eşeğe binmem" diye ağlıyor herkesin gözü önünde askdjha. Babası olan adam belediyede en alt kademe çalışandı (tam görevini özellikle söylemiyorum), kadın da ev hanımıydı. Bu olaydan sonra yarattıkları o yalan mağduriyetle öyle büyük bir destek aldılar ki, herif milletvekili aday adayı oldu, kadın delege oldu filan öyle bir hikayeler :) Bütün kapılar açıldı sonuna kadar.

Bu arada demiştim ya, o 8m2 alanda ders alan 4-5 kişiler sabit diye. O kişilerden biri kızın kuzeni. Aynı süre yan yana ders alıyorlar ve çocuk hiç böyle bi olay görmediğini söylüyor. Çocuklarla aynı anda derse giren yetişkinler de aynı beyanı veriyor. Daha detaylı biçimde. Sonra avukatları "yalan söylüyorsunuz, çocuklar bu yetişkinleri hiç tanımazlar" dediler, bi dolu fotoğraf ve video verdik dosyaya. Çocukların o yetişkinlerle beraber ders aldıkları, kutlama yaptıkları... Ama hiçbiri dikkate alınmadı. Bu arada babamın telefonuna porno iddiası için ilk dakika el koyuyorlar zaten. Babam da diyor ki "bahsettiğiniz türden en ufak bi görüntü bulursanız, beni yargılamayın direkt idam edin" diye veriyor telefonu. Nitekim hem polis, hem de bilirkişi ayrı ayrı detaylı inceleme yapıyor ve ikisinin de raporu babamın lehine, çocuğun söylediği tarzda herhangi bir görüntü hiç olmamış telefonda. Yani ortadaki yalan gün gibi ortada. Ama bunu da değerlendirmedi mahkeme.

"Şu da tacize uğruyordu" dedikleri yetişkinler vardı. Onlar da mahkemeye gelip bu ülkede her gün sayısız tacize uğradıklarını ama bunu yapan kişinin hiçbir zaman benim babam olmadığını" söyledi sağolsun.

Bir tek bu alfa kızın en yakın arkadaşı olan, yine aynı sınıfta bunla ders alan diğer kız dedi ki "beni de taciz etmiş ben görmedim ama arkadaşım ayşe (diyelim) görmüş, öğretmen benim popoma elini sokmuş, şikayetçiyim" adshakd. O kızın ailesi kızlarının gerçekten tacize uğrayıp uğramadığını bilmek, hak aramak isteyen insanlardı mesela. Onlara kızmıyorum. Ama yani 1.80 boyunda bir yetişkin, herkesin içinde bir kızın pantolonundan içeri elini soksa, bunu o kızın farketmeyip arkadaşının ona sonradan haber vermesi mümkün mü... İçerideki diğer insanları geçtim. Sana yapılan şeyi sen farketmiyorsun da arkadaşın sana haber veriyor. Hiçbir yerde de yalnız kalınıp yalnız ders yapılmıyor bu arada. Bi tek bu esas kız ilk ifadesinde öyle bi yalan söylemişti. Ben de babama sormuştum, "yok kızım hiç tek başına ders yapmadık" demişti. Sonra kız mahkemede ifadeyi geri çekti, öyle bişey olmadı dedi. Off bunlar minik detaylar. Çok daha majör şeyleri atlıyorum sürece zarar verir mi bilmediğimden.

Mesela çocuk izlem merkezi diye bi yer var, oradaki uzaman 2 çocuğa da defalarca soruyor, "hiç vücudunuza kıyafetlerinizin içinden dokundu" mu diye, iki çocuk da birbirinden habersiz defalarca "hayır hiç öyle bişey olmadı" diyorlar. Sonra adli görüşme bitiyor, çocuklar aile ve avukatların yanına gidip sonra geri dönüp aslında söylemeyi unuttukları bişey olduğunu ve öğretmenin onlara kıyafetlerinin içinden de dokunduğunu ekletiyorlar rapora. Bu da raporda aynen böyle "adli görüşme sona erdikten sonra çocuklar aile ve avukatların yanına gidip döndükten sonra bıdı bıdı eklettiler" diye yazıyor. Sonra mahkemede bunu da geri aldılar "yok öyle bişey olmadı" diye.
Yani çocukların görüntülü ifade vermesinin bi amacı var. Görüntülü ifade bitip her şey kapandıktan sonra bunu rapora kim ve nasıl yazdırdı, bu raporu tutan kişi 50 kez bu soruya cevap almasına rağmen bunu nasıl sonradan rapora ekledi, mahkeme bu geçersiz rapora nasıl riayet etti, hadi etti diyelim, çocuklar sonradan yalan söylediklerini kabul edince neden bir şey değişmedi? Bir sürü bilinmez...

Neyse sonuca geleyim. Bu işlere ömrünü adamış bir profesör ve klinik psikolog bizim dosyamızı, çocukların beden dilini, sesini, mimiğini, verilen ifadeleri filan inceleyerek bi rapor sundular. Bu raporda söylenene göre, esas kız annesinin etkisi altında, ikinci kız da esas kızın etkisi altında yalan söylüyor. 15 sayfalık aşırı detaylı bir rapor. Ben bir cümleyle özetlemiş olayım.

Sebebini bilmiyorum, sonuç olarak belki başta bi ceza vermek istediler ama bir yerde kontrollerinden çıktı. Ardından gelen imtiyazlar, işlerin büyümesi ve yalancı çıkmaları durumunda ceza alma ihtimalleri sebebiyle geri adım da atamadılar. Düşüncem bu yönde.

Dosyayı okuyup isterlerse 200 sene ceza versinler ama okusunlar yeter ki. Bugüne kadar okunmadı maalesef. Hala son kararda bile geri çekilen ifadeler sanki yeni verilmiş gibi yazıyor. Tüm kararlar kopyala yapıştır şeklindeydi. İnanıyorum bir gün okuyacaklar.
0
🌸pandispanya
(11.02.21)
mahkeme heyeti oluşan kamuoyunun-birilerinin etkisi altında olabilir mi
0
esref
(11.02.21)
@esref, detay veremiyorum ama kesinlikle öyleydi. O dönem ne yazık ki gerçek olan birçok iğrenç olay peşpeşe oluyordu, hepimiz zaten artık patlama noktasındaydık. babam ne yazık ki bu gündemin içine düştü. ailelerden biri medya çalışanı, diğeri belediye ve bazı mezhepçilik işlerinin içinde olunca çok büyük bi kamuoyu oluştu ve finans programlarına kadar babam dönüyordu haberlerde.
0
🌸pandispanya
(11.02.21)
Off cok kotuymus ya. Kiz da butun ifadelerini geri aliyor da o porno ifadesini niye geri almiyor :(
0
hlot
(13.02.21)
@hlot, onu geri almasına gerek kalmadı zaten, yalan söylediği 2 ayrı inceleme ile, devletin kurumları ve kanalları ile kanıtlandı zaten...
0
🌸pandispanya
(13.02.21)
vay! uzun bir süredir çok aktif değilim ben de burada ama net hatırladığım kullanıcılardansınız.

bu kadar şeyi yaşadığınızı bilmek üzdü fakat bu kadar şeyin altından kalkabildiğinizi görmek bana gerçekten hayat motivasyonu oldu.

umarım bir daha ayağınıza taş değmez!

cafe ismini alabilirsem ben de mutlaka uğramak, yönlendirmek isterim.
0
bir ileti paylastim
(23.02.21)
@bir ileti paylaştim, ben de sizi net olarak hatırlıyorum :) eveet bazen dert dinlemek de dertlere bir nebze derman olabiliyor xD çok teşekkürler güzel dileklerinize. Kafenin ismini paylaşacağım :) Duyuruculara ömür boyu indirim var, mutlaka haberdar edin! :D
0
🌸pandispanya
(23.02.21)
Seninle tanıştığımız dönemden farklı bir kullanıcı adı kullandığım için şu an beni hatırlamayacaksın muhtemelen ama hem mesaj atıp kendimi tanıtacağım hem de mekanın ismini alacağım ki yazın gelelim :)
Ben seni çok iyi hatırlıyorum, saç rengini seçtiğimiz zamanları falan. Böyle uzun sarı/soğan kabuğu gibi bir saçın vardı çok güzel dalgaları olan. Keyfin de yerindeydi o zamanlar. Güzelliğine özenmiştim yalan yok. Geçtiğimiz haftalarda da duyurudan bir arkadaşımla oturup milletin duyurularıyla dalga geçerken senin cevabını gördük :D dedik aaa dönmüş, yoktu uzun zamandır falan... o zaman şöyle bir yorum yapmıştık “yea benim de öyle fıstık gibi hayatım olsa hayatta uğraşmam yani duyuru falan” şu konuşmadan ve önyargıdan utandım okuyunca, hepsini de okudum. Öncelikle babanın başına gelenler için çok üzgünüm, empati yapıyorum, anlattıkların benim mental sağlığımı geri dönüşsüz bozardı. Sen çok güçlüymüşsün. Başınız sağ olsun ayrıca ve umarım annenin sonuçları da iyi çıkacaktır. Gözlerine gelince, minnoş gözlerin daha da minnoş olmuştur eminim. Hayat bu, görme yetimizin ömür boyu bizde kalıp kalmayacağını da bilemeyiz. O yüzden “insan ancak yüreğiyle baktığı zaman doğruyu görebilir, gerçeğin mayası gözle görünmez.” Diyorum. Sen ve eşin duyduğum en güzel kalpli insanlardansınız. Umarım isteyen herkese böyle hayat arkadaşları nasip olur. Hoşgeldin canım.
0
irene
(23.02.21)
@irene, hay allah ya gerçekten gözlerim dolu dolu okudum. ne güzel yazmışsın :/ çok teşekkür ederim. bütün güzel düşünce ve dileklerine. hayat işte durduğu yerde durmuyor :D
aaaa ama o zaman güzel haberi de vereyim, annemin sonuçlarını daha birkaç gün önce alabildik, temiz çıktıııı :) bence de bir gün bir yerlerde yeniden güzel şeyler olacak. kimse umudunu kaybetmesin yuhuu :d

çok hoş buldum. gerçekten. tarif edemeyeceğim kadar çok teşekkür ederim... <3
0
🌸pandispanya
(24.02.21)
(10)

peugeot 2008 vs Skoda Kamiq

spacevan
Sizce hangisi?Kullananlar var mı bu araçlardan bazı sorularım olabilir.
Sizce hangisi?
Kullananlar var mı bu araçlardan bazı sorularım olabilir.
0
spacevan
(30.01.21)
Gecen sene 2008 almaktan son anda donen biri olarak aracin cok dar ve basik oldugunu soyleyebilirim. Gt-line alacaksaniz far ve aksesuarlarin etkisiyle arac cok şık ama diger paketlerde tasarim iyice siradanlasiyor. Yani pence far olmayinca araba %50 dusuyor sanki.

Haliyle arac b sinifi bi platformun yukseltilmesinden ibaret. o darlik, A sutununun resmen surucunun gorus alanina girmesi vb hep bu yuzden. Onun haricinde guncel pejolarda moto/sanziman ikilisi epey ovgu aliyor.

Kamiq hakkinda yorum yok.
0
msb
(30.01.21)
"bence" 2008in karşılığı kamiq değil karoq.
kamiq'i yerinde gittim gördüm ve hoşuma gitmedi. kamiq ve karoq arasında kalsam karoq seçerdim. içiyle dışıyla suv'a daha yakın geliyor bana.
0
sutlu nescafe
(30.01.21)
pejo dizaynı güzel ancak ikisi de donanım olarak bence yetersiz araçlar. ancak görüntü olarak kamiq daha güzel. bu araçlar b suv ona göre değerlendirmek lazım.
0
mikahakkinen
(30.01.21)
tabiki kamiq Fransız araba piyasası biteli yıllar oldu. Önce dökülmeyen araba yapsın fransızlar.
0
jamswety
(30.01.21)
Ben de bu arabaları kim alıyor diyordum.
Alınmayacak 2 araba söyle deseler belki de ilk söyleyeceğim 2 araba
0
otopsicocugu
(30.01.21)
Yazılanların çoğu ilginç. 2008 bayağı csuvlara yakın genişlikte. Satışlarda iyi bir ivmesi var peugeot'un. Şanzımanı Aisin'in dsgyi sorunsuzlukta tokatlar. Motorları da gayet iyidir. 2008 rağbet görüyor ve tasarim olarak cok daha dikkat çekici. Ikinci eli de saha başarılı.
0
karacigerim vur kadehlere
(30.01.21)
Sağolun güzel görüşleriniz için. Bu araçlar b suç olarak geçtikleri için bakınıyorum. Yani bütçem bunlara yetiyor. 300 350k bandına çıkabilse bütçem ben de farklı arayışlara geçerim mesela c sedan ya da suv lara.
Daha önce Fransız araba kulanmistim evet elektronikler de sıkıntı yaşamıştım ama yeni araçlar da sorun duymadım henüz.
@otopsicocugu siz ne tavsiye edersiniz 250k bandında?
0
🌸spacevan
(30.01.21)
Bu arada pejoyu opsiyonladım pazartesiye kadar
0
🌸spacevan
(31.01.21)
2008 aralikta test ettim;
-otomatik vites oldukça iyi.
-arabanin ici ve disi baya güzel.
-arka cam biraz dar geldi sportif görüntü sebebiyle, bilemiyorum.
-klimanin ekrandan kullanilmasi negatif benim icin
-biraz fazla piano black var, parmak izi cok olur.

Bu arada araba dayanir mi sikinti cikarir mi gibi seyler icin basit x'ten araba alir mi gibi şeyleri kafaya takmak yerine reliability İndexlere falan bakabilirsiniz. Diğer türlü üstün alman teknolojisini dsg 'den ağlayan insan dolu ortalik.
0
logisticsmanager
(31.01.21)
Arac bakarken ikisini de inceleyip elemistik ama 2008 gt line alamadigimiz icin elemistik. En ust veya bir altı donanim alabiliyorsaniz kesinlikle 2008. Kamiq bana cok bos geldi. Scala yi daha çok beğendim.

Bu arada opel grandland x de Peugeot ile ayni motor ve şanzımanı kullaniyor diye biliyorum. Hem daha büyük ve kullanisli geldi. Tek eksigi on konsol cok eski duruyor. Yine de kaliteli. Koltuklari cok rahat. Ici ferah. C sinifi

Biz sahsen Opel GL X ve Suzuki Vitara arasinda kaldık. Vitara da sirf aynı fiyata deli gibi donanim veriyor diye ama ici tirt.
0
ananiyimioguz
(31.01.21)
(16)

Mühendislikte böyle bir terim var mı? bir makineyi bir kere ateşlemek gibi

rewlack
"bir makineyi/cihazı harekete geçirmek için bir kereliğe mahsus bir etki vermek ve daha sonrasında onun kendi kendine çalışmaya devam etmesi" böyle bir eylem var mı? ne denir buna? bu tanımı sistem için de düşünebiliriz.
"bir makineyi/cihazı harekete geçirmek için bir kereliğe mahsus bir etki vermek ve daha sonrasında onun kendi kendine çalışmaya devam etmesi" böyle bir eylem var mı? ne denir buna?

bu tanımı sistem için de düşünebiliriz.
0
rewlack
(29.01.21)
ataletini yenmesi, aşması diyoruz biz.
0
duyurukullanıcısı
(29.01.21)
müyendiz değilim de "ignition" diyesim geldi.
0
kibritsuyu
(29.01.21)
devreye aldık deriz.
0
kanlakarisikyagmur
(29.01.21)
Trigger olabilir?
0
Benyinegulerim
(29.01.21)
(bkz: kickstart)
0
orpheus
(29.01.21)
Valla ben de mezun olduktan sonra havalı havalı şeyler kullanıcaz ümidiyle gittim.

Gördüğüm:

+yapıştır ananiyimioguz/ateşle bakıyım ananiyimioguz.

-oldu mu abi?

+süpersin

Hiç öyle trigger mirigır yok valla pratikte görmedim.

Biri kapılar ardında duysa adımız çıkar maazallah.

Ama soru teknik olarak ne kullanılır ise bana da en mantıklı tetikleme / trigger geldi.
0
ananiyimioguz
(29.01.21)
marş?
0
turbo sadık
(29.01.21)
tahrik deniyor bu olaya (harekete geçirme) ama bunun fiil halini duymadım hiç. tahrik etmek falan gibi. almancada mesela tahrik antrieb, bunun fiil hali antreiben.
0
bohr atom modeli
(29.01.21)
özel bir terim adı yoksa kickstart kullanabilirsiniz
0
nahtoderfahrung
(29.01.21)
gemiciler "çakmak" terimi kullanıyor sanırım bunun için
0
eja
(29.01.21)
Ignition bildiğin set fire tarzı ateşleme. Yani içten yanmalı bir motorun durumundan söz edilmiyorsa ignition olmaz bence.

Kickstart da elle, ayakla sert bir fiziki güç uygulanarak yapılan başlatmaya karşılık geliyor.
0
armagan abanuz
(29.01.21)
İlk hareket (marş motoru ile yapılan) starting?
0
ykyt
(29.01.21)
İngilizcede de bildiğim kadarıyla "drive" denir ve Türkçede "tahrik" anlamına gelir.
0
simderun
(29.01.21)
"ilk hareketi vermek" deniyor bazı yerlerde. makinenin / sistemin tipine göre "çakmak" denebilir ya da "marş" basmak denebilir.
0
co2s2
(29.01.21)
Tahrik mantıklı ya da sinyal gibi bir şeyse tetiklemek olabilir
0
ifo
(29.01.21)
arkadaşlar hepinize teşekkür ederim.

@golgi aygıtı aydınlattı;
aradığım şey; "stirling çevrimi" idi.

eylem de trigger olabilir en yakın.
0
🌸rewlack
(30.01.21)
(9)

Cümlelerimi Nasıl Süslerim ?

kaiserr76
Merhabalar,Bir şirkette IT ve Raporlama uzmanı olarak çalışıyorum, bazen genel müdüre yaptığım iş ile alakalı mailler atıyorum.Attığım son mailde yöneticim, yaptığım işleri ifade ederken daha fazla süslemelisin, olumsuz cümle kurmamaya çalış, şekilde öneride bulundu.İşim yaptığım halde iş yapmıyor g
Merhabalar,

Bir şirkette IT ve Raporlama uzmanı olarak çalışıyorum, bazen genel müdüre yaptığım iş ile alakalı mailler atıyorum.

Attığım son mailde yöneticim, yaptığım işleri ifade ederken daha fazla süslemelisin, olumsuz cümle kurmamaya çalış, şekilde öneride bulundu.

İşim yaptığım halde iş yapmıyor gibi görünüyormuşum.
Geçmişte okuduğum kitaplar genelde polisiye roman veya biyografi türüydü.
Cümlelerimi nasıl süslerim ? Bu konuda yardımcı olabilecek var mı ?




Genel müdüre gönderdiğim mailde aşağıdaki gibiydi.


"Şirket içinde kullanılan bilgisayar,Ekran,Printer,Projecksiyon,Tv,Access Point vb.. cihazların marka,model,seri no, ve zimmet bilgilerini içeren IT Envanter listesi ektedir.
Listede kişisel yazıcılar,depoda kullanılan el terminalleri ve server ile ilgili cihazlar hakkında bilgi yer almamaktadır.

Bu cihazlar ile ilgili çalışmalarım devam etmekte ve en kısa sürede bitirmeyi hedeflemekteyim."
0
kaiserr76
(29.01.21)
öncelikle maile
"Sayın Genel Müdürüm" diye başla. sonuna da "bilgilerinize sunarım. iyi çalışmalar" de.
0
sizofren06
(29.01.21)
NEDEN!
Bir işi yapmayı anlatmaktan çok neden yaptığını anlatmanız ve sonucunda neyi hedeflediğinizi belirtmeniz önemli. sonucunu bilerek yola çıktığınız iş ve neticesinde elde edilecek hedefi sunmadığınız sürece ne iş yaptığınızın ne kadar çalıştığınızın bir anlamı yok yöneticiler açısından. ilk önce sorgulanacak şey Neden yaptığınızdır.
Örneğin (yaptığınız işin sebebini bilmiyorum ben tamamen sallıyorum şuan) :
2020 yılı içinde birimimize gelen talepler doğrultusunda bilgisayar ve çevre ürün taleplerini incelediğimizde personel ihtiyacına uygun ve yeterli sayıda iş aracı olup olmadığına dayalı bir bilgiye şirket kayıtlarında rastlanılmamıştır. bu sebeple yeterli ve uygun ekipmanların ilgili personellere sağlanması amacı ile öncelikli olarak envanter çalışması yapılması planlanmıştır.
Ocak ayı itibari ile, Şirket içinde kullanılan bilgisayar, Ekran, Printer, Projecksiyon, Tv, Access Point vb.. cihazlar için envanter çalışması başlatılmıştır. Marka, model, seri no ve zimmet bilgilerini de içerecek şekilde hazırlamış olduğumuz güncel IT Envanter listesi ektedir.

Ayrıca yapılan envanter çalışmasına kişisel yazıcılar, depoda kullanılan el terminalleri ve server ile ilgili cihazlara da yer vermiştir.

Envanter çalışması ile ilgili çalışmalarımız devam etmekte olup nihai listeyi en kısa sürede sizinle paylaşacağım.


SONUÇ!
Tamamlanan envanter çalışması sonucunda şirket çalışanlarının kullanımında olan ve gelen talepler doğrultusunda temini sağlanan cihazların fazlalığı, envanter çalışması sayesinde ihtiyaca yönelik bilgisayar ve çevre birimlerinin envanter kayıt numarası ile çalışanların üzerine kayıdı sayesinde açıkta olan ve/veya fazla olan cihazların tespiti çalışmalarına başlanması gerektiği vs vs vs

gibi yapılan işi aynı bir metin yazar gibi giriş gelişme ve sonuç şeklinde ilerlenmesi önemlidir.
Üst yönetime atılan maillerde alıcının iletişim araçları ile kullanım karakteristliği de önemlidir. Yöneticilere iletilen raporlarda kısa öz ve açık kapı bırakmayacak şekilde içerik hazırlanmalıdır. Yukarıda örneğini verdiğim gibi neden bir işi yaptığınızı anlatmıyorsanız yani bunu yöneticiniz bilmiyorsa ne iş yaptığınızın kıymeti yoktur. görev yönetici tarafından verildiyse bunu söylemeniz yeter bir daha aynı nedeni ona anlatmanıza gerek yok elbette. tereciye tere satmayın.
not: yazım kurallarınızda sorunlar olduğunu görüyorum, yazım kurallarınıza da dikkat edin. her virgülden sonra boşluk bırakılmalıdır örneğin(buraya dikkatsizce yazmış olabilirsiniz, öyleyse bu mesajı dikkate almayın)
kolay gelsin
0
erty_ksk
(29.01.21)
Olumsuz kısımlarda o kadar da keskin olmayabilirsin. Biraz kıvırtmak, yumuşatmak gerekebilir. Yani eğer doğru anladıysam yukarıdakileri de dikkate alırsak, en basit haliyle şu şekilde ifade et demek istiyor olabilir yönetici;

"Sayın Genel Müdürüm,

Talebiniz üzerine (veya ihtiyaçlar doğrultusunda) şirket içinde kullanılan bilgisayar, ekran, printer, projeksiyon, tv, access point vb. cihazların marka, model, seri no ve zimmet bilgilerini içeren IT Envanter listesini tarafınıza iletiyorum, ektedir.

Bu liste, kişisel yazıcılar, depoda kullanılan el terminalleri ve server ile ilgili cihazlar hakkında bilgiyi henüz içermese de raporlamalarımız devam etmektedir.

Saygılarımla,

kaiserr76"

Edit: Copy-paste yapınca noktalamaları unutmuşum onlara da dikkat tabi...
0
ananiyimioguz
(29.01.21)
@sizofren06

Mailin tam içeriğini paylaşmadım. Belirttiğin tabirleri zaten kullanmaktayım.

Cümleyi süslemenin bu olmadığından eminim.
0
🌸kaiserr76
(29.01.21)
erty_ksk çok güzel yazmış, %100 katılıyorum. sadece bunu içeren bir mail bana da amatör gelirdi ki mailde hem yazım hataları, hem de virgül hataları var. müdüre atılacak bir mail değil bu, özensiz duruyor yani.
0
roket adam
(29.01.21)
öncelikle virgül sonrasında boşluk bırak kesinlikle

Şirketimiz içerisinde hali hazırda kullanılmakta olan bilgisayar, ekran, yazıcı, projeksiyon cihazı, TV, AP vb ekipmanlara ait olan marka, model, seri no ve zimmet bilgilerini içeren IT Envanter Listesini dikkatinize sunarım.

Kişisel yazıcılar, depoda kullanılmakta olan el terminalleri ve server ile ilgisi bulunan cihazlar hakkındaki liste için halen çalışmamın devam etmekte ve şu tarihte hazırlanıp dikkatinize sunacağımı bildirmek isterim.
0
kisa
(29.01.21)
Bir editör olarak yanıtlayayım;

Misal olumsuz bir durumu açıklayacaksak; "can ve mal kaybının önlenmesi için..." demek yerine "yaşanması muhtemel olumsuzlukların kolaylıkla önüne geçilmesi" diye ifade ederiz çünkü can ve mal kaybı oldukça negatif algı oluşturur biz durumu yumuşatırız böyle yazarak. Bu bir örnek, bunu baz alarak düşünebilirsiniz.

"Bu cihazlar ile ilgili çalışmalarım devam etmekte ve en kısa sürede bitirmeyi hedeflemekteyim." yerine ben olsam;

"Yukarıda ayrıntılı olarak listelediğim cihazlar üzerine yaptığım yoğun çalışmalar devam etmektedir. Bilgilerinize arz ederim." derdim. Arz ediyorum zira kamu personeliyim, siz rica da edebilirsiniz uygunsa.

Envanter bilgisi vereceksiniz diyelim, "xxx birimiyle iletişime geçerek edindiğim bilgiye göre zimmet listesi aşağıdaki gibidir/şekildedir;

- a
- b
- c
- d
- e.

derdim çünkü o bilgiyi alırken de uğraşmışım, birileriyle iletişime geçmiş efor sarf etmişim, bunu yazabilmek için bir iki kişiye sorabilirsiniz yalancı çıkmamak için. Bir de alt alta yazıp daha dolu gösterirsiniz, yan yana yazmayın mümkün olduğunca.

"Şirket içinde kullanılan bilgisayar,Ekran,Printer,Projecksiyon,Tv,Access Point vb.. cihazlar" cümlesini de şöyle süslerdim;

"Şirket içinde kullanılan Bilgisayar, Ekran, Printer, Projecksiyon, Tv, Access Point vb. cihazları tespit etmiş bulunmaktayım, ilgili cihazların hazırlamış olduğum marka, model, seri no zimmet bilgilerini içeren IT Envanter dökümü ekteki gibidir." derdim.

Doldurmak, süslemek böyle oluyor. Daha daha uzatırım şu an ancak özet geçmek istedim.
0
teoridefeminist pratiktegeysa
(29.01.21)
Herkese verdiği yanıtlar için teşekkür ederim.
Virgül kullanımı ve yazım hataları konusunda daha dikkatli olacağım.
0
🌸kaiserr76
(29.01.21)
süslemek için, her cümleye neden sorusunu, nasıl sorusunu, sonrasında ne olacak sorusunu sormak (kim, kiminle, ne zaman... sorarsın da sorarsın) iyi bir sonuç veriyor. mesela:

"Şirket içinde kullanılan bilgisayar,Ekran,Printer,Projecksiyon,Tv,Access Point vb.. cihazların marka,model,seri no, ve zimmet bilgilerini içeren IT Envanter listesi ektedir.

bu cümleye soralım. bu envanter listesini kim çıkardı? neden çıkardı? nasıl çıkardı? bu listeyi çıkardın, sonra ne olacak?

bir de "vb" kullanmak yerine tüm listeyi versen ya da daha genel tabirler kullansan daha iyi olabilir.

ikinci cümle de aynı şekilde. soru sor cümleye. diğer bir önerim de, "bilgi yer almamaktadır" neden? neden olumsuz? halbuki şöyle yazsan "şu şu cihazlar, şu sebeple ayrı bir liste olarak değerlendirilecektir, bunlarla ilgili şunlar şunlar yapılacaktır" hooop kendimize yeni iş yarattık. senin yazdığın cümle "bunları listelemekle uğraşamadım" demiş oluyorsun.
0
co2s2
(29.01.21)
(7)

SAP kullanan şirketler neden Fiori,Hybris gibi şeylere gereksiz para ödüyor

ananiyimioguz
Geçen SAP yazılımcısı bir arkadaşla bu konuyu konuştuk, anlam veremedik.Bir şirketiniz var ve ihtiyacınız doğrultusunda SAP kullanıyorsunuz diyelim data yönetimi için. ERP yazılımları arasında sektörde öncü zaten ona eyvallah da, ona tonla para öderken bir de ara yüz için neden SAP ürünleri kullanıp
Geçen SAP yazılımcısı bir arkadaşla bu konuyu konuştuk, anlam veremedik.

