Giriş
(16)

Aldığınız pahalı şeylerin gereksiz bulunması hk

Esinsin
Evet arkadaşlar ben bu konudan çok müzdaribim. Bir şey satın alıyorum çevremden hemen çok pahalı ne gerek vardı şöyle böyle yorumlar geliyor. Canım sıkılıyor ister istemez. size de yapılıyor mu bu ve umursuyor musunuz ? Mesela dizüstü bilgisayar alacağım özel olarak kullandığım herhangi bir program
Evet arkadaşlar ben bu konudan çok müzdaribim. Bir şey satın alıyorum çevremden hemen çok pahalı ne gerek vardı şöyle böyle yorumlar geliyor. Canım sıkılıyor ister istemez. size de yapılıyor mu bu ve umursuyor musunuz ? Mesela dizüstü bilgisayar alacağım özel olarak kullandığım herhangi bir program vs yok ama pahalı bir macbook almak istiyorum çünkü öyle yani bi sebebi yok alınca 10 sene kullandığım için bu şekilde almak istiyorum. Kime söylesem yok onu alma onun yerine ucuz bi laptop alıp yanına harici bellek sdd al filan diye sıralıyorlar. Bu işlerden de çok anlamıyorum ve açıkçası istedğimi almak istiyorum ama hep sürüncemede kalıyorum. Çok mu gereksiz şimdi bu macbook ?
0
Esinsin
(04.07.20)
amaan boşver umursama. paran varsa istediğini al. ucuzunu alsan da pinti diyecekler, o kadar parası var gitti en ucuzunu aldı diyecekler. çok para kazandığımı zanedenler varyemez amca olduğumu düşünüyor da oradan biliyorum, ben umursamıyorum.

edit: aynı kişiler başka bir arkadaşımın yazlık kiralamasına, harcadığı benzine fln laf ediyor. yani her türlü laf ediyor birileri, çok takılma.
0
pati
(04.07.20)
Aldığınız ürünün fiyatından çok ne kadar gerekli olduğu ile orantılı cevap verilebilir bu sorunuza.

Örnek vereyim, Ablamlar yakın zamanda bir Türk markalı klima almışlar, tek bir 12 bin BTU klimaya 6K para vermişler, ben ofisime 2 adet aynı değerde klima aldım 7200 TL ödedim, teknik olarak benim aldığım 2 adet klima ile onun aldığı tek klima aynı işi yapıyor aynı segmentte A+++ ama onlar neredeyse 2 katı fazla ödemiş? Neden çünkü en son teknoloji demişler, uçuyor kaçıyor demişler neymiş wifi bağlantısı varmış kullanacaklar mı hayır, pahalı mı pahalı bitti.

Gelelim Macbook olayına, hem evde hem ofisimde Mac kullanıyorum, ofisimde iMac evimde Mac Air var, başka bir makine de kullanmak istemiyorum telefonum iphone ve senkron konusunda aşmış durumdalar iş adamıyım ve bu aletler benim elim ayağım, dışarıdayken bir teklifi ofiste bile hazırlamış olsam hem telefonumda hem mac air'de hem iMac'de aynı teklife anında ulaşabiliyorum, mac air ile dünyayı dolaşsam şarjım hala %10 altına düşmemiş olur eğer film izlememişsem ya da oyun oynamamışsam. imac'i hiç powerOff yapmadım air alındığı günden beri bir kez bile kapatılmadı hep direk kapağını kapatır açarım daha dün gibi aynı stabilite ile çalışmasına devam ediyor, bu aletler pana para kazandırıyor yerine PC olsa da olur mu hayır olmaz aynı esneklikte, aynı hafiflikte aynı sağlamlıkta ne PC ne de Notebook yok bana hitap eden bu durumda pahalı mı hayır?

Pahalı aldığım aletler de oluyor ve tüh pahalı almışım diyorum uyaranlara da teşekkür ediyorum bir daha aynı hatayı yapmamak için uyarılarını dikkate alıyorum.
0
solo
(04.07.20)
@solo kişisel bilgisayarla iş bilgisayarını ayıracağım ben de bu arada bu yüzden kendim için olanı daha iyi ve daha uzun süre dayanacak bir macbook pro düşünüyorum. İş için ise air düşünüyorum. Bunu da gereksiz buluyorlar iş ve şahsiyi aynı kullanabilirsin diyorlar ama bana bu çok saçma geliyor çünkü iş bilgisayarı sürekli yanımda olup aktif kullanılacak ve başına bir iş gelme olasılığı yüksek olabilir. Şahsi bilgilerimi de neden içinde riske atiyim ki diye düşünüyorum. Sizce şahsi ve iş ayrı mı olmalı ?
0
🌸Esinsin
(04.07.20)
10 yıl kullanacağın çok uygun fiyatlı başka ürünler de bulabilirsin .
Markanın yaygın olarak kullanılması ve reklamlarının etkisi altında kalmamak lazım .
Dünyanın bir çok yerine gitmiş tekstil, giyim işi yapan biri tanınmış markaların ürünlerine vb. kıyafete oldukça yüksek meblağlar ödeyen biri sonunda: harcadığım paraya pişmanım, hiç gerek yok gibisinden konuşmuştu zamanında. Ürünün maliyeti ile kullanıcının eline geçene kadar oluşan fiyat farkı da ayrı konu.

(Bazı hususlar hariç) PC ya da laptop kelimesini itici bulanlar için macbook kelimesinin bile sanırım elit bir havası olduğundan talep ediliyor. Sıradışı kalayım derken de nedense hep paradan oluyoruz. Bizde maalesef teknolojiyi takip etmek, bu tür ürünlere aşırı miktarda tutar ödemekle gerçekleşen bir durum haline gelmiş.

Kısacası köyde bulunan için ferrari almak nasıl yersiz ise bahsettiğin mesele için de Macbook gereksizdir.
Yine sıradan günlük işler için de PC ya da dizüstüne gereksiz derecede para harcayanları yer yer görüyoruz.
Konu hakkında bilgisi olmayan, çözüm noktasında genelde parasından oluyor.
0
Erva
(04.07.20)
İş bilgisayarı ile ev bilgisayarının ayrı olması kadar doğal bir şey yok o konuda kimseye kulak asma mac iş için kullanılabilecek en güvenilir makine kim ne derse desin bence kimseye bir şey anlatmak zorunda da değilsin dediğim gibi maddi durumun varsa macbook al gitsin ben 5 yıldır aynı mac air'i kullanıyorum daha tık demedi notebook olsaydı şimdiye kaç kez format yemişti kaç kez bataryası değişmişti allah bilir.
0
solo
(04.07.20)
@solo bundan 10 sene önce yine o zamana göre pahalı bir laptop almıştım windowstu ama iyi kötü 7-8 sene götürdü beni sonradan çok yavaşladı onu da düşününce hani macbooku çok daha uzun süre stabil olarak kullanabilirim gibi geliyor.
0
🌸Esinsin
(04.07.20)
Sahsi ve is bilgisayari ayri olmali. Ben sahsi olarak Macbook Air kullaniyorum, sirket bilgisayari da Macbook Pro. Ama bunun sebebi sizin dediginiz gibi is bilgisayarinin basina bir is gelir de sahsi bilgilerim kaybolur degil. Su an tum telefon ve bilgisayarlarim bir yanginda yansa bile ne sahsi bilgilrim ne de is bilgilerimde bir kayip olur, her sey Cloud'da guvende. Ayri tutmamin sebebi benim kisisel takintim :) Yoksa sirkette bircok kisi sahsi bilgisayar bile almiyor, her sey icin sirket bilgisayarini kullaniyor (bizde sirket bilgisayarlarinda bir kisitlama yok program kurma, site bloklama vb).

Diger soruya gelirsek, aldigim pahali seyleri almak icin bir seylerden kismiyorsam bence sorun yok. Cevremde de gereksiz bulan olmuyor cunku gereksiz ise almayacagimi biliyorlar. Pahaliliktan degil de aldigim teknolojik seyler bazen gereksiz bulunuyor ama kullandikca ne kadar gerekli oldugunu gorup sonradan iyi ki almissin diyorlar :)
0
crown
(04.07.20)
"sanane lan, param varr aliyorum" de gitsin.
0
crucio
(04.07.20)
@crown ya cloudda ne kadar hafızanız var ? Tüm herşeyi oraya yedeklemek benim için pek mümkün gözükmüyor :(
0
🌸Esinsin
(04.07.20)
Baktim simdi, Cloud'da 152 GB alanim var, 85 GB'sini kullaniyorum. Daha fazla kisisel ne olabilir bilmiyorum, eger korsan film arsivi gibi seyler yuklemeyecekseniz fazlasiya yetmesi lazim gibi.
0
crown
(04.07.20)
hic ayrinti okumadim basliga cevap veriyorum, kendi paramla aliyorsam kimseyi ilgilendirmez o kisiyi sevme olcume bagli olarak "sana ne seni ilgilendirmez." ile "benim hosuma gitti aldim." skalasinda cevaplar verir sustururum. umrumda da olmaz.
0
in vino veritas
(04.07.20)
zenginin malı züğürdün çenesini yorar.

bir şeye ihtiyacım varsa ve para sorunum yoksa en iyisini alırım.
0
kırmızıgözlüağaçkurbağasıyeşili
(04.07.20)
Yani eğer yazılımcı ya da reklamcı değilsen bence de Macbook çok gereksiz bir alet. Hele ki şu sıralar acayip pahalı.

Ben de 2014'ten beri Macbook kullanıyorum işim gereği 6 sene olmuş ama hala taş gibi maşallah. O konuda haklısın çünkü gerçekten uzun ömürlü bir alet (gerçi yeni Macbook'larla ilgili çok şikayet var orası ayrı bir konu). Bir de iphone ya da apple tv varsa senkronizasyon açısından çok güzel.

Yani çok istiyorsan al takma elalemi. Ben hiçbir arkadaşıma alacağım telefonu, arabayı ya da herhangi bir şeyi sormam. Bence bu konularda biraz ketum olmak lazım. :)
0
elektr10
(04.07.20)
Ben 'almışken en iyisini alma' felsefesine karşıyım. İhtiyacı karşılayanları belirleyip sonra F/p oranına bakıyorum. Sizin konuyla ilgili örnek vereyim. 2010da samsung laptop almıştım. 10 yılda 3 defa batarya değiştirdim, 2 defa da fan değişimi yaptım. Hala işimi görüyor. Elbette eski performansında değil. Aynısı telefon için de geçerli. Çevremde neredeyse herkes iphone kullanıyor. Şarj süresi konusunda 2K'lık telefonum 7K'lık iphonelardan çok daha iyi. Ömür olarak da çok fark etmiyor. Yani daha çok para verip daha iyisini almıyoruz her zaman. Apple fanboylar kızacak ama benim gözlemim bu.

Bizim nesli sosyal medya bu hale getirdi. Beğendiği aracı alamadığı için araba almayan insanlar biliyorum. Ama kişisel kararınız bu. Bence x bir şeye daha çok para verirken düşünce şu olmalı; bu aradaki farka ihtiyacım olur mu? Atıyorum aylık geliriniz 7K. Bir laptopa 7 yerine 10K vermeniz sizi etkilemez. Çevremde özellikle evlilik sürecinde yapılan gereksiz lüks harcamaları görünce şok yaşıyorum. Eyyorlamam bu kadar:)
0
the coon
(04.07.20)
benim çevremde de vardı o tipler. herkesi kendileri gibi baba parasına muhtaç yada asgari ücretle çalışan sanıyorlar. ben kibar falan olmuyorum. sanane diyip tersliyorum.
0
buenosdias
(04.07.20)
"özel olarak kullandığım herhangi bir program vs yok ama pahalı bir macbook almak istiyorum çünkü öyle yani bi sebebi yok alınca 10 sene kullandığım için bu şekilde almak istiyorum."

Buradan bakınca aldığı şeye ne kadar ihtiyaç duyduğu ve ürünün ne kadar edeceği konusunda fikir sahibi bir insana benzemiyorsun. Yani gerçekten gereksiz ve pahalı şeyler alıyor olabilirsin. Bunun ötesinde paran var ve alıyorsun, insanların da ağızları var ve konuşuyorlar. Biri hakkın olan şey, diğerini engelleyemezsin. Kişisel olarak bir şeyi alacaksam alırım, gereksiz bir şey satın almam, pahalılık göreceli bir kavram. Bazen daha pahalı olan, daha ucuz olabiliyor.
0
alfred
(04.07.20)
(5)

50cc scooter önerisi?

bialo czerwoni
Arkadaşlar ,50 cc motor olarak hangi markayı önerirsiniz?Bir ege kasabasında kullancağım. Kendimin ilk motoru olacak. bütçe 6-10 bin arası.SYM ORBİT VE KUBA BLUEBERRY gözüme çarptı.
Arkadaşlar ,50 cc motor olarak hangi markayı önerirsiniz?

Bir ege kasabasında kullancağım. Kendimin ilk motoru olacak. bütçe 6-10 bin arası.

SYM ORBİT

VE

KUBA BLUEBERRY

gözüme çarptı.
0
bialo czerwoni
(02.07.20)
kuba ve mondial bakın. modeli pek farketmez tipini beğendiğinizi alabilirsiniz.
0
diffarentiationation
(02.07.20)
sym diğer bahsedilen markalar arasında en seçilebilir olanı. (daha kaliteli yani)

honda today 50 bulursanız değerlendirin. elektrikli de düşünürdüm.
0
fukka
(03.07.20)
Ben olsam today alırdım. Temizi bütçenizi aşar ama çin malı motorlardan çok daha sağlamdır. Ne yazık ki en yeni 2011 modeli bulunabiliyor.
0
the coon
(03.07.20)
Sym pahalıdır ama güvenilir. Küba bildiği cin mali çöp.
0
luluki
(03.07.20)
rks pollo'm var çok seviyorum.
0
cptxxx
(03.07.20)
(9)

Sizce de pilotların hepsi zengin aileden gelmiyor mu?

eyeinthesky
Pegasus, thy, sunex’in aday adayı programlarından bahsediyorum. Diğerleri zaten zengindir. Hiç anası babası fakir olup cadet’e kabul alan gördünüz mü?
Pegasus, thy, sunex’in aday adayı programlarından bahsediyorum. Diğerleri zaten zengindir.
Hiç anası babası fakir olup cadet’e kabul alan gördünüz mü?
0
eyeinthesky
(26.06.20)
Benim gördüğüm kadarıyla orta sınıfa mensup insanlar pilot oluyor veya olmaya çalışıyor. Zenginliği tanımlayışınızla alakalı sanırım. Gerçekten zengin olup aile şirketi/işleri dışında çalışan insan sayısı bile oldukça az.
0
the coon
(26.06.20)
zenginden kastım anası babası doktor mühendis falan olanları düşünerek açtım evet onlar zengin değil de bana göre zengin
0
🌸eyeinthesky
(26.06.20)
gördüm, yakın bi arkadaşım.
0
lalu
(26.06.20)
ben.

annem babam devletten emekli öğretmen.

arkadaşlarımın %80'i de benim gibi. genelde memur çocuğu.
0
levpontryagin
(26.06.20)
Çevremden gördüğüm kadarıyla memur çocuğu ve akıllı adamlar THY altyapısına kabul ediliyor.
0
member of illuminati
(26.06.20)
thy programından bahsetmek gerekirse yanlış bir önerme bu. herhangi bir devlet üniversitesinin herhangi bir bölümünde ne kadar doktor-mühendis çocuğu varsa thy uçuş akademisinde de o kadar vardır.

ayrıca ebeveynin mühendis olması nasıl bir zenginlik göstergesidir be aga
0
ismim ibrahim
(26.06.20)
yoo orta sınıf insanlar çok var. benim bir pilot arkadaşım var, borçlanarak pilot oldu, şu an borçlarını ödeyebilmek için açlıktan geberiyor tabiri caizse.
0
semitika
(26.06.20)
Çok gördüm, hatta kendisi memur olup eğitim için para biriktirip olan da gördüm. Bunların yanında zengin olup ya da aileden pilot olup olanları daha az gördüm.
0
cursor
(26.06.20)
eskiden askeriyeden geçiyordu çoğu, arkadaşımın babası öyle. tabii arkadaşım da bu durumda zengin aileden gelen bir pilot olmuş oldu. hehehe.

bence genelleme yapılamaz ama pilotlar zengin olduğu için bu algı oluşuyor olabilir.
0
bohr atom modeli
(26.06.20)
(3)

Tahmini 30 yıllık bir futbol oyununu arıyorum!

ucyuzdoksaniki
merhababu akşam liverpool'un şampiyon olmasıyla zamanında bana liverpool'u sevdiren bir oyun aklıma düştü. 90ların ilk yarısında pc'de ve dos ortamında oynadığımı hatırlıyorum. grafikler oldukça kötüydü, yandan görünüş diye hatırlıyorum ama yanılıyor olabilirim, üstten görünüşe dair de bazı silik ha
merhaba
bu akşam liverpool'un şampiyon olmasıyla zamanında bana liverpool'u sevdiren bir oyun aklıma düştü. 90ların ilk yarısında pc'de ve dos ortamında oynadığımı hatırlıyorum. grafikler oldukça kötüydü, yandan görünüş diye hatırlıyorum ama yanılıyor olabilirim, üstten görünüşe dair de bazı silik hatıralar var. ian rush'lı john barnes'lı liverpool hatırımda. fazla detay hatırlamıyorum ama oyuncuların yorulması/sakatlanması gibi detayları hatırlıyorum. o görsel kalitesizliğe rağmen kötü zeminde zorlanma gibi bir silik hatıra da var. internette erişebildiğim hiçbir sitede adı geçmiyor. epey arşiv didikledim ama bulamadım. aklınıza gelen bir şey olursa paylaşsanız, ben de üzerine araştırsam keşke. ilk akla gelenleri yazayım, bunlardan biri değil: sensible, kick-off, goal, iss, fifa, actua, microrpose, hat trick hero, gazza, john barnes ve liverpool adında iki ayrı oyun var ama bunlar da değil, managerlik formatında aradığım hiçbir oyun da çıkmadı ama öyle bir boyutu da vardı sanırım oyunun. aklınıza gelirse çok mutlu edersiniz.
0
ucyuzdoksaniki
(26.06.20)
Böyle bir oyun bilmiyorum ama sega'nın oyunlarından biri olabilir.
0
the coon
(26.06.20)
international superstar soccer ?
0
atom karincanin torunu
(26.06.20)
iss değil hocam maalesef. teşekkürler katkınız için
0
🌸ucyuzdoksaniki
(26.06.20)
(2)

Kırılan bijoni çıkarttırma

horizon
istanbul maltepe civarında bunu çıkarttırabileceğim bir yer var mı ?yoksa otosanayi'de tornacıya mı gitmem lazım ?
istanbul maltepe civarında bunu çıkarttırabileceğim bir yer var mı ?

yoksa otosanayi'de tornacıya mı gitmem lazım ?
0
horizon
(24.06.20)
Herhangi bir oto lastikçi kolayca çıkarır.
0
the coon
(25.06.20)
Bijon kırıldıysa iş artık tornacıya kalır
0
rezilrusfaadam
(25.06.20)
(7)

Akademide kalmak isteyen biri için

minik pattis
3.50 gibi bir ortalama kötü mü? Kişi Boğaziçi vb. okulları hedefliyor. Fazla bilgim olmadığı için soruyorum.
3.50 gibi bir ortalama kötü mü? Kişi Boğaziçi vb. okulları hedefliyor. Fazla bilgim olmadığı için soruyorum.
0
minik pattis
(17.06.20)
3'ün üstü genel olarak iyidir diyebilirim. Mühendislikte ise 3.5 çok iyidir.

Araştırma görevlisi olmak istediğinizde önce ön değerlendirme yapılır;

Ales'in %60ı+ yabancı dil puanının yüzde %40'ı(yds veya yökdil)

Bu ön değerlendirmeye göre her bir kişilik kadro için 10 kişi sınava çağrılır. Daha sonra bilim sınavı sonucuyla şu hesap yapılır.

Ales'in yüzde 30u+bilim sınavı %30'u+lisans ortalmasından gelen puanın %30+yabancı dil %10u toplanır.

Ortalama her şey değil. Ama 3'ün üstünde ortalama birçok burs veya projeye vb başvurmanızı sağlar. Ayrıca direkt yüksek lisanssız doktora da yapılabilir.
0
the coon
(17.06.20)
tanidigin yoksa 4.0 ortalaman olsun bir seyi degistirmez.

itu-odtu-bilkent gibi okullardan mezunsan 3.5 cok iyi. ortalama bir anadolu universitesinden mezunsan, 4.0 bile kurtarmayabilir.
0
ubi dubium ibi libertas
(17.06.20)
Ortalamanın artık bir anlamı yok. Ön elemeyi geçen kişilerden alınmak istenen alınır.
0
horowitz
(17.06.20)
Kötü değil, gayet güzel.

Araştırma görevlisi olmak için lisansüstü öğrencisi olmanız gerekiyor artık.

Önce yüksek lisansa başlayın sonra kadroları takip edersiniz.

tanıdık, torpil vesaire gibi şeylere takılmayın. Var mı? var. Fakat her yerde böyle değil.
Ben ve benim tanıdıklarım bu gibi şeyler olmadan başladık göreve.

başarılar.
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(17.06.20)
Normal bir üniversitede iyi bir ortalama. Ama apartman üniversitesinde okumuşsa ortalamaya çok güvenmesin.
0
wish i could find a way to disappear
(17.06.20)
tr'de akademisyenlik sadece torpille dönüyor artık. tanıdık çevren yoksa imkansıza yakın.
0
duyurukullanıcısı
(17.06.20)
Sorunun benimle ilgisi yok. Merak ettiğim için sordum.
0
🌸minik pattis
(17.06.20)
(11)

İnsanlar neden çok ön yargılı?

senolll
Biri veya olaylar hakkında inanılan düşünceler, aksi bile olsa çoğu kişi tarafından benimseniyor. Irkçılık gibi değil mi bu? Zenciyse kesin suçludur gibi.Şöyleyse böyledir, kesin şunu yapar. Daha önce onlarca kişinin aynı şeyi yapmış olması bir başkasının da aynı şeyi yapacağı anlamına gelmez ki. Bi
Biri veya olaylar hakkında inanılan düşünceler, aksi bile olsa çoğu kişi tarafından benimseniyor. Irkçılık gibi değil mi bu? Zenciyse kesin suçludur gibi.
Şöyleyse böyledir, kesin şunu yapar. Daha önce onlarca kişinin aynı şeyi yapmış olması bir başkasının da aynı şeyi yapacağı anlamına gelmez ki. Bir de bu ön yargıları kırmak epey zor bence. Siz ne düşünüyorsunuz bu konuda?

