Giriş
(2)

Valiz tavsiye

skooma
Azıcık yoğun kullanınca kendini salmaya başlayan kabin valizimi görünce yeni bir şeyler alma vaktinin geldiğini düşünüyorum.1 kadet kabin ve 1 adet de onun bir büyük boyu hangisiyse ondan (orta mı oluyor?) almak istiyorum. Bilindik markaların yerine daha uygun fiyatlı alternatif önerileriniz varsa d
Azıcık yoğun kullanınca kendini salmaya başlayan kabin valizimi görünce yeni bir şeyler alma vaktinin geldiğini düşünüyorum.

1 kadet kabin ve 1 adet de onun bir büyük boyu hangisiyse ondan (orta mı oluyor?) almak istiyorum. Bilindik markaların yerine daha uygun fiyatlı alternatif önerileriniz varsa dinliyorum.

Orta boy olan hardshell olsa daha iyi olur.
0
skooma
(25.03.18)
Yıllar önce decent diye ucuz bir markanın 3 lü setini almıştım. Sanırım o setle nerden baksan dünyayı tavaf edecek km kadar uçmuş veya yol yapmışımdır halen duruyor ve kullanıyorum.

Gerçi sonradan sert kaplama pahalı bir şey aldım ama halen o decent marka olanları daha iyi iş görüyor çünkü esnek ve sağlam cidden.
0
bos gezenin bos ustasi
(26.03.18)
İşte şöyle cevaplar arıyorum. Yoksa samsonite demeyi herkes biliyor. Teşekkürler
0
🌸skooma
(26.03.18)
(20)

Marka takıntınız var mı?

ms brownstone
Ayakkabı, kıyafet, çanta alırken falan marka ürün almak ne kadar önemli sizin için? Hangi ürünler için daha önemli marka olması? Ya da mesela küçük butiklerden ya da pasajlardan falan kıyafet alışverişi yapar mısınız?
Ayakkabı, kıyafet, çanta alırken falan marka ürün almak ne kadar önemli sizin için? Hangi ürünler için daha önemli marka olması? Ya da mesela küçük butiklerden ya da pasajlardan falan kıyafet alışverişi yapar mısınız?
0
ms brownstone
(17.03.18)
kıyafeti pazardan bile alabilirim
çantada marka takıntım yok ama düzgün durmalı
ayakkabıda marka arıyorum maalesef
0
elorelia
(17.03.18)
yok. hiç yok. kıyafetse güzel olsun, üstümde güzel dursun alırım. diğer eşyalarsa şirin, hoş, beğendiğim bi şeyse alırım hatta bu durumda marka değilse daha çok hoşuma gider çünkü muhtemelen bu kadar güzel bi şey daha ucuzdur markalardan. marka marka diyip de boktan şeylere ne kadar çok para verdiğimizi sezon sonunda 150-200 lira indirim yapıldığında görüyoruz. saçmalık ya. kalite faktörünü de göz ardı etmemek lazım tabi.
0
mehmed resad
(17.03.18)
Ayakkabıda marka alırım. Kıyafette de genelde Boyner gibi yerlerde markalı ürünlerin indirime girenlerine bakarım. Takıntı olarak düşünmüyorum. Koton'dan 30 liraya pantolon alıp ilk yıkamada mahvolmasındansa 80-90 civarına daha iyi markalardan alıp uzun süre giymeyi tercih ediyorum.
0
himmet dayi
(17.03.18)
Ayakkabı, çanta gibi şeylerde herhangi bir spor markası olmasını tercih ediyorum sadece. Şu anki okul çantam Reebok mesela. 6 yıl önce almıştım, hâlâ sapasağlam. Kullandığım cüzdan Adidas ve hiç inanmayacaksın ama 8 yıllık. Yeni cüzdanım olmasına rağmen ondan vazgeçemiyorum çünkü herhangi bir hasarı yok. Amaç kaliteli ürün almak aslında. Benim küçük dükkanlardan da çok şey aldığım oldu ama hepsinde de kaliteli olmasına dikkat ettim. Yani aradığım özellikleri karşılayan bir şey olduğu sürece markanın çok önemi yok.
0
dissendium
(17.03.18)
takıntım yok fakat uzun süreli kullanım açısından polyester,akrilik ürün almıyorum.
0
biravekahve
(17.03.18)
Kıyafette kesinlikle marka takıntım yok. Ayakkabıda, %100 deri olması şartıyla, farklı markalardan tercih yapabilirim. Saat ve güneş gözlüğü konusunda, evet marka takıntım var.
0
agluna
(17.03.18)
Aldığım parçaları uzun süre kullandığım için evet dikkat etmeye çalışırım markaya.
0
perfectum
(17.03.18)
Var takıntım.
Kadın olsam olmazdı takıntım, çünkü alternatifleri bol.
Bizde alternatif ve çeşitlilik az olunca kaliteli olsun diye çaba göstermek gerekiyor.
0
Tyler89
(17.03.18)
genelde dirak marka ürünlerin dükkanlarına gittiğim için oradan alıyorum ama güzel olanı alırım sorunsuz.
0
dedim dedim de kime dedim
(17.03.18)
Ayakkabi ve cantada takintidan ziyade kaliteli ve saglam olmasi gerektigi icin dikkat ediyorum. Kaban ceket gibi seylerde de pahali marka olmasina gerek yok ama belirsiz butik urunlerinden almam. Gunes gozlugunu de markasiz kullanmam. Onun disinda kazak tshirt etek elbise vs duzgun oldugu surece her yerden alabilirim.
0
aquarium
(17.03.18)
Hiç yok. Pazara gitme imkanım olsa ordan da beğendiğimi alırım. Lcw da giyerim zara da
0
hernezıkkımsa
(17.03.18)
Hiç marka takıntım yok. Gidebilsem, pazardan bile alabilirim +1 Yeter ki gözüme güzel gelsin ve dandik, naylon falan olmasın.

Genel olarak markadan ziyade belirli beklentilerimi karşılaması daha önemli. Mesela ayakkabı alacaksam gerçek deriden olmalı gibi.
0
skooma
(17.03.18)
Eskiden vardı, büyüyünce geçti. Eskiden marka giyinmek bana çok janti gelirdi, artık böyle şeyleri hiç umursamıyorum.
0
i m cool with that
(17.03.18)
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim +1
Marka takıntım yok, markası önemli değil ama ürünün kaliteli olmasını, öyle 3-5 yılamada dağıtacak bir şey olmamasını isterim. 8-10 yıllık gitsilerim çoğunlukta. Gerçi bir senedir maaşım bunu da lüks haline getiriyor ama idare ediyorum.
0
aychovsky
(17.03.18)
Belli başlı şeylerde var: araba, saat, kalem, bilgisayar.

bilgisayardan kastım Mac. linux kullanmayı öğrenmekle uğraşamam (zaten ihtiyacım da yok) ve microsoft'tan nefret ediyorum. beş sene önce aldığım macbook pro hâlâ gayet iyi çalışıyor ve apple sağlam sıçmadıkça Mac almaya devam edeceğim.

araba konusunda 15 yaşımdan beri Volvo sevgim var. 29 oldum hâlâ milyarder olsam bile tek alacağım araba Volvo diyorum. Şu an param olmadığı için Volvo yerine Mazda almayı düşünebilirim.

saat konusunda çok seçiciyim. milletin ayılıp bayıldığı saatlerin hemen hiçbirini beğenmedim bugüne dek. ancak bugüne dek en şık bulduğum, dibim düşen saatleri hep Marurice Lacroix üretti. Bu adamların "pontos day date" serisine bayılıyorum. onlardan birini alacak param olana dek saat takmayı düşünmüyorum. (en son saat taktığımda 16 yaşındaydım.) www.mauricelacroix.com

kalem için belli bir marka tercihim yok; kaliteli ve sade her kalemi beğeniyorum. kırtasiyede satılan kalemleri kullanmayalı çok oldu.
0
sen git ben geliyorum
(17.03.18)
Eskiden lisedeyken bi ara milletin götüne bakardık levis mı diesel mi diye. Şükür ki çok ızun sürmedi.
0
[GODDARD]
(17.03.18)
Yok.
0
Amaranta ursula
(17.03.18)
genelde markalı alıyorum. markasız aldığım ürünleri uzun süre kullanmak mümkün olmuyor çünkü
0
burya
(17.03.18)
Kıyafette var. Ha kullandığım markalardan sadece birinin logosu ürünün üzerinde var o da ayrı yani dışarıdan gözükmüyor ne oldukları ama belli markalar dışında almıyorum.
0
i was made for you
(17.03.18)
Hiçbirinde yok. Çok hor kullanıyorum çünkü. Birkaç kullanımlık oluyo kıyafetler. Elektronikte var ama.
0
Giovanni Pipitto
(18.03.18)
(12)

Erkeklere soru

devilred
Türk kadınının teni genel olarak kötü mü? Tenin güzel dediğiniz birinin teninin özellikleri nasıldır ve gerçekten öyle düşünmeseniz dahi kuş elden uçmasın diye her kadına diyor musunuz bunu?
Türk kadınının teni genel olarak kötü mü? Tenin güzel dediğiniz birinin teninin özellikleri nasıldır ve gerçekten öyle düşünmeseniz dahi kuş elden uçmasın diye her kadına diyor musunuz bunu?
0
devilred
(15.03.18)
Genelde pürüzsüz değil, Avrupalılarla karşılaştırılınca. Ama bunu yermek için söylemiyorum; zira erkeklerde de durum aynı. Coğrafi koşulların daha sert olmasının ve beslenmenin etkisiyle ilgili bir durum. Ama tabii buradan "bomb.k" diyorum anlamı çıkmasın.
0
skooma
(15.03.18)
'Türk kadınının teni' genellemesini yapamam, fakat türk erkekleri yabancı kadınların tenini daha çok beğenecektir genellemesi yapabilirim. Tam tersi yabancılar için geçerlidir, onlar da Türk kadını/erkeği tenini beğenecektir. Bununla birlikte erkeklerin bilinç düzeyinde kadında herhalde en son fark ettiği şeylerden biridir ten. Ondan önce çok yaygın yaygın fetişlere veya kadının öne çıkan özelliklerine odaklanacaklardır.

Bir tünel vizyon düşün: fineartamerica.com
Erkekler bu genişlikte bir perspektifle görüyordur karşısındakini. En azından sevişene kadar. Seviştikten sonra incelemeye başlar.

Bir kimsenin teni öne çıkan bir özelliği değilse de iltifat edilmez herhalde. O yüzden her kadına 'tenin güzel' denmiyordur, fakat sorulduğunda birçok erkek kadınları kırmak istemediği için geveler, kelimenin bağlamını değiştirir.
0
idexo
(15.03.18)
Böyle bir genelleme yapamam ama "kuş elden kaçmasın" diye gibi saçma bir sebepten de herkese tenin güzel diyemem.
0
kablelvuku
(16.03.18)
Dünyanın çeşitli bölgelerinden deneyimi olan bir insan olarak; hayır Türk kadınının teni kesinlikle kötü değil hatta ilk 4’e girer.
0
Northern Mariner
(16.03.18)
cilde iltifat gelmiş heralde. türk kadını teni nasıldır diye soru olamaz çünkü kapsam çok geniş. yabancı teniyle türk tenini nasıl kıyaslayabiliriz allaşkına ya biraz mantıklı olun bence. herkese de söylenmez tenin güzel diye. kadının kendi tenini beğendiği tahmin ediliyordur ona denebilir, gerçekten beğenilmiştir o zaman denebilir.
0
sonsuz
(16.03.18)
kişisine göre değişir ama erkeklere göre kesinlikle daha iyi. beğenmedikleri tene zaten tenin çok güzel demez kimse, bayağı zorlama bir şey. tenini sorunca siyah noktasızlık, pürüzsüzlük, canlılık gibi şeyleri anlıyorum bu arada, başka bir şey soruyorsan bilemem.
0
pinkpeony
(16.03.18)
devilred hanımcım 2-3 sene önce bir ifşada fotonu görmüştüm. maşallahın var nazar değmesin hala unutmadım bak kızıl saçlı falandın. adam tenin güzel diyorsa doğrudur. her yerin güzel zaten, kuş elden uçmasın diye demiyor erkekler şüphecilik yapmayın durduk yere asdsaasd.
0
benim adim kerim hepinizi severim
(16.03.18)
Başka iltifat edecek yer bulamamıştır belki adam. Erkeklerin en son iltifat edeceği yerlerden biridir çünkü ten. Sana yalakalanmaya çalışan biri falan mıydı?

Ayrıca evet Türk kadınının teni genel olarak bayağı güzel. Bunu pek çok ülkede bulunmuş biri olarak söylüyorum. Türk kadınının genelinin teni hafif buğdayımsı veya esmer olduğu için fazla hassas değil ve dolayısıyla da fazla bir problemi yok. Beyaz ten daha hassas ve probleme müsaittir çünkü. Bu sebeple bilhassa orta ve kuzey Avrupa’daki kadınlar Türklere oranla daha fazla cilt sorunu yaşıyor.
0
i m cool with that
(16.03.18)
bence güzel. hepsi güzel diyemem ama güzel olanlar hayli çok ve bana denk gelenler de öyle oldular hep.
0
dafuq
(16.03.18)
Bazı tenler var aşık oluyorsun.

Genel olarak kötü değil yani
0
MaNOfTheYear
(16.03.18)
Genel olarak kotu diyemem. Genel olarak iyi de diyemem. Her turlusu var bizim ulkede. Slavlarla karsilastirirsak onlarin teni daha iyi diyebilirim. Genel olarak Avrupa'lilarin teni daha iyi diyebilirim kendi adima. Ama Turklerin teni kotu diyemem asla. Fena tenler var.
0
stavro
(16.03.18)
Bence güzel.Türkiye disinda bir ülkede yasiyorum. Benim de türlü milletten hemcinsimi incelemem sonrasinda vardigim kani bu. Türk kadini zaten genel olarak güzel. Tek sikinti insanlarin spor yapmayi aliskanlik haline getirmemis olmasi. Saci, kasi, gözü gayet de yerinde insanlariz.

Burada OkCupid'de tas gibi cocuklar "Sabah kalkip yüzünüzü yikayinca kaslariniz hala yerinde duruyorsa, mesaj atip sansinizi deneyebilirsiniz!" falan yaziyorlar. :D
0
chitosan
(16.03.18)
(9)

kalça üstündeki tüyler

burcem
yani lobların üzerindekiler.nasıl alınır? neyle alınır?makineyle mi? tüy dökücüyle mi? yoksa ağda mı daha iyi? hangisiyle alsak çoğalmaz ya da sertleşmezteşekkürler.
yani lobların üzerindekiler.
nasıl alınır? neyle alınır?
makineyle mi? tüy dökücüyle mi? yoksa ağda mı daha iyi? hangisiyle alsak çoğalmaz ya da sertleşmez
teşekkürler.
0
burcem
(15.03.18)
almışken ya makineyle ya ağdayla alın. tüy dökücünün jiletten farkı yok, hemen uzar. hormonal bi bozukluk yoksa bu tip müdahalelerde -jilet dahil- tüyler çoğalmaz.

ama en mantıklı olanı almamak bence. ne gerek var ki?
0
elorelia
(15.03.18)
Erkeksen alma. Onun disinda neyle alirsan al sertlesmez cogalmaz.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(15.03.18)
Erkeksen ağda falan sakın düşünme oralara; muhtemelen ölürsün acıdan. Çok rahatsız oluyorsan tıraş makinesiyle üzerinden geç gitsin. Kılların sertleşmesi konusunda değişen bir şey olmaz (jilet hariç) kıl nerede olursa olsun.
0
skooma
(15.03.18)
Bence ne ağda ne jilet ne tüğ dökücü onlar sert çıkmasına sebep olur ve baya bi tahriş edebilir popişinizi
Bence en iyisi epilasyon tamamen bitirin demiyorum ama. 3-4 seansta bile baya bir azalır ve siz de rahat edersiniz. Hem hijyen açıaından da böylesi daha sağlıklı olur diye düşünüyorum.
0
powerpufgirl
(15.03.18)
Bence almayın. Kadında da erkekte de o bölge can yakar bence ağdada. Diğerleri de bana gereksiz geliyor.
0
aksach
(15.03.18)
Alma +1. Zaten kalın siyah bir tüy değilse rahatsızlık çıkarmaz görüntü olarak bence.

Edit: Biri daha "diye düşünüyorum" diye bitirmiş, tekrar etmemek lazım diye düşünüyorum.
0
Adramelekhh
(15.03.18)
Erkeksen alma denmiş.

Kadınsan da alma. Hatta kadınsan hiç alma. Kadının o bölgede hepi topu ne kadar tüyü olacak ki? Bir de var olsun. Alma.
0
i m cool with that
(15.03.18)
eğer kadınsanız kuaförlerdeki ağdacılar alıyorlar. erkekseniz bilemiyorum.
0
nice tnetennba
(15.03.18)
Saç kesme makinesiyle alıyorum ve artış gözlemlenmedi. Çok azcık göğüslerde var onları da jiletle alıyorum orada da artış olmadı. İlk başta diken gibi olduğu için rahatsız ediyor o kadar.
0
fatih baker
(15.03.18)
(6)

pantolon yatırımından sonra zayıflamak

dedim dedim de kime dedim
gittik pantolon aldık kaç tane sonra 10 kilo verdik. şimdi hepsi bol geliyor kemerle falan da olmuyor. napcaz? atıcaz mı hepsini?
gittik pantolon aldık kaç tane sonra 10 kilo verdik. şimdi hepsi bol geliyor kemerle falan da olmuyor. napcaz? atıcaz mı hepsini?
0
dedim dedim de kime dedim
(14.03.18)
dursun, kesin kilo alırsın tekrar.
0
idexo
(14.03.18)
Kiloyu kendin mi verdin, haftaliktan falan mi? Buna gore cevap degisir.
0
baldur2
(14.03.18)
Daraltıyoruz, neden atalım.
Belden alacaklar, biraz da popodan. Bacakta çok ciddi fark yoktur. Ben 36bedenken 40ları, 42leri daralttırıp giyiyordum. İyi bir terzi halleder.
0
red g
(14.03.18)
İhtiyacı olan varsa ver giyinsin, ihtiyacın varsa güzel bir terziye götür o halleder. Terzileri etkin olarak kullanalım
0
ardolf rendall
(14.03.18)
kendim verdim kiloları,
kotlarda daraltılabiliniyor mu?
0
🌸dedim dedim de kime dedim
(14.03.18)
Daraltılabiliyor evet. Ama biraz dikkat etmek lazım; özensizce yapılan işlemler pantolonun kalıbını bozabiliyor. Ama çok büyük bir oynama olmayacağı için bence çok bozulmaz, yaparlar yani bozmadan.
0
skooma
(14.03.18)
(9)

okumaya korktuğunuz kitaplar ve izlemekten korktuğunuz filmler var mı?

for day to break
psikolojinizi bozan türler oldu mu hiç, ben geçenlerde get out izledim, günlerce üzerimden atamadım etkisini. black mirror'da çok mutsuz ediyor beni. bir daha uzak duracağım bu türlerden.
psikolojinizi bozan türler oldu mu hiç, ben geçenlerde get out izledim, günlerce üzerimden atamadım etkisini. black mirror'da çok mutsuz ediyor beni. bir daha uzak duracağım bu türlerden.
0
for day to break
(14.03.18)
Black Mirror izlemeye korkuyorum. Bugün vd gelecek ile ilgili kendi kaygılarım bana yetiyor.
0
taktikmaktikyokbambambam
(14.03.18)
Hayır yok, Get Out'a bayıldım ama film bittiği an bitiyor benim için.
0
i was made for you
(14.03.18)
black mirror'un playtest bölümü beni bayağı sarsmıştı. bazen gece yatarken o algıya girip çıkamadığım oluyor rüya öncesinde ama zevk alıyorum korkmaktan çok.
0
dedimmidemedimmi
(14.03.18)
Elbette var, örnek Stephen King.

Ayrıca aynı sebepten Black Mirror'ı hiç izlemedim, yalnız olmadıgıma sevindim:)

Her ne kadar korku türünün sevenleri olsa da, hayatın tüm keşmekeşinde bunca stres ve kaygı unsuruyla boğuşuyorken bir de üstüne bu türle kendini germek bana göre değil.
0
cymbelina
(14.03.18)
Korkmak değil de, izlemeyi düşünmediğim film var: IT'in geçen sene çıkan filmi. Niye? Çünkü küçükken ilk filmini izlemiştim (kitabını da okudum ama o daha sonraydı galiba) ve bu yüzden palyaçolardan hiç haz etmem, travma oldu mk.
0
skooma
(14.03.18)
django var birde, karnıma ağrılar girmişti film boyunca.
0
🌸for day to break
(14.03.18)
Recep İvedik filmlerini izlemeye korkuyorum: ya ben de sıradan halkla aynı beğenilere sahipsem?

Get Out'u sonu dışında beğenmiştim.

aklıma başka gelmedi şimdilik.
0
idexo
(14.03.18)
Otomatik Portakal
0
hold short of the runway
(14.03.18)
kıyafet giymiş, insan gibi davranan tilki, kedi vb hayvanların olduğu animasyonlar ve rotoskop tekniği beni ürkütüyor, bakamıyorum.
0
sadegazoz
(15.03.18)
(27)

Sevgilinize gelen mesaja nasıl tahammül ediyorsunuz ?

tekil3.şahıs
Hemcinslerim, baylar ! Sorum size. Kız arkadaşınız kurumsal bir işyerinde çalışıyor olsa ve yaka kartından ismini soyismini aratıp özelden mesaj gönderseler ve sizinle her şeyi paylaştığı için bu durumdan da haberiniz olunca ne yapıyorsunuz ?Ben hepsine ulaşıp, karşılıklı küfürleşiyorum. Ben de mi a
Hemcinslerim, baylar !

Sorum size. Kız arkadaşınız kurumsal bir işyerinde çalışıyor olsa ve yaka kartından ismini soyismini aratıp özelden mesaj gönderseler ve sizinle her şeyi paylaştığı için bu durumdan da haberiniz olunca ne yapıyorsunuz ?

Ben hepsine ulaşıp, karşılıklı küfürleşiyorum. Ben de mi anormallik var, bu durum gayet normal mi, engelle geç.demek kadar kolay mı ? Yorum alabilir miyim ?
0
tekil3.şahıs
(13.03.18)
Sevgilinizin yaka kartında "tekil3.şahıs ile sevgiliyim" de yazıyor mu? Yazıyorsa ve ona rağmen tanışma mesajları atıyorlarsa anormal olanlar karşı taraf.
0
m e b
(13.03.18)
Sevgilisi olduğunu nerden bilecekler?
0
brad pitt
(13.03.18)
erkek arkadaşım beni özellikle taciz ve ısrar gibi bir durumla rahatsız etmeyen kişilerle, benim de kendisinden güvenlik için yardım istemediğim bir konuda ("bu adama defalarca beni aramamasını söyledim, hala arıyor, çok rahatsız oluyorum"), özellikle iş konusunda yüz yüze geldiğim insanlara küfretse tam bir iletişim yoksunu, kaba, korkutucu bir insan olduğunu düşünürdüm. Aslında daha direkt ve kaba bir kelime kullanmak istedim de, ayıp olmasın diye demiyorum.
0
sopiro
(13.03.18)
Sevgilim çok güzel bir kız dolayısıyla peşinden de ayrılmıyorlar. Ben genellikle şiddete başvuruyorum.
0
yavru tosun
(13.03.18)
Burada kız arkadaşının tutumu önemli, eklemeye çalışanlarla muhattap olmadan engelleyip geçiyorsa sıkıntı yok. Kız facebook'unun, instagram'ının vs. genel sıkıntısı. Y**şak çok.

worklovebalance.files.wordpress.com

Küfürleşerek kendi sinirlerini yıpratırsın, senin müdahil olman gereken bir ısrar, rahatsızlık verme durumu olursa devreye girersin. Olay ilk aşamada kız arkadaşında bitiyor.
0
kimlanbu
(13.03.18)
Kiz arkadasiniz bu istekleri rahatlikla geri cevirebilir, sizin korumaniza ihtiyaci oldugunu sanmiyorum. Ha buna ragmen taciz boyutuna gelecek ya da rahatsiz edici icerikler varsa ve israr ediliyorsa o zaman sizden yardim istemiş olarak algilamanizi ve bir seyler yapmanizi anlarim. Bence evet sizde anormallik var (bunu turkiyedeki erkek portfoyune gore soylemiyorum, sahsi fikrim)
0
her giriste sifresini unutan adam
(13.03.18)
Öncelikle ilişkilerde bu tarz olayların haber verilmesi zorunlu olmasa da iyidir. Öteki taraftan mesaj atılan kişi ilişkisi olduğunu belirtip nazikçe reddettikten sonra karşı taraf ısrar ediyorsa duruma göre dahil olunup ağıza sıçılabilir.

Sevdiğiniz insanları korunacak bir obje veya sahip olarak değil, zor anında yanında durulacak güçlü bir birey olarak görmeniz dileğiyle.
0
cleric
(13.03.18)
hemcinslerinize sormuşsunuz ama kayıtsız kalamadım. Durumla kız arkadaşınız ilgilenmeli gelen mesajlara cevap vermemesi, ya da erkek arkadaşı olduğunu söylemesi yeterli olacaktır. Ha olmuyor ısrar ediyorlarsa kendisi bir güzel engelleyebilir. İş yerinde rahatsız edilme durumları varsa bunu amirlerine bildirebilir. Yani konu size gelene kadar ohooo aşırı sahiplenme iki tarafı da bir süre sonra yorar. Yapmayın.
0
susano o
(13.03.18)
ben anlatıyorum hatta ss yolluyorum dalga geçip gülüyoruz.
0
suicides underground
(13.03.18)
evliliğin güzel yanı, kimse o yüzüğü görünce muhattap olamıyor :)

eskiden napıyordun dersen hatunun durumu idare etmesine göre müdahil oldum. genelde ilk sevgilim var bildirisinden sonra geri çekildi karşı taraf. hiç öyle ısrarcısına rast gelmedim.
0
hosein
(13.03.18)
her giriste sifresini unutan adam +1
0
fotrsapka
(13.03.18)
Haydar ile ziyarete giderim, lafla olmaz çünkü
0
Uncle Sam
(13.03.18)
Candan yürekten sevmenin evlenmeden bir anlamı yok. Evlenirsen başın çok daha az ağrıyacak halbuki.
0
1adam
(13.03.18)
parmağında yüzük olmayan insana yazılır. ben görsem kız arkadaşını ben de yazarım.
ciddi iseniz tak bir nişan yüzüğü anneler tanışsın, hoşlaşmazsanız atarsınız.

bir insan yüzüğü görüp hala yazıyorsa o insan aranıp sövülür.
0
güneyli çocuk
(13.03.18)
iki sevgilim oldu, ikisine de mesajlar gelip gitti. ikisi de "lesmiserables'ciğim, mesajlara baksana ya, rahatsız ediyorlar" falan dedi.

ikisine de "konuşmak istemiyorsan engelle" dedim.

hatta ilk sevgilime eski arkadaşlarımdan olup samimi olmadığım kişilerden yazanlar bile oldu.

cevap verip ben niye müdahil olayım?
sevgilime güvenmiyorsam niye birlikteliğe devam edeyim?
0
lesmiserables
(13.03.18)
ufak tefek ilgileri anlatmaya gerek yok. niye anlatıp suyu bulandırayım ki. taciz boyutuna taşınmadığı sürece anlatmazdım, her şeyi anlatarak kız arkadaşınız yanlışı başta yapmış. engelle geç diyerek geçin napacaksınız ki o kendisi hayatında biri olduğunu söylemedikten sonra. sizlik bir olay yok burada.
0
cabiday
(13.03.18)
radorecdn.pckolog.com

şöyle bişey iş görür. içerik size kalmış.
0
elorelia
(13.03.18)
tek taşı tak gör bak bi daha yazan oluyo mu
0
lcha
(13.03.18)
Tektaş çözüm
0
gozu acik sevisen yahudi
(13.03.18)
seni kıskandırmaya, pazar değerini yükseltmeye çalışıyor. sen seninle her şeyi paylaştığını sanmaya devam et, ancak canının istediklerini paylaşıyor.
0
lilyb
(13.03.18)
umutko+1

Çok net söylüyorum, böyle bir şeyi bana yaptıklarında zaten "erkek arkadaşım var" derim ve olayın önünü kendim keserim. Diyelim ki sevgilime anlattım, konuyu zaten çözüldü olarak anlatırım. Konu çözüldüğü halde sevgilim iş arkadaşımla küfürleşirse sevgilimi bir güzel haşlarım. Benim itibarım öncelikle benden sorulur.

