Ekşi Duyuru

Allah affetsin arada bir burnumla oynarım.

Aktif bileşenler olmadığı için kullanılır ama centella serumu her gün kullanmaya gerek yok, cilt bariyerini güçlendirmek için haftada birkaç kez kullanılsa yeter, peptitler de anti-aging gibi kullanılabilir.

Android auto'da kullanabiliyorum.

Carplay menüsünde uygulamalara gelip seçmen/yukarı taşıman gerekebilir. Bi incele istersen.

yandex carplay'de calismiyor, ayarlardan yapilacak bir sey degil.

@jelly bear sonrasi edit: aa sorry ben denedigimde destegi yoktu... 2 yil once filandi gerci ama yine de gelistireceklerine ihtimal vermemistim (:

yandex carplayda çalışıyor kullanıyorum gayet. destekliyor. ekli uygulama listesinde yoksa ekleyebilirsin.

ekran klavyesini çağırın, fn -> f5 basın.

Aldığınız ürün sizdeyken hasara uğruyor ve firmadan değişim/iade talep mi ediyorsunuz?

Apple US'e ulaşarak bunun çözüleceğini düşünüyorsanız da yanılıyorsunuz.

Bildiğim kadarıyla iletişim mailleri yok. Şöyle bir feedback formu mevcut:

www.apple.com

anlamadım olay sizden kaynaklı ama ücretsiz değişim mi istiyorsunuz? amerikalık bir durum yok burda.

züğürt ağa, büyük şehire gelip ayak uyduramayan köy ağasının hikayesi www.youtube.com

bir avuç cennet www.youtube.com

Bir avuç cennet demeye gelmiştim.

ken loach geldi aklıma

Bütçeyi aşıyor biraz biliyorum ama ben olsam düz iPad 11 ya da 10. Nesil alırdım. Kullanıcı deneyimi, ikinci el değeri, uzun ömür, güvenlik, ses ve görüntü gibi birçok disiplinde en iyisi iPad.

Dostum bütçe nedir bilmiyorum ama kesinlikle önereceğim huawei matepad 11.5s... Klavye +kalem+mouse 15bin tl. incele. 8gb ram 256gb hafiza 144hrz yenileme 6aydr kullaniyorum super

@orient; i pad de olabılır, kurulumda zorluk cıkartmaz umarım, bır ınceleyeyım onu da.

@ugiii, butce max 12000 ancak, huawei matepad in adı arasıra burda gecmıstı, onda google yokmuş, kendı app galerısınden ındırmek gerekıyor, donmalar oluyor vs denmıstı, gene de bır bakayım, tskler

2 efs. Kız düşürebilir.

Bankadan bankaya değişebilir ama ben Enpara'da benzer bir şey yaptığımda o ay yine aynı günde kesilmişti, sonraki ay değişmişti.

Yani normalde 10 mayısta kesilecekse, 9 mayısta ekstre tarihini her ayın 6'sı yaparsanız; 10 mayısta yine ekstre kesilir, sonraki ekstre tarihi 6 haziran olur. Öteki türlü kolaylıkla kötüye kullanılabilir zaten.

Bankadan bankaya değişiyor o.
Kendi bankanızın şartlarına bakın. Örnek; garanti bu ay değil sonraki ayı değiştiriyor yani sizin yöntem olmuyor.

Eğer devam eden taksitleriniz varsa iş bankası değiştirmiyor. Ben ayın 10 undam 29 una aldım aynı ay içerisinde 2 ekstre ödedim.

x.com

bunu favorilerime eklemiştim. referans olarak duruyor bende

1 şubat sonrasında da bu şekilde x.com

ilk chart'ın son tarihini 31 ocak 2025 olarak alınız

Apartmana giden elektriğin bulunduğu dışarıdaki o büyük kutudan? Apartmanın içindeki elektrik neden kesilemesin anlamadım, çeşitli tamirat vs yapılacak olsa herkes aynı şekilde mi şalter arayacak o zaman?

Turkcesini bilmiyorum ama muhetemelen "fuse" bozuk olabilir.

çikolata, fındık, fıstık gibi şeyler iştah açan şeyler. muhtemelen onları çok tükettiğiniz için yemeği de çok tüketiyordunuz. şimdi iştahınız normale dönmüş.

ben de hiç yiyemiyorum. eskiden iştahlı biriydim, son bir iki yıldır tatlı görünce midem bulanıyor, yemek zor yiyorum açlık hissinden kurtulmak için. ya damak zevki değişiyor yemedikçe ya da hormonel bi şeyler tetikleniyor (ayrıca bağırsak/beyin ilişkisi vs) bilmiyorum, düşünmedim üzerinde detaylı.

kırılma noktası gibi bir şey var. kendini az yemeye alıştırınca gerisi geliyor, az yemeye başlıyorsun. ama tabi bunu başarmak biraz zor.

Aman bozma.

Erzurum'dan gelen küf peynirini hiç bilmeyen birinin çöpe atması gibi.

Zeytinyağlarında normal bir durum bu.
Tortuyu olabildiğince zeytinyağından ayrıştırın süzün ve atın. Zeytin yağı kullanılır.
(Zeytinliğimiz var )

Zeytinyağı tortusu diye aratsana.
Atmayın. Bana verin.
Kaliteli bi şeye benziyo o.

