monogram
Merhaba,- Diyelim bir arkadaşınıza mesaj attınız. Okudu ve yanıtlamadı. (Lanet olsun teknoloji) Aklınızdan ne geçer? Bunun ertesinde nasıl hissedersiniz?- Hiç arkadaşlarınızdan yanıtlamak istemediğiniz mesajlar alıyor musunuz? Konuşmak istemeyip de yanıtsız bırakıyor musunuz? Bunu yaparken yürüttüğü
Merhaba,
- Diyelim bir arkadaşınıza mesaj attınız. Okudu ve yanıtlamadı. (Lanet olsun teknoloji) Aklınızdan ne geçer? Bunun ertesinde nasıl hissedersiniz?
- Hiç arkadaşlarınızdan yanıtlamak istemediğiniz mesajlar alıyor musunuz? Konuşmak istemeyip de yanıtsız bırakıyor musunuz? Bunu yaparken yürüttüğünüz mantık nasıl?
- Bir mesajınız yanıtlanmadığında nasıl davranıyorsunuz? Israrla "Neden yanıtlamadın?" tarzı mesajlar mı gönderiyorsunuz? "Boşver" deyip akışına mı bırakıyorsunuz? Bir şey yapmıyor ama karşınızdaki kişinin bu davranışını unutmayıp kin tutuyor musunuz? O kişinin gözünüzdeki değeri azalıyor mu?
Soruların cevapları muhtemelen mesajların kimlerden geldiğine göre değişiklik gösterecektir. Ama atış serbest. Görüşlerinizi paylaşırsanız mutlu olurum.
Teşekkürler.
- Diyelim bir arkadaşınıza mesaj attınız. Okudu ve yanıtlamadı. (Lanet olsun teknoloji) Aklınızdan ne geçer? Bunun ertesinde nasıl hissedersiniz?
- Hiç arkadaşlarınızdan yanıtlamak istemediğiniz mesajlar alıyor musunuz? Konuşmak istemeyip de yanıtsız bırakıyor musunuz? Bunu yaparken yürüttüğünüz mantık nasıl?
- Bir mesajınız yanıtlanmadığında nasıl davranıyorsunuz? Israrla "Neden yanıtlamadın?" tarzı mesajlar mı gönderiyorsunuz? "Boşver" deyip akışına mı bırakıyorsunuz? Bir şey yapmıyor ama karşınızdaki kişinin bu davranışını unutmayıp kin tutuyor musunuz? O kişinin gözünüzdeki değeri azalıyor mu?
Soruların cevapları muhtemelen mesajların kimlerden geldiğine göre değişiklik gösterecektir. Ama atış serbest. Görüşlerinizi paylaşırsanız mutlu olurum.
Teşekkürler.
0
- çok samimi bir arkadaşım ise görüyon da niye cevaplamıyon lan göt derim.
diğerlerini çok da iplemem.
- illa ki bir cevap veririm. en kötü bu konuda konuşmak istemiyorum derim veya beni rahatsız eden neyse söylerim.
geniş ve rahat adam cevapladı.
diğerlerini çok da iplemem.
- illa ki bir cevap veririm. en kötü bu konuda konuşmak istemiyorum derim veya beni rahatsız eden neyse söylerim.
geniş ve rahat adam cevapladı.
0
-bir iki gün sonra arar, sen niye benim mesajlarıma cevap vermiyosun it derim. samimi olmadığım kimseye mesaj atmıyorum.
-bazen canım konuşmak istemiyor, o yüzden yanıtlamıyorum. bir iki gün sonra ya ararım, ya da kusura bakma yeni gördüm derim. mantık basit, kendimi sıkıntıya sokmuyorum karşı tarafı da üzmüyorum.
-boşver diyip akışına bırakıyorum, nasıl olsa birkaç gün içinde konuşuruz diye düşünüyorum. ama bu tekrarlayan bir davranışsa nedenini sorgular ona göre tavır alırım.
-bazen canım konuşmak istemiyor, o yüzden yanıtlamıyorum. bir iki gün sonra ya ararım, ya da kusura bakma yeni gördüm derim. mantık basit, kendimi sıkıntıya sokmuyorum karşı tarafı da üzmüyorum.
-boşver diyip akışına bırakıyorum, nasıl olsa birkaç gün içinde konuşuruz diye düşünüyorum. ama bu tekrarlayan bir davranışsa nedenini sorgular ona göre tavır alırım.
0
Okuyup da yanıtlamayanlara baya uyuz oluyorum ben açıkçası. Çok kaba bir davranış olarak görüyorum. Karşınızdaki kişi sizinle konuşmak istemiyor olabilir ama ben yine de kısa da olsa bir cevap verilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Ben yanıtlamak istemediğim mesajlara genelde kısa da olsa bir cevap veriyorum. Bu en azından karşınızdaki insanı ciddiye aldığınızı gösterir. Adam yerine konmamak biraz gurur kırıcı gibi geliyor.
Ben sanırım gereğinden fazla ciddiye alıyorum bu durumu. :)
Ben yanıtlamak istemediğim mesajlara genelde kısa da olsa bir cevap veriyorum. Bu en azından karşınızdaki insanı ciddiye aldığınızı gösterir. Adam yerine konmamak biraz gurur kırıcı gibi geliyor.
Ben sanırım gereğinden fazla ciddiye alıyorum bu durumu. :)
0
-olabilir, sevgilim olmadığı sürece sallamam.
-evet, genelde cevap vermediğim oluyor. ama geneli yoğunluktan dönemediğim mesajlar, sürekli mesaj yazmayı seven biri değilim.
-ısrarlar mesaj atmam, çevremde herkes çalışan yoğun insanlar, mesaj atmadıysa müsait değildir, yoğundur diyorum. ayrıca kin tutmam. önemli bir işse direkt ararım mesajla anlatmak çok oyalayıcı bir şey. o
-evet, genelde cevap vermediğim oluyor. ama geneli yoğunluktan dönemediğim mesajlar, sürekli mesaj yazmayı seven biri değilim.
-ısrarlar mesaj atmam, çevremde herkes çalışan yoğun insanlar, mesaj atmadıysa müsait değildir, yoğundur diyorum. ayrıca kin tutmam. önemli bir işse direkt ararım mesajla anlatmak çok oyalayıcı bir şey. o
0
1- meşgul galiba derim. hayatıma devam ederim.
2- arayınca açmadığım oluyor, sonradan mesaj atıyorum. "önemliyse tekrar arar" mantığı geçerli. mesaj ise dönerim.
3- değeri bunun üzerinden ölçmem ama hiç cevap alamazsam konuşmak istemiyor herhalde deyip karşı taraf dönene kadar bir şey yapmam. dönerse mevzuyu unuturum.
2- arayınca açmadığım oluyor, sonradan mesaj atıyorum. "önemliyse tekrar arar" mantığı geçerli. mesaj ise dönerim.
3- değeri bunun üzerinden ölçmem ama hiç cevap alamazsam konuşmak istemiyor herhalde deyip karşı taraf dönene kadar bir şey yapmam. dönerse mevzuyu unuturum.
0
Kim olursa olsun umursamıyorum. Canı ister yazar, canı ister yazmaz. İnsanların halleri vardır ve buna saygı duymak gerekiyor.
Aciliyeti olmayan durumlar haricinde bunlar elbette.
Aciliyeti olmayan durumlar haricinde bunlar elbette.
0
Bana her an ulaşabilir bir platformun varlığı, benim her an iletişim kurma zorunluluğumu doğurmaz. Belki uyuyordum, uykulu gözle gördüm, uykuya daldım. belki tam sana cevap yazacakken anam babam hastalandı.
0
1) Bir şey geçmiyor. Acil bir durumsa hay allah derim de, onun dışında bir şey düşünmem.
2) Evet, bazen oluyor. Bazı durumlarda müsait olduğum ya da canımın istediği zamana kadar bir şey demiyorum. Bazen "müsait değilim sonra yazıcam" diyorum. Ama genel olarak "ay yeter içim şişti" demekten imtina etmiyorum.
3) Demiyorum. Yani misal biri eve gidiyorsa ben de "vardın mı" diye mesaj attıysam, riskli bir durumsa falan o zaman biraz ısrarcı olurum da, "ya ahmet bana ne dedi biliyor musun" gibi bir mesaj attıysam ve cevap almadıysam bunda ısrarcı olmam. Kin tutmuyorum ya, whatsapp mesajından falan kin mi tutulur. Üç günlük dünya.
2) Evet, bazen oluyor. Bazı durumlarda müsait olduğum ya da canımın istediği zamana kadar bir şey demiyorum. Bazen "müsait değilim sonra yazıcam" diyorum. Ama genel olarak "ay yeter içim şişti" demekten imtina etmiyorum.
3) Demiyorum. Yani misal biri eve gidiyorsa ben de "vardın mı" diye mesaj attıysam, riskli bir durumsa falan o zaman biraz ısrarcı olurum da, "ya ahmet bana ne dedi biliyor musun" gibi bir mesaj attıysam ve cevap almadıysam bunda ısrarcı olmam. Kin tutmuyorum ya, whatsapp mesajından falan kin mi tutulur. Üç günlük dünya.
0
acil bir durum yoksa darlamam. canı isteyince cevap verir ya da vermez.
acilse bir süre sonra ararım.
mesaj yanıtlamadığım oluyor, örneğin daha yeni oldu, işyerinde bir şeyleri yetiştirmeye uğraşırken yakın bir arkadaşımdan cuma x yerine gidelim mi diye mesaj geldi. okudum ve cevap vermedim.
sevgili müessesi konusu nedense biraz daha hassas. onda da şimdi meşgulum beybisi, sonra yazcam diyorum. bence tamamen içeriğe bağlı mevzu.
acilse bir süre sonra ararım.
mesaj yanıtlamadığım oluyor, örneğin daha yeni oldu, işyerinde bir şeyleri yetiştirmeye uğraşırken yakın bir arkadaşımdan cuma x yerine gidelim mi diye mesaj geldi. okudum ve cevap vermedim.
sevgili müessesi konusu nedense biraz daha hassas. onda da şimdi meşgulum beybisi, sonra yazcam diyorum. bence tamamen içeriğe bağlı mevzu.
0
Kötü hissederim. Her ne yazmışsam yazdığım cümleye odaklanırım.
Aldığım oluyor ama enderdir. Konuyu çok hızlıca kapatmaya çalışırım seri ve kısa cevaplarla. Konuşmak istemediğim birisiyle muhabbeti sakız gibi uzatmam geç cevap vererek daha çok maruz kalmam yani.
Aldığım oluyor ama enderdir. Konuyu çok hızlıca kapatmaya çalışırım seri ve kısa cevaplarla. Konuşmak istemediğim birisiyle muhabbeti sakız gibi uzatmam geç cevap vererek daha çok maruz kalmam yani.
0
Samimiyetimize bağlı.
Samimiysek, cevap vermiyorsa arayıp "Niye cevap vermiyon la at toynağı" da derim, mesajla da darlarım. Samimi değilsek, görüp de cevaplamadıysa bir daha bir şey demem. Kendisi dönmezse dönmem.
Samimiysek, cevap vermiyorsa arayıp "Niye cevap vermiyon la at toynağı" da derim, mesajla da darlarım. Samimi değilsek, görüp de cevaplamadıysa bir daha bir şey demem. Kendisi dönmezse dönmem.
0
- bir işi var herhalde derim. çok yakın olmadığım insanlarsa bir şey hissetmem. konuşası yokmuş derim. ben de yapıyorum bazen çünkü.
- alıyorum bazen. yani çok can sıkıcı olmasa bile o an konuşmak istemediğim mevzular oluyor. öyle durumlarda bildirim ekranından okuyup geçiyorum. sonra mutlaka hatırlayıp dönüş yapıyorum zaten.
- o an okuyup meşgul olduğu için cevap vermediğini varsayarak dönüş yapmayı unutmuş olabilir diye sallamadı ehehehe tarzı bir şey yazarım. hala sallamıyorsa geçmiş olsun. yakın olduğum biriyse bozulurum ve uygun bir zamanda konuşurum sorun mu var diye. kin tutmam ama mesafemi korurum.
- alıyorum bazen. yani çok can sıkıcı olmasa bile o an konuşmak istemediğim mevzular oluyor. öyle durumlarda bildirim ekranından okuyup geçiyorum. sonra mutlaka hatırlayıp dönüş yapıyorum zaten.
- o an okuyup meşgul olduğu için cevap vermediğini varsayarak dönüş yapmayı unutmuş olabilir diye sallamadı ehehehe tarzı bir şey yazarım. hala sallamıyorsa geçmiş olsun. yakın olduğum biriyse bozulurum ve uygun bir zamanda konuşurum sorun mu var diye. kin tutmam ama mesafemi korurum.
0
1)Mesaj atmıyorum, sevmiyorum yazmayı. Sormak istediğim bir konu varsa direk açar konuşurum. Telefonu açmazsa 10 dk arayla 2 defa daha ararım, bir daha aramam. Eğer daha sonra beni aramazlarsa a) samimi arkadaş isem yüzyüze görüştüğümüzde ne cevap vermiyon lan göt diye hesap sorarım b) diğerleri umrumda olmaz, bir daha muhatap olmam.
2)Canım istemedikçe telefonlara cevap vermem (iş dışında), mesajlara çok nadir cevap veririm, çok önemliyse zaten ararlar ya da cevap ver acil falan diye mesaj atarlar, o zaman ben arar söyleyeceğimi söylerim(yazmayı sevmiyorum demiş miydim?)
2)Canım istemedikçe telefonlara cevap vermem (iş dışında), mesajlara çok nadir cevap veririm, çok önemliyse zaten ararlar ya da cevap ver acil falan diye mesaj atarlar, o zaman ben arar söyleyeceğimi söylerim(yazmayı sevmiyorum demiş miydim?)
0
Hiçbir tepkim olmaz. Ben de okuyup anında yanıtlamıyorım. 2-3 gün sonra cevapladığım oluyor
0
ben de annem babam ve sevgilim dışındakileri umursamıyorum sanırım ve cevap vermeyebiliyorum. bunu yaparken bir mantık yürütmüyorum, sadece canım o an cevap yazmak istemiyor ve yazmıyorum.
biri bana yanıt vermediğinde de gene sevgilim değilse eğer umursamıyorum, o an gıcık olsam bile hemen unutuyorum.
biri bana yanıt vermediğinde de gene sevgilim değilse eğer umursamıyorum, o an gıcık olsam bile hemen unutuyorum.
0
en fazla çok merakta kaldıysam "?" gönderirim, bir daha yazmam. Olur da ararsa " ben sana falanca gün yazmıştım cevap vermedin o yüzden aramadın" derim, bu kadar. Samimiyetine göre konuşmaya devam ederim ya da etmem.
0
Mesajıma cevap gelmezse tik mik bakmam, alınmam yani. Önemli değil ki o kadar. Mesaj bu. Ama soru sorduysam ve cevap gelmediyse genelde tanıdıklarla ilişiği keserim. Yakın arkadaşsa “mesaja baksana at ağızlı” derim bi süre sonra.
Evet. İstemiyosam yanıtlamam. Soruysa kesin yanıtlarım. Geyikse de %99 yanıtlarım
Evet. İstemiyosam yanıtlamam. Soruysa kesin yanıtlarım. Geyikse de %99 yanıtlarım
0
Elbette kişiye ve duruma göre değişiyor ama görüp de cevap vermemek bana anlamsız geliyor. Artık sosyal medya sebebiyle gizlilik zaten yok. Haliyle bir şahıs "Cnm/knk mesajını görmemişim ya" diyorsa inandırıcı gelmiyor; son görülme, mesajın iletilme zamanı, çevrimiçi oluşu, tweet atması, Instagram'da bir şeyleri beğenmesi gibi durumlar yalanını doğrudan ortaya döküyor. Ne kadar meşgul olursam olayım, telefon elimdeyse ve çağrı, mesaj gelmişse en olmadı hazır şablon mesaj gönderiyorum "Şu an müsait değilim, geri döneceğim" gibi. Kısasa kısas yapmayı seviyorum bu yüzden, inadıma geç cevap verdiğim de oluyor en sevdiğim kişi olsa bile.
En tahammül edemediğim şey de kendilerine böyle davranılınca alınmaya başlayanlar. Yahu sne defalarca böyle yaptın, alınma gibi bir lüksün olabilir mi?
En tahammül edemediğim şey de kendilerine böyle davranılınca alınmaya başlayanlar. Yahu sne defalarca böyle yaptın, alınma gibi bir lüksün olabilir mi?
0
estranged
tercihiniz?
tercihiniz?
0
opeth.
dt mekanize yorumuna katılıyorum. opeth'in ruhu onlarda yok.
dt mekanize yorumuna katılıyorum. opeth'in ruhu onlarda yok.
0
Bence Dream Theater ama "daha mı iyi" dersen bilemem. Daha çok duygusal bir şey benimkisi.
0
teritori +1
opeth 1 albüme 10 albümlük malzeme, 1 şarkıya 10 şarkılık malzeme sığdırmasa o da dt olurdu. adamlar tüm duygularını aktarmışlar ilk 3-4 albümüne. grubun her üyesi yapmış bunu. dt hadi kaliteli müzik yapalım da millet görsün diyen virtüözlerden ibaret gözümde.
opeth 1 albüme 10 albümlük malzeme, 1 şarkıya 10 şarkılık malzeme sığdırmasa o da dt olurdu. adamlar tüm duygularını aktarmışlar ilk 3-4 albümüne. grubun her üyesi yapmış bunu. dt hadi kaliteli müzik yapalım da millet görsün diyen virtüözlerden ibaret gözümde.
0
Opeth'i çok severim, sahiden çok duygusaldır fakat Dream Theater'a duygusuz diyeni de allah çarpar.
Dream Theater'ı dinlemek daha kolay geliyor bana. Opeth ise Camel gibi geliyor. Düştüğümde ya da düşmek istediğimde Opeth'e sarılırım zaman zaman.
Gelmişken şuraya bırakayım:
Opeth - Faith in Others - www.youtube.com
Dream Theater'ı dinlemek daha kolay geliyor bana. Opeth ise Camel gibi geliyor. Düştüğümde ya da düşmek istediğimde Opeth'e sarılırım zaman zaman.
Gelmişken şuraya bırakayım:
Opeth - Faith in Others - www.youtube.com
0
Opeth diyenleri kesinlikle ciddiye almayın. Dream Theater'ın ortaya koyduğu müzikal değerin yanında, Opeth'in secde etmesi gerekir. Ben pek böyle uçlarda konuşan biri değilimdir. Ama olmamış bu karşılaştırma. Gibson Les Paul Standart ile, Epiphone Les Paul Standart'ı karşılaştırmak gibi. Tamam Epiphone standart da güzel gitar. Hatta bir hayli güzel. Ama diğeriyle karşılaştırılmıyor.
Petrucci tek, Opeth'in hepsi falan olsa ... Yok yine olmuyor.
Petrucci tek, Opeth'in hepsi falan olsa ... Yok yine olmuyor.
0
Gereksiz bir versus. Her ikisini de hayvan gibi dinliyorum. Progressive metal başlığı altında buluşsalar da stil olarak bambaşkalar.
0
@synesthesia, hocam zaten sorunun muhatapları iki grubu da dinleyenler. o yüzden "ikisini de hayvan gibi dinliyorum, gereksiz versus" demek asıl gereksiz olan.
0
Opeth.
Bana o Mikael denen ruhani varlığın hissettirdiklerini hiçbir müzisyen, hiçbir virtüöz hissettiremez.
Duyuru için teşekkürler bu arada. Andım yine.
İşin kötü tarafı, en güzel şarkılarını yaptı, en güzel albümlerini yayınladı. Ghost Reveries'ten sonra, grup dağıldıktan sonra hiçbir çalışmasını beğenemedim maalesef. Ama My Arms Your Hearse için, Orchid için, Still Life için, Deliverance için kendimi keserim. <3 Aslında ilk 8 albüm desem daha doğru olur, diğerlerine de haksızlık etmeyeyim.
Bana o Mikael denen ruhani varlığın hissettirdiklerini hiçbir müzisyen, hiçbir virtüöz hissettiremez.
Duyuru için teşekkürler bu arada. Andım yine.
İşin kötü tarafı, en güzel şarkılarını yaptı, en güzel albümlerini yayınladı. Ghost Reveries'ten sonra, grup dağıldıktan sonra hiçbir çalışmasını beğenemedim maalesef. Ama My Arms Your Hearse için, Orchid için, Still Life için, Deliverance için kendimi keserim. <3 Aslında ilk 8 albüm desem daha doğru olur, diğerlerine de haksızlık etmeyeyim.
0
Zamanında dt dinler idim bolca, fakat opeth de müthiş bir gruptur boklamam katiyen onu da dinledim ama dt kadar değil.
0
hmmm çok zor, ikisi de zamanında çok dinlediğim gruplar. ikisinin de konserine gittim. yok karar veremiyorum.
0
winston insani
MerhabalarSoru başlıkta, başlık soruda, fes başıma.
Merhabalar
Soru başlıkta, başlık soruda, fes başıma.
Soru başlıkta, başlık soruda, fes başıma.
0
alobuyrunbenlutfiyefidillioglu
Merhabalar, Avrupa'da (misal,Almanya.) akademisyenliğe adım atmak için,linkedin'e cv koymak ne kadar mantıklı ya da mantıklı mı,direkt çalışılmak istenen alanlardaki hocalarla mail yoluyla iletişim kurmak mı yoksa linkedin mi daha seri geri dönüş sağlar? Hem fikir verir hem bilgi paylaşırsanız sevin
Merhabalar, Avrupa'da (misal,Almanya.) akademisyenliğe adım atmak için,linkedin'e cv koymak ne kadar mantıklı ya da mantıklı mı,direkt çalışılmak istenen alanlardaki hocalarla mail yoluyla iletişim kurmak mı yoksa linkedin mi daha seri geri dönüş sağlar? Hem fikir verir hem bilgi paylaşırsanız sevinirim,şimdiden teşekkürler!
0
Akedemik ortamda ben mail yoluyla gayet hizli cevap aliyorum. Hocalarin Linkedin hesabi var cogunun ama ne derece aktif kullaniyorlar bilemiyorum :)
0
4seneayniyerdeduramam
Altındağ kaymakamlığı önünden Ankamall e nasıl gidilir? Sonra oradan Kızılay'a nasıl gideriz?
Altındağ kaymakamlığı önünden Ankamall e nasıl gidilir? Sonra oradan Kızılay'a nasıl gideriz?
0
Gidiş konusunda değil de dönüş konusunda yardımcı olayım. Ankamall'dan çıkınca Akköprü Metro durağına gidin. Açık otopark'tan çıkınca görürsünüz zaten. Oradan Metro ile Kızılay'a gitmek mümkün.
0
aat bh
En son bulunan devrim niteliğinde gelişme sanırım penisilinin bulunmasıdır. Yahu cidden anlamıyorum. Mühendislik o kadar hızlı ilerlerken, imkansız her konuda çözüm bulabilirken tıp neden bi türlü dertlere çare bulamıyor. Yahu 200 yıldır diş çürüğü diye bir kavram var ve çürük mantıken çürüğü al dol
En son bulunan devrim niteliğinde gelişme sanırım penisilinin bulunmasıdır. Yahu cidden anlamıyorum. Mühendislik o kadar hızlı ilerlerken, imkansız her konuda çözüm bulabilirken tıp neden bi türlü dertlere çare bulamıyor. Yahu 200 yıldır diş çürüğü diye bir kavram var ve çürük mantıken çürüğü al doldur ilkesiyle işliyor. Tam 200 yıldır. E kardeşim 1000 yıl sonra da mı diş çürüğü bu şekilde tedavi edilecek? Geçsene çürüğün önüne kalıcı olarak ne biliyim dişi kapla bişi yap asitle erimesin. Gelişen şey dolgu malzemesinin tipi ve dolgu için kullanılan alet edevat yani mühendislik kısmı.
Evet evet tıpın geliştiği kısmı mühendislik alanı. Tıp ise yüzyıllardır hastalık teşhisi ve teşhis edilen hastalık nasıl elimine edilir ile çalışıyor. Geçen gün kelebeğin kanadını dikmişler robotla. tıp çok gelişti diyorlardı. Hayır abi gelişen şey mühendisliği zira o robotun tasarımını mühendisler yapıyor.
