[]

yurtdışına nasıl kaçılıyo? yakalanınca ne oluyo?

benim iki dayım da denizci. bi tanesi daha 17'sinde mi ne gemiye gidip amerika'ya kaçtı. orada 1 sene falan yaşayıp kanada'ya geçti galiba. 12-13 yıldır kanada vatandaşı.

diğeri hiçbi sebep yokken ingiltere'de inmiş gemiden, tanıdığı falan varmış onun yanına yerleşmiş inşaatlarda çalışmış. sıkılınca demiş ben gidecem türkiye'ye. ama parası yok. tekmelesinler diye polise falan gitmiş demiş ben kaçağım hadi beni sktir edin. adamlar iplememiş. konsolosluğa gitmesini söylemişler. ahah.

bu kadar kolay mı lan? bi şekilde kaçtıktan sonra orada yaşamak yerleşmek falan sorun olmuyo mu hiç? kimse sen kimsin nesin demiyo mu?

 
ülkesine göre değişir. kanada falan daha mülteci dostu ülkeler ama mesela almanyada, avusturyada böyle bir durum olsa sınırdışı ederler direk.


  • fayfim  (30.11.14 17:55:22) 
ulan şerefsiz almanya. bana istisna şeyapmazlar mı acaba ya. almandan çok almancıyım ben eminim hiç yabancılık çekmem. gece 3'te bomboş caddede kırmızı ışığın yeşile dönmesini beklerim, geçmem.


  • pescador  (30.11.14 17:56:52) 
ABD gibi ülkelerde farkedilmezsin. Zaten onlarda mültecilerin gelmesini ve piyasada bulunmasını istiyorlar. Benim de bir tanıdığım kaçak olarak gitti ve bebek bakıcılığı yaptı. Yaşama ve yerleşme standartlarına bağlı. Kaçak olduğun için eğitim gerektiren işleri yapamazsın, diploman falan filan varsa onları unut. Yapacağın işler inşaatta amelelik, bulaşıkçılık, hamallık falan filan. Yakalanırsan eğer direkt sınırdışı edilirsin. Sınırdışı edilirsen bir daha o ülkeye ve hatta başka ülkelere giremeyebilirsin. Daha önce böyle vukuatı olan birini kim alır ki ülkesine? Ortadoğu belki alır. Bkz: Türkiye-Suriyeliler.
Bu arada dayın kaç yaşındaydı o zaman bilmiyorum ama eskiden zaten vize denen bir şey yoktu ki? istediğin yere hemen gidebiliyordun.

  • secilmis uye  (30.11.14 18:27:52 ~ 18:28:46) 
hatırlarım almanyadayken sanırsam isviçre sınırından bir ayı (gerçek ayı) girmişti ülkeye, ülke gündemine oturdu ve 3-5 gün boyunca helikopterle takip edildi, her gün haberlerde idi. İnsan girse düşün ne olur :)


  • e_rsin  (30.11.14 18:44:36) 
[]

hiç tanımadığınız birine ne hediye alırsınız/alabilirsiniz?

ya ben bu duyuru hediyeleşmesine katılmak istiyorum aslında hoş olur ama ne hediye alacağımı bilemediğim için girmiyorum. ilkokulda bi' kız arkadaşın doğumgünü vardı, nasıl oldu bilmiyorum ama beni de davet etmişti. önümüz kış diye anacağızım güzel bi bereli atkılı eldivenli takım almıştı, cidden çok beğenmişti kız. sonra yakın bi arkadaşıma sevgilisiyle çay içmelik 2 tane kupa almıştım o da değişik güzel bi şeydi. ama bunlar tanıdığım insanlardı. şimdi tanımadığım, zevkini bilmediğim birine bere ya da kupa almak istemiyorum.

hiç tanımadığınız birine siz olsanız bu tip bir organizasyonda ne alırsınız? karşıdakinin hoşuna gitsin, klasik, almış olmak için alınmış bi hediye olmasın istiyosunuz tabii. kitap parfüm falan demeyin sakın, ben düşünürken bile utanıyorum sjhfsjk


 
"Hic tanimadigim birinden ne gelse hosuma giderdi?" diye dusunurum.


  • delifaruk  (30.11.14 15:54:17) 
yoo niye? ben kendim forma gelse havaya uçarım. adama/kadına forma mı alcam şimdi?


  • pescador  (30.11.14 15:55:21) 
entrylerine/duyurularına bakar hakkında biraz fikir edinmeye çalışırım ona göre hediye seçerim. bu kişi ekşiden değilse facebook, twitter, instagram gibi hesaplarına bakarım.


  • legolasin son oku  (30.11.14 15:58:37) 
mesaj atıp ne alırsan mutlu olacağını sor ya da ilgi alanlarını öğrenebilirsin. ben olsam bana hediye alacak kişi bunları sorsa ona bırakırdım. sonuçta beni tanımayan bir insan, ne alırsa alsın benim için kıymetli olur. hiç tanımadığın bir insan için emek veriyorsun, uğraşıyorsun, zamanını harcıyorsun, bu çok güzel birşey. bana hediye verse tanımadığım biri o hediyeyi ömrümün sonuna kadar saklarım.


  • rock n roll  (30.11.14 16:00:52) 
bu duyuru salt amacını 3. giri ile tamamlamışa benziyor. çekiliş sonucu yapılacak ilk şey çıkan kişinin duyurularını incelemek olacaktır. yazar burda "forma istiyorum ben"'i meşru bir şekilde göze sokabilmek adına bu uğraşlara girişmiş muhtemelen.


  • vonkhar  (30.11.14 16:01:13) 
@vonkhar, SİZİİİİN İÇİNİZ FESAT İÇİNİİİZ. yok ben ne alacağımı bulamazsam katılmayı bile düşünmüyorum. duyurudan kimsenin de 150 lira verip bana yurtdışından forma alacağını düşünmüyorum açıkçası. gerçi icemint alır ama doğumgünümde artık o da. duyuru hediyeleşmesinde ufak tutmak lazım.


  • pescador  (30.11.14 16:04:19) 
erkekse;

temizlik-bakım falan çantası. bütçeye göre içinde diş fırçası, diş macunu, diş ipi, tıraş losyonu, tıraş köpüğü, tıraş bıçağı, duş jeli, kese... gibi şeylerden olur işte.

kadınsa;

boku yedik. hiç bi fikrim yok.
  • dusmanimizkindirbizim  (30.11.14 16:07:54) 
Ben de tam "Bir ay içinde bu tür duyurular çoğalacak" diyecektim ki, tam da bu konu ile ilgiliymiş. Normalde duyuruları karıştırıp ne sevdiğini bulabilirim de, aktif olmayan kişilerden biri çıkarsa cinsiyete bağlı biraz. Kadınsa biraz düşüncede kolaya kaçıp, östrojenin sevdiği şeylerden alabilirim; minik minik parfümler, sabunlar, mumlar. Onlardan güzel bir sepet olabilir. Ama erkek çıkarsa ne yapabileceğim konusunda bir fikrim yok. Birkaç arkadaşa danışacağım.


  • aychovsky  (30.11.14 16:08:02 ~ 16:10:20) 
erkekse zippo hand warmer (malum kış) kadınsa boyner'den 75 tl'lik hediye çeki :)

edit: tanımadıgım birine alacağım hediye limiti maksimum 75 tl'dir. hoşlandığım biriyse 150, aşıksam 250.
  • halitkin  (30.11.14 16:46:05 ~ 16:47:19) 
Kardeş merhaba.. umarım sana ben çıkarım, yolladığın şeyin içine samimi bir mesaj ilistirsen bana yeterdi çünkü.. Hatta sadece samimi bir yazı bile yetebilirdi bana.. Ama sen yine de karşındakini düşünmeden yap bir şeyler.. Eğer beğenirse güzel bir muhabbet olur belki aranızda, beğenmezse de siktir et pezevengi :))


  • sustum  (30.11.14 18:40:54) 
[]

bi boy sorusu da benden ama daha değişik

boyum 1,78. anam 1,70 babam 1,75 olduğu, yıllarca basket oynadığım için "lan niye daha fazla uzamadı" dediğim oluyor arada ama genel olarak memnunum, yani boydan yana hiçbi sıkıntı yaşamadım şu an.

ama ben kendimi hala küçük buluyorum. mesela geçen marmaraydan indim, karşıdan bi tane adam geliyo. baktım böyle kestim biraz yani bildiğin adam. boylu poslu. dedim bunun boyundaysam ben de demek ki iyiyimdir. yan yana geldiğimizde gördüm ki adam omzuma geliyo.

sizde de var mı böyle bi şey? yani ben kendime alıştığım, kendimi dışardan göremediğim için mi kendimi hala el kadar hissediyorum acaba yoksa harbi boyum mu kısa? ama kısa da değil lan 1.78 işte yani uzun değil eyvallah ama orta?

gerçi duyuruda bu tip sorular açmak tehlikeli, geçen "tipim de düzgündür" dedim buff geldi yoo çirkinsin kusura bakma yazdı aq o günden beri ara ara ağlıyom özgüvenimi kaybettim

 
Buff özür dile şu çocuktan amk, ayıptır, günahtır, pescador da bu vatanın evladıdır.

Zayıfsındır, kambursundur falan. Ondan olabilir?
  • bugunku antremanda goz dolduran futbolcu  (30.11.14 14:00:18) 
aynen öyle. o biraz da duruşla vücutla vs. alakalı ya. mesela tom cruise filmleri ile büyüdüm en sevdiğim oyunculardan biridir 1,72 boyu var ama hiç öyle görünmüyor. heheheh cüceye bak lan dediğimi hatırlamıyorum eminim diyen de yoktur pek.


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (30.11.14 14:00:21 ~ 14:02:09) 
Aha pescador'u da report edelim tekmeyi vursunlar :P

20 yasina kadar oluyorduda 20'den sonra dikkat etmemeye basladim. He uzun boy istemez miyim, hala isterim. 50 Yasinda da isterim. Takim elbise bile ayri bir yakisiyor uzun boya.
  • delifaruk  (30.11.14 14:00:41) 
sorun sende. ben 174 üm hiç kendimi kısa hissetmedim. türkiye bu tarz boydakiler için 170-180 için nimet nimet. Hollanda'ya git gör. Ben gittim gördüm. En kısa hatun 185 mk :D türkiye'de 170 kıza uzun diyoruz :D


  • secilmis uye  (30.11.14 14:03:01) 
@futbolcu, ya abi özür dilese n'olur, KaLP KıRıLMıŞ BiR KeRe... başta takmadım bi şey hissetmedim ama ertesi gün falan vurdu yalan değil. yani hayatımda ilk kez bi kadından "yoo çok da şey değilsin yani tipin iyi değil hiç o konuda gaza gelme" minvalinde bi' laf duydum. buff da zaten utana sıkıla söyledi öyle çat diye "neren yakışıklı be salak" tarzı söylemedi ama olsun oraya getirdi işte lafı, hayır tipi değiştirsem değişmiyo kıza bi şey desem ne dicem kaldım öyle mal gibi aynaya bakıp üzülüyorum arada.

@proletarier, evet ya haklısın duruş kısmı sakat bende. emmi gibiyim o yüzden ufak tefek bi herifmişim gibi geliyo bana.
  • pescador  (30.11.14 14:03:54) 
secilmis dogru diyor, Hollanda'da olsa sokaga cikmazsin. Hem de her 5 erkekten 4'u yakisikli maasallah. Daha ulkeye girerken hayatimda en yakisikli pasaport polisini gormustum:)
2-3 sene sonra pek aklina takilmaz bunlar.

  • delifaruk  (30.11.14 14:06:55 ~ 14:39:21) 
@pescador, sen küçük durmuyorsun ki. hatta irice sayılırsın. muhtemelen de 30 yaşına kadar öyle görüneceksin. senden biraz daha uzun olan arkadaşların kadar irice algılanacaksın hep. saç şekli, üst-vücut iriliği vs veriyor o algıyı.


  • dusmanimizkindirbizim  (30.11.14 14:15:50) 
@dusmanimizkindirbizim, sen kimsin o.O


  • pescador  (30.11.14 14:16:45) 
@pescador

bi dost.
  • dusmanimizkindirbizim  (30.11.14 14:17:42) 
boy konusunda karşıdan gelenlerde yanıldığım oluyor evet. boydan yana sıkıntım yok neyse ki. karşıdan birisi geliyor mesela. adama bak ne uzun diyorum 190 civarı bekliyorum aynı boyda çıkıyoruz. arkadaşlarım da söylüyor bana zaten uzaktan bakınca uzun duruyorsun diye.

boyun kısa değil ortalama denilebilir. uzun da değil kısa da değil yani
  • metalika  (30.11.14 14:36:09) 
Ya bende de öyle, neden bilmiyorum. Gerçi tam tersi oluyo bende sanırım. Bi kız görüyorum, karşıdan geliyo ya da günlük hayatta tanıdığım, takıldığım inanlara uzaktan bakıyorum; uff diyorum ya fiziğe bak, keşke boyum böyle olsaydı. Sonra yanyana geliyoruz, anam o da ne! Aynı boydayız!
Halbuki o 1.70 duruyor, ben 1.63... Bunun sebebini gerçekten anlayamadım. Benden zayıflar desem; değil. Çoğu benden bikaç kilo daha ağır olduklarını söylüyor. Ben fit değilim desem, değil. Omuzlarım da geniştir. Bilmiyorum :( Bazı insanların bacakları ekstra ince ya da boyumuz aynı olsa bile ekstra uzunlar. Ya da mesela popoları az olan insanlar da daha uzun duruyor. Böyle farklar var sanırım. Benim vicüdüm orantılı ama bazı insanlardaki o orantısızlık, dışarıdan bakınca daha güzel gözükmelerine sebep olabiliyor.

Bi de giyim kuşam, duruş ve yaşla birlikte vücudun oturması konularının da ilgisi var.
  • pandispanya  (30.11.14 14:48:30) 
[]

islam öncesi iran'ı anlatan bir film veya belgesel?

önerir misiniz? şimdi ben normalde bu batı delisi, affedersiniz alman sokağa sçsa "bildiği vardır, almansa doğrudur hocam" diyecek tipte bi herifim yalan yok. doğuya dair pek az şeyi severim. ama bu iran'a daima çok derin bir sempati, saygı ve sevgi duymuşumdur. bi zamanlar böyle bi ülke olmadıklarını biliyorum.

o zamanlarla, bu zamana nasıl geldikleriyle ilgili şöyle öğretici bir film ya da belgesel önerebilir misiniz? ya da iran'la ilgili herhangi bi şey?

olm ben böyle şeylere çok üzülüyorum ya. adamlardaki kültür mirasına bak, tarihlerine bak. bi de şimdiki hallerine bak. ondan sonra insanlar niye islamofobik. dünyanın en efsanevi medeniyetlerinin kurulduğu topraklarda şimdi kadınların gülmesine falan hoş gözle bakılmıyo amk. he islam'ı bence de çok sevmeliyiz.

 
  • aritmetik iyi kuslar pekiyi  (29.11.14 19:09:24) 
persepolis


  • isadora  (29.11.14 19:14:33) 
ben de şöyle yapayım: www.youtube.com


  • icemint  (29.11.14 19:15:13) 
@icemint, sağol ama bu yaptığın terbiyesizlik ya dublajlı film linki vermişsin hiç mi utanmıyosun


  • pescador  (29.11.14 19:16:54) 
www.imdb.com persepolis aradıgın tam anlamıyla bu gibi


  • spadæs  (29.11.14 19:22:32) 
cafer panahi filmlerini tavsiye ederim. offside mesela, tribüne kacak girmek isteyen bir grup kadinin hikayesini anlatiyor. malum, iran'da kadinlarin stadyuma girmesi yasak.


  • atmaca.ged  (29.11.14 19:23:13) 
üzülmeye gerek yok.

irandaki egemen güçler sallantıda. muhalefet legal ve illegal yollardan büyümeye devam ediyor.

yani önümüzdeki dönemde islam bataklığından kurtulma ihtimalleri var.
  • kosun lan mevzu var  (29.11.14 19:27:36) 
şahları da vururlar'ı okursan o da bi fikir verir kafanda oturmasına o dönemin/değişmenin.

yağ gibi zaten kitap, 1 saatte okursun.
  • dusmanimizkindirbizim  (29.11.14 19:28:22) 
Persepolis diyecektim demisler. Circumstance vardi heralde bir de.


  • delifaruk  (29.11.14 19:31:24) 
persepolis demeye gelmiştim benden önce söyleyenler olmuş. şahların şahı diye bir kitap var geçiş dönemini güzel anlatıyor.


  • kuzey li  (29.11.14 19:45:23) 
@kosun lan mevzu var,

(bkz: ay hadi inşallah)

peki memlekette ne oluyor ne bitiyor bunu takip edebileceğimiz güvenilir bir kaynak var mı ingilizce veya türkçe? bir koldan biz bir yandan iran yardırsak ne güzel olurdu. giderdi allah mallah hep :(
  • pescador  (29.11.14 19:57:59) 
قبل از انقلاب ایران
yaz youtube'a devrim öncesi iran demek bir sürü video çıkıyor. bir fikir sahibi olursun

  • slavophilia  (29.11.14 23:26:02) 
  • kosun lan mevzu var  (30.11.14 21:05:25) 
[]

doktora hocam demek çok mu garip ya da barzoca?

geçen teyzemle konuşuyodum. anlatıyorum bi şeyler. DEDİM HOCAM HOCAM tarzı bi şey söyledim ona. gülmeye başladı. hocam mı diyosun kadına dedi. he dedim niye güldün bu kadar. "o ne öyle, doktor hanım denir. kürtler der hocam diye" dedi. hümanizler ağlamasın hemen, eniştem has kürttür yani kürtleri sevmediğinden küçümsemediğinden falan demiyo.

ama bana garip geldi ya üzüldüm. ne var ki hocam demekte? doktor kadın? bana daha samimi geliyo. doktor hanım ne öyle uzak uzak. benimki hem saygılı hem de daha samimi geliyo bana. çok mu öküzce bi şey ki bu?


 
yok ya ne garip olacak. benden daha çok sey bildiğini ve saygı göstermem gerektiğini düsündüğüm, ilk kez konustuğum kadın ya da er kisiye ben de hocam derim. ama resmi bi konusmaysa yemez tabii. o zaman argo kaçar.


  • ufukcel  (29.11.14 17:29:16) 
ben tıp öğrencisi olduğum için hocam diyorum konuştuğum bütün doktorlara, ama hepsi öğrenci olduğumu bilmediği halde 'hocam ne alaka' diyen veya ima eden olmadı. doktorluk da eğitim gerektiren bir iş olduğundan 'hocam' denmesini tuhaf karşılamıyorlar diye düşünüyorum.
bir de, kürtleri bilmem de doğulular (ben de doğuluyum), 'dohtor beg' gibi konuşur ama 'hocam' demek o tarafa özgü değil diye biliyorum:)

  • vizdilva  (29.11.14 17:29:26) 
o bana sen diye hitap ederse ben de sen diye hitap ediyorum gıcıklığına. yoska doktor hanım/bey diyorum ben de. hani böyle profesör falansa hocam derim de normal doktora hocam demek bana da garip geldi. belki de değildir bilmiyorum.


  • bugunku antremanda goz dolduran futbolcu  (29.11.14 17:29:55) 
doktora hocam deme alışkanlığı akademik ünvanı olan hekimlerden geliyor. Bu arada hastane içinde de hemşireler vb. hocam diyor.


  • microfiction  (29.11.14 17:31:46 ~ 17:32:03) 
olsun ya ünvanı olmasa da olur ben çok saygı duyuyorum dottorlara. acayip severim. benim hocam deyişim daha bir anlamlı o yüzden. kafam çalışsa tıp okurdum hatta.


  • pescador  (29.11.14 17:34:16) 
dünyadaki her insana hocam diyebilirsin, çok normal. evet odtülüyüm.


  • rygard  (29.11.14 17:34:46) 
doktor yadırgamaz hatta kendi içlerinde çok kullandıkları bir seslenme biçimi.


  • kuzey li  (29.11.14 17:52:51) 
bende de öyle bir alışkanlık oluştu son senelerde. doktorum profösör olduğu için hocam demek uygun geliyordu, sonrasında bütün doktorlara hocam dediğimi fark ettim, ağız alışkanlığı gibi bir şey. garip karşılayan olmadı.


  • hayat aklini konusacak bir filozof uret  (29.11.14 18:19:36) 
eski köye yeni adet getirmeyin, türkiyede profesörlere, üniversitede hocalik yapanlara, doktorlara hoca denir. normalde okullardaki ögretmenlere de hoca denebilir, agiz aliskanligidir ögreten kimseye hoca demek, güzeldir, hostur.

yurt disinda herhangi üniversite hocasina, prof olmasa dahi, profesör denmesi gibi.
  • serabetan  (29.11.14 18:26:13 ~ 18:31:23) 
hem doktor hem de ünide hocaysa prof,doç filansa hocam denir


  • isadora  (29.11.14 18:30:16) 
Ben herkese hocam diyorum, öyle sadece phd olanlara değil, asistan abla abiler de hocamdır. Bana da hocam diyorlar bazen ki daha öğrenciyim, bana niye hoca dedi bu iyy barzo demiyorum. Hoş bir şey. İşimiz bu zaten, etimolojik kökeni de öyle. Doctor, docent diye latince de gitsen, hekim, hikmet diye de gitsen sonu bilgiye ve öğretmeye çıkar.


  • Lim5  (29.11.14 18:43:38) 
Çok normal , hastanede çalışan ya da öğrenci herkes dr lara hocam der . Hastalar da çoğu zaman hocam der


  • lilidance  (29.11.14 19:33:44) 
halan tam bir kürt

not: ırkçıyım
  • calzoncillos  (29.11.14 21:14:46) 
ben pratisyen hekim amirime bile hocam diyodum. bana da işyerinde hocam diyolar :D hocam hoşuma gitmiyor değil ;)


  • la noix  (29.11.14 21:17:49) 
doktora hocam demek sıkıntı yaratacak bir şey değil bence.


  • basond  (29.11.14 21:18:00) 
denir tabii, bunun tabi olunan milletle alakası yok. saygı duyduğunu belirtir en başta bu hitap. çok daha ilgincini söyleyeyim, yüksek lisans yaptığım okulda stajyer öğrenciler, hatta görevli memur bile hocam derdi ki sadece bir öğrenciydim. insanın bi hoşuna gitmiyo değil gerçi ^^


  • devilred  (29.11.14 21:25:14) 
[]

galatasaray'ın şu anki durumu nedir?

yahu bizim zaten yıllardır borcumuz yok mu? her kulübün var? şu an neden "cimbom'u çok kötü günler bekliyor" edebiyatına başlandı tekrar? geçtiğimiz yıllardakinden farkı ne bu sefer?




 
www.aljazeera.com.tr

uğur meleke'nin yazısının ilk bölümü takımdaki maaş yükünü, ekonomik durumu burak+selçuk ve sneijder üzerinden anlatıyor.

geçen sene şampiyonlar liginden gelen para kulübe nefes aldırdı fakat bu sene şampiyonlar ligine kalamama tehlikesi de var
  • freebird5406_2  (29.11.14 14:08:45) 
medya işte
o an birilerinin işlerine gelen neyse ona dikkat çekiyorlar

  • velhasilkelam  (29.11.14 17:01:20) 
[]

yunan istanbul'a konsantinopolis deyince kızıyoruz ama

biz skopje'ye üsküp diyoz, alexandropoli'ye dedeağaç diyoz? niye? farklı şeyler mi bunnar, benim gözden kaçırdığım bi detayı mı var? yoksa hıyarlığımızdan, ikiyüzlülüğümüzden mi yapıyoz?




 
işimize geldiği için tabi ki.
"biz yapınca fetih, onlar yapınca işgal" mantığı da aynı sebepten var kültürümüzde.

  • norek  (29.11.14 13:15:25) 
norek + 1

Ek olarak, "Kentin şimdiki adı olan İstanbul'un Konstantinopolis'ten türediği ya da Yunanca "εις τήν Πόλι(ν)" (/is tin boli/) yani "şehir'e" ve "şehir'de" kullanımının Türkçeleştirilmesiyle oluştuğu kabul görür."
tr.wikipedia.org
  • aychovsky  (29.11.14 13:20:09) 
komik olan, o şehrin tarihini yok sayıp, konstantinapolis ismini günah keçisi yapanların, istanbul isminin de ''poli'' den geldiğini bilmemesi.


  • wilhelmwasmuss  (29.11.14 13:24:30) 
yunanlılar konstantinopolis'i "bir gün yeniden alacağız" iç sesiyle söylüyor. bizim üsküp için falan böyle düşüncelerimiz yok. farkı bu.


  • tescillimarka  (29.11.14 13:26:33) 
İstanbul'a Konstantinopolis denilince kızmak, tamamen bizim kompleksimiz. Burayı işgal edip Osmanlı'ya katan Sultan Mehmed bile Kostantiniyye diyerek şehrin adını kendi dilinde değiştirmeden telaffuz etmeyi seçmişken bize bok yemek düşer kanaatindeyim ben.

Ek: Ayrıca şehrin isminin resmi olarak İstanbul yapılması cumhuriyet dönemine denk gelir; posta teşkilatının kurulmasıyla birlikte İstanbul olmuştur. Yani öyle çok eski bir tarihi yok bu ismin.
  • angelus  (29.11.14 13:29:27 ~ 13:31:38) 
Evet arkadaslarin da dedigi gibi istanbul kelimesi zaten konstantinopolis kelimesinden turemis bi kelime.
Istanbulun dedeagactan uskupden cok farki var bu arada. Istanbul tarih boyunca onemli bi sehir olmustur yunanlar icin arafan gecen 600 seneye ragmen bi uktedir. Avustralyadaki yunanlar bile iatanbulu geri alacagiz muhabbeti yapiyo dusun.

  • baldur2  (29.11.14 13:29:36) 
fikrimce bir ekleme yapmak isterim;
skope ye üsküp denmesiyle
alexandrapoli ye dedeağaç denmesi arasında bi nüans farkı var temelde aynı ideolojinin ürünü tabiki ama
misal skope nin üsküp olması, scutari nin söylene söylene üsküdar olması gibi birşey.yani telafuz kolaylığının getirisi bir yerde,

fakat alexandrapoli nin dedeağaç olması; ve halen öyle bahsedilmesi bir mübadele şehri olduğunun ve bir zamanlar orada yunanca konuşsa da "müslüman" olan bi topluluğun var olduğunun vurgusunu sübliminalde verilmek istendiği yani sözün özü bu kullanımın resmi ideolojiye tabi türkleştirme politikasının bir ürünü olduğu söylenebilir.
kısaca günümüzde tüm milli devletlerin kuruluşu sırasında uyguladığı milliyetçi ideolojinin iki yüzlülüğünden evet.
  • gis  (29.11.14 14:53:19 ~ 14:53:36) 
güzel tespit. bizim skimsonik halkın ezikliği işte. şimdi aklıma geldi bir arkadaşla bu yüzden kavga etmiştim. öye dedim diye terslemişti beni.


  • secilmis uye  (29.11.14 15:03:50) 
Başkentimiz Constantinople u elbet alacağız bir gün.


  • Cursed Chico  (29.11.14 15:13:27) 
türk insanı kompleksli çünkü tek sebebi bu.


  • take me rufee2  (29.11.14 15:40:46) 
ben neden istanbul diyoruz demiyorum ki. elin oğlu konsantinopolis deyince çıldırıyoruz, niye şu an yabancı olan isimleri türkçeleştiriyoruz diyorum. yani işte üsküpmüş iskeçeymiş dedeağaçmış filibeymiş yani bunları böyle kullanmak adamlara terbiyesizlikmiş gibi geliyor bana açıkçası. sana yapılmasını istemediğini başkalarına yapma muhabbeti. çok ayıp ulan.


  • pescador  (29.11.14 16:56:59) 
[]

kanserin teşhisi nasıl oluyor?

biraz bakındım internette ama net bir bilgiye rastlayamadım. kanserin türüne göre teşhis şekli değişiyor mu? atıyorum X durumu oluyorsa ve bu Y veya Z'den kaynaklanmıyorsa kanserdir şeklinde kesin yargılara nasıl varılıyor kanser için?

