bağlantısını koparsan da mac'i kapatıp keyboard'un yanındaki açma tuşuna basıp mac'i çalıştırırsan imac'in algılaması lazım klavyeyi.

usb filan bağlıysa onları tamamen çıkarıp deneyin demiş mesela burada,

apple.stackexchange.com

einizdeki bluetooh klavye baska bir yere bagli mi ona bakin, iphone, ipad filan her seyin bluetoothunu kapatin ve iMaci tekrar baslatin

klavyenin kesif modunda oldugundan emin olun, o baglanir

Denemeden haberdar etsen olmaz mı?

@Erva olabilir tabi. Ama açığın varlığından emin olamıyorum o durumda.

bu kadar korkma.

O zaman onların nezninde durumu gösterip açıklaman ya da email ile haber vemen daha iyi olur. Misal olarak şimdi komşunun kapısı açık kalmış ve ta içeri odalarına kadar girip diyorsun ki: ya komşu kapın açık kalmış haber vermeye geldim.
Oysa daha kapının ağzından seslenmen gerekirdi.

Kısacası riske girme.

vpn kullanmayı düşündün mü?

@ozdek tr dışından erişim kapalı. En azından onu akıl etmişler.

Ben düz mail atayım artık kontrol edip etmemeleri onların sorunu napim.

Aylar olmuş ama yazıyım. Denedim, açık varmış, şirkete mail attım, "ya biliyoz da kapatamadık, vaktimiz olmadı" dediler. Dava filan açılmadı. Bounty de vermediler ama :(

İşin garibi de baya büyük bi şirketin uygulaması. TR altyapısı kimlerin elinde allahım sabır ver.

Ben zamanında bir hizmet sağlayıcında açık ile çok uyguna bir hizmet almıştım sonra da mail atmıştım böyle böyle diye, teşekkür etmişlerdi, hizmeti süre bitimine kadar kullanabileceğimi iletmişlerdi, kendilerine yarattığım bir maliyet olmadığı için ve direkt sızma gibi olmayıp bugdan yararlandığım için korkmadım.

Aynı duyuruyu açmak için girmiştim ve sizinkini gördüm. benimki de şu şekilde:

1 1 ms <1 ms 1 ms XiaoQiang [192.168.31.1]
2 6 ms <1 ms 1 ms ADSL [192.168.1.1]
3 48 ms 189 ms 190 ms 212.156.201.19.static.turktelekom.com.tr [212.156.201.19]
4 7 ms 7 ms 20 ms 81.212.107.149.static.turktelekom.com.tr [81.212.107.149]
5 7 ms 7 ms 6 ms 06-balgat-t2-1---06-balgat-t3-2.statik.turktelekom.com.tr [195.175.169.180]
6 11 ms 6 ms 7 ms 06-ulus-xrs-t2-1---06-balgat-t2-1.statik.turktelekom.com.tr [81.212.199.43]
7 * * * Request timed out.
8 24 ms 25 ms 24 ms 307-sof-col-2---06-ebgp-ulus-sr12e-k.statik.turktelekom.com.tr [212.156.104.46]
9 22 ms 22 ms 27 ms 72.14.204.10
10 30 ms 32 ms 31 ms 216.239.62.49
11 * 191 ms 39 ms 209.85.142.65
12 31 ms 32 ms 23 ms sof02s28-in-f3.1e100.net [216.58.206.195]

sanırım sorun sizde 2, bendeki 3. aşamada gerçekleşiyor (modemime bağlı router olduğu için bende 3) ama bu neye işaret bir türlü çözemedim. Acaba sorun ttnet kaynaklı mıdır?

ikinizin de sorunu modemin sahada buluştuğu ilk adımdaki öğeye ulaşmasında nispeten büyük gecikme olduğunu gösteriyor, dolayısıyla sorun evinize gelen telefon/dsl kablosunda da olabilir, sahadaki kutuda da.
bu arada aklınızda bulunsun, neredeyse tüm dünyada internette sık sık yavaşlık görülüyor.

tasarıma özel bıçak hazırlanıyor. aynı pdf'teki gibi kesimleri kırmızı, kırımları yeşil yaparsanız matbaa halleder.

@cern de cayci olmak vardi merhaba matbaa'ya pdf olarak versek olur mu ? Birde ölçülerin yazmasına gerek varmı ? Zaten gerçek ölçülerde olacağı için ölçüleri yazmasak olur mu ?

Matbaa kalımlarla mı yapıyor acaba ?

buna özel bıçak yapılacak. baskıdan geçtikten sonra kesim yapılıyor. pdf atsan anlarlar. 1000 lira falan bıçak masrafı çıkar buna. belki de daha fazla.

Seri uretim icin kesim kalibi yapilir (bicak). Basildiktan sonra bu kalipla kesilir.

Ama kesimde ortsya ne cikacak diyr görmek icin numune cikartilabiliyor, bicak yapılmak zorunda degil.

Pdf vektorel ve gercek ölçülerde ise gerek yok, matbaa halleder. Kesimleri ve kirimlari belirtmesen de hallederler, neyin ne olduğunu biliyor ambalajci matbaalar. Kalibi matbaa yaptırıyor, senin kalipla isin yok. Kafana takilan bir sey olursa sorabilirsin dm atip.

Sen bunlardan birkacyuz ya sa birkac bin tane urettirecek misij yoksa birer numune mi almak istiyorsun?

Teşekkürler Cevaplarınız için.
@stavro Merhaba seri üretilecek.

2015 başı macbook pro imiş :)

çok çakması var. pahalı da bi ürün. o yüzden appleın sitesinden ya da bilindik sitelerden şaşma. ikinci el sahibinden ve letgoda bulabilirsin.

2015 ise hic riske girmeyin o cihaz daha uzuuuun yillar gider. o sebeple bunu alin 579 liraya

www.apple.com

tabi surdan bakin once, iki tipi var support.apple.com

çakmasını almayın, şarj devresini bozuyor ve daha pahalıya maloluyor.

wifi var ama uydu alici yok.

televizyon hangi cözünürlügü destekliyorsa o sekilde kendini ayarliyor zaten.

televizyonu değiştirme niyetiniz yoksa, 4k olmayan versiyonunu alın. paranız boşa gitmesin.

maske * işe yaramıyor ki? tam tersine virüs yuvası gibi bir şey oluyor. istiyorsanız kaynak da gösterebilirim bin tane. lütfen takmayın.

çok takacağım diyorsanız, gözlüğü sabunlu bırakmanın işe yarayacağını okumuştum. ancak takmayın. lütfen takmayın.

not: *sağlık personeli değilseniz ve hastayla birebir temasta bulunmuyorsanız.
www.who.int

Hocam o maskenin bir kenarında içinde tel olan bölüm var o kısım yukarıda olacak şekilde bağlayacaksın sonra teli de burun kemerine göre bastırıp iyice oturtacaksın. Üst taraf tam kapanıyor böylece. Kenarlardan da hiç gelmesin diyorsan üst bağları da sıkıca bağlayacaksın.

Önereceğim yöntem işe yarar mı emin değilim, ama yine de yazayım.
Nefesinizi hızlıca maskeye verin, daha doğrusu üfleyin (mümkünse ağzınızdan). Evet, önerim bu kadar. Bu yöntemle, soğuk havalarda bisiklet sürerken, ağzımı (hatta yüzümü) kapatan boyunluk gözlüklerimi buhar yapmıyor. Gerçi ben havayı boyunluğumdan geçirebiliyorum, her ne kadar polar kumaştan olsa da. Maskede de işe yarar mı emin değilim.