Teşekkürler
0
senolll
(15.06.20)
açılın önyargılı geldi. önyargılı olma seviyeme örnek: "bu yenmez" önyargım olduğu için brokoli yemiyordum birkaç sene öncesine kadar. son birkaç senedir önyargılarımı kırmak için çaba gösteriyorum. ciddi ciddi kendime hedef koydum (sırf yemek konusunda değil tabi). neyse sonuç olarak sana katılıyorum. önyargılı olmak yanlıştır. önyargılarınızı kırın.
0
pati
(15.06.20)
tamamen fakirlikten geliyor. bu ülkedeki sorunların yüzde 80'i ekonomik mutsuzluk nedeniyle oluyor.
0
ayseee
(15.06.20)
Hayattaki tercihlerimizin ve bize dayatılan düşüncelerin yıllar içinde oluşturduğu sertleşmiş bir kayaya benzetiyorum ben önyargıları. O yüzden onları kırmak zor bence de. Ben de bazı konularda önyargılı olduğumu düşünürüm ve kendime kızarım. Çünkü önyargılı olmak gerçeklerin üzerini örtüyor çoğu zaman.
0
kostüm çok güzel prenses misiniz
(15.06.20)
@üğpoıuy tümevarıma katılmıyorum. yüzlerce örnek var beklenenden, inanılandan farklı sonuçlar veren. Ancak insanlara o imkan verilmezse nereden bilenecek ki? önyargılı olmak, yargısız infaz yapmak, bu kötüdür demek bence aşılması gereken şeyler.
0
🌸senolll
(15.06.20)
bunu insana yine insanin kendisi ogretti. okul, toplum, aile, sosyal ortam insani onyargili yetistirdi. cunku bunlar (okul, toplum, aile, sosyal ortam) da onyargili. kendinde olani, cocuklarina aktardilar. cunku bu onyargilara sahip olunca daha guvenli bir hayat yasadiklarini dusunuyorlar. ancak, ortada kocaman bir catisma yarattiklarinin farkinda degiller.

onyargi nedir? bir kisi ve topluluk veya sey hakkinda, beyinde beslenip islenmis imgenin/portrenin varolmasidir. her ne zaman kafanizdaki bu portreyi yikarsaniz, o zaman onyargisiz bir sekilde yasama devam edebilirsiniz.
0
Leonardo~Da~Vinci
(15.06.20)
her şey ön yargı olmayabilir.
ön yargıyla deneyimi karıştırmamak lazım bence.

bazı insan var, kapasitesi belli, hem genetik hem çevresel faktörler nedeniyle bir seviyede kalıyor ve belirli ön yargılar oluşturuyor.
ırkçılık, kapalılık, hayata karşı kronik umutsuz olarak kendini koruma mekanizması geliştirme, vizyonsuzluk vb. bunlara örnek teşkil edebilir.

ama bir de deneyim var.
bunlar da bazı konularda insana gerçekten zamandan tasarruf etmekte yardımcı oluyor.
perşembenin gelişi çarşambadan belli oluyor gerçekten.
bu söylediğim tabii daha çok kişisel meselelerde geçerli ama bunların toplumsal yansımaları da var.
ama işte karıştırmamak lazım.

karıştırmamanın da en iyi yollarından biri şu bence...
genelde ön yargılar mantıksız ve daha faza insanın benimsediği şeyler oluyor.
ama deneyim genelde bu ön yargılara ters düştüğü için aradan ayırt etmek kolaylaşabiliyor.

ama biz bence toplum olarak deneyimle ön yargıyı ayıramadığımız bir noktadayız.
olayları iyi analiz edemiyoruz, muhakememiz çok zayıf.
biri iki örnek veriyor, verdiği iki örneğin birbiriyle alakası yok.
detayları iyi inceleyemiyoruz.
dolayısıyla deneyime önem vermeyen, sürekli ön yargılarla hareket eden bir toplum halini alıyoruz.

zaten eğitimin toplumdaki önemi de buradan geliyor bence.
çünkü eğitim vizyonu ve muhakeme kapasitesini arttıran bir şey.
muhakeme olmazsa, deneyim anlaşılmaz.
hem başkasının deneyimini inceleyip zaman kazanamazsın, hem de kendi deneyimlerinden ders alamazsın.

en kötü yanı da, bir konuda deneyime dayalı yorum yaptığın zaman ön yargılı kabul edilmek ya da söylemek istediğinin anlaşılmaması.
ve bu anlaşılmama halinin de aslında ön yargıyla ilgili olması.
yani "böyle diyorsan ön yargılısın" demek de bir ön yargı ve gelişmeyi durduran bir şey.
elmalarla armutlar çok karıştı artık.
0
blatta hiberna
(15.06.20)
önyargılı olmayayım da gaspa ve tecavüze uğrayıp öldürüleyim. önyargılı olmak her zaman kötü bir şey değildir, yaşayarak bu yargıları ediniyoruz.
0
anais
(15.06.20)
Yani insanlarda belli profiller belli davranışları uygulamaya meyilli oluyor. Mesela istisnalar hariç bazı siyasi partileri destekleyenleri çok net anlayabiliyorum. İçine kapanık yaşayan toplumlar birbirinin kopyası olan insanlar yaratıyor. Mesela siyahilerin yaşadığı bir mahallede doğan birini ilk fırsatta kendilerine uygulanan ırkçılık davranışlarını anlatıyorlar. Yada bizim burada meşhur bir mahalle var. Şimdi orada doğan bir bebe ya müthiş Zeki ve şanslı olup kendini kurtaracak yada babasına benzeyip suça bulaşacak genelde 2. Si oluyor.

Bireysel Önyargı o kadar kötü değil bence ama bir devlet kurumuna işe alımda aynı şartlardaki insanlardan siyahi olanları elersen yada ikametgah adresine bakıp üstte anlattığım mahalleden olduğunu anlayıp onu elersen o zaman önyargı kötüye kullanılmış oluyor.
0
infernalcadre
(15.06.20)
önyargı hayat kurtarır, önemli olan bunu gizleyebilmek. sırf laf olsun diye önyargıya sahip olmak denyoluktan başka bir şey değil orası ayrı.
0
bohr atom modeli
(15.06.20)
Önyargılı olmak daha kolay çünkü. Araştırmaya, detaylı düşünmeye, analiz etmeye gerek kalmıyor. Bir de düşünme şeklimiz sınıflandırmaya meyilli. Evrimsel açıdan şu bitki iyi, bu hayvan tehlikeli şeklinde kodlamaya alışmışız.
0
the coon
(15.06.20)
Sanırım bu önyargıdan kurtulmak için önyargılı davrandığın her konunun tam tersi çıkması lazım ki,vay be diyebilesin,ama genelde aynısı cıkıyor ilginç
0
chemnil
(15.06.20)
(7)

Manual vites arabadan anlayanlara soruyorum?

Cesario
Arkadaşlar sadece kursta Punto 2014 model ve arkadaşın Linea arabasını kullandım.Linea'da yokuş kalkış desteği olmasına rağmen hiç rahat gelmedi. Yokuşta kaydırdım arabayı. Tabi amatörüm normal. Punto daha rahat geldi.SORUM şu: Manuel Punto ile manuel Golf arasında nasıl farklar vardır amatör biri i
Arkadaşlar sadece kursta Punto 2014 model ve arkadaşın Linea arabasını kullandım.

Linea'da yokuş kalkış desteği olmasına rağmen hiç rahat gelmedi. Yokuşta kaydırdım arabayı. Tabi amatörüm normal. Punto daha rahat geldi.

SORUM şu: Manuel Punto ile manuel Golf arasında nasıl farklar vardır amatör biri için?

Golf'ü örnek olarak yazdım. Tabi ki motor gücünden tutun zibilyon tane değişkene göre değişir ama genel bir soru soruyorum.

Punto, Golf, Polo, Corsa, Fiesta, Clio vs alayını kullanmış olanlar varsa (manuel) hangisinin sürüşü daha konforlu? Vites geçişleri olsun, arkaya kaydırma olsun manuel açısından soruyorum.

Mesela ben Punto ve Linea'ya binmiş biri olarak Tofaş sürsem bu ne lan çekerim. Hangi manuel arabayı kullansam 2014 Punto'ya binince punto da ne kadar kötüymüş çekerim? Amatör biri hangi manuel arabayı daha rahat kullanır?
0
Cesario
(15.06.20)
böyle bir genelleme yapmak. kavrama, baskı balatanın ve vites sisteminin sağlık çalışmasına bağlı bir sistem. iki ayrı punto arasında bile aynı sorunu yaşabilirsin. geriye kaydırmamak için kavrama noktası mantığına aşina olman gerekiyor. bu da biraz zaman alır. endişe ediyorsan el freni ile kalmanı tavsiye ederim.
0
helenart
(15.06.20)
Geri kaydırma bakımından aralarında pek fark yoktur. Genelde hepsi siz gaza basıp arabayı kaldırana kadar ya da debriyaja bastıktan sonra 5 saniye kadar frenleme yapar. Ardından salar.

Konfor olarak Golf diğer saydıklarının alayının kulağından tutar geçmişini şey eder atar. Konfor bakımından bence kendi segmentinin (bmw mercedes gibi lüks grup hariç) en konforlu aracı golf'tür. Aralarında en kötüsü de Punto'dur. Punto ile 6 saatlik yol gittiğimde boynum falan tutuluyor. O kadar konforsuz bir araç. Kendi aracım Polo. Bence yeteri kadar konforlu. Onu ikinci sıraya yazıyorum. Nihai sıralamam şudur:

Golf >> Polo > Fiesta > Corsa > Clio > Punto.

Hepsinin manuelini kullandım.
0
himmet dayi
(15.06.20)
manuel arabada kalkış bence debriyajla çok alakalı, bazı arabaların debriyajı arabayı daha aşağıda harekete geçiriyor bazıları yukarıda. arabayı düz yolda deneyerek anlayabilirsiniz. el freni inik, debriyaja tam basılı iken ayağı frenden çekin düz yol olduğu için araba pek hareket etmez, sonra çok yavaşça debriyajdan kaldırmaya başlayın. eğer azıcık bile kaldırınca araba hareket etmeye başlıyorsa aşağıda kavrıyordur ama hareket için daha yukarıya kaldırmanız gerekiyorsa yukarıda kavrıyordur. yukarıda kavrıyan araba hoş değil bence, yokuşlarda onlarla kalkmak daha zor, acemiler o arabayı zıplatır ya da sık stop ettirir. aşağıda kavrayan aracı kullanmak daha kolay. benim paliom vardı ve hiç gaz vermeden debriyajdan kaldırırak veriyordum hep ilk ivmesini, debriyaj erken kavrıyordu ve yokuşlarda bile rahat ediyordum. bu ayarı yapılabilen bir şey mi bilmiyorum eğer öyleyle debriyaj ayarını alıştığınız şekilde yaptırtabilirsiniz.
0
ofelia
(15.06.20)
@ofelia

Linea yukarıda kavrıyordu. Arkadaş sanayide kendine göre öyle ayarlatmış. Yani değiştirilen bir şey.

@himmet dayı

Peki Citroen C4, Auris, Yaris, Civic hb vs aynı segmentte alayını sıralamaya soktuğumuzda f/p olarak hangisi? Fiesta mı?
0
🌸Cesario
(15.06.20)
Kuş serilerinden bir tek kartal kullandım ve en rahat kullandığım araçtı diyebilirim. Debriyaj hassasiyeti daha az olduğu için(vites oranıyla da ilgili sanırım) söndürmeden kaldırmak çok kolaydı. Vites geçişleri de sert olmasına rağmen o dönem acemi olan beni hiç zorlamadı.

Uzun süre palio kullandım. Daha hassastır, debriyaj aralığı(mesafesi)daha kısadır. Ama alışınca bir zorluğu kalmaz. Sorunuz eğer kullanım kolaylığına göre hangi aracı almalıyım ise, bence hiçbir fark yok. Alışınca sizin aracınız size en kolay gelecektir. Beni en çok zorlayan araç ise arkadaşın dizel golfüydü. Sanırım yakıt ekonomisi amacıyla şanzımanla veya vites aralıklarıyla oynanmış. İnanılmaz hassas bir debriyajı vardı.

Diğer soruya gelince, bulacağınız aracın temizliğine bağlı. Ben piyasada tutulan bir araç almanızı öneririm. Civic hb gibi meraklısına satılacak bir araç yerine, clio fiesta polo vb daha mantıklı.
0
the coon
(15.06.20)
Ben olsam B segmenti ile C segmentini kıyaslamam. Çünkü C segmenti biraz daha konfor odaklı iken B segmenti yakıt ekonomisi, daha ufak tefek olmak gibi amaçlar taşır. Pek aile arabası değildir ama iş görür. Örneğin Yaris, Polo, Fiesta, Corsa, C3 gibi araçlar B segmenti. Bunların bence hiçbiri Golf, Focus, Astra, C4, Leon, Civic, Auris (artık Corolla HB olarak geçiyor), Corolla gibi araçlar kadar konforlu değil. Ancak şunu belirteyim, örneğin Polo ve Ibiza'nın son kasaları eskilere göre daha büyük ve bu da ekstra bir konfor sağlıyor. Örneğin bana sorsalar Corolla HB mi, yeni Polo mu diye Poloyu seçebilirim.

Şu ana kadar saydıklarım arasında en beğendiğim araç Golf. Sözlükte çok yerilen bir araç ama ben seviyorum. Golf'teki konforu muadili hiçbir araçta bulamadım. Ama Golf'ü saymazsak Honda Civic de mesela en az Golf kadar iyi, hatta çoğu kişiye göre daha iyidir.
0
himmet dayi
(15.06.20)
punto dizel, linea benzinli ise ondan fark etmiştir sana.
0
orpheus
(15.06.20)
(2)

iki haftalık internet

bluewhale
selamlar iki hafta internet bağlı olmayan bir evde kalacağım, geçici çözüm ne olabilir. not: telefonumda sadece 4gb limitim var, ve film youtube videoları vs izlemek istiyorum.
selamlar iki hafta internet bağlı olmayan bir evde kalacağım, geçici çözüm ne olabilir. not: telefonumda sadece 4gb limitim var, ve film youtube videoları vs izlemek istiyorum.
0
bluewhale
(13.06.20)
2 hafta için makulu telefona ek pakettir. youtube için, turkcellde youtube ek paketi var. vodafoneda bu skala biraz daha geniş diye biliyorum sosyal medyalar için vs. ama pc ile paylaştığınızda faydalanamıyorsunuz galiba araştırmak lazım.
0
fezagezgini
(13.06.20)
Ben aynı durumda aylık ek paketler alıyorum. Vodafone'da bi ara 15gb 15tl idi. Şimdi 15gb 29tl sanırım. Bide youtube'da sınırsız olan paketler oluyor. Günde 1gb falan anca gidiyor bende. Netflix youtube kullanımına rağmen.
0
the coon
(13.06.20)
(15)

2020 model peugeot 208

Filinta61
Merhabalar,Daha önce bu tio bir karşılaştırma sorusuna verilen cevaplardan sonra biraz daha araştırdım. Bu arabanın sıfır fiyatı 140 bin olarak görünüyor sitesinde. Cam tavanı dahil edersek 145 bin civarına gelir ıvır ziviriyla.Bu arabayı öncelikle canlı görmedim. GÖren, kullanan arkadaşlardan yorum
Merhabalar,

Daha önce bu tio bir karşılaştırma sorusuna verilen cevaplardan sonra biraz daha araştırdım.

Bu arabanın sıfır fiyatı 140 bin olarak görünüyor sitesinde. Cam tavanı dahil edersek 145 bin civarına gelir ıvır ziviriyla.
Bu arabayı öncelikle canlı görmedim. GÖren, kullanan arkadaşlardan yorum beklerim.

Ayrıca opel corsa, toyota yaris ve fiat egea hb modellerin 2020 modellerini inceledim. Küçüklük beni etkilemiyor, otoban faresi de değilim. 2 kişiyiz.
Çoğu zaman şehir-içi ulaşım için kullanılacak.

Gönlüm peugeot tarafında. Siz ne dersiniz.? Olumsuz gördüğünüz taraflar var mı?.
Beklesem fiyat indirim olur mu?

Arka frenlerin disk, jantların çelik ve birazda asabi görünen arabaları seviyorum. Otomatik takıntim yok, benzin dizel takıntim da yok. Bagaj büyüklüğüne de takılmıyorum.
0
Filinta61
(12.06.20)
Sıfır olarak alıp 5 senedir peugeot kullanan biri olarak tavsiyem bayilerden fiyat alın pazarlık yapın. Ankara göral iyi fiyat veriyordu en son. Birçok bayi ile görüşün liste fiyatından iniyorlar. 208 kasa değiştirdi, geldi gelecek. Simdiki kasasi da fena değil ama bekleyin derim. Su ara yeni corsa iyi, biliyorsunuz opel gurubunu da peugeot satın aldı.
0
karacigerim vur kadehlere
(12.06.20)
Yeni corsa ve yeni 208 dış görünüşleri hariç aynı sayılırlar. Psa grubu tarafından aynı platformda üretildiklerini duymuştum. Ama peugeot bi tık pahalı olacaktır. Ben yeni fiesta çıktığında ilk alanlardanım. Şimdi olsa corsa veya 208 alırdım sanırım. Bence ikisini de test edin. Bazen insan bindiği anda karar verebiliyor. Bide fiyat araştırması yaparsanız bana da msj atın lütfen. Bu iki aracı da almayı düşünen arkadaşlarım var.
0
the coon
(12.06.20)
Bahsettiginiz rakam eski 208 icin yenisi turkiyeye kisa zaman icerisinde girecek ve cok guzel bir kasa ile geliyor. Hemen demode hale gelecek bir arac almazdim ben olsam. B segmentte ibiza dusunulur bence. Ya da yeni 208 beklenebilir.
0
pofudukayi
(12.06.20)
Yani şu an listede fiyatı olan 2020 peugeot 208 eski kasa mi. Anlamadım.
0
🌸Filinta61
(12.06.20)
Evet linkini biraktigim kasa icin. 7 senedir falan ayni kasa. Arayip teyit edebilirsiniz.


www.sahibinden.com
0
pofudukayi
(12.06.20)
O zaman siz bekle derken 2021 yilini bekle diyorsunuz.
0
🌸Filinta61
(12.06.20)
Bu yilin sonbahari planlaniyordu ama guncel bilgiyi bayi soyler. Bekleme imkani yoksa 208 tercih etmezdim ben kendi adima.
0
pofudukayi
(12.06.20)
Teşekkürler seat ibiza aklımda olsun. Yalniz o da 1.0 motormus.
0
🌸Filinta61
(12.06.20)
Ayni motoru leon, octavia, audi q2 gibi buyuk araclar bile kullaniyor. Performansli iyi bir motor. Test etmeden karar vermeyin.
0
pofudukayi
(12.06.20)
1.0 motor olayı göz korkutmasın bunlar turbo beslemeli motor, bugünün 1.0 turbo motoru 20 sene öncesinin 2.0 atmosferik motorundan daha fazla güç ve tork üretiyor, misal atmosferik motor 1 bar hava alıyorsa turbo beslemeli motor 1,3-3 bar arası hava alıyor, haliyle çok daha düşük hacimde çok daha yüksek basınç yaratıp çok daha fazla güç ve tork üretiyor. Amaç da zaten daha küçük daha düşük hacimli motorda daha fazla güç üretmek, durduk yere küçük motor yapmıyorlar yani.

Şöyle bi örnek vereyim:

96 model 2.0 atmosferik motorlu Opel Vectra 136hpg güç 185nm civarı tork üretir.

Günümüzde Ford'un 1.0 turbo motoru Ecoboost 140hp güç 210nm tork üretiyor.

O nedenle böyle düşük motorlar göz korkutmasın baya kaliteli performans üretiyorlar.
0
angelus
(12.06.20)
ibiza olabilir demeye geldim bende haziran basinda 142.000 de zamla 152.000 oldu
0
sweetoffice
(12.06.20)
Ibizanin tek modeli var sanirsam 2020 de oyle gorunuyor , fakat standart donanim harici opsiyonlarının fiyat listesini bulamadım. Ibiza hoş görünüyor evet. Biraz detaylı bakayım.
0
🌸Filinta61
(12.06.20)
Peugeot tek sorunu kadran tarafi. Ben misal Peugeot arabada kadranı göremiyorum direksiyonu kendime gore ayarlarsam. Ona dikkat etmek lazim.
Onun disinda denildigi gibi yeni modeli degil denildigi gibi.
Onun disinda iciyle disiyla cok guzel araba yeni modeli. Eski kasa guzel(di) ama eskidi.
Yeni yaris ve i20de geliyor ama kac paraya gelirler bilemiyorum.
0
logisticsmanager
(12.06.20)
Dedigin sorunu çok net anladım. Kimi arabada okuyor öyle. Direksiyonu kendime gore ayarlayınca kadranı engelliyordu.

Peugeot pahallı gelir. Ben öyle bilmiyordum.

Yaris tip olarak hoşuma gidemedi ya çok zorladım ama yok hoşuma gitmedi.

Ben ibiza, corsa ve egea hb modellerini canlı canlı bir göreyim en iyisi.
0
🌸Filinta61
(12.06.20)
pejo türkiyeye araç temininde sıkıntı yaşıyor. çin de üretimin durması tüm araç piyasasını etkiledi. öncelikle sizi sıraya alacaklar 140 bin siz arabayı elinize alana kadar 150 bin olabilir.
toyota yaris ne kadar avantajlı görünse de konforlu bir araç değil ancak sıkıntı çıkarmaz. egea zaten farklı segment. opel corsa tercihin olur. pejo görüntü ve iç dizayn anlamında önde olsa da fransız araçların iç konsol malzeme kaliteleri düşük oluyor.
0
mikahakkinen
(12.06.20)
(9)

Araba- otomatik klima gerçekten gerekli mi?

logisticsmanager
Selamlar,Simdi hyundai i20 bakiyorum yurtdisinda. Nedense sifir araçlarda en yuksek donanimda bile otomatik klima kalkmış ve 2018-2019 modellerde var sadece. Onun dışında her şey ayni.Ben de denk getirirsem ikinci el 2019 otomatik klimali alacagim ama denk getiremedim diyelim;Manuel klimanin bana za
Selamlar,
Simdi hyundai i20 bakiyorum yurtdisinda. Nedense sifir araçlarda en yuksek donanimda bile otomatik klima kalkmış ve 2018-2019 modellerde var sadece. Onun dışında her şey ayni.
Ben de denk getirirsem ikinci el 2019 otomatik klimali alacagim ama denk getiremedim diyelim;
Manuel klimanin bana zarari ne olur? Yani su anki arabam zaten eski o yüzden otomatik klimanin yoklugunu ararim diyemem de 13 bin euro verip sonra böyle ufak bir seyden canim sikilsin istemem.
Canim sikilmasina ornek; ford fiesta cok begendim ama nasil bir mantiksa 2019a kadar arka camlar manuel. Icim el vermiyor almaya...
0
logisticsmanager
(11.06.20)
otomatik klima bir lüks seviyesi tabi ama onsuz da yaşayabilirsin. biraz elle ayar yapman gerekiyor o kadar. yani opsiyon yoksa çok da öldürmez.

arka camlarda otomatiği kim kullanacak ya şoför sensen özellikleri daha iyiyse fiesta al. ama i20 vs fiesta'da i20 alırdım herhalde. gerçi özelliklere bağlı büyük konuşmayayım.
0
ozdek
(11.06.20)
otomatik klima var
babam çok anlamıyor nedir ne değildir, o yüzden hava sıcaksa en soğuğa getirip sonuna kadar açıp soğutur, sonra kapatır.

ben 22 dereceye ayarlarım yaz-kış, gerisine karışmam.

gerekli mi dersen de benim için bir tercih sebebi olurdu, ama görüldüğü gibi çok da gerekli bir şey değil. konfor sonuçta.
0
masseter
(11.06.20)
Otomatik klimasız da olur, benim arabada aradığım ilk 10 özelliğe girmez. Ayrıca Fiesta'da yeni kasada arka camlar otomatik. 2017 sonunda aldım oradan biliyorum. Benimki trend bide en düşük paket. Corsa ile karıştırdın belki de.
0
the coon
(11.06.20)
dert edilecek en son şey.
0
duster
(11.06.20)
@the coon avrupada degil hocam. St-line altinda 2019a kadar arka camlar manuel ve şoför tarafindan da kontrol edemiyorsun. Ingiltere ve fransa'da böyle en azindan. Ama salakligi anlayip 2019'da otomatik yaptilar.
0
🌸logisticsmanager
(11.06.20)
Otomatik klima güzel bir şey ama kesinlikle öncelik değil.
0
roket adam
(11.06.20)
kendi arabamda otomatik klima vardi, ben onu da manuel kullaniyordum :) hic "iceriyi 24 derece yapsin oh mis" demedim.

gecenlerde dedemin arabasini kullandim, manuel klimasi var, yabancilik cekmedim.
0
fakyoras
(11.06.20)
Valla yıllardır her arabmda otomatik klima var, ama ben hep manuel ayarlarım kendime göre.
0
John Bloor
(11.06.20)
arabamda var otomatiğini değil kendi ayarımı kullanıyorum. herkes hız sabitleyici için ölüyor ben bir kere kullanmadım.
0
mikahakkinen
(11.06.20)
(2)

Samsundan Hatay'a otobüs yolculuğu

surprise bitch
Merhaba, bu otobüs yolculuğunu süreyi kısaltmak amaçlı bölmeyi planlıyorum. Samsun > Ankara > Hatay gibi mesela. Otobüs muhtemelen biraz dolaşacak. Yolculuğumu kolaylaştıracak bi öneriniz var mıdır? Çok teşekkür ederim şimdiden
Merhaba, bu otobüs yolculuğunu süreyi kısaltmak amaçlı bölmeyi planlıyorum. Samsun > Ankara > Hatay gibi mesela. Otobüs muhtemelen biraz dolaşacak. Yolculuğumu kolaylaştıracak bi öneriniz var mıdır? Çok teşekkür ederim şimdiden
0
surprise bitch
(10.06.20)
ankara yolu uzatmaz mı?

samsun sivas hatay veye samsun kayseri hatay daha mantıklı gibi geldi bana.
0
belkider
(10.06.20)
Uçağa binmeden süreyi kısaltmak pek mümkün değil. Normalde direkt samsun-hatay seferinde çorum-kayseri-niğde güzergahından gidiyor. Siz ankara üzeri giderek yolu uzatıyorsunuz. Fakat otobüsler dolmuş gibi her yerde duruyorlar. O yüzden 13-14 saatin altına uçak olmadan inilmiyor.
0
the coon
(10.06.20)
(2)

Muhabbet kuşları anlaşma soru?

gezegen olan pluton
4-5 yaşında erkek muhabbet kuşuma 10 gün önce bir eş aldık fakat ilk bir hafta anlaşıyor gözüküyorlardı ama son 2-3 gündür erkek sürekli dişinin peşinde sırtını ve boynunun arkasını ufak ufak gagalıyor, bir bacağını üzerine atmaya çalışıyor ama dişi tepki veriyor hatta bazen bu ilgiden ve gagalamada
4-5 yaşında erkek muhabbet kuşuma 10 gün önce bir eş aldık fakat ilk bir hafta anlaşıyor gözüküyorlardı ama son 2-3 gündür erkek sürekli dişinin peşinde sırtını ve boynunun arkasını ufak ufak gagalıyor, bir bacağını üzerine atmaya çalışıyor ama dişi tepki veriyor hatta bazen bu ilgiden ve gagalamadan bunaldığında olduğu yerde kanatları ile uçarak def etmekte erkeği ama erkek vaz geçmeyip dönüp dolaşıp geliyor yine aynı gagalama. Dişi yemek yerken bile rahatsız ediyor.

