Giriş
(7)

100 - 150 binliraya günde 200 tl kazandıracak iş

ayseee
sizce böyle bir iş var mıdır? özellikle borsa - kripto için.. ya al sat olabilir.100-150 bin bütçe ile günde 200 tl kazanmak bana yeter. fazlasında gözüm yok. bi öneri sunabilecek olan var mıdır?
sizce böyle bir iş var mıdır? özellikle borsa - kripto için.. ya al sat olabilir.

100-150 bin bütçe ile günde 200 tl kazanmak bana yeter. fazlasında gözüm yok. bi öneri sunabilecek olan var mıdır?
0
ayseee
(19.09.21)
Kesinlikle bir mining makinesi almanızı tavsiye ederim
0
yirmibesonbes
(19.09.21)
Kripto para al sat yaparak çok rahat kazanabilirsin. Zaten paranı şuan TL olarak tutuyorsan sürekli olarak kendisini eritiyordur. Kripto parada en kötü ihtimalle bu erimenin önüne geçmiş olursun. Sık sık takip edebilme imkanın varsa olası kaybını minimuma, olası kazancını da maksimuma çekersin.
0
Sonnöbettutucu
(20.09.21)
borsa kripto ile gunde 200tl kazanabilirsin evet ama ayni zamanda butun parani sifirlayadabilirsin. bu riski bilerek borsa/kriptoya gir. eger hicbir fikrin yoksa ve bu paranin tamamen gitmesi senin hayatini, yasam standardini etkileyecekse bulasma.
0
crucio
(20.09.21)
Learn, yuzde 7 veriyor dolara
0
topkapiaksaray
(20.09.21)
"yield farming" araştır, iki stablecoin arası olanlar en fazla yıllık %10-12 veriyor o seni kesmez, başka coinlerle yaparsan da onların düşüp yükselmeleri paranı eritir veya yükseltir.

pancakeswap
beefy finance (sık sık compound ettiği için yıllık daha yüksek kazandırıyor)

centralized olarak waves'in lambo trading diye bir şeyi var, algoritması paranı kullanıp al-sat yapıyor şu an yıllık %60'a tekabül ediyor ama yeri geldiğinde düşebilir de. Maksimum %10 loss'ta kaybı kesiyor diyor hiç başıma gelmedi. Ama paranı onlara veriyorsun yield farming'den daha centralized bişey olduğu için ben yüzde yüz güvenemiyorum, ama biraz bişey de tutuyorum mesela.
0
nhk ni youkosu
(20.09.21)
Fazlasında gözüm yok demişsiniz ama o sermaye ile günlük 200 TL yıllık kabaca %50'ye denk geliyor. Bu tür bir getiri oranı yakalayabilmek için ciddi bir risk almanız lazım; yatırım aracı ne olursa olsun. O yüzden Crucio'ya katılıyorum; borsa, crypto, forex vb. gibi yüksek getiri vadeden araçlara girmeden önce bunların anapara riski olduğunu ve ciddi kayıplar yaşayabileceğinizi göz önünde bulundurun derim.
0
salihdt
(20.09.21)
Yaklasik senelik %60 getiri isteyen bir enstruman soruyorsun. Dunyada boyle getiri getiren ve asiri riskli olmayan bir enstruman yok. Fazlasinda gozum yok demissin ya, o sebeplen yaziyorum. Biri sana "boyle getiri var risksiz kemiksiz" diyorsa yalan soyluyordur veya ne dedigini bilmiyordur ozetle.
0
robokot
(20.09.21)
(8)

Multivitamin

somon sosu
Solgar vm2000 kullanıyorum 2 aydır ama pek memnun kalmadım iştahımı çok açtı ve idrar rengini sapsarı yaptı,İçeriği yoğun farklı markalara geçmeyi düşünüyorum tavsiyelere açığım
Solgar vm2000 kullanıyorum 2 aydır ama pek memnun kalmadım iştahımı çok açtı ve idrar rengini sapsarı yaptı,İçeriği yoğun farklı markalara geçmeyi düşünüyorum tavsiyelere açığım
0
somon sosu
(09.09.21)
simdi belki kizacaksin ama multivitaminlerin yarar veya zarar sagladigina dair tek bir bilimsel kanit yok. plasebo ile karsilastirmali ve uzun soluklu deneyler de bunu gosteriyor. denememekten degil yani, yillar suren yuzbinden fazla kisinin katildigi deneyler bunlar. sonuc olarak eldeki veriye gore bir etkisi varsa tamamen psikolojik.

idrar rengi degisimi olayi mumkun ama istah acacak bir mekanizmalari yok. istahin acildiysa baska sebepledir yani.

ille kullanacagim bilim fasa fiso, para da benim diyorsan baska meshur bir marka al, icin rahat etsin. temiz bir urun olduktan sonra cebinden baska bir seye zarari da yok. "bunun etkisi soyle, oburunun boyle" diyen sadece yasadigi placebo etkisini tarif ediyordur cunku, bir sey farketmez yani.
0
robokot
(09.09.21)
Öğrenciyken düzgün beslenmediğimi düşündüğümden Solgar'ın bu ürününü kullanıyordum. 2 şişe bitirdikten sonra kan tahlilinde b12 normalin çok çok üstünde çıkmış, doktorun "ihtiyacınız yok"uyla bırakmıştım.
Kan değerlerini etkiliyor ama hiçbir multivitamin sizi enerji ile doldurmaz. Supradyn, Pharmaton falan hep yalan. Onları da denedim:) Değerleriniz normal sınırlar içindeyse hiçbir yararları olmuyor.
Sizi enerji ile dolduracak tek şey "ekranlar"dan uzak durmak. Arada kahve bile içmeden günü geçirdiğim oluyor.
0
ganbatte
(09.09.21)
ben arada eczacıbaşı medigard kullanıyorum, memnunum da başındaki maganda çıkınca alternatif arayışına girdim.
0
passion rules the game
(09.09.21)
www.hepsiburada.com

bunu kullanmaya başladım
0
nahtoderfahrung
(09.09.21)
tavsiye olarak her gün değil de haftada 1 al derim. ek olarak bana c vitamini haplarda saklanamaz gibi geliyor. onu mutlaka günlük taze alırım. d vitaminin de bebeklere verilen sıvı formunu haftada 1 çay kaşığı + her gün güneşe kolunu bacağını biraz tutmak. magnezyum çinko kondroitin ayda 1.
0
ycm
(09.09.21)
ne için alıyorsun?

spirulinayı tavsiye ederim.
bir de omega 3 aldın mı mis.
0
janderzel zartanyan
(09.09.21)
Aile hekimine veya dahiliyeye gidip enerjinizin düşük olduğunu ve vitaminlerinizi ölçtürmek istediğinizi söylerseniz, tahlil yaparlar. Böylece hangi vitamin ihtiyacınız olduğunu öğrenir, ona göre önleminizi alırsınız. Diğer türlü hem cebinize, hem vücudunuza yük multivitaminler.
0
gmzo
(09.09.21)
ben beta glukan kullanıyorum.
0
sizofren06
(09.09.21)
(6)

çorba yutamamak

stevie
tamamen sıvıdan oluşan yiyecekleri kaşıkla yiyip yutamıyorum. smoothie içebiliyorum. yani diksem yutarım. uzun süredir internette de arayıp bulamadığım bir durum bu. doktora gitsem çok saçma, hangi birime gidicem bilmiyorum da..uzun yıllar sonra ablamla bir araya geldik. ikimizin de aynı derde sahip
tamamen sıvıdan oluşan yiyecekleri kaşıkla yiyip yutamıyorum. smoothie içebiliyorum. yani diksem yutarım.

uzun süredir internette de arayıp bulamadığım bir durum bu. doktora gitsem çok saçma, hangi birime gidicem bilmiyorum da..

uzun yıllar sonra ablamla bir araya geldik. ikimizin de aynı derde sahip olduğunu fark ettim.

çorbada büyük büyük partikül yoksa, sıvıysa hiç bir şekilde yutamıyorum. hava boşluğunu yutmaya çalışır gibi oluyor. boğazıma kaçacak gibi oluyor. eğilip bükülüp zorla yutuyorum. insanlar bakıyor ne oldu diye..

aynısıymış ablamın da.. o da çok araştırmış. bebekken katı gıdaya geçme süreci ile alakalı bir durum olarak bulmuş ama bu durumu da bulamadım ben.

sizin fikriniz var mı?
0
stevie
(08.09.21)
Hiç terapiye gittiniz mi? Önce psikolojik olarak bir çözüm üretilebilir mi diye düşündüm o nedenle sordum. çünkü gideceğiniz doktor da fizikselden çok psikolojik çözümü önerir ilk planda gibi.
0
lcha
(08.09.21)
Yutmayacaksiniz zaten iceceksiniz. Su içer gibi?
0
Gradient_tabanlı_mor
(08.09.21)
tam bebeklik travmasi olabilir diyecektim ki ablanizda da aynisi oldugunu soylemissiniz. kati gidaya gecme surecinizle ilgili bir durum olabilir. annenize (ya da ikinizin de bebekligini bilen birine) hic sordunuz mu?
0
in vino veritas
(08.09.21)
disfaji olarak gecer, sayisiz sebebi olabilir (psikolojik, fiziksel) - yutma eylemi aslinda baya karmasik. cogu kisi derdinizi anlamayacaktir "yutsana be cok basit" diyecektir ama doktor anlar. gastro, kbb bakar.
0
robokot
(08.09.21)
“doktora gitsem çok saçma, hangi birime gidicem bilmiyorum da..“ böyle demeyin, birçok insan var bu tür durumları yaşayan. kbb ile başlayın, o sizi psikoloğa yönlendirir. benim ablamda da böyle bir durum mevcuttu psikolog çok iyi geldi (üniversite araştırma hastanesine gitmişti).
0
my name is ferdinand
(08.09.21)
doğrudan psikolog'a gidin. doktorluk iş varsa o yönlendirir zaten.
0
feel the blanks
(08.09.21)
(6)

Covid-19 aşılarının sonu var mı?

asabi
selamlar,2 doz pfizer-biontech aşısı olduk ve diyelim üstünden 6 ay geçti. 3. ve 4.doz aşı olmamız gerekecek mi? bu devran böyle devam mı edecek?
selamlar,

2 doz pfizer-biontech aşısı olduk ve diyelim üstünden 6 ay geçti. 3. ve 4.doz aşı olmamız gerekecek mi? bu devran böyle devam mı edecek?
0
asabi
(08.09.21)
kimse net olarak bilmiyor, gorecegiz.
0
robokot
(08.09.21)
Evet bir sure yilda 1 ya da 2 asi olmak gerekecek.
0
xiii
(08.09.21)
herkes doğru düzgün aşısını olsa, önlemini alsa ek dozlara ihtiyaç kalmaz muhtemelen pandemi azalarak biteceğinden. ancak bu şekilde pandemi devam edecek ve en azından bir süre sürekli aşı olacağız gibi.

uzunca bir süre.
0
avianthem
(08.09.21)
evet, gerekecek. uzun bi süre.
0
makarnavodka
(08.09.21)
İlacı bulunana kadar bu şekilde devam. Ancak ilacı bulunmadan önceki dönemde de, 1.dünya ülkeleri daha yüksek doz aşılama ve aşıya da kolay erişimle daha rahat edeceklerken, biz döne döne aşı arayacağız gibi görünüyor.
0
lcha
(08.09.21)
Tum dunyayi ayni anda 1 ay kapatip, ayni anda asilamadigin surece bitmeyecek.
Ab ulkeleri bencillik yapip kendilerini asiliyor, sonra fakir ulkeden varyant gelip bunlari vuruyor.

Zaten akli basinda butun hocalar bunun bitmeyecegini hep soyledi.
0
divit
(08.09.21)
(3)

Mobil mail ile virüs bulaşması

kulplubeygir
Merhaba arkadaşlar.Bugün bir aptallık ettim ve twitter adresimden coin cüzdanı ile ilgili bir paylaşım yaptım. bunu gören o.ç ler hemen mailime cüzdanın destek ekibi gibi mail atmış. ikinci bir aptallıkla maili açtım (telefondan) o anda jeton düştü. hiç bir yere tıklamadan maili sildim.telefonun int
Merhaba arkadaşlar.
Bugün bir aptallık ettim ve twitter adresimden coin cüzdanı ile ilgili bir paylaşım yaptım. bunu gören o.ç ler hemen mailime cüzdanın destek ekibi gibi mail atmış. ikinci bir aptallıkla maili açtım (telefondan) o anda jeton düştü. hiç bir yere tıklamadan maili sildim.
telefonun internet bağlantısını kestim.
bütün banka uygulamaları ve coin borsa uygulamalarını sildim.
bilgisayardan mail şifremi değiştirdim.
telefondaki resimleri falan alıp telefona format attım.
telefonu açınca banka uygulamalarını geri yükleyip şifrelerini değiştirdim.

yapılacak tüm önlemleri yaptım sanırım ama ek öneriniz varsa onlara da açığım.

ama sormak istediğim başka şeyler var.
1- maili açmak virüs bulaşması için yeterli midir?
2- Banka uygulamaları telefonla eşlenik çalıştığı için virüs bulaşmış olsa bile virüsten etkilenir mi?
3- telefonu formatlamak tüm virüsleri temizlemiş olur mu?
Teşekkürler şimdiden.
0
kulplubeygir
(08.09.21)
maili açtıysan birşey olmaz. yeterki linkleri ve eklentileri açma. o tür mailler bana da geliyor açıyorum bakıyorum ama hiçbir linke tıklamıyorum bunu yaparken. hiçbirşey olmadı.
0
false pretension
(08.09.21)
telefon ve bilgisayarına bitdefender kur, bu tip phishing, şüpheli mail vs durumlarını engeller.

maili açmanda bir sorun yok, bir linke tıklayıp oradaki talimatları takip etmediysen bir şey olmaz.
0
orpheus
(08.09.21)
teoride olur (yani teknik olarak zarar gormek mumkun), mesela kullandigin email clientta bir acik vardir, cep telefonunun notification sisteminde bir acik vardir vs. ozel olarak craft edilmis bir mail yollayip o acik yoluyla telefonuna erisim saglayabilirler evet. ama pratikte boyle aciklari boyle isler icin kullanmazlar, degerli aciklar bunlar. blackhat marketlerde milyonlarca dolar degeri var.

benzer bir SMS acigini mesela bir "guvenlik" sirketi bazi devletlere satmis ve devletler de aktivistleri falan takip ediyordu. telefonuna ozel bir sms gidiyor (bu acigi exploit eden), sms'i gormuyorsun bile ama telefonunda istedikleri kodu calistirmalarina sebep oluyordu. ortaya cikinca kapatildi acik tabii ama olabiliyor boyle seyler. atiyorum sistemin kullandigi JPG decoder'da bir acik vardir, bir resimi bir web sitesinde gormenle bile "teoride" hacklenebilirsin. ama pratikte seni ozel olarak hedefleyen devletler kurumlar falan yoksa dedigim gibi boyle aciklari senin benim icin harcamazlar.

ozet: teoride korktugunun en kotusunun basina gelmesi icin (maili acmasan bile virus bulasmasi, banka dahil butun uygulamalarin arkada etkilenmesi, izlenmesi, ve format atilmasina ragmen temizlenmemesi) gerekli problemler zinciri var. pratikte senin icin bir sey olmasi boyle bir durumda pek mumkun degil.
0
robokot
(08.09.21)
(11)

Friends dizisi ingilizcesi

divit
Fazla basit ve anlasilir degil mi?Baska isle ugrasirken bile yanda aciksa net sekilde anliyorum.Milyon tane dizi bitirmisimdir hic boyle gelmedi.Bilerek mi boyle acaba yoksa diger diziler aksan falan yuzunden daha mi gercekci.
Fazla basit ve anlasilir degil mi?
Baska isle ugrasirken bile yanda aciksa net sekilde anliyorum.

Milyon tane dizi bitirmisimdir hic boyle gelmedi.

Bilerek mi boyle acaba yoksa diger diziler aksan falan yuzunden daha mi gercekci.
0
divit
(08.09.21)
Konuşulan konular ve karakterler o kadar sığ ki 500 kelime bilen bile anlıyor.
0
Bruce
(08.09.21)
sığlıkla alakası yok, zaten dizinin konusu arkdaşların günlük yaşadığı olaylar. siz günlük yaşamınızda sürekli bilim, din, sanat, felsefe falan mı konuşuyorsunuz? hayır sabah kalkıp kahvaltı yapıp iie gidip çalışıyorsunuz akşam da yemek yiyip uyuyorsunuz, dizinin anlattığı şey de bu zaten.
0
rose parks
(08.09.21)
bence de konusulan konular vs. ile alakali. mesela dil ogrenme cevrelerinde friends'i hedef dilinde seslendirme / altyazi ile izleme gibi bir olay var. ozellikle daha once anadilinde izleyip bitirmis olanlar icin. friends'i hedef dilinde rahat anliyorsan o dilin konusuldugu yerde gunluk hayatini gecirebilirsin vs. seklinde.
0
robokot
(08.09.21)
@rose parks

iyi ama tarif ettiğin şey sığlık zaten. bilim, din, sanat, felsefe gibi konular konuşulsa 'derin konular konuşuluyor' deriz. derin olmayan şey de sığdır zaten. 'konuşulan konular ve karakterler sığ' demek hakaret değil. Dizide derin konuları konuşabilecek tek potansiyel Ross'ta ve belki biraz Monica'da var. Diğer karakterler de sığ gerçekten.
0
himmet dayi
(08.09.21)
@bruce Sığ mı ? Hayatın içinden her şey konuşuluyor. ( bkz. şu günlerde 7. turdayım sezon 9 8. bölüm )
0
denizmaniaherif
(08.09.21)
Eksi sozlukte bir filmi diziyi oyuncuyu veya sarkiciyi gommeye kalkmayiniz, ciddi savaş cikar.

Neyse, bana friends İngilizcesi diğer dizilerden cok da farkli gelmiyor. Bir mad men ingilizcesinden daha basit glemiyor mesela. Hatta mad men biraz daha basit geliyor diyebilirim.
Ama friends sadece 5-6 bölüm izledim.
0
stavro
(08.09.21)
Simdi dikkat ederek seyrettim de hakikaten sig diyaloglar :)

youtu.be

Yemekte ingilizce egitim seti gibi konusuyorlar.
Cumleyi yavas yavas vurgulayarak soyluyor. Sonra 3-5 saniye duruyolar ya da kahkaha efekti giriyor.
O ara beynin yeni cumleye hazirlaniyor.
herkes digerinin konusmasini bekliyor asiri yapay diyaloglar.

Mesela bu da breaking bad yemek sahnesi.
Adam agzinda geveliyor lafi.
Konusmalar gundelik ama daha dogal. Dikkatini vermezsen zor anliyorsun.

youtu.be
0
🌸divit
(08.09.21)
Sığ demek niye gömmek oluyor ben hala oradayım.

"Derinliği olmayan konular konuşuluyor." dense gömmemiş mi olacağız :) Anlam olarak aynı şey çünkü.

Bence sığlıkla, pardon, derinliği ya da uzmanlığı olmayan bir konuyla ilgisi var.
Örneğin Suits'te de gayet temiz ve aksansız İngilizce konuşuluyor ama söylenenlerin bir kısmını anlamak gerçekten zor. Çok fazla hukuki terim var tabii o yüzden. Friends'de ya da benzer şekilde How I Met Your Mother'da konuşulan konular anlaşılması daha basit konular.
0
himmet dayi
(08.09.21)
@himmet dayi tamam da dizinin maksadı o zaten, sıradan insanların sıradan hayatlarını anlatıyor? :D

mesela oz'da hapis yaşamı anlatılıyor, prison break'te hapisten kaçış, bb'de uyuşturucu üretimi ve ticareti var. bunların dili tabii ki de kolay olamaz. ancak himym ve friends gibi dizilerde dediğim gibi düz insanların düz hayatı anlatılıyor. şu yemeği yedim, şuraya gittim, şununla konuştum vs. günlük yaşamımızda da zaten az kelime kullanıyoruz o yüzden az ingilizce ile diyalogların çoğunu anlamak normal.
0
rose parks
(08.09.21)
Ya sey demek istemis, friends guldur guldur formatinda oldugu icin normal hayattan bile sig diyor.
0
🌸divit
(08.09.21)
himym izlerken bu kadar rahat anlamazdım diyalogları, dediğiniz gibi friends daha basit ve anlaşılır.
bir de karakterler konuşurken tiyatrocu gibi tane tane net düzgün diksiyonla konuşuyorlar bunun da etkisi olabilir.
0
nuisance
(08.09.21)
(7)

aşısız başka nerelere girilemeyecek ilerde

ShadowOfMoon
şu an opera konser sinemaya girilemiyor. avmlere girilebiyor. uçak otobüs de olmuyor.kurslara da giriliyor ve şehir içi ulaşım da.ilerde bunlar da yasaklanır mı
şu an opera konser sinemaya girilemiyor. avmlere girilebiyor. uçak otobüs de olmuyor.

kurslara da giriliyor ve şehir içi ulaşım da.

ilerde bunlar da yasaklanır mı
0
ShadowOfMoon
(07.09.21)
avmnin yasaklanması zor. bundan fazlası zor gözüküyor.
0
jelly bear
(07.09.21)
Şehir içi ulaşıma gelmez (kim kontrol edecek)
Kursalara gelir. AVM'ye gelirse tüm mağaza ve restorantlara da gelir.
0
catamenia
(07.09.21)
Avrupa'da restoran, AVM, spor salonlarına da geldi. Muhtemelen bizde de bir sonraki adım bu olur.
0
fraise
(07.09.21)
hastaligin toplumdaki seyrine bagli.
0
robokot
(07.09.21)
şehiriçi ulaşımda tespiti çok kolay, kartlara hes kodu tanımlaması yapıldı birçok şehirde. zıt zıt diye ötünce mecbur inmek zorunda kalırlar. sonra otobüs kavgası haberleri görürüz.
0
Improbable
(08.09.21)
@Improbable Misal ben aşı olmadın kardeşim oldu, kardeşim akbili ile istediğim yere giderim, kim nereden bilecek.
Minibüse, dolmuşa, taksiye bindiğinde ne ötecek.
0
catamenia
(09.09.21)
@catemenia aynen. öyle bi çakallık durumunda kim bilecek durumu doğru yani haklısın.
pek otobüs kullanmıyorum foto falan görünüyo sanıyordum ama o da çağ dışı kalmış bi sistem demek ki.
0
Improbable
(09.09.21)
(3)

euro ncap'in maddi geliri ne?

avatar is back
biraz kaza videoları izlerken aklıma takıldı. bir araca 5-6 tane kaza senaryosu uyguluyorlar hepsi pert oluyor nerdeyse. biraz kendi sitelerine baktım da "araçları kendimiz normal müşteri gibi satın alıyoruz, ortalama paketleri test ediyoruz." gibi şeyler yazılmış. yani 1 aracın bile test maliyeti 1
biraz kaza videoları izlerken aklıma takıldı. bir araca 5-6 tane kaza senaryosu uyguluyorlar hepsi pert oluyor nerdeyse. biraz kendi sitelerine baktım da "araçları kendimiz normal müşteri gibi satın alıyoruz, ortalama paketleri test ediyoruz." gibi şeyler yazılmış. yani 1 aracın bile test maliyeti 150-200bin dolarları görüyordur.
0
avatar is back
(07.09.21)
Kar amacı gütmeyen kuruluş. Devletler ve üyeleri (muhtemelen üreticiler) tarafından yapılan yardımlarla çalışıyormuş.

www.whatcar.com
0
zoghurt
(07.09.21)
sonradan gördüm, 8 avrupa ülkesi kurucuları arasındaymış ve resmi olarak destekliyorlarmış. bir çok vakıfta destekliyormuş
0
🌸avatar is back
(07.09.21)
simdi dusununce duzgun test edilmemis araci almam.

uretici olsam da bunu bilecegimden araclari test etsinler diye yollarim haliyle. aracta bariz bir dizayn hatasi varsa zaten basim daha cok agrir.

o yuzden arac maliyetleri oldugunu sanmiyorum.
0
robokot
(08.09.21)
(2)

Böcek sinek ısırıkları hk

makarnacanavari
Merhaba2 sene önce Akyaka’da bacağımı bir şeyler ısırmıştı. Ama her yerini. Yemek yemeye oturur oturmaz bızt diye ısırdı geçtiler. Neyse o zaman bacaklarım davul gibi şişti, kaşındı, üstüne basamadım o derece acısı, ve ısırık yerleri ateş gibi yangı hissettirdi. Bu olaydan sonra 2 yıldır da sivrisin
Merhaba
2 sene önce Akyaka’da bacağımı bir şeyler ısırmıştı. Ama her yerini. Yemek yemeye oturur oturmaz bızt diye ısırdı geçtiler. Neyse o zaman bacaklarım davul gibi şişti, kaşındı, üstüne basamadım o derece acısı, ve ısırık yerleri ateş gibi yangı hissettirdi.

Bu olaydan sonra 2 yıldır da sivrisinek olur, karıncadır, örümcek artık her ne ısırırsa ki bahçede, ormanlık alanda çok bulunurum, aynı o şekilde şişiyor.

Evimizde sivrisinek çok oluyor. Her çözümü denedim fayda sağlayamadım. Ama beni pek ısırmaz sivriler. Önce sivrisinek sandım, davul gibi şişti bugün. Sivrisinek olmayabilir de aylardır eşimde, çocuğumda ısırmadık yer bırakmayan bu sivriler neden şimdi beni ısırıyor?

Neyse konumuz bu değil. Beni ne ısırmış olabilir ve neden bu kadar dev şiş ve acılı?
Stiilex kullanıyorum fayda etmedi.
Fucicort bir işe yaramadı.
Kaşıntı ve acıdan uyuyamıyorum.

Teşekkürler.
0
makarnacanavari
(07.09.21)
muhtemelen bir alerji gelistirmissin, ilk 2 sene onceki isirikta farketmissin (o sebep oldu demek degil, ilk tepkiyi o zaman vermis olabilirsin) - simdi de isiriklarda ayni alerji tepkisini gosteriyor vucudun. ozellikle sisik oldugun zaman bir doktora gitsen muhtemelen sana histamin baskilayici falan bir seyler verir, boyle isirildiginda falan kullanirsin eziyetini azaltir.
0
robokot
(07.09.21)
bu sene akyaka'da beni de duman etti o sinekler.
benim derdimi sudocrem çözdü.
kaşıntısını anında alıyor, şişi de sabaha kalmıyor.
0
teritori
(07.09.21)
(4)

yurt içi seyahat, pcr

egokalp
3 eylülde 2. doz biontech aşımı oldum. 13 eylülde ise yurtiçi uçağım var.pegasustan bakıyorum 2 aşı + 14 gün yazıyorthy de 2 aşı yeterli yazıyorpcr testi yaptırmam gerekli mi?(thy ile uçacağım)
3 eylülde 2. doz biontech aşımı oldum. 13 eylülde ise yurtiçi uçağım var.

pegasustan bakıyorum 2 aşı + 14 gün yazıyor

thy de 2 aşı yeterli yazıyor

pcr testi yaptırmam gerekli mi?(thy ile uçacağım)
0
egokalp
(06.09.21)
HES uygulaması ile HES kodunuzu sorgulayın. Risk durumunuz ve seyahat edip edemeyeceğiniz orada yazar.