@Mirketciğim arattım elbette ama anlayamadım işte. Bir an (yemek yapıyordum) birileri müsilaj demiş birileri toz demiş bir yığın bişey gördüm anlayamadım size sormak istedim.

@diyecevaplandı

Çok çok teşekkürler.

Yanlış anladın. Kötü bir şey olmadığını teyit için dedim. Anne bize inanmazsa diye.

@Mirket

Teşekkür ederim, çok incesin, sağ olasın.

baska dilde ask var benzer olarak.

sabaniye bence asiri romantik bir film.

Celal ile Ceren

Şabaniye mi? hahahah

Başka Dilde Aşk'ı görünce geldi aklıma, aynı yönetmenin Bir Varmış Bir Yokmuş diye bir filmi var, Mert Fırat başrolde, Mert Fırat demişken Beni Unutma var romantik türk filmi.

Uzak İhtimal
Dilber'in sekiz günü

Ağır roman

Gibi turkan bolumu

Gibi yazılmışken Gülnuray bölümü bence :)

Ev sahibi sayaç taktıdır ve evi kiracıya teslim eder. Kiracı sorumlu olmaz bu tarz şeylerden.

@dre mithatoğlu +1

vikipedi makalesinde şiddet haritası verilmiş:
upload.wikimedia.org
avcılar'da turunculuk var o yüzden 7 civari siddette hissedilmiş.

ama asıl kaynağı USGS'de daha ayrıntılısını buldum. Avcılar'da 7 şiddetinde hissedildiğini doğruluyor:
earthquake.usgs.gov

hatta yakın bazı noktalarda 9 şiddetti göstermiş. küçükçekmece ve büyükçekmece'de iki nokta.

ben şahidiyim.

gölcük'ü 7.4

avcılar'ı 6.5 vurdu diyorlardı.

kandililli rasathanesi müdürü vardı o zamanlar. ahmet mete ışıkara. o söylüyordu.

hatta avcılar tarafında yıkılan binalar olmuştu. dün gibi anımsıyorum.

Isana’nın kafeinli bir şampuanı var, o işe yarıyor. Yalnız benim saçlarımı çok dolaştırdı, krem de kullanıyorum taransın diye. Google’da aratsanız çıkar.

Herbal Essences şampuan bana en iyi gelen oldu. Boyalı saç için olanından kullanıyorum. Aloe vera var içinde sanırım.

kalınlaşması mümkün değil burnum küçülsün demek gibi bir şey. nivalis sarımsaklı şampuan dökülmeyi durduruyor.

bize her krem olmuyor. hemen belli ediyor kendini yapış yapış. bu saç tipi için en güzel yöntem uzatabildiğin kadar uzat. düz fön çek ve krem sürme. ya da kat verdir daha gür duruyor. küt güzel oluyor sezen aksu tipi küt.

kuaför birinde bana aslında saçların gayet sık ama ince telli oldukları için göstermiyor demişti.

birde tararken çok yolunuyorsa tangle tezeer muadili fırçalar var, şu kız göstermiş:

www.youtube.com

John Frieda Volume Lift serisi var (şampuan saç kremi sprey vs) onlara bakabilirsin, ben kalın telliler için olan serileri kullanıyorum mutluyum, muhtemelen Volume Lift serisi de işe yarıyordur.

benim saçlar hem ince telli hem az hem de yağlı. çok şampuan denedikten sonra artık parası neyse vereyim yeter ki saçıma göre iyi bir şey kullanayım diye kerastase ürünleri satan bir kuaförde ürün danıştım. şunu önerdi: www.amazon.com.tr

Ha bir de Davines Volu önermişti kuaförüm

ty.gl

Normalde böyle yorumlarında sürekli stok lafı geçen ürünlere gıcığımdır, bu şampuanı çok duydum diye denedim ama gerçekten çok fark etti (en azından bende)

Çok yeni saç çıkardı, hızlı uzattı ve dökülmeyi kesti bende. Bu işler biraz deneme yanılma işi, herkese başka bir ürün yarıyor. Vita bear hair plus vitaminini de ara ara kullanıyorum ben.

ty.gl
Zamanında kerastase e dünya kadar para verip volume şampuanını kullanan biri olarak bunu bulduğum güne şükrediyorım, müthiş bi ürün

saç ekimi yaptıkdıktan sonra bunu kullandım epeyce. memnun kaldım.
gürleşmedi ya da kalınlaşmadı ama daha incelmesini ve dökülmesini engelledi, sağlıklı görünmesini arttırdı.

demirpharma.com

doktordan aldığımda fiyatı bu siteye göre çok daha ucuzdu bu arada.

İnce saç için sunulan çözümlerin %90'ı sahte, %9,9'u geçici, %0,1'i mucize. Benim kullandıklarım arasında Bioblas Forte en iyi geçici kalın saç görünümü sunan.

Ince, sonuk saclarima banyodan sonra john frieda profiller for fine hair sprey sikiyorum hayretler icerisindeyim diyeyim. Sac kremini de aldim. Birlikte daha da etkili oldu. Kalici bir durum saglamiyordur uzun vadede herhalde ama kullanim sonrasi cok iyi duruyor.
Sampuan otacidan cazgecemedigimden baska bi sey kullanmak istemiyorum. Ama sen bu profillerin sampuanini da deneyebilirsin ek olarak.

bu yeni nesil komedi kulüpleri içerken sahnedeki performansı dinlemek üstüne kurulu zaten.

tutkum boğuşmak sahnesinde öyleydi mesela.