Şimdi bu arkadaşlar alışır mi, yoksa yeni dişi kuşu değiştirmek mi gerekir?
0
gezegen olan pluton
(26.05.20)
İlk başta birkaç gün yanyana koymamak gerekiyor. Yine sorun olursa bir süre ayırın sonra geri yanyana koyun. Zamanla alışırlar. Ama birbirlerine zarar vermelerine imkan vermeyin.
0
the coon
(26.05.20)
erkek çiftleşmek istiyor. belki yuva koyarsanız çiftleşirler. ama o iş de dişi kuş için çok yıpratıcı oluyor.
0
durme
(26.05.20)
(5)

Ps3’te oynanabilecek/alınabilecek oyunlar

the real brad pitt
Ne önerirsiniz arkadaşlar. Fifa 18 oynuyoruz full kardeşimle. Yıllardır yani. Ne satın alsak psstore dan ne oynasak. 4 alacaktım biliyosunuz ne olduğunu. Tşk.
Ne önerirsiniz arkadaşlar. Fifa 18 oynuyoruz full kardeşimle. Yıllardır yani. Ne satın alsak psstore dan ne oynasak. 4 alacaktım biliyosunuz ne olduğunu. Tşk.
0
the real brad pitt
(05.04.20)
4 alma zaten bu saatten sonra 5 gelecek sene sonuna.

Uncharted serisi,
Bioshock,
Red dead redemption

PS3'te oynanabilecek aklıma gelen oyunlar.
0
Mcfly
(05.04.20)
üyelik gerektirmeyen torrent sitelerinden indirip usb ile kendin yükleyebilirsin.
0
aslindasorunumpsikolojik
(05.04.20)
Oynamadıysanız The Last of Us.
0
amateur
(05.04.20)
resident evil 4
0
tantunizade murat efendi
(05.04.20)
Gta 5 ve dövüş(mortal tekken), yarış oyunları
0
the coon
(05.04.20)
(9)

IP Adresiniz Belirlendi Uyarısı

paramolacak
Merhaba, kardeşimin bilgisayarında ''Ip Adresiniz belirlendi bu siz ve korsan yazılımlar için zararlı vs'' gibi bi yazı çıkmış. Bu uyarıyı ile daha önce kaşılaşan ya da ne olduğu konusunda fikir sahibi olan var mıdır? İlk etapta kredi kartını e-ticarete kapattık, biraz google ladım ama bişey bulamad
Merhaba, kardeşimin bilgisayarında ''Ip Adresiniz belirlendi bu siz ve korsan yazılımlar için zararlı vs'' gibi bi yazı çıkmış. Bu uyarıyı ile daha önce kaşılaşan ya da ne olduğu konusunda fikir sahibi olan var mıdır? İlk etapta kredi kartını e-ticarete kapattık, biraz google ladım ama bişey bulamadım. Nedir siz ce bu ? ne yapmak gerekir?
0
paramolacak
(28.03.20)
Antivirüs programı uyarısı mı? Paket satmak için bu şekilde korkutuyorlar genelde.
0
the coon
(28.03.20)
Olabilir bak doğru söylüyorsunuz ama eğer böyle bişey var ise bu çok kötü bir pazarlama yöntemi, valla kardeşim de tam bir teknoloji özürlü bakalım nasıl halledeceğiz,
Not: farklı şehirlerdeyiz.
0
🌸paramolacak
(28.03.20)
Bazı torrennt sitelerinde de çıkar bu uyarı VPN uygulaması satmak için.
0
ganosh
(28.03.20)
Klasik işlerini hallettiği bir bilgisayar bu torrent'in t sini bilmez :)
0
🌸paramolacak
(28.03.20)
Bilgisayardan değil de girdiği bir web sayfasından çıkmıştır o, sağ alttan. Tamamen sahtekarca pazarlama yöntemleri.

Kardeşiniz bilgisayara virüs programı kursun ve çok fazla kafaya takmasın.

Avira var mesela, hem ücretsiz hem de başarılı; www.avira.com ücretsiz olan seçenek 10 yıldan fazladır bana yetiyor.
0
John Bloor
(28.03.20)
IP adresi dediğimiz şeyi internette ziyaret ettiğimiz her site görebilir zaten. Bu korkulacak bir şey değil. İçiniz rahat edecekse modemi kapatıp açın değişir.
0
gsgsgsgsgsgsgsgs
(28.03.20)
muhtemelen reklam görmüş. yasaklı yerlerde de gezmiş olabilir :)
0
false pretension
(28.03.20)
"Sayfaya giren 1.000.000'uncu kişisiniz, ödül kazandınız." yazısını görürse o da gerçek değil.
0
himmet dayi
(28.03.20)
teamviewer ile bakabilirsin.
0
sutlu nescafe
(28.03.20)
(5)

Ardahan vs Gaziantep

makinedeki hayalet
Önümde iki tane iş teklifi var, kararsız kaldım. Ardahan'da maaş 9 bine yakın. Türkiye'nin en küçük illerinden ve en soğuk ili. Genelde ev insanıydım, gezeyim tozayım derdim çok yok. Gaziantep'te ise 7 bine yakın. Şehirde ev kiraları pahalı. Sosyal olarak gayet hareketli, ama çok kalabalık ve Suriye
Önümde iki tane iş teklifi var, kararsız kaldım. Ardahan'da maaş 9 bine yakın. Türkiye'nin en küçük illerinden ve en soğuk ili. Genelde ev insanıydım, gezeyim tozayım derdim çok yok. Gaziantep'te ise 7 bine yakın. Şehirde ev kiraları pahalı. Sosyal olarak gayet hareketli, ama çok kalabalık ve Suriyeli nüfusu daha da baş ağrıtacak gibi duruyor. Ne dersiniz?
0
makinedeki hayalet
(13.01.20)
Ardahan çok çok küçük. Para biriktirmek için birebir. Eğer sosyal faaliyet beklentiniz yoksa mantıklı.
Gaziantep de çok büyük bir şehir. Ben olsam gezerim, müzeleri tekrar tekrar görürüm diye Gaziantep isterdim. Merkezi falan çok gelişmiş bir şehir. Ama para biriktiremezsin çok. Suriyeli nüfus konusu da, nerde kalacağına bağlı. İnsanları çok canayakın ve görgülü gelmişti bana.
0
lovemyself
(13.01.20)
Ben ardahan'ı bilmiyorum. Fakat gerek imkanları gerek memleketime yakınlığı olsun gaziantep derdim. Aradaki fark çok çok açılırsa, kısa vadede ardahan diyebilirdim. Atıyorum bir yol veya baraj vb inşaatında 2 yıl çalışmak için olabilirdi. Ama min. 2-3 kat maaş farkı olursa.
0
the coon
(13.01.20)
İş süresine de bağlı. Senelerce sürmeyecekse Ardahan iyidir. Farklı bir tecrübe olur.
0
havadakarada
(13.01.20)
ardahan'da kim hangi işe 9 kağıt garanti veriyor?
0
dedim dedim de kime dedim
(13.01.20)
Ben Antep derdim.
0
lcha
(13.01.20)
(3)

Kariyer.net hakkında ?

msrm3463
Kariyer.net üzerinden başvurduğum bir firma benim hakkımda başka bir firmanın görebileceği şekilde olumlu veya olumsuz herhangi bir not ekleyebiliyor mu?
Kariyer.net üzerinden başvurduğum bir firma benim hakkımda başka bir firmanın görebileceği şekilde olumlu veya olumsuz herhangi bir not ekleyebiliyor mu?
0
msrm3463
(12.01.20)
hayır ekleyemez. sadece kendileri görebilir eklerlerse de.
0
ozdek
(12.01.20)
Evet ekleyebiliyor ve cv'nize bakan başka firmalar görebiliyor. Şüpheleniyorsanız hesabınızı silip yeni hesap açın.
0
the coon
(13.01.20)
işveren arayüzü kullandım ve ozdek +1 diyorum. diğer türlüsü mantıklı değil zaten.
0
elorelia
(13.01.20)
(13)

80-90 bin tl arası dizel otomatik araç?

glavina
Belirtilen aralıklarda otomobil tavsiyelerinize açığım, belki gözümden kaçan modeller vardır. Aile aracı olmasına gerek yok sedan, hatchback, coupe modeller olabilir.
Belirtilen aralıklarda otomobil tavsiyelerinize açığım, belki gözümden kaçan modeller vardır. Aile aracı olmasına gerek yok sedan, hatchback, coupe modeller olabilir.
0
glavina
(11.01.20)
renault symbol 2016 ve üzeri az yakar çok kaçar, bakım servis ucuz, yedek parça migrosta satılıyor.. aile arabası
0
paudi
(11.01.20)
@paudi Peki otomatik şanzımanın vites geçişleri nasıldır?
0
🌸glavina
(11.01.20)
kötü
0
paudi
(11.01.20)
Otomatik şanzımanda Japon alınır diyenlerdenim, eğer al - sat gibi bir derdiniz yok ve kullanıcı olarak arıyorsanız f/p olarak Japonlara bakın derim.

Hem otomatik olsun hem az yaksın hem problem çıkartmasın diyorsanız Suzuki ve mitsubishi,
Problem çıkartsa bile parçası ucuz olsun, yan sanayi bulunsun derseniz Renault, Hyundai

Çekik gözlü olmasına gerek yok sağlam olsun (ama masraf çıkartınca üzer) derseniz BMW

Bahsettiğiniz fiyat aralığında alacağınız BMW 100km’de 9lt yakarken Mitsubishi 4lt yakar, Suzuki swift gibi bir araçla benzinciye küsersiniz lakin aynı markanın jimmy sizi benzinci ile sosyalleştirir.
0
avarel dalton
(11.01.20)
clio, corolla, yaris, auris, fluence.
0
jelly bear
(11.01.20)
Bence sınıf belirlemek işi kolaylaştırır. B mi C mi. Ayrıca mitsubishi suzuki vb önermem. Misal B sınıfında clio,i20 gibi araçların piyasası çoktur. Alması satması hızlı olur, bakımı daha uygun olur, ustası çoktur vb.

2. Elde genel mantık şudur; mümkün olduğunca yeni ve temiz(sorunsuz,kazasız) araç bulmak. Sizin bütçeye clio alalım deseniz tahminen 2015 alabilirsiniz diyelim. Ama megane almak istediğinizde 2013 falan bulabileceksiniz. O yüzden ihtiyaçlara ve beklentilere göre bakmak lazım. Model yıllarını tahmini yazdım.
0
the coon
(11.01.20)
Cevaplar için teşekkürler. Aracı 1-2 yıl şehiriçi ağırlıklı kullanmayı sonrasında değiştirmeyi planlıyorum. Bu nedenle ufak, max. 1.6 motorlu az yakar çok kaçar diye tabir ettiğimiz 2 sene sonra değeri düşmeyecek piyasası olan modellere yöneliyorum.
0
🌸glavina
(11.01.20)
fluence şehir içi için biraz büyük kaçıyor ama:
+sorun çıkarmayan; araba, motor, yarı otomatik vites
+geniş hacim
+az yakar, 110 beygiri iyi kaçar
-konfor
-şehir içi büyük
0
dieselsingle2
(11.01.20)
auris, 2014 ve sonrası, vites geçişlerini hissettiriyor ama çok güzel araba. 2 tane cam tavanlı paketi var. active ve advance skypack, çok güzel oluyor. dizel motoru 1.4, active ve üstü paketlerde geri görüş kamerası mevcut, multimedyası bence çok kullanışlı.
0
ofelia
(11.01.20)
Şimdi şöyle, kullanıcı yorumlarım şu şekilde:
clio içeriye çok ses alıyor ama hakikaten 1.5 motorlu versiyonu çok iyi kaçıyor sanırım torku 200 civarındaydı.
eğer şehir içi kullancaksanız, alınabilir fakat uzun yolda konfor bakımından illallah dedirtiyor.
ve sağda solda heryerde clio var yani pazarı çok, satmak isteseniz 3-5 aşağıya verdiğiniz gün satılır.(diğer arabalarda böyle olmadığını da anlatacağım)
bu arada unutmadan, 1.5 dizeli çok çok az yakıyor, sayıyı hatırlayamadım şimdi ama yakıt aldık mı alacağız mı kısmını unutabilirsiniz. Yakıt persormans olarak çok iyi, konfor olarak berbat.

bu citroen ve pego'nun aynı ürettiği arabalar var 301 ile elyse ben 301'i kullandım ama sanırım 2side bire bir aynı araçmış.
301 de çok çok az yakıyor. clio gibi. fakat yol tutuşu olarak cliodan daha kötü. kullanıcıyı çok yoruyor. Ama tipi cliodan daha yakışıklı duruyor.
ben olsam bu ikisi arasında clio tercih ederdim.

bir de renk olarak beyazları çok tutuluyor ama şirket arabaları yoğunluğunda olduğu için satma kısmında sıkıntı çıkabilir diye düşünüyorum. o yüzden mesela ben o renkleri olabildiğince tercih etmemeye çalışıyorum.

audi a1 2011-12 tsi motorlusu var o fiyatlara. çok seri araç fakat konfor bakımında standart audi gibi değil, buna şaşırmıştım çok kaçıyor çok çok fazla yakıyor(audi gibi) fakat yolda çukurdan filan geçerken çukuru çok fazla hissediyorsunuz.
ve ikinci el piyasası çok kötü. genelde kazasızını bulmak zor oluyor. ve satılmadığı yönünde çok fazla söylem var. ama tipi çok güzel. özellikle tek kapı olanlarını baya beğeniyorum.

toyota corolla var, bu fiyatlara ama hem konforlu hem de sağlam bir araç fakat vites geçişleri çok kötü bunda bir de dış görünüşünü ben fazla beğenmiyorum. bu japon arabalarının dış görünüşlerini ben beğenmiyorum. bununla ilgili bi' tartışma da vardı bizim arabadan anlamadığımız yönünde, bilmiyorum doğru olabilir ama dış görünüş açısından ben japon araçlarını beğenmiyorum.

pololar olabilir ama o da 1 ya da 2 eski kasa yakalanır sanırım, bu pololarla ilgili benim en büyük şikayetim fiyatlarının çok fazla artması oldu. malum vw türkiyede fazlasıyla tutuluyor tipi de güzel ama o parayı haketmediği konusunda ben de hemfikirim. üstelik ben arabanın teknik özelliklerinden zerre anlamıyorum sadece son kullanıcıyım buna rağmen bu fiyatlardaki fahiş arttırım benim zoruma gidiyor. audi ve bmw'de de aynı oranda artış var. bu alman araçlarına alternatif olması lazım. fiyatları evereste çektiler. polo'nun artışında polo'ya değer mi değmez mi bu iç hesaplaşmadan pek galip çıkamıyorum. ama aracın sürüşü bakımından baya beğeniyorum, özellikle 1.4+ motorlarında iyi kaçıyor, yormuyor, aklın kalmıyor. mesela clio'mu polo mu kısmında polo'yu tercih ederim. yine renk endişesini bu araça ta yaşıyorum. ikinci eli de clio kadar kuvvetli.
hatta polo daha iyidir sanırım.


opel corsa var, bunu sona koydum çünkü bu ayağımı yerden kessin diye tercih ettiğim bir model. ben bunda düz yolda neredeyse biraz da abartayım 100 dereceye yakın dönmüştüm. sadece frene basarak. hem ben hem de arkamdaki araç şok olmuştu. allahtan hızlarımız azdı da başımıza bi' iş gelmedi.çok şükür. bunun vites geçişleri berbat, ivmelenmesi içler acısı, hatta bana ayna boyutu bile çok kötü geliyordu kör noktası olduğunu iddia ediyordum yoktur büyük ihtimalle alman yapmıştır ama işte arabayı sevmeyince öyle şeyler söylüyordum. bunu ancak ayağımı yerden kessin diye alırım, bir de bunda motor versiyonları değişince fiyatlar çok değişiyor. sanırım aynı tip motorda bi 75beygir bir de 90 beygir olanları var, 75 beygir hiç tutumuyor 90 beygir tutuluyor ve buna göre fiyat makası açılıyordu. son durumunu bilmiyorum bu aracın. çok da hoşlanmam kendisinden. clio2 mi corsa mı diye düşünenderlenim. yani 2sinde de ayağını yerden kessin ve zarar etmeden satış yapılabilsin dersen.

bütün cehaletimle son kullanıcı olarak o rakamlara alınabilecek araçlara bakış açım bu.
0
mete kudur
(11.01.20)
Teşeklürler arkadaşlar, özellikle @mete kudur açıklayıcı bir karşılaştırma yazısı olmuş.
0
🌸glavina
(11.01.20)
1-2 sene sehirici kullanip değiştirecem, az yaksın, kolay satilsin.
Bu durumda butcene uygun bir Toyota bakman gerekiyor, toyotalara yönel. Her zaman piyasasi vardir, degerini daima korur. Abuk subuk arızalar verip canini sıkmaz, beklenmedik arizalar verip astari yuzunden pahaliya gelmez. Senin isini görecek araba Toyota modelleri.
Toyotalar icinde butcene gore olanlari incele, yakit tuketimlerine falan bak, ona gore karar ver.
Bana tipleri igrenc geldigi icin Toyota kullanicisi degilim, boyle bir takıntım olmasa toyota alirdim direkt. Çevremde de Toyota kullanicisi dolu, bir tsne sikayet duymadim.
0
stavro
(11.01.20)
citroen c4 biraz aranırsa o paraya 2015 üzeri ve yeni eat6 şanzımanlı bulunabilir. blue hdi yazanlar bu seridir. az yakar, içi geniştir, sürüşü iyidir. bu araçtaki psa motor ford ve bmw tarafından da kullanılıyor.
0
orpheus
(11.01.20)
(5)

nasıl bir durum bu?

umutlarivarolankisi
merhaba,daha önce hiç böyle bir hale sahip oldunuz mu bilmiyorum ama çok farklı bir halim var şu sıralar.spor yapan, yediklerine dikkat eden(gerçekten dikkat eden) birisiyim. uykumu da yeterince almaya çalışıyorum. yüksek lisans yapıyorum bu arada.gel gelelim yorgun uyanıyorum, gün içinde canım hiçb
merhaba,
daha önce hiç böyle bir hale sahip oldunuz mu bilmiyorum ama çok farklı bir halim var şu sıralar.
spor yapan, yediklerine dikkat eden(gerçekten dikkat eden) birisiyim. uykumu da yeterince almaya çalışıyorum. yüksek lisans yapıyorum bu arada.
gel gelelim yorgun uyanıyorum, gün içinde canım hiçbir şey yapmak istemiyor. bazen odayı terk etmek istemiyorum.

sürekli bir sosyal medya, telefon kullanımı var. biraz ders çalışmaya kalkışıyorum, sonrasında kendimi motive yoksunu ve ölü gibi yorgun buluyorum, hem de dakikalar içinde.

"kan testi yaptır" dedi bir arkadaşım. sizin önerileriniz, düşünceleriniz neler?
teşekkürler,
0
umutlarivarolankisi
(08.01.20)
uyku apnesi olabilir mi?
ona da bir baktırsanız iyi olabilir.
0
blatta hiberna
(08.01.20)
Aynı durum kaynımda da var. Hem yüksek hem motivasyonsuzluk yani. Biraz da havalardan bence. Biraz yürüyüş yapmak iyi gelebilir. Kan testi yaptır tabi belki demir eksikliği vb olabilir(beslenmene dikkat etmene rağmen).
0
the coon
(08.01.20)
dikkat eksikliği olabilir. test yaptır, gerekirse ilaç tedavisine başla.
0
aslindasorunumpsikolojik
(09.01.20)
Ya hani bir laf geziniyor ya sosyal medya çok kullanıyorsanız görmüşsünüzdür, o hissin yorgunluk değil de bizi mutlu eden şeylere az zaman ayırmamız olduğu ile ilgili bir şey. Bununla ilgili bir araştırma da vardı; mesleği bırakmak üzere olan öğretmenlerden bazıları kendi gündüz işlerine ek olarak gönüllülük, ihtiyac halindeki cocuklara danışmanlık yapmak vs gibi ek saatler gerektiren işler yaptıklarında mutluluk seviyelerinde artış, yorgunluk seviyelerinde düşüş belirtmişler. Halbuki bariz çok daha fazla çalışıyorlar. Sizi de böyle hissettiren şeyler var mı? İşin ucunda para pul, hayat gailesi olmasa neye daha cok vakit ayırmak isterdiniz mesela?

Benim sizin hissettiğiniz gibi hissettiğim durumlarda uyguladığım bir teknik "en ufak şey" prensibi. O an daha iyi olsun diye yapabileceğiniz en küçük şey ne ise onu yapıyorsunuz. Canınız isterse daha fazlasını yapıyorsunuz. İstemezse bırakıyorsunuz. "Forward is forward" mantığı yani. En küçük gelişme bile gelişmedir. Bu bazen kalkıp duş almak. Bazen çöpü atmak. Bazen sokağa çıkmak. Bazen pijamanızı çıkarıp kot pantolon giymek, bazen bir fatura ödemek.

Ayrıca bazen hiçbir şey yapmamak da gerek. Dünya bizi sürekli aktif olmaya zorluyor. Arada sırada fazlaca uyumak, tembellik etmek, Netflix izlemek, herhangi bir şey öğrenmeden zaman geçirmek de bir eksiklik değil.

