Giriş
(23)

Çok mühim bir haber bekliyorum

evrenos gazi
Gelecek haber beklediğim gibi çıkarsa buradan isteyen üç kişiye (üçten fazla talep olursa en fazla duyuru cevaplamış kişilere göndereceğim) geçen sene yayınlanan kitabımdan hediye edeceğim. Kargo da benden :)Soru şeklinde bilerek açtım. Değiştirmezseniz sevinirim. :)Edit: Benim için hayati bir haber
Gelecek haber beklediğim gibi çıkarsa buradan isteyen üç kişiye (üçten fazla talep olursa en fazla duyuru cevaplamış kişilere göndereceğim) geçen sene yayınlanan kitabımdan hediye edeceğim. Kargo da benden :)

Soru şeklinde bilerek açtım. Değiştirmezseniz sevinirim. :)


Edit: Benim için hayati bir haber bekliyorum. Ne olur, dindar kardeşlerim duaları, diğer kardeşlerim de iyi dileklerini eksik etmesinler. :)
0
evrenos gazi
(03.04.15)
Pucca veya melisa P. değilsen ben isterim.
0
sotw
(03.04.15)
İkisi de değilim :)
0
🌸evrenos gazi
(03.04.15)
bana da vir.
0
safepassage
(03.04.15)
hem gönlüne göre hemde hayırlısından olsun o zaman.
0
selam
(03.04.15)
çekilişe katılmak istiyorum.
0
Tears of Devil
(03.04.15)
Oha bende benim için çok önemli bir haber bekliyorum :) Bana da gönder kitap :)
0
Frederick Co
(03.04.15)
Hadi hayırlısı, Allah gönlüne göre versin inşallah.
bu arada kitaba talibim :)
0
littlejack
(03.04.15)
Cumada dua edicem hayırlısı ise olsun
0
intern in the house
(03.04.15)
her şey gönlünce olsun der kenara çekilirim.
0
basond
(03.04.15)
Allah gönlüne göre versin. Kitap istemiyorum, acil okumam gereken bin kitap var zaten.
0
phoenixboy
(03.04.15)
Kitabın ben de var zaten :) iyi dileklerimi diler, kenara çekilirim :)
0
dessy
(03.04.15)
hayırlı haberleriniz olsun.
0
tedirginlik hucresi
(03.04.15)
Umarım o iyi haberi alırsın, her şey gönlünce olsun. Kitap istemiyorum :)
0
oddyseus
(03.04.15)
Allah işini rast getirsin,kitap istemiyorum fakat kitabın adını öğrensem fena olmazdı :v
0
birfincankahvedahaisteyenadam
(03.04.15)
bana kitap göndermesen de olur aldığın iyi haberi yaz neşeleniriz :')
0
freya
(03.04.15)
Bol şans. Umarım istediğiniz olur.
0
bedbed
(03.04.15)
inşallah haber istediğin yönde olur.
0
kakao
(03.04.15)
Her şey gönlünce olsun :)
0
Lim5
(03.04.15)
kura mı, alırım bi dal.
0
piotr
(03.04.15)
Umarım gönlünce olur.
0
Tyler89
(03.04.15)
hayırlısı kardeş.
0
[silinmiş]
(03.04.15)
Olmadi beyler :((( bekledigim sonuc olumsuz geldi.

Ben yine de kitaplari isteyenlere gonderecegim. Ozelden yazarim herkese.
0
🌸evrenos gazi
(03.04.15)
konu neydi ki, gönül işimi yoksa business mı?
0
selam
(03.04.15)
(3)

ingilizce mükemmeliyetçi olduğumu nasıl söylerim

gokyuzu gibi
Amaç; bir motivasyon mektubunda mükemmeliyetçi olduğumu biraz iyi biraz da kötü bir şeymiş gibi göstermek. Şöyle bir şeyler yazdım ama tuhaf oldu, pek emin olamadım.I like to define myself as a hardworking and reliable person, although being so perfectionist and meticulous causes me to be a bit slow
Amaç; bir motivasyon mektubunda mükemmeliyetçi olduğumu biraz iyi biraz da kötü bir şeymiş gibi göstermek. Şöyle bir şeyler yazdım ama tuhaf oldu, pek emin olamadım.

I like to define myself as a hardworking and reliable person, although being so perfectionist and meticulous causes me to be a bit slow at work.

Nasıl yazayım bir yardım edin hele.
0
gokyuzu gibi
(03.04.15)
I define myself as a hardworking and reliable person, although being perfectionist and a meticulous person makes me a bit slow at work.

dersen daha iyi olur.
0
lesmiserables
(03.04.15)
slow kelimesini tercih etme bence. yerine başka bir şey bulamıyorsan, mükemmeliyetçiliğini olumlu veya olumsuz olarak değil bir fact olarak sun geç.
0
freya
(03.04.15)
"although being perfectionist and a meticulous person makes me a bit slow at work." kısmı olmasa daha iyi olur sanki.
0
tedirginlik hucresi
(03.04.15)
(11)

dan bilzerian'ı kıskanıyo musun?

nickimi yermisin
O kim diyecek olan varsa işte bu adam..https://instagram.com/danbilzerianGörgüsüz falan tamam ama ne bileyim insan ister istemez kıskanıyo. para mutluluk getirmiyo demeyin hiç imkan olsa siz de yaparsınız gibi geliyo bana. Fakir avuntusuna gerek yok asdşlasdlk :d
O kim diyecek olan varsa işte bu adam..
instagram.com

Görgüsüz falan tamam ama ne bileyim insan ister istemez kıskanıyo. para mutluluk getirmiyo demeyin hiç imkan olsa siz de yaparsınız gibi geliyo bana. Fakir avuntusuna gerek yok asdşlasdlk :d
0
nickimi yermisin
(31.03.15)
tabii ki kıskanıyorum, gel takıl benim ortamda dese direk toz olurum kendi hayatımdan.
0
fransizkalanadam
(31.03.15)
kıskanmıyorum.çok sığ bi adam.gerçi o vücut bende olsa hayır demem ama :)
param olsa öyle şeyler yapmam ada satın alırım takılırım :)
0
high hopes of the sozluk
(31.03.15)
evet
0
rakicandir
(31.03.15)
bunu kıskanana kadar rotschildlerin çocuğu vardı para yakıp ısınıyordu evinde..
0
masa penisi
(31.03.15)
Hayır. Lüzumsuzun biri.
0
Lim5
(31.03.15)
Yok ya ne kıskanacam şerefsizin evladını.

(Bi kaç kumarhane sahibi diye biliyorum. Çok iyi de oyuncu aynı zamanda)
0
Euxinos007
(31.03.15)
tabii ki kıskanıyorum. maddi anlamda hiçbir "acaba"sı olmayacak ve bütçe hesabına girmeyecek kadar çok parası var. kafası maddi açıdan çok rahat ve o parayla canının istediğini yapıyor.

okul bitecek mi? patrondan izin alabilecek miyim? aman şu parayı biriktireyim de 5132512 ay sonra kurban bayramı ile birleşen tatilde şuraya gidebileyim diye acıklı düşüncüleri yok bizim gibi.
0
nawar
(31.03.15)
Yıllık kazancının %0,0001'ini kazansam ben de lüks içerinde yaşayacam be.
0
Euxinos007
(31.03.15)
hayır. çünkü parası olupta kumara, silaha ve lüks oyuncaklara yatıracak kadar mal olmak istemezdim. zaten az bir miktar para ihtiyaçlarımı fazlasıyla giderir (aylık 4-5 bin), o yüzden herhangi bir kıskançlık duymuyorum.
0
lesmiserables
(31.03.15)
kim oldugunu su an ogrendim. kiskanmadim. otel odasinda kokainden falan olu bulurlar bunu. bende kalp krizinden numune acilinde giderim belki ama olsun. en azindan temiz olum :/
0
guldum gectim genceciktim
(31.03.15)
guldum gectim genceciktim+1
0
tedirginlik hucresi
(31.03.15)
(2)

Ucuz ofis mobilyası satılan yer

anonymice
MErhaba,Koltuk, sandalye masa vb vb yi uygun fiyata satan bi yer arıyoruz, topkapıdayız aslında spotculara bakabılırız ama kalitesine pek güvenmiyorum.Nerden alalım?
MErhaba,

Koltuk, sandalye masa vb vb yi uygun fiyata satan bi yer arıyoruz, topkapıdayız aslında spotculara bakabılırız ama kalitesine pek güvenmiyorum.

Nerden alalım?
0
anonymice
(26.03.15)
Çağlayan' a bakın derim bir. Koca cadde boyunca ofis mobilyacıları var. İlla ki bulursunuz bütçeye uygun bir şey.
0
liriamer
(26.03.15)
çağlayan bence de. mağaza bildiremiyorum, zaman geçti, duyuruya da sıkça girmiyorum ama aceleniz yoksa mesaj atın, mesajınızı gördüğümde arayıp bulurum mağaza ismini. elimin altında değil, zira üç yılı geçti alışveriş yapalı.
0
tedirginlik hucresi
(26.03.15)
(8)

Restoran tavsiyesi!

14
Bir arkadasim onumuzdeki ay Istanbul'a gelecek ve Galata kulesinin oralarda bir otelde kalacak. Onerdiginiz restoran var mi civarda veya genel olarak Beyoglu'nda? Ben Ankara cocuguyum, cok bilmiyorum Istanbul'da nerede yemek yenir. Cogunlukla Turk mutfagi odakli yerler onerirseniz sevinirim, o kadar
Bir arkadasim onumuzdeki ay Istanbul'a gelecek ve Galata kulesinin oralarda bir otelde kalacak. Onerdiginiz restoran var mi civarda veya genel olarak Beyoglu'nda? Ben Ankara cocuguyum, cok bilmiyorum Istanbul'da nerede yemek yenir.

Cogunlukla Turk mutfagi odakli yerler onerirseniz sevinirim, o kadar yol geldikten sonra yerel tadlar tatsin neticede.

Tesekkurler.

Ek: Arkadasim Kanada'dan Istanbul'a konferans icin gelecek, haliyle Kanadali. Universitede ogretim gorevlisi, 40+ yasinda. Butce anlaminda rahat oldugunu dusunuyorum.
0
14
(22.03.15)
Galata kulesinin tepesinde restoran var. Orda yenir mesela
0
emfuzi
(22.03.15)
Uygun fiyatli olsun derseniz istiklal caddesi'nde tunele gayet yakin (yani haliyle galata'ya da) orasi guzel. Az ilerisinde tramvay cafe var orasi da guzel. Ama cok şık falan bi yer isterseniz bilemedim. Tam kulenin karsisinda kose basindaki yer guzel. Onun disinda soldan asagiya inerseniz big chefs var ki Ankara'da da var galiba aynisindan.
0
only alcoholica
(22.03.15)
Duzeltme olayi Yok galiba telefondan girince. Ustteki Ilk tavsiye ettigim yerin ismini yazmayi unutmusum: (Bkz; yemek kulubu)
0
only alcoholica
(22.03.15)
Ek: Arkadasim Kanada'dan Istanbul'a konferans icin gelecek, haliyle Kanadali. Universitede ogretim gorevlisi, 40+ yasinda. Butce anlaminda rahat oldugunu dusunuyorum. Istanbulda 8 gun kalacak.
0
🌸14
(22.03.15)
yemek kulubunde turk mutfagı mı var yok valla
besiktas sıdıka bence rakı balık yapıcalak en güzel yerlerden biri muhtesem mezeleri var daha ne olsun
0
fasulyek
(22.03.15)
hacı abdullah olur, başka bir gün süleymaniye'ye karşı kuru fasulye olur, adı aklıma gelmeyen bir yer daha var, hatırlarsam yazarım.

dönmeden de hacıbekir'den muhtelif lokum ve akide şekeri hediye ediniz. severse kurukahveci mehmet efendi'den (mısır çarşısı) kahve de ekleyiniz.
0
tedirginlik hucresi
(22.03.15)
Matbah
0
gazozailacatmauzmani
(22.03.15)
Tesekkurler herkese!
0
🌸14
(22.03.15)
(27)

Alevilikte domuz eti

speedy
Serbest mi?
Serbest mi?
0
speedy
(06.03.15)
değil.
0
kaufman
(06.03.15)
serbest olup olmadigini bilmiyorum ama benim bi alevi arkadas ve ailesi icin sorun degildi bu durum.
0
bonaparte
(06.03.15)
serbest ya da yasak diye birşey diyemem, hiçbir yerde rastlamadım bununla ilgili birşeye. ben şahsen yedim, kimse de günah demedi. genel olarak alevilikte bu tür kurallar yoktur zaten, onu yapmayın günah, bunu yapın sevap gibisinden. miden kaldırıyorsa yiyebilirsin tabii.
0
Demet
(06.03.15)
domuzun yasak olduğu kuran'da belirtiliyor, bu mezhepten mezhebe göre değişebilen bir şey değil. müslümanım diyene domuz eti yasak.

aleviler kendine "müslümanım" diyorsa yaptığının günah olduğunu da bilecek. kafanıza göre kural uydurmayın. ha yok biz kuran'a inanmıyoruz diyorsanız orasını bilemem, alevilerin dini inancı hakkında pek bilgim yok.
0
what is love
(06.03.15)
islamiyet ile alakaları yok ama yasaktır diye düşünüyorum.
0
Alt4y
(06.03.15)
farklı Alevilik tanımlamaları mevcut olduğu için genelgeçer bir evet-hayır cevabı vermenin doğru olmadığını düşünmekle beraber -özellikle kendisini İslam dinine herhangi bir şekilde bağlı görmeyip dışında tanımlayan gruplar için- kültürel boyutu düşünüldüğünde Anadolu Alevilerinde pek de tüketileceğini zannetmiyorum -serbest olup olmaması konusunda kat'i bir kuralın varlığını bilmiyorum-. Diğer yandan bir alevi kişinin ya da ailesinin domuz eti yemeyi sorun yapmaması bağlı olduğu inancın da sorun yapmıyor olduğu anlamına gelmez. Öyle bakılacak olursa şu an düşük düzeyde de olsa Alevi veya Sünni gurbetçilerden domuz etini severek tüketenler de var, ama bunu genellemek ve bağlı olduğu inançla/mezheple/dini anlayışla bağdaştırmak doğru olmayabilir.
0
candanag
(06.03.15)
alevilik islamdan çok daha kadim çeşitli inançların sentezidir. pek bilginiz yoksa konuşmayınız.
0
Demet
(06.03.15)
alevilik diye bir mezhep yok.

farklı bir din olarak görüyorsanız ona bir şey demem. ha ama hak din olmadığı aşikar.
ama çok iyi alevi komşularımız var. komşuluklarına ya da insanlıklarına diyecek bir şeyim yok. iyi insanlar.
0
Alt4y
(06.03.15)
akşam akşam güldürdünüz :D
0
Demet
(06.03.15)
kültürel olarak domuz yiyen bir toplum olmadığımız için (anadolu'dan bahsediyorum) ve ayrıca islam coğrafyasında yaşayan ve her yaptıkları nedeniyle göze batıp dışlanan bir topluluk olduğundan, serbest olsa bile yenmeyeceğini düşünüyorum. hoş öyle olmasa da zincirlerimizden boşanır gibi domuzlara saldıracak değiliz, nitekim pek lezzetli bir hayvan değil :) yani bununla ilgili bilgi olmaması yenileceği ya da yenilmeyeceği sonucunu doğrudan vermez. köpekle ilgili islamiyette bir yasak yok bildiğim kadarıyla, ama köpek yemiyorsunuz değil mi mesela?

ekstra bilgi: alevilikte tavşan yenmez, yiyene hoş bakılmaz. farklı kaynaklarda bunun altında her bir kısmı bir başka hayvana benziyor diye kötü bir yaratık olduğu inancı, fareye benzediği için pis olduğu inancı ve dişileri regl oluyor diye de "günah" olduğu inancının yattığı söyleniyor.

not: alevilik araştırmacısıyım, hiçbir yerde rastlamadım derken "komşularımdan, arkadaşlarımdan duymadım"ı kasdetmiyorum yani adam akıllı alevilikle ilgili kitaplar okuyup, söyleşiler yapmaktan bahsediyorum. o nedenle bir dayanağı olmayan saçma sapan yorumlar yapmazsanız sevinirim. özellikle "benim alevi arkadaşlarım da var" seviyesinin üzerindeki yorumlar buradaki tartışmayı daha verimli hale getirecektir.
0
Demet
(06.03.15)
din toplumların afyonudur.

(bkz: şimdi onlar düşünsün)
0
late viper
(06.03.15)
bildiğim kadarıyla şu anda alevilerin türk mü, kürt mü, ermeni mi olduğundan ziyade domuz yiyip yemediklerini tartışıyoruz.
0
Demet
(06.03.15)
konu bambaşka bir yere sapacak da o yüzden söylüyorum :)
0
Demet
(06.03.15)
şiilik diye bir mezhep de yok.
iran'da yaşayanları ben müslüman saymıyorum.
4 mezhepten sonrası yalan.
0
Alt4y
(06.03.15)
Aleviler de tipki sünniler gibi domuz eti yemesi Uygun degildir, fakat alevilerin önemli bir kismi seküler bir Hayat sürmekte bu yüzden aralarinda domuz eti yiyen de mevcut, özelikle gurbetci alevilerin genc neslinin cok büyük bir kismi bu yasagi hic takmaz ve domuz eti yer.

ben de gurbetci bir alevi olarak yiyorum, fakat ne türkiye'deki ailem ne de almanya'da yasayan dedemler ve aile büyükleri yemezler, ama bizlere de karismazlar. Domuz eti konusunda ses cikarmasalarda, tavsan eti yemek katiyen yasaktir, ve domuz eti yiyen bir alevi ilginc bir sekilde tavsan eti yemekten kacinir.
0
miljena
(06.03.15)
domuz lezzetsiz bir et değil.
islama asimile olmuş alevi sülalenin ateist evladıyım.
4 mezhep dahil bütün mezhepler yalan.
adamı ışide bağlamayın.
0
kargn
(06.03.15)
Alt4y sen alevilik ve siiligi mezhepten saymiyorsan tamam zaten, olay bitmistir. kesinlikle degildir. bu konudaki en buyuk soz hakki sende cunku. tey allahim ya; sana simdi uzun uzun anlatirdim da anlamayacagin icin kasmiyorum.


alevilik de islam mezhebinde oldugu icin mantiken yasak olmasi gerekiyor ama kati bir kural yok. midesi kaldiran yiyor; tavsan yemezler ama mesela.
0
fraise
(07.03.15)
öncelikle şunu söyleyeyim benim alevilerle bir alıp veremediğim yok, herkese önyargıyla bakmayın. sakin. kendim de müslüman değilim zaten.

ayrıca bu demet denen arkadaşı daha önce bir duyuruma verdiği cevaptan hatırlıyorum. kendisi ergen solcusu bir tip, hiçbir halta derman olmayıp car car konuşanlardan. o duyurumda da başta sakin girmiş sonradan küfürler yağdırmıştı seviyesini belli edip.

"müslümanım" diyen birisi domuz eti yiyemez. yani istiyorsa yer de, günah olduğunu kabul etmesi gerekir. kafanıza göre iş yapamazsınız. istediğiniz kadar domuz yiyebilir ya da şarap içebilirsiniz ama bunun günah olduğunu reddetmek çok büyük günah oluyor islam'da.

dediğim gibi aleviliğin felsefesini, temelini bilmiyorum ama dininizi islam sayıyorsanız, şiilerle ve sünnilerle aynı allah'a ve onun kitabına inanıyorsanız domuz eti yemenin günah olduğunu kabul etmek zorundasınız. yok etmezseniz, imanın şartını yerine getirmemiş oluyorsunuz.
0
what is love
(07.03.15)
hacım ben sana ne diyorum? alevilik senkretik bir inanıştır diyorum, islamla ne kadar alakası varsa şamanizmle de o kadar alakası var. islamın şartlarında namaz da var o zaman? onu ne yapacağız? ayrıca kimbilir yine ne saçma sapan şeyler yazdın da çıldırttın beni, çok iyi tanıyormuş gibi boş boş konuşma. sana kötü davrandıysam hak etmişsindir ki bak ne kadar kalmış içinde, ben seni hatırlamıyorum bile. gelip burada düzgün insanlara düzgün cevap verdiğim için kıskandın mı, nedir anlamadım? İnsanı ilber ortaylı'ya çevirmeyin. o da agresifleşiyor ama söylediklerinin yanlış olduğunu göstermez bu, yani argümanlarımı zayıflatamazsın bu şekilde :)

edit: ayrıca alevilikte "zorundasınız" diye birşey yoktur.
edit2: he hatırladım, galiba açtığın başlık "bu solcular mal mı?" minvalinde bişeydi. eh hak etmişsin yavrucum. bkz. 20 yaşında ergenin 30 yaşında insana "ergen solcu" demesi. ben nerelere gidem...
0
Demet
(07.03.15)
alevilik muslumanlik degildir. domuz eti yenir
0
tezek
(07.03.15)
tavşan etinin genel olarak yenilmemesi mevzusunu domuza da bağlayan görüş üzerine

"...Bilindiği Alevîler tavşan eti yemezler. Çubuk Yöresi Alevî Dedeleri ile yapılan
görüşmelerde genellikle tavşanın geviş getirmediğini, tek tırnaklı olduğunu ve kadın gibi
hayız gördüğünü, ayrıca başının kediye, kulaklarının eşeğe, ayakları köpeğe, burnu fareye,
kuyruğu domuza benzediğini ve bu yüzden tavşan etini yemediklerini söylemişlerdir.
Tavşan bundan başka İranlı Şiiler, Ermeniler, Kırım Tatarları, Slavlar ve Bektaşî
Arnavutlar tarafından yenilmemektedir(Öktem,1995:254).
Prof. Pertev Naili Boratav(1994:56-57)’a göre, tavşanın uğursuz olduğu ve etinin
yenilmemesi gerektiği konusundaki inançlar Sünnîler arasında da yaygın bir şekilde
bulunmakta ve hatta bu “Tavşanın kaçmasına baktım, etinden iğrendim” şeklinde ifade
edilmiştir..."
hbvdergisi.gazi.edu.tr

Unutmamak gerekir ki, burada alıntılanan benzetme öğeleri Çubuk yöresi Alevilerine ait, genellememek lazım ama ekseriyetle yenilmediği sonucu çıkarıyorum ben diğer tavşan yemeyen Alevi toplulukları ve benzetilen diğer hayvanlarla birlikte domuzun da ifade edilmesinden.
0
candanag
(07.03.15)
@Demet,

soru sahibi için mahsuru yoksa, sormak istedim:

araştırmacı olduğunuz için size, başka sebepten değil. "alevilik" ibaresinin kullanımı hangi tarihe kadar geriye gidiyor? 18. yy.de, 16. yy.de falan "alevi" diye bir sözcük/tanım/ibare var mıydı?
0
tedirginlik hucresi
(07.03.15)
serbest degil.
ancak alevi toplumu gocler nedeniyle koklerinden uzaklasmistir. sunniler, yahut suryaniler gibi geleneklerine bagli sayilmaz pek.

@Alt4y bildigim kadariyla kimin islam, kimin gayri-islam olduguna iliskin otturmenin, sunni muslumanlik icinde dahi ciddi tehlikeleri, veballeri var.
her neyse. senin kafanda yasayanlari ben adamdan saymiyorum. otesi berisi yalan.
0
viva paulista
(07.03.15)
iş için şu an yurtdışındayız. ben aleviyim arkadaşım sünni. ben alışık olmadığım için domuz eti yemiyorum. ama arkadaşım iki akşamda bir severek yiyor.

O ZAMAN BUNDAN TÜM SÜNNİLER DOMUZ ETİ YİYOR. DOMUZ ETİ HARAM DEĞİL SONUCUNU ÇIKARDIM.

GÜZEL KAFA.
0
zvonimir
(07.03.15)
@tedirginlik hücresi güzel soru, çünkü günümüzde kızılbaş, alevi, bektaşi adlandırmalarının hepsi birbirine girmiş durumda :)

bizim bugün alevi dediğimiz insanlar aslında kızılbaştırlar. bugün öyle bilinse de alevi sözcüğünün aslında ali yanlısı şeklinde bir anlamı yoktur, doğrusu "ali soyundan gelen"dir. hepimiz ali soyundan gelmediğimize göre bu aslında yanlış bir kullanım, ki zaten yazılı kaynaklarda kullanımını ilk defa 19.yy'da görüyoruz. bunun sebebi kızılbaş sözcüğünün aşağılama ve hakaret için kullanılması nedeniyle "alevi" adlandırmasına yönelinmesi olarak açıklanıyor. bu arada kızılbaş da şah ismail yanlılarının başlarına kırmızı serpuş giymelerinden kaynaklanan bir isimdir.
0
Demet
(07.03.15)
heh o kısma da gelmişken, alevi-bektaşi adlandırması da aslında yanlış bir adlandırma. yani yanlış demeyelim de ikisi aynı inancın çok farklı kolları. osmanlı'da yeniçeri ocağı "bektaşi"lerden oluşur evet, ama yine halil inalcık'ın kitaplarında aleviliğin (yani kızılbaşlığın) anadolu'nun uç beyliklerine mahsus bir inanç olduğu, merkez'deki, yani sarayla daha yakın ilişkiler içinde olan kısmın, şehirli bektaşi ocağı olduğu da belirtiliyor, gözden kaçmış olabilir. (ayrıca şerif mardin'in merkez-çevre kavramına da göz atılırsa konu çok daha iyi anlaşılır). hatta bu nedenle dersim'li aleviler hacı bektaş ocağına mesafeli dururlar, çünkü kendileri "dağlı" kızılbaşlardır ve ayrıca türkmen değil zazadırlar ve kendilerine çoğunlukla kürt derler. (zazalar kürt müdür konusu çok ayrı bir tartışma, ama türkmen olmadıkları kanıtlandı sayılır).

başa dönersek osmanlı'ya tam anlamıyla alevi diyemeyiz. devlet sünni islam geleneği temelinde kurulmuş ve yönetilmiştir. sadece yeniçeri ocağı bektaşilerden oluşur ve bildiğiniz gibi devlet yönetiminde önemli payları vardır. sonuç olarak alevi ve bektaşi çok farklı şeyler, merak ediyorsanız farkını da anlatırım :) ama en azından şunu söyleyeyim, irene melikoff'un yaptığı bir araştırmadan aktardığına göre kendisi Bulgaristan alevileriyle görüşme yaparken bektaşi lafını edince adamlar sinirlenmiş ve o zaman "git onlara sor" gibisinden birşeyler söylemişler, kendileri de aralarına fark koyuyorlar yani.
0
Demet
(07.03.15)
ayrıca bakınız : www.youtube.com

:)))
0
Demet
(07.03.15)
(6)

Şu cümledeki anlatım bozukluğu nedir?

gijilti
Tartışmalarda fikrin doğru ya da yanlış oluşu savunulamaz.
Tartışmalarda fikrin doğru ya da yanlış oluşu savunulamaz.
0
gijilti
(28.02.15)
dogru olus ya da yanlis olus diye bir tamlama olamiyor galiba. dogrusu: "tartismalarda fikrin dogru ya da yanlis oldugu savunulamaz." olmalidir
0
idexo
(28.02.15)
Fikrin dogru oldugu savunulur, yanlis oldugu iddia edilir? Bir seyin yanlis oldugu savunulmaz yani.
0
crown
(28.02.15)
crown +1
0
godsparticle
(28.02.15)
doğru oluş ve yanlış oluş tamlamaları aşina olduğumuz bir kalıp olmadığından yadırgayabiliyoruz. fakat bu cümleyi kuran/yazan birisi için bu onun üslubu diyebiliriz. Kullanılması üslup çerçevesinde yanlış değildir. Bence.
0
karlmarx
(28.02.15)
Crown+1 yanlış iddia edilir, işaret edilir... Tartışmalarda fikrin doğrulugu veya yanlışlığı konusunda hükme varilamaz/karar verilemez...Vb seklinde düzeltilebilir.
0
balik kraker
(28.02.15)
şu daha iyi olabilir ve anlatım bozukluğunu da izah eder bence:

tartışmalarda fikrin doğru ya da yanlış olduğu (doğruluğu ya da yanlışlığı) ileri sürülemez.
0
tedirginlik hucresi
(01.03.15)
(18)

Anlatırsa ölecek hastalığı

indescribable
Bu hastalığa yakalanmış biriyim. Anlatınca kendimi güçsüz hissedecegim için kimseye anlatmıyorum.anlatamıyorum da. Denedim olmadı günlük tuttum ifşa oldu o günden beri hiç bi yere yazmıyorum sözlük hesabım da ifşa oldu onu da bıraktım.Çözümü olmayan sorunlar içindeyim.Anlatsam olmuyor anlatmasam olm
Bu hastalığa yakalanmış biriyim.
Anlatınca kendimi güçsüz hissedecegim için kimseye anlatmıyorum.
anlatamıyorum da.
Denedim olmadı
günlük tuttum ifşa oldu o günden beri hiç bi yere yazmıyorum
sözlük hesabım da ifşa oldu onu da bıraktım.