öğrenci ve fakir olduğum için check-up yaptıramıyorum. ancak hem mevcut durumum, hem beslenme-yaşam tarzım hem de 7/24 elektronik cihazların etrafında olmam nedeniyle ben kanserden çekiniyorum biraz. mümkün olan tüm kanser türleri için kendime baktırmak, kontrol ettirmek istiyorum.

nasıl oluyor bu? atıyorum testis kanseri riski için ürolojiye gidip "var mı yok mu baksanıza" mı diyorum? ya da ne bileyim kan kanseri için mesela ne yapılabiliyor?

 
kan kanseri için kan tahlili ve kemik iliği biyopsisi ile teşhis konabilir.

pet-ct var. hangi türlerde başarılı bilemiyorum.
  • sutlu nescafe  (29.11.14 10:33:30) 
@sutlu nescafe, kan tahlilinde neye bakılıyor? yani dahiliyeye gidip bu yüzden kan testi istiyorum desem verirler mi? bir yanım "ulan niye vermesinler" diyor ama diğer yanım da "kan kanseriyimdir belki bakalım mı :))" demenin çok garip olacağını söylüyor.

yakın zamanda böbrek, diyabet, b12 vitamini için farklı kan testleri şeyaptım. bir sorun olsa onlarda çıkar mıydı acaba?
  • pescador  (29.11.14 10:36:20) 
normalde öncelikle şikayete göre inceleme yapılıyor. radyoloji incelemesinde (ultrason, bt, mr, pet gibi) bir şey görünülenirse biyopsi yapılıyor. alınan parça patolojiye gönderiliyor ve sonuç bekleniyor. sonuca göre hareket ediliyor.

testis kanserini ve lösemiyi spesifik olarak bilmiyorum ama sağda solda okuduklarınla kendi kendine teşhis koymanın doğru olmadığını biliyorum.

beslenmeni ve yaşam tarzını değiştirebilirsin. daha yaşın kaç ki? önünde uzun seneler var. şimdi iyi beslenirsen, spor da yaparsan daha sağlıklı olursun uzun vadede.

fix kan tahlillerinde kanser belli olmuyor. belirtileri tespit edilebiliyor, o da bir ihtimal.
  • m e l t e m  (29.11.14 10:39:15 ~ 10:40:16) 
kaşınmasan ya da çağırmasan??
20 yaşında var mısın bilmiyorum elektronik eşya maruziyetiyle ilişkilendirilen bir kanser yok henüz ya da kötü beslenmeyle (evet kızartma kanserojen mesela ama kimse 20 yaşında kızartma yemekten mide kanseri olmuyor obez oluyor, şeker hastası oluyor, yağ bağlıyor filan öyle öyle yol yapıyor) zaten Allah korusun pankreas, mide gibi kanserlerde ancak görüntüleme yöntemleri tanı koyduruyor onlar tanı koydurana kadar da kanser almış başını gitmiş oluyor çoğu kez. bu yöntemler de öyle ucuz şeyler değil hiçbir doktor elektronik kullandın kızartma/makarna yedin diye sana o işlemleri yazmaz/yapmaz.
ailende kanserden ölen birileri var mı? özellikle bağırsak ve prostat gibi kanserlerde genetik herşeyden daha etkili.
  • niye ama  (29.11.14 10:39:46) 
@niye ama, yahu ne kaşınması/çağırması? hala teşhis edilemeyen bir sebepten dolayı neredeyse 2 aydır yürüyemiyorum. yine son 2 ayda gün içerisinde 4-5 kez uyuduğum, yer-zaman dengesini kaybettiğim, baş ağrısından uyandığım bir sürü dönem oldu. kolumu kaldıracak halim yok. çok güçsüz hissediyorum. 12-17 yaş arasında hastaneye uğramamış ben şimdi hastaneden çıkamıyorum. ve hiçbir testte hiçbir şey çıkmıyor.

dediğim gibi, "HMM KESİN KANSERİM PFF ÖLÜCEM" demiyorum. kendimce önlem almak, böyle bir şey varsa mümkün olduğunca erken görebilmek istiyorum. "yoktur nasılsa" deyip gitmeyeyim mi testlere?

@m e l t e m, tabii ki daha sağlıklı beslenebilir ve yaşayabilirim ama bunun garantisi yok ki. aldığımız her şey kanserojen. sokakta pislik soluyoruz. devamlı tetikte olmak ve dikkat etmek gerekir sanırım. benim şu durumda ekstra dikkat etmem gerekir. sağlıklı olmaktan çok uzağım.
  • pescador  (29.11.14 10:42:46) 
yazdığın cevaba binaen kan kanseri olsan o kan sayımları alarm verirdi, evet. sanırım onu sormak istedin. kan kanseri için ayrı bi kan testi diye bişey yok --yani kanser misin diye başka bir parametreye bakmıyorlar tüpe kan aldıklırında- normal hemogram (tam kan sayımı) yapıldığında anormal sonuçlar çıkarsa kan daha farklı yöntemlerle inceleniyor.


  • niye ama  (29.11.14 10:44:34) 
normal kan sayımında sıkıntı çıkarsa der ki şunları da yaptır gel. ki değerlerinin düşük ya da yüksek çıkması akla hemen kanseri getirmez.
şu an için bır şikayetin yoksa vücudunla ilgili, kurcalama fazla.

  • sutlu nescafe  (29.11.14 10:45:03) 
@sutlu nescafe, var! bissürü şikayetim var. 5'inde beyin MR'ım var. iyi bari. kanda sorun yok o zaman. çünkü hem b vitamini seviyem, hem de son olarak işte kreatinindir üredir böbrekli möbrekli şeylerin hepsi düzgün çıktı. çok su içtim çünkü. aferin bana. aslan gibiyim.


  • pescador  (29.11.14 10:46:20) 
madem doktora gidiyorsun kanser şüphesi olsa şimdiye kadar ileri tetkik isterdi. ayağın ne oldu bu arada?


  • sutlu nescafe  (29.11.14 10:50:10) 
aldığımız her şey kanserojen çok ezber bir cümle değil mi ya?

bol bol brokoli ye. günde 3 porsiyon sebze meyve ye. şekerden uzak dur. yapaydan uzak dur. dondurulmuş ve hazır gıdalar yeme. fast food gibi besin değeri az olan, bol kalorili, sağlıksız şeyler yeme. spor yap, spor yap, spor yap. sigara içme. sert alkol tüketme.

riskini düşür.
  • m e l t e m  (29.11.14 10:52:20) 
heh iyi madem, en azından kanımda bi' şey yok şimdilik. böbreklerde de yok. güzel. ayağım aynı. bir ilerleme yok. salı günü ultrason, 5'inde MR var. hem beyin hem üst hem de orta boyun. servikal ve torakal diyolar galiba. ilaçlı bi' de. onlarda da bir şey çıkmazsa evde kendim kesip atıcam. teşekkür ederim.

@m e l t e m, brokoliyle ambalajlı ürünün kanserojen seviyesi tabii ki aynı değil ama ben yediğimiz brokolinin de safi yarar olduğuna inanmıyorum. yetişirken arasına katılıp karıştırılanlar, yetiştiği havanın kiri falan ne bileyim. bu konuda biraz abartıyor olabilirim çünkü bana yediğimiz her şey bizi yavaş yavaş öldürüyormuş gibi geliyor, belki tablo o kadar korkunç değildir ama yine de genel olarak korkunç.

bi' de brokoli demişsin ama başka? çoğu sebze ve meyve hormonlu. yazması kolay... belki yapması da kolaydır bazıları için. şu an bol vaktim var. brokolidir sebzedir meyvedir yerim, problem değil. ama çok meşgul olan insanlar oluyo mesela onlar napcak? her gün her gün sebze meyve brokoli yenilemez ki. ya keşke yemek yemek ve de tuvalete gitmek zorunda olmasak.
  • pescador  (29.11.14 10:52:59 ~ 10:55:23) 
Kanserden bu kadar korkma o da organik sonuçta.

Kanserden korunmak için kendini her şeyden soyutlayamazsın. Bu iş öyle vücuda 4000 birim kanserojen aldın mı trink kanser olursun değil. Şu kanserojen kelimesini her şeye kullanmayın. Hala bilinmeyen çok şey var. Ama öyle hormonlu diye sebze yememek felan hiç bir işe yaramaz. Ona bakarsan güneş ışığı da kanserojen. Sen genel olarak, takıntı seviyesinde olmadan sağlığına dikkat edersen bir şey olmaz.
  • Haldamir  (29.11.14 14:11:26) 
kanserin hiv gibi bir testi yok. kanser olsan zaten bir takım şikayetlerin olur doktora gidersin doktor kanser şüphesi var diyip gerekli tetkikleri ister ve bu tetkikler ne kanseri olduğuna göre değişiyor.

ayrıca kanserler genellikle ileri yaşlarda görülür ve de herkes 7/24 elektronik cihazlarla yaşıyor zaten.
  • irsh92  (06.12.14 03:17:01) 
[]

30 liram var, 10 gün idare etmem lazım. nasıl?

"aman canım 20 lira borç al arkadaşından" gibi opsiyonlarımız yok maalesef. şöyle söyleyeyim, simitçi borcumu bugün kapattım. içeri girmek istemiyorum. kredi kartı var, birine borcum var, fatura zamanı yaklaşıyor falan elimde olmayan parayı yemek istemiyorum. ya kredinin yattığını görene kadar yaşayacak ya da onurumla, gururumla öleceğim.

biliyonuz ayak sakat, o yüzden pek açılamıyorum. gidebileceğim tek market sokağın başındaki a 101. kafadan ben 3-4 paket makarna yazıyorum. ton balığı günde ortalama 3 lira harcamam gerektiği düşünülürse çok lüks kaçar. sebzeli mebzeli yemek için de a 101'de güzel taze sebze olmuyor pek. ambalajlısı da çok pahalı.

bu ahval ve şerait dahilinde ne yiyip içilir? nasıl beslenilebilir? ben biraz gerizekalıyım laf aramızda, karnım doymayınca beynim çok ciddi hasar alıyor. o yüzden "çok açım :(((" demeden geçirmem lazım şu süreci.

 
bakliyat salça ve soğan al


  • prodeq  (28.11.14 19:50:45) 
ekmek makarna bi de büyük yoğurt katık niyetine. ya da duyurudan birilerine misafir olacan.


  • namus ninjası  (28.11.14 19:51:35) 
Çorba yapacaksin baska yolu yok, mercimek al, margarin al, corba yap yanina da makarna ve ekmek.


  • pinman  (28.11.14 19:55:36) 
faturaları ödeme. makarna haricinde birer kiloluk bulgur ve yeşil mercimek al. paket başına 3 tencere yemek çıkıyor 10 günde bitiremezsin bile. pişirmek için soğan, salça ve sıvı yağ lazım. salçayı ve yağı satın alma komşudan falan ödünç iste birer bardaklık yeter onlar. peynir ekmek falan yeme, en ucuzunu da alsan sadece kahvaltılıkla karın doyurmak pahalıya patlıyor. bir de günde iki öğün ye. ekmeği azalt. bunları yaparsan 10 günlük yemek masrafın yaklaşık 20 tl tutar.


  • blodeuwedd  (28.11.14 19:57:42) 
gel bizim okulun yemekhanesinde ağırlıyım seni, kahvaltı 1 tl, yemek 1,5 tl ikisi de süper. Normalde midpointten çıkmayan tikicanları bile sıkça görür oldum yemekhanede:) mecburen saglıksız beslenıcrn bu durumda, evde fırın varsa milföy hamuru alabılırsn,20 lısı 2 lıra idi en son.Ciddiyim bu arada gelebilirsin ayak izin verirse:)


  • Lola90  (28.11.14 19:59:00) 
komşulara abanmak da bir yol.her akşam birine misafirliğe gitsen 10 gün zaten.


  • rygard  (28.11.14 19:59:36) 
ekmek alma makarna al bir paket 80 krştu. 3 öğün çıkartır.

yumurta al en ucuz protein kaynağı. kaynat tuzla at ağzına.

ölmezsin merak etme olmadı özelden yaz bana fişekleyelim 3-5 birşey.
  • mrthany  (28.11.14 20:00:52) 
ton balığı yerine bakliyat alabilirsin,mercimek, nohut, fasulye, margarin al, salça al, birde bulgur al unutmadan soğan al türk yemekleri için olmazsa olmaz. bulgurdan pilav yap, nohut, fasulyeden yemek yaparsın, mercimektende çorba. daha ne olsun. bunların hepside çok kolay yapılan yemekler. hepsini birden yapma ama veya az az yap bozulan olur atmak zorunda kalırsın.


  • kuzey li  (28.11.14 20:01:11) 
valla hacı hiç dokunmasan bile 10 günde 30 tl durduğu yerde bile biter. o parayı arttırma yollarını aramaktan başka çaren yok.

onun haricinde sebzeli meyveli fantezilere girme hiç. git bimden 3-4 paket çubuk makarna al. 5 günde bir de yoğurt aldın mı, ucu ucuna tamamlarsın herhalde.
  • air  (28.11.14 20:03:24) 
okula gidecek akbilin hazırda varsa ve ayağın gitmene engel değilse(hatırlamıyorum okulun nerdeydi) okuldan ye. ekmek at çantaya. kadıköyde oturuyodun sanırım olmadı marmara üniversitesi kartı bulursan göztepe-haydarpaşa kampüsüne gidebilirsin.

sonra da hiç pintilik yapma ve sebze-ton balığı-bakliyat-yoğurt ve en önemlisi yumurta al. yumurta kadar tok tutan şey görmedim ben. pırasa, kabak gibi yemekler de yap. 1 liralık pırasa ve 1 liralık havuçla 2 gün doyarsın. tavuk göğüs pahalı değil, soğan-biber kattın mı bereketlenir 500 gramdan 5 öğün çıkar.

şimdi diyecen bu kız ne yazıyo diye. ama bugün vücuduna dikkat etmezsen gelecek ay karşına ilaç parası olarak yansır. gelecek ay başka şeylerden(sigara-alkol) kısarsın, dilin varsa bir çeviri işi kovalarsın o 50-60 lirayı çıkarırsın. ama sakın makarna ve ekmekle geçirme şu 10 gününü.

ekleme: a101de sebze yok diyon da yakında pazar neyim varsa pazardan geç saatlerde al. yarı fiyatı alırsın sebzeleri. yakında yoksa da ev arkadaşlarından rica ediver.
  • seksen9  (28.11.14 20:11:45 ~ 20:15:35) 
@seksen9, yok yau ne kampüsü ne okulu, 2 dakikadan uzun yürüyemiyorum. metroya bile gidemiyorum, karşıya geçmem gerekirse falan rıhtıma kadar taksiyle iniyorum. ondan bitti param zaten.

mesaj atıp yemeksepeti'nden yemek göndermeyi teklif eden bile oldu. ne güzel insanlar var burda yahu. çok teşekkür ederim ilginiz için ama bende öyle kritik bir durum yok. yani sıkışırsam anam babam zaten gönderir. ben kendimi frenlemek, az parayla yaşamayı öğrenmek, her fırsatta totoyu birilerine dayamamayı öğrenmek istiyorum. o yüzden.
  • pescador  (28.11.14 20:15:01) 
hafta sonu çok güzel maçlar var, üç maç toplam 5 oran bulsan 150 TL yapar, düşün bence.

edit: "gerçekten ihtiyacın varsa hesap numaranı gönder - thatam" +1
2 bira parası da benden, ciddiyim.
  • orta sahanın rakip yarı alana bakan dilimi  (28.11.14 20:18:47 ~ 20:33:25) 
hayatını makarneksle idame ettir.


  • bruceandwayne  (28.11.14 20:20:13) 
ha ben o hastalık duyurularını kaçırdım zaten bilmiyom ciddiyetini(geçen kızlar buluşmasında bahsetmişlerdi o kadarını biliyom).

az parayla geçinmek demek makarna ile beslenmek değil yav. şu an olağanüstü halde olduğundan beklenmedik harcamalar olabilir.
ama pazar önemli bak. vardır yardımcı olmak isteyen arkadaşın. iki dakka domates, havuç, pırasa, kabak alacak altı üstü.
  • seksen9  (28.11.14 20:20:28) 
gerçekten ihtiyacın varsa hesap numaranı gönder.
çok param yok, borç ödüyorum ama 4-5 günlük yemek paran benden olsun kardeşim.

  • thatam  (28.11.14 20:23:41) 
evde hala hazli hazırda gıda varsa, parayı kenara koy ve o gıdaları tüket. makarna, pirinç, fasulye, salatalık, vs vs vs...

bi de yumurta alabilirsin. hem kahvaltılık, hem de öğlen falan yumurtalı ekmek yapabilirsin. hem de baya besleyici.
yemeğin yanında şöyle 2 liraya filan en ucuzundan 2-2.5 litrelik gazozlardan alıp içersen; karnı şişirip doygunluk hissi de yaratır. bi 8-9 sene evvel öğrenciyken ve hava baya karlıyken son paramı bi kaç ekmek, tavuk burger ve sensun'a vermiştim. 3-4 gün idare etti beni onlar.
  • delarue  (28.11.14 20:29:38) 
Makarnaya alternatif olarak, patates yemeği, çorba, yumurta, bulgur pilavı gibi şeyler yapabilirsin.


  • kaffle  (28.11.14 20:38:01) 
Patatesli yumurta. Ucuz ve besleyici sayılır. Bir 10 gün sonra patates ve yumurtadan nefret edebilirsin ama 10 gün idare eder.

Bir sıkıntı olursa, mesaj eylemen yeterli.
  • aychovsky  (28.11.14 20:56:51) 
La olum çok üzüldüm hesap no yolla 1 kilo kıyma alirsin


  • steward  (28.11.14 23:14:41) 
Panpa ben hemen hemen her gün Yemek Kulübünde yiyorum, eğer masadan kalkmadan önce yetişirsen bu 10 gün boyunca tabağımı ekmekle sıyırmana izin veririm.


  • mountaincat  (28.11.14 23:29:03) 
nerede yaşıyorsun?
küçük bir erzak kolisi yapabilirim sana?

edit: yardım kabul etmediğini belirtmişsin, sonradan görüp okudum. ok.

haşlanmış patates.
sade makarna.
halk ekmek büfelerinde satılan altın çörek. (doyurucu ve besleyici. adedi 35 kuruş sanırım.

pazarları ve büyük marketlerin meyve-sebze reyonlarını dolaş arada.
onun tadina bunun tadina bakayım derken meyve ihtiyacını da karşılarsın.
  • mavi istiridye  (28.11.14 23:31:04 ~ 23:58:17) 
günde 3 liraya makarnadan başka bir şansın olmuyor. günde 1 paket makarna yaparsın. 80 kuruştan 8 lira. salça al 1 kilo, 5 lira da o olsun. temiz suyu nasıl nereden tedarik ediyorsun? o da 5 litresi 2,25 liraya a101'de. günde 2 litre su 10 günde 20 litre, 9 lira. 22 lira etti. 8 lirasını da sakla, harcama, son güne kadar elinde tut.


  • [silinmiş]  (28.11.14 23:39:52) 
Tavsiye ettiğim doktora gittin mi ?


  • lilidance  (28.11.14 23:58:59) 
@lilidance, henüz değil hayır. bu doktor ağbilerden ablalardan sonuç çıkmazsa gideceğim.

ya ben saçmasapan harcamalar yaptığım için elimde az para kaldığından dolayı ne alsam ne etsem diye sormuştum sadece. abartmıyorum en az 15 kişi para gönderelim, gel bizde ye, beyefendiye yemek gönderelim teklifinde bulundu. çok sağolun, duygulandım. hiç gerek yok bunlara. beni mutlu etmek istiyorsanız lütfen fakire fukaraya verin o yemeği. benimkisi geçici bi dönem, ayrıca sıkışırsam anam babam da gönderir problem değil. of resmen bir kahramanım be helal bana.
  • pescador  (29.11.14 07:44:28) 
pescador, makarnaya yüklenirsen şeker yeme isteğin daha da artabilir. bulgur, bakliyat türü şeyler al. marketlerin sebze geliş günleri oluyor. sebze geliş gününde taze sebze bulabilirsin.

10 lirayı bir kenara ayır. suyu çeşmeden iç. (sıhhı değilse kaynatıp soğutabilirsin)

geri kalanla da yumurta, bulgur, patates, sebze al. çökelek veya yoğurt da al.
onları denişik denişik yersin. daha azıyla geçinenler var, yaparsın merak etme.
  • hayat aklini konusacak bir filozof uret  (29.11.14 08:30:43) 
[]

sürekli tatlı yeme isteği ne bağımlılığı?

karbonhidrat mı, ŞEKER mi, eroin mi buna sebep olan şey tam olarak ne bağımlılığı acaba? diğer her şeyi kontrol altına alabiliyorum. hatta ve hatta korkunç miktarda şeker içeren bu meşrubatları bile dönem dönem kesebiliyorum problem yaşamadan. bol su içiyorum aklıma gelmiyor kola.

ama bu tatlı kısmını çözemiyorum. bir gün yemesem ertesi gün aklıma geliyor. zamanında doktorun tavsiyesi üzerine aldığım bir simit yastığım var. allah sizi inandırsın, az önce ona bakınca aklıma donut geldi oturup ağladım.

işin kilosunda ya da parasında değilim açıkçası. mevcut sağlık sorunlarım yüzünden işte diyabet olmaktan, sinirlerimin zarar görüp yürümemi tamamen engellemesinden, efendime söyleyeyim görme kabiliyetimi kaybetmekten korkuyorum. ama bu gidişle 30 yaşımı bile göremicem herhalde. hayır ben sigara da içtim, yemin ediyorum sigaraya bu kadar şiddetli bir bağımlılık geliştiremedim.

"baklavadan uzak duramıyorum" diye amatem'e gidicem döverler diye korkuyorum.

 
karbonhidrat dediğin şey de şeker zaten. ne sanıyorsun?


  • m e l t e m  (27.11.14 22:10:43) 
hacıcım bi şey yediğin zaman sindirilmeye başlıyor vücudunda. sindirme süresince glikoz giriyor kanına. o kandaki glikoz oranını dengeleyesin diye insülin basıyorsun damarlara. bu kan şekerindeki kısa süreli artış/azalış da acıkma hissiyatına sebep oluyor.


tavsiye: glisemik indeks'i araştır, 55'ten düşük olan şeylerle beslenmeyi alışkanlık haline getir. bi hafta zorlanırsın sonra alışırsın.
  • reavelyn  (27.11.14 22:12:42) 
biliyorum da isim olarak soruyorum. yani sürekli tatlı yemek isteyen birinde bağımlılığı olan şey nedir. hakkında bilgi almak, kendi çapımda araştırma yapmak için soruyorum. karbonhidrat bağımlılığı olarak mı incelemeliyim yoksa başka bir şey mi. ondan şeyettim.

@reavelyn, çok denedim. değil bir hafta, iki hafta yaptığım da oldu. SAĞLIKLI OLMAK NE GÜZEL deyip bir kase çorbayla 3 gün gidecek kadar tok hissettiğim dönemler oldu. ama sonra PASTA MI LAN O diye bir giriştim, komalık olana kadar yedim. sonra hoop tekrar aynı şey. komple vücuttaki kanı değiştirmem lazım herhalde benim. bilmiyorum.
  • pescador  (27.11.14 22:12:49 ~ 22:14:31) 
  • shejia  (27.11.14 22:12:51) 
pesca başgan bi video vardı dur bulucam. onu izle.


baya araştırdım, biraz uzun bi video, sabret izle. niye yememen gerektiğini baya net anlatıyor bu:

www.youtube.com
  • reavelyn  (27.11.14 22:16:24 ~ 22:26:51) 
(Bkz: insülin direnci)

Anlatmaya üşendim. Bu konuyu araştır. Sebebi bu. Eminim.
  • bugunku antremanda goz dolduran futbolcu  (27.11.14 22:39:49) 
arkadaşlar bu konu canımı çok sıkıyo benim de deliricem. yerken bi heyecanım yok mesela benim artık çünkü ezberimde tadı ve yemesem olmuyor. bağımlılık düpedüz ve ismi de vardır mutlaka.


  • hayırkaramuratbenim  (27.11.14 22:39:52) 
uzak duracak bir şey yok yav, tadı mükemmel göm gitsin!


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (27.11.14 22:41:43) 
evet insülin direnci var bende. peki insülin direnci olanlar hiç şeker hastası olmaksızın bir ömür süremiyorlar mı ki? neredeyse hiç şeker tüketilmese vs. spor yapılsa ne bileyim..


  • hayırkaramuratbenim  (27.11.14 22:45:33) 
ben de senin gibiyim. her yemekten sonra tatlı yemek zorunda hissediyorum kendimi.
ancak 3 haftadır ağzıma tatlı veya şeker koymadım.
muhtemelen eleştiri lincine tutulacağım ama yine de söyleyeyim. Dukan diyeti yaptığımda bu isteği çok daha rahat kontrol edebiliyorum. 1-2 gün içinde yemekten sonra tatlı isteğim tamamen ortadan kalktı. canım bir şey atıştırmak istediğinde peynir falan yiyorum. Dukan bittikten sonra yavaşça karatayvari bir düşük glisemik diyete geçmeye çalışacağım inşallah ama başaramazsam eski alışkanlıkların çabucak geri geleceğini biliyorum.
  • chavezding  (27.11.14 22:54:50) 
bir miktar tarçın yemek (veya çaya çorbaya katmak) insülin dengesini ayarlıyormuş diyorlar. olan şöyle: yemeden duramıyom dediğin şeyler kan şekerini birden ve çok yükseltiyor. mesela senin durumunda olmayan biri kan şekeri seviyesi 3 iken (sayıyı uydurdum, 10 azami miktar gibi düşün) doygunluk hissetmeye başlıyosa, sen kendini tatlıya alıştırmaya başladığın anda çıtayı yükseltmeye başlıyosun ve yediğin tatlılar kan şekeri 8-9 olmadan doymamaya başlamana sebep oluyo. kan şekerine o seviyeye çeken şeyler de sadece tatlı diye isimlendirilen şeyler olduğundan, 10 ekmek de yesen o doyma noktasına ulaşamıyosun.
kendini 3-5 ile doycak kısma geri çekmen lazım. o da zamanla olacak. paketli şeylerden habur cuburlardan uzaklaşsan gerisi gelir. ama bu bir çeşit bağımlılık gibi, yani yoksunluk hissi olmadan atlatamazsın herhalde.

  • dafaiss  (28.11.14 00:00:45) 
Mucizevi bir formül yok. 1 hafta sıkıntı çekecek ve HİÇ tüketmeyeceksin. Tatlıyı kesip tam tahıllı ekmek de yemeyeceksin. Sadece et, yeşil sebze, yumurta ve kuruyemiş tüket bir hafta. Son aramayacaksın.


  • arnold schwarzeneger  (28.11.14 08:03:22) 
karbonhidrat bağımlılığı diye araştırabilirsin, evet.
arnold +1 ama sana 1 hafta yetmez. 1 hafta sonra "ee hala gözümün önünden donutlar uçuşuyor" deme ihtimalin var. biraz daha uzat süreyi... okur bakarsan 21gün derler bir bağımlılıktan kurtulmak için uzak kalınması gereken süreye. bu tabii kişiden kişiye değişiyor. bir de insülin direnci baktır istiyorsan bir ara. bir o kaldı sanırım baktırmadığın:)
bir de ben mens. dönemlerindeki tatlı krizimi kırmak istediğimde yağ tüketimimi biraz artırıyorum. peyniri yağlı, bademi kavrulmuş yiyorum, salataya biraz daha fazla zeytinyağı ekliyorum vs. her zaman işe yarar. bunu da bir deneyebilirsin.
özetle: yağı artır, kendini aç bırakma, et ye, sebze ye, su iç.
  • icemint  (28.11.14 08:32:29) 
Söylemeyi unutmuşum. icemint +1.

Karbonhidrat yerine yağ koy. En önemli kısmı bu.
  • arnold schwarzeneger  (28.11.14 08:34:45) 
şeker ve uyuşturucular beyni aynı şekilde stimule eder. Sarıldığımızda, uyuşturucu aldığımızda ya da tatlı bir şey yediğimizde kısaca haz alıcı aktivitede bulunduğumuzda beyin dopamin salgılar. Beyindeki haz noktalarının bu şekilde harekete geçmesi, bizi uyuşturuculara ya da şekere bağımlı yapıyor. Obezlerde, bağımlılarda dopamin reseptörleri az olduğu için daha fazlasına ihtiyaç duyuyorlar. Bu yüzden şekerli bir şey yediğimiz zaman daha keyifli oluyoruz.

Daha fazlası için --> mic.com
  • küçük kara balık  (28.11.14 08:52:53) 
insulini de kontrol ettirdim, hicbir sorun yok. ulan testlere gore her sey normal ama ayakta duramiyorum, tip dunyasini trolluyorum resmen


  • pescador  (28.11.14 11:44:56) 
Karbonhidrat/şeker bağımlılığı insülin direnciyle paralel bir şey değildir. Şeker tüketme isteği şeker tükettiğin sürece vuku bulur. İnsülin direnci daha farklı bir şey; kaslarındaki hücrelerindeki glukojen depolarının sürekli dolu olması nedeniyle bu hücreler insülinin salgılanmasına duyarsız kalıp fazla şekerin depolanmasını engeller ve şeker sürekli kanda dolaşır. Bu da sürekli insülin salınımına, haliyle sürekli şeker tüketme ihtiyacı hissetmene neden olur.

Lakin bununla birlikte, insülin direnci oluşmasa da, sürekli şeker tükettiğin için kanında aynı şekilde yüksek oranda şeker bulunur. O da aynı şekilde sürekli şeker tüketme hissi yaşamana neden olur.

1. durumdaysan; egzersiz ve arkadaşların dediği gibi karbonhidrattan (Özellikle basit karbonhidrat) uzak bir beslenmeyle bu işten kurtulursun.

2. durumdaysan; karbonhidrattan (Özellikle basit karbonhidrat) uzak bir beslenmeyle bu işten kurtulursun.
  • angelus  (28.11.14 12:04:16) 
[]

esprisi ne bunun?

"i think my phone is trying to tell me something" başlığıyla paylaşılmış 9gag'de. espri ne ki anlamadım, telefonun söylemeye çalıştığı şey ne? tarih saat ayarı yapmıyo mu işte?

img-9gag-ftw.9cache.com


 
Gay :)


  • pandispanya  (27.11.14 20:18:49) 
ggaayyyy'i kast etmis olabilir.

homophobic seal diye bi meme vardi bi aralar, ordan heralde.
  • nawres  (27.11.14 20:19:19 ~ 20:20:58) 
galiba gay demiş yani ibne


  • namus ninjası  (27.11.14 20:20:42) 
[]

fransız yaşıyo mu?

yav çocuk dün intihar ediyorum diye duyuru açtıydı, artık moderasyon mu sildi kendisi mi bilmiyorum ama silindi duyuru. kendisini tanıyan eden var mı? herif o mutsuzlukla her şeyi yapabilir bence. fransız'a sahip çıkalım.




 
esref abim de aynı şeyi mesajla sordu bana şindi. o da endişelenmiş. intaar edecek adam niye 4500 lira biriktirir ki?