Daha saç beyazı diye bişey var yahu. Yıl 2018 allahaşkına artık marsa koloni kurucaz hala saçlar beyazlıyor. Bu ne saçma bir alandır. Milyar dolarlar veriliyor bu alana ama gelişme yok hep 3. Sayfa haberleri gibi kansere çare bulundu ama fareler üstünde gibi şeyler bulunuyor. Ohooo.
Evet evet tıpın geliştiği kısmı mühendislik alanı. Tıp ise yüzyıllardır hastalık teşhisi ve teşhis edilen hastalık nasıl elimine edilir ile çalışıyor. Geçen gün kelebeğin kanadını dikmişler robotla. tıp çok gelişti diyorlardı. Hayır abi gelişen şey mühendisliği zira o robotun tasarımını mühendisler yapıyor.
Daha saç beyazı diye bişey var yahu. Yıl 2018 allahaşkına artık marsa koloni kurucaz hala saçlar beyazlıyor. Bu ne saçma bir alandır. Milyar dolarlar veriliyor bu alana ama gelişme yok hep 3. Sayfa haberleri gibi kansere çare bulundu ama fareler üstünde gibi şeyler bulunuyor. Ohooo.
0
insan hayatı daha değerli, daha karmaşık.
makina olsa küçültür, istedğin denemelerle oynayabilirsin üzerinden.
makina olsa küçültür, istedğin denemelerle oynayabilirsin üzerinden.
0
Canlılığı makine gibi düşünmek de güzelmiş. Bir yer bozulurken, orayı tamir etmeye çalıştığında aklına gelmeyecek çok başka yerleri de bozuyorsun canlılıkta. Uğraşmayan için kolaydır tabii bunları söylemek. Binlerce farklı mekanizmadan etkilenen onların da birbirinden etkilendiği koca bir networkten bahsediyoruz. Deterministik yanınızı bir kenara bırakın. Hadi diyelim binlerce değişkenden etkilenmeyen bir sorun var elde, onu düzeltebilmek için sorunun kaynağını bulmaya çalışırsın ki sonrasında bahsedilen "mühendislik" kısmı işin içine girer. temel bilim olmadan mühendislik yapamazsın. Ayrıca gelişen kısmı mühendislik kısmı da değil, her gün yüzlerce çalışma yayınlanıyor. makine olmayan bir şeyi tedavi etmek için makineler yalnızca araç işlevi görür, sonucu yine biyolojik/kimyasal kısmıyla halledebilirsin.
Gen tedavilerinden haberi olmayan insanın da devrim niteliğindeki gelişmeyi penisilin zannetmesi de işten değil. Marsa koloni kuracağız deniliyor da, astrobiyoloji çalışmalarını bi okuyun bakalım, canlılık orada var olabilir mi diye zilyon çalışma var, hala da yapılmaya çalışılıyor bir şeyler. makine gönderebiliyorsun ama kendin daha korunaklı giysiler dışında yaşayamıyorsun orada. sebep ne olabilir acaba diye bir düşünün az ya.
harcanan emekleri bu kadar kolay yok saymak ne kadar kolay insanlara.
Gen tedavilerinden haberi olmayan insanın da devrim niteliğindeki gelişmeyi penisilin zannetmesi de işten değil. Marsa koloni kuracağız deniliyor da, astrobiyoloji çalışmalarını bi okuyun bakalım, canlılık orada var olabilir mi diye zilyon çalışma var, hala da yapılmaya çalışılıyor bir şeyler. makine gönderebiliyorsun ama kendin daha korunaklı giysiler dışında yaşayamıyorsun orada. sebep ne olabilir acaba diye bir düşünün az ya.
harcanan emekleri bu kadar kolay yok saymak ne kadar kolay insanlara.
0
gelişiyor aslında ama hemen ürettim haydi piyasaya diye birşey yok, mesela şu örnek, 2011 de haberi çıktı hala beklemede
www.haberturk.com
www.haberturk.com
0
İşin etik boyutu çok önemli. Sen bi makine üzerinde istediğin gibi uğrasabilirsin ama insan üzerinde ilaç denemenin bile 10 yili var en az.
Ayrıca muhendislik deterministik bi dal, tıpta bu deterministliğe ulasmak için milyarlarca değişkeni hesaplamak lazım, her hücre, her molekül mikroorganizma vs ayri etkileşiyor. Her tedavi her hastada aynı işi görmüyor vs.
Ayrıca muhendislik temel anlamiyla hiçbir zaman baskı, kisıtlama altında olmamış. Kilisenin en baski kurduğu dönemlerde bile devasa kiliseler yapilmaya devam etmiş mesela. Ama tıp her zaman tabu olarak görülmüş, ölü bedenler gizli gizli incelenmiş. Şurda tıbbın özgür olduğu 100-150 yıl var.
Ayrıca muhendislik deterministik bi dal, tıpta bu deterministliğe ulasmak için milyarlarca değişkeni hesaplamak lazım, her hücre, her molekül mikroorganizma vs ayri etkileşiyor. Her tedavi her hastada aynı işi görmüyor vs.
Ayrıca muhendislik temel anlamiyla hiçbir zaman baskı, kisıtlama altında olmamış. Kilisenin en baski kurduğu dönemlerde bile devasa kiliseler yapilmaya devam etmiş mesela. Ama tıp her zaman tabu olarak görülmüş, ölü bedenler gizli gizli incelenmiş. Şurda tıbbın özgür olduğu 100-150 yıl var.
0
hocam görüyor ve arttırıyorum.
insan medeniyetinin tıp birikimi insan ırkından çok fare ırkına yaramıştır.
fareyseniz ve kanserseniz %99 ihtimalle iyileştiriyorlar sizi.
hemde bedava :)
şaka tabiki. tıbbın ilerlemesi için çok daha fazla maddi kaynak ayrılması lazım.
maddi kaynaklarında %90'ı tıbbi cihazların argesine ve seri üretimine ayrılacak.
mesela tüm gen haritasını çıkarmak kan grubu gibi herkese standart yapılabilen bir işlem olmalı. bu yapılmadan, herkesin gen haritası okunmadan devrim niteliğinde haberleri unutun.
hemen herşey genlerde saklı ama biz 100 yaşını aşmış 10.000 insanın gen haritasını çıkartıp ortak noktaları bulamıyoruz. çünkü gen haritasını çıkartan makine 1 milyon dolar ve ver 100 milyon doları 100 tane yap bana diyemiyorsun. adamın senelik üretim kapasitesi sınırlı. Mr cihazları mesela para verip sıraya giriyorsun. philips dünyadaki en detaylı gösteren mr makinesini yaptı ama sadece 12 tane üretebildi. seri üretime dökemedi. kocaa philips seri üretime dökmedi ağa. onlarıda taşaklı araştırma merkezlerine saatı sadece.
ayrıca koç gibi zengin salaklarında futbol klüplerine hibe deceğine tıbbi araştırmalara para hibe etmesi gerekiyor. çünkü zenginlerin en değerli şeyi zamandır. sen tıbbi araştırmalara para hibe ettiğinde belki bir tedavi ömrünü 3-5 sene uzatacak. bir ihtimal tıbben insanlarıon ölmediği kritik noktaya ulaşacaksın.
insan medeniyetinin tıp birikimi insan ırkından çok fare ırkına yaramıştır.
fareyseniz ve kanserseniz %99 ihtimalle iyileştiriyorlar sizi.
hemde bedava :)
şaka tabiki. tıbbın ilerlemesi için çok daha fazla maddi kaynak ayrılması lazım.
maddi kaynaklarında %90'ı tıbbi cihazların argesine ve seri üretimine ayrılacak.
mesela tüm gen haritasını çıkarmak kan grubu gibi herkese standart yapılabilen bir işlem olmalı. bu yapılmadan, herkesin gen haritası okunmadan devrim niteliğinde haberleri unutun.
hemen herşey genlerde saklı ama biz 100 yaşını aşmış 10.000 insanın gen haritasını çıkartıp ortak noktaları bulamıyoruz. çünkü gen haritasını çıkartan makine 1 milyon dolar ve ver 100 milyon doları 100 tane yap bana diyemiyorsun. adamın senelik üretim kapasitesi sınırlı. Mr cihazları mesela para verip sıraya giriyorsun. philips dünyadaki en detaylı gösteren mr makinesini yaptı ama sadece 12 tane üretebildi. seri üretime dökemedi. kocaa philips seri üretime dökmedi ağa. onlarıda taşaklı araştırma merkezlerine saatı sadece.
ayrıca koç gibi zengin salaklarında futbol klüplerine hibe deceğine tıbbi araştırmalara para hibe etmesi gerekiyor. çünkü zenginlerin en değerli şeyi zamandır. sen tıbbi araştırmalara para hibe ettiğinde belki bir tedavi ömrünü 3-5 sene uzatacak. bir ihtimal tıbben insanlarıon ölmediği kritik noktaya ulaşacaksın.
0
bu tip ar-ge işlerine ilaç firmaları bakıyor
onlarda maalesef istemiyor. çünkü sorun ortadan kalkarsa insanlara ilaç satamazlar..
tıpkı antivirüs firmalarının arasıra piyasaya virüs salıp sonra da; bakın bizim programımız bu virüsü etkisiz hale getirdi gibi
ilaç şirketleri de aynı. seni tamamen iyileştirmezler. hastalığın stabil olarak devam etmesini isterler ki sen ölene kadar ilaç satabilsin
onlarda maalesef istemiyor. çünkü sorun ortadan kalkarsa insanlara ilaç satamazlar..
tıpkı antivirüs firmalarının arasıra piyasaya virüs salıp sonra da; bakın bizim programımız bu virüsü etkisiz hale getirdi gibi
ilaç şirketleri de aynı. seni tamamen iyileştirmezler. hastalığın stabil olarak devam etmesini isterler ki sen ölene kadar ilaç satabilsin
0
heartwork
İki ay önce filan gözümde arpacık çıkmıştı. Kendi haline bırakınca normaldd maksimum 10 günde geçiyordu. Yalnız bu sefer inmesine rağmen hafif sanki et beni gibi iz kaldı. Tamamen geçmedi yani. Ne yapsam ki? Başına gelen var mı daha önce?
İki ay önce filan gözümde arpacık çıkmıştı. Kendi haline bırakınca normaldd maksimum 10 günde geçiyordu. Yalnız bu sefer inmesine rağmen hafif sanki et beni gibi iz kaldı. Tamamen geçmedi yani. Ne yapsam ki? Başına gelen var mı daha önce?
0
1. sarımsağı bıçak değdirmeden kırıyorsunuz ve o bölgeye sürüyorsunuz. (çok can yakacak ama hemen geçecek acısı)
2. sıcağa yakın suyla pamuğu ıslatıp o bölgenin üzerine koyuyorsunuz. Bunu günde 2 kere 1 hafta yapın hiçbir şey kalmaz.
2. sıcağa yakın suyla pamuğu ıslatıp o bölgenin üzerine koyuyorsunuz. Bunu günde 2 kere 1 hafta yapın hiçbir şey kalmaz.
0
Doktora gitmek
Doktora gidene kadar da ılık cay ile gözü silmek günde bir kaç kez
Doktora gidene kadar da ılık cay ile gözü silmek günde bir kaç kez
0
Başıma geldi. Göz doktoruna git. Doktor onu minik bir operasyonla hallediyor hemen.
0
Aynı durum bende de var şu an. Bir ay olacak nerdeyse. Doktora gittim üç gün önce. Antibiyotikli bir pomad verdi “bi hafta on gün bunu uygula ve günde iki kez sıcak suyla kompres yap” dedi. On güne geçmezse ufak bi operasyonla alınacak maalesef. Sarımsak denemedim, sallama çay şişkinliğini geçiriyor ama tamamen yok olmuyor.
0
Olric
ayak kemiği çıkıntısı olup tedavi, ameliyat olan var mı? nasıl bir yol izlendi?
ayak kemiği çıkıntısı olup tedavi, ameliyat olan var mı? nasıl bir yol izlendi?
0
Annem oldu. Yaşa bağlı olarak tedavi süreci uzuyor. Ameliyat ne kadar erken olursa o kadar iyi çünkü zaman geçtikçe ayak ağrıları artmaya başlıyor. Topuklu ayakkabıdan uzak durulmalı en başta.
Ameliyatı kışın olmak en mantıklısı, yazın alçı içinde kalınca büyük sıkıntı oluyor.
En az 1 ay alçı içinde kalacak, alçı sonrası evde yapacağınız çeşitli hareketler olacak düzenli yapmanız gereken.
Bunun yanında, tekrarlama olasılığı da var. Annem 5 sene önce oldu, şu an yeniden ameliyat olmak durumunda. Şu anki yaşı 50.
Ameliyatı kışın olmak en mantıklısı, yazın alçı içinde kalınca büyük sıkıntı oluyor.
En az 1 ay alçı içinde kalacak, alçı sonrası evde yapacağınız çeşitli hareketler olacak düzenli yapmanız gereken.
Bunun yanında, tekrarlama olasılığı da var. Annem 5 sene önce oldu, şu an yeniden ameliyat olmak durumunda. Şu anki yaşı 50.
0
Facebook reklamlarında aynı gün yürünen ve alçı yapılmayan bir teknikle tedavi eden bir ortopedist gördüm birkaç kere.adını hatırlamıyorum ama hallux vagus falan şeklinde facebookta arama yaparsanız gönderileri karşınıza çıkabilir.
0
for day to break
açıkçası çokta uğraşmıyorum yükseltmek için düşük iyidir diye? kötü mü ediyodum kendime. sabah tuzlu ayran içtiğim halde 8'e 5 di.
açıkçası çokta uğraşmıyorum yükseltmek için düşük iyidir diye? kötü mü ediyodum kendime. sabah tuzlu ayran içtiğim halde 8'e 5 di.
0
Ilerde hipertansiyon yapar kalbe zarar diyen filan var. Tecrübe eden var mı diye.
0
Benim de kendimi bildim bileli 8-9’a 5’tir. Diğer insanlar için normal olan 12’ye 8 olduğunda hastaneye kaldırılacak hale geliyorum. Şu ana kadar hiçbir zararını görmedim ben düşük tansiyonun. Gördüysem de bilmiyorum ya da hatırlamıyorum. Sorunun cevabını ben de merak ediyorum.
0
Ben de şu ana kadar bana zararı yok diye düşünüyordum aşirı halsiz bıraktığını farkedene kadar.
0
Sizin "normal" tansiyon ölçüleriniz bunlardır. Asıl yükseltmeye çalışmak zarar verir. Aşırı halsiz bıraktığı zamanlarda tansiyon arttırıcı şeyleri almaya gayret edin, yeterli. Haricinde yükseltmek için uğraşmayın.
0
Dostum ne kadar daha patoloji görmemiş de olsam bir tıp öğrencisiyim neden dalga geçeyim, hele @sefil'in yazdığı çok riskli bir yorum. Çok farklı nedenleri olabilir, ama iyi bir dahiliyeciye gitmeniz gerekir, doğuştan öyle olduğunu söylemeniz lazım. Yoksa aa tansiyonun düşmüş yorumunu yapabilirler.
0
@charles, Soruyu soran kişinin "önceden" bir dahiliye doktoruna gitmiş olduğunu varsayarak yazdım. Asıl tehlike kendi kendine tansiyonu yükseltmeye çalışmak. Sağlıkla ilgili yorumlarda zaten herkes doktora git diyor, soruyu soran kişi de doktora gitmesi gerektiğini biliyor, buraya duyuru açılmasının sebebi ikinci bir görüş almak veya endişeleri paylaşmak.
0
rakicandir
Soru basit. Partneriniz sizi aldatıyor, bunu kendisi açıklamadığı için başkasından öğrenmek ister misiniz?Zorunlu edit: kendinizin öğrenme ihtimali yok. Partneriniz söylemiyor, sizin de ruhunuz duymuyor. Tek yol başkasından duymak, buna evet/hayır cevabı arıyorum
Soru basit. Partneriniz sizi aldatıyor, bunu kendisi açıklamadığı için başkasından öğrenmek ister misiniz?
Zorunlu edit: kendinizin öğrenme ihtimali yok. Partneriniz söylemiyor, sizin de ruhunuz duymuyor. Tek yol başkasından duymak, buna evet/hayır cevabı arıyorum
Zorunlu edit: kendinizin öğrenme ihtimali yok. Partneriniz söylemiyor, sizin de ruhunuz duymuyor. Tek yol başkasından duymak, buna evet/hayır cevabı arıyorum
0
Neden aldattığı önemli? Seks mi hosuna gitmedi, ben neyi yapamıyorum diye düşünürüm. Bir kişi aldatiysa ilişkisinde eksik kalan bir şeyler vardır. Kendimi sorgularım.
0
@traveller,
Yani konudan bağımsız soruyorum. Haklı ya da haksızlığı bir kenara koyarak bir cevap arıyorum
Yani konudan bağımsız soruyorum. Haklı ya da haksızlığı bir kenara koyarak bir cevap arıyorum
0
isterim ama başkasından duymak istemem. hele de aldattığı kişiden duymayı hiç istemem.
0
Bence çevrenizde aldatılan biri varsa siz de bundan eminseniz söyleyin.
Direkt söyleyemezseniz dolaylı yoldan yaklaşın.
Aldatmaya bakışı nedir, aldatılmak onu ne denli sarsar, aldatılsa ne hisseder ne yapar veya tınlamaz mı. Kendine veya başkasına zarar verme ihtimali de önemli bu tür konularda. Tedbirli şekilde bildirin. Her kişinin bunu öğrenmeye hakkı olduğunu düşünüyorum.
Direkt söyleyemezseniz dolaylı yoldan yaklaşın.
Aldatmaya bakışı nedir, aldatılmak onu ne denli sarsar, aldatılsa ne hisseder ne yapar veya tınlamaz mı. Kendine veya başkasına zarar verme ihtimali de önemli bu tür konularda. Tedbirli şekilde bildirin. Her kişinin bunu öğrenmeye hakkı olduğunu düşünüyorum.
0
baskasindan duymak istemem diyenler, "baskasindan duyacagima bilmesem daha iyi" mi demek istiyorsunuz? yoksa "bilmem gerekir ama ogrenince kotu olur" mu demek istiyorsunuz? bilmesem daha iyi diyorsaniz cok tuhaf yani.
evleneceksiniz falan diyelim. karsinizdaki sizi aldatiyor, aldatmaya da devam edecek. siz de baska sekilde ogrenemeyeceksiniz. bunu bilen insanlar var ama size soylemeseler daha iyi mi gercekten?
evleneceksiniz falan diyelim. karsinizdaki sizi aldatiyor, aldatmaya da devam edecek. siz de baska sekilde ogrenemeyeceksiniz. bunu bilen insanlar var ama size soylemeseler daha iyi mi gercekten?
0
devam eden ilişkimde isterim. yani atıyorum benim şu an sevgilim var, adı da X. birisi gelip "X seni aldatıyor" desin isterim.
yok üç sene önce bitmiş bir ilişkim için birisi gelip "abi X seni aldatmıştı o zaman" desin istemem. geçmiş gitmiş, aklımda güzel kalsın boşver.
yok üç sene önce bitmiş bir ilişkim için birisi gelip "abi X seni aldatmıştı o zaman" desin istemem. geçmiş gitmiş, aklımda güzel kalsın boşver.
0
zor soru. yasamadan bilecegimi sanmiyorum. daha once 2 kez aldatildim. kendim yakaladim. belki daha fazla aldatildim ama soyleyen olmadi. arkadasimi aldatan oldu. soyleyemedim. ikiside birbirini aldatti, yine soyleyemedim.
0
Tabii ki, kesinlikle isterim.
Bu arada aldatildim diye kendizi sorgulayacak kadar iyi niyetli olmayin:) Cok darbe yersiniz.
Bu arada aldatildim diye kendizi sorgulayacak kadar iyi niyetli olmayin:) Cok darbe yersiniz.
0
rakunzelll
Merhaba.Son günlerde evde rastgelmeye başladığım minik uçan böcekler vardı uğur böceğinden daha ufak ve kahverengi, özellikle dolabın içinde çıkan, az önce aklıma uzun zaman önce arkadaşın getirdiği poşet tarhanayı kavanoza koymadığım geldi. Sandalyeye çıkıp erzakları koyduğum yüksek rafa bir ulaştı
Merhaba.
Son günlerde evde rastgelmeye başladığım minik uçan böcekler vardı uğur böceğinden daha ufak ve kahverengi, özellikle dolabın içinde çıkan, az önce aklıma uzun zaman önce arkadaşın getirdiği poşet tarhanayı kavanoza koymadığım geldi. Sandalyeye çıkıp erzakları koyduğum yüksek rafa bir ulaştım ki abov. Tarhana poşetinde spawn olan bi böcek sürüsü. Etrafı zaten dolu. Bütün dolabı indirdim, herşeyi yıkadım, örtülerin bir kısmını çöpe attım, dolaba fısfısla çamaşır suyu sıktım ve Raid ile giriştim.
Bu böceğimsilerin ne olduğunu, nasıl kurtulacağımı bilenler fikir verirse çok sevinirim. Bir de canlı kalanların üreme şansı var mıdır onu merak ediyorum. Evde açıkta başka hiç gıda maddesi yok hepsi kavanozda veya buzdolabında. Sadece seramik kavanozlarda baharatlar var, onlarda ürer mi bilmiyorum ama şu an her yerim kaşınıyor. Perde kıvrımlarına falan kaçmışlar delirmek üzereyim. Lütfen fikir verin.
Son günlerde evde rastgelmeye başladığım minik uçan böcekler vardı uğur böceğinden daha ufak ve kahverengi, özellikle dolabın içinde çıkan, az önce aklıma uzun zaman önce arkadaşın getirdiği poşet tarhanayı kavanoza koymadığım geldi. Sandalyeye çıkıp erzakları koyduğum yüksek rafa bir ulaştım ki abov. Tarhana poşetinde spawn olan bi böcek sürüsü. Etrafı zaten dolu. Bütün dolabı indirdim, herşeyi yıkadım, örtülerin bir kısmını çöpe attım, dolaba fısfısla çamaşır suyu sıktım ve Raid ile giriştim.
Bu böceğimsilerin ne olduğunu, nasıl kurtulacağımı bilenler fikir verirse çok sevinirim. Bir de canlı kalanların üreme şansı var mıdır onu merak ediyorum. Evde açıkta başka hiç gıda maddesi yok hepsi kavanozda veya buzdolabında. Sadece seramik kavanozlarda baharatlar var, onlarda ürer mi bilmiyorum ama şu an her yerim kaşınıyor. Perde kıvrımlarına falan kaçmışlar delirmek üzereyim. Lütfen fikir verin.
0
kavanozların içerisine defne yaprağı koymanız böceklenmeyi engeller denir.
deneyebilirsiniz.
deneyebilirsiniz.
0
güvelenmiş. sirkeyle silin her yeri ve hiçbir şekilde dışarıda yiyecek bırakmayın.
0
uyusam iyi olur
1) kurukahveci mehmet efendi filtre kahvenin tadı nasıl güzel mi? tchibonun guatemala grande, brazil mind kahvelerinden içiyorum.2) starbuckstaki filtre kahvelerin sırrı nedir makinede yapılması mı yoksa kahvesi mi?
1) kurukahveci mehmet efendi filtre kahvenin tadı nasıl güzel mi? tchibonun guatemala grande, brazil mind kahvelerinden içiyorum.
2) starbuckstaki filtre kahvelerin sırrı nedir makinede yapılması mı yoksa kahvesi mi?
2) starbuckstaki filtre kahvelerin sırrı nedir makinede yapılması mı yoksa kahvesi mi?
0
1. Bu dediklerini kullanmadım.
2. Sırrı kendi kahveleri elbette. Yani yapım şeklinin de önemi vardır ama esas o kahvenin tadı.
2. Sırrı kendi kahveleri elbette. Yani yapım şeklinin de önemi vardır ama esas o kahvenin tadı.
0
1. kuru kahveci mehmet efendinin kahvesi fena değil ama çok iyi değil. yani kaliteli değil. kahveyi kahve olarak içiyorsanız farklı yoğunluklar ve tatlar aramıyorsanız hesaplı. tchibo kahveleri bana fazla kavrulmuş yanık gibi geliyor tercih etmiyorum.
2) starbucks kendi blendini yapıyor. tek çekirdek değil. makinaları da kahveleri de etkili. ancak sır olacak kadar değil. kahve tatları için 3. dalga kahvecilere uğrayın.