Çözümü olmayan sorunlar içindeyim.
Anlatsam olmuyor anlatmasam olmuyor

Uf valla çok kötüyüm şuan
0
indescribable
(28.02.15)
kime anlatıyorsun ki? vardır elbet bir tane anlatılacak sağlam kişi. ya da konuya bağlı olarak kişiler? günlüğünü de şifreli yaz diyeceğim ama böyle durumlarda hep ablamın günlüğünü deşifre edişim gelir aklıma...
0
ron dennis
(28.02.15)
Ilkokuldaydım şifreli yazdığımda

Ayrı eve çıkana kadar günlük olayı yalan
0
🌸indescribable
(28.02.15)
Bana anlat arada. Kuyuya bagiriyor gibi hissettiririm ekseriyetle.
0
damdanakan
(28.02.15)
aynaya bakarak içinden geçen her şeyi anlatmayı denedin mi? yargılanma ve ifşa olma sorunun olmayacak. istemediğin cevapları duymayacaksın ve istediğin zaman anlatmayı kesebileceksin. her gün aynada kendisiyle konuşup ciddi problemlerini aşan bir tanıdığım var. işe yarayabiliyor.
0
martini girl
(28.02.15)
yalnız kalıp kafamı dinleyecek ortamım yok belki de ondandır
0
🌸indescribable
(28.02.15)
tahmin edilemeyecek bir mail ve uzantıyla blog aç oraya yaz. kimsenin görmesini istemiyorsan şifre koyabilirsin
0
mesgul ve huzursuz
(28.02.15)
sağlam şifreli bir word dökümanı her şeyi çözer bence.

o değil de, ayna da fena fikir değilmiş hani. @martini +1
0
virgul
(28.02.15)
Pc kullanmıyorum. O kadar vakit harcayamam ben daha tezime5 vakit ayiramiyorum :(
0
🌸indescribable
(28.02.15)
İkeada büyük köpek var peluş oyuncak. Ben onu aldım,ona anlatıyorum. Müthiş rahatlatıyor.
0
Lola90
(28.02.15)
bu arada birçok sorunun çözümü vardır bence. hiçbir şekilde çözülemeyeni bir kenara bırakıp yok saymak ise makul ve hatta gerekli bir karardır.
0
virgul
(28.02.15)
Çözülmeyenle el mahkum yaşamak Zorunda isen? Yetmez gibi yoksaymak istediğin her dakika burnuna kadar sokuluyorsa? Ne yapalım @virgül?
0
🌸indescribable
(28.02.15)
şimdi bir daha düşündüm de ben de kimseye bir halt anlatmıyorum. (bkz: sandbagging) yapıyorum onun yerine. yorucu olsa da en azından "ifşa" derdi yok.
0
ron dennis
(28.02.15)
Kuyuya eğilir bağırır anlatırsın, ordan toprak duyar, ekinlere söyler, ekinler rüzgara, rüzgar herkese söyler. Tam da bu sebepten gel bana anlat.
0
sehpa fx350
(28.02.15)
Ben de ketum bir insanım, kimseye pek bi şey anlatmam. Çözümü olmayan sorunları 1 yıldan fazla süre en yakınımdakilere bile anlatmadım, bu süreçte sıkıntıdan hastalık geçirdim falan. En sonunda ufak ufak anlatmaya başladım, 2-3 kişiye de nerdeyse her şeyi anlattım. Anlatmayınca hasta oluyorsun. Anlatmam bi şeyi değiştirmeyecekti farkındaydım, o yüzden anlatmamıştım ama hastalık vs. olduktan uzun süre sonra anlattım ve az da olsa rahatladığımı söyleyebilirim.
0
cinsi kisi
(28.02.15)
el mahkum diye bir şey yoktur ki indescribable. (sağlık sorunları hariç en azından)

yani senin örneğini bilemem ama bazı zor sorunların çözümü biraz radikal kararlar almaktan geçer, ki bunu çoğu zaman göze almaz insan.
sebep ve etkenleri düşünerek, çözmek için elinden geleni gerçekten yaparak, gerekliyse yardım isteyerek bile kurtulamadığın bir sorunu yok saymaktan başka (akıl sağlığını koruyabilecek) başka bir çözüm var mı sence?
0
virgul
(28.02.15)
virgül+1
0
tedirginlik hucresi
(28.02.15)
akan suya anlat, içinde kalmasın.
0
mesgul ve huzursuz
(28.02.15)
utanacak hiçbir şey yok bunda hastalık.
ben çocukken babamın şizofreni hastası olmasından utanırdım ama napalım yani , hastalık bizim elimizde mi sonuçta.
anlattıkça normalleşecek zihninde , anlatmayıp içine atarsan olmaz.

her şey herkesin başına her an gelebilir.
0
neferkitty
(28.02.15)
(1)

metadrama nedir?

zimbabweasillibaglamavirtuozu
nedir nedir?
nedir nedir?
0
zimbabweasillibaglamavirtuozu
(27.02.15)
tedirginlik hucresi
(27.02.15)
(3)

eski yazarların yazma tavsiyelere

dahinnotha
selamlar dünya klasiklerini yazmış olanların ya da edebiyatı derinden etkilemiş olan yazarlar yazı yazmakla ilgili düşünceleri belirtmişler mi? mesela yazmak isteyen birine dostoyevski ya da cervantes veyahut balzac, hugo veya ahmet hamdi neler derdi? "how to write..." minvalinde yaptığım google ara
selamlar

dünya klasiklerini yazmış olanların ya da edebiyatı derinden etkilemiş olan yazarlar yazı yazmakla ilgili düşünceleri belirtmişler mi?

mesela yazmak isteyen birine dostoyevski ya da cervantes veyahut balzac, hugo veya ahmet hamdi neler derdi?

"how to write..." minvalinde yaptığım google aramalarında abd'de bestseller olmuş kitapların yazarların tavsiyelerine ulaşıyorum. ancak çoksatan olmayı başarılı olmak olarak görmüyorum ve onların verdiği tavsiyeler, lise öğrencisinin hayatın anlamını çözdüm triplerine girmesini anımsatıyor.
0
dahinnotha
(27.02.15)
Bence biyografilerini okumalısınız yazarların, bir de Nabokov'un Edebiyat Dersleri'ni okuyabilirsiniz. Bir de Le Guin'in Kadınlar, Rüyalar ve Ejderha'lar kitabı var, roman karakterlerini nasıl yarattığını, uydurduğu dillerin nasıl çıktığını vs. anlatıyor ama bu "nasıl yazılır" konusuyla ilgili hoş şeylere değinmiş.
0
lahanakafa
(27.02.15)
merhaba,

bahsettiginiz isimler var mi emin degilim ancak edebiyathaber.net bu tarz yazilari duzenli olarak yayinliyor. sitenin arama motoru yazarlari bulma konusunda yardimci olabilir. hatirladiklarimdan bulduklarimi da alta yaziyorum.

www.edebiyathaber.net
www.edebiyathaber.net
www.edebiyathaber.net
0
losgalacticos
(27.02.15)
kundera'dan roman sanatı, nabokov'la beraber. berna moran'ın edebiyat kuramları ve eleştiri... edebiyat dergilerinde röportajları izlemek, anı, günlük, vb okumak da iyidir. hepsini belli bir mecrada bir arada bulmak zor. zamana yayılan bir okuma gerekecek.
0
tedirginlik hucresi
(27.02.15)
(26)

avrupa'daki süpermarket isimlerini yazalım

farrytikki2
migros, kipa tarzı marketler olabilir.(herhangi bir, içinde manav reyonu bulunduran bir market olsa da olur)ingilterede tesco var bildiğim bir tek.diğer avrupa ülkelerinde neler var? rusya, azerbeycan, türki cumhuriyetler vs de olur...
migros, kipa tarzı marketler olabilir.(herhangi bir, içinde manav reyonu bulunduran bir market olsa da olur)

ingilterede tesco var bildiğim bir tek.

diğer avrupa ülkelerinde neler var? rusya, azerbeycan, türki cumhuriyetler vs de olur...
0
farrytikki2
(19.02.15)
fransa'da carrefour var, direkt aklıma o geldi.
0
knight of cydonia
(19.02.15)
danimarka'da netto var.
ek; aldi, fotex, kvickly, irma, kiwi.
0
asisamus
(19.02.15)
kaufland var romanyada.
0
kırmızıgözlüağaçkurbağasıyeşili
(19.02.15)
almanya:
aldi, edeka.
0
hayir bu koyden olsam nolcak
(19.02.15)
Spar, Eurospar, Marks&Spencer, Tesco
0
crown
(19.02.15)
İtalya'da despar
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(19.02.15)
aldi, netto, irma, 7-eleven, dm, fakta, alepa, lidl, prisma, sale, siwa, prisXtra, spar, k-extra, k-market.
0
kulkke
(19.02.15)
polonya'da biedronka küçük oluyor şubeleri. tesco da var.

piotr i paweł var kazıkçı herifler.

Żabka var bu da şok falan tadında bizim.
0
nickimin hakkini veremedim
(19.02.15)
İsveç'te Hemköp, ICA, Netto, Willys, Lidl mevcut. Ayrıca tüm ülke geneline yayılmış Pressbyrån denilen marketler var. Tam olarak süpermarket kavramına uymasa da mini market hesabı.
0
scaramuccia
(19.02.15)
ingiltere: tesco, sainsbury's(salisbury yazmışım 'swh'), asda
0
protector
(19.02.15)
ingiltere

en buyuk ikisi,

Tesco, Sainsburry's

Sonra,

Waitrose, Marks & Sepencer falan
0
cokponcik
(19.02.15)
isviçre'de her yer migros
0
neferkitty
(19.02.15)
rusya'da "okey" var.
0
lesmiserables
(19.02.15)
continente - portekiz.
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(19.02.15)
hafızamı zorladım ama sadece italya'da carrefour ve türkilerde rammar (migros muadili, koç'un sanırım) olduğunu hatırlayabildim.
0
tedirginlik hucresi
(19.02.15)
milano, italya: esselunga, carrefour, billa, lidl, pam, iper, coop

verona, italya: migross

roma: gc

* her sehrin marketleri farkli neredeyse
0
no christ requires
(19.02.15)
milano: auchan

mobildeyim.
0
no christ requires
(19.02.15)
Almanya:
Aldi, edeka, rewe, lidl, real
Başka gelmedi aklıma
0
equine
(19.02.15)
common of demons
(19.02.15)
Fransa: auchan, casino
0
yazmamaya yemin eden adam
(19.02.15)
Almanyaya ek, norma, penny
0
letheavendangered
(19.02.15)
Fransa: Carrefour, uexpress, casino, simply, monoprix, dia, lidl

İsviçre: Migros

Belçika: Aldi

Bunlar bildiklerim.
0
feel the blanks
(19.02.15)
litvanya-letonya : rimi, maxima, iki
0
tirt star
(19.02.15)
İspanya : Carrefour, Hipercor, Eroski, Alcampo
0
cakabo
(19.02.15)
prag'da tesco ve albert
0
ack3000
(19.02.15)
İspanya: Mercadona, Consum ve Opencor
0
aychovsky
(19.02.15)
(3)

İstanbul Üniv. yüksek lisams tez teslim süresi

alf
2012 güz döneminde tez için konu belirledim, danışman ataması yapıldı ancak tezi yazmadım dolayısı ile teslim edemedim. Şimdi yazmak istiyorum ancak azami süreyi tamamladım mı acep? Okuldan atılma kalktığına göre tezimi yazabilir miyim? Yoksa iş işten geçti af mı beklemeliyim? Yönetmeliği okudum am
2012 güz döneminde tez için konu belirledim, danışman ataması yapıldı ancak tezi yazmadım dolayısı ile teslim edemedim. Şimdi yazmak istiyorum ancak azami süreyi tamamladım mı acep? Okuldan atılma kalktığına göre tezimi yazabilir miyim? Yoksa iş işten geçti af mı beklemeliyim? Yönetmeliği okudum ama Yüksek Lisans tez teslim süresinden bahsetmiyor. 2009 girişliyim, bilimsel hazırlık da okudum.
0
alf
(25.01.15)
sanırım harcını ödedidikten sonra sorun yok
0
high hopes of the sozluk
(26.01.15)
2 dönem de harç ödemedim. Ödeyince normale döner mi yani?
0
🌸alf
(26.01.15)
arada başka aşamalar da var: belirlediğiniz konu danışmanın ve enstitünün onayından geçti mi? danışman onayından sonra tez projesi zamanında teslim edildi mi? faaliyetlerle ilgili altı aylık raporlar sunuldu ve başarılı bulundu mu? yani dersler verildikten sonra ve tez yazımından önceki aşamalar, aşağıdaki koşul ve sürelere uygun olarak tamamlandı mı?

Tez süreci
MADDE 35 – (1) Danışmanın belirleyeceği tez konusu anabilim/anasanat/bilim/sanat dalı/program başkanlığı üst yazısı ile en geç ikinci yarıyılda ilgili enstitüye önerilir ve öneri ilgili enstitü yönetim kurulu kararıyla kesinleşir. Tez konusu önerisinin uygun görülmemesi halinde ilgili enstitü yönetim kurulu değişiklik talep edebilir.
(2) Tez konusu kabul edilen öğrenci, hazırladığı tez planı/projesini danışmanının onayından sonra en geç ikinci yarıyılın sonunda ilgili enstitüye teslim eder ve en geç üçüncü yarıyılın başında tez çalışmasına başlar.
(3) Öğrenci, tez çalışması faaliyetleri ile ilgili olarak her yıl Haziran ve Aralık aylarında danışman tarafından birer ara değerlendirmeye tabi tutulur. Varsa ikinci danışman toplantılara karar hakkı olmadan katılabilir. Öğrenci, altı aylık sürede yaptığı ve gelecek altı ayda yapacağı çalışmaları belirten yazılı faaliyet raporunu toplantı tarihinden itibaren en az beş iş günü öncesinde danışmanına verir ve raporunu sözlü olarak savunur. Öğrencinin faaliyetleri, danışman tarafından başarılı veya başarısız olarak değerlendirilerek bir rapor ile üç iş günü içerisinde ilgili enstitüye bildirilir. Başarısızlık halinde, nedenleri raporda belirtilir. Raporun bir kopyası öğrenciye verilir. Mazeretsiz olarak raporunu sunmayan veya savunmayan öğrenci tez çalışmasının o döneme ait faaliyetlerinden başarısız sayılır.
(4) Öğrencinin, tezini teslim etmeden önce derslerini, seminerini, kredisini ve AKTS kredisini, varsa tamamlayıcı faaliyetlerini/uygulamalarını başarıyla tamamlaması ve son ara değerlendirme raporunda başarılı olunması koşulu ile en az iki tez rapor döneminin geçmiş olması gerekir.
0
tedirginlik hucresi
(26.01.15)
(7)

kitap siteleri nasıl bu kadar indirim yapabiliyor

Aerdem
bence de üzümü yeyip bağını umursamamam daha mantık ama merak ettim. mesela kafamda bir tuhaflık 22 lira. ama adamlar 15 liraya satıyor. satıcıya düşen kar ne kadar olabilir ki 7 lira gibi bir indirim yapabiliyor? nedir bunun mantığı?
bence de üzümü yeyip bağını umursamamam daha mantık ama merak ettim. mesela kafamda bir tuhaflık 22 lira. ama adamlar 15 liraya satıyor. satıcıya düşen kar ne kadar olabilir ki 7 lira gibi bir indirim yapabiliyor? nedir bunun mantığı?
0
Aerdem
(18.01.15)
20 liralık kitap zaten kitapçıya 5-6TL'ye satılıyor. kalanı kar.
0
kuzey li
(18.01.15)
Normal kitapcinin satmasi icin fiziksel bir magaza acmasi lazim, kirasidir calisanidir filan derken masraflar artiyor. Normal kitapcilarin ulasabilecegi kisi sayisi bellidir, istanbul'daki bir kitapcinin ankara'da musterisi olmasi beklenemez.

Internet ortamindaki satislarda ise bir insan Hakkari'deki bir ofisinden hem Istanbul'a hem Ankara'ya kargo ile kitap gonderebilir. Tum Turkiye hedef kitle oldugu icin daha fazla kitap satilma ihtimali var, bu surumden kazanma kismi :) Fazla sattigi icin kitabi aldigi yerden daha ucuza alabiliyor. (1 kitap alirsan 10 liraya aliyorsan, bin tane siparis edersen daha ucuza satin alirsin.)

Fiziksel magazanin olmamasi filan derken masraflar da dusuyor, bu yuzden kitabi daha ucuza satabiliyor.
0
ruhi mucerret
(18.01.15)
20 liralık kitabın 5-6 lira olması gibi bir şey olduğunu sanmıyorum kuzeyli. ordan asıl pastayı yayınevi ve yazar da alıyor. ama sürümden kazanma durumu mantıklı. bazen öyle indirimler oluyor ki yayınevi kendi mağazasında yapmıyor o kadar.
0
🌸Aerdem
(18.01.15)
yıllarca korsan kitap almayan arkadaşım bir ay kitabevinde çalıştıktan sonra orijinal kitap almayı bıraktı sebebi olarakda bunu söyledi.
0
kuzey li
(18.01.15)
20 liralık kitap 5-6 liraya satılmıyor. belirli iskontolar var ancak %30un üzerinde çok çok indirim olmuyor. kitap siteleri çok çok az kar ile çalışıyor.
0
gurur
(18.01.15)
Basit sekilde dusunursek bir kitabin maliyeti 50 kurus filan en fazla. (Basim maliyeti) Ancak buna ek olarak tasima bedeli, depo bedeli, pazarlama bedeli, kitapcida calisanlar, kar oranlari, yazara giden para gibi masraflar da var :) Tabi kitaptan kitaba, kitapidan kitapciya degisir.

Gurur'un da dedigi gibi gercekten dusuk karlarla calisiyor bu internet siteleri. (Surumden kazaniyorlar :) )

Yayinevi normal bir kitapciya 10 kitabi 10 liradan satip kitap basi 3 lira kar ediyor diyelim. Ayni yayinevi internet sitesine 100 kitabi 7,5 liradan satinca daha fazla kar etmis oluyor.

Zararina satis diye bir sey yoktur, kucuk karlar ile yapilan satislar vardir. Kimse zarar etmek amaciyla satis yapmaz. (Batiyordur, acil para ihtiyaci vardir vs.. gibi ekstrem durumlar haric.)
0
ruhi mucerret
(18.01.15)
yazarın kendisi bastığında, basılmakla telif almadığında, redaksiyonu, kapak tasarımı, arka kapak metni de kendisi/yakınları tarafından yapıldığında, yani sadece matbaa maliyeti ve ister istemez dağıtımcı payı da eklendiğinde olduğunda (sayfa sayısına göre değişmekle beraber) birkaç liraya mal olur. ama siz yazar olarak maliyeti çıkacak ve bu maliyet kadar da dağıtımcıya ödeyecek de olsanız bu fiyatı dağıtımcı kabul etmez, birim karını beğenmez. fiyattan bir oran istediği için, 5 liraya satmanızı ve 2,5 lira kar almayı tercih etmez, dağıttığının tümü satılmayacaktır (deminki koşullarda). etikete 15 lira yazarsınız, yarısı dağıtımcıya gidecektir. dediğim gibi 5 lira konulsa da yazar razı. satıcı her zaman yarıya yakın indirim yapacak durumdadır. korsan kitaplar dev reklam panoları olan yazarlar haricinde yazar hakkını falan yemez bu arada. dediğiniz kitabın maliyeti 2-3 liradır muhtemelen (deminki koşullardan fazla maliyet olduğunda bile).
0
tedirginlik hucresi
(18.01.15)
(7)

doğrusu glayöl mü, glayör mü?

oinone pe
glayöl, kılıç çiçeği, gladiolus. ben doğrusunun glayöl olduğunu biliyorum. halk arasında glayör olarak yanlış bilenler de olabilir. vardır, olabilir. bir çiçekçi bu çiçeğin adının glayöl olduğunu bilmez mi? bu çiçeğin ismi çok bir kurumsal çiçeksepeti.com' un kendi sitesinde hem de pek çok kez glayö
glayöl, kılıç çiçeği, gladiolus. ben doğrusunun glayöl olduğunu biliyorum. halk arasında glayör olarak yanlış bilenler de olabilir. vardır, olabilir. bir çiçekçi bu çiçeğin adının glayöl olduğunu bilmez mi? bu çiçeğin ismi çok bir kurumsal çiçeksepeti.com' un kendi sitesinde hem de pek çok kez glayör olarak yer almış.2.linkte görebilirsiniz.

bu arada aklıma takıldı, siz ne olarak biliyorsunuz bu çiçeğin adını?

www.nedirvikipedi.com

www.ciceksepeti.com
0
oinone pe
(17.01.15)
"Glayor"

"gladiolus"dan geldiğini tahmin etmekteyim, glayör değil de glayor olmalı.
0
mrvengeance
(17.01.15)
fransızcası glaîeul.
0
🌸oinone pe
(17.01.15)
tdk'da glayöl diye geçiyor. bu tip durumlarda hiç düşünmeyip tdk ne demişse onu kullanıyorum ben. fransızcasının da glaîeul olduğunu düşünürsek gönül rahatlığıyla glayöl diyebiliriz. glayör de galat-ı meşhur mu diyosunuz, ondan herhalde.

ha bana sorarsan ben bu çiçeğin adını ilk kez duydum açıkçası, glayöl diye çiçek mi olurmuş. gerçi güzel çiçekmiş, gördüm sanki bundan. kesin bizimkiler kendi icat ettikleri saçmasapan bir isim söyledi diye bilmiyorumdur.
0
der meister
(17.01.15)
der meister, erkeklere gönderilebilen bir çiçek aynı zamanda, aklında olsun.
0
🌸oinone pe
(17.01.15)
Glayöl kesin bilgi.
Zamanında gılayör diye gidip müthiş güzel aranjman yapan bi çiçekçi abiden azar işitmişliğim var.
0
battal gemalmaz
(17.01.15)
ee peki çiçeksepeti.com' un bunu bilmesi gerekmez mi? neden sitelerinde öyle yazıyor?
0
🌸oinone pe
(17.01.15)
bilmeleri gerekir glayölü. yazanı da denetlemiyor demek. aklıma kameriye yerine kamelya diyenler geldi şimdi.
0
tedirginlik hucresi
(18.01.15)
(50)

erkeklerin elini yıkamaması

seksen9
öncelikle seksist bi soru değil baştan söyleyeyim. geçen gün bi barda otururken dikkatimi çekti. (oturup da sapık gibi milleti dikizlemedim tabi :D karga'yı biliyosanız 2 karma tuvaleti 1 lavabosu var. sıra da tam lavabonun arkasında oluyor.) her bira içtiğimde 3 kere tuvalete gittiğim için de oturd
öncelikle seksist bi soru değil baştan söyleyeyim.

geçen gün bi barda otururken dikkatimi çekti. (oturup da sapık gibi milleti dikizlemedim tabi :D karga'yı biliyosanız 2 karma tuvaleti 1 lavabosu var. sıra da tam lavabonun arkasında oluyor.) her bira içtiğimde 3 kere tuvalete gittiğim için de oturduğum süre boyunca 10 kere gitmişimdir. sıra beklerken de 8 tane erkek tuvaletten çıktıktan sonra ellerini yıkamadan direk yanımdan geçti. 2 tanesi de öylesine bi suya tutup sonra saçını düzeltti. bi kişi bile sabunla yıkamadı elini.

hepi topu 3 tane kızı çıkarken gördüm ellerini tam göremedim ama sabunladılar en azından (arkadan nasıl görünüyorum diye de bakmayı ihmal etmediler tabi).

el yıkama konusunda ben aşırı takıntılıyım onu biliyorum da tuvaletten (özellikle de public bir tuvaletten) çıkınca da yıkanmaz mı? yalnızken yapmadın diyelim birini görünce de mi akıllarına gelmez? kızlar iki yüzlülüğünden yıkamış olsalar da en azından yıkadılar.

hani öğrenci evinde-yurtta kalanınız/kalmışınız vardır görüyosunuzdur belki diye sorayım dedim.

bugünkü duyuru spotum 'ellerinizi yıkayın!'
0
seksen9
(16.01.15)
elleriyle donunu tutup öyle işeyenler var.
temas etmediği için haklı bir zafer oluyor.
bir de hava soğuksa üşenebilirler.
Erkeklerin pipisine neden pis diyorsun şimdi :(
0
hippokondriyak
(16.01.15)
ıyyyyyyyyyyyy yaaaa sen şimdi bakterisiydi mikrobuydu bildiğin için daha kötü oluyorsundur daaa. Korkunç bişiii!!

(bkz: anne ben az önce aseksüel oldum )
0
emirkulu2
(16.01.15)
Yok erkekler kesinlikle çişten sonra el yıkamıyolar ben de çok gözlemledim akjdshajhds :D el yıkayan istisnalar elbette ki varsa da oranları çok düşük işte :D iğrenç.
0
pandispanya
(16.01.15)
ben tokanırsam yıkarım tokanmazsam yıkamam. hava souk hacı.
0
Alt4y
(16.01.15)
El yıkama tamamı ile bir alışkanlık meselesi. Yani bir insan eline işemiyorsa eğer elini yıkaması için bir neden yok. Bir insan penisini tutup işiyor diye elini yıkamak zorunda değil. Nasıl ki vücudumuzdaki herhangi bir organa dokunduğumuzda gidip elimizi yıkamıyoruz, penis de öyle. Ha işin daha derinine inersek, elimize işediğimizde de elimizi yıkamak zorunda değiliz. Çişimiz musluktan akan sudan daha steril. Böyle de bir gerçek var. Ayrıca gentital bölgemiz düşündüğümüz kadar pis bir yer değil. Dilimizdeki kötü bakteri sayısı genital bölgedekinden daha fazladır.
0
angelus
(16.01.15)
o elin ellediği yeri yalayıp yutanlar var.
0
VickVickyVale
(16.01.15)
bazıları bunu bildiği için, elleri ile kapı kollarına bile dokunmak istemeyebiliyor. kadın erkek diye ayırmıyorum ben. tanıdıklarımla ilgili olarak gözlem yapıyorum, kendimce bir sonuca ulaşıyorum.
0
oinone pe
(16.01.15)
Ne gereği var la? Hayır benim penisim göbeğimden daha pis değil. Neden böyle yargı var bilmiyorum. Açıyorum fermuarı işiyorum bir yere dokunmuyorum.

Ben problem göremiyorum. Ha bu arada idrar zaten pis bir şey değil, üre ve ürik asit.
0
yatagants
(16.01.15)
Bardaki erkekler böyle, hep kirli pasaklı. Camiide öyle mi? Bırak adamın elini, götü başı ayağı bile bardaki adamın yüzünden temiz.

