instagram hakkında çok bilgim yok ama twitterda dediğiniz işleme soft block deniyor.

Hesabı engelleyip engeli kaldırınca sizi takipten çıkıyor karşı taraf. Herhalde instagramda da böyledir. Mesajların silineceğini sanmıyorum. Profil fotosu kaldırmak vs gerekli mi emin değilim :) karşı tarafla eklememiş gibi oluyor sonuçta.

Evet bulurlar muhtemelen etiketli fotolarda yeni alınan kullanıcı adı genelde gözüküyor benim gördüğüm. Ama instagramı olan biri daha net yardımcı olur herhalde...

ben olsam engeller engeli kaldırırdım hiçbir yöneticimin vs ben bunu eklemiştim bu bana soft block atmış diye takip edeceğini sanmıyorum. Tekrar ekleme ihtimalleri var bir tek bu durumda.

Takip ettiklerin ya da takipçilerin listesinde olmalarından ziyade görmek rahatsız ediyorsa hikayelerini ve gönderilerini sessize alabilirsin ilgili kişini profil sayfasından.

teloji.com

Bunu fark etmeleri mümkün değil.

aynı şekilde kişiyi kısıtlıyabiliyorsun, takipten çıkartmıyor ama görmüyorsun da görmüyorda

uzamn değilim ama

2.seçenekte başka hesaba dönüşsen bile takipten çıkıp çıkmamak onların elinde. çıkmazlarsa ne olacak?

ayrıca eski hesapla devam etmek -eğer telefon numaranızı hesap açarken kullandıysanız veya facebooka/metaya bi şekilde telefon numaranız bulaştıysa çözüm değil. çünkü siz yapmasanız bile karşı taraf (numaranızı bildiklerini varsayarak yazıyorum) rehberimi senkronize et diyip sizin numaranıza ait instagram hesabını bulabiliyor.

farketmemek diye bir durum yok
takipten kaldır tekrar istek gönderirseler dikkate alma

hesabi once engelleyip sonra engeli kaldirmaya gerek yok. o uc nokta kismindan takipciyi kaldir diyebiliyorsun direkt olarak. (yani bu kisim seni biri takip ediyor mu onu da gormeye yariyor)

etiketlendiginiz fotograflardan bulabilirler ismi degistirirseniz ama etiketi de kaldirabiliyorsunuz.

aman aman istemiyorsaniz bu ikisini yapin sonra da kullanici ismi-fotoyu degistirin sanki hesabi kapatmissiniz gibi olur, bence zaten her gun story filan atmiyorsaniz fark etmezler bile.

Öğretmen evi falan soruyor bazen ama oteller sormuyor.

Soramazlar yasal degil

Öğretmen evi vs gibi yerler hakkında bilgim yok ama evlenmeden önce 9 yıl içinde herhalde 20'den fazla otelde kalmisizdir tatil için; hiç soran olmadı.

Yasal olmayan her şey yapılmıyor değil maalesef. Az ortalama üzeri otellerde sorulmaz genelde. Yine de arayıp evlilik cüzdanı soruyor musunuz diye sorabilirsin. Utanılacak bi durum yok defalarca kendilerine sorulmuştur bu. Eskişehirde soracaklarını hiç sanmam ama.

farklı konumlarda birden fazla uygun fiyatlı otelde kaldık, hiç soranına denk gelmedik.

Yobaz yerler olmadığı sürece pek sormazlar. Sorarlarsa da iki ayrı oda alıp sonra bir odada kalabilirsiniz. Ancak Eskişehir'de bir problem olacağını sanmıyorum.

eskişehirde sormazlar. soran yerler var.

defalarca otelde kaldim erkek arkadasimla, istanbul nevsehir antalya vs vs. bir kere bile boyle bir seye denk gelmedim. hic suphe dahi etmedim sorarlar mi diye.

yasal degil. soranlar da kendi isguzarligindan soruyor herhal. eskisehirde boyle bir yobazligin olacagini sanmam. kimligi alir fotokopisini cekerler verirler o kadar.

ben olsam aramam sormam boyle bi seyi ama illaki arayacaksaniz giriste ne istiyorsunuz, pasaport kimlik yeterli mi vb gibi sorabilirsiniz cuzdan sormadan.

sahsen evlilik cuzdani isteyen bir yerde evli olsam da kalmam.

Eskişehir özelinde bilmiyorum da;
Örneğin İstanbu'un göbeğinde, epey iyi puanlı ve turistik bi tesis olmasına rağmen şu otelin internet sitesinde şöyle bir ibare var.
Aynı odada kalmak isteyen çiftlerden evlilik cüzdanı istenir.

book.trivago.com.tr

Resepsiyonda soğuk duş etkisi yaşamamak için önceden arayıp sormakta fayda var.
Başıma geldi. Oradan biliyorum.

Çomarland bölgelerde sorun yaşama ihtimalin var. Batıdan doğuya gittikçe sorun yaşama ihtimalin artar. Batıdaki büyük şehirlerde ve turistik şehirlerde sorun yaşamazsın. Karadeniz kıyısı hariç. Karadeniz kıyısında çok sorun çıkaran otel oluyor.

Edit: Eskişehir yazmışsın onu yeni farkettim, sorun yaşamazsın merak etme orada. 10 yıllık turizm deneyimime dayanarak söylüyorum. Sorun yaşaman için çok ucube bir yer bulman lazım.

Sorana denk geldim. Ama soran varsa zaten rezervasyon yaptirirken bilgilendiriyor.

zincir otellerde kalırsanız (holiday inn, ramada, vs gibi) sorulduğunu hiç görmedim. ama ıvır zıvır yerlerde sorulabiliyor evet. bazen tipe göre de sorup sormamazlık edebiliyorlar.

Tadına bakın bozulmuşsa sirke olmuştur zehirlemez. Yemeklerde falan kullanabilirsiniz.

oldtimer +1
hicbir sey olmamis olma ihtimali var ama surpriz. azcik tadina bakin, kotuyse kotudur iyiyse afiyet olsun.

12 yıl aynı koşullarda beklemiş olanını içtim bir süre önce. Mis gibiydi, sorun yoktu. Bir deneyin.

Saklama kosullari cok sorunluymus, iki yildan sonra dayanmaz. Ideal tüm notlarini kaybetmistir.

Hicbir sey olmama ihtimali yok. Sarabin saklanmasina uygun kosullar saglanmamissa, "yaslanma" basliyor, yillandirma baska bir olay. Bu arada kimyasal olarak iyi saklaninca da degisiyor. Birseyler hep oluyor yani saraba.

Arkadasiniz bu isten anliyormus, dogru demis.

Acmamak icin de bir neden yok tabii ki. Acin bir iki saat havalindirin, kadehe koyup bakin. Onu bozmak icin her seyi yapmissiniz, hangi hatayi verecegini kestirmek güc. Asiton kokusu? Oksidasyon? Depoda beklemis islak karton kokusu? Bozuk yumurta? Hangileri var?

Bu arada Crozes-Hermitage ise hic sansi yok. Grand Cruler tabii ki cok daha dayaniklidir. Yine de dayanmissa bile, keyif verici bircok ozelligini yitirmistirmistir.

Yemeklerde kullanamazsiniz, yanlis bilgi! Hatali sarap soslarin da icine eder.

"Acaba dogru yillandirilsaydi bombastik fantastik bir sarap olur muydu?" diye merak ediyorsaniz, etiketin fotografini bana yollayin. Etiket okumayi biliyorum.

ben şurda sorduklarımdan birini açıp içtim. kendi kalitesinden bişeyler kaybetmiştir mutlaka ama içiliyor. yani bozulma ya da sirke gibi olması gibi şeyler olmamış.

www.eksiduyuru.com

Kullanabilirsin, su koymayı unutma.

utu su koymadan calismiyor mu ya? yani yillardir elime utu almadim ama benim bildigim su koymazsaniz buharsiz calisir ama bi sorun olmamasi lazim. kireclenmistir ondan pis kokuyordur diye tahmin ediyorum.

tam anlamadim

1) telefona SMS geliyor mu (kim oldugundan bagimsiz, AFAD, reklam vb smsleri dahil)
2) dogrulama SMS'i olarak beklediginiz nereden geliyor? alisveris sitesinden mi geliyor yoksa bankadan mi?


eger 1'in cevabi evet 2'nin cevabi banka ise o zaman sorun banka. guvenilir cihaz filan gibi bir sey ayarlamis olabilirler.
eger 1 hayir ise o zaman iPhone'u bir yeniden baslatmayi deneyebilirsiniz. hala yoksa bilgi verirseniz sonraki adimlari soyleyeyim.

Sadece kağıdı kullanmalısın

çok fark etmemesi lazım. eskiden sadece makinenin filtresini kullanıyordun ve tadı daha yoğun geliyordu dersen sebebi aslında metal filtrenin kağıt filtre kadar iyi süzme sağlamaması. yani aslında daha gövdeli bir kahve içiyorsun dolayısıyla.

sadece kagit filtre yeterli, sadece kendi filtresi de yeterli. benim makinede filtre yoktu aldim ama kagittan aldigim verimi alamadim.

uzun lafin kisasi, ikisini beraber kullanmayacaksiniz :)

Kahveyi çektirirken kağıt filtreye ve metal filtreye göre farklı çekim yapılıyor. Ama her türlü filtrenin kendine göre avantajları ve dezavantajları var.
Ama kahveyi metal filtreye göre çektirip yalnızca metal filtreyi kullanırsan berrak ve kağıda göre daha yoğun bir kahve elde edebilirsin.

Spesifik bir reklamı engelleyebiliyorsun. Karşına 'o' reklam bir daha çıkmıyor ama başka bir reklam yine çıkıyor. Reklamların bütününü kapatmak diye bir şey yok. 3. parti uygulamalar var galiba engellediğini iddia eden ama ben şifremi o tip uygulamalara asla girmem. Güvenlik açığı direkt.

Ama düne kadar böyle bişi yoktu ya yeni gelen bir şey mi bu? İğrenççççç

Belki sen fark etmemişsindir. Uzun zamandır var. Son birkaç aydır suyunu çıkardılar sadece.

1 sene içinde premium üyelik modeli gelir ona abone olursun. onun dışında zor.

bana da 2-3 gun oncesine kadar sifir reklam cikiyordu story gezerken. (yurtdisindayim diye saniyordum) simdi 3-4 storyde bir reklam cikiyor, hatta bazen arka arkaya.

facebook'ta cikiyor eskiden beri simdi instagram da ayni oldu. laned olsun

Bende de dün başladı. Ama mesela kardeşimde arkadaşlarda falan yıllardır var. Neye göre aktif ediyorlar emin değilim.

Engellemenin bir yolu yok maalesef.

ms visio

Visio +1. degisik akis semasi sablonlari mevcut oradan iclerini doldurarak ilerliyorsunuz.

tarayıcı üzerinden hiç kullanmadım fakat toplantı yaptığımızda tarayıcıdan bağlananların ses ve video kesilmesi, geç gelmesi gibi sorunlar yaşadığını görüyorum. sanırım bu tip programları "tarayıcı içinden" çalıştırmak bilgisayarı daha zorluyor.

ben teams'i sürekli tarayıcı üzerinden kullanıyorum. bazı özellikler tarayıcı sürümünde yok (mesela ekran paylaşımında kontrol isteme gibi)

valla is icin kullandigim iki bilgisayar var, Chromebook ve Windows masaustu. Chromebook'ta butun gun aktif olarak tarayici uzerinden Teams kullaniyorum. Windows'u cok nadir acinca kullaniyorum. onda program kurulu. arada hic fark yok diyebilirim. kalite anlaminda da kullanim anlaminda da.

silikonlu airpods pro al mis.

earpodslardan bahsediyorsun heralde? onlar genelde düşüyor evet.

airpods pro bana kucuk geliyor. ucu silikonlulardan alsaydiniz onlarin kucuk silikon yedekleri oluyor. (hatta hep sorarim kendime kim takacak bu kadar kucuk seyi diye)

1. telefonunuzda ayarlar > mesajlar altında 'text message forwarding'e (Türkçe ne yazıyor bilmiyorum) girip diğer cihazınızı aktif edin.