Kan testlerine falan da baktırın tabii. Demir eksikliğinde insanlar yorgun hissediyorlarmış kendilerini genelde.
0
sopiro
(09.01.20)
havalardan, havalardan.
şu havalar bir ısınsın geçecek.
illet, gıcık bir hava var çoğu yerde.
0
pangea
(09.01.20)
(5)

C1 seviye ingilizce ve iktisat mezunu neler yapabilir?

sen ne anlatiyon la
Uludag uniden mezun oluyorum. C1 ingilizce var, excel word orta seviye. Ingilizceyi hala gelistiriyorum ve seviyorum. Sacma gelebilir ama pc basinda oturup pek sikilmadan o isi yapabiliyorum, dili sifirdan boyle ogrendim. Ama hic staj yapamadim.Ne sekilde kullanisli bi kole olabilirim? Hangi alana y
Uludag uniden mezun oluyorum. C1 ingilizce var, excel word orta seviye. Ingilizceyi hala gelistiriyorum ve seviyorum. Sacma gelebilir ama pc basinda oturup pek sikilmadan o isi yapabiliyorum, dili sifirdan boyle ogrendim. Ama hic staj yapamadim.


Ne sekilde kullanisli bi kole olabilirim? Hangi alana yonelmemi onerirsiniz, hangi meslek kolu, sektoru onerebilirsiniz?

Bunlari google'a da yazabilirim ama eksinin entelektuellerinin perspektifine, destegine ihtiyacim var.

Insanlarin gelecek kaygisi, mesleki, gecim sikintisi gibi sebeplerden dolayi oldukca kirilgan oldugu bu donemde, kirici, zedeleyici, yuz kizartici yorumlar yapmaktan kacinsin bazilari lutfen. Altini ciziyorum. Yap ma yin. Burda yazilanlari herkes okuyor. Lafi uzattim, ozur dilerim. Simdiden tesekkurler.
0
sen ne anlatiyon la
(06.01.20)
entelektüel demişsin. aslına bakarsan klasik romanları okumayı seven, andre rieuyu seven bir turist rehberi olarak bu niteliğe bir tarafından sahip olduğumu iddia edebilirim o yüzden yazma cesaretini kendimde gördüm.

bu kadar laf ettikten sonra sana o sihirli kelimeyi söylüyorum; kpss.
ayrıca belediyelerin bilgisayar işletmenliği kurslarına giderek sertifika alabilirsin. kpss de bilgisayar işletmenliği diye bir kadro var ve 6225 kodu ile geçiyor. daha yeni dış işleri bakanlığı 40 kişi aldı ve 90 kpss ile kapadı. özel sektörde işe başlangıç maaşı olarak 3800 alabileceğini sanmıyorum. bilgisayar işletmenliğinin şu anki maaşı 3850 3900 civarlarında diye biliyorum veya iktisat mezunu olarak 87 88 civarında kapatan iktisat kadrolarına yerleşebilirsin.

bir de bazı kadrolar var ingilizce bilgisi istiyor. maliye bakanlığında böyle alımlar oluyor. bi de dhmi nin memur alımı var. ciddi maaşlar veriyorlar. bakmanı tavsiye ederim. her zaman 94 95 98 gibi puanlarla kapatmıştır.
0
error522
(06.01.20)
İktisat-işletme alanım değil ama mühendislik yaklaşımıyla ele alayım konuyu.

Amaç daha kalifiye olmaksa, birkaç yol var. En bilineni ingilizce bilmek tabi. Bu artık şart oldu zaten. Ben bu seviye muhabbetlerini pek sevmiyorum. İyi bir yds veya mümkünse toefl puanı alıp cv'ye koymak lazım. Şirketler, kurumlar sana belge soracaklar. Yoksa memlekette sorsanız herkes ingilizce biliyor.

Bazı bankalar, şirketler veya kurumlar belirli aralıklarla sınavlar yapıyorlar. Bu süreçlere katılmak tecrübe kazandırır. Hem eksiklerini, hem de sektördeki beklentileri de görmüş olursun. Mesela hangi belgeyi, eğitimi vb alman lazım. Neye yoğunlaşman lazım gibi.

Kpss çalışacaksan yine ingilizce bilmek seni öne geçirecektir. Yds ön şartlı ilanlar oluyor. Öteki türlü zor olur bence.

Kariyer sitelerindeki ilanları incele. Çalışmak istediğin yerler ne gibi özellikler arıyorlar? Bazen bir belgeye sahip olmak, bazen bir program bilmek insanı öne çıkarıyor. Son olarak; mümkün mertebe boş durma, bir şeylerle uğraş. Bir eğitim almak veya sınava hazırlanmak vb. Hemen pes etme, uzun sürebiliyor. Bol şans.
0
the coon
(06.01.20)
exceli geliştirmeye devam

audit firmalarını deneyebilirsin
0
inekadam
(06.01.20)
Banka müfettişliği
0
mr. crowley
(06.01.20)
eğer kpss ye çalışacaksan sadece bu konuya odaklanmanı öneririm. yüzlerce kişi tanıdım hem çalışarak (başka işlerle meşgul olarak) hem de kpss odaklanarak başarısızlığı tadan. yani bu her yerde geçerli odaklandığın konuyu artırırsan başarı şansını azaltırsın. kamu ve özel tecrübesi olan biri olarak (devlet + audit + banka + kendi girişimi) farklı soruların olursa özelden iletişim kurabilirsin.
0
yeahbutso
(06.01.20)
(8)

Araç Periyodik Bakımı Ne Kadar Süre Yaptırmayabilirim?

morcivert
Arkdaşlar, 2017 skoda octavia yıllık bakım zamanı geldi. Malum ateş pahası servisler. 2-3 aydır çok az kullanıyorum ve bi süre daha böyle gidecek. 1 yıllık bakımını ne kadar geç yaptırabilirim arabaya zarar vermeden? Şimdilik bir sıkıntısı yok aracın. Garantiside bitti zaten.
Arkdaşlar, 2017 skoda octavia yıllık bakım zamanı geldi. Malum ateş pahası servisler. 2-3 aydır çok az kullanıyorum ve bi süre daha böyle gidecek.

1 yıllık bakımını ne kadar geç yaptırabilirim arabaya zarar vermeden? Şimdilik bir sıkıntısı yok aracın. Garantiside bitti zaten.
0
morcivert
(02.01.20)
Aracınızın kitapçığında yazar. Genelde 10.ooo ile 15.ooo km arası yada 1 yıldır. Hangisi daha önce dolar ise ona göre hareket edersiniz. Yıllık bakımda filtreler ve yağı değişir. Sanayideki standart bir usta bu işi yapabilir. Malzemeleri kendiniz temin ederek daha ucuza halledebilirsiniz. sadece işçilik ücreti öder fahiş fiyatlandırmalardan kurtulursunuz. Aracınızın fb gruplarından bir sponsor parçacı bulun. Ucuza gelir. Gider de yetkili servise dayanırsanız balata temizliği diye 50 tl (misal) kitlerler.
Yıllık bakımı 3 000 km kadar (benim görüşüm) geciktirmekte sorun olmaz. Komşum mesela aracın yağı eksildikçe koyarsam yeter diyor :) Daha fazla geciktirmek de iyi olmaz zannımca.
0
creedwar
(02.01.20)
1 yıl ve 15000 doldu. bi ara serviste bunların yağı 2 sene bile götürür fln demişlerdi. tabi o kadar abartmayacağım. fb gruplarından sponsor bir parçacı derken neyi kastettiniz anlayamadım.

araç otomatik olduğu için dsg iyi niyet garantisi bozulmasın diye servise gitmeyi düşünüyorum.
0
🌸morcivert
(02.01.20)
Facebookda aracınıza ait gruplar vardır. Kalabalık bir gruba girip bakabilirsiniz. Yalnız dsg ile ilgili hassasiyet söz konusu kullanıp memnun olan da var kullanım elde sorun çıkaran da. Sizler iyi niyet bozulmasın diyorsanız bakımlarınızı aksatmamanız gerekli. Bu durumda servisi arayıp ne kadar bakımı öteleyebilirim garanti dışı kalmadan kullanım için (gerçi o da bitti demişsiniz)
Servise gidecekseniz sizler için önerilerimiz ve de sizin sorunuz gereksiz oldu.
0
creedwar
(02.01.20)
benim ust limitim 15000 full sentetik yag kullanan araclarda, ustune cikmam. o yuzden bence degistir biran once arac yatacak olsa bile, o yag zifte donmustur. arac yeni, yazik olmasin.
0
cooperr
(02.01.20)
ağır bakım değil iste (trigger ve devirdaim değişimi) herhangi bir benzincide düzgün bir yağ koydurabilirsin. hava filtresini de kendin değiştirebilirsin. bujileri değiştirmezsen sadece yakıtın artar ancak araca zarar vermez. fren balatalarına baktır çok bitikse diskleri çizebilirsin ve daha büyük masraf çıkar(genelde bitmeye yakın öter)

periyodik bakımı 2000 km aştın diye araba anında yolda kalmaz büyük bir risk de oluşmaz. çok uzun vadede motorun ömrünü azaltmış olursun ama yeni araçların 500-600bin km kullanılacağını pek sanmıyorum.
0
orpheus
(02.01.20)
garantisi bittiyse n11'den girip şu filtreleri al

yağ filtresi
yakıt filtresi
polen filtresi
hava filtresi

Kabaca baktığımda bütün filtrelerin 130tl civarı tutuyor. Elin yatkınsa filtreleri kendin değiştirebilirsin ama daha önce yapmadığın için özellikle yakıt ve yağ filtresini kendin değiştirme. Bi tamirciye git 50tl, maksimum 100tl ye filtrelerini değiştirtebilirsin.

Filtre değişimlerinden sonra da yağı değiştir, bakımların tamamdır. Castrol fiyatları 150tl civarında geziyor.

En son fren balatalarından ses geliyorsa onları değiştirirsin.
0
kimlanbu
(03.01.20)
yetkili servis 1500 TL özel servisler 650 TL dediler. deli gibi fiyat farkı var. insanı dinden imandan çıkartacaklar.
0
🌸morcivert
(03.01.20)
Ben yakın zamaanda aracımın yıllık bakımını yaptırdım. Ford ecoboost için özel üretilen bir yağ aldım 250tl falan. Orijinal yağ filtresini de aldım. Yağ değişimi yapan bir yere gidip 50 lira verip işlemleri hallettim. Hava filtresi iyi durumda olduğu için değiştirmedim.

Özel servislerde koyulan yağlar veya parçalar orijinal olmayabiliyor. Bazen de değiştirdik deyip değiştirmiyorlar. O yüzden değişin yapılırken takip edin.
0
the coon
(03.01.20)
(3)

Araştırma görevlisi olmak ya da olmamak?

the coon
Sorum akademik çevrelere. Biliyorsunuz bu dönem çok sayıda ilan çıkmaya başladı. Başvurular yapıyorum birkaçına. Puanlarım oldukça iyi istediğim okulda ilk 3'ten giriyorum sınava. Ama gerek liyakat mevzuları, gerek üst düzey rekabet olması şansı azaltıyor. Şansımın göreceli yüksek olduğu küçük şehir
Sorum akademik çevrelere. Biliyorsunuz bu dönem çok sayıda ilan çıkmaya başladı. Başvurular yapıyorum birkaçına. Puanlarım oldukça iyi istediğim okulda ilk 3'ten giriyorum sınava. Ama gerek liyakat mevzuları, gerek üst düzey rekabet olması şansı azaltıyor. Şansımın göreceli yüksek olduğu küçük şehirler var. Ama bunlardan birinde ömrümün 5-6 yılını geçirmek istemem. Çıkış, kaçış veya ne derseniz bir stratejiye ihtiyacım var.

1-X bir yerde Ar. Gör. olduktan sonra başka bir üniversitedeki ilana başvurup şehir değiştirebilir miyim?

2-Yüksek veya doktora bitene kadar gittiğin yerdesin diye bir durum var mı?

3-Yasal sorunlar var mı?

4-Doğru yaklaşım nedir; hemen ilk girebildiğin yere girmek mi? Yoksa büyük şehir büyük üniversite beklemek mi?
0
the coon
(29.12.19)
1. Hayır. Akademide tayin olayı yok.
2. Evet, eğitim boyunca atandığın yerdesin. Mezun olduğun gün araştırma görevliliğinden atılıyorsun. Ancak Y.lisans/Doktoranı başka bir üniversitede yapıyorsan, genelde haftada 1 gün tez hocanla görüşme izni veriliyor. O gün başka şehre/üniversiteye gidebiliyorsun.
3. Bu soruda ne demek istediğini açar mısın?
4. Başvuru şartında "y.lisans/doktora yapıyor olmak" olacağı için zaman senin aleyhine işliyor. Ne kadar bekleyeceğin belli değil. Ayrıca anadoludaki üniversitelerde mezuniyet sonrası kadro olayı daha kolay olur.
0
cek
(29.12.19)
@cek

Tayini kastemiyorum. Halihazırda bir yerde ar. gör. iken başka bir yerdeki ilana başvurup girmek kastım. Sorduğum birkaç kişi istifa edip başka yere geçilebileceğini söyledi. Özeldeyken bırakıp devlete geçenler var. Aynısı devletten devlete yapılırsa bir yasal sorun olur mu diye soruyorum.
0
🌸the coon
(29.12.19)
Ben genel olarak araş görlüğü tavsiye etmiyorum öyp kadrosu değilse kadro süren bitince işsiz ve ortada kalıyorsun. Uzun seneler akademide çalıştığın için iş tecrübesi olarak özel sektöre göre sıfır sayılıyorsun.
0
ashleybon
(29.12.19)
(11)

İkinci el araba

izninizolursatahtinizatalibim
Selamlar,50 bin civarı 2.el araç bakıyorum ama bu işlerden hiç anlamam.Otomatik vites, çok da üzmeyecek bi model olsa yeter. Sedan sevmiyorum.Ne önerirsiniz?
Selamlar,
50 bin civarı 2.el araç bakıyorum ama bu işlerden hiç anlamam.
Otomatik vites, çok da üzmeyecek bi model olsa yeter. Sedan sevmiyorum.
Ne önerirsiniz?
0
izninizolursatahtinizatalibim
(27.12.19)
nissan micra.
0
ekaterina
(27.12.19)
İlla otomatik olsun diyorsan bütçeyi arttırmak lazım. 65-70 civarı bulursun. Clio, corsa, i20, fiesta olabilir.
0
the coon
(27.12.19)
Çürüterek ilerleyelim.

Opel alma. Hem alman yani pahalı, üzebilir. Peugeot satın aldı zaten. Ayrıca 2.el alırsın ancak bu fiyata yorulmuş olur, alma.

Clio bulabilirsin sıfır 70k TL'ye. Corsa Opel'in Opel alma. i20 hyundai olabilitesi var ama onu alana değin clio alırdım, ikinci elde daha hızlı. fiesta ford'un. bakım vs araştırarak al derim ama gerek yok. zaten bunlar 70k bandında bütçenin üzerinde.

nissan micra, güzel araç. opel sahibi biri bile bana bunu önermişti. gidip 35'e falan da almaya kalkma. model yılı olarak sıralayıp, en pahalısını al. yorulmamış olanını ve düşük km'liyi. üzdüğünü söyleyeni hatırlamıyorum.

ama en iyisi ne yap? kronik sorunlara bakarak al.
0
baldan kaymak
(27.12.19)
Biraz eski model toyotalara bakabilirsin, yaris falan.
Uzmez, basini agritmaz. Toyota kullananlaea konus, ona gore ver kararini.

Fiesta da uygun sana. Estetik olarak da guzel araba.
0
stavro
(27.12.19)
otomatik o fiyatlara en sağlam japon arabalarıdır. temizini bulmak zordur. yaris size olur.
0
mikahakkinen
(27.12.19)
Benden sana şöyle bir tavsiye; 70 bin liraya sıfır otomatik Clio alabileceğini iddia edenlerden tavsiye alma.

50 bin liraya ben de otomatik önermiyorum. Çok masrafı olur. Ya 70 bin civarına çıkıp otomatik Polo Fiesta falan bak ya da 50 bine bunların manuelini al.
0
himmet dayi
(27.12.19)
Suzuki swift'i bi araştırın.
0
KUCO
(27.12.19)
hyundai getz ya da i10'lara bi bakın
0
dogu karelyadaki dere agzi
(27.12.19)
50bine otomatik araba alinmaz diye bir sey yok, alinir. Abartmaya gerek yok. Araba alirken cok korkuturlar boyle insani.
45-50bine otomatik alip sorunsuz binen yuzbincerce insan var.
Sanzimaninim sikintisiyla nam salmis bir model alma yeter. Yukarida dedigim gibi Toyota kafani agritmaz.

Arabayi alana kadar cok duyacaksin böyle seyleri, bazi seyleri abartir bizim millet. 50bine gicir gicir bir otomatik araba alamazsin belki ama isini gorecek ve basini agritmayacak araba alirsin gayet.
0
stavro
(27.12.19)
Daha önce de yazılmış ama, toyota yaris. Temiz kullanılmış bulursanız yıllarca başınızı ağrıtmaz.
0
goriandrey
(27.12.19)
Teşekkür ederim. Bütçenin üstüne çıkmam şu an için mümkün değil ve ilk arabam olacağı için çok da pahalıya kaçmak istemiyorum açıkçası.
Tavsiyelerinizi inceleyeceğim
0
🌸izninizolursatahtinizatalibim
(27.12.19)
(11)

Yemek bursu alan fabrikatör kızı

neverletyougodown
Ünversite arkadaşları ile geçen gene toplanmıştık, muhabbet sırasında söz döndü dolaştı: ya bölümden x meğerse y ilinin en büyük zenginlerindenmiş ailesi, nasıl zenginler falan dendi hadi ordan ya falan dedik sonra Googleda holdinglerini arattık yönetim kurulunda adını gördük falan. Belediye başkanl
Ünversite arkadaşları ile geçen gene toplanmıştık, muhabbet sırasında söz döndü dolaştı: ya bölümden x meğerse y ilinin en büyük zenginlerindenmiş ailesi, nasıl zenginler falan dendi hadi ordan ya falan dedik sonra Googleda holdinglerini arattık yönetim kurulunda adını gördük falan. Belediye başkanları, siyasiler, bölge sanayicileri ile toplantılar, resimler gırla. Yobaz olmayan muhafazakarlardanlar. Ailenin Kimya fabrikası var, inşaat emlak, sektörü falan girebildikleri tüm alanlara girmişler, Türk dizilerindeki gibi holdingler, aile şirketleri varmış cidden:) Başta helal olsun hiç zenginliğini gözümüze sokmadı, bölümünün başarı olarak da iyilerindendi diye de takdir ediyorduk. Ama biraz daha geçmişe dönünce, anılar vs. bir şey daha farkettik: bu kız İtünün yemek bursunu da almıştı. Bursu alanlar isimleriyle çarşaf çarşaf yayınlandığı için(10,11,12 yılları vs) bazı arkadaşlar çok iyi hatırladı bu olayı. Kim bilir daha ne burslar aldı belki de ama Yemek bursu nedir ya, günde bir öğün yemek 2 lira falandı zaten, bunun için o halinle başvuruda mı bulundun, yalan yanlış bilgi mi verdin, başkasının hakkını mı gaspettin? Bu insanlarda motivasyon, onur, vicdan durumu nedir çok merak ediyor ve günlerdir de düşünüyorum. Sizin görüşünüz?
0
neverletyougodown
(25.12.19)
Üniversitede yemek bursu sadece maddi durumu düşük öğrencilere başvuru yapmaları karşılığında verilmiyor. Bölüme derece ile girmiş öğrencilere de öğrencilik süreleri boyunca yemek bursu vs veriliyor. Belki böyle bir durumu vardır.
0
Amaranta ursula
(25.12.19)
bölüme girme sıram sayesinde bana da yemek bursu başvurmamama rağmen çıkmıştı. itü'de de böyleyse gayet doğal, neden kullanmasın?
0
signore
(25.12.19)
@Amaranta ursula bölümdeki öğrencilerin sıralaması o zamanlar 9000-10000 falandı, bölümün ilk girenlerinden değildi, ortalardan, benden sonra imiş nosu hatta o alıyorsa benim de almam lazımdı:) Sanmıyorum dediğiniz gibi olduğunu
0
🌸neverletyougodown
(25.12.19)
yahu istersem üniversitenin en başarılı öğrencisi olayım, durumum böyleyse gider "ihtiyacım yok, lütfen benim yerime ihtiyaç sahibi birine verin" derim.
0
candide
(25.12.19)
Ben buna cevap olarak sunu diyorum; boyle boyle zengin oluyorlar.
0
karlmarx
(25.12.19)
Ev arkadaşım bir müftünün oğluydu. Yedi yerden burs alıyordu. Benim babam emekliydi, tek bursum vardı. O da belediye bursuydu, iptal etmişti sonra mahkeme belediyenin burs vermesini
0
mezarkabul
(25.12.19)
@r evolution Yemekhane tüm öğrencilere açık ya, sadece burslulara özgü değil ki,ordan yemek için ekstra bir şey yapmasına gerek yok. Pek öyle bizimle kaynaşmak ister gibi hali yoktu, Kendi 3-4 kişilik kliği ile bölümü tamamladı, grubu hariç merhaba merhaba dışında kimseyle ilişkisi yoktu
0
🌸neverletyougodown
(25.12.19)
ya sorunuzun alt metinini anlıyorum ama bu kafalar biraz da şark kafası gibi geliyor. bi tek bizim gibi doğulu romantiklerde var; "bana yeter, başkasıyla da paylaşayım" eğilimi.
yalan beyanda bulunmadıysa alsın tabii
bir de bilemezsiniz, ultra aşırı zengin gizlemeye çalışıyor olabilir, babası/annesi sonradan (yakın zamanda) voleyi vurmuş olabilir vs vs.
aşırı detaylı baktığımızda o zaman kazandığı halde "başkasının hakkını gasp etmemek için" itü'ye de gitmeseydi, bilkente gitseydi koç'a gitseydi de denebilir bunun sonu yok.

ayrıca ailesinin/akrabasının şirketinden burs alanlar, şirketin burs karşılığında vergi indiriminden yararlanıyordur çoğu zaman. benim şirketim olsa ben de evladıma elden para vermek yerine, şirket üstünden burs veririm. para benim,şirket benim sonuçta.

neyse yemek bursuna dönecek olursa, ben de eski itülüyüm, yemek bursu için hiç de öyle acındırık gelir beyanı gerekmiyordu. isteyerek talep etmiş de olabilir. ne var bunda?
onuru vicdanı başka yerlerde arayalım biraz da.

edit: ayy bir de "fabrikatör" mü kaldı :D bakın bunlar bile buram buram yeşilçam. liberal bir dünyada yaşıyoruz arkadaşlar uyanın artık.
0
jimjim
(25.12.19)
@jimjim haklı. Yeşilçam orta-alt sınıfın beynini yıkadı. Zengin düşmanı oldular. İstersen yemekteki etleri sana versin. Hatta yemesin fakirlere dağıtsın. Buna benzer aptalca fikirler bedelli muhabbetinde de vardı. Herkes gelirine göre ödesinmiş. Bunlar hep şark kafası işte.

Hak verildi ve kullandı. Bu kadar basit. Dünyaya bu şekilde bakarsan sıçtın. Ömür boyu fakir edebiyatına devam.
0
the coon
(26.12.19)
İşte o holdingler o paralar bu yüzden bu insanlarda:)

Ben olsam gider bizim paramız var ihtiyacı olan bir arkadaşa verin derdim o yüzden de hayatım boyunca bu durumda kalacağım:)
0
kirmizipilotkalem
(26.12.19)
Ben de aynısını odtü de liseyi tamamen abd de okumuş bir arkadaşımı görerek yaşadım.. İTÜ yu bilemem ama burda bütün burslar ihtiyaca göre dağıtılır. Bu kişi aynı zamanda 500 lira kyk bursu da alıyordu.. artık gelirlerini nasıl düşük gösteriyorlar Allah bilir.
0
mehmed resad
(26.12.19)
(6)

askerlik soruları

nick bulamadim
baya sıktım belki ama son sorularım. 1- asker tıraşı nasıl olmalı? ne kadar uzunluğa izin veriyorlar?2- kitap alayım mı yanıma? 6 dan sonra okuyacak zaman olur ama yer olur mu?3- tişört falan hangi renk olmalı? yatarken giyilecek şeyler ve eşofman asker yeşili mi olmak zorunda?4- ilaçları nasıl alay
baya sıktım belki ama son sorularım.