2) starbucks kendi blendini yapıyor. tek çekirdek değil. makinaları da kahveleri de etkili. ancak sır olacak kadar değil. kahve tatları için 3. dalga kahvecilere uğrayın.
0
@fosforlu cevriye o halde starbucksa gitsem sizin bu yaptığınız kahvenin aynısından istiyorum evde french presste yapıcam desem verirler demi?
0
1) kurukahveci hiç içmedim. tchibonun bahsettiğin kahveleri iyidir. lavazza da dene bence. hoşuna gidecektir. ben çekirdek halinde alıyorum, evde öğütücüm var. kahve prosesi tamamen kimyasal aslında. çektikten 30 sn sonra demlemek lazım. çekilmiş kahvenin kalitesi bekledikçe düşüyor.
2) makine ve kullandıkları kahvenin birlikteliği diyelim. en optümum ayarı bulmuşlar.
2) makine ve kullandıkları kahvenin birlikteliği diyelim. en optümum ayarı bulmuşlar.
0
French press kullanıyorum ve günde ortalama bir fincan kahve içiyorum diyebilirim. En son kahveyi starbucks'tan aldım (guetamala), paket tipi kahvelerden. Bundan önce ise kahve.com üzerinden "Moliendo Honduras Finca Cerro Azul" sipariş ettim ve tükettim. kahve.com'un bahsettiğim kahvesi Starbucks'ın kahvelerine göre daha güzeldi diyebilirim. En azından bir kez denemelisiniz.
0
açıkçası kurukahveci mehmet efendi'yi oldukça başarılı buluyorum. tchibo yudumlayıp da püskürtmediğim olmamıştır o yüzden benim başarılı bulmam ne kadar anlamlı o ayrı konu.
0
direkt cevap değil sorduklarınızı kullanmadım ama moka potla kırmızı paketli lavazza'dan kullanıyorum çok memnunum.
0
1. Bir süre aldım, mehmet efendi en iyi market kahvelerinden biriydi. Bir de jacobs alırdım ara sıra.
2. Starbucks'ta en belirgin şey, kahveyi yanacak dereceye kadar kavuruyorlar. üçüncü dalga kahveciler bu durumu protesto etse de ben o yoğun kavrulmuş kahveyi daha çok seviyorum.
Starbucks'a gidince barista arkadaşlara kahveler hakkında sorular sorun. çok detaylı bilgi verip yardımcı oluyorlar.
2. Starbucks'ta en belirgin şey, kahveyi yanacak dereceye kadar kavuruyorlar. üçüncü dalga kahveciler bu durumu protesto etse de ben o yoğun kavrulmuş kahveyi daha çok seviyorum.
Starbucks'a gidince barista arkadaşlara kahveler hakkında sorular sorun. çok detaylı bilgi verip yardımcı oluyorlar.
0
chicha
Nabız ölçmeyen bir akıllı bilekliğim var, basit bir şey ama sporda işimi görüyor o anlamda memnunum. Yanına bi nabız ölçen göğüs bandı alacaktım, 100-150'den başlıyor, üst sınır yok zaten :)Şimdi baktım, Xiaomi Miband 2'yi 23$'dan satıyorlar. Gögüs bandıyla uğraşacağıma komple nabız ölçerli akıllı b
Nabız ölçmeyen bir akıllı bilekliğim var, basit bir şey ama sporda işimi görüyor o anlamda memnunum. Yanına bi nabız ölçen göğüs bandı alacaktım, 100-150'den başlıyor, üst sınır yok zaten :)
Şimdi baktım, Xiaomi Miband 2'yi 23$'dan satıyorlar. Gögüs bandıyla uğraşacağıma komple nabız ölçerli akıllı bileklik almak daha mı mantıklı sizce?
Şimdi baktım, Xiaomi Miband 2'yi 23$'dan satıyorlar. Gögüs bandıyla uğraşacağıma komple nabız ölçerli akıllı bileklik almak daha mı mantıklı sizce?
0
xiaomi miband kullanıyorum ve çok memnunum, kullanışlı bir alet. Bence de göğüs bandına gerek yok fiyatlar boyleyse.
0
mi band 1s var bende de. çok memnunum. fiyatı da daha uygun 60 tlye aldım hepsiburada'dan. saat de ekran da olsun istiyorsanız 2 alın tabi. ben analog saat de kullandığımdan onu almadım.
0
Koşuda falan kullanacaksan bilekten ölçüm genelde pek sağlıklı olmuyor yalnız.
0
Göğse takılan nabız bantları anlık nabzını ölçtüğü için daha performanslı. Miband öyle değil. Düğmeye basıcan da ölçecekte falan da filan da.. Tabi birde efor esnasında bileğinde hareket edecek. Yani bende çin malı bişey var miband ayarında, tüm gün ölç desem bile 10 dk da bir ölçüyor, strava runtastic vb programlarla senkronize olamıyor... Yani uğraştığına değmez. Git göğüs bandı al yapıştır.
0
ziyade
Merhaba,aranızda düzenli olarak geceleri uyumayan insanlar vardır diye tahmin ediyorum. genel olarak neler yapıyorsunuz? sizce verimli bir şekilde mi geçiriyorsunuz yoksa çok mu eğleniyorsunuz?son dört yıldır istediğim zaman uyuyup uyanma ayrıcalığına sahibim. geceleri severdim hala severim sadece s
Merhaba,
aranızda düzenli olarak geceleri uyumayan insanlar vardır diye tahmin ediyorum. genel olarak neler yapıyorsunuz? sizce verimli bir şekilde mi geçiriyorsunuz yoksa çok mu eğleniyorsunuz?
son dört yıldır istediğim zaman uyuyup uyanma ayrıcalığına sahibim. geceleri severdim hala severim sadece son zamanlarda biraz sıkılmaya / tıkanmaya başladım. karanlıkta siz neler yapıyorsunuz merak ettim.
güzel geceler..
aranızda düzenli olarak geceleri uyumayan insanlar vardır diye tahmin ediyorum. genel olarak neler yapıyorsunuz? sizce verimli bir şekilde mi geçiriyorsunuz yoksa çok mu eğleniyorsunuz?
son dört yıldır istediğim zaman uyuyup uyanma ayrıcalığına sahibim. geceleri severdim hala severim sadece son zamanlarda biraz sıkılmaya / tıkanmaya başladım. karanlıkta siz neler yapıyorsunuz merak ettim.
güzel geceler..
0
ayrıcalığınız şuan hayalim olan şey. bir düzene kavuşmam gerek ama gece bir şeyler yapmanın tadını gündüz alamıyorum.
ben daha çok internette bir daha işime yaramayacak ilginç şeyleri okuyorum, dizi izliyorum veya kedimin en aktif saatleri olduğundan onun ile oynuyorum.
iyi geceler :)
ben daha çok internette bir daha işime yaramayacak ilginç şeyleri okuyorum, dizi izliyorum veya kedimin en aktif saatleri olduğundan onun ile oynuyorum.
iyi geceler :)
0
sorunvar
Neden yaşiyor bunca insan ?
Neden yaşiyor bunca insan ?
0
(dini boyutu es geçiyorum.)
orwell der ki:
-her gün, her saat hayata dört elle sarılmak, gelecekten yoksun olduğunu bile bile günübirlik yaşamayı sürdürmek, tıpkı hava olduğu sürece nefes almayı bırakmamak gibi karşı konulmaz bir içgüdüydü.
işte böyle bir şey bence de. yani bu yaşamsal mekanizmamızı durduracak bir şeylerle (kaza, intihar, cinayet vs.) karşılaşana kadar hep bir "değişir be" umuduyla devam ediyoruz işte. "bu gidiş nereye kadar sürecek?" sorusunu bile unutuyor, erteliyoruz hatta. zaten (u)mutsuzluk hastalığına yakalanmışken bir de ekonomik ve sosyolojik beklentilerin/ihtiyaçların bindirdiği yükle zombiye dönüyoruz, otomatiğe bağlıyoruz. biraz "aykırı" olanlar da vazgeçiyor her şeyden. yaşam perdesini kapatıyor...
ben de öyle yapacak gibiyim bu gidişle...
orwell der ki:
-her gün, her saat hayata dört elle sarılmak, gelecekten yoksun olduğunu bile bile günübirlik yaşamayı sürdürmek, tıpkı hava olduğu sürece nefes almayı bırakmamak gibi karşı konulmaz bir içgüdüydü.
işte böyle bir şey bence de. yani bu yaşamsal mekanizmamızı durduracak bir şeylerle (kaza, intihar, cinayet vs.) karşılaşana kadar hep bir "değişir be" umuduyla devam ediyoruz işte. "bu gidiş nereye kadar sürecek?" sorusunu bile unutuyor, erteliyoruz hatta. zaten (u)mutsuzluk hastalığına yakalanmışken bir de ekonomik ve sosyolojik beklentilerin/ihtiyaçların bindirdiği yükle zombiye dönüyoruz, otomatiğe bağlıyoruz. biraz "aykırı" olanlar da vazgeçiyor her şeyden. yaşam perdesini kapatıyor...
ben de öyle yapacak gibiyim bu gidişle...
0
bunca kedi niye yaşıyorsa onun için yaşıyoruz.
şimdilik, ölümüne kadar hayattayız :)
şimdilik, ölümüne kadar hayattayız :)
0
sorunun öznelliği ortada, o kadar değişken ki. o sebepten cevap şu; çünkü milyarlarca sebep var, çübkü milyarlarca sebep yok.
0
otonomo + 1
Öyle denk geldiği için. Yazı-tura atınca yazı denk gelmesi gibi, trilyormilyon olasılık arasından biz denk geldiğimiz için.
Öyle denk geldiği için. Yazı-tura atınca yazı denk gelmesi gibi, trilyormilyon olasılık arasından biz denk geldiğimiz için.
0
arockm
Merhaba kıskanç biri misiniz?Eski/yeni sevgilinizi kıskanır mısınız?Genel anlamda kıskançlık dereceniz nedir?hiçazortaçokKonu çok geniş biliyorum özetle kıskanç biri misiniz diye sorayım?
Merhaba kıskanç biri misiniz?
Eski/yeni sevgilinizi kıskanır mısınız?
Genel anlamda kıskançlık dereceniz nedir?
hiç
az
orta
çok
Konu çok geniş biliyorum özetle kıskanç biri misiniz diye sorayım?
Eski/yeni sevgilinizi kıskanır mısınız?
Genel anlamda kıskançlık dereceniz nedir?
hiç
az
orta
çok
Konu çok geniş biliyorum özetle kıskanç biri misiniz diye sorayım?
0
hiç.
linç edileceğimi biliyorum ama kıskanmak kadar varoş bir duygu yok. bunu yalnızca ilişki değil her anlamda söylüyorum. kıskanç insanla işim olmaz.
linç edileceğimi biliyorum ama kıskanmak kadar varoş bir duygu yok. bunu yalnızca ilişki değil her anlamda söylüyorum. kıskanç insanla işim olmaz.
0
az ile orta arası. o anki ruh halime ve duruma bağlı.
bu arada eski sevgilimi kıskanmam yenisini kıskanırım, eskisinden banane.
bu arada eski sevgilimi kıskanmam yenisini kıskanırım, eskisinden banane.
0
Eski sevgililerimden sadece birini kıskandım, uzun sürdü, evlendiğinde geçti.
Sevgililerimden sadece birini kıskandım, çok kıskandım, kaç kafam olursa olsun hepsini anında yiyebilecek haldeydim, bu adam yukarı paragraftaki adam.
Diğerlerine bu derece kıskançlık beslemedim. Çünkü hiçbirine âşık değildim. Çok sevdim ama âşık değildim işte.
Yani âşıksam çok kıskancım, değilsem az kıskancım.
Sevgililerimden sadece birini kıskandım, çok kıskandım, kaç kafam olursa olsun hepsini anında yiyebilecek haldeydim, bu adam yukarı paragraftaki adam.
Diğerlerine bu derece kıskançlık beslemedim. Çünkü hiçbirine âşık değildim. Çok sevdim ama âşık değildim işte.
Yani âşıksam çok kıskancım, değilsem az kıskancım.
0
çok.
eskileri hatırlamıyorum bile ama seviyorsam kıskanıyorum. zor güvenebilirim.
eskileri hatırlamıyorum bile ama seviyorsam kıskanıyorum. zor güvenebilirim.
0
hiç test edilmedim. kıskanç değilim sanırım. durduk yere kıskanmam. güvenmediğim kimseyle birlikte olmam. bilemedim.
0
insan ilişkilerinde kıskanç biri değilim.
aklıma bile gelmez birini kıskanmak.
imrenmek... belki bazen.
duygusal ilişkilerimin genelinde kıskanç biri değilim.
kıskançlık yaptığım ya da kıskandığım bazı durumlar olabiliyor sadece.
bunlar da ufak tefek şeyler olduğundan ve açıkça ifade ettiğimden, genelde ilişki içinde espri konusu olur.
kıskançlık doğru şekilde yansıtılmadığında ya da ilişkinin temelini oluşturup, güvensizliğe vardığında sir gawain'in dediği gibi "varoş" bir hal alıyor.
o da çekilmez bir şey zaten.
aklıma bile gelmez birini kıskanmak.
imrenmek... belki bazen.
duygusal ilişkilerimin genelinde kıskanç biri değilim.
kıskançlık yaptığım ya da kıskandığım bazı durumlar olabiliyor sadece.
bunlar da ufak tefek şeyler olduğundan ve açıkça ifade ettiğimden, genelde ilişki içinde espri konusu olur.
kıskançlık doğru şekilde yansıtılmadığında ya da ilişkinin temelini oluşturup, güvensizliğe vardığında sir gawain'in dediği gibi "varoş" bir hal alıyor.
o da çekilmez bir şey zaten.
0
bazı spesifik konularda çok kıskancım, mevcut sevgili için. ona da belki kıskançlık değil hırs bile diyebiliriz.
atıyorum; karşı cinsten bir iş arkadaşı sırf sevgilim seviyor diye işe börek-çörek-kurabiye yapıp getiriyorsa, benim o kıza karşı önyargım asla kaybolmaz ve her manevrasında rahatsızlığımı dile getiririm.
yoksa adam arkadaşlarıyla çıksın eğlensin diye yalvaran da benim.
atıyorum; karşı cinsten bir iş arkadaşı sırf sevgilim seviyor diye işe börek-çörek-kurabiye yapıp getiriyorsa, benim o kıza karşı önyargım asla kaybolmaz ve her manevrasında rahatsızlığımı dile getiririm.
yoksa adam arkadaşlarıyla çıksın eğlensin diye yalvaran da benim.
0
ÇOK kıskanç biriyim. Bunun özgüven eksikliği olduğunu da düşünmüyorum ayrıca.
0
valla ben kıskançlık olarak adlandırılan davranışlarımın sonradan ne kadar haklı yakarışlar olduğunu gördüm. onun için artık sorunun bende değil karşı tarafta olduğunu anlıyorum. boşuna devreleri yakmıyorum ve yoluma bakıyorum.
0
blatta hiberna + 1
Hiç kıskanç değilimdir, bir iki durumsal istisna olabilir. O da on saniyelik bir espri ve karşılıklı gülme seansı ile sonuçlanır.
Bir 8-10 yıl önce kıskanç hareketlerim vardı, şimdi çok anlamsız geliyor. 'Eskiden seviyordum, şimdi sevmiyorum' durumu yok; eskiden de aşık oluyordum, şimdi de aşık oluyorum. Hayatımdan drama, çalkantılar çıktı. Bu benim kararım değildi ama bu yönde evrildim ve hayat kalitem arttı. Bunun birlikte olduğum insanla da ilgisi yoktu, o değişim süresi boyunca aynı kişi ile beraberdim. Şimdi her türlü kıskançlıklı, kavgalı, dramalı şeyler her bölümünde 350 milyon olay olan ama süreyi uzatmak için de konuşmaları sündüren Türk dizisi kıvamında geliyor. Bu herkesin ilişkisinin dinamiğine uyacak bir şey değil. Bazı ilişkileri de kıskançlık ayakta tutabilir, tutkuyu körükleyebilir ama benim tutkumu söndürüyor. Yıldız Tilbe 'Aşk düzlükte yaşanıyor, düzlük tek aşkta' gibi güzel bir laf etmiş; ben tutkuyu sakinliğin (hatta bazılarına göre monotonluğun) içinden çıkarmayı seviyorum. Kıskanılırsam da oflayıp puflamaya, bunalmaya başlıyorum zaten.
Eski sevgili, 'eski sevgili' kalıbı geçmedikçe aklıma gelmiyor zaten. Kıskanmayı geçtim, hiçbir şey hissetmiyorum.
Hiç kıskanç değilimdir, bir iki durumsal istisna olabilir. O da on saniyelik bir espri ve karşılıklı gülme seansı ile sonuçlanır.
Bir 8-10 yıl önce kıskanç hareketlerim vardı, şimdi çok anlamsız geliyor. 'Eskiden seviyordum, şimdi sevmiyorum' durumu yok; eskiden de aşık oluyordum, şimdi de aşık oluyorum. Hayatımdan drama, çalkantılar çıktı. Bu benim kararım değildi ama bu yönde evrildim ve hayat kalitem arttı. Bunun birlikte olduğum insanla da ilgisi yoktu, o değişim süresi boyunca aynı kişi ile beraberdim. Şimdi her türlü kıskançlıklı, kavgalı, dramalı şeyler her bölümünde 350 milyon olay olan ama süreyi uzatmak için de konuşmaları sündüren Türk dizisi kıvamında geliyor. Bu herkesin ilişkisinin dinamiğine uyacak bir şey değil. Bazı ilişkileri de kıskançlık ayakta tutabilir, tutkuyu körükleyebilir ama benim tutkumu söndürüyor. Yıldız Tilbe 'Aşk düzlükte yaşanıyor, düzlük tek aşkta' gibi güzel bir laf etmiş; ben tutkuyu sakinliğin (hatta bazılarına göre monotonluğun) içinden çıkarmayı seviyorum. Kıskanılırsam da oflayıp puflamaya, bunalmaya başlıyorum zaten.
Eski sevgili, 'eski sevgili' kalıbı geçmedikçe aklıma gelmiyor zaten. Kıskanmayı geçtim, hiçbir şey hissetmiyorum.
0
Bazen evet bazen hayır. Aynı durum için hem feci bir kıskançlık hissi duyarken, 2 dakika sonra amaaaan durumuna geçiyorum. Sonrasında genel olarak kıskanmıyorum, kıskançlığın getirdiği yakıcı duygularla uğraşmamak için. Kendimi kasamıyorum kısaca.
@aychovsky +1. hiçbir şey hissetmiyorum eski sevgiliye karşı.
@aychovsky +1. hiçbir şey hissetmiyorum eski sevgiliye karşı.
0
çok değil.
ara sıra.
genel anlamda orta-az. güzel bir etin pişme derecesi gibi.
ara sıra.
genel anlamda orta-az. güzel bir etin pişme derecesi gibi.
0
Kıskanç değilim mantıksız kiskancliklarim hiç yoktur sevgilime eski sevgilin de allah için güzel kızmış muhabbeti yapabilen bir insanım ama tabii ki çok saçma bir durum varsa kiskanabilirim yani gavat da sayılmam.
Eski sevgiliyi kıskanma kısmını anlayamadım eski Sevgilimi niye ve nasıl kaskanayim ki? Ayrıldıktan sonra uzun süre bir şeyler hissetmeme ve onun yeni bir sevgilisi olmasına rağmen kiskandigimi hatırlamıyorum.duygularım bittikten sonra kıskanmam zaten mümkün degil.
Eski sevgiliyi kıskanma kısmını anlayamadım eski Sevgilimi niye ve nasıl kaskanayim ki? Ayrıldıktan sonra uzun süre bir şeyler hissetmeme ve onun yeni bir sevgilisi olmasına rağmen kiskandigimi hatırlamıyorum.duygularım bittikten sonra kıskanmam zaten mümkün degil.
0
kivanc1
bir paragraf var, halihazırda birisi çevirmiş ben bu çeviriyi alıntılayıp ona atıf yapmak istiyorum, mümkün müdür? nasıl yapmalıyım? tez yazım klavuzunda bu konuda bir şey bulamadım.teşekkürler.
bir paragraf var, halihazırda birisi çevirmiş ben bu çeviriyi alıntılayıp ona atıf yapmak istiyorum, mümkün müdür? nasıl yapmalıyım? tez yazım klavuzunda bu konuda bir şey bulamadım.
teşekkürler.
teşekkürler.
0
zinomseker
arabayla dışkapı civarından geçerken, tam olarak eski mevki asker hastanesinin arkasında bir metro durağı gördüm. hangi durak, hangi hatta ait bilen var mı?
arabayla dışkapı civarından geçerken, tam olarak eski mevki asker hastanesinin arkasında bir metro durağı gördüm. hangi durak, hangi hatta ait bilen var mı?
0
plazmayi takti mi oglanlar
Aslinda sorum osmolarite ve osmolalitenin tam olarak kavramak istememle basladi. Molarite'nin tanimi bir litre cözeltide cözünen madde miktari olarak geciyor, molalite ise 1 kg. cözeltide. Benim sorum su sekilde: 1 lt'lik bir suya bir miktar seker veya tuz ekledigimizde o suyun hacmi hala 1 lt. midi
Aslinda sorum osmolarite ve osmolalitenin tam olarak kavramak istememle basladi. Molarite'nin tanimi bir litre cözeltide cözünen madde miktari olarak geciyor, molalite ise 1 kg. cözeltide. Benim sorum su sekilde: 1 lt'lik bir suya bir miktar seker veya tuz ekledigimizde o suyun hacmi hala 1 lt. midir yoksa baslangictan yani 1 litreden biraz daha fazla midir? Eger bu az da olsa hacim farki olusturuyorsa molarite veya bununla baglantili sekilde osmolarite 1 lt cözeltideki cözünmüs mol cinsinden madde miktari midir yoksa 1 lt cözende, örnegin suda mi? Yine ayni sekilde osmolalite icin de gecerli bu sorum.
0
lucky strike
selamlar, soru biraz başlıkta aslında ama;http://www.iett.istanbul/tr/main/hatlar/E-10/SAB%C4%B0HA%20G%C3%96K%C3%87EN%20HAVAL%C4%B0MANI%20/%20KURTK%C3%96Y%20-%20KADIK%C3%96Y-%C4%B0ETT-Otob%C3%BCs-Sefer-Saatleri-ve-Duraklar%C4%B1iett kadıköyden kalkan e-10 otobüsü için 3.40 ile 5.50 saatlerini göster
selamlar, soru biraz başlıkta aslında ama;
www.iett.istanbul
iett kadıköyden kalkan e-10 otobüsü için 3.40 ile 5.50 saatlerini gösteriyor.
1- kadıköyden 3.40 ta kalkan otobüs saat kaçta maltepe köprüsünde olur?
2- 3.40 çok erken 5.50 çok geç benim için. bu tarifeyi baz alayım mı yoksa uygulamada değişkenlik gösteriyor mudur saatler?
3- taksi dışında alternatif bir şey önerebilir misiniz?
www.iett.istanbul
iett kadıköyden kalkan e-10 otobüsü için 3.40 ile 5.50 saatlerini gösteriyor.
1- kadıköyden 3.40 ta kalkan otobüs saat kaçta maltepe köprüsünde olur?
2- 3.40 çok erken 5.50 çok geç benim için. bu tarifeyi baz alayım mı yoksa uygulamada değişkenlik gösteriyor mudur saatler?
3- taksi dışında alternatif bir şey önerebilir misiniz?
0
www.yoltarifi.com
şuradan hangi durakta olacağınıza göre geçiş saatleri mevcut. ancak saatin erken olması sebebiyle +/- 20 dk. koyun bu sayılara. uygulamada değişiklik olmaz. bu tarifeyi baz alabilirsiniz.
şuradan hangi durakta olacağınıza göre geçiş saatleri mevcut. ancak saatin erken olması sebebiyle +/- 20 dk. koyun bu sayılara. uygulamada değişiklik olmaz. bu tarifeyi baz alabilirsiniz.