Öte yandan adam çamur çıkar yapışır, o şirketin insan kaynakları vs. etkisiz kalır, e o zaman elbette müdahale edebilir, etsin de zaten. Ama olay o noktaya gelmemişse durumu olduğundan ciddi bir hale getirmeye gerek yok. Hem kendinizi hem de kız tarafını çomar gösteriyor bu küfürleşmeler.
0
SiyamkedisiZorro
(13.03.18)
SiyamkedisiZorro cok güzel anlatmis.
0
chitosan
(13.03.18)
bence o kızdan ayrıl.

gün gelirde olursa; iş arkadaşıma küfür ettin diye sana ters yapacak kızla aynı cennete bile girme.
0
susadım çeşmeye varmaz olaydım
(13.03.18)
sopiro + 1
Böyle durumları sevgilime anlatırım, çünkü sonradan bir olay olursa veya bir şey olur da iş büyürse bir başkasından duymasını ya da “Şimdi mi söylüyorsun” demesini istemem. Aynı şekilde, biri ona yavşarsa bana anlatmasını beklerim. En fazla “Hahayt yolarım. Kafa derisi kemerimi süsler, ugh” diye dalga geçerim zaten.

Sevgilimden özellikle yardım istememişsem, iyice zor durumda degilsem, gidip işyerinde beni zor durumda bırakacak bir şekilde küfrederse bir daha yüzüne bakmam sanıyorum. Kolay bir ayrılık çeşidi olur.
0
aychovsky
(14.03.18)
İlk olarak ilgi görmek normal bir durum.

Çözüm önerisi olarak bu tarz kimselerle daha az karşılaşmak için

1- Birlikte kafaları yapıştırıp bir selfie çekin. Onu koyun sosyal medya hesaplarınıza.
2- Gerçek hayatta da (işi resmileştirmek şart olmadan) karşılıklı sağ veya sol yüzük parmaklarınıza birer düz yüzük geçirebilirsiniz.

Ben şimdiye kadar yukarıdaki iki yöntemi de denemedim. Buna rağmen kız arkadaşlarımdan sadece biri (ve en uzun süren ilişkim de buydu zaten) bana bir kere böyle bir olayı yansıttı. Aramızda derin bir güven vardı, fakat 'herhalde o zamana kadarki en ısrarcı kimse buydu, kendi de benim kadar ikna kabiliyeti yüksek biri olmadığından bana yansıttı' diye düşündüm. Esasen nedir ne değildir bilemiyorum. O anda kimseyi de sorgulamadım. Attığı mesajların üzerine adam bir de aradı. Aradığında telefonu ben açtım. Küfür geçmedi. Karşıdakine konuşma fırsatı da vermedim. Adam ikna oldu ki bir daha da aramadı.

Böyle durumlarda @aychovski'nin dediği gibi olayın “Şimdi mi söylüyorsun”a gitmesi güven açısından pek iyi olmaz. Öte yandan bu mesele rapor vermeye de dönüşmemeli. Benim kafamı sabah akşam meşgul eden/bozan kimseyle rahat edemem ben.

Birlikte olduğun kişiye saygı meselesi aynı zamanda. Israrcı biriyle karşılaşsam kendim de haberdar ederdim kız arkadaşımı ki birilerini kıskandırmak ya da beni kıskandırmaya çalışacak biriyle olmak da bana göre değil zaten.

Özet: Biriyle birlikte olduğunu göstermesi lazım kişinin. Buna rağmen adım atan ve/veya ısrar eden kimseler olursa uygun dille olayı açıklamak gerek.
0
idexo
(14.03.18)
umutko ve siyamkedisi +1

Keşke tüm kadınlar da birer birey olduklarını kavrasa, bazı şeyleri kendilerinin de halledebileceğini idrak etse ve böyle düşünse de sorun çıkarmaktan ziyade sorun önleme/çözme odaklı olsalar...

Bunlara ilaveten, bunları anlatmasın kısmına da karşıyım. Paylaşım ve bu tür şeyleri bilmek de önemli. Ama bunu anlatırken de bitmiş, çözülmüş şekilde anlatmış olması önemli. Yoksa umutko'nun dediği tipe girer bu tür kadınlar. O da zaten çok çiğ bir karakteri var anlamına gelir büyük ihtimalle.
0
skooma
(14.03.18)
engelle geç diyeceksin hacı başka ne yapacaksın, konuşmaya kalksan bitmiyor bu gördüğü kıza yavşayan yaşam biçimleri.
0
Apocalypse
(15.03.18)
(2)

Askerlik tecili hakkında

jedijedi
Tecilim 1 temmuzda bitiyor, o tarihten itibaren en yakın celp başvuru tarihi 30 ağustos.1) vakıf üniversitesinde yüksek lisansa başlamak istiyorum örneğin üniversitenin kayıt tarihi 15-20 ağustos diyelim, kayıt olur olmaz üniversite tecili yolluyor mu yoksa tecilin başlaması için derslerin başlaması
Tecilim 1 temmuzda bitiyor, o tarihten itibaren en yakın celp başvuru tarihi 30 ağustos.

1) vakıf üniversitesinde yüksek lisansa başlamak istiyorum örneğin üniversitenin kayıt tarihi 15-20 ağustos diyelim, kayıt olur olmaz üniversite tecili yolluyor mu yoksa tecilin başlaması için derslerin başlaması mı gerekli ?

2) kayıt tarihine kadar bakaya kalsam bir sıkıntı olur mu ?

3) başvuru tarihi 30 ağustostan sonra olursa bir problem çıkar mı ?

Tavsiyeleriniz nelerdir ?
0
jedijedi
(13.03.18)
Önemli olan kayıt tarihin. Askerlik durum belgesindeki son tarihten önce kaydını tamamlarsan sıkıntı olmaz. Ama eğer tarihler çok sıkışık olacaksa kayıt sonrası okuldan öğrenci belgesi iste, götür şubeye ver.

Lisans dışında tecil konusunda üniversiteye güvenme +1 Vakıf üniversitesinde biraz daha ilgilenirler belki, sen tecilim bitiyor diyerek bir hatırlat, sevk tecilini en azından postaya verdikleri haberini almaya bak ama yine de vakit çok sıkışıksa bu tür durumlarda okula güvenmemek lazım.
0
skooma
(13.03.18)
takipteyim ben de basligi.
0
asur krali basur
(13.03.18)
(4)

Hava cok guzel disari cik deniz gor vs otur evde sonraki gunler cikacaksin

yuzır
Ne diyorsunuz arkadaslar? Ciksam mi soyle bir disari, yapacak isim fln yok, sadece ustumde bir boyle ölülük var.Insan bazen itici guc ya da durdurucu bir sey arar ya...
Ne diyorsunuz arkadaslar? Ciksam mi soyle bir disari, yapacak isim fln yok, sadece ustumde bir boyle ölülük var.

Insan bazen itici guc ya da durdurucu bir sey arar ya...
0
yuzır
(12.03.18)
erik çıksın biz de çıkarız diyorum.
0
mete kudur
(12.03.18)
Hava güzel. Check

Yakında deniz var. Check

Yapacak bir şey yok. Check

Üzerindeki ölülüğü atmak lazım. Check

O zaman ne duruyorsun; helva yapsa... Pardon, yani çıksana işte ne güzel hava alırsın. En azından görecek bir deniz varmış.
0
skooma
(12.03.18)
cabuk elindekini birak at kendini disari, tak kulagina muzigi, vur kendini sahile, cidden iyi geliyor..
daha simdi geldim..
misss... missss
0
alttaraf
(12.03.18)
Ciktim arkadaslar, itici guc icin sagolun
0
🌸yuzır
(12.03.18)
(4)

stronghold tadı verecek yeni oyun

tukenmez adam
ilk stronghold u oynayanlar, aynı tadı alabileceğim yeni oyunlar var mı? grafiklerin çok ciks olması önemli değil.
ilk stronghold u oynayanlar, aynı tadı alabileceğim yeni oyunlar var mı? grafiklerin çok ciks olması önemli değil.
0
tukenmez adam
(11.03.18)
Stronghold crusader dışında başka bir şey yok. O da yeni değil zaten. Zaten bu tür oyunlar da artık pek yapılmıyor. Rome Total War falan oynayabilirsin; her bir savaşı kendin kontrol edebiliyorsun. Yine harita üzerinde de inşa, üretim vs ilgilenebiliyrsun. Kaliteli strateji oyunu olarak onu önerebilirim. Stronghold ihtiyacını gidermek için uygun. Ve evet, böyle bir ihtiyaç var.
0
skooma
(11.03.18)
rome total war ı çok oynadım. ama o tek köyün lord u olma hissiyle ilgisi yok ki. bana milord desinler bana beyim desinler istiyorum. insanları kazığa oturttukça sesleri kesilsin istiyorum :) sonuncusu şaka
0
🌸tukenmez adam
(11.03.18)
O zaman belki Rise of Nations ve Cossacks olabilir. Bunlar da aynı değil ama zaten Stronghold gibisi gelmedi bir daha.
0
skooma
(11.03.18)
cossacks serisi
0
false pretension
(11.03.18)
(7)

Yurtdışında internet mevzusu

skooma
1 hafta kadar yurtdışında olmam gerekiyor ve internet illa ki lazım olacak diye düşünüyorum. 1 hafta beni idare edecek maps, whatsapp vs iletişim için kullanmalık internet için siz ne kullanıyorsunuz, paket falan? Yoksa 1 hafta sağdan soldan wifi bulmaya çalışarak idare edebilir miyim?Hattım türk te
1 hafta kadar yurtdışında olmam gerekiyor ve internet illa ki lazım olacak diye düşünüyorum. 1 hafta beni idare edecek maps, whatsapp vs iletişim için kullanmalık internet için siz ne kullanıyorsunuz, paket falan? Yoksa 1 hafta sağdan soldan wifi bulmaya çalışarak idare edebilir miyim?

Hattım türk telekom.
0
skooma
(11.03.18)
Haftalik 1 gb icin: bireysel.turktelekom.com.tr

Haftalik 2 gb icin: bireysel.turktelekom.com.tr

Bence 1 gb olani alip bulundugunuz yerlerde kablosuz baglanti olmadiginda kullanir ve cok buyuk veri alisverisi gerektiren islerinizi de kablosuz baglanti ile rahatca halledersiniz.
0
lamira
(11.03.18)
@lamira, Teşekkür ederim ama bunlar faturalı için diyor; benim hattım faturasız. Faturasız için var mı, ben bulamadım?
0
🌸skooma
(11.03.18)
Rica ederim. Faturasiz icin buyrunuz.

Haftalik 1 gb: bireysel.turktelekom.com.tr

Haftalik 2 gb: bireysel.turktelekom.com.tr
0
lamira
(11.03.18)
hangi ülke?
0
mr.goodcat
(11.03.18)
Gittigim ulkeden uygun bir simkart aliyorum.
0
kuehles blondes
(11.03.18)
@goodcat, İspanya

@kuehles 1 hafta için değer mi ya da hesaplı mı bilmiyorum. Gerçi muhtemelen birden fazla defa gideceğim ama bilemedim. İlk sefer için paket kullanırım herhalde.
0
🌸skooma
(11.03.18)
Ülke ispanyaysa burdan telekomdan paket alman daha mantıklı çünkü şöyle bir ispanya hatlarına baktım 1gb internet 7 euro falan. bizden daha pahalıya geliyor euro yüksek olduğu için.
0
mr.goodcat
(11.03.18)
(10)

Macbook vs laptop

antreman kocu munir bey
Evet 5 yıllık laptop'um iyice külüstürleşince yenilemeye karar verdim ama biraz kararsız kaldım. Macbook kullanan arkadaşlar pil ömrü uzun, eskimiyor diye övüyor ama hep bir apple overrated muhabbeti olmuştur. Sizce hangisi daha mantıklı olur. Ayrıca macbook alacaksam da şimdi almalı mıyım. Bunların
Evet 5 yıllık laptop'um iyice külüstürleşince yenilemeye karar verdim ama biraz kararsız kaldım. Macbook kullanan arkadaşlar pil ömrü uzun, eskimiyor diye övüyor ama hep bir apple overrated muhabbeti olmuştur. Sizce hangisi daha mantıklı olur. Ayrıca macbook alacaksam da şimdi almalı mıyım. Bunların serileri nasıl oluyor merak ediyorum. İphone 7'nin çıkmasına bir ay kala iphone 6s almış gibi olmayayım.
0
antreman kocu munir bey
(10.03.18)
Ben laptoptan macbook proya gectim,
Bilgisayarim oldugunu farkettim yeminle.
Sessizlik, hafiflik, 12 saate yakin pil omru (dun sabah 8den aksam 18e yarim saat kapali kaldi, onun disinda hep kullandim. Daha cok not alma, internette gezinme, ses kaydi...) seklinde oldu. %70 inmisti :D

Yanima aliyorum, ay sunu acmasi ne kadar surecek vs yok. Touch bar kisayollari vs de guzel bence. Acikcasi ben iyi ki almisim diyorum, memnunum.

Mesela eski laptopum donanim olarak "vaooo oha laptopa bak be" diyebilecegi bir seydi zamaninda ve 5 saat pil omru diye reklami yapiliyodu. En baslarda max 3 saat pil omru gordum, 3-4 yil sonra yarim saat anca dayanir hale geldi.

Yeni macbooklarin sikintisi, usb girisi filan yok. Sadece iki tane usb-c girisi var, 10€luk bi adaptorle kullaniyorum illa hafiza karti ya da usb okutacaksam ki genelde zaten cloud kullanan bir insanim.

Hdmi kullanmama gerek kalmadi su ana kadar, o yuzden eksikligini -henuz- cekmedim.

Eger "acaba yakinda ynei modeli mi cikacak" diye endiseleniyorsan, biraz internette gezin, macbook new model filan yaz, elbet cikar biseyler. Ben mid 2017 aldim, prensipte 2016 ile ayni usb konusunda filan ama yeni bi islemci cipiyle cikmis o yuzden 2016 modelinden bariz daha iyiymis. 2016lar amerikada daha ucuzdu zaten, niye dedigimde 2016diye demislerdi. Ben 2017 aldim. Ha 256 gb aldim ama cloud kullaniyorum, oyun oynamam, pcye genelde ppt, pdf ve docx disinda belge indirmem...
oyle yani. Ama okula giderken defter bile goturmuyorum artik, oyle diyeyim, cok iyi oldu.
0
kuehles blondes
(10.03.18)
Hocam ne mac i
Daha fazla paraya daha az yapilabilecek sey mi satin alacaksin
Telefon gibi degil pc olayi kontrol sende.
Eski pc kullanilabilecek gibiyse ssd takip cok ciddi bir performans elde edebilirsin.
Kirik dokukse butce verirsen sana uygun sistem ya da laptop onerebiliriz
0
kingcyrax
(10.03.18)
İphone gibi bilgisayarım olsun diyorsan mac.

Ama bilgisayar bu, her şeyi yapabileyim kontrol de bende olsun. Kurcalamayı da severim diyorsan. O zaman bilgisayar.. ehem, yani laptop.
0
skooma
(10.03.18)
lenovo yoga 720 aldım ben. çok işimi görüyor, katlanması dokunmatik ekranı. anlayamazsınız.
0
antikadimag
(10.03.18)
genel kullanım için mi soruyorsunuz ?
güncel oyunları oynayacak mısınız ?

ne istediğinizi tam olarak belirtmemişsiniz.
0
unifeel
(10.03.18)
tek soru: bilgisayarı ne için kullanıyorsun.

hobilerin arasında oyun oynamak varsa zaten istesen de macbook alamazsın. çünkü macbook oyun oynatmaz.
0
tchuck
(10.03.18)
6 bin küsür liraya 128 gb hafızalı şeyi eline veriyorlar, alan da ya yetiyor öyle her şeyi doldurmuyorum muhabbeti yapıp cihazı övmeye çalışıyor. iphone'da da 16 gb yetiyor ya muhabbeti yapıyorlardı. 2 tane type-c girişi koymuşlar o kadar, dönüştürücüyü falan parayla almak zorundasın. mesela ben zenbook aldığımda içinden hdmi to vga, usb to ethernet kabloları çıkmıştı, aynı zamanda type-c bağlantı noktası da var, kutudan kılıf da çıkmıştı. apple istese bunların hepsini koyabilir ama müşteriyi bana göre aptal yerine koyuyor bu yüzden de sevmiyorum.

hiç parasını hakeden bir cihaz değil, zamanında 1500 liraya aldığınız cihazdan 6000 liralık cihaza geçerseniz tabi aşırı fark hissedilir, bu her şeyde böyledir, evde kullandığınız kahve makinesinde de tv'de de, lambada bile böyledir.

şu anki cihazlar yeni, senede bir yenileniyorsa temmuz gibi yenilenirler. parasına üzülünmeyecek tek cihaz macbook air olabilir sanırım, onun fiyatı yine uygun sayılır.
0
atom karincanin torunu
(10.03.18)
hocam bilgisayarınız eğer metal kasaysa, kasası sağlamsa tak ssd'yi. uğraşma macboook vs.
0
caletti
(10.03.18)
Anladım. Ben daha çok ders çalışmak için kullanmayı düşünüyordum. Belki arada europa universalis oynarım o kadar. Bir de iki sene sonra tusa gireceğim. Ekranı ders çalışırken gözümü yormasın, fanı gürültü yapmasın falan istiyorum. Şimdi oyun bilgisayarı toplasam da doya doya oynayamayacağım zaten.
0
🌸antreman kocu munir bey
(10.03.18)
@atom karincanin torunu bana laf cakmis <3
Cihazdan memnunum ondan ovuyorum zaten. Eski bilgisayarimda da (cloud yokken) external hdd'de saklardim zaten, o zamandan beri hafiza kullanimim azdir o yuzden bana farketmedi. Simdiyse her seyim dropbox, googledrive, icloudda filan zaten.
Ben 256 gb ssdli modeli 4110 tlye aldim, amerikadan. Ama 6000 olsa almazdim zaten. 6000-7000 yuksek rakamlar cok.

Uzun pil omru, sessizlik, hafiflik, bircok sekmeyi ayni anda acabilme gibi istedigim seyleri macbook karsiliyor. Ben memnunum. Usbc kismi da beni germiyor cunku sunumlarimi bile googledrivedan filan indiriyorum. Gercekten farketmiyor. Hdmi zaten kullanmazdim. Donusturucuyu nolur nolmaz aldim -go pro cakmasi aksiyon kameramin hafiza karti icin lazim oldu- ama 2-3 kez isim dustu ona ve 10€ zaten, beni rahatsiz etmedi bunlar hic.

Neyse oyle iste. Paran varsa al, kendini zorlayacaksan iyi dusun.
0
kuehles blondes
(10.03.18)
(3)

Hangi operatörün 4.5g si iyi? Neden?

neysene
Bildiğim kadarıyla en çok 800 ve 1800 mhz olmak üzere 4 adet band var. İstanbul gibi bir yer için belirleyici ne? Mesela stratejik olarak hangi bantları almak hangi tipini almak ve buna göre baz istasyonu sayısı hangi firmaya ne kazandırdı? İhalenin esas kazananı kimdi? Bunu genellemek mümkün mü?
Bildiğim kadarıyla en çok 800 ve 1800 mhz olmak üzere 4 adet band var. İstanbul gibi bir yer için belirleyici ne? Mesela stratejik olarak hangi bantları almak hangi tipini almak ve buna göre baz istasyonu sayısı hangi firmaya ne kazandırdı? İhalenin esas kazananı kimdi? Bunu genellemek mümkün mü?
0
neysene
(07.03.18)
westblack
(07.03.18)
teknik meseleleri bilmiyorum ama son 2 yılda tamamını istanbul içinde test etmiş biri olarak turkcell-vodafone-turk telekom diye gidiyor. bunu hem kullanıcı deneyimlerimden hem yaptığım testlerden görebildim.

ha hepsi idare eder mi eder, ancak turkcell in internetinin bariz bir hız farkı var.vodafone turk telekom arasında da çok olmasa da vodafone daha iyi.
0
syozkn
(07.03.18)
Turkcell'i bilmiyorum ama diğer ikisi arasında kıyaslama yapacak olursak kesinlikle Vodafone derim. Bariz biçimde çekim gücü ve internet hızı daha iyi. Türk Telekom ise çekmeye çekiyor ama interneti yavaş. Hatta, yoğun noktalarda interneti kullanmak zorlaşabiliyor ve işin daha da ilginci, eskiden çeken yerlerde bile eskisi kadar iyi çekmemeye başladığını düşünüyorum. Bu da herhalde artan kullanıcı sayısı ve eski/yetersiz baz istasyonlarından kaynaklanıyor.
0
skooma
(07.03.18)
(2)

usb mouse vs kablosuz mouse

blue eyes white dragon
şimdi bu iki arkadaş arasındaki fark nedir? hadi ben biraz cahilim de bazı internet sitelerinde bunu ayrırarak yazmışlar.
şimdi bu iki arkadaş arasındaki fark nedir?

hadi ben biraz cahilim de bazı internet sitelerinde bunu ayrırarak yazmışlar.
0
blue eyes white dragon
(07.03.18)
biri kablolu diğeri kablosuz
0
nrmnm
(07.03.18)
Eskiden PS/2 girişi diye bir şey vardı. Klavye ve mouse da bunlara takılırdı. Oradan gelen bir alışkanlık olsa gerek ki usb mouse diye belirtme ihtiyacı hissetmişler muhtemelen. Ha, hâlâ numunelik de olsa ps/2 girişli mouse'lar mutlaka vardır tabii.

Kablosuz mouse için, kablolulardaki gibi "usb" kablosuz mouse yazmamalarının sebebi de usb dışında bağlantısı olan bir kablosuz mouse olmaması.
0
skooma
(07.03.18)
(4)

Şahıs firması kapatma

neysene
Muhasebeci olmadan bu işi yapabilir miyim? (Muhasebeciyle mali sebepler yüzündn kavgalıyız)-hiç kazancım olmadı ama muhasebeci sanırım çok düşük bir gelir gösteriyordu (gelir vergisi 120 lira falan geliyordu)-şahıs firması ve inşaat yapımı üzerine olduğu için yazarkasa vs. Hiç olmadı, hiç fatura kes
Muhasebeci olmadan bu işi yapabilir miyim? (Muhasebeciyle mali sebepler yüzündn kavgalıyız)
-hiç kazancım olmadı ama muhasebeci sanırım çok düşük bir gelir gösteriyordu (gelir vergisi 120 lira falan geliyordu)
-şahıs firması ve inşaat yapımı üzerine olduğu için yazarkasa vs. Hiç olmadı, hiç fatura kesmedim, fatura koçanım hiç olmadı. 0/0 bi firma. 2015 ten beri lazım olur diye ilgilenmeden duruyordu.

Bu durumda bir firma nasıl kapanır?
0
neysene
(06.03.18)
Bağlı olduğunuz vergi dairesine gidiyorsunuz ve "zaten çalışmıyordum, kapatmak istiyorum" diyorsunuz, onlar yönlendiriyor. Ancak, fatura/makbuz koçanınızın olması lazım, zira onu istiyorlar diye biliyorum.
0
skooma
(06.03.18)
gitmeye bile gerek yok.

ivd.gib.gov.tr

buradan kimlik bilgilerinizle giriş yapıp kapanış verebilirsiniz.

fatura koçanınız yoksa istemez. matbaa fatura basarken vergi dairenize ne bastığını bildiriyor. eğer varsa orada gözükür isterler. yoksa orada da gözükmez. o zaman bir şey istemezler.

muhasebeci olmadan kapatırsınız da, kapanıştan sonra verilmesi gereken beyannamelerinizi unutmayın, ceza gelmesin. hatta kavgadan sonra beyannameleri vermiş mi vermemiş mi onu da bi öğrenin, kapattık derken sonradan çıkıp sürpriz olmasın.
0
kibritsuyu
(06.03.18)
@skooma ilgilenmediler.
0
🌸neysene
(07.03.18)
Çok ilginç. Zamanında ben o şekilde yaptmıştım. Hatta fatura/makbuz koçanını da istiyorlar ve inceleyip yırtıyorlar falan senin gözünün önünde. O zaman internetten. Ama fatura vs. varsa onu da herhalde muhasebeciden almak gerekecek gibi.
0
skooma
(07.03.18)
(1)

Maslow'un ihtiyaç piramiti hala güncel mi?

mete kudur
Yani o halinin güncellenmiş varyasyonları var mı yoksa o hala o şekilde duruyor mu ? tam da ne dediğimi anlatamadım ama bu yaklaşım kendini geliştirdi mi geliştirdiyse ne eklendi ne çıkartıldı gibi birşey sormaya çalışıyorum.Buda ki amacım da toplumların maddi ayrımında orta sınıfın 3 aşaması ile bu
Yani o halinin güncellenmiş varyasyonları var mı yoksa o hala o şekilde duruyor mu ? tam da ne dediğimi anlatamadım ama bu yaklaşım kendini geliştirdi mi geliştirdiyse ne eklendi ne çıkartıldı gibi birşey sormaya çalışıyorum.

Buda ki amacım da toplumların maddi ayrımında orta sınıfın 3 aşaması ile burjuva arasındaki farkları ayrımsamakta zorlanmam. Buradan bi' gitmeyi deneyelim dedik.
0
mete kudur
(05.03.18)
Bildiğim kadarıyla aynı.

Onun da ötesinde, kendimden örnek verecek olursam, hâlâ ilk aşamayı dahi tamamlayamadığım için bence geçerli.
0
skooma
(06.03.18)
(7)

Pasta Fare Zehri Kaç Günde Etkisini Gösterir?

kilisenin imami
Dükkanımıza birkaç gündür bir fare dadandı. Ben de bir eczaneden fare pastası dedikleri bir zehri dükkanın çeşitli noktalarına koydum. Dün kontrol ettiğimde farenin bazılarını yediğini gördüm. Tam fareden kurtulduk diye sevinirken bugün yine farenin gece dükkanda dolaşıp çeşitli yerlere dışkıladığın
Dükkanımıza birkaç gündür bir fare dadandı. Ben de bir eczaneden fare pastası dedikleri bir zehri dükkanın çeşitli noktalarına koydum. Dün kontrol ettiğimde farenin bazılarını yediğini gördüm. Tam fareden kurtulduk diye sevinirken bugün yine farenin gece dükkanda dolaşıp çeşitli yerlere dışkıladığını gördüm. Bu zehri yiyen küçük bir farenin kurtulma şansı nedir? Fare pastasının etkisini göstermesi bu kadar sürüyor mu yoksa bu zehir işe yaramadı mı?
0
kilisenin imami
(05.03.18)
öldürmek yerine çıktığı delikleri kapatmayı deneseniz?
0
suicides underground
(05.03.18)
Standart fare zehirleri fındık fareleri vb. için. Eğer lağım faresi gibi bir şeyse yeterli olmayabiliyor veya uzun sürebiliyor. Dediğim zehirdense fındık faresi için 3-5 gün, lağım faresi için ise 5-8 gün kullanmak gerekiyor. Zehir deyince hepimiz tek seferde öldüren bir şey bekliyoruz ama maalesef onlar öyle değilmiş.

Onun yerine size farklı bir zehir kullanmanızı tavsiye ederim. Bayer markalı bir zehir var, adını tam olarak hatırlayamadım şimdi ama paketin içerisinde 4-5 tane, filmle kaplı bulaşık makinesi tabletlerine benzeyen bir şekli var, içinde yeşil jelimsi bir şey var. Onu yiyince tek seferde işi bitiriyor büyük oranda. Yalnız, zehri koyacağınız zaman elinizde eldiven olsun, zira paketin üzerinden kokunuzu alabiliyorlar ve dediğimiz gibi, zehirli.