Spot: camiiye gidin allahsızlar.
0
IncredibleMau
(16.01.15)
Dokunmuyorlarmis ahaha o mikrop dolu kapi koluna da mi dokunmuyorsunuz pisler!
0
Domuz
(16.01.15)
açıkçası işerken sikimizi sıvazlamyoruz. en fazla yukarı doğru işememek için tek parmakla yukardan bastırıyoruz, bazen onu bile yapmıyoruz.

muhtemelen karganın 50 yıllık ahşap merdiven korkuluklarında, sikimizin bastırdığımız noktasındakinin 500 milyon katı bakteri mevcuttur. ben bazen yıkarım bazen yıkamam, çünkü sikim pis değil. ve ben de güzelce sikimi kurcalayarak işemiyorum.

binlerce kişinin sümüklü, sıçıklı, balgamlı ellerinin değdiği banknotlara temas etmekten çoook daha temiz bir iş yapıyorum. her banknot tuttuğunuzda elinizi yıkamıyorsanız, gereksiz titizlik.
0
kamera motor
(16.01.15)
sözlükte bir ara bunun başlığı vardı, savunanı çok.
0
kuzey li
(16.01.15)
@angelus idrar içerideyken steril. o da enfeksiyon yoksa tabi.

zaten eline bişey bulaştığından demiyorum. kapı koluna dokunuyon, sifonu çekiyon. en pis yerler orası zaten.

ki ben saçımla oynasam bile elimi yıkayan biriyim :D gayet de genital organına dokunan adamın elini yıkamasını beklerim.
0
🌸seksen9
(16.01.15)
@angelus'a cevap: (lütfen yanlış biliyorsam beni aydınlatın). Şimdi evet idrar vücuttaki haliyle steril bişey ama dışarı çıktığı anda mikroba bulanıyor (tabi herhangi bir enfeksiyonu olmayan sağlıklı insanları varsayıyoruz). Sonra bi de ne kadar sallarsan salla, dona düşer son damla diye bir gerçeğiniz var. Hal böyle olunca o dona düşen damla bir şekilde penisinize temas etmiyor mu? Sonraki çiş seansında da daha önceden o çişli kapalı alanda kalmış penisinize dokunduğunuzda da otomatik olarak steril olmayan bişeye temas etmiş olmuyor musunuz? Bunu öğrenmek için soruyorum.
0
pandispanya
(16.01.15)
o musluklar tuvaletden daha pis değilse ben ne olayım.
arada mecburen tuvaleti yıkarlar o muslukları hiç yıkadıklarını sanmıyorum.
0
titiraprap
(16.01.15)
@kamera motor paraya dokunduktan sonra illa ki elimi yıkıyorum. en son yarım saat önce elimi yıkadım ve sadece bilgisayara dokundum. sonra elma yemek için tekrardan yıkadım.

hani bu doğru diye savunmuyorum. benimki aşırı biliyorum ama tuvalletten sonra yıkamak sadece idrara ya da tene değdiğiniz için değil. sorun ortamın bakteri yuvası olması ve atıyorum aynı bardağı tuttuktan ya da tokalaştıktan sonra elimle bişey yiyememem.
0
🌸seksen9
(16.01.15)
pis olduğumuzdan değil, temiz olduğumuzdan yıkamıyoruz. eğer hiç bir yere dokunmadan direkt olarak pisuvara ulaşabileceğimiz bir tuvaletse söz konusu olan, penise de hiç dokunmadan da işini halletmek mümkün.

ayrıca iki tür insan vardır; tuvaletini yaptıktan önce ellerini yıkayanlar ve yaptıktan sonra yıkayanlar.

not: aynaya baktıktan sonra bile yıkarım ellerimi.
0
take me rufee2
(16.01.15)
pandispanya; İdrarın büyük bir kısmı sudur, ayrıca dışarı çıkınca mikroba bulanır gibi bir durum yok. Bu tıpkı kaynağından çıkan su kaynaktayken temizdir, kaynaktan çıkınca mikroba bulanır içmeyelim o zaman demek gibi bir şey. İdrarı atık yapan ana madde üredir, eğer böbrek hastası değilseniz onun da bir zararı yoktur sağlığa. Ayrıca bakteri konusu da dediğim gibi; genital bölgemiz, vücudun birçok bölgesinden daha temizdir.

Edit: Bir de tuvaletin tuvalet kapısının pis olması meselesi var. Oralar da oturma odasının kapısı ne kadar pisse o kadar pistir. Yani oralara dokunduğumuzda ne kadar kirleniyorsak, tuvalet kapısına dokunduğumuzda da o kadar kirleniyoruz.
0
angelus
(16.01.15)
Tuttuğum alet elimden daha temiz. Yıkamasak da olur.
0
Son Müzakereci
(16.01.15)
Ölesiye el yıkamayı savunan arkadaşlari evlerinizde diş fırçalarınızı nereye koyuyorsunuz? banyoda duruyor değil mi?
0
yatagants
(16.01.15)
valla (bkz: barkın'a o konuda ben de çok kırgınım)
bir insan neden böyle davranır, bilmiyorum.
bazıları tuvaletten çıktığı gibi yardırıyor, lavabonun önünde yalandan bile durmuyor. ben olsam ar ederim, yıkayacağım yoksa bile yıkarım.
0
m e b
(16.01.15)
umumi yerlerde hiçbir yere dokunmamaya gayret ediyorum, tuvalete girdiğimde de arkadaşların dediği gibi değdirmeden yapıyorum. zor bi' şey değil. hatta daha pratik. öyle olunca kirlenmiyor.

ya bi de el yıkamak tabii ki önemli bi şey, düzenli olarak ya da ne bileyim en azından yemeklerden önce yıkamak lazım ama pipiye değdi diye el yıkamayı çok anlamsız buluyorum ben. kişisel temizliğime dikkat ediyorum, elime işemiyorum, e yani dendiği gibi pipi dediğin şeyi millet emiyo yalıyo yani ne var niye yıkayayım elimi pipime değdi diye. ne var ki pipimde pis mi pipim pis bi şey mi pipi yani.

diyeceğim o ki o umumi tuvaletlerde elini yıkamayan arkadaşlar zaten genelde el yıkamayı gerektirmeyecek şekilde hallediyor işini. yani gödümüze sokup "aman ne yıkıycam" diye çıkmıyoruz. o tarz bi şey yaparsak zaten çeşmeden iğrenç kokulu bi su akıyo olsa bile elim kirli olduğu için temizlemek için yıkıyorum ben.
0
der meister
(16.01.15)
@yatagans kendi evimde sıkıntı yok. sevgilim yıkamasa da tiksinmem. tanımadığım adamdan tiksiniyorum ama.

@angelus hiç mi terlemiyonuz acaba? o ter orda beklemiyor mu saatlerce?

@son muzakereci onu diyom işte. eliniz daha pis. penisinizi yıkamamanızı sorgulamıyorum, elinizi yıkamamanızı sorguluyorum.

neyse bi zirve neyim olursa tokalaşmayacağım adamları öğrenmiş oldum :D dökülün dökülün.
0
🌸seksen9
(16.01.15)
@der kaç söyleyeceğim acaba? sorun penisin steril olması değil. en pis yerlerinizi yalayanlar da var (ağız ve rektum), sevgilimin hiçbir şeyinden tiksinmiyorum ama ben sizin genitouriner sisteminizin florasını paylaşmak istemiyorum. neden anlatamadım ki acaba?

ki her gün duş alsanız bile temiz olmaz penis.
0
🌸seksen9
(16.01.15)
Bar tuvaletini geçtim iş yeri tuvaletinde bile yıkamayanlar var. Dediğin gibi ya öylesine sudan geçiriyorlar, ya da hiç yıkamıyorlar.
0
inheritance
(16.01.15)
evet, banyoda duruyor yatagants ve tuvaletin sifonu çekildiğinde, oluşan sıçramaların ulaşamayacağı bir yerde.

aslında benim genel tuvaletlerin kapı kolu vs. gibi yerlerine değmek istememe nedenim; elleriyle taharet alıp, çok çok iyi temizlendiğini düşünen insanların dokunmuş olabileceği. bu konudaki yorumu compadrito' nun bir entry' sini okuduktan sonra yapın.

insanların dışkı bulaşmış şeyleri bir şekilde yutmaları ile meydana gelen bulaşıcı hastalıkların, meydana geliş nedenini tarif eden yol. ağıza feçes (dışkı) bulaşması demektir. bunlardan birisi, içine kanalizasyon suyu karışmış suları içmekse, bir diğeri de taharettir. çünkü taharetlenme sonucu dışkıya bulanan eldeki koliform bakteriler kolayca giderilemez. bu el hem kendi sahibinin, hem de etrafindakilerin koliform bakteri (escherichia coli) yeme ihtiyacını karşılar. yurdum insanı, poposunun temizliğiyle övünür ama tırnak aralarındaki ve parmak uçlarındaki dışkı miktarını bilmez, anlamaz. sabunla elini yıkadığında gitti zanneder. bu temiz kardeşlerimizin yoğurduğu köfteler hemen kızartılmadığı, bekletildiği takdirde, köftede, sonradan kızartılmakla etkisi kaybolmayacak toksinler oluşur. okul, yurt, fabrika, kışla gibi toplu yerlerde görülen ve adına kibarca ve salakça besin zehirlenmesi denilen hadiselerin coğuna bu toksinler sebep olur. aynı kardeşlerimiz hastanelerin yeni doğan birimlerinde ve yoğun bakım bölümlerinde de yoğun olarak çalışırlar. üstelik, sadece suyla yıkadıkları (kendi deyimleriyle taharetledikleri) popolari temiz filan da değildir. keza, dışkıyla atılan barsak kurtçukları ve bunların yumurtaları gene bu caaanım taharetlenme sayesinde ağıza geri dönerler. buna da reenfestasyon yani kendi barsak parazitini ellere yar etmeme, parazitlerin geri kazanımı denir. sözlük kullanıcılarının mensup oldugu sosyokültürel katmanın, türkiye ortalamasına göre seviyesi göz önünde bulundurulduğunda, bu kavrama altıbuçuk yıllık sözlükte daha önce başlık açılmamış olması da ayrıca düşündürücüdür.

edit: (bkz: escherichia coli/1)
edit 2: arada bir sol elinin tırnaklarını koklayan arkadaşıma da burdan selam ederim.
0
oinone pe
(16.01.15)
"tokalaşmayacağım adamları öğrenmiş oldum" sfsasgs
tuvaletten sonra elini yıkayan erkek = titiz
garip ama böyle.
0
iz
(16.01.15)
seksen9 haklısın, ama bunun evde kedi olması var, yatılı okulu var, askerliği var... yani şu ortamlarda hayatta kalan bir erkeğin en son düşüneceği şey çişini yaparken alacağı bakteri miktarıdır. hele bir ktm'ye girdiyse, yastıklar sararmıştı:(
onun ötesinde hakikaten belli miktarda bakteri alacağımızı kabullenmek gerek. yani elini yıkayıp tuvaletten çıkan bir insan, masada bıraktığı cep telefonunu eline alıp kurcaladığında daha fazla bakteri alabilir.
p.s. genelde yıkıyorum, ama çok soğuksa üşenebilirim de:)
taharet konusundaki tutumum net ve kesinlikle o daha ciddi bir konu.
0
yalnux
(16.01.15)
seksen9; Bence konumuz terlemek değil. Senin takıntılı olduğun şey "Sen penisine dokunuyorsun, elini niye yıkamıyorsun. Çünkü o penis. Çok pis" düşüncesi. Ben de yok öyle bir şey diyorum. Vücudun diğer organları ne kadar pisse penis de o kadar pis. Terlemek vücudumuzu ne kadar kirletiyorsa, genital bölgemizi de o kadar kirletiyordur. Ben burada genital bölgenin diğer yerlerden daha pis olmadığını, oraya ekstre bir anlam yüklemeye gerek olmadığını söylüyorum sadece. Yoksa elini temizlemek için açtığın suyu kapatırken dokunduğun musluk elini yine pisletiyor. Çok şey değişmiyor yani.
0
angelus
(16.01.15)
@eys of speyds valla bana da prim yapıyo dedin ya helal olsun. duyuruda da günlük hayatta da kendimi en çok gömen kişi benimdir. az buçuk beni tanıyaydın eğer gayet de espiri yaptığımı bilirdin. yoksa yolda bayılan adam görsem hiç düşünmeden ağzını açıp elimle dilini düzeltirim. tükürük-kusmuk-kan varsa da elimle çıkarırım. olmadı oral floralarımızı birleştiririm. ama senin penisin temiz olsa da ben kuruyemiş yemeden önce dokunmak istemiyorum.
bu konuda aşırı takıntılı olduğumu da kendim belirttim ki yanlış bi düşüncem varsa gelin beyinlerimizi birleştirelim ve olaylara farklı açılardan bakalım. amaç tartışmak ama birbirimizin doğrusunu değiştirmeye çalışmadan, hakaret etmeden, kırmadan tartışmak.

@angelus hea takıntım o zaten de 'penis temizdir nolcak' denilince muhalefet olasım geldi. adamın sabah boşalıp yıkamadan geldiğini bilemem. zaten o anda aklıma bunlar gelmemişti ama şimdi kendimi savunmak için her türlü çirkefliği yapıyorum :D tuvaletten sonra el yıkamak benim için dogmatik bişey.
0
🌸seksen9
(16.01.15)
valla ben bir erkek olarak bırak tuvaletten çıkmayı, yemek yedikten sonra bile ellerimi sabunla yıkamazsam rahat edemiyorum. hiç olmadı bari bir ıslak mendil. bazı arkadaşlar burger vb. fast food yedikten sonra normal peçeteyle ellerini silip baya devam ediyolar. "nasıl rahat ediyorsunuz öyle" falan diyorum... bunun nedeni titizlik hastalığı falan da değil. öyle titiz huyum yoktur, askerde yeri geldi çamurda yattık. oldu ki ellerimi yıkayacak yer yok, takıntı haline getirmem ellerimi kullanmaya devam ederim...

peki nereden geliyor bu huy? annem sağ olsun. işte bunlar hep eğitim... :)
0
novemba
(16.01.15)
Yikamazlar efendim. Bir cogu yikamaz elini erkeklerin. Kadinlari bilmem.
Simdi konu acilmisken birsey diyecegim:

Kadinlar size soruyorum, selamlastiginiz erkeklerin penisini tutar misiniz? Tutarim nolucak diyorsaniz buradan sonrasini okumayin.
Simdi erkeklerin asagi yukari %80'i pisuvar kullaniyor. Eliyle tutyorlar tabi pisuvara iserken. Bu pisuvar kullananlarinda bir %70'i, elinin yikamadan aynen devam ediyor. Peniste varsa mikrop falan, eline gecer tabi bu arada. Ama kaygilanmayin, zaten eller son derece mikropludur insanlarin hepsinde. Ama yok, mikrop olsun olmasin ben erkeklerin penisine dokunmam, dokunsam dokunsam sevgilimin/kocaminkine dokunurum diyorsaniz durum kotu. Bu adamlar eliyle biguzel penisini kavrayip pisuvara isiyior, sonra pantolonu ilikleyip aynen devam ediyor. Sonra geliyor toplantida, bulusmada, tesadufen karsilasmada, orda burda sizinle tokalasiyor. Penisi tutuyor, sonrada sizle tokalasiyor, sonra yine penisi tutuyor, sonra tokalasiyor. Herseyi tutuyor eliyle. Belki sidik de sicriyordur pisvura isereken penisin tuttugu eline. Ama farketmez, yine tokalasir. Penise dokunuyor, sonra size dokunuyor. Yani - neredeyse - tokalastiginiz erkek kadar penis de tutuyorsunuz. Tek farki, kendinizi penise dokunurken gordugunuz bir manzara yok ortada. Ve sunu soyleyeyim, "yok bizim Ahmet-Mpisuvara isemez", "yok elini yikar o" falan diyorsunuz ya, yok oyle birsey, hic tahmin etmediginiz adamlar biguzel iseyip, hooop aynen devam ediyor. Hooop devam!

Ama bir tesellisi var, biz erkekler de tokalasiyoruz diger erkeklerle. Biz de penis tutuyoruz.
0
delifaruk
(16.01.15)
Abi savunmuşlar bi de ya... Dalga bile geçemicem yani yuh.
İçiniz rahat ediyosa diyecek bir şey yok

Seksen reyis, çare şakirt erkek biliyosun sen de. Viva la şakirtler.
0
emirkulu2
(16.01.15)
Oncelikle ben boyle birseyin oldugunu bilmiyordum. Herkes wc den sonra elini yikar/yikamalidir diye dusunuyodum. Gecenlerde bi arkadas ortaminda farkettim ellerini yikamadiklarini. Bi de nasil bir savunuyolar kendilerini. Cogu cevaplarda soylenmis zaten. Onlara dedim size de diyorum. Ne pis adamlarsiniz lan. Hadi pipiye dokunmadin. Sifon da mi cekmedin ayi? Pipin tertemiz yag gibi. Dokundugun bok yuvalarida mi oyle? Nasi rahatlik olm bu? Bi basinayken yikamiyosun tamam. Pis boklunun tekisin. Lan bari baskasinin yaninda yika da ayiligini ulu orta gosterme. Bi de savunuyolar normal birseymis gibi. Zaten bu tokalasma olayini kim cikardiysa ona da uyuzum. Pis herifler.
0
lionel andres
(17.01.15)
bi dur faruk zaten ortalık karışık!

@lionel andres sesli güldüm tepkine :D

@emirkulu viva la şakirt viva la sohbet hem de pilavlıııığ
dana ablayı analım www.youtube.com
0
🌸seksen9
(17.01.15)
ben her seferinde yıkarım ama pipimi ellemeden yaptığım için sabunla yıkamama gerek yok her seferinde. ama gittiğim yere bağlı tabii. evde sabunla yıkamam ama yine de yıkarım. pisuvara işiyorsam ve kirli yerlere değmediysem yine su altında tutarım, belki sabunla yıkarım. ama kakamı yaptıktan sonra o temiz kapı kollarına değdikten sonra ellerimi iki kez sabunlarım. öyle temiz çocuğumdur
0
metalika
(17.01.15)
şahsen ben ellerimi tuvalete girmeden önce de ellerimi yıkarım. zaten en önemlisi de o. tuvalet kapı kolu, yolda otobüste/minibüste tuttuğun zımbırtı, diğer kapılar, merdiven korkulukları, bira bardağı, masa, sandalye gibi milyon ayrı yere dokunduktan sonra kendi penisinize bulaştıracağınız bakteri ve mikrobun yanında, işedikten sonra o eli yıkamadan başkasına dokunduğunuzda ona bulaştıracağınız bakteri ve mikrobun esamesi bile okunmaz. tabii son birkaç damlayı iç çamaşıra ya da eline silen düşüren damlatan vs. de var. onlar başka.

ha "ıyy penisini tuttuğu eli ile bana dokunduğğ, yivreeenç" diyorsanız başka bir kafa tabii. çünkü o temas, su sabunla geçmiyor neticede. onun dışında penis, vajina kadar bakteri barındırmıyor. külodunuzun içinden doğru da işemiyorsanız çok da bakteri yuvası bir durum yok. ha tabii bu kişinin hijyen olayına da bağlı.

ben mesela asla o arkadaşlar gibi olamadım. tuvalete girerken ellerimi yıkarım. musluğa kapı koluna tuvalet kağıdı ile dokunurum üstüne bir de çıkarken ellerimi yıkarım. benimki de biraz hastalık gibi sanırım.
0
nawar
(17.01.15)
@nawar işte benimki de takıntı ama sadece ıyy o pis şeye dokunmam ben kafası değil. elini yıkamayan teyzenin(görürsem) yaptığı yemeği de yemem. yurtta kalırken ped değiştirdikten sonra elini yıkamayan kızla da eşyalarımı paylaşmazdım. burnunu karıştırıp otobüs direklerini tutan adamları görünce tiksiniyorum.
yine de olması gereken bir takıntı gibi geliyor. bişey değiştiremeyeceğimi biliyorum ama bi ihtimal işte belki bakış açımı değiştiririm dedim düşündükçe kötü oldum :/
0
🌸seksen9
(17.01.15)
Sabun musluk ve kurutma makinesi temassız kullanılabilenlerden miydi? Cevap hayırsa yanlışı yapan sensin. O erkeklerin yerinde olsam ben de aynısını yapardım ki yapıyorum. Tuvalet publicse bir peçete koparıp onla tutuyorum. Özellikle sifona da peçeteyle basıyorum. Sonra direk çıkıp gidiyorum. Ortada temas yok zaten. Ama şimdi sen naptın? Çişini yaptın sonra günde 1000 kişinin dokunduğu sifona bastın sonra 100 kişinin dokunduğu basmalı sıvı sabuna dokundun. 100 kişinin o çiş sonrası ellerle değdiği musluğu açtın ve ellerini yıkayıp kuruladın ve hijyenik olduğunu düşünerek diğerlerini içinde ezerek tuvaleti terkettin. Hadi musluk otomatiktir ama sabunluk değildir. Antibakteriyel değilse zaten pek de işe yaramaz o sabun. Sen girdiğinden muhtemelen daha pis çıkarken her şeyi peçete tutarak yapan ben hem vakitten tasarruf edip hem de daha hijyenik ayrıldım.

Sabunluk da otomatikse gerisi antibakteriyel jele kalıyor ama yine de ben vakitten tasarruf ettim ve sen işin aslını bilmeden beni yargıladın.

Edit: kurulama işleminin çok hassas yapılması gerektiğine parmak basmadım bile nemli elle ayrılmak bile bakterilere yaşam alanı yaratmak demek. ha evde işyerinde antibakteriyel sabunumla yıkayıp güzeeeelce bi kurularım. Bazen de gün içinde antibakteriyel jel kullanırım. Ama public alanlar için en sağlıklısı en az temasla işi bitirmek.
0
oddyseus
(17.01.15)
Erkeğim, yıkıyorum, evde sadece tuvalete girip çıksam yani bir şey yapmasam bile yine yıkarım. Üşenecek bir şey yok, rahatsız oluyorum yıkamayınca.
0
i was made for you
(17.01.15)
valla sıklıkla ben de gördüm aynı şeyi (erkekler için dediğinizi). ama uzuuun yıllardır okulda, kafede, barda azımsanmayacak sayıda hemcinsimin de erkeklerden farklı olmadığını, üstelik bakımlılık anlayışlarının bol makyaj+boyalı-fönlü saçtan ibaret olduğu açıkça belli olanlarının doğrudan ayna karşısına geçip saçlarını düzeltip makyajlarını tazeleyip son olarak da yandan arkadan uzun uzun görüntülerini kontrol edip ne sabunla ne de suyla temas etmeden kapıya yollandığını defalarca gördüm. dışarıdan bakımlı diye nitelendirilecek bu hanımların bakımın bence mühim kısmı olan temizlikten bîhaber oluşlarına şaşıp kaldım. bunun tek istisnası işyeri tuvaletlerinde rastladığım kadınlardı. (onlar da belki her gün yüz yüze gelecekleri kişilerin şahitliğinde ellerini yıkamamaktan kaçınmalarından kaynaklanabilir.)
0
tedirginlik hucresi
(17.01.15)
Niye durayim seksen9 isin gercegini soyluyorum size. Herkes surekli penis tuttugunu bilsin istiyorum. Sayamayacaginiz kadar penis tuttunuz hepiniz. Yani hepimiz:) Neyse ki hala hayattayiz hepimiz. Yatip kalkıp dua edelim:)

Edit: Fikrasina gulunen madam zaten yukarida göstermiş bu olayi.
0
delifaruk
(17.01.15)
Yıkamayanlar çoğunlukta galiba:) yabancılar da durum ne acaba?
0
erkeğim
(05.01.19)
Aslında umumi yerlerde tuvalete girerken de yıkamak gerekiyor bence.Binlerce kişinin elini koyduğu, üzerine hapşurduğu, öksürdüğü burda daha saymak istemediğim nice iğrenç şeylerin yapıldığı bir masaya, saldalyeye ellerimle dokunduktan sonra hayatta fermuarı açıp tuvaletimi yapmam.
Çıkınca da eller tekrar yıkanmalı.
0
maskeli balonun maskesizi
(05.01.19)
Bunu ben de düşünmüştüm. Doktorlar hariç yıkamıyorlar, doktorlar da temizlikten değil alışkanlıktan yıkıyor.
0
perfectum
(05.01.19)
Sana katılıyprum maalesef ayılar çok.
Ben yıkayınca bu ayılar arasında garipseniyorum bazen
0
oldumusimdi
(05.01.19)
ben her defasında yıkıyorum ve genelde yıkamadan çıkan hiç görmedim gittiğim cafelerde, okul tuvaletlerinde falan. Barlardaki durumu düşündüm şimdi ama onda genelleme yapacak kadar bir örneklemim yok sanırım.
0
nundu
(05.01.19)
4 yıllık duyuruyu niye canlandırma gereği duydunuz ki?
0
der meister
(05.01.19)
@der meister, aklıma bu konu geldi, internette araştırırken bu başlığı buldum. Tekrar konu açmak yerine buraya yazmak istedim. Eski konulara yazmak yasak mı ki?
0
erkeğim
(06.01.19)
(23)

Bazı İnsanlar Neden Garsonlara

Solem2
Çok kötü davranıyor?Özellikle elitizmden nasibini almış olması gereken insanların bulunduğu lüks yerlerde? Bakın iyi ahlak demiyorum bile. Elitsin ve bunun bir gereği olarak sike sike kibar davranmak zorundasın diyorum. Hem o garsonlardan ne istiyorsunuz ya? Bugün bi adamı resmen ağlattı orospu çocu
Çok kötü davranıyor?

Özellikle elitizmden nasibini almış olması gereken insanların bulunduğu lüks yerlerde?
Bakın iyi ahlak demiyorum bile. Elitsin ve bunun bir gereği olarak sike sike kibar davranmak zorundasın diyorum.
Hem o garsonlardan ne istiyorsunuz ya? Bugün bi adamı resmen ağlattı orospu çocuğunun teki. Gözleri doldu lan adamın.

Yapmayın abi böyle şeyler bozmayın kendinizi.
0
Solem2
(16.01.15)
cunku uc kurus hesap odeyerek garsonu satin aldigini dusunuyor o sonradan gorme embesiller.
0
ne desem bilemedim
(16.01.15)
Sözlükte şu anda hesabını kapatmış bir arkadaşımız var, İstanbul'da bir mekanda garsonluk, barmenlik yapıyordu zaman zaman. Bu mevzuyu -orta gelir sahibi, neredeyse garsona denk ücret alan insanların bile- tek tatil günü olan cumartesi her istediği şımarıklığı yapma hakkına sahip olduklarını düşündüklerinden yaptıklarını söylüyordu. Çalışanın çalışanı ezmesi hali.

Umarım garson çayına kahvesine tükürmüştür, gıda terörü uygulamıştır adama :)
0
sevgikusunkanadinda
(16.01.15)
Onlarin ben ta amk. Ego sisiriyor yavsaklar herhalde.
0
aeroflot
(16.01.15)
Elit???

Elitin kelime anlamını oncelikle tekrar okumanı öneririm solemn2.

türk halkı ve elitlik.. pöh.
0
anonymice
(16.01.15)
Şerefsiz piçler.

Bunlar para kazanmış ama hayvanlıklarından kurtulamamış itler.

Patronları veya üst düzey biri olunca kibar 1. sınıf vatandaş modunda konuşurlar ama alt düzey insanlara bütün piçliklerini yansıtırlar.