Bir şirketiniz var ve ihtiyacınız doğrultusunda SAP kullanıyorsunuz diyelim data yönetimi için. ERP yazılımları arasında sektörde öncü zaten ona eyvallah da, ona tonla para öderken bir de ara yüz için neden SAP ürünleri kullanıp tekrardan fazla fazla lisans paraları ödüyorlar? Danışmanlık şirketleri ellerinde başka bir şey olmadığı için onları kakalıyorlar da o yüzden mi, zorunluluktan mı yani.

Çünkü Hybris, Fiori de SAP backhand ile haberleşip al ver yapıyor, lisans ücreti olmayan herhangi bir fronted yazılım da aynı şeyi yapacak.

Sap ürünleri yerine atıyorum sadece bir yazılımcı çalıştırıp react ile web sayfası geliştirseler veya mobil için flutter kullansalar hem daha işlevsel ihtiyaca yönelik bir şey çıkar, hem görsel açıdan daha doygun görünür.

Sebebi nedir sadece 1 yazılımcıya para vermek yerine hem yazılımcıya hem de lisans ücretlerine para vermenin?

Bizim aramızda konuşurken bilmediğimiz, ama sap ürünleri kullanıldığında çok şeyin fark ettiği bir takım hususlar mı var?
0
ananiyimioguz
(28.01.21)
danışmanlıkta main itemlerden para kazanamazsın mesela sap, microsoft365, infor gibi.

bu temel itemlerin fiyatı bellidir. senin vereceğin danışmanlık ücreti de bellidir. yani kazanılacak karlar bellidir.

o sebeple para kazabilmek için yanında bundle ürün koyman gerekir. belki %20 performansla kullanıcak ama olsun adam zaten kesenin ağzını açmış fırsat bu fırsat diye artık yerli, yabancı verirsin malları.

bu 2. 3. parti yazılımlardan %50 yakın para kazanıyorsun ki cidden inanılmaz.
0
duyurukullanıcısı
(28.01.21)
Hahah :) Evet hizmeti veren firma için avantajlı tabii ki ama alan firma neden maliyeti düşünmüyor ve yönelmiyor başka şeylere, bilgisi mi olmuyor acaba alternatifler hakkında. Oradaki mantığı anlayamadık.
0
🌸ananiyimioguz
(28.01.21)
türk yönetici kafası kişi ile anlaşır ürün ile değil.

yani sen istediğin kadar sap'nin teknik özelliklerini anlat türk yönetici dinlemez o dk'nın referanslarına bakar, kıyafetine bakar, saati kaç para ona bakar arabası en kötü bi a4 olsun ona bakar.

ondan sonra dk ne derse alır. 100k usd yerine 150k usd olsun zaten kafasına göre bir bütçe belirlemiştir. onu aşmasa yeter.

sap extreme bir örnek ama sen atıyorum başka bir legacy yazılımının sadece isim olsun diye başlangıç paketini ver sonra yerli firmalardan bundle yap adama paket olarak ver sesini çıkarmaz. referans + a6 + pahalı saat + pahalı ofis varsa.
0
duyurukullanıcısı
(28.01.21)
-Çünkü işten anlamıyorlar, herkes yazılımcı değil

-Sap markasına güveniyorlar, birşey olursa teknik destek hazır modundalar

-Danışman şirketler mutlaka alınmalı olmazsa olmaz şeklinde pazarlıyor o programları

-IT yöneticisi konumunda olan ve yazılımdan anlayanlar ise çoğunlukla sorumluluk almak istemiyor. In-house yazılım ya da 3rd party ücretsiz yazılım bir sorun çıkarması durumunda suçu atacak kimse yok. Ama arada SAP olunca gözler direkt SAP ye dönüyor.

-SAP kullanan şirketler zaten belli bir büyüklüğün üstündedir, o büyüklükte şirketlerde işlerin durması o lisansa vereceğin paradan kat ve kat fazlasını götürür, bu tarz bir durumda bakınız bir önceki madde. Zaten kimse kendi cebinden çıkarıp vermiyor, hal böyle olunca bu işin standardı budur SAP kullanacaksan bu masraf katlanacaksın modu oluyor( Hamama giren terler hesabı)
0
zikardo
(28.01.21)
Çünkü sokaktan getirdiğin yazılımcı Ahmetin de, yazdığı kendi frontendin de ciddiye alınır bi yanı olmadığı için fioriye hybrise para veriliyor. Lisans parasının yanında karşısında muhattap da alıyor. Danışmanlık hizmeti sorun çözmek değildir, aynı zamanda uygun şekilde şirketin ihtiyaçları doğrultusunda doğru çözüme götürmektir. Ayrıca türkiyede projeler inanılmaz hızlı ilerliyor herkes işim hemen bitsin diyor o yüzden basıyor parayı. Yurtdışında 1 senede yapılan yazılım projesi bizim ülkede allaha emanet 3 ayda bitsin isteniyor. Öyle olunca paket çözüm alınıyor. sap yazılımcısı arkadaşın neden fiori ve hybris alıyolar anlam veremiyorum diyorsa ona mesleğinde başarılar dilerim.
0
nahtoderfahrung
(28.01.21)
Aynı toplantıda çalıştığı danışmanlık firmasında manager seviyesinde, sap ve fronted geçmişi olan bir developer da vardı o da dedi aslında benim şirketim olsa tercih etmezdim diye. Çünkü koskoca hizmet diye deli paralara sattıkları yazılımları ben ihtiyaca göre firmalara yazıp veriyorum çok çok daha az maliyetle diyor. İster web ister mobilden kullanıyorlar diyor. Analizse analiz, grafikse grafik hepsi yapılıyor zaten. Gerisi input ve al-verler.

Daha kompleks başka bir hizmet olsa tercihlerine çok şaşırmam ancak hybris ve fiori neredeyse yoldan geçen bir mid-level veya senior bir yazılımcının kendi imkanlarıyla yazacağı bir arayüzden daha ek bir şey yapmıyor anladığım kadarıyla.

Kaldı ki ben junior bir mobil yazılımcıyım. 1000 kişilik bir firmada çalışıyorum. Sap kullanıyorlar. Mobil cihaz kullanan tüm mavi yakalar için birçok ekran yazıp çıkardım tek başıma ve ben bunu 3-5 bin lira maaşla yapıyorum. Ekranları 300 kişi kullanıyor. Ne istedilerse de verdim şimdiye kadar react-native ile android uygulama geliştirerek. Kadrodayım zaten hesap verecek olan da benim, neden muhatap bulamasın ki?

React de öğrenmeye başladım, yakında web için de ihtiyaçları gideririm. İleride bana ödeyecekleri tutar hadi olsun olsun 7 olsun 12 olsun.

Sadece şu kısım mantıklı geldi dediklerinizden; bizim geliştirme için vaktimiz var ve yapıyoruz ama firmalar hızlı paket çözümler isteyebilirler. Bu gibi durumlar için satın alsınlar ama firmalara kesilen faturaları duydukça hala çok saçma geliyor ama millet deli kazanıyor ki koymuyor herhalde..
0
🌸ananiyimioguz
(28.01.21)
Senin kendine ve şirketine güvenin tam anlıyorum da ben sana güvenmiyorum, o yüzden fazla para veriyorum.
SAP alabilecek kapasitedeki şirketlerin SAP'ye verdikleri parayı çok düşündüklerini sanmıyorum, geçiş süreci baş ağrısı yarattığı için mümkün olduğunca kısa tutmak adına paket ürünler alınıyor.
Danışmanlık firmaları da bundan ayrıca para kazandıkları için tabiki de SAP çözümlerine yönlendirecekler, ayrıca 3.parti yazılımların SAP ile entegrasyonu muazzam baş ağrısı yaratıyor, herkes kendi doğrusunu karşıya yedirmeye çalışıyor böyle olunca işler yürümüyor uzuyor ve bizle alakalı olmadığı halde bizle sorun yaşıyor.
3. parti çözümü sen yazdın ben senle çalışmak istemediğim zaman ne olacak? Fiori ve Hybris danışmanlığı alınacak alternatif birden çok firma var sen bana zorluk çıkarırsan yol verir B firmasıyla çalışırım.
Şuan sana bunları yazarken bile bir 3. parti entegrasyon yapacak bir yazılım şirketindeki adamlara laf anlatmaya çalışıyorum hala işi bana itelemeye çalışıyorlar.
0
nahtoderfahrung
(28.01.21)
(9)

Inception izledikten sonra çıkan reklam aklımı karıştırdı

isabella was a ginger
Geçen gün Inception izledik. Bir saat kadar sonra telefondan bir makale okuyordum, web sitesinde çok anlamlı bir reklam çıktı. Görselini ekledim. Foreverspin diye bir markanın spinning top reklamı. Filmi bana ait bir cihazdan izlememiştik. Google'da da inception'la alakalı bir arama yapmamıştım. Ne
Geçen gün Inception izledik. Bir saat kadar sonra telefondan bir makale okuyordum, web sitesinde çok anlamlı bir reklam çıktı. Görselini ekledim. Foreverspin diye bir markanın spinning top reklamı. Filmi bana ait bir cihazdan izlememiştik. Google'da da inception'la alakalı bir arama yapmamıştım. Ne düşünüyorsunuz? Benzer şeyler size de oluyor mu?
0
isabella was a ginger
(28.01.21)
Oluyor. Bir şey düşünmüyorum.
0
ruhen hastayim ben
(28.01.21)
kurmalifare
(28.01.21)
biraz hafızanızı zorlayın.. son 1 haftada sözlükte veya başka bir yerde bir bağlantıya tıklamış olabilirsiniz ya da telefonda inception izliyoruz şu an gibi bir konuşma geçti mi? google asistan onu kaydetmiş olabilir belki. ayrıca bu reklam sadece inception ile ilişkilendirilemez bence.
0
jepa
(28.01.21)
tvde müzik dinlerken ertesi gün dinlediğim şarkılar spotify listede çıkıyor, çok alakasız olsa bile :)
0
candide
(28.01.21)
Foreverspin'in reklamları bana da çok sık çıkıyor. Belki daha önce de gelmiştir ama böyle dikkatinizi çekmemiştir.
0
Haldamir
(28.01.21)
bana da cok cikiyordu bu reklam. yapay zeka reklamciligi buyuk bir okyanus. sadece filme baglamak olmaz. buyuk ihtimal google botlarinin gozunde seninle benzer eylemlere imza atmisiz. sadece 1 olay oldugunu sanmiyorum.
0
buenosdias
(28.01.21)
Google tüm cihazlarda sizin hareketlerinizi(aramalar, uygulamalar, sesli asistanlar ile vs.) izleyerek 'tag'ler oluşturur ilgi alanlarınıza göre. Bu herhangi bir filmi aratmanız, izlemeniz de dahil. Çoğu uygulamadaki haraketlerinize erişemez tabi ama google'ın kendi uygulamaları ve işletim sistemi yeterli zaten. "inception" tag i size tanımladıysa böyle bir reklamın çıkması gayet olağan.
0
ananiyimioguz
(28.01.21)
Bu çağda buna nasıl şaşırıyorsunuz şaşırıyorum, internetteki izlerimizi filtreleyip bir sonraki adımımızı tahmin etmek kolay değil

Örneğin decathlona girdin doğa yürüyüşü botu ve çadır baktın, ardından başka bir uygulamadan karadeniz müziği dinledin sana bir süre sonra karadenizde konaklaman için otel reklamları, tur önerileri, bilet önerileri çıkar

Ya da deniz kenarı tatili için araştırmalar yaptın, güneş kremi, uygun kozmetik, güneş gözlüğü reklamları çıkar bir süre
0
freebird5406_2
(28.01.21)
Bu durum ile çok karşılaşıyorum. Arkadaş ortamında bir konu hakkında muhabbet ediyoruz, 2-3 gün sonra onunla ilgili reklam görmeye başlıyorum. Algıda seçicilik olduğunu düşündüğüm zamanlar da olmuştu fakat bir kaç abuk sabuk reklamdan sonra, telefondaki google, facebook ile ilgili bağlantı programların dinlediğine emin oldum.

telefondan veya bilgisayardan aratma yapmadığım halde, hakkında konuştuğum , bosch çamaşır makinesi, cam balkon, jeneratör gibi reklamlar görmeye başladım.

Bu durum tatmin etmedi beni bir yerde okuduğum konuyu denedim. abuk sabuk bir konu hakkında gün içinde 7-8 kere konuştum, hem telefon görüşmesi, hem de yüz yüze olarak. 1-2 gün sonra konuştuğum konunun reklamını görmeye başladım.

Konuştuğumuz konu ; Katana kılıcı :D


Buna ek olarak; bir çok uygulama sizin konum, depolama, cookies, fotoğraflarınız gibi yerlere erişimi bulunuyor. bunların başında android telefonlarda neredeyse zorunlu olan google hesabı geliyor. ilgili film sitesinin cookies bilgisi sizin telefonunuzda duruyor. google ın buna erişimi mevcut. inception ile ilgili cookies bilgisinden, size bununla ilgili bir çok reklam elbette ki sunacaktır.
0
janavarorion
(28.01.21)
(12)

dürüm yerken lavaş mı tercih ediyorsunuz tırnak pide mi,neden?

neoluyokardesimnebutantantana
sb
sb
0
neoluyokardesimnebutantantana
(28.01.21)
Tombik pide varsa onun içinde yiyorum.
Yoksa lavaş içinde.

Tırnak pide içinde nasıl oluyor bu yaşıma kadar ilk defa duydum?

İnternetten baktım, hayrete düştüm çok estetiksiz geldi kalın kalın.

Hangi yörede yapıyorlar bunu?

@gabe, evet benim de bildiğim çorbayla gelir ya da biraz yağlarlar dönerin ve pilavın yanında verirler öyle yersin.
0
ananiyimioguz
(28.01.21)
@ananiyimioguz istanbul'un göbeğindeyim.yemeksepetinde bile adana veya urfa söyleyecekken tırnak pide,lavaş seçeneğini sunuyor birçok dürümcü.
0
🌸neoluyokardesimnebutantantana
(28.01.21)
nohut durum denen seyin tirnak pideyle yapildigini gorunce sasirmistim ama antepte normal bi seymis bence cok fazla. fazla hamur. istanbulda boyle satilan durum de gormedim
0
ala09
(28.01.21)
istanbulda tırnak pidenin olayı çorbadır. aksini ben de hiç görmedim.
düşündüğüm zaman gerçekten çok hamur yemiş gibi hissettirir. o yüzden lavaş.

ama tombik lavaş tırnak mı dersen gününe göre tombik seçebilirim.

anlık edit:
ben dürüm döner gibi düşünmüştüm. adana urfa gibi kebapları tırnakla yolladıkları oldu evet. ama içine koyma şeklinde değil de, üstünde yollama şeklinde açık.
0
la traviata
(28.01.21)
Adana dürümde tırnak pide, döner yerken lavaş.
0
Battalgazininintikaml
(28.01.21)
Lavaş. Pide çiğköfteyi kupkuru yapıyor.
0
ryhmer
(28.01.21)
cift lavas bile istemem cok hamur oluyor. pide durumu ilk kez duydum ben de.
0
in vino veritas
(28.01.21)
lavaş tercih sebebi. kebap siparişi verdiysem, tırnak pide de varsa yağına banıp bir iki lokma da yerim.
0
gazozailacatmauzmani
(28.01.21)
Lavaş. Tırnak pide üzerinde gelen kebabı gördüm ama o haliyle sarıp yemeyi düşünmedim. Çok hamurlu ve kuru oluyor öyle. Hayır, kalori değil, tat anlamında söyledim onu.
0
nawar
(28.01.21)
ikisini de severek beğenerek yiyoruz ama öncelik tırnak pidede :)
0
sizofren06
(28.01.21)
Tek lavaş duble malzeme. Ekmeği daha az içini daha çok yiyebilmek için.
0
pass
(28.01.21)
yediğiniz yemeğe göre değişen bir durumdur.

örneğin; kebap gibi bol baharatlı ve lezzeti ön planda olan bir yemeği tırnak pide ile yiyebilirsiniz. Fakat, kuşbaşı , ciğer gibi yemekler ise tırnak pide içinde kaybolur gider. tadını alamazsınız, ağzınızda, onlardan çok pide geveliyor olursunuz. Aynı durum tantuni için de geçerlidir. Hatta onda lavaş bile tercih edilmemeli, gereksiz yere çiğ hamur kokusu ve tadı geliyor. somun candır.

şuraya da gösrsel bırakılım : prnt.sc
0
janavarorion
(28.01.21)
(6)

Javascript sorusu - JSON içerir

ananiyimioguz
Daha açık olsun diye basitleştireceğim.Servisten dönen data şöyle:{"USER":[ { "AD":"AILEMLP002003120", "SOYAD":3, "YAS":3, } ] }Amacım sadece user içerisindekileri bir değişkende tutmak. Sonra da ihtiyaca göre sadece adını veya yaşını çekmek.fetch('http://abc.example.com/users') .then
Daha açık olsun diye basitleştireceğim.

Servisten dönen data şöyle:

{
"USER":[
{
"AD":"AILEMLP002003120",
"SOYAD":3,
"YAS":3,
}
]
}

Amacım sadece user içerisindekileri bir değişkende tutmak. Sonra da ihtiyaca göre sadece adını veya yaşını çekmek.

fetch('abc.example.com')
.then((response) => response.json())
.then((responseJson) => {

//Şunu yazdırdığımda

console.log(responseJson.USER);

//bu dönüyor haliyle.

***
[{
"AD":"Ali",
"SOYAD":Velioglu,
"YAS":3,
}]
***

//İçinden adı çekmek istediğimde şunu yapıyorum bu da oluyor.

resonseJson.USER[0].AD; //Başka türlü de alınabiliyorsa aydınlatın.

***
Ali
***
}

Buraya kadar her şey istediğim gibi.

Ama ben responseJson.USER ı bir değişkene attığımda. Değişken ismi currentUser olsun.. fetch dışında console.log(currentUser) dediğimde "List [ Map { ... } ]" diye geliyor data ne alaka? Bu yüzden içinde gezemiyorum rahatlıkla.

JSON.parse(currentUser) denedim fakat parse edemiyor error veriyor.

JSON.stringfy dediğimde düzgün geldi fakat bu da string olduğu için her karakter dizinin bir elemanı gibi davranıyor yine içinde gezemiyorum. [0] dediğimde sadece "[" geliyor yani.

Çözümü şöyle buldum aslında ama mantığını anlamadım. Servisten responseJson ı önce stringfy edip state'teki bir değişkene atıyorum. Sonra kullanırken parse edip [0].AD diyorum o zaman geliyor.

E bu zaten JSON değil miydi neden direkt atadığım şekliyle olmadı?

fetch'in bir bok yemesi olabilir mi veya benim değişkenin tipini başta ne olarak belirlediğimle falan?

Senior bir arkadaş redux-saga kullanıyor. Saga içinde yield.call diye çekmiş ve gelen datayı yield.put diyerek atmış mesela bir değişkene. O değişken içindekileri okurken gayet user.sepet.no falan diye çağırıyor geliyor.

Hiç JSON a çevirme falan yapmamış ama direkt atmış. Onla ilgili olabilir mi?

Not: ReactNative spor
0
ananiyimioguz
(28.01.21)
"Ama ben responseJson.USER ı bir değişkene attığımda..."

Bunu nasıl attığınız önemli. Tam kodu bilemediğim için tahmin yürütüyorum: fetch asenkron bir fonksiyon olduğundan atama işlemi gerçekleşmeden ulaşmaya çalışıyorsunuz, o da bir promise olduğundan sorun oluyor. Şunu deneyin:

var x;
await fetch('example.com')
.then(response => response.json())
.then(data => x = data);
console.log(typeof x); // object
0
plutongezegendegilmi
(28.01.21)
Teşekkürler ancak async-await diyerek de kullansam işlemden önce çağırmıyorum. Dışarıda bir butonun onPress'inde çekiyorum değişkeni. Fetch işlemi bittiğinde yani. Bittiğini de işte progress bar koydum o kapanınca anlıyorum. Onunla ilgili olduğunu sanmıyorum, çünkü zaten stringfy olarak bir değişkene atınca düzgün geliyor USER. Fakat ben neden stringfy edip tutma gereği duyuyorum JSON ı direkt tutamıyor muyum
0
🌸ananiyimioguz
(28.01.21)
Buradaki USER aslında userları içeren bir list.
o yüzden sen bu listin içindeki elemanlara index ile ulaşabilirsin.
senin currentUSer değişkenin de bu yüzden liste içeren bir değişken.
0
€xpolerer
(28.01.21)
Peki fetch içinde neden List gibi calismiyor? Orada index kullanmadan erisiyorum direkt farklı childlari yazarak
0
🌸ananiyimioguz
(28.01.21)
console.log('currentUser :', currentUser);
(object 2. parametre olarak verildiğinde içinde dolaşılabilir şekilde console'a basılır)
veya
console.dir(currentUser);
(object tree yapısı şeklinde console'a basılır)

bunları deneyebilirsiniz.
0
faithless
(28.01.21)
Orası öyle de ben sorunun tam anlaşılmadığını düşünüyorum.

fetch içinde kullanırken responseJson.USER[0].AD dediğimde Ali geliyor da..

fetch içinde this.setState({user: responseJson.USER}); diyerek bir değişkene atadıktan sonra

dışarıda bir fonksiyonda

this.state.user[0].AD dediğimde neden Ali gelmiyor bunu anlamaya çalışıyorum.
0
🌸ananiyimioguz
(29.01.21)
(2)

şuradaki espri ne?

proletarier aller lander vereinigt euch
bu hesabı baya severim de ilk kez hiçbir şey anlamadığım bir gönderilerine denk geldim. anlayan?https://twitter.com/HumansNoContext/status/1354519546275762185
bu hesabı baya severim de ilk kez hiçbir şey anlamadığım bir gönderilerine denk geldim. anlayan?

twitter.com
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(27.01.21)
Acı eşiğini gösteriyor.
Tepki de gayet normal ben de görsem öyle bakardım.

Göze limon sıkmak nedir aq?
0
ananiyimioguz
(28.01.21)
gözüne limon sık espiriyi anlarsın.
0
jamswety
(28.01.21)
(7)

Samsung Note Kullanicilari (hangisini almali)

brkylmz
Selam note'cular,2 senede bir telefon pert ettigim icin artik cok para verip de enayi gibi hissetmek istemedigimden Note 10 Lite modeline cok yukselmistim. Fakat magazada inceleyince ekran kalitesi ve malzeme kalitesi hic tatmin etmedi. Onun yerine 2000 daha verip Note 10 almayi dusunuyorum. (Magaza
Selam note'cular,

2 senede bir telefon pert ettigim icin artik cok para verip de enayi gibi hissetmek istemedigimden Note 10 Lite modeline cok yukselmistim. Fakat magazada inceleyince ekran kalitesi ve malzeme kalitesi hic tatmin etmedi.

Onun yerine 2000 daha verip Note 10 almayi dusunuyorum. (Magazalarda kalmadigi icin inceleyemedim).

Sizce mantikli mi? Note 20'nin fiyati ucmus zaten. Hic o parayi veresim yok.

Sizin dusunceniz nedir? Burdan ne karar cikarsa gidip alicam valla. Gina geldi.

(Teknoloji magazalarinda 70 tane yanyana telefon var ve hepsi birbirinin aynisi. Gercekten kafam bulandi. Su an s8+ kullaniyorum)
0
brkylmz
(27.01.21)
Note 10+ , s10+ kullanıcısıyız. Ben s10'dan çok memnunum, hanım note'dan ,çok oyun oynayan tipler değiliz ama hızlı şarj oluyorlar, büyük ekran rahat izleme , takılma kasma olmuyor (hanımda mubarek 5000 fotoğraf vardır) , daha uygun gelirse fiyatı s10+ da tercih edilebilir bir telefon.Ben zaten memnunum:)
0
synax
(27.01.21)
Note 1 den beri note kullanıp note fe (note 7)de yeter artık diyerek durulan ama ekran kırıldıktan sonra aynı arayış ve düşüncelerden geçen biri olarak diyebilirim ki şu piyasada fiyatını ve özelliklerini hak eden tek note serisi kesinlikle note10 plus'tır. note 8 mi alsam 9 mu 10 lite mi derken 10lite ve 10un o paraları hak etmeyeceğini (ekran, performans, pil süresi ve özellik anlamında) düşündüğüm için note 10 plus aldım kesinlikle pişman değilim. Kablosuz Dex harika. Kablosuz kalem harika. Kamera, ekran, kalem her şeyinden çok memnunum. Sadece bana kalırsa 3d tof kamera biraz gereksiz olmuş ben pek kullanamadım. Lidar gibi bir tarama yapıyor. Tof camera diye bir şey buldum eğlence amaçlı zifiri karanlıkta flash açmadan etraftaki nesneleri görmek için falan kullanıyorum sdjfgh :(
0
ananiyimioguz
(27.01.21)
Vay arkadas... ben biliyodum once note 10+'a ordan da note 20'ye gececigmi ahahah

e gene 7-8binlere ciktik

2 cevap da cok tatminkardi bu arada, ellerinize saglik. Kafam daha da netlesti bazi konularda.
0
🌸brkylmz
(27.01.21)
Note 20yi ben de düşündüm ama kesinlike 10 plus alınca ulan keşke 20 alsaydım yaa falan demezsin. Aradaki fiyat farkına değecek hiçbir şey yok bence. 10 ile plus un 12gb ram i yeter. 8k video kayıt ve 108mp kamerayı ne yapacaksın.. Önemli olan fotoğraf kalitesi ve puanları aynı nerdeyse. Hatta note 10 plus kameralarının diyaframları daha açık. Batarya kullanım süreleri aynı. Performans olarak gözle fark edilecek bir şey yok. 120hz ekran da açıkçası telefonda hiç aramadım. O yüzden 2bin lira fazla vermezdim. Şuan android 11 de geldi note10'a, çokzel oldu.
0
ananiyimioguz
(27.01.21)
Note10plus
0
ifo
(27.01.21)
Net kararimi verdim. (Note 10+)

Ayri ayri tesekkur ederim.
0
🌸brkylmz
(27.01.21)
Note 2 serisinden beri note kullanıyoruz eşimle, note 9 kullandık ve ardından iphone 11 kullandık 3 ay.
Ardından note 10+'a geçtik. Kesinlikle bütçe varsa 10+ derim ekran kalitesi vs. Gayet tatminkar. Bizler gibi günlük kullanıcı ve büyük ekran seviyorsanız kesinlikle tercih etmelisiniz.
0
Weeze3r
(28.01.21)
(7)

Annem için telefon arıyorum

mahseryerikalabaligi
60 yaşlarında, telefondan tek beklentisi arama konuşma ve whatsapp gibi uygulamalar dahilinde biz aradığımız zaman görüntülü konuşmaya yanıt versin istediğimiz telefon arayışı içindeyiz.Yani sade ve kullanışlı olup, sürekli gelen güncellemeyle uğraşmayacak, bilhassa kasma ve donma gibi sorunlar yara
60 yaşlarında, telefondan tek beklentisi arama konuşma ve whatsapp gibi uygulamalar dahilinde biz aradığımız zaman görüntülü konuşmaya yanıt versin istediğimiz telefon arayışı içindeyiz.