Geçmiş olsun.
0
skooma
(05.03.18)
fare yapıştırıcısı kesin çözüm. biz o şekilde yakaladık. zehir mehir hikaye.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(05.03.18)
Dükkanda delik falan yok. Muhtemelen kapıdan girip rafların arkasında bir yeri yuva olarak belledi kendine. Bu akşam yapışkan olayını da deneyeceğiz. Umarım zehirle ölmeden önce yapışkanla yakalarız da leşini aramaktan kurtulmuş oluruz. Bu arada fareler üzerinden hayvan sevgisi kasacak olanlar zahmet edip bir şey yazmasın. Ambalajlı gıda satılan dükkanda fareye sempati duyamadığım için kusura bakmayın.
0
🌸kilisenin imami
(05.03.18)
Arkadaşların dediği gibi zehirler değişkenlik gösteriyor. Nasıl bir fareyle mücadele ettiğinize bağlı. Ama en güçlü zehir bile yer yemez öldürmez. Çünkü bu hayvanların arasından önce biri tadıyor bunu. Eğer anında ölürse diğerleri asla yemiyor. Evet çoğul konuşuyorum. Dükkanınızda bir tane fare yok çünkü. Bir tane görüyorsanız en az 5-6 tane vardır. Zehirlerin bazıları da su içtikçe etkileşime girip hızlandırıyor. Su içmedikçe çok yavaş oluyor ölüm süreleri. Bu hayvanlar da çok dayanıklı hayvanlar. Su içmeden uzun süre yaşayabiliyorlar.

Yapışkan da bir çözüm. Ama vahşi bir çözüm bunu unutmamak lazım. Yapışkana yakalandığında hayvan ölmüyor sonuçta. Kurtulamaz bir halde çırpınmaya devam ediyor. O halde bırakmak da olmaz yani hayvanı.

Moral bozmak istemem ama fareler ile mücadele ederken agresif olmak lazım ne yazık ki. Yani daha görmüyorum demek ki yok gibi düşünmemeli. Çabuk kurtulmak istiyorsanız zehir, yapışkan, istasyon gibi çözümleri aynı anda deneyin. Sonuçta gelir elde ettiğiniz bir yer. Öldürmeden yakalamak da bir çözüm bunu da ekleyeyim. Youtube üzerinde çok basit ama çok etkili bir sürü video var ölümcül olmayan tuzaklar yapabildiğiniz. Ama 6-7 tane fare yakalayıp onları bir yere bırakmak da kolay değil. O bıraktığınız yerde de büyük problem olabilirler sonuçta. 6-7 fare 2 ay içinde 5-6 katına çıkabilir çünkü sayı olarak.

Kolay gelsin.
0
windowsguvenlikduvari
(05.03.18)
bir cam üzerine fare yapıştırıcısı dökün. onun üzerine elinizi değdirmeden bu pasta dediğinizden koyun veya eliniz değdirmeden başka bir yiyecek koyun. el ile temas kesinlikle ettirmeyin anlıyor namussuzlar bi bokluklar döndüğünü.

ben arabaya giren fareyi böyle yakaladım.
0
canercuxy
(05.03.18)
Zehiri yedikten 4-5 gün sonra fare nalları dikti. Cevaplarınız için teşekkürler.
0
🌸kilisenin imami
(11.03.18)
(8)

tek bir kere geçmişe dönüp bir kararınızı değiştirecek olsanız

captainobvious
hangi ana gider ve neyi değiştirirdiniz? inebildiğiniz kadar detaya inin lütfen:)https://www.youtube.com/watch?v=36P0ZyfJ17w
hangi ana gider ve neyi değiştirirdiniz? inebildiğiniz kadar detaya inin lütfen:)

www.youtube.com
0
captainobvious
(05.03.18)
Çok sığ veya vizyonu dar bir cevap olabilir ancak ben ta lise başlangıcına gider, bölüm değiştirirdim. İnsanın daha kendisini ve dünyayı keşfedemediği bir dönemde bölüm seçmesinin, ilerleyen zamanlarda hayatını ne kadar da etkileyebileceğini maalesef iş işten geçtikten sonra algılaması böyle bir şey çıkarıyor ortaya.
0
m e b
(05.03.18)
çok net, m e b+1
Okulumda sadece sayısal sınıf olduğu ve okul değiştirmek istemediğim için sayısalcı oldum, endüstriyel tasarım kazandım, nefret ettim, güzel sanatlara geçtim, 28 yaşımda mezun oldum, 30'umdan sonra yayın sektörüne girdim, çeviri kitap editörlüğü yapıyorum. Ailem başının çaresine bak demek yerine arkamda durduğu için yıllarca okuyabildim ve bu sektöre girene kadar çabaladım ama edebiyat ya da dilbilim okusaydım çok daha iyi şeyler yapabilirdim.
0
kobuzchu kiz
(05.03.18)
Birden fazla uktesi olan adam için zor bir soru bu ama rasyonel bir cevap vermeye çalışırsam, belki ortaokul ortaları diyebilirim. Neyi değiştirirdim konusuna detaylı, net bir yanıt veremiyorum, çünkü her şeyi değiştirip bambaşka bir hayat yaşamaya çalışırdım. Sınırı yok yani; her şeyi değiştirmeye çalışırdım, değiştirebildiğim yere kadar, gittiği yere kadar.
0
skooma
(05.03.18)
Ben de ortaokula geri dönerdim ve OKS'ye çalışarak güzel bir lisede okurdum. Güzel dediğim Kabataş Erkek Lisesi falan. Maalesef düz lise mezunuyum. Gerçi benim lisedeki sınıfımdan 6 tane mühendis, 5 tane matematik öğretmeni, 4 tane fen bilgisi öğretmeni, bir tane moleküler biyolog çıktı ama ben aldığım eğitimden tatmin olmadım. Bahsettiğim şey Anadolu lisesi ya da fen lisesi eğitimi değil. Onları şu anda da istemiyorum. Sadece kültürel açıdan bana bir şeyler katacak bir okulda okumak isterdim. Kabataş gibi, Robert gibi.
0
dissendium
(05.03.18)
Liseye döner adam gibi kafamı kullanıp doğru düzgün ders çalışır, gerçekten istediğim bölümü okurdum. Sadece bunu değiştirmem bile hayatımın gidişatını değiştireceği için benim için yeterli.
0
elikası
(05.03.18)
universite bolumumu degistirirdim.
simdiki bolumumun bir ise yaramadigini farkettim cunku :)
0
kuehles blondes
(05.03.18)
kesinlikle üniversite için farklı bir bölüm yazardım. güzelim puanımı dandik bi bölüm için heba ettim bi de o bölümü 8 sene biteremedim. bırakmadım da. belki farklı bi bölüm seçseydim şimdi hem mutlu olabileceğim bir işte çalışıyor olurdum, hem de kariyer yapardım çok para kazanabilirdim falan.

hayatımın hatasıdır bu.
0
moratoryumkisilik
(05.03.18)
okuduğum üniversiteyi bayağı severek okudum ama liseye dönüp bu kez üniversiteyi yurtdışında okurdum.
0
pinkpeony
(05.03.18)
(18)

Iliskilerde %100 durust davranmak aptallik midir?

it s over now
Insan en sevdigine dahi butun sirlarini acmaktan cekinirken, iliskilerinde gereksiz dahi olsa hislerini butun ciplakligiyla ifade etmesi aptallik midir? Sonucta insanlar acimasiz ve sizi bircok konuda acimasizca yargilayabilirler...
Insan en sevdigine dahi butun sirlarini acmaktan cekinirken, iliskilerinde gereksiz dahi olsa hislerini butun ciplakligiyla ifade etmesi aptallik midir? Sonucta insanlar acimasiz ve sizi bircok konuda acimasizca yargilayabilirler...
0
it s over now
(04.03.18)
Değildir.

Bir sorun çıkacaksa ilk başta çıksın, 10 yıl sonra değil.
0
acetaminophen
(04.03.18)
Değildir. Bi Yalanı seveceğine gerçekleri sevelim ki
0
hasmetizm 2046
(04.03.18)
bu soruyu soracak kadar saf olduğun için dene ve gör diyorum. öğrenmiş olursun.
0
idexo
(04.03.18)
Aptallık olmadığına inanmak istiyorum. Ben herşeyi en başta ortaya döken biri olarak şeffaflıktan yanayım. Eğer karşındaki bu durumu suistimal edebilecek potansiyeldeyse bunu da görme şansı verir hem. Değilse zaten mis.
0
denef
(04.03.18)
Dostum, bilmiyorum hiç dikkat ettin mi ama ilişkilerde "gizem, mistisizm" isteyen, "biraz gizemli olsun" diyenler kadınlardır. Gizemli olmak demek kabaca "bazı şeyleri gizlemeyi" gerektiriyor en azından. Buradan pay biç işte ne kadar dürüst davranman gerektiğini veya bunun aptallık olup olmadığını.
0
skooma
(04.03.18)
Evet, sanirim %100 durust olundugunda ortada merak edecek hicbir sey kalmiyor ve iliskinin tadi kaciyor. Ancak bir seyler saklanarak yasanacak iliski de bana gore degil. Ben her zaman kartlari acik oynamaktan yanayim. Insan bu denli sevdigi ve deger verdigi birine bile icten pazarlikli olarak hareket edip bir seyleri saklamak zorunda hissedecekse o iliskiyi hic yasamamasi daha iyidir. En azindan kendimize olan saygimizi yitirmemis oluruz.
0
🌸it s over now
(04.03.18)
Dediklerinde çok haklısın, gönül ister ki senin dediğin gibi düşünen birilerini bulalım ama neredeyse yok gibi bir şey. Mevcutta da durum böyle, o yüzden üzülmemek için akılda tutmak gerek bunu.
0
skooma
(04.03.18)
geçmiş konusunda yalan söyleme ama genel olarak hiçbir şey söyleme. konuşmak istemiyorum de, bir şekilde hallet. benim hayatım sikildi afedersin o konudan. onun dışında kendi hisleriniz için dürüst olun. naçizane tavsiyem söyleme konusunda cimri olursanız yukarda anahtar kelimeleri geçen heyecanlı ve gizemli bir ilişkiniz olur. yalanla dolanla da doğru düzgün ilişki olmaz. el özet; yalan söylemeyin, doğruyu da çok söylemeyin.
0
ilkot
(04.03.18)
her zaman doğruları söyle, ama doğruları her zaman söyleme.
0
icim urperiyor
(04.03.18)
@icim urperiyor bu ne kadar güzel bir laftır. çerçeveletip asmak lazım duvara.
altına imzamı atıyorum.
0
yetkili birine benzeyen abi
(04.03.18)
her ilişki rol ve saklama gerektiriyor. bu sebeple %100 dürüst davranmak aptallıktır.

uyguluyor muyum peki doğru olanı? hayır. hiç bir zaman. hep aptal oldum.
0
rain when i die
(04.03.18)
aptallık değil ama her doğruyu da söylemeye gerek yok bence, yalan söylemeden de söylenmemesi gereken şeyler söylenmeyebilir.
0
pinkpeony
(04.03.18)
Yüzde yüz dürüst olmak, hayatına dair herşeyi anlatıp çıplak kalmak demek eşittir tüm zaaflarını kullanılır hale getirmektir. kimse ilişkide dürüstlük palavrasını atmasın, kimseye yalan söylemem fakat şu hayatta öğrendiğim tek bir şey varsa birinin beni tümüyle bilmesine izin vermemektedir, çünkü "insanlar kötü". O kadar saf olmamayı yaşayarak öğrenen bilir. @İdexo +1
0
mslny
(04.03.18)
ben de tersi açıdan bakayım. dürüst olmadığına dair herhangi bir his uyanınca karşı tarafta, bence bunun dönüşü olmaz. ilişki uzun ömürlü olsun diye bir şeyleri gizledin ve bu taktikte başarılı oldun, sonuçta ilişki uzun süredir devam ediyor diyelim; bu ilişkide geçmişe dönük bilgilere sahip olma olasılığı doğru oranlı olarak artacak. ve bunlar öğrenildiğinde, ola ki güven ilişkisi ortadan kalkarsa ve karşıdaki "ya yine aynı şekilde davranıyorsa" derse, pek tadı kalmaz diye düşünüyorum...
0
her giriste sifresini unutan adam
(04.03.18)
Dürüst olmakla her doğruyu söylemek arasında ufak gibi gözüken ama çok büyük bir fark var
0
KaraSakall
(04.03.18)
evet, herkes bilmesi gerektiği kadar bilmeli.
0
gezegen olan pluton
(04.03.18)
eski sevgililer ile olan özel şeylerden, arkadaşlarla olan özel şeylerden bahsedilmemeli, sevgilin sana zamanında güvenmiş olan ya da güvenen insanların seninle paylaştığı özel şeyleri bilmek zorunda değil.

eğer çıkma tarzı bir ilişkiden bahsediyorsak ilişkiye dair olan her düşünce bence açıklanmalı , alttan alma gibi bir durum olmamalı kartlar açık açık oynanmalı öbür türlü illa zamanla sabır bitiyor.
0
denizgonen
(05.03.18)
Sır / yalan başka şey "gereksiz dahi olsa hislerini bütün çıplaklığıyla ifade etmesi" başka şey. Tarz meselesi. Ben bir sürü insan tanıyorum, patavatsızca birilerinin yüzüne hakarete varan eleştirilerde bulunup arkadaşlaığı bozulunca "çok dobraydım, taşıyamadılar beni" diye ağlaşan.
Siz ilişkinizde dürüst olun, yalan söylemeyin ama lütfen yerine göre konuşun. Hislerinizi bütün çıplaklığıyla değil, lisan-ı münasiple ifade edin.
0
SiyamkedisiZorro
(05.03.18)
(4)

facebook eşittir kedi instagram eşittir meme midir?

binder dandet
Böyle bir hesap buldum kendi kendime, ne derece doğrudur?twitter, tumblr, tinder nedir o halde?
Böyle bir hesap buldum kendi kendime, ne derece doğrudur?

twitter, tumblr, tinder nedir o halde?
0
binder dandet
(03.03.18)
Acemi +1

Alem göt olmuş, instagramı açınca başka bir şey göremez oldum.
0
skooma
(03.03.18)
instagram açasım geldi, hayır anlaşmazlık yaşadığınız şeyin 2'si de iyi bence. Ha göt ha meme farketmez. Göt kelimesinin de fonetiği ne kötüymüş böyle. Yazarken iğrendim.

soruya dönecek olursak twitter ve tumblr'ı bilmiyorum ama tinder olayı bende.

Tinder da bir nevi fırıncıymışsın gibi düşün, taş ocakta ara küreğinle ekmeğin altı yanmış mı yanmamış mı diye bakıyorsun işte. Güzel kızarmış ekmekleri de ucundan tırtıklıyorsun. Müşteri arıza çıkartmadıktan sonra sıkıntı ''tınne''
0
mete kudur
(03.03.18)
Eksi duyuru esitti ergen troll
0
Traveller
(03.03.18)
tumblr anoreksik depresif kızlar, twitter atarlı tespitçi ergenler, tinderı bilmiyorum
0
pinkpeony
(03.03.18)
(4)

43 inc tv'yi taşımak

basak tarlasinda yapayalniz
merhabalar, biraz enteresan bir soru olacak ama, 42-43 inc'lik bir tv'yi (kutusuyla) tek başına taşımak sıkıntı yaratır mı acaba deneyimleyen oldu mu :) 15 20 dk lık bir yürüme mesafesi gitmem gerekiyor, ona göre ya başka bir çözüm bulacağım, yada yükün altına gireceğim:)
merhabalar, biraz enteresan bir soru olacak ama, 42-43 inc'lik bir tv'yi (kutusuyla) tek başına taşımak sıkıntı yaratır mı acaba deneyimleyen oldu mu :) 15 20 dk lık bir yürüme mesafesi gitmem gerekiyor, ona göre ya başka bir çözüm bulacağım, yada yükün altına gireceğim:)
0
basak tarlasinda yapayalniz
(02.03.18)
3 4 dinlenmeyle taşınır. Yaklaşık 18 kg falan oluyor.
0
shenergy
(02.03.18)
hocam yeni bir şeyse, çok hafif oluyor zaten. ben geçen samsung 50 inç bi model taşıdım, çok kolaydı. şimdi netten kontrol ettim 10.5 kiloymuş model.
0
a darkness coming
(03.03.18)
Ağırlıktan daha önemli olan şey hacmi ve tutmak için kulplarının dengeli ve/veya rahat olması. Eğer rahat kavrayabiliyorsan (ehem) 10-15 kg sıkıntı olmaz, her türlü taşırsın 2-3 dinlenme ile.
0
skooma
(03.03.18)
Ağırlık önemli değil de hacim önemli, iki tane ip atıp çok rahat sırt çantası gibi taşıyabilirsin.
0
John Bloor
(03.03.18)
(13)

Her öğünden sonra canınız çikolata ya da tatlı çekiyor mu?

japon askeri
Evetse yiyor musunuz yoksa kontrollü mü davranıyorsunuz?
Evetse yiyor musunuz yoksa kontrollü mü davranıyorsunuz?
0
japon askeri
(01.03.18)
evet tatlı çekiyor. kuru üzüm,kuru kayısı vs ile bastırmaya çalışıyorum. kesmezse 1 çay kaşığı bal da yerim. ama bu anlarda dilin altına 1 dilim bitter çikolata atmak en sağlıklısı.
0
MtKrt
(01.03.18)
Evet, çekiyor. Alışkanlıkla alakalı. Kimi dönem yemiyorum kimi dönem biraz daha serbest davranıyorum.
0
skooma
(01.03.18)
arsız bir FAT BOİ olarak ilginç bir şekilde meşrubat dışında canım hiç tatlı bir şey çekmiyor benim. çikolat, kurabiye, bisküvi vs. pek sevmem, çok nadiren isterim. haliyle yemiyorum ama canım çekse yerdim. iradem olsa zaten böyle olmazdım jsfks
0
der meister
(01.03.18)
Hicbir zaman cekmiyor, tatli cok nadir yerim.
0
crown
(01.03.18)
Hiç aklıma gelmez
0
all girls dream
(01.03.18)
Çekmez, genel olarak tatlıya düşkünlüğüm yok.
0
fotrsapka
(01.03.18)
Çok nadir.
0
acetaminophen
(01.03.18)
Bir zamanlar öğünde cok yemek yersem sonrasında kan şekerim normale dönsün ve çok tok hissetmeyeyim diye yiyordum.
Alışınca sonu kötü oluyor yalnız, kontrolü bırakmamak lazım.
0
yaraticinick
(01.03.18)
Bu bi döngü oluyor bende yersem hep çekiyor. Özellikle soğam sarımsal bol baharat filan varsa çok çekiyor. Ama bi noktada şekeri kesiyorum. 3-5güne o his geçiyor. Yersem hep istiyor, yemezsem unutuyorum. Arada sırada olayo bende pek işlemiyor.
0
red g
(01.03.18)
Sonra çekmez, yemekle çeker bazan, çoğu zaman yemem. Annem geçen cevizli tahin pekmez yapmış şu sıralar ondan alıyorum çatalın ucuyla.
0
i was made for you
(01.03.18)
Hayır, eskisi kadar tatlı sevmiyorum.
0
harvey
(01.03.18)
Evet günde 7-8 kere çekiyor ama yemiyorum :/ diyetteyim
0
O beni prenses peri sanıyor
(01.03.18)
Cekiyor, yemiyorum.
0
aychovsky
(02.03.18)
(6)

femme vitale neden uçuruldu?

captainobvious
güzel bir arkadaşımızdı kendisi neden gitti?
güzel bir arkadaşımızdı kendisi neden gitti?
0
captainobvious
(01.03.18)
femme vitale uçuralı çok oldu.

yakın zamanda uçan hesabı femme vitale strikes back.
0
eeb
(01.03.18)
ucmasi kendi yararina oldu bence. 30 yasini gectigini ve calismadigini kendisi soyluyordu. pek saglikli bir arkadasa benzemiyordu, bence duyurudan uzak durmasi daha iyi. hem onun icin, hem duyuru icin.
0
der meister
(01.03.18)
Soruya cevap değil ama ben o kişinin Damdanakan olduğunu kesinlikle düşünmüyorum. Damdanakan’ın da kendince sorunları vardı ama yine de aklı başında, insanlara yardımcı olan, naif bir kızdı. Bu iki kişi kesinlikle aynı insan olamaz. Ayrıca ben Damdanakan’ı ifşada görmüştüm bir kez. Femme Vitale tamamen başka bir fotoğraf paylaştı. Resim konusunda kim gerçek fotoğraf paylaştı kim paylaşmadı bilmiyorum ama sadece yazdıklarına ve üslubuna bakarak bile bu kişilerin tamamen farklı olduğunu söyleyebilirim.
0
i m cool with that
(01.03.18)
aa uçuruldu mu, kaç gündür ses çıkmayınca merak etmeye başlamıştım. bana kitap yollayacaktı, kısmet değilmiş.
0
nickyazmaksartmibulamadim
(01.03.18)
der meister +1

Herkes için böylesi daha iyi bence de.
0
skooma
(01.03.18)
eksisozluk.com
tripli bir ablaymış, damdanakan imiş meğersem sözlükte gördüm, bugün de "Damdanakan olduğunu kesinlikle düşünmüyorum" yorumunu hatırlayınca paylaşasım geldi.
tanımıyorum hanım ablayı, allah akıl fikir versin.
0
rare
(02.03.18)
(5)

toplu taşımada dayamalar

douglas
bir erkek olarak koridor tarafında oturduğumda ayaktaki adamın bir eli cebinde omzuma doğru yönelerek gerilerek ayakta durması beni çok rahatsız ediyor. negatif enerji alıyorum hatta. ben ayakta duruyorsam evet gövdemin önünün orta kısmının oturan insanın omzuyla aynı hizada olmamasına dikkat ediyor
bir erkek olarak koridor tarafında oturduğumda ayaktaki adamın bir eli cebinde omzuma doğru yönelerek gerilerek ayakta durması beni çok rahatsız ediyor. negatif enerji alıyorum hatta. ben ayakta duruyorsam evet gövdemin önünün orta kısmının oturan insanın omzuyla aynı hizada olmamasına dikkat ediyorum. hareketli bir araç oluyor zaten herhangi bir sarsılmada...rahatsız oluyor musunuz sizde aynı şekilde?
0
douglas
(28.02.18)
aynen. herkesin bir kişisel alanı vs oluyormuş zaten. google da bi bak bulursun. o alana tanımadığımız/sevmediğimiz vs kişiler girince huzursuzluk oluşuyormuş. bende de var fazlasıyla.

mesela asansörde tanımadığımız kişilerle binince, herkesin ya aşağı ya yukarı vs bakarak inmeyi beklemesi de bundanmış. burada sevmeme yok ama tanımadığımız için huzursuzluk oluyormuş. bilimsel açıklaması vardı yani.
0
mahone
(28.02.18)
Ortam öyle bir halde ki kadın veya erkek bile fark etmiyor; herkes tehlikede. Ben de birkaç defa karşılaştım. İşin kötüsü, erkek olarak bir şey de diyemiyorsun başıma iş almayayım diye..
0
skooma
(28.02.18)
Toplu tasimadan genel olarak her turlu rahatsiz oluyorum. Dayamis dayamamis pek farketmez.
0
stavro
(28.02.18)
Cinsiyet fark etmeksizin dayıyor ibneler
0
all girls dream
(01.03.18)
seyircisinin ustune atlayan rock star edasiyla kendini kalabaliga birakan bi guruh da var toplu tasimada. efor sarfetmiyor ayakta durmak icin saliyor kendini kalabaliga. cok ilgincler
0
brkylmz
(01.03.18)
(5)

Hmmm i think i will pass ne demek?

sonhakan
Sanirim gececeğim degil konusmaya oturmuyor..
Sanirim gececeğim degil konusmaya oturmuyor..
0
sonhakan
(28.02.18)
"Ben almayayım," anlamında
0
skooma
(28.02.18)
kalsın anam.
0
tsubasa
(28.02.18)
hiç öpmiiim canım, yılan sevmiyorum.
0
elorelia
(28.02.18)
neyse salla

demek
0
MaNOfTheYear
(28.02.18)
sanırım geçeceğim.
:)
0
binder dandet
(28.02.18)
(10)

eski partnerleriniz sizinle tekrar iletişim kurmak istiyor mu?

a man alone
eski sevgili/flört/eşiniz ayrıldıktan uzun süre sonra bile sizinle tekrar iletişime geçti mi? onca kişiden sadece biri değil de birçok kişi tekrar sizi aradı mı?eğer öyleyse;tekrar iletişim kurma isteklerini sizin ve onun hangi özelliğinize/özelliğine bağlıyorsunuz?
eski sevgili/flört/eşiniz ayrıldıktan uzun süre sonra bile sizinle tekrar iletişime geçti mi?

onca kişiden sadece biri değil de birçok kişi tekrar sizi aradı mı?

eğer öyleyse;

tekrar iletişim kurma isteklerini sizin ve onun hangi özelliğinize/özelliğine bağlıyorsunuz?
0
a man alone
(28.02.18)
Lise 3 sevgilim ile üniversite 2 de ayrıldık. Üniversite bitti askerlik yaptım arada 2 kişi oldu ciddi birisi ile aile tanışması falan da oldu hatta. Ayrılıktan tam 5 sene sonra yeniden başladık, Ağustos ayında evleniyorum.

Tekrar iletişim kurma isteğimi mantıklı düşünüp karar vermesine bağlıyorum onun gibi olgun birisini bulamadım.
0
gozu acik sevisen yahudi
(28.02.18)
Sevişmek için.
0
O beni prenses peri sanıyor
(28.02.18)
İletişime geçen birkaç tane oldu.
Biriyle arkadaşa evrildik, üç dört güne bir konusuruz.
Diğerleriyle konusup görüşmüyorum.

Eski eşim de mesaj atmıştı iki sene sonra ama cevap bile vermedim açıkçası.

Can sıkıntısı diye düşünüyorum.
0
sopiro
(28.02.18)
Bazıları iletişim kurmak istiyor, mesaj atıyor yani. Bazıları da yok oldu gitti
0
MaNOfTheYear
(28.02.18)
oldu. daha çok ayrılık tazeyken oldu. çok konuşurum ben. bir de lakabım kültür mantarıdır. :) benim böyle bıcır bıcır olmam nedeniyle hayatından çıkınca çok yalnız hissettiğini söylemişti biri. çok hoşuma gitmişti.
0
naksidil
(28.02.18)
erkek seks için arar.
0
lonelyman
(28.02.18)
10 yıldır her yıl düzenli arayıp soran var hiç de napiyorum ben napıyosun sen demedik çok acayip dedektif gibi bilgi alıp rahatlıyo adam
0
selamun aleykum kitty
(28.02.18)
Bir tanesi ayrıldıktan sonra 1 sene boyunca aralıklarla iletişim kurmaya çalışmıştı. Hangi özelliğime bağlamalı, bilmiyorum ama bu tür durumlar için bence yapılacak tek şey en fazla bir kez daha sevişmektir o kadar, aman diyeyim.
0
skooma
(28.02.18)
Evet. Boşta kalınca arıyorlar. Ben de boşta kalınca arıyorum.
0
roket adam
(02.03.18)
valla hiçbir eski partnerim bir kez olsun tekrar iletişim kurmak istemedi. sadece bir tanesiyle zaten saçmasapan bir ilişki yaşamıştım, arkadaş gibi bi' şeydik, bi dönem onun arada "naber?" yazdığı olurdu ama birliktelik/aşk konusu falan geçmezdi. onun dışında birisi de arayıp sormadı sjfsks ne kadar diskinmişlerse artık.
0
der meister
(02.03.18)
(8)

Vodafone Kullananlar Memnun mu?

top_secret
Değilse neden ?
Değilse neden ?
0
top_secret
(28.02.18)
beklentiyle alakalı. çok memnunum diyemem ama memnun değil de değilim. bazen çekmediği oluyor.
0
naksidil
(28.02.18)
genel olarak memnunum, çekmeme sorunu ile karşılaşmadım.

not: istanbul
0
istenmeyen tüy
(28.02.18)
memnunum, bi sorun yaşamadım. (istanbul)
0
doxanikee
(28.02.18)
Ben memnunum, red 10 kullanıyorum
0
mutlusismankedi2015
(28.02.18)
son 1 haftadır hiç memnun değilim. özellikle internet sürünüyor. söve söve kullanıyorum malesef. telekoma geçmeyi düşünüyorum.
0
hemsta
(28.02.18)
çağrı merkezi nasıl çalışıyor onu da yazar mısınız? turkcell kalitesi var mı? aradığım anda yetkin kişiler ile görüşebiliyor muyum? vodafone red cazip geliyor şu an için.
0
La Femme D'argent
(28.02.18)
Bir arıza vs. çıkmadığı sürece gayet iyi. Hatta, internet olarak ben başarılı buluyorum. Çekim kalitesi olarak da türk telekom (avea)'dan bir nebze daha iyi.