1- asker tıraşı nasıl olmalı? ne kadar uzunluğa izin veriyorlar?

2- kitap alayım mı yanıma? 6 dan sonra okuyacak zaman olur ama yer olur mu?

3- tişört falan hangi renk olmalı? yatarken giyilecek şeyler ve eşofman asker yeşili mi olmak zorunda?

4- ilaçları nasıl alayım içeri?

5- ağrı kesici alıcam başka ne gerekir ilaç olarak?

6- ankara'dayım içlik alayım mı?
0
nick bulamadim
(25.12.19)
bedelli olduğunu düşünerek yazıyorum

1- yanlar üç numara, üstler çok göze batmayacak şekilde uzun kalabilir.
2- her türlü okuyacak ortam bulursun.
3- gün içinde haki rengi tshirt. yatarken istediğini giy.
4- çorap içlerine sakla
5- soğuk algınlığını önleyici şeyler tavsiye ederim.
6- al
0
onurrrrr
(25.12.19)
1) illa 3e vurdurmana gerek yok, kısa olsun yeterli.

2) kitabı yatağında okuyacaksın canım kardeşim.

3) akşam yemeğinden sonra istediğini giy ister yeşil giy ister lila giy. gündüz giydiğin atlet yeşil olmalı, içlik, don, çorap rengi falan önemli değil.

4) kırmızı reçeteli bir ilaç değilse normal bir şekilde sokuyorsun abartmadığın müddetçe.

5) Nurofen, tylol hot gibi şeyler al. Boğaz pastili al.

6) İçlik al.
0
nabrukk
(25.12.19)
gün içi dediğin vakit ne zaman? kamuflajla dolaşmıcaz mı? haki tişörtü nereden buluruz? kaç tane gerekli? siyah tşörtler vardı yanıma alacaktım. almayım mı?
0
🌸nick bulamadim
(25.12.19)
Sana 2 adet haki renk tişört verecekler zaten. Daha fazlasını istiyorsan N11, gittigidiyor gibi herhangi bir alışveriş sitesine askeri fanila yazarak bulursun kardeşim tişörtü. ayrıca Maltepe alt geçitte asker malzemeleri satan yerden alırsın.
0
nabrukk
(25.12.19)
Pastil götür bol bol. Boğaz pert olacak
0
sen de git sen de unut
(25.12.19)
1-Arkadaslarin dediği gibi üstler çok kısa olmasa da olur.
2-Min. 1 kitap al. Bence 2-3 tane al. Sarmazsa diğer kitaba geçersin. Birilerine verirsin.
3-Cırtlak renklerde olmasın. Göze batıyor. Ama bi problem olmaz.
4-İlaçları girişte senden alırlar. Sonra revirden alırsın. Reçeten varsa götür.
5-Pastil götür.
6-Kesin içlik götür.
7-Tuşlu telefon götürüyorsan radyolu al. Çok işe yarıyor. En büyük pişmanlığım buydu benim.
8-Tabanlık 2. pişmanlığım. Kantinde satılıyordu aslında ama ayaklarımı sürekli dinlendirip yıkadığım için tabanlık almadım. Alsam daha rahat olurdu.
0
the coon
(26.12.19)
(9)

Sırf gösterişli diye SUV alınır mı?

işimdeyim gücümdeyim
Öyle çok araba meraklısı değilim.2005 getz var bi tane tüplü, ayağımızı yerden kesiyor.Bir süre sonra (2-3 yıl içinde) getzi satıp daha modern bir araba almak istiyorum.İri arabalar (suvlar falan) hoşuma gidiyor. Ama sırf hoşuma gidiyor diye suv alınır mı? Bakıyorum herkes sedan araba alıyor, geçen
Öyle çok araba meraklısı değilim.
2005 getz var bi tane tüplü, ayağımızı yerden kesiyor.

Bir süre sonra (2-3 yıl içinde) getzi satıp daha modern bir araba almak istiyorum.

İri arabalar (suvlar falan) hoşuma gidiyor. Ama sırf hoşuma gidiyor diye suv alınır mı? Bakıyorum herkes sedan araba alıyor, geçen bi arkadaş araba almış içi uçak kokpiti gibi. benim arabayla kıyaslıyorum, bambaşka şeyler tabi.

-deprem oldu şu an.

her neyse.
siz olsanız ne yapardınız?
bu arada bütçe 200k olarak düşünelim.
0
işimdeyim gücümdeyim
(10.12.19)
Eğer vergisi, yakıtı, masrafı vb. karşılayacak aylık bütçeme uyuyorsa, park etmekte sıkıntı yaşamayacaksam kesinlikle alırdım.
0
malheiros
(10.12.19)
butcen cok iyi, 1000 tane tavsiye verebilirim, ama illada alacaksan ve cok km yapmayacaksan hyundai tucson gercekten mukemmel, yapistir derim
0
alttaraf
(10.12.19)
200 bine hyundai almak yerine çok daha konforlu, güvenli ve performanslı araçlar alabilirsin. SUV işi tamamen görünümden ibaret, 350-400 bine çıkıp Audi q5 falan almadığın sürece sadece yüksek ve büyük bir otomobil almış olursun.
0
roket adam
(10.12.19)
Tercih meselesi abi ne diyebiliriz ki, tamamen tercih bu. Gosterisli oldigu icin alir mi alinmaz mi kismina sen karar verirsin. Ben tutumlu adamıdır asla alinmaz derim, sen hayati yasama kafasindasindir almak mantiklidir.
0
stavro
(10.12.19)
paranla daha faydali bir sey yapmak gibi bir planin yoksa alinir. millet aliyor.
0
hot potato
(10.12.19)
"FUCK U GRETA" stickeri takip, harika bir dünya vatandasi ve cok bilincli bir yurttas oldugunuzu gosterebileceginiz araclar bunlar. Benim fikrim bu yonde.
0
buf-e kür
(10.12.19)
O klasik cevabı vermek kaçınılmaz; beklentilerine göre değişir. Araba ile ne yapıyorsun, arabadan ne istiyorsun? Ben (henüz sahip olamasam da) Subaru outback, volvo xc70 tarzı dört çeker, yerden yüksek station vagon denebilecek araçların hastasıyım mesela. Sebebi yılda birkaç kere de olsa dağa taşa gidince kafam rahat olsun, araba dediğinin bagajına bir şeyler sığar kafası ve çok olmasa da nispeten konforlu oluşu, iyi yol performansı. Ama bir avuç insan dışında gösterişli, albenili bulunmaz sanırım.

Daha yüksek, iri bir araç alacak olsam beni ikna edecek iki husus büyük araçların çarpışma durumunda enerji sönümlemesi konusunda avantajlı olması ve trafikte daha yüksek perdeden bakıp çevreye hakim olma hissiyatı olurdu herhalde. Ama bazı örnekler hariç altımdaki aracın ağırlık merkezinin yukarıda olması hep bir güvensizlik yaratır.

200 bin bandında yine gösterişli sedanlar var mesela. Son yıllarda durum azalmış olsa da aynı paraya daha çok donanımı sedanda bulma olasılığın da var hem.

İlla suv pazarına yöneleceğim dersen yıllardır kötü şöhret oluşturmuş peugeot çok başarılı bir modele sahip 3008 diye. Henüz büyük bir sorunu da peydah olmadı. İçinde o kokpit havasını yakalayacağın çok oyuncağı, çok özelliği var incele derim 200 bin bandında. Daha iyi markaların biraz daha düşük donanımlı ya da yaşlı araçlarını da bulursun tabi.

edit: ya bir de sizin gibi b sınıfı konforsuz araçlarla haşir neşir olmuş biri olarak, kokpit gibi etkileyici, donanımı bol araçlara da, verdiğim örneklerdeki gibi içinde ekranı zor bulunan ama malzeme kalitesi, koltuk konforu, sürüş performansı bakımından araçlara da bakınca anlıyorum ki bizi etkileyen çoğu şeyi kullanmıyoruz bile. kocaman ekrana zaten baktığımız yok, şerit takibi kapat ansızın müdahalesi var diye, kullanmadığımız pek çok özellik. Ama ısıtmalı dolgun bir koltukta güven içinde, yol şartlarından çok etkilenmeden dert etmeden ilerleyebilmek gereksiz diyebilir miyiz? Varsın gösterişi olmasın.
0
taqster
(11.12.19)
1 dk düşünmem mazda cx-5 alırım bütçenin biraz üstünde ama.
(220 civarı)
0
otopsicocugu
(11.12.19)
Bakıyorum herkes sedan araba alıyor demişsiniz. Ama böyle bir şey yok. Sedan sürekli azalıyor. Deli gibi qashqai, tuscon, 3008, c-hr, tiguan vb satılıyor. Abd'de de suv satışları artıyor. Ben olsam tuscon veya 3008 alırdım sanırım.
0
the coon
(11.12.19)
(4)

lisans döneminde makale yazmak

vacigok
merhaba. şu an lisans son sınıf öğrencisiyim ve önceki sene bir ders kapsamında yaptığımız bir araştırmayı şu anda makaleleştirme ve sonrasında yayınlatma gibi bir şansımız var. bize yardımcı olacak doktora öğrencisi bunun yüksek lisansa alınmak için çok önemli olduğunu söyledi, fakat benim istediği
merhaba. şu an lisans son sınıf öğrencisiyim ve önceki sene bir ders kapsamında yaptığımız bir araştırmayı şu anda makaleleştirme ve sonrasında yayınlatma gibi bir şansımız var. bize yardımcı olacak doktora öğrencisi bunun yüksek lisansa alınmak için çok önemli olduğunu söyledi, fakat benim istediğim yüksek lisans alanı ile bizim yapacağımız araştırmanın konusu birbirinden oldukça farklı ve bundan dolayı faydası o kadar fazla olur mu bilemedim. bunun haricinde bu dönem yapılması gereken birçok şey var. bunlara rağmen sizce makale yazmak için gönüllü olmalı mıyım? bu gerçekten de söylendiği kadar önemli midir?
0
vacigok
(10.12.19)
sizin üniversiteye ve bölüme has olabilir. yüksek lisansa çok rağbet var ama seçici mi alıyor hocalar orada etkili olabilir ama ilk defa duydum lisans öğrencisinin y.lisansa alınmasında etkili olduğu. ama gönüllü ol bence. prestijli olur senin için.
0
fezagezgini
(10.12.19)
yüksek lisansa geçerken zaten lisans öğrencilerinin çok küçük bir kısmı hali hazırda makale yazıp yayınlatmış oluyor. dolasıyla şart değil. ancak tahminim farklı bir alanda olsa bile yararı olur. çok rekabetçi bir yerde yüksek lisans yapmayı düşünüyorsan yazmayı tercih edebilirsin ki milletten sıyrıl. (yurtdışı, burslu mesela) diğer türlü yüksek lisansa kabul almak çok zor değil. mesela ben boğaziçi'nden de kabul aldım, yurtdışındaki tilburg gibi üniversitelerden de. ama ben illa columbia'da yüksek lisans yapıcam veya london school of economics'te burslu yapıcam diyorsan, o başvuran binlerce insandan bir farkın olması lazım. makale de bu konuda yardımcı olur.
0
hayley williams ile evlenecek genc
(10.12.19)
Yüksek başvurularında ales+yds+ortalama+bilim sınavı(yazılı+mülakat) önemli. Yüzdeleri değişebiliyor. Genelde en önemlisi ales. Yds ise biraz sembolik. 80 üstü yds çoğu yerde işinizi görecektir. Makale olayı ise arkadaşın dediği gibi çok rekabet olan yerlerde işinize yarayabilir. Ama kimse lisans öğrencisinde böyle bir şey aramaz.
0
the coon
(11.12.19)
her yüksek başvurusunda bilim sınavı yapmıyorlar ve yds de şart değil.
0
fezagezgini
(11.12.19)
(2)

TOEFL IBT - Speaking

guro1907
Merhaba,yaklaşık 2 hafta sonra TOEFL IBT'ye gireceğim. Özellikle speaking'den 20 üzeri not almam lazım. 5 yıl önce aldığım 95 skorum var. Ayrıca 3 yıl önce de IELTS 7 notum var. Speaking hariç diğer bölümlerden korkmuyorum da, pratik yapamadığım için bu speaking beni korkutuyor. Önerilerinize, kayna
Merhaba,

yaklaşık 2 hafta sonra TOEFL IBT'ye gireceğim. Özellikle speaking'den 20 üzeri not almam lazım. 5 yıl önce aldığım 95 skorum var. Ayrıca 3 yıl önce de IELTS 7 notum var. Speaking hariç diğer bölümlerden korkmuyorum da, pratik yapamadığım için bu speaking beni korkutuyor. Önerilerinize, kaynaklarınıza talibim :)

Şimdiden teşekkürler.
0
guro1907
(25.11.19)
Sınava henüz girmedim ama bu kanalı takip ediyorum youtu.be
0
kaset
(25.11.19)
Yanlış hatırlamıyorsam 6 parçaydı speaking. İlk parçada sadece bir cümle verip konuşmanız beklendiği için en zoru ilki bence. Mesela "bir ülke geleceğe yatırım yapmak için sanayiyi mi eğitimi tercih etmeli" vb bir soruya cevap vermeniz isteniyor.

Kalıplar kullanmak işi kolaylaştırıyor. In my opinion, I believe vb bir giriş yapabilirsiniz. Dinlerken-okurken şu notları almaya çalışın; avantajlar dezavantajlar neler. Örnekler verin. En son conclusion yapın.

Bide student-professor soruları var. Onlarda da student claims that, prof says that, it indicates that, shows that vb bazı kalıplar kullanabilirsiniz. Hızlı ve rahat bir speaking bölümü olur bu sayede. Ben speakinge youtube videolarıyla hazırlandım. İzlemek yardımcı olacaktır.
0
the coon
(25.11.19)
(2)

Motosikletinizi nereye birakiyorsunuz?

stavro
Veya tanidiklariniz nereye birakiyor? Evinin garaji ya da kapali otoparki olmayanlara soruyorum?
Veya tanidiklariniz nereye birakiyor?
Evinin garaji ya da kapali otoparki olmayanlara soruyorum?
0
stavro
(24.11.19)
evin önünde zemine bir halka yaptırdım. Bundan: abus wba 100
motorsikleti abus zincir ile arka lastikten buna bağlıyorum. Üzerini de branda ile kapatıyorum.
0
chavezding
(25.11.19)
Evine yakın bir otoparka bırakan tanıdığım var. Ne kadar güvenli bilemem tabi. Kimisi apartman girişine koyuyor. Gözönünde bir yerde olursa kilit fayda etmeyebilir.
0
the coon
(25.11.19)
(14)

Qashqai mi 3008 mi?

msb
Hangisini alırdınız ve neden? Qashqai'yi güncel kasa olarak düşünelim.SUV sınıfında ekstra öneri varsa o da olur. Dizel otomatik olmalı, yakıt tüketimi çok fazla olmamalı falan.
Hangisini alırdınız ve neden? Qashqai'yi güncel kasa olarak düşünelim.


SUV sınıfında ekstra öneri varsa o da olur. Dizel otomatik olmalı, yakıt tüketimi çok fazla olmamalı falan.
0
msb
(18.11.19)
Kadjar
0
mg3929
(18.11.19)
Qashqai seçerdim. Yakıtı az yakıyor ve sınıfında çok satıyor. Dediklerim dizelde geçerli.
0
Topalordek
(18.11.19)
iyi de ikisi aynı fiyat değil ki? aralarında 30-40.000 fiyat farkı var. keşke alabilsen de 3008 alsan. ama birisi diğerine göre çok pahalı. tabii ona göre de donanım rahatlık ve yol tutuşu var ha bir de yakıt.
0
turbo sadık
(18.11.19)
Qashqai makyaj gördü ama çok değişmedi. 3008 tercih ederdim. Daha yeni daha estetik bence. Baya sattı 3008, piyasası da oluşuyor artık.
0
the coon
(18.11.19)
kaşkayi kuzenime hayatı zindan etti hatalı motoru yüzünden (kronik sorun).

kesinlikle 3008. hatta ch-r.
0
avianthem
(18.11.19)
3008 muazzam bir araç, 2020'de gelecek olan 2008 bile Qashqai'den daha iyidir.
0
angelus
(18.11.19)
3008 modern, sorunsuz motor ve şanzıman var. kaşkayın şanzıman sıkıntılı. 3008de adblue çabuk bitiyor diye bazı şikayetler var. bu sınıfta araba alacak olsam 3008den başkasını almam.
0
bahoho
(18.11.19)
3008
0
false pretension
(18.11.19)
Gecen kaza yaptim, ikame arac 3008 verdiler. Bursa yolunda otobanda klima kitlendi max hizda, duramadim da perisan etti birkac dakika. Nerde gorulmus teknolojide bir fransizin bir japondan daha iyi oldugu?
0
pietro
(18.11.19)
QQ derim. DCİ dizel motoru yeter.
0
c1b2k3
(18.11.19)
duymamış olunası soru.

3008 e haksızlık olur bu soru.
0
baldan kaymak
(18.11.19)
Kesinlikle 3008.
0
roket adam
(18.11.19)
alternatif ararsan suzuki vitara bence şu an piyasadaki en iyi f/p aracı. 2 senedir kullanıyorum. bilgi almak istersen iletişebiliriz.
0
mutantking
(19.11.19)
Sittin sene bineceksen qq, 3-5 yılsa 3008
0
pofudukayi
(19.11.19)
(4)

bedelli askerlik son başvuru tarihi ne demek?

The_Lollok
Selamlar,Geçici olarak yurt dışındayım. Yurtdışı çalışan olarak tecilliyim ama 3 yılım yok. 31 aralık gibi kesin donus yapiyorum. Edevlet de başvuru linki cikmiyor. Sacma salak haber sitelerinde de son başvuru tarihi 31 aralik diyor. Benim ne yapmam gerekiyor? Niyetim döndüğümde fazla zaman kaybetme
Selamlar,
Geçici olarak yurt dışındayım. Yurtdışı çalışan olarak tecilliyim ama 3 yılım yok. 31 aralık gibi kesin donus yapiyorum. Edevlet de başvuru linki cikmiyor. Sacma salak haber sitelerinde de son başvuru tarihi 31 aralik diyor. Benim ne yapmam gerekiyor? Niyetim döndüğümde fazla zaman kaybetmeden 21 gün için askere gitmek.
Teşekkürler
0
The_Lollok
(16.11.19)
Google'a bedelli başvuru yazınca bir link çıkıyor orayı dene. Ayrıca 15bin tl verilen 21 gün askerlik başvurusu geçtiğimiz sene kasımda bitti. 30 küsür verip 30 gün yapacaksın tabi çıkarsa.
0
the coon
(16.11.19)
Ağustosta bitmiş yeni bedelli başvurusu. Konuya baya uzaksın sanırım.
0
the coon
(16.11.19)
kalıcı olan bedelli 21 gün değil mi? 30 küsür bin olan işte evet. onun için son başvuru tarihi 31 aralık falan yaziyor bazi haver sitelerinde
0
🌸The_Lollok
(16.11.19)
Yeni sistemin son başvuru tarihi 1 kasım da bitti. Bakaya/yoklama kaçakları için ücreti yatırmak için son tarih 1 kasım diğer yukumluler için 31 aralık .
0
delikedidilimiyedi
(16.11.19)
(2)

Boyner mağazalarında indirim

samansapı
Şu anda (özellikle yarın ya da pazartesi) Boyner mağazalarında özel bir indirim var mı acaba?
Şu anda (özellikle yarın ya da pazartesi) Boyner mağazalarında özel bir indirim var mı acaba?
0
samansapı
(09.11.19)
2-3 marka hariç 3 al 2 öde var mağazada. 3 al 2 öde öncesi de güzel indirimler var.
0
birdenbire
(09.11.19)
Cat botlarda indirim bitmemiş sanırım.
0
the coon
(10.11.19)
(4)

lütuf ne demek

milord
lütuf, statü farkı (üst) var oldugu dusunulen birisinden gelen iyilik midir? yoksa bildigimiz iyilik kelimesinin sayılan bir kisiden gelen hali midir? kelime anlamı nedir ?
lütuf, statü farkı (üst) var oldugu dusunulen birisinden gelen iyilik midir? yoksa bildigimiz iyilik kelimesinin sayılan bir kisiden gelen hali midir? kelime anlamı nedir ?
0
milord
(06.11.19)
İyiliktir. Lütfen de lütufen'den geliyor. Favor(iyilik) kelimesi gibi. Porfavor diyor ya ispanyollar. Lütuf-Lütfen ikilisine benziyor.
0
the coon
(06.11.19)
Dümdüz iyilik değildir.

lütuf, -tfu
isim, Arapça luṭf
Önem verilen, sayılan birinden gelen iyilik ve yardım, ihsan, inayet, atıfet.
0
kobuzchu kiz
(06.11.19)
lütuf kelimesi kullanildiginda eger iltifat edilmiyorsa ya ironi yapiyordur kullanan kisi ya da yalakaca bir seyler rica ediyordur.

edit: gunumuzdeki kullanimindan bahsediyorum.
0
in vino veritas
(06.11.19)
Lütuf günümüzdeki kullanımında "büyük iyilik" gibi düşünülebilir. Yine günümüzde biraz "laf sokma" amacını taşıdığını da kurulan cümlelerden anlayabilirsiniz:
"Hanımefendi lutfetti de günaydın dedi".
"Bu sana yaptığım aslında büyük lütuf, sen farkında değilsin" gibi
0
SiyamkedisiZorro
(06.11.19)
(6)

ikea nakliye ücreti ??

oyeaby
Sevgili romalılar,ikea'dan bir L takımı bağendim. almayı planlıyordum şu an indirim var ayrıca ücretsiz nakliye kampanyası varmış. hemen almayı planlamıyordum daha evi yeni tuttum ama nakliye kampanyasında son 4 saat diyor. 1-şimdi ben kendim gidip demonte olarak alıp aracıma sığdırabilir miyim acab
Sevgili romalılar,

ikea'dan bir L takımı bağendim. almayı planlıyordum şu an indirim var ayrıca ücretsiz nakliye kampanyası varmış. hemen almayı planlamıyordum daha evi yeni tuttum ama nakliye kampanyasında son 4 saat diyor.