Yani sade ve kullanışlı olup, sürekli gelen güncellemeyle uğraşmayacak, bilhassa kasma ve donma gibi sorunlar yaratmayacak telefonu arıyoruz.

Kendisi samsung galaxy j1 (2016 model) telefon kullanıyor ve şimdilerde çokça donma sorunları yaşadığını, arayanın kim olduğunu ekranda göstermediğini, kendisi meşkul olmasa bile arayanların kendisini aradığını ama meşkul olup ulaşamadığını söylüyor.

Yine android ve samsung menülerine alıştığı için samsung marka düşünüyorum. Ama o kadar çok seri var ki, hangisi nedir ne değildir bir fikrim yok.

Sizin anneniz ne kullanıyor ?
0
mahseryerikalabaligi
(27.01.21)
garantisiz redmi 9 falan bulurusn 1300-1400 e face gruplarında al geç derim.
0
papuayenigine02561
(27.01.21)
yakın tarihte note 9 pro aldım. büyük, şarjı uzun gidiyor ve şimdilik yağ gibi akıyor. ios'dan geçtik, sıkıntısı yok.
0
1837837
(27.01.21)
www.epey.com

3500 TL, Büyük ekran, hayli yüksek pil kapasitesi, samsung m51
0
fezagezgini_4
(27.01.21)
geçenlerde annemi j7'den mi ne şayomi note serisinden birine geçirdik. doğubank'ta imei kayıtlı olanlardan al. yukarda denilen gibi note 8 note 9 falan al geç. aslında ucuz olsa iphone'lar tam anne telefonu çok basit ama işte fiyatlar
0
avatar is back
(27.01.21)
Xiaomi Mi Max 3 kullanıyor. Tablet gibi telefon, ne anlıyor bilmiyorum.
Daha iyi görüyormuş..
0
ananiyimioguz
(27.01.21)
M51 falan sakın alma. Yazık kadının eline 213 gram telefon mu olur. Gün boyu kuryelik falan yapıyorsa alsın tabi.
0
Mistyimage
(28.01.21)
Samsung M31 veya m51
0
dallaque
(28.01.21)
(11)

Ertesi Gün Hapı

parcaliham
Tek gecelik görüştüğünüz ama romantik bir şeye de evrilebilecek bir gecenin ardından kafalarda ufak bir kuşku kalınca ortak bir karar olarak ertesi gün hapına başvurmayı planlıyorsunuz.Siz erkek tarafısınız, karşınızdaki kişi ise kadın.Ertesi gün, erkek tarafı olarak kadın rahatsız olmasın diye hapı
Tek gecelik görüştüğünüz ama romantik bir şeye de evrilebilecek bir gecenin ardından kafalarda ufak bir kuşku kalınca ortak bir karar olarak ertesi gün hapına başvurmayı planlıyorsunuz.

Siz erkek tarafısınız, karşınızdaki kişi ise kadın.

Ertesi gün, erkek tarafı olarak kadın rahatsız olmasın diye hapı alıyorsunuz. (O da bunu tercih ediyor) Tam ayrılırken ne yaparsınız, içmesini görmek ister misiniz yoksa o kısmı ona mı bırakırsınız?

Eğer kadın olsanız ve erkek kişisi, yanınızda içmenizi rica etse tepkiniz ne olur?
0
parcaliham
(27.01.21)
hap ortak kararla alınmış. içme kısmı kadına kalır. zorla hap yutmasını isteyemem. tercih tamamen kadının.
0
uuth
(27.01.21)
bozulurum. içeceksem de bu ricadan sonra asla yanında içmem. ayrıca romantik bir şeye evrilme ihtimali ortadan kalkmış olur.

hapı hiç içmemeyi de düşünüyor olabilir kadın bu arada. sırf için rahatlasın diye aldırmış olabilir. bu da bir ihtimal. ama bunu sorma ve bilme bence, daha iyi.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(27.01.21)
İçer geçerim. Kötü benzetme olacak ama babamın oğlu değil ya neyime güvenecek? Problem etmezdim.
0
elorelia
(27.01.21)
Tek gecelikse yapılabilir ama zorbalıkla değil tabi ki.
Tek gecelik değilse, bir daha yüzünü görmek istemem o arkadaşın.
0
megalomaniac
(27.01.21)
Kadının doğurmak gibi bir amacı yoksa bu mevzuyu takmaz ama erkek "illa görcem" diye direttiyse bir daha görüşülmez.
0
lcha
(27.01.21)
Ben erkeklerin hamilelik konusunda kadın tarafına güvenmemesi tavrını anlamıyorum. Kadının hamile kalmayı senden daha fazla sorun edeceğini tahmin etmek niye bu kadar zor ki? En kötü ihtimalle kaçıp gideceksin, olan kadına olacak.

Ne olacağını sanıyorsun, sırf senin gıcıklığın için mi doğuracak o çocuğu? Ya da sana o kadar aşık ki çocuk bahanesiyle mi yüzüğü takmaya zorlayacak?
0
Jux
(27.01.21)
Herhalde tuhaf bulup yanında içer paranoyağa bak derim içimden. Bazen benim de kuşkucu düşüncelerim olduğu için yargılamam galiba. Tavır falan da önemli ama burada.
0
turkce konusan uzayli
(27.01.21)
Tanımadığı, doğru düzgün vakit geçirmediği adamdan çocuk doğurmak isteyecek vizyonsuzlukta biri olduğumu düşünmesine yol açacak ne yaptım diye düşünür, kendini kaf dağında gören bu adamla bir daha görüşmezdim. İlacı da imkanım olsa sekiz kere falan içerdim.
0
ruhen hastayim ben
(27.01.21)
Zengin çocuğu değilseniz sorun etmeyin. Zengin dediysem bir marka değerine sahip kişilerden bahsediyorum.
0
Unde bach canim
(27.01.21)
burada kişisel anılara pek girmem ama ben bir kere yaşadım bunu.

kendisi doktordu, birlikte bir gün geçirdik.
ki geçirdiğimiz tek gün de o oldu zaten ama tek gecelik gibi bir tarz da yoktu aslında.
bir ilişki olmasa da, önceden bir diyalogumuz vardı, sonra da devam etti.
neyse, "günün" sona erdiğine karar verince yan yana otururken ilacı istedi, öyle bir ortam oluştu ve ilacı içirdi bana bir şekilde.

böyle yazmam genelde ama büyük öküzlük, çapsızlık, artık ne derseniz.
ki bu genel halinin yanında kibarlık kalmıştı sağ olsun.

ruhen hastayim ben +1000

hamile kalmasından bu kadar endişe duyacağınız biriyle birlikte oluyorsanız kendiniz korunun.
0
blatta hiberna
(27.01.21)
@Jux, anlamayacak bir şey yok. Tamamen orta doğudaki yetiştirme tarzı ile ilgili bence.

Bir kadının günümüz Türkiye'si ve aile yapısında evlilik dışı hamile kalmasını ne kadar istemeyeceğini, korkacağını hepimiz biliyoruz.

Korkmasa bile tek gecelik ilişkiden bir çocuk dünyaya getirmemek isteyeceğini, iki tarafın da rızası olmadan aklı başında kimsenin bunu yapmayacağını da biliyoruz.

Eskiden birini hamile bıraktığında evlenme zorunluluğu gibi saçma bir gelenekten gelen toplumun korkularını hiçe sayamazsın. Erkek çocuklar yetiştirilirken "aman oğlum gül gibi çocuksun dikkat et uçkuruna sahip çık etraf cin gibi kız kaynıyor, biri gelir senden hamile kalır sonra uğraş dur" diye yetiştirildiği için, günümüzde böyle durumlar çok çok nadir de olsa erkeklerin içinde bu tarz korkuların olabileceğini tuhaf karşılamak tuhaf asıl bana göre. Özellikle ergen kızlarımızın ne düşünüp de ne yaptığını kestiremeyiz. Ailesinden ve hayatından memnun olmayan, bir şekilde kaçıp kurtulmayı düşünen bir dünya kız da var. Değişik bir psikolojiyle sevdiği adamın çocuğunu doğurmayı düşünebilir. Adamın mutlu olacağını düşünebilir.

Aklı başında yetişkin insanlar yapar mı.. pek sanmıyorum ama muhakkak yaşanmıştır. Hamilelik konusu evli değilsen ülkemizde ciddi bir konu. İki taraf da gayet korkabilir. İki taraf da bi zahmet iç rahatlatıcı davranmalıdır. Kendi düşüncem budur. Kadınların içi rahat etsin diye normalde "bu bana güvenmiyor mu ya" diye bozulunacak yerde "ya şimdi korkularını anlıyorum neyse yapayım bari" diye alttan alınan ve yapılan çok şey vardır. Kadınlar da yapsın ve bozulmasın bir zahmet. Yine de güven duymayı tercih ederim. Hiç böyle bir teklifte bulunmadım. Güvensiz biriyseniz oldu olacak yuttuktan sonra aç bakıyım ağzını deyin çünkü yutmuş gibi de yapabilir. Te allahım abartmaya gerek yok. Ama bu tarz iç rahatlatıcı isteklere şaşırmaya da gerek yok. Kim ne yaşadı ne gördü ne duydu bilemeyiz.
0
ananiyimioguz
(27.01.21)
(5)

cep telefonu tamirini sıfırdan öğrenmek

freebird5406_2
Buna hobi olarak başlayıp ileride tek başıma ek gelire çevirmeyi düşünüyorumMühendislik çıkışlıyım fakat maalesef elektrik elektronik değilingilizcem teknik ve teknoloji konusunda iyidir, youtubeda bile neredeyse her modelin bir sürü teardown ve tamir videosu var fakat şimdiye kadar elime lehim alet
Buna hobi olarak başlayıp ileride tek başıma ek gelire çevirmeyi düşünüyorum

Mühendislik çıkışlıyım fakat maalesef elektrik elektronik değil
ingilizcem teknik ve teknoloji konusunda iyidir, youtubeda bile neredeyse her modelin bir sürü teardown ve tamir videosu var fakat şimdiye kadar elime lehim aleti bile almadım teknik bilgim diyottur transistördür vs hiç yok fakat öğrenebilirim

Bunun için şimdilik hobi olarak uygun fiyata biraz eski ve bozuk telefonları alıp onarmaya çalışayım diye düşünüyorum, olursa ne ala olmazsa öğrenme maliyeti der geçerim

Aslında haftada bir iki gün böyle küçük bir teknik servise bir şekilde gidebilsem

Ya da bu konuda eğitim, sertifika veren kurslar kurumlar bulabilir miyim ? Belki işkur bile elektronik teknikerliği vb konuda kurslar açıyordur

Aklıma bu konuda başka fikir gelmiyor, iyi kötü fikir verip katkıda bulunursanız sevinirim
0
freebird5406_2
(24.01.21)
www.youtube.com

bu kanala bir bak
0
jelly bear
(24.01.21)
tamircileri dolaş ücretsiz çalışacağım de. kabul eden olursa yerinde öğren bir süre.
0
anarsika
(25.01.21)
eğer ingilizce varsa ifixit'e takılabilirsiniz. sitesi ve youtube kanalı var.
0
avianthem
(25.01.21)
Evet ifixit den haberdarım, youtube da da çok iyi telefonu dağıtma ve toplama videoları var

Mesela şurada a80 in içini açıp hareketli kamera mekanizmasına nasıl ulaşılacağını ve ilginç mekanizmanın nasıl çalıştığını gösteriyor
youtu.be
0
🌸freebird5406_2
(25.01.21)
Ben de elektronik cihaz söküp takmayı çok severim. Çocukluğumdan beri yaptığım için elim biraz ince işlere yatkın. Telefonlarımı ve laptoplarımı komple söküp takabilmişimdir hep.

Bu hobimi sevdiğim için ve meslek lisesi okuduğum için uzun dönem stajımda yazılım yerine gittim teknik servisi seçtim. Pişman değilim. Bence kesinlikle faydası olur. Şuan ben de mühendis bir yazılımcıyım ama bir yanım hala teknik servis açıp o işi mi yapsam acaba diyor :)) O yüzden teknik servisler iyi olabilir ancak başlarda ince işleri, tehlikeli işleri size vermeyebilirler. En azından izler, tecrübe edinirsiniz. Veya daha ucuz cihazları size yaptırtabilirler. Ama benim staj durumum vardı. Bir tanıdık vesile oldu falan çalıştım ama şimdi belli bir yaşta giderseniz, yöneticisi şey diyebilir "kardeşim biz burayı yetişkinlerin hobi bahçesi olsun diye mi açtık".

Açık fikirli servislere denk gelirseniz şansınızı deneyin tabi.

Ama servis veya teknik eleman tanıdığı olmak önemli. Çünkü yapmadığınız, bozduğunuz işler mutlaka ki olacak. Teknik servislerin bile oluyor. Kendi aralarında paslaşıyorlar. O yüzden çevre iyidir. Hem parçaların nerelerden alındığını görürsünüz. En kötü yakınlarda bir yeri kafalayın, yapamazsam getiririm falan diye. En kötü o şekilde çözersiniz. Yapamazsanız karsız zararsız orada yaptırırsınız. Öyle öyle de öğrenilir.

Eliniz yatkınsa sıcak hava üfleme cihazı ve pena tarzı plastikler, cımbızlar, çeşitli ufak tornavidalar ve videolar işinizi görecektir. Telefon tamir setleri oluyor. İstanbul'daysanız eminönü-tahtakale'de bulabilirsiniz. Kesinlikle karlı bir iş. Parçayı 300 liraya alıp 600 liraya takarsınız gayet. Veya 30 liraya şarj soketi alıp 100 liraya takarsınız.
0
ananiyimioguz
(25.01.21)
(9)

araba kullanmayı öğrenmek için bu araba alınır mı?

ayseee
önceliğim otomatik olması. araba kullanmayı öğrenmek için bu araba alınır mı? ilana anlamadım 7.000 km'de mi şimdi bu araç? bi tuhaf geldi. alsam 6 ay sonra satabilir miyim acaba?https://www.sahibinden.com/ilan/vasita-otomobil-daewoo-sahibinden-otomatik-motoru-ve-sanzimani-yeni-yapilmis-orjinal-a-89
önceliğim otomatik olması. araba kullanmayı öğrenmek için bu araba alınır mı? ilana anlamadım 7.000 km'de mi şimdi bu araç? bi tuhaf geldi. alsam 6 ay sonra satabilir miyim acaba?


www.sahibinden.com
0
ayseee
(24.01.21)
23 yıllık bir arabanın 7000 km'de olması imkansız bir durum. ilanın açıklama kısmında yazılmış arabının motoru ve şanzımanı değişmiş. sizin yerinizde ben olsaydım araba kullanmayı öğrenmek için bu aracı almazdım.
0
morqos
(24.01.21)
Araba kullanmayı hoca eşliğinde 4-5 derste çok rahat öğrenirsin. Gerisi pratik. Zor bir şey değil.

Mala gelcek zarardan korkmamak lazım, bir şey olursa zaten kasko var.
0
hayaletimsi
(25.01.21)
araba kullanmayı öğrenmekten ziyade sanayicilerle uğraşmayı öğrenmek için alınabilir :)

hayaletimsiye katılıyorum, bütçeniz varsa düzgün bir araba alın. bunu alıp sağa sola çarparak mı öğreneceksiniz? daha yeni ve iyi bir araba alıp, dikkatli kullanmak en iyisi.
0
roket adam
(25.01.21)
Alınmaz
Satılmaz
0
otopsicocugu
(25.01.21)
Alınmaz, uzak dur. Sen son sahibi olursun.
0
silah taciri
(25.01.21)
alınır ama sonra çift kapı bi daewoo'yu kime satarsın orası sana kalmış. çift kapı araçlar piyasanın kardeş olursun diye hitap edilen araçlarıdır. satması çok zordur. hele parçası ve ustası bulunmayan veya zor bulunan bi araçsa kardeşi geçtim karı koca olabilirsin. iyi düşünmek lazım.
0
johnnie w lker
(25.01.21)
Valla bu fiyata alınabilecek en düzgün tipte otomatik vites arabalardan biri bence de ama acemiliği atınca elinizde kalabilir :/ +1

O yüzden şunlar daha kolay gider sanki. Kilometreye, kazaya, boyaya çok takılmayın bakımları yapıldıysa sizi her türlü götürür satana kadar. Almadan önce bir ustaya götürürsünüz bir tanıdıkla birlikte. Çok kötü durumdaysa anlaşılır zaten. Ama idare ediyorsa alın gitsin.

www.sahibinden.com

www.sahibinden.com

Pazarlıkla 35 yaparlar.
0
ananiyimioguz
(25.01.21)
iyi bakılmış bir toyota işinizi görür. Yaris vb.
0
anten
(25.01.21)
uzak dur bence. satamazsın
0
ruby elixir
(25.01.21)
(7)

İş yeri IT ekibi - yararlı teknolojiler toplantısı için konu tavsiyesi

ananiyimioguz
Selamlar, çoğu iş yeri ve ekipte olduğu gibi bizimkiler de haftalık toplantılar yapalım, eğitimler verelim birbirimize dediler.Backhand, mobil(ben), analist, sap falan var ekipte. Herkes kendinden bir şey anlatacak.Şimdi ben mobilde yeni teknolojiler veya kullanışlı kütüphaneler paylaşıcam zaten işi
Selamlar, çoğu iş yeri ve ekipte olduğu gibi bizimkiler de haftalık toplantılar yapalım, eğitimler verelim birbirimize dediler.

Backhand, mobil(ben), analist, sap falan var ekipte. Herkes kendinden bir şey anlatacak.

Şimdi ben mobilde yeni teknolojiler veya kullanışlı kütüphaneler paylaşıcam zaten işime gelir de.. Bugüne kadar kimse bana gelip de yahu kardeşim bunu nasıl yapıyorsun demediği için çok da ilgilerini çekeceğini zannetmiyorum zaten ilgili olsa kendi başına uğraşır denerdi, görürdük yani. E şimdi kurulumlar falan da uzun soluklu şeyler.

O yüzden diyorum ki genel sektörü ilgilendirecek kullanışlı araçlar, programlar, websitelerinden falan mı bahsetsem ilk toplantıda? Daha pratik şetler yani. Direkt tekniğe girip milleti sıkmak yerine daha mı iyi olur?

Aklınıza teknoloji/yazılım şirketlerinde çalışanların kullanabileceği, ilgisini çekebileceği şeyler geliyor mu araştırıp anlatımını yapsam? En azından daha soft bir giriş olur ilk toplantı için.

Edit: Artık her hafta yapılması planlandı. Hayırlısı.. :)
0
ananiyimioguz
(22.01.21)
backend'ciler ilgilenir, hepsinin "bi fikri" vardır, az mobil bilsek yaparız yeaa diyorlardır. diğerleri de bu kategoriden ilgilenebilir. ben olsam canlı basit bi uygulama yapardım.
0
plutongezegendegilmi
(22.01.21)
Her hafta mı? En fazla 2 hafta yaparsınız. Bilemedin 3 ama 4 falan olmaz büyük olasılıkla.
0
pass
(22.01.21)
ben olsam graphQL ya da serverless architecture konusunu anlatirdim
0
tahtakafa
(22.01.21)
Ekşideki kimsenin bilmediği ama işe yarar app'lerden seçmece yap anlat geç, gerisinin çok ilgi çekici olacağını sanmıyorum.
0
Jux
(22.01.21)
Duyurudan kitlenizin kim oldugunu anlamadim. Duz beyaz yakali calisansa teknoloji sikar ama

No-code development akimi
Algoritmalar (tabi ki tatli bi sekilde anlatim)
Proje yonetimi metodlari (scrum...)

Ve herkesin kullandigi ama 2-3 ozelligini bildigi sharepoint, teams... vs diger ozelliklere egilmek
0
kuehles blondes
(22.01.21)
Beyaz yaka da öyle düz değil, hepsi bir şekilde yazılımla ilgileniyor.
0
🌸ananiyimioguz
(22.01.21)
web flow
robot framework
0
duyulmasi gerektigi kadar
(22.01.21)
(6)

Hepsiburada iade talebimi iptal etmişler

freebird5406_2
Satıcısı hepsiburada olmayan bir ukulele almıştım, geldi fakat iade etmek istedim, hepsiburada üzerinden iade talebi oluşturdum ve kargoladımiade talebi nedenime ürün beklentimi karşılamadı yazmıştım, buna karşılık iade talebim reddedilmişTalebiniz incelendi fakat uygun bulunamadı diye yazılmışŞimdi
Satıcısı hepsiburada olmayan bir ukulele almıştım, geldi fakat iade etmek istedim, hepsiburada üzerinden iade talebi oluşturdum ve kargoladım

iade talebi nedenime ürün beklentimi karşılamadı yazmıştım, buna karşılık iade talebim reddedilmiş

Talebiniz incelendi fakat uygun bulunamadı diye yazılmış

Şimdi ne para iadesi yapılmış ne de elimde ürün var bunun için kimle iletişime geçmeliyim, satıcıyla mı hepsiburada ile mi ?

Elimde iade ederken kargodan aldığım gönderi makbuzu var

Edit: ürüne kesinlikle bir zarar vermedim, gitarlar konusunda bilgiliyim o yüzden sorun çıkmaması için bana gönderilenden daha sağlam paketledim

Bu konuda belki tek kusurum, bugün kart hareketlerime bakarken para iadesi görmediğim için durumla ilgili hepsiburadaya girdiğimde iademin iptalinin 4 aralıkta gerçekleşmiş olduğunu gördüm, olayı geç farkettim yani
0
freebird5406_2
(21.01.21)
Öyle bir dünya yok. Seve seve iade almak zorundalar. Hb ile iletişime geçin.
0
himmet dayi
(21.01.21)
14 gun icinde iade alma zorunluluklari yok mu zarar verilmedigi surece? Hb ile iletisime gecin, hb nin cevabina gore gerekirse tuketici hakem heyetine basvurursunuz.
0
kuehles blondes
(21.01.21)
Satış sözleşmesinde şöyle bir ibare vardır satın almadan önce onaylarsınız.

CAYMA HAKKI
Alıcı, hiçbir hukuki ve cezai sorumluluk üstlenmeksizin ve hiçbir gerekçe göstermeksizin, mal satışına ilişkin işlemlerde teslimat tarihinden itibaren, hizmet satışına ilişkin işlemlerde satın alma tarihinden itibaren 14 (on dört) gün içerisinde cayma hakkını kullanabilir. Alıcı, malın teslimine kadar olan süre içinde de cayma hakkını kullanabilir.

Bazı ufak firmalar bunu bilmiyor veya bilse de işine gelmiyor çakallık yapıyor. Ben de bir yerle davalık olmuştum. Açılmamış ürüne adam diyor ki iade alamam değişim yapacaksanız yapayım. Oldu. Vazgeçtim diyorum kardeşim 14 gün geçmemiş ne demek alamam ya. Kaldi ki çoğu üründe açtıktan sonra beğenmezsen de iade oluyor. Neyse tüketici heyetine başvurdum icraya, hacze kadar gitti iş fazlasıyla aldım sonunda da o kadarına gerek yok şimdilik.
Siz hep satıcıyla hem hepsiburada ile görüşün. Satıcıya mail atın sözleşmede koşulsuz iade hakkım var. Daha önce de böyle bir firmayla inatlaştım, iş evini arabasını hacze kadar gitti beni uğraştırmayın diye mail atın. İnat ederse hepsiburada yardım merkezi numarası var ordakilerle görüşün.

Yalnız pandemi nedeniyle yasalarda bir açıklık oluştu mu bilmiyorum.
0
ananiyimioguz
(21.01.21)
klasik hb tavrı.

onlar için müşteri değil satıcı beyanı önemli.
ürünü size geri göndermişlerdir. (deforme olmuş, kullanılmış v..s. bir bahane ile)
0
nuisance
(21.01.21)
@nuisance

Ürün tekrar bana ulaşmadı da, şu an uzayda bir yerde :)
0
🌸freebird5406_2
(21.01.21)
chargeback'e başvururum diye tehdit edin
0
argent dawn
(21.01.21)
(12)

enstrüman çalmak zevkli mi?

kaptan maydanoz
bir enstrümanı iyi çalabilirim diyenlere bir sorum var. enstrüman çalarken tıpkı müzik dinlerkenki gibi o melodiden zevk alabiliyor musunuz yoksa çalmaya odaklandığınız için müzik 2.planda mı oluyor? şu şarkıyı dinleyesim geldi diye kendiniz çalsanız aynı etkiyi yapıyor mu yoksa başkasından dinlemek
bir enstrümanı iyi çalabilirim diyenlere bir sorum var.
enstrüman çalarken tıpkı müzik dinlerkenki gibi o melodiden zevk alabiliyor musunuz yoksa çalmaya odaklandığınız için müzik 2.planda mı oluyor?

şu şarkıyı dinleyesim geldi diye kendiniz çalsanız aynı etkiyi yapıyor mu yoksa başkasından dinlemek daha mı zevkli?
anlatması zor oldu ama anladınız bence.
0
kaptan maydanoz
(16.01.21)
İyi diyemesem de temel seviyede klasik gitar çalmayı biliyorum. Bence müzik dinlemek daha zevkli. Çünkü şarkılarda birden fazla enstrüman duymak mümkün. Ama gitar çalarken sadece gitar sesi duyuyorsunuz. Şu şarkıyı dinleyesim geldi cümlesindeki şarkıda belki klarnet bile var. O klarnet sesi hem kendi başına hem de diğer enstrümanlarla birlikte şarkıya bir katkı sağlıyor, şarkının ruhunu oluşturuyor. Sadece bir enstrümanla o ruhu yakalamak zor bana göre. Ama enstrüman çalmanın farklı bir zevki var.
0
dissendium
(16.01.21)
iyi çalanlar için her ikisi de zevklidir bence ama yeni öğrenen için öğrenmesi zulüm olduğundan dinlemek daha zevklidir. bir süre sonra sıkılıp enstrümanı bırakıyor çoğu insan bu sebepten bence.
0
camene87
(16.01.21)
parça bittikten sonra güzel tabi.

mesela ben bir klasik müzik parçasını 1 ayda falan bitirebiliyorum. o bir ay eziyet.

bir aydan sonrası keyif, zevk.