0
bence şöyle yap. maltepe köprüsünde belki durmaz o saatte araba. hem de tekin olmaz oralar o saatlerde. en garantisi sen kartal köprüsüne geç ve orda bekle. kar falan da arttırırsa sığınabileceğin yer sayısı daha fazla ve daha merkezi. otobüsler orda durmadan geçmezler.
e-10 ve e-11 otobüsleri sabaha kadar çalışıyor. onlara binmelisiniz. araç tecrübem fazla olsa bırakırdım seni ben.
e-10 ve e-11 otobüsleri sabaha kadar çalışıyor. onlara binmelisiniz. araç tecrübem fazla olsa bırakırdım seni ben.
0
şöyle yaptım: iett'nin sitesine güvenmeyip sefil'in yolladığı bağlantıdaki saate göre kendimi planlayıp 4.30'da maltepe köprüsünde bulundum. karlı ve soğuktu hava çok. yollar ise hiç umut vermiyordu ama tuzla'ya giden bi iett otobüsü geldi (çift bilet basanlardan). ona atladım. şöför 10 dk sonra e10 geliyor dedi. pendikte inip e10'u bekledim ve öyle geçtim.
@sefil, çok teşekkürler :) devlet kurumunun sitesinde yazan bilgilere çok uzun zamandır itibar etmiyordum, bir kez daha etmeyip doğru karar alabildim.
@hakim oynayin dedi, hocam götürmüş kadar oldun :) çok teşekkür ederim.
@sefil, çok teşekkürler :) devlet kurumunun sitesinde yazan bilgilere çok uzun zamandır itibar etmiyordum, bir kez daha etmeyip doğru karar alabildim.
@hakim oynayin dedi, hocam götürmüş kadar oldun :) çok teşekkür ederim.
0
her seye atarlanan adam
Kesinlikle okumamı tavsiye ettiğiniz kitalar nelerdir? Konusu önemli değil. Roman, felsefe, bilim, ekonomi hiç fark etmez. Şimdiden teşekkürler.
Kesinlikle okumamı tavsiye ettiğiniz kitalar nelerdir? Konusu önemli değil. Roman, felsefe, bilim, ekonomi hiç fark etmez. Şimdiden teşekkürler.
0
Suç ve Ceza'yı mutlaka oku. Bilim anlamında kitap çok yetersiz bir kelime. Bilim öğrenmek istiyorsanız roman gibi şeyler değil de gerçek anlamda ders kitapları okursanız ufkunuz genişleyebilir. Ders kitabı deyip geçmeyin. Temel seviyede matematik, fizik, kimya, biyoloji bilmek size birçok şey katar. Aslında bir insanın gelişimini sağlayacak en önemli şeyler bu kitaplardadır. Size problem çözme becerisi kazandırırlar. Bu hayatta türevi, integrali bilmek bile önemli bir şey bana göre. Atomu bilmek ve hücreyi bilmek de aynı şekilde bu evreni anlamanızı kolaylaştıracak şeylerdir. Herhangi bir dershanenin kitabını bile alabilirsiniz.
0
-yeraltından notlar
-küçük prens
-1984
-hayvan çiftliği
-dönüşüm
-kırmızı pazartesi
-uçurtma avcısı
-bizim büyük çaresizliğimiz
-fahrenheit 451
-genç werther'in acıları
-anayurt oteli
-küçük prens
-1984
-hayvan çiftliği
-dönüşüm
-kırmızı pazartesi
-uçurtma avcısı
-bizim büyük çaresizliğimiz
-fahrenheit 451
-genç werther'in acıları
-anayurt oteli
0
Böyle bir liste yok. Kendin okuyup tarzını belirlemen lazım. Mesela ben Bülbülü Öldürmek'i okudum bir daha Pulitzer Ödüllü kitap okumaya tövbe ettim, gözlerim kanadı bitirene kadar.
0
illa basic düzeyde ders kitabı okumanıza gerek yok. popüler bilim kitapları okuyarak, şimdilik, merakınızı uyandıracak şeyler bulup daha sonra isterseniz ders kitaplarına dönebilirsiniz. çünkü bazen ayrıntılar içerisinde boğulmaya gerek kalmayabiliyor ilginizi çekmiyorsa.
kitap tavsiyesi olarak da; yazar bazında gitmek güzel olabilir.
kitap tavsiyesi olarak da; yazar bazında gitmek güzel olabilir.
0
çok geç tanıdığım hermann hesse'nin bozkırkurdu ve demian kitapları olabilir.
sabahattin ali: içimizdeki şeytan
haruki murakami: imkansızın şarkısı
salinger: franny ve zooey
magda szabo: ıza'nın şarkısı, yavru ceylan, kapı, katalin sokağı
ek olarak,
portakal kız
ingiliz casus
rüzgar gibi geçti
bülbülü öldürmek +1
yaz ortasında ölüm
ubik, çığrından çıkmış zaman, mars'ta zaman kayması, alfa ayının kabileleri (philip k dick)
rama serisi, arthur c clarke
solaris, stanislaw lem
sabahattin ali: içimizdeki şeytan
haruki murakami: imkansızın şarkısı
salinger: franny ve zooey
magda szabo: ıza'nın şarkısı, yavru ceylan, kapı, katalin sokağı
ek olarak,
portakal kız
ingiliz casus
rüzgar gibi geçti
bülbülü öldürmek +1
yaz ortasında ölüm
ubik, çığrından çıkmış zaman, mars'ta zaman kayması, alfa ayının kabileleri (philip k dick)
rama serisi, arthur c clarke
solaris, stanislaw lem
0
siypancak
tabi özlediğiniz kişiye ulaşamama faktörü var (ama ayrılık, ama ölüm).ben sürekli içiyorum. yanlış olduğunu biliyorum ama başka bir yol da bulamıyorum. siz neler yapıyorsunuz ?teşekkürler.
tabi özlediğiniz kişiye ulaşamama faktörü var (ama ayrılık, ama ölüm).
ben sürekli içiyorum. yanlış olduğunu biliyorum ama başka bir yol da bulamıyorum. siz neler yapıyorsunuz ?
teşekkürler.
ben sürekli içiyorum. yanlış olduğunu biliyorum ama başka bir yol da bulamıyorum. siz neler yapıyorsunuz ?
teşekkürler.
0
Dua ediyorum,iyi olması için.bu şekilde sanki beni duyuyormus gibi hissediyorum.
0
shotgunwoman
melancholia nymphomaniacizlediklerim.
melancholia
nymphomaniac
izlediklerim.
nymphomaniac
izlediklerim.
0
ne aradigina gore degisir:
dogma 95 e hakim olayim dersen: the iditios bence guzel giris.
daha hollywood vari takilayim, birazda sanat olsun, dogma 95 in farkli versiyonlarini anlayayim dersen: anti-christ, dogville dancer in the dark
iyi bir seyirci olayim okuma yapayim dersen bence europa uclemesi. (yani kisacasi ilk filmleri ile adamin kacikligi oradan net belli zaten.)
ama benim favorim breaking the waves tir. 8 kez izledim herhalde. her turlu okumada yapabilirsin.
dogma 95 e hakim olayim dersen: the iditios bence guzel giris.
daha hollywood vari takilayim, birazda sanat olsun, dogma 95 in farkli versiyonlarini anlayayim dersen: anti-christ, dogville dancer in the dark
iyi bir seyirci olayim okuma yapayim dersen bence europa uclemesi. (yani kisacasi ilk filmleri ile adamin kacikligi oradan net belli zaten.)
ama benim favorim breaking the waves tir. 8 kez izledim herhalde. her turlu okumada yapabilirsin.
0
dogville. filmin sonunu getirip etkilenmemiş olan bir arkadaşım yok, ama filmin sonunu getiremeyen ya da birkaç sene sonra getirebilen arkadaşlarım var. ben hiç sıkılmamıştım, ama bazıları ilk 45 dakikada sıkılıyor galiba. seyrettikten sonra 1 sene boyunca her şeyde dogville'den bir parça görüp filmi andım.
0
yuvarlanantencereninkapagi
butun boş vakitlerimi yorganın altında geçirmek istiyorum. altında derken gerçekten altında, kafam ve tüm bedenimle. uyurken falan asla kafami çıkarma zaten.her ne yapıyorsam burda yapayım istiyorum. kendimi iyi hissediyorum. normal mi bu, napicaz?
butun boş vakitlerimi yorganın altında geçirmek istiyorum. altında derken gerçekten altında, kafam ve tüm bedenimle. uyurken falan asla kafami çıkarma zaten.
her ne yapıyorsam burda yapayım istiyorum. kendimi iyi hissediyorum. normal mi bu, napicaz?
her ne yapıyorsam burda yapayım istiyorum. kendimi iyi hissediyorum. normal mi bu, napicaz?
0
İçindeki şeyleri dışarıda bulamazsan içe kaçarsın. Beklentilerini değiştireceksin ya da daha çok deneyeceksin.
0
coderlovescoder
selamlar ödev olarak şizofreni hastalarının cezai sorumluluklarına dair araştırma yapmam gerekiyor. bu araştırma türkiye dışında bir ülkede olmalı. hangisini araştırmalıyım sizce? bu konuda link var mı? araştırma var mı? hiç hukuk literatüründen anlamıyorum hangisi daha kolay olur sizce?
selamlar ödev olarak şizofreni hastalarının cezai sorumluluklarına dair araştırma yapmam gerekiyor. bu araştırma türkiye dışında bir ülkede olmalı. hangisini araştırmalıyım sizce? bu konuda link var mı? araştırma var mı? hiç hukuk literatüründen anlamıyorum hangisi daha kolay olur sizce?
0
yuvarlanantencereninkapagi
hakikaten çalışamıyorum. beş dk oturamıyorum masada. kütüphaneye falan zaten gitmiyorum acayip basıyor.oturur oturmaz içim sıkılıyor. asla odaklanamıyorum. dikkat dagınıklıgı ya da her neyse, böyle bir sorunum varsa ciddiyetini, tedavi edilmesi gereken bir dururumum olup olmadığını kendi kendime nas
hakikaten çalışamıyorum. beş dk oturamıyorum masada. kütüphaneye falan zaten gitmiyorum acayip basıyor.
oturur oturmaz içim sıkılıyor. asla odaklanamıyorum.
dikkat dagınıklıgı ya da her neyse, böyle bir sorunum varsa ciddiyetini, tedavi edilmesi gereken bir dururumum olup olmadığını kendi kendime nasıl anlarım? bosu bosuna psikiyatra gitmeyeyim.
bunun dışında öneriniz, yöntemleriniz falan var mı?
dert oldu bu mesele bana.
oturur oturmaz içim sıkılıyor. asla odaklanamıyorum.
dikkat dagınıklıgı ya da her neyse, böyle bir sorunum varsa ciddiyetini, tedavi edilmesi gereken bir dururumum olup olmadığını kendi kendime nasıl anlarım? bosu bosuna psikiyatra gitmeyeyim.
bunun dışında öneriniz, yöntemleriniz falan var mı?
dert oldu bu mesele bana.
0
ne çalışıyorsun ne için çalışıyorsun?
çalışmazsan ne olacak? bu soruların cevaplarına göre boşver yada aman sakın sıkı tut diyebiliriz
çalışmazsan ne olacak? bu soruların cevaplarına göre boşver yada aman sakın sıkı tut diyebiliriz
0
tıp fakültesinde okuyorum. sınavım olmasa bile çalışma gerekliliğim var ama ben sınav için bile çalışamıyorum. son üç dört gün ancak.
çalışmazsam baya bir kötü olur.
çalışmazsam baya bir kötü olur.
0
@ playing star, ama bu uzun süreden beri böyle, yıllardır. önceden çalışmadan da bir şeyler yapabiliyordum ama bu durum artık hayatımı etkiler vaziyette.
0
Çalışmaya bakışını değiştirmezsen işe yarar bi iyileşme sağlayamazsın. Bunun için de kendine hedeflerini hatırlatman, ya da motivasyon sağlayacak hedefler koyman gerekiyor.
0
@ mandalina, ben hırsları ve hedefleri olmayan bir insanım. çalışmaya korkunc bir sey gözüyle de bakmıyorum. alanımı seviyorum, sorun ' çalışamamak' . yani bunlardan daha ileri boyutta bir sorun var.
0
for day to break
içmek istemiyorum, doğal yollardan iyi olmaya çalışsam diye düşünüyorum, idrar testinde enfeksiyon çıktı. acaba hata mı ediyorum antibiyotik kullanmamakla?
içmek istemiyorum, doğal yollardan iyi olmaya çalışsam diye düşünüyorum, idrar testinde enfeksiyon çıktı. acaba hata mı ediyorum antibiyotik kullanmamakla?
0
Yoo icmeyebilirsin.
Maydanozu kaynat suyunu ic, kiraz sapi cayi ic, yesil cay ic, vitamin destegi al istersen, ayaklarini cook sicak tut. Evde bile 2 kat corap+ev botu falan giy, bobreklerini sicak tut.
Boyle boyle atlatabilirsin.
Bu arada bir ilac vardi doktor bana "hamilere bile veriyorum" demisti. Tek seferlik, sanirim surup gibi biseydi, eczaci bilir. Onu da alabilirsin cipro yerine.
Maydanozu kaynat suyunu ic, kiraz sapi cayi ic, yesil cay ic, vitamin destegi al istersen, ayaklarini cook sicak tut. Evde bile 2 kat corap+ev botu falan giy, bobreklerini sicak tut.
Boyle boyle atlatabilirsin.
Bu arada bir ilac vardi doktor bana "hamilere bile veriyorum" demisti. Tek seferlik, sanirim surup gibi biseydi, eczaci bilir. Onu da alabilirsin cipro yerine.
0
sistit için verilen genel antibiyotik cipro'dur ki cidden faydalı oluyor, anında geçiriyor enfeksiyonu. Kötü bir antibiyotik olabilir ama idrar yolu enfeksiyonu yapan bakteriler de pek iyi türden sayılmazlar. İçmekte fayda var.
0
cipro beni kusturuyordu. yutulmuyor garip bişey yutsan bile damak tadını bozuyor.
0
birde cipro yanında piyoleseptil var. ikisi bir olup ağzıma ...lar. doktor enfeksiyon geçmesi için bu ilaçlar şart dedi. 2 hafta önce de grip için enfexia bitirdim. ilaç deposuna döndü vücudum. şaşkınım. üstelik bir tane cipro içip 2 gün kullanmadım o yüzden yine rahatsızım şimdi. maydonoz suyuna yükleneyim bakalım bi ne olacak. sürekli sıkışıklık halindeyim.
0
geçen de birine yazdım sana da yazıyorum.
antibiyotik içerken fayda/zarar kıyaslaması yapman gerek. sen antibiyotik içmezsen 3 günde geçecek hastalık 10 günde geçecek. 10 günde bağışıklık sistemini çok yorup zayıflatacak ve başka hastalıklara savunmasız hale getireceksin. aynı zamanda hastalık yapan bakteri ve mikropların toksinleri kanına karışıp başka organlarını da haşat edecek. hatta beyin veya kalbe sirayet ederse geri dönüşü olmayan yola girebilirsin.
evet antibiyotik içmek süper bir şey değil ama doğru şekilde kullanılırsa gayet önemli ve yararlı bir ilaç. geçmiş olsun
antibiyotik içerken fayda/zarar kıyaslaması yapman gerek. sen antibiyotik içmezsen 3 günde geçecek hastalık 10 günde geçecek. 10 günde bağışıklık sistemini çok yorup zayıflatacak ve başka hastalıklara savunmasız hale getireceksin. aynı zamanda hastalık yapan bakteri ve mikropların toksinleri kanına karışıp başka organlarını da haşat edecek. hatta beyin veya kalbe sirayet ederse geri dönüşü olmayan yola girebilirsin.
evet antibiyotik içmek süper bir şey değil ama doğru şekilde kullanılırsa gayet önemli ve yararlı bir ilaç. geçmiş olsun
0
Bir cipro icip keserseniz zaten bir faydasi olmaz ki? Anlamadim.
Basladiysaniz ve bitirmenizi soylediyse doktor, bitirin.
Ayrica cranberry iyi gelir idrar yollari enfeksiyonuna.
Basladiysaniz ve bitirmenizi soylediyse doktor, bitirin.
Ayrica cranberry iyi gelir idrar yollari enfeksiyonuna.
0
sadece piyeloseptyl kullansam nasıl olur acaba? öyle yapcam birde ayaklarımı üşütmeycem. ühü ühü.
0
Sen bilirsin. Şimdi 3-5 gün kullanacaksın daha önce de geçirip geçirmediğine bağlı olarak. Kullanmazsan belki böbreklerine ilerleyecek pyelonefrit olacaksın, 10-14 gün kullanacaksın. Ateşli ağrılı bütün vücudu etkileyen bir şey olduğu için belki hastanede yatacaksın.
0
Yukarida yazan dogal yollari deneyip bir de civan percemi otunu cay yapip icebilirsin.
0
yani, bunun kararini verebilecek kadar taniyor musunuz vucudunuzu, bunu soralim...
agri, idrarin bulanikligi ve saire ne seviyede?
agri, idrarin bulanikligi ve saire ne seviyede?
0
ağrı ilk gün çok şiddetliydi. şimdi o şiddet kalmadı ama azıcık sıkışıklık hali devam ediyor ama pis bir rahatsızlık..
0
sularda mavi
dostlar romalılar şimdi şöyle bir sorunum var. ayak parmaklarım soğuk havalarda (hepsi değil bir iki tanesi) uyuşuyor, beyazlıyor. takribi yarım saat böyle kalıyor. bazen sıcak bir ortama geçince uyuşukluk geçiyor. doktora gittim. dahiliye uzmanına raynaud hastalığı olabilir dedi, daha doğrusu başka
dostlar romalılar şimdi şöyle bir sorunum var. ayak parmaklarım soğuk havalarda (hepsi değil bir iki tanesi) uyuşuyor, beyazlıyor. takribi yarım saat böyle kalıyor. bazen sıcak bir ortama geçince uyuşukluk geçiyor. doktora gittim. dahiliye uzmanına raynaud hastalığı olabilir dedi, daha doğrusu başka bir doktor beni öyle yönlendirmişti. testini yaptık negatif çıktı. muayane falan da etti. sebebini bulamadı. kışın tekrar uyuşukluk olduğunda gel, dedi. yolladı. ee raynaud sendromu da değilse nedir bu? fikri olan?
0
Soğukta oluyor dediğin için damar tıkanıklığı geldi aklıma. Ama uyuşma da sinirsel bir şey. Nörolojiye görünsene bi de? Soğukla ilgisi olabilir gayet.
0
Dolaşım sıkıntısı olabilir. Sinirsel de olabilir evet. Hem nöroloji hem de bir kalp damar a görünmenizi tavsiye ederim.
0
athena
İstanbul'da yaşıyoruz. Her haftasonu beşiktaş, kadıköy veya klasikleşmiş yerlerden ikimizde sıkıldık. Manitoluk öncesi çok tatlı bi noktadayız. Birlikte çok eğleniyoruZ, saatlerce otursak bike yeter. Besikras, kadıköy de olur ama farklı mekanlar önerirseniz iyi olur.Mesela sıcak şarap iceriz dedim a
İstanbul'da yaşıyoruz. Her haftasonu beşiktaş, kadıköy veya klasikleşmiş yerlerden ikimizde sıkıldık. Manitoluk öncesi çok tatlı bi noktadayız. Birlikte çok eğleniyoruZ, saatlerce otursak bike yeter. Besikras, kadıköy de olur ama farklı mekanlar önerirseniz iyi olur.
Mesela sıcak şarap iceriz dedim artislik olsun diye :d taksim'de iyi biyer varmış sıcak şarap satan. Siz bilirsiniZ belki mekanı. Bir de nasıl içilir nasıl istenir öğretirseniz şahane olur.
Mesela sıcak şarap iceriz dedim artislik olsun diye :d taksim'de iyi biyer varmış sıcak şarap satan. Siz bilirsiniZ belki mekanı. Bir de nasıl içilir nasıl istenir öğretirseniz şahane olur.
0
j'adore olabilir belki o mekan.
anadolu kavağı'na falan gidin. istanbul'un da köyünü görmüş olursunuz, hem de otobüsle uzun güzel bi yolculuk olur.
kanlıca'da mihrabat korusu var, istanbul'un en güzel yerlerinden biri bence. sonra da sahilde yoğurt yersiniz :)
anadolu kavağı'na falan gidin. istanbul'un da köyünü görmüş olursunuz, hem de otobüsle uzun güzel bi yolculuk olur.
kanlıca'da mihrabat korusu var, istanbul'un en güzel yerlerinden biri bence. sonra da sahilde yoğurt yersiniz :)
0
Muzeye gidin?
Arkeoloji muzesi ardindan gulhane parki.
Ya da kapali carsiyi gezin. O kesmekesini oldum olasi severim. Ayrica cok hos cafeler de var artik icinde.
Arkeoloji muzesi ardindan gulhane parki.
Ya da kapali carsiyi gezin. O kesmekesini oldum olasi severim. Ayrica cok hos cafeler de var artik icinde.
0
basubadelmevt
Bekar,28inde bi hatun var elimizde.Bu kisi hic cocuk sahibi olmak istemiyor.Yüzde yüz kararlı.Ilerde kimsenin böyle bi talebi olmasun diye de tüplerini baglatmak istiyor.Jinekologlar bunu bekar bi insana bu sebepten sadece uygular mı?Yaptıran var mı?
Bekar,28inde bi hatun var elimizde.Bu kisi hic cocuk sahibi olmak istemiyor.Yüzde yüz kararlı.Ilerde kimsenin böyle bi talebi olmasun diye de tüplerini baglatmak istiyor.Jinekologlar bunu bekar bi insana bu sebepten sadece uygular mı?Yaptıran var mı?
0
'ilerde kimsenin boyle bir talebi olmasin diye' - kimse talebiniz disinda sizi zorla cocuk sahibi yapamayacagina gore, once gercekten istediginizden emin olun bence.
ayrica bekar oldugunuz icin yasal olarak yapilamamasi gibi bir durum yok bildigim kadariyla, etik olarak uyarabilir, kendisi yapmamayi secebilir o zaman baska doktor bulursunuz.
ayrica bekar oldugunuz icin yasal olarak yapilamamasi gibi bir durum yok bildigim kadariyla, etik olarak uyarabilir, kendisi yapmamayi secebilir o zaman baska doktor bulursunuz.
0
Bu kişi sırf ileride başkası talep etmesin diye istiyor ise jinekolog yerine psikoloğa gitmeli. Kararına saygı duymayacak insanları tanışma aşamasında tanıyıp bu kişilerle ilişki kurmayabilir. Gerisi show.
0
Şaka maka ben de bunun cevabını merak ediyorum. Çocuğum olmasın diye yıllarca korunmak mecburiyetinde kalmak istemiyorum. O yüzden takipteyim.
0
gidip tuplerini baglatabilirsin. ama bu bahane duydugum en sacma sey, hatta doktor da ayni seyi soyleyecektir. bu sekildr tuplerini baglatip sonra kopek gibi pisman olan onlarca hasta hikayeleri de dinlersiniz.
0
kanunen yapabilir tabi doktor sadece öneride bulunabilir. bana erkek olarak o kadar da garip gelmiyor açıkçası ama kadınlarda biyolojik saat nedeniyle durum biraz daha zor olabilir.
0
Sebebi bizi ilgilendirmiyor. Doktorları da ilgilendirmiyor. Üzerine yorum yapmak da yine gereksiz. Kişi kendini açıklamak zorunda değil, bağlatmak istiyorsa bağlatır. Uygulamayı yapmayacak doktorla da işi olmaz bu sebeple diye düşünüyorum ve sıkıntı olacağını zannetmiyorum.
0
limoncello
nasıl buluyorsunuz bunu? iyi mi oluyor kötü mü?
nasıl buluyorsunuz bunu? iyi mi oluyor kötü mü?
0
bana erkekte de kadında ufacıksa itici gelmiyor ama büyük çedene koca bi çukur gibi oluyor sanki. hani ne desem gamze değil de kusur gibi. zaten gamze de kusur da neyse işte. bende + bi etkisi yok.
0
evet berdan mardini stayla oluyor biraz ben kadında çene gamzesi görmemiştim
0
çene gamzesi diye yumuşattığınız şey çene götü mü?
adında gizli zaten nasıl bişe oldugu çene götü.
adında gizli zaten nasıl bişe oldugu çene götü.
0
neticede insanı başkalarından farklı kılan birşey, farklılıklar güzeldir
0
Ben çok seviyorum ya nedense. Böyle baş parmağını gamzenin üstüne koyup çeneyi sıkmalık.