  • compadrito  (27.11.14 18:26:50) 
@compadrito kefen parasi?

Saka bi yana, umarim iyidir.
  • damdanakan  (27.11.14 18:31:49) 
Bu duyuruda ve cevaplarda bile çocukla dalga geçiyorsunuz. Biraz incelik lütfen.


  • [silinmiş]  (27.11.14 18:33:36) 
Ben compadritoya takildim. Fransizla bi derdim yok


  • damdanakan  (27.11.14 18:35:40) 
ben o duyuruyu hiç öyle algılamamıştım ya ne safmışım.

adamı görsem tanırım da hiç adını neyimi bilmiyom :/

duyuruyu kendi silmedi mi ki?
  • seksen9  (27.11.14 18:36:22) 
ben kendimi iyi ifade edememişim: intaar etmemesini diliyorum, çünkü bir keresinde 4500 lira biriktirmiş olduğunu yazmıştı. bu kadar uzun soluklu ve sabırlı bir işi başaran insan, niye havlu atsın? bu düşünceden hareketle, intaar etmemiş olmasına inanmak istiyorum.

seksen9, adamın hesabı da uçmuş. esref abim dedi bana da.
  • compadrito  (27.11.14 18:39:01 ~ 18:39:50) 
Dün akşamki duyuruyu görmemiştim, umarım bir şeyi yoktur.


  • aychovsky  (27.11.14 18:39:11) 
Çok yükleniliyor o adama. Sırf kız bulamıyor diye koca koca insanların bir gence bu kadar düşüncesizce yüklenmesini çok ayıp ve acımasızca buluyorum.


  • bugunku antremanda goz dolduran futbolcu  (27.11.14 18:39:44) 
ben dünkü duyuruyu gördüm. adama herkes öl, geber, şunu yap, bunu yap dedi. olm bu adama böyle şakalar yapılmaz. valla ciddiye alır diye geçirdim içimden. intihar çok zor demişti. diğerleri cevap vermiş yoo o kadar zor değil şunu yapıcan bunu yapıcan diye.


  • secilmis uye  (27.11.14 18:43:01) 
secilmis uye

mea maxima, sarı çizgiyi 1 adım geçecen, hadi madi gibi bişey diyodu. o duyuru muydu? ben modlara ispiklediydim o cevabı.
  • compadrito  (27.11.14 18:46:50) 
Belki de sanal intihardır. Gerçek hayatta değil de Duyuru'da kendini yok etmek istemiştir.


  • aychovsky  (27.11.14 18:47:49) 
Yapmayın ya şimdi ben mi suçlu oldum :)

Trollük yapıyordu o

Uçuruldu
  • mea maxima culpa  (27.11.14 18:49:54) 
adam özel okulda okuyor 4500 tl biriktirmesiyle intahar etmeme bağlantısı anlamadım belki karıya gitmek için biriktirdi diyecem manken falan s.ker o paraya. şaka bir yana ankarada intihar haberlerini takip edin 20-23 yaş erkek.


  • mrthany  (27.11.14 18:50:56) 
hiçbir şeyinin olduğunu düşünmüyorum ben. gayet sapasağlamdır.


  • devilred  (27.11.14 18:53:12) 
mea maxima,

şaka yollu da olsa, ööle şeyler yazma lütfen. bu cevapları sadece soruyu soran okumuyo. yetmiş türlü insan var bu cevapları okuyan. şindiye kadar ona benzer şeylerin hepsini ispikledim.
  • compadrito  (27.11.14 18:54:30) 
arkadaşlar hazır yeri gelmişken belirteyim. intihara meyli olan (veya olduğunu söyleyen) bir insanı buna teşvik etmenin etik ve ahlaki boyutunu geçiyorum, ama bu teşvik hali basbayağı tck'da düzenlenmiş bir suçtur. siz goygoy yaptığınızı sanarken adamın biri sizi bir şikayet eder c.savcılığına, başınız ağrır. burayı hiç ciddiye almayan olduğu kadar, kendi sosyal çevresinin darlığından burada yazılanları anne-babası söylemiş gibi ciddye alanlar da var. yapmayın öyle şeyler, kimin hangi durumda neler yaşadığını bilmiyoruz, dikkatli olmak lazım.

fransız da umarım iyidir, gittiği yer de sadece duyurudur.
  • fengari  (27.11.14 18:55:10) 
Intihar falan etmemistir bence saglamdir. Anonim bi yer olum burasi emin ol arkadas cevresinde buradaki gibi depresif takilmiyordur.


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (27.11.14 18:55:30) 
enee niye uçurdular ki abi ya. bilmiyom bu zamana kadar adama yeter artık diyen olsa da mesajlaşırken falan 'arada aklıma geliyor hep böyle değilim' diyodu. o da biliyordu yani ama olur ya gece gelen yalnızlık hissi. öyledir diyodum hep.

dün uyuyakaldım son cevapları görmedim ama atla da denmez yav adama.

belki duyurudan ayrılıyom demiştir hesabını silmiştir. dikkat çekmek için bile yapmış olabilir. yeterince dön dersek döner belki :)

üzmeyin la fransızı. bi zararı yoktu ki adamın. sosyal olmaya çalışıyodu burda. hem o kadar da tipsiz değil.
  • seksen9  (27.11.14 18:56:49) 
bence artık ''hiç sevgilisi olmamış adam'' kimliğinden ve bunun üzerine gelen esprilerden bunaldı, anonim takılıyor.


  • neferkitty  (27.11.14 18:57:26) 
Mea maxima her duyurunun altindan off hep de kufur etmissiniz cok faydali bir ortam olmus gercekten ya da ayy ne sacma duyuru bu diye cikarken bunda niye ayni duyarliligi gosterememis hayret


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (27.11.14 19:02:43) 
ben kendi adıma şunu söyliyim, gerçekten merak ettiğim için açtım duyuruyu. yani benim amacım kesinlikle goygoy yapmak, "ölmemiş mi hala mk xD" demek falan değil.

ikinci olarak, fransız'a KİMSE, HİÇBİR ZAMAN, bakın altını üstünü çizerek bağırarak söylüyorum HİÇ KİMSE HİÇBİR ZAMAN kız bulamadığı için takılmadı. asla. duyuruda ben de dahil bir sürü adam "niye kimse bizi istemiyo sevmiyo" diye sorular sordu, cevaplar yazdı. yine bize de kimse "sizi kim niye istesin gerizekalılar" gibisinden bi şey söylemedi.

fransız kendine yükleniyor. sevgilisi olmadığı için depresyona giren, kendi deyişiyle genetik defekt olduğunu düşünen, sevgilisi olan erkekleri "alfa" zannedip onlar gibi olmak isteyen kendisi. kimse kusura bakmasın ama 22-23 yaşına gelmiş, altında arabası falan olduğu halde böyle şeyler yazan bir insanla dalga geçilir. siz bi şeyi bu kadar insanların gözüne sokarsanız alay konusu olabilirsiniz. bu herkes için geçerli. ben her duyuruya gidip "skim küçük" diye ağlarsam bi noktadan sonra ben de alay konusu edilirim bununla.

yani kimsenin fransız'ı istemediği, hor gördüğü, ondan nefret ettiği yok. adam kendi kendine çalıp oynuyor ve çok dikkat çektiği için bazı kişiler artık alaya alıyor. çünkü ister istemez, onun da dalga geçtiği düşünülüyor.

ancak yine de şu an konu bu değil. ben gerçekten kendine zarar verdi mi diye merak ettiğimden sordum. çünkü troll olduğuna inanmıyorum. o kadar dedik aq psikoloğa git dedik 4500 lira biriktireceğine gitseydin ya bi kere.
  • pescador  (27.11.14 19:02:45) 
fransızkalanadam hesabı bir numaradan ibaretti bence, bunu da ekleyeyim. ilk başlarda az biraz inandırıcılığı olsa da son zamanlarda iyice uzaklaşmıştı inandırıcılıktan. hesabın sahibi de bunu fark etmiş olmalı ki kendine güzel bir son hazırlamış. yine aramızda bir yerdedir, buna eminim :)


  • devilred  (27.11.14 19:08:27) 
Sanmiyorum intihar ettigini. Evet


  • solemio  (27.11.14 19:19:18) 
@mea maxima

Fransızın troll OLMADIĞINA dair en ufak bir şüphe duymuyor musun? Çünkü gerçek birisi olma ihtimali milyonda bir bile olsa yaptığın şey, lafı dolandırmadan söyleyeyim, vicdansızlık.

Milyonda bir bile olsa o klavyenin öteki ucunda yalnızlıktan psikolojisi bozulmuş, intihar etmeyi düşünen bir genç var ve sen ona "atla" diyebiliyorsun. Bu ihtimal bile böyle bir şeyi göze almak için çok yüksek. Burada bir kedi duyurusu olsa vicdan ve duyarlılığınla dağları delersin ama söz konusu gerçekten sorun yaşayan bir insanken bu kadar acımasız olmana söyleyecek söz bulamıyorum ve gerçekten kötü kalpli bir insan olduğunu düşünüyorum.
  • bugunku antremanda goz dolduran futbolcu  (27.11.14 19:19:54) 
fransizi tek goren benmiydim :(
gitmemis olsa bari.

  • hain kostokk  (27.11.14 19:21:00) 
Fransız troll mü değil mi ben de bilmiyorum. Sözlüğe ilk üye olduğu zamanlar bu konuyla ilgili bu kadar takıntılı olması bende troll hissi uyandırmıştı. Ama olmaya da bilir. Herkesin sıkıntısı ayrı ayrı. Herkesi kendimiz gibi sanmak başka. İnsanların çeşit çeşit dertleri var ve siiz dalga geçtiğini düşündüğünüz ya da dalga geçtiğiniz bir konuda o kişi çok hassas ve takık olabilir. Söylenenleri ciddiye alabilir ya da psikolojisi olumsuz etkilenebilir. Herkes goygoy yapmak için duyuru açmıyor burda. Gerçekten çevresiyle paylaşamadığı şeyler olabilir ve burdan görüş almak isteyebilir. O yüzden daha duyarlı olalım lütfen. Bu sadece belli insanların değil genel olarak duyurunun sorunu bence.


  • isadora  (27.11.14 19:24:09) 
fakelerimden biriydi rahat olun


  • partizan  (27.11.14 19:24:39) 
bilkentli intihar etti diye arattım. güncel haber yok. yapabileceğimin en iyisi bu.
özel mesajlarda hep o bana mesaj atmış, ben de cevap vermişim. bir daha cevap gelmemiş şimdiye dek. sizde de öyle mi yav? bu adamla özel mesajda sayfalarca konuşanınız var mı?

  • namus ninjası  (27.11.14 19:26:51) 
@ninja bende de öyle genelde çok sohbet sürdüren biri değil. Ben de sohbet etmek istemiştim aslında.


  • isadora  (27.11.14 19:28:18) 
@compadrito Evet oydu :)


  • secilmis uye  (27.11.14 19:31:26) 
abi intihar duyurusunu bilmiyorum.

ama fransız kendisini gereksiz eziyordu. yanlış hatırlamıyorsam konsolos çocuğu gibi birşeydi. cenevrede falan yaşadığından bahsediyordu. 4500 lira birikimi 40 bin liralık aracı olduğunu söylemişti.

şimdi bu veriler ışığında, dwarf da olsan sevgili bulursun. bulamıyorsan da intihar etmezsin yani bugün olmaz yarın olur.

yine de intihar etme olayı ciddiyse umarım bir şey olmamıştır.
  • mattiadestro  (27.11.14 19:31:36) 
Kimsenin aklına da "kız bulmuş olma" ihtimali gelmiyor. Belki de buldu ve bulduğu gibi bıraktı bizi. Hani yazdıkları ciddiyse o adam kızı bulunca interneti bile bırakır :D

Ayrıca troll ya da değil, öyle intiharlı duyurularda dalga geçerek komik olmuyorsunuz gençler. Hatta son derece itici oluyorsunuz, bilin istedim.
  • air  (27.11.14 19:34:18 ~ 19:35:09) 
bana kenarda 7000 tl param var aşkı satın alabilir miyim gibi bir şey yazmış. epey bi önce. 1,5 ay önce.


  • namus ninjası  (27.11.14 19:39:10) 
oyle kotu de bi tipi yoktu ya mulayimdi.


  • hain kostokk  (27.11.14 19:42:25) 
ya arkadaşlar o duyurudaki cevaplar ne öyle yani tamam komiklik şakalar belki de trolldü vs. ama yani hani bir tarafsız gözle kendinize dışarıdan bakıp okuyun şu verilen cevapları.
hoff üzüldüm içim şişti. bir şey de dememiş çocuk. yapmayın böyle yani, trolldüyse bile bi zararı yoktu kimseye.
neyse ben de aşırı dramatik yaklaştım galiba ama. yapmayın öyle yine de. varsın troll olsun.
  • icemint  (27.11.14 19:46:37) 
intihar ettiyse bu bence buradaki kimsenin suçu değil. kimse de buna sen ne ayaksın sevgilin mi yok hahaha demiş değil. bu arkadaş hiç sebebi yokken devamlı kendini acındıran, her duyurusunda, her cevabında hiç alakasız bir konu da olsa kendi abazanlığından dem vuran bir insandı. bence biraz mazoşistti yani. kendisiyle birkaç kere konuştum, etme dedim, yapma dedim, kafanı rahat tut, ortamını değiştir, değişik aktiviteler edin dedim, eminim 100 kişi daha da demiştir ama adamda hiçbir davranış değişikliği de olmadı. bir yerde troll olduğunu da düşündüm ama kim bu kadar sıkıcı ve kendini tekrarlayan bir troll olmak ister gerçekten bilmiyorum. güldüren bir şey de değil hani. cocodancer, shedracon, mhmt gibi değil. işin garibi ben kendimi çok tuttum bununla dalga geçmemek için. buradaki insanlar da çok sabırlıymış ha. bunun saçma sapan "abi boşver zaten o kız başkasına 100 kere vermiştir yaa. bizim gibiler hep elini sevecek yapacak bi şey yok" türü umutsuz pesimist cevaplarını görüp galeyana gelmediler.

özet: ne ettiyse kendine etti. sanki uzun zamandır süren bir linç vardı da dün gece son noktaya ulaştı izlenimi edinecek okuyanlar ama öyle bir durum yok.
  • mistreated  (27.11.14 19:59:31) 
Fransız takıntılı biri. Dünyayı birliktelik- yalnızlık ekseninde okuyor , verdiği cevaplar da hep aynı oluyo o yüzden. Kadın çok erkek az, yalnız olmaktansa ahlaksız ol, sevgilisiz yaşamaktansa ölmek daha iyi vs.
Endişeleri de çok bariz. İki kez bir araya gelince karşılıklı susarsak ne olacak diye duyuru açtı. Bir trolun bunu merak edeceğini hiç sanmıyorum.
Biri elinden tutsa da psikologa goturse keşke.
  • yarmasimo  (27.11.14 20:02:34) 
@ninca hea ben konuşurdum arada. fotoğraflarını filam atmıştı ben de yorum yapmıştım. hatta 9 kişiye attım hepiniz aynı şeyi söylediniz demişti. silmeyeydim mesajları keşke.

la olm kimse adama niye destek olmadınız demiyo ki. verilen her cevabı ciddiye almak saçma zaten de troll demeyin bari adama.
  • seksen9  (27.11.14 20:19:16) 
maşallah evde yokuz diye yine ayaküstü suçlu ilan edilmişim.

herkes yapmacık hümanist, sevgi böcüğü olmuş, bir tek ben kötü insanmışım :)

öncelikle önemli bir konuyu açığa çıkartalım. Fransız trolldür demedim. trollük yapıyor dedim.

ikisinin arasında çok fark var.

Fransız gerçek bir kişilik. hayatı, yaşadıkları gerçek. ama bunları abarta abarta yazıyor. kendi hayatının üzerinden "trollük" yapıyordu. bunu bizzat kendisi de söylüyordu.

10 gün önce filan bir duyuru açmıştı. bekar ve yalnız adamın yanına kimse gelmiyor, ama evli adamların etrafı kız dolu. ben de okul bitince evlenicem sonra gecelere akıcam, her gece birisi ile beraber olucam.

bu duyurunun altına bir sürü şey yazılmıştı. söylesin, böylesin, iğrençsin. ben de yahu ne ciddiye alıyorsunuz. trollük yapıyor dedim.

Fransız sabah geldi. onlarca kişiye bir şey demedi ama mmc haklı ben trollük yapıyorum, dün akşam da abartmışım dedi.

o yüzden müsterih olun. intihar filan etmeye niyeti yoktu, intihar etmedi. etmez de.

ancak sanırım böyle ciddi bir konuda aklınca eğlendiği için artık yönetim bu kadar da yeter dedi ve uçurdu.

ya ayrıca amma fakirmişsiniz. 4500 lira biriktirmiş, woooow filan diyorsunuz. 4500 lira ne arkadaşlar pardon? tamam sizler için çok olabilir ama bilkentte filan okuyan, arabası olan adam için ne ki o para? ayrıca her 4500 lirası olan intihardan vaz geçseydi o kadar zengin adam niye intihar etti şimdiye kadar???
  • mea maxima culpa  (27.11.14 22:16:32) 
feci şekilde önyargılı ve dar vizyonlusunuz. dünyanız da duyurularla sınırlı.

biraz dışarı çıkmakta fayda var.

insan evde oturunca çok takıyor buraları, karamsar oluyor. seçenekleri göremiyor.

biliyorum, neden ben de çok oturuyorum :) ama dışarı çıkıp değişik şeyler yapınca hayat değişiyor.
  • mea maxima culpa  (27.11.14 22:22:40) 
uçurulmadı beyler ne uçurulması. troll troll diye zırlayıp en büyük trollün kendisinin olduğunun farkında olmayanların lafına ne bakıyorsunuz. o anda uçurulmuş olsa o duyurunun altında yazılan yasadışı suç içeren cevaplar da o anda silinirdi. kendisi kapadı hesabını aldığı insanlık dışı cevaplardan sonra. cevaplar ve duyuru da çok sonra silindi verilen cevaplar yasal açıdan sorun oluşturacağı için. evet birisine intihar ile ilgili tavsiye vermek suçtur öğrenin bunu.


  • newbie.  (27.11.14 22:38:36) 
@newbie belki de senin dediğin doğrudur.

ancak çok komiksiniz ya. insanlık dışı cevaplar almış da yıkılmış, hesabını kapatmış filan.

canı sıkılmıştır onun. ilgi çekmeye çalışıyor. duyurusuna cevap verilsin, mesaj atılsın filan.
  • mea maxima culpa  (27.11.14 22:41:01) 
ilgi çekmeye çalışıyor da olabilir seni niye geriyor ki bu? başkalarına biraz dışarı çıkın falan diyene kadar bi zahmet sen de şu duyurudan kaldır kafanı da bir hava al kendine gel. sabah akşam burada insanlara sataşana kadar.


  • newbie.  (27.11.14 22:49:30) 
@mea iyi ki bi dışarı çıktın ha! perşembe gecesi evde oturan insanları ezikliyon.

duyuru çok ciddiye alınacak bir yer değilse neden cevabını yazıp gitmiyosun ki? hadi ben ezik insanım tek derdim duyuru da sen neden sürekli başka ne yazılmış, kim bana ne demiş diye kontrol ediyosun ki?

ayrıca ister sevme, istersen dikkat çekme olarak gör, istersen samimiyetine hiiiç inanma ama burda olaya iyi niyetle yaklaşan insanların düşüncelerini değiştirmeye çalışma bi zahmet. neden kendini yorduğunu anlamıyorum. tamam sen haklısın dememiz mi lazım illa?

bu zamana kadar duyuru altlarında haklı çıkma çabanı hep saçma bulsam da ilk defa cevap veriyorum sana. o da isminin geçmediği, aslında animal'a yazdığım şeyi üzerine alınıp cevap yazdığın için. neyse son olur umarım.
  • seksen9  (27.11.14 22:52:23 ~ 22:53:22) 
@89

üzüleceksin ama yazdığın cevabı okumadım.

niye kendinizi bu kadar önemli görüyorsunuz anlamıyorum. seni tanımam. yazdıklarını da hatırlamıyorum.

herkesin birbirine terbiye vermeye çalışması da çok komik. bana zamanında annem babam yeterince terbiye verdi ya da veremedi.

bu akşam böyle cevap yazdım çünkü nedense fransıza cevap yazan onlarca insan arasında bir ben kötüymüşüm.

komik olmayın ya. burada çok sayıda insan ümitsizliğini yazdı, intihardan bahsetti. elimizden gelirse bir şeyler söyledik. ben herkese doktora, psikoloğa gitmesini söylerim, doktorunu dinlemesini, ilaçlarını aksatmamasını söylerim.

Fransız bu insanlardan birisi değil. dün akşam da saçmalıyordu. durum bu.
  • mea maxima culpa  (27.11.14 22:56:20 ~ 22:56:41) 
@truman, yok o duyuru değil zaten sonra başka açtı. genetik defektin yok olma zamanı geldi, 23 yıl kutlu olsun tarzı bi şey yazmıştı.


  • pescador  (27.11.14 23:02:54) 
Yok mu Bilkentli kimse, fotosu var, işletme okuyordu galiba. Okulda baksın sağa sola görür illa ki. En azından yaşadığını biliriz


  • emirkulu  (27.11.14 23:03:53) 
sıkıntı yok
www.milliyet.com.tr

bu arada ne kadar çok şey yazılmış adam buradayken kimse takmıyodu dışlıyodu özledik seni fransız okuyosan benzer bitane nickle üyelik aç bekliyoruz
  • bluebey  (27.11.14 23:06:38) 
seçmeli almanca dersi alıyordu. alın çemberi daraltacak bir ipucu da benden.


  • mea maxima culpa  (27.11.14 23:06:50) 
Resimli ilan bastırıp Ankaranın dört bir yanına asarmışız "fransız geri dön" diye sdassads


  • emirkulu  (27.11.14 23:17:59) 
arkadaşlar tamam cevablar verildi konu açıklığa kavuşturuldu (gibi) lütfen kavga etmeyelim

inciswf.com
  • pescador  (27.11.14 23:21:51) 
Ben de görmüştüm adamı ve hakkaten pek ezildiğini görmedim burda. Herkes yardımcı olmaya çalışıyordu kendi çapında. 170 boyundayım kısayım diyor. Bu bence psikolojik bir sorun. Çünkü zaten 170 çok kısa bir boy değil. Tipini de gördüm, efendi adam tipi var. Böyle ailenin tıp fakültesinden yeni mezun olmuş çocuğu gibi ya da yeni memur, avukat falan gibi bir tipi var. Tipsiz değil yani. İyi bir eğitimi var ve maddi durumu da yüksek. İntihar edeceğini sanmam. Sadece asosyal olmasını çok kafaya takıyor.


  • secilmis uye  (28.11.14 12:46:58) 
arkadaş hadi biz kötüyüz de burası o kadar sevgi böceği dolu. hiç kimse fransızın telefonunu, facebook'unu almamış mı? Ankara'da yaşayanlar bir kahve içip tanışmamış mı kimse.


  • mea maxima culpa  (28.11.14 16:58:27) 
bir insanı intihar etmek için teşvik etmenin kontra-argümanı onu yemeğe davet edip, akşam da uyurken sırtını okşamak değildir mea maxima. durumu düzeltemiyorsan, daha kötü yapmayacaksın, kural bundan ibaret.


  • fengari  (28.11.14 18:22:22) 
[]

taratma işini kırtasiyeler falan yapıyor mu?

bi' şeyleri taratmam lazım da ben bu işleri nereler yapıyor hiç bilmiyorum. çıktıydı oydu buydu onun için kırtasiyeye veya internet kafeye gidiyorum. bu belge taratma işlerini de kırtasiyeler yapar mı? bu tarayan aletin adı sanı nedir? çok cahilim keşke ölsem.




 
Yazıcı/tarayıcı aynı şey ama neresi yapar bilmiyorum.


  • pavlis  (27.11.14 17:43:02) 
kırtasiyeler yapar bence. ama internetleri filan olmayabilir. yanında flash disk götür bi de. akıllı telefonun varsa böle app'ler de var. tarayıcının yaptığı kadar güzel olmasa da elini titretmeden güzel bi şekilde çekebilirsen iş görür.


  • spirit crusher  (27.11.14 17:50:32) 
aletin adı tarayıcı/scanner, ama artık çoğu yazıcı da tarama işini yapıyor. kırtasiye/int cafe yapar. Akıllı telefonun yok mu? Linkteki programlardan birisi işini görür.

mashable.com
  • zikardo  (27.11.14 17:50:36) 
bizim bölümün takıldığı fotokopici yapardı. ama üni çevresindeki yerlere gitmeni öneririm.


  • mdmfk  (27.11.14 17:51:00) 
mdmfk+1

üniversite çevresindeki kırtasiyelerin hemen hepsi yapıyor.
  • kaffle  (27.11.14 19:39:42) 
[]

yazmak için yaşamak lazım. onu nasıl hallediyoruz?

"yazamayan yazar kaprisi" yapmak istemiyorum, hiçbir şekilde sanatçı veya yazar olduğumu iddia edecek değilim. fakat çocukluğumdan beri hem okumayı hem de yazmayı çok seviyorum. duyuruda bile "üslubun çok farklı, çok güzel" diyen pek çok insan oldu ve açıkçası bu yazma anlamında kendime olan güvenimi, gazımı arttırmakla birlikte gtümü çok kaldırıyor işin açığı.

hayatımda bir kez yarışmaya katıldım ortaokulda, ilçe ikincisi oldum. boş derste yazdığım bi' şeydi. sanat sepet işlerine girmeyip sadece kendi halimde yazıp okuduğum için bu tip ortamlara, yarışmalara falan girmedim hiç. takip etmedim, ilgi duymadım.

yaş 20 oldu. yazmayı çok seviyor ve istiyorum ama ne yazabileceğimi bilemiyorum. hayat deneyimim çok kısıtlı. kendi saykedelik fikirlerimi, kafamda kurduğum dünyayı aktarsam çok LAME ve ARIZA görünürüm diye korkuyorum.

bu "yaşam deneyimi" dedikleri şey nasıl kazanılıyor? ben şimdi deneyimim yok diye 45'ime kadar yazamadan çizemeden oturmalı mıyım? yoksa YA BEN YAZMAK İSTİYORUM DA DENEYİM LAZIM diyerek kendimi metronun önüne mi atmalıyım mesela hayatımda farklı bi' renk olsun diye?

ne yapmak lazım? kabız olunca kayısı yiyip duphalac içiyorum. şimdi ne yapmak gerek? üzülüyorum. millet aldı yürüdü. "ben iyi yazıyorum yea" diyen birinin, 20 yaşında ortaya bir şey koyabilmiş olması lazım bana göre. işleyecek kapasite var da malzeme yok. yani ben kendimi öyle değerlendiriyorum. bu nasıl halledilir?

lütfen "yazarlık kursu" demeyin. 800 lira verip yazar olmak istemiyorum, öylesi eksik kalsın.

 
Beş yıl sonraki halin olarak sanırım bir iki akıl verebilirim.

Okumaya, gezmeye, insanları incelemeye devam et. istanbulda değilsen istanbula gel. İstanbuldaysan sokak sokak gez. Farklı semtleri ve insanlarını gör. Okumaya devam et. Hep aynı şeyler okuma.

En önemlisi de yazmak için değil içinden geldiği için ve içinden geldiğinde otur yaz. Bukowski nin çok güzel bir lafı vardı ama işte ben hafızamda tutamıyorum böyle şeyleri.

Bir de, göte göt de lütfen.
  • m murphy  (26.11.14 20:55:48) 
yazmak icin deneyim degil, asil hayal gucu gereklidir. inan bana tum o romanlar yasanip yazilmadi. hayal gucu de nasil gelistirilir bilmiyorum, bol bol film izleyebilir, empati yetenegini gelistirmeye calisabilirsin. yalniz empati gucunun artmasi da hayatta cok aci cekecegin anlamina gelir, etrafta yarali, mutsuz, kayip insanlari gordukce depresyona girmeye basliyorsun durduk yere.

yazmak zor istir gercekten de, en basta sabir gerekiyor yazabilmek icin ayni konu ustune sayfalarca, gunlerce.
  • kurbanlik koyun  (26.11.14 20:58:00) 
Bence de hayal gücü lazım. Bu da bol kitap (masal belki), film, vb. ile olabilir. Sonuçta başkalarının deneyimlerine ortak oluyorsun sanal da olsa.


  • aychovsky  (26.11.14 20:59:36) 
Ha bir de şahsen yirmi yaşında birinin yazdığı şeyleri pek okuyacağımı ve hatta bu işin içinde olan çoğu kişinin okuyacağını da sanmıyorum.

Ben okurum diyen de, kabul görmemiş yazmayı beceremeyip ben de iyi yazıyorum ama değerimi bilen yokçu adamlardır.

Yazarlık konusu çok dolu olmayı gerektirir. Elbette istisna olabilirsin ve bunu kısa öykülerle ispatlayabilirsin. Ama bir iki taneyle ve insanların gazıyla değil, ortaya bir şeyler koyarak yapabilirsin.
  • m murphy  (26.11.14 21:02:32) 
bir şeyler yazmak için belli yaşanmışlıkların olması gerektiğine katılmıyorum ben. örneğin ben nacizane bilim kurgu yazarı olmak istiyorum. hayal diyelim. bunun için gerçekten zaman yolculuğu yapacak, ya da uzaya gidecek değilim? biraz hayal gücü, biraz da karakterleri, ilişkileri, tespitleri, mesajları iyi yerleştirebilmek için gözlem yeteneği lazım diye düşünüyorum. gerisi kalemine bakıyor, ki seninki iyi. benimkinden de iyi.