Evet içilebiliyor. Hatta zaten içmenizi çok istiyorlar.

Hatta bir standup'çı demişti başka bir standup'çı için mekan sahibi diyormuş ki "sizden daha fazla izleyici geliyor ama bişiy içmiyorlar, sizinkiler çok iyi içiyor."

Ortamı güzel işte, çok acayip bir şey değil.

Insanlar soruyu yanlis anlamis galiba ya da ben yanlis anladim. Siz gosteriyi izlemeyeceksiniz, ama aylak a gideceksiniz gibi anliyorum. Kadikoydeki ise guzel sokakta da masalar var. standup bi yukarda bi de altta icerde oluyor, girince hemen sagda oda gibi ayri bir yerleri de var orada da iciliyor,

Suyla seyreltilmiş çamaşır suyu içine bi kova ya da leğende bas bir gece beklet sonra durula ve yıka

Beyaz tişörtün baskısı varsa renk atabilir dümdüz olanlara yapabilirsin

sırf senin için temizlik canavarı halama telefon ettim ve sordum.

kosla oksi ekşın varmış pembe kutulu. onu kullansın dedi.

Hocam başkent dahil şehirleri kurarken production 2 ve üstü yerleri tercih etmek mantıklı. Bu durumda food’dan biraz taviz vermeniz gerekiyor ama trade routelar vesilesi ile kendi şehirlerin arası route oluşturarak food u artırabilirsin.

Barbar saldırıları normal, aslında senin için de avantaj çünkü başlarda hem askerlerin tecrübe kazanıyor hem para geliyor hem de city questlerden bonus geliyor. Başlangıçta warrior’a ek slinger yapıp hem harita açıp hem de outpostları bitirebilirsin. Bazen oyunda cidden saçma barbar saldırıları oluyor ben öyle zamanlarda restart yapıyorum :).

pics or it didn't happen bro

Bilmem kaç yüz yıl önce yapıldığı için gidip kloraklayamiyorsun. Kol gibi ücreti var ve çok zaman oluyor ve bazilarinda kullanilan taslar sebebiyle zaten yapamıyorsun. Sonuçta çimento ve kiremit değiller.
Bazılarında arada sırada yapiliyor diye biliyorum.
Bu kadar yıllık katedral geçmişimde hiç kafama takilmadi ama istersen orada bir 1000€ atıp bunu yikamaya kullanın diyebilirsin gönlünden geçiyorsa.

tarihselliği yansıttığı için ellemiyorlardır genelde
(bkz: patina)

yalnız başlık yanlış anlaşılmaya müsait ve sansasyonel olmuş. şöyle olabilirdi:
"Katedral dış cephesindeki taş oymalar üzerindeki siyahlık ve bunların temizlenmemesi"

güzel bir kontrast oluşturduğu için göze hoş geliyor. tamer bey gibi beyazlatsalar yavan görünür bence.

köln katedralini, edinburg yapılarını pammık gibi düşünemiyorum.

tarihi eserler olduğundan powerwash'a çok uygun değiller riskli olduğundan. yoksa içinden bile geçersin. bence de leş gibi duruyor bu arada.

örneğin, normalde roma heykelleri de beyaz değildir ama insanların aklında beyaz mermer görüntüsü normal olduğundan, boyanmış hallerini görünce kanıksarlar ya. bence bu leş katedrallerin de yapıldığı dönemde o majestik görüntüleri zamanla gördüğümüz gibi kapkara hale gelmiş ama tıpkı heykellerdeki gibi aksi yönde kanıksanmış. temizlesen, bok gibi olmuş derler. halbuki intended versiyonu o katedralin normalde. öyle görmen gerekiyor.

sonsuz +1

Ulan bunca yil onlarca katedral gordum, hic de dikkatimi cekmedi, gozumde dahi canlanmadi bile iyi mi?

@sonsuz ve @freedonia, siz foto isteyenlerin hayatında daha önce katedral fotoğrafı gördüğüne bile inanamıyorum. Bakınca ilk gördüğüm şey o kirler:
Örnek fotoda sol tarafı temizlemişler:
buffaloah.com

@logisticsmanager, kilisenin de parası yoksa biz ölelim. Google'a göre 100 milyar dolar civarları veya çok daha fazlası serveti varmış, benim bin euro kaybolur gider.

@ermanen böyle biraz kışkırtıcı sorayım ki ilgi çekip daha fazla cevap alayım istedim. Reha Muhtar izleyerek büyümüş nesilim.

@yurtsuz john tamer bey kimmiş diye baktım, öğrendim. Popi olduğunda görmüştüm ama ismi aklımda kalmamıştı. Hafızanda daha faydalı bilgilere yer açmanı öneririm.

@sanal hayvan, benimle aynı fikirde olduğun için bence en kral insan sensin şu anda.

Ben bir kere denk geldim, buhar gibi birşey püskürterek temizliyorlardi

bence ilginc bir soru. Köln Katedrali temizlenmeye başlanmış mesela:
www.kaercher.com

düşük basınçlı mikropartikül püskürtme yöntemi kullanılarak temizlik yapılıyormuş. taşlar hassas çünkü. basınçlı su daha çok zarar verir sanırım. havadaki kükürt ve asit yağmurları da kararmasına neden oluyor.