Ama bir ayardır, özelliktir vs. müşteri hizmetleriyle, servisle falan uğraşmanız gerekirse işte o kısmı sıkıntılı.
0
skooma
(28.02.18)
Turkcell'den geçtim, tek olumsuz yanı Turkcell Platinumdaki gibi arayınca hemen müşteri temsilcisi insanla görüşememek ama fatura 1/3 geliyor. O nedenle Turkcell'e tekrar kazıklanmayı düşünmem, müşteri temsilcisine işimin düştüğü ayda yılda bir ama faturayı her ay ödüyorum. Red'in kampanyaları falan da iyi, Platinum'daki gibi saçma sapan yat park yeri kiralama hizmetinde indirim yerine sürekli kullanacağım hizmetleri tercih ederim.
0
kayranin kedisi
(28.02.18)
(16)

erkek eşitsizliği

douglas
kadın hakları, kadınlar eziliyor, kadınlar için adalet vs. tamam da bir erkek olarak toplumda üstüme yüklenen rolden bende nerde lan benim haklarım diyebilecek kadar rahatsız oluyorum aslında. bu genellikle güven meseleleriyle alakalı şeylerde oluyor. eğer bir kadın küçük bir kızı severse, ya da oto
kadın hakları, kadınlar eziliyor, kadınlar için adalet vs. tamam da bir erkek olarak toplumda üstüme yüklenen rolden bende nerde lan benim haklarım diyebilecek kadar rahatsız oluyorum aslında. bu genellikle güven meseleleriyle alakalı şeylerde oluyor. eğer bir kadın küçük bir kızı severse, ya da otobüste aa canım yaa kucağıma otur istersen dediğinde bunda bir sorun yoktur ama erkek diyemez velevki dedi. pedofilidir, sapıktır emanet edilmez. aynı şekikde www.evdekibakicim.com sitesiyle karşılaştım. sanki bir erkeğin bu bakıcılığı yapması, küçük bir çocuğun kızın bir erkeğe emanet edilmesi günah ya da yasadışıymış gibi kesinlikle sadece 'abla'lara emanet edilebiliyor çocuklar. çocukları çok seviyorum ve bir kadın olsaydım bir bakıcı olabilirdim. ama erkek olduğum için olmaz. bu sadece görünen ve bana yansıyan kısmı. çocukları sevmem ve onlarla vakit geçirmek istediğim halde kadın olmadığım için bunun zorlaşması. ama daha bir çok şey var. soru nedir diyecek olursanız evet merak ettiğim bir şey var bunu fark eden ya da hisseden oldumu hiç acaba?

eşitsizlik sadece belli bir ölçüde olmaz. her açıdan eşitsizlik eşitsizliktir. her kadın aynı olmadığı gibi her erkekte aynı değildir haliyle aynı kümede sınıflandırılamaz. ama sırf bu yüzden cinsiyet eşitsizlikleri yaşıyoruz.
0
douglas
(28.02.18)
Her erkek hatta geciyorum her kadin zaten bunun boyle oldugunu bilir fakat goz ardi eder. Kendine feminist diyip erkek adam boyle yapar diyen cok kadin gordu bu gozler. Bir de askerligi cocuk dogurmakla kiyaslayan salaklar var ki saymiyorum bile.
0
yeni dunya duzeni
(28.02.18)
🌸douglas
(28.02.18)
bu memlekette babalarin da kiz cocuklarini erkeklerle yalniz birakmaktan imtina ettigini gorebilirsiniz yalniz... bence ornek tam oturmamis.
0
e haliyle
(28.02.18)
Turkiye'de kadin olmak cidden zor. Ben Kanada'da yasiyorum, burada feministlerin ugrastigi cogunlukla angarya isler artik. Ayrimcilik var mi, var ama Turkiye'yle filan kiyaslanacak gibi degil tabi.

Ote yandan ataerkil toplumun erkeklerin uzerinde de olumsuz etkileri oldugu konusunda haklisin. En basitinden sirf erkek oldugun icin askere gitmen, belki de bu yuzden olmen gerekiyor. Sunnet diye hicbir halta yaramayan sacma bir prosedur var mesela, "erkek!" olman icin cukunu kestirmen lazim (oksimorona gel).
0
fortisvita
(28.02.18)
örneğin çok saçma geldi bana. o kadar çok seviyorsan yap bi tane onunla ilgilen. elalemın çocuğunu sevmek, ilgilenmek merakı neden? ablam yeğenimin bezini değiştireceği zaman ben odadan çıkıyorum yahu teyzesi olarak. otobüste kucağıma çocuk vermediler ağlaklığını eşitsizliğe nasıl bağladın anlamadım ben.
0
elorelia
(28.02.18)
eşitsizlik var. kadın da çalışmasına rağmen evin geçinemediği ilk anda "evi asıl geçindirmesi gereken ilk ve tek kişi"nin erkek olması, olağandışı durumlarda kavga, risk, tehdit unsuru vb. kadının yelkenleri suya indirip kedi gibi olup o tehlikeyi bertaraf etmek zorunda olanın erkek olması vs. benim bu sorumluluklarla da derdim yok ama başa bunlar gelene kadar eşit olup, sonrasında kadının ben kadınım diyerek kenara çekilmesi eşitsizlik. kadının pozitif ayrımcılık beklentisi bile erkeğe yapılan bir eşitsizlik.

ama çocuk konusunda hak veremiyorum. ebeveynlerin çocuğuna bakacak, çocuğuna ilgi gösterecek kişiden beklentisi ne olabilir? annelik içgüdüleriyle yaklaşması, sabırlı olması, daha naif olması vs. kadın fıtrat itibariyle daha naif, daha sabırlı, çocuk konusunda daha özgüvenli.

ayrıca bunlar da önemsiz kalır diğer bir husus karşısında. o da malesef bir çocuğun istismar edilmesi konusunda bir kadın milyonda bir böyle bir suça karşıyorsa, erkek belki yüzde 10 falandır. yaşananları görüyoruz. ben de bir baba olarak çocuğumu, hele hele kız çocuğumu bir erkeğe emanet edemem, bakıcısını erkek birinden seçemem. bu karşımdaki şahsın illa pedofil olacağı anlamına gelmiyor. ben çoğunlukla olan şeye karşı kendi tedbirimi kendim almak zorundayım. akrabalarım dahil hiçbir erkeğin kucağına alıp sevmesine izin veremem. onların düşeceği durum benim çocuğumun hayatından, psikolojisinden değerli değil. onların yaşayacağı eşitsizlik de umrumda değil. çünkü bu dünyada çocuğumdan değerli başka bir varlık göremiyorum. en az onun kadar değerli olan başka şey varsa o da diğer çocuklar ve savunmasız hayvanlardır benim nazarımda.
0
deveyi diken adamin ta kendisi
(28.02.18)
Iste gercekcilikten uzallastikca boyle cinsiyet rolleri problemleriyle bogusuruz. Cinsiyet rolleri dogal olarak birbirinden farklidir, toplumsal cinsiyet biyolojik cinsiyetten bagimsiz degildir ama biz realiteden uzaklastikca bu rollerin dogal kaynaklarina da saldiririz. Kadinin rolleri tarstismaya acilinca erkeginki de acilabilir teknik olarqk, o yuzden su durumda haklisin.

Ama senin borun otmez, 3. dalga donemindeyiz. Sozum ona toplumsal cinsiyet sorunlari senin bu sikintilari kapsama alanina almaz bu saatten sonra. Samimi(?) feminist dusuncenin insafina bagli.
0
stavro
(28.02.18)
Nafaka diye bir şey var ve hiç aklımda yokken evlilik müessesesinden bekâr hâlimle acayip tırsmama sebep oluyor.

En basiti bir fare yakalama operasyonunda en baba (çok pardon ana) feministin bile "Sen erkeksin." deyip topu size attığını görebilirsiniz.
0
taktikmaktikyokbambambam
(28.02.18)
200 yillik felsefi gecmisi olan feminizmin, kadinlarin toplum, koca, erkek kardes, isveren gibi kitleler tarafindan ezildigi Turkiye gibi ulkelerde hala bu kadar elestiriliyor olmasi ve duyuruda gun asiri birkac troll tarafindan saldiri altinda olmasi rahatsiz edici.


100 yil once "Kadinlar insan midir, ruhlari var midir?", "Kadinlar oy kullanmasin!" kitlesinin gunumuzdeki temsilcileri "Escinseller normal mi?", "Su feministler de isteyen kadin cocuk yapmasin diyor", "Otobuste kucuk cocuklari minciklayamiyoruz!" elestirilerin sahipleri.
0
Traveller
(28.02.18)
Örneklerin hepsi tam oturmasa da haklısın.

Gelgelelim, hangi akımı veya düşünce yapısını bozmadan alabilmişiz ki bunu tam olarak anlayıp hayatımızda yaşatalım?
0
skooma
(28.02.18)
söylediklerinden çok daha örnek verilebilir. kim ne derse desin hayat erkeklere daha zor.
0
nothing in my way
(28.02.18)
neyi elestiriyorsunuz tam olarak? (troll degilseniz eger)

ya da elestirdiginiz bir durum yok, oylesine mi yazdiniz?

erkeklere de bebek emanet edilsin gibi bir talebiniz mi var?

yoksa insanlar nasil kadin haklari icin eylemler yapiyor, erkek haklari icin de yapsin mi istiyorsunuz?
0
jimicik
(28.02.18)
haklısın.

ama istisnalar kaideyi bozmaz. ve sen istisnalardan birisin. bu yüzden bahsettiğin şey eşitsizlik değil.
0
naksidil
(28.02.18)
kadın erkek eşitliği bireylere ilişkin bir durum değil, her kadının ve her erkeğin (bireyin aslında) farlı olmasından çok bu bahsettiğiniz roller ve cinsiyetin bunun üzerine kurgulanıp eşitsizlik yaratmasıyla ilgili. feminizm zaten bu eşitsizliği gidermek üzere çalışıyor, bunun için de güç sahibi olanların (erkekler kadınlardan daha çok konuda avantajlı) yanlış bilgilendirmeleriyle yaftalanıyor. kadın erkek eşitliğinin görece daha iyi olduğu ülkelerde mesleklerde daha eşit dağılım görebilirsiniz.

diğer yandan bakıcılık konusu yine malesef bu bahsettiğim erkeklik rollerinin yaygın olması (ülkemizde durum daha fena) insanların bundan zarar göreceğini düşünerek kendini ya da çocuklarını korumaya çalışması, yani burda eşitsizliği yaratan kadınlar değil, bu erkeklik rollerini yaratan ve devam ettirenler.

erkeklik sorgulamalarıyla ilgili erkeklik çalışmalarını google'da arayabilirsiniz. burdaki mağduriyet vs başlıklarına bakarak hiçbir şey öğrenemezsiniz malesef çünkü sokaktaki adam dediğimiz (biz kadınlardan daha fazla eziliyoruz) kişi mantığında yazılmışlar.

m.bianet.org
0
kaset
(28.02.18)
senin aradigin anahtar kelime "eleştirel erkeklik calismalari" "masculinity studies". michael kimmel'in ted videolarini izle. biraz şov meraklisi bir abimiz ama iyidir tontostur.

simdi yukarıda söylenen bircok söze verilecek bir cok karsilik var ama birkac noktayi madde madde siralayayim.

1- asıl olan biyolojik cinsiyet degil, toplum icinde sergiledigin ve sana ögretilmis olan cinsiyet rolleridir. bu durumda, erkeklik kadınlık meselesini biyolojik tanımlara sıkışmadan erillik ve ataerkilik'in yanında ya da karşısında olmak olarak düsünmen gerekiyor. bir kadın erilligi ve ataerkiyi kucaklayip yeniden retebildigi gibi bir erkek de eril tavırları ve ataerkiyi reddedip daha eşitlikci bir tavir sergileyebilir.

2- erillik ve ataerki, kadın erkek ve LGBTİ herkesi eziyor, farklı farklı sekillerde yeniden bicimlendiriyor. burada asıl olan, kadın ya da erkegin bu eşitsizlik ve tahakküm icin birbirlerini degil, ataerkiyi ve eril düsünce tarzini eleştiriyor olmasi lazim. kadın, erkek ve LGBTİ'lerin kurtulusu ve özgürlügü birbirleri ile dayanısma icinde birbirlerini özgürlestirmelerinden geliyor.

3- erkeklik ve erilligin tahakkümü evrensel, dogal, tanri vergisi degildir. nasil kadın dogulmaz kadın olunur diyorsak, erkek dogulmaz, LGBTİ dogulmaz, olunur da dememiz lazim. bütün kültürel kodlar gibi eleştirilebilir, degistirilebilir ve yok edebilir. bunun icin de herkesin kendisini eril ve ataerkil iktidarla iliskilendiren baglari, ayricaliklari, ve esitsizlikleri sorgulamasi gerekiyor.
0
eriksatie
(28.02.18)
kaset ve eritsaite çok teşekkürler en faydalı yorumları sizlerden aldım. özellikle kaset çok haklısın mesele bu rollerin yaratılıp devam ettirilmesi. bazı arkadaşlar troll diyecek kadar aktarmak istediğim mesajdan uzaklaşmışken anlayan insanlarında olması çok güzel. keywordlere ihtiyacım vardı cidden sağolun.
0
🌸douglas
(28.02.18)
(7)

Başarılı insanlar kadın düşmanı mı?

Revia
Bu abimizi uzun zamandır takip ediyorum, mavi tavuk, fatlace adlı hesapları uçuruldu, author olduğu iddia ediliyor. entryleri gerçekten çok mantıklı, belli ki yaşanmışlıklarıyla yazıyor. şöyle bir entrysi var: https://eksisozluk.com/entry/74086147---spoiler---genç erkekleri tekrar uyarıyorum. bakın,
Bu abimizi uzun zamandır takip ediyorum, mavi tavuk, fatlace adlı hesapları uçuruldu, author olduğu iddia ediliyor. entryleri gerçekten çok mantıklı, belli ki yaşanmışlıklarıyla yazıyor.

şöyle bir entrysi var: eksisozluk.com

---spoiler---

genç erkekleri tekrar uyarıyorum. bakın, bütün büyük iş adamları, hata bilim insanları kadın düşmanıdır ama bunu açık açık söylemezler. aklınızı kullanın. kadınların sizi sömürmesine izin verdiğiniz bir hayatta hiçbir bok olamazsınız. liseli bir ergenin cebinden 53 lira çalan kızlar, sizin hayatınızdan 53 milyon dolarları götürürler, kaybettiğiniz paranın, fırsatların, hayatın farkında bile olmazsınız.

sizin cebinizde şu anda 53 milyon dolar olmamasının ama büyük iş adamlarının, patronların, zenginlerin 53 mliyon dolarla kıçını silmesinin sebebi, bu adamların kadın düşmanı olmasıdır. bu adamlar hiçbir kadına hayatını teslim etmezler, kadınları sevmezler, kadınlara güvenmezler. onlarla sadece eğlenirler, satın alırlar, oynaşırlar, altın, yüzük, mücevher gibi "küçük" bedellerle onları keyif için kullanırlar. öyle adamlardan bahsediyorum ki, annelerini bile sevmezler. bu adamlar anneleriyle ilgilenirler, aç bırakmazlar, korurlar kollarlar ama sizin yaptığınız gibi annişkolarına tapmazlar. kadınlara tapmazlar. kadının sözünden çıkmayan hanımoğlan olmazlar. akıllı olun.

---spoiler---

not: modlardan ricam konuyu silmeyin. trollük veya tartışma amaçlı açılmadı. farklı fikirleri merak ediyorum.
0
Revia
(28.02.18)
başlıkta geçen ''başarı'' anladığım kadarıyla zenginlik kavramının karşılığı?

evet erkek için zengin olmanın 2 amacı vardır;

1) güce sahip olma (güç= para mantığı)
2) fakirlik içinde büyümeden dolayı bastırılmış kompleksleri alt etme ve bilinçaltına itilen ezikliği yenmenin, ''ben ezik olmayacam, ezilmeyecem ulaan'' demenin bir yolu (yani egonun tatmini)

başlığı ilgilendiren kısım 1.madde. Ben buradan ilerleyecem, 2.madde bambaşka bir sosyo/psikolojik sorunun cevabı çünkü.

evet zengin(başarılı) erkek kadının güce taptığını bilir. iş/ticari hayatı bunu ona göstermiştir. statünün insanlar üzerindeki etkisi, özellikle kadınlar üzerindeki etkisini görmüştür. ekonomisi ve eğitim seviyesi yerlerde olan bizim gibi tüketim toplumlarında bu bir gerçektir de. o nedenle ''vay amk şu güzel kızın yanındaki kel, şişko öküze bak. bu kız nasıl buna bakmış'' sorularıyla pişmiş ve ergenliğini bu muhabbetlerle geçirmiş her erkek sonunda işi çözer; o öküz zengin!
kadın, daha doğrusu memeli hayvan dişisi güçlü erkeğe gider. metropol insanında bu güç diğer memeli hayvan erkeklerindeki salt kas gücü, yavrulara babalık, aileyi koruma kollama değil beslenme üzerine evrilmiştir. antropolojik olarak bakıldığında evrim böyle işlemiş, sosyolojik olarak da aile kavramı bu denge üzerine kurulmuştur; erkek gider avlanır eve yemek getirir, aileyi(dişisini ve yavrularını) dış tehlikelerden korur. her ne kadar şefkat, koruma, kollama dört dörtlük olsa da avlanmayıp yuvaya yemek getirmeyen erkek dişinin gözünde biter. soyun devamlılığı ilkesinden yola çıkarak dişi yeni bir güçlü erkek bulma gayretine girer.

bahsedilen zengin erkek de bunu bildiğinden temel önceliği kadınla beraber mutlak mutluluğu, yuvayı sağlamakta kadını amaç değil araç olarak görür. bu nedenle -düşmanlık çok ağır ve yanlış bir tanımlama ama- kadını para ile her türlü kafalayabileceğini, elde edebileceğini bilerek hamlelerini yapar. ve 2.plana atar. düşmanlık denen şey aslında budur. erkeğin tecrübesel olarak kadına güvensizliğidir olay. ''para bitti, aşk bitti'' durumunu yaşayacağından emin olan erkek gücü yani parayı kadından daha fazla sever ve kovalar. çünkü bilir ki o güç bittiğinde kadın gidecektir. (gitmek sadece alıp başını gitmek değil evin içinde suratsız olmak, dırdır yapmak, kadınlık yapmamak, erkeğin iktidarını sorgular olması vs. gibi durumlardır)
0
Fayfa
(28.02.18)
Elemanın tespiti eksik. O bahsettiği insanlar sadece kadınları değil; herkesi hor görüyor. Kimseye güvenmiyor ve kimseye kendilerini adamıyorlar. Dolayısıyla dedikleri gerçeği yansıtmıyor. Ha kadınlar hakkında dediklerine katılıyor muyum? çoğuna evet. ama her kadına bunu genellemek de ağır mallık.
0
sen git ben geliyorum
(28.02.18)
Evet denildigi gibi gercekten kadin dusmanidir cogu cunku is hayatinda herkes herkese pandik atar. Asil konu pandigi nasil veya ne derece yedigindir. Kadina et muamelesi ve kadin seytandir mottosuyla buyutulen biri olarak ben yine de bu bakis acisini dogru bulmuyorum. Hayat ciddi anlamda herkesten nefret etmeye luzum olmayacak kadar kisa. Ben bana dayatilanlari goz ardi edip sevmeyi seciyorum ne olursa olsun ama yetistirilme tarziyla alakali bilincaltimda kadina veya insanlara ofke, hep bir guvensizlik olacak sanirim
0
yeni dunya duzeni
(28.02.18)
zengin insanlari sevmek kolay, o yuzden kucuklukten zengin insanlar sevilip sevilmemeyi cok da takmiyor.

kendi basina calisip "kariyer" ve beraberinde varlik edinen kisiler de gonul meselelerinde tecrubesiz kaliyor.

ilaveten, kadin dusmanligi meselesini cok da anlamamis bence bu kisi.
0
e haliyle
(28.02.18)
bu tipler kendilerini öyle bir kaf dağında görüyorlar ki, ne kadar zeki ya da ne kadar başarılı olurlarsa olsunlar asla duygusal tatmin içinde değiller. onları gerçekten seven kadınları türlü bahanelerle hayatlarına almıyorlar, vitrin mankeni olacak gold digger kadınlarla vakit geçiriyor ve akabinde "bütün kadınlar güç delisi birer manyaktır ve akıllı adam kadınları sallamaz" moduna giriyorlar. bir kadına gerçekten nasıl yaklaşılır buna dair bir fikirleri yok. bu noktada kadınlar da malesef malzeme veriyor, bir adam sırf başarılı ya da sırf zengin diye o adama yapışmayı görev ediniyorlar. sonuç: tüm kadınlar zan altında. mesela kadın "ben ilgi göremediğimi hissediyorum bir problem varsa konuşalım" diyor, adam diyor ki beni darlıyorsun. ya da pahalı bir hediye alıp sus payı vermeye kalkıyor. bütün suç kadında mı mesela şimdi? kişi kendine bakmadan etrafa salladıkça gülesim geliyor.ha bir de biri yukarıda demiş, doğru demiş, bu tip adamlar hemcinslerine de güvenmiyor ve kendilerini çok ama çok üstün görüyorlar. mütevazilik 0 yani.
0
harekatamiri
(28.02.18)
eksisozluk.com

ben de şu entrysine gülmüştüm açıkçası. ripple ı ekonomik ve cinsel açıdan incelemiş :)
0
yüzyıllık yalnızlık
(28.02.18)
O tür insanlar genelde insan düşmanı oluyor, mesele kadın değil yani bence.
0
skooma
(28.02.18)
(16)

Yalnızlıkla nasıl baş ediyorsunuz?

Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir
"Yalnızsın. Yalnız bir adam gibi yürümeyi, aylak aylak dolaşmayı, sürtmeyi, bakmadan görmeyi, görmeden bakmayı öğreniyorsun. Saydamlığı, hareketsizliği, varolmayışı öğreniyorsun. Bir gölge olmayı ve insanlara sanki hepsi birer taşmış gibi bakmayı öğreniyorsun..."Georges perec - uyuyan adam Kendinizi
"Yalnızsın. Yalnız bir adam gibi yürümeyi, aylak aylak dolaşmayı, sürtmeyi, bakmadan görmeyi, görmeden bakmayı öğreniyorsun. Saydamlığı, hareketsizliği, varolmayışı öğreniyorsun. Bir gölge olmayı ve insanlara sanki hepsi birer taşmış gibi bakmayı öğreniyorsun..."

Georges perec - uyuyan adam

Kendinizi yalnız hissediyor musunuz?
Cevabınız evetse, bu tercih edilmiş bir yalnızlık değilse bununla nasıl baş ediyorsunuz?

Camı açıp "imdat" diye bağırmak istiyorum mütemadiyen.
0
Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir
(28.02.18)
Başedemiyorum, çok sıkılıyorum, geriliyorum, üzüntülü halim oluyor. O yüzden sürekli etrafımda birilerini bulunduruyorum.
0
O beni prenses peri sanıyor
(28.02.18)
ağlıyorum. biraz geçiyor.
0
thomson'un uzumlu keki
(28.02.18)
yalnizligi kendine ayirdigin özel bir vakit olarak düsünmeni tavsiye ederim. ben öyle yapiyorum.
0
eriksatie
(28.02.18)
yalnızlık o kadar içime işlemiş ki, artık arkadaş ortamlarında çok bunalıyorum.
0
Revia
(28.02.18)
Yalnızlık şu ana kadarki en son dert ettiğim şey oldu. Bence insanlarla baş etmekten çok daha kolay ve huzurlu bir şey. Schoppenheur'un da dediği gibi sadece içsel olarak sıkıcı insanlar kendilerinden sıkıldığı için yalnızlıktan korkar ve çareyi başka insanlarda arar. Belki bu teselli gibi görülebilir uzaktan ama değil. Kendini yaşamak için yalnızlığı sevmek kaçınılmaz. Özgürlük yalnızlıkla başlar.
0
siyah giyen adam
(28.02.18)
Yalnız kalacağımı bilmesem çevremdeki insanların %90'ınını hayatımdan çıkarırım. Herkes çok gereksiz.
0
O beni prenses peri sanıyor
(28.02.18)
kendi kendime muhabbet ediyorum. kulaklığımı takıp tek başıma müzik dinleyerek tempolu yürüyorum(bunu tavsiye ederim). kendime küfür ediyorum falan fıstık.
0
tosunpasa
(28.02.18)
insan denen hayvan diğer memeli hayvanlar gibi değildir; yalnızlık ve doğa ile baş edemez. öyle bir dünya yok. kim ki ben baş edebiliyorum diyor anla ki o kişi yalnızlık kusuyor ama egosunu bastıramadığından, güçlü görünmek için mutsuz palyaçoyu oynuyor.

yalnızlık kusuyorsun, camı açıp haykırmak istemenin nedeni bu, o safrayı atmak..
tüm arkadaşlarım evlendi, geceleri erken uyuyamıyorum. yalnızık hissediyorum. tam bu konuyu sormak için başlık açacakken senin sorunu gördüm!

gündüz iş güç koşturma derken zaman geçiyor ama geceler ıssız. ilk başlarda hoşuma gidiyordu. kitap, film, dizi, puzzle, seks vs. ile geçiyordu. sonra onlar da kesmemeye başladı. bi dönem bol bol ot içip belgesel izledim, kafa güzel hayaller kurup bir şeyler yaratmaya çalıştım. sonra bu dönem de miadını doldurdu.

şu aralar camı açıp bağırma durumları yine geldi. artık ''evlenmeliyim'' diyorum. evet, evlenecem. beklentiyi düşürdüm, ''çocuğuma bu kadın anne olur'' dediğim ve asgari müşterekte anlaşabildiğim, yeterli olgunluk ve bilinçte birini bulup evlenecem. çocuk yapacam. hayattaki beklentileri yüksek tuttuğumuzdan bok gibi yalnızlık kusuyoruz. kafamızda tasarladığımız ve metropollerin bize dayattığı saçmalıklar yüzünden yalnızlık kusuyoruz. yaşasak yaşasak 65-75 yıl yaşayacaz en çok. yarısı gitmiş, göreceğimizi gördük, beklentileri düşürüp bir aile kurarak yalnızlığa kesin çözümü bu şekilde yaratacağım. yalnız bırakmayacağım ve yalnız kalamayacağımız tek seçenek aile kurmak. onun dışında ölümüne yalnızsın kalabalıklar içinde.

bol şans..
0
Fayfa
(28.02.18)
Çok benzer bir soru sormuştum zamanında. Bence yalnız kalamayanlar, sırf bu yüzden de evlenmek istemeyenler olarak bi yaşam alanı kuralım toplaşıp :))
0
arya yada vera
(28.02.18)
Duygularıma tercüman olmuşsun resmen Fayfa.. Ağzına, kalemine sağlık.

Evet ben de tek çıkış yolu olarak evlenmeyi görüyorum. Yalnızken yeteri kadar küfrettik hayata evlenelim iki kişi küfredelim doğalgaz faturasına, çocuğun okul taksidine, ev kredisine.