  • bugunku antremanda goz dolduran futbolcu  (26.11.14 21:04:57) 
Yaşa o kadar da baktığını düşünmüyorum, çünkü Zadie Smith, White Teeth'İ yazdığında 25, Autograph Man'i yazdığında 27 civarı, On Beauty'yi yazdığında 30 yaşındaydı. Gerçekten de evrimini gözleyebiliyor insan. Ama 25 yaşında yayımladığı roman (ki yazmaya da 23'ünde başlamış sanırım) ödül üstüne ödül kazandı. Eleştirmenler bayıldı.


  • aychovsky  (26.11.14 21:07:48) 
iyi yazabilmek için yaşlanmayı beklemek diye birşey yok. birçok ünlü yazara bakarsak, ilk ses getiren yapıtlarını çok genç yaşlarda verdiklerini görebiliriz, belki senden daha genç. ama bazıları da belli bir olgunluğa eriştikten sonra ciddi bir devrim geçirmişler. belirli bir seviyeye gelebilmek için yaşanması, tecrübe edilmesi ve üzerinde düşünülmesi gerekli şeylere ihtiyaçları varmış.

bu sorunun herkeste geçerli olan tek bir cevabı yok. kiminin yeteneği var bu işe, biraz da şartlar müsait olduğunda parlıyor. kimi, çok farklı şeyler yaşamış, bizim bu sakin hayatımızla hayal bile edemeyeceğimiz şeyler, bu yaşadıklarını boşaltma ihtiyacı hissediyor; kimi çok insan tanımış, kendisini derinden etkileyen, düşünmüş, bazı şeylerin cevaplarını bulmuş. cevap bulduğunda bunları paylaşmak zorunda hissetmiş kendini, faydalı olmak istemiş. kimi kendini son derece mutsuz, güçsüz hissetmiş, yazıya bir kurtuluş olarak bakmış.

öneri istersen:

deneyim zamanla olan, yanlış yaparak ve gözlem yaparak kazanılan bir şey. bunun yanında;

okumak
insan tanımak
gezmek, görmek
zorluk çekmek,
sevmek aşık olmak, aşk acısı çekmek, sevilmek
bol bol üzülmek
bol bol sevinmek
ve bol bol yazmak

eğer yazdıklarını sonraki okuyuşunda beğenmiyorsan bu kötü bir şey değil, ilerleme kaydediyorsun demektir. hiç pes etmeden çalışmanı öneririm.
  • puc  (26.11.14 21:12:03 ~ 21:13:08) 
"Kendi saykedelik fikirlerimi, kafamda kurduğum dünyayı aktarsam çok LAME ve ARIZA görünürüm diye korkuyorum."

neden korktuğunu anlamadım lame ve arıza görün nolucak? Bilakis kendini iyi ifade edebilirsen çok güzel işler çıkarabilirsin.
  • legolasin son oku  (26.11.14 21:22:49) 
"write drunk, edit sober" diye bir laf var. leym ve arıza görünür diye kendini frenlememek için onu düşünebilirsin belki.


  • olsen  (26.11.14 22:04:07) 
Hoca Efendinin Sandukası'nın önsözünü okudun nu sen?


  • compadrito  (26.11.14 22:27:26) 
yazmak için hissetmek gereklidir. hissettiğin kadar yazarsın. hissedemiyorsan zorlamanın alemi yok. birileri bir şeye güzel dedi diye o şey ille güzel olmak zorunda değil. zorlamayla olacağına da inanmıyorum yazma işinin.


  • devilred  (26.11.14 22:34:39) 
[]

aşırı soğukta çok sıcak tutacak kıyafetle kalsak ölür müyüz?

ya çok komik ve acayip bi' soru, çekiniyom sormaya ama sormadan edemedim. çok merak ediyorum ben bu olayı. şöyle düşünün,

hava sıcaklığının -50 santigrat derece civarında olduğu bir yerdesiniz. kışın en çetin döneminde irkutsk'ta falansınız mesela. akşam olmuş. yatacak, gidecek yeriniz yok. fakat bölge halkının süründüğü kremlerden sürmüşsünüz. 3-4 kat içliğinizi, üst üste kazaklarınızı, en sıcak tutan şahane montunuzu, 5 kat çoraplarınızla ya da her ne giymişseniz onun üzerine botunuzu çekmişsiniz. yüzünüz de korunuyor çok güzel bir şekilde. ağzınız, burnunuz, alnınız falan kah bereyle kah kar maskesiyle bi' şekilde kapatılmış.

bu şartlar altında, bir köşeye geçip oturan insan donarak ölür mü? soğuk, yavaş yavaş vücut ısısını düşürüp öldürür mü? yoksa montu, botu falan geçemediği sürece sıkıntı olmaz mı?

bana hareket etmezsek her türlü ölürüz gibi geliyo, ne kadar sıcak tutarsa tutsun. siz ne diyonuz?

 
donarsın.

eskimolar buzdan iglo yapıyor ayazı kesmek için hepsinin de üstünde hayvan gibi kürk var misal.
  • neferkitty  (26.11.14 19:04:33) 
uyursan ölürsün.


  • new day new life  (26.11.14 19:04:37) 
donarsın.


  • lcnkr  (26.11.14 19:08:09) 
öyle bi yalıtmışın ki adamı kaplumbağ gibi barınağını da koymuşun üstüne. yaşar tabi bu haliyle. hiç hareket etmese de vücut ısısı yeter.


  • seksen9  (26.11.14 19:13:02) 
üzerindeki kıyafetler senin vücut sıcaklığını koruyorsa yani o -50 derecenin sana olan etkisini kıyafetler kesiyorsa emekli olana kadar yaşarsın.

misal az evvel test içi yaklaşık 30 dk boyunca -30 derecede kaldım, korunaklı klimatik kıyafetler vardı üzerimde, değil 30 dakika 30 saat kalabilirdim, bir yerden sonra terlemeye bile başladım.
  • orta sahanın rakip yarı alana bakan dilimi  (26.11.14 19:20:07) 
@orta saha, abi ciddi misin? nerdesin, sibirya falan mı? nasıl gidiliyo? buz hokeyini severim. avangard omskluyum. kiril alfabesini bilirim. suka blyat idi na huy diyebiliyorum. karlı havalarda kaza yapabilirim. rusya'ya layık bir vatandaş olduğumu düşünüyorum. ben de gelcem.


  • pescador  (26.11.14 19:34:45) 
bence vücut nefes alamadığı için terlemeye başlar ve terleme ise donmak için en mükemmel sebep. bahsettiğin kalınlıktaki giysilerin nefes alması lazım, o zaman sorun olmaz diyorum ben.


  • dieselsingle2  (26.11.14 20:56:09) 
Giydigin seyler kan dolasimina etki etmemeli ve buhari disari vermeli yani terlemeni engellemeli. Ote yandan sicak tutmali.

Bana fikrimi sorarsan -50 derecede oturursan ne giyersen giyin olursun. Yasamana ihtimal bile vermiyorum ki yukarida bahsettigim gereksinimlere en iyi cevap veren kiyafetler profesyonel dagcilik kiyafetleri. Ve donarak olen profesyonel dagcinin haddi hesabi yok.

Edit: 3-4 kat icligi giyersen kan dolalisimin can cekisir zaten:) Kan dolasimi yavaslarsada donarak olmeye dogru gidersin zaten.

Ama ne kadar oturmaktan bahsediyorsun, o onemli. 5 dakika mi, 30 dk mi, 5 saat mi?
  • delifaruk  (26.11.14 22:28:18 ~ 22:31:19) 
Dışarıdaysan her türlü hipotermiye girer ölürsün, ona karşı duracak bir direncin olamaz.


  • angelus  (26.11.14 22:31:44) 
[]

ferguson olaylarıyla ilgili

son gelişmeleri güvenilir, adam gibi adam bir kaynaktan takip etmek istiyorum. işte şurada şöyle oldu, son olarak bu oldu gibisinden yazan ve mümkünse aynı zamanda bu gelişmeleri yorumlayan farklı kişilerin de bulunduğu bir platform, ortam vesaire. dil ingilizce olabilir. hatta ingilizce olsa daha iyi.

bunun dışında bi' tane sorum daha var: bu olayların çıkış noktasını, patlak verdiği dönemi hatırlıyorum. ama sonra durulmuştu sanki. şimdi 12 yaşındaki gangsta zenci dostumuz öldüğü için mi alevlendi yeniden? yoksa başka bir sebebi mi var?


 
Vuran polis suçsuz bulundu, o yüzden alevlendi tekrar. Pc'ye geçince kaynak da atarım.


  • bugunku antremanda goz dolduran futbolcu  (26.11.14 17:44:12) 
bbc'den takip edebilirsin.
başlangıç: www.bbc.com
analiz: www.bbc.com
son gelişmeler: www.bbc.com
  • m e l t e m  (26.11.14 17:51:19) 
[]

internetin geceleri yavaşlaması/kesilmesi?

modem eski ve dandikti, ondan olabilir deyip değiştirdik aldık bi tane güzelinden. normal bağlantı hızımız arttı ama kopmalar tam gaz sürüyor. işin garibi, bunlar geceleri oluyor komik bir şekilde.

bağlantıyı bizden başka kimse kullanmıyor. evde 3 kişiyiz. ki kopmalar evde kimin olduğuyla alakalı değil. şu an sadece ben kullanıyorum mesela interneti, buna rağmen çok yavaş.

bağlantının gece saçmalamasının mantıklı bir açıklaması olabilir mi?

 
türkiye'de yaşamak?


  • devilred  (25.11.14 23:35:08) 
bende de kopma sorunu var bu aralar, ilginc sekilde telefon gelince netten dusuyoz eski modem gunleri gibi


  • lutah  (25.11.14 23:43:06) 
kırk yılda bir bağlantım kesilir en son ne zaman kesildi onu bile hatırlamıyorum ama hep gece kesildi. bakım onarım diycem komik olacak gecenin 3'ünde.


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (25.11.14 23:45:22 ~ 23:45:37) 
sinyalde sıkıntı vardır. uydunet'te başıma gelmişti, 3-4 kere bildirdim, hallettiler. kimden internet sağlıyorsanız, arıza bildirimi yapın. normalde gece internet hızı artması lazım, çünkü kullanıcılar azalıyor.


  • Huan8  (25.11.14 23:45:57) 
Bana da hep gece oluyor. Gecen gece bir koptu, sabah saatlerinde geldi tekrar.


  • delifaruk  (26.11.14 00:00:29) 
ttnet kullananlar splitterlarını bi kontrol etsinler. benim kopmalarım ondan oluyordu hep.


  • sozluge bi daha geldigimde aldigim nick  (26.11.14 01:23:53) 
Nerede yaşadıgına bağlı, bizim internet kablolari havadan geçiyor mesela, havalar sogudunda internet felc


  • cemlemikonusuyorsun  (26.11.14 08:39:35) 
[]

düzenli basket oynanabilecek kulüp, ortam vesaire?

daha önce de sormuştum ama cevab gelmedi. benim zaten basket oynayacak duruma gelebilmem için kafadan bir 3 aya ihtiyacım var, geleceğe yönelik bir soru olarak kabul edilebilir.

ben istiyorum ki, olur da iyileşirsem düzenli basket oynayayım. liseyi bitirene kadar oynadım. bıraktığımdan beri hiçbir şey yolunda gitmiyor. sürekli bir hastalık, kilo alma, bissürü abuk subuk alışık olmadığım sağlık problemleri vesaire. hem çok da özledim işin açığı. lisedeki ergen kadromuz da dağıldığı için haliyle şimdi adam yok.

duyuru zirveleri dışında benim düzenli olarak antrenman yapabileceğim, maça falan çıkabileceğim amatör bi kulüp neyin yok mu? yalnız amatör seviyede oynayabilmek için bile 1 sene çalışmam gerekecek sanırım, şu an ölmüş vaziyetteyim.

bu tarz bir olanak, imkan var mı? benim aklıma gelen tek seçenek şimdilik boş bir saha bulup orada antrenman yapmak. işte şuttur turnikedir kondisyondur bunları çalışmak. tek başıma bunu yapabilirim. ama takımla da oynamak istiyorum DÜZENLİ OLARAK. bunu nasıl halledicez?

 
Aynı durumdayım, 2 senedir elime top değmiyor fakat maçları izlerken bile heyecandan ölüyorum ah bi' oynayabilsem diye.

Ve Beyoğlu'nda yaşıyorum, burada kapalı spor salonu var saati 70 tl'ye. Duyurudan 10-12 kişi toplansak sahayı kiralayıp oynayabiliriz hava kötüyken.
  • 6 yasimdan beri metal dinliyorum  (25.11.14 21:22:51) 
kızıltoprak spor kulübü. 2004-2007 yılları arasında oynadım, küçük takımda tabi. teoman hoca ile bi hoca daha vardı ya, çok harika insanlardı. bir bak derim.


  • vedat chili peppers  (25.11.14 21:31:08) 
[]

ultrasonda sonuç hemen veriliyor mu? yoksa bekliyo muyuz?

bugün randevu alırken soracaktım da unuttum. şimdi MR'da falan sonucu 5-7 gün sonra veriyorlar. laboratuvarda 1-2 gün sonra veriyorlar vesaire.

ultrasonda da böyle bir durum söz konusu mu? yoksa zaten oracıkta baktığı için ne var ne yok orada söylüyor mu? EMG'de de mesela işlemi orada yapıp hemen raporu hazırlıyorlar.

ultrasonda nasıl? 3 gün sonra sonuç kağıdı falan veriyolar mı DAMARLARI TEMİZDİR SIKINTI YOK DEVAM tarzı?

 
ultrasonda hemen veriyorlar evet. 5-10 dk. filan bekliyorsun, rapor yazılıyor.


  • m e l t e m  (25.11.14 20:27:09) 
[]

B12 seviyem normal miymiş?

bugün böbrek için gittiydim de, doktordan rica ettim hocam dedim ben ayağa kalkıyorum ne yapacağımı unutuyorum, kime sorsam "AGA B12 YAPTIR" diyor, bi' de o testten şeyapsanız?? sağolsun "sen ne bilirsin be slk :S :S" demedi verdi testi.

şimdi baktım netten çıkmış sonuçlar. şöyle diyor,

bende 160 pg/mL varmış B12 vitamini. referans aralığı da 126.5 - 505'miş. yani normal değerler arasında, bir anormallik yok.

ama yine de düşük, değil mi? yoksa son derece normal mi? B12 takviyesine ihtiyaç var mı sizce alayım mı?

"bunu doktoruna sorsana delikanlı" diyecekseniz ama bu böbrek içindi, direkt radyolojiye göstereceğim sonucu. dahiliyelik bir işim yok şu an. tekrar gitmeye de üşeniyom açıkçası oraya.

hani en azından fikir verirsiniz diye soruyom.

 
aralıktaysa normal daş gibisin.


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (25.11.14 17:36:37) 
normal, benim 82 idi yaptırdığımda geçen yıl. ben de anormal değilim unutkanlığım falan yok (herhalde, unutmuş olabilirim).


  • ron dennis  (25.11.14 17:39:05 ~ 17:39:32) 
VEgan filan mısın? B12 testler i tam doğruyu göstermeme ihtimalleri var. Çünkü b12 garip bir vitamin, vücutta depolanıyor, 5-6 yıl kaybolmuıyor filan.


  • Cursed Chico  (25.11.14 17:57:43) 
vegan mı? HELL NÖ. etsiz gün, ziyan edilmiş gündür.


  • pescador  (25.11.14 18:25:39 ~ 18:25:51) 
[]

sözlükte bi başlık vardı, yaran ebeveyn sms'leri tarzı?

anne babaların gönderdiği sms'lerin bi başlığı vardı. "gelirken ekmek al... ya da alma." diye bi entry vardı mesela onu hatırlıyorum. o başlık neydi? google'da da aradım mamafih bulamadım.




 
  • fengari  (24.11.14 21:36:28) 
[]

torrent'in çok yavaş olması

seed 152, leech 21. bu torrentin nadiren 300, genellikle 100 kb hızında mıy mıy inmesi normal mi? şu ara 30 kb civarında seyrediyor hatta. ya zaten 3 kişi kalıyoruz diye herkes evde diğerlerinin olmadığı zaman indirmeye gayret ediyor, hazır ortamı bulmuşum indireceğim 1gb şey o bile inmiyor. fiber sözde bağlantı. niye böyle bu? hızlandırmak için yapabileceğim bir şey var mı?




 
doğrudan bir şey indirmeyi dene, ardından seed'i bol bir şeyleri torrent'den indirmeyi dene. Arada büyük bir fark var mı bak ki sorun torrent'de mi genel bir sorun mu izole edebilesin.


  • rygard  (24.11.14 20:21:37) 
ben public trackerlardan doğru dürüst hızda bir şey indirebildiğimi hatırlamıyorum. public ise gayet normal. isterse binlerce seed olsun 10 kb ile bile indirebilir. zaten binlerce seed olması da iyi değildir darboğaz yapar hızı yavaşlatır.


  • birisi.  (24.11.14 20:45:55) 
premiumize ile tüm torrentleri gerçek max hızın ile indirebilirsin


  • nughun  (24.11.14 20:48:47) 
akk sınırını geçmiş olma ihtimalin var mı? bende de fiber var 24 mbit 35 akk. normalde 2.4 mb/sn ile indirirken ayın 20'sinden sonra (35'i geçtiğim için) 300 kb/sn ile falan indiriyorum. speedtest'ten bi kontrol et.


  • lionel andres  (24.11.14 21:01:16) 
[]

breaking bad gibisi var mı?

gelmiş geçmiş en iyi dizi olduğunu iddia edecek değilim ama ben bayılıyorum buna ya. son günlerde yine youtube'da video falan izlerken buldum kendimi.

konusu bununla benzer, "breaking bad'i yer" diyebileceğiniz hangi diziler var? konusu benzer olmasa da olur hadi... ki ben normalde böyle aksiyonlu, gerilimli, uyuşturuculu şeyleri falan hiç sevmem. bu şahaneydi ama. çok gerçekti. heyt be.

ne önerirsiniz böyle? breaking bad'i unuttursun. o derece. var mı öyle bi şey? dexter izleyeyim dedim de hiç beğenmedim yahu çok kolpa geldi.

 
@donut,

inciswf.com
  • pescador  (24.11.14 18:28:17) 
dexter kolpa değil de eğlenceli bir şeyler için About a Boy drama için Mad Man veya True Detective olabilir bi bak bakalım.


  • demirKamil  (24.11.14 18:29:56) 
@demirKamil, hocam BB drama olarak mı geçiyor? onun tarzında istiyorum. böyle tam dozunda trajedi heyecan dram falan böyle şeyler olsun.


  • pescador  (24.11.14 18:30:46) 
@donut +999.

bb amateru eğlendirir eğer oz u izlemediysen.
  • mrthany  (24.11.14 18:31:17) 
Hooop true detective


  • shejia  (24.11.14 18:31:23 ~ 18:32:11) 
Breaking Bad gibisi yok, ben onu izledikten sonra uzun süre dizi izleyemedim,hiçbiri sarmadı, ama Hannibal izledim tatmin oldum.


  • pazardanaldimbirtane  (24.11.14 18:32:10) 
True detective


  • legolasin son oku  (24.11.14 18:32:16) 
@donut, o halde,

inciswf.com

oz'u gerçekten çok övüyorlar. diğer duyurularda da gördüm. the wire - oz ikilisini izlemek lazım o zaman.
  • pescador  (24.11.14 18:33:00) 
Mobilim editleyemiyorum gotham da olur gibi gibi.


  • legolasin son oku  (24.11.14 18:33:17) 
ne, dexter mı kolpa. valla çarpılırsın, kaç bölüm izledin biraz daha şans verseydin. hem dexter hem bb izledim ikisi de harika diziler. bence dexter'a bir şans daha ver.


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (24.11.14 18:34:22) 
daha iyisi var (bkz: six feet under)
konu ve tempo olarak breaking bad ile benzerlik göstermez izlediğim en iyi dizidir. müthiş bir dramadır.

  • bir fincan kahve ile film izlemek  (24.11.14 18:36:02) 
Hannibal.


  • sozluknickmiverulan  (24.11.14 18:36:56) 
fringe izle de gel.


  • seksen9  (24.11.14 18:38:05) 
benim en sevdiğim dizi de BB pescador.

oz ile benzemiyorlar ama oz da sıkı dizidir. wire'ı izlemedim, bilmiyorum o yüzden onu ama onu da çok överler.

the sopranos iyidir. farklıdır. serttir.

hannibal'ı da tavsiye ederim. çok iyi dizi.

western, tarihi tarzda dizileri seversen mutlaka deadwood'u da tavsiye ederim.

dexter kara mizah dizisi. ondan sarmamıştır. komedi diye izlemek lazım onu. o zaman geriyor.

bir de sen psikolojiye meraklı mıydın tam hatırlayamadım ama kenarda köşede bulunsun, bir ara izlersin belki: in treatment
  • m e l t e m  (24.11.14 18:39:55) 
@pescador emmy ödüllerini yanlış vermiyolarsa drama. Ama breaking bad başkaydı be.

dexterı kara mizah yapmışlar ya la.
  • demirKamil  (24.11.14 18:40:36 ~ 18:41:41) 
dexter tabi ki kara mizah. onun o iç sesleri, başkalarına kendini çok tatlı, evcimen, dünya iyisi biri gibi göstermesi, kurbanlarını kandırırken takındığı sahte tavırlar...

dram hat safhada o ayrı ama dexter'da göz ardı edilemeyecek kadar komedi unsuru var.

edit: aslında bu açıdan dexter ile walter white benzerler biraz. :) walter sert ve gerçek bir kötü tabi. fark bu. o yüzden komik değil o.
  • m e l t e m  (24.11.14 18:43:09 ~ 18:48:00) 
six feet under tabii ki. dizi ustudur artik o. ben de bb'yi deli gibi seviyorum hatta izledigim en iyi 10 dizi arasinda. ama six feet under, the sopranos ve mad men fenomenler varken, esamesi okunmaz.


  • mermize  (24.11.14 18:54:32) 
Ben de six feet under derim. Tabi konular çok farklı ama seversin diye düşünüyorum.


  • kaffle  (24.11.14 18:59:28) 
breaking bad izledim. oz, true detective, hannibal izledim dediğin türe yakın.
o bahsettiğin etki varya iste tam olarak bende 'oz'la oldu. bb, true detective, hannibal hepsi ayrı ayrı güzel ama oz apayrı bir yerde benim için.
@advocatusdiaboli çok güzel demiş bak tebrik ettim "yok abi ryan o'reily gibi karakter hiç bir dizide yok anasını satayım."

senin sıraladığın şu kriterleri okuyunca true detective geldi ama aklıma ilk, bunu da belirteyim hani.
  • uzunuzunilgi  (24.11.14 19:24:40 ~ 19:25:51) 
durduk yere breaking bad'i hatırlatmayaydın iyiydi. efsane kelimesinin karşılığıdır. izlediğim en iyi 5 diziden biridir. dexter'i ben de sevmedim. oz iyidir, sert bir dizidir ama ağır ilerler. bb'deki aksiyonu, gerilimi oz'da bulamazsın. benim önerim fargo olacak. ilk izlemen gereken dizi. 10 bölüm zaten, bikaç gün içinde bitirirsin. bittikten sonra yeni diziler önerebiliriz.

not: uyku sorunu çekiyorsan the wire izle. uykusuzluğa birebirdir.

edit: cevapları şimdi okudum, benden başka fargo diyen olmamış. ayıp lan. 10 bölümde efsane kategorisine erişmiş bir diziden bahsediyorum. filmini izlemedim ama dizisi böyle.
  • lionel andres  (24.11.14 20:00:36 ~ 20:03:12) 
BB'yi oz ve the wire ile karşılaştıranlara ağır bi küfür et bence, BB gibi dramı gelmedi gelmezde, diğerlerinde başka duygular ağır basıyor


  • docrivers  (24.11.14 20:00:44) 
yukarıda önerilmiş ama breaking bad'i seven insan six feet under izlemesin. yazık etmesin güzelim dizime :(

breaking bad şişirilmiş bir balondur.
  • devilred  (24.11.14 20:32:56) 
@devilred, aklıma burcu esmersoy'u getirdin :p

(bkz: scarlett johansson'a güzel diyen bana demesin)
  • pescador  (24.11.14 20:34:42) 
evet aynı dizileri izlememişiz belli ki. 1 dk bile aksiyonsuz bölümü yokmuş oz'un alkjsdhjas. oz'da 1 dk bile aksiyonsuz bölüm yoksa prison break ne o zaman?


  • lionel andres  (24.11.14 20:36:00) 
c0.thejournal.ie

eğer kızmazsanız şey dicektim, oz hariç tüm bahsettikleriniz tırt diziler. bb ve fringe extra tırt.
ben the prisoner derim. eskisi yeniden tahayyülü vs hepsi. h2g2'nin eski dizi versiyonu da iyidir. bsg has dizidir. draması sci-fi'si mystery'si hepsi tam kararındadır. house md de bi daha izlenir. kalan yapımlar film şeridi israfı.
  • namus ninjası  (24.11.14 20:42:10) 
@ninja

yahu gerçekten merak ettim soruyorum; six feet under ya da the sopranos, tırt mıdır sence?
  • mermize  (24.11.14 20:54:47) 
@mermize
abi :( yüzünü maviye boyayıp fırlatma baltasıyla arkamdan koşmayacaksan.. evet. yani o kadar şeyetmedim ben ama belki ben anlamamışımdır. tabii saygı duyarım sizin kararlarınıza abi. hürmetler abi.

  • namus ninjası  (24.11.14 21:10:09) 
la olm... çok üzücü yahu /:
üzüldüm bildiğin... neyse, bir bira daha alayım dolaptan.

  • mermize  (24.11.14 21:14:05) 
Oz,Oz,Oz .. daha iyisini izlemedim henüz


  • Nigâr Binti Osman  (25.11.14 09:58:47) 
[]

su içmek ve tuvalet delisi olmak

son 2 gündür, vücut komple alarm verdiği için günde 2.5 litreye yakın su içiyorum oturduğum yerde. plasebo etkisi mi bilmiyorum ama allah sizi inandırsın yüzüm gözüm açıldı, zihnim berraklaştı ve çok daha enerjik hissetmeye başladım. iki saatte bir karnım acıkmıyor. 10 saat yemek yemesem aklıma gelmiyor hatta. şahane. yalnız bi' sıkıntımız var.

abi 10 dakikada bir tuvalete gidiyorum. damardan 24 saat bira enjekte ediyorlarmış gibi, 10 dakikada bir yardırıyorum. kazara banyoda biri olsa, adam duş almaya falan girse 5 dakika duramam kapıda altıma yaparım öyle bir baskı.

bu, vücudum alışık olmadığı ve böbrekler LA NOLİY tepkisi verdiği için olan geçici bir şey mi? zamanla bu tempoya alışıp ona göre daha düzenli süzerler mi?

yok günde 2.5 litre su içen herkeste böyleyse... prima mı alayım molfix mi veya başka bir şey? hangisini önerirsiniz?

NOT: içme işini güne dağıtıyorum. tek seferde 1.5 litre gömmüyorum. her içişimde yarım bardak falan içiyorum hatta. böyle 15-20 dakikalık aralıklarla falan.

 
valla ben günde 2.5 litreden daha fazla içerim ama tuvalete günde 4 5 kez falan gidiyorum. Dışarıda yapmayı pek sevmediğim için okulda falan çok nadir yaparım. Belki böbreklerin alışması ile ilgilidir bilemeyeceğim


  • nundu  (24.11.14 17:25:51) 
valla canan karatay'a kalsa sağlıklı beslenmek için günde 19 saatimi sağlıklı bir şey arayarak geçirmem, hedenin hödösünü falan süzmem lazım. uyuz oluyorum bu kafadaki "ne güzel işte :))" insanlarına. çok ciddiyetsizce bir yaklaşım.


  • pescador  (24.11.14 17:29:46 ~ 17:30:11) 
üşütüyosundur. terlik giy bakiim ayağına.


  • seksen9  (24.11.14 17:35:26) 
Susamadikca su icmek de zararli diyolardi bi ara. Böbrekleri ihtiyac disi oldugu icin yoruyomus falan. Alakasi var mi bilemem.
ben de az artirsam sivi tüketimini tuvalete kosmaya başlıyorum. İlk donemlerinde oluyordur belki.
ay onune gelen bisi söylüyor zaten.
Molfix mi prima mi? Prima al :/
  • rayde  (24.11.14 17:36:53) 
@seksen9, olabilir. oda o kadar soğuk ki bazen ayağıma hava aşırı soğuk olduğunda yaşanan yanma şeysinden oluyor. ama çorap bulamıyom. terlik yok. direkt ayakkabıyı giyesim var.