Örneğin bende "toplu etkinliklere katılabilir ve şehirlerarası ulaşım araçlarında seyahat edebilir" yazıyor. (2. doz aşımı temmuz'da yaptırdım).

Sizin de o uçağa binip binemeyeceğiniz HES uygulamasında kodu sorgulayınca yazar.
0
himmet dayi
(06.09.21)
@himmet seyahat edemez yazıyor 14 gün geçmediği için sanırım.
0
🌸egokalp
(06.09.21)
pcr gerekiyor. 17 eylülden sonra pcr'la işin kalmayacak
0
avatar is back
(07.09.21)
o zamana kadar degismezse sistem, son 48 saatte yapilmis pcr gerekecek gün tutmadigi icin.
0
robokot
(07.09.21)
(9)

Erkeklerin boy ve elleri oranı?

japon balığı
Boyu uzun erkeklerin elleri/parmakları da uzun/ büyük oluyor mu? Boyu uzun olup eli/parmakları küçük olan erkek olabilir mi? Bu ikisi arasında doğru orantı var mı?Teşekkürler.
Boyu uzun erkeklerin elleri/parmakları da uzun/ büyük oluyor mu?
Boyu uzun olup eli/parmakları küçük olan erkek olabilir mi?
Bu ikisi arasında doğru orantı var mı?

Teşekkürler.
0
japon balığı
(06.09.21)
Genetikle alakalı biraz. Boyum 1.84 bu boydaki erkeklere göre biraz küçük kalıyor ellerim
0
Ezequiel
(06.09.21)
Oranti yok.
0
stavro
(06.09.21)
Boyum 1.90
Bir karışım 23,5 cm.
En uzun parmağım 9 cm.
Bence ortalama boyutlarda bundan daha büyük olanlar biliyorum aynı şekilde daha küçük olanlar da. Eli büyük olanlar genelde sporla ilgileniyorlardı. Bence de net bir orantı yok gibi.
0
nawar
(06.09.21)
Bence doğru orantı var gibi. Kadınım.
0
ruhen hastayim ben
(06.09.21)
Benim bildiğim kadarıyla -istisna olabileceğini unutmamak kaydıyla- vücuttaki her şey orantılı.

El de, ayak da..
0
yargin
(06.09.21)
belli olmaz.

benim ellerim ayni boyda oldugumuz bir arkadasimdan 1.5 santim daha buyuk. ayaklarim da buyuk. o 45 giyiyor, ben 48.
0
chezidek
(06.09.21)
Normalde vücuttaki herşey orantılı büyür, cinsel organ dışında.
istisnalar olabilir.
0
vizivozo
(06.09.21)
Chezidek+1

Ellerim ve ayaklarım aynı boydaki tüm arkadaşlarımdan daha büyük.
Aynı bedende görünümde olduğum adamlardan daha yüksek çıkıyor ağırlığım da. Normal vücut yapısına sahibim, göbek filan yok.

Iskelet yapısı ile ilgili midir bilmiyorum.
0
nop
(06.09.21)
Bilmiyorum belki bir "egilim" vardir ama bireysel bazda bir cikarim yapilamaz. Ilk aklima gelen Donald Trump mesela 1.90 ama kucuk elleriyle dalga konusu olmus birisi.
0
robokot
(07.09.21)
(12)

Amazondaki kağıt mendil

inheritance
https://www.amazon.com.tr/dp/B086CSH2XG/ref=cm_sw_r_cp_apa_glt_i_9PVFM0DH90N5QXFG48Q6Bu ürün 1 tane 10lu paket mi yoksa 10 tane 10lu paket mi? 1 tane 10lu paket ise çok pahalı değil mi?
www.amazon.com.tr

Bu ürün 1 tane 10lu paket mi yoksa 10 tane 10lu paket mi? 1 tane 10lu paket ise çok pahalı değil mi?
0
inheritance
(05.09.21)
yazıyor yorumlarda 1 adet 10lu diye. familia için normal olabilir. bimde var ucuz.
0
jelly bear
(05.09.21)
10'lu paketten kastın içinde 10 tane paket olan büyük bir paketse onun adedi 1.

Satılan şey şu: i0.wp.com

edit: djklasdaskl. galiba benim dediğim gibi değil. cebe koymalık 1 paket sanırım. hakkaten belli olmuyor yalnız.
0
himmet dayi
(05.09.21)
baslikta iki kere yazmislar hocam daha ne yapsinlar
0
nibba
(05.09.21)
10lu paketten kastım içinde 10 tane olan 10 paket. Toplam 100 kutu kağıt mendil olan büyük bir paket.
0
🌸inheritance
(05.09.21)
şerh koyuyorum kardeşim. satılan şey içinde 10 tane kağıt mendil olan tek paket ise mesuliyet kabul etmem.
0
himmet dayi
(05.09.21)
cebe konulan paketlerden 10 tane işte. şüphesiz bu.
0
jelly bear
(05.09.21)
himmet dayı +1

10arlı onlu paketten "bir tane"
0
kucukne
(05.09.21)
Ürün eğer içerisinde 10 tane kağıt mendil olan tek cep paketi gelirse itiraz edebilirsiniz zira ürün ölçülerinde "27.4 x 11 x 4.6 santimetre" yazıyor.

Ürün ölçüleri kısmı sanıldığından daha önemli bir bölüm, hiçbir zaman göz ardı etmeyin.

Bu tarife göre sipariş verince almanız gereken şey; içerisinde 1 adet 10 taneli mendil. Gerçi satıcısı amazonmuş zaten, çok da şey etmeyin.
0
akhenaten
(05.09.21)
fiyati pahali cunku kargo "ucretsiz" yani fiyatin icinde. kargo daha pahalidir urunden.
0
robokot
(05.09.21)
bahsedilen şey içinde 10 tane cebe koyulacak boyutta kağıt pendil paketi olan ve 10'lu olarak paketlenmiş kağıt mendil. bunun karşılığında 10 paket cep mendiliniz olacak.

evet insan20 liraya 10 tane 10'u paketlenmiş, toplamda 100 paket mendil alacağınız büyük bir paketten bahsedildiğini zannediyor, sanki öyle bir kampanya varmış gibi. zira fiyatı bir paket için çok yüksek, 10 oaketlik büyük bir paket için de kammpanya yapılıp satılabilecek bir fiyat.

geçen hafta çağdaş market'ten 6,95'e almışım selpak marka. şimdi de migros'a bakıyorum: www.migros.com.tr
0
kibritsuyu
(06.09.21)
10 adet tekli mendil net
Bim a101 de daha ucuz 3-4 lira gibi bir fiyat. Kullan kullan at

www.a101.com.tr
0
exlibris
(06.09.21)
müşteri hizmetlerinden gelen cevap, kaosa gerek yok :)

"10 paket selpak olarak XXXX Bey yani görselde gördüğünüz 1 paketten 10 adet gelecek tarafınıza"
0
teritori
(06.09.21)
(16)

Okulların açılması hakkında

jamiro
Geçen sene bu soruyu iki kez sordum. Biri yine bu zamanlarda okullar başlarken; diğeri de okullar açıldıktan iki ay sonra.İlkinde kesinlikle açılmalı diyenler yoğunluktaydı, 2 ay sonra sorduğumda açılması hata oldu diyenler çoğunlukta idi. En azından öyle hatırlıyorum Şimdi 2021 için durumlar değişt
Geçen sene bu soruyu iki kez sordum. Biri yine bu zamanlarda okullar başlarken; diğeri de okullar açıldıktan iki ay sonra.

İlkinde kesinlikle açılmalı diyenler yoğunluktaydı, 2 ay sonra sorduğumda açılması hata oldu diyenler çoğunlukta idi. En azından öyle hatırlıyorum

Şimdi 2021 için durumlar değişti, aşılama testler vs derken, güncel durumda, sizce açılması ne yöne evrilir? İyi mi olur kötü mü?

Sağlıklı günler
0
jamiro
(05.09.21)
Artık kesinlikle açılmalı. Geçen sene ne olduğu kimi öldürdüğü belli olmayan çaresiz bir virüsle savaşıyorduk. Şu an her şey 3 aşağı 5 yukarı belli.
0
roket adam
(05.09.21)
Açılacak ve sonucunu kimse takmayacak. Artık herkes kendini korusun moduna giriyoruz. Geçen sene çamaşır suyu ile yıkanırdı her şey. Şimdi maske takan yok. Bence böyle devam edecek.
0
infernalcadre
(05.09.21)
@roket adam, kimi öldürdüğü belli olan virüsü artık “bilmemiz “ yayılmasını engelliyor mu? Kalabalık yine de düşmanımız değil mi? Not: Sadece bu soruya cevap getirmeye çalışıyorum, yoksa açılmasıyla ilgili bir derdim yok
0
🌸jamiro
(05.09.21)
Ne yöne evrildiğini/evrileceğini umursamıyorum. Elbet daha da artacaktır vakalar buna çözüm yok artık. Bunun kabul edilmesi lazım. Nereye kadar böyle gidecek? Aşılar olundu. Daha ötesi yok. Bu hastalık sıfıra inmeyecek. Hangi hastalık bitti ki bu bitsin. Artık hayat devam etmeli gerek ekonomik açıdan gerek gerekse bu çocukların eğitimi açısından. Yine de her şeyden önce eğitim. Yoksa 20 sene sonra bilmem ne kuşağı şöyle böyle diye söylenip dururuz.
0
mysticriver
(05.09.21)
gecen seneki covid ile bu seneki covid (delta) farkli. cocuklari da etkiliyor, amerikada pediatrisi covid hastasi cocuklarla dolu hastaneler var. 12 yas ustu asilamasinda cok geciktik, daha yeni onay cikti. lisa yasindakiler 2. dozu olamadi bile (o da olanlar arasinda).

Bu sene daha kotu bir yerden basliyoruz yani. Laylaylom baslayacak, ogretmenler ve ogrenciler agir hasta olmaya / ölmeye baslayinca millet panik olacak. Siniflar zirt pirt karantinaya alinacak, o siniflarda egitim askiya alinacak. Klasik turkiye "deneyelim gorelim" modeli. Bu kadar "ne olursa olsun acilmali" cılar varken zaten deneyelim gorelim olmak zorunda yoksa onlarin dirdirini cekemez kimse. Deniycez gorucez. Siniflarda ölen cocuklarin yerine cicekler konacak falan. "Öğretmenimiz öldü" haberlerini izleyecegiz bir kac kere. Millet cocugunu okula yollamamak isteme konusunda katilasmaya baslayacak. Sonra ne olacak gorecegiz.

Turkiye'de pandemi hala, neredeyse 1 senedir gecersiz olmus "mesafeye dikkat" modeliyle yonetiliyor, aerosol yoluyla da bulasan bir hastalik oldugu sabit olmasina ragmen. Bu ne demek? Havalandirma olmayan (kış şartları) kapali bir sinifta, tek bir pozitif kisi, yakinina bile gelmedigi herkese potansiyel olarak bulastirabilir demek (herkes N95 ve uzeri spesifikasyonda bir maskeyi kusursuz teknikle takmadigi surece). Binlerce okul, onbinlerce sinif arasindan bununla ilgili trajedileri duyacagiz. "Cocugumu gonderirim" ve "gondermem" ciler catisacak, opsiyonel mi bilmiyorum ama gondermek opsiyonel olacak onunde sonunda. Siniflar karantinaya zirt pirt gireceginden okulda egitimin bir esprisi de kalmayacak ozetle.
0
robokot
(05.09.21)
Yayılmasını engellemiyor, yayılıyor ve yayılacak zaten. Sonuçlarını biliyoruz artık. Vaka sayısı çok önemli bir metrik değil eskisi gibi. Tablo şu:

- Aşılı olanlar hafif atlatacak, hatta günlük hayatına devam edebilecek.
- Aşılı olduğu halde zor geçiren 0,01'lik grup hastaneye yatacak
- Aşılı olmayanlar da hastanelik olacak veya hayatını kaybedecekler

Devletin artık ek olarak yapabileceği bir şey yok, mevcut durum sürdürülebilir değil, 1.5 senedir öğretmenler dahil herkes evde. Adamın çocuklara ders vermesi lazım, kendisi yazlıkta, çocuklar zaten tablette, zaten eğitim sistemi dandik resmen böyle bir nesil daha kayıp gidecek elimizden. Bence devletin en büyük hatası şu anda + çıkarsa tüm sınıfı tekrardan eve göndermek, bu çok suistimal edilecek, çocuklar yine bi hafta evden bi hafta okuldan okuyacaklar. Zaten öğretmenler şimdiden işin çakallığını aramaya başladı yok test vermem, yok aşı olmam vs diyerek.

Bence bu işi tamamen normalleştirip artık kalan sağlar bizimdir moduna girilmek zorunda her anlamda. Dediğim gibi istatistiki olarak artık kabul edilebilir noktadayız. Yoğun bakıma yatanların %0,1'i aşılıysa demek ki aşı işe yarıyor ve kalan rakam da istatistik olarak gözardı edilebilir. Dönmek istemeyen öğretmenlere de yaptırım uygulanmadığı, böyle gri alanda bırakıldığı sürece bu sene geçen senekinden bile daha dandik bir öğretim yılı yaşanacaktır.
0
roket adam
(05.09.21)
Ha bir de yukariya ek olarak asilarin 6 ay sonra etkinliklerinin azalmaya baslamasi olayi var (bakiniz israil); ilkbaharda asi olan velilerden patir patir kayip haberleri de gelmeye baslayacak kışın ilerleyen gunlerinde 3. dozu bulamazlarsa - ki saglik bakanligi eylulden sonra asi gelecek mi gidecek mi henuz bir aciklama yapmadi.

yani varyantlar + etkinligi azalan asilar = cok daha az zararli ama cok daha fazla bulasici bir varyant ortaya cikmazsa eger kış çetin gececek. okul icinde verimli bir yil imkansiz cocuklar icin.

zaten ilkokul cagindaki cocuklar asi da olamadi, butun evlere yayacaklar mis.
0
robokot
(05.09.21)
Bizim ulke icin demiyorum da bu kadar aptal karar almalarina sasiyorum.

Virus kisin cogalip yazin azaliyor.
Okullar hepi topu 6 ay acik kalsa egitim aksamiyor.
Ulan yaza alsaniza su egitimi birkac sene icin.
Komple universiteyi isleri her seyi yaza al gitsin.

Bizi de ne zaman sonbahar gelse ofise cagiriyorlar.
Millet aklini kiraya verdi sanirim.
0
divit
(05.09.21)
Avrupa'da okullar mart 2020 dönemi haricinde vakaların en cafcaflı olduğu zamanlarda bile açık kaldı; hala açık. Bizde çocukların 1.5 yılı heba oldu. Hem fizyolojik hem psikolojik hem de akademik birçok etkisini ilerleyen yıllarda göreceğiz muhtemelen. Kayıp bir nesil yetiştirmek istemiyorsak artık açık kalmalı bu okullar. Kaldı ki geçen sene okul öncesi kurumların hepsi tam kapanma dönemi haricinde açıktı zaten. Kaç kere anaokullarında Corona virüs patlaması diye bir haber duydunuz? Oralardaki ogretmenlerin birçoğu da bu hastalığı geçirdi üstelik. Ogretmense onlar da öğretmen.

Velhasıl okullar açılmamali yaygarasıni hiç doğru bulmuyorum; okullar alınabilen en iyi önlemlerle açılmalı ve eğitim devam etmeli. Çocuklar zaten ya bütün gün parkta içiçe oyun oynuyor ya da AVM'de anne babasıyla geziye çıkıyor. Düğünlere, avmye, Lunapark'a, restorana giderken sorun yok; iş eğitime gelince neden karşı çıkılıyor, anlamak mümkün değil.
0
fraise
(05.09.21)
Böyle keşke öğrenciler için şartları iyileştirip okulları açsalar. Daha az öğrencinin olduğu okul servisleri ve sınıflar, düzgün havalandırmanın yapılması, maske konusunda öğrencilerin düzgünce bilgilendirimesi, öğrencilere ücretsiz maske verilmesi gibi şeyler yapılsa bu süreç iyi sonuçlarla aşılabilir.

Ama mevcut şartlar veliler, öğrenciler ve öğretmenler için çok zor. Okulların kapalı olması öğrenciler için çok, çok daha zor. Bu çocuklar eğitim almanın yanı sıra sosyalleşiyorlar, aile evindeki kötü şartlarından bir süre için kurtuluyorlar.
0
GoodMorningTeacher
(05.09.21)
Avrupada açık kalan okullar insanların bağışıklık geliştirmesine yol açtı. Bizde böyle bir durum söz konusu değil. Üstelik avrupalılarda olan kurallara uyma durumu da bizim ülkemizde yok. Öğretmenler, öğrenciler, denetleyenler vb. hiçbirinin kurallara uymadığı bir senaryoda (muhtemelen böyle olacak) olan bizim insanımıza olur.
0
Battalgazininintikaml
(05.09.21)
@fraise keşke avrupadaki şartlar bizde olsa. Bizim sınıflar 50-60 kişi sınıflarda havalandırma yok. Aynı sırada 3 kişi oturarak bu olmaz.
Şartları iyileştirdik önlemleri aldık derken bunları düzeltmeleri gerek. Önlemler dedikleri okullara maske dezenfektan yollamaları. Biz veliler olarak bunları zaten sınıflara koyduk.
Ya aşılı aşısız yada sabah öğle diye sınıflar ikiye bölünmeli bence. Sınıflar çok kalabalık.
Geçen seneki gibi isteyen göndermesin demediler mecbur yollayacağız. Ama 7-8 yaşındaki çocukları 6 saat havalandırmasız ortamlarda nasıl maskeli tutabilecekler düşündürücü.
Yaklaşık iki yıl boyunca korunduk. Ne kovid olduk ne şüpheye düşüp test yaptırdık. Okul yüzünden hasta olucaz diye çok korkuyorum. Ama evde okulda olmuyor.
Takip ettiğim bütün doktorlar okulların açık kalma süresini 3-4 hafta diye düşünüyorlar.
0
ayhsegull
(05.09.21)
@ayhsegull +1

Okulların kapalı kalmasının ben de çok, çok büyük zararları olduğunu düşünüyorum. Çocukların eğitiminin aksaması bir yana, iş hayatından uzaklaşmak zorunda kalan bir yığın kadın var bu yüzden. Toplumsal cinsiyet hakları açısından da bir yığın sorun oluşturuyor bu durum. Evde uzaktan dersi takip etmek yerine ev ahalisine hizmet vermek zorunda kalan çocuklara değinmiyorum bile.

Fakat bizdeki durumu Avrupa ile kıyaslamak fazla iyi niyetli. Bu kıyası yapanların da devlet okullarındaki koşulların farkında olmadığını düşünüyorum.

Bununla birlikte herkes okullar açılacağı zaman konuşmaya başlıyor, kapalı kaldığı onca zaman yapılabilecek hazırlıklara dair kim hesap sordu? Pandeminin bir gecede bitmeyeceği belli iken ne yapıldı? Sınıf mevcutları azalsın diye yeni okullar yapıldı mı? Boş olan imam hatipler düz okula çevrilsin diye düzenlemeler yapıldı mı? Sınıf mevcudunu azaltmak için yeni öğretmen atamaları gerçekleşti mi?

"Alınabilen önlemler alınsın" dediğiniz şey ne düzeyde ben size anlatayım. Öğretmenler tüm gün çay içmeyecekmiş, öğrenciler istiklal marşı sırasında mesafeli duracaklarmış. Sonra 40-50 öğrenci aynı sınıfa tıkılıp saatlerce aynı havayı soluyacak. Bu. Bir de belirti gösteren öğrenci için izolasyon odası olacakmış :) Başka da bir şey yok.

Eşim öğretmen, ben akademisyenim. İkimiz de okula dönmeyi her şeyden çok istiyoruz. Aşılarımızı ilk gün olduk. Fakat gerekli önlemlerin alınmaması da, bu önlemlerin neden alınmadığının hesabının sorulmaması da, yapılabilecek her şey yapılmış gibi ol(may)anları görmezlikten gelerek "artık eğitim devam etmeli o yüzden okullar açılmalı" demek de bu topluma yapılacak en büyük kötülüktür.
0
gmzo
(05.09.21)
Yoğun bakımlar doldu mu okullar kapatılır.
0
oyokbuyoknevar
(05.09.21)
iyi olur bence.
simdiye kadar kapali kalmasi hataydi. ingilterede cocuklarla ogretmen arasinda iletisim aksiyor diye maskeyi bile kaldirmayi dusunuyorlardi bir ara ders saatlerinde. avrupada da ayrica bizim gibi devlet okullari var. saniliyor ki oralarin en kotu okulu bizim koc falan...
cocuklar evden hicbir sey ogrenmiyor. ogretmenler verimli calisamiyor, koreliyor. bu virus hep devam da edebilir. iste asiyla falan oldugu kadar idare edilecek bundan sonra. olumler olabilir ama hayatin da devam etmesi lazim durumu gecerli tum dunyada. dunya artik gelecegini de dusunuyor. biz de boyle hareket etmeliyiz. bombos, egitimin bir donemini online adi altinda verimsiz gecirmis bir nesil gelecek yoksa.
0
Kittie
(05.09.21)
bence yoğunluk azaltılarak tamamen açılmalı. insanları korkutarak, evlere kapanarak bitecek bir hastalık değil. bu yeni varyant, çocukları da öldürüyormuş, aşılar etkisizmiş falan filan. inanmıyoruz bu palavralara artık. aşısını olan olsun olmayan da sonucuna katlasın.
0
paintov
(05.09.21)
(22)

Islam defin süreci çok travmatik değil mi?

logisticsmanager
Bundan 4 yıl önce babannemi kaybettik. Üniversite döneminde kuzenimi de defnetmistik ki o da cok travmatikti ama bunun kadar değil heralde. Ya zamanla unuttum ya da babannem kadar yakin olmadigim icin.Cenaze başında bekledim, taşıdık falan. Ağlamadım. Ama babannemi mezara koyarlarken o beyazlara sar
Bundan 4 yıl önce babannemi kaybettik. Üniversite döneminde kuzenimi de defnetmistik ki o da cok travmatikti ama bunun kadar değil heralde. Ya zamanla unuttum ya da babannem kadar yakin olmadigim icin.

Cenaze başında bekledim, taşıdık falan. Ağlamadım. Ama babannemi mezara koyarlarken o beyazlara sarili bedeninin seklini görebildiğim için dagildim gittim. Hala hatirladigimda kötü olurum, gözlerim dolar.

Esim yabanci, o da oradaydı. Defin sureciniz cok travmatik bu nasıl iş dedi. Millet aglamiyor esim deli gibi agliyor babannemi 4-5 kere görmüş kisi.

Düşününce hakli gibi geliyor. Sanki tabut içinde olsa falan bu kadar etkilenmezdim gibi.

Ne diyorsunuz? Yani bana beyazlara sarıli bir bedeni gormektense tabutu gömmek daha az travma yaratan bir olay olurmus gibi geliyor.
0
logisticsmanager
(04.09.21)
dinin olayı o ama, "topraktan geldik toprağa gidiyoruz ve herkes bunu yaşayacak" mesajı veriliyor orada.

Hristiyanlar tabutla gömüyor ama onlarda da törende kapağı açık yani insanı göreceğin şekilde oluyor sanırım, eğer filmlerdeki gibiyse. O da korkunç bence.
0
nhk ni youkosu
(04.09.21)
Tahtaları düzgün çakmak için vücutları biraz köşeye itelemek gerekiyor mezarın içinde. Ben hem babamın hem de dedemin cenazesinde mezara inip yukarıdan cenazeleri alıp mezarın içine yatırıp biraz köşeye doğru itelemişyim, havalar biraz soğuyunca ilk aklıma gelen vücutların soğukluğu olur aradan kaç yıl geçti hala böyle, bence de travmatik.
0
Zaman Tamircisi
(04.09.21)
Ölümü hayattan ayırdığımız mümkün olduğunca bu konudan kaçındığımız için artık travmatik geliyor halbuki hayatın bir parçası

Bu programda ölümü konuşuyorlar
youtu.be
0
freebird5406_2
(04.09.21)
Bence ölümle ilgili tüm süreçler travmatik…
Hristiyanların tabuta koyup süsleyip sergileme olayı da bana çok korkunç geliyor.
Bedenin toprakla buluşması fikri aslında güzel gibi, çünkü çıplak ayakla toprağa basınca da iyi hissettiriyor. Ama çukura atılmasındaki görüntü çok kötü, katılıyorum…
Bu süreci iyi yapacak hiçbir şey yok sanırım.
0
megalomaniac
(04.09.21)
gerçekten kötü. ölüyü görmek tutmak taşımak falan.

bu arada kadınlar tabutla gömülüyo diye biliyodum ama öyle değil miymiş?
0
jelly bear
(04.09.21)
bence de türkiye'deki işleyiş baya travmatik. özellikle çocuğa falan da gösteriyorlar etkisinden çıkması baya yıllar alıyor.

ölü halini bence mahremiyet sayıp göstermemek lazım. o hali ile kimse hatırlanmak istemez. hristiyanlıkda ölüyü hazırlayanlar var adamlar usta normal insan gibi hazırlıyorlar. bizde öyle değil.
0
duyurukullanıcısı
(04.09.21)
ben de acı bir şekilde intihar eden ilkokul arkadaşımın cenazesine gitmiştim. sadece uzakta durabildim, tabutu görmek bile istemedim. defnin travmatik olduğu konusunda haklısınız.
0
epleindebisous
(04.09.21)
ölüm fikrinden korktuğumuz için öyle geliyor. islam'in amacı bize sürekli ölümü hatırlatıp dünyayı o şekilde yaşamak. o yüzden cenazelere katılımı da teşvik eder islam.
0
nuisance
(04.09.21)
travmatik falan değil bence. tabutla gömülen cenazelerde de cenaze evinde önce open casket tören yapıyorlar mesela sizce o daha travmatik değil mi? tabutun içinde ölmüş ama giydirip makyaj yapılmış cenazeyi görüyorsun ve saatlerce konuşma dinliyorsun falan...

yeni nesil veya gençler diyelim, yakınlarının definlerinde falan da daha dirayetliler. artık neden bilmiyorum ama gittiğim cenazelerde, babasını toprağa veren gençler görüyorum, hepsi dimdikler. konuştuğum yaşlılar da aynı yorumları yapıyorlar. olayı travmatik hale dönüştüren bence cenaze evinde bağırıp çağıranlar, sinir krizi geçirenler. ölümü kabullenince hepsi normal geliyor.
0
malheiros
(04.09.21)
Son derece travmatik.
Bir de cenaze yıkanırken su dökmeye çağırırlar.
Ben giremedim. Anneannemi hep yaşadığı gibi anımsamayı tercih ettim.
0
pro9it9is9
(04.09.21)
defin sürecimiz bence daha travmatik değil, daha doğaya uygun ve insanı sürece dahil ediyor, ki dahil olmalıyız bence.

temizleyip yıkayıp sardıktan sonra toprağa karışacak şekilde gömüyoruz ölülerimizi.
makyaj yapıp üç bin dolarlık tabutla insan gömmek çok suni bir şey.