2. telefonunuzda ayarlar > mail > accounts > 'fetch new data' altındaki ayarlara bakın manually olarak ayarlıysa onu otomatik yapın.

1. ayarlar bende doğru gözüküyor. ancak hiçbir verification sms'i otomatik olarak bilgisayara yansımamayta devam :(

2. ayarlar da otomatik durumunda. dediğim gibi asıl sorun yeni bir mail gelince, bir sesle bildirim vs. vermemesi.

Notifications kısmına bakmış mıydınız? Bir de notifications > Mail > Customize Notifications diye bir yer var, her mail hesabı için ayrı ayrı belirleyebildiğiniz bir yer, orda da kapalı olmadığını kontrol edin.

gerçekten aklımı kaçırıcam, telefonu sıfırlamanın eşiğindeyim.

tüm her şeyi açtım ve mailler hala bildirim olarak düşmüyor.

Mac’te iCloud hesabınızdan sign out olup reset atıp tekrar sign in yapın (mesajlar uygulamasında da ayrıca sign in yapın).

1- illaki bakmissinizdir ama suradaki her adimi tek tek incelediniz mi? support.apple.com
cihazlar guncel mi? bu ara bi suru guncelleme gonderdi Apple.

2- eskiden icloud veya outlook kullaniyordunuz da su an gmail vb kullaniyor olabilir misiniz? push ozelligi her email saglayicisinda yok. fetch ile de mail var mi yok mu diye kontrol edecegi sureyi secebiliyorsunuz alttan.

diske sildiginiz icin macbook'unuz aldiginiz zamanki macOS surumune donmus(1). APFS formati 10.13 altinda kullanilabilir degil. Siz buradan Genisletilmis gunluklu'den devam edeceksiniz. (2)
sonra donusturursunuz disk izlencesi

1) support.apple.com
2) support.apple.com

sikayet et. ceza yiyorlar.
tiss.gtb.gov.tr

Telefonda "Rahatsız Etme" özelliğini açıp özel ayarlar ile yapabilirsiniz.

Mesela akşam 21 sabah 09 arası devreye girsin, sadece favori kişilerim arayabilsin diyebilirsin.

Bunu tüm rehber olarak da ayarlayabilirsin, kayıtlı olmayan kişiler arar ama telefon çalmaz, sabah görünce geri dönersin.

Telefon numaran 0532 2xx xx xx gibi ise çaldıranların hemen hemen hepsi eskiden kontör dolandırıcısı dediğimiz kişiler, şimdi yöntemleri değişmiştir.

bunun bi yolu yordami yok. 22 senedir ayni numarayi kullaniyorum. 20 sene once bir asker grubunun eline dusmustu, hepsi tek tek ariyordu. takmadim umursamadim. gecti gitti bir sure sonra. tamamen tertemiz oldu yani ama simdi de firmalar rahatsiz ediyor.

boyle cagri atan sapiklardan rahatsizsaniz direkt engelleyin. rehbere ekleyip whatsapp fotografi var mi ona bakabilirsiniz, belki de tanidiginiz biri? ama degilse maksatlari kendilerini rehberinize ekletip sizin fotografiniza bakmak da olabilir o yuzden hemen silin ya da engelleyin ordan da ne bileyim...

neyse yani istediginiz kadar korumaya calisin hicbir yontem uykunuzdan uyanmanizi tamamen onleyemeyecektir. benim telefonum nasil caliyor bilmiyorum bile ama titresim de olmasin diye mutlaka uyku moduna alirim telefonu uyurken. acil bir sey olursa tamamen ulasilmaz olmayayim diye acil durumda ulasabilecek kisileri whiteliste ekledim. ayrica diger kisilerim icin de 2. aramada calacak sekilde ayarladim. (iPhone)

boyle seyler dusunebilirsiniz bence.

Mümkün değil.

Google hesabını kapatınca diğerlerine giremeyeceksiniz üstelik. Sonra kapatmak da dert olur. Önce onları kapatın.

Sorun da orda zaten. Mesela Trendyola o mail adresiyle kayıt olmuşum. Ama Trendyol gibi 50 siteye daha o mail adresiyle üye olup kart bilgilerimi vs. girmiş olabilirim. Oturup tek tek kapatayım desem hepsini hatırlayamam. O yüzden tek seferde mail adresini kapatayım ki, onunla bağlı olduğum tüm alışveriş vs. hesaplarım kapansın.

onlar otomatik kapanmaz. kullandığınız mail sonrasında boşa düşerse, register eden kişi gelen maillerden şifremi unuttum diyip bütün üyeliklerinizi kullanabilir. (ek bir doğrulama gerekmiyorsa)

@kobretti gmail adres bosa dusmez. yani baskasi onu alip kullanamaz.

gmail hesabiniz sadece bir arac. hesaplarinizin sifresini dahi bilmez. sizin icin maksimum yapabilecegi abonelikleri sonlandirmak olabilir ama hesap kapatma olayi sizin kendinizin bile o kadar kolay yapabileceginiz bir sey degil (bazilari sitelerde cok gizli yerlerde oluyor) su site ise yarayabilir boyle bir durumda iptaletme.com

Ben ehliyeti alalı 10+ yıl oluyor, o yüzden sadece 3 ve 4'e cevap vereceğim.

3- Teorik derslere kimse gitmiyor. Kitaba 1-2 saat bakıyorsun geçiyorsun. Direksiyon dersi opsiyonel. Öğrenmek istiyorsan gidiyorsun, süresi de yine sana bağlı.

4- Eskiden her başvurana veriyorlardı ehliyeti, artık sınav zorlaşmış. Dolayısıyla ehliyet alıyorsan biraz daha iyi durumdasındır. Yine de bi 2-3 ay bilen biriyle trafiğe çıkmak lazım diye düşünüyorum. Araba kullanmayı bilmek başka şey, trafiğe alışmak başka.

1. kurs ücreti + sınav ücretleri + ehliyet harcı. Ehliyet harcını, sınavları geçtikten sonra bir sene içinde yatırıp ehliyetini alabilirsin, acil değil. Herhangi bir kursa gidip "ehliyet elime geçene kadar cebimden ne kadar çıkacak" diye sorarsan tane tane anlatır zaten.

2. Direksiyon derslerinin sayısı ve süresi ne? 40 dk mı, 60 dk mı? Birer birer yapılabiliyor mu? Mesela toplamda 8 saattir, ama 2şer saatten 4 defa gidiyorsundur, bu kötü. Çünkü önemli olan 8 farklı günde gidip ders almak, o yetenekleri canlı tutmak. Bir de ard arda olunca hoca 2 saatlik dersi erken bitirmeye çalışabilir. Bir de direksiyon dersi senin saatlerine göre ayarlanabilecek mi, bir işin çıkarsa önceden haber vermek şartıyla başka bir güne aktarılabiliyor mu, bunları da sorabilirsin.

3. teorik derse kimse gitmiyor, direksiyon dersi yukarıda anlattığım gibi.

4. artık sınavlar zor ama yine de trafikte insanın sonradan öğrendiği birçok şey oluyor.

5. zannetmiyorum

1. Ehliyet işi pahalı hacı. Ben sadece kursa 1700 ödedim geçen sene. E sınav 100 TL'ydi. 3.'de geçtim direksiyon sınavını. Her sınav için sınav ücreti ve bir özel ders ücreti ödüyorsun. Sertifikamı aldım ama onu ehliyete dönüştürmedim acil ihtiyaç olmadığı için. O da şu an 1500 lira kabaca. Kısaca zamlarla beraber cebinden 3500 4000 arası para çıkar.

2. Kursun ilgili olması önemli. Bizim eski komşumuzdu. İlgi gösterdi her aşamada.

3. Teorik ders 5 gün. Akşam online olmuştu. O dersler kolay.

4. Buna güldüm. Komisyon üyeleri sınavdan para alıyor. Bu yüzden F1 pilotu olsan da bırakabilirler. Kardeş bura Türkiye ne bekliyon.

5. Benim ilk dersim kötüydü. Daha önce hiç kullanmamıştım. İkinci gün çağ atlamıştım. Debriyaj mantığını anlarsan kolay.

ben de aynı şekilde sıfır olarak, 26 yaşımda bu sene aldım ehliyetimi. biraz yardımcı olayım. ilk kurstan önce araba kaldırmayı öğreneyim diye bir arkadaşın arabayla yarım saat kullandım öyle, çok bir katkısı olmadı ama varsa böyle bir imkan iyi olur. sorulara gelecek olursak;

1- bir arkadaş vasıtasıyla kursla epey ucuz fiyata anlaştım, 1100 tl verdim. sınavları tek seferde verirsen (yazılıyı verirsin) bu yaz için yaklaşık 2000-2500 civarı bir para sadece kurs + sınavlaraa gider. ayrıca kazandıktan sonra da bir harç ödemesi yapılıyor yaklaşık 1500 lira. 4000'e yakın diyebiliriz yani, ama 0 biri için ilk seferde geçmek zor. ben de, kardeşim de, kuzenim de aynı durumdaydık hiçbirimiz ilk seferde geçemedik direksiyon sınavını.

2- bence aynılar ama tabi biraz araştırma yapmak iyidir. dersleri çok sallayan, vermemeye/eksik vermeye çalışan kurslar oluyor.

3- teorikleri boşver hocam, uygulamalar var teorik sınav çıkmış sorular şeklinde. sadece 1 - 2 saat civarı bakarak rahat geçmiştim. direksiyon dersleri ise kurstan kursa değişebiliyor, anlaşacağınız paraya göre kimi 12 saat, kimi 14, kimi 16. alabileceğiniz kadar fazla saat alın bence, kalınca tekrar dersleri çok pahalı. yapabildiğiniz kadar pratik yapın. dersler genelde 2'şer saatlik belirleniyor, haftaiçi gündüzler boş. akşam ve haftasonuna çok talep oluyor. erken konuşup programı belirlemek gerek. toplam 6-7 sefer gidersiniz yani derslere.

4- sınavlar artık öyle düz yolda sürünce geçtin şeklinde olmuyor. l parkı, paralel parkı, ani freni, yokuş kalkışı gibi direkt yapılan uygulamalar var. youtube'da sürücü kurslarının videolarında görebilirsiniz. sinyal çok mühim, unuttuğun an çek sağa diyorlar, çok moral çökertici bir şey o cümle. :) ha tüm bu zorluklara rağmen ehliyeti aldım trafiğe çıkabilir miyim diye sorduğumda ben çıkamam dedim. ehliyeti alalı 2 ay oluyor ama daha hiç çıkmadım. çekiniyorum da açıkçası. aracım yok, bence en ideal öğrenme şekli bir araç bulup/alıp geceleri yollar boşken yakın çevrede arabayla turlaya turlaya alışmak-ısınmak. sonrasında da hafif hafif normal vakitlerde trafiğe çıkmak. 2 arkadaşım da bu şekilde denedi ve gayet iyi durumdalar şu an, şehirlerarası gidip geliyorlar.

5- oyunla ilgili hiçbir fikrim yok ama şöyle söyleyeyim, benim kursum dersimin ilk 2 saatini bu tarz bir konsolda simülasyon olarak vermişti. keyifli gelmişti ama faydası oldu mu emin değilim. tabi yıllarca oynamış olmak başka bir şey. faydası olur bence az da olsa.