@rayde, evet bu bilgi kirliliği can sıkıcı. internette bakıyorum mayoclinic'e falan, yetişkin bir erkek için günde 3 litre demişler. OHA. e ben evden çıkmıyorum ki. oturduğum yerde vücudumun neden 3 litre suya ihtiyacı olsun?
  • pescador  (24.11.14 17:36:57 ~ 17:37:40) 
vücudun fazla enerci harcamamak için ısıtması gereken şeyleri atıyor işte. çorap bulamıyosan da önce ısıt sonra battaniyeyle falan kapat.

ihmal etme bak. böbreklerini suyla bozmazsın, aksine ne kadar sıvı kan o kadar az yorulma demektir ama üşüttüğün için bozabilirsin.
  • seksen9  (24.11.14 17:45:09) 
ayrıca sürekli susamanın nedeni de o. vücut minimum su tuttukça kan koyulaşıyor ve susamaya başlıyosun.

git güzel bi yünlü çorap al. bi de evde giyilen pofuduk patiklerden. kombiyi de azcık aç. ilerde çekeceğin sıkıntıyı geç iki hafta sonra alacağın ilaç parasından daha ucuza gelecek emin ol.

son 2 gündür dediğin için eyyorlamam bu kadar. uzun süreli olsaydı hormonal derdim.
  • seksen9  (24.11.14 17:53:08) 
Her idrarda bir miktar kalsiyum atılır böbreklerdeki. O sbeple fazla çıkmak iyi değil. İdrarın renginden anlaşılabilir vücudun durumu ne diye.

Amatabi güzel bir şey vücut susamadan su alımını tamammlamış olmak. Vücudun son tepkllerindendir susamak.
  • Cursed Chico  (24.11.14 18:04:52) 
@cursed, şu an bildiğin su çıkıyor yani kokusuz renksiz ama zaten çok su içtiğim için normalmiş bu. hani durduk yere beyaz olsa tehlikeli bi şey olabilirmiş ama şu an çok su içtiğimden oluyo. aşırı falan içmiyorum. yani günde 2,25 litreyi geçmiyorum. dengeli düzenli içiyorum, hiç öyle öğürerek zorla da içmiyorum. anlamadım ne salak bi vücudum var.


  • pescador  (24.11.14 18:06:02) 
spor yap.


  • hjarteblod  (24.11.14 18:14:20) 
kışın 2,5 litre fazla. çişin rengi neredeyse berraksa fazla su içiyorsun.


  • [silinmiş]  (24.11.14 18:16:00) 
Üşütmüş olabilirsin hacı. Ben günde 2.5-3 hatta spor günlerinde daha fazla su içiyorum, günde 6-7 kere gidiyorumdur yine. Kese küçük olunca çabuk doluyor haliyle. Senin de ufaktır belki. Yoksa üşütmüşsündür. 10 kere falan gidiyorsan normal değildir o.


  • bugunku antremanda goz dolduran futbolcu  (24.11.14 18:30:15) 
@futbolcu, abi peki bu kese büyüyüp küçülebilen bir şey mi tüketimle alakalı olarak? öyleyse eğer, alıştıkça düzene girer sanırım. yok eğer çük gibi bi şeyse eyvah anasını satiyim, ağız tadıyla su bile içemicez.


  • pescador  (24.11.14 18:32:02) 
Sanmıyorum ya. Ben 2-3 senedir böyle yaşıyorum, bi değişiklik yok. ENLARGE YOUR BLADDER gibi bi olay da yok malesef :(


  • bugunku antremanda goz dolduran futbolcu  (24.11.14 18:38:24) 
enlarge your bladder yok ama kaslarını yönetmek var. yine çok uzun süre tutma sen. prostat konusuna gelince daha detaylı bilgi verebilirim belkim.


  • seksen9  (24.11.14 18:58:51) 
potasyum zehirlenmesinden ölme de


  • dokuzonbeş  (24.11.14 19:59:07) 
ben de çok içiyorum, ben de çok tuvalete gidiyorum. neyse ki ofisimde tuvalet var da işten kovulma durumunda kalmıyorum :D


  • manuel mandalina  (24.11.14 20:32:42) 
Benim de durumum ayni. Saat basi gidiyorum bazen yarim saatte bir. Gun icinde cok rahat 10 defa. Etraftan bisürü sey söylediler,idrar yollari yok böbrek yok prostat. Gittim doktora hicbisi yok. Su icmesem olmaz ama su icince de durum bu. Hele icerken falan 3. biradan sonra klozete kira vericem nerdeyse, sirf bu sebepten bira icmiyorum artik, ya viski ya da raki


  • zikardo  (24.11.14 23:05:29) 
[]

türkiye basketbol ligi'ne ilgi neden bu kadar az?

ya gerçekten kaliteli bir ligimiz var. türk sporunun haline baktığınız zaman, basketbol liginin ne kadar iyi olduğunu görürsünüz. şu an bakıyorum mesela banvit olsun, karşıyaka olsun, daçka olsun bir sürü takım var. nihayet eskişehir de şu an pek başarılı olmasa bile basketbol takımına kavuştu. izliyorum, konya torku'nun maçında bile taraftar var. hala oyuncu yetiştirme konusunda eksiklerimiz var ama genel olarak oldukça kaliteli bir ligimiz var. euroleague'e ispanya'dan sonra en çok takım gönderen ülkeyiz.

futboldaki holiganlar salonlardan uzak dursun evet, onların gereği yok. ama gazeteler olsun, televizyonlar olsun hala 3. futbol ligi muamelesi yapıyorlar. olm biz basketbolda başarılı sayılabilecek bir ülkeyiz kulüpler bazında.

neden bu kadar az ilgi var? bi tane adam da çıkıp bu potansiyeli değerlendirelim, daha çok reklamını yapalım edelim demiyor mu? birazcık daha el atılsa şuna çok güzel şeyler yapabiliriz bence.

dikkatimi çekti öyle yaziyim dedim, bu konuda sizin görüşleriniz neler sayın duyurucular?

 
aslında duyarlı seyirci izliyor izlemesine de magazinsel değeri yok bence. bir volkan demirel veya felipe melo kadar ilgi çekemiyordur belki oyuncular.

bir de yıllardan beri süregelen turgay demirel federasyonunun yeteneksizliği var. sadece erkek basketbol ligimiz değil kadınlar ligi de oldukça üst düzeyde ama ona üç büyükler haydi bir de kaski haricinde ilgi neredeyse yok gibi.

haklısın pescador. eyyorlamam bu kadar.
  • mcsword  (23.11.14 17:05:24) 
fanatizm artı bizim ülkenin insanları sporu lüks olarak görüyor.
bir de maçların şifreli kanallara geçmesi. başarılar açık kanallarda duyurulmamış oluyor... efes pilsen'İn maçlarına üniversiteden araba kaldırılırdı. tribünler tıklık tıklımdı üstelik de açık kanaldan verilirdi maç...

  • inanmazsan inanma  (23.11.14 17:08:03) 
@advocatusdiaboli, bilet fiyatları gayet uygun abi. muazzam. ben geçen sene olay çıktığı için seyircisiz oynanan (şansıma sokim) galatasaray-karşıyaka maçına 10 liraya gişeden almıştım bileti. euroleague'de de 20'den fazla değildir herhalde. yani galatasaray'ın bir ayda oynadığı 4 iç saha maçına gitsen (2 euroleague + 2 lig) cebinden çıkacak para 100 lira bile değil.

sadece galatasaray veya türkiye için de geçerli değil bu. cska moskova ve panathinaikos'un maçlarına da 8-10 euro'ya bilet var. hatta iyileşince işte gitmeyi çok istiyorum. rusya'ya vize de yok mis.
  • pescador  (23.11.14 17:11:51) 
maçlar digiturk'te paralı kanalda. bu çok büyük bir etken. spor paketin olsa bile basketbol ligini izleyebilmek için ekstra para istiyor digiturk.


  • royal  (23.11.14 17:14:06 ~ 17:14:43) 
ülker sports arena hariç biletler bayağı ucuz aslında. bir de bu yabancı mevzuatının güzelleşmesinden sonraki bir-iki yıla bakmak lazım bence. hem başaltı takımlar eurocup'ta geleni gideni tokatlamaya başladı hem de sahada 5 yabancı olabildiğinden lig içi rekabet de biraz daha artacak gibi. passolig, futboldaki boktan ortam varken 1-2 yıla patlayabilir yeni jenerasyonla.


  • rubenanyukov  (23.11.14 17:15:20) 
Karşıyaka-Efes TBL Play off çeyrek final 20 liraydı, tıklım tıklım doluydu. İzmir'de bayağı ilgi var. Ben basketbol da voleybol da izlemeye gidiyorum. Futbolun altında kalıyor, aslında gözümde basketbolcular disiplinleri karakterleri ile futbolculardan çok daha üsttedir ama tam bir efendi adam yerine piç adam tercihi durumu var. Sporcunun da cirkefini seviyor halk. Arti takip edecek yer yok, paralı kanal. Gazetelerde yarım sayfa ayrılıyor. Voleybola bir sütun, tenise tek haber. Futbolda otuz sayfa kendi başına gazete çıkıyor. Sayelerinde basketbolu eylülden eylüle takip eden birine dönüşüyorum.

Bir de İzmir'de bilet alacak yer sayısı az, internette Karşıyaka biletleri yok zaten. Bayağı zorlanıyorum.

Voleybolda Arkas maçlarına da gelin çok zevkli oluyor 5 lira bilet :)
  • Lim5  (23.11.14 17:26:06) 
Sevmiyorum, Fenerbahçeli olmama rağmen sıkılıyorum çünkü NBA izleyerek büyüdüm ve Avrupa'daki basket NBA'de oynananın çeyreği bile olmadığı için insan sıkılıyor. Bir tek Galatasaray maçlarını izliyorum ben de.


  • i was made for you  (23.11.14 17:33:17) 
Nba'den sonra keyif vermiyor. Ordaki gibi atraksiyonlar olmuyor.


  • Lola90  (23.11.14 17:54:43) 
hay yaşa advokat. harfiyen katılıyorum. organizasyon ve şov işini amerikanlar çok iyi beceriyor ama avrupa sporunun ve kültürünün tadı başka yerde yok. hem NHL hem NBA'i çok yakından takip ettim bir dönem. buna karşılık avrupa basketbol ve buz hokeyi liglerini de takip ederim. abi NHL'de toronto'yu destekliyorum mesela, adamların tek olayı GO LEAFS GO diye bağırmak. ellerine birayı alıp izliyorlar öyle. ha yine eğlenceli, yine coşkulu bir ortam ama fazla şova dönük. ama hırvatistan'da medvescak zagreb bir maç oynuyor, allaaaah. kıyamet kopuyor, salonda meşale yakıyor herifler. 10 bin kişi zıplıyor bağırıyor çağırıyor falan.

NBA falan güzel şeyler bunlar tabii ama bana fazla "şekerli" geliyor. ben yugoslav faulünü, horto magiko'yu, OKEY CİMBOM SALDIR LET'S GO'yu çok daha fazla seviyorum açıkçası. partizan-cibona maçını NBA finaline değişmem. ya da yok final olursa değişirim.
  • pescador  (23.11.14 19:32:18) 
[]

interlekçiler! ipv6 bağlantısı yok diyor. bu nedir, neden olur?

geçenlerde yeni modem aldık. ipv4 bağlantısı var, tamam. yalnız ipv6 bağlantısı yok. dün bir ara gidip gidip geldi internet. ev arkadaşım, "ipv6 fiber oluyor galiba, orada internet erişimi yok diyor. o yüzden mi gitti acaba, fiberi desteklemiyor mu yoksa modem?" dedi. gerçi bizim internet fiber de değil zaten ya neyse.

bu ipv6 tam olarak ne oluyor? orada "internet erişimi yok" yazmaması nedendir? modem arayüzünde devre dışıydı. oraya girip oradan da etkinleştirdik dün. ama hala erişim yok diyor. google'da baktım biraz, 2012'de şu an türkiye'de kullanılan bir protokol değil yazmışlar. şu an nedir durum?

modem gayet yeni, fiberi falan da destekliyor olması lazım at gibi modem. 150mbps'e kadar gideri var. zaten normal internet hızımız da arttı bayağı. ama dün belli bir süre gidip gelince la noliy dedik.

ne şimdi bu?

 
mesajın tamamını okumadım ama kısaca özetleyeyim: ipv6 teknolojisi yok. yani orada "ipv6 bağlantısı yok" demesi normal. ipv4'te yoksa sorun var demektir.


  • teknikekip  (23.11.14 16:56:39 ~ 16:57:22) 
teknikekip yeterli bilgiyi vermiş.

Baraka çok güzel sallamışsın. Pescador, bilmediğin şeyi kurcalama.

(Mobil olmasam anlatırdım ama üşendim)
  • washe  (23.11.14 17:08:29) 
İnş canım. Fiberde IPv4 kullanılıyor diye bir şey yok. Fiber fiziksel katman. fiberle IPv4 da olur IPv6 de.


  • washe  (23.11.14 18:09:10) 
[]

ingiltere'de trafikle ilgili bir soru

ya sheffield'dan boru verdiler de göteborg'a götürücem euro truck simulator'de. firma da ingiliz olduğu için bana ters kamyon verdiler, direksiyon sağda. rotterdam'dan gelirken takla attım zaten bissürü masraf. uyuz herifler her şeyleri ters.

şeyi soracaktım, şimdi bunlarda ağır taşıtlar soldan gidiyor di mi? sollamıyoruz da sağlıyoruz birini geçeceğimiz zaman?


 
genelde burada "derdini sikeyim" yazanlara ciddi anlamda gıcık olmaktayım ama 3-4 defa tekrar tekrar okuyunca konuyu aynı şeyi söyleme gereği duydum. evet.


  • mrvengeance  (23.11.14 00:01:51) 
@mrvengeance, ulan ne alaka? ingiltere'de trafik sağdan akıyor, bu durumda ağır taşıtlar bizdeki gibi sağdan mı gidiyor yoksa soldan mı gidiyor diye soruyorum. ota boka derdini skeyim. iyi sk bari içinde kalmasın.


  • pescador  (23.11.14 00:10:07) 
@pescador

ilk olarak "ya sheffield'dan boru verdiler de göteborg'a götürücem" kısmını görüp arkasından "euro truck simulator'de."yi kim görürse görsün aynı tepkiyi verir bence. hepimiz cips yiyen insanlarız, birbirimizi kandırmayalım :P
  • mrvengeance  (23.11.14 00:11:34) 
yep sağlama yapılıyor


  • shejia  (23.11.14 00:16:32) 
[]

yarın için banko lazım beyler :(

bu akşam durduk yere bi' şeylere çok sinirlenip hırvat basketbol ligine 100 lira gömdüm. benim aylık gelirim 500 lira zaten aq. affedersiniz orspu çocukları 44-30'dan verdi maçı.

şimdi irademe hakim olup gaza gelmeden güzel oynamak istiyorum. hala benim için hatrı sayılır miktarda param var içerde. 2 günde 40'tan 200'e çıkmıştım. our boys have done it. they can do it again.

ben kendim de tabii ki araştırıcam edicem ama sizin "abi şu maç çok şahane" dediğiniz maçlar var mı?

ben size bi tane vereyim mesela bu akşamdan, parma-empoli 0-2 çifte şans yüzyılın bankosu. oranı çok düşmeden alın.

(hırvatistan maçını oranına bakarak oynamadım, bildiğim takımlardı)

 
bursa - fener handikap 2
not: bursalıyım

edit: bahisi bırakıyorum
  • buzdagi  (22.11.14 22:29:19 ~ 25.11.14 10:46:21) 
aynı şey banada lazım beyler bi el atın. bugün çok kötü kaybettim

corıtıba palmeıras iy 1.5 alt
  • lcnkr  (22.11.14 22:37:52) 
[]

euroleague top 16'da gruplar nasıl oluşuyodu?

ben bi yerde tablosunu görmüştüm de ne resmi sitede ne wikipedia'da şimdi bulamadım. bildiğim kadarıyla tekrar kura yok. A grubunun 1.si, B grubunun 2.si, C grubunun 3.sü şeklinde böyle gruplara yerleşiyolardı. o sistemin açıklandığı bi tablo var mı?

ya da geçen seneyle aynı mı, aynıysa geçen yılın tablosundan da çıkarabilirim?


 
geçen yılla aynı

şurda anlatmışlar: www.euroleague.net
  • signore  (22.11.14 14:45:36 ~ 14:47:07) 
[]

2 sene boyunca hiç kullanılmamış kaslar eski haline dönebilir mi?

dün bir haber okudum. darek fydka diye bir amca 2 sene önce belinden bıçaklanınca felç olmuş. sonra bunun koku almamızı sağlayan şeysilerinden alıp laboratuvarda çoğaltmışlar (kendini yeniliyormuş onlar) ve beline enjekte etmişler. 3 ay sonra adam bacaklarını, affedersiniz zigini kuşağını hissetmeye başlamış. yürüteç yardımıyla pıt pıt adımlar atabiliyormuş. nasıl duygulandım, nasıl hoşlandım anlatamam.

bu noktada ben bi' şeyi merak ettim. ortada felç durumu olmadığını varsayıyoruz. ben "ohoo ne uğraşıcam" dedim, yatağıma girdim ve 2 sene boyunca hiç çıkmadım. hiç yürümedim. ayağım uyuşunca fıtı fıtı salladım ama hiç yataktan kalkıp adım atmadım mesela.

1) kaslar kendini komple uykuya mı çekmiş olur? ayağa kalktığımda yürüyemez miyim?

2) yürüyemezsem, tekrar eskisi gibi yürüyebilmem mümkün mü rehabilitasyon/fizik tedavi neticesinde?

***

yani özetle merak ettiğim, öğrenilen fakat sonradan kaybedilen bir yeteneğin, sonradan aynı seviyede öğrenilip öğrenilemeyeceği. örneğin 23 yaşında halı saha maçında cayır cayır top oynayan bir adam, 25'ine kadar hiç hareket etmese ve sonra tekrar yürümeye başlasa, bir daha halı sahaya çıkabilecek güce erişebilir mi?

 
kurtlanırsın, etlerin çürür iki senede. hatta birkaç ayda çürürsün.

kurtlanmadığın sürece bir şey olmaz. geri açılır.
  • yirmisantim  (22.11.14 14:24:08) 
nasıl kurtlanırım? e felçliler neden kurtlanmıyor? niye kurtlansın?


  • pescador  (22.11.14 14:24:53) 
adamın yürüyememesinin sebebi sinirlerin hasar görmesi. ona kök hücre enjekte ederek sinirleri onarmışlardır. sinirlerinde bir hasar olmadığı sürece, kaslarını uzun süre kullanmadığın zaman birden kullanırsan başta yeni doğmuş buzağı gibi tökezler sonra yine yavaş yavaş eski haline dönersin.


  • yirmisantim  (22.11.14 14:26:04) 
felçlileri sürekli egzersiz yaptırıyorlar, yıkıyorlar temizliyorlar hareket ettiriyorlar. sanıyor musun ki onlar ööööylece yatıyor?


  • yirmisantim  (22.11.14 14:26:49) 
@yirmisantim, merak ettiğim daha ziyade iyileşip iyileşilemeyeceği. ama garanti olsun diye "yürümeye çalışsam yürüyebilir miyim" diye de sorayım dedim. 16 saat otobüsten hiç inmemiştim bi' kere, yere indiğimde o son merdiven basamağından inip de tutunacak hiçbir şeyim kalmadığı anda şlaps diye yere düşmüştüm. 2 sene sonunda ayakta durmak imkansız olur herhalde.

ek: haklısın, onu düşünmemiştim. ama nasıl abi, hareket etmesen bildiğin kurtlanıyo mu? nasıl ya? öyle iş mi olur. allah allah. beni mi skiyon acaba?
  • pescador  (22.11.14 14:27:59 ~ 14:28:31) 
yara açılır her tarafında. felçlilerde de oluyor hatta o yüzden havalı yatakta yatırıyorlar belli periyotlarla döndürüyorlar. senin bahsettiğin aşağısı tutmayan ise zaten bunları kendi yapıyor, sürekli vücudunun aynı yeri temas etmiyor oturduğu yüzeye.


  • kuzey li  (22.11.14 14:29:19) 
kaslar kullanılmazsa zayıflıyor. zayıflayıncada vücudunu taşıyamıyor. egzersiz ve fizik tedavi ile toparlanabilir.


  • sutlu nescafe  (22.11.14 14:32:26) 
hiç hareket etmemen imkansız, yatak yaraları açılır. o yüzden felçli insanlara her gün egzersiz yaptırılır, eğer çok yaşlıysa ve egzersiz yaptırılacak durumda değilse masaj yapan yatak pedlerinden kullanılır, her gün yakınları çevirir, yan yatırır, düz yatırır, masaj kremiyle ovarlar falan.
felç geçiren kişi gençse toparlayıp eski haline dönme şansı çok daha yüksek tabii.

  • lily briscoe  (22.11.14 14:33:34) 
iyileşir. sıkı bir recovery programı lazım. kaslar vücudu taşıyamayacak kadar zayıflamış olur ama yok olmadıkları sürece ftr ile eski haline gelir. ama belirli bir yaştan sonra zor.


  • yirmisantim  (22.11.14 14:34:19) 
2 sene hareketsiz kaldığında kaslar uykuya çekilmez; atrofi yaşarsın. Kas kaybı yani. Kasların yok olur erir bitersin. Kas kaybının nasıl bir şey olduğunu merak ediyorsan ALS hastalarını inceleyebilirsin. Ayrıca kas kaybı için hasta olmaya falan da gerek yok; hareketsiz yaşamı olan insanlar da kas kaybı yaşar. Hareket etmeye başladığında, ki kaybettiğin kas miktarına göre ilk etapta bunun da olabileceğini sanmıyorum, belli bir miktar hareket edebilirsin fakat eskisi gibi olabilmen için uzun bir tedavi sürecinden geçmen gerekir. Bu arada kas kaybı deyince aklına sadece karın kası biceps falan gelmesin; kalbin ve midenin de yapısı kastır. Onları da zayıflatıyorsun. Kalp kaslarını kaybettiğinde kalp yetmezliği yaşayıp ölme gibi bir riskin de oluyor.


  • angelus  (22.11.14 14:38:03) 
alkislarlayasiyorum.com kasları hareket ettirmeden iyileştirebilen tek şey budur.


  • ibomiu  (22.11.14 14:38:33) 
[]

çok fazla plastik şişem var. nereye verebilirim bunları?

damacana söylemiyoruz, 5 veya 1 litrelik şişelerle alıyorum suyu. dışarı çıkınca aldığım yarım litrelik petler de cabası. odamın bir köşesi plastik şişelerle doldu. plastik olduğu için kıyıp çöpe de atamıyorum, geri dönsün keratalar. ama evin yakınlarında böyle bi geri dönüşüm kutusu da yok. çorlu'da ne güzel apartmanların içinde bile vardı.

kadıköy-acıbadem civarında bunları özellikle gidip elden verebileceğim bi kurum kuruluş var mı? ayağım sağlam olsa sağı solu gezip, atabileceğim bi geri dönüşüm kutusu da bakacağım ama yok. gittiğim gördüğüm çevrede o tarz bi şey göremedim.

bi de bu kapak toplama kampanyası vardı bi ara tekerlekli sandalye için. bu devam eden bi şey mi? bazen görüyorum sokakta, içi kapaklarla dolu bidonlar. devam ediyorsa ayırıp kapaklarını da öyle bi şey için kullanayım.

 
@want2die, nasıl abi? kim alır o zaman? çöpe gitmesin, ziyan olmasın benim isteğim. çöpün yanına koyduğumda kim alıp değerlendirecek onu? çocukken hurdacıya götürmek için teneke kutu topluyoduk biz. onun gibi mi yine? bunlara para veriyolarsa direkt ben kendim satayım hehe?


  • pescador  (21.11.14 22:12:11 ~ 22:12:23) 
kağıt toplayanlar gibi plastik toplayanlar da var. özellikle çöp arabaları gelmeden önce gelip topluyorlar. ben bizim evin etrafında görüyorum mesela.


  • elorelia  (21.11.14 22:13:29) 
kağıt, şişe toplayan kişiler oluyor, onları gördüğünde götür ver.


  • rock n roll  (21.11.14 22:13:35) 
üstümüzdeki polarlar pettan yapılıyor. talibi çok onun.


  • namus ninjası  (21.11.14 22:14:00) 
kapağı açıkken yanlardan bastır iyice küçülünce kapat kapağını. yer kaplamaz en azından sen atana kadar.


  • sutlu nescafe  (21.11.14 22:19:14) 
sütçüye. 5 ltlikler özellikle. geri dönüşümden ziyade tekrar kullanım daha iyi sankim (sağlık açısından olmasa da).


  • seksen9  (21.11.14 22:25:43) 
çöp konteynerinin yanına bırakırsan (içine değil) atık malzeme toplayanlar memnuniyetle alır. hoş, içine de bıraksan aldıkları sıkça oluyor. yok illa da kendim götürücem dersen e5 üzerindeki göztepe köprüsünün dibinde kadıköy belediyesinin katı atık toplama ayrıştrma yeri var, belediyeyle anlaşmalı şirket işletiyor, oraya götürebilrsin. hatta kadıköy belediyesi elektronik atıkları da topluyor, evden de alıyorlar, götürmek istersen de yeri göztepe oto sanayinin orda, kurbağalıdere'nin kenarında.


  • kerri deadstar  (21.11.14 22:47:21) 
[]

basketbol futbola kıyasla çok daha yorucu değil mi, nasıl 3 güne bir maç

oynayabiliyorlar?

şimdi her tarafımın döküldüğüne, her gün hastalık duyurusu açtığıma bakmayın. 18'ime kadar yapmadığım spor yoktu, hem sokak basketbolu hem de çift pota eşekler gibi basketbol da oynadım futbol da oynadım.

basketbol çok daha yorucu bana göre. dinlenme imkanı var, mola var tamam da 10 dakika değil ki yani. 3 dakika kenarda oturuyorsun, o arada kazandığın enerji 2-3 hızlı hücumda bitiyor zaten tekrar.

futbolda 90 dakika koşmuyorsun. basketbolda ayaklara ek olarak ellerinle de oynuyorsun. futbolda sadece ayak var. üstüne üstlük, her zaman geri koşmak ya da savunma yapmak zorunda değilsin. özellikle defansta ya da ileri uçtaysan öyle it gibi sürekli koşmana gerek yok.

buna rağmen basketbolcular 4 günde 3 maça çıkabilirken ve taş gibi oynarken, futbolda 14 günde 3 maç yapınca herkes ağlıyor.

benim bünyede mi bi sıkıntı var yoksa başka bi durum mu söz konusu? düzenli olarak hentbol, masa tenisi, basketbol ve futbol; az biraz da tenis oynayıp buz pateni yaptım. en az yorulduğum futbol oldu şahsen. bilmediği için defansta 60 dakika boyunca duran biri de değildim, koşardım.

o zaman niye böyle olması???

 
futbolu biraz hafife almışsın bence. basketbol 40 dakika ancak futbol 90 dakika. basketbol sahası 28 metre futbol 100. basketbolcu oyunun 40 dakikasını da oynamıyor ancak futbolcuların en az 8 tanesi 90 dakikayı aralıksız çıkarıyor. kaldı ki futbol da fiziksel mücadele basketbola göre çok daha fazla. yağmurda karda sarf edilen efor ile kapalı salonda sarf edilen efor da aynı değildir. ha basketbol candır o ayrı.


  • tantunisultansüleyman  (21.11.14 21:41:57) 
İki sporu da yaptım. Basketbol bir nebze daha yorucu.


  • 6 yasimdan beri metal dinliyorum  (21.11.14 21:44:58) 
hayatında gerçek futbol sahası ebatlarında oynamadıgından böyle diyorsun. 3 tane sprint at bakalım ne hale geliyorsun. futbolda da sürekli hareket halinde olmalısın ayrıca.

edit: bu arada unuttum. futbolu kimlerle oynadın bilmiyorum ama profesyonel düzeyi geçtim amatör bi maçta bile s.kerler adamı. tak tak pas yaparlar deli gibi koşarlar seni de koşturmak zorunda bırakırlar. oynadıgın elemanlar patatesti büyük ihtimal
  • dove falconhand  (21.11.14 21:45:29 ~ 21:49:46) 
molalar, benchte bir sürü yedek.. pivotlar zaten ağır vasıta. guardların götünde ayı bağırıyor biraz evet. o doğru.


  • namus ninjası  (21.11.14 21:47:13) 
futbol, ağırlıklı olarak hatta neredeyse tamamen alt vücut odaklıyken basketbolun çalıştırmadığı yormadığı kas yok. basketbolcuların da idmanlara daha ağırlık verdiğini düşünüyorum. hele hele türk futbolculara göre.


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (21.11.14 21:47:39) 
Her iki oyunu da güzel oynarım; basketbolu zaten çok uzun süreler sistemli olarak oynamış bir insan olarak tabii ki futbol daha zor diyorum. Neden?

-Süre uzun
-Molalar arası daha uzun zaman geçiyor
-Saha büyüklükleri çok farklı
-Ayakları kontrol etmek el ve kolu kontrol etmekten daha zor
-Çimde koşmak daha zor
-Futbolu zor hava şartlarında oynuyorsun ama baskette hava hep aynı
-Basketbolcular sahayı 5 adımda tamamlayabilirken, futbolcuda bu imkansız.