ölünün taşınması, yıkanması, gömülmesi gibi herkesin ayrı ayrı işin bir ucundan tutması gibi şeyler hem insanı ölümle yüzleştiriyor hem de sevdiğin insanı bir şekilde uğurlama şansı veriyor.
yani insanın kendi ölüsünü kendi gömmesi insani ve olması gereken bir şey bence.
ben annemi yıkadıktan sonra çok rahatlamıştım mesela.

travmatik olan şey ölüm zaten, yani ölüm travmatik bir şey.
ama hayatın bir parçası.
bizim defin sürecimiz bununla yüzleştirdiği için daha gerçekçi.
0
blatta hiberna
(04.09.21)
Yüksek lisans tez konumdu. Aşırı travmatik olduğunu düşünüyorum. Gereksiz ritüeller dizisi, hem ölene hem yaşayana işkence. Şimdi tam olarak adı neydi unuttum. bedenimizi bi kapsülün içine yerleştiriyorlar ve bir ağaç oluyor. Yeni bir teknolojiymiş. Haberi okuyunca öyle gömülmek istedim. Dilerim nasip olur.
0
Corpsebridee
(04.09.21)
Bir kişiye veda etmek için yapılıyor o törenler, eğer kişiye veda edilmezse asıl o zaman durum daha travmatik ve sağlıklı bir kopuş olmadan gerçekleşiyor. Bu tüm kültürlerde gereklidir, bir cenaze töreni, bir veda…Mezarı olmayan, törensiz ölen insanlara bir bakın, aileleri hala yas tutarlar sürecini sonlandıramadıkları için. Odisse’de bile vardı sanırım.

Onun dışında, İslamiyette mi yoksa hangi kurallarda bilmiyorum ama medrese usülü ders alırken bi medrese hocasından, İslam’da kadının cenaze defin işlemlerinde bulunmaması gerektiğini söylemişti. Çoğu kadın da bulunmaz orada, dayanılması güç bir durum ve ağlar, cinnet vs geçirirse defin sırasında ölüyü rahatsız etmesin diye.
0
kırmızıayakkabılıgargamel
(04.09.21)
Kaynaklarda mezarın şekline kadar geçer bu tür mevzular.

i.hizliresim.com
0
Erva
(04.09.21)
seyi atlamissin abi, en yakinlarin gasilhanede ölüyü son kez yikanirken gormesi ve hatta bazen yikama islemini bizzat yapmasi olayi var.

inancsiz biri oldugum icin kremasyon en tatlisi gibi geliyor bana. yak beni ver kullerimi sevenlere, belki savursunlar bir yerlere ooh... oldukten sonra umrumda degil gerci de. bence kalanlar icin guzel bir katharsis olur.
0
robokot
(05.09.21)
ölümün travmatik olmayan bir hali yok ki. bence yabancıların açık tabut töreni çok daha korkutucu ve travmatik mesela, ona hiç gelemezdim. ya da yakma olayları falan. bizimki yine en azından biraz daha insani gibi geliyor, sadece bazı saçma detaylar var (yemek dağıtma gibi), ama genel olarak bence kötünün iyisi.
0
roket adam
(05.09.21)
olumu travmatik yapan sey sonrasinin mechullugu ve bilinmezligi. butun semavi dinlerde benzer olmakla beraber ozellikle islam'da asil hayatin olumden sonrasi oldugu vurgulanir ve olumun unutulmasi istenmez. islam'a gore olum aslinda bir son degil, inananlar icin guzel bir baslangictir. eger olumu ve defni bu sekilde idrak edebilirsen surec travmatik degil. birisini otogardan yada havaalanindan ugurlamak gibi.

dedemi ortaokulda babaannemi lisede kaybettim. ikisinde de hem gasilhanedeydim, hem de mezarlikta. olayi tamamen idrak etmeme ragmen acikcasi cok bir uzuntu hissetmedim. hatta sonrasinda ben neden aglamadim diye dusunup uzulmustum ama simdi bununla da barisigim.
0
crucio
(05.09.21)
Sen bi de Budistleri gör
Nepalde kaldım ve birkaç cenaze törenine katıldım. Yakılmak suretiyle...
0
fempusay
(05.09.21)
Kişinin öldüğünü kabullenebilmek için önemli bir işlevi olduğuna inanıyorum o ritüellerin.
0
michael_knight
(05.09.21)
Benim yurtdışındaki ilk işim mezarcılıktı. Sanırım biraz kıyas yapabilirim bu konuda.

Evvela yurtdışında cenazelerin defin işlemi çok geç oluyor. Şahıs ölmüş, üstünden 30 40 gün geçmiş, anca seremoni yapılıyor ve o sırada artık kaybına bir nebze alışılmış oluyor. İnsanlar feryat figan etmiyor.

Yine cenaze töreni bizde çok travmatik dediğiniz gibi. Okunan Kuran dua neyse hepsi böyle bir insanı dehşete düşürür şekilde oluyor. Helallik sormak dahil. Yabancıların cenazesi çok steril, çok daha formal, çok daha sakin bir ortam. İnsanı germiyor.

Gömü kısmı ayrı bir cinnet sebebi zaten. Tabutla gömmemekten tut, cenaze sahiplerinin ağlaya ağlaya kürekle toprak atması. Bu yok yabancılarda. Makineyle veya görevliler tarafından tabut 2,5 metre(~6 feet) düzgün kazılmış ve etrafı halıyla çevrilerek maskelenmiş mezara düz biçimde indirilir. Gömülme işlemi insanlar gittikten sonra gerçekleşir.

Bizde ayrıca mezarlar çok sığ derin değil ve üstü tepe şeklinde oluyor veya etrafı mermerle kapatıyoruz vs. Adamlarda mezar taşı var, mezar taşının başında varsa çiçek ekmek için ufak bir alan var. Kalan her yer mezarlığın kalanı ile eşit seviyede dümdüz halı gibi çim.

Bizde mezarlığa girince tırsarsın. Yabancıların mezarlığı park gibidir. İnsan huzur bulur gidince dehşete kapılmaz.

Bir başka husus da genç ölüm azlığı. Bizde 50 55 60 tık gidiyor. Adamlarda mezar taşlarını sıradan oku en genci 85 yaşında ölmüş. Artık vakti gelmiş ölümün, öyle kalp krizi tak götürmemiş. Haliyle bu da ayrı bir travma sebebi kalanlara.

Ben bu konuda baya kafa yormuş birisiyim. Artık mezarcı değilim kendi işimi yapıyorum ama bu olaylardan sonra karar verdim yurtdışında yapacağım ölürsem cenazemi. Aileyi travmaya sokmaya gerek yok. Gerçekten Türkiye'de cenaze ve yakının ölümü insana bir ömür kapatamayacağı bir yara açıyor. Çok cenazede bulundum Türkiye'de, özellikle şehit cenazesine çok katıldım. Olacak iş değil. Bu işi böyle yapmanın kimseye hiçbir faydası yok.
0
bana kedicik derdi
(05.09.21)
Babamı o toprağa gömdüğüm günden beri ölü, ölüm, mezar, mezarlık, hiçbiri benim için ürkütücü, korkutucu veya travma sebebi değil. hatta artık işim de ölülerle ilgili. bana ilginç gelen şey ise şu anda kanlı canlı işinde gücünde olan, hayal ve planları olan adamın 24 saat içinde toprağa gömülmüş olması. bu kadar kısa olmasına alışamıyorum.
0
işimdeyim gücümdeyim
(05.09.21)
Bu soru bana en sevdiğim dizilerden biri olan Six Feet Under'ı hatırlattı, bir gün Nate, ölüsünü toprağa gömen ve başında bağıra çağıra ağlayan birilerini izliyordu uzaktan ve kendi düzenledikleri soğuk törenlere göre, ölüme ve insan doğasına çok daha uygun buluyordu bu ritüeli.

Bence de travmatik olan ölümün ta kendisi, bu şekilde toprakla bütünleşmek bana da daha doğal geliyor, süslü tabutlar ve makyajlardan. Sonuçta ne şekilde olursa olsun cenazelerde ölümle bir şekilde yüzleşiliyor ve kabullenişin başlangıcı oluyor. Toprağa dönmek, doğa ile bütünleşmek biraz döngünün sonu gibi, huzur verici bir tarafı da var.

Bir de bazen cenazelerde en çok ağlayanlar en uzak kişiler hatta ölen kişiyi hiç tanımayanlar olabiliyor.
0
(05.09.21)
(4)

Microsoft Flight Simulator oynayan var mı?

bana kedicik derdi
Nasıl oynuyorsunuz? Xbox controller, Logitech G29 direksiyon, klavye ne ararsanız var ama tutorialde tıkandım kaldım ilk aşamada. Kontrolleri nasıl hallediyorsunuz? Flight sim ekipmanı olmazsa olmuyor mu?
Nasıl oynuyorsunuz? Xbox controller, Logitech G29 direksiyon, klavye ne ararsanız var ama tutorialde tıkandım kaldım ilk aşamada. Kontrolleri nasıl hallediyorsunuz? Flight sim ekipmanı olmazsa olmuyor mu?
0
bana kedicik derdi
(04.09.21)
valla kolla bir iki kez denedim pek sarmadı. hastası değilsen pek herkese hitap edecek oyun değil bence de. baya uğraş ve zaman istiyor öğrenmesi. öyle 110 küsür gb indirdiğimle kaldım. sonra da sildim zaten.
0
fff02561
(05.09.21)
son surumu hic oynamadim ama neyde tikandin tam olarak? en basit bir joystickin bile is gormesi lazim. gerisini fareyle tiklayarak veya klavye kisayollariyla... cok sararsa full kokpit kontrolleri almaya kadar yolu var tabii.
0
robokot
(05.09.21)
Uçağı bana bırakıyor hoca tutorialde ama uçağın o direksiyon kontrolü klavye ile rezalet bir şey. Çeviriyorsun öyle kalıyor tık tık tıklamak gerekiyor vs. Nasıl yapıyorsunuz, başlamadan evvel hangi kontrolleri nasıl atıyorsunuz? Yüz bin tane kombinasyon var hangileri önemli?
0
🌸bana kedicik derdi
(05.09.21)
xbox controller ile xbox da oynuyorum, küçük uçaklardan boeing 747'ye kadar hepsini kullanmayı öğrendim.
sanırım klavye kolay olmayacaktır ama kontroller alsan da biraz uçuş dinamiklerini öğrenmek gerekiyor. Pitch trim'i anlayana kadar belli bir yükseklikte duramıyordum bile.
0
ludwig boltzmann
(05.09.21)
(5)

Mizofoni ve tedavisi

laputa
Merhabalar yakın bir arkadaşım bu dertten muzdarip. Normalde bu hastalık toplumca, "aa bende de aynısı var", "ben de çok gıcık oluyorum ağız şapırdatma sesine" gibi argümanlarla hafife alınıyor. Arkadaşımın yaşam kalitesini ve gündelik hayat işleyişini kötü etkiliyor, ona bu bakımdan destek olup "ge
Merhabalar yakın bir arkadaşım bu dertten muzdarip. Normalde bu hastalık toplumca, "aa bende de aynısı var", "ben de çok gıcık oluyorum ağız şapırdatma sesine" gibi argümanlarla hafife alınıyor. Arkadaşımın yaşam kalitesini ve gündelik hayat işleyişini kötü etkiliyor, ona bu bakımdan destek olup "gel psikiyatra gidelim" ya da "bunun şöyle bir tedavisi varmış" diyemiyorum. Bu anormali kendini kaygı bozukluğu olarak dışa vurduğu için en azından bunu azaltabilir miyiz diye araştırmaya koyuldum, sizlere de danışmak istedim benzer durum yaşayan olumlu/olumsuz tecrübesini paylaşmak isteyen olursa çok sevinirim.
0
laputa
(04.09.21)
mizofoninin bilinen garanti bir tedavisi yok maalesef. once bir isitme uzmanina gozukup aslinda hiperakuzi olup olmadigina bakilabilir. bu kisiler bazi frekanslari gercekten cok daha siddetli duyuyorlar ve bunun potansiyel tedavileri var.

hiperakuzi yoksa maalesef geri kalan mizofoni belirtilerinin tam kaynagi bilinmiyor. yani bu konuda yapilmis kaliteli deneyler yok. ama konuyla ilgili tecrubesi olan bir psikiyatristin bir ihtimal yardimi olabilir.
0
robokot
(04.09.21)
sesleri alıp tehdit olarak algıladığından öfke yönetimi ve başa çıkma stratejileri geliştirilebilir.
0
aegina
(04.09.21)
@robokot işitme uzmanından kastınız bir odyolog mu? Hani işitme merkezlerini işleten odyologlar gibi?
0
🌸laputa
(04.09.21)
evet, sanirim odyoloji bolumu olan hastanelerimiz de var.
0
robokot
(05.09.21)
Reddit'te alakalı başlıklar var, belki bir şeyler çıkar.

www.reddit.com

Ben iş güvenliğinde kullanılan ses kesici kulaklıklardan kullanıyorum.
0
inawen
(05.09.21)
(10)

Telefon ve Bilgisayar almak için ihtiyaç kredisi çekmek

nundu
Cep telefonum ve laptopum vadesini doldurmak üzere ve yıllardır erteliyodum almayı. Artık çalışmaya ve iyi kötü maaş almaya başlayınca alayım diyorum ama cep telefonlarının fiyatları hem çok yüksek hem de taksit imkanları yok. Eskiden aldığın dükkanda kredi çektirip takside bağlıyolardı ama onu da 3
Cep telefonum ve laptopum vadesini doldurmak üzere ve yıllardır erteliyodum almayı. Artık çalışmaya ve iyi kötü maaş almaya başlayınca alayım diyorum ama cep telefonlarının fiyatları hem çok yüksek hem de taksit imkanları yok. Eskiden aldığın dükkanda kredi çektirip takside bağlıyolardı ama onu da 3 taksitle sınırlandırmışlar. 13 binlik telefonu 3 taksitle almak demek maaşımın yarısını telefon taksidine vermem demek ki böyle bi riske girmek de istemiyorum 3 aylık da olsa.


Şimdi bunun yerine 30 bin (duruma göre belki 40 bin) falan bi kredi çeksem 2 yıl geri ödemeyle, cep telefonu, laptop, para yeterse işte samsung watch falan beni min iki sene idare edecek tüm teknolojik aletleri onunla alsam mantıksız mı olur?

İnternetten bakınca 30 bin tl 2 yıllık kredinin ödemesini aylık 1550 falan gösteriyor, öyleyse gayet ideal gibi geldi. 40 bin için de 2100 yani o da çok kötü değil.

Sizce nasıl yapayım?
0
nundu
(04.09.21)
30, 40 bin liraya ev döşersin. Bence mantıksız. 5 bin liralık telefon, 10 bin liralık laptop alsan bile işini görür. 30 yerine 15'e çözebilirsin sorunu. 2 yıl sonra zaten yeni modeller çıkacak.
0
dissendium
(04.09.21)
çok spesifik (nvidia ekran kartı vb. özel bir gereklilik) bir ihtiyacın yoksa, seni iPhone SE 128gb ve Macbook Air (veya masaüstü istiyorsan Mac Mini) ile 14-15 bin liraya uğurluyoruz. Hayırlı olsun. İleride de satabileceğin şeyler olmuş olur hem.
0
nhk ni youkosu
(04.09.21)
yıllardır hep samsung'un o anki en iyi telefonunu alıp 4 sene kadar kullanma yolunu izliyorum. O yüzden 5 bin liralık telefon almak istemem pek. Alırsam Note 20 Ultra ya da S21 Ultra falan alırım.

Laptop konusunda da oyun oynayan biri olarak öyle aşırı grafik takıntım yok ama beni 4-5 yıl az çok idare edecek bi şey istiyorum.

30-40 bin deme nedenim de yanında belki ipad de alırım makale falan okumak açısından rahat olur. Ya da kardeşime telefon sözüm vardı onu eklerim gibi düşüncelerim vardı.

@nhk ni youkosu

ipad hariç apple ürün almam ya, apple haterı biriyim de işte tablet sektöründe rakibi yok gibi pek :(
0
🌸nundu
(04.09.21)
40bin lira nedir hocam...

13 bin, 3 taksit maasin yarisi aylik deyince anladigim aylik maas 9000 civarinda.

40000 lira 2 yillik ihtiyac kredisi demek 5-6 ay SADECE bu kredi icin calismak demek. Onumuzdeki 2 yil aldigin her 4 nefesin biri bu krediler icin yani. Yani cebindeki telefon, cantandaki bilgisayar ve kolundaki saat icin 6 ay boyunca ise gitmek... bilemedim. su anda hic birikmisin yoksa onceligin biraz para biriktirmek olmali bence. telefonun bilgisayarin tamamen ölüm döşeğinde degilse ozellikle.

ha ise basladim ille para harcayacagim diyorsan senelerce goturecek bir telefon 4000 lira, ayni ayarda bir laptop tas catlasin 10000 lira. evet en iyisi en guzeli degiller, ama herhangi bir birikimi olmayan ve yeni calismaya baslamis biri icin yapilabilecek en ust seviye savurganlik budur bence, ustu biraz cilginlik olur.

2 yilda ne olacagini ne bitecegini de bilmiyorsun sonucta. isten cikman gerekti, is degistirmen gerekti, biri kafayi sana takti vs. hayat zehir oldu. saglik sorunu oldu. pandemi oldu. isten cikarildin. bilmem ne... kredi borcun olmasini mi yoksa biraz birikimin olmasini mi tercih ederdin?

ha tuzun nispeten kurudur isten ciksan hayatin pek sekteye ugramayacaktir falan. o zaman olabilir... belki.
0
robokot
(04.09.21)
Öncelikle bizi bu hale düşürenler utansın diyorum...

Telefon ve bilgisayarı ne amaçlarla kullandığınıza bağlı olarak değişir. Eğer bunların iyilerine ihtiyacınız varsa kredi çekip almak mantıklı olabilir de sırf "Elimdekiler eskidi, bunları iyileriyle yenileyeyim" için 40 bin TL kredi çekmek mantıklı değil. Şahsen ben ya bunların ikisini de hemen değiştirmezdim ya da daha ucuz bir tutara kapatmak için bir kombinayson arardım (Mesela ortalama telefon, ortalama laptop 15 bin TL. Ya da İyi bir laptop ortalama bir telefon 20 bin TL gibi)
0
salihdt
(04.09.21)
sonraki mesajı şimdi gördüm, o zaman evet düzgün rtx2060'lı ve üstü laptoplar minimum 9-10 bin sanıyorum ki yükseldikçe rahat 15-20'lere çıkabilirsin.

telefon açısından, ben mesela hep bir önceki nesli almıştım geçen yıla kadar. Galaxy S8 çıktığında S7 almıştım ve dediğin gibi 3-4 yıl kullanıp anneme verdim. Sonra baktım Apple'lar ileride satmak veya değişim kampanyası gibi şeylerde daha avantajlı, sırf Türkiye'de olduğum ve paramı korumak zorunda olduğum için SE aldım. Aynı yıl çıkan aynı parada iphone ile samsung arasında 1000 lira falan oynuyordu o zaman ikinci elde.

Bilgisayarda da ben de PC sahibiyim fakat taşımalık laptop olarak Macbook Air rakipsiz bence, özellikle M1 ile. Hatta son zamanlarda ekran kartı krizi olduğu için video kurgulayacak tüm arkadaşlarıma Mac Mini tavsiye ettim, çünkü 9 bin liraya öyle bi pc toplamaları imkansız mesela. İlginç şekilde şu an Apple'lar f/p ürünü oldu o yüzden yukarıda öyle demiştim :D

neyse, yani zaten ne yapacağınızı biliyorsanız mantıklı madem ama yine de 30 bin lira gömmek bana fazla gelirdi.
0
nhk ni youkosu
(04.09.21)
2 sene idare edecek deyip 40 bin lira kredi hesabı mı yapmak? seni çok sağlam 2 sene götürecek telefon + bilgisayar 10bin liradan aşağıdır emin ol.

dediğini düşünen ilk kişi değilsin. ben yıllar evvel telefon için beleşe kredi çekmiştim (3000 tl, %0,65 faiz miydi neydi) hala da çok görüyorum telefon pc için kredi çekenleri. hepimizin ortak özeliği 2. aydan sonra pişman olmamız. çünkü gerçekten değmiyor.

geçen sene iphone 11 var elimde, nakit aldım 7056 tl'ye hala fiyatı aynı ama aldığıma pişmanım açıkçası. istersen kredi çek, en güzel telefon ve pc'yi al. her ay ödemelerini yaparken elin cebine zor gider kimse demedi deme.

senin temel hatan şu, madem kredi çekiyorum bol keseden çekeyim, yanına tablette alırım yanına kol saati kardeşime telefon falan diye düşünüyorsun ancak, daha direkt olarak birini bile alamayacak maddi gücün ya da maaşın olmadan bunu düşünüyorsun sanırım.

alırsanız güle güle kullanın. pişman olma ihtimaliniz çok yüksek, kredi çekmek hep caziptir çünkü
0
avatar is back
(04.09.21)
cevaplar için teşekkürler.

Genel endişeleri anlıyorum tabii ki ve daha bi detaylı gelir gider hesabı yapmadım, 30 bini işte 12 bin telefon, 13 bin laptop olsa, 5 bin de başka bi şeyler alırım (kulaklık, watch falan) gibi düşündüm. ipad ya da kardeşime telefon gibi ek harcamalar girerse de 40 bine kadar yolu var gibi düşündüm. Yani zaten böyle bi işe girmeden önce birkaç hafta telefon ve laptop piyasasını kurcalar, fiyat dökümü çıkarır, en uygunları belirlerim. Şimdi bi fikir sorayım dedim.

Genel öneri ucuz telefon alma yönünde olmuş ki yani mantıksız değil tabii ama işte iyi bi şey alayım 3-4 yıl kullanıp babama veririm (hiç ikinci elde satma düşüncem yok telefonları, önceki telefonum note 3'tü, 4 yıl kullanıp babama verdim hala kullanıyor. Şimdi s7 edge var, 4 senedir kullanıyorum, yenisini alınca onu da babama veririm muhtemelen :d ). O yüzden çok dandik bi şey olsun istemiyorum, ikinci el piyasasını da çok düşünmüyorum.

@avatar is back

ikisini de 4-5 sene kullanırım bi aksilik olmazsa. Kullanım ömrünün yarısında kredi bitmiş olur gibi düşündüm o yüzden. Yoksa iki sene kullanacağım şey için iki senelik kredi çekmek çok mantıksız farkındayım :d
0
🌸nundu
(04.09.21)
Bana kalırsa büyük müsriflik olur, telefon teknolojileri iyice gelişti 13bin liralık telefon ile 5bin liralık telefonlar arasında teknolojik fark çok büyük düzeyde değil. Hele android tarafında 13 bin lira telefona vermek bence büyük hata olur. Onun dışında laptop için para harcamak daha mantıklı.
0
bigcaptain
(04.09.21)
eğer bilgisayar falan iş için lazım değilse bence tüketim çılgınlığı biraz. gelirin iyiyse al geç ama kredi çekme ihtiyacı duyuyorsan o parayı daha iyi değerlendirebilirsin. aylık gelirim min. 10 bin olmadan bir telefona 10 bin vermem. o bile fazla.

insanların %90'ına samsung s4 versen işini görür. fotoğraf, youtube, whatsapp için kullanıyor büyük bir kesim. temiz kullanılınca 4-5 yıl da bence para yoksa gereksiz telefon değiştirmek için.
0
black mamba
(04.09.21)
(2)

android'den ios geçerken

my leave requests
veriler kolayca aktarılıyor mu? yolu nedir?
veriler kolayca aktarılıyor mu? yolu nedir?
0
my leave requests
(04.09.21)
hangi veriler? bazilarini sadece kopyalayacaksin, digerleri imkansiz.
0
robokot
(04.09.21)
himmet dayi
(04.09.21)
(6)

2 sinovac sonrasi 2. biontech randevular açık mı?

sonhakan
...
...
0
sonhakan
(04.09.21)
yaşa vs. gore degisiyor. mhrs veya e-nabizdan hakkin olup olmadigini kontrol edebilirsin.
0
robokot
(04.09.21)
Bana veriyor şu an, yani açıldı sanırım.

Bu bahaneyle ben de araya bir soru sıkıştırayım yeni başlık açmadan.
2 sinovac sonrası 1 biontech olan biri, ikinci biontech'i birinci biontech'ten ne kadar zaman sonra olmalı?
0
anatomik
(04.09.21)
3 ile 6 hafta arasi
0
🌸sonhakan
(04.09.21)
60 yaş üstü evdekilere çıktı. Oldular.
0
renegade
(04.09.21)
@adse 2. Dozdan kaç hafta sonra hak verildi?
0
renegade
(04.09.21)
65 yaş üstü babam da oldu 4. aşıyı :D
0
epleindebisous
(04.09.21)
(3)

ingilizce'de "yok bir de öyle yapacaktım" anlamına ne gelir?

architects creed
merhaba,mesela tabii ki öyle yaptım "yok bir de şöyle yapacaktım" deriz ya türkçe'de, "bir de öyle mi yapacaktım?" kısmı nasıl söyleniyordu?
merhaba,
mesela tabii ki öyle yaptım "yok bir de şöyle yapacaktım" deriz ya türkçe'de, "bir de öyle mi yapacaktım?" kısmı nasıl söyleniyordu?
0
architects creed
(03.09.21)
i was also considering doing like x y z.

ya da , as an option b vs.
0
camussar
(03.09.21)
(konusma dilinde, alayci bir tonlamayla): "yeah, like I'd do it any other way" veya "yeah, like I'd ever do x"
0
robokot
(04.09.21)
@gabe h coud

ilk olarak off course değil; of course.

Bir de cümlelerinde nesne eksik. Anlam havada kalıyor. "Of course I did like this" yerine "Of course I did it that way" olsa daha iyi olur.

Ancak tam bir çeviri mümkün değil.

robokot'un çevirisi bence en yakın çeviri. Ben olsam ben de "...like I would do it that way." gibi derdim.

edit: adam cevabı silmiş :d
0
himmet dayi
(04.09.21)
(13)

Sizce üniversiteye girmenin en zor olduğu dönem ne zamandı?

ya ben lan neyse
şu an olmadığını tahmin ediyorum.eskiden biri ünv. kazandığında "4 yıllık mı?" diye sorulurdu. çok da zordu kazanmak. sizce en zor dönem hangisiydi bu konuda?
şu an olmadığını tahmin ediyorum.

eskiden biri ünv. kazandığında "4 yıllık mı?" diye sorulurdu. çok da zordu kazanmak. sizce en zor dönem hangisiydi bu konuda?
0
ya ben lan neyse
(03.09.21)
bundan 15 sene önce çok daha zor olduğu kesin. kontenjanlar üniversite sayısı daha azdı.
0
jelly bear
(03.09.21)
22-23 sene evvel bir tanıdığımız bilgisayar mühendisliği ikinci sınıf öğrencisiydi ve bizim eve ilk bilgisayarı bu abi yardımıyla almıştık. İlah gibi bakıyorduk biz ve tanıdıklar. Bence o zamanlar zordu.
0
fıytfıyt
(03.09.21)
Yani geçmişe gidildikçe zorlaşır bu. 1970lerde 1990lara göre daha zordur, 1950lerde de 70lere göre. Cumhuriyetin ilk yıllarında 3 5 üniversite var zaten ülkede. O dönem en zorudur herhalde
0
nundu
(03.09.21)
90larda zordu ve sadece yüksek puan alarak kazanmak yeterli değildi bazı durumlarda.
Kaldı ki o zamandaki prosedürler teamüller de farklıydı. Türkiye birinciliğinde ilk 100'e giren kız da olsa başörtülüyse işi çok zordu.
0
Erva
(03.09.21)
70-80'lerde doğru dürüst okuyan da olmadığı için tam tersine kolaydı. babam 82'de üni kazanmış. biraz çalışan dişini sıkan ve kafası basan adam tıp vs hariç her yere gidiyordu. 90'larda mühendis bey doktor bey olma moda olunca milletin bi gözü açıldı. ama her şeyin piki 2000-2005 arasıydı sanırım. mühendislikler coşkundu, sosyoloji psikoloji gibi bölümlere gidenler parmakla gösterilirdi. çok ama çok iyi çalışmak gerekiyordu. öss tercih zamanları tüm tv'ler 2-3 hafta full yayın yapardı. 2010'lardan sonra yavaş yavaş hem dünyada hem türkiye'de artık kapitalizm iyice baş gösterince okumanın da cazibesi erimeye başladı.