Not: Ayrıca normal ile sert şekilde nefes vermek arasında sıcaklık farkı da meydana gelir. (“Hohlamak” ve “üflemek” gibi, anlatabildim umarım)
Not 2: Havayı maskeden dışarıya atarken, dudaklarınızın maskeyle yapışık olması gerekir yalnız.
Not 3: Önerdiğim yöntemini korunma yöntemine etkisii (olumlu veya olumsuz) var mıdır, bilmiyorum.

abi şunu anlamıyorum. ingilizcem beni yanıltmıyorsa bu linkte diyor ki: başlık; "medikal maske yeni tip coronavirüsten korur mu? cevap; "öksürük, ateş, nefes darlığı probleminiz varsa maskeyi takın ve sağlık kuruluşunu arayın. bu semptomlar yoksa takmanıza gerek yok, çünkü hasta olmayan insanları koruduğuna dair bir kanıt yok". yanlış anlamışsam düzeltin.

peki bu coronavirüs nasıl bulaşıyor o zaman? bulaştıran, enfekte olan adam ateşi çıkmış öksüre tıksıra dolaşmıyor di mi? yani şu kyk'dan kaçan hacılar mesela ateşli, öksürüklü değiller. yurtdışından gelen yolcular, otobüsten kaçırılan kız falan ateşli öksürüklü değil. madem öksürmeden, ateş çıkmadan bulaştırmıyorsa bunlar niye tehlike oluşturuyor? çünkü tehlike oluşturuyor.

kendini sağlıklı zannederken, henüz virüs taşıdığını kendi bile bilmezken, hani kuluçka falan diyorlar, 14 gün diyorlar bildin mi? o durumdayken bu virüs bulaşıyor. ben mi yanlış biliyorum?

ben iş gereği ben evde duramıyorum, evde kalamıyorum. illa çıkıp mükelleflerime gidiyorum, çarşı pazar içindeki dükkanlara, kaç kişinin çalıştığı fabrikalara giriyorum, insanlarla muhatap oluyorum. nispeten gencim, 41 yaşındayım. çok uzak olmasam da risk grubunda değilim, kaparsam atlatabilirim.

ama 84 yaşındaki babacığım evde. o bir yere çıkmıyor. ama benim adam açlıktan ölmesin diye en azından alışveriş yapıp adama götürmem lazım. götürünce bi merhaba naber iyisin di mi falan demem lazım. tokalaşıp sarılmasam da, ağzının içine girmesem de yakınına yaklaşıyorum ve yaklaşırken de "acaba ben bu virüsü kaptıysam ve henüz belirti vermediği dönemindeysem, aldığım nefesten, yanlışlıkla tıksırmamdan virüs kapmasın istiyorum.

bunun için bu cerrahi maskeyi taksam, adamı benim potansiyel olarak taşıdığım ihtimaline karşı virüsten korumuş olmaz mıyım? yoksa nasıl olsa linkteki teyzenin dediği gibi ateşim yok, öksürmüyorum diye gidip doya doya sarılayım mı adama?

ben sağlık personeli değilim, kendi mantığımla ilerliyorum, bu nedenle şu yazacaklarım da öyle değerlendirilsin. yarın bir doktor gelip tam tersini söyleyebilir ama benim inandığım corona dinim şöyle;

14 günlük bir kuluçka süresi var evet ve semptomlar bu süre dahilinde ilerliyor. ateş varsa test yapıyorlar çünkü hem testler çok az, hem de korkan insan çok fazla. bu süre zarfında sen öksürüp ağzını kapamadığında (toplu taşımadaki amcalardan teyzelerden bahsediyorum), virüsü yayıyorsun.

sen toplu taşımada 348203 saat geçiriyorsan evet bence enfekte olursun ve maske takman lazım. bu hastaya bakıyorsun kapsamına girebilir. ancak sanıyorum ki adam suratına hapşırmadığı takdirde (yani elinle bi yeri tuttun ve buraya daha önce adam hapşırdı, öksürdü ve sen elini ağzına burnuna soktun?) maskeye gerek yok.

yine de maske taktın, bilmem kaç saat veya dakika sonra maskeyi dikkatlice imha etmek gerekiyor. sokakta bir kadın gördüm, indirdi maskesini, burnunu temizledi ve geri taktı. noldu, abla elini burnuna götürmüş oldu ve olay sonunda sahip olduğu el, virüslü.

benim corona dinime göre.

ben 29 yaşındayım, annem babam 60 küsürlü yaşındalar. ayrı evlerde yaşıyoruz ve ben onlarla görüşmüyorum. çünkü biliyorum ki onları hasta edebilirim ve şu an onlara bakacak hastanelerde yer yok. hasta edeceğim zaman da gelecek, herkes hasta olacak. ancak bu süreci iyice uzatmalıyız ki, hastanelerde annelere babalara yer olabilsin.

benim de daha geçen gün homeoffice oldu işim. ancak gitmemek gerekiyor. geçen haftasonu bütün arkadaşlarım sanki il dışından gelmişim gibi bana sarılmak istediler. işin korkunç yanı herkes birbiriyle sarıldı öpüştü. bunlar da 30'lu yaşlardaki nesil.

"üzgünüm, corona var."

çok basit aslında, kimsenin de bunu yadırgayacağını sanmıyorum. başka yere gidince eller hep yıkanmalı, 2 metreden daha fazla yaklaşılmamalı, ortam hep havalandırılmalı. yurt dışı kontağı varsa asla asla gidilmemeli.

babana çok selamlar, ancak yanına 2 metreden fazla yaklaşma lütfen. böyle bir risk varsa evet evin içinde takılmalı maske ve dediğim gibi onun süresi araştırılıp maske imha edilmeli. ben gerçekten annemi babamı düşününce gözlerim doluyor. evet sende virüs olabilir ve ona bulaştırabilirsin. zaten böyle olmadı mı italya? önlemler için çok geç olduğunda yapacak hiçbir şey olmuyor maalesef. gerçekten umreden dönenlerden sonra olduğuna inanıyorum bütün bu sorunların.

umarım hepimiz sağlıkla bugünleri atlatabiliriz.

Sürekli maske takmak bir işe yaramıyor, ve hatta takarken maskeye dokunursanız maskedeki nemin de sayesinde virüs edinmeyi kesin hale getirebiliyorsunuz.
Kendinizden emin olamayacağınıza göre, içinizin de rahat etmesi için, babanızın yanına giderken takın ve sonrasında hemen atın derim ben.

gözlüğün buğulanması ile ilgili tel detayı yukarıda söylenmiş. maskeyi olması gerektiği gibi yüzünüzle arada boşluk kalmayacak şekilde taktığınız zaman böyle bir sorun yaşamazsınız. hava maskenin içinden değil de etrafından geçebiliyorsa aynı boşluktan virüs de içeri girebilir dikkat edin.

maske kullanımıyla ilgili bir kaç şey söylemeye geldim ben esas olarak. hasta veya sağlıklı bütün insanlar "olması gerektiği gibi" tüm detaylara riayet ederek maske kullansa dünya daha güvenli hale gelebilir elbette fakat maskeler tek kullanımlık ve her kullanımda sadece bir kaç saatlik ömrü var. herkes 3-5 tane alsın döne döne kulansın gibi bir şans yok ve bu yüzden de kaynak sınırlı. tüm hastanelerde maske krizi mevcut şu an. ayrıca el yıkamak gibi zaten her daim yapılması gereken bir olayı virüsten korunma önlemi olarak bile uygulatamadığımız insanların maskeyi kullanabilmesi mümkün değil. evet maske yüze takıp geçilen bir şey ama göründüğü kadar basit değil ve yanlış kullanımda hiç maske kullanmamaktan daha tehlikeli hale gelebilir. düzgün bir el hijyeni olmadan maske kullanmanın hiç bir anlamı yok örneğin. tüm otoritelerin zaruri durumlar haricinde maske kullanılmamasını önermesinin nedeni bu 2 durum aslında. covid için konuşursak şu an maskenin birinci kullanım amacı hasta veya hastalık şüphesi bulunan kişilerin damlacık yaymaması. densizin biri gelip suratına öksürmediği, hapşırmadığı, tükürmediği sürece rutin eylemlerde (yolda yürürken mesela ya da özel araçta tek başına yolculuk yaparken) sağlıklı kişiyi koruyacak bir etkisi yok. ha siz işiniz gereği farklı farklı insanlarla yakın mesafeden iletişim kuruyorsanız risk altındasınız demektir ve o zaman konuşurken vs. yayılacak damlacıklara, tükürüklere karşı önlem olarak maske kullanmakta fayda var. tabi maske kullanmanın detaylarına dikkat ederk. şüpheli veya hasta kişilere evde bakanların, her an hasta ile karşılaşma olasılığı bulunan sağlık çalışanlarının kullanması zaten zaruri.

