Giriş
(3)

Almanya ulusal vize basvurusunda istenen CV..

e mice
.. yeminli tercuman imzali ve noter onayli mi olmasi gerekiyor?
.. yeminli tercuman imzali ve noter onayli mi olmasi gerekiyor?
0
e mice
(04.04.23)
is icin geliyorsaniz ve sozlesmeniz varsa hic sanmiyorum.
0
oliviedo
(04.04.23)
hayır
0
abi bi dizi buldum on numara
(04.04.23)
Almanca bile olması gerekmiyor, İngilizce yeterli.
0
temasettin
(04.04.23)
(3)

istanbul neden hâlâ bu kadar kalabalık?

tantavizisyon
öğrencilerin gitmiş hali mi bu? yoksa remote eğitim de olsa kalanlar mı var daha ekseriyetle?
öğrencilerin gitmiş hali mi bu? yoksa remote eğitim de olsa kalanlar mı var daha ekseriyetle?
0
tantavizisyon
(14.03.23)
öğrenci dışında da bir sürü insan var şehirde.
0
sert siyah krom
(14.03.23)
istanbul bir öğrenci şehri değil, varlıklarıyla yoklukları arasında anlamlı bir fark yok.
0
temasettin
(14.03.23)
@temasettin +1

İstanbul bir öğrenci şehri değil, 500 bin bile ya vardır ya yoktur dışarıdan gelen öğrenci sayısı.
0
John Bloor
(14.03.23)
(3)

sarıyer-bebek sahi bandında arabayı bedava bir yere parketmek imkansız mı

condom kurşunu
??
??
0
condom kurşunu
(21.01.23)
Bebek’in sahile yakın ara sokaklarında var fakat %2 ihtimal.
0
ruhen hastayim ben
(21.01.23)
Emirgan’a kadar zor (imkansız değil tabi ama ara sokaklarda biraz dolaşmak lazım) ama istinyeden Sarıyer merkeze kadar çok kolay.
0
temasettin
(22.01.23)
tarabyada polis karakolunun civarındaki sokaklara park edebilirsiniz. kireçburnunda ve büyükderede de arka sokaklarda yer bulursanız park yeri ücreti yok
0
sirkelimon
(23.01.23)
(16)

İş görüşmesi neden yurtdışına taşınmak istiyorsun sorusu?

chicha_v2
Danimarka'dan başvurduğum şirket videolu bir şekilde kendimi tanıtmamı ve Danimarka'ya taşınmamın ve şirketlerinde çalışmamı neden istediğimi sormuş.Farklı kültürler, Kopenhag çok güzel, bisiklet şehri abi ya demekten öte neler söyleyebilirim?Teşekkürler.
Danimarka'dan başvurduğum şirket videolu bir şekilde kendimi tanıtmamı ve Danimarka'ya taşınmamın ve şirketlerinde çalışmamı neden istediğimi sormuş.

Farklı kültürler, Kopenhag çok güzel, bisiklet şehri abi ya demekten öte neler söyleyebilirim?

Teşekkürler.
0
chicha_v2
(04.11.22)
farklı iş kültürü deneyimi de söylenebilir. iş yapış biçimleri farklıdır muhakkak. deneyim tecrübe vs yani.
0
orient blue
(04.11.22)
niye alternatif sebepler sunasın ki, dümdüz söyle refahımı arttırmak istiyorum de, avrupalının da hoşuna gider duygusal sebepleri çocukca bulacağından eminim, germenik toplumlar "directness" leri ile tanınırlar ve rasyonel sebepleri daha makul bulurlar. (almanyaspor)
0
wiekannich
(04.11.22)
Kısa süre önce benzer bir soru sormuştum.

(git: 1532805)
0
temasettin
(04.11.22)
Abi çok kasma. Bana geçen bir şirket sordu neden ilana basvurdun diye, basvurmadim ik firmasi beni buldu dedim.
Neden sirketinden ayrilmak istiyorsun dedi, ayrilmak istemiyorum, söyleyecek negatif bir şeyim yok ama tekliflere açığım dedim.

Buna ragmen sonraki asamalara geçirdiler.
O yüzden ben de olsam refahimi artirmak vs derim bir de sirket bilinen bir yerse overim belki. Ama çok kasmaya gerek oldugunu düşünmüyorum.
0
logisticsmanager
(04.11.22)
ben türkiye'nin durumundan memnun olmadığımı söylüyorum.
0
whatdreamsnevercome
(04.11.22)
Ben su an ki isim icin ben xxx ulkesinde hayati deneyimlemek istiyorum demistim.
0
kuzey li
(04.11.22)
Kuzey Avrupa ulkelerinde dusuncelerinizi, niyetinizi direkt ifade etmeniz beklenilir. Neden calismak istiyorsaniz cekinmeyin direkt ifade edin bunu.

Daha fazla para icin, daha iyi yasam kosullari, farkli bir kulturu tanimak vs. sebebiniz neyse acik acik soyleyebilirsiniz. Ben giderken direkt "Artik Turkiyede yasamak istemiyorum, baska bir ulkeye tasinmak istiyorum" demistim kimse de yadirgamamisti.
0
whisky
(04.11.22)
Kopenhag'ın havası başka abi düşüncesi yanlış bence.

Ben bu işi Hindistan'da bile yaparım diyebilirsin. Ülke önemli değilmiş de sadece iş önemliymiş gibi konuşursan Avrupa'ya kaçmaya çalışan insan imajından kurtulursun. İyi şirket neredeyse ben oraya gitmeye çalışırım diyebilirsin. Hatta Abd'deki şirketlere başvurup görüşüyorum de. Danimarka'dan daha iyi fırsatlarının olması onların şımarıklığını azaltır.
0
dissendium
(04.11.22)
@dissedium'a uyma sen herkesin hindistan ama büyük ama küçük bir ayağı var bulursun kendini mumbai havaalanıda.
0
kuzey li
(04.11.22)
eşcinsel/biseksüel olduğunu, türkiye'nin ve hükümetin lgtb'li bireyler karşısındaki tutumunu anlat. Dalga geçmiyorum bir arkadaşım bu şekilde princeton'dan yüksek lisansa kabul aldı. Tabii akademik geçmişi de çok güçlüydü.
0
Erestor
(04.11.22)
Tr de durum kötü, kaçıp kendimi kurtarmak istiyorum falan demeyin. Bu insanlar iş arkadaşınız olacak, belki dr siz onların amiri olacaksınız, eşitlik durumunu bozmayın. Tr deki durumu elbet onlar da biliyor ama asıl motivasyonum şirketiniz, yaptığınız işler vs. Demek lazım ki asıl profesyonel cevap budur. O insanların size asıl teklif ettiği şey iş, Danimarka’da oturum değil.
Kuzey Avrupa ülkesinde çalışıyorum evet insanlar açık sözlü ama bu strateji yapmadıkları anlamına gelmiyor. Onlar da işlerine gelmeyince en önemli şeyleri bile çok güzel pas geçebiliyorlar.
0
ya volna
(04.11.22)
ilticaya başvuruyormuşçasına ülkeni b.kla her zaman geçer akçedir
0
comp
(04.11.22)
Danimarka'nın refah seviyesinden bahsedebilirsin mesela. Görüşmelerde eski şirketi kötülemek iyi olmadığı gibi aynı mantıkla yaşadığın ülkeyi de kötülemek profesyonel değil bence.
0
mysticriver
(04.11.22)
ben yurtdisinda bizim ve brezilyalilar disinda ülkesi hakkinda kötü konusan görmedim. bunu yargilamak icin yazmadim. bu yazdigim kötü ciddi durumlarda olabilir absürt seylerde olabilir. anlatmakta bahsetmek, sikayet etmek vs. hepsini düsünebilirsin.
calistigin yerde Tr'den daha kötü ülkelerden gelende vardir. bu konuda burnundan kil aldirma, onlarin zaten burayla ilgili iyi veya kötü bir düsüncesi var.
sadece is ile ilgili, profesyonel, ve klise olmayan cevap ver.
0
durgunfoton
(04.11.22)
İş görüşmelerinde eski şirketi gömmek genelde olumsuz karşılanır. Benzer şekilde TR’yi gömmek de antipatiye yol açabilir. Türkiye’nin olumsuzlukları yerine Danimarka’nın olumlu taraflarına yoğunlaşmanızı öneririrm.
0
but that was just a dream
(04.11.22)
daha kalifiye kadrolarla gerçek fark yaratabileceğin uluslararası projelerde tecrübe kazanmak istiyorsun, challenge arıyorsun ve highly mobile sın.

Ne ülke ne kültür ne başka bir şey. Mülteci gibi gözükmeyin.
0
gabe h coud
(05.11.22)
(2)

Suzuki Vitara'yı nasıl bilirsiniz?

chicha_v2
1.4 MHEV 6AT AllGrip GL Elegance modeli daha spesifik olursa.Sıfır fiyatı 800 bin civarında. 4x4, 1.4 130 bg hybrid motor, gayet geniş iç hacim vs. kağıt üzerinde gayet makul duruyor.Kullanan veya kullanmış olan varsa artılarını eksilerini yazabilir mi?https://www.suzuki.com.tr/tr/otomobil/vitara-hi
1.4 MHEV 6AT AllGrip GL Elegance modeli daha spesifik olursa.

Sıfır fiyatı 800 bin civarında.

4x4, 1.4 130 bg hybrid motor, gayet geniş iç hacim vs. kağıt üzerinde gayet makul duruyor.

Kullanan veya kullanmış olan varsa artılarını eksilerini yazabilir mi?

www.suzuki.com.tr
0
chicha_v2
(25.10.22)
4x2'sini kullanıyorum 1.5 senedir. Bir arabadan beklentisi sorun çıkarmaması olan biri olarak memnunum. hybrid olayına çok takılmayın, mild hybrid olduğu için yakıt tüketimine etkisi yok denecek kadar az. Motor şanzıman uyumu mükemmel diyebilirim. Gaz pedalına nazik davranınca muadillerinden az yakıyor. Uzun yolda ağzına kadar dolu bagajla 5lt/100km'nin altında ortalamayla gittim. Onun dışında tek çocuklu bir aile olarak iç mekanı ve bagajı yeterince büyük. Güvenlikle ilgili ne kadar özellik varsa koymuşlar o da çok iyi. Olumsuz olarak da konfor seviyesi düşük bir araç, yol bozuksa yolculuk işkenceye dönebiliyor. Ayrıca yol sesini çok alıyor uzun yolda 120'nin üstünde giderken müzik dinlemek için sesi sonuna kadar açmak gerek nerdeyse. Aklıma ilk gelenler bunlar, ben alırken f/p aracıydı ama şu an fiyatlarla ilgili yorum yapmak zor.
0
temasettin
(25.10.22)
Temasettin +1
Fiyat performans Avrupa'da iyi, sorun çıkarmaz, mild hybrid gene iyidir.
Genel sorunlar; servis Avrupa'da bile limitli, Türkiye'de daha da zor olabilir.
Konfor kötü, parçalar genelde sert plastik vs. Yani bence tam giris/orta seviye almalik araba. Konfor/üst seviye donanim gereksiz olur.
0
logisticsmanager
(25.10.22)
(7)

Fatih Terim neden İtalya'da bu kadar çok seviliyor?

birmilyonunvarmi
Evet zamanında fiorentina ve milan'da güzel yıllar geçirmiş ama onu böylesine özel kılan sebep ney ki aradan 20 sene geçmesine rağmen halen fiorentina hocaya doğum günü tweeti atıyor. Milano da hala insanlar onu görünce the godfather gibi tepki veriyorlar. Mesela bizde de ulubatlı souness var. Onun
Evet zamanında fiorentina ve milan'da güzel yıllar geçirmiş ama onu böylesine özel kılan sebep ney ki aradan 20 sene geçmesine rağmen halen fiorentina hocaya doğum günü tweeti atıyor. Milano da hala insanlar onu görünce the godfather gibi tepki veriyorlar.

Mesela bizde de ulubatlı souness var. Onun ikonikleşmiş bir hareketi olduğu için hala onu hatırlıyor, onun için Galatasaray tweetler atıyor. Fatih Terim'de oranın mı ikonikleşmiş bir figürü? Napoli maradona, roma totti gibi?
0
birmilyonunvarmi
(04.09.22)
Milano'da sevildigine, kalici iz biraktigina inanmiyorum. Milan tarihine en kisa teknik direktorluk yapan kisi olarak gecmisti sanirim. Fiorentina'da ise seviliyordu, hucum futbolu oynatiyordu, basariliydi da. O aralar Italya'da tutucu futbol vardi, bir tane atip ustune yatmak, oyunu beraberlige kitlemek, yenemiyorsan yenilme falan genlerine islemisti adamlarin, sozlukte de 0-0 biten lecce bologna maci falan esprileri coktur. Fiorentina gibi orta seviye takimin yurek yemiscesine ligin buyukleri kadar, hatta daha fazla oyunu domine etmesi, hucum oynamasi gundem olmustu haliyle, iyi de bir cikis yakalamislardi, sovmenligi, takimi ateslemesi, cesareti, bir taraftarmiscasina kenarda verdigi tepkiler, hareketlerle sevdirmisti kendini. Komedi, talk show programlarinda Terim'in hareketlerini skeci yapiliyordu o derece italya'ya yayildi unu. Bir de Italyanlarla dokusu iyi uyustu, baska ulke olsa tutmazdi mesela palyaco diye dalga gecilir, antipatik bulunurdu ama Italyanlar zaten bagira bagira konusan, jest, mimik cok fazla kullanan bir toplumdur iyi denk geldi kisaca. Terim'in tribunlere oynamasi, taraftarla kurdugu bag ayri bir tez konusu zaten. Populizmin futboldaki yasayan en buyuk temsilcisi belki de.
0
freedonia
(04.09.22)
napoli maradona, roma totti gibi olmasının imkanı yok tabii ki. fiorentina'da 1 sene bile kalmamasına rağmen neden çok sevildiğini ben de anlamıyordum ama freedonia haklı olabilir.
0
ahm1
(04.09.22)
Hayatta en sevmediğim laf ama bizim basının algı operasyonu.

Hele Milan'da neredeyse seveni yok.

Bu Fatih Terim'i hocalığı ile tamamen alakasız bir mesaj. Milan'da özellikle sevilmediğini İtalyadan biliyorum.
0
ihanet kac kisilik
(04.09.22)
Fiorentina’da oynattığı (ve sonuç veren) hücum futbolu ve bize çoğu kez antipatik gelen tavırlarının orada sempati uyandırması. Ziyaret de kısa sürünce ağızda hoş bir tat bırakmış olabilir. Buradaki gibi kazık çaksa görürdüm ben onları.
0
temasettin
(04.09.22)
kimsenin umrunda değil, takımın kurumsal yapısı gereği öyle mesajlar atılıyor.

twitter.com

yorumlara bak istersen.
0
duyurukullanıcısı
(04.09.22)
bu arada fiorentina'da başarılı da değildi aslına bakarsanız (he "o zaman niye milan istedi peki?" diyeceksiniz ama) 2000-01 sezonunun başından 25 şubat 2001'e kadar, son maçı brescia maçı olacak şekilde fiorentina'da durmuş ve zaten ligde son 6 maçta 3 puan toplamış: arsiv.mackolik.com

uefa'da ilk turda elenmiş.

ama nedense italya kupası'nın finalinde futbolcuların şampiyon olduktan sonra "teşekkürler sinyor terim" (finale terim çıkardığı için ama aslında yarı final maçlarında da takımın başında bulunmamış olması lazım) gibi bir pankart açtıklarını hatırlıyorum ama hafızam beni yanıltıyor da olabilir ya da medya yalanı buna benzer şekilde sıkmış olabilir.
0
ahm1
(04.09.22)
Seviliyor ama öyle acayip hocam ölürüz olayi yok. o klasik abartma işte.

Ama Türkiye'nin en tanınır ve en basarili teknik direktörü olduğunu değiştirmiyor. İtalya'da seveni var çünkü o da italyanca öğrenip ne bileyim orada maç yorumlamis vs yani onun da ilgisinden.

Ama misal bu sevgi sneijder galatasaray sevgisi bile değil yani. Gerets Galatasaray bile olmayabilir. Daha çok mancini Galatasaray gibi; öyle çok acayip başarı ve zaman geçirme yok ama güzel bir karşılıklı sevgi saygi var.
0
logisticsmanager
(04.09.22)
(7)

Spor Kulübü çalışanları için taraftarlık kriteri oluyor mu?

jonas
GS, FB, BJK gibi kulüplerin kulüp tv kanalında, sosyal medya mecralarında, tesislerde veya takım tercümanı olarak falan çalışanlarda o kulübün taraftarı olmayan birilerini profesyonel olarak çalıştırıyorlar mı acaba?
GS, FB, BJK gibi kulüplerin kulüp tv kanalında, sosyal medya mecralarında, tesislerde veya takım tercümanı olarak falan çalışanlarda o kulübün taraftarı olmayan birilerini profesyonel olarak çalıştırıyorlar mı acaba?
0
jonas
(29.08.22)
kan grubu değil ki bu nasıl anlayacaklar hangi takım taraftarı olduğunu? gayet çalışılır bence.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(29.08.22)
@yazar yazmaz yazan yazar Kişinin çeşitli sosyal medya mecralarına bakınca bile genellikle kolayca anlaşılabilen bir şey oluyor bu.
0
🌸jonas
(29.08.22)
benim sosyal medyamdan kimse anlayamaz mesela hangi takımlı olduğumu. sosyal medyada paylaşım yapacak kadar fanatik kişileri çalıştırmazlar zaten.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(29.08.22)
Zamanında çocukken 3 büyüklerden birinin basket okuluna gidiyordum. Spor konusunda biraz kabız olduğumdan devam edemedim. Belki şimdiye 165 kalmazdım o zaman....neyse konuyu dağıtmayalım; okuluna gittiğimiz kulübün taraftarı daha azdı, öyle söyleyeyim. Takım tuttuğum yıllardı ve takımım ilgili kulüpten başkasıydı benim de. Yine de ben renk vermemeye özellikle dikkat ederken diğer arkadaşların maşallahı vardı. Hatta o takımların renginde çorap giyerlerdi. Bir gün baş antrenör bizi fena haşlamıştı o yüzden. Yine de kimseyi atmadılar hatırladığım kadarıyla. Muhtemelen çalışıyordur, biliniyorlardır da. Lakin muhtemelen aralarında bu konuda anlaşma falan vardır. Yoksa kötü durur :)
0
d max
(29.08.22)
Galatasaray lisesine Galatasaraylilari alıyorlar sanıyordum ben de bi zaman. Bence çok önemli mevkilerde çalışanlara soruyorlardir ama teknik işlerde pek soracaklarini sanmıyorum.
0
olaylar olaylar
(29.08.22)
Hiç kimseye sorduklarını sanmıyorum. Başka takımı alenen desteklemek yasaktır heralde. Ama kimse sana hangi takımlısın, bizim takımdan değilsen almıyoruz demiyordur.
Böyle düşünmenizi çok naif buldum :) onlar da çalışan insanlar.
0
zimbirik
(29.08.22)
Zamanında gs dergisinde çalışan bir yakınım hasta beşiktaşlıydı. Şu an yine Galatasaray’da çalışan bir arkadaşımın da futbolla uzaktan yakından alakası yok, işe alırken de tüm aşamaları geçtikten sonra öylesine hangi takımı tutuyorsun diye sormuşlar sadece.
0
temasettin
(29.08.22)
(2)

Çocuk oto koltuğu seçimi?

poyrass
Öncelikle şunu belirteyim: Elimde bir puset mevcut. Bu puset ne zamana kadar kullanılır? Piyasada 0-36 ve 9-36 kg oto koltukları var. Halihazırda elimdeki puset beni 9 kg'a kadar idare eder mi? Yoksa 0-36 alayım mı? Ayrıca çocuk koltuğunda olmazsa olmaz dediğiniz özellik nedir? Tavsiye ettiğiniz ürü
Öncelikle şunu belirteyim: Elimde bir puset mevcut. Bu puset ne zamana kadar kullanılır? Piyasada 0-36 ve 9-36 kg oto koltukları var. Halihazırda elimdeki puset beni 9 kg'a kadar idare eder mi? Yoksa 0-36 alayım mı? Ayrıca çocuk koltuğunda olmazsa olmaz dediğiniz özellik nedir? Tavsiye ettiğiniz ürünler neler?
Şimdiden teşekkürler...
0
poyrass
(28.08.22)
Puset 8-9 aya kadar idare eder. 0-36’ya bulaşmanızı önermiyorum, tek seferde aradan çıkarayım denilecek bir konu değil. Biz pusetten sonra 9-18 (besafe x3 izi comfort) aldık, üç yaşına kadar kullandı sonra 18-36’ya (besafe izi flex) geçtik. Güvenlik testleri için ADAC’ın web sitesine bakabilirsiniz orada test puanları var.
0
temasettin
(29.08.22)
kucuk cocuklar icin en onemli konulardan biri yatis konumu. bazi koltuklar yatis konumlarinda bile cok dik oluyor ve cocuk uyurken kafasi one dusuyor. bazi koltuklar ise arabaya uygun olmadigi icin bazi marka/model arabalarda fazla dik duruyor. yatis konumuna alinmadiginda ve cocuk uyudugunda cocugun kafasi one dusuyor.

ayrica yanlardaki kafa desteklerinin cocuga uyumlu olmasi onemli. ozellikle cocuk uyurken yan kafa destekleri cocugun kafasinin saga sola sallanmasini engellemeli. tabi cok da dar olmamali.

en iyisi ve ideal olani farkli modelleri cocukla beraber denemek, ona gore karar vermek. ilk bakista modeller cok benzese de cocugun fiziksel ozelliklerine gore cocuga uyumu farkli olabiliyor.

elbette isofix guvenlik icin onemli. ayrica adac www.adac.de
0
emrahday
(29.08.22)
(2)

Matriculation certificate

temasettin
Bu tam olarak nedir? İşe giriş belgesi olarak Almanya’dan isteniyor. Diploma desem değil, transkript desem değil. Öğrenci belgesi desem öğrencilik biteli on yıl olmuş.
Bu tam olarak nedir? İşe giriş belgesi olarak Almanya’dan isteniyor. Diploma desem değil, transkript desem değil. Öğrenci belgesi desem öğrencilik biteli on yıl olmuş.
0
temasettin
(23.08.22)
Öğrencilik devam ederken istenildiğinde bizdeki "öğrenci belgesi" demek oluyordu, yani halen bir üniversitede okumaya devam ediyor olduğuna dair belgeydi.
Sonrasında istemeleri tabii mantıklı değil.