0
arockm
Merhaba acil sakinleştirici ilac lazım, ne önerirsiniz.
Merhaba acil sakinleştirici ilac lazım, ne önerirsiniz.
0
lucky strike
hepimizin hayatını etkileyen bir konuda böyle patara kütere karar alınmasından rahatsızım gerçi ama sevinmekten geri kalamıyorum bu duruma.kol saatim hep gmt+3 dilimindeydi zaten değiştirmeye üşendiğimden. siz ne düşünüyorsunuz?
hepimizin hayatını etkileyen bir konuda böyle patara kütere karar alınmasından rahatsızım gerçi ama sevinmekten geri kalamıyorum bu duruma.
kol saatim hep gmt+3 dilimindeydi zaten değiştirmeye üşendiğimden.
siz ne düşünüyorsunuz?
kol saatim hep gmt+3 dilimindeydi zaten değiştirmeye üşendiğimden.
siz ne düşünüyorsunuz?
0
türkiye de hiç bir sey yerinde durmuyor. gündem hep degisiyordu. saatlerin sabitlenmesi iyi oldu bu bakimdan.
saatler olsun..
saatler olsun..
0
Sabahları 6:15'te evden çıkıyordum. Durakta benim gibi milyon tane insan oluyordu. Hava ise 7:00'den sonra aydınlanıyordu, işe gündüz giriyordu en azından. Şimdi düşünüyorum, hava 8'den sonra, 8:30'a doğru aydınlansa ben işe geldiğimde yeni şafak sökecekti. Gece işten çıkmamak güzel de, sabah güneş doğuşundan 2.5 saat önce kalkmak zorunda olmak fena.
Kış saatine sabitlense daha iyi olurdu. Yazın güneş doğduktan sonra güzel bir saatte uyandırdık ve Temmuz'da güneş 8 gibi batardı.
Kış saatine sabitlense daha iyi olurdu. Yazın güneş doğduktan sonra güzel bir saatte uyandırdık ve Temmuz'da güneş 8 gibi batardı.
0
Orijinal saat kış saati olduğundan aslında kışa ayarlanmalıydı. Benim işyerim hem Avrupa hem Uzakdoğu çalışır, biriyle yakınlaştık-biriyle uzaklaştık...karışık. Hükümetimiz sağolsun artık her yapılan iş için öküz altında buzağı arar olduk ya, o yüzden kuşkuyla da bakıyoruz.
0
havanın geç aydınlanmasını ve geç kararmasını çok seviyorum o açıdan çok mutluyum ama uluslararası olayların saati artık izlemesi zor hale gelecek özellikle sonraki gün okul varsa. ayrıca asıl amacın ben de arabistan'a yönelme olduğunu düşünüyorum o da rahatsız edici
0
Aynen ben de kışı seviyorum. Havanın erken kararmasını da. Gün daha uzun geliyordu...
0
havanın daha geç aydınlanması benim için süper bi şey ama geç kararacak olması da aynı ölçüde can sıkıcı. yazın bile sürekli "saat 7 oldu amk niye batmadı bu hala" deyip güneşe "kaç yaşındasın utanmıyo musun" bakışı atarak cıkcıklarken buluyorum kendimi. gerçi kışın bayağı erken batıyor, bir saat geç batması çok da can sıkmaz sanırım.
onun dışında şampiyonlar ligi maçlarının 22:45'te başlayacak olması tam anlamıyla facia. bu büyük sıkıntı.
onun dışında şampiyonlar ligi maçlarının 22:45'te başlayacak olması tam anlamıyla facia. bu büyük sıkıntı.
0
charles montgomery monty burns
Selam genşler,İstanbul'da bir devlet üniversitede yüksek lisans yapıyorum. Okulum bu dönem kadro açmadı. İkinci dönem belki açar, belli değil. Bilgi'de kadro açılmış. Araştırdım biraz da, araştırma görevlileri çok mutsuzmuş zamanında. Bilgili olan birileri varsa bi kaç sorum olacak. Sorunlar çözüldü
Selam genşler,
İstanbul'da bir devlet üniversitede yüksek lisans yapıyorum. Okulum bu dönem kadro açmadı. İkinci dönem belki açar, belli değil. Bilgi'de kadro açılmış. Araştırdım biraz da, araştırma görevlileri çok mutsuzmuş zamanında. Bilgili olan birileri varsa bi kaç sorum olacak.
Sorunlar çözüldü mü? İş yükü nasıl? Maaşlar nasıl? Sizce başvurayım mı, yoksa bekleyeyim mi?
İstanbul'da bir devlet üniversitede yüksek lisans yapıyorum. Okulum bu dönem kadro açmadı. İkinci dönem belki açar, belli değil. Bilgi'de kadro açılmış. Araştırdım biraz da, araştırma görevlileri çok mutsuzmuş zamanında. Bilgili olan birileri varsa bi kaç sorum olacak.
Sorunlar çözüldü mü? İş yükü nasıl? Maaşlar nasıl? Sizce başvurayım mı, yoksa bekleyeyim mi?
0
susuz koye hamam
neden böyle hamur gibi oluyor ?süzdükten sonra, tencereye sıvıyağ koyup bocalıyorum makarnayı üstüne. yanlış mı yapıyorum ?
neden böyle hamur gibi oluyor ?
süzdükten sonra, tencereye sıvıyağ koyup bocalıyorum makarnayı üstüne. yanlış mı yapıyorum ?
süzdükten sonra, tencereye sıvıyağ koyup bocalıyorum makarnayı üstüne. yanlış mı yapıyorum ?
0
su fokur fokur kaynasin. atesi de kisma.
ne cekiyorsak su "kisik ateste agiiir agir pisecek" geyiginden cekiyoruz. yapistir atesi elini korkak alistirma.
ne cekiyorsak su "kisik ateste agiiir agir pisecek" geyiginden cekiyoruz. yapistir atesi elini korkak alistirma.
0
1- barilla al
2- içme suyu kullan(tercihen nestle ya da erikli) suyu bol koy, suya tuzu da bol at
3- 9dakika pişir
4- yağ kullanma
5. madde ne kadar etkili bilmiyorum ama yazayım. benim tencerenin kapağı yok diye makarna süzgecini çevirip kapatıyorum üstüne. buhar basıncı olmuyor pek yani. o da etkili olabilir belki. kapak yerine süzgeç kapatıp deneyebilirsin ilk 4 madde yetmezse.
böyle yapış yapış filan olmuyor.
2- içme suyu kullan(tercihen nestle ya da erikli) suyu bol koy, suya tuzu da bol at
3- 9dakika pişir
4- yağ kullanma
5. madde ne kadar etkili bilmiyorum ama yazayım. benim tencerenin kapağı yok diye makarna süzgecini çevirip kapatıyorum üstüne. buhar basıncı olmuyor pek yani. o da etkili olabilir belki. kapak yerine süzgeç kapatıp deneyebilirsin ilk 4 madde yetmezse.
böyle yapış yapış filan olmuyor.
0
1- barilla
2- nestle marka su kullanmayalim, erikli de nestlenin istiraki su an sanirim. Baska bi marka icme suyu kullanalim. (Sorry spagetticanavari, nestleyi ben boykot ediyorum)
3- pisme suresi 9-11 dk arasinda bir yerlerde olsun. Tadina da bakabilirsin bir parca alip, ufleyerek.
4- ben bazen makarna kaynarken suya biraz zeytinyagi katiyorum. Ama cok az. Yapismiyor diyollar. Arada unutuyorum.
5- direkt suzgece atiyorum, cok hafif ve CABUCAK soguk su geciiriyorum uzerinden. Puf nokta makarna sogumayacak tabi, cok hiZlica az boyle sudan gecirmece. 2 gun sonra bile hamur olmuyor oyle yapinca.
2- nestle marka su kullanmayalim, erikli de nestlenin istiraki su an sanirim. Baska bi marka icme suyu kullanalim. (Sorry spagetticanavari, nestleyi ben boykot ediyorum)
3- pisme suresi 9-11 dk arasinda bir yerlerde olsun. Tadina da bakabilirsin bir parca alip, ufleyerek.
4- ben bazen makarna kaynarken suya biraz zeytinyagi katiyorum. Ama cok az. Yapismiyor diyollar. Arada unutuyorum.
5- direkt suzgece atiyorum, cok hafif ve CABUCAK soguk su geciiriyorum uzerinden. Puf nokta makarna sogumayacak tabi, cok hiZlica az boyle sudan gecirmece. 2 gun sonra bile hamur olmuyor oyle yapinca.
0
Lozturkmen
merhabalar geçenlerde okudum yarı ve tam parazitler hakkındayarı parazitlerde ksilem bulunur fotosentez de yapar tam parazitlerde floem ve ksilem bulunur fotosentez yapmaz yazıyordu ama ksilem her bitkide bulunmaz mı? sonuçta su çekmek için var ve bütün bitkiler suyu topraktan almıyor mu? o zaman ya
merhabalar geçenlerde okudum yarı ve tam parazitler hakkında
yarı parazitlerde ksilem bulunur fotosentez de yapar tam parazitlerde floem ve ksilem bulunur fotosentez yapmaz yazıyordu ama ksilem her bitkide bulunmaz mı? sonuçta su çekmek için var ve bütün bitkiler suyu topraktan almıyor mu? o zaman yarı parazit niye parazit kategorisinde?
yarı parazitlerde ksilem bulunur fotosentez de yapar tam parazitlerde floem ve ksilem bulunur fotosentez yapmaz yazıyordu ama ksilem her bitkide bulunmaz mı? sonuçta su çekmek için var ve bütün bitkiler suyu topraktan almıyor mu? o zaman yarı parazit niye parazit kategorisinde?
0
Parazitlik organik maddeleri başka bitkilerden almak demek. Su zaten çoğu zaman kapiler olayla enerji harcanmadan alınıyor. Yazında iki grupta da ksilem olduğunu söylemişsin zaten.
0
Yarı parazitler su ve minerali ksilem ile topraktan kendileri alırken, konakçı olduğu bitkinin floemlerinden besin maddelerini alırlar. Yarı parazitler fotosentez yapamazlar.
Tam parazitlerde ise hem floem hem de ksilem bulunmaz. Besin maddelerinin yanı sıra ksilemleri bulunmadığı için su ve minerali de konakçıdan elde ederler. Her bitkide ksilem bulunur şartı yok. Canavar otu, cin saçı, küsküs otu gibi bitkilerde ksilem bulunmaz mesela ve tam parazittirler. Damarsız tohumsuz bitkiler bu kategoridedirler.
Tam parazitlerde ise hem floem hem de ksilem bulunmaz. Besin maddelerinin yanı sıra ksilemleri bulunmadığı için su ve minerali de konakçıdan elde ederler. Her bitkide ksilem bulunur şartı yok. Canavar otu, cin saçı, küsküs otu gibi bitkilerde ksilem bulunmaz mesela ve tam parazittirler. Damarsız tohumsuz bitkiler bu kategoridedirler.
0
Şöyle ki yarı-parazitler (mesela ökse otu) konak bitkiden su ve mineral çalar. Bunu da fotosentez için kullanır.
Tam parazitler (örneğin canavar otu) konaktan hem su-mineral hem de fotosentezle üretilmiş besin çalar.
Gelişmemiş bitkilerde ksilem olmayabilir. Damarsız bitkilerdir.
Tam parazitler (örneğin canavar otu) konaktan hem su-mineral hem de fotosentezle üretilmiş besin çalar.
Gelişmemiş bitkilerde ksilem olmayabilir. Damarsız bitkilerdir.
0
ruh i tibbiye
yarın 10.00'da endokrinoloji randevum var. hormonal durumlar için kaç saatlik açlık gerekiyor özellikle de hipoglisemi şüphesinden gidiyorum. kaçtan sonra yemiyim bişey?bir de su içebilir miyim?
yarın 10.00'da endokrinoloji randevum var. hormonal durumlar için kaç saatlik açlık gerekiyor özellikle de hipoglisemi şüphesinden gidiyorum. kaçtan sonra yemiyim bişey?
bir de su içebilir miyim?
bir de su içebilir miyim?
0
mennan001
Merhabalar, iyi aksamlar;Barbaros duragindan mecidiyekoy Asli Borek'in oraya hangi otobusle gidebilirim ?Tesekkurler simdiden ilginize
Merhabalar, iyi aksamlar;
Barbaros duragindan mecidiyekoy Asli Borek'in oraya hangi otobusle gidebilirim ?
Tesekkurler simdiden ilginize
Barbaros duragindan mecidiyekoy Asli Borek'in oraya hangi otobusle gidebilirim ?
Tesekkurler simdiden ilginize
0
30A ile gidebilirsiniz. Besiktas tarafindan bineceginiz 30M nisantasi tarafindan gider. Guzergaha iett sitesinden bakabilirsiniz. Link koymaya calistim olmadi.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
kızım meslek lisesi fotoğraf ve grafik mezunu. dün diplomasını aldı :) işyeri açma belgesini aldı. yani kosgep kredileri, kobi yolu açıldı. bu seçenek şimdilik bir kenarda dursun.İmza yetkisi olan bir grafikçi oldu. Gerekli durumlarda bilirkişi olabilir. ( üni okurken kullanabileceği bir ek gelir
kızım meslek lisesi fotoğraf ve grafik mezunu. dün diplomasını aldı :)
işyeri açma belgesini aldı. yani kosgep kredileri, kobi yolu açıldı. bu seçenek şimdilik bir kenarda dursun.
İmza yetkisi olan bir grafikçi oldu. Gerekli durumlarda bilirkişi olabilir. ( üni okurken kullanabileceği bir ek gelir kapısı olarak cepte dursun)
Elimizdekiler bunlar. Üzerine ne koyabilir nereye yönelsin konusu kendisini de yönder olarak beni de epeyce zorladı. O kadar ki, üni seçimleri son güne kaldı.
Dün seçimlerini yapıp yolladı. Aama iki konuda hala tam emin değildi sanki. Şimdi öğrendim seçim bir gün uzatılmış, değiştirme şanşımız hala var.
Mesleki yönlenme kişiye özel bir durum olduğu için elimden geldiğince kızımı betimlemem lazım. Bu nedenle biraz uzun olacak bu duyuru. Vakit ayırıp okuyanlara, yardımını, önerilerini esirgemeyenlere şimdiden teşekkür ederim.
Kızımda benim "ateş" dediğim yapmadan duramadığı bir eğilim yok ya da henüz bulamadı. Biraz da bu nedenle zorlandık aslında. Bu durumda neleri iyi yapabildiğine baktık.
Persfektif ve teknik çizimde ortalamanın üzrinde iyi. (öğretmenlerinin ve kendinin gözlemi) Karakter yaratmayı seviyor, o konuda iyi olduğunu söylüyor.
Yakın gelen meslekler mimarlık, bilgisayar destekli animasyon, dijital oyun tasarımı.
Ygs puanlarından pek memnun değil, beklentisi de yoktu deneyim kazanmak için iki sınava girdi. Biz öncesinden sınavsız geçiş hakkını kullanarak ilerlemesine karar varmiştik zaten.
Yani önlisans ve ve sonrasında dikey geçişi düşünüyor. Olur da girdiği bölümün ona uygun olmadığına karar verirse hazırlanıp lisans için yeniden sınava girebilir.
Animasyon, dijital oyun tasarımı yönünde benim endişelerim şunlar:
Bu çocuk hemen hemen hiç bilgisayar oyunu oynamadı. Bilgisayarında oyu yok galiba. Telefonundan benim oynarken gözlemlediğim tek oyun bilgi yarışması gibi bişey. Arkadaşlarıyla ablalarıyla kapışıyorlar. Bir de pokemon go var bir yere giderken bişeyler yakalayıp duruyor. Evde aklına gelip açmıyor sanırım ya da ben görmüyorumdur bilmiyorum. yani kendini kaptırırcasına oyun oynamaz, bilgisayarda çok zaman geçirmez.
Ablalarından biri çok oyun oynar meslek olarak da bu yönde çalışmaları var. Oyun oynamaktan emekli olunsaydı emekliliği yaklaşmıştı diyeyim siz anlayın. Ablasının kurmayı düşündüğü işte birlikte çalışabilirler, birbirlerinin eksiklerini tamamlayabilirler. Okulda kendini bu yöne ait hissedebilir, hissetmeyebilir... Herşey mümkün.
Liseye başlarken aklında fotoğraf yönü vardı ilerleyen yıllarda grafiği sevdi o yönde ilerlemeyi seçti. Böyle önlisanslı dikeyli yürümek daha esnek olanaklar sağlaması açısından da çok iyi bana göre. Yatay olanakları da epeyce genişledi gerçi. O da güzel bi adım oldu bana kalırsa.
Mimarlık; titri kallavi, puan dilimi yönünden ulaşılması zor seçenek. Dikey geçiş olanağı bu yönden çok çok cazip aslında. Sınavı zordur yapabilir mi derseniz, evet o yönde ilerlemek istediğinden emin olursa alasını yapabilir ve yapar.
Memleketteki mimarlık durumlarına bakınca; istihdam olanakları en azındıan yakın süreçte iyi olmaya devam edecek gibi görünüyor. Yurt dışına çıkma düşüncesi de var, o zamana ne olur ne düşünür bilmiyorum, diplomasının yurt dışında geçerli olabilmesi koşulları nelerdir henüz araştıramadım.
seçimleri şöyle:
ilk 3 seçenek girme olasılığı zayıf olan okul ve bölümler. (hepsi tam burslu özel okullar)
1 bilgi dijital oyun tasarımı
2 tane şehir içinden özel üni grafik tasarımı tam burslu
4. sıra : yakın ilde mimari dekoratif sanatlar
5. sıra : yakın ilde bilgisayar destekli animasyon
6.ve 7. sıra nispeten uzak bir il mimari dekoratif sanatlar
8. sıra: ege grafik tasarım (meteb bölgesi oluyor aynı zamanda, bundan öncekiler bizim için meteb dışı)
gerisi uzak ildeki grafik tasarımlar vey pek fazla istemediği ama istediği alana dikey geçişi sağlayan bölümler.
10. sırada aöf'ün merkezi yerleştirmeye aldığı web tasarımı bölümünü yazdı. sınavsız geçiş listesinde bu bölüm de var. okul 1000 kişilik kontenjan açmış.
Grafik bölümünün 17 adet sınavsız geçebileceği bölüm var. Yelpaze hayli geniş yani. Üstüne bunların dikey olanaklarını da katınca sürecin zorluğunu anlarsınız. Sık sık dupa girdik, epeyce terledik. Hata yanlış yaptık mı, atladığımız şeyler olmuş mu? Sektörel bazda kararımıza etki edecek sizin bildiğiniz durumlar var mı?
Özellikle şu mimarlık ve animasyon arasındaki tereddüdüne yardımcı olacak fikirleriniz, önerileriniz var mı?
işyeri açma belgesini aldı. yani kosgep kredileri, kobi yolu açıldı. bu seçenek şimdilik bir kenarda dursun.
İmza yetkisi olan bir grafikçi oldu. Gerekli durumlarda bilirkişi olabilir. ( üni okurken kullanabileceği bir ek gelir kapısı olarak cepte dursun)
Elimizdekiler bunlar. Üzerine ne koyabilir nereye yönelsin konusu kendisini de yönder olarak beni de epeyce zorladı. O kadar ki, üni seçimleri son güne kaldı.
Dün seçimlerini yapıp yolladı. Aama iki konuda hala tam emin değildi sanki. Şimdi öğrendim seçim bir gün uzatılmış, değiştirme şanşımız hala var.
Mesleki yönlenme kişiye özel bir durum olduğu için elimden geldiğince kızımı betimlemem lazım. Bu nedenle biraz uzun olacak bu duyuru. Vakit ayırıp okuyanlara, yardımını, önerilerini esirgemeyenlere şimdiden teşekkür ederim.
Kızımda benim "ateş" dediğim yapmadan duramadığı bir eğilim yok ya da henüz bulamadı. Biraz da bu nedenle zorlandık aslında. Bu durumda neleri iyi yapabildiğine baktık.
Persfektif ve teknik çizimde ortalamanın üzrinde iyi. (öğretmenlerinin ve kendinin gözlemi) Karakter yaratmayı seviyor, o konuda iyi olduğunu söylüyor.
Yakın gelen meslekler mimarlık, bilgisayar destekli animasyon, dijital oyun tasarımı.
Ygs puanlarından pek memnun değil, beklentisi de yoktu deneyim kazanmak için iki sınava girdi. Biz öncesinden sınavsız geçiş hakkını kullanarak ilerlemesine karar varmiştik zaten.
Yani önlisans ve ve sonrasında dikey geçişi düşünüyor. Olur da girdiği bölümün ona uygun olmadığına karar verirse hazırlanıp lisans için yeniden sınava girebilir.
Animasyon, dijital oyun tasarımı yönünde benim endişelerim şunlar:
Bu çocuk hemen hemen hiç bilgisayar oyunu oynamadı. Bilgisayarında oyu yok galiba. Telefonundan benim oynarken gözlemlediğim tek oyun bilgi yarışması gibi bişey. Arkadaşlarıyla ablalarıyla kapışıyorlar. Bir de pokemon go var bir yere giderken bişeyler yakalayıp duruyor. Evde aklına gelip açmıyor sanırım ya da ben görmüyorumdur bilmiyorum. yani kendini kaptırırcasına oyun oynamaz, bilgisayarda çok zaman geçirmez.
Ablalarından biri çok oyun oynar meslek olarak da bu yönde çalışmaları var. Oyun oynamaktan emekli olunsaydı emekliliği yaklaşmıştı diyeyim siz anlayın. Ablasının kurmayı düşündüğü işte birlikte çalışabilirler, birbirlerinin eksiklerini tamamlayabilirler. Okulda kendini bu yöne ait hissedebilir, hissetmeyebilir... Herşey mümkün.
Liseye başlarken aklında fotoğraf yönü vardı ilerleyen yıllarda grafiği sevdi o yönde ilerlemeyi seçti. Böyle önlisanslı dikeyli yürümek daha esnek olanaklar sağlaması açısından da çok iyi bana göre. Yatay olanakları da epeyce genişledi gerçi. O da güzel bi adım oldu bana kalırsa.
Mimarlık; titri kallavi, puan dilimi yönünden ulaşılması zor seçenek. Dikey geçiş olanağı bu yönden çok çok cazip aslında. Sınavı zordur yapabilir mi derseniz, evet o yönde ilerlemek istediğinden emin olursa alasını yapabilir ve yapar.
Memleketteki mimarlık durumlarına bakınca; istihdam olanakları en azındıan yakın süreçte iyi olmaya devam edecek gibi görünüyor. Yurt dışına çıkma düşüncesi de var, o zamana ne olur ne düşünür bilmiyorum, diplomasının yurt dışında geçerli olabilmesi koşulları nelerdir henüz araştıramadım.
seçimleri şöyle:
ilk 3 seçenek girme olasılığı zayıf olan okul ve bölümler. (hepsi tam burslu özel okullar)
1 bilgi dijital oyun tasarımı
2 tane şehir içinden özel üni grafik tasarımı tam burslu
4. sıra : yakın ilde mimari dekoratif sanatlar
5. sıra : yakın ilde bilgisayar destekli animasyon
6.ve 7. sıra nispeten uzak bir il mimari dekoratif sanatlar
8. sıra: ege grafik tasarım (meteb bölgesi oluyor aynı zamanda, bundan öncekiler bizim için meteb dışı)
gerisi uzak ildeki grafik tasarımlar vey pek fazla istemediği ama istediği alana dikey geçişi sağlayan bölümler.
10. sırada aöf'ün merkezi yerleştirmeye aldığı web tasarımı bölümünü yazdı. sınavsız geçiş listesinde bu bölüm de var. okul 1000 kişilik kontenjan açmış.
Grafik bölümünün 17 adet sınavsız geçebileceği bölüm var. Yelpaze hayli geniş yani. Üstüne bunların dikey olanaklarını da katınca sürecin zorluğunu anlarsınız. Sık sık dupa girdik, epeyce terledik. Hata yanlış yaptık mı, atladığımız şeyler olmuş mu? Sektörel bazda kararımıza etki edecek sizin bildiğiniz durumlar var mı?
Özellikle şu mimarlık ve animasyon arasındaki tereddüdüne yardımcı olacak fikirleriniz, önerileriniz var mı?
0
Pek bilmediğim bir alan açıkçası ancak güzel sanatları düşünüyor mu? Üniv.lerin yetenek sınavlarına girse?