Sertifikayı aldıktan sonra ehliyeti almak için 2 yıl süreniz var aksi takdirde hakkınız yanar tüm süreci baştan alırsınız.

ben de aynen boyleydim ehliyete yazildigimda. ilk kursum sinifi surekli erteledi ben de baska bir sahtekar kursa yazildim. onlar da surekli oyaladi ama allem edip kallem edip aldim sonunda. fiyat konusunda pazarliga aciklar. yeni ehliyet alan bir tanidik varsa o faydali olabilir indirim konusunda "bak birini getirdim" babinda...

teorik ders ne kadar suruyordu hatirlamiyorum ama kursa teorik dersler icin hic gitmedim. giden de gormedim. bir kere simulasyonda araba surdum, bir de pratik dersler icin gittim.

dersleri yaptigimiz yer tirlarin gectigi bir yoldu ve dolayisiyla cok saglikli degildi. daha direksiyon, pedal hakimiyetim yokken aynalara bakmaya calistigim icin hep urkek sekilde surdum. (yani ok yolda da oyle olacak ama once bi hareketleri otomatige alayimdi di mi) zaten hocam surekli pedala abandi o acidan geri kaldim. direksiyon sinavinda 4 kisiydik sadece ben gectim. bence sordugu teorik sorular sayesinde oldu biraz. ona bile sevinemedim cunku diger kalanlar hep arkadasimdi...

yazili sinav darbe gununde oldugu icin 2 ay ertelendi, kursun da ertelmesi derken 1 yil rahat surdu kursum. yani sinavlar boyle ertelenebiliyor. kurs kafasina gore de erteleyebiliyor.

ben basili karti alamadan yurtdisina yerlestim. sansima burda da hicbir ise yaramiyor, hani yurtdisina yerlesme gibi bi fikrin varsa, aklinda olsun. ulke Yunanistan, burda sadece turist olarak o ehliyeti kullanabiliyorsun, yasiyorsan buranin ehliyetini alman gerekiyor. donusturme yok. diger bazi ulkeler de ayni... TR'ye ilk ziyaretimde aldim ehliyeti elime ama bir kere bile Turk ehliyetini kullanmis degilim. keske hic almasaydim cunku bana stresten baska hicbir faydasi olmadi Turk ehliyetinin...

Bosver b sinifini. Nasil olsa bu neslin arabasi olmayacak. Tir ya da otobus ehliyeti al. Maas garantin olur.

Kurs ücretleri 2500den başlayıp 5binlere kadar gidiyor. Tabii bu şu anki durum,2022 yazında ülkemizde o ücretler kalmaz gibi. Teori sınavı 160 sanırım,direksiyon sınavı da. Olur da kalırsanız her sınav için 500 daha ödüyorsunuz. Ehliyet çıkartmak için de 1500 ödüyorsunuz. Bunlar da her an değişebilir.

Manuel ya da otomatik diye ikiye ayrılıyor ehliyet. Başvururken iyi karar verin,sonra değiştiremiyorsunuz. Teori derslerinde genelde devamsızlık sorun olmaz derler ama benim kursa dil dökmem gerekmişti. Yani onu da baştan konuşun,devamsızlığı takan kurslar da var. Sanırım 7-8 gün,günde ikişer saatti teori dersleri. O sınavı geçince direksiyon dersleri başlıyor. 14 saat direksiyon dersi var,ders saati denilen 45 dakika. Blok yapıyorlar gibi düşünün,saatleri beraber ayarlıyorsunuz. Sınav eskiden çok kolaymış. Şu anki durum 0dan başlayan biri için çok kolay değil. Geri gitme,l park,paralel park,yokuşta kalkış,ani fren kısımları var. Sınavın %80ini yaparsam geçtim gibi bir durum yok ve esas insanı geren bu. Genelde ilk hatada sınav bitiyor. Kaportada bilmediğiniz bir şey olursa sınav devam eder ama sinyal,duba,yok tekrar manevra filan kırmızı hata olarak geçiyor.

Kurstan kursa da değişiyordur ama esas hocadan hocaya değişiyor. Sabrı,ciddiyeti,yaklaşımı etkiliyor.

@halk, benim isteğim zaten mezun olduktan sonra tır şoförlüğünü denemek. şu an ne arabam var ne de alacak imkanım, B sınıfıyla önümüzdeki 6-7 sene işim olacağını sanmam.

yalnız tır şoförü olabilmek için önce B, sonra C, en son CE almam gerekiyor. haliyle önce minnak binek arabaları sürebilmem lazım. sonrasında C ve CE'yi sadece direksiyon sınavıyla alabiliyormuşuz.

1.5 sene sonra mezun olacağım. baktım alanımla ilgili bir şey bulamadım, tır işine gireceğim direkt. zaten çocukluk hayallerimden biriydi.

bir sene çalışıp Belçika'ya yerleşen bir sözlükçü tanıyorum mesela. ben yıldım artık o kadar okuduk bir halt olmuyor yani açıkçası, plaza hayatı filan da hiç benlik değil, en azından bir alternatifim olsun diye bu yolu denemek istiyorum. ilk 1-2 senede ölmezsem yurtdışına yerleşme şansım da olur hem.

Emniyet-Fatih —M1 metro istasyonuna ulaşmak istiyorsunuz sanırım. Gitmek istediğiniz yer istasyonun kendisi mi? Yoksa çevresinde bir yer mi?

İlginçtir, uzak olmamasına rağmen Beşiktaş'tan doğrudan bu noktaya tek vasıtayla ulaşım bulunmaz :)
{En azından bir süre öncesine kadar yoktu}

Metro tercihinizse, Taksim'den Yenikapı metrosuna binip, oradan da aktarma yapıp M1 metrosuna binerek Emniyet-Fatih istasyonunda inebilirsiniz.

Otobüs bir nebze daha kolay olabilir, 28T'ye binip, Yusufpaşa durağına indikten sonra yürüyebilir ya da Aksaray'dan bir durak için yine M1 metrosuna binebilirsiniz.

evet oraya ulasmak istiyorum, isadem varmis yakininda isadem'e gidecegim ama oralari hic bilmiyorum.

evet besiktas'tan yakin sayilabilecek bir uzaklikta hatta yurusem dedim ama bebek arabasiyla olacagim cok zor olur mu bilemedigim icin garanti olsun istedim. otobusten indikten sonra yurume mesafesi ne kadardir acaba metroya bin in bebek arabasiyla 1 durak icin yurumekten daha zor olabilir mi bilemedim.

kabatasa gelip oradan bir seylere binerek ulasabilir miyim ki?

O zaman otobüsten sonra metro ile devam etmeniz daha iyi olur

direkt söz konusu emniyet müdürlüğü durağından geçen otobüsler

taksime çıkarsan
32t
79t
89t

eminönü peronlardan
33te
78
79ge
97ge
146b

eminönü kantarcılar durağından kalkan(yolun kıyıdan öteki tarafı)
336

kapntankedi +1

oyle bir mesafe ki taksiye binseniz trip atar (atmadiklari bi mesafe yok gerci)

otobus olarak 28 bir ust caddesinden, 28T de bir alt caddesinden gecer.

Isadem icin baktim simdi 28 daha uygun gibi gorunuyor: goo.gl

Yavuz Selim duraginda inip asagi yuruyeceksiniz 700 metre


2. secenek de yusufpasa'ya otobusle gidip aksaray metrosuna binmek ama ben olsam ilkini yapardim cunku metro sadece bir durak olmasina ragmen yusufpasadan alt gecitle karsiya gececeksiniz bi daha metro in cik, yani bebek arabasiyla yorucu olabilir.

28 e binip gitsen daha iyi olur

Mi Box Android işletim sistemli. Haliyle korsana daha elverişli. Apple TV'ye korsan yayın izlenebilecek uygulama yüklenemiyor. Marketteki uygulamalar ile sınırlı.

Mi Box'a Google Play dışından da uygulama kurmak mümkün (ör: stremio). Apple TV'de bu mümkün değil. Temelde benzer işler için varlar ama Adroid tarafı daha özgür. Tıpkı cep telefonlarında olduğu gibi. Tabii bu durum güvenlik sorunlarını da beraberinde getiriyor. Yine iOS vs. Android kıyaslamasında olduğu gibi.

mi box fiat egea ise apple tv bmw 1 gibi düşünün. sonuçta ikisi de araba. zaten apple ekosistemindeyseniz, para problemi de yoksa apple alınır.

ikisi de aynı işi görüyor. Sadece işletim sistemleri farklı. Apple tv tahmin edeceğin gibi ios tabanlı işletim sistemine sahip. Mibox android.

zaten kurabileceğin uygulamalar da aşağı yukarı aynı. Youtube, netflix, spotify, amazon prime vs... Standart bir kullanıcı için çok farkı yok. Öyle kalite olarak da efsane bir fark yok.

Ben android tv'yi daha kullanışlı buluyorum. Apple cihazlar da kullanan biri olarak. Üstelik playstore dışında resmi appler dışında da bir app kurmadım.

Ufak detay farklılıkları var sadece. Apple bir ara show olsun diye apple hesaplarına android cihazlardan "güvenli değil" diye erişime izin vermiyordu. Ama şimdi o da kalktı hatta android tv için apple tv+ app'i var. Eskiden apple müzik hesabına da erişemiyordun. Şimdi android telefon ve tabletler için onun da appini yayınladı mecbur kalınca apple. Yakında android tv için de çıkacaktır. Çıkarmasa bile chromecast ile telefonumda apple müzik açıp tvye aktarabiliyorum zaten şu anda.

apple tv'de daha fazla oyun var, android tv'de bu az. ama yani tv kumandasıyla oyun oynayacğaım diye çıldırmıyordur bence kimse. Ama eğer nvidia shield pro alırsan bu android tabanlı total bir medya istasyonu, içine geforce now yükleyip konsol gibi de kullanabilirsin.

hangisi daha kullanışlı dersen bu çok subjektif. Biraz da elindeki telefona ve diğer cihazlara bağlı. Yani androidse telefonun android tv'den daha fazla verim alırsın. iPhone'un varsa apple tv'den.

Bir de yukarda da belirtilmiş android tv daha kolay modifiye edilir. Apple tv'de sıradan kullanıcı için bu neredeyse imkansız ya da çok zor. Ama bir android tv'yi neredeyse bilgisayarda yapabileceğin birçok şeyi yapabilecek hale getirebilirsin. Ama bunu niye yapasın aşırı geek bir tip değilsen o da ayrı konu:D

apple cihazlarin ekranlarini yansitabiliyorsunuz.

ornegin macbook var, kablo olmadan direkt baska monitore cogaltip/genisletebiliyorsunuz ekrani (ben bu amacla kullaniyorum acikcasi)

Hiçbir negatif yönü olmaz. Yeni apple kimliği ile sıfırdan başlamak gereksiz amelelik yaratır. Rehberi aktar, fotoğrafları aktar, vs. vs. bi ton angarya iş. Hiç gerek yok.

veri tasima baska ama yeni apple kimligi acmak daha mantikli olamaz hicbir zaman. ama derseniz ki uygualamalari bastan elle indireyim, ana ekran yerlesimlerini tek tek hatirlamaya calisip yerlestireyim; o zaman yeni bir iphone olarak ayarlayabilirsiniz. bu durumda icloud ile senkronize olmus seyler yine gelecektir (iste rehber, fotograflar vb hangisi acik olarak ayarliysa)

yedekten yuklerseniz ise telefonu hic degistirmemis gibi kaldiginiz yerden devam edersiniz.

yedekten yukleme uzun surebilir, arka plandaki islemler bitene kadar telefon biraz agir olabilir.

Çevremde hastalık negatife döndükten sonra ki birkaç hafta içinde koku ve tat duyusu düzelen de var. 8 ay geçmiş olmasına ragmen hala düzelmeyen de var. Benimki 2 ay sonra yavaş yavaş düzelmeye başlamıştı

Benim 2 gün sonra düzelmeye başladı, 5. Gün tam olarak alıyordum koku. Odanda biraz türk kahvesi , , farklı esanslı kremler vs bulundur, birkaç saatte bir kokla.

benimki hastalik gectikten 2 hafta sonra (her gun biraz daha artarak) geldi.

benle ayni zamanda olan erkek arkadasim 2,5 ay gecti hala koku almiyor. onun bir arkadasi bir senedir almiyormus.

Benim 4 günde geldi ama 2 aydır gelmeyen de var. Biraz şans meselesi. Eğer 2 haftadan uzun süre gelmezse, koku terapisi yapmaya başla fayda görülüyor.

gecmis olsun.