Sizin için de (yani mezun olmuş kişilerden de) mutlaka istenen bir belge olduğuna emin misiniz, yoksa "diploma veya bu belge" gibi bir seçenek olabilir mi?
0
burfak
(24.08.22)
Veya seçeneği bulunmuyor ama bence de yanlışlık var. Sorduk cevap bekliyoruz bakalım.
0
🌸temasettin
(24.08.22)
(7)

çocuk parkında dron uçurmak

duyurukullanıcısı
yasak mıdır? belediyenin basket sahasında. kimse yokken gidiyorum öğle güneşinde falan.el becerim artsın diye alçak mesafeden basketbol çizgilerini takip ediyorum sadece.çevrede evler var. villa da var 20 katlı apartman da.
yasak mıdır? belediyenin basket sahasında.

kimse yokken gidiyorum öğle güneşinde falan.

el becerim artsın diye alçak mesafeden basketbol çizgilerini takip ediyorum sadece.

çevrede evler var. villa da var 20 katlı apartman da.
0
duyurukullanıcısı
(21.08.22)
yasak olmasada biri ile takisman cok olasi.

avrupada sehir icinde kamerali drone ucurmak yasak mesela.
0
bora benim lan aslında
(21.08.22)
sorun olacağını sanmıyorum. ancak legal bir soru olduğu için de cevaplayamıyorum. belediyeyi arayıp rahatlıkla öğrenebilirsiniz.

ancak ben yakındaki villalarda oturuyor olsam, o drone'un pervane sesini duyar duymaz telefonumla kaydedip polisi çağrır ve önce drone ve sonra görüntülere el koydurup inceleme talep ederdim.

umarım benim gibi uyuz birine denk gelmezsiniz :)
0
parcaliham
(21.08.22)
eğer olay sd karttaki görüntülerse zaten hiç sorun yok kayıt yok çünkü

en yakın bina ile arasında 20metre var zaten sahanın
0
🌸duyurukullanıcısı
(21.08.22)
Herhangi bir yerde drone uçurmak yasak aslında. Uçuştan önce sivil havacılık kurumuna başvurup izin belgesi almak gerekiyor. Sanırım 500 gr.dan ağır dronelar içindi bu kural tabi yanlış hatırlamıyorsam. Bu bilgiyi neden veriyorum, bir şikayet vs olursa direk suçlu durumuna düşersin. Ayrıca yakınlarda askeri tesis, karakol vs. varsa zaten aman diyeyim hiç girme o işe.
0
temasettin
(21.08.22)
Ağırlık vs her şeyden bağımsız olarak drone uçurmak yasak, öncesinde izin almak gerekiyor. Sivil havacılığın web sitesinde yeşil olarak işaretlenmiş alanlar izin alınmaksızın uçuş yapılabilen bölgeleri gösteriyor ama yok denecek kadar azlar. Özetle hemen her yer yasak, yakalanırsanız ağır cezası var, hiç bulaşmayın.

Ağırlık kısmı sadece drone’un kayıt zorunluluğunu ortadan kaldırabiliyor, pratikte hiçbir faydası yok.
0
orient blue
(21.08.22)
i.hizliresim.com

bu neymiş cidden ya
ohaa
0
🌸duyurukullanıcısı
(21.08.22)
Evet yasak
0
beemaker
(16.09.22)
(2)

Tarsus'ta kalacak yer

primetime
Evet dostlar. Tarsus'ta günübirlik kalacak yer lazım. Önerebileceğiniz aile ile kalinabilecek, güvenli kamu misafirhanesi ya da hesaplı otel vs var mıdır? Teşekkürler.
Evet dostlar. Tarsus'ta günübirlik kalacak yer lazım. Önerebileceğiniz aile ile kalinabilecek, güvenli kamu misafirhanesi ya da hesaplı otel vs var mıdır? Teşekkürler.
0
primetime
(18.08.22)
Tarsus uygulama oteli. Sanırım turizm otelcilik lisesine aitti. Yıllar önce kalmıştık, bir gece konaklamak dışında beklentimiz olmadığı için (ve çok ucuz olduğu için) memnun ayrılmıştık.
0
temasettin
(18.08.22)
uygulama oteli güzeldir, öğretmenevinin ne yazık ki temizlik problemleri vardı.
0
o sopa bi gun elimize gecmez mi
(19.08.22)
(3)

Müteahhitimiz "Düz beton mantar döşeme" yapmaya karar vermiş?

twelfth
Bu ne anlama gelir? Maltepe'de 5 katlı binadan bahsediyoruz. Dışarıdan statik konusunda tecrübe sahibi bir inşaat mühendisi bulmamız yararlı olur mu? Nereden bulabiliriz? Eğer bunu yaparsak müteahhitten hangi formatta nasıl bir çalışma almalıyız ki kendi mühendisimize gösterelim?Şimdiden teşekkürler
Bu ne anlama gelir? Maltepe'de 5 katlı binadan bahsediyoruz.

Dışarıdan statik konusunda tecrübe sahibi bir inşaat mühendisi bulmamız yararlı olur mu?

Nereden bulabiliriz?

Eğer bunu yaparsak müteahhitten hangi formatta nasıl bir çalışma almalıyız ki kendi mühendisimize gösterelim?

Şimdiden teşekkürler
0
twelfth
(17.08.22)
Sizin müteahhitinize özel bir durum değil, ülkedeki bu tür küçük binaların neredeyse tamamı bu tarz yapılıyor zaten.

Yani bu müteahhitin sabah uyanıp da "lan ben bu binayı kirişli yapmayayım da asmolen yapayım" diyeceği bir şey değil.

Mimari poje çizilip statik için gönderildiğinde asmolen tavan olacaksa mühendis buna göre hesaplar ve statiği çizer.

Bu proje ile belediyeye başvurup ruhsat alacaklar ya da almışlardır. Belediyenin mimar ve mühendisleri de ruhsatı vermeden önce projeyi ve statiği inceleyip bir eksik varsa düzeltilmesini isterler.

Yani sizin ekstra yapmanız gereken bir durum yok şu anda, içiniz rahat etsin istiyorsanız beton dökülmeden önce demirin bağlantısını gözle kontrol edebilirsiniz anlayan biriyle.

Ki ona da gerek yok aslında, yapı denetimin mühendisleri saha yerinde gelip görüp fotoğraflarını çekip dosyalıyorlar. İsterseniz yapı denetimin mühendisleri ile iletişime geçersiniz.
0
John Bloor
(17.08.22)
Mantar doseme bir doseme cesitidir. Diger her doseme cesiti gibi binalarda kullanilmasinda bir problem yoktur, tabii ki gerekli onlemler alinarak,hesaplamalar yapilarak.

Yapinin proje muellifi ayni zamanda muteahhitse ve daha design asamasinda ya biz burada mantar doseme kullanalim temiz duz tavanlarimiz olsun dediyse ve ona gore hesap yapiyorsa su an bunda hic bir problem yok. Muellif baskasiysa, yine projenin baslangic asamasinda ona gore hesap yapildiysa yine bir problem yok.

Adi mantar diye tribe giriyorsaniz girmeyin kirissiz doseme demek, kullanimi yogun olarak var.Kolon, perde yerlesimi, zimbalama vs. gibi detaylara dikkat edildiginde cok bir ekstrasi yok.

Hic ihtimal vermiyorum amaa, Yok proje tamamlanmis butun onay suresinden gecmis insaata baslamissin ondan sonra muteahhit ben ya kirisli dosemeyi mantar doseme yapicam diye kafasindan bir ise kalkistiysa orasi suc adamin hapse girmesi gerekir. Bunun Yapi denetimi var, fenni meshulu falan var yani olmaz oyle sey. Bu araba uretirken ya ben dizel motor taktim ama benzinli olsun araba demek gibi. Ha doner projede tadilat yaptirir yine hala oluru var mantar dosemeye doner izinler alinir yine problem yok.


Disaridan ayrica bir statikci bulmanizin ayrica bir faydasi olacagini dusunmuyorum karsi cikacak cok olacaktir da problem genelde isin design kisminda degil imalat asamasinda oluyor ancak designlar paket halindedir zaten statik paketi alir adama teslim edersiniz bakar.
0
wallcan
(17.08.22)
bu kararı müteahhit kafasına göre veremez, mühendisin işi bu. hangi binada hangi tür döşeme kullanılacağıyla ilgili tonla parametre var. sokak arası standart apartmanlarda asmolen döşeme kullanımı çok yaygın, sebebi mimarların ve müteahhitlerin sarkık kiriş görmek istememesi. sağlıklı bir durum değil bu ama maalesef piyasada kabul görmüş artık. yeni deprem yönetmeliğinde asmolen döşeme yapılabilmesi için gereken koşullar ağırlaştırıldı (daha fazla perde duvar zorunluluğu vs.) ama o yönetmeliği hazırlayan hocalara kalsa tamamen yasaklanırdı bizzat ilk ağızdan duydum. ama "çok demir çıkarıyor" diye müteahhitler tarafından adı çıkarıldığı için iş alamayan projeci arkadaşlar var.

tabi mantar döşeme ile asmolen döşeme farklı şeyler. wallcan'ın söylediği gibi mühendis tarafından çözülmüş ve sorunsuz çalışan bir sistemse döşemenin ne olduğunun bir önemi yok. büyük projelerde sıklıkla kullanılan bir döşeme türü, ama uygulamada dikkat edilmesi gereken önemli detayları var. bunlara dikkat edilmesi gerekiyor.

projenin üçüncü bir göz tarafından kontrol edilmesi özellikle yurtdışında çok yaygın bir olay ama burda çok özel projeler dışında tercih edilmiyor.
0
temasettin
(17.08.22)
(1)

Yenikapı - Bandırma Arabalı Vapur

loser blueser
Var mı? İdo'nun sitesinde bulamadım hızlı feribot görünüyor sadece arabalı yok sanırım. Yenikapı olması şart değil aslında istanbul'un her yerinden olur
Var mı? İdo'nun sitesinde bulamadım hızlı feribot görünüyor sadece arabalı yok sanırım. Yenikapı olması şart değil aslında istanbul'un her yerinden olur
0
loser blueser
(28.07.22)
Kaldırmışlar, geçen biz de kullanmak istedik idoyu aradık öyle söylediler.
0
temasettin
(29.07.22)
(6)

Komik kitaplar

akhenaten
Selam, edebi ağırbaşlı komik değil de baya günümüz normlarında komik kitaplar var mı bildiğiniz?
Selam, edebi ağırbaşlı komik değil de baya günümüz normlarında komik kitaplar var mı bildiğiniz?
0
akhenaten
(25.07.22)
Fırat budacı kendimi durduracak değilim
0
abuzer
(25.07.22)
Fedor Amca :)
0
dreamnesiac
(25.07.22)
Alıklar Birliği
0
kendi helvasını kavuran zombi
(25.07.22)
Acemi Eğitimi
0
temasettin
(25.07.22)
Benim de söyleyeceklerim var 1-2-3 Umut Sarıkaya
0
rastinon
(26.07.22)
serdar turgut - maymunu tokatlamak (akp'ye yanlamadan once yazmisti)
0
samioferingozlukleri
(26.07.22)
(6)

Suzuki balenolari nasil bilirsiniz?

balpolen
Kronik sorunlari var mi? Cok bas agritir mi? Suzuki grubu ile ilgili pek bilgim yok acikcasi
Kronik sorunlari var mi? Cok bas agritir mi?
Suzuki grubu ile ilgili pek bilgim yok acikcasi
0
balpolen
(18.07.22)
satmak istediğinde ya 6 ay beklersin ya da %20 ucuza verirsin, gene bile satılmayabilir. ancak acil satmak gerekmeyecekse düşünülebilir.
0
orpheus
(18.07.22)
Satamazsın +1

Şöyle bir örnek vereyim; VW Polo'dan şu an 11.300 araç satılık. Baleno'dan sadece 29 adet. Bu araçtan Türkiye'de çok fazla yok. Satamamak dışında yedek parça, iyi usta falan da bulamazsın. Alınacak araç değil bence.

Polo, Clio, Corsa, 208, Fiesta, i20, Ibiza, Fabia, Rio gibi piyasası yüksek araçlara bakmanı tavsiye ederim.
0
himmet dayi
(18.07.22)
Suzuki grubu çok iyidir ama bu arac konusunda emin degilim.
Benim bildiğim hindistan üretimi.
Arabanın direksiyonu konusunda sıkıntılı şeyler okumustum.
Güvenlik konusu da tartisilabilir.

Mild hybrid motoru baya iyi, sonuçta her suzukide var.
0
logisticsmanager
(18.07.22)
Bu arada satamazsin kismina katiliyorum, Fransa'da da zor satiliyor zaten. Hatta sıfırı artık satilmiyor bile.
0
logisticsmanager
(18.07.22)
2.5 sene kullandım. Çok sorunsuz araba düzenli bakımını yaptırırsan sanayi yolu bilmezsin. Performans beklentin olmasın ama sonuçta cvt şanzıman 1.2 atmosferik motor. Satış konusunda arkadaşlar haklı olabilir ama acelen yoksa piyasanın 3-5 altına her arabayı satarsın. Ben takas kampanyasıyla dehleyip Vitara’ya geçtim. Suzuki servisleri gayet iyi, doğan holding aldıktan sonra atılım yaptılar zaten.
0
temasettin
(18.07.22)
Logisticsmanager’in yazdığını şimdi gördüm. Direksiyonu biraz sert onun dışında bir sorun yaşamadım. Fransa’yı bilmiyorum ama balenonun burada hibrit motoru yok.
0
temasettin
(18.07.22)
(5)

tenisseverlere bir soru

denizzz
roland garros haricindeki ufak tefek turnuvaları takip ediyor musunuz? maçları nereden izliyorsunuz?
roland garros haricindeki ufak tefek turnuvaları takip ediyor musunuz? maçları nereden izliyorsunuz?
0
denizzz
(12.07.22)
mümkün mertebe etmeye çalışıyorum.
digiturk tenis paketi üyeliğim var (sanırım o paketin adı değişti), eurosport da dahil digiturk'e.
bir de ssportplus vardı, iptal etmiştim ama wimbledon'ı yine oradan izledim.
0
blatta hiberna
(12.07.22)
Grand slam tenisseveriyim. Eurosporttan takip ediyorum.
0
temasettin
(12.07.22)
7-24 takip ederim
atp-wta-challenger bazen itf'ler
0
deranzo1
(12.07.22)
Roland Garros harici derken acaba Grand Slam harici mi demek istedin?

Ben de GS takipçisiyim. Küçük turnuvaları takip etmem ama Federer denk geldiğinde kumda oynasa izlerim.
0
himmet dayi
(12.07.22)
Ben de grand slam takipçisiyim. Eurosport’tan izliyorum.
0
invictae
(12.07.22)
(2)

Köye Karavan, Prefabrik?

hicunutmam
MerhabaAile büyüğümüz Batı Karadeniz'deki köyüne var olan arsasına sadece yazın gittiğinde 2-3 hafta kalmak için en uygun maliyetli bir ufak yer yaptırmak istiyor.Ama bütçe ve beklenti çok düşük50-60 m2 2 odalı bir yer olması yeterli.Bütçe de max 100-150kNeapmak gerekir?İnternetten araştırdığımda tu
Merhaba
Aile büyüğümüz Batı Karadeniz'deki köyüne var olan arsasına sadece yazın gittiğinde 2-3 hafta kalmak için en uygun maliyetli bir ufak yer yaptırmak istiyor.
Ama bütçe ve beklenti çok düşük
50-60 m2 2 odalı bir yer olması yeterli.
Bütçe de max 100-150k
Neapmak gerekir?
İnternetten araştırdığımda tutarlar çok dağınık.
yaptıran, yapan var mıdır?
0
hicunutmam
(09.07.22)
Boş konteyner(21 metrekare) alsa koysa bile 50.000 tl civarı masrafı var.
50-60 m2 için o bütçe az.
2 hafta önce karmod marka konteyner aldık bahsettiğim fiyata.
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(09.07.22)
Hiç girmesin öyle alengirli işlere, yığma tuğlayla yapıp geçsin. Aşağı yukarı o bütçeyle bitirir.
0
temasettin
(09.07.22)
(5)

Galataport yakınında otopark

regina phalange
Nereye parkedebiliriz haftasonu, kendi otoparkı pahalıdır gibime geliyor.
Nereye parkedebiliriz haftasonu, kendi otoparkı pahalıdır gibime geliyor.
0
regina phalange
(30.06.22)
Karaköy'de köşkeroğlu yanında katlı ispark var. Bir de defterdar yokuşunda var 10-15 araçlık bir ispark ama saate göre boş olmayabilir.
0
Bruce
(01.07.22)
herhangi bir otoparka bırakıp yürümene değmez bence.
galataport 6 saate kadar 50 tlydi diye hatırlıyorum. başka bir yere bıraksan da 30-40dan aşağı değildir.
0
ayin yazari
(01.07.22)
Diğer otoparklar da en az orası kadar pahalı. O bölgedeki en ucuz yer karaköy köşkeroğlu üstündeki ispark ama oranın girişi çıkışı inanılmaz trafikli oluyor.
0
roket adam
(01.07.22)
Roket adam +1

Sakın haftasonu Karaköy katlıya bırakmak gibi bir hata yapma, ben yaptım akşam arabayı çıkarmam bir buçuk saat sürdü.
0
temasettin
(01.07.22)
derdine değecek kadar pahalı değil. barbaros yönünden galataporta gelirken bir yerden u çekiyorsun opet var orada. onun hemen yanında da vale var oraya da bırakabilirsin.

dün isparka barbaros yönünden giremedik fransız geçidinin orada yol kapalıydı bu arada.
0
argent dawn
(01.07.22)
(3)

Arabada Bebekle Yolculuk

joker hakki
3 aylık kızım var. Normalde arka koltukta, kendi koltuğu emniyet kemeriyle sabitlenmiş şekilde, annesiyle yolculuk yapıyor. Annesi işe başlayacak ve zaman zaman arabaya binmemiz gerekecek. Arkada tek başına korkacağını ve durmayacağını tahmin ediyorum. Ön koltuk hakkında görüşler tartışmalı. Airbag'
3 aylık kızım var. Normalde arka koltukta, kendi koltuğu emniyet kemeriyle sabitlenmiş şekilde, annesiyle yolculuk yapıyor. Annesi işe başlayacak ve zaman zaman arabaya binmemiz gerekecek. Arkada tek başına korkacağını ve durmayacağını tahmin ediyorum. Ön koltuk hakkında görüşler tartışmalı. Airbag'i kapatarak bebek oto koltuğunu ön koltuğa yerleştirebilirsiniz diyenler var, asla olmaz diyenler var. Ciddi bir güvenlik problemine sebep olmayacaksa kızımın ön koltukta olmasını tercih ederim. Yüzümü görebilir, gerektiğinde sakinleştirebilirim.

Siz bebekle tek başınıza araç kullanacağınızda ne yapıyorsunuz? Sadece çocuk sahibi olanlar ya da çocuk yetiştirme tecrübesi olanlar cevaplarsa sevinirim.

Bu arada araç 2017 Fiorino Safeline, belki lazım olur.
0
joker hakki
(28.06.22)
sorunun cevabini kendim merak edip farkli kaynaklara baktim. sadece cocuk tecrubesi olanlar yazarsa sevinirim dememe ragmen bana ilginc geldigi icin yazayim dedim.

Anladigim kadariyla kaza aninda bebek icin en guvenli yer: arka-orta koltuk, bebegin yuzu arabanin arkasina bakacak sekilde. hem lokasyonu, hem de yonu itibariyle bebege zarar gelme olasiligi en az olan yer/ sekil bu.