Reddit'te de biri kısaca soyle demis:

Köln Katedrali'nde farklı taş türleri ve renkleri kullanıldığı için, temizlenirse bugünkü siyah tonun yarattığı bütünlük kaybolur, yamalı bir görüntü oluşur. Ayrıca temizlik çok maliyetli ve zahmetli olduğu için, katedral atölyesi temizlik yapmamaya karar verdi.

tabii 7 yıl once denmis bu. temizlemeye karar vermisler simdi.
www.reddit.com
www.reddit.com

Bahsettiğiniz olayı direkt anladım ancak zannettiğiniz aksine o durum yüzyılların kiri pisliği değil, tamamen kullanılan materyalin yarattığı bir durum.

O katedrallerin çok büyük bir kısmı kireçtaşı kullanılarak inşa edilmiştir. Kireçtaşı (ve bazen kumtaşı) yüzeyleri havadaki kükürtdioksit ile birleşip jips (kalsiyum sülfat) denen bir katman oluşturur ve bu katman hem koyu renkte olur hem de zamanla taşın üstüne yapışır.

Neden kireçtaşı kullanıyorlardı diyorsanız da birçok sebebi var. Mesela yerel bir malzeme kireçtaşı birçok ülkede. Üstelik, ilk çıkarıldığında yumuşak olması sebebiyle işlemesi kolay bir taş. Bu yumuşaklığı zamanla kaybettiği için zamanla sertleşerek yüksek yük taşıma kapasitesine sahip bir taş. Katedralin tamamında kullanılmayacaksa bile tonozlar, kemerler örülürken kireçtaşı tercih edildiği olmuştur.
Mesela Amiens Katedrali (Fransa) yapısal taşıyıcılarda yerel kireçtaşı ile fakat dış cephedeki heykellerin ve süslemelerin bir kısmında daha ince işlenebilen, bazen başka taş ocaklarından getirilen özel yumuşak taşlarla inşa edilmiştir. Salisbury Katedrali, Westminster Abbey, Rouen Katedrali, Duomo di Milano başka örnekler bu olaya.

Aynı zamanda din, her zaman bu kadar kenara itilmeye müsamaha gösteren bir şey değildi. Çok uzun yüzyıllar boyunca insanlar üzerinde korku aracıydı. Kireçtaşının zamanla kararması insanlar üzerinde bir dini binanın yaratması gerektiğine inanılan gloomy havayı iyi yaratıyordu.

Ek olarak, bu yüzeyler zannettiğiniz aksine sık sık bakıma girer ve temizlenir ancak materyalin tekrar jips ile kaplanması sadece birkaç sene sürer. Bu bakım işlemi genelde 4 aşamada tamamlanır ve her defasında tek cephe üzerinde çalışılır ki katedralin tamamını kapatmak zorunda kalmasınlar. Kireç ve kumtaşı o kadar hızlı kararır ki genelde 4. cephe de bittiği vakit ilk cephe neredeyse yarı yarıya tekrar eski görünümünü yakalamış olur.

Bunu ben de merak etmiştim vaktinde, bana da kirli gözüküyordu ancak sonra mesleğe girince fark ettim ki, fonksiyonellik ve maddiyat estetiğin önüne geçebiliyor ve üstelik bu materyalin sürekli beyaz tutulması resmen imkansız bir şey.

@michael; çoğu kilisenin bakımının sorumlusu devletler, yerel kurumlar. Vatikan değil. O yüzden papa elini cebine atsın diye bir şey yok.

O yüzden 1000€yu devlete yatırırsan yardımı olabilir. Ben misal kiliselere klorak dökülmesi için vergi alınmasını istemem. Görsel olarak bana etkisi yok ve dedigim gibi hayatımda ilk defa umursandigini gördüm demekki çok ufak bir kitlenin gözüne batiyor. Çok önemli bir şey olsa emin ol zaten bir politik partinin konusu olurdu.

Yani soru enteresan olsa da dediğim gibi 8 yıllık yurtdışı hayatımda bunu önemseyen bir insana denk gelmedim demekki bunu pis bulan, önemseyen sayısı sınırlı. Ve olmama sebepleri de zaten açıklanmış.

Her yeri yıkayan dandik bir fenomenimiz vardı, onu göndersinler foşur foşur yıkar.

kara taşlı kilise kasvet hissi veriyorsa beyaz taşlı da görkem hissi vererek yaratması gereken havayı yaratır. bkz. la sagrada familia

zaten insan kasvetten çok görkem ile harekete geçer. kasvet bir yerden sonra insanı tüketir.

kilise 500 senelik, 250 sene önce tutup taşları kazısa 10 seneye tekrar kararacağını elbette biliyorlar, bugüne kadar uğraşmamışlar. buradan ideolojik üfürmeye lüzum yok.

önce fikrini söyleyip sonra hikayesini yazmış. bi taraftan uydurma kötü bi retorik olmuş. nasılsa sallayana bi şey yapmıyorlar ahahahah. freud daha güzel sallıyor.

Bir şey yok, çanta da yok.
Ama bulunması iyidir tabi.

Deprem çantası yapıyorsanız, bence iki tane olması lazım.
Biri dış kapının arkasında, kaçarken alabileceğiniz bir yerde olmalı ve Çadırından tuvalet kağıdına, yalınayak kaçma ihtimaline karşı, ayakkabısından, polar battaniyesine dışarıda yaşamak için gerekli herşey olmalı.