Aklıma gelenler şimdilik bunlar; daha mutlaka vardır. Eklerim aklıma gelenleri daha.
  • pandispanya  (21.11.14 21:49:41) 
futbolun daha yorucu olduğuna dair argümanlarınız oldukça mantıklı, sağolun cevaplar için. ama "ayakları kontrol etmek el ve kolları hareket etmekten daha zor" demişsin pandispanya.

sen, pandispanya... basketbolda footwork dedikleri şeyin elden daha önemli olduğunu bilmez misin? bunu senden beklemezdim. ayaklarını kullanmayı bilmeyen adam bırak basket atmayı 2 adım top bile süremez. futbolda üst vücudu çok kullanmana gerek yok. onu da kullanabiliyorsan, işte belini kolunu ekstra hız veya kıvraklık için kullanabiliyorsan zaten üst düzey oyuncu oluyorsun. ama basketbolda footwork olmadığı zaman karşına biri çıktığı an mal gibi kalıp steps yaparsın.
  • pescador  (21.11.14 21:53:27) 
Bir basketbolcuya nizami şartlarda futbol oynatmaya çalışın, 10 dakika sonra götünden nefes almaya başlar; bir futbolcuya nizami basketbol oynatmaya çalışın, öyle veya böyle bir şekilde sonuna kadar oynar. Bir futbolcu bir basketbolcunun tüm oyun boyunca attığı deparı yeri geliyor tek bir pozisyonda atıyor. Ayrıca basketbolun mental açıdan da futbol kadar yorucu olduğunu düşünmüyorum. Futbolda birçok olay anlık şekillenirken futbolcunun düşünceyi fiiliyata dökme işine o anda karar vermesi gerekirken basketbolda bu tip olaylar çok az yaşanıyor.


  • angelus  (21.11.14 21:57:52) 
pescador; basketbolda footwork dediğin olay açıkçası hepi topu 10 tane yürüyüş, adım, kaçış ve manevrayı yeri geldiği zaman mantığınla ve tecrübenle birleştirerek kulanabilme becerisi. Benim bahsettiğim kısım ise "ince iş". Basketboldaki "ince iş" el ve kollarla; futboldaki "ince iş" aslında hiç de ince işler için yaratılmamış ayaklarımız ve bacaklarımızla. Basketboldaki ince işi yaparken ayaklar zaten otomatiğe bağlamış ve vücudunla koordine biçimde kendiliğinden hareket eder durumda oluyor. Umarım biraz tarif edebilmişimdir. Ayrıca angelus +100 diyorum. Saygılar bizden.


  • pandispanya  (21.11.14 21:59:56) 
futbolda nasıl çok fazla üst vücut kullanılmıyor olm? bir maçta forveti olsun defansı olsun kaç defa kafaya çıkıyor habarın var mı sorarım sana? kolay gibi geliyor bu arada "kafaya çıkmak" ama acayip iflah kesen bir olay. yanında el kol döt dirsek ne varsa kullanarak yükseliyor. yere düştüğünde taklalar atabilirsin. bunlar hep enerji bitiren şeyler. mesela basketbolda oyun genelde belli çizgide gider pas hatası pek olmaz. futbol öyle mi? yanındaki tarrak gibi pas atar yakalıyacam diye ekstra efor sergilerin. vs vs vs.

tv başından izlemek çok kolay gibi geliyor ama sahaya inince anlıyorsun. futbol oynamak -pro düzeyde- dünyanın en zorlayıcı sporu bence.
  • dove falconhand  (21.11.14 22:07:00) 
Basketi 10 yasindaki eleman bile orjinal sahasinda oynayabiliyor. Futbolu halisahada bile oynamak zor gercek sahada ölürsun


  • divit  (21.11.14 22:15:32) 
6 sene lisanslı basketbol oynamış biri olarak yorumum şu şekilde,
-Basketbolda çok daha ani ve seri hareketler vardır ama 80 m spin atmanız gerekmez, kuru ve kapalı bir alanda oynarsınız. ancak futbol gerçekten uzun sürüyor ve büyük çim sahalar göründüğünden daha büyük. zemin daha ağır. bence en önemli fark ise futbolda çok fazla darbe alıyor olmanız. basketbol daha birebir yakın temas içerir fakat kurallar oyuncuları büyük oranda korur. halbuki futbolda yediğiniz tekmelerin haddi hesabı yoktur. halı sahalardan düşünün yediğiniz tekmeleri. basketbolda bu olmaz. ha oldu mu çok sert olur omzum bileğim çıktı burnum kırıldı ama her zaman olan şeyler değil bunlar. eyyorlamam bu kadar.

  • cizgilerebasancocuk  (21.11.14 22:20:43) 
Saymaya devam ediyorum:

- seyirci faktörü, eheh. Basketbolda öyle ana bacı dümdüz pek gidilmez. Bence bu da futbolun daha zor olmasında önemli bir faktör :p

- kabul ediyorum, basketbol hem hücum hem savunmayı takımca hep birlikte yaptığınız daha aktif bi olay ve futbolda da kimse tsubasa gibi sahayı devamlı baştan başa 3 gün filan koşmuyor ama sonuç olarak basketbolcunun kondisyonu, basketbolun gerektirdiği hareketleri daha kolay kaldırabiliyor diye düşünüyorum.

- bi kere çalım diye bişey var. bildiğin havalarda takla atmalı, yerlerde çok ciddi sürüklenmeli riskleri olan bir oyun futbol.

- atılabilen sayılar da yine hedefe ulaşılabilirlik hakkında ipuçları veriyor. En gollü maçta futbolda skor 10 olabilecekken; basketbolda 200 olabilir (2'şer sayıdan düşün, böl 2'ye, 100 sayı; futbolun 10 katı skor erişilebilirliği).

- basketbol daha teknolojik, futbol daha geleneksel devam eden bir spor. basketbolu kolaylaştırmak için çaba sarfedilirken, futbol o konuda hep olduğu yerde sayıyor.

- futbolda oyuncu değişikliği sınırlaması yine bi topçuya daha fazla zaman ve efor düşmesine sebep oluyor. basketbol öyle değil; o konuda gayet esnek.

- basketbolda kurallar, oyunu daha rahat ve adil oynayabilmeye yönelik oluşturulurlar, sınırları çok net belli olan şeyi daha az riskle oynarsın.

- futbolda her gittiğin sahada değişik bir zeminle karşılaşabilirsin. basketbolda nereye gidersen git yerler hep aynı sertlikte, kuru ve stabil.

-basketbolda bireysel becerilerin sayesinde (takım arkadaşların çok mallık da yapsa) skor elde etme şansın nispeten daha yüksekken, futbolda bu iş bence daha zor.

- basketboldaki 24 saniye kuralı daha az çirkefliğe izin verir ve böylece oyunda daha az çetrefil, sinir harbi ve zorluk çıkar.

hah tüm bunların yanında, futbolu bu kadar övmüş gibi oldum sanki ama basketbol gerçek aşktır. futbol, -bana göre- mantalite ve keyif olarak basketbolun yanından bile geçemez. futbolu herkes oynar ama basketbolu herkes oynayamaz filan. bunları da eklemeden geçemeyeceğim, haksızlık etmeyelim. :)
  • pandispanya  (21.11.14 22:32:30) 
@pescador, neresinden tutarsan tut elinde kalır bu soru. "futbolda 90 dk koşmuyorsun" demişsin. 90 dk koşmazsan bırak profesyonel anlamda oynamayı, 17. amatör ligde bile oynayamazsın. her iki sporu da yaptım demişsin ama merak ettiğim gerçek bir futbol sahasında oynayıp oynamadığın. belli ki oynamamışsın ya da kısa süreli oynamışsın. bunu demek zorundaydım çünkü zamanında futbol oynamış birisi "futbolda her zaman geri koşmak ya da savunma yapmak zorunda değilsin" diyemez, dememeli. geri koşmaz veya savunmaya yardım etmezsen halısahanın yıldızı olursun, o kadar. bugün kimilerine göre dünyanın en iyisi ronaldo'yu topsuz oyunda izle. bekine ne kadar yardım ettiğini gör. robben'i izle nasıl kovalıyor rakibini. günümüzde klasik 10 numara kalmadı. neden? çünkü klasik 10 numaralar geriye gelmezdi. sergen, alex mesela. böyle adamların modern futbolda yeri yok artık. çünkü 'geriye gelmek zorundasın'. bek ya da göbekte oynayan oyuncuların (cm, cdm) deli efor sarfettiğinin hepimiz farkındayız. çünkü tabiri caizse hamallık yapan adamlar onlar. deli gibi koştukları çok bariz. bir stoper ya da santrafor da oldukça efor sarfeder ama ön libero kadar dikkat çekmez. öte yandan futbolda çok daha uzun mesafeli ve birçok kez sprint atman gerekirken basketbolda daha kısa mesafelerde sprint halindesin. @pandispanya güzel noktalara değinmiş, ama @angelus işi bitirmiş. bir basketbolcu futboldaki tempoyu kaldıramaz imkanı yok. ama futbolcu adam çok rahat basketbol oynar. oynar derken yetenek ayrı bi olay tabi, fizik güçten bahsediyorum. çok uç bi örnek olduğunun farkındayım ama şuna bir bakalım: www.youtube.com basketbolda böyle birşey görmemize olanak var mı? yok. o deparı attıktan sonraki yorgunlukla basketbolda 8 metre attığın deparın yorgunluğu bir olabilir mi? düşün sen bir bek ya da açık oyuncususun ve karşında ronaldo, robben gibi hayvanlar paso 40 metre depar atıyor. koşma da göreyim? yorgunluktan götün çıkmasın da göreyim. iki sporun yoruculuğu arasında uçurum olmayabilir belki ama kıyaslanmayacak derecede futbol daha yorucu. ha bir de futbolda üst vücut kullanılmıyor denilmiş. yuh. ulan futbol dediğin şey zaten üst vücuttan ibaret. ikili mücadeleye nasıl giricen üst vücudunu kullanmazsan? hava topuna nasıl çıkıcan? nasıl çalım atıcan? çalım atmak bileklerle alakalı değil ki sadece. adamı geçtin, vücudunu kullanmayı bilmezsen gelir alır senden topu. vermemek için de vücudunu kullanman gerek. üst vücudun sağlamsa ayakların yere sağlam basar. değilse çöpsün zaten. istediğin kadar yetenekli ol.


  • lionel andres  (22.11.14 00:03:12 ~ 00:04:36) 
Beyler amma fanboysunuz ha. Basketbol ve futbolu ust vucut kullanimi konusunda kiyaslayamazsiniz bile cocuga anlatir gibi ama basketbolda da zipliyorlar hep rebound aliyorlar taam mi mi diyim nedir bu fanatiklik yav tamam anladik kafa topuna cikiliyor calim falan eyv hic bilmiyordum e napiyim simdi siz sayabiliyorsunuz futbolda ust vucut kullanimi su sekilde olur diye ben nasil sayayim basketbolda sayilmayacak kadar cok durum var ust vucut icin. Yoruculugundan gectim futboldaki ust vucut kullanimina bu kadar takik olmaniz komik. O yuzden profesyonel futbolcularimizin bazilarinin memisleri var di mi ama kas degil ha bildigin memis ya da genel olarak ust vucutlari celimsiz zayif ve yag baglamis halde. Gerci bu dediklerim turk futbolculari icin gecerli ama demek ki yagli bir gobek ve memeyle ve de celimsiz bir ust vucutla da 1. Ligde fotbolcu olunabiliyormus turkiyede. Fanatik olmayin azicik tarafsiz olun.


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (22.11.14 14:13:20) 
[]

asyalılara ve zencilere cinsel ilgi duyabiliyor musunuz/duyuyor musunuz?

sorum hem kadınlar hem erkekler için geçerli.

olm bana hem asyalı hem de zenci kadınlar bi değişik geliyo. hepsine ister istemez bacı gözüyle bakıyorum. cinsel anlamda hiçbi şey olmuyo. asyalılarda yine nadiren de olsa "oha hatuna bak" dediğim çıkıyor, çıkmıyor değil. zencilerde de yine çok çok az. oluyor, olmuyor değil. ama genel olarak bi değişik geliyo ya. hiç tanımadığımdan etmediğimden mi acaba? bakıyorum etrafımdakilere, OOOO ABİ ÇEKİK GÖZLÜ diyolar, ne bileyim OOOO ABİ ÇİKOLATA YA MMMSSS diyolar vesaire.

erkeklerin hepsi benzer geliyo mesela. zenci ya da asyalı erkek çok farklı gelmiyo. yani insanların bunları arzulamasını, "normal" görmesini anlayabiliyorum.

ama kadınlar bi acayip ya. bak görüyorum, çok çok güzel kadın. evet. ama diyorum ya, BACI filtresine takılıyolar. "bende mi bi sorun var?" dedim ama beyaz kadınlara karşı gayet abazanım. onlar bacım değil.

***

sizde nasıl? "ayırt etmez gömerim/veririm" mi diyosunuz? yoksa sizin de böyle "bacı/birader" olarak gördüğünüz, bi türlü cinsel anlamda şeyapamadığınız tipler var mı?

***

HASSAS LALELER İÇİN ÖZEL NOT,

bahsettiğim şey tamamen "cinsel ilgi"yle alakalı, ırkçılık mırkçılık değil. zırlamayın o yüzden rica edicem. çinliler çirkindir, zenciler pis oldukları için karadır vs. demiyorum. bacı filtresine takılıyolar bende onu diyorum.

 
asyalılardan kastın japonlarsa bayılırım.


  • all girls dream  (21.11.14 18:10:13) 
birkaç gün önce çok tatlı bir zenci gördüm, onun dışında aynısını düşünüyorum uzun zamandır.


  • rubenanyukov  (21.11.14 18:18:12) 
cdn.meme.am

"....Amerie was born to Korean mother, artist Mi Suk,[7][8] and African American father, Charles...." <3<3<3
  • namus ninjası  (21.11.14 18:20:38) 
uzak doğululara evet, siyahilere hayır.


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (21.11.14 18:22:06) 
all girls dream +1

ek olarak faslı bir hatun tanımıştım zamanın birinde. şu ana kadar ondan güzelini de görmedim.
  • zvonimir  (21.11.14 18:23:05) 
Oncelikle erkek degilim, ama bence asyali ve siyahi kadinlarin guzel olanlari inanilmaz cekici oluyorlar. Yurt disinda yasadigim ve mutli-kulturel bi ortamda yetistigim icin de olabilir, ama oyle guzel siyahi/melez kizlar var ki, o beyaz tenli, mavi gozlu, sari sacli alman kizlari vasat kalir yanlarinda.

Emanuela de paula gibi kizlardan da mi hoslanmiyorsun?
  • miljena  (21.11.14 18:26:30 ~ 18:27:14) 
Hic duymuyorum. Asyali ise bir erkege ne kadar cinsel ilgi duyuyorsam (bildigin straightim) ona da o kadar duyuyorum. Bir nedeni yok, zenci ve asyaliya ilgi duymuyorum.


  • delifaruk  (21.11.14 18:28:07) 
@miljena, yoo hoşlanmadım hiç, emmi gibi yüzü. erkeksi suratlı kızları severim mesela ama bu nasıl desem, işte, emmi gibi :(

@molkoid, öyle tabii ki ama etkilenebildiğim asyalı/siyahi sayısı çok az. bende mi bi gariplik var diye merak ettim sorayım dedim öyle.
  • pescador  (21.11.14 18:30:10 ~ 18:31:00) 
  • namus ninjası  (21.11.14 18:31:14) 
aynen.


  • magdurum ben magdur  (21.11.14 18:31:34) 
hep hayalimde japon bir kadınla evlenmek vardır. inşallah da japon bir kadınla evlenirim.


  • brotha b  (21.11.14 18:32:37) 
Normal de, esmer ya sa koyu sacli kadinlardan da hoslanmiyorsan bence gayet hakli bi begnememe, oyle olmasa da yine anormal degil, ben de sarisin ve kuzey avrupa tipli erkeleri oyle goruyom. Hehe. Normal yani, zevk denen seyin de bi siniri var demek ki. ^^


  • miljena  (21.11.14 18:36:17) 
pescador Emanuela de Paula yı da çekici bulmuyorsan sen zenciyi bırak esmer de sevmiyorsun. O yüzden tamamen zevkle ilgili bir durum.


  • stanbul  (21.11.14 18:38:34) 
Baca filtresi iyiymiş hakkaten. Ya bırakın bu işleri her milletten tas gibi hatunlar var. Guzeline rastlamamış olabilirsin :)


  • arras  (21.11.14 18:39:49) 
@arras, yok demiyorum. çekici bulduğum asyalı hatun da oldu. ama çok çok az. yani "noluyo yav, o da kadın bu da kadın, alala" demeyi düşündürecek kadar az.


  • pescador  (21.11.14 18:42:32) 
lostfeather.weebly.com hem siyahi hem asyalı olanlar ne yapsın :)


  • pike  (21.11.14 18:48:26) 
bence en guzel hep melezler. thandie newton, obama veya keanu reeves gibi farkli irklarin karisimi insanlari kadin veya erkek farketmez acayip cekici ve ilginc buluyorum. bir de tabi leeny kravitz var mesela, ozenilmis de yaratilmis. sanki sadece fiziksel birsey de degil, ben bu insanlarla oturup konusmak da istiyorum. mesela cekik goz acayip seviyorum.


  • mavicorap  (21.11.14 19:07:00) 
Cinsel olarak en ufak bir çekim hissetmiyorum iki gruba da. Ama arada sırada çok çok nadiren "yatabilirim" dediğim Asyalılar çıkıyor. Hayatım boyunca belki üç belki beştir bunu dediğim kadın sayısı. Siyahi ise hiç olmadı.


  • sen git ben geliyorum  (21.11.14 19:17:43) 
Bende de var aynısı. Rihanna'yla bile sevişmek istemiyorum açıkçası.


  • mountaincat  (21.11.14 19:23:11) 
"ayırt etmez gömerim"


  • buzdagi  (21.11.14 20:06:29) 
asyalı erkekleri de zenci erkekleri de çekici bulmuyorum. esmer erkekleri bile çekici bulmuyorum.


  • marla is in my head  (21.11.14 20:11:31) 
Hiç ilgi duymama söz konusu değil de, beyaz ırk daha çekici geliyor.


  • arnold schwarzeneger  (21.11.14 21:57:23) 
[]

istanbul'da yemeği ve interneti olan yurt imkansız mı?

istanbul'a geldiğimde yurtta kalıyordum. 3 ay dayanabildim. gördüğüm en boktan yerdi. derhal eve çıktım, 3 senede 3 ev değiştirdim. çok fazla para harcıyorum. sorumsuz olduğum için her şey problem oluyor. maddi gelirim istediğim şekilde bir ev yaşantısına müsaade etmediği için sığır gibi yaşıyorum.

şu an ev arkadaşlarımla aram gayet iyi, bu seneyi burda geçirmek istiyorum. ama önümüzdeki dönemden itibaren, yani eylül-ekim gibi, 2-3 yıllığına bi' yurda yerleşmek istiyorum. istediklerim şunlar,

- herhangi bir evdeki gibi internet bağlantısı olsun. okul yurtlarında olabiliyormuş galiba ama bizim aq okulunda 500 bin kişi okuyor, kendi yurdu yoktur bile herhalde. (iü) bunu hem keyfimden hem de işimden dolayı istiyorum. internet şart benim için, yoksa ekmek yiyemeyik.

- kendi mutfağı veya fiyatlarıyla adam skmeyen bir yemekhanesi olsun. ya da yakınlarında düzenli olarak "normal" yemek yenebilecek yerler olsun. yani ev yemeği falan diyorum, normalden kastım o.

- duşları ve tuvaleti bombok olmasın. bana özel olsun demiyorum ama en azından belli sayıda kişi tarafından (8-10 mesela?) kullanılan ve ara sıra temizliği yapılan (ben de temizlerim sıkıntı değil ama yurdun kendi hizmeti varsa iyi oluyo) bir yer olsun.

- gerçekten sessiz olan, ders çalışabileceğim ya da kitap okuyabileceğim bir alanı olsun. kütüphane, çalışma odası ya da adına her ne deniyorsa. sessiz olsun yani. yazı yazacaksam, ders çalışacaksam, kitap okuyacaksam girebileyim. akşam 8 deyince kapatmasınlar mal gibi.

- yurt yönetimi öğrencilere ilkokul çocuğu muamelesi yapmasın. tamam aileler yruda güveniyor, yurt yönetimi çocuklardan mesul sayıyor kendini ama "arkadaşımda kalıcam ben" dediğimde bozuk atmasınlar. 20 yaşındayım aq, akşam 11 deyince niye yurda dönmek zorundayım?

***

bu şartları sağlayan ve fiyatıyla öldürmeyen bir yer var mı? toplu taşıma hattına yakın olması yeterli, okula yakın olmasına gerek yok. iü edebiyat fakültesindeyim ben, metroyla yenikapı veya tramvayla laleli yapabilirim. o bölgeye gidilebilen bi yerde olabilir yani.

lütfen bana "genç adamsın tavuk döner ye", "okul yemekhanesinde ye" gibi önerilerle gelmeyin. sabah 8-9 arası dersim var, günde 2-3 kez okula yemek yemeye mi geleyim avcılar'dan kadıköy'den ordan burdan. olmuyor o. bir hafta gidiyor iki hafta gidiyor. yemek yemek için bu kadar mücadele vermemeli insan.

 
ne kadar para o kadar çokomel. para çokomel.


  • washe  (21.11.14 18:11:20) 
evde faturalarla birlikte 600-650 civarında para ödüyorum. burda en azından kendime ait odam var, mutfağımız var banyomuzu sadece 2-3 kişi kullanıyor vs... yani ev aslında şu an benim için daha bile avantajlı ama çok fazla para harcıyorum evde yaşarken. akşam gelirken bira alayım, dur lan yemek söyleyeyim derken cepte para kalmıyor.

aylık gelirim 1000 lira diyelim. istediğim özelliklerde yurt bulabilir miyim? benim için en büyük sorun internet. yurt kalitesi ne kadar yüksek olursa olsun, tek hattı en az 30-40 kişi kullandığı için internet berbat oluyor. benim işim gereği sürekli maç izlemem, bi şeyler indirmem falan lazım.
  • pescador  (21.11.14 18:13:11 ~ 18:13:40) 
evde olman her açıdan avantajlı. yurt olayına bulaşma. naçizane.


  • icimdekibiri  (21.11.14 18:15:03) 
@icimdekibiri, ya düşündüğün zaman öyle evet ama ben sevmiyorum ev olayını. bi şey olduğu zaman ortak karar alınması gerekiyor, aynı ev içinde yaşadığın insanlarla iletişim kurman lazım falan. ben alışık değilim. kendi yaşam alanımda başkası olsun istemiyorum. yurtta da oda arkadaşım olacak ama oranın sorumluluğu bize ait değil. gecenin bir vakti bağırıp çağırmasın, adam olsun efendi olsun onun dışında ne yaptığı umrumda değil.

herhangi bi şey için birilerine bağımlı olmaktan nefret ediyorum. yalnız yaşamak istiyorum. evde yaşadığın zaman 2-3 arkadaşın oluyor. yurtta yaşadığın zaman, 384839 kişiyle olsa da yalnız yaşıyorsun. yurt da çok güzel bi şey değil yani evet ama ne bileyim ya.
  • pescador  (21.11.14 18:18:34) 
valla ben hiç yurtta kalmadım ama gerçekten kalmak istemiştim. çok araştırmıştım ama uygun bir şey bulamamıştım çünkü f/p olarak iyi yurt yoktu. ankara'dan bahsediyorum ama istanbul'da da farklı olacağını sanmıyorum. gerçekten para çokomelden ibaret olay. iyi yurtlar var, iki kişi kalıyorsun mesela 3-4 veya tek kişi de her türlü odaları çok güzel, imkanlar harika her şey müthiş diyorsun ki oha negzel lan sonra fiyatları soruyorsun o zaman anlıyorsun neden odaların o kadar geniş ferah olduğunu. diyorsun ki herhalde gece gelip skecekler. öyle işte. iyi yurt demek çook para demek fahiş miktarlar demek. ben şu an tek yaşıyorum ve hesabını yaptım bunun sadece kışları masrafım artıyor yurda göre o da yakıt olayı yüzünden ama ortalamada aynı paraya geliyor.

www.izlesene.com
  • proletarier aller lander vereinigt euch  (21.11.14 18:20:01 ~ 18:20:22) 
@proletarier, benim burda tek yaşayabilmem için beylikdüzü'ne kadar gitmem (okula gidiş-geliş 2.30 saat günde) ve ayda sadece ev için 1200-1300 lirayı gözden çıkarmam lazım. ben burs-kredi-maaş üçlüsüyle 1200'ü ancak görebiliyorum.

tek yaşayabilmek için iş hayatına girmem lazım. e daha birinci sınıfı bitiremiyorum. gerçi bu sorunu yurt da çözmeyecek. aşırı sorumsuz ve disiplinsizim. "nasılsa kendi paramı kazanıyorum"un da rehaveti var. en iyisi ben 22'me basınca ehliyetimi alıp tır şoförü olayım.
  • pescador  (21.11.14 18:22:14) 
Kadıköy olur dersen ve askeriyeden tanıdık varsa tsk eğitim vakfının yurdu var nautilus'un çaprazında. İstanbul'daki hatta türkiye'deki en iyi yurt olabilir. İki seferde toplam 6 ay kaldım, evimden daha rahattı. Bi sormakta yarar var.


  • ufukcel  (21.11.14 18:22:28 ~ 18:26:29) 
en iyisi sen amele pazarına git birkaç çuval taşı, ev taşı falan oradaki muhabbetleri gör o insanlarla tanış hayatın ciddiyetini anla, o gerçekler afedersin en mümkün yoldan işlesinler içine o zaman belki hayata bakışın dolayısıyla paranı harcama sistemin değişebilir.

edit: ulan kafamı skym. ufukcel deyince aklıma geldi. tsk yurtları baya iyi. bizim valide illa git dediydi de ben istememiştim. yalnız siviller için kefil gerekiyor bir subay astsubay falan diye biliyorum.
  • proletarier aller lander vereinigt euch  (21.11.14 18:23:55 ~ 18:25:39) 
subay astsubay bol ya, onu ayarlarız bi şekilde. yazdım bunu kenara.

ayrıca o tip bi şey yaramaz bana. sadece geldğim aileye bakmam bile yeterli olmalı normalde düzgün yaşamam için. yani iki çuval taşıyınca, "zor hayat" görünce yoluna girecek bi şey değil. zaten içinde bulunduğum durumun farkındayım ben. sadece değiştiremiyorum. dayak mayak da yetmez. bilmiyorum napcam.
  • pescador  (21.11.14 18:26:52) 
[]

marangoz şöyle bi şeye ne kadar ister?

konu hakkında hiçbi bilgim ve fikrim yok o yüzden soruyorum. şimdi bende lanet bir ikea masa var, kafam kadar kalın. oyun direksiyon seti aldım ama sonuna kadar gevşetsem de bu masaya girmiyor. çok kalın çünkü masa. ben istiyorum ki direksiyonun gireceği yerden küçük bi kesik açalım.

1) böyle bi iş için marangoz eve gelir mi?

2) testereli mestereli uzun sürecek ya da uğraştıracak bi iş midir?

3) tahminen ne kadar ister? bunun için 20 liradan fazla vermem, veremem açıkçası. ama fiyatlarla ilgili bilgim yok, ederi 50 liraysa da bi şey diyemem şimdi.

istediğim şey tam olarak şu,

imgur.com

boydan boya kesilmeyecek. masanın ön bölümünde 2-3 santim devam eden bir açıklık olsa yeter. kırmızı yer, kesilmesini istediğim bölüm.

 
bu işi evde yapamaz. aletyesine götürmesi lazım masayı. para almaması lazım ama 10-20 lira fişeklersin.


  • battal gemalmaz  (21.11.14 14:33:18) 
evde neden yapamasın ki? sağdan soldan kesik atıp fiuuuujjt diye kesiverecek. bilen adam için 1-2 dakikalık iş olsa gerek. niye evde olmuyo :/


  • pescador  (21.11.14 14:36:49) 
Sen 50 yaşında adam olsan 10-20 lira için gider misin? Gelmez. Ha illa gel dersen 50 kaat ister.


  • e_rsin  (21.11.14 14:40:54) 
eve gelmezler. bu insanlar elektrikçi vs. eve gelmeye 50 tl ister saat ücreti servis ücreti falan. testere al yap kendin o kadar beceriksiz olamazsın inan bana. iyice ölç testereyle kes olmadı bıçakla yont.


  • mr fusion  (21.11.14 14:46:05) 
@mr fusion, abi elimde testere olsa ben yaparım zaten. neyse, gelmeyeceklerini öğrenmiş oldum en azından. bakıcaz bi şekilde.


  • pescador  (21.11.14 14:46:48) 
komşularına eşe dosta bi sor dekupaj testeresi olan varsa kendin de kesersin iki dakkada.

edit: komuş ney la komşu olacağıdı.
  • battal gemalmaz  (21.11.14 14:48:23 ~ 14:49:20) 
Üstad İkea masasını o şekilde kesemezsin. Tahta değil o içi boş.


  • zombi  (21.11.14 15:30:43) 
bence de kendin giriş oğlum. masanın kumaşını anlamadım ama zımparayla falan incelterek de mümkün olabilir.


  • dusmanimizkindirbizim  (21.11.14 15:37:39) 
dolapta ev sahibinin dikiş masası varmış. onu aldım anasını satiyim. aldım ford, oldum lord. az önce hamburg'da domates teslim ettim, geldi biri dedi kardeş rezervuar tankı var rostock'a gidecek. olur abi dedim ver götüreyim. rostock'a gidiyorum şimdi.


  • pescador  (21.11.14 17:25:31) 
işin ne olduğu önemli değil 20 liraya kimse sikini bile oynatmaz

zımpara alıp azimle inceltebilirsin
  • Fakin idiyıts  (21.11.14 21:52:27) 
freze denilen alet ile yapılabilir bu, 15/20 liraya yaptırırsın da marangoz bulabilirmisin onu bilmiyorum, birde marangozlardaki freze el frezesi değil tabii kocaman alet, sen o parçayı ona götürecen.