Zaten insanın kalitesini kendidinden aşağı pozisyondaki insanlara nasıl davrandığıyla anlayabilirsiniz.
0
efrasiyab87
(16.01.15)
Ben bir şey isterken bile elli kere teşekkür ediyorum, kolay gelsin diyorum. K öyle davranırken bile düşünüyorum acaba yanlış bir şey yaptım mı diye.


bu adamları anlamak zor.
0
yatagants
(16.01.15)
bir ara garsonluk yapmış biri olarak ben de muzdarip oldum bu durumdan. böylelerine ne desen az olur.

bu tür hayvan desem hayvana ayıp olacak insanlarla muhatap olmak cidden çekilmez.
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(16.01.15)
medeniyetin parayla bir ilgisi yok maalesef. aptallar surusu. ben okuldaki son yilimda garsonluk yapmistim. bircok olayla karsilastim ve catir catir kavga ettim. uc ay calistim sonunda da isten cikarildim ama asla goz yummadim. arkadaslarimi da ezdirmedim.
kendini ne saniyor bu insanlar ya?

en basitinden "bana suradan bir x ver" demek bile asiri derecede kaba bir hareket. girdigim alelade bir borekcide kebapcida bile yapmam. sinirlendim yine.
0
bohr atom modeli
(16.01.15)
işverenler, mekan sahipleri haksız da olsa "müşteri memnuniyeti" adına çalışanının ezilmesine göz yumuyor, bir eksiklik, ufak bir şikayet olsa çalışanının burnundan getiriyor, işten çıkarıyor aman kötü reklam olmasın müşterinin ayağı kesilmesin diye ( bunları yapmayan işverenleri tenzih ederim )

ben parasını verdim mi istediğim hizmeti alırım diye bir şımarıklık yok, serviste hizmette gerçek bir sorun varsa mekan sahibi, kıdemli garson gerekirse ikramlarda bulunup meseleyi çözmeye çalışır, eğer sorun terbiyesizlik boyutunda devam ediyorsa çalışanının arkasında durup size hizmet veremiyoruz diyip müşterileri "dışarı alabilir."
0
freebird5406_2
(16.01.15)
burda küfür edenlere katılıyorum
bunun aynısını bilet alıp uçağı satın aldığını zannedenler olarak görüp arttırıyorum.
0
basond
(16.01.15)
Çünkü aşağılık kompleksine sahipler.
O mağazanın kapısına yavşaklar giremez diye yazı yazsan, bunlar üstüne alınıp kapıdan dönerler.
0
battal gemalmaz
(16.01.15)
ben de kompleksli olduklarını düşünüyorum. garsonun bütün gününü kötü geçirmesine sebep olmuş böyle yaparak. ne gerek var, yemeğini ye, suyunu iç git. adam da mecburen sesini çıkaramamıştır, o işte çalışmaya mecbur demek ki, evini geçindiriyor oradan aldığı maaşla.
0
rock n roll
(16.01.15)
müdahale etseydin keşke.
0
Alt4y
(16.01.15)
ben dolmuşçuya verdiğim paranın üzerini alırken teşekkür etmeden, dolmuştan inmeden iyi akşamlar dilemeden rahat edemiyorum. böyle insanların var olması çok ilginç gerçekten.

aynısını alışveriş yaparken mağaza çalışanlarına da yapıyor bu orospu çocukları. satış danışmanıyken böyle insanlar yüzünden kaç kere ağladım bilmiyorum.
0
mutevazi
(16.01.15)
Beni bi temiz dovun demenin farkli sekilde ifade edilisi.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(16.01.15)
--- doğuş reyiz activated ---

bunlar babadan oğula nesil herhalde bu anasını siktiklerim hepsi böyle bunların

--- doğuş reyiz deactivated ---

az biraz karaktersizlik, parayla hizmet değil de hizmet veren kişiyi de satın alınacağını düşünmek saçmalığıyla birleşince oluyor bu. illa sonradan görme olmasına da gerek yok yani çok "elit", doğuştan zengin insanlar da yapabiliyor bunu. garsonun yaşam amacı kendisine hizmet etmekmiş, garson yaptığı eylemler için enerji harcamıyormuş da allah tarafından kendisine itlik yapsın diye gönderilmiş bir varlıkmış gibi davranıyorlar. niye? bilinçsizler. karaktersizler. düşüncesizler. çok derin ve detaylı bir açıklamaya ihtiyaç duymuyorum bu konuda, özetle karaktersiz orospu çocuğu yani adamlar o kadar.

ben şahsen garsonlara çok büyük saygı duyuyorum, benim asla yapamayacağım bir iş garsonluk. bir değil iki değil her gün tonla arıza tip geliyor, hepsinin acayip acayip istekleri var. yani herkes "ben bi çay alayım" demiyor. yok şusu eksik yok busu eksik bilmem ne. "başarılı bir astronot olacaksın" deseler "olurum lan herhalde, olurum yani" derim ama "iyi bir garson olacaksın" deseler "haha siktir, beceremem ben yhaaa xD xD" derim. ay <3 garsons
0
der meister
(16.01.15)
"Sana iyi davranan ama garsona kötü davranan bir insan, kötü bir insandır" diye bir yerlerin bir atasözü var; nerenindi unuttum. Çok sinirleniyorum böyle insanlara, genelde bir daha pek bir yere gitmiyorum onlarla.

Gerçi aynı kızgınlığım lüks mağaza tezgahtarı olup gelen müşteriye yüksekten bakanlar için de geçerli.

Müşteri memnuniyeti adına müşteri şımarıklığı yaratmak da ayrı bir saçmalık.
0
aychovsky
(16.01.15)
kötü davrananlar çoğunlukla garsonla aynı parayı kazananlar.
0
habib
(16.01.15)
dün de burada apartman görevlisine saydırıp "hizmet alan benim, müşteri benim, müşteri her zaman haklıdır" diyen bir saygısız vardı mesela. müşteri her zaman haklı değildir, önce müşterinin bu kafadan çıkması lazım. karşındaki de insan.
0
devilred
(16.01.15)
fırsat buldu mu köpek gibi kudurmuş şekilde anadolu insanının samimiliğine, yaşayış tarzına laf eden ve fazla para kazanınca saygınlığın nirvanasına ulaşmış olduğunu sanan tiplerin hayvanlığı.

bir de bu dingiller hiçbir şeyi beğenmiyor ya, o çok sinirlendiriyor adamı.
0
m e b
(16.01.15)
Çok sevdiğim bir arkadaşım babam yaşında bir garsonu yanımda azarladı, arkadaşım hakkındaki tüm olumlu düşüncelerim sarsıldı, zaten artık arkadaşım da sayılmaz.
Bir insanın iyi bir insan olup olmadığını bu tip durumlar belirler, kötü davranıyorsa bencil ve şerefsiz biridir, kimse kusura bakmasın.
0
urasil
(16.01.15)
Nefret ediyorum bunu yapanlardan.
0
delifaruk
(16.01.15)
terbiyeden nasibini almamış olanlar, yani terbiyesizler böyledir. garson terbiyesizlik etse mukabele etmem, uyarırım çıkarım, nerede durduk yere çemkirmek!
0
tedirginlik hucresi
(16.01.15)
(16)

iyi mi oldu kötü mü ?

olsun
Tanımadığın insanlar bazen yerinde yorum yapabilirler diye düşünüyorum.. Farklı millliyetten bir adamla 5 aydır sabah akşam Günaydın lar iyi geceler ler gibi iletişimi sagliyorduk ,ben yazmasam o kesin yazardi ve buna alismaktan, sonrasında hüsrana ugramak beni korkutuyordu. Birlikte gidilen yemekle
Tanımadığın insanlar bazen yerinde yorum yapabilirler diye düşünüyorum.. Farklı millliyetten bir adamla 5 aydır sabah akşam Günaydın lar iyi geceler ler gibi iletişimi sagliyorduk ,ben yazmasam o kesin yazardi ve buna alismaktan, sonrasında hüsrana ugramak beni korkutuyordu. Birlikte gidilen yemekler içilen kahveler de gayet güzel ve tatliydi .Benden çok hoşlandigini cok beğendiğini her fırsatta dile getiren bu 30 u geçmiş adam bir ilişkiye hazır olmadığını bana hissettirmeye başladığı vakit elimi etegimi çekmeye hazırlanıyorken bir kaç kere benim uzun zamandır bir ilişki istedigimi ve cok zor yakalanan bu güzel duyguların ziyan olmasını istemediğimi söylemem üzerine seni tanıyama çalışıyorum akışına birakalım cümleleri tatmin edici gelmedi ve dün gece bir anda ben bu şekilde daha fazla devam etmek istemiyorum ya varsın ya yoksun belirsizlige yer vermek istemiyorum iyi şeyler birdenbire olur böyle surumcemede birakmaz insanı dedim.Bu bir oyun değil ben de oyuncak o yüzden benim nerde olduğumu ne istediğimi biliyorsun gelip alırsın ya da bensiz devam edersin dedim. Bu bir zarf değildi çünkü gerçekten zamna geçtikce aliskanlik ve beklenti oluyor ve adamdan cok etkileniyorum onum icin kim olduğumu görmek istedim. Çok mu keskin oldu sizce böyle kestirip atmamalimiydim ?
0
olsun
(13.01.15)
"biz simdi neyiz?" de diyip iyice sogutsaydin adami kendinden.
0
nawres
(13.01.15)
bence atmamalıydın. akışına bırakmalı ve hayatının önem sıralamasında arkalara atmalıydın.

edit: nawres kadar net olabilseydim keşke. +1
0
drystedb efficacious
(13.01.15)
ya abla bizim milletin kadınları neden böyle ben anlamıyorum. belki akışına bıraksan çok güzel şeyler olacaktı, belki çılgın hayaller yaşayacaktınız. sen "biz şimdi neyiz" tribine girip hem kendini hem adamı hem muhtemel bi ilişkiyi yakmışsın. senin burdan çıkar yolun adamın kapına gelip tamam ben seni istiyorum hadi ilişkiye başlayalım demesi. demezse sıçtın. şu saatten sonra yapabilecek bir şeyin yok çünkü bence, gidip de "ya ben aslında öyle demek istememiştim :)" desen adamın gözünde saçmalamış olursun.

neyse umarım güzel şeylerle karşılaşırsın.
0
diyarbakir karpuzu
(13.01.15)
iyi demişsin
0
zlatanibrahimovic11
(13.01.15)
bazı insanlar akışına bırakmak bazıları da net olmak isteyebilir bunun "bizim milletin kızları"yla bir ilgisi yok

sonucu olumlu ya da olumsuz ortadaki belirsizliği kaldırmak istemişsin, acaba akışına mı bıraksaydım yanlış mı yaptım diye düşünmene gerek yok

herkesin hayattaki durumlara karşı tutumları beklentileri eylemleri aynı olmak zorunda değil
0
freebird5406_2
(13.01.15)
herkesin düşünme özgürlüğü var tabii ki ama bizim milletin kızlarıyla da ilgisi var. bu kadar ben merkezli olduğunuz için bu sorunlar yaşanıyor. benim sevgilim ilişkinin başında bana böyle bir şey söylese şu anda olduğumuz yerde olmazdık, en basit örnek bu benim açımdan.

evet herkesin tutumları aynı olmak zorunda değil, işte o farklı olan tutumlar sizleri sefil hayatlara sürükleyen.
0
diyarbakir karpuzu
(13.01.15)
anlıyorum tabii ki, benim demek istediğim bu değil. karşısındaki umursamıyordur, ilgilenmiyordur vs herhalde böyle bir durumda yol verecek. ama abla diyor ki işte yemeğe çıkıyoruz güzel vakit geçiriyoruz şöyle böyle. ben yukardaki yazıdan sevişmemiş olduklarını da çıkardım. hangi 30+ yabancı uyruklu insan sevişmediği birine 5 ay harcar? belki de gerçekten tanımaya çalışıyordu. sabırsızlık, toplum baskısı belki de güzel bi ilişkiye mal oldu.

neyse olan olmuş. abinin olumlu bi sinyal vermesi durumunda yürümeni tavsiye ederim.
0
diyarbakir karpuzu
(13.01.15)
biri için bir diğerinin kim olduğunu görmek bence basit ve hızlı bir işlem olamaz. beş ay da bu nedenle kısa gibi geldi. sürekli iletişim "ilişki"nin, yani zannımca tarafları ilgilendiren, etkileyen, onlardan etkilenen "süreç"in ilk ve en önemli koşulu sayılmaz diye düşünüyorum. nihai durumda hüsrana uğramak tatsız olsa da korumacılık yüzünden kestirip atmak da buradan pek leziz görünmüyor. hem devam edip beklentilerinizin karşılanmamasında risk görüyor, hem de yolu ayırıp muhtemel ilişkiyi çöpe atmakla hata edip etmediğinizi sorguluyorsunuz. ne hayal kırıklığına uğrayayım, ne de bir şey kaçırayım gibi birbiriyle çelişen ve her durumda size yaramasını istediğiniz bir durum bu.

ama siz düşünüp böyle yapmaya karar vermişsiniz, o nedenle müsterih olmamanız için bir neden yok.
0
tedirginlik hucresi
(13.01.15)
bence çok iyi olmuş.
0
bruceandwayne
(13.01.15)
İşte yeşil sahalarda görmem istediğimiz hareketlerden biri! Çok iyi yapmışsın bacım. Net olmalı insan. Çocuk değilsiniz.

Şimdi onlar düşünsün!
0
amarikanya fitbolcusu
(13.01.15)
iyi demişsin. kendini korumuşn. keşke sonunda o kadar üzülmeyecek olsak ve akışına bırakabilsek ama bazen olmuyor.
0
biyik
(13.01.15)
Beklentileriniz farklı. İyi olmuş.
0
arnold schwarzeneger
(13.01.15)
iyi yapmışsın. 5 ay nedir ya
0
dafuq
(13.01.15)
5 ay kısa bir süre değil bence, her ne kadar hoşlanıyorum dese de seninle sadece konuşmayı, vakit geçirmeyi seviyor olabilir. Beklentilerine bakacak olursak iyi yapmışsın kendin için, kafalar farklı gibi geldi çünkü bana.

He's just not that into you filmini izle bence :)
0
pike
(13.01.15)
peki sonra ne oldu? nasıl vaziyetler?
0
arras
(16.01.15)
@arras arada bir yazıyor ama eskisi gibi sık değil. Beni ozluyormus Üzgün hissediyorum diyor ama fikrim aynı ne istediğini bilmeyen biriyle vakit geçirmek istemiyorum dedim.
0
🌸olsun
(18.01.15)
(6)

fransa'da yaşayan bi topluluk gibi bir şey?

golgem var iyi ki golgem var
sanırım öyle bir şey yani. bugün cnn türk'te nevşin mengü, fransa'daki haberciyle konuşurken "mağrubiyanlar (?) var fransız olduklarını kabul etseler de, fransa'da yaşayan bir türk nüfus var onlar açısından bu eylem nasıl bir etki yaratıcak" dedi, o kelimeyi mağrubiyan gibi anladım ben arattım aratt
sanırım öyle bir şey yani. bugün cnn türk'te nevşin mengü, fransa'daki haberciyle konuşurken "mağrubiyanlar (?) var fransız olduklarını kabul etseler de, fransa'da yaşayan bir türk nüfus var onlar açısından bu eylem nasıl bir etki yaratıcak" dedi, o kelimeyi mağrubiyan gibi anladım ben arattım arattım bulamadım, buna yakın bir şey heralde ama. cümleden de çıkarttığım müslüman bi grup olduğu. var mı böyle bir şey?
0
golgem var iyi ki golgem var
(08.01.15)
bilmiyorum da maghrebi olabilir dediğin bu cezayirlilerden bahsediyordur. Türkçe mağrip diyoruz galiba tam emin değilim
0
justinial
(08.01.15)
gis
(08.01.15)
cezayir fransa nın eski sömürge ülkesi olduğu için hukukları eskiye dayandığından fransadaki cezayir kökenli müslümanlarin kendilerini fransız hissetmesi yani daha bi entegre halde olması,
fakat fransadaki müslüman türkler için pek te aynı durum söz konusu olmadığından bu durumun onları nasıl etkileyeceği sorulmaya çalışılmış.
0
gis
(08.01.15)
(bkz: mağribi) (bkz: mağrip)
0
microfiction
(08.01.15)
mağrip batı demek, garp gibi. mağribî de mağripli. batı anlamından başka kuzey afrika ülkelerini de kastediyor. türkçede bir deyim de var, "mal bulmuş mağribî gibi ...".
0
tedirginlik hucresi
(08.01.15)
avrupa'da kuzey afrikalı göçmenlere türk denildiği olabiliyor, cnn türk'ün bilmemezliği olsa gerek.
0
hellojack
(08.01.15)
(20)

insanlar bu cahillikle bu bilgisizlikle bu beyinsiz özgüven vs ile.

yapma volkan
nasıl yaşıyorlar? lan vallahi şaşırıyorum.
nasıl yaşıyorlar? lan vallahi şaşırıyorum.
0
yapma volkan
(08.01.15)
cehalet mutluluktur aslan.
0
printfcompeng
(08.01.15)
cehalet mutluluktur diye boşuna söylenmiyor.
0
nawar
(08.01.15)
bilgi yüklü bir zihin özgür değildir diyen Krishnamurti'ye selam olsun.
0
candanag
(08.01.15)
Cehalet mutluluktur +1

Fırsat buldukça cahilliklerini fark etmelerini sağlayınız.
0
grgn
(08.01.15)
Ben de anlamıyorum bazi insanların hayata tutunma motivasyonunu. Hani "Sen ben olsam, yemin ediyorum keser atarim kendimi" tarzi ukala söylemlerde bulunacagim geliyor ama yine de o kadar acimasiz olmayayim diyorum ama derinlerden bir ses yükseliyor "Tipini skeyim, senin yasam amacini skeyim" diye ://
0
damdanakan
(08.01.15)
herkes birbirini cahil ilan ediyor anasını sattığımın ülkesinde.
0
fayfim
(08.01.15)
eksiduyu.ru

sinir bozucuu değil mi? bazen beni çileden çıkartabiliyor mesela. burada bazen öyle sorular görüyorum ki... aksi cevap vermemek için zor tutuyorum kendimi.
0
mahone
(08.01.15)
mesela siz nasil yasiyorsunuz bunlari yazabilecek ozguvenle?

cok mu biliyorsunuz allaseniz.

aslinda bana da geliyor bazen boyle tripler. o zaman bir guzel hissediyorum.
0
elxa
(08.01.15)
@elxa

yazdıklarımın özgüven ile alakası yok.
0
🌸yapma volkan
(08.01.15)
yapma volkan.
0
elxa
(08.01.15)
Zahhahah tam ayağına oturmuş valla

Elxaya katılıyorum. Böyle imalı duyuru açıp yanına adam toplama olaylarına da ayrı kılım. Yiyosa konusunda tartış adamla.
0
emirkulu2
(08.01.15)
eğitimini, okudugun kitapları, bildiğin dilleri hobilerini ve hayat tecrubeni paylasır mısın
0
partizan
(08.01.15)
partizan, egitim ne alaka? egitim durumu cahil olup olmama olcutu mu size gore?

siz de enteresan bir sey yazmissiniz.
0
elxa
(08.01.15)
ölçütüdür evet ama tek ölçütü değildir
0
partizan
(08.01.15)
başlıkta bahsedilen kişi olarak cevap hakkı doğdu bana ama bu cahilliğimle size laf bile çakamayacağım :(

ben o cahillikle şu bilgisizlikle ve beyinsiz özgüvenimle sanırım size göre ilginç bir şekilde yaşıyorum.

yaşıyorum yani. oluyor. nefes alıp veriyorum. şaşırılacak bir şey yok..

ilk defa birisi benim yaşamama şaşırıyor lakin /:
0
disardayim
(08.01.15)
partizan, hocam ben turkiye'de yasayip da egitim durumunu olcut olarak gorebilen biri degilim. kusura bakmayin.
0
elxa
(08.01.15)
kendini geliştirmek nasıl bir şey, ben de bunu anlayamıyorum. ne yapınca kendimizi geliştirmiş oluyoruz?

neye göre, kime göre cahillik? hangi bilgiden söz ediyoruz burada? sen de cahilsin çok kişiye göre, ben de öyle, o da aynen, bu da. bunun bir sınırı yok. topluca yaşamayalım o halde, bir tek ilber ortaylı yaşasın.
0
devilred
(08.01.15)
"düşünmek bir tuzaktır akıl dürter huzuru. mutlu yaşamak için aptal olmak gerekli." demiş üstad ferhan şensoy.
0
kakao
(08.01.15)
kifayetsiz muhteris olduklarından. hiç bilmemekten azıcık bilmeye geçince çok biliyor gibi hissetmek normal, hata yapma ihtimalinin her halükarda bulunduğunu düşünmek için zihinlerini çok daha faal hale getirmeleri gerekir, o da zor.
0
tedirginlik hucresi
(08.01.15)
@partizan

bahsettiğim kişilerden farkın yok.
0
🌸yapma volkan
(08.01.15)
(5)

efsane okçu

teritori
kadının kafasına elma koyup okla vuran okçunun adı neydi lan :/
kadının kafasına elma koyup okla vuran okçunun adı neydi lan :/
0
teritori
(25.12.14)
william tell
0
dimitri iskete
(25.12.14)
robin hood? legolas?
0
nawres
(25.12.14)
william tell, nokia 3310'da dıdıdıt dıdıdıt dıdıdıt dıııt dıııt şeklinde bir melodi değil miydi?
0
emfuzi
(25.12.14)
wilhelm tell veya guillaume tell.
0
tedirginlik hucresi
(25.12.14)
uvertürü bilem var.
0
battal gemalmaz
(25.12.14)
(8)

Acil klozet sızıntısı faturayı ne kadar sisirir

aradaki uzaklik
Arkadaslar çok acil cevap lazım ona göre kavga cikarticam. Iki tane tuvalet var evde ikisinde de şu sızıntısı var. Fatura 272 lira gelmiş. Sızıntı çok az.bu kadar az iki sızıntı faturayı bu kadar şişirir mi? Yoksa Sayaçlarda filan mi sıkıntı var?
Arkadaslar çok acil cevap lazım ona göre kavga cikarticam. Iki tane tuvalet var evde ikisinde de şu sızıntısı var. Fatura 272 lira gelmiş. Sızıntı çok az.bu kadar az iki sızıntı faturayı bu kadar şişirir mi? Yoksa Sayaçlarda filan mi sıkıntı var?
0
aradaki uzaklik
(25.12.14)
sisirir. surekli olan sizinti az da olsa hayvani boyutlara ulasabiliyor.
0
nawres
(25.12.14)
yok şişirmez bence. benim 30 tl falan fark etmişti. bence her türlü itiraz edin.
0
bradshaw
(25.12.14)
tuvalet sızıntısından kasıt, kaynağı sifondan gelen su olan akıntıysa, tuvaletin ic yuzeyine yayilip aktigi icin ne kadar cok kacirdigini anlamak musluktan akan suyu anlamaktan daha zor. normalde ne kadar geliyordu bilmiyorum ama 7/24 iki tuvalet surekli akıyorsa 272 normal gibi.
0
backpacker
(25.12.14)
anasini bile beller. keske zamaninda onarsaydiniz.
0
cokilgincvesesgetirecekbirnickarayanadam
(25.12.14)
abi faturanın üstünde yazan değere bak, git bir de sayaca bak, aynı değilse itiraz et bu kadar basit.
0
thatam
(25.12.14)
şişirir
0
sta
(25.12.14)
umulandan fazla şişiriyor, başıma geldi. sızıntıyı giderdikten sonra normale dönmesi lazım. dönmezse de haklılığınızı daha rahat ileri sürersiniz.
0
tedirginlik hucresi
(25.12.14)
Benim klozetimde de sizinti var, aylik su faturam 16 tl yi gecmedi
0
balpolen
(25.12.14)
(11)

Aidsli iğne efsanesi

emirkulu2
Tepki almak istemediğim için bu saatte açmak istedim özellikle konuyu. Hastalıktan muzdarip arkadaşlar varsa kendilerine acil şifalar diliyorum ve konuyu offensive bulmalarına önlem olarak baştan çok özür diliyorum.Yaklaşık 15 gün önce bir arkadaşımın kız kardeşinin peşine biri takılmış. İlk başta f
Tepki almak istemediğim için bu saatte açmak istedim özellikle konuyu. Hastalıktan muzdarip arkadaşlar varsa kendilerine acil şifalar diliyorum ve konuyu offensive bulmalarına önlem olarak baştan çok özür diliyorum.

Yaklaşık 15 gün önce bir arkadaşımın kız kardeşinin peşine biri takılmış. İlk başta fark etmemiş dalgın yürüyormuş. Akşam vakti, otobüsten inmiş, biraz tenha bir mahallede oturan ablasının evine gidiyormuş. O sırada apartmanın giriş merdivenlerinden çıkmaya başlayınca uzun eteğine arkadan birinin asıldığını farketmiş ve çığlığı basmış. Adam kaçmış gitmiş hemen. Yalnız kız bacağında bi acı farketmiş, iğne acısı gibi ince bir acı. Eve gidip baktıklarında ufak bir kızarıklık görmüş. Başlıktaki olay gelmiş aklına. Eczacı bir tanıdığa sorduklarında yok bişi diye başından savar gibi davranmış. Eliza testi 3 ay geçmeden yapılamıyormuş şimdi o süreyi bekliyor.

Olayın olduğu gün dünya aids günüymüş aynı zamanda.