2 hafta çalma yine başa dönersin yani eziyet.
0
duyurukullanıcısı
(16.01.21)
Dinlemenin ve çalmanın zevki farklı ikisi de zevkli

Zevk almak için çok iyi çalmak gerekmiyor kendine koyduğun hedefe ulaştıysan tatmin ediyor
0
freebird5406_2
(17.01.21)
@freebird5406_2 bahsettiğim şey çalarken melodiyi duyabilmek ile alakalıydı aslında. tabi ki çalıyor olmak da zevklidir ama asıl müziği duyup ondan zevk alınıyor mu?
0
🌸kaptan maydanoz
(17.01.21)
Konservatuar okudum. Klasik kemençe çalıyorum biraz. Diyebilirim ki enstrüman çalmak zevkten çok gerilim sebebi benim için. Çünkü benim sazım birçok enstrümandan çok daha gerilim verici yapıda bir saz. Telleri tırnakla iterek çalınıyor ve ses sahası çok küçük, üstelik hafif hafif çalınamıyor yapısı gereği, bağırgan bir saz, en ufak bir hata yapmak çok çok kolayken bunun bir de kocaman bir sesle kendiliğinden ilan olunması cidden çok geriyor. Ama ezberden ve sevdiğiniz/kafadar diğer sazlarla beraber çaldığınızda muazzam bir mutluluk oluyor evet. Yine de onun içinde o gerilim oluyor. O yay vıyklaması her an olabilir.
0
muhayyer divan
(17.01.21)
ön bilgi: konservatuvar mezunuyum ama enstrüman mezunu değilim.

işin teknik kısmını yiyip bitirdikten sonra ancak duyguların ön plana geçebildiğini ve o bahsettiğiniz zevkin geldiğini düşünüyorum.

piyano çalıyorum. ne kadar ama ne kadar iyi çalışırsam çalışayım bir parçayı, gerçek piyanist tekniğim olmadığı için şarkının içine giremiyorum çünkü şarkıya hissi vermemi sağlayan bazı öğeler tekniğin içinde saklı. (dinleyenlerin çok güzel çalmışsın demesi bir kriter değil bence)

misal: parmak numaralarını doğru bağlayamadığın bir parçada istediğin duyguyu da veremezsin misal. ya da tuşen çok çok iyi değilse, nüansları iyi yapamıyorsan, pedal kullanımın çok iyi değilse bu karşılaştırmayı yapmak zor.

kendi adıma cevabım: o parçayı profesyonel birinden dinlediğimdeki kadar haz almıyorum. haz aldığım kısım, onu çıkarabilmek ve çalabilmek. (profesyonellerin hepsi bu tadı veriyor demiyorum... kimileri çok mekanik çalıyor. tuşesi, nüansları vs. çok önemli)

bence bu sorunun gerçek muhatabı, profesyonel enstrümanistler. burada da kaç tane vardır onlardan bilmiyorum.

ayrıca "şekil-zemin ilişkisi" konusu da bu konuyla bağlantılı okunması/araştırılması gereken bir konu diye düşündüm formasyon dönemi konularım aklıma gelince.

keman mezunu ve opera bale keman sanatcisi sözlükçü jeanluc mesela bu soruyu cevaplarsa okumayı çok isterim.


ek: şunun karıştırılmasını istemem cevabımla. bir enstrüman öğrenmek çok güzel ve çok haz veren bir şey başlı başına. ama soruyu farklı açıdan değerlendirdim.
0
la traviata
(17.01.21)
Enstrüman çalmak şarkı söylemek gibi bişey, sevdiğin bir parçayı icra etmek elbet keyif veriyor. Ancak enstrümanın ne olduğu da önemli verdiği keyif için. Komple şarkıyı hissettirecek enstrümanları çalmanın verdiği keyif ayrı, mesela gitar. Tabii tek enstrüman asla yetmez, yanına en kötü şarkıyı söylemek lazım. Çalıp söylemek ise bambaşka bir yetenek.

Benim sesim kötü olduğu için ben grup içinde çalmayı seviyorum. Hep beraber icra edilen bir şarkı beni enstrüman çalma keyfine en yaklaştıran şey. Bunu her zaman yapamadığın için genelde bir şarkı açıp ona eşlik ederek tatmin ediyorum Bu kısmı.

Ama olay hiçbir zaman dinlerken çaldığın zevki almak değil bence. Tabii çok iyi bir çalgıcı isen iş değişir.

Bir de enstrüman çalıp kendi besteni yapma kısmı var ki en özgür hissettireni o. Ama orada da besten elle tutulur değilse biraz şevkin kırılıyor. Partisyonlar besteleyip asla bir "şarkıya" dönüştüremediğim çok olmuştur.
0
Jux
(17.01.21)
Enstrüman öğrenme aşamasındayken çalmak veya bir şarkıyı çıkartmaya çalışırken çalmak eziyet bence.

Zevkli tarafı; çektiğin acılar ve gösterdiğin sabır sonunda ortaya çıkan ürünü görmek/dinlemek.

Ama diyelim ki bir parçayı çıkarmak için uğraşmıyorsun, zaten bildiğin bir şeyi çalacaksın; tabii ki o müziğin içinde olmak ve bir yandan söylemek insana huzur veriyor, rahatlıyorum, kafamı boşaltıyorum, yeri geliyor stres atıyorum.
0
ananiyimioguz
(17.01.21)
Bunu ancak deneyerek anlayabilirsin. Bir gün saksafon dene.
0
kickboxer
(17.01.21)
kendi basina degil de birileri ile beraberken daha zevk aliyorsun ya da konserde iken kesip insanlarin sana eslik edisi alkislamasi konserden sonra yanina gelmesi ne bileyim alakasiz bir yerde bi avmde aaa siz x degil misiniz demesi. bunlar hos seyler. zamanla yasayanlar iyice unlu olanlara bunlar basit geliyordur da ilk zamanlar hos oluyor.
ama bi sikintisi var. bir yerden sonra muzigi dinlemeyi kaciriyorsun. yanlis akor basacak mi ne basti. is muzikten cikiyor. muzige kapilamiyorsun. artik baslakalarinin hatalari direkt kulaginda bitiyor.
ya bir de buna en gec 15'te falan baslamak lazim 20'den 25 sonra enstrumani ele almak da afedersiniz biraz komik.
0
turbo sadık
(17.01.21)
la traviata arkadaşımın dürtmesiyle gördüğüm konunuza, naçizane ben de bir kaç satır ekliyorum.. bilen bilir, bilmeyen az sonra öğrenecek; profesyonel müzisyenim (keman, orkestra şefi, besteci, aranjör) en baştaki "profesyonel" tabiri kendimi kastığım için değil, hayatımı bununla idame ettirdiğim veya daha çok hayatımı buna adadıdığım gibi bir anlamın karşılığındandır..

öncelikle şunu belirtmek isterim, müzisyenlik, belirli bir seviye bir enstrumanı icra etmeyi, ettirmeyi gerektirir. sahil gitarcılarına müzisyen denmeyişinin sebebi budur. enstrumanı hobi amaçlı çalıyorsanız ne güzel, devam edin lütfen. ama o enstrumanı çalıyor olun, ötesini bırakın biz yapalım..
çalmak ile dinlemek arasındaki haz farkına gelince, dinlerken zaten her enstruman ayrı parti biçiminde dinleyebiliyoruz. ama daha çok bu yapabilmekten öte, bir meslek hastalığı. tek tek duyuyoruz ve irdeliyoruz. sizin komple ses frekansları bütünü olarak algıladığınız şeyi, biz döküm döküm her frekans, her nota, her enstruman, her enstrumanın ayrı tınısı, her enstrumanın ayrı müzik cümlesi, akorları, kontrpuanları vb. layer layer irdeliyor, dinliyoruz. dolayısıyla biz müzisyenlerin de sıradan dinleyiciye kıyasla aldığımız haz da farklı..

bazı arkadaşlar şundan bahsetmiş; tek başına şarkısı çalınabilinen bir enstrumanı çaldığımda keyif alıyorum ama aynı anda şarkı söyleyince daha zevkli oluyor.. o iş öyle değil tabi.. istersen kilise orguyla çık karşıma, kemanda 3 nota ile senin anlattığından katbekat şey ifade edebilirim.. yani olay çok nota, polifonizm değil. öyle ki gerçek müzisyen, kendi enstrumanını çalarken, önce dinleyen müzisyendir.

bir başka arkadaşa ithafen, enstruman çalarken diğer ensturmanları duymuyorsan zaten çalmamalısın. müzik enstrumanı icra etmek, dinlemeyi gerektirir. dinlemelisin ki kendini ona göre ayarlayabilir, ona göre çalabilirsin. uyum bu şekilde oluşmaya başlar.

şimdi gelelim asıl konuya. elbette dinlerken de çalarken de aldığımız hazlar birbirinden farklı.. ama çalarken daha öznel olduğumuzdan, çaldığımız o yüzlerce yıllık eseri bile, bizden önce milyonlarca kez konserlerde çalınmış, binlerce kez albümlere kaydedilmiş, yüzlerce kez dinlenilmiş, herkesin ezbere her notasını bildiği eseri bile çalarken kendimizden bir şeyler katmayı düşünerek çalarız. zaten olması gereken de budur. müzisyenlikle operatörlük arasındaki fark gibi diyebiliriz. hatta samimiyetle şunu söyleyeyim. bazen teknik sebeplerden (sakatlık, lojistik sıkıntılar, seyahatler vb.) enstrumanımızdan uzak kaldığımız bazı zamanlarda, ya da en basidinden enstrumanımız yanımızda yokken karşımızda enstrumanımızı çalan birini gördüğümüz bir performansı izliyorsak, ve eğer o sahne iyiyse (hatta kötüyse de bile, başka nedenlerden ötürü...), parmak uçlarımız kaşınır. orada ben olsaydım keşke, ben çalsaydım'lar başlar.. o anı kıskanırız. o enerjiyi. sahnedeki meslekdaşımızın sonsuzluk denilen o kara boşluğa yolladığı notalarını kıskanırız tek tek, frekans frekans... bazen de sizi tanırlar ve sahneye çağırırlar, o enerjiyi paylaşmak için... zaten enstruman çalarken alınan haz dediğin şeyin büyük bir yüzdesi yine insandan, dinleyiciden geçen enerjidir esasında.. evet sevdiğin ensturmanı çalıyor olmaktan ve eğer iyiysen iyi olmaktan dolayı bir mutluluk vardır içinde. keza sevdiğin bir melodiyi tınlatıyor olmanın da getirdiği haz... jeneratör hesabı sürekli ürettiğin bir haz üretirsin enstrumanından ses çıkartırken. ama o ses frekansları, seyirciye saniyenin bilmem kaçta kaçı (bildiğin ses hızı işte) ulaştığında seyircinin enerjisi değişiverir. en somurtkanının kafasına soru işaretini bırakırsın, en gevezesi bi anda susuverir... aşık olanı daha aşık, bekar olan kadını kendine aşık edersin bazen.. o yüzden bu haz durumu bi farklıdır. anlatılmaz yaşanır dicem ama..

kelimeler anca böyle dökebildim..
sürçi lisan ettiysem affola, kalın sağlıcakla..
0
jeanluc
(17.01.21)
(7)

flörtle izlemelik film tavsiyesi

yeteramadenedimherseyi
bizi arşa çıkaracak bir film arıyorum. ruhumuz çekilmesin pls.şimdiden teşekkürler
bizi arşa çıkaracak bir film arıyorum. ruhumuz çekilmesin pls.

şimdiden teşekkürler
0
yeteramadenedimherseyi
(14.01.21)
tatlı romantik -> about time

güzel fantastik drama -> big fish

acayip (fanteziler üzerine falan) -> the little death

espri anlayışını sorgulama amaçlı -> Humanity ve/veya Out of England 2 (Ricky Gervais standupı)
0
rodriguez2
(14.01.21)
Before Sunrise, Before Sunset, Before Midnight.
0
ananiyimioguz
(14.01.21)
baby driver
0
jelly bear
(14.01.21)
sevgiliyle illa ki romantik film izlenecek değil ki.
tarihi komik bir film de izlenebilir, ne kadar entel olduğun anlaşılır :-) Kasabanın Sırrı
0
ankara06
(14.01.21)
yaslar kac acaba?

uni gibi donem icin only lovers left alive, the dreamers guzel. bence arsa cikarmasa da fallen angels olabilir
0
ala09
(14.01.21)
Ruby Sparks.


Filmin konusu direkt erkek arkadaş / kadın arkadaş olabilme üzerine. Güzel bir mesaj olur.
0
put it in your appropriate place
(15.01.21)
before midgnight'ı izlemeyin bence.
0
Ranchoddas
(15.01.21)
(7)

%90 engelli raporu verme ihtimalleri hastaneden hastaneye değişiyor mu?

ananiyimioguz
Babaannemin daha önce sosyal yardım için %90 engelli raporu vardı. Sonra babamin maasi oldugu ve beraber yasadiklari icin vermediler, kullanmadık onu. Babaminki de emekli maasi bu arada.Neyse aradan seneler geçti bari dedik arac icin alalim herkes aliyor, tekrar basvurduk.Yahu kadın alzheimer, geçen
Babaannemin daha önce sosyal yardım için %90 engelli raporu vardı. Sonra babamin maasi oldugu ve beraber yasadiklari icin vermediler, kullanmadık onu. Babaminki de emekli maasi bu arada.

Neyse aradan seneler geçti bari dedik arac icin alalim herkes aliyor, tekrar basvurduk.

Yahu kadın alzheimer, geçen bana legolarını eteğine toplamış baska bir isimle seslenip al yeni topladım yersin diye uzatiyor. Ucmus iyice yani gecen sene beni hatirliyordu artik hatırlamıyor. Sagol babaanne yedim ben dedim goturdum yerine tekrar oynamaya devam etti.

Simdi bu kadin ayakta da zor yurumesine ragmen kac kere hastaneye gitti testiydi heyetiydi derken, daha once %90 rapor cikmis kadina ve uzerinden birkac sene gecmis, iyice ilerlemis olmasina rağmen %81 rapor vermisler simdi bugun ogrendik.

Tuhaf degil mi? Itiraz hakkimiz var mi acaba?

Bir de memleketteki devlet hastanesinde doktorlar gıcık olabilir çünkü gecen birisi basvurmus arac arastirirken karsilastik, doktora demis iste boyle boyle annemin engel durumu var, vermiyorum kardesim oyle bu nedir ya veriyoruz veriyoruz sonra yanimizdan geciyorlar kol disarida cistak cistak muzik esliginde demis.

Ulan napalim hastaya verelim o mu sursun, agit mi yakalim veya anlamadim ki. Bu bir hak değil mi saglam adamlar turlu oyunlarla aliyor da biz hasta babaaneme için alamıyoruz, ilginc.
0
ananiyimioguz
(14.01.21)
evet hastaneye doktora bağlı.
0
jelly bear
(14.01.21)
Valla bizimkiler de başından beri bi kendilerine yediremediler hasta annemize rapor mu aldırcaz bir de devlet imkanlarından yararlandırıcaz falan diye de.. Adı üstünde hasta ve yakınlarına verilmiş bir hak değil mi? 6 senedir alzheimer. Babamın ne çektiğini bi allah bilir.

Çevrede olur olmaz herkesin aldığını görünce, e biz de dedik yüksek bir araç alalım işte zaten sadece köy-şehir arası gidip geliyorlar, eşya yük taşıyor babam falan. Kendi aracıyla bu pek mümkün olmuyor. Babannemi oturtup kaldırmak da dar ve alcak aracta olay oluyor vs.

Ayrıca bundan doktora veya başkasına ne ki onu anlamadım. Babam öyle çıkarcı veya sürekli araç kullanan birisi de değil 3 senede sadece 12 bin km yol yapmış.
0
🌸ananiyimioguz
(14.01.21)
eğer değişmediyse engelli raporuna itiraz edilebiliyor ama bir sınırı var. en sonda da merkezi bir hastaneye gönderiliyor. o rapor kesin ve son karar. raporu alana kadar tüm hastaneleri dolaşmayın yani.
0
sutlu nescafe
(14.01.21)
www.resmigazete.gov.tr

Madde 13, son fıkrada mükerrer rapora izin verilmediği söylenmiş.

itiraz hakkınız var ama istediğiniz hastaneye gidemiyorsunuz öylece. kurum yönlendiriyor. süresi var diye biliyorum ama.
0
elorelia
(14.01.21)
bir kisi vermiyor. bircok doktorun olustugu heyet karar veriyor. her heyetin farkli oranlar vermesi gayet olasi. bu arada ha 81 ha 90 bisey farkeder mi? 45 uzerinde engelli sayiliyorsun diye biliyorum.
0
buenosdias
(14.01.21)
Arac alımlarında 90 altı kabul edilmiyormus ötv indirimi için

Edit: Babamın kullanabilmesi için lazımmış düzeltildi pardon.
0
🌸ananiyimioguz
(14.01.21)
yüzde 90 altı kabul ediliyor ama engellinin kendisinin kullanması şartıyla. onu ekleyelim buraya.
0
sutlu nescafe
(14.01.21)
(6)

8 bin tl bandında oyun notebook u tavsiyesi

rosenrot
Merhaba 17 inc oyun notebooku bakıyorum cok kararsız kaldım. Monster ve excalibur sanırım f/p ürünleri hangisini tavsiye edersiniz veya linkle destekleyerek tavsiyeniz var mı? Teşekkürler
Merhaba 17 inc oyun notebooku bakıyorum cok kararsız kaldım. Monster ve excalibur sanırım f/p ürünleri hangisini tavsiye edersiniz veya linkle destekleyerek tavsiyeniz var mı? Teşekkürler
0
rosenrot
(13.01.21)
Bence aceleniz yoksa biraz bekleyin, rtx 30 serisi laptoplar gelecek 1 aya.
Onlar diğer serilerin çıkış fiyatından hem daha uygun, hem daha performanslı olacak.
3060 lı bir laptop alabilirsiniz belki.

Kaldı ki almasanız bile onlar çıktığında diğerlerinin fiyatı yine biraz daha düşer.

8000 de göremedim de 8900 e gamegaraj.com da veya mosnterde 1650ti ekran kartlı 16gb ramli laptoplar onlara bir bakın derim.

Casper eskinden kullanırdım. Her seferinde pişman olup yine de alıyordum iç donanımına bakıp ama adamların hem malzeme kalitesi düşüktü hem de sevis sonrası destekleri. BIOS güncellemesi veremediği için harici ekran kartım çalışmaz duruma gelmişti misal.

Bu dediğim 5-10 sene önce tabi. Toparladılar mı bilmiyorum. Ama casperdansa monster daha iyidir gibi geliyor.

Bu arada 17inch demişsiniz, 9binden aşağı zor gibi.

www.monsternotebook.com.tr
0
ananiyimioguz
(13.01.21)
şu dönem teknolojik cihaz almak için en kötü zamanlardan.

acele yoksa kesinlikle bekleyin +1

monster laptopum var bi tane 7,5 sene önce alınma. hala canavar gibi ama yeni serileri hiç iyi değil. ben ne monster öneririm ne casper.

diğer markalar da aşırı pahalı, sonuç olarak en iyisi masaüstü der çekilirim.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(13.01.21)
laptop önerisi isteyene masaüstü al deme bitmedi mi hala yahu.

www.trendyol.com

casperdansa monsterı öneririm.

şu dönem niye kötü teknolojik cihaz için, dolar sürekli artıyor. bence ihtiyacınız varsa alın beklemeyin.

15inc düşünürseniz asus var
0
fezagezgini_4
(13.01.21)
Tam olarak gönderdiğiniz linkteki 17 inc monsteri alacağım sanırım su an f/p acısından da en iyisi arastırdıgım kadarıyla. Tesekkurler.
0
🌸rosenrot
(14.01.21)
16 gb ya da 32 gb yükseltilebiliyorsa daha iyi olur sanki ilerisi için
0
ShadowOfMoon
(14.01.21)
17 inç değil fakat bu laptopu aldım yakın zamanda. çok memnunum. battlefield 5 ultra ayarda 60 fps sabit oynatıyor.


www.hepsiburada.com
0
bigcaptain
(14.01.21)
(5)

Netflix bilm-kurgu film tavsiyesi

ananiyimioguz
Ready player one, edge of tomorrow tarzı neler var son zamanlarda çıkan?Tarzı dediysem size bilim kurgunu anlatmak için değil :D Sağlam olsun biraz yani.Eskiyse izlemiş olma ihtimalim yüksek de o yüzden son 1 yılı soruyorum.Geçen hafta bir film populerdi, the midnight sky. İzledim ama pek keyif verm
Ready player one, edge of tomorrow tarzı neler var son zamanlarda çıkan?

Tarzı dediysem size bilim kurgunu anlatmak için değil :D Sağlam olsun biraz yani.

Eskiyse izlemiş olma ihtimalim yüksek de o yüzden son 1 yılı soruyorum.

Geçen hafta bir film populerdi, the midnight sky. İzledim ama pek keyif vermedi.
0
ananiyimioguz
(13.01.21)
13th floor ve halen varsa Gattaca'yu önerebilirim.

Netflix dışında The Abyss
0
EasyTiger
(13.01.21)
Oblivion vardı galiba
0
baal
(13.01.21)
Oblivion izlemiştim.

13th floor'u da şimdi izledim. Film zamanına gör iyi olabilir de matrix, inception derken işlendi zaten bu konular ya. Pek tatmin etmedi beni o yüzden.

Gattaca ve Abyss de öyle gibi duruyor. Eğer benzer konular sonradan işlendiyse tekrar, hiç bakmayayım değişik şeyler arıyorum.
0
🌸ananiyimioguz
(14.01.21)
archive var güzel film. arq var. netflix mi bilmiyorum ben indirip izliyorum.
0
alperz
(14.01.21)
Gattaca çok iyidir, mutlaka izlenmeli.
0
byrusber
(14.01.21)
(21)

Evli bir birey ile ilişki yaşarmıydınız?

paramolacak
Er kişisi evli olmasına rağmen karşı cinse ilişki teklif ediyor (gönül+fiziksel) Kadın kişisi reddediyor ,ama iletişime devam ediyor ( havadan sudan konuşuyorlar sadece)Sonra bir yerlerde iş nedeni ile karşılaşıyorlar hatta aynı odada kalıyorlar.Şimdide beraber çalışıyorlar ( bu bir rastlantı değil
Er kişisi evli olmasına rağmen karşı cinse ilişki teklif ediyor (gönül+fiziksel)
Kadın kişisi reddediyor ,ama iletişime devam ediyor ( havadan sudan konuşuyorlar sadece)
Sonra bir yerlerde iş nedeni ile karşılaşıyorlar hatta aynı odada kalıyorlar.
Şimdide beraber çalışıyorlar ( bu bir rastlantı değil kadın kişisi er kişinin yanına çalışmaya gidiyor bilerek ve isteyerek)
Kadın kişisi, er kişisinin kişilik özelliklerinden nefret edip bi ton küfür saydırmasına rağmen, onu fiziksel ve gönül olarak arzuladığını söylüyor.
Kadın kişisi er kişisinin evli olduğunu biliyor hatta eşi ve çocukları ile tanıştığını söylüyor.

Abi bu nası bi dümen, benim midem bulanıyor bu kadın kişisi ''ee ne var bunda'' diyor.

Kadın kişisi beni arayıp bu olayları anlatınca nutkum tutuldu, tabi insanın arkadaşından gelmesi böyle bişey, en azından benim için şaşırtıcı bir durum. Bana göre böyle işler ters olduğu için kendisi ile birdahailetişime geçmeyeceğimi söyledim kibar bir dil ile.

''Bu kişiden kişiye değişir yargılamamalıyım'' diye mi düşünmeliydim ?

Bu arada lütfen kadınlar böyle erkekler şöyle demeyin olur mu? olayın cinsiyet ile ilgisi yok.
0
paramolacak
(13.01.21)
Bu olay senin Türkçe'ne fazla gelmiş. Acilen uzaklaş.
0
epistemic_regress
(13.01.21)
Aynen şimdi tekrar okudumda doğru söylüyorsun, türkçem yettiği kadarı ile düzelttim, en azından anlayabilen arkadaşlar cevaplarsa sevinirim.@epistemic_regress
0
🌸paramolacak
(13.01.21)
ahlaksızlık. her ikisi için de. umarım her ikisinni de allah bin türlü belaısnı verir ve iki yakaları bir araya gelmez.
0
tchuck
(13.01.21)
10 yıl önce düşündüklerimle sonradan yaptıklarım o kadar farklı ki.

Tabii ki aralarından bazıları iğrenç şeylerdi fakat kınamayın arkadaşlar. Başınıza geliyor.

Senin tabirinle er kişisi olarak evlenmeden ilişkiye girmem ben de karşımdakine saygısızlık, o da girmemis olsun, ben de diyordum.

Sonra bu önemini yitirdi kaç kere seviştim hatırlamıyorum.

Aldatmam ben ya ne iğrenç karaktersiz insanlar bunlar diyordum, nasıl bakıyorlar sevgililerinin yüzüne diyordum, bir direndim iki direndim üçüncüde aldattım.

Hala, binde bir de olsa uygun şartlar sağlandığında cinsel güdülerimize yenik düşebilen, doyumsuz, nefsine hakim olamayan yaratıklar olduğumuz için; şaşırmıyorum ben artık insanların yaptıkları şeylere.

Çok şükür ilişkisi olan veya evli biriyle yatmadım, genel olarak doyuma da ulaştığımı düşünüyorum artık kralı gelse eyvallah bacım diyecek moddayım ama diğer insanlar neler yaşadı, nasıl bir çevrede yetişti, nelere maruz kaldı, hangi filmleri romanları okudu da toplumun yanlış gördüğü şeyler ona normal gelmeye başladı bilemeyiz. Cinsel duygularını ne kadar bastırdı veya libidosu ne düzeyde onu da bilemeyiz. Yoksa tabii ki yanlıştır.

O yüzden artık yargılayamıyorum. Sen de aynı sonuca çıkmışsın zaten.

Dinler ve tek eşlilik olmasaydı sanki dünya seksten geçilmezdi gibi geliyor. Her canlının üremek için yaşadığını düşünüyorum. Kimisi için bu yolda her şey mübah olabilir.
0
ananiyimioguz
(13.01.21)
Son 1 yıla yakın zamandır veya belki fazladır radyo tiyatrosu dinliyorum. Çok oyun dinledim ve yazarı yabancı olan oyunlarda çok ortak bazı unsurlar var; evli çiftlerde ya kadın ya erkek ya da ikisi birden eşini aldatıyor, evli çiftlerden biri veya ailenin üyelerinden biri eşini veya ailenin miras bırakacak kişisini rahatlıkla öldürebiliyor, sadece para için çok çeşitli, çok samimi görünen ama samimiyetsiz ilişkiler kuruluyor ve sonu ölümle bitiyor, bir de enteresandır, zengin veya fakir her evde mutlaka en az 1 hizmetçi çalışıyor vs.

Bunlar son derece normalmiş gibi işleniyor. Yani bu tarz oyunların halka servis edilmesiyle, bunlara muhatap olan halkların gözünde aldatmalar, yasak ve/veya çarpık ilişkiler ve öldürmeler son derece sağlam bir şekilde normalleştiriliyor.

Halkın bu tarz davranışlarını normal görebilme sebeplerinden birinin, vaktiyle bu tarz etkilere maruz kalıp referans alarak hayata geçirebilmeleri ve uyguladıklarında da daha normal hislere doğru yol almaları olduğunu düşünüyorum. Öldürmek bu derece normalleştirilememeliydi bence. Aldatmak da öyle. Sonuç bu.
0
1bir1bir1
(13.01.21)
Ayrıca @ananiyimioguz +1
0
1bir1bir1
(13.01.21)
sadakat sorumluluğu olan kişi erkek, kadın değil. tek eşliliği seçipte birine söz veren, evlilik kurumuna dahil olan erkek kişisi. kadın tarafınında ciddi psikolojik sorunları var. kişilik özelliklerine küfrettiğin birini gönül ve fiziksel olarak arzulamanın başka bir açıklaması yok zira. şayet arkadaşınızda bu tarz dejenere davranışlar genel bir tutumsa veya buna dönüşüyorsa ben olsam uzaklaşırdım. yargılamam, vay ahlaksız sen neler yapıyorsun demem, sessiz sedasız iletişimimi keserim. yok tek seferlik insani bir tökezleme ise, durumdan çıkmak için dost, arkadaş desteğine ihtiyaç duyduğunu söylüyorsa sınırı yine de belli tutarak destek olmaya çalışırım.
0
Phoebe
(13.01.21)
ikisi de ahlaksizlik ama evli olan iliski yasamamali bekar icin yani arkadasiniza cok yorum yapmam yani adamin evliliginin sorumlusu kulliyen adam mesul onu demek istiyorum. kadin kendinden. ha hata yapmak kacinilmaz olsa da hepimiz yapsak da onun hata oldugunu kabul etmek lazim. mevzu bunu dogal akis veya dunya benim cevremde donuyor veyahut "ne var bunda" anlayisi sakincali. arkadasligimi kesmezdim hatta yargi machine veya cezalandirma anlayisindan uzak durmak isterim ama beni rahatsiz ederse daha az konusurm
0
ala09
(13.01.21)
Arkadaşınızın ee ne var bunda demesi mide bulandırıcı evet. Ve fakat diyeceğim şu ki bazen hayat öyle bir durum ortaya çıkartıyor ki asla yapmam etmem dediğiniz bir hali karşınıza getirip elinizi kolunuzu bağlayabiliyor. Hayat uzun, kınadığını yaşıyorsun. Arkadaşınız en azından öyle hissettiği için vicdan azabı çekmeliydi, hem de kişilik olarak tiksindiği biri için öyle demesi, yazık.
0
mslny
(13.01.21)
Herkes kendine yakışanı yapar. Şimdi herkesin inancı, yaşam tarzı, karşılaştığı sorunlar vs farklıdır eyvallah da yapılacak şey var yapılmayacak şey var. Ben hiç anlayamayacağım bu durumu. Yadırgayacağım da yargılayacağım da. Şayet birgün böyle bir şey yaparsam Allah benim de belamı versin. Ben hoşlandığım kişilerin bırakın eşi, sevgilisi olduğunu öğrendiğimde bile çok utanıyorum. Arkasında ne olursa olsun yaptıkları ahlaksızlık olduğu gerçeğini değiştirmez.
0
skywalker.anakinn
(13.01.21)
Bir keresinde yaşadım ama sevgili gibi değildik. Evliliğinden mutsuz ve şartlar gereği yaptığı yanlış bir evlilikti, zaten boşanma yolundaydı. Hiç ummadığım bir şekilde inanılmaz bir cinsel çekim hissetmiştim, ki öyle herkese kolay kolay kendimi tutamayacak kadar yükselen biri değilim. Bu arkadaşa karşı koymaya çalıştım ama hiç tecrübe etmediğim bir çekim vardı, hani derler ya temas ettikçe kıvılcım çıkıyor diye, çok enteresandı. Hiçbir sevgilimde o kadarını yaşamadım, hala bile.