2,5 ay kadar once 2 doz asim varken (3.dozu beklerken), 2. dozunu 3 gun once olmus erkek arkadasimdan covid kaptim.

oncelikle sunu soylemeliyim ki covid'in esas belirtileri "vucut agrisi, yorgunluk, siddetli bas agrisi ve oksuruk" tabii her turlu sey covide yorulabilir durumda su an ama ben etrafimda covid geciren herkesten bu sikayetleri duyuyorum.
ha bir de koku gitti, cok enteresan bi duyguydu ama benimki hastalik bittikten bir sure sonra geldi geri yavas yavas. erkek arkadasiminki hala geri gelmedi.

yani bir ihtimal gecirdiginiz sey covid olmayabilir.

ha peki ya covid ise?

arastirmalarima gore (yabanci kaynaklarda buldum) covid gecirdikten 1 ay sonra asi olunabiliyor. ben oldum. hatta olmaya gittigimde covid gecirdim mi sordular, evet dedim umurlarinda olmadi (yer Avrupa). asidan da 1 ay gecti bir sorun yasamadim.

erkek arkadasimda hastaligin agir etkileri gecmesinden sonra nabiz problemi bas gosterdi, ilac kullaniyor. (2 aydan fazla gecti) doktor asidan hemen sonra covid oldugu icin olabilecegini soylemis ama tabii ki bu da kesin degil.

yani covid olma ihtimaliniz varsa bence 2-3 hafta bekleyip asi olmanizda fayda var.

Covid geçirmek aşı olmada bir etken olsaydı hastalık geçirip geçirmediğiniz teyit edilirdi örneğin test yaparlardı zaten merak etmeyin.

Milyonlarca insan aşılanıyor, aralarında covid geçirip de hastalığının farkında olmayan kişi sayısı inanın fazladır.

Kimlik istemeleri normal, pasaportu gostermek zorunda degilsin. Turkiye'de ise girerken bilimun evrak teslim ediliyor, bu da normal bir prosedur.

@ozhan,

yok tuhaf olan, teklifi yapmak için bunları istemeleri. yani ortada yapılmış ve kabul edilmiş bir teklfi yok henüz.

genelde ismini dogru yazmak için istiyorlar.

ben de olsam killanirim ve gondermek istemem daha teklif asamasinda.

herkesin proseduru ayni olacak diye bir sey yok tabi ama sordugunuz icin yazayim. ben de yurtdisinda is buldum (remote degil ama tasindim). pasaportum sadece vizede kullanildi, sonra ise girdikten sonra aldilar cektiler fotografini.

sirkete guveniyor musunuz?
yani simdi is alacaginiz yere kimlik gondermek istemiyorum demek de olmaz ama belki soyle diyebilirsiniz "bu gibi bilgileri (PII dersiniz kisaca) internet uzerinden paylasmayi cok guvenli bulmadigim icin ihtiyaciniz olmayan bilgileri kimlik uzerinde kapatip gondersem yeterli olur mu?"

bilmiyorum bunu diyebileceginiz bir yer mi ama fikir olsun.

Gonderecekleri is teklifi dokumanini calisma iznine basvurmak icin de kullanacaklarsa "tchuck"a ithafen yazilan bir dokuman yerine (hangi tchuck?) 'X pasaport nolu Y ulke vatandasi Z dogum tarihli tchuck' yazacaklardir, bunun icin gerekiyordur.

@sopiro,

bu arada kullanacaklar evet. iş teklifini kabul etmem drumunda, direkt orada maaşlı çalışan olduğum için çalışma vizesi de çıkarmaları gerekecek.

Bu sorunun cevabi sirketin ne kadar legit olduguyla alakali.

Her durumda gonderirken pasaport ustune watermark olarak
"to be used only for company X hiring process" gibi bi not dusun

darkrocq + 1

genelde remote calisirim, sozlesme asamasinda kimligimi degil pasaport kopyasini gonderirim. bizim kimligimiz onlar icin pek bir sey ifade etmiyor, pasaport kimlik gorevi goruyor.
ama simdiye kadar hep sozlesme icin gonderdim ben hic teklif asamasinda istenmedi. eger teklif verme prosedurlerinde kimlik bilgileri falan gerekiyorsa o nedenle istemis olabilirler.

-Oradan bankaların mobil işlemlerine girmek de bir sıkıntı yaşar mıyım?
+yasamazsin, yine de gitmeden her ihtimale karsi bankayi arayip bu tarihlerde yurtdisinda olcam dersen ordan giris yaptiginda hesaplarini guvenlik sebebiyle dondurmazlar.

-Bir de netflix ve spotify gibi üyeliklerim orada devam mı eder yoksa başka bir ülkede olduğum için € üzerinden mi hesaplanır.
+sorunsuz devam eder

aynı hat aynı telefon olduğu sürece sorun yaşamazsın. diğer üyelikler de sorunsuz devam eder. ama yeni hesap açılışında fiyatlama euro cinsinden olur bence.

eksiduyuru gurbet klanindan biri olarak daha once cevapladigim su duyurulari vereyim:

yurtdisinda abonelikler (git: 1511371)
yurtdisinda bankacilik (git: 1510070)

edit: aa ikinciyi zaten siz sormussunuz, sorry :)

ben ziraatte yurtdışında uygulama girişinde sıkıntı yaşamıştım. tam neydi hatırlamıyorum, çünkü o dönem mobil bankacılığı da yeni açtırmıştım. diğer bankalarda sorun yaşadığımı hatırlamıyorum ama bankaların yardım hattından bir kontrol etmekte fayda var diye düşünüyorum

netflix devam eder ama listen değişir, polonyadayım, çoğu türk yapımi olan şeyler yok oldu yerine başkaları geldi

elindeki tabletleri de ikiye bölebilirsin bıçakla

bu safakla tablet mi boleyim? kirmizi topu mopu var toz toprak bilmemne.

ben jel kullandım, bir sorunu yok.
ama tek de olsanız tasarruf için dolu makine çalıştırın, bekletebiliyorsanız dolmasını bekleyin.

Moruk çok kasma ya. 3-4 günlük bulaşığı biriktirip çalıştırırsan sudan, elektrikten ve tabletten de tasarruf edeceksin zaten. Boş çalıştırma makineyi.

www.n11.com

6-7 ay işini görür.

youtu.be

TL:DW bulabilirseniz toz deterjan kullanın.

Ama ben şoktaki mintax dışında toz bulaşık deterjanı bulamadım, o da iyi yıkamıyor (anneme göre). Tablete geri döndük.

Pril gold genelde uygun oluyor, bazen kampanya denk gelince özellikle.

Ben hep jel kullanıyorum. Hem daha ekonomik oluyor. Hem de tabletten daha kolay durulandığını düşünüyorum.

abiler yarım yük poroğramında çalıştırıyorum zaten. ÇEVRECİYİM LAN BEN TAMAM MI?

turmepa'nın hem çevreci hem fiyatı uygun bir jel bulaşık deterjanı var, çoğu migrosta bulunuyor. tam istediğin gibi :
www.migros.com.tr

Tablet çok büyük ziyanlık olduğuna dair bir video izledim.

1. sebep ortalama bir su ve kirliliğe göre ölçeklenmiş olması tabletin
2. sebep ön yıkamada tablet kapağının açılmayıp tamamen duru su ile yıkama yapması.

Önerilen toz deterjan alıp kendinize göre hazneye koyup ayrıca bulaşık makinesinin kapağına da bir miktar koymak. Böylelikle ön yıkama da (kaba kirinin alındığı yıkama) deterjan ile yıkandığı için çok daha düzgün bir yıkama olmuş oluyor.

Daha da ucuz ayrıca toz deterjanlar ucuzluk marketlerinde bile mintax falan var.

www.youtube.com

~Aynı video gelmiş zaten :) Mintax toz en baba finish, fairy vs'den daha iyi sonuç verdi bizde bu arada.

kucuk makinam var ben tableti boluyorum. topu mopu umrumda olmuyor valla ortadan kabaca kesiyoruz kesme tahtasi ustunde.

ama bu aralar ben de tuz, parlatici filan aldim. jel veya toza gecme niyetim var bezdim bicakla tablet kesmekten. tabletten vzgeciyorsaniz bunlari unutmayin siz de. kireclenme icin tuz, tabak canaklarin kuru cikmasi icin parlatici elzem. (veya beyaz sirke kullaniyor bazilari parlatici yerine)

tuz neyse de parlatıcıdan sonra durulama olmadığı için hiç kullanasım yok. bir kere denemiştim limonlusundan; her şey limon limon kokuyordu. kahve içiyorum limonlu falan. mercimek çorbası için ideal ama.

Jel daha az zarar veriyomus bardaklari cizmiyomus vs bir artisi da o diyolar

Vermiyorlar diye biliyorum. Yabancıların çok dinlenen podcast'leri bile her bölümde patreon ve sponsorlu bağlantı paylaşarak (işte squarespace'e bizim kodumuzla abone olun gibi) reklam alıyorlar.

vermiyor. dinlenme sayisi sadece taninirligini artirir ve reklam verenlerin radarina girmesine yarar.

sponsorluk vb anlasmasi olabilir, denildigi gibi patreon hesabi ile para kazanan olabilir (sadece uye olanlara ozel icerik olusturuldugu mecra)

ornegin cambly gelip "al bu senin kod, ver dinleyicilere, bu kodla gelen sayisina gore sana su kadar veriyorum" diyor muhtemelen.

içerik üreticiliğinde para reklam anlaşmalarından gelir. izlemeden dinlemeden kazanılan paralara o kitleye göre çok komik paralar genelde.

Spotify'da bi podcast'im var önüne gelen dosyaları host ettiği sürece podcast koyabiliyor apple'a da spotify'a da. Bi gelir söz konusu değil.

Youtube koyarsanız reklam alabilirsiniz ama o da bi gelir falan değil.

Dinlenme sayınız yüksek ise sponsor en etkili gelir yöntemi podcastler için.

Neden acaba ayrıntı verebilir misiniz?

Daha önce pro modelini değiştirmiştim ama sorunlu bir üretim serisiydi, cızırdama vb vardı, marka ürünleri geri çağırdı o yüzden. "Bu çizildi değiştirin" şeklinde bir talep olabilir mi sizce? Ya da markanın çizilmezlik gibi bir iddiası mı var?

kozmetik ve kullanimdan kaynaklanan hasarlar garanti kapsamina girmez.

Apple bu cihazin darbelere dayanikli oldugunu iddia etmiyor, hatta "dusurmeyin" diyor ki oyle bile olsa bu onu darbeye garantili hale getirmezdi. (suya tere dayanikli olmasinin su gecirme durumunda ise yaramamasi gibi)

cihazda bir sorun olursa cihaziniz garanti kapsaminda degisebilir* ama bunun sebebi cihaz duzgun calistigi surece asla cizik olamaz. (*tabi eger cizigin cihazi garanti disi biraktigina karar vermezlerse)

ayrinti istemissiniz o yuzden ben yazayim istedim eski Apple destek calisani olarak. yani kotu olmus tabi kulaginizdan dusmesi ama surekli dusuyorsa ikisini birbirine baglayan apartlardan alabilirsiniz. benden de cok hizli hareket ettigimde dusuyor o yuzden hizli hareket etmiyorum. dustu mu? defalarca, ama evin icinde. cizigi var mi? hic bilmiyorum cok umurumda da degil acikcasi.

çok teşekkür ederim açıklayıcı cevabınız için. baya kötü düştü yürüyen merdivenden zor kurtardım. fazlaca derin bir çizik hatta çukurlaşma olunca sorun ettim ben de yoksa belli belirsiz bir çizik için tabii meşgul etmenin manası yok. daha net oldu benim açımdan tekrar teşekkürler:)

%0, şirkette öğlen yemeği yiyorum. is yerime yürüyorum hava iyiyse bisikletle gidiyorum.

istanbul.

evden çalışınca sıfır. ticket fazla fazla kalıyor.

şirket aracı olduğundan ulaşıma sıfır, öğle yemeklerinde ticket geçmeyen yerlere ve ekibi motive etmek için cepten verdiğim yemek ısmarlama vs olayları ayda 400-500 gidiyordur. yüzdesini yazınca küsüyorlar, tl tutar yazmak daha doğru. istanbulspor.

İstanbul.