Böyle bir şey var mı hala? Yani arkadan sessizce gelip kızın apartman girişine kadar takip etmek ve bunu sırf iğne batırmak için yapmak... Bilmiyorum. Duyduğumda çok üzüldüm o günden beri dua ediyorum. Var mıdır sizce böyle bir şey, ne düşünüyorsunuz?
0
emirkulu2
(21.12.14)
var var iğneli sapıklar. ne kadar çok bilemezsin. adana'da çok popülerdi kendileri. www.google.com

edit: lince uğramadan düzelteyim. iğneler aids olmaz canlılar olur. canlılar da olmayabilir hiv+ olurlar.
0
Lim5
(21.12.14)
öyle bir şehir efsanesi dönüyordu bir ara. hatta sinema salonu ya da otobüs koltuklarına vs. iğne koyuyorlarmış geyiği de dönüyor. yapan var mıdır gerçekten bilmiyorum. fakat hiv o kadar kolay bulaşan bir hastalık değil. zaten atmosfere çıkınca çok uzun süre dayanamıyor. virüs olduğu için ölüyor diyemedim.
0
nawar
(21.12.14)
Eskiden vardı da hala var mı merak ediyorum. Böyle arkadan iğne batırmakla da hastalık oluşur mu?
0
🌸emirkulu2
(21.12.14)
Böbrek çalma mevzusu gibi şehir efsanesi
0
empedokles
(21.12.14)
ıslak kan var ise bulaşır, kuru ise hiv imkansıza yakın. hepatit'te o potansiyel var. bakteriler de geçebilir.

edit: o kadar şehir efsanesi değil, o zamanlar adana'daydım ben ciddili korkuyorduk. taciz, kanala ittirmeler falan doluydu.
0
Lim5
(21.12.14)
okuyunca aklıma geldi. herhalde yirmi yıl olmuştur, taksim meydanından istiklale yürürken bacağıma isabet etmişti bişiy. ama bacağımdan iğne falan çıkarmadım veya yerde bişiy görmedim/aramadım. hiv ile alakasız da olabilir, salakça hareketlerden olabilir (salakça hareketler için bkz: çek cumhuriyetinde bira içtiğim barda adamın birinin üzerime oyuncak örümcek atarak tepkimi ölçmesi -bu da yazarken aklıma geldi).

neyse o zamanlar bu muhabbetler yoktu pek, aklıma bile gelmedi. test falan da yaptırmadım. ancak bu olaydan on küsur yıl sonra evlenirken kan testleri yapıldı ve sanırım hiv de dahildi (hatırlamıyorum, sadece olması şarttır diye düşünüyorum), herhangi bir sorun olmadı. umarım benimki gibi bir şeydir, okuduğumuz duyduğumuz hiv bulaştırma girişimi değildir.

sayenizde hayatta hatırlaymayacağım bişiy hafızama erişti...
0
tedirginlik hucresi
(21.12.14)
Bir dönem barlarda diskolarda bu tür şeylerin olduğuna dair söylentiler yayılmıştı, çocuktum tabii kafam basmıyordu da benim tahminim insanları bu tür yerlerden korkutarak uzak tutma çabası ve böylece fuhuş ile HIV'in yayılmasını engellemeye çalıştıklarını düşünüyorum (devlet destekli komplo teorileri).

eleman çimdik atmıştır belki iğne değil de?
0
selam
(21.12.14)
Hiv cok nazlidir o kadar kolay bulasmaz. Dis ortamda neredeyse yasayamaz (virusler ne kadar yasar ayri bir tartisma ama neyse)

Ha bu demek degil ki baska bir sey olamaz. Bence kezzap, asitten daha cok korkmak lazim
0
la noix
(21.12.14)
hiv alabilmek için 1 ünite hivli kan alman falan gerek.

değil ki batacak iğne... hepatit B için 3000'de 1 ihtimalden söz ediliyordu.
hiv için 10 000'de 1 diye anımsıyorum. bilgisi taze olan arkadaşlar düzeltsin.
0
siradisi00
(21.12.14)
ulan oyle bi yazmissiniz ki gorende sanacak aids kapmak cok cok zor bisey. yok oyle bisey hocam. bunlar tamamen telasa mahal verilmemesi icin uydurulan seyler. oyle olmasaydi bu gun aidsli nufusu milyonlari bulmazdi.
0
mayeskuel
(21.12.14)
Bunlar aids hastalarının toplumdan dışlanması için uydurulmuş şeylerdir. Her şehir efsanesi gibi canlı canlı gören, başına böyle bir şey gelen yoktur. Bir arkadaşın arkadaşının başına gelmiştir; bir arada bir bölgede çok yaygındır. Yok efendim öyle bir şey.
0
stratejisizsiniz
(21.12.14)
(6)

dildeki yarıklar

nickimin hakkini veremedim
iyi geceler,benim dilim yarık yarık. neden öyle ki? ortasında devasa bir yarık var fay hattı gibi. ağzımdan çıkarıyorum sola doğru mesela ynalarındaki yarıklar da gözüküyor. kendimden başka öyle dil hiç görmedim. kızarkadaşlarım da merak ediyor hep neden senin dilin öyle diye, daha iyi tat alıyorum
iyi geceler,

benim dilim yarık yarık. neden öyle ki? ortasında devasa bir yarık var fay hattı gibi. ağzımdan çıkarıyorum sola doğru mesela ynalarındaki yarıklar da gözüküyor. kendimden başka öyle dil hiç görmedim. kızarkadaşlarım da merak ediyor hep neden senin dilin öyle diye, daha iyi tat alıyorum bizim ailede erkeklerin dili hep böyledir büyük büyük dedem sarayda çeşnici başıydı deyip kandırıyorum. ama ben de merak ediyorum harbiden benim dilim neden böyle? dişlerimi fırçalarken de engel oluyor sanki bana bu durum, 30 saniyeden sonra diş macunu dile iyice intikal edince yanıyor ağzım. bu sebeple dişlerimi doğru düzgün fırçalayamıyorum gibi geliyor, çatlak patlak olduğundan mı diş macunu hemen yakıyor ağzımı? tişikkirler.
0
nickimin hakkini veremedim
(21.12.14)
Skrotal dil/fissurlu dil denilen olgu. Tedavi gerektiren bir durum değil, ancak yariklar bakteri tutulumuna müsait olduğundan temizlemekte fayda var. Agrili durumlarda %3luk hidrojen peroksitle temizleyebilirsiniz, yani oksijenli su ile.
0
gusano
(21.12.14)
benim dilimin ortasında da çizgi var, bazı insanlarda oluyor ve hastalık falan değil. ama sendeki yanma ve diğer çatlakların sebebini bilmiyorum.
0
lily briscoe
(21.12.14)
benimkisi de oyle lo. yalnız değilsin. ceviz falan yiyince hele uzaya çıkıoyrum resmen
0
difdiringi
(21.12.14)
aynısından arkadaşım var. hatta patlıcan yiyemiyormuş falan. nedenini bilmiyorum ama daha hassas olduğunu düşünüyorum o tip dilin. macunla ilgili sorun da buna bağlı olabilir. macundan başka şeyler, bazı gıdalar etkilemiyorsa o başka.
0
tedirginlik hucresi
(21.12.14)
Benim de öyle , babamın bana söylediğine göre zeki insanlarda olurmuş:) ama bence genetik.
0
isadora
(21.12.14)
@isadora babanız haklıymış, tamam şimdi sır çözüldü. aheheaheaha
0
🌸nickimin hakkini veremedim
(22.12.14)
(8)

uzun sure acliktan sonra ne yemeli ?

proletarier aller lander vereinigt euch
Bu aralar cok basima geliyor sabah bi sey yemiyorum ilk yemegimi ogleni gece bazen aksam ustu yiyorum boyle durumlarda neler yenebilir mideyi cok yormayacak ve enerji verecek.
Bu aralar cok basima geliyor sabah bi sey yemiyorum ilk yemegimi ogleni gece bazen aksam ustu yiyorum boyle durumlarda neler yenebilir mideyi cok yormayacak ve enerji verecek.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(20.12.14)
bahsettiğiniz açlık çok uzun bir süre değil, 24 saat için hiç bir şey olmaz.

ama bol bol su için ve bol lifli gıdalar tercih edin ki sindirim sisteminiz zorlanmasın. flora'yı korumak adına da bol bol yoğurt tüketin.
0
thracian
(20.12.14)
Uuzn degil de mide icin uzun ve zararli. Yani rahatsiz ediyor midemi bir de tabii ki butun gun enerjim cok dusuk oluyor bas agrisi falan da cabasi.
0
🌸proletarier aller lander vereinigt euch
(20.12.14)
ben de genelde sabah kalktığımda iştahsız olan biriyim. yaptığım şeyler şunlar;

sabah kalktığımda bir fincan yeşil çay (enerjiyi topluyor).

öğlen aparatif ve yoğurt. hatta omlet veya haşlanmış yumurta da olur yanında.

akşam ise adam akıllı bir öğün. protein içeriği bol olsun.

geçen gün kan, idrar bütün tahlilleri süper çıktı. bir sıkıntı yok.
0
thracian
(20.12.14)
Karbonhidratı bol tüketiyorsan uzun açlıklar yorar. Yağ alımını arttır biraz.
0
arnold schwarzeneger
(20.12.14)
kahvaltı hazırlamaya üşendiğim zamanlarda light labne peyniriyle 1 dilim wasa fibre yiyorum. yanına haşlanmış yumurta da yiyebilirsin. çok pratik ve protein ve lif ağırlıklı bir kahvaltı oluyor.

direkt akşam üzeri yemeği yiyeceksem fırında tavuk baget ve haşlanmış brokoli iyi oluyor. tabi tavuğun pişmesi uzun sürüyor. o pişene kadar açlığımı bastırsın diye havuç ya da yoğurt yiyorum.

en sık yediğim şeyler bunlar zaten.
0
m e l t e m
(20.12.14)
Ben de beslenme alışkanlığı düzgün olmayan birisiyim ama hiç sağlıklı değil tabiki.
sabah yok,
öğlen ana öğün güzelce yemeye gayret ediyorum.
akşam yok, bazen yumurta haşlayıp yiyorum, ek olarak da bol bol badem içi, fındık vb. ve meyve tabiki.
Akşam için benim uygulamamı tavsiye ederim.
0
va
(20.12.14)
bence ilk öğünün öğleden sonra/akşam üstü yenmesi tam bir facia bedenin için. çünkü uzun bir uyku süreci de geçiren bünyenin güne başladığında mutlaka enerji veren besinlere ihtiyacı var.

önerim sabahları 1 meyve ve kuruyemiş yemen. yanında her zaman (tercihen çiğ) fındık, badem, ceviz olsun.yürürken bile 1-2 tane atıştırabileceğinden zaman ayırmanı da gerektirmez. ya da yapabilirsen sabah öğününü smoothie şeklinde tüketmen. internette süper tarifler var. enerji önemli!
0
treamorg
(20.12.14)
bana bu durumlarda en rahatlatıcı gelen şey çorba, mideyi de yormaz. uzun açlıktan sonra büzüşüp kasılan mideyi, kapanan iştahı açan bişiydir. bu bir tarhana çorbası da olabilir, şöyle maydanozlu-limonlu bir mercimek de olabilir, şehriyeli tavuk veya doğrudan şehriye çorbası da... bunlar ağır gelirse yayla çorbası ille de işe yarar, yoğurdundaki hafif ekşilik, nanesindeki ferahlık falan. hepsi de değişen düzeylerde besleyicidir ve enerji verir.
0
tedirginlik hucresi
(21.12.14)
(3)

En sevdiğiniz röportajlar neler?

hellojack
Sanatçılarla yapılan röportajlar arasından aa bunu çok sevmiştim diyebilecekleriniz var mı? alan çok önemli değil ama müzik ağırlıklı olursa çok daha hoş olur
Sanatçılarla yapılan röportajlar arasından aa bunu çok sevmiştim diyebilecekleriniz var mı? alan çok önemli değil ama müzik ağırlıklı olursa çok daha hoş olur
0
hellojack
(18.12.14)
roll dergisi - barış manço röportajı. bluepoint.gen.tr
0
devrin basbakani
(18.12.14)
bir yudum insan'da orhan pamuk ile yaptıkları söyleşi ve belgesel çok hoşuma gider, 8-10 defa izlemişimdir.
0
ruhi bir banyo
(18.12.14)
en tazesinden: kitap-lık kasım sayısındaki orhan pamuk ve ilyaz bingül söyleşileri.
0
tedirginlik hucresi
(18.12.14)
(6)

28 yaşından sonra konservatuar okumak ?

sabirstone
selamlar duyurunun eğitim gönüllüleri, sorum size.hacettepe caz gitar bölümü için ciddi bir hazırlık sürecine girmem gerekiyor, zaten 4 aydır bunun için ders alıyorum, adım attım fakat kafamın bir tarafında hep yaş faktörü var. bir yandan yarı zamanlı bir işte çalışıp kendi masraflarımı çıkartıyorum
selamlar duyurunun eğitim gönüllüleri, sorum size.

hacettepe caz gitar bölümü için ciddi bir hazırlık sürecine girmem gerekiyor, zaten 4 aydır bunun için ders alıyorum, adım attım fakat kafamın bir tarafında hep yaş faktörü var. bir yandan yarı zamanlı bir işte çalışıp kendi masraflarımı çıkartıyorum, sadece okula zaman ayırmayı kesinlikle düşünmüyorum. bir yandan hali hazırdaki işim ile birlikte götürsem bu yaştan sonra çok mu anlamsız olur okumak onu merak ediyorum.

şimdiden teşekkürler.
0
sabirstone
(13.12.14)
niye olsun? ömür boyu istemediğiniz bi işi yapmaktansa 4-5 sene biraz sıkıntı çekip istediğiniz işi yapabilirsiniz.

hatta sizin gibi insanlara özeniyorum.
0
justinho26
(13.12.14)
Bence anlamsız olmaz. Tam zamanlı bir işin olsaydı da yine anlamsız sayılmazdı ama finansal anlamda zorluk çekerdin. Umarım kazanırsın.
0
ixi
(13.12.14)
düşünme yap. :) konservatuvar öğrencisi ola bir insan olarak diyorum hiç düşünme bu işin yaşı yok...
0
total paranoia
(13.12.14)
ikidir verdiğim cevaplarla yaşlandığımı hissediyorum ama olsun; geç diye birşey yoktur :) umarım dener ve başarılı olursun
0
sheridans
(13.12.14)
yahuu onun adı yaşamak olur işte. anlamsız olur mu hiç! umarım istediğin verimi alırsın. bu cümleyi çok kuruyorum sanırım duyuruda ama dış seslere kulağını tıka kendini dinle :)
0
gis
(13.12.14)
gerçek bir sabırstone hayatta anlam aranmadığını, anlamı kişinin yarattığını bilir. hayatta anlam arayarak yıllar geçirilmesi makul bulunmaz ama anlam yaratmak için ömür verilebilir.
0
tedirginlik hucresi
(13.12.14)
(9)

En karizmatik kanser türü?

pardonan
Şöyle yakışıklı bir FBI dedektifinin yakalanacağı türden?Edit: Ulan ne mıymıntı insanlarsınız. Siz hiç hemoroid olan FBI ajanı yahut prostatı olan karizmatik mafya babası gördünüz mü?Walter White akciğer kanseriydi. Ryan Hardy'nin kalbinde pil vardı, 20 metreden fazla koşamıyordu. Phil Davis isimli
Şöyle yakışıklı bir FBI dedektifinin yakalanacağı türden?

Edit: Ulan ne mıymıntı insanlarsınız. Siz hiç hemoroid olan FBI ajanı yahut prostatı olan karizmatik mafya babası gördünüz mü?

Walter White akciğer kanseriydi. Ryan Hardy'nin kalbinde pil vardı, 20 metreden fazla koşamıyordu. Phil Davis isimli manyak seri katilin beyninde ur vardı. Adamın 1 saat sonrası belli değildi ve 3 yıldır onunla yaşıyordu.

Bana böyle şeylerle gelin. Benim ailemin yaşadığını nereden biliyorsun? Acı mı yarıştırıyoruz burada?
0
pardonan
(13.12.14)
tartışmasız; Glioblastoma multiforme
0
fayfim
(13.12.14)
Al Pacino Donnie Brasco'da çük kanseri oluyordu. Ama FBI ajanı o değildi, mafyaydı.

Gran Torino'da da Clint Eastwood akciğer kanseriydi. Hastalık karizma gelir mi bilmiyorum ama Walt Kowalski karizma adamdı.

Bir de Ukyo Tachibana vardır çocukluğumdan, ateri oyunu karakteri. O da kan tükürürdü, galiba kanserdi.
0
hiko seijuro
(13.12.14)
Pankreas kanseri falan demeye gelmiştim ama bakıyorum duyar kasma işinde zirve yapmışsınız çocuklar.

Tebriks.
0
doxanikee
(13.12.14)
arkadaşlar seni yanlış anlamış bence ya da karizmatik kelimesini talihsiz bulmuşlar.
akciğer kanseri ya da beyin kanseri yukarıda yazılan glioblastoma olan. kanser olmaz diyosan ryan hardy'ninki de karizmatikti evet :p
0
xenophobe
(13.12.14)
Testis ve nefroblastom. Sağkalım yüzdeleri maksimuma yakın. İlla kanser olmaları lazımsa ölmeyecekleri bir şey olsun.
0
Lim5
(13.12.14)
en karizmatiği hangisi bilmiyorum da jigsaw'da kanserdi sanırım. listeye onu da ekleyebiliriz.
0
lionel andres
(13.12.14)
Boyle boktan Konuları boyle sacma sapan kisveler altinda açarsanız ciddiyetten yoksun, boyle seyler de olur. Herkes ayni sekilde ucu acık aptal br seye ayni hissiyatla cevap vermek zorunda degil.
Hasta belki kendisi normalleştirir de ben yapamam bunu. Yapamıyorum. Oldu mu skmdi? Ben yapamıyorum.
Benim anneme sorsan gülerek cevap verir. Birinden kurtuldu mide kanserinden. Skmdi kolon kanserinin son aşamalarında. Olsu mu?
Acayip karizmatik bak.
Kolon.
Nah boyle iste arkadasım.
Kolon.
0
mimimi
(13.12.14)
beyin tümörü (bkz oğuz atay).
0
tedirginlik hucresi
(13.12.14)
valla bana göre tabii ki de yarrak kanseri.
0
market_arabasıyla_terör_estiren_trafik_canava
(13.12.14)
(8)

cemaat madem bu kadar güçlü, sayı olarak mı azlar?

humancentipad
(bkz: 12 aralık 2014 paralel devlet operasyonu/#47593761)hayır madem bu denli bağlı, bu denli örgütlü, bu denli organizasyonel şeması geniş; ee ne diye bir tane seçim sonucunu etkileyemediler daha? madem o kadar çoktunuz da ne diye erdoğan'ı cb seçtirdiniz? yoksa bunlar hep havanda su dövme mi? made
(bkz: 12 aralık 2014 paralel devlet operasyonu/#47593761)

hayır madem bu denli bağlı, bu denli örgütlü, bu denli organizasyonel şeması geniş; ee ne diye bir tane seçim sonucunu etkileyemediler daha? madem o kadar çoktunuz da ne diye erdoğan'ı cb seçtirdiniz?

yoksa bunlar hep havanda su dövme mi? madem sistem epey geniş, ee hadi yol göstersinler 2015 seçimlerinde? hani kime atılıyor oylar?

eleştirdiğimden değil, bilmediğimden soruyorum; var mı sabırla açıklama yapacak bir arkadaşım?

teşekkürler.
0
humancentipad
(12.12.14)
@yuyu sevgili dostum

cumhurbaşkanlığı seçiminde parti yoktu desek yeri. hepi topu 3 aday vardı. demem o ki cemaat madem bu işin bu kadar karşısında idi, ne diye x kişiyi desteklediğini açık açık söylemedi, neden yol göstermedi? neden ekmeleddin kazanamadı örneğin?
0
🌸humancentipad
(12.12.14)
çok kalabalık değiller ama
polis ve adalet'te güçlülerdi, sürüldüler- pasifleştirildiler.
devletin tümünden(tayyip) güçlü değiller sonuçta.

akp'nin oylarında bir miktar düşme oldu ama,
akp seçimlerde hile yaparak o açığı kapatıyor.
0
titiraprap
(12.12.14)
cemaat dediğiniz illa tekdüze düşünen beyinleri yıkanmış tipler demek değil.içlerinde akp chp ye oy verenlerde var,çoğu ülke sevdalısı ama bu kargaşada cemaat de kendi içinde ayrışmalara gitti.
cemaat iyi bir organizasyon sadece halkın üzerinde etki edebilecek bir güç değil.
0
jamswety
(12.12.14)
çok iğrenç bir kelime oyunu olacak ama nüfusu değil nüfuzu fazla cemaatin. Sayısal güç çok az anlam ifade eder iktidar mücadelesinde.
0
nuka cola
(12.12.14)
bazen öldürmektense süründürmek daha fazla kâr sağlar. şu an cemaat dediğin şeyden geriye ne kaldı sanıyorsun? mali kaynaklarının çok büyük kısmını kaybettiler. piç olup gidiyorlar işte.
0
cetoxim
(12.12.14)
hani chp li bir yetkili zamaninda ordu icin demisti sanki "meğer kağıttan kaplanlarmis" diye.
0
cokilgincvesesgetirecekbirnickarayanadam
(12.12.14)
cemaati idare edenlerle siyaseten değil de başka saiklerle cemaate bağlılığı olanlar aynı doğrultuyu seçmemiş olabilirler. cemaati müstakbel atraksiyonları öngörerek değil de başka ortak ölçütlerle benimsemiş her kişinin olan biten karşısında tavrı emir-komuta zinciri ile belirlenemiyordur muhtemelen.

tahminlerimi bildirdim.
0
tedirginlik hucresi
(13.12.14)
cemaat güçlü değil ki. 3-5 tane saftirik twitter dan atar yapınca güçlü mü oluyorlar?
ama cemaati kullananlar bayağı güçlü işte. yoksa cemaat dediğin bayaa tırt bi yapı.
0
enkolaykullaniciadi
(13.12.14)
(3)

söz vermek (ve/veya sözün tutulmaması) ile alakalı etkilendiğiniz cümleler?

matrix
öyküleşecek bir yazının içine eklemek üzere "söz/ler vermek" ve/veya "bu sözün tutulmaması" üzerine ünlü birilerinin olur, bir kitaptan olur, filmden olur, sizin kendi üretiminiz olur, kısacası "kapak" etkisi yaratabilecek özellikli de olabilir, size etkileyici gelen cümleleri okumak isterim.
öyküleşecek bir yazının içine eklemek üzere "söz/ler vermek" ve/veya "bu sözün tutulmaması" üzerine ünlü birilerinin olur, bir kitaptan olur, filmden olur, sizin kendi üretiminiz olur, kısacası "kapak" etkisi yaratabilecek özellikli de olabilir, size etkileyici gelen cümleleri okumak isterim.
0
matrix
(08.12.14)
"Söz ağızdan çıkana kadar senin esirindir, ağızdan çıktıktan sonra sen onun esirisindir."
0
nereye bu gidis
(08.12.14)
“Promises are only as strong as the person who gives them.” -Stephen Richards

Biraz esprili ama yine de düşündürücü (O kadar kötü durumdayız demekki.)
“The best promises forever seem to be made by amnesiacs.” -Chris Gould

“O, that's a brave man! He writes brave verses, speaks brave words, swears brave oaths, and breaks them bravely!”
Size Nasıl Geliyorsa, Shakespeare

“Promises were like laws; smart men knew when to break both.” (Bunun sahabını bilmiyorum.)

Ve en güzeline geldik: Söz vermek göt vermeye benzemez.
0
battal gemalmaz
(08.12.14)
bizde "söz senettir".

bir de "söz ağızdan bir kere çıkar." (verilen söz tutulur, değiştirilmez, verilmesi ciddi iş olduğu için, bir daha değiştirilemeyeceği için ağızdan dikkatle çıkmalıdır.)
0
tedirginlik hucresi
(09.12.14)
(34)

gelinlik şart mı

vesna
yoğun baskılar sonucu ocak ayında evleniyorum. yalnız sanki 4 senedir beraber yaşadığım adam beni hiç tanımamış gibi davranmaya başladı. birçok krizi aştık ama şu gelinlikte takılı kaldık. ben istemiyorum gelinlik giymek. tamam diyorum, beyaz elbise giyeyim ama gelinlik istemiyorum. hiçbir zaman öyl
yoğun baskılar sonucu ocak ayında evleniyorum. yalnız sanki 4 senedir beraber yaşadığım adam beni hiç tanımamış gibi davranmaya başladı. birçok krizi aştık ama şu gelinlikte takılı kaldık. ben istemiyorum gelinlik giymek. tamam diyorum, beyaz elbise giyeyim ama gelinlik istemiyorum. hiçbir zaman öyle bir hayalim olmadı. şimdi de isteğim yok açıkçası. anneleri bile ikna ettim ama benim adamı ikna edemiyorum. abartılı bir düğün vs konsepti de yok ortada. nikah, sonrasında annelerle yemek ve akşam da arkadaşlarla kutlama yani hepsi. ben gündüzden başlayıp gecenin bilmem kaçında bitecek bir günü gelinlikle geçirmek istemiyorum.

ben seni gelinlikle görmek istiyorum diye tutturdu. (gelin saçı modelleri arıyordu gündüz internette, düşünün yani, o kadar!) ne desem vazgeçiremiyorum. hakikaten şart mıdır bu gelinlik?

edit: ha bu arada beğendiği gelin saçı da ekte. çok kararlı yani, öyle böyle değil.
0
vesna
(07.12.14)
oha! adam tam sopalıkmış. hangi erkeğe desen sırf şu yönün için evlenir senle.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(07.12.14)
bir kere "yoğun baskılar sonucu evleniyorum" ne demektir ki? sizi zorluyorlar mı? bence esas problem burada.

sorunuza cevap ise; gelinlik şart değil ama örf, adet olduğu için artık giyilmemesi absürd kaçıyor. bence tarzınıza uygun güzel bir gelinlik fena olmaz.
0
the silent enigma
(07.12.14)
çevremdeki bütün kızlara okutcam bu duyuruyu. analar neler doğuruyo bakın da görün diye!
0
justinho26
(07.12.14)
değil tabii. eskilerin fotoğraflarına bakıyorum, şık elbiseler var kadınlarda. ben de giymeyi hiç düşünmemiştim, ama o kadar ciddi bir konu olmadığını ve bu nedenle giymenin çok küçük bir taviz olduğunu düşündüm. sadece bir provayla hallolacak şekilde seçtim. yalnız duvakta taviz vermedim, takmadım. eski usul tüllü minişapka kullandım. geçende arkadaşım elbise giydi beyaz, o da gelinlik havası vermişti bana göre.

sade bir gelinlik de elbiseden çok farklı durmaz. ama nikahtan sonra giyilmemeli bence.
0
tedirginlik hucresi
(07.12.14)
gelinlik konusunda karar sadece gelinin olmalı bence, kim ne yapmak isterse onu yapsın ilişmesin kimse mümkünse..düğünün geri kalan kısımları için uzlaşmayı kabul edebilirim ama gelinliğe bi zahmet dokunmasınlar.
nişanlın/sevgilin başka konularda sana karışıyor mu? bu karışması dikte etmek şeklinde mi yoksa bi bu konuda mı böyle inat etti?
bi de sen ne tarz bir şey istediğini ona hiç gösterdin mi?
0
niye ama
(07.12.14)
Eğer baskı yüzünden evleniyorsanız, bence asıl sorununuz gelinlik değil.

Ama cevap olarak hayır şart değil, ben de gelinlik giymeyeceğim.
0
innerbliss
(07.12.14)
sadece hayali olanlar mı gelinlik giyiyo. abartı olmayan bi gelinlik giyiverin.
0
elorelia
(07.12.14)
şimdi zopaynan dalabilirler ama şart. kocaman, kapılardan sığmayan bi gelinlik olmasın ama sade bir şey de olabilir. tamam erkek için masraf olmaz. binlerce lira vermeye gerek yok diye düşünüyor insan bir gece için, çok doğru bi düşünce. illa beyaz elbise olayına takılmamak lazım. sade gösterişsiz bir şeyler de iş görür. adam heves etmiş kırma. sonra için burkulur. benden söylemesi.
0
sehpa fx350
(07.12.14)
lafı geçti de hadi gelinliğe bir şey demem tercih senin ama umarım ama güpgüzelim bembeyaz gelinliğe cart kırmızı kuşak falan bağlamayı düşünmüyorsundur.
0
isadora
(07.12.14)
gelinlik havasında çok zarif beyaz elbiseler var. onlardan bir kaç model gösterin bence fikrinde diretmeyecektir. mesajdan atabilirim bir kaç model size isterseniz
0
theworldismine
(07.12.14)
ben de böyle bir insanla evlenmek istiyorum arkadaş hatta mümkünse düğün falan da istemesin parayı balayına yatıralım :) gelinliği bırak düğün bile şart değil.
0
quamos
(07.12.14)
gelinlik yüzünden tartıştık da az önce, o yüzden sinirle öyle yazdım @the silent enigma

bir tek gelinlikte böyle inat etti. diğer konularda uzlaştık bir şekilde ama gelinlikte ısrarcı. @niye ama
0
🌸vesna
(07.12.14)
sevgilim bana nasıl bir gelinlik giymek istediğini göstermişti, yani bildiğimiz gelinlik konseptinin çok dışında, beğendim de, ama bu konu kadını ilgilendiren bir şey, giymek istemiyorsa giymemeli, başka kimsenin söz hakkı olmamalı.

oturup konuşun, "yok ben seni telli dduvaklı görmek istiyorum" diyorsa geçmiş olsun.
0
devorgilla the gunslinger
(07.12.14)
Oha adama bak. Hem dugun hem gelinlik istemeyen bir kadinla evleniyor ama hala hosnut degil? Cok ilginc.

Sizi gelinlikle gormek istiyorsa bir gelinlikciye gidin uzerinize deneyin gorsun. Hatta 3-5 tane deneyin de iyice tatmin olsun. Sonra istediginizi giymenize bir sey demez bence.
0
signore
(07.12.14)
haha soruyu soran sanki "çok baskı altındayım, evleneyim mi?" diye sormuş da, hemen atlanıverdi "baskı" kelimesi görülünce. benim anladığım vesna zaten bu adamla beraber yaşlanmak ister bir durumda ama ailelerden "aa evlenin olmaz öyle nikahsız" baskısı geldiği için evleniyorlar. benzer durumda arkadaşlarım vardı, onlara kalsa nikahsız yaşarlardı beraber ölene kadar ama aileler diretince "peki madem" diyerek evlendiler.

bence şart değildir ama orta bir yol bulmaya çalışın derim. adamın da gönlü kırılmasın.
0
fengari
(07.12.14)
arkadaşlar tabii ki kırmızı kuşak falan yok, daha neler. düğün de yok. nikah+annelerle yemek+arkadaşlarla gece feneri barda söndürmece. e böyle bir programa gelinlik sığmıyor yani. isteği, hevesi de geçtim, boğaza yemeğe gelinlikle mi gideceğim yani, barda da gelinlik pek şık olur! of!
0
🌸vesna
(07.12.14)
aynen böyle söyle, ''ben topuklu ayakkabı ile tüm gün yorulacağım zaten, bir de gelinlik taşımak istemiyorum üzerimde. tüm bu yorgunlukla senin yanına yatmak istemiyorum.'' bunu anlar herhalde.

anlamaz ise kır kalbini valla, önemli olan senin isteğin ona bok yemek düşer. :)
0
kaymaktutmayansicaksut
(07.12.14)
İyi niyetle yapıyor bence, zaten hiçbir şey istemediğin için, o da olsun artık diyordur, seni senden fazla düşünerek.