Arkadaş olarak da çok iyi anlaşıyorduk ama evliliği sebebiyle normal bir ilişkiye döndürmek istemedik. Sonrasında aynı ortamdan ayrıldık, o boşanma sürecine girdi, uzaklaştık.

Geçenlerde evli olduğunu bilmediğim biriyle flörtleşiyorduk, söylemedi bana ben de normal yürüdüm. Sonra öğrenince çok şaşırdım çünkü hiç evli olduğu insanı aldatacak biri değildi. Kültürlü, hayata karşı sorumluluk sahibi, mantıklı. Hatta çocuk sahibi. Sonradan anlattı, yaşadığı zorluklar, sorunlu bir evlilik. Boşanacak ama şartların olgunlaşmasını bekliyormuş. Başka sebepten bir ilişkiye dönüşmedi ama eşini aldatacak olması onu benim gözümde "aşağılık" bir insan yapmadı.

Kimse bu hayatı mükemmel yaşamıyor, herkes hata yapıyor. Kimi o hataların sorumluluklarıyla baş eder, kiminin hatası boyunu aşar, onunla yaşaması zor olur, çıkar yol arar. Gerekirse o yanlış yola girer ama hayatın bana öğrettiği şey hiçbir şey siyahla beyaz değil, gri alan da en az ikisi kadar geniş. Olay bazında değerlendiririm ben bu durumu ama genel anlamda hoş bir şey olmadığına katılıyorum.
0
Jux
(13.01.21)
Ya tejrar okuyunca yazarken hikayenin diger ayrintilarini atladigimi farkettim. karisi ve cocuguyla tamismak, calistigi yerde calismak icin cabalamak sonra is icin gidilip beraber kalmak vs. defolsun gitsin ya sozde bi de karakterindennnefret etmeler falan. yaziklarimdan vazgectim! idam!!!!
0
ala09
(14.01.21)
Soruya cevabım:

Kesinlikle hayır.
0
hayirsiz
(14.01.21)
Sadece başlığı okuyarak cevap veriyorum, aşıksam yaşardım, sırf skor olsun diye ya da boşlukta olduğumdan sevişmek için yaşamazdım
0
freebird5406_2
(14.01.21)
Böyle adamlar var, şartlar uygun olsa 4-14 kadınla idare eder. Teklif eder.Bir tarafta eşi ve çocuklarıyla beraber olduğu dünya, öte tarafta iş hayatını renkli kılacak seçenekler. Evet sadakat sorumluluğu olan erkek tarafı, ama çevremizde görüyoruz arada böyle tipleri. Bu tiplerin tabii ki en büyük argümanı "artık eşimle geçinemiyoruz", "ayrılma aşamasındayız", "çocuk var", vs. 1000 senelik yalanlar.
Bu adamlar kadınları kandırabilmek için normalde bir erkeğin bir kadına yapacağı jestlerden ve iltifatlardan daha fazlasını yapıyorlar. Kadınların ilk düşme noktası bu. Ondan sonra durumun aslında ne kadar b.tan olduğunu gören kadın durumu rasyonalize etmeye çalışıyor, "evlilikleri zaten kötü gidiyormuş", "çocuk olmasa bi dakka durmam dedi"...
Eşi ve çocuklarıyla tanışma kısmı tümden iğrenç...
Allah ıslah etsin. "Yargılamasam mı acaba" demem ben şahsen. Bu yargımı etrafımla paylaşmam ama o kişiyle görüşmem de, arkadaşını söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim durumu. Hemcinsler için hele... Yargılar kişi hakkındaki kanaatlarımızdır. Ne demek yargılamayayım? Düşünmeyeyim mi ne yaptığını? Bana ters.
0
SiyamkedisiZorro
(14.01.21)
yargılama, kınadığınla kınanırsın derler. iletişimi kesmişsin zaten. yapman gereken oydu. dedemden yadigar bi aferin vardı, senin olsun.
0
antihero
(14.01.21)
böyle bir arkadaşım oldu, yeni evliydi ve eski sevgilisiyle görüşüyordu. kızla bir daha hiç görüşmedim. bu tür şeylere ortak olmak istemiyorum.
0
deartheodosia
(14.01.21)
aslında durumu kendi içinde değerlendirmek doğru olur. mesela evlidir ama evlilik bitmiştir artık ayrı evlerde yaşıyorlardır ve çocuklarla ilgili şeyler dışında diyalogları yoktur. sadece mahkeme kararıyla boşanma olmamıştır. o zaman sıkıntı bir durum görmüyorum ben. olabilir.
0
naksidil
(14.01.21)
Kesinlikle girmem . Bir sürü bekar kadın var.
0
opitseri
(14.01.21)
+5 yıllık sevgilim evliydi. evlilikleri bitmişti, o boşanmaya çalışıyordu ama kadın boşanmamak için süründürüyordu. bir taraf istemiyorsa boşanmak hiç kolay bir şey değil. biz de çok aşık olduk. sonra sevgili olduk. ilk aydan itibaren beraber yaşadık. o diğer kadın karısı değil, eski sevgilisiydi hep benim gözümde.

bana da bu ilişkiden önce sorsaydınız böyle böyle bir şey yaşar mısın diye, tabiki hayır derdim. ama olabiliyor. yaşarken farklı değerlendiriyor insan. şartlar önemli gene de. eğer hala karısıyla birlikte yaşıyor olsaydı, ona da canım cicim davranıyor olsaydı, karısının hiçbir şeyden haberi olmasaydı falan böyle bir işe girmezdim. herkes birini seçmeli. "hem karım dursun, hem sevgilim olsun" olmaz.

şimdi biliyorum ki dünyanın lincini yiyeceğim. daha önce de yedim :) ama paramolacak'ın hikayesindeki kadın kişisine katılıyorum, "ee ne var bunda." seviyordum, o da beni seviyordu, karısını sevmiyordu, karısı da onu sevmiyordu. herkes her şeyin farkındaydı. sırf zamanında bir imza attılar ve o imzanın bozulması onları hiç tanımayan bir savcının iki dudağına kaldı diye biz öyle güzel bir ilişki yaşamasa mıydık? şahsen pişman değilim.

sonuç olarak cevabım; yargılamamalısın. fikirlerini belirtmişsin, sana çok tersse iletişimi de kesersin ama yargılamak başka bir şey. twitterda fikirleri sana ters insanları takip edip twitlerinin altına kötü yorumlar döşemek gibi bir şey bu. beğenmiyorsan takip etme. diğer yandan, ben olsam sevdiğim bir arkadaşımsa iletişimi de kesmezdim. yaşamadan bilemezsin. ingilizcede bir deyim var ya; "try walking in my shoes." tam olarak öyle.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(14.01.21)
mesleğimden dolayı yargılamamaya çalışıyorum insanları. (psikolojik danışmanım.)
aldatmak çok farklı bir olay. evlilik iki kişilik bir iş. karı koca arasındadır. taraflardan birisi farklı bir gönül ilişkisine gidebilir. diğer tarafın bundan haberi var mı buna bakmak lazım.
eşimiz bizim bir yansımamızdır, ayna gibidir, her halimizi görür, gördüğünü de biliriz. kimi zaman evlilikte taraflardan birisi sürekli aynı aynaya bakmaktan yorulur, kendini daha farklı görmek, göstermek ister. bu zamanda da farklı birisi ona iyi gelebilir.
bir diğer nokta da aldatan kişi evlilikte mutsuzdur. sürdürmeyi istemiyordur. ancak bunu söyleyecek cesareti, belki düşüncelerini ortaya koymaya cesareti bile yoktur. aldatmayı seçip yakalanma güdüsü vardır. yakalanmak için aldatır.

bir de diğer kadından bakmak lazım. neden kendine ait olmayan bir erkekle beraber olmaktan kendini alıkoyamıyor?

şahsen ben böyle bir durumla karşılaşsaydım arkadaşımın bana çok değer verdiğini düşünürdüm. çünkü arkadaşınızın durumu toplumsal baskılar nedeniyle o kadar zor bir durum ki, kime anlatsa yanından ayrılacak. zor bir süreç.
bana böyle bir şey anlatan arkadaşımın yanında olmaya çabalarım.

etik olarak doğru bulabilirsin, bulmayabilirsin, farklı mevzular. yargılamak doğru değil, şahsi düşüncem. herkesi bir yere getiren büyük hikayeler vardır. onların hikayelerini bilmiyoruz.
her şey siyah veya beyaz değildir.
0
ananotherlife
(14.01.21)
(13)

Şarkı söylemeyi seviyor musunuz?

batlegolas
Sesiniz güzel olsun olmasın... Seviyor musunuz?Ben çok seviyorum. Her gün şarkı söylüyorum. Eşlik etmeden müzik dinleyemiyorum.:)
Sesiniz güzel olsun olmasın... Seviyor musunuz?

Ben çok seviyorum. Her gün şarkı söylüyorum. Eşlik etmeden müzik dinleyemiyorum.

:)
0
batlegolas
(13.01.21)
evet
0
neira
(13.01.21)
Tek başımayken seviyorum.
0
helena
(13.01.21)
Evet. Hemen hemen her gün söylerim. The Final Countdown'dan Sen Küçüksün Ölemezsin'e kadar sürekli bir şeyler mırıldanırım :)
0
Başkalaşım
(13.01.21)
Sesim onkadar kötü ki, söyleyebilmeyi istememe rağmen tek başıma iken bile denemiyorjm
0
kisa
(13.01.21)
Sesim kötü ama özellikle cengiz kurtoglu söylemeyi seviyorum. Türkü de söylerim. Bülent ersoy da söylerim ama sesim yakışmıyor. Bence cengizi iyi söylüyorum.
0
allah yazdiysa bozsun
(13.01.21)
Karaoke evet
0
freebird5406_2
(13.01.21)
Sesim berbat fakat çok seviyorum. Hele konserlerde acımıyorum valla. Yanı başında böğüren cırtlak sesli insan profili benim.
0
skywalker.anakinn
(13.01.21)
Konserden konsere. Kendi sesimi kendim bile duyamıyorum ama söylüyorum, bi anda herkes sussa sıçtım.
0
owaki
(14.01.21)
Çok severim ama içim öldüğü için pek söylediğim yok son yıllarda. Hatta ses eğitimi alma fırsatı bile yakaladım ama çalışmadım. Öyle tuhaf.
0
1bir1bir1
(14.01.21)
Evveeet soundcloud.com

Geçen linc yemiştim youtube a girsem mi diye sorunca ama fazla uçmuşum kabul :)

Sevdiğim veya sevdiğimin sevdiği şarkıları deniyorum hala arada ^^
0
ananiyimioguz
(14.01.21)
Yalnızken deniyorum sesimi kaydedip fakat kaydı dinlerken sesime tahammül edemiyorum.
0
rapisa
(14.01.21)
evet, duşta özellikle :) bluetooth speaker var, duş sırasında mutlak müzik dinlerim ve eşlik ederim. ama kelimeleri yutuyorum söylerken, dikkat etmiyorum. biri duysa anlamaz ne söylediğimi.
0
stewie
(14.01.21)
çok seviyorum, hep söylerim. tsm korosundaydım koronaya kadar da çalışmalarımız devam ediyordu. yalnızken sesli birileriyleyken içimden avazım çıktığı kadar şarkı söylüyorum.
0
naksidil
(14.01.21)
(7)

Xbox one s, Xbox one x tercihi

Weeze3r
Selamlar, günde 1-2 saat oynamalık bir konsol alacağım. Daha önce ps4 vardı ama gamepass için xbox almayı düşünüyorum. 2000tl civarı garantili S serileri var, saha fazla para verip one x almaya değer mi?4k tv mevcut ama oyun hastası değilim, eğlencelik kafa dağıtma amaçlı kullanacağım. Ps4'e özel oy
Selamlar, günde 1-2 saat oynamalık bir konsol alacağım. Daha önce ps4 vardı ama gamepass için xbox almayı düşünüyorum. 2000tl civarı garantili S serileri var, saha fazla para verip one x almaya değer mi?
4k tv mevcut ama oyun hastası değilim, eğlencelik kafa dağıtma amaçlı kullanacağım. Ps4'e özel oyunlar vs çok ilgi alanım değil.
0
Weeze3r
(13.01.21)
series x, al kesinlikle eski nesil konsol alma. sanırım one x yazarken series x'i kastetmişsin.
0
cemlemikonusuyorsun
(13.01.21)
arkadaşın önerdiği series x çok pahalı, 2000 liraya konsol bakıyorsanız 7000 küsur liralık konsol almanız çok zor tabi ama eski nesil cidden alınmaz. tam bu noktada kurtarıcı olarak series s giriyor devreye, sahibindende yurtdışından getirenler 3700'lere satıyor, avrupa'dan bir şekilde daha ucuza da getirtebilirsiniz.
0
signore
(13.01.21)
Game pass kutuphanesi cop dolu degil mi? Bence gunde 2 saat oyun oynacak biri icin ps daha iyi ama illa alacaksan series s al bence
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(13.01.21)
Su an Xbox one S'ler bile asiri pahali, 3500 civari. One X ise bunun iki kati.

Eger butceniz dusuk, konsola da çok zaman ayirmam diyorsaniz One S alin.
0
Avoiding The Puddle
(13.01.21)
Forza Horizon'u, Gears 5'i, Halo'su yeter be. EA Play de dahil oldu Game Pass'e.
Artık fifa 20, battlefield 5 ve 1, Dragon Age, Star Wars Jedi vs. de var.

Game Pass'te de geçen rdr vardı kalktı mı bilmiyorum. 5-10 oyun sağlam gerisi tırt ama onlar yetiyor zaten.

Injustice 2, Dirt 4, control, motogp 20, skyrm falan da eklenmiş şuan bunlar da güzel oyunlar. Yani ps al diyenlere çok katılamıyorum aylık verdiğin parayı fazlasıyla hak ettiğini düşünüyorum. PS de vereceğin 1-2 oyun parasına 1 yıl game pass e erişiyorsun.

Cihaz konusuna gelirsek. Evde one x de var, hala xbox 360 da var. İkisini de oynuyorum ara ara. Senin kafadayım. Bana yetiyor arkadaş. Kapitalizm sürekli yeni şeyler çıkartıp sanki ihtiyacın varmış gibi pohpohluyor sen de almak istiyorsun. Yok kardeşim ihtiyacım. Ben koltuğuma yayılıp tv de oyun oynamak istiyorum. Kaç sene öncesinin xbox 360 ı da yetiyor 4k one x de yetiyor. Tabii ki kalite farkı bariz ama amaç eğlenmek zaten. İlla görseli gerçek dünya gibi görme derdim yok açıkçası. Donmasın yeter. Ki konsolların olayı optimizasyonlarla donmamasını sağlamak zaten, e onda da sorun yok. Görmemiş gibi yapıyorum ben zaten yeni çıkan şeyleri. Görmesek bize yetiyor çünkü aslında elimizdeki. TR de bu stratejiyi geliştirttiler sağ olsunlar.

O yüzden one s bile yeter bence boşuna paranızı harcamayın ülkemizde çok pahalı konsollar.
0
ananiyimioguz
(13.01.21)
Bir yıldan fazla bir süredir one s kullanıyorum. Senin gibi günde birkaç saat oynuyorum ve gamepass fazlasıyla yetiyor. Çöp dolu diyenler haftada bir oyun bitiriyor herhalde. Ben çok zamandır oyun oynamadığım için rdr bile aldım oynadım çok eğlendim.

İkinci el temiz ve garantili one s işini görür. One x de denk gelirsen alabilirsin çok daha güçlü bir cihaz. 2000-2500 arasına gelir sana konsol. 4000 civarına series s var ama iki katı para demek yani.

Ben series x almayı düşünüyorum, elimdeki one s'i satardım sana almış olsam :/
0
chicha_v2
(13.01.21)
Öneriler için teşekkürler, eskisi gibi saatlerce oynayamıyorum zaman yetersizliğinden @ananiyimioguz dediği gibi kısa süreli eğlence amaçlı oynayacağım.
0
🌸Weeze3r
(13.01.21)
(13)

Kedi kısırlaştırma sonrası dikiş açılması

rapisa
Merhaba, kedimi 1 hafta önce kısırlaştırdım dün dikişi açıldı. Çok kedi kısırlaştırmış bir tanıdık batikon sürüp üzerine Madecassol ve furacin sürmemi söyledi bu şekilde 5 günde iyileşir dedi ama delik oldu orada. Kedi çok korkak bir kedi daha önce veterinere götürdükten sonra koltuklara işemeye baş
Merhaba, kedimi 1 hafta önce kısırlaştırdım dün dikişi açıldı. Çok kedi kısırlaştırmış bir tanıdık batikon sürüp üzerine Madecassol ve furacin sürmemi söyledi bu şekilde 5 günde iyileşir dedi ama delik oldu orada. Kedi çok korkak bir kedi daha önce veterinere götürdükten sonra koltuklara işemeye başladı. Psikolojik olarak çok etkileniyor bu yüzden çok mecbur kalmadıkça götürmemeye çalışıyorum fakat yarası iyileşir mi emin olamadım. Bu konuda bilgisi olanlar yardımcı olabilir mi
0
rapisa
(13.01.21)
daha anlaşılır bir fotoğraf yollayabilir misiniz? bunu yarın veterinerime gönderip cevabını size yazarım.
0
disardayim
(13.01.21)
imgyukle.com

Linkte ekledim
0
🌸rapisa
(13.01.21)
fotosunu ameliyati yapan veterinere gonderin. sorun yok diyecektir muhtemelen. corap gibi bir sey giydirerek oynamasini onleyebilirsiniz.
0
fakyoras
(13.01.21)
Aradım kediyi getirmemi söyledi fotoğrafı görmeden. Ben belediyede kısırlaştırma yaptırıyorum çünkü bahçemde çok kedi var 6 tane kısırlaştırdım. Belediye hayvanı görmeden bişey yapmıyor
0
🌸rapisa
(13.01.21)
Dostum kediler orayla oynar. Yakalık takıldı mı hayvana? Takılmadıysa sen oraya merhem de sürsen o yarasını yalar ve dikişini koparır. tavsiyem, yara üzerine gazlı bez koyup sıkıca sarman bir bandajla. Sonra da veterinere ya da belediyeye götürmen. Belediye sıkıntı dersen götür bir veterinere, pansuman yapsın geçsin gitsin. Enfeksiyon kapmadığı müddetçe bir şey olmaz.
0
prole
(13.01.21)
Şimdiye kadarki kedilerin hiçbirine bandaj,yakalık, kıyafet giydirmeden iyileştiler. Bir tanesiniçe kıyafet giydirdim o da kıyafeti çıkarmak için çok uğraştı çıkardım bir sorun olmadan iyileşti. Yakalığı da aynı şekilde hayvan huzursuz oluyor. Konuyu açarken bilgisi olanlar diye belirtmiştim aslında.
0
🌸rapisa
(13.01.21)
Birde ben akıl edememiştim veterinere götürmeyi söylediğin iyi oldu
0
🌸rapisa
(13.01.21)
Bak ya :) Ben hiç kedilerimi kısırlaştırmadım sanki. İster internete bak, ister veterinere sor, benim söylediğimi söyleyecektir. Umarım kedi bir biçimde enfeksiyon kapmadan iyileşir.

Şuraya açıklama kopyalayayım da ileride ihtiyacı olanlar olursa arayıp okusun.

"Kedinizin dikişleri doktorun işlem tercihine bağlı olarak içeride ya da dışarıda olabilir. Dışarıda olan dikişlerin dezavantajı, kedinizin onlardan rahatsız olup onları çıkartmaya çalışmasıdır, bu nedenle ameliyat öncesinde bu konu ile ilgili mutlaka veteriner ile konuşun ve dikişlerin nasıl konumlanacağı ile ilgili bilgi alın. Kediniz içgüdüsel olarak yarasını yalamaya ve çiğnemeye çalışacaktır; mümkün olduğunca bunu yapmasını engelleyin."

"Kısırlaştırma operasyonu sonrasında eğer kedinizde dikiş varsa dikişlerin takip edilmesi önemlidir. Yara tamamen iyileşene kadar bir yakalık kullanmak çok iyi bir tercih olacaktır. Kedinin dikiş bölgesini yalamasına ve ısırmasına engel olmak için Elizabeth yakalığı kullanmanız kedinizi sürekli göz önünde tutmaktan çok daha kolay ve işlevsel bir çözümdür. Veteriner hekimin vermiş olduğu öneriler doğrultusunda pansuman yapmanız da dikişlerin hızlı ve sorunsuz bir şekilde iyileşmesi açısından çok önemlidir. Kedi kısırlaştırma ameliyatı sonrasında veteriner hekimin uygun gördüğü zamanlarda kontrole gidilmesi ve herhangi bir sorun olup olmadığının anlaşılması gerekir. Bu süreçte siz de operasyon bölgesinde şişlik, kızarıklık ya da iltihaplanma gibi oluşumlara rastlarsanız mutlaka hekiminizi bilgilendirerek erken aşamada önlem almalısınız."
0
prole
(13.01.21)
Yazdıklarınızda haklısınız fakat bu kedileein yakalık takmadan veya tulum giymeden iyüleşmediklerini göstermez. Kediye bugün önce tulum çok huysuzlaşınca tulumu çıkarıp yakalık taktım. Yakalığı takınca epilepsi gibi nefes alış verişi anormalleşti. Bu bahsettiğim kedi dün kısırlaştırdığım kedi. Dikişi açılan kedimi konuyu açarken yazdığım gibi veterinere götürmek istemeyişimin nedeni kedi çok hassas psikolojik olarak çok etkileniyor. Diyeceksiniz bütün kediler sevmez. Evet ama bu kedimin iki ay önce dişi çekildi o günden beri 1 ay boyunca koltuklara işedi şuanda ara ara merdivenlere işiyor. Allah tan koltuktan vazgeçirebildim. Hem hayvanı bu psikolojiye sokmak istemiyorum hemde koltuklara işlemesini istemiyorum. Buradan fikir almak istememin ve bilgisi olanların yazmasınıı söylememdeki amacım gerçekten veterinere gitmeme gerek var mı? Buydu. Bende evinde iki tane yeni kısırlaştırdığım kediyle iyileşene kadar zor bir süreç geçiriyorum ve insanların doğru düzgün okumadan yorum yazmalarından hoşlanmıyorum. Biraz empati lütfen.
0
🌸rapisa
(14.01.21)
@rapisa,

dünden beri başlığınız ve açtığınız yorumlar gözüme ilişiyor. Yani diycem diycem ama aman ananiyimioguz otur, aman tadımız kaçmasın, keyfimiz bozulmasın diye frenlemeye çalışıyorum artık dayanamadım. Yani tartışma yaratmaya veya sosyal zorba olmak da hiç istemem ama artık bunu birinin söylemesi lazım.

Yahu bu ne agresiflik? Son yorumda yazdığınızı biz daha yeni öğreniyoruz, insanlar bunu bilmeden yorum yapıyor diye onlara neden kızıyorsunuz? İnsanlar sizi tanımıyor, size yardımcı olmaya çalışıyor. Kimsenin size veya kedinize karşı bir garezi yok ki neden ters cevap veriyorsunuz?

Herkes kendi tecrübesini söylüyor. Her hastalığın istisnai bir durumu, her tedavinin istisnai bir yolu vardır. Ama olması gerekenler arkadaşların dediği gibidir. Ben de aynılarını yazacaktım dün gece ama tavrınız yüzünden yazamadım.

Ben de kedimi ameliyat ettirdim, bu işin oluru orası güzelce sarılır, kediye de boyunluk takılır. Evet rahatsız olabilir, evet psikolojisi bozulabilir ama YARASININ IYILESMESI daha önceliklidir. Çünkü eğer önlem alınmazsa daha kötü sonuçlar doğurabilir. Önceki kedileriniz bu yöntemler uygulanmadan iyileşti diye bunlara gerek yok diyemezsiniz. Çünkü her karakter farklıdır. Duruma göre farklı yaklaşılır.

Telaşınızı ve endişenizi anlıyorum ama bu neyin öfkesi bu ya.

Yok akıl sır erdiremiyorum ya. Ben de hayanseverim, ben de bakıp ilgileniyorum kedilerimle ama nerde normalden fazla kedi bakan bir arkadaşım varsa ya ailesiyle sorunlu, ya düzenli ilişkileri olmuyor, ya erkek düşmanı, ya da böyle feminist topluluklardan çıkmayan, çirkef, saldırgan insanlar.

Hiç mi şaşmaz arkadaş bi kendinize gelin ya.

Kırdıysam da özür dilerim sinirlendim gece gece dayanamadım.
0
ananiyimioguz
(14.01.21)
@anaiyimioguz önce size cevap yazıyordum sonra "nerde normalden fazla kedi bakan arkadaşım varsa ya aikesiyle sorunlu, ya düzenli ilişkisi olmuyor, ya erkek düşmanı, ya saldırgan, yabida....." cümlesini kuran bir insana birşey anlatmaya gerek olmadığına karar verdim.
0
🌸rapisa
(14.01.21)
Zaten niyetim tartışmak değil ama sırf bunu anlamak için hayvan hakları topluluklarında görev aldım, mamalar dağıttım, yuvalar aradık, canları iyileştirdik. Hayvan hakları savunucularının çoğu yukarıdaki dediğim kümeye giriyor gerçekten gözümle gördüm.

Onlar artık, diğer insanların kendilerini kafayı yemiş olarak tanımlamalarıyla alay eder duruma gelmiş, kendilerini çok kutsal ve ilahi bir boyutta görmeye başlamışlar. İnsanların onları anlamadığını düşünüyorlar. Sanki bizim göremediklerimizi görüyorlar. Halbuki hepsiyle uzun uzun sohbet ettim yemin ederim altında hep bir pürüz var ya. Hepimizde var da, bu insanlarda şaşmıyor yani, çok fazla ortak sorunları var. Neyse varsayımımı kendimce onayladıktan sonra akıl sağlığım için çıktım sonra. Kendi ufak çevremde elimden geldiğince yardımcı oluyorum.

Vicdanı olan her insan bir can ile en az onlar kadar iletişim kurar, anlar ve üzülür zaten. Fakat evrende kaos hakimken, hayvanlar birbirini yerken, çocuklar ölürken kimse hepsine yetişemez. Bazı şeylere kayıtsız kalamazsak kafayı yeriz. Buna ne zamanımız ne paramız yeter. Rasyonel bir şey değil yani.