Diğeri ev üzerinize çökerse ve sağ kalırsanız diye yatak başucunda olmalı, onda da düdük, powerbank, elfeneri bol miktarda içme suyu gibi şeyler olmalı

deprem çantasını manasız buluyorum.

ev yıkıldı, göçük altında kaldık ve çantadaki püsküütü yiyip düdükle sesimi duyurucam?

senaryoya bak. saçmalardan seçmeler...

John evet düdükle sesini duyurabilirsin. Çantanın farklı senaryolarda işe yarayabilir. Gece yakalanırsın göçükte kalırsın ölmezsin içindekiler işine yarar. Ya da deprem olur ev hasar görür evi terk etmek zorunda kalırsın çantayı alıp çıkarsın direkt.

Araç varsa araçta da bulundurmak lazım, iş yerinde de bulundurmak lazım. Amaç ihtiyaç duyabileceğimiz şeylere ulaşma ihtimalini artırmak. Yoksa depreme kolonu kesmiş bir markette de yakalanıp anında ölebiliriz. Ona kimse bir şey yapamaz.
Ama evet her odaya düdük koyun. Düdüğü zaten başucunuza da asın.

Belki şimdi bunlar çok basit görünüyor bize ama umarım hiç yaşamayız o cenderenin içinde kimbilir ne çok işe yarayacaklar.

Hatta düdüğü cebinizden hiç çıkarmayın.

göçük altında kalırsan, başucunda hayata döndürme kiti de olsa uzanıp alamazsın
ama düdük ve minik su ile 1 küp şeker olabilir heralde başucunda
nereye yuvarlanırsın belli olmaz, düdük boyna asılı olsa belki. yatakta sıkışsan yastığın altına bile uzanamayabilirsin

İlk yardım derslerinde hep öneriliyor deprem çantası. Zaten bu çantayla yatacaksınız. Yuvarlanırsanız da birlikte yuvarlanacaksınız.

su, yiyecek, fener, düdük gibi akla ilk gelenler dışında:
çakı ve toz maskesi (n95 vb.) işe yarayabilir
ilk yardım çantası olması da avantaj olur
ısı ile ilgili malzemeler de düşünülebilir (folyo battaniye gibi)

sozluk'te de yazılmıs baya bisey:
(bkz: deprem çantası)

az bilindik bir öneri:
yatak altını kitapla doldurun
www.ieu.edu.tr
(bkz: yaşam üçgeni oluşturmak için içi kitap dolu koli)

benim yok kedimin deprem çantası var. biz yine bir şeyler bulur yeriz içerizde hayvanlar zor. hele benimki gibi seçiçi olanlar.
küçük bir el çantasına kapaklı saklama kabı hem su koymak için hemde mama.
iki tane yaş mama, iki küçük su,
yine ağzı kapaklı kapta 300-400 gr kuru mama.

Çanta için değil ama ben de pratik bir öneride bulunayım.

Depremde etrafa evdeki oyuncak, bardak tabak, süs biblo gibi cam eşyalar saçılıyor, bunlar parçalanabilir ve gece karanlıkta yataktan panikle kalkıp bunların üzerine basınca yaralanabilirsiniz

Yatağın yanına kolay giyilebilen kalın tabanlı terlik bulundurmak iyi olur, pazardaki crocs taklitleri gibi

Çıkarken görürseniz ayakkabılarınızı da alıp kendinizi dışarı atarsınız

Telefon ışığı var ama bir tane de yatak başına asın ya da komodin çekmecesine elinizi attığınızda ulaşabileceğiniz ikinci bir el feneri dursun

Deprem çantam yok. Allah'a emanetim

Bir tane minik sürekli yanımda olan çanta var; bu hayat üçgeni ya da arabaya ulaşamazsam dışarı kaçarsam senaryosu için.
Fener, düdük, powerbank, 2 adet snickers, bir adet küçük av bıçağı, minik ilk yardım kiti, araba yedek anahtarı ve biraz nakit para var. Çok hafif bir çanta.

Esas deprem hazırlığı araba bagajında; çadır, uyku tulumu, battaniye, yiyecek, içme suyu, yedek ayakkabı, powerbank her şeyi depoladım ama ulaşabilirsem tabi. Birkaç gün hayatımı idame ettirecek şekilde ayarladım.

Dolap

burdan da paylaşabilirsiniz.

Gusto belirteçidir, alınır.

Motorunu performansını sürüş konforunu bilmiyorum ama tasarımı qashqai-egea cross arası

Tasarım olarak alfa romeolar eskisi gibi sofistike durmuyor

Güzel bir araç ancak yedek parça ve servis konuları hem uzun sürüyor hem de pahalı diye biliyorum. Alfa hastasına özel bir marka, piyasa aracı değil. Yine de tercih edecekseniz 2-3 garantisi olsun.

Şirket arabasıydı eski şirketimde, pek sevilmiyordu

Garanti bana vadeli hesaptan 50k tl verdi 12 ay toplam geri ödeme 60k tl. Karşılaştırma yaparsınız diye söylüyorum.

Bence mantıklı, alırdım

Bu 115.000i 6 taksitte mi ödüyorsun?

Çok pahalı bir kredi, eğer öyleyse.

@substituent'ınki de çok ucuz.