Iki ulkedeki kurallara ve uyarilara baktim.
Hollanda diyor ki "bebegin guvenligi acisindan onde veya arkada oturmasi -onde hava yastigi kapali oldugu surece- cok fazla farketmiyo. ancak bebegin yuzu arkaya donuk sekilde oturmasi her sekilde cok daha guvenli."

Belcika diyor ki "arkada oturmasi daha guvenli, ama arkada zaptetmek zorsa, onde de oturabilir, hatta bu yuzden onde oturmasi daha iyi bile olabilir. her sekilde yuzu arkaya baksa daha daha guvenli".

yeni zellanda ve amerikan bir kac kaynak da bebegin yuzunun arkaya bakmasi konusunda hem fikirler.
nedeni de bu www.youtube.com

mayo klinik arkayi tevsiye ediyor.

yani salt kaza ani acisindan bakarsak bebegin arkada oturmasi onun guvenligi icin daha iyi. ama sofor (bu konuda esiniz) surekli arkasina donup bebekle ilgilenmek zorunda kalacaksa (ki arkasi donuk oturtmasi zor oldugu icin duz oturtmasi gerecek), bu durum da hem kaza olma riskini arttiracak, hem de kazada bebegin (yuzu gidis istikametine donuk oldugu icin) yaralanma olasiligini arttiracak.

bebek sahibi olmayan ben neden bu kadar yazdim bilmiyorum ama sanirim, on koltukta, yuzu arkaya donuk sekilde oturmasi butun olasiliklari hesaba kattigimizda daha makul yol gibi.
0
lamartin
(28.06.22)
Ben baba degilim ama bolca bebege soforluk yaptim yegenler yuzunden.
Cocuklar niyeyse o koltukta sakin oturuyor ozellikle alismissa, alismadiysa da sakinlesiyor.
Bazisi camdan izlemeyi seviyor bazisinda da cama perde asman gerekiyor.

On cama ayna takiyorsun oradan goz temasi kurarak idare ediyor.

On koltukta takacak yer yok, kemerle tutturunca da arkasi gibi saglam durmuyor.
0
divit
(28.06.22)
Ben 6 aydan itibaren tek başıma bol bol dolaştım bebekle, bir iki olay dışında sorun olmadı. Ama 3 ay nasıl olur bilemiyorum bebeğe de bağlı. Mesela bizimki çok kusuyordu sürekli dikiz aynasından kontrol ediyordum boğulma tehlikesine karşı.. kafanı sürekli sağa çevirip bakmaktansa dikiz aynasından kontrol etmek trafikte daha güvenli. Divit’in dediği gibi bebeler genelde araba yolculuğunu seviyor. Sadece uyutmak için arabada tur attıran bir sürü ebeveyn var.
0
temasettin
(28.06.22)
(1)

İstinyepark otoparkı ücretli miydi

condom kurşunu
?
?
0
condom kurşunu
(16.06.22)
Hayır
0
temasettin
(16.06.22)
(19)

Kaç yaşında evlendiniz?

birmilyonunvarmi
sb. Cinsiyet belirtirseniz daha iyi olur.
sb.

Cinsiyet belirtirseniz daha iyi olur.
0
birmilyonunvarmi
(05.06.22)
E -30
0
ankarakecisi
(05.06.22)
E 29
0
kaiserr76
(05.06.22)
E 29
0
chicha_v2
(05.06.22)
E 28
0
temasettin
(05.06.22)
E 24, erken olduğu için pişmanım.
0
neymis
(05.06.22)
K 28
0
fotrsapka
(05.06.22)
E 26
0
but that was just a dream
(05.06.22)
K-27
0
physcos physcos
(05.06.22)
E 31
0
Topalordek
(05.06.22)
K-27
0
gmzo
(05.06.22)
e 39 olacak
0
gabe h coud
(05.06.22)
k 27
0
pide
(05.06.22)
23, k
0
deartheodosia
(05.06.22)
K 31
0
ofelia
(05.06.22)
E 29
0
baal
(05.06.22)
E 32
0
essoist
(05.06.22)
E 29
0
zgrydn
(05.06.22)
K29 olacak
0
Hallegadola
(06.06.22)
E-31
0
cooperr
(06.06.22)
(6)

fransa'da şunu yemeden dönme diyebileceğiniz neler vardır?

bohr atom modeli
selam. kişisel deneyimlerinizi merak ediyorum. şimdiden teşekkürler.
selam. kişisel deneyimlerinizi merak ediyorum. şimdiden teşekkürler.
0
bohr atom modeli
(22.05.22)
Creme brulee
0
temasettin
(22.05.22)
confit canard ve fas restoranlarında herhangi popüler bi yemek
0
sttc
(22.05.22)
Guvecte salyangoz guzel.
0
sertac akin
(22.05.22)
Çok şey var, gideceginiz yeri soylerseniz ona göre yerel şeyler söyleyebilirim.

Misal la rochelle/nantes tarafı şarapta pişen midye ve patates kızartması, balık çorbası.

Savoie bölgesinde fondue ve raclette gibi.

Ama gelmişken foie gras yemenizi tavsiye ederim. Feslegenli salyangoz da güzel. Onun dışında bence ünlü bir fırından baguette alıp (tradition) yanına şarküteri (benim tavsiyem rosette, saucisson italien, coppa, speck) yanına peynir (buche herkes sever bence, camembert, hangi bölgedeyse oranın tomme peyniri vs bölge neresiyse ona göre değişir tabi) yanına güzel bir bölgenin şarabı yapmaniz güzel olur.
0
logisticsmanager
(22.05.22)
paris ve civarı diyebilirim ilk aşamada.
0
🌸bohr atom modeli
(22.05.22)
Paris içinse kesinlikle baguette, şarküteri, peynir, şarap yapın.

Bunun yanında château chantilly gidip hem gezip hem tatlısını yiyin.

Tatli ya da tuzlu krep.

Steak tartare severmisiniz bilmem ama farklı sonuçta.

Boeuf bourguignon da olur.

Paris'ten 1.5-2 saate hızlı tren ile lyon 'a gidip çok daha güzel şeyler yiyebilirsiniz bu arada. Lyon yemek konusunda çok ünlü.
0
logisticsmanager
(22.05.22)
(4)

kağıthane-levent yürüyüş yapmalık park

Olric
merhaba, haftasonları yürüyüş yapmak için kağıthane levent civarlarında uygun bir alan/park arıyoruz, tavsiyeniz var mıdır? aracımız var çok uzak olmaz ve park yeri sorunu olmazsa arabayla da gidebileceğimiz bir yer olabilir. teşekkürler :)
merhaba, haftasonları yürüyüş yapmak için kağıthane levent civarlarında uygun bir alan/park arıyoruz, tavsiyeniz var mıdır? aracımız var çok uzak olmaz ve park yeri sorunu olmazsa arabayla da gidebileceğimiz bir yer olabilir. teşekkürler :)
0
Olric
(18.05.22)
hacıosman metronun orda atatürk kent ormanı var ispark var orman içinde huzurlu bir yürüyüş yapmalık ideal bi alan. ben çok seviyorum tavsiye ederim.
0
rentts
(18.05.22)
Hacıosman kent ormanı +1

Çok keyifli, saatlerce yürünebilecek ve kafa dinlenilebilecek bir yer. Hemen metronun alt katına ispark'a aracı bırakıp içeri girebiliyorsunuz. Beltur falan da var o girişe yakın çayınızı kahvenizi alıp da dolaşabilirsiniz.

Keşke daha fazla böyle park olsa da gitsek.
0
chicha_v2
(18.05.22)
Etilerde bi park var Aykut bilmemne orası olabilir
0
alicek
(18.05.22)
Levent sporcular parkı
0
temasettin
(18.05.22)
(6)

alman dizi öneriniz var mı?

avatar is back
sadece almanya'da çekilmiş olması değil, almanları ve almanya merkezli olmasını da istediğim dizi arıyorum var mı öneriniz? dark ve dogs of berlin izlediklerim sadece ve ikisini de çok sevdim. unorthodox vs izleyeceğim sanırım, Unsere Mütter, unsere Väter varmış bir de ona da bakılır mı?almanya'nın
sadece almanya'da çekilmiş olması değil, almanları ve almanya merkezli olmasını da istediğim dizi arıyorum var mı öneriniz? dark ve dogs of berlin izlediklerim sadece ve ikisini de çok sevdim. unorthodox vs izleyeceğim sanırım, Unsere Mütter, unsere Väter varmış bir de ona da bakılır mı?

almanya'nın "bir zamanlar anadolu'da" film-dizilerini aramıyorum tabi ki, keyiflice her gece 1*2 bölüm izleyeyim ama dizinin de alman dizisi olduğunu hissedeyim yeter modundayım
0
avatar is back
(03.05.22)
Unsere mütter, unsere vater izlediğim en iyi mini diziydi.

Bir de Babylon Berlin var tabi
0
temasettin
(03.05.22)
Deutschland 83, 86, 89 ilginizi cekebilir.
Cerezlik olarak Türkisch für Anfänger
0
reactionic
(03.05.22)
4 blocks
0
kornisch
(03.05.22)
tatort :D

hatta tatort bence aralarında en alman olanı çünkü bildiğin günlük hayat gibi bölümleri. günlük hayatında almanlar ama beklenmedik bir olay oluyor. tepkiler falan hep normal insan tepkileri. yedikleri içtikleri bile hiç dizi gibi değil. sanki yan komşu gibiler.

gerçi çok da izlemedim 2-3 bölüm sadece. ard'nin internet sitesinde var eski bölümleri. yenileri de her pazar akşamı yayınlanıyor tvde.
0
bohr atom modeli
(03.05.22)
Gece aklıma gelmemişti.

(bkz: berlin alexanderplatz)
0
temasettin
(03.05.22)
Das parfume
0
arenas
(03.05.22)
(6)

Cam balkon alternatifi...

primetime
Dostlar selam, geçen sene cam balkon yaptıracaktım. Cam krizi, pandemi, kapalı fabrikalar vs derken yaptıramadım. Şimdide araba parası tutuyor. Uzunca bir balkon. Bu balkonu başka nasıl kapatabiliriz hesaplısından? Haydi iç mimarlar, mühendisler, müteahhitler... Tüm fikri olanlar. Kapatalım şu balko
Dostlar selam, geçen sene cam balkon yaptıracaktım. Cam krizi, pandemi, kapalı fabrikalar vs derken yaptıramadım. Şimdide araba parası tutuyor. Uzunca bir balkon. Bu balkonu başka nasıl kapatabiliriz hesaplısından? Haydi iç mimarlar, mühendisler, müteahhitler... Tüm fikri olanlar. Kapatalım şu balkonu bi :)
0
primetime
(26.04.22)
kısa vadeli olarak şu an en uygunu: perde çekmek.
0
Erva
(26.04.22)
Valla hocam bu çağrı mimar mühendislerden çok bilim insanlarına yapılmalı bence. Derdimiz ışık alan bir iç mekan oluşturmaksa camın alternatifi henüz bulunmadı, palyatif çözümler üretilebilir tabi, perde gibi.
0
temasettin
(26.04.22)
nasıl bi alandan bahsettiğini bilmiyorum ama amacın ucuza kapatmaksa şeffaf branda ile olur herhalde
0
Golgi
(27.04.22)
aynı dertten muzdarip biri olarak takipteyim. sadece buzdolabı ile aylık 140 tl gelen elektrik faturası gelen eve, 50 derece izmir sıcağında 12:00-19:00 arası sürekli güneş düştüğünde klima çalışınca gelecek faturayı düşünmekten şimiden uykularım kaçıyor.

sizin cam balkon motivasyonunuz nedir, ona göre beyin fırtınası yapalım. bizimki ilk etapta güneşi kessin. o yüzden çadır ya da branda kumaşından perde yaptıralım diye düşünüyoruz ama karanlık da olmasın istiyoruz. açık renk tercih ederek bu sorunu çözebiliriz sanırım.
toz ve gürültü ikinci sorun ama şimdilik onları görmezden geleceğiz ne yazık ki.
0
halanne
(27.04.22)
şu an yeni taşındığımız eve yaptırmayı düşünüyoruz hiç fiyat almadık açıkçası korktum =)

anladığım kadarıyla hem estetik olsun hem güneşten korusun diyorsunuz o zaman en oluru sanırım panjur ya da pimapen(sanırım kesme camdan çok daha uygun olur)
0
windymimas
(27.04.22)
aaaa aklıma gelmişken, apartmanınızın bu konuda bir kararı var mı kontrol edin. yani bazı binalar, siteler dış görünüş bozulmasın diye standart bir model belirleyip bunu zorunlu tutabiliyor, kafanıza göre şekil şukul yapamıyorsunuz.
0
halanne
(27.04.22)
(5)

siyasi içerikli türk filmleri

dali dili havali korna
1960-1980 yılları arasında çekilen politik filmleri listeliyorum, hangi filmleri listeye mutlaka ekleyeyim?
1960-1980 yılları arasında çekilen politik filmleri listeliyorum, hangi filmleri listeye mutlaka ekleyeyim?
0
dali dili havali korna
(26.04.22)
Listenizde muhakkak vardır ama Susuz Yaz (1963) demek istiyorum. Su üzerindeki mülkiyet savaşı var, arkasında da tabii toprak, iktidar ve kadın öğeleri arasındaki organik ilişki.
0
Amaranta ursula
(26.04.22)
Kibar feyzo
0
sckxyss
(26.04.22)
isyan 1970 kadir inanır
0
ShadowOfMoon
(26.04.22)
Karanlıkta uyananlar(1965) - senaryosu Vedat Türkali tarafından yazılmıştır.

Maden(1978)- Tarık Akan, Cüneyt Arkın
0
temasettin
(26.04.22)
Bereketli topraklar üzerinde
0
el conquerador
(27.04.22)
(3)

Afyon Kaplica

Kirmizibavul
Selam, bayramda afyon'da gidip kaldiginiz, tavsiye edebileceginiz bi termal otel var mi? 2 aile gidecegiz. 4 cocuk olacak. Asil kistas temiz ve cocuklarin eglenebilecegi havuzlu, aquaparkli bi yer olmasi. Ayni zamanda hesapli da olursa cok iyi olur.
Selam, bayramda afyon'da gidip kaldiginiz, tavsiye edebileceginiz bi termal otel var mi? 2 aile gidecegiz. 4 cocuk olacak. Asil kistas temiz ve cocuklarin eglenebilecegi havuzlu, aquaparkli bi yer olmasi. Ayni zamanda hesapli da olursa cok iyi olur.
0
Kirmizibavul
(20.04.22)
Korel otel başarılı. NG Güral da gayet iyi ama daha pahalı
0
primetime
(20.04.22)
May Thermal var Sandıklı'da. Gayet iyidir.
0
Arthur Dayne
(21.04.22)
Kasımda ikbale gitmiştik aynı şekil iki aile çocuklarla, memnun kaldık.
0
temasettin
(21.04.22)
(9)

arsa alıp prefabrik ev kondurmak

kakamelsokoban
selam sevgili duyurucular, malum artık istanbulda ev almak imkansız hale geldi, istanbuldan da kaçıp gidemiyoruz iş durumlarından. bari haftasonları kaçacak bir yer alalım diye düşünüyoruz.istanbula yakın yerlere bakıyorum sahibindende. pek bir yer de bilmiyorum ama akla ilk gelen yerler çatalca, sa
selam sevgili duyurucular, malum artık istanbulda ev almak imkansız hale geldi, istanbuldan da kaçıp gidemiyoruz iş durumlarından. bari haftasonları kaçacak bir yer alalım diye düşünüyoruz.

istanbula yakın yerlere bakıyorum sahibindende. pek bir yer de bilmiyorum ama akla ilk gelen yerler çatalca, sakarya vs şu an için.

ilk olarak istanbul avrupa yakasında araçla rahatla ulaşılacak nerelere bakabilirim bunlar için öneri alabilirim.

ikinci olarak da diyelim bulduk aldık bir arsa 300 - 500 m2 bir yer. buraya tatillerde gidip konaklamaya yetecek kadarlık bir prefabrik ev ya da tiny house tarzı bir şey kondurabiliyor muyuz? yoksa onu kondurabilmek için ilanda şöyle böyle yazması gerek diye şartları var mı?

tek amacımız pandemi yüzünden 4 duvar arasında büyümüş kızımızı haftasonları ve resmi tatillerde oraya götürüp rahatça koşup oynamasını ve temiz hava alabilmesini sağlamak. gitmişken de 3-5 gün kalacak bir standarda sahip, nispeten uygun fiyatlı bir konut uydurmak.

bazısının durumu tarla, bazısının durumu bağ&bahçe diye geçiyor. tarla olursa konut olmaz bağ bahçeye izin var ya da tam tersi bir durum var mı?

başka dikkat etmem gereken detaylar da varsa duymak isterim. cevap verenlere şimdiden teşekkürler, sevgiler...
0
kakamelsokoban
(19.04.22)
söküp çalıyolar. haberlerde bile çıktı.

yaptırırsın evi, bakarlar kimse yok yer tenha sırf hurda parasına bile söküp söküp parçalar satarlar.
0
killerbee
(19.04.22)
İmarlı arsaysa normal inşaat prosedürünü uygulayarak yapabilirsin.
Tarla vs ise arazi en az 5000 metrekare olmalı, evin yüksekliğine, büyüklüğüne, yola uzaklığına falan çeşitli kısıtlar var.
Yani betonarme bina ile prefabrik konut arasında hiçbir fark yok.
0
Mirket
(19.04.22)
Tiny house tekerlekli olduğu için tarlaya koyabilirsiniz. Bu anlamda arsa bakmanıza gerek yok. Ama tavsiyem elektiriği suyu olması yönünde, bu anlamda 200.000 tl civarı bütçede çatalca subaşında bir arkadaşımın İlgilendiği bir proje var , yanyana parsellenmiş yerler. Elektiriği suyu kapısına kadar getirilmiş. Yanlış hatırlamıyorsam 160-200.000 tl civarında fiyatları var. Özelden numaranızı paylaşırsanız sizi arattırayım.
0
lekesiz zihin
(19.04.22)
Mirket +1

Ayrıca uygun fiyatlı diyorsanız prefabrik eleniyor zaten. Çelik maliyetleri korkunç derecede arttığı için prefabrik yapı ucuz değil. Tek katlı küçük bir ev istiyorsanız betonarmeye bile girmeden yığma yapı yapabilirsiniz.
0
temasettin
(19.04.22)
Ayni motivasyonla favoriye ekledigim 3-5 ilani mimar arkadasa gonderdim, bu ilanlarin hepsi dolandirici demisti.

Ozellikle satin alma karari verdikten sonra mutlaka bir bilenle isi yurutmek lazim. Hissedar vs varsa o arazide tam bir kaos.
0
brkylmz
(19.04.22)
Bunlar da çok uygun değil artık.
Geçen sene bile 700bin liralardan fiyat veriyorlardı ki 2 milyona kadar teklif gördüm:)

Bir de altyapısı vs oldukça uğraştırabilir.

En önemli maliyet ise arsa... Ne olursa olsun merkezi noktalara ve yollara yakın bir yer isteyeceksiniz. Ormanın içinde rahat edemezsiniz hem ulaşım hem güvenlik yüzünden. Haliyle arsa fiyatları yine kafa kafaya gelecek.

Yani arsa+prefabrik ev ya da tinyhouse derseniz o bölgede ortalama bir daire maliyetine yaklaşırsınız. Bir de uğraşması var tabi inşaatı, altyapısı, izinleri vs.

Bir de tüm bu maliyetin ve uğraşın üstüne evi söküp götüreceklerini düşünmek, stresi bile yeter.

Bir diğer konu komşuluk... Bölge...
Maalesef bu tarz işlerin yapılabileceği kırsal bölgelerde insanlar sizi bezdirebilir. Özellikle şehirden gelenleri yolunacak tavuk gören bir güruh var.
Hemen komşu arsanızın sahibi bir sabah bahçenizin ortasına çit çekebilir. "Burası tapuda benim görünüyor, sen şu kadar geçmişsin" der. Arsayı aldığınız adamın 3. dereceden kuzeni çıkar gelir. "bu arsada benim dayımın da hakkı vardı, paylıydı bu arsa, tapuya işlenmedi ama bak noter tastiği var, yazılı vasiyet var, kayıtları var 50bin ver yoksa tapuya gidicem" der. Antik mısır'da çok basit geometri hesaplarıyla çözülebilen konular 2022 Türkiye'sinde maalesef hala çözülemiyor:D

Maalesef ülkemizin bürokrasisi ve imar düzeni bu tarz romantik planlar için fazla kaotik.

Nef'in falan arsa projeleri oluyor. Onlardan makul bir şeyler yakalanabilir ki geçen sene görüştüğümde 60 70 binliraya tiny house konulabilecek arsalar satıyorlardı. En azından muhatap alınabilecek bir şirket var.