"şu an olmadığını tahmin ediyorum." demişsin. sana şunu söyleyeyim, şu an cumhuriyet tarihinin en kolay şekilde üniversitelere girildği dönemi yaşıyoruz
0
avatar is back
(03.09.21)
Söyleyeyim 2005 senesi öss sınavı en zoruydu.

Neden? Bu sınavdan sonra sistem değişti ve iki kademe sınava geçilecekti. Bu nedenle herkes tercih yapmaya kalktı.

Başka neden? O zamanlar zaten üniversite sayısı azdı. Yine o zamanlar mühendisliğe olan talep günümüzden daha fazlaydı. İşsizlik olmadığı için herkes eğitim fakültesi veya herhangi bir mühendislik için yırtınıyordu.
0
bana kedicik derdi
(03.09.21)
Öss çok kolaydı. Millet bedavadan üniversite okumuş. Matematikte direkt sorunun verilip cevabın istendiği sadece işlem sorularının olduğu karanlık dönem. En iyi sistem Ygs Lys sistemiydi. Fizikten, kimyadan, biyolojiden 30'ar soru çözerek üniversiteye girdim. Matematikte 50, geometride 30 soru vardı. İnanılmaz kapsamlı ve seçiciydi. Öss ile tıp okumuş insanı bile ciddiye almam. Bir zamanlar Fetö soruları onlarca kişiye dağıttı. Eski sınavların hiçbir geçerliliği yok.
0
dissendium
(03.09.21)
Benim zamanımda (99) şimdiki kadar özel / devlet üniversitesi yoktu
bir de parçalı burs(indirim) yoktu.

ilk 10000 deysen özel veya devlet bedava okuyordun kalanlar paralıydı.
%50 %25 burslu (aslında indirimli) diye birşey yoktu.
0
Corc
(03.09.21)
Eksi sonsuzdan 2010'lara kadar cok zordu.
Cunku 1 milyon kisi icinde ilk 25-50bine girmen gerekiyordu.
Simdi dalga gecilen apartman okullari icin 100bin.
Cogu zengin bebesi bu apartman okullarini kazanamiyordu.

Su an 500binle falan devlete giriyorsun herhalde :)

Muhendislik baraji olmasa bombos sinavla insaat ya da makineye girebilirsin kontenjanlar tamamen bos kaldi.
O baraj da komik ya neyse.
Genetik acmislar bombos, zamaninda tip mi genetik mi deniyordu.

eksisozluk.com

Ben girdigimde aof'u bile "kazanman" gerekiyordu.
Millet aof kazanip eskisehire tasiniyordu.
Bitirince baya normal ise giriyordun 4 yillik okul mezunusun diye.
Simdi kac tane aof acildi ustune sinavi kaldirdilar 2. Okul diye girebiliyorsun.


"Oss kolaydi" alti bos bir laf.
Kolay degildi ama kolay olsa bile ne fark eder kontenjan sikintisi vardi.

Ales kolay diye 90 alip yuksek lisansa girebiliyor musun. 90-100 puan arasina sikisiyorsun.
0
divit
(04.09.21)
1975 civarina kadar falan sinav yoktu. lise siralamana gore giriyordun. okullara direk basvuruyordun, okul aliyordu seni. 1960'lara kadar lise mezunu o kadar azdi ki lise mezunu olabilecek kadar elitsen zaten universiteye gidip "ben size gelsem ya hacı" diyordun ve aliyorlardi seni. once lise mezunu artmasi sebebiyle okullar daha secici, lise basari durumuna gore siralayip almaya basladi, sistem tamamen talebi karsilayamaz hale gelince 1970lerde "merkezi" sisteme ve sinavlara gecildi.

yani bugunun o profesor falan neneleri dedeleri aslinda cogu zamaninda lise bitirip universitenin kapisini calip iceri girmis insanlar.

zorluklar da arzin talebi karsilayamamasi ile merkezi sistem sonrasinda basladi. sanirim zorlugun peak noktasi 2000-2010 arasi donemdir. artik iyice zivanadan cikinca ama halkin "universite sart" algisi gecmedigi icin apartman universiteleri ile sistemin gazı alındı, ama diploma bir ise yaramiyor artik o ayri.

sinavin zorlugunun tabii hic bir onemi yok siralama sinavi oldugu icin. sanirim tam istedigin seneyi soyle bulabiliriz:

sinava giren sayisi / toplam (tercihe bagli olarak 4 yillik) kontenjan sayisi

bu sayinin en buyuk oldugu sene en zor senedir saniyorum. sayilari bulan hesaplayabilir.
0
robokot
(04.09.21)
ibb.co

şuan "bi üniversiteye girmenin" en kolay olduğu dönem olduğu konusunda şüphe yok, fakat eskiden çok zor olduğunu düşünmüyorum. Ekteki gazete küpürü de bunu destekler nitelikte. (Check etmedim doğru olduğunu farz ediyorum)

O dönem ülkedeki refah düzeyinin düşüklüğü veya benzer faktörler nedeniyle yeterince kişinin lisans eğitimi almak yerine bi işe girip çalışmak zorunda kalması vs sözkonusu olabilir, ama sayılar ortada, şuanki kadar rekabetçi değil.

Edebiyat: Giren 628 giremeyen yok.
Tıp: Giren 350 Giremeyen 110
Hukuk: Giren 600 Giremeyen 96

Bu nedir yahu.

@robokot'a katılıyorum
0
owaki
(04.09.21)
Antik donemden bahsediyorsak o donemin liselerine bakmak lazim.

Sehirde zaten cok az lise var, lise okumak icin sehre gelmen gerekiyor.
Torpil ya da basari lazim.

Egitim fransiz sistemi, sinifta kaliyorsun devamli.
Son sinifin sonunda bakalorya sinavi var.
Bakalorya veremezsen lise diplomasi alamiyorsun.

Onu alirsan da tek tek okullara basvurman gerekiyor.
Erzurum uni icin erzurum'a gidip kayit donemine denk gelirsen basvuruyorsun.
Oradan atiyorum ankara sonra istanbul tek tek ulkeyi dolasiyorsun.
Sonra kazanan listeler gazetede yayinlaniyor.
Hatta benim kuzeni gazeteden gormusler kazandigini.

Zaten ayni sistem fransa'da devam ediyor. Liseyi bitirebilirsen sinavsiz universiteye gidip basvuruyorsun.
Gel gel deyip aliyorlar birkac sene sonra gelenlerin yarisi atiliyor cok az kisi son seneyi gorup mezun oluyor.
0
divit
(04.09.21)
90’lar. Öğrenci sayısının arttığı ama üniversitelerin bu kadar çok olmadığı dönem. Öss ve öys iki aşamalı sınavın olduğu, üstelik de tercihin sınava girilmeden önce yapıldığı zamanlar.
Henüz girmediği sınavda kaç puan alacağını bile bilmeden tercih yapmak ne demek hiç düşündünüz mü? İşte bu zor değilse ne :)

Not: sadece puanlar üzerinden dönemleri kıyaslamak doğru olmaz, hesaplamalar değişiyor. Yüzdelik dilim belki daha iyi ölçü olabilir.
0
epitaf
(04.09.21)
(6)

Iphone SE nasıl bir telefon ve taksit sayısı?

put it in your appropriate place
5S'den SE almayı düşünüyorum. Android zahmetli gelir düşünüyorum. Iphone epey alıştım. 8 senedir kullanıyorum 5S'i. Nasıl bir telefondur? Birde taksit sayısı 3 mü ne?
5S'den SE almayı düşünüyorum. Android zahmetli gelir düşünüyorum. Iphone epey alıştım. 8 senedir kullanıyorum 5S'i. Nasıl bir telefondur? Birde taksit sayısı 3 mü ne?
0
put it in your appropriate place
(03.09.21)
Taksit yok telefona. Sadece şirket kredi kartına oluyor taksit. Sıradan çinko karbon kartlarda taksit imkanı yok.

SE'nin donanımı iPhone 11'e yakın. İşlemcisi falan aynı. Uzun yıllar gitsin dersen o telefon SE (2020 modelinden bahsediyorum). Fiyatına göre çok iyi telefon ama tasarımı artık eskidi. Şimdi tam ekran modellerin zamanı.
0
himmet dayi
(03.09.21)
@himmet dayı Tasırıma pek önem vermiyorum zaten.
0
🌸put it in your appropriate place
(03.09.21)
yapistir. ios seviyorsan fiyat performansta en iyisi su an.
0
robokot
(03.09.21)
sirket telefonu olarak iphone se 2020 kullaniyorum, gayet guzele benziyor. bir sikintisini gormedim, oyle cok buyuk de degil rahat kullaniliyor.
0
fakyoras
(03.09.21)
bonus flaş, world mobil vb. uygulamalarda (öyle kartın varsa) " xx liraya kadar peşin al, bedava 3 taksite bölelim" gibi kampanyalar oluyor, ben iki kere öyle aldım limitler içindeydi ve otomatik üçe bölündü. Çaktırmayın ;) Normalde telefona taksit yok ama amazon veya hepsiburada vb. yerden alınca elektronik olarak geçiyor, sitenin kendisi bölemez ama banka da tek çekim yapılan şey ne bilmediği için bölmemezlik edemez. Böyle bir açık.

SE kullanıyorum memnunum, fakat dürüst olalım herkesin hayal ettiği SE aslında iphone 12 miniydi :) aslında onu almak daha mutlu eder.
0
nhk ni youkosu
(04.09.21)
Güzel telefon. Sene başında kampanyasını yakalayıp aldım. Evden çalıştığım için bütün gün kullanmıyorum. Bankacılık falan filan işlemleri için kullanıyorum. Apple Pay büyük kolaylık. Haftada 2 kere şarja takıyorum.

Bir sonraki SE çıkana kadar bunu kullanırım.
0
yürümeyin
(04.09.21)
(1)

google, gmail, youtube çalışmıyor

marlonbranda
google her aramada 5 saniyelik beyaz ekran veriyor, gmail bazı domainlerde çalışıyor. youtube mesela şu an hiç açılmıyor. 2-3 aydır var bu olay bir türlü çözemedim. denk geldiniz mi veya sizde de var mı?
google her aramada 5 saniyelik beyaz ekran veriyor, gmail bazı domainlerde çalışıyor. youtube mesela şu an hiç açılmıyor. 2-3 aydır var bu olay bir türlü çözemedim. denk geldiniz mi veya sizde de var mı?
0
marlonbranda
(03.09.21)
ttnet fiber, hic oyle bir sorun yok. modemi kapatip, 30 saniye bekleyip acmak (yeni ip almak) ise yarayabilir. DNS ayarlariya oynadiysan kullandigin DNS ile de alakali olabilir.
0
robokot
(04.09.21)
(14)

kira konusu

egokalp
2019 yılında kiraya verdiğimiz bir evimiz var. yaklaşık 2 sene evvel oturup anlaşmıştık konuşurken de her sene yüzde 10 zam yaparız dedi tamam demiştim.ilk sene 1700 ikinci sene 1840 derken şimdi 3. seneye gireceğiz. bizim kira 2000 lira olacakken sitedeki diğer daireler 3500'den gitmeye başlamışkir
2019 yılında kiraya verdiğimiz bir evimiz var. yaklaşık 2 sene evvel oturup anlaşmıştık konuşurken de her sene yüzde 10 zam yaparız dedi tamam demiştim.

ilk sene 1700 ikinci sene 1840 derken şimdi 3. seneye gireceğiz. bizim kira 2000 lira olacakken sitedeki diğer daireler 3500'den gitmeye başlamış

kiracıyı arayıp 3. yılın başında sitedeki diğer daire fiyatlarını göstererek extra zam istemeli miyim? yoksa bu ayıp mı olur fikirlerinize ihtiyacım var.
0
egokalp
(02.09.21)
ekstra zam istemek hakkın. ama diğer daire kiralarına çıkmanın hoş olacağını düşünmüyorum. ikisi arasında bir denge bulmaya çalışın. karşının durumu çok iyise oldukça yukarı çıkın derim. hem sizin aşırı ihtiyacınız yok ve karşı tarafta maddi durumu pek iyi olmayan biriyse daha az da tutabilirsiniz. konuşarak halletmenizi öneririm
0
avatar is back
(02.09.21)
isteyebilirsin ama kiracı açısından pek bir şey ifade edeceğini sanmam.
0
reanarchy
(02.09.21)
bunu yasal olarak ancak kontratin 5. senesinden itibaren yapabilirsin. Yani 5. sene kiraci enflasyon uzeri zammi reddederse ama cevredeki kiralar cok yukseldiyse kira tespit davasi acilabilir.
0
robokot
(02.09.21)
bu ayıp olmaz bence kötülük olur
0
taylor durden
(02.09.21)
en fazla %15.15 yapabilirsin yasal olarak.
0
glamdr1ng
(02.09.21)
kiracı maksimum tüfe oranında zam yaptığı sürece yapabileceğin bir şey yok ama konuşarak arayı bulmayı denesen o da belki okey diyebilir.
0
nhk ni youkosu
(02.09.21)
bunu istemeye hakkınız var. ama kiracının da kabul etmeme hakkı var. ve yasal olarak da kiracıyı oradan çıkartmanız çok çok zor bir iş. hani %10 yerine, %15 istemeyi deneseniz hayır demez belki kiracınız ama ilk baştan anlaşılmış %10 olarak. mevzuat bu konuda haklı olarak kiracının yanında. bu arada zaten diğer cevaplardan birinde söylenmiş. 5 yıl sonrasında kirayı bölgedeki rayiçe göre belirleme hakkınız var.

bir de işin öbür boyutu var. şu anda aklıma örneği gelmeyen bazı olaylar sonrasında, evin bulunduğu sokağın - mahallenin itibarında ve bunun sonucu olarak da kirasında düşüş yaşandı. sizin kiracı 2000 liraya otururken, aynı ev yanda 1250 lira. indirir misiniz kirayı?
0
co2s2
(02.09.21)
Kendisini ara, muhitteki benzer daire fiyatlarını göster, extra zam iste.
Kabul ederse iyi. Huzuru kaçmaz, orta bir yerde buluşursunuz, aynen devam eder. Uğraşmaz.
Kabul etmezse, yasal olarak kabul etmeme hakkı var. İki sene daha tüfe ile artış yaparsınız. Ama 5. senesine de az kalmış zaten, ona göre şimdiden hazırlığını yapar. Biraz huzurunu kaçırıp bunu çıtlatmadığınız sürece 3500 liralık yere 2000 lira kira almaya devam edersiniz. Hayırseverlik de lazım, o da iyi bir şey, ben pek hayırsever değilim büyük şehir şartlarında. Satmayı düşünüyorum kartını da mutlaka oyna derim.

Kiracı akıllıysa ve evden memnunsa ekstra zammı kabul eder zaten. 5. senesinde o muhitteki kiralar belki 8000 olacak, 2 kira depozito, emlakçı komisyonu, bir kira peşin ile birlikte 32 bin lira taşınma parası hariç vermesi gerekecek. 30-40 bin tl verene kadar, iki seneye yayılmış bir şekilde ayda ekstra 500-1000 lira ödemek çok daha mantıklı.
0
roket adam
(02.09.21)
ayıp olur tabiki bi de bunu soruyormusun
0
mysql34
(02.09.21)
Gününde oduyorsa iki yüz lira için hiç uğraşmazdim
0
sanguine
(02.09.21)
bunlar hep enflasyonun çarpıtılmasından kaynaklanıyor. gerçek enflasyon açıklansa o evin kirası enflasyon zammı ile piyasa değerine ulaşırdı.

evet ayıp olur biraz ama piyasa değeri 3500 ise o evde 2000 liraya oturmaktan rahatsız olmayan kiracı da ayıp ediyordur. ölücüdür. ev sahiplerine gereksiz bir tavır var sözlükte. sorunlu ev sahipleri var ancak sorunlu kiracılar da çok. mesela bir beyaz yakalının maaşı zamlarla birlikte 5000 lira oldu. o yıl işe başlayan aynı işi yapan biri 8000 lira maaş alıyor. rahatsız olmaz mı 5000 lira alan kişi? yok ben eskiden beri çalışıyorum 5000 e fitim der misiniz? demezseniz ev sahibini suçlayamazsınız. kötülük falan yapmıyorsun. insanlar hakkı oan parayı isterken bile çekiniyor artık.

yapabileceğin şu var. evi satabilirsin. 240 kira çarpanı dersek 2000*240 = 480.000 , 3500*240=840.000. evin fiyatı 480 binden 840 bine çıkmış. evin manevi bir değeri yoksa, düzgün ve fiyata uygun bir yer de bulursam ve evdeki hesap çarşıya uyarsa 3 yıl %50'den daha düşük kira almaktansa evi satıp hemen başka bir ev alırım.
0
black mamba
(02.09.21)
Kira kontratında yazandan daha fazla bi şey isteme

Eski kiracı her zaman avantajlıdır
3500 verem zorlanır istikrarlı ödemeyez daha ucuz yer bulur gider
Böyle riskler de var
0
bir soru sorcam
(02.09.21)
Oyun oynanırken kural değiştirmek istiyorsunuz. Bence etik değil.
5 yıl dolunca yukarıda bahsedilen davayı açar güncel fiyata getirirsiniz. Bu daha olması gereken bir seçenek bence.
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(02.09.21)
Ben de şuan bir kiracı olarak garip garip düşünüyorum eylül ayı bitince 1500 lira olan kiramı ne yapacak ev sahibi diye.. Bence tüfe oranındaki fiyatı söyleyin karşınzıdaki insanların yerinde bizler de olabilir.
0
denizmaniaherif
(03.09.21)
(2)

Kaşıntılı alerjiler, "genel vücut sağlığı" için risk teşkil eder mi?

jonas
Merhaba.Geçenlerde kan tahlilinde IgE Total değerim 400 çıkınca, alerjim olduğunu öğrenmiş oldum. Vücudumun çeşitli bölgelerinde gün içinde zaman zaman kaşıntılı kızarıklıklar oluşuyor, sonra geçiyor. Alerjim olduğu içinmiş meğer.Neye alerjimin olduğunun tespiti için ise test yaptırmam gerekiyormuş
Merhaba.

Geçenlerde kan tahlilinde IgE Total değerim 400 çıkınca, alerjim olduğunu öğrenmiş oldum. Vücudumun çeşitli bölgelerinde gün içinde zaman zaman kaşıntılı kızarıklıklar oluşuyor, sonra geçiyor. Alerjim olduğu içinmiş meğer.

Neye alerjimin olduğunun tespiti için ise test yaptırmam gerekiyormuş ama pandemide çok mecbur kalmadıkça hastaneye gitme yanlısı değilim şu an.

Alerji konularıyla ilgili bu zamana kadar hiç bilgim yoktu ve şunu merak ediyorum; bu tipteki alerjiler ilaç tedavisiyle kontrol altına alınmadığı zaman, vücutta başka ciddi sağlık sıkıntılarını tetikleyebiliyor mu? Yoksa sadece kaşıntı sıkıntısı verdiğiyle mi kalıyor?
0
jonas
(02.09.21)
alerji testiyle neye alerjisi oldugunu ogrenebilen kimseye rastlamadim, sadece onu soylemeye geldim. genel olarak neye kontrol edebilecegin bir seye alerjin varsa boyle anlayamiyorsun, ne bosuna riske gir, ne vaktini harca. sadece havadaki alerjenler icin tutarlilar (gida alerjilerini eliminasyon diyeti haric anlamanin bir yolu yok) - onda da en fazla "polene, toz mitelarina, hayvan tuyune alerjin var" diye cikacak, e bunlari da kontrol etmesi zaten pek mumkun olmuyor.
0
robokot
(02.09.21)
Doktor değilim, dediklerimi bir doktor da söylemediği sürece ciddiye almayınız.

Alerji sahibi bir insanım, neye alerjim olduğunu biliyorum ve deliler gibi kaşınıyorum. Bildiğim kadarıyla bunun tek başına bir zararı yok. Gideyim alerji testi yaptırayım, ilaç alayım vs dediğimde tıp doktoru kuzenim "zaten neye alerjin olduğunu biliyorsun, ne testi, git eczaneden bir antihistaminik hap al, gerektikçe yut" dedi, birkaç yıldır öyle yapıyorum.

Kaşıntı hafifse Fenistil antihistaminik jelle bastırmaya çalışıyorum. (Kaşıntınız hafifse bunu deneyebilirsiniz.) Uyutmayacak gibiyse ya da derimi parçalayacak kadar kaşınıyorsa (yaptım daha önce) gece bir alerji hapı alıyorum, çabucak rahatlatıyor. (Bunu doktora danışmadan yapmayın.)
0
kobuzchu kiz
(02.09.21)
(6)

Orbit mining kullanan var mı?

seindfeld
Yeni bir ponzi midir merak ettim? 8 gün oldu açılalı günlük %3 kar veriyormuş 3 ayda parayı çıkarıyormuş madenciliği yatırım yapıp telegram grubu var. Bulmuşlar bbot kızları devamlı sistemi övüyor karşı yazı yazarsan da siliyorlar
Yeni bir ponzi midir merak ettim? 8 gün oldu açılalı günlük %3 kar veriyormuş 3 ayda parayı çıkarıyormuş madenciliği yatırım yapıp telegram grubu var. Bulmuşlar bbot kızları devamlı sistemi övüyor karşı yazı yazarsan da siliyorlar
0
seindfeld
(02.09.21)
bot kızlar, karşıt görüşlerin silinmesi falan baya profesyonel ve kurumsal bir davranış gibi göründü bana.

ponzi olduğunu sanmıyorum.
0
lisw
(02.09.21)
gunluk %3 (ayda %250 eder!), hadi onu bile birak gunluk dolar olarak %0.1 (ayda %3 eder!) garanti getiri getiren herhangi bir seyin ponzi / dolandiricilik olmama ihtimali yok, baska bir seye bakmana gerek yok yani. dunyada risksiz boyle getiri veren herhangi bir enstruman yok.
0
robokot
(02.09.21)
Ve telegram gruplarına "ekşi sözlüğe yazıcam" dediğim zaman gruptan atılmam, 6 ay sonra bir dolandırıcı haberi duymamıza sebeb olacak muhtemelen
0
🌸seindfeld
(02.09.21)
bedava peynir gordugunde algoritman şu olsun: bedava peynir fare kapaninda bulunur.
0
robokot
(02.09.21)
tabii ponzidir.

Bu arada kriptopara mining herhalde bu, çok meraklıysan "yield farming" işlerine bak, ben cidden tuttuğum coinler üzerinden bişeyler kazanıyorum ama en yüksek olanı yıllık %100 falan o da coinin fiyatı şimdiki gibi kalırsa ve toplam liquidity yükselmezse. Yükselirse getiri daha çok kişiye paylaştırılacağından düşüyor.

dolara (usdt/usdc) yıllık %10 civarı veren yerler de var. Ponzi değiller ama kontratların hacklenme ihtimali var. (decentralized amm platformlarından bahsediyorum)

ek olarak: bir grupta/şeyde Türk çoksa, kolayca girip yatırım yapılabiliyorsa genelde patlayacak bir şeydir, fare kapanıdır. Bu arada ponziden veya scam projelerden de para kazanılır, kazanılmaz demiyorum ama en başta görüp ne yaptığını bilip milletin eline kilitleyip çıkarsan kazanabilirsin.

----
edit: ahahhaha bir tanıtım videosu var altında sadece English ve Türkçe telegram grubu var. Bak Rus, Fransız vb. yok Türk var müthiş bir red flag mesela. Sitesine girdim, " %2-%3-%4 ila %5 arasında garantili günlük kazanç elde etmenize olanak tanıyan bir dijital varlık yönetimi platformudur" yazıyor. HİÇBİR yer "garantili" demez, şimdiye kadar hiç patlamayan ve gayet güzel faiz getiren yerde bile "yazılımda hata olursa patlayabilir akıllı kontratlar şöyledir" diye notlar yazar. Bunlar Türk kandırıcı direkt.

İkincisi, hiçbir mining vb. şeyinde paketler olmaz. Şu paketi al bu kadar kazan vs imkansız. Sen proof of stake yapıyorsan paran kadar, proof of work yapıyorsan donanımın kadar pay alırsın. Günlük % pakete göre falan değişmez.

Yine gerçekten para kazandığım yerleri örnek vereyim, merkezli borsa hariç, merkezsiz hiçbir yerde referans sistemi yok. Olan yerler scam.

Bak orbitte "Ekibimiz kripto para piyasaları, forex, vadeli işlemler ve yatırım fonlarında deneyimli personellerden oluşmaktadır." İnsana güvenmediğin için kripto piyasasına girmelisin. İşin içine insan giriyorsa garanti kazanç yoktur.

Mesela pancakeswap, apeswap vb. yerlere para sağlarsın, millet senin paranı alıp satınca fee'den komisyon alırsın ve o platformun kendi tokenından pay alırsın mantığı budur. Kimi yere paranı verince oradan lending yapanlardan pay alırsın. Merkezsiz banka gibi yani çoğu. Ne neden para getiriyor iyi incelemek lazım. Asıl düzgün yerler yılda %30 getirdiği için insanların aklına yatmazken ve zor gelirken, bu tür şeyler saçma vaatler ve kolay arayüzlerle insanları kandırıyor.
0
nhk ni youkosu
(02.09.21)
Nhk ni youkosu bunları sözlüğe de yazarsan bir sürü insanı dolandırılmaktan kurtarırsın
0
🌸seindfeld
(04.09.21)
(10)

Bu nasıl bir internet teknolojisi?

hadi ya la
Yazlık sitelerin olduğu bir yerde oturduğumuz için Türk Telekom altyapısı her binada yok, müstakil evler var, kimi kendi çabasıyla kablo döşetip internet bağlatmış.Bazı komşular çatıya anten gibi bir cihaz taktırıp oradan alıyorlar interneti. Yakınlarda bir dağda baz istasyonu gibi bir şey varmış, n
Yazlık sitelerin olduğu bir yerde oturduğumuz için Türk Telekom altyapısı her binada yok, müstakil evler var, kimi kendi çabasıyla kablo döşetip internet bağlatmış.