Genel olarak gerek yok deniyor ama...

Genc insanlarin bu virusu hafif atlattigi hatta hic belirti vermeden sadece tasiyici bile olabildigi biliniyorsa..

yasli bir insani korumak amacli onunla iletisim kurarken maske ve eldiven takilir bence.

turkcell superbox
başka alternatifi yok sanırım benzer performansta ve fiyatta

Superbox en yaygın olanı. 10mbit sınırsı olanı 120 lira gibi bir şeydi.

Wikipedi'de şöyle bir şey var:

"Sodium bicarbonate was sometimes used in cooking green vegetables, as it gives them a bright green colour—which has been described as artificial-looking—due to its reacting with chlorophyll to produce chlorophyllin. However, this tends to affect taste, texture and nutritional content, and is no longer common."

Çaydaki klorofille reaksiyona girip yeşil renk mi vermiş yani?

+2 geçici süre zehirden koruma iksiri yapmışsın. Ejderhalara karşı savaşırken de faydası oluyor.

çok affedersin de bunu içme amaçlı yapmamışsındır umarım. Bitki ekstraktları dudu perinin iksir atölyesi değil, şakaya gelmez. Hele bikarbonat...aman aman! Sakın içme at gitsin.
Kloroplastları patlatıp klorofilin rengini bırakmasına sebebiyet vermiş olabileceğini düşünüyorum. Çünkü bazik bir madde hco3

rest operator deniyo ona sınırsız parametre girmek için yanlış bilmiyorsam

function myFunc(x, y, ...params) { // used rest operator here
console.log(x);
console.log(y);
console.log(params);
}

var inputs = ["a", "b", "c", "d", "e", "f"];
myFunc(...inputs); // used spread operator here
// "a"
// "b"
// ["c", "d", "e", "f"]

@nahtoderfahrung

function(...args) seklinde kullanildigini gordum ama burda function basinda, onun ozel bir olayi var mi?

spread operator developer.mozilla.org

rangeOfNumbers fonksiyonunun dondugu array icindeki tum degerleri endNum arrayinin sahip oldugu degerlerle birlestirip yeni bir array icine atar.

let arr1 = [0, 1, 2];
let arr2 = [3, 4, 5];

arr1 = [...arr2, ...arr1];
// arr1 is now [3, 4, 5, 0, 1, 2]

bunu doktor arkadaşlarınıza sormanız gerekmez mi? nasıl bir tedavi uygulanacağını normal vatandaştan çok doktorlar bilirler bence.

Sadece solunum cihazıyla tedavi edilmiyorlar.

Şu an birçok ülke birden farklı ilaç kullanıyor, bu ilaçlar kanser tedavisinde kullanınanlardan tutun, immun destekleyicilere kadar birçok türde ve sizin ulaşabileceğiniz ilaçlar değil. Reçetesiz satılmıyorlar.

Yalnız solunum cihazıyla kimseyi kurtaramazsınız, boşuna paranızı harcamayın.

evet ben de hiv tedavisinde uygulanan ilaçların korona için uygulandığını okudum. ülkemizde de öyle. solunum cihazı yetersiz kalabilir demek ki.

İranın yardım için attığı bir twitte ihtiyaç listesi vardı. Ona bir bakın

Zaten belirtmissiniz "flashback (technique)", eğer aksi şekilde, gelecek ile ilgili gösterim var ise de "flashforward" oluyor. Dilimizde de çok kullandığımız için daha farklı teknik bir terim olmalı diye düşünüp arıyoruz belki de.

www.google.com

nonlineer ya da multiple storyline/timeline denebilir sanki

@kucukne bahsettiğim olay hikayenin farklı zaman kurgusu ile ilerlemesi yani flashback, flashforwardların kullanılarak bir hikaye anlatılmasının özel bir adı var mıydı.

en.wikipedia.org

Cevap soruda gizli: "chrome". Daha doğrusu google ve google hesabı.

Telefondan girdiğim siteler bilgisayarın geçmişinde çıkıyor. Bilgisayarda yaptığım google aramaları telefondaki google uygulamasında ve chrome açılış sayfasında gözüküyor.

Bunların hepsi google hesabında senkronize. Bilgisayardan izni verince telefonun bildirip senkronize ettiği konumu görüyorsunuz.

Google streetview, google maps vs için sokakları haritalamak için gezen araçlar gezdiği bölgelerdeki wi-fi sinyallerini bölgenin konumu ile birlikte kayıt ettiler. Sizin bilgisayarınızın wi-fi alıcısının erişebildiği 10'larca wireless sinyali var ve bunların hepsinin konum bilgileri sistemde mevcut. Konuma izin verdiğinizde, bilgisayarın görebildiği wi-fi sinyallerini yayan aletlerin tekil numaraları sunucuya gönderiliyor ve sunucu bu sinyallerin kayıt edildiği konumu geri dönüyor.

(git: www.storelocatorwidgets.com)

Sadece chrome değil, firefox ile girince de buluyor. Harita seçeneklerinden yandex ya da TKGM seçilse bile buluyor, konunun chrome ya da google ile ilgisi olmayabilir.

IP den filan mu buluyor acaba?

IP'den bulma değil, windows da kendi içinde konum hizmeti bulunduruyor. A-GPS denen yöntem oluyor bu, etraftaki kablosuz sinyalleri sunucuda sorgulanıp tahmini konumunuz bulunuyor.
Öncesinde nasıl kaydediliyor?
@talasas'ın dediği gibi temellerini google araçları ile sistemin ama artık buna gerek yok çünkü zaten elimizdeki telefonlar bu iş yeterli oluyor,
Mesela ben köydeki eve yeni modem aldığımda sadece wifi sinyali ile konumumu ilk zamanlar gösteremiyordu harita, fakat dışarı çıkıp gps ile konumumu tespit ettirdikçe o wifi sinyallerinin konumunu öğrenmiş oldu google (ve telefonumda konum hizmetlerine erişen diğer uygulamalar da bunu yapabilir). Mesela o modemi alıp yine sinyalsiz bir noktada çalıştırsam ve telefonda haritaya baksam nokta hatalı görünür (gps kapalı olmalı)

3.5 mm kablolu kulaklık çıkışı yok mu? en ilkelinden en teknolojiğine kadar, ses çıkaran bütün cihazlarda bundan var diye biliyorum. sizde de mutlaka vardır.

bluetooth dönüştürücülü bir kulaklık ile istediğinizi yapabilirsiniz.

@kibritsuyu 3.5 mm kulaklık çıkışı yok maalesef.

Bluetooth dönüştürücülü kulaklık nedir bir örnek verebilir misiniz?

3.5 mm jack olsaydı bluetooth dönüştürücü ile kullanırdıniz. Elinizdekini 3.5a dönüştürme imkanı varsa tv.nizi bluetooth.lu hale şu veya benzeri aparatlarla dönüştürebilirsiniz.(ilk rastgeldigim site burası)

m.trendyol.com

Optik çıkış dijital ses veriyor, kulaklık ise analog ses alıyor. Converter lazım. Optical to 3.5 mm diye arama yaparsanız istediğiniz sonuca ulaşır, kullanırsınız. Aradığınız şeyi google a yazdığınızda sonucu veriyor.

xiaomi.

yandex kurumsal'a bağlayın niye uğraşıyorsunuz ki?

HDD veya ram'inde bir sıkıntısı yoksa formatlayıp tekrar windows kurmak gerekiyor.