  • selam  (21.11.14 22:00:10) 
[]

bahisçiler! hangi siteden oynuyosunuz?

marathonbet'ten para çekmek zor oluyor, ecopayz için bissürü onay işlemi falan var. üşeniyorum.

normalde çok memnun olduğum ve herkese önerdiğim tempobet'le atıştım biraz, küstüm. 100 lirayı vermemek için türlü türlü çakallık yapıyor pislik herifler. zaten asya handikap açmaz oldular, iyice düştü kalitesi. taşınmaya karar verdim.

para yatırma-çekme işlemlerinde ikametgahımı falan istemeyen, sunucuları habire çökmeyen, bir sorunla karşılaştığımda muhatap olabileceğim birilerini gösterebilen bi bahis firması önerebilir misiniz? türkiye'den üye olunabiliyor olsun bi de tabii.

 
bilyoner


  • dusmanimizkindirbizim  (20.11.14 21:06:20) 
iddaa değil.


  • pescador  (20.11.14 21:10:16) 
tempobetten oynuyorum. ecopayz ile yatırıyorum. üç haneli rakamlar çektim. 3 dakikada yatırdılar her seferinde. kredi kartıyla para yatırırsan belgedir odur budur uğraşırsın çekerken. ecopayz aç bir kere uğraş, ecocard ın evine gelir atmden paranı çekersin mis gibi.

kredi kartıyla para yatırdığın sürece 3p belgeler istenir. bürolar da bayılmıyor aslında bu duruma ama sen bahiste parayı yedikten sonra bankana gidip kartımı çaldılar paramı bahse yatırmışlar diye chargeback yaparsın diye isteniyor. fraud diyorlar buna da
  • achatla  (20.11.14 21:12:42 ~ 21:16:00) 
ecopayz zaten var da para çekmek için gümüşe yükseltmemi istiyor. ikametgahım burda değil benim. adıma fatura falan da yok. bilmiyorum nasıl olacak o iş.


  • pescador  (20.11.14 21:15:15) 
Restbet.com var.

Havale ile para yatirip gonderebiliyorsunuz kredi karti ya da ecopayza gerek yok. canli turkce destek var henuz coktugune sahit olmadim.
  • halitkin  (20.11.14 21:17:06) 
[]

rammstein'ın en sevdiğiniz şarkısı?

hangisi, hı?




 
pussy

sgadfgfgh
  • devilred  (20.11.14 20:33:16) 
mutter - ohne dich

edit: mein teil - keine lust - du riechst so gut - rosenrot - hitler - america - feuer frei/ denk gelmemiş, dinlemek isteyen olur diye bunları da not etmek istedim. güzel şarkılar.
  • air  (20.11.14 20:33:31 ~ 20:54:04) 
das modell, mein herz brennt, amour, stripped.


  • nawres  (20.11.14 20:34:41) 
Du hast engel sonne. Ayrım yapamadım


  • nundu  (20.11.14 20:34:43) 
Kucuk cocuklara soruyorlar ya anneni mi babani mi diye..


  • delifaruk  (20.11.14 20:35:09) 
en sevdiğim defalarca dinlediğim : stirbt nicht von mir ve engel
sonra rosenrot, ohne dich

  • VickVickyVale  (20.11.14 20:35:48 ~ 20:36:31) 
Fuhre mich


  • rayde  (20.11.14 20:36:15) 
en birinci: mein herz brennt,
birinci: amour
sonra, stripped
  • a perfect lie  (20.11.14 20:37:40) 
güzel çok şaarkıları var ama
(bkz: haifisch)
bunun yeri başka.
  • tururo  (20.11.14 20:40:18) 
rosenrot ve ohne dich. ayıramıyorum.


  • bedbed  (20.11.14 20:42:31) 
Sonne, du hast, rosenrot, ohne dich. Sıralama yok.


  • Lim5  (20.11.14 20:42:49) 
sehnsucht albümü komple güzel


  • baal  (20.11.14 20:45:13) 
mein herz brennt, sonne, america, engel


  • april12th  (20.11.14 20:45:50) 
ich will


  • heritage  (20.11.14 20:47:40) 
feuer und wasser
morgenstern
wollt ihr das bett in flammen sehen
  • razvan rat  (20.11.14 20:52:29) 
amour


  • theworldismine  (20.11.14 20:53:53) 
Morgenstern


  • mutlusismankedi2015  (20.11.14 20:54:18) 
sonne ve ohne dich'i aşırı seviyorum ama links 2 3 4 efsanesinin yeri ayrı :)


  • canercuxy  (20.11.14 20:58:09) 
Zor sordun ama yine de cevap vereyim, siralama yok:
Haifisch, ich tu dir weh, rammlied, altermann, engel, mein teil, keine lust, seeman, Mein Herz Brennt, wollt ihr das bett in flammen sehen, bu gidisle hepsini yazacagim:)

  • delifaruk  (20.11.14 21:05:02 ~ 21:05:37) 
Cok az kisi yazmis ilginc. Das modell en iyisidir bence.


  • halitkin  (20.11.14 21:19:02) 
herkes demiş ama ohne dich ve rosenrot.

keine lust'un klibini çok seviyorum. :) kendini de seviyorum ama ilk ikisi kadar değil. :)
  • yirmisantim  (20.11.14 21:35:22) 
ich will


  • nxtrls  (20.11.14 21:48:51) 
sonne


  • bass solo take one  (20.11.14 21:50:53) 
her şarkı yazılmış ben de amerika, mutter ve feuer frei'ı ekleyeyim bari.


  • fayfim  (20.11.14 21:51:35) 
Fuhre mich
Nymphomaniac filminin de etkisi var tabi bundaa :)

  • megalomaniac  (20.11.14 22:03:02) 
[]

direksiyonla oynamalık güzel oyun?

NFS sevmiyorum. euro truck simulator için ikinci el bi driving force gt yakaladım 200 tl'ye affetmedim. ama başka oyunlar da oynayasım var. kamyon-tır simülatörü olmasına gerek yok, hatta olmazsa daha iyi. yarış oyunu olsun. sistemim şöyle,

OS: Windows 8, 64-bit
CPU: Intel Core i5 3320M @ 2.60GHz, Ivy Bridge 22nm Technology
RAM: 8,00GB Dual-Channel DDR3 @ 798MHz (11-11-11-28)
Graphics: Generic PnP Monitor (1366x768@60Hz)
Intel HD Graphics 4000 (Samsung)
2047MB NVIDIA GeForce 710M (Samsung)

bu sistemde çok sıkıntı çıkarmadan, ortalama-ortalama üstü seviyede oynayabileceğim oyunlar neler? dirt'ü de sevmiyom.

(systemrequirementslab'e bak demeyin. neden bilmiyorum ama abuk subuk sonuçlar veriyor o bende. bazı parçaları tanıyamıyor sanırım)

 
midtown 1
edit: çok severek oynardım çok güzel oyundur.
edit2: valla ben çok oynadım fırsatım olsa gene onu oynarım.
ha bide mobil 1 rally var ama onuda eski diye beğenmezsin.
  • basond  (20.11.14 17:09:20 ~ 17:15:08) 
midtown madness 1? abi naptın? :/


  • pescador  (20.11.14 17:10:24) 
tabi ki simulasyon istiyorsanız (bkz: live for speed)

www.lfs.net

Arcade yarış istiyorsanız Grid 2, Dirt 3
  • maxhoper  (20.11.14 17:20:12 ~ 17:22:59) 
@maxhoper, abi bi saniye... ben biraz baktım da, bu LFS internet üzerinden başkalarıyla yarışabileceğim hatta liglere katılabileceğim bir oyun, öyle mi? SÜPER Bİ ŞEYMİŞ BU O ZAMAN


  • pescador  (20.11.14 17:25:27) 
rfactor de en iyi simulasyonlardan biridir.


  • zmr  (20.11.14 17:26:08) 
dirt 3


  • e_rsin  (20.11.14 17:29:33) 
dirt 2-3


  • bass solo take one  (20.11.14 18:02:43) 
  • rahmetli de sollardi  (21.11.14 08:22:13) 
the crew geliyor hatta gelmiş bile olabilir


  • argent dawn  (21.11.14 08:34:45) 
[]

scaling tam olarak ne oluyor?

bilgisayar oyunlarındaki scaling'in olayı nedir? %100 olduğu zaman mı daha iyi grafik olur, %300 olduğunda mı? 3-4 dakikada bir anlık minik takılmalar yapan bir oyunda scaling'i düşürmek mi lazım gelir arttırmak mı?




 
çözünürlüğü düşürmem, berbat oluyor öyle. grafik ayarlarını falan düşürcem işte. scaling artınca kalite artıyo mu azalıyo mu ne oluyo onu de bana. ben anlamıyom.


  • pescador  (20.11.14 16:41:08) 
scaling denen işlemi benim bildiğim konsollar yapıyor pc yapmıyor onu. en ideal grafik ayarı da monitörünün çözünürlüğü kadardır. misal atıyorum ortalama bütün laptop'lar 1366*700 küsürlü bir çözünürlüğe sahip oluyorlar oyunları da o ayara getir.


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (20.11.14 17:01:56) 
ETS 2'de var scaling. bilgisayarda gayet. neyse deneye deneye bulcaz madem. 3 gündür grafik ayarı deniyorum ne salak bi oyun bu ya, sene oldu 2014 hala nvidia'da arıza çıkarıyor. ati için oyun mu yapılır


  • pescador  (20.11.14 17:04:58) 
nası arıza çıkartıyor yav ben de nvidia kartla oynamıştım sorunsuzdu. bir fraps programı aç bir de gpu-z miydi neydi gpu kullanma yüzdesini yazıyordu o şekilde nasıl daha çok yorduğunu falan anlarsın.


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (20.11.14 17:37:33) 
ETS2'de scalingi 100-150 fala tutarsan hem performans iyi olur hem de görüntü. 300 yapınca süpersonik oluyo ama frame atlıyo sürekli über olmayan makinada.


  • heritage  (20.11.14 18:27:01) 
[]

insan uyurken kendi kolunun üzerine çıkıp kolun uyuşmasına neden olabilir

mi? hani bacağımızı katlayıp gödümüzün altına sıkıştırıyoruz ya onun gibi, uyurken kolu bir şekilde vücudun altına alıp kan akışını yavaşlatmamız gibi bir durum gerçekleşmesi olası mı? sorum çok saçma gelebilir ama benim için hayati önem taşıyor. bu sabah uyuştuğu için iki kez uyandım. ilk birkaç dakika güçlükle hareket ettirebildim sol kolumu. karıncalanma var, his zayıf. ben uyandıktan sonraki birkaç dakika içinde geçiyor, normale dönüyor.

üzerine falan yatıp kan akışını engellemiş olmam ne kadar mantıklı? pozisyon olarak düşünüyorum da, saçma geliyor. bir insan nasıl kendi kolunun üzerinde uyur ki?

not: uyandığım andaki pozisyonu hatırlamıyorum. çünkü istemsiz de olsa, eğer sıkışmış bir pozisyondaysa, daha gözümü açmadan kolu çıkarmış oluyorumdur muhtemelen.

 
evet kaç defa uykumdan kolum karıncalandığı için acı içinde uyandım. normal yani


  • sta  (20.11.14 05:47:58) 
sta+1


  • eksi sozluk e bir daha geldim  (20.11.14 06:00:18) 
E yani, tek mantıklı seçenek bu merak etme. Ben de 100.000 kez bu şekilde uyanmışımdır. Ama bi şekilde kolun altta olacak şekilde uyumak kadar rahatı da yok bence.

Aşağıda örnek bi pozisyon çizmeye çalıştım. Gri olan kol altta kalıyor. Yastığın altına ya da üstteki kolla paralel olarak yana uzatılabiliyor :p

imgur.com
  • pandispanya  (20.11.14 06:45:35) 
mümkün olabileceğini düşündüm tabii ama daha önce yaşadığım bir şey değil. yani üstüne birisi yattığı zaman uyuşur tabii ama yastıklarımla uyuyorum, kolumu sıkıştıracak bi' şey de yok. tedirgin oldum bi an "lan noluyo, kollar da mı gitti" diye korktum.


  • pescador  (20.11.14 06:47:07) 
sta + 1

Ama acıdan çok hissizlikle uyandım ben, artık kaç saat üstüne yatmışsam. Sanki kol değil de cansız bir et parçası kaldırıyor gibi oluyoır uyandığımda. Hatta, "Dirsekten altını uykuda bıraktık herhalde" korkusuyla kalktım genelde ama yarım dakika içinde acı ve karıncalanma geldi, o acı ile zorla parmaklarımı hareket ettirebildim. Hatta "Yeniden kolumu hissediyorum" diye acının gelmesine sevindim. Birkaç dakika içinde de kolum kendine döndü. Çok uzun süre yamuk oturursam bacağıma da aynı şey oluyor. Örneğin, yandan sıkışmalı ve bacağın üzerine şişman bir teyzenin oturduğu metrobüs yolculuğu
  • aychovsky  (20.11.14 07:18:30 ~ 07:20:24) 
kan akımı diil hacıt, yan yatmışındır, yatak biraz serttir, koltukaltındaki sinir düğümünü ezmişindir, kol uyuşmuştur. panik yok. no shoes, no service; no woman, no cry.


  • compadrito  (20.11.14 07:20:06) 
Kilo almişsındır. Olur oyle ya.


  • e_rsin  (20.11.14 07:25:35) 
Bir arkadasim gece yanagina birinin dokundugunu farkedip hizlica uyanip dokunan kolu tuttugunda kendi uyusmus kolu oldugunu farkedip tirsmisti. Yani olabiliyor boyle bir sey.


  • sckxyss  (20.11.14 07:43:58) 
koltukta sızdığımda başıma çok gelir. sığamadığımdan kolumun üstüne çıkmış oluyorum normal yani.


  • emirkulu  (20.11.14 07:47:35) 
  • dahili meddah  (20.11.14 08:02:00) 
banada oluyor. bi sefer bacağımın üst kısmında yabancı bi dokunuş hissettim hafif bi ağırlıkta vardı. biraz tırstım bi baktım kendi elim. diğer elimle tutup kaldırdım baya baya uyuşmuş kendi elim olduğunu fark etmemişim. bu arada şunu da fark ettim kol baya ağır bişeymiş.


  • battal gemalmaz  (20.11.14 09:17:15) 
[]

maç için açtım, meclis tv izliyorum. nasıl çevircez bunu?

digiturkplay'de trt 3'ü açtım. 19'da maç var. ama birleşime ara verildi, 7. oturum 18:50'de başlayacak :(

televizyonda frekans ayarıyla falan oynuyoduk bi şeyler yapıyoduk galiba ama şimdi digiturkplay'de ben meclis tv'yi nasıl trt 3'e çeviricem? yani spor kanalı olan trt'ye? hani 19'da maça geçecekler desem, yok. çünkü yayın akışına göre şu an farklı bi şey olmalı. trt 3 farklı bi kanal yani herhalde. nasıl yapıyoruz bunu?


 
trt 3 ve meclis tv dönüşümlü yayın yapıyor. yani sen çeviremezsin. maç trt haber'de falan olabilir, diğer kanalları dolaş.


  • rectoa  (19.11.14 18:07:47) 
[]

elektro gitarla ilgili bikaç sorum var

ya ben çocukken çok istiyodum hayvanlı metal müzik yapmayı da işte apartman dairesiydi, parasızlıktı falan olmadı. e şimdi 150-200 hatta 300-400 liralık gitar alabilirim. e çalmak için ortam da müsait. yapsam mı diye düşünmüyo değilim. elektronik müzik kursunun kayıt zamanı geçti, teee seneye o. davulu çok severim ama çalamam, ne yer var ne o kadar para. keman istiyorum ama eğitimi çok masraflı oluyor. canım yeni bi şeyler öğrenmek istiyo yani artık 12 yaş bilgimle devam ediyom hayata sığır gibi.

1) heves almalık, öğrenme aşamasında yeterli olabilecek markalar ve modeller önerebilir misiniz? neye dikkat edilmeli hiçbi fikrim yok.

2) iyi gitarı amfiyi aldık da, kimden öğrencez? tek başıma tabla mabla ite kaka çalmak istemiyorum. nota öğrenmek, bilen birinin yardımıyla yardırmak istiyorum. ama saatine 50-60 lira da istemesinler. çok şey mi istiyorum?

3) gitar çalmaya klasikten başlanır diyorlar, bu konuda çok farklı görüşler var. siz ne diyosunuz? çocukken bi ara klasik gitar çalmıştım ama işte samanyolu mamanyolu, "gitar çalıyodum" denemez. basit şarkılar. hiç klasikle falan uğraşmayıp direkt elektrodan başlayayım di mi?

 
istersen elektro ile de başlarsın öyle bir şey yok. hangisi hoşuna gidiyorsa onu al. kurs alarak 3-4 ay sonra aşağı yukarı bütün parçaları kötü de olsa çalabiliyor konuma gelirsin. o yüzden kurs şart. bulunduğun ildeki olanakları araştıracaksın.

türkiyede olsam benim eski gitarı verebilirdim sana aslında. ama kardeşim başında ben yokken hayatta sattırmaz :D
  • fayfim  (19.11.14 17:33:00) 
abi aslında elektro da hoşuma gitmiyo. yani gitmiyo değil de... eskisi gibi metal-rock dinlemiyorum. e dinlediğim müziği yapmaya kalksam, elektronik müzik, kursu kaçırdım bi dahaki de teee seneye. beklemek istemiyorum o kadar.

aslında bası çok isterim ama onda da tek başına yapabileceklerin kısıtlıdır sanki. bayılıyorum ben basa. şarkılarda şarkının kendisinden çok bas altyapısını dinlemeye gayret ederim mesela, en boktan şarkıda bile o arkadan giden bas acayip hoşuma gider. ama ben bas çalarsam arkasından gidilecek şarkı olmayacak işte sorun o. kararsız kaldım.

neyse ya elektro çalışayım. SERT ALMAN RİFF'İ atarım bol bol.
  • pescador  (19.11.14 17:35:49 ~ 17:36:13) 
150-200 biraz zor da 300-400'e ikinci el bir gitar bak bence. tabi bilen biriyle yap bunu. ilk gitar malum çok hırpalıyorlar hele hele tremolo kolu filan olunca bayağı ırzına geçiyorlar gitarların ama dolaresin 2 küsür olmasından mütevellit türkiye'de gitar fiyatları uçmuş durumda. o yüzden önceliğin temiz ikinci el olsun. ilk ibanez grg 170 dx geliyor aklıma. normalde f/p oranı iyi ama sıfırı olmuş 700 lira. e yuh yani.

çok metalik çalmam dersen squier var. fender'in yandan yemeye çalışan beginner markası. çok metalika sound olayı da mantıklı değil aslında. 300 liralık iki gitar da sana istediğin soundu veremeyecek. zaten sen de çalmayı bilmediğinden o iş hepten yaş. o yüzden öğrenme aşamasında klavye rahatlığına filan biraz daha fazla önem vermeye çalış. squier'in strat'ı var 400'e.

cort'un x-2'si var aynı paraya ama ben çok sevmiyorum. x-6'dan aşağı cort ve grg170'den aşağı ibanez çok mantıklı gelmiyor bana.

ltd'lerin ikinci ellerine bakabilirsin. esp'nin çakması olup taş fırın kalıbında light erkek soundu verirler. çok tatlıdır ama sesleri. klavyeleri de kötü değil.

istanbul'da neredeyse herkes 50 lira fiyat çekiyor ders başına, mahalle arası kurslara gitmen gerek ucuzu için.

üçüncü soru direk çöp.

çıkıyorum şimdi acelem var. aklındakileri sor. bi de amfi meselesine girmemişsin. dikkatlerden kaçmadı.

öptüm bays
  • nodrap  (19.11.14 17:43:02) 
hoşuna gitmeyen enstrümanı niye çalmak istiyon lan? git hoşuna gideni öğren. çok ciddi emek vermeden gitar çalmayı öğrenemezsin. senin yapacağın belli bence. gideceksin 50-60 liralık kıytırık bi gitar alıp önce bir kendini deneyeceksin. bakalım yeterli hevesin, azmin var mı diye. varsa yine konuşalım :D


  • fayfim  (19.11.14 17:43:36) 
bence önce karar ver yoksa kesin yarım bırakırsın hatta doğru düzgün başlamazsın bile. ucuz klasik gitarla bi dene olayına kesinlikle ama kesinlikle katılmıyorum çok farklı bir alet o ve büyük ihtimalle hiç zevk vermez bana vermiyor mesela. bas gitar konusunda da normal çalışmanın yanında ben açıyorum bir şarkı baslarına eşlik ediyorum falan. elektro gitar için squier'ler iyi bence fiyat performans açısından ama bir sürü zebil gibi insan gitar alıp neredeyse hiç elini sürmeden satıyor sahibinden'de oradan aynı paraya tertemiz çok daha iyi bir gitar almanı tavsiye ederim sıfır almak yerine. ilk başlangıç için ders almadan çok zor bence. çünkü bir şeyi yanlış yapmaya alıştın mı ya da yanlış öğrendin mi sonra o alışkanlığı geri döndürmesi çok daha zor en baştan doğrusunu öğrenmen çok daha iyi olur üstelik ilk başlangıçların kendi kendine çok verimsiz ve yavaş ilerleyeceği de bir gerçek. öyle işte bence bi akustik gitar al.

edit: ilk dersler için de gidip saatine 50-60 bayılmana gerek yok konservatuar öğrencilerinden alacağın dersle profesyonel olarak bu işten para kazananlardan alacağın ders arasında pek bir fark olacağını bile sanmıyorum. tabii başlangıç için.
  • proletarier aller lander vereinigt euch  (19.11.14 17:55:24 ~ 17:58:40) 
@prolaiter doğru söylüyorsun da sence şimdi bu adama 500 liralık gitar aldırsak, 3 gün çalıp 2 ay kursa gidip bir kenara bıraksa daha mı güzel olur? bahsettiğin gitarı alıp hiç elini sürmeden satmaya çalışanlardan biri de pescador mu olsun? adama burda satılık gitar başlıkları mı açtıralım :))


  • fayfim  (19.11.14 18:02:26) 
1) metal müzik dediğin için söylüyorum, humbuckerlı herhangi bir gitar olur. mümkünse 2. el araştır, ama sadece çok temiz bulursan ve satan kişi güvenilir biri ise al. gitar piyasasında önüne gelen birbirini öpmeye çalışıyor çünkü nedense. 2. el için sahibinden.com, turkrock.com, garaj.org gibi yerlere bakabilirsin. içeriğini falan önerdiğimden değil ama gitar konusunda en geniş ilan panoları bu sitelerde yine.

2. eli özellikle önermemin sebebi bu aralıkta fiyatların cidden düşmesi. üste kalan parayla ufak bir amfi, pedal falan ayarlarsın. ayrıca olur da vazgeçersen aynı fiyata elden çıkarma ihtimalin var. fiyat arttığı için daha fazla marka-model bulabilme şansın var. eğer 0 alacağım dersen cort ve ibanez'in başlangıç modellerini önerebilirim.

2) artık herkes ucuz-pahalı gitar dersi veriyor valla. tabi bu güzel bir şey değil. nota bilmeyen arkadaşım çocuklara gitar kursu veriyordu bir ara. sadece hocayla olmayacaktır zaten çoğunlukla kendi başına çalarak öğreneceksin ama kötü hoca da gitardan soğutuyor gerçekten. tabla ite kaka çalmazsın, ama nota öğrenirsen de fena olmaz. youtube'da teori açısından çok iyi dersler var, bunun dışında tonla gitar metodu var. -birkaç tane önerebilirim bunlardan da- benim tavsiyem genel olarak onları takip etmen olur.

bu demek değil ki hocalar kötüdür, hocayla bir şey öğrenilmez. biraz araştırıp ilk derslerini kesinlikle iyi bir hocadan alman senin yararına olur. giriş, tutuş vs. kısımlarından bahsediyorum temeli sağlam tutmak açısından. bu tarz hataları sonradan düzeltmek çok zor oluyor zira. iyi bir hoca bulursan da onunla devam et kesinlikle. dediğim gibi çok fazla bulunmuyorlar artık.

3) gitar çalmaya klasikten başlanmaz. kaldı mı ya hala ''önce klasikle başla sonra elektroya geçersin''ciler? görüş falan değil o bildiğin uydurma. klasik gitar ve elektro gitar iki ayrı enstrüman. hangisini istersen onu öğren.
  • gizemlikovboydankacankertenkele  (19.11.14 18:04:16) 
yorumları şimdi okudum, bas gitarla yapabileceklerin hiç kısıtlı değil. özellikle de elektronik müzik yapmak istiyorum diyorsun. bas gibi bir altyapı enstrümanını çalışıp ardından elektronik müzik için bahsettiğin kursa gidebilirsin.


  • gizemlikovboydankacankertenkele  (19.11.14 18:06:42) 
[]

yurtiçi kargo: gönderi araca yüklendi

bunu sanırım sadece kargo çalışanları bilir, aramızda vardır belki diye sorayım istedim. şimdi benim aldığım şey için tek bir kayıt var takip aşamasında şu an, o da "gönderi araca yüklendi" şeklinde.

bu mevzubahis araç yola ne zaman çıkmıştır? ya da çıkmış mıdır? 12:35'te yüklemişler. başka da bir şey yok. teeeee cizre'den geldiği için merak ediyorum. acayip heyecanlı ve hevesliyim, imkanım olsa kilometre kilometre takip etçem. yolda mıdır şimdi bu? 12:35'te yüklenmiş.


 
dağıtıma çıkmış. mesai bitimine kadar size ulaştıracaklar.


  • kakao  (19.11.14 16:43:19) 
büyük ihtimalle çıkış şubesinden dağıtım merkezine doğru yola çıktı.


  • inheritance  (19.11.14 16:44:52) 
kargocu olmaya gerek yok hacım gir kargo takip nosunu yüklendiği şubeye bak semptinin şubesine gelipte araca yüklendi derse sana gelmesine az kalmıştır


  • gündüz m  (19.11.14 16:45:38) 
gönderi dağıtım merkezinden senin şubeye doğru yola çıkmış da olabilir, senin şubeden dağıtıma çıkmış da olabilir.


  • battal gemalmaz  (19.11.14 16:47:11) 
yok yanlış anladınız. ben istanbul'dayım. 12:35'te daha cizre'den araca yüklenmiş. şimdi o şırnak'tan istanbul'a doğru yolda mı, yoksa dağıtım merkezine mi gidiyor, dağıtım merkezinde şu an yatıyor mu, yoksa cizre'de arabaya yüklendi de yarın dağıtım merkezine götürülüp oradan istanbul yoluna mı düşecek onu merak ettimdi


  • pescador  (19.11.14 16:49:20) 
daha ordaki dağıtım merkezine gitmemiştir. ilk adımda işte. cizre'deki şubeden dağıtım merkezine giden araca yüklenmiş ama daha dağıtım merkezine varmamış.


  • tepedeki psychedelic adam  (19.11.14 17:00:50) 
[]

enpara'dan adam gelecek, içeri giriyo mu bunlar?

enpara'ya başvurmuştum da, aradı bugün abi bi manin yoksa geliyim dedi. ekstra bilgi almak istemediğimi, sadece sözleşme imzalayıp kartı almak istediğimi söylemiştim. kapıda ayaküstü mü hallediyoruz bunu yoksa dalıyolar mı içeri?

ulan hastalıktan geberiyo olsam, odanın halini görünce annem bile girmez bu odaya, "gebersin şerefsiz" deyip arkasını döner gider. işim var şu an odayı da toparlayamıyorum. "abi oda çok dağınık kapıda konuşalım :))" da denmez şimdi.

girmiyolar di mi, girmiyolar deyin ya. arkadaşların odası da benimkinden hallice, ben öyle kapıdan verip gider diye düşündüğüm için hiç aklıma bile gelmedi odayı toparlamak. adam arayıp "geliyom abi müsait misin :))" deyince dedim lan noluyo.

 
Giriyorlar. Ben sırf girmesinler diye avm de buluşmuştum


  • kablelvuku  (19.11.14 12:56:42) 
benim evde girmediler.


  • gliderpilot  (19.11.14 12:57:17) 
ev müsait değil de.. kapıda hallet.


  • mr fusion  (19.11.14 12:57:55) 
bir kafeye falan gidip orada da halledebilirsiniz.


  • inheritance  (19.11.14 12:58:08) 
benim işyerime hatun geldiydi. sıcak bişeyler ikram etmiştim içecek.. kıştı, üşümüştü çünki. herneyse konuya dönelim.
buyur edersen girer içeri. hediye paketini verir imzanı alır gider. buyur etmezsen kapıdan verir gider.

  • battal gemalmaz  (19.11.14 12:59:42) 
Ben aldığımda girmedi eve. Kapıda aldım imzaladım yolladım. İçeri davet etme, kapıyı açıp dışarı doğru çık hafif işte, adam zorla içeri girmez sonuçta.


  • bugunku antremanda goz dolduran futbolcu  (19.11.14 13:04:51) 
bu kadar uzun duyuru yazıncaya kadar ortalığı toplasana.


  • zam sampiyonu domates  (19.11.14 13:07:53) 
sana bir zarf içerisinde kartını veriyor, formu dolduruyor, imzalar atılıyor, bbye.

eskiden küçük hediyelerde veriyorlardır, not defteri ve kalem gibi, ayrıca kimliğinizin fotoğrafını çekiyordu sanki.
  • grimer  (19.11.14 13:11:46 ~ 13:16:12) 
Gayet kibar insanlar calistiriyorlar, evine zorla girmezler.