Bazı komşular çatıya anten gibi bir cihaz taktırıp oradan alıyorlar interneti. Yakınlarda bir dağda baz istasyonu gibi bir şey varmış, ne ki bunun adı, uydu net değil sanırım?

İnternet sitesi de imla hatalarıyla dolu, hiç güven vermiyor fakat şahit olduğum kadarıyla komşular 20 ping/8mbit hız alıyorlar, burası için yeterli.

Bölgedeki alternatif hizmetleri nasıl arayabilirim?
Söz konusu internet sağlayıcı: sokenet.net
0
hadi ya la
(02.09.21)
uydu internet de geçer
0
reanarchy
(02.09.21)
didimde aynısını yapıyordum. (didimnet)
Aslında olay şu: PowerBeam

Yüksek mesafeli bir gizli wifi var bölgenizde.
adını şifresini bilseniz telefondan da girersiniz :)

Bu wifi'ya o çatıdaki anten bağlanıyor.
O antenlerin 2km falan wifi çekme gücü var.

adam gidiyor superonline'dan falan kurumsal Fiber alıyor, sonra onu aranızda paylaştırıyor.

ben 2 sene kullandım, çok ciddi fırtınada 1 2 kere kesilmesi hariç kusursuzdu
istanbulda/nişantaşında adsl'den iyiydi :)
0
Corc
(02.09.21)
Uydu internet değil o. Yerel internet sağlayıcıları var. Sehrin yüksek bir yerine alıcı kuruyorlar. Sonrasında kendi binanıza çanak anten gibi bir sey takarak internet almanızı sağlıyorlar.

Ucuz oluyor. Hız ortalama oluyor ama internetsizlikten iyidir. 15mbit falan veren yerel şirketler var. Ping biraz fazla olur. Oyun oynarken sıkıntı olabilir. Onun dışında yeterli. Kullanan çok insan var. Güvenlidir herhalde. O konuda bilgim yok.

Ege bölgesinde cok fazla bu sekilde yerel şirketler. Özellikle köy ve yazliklarda.
0
westblack
(02.09.21)
Tam olarak adı --> WISP
0
roket adam
(02.09.21)
Çok teşekkürler. Kurulum + aktivasyon için 1100 TL alıyorlar, sonrası taahhütsüz, aylık 60 TL 8mbit internet. Daha hızlı paketler de var ama yazlık için gayet yeterli.
0
🌸hadi ya la
(02.09.21)
1100 çok sanki. Hiç o kadar fazla ücret ödeyen duymadım çevremde. Nazilli'de naznet kullanan tanıdıklarım var mesela. Sadece aylık ödüyorlar benim bildiğim. Başka firmalara da sorun.
0
westblack
(02.09.21)
sitelerinde, online islem merkezi login ekraninda bile https olmamasi tamamen katiksiz amatorler tarafindan isletildigini gosteriyor bu arada.
0
robokot
(02.09.21)
ben 800 vermiştim 1.5 sene önce.

O anten biraz pahalı bir anten
O anten asıl bağlanıyor internete, sonra da bir router ile içeride dağıtıyorlar.
1100 bu iş için malesef normal.
ben 130 veriyorum aylık 16mb için, başta da söylemiştim, gayet memnumum
4k netflix izliyorduk
0
Corc
(02.09.21)
Keşke başka alternatifim olsa. Şöyle düşündüm, Türk Telekom kazı yapıp kablo döşese bile ayda 100 TL civarı ödeme yapmamız gerekecek. Yılda 1200 ediyor.

Bu en azından tek seferlik bir ödeme. Yılda 2 - 3 ay kalıyoruz, sadece burada bulunduğumuz dönem ayda 60 lira ödemek ucuza gelecek.

Çevrede benzer hizmeti veren bir yer bulamadım maalesef.
0
🌸hadi ya la
(02.09.21)
vodafone redbox'a bakin.
0
do you remember me
(02.09.21)
(5)

Sürekli aklınıza gelen bir olayı nasıl unutuyorsunuz?

baldan kaymak
Ama hep aklımda.
Ama hep aklımda.
0
baldan kaymak
(02.09.21)
zamanla, maalesef.
0
veritaslibertas
(02.09.21)
Sürekli aklınızı meşgul ederek. Bol yürüyüş ve podcast tavsiye
0
gatherer
(02.09.21)
İçim sıkıldığında, daraldığında, mutsuz olduğumda okuduğum İnşirah suresinin 7. ayet meali şu şekilde;

O halde boş kaldığında, yine işe koyul!

Yani kalk ve bişeylerle uğraş kafanı meşgul eden şey seni mutsuz ediyorsa, zamanla alışacaksın.
0
John Bloor
(02.09.21)
abartma degil gercekten surekli aklindaysa psikiyatri.
0
robokot
(02.09.21)
galiba şöyle yapıyorum olayın etkisine bağlı olarak değişmekle birlikte;
1-uyku sorunu yaşamıyorsam her aklıma geldikçe uyuyorum. bir süre sonra geçiyor
2-olayla ilgili kendime "seni affediyorum" diyorum. (veya başkasının hatasından kaynaklıysa o'nu da affettiğimi söylüyorum kendime. nesneyi bile affediyorum.)
3-aklıma geliş sıklığına bağlı olarak kendime telkinler yapıyorum "geçti, geçecek" vb.

bunları yapınca bir süre sonra geçiyor. zamana da güvenmek gerekiyor sanırım.

ek: şimdi aklıma geldi ayrıca alakasız konularda teknik kitapları okumak da iyi geliyor. köpek eğitmenliği kitapları olur, tıp ile ilgili kitaplar olur (bağırsak ameliyatı neymiş öyle yaa diyeceksiniz)
0
my leave requests
(02.09.21)
(4)

Elasticsearch

tchuck
en son 3-4 yıl önce falan kullanmıştım.şimdi bir projemde düzgün bir arama sistemi için kullanmak istiyorum.sizce AWS, digitalocean vs. platformlarda bir sunucu açıp kurmakla uğraşmanın mantığı var mı?yoksahttps://www.elastic.co/pricing/direkt burdan bir cloud paket alayım mı?
en son 3-4 yıl önce falan kullanmıştım.

şimdi bir projemde düzgün bir arama sistemi için kullanmak istiyorum.
sizce AWS, digitalocean vs. platformlarda bir sunucu açıp kurmakla uğraşmanın mantığı var mı?

yoksa

www.elastic.co

direkt burdan bir cloud paket alayım mı?
0
tchuck
(01.09.21)
boyle bir seyin kurulumuna ne kadar hakim oldugun / linux admin bilgine falan bagli. bir de kimin icin yapiyorsun vs. o da onemli. high availability vs. bunlarin sorumlulugu sana kaliyor kendin kurunce. serveri guncelle, onu bunu guncelle, server bir sure down olacaksa failover var mi vs. bunlar dert degilse kendim kurar gecerim. klasik managed / non-managed tradeofflari gecerli yani. yoksa tek instance bir elastic calistirmada zor bir sey yok. baya binary indirip calistiriyorsun.
0
robokot
(01.09.21)
Cloud paket al.

Geçen sene bu cloud'u kullanıyordum. Düşünmeden her elime gelen veriyi buraya bastığım için 5TB civarı veriye 3-4k $ ödemek zorunda kaldık. Sonra optimize ettik toparladık tabi, ama boşu boşuna masraf oldu.

Bu sene de managed'la uğraşmayayım, hem de ucuz olsun diye bi EC2 üzerine kurdum. Onun da diski dolmuş, query'ler kağnı hızında çalışmaya başlayınca farketip scale ettim hemen ama haftasonuna falan denk gelse büyük sıkıntı olurdu. Öbüründe böyle dertler yok en azından.

Çok verin yoksa, yazarken biraz düşünüp yazacaksan cloud al geç yani. Paran yok ama çok verin var ve oturup optimize ederim diyorsan kendin kurmaya uğraşmaya değer, yoksa değmez diye düşünüyorum.
0
plutongezegendegilmi
(01.09.21)
AWS'in yönetilir servis olarak sattığı elasticsearch konusunda baya bi tartışma çıkmıştı, o işin ömrü pek uzun olmayabilir.
kendin hostlasan bir sürü tantanası olacak, support da alamayacaksın support paketin olmazsa. support pakedi alsan kendi ortamın olduğu için destek alman bi ton dert olacak.
ben olsam cloud alır, es ile ilgili tüm dertlerimi tamamen kenara koyarım, asıl işime odaklanırım.
0
roket adam
(01.09.21)
cloudu kullandım ve kanser oldum ya.
laravel paketlerinde clouda bağlantıyla ilgili bir sorun var, veya ben tüm bilgileri yanlış giriyorum. harbiden perişan oldum.

ama en mantıklısı cloud tabi buna rağmen.
0
🌸tchuck
(02.09.21)
(8)

Haciz Gelecek Arkadaşa Yardım

Crowley
Yakın bir arkadaşım var. Pandemi yüzünden yada elinde olmayan bir sebepten değil tamamen keyiften/tembelliğinden ödeyemeyeceği kadar borca girdi.Şimdi de borcu ödeyemediğinden dolayı 3 tane abuk motosikletini benim üzerime yapmayı düşünüyor.Sağda solda duyuyoruz, kaza yapsa ruhsat sahibi ben olacağı
Yakın bir arkadaşım var. Pandemi yüzünden yada elinde olmayan bir sebepten değil tamamen keyiften/tembelliğinden ödeyemeyeceği kadar borca girdi.

Şimdi de borcu ödeyemediğinden dolayı 3 tane abuk motosikletini benim üzerime yapmayı düşünüyor.

Sağda solda duyuyoruz, kaza yapsa ruhsat sahibi ben olacağımdan benim de başım belaya girecek. Alkollü yakalansa ki alkollü de kullanıyor bana da ceza kesilecek. Kesilen cezayı da ödeyecek durumu yok.

Direk olmaz da diyemiyorum çünkü yakın zamanda bir sabah sevgilisinin yanına gideceği için borç istedi vermedim. Akşamına kendi motorları uzun yola gitmez diye benim motorumu istedi, yukarıda saydığım sebeplerden onu da vermedim.

Bu konulardaki düşüncemi bilmesine rağmen böyle isteklerine hem sinirleniyorum hem de vicdan azabı çekiyorum kötü bir arkadaşım diye.

Bu motosikletleri üzerime almamak için bir bahane bulmam lazım ama aklıma hiçbir şey gelmedi. Başına böyle bir durum gelen varsa yada bir fikir en kötüsüne bile razıyım.
0
Crowley
(01.09.21)
motorları üzerine al kilitle bir garaja anahtarı da sende olsun, tamam motorlar hacizle gitmesin de diğer türlüsü alınacak sorumluluk değil, arkadaş olmak her şeye he demek değik, böyle kabul ederse
0
freebird5406_2
(01.09.21)
hacı 3 motorun var, borca batmışsın hala manitanın yanına giderken para istiyorsun ben evde tahta kemiyorum birde senin dertlerini taşıyorum

sen arkadaş değil hamal istiyorsun. benim yüküm bana yeter kardeş.

derdim ben olsam.
0
duyurukullanıcısı
(01.09.21)
senden boyle risklerin altina girmeni isterken "iyi arkadas miyim" diye dusunup vicdan azabi cekmeyen biri icin neden vicdan azabi cekiyorsun? "bu bu sebeplerle olmaz kanka" diyeceksin. arkadassaniz hakkaten anlar zaten.
0
robokot
(01.09.21)
burda yakın arkadaşlıktan ziyade alma verme dengesinde sıkıntı olan bir iyi niyeti suistimal etme görüyorum dışardan bakınca. herkes kendi tercihlerinin sonucunu yaşar. hani sağlıktır, tamamen onun dışındaki sebeplerden kaynaklı bir ekonomik krizdir falan neyse de keyfi olarak kendini .oka bulayan insan için kılımı kıpırdatmam maddi anlamda.

bu konudaki düşüncelerini bilmesine rağmen bu isteklerde bulunmaya devam ediyor zira sizi manipüle edebileceğini düşünüyor. muhtemel ki daha önce etmiş.

bahane bulmak zorunda değilsiniz. "ben bu tür yanar döner işlere karşıyım, dahil olmuyorum, prensibim böyle" bitti, nokta. vicdan falan yapmanıza da gerek yok.
0
Phoebe
(01.09.21)
eğer borçlarını ödemezse, mal kaçırma/satışın iptali davası açarlar. sen de davada sanık olursun. bu işlerin zaman aşımı da yok. hatta motorları sen üzerine aldın diyelim, sonra senin üzerinden satış yapıldı, arkadaşın da parayı aldı ve borcunu da kapatmadı. yine satışın iptali davası açılır ve parayı da senden alırlar.
0
malheiros
(01.09.21)
Sürekli sorumluluktan kaçan kişilerin imdadına hep yetişen birileri olduğunda gördüğüm kadarıyla bu kişilere iyilik değil kötülük yapılmış oluyor. Bir şekilde yine yırtarım psikolojisine giriyorlar, sorunlarını onlar yerine birileri nasıl olsa çözecek diye gerekli adımları zamanında atmıyorlar.
3 tane motosikleti olan birisi olaylar icra noktasına gelmeden en azından bunları satıp borcu/borcun bir kısmını ödeyebilirdi.
0
efx
(01.09.21)
bu arkadasinla er yada gec kotu olup kuseceksin gibi duruyor. Bu olay ne kadar erken yaşanırsa senin için daha hayırlı olur.

Kabul etmediğin şeyleri ısrar edip psikolojik baskı yapan kişilerden nefret ediyorum.
0
srjkvon
(01.09.21)
Arkadaşın sebebiyle büyük bir derse gireceksin eğer yaparsan. Salın bulaşma
0
KaraSakall
(02.09.21)
(1)

psikoloji sorusu

black mamba
psikolojiyle ilgili br kavram vardı yanlış hatırlamıyorsam. bir seçim yapınca sırf o seçimi yaptığınız için en iyi alternatif olduğunu düşünmek gibi bir durum. halbuki diğer alternatif seçseniz aynı şeyleri o alternatif için düşünecektiniz.
psikolojiyle ilgili br kavram vardı yanlış hatırlamıyorsam. bir seçim yapınca sırf o seçimi yaptığınız için en iyi alternatif olduğunu düşünmek gibi bir durum. halbuki diğer alternatif seçseniz aynı şeyleri o alternatif için düşünecektiniz.
0
black mamba
(01.09.21)
choice-supportive bias
0
robokot
(01.09.21)
(5)

Fıkhi ya da İslami soru

ya ben lan neyse
şimdi güvenilen etrafında da alim bilinen, itibarlı bir hoca "şöyle yapabilirsiniz" diye fetva veriyor, bunu duyan da samimi olarak bu söyleneni caiz zannedip yapıyor. kendi çıkarı da yok. hocaya da güvenmiş. ama aslında hocanın dediği harammış. o zaman bu icraati yapan kişi İslam'a göre günah kazan
şimdi güvenilen etrafında da alim bilinen, itibarlı bir hoca "şöyle yapabilirsiniz" diye fetva veriyor, bunu duyan da samimi olarak bu söyleneni caiz zannedip yapıyor. kendi çıkarı da yok. hocaya da güvenmiş. ama aslında hocanın dediği harammış. o zaman bu icraati yapan kişi İslam'a göre günah kazanır mı?

mesela sigara içmek. (ya da aklınıza ne gelirse. ben bulamadım.)
0
ya ben lan neyse
(01.09.21)
islam alimi degilim, inancsizim hatta ama kutsal kitaplari okumus biri olarak sadece mantik yurutuyorum: kuran insanlik icin son mesaji acik ve secik bir sekilde getirdigini iddia ediyor. bu durumda "ne yapmaliyim" sorusu icin baska kisilerin agzinin icine bakmak biraz "şirk" tınlıyor bana. sonucta islam oncesinde insanlar baska insanlari ilahlastirmislar, yaratici ile aralarina almislar. kuran buna son verilmesini istedigini bir kac kere soyluyor. islamda peygamber bile bu role soyunmayip "sadece elçiyim" diyorsa bence neyi nasil yapacagini baskasindan ogrenmeye calisan bir musluman yanlis yapiyordur. kuranin iddiasi cok acik bir mesaj oldugu, o yuzden bir muslumanin evrenin sonuna kadar gerekli her seyi kuran'dan elde edebilmesi lazim tutarli olmasi icin.
0
robokot
(01.09.21)
aslında her insan evladı neyi nasıl yapacağını çevresinden öğrenir. ta ki mümeyyiz olana kadar. özetle denilebilir ki; iyiyi kötüden ayırdetme yetisini haiz her insan, yaptığı her eylemden bireysel olarak tek başına sorumludur. "falan beni tembihledi, ondan aldandım", "filan bana böyle öğretti, bundan yanıldım" diye bir mazeret olamaz.
0
ensar
(01.09.21)
Ayet "arastirin" (hucurat/6 diyor; "akledin" (saffat/138) diyor. Ayet bunları diyorsa farzdır.
Yapmıyorsan, iki türlü günah bonusu alırsın. Hem yapmadığın için hem de hocanın dediğini yaptığın için.
Hoca ise kendi kusurlu kararı ve senin günaha girmene neden olduğundan çoklu bonuslar alarak ilerler.
0
fempusay
(01.09.21)
Gerçek anlamda itibarlı hocan kaynaksız delilsiz senetsiz olarak bir şey hakkında konuşmaz. Fetva veremez.

Fetve veren meselenin kaynağını da bilmelidir. Fıkıh kitaplarına uymayan fetvalar da yanlıştır.
Yanlış fetva vermenin vebali büyüktür.Harama helal diyen, helale haram diyen küfre girer (Dinden çıkar).

Bir Alıntı:
Bilmeden, kitaba bakmadan, caizdir veya caiz değildir demekten çok sakınmalı! Bir hadis-i şerif meali şöyledir:
(Fetva vermeye en cüretli olanınız, ateşe girmeye en cüretli olanınızdır.) [Darimi]

Özellikle iman ve itikat bilgileri hususunda kendi görüşünü söyleyen din adamları ve böyle inanların imanı gider.. diye de okumuştum.
0
Erva
(01.09.21)
Bir fıkra var ya hani;

adam yaptığını günahtan bahsedilince "günah olmadığını, caiz olduğunu hocadan öğrendim" demiş. "Ya hu hangi hocadan öğrendin öyle şey olur mu? denilince "karıştırmayın orasını, [elime] göre bir hoca buldum" demiş.

Şimdi zamanımızda namaz 5 vakit değil 3 vakittir diyen hoca da var, kaderi inkar eden hoca da var. Allah ne bilsin evladım X'i, onunla mı uğraşacak diyen hoca da var. Horozdan kurban olur diyen hoca da var, namaz için bu hareketler şart değil dua da etsen yeter diyen de var, miraç yok o aslında tefsiri diyen de var.

Yani var da var, bu yüzden hangi hocanın sözünü dinleyeceğimiz bizim için önemli.

1400 senedir hiç bir alimin, hocanın, fıkıhcının bahsetmediği şeyi sen söylüyorsan buna delil getirmen lazım. Hangi ayet, hangi hadis, hangi kaynakta var olduğunu halka değil ilk önce diğer din alimlerine gösterip ikna etmen lazım.

Sorudaki vatandaşa ne olur durumu;

bu şahıs gerçekten iyi niyetli ve saf bir vatandaşsa, bilgiye ulaşamıyorsa ve iyi niyetle bu hocanın fetvasını uyguluyorsa. Umulur ki Allah bu kula bu saflığından ötürü ceza vermez.

Ama şeytanın yattığı yeri bilip de, sırf işine geldiği için bu hocanın yanlış fetvasına göre amel ediyorsa biri. Allah'ı kandıramaz tabi ki.

Hani Cübbelinin bir lafı var ya, "hıyar alırken seçiyorsun, karpuz alırken seçiyorsun da hoca dinlerken neden seçmiyorsun?"
0
John Bloor
(02.09.21)
(3)

Hollanda vize başvurusu kabul ediyor mu?

denizmaniaherif
Merhaba 2022 Ocak sonu gibi hollandaya gideceğiz arkadaşlarla. Vize başvurusu yapmam lazım. 2 aşı biontech var. 1 -Ankaradan ya da İstanbul baş konsolosluğundan mı yapmak daha mantıklı olur ? 2 -Bu aralar başvuran oldu mu sonucu nasıl ? Nelere dikkat ettiniz ?3 -Vize başvuru için bugün başvursam han
Merhaba 2022 Ocak sonu gibi hollandaya gideceğiz arkadaşlarla. Vize başvurusu yapmam lazım. 2 aşı biontech var.

1 -Ankaradan ya da İstanbul baş konsolosluğundan mı yapmak daha mantıklı olur ?
2 -Bu aralar başvuran oldu mu sonucu nasıl ? Nelere dikkat ettiniz ?
3 -Vize başvuru için bugün başvursam hangi tarih verirler acaba şimdiden başvurmak mı lazım?

Bir arkadaşa Ret geldi. Neden reddediyorlar merak ediyorum. İş için alıyordu vizeyi üstelik.
0
denizmaniaherif
(01.09.21)
Geçenlerde AB, Türkiye'nin aşı kartını kabul etmişti. Red alan arkadaşın, bu gelişmeden sonra 2 doz Biontech olduğunu gösteren aşı kartını göstererek mi vizeye başvurmuştu?
0
hümanist tabutçu
(01.09.21)
arkadasina ne sebeple ret geldi?
0
robokot
(01.09.21)
Ret sebebini bilmiyorum ama Almanyaymış onu düzelteyim. Ekşisözlükte yazılanlara göre pandamiden sonra aşı kartın varsa kolaylaşmış diyorlar vize vermeleri ama bilemiyorum tabi..
0
🌸denizmaniaherif
(02.09.21)
(23)

Doktorlugun tercih olarak fiyat (bedel)/performans orani rezalet degil mi?

robokot
Hekimligi bir aşk olarak goren kisiler bir kenara (bunun azinlik oldugunu dusunuyorum) - "iyi bir gelecek" icin tip fakultelerini dolduran gencler genelde hayatlarinin nasil sekillenecegini biliyorlar mi? gecmis hikayesini, bugun gunluk yasantisi / temposu / sorumlulugu / yukumlulukleri ve bunlara k
Hekimligi bir aşk olarak goren kisiler bir kenara (bunun azinlik oldugunu dusunuyorum) - "iyi bir gelecek" icin tip fakultelerini dolduran gencler genelde hayatlarinin nasil sekillenecegini biliyorlar mi? gecmis hikayesini, bugun gunluk yasantisi / temposu / sorumlulugu / yukumlulukleri ve bunlara karsilik kazandiklari ortalama paraya baktigimda acimadigim bir doktor gormedim.

bu sadece turkiye'de de degil, yabanci doktorlarda da benzer seyler goruyorum ama turkiye hele ekstra kotu.

hayvan gibi calis, derece yap, kazan, sonra 6 sene egitim, son 3 senesi pratik ve hastanelerde ofisboy gibi gorulme, itilip kakilma, uzun saatler... sonra mecburi hizmet! kalk git yasadigin yerden duyanin bir ucuna butun hayatin askiya alinsin. uzmanlik istiyorsan hayvan gibi yine calis tekrar ki TUS veresin (hem de yks / öss all starlara karşı), hadi onu verdin tekrar egitim 3-6 sene - yas kemale eriyor bu arada ama hayatini yoluna koyamiyorsun neden? uzmanlik aldin yallah mecburi hizmete! yan dal yaptin, yallah mecburi hizmete... tum bunlardan sonra istedigin bir yerde yasayabilecegin de garanti degil.

hadi tum bunlari atlattin, 36 saat nobetler, ozellikle turkiye'de hastanelerde siddet - zor sartlarda calisma. hikayelerini dinledigim kadariyla yukarida bahsettigim tum bu surecte mobbingin allahini yiyorlar bir de, hiyerarsi cok kati. alt ust iliskileri cok belirgin. en dandik sirkette insan kaynaklarina gidilip olay yaratilacak seylerin 10 katina millet gikini cikarmiyor.

sistem seni turkiye'ye de bagliyor, cogu diger meslekli gibi baska ulkelere mobilitenin onunde diger mesleklere gore cetin engeller var.

bu kadar inanilmaz tempolarda gecen gunduzun olmadan calisiyorsun, kendini tehlikeye atiyorsun (en az 1 kere covid gecirmemis doktor kaldi mi?) aldigin maas hafif tecrubeli bir muhendis maasi bile degil bazen. rezillik degil mi ya? hekimlik aşkı olmayan, sadece buyuk umutlarla bu ise girmis "tip mi bilgisayar muhendisligi mi?" sorusu aklindan gecmis biri icin tam bir cehennem olmali. ki gosterilen cabayi alinan egitimi dusunelim, o kadar emegi en dandik meslege bile versen cok daha iyi para kazanirsin ve cok daha esnek bir hayat tarzin olur zaten. fiyat (bedel) performans orani cok dusuk bir tercih bence, yaniliyor muyum?

cevrenizde tercihlerini "tip olsun da neresi olursa olsun" diye dolduran gencler nasil bir hayatlari olacagini biliyorlar mi genelde? yoksa sadece tıp diye mi yaziyorlar? yoksa ben ortalama (dunyaya hekim olmak icin gelmis olmayan) bir doktorun hayatini yanlis mi yorumluyorum?
0
robokot
(01.09.21)
Statü var. Parası da kötü değil. İş garantisi de var.
0
roe
(01.09.21)
statü pek umursadigim bir sey degil sahsen, kimseye de doktor diye ozel bir sey hissedecek degilim ama anlayabilirim sanirim kimisi icin onemli oldugunu.

parasi kotu degil de... verdigin emege, ilerlemek icin yaptigin fedakarliklara ve gundelik calisma tempona bakinca da mi iyi parasi? bence degil ya hic. ben bir doktorun %10'i emek gostermemisimdir herhalde - ne lisede, ne universitede, ne sonrasinda. ne mecburi hizmete gittim, ne ekstra zorlu sinavlara calistim ne pandemide onlerde savastim... bir uzman doktordan daha cok kazaniyorum oturdugum yerde altimda donla - ama bu bana ozel degil. Bir doktorun %50'si emek gosterecek biri HERHANGI bir meslekte cok daha fazlasini kazanmaz mi kolayca? f/p kotu derken bundan bahsediyorum. tip doktoru olmayan biri icin 9 / 12 yil kicinin uzerinde sadece kitap karistirarak egitim bir doktora derecsi demek. statuyse o da statu: "dr. bilmemkim" bu insanlar benzer surede egitim + mecburi hizmetler ve stresli ortamda calisma, gunduzu gecesi belli olmayan bir hayat temposuyla cok az kazaniyorlar bence.
0
🌸robokot
(01.09.21)
Tıp fakültelerini genellikle ailelerinden uzakta, yatılı olarak fen lisesi okuyanlar tercih ediyorlar. Tercih değil aslında, bir zorunluluk, öğrencinin ailesinin durumu belli, kendi geleceğini sağlama alması lazım. Tıp, diş hekimliği, eczacılık, hemşirelik bölümlerini tercih ediyorlar onlar için geleceklerini sağlama alacakları bölümler bunlar. Garanti işe, garanti maaşa ihtiyaçları var. Bu ülkede hangi meslekler bu garantiye sağlıyor ya da sağlayacak?