8GB lik bir usb belleğiniz varsa aşağıdaki sayfadan windows 10 iso dosyası indirerek işe başlayabilirsiniz:

www.microsoft.com

içinde kurtarman gereken bilgi varsa harddisk'i söküp başka pc ye taşınabilir hdd olarak bağlayıp veri transferi yapabilirsin. Sonra kendi pc'ne takıp formatlarsın

bende de windows 10 güncellemesi sonrası sapıtmıştı. F2 ile bios ayarlarına girip boot sıralamasını kontrol edebilirsiniz. bende işletim sisteminin kurulu olduğu disk'i değil windows boot manager'ı ilk sıraya almıştı, bunların yerini değiştirince sorun düzelmişti.

usb den çalışan windows 10 var cat li met li birşeydi ismi onu dene

jdownloader bazen indirebiliyor diğerlerinin indiremediğini ama program tabi bu

dd-wrt

Modem değil de ap için var genellikle

Bir de ekleme yapayım: ben bir access point ime kurdum ve evet bazı ek özellikler açılıyor fakat 24 saat içinde yazılım kilitleniyordu. En Son firmware atmıştım. Desteği de yoktu ve neyseki rollback yapabildim. Bence eğer fazla cihazınız varsa ona kurun, evdeki işteki tek cihazı buna bağlamayın.

Dvd uzun yillar veri saklamak icin uygun degil. 3-4 yil sonrasi garanti edilemiyor.

Verinin büyüklügüne göre portable ssd ye yedeklenebilir yada NAS server seklinde daha büyük projelere girilebilir..

veri yedeklemek için ya solid state disk kullanın, ya da cloud.

dvd, hdd falan yalan.

benim 10+ yıllık dvdler genelde çalışıyor, fakat dvd okuyan laptopu kenara kaldırır hale geldim. Pc için de, eski pc'mde dvdwriter vardı şimdiki kasamda koyacak yeri bile yok :D

en temizi 3.5" hdd. (2.5" taşınabilir olduğu için zarar görme olasılığı yüksek oluyor. Ama dosyaları atıp bir köşeye koyarım dersen olur)

SSD ömür olarak iyi ve düşme vs şeylere karşı daha dayanıklı. Flashdisk vb. de aynı. Fakat bir bozulma olursa tümden gidiyor. Mesela HDD bozulsa bazı şirketler veri kurtarabiliyor. Kurtarılabilirlik açısından hdd daha iyi.

ve en önemlisi, tek yere kopyaladığın şey yedek sayılmaz. En az 2 farklı disk + cloud olabilir mesela. O iki disk de mümkünse farklı yerlerde olmalı (birincisi disk bozulabilir, ikincisi yangın deprem vs. durumda diğer mekandaki disk kurtulabilir)

hani gerçekten önemliyse bunlar yapılmalı bence.

Birkaç taşınabilir disk ve birkaç cloud servisi en garantili yöntem olur sanırım.

Elektrik verilmemiş olamaz mı?

Test diye bastığınız buton Kaçak akım koruma rölesidir.

apartman girişi ve daire girişindeki sayaç dışında dairenin iç tarafında da bir sigorta kutusu olmalı. ana sigorta ve odalara dağılan sigortalar şeklinde.. onu kontrol ettin değil mi?

@teknikekip dağıtım şirketinin elektriği bağladığına dair sms geldi. sayaç açık, anahtarlar açık. Yinede teyit için kurumu arayacağım.

@foolrules dairenin içerisindeki sigorta kutusuna da baktım. tüm anahtarlar açık. ondada test tuşu var ama o hiçbir işe yaramadı.

çok anlamıyorum, tabi elektrikçiyi de arayacağım. yapabileceğim bir şey olur mu diye paylaşıyorum.

edit: elektrikçi arandı. teşekkürler yorumlar için.

benzer bir durumla karşılaştım. elektrikçi aradım buldum. adam geldi baktı, kaçak akım rölesinin düğmesine bastı ve elektrik geldi. bunun için 75tl verdim :) basit bişey olabilir diye anlattım. son çare elektrikçi çağırmak gerekiyor elbette.

Test butonu elektrik varsa kaçak akım rölesinin testinde işe yarar, elektrik yoksa tepki vermez zaten.

Sayaç panosunda saatin altındaki sigorta ve röle hariç panonun üst kısmında da her daireye giden bir sigorta olur. Yüksek ihtimal o kapalı kalmıştır, ya da saatten o sigortaya/daireye giden hatta bir eksiklik var.

İdarenin elemanı gelip saati kontrol eder ve bağlantısını yapıp mühürler, sonrasına bakmaz ve kontrol etmez.

Yorumlar için çok teşekkürler.
Dün akşam elektrikçiyi götürdüm eve. Dediğiniz gibi aşağıda hiçbir problem yok. Kuralına göre elektrik bağlanmış. Daire içerisindeki sigorta panosunu söktü, bir baktık ki hiçbir kablo bağlı değil! Ev inşa edilirken kabloları sigorta panosuna bağlamamışlar.
Ustaların işçiliğine dair inancım azalmıştı. Ama artık yok oldu :)
Elektrikçi de 80 lira aldı.

Yardımlarınız için teşekkürler.

Ben soruyu anladım galiba.

Herhangi bir zamanda, Dünya'nın %50'si güneş tarafından aydınlatılır diyor internet. Gündüzü direkt bu sayıyorsak sorunun cevabı 1:1, yarısı gündüz, yarısı gece.

www.quora.com
study.com
www.quora.com
"Barring the exception of solar eclipses the earth is always exactly half in daylight and half in darkness."

yarı yarıya denebilir.
edit:kırılma vs gibi şeyleri ihmal ettim

Cevaplar için teşekkürler. Quora’daki konular beni %50 (yarı yarıya) aydınlattı diyebilirim hehe (Ben de soruyu basit tutmak için hiçbir detay eklemedim ama, aklıma gelmeyen noktalar da varmış).

Dediğin şeyi anladım. Fakat 1 seneyi neye göre tanımlamana bağlı oluyor. Şu videoda youtu.be tropical(solar) year ile sidereal year farkını anlatmış. Kullandığımız miladi takvim 1 seneyi solar year'a göre alıyor. Sidereal year ise dünyanın 1 noktadan aynı noktaya tekrar geldiği süre. Fakat bu ikisi aynı değil, çok küsüratlı farkları var.

Şimdi bu iki takvimi de günlere bölersen şöyle bir fark çıkıyor:

encrypted-tbn0.gstatic.com

Burda ise articles.adsabs.harvard.edu ortadaki paragrafı son cümlesine bakarsan 365 günde dünya 366 kez ekseni etrafında dönmüş oluyor diyor. Yani benim anladığım o resimdeki küçük açıdaki alan senin dediğin gibi güneşi daha çok almış olan alan oluyor. Çünkü sen ölçümü solar olarak yaparsın.

@kedili bisiler, açıklama için teşekkürler. Aslında ilk sorumda senin bahsettiğin karışıklığa düşmeden, ama aynı zamanda da basitçe anlatmak için özellikle “bir sene” yerine, “bir tam tur” tabirini kullandım. Ama gel gör ki, alttaki sorumda “bir sene” diye nitelendirmişim (şimdi düzelttim).

Bahsettiğin konuyu (isimleriyle olmasa da) hafiften biliyorum aslında. İşin aslı, sorduğum soruyla direkt alakalı bir şeyler okudum sanki ben eskiden. Ya bu konunun kendisi ya da bu konuyla alakalı çok değişik, ilginç (efsunlu? :P) bir durum vardı sanki (Yanlış veya gereksiz parlatılmış bir populer-bilim mevzusu da olabilir; benim uydurmam da). Neyse, çok uzattım.