0
Güzel sanatların yetenek sınavlarına girmedi, gerekirse seneye hazırlanıp girerim dedi. çizimini yeterli görmedi.
0
merhaba,
konu alanıma dahil olduğu için tamamını okudum. fakat öss döneminden kaldığım için yatay ve dikeyleri tam anlamadım.
tercihleri ve yönelimleri konusunda kendisine yardımcı olabilirim. şu an aktif çalışan ve danışacağı birilerini de bulabilirim.
gsf resim okudum, şimdi de bu alan üzerinde çalışıyorum.
anladığım kadarıyla çocuğun animasyona pek ilgisi yok. öyle olsaydı eskişehir animasyonun tüm kontenjanlarını neredeyse full dolduran bir kursa yönlendirebilirdim. ayrıca bahsettiğim kişiler grafik ve mimarlık üzerine de eğitim veriyor.
zaten kendisi söyleyemese bile yaptığı çalışmalardan neye yatkın olduğu anlaşılır.
mimarlık bitirip rusya'da çalışan arkadaşım var. bazıları da istanbul da ofiste çalışıyor. iç mimarlık iş alanında önü açık zaten.
animasyon'da ise (bence) abd hayalleriyle başlayıp zamanla daha mütevazılaşıyor hayaller. bu piyasa yeni olduğu için şansı burada da var. çünkü günden güne genişliyor bu alan.
arkadaşımın kızı kanada'da eğitimini aldı, bazı arkadaşlarım ise ankara ve eskişehir'de animasyon şirketlerinde çalışıyor.
daha detaylı soracağınız neler var? asıl önemli olan o.
izmir'de mi yaşıyorsunuz?
konu alanıma dahil olduğu için tamamını okudum. fakat öss döneminden kaldığım için yatay ve dikeyleri tam anlamadım.
tercihleri ve yönelimleri konusunda kendisine yardımcı olabilirim. şu an aktif çalışan ve danışacağı birilerini de bulabilirim.
gsf resim okudum, şimdi de bu alan üzerinde çalışıyorum.
anladığım kadarıyla çocuğun animasyona pek ilgisi yok. öyle olsaydı eskişehir animasyonun tüm kontenjanlarını neredeyse full dolduran bir kursa yönlendirebilirdim. ayrıca bahsettiğim kişiler grafik ve mimarlık üzerine de eğitim veriyor.
zaten kendisi söyleyemese bile yaptığı çalışmalardan neye yatkın olduğu anlaşılır.
mimarlık bitirip rusya'da çalışan arkadaşım var. bazıları da istanbul da ofiste çalışıyor. iç mimarlık iş alanında önü açık zaten.
animasyon'da ise (bence) abd hayalleriyle başlayıp zamanla daha mütevazılaşıyor hayaller. bu piyasa yeni olduğu için şansı burada da var. çünkü günden güne genişliyor bu alan.
arkadaşımın kızı kanada'da eğitimini aldı, bazı arkadaşlarım ise ankara ve eskişehir'de animasyon şirketlerinde çalışıyor.
daha detaylı soracağınız neler var? asıl önemli olan o.
izmir'de mi yaşıyorsunuz?
0
mimarlık konusunu bilmiyorum. oyun sektörü türkiyede çok kısıtlı ancak yetenekli insanı da kaçırmıyorlar gibi. yurt dışına çıkmasının en rahat yolu da bu olur diye düşünüyorum. ancak oyunlara çok ilgisi yoksa bir süre sonra sıkılabilir. her oyun firması bizim oyunları ne kadar oynuyorsunuz diye soruyor başvuru sırasında (benim de merağım var biraz) o nedenle eğer kendini bu dünyaya ait hissedemeyecekse en iyisi diğer alternatiflere odaklanmak olur gibi.
0
@manuel mandalina,
mimari dekoratif sanatların ders programında sanat tarihi, teknik çizim, çini, seramik, bilgisayar destekli 2d ve 3d çizim, anadolu uygarlıkları, taş işlemeciliği, mitoloji vb dersler var.
bizim için anlamı; mimarlık bölümüne dikey geçiş olanağı sağlaması, ders programının hem mimarlık hem animasyon için kullanabileceği alt yapıları içermesi.
mimari dekoratif sanatların ders programında sanat tarihi, teknik çizim, çini, seramik, bilgisayar destekli 2d ve 3d çizim, anadolu uygarlıkları, taş işlemeciliği, mitoloji vb dersler var.
bizim için anlamı; mimarlık bölümüne dikey geçiş olanağı sağlaması, ders programının hem mimarlık hem animasyon için kullanabileceği alt yapıları içermesi.
0
@ kupigometa,
evet İzmir'de yaşıyoruz.
Animasyona ilgisi yok diyemiyorum, şimdiye kadar pek oyun oynamadı ama animasyon istiyorum diyor.
Eskişehir için bu yıl kendini yeterli görmedi, seneye deneyebilir yeterli hazırlığı yapabilirse tabii. Bu nedenle İzmir'e yakın okullar seçmeye çalıştık, çizim kursu, dikey geçiş için hazırlık süreci, yabancı dili geliştirme gibi çalışmalarını daha rahat yapabilir. Okulun boş günlerinde İzmir'e gelip gidebilir diye düşündük.
Sizin yönlendirebileceğiniz kurs Eskişehir'dedir muhtemelen.
Sınavsız geçiş hakkını kullnacağı tek yıl olduğu için bu yıl bu hakkı kullanayım, bölüm bana hitap etmezse dondurur seneye tam hazırllık yaparım diyor. Yeterli hazırlığı yapamazsa , bişeyler ters giderse ( mesela istediği bölüme yığılma seneye gelecek öğrencilerin über performans göstermeleriı, siyasi dalgalanmalar nedeniyle oluşacak olumsuzluklar vs.) bu hakkından olmasın diye düşündük. Kısacası durum okulu dondurup eskişehire yönlenmeye giderse kurs bilgisi çok iyi olur :)
Abd hayalleri değil de daha çok çocuklar siyasetin bu denli günlük yaşama girmiş olmasından, çalışma koşullarından, karşılığını alamayacakları iş piyasasında çalışmaktan yani ucuz işgücünden, yasal olmayan uygulamaların günlük yaşamımızda gayet yasalmış gibi uygulanmasından vs. rahatsızlar. Dışarıya gitme istekleri ağırlıklı olarak bu nedenlerden kaynaklanıyor.
Ben de burada animasyon konusunda iş olanaklarının artacağını düşünüyorum, uzmanlar da aynı şeyi dile getiriyorlar.
Zaman dijitalleşme ve bilgiyi kullanma çağı. Ve yaratıcılık bu süreçte kendine önemli bir yer bulacak bir donanım ya da meziyet.
Size daha detaylı soracağım şeyler şunlar olabilir:
Animasyon şirketlerinde çalışma koşulları nasıl? Ücretleri ne civarlarda dolaşıyor?
Ve asıl önemlisi iyi bir animasyoncu olmak için demeyeyim de bu meslekle geçimini sağlayabilmek için olmazsa olmaz yetenek/donanımlar neler?
Bizim donanım için programımız şöye:
Vizyon yani yaratıcılık, algı geliştirme, ufku genişletme yönünde çalışmalar yapmak.
Kitap listemizi yapmaya başladık. mobidik, suç ve ceza, devlet, hayatın kaynağı... gidiyoruz. önerileriniz olursa makbule geçer.
davranış bilimi, işletmecilik konularında bilgilenmek ( aöf ikinci üni olarak önerdim, yaparsa ne ala)
bol bol gezmek
3 boyutlu çalışmalar yapmak (heykel kursu)
yabancı dili ilerletmek
portfolyo oluşturmaya başlamak ve zamanla geliştirmek.
başka neler önerirsiniz?
evet İzmir'de yaşıyoruz.
Animasyona ilgisi yok diyemiyorum, şimdiye kadar pek oyun oynamadı ama animasyon istiyorum diyor.
Eskişehir için bu yıl kendini yeterli görmedi, seneye deneyebilir yeterli hazırlığı yapabilirse tabii. Bu nedenle İzmir'e yakın okullar seçmeye çalıştık, çizim kursu, dikey geçiş için hazırlık süreci, yabancı dili geliştirme gibi çalışmalarını daha rahat yapabilir. Okulun boş günlerinde İzmir'e gelip gidebilir diye düşündük.
Sizin yönlendirebileceğiniz kurs Eskişehir'dedir muhtemelen.
Sınavsız geçiş hakkını kullnacağı tek yıl olduğu için bu yıl bu hakkı kullanayım, bölüm bana hitap etmezse dondurur seneye tam hazırllık yaparım diyor. Yeterli hazırlığı yapamazsa , bişeyler ters giderse ( mesela istediği bölüme yığılma seneye gelecek öğrencilerin über performans göstermeleriı, siyasi dalgalanmalar nedeniyle oluşacak olumsuzluklar vs.) bu hakkından olmasın diye düşündük. Kısacası durum okulu dondurup eskişehire yönlenmeye giderse kurs bilgisi çok iyi olur :)
Abd hayalleri değil de daha çok çocuklar siyasetin bu denli günlük yaşama girmiş olmasından, çalışma koşullarından, karşılığını alamayacakları iş piyasasında çalışmaktan yani ucuz işgücünden, yasal olmayan uygulamaların günlük yaşamımızda gayet yasalmış gibi uygulanmasından vs. rahatsızlar. Dışarıya gitme istekleri ağırlıklı olarak bu nedenlerden kaynaklanıyor.
Ben de burada animasyon konusunda iş olanaklarının artacağını düşünüyorum, uzmanlar da aynı şeyi dile getiriyorlar.
Zaman dijitalleşme ve bilgiyi kullanma çağı. Ve yaratıcılık bu süreçte kendine önemli bir yer bulacak bir donanım ya da meziyet.
Size daha detaylı soracağım şeyler şunlar olabilir:
Animasyon şirketlerinde çalışma koşulları nasıl? Ücretleri ne civarlarda dolaşıyor?
Ve asıl önemlisi iyi bir animasyoncu olmak için demeyeyim de bu meslekle geçimini sağlayabilmek için olmazsa olmaz yetenek/donanımlar neler?
Bizim donanım için programımız şöye:
Vizyon yani yaratıcılık, algı geliştirme, ufku genişletme yönünde çalışmalar yapmak.
Kitap listemizi yapmaya başladık. mobidik, suç ve ceza, devlet, hayatın kaynağı... gidiyoruz. önerileriniz olursa makbule geçer.
davranış bilimi, işletmecilik konularında bilgilenmek ( aöf ikinci üni olarak önerdim, yaparsa ne ala)
bol bol gezmek
3 boyutlu çalışmalar yapmak (heykel kursu)
yabancı dili ilerletmek
portfolyo oluşturmaya başlamak ve zamanla geliştirmek.
başka neler önerirsiniz?
0
@freya, evet genel kanı öyle sanıyorum. ben de oyun oynamayan birinin oyun sektöründe pek başarılı olmayacağı konusunda endişeliyim doğrusu.
yiine de; ben çalıştığım süreçte gördüm ki hiç bir şey bilmeden işe başlayan elemanlarım işe daha çabuk adapte oldular daha fazla yol aldılar, başka firmalardan gelenler hep bocaladılar, yanlış işler yaptılar, şirketin vizyonuna uymayan işler yaptılar.
Bu açıdan bakınca hiç bilmeyenin avantajı daha fazla bana göre. Bence bizim oyunları oynadınız mı diye sormak yerine elemanın mücadeleci, dirayetli olup olmama gibi bazı özelliklerine bakmalılar.
yiine de; ben çalıştığım süreçte gördüm ki hiç bir şey bilmeden işe başlayan elemanlarım işe daha çabuk adapte oldular daha fazla yol aldılar, başka firmalardan gelenler hep bocaladılar, yanlış işler yaptılar, şirketin vizyonuna uymayan işler yaptılar.
Bu açıdan bakınca hiç bilmeyenin avantajı daha fazla bana göre. Bence bizim oyunları oynadınız mı diye sormak yerine elemanın mücadeleci, dirayetli olup olmama gibi bazı özelliklerine bakmalılar.
0
@hayat, geçiş yapamaması durumu için de senaryo oluşturmak gerekirse, öyleyse piyasada çok iş görecek bir bölüm olmadığını söyleyebilirim.
mimarlığa geçiş için nispeten avantajlı ve kazanması kolay bölümlerden biri mimari restorasyon'dur. olur da geçiş gerçekleşmezse, iş imkanları da iyidir. devlette kadrosu da var hatta. bilginize.
mimarlığa geçiş için nispeten avantajlı ve kazanması kolay bölümlerden biri mimari restorasyon'dur. olur da geçiş gerçekleşmezse, iş imkanları da iyidir. devlette kadrosu da var hatta. bilginize.
0
çok teşekkür ederim manuel mandalina.
senaryo oluşturmak deyince düşündüm de; hakkaten senaryolarla boğulmuş gibiyim. ablasında işim ne kolay olmuştu. fizik istiyorum dedi. "e bütün fizkleri yaz madem öyle" dedim. baştan sona tek bölüm yazdı biri tuttu oldu bitti. bu ne yaa böyle, o olursa şöyle bu olursa böyle olmazsa şu...
gerçi kendisi seçimlerini yaptı gezmeğe gitti ben mi fazla irdeliyorum bilemedim ki.. ama öte yandan sizlerden aldığım bilgiler, fikirler çok yararlı oluyor, dün fırsat bulup soramamıştım. sürenin uzatılması şansım oldu.
restorasyon bölümlerine bakayım hemen. tekrar teşekkürler.
senaryo oluşturmak deyince düşündüm de; hakkaten senaryolarla boğulmuş gibiyim. ablasında işim ne kolay olmuştu. fizik istiyorum dedi. "e bütün fizkleri yaz madem öyle" dedim. baştan sona tek bölüm yazdı biri tuttu oldu bitti. bu ne yaa böyle, o olursa şöyle bu olursa böyle olmazsa şu...
gerçi kendisi seçimlerini yaptı gezmeğe gitti ben mi fazla irdeliyorum bilemedim ki.. ama öte yandan sizlerden aldığım bilgiler, fikirler çok yararlı oluyor, dün fırsat bulup soramamıştım. sürenin uzatılması şansım oldu.
restorasyon bölümlerine bakayım hemen. tekrar teşekkürler.
0
mimari restorasyon bölümü sınavsız geçiş yapabileceği bölümler arasında yokmuş da onun için seçmemişiz. notlarıma bakınca gördüm.
seçebileceğimiz bölümler şunlar:
basım ve yayın teknolojileri
basın ve yayıncılık
bilgisayar destekli tasarım ve animasyon
endüstri ürünleri tasarımı
endistriyel cam ve seramik
fotoğrafçılık ve kameramanlık
geleneksel tekstillerin restorasyonu
görsel iletişim
grafik tasarımı
halıcılık kilimcilik
marka iletişimi
medya ve iletişim
mimari dekoratif sanatlar
reklamcılık
seramik ve cam
seramik, cam ve çinicilik
web tasarımı kodlama
seçebileceğimiz bölümler şunlar:
basım ve yayın teknolojileri
basın ve yayıncılık
bilgisayar destekli tasarım ve animasyon
endüstri ürünleri tasarımı
endistriyel cam ve seramik
fotoğrafçılık ve kameramanlık
geleneksel tekstillerin restorasyonu
görsel iletişim
grafik tasarımı
halıcılık kilimcilik
marka iletişimi
medya ve iletişim
mimari dekoratif sanatlar
reklamcılık
seramik ve cam
seramik, cam ve çinicilik
web tasarımı kodlama
0
@hayat, rica ederim. dgs ile mimarlığa geçiş var da, diğer bölümde yoksa bilemiyorum.
edit: sınavsız dediğinizi yeni farkettim. o konuya hakim değilim.
edit: sınavsız dediğinizi yeni farkettim. o konuya hakim değilim.
0
mimari dekoratif sanatlar bölümünden dikey geçişle;
iç mimarlık, iç mimarlık ve çevre tasarımı, mimarlık,
grafik, fotoğraf,
çini, el sanatları, eski çini onarımı, geleneksel türk el sanatları, geleneksel türk sanatları, seramik ve tezhip bölümlerinden birine geçebiliyor.
iç mimarlık, iç mimarlık ve çevre tasarımı, mimarlık,
grafik, fotoğraf,
çini, el sanatları, eski çini onarımı, geleneksel türk el sanatları, geleneksel türk sanatları, seramik ve tezhip bölümlerinden birine geçebiliyor.
0
Evet, dediğiniz dgs geçişleri oluyor da, sizin öss puanıyla değil de sınavsız geçiş yapacağınızı ve sınavsız geçiş listesinde mim rest olmadığını bilmeyerekten yazdım. Bunu söylemek istedim.
0
Bu arada sunu da ekliyim. Düşündüğünüz programların öğretim kadrosunu iyi arastirmanizi öneririm. Örnek verdiğiniz dek. san. bölümünü ben ilk kez duyuyorum, halen akademik işlere devam ettiğim ve bu konu alanimla doğrudan alakalı olduğu halde. Kimler eğitim veriyor, alanları ve tecrübeleri nelerdir, bu çok önemli. Nihayetinde geçiş niyeti olsa da ortalama iki yılını orada geçirecek. Yeni kurulan bölümler genelde çevre bölümlerdeki hocalardan toplama kadrolarla oluşturuluyor ve ilk yıllarda programları çok oturmamış oluyor, bunlar olumsuz etkenler. Ama ola ki alanında uzman bir bölüm başkanı bulmuşlardır, öyleyse çok iyi. Başarılar, kolay gelsin.
0
Her seferinde nokta atışı yapıyorsunuz manuel mandaline, ben de şimdi akademik kadrolara bakıyordum, akademik kadro dışarıdan nasıl incelenir demeye gelmiştim. çünkü okulun sitesinde öğretim görevlileriyle ilgili bilgiler kaldırılmış veya hiç konmamış galiba. sadece bir öğretmenin bilgilerine ulaşabildim . bölüm başkanının da bilgileri yok okulun sitesinde.
0
Bölümün yeni kurulmuş olmasıyla ilgili muhtemelen. Site dışında bilgi edinmek zor, okulun ya da bölümün facebook sayfasına ve forumlara bakilabilir, orada öğrenciler konuşmuştur muhakkak.
0
@hayat, mimarliga girmesi bitirmesinden daha kolay emin olabilirsiniz. Lutfen kiziniz eksideki mimarlıkla ilgili butun basliklari okusun, inanın ki yazilanlar abartili degil fazlasi yok eksigi var. Yeni mezun oldugunda teklif edilecek rakamlari gorunce "acaba benimle kafa mi buluyorlar?" Diye dusunme ihtimali cok cok fazla. Okumasi cok masraflı bunu da not duseyim. He diger bölümlerden mezun olursa durum cok mu parlak olur, inanın ki fikrim yok. Ama mimarligi lutfen cok cok iyi arastirmadan hedef olarak koymayın, simdiki aklim olsa asla asla mimar olmazdım.
0
yazacaklarım ne kadar faydalı olabilir bilmiyorum. bir bilgisayar oyunu firmasında çalışıyorum. bundan 5 sene önce oyun firmasında çalışmak aklımın ucundan geçmezdi mesela. oyun sektörü hızla gelişen bir alan. özellikle son zamanlarda türk yapımı oyunlar oldukça çoğaldı ve gençler, çocuklar tarafından epey rağbet görüyorlar. joy game'in oyunları, zula vs. bize ne kadar bu oynanır mı ya gibi gelse de oldukça popülerler.
kızınızın bilgisayar, mobil vs. oyunlarla çok ilgisi olmadığını belirtmişsiniz. şimdi yavaş yavaş takip etmeye başlasa mesela bu zamana kadar oynamadığı için pek kaybı olmayacaktır. benim naçizane önerim, youtube üzerinden oyun videoları çeken kanallara bir göz atması olacaktır. hem görsellik olarak hem de ilgisinin çekip çekmediğini ölçebilmesi için. (şahane animasyonlar için uncharted 4 derim :))
animasyon, tasarım alanına hakim değilim açıkçası bu yönden bir şey söyleyemiyorum. ama oyun sektörü, animasyon tasarım vs. ilerlemek için çok çok iyi bir ingilizce kesinlikle olmalı.
oyun tasarımı için birçok oyuna az çok aşina olmalı, oynamasa dahi bilse anlamında diyorum. oyunlar genellikle birbirlerinden ilham alıyorlar, farklı tasarımlar ve hikayelerle yeni bir karakter yaratılıyor başka bir oyuna. :)
umarım kızınız için her şey çok güzel olur, bol şans.
kızınızın bilgisayar, mobil vs. oyunlarla çok ilgisi olmadığını belirtmişsiniz. şimdi yavaş yavaş takip etmeye başlasa mesela bu zamana kadar oynamadığı için pek kaybı olmayacaktır. benim naçizane önerim, youtube üzerinden oyun videoları çeken kanallara bir göz atması olacaktır. hem görsellik olarak hem de ilgisinin çekip çekmediğini ölçebilmesi için. (şahane animasyonlar için uncharted 4 derim :))
animasyon, tasarım alanına hakim değilim açıkçası bu yönden bir şey söyleyemiyorum. ama oyun sektörü, animasyon tasarım vs. ilerlemek için çok çok iyi bir ingilizce kesinlikle olmalı.
oyun tasarımı için birçok oyuna az çok aşina olmalı, oynamasa dahi bilse anlamında diyorum. oyunlar genellikle birbirlerinden ilham alıyorlar, farklı tasarımlar ve hikayelerle yeni bir karakter yaratılıyor başka bir oyuna. :)
umarım kızınız için her şey çok güzel olur, bol şans.
0
tercihler dün gece yarısı kapandı arkadaşlar, seçimlerinde değişiklik yapmadı olduğu gibi bıraktı. hayırlısı artık...
zaman ayırıp cevaplayan, mesajla bilgilendiren herkese çok çok teşekkür ederim.
@manuel mandalina, yazdığımız okulların hiç birinin ilk senesi değil, en yenisi 4 yıllık. bölümden mezun olanların çoğu mimar olmuş. Sizin gözünüzden kaçtı sanırım bu bölüm :)
@phycos phycos, lise son sınıfta mimar olmak istediğini söyleyince ilk önce sözlük, mimarlar odası sitesi, internette bulabildiğim yazılar, mimar arkadaşlarım, çevremizdeki mimarlık firmaları.. epeyce araştırmıştık. tablo kişiden kişiye değişmekle birlikte ortak sıkıntılar sizin yazığınız konular. İşi yaptıranın işten anlamaması, işin maliyeti ile ilgili sıkıntılar, teknik zorluklar, bürokrasi, üretler vs.
Çok haklısınız, mimarlık zor mesleklerden biri. Kızım, okurken, mesleği yaparken karşılaşacağı zorlukların farkında. Gelgör ki yetenekleri o yönü işaret ediyorve mesleki ilgisi var. Küçüklüğünden beri binaların dizaynını kafasında tekrar yapar, şu şurda olsaymış daha iyi olurmuş gibi yorumlar yapar.
Bilemiyorum artık hayırlısı neyse o olsun demekten başka yapacak bişe kalmadı, seçtik gitti...
zaman ayırıp cevaplayan, mesajla bilgilendiren herkese çok çok teşekkür ederim.
@manuel mandalina, yazdığımız okulların hiç birinin ilk senesi değil, en yenisi 4 yıllık. bölümden mezun olanların çoğu mimar olmuş. Sizin gözünüzden kaçtı sanırım bu bölüm :)
@phycos phycos, lise son sınıfta mimar olmak istediğini söyleyince ilk önce sözlük, mimarlar odası sitesi, internette bulabildiğim yazılar, mimar arkadaşlarım, çevremizdeki mimarlık firmaları.. epeyce araştırmıştık. tablo kişiden kişiye değişmekle birlikte ortak sıkıntılar sizin yazığınız konular. İşi yaptıranın işten anlamaması, işin maliyeti ile ilgili sıkıntılar, teknik zorluklar, bürokrasi, üretler vs.
Çok haklısınız, mimarlık zor mesleklerden biri. Kızım, okurken, mesleği yaparken karşılaşacağı zorlukların farkında. Gelgör ki yetenekleri o yönü işaret ediyorve mesleki ilgisi var. Küçüklüğünden beri binaların dizaynını kafasında tekrar yapar, şu şurda olsaymış daha iyi olurmuş gibi yorumlar yapar.