Aslında tıp fakültelerinin durumu sizin yazdığınız gibi değil. Fakültedeki eğitimleri, sonraki stajları sizin yazdığınız gibi yorucu bir süreç değil. Evet sıkı bir çalışma, disiplin var, bunu özellikle öğrencilere baskılıyorlar, hatta bu baskı diş hekimliği bölümünde daha fazla. Ama insanla uygulamalı çalıştıkları için böyle bir sistem var. Bu sistem olmazsa, olmaz. Bu sistem tıp fakültelerinin taban puan sıralamasına göre de ne yazıkki esniyor. Zorunlu hizmetten de çok az doktor şikayet ediyor.

İnanılmaz fazla emek verip doktor oluyorlar, maaşları az konusuna katılmıyorum. Doktorlar uygulamalı bir sağlık eğitimi alıyorlar ve bunu uyguluyorlar. Ortalama bir tıp fakültesi mezunu için doktor maaşı normal. Meslek olarak bakarsak üreten, kendisini geliştiren doktor sayısı ülke geneline göre çok az. Elbette üreten, kendisini geliştiren, alanında en iyi olan doktor zaten hak ettiği maaşı kazanıyor. Ama bunun dışında kalanlar için maaş normal. -tabiki ekonomiye göre maaşları daha uygun olabilir, ama doktor oldukları için üreten, yapan meslek grupları ile aynı maaşı almaları mantıklı değil- Her mesleğin, bölümün kendi zorluğu var işte.

O alt üst ilişkisi, baskı ilk yıldan başlıyor yukarıda saydığım bölümlerde. Bir yerden sonra çok normalleşiyor olan biten. Birde sürekli olan bir durum değil. Bunun dengesini sağlıyorlar fakültelerde. Asistan öğrenciye kötüyse, profesör iyi davranıyor.
0
GoodMorningTeacher
(01.09.21)
Kesinlikle rezalet.
Statü yok.
Parası kötü.
Sadece işsiz kalmayacaklarını umuyorlar.
Nasıl bir bedel ödeyeceklerinin farkında değiller.
0
pro9it9is9
(01.09.21)
TIP mi bilgisayar muhendisligi mi ikileminde kalan kusura bakmasin da bu bedeli odeyecek.

Boyle bir ikilemde kalinmamasi lazim. Bilgisayar muh mi elektrik elektronik muh mi ikilemi olsa anlarim ama boyle alakasiz bolumler arasinda nasil ikilemde kalinir

Soruya gelecek olursak ne kadar statu yok denilse de toplum nazarinda statusu en yuksek meslektir.
Sunu unutmayin.Bizim gibi toplumlarda hayata yenik baslayan kisilerin yirtmak icin egitim ve meslek secimi tek sanslari.Bu sanslarini kulanirken gencler mumkun oldukca garanti tercih yapmaya calisiyorlar.DOktorlugun zorlugunun herkes farkinda ancak doktorluk disinda bu gruptaki insanlar icin makus talihini tersine dondurebilecek garanti bir meslek yok.Is garanti, kazanc genel ortalamanin ustunde,statusu cok iyi. Tek kotu tarafi ortalamanin cok cok ustunde calismaniz bekleniyor.Insanlar calisirim ne olacak, baska sansim mi var kafasiyla bunu gormezden geliyor.

Zaten bu mantik yuzunden son donemde doktorlugu tercih eden gencler genelde kaymak tabakanin ailelerinden cikmiyor. Ya doktor anne babanin cocuklari yada sosyoekonomik durumu daha kotu ailelerin cocuklari oluyor genelde.Bu son kisim sahsi yorumumdur herhangi bir veriye dayanmiyor
0
turkuaz
(01.09.21)
Tıp eğitimi yukarıda söz edildiği gibi basit bir uygulamalı eğitim, "meslek lisesi" eğitimi değil. Ciddi bir mental çaba var temelinde.
Bu nedenle de vasıfsız işçi maaşı almaları (özellikle asistanların) hiç kabul edilebilir bir durum değil.
Oğlum bu yıl üniversite tercihi yaptı. Söylediği şu: anne, tıp okumanın bir mantığı var mı, yok. Bak, bir imza yüzünden ağır ceza mahkemelerinde sürünüyorsun. Bak, bir cerrahın parmakları kesildi, hayatı kaydı.
Hariçten gazel okumak kolay.
0
pro9it9is9
(01.09.21)
Valla bence de emek/getiri oranı çok düşük, ama manevi tatmini vardır diye düşünüyorum.

Yani bizim sektörde Google'da bile çalışsan temelde çöp (a.k.a reklam) satıyorsun. Sektörün büyük kısmı benzer şekilde çöp satmak üstüne. Okumuş etmiş o kadar insanın tek amacının "nasıl daha iyi çöp satarız, nasıl patronları daha zengin ederiz" olması baya trajik bişey aslında. Bankacılık, e-ticaret, sosyal medya, oyun, habercilik vs. vs. kullanıcıyı exploit etmek üstüne olmayan çok az iş kolu var. Ya da devlete, askere, istihbarata çalışıyorsun. Beni epey rahatsız eden bişey bu mesela.

Öbür tarafta ağrı kesici bile versen en azından birinin derdine derman oluyorsun. Tertemiz iş.

Ayrıca yurtdışına gitme olayı da çok zor değil gördüğüm kadarıyla. Bizim doktor arkadaşlardan baya giden oldu, gittikleri yerde daha iyi para + daha düzgün çalışma şartlarına sahipler. TR dışında makas o kadar da açık değil yani.
0
plutongezegendegilmi
(01.09.21)
Net rezalet.

Aynı puanı alan mühendis arkadaşlarım (makina-bilg-elektrik) yarısı yurtdışında kalanı aselsan tai de falan çalışıyor.
0
adventchant
(01.09.21)
sadece f/p olarak değerlendireceksek, kendini iyi donatmış onkoloji, onkolojik cerrahi, dermatoloji, gastroenteroloji, beyin cerrahi uzmanının f/p oranına yaklaşabilecek meslek bulunmuyor.
0
altinci nesil caylak
(01.09.21)
Eskiden (10+ yıl) doktorlar orantısız derecede çok kazanıyorlardı ve saygınlıkta zirveydi. Şu anda da iyi kazanıyorlar ama işte eskiden kazanılan tutarlar kadar olmadığı için tatmin etmiyor.

Tıp öğrencileri bölümlerine girdiği andan itibaren üniversitenin diğer bölümlerine nazaran el üstünde tutulur, hocaları keza öyle, üni bütçelerinin büyük bir kısmı üni. hastanelere ayrılır… e sonuçta bu el üstünde tutulan kişiler kendi deyimleri ile “ayak işi” yapmaya başlayınca memnuniyetsizlik doğuyor.

Bedel/fiyat endeksine de anca belli branşlar dahil edilebilir. Yoksa bir aile hekimi neyin bedel/fiyat endeksini yapabilir? Cerrahi branşlar desen anlarız da o da zaren tus’ta barajı geçen herkesin kazanabileceği bölümler halinde şu an. Çünkü hekimler diğer tüm insanlar gibi rahat/risksiz çok para kazanmak istiyor.
0
giovanne
(01.09.21)
- Sonsuza kadar maas ve is garantisi
- Yesil pasaport
- Yuksek maas(vali ile ayni neredeyse)
- Yilda minimum 20 gun izin
- okuldan sonra tek satir okumadan emekli olabilme imkani
- guclu meslek lobisi

Bundan daha iyi bir meslek olsa en yuksek puan onun olurdu.

Doktorlar da memnun olmasa istifa etme sanslari var.
E-ticaret yapabilirler, getir kuryesi olabilirler, yazilimci olabilirler.

Banka bile ayricalikli hizmet veriyor.
www.qnbfinansbank.com

Statu muhabbetine hic girmedik daha. kiz tavlamada avantaj, ev tutarken avantaj..
Akraba ve arkadaslarin gereksiz yalakaligi...
0
divit
(01.09.21)
TR için kesinlikle katılıyorum. Yurtdışını bilmiyorum ama türkiyede doktorluk şu anki maaşını değil 2 katını versen yapamayacağım bir şey. Zamanında burada anlatmıştım (bkz: #90534842) toplumun en eğitimli ve en zor yetiştirilen kesimi, en eğitimsiz kesiminin önüne yem gibi atılıyor resmen. Yemişim yeşil pasaportunu.
0
roket adam
(01.09.21)
Valla katılmakla katılmamak arasındayım.

Bizzat tanıdığım 3 doktor arkadaşımı örnek vereyim:
1- TUS'u da kazanıp okuyup dişini sıkıp, kendi muayenehanesini açıp 40 yaşına gelmeden ev-araba-villasını alıp oturan var
2- 6 yıllık eğitimi bitirip TUS yerine dil çalışıp yurtdışına taşınan var.
3- 6 sene okuyup TUS'a girmeyip, işyeri hekimliği yapıp, farklı iş yerlerini bağlayıp 1 ev 2 son model arabasını almış olan var.

Özetle, eşek gibi çalışıyorum ama bunların hiçbirini yapamıyorum. Çalışıp emek harcayıp sürünen doktor arkadaşım yok ama çalışıp emek harcayıp hala evi arabası olmayan diğer meslek sahibi arkadaşlarım var (kendimi de bu gruba dahil ederim) O nedenle doktorlara oturup ağlamak yerine, komple sisteme bakalım bence.
0
lcha
(01.09.21)
Maalesef öyle ya.

Her bir cümlene hak verdim okurken. Ben mühendisim, kardeşim doktor. Önceden de zordu arkadaşlarımdan biliyorum ama son yıllarda iyice zorlaştı.

Taşrada belki saygı duyuyordur hala insanlar ama büyük şehirde köpek gibi bakacaksın ukalalığıyla geliyorlar. Mağara adamı gibi muayene sırasında içeri dalıyorlar, usülden, konuşmaktan haberleri yok. En ufak bir şeyde doktora patlamak için bekliyorlar. Acile gelenlerin inanılmaz bir çoğunluğunun sorunu poliklinikte çözülebilecek, acil olmayan şeyler. Bir de onları eğlemek için uğraşıyorlar. Geçenlerde bir hasta sizce benim başım ağrıyor mu diye sormuş kardeşime :)

İş arkadaşları ve yöneticileri de hastalar ve yakınları gibi doktorlara kötü davranıyor. Mobbing almış başını gitmiş. Denildiği gibi okulda da öyle olduğu için çok anlamıyorlar ama özel sektörde onda biri yaşansa birkaç sene yiyecek tazminat kazanırsın. Hastane yönetimi sadece sayılarla ilgileniyor. Nöbet boyunca 200'den az hasta baktığında yavaşsın diyerek baskı yapıyorlar. Dakikada bir hasta bakmanı ve o hastaların başına bir şey gelmemesi lazım bu kez malpraktis derdi ile baş başasın. O zaman da hiçbir yöneticinin arkalarında duracağını sanmıyorum. Biz böyle bir şey demedik diyip kenara çekilecek tıynetteler çoğunlukla.

Yeri geliyor tüm günün yorgunluğunu bir teyzenin Allah razı olsun'u geçiriyordur ama uzman olsan dahi profil aynı. Ancak niş alanlarda çalışıp, kendini kanıtlayıp, özel muayenehanede muayene başına 400-500 tl aldığın noktada rahat edersin.

Aklı olan başka bölümlere gitsin bence. İyi kötü fakültede olan da ya gidecek ya kaderine razı gelecek.
0
chicha_v2
(01.09.21)
kesinlikle rezalet. ancak aşk, tutku,idealler dışında tıp yazan liseli genç profili orta direk veya altı ailelere mensuptur.
-anlaşılsın diye abartarak örnekliyorum- hiçbir sabancı durduk yerde bu kadar çile çekmez, çok kafalıysa bile gider en iyi okullarda ekonomi okur, işletme okur döner mis gibi kariyer yapar, yükselir maddi manevi tatmin olur. çünkü garantici olmasına gerek yokyur, sınıf atlama ihtiyacı hissetmez.

tıp doktorluğu neredeyse hala türkiye gibi genç ve zorluklardan gelerek kurulmuş bir ülke için hala saygın ve önemli bir meslek; hala eski dönemlerdeki koşullar hatırlanarak sınıfsal bir geçiş mesleği olarak görülüyor, görece daha çok kazandırdığına inanılıyor. büyük göçlerden önce bir süre daha böyle devam edecek. iyi doktorlar avrupaya gittiğinde, çığ gibi artan vakıf üniv.leri mezunları çoğaldığında tıp da pek çok meslek gibi itibar kaybedecektir buralarda.


son soruya dönecek olursak, yineliyorum o çocuklar galatasaray lisesinden, saint joseph'ten, istanbul erkekten falan mezun olmuyor genelde. yozgatın bir kasabasından mezun 17 yaşındaki çocuğun en büyük hayali hala tıp fakültesi hatta doğuda, taşrada falan bir tıp fakültesi bile büyük birşey. diğer türlü de hep çile olacak ona; tüm çevresinde zaten çileli ve üstelik karşılık alamamış bir kitleyi görerek büyüyor. ne istesin?

son derece haklısınız.
0
rewlack
(01.09.21)
Doktorun nerede çalıştığına bağlı.
Kendi muayenehanesindekiler 8 ayrı ev sahibi olabiliyor. Adamlar darphane gibi para basıyor.

Her mesleğin cilvesi var. İlk yıllarda çileyi çekip sonra tonla para kazanılacaksa asgari ücretle yaşayıp ölen insanların ülkesinde çok şanslılar bence
0
photo85
(01.09.21)
kötü niyetli art niyetli doktorlar olabilir, bence en saygı duyulması gereken hatta en saygı duyduğum meslek. adalet bak. çalışıyorum savcı hakime gram saygım yok. çünkü doktor kadar saygın olamıyorlar, makam mevki olarak kendilerini üst görseler de bence doktor daha saygın bir meslek. paradan puldan çok saygı hazzı daha önemli olabilir.
0
mikahakkinen
(01.09.21)
cevaplar icin tesekkurler arkadaslar. cok iyi kazanan kisilerden statu kazanan kisilerden ornekler verilmis, dogrudur onlar da vardir.

benim daha cok onemsedigim burada, "para kazanmak", "araba ev sahibi olmak" ile "hayatinin kontrolunun elinde olmasi", "gorece stressiz bir yasam" ve en onemlisi "elindekinin tadini cikarabilecegin zamaninin ve kafa rahatliginin olmasi" arasindaki baginti.
0
🌸robokot
(01.09.21)
Doktor ya da her meslekte yozgat'ın köyünden çıkanlar var. Robert Kolej, Galatasaray Lisesi mezunu doktor arkadaşlarım var. ÖSS birincisi doktor arkadaşım var.

Tercih meselesi. Doktorluk bu ülkede en prestijli mesleklerden ancak doktorların çalışma şartları kötü. Çok yoğunlar. O şekilde yaşamdan keyif almak zor. Ama bu kişiler hayatları boyunca sürekli disiplinli yaşamış insanlar. Herkes barlarda sabahlayacak diye bir şey yok. 3-5 yıldır instagram'da hava atılabilecek işler popüler oldu. Barista denilen garsonlar kasılıyor falan..

Çok yüksek puan alıp tıp seçmeyen biri mühendislik okusa yine özel sektörde çürüyecek. özel sektörden bıkıp Kpss kasarak kamuya geçmek isteyen çok mühendis var.
0
roe
(01.09.21)
Bence siz cok yanlis gelmissiniz.
0
balpolen
(01.09.21)
konudan bağımsız olarak, aradığınız sözcük ücret. ücret/performans oranı.
0
akhenaten
(01.09.21)
uzun vadede değil. türkiye'de doktor sayısı nüfusa oranla çok çok az. o yüzden kazançlar uzun süre düşmeyecek. hala ortalamanın çok üzerinde. belli başlı alanlara yönelirse de bir genel müdür kazancına ulaşır.

asistanlık sürecinde zaten odtü mezunu bir mühendis kadar para kazanıyorsun.

belki tek zorluğu asistanlıktaki uzun nöbetlerdir. bir de insanlarla muhattap olmayı sevmiyorsan o kadar insanla iç içe olmak sevilmeyince yapılmayacak şey değil. onun dışında avantajı çok.
0
black mamba
(01.09.21)
bugun debeye 1. siradan girmis su entry de bu soruyu sorarken toparlamaya calistigim dusuncelerimi ozetliyor: eksisozluk.com

...ki mecburi hizmet(ler)e deginmemis bile.

@akhenaten, tesekkurler ama yok, aradigim bir kelime yok. fiyat / performans standart bir kalip ya, sakayla karisik onu kullandim. yoksa fiyat tarafinda doktorun cektigi eziyetlerin toplami var.
0
🌸robokot
(04.09.21)
(11)

Alkol problemi

dakota
Yaklaşık 10 yıl önce kız arkadaşımın beni terk etmesi ile başladığım alkole son 4-5 yıldır baya bi düşkünlük yaşıyorum. Son bir yıldır ise her gün olmasa da iki güne bir kesin alkol alıyorum ve alkol eşiğim de baya bi yükseldi. Karaciğerimin ağrıdığını hissediyorum artık. Alkol dolayısı ile 20 kilo
Yaklaşık 10 yıl önce kız arkadaşımın beni terk etmesi ile başladığım alkole son 4-5 yıldır baya bi düşkünlük yaşıyorum. Son bir yıldır ise her gün olmasa da iki güne bir kesin alkol alıyorum ve alkol eşiğim de baya bi yükseldi. Karaciğerimin ağrıdığını hissediyorum artık. Alkol dolayısı ile 20 kilo aldım. Hem sağlık açısından hem de maddi yönden çok kötü etkileniyorum. İşin içime Amatem falan karıştırmadan bu meleti bırakmak, en olmadı azaltmak istiyorum. Ve çok istiyorum bunu. Hiç bu kadar da kararlı olmamıştım. Bana ne gibi tavsiyeleriniz olur? Fikirlerinize ihtiyacım var. Çevrenizde bu meletten kurtulabilen var mı? Varsa eğer nasıl oldu?
0
dakota
(01.09.21)
2 gunde bir iciyorsan muhtemelen birakmaktan cok fiziksel yoksunluk hissetmeyeceksindir. en onemli sey alkol icerek gecirdigin vakitte yapacak baska bir sey bulmak. senin gibi icenler genelde alkolu psikolojik problemleri icin doktorun yazmadigi bir "ilac" olarak kullanirler. yan etki profili cok kotu bir ilac. o ilaci yan etkileri sebebiyle almayi biraktigin zaman o psikolojik sorunlarinla da yuzlesmen gerekecek. burada bagimlilik tecrubesi olan bir terapist de olabilir, probleminin ne olduguna gore onu cozmeye yonelik adimlar atmak da olabilir. eski, ictigin rutinini bozmayarak kalici bir cozum elde edemezsin ozetle. normalde hangi mekan ve sartlarda iciyorduysan, kendini o durumdan uzaklastirman da sart.
0
robokot
(01.09.21)
2 günde bir içip yorgunluğundan bahsediyorsan herhalde yüksek alkollü içki içiyorsun diye düşünüyorum.

İçmeden duramıyorsan en azından bira ve şarap dışında alkol tüketme derim. Hatta mümkünse şarap bile içme sadece bira iç.
0
denizgonen
(01.09.21)
2 sene boyunca bende aynı sizin gibiydim, hatta gün aşırı içiyordu ve şuanda nerdeyse ayda 1 bira anca içiyorum. Hayatımdaki en büyük fark evlenmem ve artık yalnız vakit geçirmemem. Ne zaman yalnız kalsam aklıma hala alkol geliyor. Evlenmeden önce bisiklet almıştım boş zamanlarımı doldurup alkolden uzaklaşmak için yarı yarıya azalmıştı alkol almam. Benim tavsiyem yeni arkadaşlar, yeni hobiler, alkolle geçen zamanınızı dolduracak farklı aktiviteler bulmanız. Alkol çok keyifli birşey ama bunun düzenli ve uzun süre olması hem fizyolojik hem psikolojik çökmelere sebebiyet veriyor. Bırakma gibi bir şey bence anlamsız ve zor. Bence mümkün olduğunca alkol alma sıklığını ve miktarını azaltmaya çalışın.
0
ayakkokususeveninsan
(01.09.21)
gün sayısı düşür öncelikle,
alkole ulasımını zorlastır. evde alkol tutma.
0
sizofren06
(01.09.21)
bence spora başlayın
seviyorsanız koşun hatta - çok yardımı olur
0
superb
(01.09.21)
gercekten istiyorsan yaparsin.

herhalde aksamcisindir diye dusunuyorum. sabahlari iciyor musun? 2 gune bir iciyorum dedigine gore sabahlari icmiyorsundur.

mesela aksamlari 6-7 gibi acken baslayip ardindan yemek mi yiyorsun? alkol saatin geldiginde bu rutini kirarsan bir daha yanina yaklasmazsin. bu biraz da rutin bagimliligi oluyor. alkol saatinde baska bir sey yap. evde oluyorsan disari cik, parklarda yuru, kos, spora basla. sigara iciyorsan sigarayi da birak, ben ikisini de ayni anda biraktim :D seytan azapta gerek.

eve donunce yerine soda limon koyabilirsin. churchill mesela. ben tokken icki icemedigim icin aksam yemeginin saatini one aldim. hem rutini kirmis oldum, hem de tokken icmeyi siskinlik yaptigi icin sevmedigimden zaten icemez oldum.

komple kesmek istiyorsan zihinsel hazirligini yapip bir anda birakmak ise yariyor. zaten 1 hafta icinde aklina gelmemeye baslayacak. hafifledigini hissedeceksin, karacigerinden gelen o agirlik hissi cok cabuk kaybolacak.

o delirium tremens gibi cekilme belirtilerinden falan da korkma, onlar cok daha agir iciciler icin.

ha bir de karaciger degerlerine baktirabilirsin. biraz yuksek cikabilir ama cabuk toparliyor.
0
chezidek
(01.09.21)
Alkolün ne işine yaradığını keşfedip artık o işe yaramaz hale geldiğini görünce kendiliğinden azaltarak bırakırsın.
0
ashleybon
(01.09.21)
@chezidek tamamen maddi probleme dönüştüğü için artık her akşam içemiyorum. Dediğiniz gibi genelde akşamcıyım. Açken içip üstüne yemek yiyorum. Yemek yemezsem sabah müthiş bir baş ağrısı ile uyanıyorum ve o gün akşama kadar soğuk su içip içimi soğutmakla geçiyor, bu da böbrekleri yoruyor. Çörçıl tavsiyenize uymakta çalışırım ama o da böbrekte taş yapıyor. Dediğiniz gibi akşam yemek yiyince üzerine içemiyorum. Sabahları bira ile başladığım falan da oldu birkaç kez. 24 saat hiçbir şey yemeden sadece içtiğim de oldu. Artık biraz dikkat ediyorum. Ama bir türlü bırakamadım. Tam kapanma zamanı çiftliğe gittim 25 gün bir damla bile içmedim. Sigara da içiyorum ama sadece alkolle. Alkol olmadan sadece sigara içemiyorum. Alkolden sonra gelen açlık hissinden dolayı yediğim yemekler de kilo yaptı işte ve yapıyor da.
0
🌸dakota
(01.09.21)
Sorununuzun farkindasiniz ve cozum arayisindasiniz. Tavsiyem aynen bu yonde devam etmeniz, yani profesyonel yardima basvurmaniz.

Cevremde tanidigim alkol problemi olan insan yok. Icki icmenin ve abartmanin biraz ucu kacirilarak normallestirildigi bir yerde yasiyorum. Bence hap bilgi, hap öneri aramak yerine gidin bagimlilik alaninda isini iyi yapan bir uzmanla görüsün.
0
buf-e kür
(01.09.21)
Profesyonel yardım almanız önemli. Eğer mümkünse Abraham Twerski'nin "Bağımlılık Psikolojisi" kitabını okumaya çalışın, kendinizi bağımlı olarak görmüyor olsanız bile size yardımcı olacak fikirler içeriyordur diye düşünüyorum.

Şahsen "Azaltarak bırakma" diye bir şeyin işe yaradığını görmedim. Çok zor olsa da tamamen bırakmanız daha faydalı olabilir. Burada en büyük sorun zaman. İlk günler görece kolay olsa da motivasyonunuz gittikçe düşecektir. Zihniniz size "Bir biradan bir şey olmaz" diyecek, "Off ne farkeder, kimin umrunda" diyecek, "10 gündür içmedim, artık kendimi ödüllendirebilirim" diyecek, arkadaşlarınızla buluşup bir iki tek atmanızı salık verecek; kısacası pozitif ve negatif her fikri kullanıp alkol almanızı sağlamaya çalışacak... Kendinizi şu anda aklınızın ucundan bile geçmeyecek, kulağa çok saçma gelen sebeplerle kandırmaya çalışabilirsiniz. Bu süreçte gerçekten alkol almaya ihtiyacınız olduğunu, yeterince azalttığınızı, bu bırakma fikrini çok abarttığınızı ve aman aman da bir probleminizin olmadığını, herkesin alkol aldığını, size kimsenin karışamayacağını, ya da hiçbir şeyin işe yaramayacağını bir umutsuz vaka falan olduğunuzu düşünebilirsiniz. Bunların hepsi aşılabilir ancak hazırlıklı olmanız, pozitif kalmanız ve uzun bir süre her gün bu mücadeleyi yaşayacağınızı bilmeniz lazım.
0
salihdt
(01.09.21)
hocam artik sen daha saglikli oldugunu dusundugun bir icecekle degistirebilirsin sodayi. smoothie yaparsin, ya da muslum gurses gibi sut tedavisi uygularsin, sana kalmis :D

o gun boyu icme seklinde abarmalar arada olur, devamli oyle icecek halin yok zaten. onlari kafaya takma.

zaten biraktigin zaman alkol alip yattigin gecelerdeki uyku kalitesinin aslinda ne kadar dusuk oldugunu anlayacaksin. gece su icmek icin uyanip durmak hem uykuyu boluyor, hem alkol zaten derin uyku uyumaya engel oluyor.

eger komple kesmek istiyorsan tapering ile, yani azaltarak icmeyle tamamen birakmayi deneyebilirsin. ben sahsen haftanin belli gunleri icerek birakmayi tavsiye edemiyorum. cunku mesela "sadece cuma gunu iccem" gibi telkinler beyindeki odul mekanizmasini tetikliyor. bence rutinden uzaklasarak birakmak en iyisi. her gun 1 sise sarap iciyorsan bunu yavas yavas her gun 2 biraya (bu ayni miktarda alkole tekabul ediyor), sonra da 1 biraya dusurerek toplam alkol miktarini azaltmak. ya da her kadeh arasinda bir bardak su icmek vesaire.
0
chezidek
(01.09.21)
(15)

Çözümsüz kaldım, imdat.

the she ronin
Bir yetişkin erkek golden retriever sahibiyim.Her ay, ayda iki defa, 2’şer günlüğüne Mudanya’dan İstanbul’a geçmem gerekiyor. Evde yalnı bırakamam ve ne yapacağımı bilemiyorum;• Bursa’da kimseyi tanımıyorum,• Arabam yok ve kesinlikle kiralayamıyorum,• 35 kg’lık canavarımı sadece İDO feribot alıyor,
Bir yetişkin erkek golden retriever sahibiyim.