  • fever  (19.11.14 13:12:51) 
davet edersen giriyorlar. ben ek bilgi istiyorum demiştim, yine de dışarıda ayak üstü yapmaya kalktı ben davet etmiştim.

içeriye girmeye kalkmaz, derse de nüsait değil dersin. ayak üstü bir imza.
  • air  (19.11.14 13:14:05) 
arkadaşın zoruna gitmiş "kalk kız soğan doğra" dediğim ama başka bir olayı anlatmadan edemeyeceğim.

geçen sene enpara'dan çıtı pıtı bir kız gelmişti. diz üstü etekli ve dekolte elbiseli. kolunda kocaman dövmesi falan. filtre kahve yapmıştım. ikram etmek istedim. "kahve var taze içersen ya da soğuk bir şey?" kız "sağolun almayayım, oruç tutuyorum" dedi. burada amacım kimseyi yargılamamak ama söylemeden edemeyeceğim; "bu ne perhiz bu ne lahana turşusu"

dip not : korktu herhalde gazozuna ilaç atarım diye. o da haklı tabi.
  • zam sampiyonu domates  (19.11.14 13:16:11 ~ 13:17:19) 
@domates, zoruma gitmedi. anlamsız bulduğum için tiklemedim. "buraya soracağına kadar" diyorsun da, benim bu soruyu yazmak 15-20 saniyemi aldı. çok hızlı yazarım, kıps.

ayrıca, böyle bir soruyu sorduğuma göre oda belli ki çok dağınık. ayrıca çalıştığımı da yazmışım oraya. 1-2 dakikalık duyuru için işi bölebilirim ama kalkıp 1.5 saatlik temizliğe girişemem.

soru soruyoruz, cevap vermek yerine laf sokuyor ya da duyuru sahibinin zaten muhakkak düşünmüş olduğu bir şeyi sanki çok özel bir fikirmiş gibi yazıyorsunuz. ona kıl oluyorum. yine yazın, söyleyin. duyuru açmışız sonuçta, isteyen istediğini yazar. ama ben de tik vermem. zoruma gittiğinden, senden ölesiye nefret ettiğimden değil yani. işime yaramayan bi cevap olduğundan.
  • pescador  (19.11.14 13:21:03) 
enpara öyle güzel bişeyki, söyle evi onlar bile temizler.


  • prompter  (19.11.14 13:43:29) 
@prompter, gerçekten çok güzeller. hani müşteri hizmetlerinin değil de enpara'nın kendi telefon numarası olsa içip içip ona mesaj atardım. çok sevdim.


  • pescador  (19.11.14 13:46:18) 
bu kadar kişi söylemiş ama eksik kalmayayım ben de. yaklaşık 1 saat evvel kart teslimi için geldi, bizzat gelen kişi kapıda hemen burda da halledebiliriz dedi ben kendim buyur ettim içeri, üstüne de geçmiş doğum günümü kutlama inceliğini gösterdi. özenle seçilip görevlendirilmiş kişiler.
kısaca kapıda da hallolur.

  • nwnd  (19.11.14 16:01:06) 
araba mezarlığında buluş panpa


  • mountaincat  (19.11.14 16:06:36) 
@ pescado ben iki üç günde bir "sizi çok seviyorum" diye menşın atıyorum twitter'dan. çok güzel de dönüş yapıyorlar sağolsunlar.


  • prompter  (19.11.14 16:07:31) 
[]

şarkı dinlerken kendinden geçmek, gafayı yimek?

ya muhakkak, herkes için çok özel anlam ifade eden ve kişinin ruhunu alıp götüren şarkılar vardır. ama bende o kadar keskin ve yoğun ruh hali değişimine neden oluyor ki bazı şarkılar, ruhsal anlamda yıprandığımı hissediyorum. yani 5 dakikalığına ağır bir uyuşturucu almış gibi oluyorum bir anlamda.

sizde de var mı bu tarz bi durum, yaşadığınız oluyor mu? nasıl oluyor? bende mesela belli başlı şarkılar var. onları ne zaman dinlersem olur. yer zaman ruh halim falan hiç hiç hiç önemli değil. onları duyduğum zaman havaya giriyorum. çok fazla şey çağrıştırıyor, hatırlatıyor da değil. çok acayip hissediyorum.

tee yıllar önce şarkıların insan psikolojisini derinden etkileyebildiğini, dinlediği şarkıların etkisiyle intihar eden kişiler olduğunu okumuştum ama bana hala biraz gerçek dışı geliyor bu. ama ben de yakında şarkı dinlerken delirecekmişim gibi hissetmeye başladım.

yalnız değilimdir inşallah, sizde de vardır böyle şeyler?

 
var bende de mesele şu şarkıyı dinlediğimde farklı bir ruh haline bürünüyorum

www.youtube.com
  • razvan rat  (18.11.14 23:49:05) 
var. 19 yaşlarımdayken pink floyd manyağıydım. öyle another brick in the wall pink floydçusu değil ama harbi harbi her şarkıyı sözleriyle anlamaya çalışmıştım, adamların dertleriyle dertlene dertlene kafayı yiyecek noktaya geldim, çok büyük depresyona girdim. en sonunda kendime pink floyd dinlemeyi yasakladım ama yetmedi Allah'tan o ara Rush'la karşılaştım da toparladım kendimi.


  • lamneth  (18.11.14 23:50:21) 
@want2die, benzer tabii ama tam olarak o şekilde değil. yaşadığım şeylerle özdeşleştirdiğim şarkılarda bu kadar ağır bir kendinden geçme olmuyor. sıradan bir gaza gelme, normal sayılabilecek bir duygu yoğunluğu oluyor. eski sevgilimi hatırlatan bir şarkıyı dinlediğim zaman hafiften moralim bozuluyor, duygulanıyorum mesela ve şarkı bitince geçiyor.

ama benim bahsettiğim tipte ciddi anlamda rahatsız hissediyorsun kendini. hem dinlerken, hem dinledikten sonra. birisi sanki o duygu-akıl kutuna gelip sağlam bir tekme geçirmiş gibi oluyor. çorbanı karıştırmışlar gibi. ifade edemiyorum cidden.
  • pescador  (18.11.14 23:50:33) 
evet bende de var o, bir sarki var dinledigimde direkt olarak iki uc sene evvel beni cok uzmus bir insana dair dusundugum birtakim seyleri hatirliyorum, sarkidan sogudum o derece, ki cok tatli sarkidir aslinda:

www.youtube.com

neyse simdi ama empati yapiyorum o insanla, gene o haksiz tabii, o ayri.
  • federer  (18.11.14 23:51:34) 
var tabi. bazılarını dinlemekten korkar oldum hatta. bilinçaltımdan neler çekip çıkaracak belli değil, hiç bulaşmayayım diyorum o yüzden.


  • blodeuwedd  (18.11.14 23:51:42) 
Var bende de öyle şeyler, hatta kendimi bu halde yakalayıp ''ya kızım ergen misin girdiğin hallere bak'' dediğim çok oluyor. Ooh be yalnız değilmişim.

Böyle durduk yere göz dolmaları, odanın ambiansının bir anda değişip instagram efekti yemiş göl kenarı bi kulubeye dönüşmesi, solistiyle sevişmek isteği (!?!) vs.
  • shejia  (18.11.14 23:57:48) 
herkes için vardır belli başlı şarkılar. ama genel olarak sanatında amacı bu değil mi? ya sana o an yaşadıklarını daha derinden yaşatacak, yada seni içinde bulunduğun durumdan çekip çıkaracak. bu tamamen izleyicinin karakteri ve o anki ruh haliyle alakalı. keza sende böyle vücut bulmuş.

aynı şekilde bende sana benzer olarak bazı eserleri dinlediğim/izlediğim vakit o an nasıl olursam olayım ilk zamanki hisleri tekrardan yaşıyorum. yani insana umut veren bir melodi dinlediğinde ne kadar mutsuz veya mutlu olursan ol. onu beynin öyle yorumlamış zaten. sende bunu öğrenmişsin. ne yaparsan yap o eseri bir daha dinlediğinde ilk dinlediğin zamanki hisleri yaşayacaksın. genellemeyeyim gerçi bende öyle oluyor. bazı şarkılarda.

bu arada o intihar olayı bence geyik. zamanında alman bir grup vardı empyrium. bu adamlar baya hüzünlü müzik yapıyolardı. bildiğin el kol kesmeli yani. onların ünlü oldukları bir dönemde berlin konserinden sonra topluca millet camdan çatıdan atlamış, intihar etmiş. öyle kederli. o zamanlar duyduğumda hayvan gibi gülmüştüm. bahsettiğin grup yada müzik o olabilir.
  • bruceandwayne  (19.11.14 00:04:00) 
groove deniyor ona literatürde. normal bir şey yani.


  • neil manke  (19.11.14 00:09:17) 
Orhan Baba, Müslüm Baba, İbo, Mine Apla, Kibariye, bazı roman havaları

Bunnarnan cezbeye geliyom ben.
  • compadrito  (19.11.14 03:51:56) 
asdfffg ben de öyleyim. şarkının tarzına göre triplere giriyom. arabesk dinlerken aşk acısı çekiyom :D

mesela bağzı şarkılar var dinleyince sinirleniyom. ama neden sinirlendiğimi bilmiyom. kim bilir vakt-i zamanında ne oldu da gıcık oldum o karıya/şarkıya.

kahrolsun bağzı şarkılar.

intihar olayına gelirsek de şarkı bitince intihar hissi geçiyo :D
  • seksen9  (19.11.14 18:45:35 ~ 18:46:24) 
[]

baba akü yok - steam'de aldığım ek paket görünmüyo?

euro truck simulator 2'yi ve going east paketini birlikte aldım. ödeme onayı geldi, "kütüphaneye attık cnm oyunları :))" dedi steam. oyunun kendisi kütüphanede var, evet. indiriyorum şu an.

yalnız ek paketle ilgili hiçbi şey yok lan. oyun inince falan mı soracak bu bana? ne bileyim oyun kurulunca mı çıkacak ortaya, nasıl olacak?

paketin çalışabilmesi için öncelikle oyunu kurmam gerektiğini biliyorum tabii ama şu an ortada pakete dair hiçbi şey yok. neye tıklıcam da kurucam ben onu?

 
library'de oyuna sağ tıklayayın. açılan menüden Properties linkine tıklayın. Açılan pencereden DLC sekmesine tıklayın. Bahsettğiniz ek paketin yanındaki INSTALL seçeneğini işaretleyin. Steam paketi kurup oyuna ekleyecektir.


  • maxhoper  (18.11.14 18:52:58) 
Eurotruckta otomatik kuruyor


  • homo sapiens gotgobekus  (18.11.14 19:56:49) 
[]

metro 2033 güzel mi? oyun olanını soruyorum

humblebundle'da beleşmiş kepittim bir adet, kurmaya üşeniyorum ama. güzel bi oyun mu? sever misiniz, tavsiye eder misiniz?

şimdi google'dan türüne, ekran görüntülerine pek tabii ki bakabilirim. ben sizin kendi deneyiminizi soruyorum. siz seviyo musunuz, siz oyun hakkında ne dersiniz vs. lmgify diyenin kalbini kırarım.


 
tavsiye oyundur ve çıktığında baya olay olmuştu zaten romanı oyuna çevirmişler oyun türü biraz survival horror üzerine kurulu gizemli rusya'da metro tünelinde yaşam savaşı bu oyunun bir benzeri için stalker bakılabilir


  • vosvos3131  (18.11.14 18:01:23) 
dediğin kampanyadan aldım. kurdum. fena değil. kur bence.


  • sutlu nescafe  (18.11.14 18:06:30) 
nasıl kepittiğini anlatırsan detaylı incelerim saldşöasşld. şaka şaka. güzel oyun ama ben bi süre sonra sıkıldım.


  • golan trevize  (18.11.14 18:15:59) 
[]

enpara'da steam'den aldığımız her şeyin geri ödemesi var mı?

fm 15'i enpara'yla alırsak 20 küsür lirası iade ediliyormuş sanırım. bu steam üzerinden alınan diğer oyunlar için de geçerli mi?

steam'de Euro truck simulator 2'nin fiyatı 13 liraya düşmüş. going to east eklentisini de içeren gold paket 55 lira. ama going to east + oyunun kendisi ayrı ayrı alınırsa 23 küsür lira ediyor. dalga mı geçiyor steam? ayrı ayrı 23 liraya alabilecekken neden 55 liraya alayım ki bunu?

enpara'nın olayı ne böyle, her şeyde iade var resmen?

son olarak, enpara başvurumu geçen gün yaptım, çarşambadan itibaren müsaitim dedim. çarşamba günü gelirler mi sözleşme için? ne zaman gelirler?

 
steam'de yapılan tüm harcamalar için geçerli. istersen git marketten item al. %50'sini geri ödüyor.

31 aralık'ta bitiyor yalnız bu kampanya. bu senenin başından beri vardı keşke daha önce haberin olsaydı.
  • birisi.  (17.11.14 21:09:37) 
ocak ayına kadar enpara ile steam ve birkaç yerden yapılan alışverişlerin 'aylık' 50 tl'Ye kadar %50'si geri ödeniyor.


  • air  (17.11.14 21:10:02) 
oyun oyun ayırmaktansa belli bir maksimum alışverişe kadar kampanyaları var. toplamda 50 tl ye kadar olan tüm steam alışverişlerinde %50'sini iade ediyorlar.


  • tek terk  (17.11.14 21:10:36) 
%50 mi? ciddi misin? 80 lira oyun normalde, 40'ını geri mi verecekler? o.O fm için soruyorum.


  • pescador  (17.11.14 21:11:24) 
bana 3 günde geldiler. bir haftada içinde ziyaret ederler muhtemelen.


  • mattiadestro  (17.11.14 21:11:51) 
hemen başvurursan daha 2 ay var her ay 50 tl atarsan cüzdanına steamwallet olur sana 100 tl bunun 50 lirası sana geri döner.

ha tam okumamışım. ben biraz uzakta oturduğum için sanırım 2 yada 3 gün içinde gelmişlerdi sana daha çabuk gelmeleri olası.

hayır 80 liranın 40'ını vermiyorlar. her ay en fazla 50 liralık katılabiliyorsun o kampanyaya -şaka değil lan valla ben hep 50 liralık katılıyorum o yüzden daha fazla değil- 50 liradan fazla harcama yaparsan en fazla limit olan 25 lira geliyor. yani 80-25=55 liraya gelecek. bir sonraki ay da istersen bir 50 tl daha at steamwallet'a 25 lirası gelir geri sonra başka oyun alırsın falan dursun orada.
  • proletarier aller lander vereinigt euch  (17.11.14 21:12:02 ~ 21:13:38) 
aylık maks 25 lira iade.


  • mattiadestro  (17.11.14 21:12:29) 
oyunu direkt alırsan 50tl'yi geçtiği yarısı iade edilmez ama 50 tl 50 tl cüzdana at sonra cüzdan ile al oyunu.


  • birisi.  (17.11.14 21:14:16 ~ 21:15:40) 
Euro truck alcaksan git humble bundle da su an 12 13 liraya bundle halinde grid 2 ile falan alirsin


  • ozymandias10  (17.11.14 21:39:53) 
@ozymandias, teşekkürler, ordan beleşe metro 2033 almıştım ama ETS zaten steam'de de 13 lira :)

edit: ha sen bundle dedin. olabilir. güzelmiş. dirt 2 hiç oynamadım ama driving force gt almayı düşünüyorum. iyi gider herhalde :)
  • pescador  (17.11.14 21:41:25 ~ 21:49:55) 
fm için bekle biraz daha indirime girer. hem de updateler gelsin biraz daha.


  • tescillimarka  (17.11.14 22:13:36) 
[]

eczacılar! doktor ne yazmış burada?

ilkinde USG, ikincisinde kontrastlı MR istendiğini biliyorum ama diğerlerini anlamadım. tam olarak, harfiyen ne yazdığını merak ediyorum. ne demiş? sildiğim yerde doktor adı vardı,

imgur.com

imgur.com

 
yürüynce artan sağ alt ekstremite güç kaybı


  • la noix  (16.11.14 21:05:09) 
vasküler kladikasyo ?

sağ alt extremite

arteryel doppler

usg

kontrastlı

yürüyünce artan sağ alt extremite güç kaybı

spinal arteriyovenöz malformasyon ?



eczacı ne anlar hocam
  • shotgunwoman  (16.11.14 21:06:55) 
@shotgunwoman, çok teşekkürler! doktor yazısı okuyabiliyorlar ya ondan dedim :) gerçi burada çok "doktor yazısı" formunda olmamış, okunabilir düzeyde. ama ben hiç beceremiyorum.


  • pescador  (16.11.14 21:09:05) 
Oha! Sende sayden bu mu çıkçak şindi lan? Nağadar ilginç bi adamsın olm sen?


  • compadrito  (16.11.14 21:21:41) 
@compadrito, araştırdım neymiş ne değilmiş diye. vasküler kladikasyon olduğunu sanmıyorum çünkü ondan muzdarip kişilere egzersiz olarak yürümeleri önerilmiş. daha farklı bir şey olsa gerek. spinal arteriyovenoz malformasyon olma ihtimali var.


  • pescador  (16.11.14 21:26:33) 
[]

tır şoförlüğü hk.

çocukluğumdan beri ciddi anlamda hastasıyım her türlü nakliye işinin. tır şoförlüğü, otobüs şoförlüğü, pilotluk... şöyle söyleyeyim, çocukken bayağı çekingen pısırık bir çocuktum ama ne zaman otobüse binsek şoföre sataşır, "ABİ KAÇ BASIYO??" diyen o arıza veletlere dönüşürdüm.

merak ettiğim şey şu: tır şoförlüğünün artıları, eksileri, genel olarak şoförlerin yaşam koşulları vs. nasıldır nelerdir? şimdilik tabii ki öyle bir niyetim yok ama 25 yaşında (20'yim şu an) FUCK THIS SHIT, LET'S BEYAZ ATLET deyip de şoförlük yapmaya karar verirsem eğer yapabilir miyim? futbolcu olmak istesem olamam mesela artık. tır şoförlüğü benim için sanat. erken başlamak gerekiyo mu?

bana 200-300 şarkılık bir elektronik & endüstriyel metal DVD'si versinler, komple avrupa'yı sabah akşam dolaşabilirmişim gibime geliyor.

stresli bir iş olduğunu biliyorum. ama en aktif zamanlarında bile karşı cinsle yakınlaşamayan biri olarak zaten aile kurmak gibi bir durumumun olacağını sanmıyorum. tek başıma işte gez allah gez. güzel bi hayat olur sanki.

 
Belindeki o problemle uzun süre oturmak sana iyi gelir mi sanıyorsun?


  • Lim5  (16.11.14 17:35:40) 
@Lim5, belimden kaynaklı değilmiş ki, belimde bir şey çıkmadı. normal her şey. belimde ağrı yok zaten pek.

@advocat, abi tır şoförü olcam demedim ki :) merak ediyorum sadece. hakkında bilgim/fikrim olsun istiyorum. okulu zaten ne olursa olsun bitireceğim. gerekirse 30 yaşına kadar ufak tefek işler yapar yurtta kalırım ama diplomayı alıcam. o cepte diyelim.

askerliği de benzer şekilde sadece merak ettiğimden, alternatif olarak sormuştum. tercümanlık yapacağımı hiç sanmıyorum. hiçbi planım yok işin açığı. serseri olcam.
  • pescador  (16.11.14 17:37:43 ~ 17:38:44) 
adam arkadaki yaşam alanına atmış yengeyi, her şeyleri var. yemeği tırda, yatması tırda, çayı tırda. avrupa senin asya benim dolaşıyor.
başkası koymuş içeri dambılları. mola yerinde inmiş ağırlık kaldırıyor.
beriki koymuş pedala taşı, konya yollarında uyuyor.
her tır ayrı bir dünya. sen nasıl olmasını istersen öyle.
  • namus ninjası  (16.11.14 17:41:36) 
ben de çok istiyodum TIR şoförü olmak ama 5 milyon mil yol yapmış olan TIR şoförü arkadaşım, benim bu işi yapamayacağımı söyledi. beceremezsin sen dedi.

ben senin TIR şoförü olmanı çok isterim ama sadece 6 aylığına...
  • compadrito  (16.11.14 17:54:19) 
abi geçen gün gece kütüphaneye arabayla gittim, dönerken bir arkadaşı bıraktım, yollar da boştu sabaha karşı. çok hoşuma gitti öyle zınk zınk vites atmak falan, yemin ederim dedim ki ben taksici olmak için doğmuşum. ama şartlar elvermiyor işte. :/


  • vedat chili peppers  (16.11.14 18:03:44) 
Alman bi TIR şoförü görmüştük. 70 yaşına yakındı heralde. Sonunda, karı dırdırından kaçmak için bu işi seçmiş olabileceğinde karar kıldık.

vedat, senin taksici olmanı çok isterim ama sadece 6 aylığına...
  • compadrito  (16.11.14 18:07:49) 
Tır şöförleri çok geveze oluyor, yanlarına biri gelince saçma sapan konularda 1 saat konuşuyorlar. Yalnızlık ne hallere dönüştürüyor onları...

Vücut yalama olup çıkıyor, dizler filan bozuluyor.
  • e_rsin  (16.11.14 18:13:12) 
dizler bozuluyor + 1

sürekli hoplama zıplamadan ve uzun süre hareketsizlikten, diz eklemleri babıyı yiyo.
  • compadrito  (16.11.14 18:18:32) 
- ömür boyu bekar kalacaksan yapabilirsin, öbür türlü ayda 1 veya belki 2 kere anca görürsün, belki bu kadar şanslı bile olmayabilirsin (yurtdışı çalışacağını varsayarak söylüyorum bunu)

- gecesi gündüzü, yazı kışı ciddi anlamda yok. eksi otuz derece soğukta fabrika bahçelerinde yükleme sırası beklersin.

- dağ başında lastik patlar, onlarca kilo ağırlıktaki lastiği tek başına değiştirmek zorunda kalırsın

- bazı durumlarda aracı kendin yüklemek zorunda kalırsın, pislik içinde geçer günün.

- yurtdışında cumartesi-pazar günleri yürüme yasağı oluyor, kafesteki kuş gibi aracın içinde zaman geçirmeye çalışırsın.

daha onlarca madde yazarım ama bu işi ciddi ciddi düşündüğünü sanmadığım için uzatmak istemiyorum.
  • tolga asp  (16.11.14 18:24:02 ~ 18:24:42) 
çekerin evin oluyor. yemegini orda yapıyorsun sevişeceksen orda sevişiyorsun bir de işin dolayısıyla muhattap oldugun kişiler sana it gibi davranıyor. mesela kendi firmandakiler. bunun yanında sürekli gümrük memurlarıyla muhattap olmak zorunda kalıyorsun mecburen. yurtiçinde neyse gümrükçüler işi hallediyor ama yurtdışında da bu durum söz konusu. batıya gideceksen çok pislik yerlerden çıkıyorsun. kapıkule-bulgar ipsala-yunan. iki ülkenin de düzeni daha bozuk.
sonrasında konaklayacağın tır parkları vs hırsızlarla dolu oluyor. bilmiyorum görmüş müsündür hiç ama göt göte 2 dorseyi dayarlar mesela hırsızlıga karşı. bununla bitmiyor tabi tentelidorselerde yanda sadece bir branda koruyor onu cırt diye kesiveriyorlar ordan soyuyorlar. bir de seni zart diye yurt dışı şoförü yapmayacaklar. uzun bir süre yurt için şoförü olacaksın muhtemelen. şehir içinde dolanıp duracaksın ordan mal topla burdan mal topla. mesela istanbulda oldugunu varsayalım izmire gönderecekler seni 1 hafta duracaksın burda en az bu süre 1 aya da çıkabilir tabi. saçma sapan pis tır parklarında duşunu alıp tuvaletini yapacaksın. yeri gelecek 15-16 metrelik şeyle bi arabanın bile zorlanacağı sokaklara gireceksin.

zor yani boşver :)
  • nun  (16.11.14 18:27:32) 
çok değerli bilgiler gelmiş! ellerine ve gözlerine sağlık yazanların.
diğer bi güzellik de, bazen direksiyondayken kakanı yapmak zorunda oluyomuşsun. ya ishalsin ya da vakit yok. bi yandan TIR sürerken, bi yandan da kağıt havluya kaka yapıp köşeye koyuyomuşsun. öyle demişti arkadaşım.

  • compadrito  (16.11.14 18:32:09 ~ 18:32:26) 
kakanı yapman gerekterin durumlar oluyor büyük alıcılar genelde randevulu çalışıyor saati saatine ama öyle bir baskıyı kimse yapamaz şoföre :) bir de ne kadar çok bas dersen o kadar sikinde olmaz şoförlerin :)


  • nun  (16.11.14 18:36:38) 
@tolga, hocam su an icin tabii ki ciddi dusunmuyorum ama alternatiflerim arasinda. yani tir soforu olacagimdan da sormuyorum, laf olsun diye de sormuyorum. ikisinin ortasi diyeyim.


  • pescador  (16.11.14 18:46:19) 
kıl dönmesi oluyormuşsun gel vazgeç :D


  • neferkitty  (16.11.14 19:16:31) 
Senin belinde sinir kökü hasarı çıkmamış miydi mr'inda, öyle hatırladım. Zaten uyluga bacağa ayaga gider belden çıkan sinirler. Oralarda sorun yaratır. Neyse geçmiş olsun, iyi bir şey cikmadiysa. Ciddi ciddi pilotlugu, gemi kaptanlığını falan sor sen :)

Bence sen bu sevdadan vazgeç ama, bak anne tarafımda bir sürü şoför var. Otobüs, nakliye, karayolları, makam arabası, minibüs bilmem ne. Hiçbiri sağlıklı değil. Yok ben oraya gitmem daha yeni popomu koltuğa koydum diyemiyorsun, kovuyorlar. Ha çok ülke görüyorlar ama çok yoruluyorlar. Eskiden iki üç ayda ev alacak kadar kazaniyorlarmis su an ne kadar kazanıyorlar bilmiyorum.
  • Lim5  (16.11.14 19:17:55) 
@Lim5, o işler benden geçti maalesef :( yani ben de 10 saat direksiyon sallamaktansa pilotluğu tercih ederim. işin karizmasında ya da maaşında değilim. pilotluk da çocukluk hayallerimdendir. ama herkesin hayaliydi sonuçta. hayalini kurmakla olmuyor. bu saatten sonra pilot olamam.


  • pescador  (16.11.14 19:40:54) 
Ben tir almayi bile dusundum. 350bin tl 550bg. Lik otomatik vites makine. :)

Ama aile baskisi cok kotu bir sey azizim :)
  • c1b2k3  (16.11.14 20:42:40) 
tırcılar eskiden yurt dışı dönüşlerinde yakıt depolarını ( yedek depo da oluyomuş heralde ) ucuza fulleyip türkiye'de pahalıya satıyorlarmış. o şekilde paranın anuna koyuyolarmış. biri anlatmıştı bana da. şu an yapılamıyomuş ama heralde. sen yine bi araştır.


  • spirit crusher  (16.11.14 21:34:01) 
size günde iki doz eurotruck simulator 2 oyununu öneriyorum.


  • mcsword  (16.11.14 21:38:34) 
yapamazsın. belge alman gerekiyor. tabi hepsinden once tır kullanmayı ogrenmen gerekiyor ki baya zordur. sonra ehliyetini alacaksin.
sonra ya birine şöför olacaksın, ki 5 para kazanamazsın.
ya da kendine tır alacaksın (iyi para verirsin)
ondan sonra belge alman ya da bi ambar/şirket ile sözleşme yapman gerekiyor.

bu y.içi için. yurtdışı için hele hiç fikrim yok.

cok oturmuyorsun. neden dersen işi dogru yaparsan standartları var. ya 4 ya da 6 saatten fazla kullanamıyorsun zaten. ara verdiriyor sana. takometre diye bi şey var.

tır soforlugu sanat degil. fuck this shit falan zor, o camialara hiç girmediysen, o tarz adamlarla bi otur konuşta, nasıl dayanabilirsin anlarsın o zaman.

karsı cinsle ilişkin olur yollarda baya hatun oluyor :)
daha güzel bi iş öneririm :)
  • sage  (17.11.14 00:59:25) 
2,5 yıl tırlara römork üreten bir şirkette çalışmış biri olarak şöyle söyleyeyim, yeminle en büyük zorluğu çevre. yav arkadaş, belki iki yüzden fazla şoförle tanıştım, aklı başında adam sayısı beş değildir. kesin değildir yani. birbirini yere yatırıp kafasına osuran adamlar var ya.

bu arada taşıdığın yüke göre src belgesi falan da almak gerekiyor, evet.

o kabinin içinde bulunmak ise, en fazla yarım saat zevkli. okurken çalıştığım için, üniversiteye tırla bırakıyorlardı bi dönem beni asha. bomboş yol da olsa, en sağdan tin tin gideceksin. bir yerden sonra illallah dedirtiyor. yolu yukardan görmeye alışınca bir esprisi kalmıyor.

gerisi tolga asp'nin dediği gibi. harfi harfine katılıyorum.
  • john lee hooker  (17.11.14 01:15:29) 
Hayatinda hemen hemen Tir ve hayat kadini disinda pek birsey yok, oyle bisey.
Fena degil aslinda, koca tir, 17 metrede dorsesi var, hayatinda eksiklik hissetmezsin. Bi de hayat kadinlari, tamam iste bunlar yeterli oyle degil mi?

  • delifaruk  (17.11.14 01:20:36 ~ 01:23:43) 
123456789   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.