Değişmek pek mümkün değil herkesin kendi doğruları var da en azından biraz daha dikkat eder, yükselmezsiniz olur olmadık diye paylaştım, o kadar.
0
ananiyimioguz
(14.01.21)
Bahöemde bir tane evimde de bir tane kedi besliyordum. Evimdeki kedi ve bahçedeki ve sonra onların çocukları doğurunca kedi nüfusu hayli arttı. Bende kedileri seviyorum fakat akıl sağlığımı korumak, kedilerinde sağlığı için kısırlaştırıyorum. Bahçemde bszen3-5 tane bazende 8-10 tane kedi oluyor. Evdede 4 tane var 3 tane çde yavru. Bu durumdan memnun değilim. Bir ev için en fazla 2 kedi olmalı çünkü hem çok vaktimi alıyor hemde maddi manevi etkileniyorum. Hastalandıklarında üzülüyorum. Kedilerimi kısırlaştırmaya götürdüğümde kılık kıyafeti kirli, kendüne bakmayan ve mahallesindeki kedileri 5er 10ar kısırlaştırmaya götğren insanlar gördüm. Biraz garipsedim ama kimbilir onun hayatında neler oluyor ne yaşıyor. Öyle olmayı istemedim. Hayatın insanın hayatına ne getireceği belli olmuyor. Ailesinde problem olan insanlar belki bunu seçnemişlerdir. Belki annesi ve babası ölmüştür? Bu yüzden insanları yadırgamamaya bilmeden wşeştirmemeye çalışıyorum. Çünkü genelde başıma geliyor.
0
🌸rapisa
(14.01.21)
(4)

Bir BtcTurk dolancılık vakası mı?

ananiyimioguz
Son 1 haftada aldığım alt coinlere dikkat ettim de, genelde alırken hep piyasadan al diyorum hızlı olsun diye. O an 100 birim değerinde atıyorum coin. Ben al deyince sistem bi 1 dk bekletti 3 işlemimde de. Kıllanmıştım zaten. Neyse tam o sırada da biraz daha yükseldi, yüksekten almış oldum. Şans ded
Son 1 haftada aldığım alt coinlere dikkat ettim de, genelde alırken hep piyasadan al diyorum hızlı olsun diye. O an 100 birim değerinde atıyorum coin. Ben al deyince sistem bi 1 dk bekletti 3 işlemimde de. Kıllanmıştım zaten. Neyse tam o sırada da biraz daha yükseldi, yüksekten almış oldum. Şans dedim ne yapalım. Biraz yüksek meblağlar bu arada.

Şimdi aldığım fiyat neydi diye tekrar bakınca fark ettim ki o zamanki en en üst fiyat neyse kuruşu kuruşuna oradan almışım 3'ünde de. Saatlerce 100 birimde giderken, 110a çıkmış birden, oradan almışım yani. Sonra da düşmüş hemen anlık.

Başka sitelerden o zamanki dolar değerine bakıyorum, o zamanki kura çeviriyorum, hadi diyorum üstüne biraz eklemiştir belki piyasa farkı ama yok arkadaş hiç o kadar yükselmemiş.

Acaba diyorum algoritması şöyle mi çalışıyor;

Fazla alımlarda kullanıcıları beklet, o sırada düşükten alım yap, o alıma da yüksekten satış emri gir, ve o satış emri ile kurban arkadaşımızın alımını eşleştir.

Böyle bir şey yapıyor olabilirler mi insanları bekletip yoksa tamamen tesadüf mü sizce?

Bu arada piyasadan aldığım için sıradan satış emirlerinden ilerleyecek, yüksek emirler olabilir ama bu kadar uçurum olmaz bence arada. O kadar bekletmese kıllanmayacağım da üstüne alım için o kadar bekletmesi eklenince ister istemez kuşku oluştu.
0
ananiyimioguz
(13.01.21)
'Piyasa' diye al emri verirsen bu emri verenler ile piyasa fiyatının üstünde sat emri verenleri eşleştirirken fiyat da yukarı çıkabilir. Anlık çok hızlı değiştiği için nerede eşleştiğini gözle yakalayamayabilirsin bile. Dolandırıcılık değil, bu işin doğası bu. BTC Turk aracı kurum, senin BTC'yi yüksek fiyattan almanın onlara bir getirisi yok. Adam komisyonuna bakar.

Alım yaparken piyasa fiyatından biraz yukarıda emir verirsen anında gerçekleşiyor zaten. O yüzden 'piyasa' diye emir verme.
0
himmet dayi
(13.01.21)
Anlık oynamalar olunca alım ve satım işlemi gerçekleşmiyor.
0
secretname
(13.01.21)
Hmm anladım biraz günahını aldım o zaman. Ama eskiden oynamalar çok da olsa parça parça çok hızlı alım satımlar yapıyordu sanki sıradan giderek.

Bir de ben komisyon dışında ellerinin boş durduğunu pek zannetmiyorum. Çok naif arbitraj yapan herkesin erişebileceği botlar varken piyasada, btcturk'un kim bilir ne botları vardır her türlü fırsatı paraya çevirecek. Belki de fazla kuşkucu yaklaşıyorum. Neyse canım adamlar piyasadaki fırsatı görüp girdiler, baya da büyüdüler faydalansınlar tabi nimetlerinden.
0
🌸ananiyimioguz
(13.01.21)
himmet dayi +1

orderbook ne kadar boşsa ve volatilite ne kadar yüksekse, slippage denen şey o kadar çok can yakar. bot emirleri ve gizli emirler şunlar bunlar gibi başka bir sürü değişken de var.

ben 3 sene önce şu an adını hatırlamadığım bir token için lap diye, benim için büyük, piyasa için küçük bir emir verdim. bir baktım, fiyatı yükselmiş. oha dedim, ne güzel. bir o kadar daha aldım, biraz daha yükseldi. sonra 3. kere de yaptım aynı şeyi, biraz daha yükseldi. tam arkama yaslanıp köşe dönmenin hazzını yaşayacaktım ki, tekrar ilk aldığım fiyata döndü hızla. orderbook'un bomboş olduğunu, benim alacağım 3 birimin, orada görünenden %birkaç daha yüksek fiyatlarda ancak tamamlanabildiğini o vesileyle öğrenmiş oldum.

bu da böyle bir anım.
0
harfitarif
(13.01.21)
(8)

Mobil Uygulama için Prototip UI Tasarlama Aracı

klenda
İleride tasarlayacağımız mobil uygulamanın neye benzeyeceğini göstermek için kullanıcı ara yüzü tasarlayabileceğimiz, mümkünse online bir araç var mıdır? Uygulamanın back-end'ine dair hiçbir şeyi yapmayacağımız için bu aşamada, direkt mobil uygulama tasarlama aracı istemiyoruz. Sadece ara yüzü göst
İleride tasarlayacağımız mobil uygulamanın neye benzeyeceğini göstermek için kullanıcı ara yüzü tasarlayabileceğimiz, mümkünse online bir araç var mıdır? Uygulamanın back-end'ine dair hiçbir şeyi yapmayacağımız için bu aşamada, direkt mobil uygulama tasarlama aracı istemiyoruz. Sadece ara yüzü göstereceğimiz bir fotoğraf koymak için bir design aracı istiyoruz mümkünse. Bütün önerilere açığız :)
0
klenda
(12.01.21)
ben de merak ettim. takip.
0
co2s2
(12.01.21)
figma
0
try again fail again fail better
(12.01.21)
Figma +1
Adobexdden daha basit, anlaşılır ayrıca ücretsiz
0
Yavuşuhlu
(12.01.21)
xd
0
buenosdias
(12.01.21)
prototyping konusunda güzel şeyler var.

mesela sketch veya adobe xd ile yaparsanız, sayfalar arası bağlantı verebilirsiniz. onu da telefona atıp birebir canlı olarak gösterebilirsiniz.

www.sketch.com
letsxd.com

edit: figma'da da varmış bu dediğim,

help.figma.com
0
aziz dostum jack
(12.01.21)
Figma +1
0
plutongezegendegilmi
(12.01.21)
Alternatif olarak Balsamiq mockups oneririm.
balsamiq.com
0
mononoke
(12.01.21)
zeplin.io

çeşit olsun diye ekledim. tr'den çıkmıştır. daha sonra yazılımcının da işini kolaylaştıracak türdendir. şimdilik size çok uymayabilir.
0
ananiyimioguz
(12.01.21)
(2)

Dslr Tavsiyesi

joker hakki
4000 tl bütçem var. Elimde Canon EF 50mm f/1.8 ii lens bulunuyor. Bu sebeple Canon almak istiyorum. Bir enstrüman atölyesinde ürün fotoğrafları ve Youtube videoları çekmek için kullanılacak. Canon EOS 700d ve 2000d çıkıyor karşıma genelde. 1080p/30fps video için yeterli mi? Ayrıca Twitch'te canlı ya
4000 tl bütçem var. Elimde Canon EF 50mm f/1.8 ii lens bulunuyor. Bu sebeple Canon almak istiyorum.

Bir enstrüman atölyesinde ürün fotoğrafları ve Youtube videoları çekmek için kullanılacak.

Canon EOS 700d ve 2000d çıkıyor karşıma genelde. 1080p/30fps video için yeterli mi?

Ayrıca Twitch'te canlı yayın da yapıyorum. Çok elzem olmamakla birlikte, zaman zaman dummy battery ile webcam olarak kullanmam gerekebilir. Önerdiğiniz modelde bu özellik olup olmadığını da belirtebilirseniz çok makbule geçer.

Dslr seçimi ve aklınıza gelebilecek ilgili konularda desteğinizi bekliyorum. Teşekkürler.
0
joker hakki
(10.01.21)
O lensi çok seviyorum ben. 1 seneye yakın kullandım. Tam bir fiyat/performans lensi. Sonra aynasız bir cihaza geçtim.

O bütçeyle de 700d olabilir bence evet yeterli olur o amaçlar için. Ama makinayı sabitleyip görüntü almanız lazım çünkü lenste de makinada da sarsıntı önleyici yok.

Gimbal gerekebilir eğer çok seyyar takılacaksanız.

Veya video işleri için sony a6000 serisi güzel fakat lensiyle birlikte pahalıya gelebilir.

Yazdığınız amaç için öyle 4k 60fps bilmem kaç bit kameraların gerekli olduğunu düşünmüyorum. Ben hobi olarak uğraşıyorum ama piyasadan arkadaşlar varsa aydınlatır yine.
0
ananiyimioguz
(10.01.21)
O fiyatlara 2.el Canon m50 alabilirsin sanıyorum, canon EF lensi M lense dönüştürücüler çok pahalı değildi en son. Hem boyut olarak küçük, hemde videoya daha yatkın makinen olur.
0
Northern Mariner
(10.01.21)
(6)

WhatsApp gelişmesi üzerine neden telegram-bip yerine Line tercih edilmiyor?

Cremisi
Ciddi merak ediyorum.
Ciddi merak ediyorum.
0
Cremisi
(10.01.21)
telegram tercih ediliyor. app storeda 1. sırada. bip de 3. sırada. ama bip tr ürünü olduğu tercih edilmez, kullanan az. telegram en çok kullanıcıya sahip whatsapptan sonra.
0
jelly bear
(10.01.21)
Telegram açık kaynak yazılımı. Line değil. Ayrıca Telegram'dan çok Signal'a geçen var gibi görünüyor, bunun sebebi de Signal'in vakıf uygulaması olması.
0
ryhmer
(10.01.21)
Line Uzak dogu odakli bir uygulama. bize gore hem cok janjanli kaliyor hem de cok fazla bilinmiyor.
0
crucio
(10.01.21)
Line ne ki ? Kim biliyor?
Bir de şey var wp telegram bip kullanılıyor ama diğerleri için yarın öbür gün line kullanan çete signal kullanan örgüt diye suçlamayacaklarının garantisi var mı? İnsanlar bundan korkuyor işte.
0
top_secret
(10.01.21)
@topsecret İşte nasıl bilinmiyor anlamıyorum. Ben 2015 yılından beri kullanıyordum çevrimiçi özelliği olmaması en güzel şeydi ve telefon kalitesi çok iyidir. Peki telegram ve bip için çete denmeyecek mi?
0
🌸Cremisi
(10.01.21)
Valla ben 2013ten beri telegram kullanıyorum. Özellikleriyle her zaman WhastApp'tan üstün olmuştur.

Line, blackberry messenger, wechat, viber falan da kullandım ilk çıktıklarında. Hepsinin bir diğerinden ufak farkları ve yenilikleri vardı. Viber ile arama yapabiliyorduk falan.

Fakat ben de bizim topraklarda ve avrupada whatsapp ve telegram dışında diğerlerini kullanan pek görmedim, neye şaşırdığınızı anlayamadım.

Çete lafları hep dönecek. Sanırım Signal dışında daha güvenilir yok henüz büyük çaplı bir app. Ama internete bağlı hiçbir cihaz tam güvenli değil zaten kasmayın yahu. Bırakın interneti, bir arkadaşıma bilgi güvenliği uzmanı şey demiş sunumda "elektriğe bağlı her cihaz hacklenebilir"
0
ananiyimioguz
(10.01.21)
(20)

whatsapp'ınızı silecek misiniz?

berkan11
8 şubattan itibaren whatsapp Türkiye dahil bir çok ülkede kullanıcıların verilerini işleyip paylaşan güncelleştirmeyi zorunlu hale getirecek güncelleştirmeyi kabul etmeyenler whatsapp'ı kullanamayaklar. kaynak: https://www.hurriyet.com.tr/teknoloji/turkiyede-whatsapp-kullananlari-kizdiracak-aciklama
8 şubattan itibaren whatsapp Türkiye dahil bir çok ülkede kullanıcıların verilerini işleyip paylaşan güncelleştirmeyi zorunlu hale getirecek güncelleştirmeyi kabul etmeyenler whatsapp'ı kullanamayaklar. kaynak: www.hurriyet.com.tr

Whatsapp'ınızı silmeyi düşünüyor musunuz? Şahsen whatsapp'ı silip Turkcell Bip yükleyeceğim.
0
berkan11
(08.01.21)
turkcell'in farklı bir işlem yapacağını mı düşünüyorsun? abd şirketi işleyeceğine türk şirketi işlesin şeklinde düşünüyorsan bilemem.
whatsapp'tan vazgeçebildiğine göre facebook ve instagramdan da vazgeçersin bence.

edit: telegram da rus işi diyorlar. mutlaka birileri o verileri alıp işleyecek yani.
0
sutlu nescafe
(08.01.21)
:) silmeyeceğim tabiki. sizinki de attan inip eşeğe binmek olacak :)
0
benaslinda
(08.01.21)
sutlu nescafe, neden olmasın? Şirketler sadece %1'lik müşteri kaybına uğrasa bile onlar için büyük bir kayıp rekabet var sonuçta. Bir zamanlar Google'dan önce arama motorlarında yahoo tekel idi yarın belki bugün için globalda %1'lik payı olan yandex lider olacak belki google'ın yerini baidu, facebook'un yerini odnoklassniki alacak neyin ne olacağı belli olmaz telif hakları ve güncelleştirmeler vs. gibi sebeplerle rekabeti ve pazar paylarını ciddi anlamda etkiliyor whatsapp'dan öncede msn messenger vardı ondan önceside icq...
0
🌸berkan11
(08.01.21)
Facebook'un hiç bir ürününü kullanmak istemiyorum (insta, WhatsApp, facebook gibi). Ancak instagram ve whatsapp'tan maalesef vazgeçemiyorum herkes kullandığı için. Facebook'u ise çok uzun yıllar önce sildim.

Yan olarak telegram kullanıyorum epeydir, ama orada bir çok insan yok maalesef. Bana kalsa iMessage kullanırım da o sadece apple.
0
roket adam
(08.01.21)
facebook, yazışma geçmişimle birlikte bizzat karşıma geçip "ecesu'ya ne biçim şeyler yazmışsın lan öyle, püü sana :D patrona da gerizekalı demişsin? anlatalım mı lan herkese? rezil edelim mi seni?? hıı yapalım mı??" demediği sürece kvkk konusu benim için çöpten bi mesele. kim canı nasıl istiyorsa öyle kullanabilir verilerimi.
0
IncredibleMau
(08.01.21)
Abi işleyip paylaşıyor zaten. Silmeyeceğim. Senelerdir telegram da kullanıyorum.


Allah başka dert vermesin.
0
fezagezgini_4
(08.01.21)
ben whatsappı bıraktım. falancayı kullanıyorum demekle olmuyor ama. whatsapptan şunu yollayacağım diyen insana ben whatsapp değil bip kullanıyorum. oradan yolla dersen kalsın diyebilir. kendinden öte rehberindeki diğer kişileri ikna etmen lazım. bol şans. dediğim gibi her şirket işleyecek verilerini. birileri işliyoruz diyecek, birileri bir şey demeden işleyecek.
0
sutlu nescafe
(08.01.21)
BİP'de yaptığın yazışmalar emniyet, MİT ve BTK'nın elinde olacak.
Whatsapp yazışmaların ise yurtdışına gidecek.
Tercih senin kardeşim :)
0
ebabil curnatasi
(08.01.21)
Maalesef The Social Dilemma ve Snowden filmlerinde gösterilenler yadsınamaz bir gerçek. Edward Snowden'ın zaten bizzat hikayesini anlatıyor.

Bir bilgisayar mühendisi olarak söyleyeyim, datanız internete açıldığı anda zaten geçmiş olsun. Evet yasalar, şirketler kişisel verilerin güvenliği için elinden geleni yapıyor veya yapıyormuş gibi gösterse de ya bu verileri hükümetler, teşkilatlar ya da hackerlar kullanıyor zaten.

Yukarıda yazıldığı gibi abd kullanmasa rusya kullanacak. Çin tüm dünyaya neden neredeyse maliyeti fiyatına cep telefonu, akıllı ev aletleri, akıllı zibilyon tane şey sattı. O aldığınız akıllı kameraların hepsi kendi serverlarına gidip oradan size geliyor. Ucuza bu performansı iyi aldık woooaww dediğiniz akıllı telefonlar da veri topluyor, çine gidiyor.

Şu zamanda big data = big power. O yüzden her ülke kendi datasını topluyor. Bunu istihbarat için, ürün satmak için veya manipülasyon için kullanabilir.

Kendim rahatsız oluyor muyum oraya geleyim, açıkçası her yanımız teknolojik cihaz olmuş, akıllı asistanlar, kameralardan geçilmiyor ortalık, ben ne yaparsam yapayim bir şekilde ulaşacaklar zaten. Köye falan yerleşip ırgat olmam lazım herhalde kaçmak için.

Whatsappp silseniz insta var dedikleri gibi. Kaçış yok. Zaten şu zamana kadar ne mahremim kalmıştır ne bir şey. Herkese ulaşabildikleri için çok rahatsızlık duymuyorum :D Sadece beni izleseler duyardım.

Ama gel gelelim birilerinin gözünün bizim kullandığımız kelimeler, gittiğimiz yerler, iletişim kurduğumuz insanlarda olması ve bir "vatandaş" olmak kendimi aciz hissettirmiyor değil.

Keşke herkesin ne yaptığını gören ekipte ben olsaydım o zaman zevkli olabilirdi hahahaha (şeytan emojisi).

Ek: Uçtan uca şifrelemeler dışarıdan saldırılar için sağlam bir güvenlik oluştursa da, mesajlaşma şirketinin kendisi rahatlıkla neler gönderip aldığınızı apaçık görebilir. Telegram, whatsapp gibi dev uygulamaların devletin baskısına direnebileceğini sanmıyorum. Verdikleri teklifleri geri çevirecek de hiç bir insan evladının olduğunu düşünmüyorum zaten. Kim bilir ne anlaşmalar dönüyordur bizlere hissettirmeden verilerimizin kullanıldığı.. Zaten ücretsiz tüm bu uygulamalar farkındaysanız :) Sorun da bizim kıçı kırık verilerimizi kim ne yapsın değil zaten. Özel hayatın gizliliği. Reklam. Ürün sattırma. Cebimizdeki paraya göz dikmeleri. İhtiyacımız olmayan şeyleri aldırmaları. Manipülasyon vs. vs..
0
ananiyimioguz
(08.01.21)
the cat in the hat +1
0
stewie
(08.01.21)
zaten işliyor yıllardır. tek fark, artık bunu gizli saklı değil alenen yapacak. millet neden bu kadar galeyana geldi anlamadım.

ayrıca bu tür uygulamaların veri işlemesindeki birinci amaç tüketici profilinizi çıkarmak ve bu profili firmalara satmaktır. yoksa kimse sizin dandik günlük yazışmalarınızla ilgilenmiyor, merak etmeyin.
0
sir gawain
(08.01.21)
son güncellemeyle alakasız olarak uzun süredir silmeyi düşünüyorum. gereksiz gruplar. iş yerinden yapılan saçma duyurular. "bilmiyorum, haberim yok" deyip sıyrılmayı özledim. en iyisi sms, hatta tuşlu telefona dönüp telefonu sadece telefon olarak kullanmayı düşünüyorum.
0
Improbable
(08.01.21)
bak şimdi uyandım meseleye. telegram'da günlerdir bu yüzden haldır haldır şu kişi de telegram'a geldi, bu kişi de telegram'a geldi diye mesajlar var.
0
co2s2
(08.01.21)
Whatsapp olmadan isler bile aksar
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(08.01.21)
Epeydir ana mesaj programim Telegram, wapp sozlesmesini kabul ettim ama baska yerden erisebilecegim kimseye ordan erismeyi dusunmuyorum.
0
cleric
(08.01.21)
Türkiye dünyanın en büyük pazarlarından biri 85 milyonluk ülke nüfusunun çoğu gençlerden oluşuyor instagram ve facebook kullanımında ilk beşte whatsapp'da yaygın olarak kullanılıyor sadece Türkiye'de whatsapp kullanıcılarının % 1 ' i protesto amaçlı whatsapp uygulamasını silse şirketin geri adım atmasına yetebilir.
0
🌸berkan11
(08.01.21)
hayır. turkcell bip ne ya? :)

toplu bir kararla mecra değiştirilir zaten. öyle kişisel karar almakla olmuyor maalesef.

mesela google+ vardı bir zamanlar. gayet de güzeldi. kayıtlı insanlar olmasına rağmen, oraya gitmeye niyetli insanlar olmasına rağmen büyük çoğunluk facebook'u bırakıp google'a geçmediği için google+ kapandı.
0
hlot
(08.01.21)
"whatsapp kullanıcılarının % 1 ' i protesto amaçlı whatsapp uygulamasını silse şirketin geri adım atmasına yetebilir."

çok naifsin.
0
sutlu nescafe
(08.01.21)
silmicem çünkü zaten hepsi veri topluyor. amaç kullanıcı profili gibi şeyleri arkadaş yazmış. bir diğer neden de seçimler aslında. brexit'in başarılı olmasını facebook kullanıcı profilleri olduğu söyleniyor. eğer gerçekten bundan kaçmak isterseniz, twitter kullanmanız lazım. şuana kadar sadece twitter, paylaşılan içeriklerin kaynağını gizlilik nedeniyle paylaşmayacağına garanti verdi. benim konuştuğum şeyleri facebookta paylaşmayacak yaa adam. gelip reklamları düzenleyecek. facebook kullanmadığım ve reklam engelleyici kullandığım için de bu durum beni rahatsız etmiyor. bence reklam gelirlerini düşürürse firmalar asıl zarar eder. kullanıcı kaybetmekten değil.
0
sherlocky
(09.01.21)
(6)

samsung note 10 lite telefonun ekranı birden karardı, çözüm?

mslny
Video izlerken ekran gitti, bekledim şarja taktım gelmedi. Başka telden aradım çalıyordu. Güç düğmesine basıp kapatıp açtım yine siyah ekran ve fakat bilen bilir telefonun aktif olması için şifreyi girmek gerek, o da olmuyor ötürü duruyor ekran siyah! Lütfen bir yolu var deyin, ne yapabilirim?
Video izlerken ekran gitti, bekledim şarja taktım gelmedi. Başka telden aradım çalıyordu. Güç düğmesine basıp kapatıp açtım yine siyah ekran ve fakat bilen bilir telefonun aktif olması için şifreyi girmek gerek, o da olmuyor ötürü duruyor ekran siyah! Lütfen bir yolu var deyin, ne yapabilirim?
0
mslny
(07.01.21)
Reset tuş kombinasyonu vardır. Onlara basılı tutun, baştan başlasın. Eğer düzelmezse garanti karşılar garantisi devam ediyorsa.

Reset dediysem sadece telefonu kapatıp açan restart kombinasyonunu demek istedim yani.
0
ananiyimioguz
(07.01.21)
Güç düğmesi ve ses kısma yerine uzun süre bastım yine değişmedi. 2 aylık telefon ve bir kere bile düşmedi!
0
🌸mslny
(07.01.21)
Basima benzeri geldi anakart islemcisi problemli gibi birsey dediler, garantisi varmis sizin neyse ki, cok gecmis olsun
0
eja
(07.01.21)
Note serisini 1-2-3-4-7-10 şeklinde kullandım. Sadece 2de sorun yaşamıştım. Aslında pek duyulmadık birşey ama binde birlik veya on binde birlik bir hata payları oluyor tabii ki malsemelerin. Şansa size denk gelmiş olabilir. Elektronik işi öyle oluyor :/ İçiniz rahat olsun ama ekranı veya telefonu komple yenilerler. Sadece biraz uğraştıracak işte ne yapalım.
0
ananiyimioguz
(07.01.21)
Media marktan aldım üstelik kasko yaptırmıştım. Oraya mı götürücem? Ve hemen verirler mi=(
0
🌸mslny
(07.01.21)
Evet aldığınız yere götürürseniz onlar samsung'a ulaşınca daha hızlı çözülebiliyor firmadan geldiği için.
0
ananiyimioguz
(07.01.21)
(3)

Yazılım için calculus’un önemi

Unde bach canim
Genel anlamda ve spesifik olarak calculus 1-2 bilmenin önemi nedir?
Genel anlamda ve spesifik olarak calculus 1-2 bilmenin önemi nedir?
0
Unde bach canim
(06.01.21)
Yazılım çok geniş bir alan, ne yaptığına bağlı olarak değişiyor.

Ben web yapıyorum mesela, bir şeyin türevini almaya çok nadir ihtiyaç duyuyorum. Öbürü grafik yapıyordur, ML yapıyordur, her gün kullanması gerekir.

Sadece algoritma açısından bakarsak, discrete bence calculus'tan önemli. Grafik şu bu biraz daha özelleşmiş/spesifik alanlar gibi geliyor bana, o yüzden ben olsam seçmeli yapardım calculus'u. Çok zor bir ders de değil ama ne gerek var insanları boşuna uğraştırmaya.
0
plutongezegendegilmi
(06.01.21)
wolfram alpha da istediğin türevi integrali alırsın. hazır. mis
0
sttc
(06.01.21)
Yaptığın işe bağlı ama piyasada calculus bilgisini kullanma gereği duyan yazılımcı binde bir falandır herhalde :)

Benim bütün yazılım derslerim AA idi, calculusleri ucundan verdim hep. Piyasada ne benim ihtiyacım oldu, ne de kullanan gördüm. Zaten lazım olsa bile istediğin hesabı yaparsın ki internette. Ya da bazı konular şöyle oluyor. Bilmiyorsun, iş geliyor. İşi yapmak için seve seve öğreniyorsun :D Hem daha etkili oluyor.
0
ananiyimioguz
(06.01.21)
(14)

335 bin TL'ye kadar Suv-Crossover tavsiyesi. Tecrübesi olanlar buyursun.

ananiyimioguz
Sorun çıkarma, Şanzıman, Sağlamlık, Konfor, Yol tutuşu olarak deneyimlerinizi alırız.Öncelikler: Geniş bagaj.Arka kamera.Acil/otomatik fren sistemi.Far ve yağmur sensörü.Az yakıt tüketimi.Hız sabitleme.Olursa tadından yenmezler:Adaptive hız sabitleyici.Şerit takibi.Koltuk ısıtma.Otomatik açılır kapa
Sorun çıkarma, Şanzıman, Sağlamlık, Konfor, Yol tutuşu olarak deneyimlerinizi alırız.

Öncelikler:

Geniş bagaj.
Arka kamera.
Acil/otomatik fren sistemi.
Far ve yağmur sensörü.
Az yakıt tüketimi.
Hız sabitleme.

Olursa tadından yenmezler:

Adaptive hız sabitleyici.
Şerit takibi.
Koltuk ısıtma.
Otomatik açılır kapanır bagaj.
Hayalet ekran.