Bilemiyorum artık hayırlısı neyse o olsun demekten başka yapacak bişe kalmadı, seçtik gitti...
0
@farkındaysa sıkıntı yok, insallah gonlunden gectigi gibi olur hersey. Başarılar diliyorum.
0
@rheia, güzel dileğin için sağolasın :)
Oyun sektörünün sıkıntıları da pek hafifsenecek gibi değil bana kalırsa. Yeni yeni hareketlenmeler var evet. Bu sektörden ekmek yemek mümkün.
Lakin;
Bizim birinci olduğumuz alan kişi başına düşen oyun oynama saati. Üretmiyoruz ama fena halde tüketiyoruz, garip olan bu kadar çok tükettiğimiz şeyi hala üretemiyor oluşumuz. Mantıklı değil demi...
Nedenini düşününce durum hiç şaşırtıcı değil;
İspanyollarla atbaşı giden malum ortam bilgilerimiz, çalışmadan, üretmeden kolay elde etme trendimiz (makarna kömür, malum ortam...) ve kişi başına düşen gelirimiz... Paramız yok, üretimimiz yok, oyun oynuyoruz. Sektörde hareketlenme var çünkü ülkede ucuz işgücü var, yabancı sermaye oyun ürettirmek için giriş yapıyor. Üniversiteler o işgücünü sağlamak için bölüm açıyor. Yakında meslek liselerinde de açılır belki açılmıştır bile.
Oyun sektörünün benim dışarıdan görebildiğim tablosu genel hatlarıyla bu. Yüz milyar dolarlarla ifade edilen sektörün gerekli alt yapı olmadan (kallavi veri merkezi, oyun alabilecek kazanç, vs) neresinde olabileceğimiz belli aslında :)
İngilizce şart evet :)
Ve vizyon, yaratıcı düşünce alışkanlığı. Hiç oyun oynamamış biri yaratıcı düşünce alışkanlığı ve vizyonla çok iyi işler çıkarabilir. Kızım için yazmıyorum ( kızım yapar gibi anlam çıkmasın) sektör ve aslında çoğu sektörle ilgili genel bakış.
Hintlileri biliyorsunuz bilişim sektöründe bir numaralar. Onların eksik noktası; güven sağlamıyorlar. Bu nedenle app stor'da satış yapamıyorlar, kimse onlardan ürün almak istemiyor, iş yaptırmak istemiyor.
Bizim eksik noktamız da katip gibi söyleneni- yapılmışı yapmak, yeni şeylere burun kıvırmak hatta "tu kaka" demek, işin şeytanlıklarını bulmak, sıfır farkındalık.
5 yıldır oyun sektöründesin madem, bir iki konu var merak ettiğim bulmuşken sorayım:)
Firma veri merkezi kullanıyor mu kullanıyorsa yurt içi/ yurt dışı nereden sağlıyor?
Çalışanlara ne ödüyor, ücretler en alt ve en üst hangi aralıkta?
Şirket kaç yıllık, yeni yatırımları var mı, kazancı hangi aralıkta?
edit: phycos, güzel dileklerin için çok teşekkür ederim :)
Oyun sektörünün sıkıntıları da pek hafifsenecek gibi değil bana kalırsa. Yeni yeni hareketlenmeler var evet. Bu sektörden ekmek yemek mümkün.
Lakin;
Bizim birinci olduğumuz alan kişi başına düşen oyun oynama saati. Üretmiyoruz ama fena halde tüketiyoruz, garip olan bu kadar çok tükettiğimiz şeyi hala üretemiyor oluşumuz. Mantıklı değil demi...
Nedenini düşününce durum hiç şaşırtıcı değil;
İspanyollarla atbaşı giden malum ortam bilgilerimiz, çalışmadan, üretmeden kolay elde etme trendimiz (makarna kömür, malum ortam...) ve kişi başına düşen gelirimiz... Paramız yok, üretimimiz yok, oyun oynuyoruz. Sektörde hareketlenme var çünkü ülkede ucuz işgücü var, yabancı sermaye oyun ürettirmek için giriş yapıyor. Üniversiteler o işgücünü sağlamak için bölüm açıyor. Yakında meslek liselerinde de açılır belki açılmıştır bile.
Oyun sektörünün benim dışarıdan görebildiğim tablosu genel hatlarıyla bu. Yüz milyar dolarlarla ifade edilen sektörün gerekli alt yapı olmadan (kallavi veri merkezi, oyun alabilecek kazanç, vs) neresinde olabileceğimiz belli aslında :)
İngilizce şart evet :)
Ve vizyon, yaratıcı düşünce alışkanlığı. Hiç oyun oynamamış biri yaratıcı düşünce alışkanlığı ve vizyonla çok iyi işler çıkarabilir. Kızım için yazmıyorum ( kızım yapar gibi anlam çıkmasın) sektör ve aslında çoğu sektörle ilgili genel bakış.
Hintlileri biliyorsunuz bilişim sektöründe bir numaralar. Onların eksik noktası; güven sağlamıyorlar. Bu nedenle app stor'da satış yapamıyorlar, kimse onlardan ürün almak istemiyor, iş yaptırmak istemiyor.
Bizim eksik noktamız da katip gibi söyleneni- yapılmışı yapmak, yeni şeylere burun kıvırmak hatta "tu kaka" demek, işin şeytanlıklarını bulmak, sıfır farkındalık.
5 yıldır oyun sektöründesin madem, bir iki konu var merak ettiğim bulmuşken sorayım:)
Firma veri merkezi kullanıyor mu kullanıyorsa yurt içi/ yurt dışı nereden sağlıyor?
Çalışanlara ne ödüyor, ücretler en alt ve en üst hangi aralıkta?
Şirket kaç yıllık, yeni yatırımları var mı, kazancı hangi aralıkta?
edit: phycos, güzel dileklerin için çok teşekkür ederim :)
0
crvena zvezda
ağır metallerin pH ile (pH<7) oluşturdukları kompleksler veya metallerin farklı değerlikli hale gelmesi gibi durumlarını içeren bir kaynağa ihtiyacım var. şimdiden yardımlarınız için teşekkürler
ağır metallerin pH ile (pH<7) oluşturdukları kompleksler veya metallerin farklı değerlikli hale gelmesi gibi durumlarını içeren bir kaynağa ihtiyacım var. şimdiden yardımlarınız için teşekkürler
0
limoncello
Evde soğan kalmamış taze fasülye taze börülce kabak domates patates biber sarımsak yumurta vs var akşam için ne yapalım
Evde soğan kalmamış taze fasülye taze börülce kabak domates patates biber sarımsak yumurta vs var akşam için ne yapalım
0
Soğan alın.
edit: ya gerçek bir dingil cevabı verdim. Neden böyle yaptım bilmiyorum. Bir de tik falan gelmiş, süper mahçup oldum şu an.
Yapın domatesli falan taze fasulyeyi, gömün.
Hatta bir ara ben küçükken taze fasulyeye yumurta kırıldığını hatırlıyorum. Bilinen bir şey mi, biz mi varoştuk ondan emin değilim.
edit: ya gerçek bir dingil cevabı verdim. Neden böyle yaptım bilmiyorum. Bir de tik falan gelmiş, süper mahçup oldum şu an.
Yapın domatesli falan taze fasulyeyi, gömün.
Hatta bir ara ben küçükken taze fasulyeye yumurta kırıldığını hatırlıyorum. Bilinen bir şey mi, biz mi varoştuk ondan emin değilim.
0
patatesleri ve kabakları yuvarlak doğrayın biberleri de ikiye bölün sarımsakları bütün atın fırın tepsisine, yağ tuz varsa kırmızı biber ya da sevdiğiniz çeşnileri atıp harmanlayın. verin fırına işte size akşam yemeği :)
0
fasülye kavurması yapabilirsiniz.
fasülyeleri haşlayın. fasülyeyi tavaya alıp üzerine 1 tane domates rendeleyin, birazcık pişsin. üzerine de yumurtayı kırıp iyice pişirin.
fasülyeleri haşlayın. fasülyeyi tavaya alıp üzerine 1 tane domates rendeleyin, birazcık pişsin. üzerine de yumurtayı kırıp iyice pişirin.
0
fasulyeyi biraz haşlayın, kabak ve patatesi az yağda çok az biberlerle beraber soteleyin. sonra hepsini birkaç diş sarımsak ve püre domatesle fırına atın. fırın türlünüz hazır. börülcenin uyumundan emin olamadığım için karışıma koymadım.
0
ben soğan karşıtı bir insan olarak hayatımda soğan almadım. evime de soğan girmez.
menemen yapabilirsiniz.
patatesi püre yapabilirsiniz.
patatesi kumpir yapabilirsiniz.
pattis kızartması yapabilirsiniz.
krep yapabilirsiniz süt ve un varsa.
menemen yapabilirsiniz.
patatesi püre yapabilirsiniz.
patatesi kumpir yapabilirsiniz.
pattis kızartması yapabilirsiniz.
krep yapabilirsiniz süt ve un varsa.
0
Cursed Chico
Ayakkabıyla geli terlik giymek orda.
Ayakkabıyla geli terlik giymek orda.
0
terlik değil de topuklu ayakkabı giyen kadınların oturdukları yerde daha spor bir ayakkabı giydiklerini gördüm.
terlik pek olmaz sanki. yani kurumsal bir şirket ortamından bahsediyorsak tabi.
terlik pek olmaz sanki. yani kurumsal bir şirket ortamından bahsediyorsak tabi.
0
terlik değil de sandalet olabilir belki. gerçi üni.de filan bizim hocalar giyiyor. ortamına bağlı sanırım.
0
Ben bugun parmak arasi terlikle ders anlattım cocuklara. Benim parmaklar su topladi biraz zorunluluktan ama profesorunden arastirma gorevlisine herkes sandalet, terlik. Adeta deniz kenari. Gulesim geliyor :D yaz okulu cok komik bir sey.
0
şıpıdık terlik değil de daha şık, taşlı maşlı terliklerden giyiyorum ben (üniversite).
çoğunlukla ayakkabıyla gelip ofiste terliğe geçiyorum. önemli toplantı vs varsa ayakkabıya dönüyorum.
çoğunlukla ayakkabıyla gelip ofiste terliğe geçiyorum. önemli toplantı vs varsa ayakkabıya dönüyorum.
0
Ben arada giyiyorum, ciddi bir toplantı yoksa terlik veya ince sandaletle dolanıyorum.
0
Kurumsal firma, ben giymiyorum ama direkt acik sandaletle gelen ya da gelince terlik giyenler var.
Kiyafetle ilgili herhangi bir kural yok zaten ofiste, bi kere direktor Batman kostumuyle gelmisti :)
Iddia kaybedip balerin kiyafetiyle gelen adamlar da vardi.
Kiyafetle ilgili herhangi bir kural yok zaten ofiste, bi kere direktor Batman kostumuyle gelmisti :)
Iddia kaybedip balerin kiyafetiyle gelen adamlar da vardi.
0
İşyerine normal ayakkabı çorapla gidip orada bir yerde masanın altında mesela devamlı bıraktığın terliği çorap ayakkabı çıkarıp gitymek sonra akşam yine ayakkabı gitymek nasıl olur sizce,Hijyenik açıdan filan sorun çıkarma olabilir mi?
Sonuçta ayağın kokması, 10 saat kalınca o ayhakkabıda oluyor, terlikte kokması zor gibi. zaten terlik giyersem sürekli ayağı çıkarıp üstüne koyarım.
Sonuçta ayağın kokması, 10 saat kalınca o ayhakkabıda oluyor, terlikte kokması zor gibi. zaten terlik giyersem sürekli ayağı çıkarıp üstüne koyarım.
0
gang leader of wasseypur
Leventi merkez alirsak nasil giderim?
Leventi merkez alirsak nasil giderim?
0
Levent'ten metro ile gayrettepe, yani zincirlikuyu, oradan metrobüs ile bahçelievler durağı. Max 30-35 dk sürer. Zaten direkt metrobüs durağının karşısında hastane.
0
yok gayrettepe yapma metro ile. çok uzun sürüyor yürünen yol metrobüse kadar. ve içerisi inanılmaz kalabalık ve havasız ölüyorsun orada.
onun için sen leventten minibüs ya da otobüse bin zaten hepsi zincirlikuyudan geçer neredeyse, oradan aynı metrobüse bin sefil'in dediği gibi yarım saat filan sürer. 15 durak filan. direkt hastanenin önü zaten bahçelievler durağı.
onun için sen leventten minibüs ya da otobüse bin zaten hepsi zincirlikuyudan geçer neredeyse, oradan aynı metrobüse bin sefil'in dediği gibi yarım saat filan sürer. 15 durak filan. direkt hastanenin önü zaten bahçelievler durağı.
0
qazaqwsx
Merhaba,Kısa vadeli planlar, uzun vadeli planlar, hedefler, deadlinelar vs. vs.Bazen "gelişine göre yaşamak" istiyorum. İtiraf ediyorum korkuyorum.Siz de böyle misiniz? Yoksa ben çoktandır akışına bıraktım diyebiliyor musunuz? Ya da gerçek bu kaçamazsın mı diyorsunuz?
Merhaba,
Kısa vadeli planlar, uzun vadeli planlar, hedefler, deadlinelar vs. vs.
Bazen "gelişine göre yaşamak" istiyorum.
İtiraf ediyorum korkuyorum.
Siz de böyle misiniz? Yoksa ben çoktandır akışına bıraktım diyebiliyor musunuz?
Ya da gerçek bu kaçamazsın mı diyorsunuz?
Kısa vadeli planlar, uzun vadeli planlar, hedefler, deadlinelar vs. vs.
Bazen "gelişine göre yaşamak" istiyorum.
İtiraf ediyorum korkuyorum.
Siz de böyle misiniz? Yoksa ben çoktandır akışına bıraktım diyebiliyor musunuz?
Ya da gerçek bu kaçamazsın mı diyorsunuz?
0
ben bıraktım valla. ne zaman ne yapacağıma kafama göre karar veriyorum. planım, hedefim vs yok.
0
bende dönem dönem değişiyor, bazen çok akışına bırakıyorum bazen kontrol freak oluyorum. böyle olmak daha iyi geliyor, bırakman gereken anı vücudun, beynin, duyguların sana söylüyor zaten. çünkü o an ona ihtiyacın var.
0
Benim hayatim gelisine göre yaşamak ustune kurulu. Ciddi iliski, calisma hayati gibi durumlarda sorun yaşıyorum ama öteki turlu yasadigimda plan, hedef, deadline, zorunluluklar, sorumluluklar üstüme üstüme geliyor boguluyorum.
0
passive aggressive +1
ona yaşamak denmiyor sürünmek savrulmak deniyor. keşke ben de biraz gelişine yaşamasam da şu paranın, zamanın nereye gittiği belli olsa..
ona yaşamak denmiyor sürünmek savrulmak deniyor. keşke ben de biraz gelişine yaşamasam da şu paranın, zamanın nereye gittiği belli olsa..
0
pamuk helvalar cebe
üniversiteden bir arkadaşım evleniyor. lisans zamanı gayet samimi olduğum biri, sonra o farklı bi okulda çalışmaya başlayınca normal olarak çok sık görüşemedik. bunları anlatıyorum çünkü devamında gitmesem ayıp mı olur diyeceğim :(neyse işte cumartesi düğünü var ama Bursa'da ben İstanbul'da. sorun b
üniversiteden bir arkadaşım evleniyor. lisans zamanı gayet samimi olduğum biri, sonra o farklı bi okulda çalışmaya başlayınca normal olarak çok sık görüşemedik. bunları anlatıyorum çünkü devamında gitmesem ayıp mı olur diyeceğim :(
neyse işte cumartesi düğünü var ama Bursa'da ben İstanbul'da. sorun bu şehri hiç bilmiyor oluşum. gelecek misin dedi (insan bi der nasıl gelcen yavrum bursa'ya geldin mi hiç) gelmeye çalışcam diyorum ama ne yapcam ben ya? gitsem orda başlarına bela olmak istemiyorum, onlar zaten koşuştururken "şurdayım gelin beni alın" diyemem. kartta yazdığına göre Osmangazi'de bi düğün salonundaymış, otobüs ile mi gideyim, ido saçma mı olur, inince taksiyle salona mı geçeyim?? yoksa bilmediğim şehirde hiç maceraya girmeyeyim de daha sonra evine gidip altını verip kurtulayım mı?
"amaan bulursun, otobüsten in taksiye bin ne olcak.." diye gazlayanlara salon adresi verebilirim bonus olarak.
zaten pazar günü ankara'da bi düğünü daha olacak onlar gece yola çıkacaklar ben de istanbul'a döneceğim, günü içinde gidip gelmek mantıksız değil mi?
neyse işte cumartesi düğünü var ama Bursa'da ben İstanbul'da. sorun bu şehri hiç bilmiyor oluşum. gelecek misin dedi (insan bi der nasıl gelcen yavrum bursa'ya geldin mi hiç) gelmeye çalışcam diyorum ama ne yapcam ben ya? gitsem orda başlarına bela olmak istemiyorum, onlar zaten koşuştururken "şurdayım gelin beni alın" diyemem. kartta yazdığına göre Osmangazi'de bi düğün salonundaymış, otobüs ile mi gideyim, ido saçma mı olur, inince taksiyle salona mı geçeyim?? yoksa bilmediğim şehirde hiç maceraya girmeyeyim de daha sonra evine gidip altını verip kurtulayım mı?
"amaan bulursun, otobüsten in taksiye bin ne olcak.." diye gazlayanlara salon adresi verebilirim bonus olarak.
zaten pazar günü ankara'da bi düğünü daha olacak onlar gece yola çıkacaklar ben de istanbul'a döneceğim, günü içinde gidip gelmek mantıksız değil mi?
0
Madem yatılı kalma gibi bir zorunluluk yok o zaman gidin. Bursa zaten yakın İstanbul'a, aradan çıkmış olur işte. Ulaşım da kolaydı hatırladığım kadarıyla Bursa'da. Düğün zamanına denk gelecek şekilde biletinizi alırsanız direkt taksiyle geçersiniz.
0
ben olsaydım gitmezdim. hem daha önce gitmediğin bir şehir hem de yol işleri sıkıntı. gelemedim cnm diyip bir iki bahane bul.
0
tam bu soruyu sordum whatsapp grubu kurdu gelinimiz, onu görünce de gitsem iyi olur diyorum pek bi heyecanlı heyecanlı yazıyo kızcağız ama @sefil hiç gitmedim ya, yollarda kaybolursam yazarım sana :)
0
o zaman adres gelsin:)
ankara yolu, ulubatlı hasan bulvarı, osmangazi.
ankara yolu, ulubatlı hasan bulvarı, osmangazi.
0
bosver nicki
Gecenlerde sormustum baska bir cicek icin, simdi ise arkadasimin bana emanti diger cicegi kaybediyorum gibi, arkadasim az su ver demisti ve günes gören bir yer koy demisti, cok mu az su vermisim, güzelim yesil cicegin beti benzi atti uclardan cürümeye basladi, napayim kendimi öldüreyim mi yoksa bu c
Gecenlerde sormustum baska bir cicek icin, simdi ise arkadasimin bana emanti diger cicegi kaybediyorum gibi, arkadasim az su ver demisti ve günes gören bir yer koy demisti, cok mu az su vermisim, güzelim yesil cicegin beti benzi atti uclardan cürümeye basladi, napayim kendimi öldüreyim mi yoksa bu cicegi kendine getirebilir miyiz?
i.hizliresim.com
i.hizliresim.com
i.hizliresim.com
Tesekkürler simdiden.
i.hizliresim.com
i.hizliresim.com
i.hizliresim.com
Tesekkürler simdiden.
0
yapraklari sert degilse yumusaksa cok su vermissin bir daha sulama.
gunes isigi direkt bitki uzerine dusmeyecek. yani tutup da camin dibine falan koyma.
topraga kurdan batir bakalim toprak kuru mu islak mi. islaksa toprak tamamen kuruyana kadar su verme.
gunes isigi direkt bitki uzerine dusmeyecek. yani tutup da camin dibine falan koyma.
topraga kurdan batir bakalim toprak kuru mu islak mi. islaksa toprak tamamen kuruyana kadar su verme.
0
Toprak kuru, direkt günes isiginda degil, uzun süredir kuru toprak hatta bilemiyorum. Aldigim rengi acilmaya baslamisti zaten arkadasim cok su verdim onlat böyle oldu galiba dedi, o nedenle ben de iki haftadir toplamda bir cay bardagini gececek kadar su vermisimdir en fazla, hatta gecen hafta sonu hic vermedim.
Etrafinda cicek var, direkt mesaj olsun bu da.
Etrafinda cicek var, direkt mesaj olsun bu da.
0
oha tribe gel
güldürdün beni
etrafındaki çiçeklerin çıkardıkları gazlardan etkilenebilir.Ayrı bir yere koy.
evi havalandır direk güneş ışığına koyma odanın sıcaklığı da çiçeği olumsuz etkileyebilir
kim bilir ne anladın sübliminal mesaj dediğimden de direkt mesaj yazmışsın hehe.
güldürdün beni
etrafındaki çiçeklerin çıkardıkları gazlardan etkilenebilir.Ayrı bir yere koy.
evi havalandır direk güneş ışığına koyma odanın sıcaklığı da çiçeği olumsuz etkileyebilir
kim bilir ne anladın sübliminal mesaj dediğimden de direkt mesaj yazmışsın hehe.
0
yumurtayı haşladığınız suyu verin. kalsiyum olduğu için içinde bitkiyi canlandırıyor, kendine getiriyor. bir sürü çiçeğimi öyle kurtardım.
0
Çürümeye başladı dediğin yerler iki yaprakta gördüğüm kahverengi noktalar mı? Onlar çürüme değil, küçük bi ihtimal, kloroz olabilir yani vitamin eksikliğinden olan yaprak renk değişimi.
Büyük ihtimal bitki boya gidiyor, toprak ve suya göre kendini ayarladı, yeni yaprakları besleyebilmek için alt yaprakları gözden çıkarıyor.
Bitkinin genel görünümü gayet iyi.
Bu tür bitkilerçok su istemez, kökleri suda kalırsa çürür. Donmuş bazı sebzeler gibi olur cıvır, rengi çok koyulaşır. Senin bitkide öyle bir durum yok. Yeni yaprak veriyor ve çok sağlıklı görünüyor.
Yaprakları güneşe göre renk alıyor bunların, çok güneş sarartır hatta bazıları pembemsi yeşil gibi olur. az güneşte yapraklar koyu olur.
Çok boya gitmesini istemiyorsan ışığı gövdeye ver yani yerini değiştir. Işığın geldiği hizaya yaklaştır. Boya gitsin istiyorsan ışık yukarıdan geçsin o ışığa doğru uzamak isteyecektir.
Bitkinin familyası succulent, bizde sukulent diye biliniyor. Echeveria türü olabilir.
Büyük ihtimal bitki boya gidiyor, toprak ve suya göre kendini ayarladı, yeni yaprakları besleyebilmek için alt yaprakları gözden çıkarıyor.
Bitkinin genel görünümü gayet iyi.
Bu tür bitkilerçok su istemez, kökleri suda kalırsa çürür. Donmuş bazı sebzeler gibi olur cıvır, rengi çok koyulaşır. Senin bitkide öyle bir durum yok. Yeni yaprak veriyor ve çok sağlıklı görünüyor.
Yaprakları güneşe göre renk alıyor bunların, çok güneş sarartır hatta bazıları pembemsi yeşil gibi olur. az güneşte yapraklar koyu olur.
Çok boya gitmesini istemiyorsan ışığı gövdeye ver yani yerini değiştir. Işığın geldiği hizaya yaklaştır. Boya gitsin istiyorsan ışık yukarıdan geçsin o ışığa doğru uzamak isteyecektir.
Bitkinin familyası succulent, bizde sukulent diye biliniyor. Echeveria türü olabilir.
0
fraise
Ben bu konuda tamamen yeteneksiz bir insanım, utanıyorum bir kere. Etrafımdaki hemen herkes de öyle. Fiyatı söylediklerinde direkt parayi çıkarır veririm, sevmiyorum o konuşmaları yapmayı. geçen sene oludeniz'de etiketi sterlin fiyatından yazan esnaf liraya yuvarlak hesap çevirince 'ama bunun fiyatı
Ben bu konuda tamamen yeteneksiz bir insanım, utanıyorum bir kere. Etrafımdaki hemen herkes de öyle. Fiyatı söylediklerinde direkt parayi çıkarır veririm, sevmiyorum o konuşmaları yapmayı. geçen sene oludeniz'de etiketi sterlin fiyatından yazan esnaf liraya yuvarlak hesap çevirince 'ama bunun fiyatı o değil ki su' demiştim, adam de peki öyle olsun demişti. Yaptığım tek pazarlık buydu ki sanırım ona da pazarlık denmiyor.