Ya resim olarak yapıştıracaksın ya da Embed (E) ([] simgeli olan) olarak yapıştıracaksın.

hücre biçimlendir diyerek virgülden sonra sayı gösterme şeklinde ayarlarsanız düzelebilir

sorunu anlamadım.

dosyada -1 1 arasını otomatik yüzdeli ve virgülden sonra tek rakam olacak şekilde formatlamışsın. bir de negatif olanları kırmızıya boya demişsin. bence conditional formatting'i sil elle nasıl istiyorsan formatla o zaman düzgün çalışır gibi.

rakamlar her ay değişiyor
yüzde 100'den sonra virgül göstermiyoruz format olarak
19 tane böyle tablo var (daha detaylı) hepsini manuel kontrol etmek gerekiyor
bundan kurtulmak istiyorum

Kol değişirse sıkıntı kalmaz. Kol, gectiği yere tam oturmamaya başlar. Her pedal çevirdiğinde oynayarak üzerindeki somunu gevşetir. Ne kadar sıkarsan sık, iki pedal çevirince o somun gevşer. Kol değişince sorun kalmaz

teşekkürler. peki kol ile göbek dediğimiz yer (kolun gövdeye temas ettiği yer-aksın tam önü?) arasında mesafe şu an yok gibi. bu kolu değiştirince normale döner mi?

bu bottom bracket ya da göbek kısmının değişmesi gerektiğini söyledi birisi. o yüzden emin olamıyorum. bu bottom bracket'ın ne olursa olsun bu pedalı bırakmaması mı lazımdı?

Birbirlerine dört köşeli bir bağlantı ile geçerler. Genelde koldaki dört köşenin içi genisler. Diger uzantı başta darken, iceri doğru kalınlaşır ama bu çokaz fatkedilir. Koldaki dört köşe genişledikce, kol ileri gider, tutunmaya calışır ama matrmatiği bozulmuştur artık, milim milim oynar her pedal çevirdiğinde. Bahsettiğin karşılık bozulmaz kolay kolay. Sadece kol değişimi kurtarır.

Pedal kolunun geçtiği kare uç (adı her ne ise) baştan dibe doğru genişliyor. Bu, kol bağlantısı genişlese bile somunu sıktıkça sorun çözülsün diye. Ama boşluk artarsa, kol dibe kadar gitse bile açığı kapatamaz. Dipteki en kalın nokta bile kolu sıkmaya yetmez.

Belki de kolun da değişmesine gerek yok, sadece pedalı tutan somun/civatayı sıkmanız da yetebilir.

Boşluk yok gibi dediğin yer kol ile ayna arası mı? Ha du bir dakka sol ise sadece koldur dişli aynakol sağdaydı. Evet neredeyse boşluk yok gibi durur, yakından bi foto atsan bakarız beraber.

170 mm bir crank alarak iş halloldu. diamond shaped imiş az kalsın yanlış alıyormuşum. yeni crank'i yerine koyunca aradaki boşluk falan hepsi gitti. şimdi somununu da sıktım muhtemelen 15-20 km sonrası tekrar sıkmam gerekebilir.

bu arada olayı tekrar yaşarsam ya da yaşayan olursa diye detaylı anlatmaya çalıştım. sadece somunu sıkmakla çözülmüyor aynen rezilrusfaadam'ın yazdığı gibi yine gevşiyor çünkü orada boşluk varken bunun orada durması çok zor. hatta imkansız. 5 pound'a hallettim tüm sıkıntıyı tabi soket tipi somun sıkıcı da almak zorunda kaldım ama o demirbaş.

sağlamlıktan kastın nedir?
bu sağlam mesela. ama kesinlikle bozulmam demez.
www.hepsiburada.com

hem darbe hem de elektronik olarak iyi birşey olsun.

lacie öneririm o zaman. fiyat olarak tuzludur. profesyonel film setlerinde falan bunlar kullanılır. hem elektronik olarak hem de darbeye karşı yada yağmur, basınç, xray cihazları gibi şeylere dayanıklıdır.

www.hepsiburada.com

tv kanallarının linklerinin olduğu bir playlist bulursan izlersin. iptv aboneliği lazım veya.

izlersin ama en iyi alet xaomi 4k

linkteki cihazlar çöp alma. Daha yüksek ram ve işlemci hızına sahip modelleri alırsan ömürlük olur, senelik 100-200tl aralığında ip tv üyeliği alırsın.

Ücretsiz olanları da var ama her gün takip etmen lazım, aktif olarak linkleri vs yenilemen lazım.

www.libreoffice.org

www.openoffice.org

belki ise yarar

Draw.io kullanimi yaygin ve stencil kutuphanesi oldukca genis.

İlk tur early access gelecekti galiba. E3 Haziran dersek haziran öncesi zaten imkan yok. Sene sonuna belki early access gelir. 300 bandından aşağıya inmez TR ekibi için. çıktığı dönem döviz kuruna göre limit hayal gücümüz olur tahminimce. Konsollara gelmiyor diye aklımda kalmış ondan yeni konsolların çıkışına göre çıkış tarihini ayarlamazlar sanmıyorum.

dediğim gibi hepsi benim tahminim :) sonra aa şurada şu denmişti sen yanlış biliyorsun insanları yanıltma diye lince gelenler olur diye bir kez daha belirteyim

Youtubeda yüzlerce video var kolay bir iş aslında. Uğraşamam diyorsanız bilgisayarcıya 50 liradan fazla para vermeden değiştirin. Kapağı söküp batarya kablosunu sökecek ve m2ssdyi çıkartıp yenisini takacaksınız. baya kolay ama dikkatli olmak lazım vida falan düşürmeyin içeri sıkıntı olmaz. Normal ssd değil m2ssd sanırım ona göre alın.

2013 sonrası RAM ve SSD tümleşik ve değiştirilemez.

yani çok sağlam bir tamir geçmişin ve gerkeli ekipmanların varsa teknik olarak "değiştirilemez" denmez ama eski nesil macbook pro'lar gibi alt kapağı sök, HDD ve RAM'i çekip çıkar yenilerini tak şeklinde yapamazsın.

Ben de öyle biliyordum, bugün sahibinden'de bir macbook gördüm adam 1tb ssd eklemiş oradan yola çıktım. Ben kendim değişim yapamam ama yapabilecek birileri var mıdır diye merak ettim, yoksa satacağım cihazı, telefonumla aynı hafızaya sahip..

ankara'da izmir caddesi tarafında bu gibi şeylerle uğraşan birisi vardı vakti zamanında. ama şimdi duruyor mu, yaptığı işe ne derece garanti veriyor vs bilmiyorum.

Tam olarak soruyu anlamadım ama endüstriyel diskkere depolama yapıyorlar. Sas tipindeydi galiba en çok kullanılanı.
Asil merak ettiğiniz konu nedir? O limitleme de tahminimce Raid dir. 2 hdd nin bir tanesi diğerinin kopyası gibi bir şey (farklı tipleri var)

baya yüksek miktarda veri var nasıl sığıyor

bayağı yüksek miktarda hdd kullanılarak. Kaldı ki bir de yedeklemeler vs. nedeni ile oldukça fazla veri oluşuyor.

:)
Örnek foto. Oradakilerin hepsi tek bir disk ve o Bir sıra görünen unitelerden de bolca oluyor.


www.google.com

Datanin ebatı ile ilgili bir teknoloji yok diye düşün. Bu isim teknolojisi güvenliğinde hızında dağıtımında vs. Yoksa 3 GB ihtiyaç için minimum yine 3 GB lik diske ihtiyaç var

Goodman +1 ama o kısma girmek istemedim :)
Sonuçta disklere kaydediliyor yani

Arşiv amaçlı soruyorsan: en.wikipedia.org

eve kadar fiber geliyorsa, o fiber kablo bir gpon cihazı ile ethernet kablosuna dönüyor ve bu kablo bir telekom modeminde sonlanıyorsa buna hgw diyor türk telekom. bu arada hgw'nin açılımı home gateway

www.hepsiburada.com

İlgin için sağol. Neden bu modem? Diğerini kötü yapan şey nedir?

ikisini de kullandım bu bin kat daha iyi

size fiber modem mi lazım router mı lazım? Bu ikisi de fiber modem değil, fiber modemden alacağı bağlantıyı dağıtacak routerler.