En azından şunu vadediyor, etrafta bir altyapı, bağlantı yolları, elektrik, su, civarda dükkanlar ve hastane okul gibi tesisler. Belki güvenlik vs... TAbii bunu vadediyor ne oranda tamamlayacak onu zaman gösterecek:)

Çanakkale, sakarya gibi yerlerde bu tarz projeleri var. Ama son fiyatlar nedir inanın bilmiyorum.
0
anten
(19.04.22)
arkadaşlar konuya ilişkin hiçbir şey bilmediğimi biliyordum duyuruyu açarken ama kendimi bilgi anlamında 0 noktasında sanıyordum, yorumları okudukça görüyorum ki -8 falanmışım, iyi ki de bu duyuruyu açmışım bodoslama gidip dağın başında kurdun kuşun ortasında dolandırılmadım.
0
🌸kakamelsokoban
(19.04.22)
belediye isterse gelip yıkar ama onun yerine tekerlekli tiny house'lar var. aracın trafik sigortası falan oluyor, bu şekilde yapınca hiç sorun olmuyor.

www.vagoonhouse.com

5.000 metrekare arsan varsa oraya dam yapabilirsin.
0
liberal
(19.04.22)
Arkadaşların bazısı fazla evhamlı çıkmış. Yakın zamanda hisseli arazi alıp satmış biri olarak, hisse konusunda çekinmeniz gereken bir şey olmadığını söyleyebilirim.

Yani tapuya gidiyorsunuz, arazinin tüm hissedarları kayıtta çıkıyor zaten. Satın alırken bütün hissedarlar gelip imza veriyor, parasını alıyor, konu kapanıyor. Gelmezlerse satın al(a)mıyorsunuz. Sonradan "burası aslında benimdi" diye bir şey çıkma durumu yok. Satın almadan önce kadastrosunu da yaptırıp, tarlanın sınırlarını net belirleyip, kendinizi iyice garantiye alabilirsiniz. Yine arıza çıkaran olursa polisi arıyorsunuz, gelip çok güzel ilgileniyorlar.

Evin altyapısını off-grid yöntemlerle çözmek de çok zor şeyler değil. Yani 50-100 bin arasına çıkabiliyorsunuz işin içinden, nasıl bir şey istediğinize göre değişir.

Fakat belediyeyle uğraşmak sıkıntı. Prefabrik ev için bile evi onaylatmanız gerekiyor, ve tüm bu kağıt kürek işleri 30-40 bin lira tutabiliyormuş, ki belediyeden belediyeye değişiyor bu da. Yani her belediyenin kendi kuralları var, o yüzden başınıza ne geleceğini önceden kestirmek güç.

Prefabrik ev fiyatları ucuz değil. Yani minimum temel inşaat için 250-300 bin lira gibi düşünün. Üstüne yukarıda söylediğim maliyetleri + arsa maliyetini eklerseniz yarım milyondan aşağı çıkmak zor.
0
plutongezegendegilmi
(19.04.22)
(7)

deprem anında

hlt1985
görseldeki gibi bir binada 3. katta oturuyorum. Deprem anında nerede bulunsam diye karar vermeye ve hazırlıklı olmaya çalışıyorum. aklıma ilk gelen teras yani balkon oluyor çünkü üstü boş. Düz bir yıkılma anında üste çöken bir şey olmayacak. Ama genelde balkon kısımları ki bu durumda benim balkonum
görseldeki gibi bir binada 3. katta oturuyorum. Deprem anında nerede bulunsam diye karar vermeye ve hazırlıklı olmaya çalışıyorum. aklıma ilk gelen teras yani balkon oluyor çünkü üstü boş. Düz bir yıkılma anında üste çöken bir şey olmayacak. Ama genelde balkon kısımları ki bu durumda benim balkonum aslında alt katın salonunun bir kısmı oluyor, genelde sağlam olmaz diyorlar. Nerede durmak daha mantıklı? İçeri de bir yerde mi yoksa balkonda mı?
0
hlt1985
(11.10.21)
örümcek adam gibi hop hop hop balkondan balkona zıplaya zıplaya aşağı in.
0
killerbee
(11.10.21)
@killerbee valla oğlan ve hanım olmasa dediğini yapıcam, ya da oğlanı kapıp o şekil inicem. Ama o anda akla gelmez valla bu, bana sabit bir yer lazım
0
🌸hlt1985
(11.10.21)
çocuk ve yatak odalarını balkona yakın yapardım. deprem anında hemen hepsini toplayıp balkona çıkayım diye. bir de balkona sağlam bir dolap falan yaptırırdım. yıkıldığında şemsiye görevi görsün diye.
0
buenosdias
(11.10.21)
bina 2007 sonrası yapılan binaysa, ve bu yapıdaysa yıkılma ihtimali çok düşük zaten. düşük dediğim %3-5 değil baya onbinde 1 falan.

illa kafamda bişeyler olsun dersen, balkon yerine içeride kendini güvene alman daha doğru olur. bu gibi balkonlarda depremle beraber camlar patlayıp kırılabilir, demir iskeletler vs kırılarak ufak tefek yıkımlar olabilir. binaya bişey olmasa bile depremde bu gibi şeylerin altında kalarak vefat edenler de var.

hayat kurtarıcı çözüm arıyorsan da hayat üçgeni olabilecek yerleri kafanda netleştir, hep aklında bulunsun. ya da oluştur bugün yarın
0
avatar is back
(11.10.21)
Avatar+1

Balkon, merdiven, kapı eşikleri ve camlardan uzak durun. Binadaki bekleyecek yer seçimi binanın yıkılması senaryosuna değil; devrilecek eşya, duvar vs. ye karşı yapılır. Yine de yaşam üçgeni kurulabilecek yerler belirlenmesinde fayda var.
0
temasettin
(11.10.21)
Binanın yıkılma ihtimali, ayakta kalma ihtimali, olası bir yıkımda ne yöne, nasıl yıkılacağı gibi konuları kestirmek güç. Ama belki bir inşaat mühendisi size fikir verebilir.

Yine de binanın yan yatması gibi ihtimaller de var. bu durumda balkonda olan birinin binadan düşerek binanın altında kalma ihtimali olabilir.

ya da bina sağlam bile kalsa, üstünüze sıva, demir, kırılan camlar düşebilir.
0
anten
(11.10.21)
ciddi bir deprem yaşayanlar biliyordur ki deprem anında ev içinde yer değiştirmeniz çok da mümkün değil. ben her oda için ayrı bir nokta seçtim hayat üçgeni oluşturabileceğim.
0
brakgn
(11.10.21)
(8)

Siz Olsanız? (Egitim)

depresif çocuk
Doktora eğitimine başladım. 2 seçeneğim var bu dönem:1) Sevdiğim dersleri alacağım ancak haftada 1 gün Eskişehir'den İstanbul'a gideceğim. Gece saat 1 de trene bineceğim. Sabh 6:30 da oraya varıp otobüsle kampüse gideceğim. Sonra öğle arasında 17 km ötedeki diğer kampüse gideceğim otobüs ile. Sonra
Doktora eğitimine başladım. 2 seçeneğim var bu dönem:

1) Sevdiğim dersleri alacağım ancak haftada 1 gün Eskişehir'den İstanbul'a gideceğim. Gece saat 1 de trene bineceğim. Sabh 6:30 da oraya varıp otobüsle kampüse gideceğim. Sonra öğle arasında 17 km ötedeki diğer kampüse gideceğim otobüs ile. Sonra o kampüste 2 ders alıp akşam 8 gibi tren istasyonuna ulaşacağım ve orada 2 saat kadar bekledikten sonra trene binip 5 saatlik yolculuğun ardından sabaha doğru 4te evde olacağım. Yatıp, sabah 07:30 da uyanıp işe gideceğim. Bu günün bana maliyeti yaklalık 200 tl. Ayda 800 tl yapar.

2) Sevmediğim 2 dersi online olarak uzaktan alacağım .
0
depresif çocuk
(29.09.21)
sevmediğiniz dersi online alın. diğer dersler ile ilgili syllabus edinip, okuma yapabilirsiniz. ya da önümüzdeki dönemlerde alırsınız.
diğer opsiyon bana imkansız geldi.
0
nzessia
(29.09.21)
Yalnız bu 1 gün gibi görünse de haftada 4 günü etkiliyor

Ders günü erken uyanacağın için bir önceki günü de buna uygun planlaman gerek

Ders günü zaten adı üzerinde ders ve yollar

Dersten sonraki çalışma günü dinlenmeye fırsat olmayacak

Bir sonraki gün ise bu iki günün yorgunluğunun toplamıyla geçecek
0
freebird5406_2
(29.09.21)
ilk seçenek sevdiğin kız için yapılır ancak, ders için değil.
0
temasettin
(29.09.21)
sevmediğim 2 dersi online alırım.
o kadar yoldan sonra sevdiğim derslerden soğurum.
0
seyduna6687
(29.09.21)
Yaşamında hangisi senin önünü açacak ve sana getirisi olacaksa onu seç derim. sonuçta hayatın zorluk derecesi var ve hep çok zor olmuyor. tepeyi aşmak gerek ve almadan önce vermek gerek.
0
evimin paspasi
(29.09.21)
sevdiğiniz dersi almak daha mantıklı bence. öte yandan bunu sadece bir ders olarak görmeyip, hangi derste öğreneceğiz konunun size doktoranızda ya da genel olarak hayatınızda daha yardımcı olacağını düşünmek de mantıklı.

bu arada trenlerde uyuyabiliyor musunuz? uyuyabiliyorsanız ne ala, yoksa ilk seçenekte hayatınız darmaduman olur.
0
co2s2
(29.09.21)
ilki çekilir dert değil bence. bu tip planlar başlangıçta insanın gözüne hoş geliyor, hem fazla efor gerektirmesi yönüyle manevi anlamda da motive edip iyi hissettiriyor ama uzun vadede çekilecek dert değil. o kadar yorgunluktan sonra birkaç saatlik uykuyla ne gidilen işten ne de alınan dersten hayır gelir bence. üstelik önümüz kış, yani eskişehir'in soğuğu istanbul'un nemi vs. derken helak olur insan yolda.
0
alevli deniz sortu
(29.09.21)
1'i yapmam için okulun MIT falan olması lazım. Kesinlikle 2.
0
dissendium
(29.09.21)
(4)

Akıllı TV önerisi

widee
selam gençler. - tv'nin teknolojik olması, netflix + mobil cihazlardan tv'ye aktarım yapan özellikler vs. barındırması temel isteklerim. - bütçeyi çok zorlamazsa iyi- lg / samsung öncelikli tercih ettiğim markalar.araştıracak zamanım gerçekten yok. :(yönlendirmenize göre benim de tercihlerim şekill
selam gençler.

- tv'nin teknolojik olması, netflix + mobil cihazlardan tv'ye aktarım yapan özellikler vs. barındırması temel isteklerim.
- bütçeyi çok zorlamazsa iyi
- lg / samsung öncelikli tercih ettiğim markalar.

araştıracak zamanım gerçekten yok. :(
yönlendirmenize göre benim de tercihlerim şekillenecek.

teşekkürler.
0
widee
(24.09.21)
Akılsız tv yi mibox takarak akıllı hale getirmek en uygun çözüm. Ben öyle yaptım memnunum.
0
temasettin
(24.09.21)
benim önerim istediğiniz boyutta lg'nin son 2-3 senedir ürettiği tv'lerden en ucuz olanını almanız. gördüğüm kadarıyla menüsü, teknolojisi en iyi çalışan. hem android'den, hem iphone'lardan kolay ekran paylaşımı vs.

herkes mibox öneriyor birden fazla kumanda ile uğraşmak da gereksiz geliyor.
0
co2s2
(24.09.21)
bence de mi box
0
jamswety
(24.09.21)
toshiba 65inç + mi box oh mis
0
slogan bulamadik
(24.09.21)
(5)

Şu 3 araç hakkında yorum alabilir miyim?

kanasla intihar eden adam
https://www.sahibinden.com/ilan/vasita-otomobil-suzuki-2016-model-otomatik-hatasiz-swift-887226748/detayhttps://www.sahibinden.com/ilan/vasita-otomobil-peugeot-cok-temiz-ozel-renk-208-smeg-ekranli-paket-930332080/detayhttps://www.sahibinden.com/ilan/vasita-otomobil-suzuki-0-ayarinda-baleno-948256286
www.sahibinden.com

www.sahibinden.com

www.sahibinden.com

hangisini tercih ederdiniz? ilk arabam olacak. istanbul'da kullanıcam.
0
kanasla intihar eden adam
(29.08.21)
suzuki alırdım çünkü japon.
0
bugisme
(29.08.21)
kuşkusuz peugeot. motor şanzıman mükemmel. İçi de gayet göze hoş geliyor.
0
phiphi
(29.08.21)
Pejoya bakmadım bile. Swift ve balenoyu inceledim. Baleno daha az yakıyor daha geniş ve uzun bir araç. Tipi de hoşuma gitti açıkçası.ncap puanı balenonun daha düşükmüş nedenine bakmak lazım.

İkisi arasından ben balenoya yönelebilirdim. Hiç bilmiyorum balenoyu iyi araştırmanı önerirm ama kağıt üstünde daha mantıklı
0
avatar is back
(29.08.21)
2.5 sene baleno kullandım. Performans beklentin yoksa tam bir f/p aracı. Cvt şanzıman ve benzenli motor sayesinde elektrikli bisiklet gibi sessiz, otomatiği sorunsuz, düzenli bakımını yaptırırsan sanayide işin olmaz. Arka diz mesafesi çok iyi, bagajı da muadillerinden geniş. Swift de güzel araba ama küçük. Evliysen baleno, bekarsan swift diyorum. Peugeot hakkında yorum yapacak bilgim yok.
0
temasettin
(30.08.21)
Peugeot der geçerim. Uzun yıllardır 2008 model 207 kullanıyorum hiç sıkıntı yaşamadım ki aracı aldığımda ufak tefek değişeni vardı, elime para geçerse değiştirip 208 alacağım.
0
neolduysa3yasimdaoldu
(30.08.21)
(8)

Yeni rakının tadı mı değişmiş? Bana mı öyle geldi acaba?

siyahsekiz
Sb. Anasonu o kadar çok koymuşlar ki iki duble zar zor içebildim. Yaklaşık 2 senedir rakı içmediğimi de belirteyim ama sanki eskinin yeni rakısı gitmiş yerine tövbe estağfurullah bir şey gelmiş gibi. Ürünü Carrefour'dan aldım sahte olma ihtimali sıfır.
Sb. Anasonu o kadar çok koymuşlar ki iki duble zar zor içebildim. Yaklaşık 2 senedir rakı içmediğimi de belirteyim ama sanki eskinin yeni rakısı gitmiş yerine tövbe estağfurullah bir şey gelmiş gibi. Ürünü Carrefour'dan aldım sahte olma ihtimali sıfır.
0
siyahsekiz
(21.08.21)
Yeni seri değil değil mi? Bildiğimiz klasik olanı öyleydi sanki.
0
giovanne
(21.08.21)
Hayır, yeni seri değil. Klasik yeni rakı işte. Evet yeni rakı hep yoğun anasonluydu ama bu sefer ki çok başkaydı...
0
🌸siyahsekiz
(21.08.21)
Kaçak icki olmasın?

Özellikle restoran ve tekellerde cok meşhur sahte içki olayı. Polis bir tanıdığım tekellerdeki içkilerin %80inin falan sahte olduğundan bahsetmişti. Migros, Carrefourdan alın alkolü demisti.(kaçakçılık, terör şubede falan çalıştı, baskın yapıyorlardı siseleme yerlerine sahte ickicilerin) Hatta cluplarda içtiğin her sey sahte, damacana ile dolduruyoruz votkalari falan demişti oralarda çalışan bir arkadaşım.
0
westblack
(21.08.21)
Belki araştıran, fikir önerisi için gelen olur diye belirtmek istiyorum. Dün akşam Carrefour'dan aldığım 35'lik yeni rakıdan iki duble içtim sabah uyandığımdan bu yana çok feci bir mide bulantısı yapmıştı az evvelinde de kusturdu. Yeni rakı alacak olanlar kesinlikle bir değil beş defa düşünsünler.
0
🌸siyahsekiz
(21.08.21)
@westblack Carrefour'dan almıştım ama bir daha yeni rakıya tövbe ediyorum. Böyle rezil bir ürün olamaz. Çok bariz ki üretim reçetelerini değiştirmişler.
0
🌸siyahsekiz
(21.08.21)
Ya yeni rakı tad istikrarını en güzel koruyan rakı bence. Ama klasik yeni rakıda biraz baskın anason dediğin gibi, uzun süre de içmeyince öyle bir etki yapmış olabilir :). Bir de yeni seri falan deneyiver fırsat bulunca belki değişir fikrin.
0
giovanne
(21.08.21)
Siyahsekiz +1

Altın seri, göbek, vsvs gibi çeşitler çıktıkça düz yeni rakıyı ispirtoya çevirdiler iyice. Eskiden yeni rakı şimdinin altın serisi gibiydi. Kapitalizmde çeşitlilik arttıkça kalite düşer yasası yine şaşmadı.
0
temasettin
(21.08.21)
Dün acile gitmek zorunda kaldım kusma, ishal, halsizlik ve yüksek nabız (taşikardi) şikayetleriyle. Yapılan kan tahlilleri ve muayene sonucu alkolden zehirlendiğimi söylediler. Yeni rakı içeceklere duyurulur.
0
🌸siyahsekiz
(22.08.21)
(13)

Sınıfsal çatışma anlatılan dizi/film önerisi

Olric
Sb
Sb
0
Olric
(19.08.21)
la zona (2007)
0
blatta hiberna
(19.08.21)
The platform
Los lunes al sol
Sarmaşık
I, Daniel Blake
(ilki tam olarak beklentinizi karşılar, ancak diğerleri de işçi sınıfı hikayeleri)
0
shakespearesmother
(19.08.21)
Ken Loach izleyebilirsiniz.
0
signore
(19.08.21)
%3 isimli dizi fena değildir
0
lappuntamento
(19.08.21)
Ken loach + 1
Novecento (1900)

Ayrıca 2006 yılından bu yana düzenlenen işçi filmleri festivalinin sitesinden her yıl gösterilen filmlerin listesine bakabilirsiniz.
0
temasettin
(19.08.21)
Bilim Kurgu tadında istiyorsanız yukarda da bahsedilen %3'ün ilk sezonu gayet güzel (sonra bozuyor ama önemli değil, ilk sezonu kendinize final yapabilirsiniz)

Daha tarihsel olsun derseniz Downton Abbey var. İngiltere'deki alt aristokrasinin yavaş yavaş silinip yeni bir üst orta sınıfın oluşmasını görebiliyorsunuz.

Sonra yine bilim kurgu olarak In Time diye bir film var. Bence güzelim konuyu harcamışlar ama izlenir. Kısaca para yerine zaman kullanan insanların yaşadığı bir distopya.

Sonra yine bilim kurgu olarak Downsizing ve Upload var. Downsizing ekonomik zorluklar çeken orta sınıfın kendini küçültüp oyuncak malikanelerde falan yaşamasını anlatıp sona doğru saçmalıyor yine. Upload'sa bence şimdilik güzel giden bir komedi. İnsanlar kendilerini ölüm sonrası için para verip sanal cennetlere yükletiyor. Parası çok olan güzel bir müşteri hizmeti alıyor, az olan buglarla dolu sistemlere yükleniyor falan.
0
akhenaten
(19.08.21)
La valla
0
ala09
(19.08.21)
parasite. en iyi film oscarı aldı 2019'da.
0
pardus
(20.08.21)
Potemkin Zırhlısı
0
unabomber
(20.08.21)
Ken Loach ayak takımı, riff raff
0
whoshothesheriff
(20.08.21)
the good lord bird
0
curious mind
(20.08.21)
Dizi olarak;

Downton Abbey
0
put it in your appropriate place
(20.08.21)
Bilimkurgu olarak, yeni çekilen Cesur Yeni dünya... Süper
0
exiztenz
(20.08.21)
(15)

Ailemin her şeyime müdahale etme sorunu

pikap
Ben 31 yaşına girdim. Ama gelin görün ki 15 yaşındaymışım gibi davranılıyor. hatta simdiki z kusagi lise cagindaki cocuklar vs eminim benden daha özgür huzurlu yasiyordur.Uzun bi süredir kabullenmiştim bu durumu daha doğrusu yorulmuştum bu konuyu dusunmekten. Saçma sapan bi olay yine tepemi attirdi.
Ben 31 yaşına girdim. Ama gelin görün ki 15 yaşındaymışım gibi davranılıyor. hatta simdiki z kusagi lise cagindaki cocuklar vs eminim benden daha özgür huzurlu yasiyordur.Uzun bi süredir kabullenmiştim bu durumu daha doğrusu yorulmuştum bu konuyu dusunmekten. Saçma sapan bi olay yine tepemi attirdi.

Anneme dedim ki yarin belki arkadasim gelir denize gideriz. Vay efendim nerden çikti bu sene bu deniz sevdasi, misafirimiz var de gitme, bayram bayram deniz mi olur, daha iki gun ust uste gitmisim geçenlerde vs bir suru surat asti ve kizarak bunlari soyledi. Bu arada deniz bize yurume mesafesi 15 dk. Bi haftadir evde agir yorucu temizlikler yapiyorum bu 40 derece hissedilen sicaklarda. her dk günümü gün eden biri de degilim ki zaten bu canim ailemle öyle bi sey ne mümkün. Bundan sonrasi daha önceki mudahalelerine vs örneklerden oluşacak yazi. Biraz iç dökme olarak yazacağim icin uzatabilirim. Son olarak da sizden tavsiye oneri vs rica edecegim.