- Öğlen yemeği şirketten.
- Sabah servis ile gidip, akşam Marmaray ile dönüyorum. İstanbulkart'ı mobil üzerinden kredi kartıyla ödüyorum. İşte tek seferde 150 lira vs.

%10'a yaklaştı ve muhtemelen istifa edeceğim

Bir Allahın kulu da giyim dememiş :)
İşyerinde işyeri standartlarında bulunabilmek için yıllarca kılık kıyafete harcadığım parayı ben bilirim.
Pandemide kim giyer kalem etek?
Yüzde yazmiim ağlarım:)
İstanblues

%3 civari bisey.

%0, İstanbul.

Evet giyim de dahil.

daha işe başlamadım ama yolu ve yemeği hesaplayınca %9 çıktı. giyim hesabı yapamadım, ne kadar tutar bilemiyorum.

memurluk enayiliktir.

%0

istanbul
%80 remote
yol yemek otel internet telefon sirketten
kiyafet alisverisi pek yapmam zaten elektronikten para kalmiyor pek :))

Bu sorunun yorumlanışı genel olarak hatalı.

Yüzde 0 yazan evden çalışanlar çalışırken kullandıkları ürünlerin tamamını şirkete fatura edebiliyorlar mı? Gecelere kadar kullanılan bilgisayarın elektriği, belki çalıştığımız odanın ısıtması, elektriği, içtiğiniz kahve, ticket yoksa yediğimiz öğlen yemeği vb bu kapsamda. Zoom'a kimsenin de atletle ya da lastiği çıkmış pijamayla katıldığını da sanmıyorum. İş nedeniyle hiç mi harcama yapmıyorsunuz?

ofise giderken aylik kart aliyordum. bir de iste kahve ve arada sirada yemek (disardan yemeyi pek sevmem) casual giyiniyoruz yani ekstra bi kiyafet almadim is icin. o zaman toplu tasima %3'ten azdi. kahve yemek de yine %3 gibi bir sey oluyordu, bu tabi her gun giderken...

su an sifir, full evden calisiyorum. elektrik internet icin cok olmasa da bi ucret odeniyor (ki bu harcanan elektrige yetiyordur, internetim zaten vardi) video gorusme cok nadir yapiyorum, onda da cidden atki bere taksam umurlarinda olmuyor.


Atina'dayim. isimden cok memnun degilim ama TR sartlarini dusundukce galiba oturmaliyim oturdugum yerde

senelik hesap yaptim, %15 civari.
arabanin senelik deger kaybini da ekledim.
kiyafet haric, i$e ozel kiyafetim yok, serbest takiliyoruz.
lokasyon yurtdisi.

%0

-şirket aracım var. ulaşım masrafım yok.
-ticket var ama zaten öğle yemeği yemiyorum (intermittent fasting)
-şirket telefonum var, iletişim masrafım da yok.
-giyim muallak bir konu. özel bir kıyafet almak gerekmiyor. günlük kıyafetler ile geliyorum. ona rağmen senede iki kez giyim çeki alıyorum.

kaç gündür başlığı iş yerinde huzur bulmak için maaşınızın % kaçını kullanıyorsunuz diye okuyup duruyorum, az önce aydınlandım.

Teoride %0, pratikte %1. o da yol.

bir gün bile servis kullanmadım. yakın olduğu için ya yürüme ya araç.

Şu süreçte dövizle borçlanmak aşırı derecede korkutucu geliyor bana.

Akrabadan niye euro olarak borç alıyorsunuz ki? Direkt 200 bin lira borç alın. TL'ye dönüştürüp size versin. Siz de TL olarak ödeyin.

kredi çek tabii ki, kazancın euro değilse kesinlikle döviz borca girme zaten.

tl ile bankaya borçlanmak en mantıklısı. yüzde 50 gözünüzü korkutmasın, zaten enflasyonla yılda en az %30 eriyecek borcunuz.

Tabii ki kredi, şu ortamda dövizin stabil kalma ihtimalini bırakın stabil olarak artma imkanı var mı?

asla ama asla dövizle borca girme bu dönemde.

kredi+1

akrabanizin TL olarak borc vermek isteyecegini hic sanmam. ben olsam ben de vermem kardesim olmadigi surece.

Doviz borclanan insanda deli cesareti olmali. Birak döviz borclanmayi, bunun aklindan gecirmek bile normal değil şaşırdım doğrusu.

Kredi +1

sabit faizli tl kredi kullanmak bu enflasyonist ortamda bedava para gibi bir şey. euro borçla karşılaştırmak bile hata.

Akraba ile kötü olmak için ideal senaryo. Uzun vadeli kredi çekerseniz taksitler enflasyona göre eriyecek (Sizin gelirinizin en az enflasyon oranında artacağını varsayıyoruz tabi)

Ama Euro borçlanırsanız Euro en az enflasyon oranında artacaktır, bu durumda en iyi ihtimalle aldığınız Euro'nun 4 ödeme anındaki TL değerini ödersiniz ve geliriniz de aynı oranda arttıysa bir kaybınız olmaz (Ki bence bu da kredinin toplam maliyetine yaklaşır). Ama Euro patlarsa sizin hesaplar da şaşar.

kredi +1
ev/araba alirken kendi yaginda kavrulacaksin, akrabaya falan bulasmamak lazim.
bana turk lirasi borc verse ve tekrar turk lirasi bile istese, %0 faiz yeterki isin gorulsun bile dese tesekkurler kalsin derim.

Cooperr +1

Birisinin kredi alabildiği durumlarda şahıslardan borç alması doğru değil artık. Birilerinden borç alma dönemi geçti artık.

Bankadan borç aldığında kimseye mahçup da olmuyorsun hem.

daha geçen gün bddk bankalara stres testlerini yapabilmeleri için senaryolar gönderdi. "aşırı olumsuz" senaryoya göre 2024 sonu USD kuru 31 görünüyordu. "normal" senaryoda ise 17.5 USD kuru. yani en normal senaryoda dahi 30% artış bekleniyor 2024 sonu için. sizin kredi 2025 sonuna kadar. bunu da geçtim, siz USD değil EUR borç alacaksınız. buradan da maliyetiniz artar bir miktar.

ben olsam düşünmeden kredi çekerdim 1 yıldan uzun vadeli her şey için.

değil akraba, babamdan bile euro borç almazdım bu süreçte.
banka pahalı görünebilir ama en azından öngörülebilir olduğu için aslında ucuz bile.

bir süredir dolar 14,5 bandında. volatil olmasına alışmıştık şuan sabit kalması bile bir garip. bir süre sonra ne olacağı belli değil.

Tamamdır, dediğiniz gibi TL bile olsa, 0 faizsiz bile verse akrabadan borçlanmamak daha iyi gibi ne olur ne olmaz.

4 sene de değil 10 sene çekeyim ben hatta aya çok düşmesin, zaman geçtikçe koymaz zaten. TL borçlanmak kadar karlı bir şey yok gibi.

İlk defa bu tarz bir borca gireceğim de tecrübem yok ondan sordum yoksa belki düşünmek bile hata diğer ihtimalleri. Ben taksit bile yapmayan bir insandım, ahmaklıkmış onu anlıyorum :(

ben airpods pro kullandım
1- evet o fiyata çıkacaksanız, başka bir sürü kaliteli alternatif var ama çoğunluğu kulak içi. normal airpods gibi kulak içine girmeyen ama o kalitede ve rahatlıkta kulaklık var mı bilmiyorum.
2- mikrofonu çok iyi.
3- aynı anda iki cihaza bağlanmıyor ama hemen cihazlar arası hangisine bağlanacağınızı seçebiliyorsunuz. eğer mac + iphone kullanıyorsanız zaten buna gerek yok, mac üzerinden telefonla görüşebiliyorsunuz.
4- sarjı çok iyi, 4-5 saat götürür.

AirPods fiyatına daha iyi kulaklık var elbette ama bunun asıl alameti farikası apple cihazları ile kullanımda ortaya çıkıyor. Huawei ya da Samsung daha iyi değildir muhtemelen, tek tek testlerine bakmadım ama gözüme çarptığı kadarıyla daha iyi olmadıklarını biliyorum. ama Sony'nin, shure'un, audio technica'nın o fiyatta daha iyi modeli vardır.

mikrofonu gayet iyi.

apple ekosisteminde aynı anda iPhone, MacBook, iPad ve apple tv'ye bağlanıyor ama aynı anda hepsinden ses alamıyorsunuz tabii. MacBook ile bir şey dinlerken iPhone'a çağrı gelirse ses kaynağını otomatik değiştiriyor, çağrı bitince bilgisayara tekrar otomatik bağlanıyor, keza diğer apple cihazlarıyla da bu şekilde çalışıyor (AirPods 2. nesil ve üstü).

şarjını denemedim ama müzik dinlerken 4-5 saat dayanır muhtemelen, konuşurken de bunun yarısı falandır. ama çok çabuk şarj oluyor zaten kutusunda. saat başı 10 dakika taksanız şarj kutusunun pili bitinceye kadar bütün gün kullanırsınız zaten.

1- Telefonunuz iOS ise düşünmeden almanız gereken marka AirPods. Kağıt üzerinde diğer kulaklıklar daha kaliteli olabilir ama günün sonunda "en az problem çıkaran" kulaklık en doğru seçim oluyor.
2- mikrofonu iyi ama "berrak" denebilir mi emin değilim. Diğer kulaklıklardan aşağı kalmayacağını söyleyebilirim. Sonuçta belli bir mesafeden alıyor sesi.
3- İki farklı cihaza bağlanmıyor, iki cihaz da apple ise hızlıca geçiş yapıyor.
4- şarj konusunda sorunsuz. Yani 4-5 saat götürmez galiba ama 2 saatten fazla götürüyor olmalı. Saatte bir zaten bir çıkarmak istersiniz, o sırada kutusuna 3-5 dakikalığına koyduğunuzda şarjı yeniden bir saatten fazla götürecek kadar dolar sanırım.
AirPods Pro içindi bu söylediklerim. Daha önce AirPods 2.Nesil de kullandım, onun için de yorumlarım yaklaşık aynı olur.
İkisi arasında kalırsanız kesinlikle AirPods Pro almanızı öneririm.

AirPods 2.nesil (2019) sıfırı Apple'da 1900 lira, muhtelif online alışveriş sitelerinde de aynısı (orijinal) 1700 lira

1- 20-300 euro arasi birkac bluetooth kulaklik sahibiyim. Sony XM4 de var mesela bende ama Airpods'u tercih ediyorum.

2- gorusmelerde bir sorun yasamiyorum acikcasi. ama zoom icin bir sey diyemiycem cunku zoom'u sadece is bilgisayarinda kullaniyorum ve onda bilgisayar mikrofonu devrede oluyor airpods kulagimd olsa bile (aksi halde kulaklik kalitesi eoey dusuyor) ama facetime gorusmelerimi her zaman airpods ile yapiyorum ve gayet guzel.

3- ayni anda iki cihaza baglanabiliyor diye aldigim 300 euroluk sony xm4'ten bahsedeyim o zaman bir fikriniz olsun. ben boyle ise yaramaz bi ozellik gormedim gercekten. ayni anda bagli kaliyor ma ayni anda calma zaten soz konusu degil. gecis yaptiginda her seferinde birkac saniyelik sesli anonsu duyuyorsun. hic ama hic pratik degil. airpods'ta ayni anda baglanma yok ve fakat apple urunlerinde cihaz gecisi ruhun duymadan oluyor neredeyse. (adamlar yapmis)

4- Airpods'un sarji gayet yeterli ki ben kulakliga yapisik yasayan bir insanim. 3-4 saat gidiyor benimki (1 senedir kullaniyorum) ve sarjinin bu kadar pratik olmasini cok seviyorum. yine Sony'den bahsedecek olursam evet sarji cidden 24 saat gidiyor ama tabii kulakustu kulaklik, bu konuda ikisini yaristirmak cok anlamli degil.

direkt airpods demissiniz o yuzden ozellikle belirteyim airpods pro alirsaniz onda gurultu engelleme de var. en yenisi pro degil. gurultuyle bi derdiniz yoksa pro almaniz sart degil. ama benc cok guzel <3

bilmedigimiz kisilere para yollamiyoruz. cunku bir yolu yok, para karsi tarafa gittigi an gitti.

bazi bankalarda transferi (belli bir sure icinde) geri alma var ama bunun icin karsi tarafin bankasinin buna uygun olmasi lazim. (kimi onayini aliyor, kiminnde hic boyle bir sey olmuyor ama ogeri donen transfer gordum) dolandirilma mevzusunda hicbir sekilde ise yarayacak bir sey degil bu cunku onlar aninda parayi cekmeye meyilli oluyorlar.


yabanci bir bankada calistim bir sure. nasil oldugunu soyleyeyim.
bankanin maks yapacagi eger X'te supheli hareketler sezerse (veya birisi bankaya sikayette bulunursa dolandirildigina dair) gelen/giden transferleri veya atm para cekme islemini durduruyor.

amma velakin bunun magdur kisiye herhangi bir faydasi olmuyor, sadece o andan sonra para gonderen varsa onlarinki geri donuyor. ayrica bankanin magdura dolandirici da olsa musterisi hakkinda hicbir bilgi vermek gibi bir zorunlulugu da yok.