Soruyu doğru mu anladım emin değilim ama anladığım şekli ile,
Loop en başta 1 to 2decision blok şu olacak
If i = 19.....
Else next i

işte bunu isis'te yapamıyorum

kodu yazarken tamam void setup'da değişkenler tanımlanıyor prntscr.com amavisual desing'de yapamıyorum ilk ekran görüntüsünde desicion block olmadan döngü çalışıyor terminalden 20'ye kadar sayıyor döngü içindeoraya desicion block koyup misa 19 olduğunda 13. nolu pini aktif et demek istiyorum bu sefer desicion block diyorki olmaz i değişkeni integer boolean olması lazım e boolean olursa da ben saydıramıyorum

Malesef, kullanmadığım için bakamıyorum da, yardımcı olamayacağım.

Bu işlerle uğraşmayalı çok zaman oldu ama Şöyle olması gerekiyor. Domain'in bulunduğu kontrol panelinden ana domain'e domain'i taşımak istediğiniz hosting'in name server'larını gireceksiniz. Sub-domainlere de mevuct hosting'in NS'lerini.

a kaydı oluşturmanız yeterli

(bkz: https://help.one.com/hc/en-us/articles/360000799298-How-do-I-create-an-A-record-)

NS değişikliğine gerek yok, daha zor olur.
1.Yeni hosting firmada siteyi oluşturun ve web sitesinin kullandığı IP nosunu dns panel veya teknik destekten öğrenin.
2.Eski firmanın kontrol panelinde dns yönetime girin ve www ve kök domaine ait A kayıtlarının IP'sini yeni IP ile güncelleyin.
3.Dns ttl süresi sonunda siteye erişim yeni firmadan olmaya başlar, 4 saat falan olabilir.
4.Yeni firmada eğer web siteyle birlikte otomatik açılmış bir mail hosting varsa bunu silerseniz iyi olur.

tabii ki macbook pro. her türlü tokatlar.

@jelly bear ne açıdan tokatlar? Şarj dışında sanki asus daha iyi gibi? Aynı kilodalar, aynı boyuttalar. Macbook'ta oyun oynanmıyor asus'da oynanır gibi (emin değilim bundan). Argüman varsa dinlemek isterim.

uzun ömürlülük açısından macbooklar piyasadaki en iyi laptop.
ekran kartı olarak asus'un ekran kartı pek de matah bir şey değil bu ekran kartıyla oynayabileceğiniz oyunları macbook ile de oynarsınız.

arada fm yüklerim oynarım diyorsan asus. iş yapıcam deliler gibi, icabında 6 ay makinaya reset bile atmam, kapağı kapar yoluma devam ederim diyorsan ve diğer tüm ihtimaller dahilinde macbook pro.

macbook pro 2017 deyince çok spesifik olmuyor. Ekran kartı nVidia mı Intel Iris mi?

Yine de kendi adıma konuşacak olursam havada karada macbook derim. Çünkü oyunu Playstation'da oynuyorum.

2014 Mid Macbook prom var hala taş gibi.

hocam
asus
program vs. her şeyi bulabilirsiniz
yaptıgınız işten bagımsız soyluyorum
how to do xx
diye arattiginizda windows ta programını bulursunuz ve yaparsınız

ekran kartı da cok kotu degil
oyun da oynatır
iphone cu gibi oldu su macbook cular
he ben starbucks ta oturacagim dersen olmaz

ama
iş
pc de yapilir

MacBook Pro (13-inch, 2017, Four Thunderbolt 3 Ports)
Processor 3,1 GHz Dual-Core Intel Core i5
8 GB 2133 MHz LPDDR3
Intel Iris Plus Graphics 650 1536 MB


Sistemi bu mac'in. Aslında pek oyuncu değilim, macbook'u hali hazırda kullanıyorum ve işime yarıyor. Genelde akademik işlerle uğraşıyorum. Kodlama, matlab, makale okuma yazma vb. Bir tek arada bir oyun oynamamı sağlar sanıyorum asus, onun dışında pek bir avantajı yok gibi. Mac'te pek bir şey oynanmıyor çünkü.
Bir sıkıntı da işletim sistemine alışamamış olmam mac'in. Bazı kısa yolalrı falan hala çözemedim. Bu beni deli ediyor. Windows'la büyüdüğüm için oraya çekiliyorum biraz .

Ben MacBook Pro seçerdim. Benim tercih sebebim kullanım alışkanlığı ile alakalı. Zira G5'ten beri mac kullanıyorum. Son 3 aydır hem PC hem mac kullanıyorum PC'ye alışmakta epey zorlandım hatta keşke Windows'ta da olsaymış dediğim mac özellikleri de var. Ergonomi açısından mac daha önde bence. Bir arkadaş iş pc'de yapılır demiş ama ben bütün iş hayatımda mac kullandım gayette iş yapılıyor. Şimdiye kadar bir program eksikliği ya da how to yazınca internette bulamadığımız birşey olmadı. Siz başka platform bilmiyorsunuz diye o platformlarda iş yapılmaz diye birşey yok.

Oyun deyince hangi oyunlardan bahsediyorsunuz bilmiyorum ama benim ilk aklıma gelen battlefield, Red Dead Redemption, hitman payday vb. oyunları ikisi de oynatmaz.

Witcher 3 oynanır mı Asus'ta? Oynanırsa nasıl ayarlarda oynanır?

oynanır
onedio.com

orta ayarda 30 fps diyor
1080 p de
sen ak hocam

www.youtube.com

720 p ye düşür
40 + fps de oyna

realbyteapps.com

(bkz: money manager)

Valla java çok temel bir dil kullanımı yaygın ama ben yazılıma yeni başlayan biri olarak python kullandıktan sonra hayretler içinde kalmıştım. Aynı şeyi yapabiliyorsanız neden olmasın:)

bu biraz uygulamaya göre değişmiyor mu? örnek olarak bi plot çizilecekse excel muhteşem. 1 dk içinde hazır. ama 100 plot çizilecekse artık excel 100 kat fazla zaman kaybettirecek.
ya da şöyle örnek veriym, fortran aşırı ilkel ve tuhaf bi dil gibi geliyor bana. ama dünyadaki supercomputerlar hep fortran ile programlanıyor çünkü hızlı.

python yuksek seviye dillerde hersey cok daha kolay olur, cunku bu diller arka planda bircok problemi kendi cozerler ve bu konuda yazilimim yazan kisinin hatalarini orterler veya hata yapmaya pek sans tanimazlar.

diger taraftan dil seviyesi dustukce yazilimi yazan kisiye daha cok sorumluluk verir diller, dogal olarak da daha fazla sorumluluk daha fazla hata yapma olasiligi. dilin ve calisan kodun uzerinde daha fazla sorumluluk alabilmek demek daha fazla seyi yonetebilmek, ve uzerinde kontrol sahibi olabilmek demek. yani kisaca daha fazla optimizasyon yapabilirsin, ve bu sayede daha yeni seyler uretip, daha fazla performans alabilirsin.

ornegin dusuk seviye olan assembly gibi bir dil ile kod yazarsan bilgisayarda neredeyse her seyi senin kontrol etmen demen, hafiza yonetiminden tut da, islemci mimarisine kadar her seyi senin dusunmen gerekli. ama diger taraftan en hizli calisan kodu da bunlunla yazabilirsin. yillar once c dili ile kod yazanlar java diline gectiklerinde java ne guzel dil, hem kodu hangi islemcide derledigimizin onemi yok, hem de hafiza yonetimi ile ugrasmiyoruz diyorlardi.

yani dusuk seviye bir dilden yuksek seviyeye gecince bu rahatlik hissi uyanir, yuksek seviyeden dusuk seviyeye gecince de artik her seyin kontrolu bende hissi uyanir.

Bu öyle bir soru ki, kilo vermek için günde kaç adım atmalıyım sorusuyla eşdeğer olmuş.

Veriyi nereden çekiyorsun, ne verisi çekiyorsun? Ayrıntı vermeden sana verebileceğimiz cevap işine yaramayabilir.