@mirket abi evet 95 bini 6 ayda 115 olarak oduyorum

@Subtient hocam onu bi bana yazar mısın nasıl yaoacagiz bende garanti hesap var yardımcı olur musun sana zahmet

Bana fazla geldi de, Enuygun.coma baktım, enpara uygulamasında hesapladım falan, aşağı yukarı bankaların verdiği miktar buymuş.
Uygun yani senin kredi. Ben zamanın gerisinde kalmışım :/

Sen zamanin gerisinde kaldıysan biz ne yapacağız mirket hocam
Paraya ihtiyacın varsa çekilebilir bir oranda diyorsun yani doğru mu?

Hafizasi doldukca en eskiden itibaren silerek yeni kaydi ustune yaziyor. Gunluk, haftalik diye bir sistem yok.

Misal 1 saatlik hafizasi varsa ve siz o gun 3 saatlik yolculuk yaparsaniz ayni gun icinde 3 defa ustune yazar, sadece son 1 saati tutar.

10 saatlik hafiza varsa ve gunde yarim saat suruyorsaniz da son 20 gunluk kayit kalmis olur.

Genelde yanlarında bir buton oluyor ona basınca o görüntüyü kilitliyor üstüne yazmıyor.(Kaza vs olunca bişey görünce basarsın) Ama normal şartlarda mesela bende 64gb kart var, 2 küsur saatte doluyor tekrar üstüne yazmaya başlıyor. 1er dk veya 2şer dklık videolar falan kaydediyor benimki, ben 2dk seçmiştim.

yukarıdakilere ek.
güncel kameralar sarsıntı, kaza gibi durumlar hissettiğindeki kaydı silmiyor saklıyor.

Sadece kontak açıkken kayıt yapıyor güncel versiyonlar. Bunun haricinde bir sarsıntı falan olursa da kaydediyor ama darbe öncesi görünmüyor mesela. Sürekli üzerine yazarak gidiyor. O yüzden büyük boyutlu bir mini sd kart alın ayrıca.

1-2 hafta araliksiz deneyip alistiktan sonra normal fircaya gecince degeri anlasiliyor biraz.

Bana da tam tersi olmuştu, elektrikli diş fırçalarını kandırmaca para tuzağı olarak görüyordum, braun un sonik titreşimli modelini ilk kullandıktan sonra gerçekten iyiymiş dedim

Ucuz model mi aldın ?

grimavi, ilk kez denediğim için pahalı olmayan bir şey aldım. Oral B Pro

Oralb nin pro değil io serisinden ya da philips in sonicare serisinden bakacaktın, bunlar nispeten pahalı ama güzel temizliyor

grimavi, beğenmeme ihtimalimi düşündüm ama bunun sonucu iyi olursa io alırım.

sarjlı fircalar elle fırcalamandan 10 kat daha iyi fırcalıyor. araları alır daha iyi temizler tek dez avantajı sert baslıklar olması. diş eti kanamaları yapabiliyor bazen.

Diş etlerine dikkat. etlerden dişe doğru süpürür gibi fırçalayın ki lifler zarar görmesin denmişti diye hatırlıyorum. Şarjlıda da bu şekilde fırçalanır mı bilmiyorum.

yaklaşık 10 yıldır oral-b nin elektrikli fırçasını kullanıyorum. iki günlüğüne şehir dışına çıktım yanıma almayı unutmuşum. gittim marketten klasik fırça aldım. sanki dişlerim hiç temizlenmedi hissi verdi. alıştıktan sonra bırakamazsınız. elektrikli fırça bir büyük nimet.
diş ipi bende kullanamıyorum. onun yerine kürdan diş ipleri daha pratik. hatta arayüz fırçasına başladım. diş ipinin yerini tutup tutmadığı tartışılıyor ama o da çok pratik. özellikle tepenin uzun saplı olanları.

borsa tantuni

sadece merkezde mi?

guzel yemek narlıkuyu veya o taraflarda balıkçılar. tabii fiyatlar kazık olmuştur.
mersin'in tantunisi meşhur diye bilinir ama eskisi gibi değil bence artık. yine de sen bilirsin.

gezilecek bi yeri de yok gibi. sahil tarafında yürümek olabilir. park var sahil boyunca.
ya da tarih seviyorsan tarihi yerlere gidersin, merkez dışında genelde.

merkezde benim görmediğim iki şey varmış:
Mersin Arkeoloji Müzesi
Soli-Pompeiopolis Antik Kenti

mersin daha çok denize girmek için güzel, merkezde değil daha ilerlerde.

Evli isen ya da ailenle yasiyorsan, kredi limiti hane halkinin toplam gelirine gore heaaplanir, kredi taksitleri de toplam limite.gore belirlenir

bu kotkularin sonu yok. sakin ol champ. ha olur mu? bu ulkede hersey olur ama dusuk ihtimal

ee binance'e çektin parayı, arada lazım oldu tekrar binance'den bankaya göndereceksin, demeyecekler mi sana ooo hayırlı olsun kaarşim kriptodan para kaldırmışsın diye?

insanlar hiç yerinden hareket etmeyen araçları şikayet ediyor. endişelendikleri için. konu sizinle hiç alakalı olmayabilir.

demek ki adami rahatsiz ediyormus polis de hak vermis ki uyarmis. adam yasal hakkini kullanmis. cam kirmakla tehdit ederek haksiz sen oluyorsun

pencereden fotoğraf çekip atabilirsen yorum yapalım. gerçekten yolu kapatıyor mu yoksa komşu kıllık mı yaptı

Yolu kapatma konusu göreceli bir kavram. İçimizde bazı muhteşem insanlar var. Mükemmel araba kullanıyorlar. Bu insanlar herkesin kendileri kadar mükemmel araç kullandıklarını ve arabalarını kendileri gibi iğne deliğinden bile geçirebileceklerini düşünüyorlar. Ama maalesef herkes mükemmel olamıyor.