1-şimdi ben kendim gidip demonte olarak alıp aracıma sığdırabilir miyim acaba ürünü bilen var mı ? ürün şu;

www.ikea.com.tr

2- kendi aracıma sığdıramayacaksam ikea kaç para nakliye parası alır

kampanyası bitmeden alayım mı amayayım mı ?
0
oyeaby
(29.10.19)
aynısından var. araca sığmadı 125₺ verdim nakliyeye.
0
hadsafhada
(29.10.19)
Aslında o 4 saati yazma amaçları sizi bu ikileme düşürüp aman kaçırmayım dedirtmek. Eğer ihtiyacınız varsa ve beğendiğiniz bir ürünse alın. Ama atıyorum 2 aylık bir mühlet varsa bekleyip başka markalara, modellere bakabilirsiniz. Mobilya için bir şey diyemem ama çoğu üründe araştırdıkça ve bazen de bekleyince güzel fırsatlar çıkıyor. Bazen de kaçıyor tabi.
0
the coon
(29.10.19)
İkeada sık sık ücretsiz nakliye kampanyası oluyo. Hele şimdi kasım sonu black friday falan kesin olur. Aceleye gerek yok.
0
super kahraman olsaydim baba olurdum
(29.10.19)
ücretsiz nakliye sanırım 2500TL üstü. 25-29 Ekim diyordu. BUnun için geçerli olup olmadığını sorgulayın derim.

aracınız çok büyük değilse (station wagon, transporter vs.) bence bu koltuk arabaya sığmaz.
0
burfak
(29.10.19)
Bu rahat bi kanepe değil bu arada. Denedin mi ikeaya gidip?
0
Gecikmeli Tapa
(30.10.19)
Aynen, rahat olmama konusuna katılıyorum. Ayrıca Çok hantal bi koltuk. Taşıması zor.
0
super kahraman olsaydim baba olurdum
(30.10.19)
(7)

2si arasından sizce hangi araba ?

takıl yani takmıyo belli
1- 2011 Mitsubishi Lancer 1.6 invite ( benzin+lpg) https://www.sahibinden.com/ilan/vasita-otomobil-mitsubishi-donanimli-guvenli-temiz-aile-araci-747682260/detay2- 2011 Ford focus 1.6 comfort (benzin+lpg) https://www.sahibinden.com/ilan/vasita-otomobil-ford-focus-1.6-lpg-li-100-hp-otomatik-sedan-coll
1- 2011 Mitsubishi Lancer 1.6 invite ( benzin+lpg)
www.sahibinden.com

2- 2011 Ford focus 1.6 comfort (benzin+lpg)
www.sahibinden.com

Linkteki arabaları size fikir versin diye koydum. Km ve hasar kaydına göre araçlar değişiklik gösterebilir ancak marka model olarak bu ikisi arasında kalsanız hangisini, niçin tercih ederdiniz?
3. bir araç tavsiyesi istemiyorum :)
0
takıl yani takmıyo belli
(29.10.19)
Ben focusçuyum. Diğer arabayı hiç sürmedim.
0
Alimelli
(29.10.19)
Focus

+ Parça bulunabilirliği
+ Servis ve usta bulma kolaylığı
+ İkinci elde kolay satış
+ Piyasa bilinirliği

Mitsubishi

- Piyasası az, ikinci elde bir Renault veya Ford kadar gideri yok
- Piyasa bilinirliği az olduğundan dolayı potansiyel alıcısı az
- Parçasının bulunurluğu diğer markalara göre az
0
Northern Mariner
(29.10.19)
öncelikle galeriden değil sahibinden olanı seçerdim.
zaten focus'un kaput değişmiş, sebebini detaylıca öğrenemezsem almam. galericiler bu tarz arabaları kazalı olduğu için sahibinden ucuza alıp piyasa fiyatının azıcık altına satıyor, kaput değişim sebebini sorunca da saksı düşmüş, bisiklet çizmiş gibi saçma bahaneler uyduruyorlar.

sonra sizin ne beklediğinize göre değişir, resmen elmayla armut bu araçlar.
yakıt ekonomisi ve performans daha önemliyse manuel vites olduğu için lancer'ı seçerdim.

alım satımı daha kolay olsun, kullanırken de usta/parça bulmak kolay olsun, otomatik olsun derseniz de focus.
focus'un bagajı normalde daha büyük, simit tüp olsaydı bagaj tercih sebebi olabilirdi.
0
gkhncnzdgn
(29.10.19)
lancer lar mekanik olarak çok sağlam araçlar, dış görünüş olarak ikisi de güzel araba, ama lancer ların içi malzeme ve tokluk olarak bir tık aşağıda focusa göre. 2012 focus var bende, 7.5 benzin yakıyor. LPG uyumluluklarını ve tüketimlerini bilmiyorum.
0
The_Lollok
(29.10.19)
mitsubishi kadar dayanikli marka yok. ve mukemmel bi muhendislik bilgisine sahipler. cok iyi arac yapiyorlar.
ford focus da fordlarin icinde en iyi yapilan araclarindan. hatta 2012 kasa focus titanium kasa da kullandik. lancer da kullandik, fordun ici cok daha iyi o kesin ama sorunsuzluk llarak lancer daha iyi. ikisi de kotu diyebilecegim arac degil. ikisi de uzmez.
fordun piyasasi yedekparcasi vs daha cok. size onu tavsiye edebilirim. hanim falan kullanacaksa ve ufak sehirlerde yasamiyorsaniz mitsubishi alabilirsiniz.
0
turbo sadık
(29.10.19)
Kesinlikle focus

Lancer focustan kötü olduğu için değil ama. Belki daha iyidir. Üstte yazmışlar focusun artılarını. Bunlardan dolayı focus derim.
0
Gecikmeli Tapa
(29.10.19)
@Northern Mariner yeterince yazmış aslında. Benim ekleyeceğim şey şu; piyasası çok olmayan bir aracı 6 ayda zor sattık. Piyasası olan araçlar ise en geç 15 günde satılıyor. Bizim millet garantici. Alırken kimse düşünmek istemez ama gün olur satarsınız.
0
the coon
(29.10.19)
(16)

Burun ve yanakta seboreik.. :/

gameofannen
nolacak bu işin sonu. doktor hep aynı kremleri verip salıyor. artık çözüm olmuyor. burnum kızarıyor dökülüyor ve kaşınıyor. çare bilen var mı?
nolacak bu işin sonu. doktor hep aynı kremleri verip salıyor. artık çözüm olmuyor. burnum kızarıyor dökülüyor ve kaşınıyor. çare bilen var mı?
0
gameofannen
(28.10.19)
Aynisina sahiptim. Farmasi aynisefa balsam rahatlatıyor. Banyodan sonra. Gün içinde. Ne zaman aklına gelirse kullan
0
Techsavvy
(28.10.19)
yüzümü artık yıkamıyorum. banyodan sonra berbat oluyor sabun ya da şampuan değince.
0
🌸gameofannen
(28.10.19)
www.dermoeczanem.com
bunu kullanıyorum fena değil. işe yarıyor. ama bluecap markasını da çok tavsiye ediyorlar eğer bütçeniz uygunsa.

beslenme de önemli. şekerden uzak durmak gerekiyor.
Edit: blue cap in içeriği kanada tarafından sakıncalı bulunmuş bir yazar uyardı :
healthycanadians.gc.ca
0
omonia
(28.10.19)
şeker çok az kullanıyorum yıllardır. blucap duydum ama onun da diğer merhemlerden içerik olarak bir farkı yokmuş
0
🌸gameofannen
(28.10.19)
Benim her kışki belam ne yazık ki yapılacak çok bir şey yok. Benim de alnımda, burnumun yanlarında ve üstünde, yanaklarımda öbek öbek çıkmakta kendisi.
0
Avoiding The Puddle
(28.10.19)
o zaman size kore ürünlerini tavsiye edebilirim. missha'ya uğrayıp bir tavsiye alabilirsiniz. en son iş yerinde bir arkadaşım kabaran cildi için burdan aldığı bir krem ile cildi süper oldu.

bir diğer seçenek ise homeapati. ben ankara'da bu konu hakkında ciddi emek sarfeden bir eczane biliyorum. ankarada'ysanız adını verebilirim. veya

herbişi.com'dan whatsapp hattından tavsiye alabilirsiniz. ordan aldığım ürünleri severek kullanıyorum.

herbaflora diye bir marka var odtülüler kurmuş. onların ürünlerini de bir araştırın.
0
omonia
(28.10.19)
ankarada değilim. ama gene de alabilirm ilgili adresi.

işin kötü tarafı sık sık traş olmak zorunda oldugumdan daha da azıyor her jilet darbesinde
0
🌸gameofannen
(28.10.19)
en ucuz ve kolay yolu vazelin sürmek. kesin çözüm değil ama zaten bu meretin kesin çözümü de yok. vazelini sürünce hem yatışıyor hem de kısa süre sonra (5-10 dak) kabaran yerler kolayca çıkıyor
0
yemrem
(28.10.19)
Uzun zamandır bu hastalığın muzdaribi olarak kortizonsuz geçmeyen bir dermatit mevcuttu. ufuk hastanesinde gittiğim Cildiye doktoru öncelikle kan testlerinden sonra itraspor isimli hapı verdi. Çok etki göstermedi. Daha sonra acnetrent(roaccutane) başladı. Haftada üç içtim. Yan etkilerini hiç görmedim. Düzenli kullanım sonrası tamamen geçti dermatit. Karaciğer kolesterol ile ilgili sıkıntınız yok ise bu durumu bir doktora danışın.
0
dreamsandcolours
(28.10.19)
www.instagram.com

belki dm yoluyla da yardımcı olabilir.
0
omonia
(28.10.19)
Şampuan head & shoulders clinical
Krem blue cap

Sıfır sorun

Not: 15 senedir sebarok dermatitliyim
0
otopsicocugu
(29.10.19)
Sözlükte bu konuda bi yazım var. Onu oku. Özet geçiyorum; bağırsak florasındaki bakterilerden kaynaklanıyor. Fucicort sürersen atak yaptığı dönemlerde rahatlatır. Ama kortizon içerdiği için çok sürmemek lazım diyorlar.

Hastalıktan kurtulmak için ise uzun vadeli bir savaş gerekiyor. Beslenmeye dikkat etmek, su içmek ve probiyotik kullanmak lazım. Şekerli, mayalı, paketli yiyecekler tüketmemek lazım. Asitli içecekler yerine su içmek lazım. Bu şekilde 1 ay içinde geçiyor diyorlar. Ben bu kadar dayanamıyorum tabi. Ama krem sayesinde biraz rahatım.
0
the coon
(29.10.19)
takipteyim. art de huile aromaterapi yağları bulunduran eczaneler cilt tipine ve SD'nin durumuna özel karışımlar hazırlayabiliyorlarmış, henüz denemedim paylaşırım.

ayrıca the coon +1, otopsicocugu +1, blue cap'da yüksek oranda zinc pyrithione varmış daha ne olsun.
0
engelbert humperdinck
(29.10.19)
@yemrem vazelin bir ara kullandım sadece kuruluk hissini gideriyor bir faydasını görmedim

@dreamsand rocotandan korkuyorum açıkçası. Zamanında kardeşim kullanmıştı hali perisandi

@otopsi head and shoulders clinic olanı değilde diğerlerini kullanıyorum. Kafamda bir problem yok ama yüzüme sürünce yakıyor. Bluecapte yorumlar uzun vadede kötü

@thecoon o yazıyı okudum. Denemek isterim ama büyük birozveri gerekiyor. O gücü ne zaman bulurum kendimde bilmiyorum
0
🌸gameofannen
(29.10.19)
bende 7-8 yıldır var bu illet hastalık, ilk başlarda çok iyi kontrol altına alabilmiştim head & shoulders clinical strength ve kortizonlu bir takım ürünler sayesinde ama son 1 yıldır hiç olmadığı gibi arttı. yanaklarımda göğsümde daha önceleri hiç yokken çok şiddetli bir şekilde baş gösterdi hastalık, saçımda ise hiç geçmemeye başladı. tekrar doktora gitmeyi düşünüyorum bu aralar bu başlığı da takip edeyim.
0
semaforo de medianoche
(29.10.19)
@semaforo ben de sadece sağ yanakta başladı sonra yayıldı. Şimdi göğüs bölgemde pullaniyor.
Bu yüzden sabunu bırakmak zorunda kaldım. Sabun acayip azdiriyor.
0
🌸gameofannen
(29.10.19)
(3)

Araba onerisi

baldan kaymak
40k tl butcem var.Opel AstraPeugeot 301 yada 307Renault ClioHangisini onerirsiniz?
40k tl butcem var.

Opel Astra
Peugeot 301 yada 307
Renault Clio

Hangisini onerirsiniz?
0
baldan kaymak
(20.10.19)
Aynı bütçeyle i20 aldı bir tanıdık. 2011 dizel manuel. Motor bölümü hasarsızdı. Arkadan ve yandan küçük hasarları vardı. Bu fiyatlarda temiz, sorunsuz bir araç olması markadan daha önemli. İlla model bazlı aranacaksa clio mantıklı. 2. Elde en çok alınıp satılan model sanırım.
0
the coon
(20.10.19)
clio 1.5 dci.
0
tinky winky
(20.10.19)
clio 1.5 dci +1
0
halitkin
(20.10.19)
(3)

lazer epilasyon

alvarez
Kollarıma yaptırmak istiyordum ama görevli kollarımın güneşten yandığı için esmer olduğunu ve hamamda kese yapmamı söyledi. Vücudumun normal renginden daha esmer, saatimin altı falan beyaz yani.Renk keseyle gerçekten açılır mı ve ben bunu evde yapamaz mıyım illa hamama mı gitmem lazım?
Kollarıma yaptırmak istiyordum ama görevli kollarımın güneşten yandığı için esmer olduğunu ve hamamda kese yapmamı söyledi. Vücudumun normal renginden daha esmer, saatimin altı falan beyaz yani.

Renk keseyle gerçekten açılır mı ve ben bunu evde yapamaz mıyım illa hamama mı gitmem lazım?
0
alvarez
(15.10.19)
evde kese ve hamamda kese arasında dünyalar kadar fark var. benim de güneş yanığım ve batıklarım var. önümüzdeki ay rengim açılır diye düşünüyorum. lazere gitmeden de hamama gideceğim. batıklar için özellikle birden fazla hamama gitmeden kurtulamıyorum ben.
0
anarsika
(15.10.19)
2 ay bekleyip kendi kendine açıldıktan sonra da gidebilirsin.
0
lcha
(15.10.19)
Kol için 2 seans yeterli oldu bende. Bence de 1-2 ay bekleyin.
0
the coon
(15.10.19)
(5)

Lüks aracıyla kaza yaptı

olaylar olaylar
Neden böyle denir ki? Lüks demese ne olur
Neden böyle denir ki? Lüks demese ne olur
0
olaylar olaylar
(14.10.19)
başörtülü kadın dehşet saçtı. gibi. toplum tarafından ilgi çekecek detayları başlığa ekliyolar.
0
tinky winky
(14.10.19)
“Acaba arabası ne markaydı” diye merak uyandırmak, “hit” almak için..
0
otopsicocugu
(14.10.19)
Sirf arabayi merak ettigi icin habere baksinlar diye. Fazladan 1000 kisi girse Allah bereket versin.

Hit +1
0
c1b2k3
(14.10.19)
Normal bir aracın farı kırılacak kadar kaza yapması: sanayide 300-400 liralık bir yarım günlük iş.
Lüks aracın farının kırılacak kazası: EN AZ 10-15 bin liralık malzeme, işçilik hariç.
0
roket adam
(14.10.19)
İlgi çekmek için elbette. Geçmişte tüm hikayeler efsaneler vb zenginler, asiller üzerineydi. 1800'lerde rus romanlarında günlük hayattan insanaları konu etmeye başladılar. Zengin merak edilir, konuşulur.
0
the coon
(15.10.19)
(3)

Fikir lazım

evet
Merhaba. Yeni aldığım laptopa bugüne kadar crack eli değdirmedim. Oyunlar falan hepsi orijinal. Windows 10 tl’ye Alınan keyli falan. Sorum şu: giren giriyor zaten bas crack’i mi dersiniz yoksa aman ha banka şifrelerin falan çalınır uzak dur mu dersiniz?İyi pazarlar.
Merhaba.

Yeni aldığım laptopa bugüne kadar crack eli değdirmedim. Oyunlar falan hepsi orijinal. Windows 10 tl’ye Alınan keyli falan.


Sorum şu: giren giriyor zaten bas crack’i mi dersiniz yoksa aman ha banka şifrelerin falan çalınır uzak dur mu dersiniz?


İyi pazarlar.
0
evet
(13.10.19)
Bankada milyon dolarlar yoksa bir şey olmaz. Telefondan bankanın uygulamasıyla giriyorum ben.
0
the coon
(13.10.19)
ee yazilim alacak paran yoksa fakirsindir calinacak pek de bir sey yoktur, aksi halde parasini verip al
0
quintus
(13.10.19)
Yani hangi uygulama için crack kullanacaksınız bilmiyorum ama çoğunun ücretsiz muadili var, olmadı indirime giriyor, olmadı uygulama yerine online olarak hizmet veren siteler bulunuyor falan filan. Crack özünde etik olmadığı gibi güvenli olduğunun garantisi de yok.
0
salihdt
(13.10.19)
(12)

bir erkeğe kendini aşık ettirmenin yolları

bogurtlenliporsuk
ailemin ve etrafımın (iş, arkadaş vs.) artık evlen baskısından kurtulmak ve biriyle gerçekten bir ilişki kurmak için artık aklıma bu soru geldi. arkadaşlarım çocuklarını kucaklarına almayı başladı ama ben tekim bu hayatta. hiç bunu isteyeceğim de aklımın ucundan geçmezdi ama insan da yuva kurmak ist
ailemin ve etrafımın (iş, arkadaş vs.) artık evlen baskısından kurtulmak ve biriyle gerçekten bir ilişki kurmak için artık aklıma bu soru geldi. arkadaşlarım çocuklarını kucaklarına almayı başladı ama ben tekim bu hayatta. hiç bunu isteyeceğim de aklımın ucundan geçmezdi ama insan da yuva kurmak istiyor belli bir zaman sonra. yeri yurdu belli olsun istiyor. övünme gibi bir niyetim de asla yok ama güzelim, kariyerimde başarılı bir yerdeyim. bir de ikinci üniversiteyi de okuyorum. ev işlerinde de iyiyim. boyum falan da uzun ama şansım, talihim hiç açık değil. çıktığım da aldattı falan. bu konuda ne isteyenim var ne de şansım. ama artık ben de yuva kurmak istiyorum.
hoşlandığım biri var. kendisine de bunu söyledim ama bana o gözle bakmadığını söyledi. ama kendisi de evlenme niyetli biri. çocuklara falan düşkün. benim olay da kara sevdaya dönüştü. düşünmeden olmuyor. yatıyorum, kalkıyorum, yiyorum, içiyorum aklımda her an o. acaba ne yapıyor, hastaysa ne halde. onunla ilgileniyorum. şu an etrafımdaki aklı başındaki tek adam o. onun da beni sevip istemesini istiyorum ama ne yapacağım bilmiyorum. biliyorum, bu çok saçma bir soru ama hayatımdaki bu saçma yalnızlıktan kurtulup yuva kurmak için buna mecburum...
0
bogurtlenliporsuk
(12.10.19)
peki diyip basıp gidiceksin. bir ihtimal gelebilir sonra sana. gelirse hemen atlama. bunun dışında şansını burada ve ekşide deneyebilirsin. güzel insan çok. neredeyse bütün erkekler kızların efendi yerine piç tercihini konuşuyor. güzel bir insan bulmama şansın yok sadece biraz kendine güven. ayrıca evlilik amacı gütmemeni tavsiye ederim. birçok insanla sadece "öylesine" tanış. insanları tanımaya çalış. sonra kendine göre uygun birini bulucaksındır.
0
tabii lan manyak mısın
(12.10.19)
Birini sözde kendine aşık ettirmek için kendi tahminlerin doğrultusunda aslında hiç de sen olmayan bir profile büründükten sonra ne anlamı kalacak bunu düşündün mü? Senin için ne kadar sürdürülebilir olacak ve karşındakinin hislerini nasıl gerçekçi bulacaksın? Hiçbir şeye mecbur değilsin.
0
noisette
(12.10.19)
Çok yanlış düşünüyorsun bence.şayet bu düşünceni değiştirirsen, daha kolay olabilir istediğin şey..bekarken ve ilişkin yokken de yerin yurdun bellidir.son cümlen özellikle “bu saçma yalnızlıktan kurtulup yuva kurmak için buna mecburum” evliliğe bakış açını özetliyor.yalnızlıktan kurtulmak için evlenilmez, ayrıca hiç birşeye mecbur değilsin.üzgünüm ama bu düşüncelerle evlenirsen, yine mutlu olamazsın.
0
astrid
(12.10.19)
Çok kötü toksik bir hayatın olacak-oluyor gibi görünüyor. Adama ilgin de kara sevda falan değil bence bildiğin evlenmek için seçtiğin adamı takıntı yapmışsın. Adamın seninle evlenmek istememesi kendisi adına şans olmuş. Yoksa depresyon dolu korkunç bir hayat kendisini bekliyor olacaktı. @astrid'e katılıyorum, arkadaşlarım evlendi bi ben kaldım bu yüzden acil evlenmem gerekiyor diye evlenilmez. Bu kariyer gibi bir şey değil ki akranlarım x yaptı ben yapmadım diye geri kalayım. İnsan ilişkilerine senin gibi proje, statü, başarı olarak bakanlar toksik insanlardır. Bırak evlenmeyi, selam versen ömründen ömür alır bu insanlar. Dünyaya bir iyilik yap ve kimseyle görüşme.
0
glide
(12.10.19)
olum kızın üzerine bu kadar gitmeyin lan :D insanın sevilmeyi istemesi çok kötü bir durum değil ben doğal karşılıyorum. evet haklı olabilirsiniz ama doğrularınız bu kadar şiddet doğurmamalı.
0
tabii lan manyak mısın
(12.10.19)
Bence de soruş şeklin ve sorduğun soru bir sıkıntı olduğunu gösteriyor. Kızlarda 28'de başlıyor bu evlilik takıntısı. Bence evlilik arkadaşlarla yarışmaktan veya yalnız kalma korkusundan daha öte bir şey olmalı. Ama bir musibet bin nasihattan iyidir. Adam sana ilgi göstermiyorsa başka birini bulursun. Dünyada başka adam mı kalmadı?
0
the coon
(12.10.19)
"..kendisine de bunu söyledim ama bana o gözle bakmadığını söyledi. ama kendisi de evlenme niyetli biri.."

demek ki evlenmeyi istiyor, ama sizinle istemiyor.
adamı dönüştürmekle uğraşacağınıza sizi sizin gibi isteyen birini bulun.
0
tabudeviren
(12.10.19)
İnsan kıtlığından bu adamı bişi sanmışsınız biraz yeni çevrelere girin
0
photo85
(12.10.19)
İnsanları değiştiremezsiniz, hele ki "evlenince değişir" görüşü bin yıldır yanlışlığı tescil edilmiş bir görüş.

Bu yüzden evleneyim de ne olursa olsun kafasından çıkın, insanlara biraz daha şans verin, sizinle evlenmek isteyen, sizi gerçekten seven biri illa ki denk gelecektir.

Ha bu denk gelen erkeği siz görecek misiniz? Ya da görseniz bile şans verecek misiniz mechul?

Özetle bu adamla olmaz, eşden dosttan ve aile efradından birilerinin aracılığıyla da birileriyle tanışabilirsiniz.
0
John Bloor
(12.10.19)
Bu adamla olmaz + 1
0
prizmatik
(12.10.19)
tüm yorumlar için teşekkür ederim
0
🌸bogurtlenliporsuk
(12.10.19)
bize denk gelmez ki böyle biri.. Bence de adamın aklında başka biri var, sizin aklınızda o olduğu gibi. Onu aşık etmeye çalışmaktansa fazla vakit kaybetmeden başka hedeflere yönelin. Hayat kısa, olsun diye beklenmeyecek kadar kısa.
0
bidakikanizialicam
(12.10.19)
(4)

Ev Kiralama ile Alakalı Birkaç Sorum Var

t3hn0
Arkadaşlar merhaba,Bir ev kiralama sürecindeyim;-Ankastre seti yeni takılacak ama önce bana elektrik ve doğalgazı üzerine al denildi. Ondan sonra takılacakmış. Nedeni, kontrol edeceğiz dediler. Bir sıkıntı olmaz değil mi?-Kirada indirim yaptırmak için bir yıllık peşin veriyorum. Site yönetimi ev sah
Arkadaşlar merhaba,
Bir ev kiralama sürecindeyim;
-Ankastre seti yeni takılacak ama önce bana elektrik ve doğalgazı üzerine al denildi. Ondan sonra takılacakmış. Nedeni, kontrol edeceğiz dediler. Bir sıkıntı olmaz değil mi?

-Kirada indirim yaptırmak için bir yıllık peşin veriyorum. Site yönetimi ev sahibinin bize borcu var. Ödemeyi burada nakit yaparsanız, biz de müdahale eder borcumuzu alırız dedi. Kabul etmedim, banka aracılığı ile yapacağım dedim. Doğru olmuş değil mi?

-Ev sahibine kontrat günü tapuyu getirmesi gerektiğini söylemesi için aracıya bilgi verdim, hem iskan hem de ev sahibinin o olduğunu teyit etmek için, doğru bir davranış olmuş mu?