Çevremde onda mutsuz evlilik var, bekarlık sultanlık diyen bin kişi tanıyorum, ama dediğin gibi asgari müşterekte anlaşabildiğim bi insanla evlenmek en mantıklısı geliyor.

Dürüst ve sadık. Başka bi beklentim de Yok artık evleneceğim kişiye dair.
Acaba beş yıl Sonra nerede, kiminle olacağız çok merak ediyorum ama umarım biz de ucundan kıyısından tutunabiliriz.
0
🌸Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir
(28.02.18)
dayanırdım her şeye ben şu yokluğun olmasaydı'
0
biravekahve
(28.02.18)
yalnızlığı seviyorum aslında ama bir yere kadar. kafa dengi dost, arkadaş da lazım; gezip takılabileceğin, muhabbet edebileceğin.

seveceğin ve sevileceğin bir hayat arkadaşı da...

gün içinde öylesine muhabbet ettiğin, birlikte zaman geçirdiğin insanlar da tam kafa dengi değilse, o daha büyük işkence.

bir de bu cahil, yobaz, kaba kuralsız toplumda yalnız olmak var ki; o belki en ağırı.
0
runagain
(28.02.18)
tercih edilmis yalnizlik da tercih edilmemis yalnizliga donebiliyor... cunku baska tercihlerin baska yan urunleri filan var.

basetmiyorum ben. yasamama devam ediyorum. geciyor, sonra yine geliyor, yine geciyor...
0
e haliyle
(28.02.18)
mesela şöyle:

- 2 kardeşim var, ikisi de benden büyük, evli ve ailelerini kurmuş vaziyetteler.
aynı muhitte oturuyoruz. iki günde bir mutlaka görüşürüz.

- arkadaşlarımın hemen hepsi evlendikleri için ister istemez bir mesafe girdi aramıza.

- ben ailemle yaşıyorum, ama onlar da yaşlı oldukları için çok fazla ortak paylaşımda bulunamıyoruz, genelde ben onların yaşına çıkmak zorunda kalıyorum, onlar benim yaşıma inemezler şu zamandan sonra


o yüzden bazen inanılmaz derecede yalnız hissediyorum, özellikle soğuk kış gecelerinde ve haftasonları (özellikle pazar günleri - pazar: aile günü)

benimki tercih edilmiş bir yalnızlıktı ama bence boktan birşeymiş. keşke zamanında kendi yuvamı kursaydım diyorum, hala geç kalmış değilim tabi ki, çok çaktırmadan arayıştayım. bazen çaktırıyorum da ama umrumda değilmiş gibi davranıyorum :) bunlar hep egodan.
0
füt
(28.02.18)
Kendimi yalnız hissediyor muyum? Evet.

İlk başta memnun gibiydim. Sonra sıkılmaya başladım ancak bir noktadan sonra insan alışıyor. Hatta öyle ki, fazla kalabalıklara tahammül edemez hale gelebiliyor. Yalnızlık çok kötü değil ama isteğe bağlı olanı, sadece istediğin anlarda yapabildiğin şekliyle olanı kötü değil. Ama yine de, uzun vadeli yalnızlık insanı kıskaç gibi sarıyor ve yabanileştirerek bu durumdan kurtulmasını da engelliyor.

Yalnız mıyım? Evet. Alıştım mı? Evet. Memnun muyum, mutlu muyum? Genellikle işime geliyor, ancak, mutluyum diyemem.

Önemli olan az ve öz bir çevrenin olması diye düşünüyorum. Yalnızlık ağır yüktür, herkes kaldıramaz. Lakin, sırf yalnız kalmamak için saçma sapan insanlara bel bağlamaya yine de değmez.
0
skooma
(28.02.18)
çalışıyorum; kendimden biraz da olsa uzaklaşıyorum..
0
redeath
(28.02.18)
(5)

mate 10 veya note 8 ile fotoğrafçılık

jepa
selam dostlar..çıkarmış olduğumuz dergideki fotoğrafları canon eos 550d ile çekiyoruz ama eski bir makine biraz sorun var ve istediğimiz sonuçları alamıyoruz.. bu ay içinde bir telefon almayı düşünüyorum. kafamda huawei mate 10 ve galaxy note 8 var. etkinliklerde ve röportajlarda yanımda makinemi gö
selam dostlar..

çıkarmış olduğumuz dergideki fotoğrafları canon eos 550d ile çekiyoruz ama eski bir makine biraz sorun var ve istediğimiz sonuçları alamıyoruz.. bu ay içinde bir telefon almayı düşünüyorum. kafamda huawei mate 10 ve galaxy note 8 var. etkinliklerde ve röportajlarda yanımda makinemi götürmeyip fotoğraf konusunda iyi olan bu telefonlardan biriyle gitsem tatmin eder mi sizce ? sektörel bir dergi olduğu için üst seviye bir baskı kalitesi olmasına gerek yok.
0
jepa
(27.02.18)
Fotoğraf makinesiyle kıyaslandığında nasıldır bilmem ama mate 10 pro, kamera performansının olarak note 8'den birazcık daha iyi olduğunu söyleyebilirim. İkisinden biriyle gitme durumunda kalırsan mate 10 biraz daha iyi olabilir.
0
skooma
(27.02.18)
Karanlık ve gece çekimlerinde note 8 daha iyi. İki telefon da kamerada üzmez. Mate 10 da ikinci kamera monokrom siyah beyaz çekim yapıyor. Note 8'de ki zoom için kullanılıyor sadece.
0
lunatic1
(27.02.18)
mate 10 raw çekebiliyor, gayet başarılı; bir fotoğrafçı olarak ikisinin de çektiği jpeg'ler seni tatmin etmez, en azından raw'u isteğine yakın işleyebilirsin.

yok jpeg'te kalacağım diyorsan note 8 çünkü düşük ışık koşullarında daha başarılı işliyor fotoğrafı, detay azalıyor ama gürültüden kurtuluyorsun. düşük ışıkla işim yok diyorsan pek fark etmez.

telefon ve yazılım olarak samsung daha güvenilir bir cihaz, huawei'nin gelecek android sürümlerinde bu telefona ne zamana kadar destek vereceğini tahmin etmek güç. arayüz konusunda da samsung geliştirdi kendini, ayrıca note 8'in kalemle gelen güzel kullanışlı özellikleri var.
0
Bruce
(27.02.18)
edgenabby
(27.02.18)
Bana kalırsa daha düşük bir seviye telefon alıp fotoğraf makinene düzgün bir lens için (veya her ne sorun varsa düzeltmek için) bütçe ayır. Bir telefondan 550d performansı alabilmen mümkün değil çünkü.
0
cikmaz sokaktan cikagelen cocuk
(27.02.18)
(9)

Bu elimdekilerle nasıl güzel kokteyl yaparım?

akatreil
Bacardi varJagermeister varLimon ve portakal likörleri var (alkol oranları yüzde 40)Rakı var ama onla bi şey olmaz galiba.Bir de Bellini denen şu şeftali püreli şampanya benzeri içki var.Bunlardan güzel bi şeyler nasıl çıkar?
Bacardi var
Jagermeister var
Limon ve portakal likörleri var (alkol oranları yüzde 40)
Rakı var ama onla bi şey olmaz galiba.
Bir de Bellini denen şu şeftali püreli şampanya benzeri içki var.

Bunlardan güzel bi şeyler nasıl çıkar?
0
akatreil
(27.02.18)
şişenin tamamını kullanacağım bi şey olmasa da olur zaten ya. şöyle 2-3 bardaklık kokteyl için birkaç cl feda ederiz artık.
0
🌸akatreil
(27.02.18)
Onların hepsini birbirine karıştırarak güzel bir kokteyl elde edemezsin muhtemelen. Gelgelelim:

Bacardi için kola ile karıştırıp basitinden bir cuba libre; soda, misket limonu ve taze nane ile mojito yapabilirsin. (Bu iki kokteyli biraz daha süslemek mümkün tabii)

Jager ile biranın içine bir shot jager atabilir, güzel bir karışım elde edebilirsin.

Portakal likörü ile, elma suyunu karıştırıp biraz da votka ekleyerek yine güzel bir şey elde etmek mümkün.

Diğerlerini bilmiyorum.
0
skooma
(27.02.18)
makemeacocktail.com
www.barmano.com
Şuralara malzemeleri girin, seçenekleri versin :)

Edit: ikinci linki değiştirdim.
0
kobuzchu kiz
(27.02.18)
@skooma

jager - biranın karıştırıldığı ilk defa duydum yalnız

@kobuzchu

bunlar iyiymiş bi deneyeyim kombinasyonları
0
🌸akatreil
(27.02.18)
Bacardi ile bir dünya şey yapabilirsin. Mojito, Cuba libre, Daiquiri, Pina colada, Mai tai bir sürü seçenek var.

Bacardi ile portakal likörünü karıştırıp fakir adamın long island'ı gibi bir şey yapabilirsin.

Jager ile jagerbull/jagerbomb yapabilirsin. Bacardi ile mojito yapmaya karar verip malzeme alırsan jager mojito da yapabilirsin ki aşırı güzel oluyor. Normalden tek farkı rom yerine jager, soda yerine de redbull koyacaksın.

Bir de benim zamanında çalıştığım yerde abidik bir kokteyl vardı long island gibi ama yanlış hatırlamıyorsam jager koyuyorduk bir de. onu da yarım da olsa yapabilirsin.
rom portakal likörü jager (istiyosan limon da koy gitsin ya nedir), blue curacao(trunç şurubu), portakal suyu.

Bence üşenmeyip jager mojito bir kere de olsa yap, dene.
0
cay koy geliyorum
(27.02.18)
@aka çok yaygın olmamakla birlikte o kadar da bilinmeyen bir şey değil. @cay koy'un da dediği gibi jagerbomb diye bilinen bir şey. Fena değil, dene bence.
0
skooma
(27.02.18)
@cay koy
jagerjito diye geçiyormuş dediğin bakındım da bi. Ekstra farklı malzeme pek yok, denemeye değer dediğin gibi.
0
🌸akatreil
(27.02.18)
kokteyl için illa tarife gerek yok, kendi yaratıcılığını kullanabilirsin.
mesela bacardi ve likörlerden istediğin oranda karıştır. üzerine az şampanya ekleyip soda veya sprite ile tamamla afiyetle iç. jager bitkisel ve acı olduğu için doğru kullanmazsan kokteyli piç eder. belki yukarıda yazdığımın üzerine birkaç damla eklenebilir.
0
dunyanin dans eden sarki soleyen pisligi
(27.02.18)
Jagermeister'ı karnımız agrıdıgında sek iciyoruz. bkz: magenbitter

Portakal likörü, bacardi ve cola ile (eksikli) long island yapabilirsiniz.
0
buf-e kür
(27.02.18)
(10)

Karı sever misiniz?

binder dandet
Soğuk ama rahatlatıcı bir etkisi yok mu sizcede? tabi evde olduğunuz sürece.Sıcak bir çay ve biscolata ile iyi gidiyor.tabi birde çocukluğumuzdaki o kardan adamlar?:)--espri since 1995--yüzünüzü güldürmek istedim bu retro espriyle, retro bu ara modaymış.
Soğuk ama rahatlatıcı bir etkisi yok mu sizcede? tabi evde olduğunuz sürece.

Sıcak bir çay ve biscolata ile iyi gidiyor.

tabi birde çocukluğumuzdaki o kardan adamlar?
:)



--espri since 1995--

yüzünüzü güldürmek istedim bu retro espriyle, retro bu ara modaymış.
0
binder dandet
(27.02.18)
hayır soğuktan,kardan, yağmurdan, kıştan vs nefret ederim.
0
sta
(27.02.18)
çok severim. aksine yazı pek sevmem. kar yağmayan yerde yaşayamam:)
0
nothing in my way
(27.02.18)
Bayılırım <3

Ne yazık ki sokaklarımız ve havamız pis olduğu için o güzel beyazlık hızla siyaha dönüyor, ama yine de seviyorum.
0
fotrsapka
(27.02.18)
karı görünce kaymadan duramam açıkçası. kaydıkça kayasım gelir. akşama kadar kayarım. akşam halim kaldıysa kaymaya devam ederim.
0
incity
(27.02.18)
Tabiki severim, nadir olan seyler guzeldir
0
bugun hava gunluk gureslik
(27.02.18)
Bayılırım <3

Efsanevi 87 kışını yaşamış nesildenim...
0
SiyamkedisiZorro
(27.02.18)
Zaman zaman uğraşı, derdi adamı bıktıracak düzeye gelse de karı severim tabii.

Ayrıca @incity +1

ehem.
0
skooma
(27.02.18)
Cok severim ama sevmem. Kari severim ama kar yagdi diye sevinmem. İstanbul'da karin bir anlami yok benim icin, sehir icinde kari ne yapayim? Kari severim ama kar tatiline gittigim zaman.
0
stavro
(27.02.18)
karı sevmem mi bayılırım. bazıları süt gibi, bembeyaz. üzerinde yuvarlanmak hoş oluyo.
nihihi.
ama daha yağmadı. :(
0
thomson'un uzumlu keki
(27.02.18)
yeni yağmış olanını severim temiz ve kusursuz. kirlenince hoş durmuyor..
0
darkwizard
(27.02.18)
(6)

Duvardaki çift taraflı bant

skooma
Evdeki duvarın birinde 7-8 cm uzunluğunda çift taraflı bir bant bulunmakta. Bunu çıkartmaya çalıştığımda duvardaki boyayı kaldırdığını fark ettim. 1 lira bozuk para kadar bir kısım soyulmuş oldu halihazırda. Boyaya zarar vermeden bunu nasıl çıkartabilirim?
Evdeki duvarın birinde 7-8 cm uzunluğunda çift taraflı bir bant bulunmakta. Bunu çıkartmaya çalıştığımda duvardaki boyayı kaldırdığını fark ettim. 1 lira bozuk para kadar bir kısım soyulmuş oldu halihazırda.

Boyaya zarar vermeden bunu nasıl çıkartabilirim?
0
skooma
(27.02.18)
Caresi yok.iyice yapisip kurumus.boyayi sokuyor.ne kadar ince calissanda iz birakacak.
0
duptıs
(27.02.18)
Kolonya veya alkol döküp çıkarmayı deneyin. Bende işe yaratmıştı.
0
leontocephaline
(27.02.18)
aseton
0
kisa
(27.02.18)
Sıcak hava tabancası belki?
0
orient blue
(27.02.18)
fön makinesiyle ısıtsanız bırakır belki kendini.
0
marla is in my head
(27.02.18)
Bu akşam buradaki tavsiyeleri denemeye çalışacağım.

Teşekkürler.
0
🌸skooma
(27.02.18)
(4)

5 yıldızlı otel

senolll
Merhaba,hiç 5 yıldızlı otelde konaklamadım galiba (fakirlik :( )Merak ettim de güneyde, belki kıbrısta falan, 5 yıldızlı baya kaliteli her şey dahil otel fiyatları nasıl gecelik? 1 kişi veya 2 kişi için bir oda şeklinde. Hiç kalmadığımdan fikrim yok. Mesela, 100 tl acayip ucuzdur, 200 ideal, 500 çok
Merhaba,

hiç 5 yıldızlı otelde konaklamadım galiba (fakirlik :( )
Merak ettim de güneyde, belki kıbrısta falan, 5 yıldızlı baya kaliteli her şey dahil otel fiyatları nasıl gecelik? 1 kişi veya 2 kişi için bir oda şeklinde. Hiç kalmadığımdan fikrim yok. Mesela, 100 tl acayip ucuzdur, 200 ideal, 500 çok pahalı gibi değerleri nedir bu işin?

Teşekkürler
0
senolll
(26.02.18)
Bu oteller Bir, İki, Üç, Dört ve Beş Yıldızlı olmak üzere 5e ayrılır. Bunların özelliklerini şöyle sıralayabiliriz. Bir Yıldızlı Oteller -En az 10 oda, -İyi Düzenlenmiş Resepsiyon, Lobi, -Oturma Salonu, -WCler -Kahvaltı Salonu, -Yönetim Masası. İki Yıldızlı Oteller(Bir Yıldızlıya ek olarak) -En az 20 Oda -Odalarda Telefon -İçki servisi için büfe Üç Yıldızlı Oteller(İki yıldızlıya ek olarak) -En az 30 oda -Yönetim odaları -İçki servis ve oturma odaları -Asansör, ısıtma ve soğutma sistemleri -Müzik Yayını -Toplantı Salonu Dört Yıldızlı Oteller(Üç yıldızlıya ek olarak) -En az 70 oda -Banyolarda küvet -Birinci sınıf lokanta -Çamaşır yıkama ve ütüleme servisleri -Eğlence, müzik ve serbest zamanları değerlendirme merkezleri -Oda Servisi -Müşteri hizmetleri servisi -Berber ve kuaför -Odalarda TV Beş Yıldızlı Oteller(Dört Yıldızlılara Ek Olarak) -En az 100 oda -Bütün odalarda kasa -Garaj -Yüzme Havuzu -Gece kulübü ve diskotek -24 saat oda servisi -Yatak odalarında ses geçirmezlik
0
jamswety
(26.02.18)
dünya standartlarında 5 yıldızlı bir otelin gazinosu da -kumarhane- olmalı, dolayısıyla dünya standartlarında türkiye de 5 yıldızlı otel bulunmazken, kıbrısta bulunur gibi bir bilgi kırıntısı kalmış beynimde ama kaynağını falan hiç hatırlamıyorum. aklıma gelmişken yazayım dedim.

netekim hiç biri bir boka benzemiyor. yat-kalk-yemek ye-yüz-tekrar yat şeklinde bir hafta geçirebilecek bir insansanız keyif alabilirsiniz. şahsen paranla rezil olmak olayının karşılığıdır diye düşündüğümden hiç para vermedim ama eğitimdir toplantıdır bir çok sefer gitmişliğim var iyilerine ve her seferinde son raddede koşarak uzaklaşıyorum hepsinden. 2. günden sonra her yer üstüme üstüme geliyor.


yazın 200-250 TL-kişi başı gecelik fiyatlarıyla eli yüzü düzgün bir yerler bulabilirsin güneyde. bu fiyatların altıysa otelden pek bir şey bekleme derim - ne bekleyeceksen artık?- üst limiti de yok.
0
syozkn
(26.02.18)
ben de bir zamanlar iş dolayısyla meşhur ve geceliği parayla almaya kalksak 800 tl falan otellerde kalmıştım. normal şartlarda param yetmeyeceği gibi yetse bile vermezdim herhalde. ha o paraya değecek ne vardı dehşet bir boğaz manzarası, banyoda hoparlör çift banyo çok büyük oda bornozlar odalardaki ikram içecekler vs. antalyadaki herşey dahil 5 yıldızlılar nasıl bilmiyorum. zaten onlar da sürekli yemek yeme kpnsepti olanla özellikle bana da itici geliyor. artık iş değiştirdiğim için öyle yerlerde konakalam lüksüm de kalmadı malesef ama kendi imkanım olsa istanbulda yer alan sumahan denen otelde kalmak çok isterdim çok ilgii çekiyor ama orası da aşırı pahalı param olsa da bir geceliğine verir miyim bilmem. sanırım bir otel için cebimden çok para vermeyi gözden çıkardıysam bu ya çok güzel manzarası, doğası her yerde bulunmaaycak değişik imkanları için olurdu ama hayvan gibi tüketelim yemek yiyelim mantığı için olmazdı
0
iwillsee
(27.02.18)
Beş yıldızlısından pansiyonuna kadar otellerde azımsanmayacak defa kaldım diyebilirim. Beş yıldız olayının pek bir esprisi yok. Yani, o yıldızları bazı çok temel kriterleri karşılayarak -biraz da bağlantılar kurarak sanırım- alıyorlar. Mesela, en az şu kadar oda ve odaların büyüklüğü en az şu kadar, odalarda kasa bulundurulması. Otelde mutlaka asgari şu kadar metrekare spor salonu bulunması gibi temel kriterler şeklinde.

Öyle beş yıldızlı oteller var ki, beş yıldızlı demeye bin şahit ister. Adam, belki bir şekilde bu temel kriterleri karşılamış; mesela spor salonu var ama adı spor salonu, içinde bir b.k yok. Örnekleri bu şekilde çoğaltmak mümkün.

Dolayısıyla, otelin işletme anlayışı yıldızlardan (en azından bizim ülkemizde) daha önemli. O yüzden diğer cevaplarda yazıldığı gibi booking'den yorumlara bakarak seçmek daha iyi olur eğer denemek istiyorsan. Fiyat olarak da beş yıldızlı zincir otellerden birinin fiyatı 200 küsür civarı bir şeydi en son.

Ha bu arada, oteller tatil ve iş konsepti olarak ikiye ayrılıyor gibi anladığım kadarıyla. İş konseptli bir yere gidersen o para karşılığında en fazla spor salonundan veya saunadan ya da varsa havuzdan çıkmayabilirsin. O da bence değmez.

Edit: Ben 5 yıldızlı otele vereceğim paraya acırım. İlla ki kalacaksan tatil konsepti olan bir yer, her şey dahilli bir şey deneyebilirsin. Onlarda da yemekler kalitesiz oluyor ama sanki normalde yediğimiz çok mu farklı da...
0
skooma
(27.02.18)
(6)

Agir bir sey tasidiktan sonra elin bir sure titremesi normal mi?

balpolen
Yoksa gelecekte parkinson vb. bir hastaliga yatkinligim oldugunu gosterir mi?
Yoksa gelecekte parkinson vb. bir hastaliga yatkinligim oldugunu gosterir mi?
0
balpolen
(26.02.18)
Normal, kas yorgunluğundan oluyor.
0
neferkitty
(26.02.18)
normal. pazar alışverişi sonunda bende de aynısı oluyor.
0
naksidil
(26.02.18)
Normal, birdenbire çok yüklendiğin için oluyor.
0
skooma
(26.02.18)
kas bir anda gerilip çalışınca olur. normal bir şey.
0
mikahakkinen
(26.02.18)
bu sorunu yenmek için kaslarını ısındırmalısın.
0
sizofren06
(26.02.18)
for day to break
(26.02.18)
(6)

uyku getiren bitki çayları

durbikonusucaz
uyku problemim var. aktara gidip bir şeyler alayım diyorum. ne tavsiye edersiniz?
uyku problemim var. aktara gidip bir şeyler alayım diyorum. ne tavsiye edersiniz?
0
durbikonusucaz
(26.02.18)
lavanta kullanıyorum ben bu iş için. gevşeme veriyor bana
0
ManikD
(26.02.18)
Uyku getiren bitki cayi falan yok. Ben denedim ne varsa. Hikaye.
0
stavro
(26.02.18)
Uyku getirdiği kanıtlanmış bir bitki çayı var mı bilmiyorum ama bana bir defa bunun için sarı kantaron denetmişlerdi, bildiğin kafam güzel olmuştu içince. Belki o rahatlatabilir.

Bir daha denemedim gerçi. Ayran, sıcak süt falan deneyebilirsin, belki etki eder.
0
skooma
(26.02.18)
(bkz: melisa çayı)
0
otonomo
(26.02.18)
melisa çayı.
0
kornisch
(26.02.18)
rezene bu iş için birebirdir. ben diyet yaptığım için listemde var, akşamüstü 5 buçuk gibi ve akşam 10 da içiyorum, 10 buçuk 11 gibi bayılıyorum resmen.
0
suppermaster
(26.02.18)
(24)

ölüm ve sonrası hakkında ne düşünüyorsunuz?

demirr
Ölümden korkuyor musunuz?Ölüm sonrasına inanıyor musunuz?Ölümü düsünüyor musunuz,düşününce ne hissediyorsunuz?Ben de her fani gibi ölümden korkuyorum.aklima gelince ister istemez bir ürperme oluyor.ölüm sonrasina da inaniyorum.Bu arada ben ölmekten hicc korkmuyorum diyen olmaz insallah :-)
Ölümden korkuyor musunuz?
Ölüm sonrasına inanıyor musunuz?
Ölümü düsünüyor musunuz,düşününce ne hissediyorsunuz?

Ben de her fani gibi ölümden korkuyorum.aklima gelince ister istemez bir ürperme oluyor.ölüm sonrasina da inaniyorum.

Bu arada ben ölmekten hicc korkmuyorum diyen olmaz insallah :-)
0
demirr
(26.02.18)
ölümden korkuyorum, çünkü hazır değilim
ölümden sonrasına inanıyorum
ölümü düşünüyorum, düşününce yapmam gereken bir çok eksikliği farkediyorum
0
dieselsingle2
(26.02.18)
Hayır
Evet
Evet, "oh ne güzel dert yok tasa yok" (tabi günahlarımız bağışlanırsa) diye düşünüyorum.

Hiç korkmuyorum, hatta arada sırada fani işlerden sıkılınca "komuşum amına ölücez nasılsa" diye kendimi avutuyorum :)

Sadece zamansız ölmekten korkuyorum, arkamda eksik işler bırakmak istemiyorum. Ama "benim işim 80'e kadar bitmez" demiyorum tabi ki :)
0
John Bloor
(26.02.18)
Bununla ilgili olarak (ölüm sonrası) aklıma gelen her ihtimalde de "o da olumlu, bitse de gitsek bari" diye düşünüyorum.