Gelinliksiz oluyor bence. Kardeşim de eşiyle beraber yaşıyordu evlendiklerinde, sadece nikah yaptılar ve eşi sade şık beyaz bir elbise giydi, çok da güzel olmuştu.
0
crescendo
(07.12.14)
damata eğitim şart
0
gargamel
(07.12.14)
Bence yakında anlayacaktır da, olmadı gelinliğe benzeyen beyaz elbiselerden giyseniz? Herhalde telli duvaklı olmasa da gelinliğe benzediğini kabul eder.
0
aychovsky
(07.12.14)
vesna bu programda gelinliği hele o tarlatanın filan hiç giyilemeyeceğini bence anlar adam ya anlaması lazım :) gelinlik giyen arkadaşlarım bile bara mara giderken gelinliği çıkarıp elbise moduna geçtiler, herkes öyle yapıyor hatta topukluyu çıkarıp converseleri çekiyor insanlar...adam hiç bu muhabbetleri dinlemedi mi ki acaba yakın zamanda tecrübe eden bi arkadaşınız filan yok mu ki?
0
niye ama
(07.12.14)
Damat kafayi yemiş.
0
youkoso hitori bocchi
(07.12.14)
çok sade gelinlik modelleri de var, bence kendini onun yerine de koy, sen müstakbel eşini pek çok kez takım elbise ile görmüş/görecek olabilirsin ama o seni bir kez gelinlikle görme şansına sahip..

bridesdream.info

şu tarz bişey giysen ikinizin de gönlü olur bence
0
shotgunwoman
(07.12.14)
beğendiği gelin saçını editleyip ekledim arkadaşlar, kararlığının boyutunu görün diye :)

hayır aklıma sadece nikahta giyeyim, yanıma kıyafet alayım, nikahtan sonra değiştirim, gelinliği koyarız bagaja programa devam ederiz demek geliyor da, acaba hah nikaha razı oldu, biraz daha bastırırsam tümden kabul edecek diye iş düşürür müyüm aklına diye korkuyorum. sizce?
0
🌸vesna
(07.12.14)
panpik senin gibi dişileri çoğaltmak lazım.
0
pek vokal
(07.12.14)
sadece nikahta giymeye o kadar para vermek de saçma
0
kaymaktutmayansicaksut
(07.12.14)
ya çok güldüm kızma ama:) çiçekli falan saç seçmiş bi de, kırma yahu enişteyi:D gelinlik+çiçekli örgülü saçla nikaha gidersin, diğer mekana geçerken üzerini değiştirip saçını açarsın ikinizin de gönlü olur ne güzel. heves etmiş baya vazgeçiremezsin bence:D
0
mayaa
(07.12.14)
kısa gelinliklerden giyebilirsiniz. hem sevgilinizin istediği olur, hem rahat edersiniz, hem bara da gidebilirsiniz öyle.
www.pinterest.com
www.pinterest.com

bir de şu, klasik kabarık eteği çıkan modeller var: www.pinterest.com
0
m e l t e m
(07.12.14)
www.kizlarmoda.com
www.modadiyari.net

bu tür şeyler bence ikinizin de isteğine en yakın yerde duruyor. örnek olsun diye resim ekledim. buna da mı yok diyor?

misal ben de düğün gelinlik vs istemiyorum. daha doğrusu gelinlik çok sade bir şey olsun kabarıklığa çok da gerek yok diyorum ama hem ailem hem erkek arkadaşım buna karşı. çok da önemsemediğim için büyütmüyorum ama. düğün olsun tamam gelinlik de sade kendi isteğimce karşımdakini de kırmadan giyerim. hani biraz ondan kırp biraz kendinen taviz ver orta yol bulunur elbet. şu süreçte böyle basit basit şeylerle doldurmayın birbirinizi.
mutluluklar.
0
uzunuzunilgi
(07.12.14)
bence sevgilin çok tatlı bir insan :) ona bu kadar yüklenme. Bırak, istediği, beğendiği gelinliği alsın. Nikah ve fotoğraf işlemleri için giyiver yahu, ne olacak? Sonra da çıkarır, kendi istediğin elbiseyi giyersin akşam ve gecenin devamında. Saç modeli de süpermiş. Hem gelinliğe hem de elbiseye gider. Sorun bu mu yahu?
0
pandispanya
(07.12.14)
benim bayıldıgım hatta asık oldugum bu gelınlığımsı elbıse ıkı tarafı da mutlu edebılır :)

1.bp.blogspot.com
0
lampetia
(07.12.14)
onu diyen oğlanın adresi ver; ekşi camiası olarak sopayla dalacaz.
0
siradisi00
(07.12.14)
yemin ederim gerildim şu duyuruyu okuyunca. sevgilimin ağzını yoklıycam onun da gelinlikli gelin hayali var mı diye.

bence güzel bir beyaz elbise seçip provaya adamı da götür. belki çok beğenir filan vazgeçer tutturmaktan, bu da olmuş diyerek. veya sen sade bi gelinlik seçeb.. öff. bunlar pratik öneriler ya. şimdi büyük konuşasım gelmedi o yüzden rest çek diyemiyorum. o ilk beyaz elbiseyi beğendirme opsiyonunu dene bari, kimsenin kalbi kırılmasın.
0
snape i başından beri tanırım
(07.12.14)
damadın beğendiği saç + meltem'in tavsiye ettiği gelinliklerden bir kombinasyonla mutluluklar diliyorum :)

kırma adamı be, bulun orta yolu, güzel de anı olur anlatırsın ileride ben gelinlik giymek istemedim adam zorladı beni diye.
0
crescendo
(07.12.14)
(5)

Nasıl bilirsiniz/bilir misiniz?

microfiction
Selam,Bir can sıkıntısıyla ben de karşınızdayım ve bilgisayar başından kalkıp kitap, dergi vb. okumaya geçene ya da odaklanmamı sağlayıp bir iki satır bir şeyler yazana kadar alacağım yanıtlarla oyalanayım istedim. Dün ve öncesinde de pek çok kişi sordu, ben de sorayım: Hasbelkader Duyuru'da rumuzum
Selam,

Bir can sıkıntısıyla ben de karşınızdayım ve bilgisayar başından kalkıp kitap, dergi vb. okumaya geçene ya da odaklanmamı sağlayıp bir iki satır bir şeyler yazana kadar alacağım yanıtlarla oyalanayım istedim. Dün ve öncesinde de pek çok kişi sordu, ben de sorayım: Hasbelkader Duyuru'da rumuzuma denk geleniniz varsa beni nasıl bilirsiniz?
0
microfiction
(06.12.14)
güzel bir insansin sen.
0
atmaca.ged
(06.12.14)
aklı başında insan kategorime almışım seni, niye hatırlamıyorum ama.
0
mayaa
(06.12.14)
üsttekiler böyle yazıyorsa bi bildikleri vardır tabi.
iyisindir iyi.
0
hain kostokk
(06.12.14)
@atmaca.ged, @comptrol, @mayaa, @hain kostokk

Çok şaşırdım yahu! Böyle güzel tepkiler beklemiyordum. Teşekkür ederim. :)
0
🌸microfiction
(06.12.14)
çok sık görmedim sizi, ama çoğu edebiyata dair cevaplarınızı anımsıyorum.
üslubunuzu da internette az rastlanan edepte buluyorum. edebiyattandır edebiyattan...
0
tedirginlik hucresi
(07.12.14)
(26)

Haftada kaç kez balık yiyorsunuz?

eburada
Soru gayet açık. Ve ne şekilde seviyorsunuz, ızgara? Kızartma? Vs..
Soru gayet açık. Ve ne şekilde seviyorsunuz, ızgara? Kızartma? Vs..
0
eburada
(06.12.14)
En az 3, fırında.

Daha ne kadar bu sıklıkta devam ettirebilirim bilmiyorum, yorucu oluyor.
0
hiko seijuro
(06.12.14)
1, firin
0
cecilia
(06.12.14)
Yok ya yiyemiyorum :/ para olmuyo para olsa yemek istemiyorum falan
0
indescribable
(06.12.14)
ayda bir. yazin daha az
0
exlibris
(06.12.14)
Bir yerde denk gelmedikce hic.
0
sayns
(06.12.14)
yaz aylarında haftada 1 kışın da haftada 2 oluyor ortalama. evde yiyorsam fırında, dışarda yiyorsam kızartma olabiliyor.
0
arma aski
(06.12.14)
1, fırın
0
secilmis uye
(06.12.14)
1. kizartma ve izgara
0
shahrazad
(06.12.14)
ayda bir ya da iki.
0
justinho26
(06.12.14)
abhazları zamanında ruslar sürmüş. denizden kaçmaya çalışanlar boğulmuş. tam da o sıra balıkların yemlenme dönemiymiş... o gün beri bulunduğum yerde (abhazya) adamlar balık yemiyorlar. dolayısıyla biz dev yiyemiyoruz.

ben buğulma severim.
0
namus ninjası
(06.12.14)
üç ayda bir. bimde satılan derya tonbalığı
0
sen olmayan cocuk benim
(06.12.14)
haftada 5.. az evvel yedim burayı açtım bunu gördüm :) kesinlikle kızartma yemiyorum. genellikle ızgara.. ya da fırında.. ama ağırlıklı olarak ızgara. bana kalsa 7 yiyecem ama bir gün balıktan bıkarım korkumdan dolayı 5 şimdilik. ve genellikle her gün farklı bir balık yemeye çalışıyorum bugün çupra deniz yedim misal. ton balık tercih etmiyorum ama bazen üşenirsem fırın ya da ızgara için ayda 1 tükettiğim oluyor.
0
darthvenom
(06.12.14)
kışın 1, yazın 0..

konserve ton balıklarını saymıyorum.
0
nuisance
(06.12.14)
balık sevmiyorum hiç. yılda bikaç kez diyim.
0
all girls dream
(06.12.14)
hiç yemem balık.
0
nathanieltroy
(06.12.14)
en az bir, ne şekilde olursa.
0
mattiadestro
(06.12.14)
İki haftada bir ancak. Severim de kılçıktan nefret ederim; yakınlarda sıfır kılçıklı balık ekmek satan bir yer var, oradan alıyorum denk geldikçe. Biraz daha yakın olsa haftada iki defa yerim.
0
stormborn
(06.12.14)
Bazen 1 bazen 0,75 kez. Izgara severim normalde ama izgara yemiyorum evde.
0
delifaruk
(06.12.14)
Ortalama 4 kez. Kızartma, buğulama.
0
alciphron
(06.12.14)
iki kez. kızartma... balıklar yağlandıkça ızgara/fırın.
0
tedirginlik hucresi
(06.12.14)
hamsi tava veya ekmek arası. ayda yılda bir.
0
zlatanibrahimovic11
(06.12.14)
0.5 kez. ızgara.
0
sckxyss
(06.12.14)
geçen sene yedim en son
0
lcnkr
(06.12.14)
0,25-20 balık pek sevmem. olursa kızartma ya da ızgara
0
nawar
(06.12.14)
ızgara, ortalama 3-4.
0
amelie poulain
(06.12.14)
İki kez yemeye çalışıyorum fırın ya da ızgara. Bu zamanlarda daha da çok artıyor sarı kanat ve lüfer zamanı diye
0
lilidance
(07.12.14)
(2)

Uykudan uyanırken beynin farklı/hızlı çalışması?

mountaincat
Uykudan uyanırken uzun süredir yaşadığım bir durum var. Artık tam uykuyu bitirip, gözlerimi açtığım o anlık süreçte aniden aklıma çok yaratıcı bir şey geliyor. Bu bazen daha önceden işimle ilgili bir çıkmazla alakalı oluyor, bazen aile/insan ilişkileriyle ilgili, bazen teknik bir sorunla ilgili. Mes
Uykudan uyanırken uzun süredir yaşadığım bir durum var. Artık tam uykuyu bitirip, gözlerimi açtığım o anlık süreçte aniden aklıma çok yaratıcı bir şey geliyor. Bu bazen daha önceden işimle ilgili bir çıkmazla alakalı oluyor, bazen aile/insan ilişkileriyle ilgili, bazen teknik bir sorunla ilgili. Mesela bu sabah, okuduğum bir yazarın, yazdığı hikayenin neden etkileyici olduğuyla ilgili çok anlamlı bir şey geldi aklıma. Bir anda o yazarın hikayelerini etkileyici kılan püf noktayı yakalamış gibi hissettim kendimi. Bilimsel olarak bu durumla alakalı bir araştırma ve ya bağıntılı kaynaklar var mı? İnsan beyni/hayal gücü o uyanma sürecinde faaliyet olarak farklı çalışır mı?

Not: Bu tabi her sabah o süreçte yaşadığım bir durum değil. Mesela bu durumu alarmı kurup, uyanmak zorunda kaldığım sabahlarda yaşamıyorum. Sadece normal uykuya dalıp, kafama göre uyanma vaktim geldiği zaman zarfında yaşıyorum. (Ve yine alarmla kalkmak zorunda olmadığım her uyanma sürecinde olmuyor bu. Belki 3 ve ya 4 uyanmada 1) Ve bu süreç çok anlık, yalnızca uyanma anında-şafak vakti gibi- bir 5 saniye falan sürüyor. Allah tarafından birisi vahiy indirmiş de gitmiş gibi oluyor :) Tabi belki bu süreç saniyenin milyonda biri hızında gerçekleşiyordur da bana 5-10 saniyelik bir süreç gibi geliyordur. Onu da bilemedim.
0
mountaincat
(06.12.14)
O durumla alakali rastlamadim ama simdilik sunlarla idare et:)
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
0
delifaruk
(06.12.14)
daha bu sabah oldu. zaman zaman oluyor. kimi metinler geliyor sesli olarak, sanırım kendi sesim. hatta bazan aklımda tutmak için çaba sarf ediyorum ama bir kez, o da kısmen hafızamda kaldı. hayatıma dair şeyler olmuyor genelde, çoğu zaman üzerinde düşünmediğim, hakkında okumadığım mevzular, hatta tam olarak uyanmak üzereyken "allah allah ne kadar ilginç, nereden çıktı bu?" diyorum kendime.

uykuyla uyanıklık arası böyle şeyler olduğunu okudum, ama özel olarak bu konu hakkında yazılan veya araştırma tarzı şeyler değildi, nerede okuduğumu bilemem o yüzden.
0
tedirginlik hucresi
(06.12.14)
(9)

Otizmlilerin ezber yetenekleri?

Arkadaşlar merhaba. Otizm tanılı 8. sınıfa giden bir öğrencim 2009 yılı ile 2014 yılı günümüz tarihi arasında bir tarih sorduğumuzda, (örneğin; 11 Mayıs 2012 hangi güne denk geliyor?) bu seneler arasındaki bütün günleri yanlışsız bir şekilde söyleyebiliyor. Birazcık araştırdığımızda bu yeteneğin seb
Arkadaşlar merhaba.

Otizm tanılı 8. sınıfa giden bir öğrencim 2009 yılı ile 2014 yılı günümüz tarihi arasında bir tarih sorduğumuzda, (örneğin; 11 Mayıs 2012 hangi güne denk geliyor?) bu seneler arasındaki bütün günleri yanlışsız bir şekilde söyleyebiliyor. Birazcık araştırdığımızda bu yeteneğin sebebinin çocuğun okumayı ve sayıları öğrendiği 2009 yılından bu yana takvim yapraklarını okuyarak tarihlerin hangi günlerle eşleştiğini ezberlediği sonucu ortaya çıktı.

Ezber yetenekleri gelişmiş otizmli çocukların, bu yeteneklerini ne gibi alanlarda kullanabiliriz. Bu bir meslek olabilir, bi uğraş olabilir, bir iş olabilir.. Bir şekilde bu yeteneklerini kullanarak topluma ve kendilerine yarar sağlayabilecekleri aktiviteler nelerdir. Fikre ihtiyacımız var.

Sevgiler..

Konu bir süre üstte kalabilirse sevinirim.
0
[email protected]
(06.12.14)
açıkcası bu konuyla ilgili vakıflardan derneklerden daha düzgün ve sağlam bilgi alırsın gibime geliyor. örneğin tohum otizm derneği ya da vodafone'un sponsor olduğu düşler akademisi var. iletişime geçip profesyonel bir cevap almak sizin açınızdan daha yararlı olur tahminimce.
0
aytimenicir
(06.12.14)
Hiçbir alanda kullanamazsın çünkü yönlendirebilir bir takıntı değildir.

Babası kanalizasyon şubesi müdürü olduğu için bir şehrin bütün kanalizasyon boru hattı ağını ezberlemiş çocuk vardı. Ne yapacaksın bu çocuğu, şubede kanalizasyonların detayını sormak için danışman olarak mı tutacaksın?
0
hiko seijuro
(06.12.14)
www.vidivodo.com

belgeselin bu kısmında dediklerinize benzer şeyler anlatılıyor ancak nasıl kullanılabileceği konusunda bir fikrim yok.
0
belirtmekistedim
(06.12.14)
Okuyunca Temple Grandin geldi aklıma. Umarım onun kadar şanslı olur.
0
stanbul
(06.12.14)
özel eğitim alması gerekiyor.Normal devlet okullarında eğitimini sürdüremez.

özel eğitime yönlendirin.Yapılabilecek tek ve en iyi yardım bu.Konuyla yakından ilgili biri olarak söylüyorum.Direk özel eğitime.
0
empedokles
(06.12.14)
bazı otistikler, başkalarının değil ama kendilerinin karar vererek yaptıkları işlerde uzun süre dikkat sarf edebiliyorlarmış. ilgilendikleri ve dikkat isteyen bir konu varsa ona teşvik edilebilirler. bu çocuk da "bazı"larına dahilse.
0
tedirginlik hucresi
(06.12.14)
@yadigar bunu hangi bilimsel kaynaktan yararlanarak söylüyorsun ? işkembeden sıkıp milletin geleceğiyle oynamayın.
0
empedokles
(06.12.14)
Şöyle bir şey var, ilginizi çekebilir: www.dailymail.co.uk

Şu anda bu resim New York JFK havaalanının girişinde asılı.
0
metalik
(06.12.14)
yadigar +1

otizm bir spektrum, dolayısıyla her çocuk özel eğitime yönlendirilmeli diye birşey yok. aksine genel eğitimde başarılı olabilecek çocukların sistemde tutulması özel eğitime alınmalarından daha tercih edilebilir bir durumdur.

hatta ben ileri gidiyorum, Türkiye gibi saçma sapan bir ülkede spektrumda iyi bir noktada olan çocuklara "resmi" tanı koymak kadar zarar verici bir şey yok. (bu doktor, terapi vs. destek almasınlar demek değil)
0
warrior princess
(06.12.14)
(2)

Nerede kalayım ben?

akatreil
Merhaba ben KPSS'de atanamamış bir gencim. Bu haziran atamasında bölümüme 0 kadro gelmediği sürece atanacağım. Memlekette durmaktan da sıkıldım. İstanbul'a gelip, eski çalıştığım şirkette 6 aylığına çalışıcam Haziran atamalarına kadar.Ama asıl sorun ben nerede kalıcam?Arkadaşlardan biri kız kardeşiy
Merhaba ben KPSS'de atanamamış bir gencim.

Bu haziran atamasında bölümüme 0 kadro gelmediği sürece atanacağım. Memlekette durmaktan da sıkıldım. İstanbul'a gelip, eski çalıştığım şirkette 6 aylığına çalışıcam Haziran atamalarına kadar.

Ama asıl sorun ben nerede kalıcam?

Arkadaşlardan biri kız kardeşiyle kalıyor, diğeri annesiyle. Diğerleri 4 kişi kalıyorlar bi evde. O yüzden arkadaşlarda kalamam, olaki kalsam bile 2-3 gün, bi yer bulana kadar kalabilirim.

İstiyorum ki aylık 400-500 vereyim. Benden eşya parası, depozito falan istenmesin zaten 6 ay, haziranda ayrılayım.

Böyle bi tanıdığı olan, yada bu paraya bi apart neyin bilen var mı?
0
akatreil
(05.12.14)
bir duyuru vardı gündüz, beyoğlu'nda 100 metrekare evin bir odası, eşyalı, 500+faturalar diye.
0
tedirginlik hucresi
(06.12.14)
aşağıda 1250 lira + faturaların yarısı diye bi şey gördüm korkudan bakamadım, o değildir inşallah :D
0
🌸akatreil
(06.12.14)
(3)

bu havalarda haftasonu nasil degerlendirilir

runlolarunn
Sergi,sinema,tiyatro dısında ne yapilabilir? Nerelere gidilebilir? Valla gina geldi kapali mekanlardan gina geldi,e havada kotu cokta disarida takilinamiyor ne yapsak acabaLokasyon: Istanbul
Sergi,sinema,tiyatro dısında ne yapilabilir? Nerelere gidilebilir? Valla gina geldi kapali mekanlardan gina geldi,e havada kotu cokta disarida takilinamiyor ne yapsak acaba

Lokasyon: Istanbul
0
runlolarunn
(05.12.14)
doğa yuruyusu en iyisi. kocaeli taraflarinda. hatta bu haftasonu kar yuruyusu vardi
0
kaynaklari etkin kullanamayan iktisatci
(05.12.14)
bowling.
0
hmpf
(05.12.14)
pera müzesi'nde sergiler+film. hava çok soğuk değilse beyoğlu'nda açık havada yeme içme.
0
tedirginlik hucresi
(05.12.14)
(12)

insanlar internet olmadan napiyorlarmis?

fraise
Valla ben sıkıntıdan patliyorum ki mobil internetim var. Televizyonda sacma sapan seyler var, kitap da okuyorum ama internetsiz olmuyor iste. Ne dizilerimi izleyebiliyorum ne de bir sey arastirabiliyorum. Oyle ki temizlige kadin gelecekti gerek kalmadi bu hafta, ben yaptim hepsini. Yeni tasindim diy
Valla ben sıkıntıdan patliyorum ki mobil internetim var. Televizyonda sacma sapan seyler var, kitap da okuyorum ama internetsiz olmuyor iste. Ne dizilerimi izleyebiliyorum ne de bir sey arastirabiliyorum. Oyle ki temizlige kadin gelecekti gerek kalmadi bu hafta, ben yaptim hepsini. Yeni tasindim diye okula da gitmedim, oturuyorum bos bos.

Siz internet olmadigi zaman nasil vakit geciyorsunuz? Bir seyler onerseniz de iki uc gunumu gecirebilsem ben de.

Teşekkür ederim şimdiden herkese.
0
fraise
(05.12.14)
@want2die : Bir ara sıkıntıdan mandalinaya sarmıştım. Bir oturuşta 4 kilo yedim valla.
0
hicunutmam
(05.12.14)
Başlıktaki soruna cevap olarak yazıyorum. İnsanlar bence intenet olmadan önce daha az boş işle uğraşıyorlardı, zamanlarını daha verimli kullanıyorlardı. Tamam çoğu meselede zaman kazandırmış olabilir bu internet, en basitinden e-mail çok önemli bir gelişme. Benim düşüncem bu yönde.
0
aguilas negras
(05.12.14)
günde 2-3 gazete alır okurdum, haftalık bütün mizah dergilerini okurdum.

tüketici gazetesi vardı araba bakmak için onu alırdık :)

ve evet zamanı daha değerli kullanıyorduk herhalde.
0
cokilgincvesesgetirecekbirnickarayanadam
(05.12.14)
@aguilas negras; İnternetin olmadığı dönemlerde insanlar daha az boş işle uğraşıyorlardı diye düşünmek bence yanlış. O dönemde de insanlar saatlerce televizyon izliyordu vs. Bu düşünceye göre televizyonun olmadığı dönemlerde insanlar çok daha meşgül oldukları ortaya çıkar ki bu da saçmadır.
Klasiktir, kitap oku, el işi, puzzle, bulmaca, dergi, gezmek, dolaşmak, arkadaşlarla buluşmak gibi şeylerle vakit geçirebilirsin.
0
arockm
(05.12.14)
örnek:
www.raprup.com

bunun gibi kaç tane güzek örnek vardı da bulamadım şimdi.

insanlar birbirlerine zaman ayırıyolarmıs eskiden...
0
hain kostokk
(05.12.14)
Acaba internet ve bilgisayar olmadan üç gün yaşayabilir miyim diye merak edip denedim. Şu yaşıma kadar bir tane kitap okumamış olan ben, üç günde iki kitap bitirdim. Demek bir ay internet ve bilgisayar olmazsa alim olup uçarım herhalde.
0
cetoxim
(05.12.14)
çalışanlar işe, okuyanlar okula giderdi. ev kadınları da o okuyan, çalışanlara kahvaltılarını ettirir, evini temizler, yemek bulaşık çamaşır allah ne verdiyse. çarşı pazar biraz komşuculuk, akabinde akşam yemeği hazırlığı. işten, okuldan gelenler evde biraz dinlenir, kimileri tv izler, kimiler kitap okur, ödev yapar. arada misafir gelir veya misafirliğe gidilir, insanlar birbirleriyle sohbet eder. o zamanlar insanlar saatlerce tv falan izlemezdi, hele tek kanallı dönemde öyle bir bağımlılık yoktu. çok da boş işlerle uğraşan yoktu işsiz değilse.

kitaplar varken başka meşgale aramıyorum mesela. günde 20-30 sayfa okumakla kalmadığım için yemek+uyku+banyo falan dışında kesintisiz okuyabiliyorum. nette de böyle arada kafa dağıtmak için birkaç saat takıldığım oluyor, ama girmedim mi hiç aramıyorum. e-posta kontrol etmek bile zoruma gidiyor. ancak yine kitap/makale sözkonusu olunca zaman zaman güzel erişim sağlayabiliyor, o avantajını es geçemem.

sinemaya gidebilirsiniz, sergilere vb. öncesinde veya sonrasında çay kahve bira neyse içersiniz. dışarıda bir yemek yiyebilirsiniz. aramadığınız ama özlediğiniz birileri varsa arayabilir veya mümkünse buluşabilirsiniz. yürüyüş yapabilirsiniz. şehrin görmediğiniz yerleri varsa oraları turlayabilirsiniz. istanbul'da birkaç yıldır yaşayıp bellibaşlı semtleri görmemiş, yerlerini bile bilmeyen arkadaşlar var da oradan aklıma geldi. bunu yapmak için istanbul'da olmak gerekmiyor tabii.
0
tedirginlik hucresi
(05.12.14)
al bi 1000lik puzzle. yanına da kahve yap, güzel de müzikler aç. çerçevesini de al ama. kendin yapıştırırsın.

aynı durumdayken öyle yaptım.
0
seksen9
(05.12.14)
internetsiz kaldığım bir dönem olmuştu, yaklaşık 8-9 ay. yeni taşınmıştım. ilk zamanlar çok zorlanmıştım da sonra alışmıştım internetsiz kalmaya. tek sorun araştırma yapamamamdı.

her sene köye gidiyorum. köyde baz istasyonu bile yok. telefonlarımız çeksin diye dağlara çıkmışlığımız var. ama köyde hiç aramıyordum interneti. uğraşacak çok şey olunca, 2 hafta boyunca telefonu bile 1-2 kere alıyordum elime.

yapmaktan hoşlandığın bir şey bulman lazım yani.
0
mesglsn sanirm bn yatiyrm
(05.12.14)
ha bir de tetris oynardik her yerde :)
0
cokilgincvesesgetirecekbirnickarayanadam
(05.12.14)
Ben anca kitap okurdum. İlkokulda, lisede şimdi olsa beni sıkacak ağır kitapları okurdum. Tahammül eşiğim yüksekti. İnternet odaklanma suresini kısaltıyor, dizi izleye izleye filmler bile bayıyor insanı. Daha verimli işlerle uğraştığımıza katılıyorum. Çocugumu nete sokmicam.
0
yarmasimo
(05.12.14)
o zaman her şey daha dolu doluydu. özlüyorum.
0
Tyler89
(06.12.14)
(19)

Eve giren hırsızı öldürürsek

yatagants
Ne olur? Tam başucumuzda gördük ve bıçakladık öldü. Veya ağır yaralandı.Bu durumda bize noluyor? kaç sene hapis yatılıyor?
Ne olur? Tam başucumuzda gördük ve bıçakladık öldü. Veya ağır yaralandı.