Oyle bi sistem olsa bu sefer dolandiricilar alici rolune gecer.

"Parani yolladim" deyip urunu alir, 24 saat icinde parayi geri ceker vsvs.

Aldigim tek onlem; elden alisveris/satis yapmak.

paypal?

Ebay'den alışveriş yaparken sorun olursa paypal iade ediyordu eskiden. Fakat paypal ile ebay işbirliği de bitti, o işler yok olmuş olabilir.

Dümdüz birine para yollayıp geri çekme olayı çok zor. Senin dolandırıcı olmadığını nasıl bilecekler?

sozlock.com mu ne vardı, debe entrylerini ve yazarlarını aratabiliyordun.

şimdi baktım, sadece debe'ye giren 2 entry'mi gösteriyor. oysa çok daha fazla girdim. belli bir zamandan sonrasını mı alıyor bilemedim.

sizi ise bulamadım orada.

sözlük infonuza girip, "en çok favorilenenler" kısmına bakın. veya en beğenilenler kısmına. onlardan birisidir muhtemelen.

en begenilen iki entrynizin bir sonraki gunune baktim sozlock'tan tarihe giderek, girmemissiniz ama ayni gun ayni baslikta baska bir entry girmis.

sozlock beni bulamiyor bile. hadi diyelim ben 5 senedir yazmiyorum, her gun giren arkadasima baktim o da cikmadi. yani hic bulamiyor bile birak debe'yi...

basligina bakarsaniz bu golgelerin gucu mevzusunun da cok dogru olmadigini gorebilirsiniz. benim de 2014'de debe entrim vardi, rozetim yok. digerleri de ayni seyden bahsetmis. sizinle ayni durumda olan da cokca kisi var.

SE gayet iyi bir model, işini fazlasıyla görür. ha param var en iyisini alacağım dersen son modelini al derim çünkü arada bazı yapısal farklılıklar var.

minimum SE

hiç kullanmıyorum. zararlı olduğunu düşünüyorum. msg var içinde en basitinden. diğer katkılarını bilmiyorum detaylı fakat tavuk eti oranı da çok düşük ve bolca tuz var.

Kullanmıyorum, hem içeriğini hem tadını beğenmiyorum.

Kullanmıyorum hem tadı kötü hem de aşırı tuzlu.

asla.
90larda bıraktık. zaten her şey zararlı koşarak kansere gitmeye gerek yok.
kullanmak mantıksız.
stok yapıyorum bazen keyfim yerindeyse. bknz stok: www.youtube.com

bulyon ve margarin eve sokmayın.

bulyon katki maddelerinin zirvesi. evet yemegin tadini cok guzellestirir ama olmaz olsun. marketlerde kavanozlarda et suyu tavuk suyu vs. de satiliyor. onlarda da katki maddesi vardir ama dogala daha yakin gibi. onlari ara sira tercih edebilirsiniz. tuzot, knorr bulyon falan eve giremez

bizim ailede en az 20 yıldır falan kullanılmıyor. öncesini de hatırlamıyorum.

bulyon zararlı bir şey içeriğine bakabilirsiniz.

Gerçek et/tavuk suyunun kokusu ağır geliyor, hele kemik suyuna hiç katlanamıyorum. Yemek yaparken kalan havuç tepesi, soğan kabuğu, pörsümüş biber vs sebze artıklarını buzlukta biriktirip sebze suyu yapıyorum bazen.
www.thekitchn.com

KFC usulü gravy yapmak için 1-2 küp bulyon, bol sulu noodle yapmak için de 1/4 ya da daha az küp bulyon kullanıyorum. MSG'nin zararlı olduğu inancı aşının otizme yol açması mevzusu gibi bir tane doktorun iddiasından kaynaklanıyor ve uzak doğuda 100 yıldır insanlar evde yemek yaparken tuz yerine MSG kullanıyor. Tükettiğim (tüketmemem gereken) şeker ve karbonhidrat miktarına bakınca makul miktarlarda MSG ya da kırk yılda bir bulyon tüketmekte zarar görmüyorum.
www.healthline.com

Valla ben kullanıyorum verdiği tadı da acayip seviyorum.
40 yaşındayım 20 senedir kullanıyorum desek henüz ölmedim.

tavuk/kemik suyum olmadiginda arada kullaniyorum.

tadını çok sevsem de kullanmıyorum uzun süredir. onun yerine tavuk suyunu kendim taze hazırlıyorum.

Çok sık olmasa da kullanıyorum. Özellikle mantı suyuna 1 tane et bulyon atınca tadı şahane oluyor.

arkadaşlar msg yani monosodyum glutamat'ın bilinen bir zararı yok. şu an üşendim ekşi şeyler de bununla alakalı uzun bir kaynak var.

Msg’nin bilinen kanitli bir zarari guncel meta analizlere gore yok. Eskiden one surulen pek cok advers reaksiyon daha guncel calismalarla curutulmus veya bulgular tekrarlanamamis, meta analizler de kesin bir zarari olduguna dair delil yok sonucunu cikarmis. Konu ile ilgili wiki makalesini birakayim; yeterli gelmezse pubmed veya google scholardan msg meta analysis vs diye aratip arastirabilirsiniz

en.m.wikipedia.org

Soruya cevap: bazen kullaniyorum; tavuk suyunu kendim yapiyorum ama iyi bir et suyu yapmak epey zahmetli o yuzden ozellikle onu kullanirim knorr marka. Zarari yok diyemem her seyini incelemis degilim, ama msg konusunda yukaridaki gorusum sabit.

bulyonun tadı çok karakteristik, bir yemekte olunca hemen alıyorum tadını o yüzden evde kullanmıyorum. hoş çağrışımlar yapmıyor. sanki alelade hazır bir şey yemişim gibi geliyor.

onun yerine tavuk ya da et suyu olduğu günler onu kullanıyorum, fazlasını da buz kalıplarında dondurup ihtiyaç haline ikişer üçer atıyorum yemek pişerken.

tavuk et degil ama pilavda sebze bulyon kullaniyorum mutlaka, tuz atmiyorum ekstra. bulyon olmayinca tuzu ayarlayamiyorum :)

MSG'nin tuzdan daha fazla bir zarari yok fikrini savunanlardanim.

Full kimyasal olduğu için almıyoruz

Kullanmıyorum.

2017'de iphone x almıştım, 2021 haziran gibi iphone 12'ye geçtim. memnunum genel olarak, gayet iyi ama gözüm 13 pro max'de kaldı açıkçası. şahane bir cihaz yapmışlar.

2017 de aldığım sony telefonu kullanıyorum, snapdragon 650 işlemcisi ve 3gb ram iyle hala ben yüklendikçe işini yapıyor takılma vs yok

2021 tam bir telefon yılıydı demen bana da komik geldi ne yalan söyleyeyim :)

18 bin lirayken 13 pro max aldım ama ben aldım demeyeyim, şirket verdi.

2017de aldığım Xiaomi mi 6 yı Poco x3 pro ile değiştirdim.

kibar telefon seven ve düne kadar iphone 5s kullanan babama (artık vatsap desteği kesileceğini öğrendiğimizden) iphone 12 mini aldık. telefon gayet iyi

Iphone 6s kullanıyorum 4 sene olacak bu yıl. Tek sorunu bataryası, iki senelik yan sanayi batarya. Performans düşüşü oldu ondan dolayı.

Benim 6 yıllık Asus Zenfone öldüğü için ben de Samsung Galaxy A52 aldım geçen yıl. Memnunum.

erkek arkadasimin eski iPhone'unu devraldim (XS) o 2018'de almisti, 2020'de yeni cikani aldi bunu bana verdi. (bunu aldigi zaman da 6S'i vermisti heheh)

o yeni bir telefon alana kadar bunu kullanirim her ne kadar pili %78 olsa da (evdeyiz yetiyor :))

telefon degistirmeyi hic ama hic dusunmuyorum acikcasi. iPhone 11 de degistirmek icin daha cok genc ama tabi herkesin kullanim sekli, fikri bir degil. ben daha cok bilgisayar kullaniyorum.

Sepa konusunu bilmiyorum ama wise ya da kripto yoluyla almanız mümkün değil mi?

TR'deki euro hesabına almaya çalışıyorsunuz galiba, maalesef sepa bölgesinde değiliz, swift ile yollayabilirler veya wise payoneer gibi bir çözüme başvurabilirsiniz.

Şirket ödemesi; o yüzden kripto mümkün değil. SEPA transfer swift transferden farklı mı?

Farklı.

Sizin ödemeyi SWIFT ile almanız gerekiyor.

en.wikipedia.org

sepa, bu sisteme üye ülkeler arasinda kullanilabilir. ~35 ülke var. eft gibi bir sistemdir ve genelde transfer ücreti alinmaz. siz tr'de oldugunuz icin sepa transferi alamazsiniz. bunun yerine swift ile gonderilmesini talep edebilirsiniz. onda da genelde her iki taraftan da kesinti olur. ya da bir taraf komple masrafi üstlenmeyi isteyebilir.

alternatif olarak wise ile gonderilmesini isteyebilirsiniz. onda kesinti swifte göre daha az olur.

SEPA=Single Euro Payment Area

Avrupa bankalari SEPA iban oluyor. Ornegin bir alman veya Yunan bankasi SEPA iban iken Turk bankasi SEPA degil. Turk banka hesabi olmuyor ama ikna olmak isterseniz suraya iban yazip bakabilirsiniz. www.ibancalculator.com (site guvenilir ama guvenmezseniz alin sunu yazin Afganistan kampanyasi ibani TR70 0001 0002 5366 4937 4650 03)

Dedikleri gibi yurtdisindan sizin ibana swift gonderebilirler (her banka gonderemez, bazilari da araci bankayla halleder)

Sunu bilin ki swift gonderirken hem onlardan hem de sizden masraf kesilecek. Sizden kesen tabi ki transferi alan Turk bankasi olacak. (ref: yabanci para transferi islem ucreti banka adi enter)


Eger sansiniz varsa ve parayi TL olarak almaya okeyseniz Wise kullanmalarini tavsiye edebilirsiniz. bu sekilde sizde hic kesinti olmuyor. EUR olarak alma sansi da var ama bu kez yine islem ucretine tabii olabilir bilemiyorum ben hic yapmadim.

imza: Wise ile yurtdisindan Turk hesabina TL gonderen, eski Alman bankasi calisani

kullanirsin. sorun olmuyor.

spotify: uyeligim varken yurtdisina tasindim. hic umursamadi bile ip mip. ne zamanki aile reisimiz odemeyi kacirdi, yeniden almak icin bolge degistirmemi istedi. o ara turkiyeye gidiyordum zaten yine aldim yine kullaniyorum.

Youtube/Google (ayri ayri) bunun icin odeme yontemi akbank kart da olsa ip'den nerede oldugumu bildi sanirim ve yurtdisi ucreti aldi. Youtube tespit edebiliriz bilmem ne diyor bu arada ama bence en fazla uyeligi degistirirsiniz olur biter.