Her ay, ayda iki defa, 2’şer günlüğüne Mudanya’dan İstanbul’a geçmem gerekiyor. Evde yalnı bırakamam ve ne yapacağımı bilemiyorum;

• Bursa’da kimseyi tanımıyorum,
• Arabam yok ve kesinlikle kiralayamıyorum,
• 35 kg’lık canavarımı sadece İDO feribot alıyor, zaten alsa da İstanbul’da onunla birlikte toplu taşımayı kullanamıyorum,
• İDO kesinlikle taşıma kabı olmadan çocuğu kabul etmiyor. Buranın taksileri köpek kabul etmiyor. Taşıma kabı benden büyük, yürümek mümkün olmuyor,
• Diyelim ki İstanbul’a kadar gelebildim ve taksiyle bir yere bıraktım, bu defa da yetişmem gereken yere yetişemiyorum.

Kara kara düşünüyorum, çare bulamadım. Aklıma anahtarımı köpeği olan birileriyle tanışıp, onlara bırakmak geldi ama o kişilerin de hem köpeğimin, hem evimin sorumluluğunu alması pek mümkün görünmüyor. Ben de deli cesareti göstereceğim tabii...

Belki benim aklıma gelmeyen, parlak bir fikir ürer diye bir de buraya yazmak istedim.

Şimdiden teşekkür ederim.
0
the she ronin
(31.08.21)
ideal degil tabii ama, kopek oteli?
0
robokot
(31.08.21)
pet oteli var mıdır acaba bursa'da?
0
etna
(31.08.21)
Mudanya’da köpek oteli var mı? Bilmiyordum. Varsa neden olmasın?
0
🌸the she ronin
(31.08.21)
Bursa’da varsa da kendileri mi alacak? Toplu taşıma asla kabul etmez. İstanbul’da her yol bulunurdu da Bursa fena...
0
🌸the she ronin
(31.08.21)
armut.com
ücret karşılığı yapanlar da varmış.
0
etna
(31.08.21)
Açtım bir ilan. Umarım vardır. Teşekkür ederim.
0
🌸the she ronin
(31.08.21)
Mudanyada veteriner varsa ona da bir sorun, belki otel hizmeti verir ya da köpekle ilgilenebilecek birini önerebilir, tabi bir yaptırımı olmaz ama veteriner üzerinden birine ulaşmak daha güvenli olabilir
0
freebird5406_2
(31.08.21)
Taksici ile ek 20 tl öderim falan diye pazarlık etseniz kabul ederler bence. Yaşadığınız mahallenin facebook grupları kesin vardır. Ücreti mukabilinde böyle bir yardım rica ediyorum yazsanız korsan taksilerden de mesaj alırsınız. Şehir içi taşıma işi bence çok zorlamadan çözülür.
0
baal
(31.08.21)
@baal burası şehir dışı sayılıyor. Korsan taksi olmadığı gibi tek bir durak var. Asla köpek almıyorlar. Öyle parayla falan olacak gibi değil de zaten sorun, onunla çözülmüyor. Bulunduğumuz ilçe şehir merkezine 40 km uzaklıkta. Bu bölgede bildiğim otel yok. Ben yine şansımı denemek için ilan açtım gerçi ama bakalım… göreceğiz. Teşekkür ederim.
0
🌸the she ronin
(01.09.21)
baal
(01.09.21)
@baal bunları sizce bu kadar çaresiz durumda kalıp bunu araştırmamış olabilir miyim? Israrla link vermişsiniz ama bakmamışsınız o link’e sanırım.

Bu önerdiğiniz pettaksi. Yerleri İstanbul/Pendik’te. Şehirlerarası taşımacılık yapıyorlar. Yani Bursa/Mudanya’daki evimden alacaklar/İstanbul’da kalacağı yere götürecekler. O da belirli günlerde. Derdim o değil de diyelim ki öyle çözdüm. Şu anda İstanbul’da kaldığı yer günlük 200 lira alıyor. O da uzun süreli olduğu için. Bu taşımacılık türü için tek yön 500 TL. (500-1250 lira arası teklif veriyorlar ben min. söylüyorum).Yani ayda 4 defa gidip gelecek = 2000 TL sadece taşıma işi. 4 gün otelde kalacak = 800 TL. Bu şartlarda taksitle araba alır insan ya da İstanbul’da boş ev kiralar feribotun yanaştığı bölgede.

Ben şehir içi normal taksi durağından bahsediyorum. Burası Bursa merkeze 40 km uzaklıkta. İlçeye bağlı tek bir taksi durağı var. Ve köpek kabul etmiyorlar.

Kaldı ki Sadece taşımacılık benim sorunumu çözmüyor. Ben, her ay, ayda 2 defadan toplam 4 gün evde olmayacağım, köpeğimi nereye/ne şekilde teslim ederim kısmını araştırıyorum.
0
🌸the she ronin
(01.09.21)
Köpeği her ay oradan oraya sürüklemek yerine daha önce de söylendiği gibi pet otel arayabilirsiniz çünkü hayvan da devamlı seyahat edince bunalıma girip garip işeme havlama huyları geliştirebiliyor.

Otel fikri iyi ama onların da fiyatları genelde uçuk oluyor. Aşılar vs için devamlı gittiğiniz bi vet varsa günleri önceden belirtip senelik anlaşabilirsiniz belki öyle daha ucuza gelir. Ben bikaç defa vet’e bırakmıştım elbette öyle sizin gibi ilgi alaka gösterip park bahçe gezdirmezler ama en azından aç susuz kalmaz, bilmediği ortam olmaz.

Son olarak bilmediğiniz birini facebook ya da armut gibi yerlerden bulup emanet etmenizi önermem daha önce bi arkadaşımın köpeğini cinsi pahalı diye habersiz çiftleştirmeye kalkan oldu, bunda bile acayiplikte başı çeken milletiz aman dikkat.
0
kulaktan dolma biber
(01.09.21)
Arkadaşlar fikir üreten herkese teşekkür ederim ancak bu çaresizlik devam ediyor.

Bulunduğum ilçede köpek ağırlayan otel olmadığı gibi, ilçenin sahip olduğu iki klinik de misafir kabul etmiyor. Taksi duraklarıyla yeniden yaptığım görüşme sonucu köpek de kesinlikle almıyorlar. Bu durumda aracım da olmadığına göre benim köpeğimi 40 km ötedeki bir otele götürmem neredeyse imkansızlaşıyor. Armut’tan açtığım ilana da tek bir dönüş oldu, o da şehir içinden otel olmayan bir kişi. Her halükarda bir gece yalnız bırakmaktan başka çarem kalmıyor gibi görünüyor.
0
🌸the she ronin
(04.09.21)
yeni fikir: sehir icinden kopek kabul eden bir taksi istasyonu / taksiciyle anlasilir. istanbul'a gecilecek gun (veya onceki gun, cok erken olmasi gerekiyorsa ve otel o kadar erken almiyorsa) taksici sehirden evine gelir, ikinizi alir, sehirde bulunan bir pet oteline birakir. oglani otele birakir eve geri donersin (onceki gun ise) veya direk istanbul'a gidersin (ayni gun ise). donuste once otele ugrar oglani alir, yine sehir icinden kopek kabul eden bir aracla eve geri donersin.
0
robokot
(04.09.21)
ben olsam mudanyadaki hayvan sahiplendirme ilanlarına bakardım ve ilanlardaki numaraları arayıp güvenilir pansiyon sorardım. sahipsiz hayvanları tedavi ettiren sahiplendiren insanların önerdiği yerler daha güvenilir oluyor, çünkü onlar da hayvansever oluyor. bu insanlar yuva arayan geçici yere ihtiyacı olan hayvanları da bu tür yerlere bırakıyor yuva bulana kadar. o yüzden deneyin derim.
0
pide
(04.09.21)
(13)

Sözlük yazarı olmanın hissettirdiği bir ayrıcalık var mı?

İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
Merhaba arkadaşlar,Ta 6 sene önce açtığım sözlük hesabı ne hikmetse bugün onaylanmış ve şu an yazar durumundayım. Kayıt olduğum zamanlar önemsiyordum yazar olmayı ama şimdi o kadar önemli gelmiyor. Gündemi sözlükten takip ederim ama yazarlık pek matah gelmiyor. Ummadığım bir anda onaylanması bir değ
Merhaba arkadaşlar,

Ta 6 sene önce açtığım sözlük hesabı ne hikmetse bugün onaylanmış ve şu an yazar durumundayım. Kayıt olduğum zamanlar önemsiyordum yazar olmayı ama şimdi o kadar önemli gelmiyor. Gündemi sözlükten takip ederim ama yazarlık pek matah gelmiyor. Ummadığım bir anda onaylanması bir değişik hissettirdi. Siz ne düşünüyorsunuz? Sevinilecek bir durum mu sizce? Eğer yazarsanız yazarlığınız onaylanınca ne hissettiniz? Fikirlerinizi belirtirseniz sevinirim. Teşekkür ederim.
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(31.08.21)
İnstada 10k takipçim olsa daha ayrıcalıklı hissederdim ekşi bi anlam ifade etmiyor
0
olaylar olaylar
(31.08.21)
15 yıl önce hissettiriyordu. şimdi bahsini açmaya bile değmez, böbürleneni kafamda direkt ezik diye kodlarım hatta.
0
kiyiya vuran dildolar
(31.08.21)
2004-2005 civarı havalıydı
0
freebird5406_2
(31.08.21)
Köpeğimin TikTok hesabı daha havalı geliyor.
0
the she ronin
(31.08.21)
2007'de yazar oldum, olağanüstü geliyordu. okulu uzattığımı unutmuştum. şimdi yine sıradayım ama sırf dursun kenarda diye sıraya girdim. entry yazma amacım yok. mesaj falan atarım lazım olur.
0
ya ben lan neyse
(31.08.21)
Hiç yok bende
0
basond
(31.08.21)
Sebepsiz yere kufur yemek istiyorsan guzel ortam.

5-10 sene once 400 lira falandi hesap, bir degeri vardi.
Simdi aliskanlik olmasa bedava verirdim.

Genel iq cok dusuk.
0
divit
(31.08.21)
2007'den beri yazarım. 2008-2011 top dönemi. şimdi çöp.
0
duyurukullanıcısı
(31.08.21)
2011 öncesi vardı yazar sayısı belliydi şimdiye oranla da çok azdı.
0
monsieur turti
(31.08.21)
Başta bi heyecan oluyor anaa yazar mı olduk la diye sonra geçiyor. Artı eksi verebilme olayını seviyorum bir de açtığım başlık tutarsa okumayı seviyorum onun dışında bir olayı yok ama o kadar bekleyişten sonra yazar olma hissi güzel, beklediğine değmiş oluyor. 6 sene çokmuş ben 2,5 sene beklemişim. Bazıları instagram- Twitter hesabının bio kısmına yazıyor ekşi yazarı olduğunu, bunu garipsiyorum. Cv’ye eklemenin bir tık gerisi.
0
heathen
(31.08.21)
ayrıcalık demeyelim de seviyorum ben sözlüğü. bir yere bir şeyler yazmak iyi geliyor. kimi zaman geyik, kimi zaman gündem, kimi zaman alakasız bir konuda bir makale.

twitter instagram vs. beni çok sarmadı. bir de çoğu normal hayatta tanıdığım insanlara fikrimi anlatmak çok ilgimi çekmiyor. fenomen falan olacağım tanımadığım bir sürü kişiye ulaşacağım desen çok uğraş vermen gerekiyor.

e ne yapacağız o zaman? blog falan açılabilir ama onun için de bir konsept belirleyeceksin, konsept belirlemesen bile bir okuyucu kitlesi kazanman gerekecek vs. ekşi sözlük ise kısa yol bu konuda yani. deşarj noktası benim için.



he hissettirdiği bir şey var mı ? sözlükle alakası olmayan insanlar hala bir garipsiyor bir şekilde sözlük yazarı olduğumu duyunca. insanların kafasında ufaktan da olsa herkesin yazar olamadığı yer fikri var. ama dediğim gibi bunlar azınlık.


benim yazarlığımın onaylanması çok kısa sürdüğü için çok da bir şey hissetmemiştim açıkçası. torpil falan değil bu arada. sözlüğün eski alım sistemiyle alakalı. önceden sözlüğe kayıt tarihiniz önemliydi. benim de okumak için açtığım bu hesabım vardı. sürekli okurdum ama hiç yazar olsam mı dememiştim. sonrasında yazar olayım dedim. 10 entryi tamamlayınca ve kayıt tarihim diğer sıradakilere göre çok eski olunca muhtemelen direkt sıranın en üstüne yerleştim. çok fazla beklemeden de yazar oldum. bu süre hatırladığım kadarıyla çok kısaydı. bugün 10 entryi tamamlayıp yarın yazar oldum gibi bir şeydi galiba. o yüzden çok da heyecan yaşamamıştım açıkçası ama ilk başlarda yazdıklarıma çok dikkat ediyordum. hem dil bilgisi açısından. hem de çok emin olmadığım konularda yazmama açısından. her an fularlı bir ekşici gelip ayar verecekmiş gibi geliyordu ki o dönemin ayarları şimdikilerden çok daha iyiydi. atıyorum bir şeyle alakalı yarım yamalak bir bilgi yazdınız, altına bir fularlı gelip paragraf paragraf işin doğrusunu anlatır sizi itin götüne hiç küfür etmeden sokardı. şimdi koy götüne aklıma ne gelirse yazıyorum ehehe :) zaten spesifik konular hariç öyle dolu dolu pek bir yazar da kalmadı.

ne çok yazdım yahu.
0
syozkn
(01.09.21)
2006'da onaylanmıştı yazarlığım, sevinmiştim o zaman. entry'lerin bir adabı, yazarların iyi kötü fikirleri, bilgileri oluyordu yazdıkları başlıklar hakkında. sonra hızlı bir düşüşe geçti sözlük. trollük çıktı. entry'ler tanım olmaktan, bilgi içermekten uzaklaştı. sözlüğün de pek bir itibarı kalmadı. dolayısıyla artık ayrıcalık falan da hissettirmiyor. yıllardır doğru düzgün girmiyorum bile sözlüğe.
0
treize
(01.09.21)
ayricaliklik bir sey yok. simdi yine nostaljik dedeler gibi olacagim ama sozluk ilk acildigi zamanlarda guzel bir yerdi bence (ben 2001 girisliydim, 2006'ya kadar falan aktif kullandim, sonra tum entrylerimi sildim ama hesabim duruyor, kullanmiyorum). bir avuc yazar, cogumuz birbirimizi tanirdik, zirveler yapar bulusurduk. yaptigin guzel bir espriyi ertesi gun rastgele insanlardan duyabilirdin. benzeri bir ortam turkce internette kesinlikle yoktu. bence o zaman bir tatliligi vardi. hissettirdigi bir ayricalik yoktu bence ama ne bileyim, turunun tek ornegi bir mecra olarak guzel bir tecrubeydi. ben yaslandim ondan mi bilmiyorum ama artik hic oyle bir yermis gibi gelmiyor bana.
0
robokot
(01.09.21)
(4)

covid belirtileri kaç günde ortaya çıkıyor?

astronom bey
cumartesi arkadaşımın düğününe gittim damat tarafında covid olanlar varmış? bende ve bizim ekipte şimdilik bir sorun yok. acaba gidip test yaptırsam mı? kaç gün sonra belirtileri görülmeye başlıyor?
cumartesi arkadaşımın düğününe gittim damat tarafında covid olanlar varmış? bende ve bizim ekipte şimdilik bir sorun yok.
acaba gidip test yaptırsam mı? kaç gün sonra belirtileri görülmeye başlıyor?
0
astronom bey
(31.08.21)
3-4 gün genel olarak. Hiç belirti de çıkmayabilir. Şüphe varsa test yaptırın.
0
himmet dayi
(31.08.21)
Test sonucuna da pek guvenmeyin. Negatif ciktigi halde ciger filminde virus baglanmasi gorulen vakalar var
0
nax
(31.08.21)
dugun gibi toplu bir ortamda zaten istatistiki olarak belirti gosteren / gostermeyen sekilde covid pozitif biri OLMAMA ihtimali yok. En kotu asemptomatik yayici kisiler olacaktir yani, matematik boyle soyluyor. Yani dugune gidiyorsaniz orada covid + kisiler oldugunu bilerek gidiyor olmalisiniz. bu durum iceriden birileri belirti gostermeye baslayinca degismiyor. belirti gostermeyebilirlerdi de.

en sık goruleni 4-5 gun ama 15 gune kadar yolu var. PCR semptomlar (gosterilecekse) gosterilmesinden 1-3 gun once sonuc vermeye basliyor.
0
robokot
(31.08.21)
Belirtilerin ortalaması 5. gün ama 14 gün karantinadan herkesin bildiği üzere 14 güne kadar sürebiliyor. Fakat %95 10 gün içerisinde belirti veriyor
0
asbe
(31.08.21)
(4)

GSS Neleri Kapsıyor?

akhenaten
Google'daki "haber sitesi" teröründen geneli ilgilendiren konularda bilgi almak mümkün değil ne yazık ki, buna da ayrıca sinir oldum.Tam olarak ben bu sigortayla neler yapabilirim, neler yapamam madde madde, tane tane görebileceğim bir yer var mı? Ama tutup bana yasayı atmayın lütfen, açık seçik anl
Google'daki "haber sitesi" teröründen geneli ilgilendiren konularda bilgi almak mümkün değil ne yazık ki, buna da ayrıca sinir oldum.

Tam olarak ben bu sigortayla neler yapabilirim, neler yapamam madde madde, tane tane görebileceğim bir yer var mı? Ama tutup bana yasayı atmayın lütfen, açık seçik anlatan bir yer arıyorum.
0
akhenaten
(31.08.21)
Bildiğim gördüğüm kadarını yazayım. Normal gidip bakılma falan hariç

Benim gss ile kemoterapi kanser tedavisi alıp tamamlayan 2 arkadaşım oldu.

(Bu süreçteki ameliyat da gss'ye dahil)

~Özelde muayene olurken gss varsa indirim oluyor gss yoksa geçirim oluyor bunu da ben deneyimledim :)
0
hedep
(31.08.21)
bir çok şeyi kapsıyor tanı, muayene, tedavi... genel olarak sgk lılardan bir farkı yok sanırım. misal diş için istediğiniz kadar gidip kanal tedavisi, dolgu olabilirsiniz ama kaplama için 2 sene de 1 mi ne hak tanınıyor. yine aynı şekilde gözlük hakkı da sgk lılar gibi bir kaç sene de bir. hedep in verdiği örnekteki gibi kemoterapi tedavisinin olması dahi neleri kapsadığı hususunda fikir verebilir.
0
issiz karga
(31.08.21)
normal sigortali calisan biri icin neleri kapsiyorsa ayni.
0
robokot
(31.08.21)
özelde muayene olamazsın. onun dışında devlet/üniversite hastanelerinde sgklı gibi tedavi olabilirsin.
0
jepa
(31.08.21)
(4)

spama düşmeden toplu mail gönderme

seyyar satıcı
merhaba satış işi ile uğraşıyorum toplu mail listelerine mail atıyorum ama mail sunucusu bir yerden sonra spama düşüyor bir arkadaşımdan excelde vba ile yazılmış mail atma programı aldım ama ilkel biraz metni düzenleyemiyorumspama düşmeden toplu mail göndermek için ne tavsiyen edersiniz
merhaba

satış işi ile uğraşıyorum toplu mail listelerine mail atıyorum ama mail sunucusu bir yerden sonra spama düşüyor

bir arkadaşımdan excelde vba ile yazılmış mail atma programı aldım ama ilkel biraz metni düzenleyemiyorum

spama düşmeden toplu mail göndermek için ne tavsiyen edersiniz
0
seyyar satıcı
(30.08.21)
maili alanlar maillerinizi spam olarak isaretlemeye baslarsa yapay zeka sizi spam olarak gorup spame atmaya baslar. atarken bir sey yaparak engelleyebileceginiz bir sey degil yani. sizi spam olarak isaretlemeyecek insanlara spam olmayan mailler atarak olur sadece.
0
robokot
(30.08.21)
mailchimp. hesap açıp bütün mail adreslerini içe aktarıp, mail şablonu oluşturup gönderim yapıyor.
0
scudman1
(30.08.21)
mailchimp ile spama düşmeme garantisi yok ki?
0
co2s2
(31.08.21)
mailchimp ayrica kendi spam olarak algilanabilecek mailleri yollamaniza izin vermez cunku kendi servislerini "temiz" tutma gibi bir amaclari var. birileri paso spam yollarsa butun musterileri etkilenir. o yuzden mailleri daha sistemlerinden cikmadan kendileri filtreliyor.
0
robokot
(31.08.21)
(13)

İstanbul ev tutulacak yer

felixtg
Herkese selamlar,İstanbul'a taşınıyorum.2+1 Kiralık ev bakıyorum, iş yerim itü-ayazağa metro istasyonu dibinde Maslak'ta. Sizce nerelerde ev tutabilirim, semti düzgün oturulabilir ve ulaşım metro/marmaray veya metrobüs ile sağlanabilecek şekilde. Max 1 saat.Bütçe 2.500-3.000 arası.Ümraniyede çakmak
Herkese selamlar,

İstanbul'a taşınıyorum.2+1 Kiralık ev bakıyorum, iş yerim itü-ayazağa metro istasyonu dibinde Maslak'ta.

Sizce nerelerde ev tutabilirim, semti düzgün oturulabilir ve ulaşım metro/marmaray veya metrobüs ile sağlanabilecek şekilde. Max 1 saat.

Bütçe 2.500-3.000 arası.

Ümraniyede çakmak ve armağanevler uygun gibi geldi, buralar nasıl semtler bilgisi olan var mı? Veya Maltepeyi tavsiye eder misiniz?

Her türlü tavsiyeye açığım, tikler kesinlikle gelecek.

Şimdiden teşekkürler.
0
felixtg
(30.08.21)
Ümraniye ve maltepe çok uzak maslak'a. Avrupa yakası'ndaki ilçelerden ev kiralasanız daha iyi olur yol açısından.
0
GoodMorningTeacher
(30.08.21)
ümraniye de, maltepe de maslak'a çok uzak. hayatın yolda geçecek ve iş gidiş gelişinde büyük çile çekeceksin. en azından köprü geçişinden kurtul derim, avrupa yakasında bak yani.
0
roket adam
(30.08.21)
hayatin yollarda gecer. en azindan avrupa yakasi bir yer olsun. 1 saat her gun git gel 2 saat eder. sabah uykudan, hayatta da zamandan kiymetli sey yok.
0
robokot
(30.08.21)
Anadolu yakasında nereye bakarsan bak bir süre sonra o yol çekilmez hale gelir, Avrupa yakası bakmak daha iyi olur.
0
lappuntamento
(30.08.21)
o dediğin ilçelerden ev tutarsan en az 3 araç değiştirmen gerekir. sabah o trafikte maltepeden veya ümraniyeden daha ilk araçtan inip metrobüse geçmen 1 saate yakın sürer. ümraniye'de bi ihtimal ama maltepe'de o dediğin rakamlara düzgün 2+1 bulman da mucize olur.

gültepe'den bakabilirsin. biraz sorunlu muhittir ama sonuç olarak dediğin rakamlara da daha iyi ve işine yakın bi yer bulman pek mümkün değil. mümkünse hiç gelme ama ille de geleceksen basit bi odanın kirasının 1500 liradan başladığını baştan kabullen ki gerçeklerle yüzleşmen kolay olsun.
0
johnnie w lker
(30.08.21)
Arkadaşlar çok teşekkürler cevaplar için.

Tuttuğum evde seneye evlenip eşimle beraber oturacağım. O yüzden biraz evin içinin düzgün ve semtin iyi olmasına dikkat etmeye calısıyorum.

Avrupa yakasında bu bahsettiğim şartlarda evler bu fiyatlara imkansız gibi duruyor ancak İstanbul u bilmiyorum tabi.

Ben metro ile 1 saatlik yola razıyım, avantajı şu: hibrit calısıyorum ve ofise sürekli gitmiyorum.

Avrupa yakasında bu bütçe ile nereleri tavsiye edersiniz?
0
🌸felixtg
(30.08.21)
Pangaltı, Osmanbey, Şişli, Fulya, Cevahir avm’nin arka sokakları çok güzel. O fiyatlara da uygun yer bulabilirsin. Metro da yakın bu lokasyonlara maslak’a da yakın. Aklınızda bulunsun.
0
makarnacanavari
(30.08.21)
maltepe gayet guzel evliyken yasayabileceginiz bir yer. maskska ulasim zor evet ama semt yasanir fakat yine butcenizi biraz kasar. aydinevlerden bulursaniz da kucukyali metroya yurume 10 dk mesafedeki yerlere bakin digerleri e5 sahil arasi bakin. e5ten fazla kuzeye giderseniz maltepenin kotu mahallelerine gelmis olursunuz.

araba varsa girne mahallesi de bakabilirsiniz araba yoksa hic dokunmayin cubku yeni yapilanan pek bi sey yok mahallede sadece yeni ve ucuz ev bulmak icin bir de e5 ulasimi guzel bir yer
0
ala09
(30.08.21)
üstad metroyla 1 saat yol giderim sorun olmaz demeden önce mutlaka bir gün gel ve metroyla 1 saat yol git. istanbul dışından gelenler turist olarak gelince boş metroya binip sıkıntı olmaz diyorlar ama iş giriş çıkışında, kışın falan o metro metrobüs inanılmaz kalabalık oluyor. hayattan soğursun. arkadaşların dediği gibi gültepe en mantıklısı. ümraniye, maltepe falan bunlara kesinlikle gitme. hele araba alıp e5'ten gidip gelmek gibi bir hata sakın yapma. saatler sürer.
0
roket adam
(30.08.21)
Anadolu yakasında en iyi seçenek Marmaray hattına yakın bir yerde yaşamak olabilir. Marmaray + metro aktarmasıyla, tek aktarma ve hiç trafiğe girmeden Maslak'a kadar gidersiniz. Ama her iki hattın çılgın sabah kalabalığını da belirtmek isterim.

Bostancı'dan Maltepe'ye doğru Küçükyalı, İdealtepe, Adatepe'de Marmaray'a yakın ve güzel evler var ama kiralar çılgınca yükseldiği için bütçenize uygun denk gelir mi bilmiyorum.
0
kobuzchu kiz
(30.08.21)
Herkese çok teşekkürler arkadaşlar :)

Son olarak hibrit olarak calısacağımızı düsünecek olursak, evli çiftin yasayabileceği güvenlikte, deprem kaygısı az olacak (biraz yeni ev olursa daha iyi sanırım) nereleri tavsiye edersiniz?

Daha doğrusu siz benim yerimde olsanız ne yapardınız :) mantıklı seçeneklerim olursa esneyebilirim çünkü.
0
🌸felixtg
(30.08.21)
Ben, bu şartlar altında şöyle yapardım;

Hacıosman metroya kolay ulaşımlı evlere bakardım. Şişli tarafları bana uymuyor çünkü. Bu tercihi de tek vasıta(metro) kullanmak için yapardım.

Aşağıdaki linkten hat haritalarına bakarak, sahibinden.com’da semtlerdeki örnek evlere göz atabilirsin.