Ben şu an ücretli ögretmenlik yapiyorim. 5 6 yildir bu sekilde calisiyorum. Kismi de olsa bi ekonomik ozgurlugum var ama istanbul gibi bi yerde bu maaşla ayri bi eve cikmak imkansiz. Kadro desen olmuyor. Evlilik desen yok zaten yani belli ki herhangi bir kapi açilana kadar ailemle yasamaya devam edecegim ama artik gercekten yipraniyorum. Örneklerden devam edeyim:

Bir keresinde sofradayken ekmek yemeyisimden bile huzursuzluk cikmisti. O gun de cok patlamistim (cunku her defasinda bu konu yuzume vuruluyordu, ekmek ye niye ekmek yemiyosun doymazmisim vs) yemek zehir olmustu bana oyle bi agladim kalktim ki sofradan o gunden sonra babam bi sey dememeye basladi. Ama her seyin cozumu boyle olmuyor ki.

Istanbul kirsalda yasoyoruz. Merkeze gezmeye gitmek istesem en az 6 saat falan evde olamam. Bu yuzden merkezi bi yere gideceksem haber vermem gerekiyor. Fakat soylenmesinler izin versinler diye direkt gezmeye gidicem demiyorum. Anket isleri var gercekten katildigim. Oraya gidecegimi soyluyorum ki inanin o ek işime bile karismaya basladilar. 100 tl altiysa gitme yok yoruluyosun yok bilmem ne. Yine de bi nebze disari cikmama cok buyuk bi katkisi oldu bu isin. acil mutlaka gitmem gereken bir yer varsa mecburen bazen anket yoksa da anket var deyip yalan soyleyip cikiyorum. Cunku benim merkeze gitmem.icin bi isimin olmasi gerekir. Durduk yere gezmeye gitmek mi ne munasebet.

Yani buna mecbur biraktilar beni. Durust davranip makul bir sey icin izin istedigim ve izin vermedikleri cok oluyor. Ben de artik riske atmak istemiyorum buna siginiyorum. Izin almadan ben gidiyorum deyip cik diyeceksiniz belki ama onu da denemisimdir inanin o da her zmn ise yaramiyor aksine onlari saymiyomusum gibi algilayabiliyolar. Bir ara da ozgur bir birey olduguma alissinlar diye ust uste suraya buraya gidecegim deyip eve kapanmayayayim dedim yok alismiyolar ve bu daha da ters tepiyor.

Bir keresinde ünv arkadaslarimizdan birinin baska bi sehirde dugunu olacakti. Diger baska sehirden iki arkadasim bana ugradilar once ki ailem benim de dugune gitmeme izin versinler diye. Dusunun artik ne derece rezillikler yasadigimi.


Mesela bi ay sonra bir dugun daha var tekirdag civarinda. Yol cok yakin. Atla otobuse iki saatte ordasin. Benim bu kirsal koyden mecidiyekoye gitmek gibi bi mesafe. Ama eminim gidicem desem olay olacak pandemi vs one surcekler pandemi olmasa bile ne isin var diyecekler. Ki o arkadaslarim abimin dugunune gelen bizde kalmisliklari olan hatta ailemin taniyip cok sevdigi arkadaslarimdir. Yani mesele cevreye guvenme ipsiz sapsiz insanlarla takilip takilmama sorunu da degil.

Dedigim gibi calisiyorum onlardan para da istemiyorum hayirsiz bir evlat da degilim yardimci oluyorum uc kurus da olsa maddi katkida bulunuyorum. Cevredeki komsular ne kadar saygili efendi biri oldugumdan sık sık soz ederler. Yani surekli sorun cikaran adi cikmis onlari uzen biri olsam inanin hak ettim der bu kadar icerlenmezdim ama gercekten artik cok zoruma gidiyor hayatimi da cok zorlastiriyorlar. Utaniyorum artik arkadaslarima ailem izin vermiyor demeye. demiyorum da zaten baska bahane one suruyorum
Yanlarinda kaliyorum diye boyle psikolojik siddet uygulama haklari yok ama bunu nasil aşicam bilmiyorum. Izin istesen guzel dille soylesen olmuyor, baskalarini ornek gostersen olmuyor, tartissan hepten olmuyor. Aglasan olmuyor.

Sadece kendi istedikleri olsun istiyolar. Canlarinin istedigi gibi yonlendiriliyorum yani. Bazen kestiremiyorum belki soylenmezler diyorum. Cunku bi dengesizlik durumu da var. Nadir de olsa cicek gibi olup hic soylenmeden kabul ediyorlar istegimi ama genelde bahsettigim sorunlar oluyor. Bazen annem kabul etse babam asiri tepkili oluyor bazen babamin kabul ettigi sey anneme ters oluyor. Kime yanasacagimi da kestiremiyorum.


Bazen yeni tanistigim insanlara boyle bahsedince ünv'yi nerede okudugumu soruyorlar. Ege taraflarinda okudum yurtta kaldim vs. Sasiriyorlar. Disardan baksaniz zaten yobaz dedigim dedik asiri baskici insanlar degil gibidirler. Hatta tum bu olanlara ragmen bazen ben de oyle gormuyorum ama ciddi anlamda yorucular ama ben kabullendigim artik bir sey talep etmedigim icin sorun yasamiyoruz. Inadim devam etse yine tartismalar vs yasanir durur. Dedigim gibi cok yoruldum artik.


Annem kiyafetlerime karisir. Acik sacik giyinen biri degilim. Elbise boyu dizin ustunu azicik gecse olay olur. Uzun kabana siginip bazen gizli cikmaya calisiyorum evden. Adimi feriha koysaniz yeridir yani. Tulum giymiyorum tayt giymiyorum. Konu komsu ne der bilmem ne bir suru kuru laf azarlama ruh emici seyler dinlemk zorunda kaliyorum.
Bakislar bazen oyle degisiyor ki sanirsiniz ne haltlar yemisim.

Sonra gez paspal paspal. Oz guven sifirlansin. Arkadas edinsen ortamlarina gidemeyeceksin. Boyle sacma sapan ot gibi yasa işte.


Bir ara kitapyurdundan cok kitap aliyordum. Ona bile soylenmisti babam.

Cogu hayalimi onlar yuzunden erteledim ya da rafa kaldirdim. Hobi mobi bos is zaten. Para kazandirmiyosa her sey bos onlara gore. Ilgili oldugum ya da ogrenmek istedigim bi cok konu vardi, gitar, keman, aşçilik, yabanci dil, fotografcilik vs kesin o kurslara gitmeme de soylenirler diye ya da belki soylenmislerdir basvurmadim. Yabanci dil icin ismek'e gitmistim ona cok bi sey dememislerdi ama digerlerine soylenmislerdi yine.

Babam kendisi eski sazcilardandir ama biz muzikle ilgilensek bos is olur. Simdi piyano ogrenmk istiyorum. Eve alacagimi soyledim annem yine epey bir soylendi:) param yok diye erteledim su an ama firsatim olur olmaz alacagim. Fotograf makinesini de yillarca erteledim en son kredi cektim gizli aldim aldiktan sonra soyledim gosterdim. Cok bi sey demediler. Kim bilir onceden kac kere alistirmistim. Alicam, baba senin bol bol bahcede kamerayla videolarini cekicem, saz calarken cekicem yotube a koyacagim vs diye diye yumusatmisimdir da ondan cok bi sey dememislerdir.



Simdi onlara soylemeden ucretli bir fotograf kursuna yazildim. Spylemeyi de dusunmuyorum hevesim kirilmasin yok yere. Tepkileri ayni olacak. Ben ciddi anlamda profesyonellesmek istiyorum kendimi bazi alanlarda gelistirmek istiyorum milletin ailesi en kucuk konularda bile buyuk destek oluyolar evlatlarina. Nasil imreniyorim oyle ailelere. En sacma seylerden cocuklarini ovecek sey cikartiyolar. Bizimkiler anca heves sondurur asagilar sacma bulur vs. Toplum icinde bizi elestirir. Abime karsi da boyleler. Bi kere de destek olsunlar yaparsin edersin guveniyoruz desinler yok asla. gecen bi komsu geldi babam basladi abim hakkinda konusmaya. Ekonomik olarak mukemmel bi isi yok ama napsin cocuk. Yaz kis calisiyor bos durmuyor ama baba beye begendiremiyoruz. Komsuya oyle bir bahsedoyor ki sorumlulul bilmiyor isi is degil vs diye kizdim ben de cocuk calisiyor daha ne sikayet ediyosun diye. Konu komsunun yaninda oyle cikislari olan biri degilimdir ama o kadar doldum ki artik...

alakasiz bi geciş olacak ama Yine aklima saçma bi ornek daha geldi. Ben kişin evde sabh 5 te falan kalkip gizli banyo yapiyorum. Cunku evet ona bile laf ediyolar. Kis mevsiminde her gun banyo yapmam (ki her gun degil iki gunde bir) bile buyuk bir sorun oluyor.

Bence bu kadar ornek yeterli. Daha neler neler vardir da Daha ne diyeyim ki cennet gibi bir yerde cehennem gibi bi hayat yasiyorum. Bi cozumu de yok bence. Onlar asla degismiyorlar istedikleri sadece onlara boyun egmemiz. Buyuklerin lafini dinle bizim bildigimiz var kafasindalar. Cevredeki tum aileler bunlarin tersi olsa yine onlara ayak uydurmaya calismazlar. Farkinda ya da umurlarinda degiller belki ama cocuklari oz guvensizse mutsuzsa basarisizsa hayattan bikmis yorulmus ve yipranmissa bunda en cok onlarin katkilari var.

İç dokme seansima burada son veriyorum. Öneriniz tavsiyeniz varsa ya da sadece bi yorumunuz olursa simdiden tesekkurler hepinize.
0
pikap
(20.07.21)
Ücretli öğretmenlikle zaman kaybetme. Gerekirse sektör değiştir. Taşın o evden.
0
dissendium
(20.07.21)
Ev arkadaşı bul ayrıl bence. Durumu düzeltene kadar en azından idare edersin. Bu sefer de maaş yetmicek ama. Off çok bahtsızız. Ben de senin erkek versiyonunum valla okurken bunaldım
0
olaylar olaylar
(20.07.21)
Ekonomik durumunuz tek başınıza eve çıkmaya el verene kadar bi evin ikincisi ya da üçüncüsü olabilirsiniz. Şurası kesin ki aile evinden ayrılma vaktiniz çoktan gelmiş hem yaş hem de yaşadıklarınız itibariyle. Bu şekilde devam etmek mantıklı değil ve düzelmesi de imkansız. Aile evinden kurtulmak için evlenmek de dünyanın en saçma işi olabilir. O kafalara girerseniz mutsuz bi evlilik ile ömrünüzün geri kalanı da mahfolabilir.
0
himmet dayi
(20.07.21)
Maddi kısmına bir şey diyemem ama diğer konularla ilgili cesur olman, radikal kararlar alıp uygulaman lazım. Onlara ayak uydurursan hiçbir şey değişmez, sen onları kendine uymaya zorlayacaksın. Senin durumuna benzer bir arkadaşım vardı, şu an ailesinden ayrı nişanlısıyla beraber yaşıyor. Ailesi korkudan ne zaman evleneceksiniz diye soramıyor :)
0
temasettin
(20.07.21)
Anne babanızın davranışları sizin kontrolünüzde değil. Sizin kontrolünüzde olan yegane alan bğtün bunlar olurken nasıl pozisyon aldığınız. Bütün bunlara neden izin veriyorsunuz? Onların size bunları yaşatacağı alanı neden açıyorsunuz? Bu yaşta izin alarak evden çıkan kişiye ben doğrudan neden bu kurban rolüne bürünüyorsun, madem şikayetçisin neden harekete geçmiyorsun diye sorarım. Bu durumda olmaktan beslenmeye başlamışsınız. Bir an önce uzman desteği almaya başlayın derim nacizane. Onlardan şikayetlenmenin sonu yok. Dönüp kendinize bakın, cevap ve çözüm sadece sizde. Konfor alanınızdan çıkın, öğretmenlik şart değil, başka iş bulun, kendi düzeninizi kurun.
0
Phoebe
(20.07.21)
ev arkadasi arayan cok var. baskasinin yanina eve cikin.

yarisini okudum. cok sinirlendim. ama ailenize degil size. bu kadar aciz biri olamazsiniz. kolesi degilsiniz siz onlarin. size bir hicmissiniz gibi davranan, size karsi boyle rezil hareketler sergileyen bu insanlara anne ve baba demeye devam etmeniz bile bir ozguven eksikligi.

acilen o evden cikin ve psikolojik destek alin.

ben ev ararken hep goruyorum kiralik oda ilanlarini. mutlaka ama mutlaka cik.

baska bir cozumu yok. arada bir ic dokup rahatalayarak bir yere varamazsiniz. kurtulun artik onlardan.

ev arkadasinizla yasamaya basladiginizda oh be dunya varmis diyeceksiniz. cok mutlu olacaksiz. ozguveniniz gelecek. gercekten bakin.

bu hayatiniz hic ama hic normal degil. ben su an 24 yasinda bir kadinim ve 16 yasindan beri ailemden hicbir sey icin izin almadim, izin verip verilmemesi umrumda olmadi. istedigimi giydim, istedigimi yedim ictim. neredesin diye aradilar telefonuacmadim. eve gelince basimin etini yese dinlemeyip odama gectim veya sana ne diye bagirarak karsilik verdim. onlar da zamanla alistilar bu halime. benim ailem de hic rahat degildir. ama ben zorla inatla yaptim yapacagimi. simdi küs degiliz, aramiz gayet normal.


benim arkadasim da size benzer bir durumdaydi. benden gore gore ve benim fiseklemelerim sayesinde ailesini bir nebze daha rahatlatti. kiz biraz daha ozgur artik.

isterseniz size hemen kiralik oda ilanlari atabilirim. siz kurtulursaniz vallahi ben de mutlu olacagim.
0
batlegolas
(20.07.21)
oda bulun çıkın. ona da durumunuz yoksa, ailenizi stratejik olarak iyi tanıyın ve bol yalan söyleyin.(bunu söylediğim için üzgünüm ama başka yolu yok). onların duymak isteyeceği tarzda yalanlar. asla dürüst olmayın zira dürüst olsanız da olmasanız da tepenize çıkacaklar, her şeye karışacaklar. çünkü kendi hayatları sıkıcı, sana bulaşarak keyif alıyorlar.birçok aile böyle inan. heves söndürücü. her şey para. değişmezler maalesef. bir de senden korkmaları lazım. ben çok kavgacıyımdır bağıra çağıra çok kavga ettim ailemle mesela, ondan benden korkuyorlar neyse ki. sen de onların senden korkmasını sağlayarak evde hakimiyetini kurabilirsin. bu baskılarının sağlığına zarar verdiğini vs söyleyip korkutmaya başlayabilirsin mesela. ama uzun vadede esas çözüm tabii ki o evden ayrılmak olur.
0
camene87
(20.07.21)
Herkes eve çık demiş ama bence ekonomik güvenceyi sağlamadan önce eve çıkmak pek doğru değil. Geçinebileceğinize dair güvenceniz oluşunca ilk iş eve çıkın(araba alayım vs... kalmadı bunlar ne yazık ki. Aynı yaştayız, bu dönem gerçekten şanssız, herkes üniversite mezunu ama ev araba almak vs şöyle dursun aileden ayrı yaşayacak ekonomik güce bile sahip olamıyoruz mk)

Atanmayı beklemeden özel yerlere başvursanız nasıl olur? Hem kabul edilirseniz evden ayrılmanız için onların gözünde de geçerli bir sebep olur(okul eve uzaktır vs.)
Üzülmeyin, birikim yapamıyorum vs. kısımlarına hiç takılmadan sadece şahsi mutluluğunuza katkı sağlayacak şeyler yapın.

Bazı konular sadece sizin ailenize mahsus değil, bu yaşa gelmiş bir bireyin hobilerine hiçbir aile destek olmaz diye düşünüyorum.
0
megalomaniac
(20.07.21)
odaya cikma bence.
kimle karsilasacagin belli degil. sokakta degilsin sonucta.
onceden tanidigin biriyle bile ev paylasimi zor olabiliyor. bu riski alma. zaten merkeze uzaksin, uzak yerlerde bir studyo daire mi baksan? ya da studyo tarzi bir apart?

ucretli ogretmenlik kucucuk bir para demek. gecen zaman gecmis, bundan sonra bi ozel okul, kurs falan bak kendine. normal seviyede bir maasin olsun en azindan.

evdeki duruma gelince, bir yere mi gidiceksin cik git. hani yol parasi istiyor olsan neyse de paran var kendine gore. cik git.

kucucuk universiteli kizlar her yerdeler. ne saniyorsun hepsinin ailesi rahat mi?! umursamiyorlar.

sen de umursama. ustelik 30 yasinda akli basinda insansin artik. birak laf soylesinler. gecici kavgalar bunlar. kaniksasinlar biraz. gittikce daha dizlerinin dibinde olmani bekleyecekler yoksa. 30 yasindayim ben, ne istiyorsunuz benden de ciddi bir tonla. kavga cikarmak icin degil, derdini anlat. cocuk gibi davranilmasindan sikildigini soyle.
0
Kittie
(20.07.21)
turkiye'nin en buyuk sorunu normalde 18 yasindaki birinin ayri eve cikmasi gerekirken 31 yasinda birinin hala ailesiyle yasamasidir. bu isler boyledir. denildigi gibi ev arkadasi edinir cikarsiniz. fakat 31 yasindan sonra biraz kasabilir. kendi yasitlarinizda birilerini bulabilirseniz daha iyi olur.
0
Sour
(20.07.21)
Parasal durumunu bilmiyorum ama 1+0 daire dusunebilirsin. Ev arkadasi o yasta hakikaten iskence. 35 metrekare bile olsa en azindan senin olur, kafani dinlersin.
0
hot potato
(20.07.21)
Öncelikle hemen evden ayrıl oda tut ev kirala gibi hareketlere balıklama atlama bence. bu konu hem maddi hem de manevi olarak zordur ve gerçekten koşulların buna uyduğunda bu yola başvurmalısın.
Bazı arkadaşların söylediği gibi ülkemizfe anne babalar genelde icat çıkarma, ne gerek var modunda oluyorlar çoğunlukla maddi nedenlerden dolayı. Öncelikle şunu kabul etmelisin ki ailenin evinde yaşıyorsan genel geçer kurallara uymak zorundasın zira ev onların ve orada yaşamak istiyorsan az çok onların belirledği kurallara uymaya çalışmalısın ama bu yarı kapalı cezaevi şeklinde olmamalı.
Anladığım kadarı ile anne ve baba eğitimli değil ve kafalarındaki belli kalıpların dışındaki her şey onlara saçma geliyor. Açıkcası oturup bize anlattıklarını onlarla da konuşmalısın, sizi seviyorum beraber yaşamak istiyorum ama bu şekilde değil, kendimi geliştirmeme, çevre edinmeme ve de mutlu olmama engeş oluyorsunuz de. Gerekirse defalarca konuş ve bunalt onları, sen bıkacağına onlar bıksın hatta abini de yanına çek onları daha anlayışlı olmaları konusunda ikna etmek için.
0
coney island
(20.07.21)
Üşenmedim hepsini okudum. Maddi özgürlüğünüz marketten birşeyler alırken para istemeyecek kadar var gibi anladım. Bence tek sorun bu. Yeterli paranız yoksa söz hakkınız da olmuyor maalesef. Benzer durumu üniversiteyi yeni bitirip çok düşük bursla yüksek lisansa başladığımda yaşıyordum. Aldığım para sadece harçlık istememi engelliyordu ama evden ayrılamıyordum.

Mesleğiniz öğretmenlikse, hiç 1+1, 1+0 ev olayına İstanbul'da girmeden, farklı bir şehirde -Ankara gibi- iş bakın. Minimum 4 bin lira bandında düzenli bir gelir elde etmeden farklı ev olayını unutun. Daha düşük parada her adımınızı hesaplamak zorunda kalırsınız, bu da şu anki durumunuzdan sizi ileri götürmez.
0
nehara
(20.07.21)
Yazdıklarınızın tamamını okudum. Öncelikle ayrı eve çıkma fikrine direk atılmayın. Her ne kadar söylemesi kolay olsa da uygulaması o kadar kolay değil. İstanbul'da yaşıyorsunuz ve inanın o kazançla ev arkadaşıyla bile ayrı eve çıkmak imkansız. Ev arkadaşı zaten ayrı bir dert. 31 yaşından sonra çekilecek çile değil.