Arabayı çekmezseniz Polis gelir ve bakar. Yolu kapatıyorsanız. Arabanızı çeker. Park ücretini ve cezayı ödeyip arabayı alırsınız. Yolu kapatmıyorsanız zaten bir sorun olmadığını görüp gidecektir. Rahat olun.

geldi yine tipini s.

Duyuruda sıkıntılı tip çok. Dün kapı önüne çöp bırakan bugün ise bu.

Abicim 10 gün aynı yere koyman insanları rahatsız eder. O zaman oto tamircisinin teki görünürde kusuru olmayan 3 araba bıraksın oraya. Senin yaptığın iyi niyeti kötüye kullanmak. İşe gider gelirsin her akşam farklı bir yere bırakırsın kimseye batmaz. Yiyorsa git camını kır ezik.

uzun süreli hareket etmeden duran araç şikayet edilir. çalıntı mıdır başka bir şeyi var mıdır bilinmez. polisi aramakta doğru yapmışlar.
polis aradığına göre belli ki onlarda bir sorun görmüş.
ikinci şikayette muhtemelen aracı çekerler.

Herşeyden bağımsız tatile giderken 10günlüğüne dümdüz bıraksam, bir şey ihlal etmeden neden problem ?

@jülsezar sebebini yazdım aha yine yazayım

"Abicim 10 gün aynı yere koyman insanları rahatsız eder. O zaman oto tamircisinin teki görünürde kusuru olmayan 3 araba bıraksın oraya. Senin yaptığın iyi niyeti kötüye kullanmak."

cam kırmayı düşünmen yanlış olmuş.

lakin orası park yasak bir yer değilse, kimsenin otoparkı veya otopark girişine engel bir yer değilse, yolu veya geçişi daratlmıyorsa, gayet nizami, kamuya açık, park edilebilir bir yol kenarı ise komşuya çok affedersiniz bok yemek düşer.

ha uzun süre sabit kalan araçtan şüphelenip polisi arayabilir. poli araç sahibine ulaşıp sorabilir, ama yukarıdaki şartlarda aracı yerinden kaldırmak zorunda da değilsiniz. polis hiçbir şeye dayanarak aracınızı çekemez, çektiremez.

yukarıda saydığım şartlara uyuyorsa 10 gün park edip tatile gitmeyi bırak, istersem 5 yıl dokunmadan bırakırım. kimse de buna karışamaz. eserekli bir komşu huylanacak diye arabamı durup dururken oynatmak zorunda değilim. toplu taşıma kullanıyorum ve ayda bir gezmeye giderken kullanıyorum, buna kim ne karışır?

kimseye ait bir otopark değilse ve ben 3 arabalık boş yer bulabiliyorsam, gelir 3 arabamı da koyarım. sen erken geleydin de sen koyaydın çok istiyorsan.

ha duba koyup yer tutmak bu konunun dışında bir terbiyesizlik, onunla karıştırmayalım.

polisi "x plakalı araç hatalı park etmiş" diyerek aradığında polis plakadan araç sahibine ulaşıyor. herhangi bir şekilde gelip kontrol ederek yapılan aramalar değil bunlar genelde. dolayısıyla yaptığınız parkta herhangi bir kusur olmayabilir.

ancak 10 gün aracı kendiminki hariç bir binanın önüne park etmeyi de pek doğru bulmam.

ibb.co

bunun cevabı kullanımlara göre değişir ve sizin kullanımlarınıza göre gerekir.

alternatif olarak şöyle bir çözümü kendimce uyguluyorum. dış ortam cihazlarının bağlandığı ve crackli şeylerle uğraştığım pc ayrı, resmi işler, banka işleri, kişisel bilgileri içeren bilgisayarımı ayrı tutuyorum. hatta ikinci bilgisayara lisanssız herhangi bir şey kurmadım dahi diyebilirim.

comodo kötü bir yazılım, sistemi zamanla istikrarsızlaştırıyor. defender genelde yeterli ama korsan yazılım konusunda toleranslı olmayabilir. alternatif olarak kaspersky free kullanabilirsiniz.

comodo'dan sonra sistem bir rahatladı sanki gerçekten. kaspersky premium satın aldım. hafif ve efektifmiş, sevdim. pc optimizasyonu gibi özellikleri de var. teşekkürler.