Belli aralıklarla ip değiştirebilirsin

Bir de firmanın apisi var daha ucuza alabilirisn

Her sitenin farklıdır kotası

Kota koymayan bile vardır hatta siteler arasında bi istatistik tutulsa %99unda ip istek limiti diye bişey yoktur. Ha sitedeki veriler önemliyse de önem derecesine bağlı olarak vardır.

Dünyadaki tüm web siteleri 7. İstekten sonra ban atar.

guru falan değilim hatta baya cahilim. benim aklıma gelen yöntem aynı kişileri bulursa a ve b c sütununa herhangi bir değer yazması. o şekilde isimlere bakmadan sadece mesela yes yazıyorsa işaretler geçersin sonra da silersin. tabii önce isim soyisim de birleştirmelisin.

edit: daha iyi cevabı ben de bekliyorum tabii.

1- once 560 kisilik listedeki ayri isim soyadlarini tek kutuda olacak sekilde birlestir
formul =A2&" "&B2
prntscr.com

2- sonra da dusey ara vlookup biliyorsan isimleri cakistirirsin.

liste ozel degilse dosyayi paylasirsan yapabilirim

Evet, neredeyse artık fiziksel film bandı kullanan sinema kalmamıştır. 5-10 yıldır dijital sisteme geçiş vardı ve belki de tüm salonlar tamamlamıştır bu dönüşümü.

Çünkü zaten filmi kopyalayıp çoğaltmak büyük bir maliyetdi, kopyalama maliyeti olmayınca düşükk bütçeli sinemacılar epey rahatlamışlardır.

Öküz gibi bir cihaz kullanılıyor yine :)

Neredeyse bir mini fırın kadar, ya da 2-3 tane pc kasasının yanyana durması büyüklüğünde.

Holywood baronlarının belirlediği ve başından beri uygulanan bir format vardı, DCM miydi neydi? Bir film ortalama 250 gb, harddisklerde geliyor salonlara.

Ama filmi oynatmak için elde o harddiskin olması yetmiyor, film dağıtıcısından anlık olarak bir şifre alınıp sisteme girildiğini okumuştum.

Sanki seans saatleri bile giriliyordu bu sistemde, hani mesai saati dışında kafana göre oturup izleyemiyorsun sanırım sinema sahibi olsan bile.

DCP.

Video dosyası değil, photojpeg yani her saniye için 24 fotoğraf dosyası + ses + altyazı dosyaları var harddiskte.

Google henüz bir adım atmadı ama atsa atsa telefon kurulurken hangi tarayıcıyı, hangi harita uygulamasını yüklemek istersiniz gibi sorularla prosedürel seçim soracaktır. Sorun google'ın bunları kullanıcıya sormadan default yüklü sunmasıydı. Servisler olmayacak gibi bir sorun yaşanmaz.

Yani "Google servisleri bundan sonra gelecek telefonlarda henüz iptal olmadı, sadece Google bunun böyle olabileceğini üreticilere duyurduğunu söyledi" mi diyorsunuz?

tr.euronews.com

Öyle düşününce gerçi evet Google kesin bir adım atmamış sadece "sataram köyü haa" demiş gibi de duruyor ama o günlerde gündemde olunca ben daha kesin bir durum var ve çözülmesini bekliyoruz gibi düşünüyordum, hala da öyle düşünüyor gibiyim emin olamadım

O haberin üstüne gelişmeler yaşandı. Google aba altından sopa gösterdi ama yemedi, ceza geldi. İlk paragrafa evet. Aksi karar çıkarsa mesaj atarsın telefonun parasını ben öderim.
(ödemem)

değerlerin number format'ının farklı olmasından kaynaklı olabilir.

number format home sekmesinde wrap text ve merge & center'ın sağ tarafında yer almaktadır.

evet formatlar farklıymış düzelttim, nolur nolmaz diye formülü de silip baştan yazdım ama yine olmadı.

hücrede yazan değerin sonunda boşluk kalmış olabilir mi? öyle olunca eşleştirmiyor.

N/A veren hücrelerin arama değerini tekrar yaz. Sorun ya o hücrenin formatında ya da başında/sonunda boşluk var. Tam eşleşme olmayan yerde n/a hatası olur.

valla çözemedim boşluk yoktu büyük ihtimalle format problemi ama yapacak bir şey yok teşekkür ederim.

vga to hdmi dönüştürücü ile hdmi to vga dönüştürücü farklı şeyler, iki yönlü çalışmazlar.

anlatımınızdan böyle bir sorun olup olmadığını tam olarak anlayamadım ancak böyle bir durum söz konusu olabilir.

vga to hdmi dönüştürünün micro usb girişi vardır, besleme yapmadan bazı standartlar çalışmaz. besleme yapıp tekrar deneyin.

@cern PC hdmi çıkışı var, monitörde vga girişi var. aparat hdmi gelen görüntüyü vga ya çeviriyor. uzun zamandır başka aletlerle kombin olarak kullandığımdan alet doğru bir alet onda sorun yok.

@konetsu bu kısımda sorun yok :)

@tears sanırım vga->hdmi yazdım diye bu cevaplar geliyor sanırım doğru ifade edilişi hdmi->vga. aletle ilgili bir sıkıntımız yok. normal hdmi pc

Yenileme hızlarıyla alakalı olabilir mi?

@john olabilir buna dair ne yapabilirim? bir önerin var mı?

Çözünürlüğü ayarlarken yenileme hızını da değiştirip deneyebilirsin. Yanlız dikkat et görüntüyü görüp eski haline getirebileceğin ayarlarda olsun.

Renkler farklı değil mi? Mavi kırmızı diyelim mavileri bir arada kırmızıları bir arada bağlayıp takınca atmaz eğer başka bir arıza yoksa.

duylardan çıkan çiftleri birbirine bağlamaman lazım atar tabii. 3 duydan çıkan mavileri duvardan gelen maviye kahveleri kahveye bağlayacaksın.

edit: tabii bu şekilde hepsi aynı anda yanar. farklı farklı yakmak istersen işlem farklı.

Keşke bir foto da koysaydın, daha kolay anlardık.

Şimdi benim tam olarak anlam veremediğim 3 duyun da 3 ayrı hattı olması, bunların içeride üretici tarafından bağlanıp dışarıya bir ya da iki hat olarak çıkarılması lazımdı. Hani iki konumlu anahtar ile (komütatör) istersen iki ampülü istersen bir ampülü yakabil diye.

Neyse, diyelim ki doğru anladık, 3 ayrı duyun da iki uçlu 3 ayrı kablosu dışarıda.

Bu 3 ayrı çifti paralel olarak bağlayıp tek bir çifte düşürdüysen 3 ampül birden yanmalı.

Sigorta neden atıyor peki?

Düşük bir ihtimal ampüllerden birinde kısa devre var, ampülleri söküp boşken bir dene.

Büyük ihtimal ise bağlantıda bir hata var, dıaşrıda eline gelen 3 ayrı çift kablodan biri içeride bir şekilde kısadevre yapıyor.

Tek tek dene önce, hatalı olanı bul. Hatta bağlantı tasını açıp foto at, içine bir bakalım beraber.