Bu durumda bize noluyor? kaç sene hapis yatılıyor?
0
yatagants
(05.12.14)
yatak odana girmediği sürece suçlu sizdiniz galiba, öyle bir şey hatırlıyorum.
0
c1b2k3
(05.12.14)
yatağın başucunda bıçaklaman için bıçağı yatağında saklaman lazım, bu da aklıma planlı cinayeti getirir. :)
0
fallthepieces
(05.12.14)
paket servis olmuyor, duruma göre ceza alma, az ceza alma, çok ceza alma, ceza almama olasılıkların var. mahkemeye çıkıp hayatının tehlikede olduğunu, öldürmesen öleceğini falan anlatıyorsun.
0
rygard
(05.12.14)
olayın kendi içindeki gelişimine bakılır.

öncelikle yatak odası yahut wc fark etmez. konut dokunulmazlığınızı ihlal eden bir şahısa müdahale etme hakkınız bulunur.

önemli olan o anda elinizde kullanabileceğiniz imkanlar, şahsın size karşı olan tutumu ve sair şartları değerlendirerek meşru müdafaa sınırını aşıp aşmadığınızdır.

şahıs elinde bıçakla uyandığınızı görünce size yönelmiş ise ve o anda kendinizi savunmak için bulabildiğiniz tek şey baş ucunuzdaki silahsa ve doğrudan kafasına olmayacak şekilde tek el ateş etmişseniz, sonrasında ambulansı arayıp gerekli tedbirlerin alınmasını sağlamış olmanıza rağmen şahıs ölmüşse ceza almama olasılığınız kuvvetli.

ama adamın üstüne şarjörü boşaltıp, ben kendimi korudum diyemezsiniz mesela. tüm şartlar birlikte değerlendirilip bir karar verilir yani netice olarak.
0
arma aski
(05.12.14)
japonyada pıçağın keskin tarafının üste ya da alta gelmesine göre cinayetin caniliğine karar veriyorlarmış diye okumuştum. üste doğruysa böyle, hafif de yardırmışsan "cinayet işlemeye fırsat kolluyormuşsun gibi" gibi bir intiba oluyormuş. en iyisi bacaklara sıkmak, diz altına bilhassa. bi de katil olmadan, gözdağı vermek istiyorsan, kendini savunmak istiyorsan, bacağın iç kısmına, kasık hizasına pıçak değdirme hacı. orada devasa bir damar var. kesilirse adamın bütün kanı iki dakikada akıyor. saniyeler içinde katil olabilirsin. amman diyim.
0
namus ninjası
(05.12.14)
"yatağın başucunda bıçaklaman için bıçağı yatağında saklaman lazım, bu da aklıma planlı cinayeti getirir. :)"

belki yatağında meyve yiyodu pıçak da kalıverdi orda yani canım hemen kötü düşünmeyin
0
emirkulu2
(05.12.14)
eğer durum meşru müdafaa sınırları içinde kalırsa ceza almazsınız. sınırı aşsanız bile o sıradaki heyecan, korku vs mazur görülebilir bir şey ise yine ceza almazsınız. eğer bunların hiçbirisine girmiyorsa da duruma göre kasten/taksirle adam öldürme/yaralamadan ceza alırsınız. kaç sene hapis verileceğini söylemek zor, hakimin alt veya üst sınırdan cezayı vermesi, indirim yapılması vs gibi etkenler var.
0
fengari
(05.12.14)
Ek olarak; ceza almayacak olsanız bile suçsuzluğunuz kanıtlanana kadar 5-6 ay yatarsınız içeride yine de.
0
once
(05.12.14)
oo iyiymiş hacı. çalışmayalım o vakit hırsızlık yapalım biz de. teşvik eden bissürü kanun var, baksana ev sahibini bile hapse sokuyo
0
emirkulu2
(05.12.14)
polislerin şöyle bir tavsiyede bulunduğunu duydum: hırsızı kesinlikle darp etmeyin, balkondan aşağı atın. balkondan kaçarken düştü dersiniz!.
tavsiye değildir, tavsiyem 911i arayıp federalleri çağırmanızdır :)
0
spankenstein
(05.12.14)
@emirkulu: hırsızlık zaten suç olan bir eylemdir, yakalanırsa cezasını çeker. ama bir kişi hırsızlık yapıyor diye ev sahibi tarafından öldürülmeyi hak ediyor diye bir hukuk mantığı olamaz. o zaman herkes herkesi kafasına göre öldürmeye başlar.
0
fengari
(05.12.14)
@fengari Amerika'da insanlar kafasına göre birilerini mi öldürüyor? Orada arazine girdiği an kafasına sıkabiliyorsun bir kişinin. Demek ki oluyormuş öyle bir hukuk mantığı. Son derece güzel bir şey, hırsız girse evime tereddüt etmem göğsüne göğsüne boşaltırım şarjörü. (Türkiye'de değil tabii.)
0
i was made for you
(05.12.14)
fengari sokaktaki kapkaçla eve giren hırsızın farklı değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum. haneye tecavüz var, motive'i herşey olabilir o hırsızın.

buyur mesela, www.bursadabugun.com adam hırsızlığa giriyor, küçük çocuğuma bişi yapma diyen kadına tecavüz edip gidiyor. bıçaklayan ev sahibi sadece mal korkusuyla saplamaz o bıçağı, fiziksel zarar görmemek için saplar.
0
emirkulu2
(05.12.14)
@advocatus

Biliyorum hepsinin farklı olduklarını ama bu konuda çoğu bu şekilde düşünüyor. 50 eyalet var, 44'ünde varmış bu yasa. Yani genelleme yapabilirim.

www.thesurvivalistblog.net

South Park'ta her şeyi eleştiriyorlar, biz de Türkiye'de yasaları eleştiriyoruz ama hiçbir etkimiz yok. Orada da yok. Var sonuçta böyle bir yasa ve uygulanıyor. Daha geçenlerde yaşlı bir amcayı iki tane hırsız darp etti evinde, adam yerdeyken silahını aldı, erkek olan kaçtı, kadın olan ben hamileyim dedi ama ona rağmen öldürdü kadını.

Türkiye'de milletin birilerine tecavüz ettiği, adam öldürdüğü sonra bir gün bile yatmadığı, ama düşüncesini söyledi diye on beş sene ceza alan insanların olduğu dandik yasaları örnek olacağıma Amerika'yı alırım.
0
i was made for you
(05.12.14)
@advo

Attığım sitede zaten nasıl yorumlandığını yazmış, iki çeşidi var, biri Stand Your Ground laws, diğeri de Castle Doctrine laws.

Stand Your Ground Laws:

Stand-your-ground laws allow someone to use force in self-defense when there is reasonable belief of a threat, WITHOUT AN OBLIGATION TO RETREAT FIRST. Generally, these laws require the person to (1) have a legal right to be at the location and (2) not be engaged in an unlawful activity.

Castle Doctrine:

The Castle Doctrine is a common law doctrine that designates a person’s abode (or, in some states, any place legally occupied, such as a car or place of work) as a place in which the person has certain protections and immunities and allows such a person in certain circumstances, to attack an intruder instead of retreating. Typically, deadly force is considered justified homicide only in cases when the actor reasonably feared imminent peril of death or serious bodily harm to oneself or another. The doctrine is not a defined law that can be invoked, but is a set of principles which is incorporated in some form in the law of most states. FORTY-SIX STATES, including Connecticut, have incorporated the Castle Doctrine into law.

------------

Evet bunun gibi şeylerden bahsediyorum.

www.ntvmsnbc.com

Baksana 26 kişi 13 yaşındaki kıza tecavüz etmiş. Kızın rızası varmış, yersen. Bu mantığa da hastayım, 18 yaşının altındaki biri 18 yaşının üstündeki biriyle seks yapınca eğer ailesi şikayetçi olursa suç oluyor bildiğim kadarıyla Türkiye'de, ama 13 yaşındaki kızın rızası var(?) diye tamam o zaman yaaa oluyor.
0
i was made for you
(05.12.14)
evime hirsiz girdiginde karakola gitmistim ifade vermeye. orada bi adamla tanistim, adam hirsizi döve döve evden atmis, atarken de hirsiz merdivenden yuvarlanarak bacagini kirmis. Hirsiz davaci olup, hastane masraflarini ödemek zorunda kaldigin söylüyordu adam.

öyle kafana göre de vuramazsin, adami öldürmen icin hirsiz senin malina degil canina kastetmesi gerekiyor ve bunu ispatlaman lazim. Hele birde hirsizin üstünde bicak yada silah cikmazsa o zaman cok zor durumda kalir ev sahibi.
0
emrahday
(05.12.14)
@advo

Salak duyuru ya, uzun uzun yazdım yollamadı gönderdiğim mesajı. Şimdi daha kısa olarak yazayım.

www.quora.com

En üstteki adam açıklamış durumu.

It turns out that in most states, there's no duty to run away instead of shoot if you're in your home, so that takes care of (3). (2) is also satisfied if there's a burglar in your home; it's definitely an urgent situation.

Yani o kişinin senin evinde olması vurmak için "yeterli bir sebep" (reasonable threat). Ayrıca 2 numaralı madde olan aciliyeti de kapsıyormuş bu. Çünkü evine gireceğinden haberin yok, yani önceden polise haber veremezsin, yani planlı bir cinayet olmaz bu.

1. maddede ise gerekliliği var. Karşı taraf silahlıysa çat diye indirebiliyorsun, kimse de bir şey diyemiyor. Eğer silahsız ise iki şekilde yorum yapılıyormuş, karşı tarafı vurmadan polise teslim edebilecek misin yoksa o senden daha güçlü ve elindeki silahı alıp sana monte edebilir mi? Eğer ilkiyse vurmuyorsun, elini kaldır deyip polisi arıyorsun, ikincisiyse vurabiliyorsun.

Özetle: Karşı taraf evine girdiyse ve silahlıysa kesinlikle indirebiliyorsun. Silahı yoksa biraz düşünmen gerek.

İyi oldu bu tartışma, ben de sana anlatmak için araştırdım bazı bilmediğim şeyler öğrendim.
0
i was made for you
(05.12.14)
bi de hırsızın elinde hiçbi silah olmaması, ağır cisim olması, bıçak olması, silah olması gibi durumlara göre düşünmek lazım herhalde. orantılı bir cevap yoksa meşru müdafaa tek başına açıklayıcı olmayabilir. birçok koşulun dikkate alınması gerektiğinden ağır yaralama/öldürme x yıl denemez. alt ve üst sınırları arasında olacak da olayın gerçekleşme şekline bağlı.

eve girilmiş olması makul sebepse maşallah. özel mülke tecavüz olduğu için cinayete izin veriyordur onlar. "giren kişi öldürme niyetiyle girmiş ve buna dair bir girişimde bulunmuş" saymıyorlarsa. ulu mülkiyet nelere kadir.

advocatisdiaboli+1
0
tedirginlik hucresi
(05.12.14)
bir şeyi atlıyorsunuz burada, zaten eğer bir meşru müdafaa söz konusu ise bu cezasızlık sebebidir. böyle durumda ceza almaz kişi, hırsızı öldürmüş olsa bile. meşru müdafaanın da şartları ve sınırları vardır, her somut olayda mahkeme bunu değerlendirir zaten.

amerika örneği ise eve gelen hırsızı öldürmeyi meşrulaştırmak için abes, amerikada bir çok eyalette idam cezası da var, onu da sokalım o zaman hukuk mantığının içine? "amerika yapıyor ise her şey çok şahanedir ve hukukidir" diye bir mantık olmaz. hukuk ve adalet kaygısı olan her hukuk sistemi o ülkenin koşullarına göre belirlenir ve uygulanır. o yüzden amerika ile türkiye hukuklarının karşılaştırmasını yapmak çok alakasız. buradaki hukuk sistemi zaten sana kendini savunmak için orantılı bir silah kullanmana müsaade ediyor böyle bir durumda. eğer adam sana saldırdıysa da yine kendini savunma hakkın var, o savunma sırasında öldürürsen de zaten meşru müdafaaya giriyor yaptığın şey. eğer ki sen bunun ötesine çıkıp, hırsızı etkisizleştirme şansın var iken adamı öldürmeyi seçersen de cezası var. çünkü hırsız da olsa hukuk sistemi nezdinde onun da hakları var.

hukuk biraz denge meselesidir aslında, özellikle de ceza hukuku. kimin hakkı hangi durum ve koşullarda üstündür, bunu araştırır ve buna göre kanun maddeleri yazılır.
0
fengari
(05.12.14)
(8)

Gözümde tövbe bismillah bi' şey olması

mesglsn sanirm bn yatiyrm
selam dostlar,dün başımdan geçen şeyi anlatayım, belki bi' fikir yürüten olur.dün word'de copy paste tezimi yazıyordum. beyaz ekrana bakarken, sağ gözümün önünden bir şeyler geçtiğini gördüm. 15-20 dakika boyunca sürdü bu. gözümün önünde de sanki bir dalgalanma oldu. gözlüğümü taktım, bilgisayardan
selam dostlar,dün başımdan geçen şeyi anlatayım, belki bi' fikir yürüten olur.

dün word'de copy paste tezimi yazıyordum. beyaz ekrana bakarken, sağ gözümün önünden bir şeyler geçtiğini gördüm. 15-20 dakika boyunca sürdü bu. gözümün önünde de sanki bir dalgalanma oldu. gözlüğümü taktım, bilgisayardan yarım saat uzak durdum düzeldi.

1,5 sene önce göz doktoruna gitmiştim, sen niye geldin ya diye dalga geçmişti kadın. o kadar bilgisayar kullanımına rağmen hiçbir şey yoktu gözümde.

bu dalgalanma ve gözün önünde bir şeylerin geçmesi olayı neden olmuş olabilir acaba? sanki sağ gözümün önünde flaş patlattılar gibi. acaba diyorum o an şekerim, tansiyonum falan mı düştü, yoksa yorgunluk mu etkiledi? şeker falan olsa 2 gözümde de olurdu diye düşünüyorum ama bu tek gözde oldu.

medikoya gittim, uzaktan süzdü beni, bir şeyin yok dedi. sizce önemseyip bir doktora gitsem mi yoksa her tez kopyalayıp yapıştırma yorgunluğu yaşayan öğrencinin başına geliyor mu bu elim olay?
0
mesglsn sanirm bn yatiyrm
(05.12.14)
göz dibi baktılarsa ve temiz çıktıysa dert etme.
0
fayfim
(05.12.14)
uzun süre bakınca benim gözün de götü başı oynuyor. tansiyon düşmesi gibi bendeki.
0
achtundsiebzug
(05.12.14)
@fayfim

göz dibi falan baktılar mı bilmiyorum da dünya göz hastanesine gitmiştim. damla falan damlatıp, birkaç makineyle bakmışlardı yani. 1,5 ya da 2 sene oldu bak süreyi tam hatırlamıyorum da kadın benimle hakikaten dalga geçmişti.
0
🌸mesglsn sanirm bn yatiyrm
(05.12.14)
parlak beyaz noktalar kaydıysa retinada hasar olabilir. bilgisayarla ilgili değil. her retina yırtığında böyle başlar belirtisi... ama sizin başınıza gelen daha farklı bişiy olabilir. birkaç kez daha tekrar ederse gidin bence hekime.

ek: dünya göz hastanesinde (retinayla ilgili) lazer operasyonum son derece başarısızdı, hekimler deseniz ayrı dert... detayları versem dakikalarca küfredersiniz. şimdi şeyapamadım. icap ederse daha sonra anlatırım, mesaj göndermeniz yeter.
0
tedirginlik hucresi
(05.12.14)
retina yırtılması mı, haydi, otur ağla ya. :/

çok kısa sürünce ve ilk defa olunca çok da üzerinde durmadım bu seferlik. bi' daha olursa giderim bu sefer doktora, kaçış yok.
0
🌸mesglsn sanirm bn yatiyrm
(05.12.14)
burdan teşhis koymuş gibi olmayayım, dediğim gibi aynı şey değildir belki flaş patlaması dediğiniz. bende hep tarif ettiğim gibi başlar ve defalarca lazer yaptırdım.

ileri derece miyopum. ileri derece miyop ve darbe sonrası travma yoksa hemen şüphelenmeyin. tekrar ederse ciddiye alın dediğim gibi.
0
tedirginlik hucresi
(05.12.14)
migren? yorgunluk?
0
irsh92
(06.12.14)
migren atağı öncesi bazen olabilir. misal karşıdaki insanın yüzünün bir kısmını göremezsin vb..
0
sfenxs
(06.12.14)
(3)

yavuz bingöl'ün tavırları?

bir fincan kahve ile film izlemek
Şimdi bu adamın şu anki olayı nedir?Gerçekten değişip doğru yolun bu olduğuna mı inandı? Cidden kolay mı böyle değişmek? Sizce şu anki tavırları samimi mi yoksa hükümete yaranıp gündemde kalmak için roleplay moduna falan mı girdi?Yahu bu adam düne kadar kendini muhalif, komunist diye pazarlamıyor mu
Şimdi bu adamın şu anki olayı nedir?
Gerçekten değişip doğru yolun bu olduğuna mı inandı? Cidden kolay mı böyle değişmek? Sizce şu anki tavırları samimi mi yoksa hükümete yaranıp gündemde kalmak için roleplay moduna falan mı girdi?

Yahu bu adam düne kadar kendini muhalif, komunist diye pazarlamıyor muydu?

Not: demek istediğim düşüncelerini sorgulamak, "Hayır böyle biri olamaz" demek değil,eyvallah der geçerim. zaten şu anki kafasıyla aynı yolun yolcusu değiliz. Merak ettiğim şey amacı ne? Kimlik bunalımı yaşıyor da her kanadın tepkisini mi ölçmeye çalışıyor?
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(04.12.14)
niye bu kadar derin sorgulamaya giriştiniz yavuz bingöl'ü anlamadım. klasik, sıradan bir oportünist işte.
0
wilhelmwasmuss
(04.12.14)
eskiden de pis bir herifti, şimdi de öyle. eskiden bunu kamudan saklardı, şimdi pis herif olmak prim yaptığından saklamıyor.
0
rygard
(05.12.14)
önceden de kendisini sallamadığım ve ne deseydi ne yapsaydı sallamayacaktığım için, şu anda da üzerinde düşünmüyorum. azınlıkta olduğunu sanmıyorum sallanmayacak tiplerin.

bugün makul konuşan biri de çapsızın tekiyse sırf görüşlerime göre makul diye prim vermem, çapsız çapsızdır. bana ters olsa bile çapsız olmayan daha makbuldür.
0
tedirginlik hucresi
(05.12.14)
(19)

Ortadoğu'da bir ülkede yaşama şansınız olsaydı?

quaker
Merhaba Galya'nın canları;Sorum tek ve çok basit, ortadoğuda veya civarında bir ülkede (Şu ara örnek suudi arabistan) direk vatandaşlık hakkınız olsaydı, burayı bırakıp gider miydiniz? (Ülke kısıtlaması yok, Lübnan da olur, İsrail de.. Olay ortadoğu ve direk vatandaş olabilme şansınız olması.. Daha
Merhaba Galya'nın canları;

Sorum tek ve çok basit, ortadoğuda veya civarında bir ülkede (Şu ara örnek suudi arabistan) direk vatandaşlık hakkınız olsaydı, burayı bırakıp gider miydiniz?

(Ülke kısıtlaması yok, Lübnan da olur, İsrail de.. Olay ortadoğu ve direk vatandaş olabilme şansınız olması.. Daha detay bilgi : Sevdiğimiz bir kız arkadaşımız evlenerek bu hareketi yapacak. Kendimizi sorguladık)
0
quaker
(04.12.14)
hangi ülke olduğunu söylerseniz daha iyi olur sanırım.

tunusa ya da lübnana giderdim sanırım.
0
sen olmayan cocuk benim
(04.12.14)
türkiye'de yaşardım. bence türkiye ortadoğu ülkesidir.
0
siradisi00
(04.12.14)
Dediğim gibi, şu an örnek suudi arabistan ama, ben açıkça İsrail'i de merak ediyorum, Lübnan'ı da..
Hepsine şu an savaş terör dertleri var.. Neye göre gitmeyi kabul edersiniz işte..
0
🌸quaker
(04.12.14)
Erkek olduğum için suudi Arabistan'a giderdim ama kadınlar için zor bir ülke. Buradan bile zor.
0
nereye bu gidis
(04.12.14)
Çok önyargılı olacak ama İsrail daha yaşanılabilir gibi geliyor nispeten. Ama ben yapamazdım sanırım.
0
doxanikee
(04.12.14)
1: İsrail
2: Türkiye
3: İran
4: Ölüm
0
Yehova
(04.12.14)
Ben de mesela birinci sıraya İsrail'i koyuyorum. Niyeyse din baskısı en az orada olurmuş gibi geliyor.
Daha sonra Lübnan fikri iyi geliyor. Gidenler çok beğeniyor..
Ama ikisinde de terörizm çok yüksek..
Ha suudi arabistan ise çok farklı bi kafaymış.. Kız baya gitti gördü, evlilik öncesi araştırdı.. Derdi ayrı oraların..
0
🌸quaker
(04.12.14)
lübnan. tartışılması bile gereksiz.
0
namus ninjası
(04.12.14)
Gitmezdim. Sevdigim kadin icin de gitmezdim.
Edit: Yasama hakki olsaydi bu hakkimi kullanmazdim.
0
delifaruk
(04.12.14)
Cevapları "vatandaşlık hakkınız olsaydı" üzerine verirseniz daha iyi olur..
Zorlama yok, yaşama hakkınız var..
0
🌸quaker
(04.12.14)
gitmezdim galiba. Neden derseniz; Ortadoğu ülkelerinin hiçbirisi türkiye'nin sahip olduğu imkanlara sahip değil. Turizm, eğlence, tarih, ekonomi,istikrar, güvenlik yaşam tarzına tolerans vsvs gibi türkiyenin sahip olduğu imkanlara diğer ülkelerde yaklaşmanız imkansız. Çoğu ülke bunlardan 1-2 tanesine sahip gerisi yerlerdedir. Türkiye bir almanya,fransa olmasa da ortalamanın üstünde bir hayat kalitesi imkanı sunan bir ülkedir. Ortadoğuyla mukayese bile edilemez.
0
lordabbas
(04.12.14)
Fas, Tunus gibi kuzey afrika ülkeleri sayılıyor mu bilmiyorum ama illa yaşanacaksa bu ülkelerde yaşamak isterdim. Suudi Arabistan'da hayatta yaşamak istemezdim. Lübnan zaten Mersin gibi bir yer. Tek farkı Hristiyan nüfus fazla olduğu için okuyan, yazan insan sayısı biraz daha fazla. Onun dışında zaten bu bölgedeki ülkelerin hepsi b.ktan ülkeler. Bu ülkelerin insanları için yaşamak değil hayatta kalmak başarı.
0
maxim gorki
(04.12.14)
ortadoğu her anlamda (yaşam, zihinler, düşünceler) ''lağım'' gibi bir şey, ki türkiye'de bir ortadoğu ülkesi zaten.

illa türkiye'den çıkacaksam, başka bir ortadoğu ülkesi vatandaşlığım olacaksa iran'ı tercih ederdim. islam devrimi falan bugünkü iran'ı bi kenara bırakırsak; kimliği, kişiliği, kültürü olan bir ülke. farsçaya'da bayılıyorum, kaynağına gitmiş olurdum, üstelik memleket hasreti çekersem, tebrize giderdim,

suudi arabistan, katar matar hep yapay yerler, kişiliksiz yerler. evet iran dışındaki seçenekler hiç ilgimi bile çekmedi.
0
wilhelmwasmuss
(04.12.14)
Suudi Arabistan örneği verildiği için orada yaşayabilirim dedim. Önceliğim orası değil, yanlış anlaşılmasın.
0
nereye bu gidis
(04.12.14)
mısır, iran.
0
selam
(04.12.14)
dubai tabii ki de.

çünkü ortadoğu'da en yaşanılır ve en güvenli yer orası. sahilleri de güzel. her milletten insan da oluyor.

onun dışında abu dhabi ve beyrut düşünülebilir.

(ne kadar yapay olsa da).
0
ermanen
(04.12.14)
valla Türkiye de dahil hiçbir Ortadoğu ülkesinin önünde bile geçmek istemiyorum.
0
isadora
(04.12.14)
kimse jordan dememiş. uzanlar bile jordan vatandaşı :P

edit: ürdün ortadoğunun bilecik'i galiba :D
0
uykusunu yakalayan adam
(04.12.14)
iran. gidip gördüm kaldım. hıristiyanlar çok olmadığı halde (!) okuma yazma kültür mevcut... insanlar harika.
0
tedirginlik hucresi
(04.12.14)
(10)

tanıdığım doğru mu söylüyor?

grinito
çok samimi olmadığım bir tanıdığım benden yaklaşık 2000 tl borç istedi.Sebebi ise yeğenin devlet hastanesinde yoğun bakımda tedavi görmesi ve hiç bir sağlık güvencelerinin olmaması (bağkur ssk vb)Yarına kadar devlet hsstanesine 2000 tl vermesi gerekiyormuş.Sizce bu doğru mudur?Devlet hastaneleri küç
çok samimi olmadığım bir tanıdığım benden yaklaşık 2000 tl borç istedi.Sebebi ise yeğenin devlet hastanesinde yoğun bakımda tedavi görmesi ve hiç bir sağlık güvencelerinin olmaması (bağkur ssk vb)

Yarına kadar devlet hsstanesine 2000 tl vermesi gerekiyormuş.

Sizce bu doğru mudur?Devlet hastaneleri küçük bir çoçuğa anne babasının sağlık güvencesi yoksa bakmıyor mu?
0
grinito
(03.12.14)
bakip bakmamasi konusunu bilmiyorum ama samimi olmadiğim bi tanidiğim cümlesi gereği eğer geri almayi planlamadigin bi 2bin tlye sahipsen verebilirsin
0
berginyonbaenre
(03.12.14)
verme parayı. gitsin samimi olduğu birinden alsın. gelene geçene para mı dağıtılır.
0
yapma volkan
(03.12.14)
18 yaş altı her kişinin sağlık güvencesi bir nevi devlet. artı, sağlık güvencesi olmayan birisi tedavi bitiminde ücrete tabii tutulur, ve yoğun bakımın neredeyse günlüğü sizden istenen fiyatlara eşdeğer bile olabilir. ezcümle, inanmayın.
0
mdmfk
(03.12.14)
ssk'nın karşılamadığı bir durum söz konusu olabilir mi ki? bunu da göz önüne almalı. samimi olmasan da tanıyorsun sonuçta, güvenilir olup olmaması önemli. yok mu hiçbir fikrin?
direkt verme diyemiyorum, gerçekse üzüldüm.
0
uzunuzunilgi
(03.12.14)
@uzunuzunilgi yoğun bakım ünitelerinde böyle bir durum yok.
0
mdmfk
(03.12.14)
Tamam da devletin karşılamadığı hiç mi bir durum yok sanki. Küçük çocukların ilaçları, ameliyatları için bir sürü kampanya yapılmıyor mu?
Bence sen iyi bir araştır hatta git çocuğu gör ve borç vereceksen de git kendin yatır parayı. kimseye para verme.
0
mornie
(03.12.14)
Ne yapacaklarmis yatirmazsa yogun bakimdan mi cikaracaklarmis? Komik olmus gercekten :)
0
vendorth
(03.12.14)
ya belki başka amaçlıdır ancak para bulamayıp çocuğunu kalkan olarak kullanmıştır. madem tanıdık, sizin de acil bir işiniz yoksa (eğer onun da borcunu ödeyeceğinden eminseniz) neden vermeyesiniz ki?

hemen yargılamamak lazım insanları.
0
m e b
(03.12.14)
sizi yanıltıyorsa borç vererek enayi konumuna düşeceğiniz, yanıltmıyorsa da borç vermeyerek vicdansız durumunda olacağınız kanısındasınız muhtemelen.