Öncelikle adamakıllı bir işinizin olması gerekiyor. Ne öğretmeni olduğunuzu bilmiyorum ama özel okullara, kolejlere falan başvuru yapabilirsiniz. Özel okulların bazılarında maaşı adamakıllı vermeme sorunu vardı ama şu an ne durumda bilmiyorum. İlla öğretmenlik diye diretmiyorsanız belki başka sektörlere bakabilirsiniz. Düzgün bir işiniz olunca da kendi evinize çıkmaya çalışırsınız. O zamana kadar sabredip ailenizin bu toksik davranışlarına göğüs germeniz gerekiyor.

Şimdi gelelim sorununuzun esas kaynağına: 31 yaşına gelmişsiniz. Ancak hala ailenizin direktiflerine göre yaşamınızı sürdürüyorsunuz. Hiç kusura bakmayın ama kusurun büyüğü ailenizde olmakla birlikte sizde de kusur var. Çünkü hiç karşı koymamışsınız. Bir dediklerini iki etmemişsiniz. Siz özgür bir bireysiniz ve bu hayat sizin hayatınız. Her şeyinize karışmalarına izin vermişsiniz. 31 yaşında bir insanın hobileri için bile ailesinden izin istemesi ne demek Allah aşkına? Yanlış anlamadıysam onlardan para istemiyorsunuz, yani kendi geçiminizi sağlıyorsunuz. Kendi paranızı harcamaya kimin ne laf etmeye hakkı var ki?

Bu kurban durumundan çıkmanız için hesap vermeyi bırakmanız gerekiyor. Özgür bir birey olduğunuzu idrak etmeleri gerekiyor. Gerekirse kardeşinizi de yanınıza çekin yukarıda dendiği gibi. Kim ne derse desin kulak asmayın. "Bundan sonra böyle, işinize gelirse!" modunda takılmanız gerek artık.

Ha yine yukarıda dendiği gibi ailenizden kurtulmak için evlenme hatasına düşmeyin. Allah korusun, yağmurdan kaçarken doluya tutulma ihtimali de var.
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(21.07.21)
Öncelikle ailenizi anlıyorum, bir süredir işsiz biri olarak paranın değersiz olduğu şu dönemde aileniz tam anlamıyla dar gelirli krizi yaşıyor. Yaptığınız her şey onlara para kaybı olarak geri dönüyor, sizin paranızı da bir nevi korumaya çalışıyorlar çünkü size verecek bir gelecekleri yok. Yeni bir kıyafetin adı bile komşu ne der’e dönüyor. Biz fakiriz lafı gurur kırar, bu yüzden bir bahane lazım. Sizi egede okutan insanların hafif düz üstü kıyafete bu kadar laf etmeleri bu olabilir.
Aytıca duş sayınıza bile katışmaları ancak bununla açıklanabilir. Buna takılan kişi ya bayağı fakirdir ya da cimridir.

Branşınızı bilmiyorum ama belli ki piyasada rağbet gören bir branş değil (matematik gibi).
Bana kalırsa düşüncenizde doğru yoldasınız, profesyonelleşebileceğiniz sevdiğiniz bir işe yönelin ve para kazanıp evden ayrılmaya bakın.

Evden şimdi ayrıl diyenlere %50 oranında katılıyorum zira riskli. Esasen comfortzone dan çıkıp daha girişken olmak zorunluluğu size bunu başartabilir fakat malum ülkenin hali ortada; işsizlik had safhada. 2. Bir iş gerekirse çok zor bulunabilir (diğer işe uygun).

Dediğim gibi ailenizi anlıyorum, ama “ot gibi de yaşanmaz” deyiminizde haklısınız. Hayatınız 1 kere var ve o da böyle uçup gidiyorsa bir şeyler yapmak lazım.
0
neysene
(21.07.21)
(2)

Kağıthane civarı araba kullanma pratiği

cokponcik
Yapılabilecek neresi var acaba, uzun zamandır trafiğe çıkmamış birine pratik yaptırılacak
Yapılabilecek neresi var acaba, uzun zamandır trafiğe çıkmamış birine pratik yaptırılacak
0
cokponcik
(11.07.21)
Kagithaneyi hic bilmiyorum ama pazar alanları genelde pratik için cok kullanışlı oluyor. Internetten pazar yerlerinin adreslerini bulabilirsiniz.
0
funl
(11.07.21)
Sadabad parkının önünden geçen uzun parke taşlı yol bu amaçla çok kullanılır. Ama bugün piknikçiler tarafından istila edilmiştir haftaiçi gitmek lazım.
0
temasettin
(11.07.21)
(15)

sıfır araçla uzun yola çıkılır mı?

altinci nesil caylak
merhaba,sıfır araç -dizel, otomatik- alıp 100-150 km istanbul içi kullandıktan sonra uzun yola (git gel 1500-1600 km) çıkar mısınız?alışma süresince uzun süre aynı devirde kullanmama -otomatik araçla nasıl olacaksa artık :)-, ani hız ve ani fren yapmama gibi tavsiyeler dışında tavsiyeleriniz olur mu
merhaba,

sıfır araç -dizel, otomatik- alıp 100-150 km istanbul içi kullandıktan sonra uzun yola (git gel 1500-1600 km) çıkar mısınız?

alışma süresince uzun süre aynı devirde kullanmama -otomatik araçla nasıl olacaksa artık :)-, ani hız ve ani fren yapmama gibi tavsiyeler dışında tavsiyeleriniz olur mu?

teşekkürler.
0
altinci nesil caylak
(25.06.21)
olur cok da guzel olur rodaj yapmis gibi olursun.

gerci yeni arabalarda buna pek gerek yok da.

arabayi cok sikistirmayin. zaten kitapciginfa yaziyor. 3000 deviri gecmeyin yazar.
kisacasi nazik kullanin frende de gazda da zorlamayin.
guzel denk gelmis. iyi yolculuklar fariniz da yolunuz da acik olsun.
0
turbo sadık
(25.06.21)
çok zaman uzak şehirlerden sıfır araba alıp geldim. hiçbir problem olmaz.
0
skyangel
(25.06.21)
3000 devir ustune cikmayin +1.
iyi yolculuklar.
0
cooperr
(25.06.21)
ilk 1000 km sonrası serviste yağının değişmesi ve genel bir kontrolden geçmesi gerekmiyor mu? yağı değiştikten sonra bir şey olmaz.
0
orient blue
(25.06.21)
yani neden çıkılmasın ki? 0 araç ne sıkıntı yaratacak ki? araba sonuçta bas git. bin km bakımı falan vs. çok da önemli değil.
0
mikahakkinen
(25.06.21)
Ramazan Bayramı yasaklarında sıfır arabayla 2000 km uzun yol yaptım, sorun yok. 1000 km bakımına 2300 kmde gittim. bakımdan ziyade kontrol amaçlı o, fabrika çıkışında görülmeyen bir hatası varsa çıksın diye.
0
temasettin
(25.06.21)
Uzun yola çıkılmamalı. Çıkılacaksa da dikkat edilmeli. Uzun araştırmalarım sonucu notlar almıştım aşağıda sıralıyorum. Bu arada yapmasanız da olur ama rodajı tertemiz tamamlamak için yapılması gerekenler şöyle;

-ilk 150-500km arası komple yağ değişimi yapılmalı çünkü pistonlar yataklarda çalışmaya başladığında aşındırarak demir tozları atabiliyormuş. Aracı yüksek devirde kullanmak bu demir tozlarının çizikler oluşturmasına sebep oluyormuş. O yüzden ilk km'lerde yağı değiştirerek temizlemek gerekiyormuş.

-ilk 1000km de bu yüzden uzun yol tavsiye edilmiyor. 2000-3000 devri geçmemek gerekiyor. Motora zarar vermemek için. Yavaş yavaş kıvama getirmek gerekiyormuş. Öyle basayım vereyim gazı, vereyim devri de bir kendine gelsin düşüncesi yanlışmış.

-ortalama 1000km sonrası değişken vites koşullarında, artık 4000 devri geçmeden mümkünse şehir içinde kullanmak gerekiyor. 1500km ye kadar gaza abanılmamalı. Yeni spor araçlarda bilinçsiz kullanıcılar alıp ooh bir basıp deneyip uzun yolda dediği için motoru eline aldıkları çok oluyormuş daha piston kendi yatağını tam oluşturmadığı için.

-1500den sonra biraz daha performanslı kullanılabilir. 1500 ile 5000km arası 6-7-8. devirlere kademeli olarak çıkılabilir.

-5000km sonrası istediğiniz gibi kullanabilirsiniz.
0
ananiyimioguz
(25.06.21)
cevaplar ve iyi niyet temennileri için teşekkürler.

uzun yola çıkmadan önce ilk yağı değiştirmeyi planlıyorum zaten. ilk konulan yağ daha kalın olduğu için ve ilk aşınma partiküllerini içereceği için değiştirmek mantıklı geliyor.

sonrasında ise, fazla devire girmeden, ani hareketlerden kaçınarak sürüş planlıyorum zaten.
0
🌸altinci nesil caylak
(25.06.21)
Abi herkes uzman masallah.

Rodajda degisken devir tavsiye edilir, uzun yolda sabit devirle kullandigin icin yeni arabayla uzun yola cikilmaz.

Ha ciksan ne olur senden sonraki 10. Sahibi falan uzulur sen uzulmezsin.
0
divit
(25.06.21)
Hatta uzun yola cikacak motorcular arkadasina veriyor al bunu sehir ici kullan biraz motoru yipransin diye.
0
divit
(25.06.21)
abi ne alakasi var. yeni motor diyor.
yeni motorda ilk 1000 km yag degisimine falan gerek yok. kac yil oncesinin geyikleri bunlar.
ha sen kendin motor yaptirirsin o zaman ustan uyduruksa capak kaldi diye evet 1000 km'de dersin yagi degistir diye.

sifir arabada capak olmaz aksilik olmadigi surece. her motor zaten deneniyor test ediliyor.

yeni motorla uzun yola cikilmaz ne demek.

650.000 tl para saydim astra aldim. uzun yolda mal cekecem diye. iyi o zaman araba yeni diye kirkayagi yola cikarmayayayim yatsin garajda, tirlar da ilk 10.000 km sehirici dolassin, oyle bi sey olabilir mi?

parca kalacakmis capak atakmis. ben o zaman arabadaki yag filtresini atiyorum cope demek ki bir ise yaramiyor bir daha da para odemem almayacam yag filtresi mazot filtresi.

trabzonda satilan opelleri de geri getirin arkadaslar. 20 senedir kimseye uzun yol yapmayin demedik. motor omrunden yetkilisi servis kaynakli azalma yasatmisizdir. geri getirin araclarinizi :)
0
turbo sadık
(30.06.21)
uzun yola sıfır araçla çıkmaktan daha mantıklı bir şey düşünemiyorum.
0
burya
(30.06.21)
@turbo sadık, bu mühendis arkadaş başka bir gezegendeki motorlardan mı bahsediyor peki;

youtu.be

Asıl mit olan bence "yeeenim sen bi uzun yola çık bas" dır bence. Zaten faydalı olanı öğrenip açıklamaya çalışıyoruz. Yoksa isteyen istediğini yapsın. Öyle de kullanılır ama mükemmel şekilde tamamlanmamış olur rodaj yani.
0
ananiyimioguz
(30.06.21)
bunlar hep kullanma klavuzlarında yazıyor ama okumuyorsunuz
www.seat.com.tr

Yeni bir motor, ilk 1500 kilometre (1000 mil) boyunca rodaj ile sürülmelidir. İlk birkaç çalışma saati esnasında, motor iç sürtünmesi ileride meydana gelecek sürtünmeye nazaran çok daha fazladır

Aracın ilk 1500 km’de (1000 mil) sürülme şekli gelecekteki motor performansını etkiler. Aracın kullanım ömrü boyunca (özellikle motor soğukken) orta hızda sürülmelidir, bu motor aşınmasını azaltacak ve kullanım ömrünü artıracaktır. Aracı asla son derece düşük motor Çalıştırma ve sürüş devirlerinde sürmeyin. Motor “düzensiz” çalışırken her zaman daha düşük bir vitese alın.

İlk 1000 km veya 600 mil için, dikkat edin:
● Tam gaz kullanmayın.
● Motoru maksimum hızının üçte ikisi üzerine
çıkmaya zorlamayın.
● Römork çekmeyin

1000 ile 1500 kilometre arasında (600 - 1000 mil) gücü, kademeli olarak maksimum
hız ve yüksek motor devirlerine ulaşana dek artırın.

bence şehir dışı ideal
0
bir soru sorcam
(30.06.21)
www.youtube.com

bu abi mükemmel anlatmış
0
bir soru sorcam
(30.06.21)
(17)

Toplumda çok sevilirken bir anda büyük bir kesimin nefretini kazanan ünlü

ms brownstone
Bu tanıma uyan kimler geliyor aklınıza?Örnek olarak benim aklıma Arda Turan geliyor ilk. Gençken çoğunluk seviyordu ama şu an birçok insanın nefretini kazanmış durumda. Serenay Sarıkaya da biraz bu tanıma uyabilir ama Arda gibi bir nefret değil de Cem Yılmaz sonrası polularitesinin düşmesi gibi onun
Bu tanıma uyan kimler geliyor aklınıza?

Örnek olarak benim aklıma Arda Turan geliyor ilk. Gençken çoğunluk seviyordu ama şu an birçok insanın nefretini kazanmış durumda. Serenay Sarıkaya da biraz bu tanıma uyabilir ama Arda gibi bir nefret değil de Cem Yılmaz sonrası polularitesinin düşmesi gibi onun durumu daha çok.

Başka kimler vardı böyle?
0
ms brownstone
(11.06.21)
kerem bürsin
0
alisamadim
(11.06.21)
son feci bisikletin solisti.

yani çok sevilmiyordu tabii de tek bir hareketle yok oldu bence. ekşideki sorulardan da anlaşılıyor.

orhan gencebay bir de kesinlikle.
0
bohr atom modeli
(11.06.21)
Güner Ümit geliyor benim aklım direkt. İner misin çıkar mısın diye bir yarışmayı sunuyordu. Çok popülerdi kendi zamanında. Aleviler için çok yersiz bir şaka yapmıştı ve azalarak değil bir anda bitti.

Ozan Güven diyebiliriz. Eskiden mizahını seversin sevmezsin, kimsenin nefret edeceği bir tip değilken sevgilisine şiddet uygulayıp bir de mağdur kendisi gibi rol yapınca ekranlardan siliniverdi.

Yavuz Bingöl. Herkesin malumu.

Bir çırpıda aklıma gelenler bunlar.
0
himmet dayi
(11.06.21)
Hakan Şükür Fetö öncesinde seviliyordu.
0
dissendium
(11.06.21)
emrah serbes
0
anais
(11.06.21)
Oytun erbaş
0
freebird5406_2
(11.06.21)
Sezen Aksu
Erkan Oğur
0
dediysem dedim
(11.06.21)
Muharrem ince.
0
j r r tolkien hayrani
(11.06.21)
Orhan Gencebay

Cevaplar biraz da "siyaset üstü bir kişi iken akp'ye yanlayanlar listesi" olacak gibi. Öyle olunca da toplumun yarısı nefret ederken diğer yarısı da sevmiş oluyor. Some kutuplaşma problems.
0
temasettin
(11.06.21)
Sonradan itibarını yeniden kazandıysa da (ki bence çok daha fazla saygınlığı hak ediyor) bu tanıma en çok uyan isim Ahmet Kaya olabilir. Çocukken hatırladığım kadarıyla kendisine inanılmaz bir sevgi ve saygı vardı. Sonrasında olanlar malum...
0
jacque
(11.06.21)
Canan Karatay
0
dediysem dedim
(11.06.21)
güner ümit miydi ya, şu yarışma programında mum söndü mü oynuyorsunuz diyen?

ebru gündeş de bu sınıfa girer bence.

kara melekte oynayan kadın da en yakın arkadaşının kocasıyla arabada öpüşürken yakalanıp ülkeyi terk etmek zorunda kalmıştı.
0
halanne
(11.06.21)
aliye dizisindeki oyuncu, adini unuttum.
0
durgunfoton
(11.06.21)
Kevin Spacey, Bill Cosby.
0
kobuzchu kiz
(11.06.21)
80liler icin direk Guner Umit'tir herhalde. Herif Turkiye'nin o zamanlar en unlu adami iken tek kelime ile bitti.

Hakan Sukur'de kafaya oynar.
0
cooperr
(11.06.21)
Okan BAYÜLGEN
Necati ŞAŞMAZ
Muharrem İNCE
Fatih TERİM
0
her seye atarlanan adam
(11.06.21)
Sezen Aksu
Kadir İnanır
Yavuz Bingöl
0
pro9it9is9
(12.06.21)
(6)

Oto Yıkama Ses Şikayeti

teritori
evin tam karşısına bir tane oto yıkamacı açıldı ve o basınçlı su hortumundan inanulmaz ses çıkıyor. cam açık olduğunda sesten tv izlenemez durumda.bunun bir standartı, şusu busu yok mudur? şikayet etsem sonuç alabileceğim bir konu mudur?
evin tam karşısına bir tane oto yıkamacı açıldı ve o basınçlı su hortumundan inanulmaz ses çıkıyor. cam açık olduğunda sesten tv izlenemez durumda.

bunun bir standartı, şusu busu yok mudur? şikayet etsem sonuç alabileceğim bir konu mudur?
0
teritori
(11.06.21)
Hayır alamazsınız, gün içerisinde belli bir saate kadar her işletmenin çalışma hakkı var, bizim evin önünden de bulvar geçiyor akşama kadar cam pencere açıksa tv dahi izleyemiyoruz ne yapıcaz? yolu buradan kaldırın ya da arabalar motoru durdurup iteklesinler mi diyeceğiz?

Gelişmiş ülkelerde bu tür işletmeler genelde yerleşim yerlerinden uzak noktalara yapılır insanlara rahatsızlık vermesin diye ama maalesef bizde durum bu katlanmak zorundasınız.
0
solo
(11.06.21)
katlanmak zorunda vs değilsinz yeni açıldıysa şehir içi bölgeye belediyelerin ruhsat vermemesi gerekiyor.
0
secaatli baron
(11.06.21)
benzer işi yapan bir arkadaş ile görüştüğümde yıkamacıların %90 (yıkama işi ana işi olmamasına rağmen, kendi de dahil) ruhsatsız olduğunu söyledi. Çünkü 3 tane kuyu açıp atık sularını çökertmeleri ve atık suları belirli bir temizlikte kanalizasyona vermeleri gerekiyormuş. Bunu da apartman altında veya başka bir yerde yapmak çok zor ve maliyetli demişti.
bence belediyeye bir şikayet edin (kimlik bilgileriniz gizli kalır mı bilmiyorum).
0
faithless
(11.06.21)
bence doğru yere müracaat ederseniz sonuç alabilirsiniz. bazı işletmelerin açılabilmesi için altında olacakları konutlardan izin alması gerekiyor. örnek veriyorum bir apartmanın altına imalat yapacak bir fırın açılacaksa oturanların izin vermesi gerekli. koku için bir prosedür varsa ses için de vardır kesin. belki gerekli izinleri almamıştır, belki desibel ölçümü yapılsa siz haklı çıkarsınız.

her şeye belki diyorum çünkü oturduğunuz yerin yerel idaresi nasıl çalışıyor bilmiyorum. belediye ya da zabıtaya sorabilirsiniz. mesela bir iş yeri sırf dükkanının önü diye sokağı işgal edecek eşyalar koyuyorsa bunu da şikayet edebilirsiniz.
ben iş yeri komşumuzu şikayet ettim, dükkanlarının önündeki sokak köşesini dükkan malzemesi ile doldurmuşlardı. zabıta ekibi geldi, temizlettirdi, gelmişken hepimize de denetim yaptı mis gibi...

yani siz yapacak bir şey yok deyip oturursanız sonuç alamazsınız ama belki yapacak bir şey vardır.
0
ofelia
(11.06.21)
Belediyeye resmi dilekçe yazarak şikayet edin ama dersinize çalışarak, ilgili maddeleri refere ederek yazın. Böyle spesifik konularda mevzuata hakim olamayabilir ilgili memurlar. Eğer siz yonlendirirseniz ve dilekçeyi verdikten sonra ilgili birimleri biraz taciz ederseniz çözülebilir.
0
temasettin
(11.06.21)
Kabahatler Kanunu
Gürültü
Madde 36 - (1) Başkalarının huzur ve sükununu bozacak şekilde gürültüye neden olan kişiye, elli
Türk Lirası idarî para cezası verilir.
(2) Bu fiilin bir ticarî işletmenin faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde işletme sahibi gerçek veya
tüzel kişiye bin Türk Lirasından beşbin Türk Lirasına kadar idarî para cezası verilir.
(3) Bu kabahat dolayısıyla idarî para cezasına kolluk veya belediye zabıta görevlileri karar verir.

36/2. madde sizin için var.
0
trajikomix
(11.06.21)
(10)

Sedat Peker in her söylediğine neden inanıyorlar?

ikikerekac
?
?
0
ikikerekac
(08.06.21)
Beraber yürüdüler bu yollarda.

Verdiği bilgilerin altından akp kanadında hep pis kokular çıkıyor. Yanlış olduğunu inkar edemeyecekleri saçma duruma düşüyorlar.