Eh, tabii ki içgüdüsel olarak ölüm anına ve ölmeye ilişkin bir korku var mutlaka.
0
skooma
(26.02.18)
çok korkuyorum.
inanmıyorum, yaşamdan öncesindeki yokluğa dönüş olacak sadece bence.
çok defa geliyor aklıma, nefesim daralıyor.
0
rare
(26.02.18)
@john bloor: korkmuyorumla baslayip korkuyorumla biten bir cevap olmus. Olum de sanirim boyle birsey.korkmuyoruz gibi oluyor fakat insan o soguklugu dusununce mutlaka bir korku doluyor icie
0
🌸demirr
(26.02.18)
hayır
hayır
hayır

hayatın pek bir önemi yoktur, ancak ondan başka bir şeyimiz de yoktur.
0
tukenmez adam
(26.02.18)
kendi ölümümden korktuğum söylenemez ama bazi seylerin yarida kalacagi dusuncesi biraz icimi buruyor. sanirim hayatim boyunca hep o his olacak icimde bi yerlerde. aslinda düşününce bu da çok mantikli degil, öldükten sonra yarim kalan şeylerin bi anlami olmayacak nasilsa. ölümden sonrasina da cok inandigimi soyleyemem. dogmadan öncesi hakkinda nasil fikrim yoksa öldükten sonrasi da boşluk olacaktir diye düşünüyorum.
0
in vino veritas
(26.02.18)
Eh iste nasil bir olum olduguna bagli, acili bir sekilde olmekten korkarim, uykumda olmek dusuncesi o kadar korku yaratmaz.
Olum sonrasi tamamen belirsizlik benim icin, varligindan da yoklugundan da supheliyim.
Yani ara sira dusunuyorum, hatta intihara yatkin biri oldugumu bile dusunuyorum. Dusundugumu fark edince dusunmemeye calisiyorum, dusuncelerimden korkup.
0
yuzır
(26.02.18)
1- Korkuyorum
2- İnanıyorum
3- Düşünüyorum. Şu dünyada yapmam gereken, yaşamam gereken şeyler var. Bunlar öyle ekstrem şeyler değil. Baba olmak, çocuklarımın büyüdüğünü görmek, sevdiğim memleketimde yaşayabilmek.. Bunları yaşamadan ölmek istemiyorum. İnsan dünyaya doymaz herhalde ama biraz yaşadıktan sonra ölüm de bir başlangıçtır bana göre.. Kalabalık yapmamak lazım, arkadan gelenlere yer vermek lazım :)
0
silah taciri
(26.02.18)
ölümden korkmayan yoktur heralde.
ölüm sonrası varsa da yoksa da o an düşünülecek bir durum.
çok fazla düşünmüyorum, sürekli düşünürsen ölürsün.
0
mikahakkinen
(26.02.18)
korkuyorum, inanıyorum, düşünüyorum dua ediyorum en sevdiğim yere gidecekmişim gibi mutlu olayım diye. tüm insanlar için. mevlana gibi düğün misali.
0
for day to break
(26.02.18)
Ben ölümden hiçç korkmuyorum:)
Ama mümkün olduğunca uzun ve sağlıklı yaşamak istiyorum yani hemen gelmezse iyi olur :)
Ölüm sonrası derken; cennet cehennem reenkarnasyon vb şeylere inanmıyorum. Doğayla buluşacağız işte.. Kadavra bağışı yapma düşüncem var, gerçekleştirirsem tıpa katkının yanısıra öğrencilerin elinde şaklabanlık malzemesi olurum diye düşünüyorum. (bence sakıncası yok, dersleri ağır, sorumlulukları ağır biraz eğlensinler yavrucaklar)

Ölümü tabii düşünüyorum ama çok sık değil. Ayda alemde bir aklıma geliyor. Ölümle ilgili tek endişem arkada kalan evlatlarımın çok üzülmeleri. Bunu istemiyorum.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(26.02.18)
- Aktif bir korkum yok, bir hafta sonra öleceğimi öğrensem korkardım.
- Hayır.
- Evet, bazan her şeyin yok olacağı düşüncesinden kaynaklanan komple bir boşluk ve karanlık hissi, bazan da her türlü sıkıntının sona ereceği hissiyle bir rahatlama.
0
i was made for you
(26.02.18)
valla öyle tuhaf olay ki bu, sözcüklerle tarif edilmesi zor geliyor bana. mesela ölümden korkuyor musun dediğinde ne diyeceğimi bilemiyorum, zira öldüğümden haberim olmayacak ama şöyle diyeyim; hayatta kalmak, varlığımı sürdürmek istiyorum. bu yüzden şu yakın gelecekte ölmek istemem. kendi ölümümden ziyade çok yakınlarımın ölümü korkutuyor beni daha çok, çünkü o süreci ben yaşayacağım, üzüntüsünü hissedeceğim. kendi ölümümde his mis yok.

anlayabileceğin üzere ölüm sonrasına da inanmıyorum tabii, keşke inanabilsem.
0
soso
(26.02.18)
Ölümden tabii ki korkuyorum.
Ölüm sonrasına normalde inanmıyordum ama baktırdığım bir faldan çok etkilendim. Söylenilenler tek tek çıktı, şu an metafiziğe inansam mı inanmasam mı kafasındayım.
Ölümü düşündüğümde toprak olup çürüyüp gideceğim geliyo açıkçası sadece aklıma. Geriye hiçbir şey kalmayacak. Sonra amaaan diyorum, geriye kalmayacak olan sadece ben değilim. Dünya da bi noktada yok olacak. İnsan ömrü şu evrende bir nefes alıp verme bile değil.
0
sec guard
(26.02.18)
Ölünce bunun bilincinde olmayacağım için ölümden korkmuyorum, sonrasına dair bir inancım da yok. Beni asıl korkutan başkalarının ölmesi, bunun üzerine düşününce çok kötü oluyorum.
0
pike
(26.02.18)
Dilde korkmuyorum diyorum ama yüzleşince korkmuyorum diyenin olacağına inanmıyorum.
Ölüm sonrasına inanıyorum ve bu yaşam tarzıma etki ediyor.
Ölümü düşünüyorum düşününce üzüntü duymuyorum aksine buradan kurtulacak olmanin verdiği huzur var. Tabi öte yandan diğer tarafta nelerle karşılaşacağımı bilememenin endişesi var.
0
Amaranta ursula
(26.02.18)
ölümden korkuyorum evet. ayu gibi duygusal biriyim ve hiç yakınımı kaybetmedim. terk edilince bile az buçuk toparlanmam 1 sene sürüyor. bu acıyı yaşamak da, etrafımdaki insanlara yaşatmak da istemiyorum. hepsini geçtim, ben 30 sene sonraki şampiyonlar ligi finalini izleyebilmek, önümüzdeki kış yağan karı görebilmek istiyorum. öyle çok rafine, sofistike, efendime söyliyim göt göt zevklerim yok. yaşamaya bayıldığımı da söyleyemem, bazen düşüp wefad edesim geliyor. ama tek bir hayatım olduğunu biliyorum ve acısıyla tatlısıyla, dolu dolu yaşamak istiyorum. hani ölürken "tamam yeter artık amk hadi sktir git" desin insanlar benim için, gençti şöyle hayali vardı böyle karı götürecekti vs. diye üzülmesinler. isteğim o.

ilk paragraftan da anlayabileceğin üzere ölüm sonrasına inanmıyorum. o yüzden, adanalı serserinin de söylediği gibi, BU DÜNYADA UNUTULAN DEĞİL İZ BIRAKAN OLmaya çalışıyorum. tek bir roman veya makale yazsam, neblim 30 sene sonra birisi benim yaptığım bi işi görüp "vay aq ne güzel yapmış gebeş" dese falan bana yeter sanırım.

dünyaya kazık çakmak veya dünyayı değiştirmek gibi bir gayem yok. geldim ve gideceğim, bunun farkındayım. ama öyle mal gibi yaşayıp gitmeyeyim istiyorum, tek derdim o. ha bunun için ne yapıyosun dersen hiçbi şey yapmıyom, rastgele yaşıyom öyle. daha bugün aceleyle yola atladım diye araba biçiyodu mesela.

ama bana uzun süre yaşayacakmışım gibi geliyo, neden bilmiyorum. hani böyle "93 yaşında her gün mc donalds'tan yiyen ahlaksız it" tarzı haberler çıkıyo ya, o tarz bi herif olurum gibime geliyo. "iyiler erken ölür" diyolar, o yüzden her türlü ayak kaydırma ve şerefsizliğe de yatkınım, hiç öyle dünyalar tatlısı bi insan değilim. umarım 97 sene daha yaşayıp 120'de ölürüm diyorum şahsen.

buraya da not düşeyim: intihar ettiğime dair çok net, kesin bir kanıt yoksa bilin ki intihar süsü verilmiş cinayete kurban gitmişimdir. kılıçdaroğlu'nun adamlarından korkuyorum.
0
der meister
(26.02.18)
korkmuyorum.
inanmıyorum.
rahatlatıyor.

babam öldü mesela, ölümün kötü bi şey olduğunu düşünseydim muhtemelen asla uyuyamazdım.
0
ghilleinthemist
(26.02.18)
korkmuyorum da, sevimsiz geliyor.
olum sonrasina degil de arasina inaniyorum, arada bir sey var sanki, yeniden dogmaya inaniyorum, ara bir yer, bir form var gibime geliyor, elbette emin degilim,
olumu sik sik dusunuyoum, anne baba vs sik sik aklima gelip senaryolar uretiyorum,
olum beni daha cabuk kararlar vermem, islerimi daha hizli yapmam ve surekli sikayet etmeme konusunda gizliden gizliye motive ediyor.
0
tresrichesheures
(26.02.18)
1) yapmak istediğim şeyler bitene kadar 'evet' , sonra korkmayı bırakacağım.
2) korkma
sadece toprağa gideceksin
sonra toprak olacaksın
sonra sularla birlikte bir çiçeğin bedenine yürüyeceksin
oradan özüne ulaşacaksın
çiçeği özüne bir arı konacak
belki
belki o arı ben olacağım

3) hayır
0
Fayfa
(26.02.18)
kuran' ı kerim mealini okuyorum ve ona, allah' a, ahirete inanıyorum.
0
preldzic
(26.02.18)
1- evet
2- hayır
3- düşünmemeye çalışıyorum
0
i m cool with that
(26.02.18)
1-3) Ölümü günlük hayatta düşünmüyorum ama hatırlatıcı bir şey olursa korkuyorum. Geçen gün kan ve ilik bağışı için bir testler yaptılar; “İhtiyacı olan ben de olabilirim” diye aklımdan geçti, anlık dehşete düştüm.

Ölümden çok korkuyorum, hatta sadece ölümden korkuyorum. Deseler ki “En sevdğin on kişiyi öldüreceksin, sana bin yıl bizden”, oynaya oynaya kabul etmem ama “Yapmam gereken bıysa, yapayım” diyekabul ederim. İyi ama kısa yaşamaktansa uzun ama dandik yaşamayı tercih ederim. Nefes almayı o derece seviyorum ama günlğk hayatın koşturmacasında aklıma gelmiyor.

2) Sonraki hayata, “yalan dünya”ya, sevdiklerimle yeniden buluşacağıma inanmıyorum. Bu dünyada artık 30-40-90 ne yaşarsam o.
0
aychovsky
(26.02.18)
(8)

Konuşsam mı? Konuşmasam mı?

orixim
Öncelikle merhabalar. Durumumu kısaca anlatmaya çalışayım :İlk gördüğüm günden beri hoşlandığım birisi var(Tanıdıkça ona olan hislerim daha da arttı, hayatım boyunca aradığım kişi olabilir) Her neyse zamanla samimiyetimiz arttı. Bende artık harekete geçmem gerektiğini düşünüp, önce biri var mı diye
Öncelikle merhabalar. Durumumu kısaca anlatmaya çalışayım :

İlk gördüğüm günden beri hoşlandığım birisi var(Tanıdıkça ona olan hislerim daha da arttı, hayatım boyunca aradığım kişi olabilir) Her neyse zamanla samimiyetimiz arttı. Bende artık harekete geçmem gerektiğini düşünüp, önce biri var mı diye sordum bana 'varla yok arası bişey' dedi. Bu içime bi kurt düşürdü benim tabi ben de biraz daha sıkıştırdım.10 yıllık liseden beri gelen bi süregelen bi ilişkiymiş ama kopma aşamasındayız gibi bişeyler söyledi.ben biraz daha kurcaladım halen seviyo musun diye sordum bişeyler olmasa devam etmezdim dedi.

Ben aslında onun bana karşı hisleri olduğunu düşünüyordum(Sürekli yaptığı el şakaları,mesajlardaki samimi tutumu, beraber fazlaca vakit geçirmemiz bunun nedeni).Açıkçaso ben erkek arkadaşı olduğunu bile tahmin etmiyodum. Durum böyle işte ben tam açılmayı düşünürken bundan haberdar oldum . Ne yapacağımı bilemiyorum çünkü çok fena aşık oldum, onu düşünmekten deliricem . Tavsiyeniz nedir? Sonucu ne olursa olsun deyip açılayım mı? Yoksa yanlış yapmış mı olurum ?
0
orixim
(26.02.18)
şu an Friendzone denilen bataklık N'alet olasıca bir yerdesin.

Sakin kal, etrafına bir bak.

Gün ışığını gördüğün ilk yerde ufak adımlarla sakin sakin koşarak kaç.

ve arkana bakma.
0
KaraSakall
(26.02.18)
Hocam kötüde olsa bir ilişkisi var ve bunu saklamıyor senden.Bence konuşma sonuçta kendini o erkeğin yerine koy hoşuna gitmezdi diye düşünüyorum
0
lorensoth
(26.02.18)
halihazırda ilişkisi olan biriyle ne tür bir beklentiyle konuşur ki bir insan ? senin konuşman en az kızın ilişkisi varken seninle flört etmesi kadar çirkin bir şey olur. Ne olabilir yani, bekle biz ayrılacak gibiyiz ayrılınca seninle olurum demesini mi bekliyorsun ? ayrılsalar bile tam bunun üzerine geçiş dönemi ilişkisi olmak seni mutlu edecek mi ? bence baştan aşağıya anlamsız bir durum içindesin.
0
aquarium
(26.02.18)
bosver. gordugun gibi iliskisi var. ucuncu sayfa haberi olmaya gerek yok burasi turkiye kanka.
0
baldur2
(26.02.18)
acemi ve datnet +1

Arkana bile bakmadan uzaklaş, uzaklaş ki başka ufuklara yelken açabilesin.
0
skooma
(26.02.18)
+Öncelikle merhabalar. Durumumu kısaca anlatmaya çalışayım :
-merhaba,evet dinliyoruz.

+İlk gördüğüm günden beri hoşlandığım birisi var(Tanıdıkça ona olan hislerim daha da arttı, hayatım boyunca aradığım kişi olabilir) Her neyse zamanla samimiyetimiz arttı.
-çok güzel inşallah sonunda friendzone çıkmaz.

+Bende artık harekete geçmem gerektiğini düşünüp, önce biri var mı diye sordum bana 'varla yok arası bişey' dedi.
-kızı bırak hayatına devam et.

+ Bu içime bi kurt düşürdü benim tabi ben de biraz daha sıkıştırdım.
-niye ?

+10 yıllık liseden beri gelen bi süregelen bi ilişkiymiş ama kopma aşamasındayız gibi bişeyler söyledi.ben biraz daha kurcaladım halen seviyo musun diye sordum bişeyler olmasa devam etmezdim dedi.
-daha ne desin bırak ve yoluna devam et.

+Ben aslında onun bana karşı hisleri olduğunu düşünüyordum(Sürekli yaptığı el şakaları,mesajlardaki samimi tutumu, beraber fazlaca vakit geçirmemiz bunun nedeni)
-platoniğin umut veren davranışları başlığına alalım seni.

+Açıkçaso ben erkek arkadaşı olduğunu bile tahmin etmiyodum.
- :(

+Durum böyle işte ben tam açılmayı düşünürken bundan haberdar oldum . Ne yapacağımı bilemiyorum çünkü çok fena aşık oldum, onu düşünmekten deliricem .
- düşünmemen lazım.

+Tavsiyeniz nedir? Sonucu ne olursa olsun deyip açılayım mı? Yoksa yanlış yapmış mı olurum ?
- nazik bir şekilde yedek kulübesine yol alırsın. ama açıl unutman daha kolay olur.
0
biravekahve
(26.02.18)
bi ara ver mesajlaşmaya, bakalım hangşi sıklıkta geliyor? yedekte tutmayı sever kızlar. tepkisini ölç.
0
czn
(26.02.18)
Konuşma ama pusuya yat.
0
i m cool with that
(26.02.18)
(6)

Kabin valizine

skooma
1- Duty free'den içki alıp koyabilir miyim? Sıkıntı olur mu?2- F/P olarak iyi bir İskoç viski önerir misiniz?3- Supplement getirme konusunda yasak var mı? Arginin vs. birkaç bir şey alayım istiyorum4- Yurtdışında herhangi bir mağazadan bir şey alırken kdv iadesi için ekstra bir şey yapmamız gerekiyo
1- Duty free'den içki alıp koyabilir miyim? Sıkıntı olur mu?

2- F/P olarak iyi bir İskoç viski önerir misiniz?

3- Supplement getirme konusunda yasak var mı? Arginin vs. birkaç bir şey alayım istiyorum

4- Yurtdışında herhangi bir mağazadan bir şey alırken kdv iadesi için ekstra bir şey yapmamız gerekiyor mu? Farklı bir fatura mı kesilecek?

Teşekkürler.
0
skooma
(23.02.18)
1) Koyabilirsiniz, sikinti olmaz
2) Damak zevkinize gore degisir
3) Fikrim yok
4) Ulkeden ulkeye degisir, bazi ulkelerde vergi iadesi yok. Ama vergi iadesi olan bir ulkedeyseniz pasaportunuz yaninizda olsun, tax free formu doldurtmaniz lazim aldiginiz yere.
0
crown
(23.02.18)
1- olmaz

2- öneremem, bourbon seviyorum ben

3- bunu da bilemiyorum

4- çalışmadığım yerden geldi bu da
0
ateistanbul
(23.02.18)
1) Sıkıntı olmaz ama duty free görevlisine uçağa bineceğinizi muhakkak hatırlatın, özel kilitli poşete koyup öyle versinler, yoksa kabine sokamazsınız.
0
gonion
(23.02.18)
1-sıkıntı olmaz.
2-karıştırarak içerim derseniz en ucuzunu alın. famous grous ucuz ve iyidir. sek içerim derseniz single malt viski tercih edin. isli ve odunsu kokular için Islay bölgesi viskileri ; Lagavulin, laphroaig,bowmore,ardbeg vs markaları seçebilirsiniz. çiçeksi ve baharatlı kokular için ise speyside/highland bölgesinden viskileri seçebilirsiniz; glenlivet, glenfiddich
0
MtKrt
(23.02.18)
2- İskoç ve single tabii uçmamak kaydıyla. Kilbeggan ve famous grouse'u beğenmiştim mesela. Belki çiçeksi ve baharatsı olanları deneyebilirim.

3- Yok mu bilen?
0
🌸skooma
(23.02.18)
ateistanbul
(23.02.18)
(10)

tüm gençliğimi yok etmiş hissediyorum

whatdreamsnevercome
yirmili yaşlarımın bir yarısını fakirlik,diğer yarısını ise kendi kendime yarattığım maddi bir zorluğun altından kalkmaya çabalayarak geçirdim. şuan arkama baktığımda, yirmili yaşlarımın bitmiş olduğunu ve o yıllara dair hiçbir şey yapmadığımı görüyorum.gerçekten hiçbir şey. sıfır, bomboş. o yılları
yirmili yaşlarımın bir yarısını fakirlik,
diğer yarısını ise kendi kendime yarattığım maddi bir zorluğun altından kalkmaya çabalayarak geçirdim. şuan arkama baktığımda, yirmili yaşlarımın bitmiş olduğunu ve o yıllara dair hiçbir şey yapmadığımı görüyorum.

gerçekten hiçbir şey. sıfır, bomboş. o yılları hiç yaşamamış gibiyim.

ve çok üzgünüm. daha önümde uzun yıllar var belki, belki bu şekilde teselli edeceksiniz. ama öyle değil. o yıllar geçti bitti. yalnızca o yıllarda yaşanebilecek şeyler vardı ve hiçbir şey yaşamadım. koskoca bir boşluk.

insanların güldüğü eğlendiği gezdiği delirdiği yıllarda ben ya para harcamamak için evden çıkmadım çünkü param yoktu. ya da kendi yarattığım maddi zorlukları atlatabilmek için bütün gün bilgisayarda, boynumu kaybedene kadar oturup çalıştım, bir çok kez yalnızca ekrana baktım ve bir evin odasında çürüyüp gittim. hiç yurtdışına çıkamadım, toplamda 3 kere bile tatil yapamadım, 20 yaşımdan beri. hiçbir şeye sahip olamadım, hiç kimsenin minnetle anacağı biri olamadım, hiç bardağın dolu tarafına bakamadım.

bir bilgisayarın başında hep bir sonraki gün daha iyiye gitsin diye çabalayıp bugünümü yok ettim ve bir sonraki gün de hiçbir zaman daha iyiye gitmedi. günümü, her zaman daha kötüye gidecek bir gelecek için yok ettim. bir bilgisayarın başında tüm sosyal özelliklerimi hızla köreltip çekicilikten uzak bir hayvana dönüşüşümü izledim sadece.

elimde avucumda hiçbir şey yok. arkama baktığımda bugünlerimin iyi geçeceğini düşünerek silip attığım yıllar var. ve artık ne yapacağımı bilmiyorum çünkü her şeyden öyle kopmuş durumdayım ki. hiçbir şekilde ne yapacağımı bilmiyorum. başka bir şehre veya ülkeye gidip bir şelyere mi başlasam veya böyle bir gücüm var mı. onu da bilmiyorum. ne için gidicem, ne için bir daha yıllarımı silip atıcam ve bu sefer de kırklı yaşlarımda arkama bakıp 30'lu yaşlarımı yeni bir hayata başlamak için harcadığımı mı görücem. bilmiyorum. ne yapıcam?
0
whatdreamsnevercome
(22.02.18)
depresyon. niye, nasil buraya geldik, mevzu bu degil. acilen yardim alin.
0
e haliyle
(22.02.18)
Seni çok iyi anlıyorum. İnsan çabalayınca ucundan kıyısından kurtaracağını, yetişeceğini düşünüyor ama giden yıllar telafisi mümkün olmayan bir şekilde yitip gidiyor.

Yaşamak artık umut kırıntısı ve mecburiyet arasında süregeliyor. Eğer hayatında sana bir nebze de olsa mutluluk veya huzur veren bir şey varsa, ondan yiyerek çabalamaya uğraşabilirsin. Zaten, en azından razı olabileceğin kadar bir şeyleri elde etme ihtimalin olduğunu düşünüyorsan, hiçbir şey yapmamak, bu minik ihtimali de sıfırlar. Ama en nihayetinde, hayat bazıları için çok b.ktan ve bazıları için hataların telafisine imkan vermiyor.
0
skooma
(23.02.18)
alışacaksın. Aslında cümlenin en başına ''Buna da'' yazmak lazımdı. İnsanoğlunun en büyük kabiliyeti ''intibak''

Senin pozisyonunda, hatta çok daha kötü olan insanların sayısı çok fazla. Bir kısmı farkında değil, bir kısmı farkında. Sen de aslında kaçırdıklarının birçoğunun farkında değilsindir ama o küçük şeyler dahi psikolojinde etkisini göstermiş.

Zamanla geçecek. Büyük ihtimalle şu anda bi' boşluktasın, tutkuyla bağlandığın ya da kendini mecbur hissettiğin şeyler yok. Eskilerin bi' duası vardı; ''Allah bunu unutturacak dert vermesin'' diye. Ben bunun anlamını yıllar yıllar sonra, house md izlerken ayrımsamıştım. Çünkü öyle kötü anlarda söylüyorlardı ki, ''Allah bunu unutturacak dert vermesin''i hani diyordun, lan şimdi bi' şey olsa ve herkes/herşey ölse benim umrumda olmaz. Bunu unutturacak ne olabilir diye de, hayat öyle değil işte. Hayat filmlerdeki gibi tanrının aslında para gayesi güden iyi niyetli senaristlerinin olduğu bir yer değil. Pis kokulu bi' dünya, hani 8 milyar diyorlar ya, o da yalan. Senin için bu dünya taş çatlasa 300-400 kişiliktir.

Bu hissettiğin belki de farkında olmadığın boşluk duygusu geçince bu hislerin de geçecek, kaygıların çeşitli alanlarda dağılacak/yoğunlaşacak düşünmek yerine düşünmeye zaman kalmayan hamleler yapmak-aksiyomların içine dahil olmak zorunda kalacaksın. O zaman da başka şeyleri dert edeceksin.

Yani, hayat bu zaten. Çokcası genetik ve sosyo-kültürel miras. Sen tek başına neredeyse bir hiçsin, yaşadıkların ya da bundan sonra yaşayacakların da büyük oranda senin suçun/kabiliyetinden kaynaklı değiller. Olacak olan olur. Seninle çokcana ilgisi yok. Bunu ''yaratılış'' felsefesinden bağımsız bir şekilde söylüyorum, yani neye inandığınla zerre ilgilenmeden. Tamamiyle 'gerçek'likle. Yer çekimi gibi.

Bu duygudan bazı anlarda kurtulmak mümkün/pektabi bazı anlarda saplanmak da. Mesela herşeyi boşverebildiğin bir zaman diliminde bu dünya hayatı sana uzaktan gösterilseydi-arkadaşının dahil olduğu bir oyun gibi- sen de içinde olmak isterdin, ne olursa/olacaksa olsun denemek. Benim de aklımı kurcalayan büyük çıkmaz da bu zaten, herneyse şimdi konumuz bu değil.

Geçecek, içinde bulunduğun durum kaygı alanını daraltacak bir nesne ya da amaç uğruna bitecek, tıpkı insanların zırva ''aşk'' acıları gibi.

Son paragrafta yalan söyledim, geçmeye-debilir. Belki temelli olarak da zokayı yemiş olabiliriz tabi ama bu daha düşük bir olasılık. Başta da belirttiğim gibi, aslolan şey senin asil kanında olmasa bile insanlık doğasında var ''intibak''.

Avam bu durumu ya işine konsantre olarak ya da aşık olarak atlatır, sen de büyük ihtimalle o şekilde atlatacaksındır ama burada meseleye arz olan şey karşına böyle bir pozisyonun çıkması/çıkma ihtimali. 30'undan sonra yapmaya başlaman gereken şeyler, öncelikle ''ne yapmak istediğine'' karar vermek, çünkü içinde hala herhangi bir alanda istek varsa zaten şanslı olanlardansın. BU isteğe yönelik ihtimalleri arttıracak yerlerde bulunup/onun üzerine çalışacaksın, sonrası tufan.

Eğer istek yoksa da yapabileceğin şeyler zaten daha önce de defaatle konuşulmuş/anlatılmış şeyler. İnsanoğlu artık bu olayı bilimsel olarak çözmüş.

Ama sen büyük olasılıkla şimdi çözümü değil de ''saplantıyı'' istiyorsundur, ben o konuda deva olamayacağım sadece şu kadarını söyleyebilirim; ne yaparsan yap geçti ve gitti. Artık bir daha dönüşü yok. Olmayacak yani o kafandaki şeyler. Bırak gitsin. Çünkü aslında ''herşey yerli yerinde''.
0
mete kudur
(23.02.18)
evlen ve sonrasında çocuk yap. bu şekilde hayatını sonlandırıp mutlu olabilirsin heheh
0
kveldulv
(23.02.18)
Yirmili yaşlarda yapılmasını gerekli bulduğun çoğu şeyi yaptım ama benden de bi halt olmadı. İçini rahatlatacaksa.
0
femme vitale strikes back
(23.02.18)
Ben de aynı durumdayım. Tamamen. 20'li yaşlarım bomboş geçti. Hiçbir şey yapmadım ve hala da yapmamaya devam ediyorum. Ve ben senin gibi parasız ya da çalışmak zorunda olduğu mdan değil tamamen kendi salaklığımdan ve vizyonsuzluğumdan tamamen boş geçirdim gençliğimi. Evet çok haklısın bazı şeyleri o yaşlarda yapmak gerekiyordu ve yapmadık. Ama geçti bitti. Yapacak hiçbir şey yok. Ve bunları düşünerek 30'lu yaşlarda yapılacak şeyleri de kaçıracağız haberin olsun.
0
proculianus
(23.02.18)
içini rahatlatacaksa türkiye'de yaşıyoruz, hangimiz 20li yaşlarını dilediğince geçirdi sence? anne baba baskısı, toplum baskısı, parasızlık, eğitim yetersizlikleri, kölelikler. tv dizilerindeki gibi geçmiyor hayatlar, çoğu insan senin gibi.
0
pinkpeony
(23.02.18)
şimdi de bardağın dolu tarafını gözden kaçırıyorsun :)

hani şu "hayat iniş çıkışlarla doludur" lafı var ya, o laf çok doğru. hayat iniş çıkışlarla, zig zaglarla dolu. yaşadım, biliyorum.
ben kendi hatam olmayan nedenlerden iflas ettim iki kez. dibin dibine indim. diş tırnak elde ettğim ne var ne yoksa gitti. daha da eksiye indim. iki çocuk annesiydim üstelik. durum öyle saçmaydı ki, takılsam kalsam asla altından kalkamazdım.
daha neler neler, ne inişler ne kayıplar...
şimdi 58 yaşımdayım. 58 yaşında yeni bi hayata başlanır mı? evet, bal gibi başlanır. aksini söyleyen sen değilsen her zaman yeniden başlanır. sen 20'li yaşlarım gitti diye yanıyorsun ben buradan öyle görmüyorum. 20'ler ne ki diyorum. daha hayatın başı. son büyük iflasımı yaşadığımda 39 yaşımdaydım. diğeri de 27-28 gibiydi. şimdi 58'im ve yeniden başlıyorum.

gidene yanmakla eline iyi bir şey geçmez. moralin bozulur, aklını geçmişte bıraktığın için zamanı ve geleceği kaçırırsın.
olabildiğince yaşadıklarından öğrenmeye çalışacaksın ve asla vazgeçmeyeceksin. tekrar başlayacaksın. bu sefer daha bilerek daha akıllıca. bu artık hata yapmayacağın anlamına gelmiyor. yine hatalar yapacaksın. hatalarını göğüslemeyi öğreneceksin. hatta zaman gelecek "iyi ki" diyeceksin, hatalarınla barışacaksın. onları yaşamasaydım şimdiki ben olamayacaktım diyeceksin. şimdi çoğunun farkında değilsindir ama sabret onun da zamanı gelecek :) her şerde bir hayır lafı da doğru bi laf çünkü.

kendine bi çizelge yap. yapmak istediklerini listele. yeni bir sayfa açıyorsun, seçeneğin çok. seni zorlayan olgulardan biri de bu. eleme yapman lazım. en önemsediğin şeyleri yaz, olmazsa olmazlarını yaz.. beyin fırtınası gibi yap. acele etme, olgunlaşması için süre tanı. gönlünün muradını bulduğun anda gerisi çorap söküğü gibi gelecek hiç merak etme.
ve lütfen geriye olumsuz gözle bakıp takılma. onlar yaşandı bitti, edindiğin tecrübeler cebinde. öyle düşün.
önünde kocaman bir hayat var. daha bilerek daha tadını alarak yaşayacağın bir hayat.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(23.02.18)
Köye yerleş
0
nihilanth
(23.02.18)
üstte cok güzel cevap yazan yazar arkadaslarimiz var zaten. benim de diyecek pek bir seyim yok. ama umudunu kaybetmemen gerekiyor ve kendini o olumsuz ve seni asagi çeken duygulara teslim etmemen gerekiyor. su anki memnuniyetsizliğinin ve mutsuzluğunun farkına varmak bile cok büyük bir şey. bir sorun oldugunu keşfetmişsin, hayatında bazı seyler seni mutlu etmiyor. ve etmemeye devam ediyor. hemen değiştir onları. ve unutma, hayat korkanlara hiçbir zaman yardim etmez.
0
tomcruise
(23.02.18)
(5)

TV koltuğu tamir

skooma
Salonda bir adet TV koltuğu var. Bizim hayvan arkadaş bunun anasını bellemiş. İleri geri yatırıldığında, ayarlanan pozisyonda sabit kalması için koltuğun yan tarafındaki bir demirden, koltuğun sırtımızı yasladığımız kısmına yandan giren bir cıvata var. İşte o cıvatanın etrafı oyulmuş, boşta duruyor.
Salonda bir adet TV koltuğu var. Bizim hayvan arkadaş bunun anasını bellemiş. İleri geri yatırıldığında, ayarlanan pozisyonda sabit kalması için koltuğun yan tarafındaki bir demirden, koltuğun sırtımızı yasladığımız kısmına yandan giren bir cıvata var. İşte o cıvatanın etrafı oyulmuş, boşta duruyor. Suntaymış sanırım malzeme ve etrafı biraz talaşlanmış falan.