Peşin ödeme yaptığım için, kontrata yazmam/yazdırmam gereken bir şeyler var mı?

Cevaplayan arkadaşlara, zahmetleri için şimdiden teşekkür ederim.
0
t3hn0
(11.10.19)
Sonraki yıllarda da peşin ödeme gibi bir düşüncen yoksa bunu kontratta belirtmende fayda var.
EFT veya havalenin açıklama hanesine, yıllık kira bedeli diye belirt.
Onun dışında herşeyin iyisini düşünmüşsün zaten.
0
Mirket
(11.10.19)
Banka aracılığıyla yapmak daha mantıklı elbette. Ama bu borç olayı benim içime sinmezdi. Adamda bir sorun var demekki. Aylık ödeyin derim. Ya evde bir sorun olursa. Kiradan düşeyim deseniz 1 yıl var bir dahaki kiraya.
0
the coon
(11.10.19)
site yönetimi aidat vs borçlardan ötürü suyu kesebiliyor. ev sahibinin borcu yüzünden kiracıya bunu yapabilirler mi emin değilim ama yine de bir öğrenin.
0
givemesomesubstance
(11.10.19)
1. kira kontratı yapmadan elektrik doğalgazı nasıl üzerine alacaksın? kira kontratı yaptıktan sonra ankastre takacağının garantisi var mı? bence kira sözleşmesine ekle.

2. doğru yapmışsın. site yönetimi ile ev sahibinin işine karışmak doğru değil.

3. iskana gerek yok. tapudan teyit edebilirsin.

benim bir tavsiyem: ev belki sıfır ama içini iyice gez. eğer bir kusur varsa sözleşmeye eklet, çıkarken başın ağırmasın.

@givemesomesubstance: site yönetimi hangi suyu kesecek? devletin saat taktığı ve fatura kestiği suyu mu? öyle bir şey yapamazlar.
0
teritori
(11.10.19)
(8)

kira ve depozito sorusu?

mg3929
eve iki tane erasmus öğrencisi almıştım. bunlar gelmeden önce fotoğrafları gönderdim, kirada depozitoda falan anlaştık. sonra türk bir arkadaşları geldi eve baktı, fotoğraflarını çekti gönderdi falan. yani evi olduğu gibi biliyorlardı gelmeden.Geldiklerinde gittim havaalanından aldım, şehri gösterdi
eve iki tane erasmus öğrencisi almıştım. bunlar gelmeden önce fotoğrafları gönderdim, kirada depozitoda falan anlaştık. sonra türk bir arkadaşları geldi eve baktı, fotoğraflarını çekti gönderdi falan. yani evi olduğu gibi biliyorlardı gelmeden.

Geldiklerinde gittim havaalanından aldım, şehri gösterdim gezdirdim falan. yardımcı oldum baya bütün ihtiyaçları için.

1 haftadan fazladır evdeler. dün biriyle tanışımışlar, daha uygun fiyata oda varmış falan. taşınmak istiyoruz diyorlar. benim bu saatten sonra yeni birini bulmam imkansız gibi bi şey, zamanım da yok zaten bunun için.

Kızlar iyi insanlar. biri bi tık köylü kurnazı ama diğeri iyi biri. ben bunlar eve gelmeden önce internet bağlattım, harcama yaptım falan.

şimdi bu arkadaşlara geri ödeme yapmalı mıyım? bana yapmamalıymışım gibi geliyor. yaparsam da ufak bir kısmını (%20) gibi vermem gerekiyormuşum gibi geliyor çünkü enayi olmamak bunu gerektirir. siz ne düşünüyorsunuz?
0
mg3929
(10.10.19)
kirayı geri vermem. depozitodan da masrafların bi kısmını alırdım dediğiniz gibi.
0
kablelvuku
(10.10.19)
ben olsam ne kirayı ne depozitoyu vermezdim. madem ki seni ekmişler, ugrasmıssın o kadar ve kiracı bulman zor bu saatten sonra o zaman verme.
0
s0phiesw0rld
(10.10.19)
Paramı vermiyor derse ne yapacak?
0
banacevaplazım
(10.10.19)
Kiradan kes. Depozito sana kalmış bunları banka uzerindnenver
0
all girls dream
(10.10.19)
Paramı vermiyor diyemezler. İş mahkemeye giderse kaybederler ve depozitodan fazlasını alırsınız. Depozitoyu tutmak hem yasal hem vicdani hakkınız.
0
mikro patlama
(10.10.19)
1 aylik kirayi al, ama depozitoyu geri vermelisin. hakkin degil.
0
ebabil curnatasi
(10.10.19)
simdi empati yapmaya calisiyorum bir kiraci olarak, her zaman daha uygun ihtimaller vardir, fakat kira kontratim 1 senelik, ben bu kontrattan caymak istesem belli yaptirimlari olacak, ornegin sebebim hakli bulunursa eve yeni birini bulmam gerekecek, bulmazsam bazi maddi yaptirimlari olabilir.
siz kontrat yaptiniz mi, sure belirttiniz mi, kontrat veya anlasma bisey yoksa legal olarak yukumlulukleri yok orada kalmaya.
kirayi vermeyebilirsiniz, depozito sizde kalamaz gibime geliyor eger eve zarar vermedilerse.
0
interview with the vampire
(10.10.19)
Depozitoyu ne hakla geri vermiyorsun anlamadım. Aylık kirayı vermemeni anlarım. Sonuçta anlaşma aylık. Ama depozitoyu vereceksin kardeşim. Keriz olmayım derken insanları dolandırıyorsun. Şu hacı amcalar bile bu kadarını yapmaz. Madem bu kadar masraf yaptın, kirayı yıllık almayı akıl etseydin. Hayır kardeşim sen o ev tutulsun diye masraf yaptın.
0
the coon
(11.10.19)
(3)

Yapılacak çok iş olup yetişememek

CursedChico
Açık sekmeler okunmayı bekleyen, okunmamış mailler, masada bekleyen kitap, not vs. Whatsappta okunmamış mesajlar keza. TODO listeleri.Size de oluyor mu?
Açık sekmeler okunmayı bekleyen, okunmamış mailler, masada bekleyen kitap, not vs. Whatsappta okunmamış mesajlar keza. TODO listeleri.

Size de oluyor mu?
0
CursedChico
(08.10.19)
oluyor, olmaması imkansız. artık iş yerinde o kadar çok bişeylere yetişmek zorundayım ki özel hayatımda saldım. kitap mı, canım isteyince. izlenecek film mi, beklesin. dizi bölümü mü, unutsam da bişey olmaz bi daha başlarım.

işte aynı tempo, özel hayatta aynı tempo; kapana kısılmış hissediyorsun. işlerim yoğunlaştığından beri tembel bir hayat sürer oldum. çünkü o tempodan uzaklaşmak istiyorum, hiçbir şey yapmıyor olmak istiyorum.

bu derece olmasa bile günümüzde o kadar çok okunacak kitap, izlenecek film, yapılacak etkinlik var ki insan kendini hepsini yapmak zorunda hissediyor. bu noktada biraz "salıverebilmek" önemli. belki benimki kadar değil ama keyfi yapılan bir şeyi "task" haline getirmek insanın o şeyden zevk alamamasına sebep oluyor.
0
Bruce
(08.10.19)
The Eisenhower Matrix işinizi görecektir.
0
vicsail
(08.10.19)
Sözde çok yoğun olan veya olduğunu ďüşünen(göstermeye çalışan) insanlara baktığımda şunu görüyorum; bunu istiyorlar. Bilinçli veya bilinçsizce yapıyorlar. Kimisi daha saygın görünmeye çalışıyor. Kimisi ise mallığından. Oturup kendiyle baş başa kalmaktan çekiniyor, kafayı işle megul ediyor. İşlerini organize etse, yazsa, planlasa her şey düzgün ilerleyecek. Karakter özelliği işte. Bizim millet sever böyle yoğun gözükmeyi. Sanki cern'de deney yapıyor veya kansere çare buluyor.

Gavurun bu konuda müthiş bir sözü var; "acil diye bir şey yoktur, öncelikleri sıralayamamak vardır".
0
the coon
(08.10.19)
(4)

trump

dedim dedim de kime dedim
gece gece canımı sıktı adam ya,3 ekim'de bana darbe yapıyorlar diye bağırdı,bugün daha önce de yaptım türkiye ekonomisini yok ederim diye tehdit ediyor.durmadan çin'e sallıyor.bu nasıl dengesizliktir? tüm dünya'da bir dengesizlik yaratıyor adam ipler öyle bir elindeki millet sadece savunma yapabiliy
gece gece canımı sıktı adam ya,

3 ekim'de bana darbe yapıyorlar diye bağırdı,

bugün daha önce de yaptım türkiye ekonomisini yok ederim diye tehdit ediyor.

durmadan çin'e sallıyor.

bu nasıl dengesizliktir? tüm dünya'da bir dengesizlik yaratıyor adam ipler öyle bir elindeki millet sadece savunma yapabiliyor.

adam ilk çağ diktatörü çıktı resmen.

ya olum bi rahat verin bize de işimize gücümüze bakalım gelişelim ya.kafam dolu valla.

yarın italya'daki norveç'teki yatırımcı aradığında noldu dddkd türkiye'nin durumu derse ne diyeceğim ben?
0
dedim dedim de kime dedim
(08.10.19)
isiracak kopek havlamaz diyeceksin. kuru siki laflar, bizimkinin ingilizcesi yok one minute'de kaliyor. bunun ingilizcesi bir tik daha iyi iste, "in my great and unmatched wisdom" nedir ya hahah, yarim saat guldum. bu white trash'larinda paralisi da harbiden cekilmez oluyor.
0
cooperr
(08.10.19)
Su da bir bakis acisi: boyle niyetler onceden de vardi, boyle hesaplar, tehditler hep vardi. Ama soz konusu tehditler daha once diplomatik yolla iletiliyordu, ima ediliyordu, sadece disisleri biliyordu bunlari. Trump'in farki bunlari twitter'dan dokmesi. Boylece tum dunya biliyor.
Ben Trump'in tarzini seviyorum aslinda. Katiyen ilkcag diktatoru degil. Cin'e yaptiklari da bence (ABD acisindan) dogru.
0
ebabil curnatasi
(08.10.19)
Geçen seneki gibi danışıklı dövüş. Korkacak bir şey yok.
0
the coon
(08.10.19)
branson'dan sonra hala götü toparlayamadık,

farkındasınız değil mi?
0
🌸dedim dedim de kime dedim
(08.10.19)
(7)

Ders calisma teknikleriniz

carmenta
Su an ders calismaya calisiyorum onümde okumam gereken 50 sayfaya yakin ingilizce yazi var, ders hukuk, ingilizcem B1/B2 arasi ve sanirim birazdan pes edicem. Turkce bile okusam anlamayacagim bir suru kelime cikar, daha okulun ilk haftasi fakat cok gözüm korkuyor, 7-8 dersin hepsi böyle, sizin calis
Su an ders calismaya calisiyorum onümde okumam gereken 50 sayfaya yakin ingilizce yazi var, ders hukuk, ingilizcem B1/B2 arasi ve sanirim birazdan pes edicem. Turkce bile okusam anlamayacagim bir suru kelime cikar, daha okulun ilk haftasi fakat cok gözüm korkuyor, 7-8 dersin hepsi böyle, sizin calisma yöntemleriniz nedir özellikle ingilizce kaynak okumaniz gerekiyor ve ingilizceniz yetersiz kaliyorsa?
0
carmenta
(07.10.19)
Pes etme bence. Hukuk biraz dikkat ister ders calisirken. Zorlanman da normal ama ilk haftadan da gozun korkmasın. Ayrica merak etme iyi derece ingilizce bilenler de hukuk ingilizcesinde en basta zorlanir. Kaçıncı sinifsin? Eğer birinci sinifsan ayni konulari turkce kaynaklardan da calismani okumani tavsiye ederim. Hukuk sozlugu de ingilizce sozluk de elinin altinda hazir bulunsun. Iyi calismalar.
0
hindistan cevizi
(08.10.19)
@hindistan cevizi tesekkur ederim moral oldunuz, evet ilk sinifim hukuk okumuyorum introduction to law dersi aliyorum ama profesorumuz baya zorluyor daha ilk haftadan 2 tane konferansa katilmamizi istedi sirf onun dersi varmis gibi daha asil alanim olan diger konulara calismaya baslayamadim:)
0
🌸carmenta
(08.10.19)
E daha iyiymis. Hukuk mezunuyum yuksek lisans yapiyorum. Daha once Londrada yasiyodum iyi bi ingilizcem var. Ama zorlaniyorum ben de hala hukuk ingilizcesinde. O yuzden hicc bozma moralini. Turkce kaynaktan da tarama yap konunun esasini anla sıkça tekrar eden terimleri de ozellikle not et. Moralini bozma
0
hindistan cevizi
(08.10.19)
En iyi yöntemin farklı ortamlarda ve zamanlarda çalışmak olduğunu kanıtlayan bir araştırma var. Yani sürekli aynı odada masanın başında çalışmak yerine, farklı ortamlarda da çalışın.

İngilizce konusunda ise ilişkilendirmenin işe yaradığını duymuştum. Siz zaten metin içinde gördüğünüz kelimelere baktığınız için iş kolaylaşıyor. Pes edecek bir durum yok. Çünkü surekli ileriye gidilen bir konu ingilizce.
0
the coon
(08.10.19)
zaten ingilizce böyle öğreniliyor. hindistan cevizi'nin dediği gibi pes etmeyin. birkaç haftaya her şey rayına oturur.
0
orijinal nick bulamadim
(08.10.19)
Birkac sene once seninle ayni durumu yasadim. İlk okumalarinda bilmedigin kelimelerin listesini cikarmak faydali olabiliyor. Bu kelimelere ayrica calisman lazim. Zaten ayni dersin okumalarinda benzer konulardaki kelimeler olacagindan zamanla asinalik olusacak. Bunu da butun dersler icin tekrarlayinca okumanin kendiliginden gelistigine sahit olacaksin. Tek ihtiyacin biraz zaman.
0
nerdeyim ben
(08.10.19)
Cok tesekkurler herkese:) Dün bi kismini bitirdim sizin yorumlarinizdan sonra, ilk konulari turkce kaynaklardan arastirip, konu hakkinda bir fikrim olduktan sonra okudum baya etkisi oldu. Herseyi anlamasamda en azindan konu hakkinda fikrim var :)
0
🌸carmenta
(09.10.19)
(2)

soğuk çalışma ortamı - ayakkabı

konstantin dimitric levin
Merhabalar.Soğuk çalışma ortamında kullanılmak üzere ayakkabı-bot tavsiyesine ihtiyacım var.Günde 1-2 saat ayakta durma, mesai içinde 2-3 km yürüme durumu var ve zemin kaygan olabilecek bir zemin diyeyim.Kaymayan, sıcak tutan, rahat ve dayanıklı bir ayakkabı arıyorum.Yardımlarınızı bekiyorum.
Merhabalar.
Soğuk çalışma ortamında kullanılmak üzere ayakkabı-bot tavsiyesine ihtiyacım var.
Günde 1-2 saat ayakta durma, mesai içinde 2-3 km yürüme durumu var ve zemin kaygan olabilecek bir zemin diyeyim.
Kaymayan, sıcak tutan, rahat ve dayanıklı bir ayakkabı arıyorum.

Yardımlarınızı bekiyorum.
0
konstantin dimitric levin
(07.10.19)
Cat'in ayakkabıları oluyor. Bottan küçük olsa da baya sıcak tutuyor. Beklentinizi karşılar diye düşünüyorum.
0
the coon
(07.10.19)
kronik ayak usumesine sahip biri olarak her turlu botu denememe ragmen isin botta degil corapta bittigini cozdum. oncelikle corabiniz iyi havalanacak ve hemen terleyen turden olmayacak. islanan ayak hemen usur. ikincisi piyasada var mi bilmiyorum ben yurtdisindan almistim. askeri yun coraplar oluyor onlar baya is goruyor. bot bile giymeseniz sicak tutar. son olarak bot tavsiyem under armour. biraz pahali ancak hayatimda aldigim en rahat bot.
0
tar minastir
(07.10.19)
(15)

Doların ucuz olduğu yıllarda alım gücümüz de yüksek miydi?

ya ben lan neyse
doların 1.2 tl olduğu yıllarda alım gücümüz de yüksek miydi? (2007 gibi)yoksa o yıllarda dolar tüm dünyada düşük olduğu için tüm dünyada ürünlerin fiyatı da yüksek miydi?edit: http://www.gazetevatan.com/dolar--1-20-nin-altina-indi-140403-ekonomi/
doların 1.2 tl olduğu yıllarda alım gücümüz de yüksek miydi? (2007 gibi)

yoksa o yıllarda dolar tüm dünyada düşük olduğu için tüm dünyada ürünlerin fiyatı da yüksek miydi?

edit: www.gazetevatan.com
0
ya ben lan neyse
(06.10.19)
Kendim ve aileminki kat kat ve de kat yuksekti.
0
dilemma of subscribtionability
(06.10.19)
Tr icin alim gucu simdikinden iyiydi evet.
Ama alim gucunun doviz kuru ile "doğrudan" iliskisi yok.
0
stavro
(06.10.19)
Lisede puma adidas nike millette ayakkabı vardı yillar 2004 2008 şimdi sen hesabını yap. Yalnız dünyada parasal genişleme varmış o dönem çünkü gelişmekte olan ülkelere para yağıyordu.
0
Topalordek
(06.10.19)
Parasal genişleme 2008 krizijden sonra basladi.
0
stavro
(06.10.19)
dünya bazında yakındı yani o zaman asgari ücret 350 dolar civarıydı hala o civarda ancak türkiyede vergi oranları arttı türkiyedeki alım gücü düştü denebilir.
0
basond
(06.10.19)
Besond+1

Asgari ücret venzer dolar miktarındaydı fakat vergiler bu kadar mütecaviz değildi.
0
filipis
(06.10.19)
Hatırlıyorum, 2010'da hem okuyor hem de biri part-time gibi diğeri de online olarak yaptığım işim vardı. Öğrenci halimle ailemden hiçbir maddi yardım almadan geçiniyordum. Ayrıca gene para biriktirerek 2 hafta kadar İtalya'a tatile gitmiştim, tümünü de kendim karşılamıştım. O zamanki tahmini harcamamı şimdi hesaplamadım, kesinlikle o zamanki kadar rahat ve zahmetsizce yapmam mümkün olmazdı.
0
burka
(06.10.19)
Biz bunlari yazarken kopru ve otoyollara %20 zam geldi bugun mesela.
Boyle bir enflasyon da yoktu ornegin.
0
stavro
(06.10.19)
lisedeyken adidas reebok falan giyiyordum, -duk. şimdi papuçkombinim 3 tanesi 109 lira aq.
0
Tears of Devil
(06.10.19)
Cahillik diz boyu. Kimse sizin alım gücünüzden bahsetmiyor, türk lirasının alım gücünden bahsediyor. Bir insan 10 sene önce zenginken iflas etmiş olabilir bu durumun türk lirası ile ilgisi yok.

Reel alım gücü akp’den sonra arttı bunlar istatistiktir. Ancak 2014 sonrası kişi başına düşen milli gelir azaldı ve potansiyelimizin altına düştük. Son zamanlarda iyice kötüye gidiyor. 2007 yılındaki harcamalarınızı ve şimdikileri düşünün.
0
Pertev nail
(06.10.19)
O yıllarda öğrenciydim. Tek harçlığım aldığım burstu. İngilizce romanlar Türkçe çevirilerine göre daha ucuz olduğu için İngilizce romanlar alıyordum. Sevdiğim grupların CD'lerini amazon'dan getirtiyordum. İki kere cep telefonu değiştirdim o dönemde, sıkılınca parasını verip yeni bir Nokia alabiliyordum.

Şimdi maaşlı çalışmama rağmen bu bahsettiğim şeyleri öyle rahat rahat, düşünmeden alamıyorum. Hele telefonum bozulur diye korkuyorum.
0
wish i could find a way to disappear
(06.10.19)
Öğrenci olarak part time çalışıp aylık 500 lira alıyordum (2008'in parasıyla 400 küsür dolar yapıyor). O paraları biriktirip iPhone alabilmiştim.
0
roket adam
(07.10.19)
2017 Ağustosta 10 bin dolar bozdurup aldığın arabayı 2018 Ağustosta 5.5 bin dolara aliyordun. Dolar 1.2 iken oturduğum evin kirasi 300 kusur dolara denk geliyordu, şimdi aynı yer 150 dolar bile etmiyor.
0
hocao
(07.10.19)
2007 ekonomi açısından altın yıldı. Yanlış hatırlamıyorsam 2000-2007 arasında türkiye'deki otomobil sayısı 2 katına çıktı. Bu büyük bir gösterge.

Bir açıdan da kırılma noktası. Eldeki sıcak ve değerli parayla, katma değerli ürün üretebilecek tesisler için yatırım yapmak yerine, arabaya ve inşaata yatırdık parayı.
0
the coon
(07.10.19)
şöyle bir örnek vereyim. 2007'yi filan geçiyorum bak.
2010'da evlediğimde eşimle beraber hiçbir şeyden geri kalmazdık, her istediğimizi rahat rahat yapardık.
şimdi o yıllara oranlar elimize kat kat daha fazla para geçiyor ancak yine de kemer sıkma politikası uyguluyoruz. bunda çocuğun da payı var. ama hanımın maaşını hadi komple çocuğa harcadık desem benim kendi maaşım bile o döneme göre kat kat daha fazla. yine de olmuyor.
0
teritori
(07.10.19)
(1)

Hobi üzerinde uzmanlaşmak

dr doofenshmirtz
Arkadaşlar Emin Yoğurtçuoğlu (birddetective ), Süleyman Ekşioğlu(kelebekdoktoru) gibi doğa bloggerlarını takip ettikçe çok imreniyorum. Bir kuşa, kelebeğe, bitkiye bakınca tanımak ve seçeresini dökmek için nasıl bir çalışma gerekiyor? Bu insanlar akademik eğitim alıyorlar mı? Sadece okumakla veya s
Arkadaşlar Emin Yoğurtçuoğlu (birddetective ), Süleyman Ekşioğlu(kelebekdoktoru) gibi doğa bloggerlarını takip ettikçe çok imreniyorum. Bir kuşa, kelebeğe, bitkiye bakınca tanımak ve seçeresini dökmek için nasıl bir çalışma gerekiyor? Bu insanlar akademik eğitim alıyorlar mı? Sadece okumakla veya sadece gezmekle oluyor mu bu iş? Kaç yıl kaç saat üzerinde çalışmak gerekiyor? Nasıl bir yol izlemiş böyle insanlar, aranızda da var mı böyle uzmanlar? Ben tezgahtaki balıkları bile birbirinden ayırt edemeyen bir insanım mesela, o kadar uzağım bu konuya.
0
dr doofenshmirtz
(04.10.19)
Bir konuda uzman olmak için 5000 saat veya 5 yıl gibi bir ortalama süre verilir. Mesela otomobilde acemiliği atlatmak için 100 saat kullanmak gerektiğini söylerler. Ama herhangi bir konuda planlı ve istekli bir şekilde çalışılırsa bu süre kısalır. En kolayı bir ustayla başlamak sanırım. Tek başına ilerlemek daha zor oluyor.
0
the coon
(04.10.19)
(19)

İngiltere'de geçirilen zor zamanlar,Türkiye'ye dönmeyi istemek ama dönememe

odiilde
Arkadaşlar selam,Biraz uzun olacak fakat en ufak fikrinize bile ihtiyacım var.Yabancı bir firmanın Türkiye departmanında çalışmak üzere İngiltere'ye göre görece bayağı düşük bir maaş ile (2300 pound) 2 ay önce Londra'ya geldim. Bana beş seneye yakın bir süre sponsor oldu bu firma. Gelmeden önce Türk
Arkadaşlar selam,

Biraz uzun olacak fakat en ufak fikrinize bile ihtiyacım var.