Amazon Prime. bu uyeligi zaten burada kullanmak icin degil TR'de kardesime bir seyler almak icin aldim, (burada amazon'dan siparis verilmiyor bile)
Turk karti girerek TR fiyatiyla abonelik baslattim. Prime izlemiyorum ama izleniyor bildigim kadariyla sorunsuz.

Giriş yerlerinin uyumundan çok şarj aletinin hangi volt ve amperde şarj ettiği önemlidir.

Zarar vermez. Typec'nin olayı o zaten. Bir kabloyla hem telefonu hem laptopi hem diğer ıvır zivirlari şarj etmek. Ekstra kablo taşımamak.

Tersini de ben sorayım, telefonun type-c şarjıyla macbook şarj edilir mi?

bende dell lap top var, şarj cihazı usb-c ve telefonumda da aynı şarj cihazını kullanıyorum. Hiç sıkıntı olmadı 1 yıldır.

@KnoxOverstreet Telefon şarjımın kaç watt olduğunu bilmiyorum. Yavaş şarj etmesinde sorun yok, zarar vermediği sürece. Yani sıkıntı olmaz değil mi sonuç olarak?

vermez.

@kitap gibi sessiz, oluyor ama cok yavas. yani pilin dolmasi icin herhalde bilgisayarin kapali olmasi lazim. (zaten uyariyor yavas sarj diye)

orta ve üst segmentten vardı bende de. attım hepsini. sağlığımdan önemli değil.

butun kozmetikler koruyucu yuklu. Pudra urunler zaten kolay kolay bozulmaz. Krem urunler ve rujlar da gozle gorulur bir sekilde bozulmamissa/kokusunda bir degisme yoksa sorun yok. Firmalarin urunlerin uzerine yazdigi "acildiktan sonra su kadar ay" ibareleri abartili/fazla muhafazakar. ABH paletlerinin cogunda 6 ay diyor mesela, sacmalik.

kokusu bozuk degilse bir sey olmaz. kokusundan cidden anlayabiliyorsunuz bozulmayi. makyaj temizleme diskleri vardi, kutusunu acamadim kokudan oyle diyeyim. bir deneyin.

Yok, yapması için de bi neden yok zaten neden uğraşsın böyle bir ortamda.

Bir kere avukatin birisi sinirlenip geri aldirtmisti.
Sozlugun kendisi sallamiyor para geldigi surece niye ugrassin boyle seylerle

harun yahya veya adnan hoca basliklarina entry girilemiyordu eskiden sonra kalkti. hatta hatun yahya basigina entry girilirdi alternatif olarak.


eksisozluk.com

ben de ucuncu asi zamani covid+ olmustum. ama arastirinca (yabanci kaynaklar) 1 ay beklenmesi gerektigini soyluyor. ben de 1 ay sonra oldum

asi olmaya gittigimde de sordular oldun mu diye evet dedim, ok dediler hic tarif bile sormadilar.

Yer: Yunanistan

ihsan kurukahvecioğlu - meksika veya papua yeni gine

Starbucks guetamala veya house blend

Mehmet Efendi dükkanındaki taze çekim filtre kahve

julius Meinl Prasident. İndirime girerse Julius Meinl Jubilaum'a dönüyorum :)

Jubilaum'ın içimi daha yumuşak ama ikisi de çok lezzetli. Günde en az 2-3 litre tüketiyorum.

Jacobs Monarch alip geciyorum.

Allah askina uluslararasi piyasada fiyatlanan bir urunun (kahve cekirdegi) kalitelisinin Turkiye sinirlarindan iceri girme sansi var mi?

En sekil sukul markayi alsaniz dahi 3 sinif cekirdek, hadi bilemediniz en iyi ihtimalle 2. siniftir. Kavurma isi biraz farkeder etse etse.

X jenerasyonuna nasil cozunebilir kahveyi dayadilarsa, nescafeyi birsey sanip ictiyse bu nesil, z jenerasyonuna da bu "kahveden anliyorum entelim" kafasini dayadilar... Pazarlamacilari tebrik ediyorum.

hepsini denedim gibi bir sey ama takili kaldigim Lavazza rossa, bir yandan da denemeye devam ediyorum. julius meinl da guzeldi ama yasadigim ulkede yok. Turkiye'ye her geldigimde ise K.Mehmet efendi'nin colombia'sindan aliyorum, o da guzeldi.

cekirdek degil, toz bahsettiklerim. cekirdek ise daha makbul tabi ama ben tembelim biraz.

photopea.com <- burada kesin vardir

pixlr.com online photoshop kullanabiliyorsunuz burada

(bkz: türkiye'deki adres karmaşası)
(bkz: gelişmiş ülkelerde adres tariflerinin basit olması)
imgur.com

sorunuza tam cevap olmasa da, bu başlıklardan birisine iç dökebilirsiniz diye bkz'ları verdim.

Bilmez miyim o başlığı :D
Benim merak ettiğim yurtdışı için cv hazırlayan arkadaşlar adresi nasıl yaptınız

CV'ye adresinizi yazmaniza gerek yok ki? Sehir ve ulkeyi yazip gecin eger CV'ye bakip size mektup gonderecekleri bir senaryo yoksa.

Ha isler olumlu ilerler, kontrat gonderilmesi gerekir o zaman zaten iletisimde oldugunuz kisiye tam acik adresi verirsiniz.

Aslında adresleri biraz da biz karmaşık hale getiriyoruz, gereksiz bilgiler yazıyoruz.

Cadde ya da sokak ismi telafuzu zor bir osmanlıca isim vs değilse aslında bizdekide çok karışık değil.

Örnek veriyorum, kimsenin adresine denk gelmesin diye de hayali şehir ismini vereyim şahsiyet dizisindeki;

Atatürk mh Duyuru sk 16/4 Kambur Kambura

Mahalle - sokak/cadde - numara - ilçe - il

Gelin bunu karışık hale getirelim;

Atatürk mh İnönü cd Duyuru sk no:16 d:4 Göztepe Kambur Kambura

1: Bina kapısı direkt caddedeki bir numara değilse cadde ismi yazmak gereksiz, çünkü bir mahallede aynı isimde iki cadde ya da sk olmaz.

2: No: ve D: kısaltmaları gereksiz, bir adreste 16/4 yazıyorsa bu hemen hemen dünyanın her yerinde bina numarası 16 daire numarası 4 anlamına gelir.

3: Semti ve bölgeyi belirten ya da eskiden o bölgenin genel adı olan Göztepe gibi bilinen semt isimlerini yazmak da gereksiz.

Göztepe örneğini özellikle verdim, adamın adresi kadıköy/osmanağa ama ısrarla göztepeyi de yazıyor faturaya da kartvizite de. Oysa ki Osmanağa başka bir mh Göztepe başka bir mh.

ben cadde ismi yazmıyorum.

Cevdet Mah. Mahmut Sok. no:4 d:6 Şişli/İstanbul

Yazıyorum. Bir sorun olmadı şu ana kadar.

gerçekten mektup bekliyorsan; posta kodu + sokak + numara yeterli oluyor.
Hepten kısa bir şey elde etmek istersen adres.nvi.gov.tr adresinden adres kodunu temin edebilirsin.
Aşağıdaki, uydurduğum koda benzer bir şey verecek ve içinde daire numaran dahi var.
2011348085

1. cv'de adrese gerek yok
2. cv'de adres isterse 10 satır olsun, adam şaşırır ama seni alacaksa alır
3. o adresi okuyacak kişi senin kapına gelen ptt memuru. Gidip ingilizce adres yazmaya çalışma, "çiçek street" falan diye. Ptt memurunun anlayabileceği kadar kısaltabilirsin.

sehir ulke yazip gectim pekala.
fotografim da yoktu, dogum tarihim de.

not: 5 yildir yurtdisinda calisiyorum. is degistirdim, adresim kisa olmasina ragmen yine sadece sehir yaziyorum.

gider

edit: düzeltiyorum orda seçenekler var. tüm ayarları sıfırla demedikçe gitmez sanırım. hatta onda da gitmeyebilir.

Parolalarınız aktif ettiyseniz icloud keychain'de icloud hesabınızla girdiğinizde tekrardan anımsar. (Emin olmama rağmen sakat bi konu olduğu için başka teyit gelmesini de bekleyin :D)

sifirla'ya basinca degisik sifirlama secenekleri cikiyor.

ayarlari sifirla: bu sadece degistirdiginiz ayarlari sifirlar. kisisel verilere, sifrelere dokunmaz.

surada neyi silecegini okuyabilirsiniz: support.apple.com

tum icerik ve ayarlari silerseniz fiziksel iPhone'da bulunan her sey sifirlanir, silinir ve bir baskasina vermek icin hazir hale gelir. etkinlestirme kilidi devre disi kalir (bu sebeple icloud sifresi soruyor zaten)

siz kullanmaya devam edecekseniz iCloud'da senkronize olmus neyiniz varsa hepsi gelir. onlari da ayarlar>isminiz>icloud altinda gorebilirsiniz.

haftanın 4 günü tost, geri kalan yumurta.

geçen gün ıspanak yemeği yaptım mesela,
arada mantar alıp onlarla da çeşitli tarifler deniyorum.
çorba çeşitleri çok kurtarıcı oluyor, kış sebzelerinden sebze çorbası mesela...
bazen yemek yapmaya çok üşeniyorum.

kereviz, brokoli salata şeklinde yapıyorum.

makarna pilav çok özledim ama onları çok azalttım yemek rutinimden :(

yemek sayarken karnım acıktı :)

Her gün dışardan yiyorum , sadece haftada bir gün yemek yapıyorum o da genelde tavuk sote ve pilav oluyor

Sebze çorbaları (bal kabağı, pırasa gibi), kapuska, zeytinyağlı brokoli / pancar / brüksel lahanası / kereviz, kıymalı ıspanak ve pazı gibi gibi...

bezelye, karnabahar, lahana, mercimek, ciğer, patates, ıspanak, mantı vs vs.

Her hafta çorba yapıyorum. Bu hafta mantar çorbası yaptım mesela.

Egg fried rice

Brüksel lahanası, brokoli, hindi, şnitzel, şaşlık, balık, balık çorbası, köfte, balık köftesi, kalamar, karides, biber dolması, elma dolması

* taze fasulye, soyle guzel patatesli, domates soslu (bu aksam bunu yedim soguk soguk, dun pisirmistim)
* ispanak yemegi (kinoali yapiyorum bu ara)
* pilav ve salata. erkek arkadasim muptelasi oldugu icin rutine ekledim. salata dedigim soganli aci biberli coban salata, pilava karistirip oyle yiyoruz. yanina da soyle koyu bir cacik.
* vegan hazir burger alip evde yapiyoruz.
* pizza tabani alip evde yapiyoruz.
* bulgur pilavini kisnis, kirmizi fasulye, misir vb ile yapip ondan burrito yapiyoruz.
* patates salatasi, soyle dereotlu limonlu.
* mercimek kofte
* mercimek corba
* vee tabii ki vazgecilmezimiz makarna. peynir rendeli karabiberli, ya da ceri domatesli salcali acili.

son bir kaç gün;

karışık kızartma
barbunya (buzluktan), pilav
denizli usulü taco (süzme yoğurtlu)
nohutlu tavuklu şehriyeli çorba
Antrikot, patates, salata
kavurma, pilav (hazır kavurmadan nefret ettim, bir daha yemeyeceğim)
çökertme kebabı

şöyle yapıyorum:

4 harfli unutmayacağım bir kelime
kelimenin bir harfi büyük olabilir
sonra @
sonra girdiğiniz sitenin ilk 3 harfi
sonuna da bir rakam, sürekli şifre değiştirtenler için 1'den başlayıp arttırabilirsiniz.

mesela ekşiduyuru için

Kedi@eks1

twitter

Kedi@twi1

ben 2 farklı şifre kullanıyorum,
1) ıvır zıvır internet siteleri için (forum, alışveriş vb.)
2) benim için kıymetli üyelikler için (mail, vb.)
bu şifreleri sürekli belli kombinasyonla değiştiriyorum
Örn:
mevcut şifre : istanbul3456
Yeni şifre : izmir3456 veya 3456istanbul
bu sayede gerçek şifremden çok uzaklaşmadan hatırlayabileceğim şifrelerle devam ediyorum.

daha özel şifrelerimde de yıllardır döngülediğim bir iki şifre modu var onların arasında ilerliyorum. günün sonunda hepsi için kurtarma e postası var. bir şekilde kurtarabiliyorsunuz. Bu arada bir not, kurtarma epostalarını kendinize yönlendirmeyin. şifrenizi kıran kurtarma epostanızı da kıracaktır ya da uzun süre kullanmamaktan dolayı şifre ihtiyacınız doğdu ise kurtarma e postanıza da bakmamış olabilir onu da kurtarmak zorunda kalabilirsiniz.
ben kurtarma epostalarımı başkasına yönlendiriyorum her zaman.
dilerseniz siz de bana yönlendirebilirsiniz :) şaka şaka, karınıza, kocanıza, abinize annenize falan güvendiğiniz birine yönlendirin :)

Kagida yaziyorum

keepass kullanabilirsin

ben eski usul devam ediyorum aliskanliktan. cunku benim zamanimda boyle programlar yoktu. :)) nedir eski usul: her site icin text dosyasi aciyorum. kayit bilgilerimi oraya yaziyorum. sonra onlari bir sifreli zip dosyasinin icine atiyorum. cogunlukla ihtiyacim olmuyor cunku browser'a kaydediyorum sifreleri. browser sifrelerinin de sifresi aktif (firefox). yani browserdan da kullansam zipi de acsam sifre giriyorum sonra sifrelerime ulasiyorum. keepass de ayni mantik ama duzgun bir sifre koyman gerek caldirdigin zaman kirilmamasi icin.