çok ters bir yer değilse yeğenin durumunu öğrenmek, yakınların geçmiş olsun demek için gidebilirsiniz. orada durumu (hastaneden, kurum görevlilerinden) öğrenip karar verebilirsiniz. orada ihtiyaçtan emin olursanız ve sizi sarsmayacaksa, geri ödenmeyecek dahi olsa parayı verebilirsiniz bence.
0
tedirginlik hucresi
(03.12.14)
çocuğun rahatsızlığına bağlı sanırım. bence vereceksen öğren durumu ciddi şekilde ve bir şekilde güvenceye al kendini. senet menet ne bileyim vardır illa bir yolu.

kendi verdiğim daha ufak miktarlardan ve başkalarından gördüğüm yakın miktarlarda verilen borçlardan çıkardığım, verilen paranın geri alınamadığı ya da taksit taksit verdikleri için çar çur olduğu.

hatta burda bile verdikleri borçlarını alamayan insanlar kaç kere duyuru açtılar. birkaç tane de borç alıp ödemeyen insan duyuru açtı "adamdan borç aldım, vermedim, arayıp rahatsız ediyor, napayım?" diye.
0
april12th
(03.12.14)
(4)

taksimde çorbayı nerde içiyosunuz?

pazar gunu seni kilisede goremedim john
soru başlıkta. güzel yapan tabi.
soru başlıkta. güzel yapan tabi.
0
pazar gunu seni kilisede goremedim john
(18.11.14)
tabi ki nizamda. leş gibiysem bi merci bide nizam spesiyal yapıştırıyorum. sonra kaldığım yerden devam. nizam pide bu arada mekanın adı.
0
bruceandwayne
(18.11.14)
homo sapiens gotgobekus
(18.11.14)
nizam
0
tedirginlik hucresi
(18.11.14)
murat vardı 1-2 yıl öncesine kadar şahane yapan ama sonradan epeyce kötü bir mekan oldu.artık sütlüce de içiyorum.
0
dahili meddah
(18.11.14)
(8)

İntihar edenler neden intihar eder ?

sonra baksak
Daha rahat ölmek için mi ? Yoksa dürtüsel bir şey mi ?
Daha rahat ölmek için mi ? Yoksa dürtüsel bir şey mi ?
0
sonra baksak
(17.11.14)
Albert Camus'dan gelsin:

bir insan acı çeker, mutsuzluk üstüne mutsuzluğa uğrar. katlanır bunlara, yazgısını benimser iyice yerleşir içine. saygı görür. sonra bir akşam, hiç: bir zamanlar çok sevdiği bir dostuna rastlar. dostu biraz dalgın konuşur onunla. evine önünce, adam kendini öldürür. sonra, gizli dertlerden, bilinmeyen dramlardan söz edilir. hayır. ille de bir neden gerekirse, dostu kendisiyle dalgın konuştuğu için öldürmüştür kendini. böyle işte, dünyanın derin anlamını duyar gibi olduğum her seferde, onun basitliği hep şaşırttı beni.
0
an engineer
(17.11.14)
ben de intiharın %80'i genetik diye okumuştum bir yerde. genlerinde problem varsa, gerekli şartlar oluştuğunda intihar ediyorsun
0
from potomac to kuban
(17.11.14)
Çok acı çekmekle ilgili mi ? Çok ağrısı olanlar ağrısına dayanamaybiliyor ?
0
🌸sonra baksak
(17.11.14)
Tahmin ettiğim birkaç sebebi var:

- Çok acı çekiyor, ve hayatta kalırsa, bu acının hayatı boyunca geçmeyeceğini biliyor (düşünüyor). Dolayısıyla intihar ederek en azından bu acıyı dindirmeyi hedefliyor.

- Yukarıdakiyle ilintili olarak, başkalarına çok acı çektiriyor (iflas edip aileyi parçalamak gibi) ve bu acıyı görmektense hayatına son vermeyi yeğliyor.

- Hayattaki hiçbir şeye herhangi bir duygu besleyemiyor, hissizleşiyor. Dolayısıyla yaşamak ile ölmek arasında bir fark göremiyor. Tabii bu hissizlik de onun içini boşaltıyor ve bu sona götürüyor.
0
long live rock n roll
(18.11.14)
"hepsi yaralar, sonuncusu öldürür"
0
tedirginlik hucresi
(18.11.14)
intihar sebeplerini ve intiharın bağlantılı olduğu halleri inceleyen, intiharla arasında nedensellik ilişkisi olabileceği düşünülen olayları araştıran 2500 adet makaleyi hatmetmiş bir araştırmacıya sormuşlar bu soruyu:

'Bilmiyoruz' demiş.
0
compadrito
(18.11.14)
bir şarkıdan alıntıyla cevap vermek istiyorum bu soruya.

I bet we would hang ourselves, if the world would just cut us the slack
and now you think maybe you should see a shrink
help you feel alive again - yeah, thats a plan
just tell us who to pay
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(18.11.14)
Durkheim'a gore 4 cesit ana nedeni var. Simdi mobildeyim. Telefondan yazmak cok zor. Ama bilen bi sosyolog vqrdir burda. En olmqdi googleda durkheim intihar diye aratirsan cok rahat bulursun. Baya mantikli ve basit aslinda.
0
lamartin
(18.11.14)
(8)

Hayatın anlamı nedir ?

sonra baksak
Nasıl olsa ölüyoruz, o zaman hayatın anlamı nedir ? Ne olabilir ?
Nasıl olsa ölüyoruz, o zaman hayatın anlamı nedir ? Ne olabilir ?
0
sonra baksak
(17.11.14)
meme.

bir de olmeden once yapilmasi gerekenler listelerini bitirmek.
0
nawres
(17.11.14)
Merak edenler için bir kaynak olabilir www.dr.com.tr

Tabi romantikleri sevip sayıyorsan.
0
buff
(17.11.14)
İçine sen ne koyarsan odur bebeğim.

Tabak gibi.
0
jadle
(17.11.14)
memento mori diye bir laf var. elindeki sınırlı kaynağı hatırlatan bir söz. hayatın anlamı, elindeki kaynağın sınırlı olması. çok sevdiğin, sadece hayatta 1 kez alabildiğin bir içki düşün, yıllanmış bir şarap mesela, her yudumunun tadına varmaya mı çalışırsın yoksa nasılsa bitecek ben bunu dikeyim bir an önce bitsin bir daha da tadını alamayayım mı derin.
0
alice practice
(17.11.14)
hayatın anlamı yoktur büyük ihtimal, niye olsun ki zaten. bütün gün kafesinde takılan bir muhabbet kuşu düşün arada bir yemini yer su içer sıçar falan. ne anlamı var. hiç. belki bizde muhabbet kuşuyuz.
0
lcnkr
(18.11.14)
Allah'a kul olmaktır.
0
omer gibi
(18.11.14)
Çünkü tek hayatımız var ve yapabileceğimiz en iyi şey yaşamak. Yaşarken hayatı sevdiğim için olabildiğince çok ve güzel yaşamam lazım. Hem kim bilir, belki ben ölmeden ölümsüzlüğü falan bulurlar da kullanırım.
0
long live rock n roll
(18.11.14)
hayatın verili anlamı yok, anlamı yaratmak gerekiyor. yegane olmasaydı daha anlamsız olurdu herhalde.
0
tedirginlik hucresi
(18.11.14)
(9)

Derdinz ne ?

lawist
Nedir şu zamanlarda en büyük derdiniz ?
Nedir şu zamanlarda en büyük derdiniz ?
0
lawist
(15.11.14)
İşle ilgili, çalıştığım yerde atölye yeteri kadar temiz değilmiş! Ve türlü çakallıklarla uğraşıyorum. Hayatta kalmaya çalışıyoruz yani.
Karman çorman olmuş iç dünyamda parçaların yerini arıyorum.
Ayrıca dünya ayık çekilmiyor.
0
sehpa fx350
(15.11.14)
derdim insanlar. diğer dertler de bunun alt başlığı.
0
blodeuwedd
(15.11.14)
türlü türlü... özet geçilecek gibi diyil. üstelik iş, şu, bu diye ayırmak gerekmeyecek (gerektiği ve son derece alakasız sanıldığı halde olmadığı anlaşılmayacak) kadar asal...
0
tedirginlik hucresi
(15.11.14)
BAS/BYS/Uygulama Sınavları (Tüm derslerin aynı anda olan toplu finali gibi bir şey)
0
Lim5
(15.11.14)
aşk hayatım, zira geri kalan her şeyi de o şekillendiriyor.
ha bi de 6 kilo aldım, eşşek gibi yiyorum, o var. :(
0
mangelwurzel
(15.11.14)
-mezun olunca ne yapacağını bilememek, ve gerçek hayata atılmaya az kalması

-kusturucu derece yalnızlık
0
fransızkalanadam
(15.11.14)
hayatımın belirsizliği.
0
kayranin kedisi
(15.11.14)
trafiğe kalmamak.
0
basond
(15.11.14)
mr sonuçları.
0
oranjlaturanj
(15.11.14)
(6)

fatura nasil kesilir bi bakiverin

ibomiu
Su ekranda gordugunuz seyler yaziyor. Adamdan 80tl alicam. Kac paralik kesmem gerek.Fatura degil serbest meslek makbuzu aslinda.Eke fotoraf ta geliyor. Ama sirasiyla:Burut ucret:Stopaj(% )Kesintiler toplami:Net ucret:Kdv (% )Toplam tahsilat:Bu bosluklar var adamdan kdv mdv toplam alacagim 80 tl.
Su ekranda gordugunuz seyler yaziyor.


Adamdan 80tl alicam. Kac paralik kesmem gerek.

Fatura degil serbest meslek makbuzu aslinda.

Eke fotoraf ta geliyor. Ama sirasiyla:

Burut ucret:
Stopaj(% )

Kesintiler toplami:

Net ucret:
Kdv (% )
Toplam tahsilat:


Bu bosluklar var adamdan kdv mdv toplam alacagim 80 tl.
0
ibomiu
(07.11.14)
i.hizliresim.com

Insallah burdasindir kibritsuyu.
0
🌸ibomiu
(07.11.14)
www.muhasebeuygulama.com

orantılayarak aynısını yap.
0
507
(07.11.14)
78 cikiyo o zaman. 80 olmasi lazim.
0
🌸ibomiu
(07.11.14)
www.hukuki.net

100 liradan gidersen kdv hariç 80 çıkıyor. kdv dahili nasıl olur bilmiyorum
0
loser blueser
(07.11.14)
muglabarosu.org.tr

en iyisi bu. seçenekler var stopajlı-stopajsız, kdv'li kdv'siz falan. tahsil edilenden hesapla seçeneğini seçip tutar'a 80 gir.
0
loser blueser
(07.11.14)
brüt 81,63
stopaj: 16,33 (%20 ise)

net: 65,31
kdv: 14,69
tahsil edilen: 80
0
tedirginlik hucresi
(08.11.14)
(6)

aynı isimde iki şirket

xasuo
aklımdaki isimde hali hazırda tescilli bir marka varmış(abiler kullanmıyo pek ismi,internet siteleri falan bile yok ne bileyim.zaten şahıs adına tescilli).diyelim ki şirketin ismi "xx yapı" ben bunu bitişik yani "xxyapı" şeklinde tescil ettirmeye kalksam nasıl olur?olur mu?başka yolu falan var mı ak
aklımdaki isimde hali hazırda tescilli bir marka varmış(abiler kullanmıyo pek ismi,internet siteleri falan bile yok ne bileyim.zaten şahıs adına tescilli).
diyelim ki şirketin ismi "xx yapı" ben bunu bitişik yani "xxyapı" şeklinde tescil ettirmeye kalksam nasıl olur?olur mu?başka yolu falan var mı aklınıza gelen?mesela "x yapı istanbul" olur mu?

bi yardım edin hele :(

yoksa da yeni isim bulun bana,içime çok sinen bir ismi kaybetmek üzereyim.çok üzgünüm be duyuru. :(
0
xasuo
(07.11.14)
şirketin ünvanına bağlı. mesela xx inşaat ticaret bıdı bıdı ltd şti ise sen xx inşaat ltd şti yada xx ticaret ltd şti alamazsın. ama xx gıda ltd şti alabilirsin. anlatabildim umarım.
0
mutantking
(07.11.14)
xxyapı olmaz, x yapı istanbul olur. ama olmayadabilir bazı durumlarda istisnalar mevcut diye biliyorum. yetkili bi abi daha iyi cevaplandırır.
0
vedat chili peppers
(07.11.14)
zaten netten sorgulamanız gerekecek. unvan ile marka aynı şey değil, sorgulama işi unvan ile ilgili. marka tescili ayrıca yaptırılabilir.
0
tedirginlik hucresi
(07.11.14)
tescil edebilirsin ama haksız rekabetten dava açabilirler sana karşı.
0
i'm a dreamer
(07.11.14)
buradaki anahtar, ayırt edici olmak. yani senin markanın diğer markadan ayırt edilebilmesi lazım. eğer sence xxyapı ile xx yapı ayırt edilirse, olur. bence olmaz ama marka işinden anlayan vekillere sormanda fayda var.

ama ayırt etmeye yarayan, mesela soyadı xx yapı şeklinde tescil ettirirsen, olur. daha da güzel olur genelde.
0
eksi sozluk e bir daha geldim
(07.11.14)
marka vekilliği yaptım. olmaz. markayı kullanmadıklarına dair dava açmanız ve kazanmanız lazım. ancak ondan sonra marka olarak tescil ettirebilirsiniz.

ikinizin de yapı vb. aynı sektörde hizmet verdiğini varsayarak yazdım tabi bu cevabı.
0
m e l t e m
(07.11.14)
(4)

Hayvansever isyan şeyisi(Uzun ama bilgi içerir)

purusha
Bu duyurumu en çok 1den fazla kedisi olanlar anlar bence. Sorunum şu; Veterinerlerin hepsi neden birbiriyle çelişiyor yaa?(Mini not: Veteriner öğrencisiyim)Şimdi durum şudur ki. Mayıs ayından beri beynimi yemek üzereyim. Mayıs'ta rahatsızlanan kedimi haziranda kaybetme sürecimde veterinerlerle alaka
Bu duyurumu en çok 1den fazla kedisi olanlar anlar bence.


Sorunum şu; Veterinerlerin hepsi neden birbiriyle çelişiyor yaa?
(Mini not: Veteriner öğrencisiyim)

Şimdi durum şudur ki. Mayıs ayından beri beynimi yemek üzereyim. Mayıs'ta rahatsızlanan kedimi haziranda kaybetme sürecimde veterinerlerle alakalı çok sıkıntı yaşadım. Durumu kısaca özetleyip şimdiki olaya bağlayayım. (Beslenme ve parazitle alakalı)

Mayıs ayında 8 yaşındaki kedimde asites oluştu( asites: Abdominal bölgede(karın bölgesinde) sıvı birikimi) Bir arkadaşımın tavsiyesiyle 18 yıldır gittiği veterinere götürdüm. Kalp röntgeni çekildi ultrasınla karnına bakıldı, kan testleri yapıldı, geriye tek seçenek FIP kaldığı söylendi.(Gittiğim veteriner uzman cerrah idi) ( Asites genelde insanda ve hayvanda karaciğer ve kalp rahatsızlıklarında, kedide artı olarak FIP in ıslak formunda görünüyor)
FIP zaten hiçbir zaman uzak olduğum bir konu değildi. FIP testi yapılmadı ve de yapılmasını gereksiz gördüm zira yapılan test FIP testi değil, Corona Virus testi ki bu da sokaktan gelen kedilerin %95inde olan bir virüs. Kedimde bu virüsün olduğuna adım gibi eminim çünkü çok fazla kedi ile iletişimi oldu. Gelin görün ki FIP in başka hiçbir yan etkisi hayvanda görülmüyordu. (FIPte genelde abdominal sıvı bir hafta kadar sonra akciğerlere ulaşır ve kedi nefes alamadığı için genelde ölür.) Bu durumu okulda hocalarımla paylaştığımda götürdüğüm veterinere kasap muamelesi yaptılar ve çok çirkin konuştular kim olduğunu bilmeden. Ben duruma acaip sinirlendim. Okulum da aynı şehirde olmadığından kedimi okula götürmem çok mümkün değildi. İlk teşhisten bir hafta kadar sonra kedimi Ankara Üniversitesi iç hastalıkları bölümüne götürdüm. Çünkü içime sinmiyordu durum, FIP belirtisi hala yoktu sorunun ne olduğunu anlayamamak beni delirtti. Kedim de dehidre olmaya başlamıştı. (Dehidrasyon: Vücutta aşırı sıvı kaybı)Ayrıca su içmediğini söylediğimde götürdüğüm veteriner karnında sıvı olduğu için sıvı ihtiyacı olmadığını söyledi. Ankara Üni. de kesin bir teşhis koyamadılar. Kan tahlilleri tekrar yapıldı karından sıvı alındı vs. Hmm evet evet tam beklediğim gibi vs. vs. hiçbir sonuç söylenmeden saçma bir şekilde her gün karnında sıvı alınıp antibiyotik verilip serum verildi. Tedavinin(?) 3. gününde kedim kan kusmaya başlamıştı. Bunu söyleyince de kurbanlık koyun gibi görüp o zaman uyutalım(ötenazi) bakalım nesi varmış dediler. Bu sırada böbrek yetmezliği başlamıştı bile. Bana ötenazi söylendikten sonra iyice delirdim. Bu sırada yurtdışında bir veterinerle iletişime geçme şansım oldu ve veteriner de HCM(Kedilerde bir tür kalp yetmezliği) teşhisi koydu. (Tüm tahlil ve röntgen sonuçları konusunda bilgi verdikten sonra) Araştırma yaptığımda da kedime en çok uyan hastalık buydu. Zaten Ankara kedilerinde genetik görülebilen bir hastalıkmış.(Kedim Ankara kırması idi) Kan kusma durumuna kimse çare bulamadı. Günlerce ağlaya ağlaya kusmasın hayvan diye 8 saatte bir mide ilaçları yaptım hayvana ancak hiçbir gelişme sağlayamadım. İlaç 15 dk gecikse kan kusuyordu. Kan kusması ile ilgili de hiçbir çözüm üretilmedi. Son çare olarak kendi okulumda bir hocayla(İç hastalıkları) konuştum. Bu sefer o sonuçlara göre bir şeyler tavsiye etti, yemek yiyemiyorsa sonda takalım bu 3 günlük tedaviyi uygula dedi vs. Sonuç olarak sonda takıldıktan 2 gün sonra kedim öldüğünde içimi rahatlatan tek şey midesindeki kanın sondadan dışarı çıkması sayesinde kedimin dilediği kadar su içebilmesiydi. Çünkü sıvıdan dolayı ne yiyebiliyordu ne içebiliyordu. Tüm bunları yaşadıktan sonra resmen kendi bölümümden soğudum hocalardan soğudum. Kimsenin dediği birbirini tutmadı vs. vs sonuç hayvanı kaybettim. (Arada konuştuğum başka veterinerleri eklemiyorum kimi karaciğerde bilmemne var kimi başka şey dedi ama kimse ne bir tedavi önerdi ne bir hastalık adı söyleyebildi.) Bu kuyruk acısı çektiğim kısım ki hangi veterinere güvenip de yanında staja gideceğim bilemiyorum artık.

Bugün yaşadığım olay da tüm bunları hatırlamama sebep oldu. Kusura bakmayın.
Tüm kedi severleri ilgilendiren(Çok kedili kedikadınlar kedierkekler dahil) kısım da şöyle. Bugün evime yakın bir veterinerden sokaktan gelen küçük bir kedi için pire damlası almaya girdim. Eğer kediniz varsa hangi mamayla beslesem diye ıkınmışsınızdır. Çok kediniz varsa hangi mama daha uyguna gelir ama sağlıklı da olur diye ıkınmışsınızdır.
Veterinerle ufak bir sohbetimiz geçti. Bebek yeni geldiği için iç parazit için kontil verdiğimi söyledim. Hiç bir işe yaramayacağını söyledi ilacın. Ben ilk evrede hayvanı yormamak için daha az parazit türüne etkili kontili vermeyi tercih etmiştim. ( Okulda tüm hocalarım gelen yavru kedilere(özellikle) kontil uyguluyorlar. Kontil tedavisinden sonra Droncit iğne ya da Caniverm vb. hapla tedaviyi tamamlıyorlar. Bunu söylemesi üzerine tamam dedim caniverm de alayım. (Çünkü zaten almayı düşündüğüm bir şeydi.) Sonra Matisse mama olup olmadığını sordum. Yerse direkt böbrek hastalığı dedi. Başka bir veterinere sorduğumda iyi bir mama olduğunu söylemişti, güvenerek ver demişti. Sonra ben daha önce kullandığımı ve hayvanlarımın günde bir kez tuvalete çıktığını yani dolayısıyla sindirilebilirliğinin yüksek olduğunu vs. söyledim. Ama kediler günde bir kaç kez kaka yapar en iyi mama da olsa gibi laflarla devam etti konuşmamız ve sonrasında Hills in de orta sınıf mama sayılmasıyla sonlandı.

Şimdi size sorum. Bu insanlar neden bir türlü anlaşamıyor? Evet alternatifler her zaman vardır(Tedavi ya da beslenmede) ama bunun bir doğru yolu yok mudur? Bütün veterinerler neden birbirlerinin söylediklerinin aksini iddia ediyor? Biri açıklasın lütfen...


Artı FIPle ilgili sorusu olan falan da olursa çekinmesin sorsun.

Bonus olarak da küçük canavarımın resmini atayım da bu kadar şeyden sonra şirin bir şey görebilin.
Edit: Kendisi ahır gibi kokan kedi ile aynı şahıs. Gazı olduğu için o kadar kötü kokuyormuş(sürekli gaz çıkarıyor) Ama kokusu azaldı. Müdahale etmedim. Kokusuna katlanıyoruz :D
0
purusha
(05.11.14)
kısmen yetersiz bilgi ve tecrübe, kısmen de yetersiz hassasiyet gibi geliyor bana. pek az tecrübem bunu gösterdi.

kedimizin muhtemelen ölmek üzere olduğunu bilerek bizden fikrimizi sormadan ve dakikalar içerisinde (kaşla göz arasında) iğne üstüne iğne, ilaç üstüne ilaç uygulayan veterinerden hiç hoşnut kalmadık. üst üste iki soru sorunca birine cevap vermiyordu mesela. baştan savan cevaplardı verdiklerinin çoğu da. tabii ilaç-iğne ne lazımsa yapılır ama halsizlikten bitap düşmüş hayvana en gerekeni uygulamak, azıcık zamana yaymak herhalde hem hayvanın telaşlanmasını engelleyecek hem de dışarıdan gelen maddelere bünyenin sakince alışmasını sağlayacaktı belki. kedimiz can çekişe çekişe hiç tanıyamadığımız korkunç bir sesle bağırarak öldü. herhalde bize küfretmiştir:(

bir de arkadaşımız sokakta bir kedi bulmuş, ayaklarını sürüyor. götürdüğü veteriner, kırılan ayakların/bacakların yanlış kaynadığını, kırıp tekrar kaynamasını bekleyeceklerini, büyük ihtimalle aynı işlemi tekrar da edeceklerini söylüyor. hadi bir kere neyse de, hayvanın kırılmış ayaklarını iki kere daha kırmak nasıl bir fikir bilemedim. sonra belediyenin hayvan hastanesine gittik başka bir kedi için. (o da düşmüş bir lokantanın deposuna, kimseler kurtarmamış üç dört gün. arkadaş bu kez de ayakları muhtemelen sakatlanan bir yavru kediyi kurtarmış oldu.) bu yavru kediyi muayene ettiler, ilaç verdiler, ertesi gün muayeneye ve sonraki 3. gün de son muayeneye çağırdılar ve kedi iyileşti. aynı hekime bacakları yanlış kaynayan kediyi de anlattık. eğe r tam olarak kaynamışsa ve kedi yaşamını buna göre organize edip sürdürebiliyorsa müdahale edilmemesinin daha iyi olacağını, defalarca yapılacak işlemin işe yaramama riski ile kediyi sokacağı durumun daha ağır olacağını söylediler. buna ikna olduk ve içimiz de rahat.

ilk iki veteriner serbest çalışan özel veteriner, sonuncusu ise belediyenin hayvan hastanesinde çalışan veterinerdi. acil durum olmadıkça belediyeye gidiyorum ve çok memnunum ilgilerinden. göstermelik değil hassasiyetleri. yaşlı ve zayıf kedimize riskli bir operasyonu özenle yapmışlar ve kedi canavara dönmüştü. muayenelerde de, damla uygulama gibi basit işlemlerde de çok ilgililer.
0
tedirginlik hucresi
(05.11.14)
İki kedim var, dün bir tanesine fip teşhisi kondu ve ben dünden beri perişan haldeyim. Kızımın eve dönmesine müsaade etmedi zaten hekiminiz, diğer kedimin sağlığı açısından. Ötenaziyi önerdi, yaptıramadım tabii. Hala bana göbeğini açıp guruldayan, kendini sevdiren bir kedi o. Evet, halsiz ve iştahı az ama acı çeker gibi görünmüyor. Veteriner hekimimiz en fazla bir ay süresinin olduğunu, zamanla daha da kötüye gideceğini söyledi. Fip olduğundan emin sanırım. Diğer kendimize de bağışıklığı güçlendirmek için tedaviye başladık. Sizce hangi noktada Ötenazi düşünülebilir? Onu acı içinde görmeye de dayanamam, Ötenazi yaptırmaya da... Ne yapacağımı bilemez durumdayım :(
0
bilgekarasununkedisi
(24.08.15)
İki kedinizin birinde FIP varsa zaten diğerinde de vardır. Çünkü bu virüs (coronavirüs) salyayla bile bulaşan bir virüs. Eve götürmenizin bir zararı olacağını sanmıyorum aksine morali için iyi olacaktır. Eğer sıvı toplanması nefes almada problem vs. varsa evet sizi kötü günler bekliyor. Ötenazi'ye her aşamada karşıyım ben. Hayvanın öleceğini zaten biliyorsan bunu erken hale getirmeyi, ya da kendinde bu hakkı görmeyi saçma buluyorum ben. Eğer dayanabilecekseniz ömrünün yettiği yere kadar yanında olun derim. Sonrasında ötenazi sonrası gözünden bir damla akan yaşı görünce ömrünüzde yer eder tabi onu da hesaba katın öyle bir şeye karar verirseniz.
0
🌸purusha
(07.09.15)
sürecine tam dahil olmadim, ancak yumurtaliklarinda (?) kist olduguna dair tani koyamamislardi. en son bir veteriner müdahale edebildi. ayni iran kedisi, kiz arkadasimin kedisi, balkondan düsüp (kus pesinde hiyar, ortaligi darma duman etmis) geri bulundugunda kaninda parazit tasidigindan ölü gibi yatiyordu. huysuzdu, istahi yoktu, kulaklarindan atesini ölcüp veterinere tasidi, simdi yakinda kayboldu strestir vs dedi yolladi, bir baskasi da ayni seyi söylemis. avcilar veterinerlik var, üni, orda kan tahlilinde cikmis, ilaca basladi, kendisi iyi hiyarin simdi. somurtkan, sempatik bisi.

kedin icin üzüldüm. ama veterinerlere tek güvenim kalmadi. biri digerini tutmuyor.

hastalik konusunda böyle, diger konuda da kimin mamasini satiyorsa, kari yüksekse, onu söylüyorlarmis gibi geliyor.

pesin not: biri uyutalim, yaralim bakalim neymis derse arabasini cizer, gece üzerine sürerim. duyunca tepem atti, yasasam orda girtlaklardim sanki.
0
wiillii
(07.09.15)
(3)

Minik Firin

mesgul ve huzursuz
Soyle guzel, saglam bir mini firin tavsiyesi istiyorum. Fiyati uygun, kendi saglam dediginiz marka model onerisi var midir? Su ac sabiyi doyuralim.
Soyle guzel, saglam bir mini firin tavsiyesi istiyorum. Fiyati uygun, kendi saglam dediginiz marka model onerisi var midir? Su ac sabiyi doyuralim.
0
mesgul ve huzursuz
(04.11.14)
luxell, kumtel alma.
0
sutlu nescafe
(04.11.14)
Kings ve arzum gordum bir de.
0
🌸mesgul ve huzursuz
(04.11.14)
arçelik kullanıyorum 8 yıldır. memnunum. armf 4 plus yazıyor üstünde, hala var mıdır bilmem.
0
tedirginlik hucresi
(04.11.14)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.