(git:www.youtube.com )

Tavandan gelen tek cift kablo varsa normalde 3 ampulun fazlarini birlestirip tavandaki 2 kablodan birine, 3 ampulun notrlerini birlestirip tavandaki 2 kablodan ikincisine takman sorun olmamasi lazim.Sigortalar atiyor demissin.Tarifine gore tek sigorta atmali.Atan sigortalar derken neyi kastediyorsun? Normal bu lamba hattinin tek sigortasi mi atiyor yoksa kacak akim rolesi mi atiyor?

etc altında "letsencrypt" klasörü var mı?
"certbot renew" komutu çalışıyor mu?

certbot renew çalışmıyor, certbot yüklenmemiş.

certbot yüklemeye çalıştığımda da apachenin baktığı yerde bi site olmadığı için (yukarda anlattım rootu farklı koymuş) certificate yenileyemedim

/etc/letsencrypt/live/blabla.com diye bir klasör var. renewal klasörünün içi boş gözüküyor.

normalde bizim sunucuda yenileme prosedürü şu şekilde:

Renewal dizinine geliyoruz
cd etc/letsencrypt/renewal

Nginx'i durduruyoruz
sudo service nginx-sp stop

Yenileme komutunu veriyoruz
sudo certbot renew

Nginx'i yeniden başlatıyoruz.
sudo service nginx-sp restart

Renewal klasörünün içinde de "siteadresi.com.conf" şeklinde dosyalar var, dosyanın içeriği de aşağıdaki şekilde:

# renew_before_expiry = 30 days
version = 0.31.0
archive_dir = /etc/letsencrypt/archive/siteadresi.com
cert = /etc/letsencrypt/live/siteadresi.com/cert.pem
privkey = /etc/letsencrypt/live/siteadresi.com/privkey.pem
chain = /etc/letsencrypt/live/siteadresi.com/chain.pem
fullchain = /etc/letsencrypt/live/siteadresi.com/fullchain.pem

# Options used in the renewal process
[renewalparams]
authenticator = standalone
account = 96186e23*****************6e82ed77
server = acme-v02.api.letsencrypt.org

yenileme komutu renewal dizini haricinde çalışmıyor.
belki bir fikir verir diye yazdım.

şuan force ile yeni certificate'ler oluşturdum.

drwxr-xr-x 2 root root 4096 Nov 22 16:08 blabla.com
drwxr-xr-x 2 root root 4096 Feb 20 17:56 blabla.com-0001
drwxr-xr-x 2 root root 4096 Feb 20 18:45 blabla.com-0002

olarak oluştu.
hala 22 kasımdaki sertifikayı görüyo yalnızca. yeni oluşturduklarımı takmıyor. certificate tarihin geçti diyor. çıldırmanın eşiğine geldim gibi.

yav bu certbot olmadan nasıl kurmuş ya. gerçekten çıldırıcam.

certbot yükledim, yeniden certificate yükledim ama görmüyor.
certbotsuz nasıl yüklediyse onunkini iptal etmem gerkeiyor ama nereye tanımladı bu acab.a aklımı yitircem

muadil bakın isterseniz çünkü kartuş dolumu sağlığa zararlı.

bildiğim kadarını yazayım. samsung telefonlara imei kaydı biraz muamma. bi şekilde imei kaydı yapılıyor ama telefon güncelleme almıyor.
server üzerinden yapanlar var 500 TL gibi ücrete onların güncelleme aldığını söylüyorlar.

temiz bi imei kullanırsanız imeiden kapanma riski yok. sanırım fabrika ayarlarına döndüğünüzde imei sıfırlanıyor.

8500tl hepsiburada'da
imei kayıtlısı 6000 tl mi yani?

6000tl telefona ödeyip, telefonun açılıp boot menüde işlem görmüşünü almak benim pek aklıma yatmıyor.

o paraya kayıtlı adam akıllı bir cihaz alın en azından.

ikinci el ve yasal yollardan kayıtlanmış almak çok daha mantıklı.

hocam burada 2 mevcut terim vardı. en azından ben en son bu işlerle ilgilenirken öyleydi :D biri rms diğeri pmpo. rms değeri gerçek değer. yani 50w rms gücü olan bir hoperlörün pmpo değeri 1000w olabilir. buradaki pmpo değeri peak değer. anlık yükleme değeri yani. gerçeği aslında yansıtmıyor. alacağınız ses 50w gücünde oluyor. işte bazen ürün koduna veya ürün adına böyle 1000w yazıp 1000w lık bir ürünmüş gibi satıyorlar. pmpo değeri de cidden 1000w ama rms değeri işte 200w mesela. böyle bir şey var gibi geldi.

rms degeri o hoparlorun surekli kullanimda dayanabilecegi gucu ifade eder. diger peak watt degerleri de anlik yukselmelerde dayanabilecegi gucu ifade eder. 25 watt rmslik bir 2+1 ile yarim seste evi inletirsiniz, komsulariniz rahatsiz olur ve etrafla araniz bozulur.

30 cm capli sub wooferlarin ust segmentleri bile 200 watt uzerinde bir rms'ye sahip degildir. size tavsiyem cok wattlara takilmadan ses kalitesine odaklanmaniz. 1000 wattlik sistem de alsaniz insan kulagi icin bir kac duzine watt fazlasi tamamen kullanissiz, kalitesiz ve gereksiz.

konunun aman aman uzmani degilim ancak biraz arastirirsaniz dediklemrime paralel seyleri siz de dusuneceksiniz.

Pratikçe söyleyeyim, anlayamazsınız, çünkü bu ürünleri satanların amacı ürün boyutu, çıkış gücünün tipi (rms/pmpo) gibi bilgileri gizleyerek kafanızı karıştırmak. Mesela 3 nolu ürünü aratıp daha detaylı özelliklere bakarsanız elektrik tüketiminin 115 W olduğunu göreceksiniz ki bu da en fazla 2x40 W RMS civarı ses verebilir demek. Ses sistemi alırken ses gücü hakkında fikir sahibi olmak için hoparlör boyutlarına ve RMS değerine bakmak gerekir. Bu bilgi yoksa ürün işimi görecek bile olsa o satıcıya/üreticiye güvenmem ve birşey almam.

"ikisi de eşit boyutta sürücüye sahipken"

Bu kanıya nasıl vardınız? Üçününde amfisi farklıdır, hoparlörlerine uygun güçtedir.

Watt değerleri piyasada her zaman abartılı yazılır, denildiği gibi pik değerler yazılır sanki sürekli o gücü verebiliyormuş gibi.

3. ürünün kullanım klavuzunu kurcaladım merak edip, ısrarla rms değeri olarak 2x475 watt yazmışlar. Fakat 3 ohm değerde bunu verebiliyor, ev sistemleri için ideal olan 8 hadi bilemedin 6 ohmdur.

Fakat en dikkat çekici olanı THD oranını %25 vermişler, yani istenmeyen gürültü oranı %25, çok büyük bir oran bu. Orta kalite ürünlerde bile %10 civarındadır.

Özetle dinlemeden karar verilmez, ve gerçek RMS 50 watt olan 8 ohm bir sistem evde bomba gibi patlar. Dinlemek için müstakil eviniz olmalı.

Eşit boyutta demişim, eşit güçte dememişim. Boyutları 6.5”
inç çünkü.

Eşit boyut sürücü diyince güç kaynağı/anfiden bahsediyorsun sandım.

Hoparlörler aynı ölçüde olsa da bobin sarım omajı (ohm) ve bobin gücü eşit olmayabilir.

Mesela 20 cm 50 watt bir hoparlör olabileceği gibi 15 cm 80 watt hoparlör de olabilir.

bu watt isinde degisik veriler kullanip millet yaniltiyorlar. hayvan gibi bilmem kac bin wattlik hoparlor aliyorsun bombok sesi oluyor. ben bu konularda ultra cahil biri olarak soyle yapiyorum artik, tartiyorum hahah. eger kucuk, agir ve pahali bir hoparlor ise kesin sesi iyidir. eger buyuk, hafif ve ucuz ise sadece goruntu var onda, uzak durmak lazim.

Bkz: jump cut

videoyu izlemedim de otomatik yapan program duymadim hic. Cogu insan istemedigi yerleri tek tek keser ancak el aliskanligi oldugu icin cok uzun surmez, bu amacla kullanilacak editing programlari basit seyler zira.

otomatik yapan bir program yok. oturup başına kesiyorsun. hot potato'nun dediği gibi el alışkanlığı olan biri yani editör, kurgucu vs biri için iş değil. gözü kapalı 10 dk'da yapar. ben de editör'üm ordan biliyorum.

kvm

dosyaların şifreli haline mi erişmek istiyorsunuz yoksa önceki hallerine mi?