Kimsenin yazmamış olmasına inanılmaz hayret ettim. Tabi ki Google Passwords.

SAP, confidential dosyaların şifreleri ve banka şifrelerimi evernote'a yazıyorum. eskiden keepass kullanırdım. internet sitesi şifrelerimi google tutuyor zaten.

1password kullaniyorum.

Sürekli şifre değiştirten banka uygulamalarının şifrelerini Evernote'ta tutuyorum.
Abonelikler, hesaplar vs için olan parolaları kafamda tutuyorum.

@turk kizi'nın örneğine benzeyen bir sistemim var. Site domaininin ilk harfi, son harfi ve uzun kelime+sayı kombinasyonu yapıyorum her site için. Bazı yerlerde bu kombinasyona ek başka kelimeler de kullanıyorum. Büyük harf ve noktalama istiyorsa onun da bir kombinasyonu var kafamda. Çoğu parolam 15 karakter, Google parolam 24 karakter mesela.

apple ürünleri kullanıyorsanız (macbook, iphone, ipad gibi) icloud üzerinde saklayabilirsiniz. safari ile otomatik olarak şifreyi kendisi dolduruyor. ya yüz tanıma ya da parmak izinizle erişebiliyorsunuz. sitelere kaydolurken kendisi de şifre öneriyor ve karmaşık, uzun oluyor önerdiği şifre. uzun zamandır bu şekilde kullanıyorum. manuel olarak erişmek istediğimde de yine iphone içinde passwords kısmında face id ile açıp bakıyorum.

bitwarden.com

iCloud keychain, firefox passwords, kullandigim platforma gore hangisi varsa mutlaka kullaniyorum. cunku bunlar zaten master password ile kilitliler. hatta apple sagolsun simdi dandik sitelere uye olurken sifreyi ona olusturtuyorum, lazim olurs acip bakabiliyorsun zaten.

onun disinda bu gibi yerlere kaydolmayan sifreler (banka vb) icin ben de herkes gibi Notlar uygulamasini kullaniyorum. fakat o sifrelerin kayitli oldugu not yine tek sifre ile kilitli. yoksa pek guvenli olmazdi.

belirli bi sifre olayi bir yerde patlak veriyor. cunku kimi 6 hane istiyor, kimi icinde harf de olsun istiyor, kimi rakam veya ozel karakter. kimi de rakam garici hicbir sey istemiyor. ve hicbiri sifreyi girerken gereksinimleri hatirlatmadigi icin yine unutuyorsunuz. dolayisiyla artik hic kasmamak lazim sifre hatirlamaya...

Wise iyidir, dusuk komisyon alir, zaten islemi tamamlamadan once ne odeyeceginizi acikca gosterir.

karşıdaki kişi kripto'dan anlıyorsa en ucuz yöntem kriptodur 1 dolar'a gönderebilirsiniz.

şifresiz açmak diyorsan çözümü yok.

ama şifreli her zaman izin veriyor zaten? ekranı yukarı çekerken yüzü tanımazsa direkt parola soruyor.

maskeyle face idyi tekrar kurabilirsin.

maskeyle face id kurulmuyor, yüzünüzdeki objeyi kaldırın diyor.

Apple watch varsa maskeli olsan da açtırıyor. Yoksa ve hemen şifre sormasını istiyorsan face id ekranına geldiğinde ekrana tıklaman lazım bi kez.

Maskeyle alternate appearance ayarlarsan maskeyle de açıyor. bkz: 9to5mac.com Bir de ios 14.5'ten sonraydı sanırım maske algılarsa direkt şifre ekranını getirmeye başladı telefon, telefonunuz güncel mi?

Apple Watch varken gozlerim kapaliyken dahi olsa hemen aciyor bende. (Apple watch'un kilit kodu girilmis olacak tabi)

hemen dedigim yuzum acikkenki kadar degil tabi.

ben derim ki iki cihazi da bir defa restart ederseniz iyi olur. olmadi face ID'yi resetleyin.


sordugunuz bu degil biliyorum ama maske burnun altindayken acmasi icin de bir trick vardi ayrica, bilmiyorum hala ise yariyor mu...

edit: iOS 14'lerde iseniz bir an once guncelleyin tabii ki... guncel olmama ihtimalini hic dusunmemistim...

Sorum anlaşılmamış sanırım. @jelly bear yüzü tanımazsa direk parola soruyor demişsin, evet normal şartlarda o şekilde, ama maske varsa şifreyi sormuyor, inatla yüzümü tekrar okumayı deniyor.

apple watch ile açma kolaylığı getirdiklerini ben de biliyorum yazdım zaten, o güncelleme geldiğinden beri maske varken yüzü tanımadığı için şifreyi sormak yerine inatla yüzü okumaya ve tanımamaya devam ediyor. Ne kadar yukarı kaydırsam da, ekrana dokunsam da, kapayıp açsam da, şifreyi sormasını sağlamak için baya bi uğraşmam gerekiyor.

geçen hafta uçaktaydım ve en sonunda ekran kilidini kaldırmak zorunda kaldım.

telefonda 14.8 kurulu.

sunu mu yazdiniz terminale?

sudo nvram AutoBoot=%00

cunku buna calisiyor demisler.

nedir model?

Anladığım kadarıyla depreme dayanıklılık hususu öne çıkıyor burada.

tabi yerine göre bu görüntü krizi fırsata dönüştürmeye de engel değil:
www.homify.com.tr

tr.pinterest.com

John bloor gelip daha iyi aciklar.

Bence o oda kolonda bitiyor zaten, arkasindaki alani odaya katmis.
Bizim burada da normalde projede balkon yazan ama oda olan yerler var.
Ek alan kazandiriyor sana.

Eskiden proje falan yoktu karaduzen yapiliyordu. Kolonu distan dolasiyordu kafasina gore kaydiriyordu.

tek sebebi kötü tasarım. Salonun ortasında olan kolon evin değerini düşürüyor. Kolon atmak lazım ama projeye öyle başlanmış ki odanın ortasına denk geliyor. tamamen bu. bilgim de ev ararken denk geldiğimiz dairelere dayanıyor. ortada kolon var ve ciddi anlamda kullanışsızlık yaratıyor diye kaç ev daha düşük fiyatlıydı.

O kolon aslında binanın köşesinde normalde, bodrum ve giriş katta.

1. normal kattan itibaren yanlara 1 yola 1,5 metre çıkmaya izin veriyor imar kanunu çoğu yerde. Üst katlardaki bu kolon bu yüzden bu hale geliyor, ne tasarımda ne de statikte o kolonun yeri değişmez.

Kolonu istemiyorsak o çıkmayı yapmayız, e evler ufak mecburen çıkma yapacağız. O zaman da kolona bir çare bulmak lazım.

Ben ve benim gibi gariban ama az da olsa estetikten anlayan müteahhitler küçük binalarda salona denk gelen çıkma köşesini balkon yaparak kolonu absorbe ederiz.

Yatak odasına denk gelen köşeyi de genelde ebeveyn banyosu yaparız, ya da gömme dolap olacak şekilde bırakırız. Mesela uzun tarafını duvarla kapatır ve orayı bir kapakla dolap haline getirme şansı olur.

Bu fotoğraftaki örnekte odanın ortasında kalması çok çirkin, bir tarafı duvar olsa oranın dolap olarak kulanılması kolaylaşır ve göze batmazdı.

Örnek fotolar eklerim birazdan.

Üşenmedim fotoşok yaptım :) Müteahhitin fotoşoku bu kadar olur;

www.hizliresim.com

Dediğim gibi uzun yanı duvar olsa, önüne bir tane dolap kapağı yapılsa o daire çok daha rahat satılır/kiralanır. Kimsenin de gözüne batmazdı. Ama vizyon işte.

Ama tekrar ediyorum, suçlusu ne müteahhit, ne mimar, ne de mühendistir. O kolon statik olarak olmak zorunda, yer de küçük olunca mecbur kalınıyor işte.

Belediyeler imarda bu çıkmaları iptal etse, bir kat fazla imar verse mesela, daha güzel daireler çıkar. Hatta bodrum ve girişe ev yapmayı yasaklasa, orayı otoparka ayırıp kayıp hakları yukarı verse daha daha güzel olur.

Köyünden kente taş çatlasa 30 sene önce göç etmiş bir müteahhitsen ve şansa bala dandik bir semtte bir apartman dairelik arazi bulduysan böyle kolonlar çıkıyor. imar yönetmeliği @john bloor'un açıkladığı gibi bir duruma izin veriyor genelde.

estetikten, kültürden, nitelikli üretimden nasibini almamış bu müteahhit dostlarımız da gidip köylüsü abdullah aganın yeğeni, yozgat bozok üniversitesinden 4 sene önce mezun olmuş mimar hamdullah kardeşimize bir proje çizdiriyor(!). heh işte o proje bu tarz şeylere sebep oluyor.

dandik yonetmelikler ve cahil muteahhitler birlesince odanin ortasina kenef denk gelmedigine sukretmek lazim..

Maalesef anlamsiz seylerden biri... oda kocaman olur anlarim da boyle ne yapacagini bilemiyor insan.

annem ev aldi ve aldigi evin oturma odasi ayni boyleydi. 1/4'luk alani kapatip kapi yapti ardiye olarak kullaniyor. yani sizin ornege gore anlatirsam pencere tarafinda bir kapi var. oda su anda L seklinde ama bence daha iyi oldu.

turkcell ise hattın kontorlü yap bir aylık yurtdışı tarifesi vardı en son telefonun yanında olduğu sürece her türlü girersin

ekstra bişey yapmana gerek yok. wifi olan yerde girersin.

gelen sms'ler ıcın ucret alınmıyor. o sebepten extra bır sey yapmana gerek yok. ınternet olan her yerden girersın. hatta cogu uygulama sms de gondermıyor. uygulamaya bıldırım geliyor onay islemleri icin.

SMS almanizin onunde herhangi bir engel yok. gelen sms ucreti diye bir sey de yok. tek onemli sey roaming'in acik olmasi.

ha bu arada belki istemeyecekler bile sms ama arada random sorabiliyor odeme yaparken (veya ip algiliyor filan bilmiyorum)

imza: 5 yildir yurtdisispor

sadece sms almak için ufak akıllı olmayan telefon götürün, türk hattını ona takın. diğer telefonunuza da yurt dışında aldığınız hattı takarsınız. genelde böyle yapılıyor.