Yalan söylemesi sedat pekeri itibarsızlaştırır. İntikamını ancak doğruluğuna inanılabilecek bilgilerle alabilir.

Verdiği bilgilerin bazıları (örneğin mehmet ağar-uyuşturucu ilişkisi, kontrgerilla suikastleri) esasen zaten bilinen şeyler. Üstünü kapattıkları da biliniyor. Verilen bilgiler tutarlı.

Hatta ben size ekstra bilgi de vereyim. 90larda bu işin başında doğan güreş de vardı. Tabi şu an cehennemde ateşini harlıyorlardır.

Edit: alttaki arkadaş yazınca aklıma geldi. Kendisinin uyuşturucu çökme gibi işlere bulaşmadığı bölümler tamamen kolpa. Sakarya uyuşturucunun ana yolu. Abisi ağar ona uyuşturucu paralarını ateşlerken ses çıkaracağını sanmıyorum. Kendisi de itiraf ediyor aslında “en az kirlisi benim” diye. Piyon olduğunu biliyor.
0
neysene
(08.06.21)
Kim her söylediğine herkesin inandığını söyledi ki sana? Beraber iş tuttuğu alçakların yediği boklara elbet inanıyorum, çünkü yapabileceklerini biliyorum. Kendisiyle ilgili anlattıklarına inanmıyorum. Kendinden bir kahraman yaratmaya çalışıyor ama sadece bir itirafçı, bu da değerlidir elbet, cezasını azaltır ama o kadar. Yemezler yani
0
temasettin
(08.06.21)
çünkü suçladıkları kişiler kendilerini savunamıyorlar saçmalıyorlar.
binali çıktı oğlum venezuela'ya yardım götürdü dedi. oğlanın eli boş gittiği ortaya çıktı gümrük kayıtlarından.
0
vizivozo
(08.06.21)
-çünkü neden yalan söylesin ki?
-çünkü "hayır öyle olmadı" denilen herşeyi ispatlı gösterdi.

görüşmedim diyen gazetecilerin facetime konuşmaları gibi.
0
summatinyourteeth
(08.06.21)
Saglamasi yapiliyor, gordugum kadariyla simdiye kadar yanlis cikan birsey olmadi.
Sulandirarak, lafi dolandirarak anlatiyor, o can sikici. Direk mevzuya girse. butun detaylariyla anlatsa daha cok can yakar ama hala bir umut donerim kafasinda, temkimli gidiyor. Ona da kilifi uydurdu, hersey apacik salaklara anlatilir dedi :)

Pekerci falan degilim de dersini calismis adamlari seviyorum.
0
cooperr
(08.06.21)
Sedat Peker'in söyledikleri iddia değil İTİRAF da o yüzden inanıyoruz. Söylediklerinin tamamı bir şekilde içinde yer aldığı örgütlü suçlar. Adam ifşacı değil gönüllü itirafçı.
0
olivia
(08.06.21)
söylediği her şey bence doğru, ancak anlatmadığı veya eksik bıraktığı çok fazla konu vardır. sonuçta adam ne diyor ben sizi kurtarmaya gelmedim. benim kendi derdim var. kendi derdini çözecek kadarını anlatıyor.
0
orpheus
(08.06.21)
Her söylediğine inanmıyoruz da adamlar o kadar pişkince reddediyor ki doğruluğunu teyit ediyorlar. Dün bülent Turan "hata yapan varsa cezasını biz veririz" diyor. Oldu canım sen yolsuzluk hırsızlığı kendin cezalandır mahkemeler ne güne duruyor?
0
robin one persie
(08.06.21)
Ben yaptim dedigi icin inaniyoruz. Buna da hukukta itiraf deniyor pampa.
0
baldur2
(08.06.21)
Her olayı nasıl bilebiliyor? Sezgin Baran Korkmazın içişlerine gitmesini, ziraattin para vermesini falan. Telefon mu dinliyordur?
0
gelmeistemem
(08.06.21)
(6)

Bu kadar yolsuzluk sonrası halkın ne yapması lazım?

mikahakkinen
muhalefet (sp) mafya liderini ciddi alıp bize saldırıyor denilmesin diye sessizlikte. peki halk sokaklara mı dökülmeli? corona buna engel olmasına rağmen ahmet şık sokaklara çıkmalısınız diyor. zaten kendini bilinçli grubuna girdiğini düşünen kesim geziden sonra afişe olmaktan çekiniyor?bu yolsuzluk
muhalefet (sp) mafya liderini ciddi alıp bize saldırıyor denilmesin diye sessizlikte.

peki halk sokaklara mı dökülmeli? corona buna engel olmasına rağmen ahmet şık sokaklara çıkmalısınız diyor. zaten kendini bilinçli grubuna girdiğini düşünen kesim geziden sonra afişe olmaktan çekiniyor?

bu yolsuzlukların sonucu olarak en doğru tepki nedir?
0
mikahakkinen
(07.06.21)
sistem kendi kendini yeyip bitirecek.
0
OrangeYellow
(07.06.21)
Sokağa çıkılmamalı. Çıkılırsa bunlar yine kendine mağduriyet yaratır.
0
les yeux blanches
(07.06.21)
Ahmet Şık'a prensipte katılıyorum ama pratikte bunu yapabilecek gücümüz olduğunu zannetmiyorum. Bi 10 sene önce polis bazı üniversitelere giremiyordu, molotof marifetiyle de olsa uğraşabiliyordun mesela. Şimdi üniversitelerde sol öğrenci grubu bile kalmadı, artı polis çok daha güçlü/pervasız. Takır takır vururlar valla. Yani sevmediğimiz/beğenmediğimiz üniversite solcusu bile kalmadı, çok acayip.

Ayrıca TR değil dünyanın genelinde hayvan gibi otoriterleşme var, en kör adam bile covid sürecinde bunu görmüş olmalıydı. Yani korona engel olmaktan çok tam olarak bu amaca hizmet ediyor, otoriterleşmenin aracı oldu falan filan.

Napcaz? Valla yapacak bir şey yok. İdealinde gaspedilen bütün hakları teker teker geri almak lazım. Ama bugün bırak bişeylerin hesabını sormayı, "saatin" geldiğinde evinden kafanı çıkaramıyorsun, bir sürü keriz de bu kararları doğru buluyor, "evet abi tam kapanma yaa" falan diye.

Yani daha sana dayatılan ev hapsine karşı çıkamadan, yüzüne takılan yuları atamadan ne yolsuzluğa itirazı allasen. Geçicez onları. Kendimizi avuturuz "geçer bi gün belki" diye, en fazla o.
0
plutongezegendegilmi
(08.06.21)
Örgütsüz ve öncüsüz geniş kitlelerin maksimumu gezidir, o bile en güçlü zamanlarında dengelerini bozdu, zaten darmadagin oldukları bugün siler süpürür bunları. Ahmet Șık haklı yani. Ellerine koz verir goygoyu yapanların insanlık tarihi hakkında en ufak fikirleri yok. Özünde, biraz zedelenmiș de olsa konforunu koruma güdüsü yatıyor. Fransız devrimine denk gelseler "camları kırıyür vandallar" derlerdi heralde.
0
temasettin
(08.06.21)
kendi kendilerini bitiriyorlar zaten çok az kaldı, bizim bir şey yapmamıza gerek yok. zaten yapılabilecek büyük küçük her türlü şey ters tepecektir.
0
candide
(08.06.21)
@tema+1
Valla bildigim tek sey su ki, 'sokaga cikmayin istedikleri o' lafinin duydugum en sacma laf oldugu. Tarih tepkiler sonucu devrilenlerle dolu,

www.youtube.com

Surda soyle bir uc ornek var mesela, miting olayinda gosterilen bir tepki nelere yol acmis.


Bu hukumetin aradan gecen nerdeyse on seneye ragmen hala geziyi agzindan dusurmemesinin sebebi bu. Cunku bir halk ayaklanmasinin, halkin tepki gostermesinin nelere yol acacagini biliyorlar. Hatta isin soyle bir yani var ki, gezi parki aslinda maalesef gercekten bilincli tepki gosteren gorece az kisi disinda cogunlukla kuru kalabaliktan olusuyordu. Yani o kalabalik oyle gercekten bir seyi isteyen, kararli bir kalabalik degildi ancak o bile onlari korkutmaya yetti. Simdi gercekten ne istedigini bilen ve kararli bir kalabalik ciksa siz inaniyor musunuz ki gezideki gibi millet evine erkenden dagilip birakacak?

Tepkisizlik hicbir zaman bir tepki olmadi. Muhalefet de 'aman agzimizin tadi bozulmasin' tarzindan ote hareket etmiyor. Surekli ama surekli gunu kurtarma cabalari var. O gunu kurtarma cabalari yuzunden yani 'anayasaya aykiri ancak evet diyecegiz' tarzi yaklasimlari yuzunden de ulke bu halde. Iktidarin yaptiklari hicbir seyin hesabini soracak bir girisimde bulunulmadi.
0
j r r tolkien hayrani
(08.06.21)
(11)

sadece dedelerin bindiği çirkin ama kaliteli araba

owaki
sadece dedelerin bindiği, çirkin ama kaliteli, 2021de de devam eden araba ne olabilir?
sadece dedelerin bindiği, çirkin ama kaliteli, 2021de de devam eden araba ne olabilir?
0
owaki
(06.06.21)
lada niva yeni modelleri olabilir. şahsi fikrim bence gayet güzel araba tip olarak.
0
xaloc
(06.06.21)
Toyota Corolla
0
etna
(06.06.21)
bunlar pek tipsiz değil ama fiat egea, toyota corolla, parası varsa passat...

ama tüm bunların arasından sıyrılan bir aday var o da dacia sandero.
0
anten
(07.06.21)
20-30 yıllık volvo ve saablar bence bu kategoriye girer. Saablar devam etmiyor ama olsun. Mesela benim amcam saab'tan başka arabaya binmez.
0
temasettin
(07.06.21)
Eski kasa mondeo.
0
cowboy
(07.06.21)
Mercedes 190 e

pek çirkin sayılmaz
0
kanlakarisikyagmur
(07.06.21)
Corolla +1
0
roket adam
(07.06.21)
yeni modellerden soruyorsanız bence yeni renault tailant olabilir.
0
alp9900
(07.06.21)
w124
850
626
9000
bunlar birer ornek
0
dio
(07.06.21)
soru kendi icinde celiskili, 2021'de devam eden diyince kitleniyor.
Artik uretimden kalkmis olan deseydin, eski volvolar, saablar, citroenler bu klasmanda araclar uretirlerdi.

Volvolar japonlara benzemeye basladi, saab malesef uretimden kalkti, citroen ise ne yapmak istiyor anlamis degilim, bir kere araclarin ismi dandik, cactus diye arac mi olur amk.
0
cooperr
(07.06.21)
Of babam inatla satmıyor arabayı Honda civic 2002 model.
0
Arkabi08
(07.06.21)
(4)

Bakıkesir’de biontech randevusu alan oldu mu

the real brad pitt
Selam. Balıkesir ayvalık’ta olacağımız dönem, 2.doz aşı tarihine denk geliyor. Ancak randevu alamadım enabız’dan. Alabilen oldu mu? Sadece istanbul’da çıkıyor uygun randevu. Tşk.
Selam.

Balıkesir ayvalık’ta olacağımız dönem, 2.doz aşı tarihine denk geliyor. Ancak randevu alamadım enabız’dan. Alabilen oldu mu? Sadece istanbul’da çıkıyor uygun randevu.

Tşk.
0
the real brad pitt
(02.06.21)
Arkadaşım bayramdan sonra Biontech aşısı oldu Balıkesir'de, şu anki durumu bilemiyorum.
0
(02.06.21)
Babamın 2. Dozu cumartesi, annemin ilk dozu cuma günü olacak.
0
irene
(02.06.21)
Eşimin annesi ve babası bayramdan önce Edremit devlet hastanesinde olmuştu.
0
temasettin
(02.06.21)
Geçen ay Edremit' ten aldı arkadaşım.
0
old possum
(02.06.21)
(7)

130 bin tl'ye kadar bekar adam arabası

roket adam
bir arkadaşım için araba bakıyoruz da, buraya da bir sorayım dedim.sınır 130 bin tlmümkünse otomatik, ama çok eski olacaksa manuel de olurarkadaşım tek, bagajının kendisinin vs büyük olması vs önemli değilmümkün olduğu kadar yeni ve max 60-80 bin kmde bir araç olması lazımağır kazası, hasar kaydı vs
bir arkadaşım için araba bakıyoruz da, buraya da bir sorayım dedim.

sınır 130 bin tl
mümkünse otomatik, ama çok eski olacaksa manuel de olur
arkadaşım tek, bagajının kendisinin vs büyük olması vs önemli değil
mümkün olduğu kadar yeni ve max 60-80 bin kmde bir araç olması lazım
ağır kazası, hasar kaydı vs olmasın
mümkünse çabuk satılabilsin (arkadaş yurtdışına gitmeyi düşünüyor 1-2 sene içinde)

aklınıza neler geliyor yıl / araç / paket olarak?
0
roket adam
(28.05.21)
2012-2013 model suzuki swift
0
temasettin
(28.05.21)
Suzuki swift+1
Ek olarak yaris
0
logisticsmanager
(28.05.21)
Çabuk satılabilir bir araç için toyota, honda, hyundai, renault, fiat, volkswagen ekseninde dolaşmak lazım.

Bu fiyata yaris, belki auris,
honda jazz, renault clio,
volkswagen polo (zor ama bir ihtimal)
skoda fabia bakılabilir.

Suzuki swift'i ben de pek beğeniyorum ama satışı zor olabilir.
0
anten
(28.05.21)
www.sahibinden.com var bende almak istersen118K da.
0
dallaque
(28.05.21)
abi otomatik şart mı egea alsın geçsin sıfır gibi binsin ne güzel. satılması da 15 dakika falan sürüyor.
0
tabii lan manyak mısın
(28.05.21)
Selamlar, aynı kaygılarla aldığım aracımı yurtdışına taşındığım için satıyorum. Aradığınızda ismimi verirseniz indirim yapılacaktır www.arabam.com
0
mesutcang
(29.05.21)
Nissan Micra aldı.
0
🌸roket adam
(05.06.21)
(4)

Evin tavanındaki boşluklar

Filinta61
Geçen gun perde asarken tavandaki boyalara bakayim derken tavana parmagimla tik tik yaptim nedensiz. Bunun sonucunda kimi yerlere sanki alcipana vuruyormusum gibi, kimi yer ise betona vuriyormus gibi oldu. Yani bazi kisimlar alcipan gibi belli bi hatta beton alcipan beton alcipan diye gidiyor.E Beni
Geçen gun perde asarken tavandaki boyalara bakayim derken tavana parmagimla tik tik yaptim nedensiz. Bunun sonucunda kimi yerlere sanki alcipana vuruyormusum gibi, kimi yer ise betona vuriyormus gibi oldu. Yani bazi kisimlar alcipan gibi belli bi hatta beton alcipan beton alcipan diye gidiyor.

E Benim evin tavaninda alcipan yok bu nedir?

Bu arada ilk defa bir evin tavanina boyle bakmis oldum. Ben8m bildigim tavan beton degil mi doseme denen sey.
0
Filinta61
(11.05.21)
elektrik tesisatı falan geçen yerler var, oralar boşluk olmak zorunda ve maalefef betonun içine çimonta torbası bile koyuyorlar. öyle bir yere de denk gelmiş olabilirsin.
0
burty
(11.05.21)
Bina Asmolen döşeme yapılarak inşa edilmiştir büyük ihtimalle.


yani belli yerlerde beton belli yerlerde beton +dolgu malzemesi var
o alçıpan gibi ses gelen yerlerde , köpük, ytong,tuğla dolgu malzemesi olabilir

birde resim koyalım
insapedia.com
0
cuma
(11.05.21)
Cuma , aynen boyle. Peki neden. Yani ust katla benim aramda ytong mu var.
0
🌸Filinta61
(11.05.21)
Asmolen yani tek yönlü dişli döşeme yapmak için dişler arası köpük veya tuğla (ytong değil, özel ölçülerde üretilmiş tuğla) doldurulup üzerine beton dökülür. Neden böyle yapılır, kalıp işçiliğinin az olması ve bitişte düz tavan elde etmek için.
0
temasettin
(11.05.21)
(5)

210 bine kadar ikinci el suv

sting
tam otomatik veya yarı otomatik olursa da çift kavramalı olan full veya fule yakın paket hangi araçları önerirsiniz?
tam otomatik veya yarı otomatik olursa da çift kavramalı olan full veya fule yakın paket hangi araçları önerirsiniz?
0
sting
(07.05.21)
Hocam biraz daha zorlayıp 2016-2017 model 3008 allure elegance paket alın bence. 290-300.000 civarı
0
Ruprect
(08.05.21)
subaru xv - iyi fiyatlar var sarı sitede
0
ankara06
(08.05.21)
suvlar genel olarak sıkıntılı. suzuki suvları öneririm
0
mikahakkinen
(08.05.21)
Suzuki vitara+1
0
temasettin
(08.05.21)
subaru xv, atmosferik benzinli, çekiş problemleri var. pek tutmadı o motor. kasa model güzel ama.
0
Ruprect
(08.05.21)
(5)

MHP - Vesayet Rejimleri - ABD/CIA Ortaklığı

vedatchilipeppers
Sevgili duyuru sakinleri, az önce şöyle bir entry okudum: https://eksisozluk.com/entry/122918354İlgili entryde geçen "...mhp devletin sünni-türk eksenli çizgiden çıkmaması için direksiyonda bulunmaya çalışan bir "vesayetin" adıdır. oysa bu vesayetin derdi türk-sünni devlet gibi görünse de arka planı
Sevgili duyuru sakinleri, az önce şöyle bir entry okudum: eksisozluk.com

İlgili entryde geçen "...mhp devletin sünni-türk eksenli çizgiden çıkmaması için direksiyonda bulunmaya çalışan bir "vesayetin" adıdır. oysa bu vesayetin derdi türk-sünni devlet gibi görünse de arka planında demokrasi, hukuk ve insan hakları gibi kavramların devlette ve toplumda karşılık bulmasını istemeyen bir tür ittihat ve terakki refleksi vardır."

ve

"o zaman türkiye'nin muktedirleri abd-cia eliyle olacak daha büyük bir şeye hazırlandıklarından..."

Kısımlarıyla alakalı olarak neler düşünüyorsunuz? Türkiye'nin vesayet rejimlerinden çektiği nedir tam olarak? Söz konusu ABD/CIA eliyle olacak büyük şeyden kasıt nedir? (12 Eylül olduğunu düşünüyorum fakat nasıl)

Ayrıca bu konuyla ilgili ileri okuma önerileriniz olursa paylaşırsanız çok sevinirim.
0
vedatchilipeppers
(07.05.21)
Zamanım yok yorumlayamıyorum ama okuma önerisi vereyim.

Devlet Ocak Dergah - Kemal Can, Tanil Bora

Antikomunizm Ülkücü Hareket Türkeş - Fatih Yașlı
0
temasettin
(07.05.21)
Mobildeyim editleyemiyorum. Elbette mhpyi anlamak için faşizm kavramı detaylıca incelenmeli. Sendika.org'de yaşar ayașlı nin çok iyi bir faşizm serisi yayınlandı gecenlerde. Onu tavsiye ederim kesinlikle.
0
temasettin
(07.05.21)
İlk alıntı aşağı yukarı doğru, ikincisi saçmalık. Tahmin ettiğiniz gibi 12 Eylül'ü kastediyor (bunun sebebi olarak da 24 Ocak kararlarını gösterecektir muhtemelen) ama ülkedeki her pisliğin ucunu ya ABD'ye ya da Yahudilere bağlama hastalığından kurtulamadığı için 1977 darbesinin gerçekleşmeme nedeni olarak bu iktidar hastası üniformalı ve kravatlı mafyanın içindeki iktidar mücadelesini değil de ABD'yi görüyor.

Kemal Can ile Tanıl Bora'nın MHP terör örgütü üzerine yaptığı çalışmaları ben de tavsiye ederim.
0
bruce mclaren
(07.05.21)
"ittihat ve terakki (itk) refleksi" dediği şey ile mhp'nin yapmaya çalıştığı şeyi yan yana koymak oldukça abes. itk'nın derdi insanları aptallaştırmak ve cehaletin gölgesinde bırakmak değildi. itk bir seçkinler hareketiydi ve o dönemde fransız ihtilali'nin getirdiklerini anlayacak kapasite halkta yoktu ama o halkı aydınlat mak için de birçok adım attılar. mhp'nin yapmaya çalıştığı şey ise bambaşka. zaten herkesi malumu diye düşünüyorum..