Millete bakıyorum çatır çatır pazarlık yapıyor. Yine bir tatilde arkadaşım tekne turu için pazarlık yapmıştı da başkası adına utanmak sendromuna tutulup 'ya tamam işte bu fiyat iyi. Niye 3 lira için dil döküyoruz ki?' demistim. Bana 'turkiye'de böyle yerlerde pazarlık yapilir' dediler. İyi de total de 5-10 lira az vermek için niye kendimi yorayim? Ne bileyim, saçma geliyor bana.
Siz ne düşünüyorsunuz? Pazarlık yapar mısınız? Yapmalı miyiz?
Millete bakıyorum çatır çatır pazarlık yapıyor. Yine bir tatilde arkadaşım tekne turu için pazarlık yapmıştı da başkası adına utanmak sendromuna tutulup 'ya tamam işte bu fiyat iyi. Niye 3 lira için dil döküyoruz ki?' demistim. Bana 'turkiye'de böyle yerlerde pazarlık yapilir' dediler. İyi de total de 5-10 lira az vermek için niye kendimi yorayim? Ne bileyim, saçma geliyor bana.
Siz ne düşünüyorsunuz? Pazarlık yapar mısınız? Yapmalı miyiz?
0
valla pek beceremiyorum ya
yapmak aklımada gelmiyor bazen
bazen bilerek yapmıyorum
yapmak aklımada gelmiyor bazen
bazen bilerek yapmıyorum
0
Ben pazarlık yapmıyorum ama düz hesap yapalım diyorum. Geçenlerde et döner ve kola aldım. Et döner 7,5 TL ve kola 3 TL idi. Yani toplam 10,5 TL ödemem gerekiyor. Adam 10 buçuk deyince, hı? 10 buçuk mu? dedim, 10 ver yeter dedi. Benim olayım da böyle.
0
bence ne aldığına göre değişir bu pazarlık olayı ya. tekne turu örneğindeki gibi eğer hizmet alıyorsam pazarlık yapmam, ama keko gibi de her yerde otuz liraya satılan mala elli lira vermem.
hizmet sektörü pazarlığa kapalı olmalı, ama ticaret açık bence. öyle düşünüyorum.
hizmet sektörü pazarlığa kapalı olmalı, ama ticaret açık bence. öyle düşünüyorum.
0
yapanlara sözüm yok, onların da kendince bir doğru bildiği vardır ama kendim için konuşacak olursam çok bayağı ve dandik geliyor bana ya. yapış yapış ne öyle. ABİ ŞÖYLE YAPAK, ABİ BÖYLE YAPAK, ÖĞRENCİ KARDEŞİNE NE YAPARSIN vs. hiç gelemem. ürünün fiyatı belliyse ya verip alırım ya da arkamı dönüp uzaklaşırım. fiyat yoksa da sorarım, uygun gelmişse alırım, gelmemişse yine devam ederim. hayır zaten ekonomik hacmi düşük bir insanım, sene boyunca aldığım her bir şey için pazarlık yapsam kurtaracağım 100 lira falan olur yani ne uğraşcam ya.
0
hayatta yapamıyorum, hiç yapmadım, yapabileceğimi de sanmıyorum. yanımda yapıldığında da çok utanıyorum. yapana, yapabilene saygım sonsuz ama pazarlık yapmak herkese göre bişey değil sanırım :)
0
ben hiç beceremiyorum o yüzden de pazarlık olmaması gerektiği taraftarıyım. aynı yerden aynı şeyi birilerinin daha ucuza alıyor olması koyuyor tabi. oysa annem pazarlık konusunda tam bir master. 4-5 ürün alırsa birini resmen bedavaya getiriyor ama işte nerede pis huy var babamdan almışım.
kız arkadaşım iyi allahtan o konuda da beraber olduğumuz zaman o işlere o bakıyor..
kız arkadaşım iyi allahtan o konuda da beraber olduğumuz zaman o işlere o bakıyor..
0
yaparım çünkü pazarlık yapılan bir yerse pazarlık payı bırakıyorlar zaten.
0
ben yapıyorum sayılır.
ama işin komiği ucuz şeylerde pazarlık yapıp pahalı şeylerde yapamıyorum.
çünkü ucuzun alternatifi ve çeşidi çok oluyor genelde.
ama işin komiği ucuz şeylerde pazarlık yapıp pahalı şeylerde yapamıyorum.
çünkü ucuzun alternatifi ve çeşidi çok oluyor genelde.
0
Bazen yapabiliyorum. Çok da iyi değilim. Fakat babam ve bir iki arkadaşım baya iyiler bu konuda. Gerçi iyi de demeyeyim, Kesin arkadan ana bacı küfür yiyiyorlardır.
Bazı yerlerde pazarlık yapman lazım ama. Çünkü genelde fiyatlar pazarlık payı eklenerek konuluyor. Pazarlık yapmayanlar sayesinde kazandığı para çok olduğu için, pazarlık payı da olduğundan çok sorun etmiyorlar. 125 liradan 25 e düşen bile gördüm ben.
Genelde çok etki edemiyorum ama şu an kullandığım şort çantasını 75ten 60 a düşürdüm en son. O kadar. Onu 50ye düşürürdü yetkili kişiler.
Bazı yerlerde pazarlık yapman lazım ama. Çünkü genelde fiyatlar pazarlık payı eklenerek konuluyor. Pazarlık yapmayanlar sayesinde kazandığı para çok olduğu için, pazarlık payı da olduğundan çok sorun etmiyorlar. 125 liradan 25 e düşen bile gördüm ben.
Genelde çok etki edemiyorum ama şu an kullandığım şort çantasını 75ten 60 a düşürdüm en son. O kadar. Onu 50ye düşürürdü yetkili kişiler.
0
nakit alıcam en son kaça olur derim ama ısrar edemem.
ama annem mükemmel bir kadındır bu konuda. baya indirim yaparlar o deyince.
adeta içimizdeki kayserili.
ama annem mükemmel bir kadındır bu konuda. baya indirim yaparlar o deyince.
adeta içimizdeki kayserili.
0
tek yapabildiğim pazarlık birden fazla bi şey alırsam indirim istemek.
2.5 liradan 5 tane bi şey alacaksam eğer, 10 lirayı kabul etmezlerse hayatta almam mesela.
2.5 liradan 5 tane bi şey alacaksam eğer, 10 lirayı kabul etmezlerse hayatta almam mesela.
0
babam çok yapar. Ben pek yapamıyorum ama madem tekne turu örneği var, bir kere baya indirim olmuştu 3-5 falan değil birkaç kişinin bedavaya gelmesinden bahsediyorum. Ha sonraki güne vs. değildi yarım saat sonra kalkacak bir şeydi, adam da "tamam abi siz geçin sizi görenler gelir oradan kazanırız" gibi bişey demişti.
Ayrıca benim hiç olmaz dediğim Satürn'de bile yapmıştı :D Yani Vatan bilgisayarda mı ne daha ucuzdu onu söyledi, o fiyata verdiler. Tamam bu hakkımız bazı mağazalar diyor bunu ama ben bunu söyleyip dert anlatacağıma gider Vatan'dan falan alırdım mesela.
Ha yine "yanında hediye" olayı var. Bir çeşit pazarlık. Laptop aldık, 150tl'lik çanta verdiler ama biraz zorlama ve muhabbetle. Hani pazarlık işte. Aynı laptobu alan başka adama vermeyecekler yani, onlar teklif etmiyor. Ben bunu Amerikanlara yaptım şansımı denedim oldu :D Öğrenciyken ABD'deki bir websitesinden illüzyon malzemesi alıyordum, yüz küsür dolar tutmuştu benim için büyük para. Sİparişe ek mesaj attım öğrenciyim benim için büyük para ama Türkiye'de yok bunlar, eğer mümkünse yanında küçük hediyelerinizi bekliyorum diye :) Gayet güzel/eğlenceli bi kart oyunu göndermişlerdi değeri de 16$.
Ayrıca benim hiç olmaz dediğim Satürn'de bile yapmıştı :D Yani Vatan bilgisayarda mı ne daha ucuzdu onu söyledi, o fiyata verdiler. Tamam bu hakkımız bazı mağazalar diyor bunu ama ben bunu söyleyip dert anlatacağıma gider Vatan'dan falan alırdım mesela.
Ha yine "yanında hediye" olayı var. Bir çeşit pazarlık. Laptop aldık, 150tl'lik çanta verdiler ama biraz zorlama ve muhabbetle. Hani pazarlık işte. Aynı laptobu alan başka adama vermeyecekler yani, onlar teklif etmiyor. Ben bunu Amerikanlara yaptım şansımı denedim oldu :D Öğrenciyken ABD'deki bir websitesinden illüzyon malzemesi alıyordum, yüz küsür dolar tutmuştu benim için büyük para. Sİparişe ek mesaj attım öğrenciyim benim için büyük para ama Türkiye'de yok bunlar, eğer mümkünse yanında küçük hediyelerinizi bekliyorum diye :) Gayet güzel/eğlenceli bi kart oyunu göndermişlerdi değeri de 16$.
0
yaparım. yapılması da gerekiyor. öyle "3 lira için ne yaparlık yapcam?" diyenler kendi paralarını kazanmıyorlardır yada çok paraları vardır.
0
Eski galerici olan babam kadar olmasa da yaparım. O gençliğinde adamın ağzına sıçardı bir şey alırken. Çoğu esnaf Türkiye'de fiyata pazarlık payı ekliyor zaten. Müşteri de kaybetmek istemeyeceklerinden illa biraz biraz fiyat kırarlar. Tekliften çekinme yani.
0
Pazarlik yapmam.
Ama bazi durumlarda ne tutturursa o fiyati cekerler ya, o durumlarda kaziklandigimi farkedersem pazarliga girisirim pek beremiyor olsam da. 3 ay once yurtdisinda adamin 45euro fiyat cektigi tekne turunu 20euroya aldim. Aslinda pazarlik yapmadim, adam ben istemiyorum dedikce israr etti, gittikce fiyat dustu. Ben de yeterince dusuk fiyat soyleyene kadar yok dedim.
Ama pazrlik denen seye karsiyim. Fiyatlar sabit olmali, kaziklama olmamali, pazarlik da olmamali.
Ama bazi durumlarda ne tutturursa o fiyati cekerler ya, o durumlarda kaziklandigimi farkedersem pazarliga girisirim pek beremiyor olsam da. 3 ay once yurtdisinda adamin 45euro fiyat cektigi tekne turunu 20euroya aldim. Aslinda pazarlik yapmadim, adam ben istemiyorum dedikce israr etti, gittikce fiyat dustu. Ben de yeterince dusuk fiyat soyleyene kadar yok dedim.
Ama pazrlik denen seye karsiyim. Fiyatlar sabit olmali, kaziklama olmamali, pazarlik da olmamali.
0
Bende yapamazdim. Ama fazla mal aldigim zaman kurumsal bir yer degilse kusuratu atalim bari su kadar olsun diye teklif edebilirdim en fazla. Birkac kez kayinvalidemle alisverise cikip catir catir pazarlik yapma olayini gordum ama hala ben o kadar israrci olamiyorum. Kendisi esnafi biktirircasina pazarlik yapar. O kadari da cok fazla ama yine de ilk soylenen fiyatin hemen kabul edilmemesi gerekiyormus.
0
Zamanla geliştirdim ben de, önceden hiç beceremezdim. Ancak pazarlık yapılan yere bağlı tabii ki, hissediyorsun yani onu bu insan beni kazıklayacak diye. Bayağı geleceği durumu da ön görüyorsun zaten o esnada yapmıyorsun.
0
ben de yapamam. ama fiyatı duyunca tekrar sorarım şaşırmış gibi veya hımm yok pahalıymış falan derim. bazen öyle deyince indiriyolar slfkdg. başka bi şey diyemem ama.
0
Yapmışlığım var birkaç kere ama hiç sevmem, yoruyor ve yıpratıyor beni. Ben doğrudan "Pazarlık sevmem, son bir fiyat söyleyin, alırsam alırım" derim. Eğer pahalı gelirse ve sonradan "Hadi. 10 daha indireyim" derse de "Hani son fiyatı oydu" der, bağırmadan kızarım. Pazarlık yapanları takdir ederim de, bir arkadaşımla Antalya'ya gittik ve iki gün Antalya'daydık. Arkadaş bir şal için "Pazarlık sünnettir" deyip 1.5 saat pazarlık yaptı ve arkadaşa çok bozuldum. Zaten azıcık zaman oradayız; onun da 1.5 saatini dükkanda geçirmek istemem. En son parasını ben verdim. "Hadi, bu da hediye olsun benden" dedim. İndirim de 30'dan 20'ye. 10 tl o kadar zamanıma değmez. Yalnız bir gezide, dlini bilmediğim yabancı bir ülke için "İlk söylenen fiyatın yarısına alın" dediler. Oranın dilinde rakamları öğrenip hayvani pazarlık yaptım ama o istisna. Adamlar baştan uçuk söylüyorlarmış zaten.
0
pazarlık yapmadan olur mu ya :)
teklif verirken bile pazarlık payı ekliyorum üstüne :D
Yani pazarlığın her aşamasında varım
teklif verirken bile pazarlık payı ekliyorum üstüne :D
Yani pazarlığın her aşamasında varım
0
Sabah hastanede yaptim. 13bin kusurluk fatura 9200e dustu.
Pavyon mu hastane mi belli degil. Pazarlik yapmayandan 13bini cart diye aliyorlar iste.
Pavyon mu hastane mi belli degil. Pazarlik yapmayandan 13bini cart diye aliyorlar iste.
0
bir kere yapayım dedim beceremedim. 50 liralık 3 tane tişört beğendim satıcıya uygun bişeyler yaparsanız 3 ünü de alırım 135 olsun dedim, yok yapamam üstelik kartla ödeyeceksiniz komisyon alıyor banka dedi. bende peki sizi kırmıcam çok sevdim dedim 150 lira verdim :) genelde bunu satıcı müşteriye der ben söyleyip çıktım dükkandan :)
0
geçen yıl lazer'e başlarken ablamın yaptığı pazarlık gözlerimi dolduracak cinstendi. oldukça karlı ve memnun çıkmıştım. o yüzden pazarlık yapabilene saygım sonsuz. ama ben yapmam. çok utanıyorum :(
0
....na bile koyyorum Fraise görsen şaşırırsın %30 indirim garanti. Sabah 20 liralık peyniri pazardan 12'ye aldım bak o kadar küsüratlı diyorum.
0
@sivrisinek nasıl la? pazarlık yaparak kazıklanıyoruz. yani ben dükkana giriyorum abi selam pazarlık yapacam ona göre fiyat ver diyorum o da 100 liralık mala 300 çekiyor ben 200'e alıyorum ve seviniyorum asdfasdfsadfsadffasdfasdf
bi anlatsana çok heyecanlı
bi anlatsana çok heyecanlı
0
tekne turunda pazarlık yaparım. hatta geçen haftasonu gittik, 50 tl idi kişi başı, kızkardeşim 35 e çektirdi öyle çok dil de dökmeden. pazarlık payı oluyor onların dert etmeyin.
ama bizim burda aydında cuma pazarında bile pazarlık yapılıyor. meyve alacak diyelim karpuz 11 geldi 10 yap derler. ya da armutu hadi 2 den ver 2 kilo alayım derler.
pazarcıya, zor geçinen esnafa ben pazarlık yapmam mesela.
bu biraz ben de insaniyet, prensib meselesi. bir de 2 lira için pazarlık yapmam. mesela çilingir çağırırım onla pazarlık yaparım 60 dediyse 40 a çekerim fln. türkiye'de işler böyle dönüyor. size de tavsiye ederim.
ama bizim burda aydında cuma pazarında bile pazarlık yapılıyor. meyve alacak diyelim karpuz 11 geldi 10 yap derler. ya da armutu hadi 2 den ver 2 kilo alayım derler.
pazarcıya, zor geçinen esnafa ben pazarlık yapmam mesela.
bu biraz ben de insaniyet, prensib meselesi. bir de 2 lira için pazarlık yapmam. mesela çilingir çağırırım onla pazarlık yaparım 60 dediyse 40 a çekerim fln. türkiye'de işler böyle dönüyor. size de tavsiye ederim.
0
fazla beceremem ama yapana saygı duyarım.
belki yüzeysel düşünüyorum ama girenin bize girmesi üzerine kurulu bu sisteme acayip uyuzum. şimdi o mal yada hizmet bize gelene kadar her aşamasında pazarlık yapılmıyor mu, yapılıyor. belli tenzilat - iskonto tutarlarında anlaşılıyor karşılıklı, protokoller oluyor. fabrika girdisinden çıktısına, ürünün ambalajını üreten firmadan toptancısına, perakendecisine kadar her düzeyde bi karşılıklı anlaşma var fiyatlarda. böyledir yani bu, başka yolu var mı? amaa son kullanıcıya gelince bi etiket fiyatı tutturulmuş gidiyor. 5 kuruş indirim talep edilse tepeden bakılıyor neymiş etiket fiyatı öyleymiş. kim basıyo o etiketi acaba, tüketici tarafında kim anlaşıyor sizlerle o fiyatta? beyefendi lütfedecek %5 peşin indirim yapacak, karta %0,2 bonus yüklenecek şu bu. baştan aşağı farazi rakamlar olaylar.
belki yüzeysel düşünüyorum ama girenin bize girmesi üzerine kurulu bu sisteme acayip uyuzum. şimdi o mal yada hizmet bize gelene kadar her aşamasında pazarlık yapılmıyor mu, yapılıyor. belli tenzilat - iskonto tutarlarında anlaşılıyor karşılıklı, protokoller oluyor. fabrika girdisinden çıktısına, ürünün ambalajını üreten firmadan toptancısına, perakendecisine kadar her düzeyde bi karşılıklı anlaşma var fiyatlarda. böyledir yani bu, başka yolu var mı? amaa son kullanıcıya gelince bi etiket fiyatı tutturulmuş gidiyor. 5 kuruş indirim talep edilse tepeden bakılıyor neymiş etiket fiyatı öyleymiş. kim basıyo o etiketi acaba, tüketici tarafında kim anlaşıyor sizlerle o fiyatta? beyefendi lütfedecek %5 peşin indirim yapacak, karta %0,2 bonus yüklenecek şu bu. baştan aşağı farazi rakamlar olaylar.
0
qazaqwsx
Merhaba,Merak ediyorum. Diyelim ki yaratıcılığınızı kullanmanız gereken bir iş söz konusu. Bu işi yaparken tabii ki sarhoş olmayacak kadar olacak şekilde belli bir miktar alkol tüketimi acaba biraz daha yaratıcılığı arttırır mı? Biraz daha rahatlatıp daha özgür düşünmeyi sağlar gibi hissediyorum.Kes
Merhaba,
Merak ediyorum. Diyelim ki yaratıcılığınızı kullanmanız gereken bir iş söz konusu.
Bu işi yaparken tabii ki sarhoş olmayacak kadar olacak şekilde belli bir miktar alkol tüketimi acaba biraz daha yaratıcılığı arttırır mı? Biraz daha rahatlatıp daha özgür düşünmeyi sağlar gibi hissediyorum.
Kesin bunla ilgili akademik çalışmalar mevcuttur. Belki de tecrübe eden vardır aranızda.
Merak ediyorum. Diyelim ki yaratıcılığınızı kullanmanız gereken bir iş söz konusu.
Bu işi yaparken tabii ki sarhoş olmayacak kadar olacak şekilde belli bir miktar alkol tüketimi acaba biraz daha yaratıcılığı arttırır mı? Biraz daha rahatlatıp daha özgür düşünmeyi sağlar gibi hissediyorum.
Kesin bunla ilgili akademik çalışmalar mevcuttur. Belki de tecrübe eden vardır aranızda.
0
kişiye göre değişiyor, kiminde uyku yapıyor mesela. daha önce denemeden kalkışma bu işe derim, önce bi bak ne kadarı sende o rahat düşünmeyi sağlıyor ya da sağlıyor mu diye.
0
Bilimsel destekleyici sunamayacağım, yaratıcılığı da bilemem ama konstantrasyonu arttırdığını söyleyen insanlar tanıyorum birebir. Tez yazım aşamasında falan misal iki bira atıp çalışmaya öyle başlayan epey tanıdığım var. Başka bir arkadaşım akşam saatlerinde hafif hafif içerek ders çalışmaya başladığını böylece daha konsantre olabildiğini söylüyordu, çalışmak daha eğlenceli hale geliyormuş böyle yapınca.
Bana sorarsan alkol aldıktan sonra asla çalışamam, hayatta derse odaklanacak kadar toplayamam kafayı. Baba jo'nun da dediği gibi bir süre sonra da uykumu getiriyor.
Bana sorarsan alkol aldıktan sonra asla çalışamam, hayatta derse odaklanacak kadar toplayamam kafayı. Baba jo'nun da dediği gibi bir süre sonra da uykumu getiriyor.
0
ilk kadehte öyle bir hava geliyor ama marjinal fayda çok hızlı düşüyor, denedim defalarca bende çalışmadı
0
ben de böyle bir şeye kendimden dolayı inanıyorum. ama bir seviyeden sonra uyku yapıyor, o seviyeyi bilmek lazım.
ayrıca van Gogh'un Absinthe içtiğini okumuştum. ayrıca birçok büyük sanatçı da uyuşturucu-alkol denedi, deniyor...
ayrıca van Gogh'un Absinthe içtiğini okumuştum. ayrıca birçok büyük sanatçı da uyuşturucu-alkol denedi, deniyor...
0
çok az bir miktar dersen belki. miktarı arttırırsan kesinlikle hayır. uyuşturucu kullanımı yaratıcılığı arttırır ama. tabii uyuşturucu dediğim 1241231231 kilosu 10 liralık dünyanın en sentetik ürünü olan bonzai değil. marihuana, kokain vb. den bahsediyorum. rönesanstan, 21. yy'a kadarki çoğu sanatçı gibi.
0
justamiracle
Tatil yeri bulmam lazım. Zaman dar. Kum plaj, kumlu deniz lazım. Çok kalamıcaz zaten. Beynim döndü iki gündür otel araştırmaktan, çünkü çok geniş bi yelpaze var. Ege'de herhangi bi yer olur, Side Belek Kemer Marmaris Fethiye ve sayamadığım diğer tatil beldeleri olur, araç sıkıntısı yok, bütçe de ay
Tatil yeri bulmam lazım. Zaman dar. Kum plaj, kumlu deniz lazım. Çok kalamıcaz zaten. Beynim döndü iki gündür otel araştırmaktan, çünkü çok geniş bi yelpaze var. Ege'de herhangi bi yer olur, Side Belek Kemer Marmaris Fethiye ve sayamadığım diğer tatil beldeleri olur, araç sıkıntısı yok, bütçe de ayırdık biraz, önerileri bekliyorum. Bu talepler doğrultusunda biraz daraltabilirsem seçenekleri işim kolaylaşıcak, iki bayan gidicez o açıdan da rahat edebileceğimiz bi yer olursa harika olur.
0
antalya'da lara plajı kumdur, iyidir ve de hoştur, illa otel demezseniz ev var, bende kalırsınız :) şaka bi yana side olur, belek olur, ancak bu tatil beldeleri epey sakin bu aralar bilginiz olsun. bir de kemer ve kaş'ın plajı çakıldır yalnız. çok da sakin olmasın diyorsanız araç da varsa merkezden bi otel işinizi görür derim akdeniz düşünürseniz.
ya da sakin olsun kafa dinlicez diyorsanız belek evet, yeni yapılan yol sayesinde merkeze erişim 10 dk. falan. niye merkez diyorum, sıkılabilirsiniz de ondan, in cin top oynuyordu geçen hafta sonu.
ya da sakin olsun kafa dinlicez diyorsanız belek evet, yeni yapılan yol sayesinde merkeze erişim 10 dk. falan. niye merkez diyorum, sıkılabilirsiniz de ondan, in cin top oynuyordu geçen hafta sonu.
0