şuradan en son yayınlanan denge tablolarına bakabilirsiniz.

data.tuik.gov.tr

genel olarak da aşağıdaki linkten kıstasları seçip bulabilirsiniz.

biruni.tuik.gov.tr

Karın kasları da diğer tüm kas grupları gibi "büyümek" için mekanik gerilime ihtiyaç duyar, "karın kası mutfakta yapılır" olayı biraz avuntu, düşük yağ oranında zaten bütün kas detayları belli olur, karın kasları da belirginleşir ama çalışılmamış karın kasları hacimsiz ve küçük olur, o da sadece çok düşük yağ oranlarında belli olur ve sürekli o kadar düşük yağ oranında kalmak mümkün değil, halbuki diğer kas grupları gibi ihmal edilmeyip antre edilen karın kasları %15 gibi yağ oranlarında da belli olur, o nedenle "karın kası mutfakta yapılır" argümanı biraz temelsiz bir iddia, ha mesela ben de kol kası çalışmak gereksizdir diyorum çünkü itme/çekme hareketlerinde biceps/triceps yeteri kadar mekanik gerilime maruz kalıyor, ekstra çalışmak kol kaslarının kazancını negatife düşürüyor ama karın kaslarında böyle bir durum yok zira hiçbir izole ve compound harekette "doğrudan" mekanik gerilim almıyor sadece compound hareketlerde "balans" görevini yerine getirdiği için izometrik kasılma ile çalışıyor o da yeterli mekanik gerilim vermiyor, o nedenle hacimli ve nispeten çok düşük olmayan yağ oranlarında da belirgin olması için karın kaslarını da izole olarak çalışmak gerekiyor.

Evet

Evet,hep evde kaldım.

yeni yapılmış bir cami var orda uyuduk bu gece.

alt yapı kaldırmıyor. şehir planlaması burada devreye giriyor.bir yerde okumuştum normalde istanbul sınırlarının 1990 lı yılların başında durması gerekiyordu.
bu ne demek.
sadece bina kat yüksekliği olarak bakmamak lazım.kanalizasyon alt yapısı,yol trafik alt yapısı,elektirik alt yapısı gibi uzar gider.

semtlere göre yapılabilecek max kat yükseklikleri oluyor. sizin söylediğiniz durumda eski binası olan mal sahibi 4 katlı bir binası var diyelim. müteahitle anlaşacak, müteahit yine 4 katlı bina yapacak ama anlaşmaya göre katların yarısını alacak. 2 daire mal sahibinin olacak, 2 daire de müteahitin olacak. (ya da nasıl anlaşıldıysa ona göre bir dağılım olacak)

nitekim bizim öyle oldu. eski evimiz 3 katlıydı. 3 katı da bize aitti ama evimiz eskiydi. kendimizin yeniden yapma gücümüz yoktu. müteahitle anlaştık %50 olarak. 2 daire müt. aldı. bize de 2 daire verdi. biz bir dairemizden feragat etmiş olduk ama binamız yenilendi.

ama istanbul için konuşuyorum. mesela bağdat caddesinde cadde üzerindeki eski evler 4-5 katlıydı şimdi yeniden yapılan binalar daha yüksek katlı. yani orada müteahit kendine daire çıkarabilmiş. ama tabi eskiden bir binada 5 aile yaşıyorsa şimdi aynı yerde 15 aile yaşıyor. aynı yere daha çok kişi sıkıştırıyorlar.

iki ucu borçlu değnek...

@exlibris butun bina seninse dediginin oluru var haklisin, benim bahsettigim durum bir apartmanda atiyorum 12 daire var, hepsinin de farkli sahipleri var. bu bina yeniden yapildiginda daha yuksek yapilamiyorsa dönüşüme gitme ihtimali kalmıyor. ya herkes müteahhite para verecek ki herkesin aynı anda parası olmuyor imkansız, ya da ekstra kat olacak ki onlar müteahhite kalsın.

@jamswety evet altyapı sebebi mantıklı. ama butun evler ayni anda yapilmadigi surece altyapi sorunlari da peyderpey cozulur diye dusunuyorum. altyapiya baski arttikca yenilemeler de yapilacak haliyle. emlak vergileri yukselir vs. baska bir dinamik olusur ama... bilemedim.

@robokot, evet dediğiniz gibi aynı yükseklikte bina yapılacaksa ve her kat maliği farklı ise, mal sahipleri para vermesi gerekebiiliyor, bir de daireleri daha küçük yapıp daha fazla daire çıkarabiliyorlar, o şekilde olursa ekstra daireleri müt. alıyor

beşiktaşta bir tanıdığın oturduğu apartman bu şekilde kentsel dönüşüme girdi. yeni yapılacak binada hem daha küçük daire alacaklar hem de müt.e bir miktar para vermeleri gerekti. öncesinde her katta 2 daire vardı. yeni yapılacak binada 3 daire olacak şekilde yapılıyor. extra daireleri müt. alıyor sanırım.

Dediğiniz şey rant oluyor ve maalesef bu şehrin canını okudu. Arada depreme dayanıksız evini yenilemek isteyen vatandaş kaldı.

50 senede bir +2 kat çıkarsak sonraki nesiller -dede bu ne ***! diyecek.
boğaziçi kanunu, tarihi bölgeler, nüfus, trafik hep engel.
kadıköyün hali ortada. 2 katlı köşk yıkılıp 15 kat yapılıyor yerine.

edit: rant diyen solcular. rantsız nasıl olacak? müteahhit olsan bedava yapar mısın. yaparsın. müteahhit misin? değilsin. fukara bi öğrencisin. cebinde paran olsun da o zaman etrafa dağıtıyor musun görürüz.

bölgeye göre değişiyor.
bazı ilçelerde yan parsellerle birleşip kentsel dönüşümde belli bir m2 arsa üzerine çıkarsanız ekstra kat izni veriliyor.