öte yanda, "mhp devletin sünni-türk eksenli çizgiden çıkmaması için direksiyonda bulunmaya çalışan bir "vesayetin" adıdır" demesi çok bilinmedik bir şey mi ki? bu adamların ideolojisi zaten bunu öngörüyor; yani bunu çok gizemli bir olaymış gibi sunmaya gerek yok bence.

bir metinde CIA geçince ben direkt okumayı bırakıyorum açıkçası. buna burada on sayfa komplo teorisi yazabilirim, herkes de yazar. abd'nin dış politikası (bugün biden'ın da gönderme yaptığı üzere) kendi liberal 'first world' ideolojisini inşa etmek. sırf bunun için savaş çıkarmışlıkları var.. tabi ki abd türkiye'yi de bunun bir parçası yapmak ister. çok doğal değil mi? üstelik burada sağı solu belli olmayan bir ülkeden bahsediyorsak.. hani gerçekten "abd türkiye'yi mahvetmek, yıkmak istiyor, cia da işin içinde" gibi şeyler okuyunca kusasım geliyor benim. neredeyse yüz sene geçmiş hala arap harflerini isteyen ciddi manada bir insan kitlesiyle yaşıyoruz.. dünyanın ilerlediği yönün tersine gitmekte ısrar eden bir türkiye var yıllardır. liberalizme gerçek anlamda ilk yaklaşmamız bile 80'lerin ortalarını buluyor. sonra daha da yaklaşayacağımıza abuk subuk politikalarla tam yol geriye gidiyoruz ve sonra "abd türkiye'yi mahvedecek, cia bizi gözetliyor" yapıyorlar. akp’nin ilk yıllarında ab’nin türkiye’ye ne kadar (maddi dahil) yardım ettiğinin farkında mı acaba bunu yapanlar? türkiye’nin bedava reklamlarını yaptılar o kadar. bu ülkenin çocuklarına burs verdiler avrupa'da düzgün eğitim alıp türkiye'ye döndüklerinde akademsiyen olsunlar da düzgün eğitim versinler diye. neyse.. sonuçta istesek de istemesek de kazanan ideoloji abd öncülüğünde liberalizm oldu. buna uyanlar güçlendi ve zenginleşti. biz de uymaya devam etsek biz de benzer bir yol alırdık. cia’nin derdi türkiye’yi yok etmek olsaydı ab’nin böyle bir işe girişeceğini hiç mi hiç zannetmiyorum. bence artık abd’nin planının “türkiye’yi gericiliğin kollarına atıp yakıp yıkmak” olduğu gibi zanları bırakma vaktimiz geçeli bi 10 seneden fazla oluyor.
0
bir kum tanesindeki atom alti parcacik
(07.05.21)
şu haberi de gözden kaçırmamak gerekir; (git: t24.com.tr)
0
ada meltemi
(07.05.21)
(3)

alibeyköyden sarıyere nasıl gidilir

Barki
alibeyköy otogardan sarıyere en kısa nasıl gidebiliriz arkadaşlar?
alibeyköy otogardan sarıyere en kısa nasıl gidebiliriz arkadaşlar?
0
Barki
(04.05.21)
cutt.ly

Biraz ters. Taksiyle gitsen yarım saatlik yol ama 75 lira falan tutar.
0
himmet dayi
(04.05.21)
en kısası mı bilmiyorum ama:
tramvayla alibeyköy durağına, oradan M7 metro ile mecidiyeköy'e. oradan m2 ile itü ayazağa durağına. oradan da minibüs, otobüs, artık varış noktanıza göre...

@himmet dayi uyardı, m2 ile hacıosman'a kadar gidip oradan da aktarma yapabilirsiniz.
@temasettin 47L önermiş, o da makul ancak çok ama çok seyrek geçiyor.

yasaklar sırasında gidilecekse tabi ki ana metro hatlarını takip etmek lazım
0
vizdilva
(04.05.21)
Otogarin önünden geçen 47L ile direkt hacıosman, oradan sarıyerin istediğin noktasına aktarma yapabilirsin.
0
temasettin
(05.05.21)
(4)

5 Yıl Araba Kredisi Çekmenin Matematiği

ugur dindar
Merhabalar,Bu aralar bildiğim kadarıyla bazı arabalar ötv indirimine girdi.Baktığım sıfır bir araba var, Hyundai Kona 1.0 T-GDI .Liste fiyatı 280.000 gözüküyor, indirim ile 230.000'e geliyor.Elimdeki arabayı 100.000 liraya satabiliyorum, kenarda 50.000 liram var bunu da ekledikten sonra kalan 80.000
Merhabalar,

Bu aralar bildiğim kadarıyla bazı arabalar ötv indirimine girdi.
Baktığım sıfır bir araba var, Hyundai Kona 1.0 T-GDI .
Liste fiyatı 280.000 gözüküyor, indirim ile 230.000'e geliyor.

Elimdeki arabayı 100.000 liraya satabiliyorum, kenarda 50.000 liram var bunu da ekledikten sonra kalan 80.000'i 5 yıl kredi çeksem aylık 2200 lira ödüyorum.

Sizce kredi çekmem mantıklı mı? önümüzdeki her yıl maaşım da 1000 lira artacak gibi düşünebiliriz.

bu yıl ve önümüzdeki yıl biraz beni zorlar ama sorun değil, her türlü öderim.

Arabaların fiyatları sürekli saçma sapan arttığı için, arabam da 10 senesini doldurduğu için böyle bir işe girmek istedim.

Sizce mantıklı mı, yoksa otur oturduğun yerde eski arabanı kullan mı dersiniz?
0
ugur dindar
(28.04.21)
Zaten bir araban olduğu için kredi faizleri bu kadar yüksek iken pek mantıklı değil diyeceğim ama o 230 bin olan araba en ufak bir zamda direkt 280'e fırlayacak (vergi dilimi değiştiği için). O yüzden ödeme imkanın varsa ben arabayı değiştir derim. Ne zaman arabayı değiştirmeye niyetlenip ertelesem pişman oldum. Zamanında 90 bin lira verip almadığım araç şu an 190 bin lira falan. Zamanında dediğim de taş çatlasın 2 yıl öncesi.
0
himmet dayi
(28.04.21)
Mevcut arabanın değerinden, kenardaki parana ve çektiğin krediye kadar tamamen ayni durumdayız, 1 ay önce aldım. Benimki takas kampanyasıydı, 296 liste fiyatı olan arabayı 230a verdiler. Şu an 312. Ya şimdi ya hiç durumu oluştu, hesapta yokken iki gün içinde karar verip aldım.
0
temasettin
(28.04.21)
Hesabın mantıklı duruyor dostum, çünkü arabanın fiyatı iyi gerçekten, ötv'de bir üst dilime fırlayınca gayet mantıklı olacak yaptığın hesap. sadece sorum şu, kona'yı 5 sene kullanır mısın? büyüklüğü, hızı teknolojisi vs tatmin eder mi, ondan emin ol derim.
0
roket adam
(28.04.21)
krediyi 2 veya 3 yılda ödeme gücü varsa, daha kısa olması daha iyi olur. yoksa uzun süre ödenecek faizler maaş zammını alır götürür.
0
507
(28.04.21)
(10)

şirketteki "evden çalışma mesaisi" çılgınlığından çıldırmak üzereyim :(

la lykia
nispeten kurumsal denebilecek bir şirkette çalışıyorum ve memnunum aslında. bu zamana kadar birkaç olay dışında ayrılmayı düşündürecek kadar çok ciddi bir sıkıntım olmadı. aslında bu zamana kadar nispeten daha insanca bir çalışma ortamı vardı ama son 6 ayda şirket her geçen gün saçmalamaya başladı.
nispeten kurumsal denebilecek bir şirkette çalışıyorum ve memnunum aslında. bu zamana kadar birkaç olay dışında ayrılmayı düşündürecek kadar çok ciddi bir sıkıntım olmadı.

aslında bu zamana kadar nispeten daha insanca bir çalışma ortamı vardı ama son 6 ayda şirket her geçen gün saçmalamaya başladı. "madem evdeler, 7/24 çalışsınlar, evden de asla çıkmasınlar" salgını bizim şirkete de sirayet etti.

bişini en düzgün şekilde yapmaya gayret eden, yeri geldi mi mesai de yapan, hafta sonları da çalışan biriyim. işimi seviyorum, ortamdan memnunum düşüncesi ile kariyer de hedeflediğim için çok çalışmaktan hiç şikayet etmedim ama ben bile artık isyan noktasına geldim.

son birkaç aydır özellikle yöneticilere bir haller oldu. herkes 7/24 çalışıyor vaziyette, kimse de şikayet etmiyor. hadi özel hayatı geçtim, kimsenin evinde işi gücü yok mu anlamıyorum. görüntülü görüşmeler ancak 7'de bitiyor, akşamları sabaha yetişecek işler isteniyor. bu insanlar ne zaman yemek yapıyor, evdeki diğer işlerini hallediyor?

öğle yemeği zaten kalmadı. gün içinde 15 dakika tuvalete gidince telefonu açmadığımız süre bile dikkat çekip espri ile karışık laf konusu oluyor.

08:00 - 18:00 çalışıyoruz. şu anda evden çalışanların mesai saatleri içinde evinden çıkması izne tabii. ofisteyken olan 1 saatlik öğle arası da yalan oldu. ofisten çalışanlar zaten servis ile gidip geliyor, ofis şehir merkezine uzak. yani kimsenin markete, eczaneye vs gitmesine imkan yok.

geceleri, haftasonları mail trafiğini anlatmıyorum bile zaten.

benim anlamadığım bizim şirket örneğin böyle bir şirket pek değildi. tamam yoğunuz ama 7/24 çalışacak kadar değiliz. bazı insanlara ya kendinize gelin pandeminin ortasındayız, neden tek derdiniz 5 günlük işi 5 saatte bitirmekmiş gibi davranıyorsunuz diye sorasım geliyor.

herkesin ekonomik kaygıları var, geçim sıkıntısı, işi kaybetme korkusu var, onu da çok iyi anlıyorum çünkü benim de var. ailemin işleri çok bozuldu, 1 senedir neredeyse aileme ben baktım. işimi kaybetmemek benim için de çok önemli ama bu kadarı da insanlıktan çıkmak değil mi?

derdim de keyif değil hiçbir şekilde. tek derdim evde aileme karşı yemektir, temizliktir, doğru düzgün yardımcı olamamak. insanlara soruyorum, bekarlar dışarıdan söylüyor, çocuklu ailelerde anneanne, babaanne varsa, yakındalarsa, haftada 1-2 onlardan destek alınıyor. yakında değillerse çocuklu anneler de bu şekilde çıldırmış durumda zaten. çocuk yoksa öğünler geçiştiriliyor...

çok uzun oldu ama sözün özü salgında özellikle evden çalışanlar için, mesai saatleri haricinde yapmamız gereken işlerin olduğu gerçeğine bozulan yöneticilere artık dayanamıyorum.

benzer hisleri, durumları yaşayan var mı, nasıl başa çıkıyorsunuz, idare ediyorsunuz?
sizin şirkette bu durumlar nasıl gidiyor?
0
la lykia
(20.04.21)
"...yeri geldi mi mesai de yapan, hafta sonları da çalışan biriyim."

üzgünüm, kendin alıştırmışsın. Patron-müdür tayfası olaya senin baktığın gibi bakmıyor.

"benim anlamadığım bizim şirket örneğin böyle bir şirket pek değildi."

Çalıştığın yere etten kemikten bir insan muamelesi yapmamanı öneririm. Hayır öyleydi, sen yeni anlıyorsun. Yapman gerektiği kadarını yapıp hakkını talep et, bu kadar.
0
temasettin
(20.04.21)
ilginç bir şekilde uzaktan çalışmaya geçildiğinden beri kafam hiç olmadığı kadar rahat. şirkete giderken sürekli mesai yapmam gerekiyordu, yöneticiler de dediğiniz gibi işkolik. ekibin zaten eve gitme huyu yok, ortalama çıkış saati 8 civarıydı.

uzaktan çalışmayla beraber zamanı yönetebilir hale geldim. işe odaklanacağım zaman mesajlaşmayı kapatıyorum, 30-40 dk açmadığım oluyor. yeni mesaj geldiyse cevap vermek için ara ara açıp sonra yine kapatıyorum.

9-10 saatlik mesaim 4-5 saat net çalışmaya düştü. hafta sonu yazılanlara yine çok acil değilse hafta içi cevap veriyorum. öğle araları yazılanlara cevap vermiyorum mesela, 1 saat boyunca. o saatlerde kahvaltıyı hazırlıyorum genelde.

siz de bu yaklaşımı deneyebilirsiniz. kendi saatlerinizi kabul ettirin. şirket alev almadıysa sizden kaynaklı bir durumdan dolayı, cevap vermeyin. mobil bildirim varsa kapatın, ara ara kendiniz bakın mesela. işleri aksatmadığınız sürece sorun olacağını düşünmüyorum.
0
nehara
(20.04.21)
Aynııı durumdayız hele yöneticiler hiç çıkmıyor bir de skype olduğu için sürekli online olma durumu söz konusu, o yöneticilerin hepsinin evinde yardımcısı var o yüzden yok yemekmiş felan anlaması çok zor ama ben bazen diyorum yemek yapıcam temizlik yapıcam geç açarım açamıcam diye belli ediyorum yoksa canımızı alıcaklar
0
esinikaybetmiscorap.
(20.04.21)
yani tabii ki kabili kıyas değil ama ben öğretmenim ve haftalık 20 saat derse girerken şu an zorla etüt metüt diye öğrencilere resmen bedava özel ders verme ayağına tamı tamına 30 saat derse giriyorum.

kaldırabilecek noktayı çoktan geçtim. günde 6 saat non stop konuşup, ilkokul öğrencilerini kameranı aç, mikrofonunu kapat demek kadar yorucu bir şey yok. artık cidden okuldan sonra konuşasım hatta nefes alasım gelmiyor. cumartesi pazarları, nasılsa evde olduğumuz için sürekli toplantı geliyor. en son cuma günü bilgisayarı akşam 8'de kapattım ertesi gün sabah 9'da sınav gözetmeniydim.

delirmemek elde değil cidden.
0
wild honey suckle
(20.04.21)
Sizi çok iyi anlıyorum. Eşim böyle çalışıyor. Şimdi bir de ramazanda ne de olsa sahura kalkıyorlar diye sahur mesaisi çıktı. Yöneticiler sürekli online bu adamlar ne yiyor ne içiyor çoluk çocukları ne yapıyor merak ediyorum.
Marketler 6da kapanıyor mesela. Ben evden çıkamıyorum, eşimin de mesaisi bitmediği için alışveriş yapamıyoruz. Saçma sapan bir hal aldı. Gece 1de aramayı gayet normal görüyorlar mesela. Uyuyorken biri arayıp bir şey soruyor falan. Daha ne kadar dayanıcaz bilmiyorum iyice abarttılar. Sektör yazılım.
0
suicides underground
(20.04.21)
**kimse şikayet etmiyor**
**mesai yaparım, haftasonu da çalışırım**
**geçim sıkıntısı, iş kaybetme korkusu**

işte bu üçünü birleştirince böyle bir sıkıntı yaşanması çok doğal. "benim bir özel hayatım, bakmam gereken bir ailem var, kusura bakmayın bu iş burada yetişmez" deyip ara ara net bir çizgi çekmediğin sürece bunu yaşamaya devam edeceksin. iş hiç bir zaman bitmez, biten bir şey değil, sadece akşam değil gece de çalışsan iş zaten bitmeyecek. çizgi çizmek zorundasınız, espriyle karışık falan değil net bir çizgi.
0
roket adam
(20.04.21)
Maalesef bizde de benzer bir durum var. Bir de uluslararası bir şirket olduğumuz için saat farkı konusu ekleniyor. Normalde 08:00-18:00 gibi olan mesai 19,20 lere kadar sarkıyor. Toplantı yapmaktan iş yapamaz hale geldiğimi görüyorum. Pandemi öncesi de organize biriydim ama pandemi benim organize ettiğim pek çok şeyi altüst etti. Normalde haftada bir gelen temizlikçiyi bir süre (korkudan) çağıramayınca kadıncağız haliyle başkasını buldu (benim hatam). Şimdi bana ancak iki haftada bir geliyor. O geldiği günler ofiste çalışıyorum, çocukları dedenin yanına gönderiyorum. Akşam yemeği çocukların ve benim öğle yemeğimiz oluyor. Ama akşama sarkan toplantı varsa fena, akşamın 9'unda ben salondaki masada toplantı yaparken eşim-çocuklarım masanın öbür ucunda yemek yiyorlar. Rezalet.
Bu arada şirkette sürü sepet "midfullness, resilience" eğitimleri veriliyor. "Kendinizi depresif hissetmeniz normal. Biraz yavaşlayın vs" deyip akabinde gerçek hayat koşullarıyla başbaşa kalıyoruz.
Ben haftamı planlarken araya yemek, kendi kendime çalışmak gibi toplantılar koymaya başladım. Bu arada arayan olursa da reddedip sonra geri arıyorum. Ama globalin akşam toplantılarına maalesef bir çözüm bulamadım.
0
SiyamkedisiZorro
(20.04.21)
işlerin bu noktaya gelmesine biraz da sen izin vermişsin. tepkini göstermeliydin. ben de mesai yaparım, içimden geliyorsa veya o işin yetişmesi benim sorumluluğumdaysa sabaha kadar da bilgisayar başında oturduğum olur. ama bunu ben öyle istediğim için yaparım ve kimse de bana neden mesai saatleri dışında çalışmıyorsun/maile cevap vermiyorsun gibi şeyler soramaz.

ama bizim şirkette de bazıları tam olarak senin temponda 7/24 online çalışıp/çalıştırılıp sonra gelip ağlıyorlar.

ben iki seçenek görüyorum, ya sizler de içten içe işkoliksiniz. 7/24 çalışmaktan gerçekten hoşlanıyorsunuz. ya da sesinizi çıkartıp hakkınız savunmuyorsunuz.

mesai saatleri dışında ve hele ki haftasonları çalışmayacaksın. içinden geliyorsa mesai saatleri dışında da çalışsan bile, mail atmayacaksın. online olmayacaksın. kimseye mesai saatleri dışında çalıştığını çaktırmayacaksın. mesai saatleri dışında telefonları açmayacaksın. öğle aralarında ulaşılabilir olmayacaksın, aradık ulaşamadık derlerse de "öğle arasında alışveriş yapayım dedim/yemek yapıyordum/biraz hava almaya çıkmıştım" vs gibi, hatta "öğle arasına çıkmıştım" kadar bile basit cevaplar verip işe geri döneceksin.

demek istediğim, madem onlar mesai saatleri dışında çalışmanızı sizlerin kafasında bu derece normalleştirdiler, sen de mesai saatleri dışında çalışmamayı normalleştireceksin. zira, olması gereken ve normal olan da asıl bu. şu an öyle bir alıştırmışlar ki sizi, bunu göremiyorsun.

bu yüzden seni işten çıkaracaklarını mı düşünüyorsun? anladığım kadarıyla beyaz yaka kalifiye bir elemansın. işi bilen yetişmiş elemanı çıkarmak o kadar kolay değil. şirkete bir sürü masraf.

"derdim de keyif değil hiçbir şekilde. tek derdim evde aileme karşı yemektir, temizliktir, doğru düzgün yardımcı olamamak."
bunu asla ofiste kimseye bu şekilde aktarma. senin hiçbir sorumluluğun olmasa da, tek derdin mesai saatleri dışında yatıp çizgifilm izlemek olsa da bu da senin hakkın ve konuyu saptırmadan mesai saatleri dışında çalışmak zorunda olmamandan yürü. hem kendine keyif için zamanlar yaratmaz ve böylesine kaygıyla çalışırsan çok yakın zamanda ruh sağlığından olursun. kendi kendine şunu sor, şirketin senin bozulan psikolojini düzeltmek için psikolog masraflarını ödeyecek mi? hadi diyelim ödedi, psikolog seni sağlığına kavuşturabilecek mi?
0
istanbul kanatlarimin altinda
(20.04.21)
işler yavaşladı ve karlılık çok düştü. yönetim kurulu ciddi şekilde küçülmeye karar vermek istedi. küçülmemize gerek yok diyebilmek için daha çok çalışıyoruz.

yepyeni mecralara açılmaya çalışıyoruz çünkü işbirliği yaptığımız bazı kurumlar dayanamadı, bazı alanlardan da umudumuz kalmadı. Bu nedenle de daha çok çalışıyoruz.

Tek bir kişi bile maaşını ikramiyesini eksik almadı, tek bir kişi ücretsiz izne çıkarılmadı. Yıl sonu, yöneticiler hem zamdan hem ikramiyelerinden feragat ettiler, yönetim kurulu ne huzur hakkı ne kar payı ne ikramiye aldı, buna karşılık şirket herkes uzaktan çalışabilsin diye teknoloji yatırımına gitti.Yani herkes bir şekilde taşın altına elini koydu. Direnebilmeye devam etmek için daha çok çalışıyoruz.

Hafta içi saatler herkes için hayli uzadı. Hafta sonu ise sadece yöneticiler çalışıyor.
0
latchet
(20.04.21)
Beyaz yakalılılar sendikalaşmayı hep es geçti çünkü kendini "işçi"den saymadı.

Şimdi acısı çıkıyor. Benim çalıştığım sektörde sendikalı "işçi" saati doldu mu şalteri kapatıp gidiyor. O havalı beyaz yakalılar yani biz uyumadığımız her saat çalışıyoruz.
0
anten
(20.04.21)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.