Yabancı bir firmanın Türkiye departmanında çalışmak üzere İngiltere'ye göre görece bayağı düşük bir maaş ile (2300 pound) 2 ay önce Londra'ya geldim. Bana beş seneye yakın bir süre sponsor oldu bu firma. Gelmeden önce Türkiye'den bıkmış, aşırı motive bir halde buraya gelmeyi düşleyen, evli ve çocuksuz bir birey. Depresyon ve panik atağım var ilaç kullanıyorum. İş teklifi ve süreç arasında babamı kaybettim. Bütün bunlara rağmen çok motiveydim. -Dim çünkü işler hiç iyi gitmiyor.

Eşimle geldik fakat eşim Türkiye'deki işi sebebiyle dönmek zorunda kaldı benim yerleşimime yardımcı olduktan sonra. 2-3 ay sonra 2 haftalığına gelme ihtimali var. Onun gelmesinden sonra da 9 günlüğüne benim Türkiye'ye gitme ihtimalim var. Hatta bir terslik olmazsa gideceğim, biletler alındı.

Gel gelelim öncesinde o kadar motive ve Türkiye'den bıkmış olmama rağmen, buradan nefret ettim. Ev bulamadık, şansa iyi bir çiftin olduğu ve iki odasının kiralandığı bir yerde oda tuttuk işe yürüme mesafesi olduğundan dolayı. Tek banyo-tuvalet var, yani zaman zaman boş yakalanamayabiliyor ama alıştım sayılır. Çok temiz tutuyorlar allahtan. İstanbul'dayken hem evim hem atölyem vardı, altımda motorum vardı. Şimdi ise İngiltere şartlarında ortalama büyüklükte bir odada kalıyorum. Ki bu odayı bulmak çok zor oldu, daha önce başka bir yer ayarlamıştık. Türkiye'den bir tanıdığımız gaza gelerek yahu ne ev bakması, hatta spor mu yapıyorsun, eve spor aletleri alırız hepberaber yaşarız mantığındayken, bizi Türkiye'ye döndüğü bir zaman "ya benim Türkiye'de moralim çok bozuldu. Siz başka yer bulun kendinize" diyerek sepetledi. Kısa süremiz vardı, bütçemiz kısıtlıydı.

Babamı kaybettim demiştim. Kaybedeli 6 ay oluyor. Hatta evlendikten 3 gün sonra kaybettik.Çok uzun yıllardır hastaydı ve bakımı ile annem ve ben ilgileniyorduk. Ben çalıştığımdan ve annem de artık yaşlandığından daha iyi bakılsın diye bakım evine yerleştirmiştik. Orada bir 6 ay civarı kaldı, sonra kaybettik. Bu süreç aralığında ben teklifi kabul etmiştim. İmzayı attım 10 gün sonra babam vefat etti. Eh artık bağlayan bir şey yok, daha kolay olur gitmek diyerek kabul etmiş bulunduğum teklifi reddetmedim.

Ve fakat ben yasımı yaşayamamışım bunu çok net anladım. Anladım ama geç anladım. Özellikle eşim gitmeden önce başlayan panik atak krizlerinin sıklığı eşimin gitmesiyle birlikte tavan yaptı. 2-3 aya geleceğini bilsem de sanki babamda yaşayamadığım o kayıp duygusunu eşimle yaşıyorum. Hatta bana diyor ki "neden ben ölmüşüm gibi konuşuyorsun, kısa süreliğine de olsa geleceğim sık dişini"

Londra'yı şehir olarak çok sevmeme, ev arkadaşlarımın şahane insanlar olmasına, ülkenin ekonomik sıkıntıları varken neredeyse sınırsız oturum izni alacak süre kadar sponsorluğum olmasına ki terslik olmazsa zaten sözleşmemi uzatacaklar ben cehennemi yaşıyorum arkadaşlar. İki yeğenim ve bir eniştem olmak üzere, birkaç da aile dostu ve birkaç arkadaşla sınırlı bir çevrem vardı. Ben hepsini ne çok seviyormuşum meğersem. Hepsi gözümde tütüyor. Kornasından, çarpıklığına, insanından, yükselen yozluğuna bıktığım her şeyi unuttum, o çarpık sokakları özlüyorum. Hatta diyorum ki aynı sebepten o çıkmadığım Arap dolu istiklalde iki adım atsam nasıl da mutlu olurdum. Şehrin ve ülkenin gündeminden dolayı sinir hastasına dönmüş, etrafına bağırıp çağırmaktan başka bir şey yapmayan ben şimdi özler oldum siyasal islamı.

E dön diyeceksiniz, biliyorum. Oturup ağlama krizlerine giriyorsan, bu kadar özlüyorsan, işinde mutlu değilsen ne işin var orada? O kısımda işte başka bir patlangaç durumu oldu. Daha öncesinde, sözleşme veya görüşme sırasında bahsedilmemiş "eğer sponsorluk olunan süreden önce istifa edersen, KOVULURSAN veya bir şekilde ayrılırsan yapılan harcamaların kalan kısmını geri ödemekle yükümlüsün" gibi bir kağıt imzalatmak istiyorlar. Ki kime sorduysam zaten sponsor oldularsa bu tarz maddeler İngiltere'de çok normal, adamlar kendilerini güvence altına alıyorlar diyorlar. Ki imzalamasam bile bu zaten genel geçer bir uygulamaymış ama olay şu oldu yani, 5 seneden önce dönersem kalan zamanların masrafını ödemek durumunda kalıyorum. Aslında bu imza zorlamasına kadar biraz daha iyiydim fakat bununla beraber cehennemim daha ateşli bir yer halini aldı, duvarları iyice daraldı. İstanbul'dayken ilaç tedavisi, artı terapi ile görüyordum son dönemde. Tabii terapi işi burada yalan oldu, ilaçlara devam ediyorum sadece.

Tabii, ben de şu an için öyle bir para yok bu bir. Ne bok yicem ben bu iki? Çevremdeki herkes manyak mısın, ülke iyice çöküşe gidiyor, zamlar pahalılık almış başını gidiyor. Sen bulmuşsun bunuyor diyor bu dört? Ben ise kendi cehennemimi yaşıyorum, ne huzurum ne umudum kaldı. Bir noktada ya keşke ölsem ve bu sorunların hiçbirini çözmesem diyordum, şimdi en azından bunu tekrarlayıp durmuyorum. Elimden geleni yapmaya çalışıyorum iyi olmak ve tutunmak için. Gözümü karartıp borç, harç bulup buradaki şeyi ödeyip dönsem bu sefer de eşimin ve umrumda olmayan kendi geleceğimi sonlandırmış olacağım çünkü direkt döneceğim bir iş yok.

Ben nasıl iyi olabilirim ahali? Ben ne bok yiyeceğim?

Teşekkür ederim okuyabildiyseniz.
0
odiilde
(30.09.19)
çok zor tavsiye vermek. hayat senin. "şunu bunu yap." demek ağır sorumluluk. ama "ben olsam" diyerek yazacağım.

o "kovulursan geri ödersin" olayı kötüymüş ama genelde ilk gidenler hep sıkıntı çekip sonra toparlıyorlar bence. sanırım 14 bin tl maaşın var. burada o maaşı alabilirim diyorsan dön. 5 yıl sonra maaşın 5k pound falan olacaksa kal bence. 10 sene sonra ing vatandaşlığı almış, yurt dışı tecrübesi olan, mükemmel ingilizce konuşan, evini arabasını almış biri olarak dönersin.

ama ben aşırı duygusal biri olarak yanıma alamıyorsam annem ve kardeşlerim için hemen dönerdim.
0
ya ben lan neyse
(30.09.19)
Sözleşme imza sürecini uzat. Terapiye devam etmeye çalış. Gidişine bırak. Burayı da orayı da sen kurtarmayacaksın. Bırakın böyle düşünceleri. Olmuyorsa da zorlamaya gerek yok. Yurtdışından dönen çok var.
0
intihar etsem de kendime gelsem
(30.09.19)
aslında buraya kendi derdimi sormak için girdim ama sizinkini okuyunca da en azından yalnız olmadığınızı benzer şeyleri herkesin yaşadığını, eminim biliyosunuzdur milyonlarca kere duymuşsunuzdur bunu, söylemek isterim.

kendi cehennemini bir an önce unutman lazım. gitmeden önceki günlerini ne kadar uğraştığını hatırla. yerinde olmak isteyen çok kişinin olması çok normal değil mi, manyak mısınlar, öyle şey mi olurlar aslında çok haklı değil mi, sen de bunun için uğraşmadın mı?

evet maaşın gerçekten düşük, uğraştığın insanlar aptal olabilir. bu süreyi biraz hızlı atlatmak lazım. zannediyo musun ki işinden bir tane (1) kişi mutlu. iş bu zaten amacı bu değil. eşin var, yalnız değilsin. süreyi müthiş bir şehirde, harika bir ülkede geçiriyor olduğunun farkına var.

özlediğin şeyler çok norma çok olağan. herkes bunları yaşıyor yeni bir yere taşınınca. alıştığımız şeylerden uzakta kalınca. ama sonra herkes alışıyor. sen de alışıcaksın. biraz daha ağlayacağız, ama londrada yaşıyoken ağlamayı da kabul edemeyeceğim doğrusu.

olabildiğince dışarı çık, türklerden de uzak dur. müthiş bir fırsat bu sahip olduğun. müthiş.
0
kayra
(30.09.19)
bence dişinizi biraz sıkın. kendinize 6 ay 1 sene limit belirleyin. yine olmazsa o zaman düşünün buraya dönmeyi. bence bir kaç aya alışırsınız. tabii bu oldukça genel geçer bir tahmin ama yurt dışına yerleşen hiç bir arkadaşım artık dönmek istemiyor. sigarayı bırakmak gibi belli bi eşiği geçince artık yavaş yavaş azalacak dönme isteği benim tahminim. zaten londra çok uzak bir yer değil biletler de çok pahalı değil. ara sıra gelinir.böyle bir şansı hemen başında tepmeyin biraz sabredin burası kaçmıyor sonuçta.
0
n62
(30.09.19)
cevap çok basit. iki seçeneği önüne koyacaksın. hangisinde mutluyum diye soracaksın. ve sonucu ne olursa olsun onu seçeceksin. bu kadar basit.
0
iamx
(30.09.19)
Bence tek ve en büyük sorun yalnızlık. Maaşınız var ama eşiniz yok. Onu artık dil okulu vs bir şey ayarlayıp yanınıza getirin.
0
anarsika
(30.09.19)
1 yildan fazla ingiltereye en cok benzeyen yerde (avustralya) kaldiktan sonra 2 haftaligina memlekete dondum.

ben memleketimden hic bu kadar sogumamisim onu fark ettim. Ilk 3 ayim benim icin de cehennemdi. Hatta 3-4 ay oncesine kadar ipi koparip donsem mi diyordum. Ana 2 haftada ben memleketimden insanimdan sogudum.

Yurtfisindayken illa ki sadece sorunlar gozunde buyuyor insanin. Fakat ulkeye donunce neler kacirdigini anliyorsun. Sorun su ki ulkeye donmek kolay, yurtfisina cikmak zor.

Benim tavsiyem kendine zaman tani. 6 ay ver tekrar dusunmek icin. 6 ay donmeyi kesinlikle dusunme. 6 ay sonra tekrar degerlendir, 1 yil dolmadan da kesinlikle karar verme.

Turkiyede bile sozlesmelerde anlasmazlik maddesi var, eminim seninkinde de vardir. Olmazsa 1 yilin sonunda yuksek maas isteyip anlasmazlikla ayrilirsin isten. Veya bulunur bi yolu. Ama dedigim gibi, enisten falan seni 1 hafta oyalar, 1 ayin sonunda yana done dolasmaya baslarsin nasil geri donsem ingiltereye diye.
0
icim urperiyor
(30.09.19)
2 ay çok kısa, 1 sene çalışın. Bu sürede yaşam şartlarınızı iyileştirmeye bakın. Eğer durumunuzda iyileşme olmuyorsa geri dönün.
0
malheiros
(30.09.19)
Maaşınız oldukça düşük, bahsettiğiniz şekilde şirket ise zam ve sosyal haklar konusunda sizi uzecekler gibi. Bir yakınım Londra'nın dışında 1000 paund kira bulmuştu fikir olsun diye söylüyorum. Eş aile ve kariyer hedeflerini iyi belirleyin bence
0
Fritz-X
(30.09.19)
Çok fazla zorlanıp geri dönmek isteyenler oluyor. kimisi biraz çalışıp geri dönüyor kimisi alışıp kalıyor. Bence geri dönmeden önce en az 1 sene çalışmak iyi olur. 2 ay sanki erasmusa gitmişsiniz gibi cvde yazamazsınız bile.
0
bahoho
(30.09.19)
Çok fazla şey üst üste geldiği için biraz zorlanıyorsunuz. Bence mümkün olduğunca sakin kalıp en azından 1 yılınızı doldurmaya gayret edin. "1 yıl az zaman değil" diyebilirsiniz ama zaman su gibi akıp geçiyor. Ben geleli 6 ay oldu, zaman ne ara geçip gitti anlamadım bile.

Hangi vize tipiyle çalışıyorsunuz? Tier 2 mi? Masraftan kasıtları ne? Klasik relocation/vize masrafları mı? Çoğu firma Tier 2 ile getirdikleri çalışanlara 6 ay veya 1 yıl gibi bir süre koyuyor ama 5 yıl bana biraz fazla geldi.

Son iki yılda ailemden iki kişiyi kaybettim. Özellikle ikinci kayıptan sonrası biraz ağır gelmeye başladı. Bu süreci atlatmak biraz kişiden kişiye göre değişiyor. Bana işten izin alıp birkaç gün tek başıma kafa dinlemek iyi geldi.
0
bruce mclaren
(01.10.19)
sikinti para, maas cok az. daha fazla kazanmanin yollarini bul, para isini cozersen gerisi gelir. 2300 pound ile londrada yasamak iste 2300tl ile istanbul'da surunmek gibi birsey. o is "oh ne guzel tl olarak 14bin tl kazaniyorsun" kafasiyla islemiyor.
0
cooperr
(01.10.19)
bahsettiğin oda 500-600 pound olsa eline 1700 pound kalır. bu da londra'da iyi para.
oda 800 pound olsa 1500 eline kalır yine iyi para. o yüzden eşin bile gelse geçinir gidersiniz dert etme bu kadar.

maaş biraz düşük görünüyor ama ne iş yaptığını bilemedim. belki de fazla alıyorsun. sonuçta burada sana kimse sponsor olmuyor ben ayda 500 veririm bana sponsor olabilse birisi.. zaten masraflar da var yalan değil. zaten firma seni envanterine alacak değil iş yapmıyorsan çıkarabilir elbette.

bu konuda pazarlık yapmanı da tavsiye etmem ben patronun olsam ve bundan haberim olsa yerine anında başkasını bulurum. bana bile sürekli her gün orada iş var mı diye soran onlarca insan var. onlardan biri gelir işine konar.

yalnız kalmaman lazım. kaç yıl yurt dışı tecrübem oldu tek bildiğim sevdiklerin yanında olmazsa olmadığıdır..
0
ozdek
(01.10.19)
Anlaşma şartları düşündüğün kadar ağır olmayabilir. Hatta yasal bile olmayabilir. Türkiye'de de özellikle yeni mezunlara bu tarz sözleşmeler imzalatırlar. Hatta senet bile imzalatan yerler var. Bu durumlar mahkemeye gittiğinde işçi kazanıyor genelde. Ayrıca deneme süresi vb oluyor. Öteki türlü köleliğe döner iş. Ve zorla çalışan kişi, işinden ayrılamazsa sabotaj riski doğar. Hiçbir şirket bunu istemez. Yani ilk önerim şu; bir avukata danış.

İkinci önerim şu; sabret. Daha 2 ay olmuş. Sabrın sonu selamet. Brooklyn diye film var. Senin durumuna çok benzer bir olayı anlatıyor. Onu izle.

Üçüncü öneri; olumlu sonuçlara odaklan. Seninkine benzer dönemlerden geçmiş çok insan var. Geçmişteki gurbetçileri düşün. Çoğu şehir görmemiş, bir kelime bile yabancı dili olmayan insanlar. Anadolunun ücra köylerinden, çoçuklarını bırakıp gittiler. Bir kısmı yıllarca çalıştı ve döndü. Bazıları da ailesini yanına aldı. Elin güçlendikçe işler rayına girer.

Son öneri; neye dönüyorsun bunu bir düşün. Baskı kalktığı için 1-2 hafta rahat olacaksın. Ama sonra burada iş arayacaksın. Bulsan bile ileride döndüğün için pişman olabilirsin. Alışana kadar zorluk var elbette. İşler zamanla rayına girer. Maaşın da artar, evin de olur.
0
the coon
(01.10.19)
merhaba,
sırf sana cevap yazmak için giriş yaptım.

seni gayet iyi anlıyorum,
master için 6 yıl önce ingiltereye gittim, o zamanlar planım avrupa şartlarında kendimi sınamak sonra da belki Uk de belki başka bir batı avrupa ülkesinde yaşamaya devam etmekti (en azından bir süre).

kış vakti oralarda olmam, ışıksız ve güneşsiz geçen soğuk kış ayları ve depresyon, aslında yapmak istemediğim bir meslekte master yapıyor olmak, kur fark ve maddi zorluklar vs gibi şeyler çok zor geldi. yaz gelince koşa koşa istanbula döndüm, ve başka bir meslekte lisansa başladım.

o dönemki psikoljim, asla -en azından bir süre- yurt dışında kalmak istemediğim, orada "yalnız" lığa katlanmak zorun olmayışım, bunu kendime yapmak mecburiyetinde olmayışım, genç hissetmem ve gençliğimi kaybetmeden (?) istanbulda mutlu ve kaygısız (en azından UK'e olduğumdan daha kaygısız) yaşamak istediğim şeklindeydi. yani kararımı gayet sağdıktım.

sonuç olarak geçmişe bakıp pişman olacak yapıda bir insan değilim ancak gelecek ve meslek değiştirmek için daha vizyonlu ve öngörülü olabilirdim, yani orada da bezer şekilde meslek değiştirebilir ya da lisansa başlayabilirdim, ya da başka şekillerde yine yapmak istediğim şeyin peşinde olabilirdim.


daha önemlisi, şu anda istanbulda bir iki yıl daha kalıp, gerekli koşulları yaratıp; psikolojik, ekonomik vs. yine batı avrupada bir yere gitmek istiyorum.

zor olacak elbetteki dostum.
ama türkiye için huzurlu,yaşanabilir şartlar artık BİTİ. son buldu. kabul edelim artık bunu. elinde bir imkan var, bunun tadını çıkarmaya başla bir an önce. ben de senin gibi git gel yaşadığım sorular sorarken buradan biri bana şey demişti; mutsuz olacaksan türkiye'de bir yerde de mutsuz olursun. bu, bulunduğun yere değil sana bağlı birşey demişti, duyduğum en haklı yorum.

terapiye git, spora başla, acilen bir kursa, hobi aktivitesine katıl. olağanüstü bir şey olmak zorunda değil, facebook gruplarndan gumtree'den falan ya da workaway'den falan gönüllü şeylere bile bakabilirsin, orada kendine mümkünse ingilizlerin çok olduğu bir network kurmaya çalış.
türkiyeye dönmeyi unut ve hayatında ciddi ve büyük bir değişim yaşadığın için;bu bu tip değişimlerde başlangıçların hep çok zor olduğunu kendine hatırlat.


yalnızlığımızı, beklentilerimizi, hayallerimizi, ya da hayal kırıklıklarımızı kendimizle birlikte taşıyoruz, ülkene dönsen de yanında olacak bunlar.



ayrıca duygusuzromantik+1
0
jimjim
(01.10.19)
Zor bir dönemde gitmişsin (babanı kaybetmen zor bir süreç), eşin yanında değil ki 2-3 ayda bir görüşmek aşırı düşük bir rakam, belli ki türkiyede konforlu bir hayat yaşıyorken Ingiltere'ye çok düşük bir maaşla gitmişsin. Sonuç olarak zor günler yaşaman çok normal. Nasıl bir hayat yaşamak istediğini düşünmen lazım. Bu zorluk bitmeyecek ya da kolaylaşmayacak, sadece alışacaksın.

Ülkenin çöküşe gidiyor olması falan ciddi derecede abartılıyor, eğer kalifiye bir elemansan ve paranı da güzel kullanabiliyorsan Türkiye'de cenneti yaşıyorsun. Yurtdışında yaşamak herkese göre değil, bazı insanlar daha evcimen, belki size göre de değil, bunu hiç düşündünüz mü?

Artı tıbbi bir sorununuz var ve terapiyi de bırakmışsınız, tedaviyi bırakmak gibi bir şey değil mi bu?

Manyak mısın dönme muhabbeti yapanlar hayatında yurtdışında hiç yaşamamış insanlar oluyor genelde, onları çok kafaya takma derim
0
roket adam
(01.10.19)
başınız sağ olsun
spor ve meditasyon yapmanızı öneririm
panik ile karar vermeyin derim
0
superb
(01.10.19)
3.5 ay once Isvicre'ye yerlestim, sizin gibi cok motive, yillarca ulkeden gitmek isteyip cabaladim, gitme surecim biraz huzunlu oldu, sevgilim vardi, geldikten sonra ayrildik, zaten yalnizlik, yeni hayat kurma cabasi derken bir de ayrilma olayina baya uzuldum, haftasonlari tek basima birseyler yapmaya cabalamaktan cok sikilip agladigim gunler oldu, kisacasi hic kolay seyler yasamadim buraya geldigimden beri, ilk 2.5 ay kaldigim ev de ustelik hic mutlu degildim, sizinki gibi saygili ev arkadaslarim yoktu, uyumak bile mumkun degildi, mutfagi banyoyu bile dogru duzgun istedigim zamanlarda kullanamiyordum. buna ragmen katlandim.
Ilk ay henuz maasimi almamisken, kalici evimi buldum. 36 mt2 lik bir esyali studyo. bana yeter dedim, nispeten piyasaya gore ucuz sayilabilecek bir ev. her neyse, ilk ay dedigim gibi maasim yoktu, geldigim param neredeyse bitmisti ve depozito vermem gerekiyordu, ne yapacagimi bilemedigim icin cok cok uzuldugumu hatirliyorum, cunku kisa sureli borc isteyebilecegim bile kimse yoktu.

Simdi, kalici evime yerlestim, hersey gayet yolunda gidiyor, isin temposuna alisiyorum, ama hala arkadaslarimi babami ozluyorum, ben de annemi kaybettim 2 sene once, ayni sey degil belki ama uzuntusu ayni emin olun. hala yalnizim, ama yavas yavas sosyal ortamlara girmeye cabalayacagim, fransizca kursuna gitmeye baslayacagim, meetup dan etkinliklere bakacagim, elimden geldigince avrupada gezecegim, o sebeple donmeyi dusunmuyorum. cunku donsem, donmus olacagim ulke, benim bildigim guzel ulkem degil.

Demeye calistigim sey, kendinize en az 6 ay verin arkadaslarin dedigi gibi, caniniz sikilirsa isterseniz bana mesaj atabilirsiniz, sosyal olmaya calisin biraz daha, evde cok vakit gecirmeyin haftasonlarinda. evet maasiniz biraz dusuk kaliyor, ama cikip sehirde yuruyup bir de kahve icmek cok pahali birsey degil, esinizi de yaniniza almaya calisin, o zaman hersey degisecektir. ayrica ev arkadasli bir evde yasamak hic de kotu birsey degil, evde huzurunuz yerindeyse ona da hic takilmayin. benim de planim oydu ama bu kelepir evi bulunca planlar degisti.

Inanin yalniz degilsiniz, ama sakin ve sabirli olun. tavsiyem budur.
0
interview with the vampire
(01.10.19)
ne harika, ne zarif insanlarsınız. ayrı ayrı her birinize teşekkür ederim. sağolun, varolun.
0
🌸odiilde
(01.10.19)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.