_____________________________________________

Şimdi bunların hemen hepsi dolusunu alırsanız Citroen c3 aircross veya Peugeot 2008'de var fakat bu iki araç da B sınıfı. İç hacimleri ve konforları bi tık düşük. 2 metre boy var bende öne otursam dert arkaya otursam dert. Babam kullansa, çok genç işi bunların tipi dedi. Peugeot yine güzel de c3 cidden çok yumuşak ve yuvarlak hatlı, sevmedi farlarını falan.

C5 AirCross'a BA YIL DIK. Dışı önden Range'e, iç konsolu da Porsche'ye benzettim. Çok ferah. Bagaj yayla gibi. C sınıfı zaten. Fakat gel gelelim bu fiyata ancak en boşunu alabiliyoruz. Arka kamera bile yok arabada arkadaş! Takarsanız garanti dışı kalır diyor.

Bu arada Citroen'in koltuklar çok kullanışlı ama basit ve cılız duruyor. Yoksa arka koltukların kızaklı olması, bagajı genişletmesi falan baya güzel özellik.

3008'e ben bayılıyorum yıllardır. Kokpiti harika fakat direksiyonunu sevemedim. c3'e göre de basık geldi. Şanzımanı övülüyor. Eksileri neler bilmiyorum. Bakım masrafı ve parçası gereksiz pahalı diyorlar. 3008 şuan aklımızın bir ucunda.

Bugün denk geldi Opel GrandLand X inceledik. Dışı güzel. İçi klasik, pek bişeye benzemiyor ama donanım olarak bu fiyatlara doluydu baya. İç hacim ve bagaj olarak da beğendik. C sınıfı idi.

Skoda Kamiq güzel. Gidip inceleyemedik. Ama o da boştu diye hatırlıyorum. Ayrıca DSG'ye girişmeye gerek var mı? Yoksa T-ROC veya Arona'ya göre beğendik uzaktan.

Tucson çok yakıyor. Fazla heybetli. Onu eledik.
Suzuki Vitara Dolu, ama konforu düşük, ayrıca içi çok kötü be arkadaş bu Suzukinin Mitsubishinin :/

SsangYong Korando da güzel duruyor. Dolu da bu fiyatlara. Ama hiç bir fikrimiz yok bu marka ve model hakkında. Servis olayları falan nasıl memlekette kullanılacak uzun süre. Küçük yer.

330 sınırında olması lazım çünkü engelli ötv indiriminden yararlanacağız.

O yüzden 0 olmalı.
0
ananiyimioguz
(05.01.21)
2 arkadaşımda 3008 var olumsuz bir şey duymadım gayet güzel kokpit olsun konfor olsun. 3008 e gaz keserdim ben bu seçeneklerin arasından
0
monkey
(05.01.21)
Kendiniz de demissiniz. Bunların arasında en dolusu Suziki. Her şeyi koymuş adamlar. Ben kamiq alırdım. Aralarında en çok onu beğendim. Ek alternatif de en full captur olabilir belki.

Ben bunların çoğu videosunu YouTube benzintv hesabından uzun uzun izlemiştim. Gidip binmedim yani.

Ek olarak

Yeni 3008le eski 3008 arasında hiç bir fark yok nerdeyse. Azıcık makyaj o kadar. Ama en güzel şanzıman hala bunlarda.
0
westblack
(05.01.21)
330 sınırı olmasa az daha koyun üstüne C5 Aircross alın derdim. Feel adventure paketi 360 falandı en son. Live paket ucuz ama hiç girmeyin bence ona.

Skoda Kamiq, 2008 ve C3Aircross gibi, O da küçük gelir size.
En mantıklısı 3008 bence ama 330 bine makyajlısı yok diye biliyorum ama makyajsızı vardır bu fiyatlarda. GrandlandX'in içini ben beğenmedim, çok eski model kalmış. Ama şanzıman, motor Peugeot, Citroen'le aynı. Tipini beğndiyseniz o da olabilir ama ilerde satarken 3008 daha çabuk ve daha iyi fiyata satılır gibi geliyor bana.

Benimde 300k bütçem vardı, çocuk falan olmadığı için henüz çok büyüğe gerek yok diye düşünüp 2008 aldım. Bi kaç sene binip C-suv'a geçerim belki.
0
contavolta
(05.01.21)
citroen ile 3008 psa'nın zaten, yanılmıyorsam motor ve şanzıman aynı.

sıfır mı bakıyorsunuz anlamadım ama ben olsam 2018 falan ya da 17 temiz bir 3008 alırdım. ssangyong falan aman hocam neler diyorsunuz sakın almayın, suzuki aynı şekilde kesinlikle alınmaz, kamiq de tutmadı.

ben olsam, ilk tercihim 3008 olur
ikinci tucson, heybeti zaten hoşuma gidiyor ve içi özellikle açık renk koltuk ile çok güzel duruyor.
3 de burada olmayan bir seçenek , seat ateca. ama bu da çok tutmadı.

ben 3008 alırdım.

edit : www.sahibinden.com

araç benim değil, sadece ilk karşıma bu çıktığı için ve fotoğrafları güzel çekildiği için atıyorum. gerçekten iç dış çok güzel araba benim bile kafamı karıştırdı şuan :)
0
garavel
(05.01.21)
500x kullanıcısıyım, tavsiye ederim. zannederim sınıfında tek arka bağımsız süspansiyona sahip model. sürüş keyfi çok iyi ama biraz sert. yumuş yumuş bir araç istiyorsanız pek doğru bir tercih değil ama hafif hafif sınırlarında gezeyim, sportif bir tat versin diyorsanız bence doğru tercih. adaptif cruise da dahil aradığınız birçok donanıma sahip, güçlü ve görece ucuz. kendi liginde en güvenli araç seçilmişti (iihs testi).

eksikleri; bagajı nispeten ufak, benzinlisi yakıyor (8-9 litrelerde gezersiniz şehir içi), dizeli makul tüketiyor. söylediğim gibi biraz sert, otomatik bagaj kapağı yok, hayalet ekran yok (yarı analog yarı dijital ekranlı).
0
orient blue
(05.01.21)
Citroen demeye geldim yazmissiniz zaten. 3008 5008 serileri cok iyi. Fiyat bakmadan soyluyorum.

C5 aircross harika arac. Ama soylediginiz gibi tabi de bayiyle pazarlik yapin derim.

Fiat egea da alsaniz kamera takildigi an garanti bitiyor bilginize.

Cunku elektrik sistemine mudahale ve neden servis bunu kabul etsin?

Ayrica karar verirken bakimlari da goz onune almanizi tavsiye edebilirim.

Ozetle 3008 alirdim. Sifira yakin 2.el alirdim yada c5 dolusunu 2.el alirdim. Sifira yakin soyle 50.000 km altini filtreleyip degisensiz boyasiz tramersizine bakip hatta Tarcanlar a goturup 500 TL verip baktirir alirdim.
0
baldan kaymak
(06.01.21)
opel grandland, citroen c5 aircross x ile peugeot 3008 komple aynı araba. tasarımı farklı, biraz da 3008 daha füturistik. alınacaksa benzinli ve 8 ileri otomatik tavsiye ederim bu kardeşlerde.

fakat sorunsuzluk olarak suzuki vitara diye düşünüyorum. yanılmıyorsam garanti süreleri de uzun. sonra da volkswagen grubu.

----------

not: otomotiv satış sonrası uzmanıyım. garantisi en uzun, parçası en çabuk getirilebilinen ne ise onu alın. kesinlikle dizel almayın.
0
rain when i die
(06.01.21)
Gecenlerde Peugeot 2008 denedim, güzel arabaw 8 ileri vites baya iyi ama her şeyi ekran üzerinden yapma fikri beni bitiriyor bu sebepten ne Peugeot alabilirim ne Citroen.
Benim icin ciddi sorun çünkü iki sene sonra garanti bitip o ekran düzgün calismazsa klimayi ayarlayacak yer olmayacak.
Belki sizin için önemli değil bu ama benim misal hep kafama takılan bir olay. Misal civiclerde ekran dokunmatikti, 2020 modelde ekrana tus getirmisler ki en mantıklisi.

Bu arada vitara oldukça Güzel bir araç, Türkiye servis/parca olayini bilmiyorum.
0
logisticsmanager
(06.01.21)
Tucson u nasil elersiniz yaa.. bu kadar yakışıklı duran coz az Suv vardir o fiyatlarda, heybetse heybet sekilse sekil.. yakit demiissin ama kucuk yer de demissin, ne kadar kullanicaksinki taxicilik yapilmayacakya..
bilemedim, belkide bicare bir Tucson hayalperesti oldugum icin objektif bakamiyorumdur ama bence Tucson..
0
alttaraf
(06.01.21)
enteresan gelecek ama bana 2 kere arkadan tucson çarptı ve iki kaza da aşırı hızla gerçekleşmedi ama klimaları pert oldu. gaz kaçırma sesini sürekli duydum ktt doldururken. hatta ikinci kazada sürücüye sizin klima pert dedim, baya benle tartışmıştı.
0
bisorumvargaliba
(06.01.21)
Ateca
0
sutlu nescafe
(06.01.21)
Kesinlikle c5 aircross.
0
piotr
(06.01.21)
-C5 bombos bisey alınabiliyor.

-Ateca yok o fiyata :/ Bir de 5-10 sene kullanılır en az. DSG bozulması şans işi değil mi?

-Bir de secenekler arasına Nissan Qhasqai ekleyelim mi? Bir keresinde ustam bunlara sağ önden vuruyorsun sol arka bozuluyor falan demisti. Ama içi ve özellikleri güzel.

-Bunlar dışında B sınıfı olacak ama Ford Puma ve Hyundai Kona'ya bakmaya deger mi? Özellikle Kona o yakıt tuketiminde o performansi nasil veriyor anlamış değilim.

-Suzuki Vitara da B sınıfı ama çok dolu. Konforu, ses yalıtımı falan nasıl acaba kullanan var mı?
0
🌸ananiyimioguz
(06.01.21)
Ateca bulduk bugün, sınırdan kurtarıyor.
O, Grandland X ve 3008 arasindayiz bakalim.
Bir de bugün Honda Civic HB Sport+ modelini gördük.
Valla alip gidecektik çok güzel, 181 beygir.
Ama zaten hb mazda 3 ümüz var. SUV a gecsek daha iyi sanki.
0
🌸ananiyimioguz
(06.01.21)
(21)

evden çalışmaya başlayınca yemek kartınızı yatırdımı iş yeriniz?

ayseee
bizimkiler yatırmıyor. sizde durumlar nedir? yemek yemeye son verdiğimizi mi zannediyolar evden çalışınca acaba?
bizimkiler yatırmıyor. sizde durumlar nedir? yemek yemeye son verdiğimizi mi zannediyolar evden çalışınca acaba?
0
ayseee
(02.01.21)
Yatırıyorlar, hatta arttı bile. elektrik, internet yardımı gibi şeyleri de eklediler az da olsa.
0
Jux
(02.01.21)
Bizim şerefsizler de vermedi.
Biz ekip arkadaşlarıyla biraz hakkımız nedir ne değildir diye araştırmıştık. Sonra talep ilettik. İk dan olumsuz cvp geldi. Kanunen bir hak talep edilebilir diye sağdan soldan duyumları oldu ama... Öylece günler geyor işte.
0
sorularimicinfeykhesap
(02.01.21)
marttan sonra kestiler ama tepki aldılar baya, 3-4 ay yatmadı sonra yatırdılar
0
nahtoderfahrung
(02.01.21)
bizde yemekhane ve servis vardi, evden calismaya gecince ekstra bir sey yapmadilar. ben istifa ettikten sonra aylik 89tl vermeye baslamislar, ekside de gundem oldu.

isbankasinin genel mudurluklerinde yemekhane var, evden calisilan bu donemde 500tl'lik yemek ceki vermisler. (ramazanda oruc tutup yemekhanede yemek yemeyenlere de verirlerdi)
0
fakyoras
(02.01.21)
Bizde en baştaki gibi devam ediyor. Saha ziyareti olmadığı halde benzin parası, hgs falan da devam ediyor.
0
roket adam
(02.01.21)
yattı sağolsunlar.
0
condom kurşunu
(02.01.21)
yatiriyorlar binlerce lira birikti aylardir.
0
in vino veritas
(02.01.21)
yatırıyorlar, yatırmaları lazım. evden çalışırken öğlen yemek yemiyor musunuz?
0
nuisance
(02.01.21)
Ofise giderken yemekhanemiz vardı, yemek kartı vermiyorlardı.
Fakat pandemi başından beri eve geçtiğimiz için yemek kartı tanımladılar herkese evet yatıyor aylardır.
0
ananiyimioguz
(02.01.21)
bizimkiler yatırmıyorlar.
0
dafuq
(02.01.21)
Yatırıyorlar yeni zam yaptılar hatta, market alışverişinde kullanıyoruz, 9 aydır böyle
0
mirty
(02.01.21)
Bizim şirket 1/3'ünü yatırıyor normal yemek parasının. Saçma ve haksız bir uygulama ama patron şirketi olunca...
0
curukturpkokusu
(02.01.21)
Normal yatiriyor arti olarak internet masrafi olarak fazla yatiriyor
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(03.01.21)
Bizde kart yoktu, ofiste öğlen yemek çıkardı. Evden çalışmaya geçince bununla ilgili bir para yatırılmadı. Konusu bile açılmadı hatta.
0
peki madem
(03.01.21)
Bizde 2020 mart ayında "yemek ücreti istemeyeceğim" evrakına imza attırdı ve eve yolladılar. Sonra tam tamına 79 TL internet parası ödemeye başladı 2020 Aralık ayında. Evet mal zaabı gayserili holding.
0
rastinon
(03.01.21)
aylik yemek karti vardi, simdi yatmiyor. turkiye'nin alaninda (sozde) onde gelen sirketlerinden biri. pandemi oncesi, normal calisma duzenindeyken haftada 1 gun home office alabiliyorduk (ayda 4 gun), aldigimizda da yatmiyor, hakedisten kesiliyordu.
0
bollocks44
(03.01.21)
benim şirkette yatırıyoruz. 3-4 bin lira var kartta.
0
stewie
(03.01.21)
yatiriyorlar.

arkadasimin sirketi yatirmiyor.
0
batlegolas
(03.01.21)
Yatıyor ve zam da yapıldı. Ek olarak internet faturası desteği de yapılıyor 100 liraya kadar. Ofise gidenin taksisi ya da benzini ödeniyor, ofise gitmeyenin yol parası ödenmiyor.
0
denizgonen
(03.01.21)
Yatıyor. Ayrıca bu ay %40 artış yapıldı.
0
synesthesia
(03.01.21)
Genel olarak yatırmadılar. Sadece sürekli giden birkaç personele sonradan yatırmaya başladılar.
0
put it in your appropriate place
(03.01.21)
(6)

IT Sektörü maaşları

bfm
Selamlar,İyi yıllar herkese :) 5 Yıllık yazılımcı/ürün yöneticisi & business analist NET maaşlarını merak ediyorum.Epeydir iş başvurusu yapmıyorum, piyasanın nabzını kaçırmayalım:)Trendyol’da 17 bin alan duydum diyerek açılışı yapıyorum. Söylenti değil, arkadaşım.Bu şekilde somut örnekler verebilirs
Selamlar,
İyi yıllar herkese :) 5 Yıllık yazılımcı/ürün yöneticisi & business analist NET maaşlarını merak ediyorum.
Epeydir iş başvurusu yapmıyorum, piyasanın nabzını kaçırmayalım:)
Trendyol’da 17 bin alan duydum diyerek açılışı yapıyorum. Söylenti değil, arkadaşım.
Bu şekilde somut örnekler verebilirseniz birbirimize faydamız dokunabilir, neticede hepimiz işçiyiz:)
0
bfm
(31.12.20)
17k alan arkadaş brütten alıyor olmasın. 5 yıl toplam tecrübesi mi yöneticilik tecrübesi mi? yazılımcı/ürün yöneticisi & business analist Dediklerin farklı levellarda kişiler.
0
condom kurşunu
(31.12.20)
@condom kurşunu yok, developer ve maaşı net.
Ütün yöneticisi- developer- analist farkını ve level’larını biliyorum, ben de it’deyim.
Bunlarla ilgili de maaşları merak ettiğim için yazdım.
0
🌸bfm
(31.12.20)
3 yil test, sonrasinda 5 yil yazilim tecrubem var. Ocaktan itibaren 15.5 bin oluyor maasim. Bence az. 17 bin normaldir ve muhtemelen ocakta zam alacaktir.
0
lemmiwinks
(01.01.21)
javacılar daha yüksek ve react native gibi görece daha yeniler.
4 yıllık qa 13k civarı alıyor arkadaşım
0
ShadowOfMoon
(01.01.21)
6 aylık junior yazılımcıyım 5.5 alıyorum. Söylediğiniz maaşlar beni çok heyecanlandırdı sdfjsg
0
ananiyimioguz
(01.01.21)
Qa maaşları da epey artmış:) o konuda pek bilgim yoktu. Yazılımcı maaşları uçmuş gitmiş valla:)
0
🌸bfm
(02.01.21)
(5)

Araba tavsiyesi

omonia
Merhaba arkadaşlar;Arkadaşım araba alacak tavsiyerinizi rica ediyor. 2010 yılı üzeri bir araba bakıyor. 120 bine kadar maksimum çıkabiliyor. Sizce en mantıklı model hangisi olur?.. mesela 2017 egealar varmış veya 2015 cliolar varmış... tavsiyelerinizi bekliyoruz teşekkürler...
Merhaba arkadaşlar;

Arkadaşım araba alacak tavsiyerinizi rica ediyor. 2010 yılı üzeri bir araba bakıyor. 120 bine kadar maksimum çıkabiliyor. Sizce en mantıklı model hangisi olur?.. mesela 2017 egealar varmış veya 2015 cliolar varmış... tavsiyelerinizi bekliyoruz teşekkürler...
0
omonia
(29.12.20)
Ben olsam temiz lancia delta bulur alırdım.
0
ananiyimioguz
(29.12.20)
ihtiyaçlar ne yönde? örneğin ailesi var mı? yalnızca sedan mı? otomatik mi? egea demişsin ve sanırım benzinlisinden bahsediyosun ama çok yakıyo... yakıt konusu ne kadar önemli? alacak arkadaşın boyasız, hatasız olsun gibi kıstasları var mı?
0
johnnie w lker
(29.12.20)
arkadaş evden işe işden eve kullanacak... otomatik manuel farketmez. çekirdek aile. hatchback de olurmuş. çok hasarlı olmasın dedi. elbette çok yakmasa iyi olur... 2 ayda bir de şehirdışı yapıyor.
0
🌸omonia
(29.12.20)
Pheno +1.
Ben bunlara denk gelirse toyota grubu (yaris, denk gelirse corolla/auris) de katarim.
Bir de Honda jazz olabilir (satis vs işlerinde nasil olur bilmem).
0
logisticsmanager
(29.12.20)
yukarıda ki arkadaşın söyledikleri çok güzel araçlar öncelikle. ancak hepsinin ilk 3 ilanına göz gezdirdim ve ağır hasar kayıtsız olanına rastlamadım. yalnızca peugeot modelleri diğerlerine oranla daha düşük hasarlı ancak onların da piyasası daha yavaş ve kaporta aksamı çok kötü. eğer kısmet olur da gidip görürsen peugeonun 3-5 senede bu tip alt segment araçlarının pas kustuğunu, sac kalınlığının aşırı yetersiz oluşunu ve boyasının bile pul pul döküldüğünü görebilirsin. tabi üst segment araçlarında aynı şeyler yoktur. abartı gelebilir, varsa tanıdık ustan ara sor bu durumu.

benim önerim öncelikle ağır hasar kaydından özellikle usta, sanayi işlerinden anlamıyosan kesinlikle uzak dur. bi şasesinde oynama olmuş olsa dünya kadar nakit ve zaman kaybına yol açar. düzgün toplanmış olanları elbet mevcuttur ancak bu araçların çoğu sigorta firması tarafından galericilere satılır ve hemen hepsi(istisnalar vardır) üstün körü ucuz işçilik ve yan sanayi parçalarla toplanır.

ikinci kriter alacağınız araç ederinin aracı olsun. dimyat bulgura giderken eldeki pirinçten olmayın. günümüzde çoğu tüketici üst paket, üst model, üst kasa derken kmden, modelden, sorunsuzluktan ödün verirler. diyeceğim o ki elinizdeki para ile d segmenti araç bile alabilirsiniz ancak araç şık duruyo diye sorunsuz bi b segmenti almak varken gidip sorunlu d segmentiyle hayatınızı karartabilirsiniz.

üçüncü kriter olabildiğince bakım dökümanları veya geçmişi olan bi araca yönelin. herkes aracının yağını değiştirtir ancak içine ne girdiği belli olmayan ve bakımları sanayide ucuz olsun da ne koyarsan koy diyen bi adamın insafına kalmışsa alan kişinin eline büyük ihale kalabilir. malum herkesin kalitesiz mal sattığını bile bile şok, bim ve a101'den vazgeçmediği bi ülkede yaşıyoruz.

dördüncü kriterse bu benim görüşüm kimse katılmak zorunda değil. eğer aracın bakımları servis dışı yerlerde yapılmaya başlanmışsa kadından araba almayın. bunun sebebi şu; servis eksik ve arızalı olan gördüğü şeyleri tümüyle onarır ancak sanayide bu durum böyle olmaz. ben daha arabada garip bi ses var veya araç eskisi gibi değil diyen bi kadına rastlamadım. tanıdığım kadınların hepsi araba ancak çalışmadığında veya ciddi arızalar yaşandığında sanayinin yolunu tutuyolar. onu da geçtim arıza ucuza kapatılsın da yan sanayi parça filan kafa yormuyolar.

beşinci kriter fabrikasyon değilse lpg'li araçtan uzak dur. bi yerden kar ediyom sanırken lpg denilen şey aracın düzeninin bozulması dolayısıyla sürekli bi masraf açar. lpg'den biriktirdiğin para sürekli lpg enjektörüne, tüp beynine, tüp değişimine, tüp ayarına gider durur. özellikle opel grubunu bilenler sübap eritme, yağ soğutucu sorunu, conta sorunu vs. olarak bu durumları çok iyi bilirler.

altıncı ve en önemlisi galeriye bulaşma. şimdi hepsi kötü diyemem ama bu adamların %90'dan fazlasının dini paradır. adamlar pert arabayı satar sen beddua ederken adamın suratı bile kızarmaz. bu adamlar profesyonel yalancıdır. ben insan sarrafıyım diyen adamı 10 defa dolandırır yalanlarıyla. ne yazık ki temiz diyebileceğimiz esnaf da bu adamların yanında yanar. çok galericiden kazık yemiş eşim dostum oldu. aynı derde düşün istemem.

yedinci kriter alt segmentte dizel arabaya bulaşmayın. ses yalıtımı olmayan araçta dizel alacağınıza at arabası alın. arabanın içerisinde ne konuştuğunu bile duymazsın, bağıra bağıra konuşur hale getirir insanı.

araç önerisine gelecek olursak. benim önerim ederinin arabası olması ve ikinci el araç almanız dolayısıyla cebinize de bi miktar nakit bırakacak ve kalan nakitle eksiklerini kapatabileceğiniz(ikinci el araçta yeni de olsa mutlaka ufak tefek aksaklıklar olur)


www.sahibinden.com
bu araç gayet iyi ancak renault'un uzun ömürlü kullanıma uygun olmadığını söylemeliyim, düzgün bakımlarla 60-70 binde elden çıkarmak lazım.

www.sahibinden.com
bu araçta marka ve yakıt anlamında güzel ancak yokuşlarda turbo olmaması dolayısıyla biraz yavaş olabilir. sorun etmezseniz ideal bi araç ancak boş paket. f/p aracı.

www.sahibinden.com
bu da yukarıdaki aracın 1.2 versiyonu. diğer polo'ya oranla daha iyi yokuş performansı sunar ancak km'de yakıtı 3-5 kuruş yukarı çıkartır.

ford fiesta, fiat linea gibi araçları da önerirdim ancak fiestanın arka camlarının manuel ve motorunun eski olması, linea'nın da benzinlisinin çok fazla yakması, dizelininse motor kucağında çalışıyor hissi insanı hayattan soğutur.

bana en idealini sorsalar sanırım hakkımı hem kalite, hem güvenlik, hem de nakite çevrilme kolaylığı dolayısıyla vw pololar'dan yana kullanırdım.
0
johnnie w lker
(30.12.20)
(16)

Philips ambilight tv?

nefertarii
Tavsiye eder misiniz? Arkadas kime sorsam Samsung, LG, Sony, Philips almayin diyor. tavsiye edilen bir marka yok sanirim? Smart tv ariyorum, daha once de sordum ama lutfen duzgun (oled istemiyorum) bir marka onerir misiniz?
Tavsiye eder misiniz?
Arkadas kime sorsam Samsung, LG, Sony, Philips almayin diyor. tavsiye edilen bir marka yok sanirim?

Smart tv ariyorum, daha once de sordum ama lutfen duzgun (oled istemiyorum) bir marka onerir misiniz?
0
nefertarii
(29.12.20)
kullanıyorum, öneririm. bir sonraki televizyonum sırf bu özellik yüzünden philips olur yine. çevresini hue ampül ve aksesuarlarla donatınca çok güzel oluyor.
0
barabas
(29.12.20)
son 2 televizyonum philips ambilight.
tadını aldı mı başka türlüsü çekilmiyor.
0
leper messiah
(29.12.20)
Marka söyleyip almayın diyen kim varsa inanmayın.
Çünkü markadan ziyaden model önemlidir.
Kötü bir şey yaşayıp sonra onu tüm markaya mal ediyorlar. Hata payı her markada olur.

Smart Tv olarak Sony dışında hemen hepsini kullandım, akıcılık ve pratiklik olarak Samsung ve LG sektörde önde.

Bana kalırsa da Philips'in Amblight'ı yeter. Film izlerken çok güzel oluyor. Sanki ekran genişliyor. Görüntünün oluşturduğu atmosferi büyütüyor. Panelini de çok beğeniyorum. Android ise de cabası...

Sadece panel odaklı bakıyorsanız da oled dışında en iyi samsung qled'ler var şuan
0
ananiyimioguz
(29.12.20)
bu arada hangi markayi tercih ederseniz edin, 4-5 yil sonra o panel bozulacak, "ses var goruntu gitti" seklinde duyuru acacaksiniz buraya
0
exlibris
(29.12.20)
www.mediamarkt.com.tr

bu uyuyor ambilight teknolojisine dogru mu?
0
🌸nefertarii
(29.12.20)
Bunda ne ambilight var ne android var sanki
0
ananiyimioguz
(29.12.20)
Bunda ambilight özelliği yok. 7508 modelinde var. Nereden biliyorum, çünkü geçen hafta samsung mu lg mi diye gittiğim mağazada bayılıp aldım (internetten).

Ambilight özellikten de philipsten de gayet memnunum bir haftadir.
0
aslil
(29.12.20)
duvara takmayacaksan veya duvara çok yakın konumlandırmayacaksan, duvar beyaz değilse tat vermiyor. karışık duvar kağıdı olan bir duvara asıldığını gördüm ve hiçbir faydası yoktu.
0
sutlu nescafe
(29.12.20)
@sutlu nescafe, düzeltme;

Ambilight'ın ayarlarında tv standta mı duruyor yoksa duvarda mı diye bir ayarı var. Ona göre vuruş açısını kendisi ayarlıyor.

Onun dışında renk paletinden arkadaki duvar rengini seçebiliyorsunuz. Yine ona göre ayarlıyor tonları.

Fakat karmaşık şeyler varsa taş deseni falan.. orada saçma olabilir tabi.
0
ananiyimioguz
(29.12.20)
@aslil ya kullanan birine sordum, android de var, ambilight da diyor.
0
🌸nefertarii
(29.12.20)
+1 ananiyimioguz.
Marka değil model. Modelden modele yildan yila cok fark ediyor.
Bende Samsung var, qe55q70r. Cok ovuluyordu rtingsde falan. Memnunum baya ama ayni sekilde ucuz samsunglar onerilmiyor.
Bence rtingsden falan bakın bütçeye göre.
0
logisticsmanager
(29.12.20)
@logisticsmanager rtings'de review yok yahu philips'in hicbir tv'si ile alakali :)
0
🌸nefertarii
(29.12.20)
Marka değil model önemli.