İşe geç kalma/yetişme kaygım yoksa da en fazla 2 vasıtayla ulaşabileceğim bir semt seçebilirdim. Ama acil durumda bezdirir.

iett.istanbul
0
the she ronin
(30.08.21)
eğer süre konusunda esneyebilirsen beylikdüzü, avcılar taraflarına bakmanızda fayda var. oralarda fiyatlar hem daha uygun, hem yeni evler mevcut, hem merkez ilçelere göre şehir planlaması daha ferah, hem de nüfus az biraz daha seyrek.

tabi bunun yanında inanılmaz metrobüs ve metro yolculuklarına, göçmen nüfusun yoğun olduğu mahallelere hazırlıklı olmalısın. yalnız ben senin yerinde olsam bunu ciddi anlamda değerlendirirdim çünkü deprem beklenen bi şehirde eski evlerde oturmak intihar gibi. özellikle anadolu yakasının kadıköy, maltepe, kartal hattı fay hattıyla paralel.

korkmanı istemem ama uyarı anlamında eski evde neden oturmamalısın konusunu bu işin mutfağındaki kişi açıklamış. keşke hiç gelmemek üzerine bi planın olsa.

(#115063829)
0
johnnie w lker
(31.08.21)
(8)

5 kg n&d mama torbasının kilitsiz gelmesi

megalomaniac
Bu normal mi? Mamanın kokusu tadı ve görüntüsünde problem yok. Fakat bu zamana kadar aldığım 1,5 kg’lık paketler hep kilitliydi. İlk kez 5kg aldım kilitsiz torbada geldi. Nasıl muhafaza etmeliyim? Şimdilik makasla kestiğim uç kısmını kıvırıp mandalla tutturuyorum ama kokusu geçerse bayatlarsa asla y
Bu normal mi? Mamanın kokusu tadı ve görüntüsünde problem yok. Fakat bu zamana kadar aldığım 1,5 kg’lık paketler hep kilitliydi. İlk kez 5kg aldım kilitsiz torbada geldi. Nasıl muhafaza etmeliyim? Şimdilik makasla kestiğim uç kısmını kıvırıp mandalla tutturuyorum ama kokusu geçerse bayatlarsa asla yemez bizimki…
0
megalomaniac
(29.08.21)
kilitli olması lazım.
cırt cırt gibi bir kilidi oluyor.
yoksa defolu ürün olabilir, aldığınız yeri arayın sorun, değiştirirler mamayı.
yani petshop değiştirmez ama dağıtımcı şirket değiştiriyor.
petshoptan iletişim bilgilerini alıp irtibat kurun.

yalnız değiştirmeleri için bir kilodan azını kullanmış olmanız lazım.
ya da paketin dörtte birinden azını mı, öyle bir şey var.
0
blatta hiberna
(29.08.21)
Trendyol’dan aldım, birçok yorumda kilitsiz torbada geldiğini yazmışlar. Yapıştırma izi vs olsa sahte diyecektim ama ambalajında bir problem görünmüyor.
İadeyle uğraşacak halim yok maalesef, sadece düzgün muhafaza etmek istiyorum, zayi olmasını istemiyorum.
0
🌸megalomaniac
(29.08.21)
Kilitsiz torbada geliyor, normal.
0
giovanne
(29.08.21)
siz değiştirmiyorsunuz, telefon edince size getirip teslim ediyorlar.
istanbul'dayım, bana öyle yapmışlardı.

bu arada kilitsiz torba dediğiniz, üstte yırtılan bir kısım var, altında da cırtcırtlı bir kısmı var.
öyle değil mi?
öyleyse, normal.
0
blatta hiberna
(29.08.21)
senelerdir farkli farkli yerlerden 5kg n&d alirim hic bir zaman kilitli torbada gelmedi. kilitli derken ac kapa yapilacak kilitten bahsediyorum. 5kg poseti acmanin yolu, benim bildigim kesmek, bilmedigim gizli bir yerinde kilit yoksa. makasla kesip mandalla tutturuyoruz.

daha kucuklerinde kilit varsa bilmiyorum, 5kg da hic rastlamadim.
0
robokot
(29.08.21)
Makarna ambalajı gibi düşünün, veya cips… açıyosun ve tekrar kapatma şansın yok. Kenarından makasla kestim, kıvırıp kapatıp mandalla sıkıştırdım. Farklı bir kaba koymak iyi bir fikir değil galiba.
0
🌸megalomaniac
(29.08.21)
evet aynen oyle. kesip tutturuyorsun. 5kg mamayi tutacak baska (hava almayan) kabin varsa olur bence ama icinde de bir sey olmuyor yani.
0
robokot
(30.08.21)
ben pumpkin serisini kullanıyorum, onda mı kilit var acaba?
ama o da beş kiloluk mama sonuçta.

açılma yerinin hemen altında dediğim gibi cırt cırt olması lazım.
yani diğer normal seride yok belki ama enteresan, sonuçta iki mama da beş kilo.
0
blatta hiberna
(30.08.21)
(7)

akşamları çok yoruluyorum bir anda

passion rules the game
gün yoğun da geçse haffi de geçse 4-5 gibi bir ağırlık çöküyor. modum da düşüyor.işin kötüsü gece uykum da bölük pörçük ve verimsiz gibi. bitki, melatonin falan denedim de çare olmadı. bazen iyi olabiliyor arada bir.biraz enerjik hissetmem için ne önerirsiniz suserlar? sabahları 3 günde 2 kez en az
gün yoğun da geçse haffi de geçse 4-5 gibi bir ağırlık çöküyor. modum da düşüyor.
işin kötüsü gece uykum da bölük pörçük ve verimsiz gibi. bitki, melatonin falan denedim de çare olmadı. bazen iyi olabiliyor arada bir.

biraz enerjik hissetmem için ne önerirsiniz suserlar? sabahları 3 günde 2 kez en az spor yapıyorum elden geldiğince ama işte...
0
passion rules the game
(29.08.21)
full kan testi.
başta hormonlar. tiroid, tsh yani, testosteron, östrojen vs.
d vitaminin veya demirin eksik olabilir.

düzenli uyku, spor-egzersiz bişey. en kötü yürüyüş veya bisiklet.
dengeli ve temiz beslenmek. aynı saatlerde aynı miktarlarda uyku.
-eksikse- çinko gibi mineral destekleri.
0
rewlack
(29.08.21)
kan testi ve tüm değerlere 1,5 ay önce baktırdım, hepsi normal :/
d vitamini biraz eksikti ama kapanmıştır şimdiye.

günde 1 saat fix yürüyorum ve üstüne 3 günde 2 kez spor da var işte ama bir yerde bir şey eksik gibi. çözemedim.
0
🌸passion rules the game
(29.08.21)
kan degerleri falan yerinde spor da varsa aklima ilk oglen ne yedigin geliyor. glisemik indeksi yuksek bir seyler yiyorsan kan sekerinde ani dusus yasiyor olabilirsin.
0
robokot
(29.08.21)
Gece kaç saat uyuyorsun?
0
sta
(29.08.21)
uyku testi, uyku apnesi ve solunum sorunlarına bakılmalı. gece horluyor musun. sabah yorgun ve zor mu uyanıyorsun. yoksa dinlenmiş dinç bir şekilde mi kalkıyorsun ?
0
orpheus
(30.08.21)
aslında beslenmeye de dikkat ediyorum da uyku aşırı bozuk. eskiden insülin direnci vardı ama nispeten normale döndü.


uyku bazen birkaç saat sadece, gece yatakta olsam da uyku 2-3 saat falan olabiliyor.

saatle takip ediyorum derin uyku da genelde düşük. sanırım sıkıntı orada ama bazen de normal oluyor. stresle alakalı sanırım. satürasyon da 90-95 arası oluyor. horlama eskiden vardı da artık yok.

acaba bir gece hastanede uyumadan falan başka cihazla takip edebilirler mi evde?
0
🌸passion rules the game
(30.08.21)
Gece 2-3 saat uyursan saat 4-5 gibi ağırlık çökmesi son derece normal. 8 saat uyuman lazım.
0
sta
(30.08.21)
(7)

Sağlı sollu yumruk yedim

cosmicgadin
İki tane yumruk yedim. Çeneme. Gözümde ışık çaktı. Biraz başım ağrıyor sadece şimdi. Uyusam bişey olur mu.
İki tane yumruk yedim. Çeneme. Gözümde ışık çaktı. Biraz başım ağrıyor sadece şimdi. Uyusam bişey olur mu.
0
cosmicgadin
(28.08.21)
bi süre acıyacak. yapacak bişey yok.
buz koy biraz.
0
etna
(28.08.21)
Beyin sarsıntısı falan? Uyumamalı mıyım acaba?
0
🌸cosmicgadin
(28.08.21)
beyin sarsıntısı riski varsa ölüm riski de söz konusu. acile başvur, geceyi gözlem altında geçirmen iyi olur.
0
kiyiya vuran dildolar
(28.08.21)
Herşey olabilir,çenen hasar görür,retinan hasar görür ama bunlardan daha önemlisi her ne olursa olsun hastaneye git ve rapor al,bunu her kim yaptıysa hemen şikayetçi ol.
0
duptıs
(28.08.21)
Darp raporu alınız hem bir sağlık muayenesi olmuş olursunuz beyin sarsıntısı olabilir dahası uyuyup uyanamayabilirsiniz. En az 8 saat uyumayın. Hukuki bir sorun varsa ulaşabilirsiniz yönlendirme yaparım.
0
apocalipy
(28.08.21)
Aile içi şiddet değil
0
🌸cosmicgadin
(29.08.21)
gecmis olsun, sanirim sonunda o kisiye kirmadan cok fazla konustugunu soyledin?

saka bir yana, istatistiki olarak bir sey olma ihtimali dusuk, ama yumrugun yeri, siddeti, gecirilen beyin sarsintisinin sekli falan pek cok parametre var, yani bir sey olma sansi her turlu var ama cok ufak. ne kadar oldugunu kimse bilemez, ama iki yumruk yedim diye de direk MR'a girilmez. cok buyuk ihtimal bir sey olmaz, ama olabilir de anlatabildim mi? o yuzden sana kalmis.
0
robokot
(29.08.21)
(3)

2. Doz aşıyı ne zaman olabilirim?

bi anlatabilsem dunya degisir valla bak
16 haziran biontech işk doz, 11-24 temmuz covid pozitif Şimdi 2. Dozu ne zaman olmalıyım ya da olabilirm?
16 haziran biontech işk doz, 11-24 temmuz covid pozitif

Şimdi 2. Dozu ne zaman olmalıyım ya da olabilirm?
0
bi anlatabilsem dunya degisir valla bak
(28.08.21)
olmanin mantikli olabilecegi andan itibaren mhrs uzerinde randevu cikiyor olmasi lazim (covid oldugun kayitlarda varsa).
0
robokot
(29.08.21)
teknik olarak olabilirsin randevu alıp. pozitifin üzerinden beklemek gerekir mi falan bilmiyorum o kadarını
0
avatar is back
(29.08.21)
eger ne kadar erken olursa olsun aşı hakki cikiyorsa diye de yazayim (durumu bilmedigimden): hastaligin sagladigi bagisiklik 3-6 ay arasinda azaliyor. pfizer aşısında ise ortalama 6 aydan sonra bagisikligin azalmaya basladigi gozleniyor. yani hastalik sonrasi 4-5. ay falan olmak sorumluca bir davranis olabilir. tekrar gecmis olsun umarim isitme ile ilgili korktugun seyler olmadi.
0
robokot
(29.08.21)
(7)

Velayeti annede olan çocuğa aşı yaptiramadık

old possum
Evet. 16 yaşında çocuk, anne baba boşanmış. Velayet annede. Aşı için babanın da imzası gerekli deyip aşı yapmadılar. Íşin kötüsü baba piyasada yok. Ulaşmak imkansız yani neredeyse.Daha da ilginci bir diğer çocuk var elimizde aynı yaşta ve aynı durumda. Velayet annede, boşanma kararı ve velayetin ann
Evet. 16 yaşında çocuk, anne baba boşanmış. Velayet annede. Aşı için babanın da imzası gerekli deyip aşı yapmadılar. Íşin kötüsü baba piyasada yok. Ulaşmak imkansız yani neredeyse.

Daha da ilginci bir diğer çocuk var elimizde aynı yaşta ve aynı durumda. Velayet annede, boşanma kararı ve velayetin annede olduğunu gösterir belge ile gidildiğinde rahatlıkla, babanin imzasına gerek kalmadan aşı olabildi.

Ama gelgelelim bir numaralı çocuk olamıyor. Bu çifte standart nedir? Yok mu bunların elinde bir genelge. Internette bir bilgi de bulamadık.

Çocuk haftaya okula başlayacak aşısı yok. Annesi tedirgin. Çaresiz. Sağlıkçı l, hukukçu arkadaşlar konu hakkında bilgisi olan var mı?

Teşekkürler.
0
old possum
(28.08.21)
"imza gerekli" diyen kim? hastane mi?

oyleyse asi olabilen cocugun oldugu yere gidip olsun? hastanenin insiyatifindeyse.
0
robokot
(28.08.21)
Aşı olan çocuk İzmir'de oldu. Esas çocuk İstanbul'da.
0
🌸old possum
(28.08.21)
o zaman baska hastane denesin. hastane hastane dolassin hatta, biri kesin yapar.
0
robokot
(28.08.21)
ben bu hafta yaptırdım. kimse bir şey sormadı. Türkiye’de herkes saçma sapan kafasına göre davranıyor. ben olsam kurumu şikayet ederdim.
0
deartheodosia
(28.08.21)
E nabizdan bir form doldurduk. Hastanede falan kimse birşey sormadı.
0
primetime
(28.08.21)
resmi olarak su sorulabilir. asi yapmayan yer bunu hangi yonetmelik veya genelge kapsaminda yapmiyor. bunu size aciklamak zorunda. cevap veremezse asiyi yapmak zorunda.
0
helenart
(28.08.21)
Aşı yapmayan hastaneye dilekçe ile başvurup şikayetinizi dile getirin yaparlar. Ayrıca cimer'e yazılabilir. Velayet annedeyken babanın imzasını aramakla babası ölmüş kişi için babanın imzasını aramak arasında bir fark görmüyorum. Bu nasıl saçmalıktır? Başka hastaneye gitseniz de muhtemelen yaparlar ama aşı yapmayı reddeden hastaneyi mutlaka şikayet edin.
0
bhhs
(28.08.21)
(6)

ikea'daki ürünü yine ikea'dan başka boyutta yaptırma

legalize marijuana
mümkün mü? marangozadan yaptır demeyin. ürün şu,https://www.ikea.com.tr/urun-katalogu/antreler/antre-mobilyalari/ayakkabiliklar/20169559/hemnes-ayakkabi-dolabi.aspxboyutlarını farklı yaptırtacağım ama ikea'dan
mümkün mü? marangozadan yaptır demeyin. ürün şu,

www.ikea.com.tr

boyutlarını farklı yaptırtacağım ama ikea'dan
0
legalize marijuana
(28.08.21)
Katalog ölçüleri dışında ürün almanız biraz zor.
0
archmage mahmut
(28.08.21)
benim bildiğim yok. ikea standart çalışır. kendileri başka boyut üretmiyorsa mümkün olmaz, öyle bir hizmetleri yok.

dolap kombinasyonu yaptırırken de mesela onların ölçülerine uymak gerekiyor. bir 40 cm'lik, bir 80 cm'lik dolapları varsa, "bize 60 cm lazım" diyerek özel yaptıramıyorsunuz.
0
nimberjack
(28.08.21)
imkansız
0
floydian
(28.08.21)
ikea oyle ozel olculerine mobilya yapmaz. hepsinin imalati icin kurduklari sistemler var elle yapilmiyor zaten. sirf senin icin yeni imalat bandi acmazlar yani. bak marangozdan yaptir demiyorum.
0
robokot
(28.08.21)
Mümkün, en az 100 bin tane alacaksanız.
0
mephistoo
(28.08.21)
birçok suser söylemiş ama bu ne yazık ki mümkün değil. ikea belli ölçüler dışında ürün üretmiyor. özel yapım ürün yok zaten. ancak boyut oynaması yapabiliyorsunuz. o da sizin gösterdiğiniz üründe mevcut değil. 2 boyut var sadece.
0
sgly
(29.08.21)
(6)

Maaşınız Arttıkça Enflasyondan Daha Mı Az Etkilenirsiniz?

depresif çocuk
Ekonomiden anlamam ama basitçe düşününce diyelim ki;A kişisi: 20.000 tl maaşı varB kişisi: 4000 tl maaşı varEnflasyonun %30 olduğu yerde bu iki kişi %20 oranında zam alsın (Türkiye gerçeği). A kişisinin maaşı 4000 lira artarken B kişisinin maaşı 800 lira artacak. 4000 liralık artış ile enflasyonun g
Ekonomiden anlamam ama basitçe düşününce diyelim ki;

A kişisi: 20.000 tl maaşı var

B kişisi: 4000 tl maaşı var

Enflasyonun %30 olduğu yerde bu iki kişi %20 oranında zam alsın (Türkiye gerçeği). A kişisinin maaşı 4000 lira artarken B kişisinin maaşı 800 lira artacak. 4000 liralık artış ile enflasyonun getirdiği ilave masraflar karşılanır ve üzerine biraz da para kalır diye düşünüyorum. Ama 800 liralık zam, artan masraflar ile eriyip gidecek ve elde ilave bir şey kalmayacak.

Çürütün bu tezi.
0
depresif çocuk
(28.08.21)
Temel ihtiyaclar acisindan tabii ki evet. Ekstrem bir ornek olarak 1 milyon lira maasin oldugunu dusun. Senelerce zam almasan bile temel ihtiyaclarini her zaman karsilayabilirsin. Maasi 4000 lira olan biri 2 sene sonra karsilayamaz hale gelir.

Iki senaryoda da her sene alim gucun duser sınırsız seyler alabilecegin bir evrende.

Soyle de bakilabilir: 20000tl maas alan kisi enflasyonun altinda zam almaya devam ettigi surece seneler icinde alim gucu 4000 lira maas alan kisininkine dusecektir her sene aslinda maas "indirimi" aldigi icin. Sadece biraz daha uzun surer.
0
robokot
(28.08.21)
Harcamaları bire bir aynı, aynı ürünleri tüketiyor bu 2 kişi diye düşünürsen elinde kalan paranın miktarı daha fazla olduğu için bu yanılgıya düşüyorsun.

Örneğin her 2 kişinin de tüm aylık masrafları 3500 tl. 4000 alan kenara 500 atıyor diğeri 16.500

%30 enflasyonla 3500 tl lik harcama paketi 4550 tl oldu, %20 zam alan 4k maaşlı kişi artık kenara 250 tl atabiliyor. 20k maaş alansa 19.450 tl.

Bu mantıkla elinde kalan daha çok gibi görünüyor ama değil. Çünkü enflasyon öncesi o kenara ayırdığı 16.500 tl, %30 enflasyonlu haldeki 21.450 tl'ye denk düşüyor. Yani 20k maaş alan kişi 2000 tl zararda her ay.

Paranın kağıt olarak bir değeri yoktur. Alım gücü düştükten sonra miktar olarak ne kadar elinde kaldığının bir önemi yok o yüzden.

Her ay 16.500 tl kenara koyup 10 ayda 165k değerinde bir ev alıyordu diyelim. %30 enflasyon sonrası o evin fiyatı minimum 214.500 tl oldu. %20 zam sonrası kenara 19.450 tl koyabilen bu kişi, aynı evi alabilmek için artık 11 ay biriktirmek zorunda. Enflasyon öncesine göre 2950 tl daha fazla biriktiriyor gibi görünse de 1 ay daha fazla çalışmak zorunda artık. Enflasyonun %10 altında zam bu kişiye 1 aya mal oldu.
0
materyalist imam
(28.08.21)
Açıklanan enflasyon oranı genelde fiyatı en az değişen, en ucuz, temel ihtiyaç malzemeleri üzerinden hesaplanıyor. %30 enflasyon olan yerde, 20k maaş alan insanın harcadığı tenis raketi, tenis kortu kirası ve tenis hocası ücreti %30'dan daha fazla fiyat/ücret artışına gidiyor.

Ek olarak ithal edilen ürünlerde kur nedeniyle gerçekleşen fiyat artışı, açıklanan eflasyonun çok üzerinde kalıyor.
0
archmage mahmut
(28.08.21)
enflasyon, pahalilik vb her seyden bagimsiz olarak aldigin maasin yuksek olmasi her halukarda avantajlidir.

hani diyorlar ya len norvec cok pahali cok para kazansan ne farkeder diye. o is oyle olmuyor. adam oranin fakiri ama alim gucu cok yuksek gene araba, elektronik, giyim vs vs konusunda. tamam kavun karpuz pahali olabilir ama bir insan gelirinin buyuk kismini genellikle gidaya degil tasit ev ve elektronik cihazlara harcar.

yani maasin yuksekse enflasyondan da daha az yara alirsin cunku tolore edebilir gucun var gene.

yine yukarida yazilan enflasyondan oturu biriktirdigin para artar ama degeri azalir dusuncesi de cok gercekci degil. cunku insanlar her zaman gercek enflasyon degerinden daha az zam alirlar.
0
bana kedicik derdi
(28.08.21)
hayır. belki adam 40.000 alıyor ama 40 çocuğa burs veriyor. geliri enflasyondan daha az arttıysa kayıptadır.
0
ya ben lan neyse
(28.08.21)
Hergün 2.5 liradan bir ekmek yersek kişi başı ayda 75 lira mutfak giderimiz olur ve enflasyon bizi etkilemez :)))

Şaka bir yana enflasyon denen şey bir genellemedir. Ve ülkemizde asgari ücretliler ülkenin çılgın miktarda bir nüfusunu oluşturduğu için onların tüketimini yaptığı ürünlerin fiyatları piyasadaki aktörlerin ve miktarların çokluğu sebebiyle daha küçük talep gören ürünlere göre rekabet koşulları dolayısıyla daha yavaş zamlanır.

Dolayısıyla niş tüketim ürünlerini talep eden kitlenin hissettiği enflasyon asgari ücretlinin hissettiği enflasyonun 2 katı bile olabilir. Ama tam tersi olamaz.

Herkes sadece ekmek tüketse aynı etkilenirler tabii ama iyi para kazanan da bi tık daha niş tüketim yapıyor işte.
0
armagan abanuz
(28.08.21)
(6)

Apartman tesisatinin tamamen degismesi

earthsean
Apartman giris katindakiler israrla tum binanin tesisatini degistirmek istiyor, sebep evlerinin rutubet almasi. Ic dis tum borulari degistirmek istiyorlar. Salgin devam ediyor, bize hic mantikli gelmiyor bu durum. Tum binanin bu sekilde yenilenmesi hakkinda tecrubeniz var mi? Kac gun surer? Kirim ya
Apartman giris katindakiler israrla tum binanin tesisatini degistirmek istiyor, sebep evlerinin rutubet almasi. Ic dis tum borulari degistirmek istiyorlar. Salgin devam ediyor, bize hic mantikli gelmiyor bu durum. Tum binanin bu sekilde yenilenmesi hakkinda tecrubeniz var mi? Kac gun surer? Kirim yapilan yerler ne olur?
0
earthsean
(28.08.21)
tüm borular derken? pis su, temiz su, yagmur olugu?

temiz su kolay oluyor. sadece borunun gectigi yerin cevresini kırıyorlar ki önceki tesisat zaten acıkta ise kısa sürüyor. 5 kat 10 daireli apartmadan 2 günde bitmisti temiz su, tabi sadece daireye gelen borular (daire ici haric).

digerlerini bilemiyorum.
0
helenart
(28.08.21)
@helenart Pis su+temiz su beraber. Daire icleri de degisecek.
0
🌸earthsean
(28.08.21)
bir dairede rutubet varsa o dairenin çevresindekileri ilgilendirir bu konu gibi geldi bana. yani önce kendi dairelerini komple yeniletirler, bir yerlerden nem almaya devam ediyorsa alt üst komşuların tesisatlarına bakılır. tüm apartman ne alaka, hiç anlaşılır bir nokta bulamadım açıkçası. ben bu dairenin doğrudan komşularından olmasaydım reddederdim herhalde, mühendislik anlamında çok teknik ve mantıklı bir açıklama yapılmadığı sürece. sonuçta diğer dairelerde rutubet yoksa diğer dairelerin günahı ne, ne alaka yani bence.
0
nimberjack
(28.08.21)
Tesisat kaynaklı bir rutubet olsa, rutubetin yeri yurdu belli olur, örneğin o evin banyo, tuvalet, mutfak tavanında bi yaşarma varsa sadece bir üst katı ilgilendirir. Onun dışında kimseyi ilgilendirmez.
Tüm tesisatın değişmesi, ıslak mahallerdeki bütün fayansların, seramiklerin kırılmasını gerektirir, Sonrasında ya yamaya razı olursun, ya da tüm kaplama yenilenecek, mutfak dolapları sökülecek, tekrar yerine takılabilir mi konusu soru işareti.
Zaten sorun ile ortaya konulan çözümün hiç bir alakası yok iken, çözümün maliyeti ve külfeti dudak uçuklatan cinsten.
Şaşkınlıkla okudum duyurunu. Gülün, geçin bence.
0
Mirket
(28.08.21)
Temeli kazıp mantolama ve altında kat varsa izolasyon
0
bir soru sorcam
(28.08.21)
tesisat soz konusu dairelere su sizdirmadigi surece rutubet falan yapmaz. ust kat dairesinden veya ortak giderlerden falan dairelere su siziyordur eyvallah, ama boyle bir sey yoksa tesisatla alakasiz zaten.

daire ici sistemler de degisecekse tabii ki cok pis is, biz yaptirdigimizda borularin yerden gectigi her yer kirildi ve uzerlerine yeni karolar yapildi. sira gelince 2-3 gunluk is ama masrafli baya yerlerin yeniden yapilmasi gerekiyor. onlarin rutubet sorununu da cozmeyecek ustelik.
0
robokot
(28.08.21)
(1)

Sinovac tek doz sonrası aşı olunan kolun olduğu parmakta şişme

GoodMorningTeacher
Merhaba, başlığa yazdığım durumu yaşayan ya da birinden duyan var mı? Ablam 8 gün önce ilk doz aşısını oldu, bu sabah kalktığında aşı olduğu taraftaki elinin orta parmağında şişlik olduğunu fark etmiş. Renk değişikliği, his kaybı ya da hareket ettirmede sorunu yok. Ama fark edilir bir şişlik var. Ya
Merhaba, başlığa yazdığım durumu yaşayan ya da birinden duyan var mı? Ablam 8 gün önce ilk doz aşısını oldu, bu sabah kalktığında aşı olduğu taraftaki elinin orta parmağında şişlik olduğunu fark etmiş. Renk değişikliği, his kaybı ya da hareket ettirmede sorunu yok. Ama fark edilir bir şişlik var. Yakın zamanda sadece orta parmağını incitecek bir hareketi bir şeyde olmadı.
0
GoodMorningTeacher
(28.08.21)
1-2 gune gecmezse (veya kotulesirse, renk degisimi olursa) doktora gostersin. asiyla alakali olmak zorunda degil. benzeri bana hayatimda ilk defa ilk doz asiyi olmadan 3 hafta once oldu rastgele. oluyor yani. asi olduktan sonra olunan her sey asiyla alakali demek degil demek istedigim. gecmis olsun.
0
robokot
(28.08.21)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.