Tamiri mümkün müdür? Kime yaptırılır?

Edit: Fark edecekse, markası adore.
0
skooma
(22.02.18)
direkt adore ye sordunuz mu?
o kısmın fotoğrafını koyarsanız daha rahat yardım bulabilirsiniz diye düşünüyorum
0
kisa
(22.02.18)
Bi fotoğraf atsan eli alet tutan duyurucular yardımcı olur fikir vermek için.

Ama anladığım kadarıyla bir civatanın bağlı olduğu kontraplak (sunta değildir) deforme olmuş, rahat sökülebiliyorsa aynısından kestirilip değiştirilebilir.
0
John Bloor
(22.02.18)
Adorenin internet sayfasında müşteri hizmetleri bölümünün altında yedek parça talep edebildiğiniz bir form var.
0
geven kafa
(22.02.18)
Fotoğrafları çektim. Link bırakıyorum.

Adore'nin sayfasına da bakarım ama yüzü astarından pahalıya mı gelir acaba diye çekiniyorum.

hizliresim.com

hizliresim.com

hizliresim.com
0
🌸skooma
(22.02.18)
Fotoğraflardan arızayı anlayamadım şahsen, üzgünüm.
0
John Bloor
(23.02.18)
(6)

Lağım faresi

skooma
İnanması güç bir durum, hâlâ garibime gidiyor ama şöyle anlatayım:Dün sabah küçük tuvaletin kapısını açmamla içerisinin tamamen b.k kaplı olduğunu görmem bir oldu. B.klar kurumuştu yani belki o gece falan olmuş herhalde. Küçük tuvalet alaturka bu arada. Herhalde belediye kanalizasyonu temizlerken fa
İnanması güç bir durum, hâlâ garibime gidiyor ama şöyle anlatayım:

Dün sabah küçük tuvaletin kapısını açmamla içerisinin tamamen b.k kaplı olduğunu görmem bir oldu. B.klar kurumuştu yani belki o gece falan olmuş herhalde. Küçük tuvalet alaturka bu arada. Herhalde belediye kanalizasyonu temizlerken falan basınçtan böyle bir şey olmuş galiba diye düşündüm. Sabah işe güce gitmem gerektiği için kapıyı kapattım çıktım.

Akşam geldim, üşenmedim komple çamaşır suyuyla her yeri temizledim. Sonra da hava alsın diye kapıyı açık bıraktım. Gece, arkadaş fare görmüş. Sabah bir kalktım yine b.k izleri var. Bu sefer, evin içine de girmiş galiba kısa süreli.

Sinirim bozuldu amk. Semt olarak da güzel bir yerdeyim aslında. Hayvanı içerdeyken görsem, vurup öldürecek bir şey yok evde. Kaç aydır bu evdeyim, daha önce böyle bir şey de olmadı. Şöyle bir internetten baktım da fare dadanmışsa ana hatta çekvalf taktırmak dışında çözüm de yok diyorlar. Peki bunu kim üstlenecek?

Plastik kapak da vardı o klozette ama çekip açmış amk hayvanı. Yani o da kesin çözüm değil gibi. Bu işi nasıl çözebilirim? Bir de fare zehri nereden alınır? Her halükarda bulunsun diyorum.

Bir de, öteki alafranga tuvaletten de gelme ihtimali var mıdır?
0
skooma
(17.02.18)
Çekvalf binanın önündeki binaya ait olan, kanalizasyon bacasından önceki foseptik çukura takılır.

Binanızdan gelip de bu ilk foseptik çukuruna giren pvc boruya takılması lazım, çok daireli bir bina ise sorununuzu diğer dairelere anlatıp her an onların da dairesinden fare çıkabileceğini söyleyin.

Çekvalf ucuz ve kolay bir yöntemdir, sadece işçiliği pis ve zordur.

Kaçıncı kattasınız? Yeni bina ise pvc borudan tırmanma ihtimali imkansıza yakın, kaygan ve pürüzsüz bir yüzeyi var çünkü.

Küçük tuvaleti kullanmak zorunda değilseniz kapatabilirsiniz, ara sıra lazım oluyorsa deliğe uygun ağırlık koyabilirsiniz.
0
John Bloor
(17.02.18)
Diğerinden geçmeleri zor alafrangalarda s boru var. yine de bi süre bakarak olun, fare bu ne yapacağı belli olmaz.

alaturka için plastiği koyun üzerine ayrıca kaldıramayacağı bi ağırlık koyun. büyükçe bi taş, taş dolu teneke kutu gibi bişeyler kesin çözüm bulana kadar işinizi görür.
diğer su giderlerine de ağırlık koyun. banyo, balkon.. banyo tuvalet pencerelerini bi süre kapalı tutun.

çekvalf taktırmayı apartman yöneticisinden talep edin.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(17.02.18)
çok tehlikeli bir durumla karşı karşıyasınız. bir an öncr çekvalfı yaptırın. ağırlık koyduğum alafranga tuvaletin kapağını açacak kadar güçlü bu hayvanlar. daha önce yaşadım. hayvan gece siz uyurken bir parçanızı yemeden kuetulun bu sorundan. hafife almayın.
0
adivar
(17.02.18)
"Akşam geldim, üşenmedim komple çamaşır suyuyla her yeri temizledim."

Abi şu cümlen çok masum ya :D bi kadın bunu default olarak tek kelime etmeden yapar. :D Senin takdir beklercesine 'üşenmedim' yazman guldurdu. Kurrulursun umarim :)
0
güneyli çocuk
(17.02.18)
@John, Sabah evi kontrol ettik, evde değil. Tekrar tuvalete girip gitmiş hayvan. Önce kapıcıya, sonra yöneticiye gittim. Adamların dediği şey, bu bölgede bunların hep olduğu. Hatta 2 sene önce binanın çatısında bile görmüş adamlar.

Çekvalf için aynı şeyi mi konuştuk bilmiyorum ama adamın söylediği şey, ızgara gibi bir şey kullanmışlar bir süre. Ama ona da tuvalet kağıtları takıldığı için taşma yapıyormuş. Bina da 30 yıllık falan, yani pvc değil borular. Küçük tuvalet de arada lazım oluyor valla.

@hayat aklini, Plastik zaten vardı, hafif gevşemiş sanırım, amk hayvanı onu açıp girmiş. Yeni plastik taktım ama neticede yüksek teknoloji ürünler değil, bakalım ne kadar işe yarayacak. 5lt damacana koyabilirim belki.

@adivar, Yahu bu olay halk sağlığını tehdit eden bir şey değil mi? Kuduz var bilmem ne kadar hastalığı var... Yöneticinin hafife almasını anlamadım. Hatta belediye falan arada bakmıyor mu hiç? Adam, "bazı sabahlar erken saatlerde sokakta yürüyorlar" falan diyor. Bu nasıl rahatlık böyle?! Semt de Ayrancı bu arada.

@güneyli, Yahu gülüyorsun ama inan tuvaletin o halini gören çoğu kadın kendi temizlemek istemezdi; bildiğin b.kla sıvanmıştı etraf(duvarlar dahil). Hayır, bir de akşam temizledim gece yine gelmiş yine b.k etmiş etrafı. Sabahtan beri bütün evi çamaşır suyuyla siliyorum çünkü bu sefer salonda falan gezmiş.

Zehir ile öldürmeye çalışayım mı yoksa direkt ağırlık koyup zamanla vazgeçmesini mi bekleyeyim??
0
🌸skooma
(17.02.18)
Cam su süt şişeleri oluyor ya onun içine kum yada çakıl doldurun gidere tıkayın kurtulamaz bence ondan
0
hernezıkkımsa
(17.02.18)
(21)

ekşisözlükteki türk kızı nefreti sizi de çok sinirlendiriyor mu?

imacloud
yani anlamıyorum, kadına şiddet başlığında erkeğe demedikleri kalmıyor ama türk kızını sürekli eleştirip yerden yere vurup hakaretler ediyorlar. özellikle sürekli olarak "vajinaları kokuyor, yatakta fok gibi yatıyor, öpüşmeyi bile bilmiyor" tarzı eleştiriler yapıyorlar. bana kalırsa ilişkide karşıda
yani anlamıyorum, kadına şiddet başlığında erkeğe demedikleri kalmıyor ama türk kızını sürekli eleştirip yerden yere vurup hakaretler ediyorlar. özellikle sürekli olarak "vajinaları kokuyor, yatakta fok gibi yatıyor, öpüşmeyi bile bilmiyor" tarzı eleştiriler yapıyorlar. bana kalırsa ilişkide karşıdaki kişi imam bile olsa, gerekli ateşi sağladığında, romantizmi ayarladığında kimse fok gibi yatmaz. ve de şu koku mevzusu en basitinden, nasıl insanlarla takılıp sevişiyorlar bilmiyorum ama şu ana kadar hiç vajinası kokan bir türk kızıyla karşılaşmadım.
0
imacloud
(13.02.18)
sinirlendirmiyor.
0
doxanikee
(13.02.18)
Körler sağırlar mevzusu. Türk kızı erkeği diye ayırmaya gerek yok.

Yatak olayına girmeye gerek yok insan niteliği olarak milletimiz yerlerde. Kişisel bakım yok, kendine saygı yok, asalet denen şeyi kasılmak olarak algılayan egoist bir zihniyet hakim. Arabesklik desen had safhada. Türk kültürü haricinde hiçbir dünya görüşü yok. Türkçe dışında bilgi kaynağına erişimleri yok. Hiçbir yeniliğe, hiçbir fikre veya ideolojiye saygı ve tahammül yok. Geçiniz. Fırsatı olan batılı eş bulsun kendisine kadın erkek farketmez.
0
bos gezenin bos ustasi
(13.02.18)
Çok klişe bi yorum olacak ama eksik genelleme yapıyorlar. Beş kadından diyelim ki ikisi bahsettikleri olumsuzluklardan bir ya da fazlasına sahip olsun, yüzdesi düşük gibi görünse de "Türk kızı falanca" oluyor. Tamamen mantık hatası, art niyet.
0
femme vitale
(13.02.18)
türk kızına veya erkeğine sallayan insan gördüğüm yerde ben sessizce uzaklaşıyorum.

çocukluğundan beri hayali yurtdışında yaşamak olan, yabancı sevgilisi de olmuş bir türk erkeği olarak rahatlıkla söyleyebilirim ki bizimkilerin hiçbir eksiği yok. her ırkın akıllısı, güzeli, eğitimlisi, komplekssizi vs. olduğu gibi beyinsizi de var. bizimkilerin bayıldığı slav kadınlarının ne kadar "prenses" ve "paragöz" olduğuna, "beni taşıyabilecek erkek" tribine inanamazsın mesela. ha bunu slav kadınlarına bok atmak için de söylemiyorum. demek istediğim, bu tip genellemeler AŞIRI saçma. ben ne türk kadınları gördüm, bütün avrupa'nın kadınları bir araya gelse eline su dökemez.

bunlar bence kompleksten ileri geliyor. sağlıklı ilişki kuramayan manyaklar böyle saçmalayıp duruyor. ha yerine göre biz de türk erkeği şöyledir, türk kızı böyledir diye sallıyoruz tamam ama genel anlamda bir ırkı komple itin götüne sokmak bence ruh hastalığından başka bir şey değil. yav bir elin beş parmağı aynı değil, koskoca "türk kızı"nı nasıl genelliyorsun?

her yerde güzel insan var, her yerde boktan insan var. "türk kızı/erkeği" konusunda ekstra hassasım. ALLAH İÇÜN birbirinizi en azından uluslararası arenada ezmeyin. lütfen. böyle yaptığınızda cool değil aksine aptal görünüyorsunuz. öyle veya böyle biz bu memleketin çocuklarıyız, %10-15'imiz dışında hepimiz yine birbirimizle evlenip çoluk çocuğa karışıyor ve yeni türk kızları/erkekleri oluşturuyoruz.

hainliğin, hayvanlığın lüzumu yok. kötü bi tecrübe yaşadıysanız bunu o kişiyle sınırlı tutup geçmişte bırakın lütfen. barzo, kezo vs. her yerde var. insan olun. IRMAĞININ AKIŞINA ÖLÜRÜM TÜRKÜYEM <3
0
der meister
(13.02.18)
bu konu aslında tam olarak kedinin uzanamadığı ciğer mevzusu.

bir ara cidden nefret ediyorlar sanıyordum ama dersimi aldım. ocak ayında sözlük erkeklerini mesaja boğuyoruz kampanyası vardı en son, bakıyorsun şu an yazar girişi yapılmış hesapla 98 sayfa entry var. ifşa geceleri oluyor, ekşisözlük'te "çok çirkin bu ya" denilerek gömülecek kadınlar için "gördüğüm en güzel kadın" tanımlamaları yapılıyor.

sözlük gerçeği yansıtmıyor. ne o kadar kara ne de o kadar ak hiçbir şey. vajinaları kokuyormuş yazana o kokulu vajina (!) vadedilecek olsa yapmayacağı şaklabanlık kalmaz.

der meister +1
0
pinkpeony
(13.02.18)
tabii ki hayır. bir şey okurken, hele ki sanal - daha doğrusu gerçek olma iddiasıyla yazılmış ama ne kadar gerçek ne kadar kurgu ne kadar şahsi bir hınç üzerinden genelleme bilinemeyen - ise; üzerine alınanda da öyle şeyler var demek ki.

bir bakıma siz de bir türevini yapmışsınız yazarken:
- romantizmi ayarladığında kimse fok gibi yatmaz.
0
dafaisss
(13.02.18)
bana kalirsa kadin dusmanligi kulturel olgu buralarda. memesi var, kukusu var; kadin sorun. kucuklugunden itibaren sorun. kendi kendisi icin de sorun.

ezildiklerinden bahseden kadinlar da kiz cocuklariyla ne yapacaklarini bilmiyor, ama ogullarina tapiyorlar.

yine bana kalirsa, herhangi bir memleketin kizi, ayni memleketin erkegine deginilmeden elestirilemez ve tersi icin de aynisi gecerli.

author vardi sozluk'te, zehirli benzetmeler yapardi "kadinlar" etrafinda. yazdigi bir benzetmeyi okudugumda gozlerimi kapatip "bunu baska kimse okumamali" demistim, onu hatirladim...
0
e haliyle
(13.02.18)
e haliyle +1
0
Traveller
(13.02.18)
ben de anlamıyorum nasıl kadınlarla birlikte bu sözlüktekiler. yatakta ölü gibi yatan bir kız arkadaşım oldu ondan da ikinci ayda ayrıldım.
kişisel bakım yapmayan, leş gibi kızlar seçen sizsiniz kusura bakmayın. sorunu kendinizde arayın.
0
hosein
(13.02.18)
Edirne’yi geçince dünya değişiyor. Bizim kızlarda bir bastırılmışlık var inkar edilemez. Genellemek yanlış olsa da arada bayağı fark var, netekim sinirlendirmiyor.
0
insomnia
(13.02.18)
@acetaminophen +1

O yüzden sinirlendirmiyor.
0
skooma
(13.02.18)
hayır. sadece yüzüne makyaj yapınca süper bakımlı olduğunu düşünüyor bir çok türk kızı/kadını. popi olanların, güzel olanların çoğu alkol, uyuşturucu ve/veya karbonhidrat bağımlısı. yeni nesil genç yaşta şekilsiz vücutlu, selülitli ve obez(ve bunlara rağmen mini şortlu). diğer kadınlara karşı yapmacık ve samimiyetsiz. yalan söylemekte usta. insanları tipine ve cüzdanına göre yargılamak, iletişim kurmakta sorun görmemek.
0
hasmetizm 2046
(11.07.18)
hayır
0
ya ben lan neyse
(11.07.18)
beni sinirlendiriyor çünkü kendi hallerine, tiplerine bakmadan yerden yere vuruyorlar. herkes kendine bakacak.

gerçi böyle deyince de eleştiriye açık olunmadığı söyleniyor ama eleştiri böyle bir şey değil. bu olsa olsa fazlasıyla haddi aşmak olur.
0
Neill
(11.07.18)
Evet, sinirlendiriyor. Kadinlarin kadinliklari uzerinden asagilanmalari rahatsiz edici, bunu nasil normal gorebilirim?

Siddet dilinin bu kadar yayginlasmasi -televizyona cikan siyasetciden, twitter ergenine kadar- beni inanilmaz rahatsiz ediyor.
0
buf-e kür
(11.07.18)
Sinirlendirmiyor. Saydırıp saydırıp flört dönemindeki o kuzu hallerini görünce daha bi eğleniyorum:)
0
ırene adler
(11.07.18)
Kendileri sanki bir b.k - bence ikisi de ayni.
0
Traveller
(11.07.18)
o kadar gerizekalı kız tanıdıktan sonra sinirlendirmiyor. kişisel bakım konusunda bilmem ama davranış konusunda çoğu konuda haklılar.
0
nothing in my way
(11.07.18)
www.youtube.com
bıraktım gidiyorum.
0
Tears of Devil
(11.07.18)
"Cevaplar arasında farklı bir akış açısı bulabiliyorsak ne mutlu bize. Yeni bir şeyler öğreniyoruz demektir."



Erkeğe karşı şiddetin her türlüsüne erkeğe karşı şiddet diyemeyen kültürsüz kro bayan televizyonculara sahip olmak. Bunun yaptığı kıvamlı birikim.

Türk televizyon tarihinde "ama bunun için önce kadınlar da erkeğe karşı aşırı bir psikojik şiddet uyguluyorlar" lafının sonuna gelmeden akıllarına birşey gelmiş gibi yüzlerini sıkıntıyla önlerine eğip susan iki (2) adet televizyoncu bayan (o lafı tamamlarlarsa başlarına gelecekler...) dışında kimseyi görmedim şimdiye kadar.

HASTALIKLI BİR ÜSTÜN IRK TEORİSİ YANİ IRKÇILIK HAD SAFHADA. Televizyon sayesinde kanınıza işledi yapabileceğiniz birşey yok. Psikolojik tedaviniz zor ve bunu hisseden bir erkekten saygı sevgi bağlılık beklentisi hayal. Medyayı ele geçiren feminist ablalarınızın mirası size bu seçeneksiz başarısızlık.

Sayısız madde daha...

Görün belki düzeltme olmasa da kamufle etme çabanız olur diye yazıyorum. Yiyen olur belki.



Eksiklerinizi gediklerinizi hatalarınızı kabullenecek olgunlukta olduğunuza inandırabilir ve karşı tarafa kendinizi affettirebilirseniz. Onlardan olmadığınıza farklı olduğunuza kanaat getirtebilirseniz karşınızdakinin bir ihtimal oynamayı bırakıp gerçek kişiliğine ve ruhuna dokunmanıza izin vermeye başladığına şahit olabilirsiniz. İşte o zaman aranızdaki duvarı farkedebilirsiniz.
0
neotunc
(11.07.18)
Hayir sinirlendirmiyor.
Ben de sevmem Turk kizini pek. Vajina kokusu, yatakta fok gibi yatmak falan bunlar en masum olanlari oyle soyleyeyim, bunlar hicbir sey. Mevzu bunlar olsa cok iyi.
Hic yurtdisina cikmamis oldugum zamanlar ben de "ne bu Turk kizi dusmanligi" diyordum.
0
stavro
(11.07.18)
(8)

Tecil işlenmemiş

skooma
Ocak ayının 20'si gibi kayıt işlemini yaptık, 5 Şubat gibi de ders kayıtları yapıldı. Buna rağmen e-devletten bakınca eski tecil tarihi görünüyor ve bitmesine 1 ay kaldı. Tecil işlemleri, ders kayıtları da bittikten sonra mı yapılıyor okul tarafından yoksa kayıt için evrakları verdikten sonra mı hal
Ocak ayının 20'si gibi kayıt işlemini yaptık, 5 Şubat gibi de ders kayıtları yapıldı. Buna rağmen e-devletten bakınca eski tecil tarihi görünüyor ve bitmesine 1 ay kaldı. Tecil işlemleri, ders kayıtları da bittikten sonra mı yapılıyor okul tarafından yoksa kayıt için evrakları verdikten sonra mı hallediliyor? Soruyorum, çünkü ona göre işkilleneceğim.

"Öğrenci işlerini ara sor," diyecekler için; aradım ama kimseye ulaşmak mümkün değil. Bir süredir bu sorun var; telefondan kimseye ulaşmak mümkün değil garip bir şekilde.

Pat diye atlayıp istediğim zaman okula gidecek durumum da yok şu an için.
0
skooma
(12.02.18)
eski tecil kalkmadan yeni tecile geçemezsiniz,
eski tecilinizin sebebi neydi? eğer o da yüksek lisans ise ve şu an da yüksek lisans yapıyorsanız eskisinin kaydını sildirip tecilinizi kaldırmanız gerekir.
0
luchetti
(12.02.18)
Önceden de başka bir üniversitede yüksek lisans kaydım vardı. Kaydımı, bu yeni üniversiteye kayıt yaptırmadan daha öncesinde sildirmiştim. Hatta, silindiğine ve yeni tecil süreme dair kağıt bile gelmişti şubeden.
0
🌸skooma
(12.02.18)
geç olabilir bazen. şubenizi arayın sorun bakalım durumunuz neymiş.
0
blue eyes white dragon
(12.02.18)
Nihayet okula ulaşabildim. Sevk tehir dilekçesi vermediğiniz için işlenmemiştir diyorlar. Bana saçma geldi. Çünkü ben daha önceki yüksek lisans kaydımı yaptırırken de ayrıca bir dilekçe veya form doldurmamıştım ve tecilim yine de yapılmıştı?

Şimdi bu formu buldum ve dolduracağım ama ahiret soruları var formda. Mesela "Yerli askerlik şubesi" ve "askerlik şubesinin bağlı olduğu il" diyor. Yerli askerlik şubesi ne oluyor?

İlaveten, formda "tecil bitiminden en az iki ay öncesinden bu başvuruyu yapmış olmanız lazım diyor ama benim sadece 1 ay kalmış? Sıkıntı olur mu?

Bu ne saçma iş demeden bitiremedim.
0
🌸skooma
(12.02.18)
Yerli askerlik şubesi: %100 değil ama %99 eminim ki kütüğünüzün olduğu askerlik şubesi. eski kimliğiniz var ise arkasına bakın kütük neresiyse orasıdır.

%1 yanılıyor olabilirim.
0
blue eyes white dragon
(12.02.18)
@blue eyes, Lisans bittikten sonra şubeye ilk defa tecil için gittiğimde (2 yıl tecil için) en sonunda bana damgalı mamgalı bir kağıt vermişlerdi ve orada yanlış hatırlamıyorsam Erzurum askerlik şubesi yazıyordu (Erzurumlu falan değilim, kütüğüm veya doğum yerim vs. de Erzurum değil). Buna göre, Erzurum mu yazmalı yoksa direkt kütüğün olduğu ili mi yazalım onlar mı uğraşsınlar?
0
🌸skooma
(12.02.18)
yanlış hatırlıyor olabilir misiniz acaba? erzurumla hiçbir bağıntın yoksa neden erzurum yazıp da evrağını oraya yollasınlar? online ortamda yapılıyor olsa da tahminimce yapılan işlemler kütüğünüzün olduğu as. şb'lere de gönderilir.

bana kalırsa kütüğünüz. hiç olmadı, okulunuzu arayın sorun.
0
blue eyes white dragon
(12.02.18)
Akşam o belgeyi bulup tekrar bir bakayım öyleyse. Belki o bölgeden komple Erzurum sorumluysa ondan öyle yazılmış da olabilir ama akşam bir bakayım. Bu hafta imkansız ama haftaya gider dilekçe form ne zıkkımsa onu da veririm öyleyse. 2 ay değil 1 ay kala olacak ama yapacak bir şey yok.

Teşekkür ederim. Gecikmeden, sıkıntı çıkmadan hallolur umarım.
0
🌸skooma
(12.02.18)
(16)

Duyuruda yazara göre mi yorum yapılıyor?

mikahakkinen
Duyuruculara bir soru: yazarın nickine veya duyurudaki(sözlükteki) geçmişine göre mi duyuruda cevap veriyorsunuz? yoksa sorduğu soruya göre mi?bunu sorma sebebim şu bazı arkadaşlar burayı sosyalleşme alanı olarak görüyor olabilir ancak ben bir sorum olduğunda yazmaya ve cevaplamaya çalışıyorum. ekşi
Duyuruculara bir soru: yazarın nickine veya duyurudaki(sözlükteki) geçmişine göre mi duyuruda cevap veriyorsunuz? yoksa sorduğu soruya göre mi?

bunu sorma sebebim şu bazı arkadaşlar burayı sosyalleşme alanı olarak görüyor olabilir ancak ben bir sorum olduğunda yazmaya ve cevaplamaya çalışıyorum. ekşi sözlükte yıllardır çaylağım duyuru üyeliğimde yaklaşık 2 senelik. buraların daimi üyesi olamıyorum çünkü hayatımı sürekli internet başında geçirmiyorum. dışlandığımı hissettiğim için bu soruyu sordum.
0
mikahakkinen
(12.02.18)
Daha önce de soruldu buna benzer sorular aslında, çoğunluk kimin sorduğuna bakmadıklarını söylüyordu.
Ben de soruya göre (konuya dair bilgim veya fikrim var mı diye yani) cevap veriyorum genelde. Eğer üsluptan falan hoşlanmadığım veya tarzını onaylamadığım biri olduğunu anlarsam cevap vermemeyi seçiyorum.
0
sopiro
(12.02.18)
Ben kim soru sormuş kullanıcı adına bile bakmam. Ama daha önce cevap yazanlara "tik" atmamış ise o soruya emek harcayıp cevap yazmam.
0
teknikekip
(12.02.18)
hiç bakmam.
0
teritori
(12.02.18)
Saçma sapan üsluplu 1-2 kişi dışında kimseye geçmişine göre bakmıyorum. Onun dışında zaten bu dediğim 1-2 kişinin de sorularına baktığım zaman, daha aşağıya bakmadan kimin yazdığını anlıyorum ve genelde cevap vermekle uğraşmıyorum.