Sony 55xe9005
55xf9005
55xg9005
55xh9005

Gerçekten çok başarılı modellerdi. X in yanındaki harfler her sene bir yükseliyor.
0
ofkeyle kalkanin yerine oturan yazar
(29.12.20)
şuan ki tv ambilight (3 taraflı). bir sonraki ihtiyac olsa yine ambilight alirim.

bence gayet güzel. wi-fi ile netflix, youtube calisiyor. kesilme sorunu falan olmuyor. ambilight olayı da keyifli bence, ama sevmeyende sevmiyor. gerçi sevmeyen kapatada biliyor bu özellği.
0
helenart
(29.12.20)
Ambilight olayı tv düz duvar önüne konacaksa çok iyi oluyor. Philips the one serisine bakın, her özelliği bir tvde topladık anlamında the one :) Temmuzdan beri 55pus7304 kullanıyorum ben ve harika bir tv.
0
depol
(29.12.20)
50pus8505 aldım 1 ay önce ilk televizyonum. Acayip derecede memnunum. Tavsiyeforumu, forum donanım yorumlarında hep kötülemişler kronik sorunlar vs. diye ama şansıma galiba ben hiçbir sorun yaşamadım, ne ölü pixel ne ghosting vs. Ambilight gerçekten güzel bir deneyim.
0
birfincankahvedahaisteyenadam
(30.12.20)
(8)

Neden yaşıyoruz?

ayakkokususeveninsan
Neden yaşıyoruz?Daha saygın biri olmak için mi?Genlerimizi diğer nesillere aktararak insan soyunun devamını sağlamak için mi?Herhangi bir dini inancı olmayan bir insan olarak neden yaşıyorum sorusuna cevap bulamıyorum. Belki de yoktur cevabı. Her yaptığım eylemin nedenini sorguladığımda en son neden
Neden yaşıyoruz?
Daha saygın biri olmak için mi?
Genlerimizi diğer nesillere aktararak insan soyunun devamını sağlamak için mi?
Herhangi bir dini inancı olmayan bir insan olarak neden yaşıyorum sorusuna cevap bulamıyorum. Belki de yoktur cevabı. Her yaptığım eylemin nedenini sorguladığımda en son neden yaşıyorum sorusuna ulaşıyorum.
0
ayakkokususeveninsan
(29.12.20)
merak duygusu? bilemiyorum bu varoluşsal kaygı çok su kaldıracak bir konu. üstüne konuşulacak bir çok bakış açısı var.
0
drystedb efficacious
(29.12.20)
hiç vslla
0
papuayenigine02561
(29.12.20)
Bana kalırsa hayatta olan herkesin ona yaşama hevesi aşılayan nedenleri, geleceğe ilişkin ifade edilmemiş umutları ya da en azından, ıstırap verici de olsa hayatını sürdürmeyi onun için bir gereklilik haline getiren, kendisini sorumlu hissettiği bağlılıkları vardır. Bunlar tamamen duygusal şeyler, makul bir varoluş gerekçesi yok kimsenin. En sonunda bütün çırpınışlarımız hiçliğe gidiyor, burada mantık aranır mı? Duygularımız yaşatıyor bizi: arzularımız, umutlarımız, sorumluluklarımız... Mantığın bakış açısından hepsi en nihayetinde beyhude, boşuna. Bunu bile bile yaşıyoruz. Çünkü eylemimizi belirleyen şey bizi yaşamın boşunalığına dair bilinç sahibi kılan akıl yürütmelerimiz değil. Akıl sadece amaçlara uygun araçları tayin eden bir yeti, eylemlerimizi duygularımızla seçiyoruz. Duygularınız size yaşamaya değer bir şeylerin varolduğunu fısıldıyorsa, mantığınız kendi köşesinde istediği kadar hiççilik oynayabilir, siz yine de hayatta olmayı yeğlersiniz.
0
huçi kuçi
(29.12.20)
Çünkü neden yaşamayalım?

www.youtube.com
0
ananiyimioguz
(29.12.20)
Sevdiğim bir kadın ve zaman zaman tattığım anlık mutluluklar var. Yaşamamanın nasıl bir şey olduğunu bilmiyorum, ben de çoğunluk gibi gün geçiriyorum.
0
monty python
(29.12.20)
neden varız? varlık var mıdır? tanrı var mıdır? tanrı varsa ve her şeye gücü yetiyorsa bizim gibi sınırlı varlıkların olduğu bir şeyi neden yarattı?

bazı soruların cevabı malesef yok yaşadığımız kainatta. cevap olarak var yok %50 %50 ihtimal varsa düşünmenin de önemi yoktur.

Hava burda soğuk. parmaklarım üşüyor. ayın dördünde sınava gireceğim onun stresi var. bu sene artık amuda durabilmek ve sırbistanı ziyaret etmek istiyorum.
0
aloneinthedark
(30.12.20)
Sebebi yok Tanrının yazmış olduğu romanının bir parçası gibiyiz ve sahnede onun filmine renk katmak için oynuyoruz .
0
yeni ve işsiz
(08.01.21)
ben almanya'ya yerleşebilme hayaliyle yaşıyorum.

bildiğim tek şey "var olmak". insan o yüzden sebep bulmakta çok zorlanmıyor bence. o olmasın, başka bir şey olur.

yuvarlanıyoruz işte bi şekilde. taş çatlasa yaşayacağımız 100 yıl zaten, çok da zorlamanın anlamı yok bana kalırsa.
0
der meister
(08.01.21)
(9)

telefon ile pc arasında hızlı dosya paylaşımı uygulaması?

avatar is back
fotoğraf ve metinler için sadece böyle kullanmak için bir uygulama var mı? pratik olmasını bekliyorum sadece. dropbox falan var ama hem pratik değil hem karmaşık. böyle fotoyu bi yere sürükleyip 2 satır yazayım, mobilden uygulama açınca direkt o görünsün karşımda. klasör bile oluşturamasam olur yani
fotoğraf ve metinler için sadece böyle kullanmak için bir uygulama var mı? pratik olmasını bekliyorum sadece. dropbox falan var ama hem pratik değil hem karmaşık. böyle fotoyu bi yere sürükleyip 2 satır yazayım, mobilden uygulama açınca direkt o görünsün karşımda. klasör bile oluşturamasam olur yani.

var mıdır böyle bi uygulama?
0
avatar is back
(26.12.20)
en "basit" olanı dukto ve benzerleri :

alternativeto.net
0
qaram
(26.12.20)
Anlattığınız tanıma Google drive uyuyor.
0
murtiii
(26.12.20)
Wifi fle transfer, şahane ötesi.
0
Phoebe
(26.12.20)
whatsapp
0
naksidil
(26.12.20)
WhatsApp+

Engellemiş biri varsa eğer ona yazabilirsin taşımak istediğin metin, foto video vb. dosyaları mobilden.
0
IncredibleMau
(26.12.20)
chrome eklentisi olarak pushbullet.
0
scudman1
(26.12.20)
yukarıdaki whatsapp tekniği riskli olabilir. karşıdaki kişi engeli kaldırırsa dosyanın gitme ihtimali var :D

onun yerine whatsapp'ta iki kişilik bir grup kur, sonra ikinci kişiyi uzaklaştır. artık sana ait bir grubun olacak.
istersen tepeye sabitleyebilirsin.
kendine (whatsapp) mesaj göndermek de var ama ben grup kurmuştum.
0
tabudeviren
(26.12.20)
Filehub

Documents
0
halitkin
(27.12.20)
Telegramınız varsa kendize mesaj veya dosya gönderin. Anında gelir bilgisayar versiyonuna...

Saved Messages / Kayıtlı mesajlar diye bir şey var telegram'da
0
ananiyimioguz
(27.12.20)
(13)

Arabanıza alıp iyiki almışım dediğiniz şeyler

hede hodo
Mesela kafalık yastıkları olur, koku olur, parlatıcı olur vs vs. Var mı alıp faydasını gördüğünüz şeyler.
Mesela kafalık yastıkları olur, koku olur, parlatıcı olur vs vs. Var mı alıp faydasını gördüğünüz şeyler.
0
hede hodo
(23.12.20)
Kaliteli telefon tutacağı
0
hayaletimsi
(23.12.20)
Latik pompasi. Milletin bisikletini, tekerlekli sandalyesini, topunu vs... hep sisirdik.
0
cleric
(23.12.20)
Bagaja havuz paspas. Geçende su döküldü keçe olsaydı kuruyunca kokardı kesin.
0
catch the arrow
(23.12.20)
Bagaj havuzu ve havuzlu paspas (hatta marka da vereyim rizline)

Akü takviye kablosu (Alırken tereddüt etmiştim kaç kere lazım olacak ki diye ama bir kere bile gerekse parasını çıkarıyor)

Lastik tamir kiti


Aksesuar olarak da Baseus telefon tutacağı (Nihayet telefonumu düşürmeyen bir tutacak buldum)
0
lancelot du lac
(23.12.20)
akaso dl12
0
battal gemalmaz
(23.12.20)
Benzin
0
Kahir ekseriyet
(23.12.20)
Sigara içmeyen bir yol arkadaşı.
Bagaj ve içeriye havuzlu paspas.
Su şisesi-bardak, kalem-kağıt, kitap
0
Erva
(23.12.20)
Klima ızgarasına geçmeli bardak tutucu. Aracımda torpido kapağı dışında bardak veya meşrubat koyma yerim yok el freninin oralarda, kolçakta falan da yok. Sürücü olarak zorlanıyordum. O yüzden çok işime yarıyor.

Soğuk havalarda sıcak içecekler içtiğim için ve genelde kaloriferi açtığım için, klima çıkışında olması içeceğin sıcak durmasını sağlıyor. Yine aynı şekilde yazın da klimayı açtığım için buz gibi tutuyor.
0
ananiyimioguz
(23.12.20)
Kaza tutanagi
0
brkylmz
(23.12.20)
buz çözücü sprey, sabahları acayip iyi oluyor.
0
pccopath
(23.12.20)
1- araç kamerası (kazada haksız duruma düşmekten kurtuldum)
2- cama takılanlar bir süre sonra düştüğü için konsola yapışan kaliteli telefon tutucu
3- cırtlı bagaj sabitleyici lastik. bir şişe veya eşyayı sabitlemek için çok işe yarıyor
4- aliexpresten aldığım tüm ön camı kapatan örtü. (güneş-buz için)
5- kapı içine takılan mini çöp kutusu
0
jepa
(23.12.20)
otostopçular
0
harfitarif
(24.12.20)
Buhar onleyici sivi sey
0
taurina
(24.12.20)
(8)

Google translate'in ilk çeviride çevirip daha sonrakilerde çevirememesi?

isabella was a ginger
denemek için uzunca bir yazı çevirdim (türkçeden ingilizceye) google translate'te. bazı cümleleri şaşırtıcı derecede düzgün çevirdi. demek geliştirmişler dedim. ondan sonra yine benzer bir metin girdim, bu sefer çeviremedi. üçüncüyü de aynı şekilde çeviremedi. trial gibi bir şey mi yapıyor acaba goo
denemek için uzunca bir yazı çevirdim (türkçeden ingilizceye) google translate'te. bazı cümleleri şaşırtıcı derecede düzgün çevirdi. demek geliştirmişler dedim. ondan sonra yine benzer bir metin girdim, bu sefer çeviremedi. üçüncüyü de aynı şekilde çeviremedi. trial gibi bir şey mi yapıyor acaba google yoksa tamamen tesadüf mü?
0
isabella was a ginger
(23.12.20)
imla kurallarına ve özne yüklem çekim ekleri gibi kurallara uygun şekilde yazdığınızda aslında bayağı başarılı çeviriyor
0
birmilyonunvarmi
(23.12.20)
cümleler arasında satırbaşı yapmak da etkili.

ayrıca uzun metinlerde, özellikle pdf lerden alınanlarda, cümlenin orta yerinden satırbaşı yapmadıgına dikkat etmek gerekiyor.
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(23.12.20)
Geçen sene "google translate neural network kullanıyor artık" haberleri dolaşırken çeviri cidden inanılmaz iyiydi. Birkaç hafta sonra yine kötü çeviriler yapmaya başladı. Hatta chrome'daki eklenti ile google translate'in kendi sitesi bile aynı metni farklı çeviriyor. ne çeşit bir teknoloji var arkasında bilmiyorum ama muhtemelen iyi çeviri masraflı oluyor.
0
IncredibleMau
(23.12.20)
copy paste yaparken, kopyalanan yerde satır atlamaları translate'te atlıyor. çeviri kutucuğuna yapıştırdıktan sonra cümlelerin birbirinden kopmadığına dikkat etmen lazım. özellikle makale vs çevirirken oluyor bu çokça.
0
avatar is back
(23.12.20)
@IncredibleMau : nöral netwörk meselesinde, illa translate.google.com adresine girmeniz gerekiyordu. google ana sayfadan ya da eklentilerden yapılan çeviriler nöral netwörkle çevrilmiyordu. hala öyle mi bilmiyorum.
0
co2s2
(23.12.20)
Bugün özellikle düzgün bir yazıyı hem eklenti hem translate'in sitesinden çevirerek test ettim. eklenti kendince yazıda kırpıp düzeltecek bir şey bulmadıysa eğer bariz şekilde fark var iki çeviri arasında. hala öyle galiba.
0
IncredibleMau
(23.12.20)
bir de merak edenler olmuş onlara da açıklayayım :

translate, yapay zeka olarak kullanıcıların çevirilerini kullanarak kendini geliştiriyor. çevirinin sağ alt kısmında düzenleme öner'den tavsiyede bulununca da yapay zekanın gelişmesine katkı da bulunuyorsunuz. muhtemelen 4-5 sene sonra %95 doğrulukla çevirilere ulaşmış olacak
0
avatar is back
(23.12.20)
Metinlerde geçen kelimelerin gerçekte birbiri ile ne kadar bağlantılı olup olmadığına göre değişebilir. Normalde kelimeyi cümledeki anlamına göre yanlış bile çevirse, metin uzadıkça birbirleri ile olan ilişkilerinden dolayı kelimelerin çevirisi de değişiyor ve daha doğru sonuçlar elde ediyoruz. Ama nöral ağ henüz mükemmel çalışmıyor. Onu da bir takım makalelerde geçen cümleler, anksiklopediler, bizim önermelerimiz vs. besliyor. Bunlara birazcık bile aykırı olsa, sistem şaşırıyor olabilir.
0
ananiyimioguz
(23.12.20)
(10)

ofiste çalışırken vs evde çalışırken

aziz dostum jack
mesela,1- yemek alışkanlığınız değişti mi? sabah kahvaltı yapıyor musunuz artık?2- ofiste çalışırken normalde öğlen arasına çıkıp yemek yiyorsanız şimdi de aynı şekilde mi yapıyorsunuz?3- mesai saatlerinin bir önemi kaldı mı? önceden kaçta başlıyordu kaçta bitiyordu iş, şimdi düzeniniz nasıl?4- evde
mesela,

1- yemek alışkanlığınız değişti mi? sabah kahvaltı yapıyor musunuz artık?
2- ofiste çalışırken normalde öğlen arasına çıkıp yemek yiyorsanız şimdi de aynı şekilde mi yapıyorsunuz?
3- mesai saatlerinin bir önemi kaldı mı? önceden kaçta başlıyordu kaçta bitiyordu iş, şimdi düzeniniz nasıl?
4- evde çalışırken ara verip ekşi sözlük/youtube takılıyor musunuz?
0
aziz dostum jack
(22.12.20)
Hayır yapmıyordum yine yapmıyorum.
Yemeğe çok acil bir durum yoksa çıkardım şimdi yemeği ekran başında yemek zorunda kalıyorum.
Mesai saatleri esnedi diyebiliriz iyi taraflar da var kötü tarafları da. En azından mesai sonrası eve gitme çilesi bitti diye avunuyorum.
Evet yoksa kafayı yerim.
0
tuborg yesili
(22.12.20)
1- yapmıyordum, artık arada yapıyorum

2- öğlen dışarı çıkardım. Artık kahvaltı ve öğleni birleştiriyorum genelde. Olmazsa atıştırmalıklarla geçiştiriyorum

3- Önemi var hala. Ama sabahları daha geç başlıyorum artık, 10 gibi mesaimi başlatıyorum (9 normalde)

4- takılıyorum
0
kojonotsuki
(22.12.20)
1- zaten kahvaltı ediyordum simit peynir, şimdi güzel sofra kuruyorum
2- öğle yemeği yemiyorum, arada çok acıkırsam ufak bi tost yapıyorum
3- işimin mesaisi hep değişkendi, hala değişken. ama trafik, yol derdim olmadığı için yürüyüş, spor vs yapacak çok vakit kalıyor.
4- tabii ki takılıyorum. insan makina değil ki kesintisiz sürekli üretken olmak imkansız.
0
roket adam
(22.12.20)
1-Aynı. İşte de kahvaltı yapıyorduk, değişmedi.
2-Aynı. Öğle arası vaktinde işi bırakıyorum başka şeylerle uğraşıyorum. Yemek yemiyorum.
3-Kalmadı. Genellikle hep pc başındayım. Akşam da çalışıyorum, gece de, sabaha karşı da.
4-Evet. Hatta takip ediliyorsa sıctık. İş yerinin VPN'i falan açık çünkü. Neyse şimdiye kadar bir şey olmadıysa devam :)
0
ananiyimioguz
(22.12.20)
1- yapmıyordum yine yapmıyorum
2- ofiste çalışırken yemek ve kahveye 1,5 saatmiz gidiyordu. evdeyken aynı şekilde yapmıyorum bilgisayar başında geçiştiriyorum
3- öncedne bilgisayarı ofiste bırakabiliyordum. şimdi tatsız şekilde esnedi
4- çokça. ama işte de yapardım youtube olmasa da. şimdi de video vs izlemiyorum ama arada başka sitelere bakıyorum
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(22.12.20)
1- kahvaltı yapardım artık yapmıyorum
2- evet, skype da kendimi away e alıyorum bir saat boyunca asla telefon mail açmam. Toplantı falan koyuyorlar öğle arasına, yemek saatim diyip kaçıyorum valla.
3- 5ten sonra kimseye cevap vermiyorum. Ben zaten tek başıma çalışıyorum. Bana şunu yap bunu yap diye pek iş vermiyorlar her şeyimi kendim ayarlıyorum. Her zaman mesai yaparım ama kimseye cevap vermem. Bir kaç kişi haftasonu akşam 10da arıyordu, biraz sert bir şekilde uyardım bir daha aramadılar. Bunun tek istisnası yurtdışından gelen işler. Yurtdışında bir toplantı oluyor bana göre gece 2, e katılıyorum mecburen.
4- genelde takılmam, dikkatim dağılıyor elimdeki işi hemen bitirmezsem fenalık geçiriyorum çünkü sırada çok şey var.
0
jazzabel
(23.12.20)
1-önceden kahvaltım 2 adet poğaçaydı şimdi şahane anne kahvaltısı
2-şirkette 12-1 arası yemek saatiydi mutlaka yemeğe çıkardım, şimdi kahvaltı öğle yemeği birleşti gibi. 9-12 arası herhangi bir zamanda kahvaltı yapıyorum.
3-mesai önemli evet, ama duruma göre esneyebiliyor, çok yoğun olduğum zamanlar sabah 8:00-gece 24:00 çalıştığım da oldu, ama önemli bir iş/toplantı yoksa bazen 10:00 gibi uyandığım, akşam 16:00 gibi bilgisayarı kapattığım oluyor. normalde mesai 9:00-18:00
4-İş yoğunluğuna bağlı olarak nefes almadan çalıştığım, tuvalete bile gidemeden aralıksız 5 saat toplantı yaptığım oluyor. Bazen de hiç iş olmuyor sabahtan akşama kadar netflixte dizi seyrediyorum
0
zikardo
(23.12.20)
1- yapmazdım, artık yapıyorum.
2- öğle yemeği vardı, artık yok.
3- kaldı, daha az çalışıyorum genel olarak.
4- evet. ofiste de yapardım gerçi.
0
plutongezegendegilmi
(23.12.20)
1- evet degisti. ofiste en son sadece oglen yemegi yiyordum, evde de aksam yemegi. simdi evde gec kahvalti, sonra aksam yemegi. cok da degismemis aslinda. :)
2- bilgisayar basinda kahvalti ediyorum su an mesela. eksi sozluk, duyuru, twitter falan.
3- 8:30 - 17:30 genelde, biraz esneyebiliyor hem lehime hem aleyhime.
4- cok yogun olmadikca uzun uzun takiliyorum. yogunken cok az miktarda yine bakiyorum.
0
lemmiwinks
(23.12.20)
Ofiste öğünler arasında atıştırıyorum. Evdeysem akşam yemeğini 17.00 gibi yediğim için aralarda bir şey yemiyorum.
Öğün atlamıyorum iki durumda da.
Mesai saatim aynı. Evdeysem arada kestiriyorum, dizi izliyorum. Evet, keyfim yerinde.
0
auroraaurora
(23.12.20)
(12)

Sizin De Malınız Kıymetli Mi?

silah taciri
Yiyecek içecek mevzularında paylaşmayı severim ama başka konularda paylaşmayı sevmiyorum, başkasından da böyle bir beklentim olmuyor. Korkarım emanete bir şey olur diye.. Hem benim verdiklerim hem de aldıklarım. Böyle stres olduğum için bir talebim olmuyor acil bir durum söz konusu değilse. Mesela b
Yiyecek içecek mevzularında paylaşmayı severim ama başka konularda paylaşmayı sevmiyorum, başkasından da böyle bir beklentim olmuyor. Korkarım emanete bir şey olur diye.. Hem benim verdiklerim hem de aldıklarım. Böyle stres olduğum için bir talebim olmuyor acil bir durum söz konusu değilse. Mesela bir kuzen benim profesyonel makineyi istemiş. 12bin - 13bin değerinde bir alet. Buna bir şey olduktan sonra artık tartışsan ne olur, tartışmasan ne olur.. Versen bi türlü vermesen bi türlü..
0
silah taciri
(22.12.20)
deneyimler sonucu, kendime bir limit belirledim. çok candan olduğum dostlarım-akrabam dışında belirli bir miktarın üstünde değeri olan şeyleri ödünç vermiyorum. gerçi şu da var, kimse de istemiyor, o miktarda bir şeyi ödünç isteyip de riske atmak istemiyorlar.
böyle bir kötü tecrübesi olmayan kişiler sanırım daha rahat istiyor. bahsettiğiniz değerdeki bir fotoğraf makinesini de asla vermeyin, derim. bir şey olsa karşıdaki muhtemelen yenisini alamayacak. bir yerini çatlatsa özür dileyip geçecek ama siz her baktığınızda sinir olacaksınız. ne gerek var. 13 bin liralık şeyi vermediniz diye kimse de size cimri demez. buradan en önemli nokta sanırım "vermem banane" değil de, kibarca o makinenin sizin için önemli olduğunu belirtip kusura bakma ama veremem, demek sanırım.
0
lovemyself
(22.12.20)
yok valla katiyen vermem bilgisayardır, elektroniktir, enstrumandır, kolay alınmıyor kimse kusura bakmasın. kimseden de bişey istemem.

hele fotoğraf makinası, bi kere güneşe kaldı çek , at çöpe gitsin. sensöre dokun, lense dokun yine bi ton uğraş.

abi o seviyede bi makina istiyorsan kusura bakma da gidip alacaksın yani. alamıyorsan da telefonla çekmeye devam.

ha diğer alternatif gidip kiralasın.

zaten istemiş olayı ters, demek ki üçüncü kişi vasıtasıyla haber göndermiş.
0
killerbee
(22.12.20)
elimde ne vasa veririm.
0
co2s2
(22.12.20)
Annem babam kaedeşim hariç kimseye bir şeyimi vermem. Para istese veririm de eşyamı vermem bu da saçma ama böyle yani
0
hindistan cevizi
(22.12.20)
Valla ben genelde veriyorum ama pek isteyemiyorum nedense. Tek avantajı ben verdiğim için benim ihtiyacım olduğunda da herkesin çekinmeden çoğu şeyi vermesi.

Verirken tüm sorumluluk sana ait bak diyerek veriyorum ve arkasında duracak arkadaş veya akrabalara veriyorum. Malım o kadar kıymetli değil anlaşılan. Arabaymış, prof makinaymış, bilgisayarmış, alın kullanın lazımsa arkadaşlar, aile ne güne var. Şu ana kadar da bir pek bir sorun yaşamadım. Tek tük yaşadıklarım da çözüldü.

Ha iş artık insan kullanmaya girerse o zaman vermem tabii ki.
0
ananiyimioguz
(22.12.20)
Aslında kabahat bende.. aile arasındaki mevzularda fotoğraf olayını ben makineyle hallediyorum. İsteyen taraf profesyonel fotoğrafçılık konusunda bir şey bilmiyor, deneyim yok, makineyi de bilmiyorlar. Hayır, olmaz desem kötü oluyorum. Cihaza bir şey olsa ne yaparım düşünmek bile istemiyorum..
0
🌸silah taciri
(22.12.20)
Bende de var bu huy. millete çok yemek ısmarladım ayıptır söylemesi ama iş malımı paylaşmaya geldi mi değişik bir insana dönüşüyorum.geçen bir arkadaş telefonun şarjını istedi ertesi gün getiresiye kadar gözüme uyku girmedi. Cimri bir insan değilim ama bu insanların menfaatçiliğine, beleşçiliğine ve vurdumduymazlığına ayar oluyorum.
0
komando kani var bende
(22.12.20)
Zerre umursamam, ama tabiki samimiyetime bağlı. Aksine mutlu olurum, geçmişte tam tersiydim zamanla maddelere çok önem vermez bi boyuta evrildim.
0
wiekannich
(22.12.20)
Benim değerinden bağımsız olarak eşyam kıymetlidir. Paylaşıp geri gelmeyen oldu en küçük, en basit şey bile olsa sonra sana lazım olduğunda ve elinin altında olmadığında yaşadığın pişmanlık öğretiyor. Ben de mümkün mertebe vermiyorum eşyamı kimseye.
0
Kediyi üzdün
(22.12.20)
Eğer kuzenin senin kullandığı gibi kullanıyorsa makineyi, örneğin ne bileyim blog için foto çekme, stock foto çekme vb. ver. Ama footoğrafla hiç ilgili olmayıp, arkadaşının doğum gününde, nişanında öylesine fotoğraf çekmek için istiyorsa verme. Benim işim var makineyle de.
0
malheiros
(22.12.20)
eskiden cok kiymetli idi, sonra bir objeye cok deger verirsem objenin mutlaka basina birsey geldigini gordum. arabami arkadasa emanet ettim, pert oldu. Laptop emanet ettim calindi, kitap verdim kayboldu, vs.

Artik beni maddi olarak ciddi sikintiya sokacak seyleri vermiyorum. Verirsem de basina ne gelir diye dusunmuyorum, onemsizmis gibi davraniyorum, bir sekilde geri geliyor :)
0
cooperr
(22.12.20)
O kişinin yetkinliğine ve mali durumuna göre veriyorum ben de. Mesela araba kullanımına güvenmiyorsam arabayı vermem, ya da fotoğraf makinanım yenisini alacak durumu kesinlikle yoksa vermeye imtina ediyorum. ama genelde veriyorum yani, mal ya bu ölüm yok ucunda boşver. ancak geri isteme vs gibi durumlarla hiç karşılaşmadım, işi bitine getiriyorlar genelde

mala çok kıymet verince mutlaka bir şeyleri ıskalıyorsun, ya mala bir şey oluyor hayat sana öyle bi ders veriyor, ya da öyle bi şey oluyor ki lan yemişim malını keşke verseydim diyorsun. bana hep öyle olduğu için biraz da.
0
roket adam
(22.12.20)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.