Genel olarak soruyu soran kişinin adına bile bakmadan cevap veriyorum. Ama cevaplarıma üst üste tik vermediğini bir şekilde fark etmişsem daha sonraki sorularında -bu durum aklıma gelirse- cevap yazmayabiliyorum.
0
skooma
(12.02.18)
Teknikekip +1

Sosyallesme icin kullancak kadar yalniz degilim.

kobuchu kiz gibi buna cevap yazmam bir daha dediklerim varsa ona dikkat etmeye calisiyorum.

Onun disinda cevabim varsa veriyorum.
0
bir ileti paylastim
(12.02.18)
soruyu kimin yazďıgına hic bakmam. bildigim her seyi cevaplamaya calisirim.
0
carabelli
(12.02.18)
dümdüz cevaplarım ben de. ama gözüme çok batan birkaç kullanıcı oluyor, sorusunun mahiyeti de olmadığı için cevaplamayı tercih etmiyorum.
0
cabiday
(12.02.18)
Kullanıcı isimlerini hatırlamam bu yüzden sadece soruya bakarım yanıtım varsa yazarım yoksa yazmam.
0
mutekebbir
(12.02.18)
ben bana saçma gelen soruları troleybüsing yapıyorum, böyle böyle bakıyorsun hakkaten boş beleş her gün laf olsun diye bir sürü duyuru açan, soru soran tipler oluyor.

onları atıyorum hafızaya, sonra her seferinde yabıştırıyorum cevabı.

var bi tane manyak, adam ölüyorum geberiyorum yazıyor, 2 saat sonra, insansız hava aracı yaptık aselsan ve tübitakdan destek almak istiyoruz yazıyor, geçiyor ingiliz kraliyet ailesine ulaşmam lazım falan yazıyor. ee haliyle insan uyuz oluyor.

ha bunun dışında da sorunlu bi kaç tip var, geçmişte yaptıklarından dolayı uyuz oluyorum.

onun dışında sorduğu şey aşırı saçma olmadığı ve flood yapmadığı sürece elimden geldiğince yanıtlamaya çalışıyorum.

kızdığım şeyler de olmuyor değil, arkadaş kulaklık sorusu sormuş bi sayfa yazmışım.

bak şu model şu iş için alırsan eğer amacına uygun kullanmayacağın için ulan 2 milyar para verdim, sesler tın tın çıkıyor dersin diye inciğine cinciğine kadar anlatmışım.

geçmiş aradan 3 gün, adam mesaj atmış hocam ben şunu aldım ama sesler tın tın çıkıyor bana kulaklık amfisi önerirmisin diye *-*
0
Photographer
(12.02.18)
Bilgim varsa cevaplıyorum.
0
oligomer
(12.02.18)
daha çok o günkü ruh halime göre cevap veriyorum.
0
doxanikee
(12.02.18)
Bakıyorum. Gıcık olduğum biriyse cevabı bilsem de cevap yazmıyorum.
0
femme vitale
(12.02.18)
ben bakıyorum,tanıyorsam ve sevmiyorsam cevaplamıyorum. tanımıyorsam zaten tanımadığım nötr oluyorum ve cevaplıyorum.
0
denef
(12.02.18)
ilk etapta bakmıyorum soru ilginç gelirse bakıyorum kimmiş diye.
0
basond
(12.02.18)
kim olduğuna bakmadan ne biliyorsam yazarım.
0
MtKrt
(12.02.18)
Sürekli "mal mal" sorular sorduğu zihnime kazınmış bir kullanıcının yine gereksizden de öte bir sorusu olduğunu fark edersem es geçiyorum. Genelde nicke bakmıyorum. Konuya göre sözlük yazarı mı duyuru kullanıcısı mı diye nickin yanındaki simgeye bakarken nicke de bakmış oluyorum tabii.
0
lazor
(12.02.18)
(2)

enpara swift almak

dieselsingle2
arkadaşım yurtdışından para gönderecek enpara usd hesabıma. swift kodu iban vs neler vermem gerekiyor?
arkadaşım yurtdışından para gönderecek enpara usd hesabıma.

swift kodu iban vs neler vermem gerekiyor?
0
dieselsingle2
(12.02.18)
USD hesabının iban numarasını ve bankanın swift kodunu vereceksin.

Enpara için swift kodu sonu xxx ile biten bir şeydi. Aratırsan çıkar zaten.

Bu iki bilginin yeterli olması lazım.
0
skooma
(12.02.18)
brkylmz
(12.02.18)
(9)

e devlete kaç bin kişi girmeye çalışıyordur?

jamiro
yani bu tarz bir site maksimum kaç kişi girecek şekilde ayarlanır? şu an kaç kişi deniyordur? merak ettim.
yani bu tarz bir site maksimum kaç kişi girecek şekilde ayarlanır? şu an kaç kişi deniyordur? merak ettim.
0
jamiro
(08.02.18)
ben giremiyorum.
0
nickini degistiren yazar
(08.02.18)
4 saatten beri girilmiyor, şu soy açıklama muhabbetinden dolayı.
0
Photographer
(08.02.18)
Şuan herhalde 1 milyon kişi giriş yapmaya çalışıyodur
0
valarmurgulis
(08.02.18)
bakan cıksın...

illa yapılacaktı.
0
binder dandet
(08.02.18)
Rakamsal bazda bir hesaplama yapıldığını düşünmüyorum. Düşünülmüş olsa böyle olmazdı çünkü. İlla rakam söylemek gerekirse aynı anda en fazla 500-600 bin kişiyi kaldırabilecek büyüklüktedir herhalde.

İşin ahmakça yanı ise böyle bir hizmeti günün ortasında kullanıma açıp hiçbir önlem almamak. Ulan, birkaç belge almam lazım; saatlerdir halledemedim. Ne meraklıymışız amk yerinde. Akşam üzeri açın şu hizmeti de millet gündüz vakti işini halletsin, akşam da soyuna mı sopuna mı bakacak ne yapacaksa yapsın.

Umarım ders almışlardır bu olaydan.
0
skooma
(08.02.18)
scalability diye bir şey var. normalde server'lar pasif. yoğun talep olduğunda dinamik olarak yeni server ekleniyor. kaynakları kullandığın kadar ödüyorsun. amazon sunuyor böyle bir hizmet.
0
nickini degistiren yazar
(08.02.18)
yunan vpni ile o sayfaya kadar kapak atabildim, bekliyorum ben şu an. yurtiçi normal bağlanamadım bile. en fazla 500 bin diyorum ben de.
0
passion rules the game
(08.02.18)
soy bilgisi hedesinden dolayı sanırım acaip yavaş işliyor şu an.
0
hicgudu
(08.02.18)
ben bizim devlet işleyişini biliyorsam, aynı anda 10 bin kişi yüklense o sistem çöker. normalde 80 milyon kullanıcısı olabilecek bir ölçeklendirme zor değil, ama ihtiyaç olduğunu düşünecek adam eksiği çok.
0
babilbaligi
(08.02.18)
(26)

Nasıl tanışacak Türk genci?

devilred
Aklım almıyor bazı şeyleri. En ufak temasta (fiziksel temastan bahsetmiyorum), tanışma girişiminde taciz çığırtkanlığı yapan kadın doluyken etraf, nasıl tanışacak Türk genci? Türk kadını ne ara her şeyi taciz olarak adlandırır oldu? Bunun motivasyonu ne? Valla “ülkede kadınların durumu şöyle de böyl
Aklım almıyor bazı şeyleri. En ufak temasta (fiziksel temastan bahsetmiyorum), tanışma girişiminde taciz çığırtkanlığı yapan kadın doluyken etraf, nasıl tanışacak Türk genci? Türk kadını ne ara her şeyi taciz olarak adlandırır oldu? Bunun motivasyonu ne? Valla “ülkede kadınların durumu şöyle de böyle” diye gelenin kalbini kırarım, baştan söyleyeyim. Onunla alakası yok bu sapkınlığın. Evet, bana göre bir sapkınlık, bir kendini dünyanın merkezi görme durumu bu.

Kimse saydırmadan söyleyeyim: Sayısız kere “gerçek manada” tacize uğradım, boşuna yormayın kendinizi.

Türk erkeği olsam yanına yaklaşmam Türk kadınının, ne tepki vereceği hiç belli değil.
0
devilred
(07.02.18)
Tanışmayı geçtim, yanlış anlaşılmayayım diye siklemiyormuş gibi, tiksiniyormuş gibi falan davranıyorum ben bazen. Psikolijimi çok bozdu bu hal. Böyle bazen bir noktaya dalıp bir şey düşündüğüm oluyor. Hiç farketmiyorum, kız da o noktaya yakın oluyor aksi gibi. Ona bakıyormuş gibi algılanmayayım diye aptal aptal triplere giriyorum.

Sorunumun kaynağı ne bilmiyorum.
0
kakaolu kremali biskuvi
(07.02.18)
Kurs, etkinlik, işyeri, gibi tanışma fırsatı olan yerlerde. Onun dışında mesela kafede arkadaşlarınla toplanırsın onun da arkadaşları gelmiştir. Üçüncü bir seçenek olarak da mesela internette bir başlık açarsın biri de sana güzel güzel, madde madde açıklar. Noktalama işaretlerinde sıkıntı olsa da ne güzel imla kurallarını da biliyor dersin. Bu şekilde.
0
havadakarada
(07.02.18)
"tanışma girişiminde taciz çığırtkanlığı yapan kadın doluyken etraf"

internette köpürtülen 3-5 abartılı mesele haricinde ben böyle bir şeye denk gelmedim.
0
doxanikee
(07.02.18)
Doğru diyorsun ama şunu da not düşmek lazım. O yüzden kadınlar, kadınlar özgürleşirse erkekler de özgürleşecek diyor. Bu ülkede hemcinslerimizin göstermiş olduğu şiddete, tavra karşın biz erkekler de sesimizi çıkarmadık ve bazılarımızın da işine geldi. Çok iyi anlıyorum seni. Bazen bir kadın görüyorum kahve içen acaba gitsem merhaba desem mi diyorum, sonra vazgeçiyorum. Meyhanede 3 kadın rakı içerken problem oluyor mesela erkekler laf atıyor. Kadınları anlayabildiğim için, ne kadar sana hak versem ve muzdarip olsam da, maalesef kadınların çektiği problemler hallolmadan böyle yaşayacağız.
0
Khalkedon
(07.02.18)
Femme vitale +1

Utopik bir dunyada evet nasil tanissin bu erkekler ama gunumuz gercekleri uymuyor maalesef.
0
mor oje
(08.02.18)
Khalkedon benim yazacaklarımı yazmış.
bu bilince sahip kadınların erkeklere zaten sapık gibi muamele etmediğini düşünürsek sorunun çözümünün toplumdaki temel değişiklikler olduğunu düşünüyorum. barda tanıştığı erkeğe numarasını veren çok da bilinçli olmayan bir kadının bunu birden çok defa yaptığında "yollu" sıfatına maruz kalmasının direkt olarak o kadınla alakası yok, suç onun değil. ben açıkçası bir erkek olarak her kadından bahsettiğin kadar sınırları aşıcı olmasını bekleyemem, keşke olunsa.

değişim geçiren toplum bir zaman sonra bu sorunları aşacak ancak mevcut erkekler muhtemelen kimseyle rastgele tanışamadan ölecekler.
0
Bruce
(08.02.18)
+1 imi verdim.

erkekleri pis kokuyor bakımsız ve tacizci.hele kadınlar kendini kraliçe sanıyor birşey söyleyemeye çekiniyorsun bırak birşey söylemeyi kaldırımda yalnız kadın olunca yolun karşısına geçiyorum ya da hızla yürüyüp solluyorum..

kadınları ayrı erkekleri ayrı aptal.valla bıktım bu ülkede yaşamaktan ya.

allahını seven beni norveçe izlandaya falan atsın :(
0
follow rivers
(08.02.18)
Şunu da eklemek isterim, böyle bir diyaloğa ekşi duyuruda hiç girmedim. Konuyu duyuruyu açan belirtmiş, bunun dışında 'keşke şöyle de yapsan, bu hassasiyeti hayvanlara da göstersen' gibi ifadeler tartışma/münazara kültürüne uymuyor. Bu tarz karşı çıkışlara "ad hominem" denir.

"Ad Hominem", belirli bir kişinin herhangi bir konudaki duruşu yerine şahsına yöneltilmesidir.Bir fikre cevap verirken, fikir üzerinde tartışmaktan ziyade, argümanı ortaya atan kişinin alakasız bir özelliğini gündeme getirerek fikirlerini çürütmeye çalışmaktır. Bunu eleştiri olsun diye değil, en azından iyi bir şekilde tartışabildiğimiz ortamlarda yapmamaya dikkat etmeye çalışabiliriz diye yazdım.

Hepimiz bu toplumda yaşıyoruz ve farklı düşüncelerimiz, hayat biçimlerimiz olsa da bir şeylerden dolayı sıkıntılar yaşıyoruz. Bunların çözümü için dinlemek ve gözlemek öneml diye düşünüyorum.
0
Khalkedon
(08.02.18)
eksisozluk.com

şu türler biterse anca o zaman olabilir. erkek yanına gelmiş merhaba diyecek ya da tanışabilir miyiz diyecek en fazla. author un çok sevdiğim bir sözü geliyor aklıma nedense
0
yüzyıllık yalnızlık
(08.02.18)
İnternet bu konuda gün geçtikçe büyük bir yer kaplıyor.

Bunun dışında arkadaşımın arkadaşı muhabbeti ve iş arkadaşlığı olmasa gerçekten Yeni biriyle tanışmak zor.
0
Kusursuz dostlarin dort ayagi vardir
(08.02.18)
güzel tespit. erkeklerin işi çok zor
0
burya
(08.02.18)
Bu lgbt ve hayvanseverlik olayı biraz; Afrikada çocuklar açlıktan ölürken ki konuştuğunuz mevzuya bak muhabbeti gibi olmuş.
Tanışmaya gelince, şanslı değilse çoğusu tanışamıyor maalesef
0
KaraSakall
(08.02.18)
Cevaplarım patır patır siliniyor. Diyeceğim tek şey, bu tarz hassas konular üzerine bu kadar üsttenci, rahat konuşmamak lazım. Paranoyak, "Sikecüler tatlı. mı" kafasını yaşayan kadınlar yok mu? Var. Ama bu Türk erkeğinin her alanda ayni mukavemeti gördüğü anlamına gelmez ki eğer bir kadın taciz edildiğini düşünüyorsa yüzde seksen haklıdır. Sadece biraz dikkatli olalım. Lütfen.
0
femme vitale
(08.02.18)
Bir erkek güzelce yaklaşıp tanışmak istediğini belirttiğinde kadın istemiyorum diyorsa ve erkek ısrarcı oluyorsa (onu takip etmek, lafla ısrar etmek ve benzeri) olay oluyor zaten Türk kadını için. Ben sanmıyorum ki reddedilince insanca uzaklaşan adamlarla ilgili ay taciz etti beni diye olay büyütülsün. Kimmiş bu tanışmak isteyen erkek için taciz etti beni diye çığırtkanlık yapanlar?
0
inawen
(08.02.18)
Devilred, takdir ve tebrik ettim, çok güzel yazmışsın.

İlaveten acemi +1 diyorum. Ya da hiç tanışmıyoruz, rast geldikçe işte..
0
skooma
(08.02.18)
ayni seyi bir kac gundur dusunuyordum dunde bir arkadasimla konustuk bunu.

Bizim donemin taciz kelimesinin anlamini bile bilmedigi yonunde bir cikarimimiz oldu.eskiden beri ne halt yediysek tamami taciz.bu bahsettigim kiza sarkintilik etmek falan degil ya da birseylere zorlamak asla degil ama eski beraberliklerimizin neredeyse tamami gece disariya cikma ,bolca alkol uzerine olusan tanismalar.belki bu yuzden cogunlugunun kim olduguna dair bir fikrim bile yok birde soyle dusunuyorum buyuk yirtmisiz birisi gitse dese ki alkolluydum benden faydalandi(bu da ne igrenc bi kelimeydir) al sana sk tuttuk,sabika kaydini yedik birde suca bak,taciz daha fenasi coskun abinin meslegi.

Boyle bir olay oldugunu varsaysak ya bende onun kim oldugunu neden benimle geldigini hatirlamiyorum ki ben niye gidip sarhostum benden faydalandi diyemiyorum.ya evimi 10 kere falan soydular ona bile is kazasi falan dedik.gitsem kimi sikayet edicem tanimiyorum ki,

Ulkede cok garip seyler oluyor,hic olmadigi kadar pislik,taciz,tecavuz aldi basini gidiyor.asla en ufak tacizi bile normallestirmek olmamali ama kiza merhaba demenin bile taciz kabul edildigi bir hale geldik.birde bu durumu yine kendi lehlerine kullanan garip yoneticiler var,pembe otobus olsun eylemi yapan dayilar falan.sebebi midir bilemem ama sonucu pek cok yoneticinin tamda istedigi durumu olusturuyor.
0
duptıs
(08.02.18)
iyi giyinen bakımlı olan her erkeğin her kadında şansı vardır,, pizzacı falan hikaye ben kadın olsam ve pizzacı bana yürüse rahatsız olueum
0
docrivers
(08.02.18)
"Bir kadından bunu duymak gözlerimi yaşarttı tebrik ederim"

Bu oyunun nasıl oynandığını biliyorum yine de ben. Kolay olmuyor tabi tanışmak, ama gerçekten isteyen, karşısındaki kişiyi gerçekten tanımak isteyen eninde sonunda tanışıyor.

Hayat şartları böyle. Öyle isteyeceksin ki rahatsızlık vermeyecek karşındaki kişiye
0
MaNOfTheYear
(08.02.18)
Deli insan her cinste var, bunu göz önünde bulundurmak gerek diye düşünüyorum ben.
Kadınların "tacizci bu adam!" yorumlarının (doğru olmayanları kastediyorum) çoğunluğu temsil ettiğini de düşünmüyorum.
Bir kadının istediği gibi birileriyle buluşması, istediğiyle görüşmesi, "naz yapmadan" ilgisini belli etmesi vs çok rahat ve normal karşılanan bir şey değil bu toplumda. Haliyle erkekler de bir türlü ne yapmaları gerektiğini öğrenecek pratiği edinemeyip ürkütücü, garip sosyal varlıklar olarak kalıyorlar. Az bir kısım tecrübesinin, görgüsünün, zekasının, empatisinin, giyim kuşamının vs verdiği olumlu etkiyle kendi yolunu çizebiliyor.

Geçenlerde başka bir duyuruda bahsetmiştim, İngiltere'de bir komedyen "How Not to Sexually Harrass Someone" diye bir skeç yapmıştı, onda çok güzel bir mesaj vardı: bir şey garip geliyorsa, gariptir, haliyle taciz olarak anlaşılabilir. Yani, sizin bir kadın iş arkadaşınıza bir sabah "aa elbisen ne güzelmiş, yakışmış" diyip geçip gitmeniz normal olabilecekken, bunu kadıncağızı koridorda köşeye kıstırıp "elbisen çok yakışmış, vücut hatlarını çok iyi gösteriyor" diye söylerseniz, bu gariptir ve tacizdir. "Yuh amk, kim yapar bunu" diyebilirsiniz, ama bu o kadar çok oluyor ki, inanamazsınız. Daha dün bir arkadaşım anlatıyordu, ilk buluşmada karşılıklı birer kadeh bir şey içip sohbet ederlerken on onbeşinci dakikada durup dururken "ee içki içmeyi seviyorsun, oral seksi de seviyor musun bari" diye soran bir adamı mesela. Bahsettiğim videonun linki de şurada: www.youtube.com

(Ayrıca maalesef erkeklerde bir "seks konusunda konuşmuyorsan kezbansın" algısı var ki, ben bunu çözebilmiş değilim.) Yani, o kadının sizinle konuşmamayı, sizinle buluşmamayı, sizinle tanışmamayı, sizinle flört etmemeyi tercih ediyor olma ihtimalini de düşünün lütfen. Kimse kimseye ilgi borçlu değil, bir şeyiniz hoşuna gitmemiştir, ürkütücü gelmiştir, rahatsız olmuştur, kafası o anda bu sohbeti vs götürecek halde değildir, ne olacak? İnsanlık olarak birbirimize bir şans borçlu değiliz flört konusunda, herkes istediğine pas verir istediğine vermez. Bunu "erkeklerden tiksinen türk kadını" gibi sunmak da saçma.

Bütün bunlar bir kenara, ne bileyim, sıradan bir iltifatın, uygun bir zamanda birinin gelip merhaba demesinin vs de taciz olarak algılanmasını ben de doğru bulmuyorum.

Sorunuza daha direkt bir cevap vermek gerekirse: internetten, herhangi bir olayda tanışma amaçlı yaklaşmadan sohbet açarak ("burası da bu saatlerde hep ne kalabalık oluyor değil mi?"), karşınızdaki kişinin herhangi bir aksesuarına vs övmeden, yorum yaparak ("aa kolyeniz ne ilginçmiş, bir şeyin sembolü falan mı?"), arkadaşlar aracılığıyla vs tanışacaksınız. Karşınızdaki kişiyle insan olarak iletişim kuracaksınız önce yani, "bağyan tanışalım mı" diye ürkütmeyeceksiniz. @Manoftheyear'ın bu dediğine katılıyorum, "öyle isteyeceksiniz ki rahatsızlık vermeyecek".

Benzer bir durum erkeklerde de olabiliyor. Benim de hem duyuruda hem gerçek hayatta tanışmak istediğim ve ilginç bulduğum insanlar var karşı cins, sırf ikinci ayda "yiğidim evimin erkeği ol" diyeceğimi düşüneceklerini ve kendilerini şekilden şekile sokacaklarını bildiğimden hiç ses edemiyorum bile. (Flört etmek istediğim değil, sohbet etmek istediğimi kastediyorum) İnsanlar garip.
0
sopiro
(08.02.18)
Aynen ya 2000 lerde mircda chat yaparken bilgisayar sandalyesinden kucagimiza ziplarlardi ama resim istesen gondermezlerdi simdi instada kasigindaki bene kadar goruyoz ama tacizciyiz...
0
Dönmezer
(08.02.18)
güzel demişsin de ben de bir erkek olarak hemcinslerimin özellikle kurs\gezi\sosyal klüp gibi etkinliklerde kadınlara sinek gibi yapışmalarından rahatsız oluyorum. erkeğe farklı kadına farklı davranmalar, kadınların çevresinde oturmalar, yardım edeyim, eşyanı taşıyayım, yemek getireyim, geçerken bırakayım sarkmaları vb iğrenc.

* vapurla bir etkinliğe gidiyorduk. elemanın biri (erkek) ayakta kalmıştı, yer açtık yanımıza oturdu. sohbet ettik. bir süre sonra gruptan bi kızın yanı boşaldı. eleman bizim yanımızdan kalktı kızın yanına gitti. kızla da tanışıklığı yok ha :)
0
herhaltibiliyoring
(08.02.18)
Milyonlarcası nasıl tanıştıysa o şekilde.

Benim etrafımda bahsettiğiniz kadınlardan hiç yok, pis sapık erkeklerden de yok. Çevrenizi değiştirin.

Edit: elitlikle ne alakası var bu dediğimin anlamadım:) elitler arasında böyle tipler yok mu?
0
peggy
(08.02.18)
@peggy

O kadar saçma bir anlama şekli ki bu, tarif edemiyorum. Çevrendeki insanı zaten tanıyorsundur, elit çevreyle övünülecek soru değil bu.
0
🌸devilred
(08.02.18)
kısır döngü var burada.

kadınlar erkeklere yüz vermedikçe erkekler abazanlaşıyor, erkekler abazanlaştıkça kadınların gözünde daha itici oluyor.

birisi yukarıda "sinek gibi yapışma"dan söz etmiş. haklı. çünkü erkekler abazan.
0
nickini degistiren yazar
(08.02.18)
zor ya bende merak ediyorum :D
0
alixkandemir
(08.02.18)
Bu sorudan tacizi meşrulaştırdığımı çıkaran bazı aklı evveller olmuş. Siz siz olun o denli aklı evvel olmayın.
0
🌸devilred
(09.02.18)
(6)

Playstation 4 ve oyunlar

skooma
Geçenlerde şöyle aklımdan geçti, "playstation alsak arada oynasak," diye. İkinci el mi baksam derken aklıma geldi; ps2'lerde çip taktırma vs. gibi durumlar vardı. Ps4 için de hâlâ böyle mi oyun mevzuları için? Nasıl yapıyorlar artık?Ek olarak: Çipli(varsa böyle bir şey) ps4 ikinci el piyasası kaç ci
Geçenlerde şöyle aklımdan geçti, "playstation alsak arada oynasak," diye. İkinci el mi baksam derken aklıma geldi; ps2'lerde çip taktırma vs. gibi durumlar vardı. Ps4 için de hâlâ böyle mi oyun mevzuları için? Nasıl yapıyorlar artık?

Ek olarak: Çipli(varsa böyle bir şey) ps4 ikinci el piyasası kaç civarıdır?
0
skooma
(06.02.18)
ps4te korsan oyun yok, sahibindenden piyasasini gorebilirsin.
0
eksi sozlukte eksiyen adam
(06.02.18)
Nasıl yahu?! Korsan oyunu olmayan bir sistem yapmışlar yani öyle mi?

E o zaman millet hesabıyla birlikte satıyor, öyle mi? Hesap işi biraz güvenilmez diye düşünüyorum açıkçası ama cevap için teşekkürler yine de.
0
🌸skooma
(06.02.18)
Henüz kırılamadı, fiziksel olarak sıfır oyun almak biraz pahalı. Ama PSN'de kampanyalar oluyor, kadıköyde 100 TL olan CD oyunu PSN den 38 TL ye alabiliyorsunuz mesela.
0
John Bloor
(06.02.18)
satan kişi ps hesabını kullanmayacaksa ps4ü satarken hesabı da size devredebilir ama ne derece güvenilir bilemiyorum. ikinci el ps4 alıp kendi psn hesabınızı açabilirsiniz. sonra isterseniz sıfır veya ikinci el kutulu oyun alıp oynarsınız, ister store'dan indirir oynarsınız o size bağlı. online oynamak istiyorsanız ps plus gerekiyor bu arada.
0
ontheroad
(06.02.18)
sahibinden'de ikinci el piyasası diye bir şey maalesef yok. Herkes tamamen kafasına ve gönlüne göre fiyat çekmiş.

"Cihaz kusursuz çalışıyor ama cd okuyucuda sorun var" diye ilan veren tipler mi dersin, yanında oyun veriyor diye sıfır fiyatından pahalıya satmaya çalışan mı dersin... Ne ararsan var.

Yıllardır bu tip cihazların alım satımını yapan hobici yakın bir arkadaşım var. Geçen gün 500 GB'lık PS4, tek kol ve yanında Last of us, Far cry 4, God of war ve Need for speed rivals oyunlarını ikinci el aldım iş yerindeki arkadaştan. Fiyat için ise sahibinden'e baktık, kafamız karıştı. En son bahsettiğim al-satçı arkadaşımı aradım. Kısa bir fikir alışverişiyle fiyat belirledi. Maksimum 1000 liradan gitmesi gerekir dedi, 900 tl ödedim. Aynı tip bir paketi sahibinden'de fahiş fiyatlara buluyorsunuz. Oradaki fiyat skalasına maalesef güvenilmiyor.

Eğer çevrenizde tanıdığınız, bildiğiniz ve cihazı temiz kullandığına güvendiğiniz biri satıyorsa ondan alın. Piyasa cidden karmakarışık fiyatlarla dolu.
0
desdenova34
(06.02.18)
Bi üstteki yorum +1. Ben buradan bi arkadaşın ilanından almıştım 22 ay garantili 2.el 500gb+fifa 18 900 liraya. Karşı komşum
1tb garantisiz alete 1200 vermiş seviniyordu ucuza buldum diye.
0
Mcfly
(06.02.18)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.