robokot
https://ibb.co/kfLcwYZresimdeki bolgede saga donus icin kirmizi isik var. adanin sagindan saga kivrilan yolda yol ver isareti var. benim anlayisim, saga ok kirmizi isik yandiginda adanin sagindaki yoldan saga donmek icin saga yesil yanmasini beklemek zorundayiz. yol ver isareti sadece isiklar calism
ibb.co
resimdeki bolgede saga donus icin kirmizi isik var. adanin sagindan saga kivrilan yolda yol ver isareti var. benim anlayisim, saga ok kirmizi isik yandiginda adanin sagindaki yoldan saga donmek icin saga yesil yanmasini beklemek zorundayiz. yol ver isareti sadece isiklar calismadigi zamanlar icin.
bunu neden soruyorum? saga ok kirmizi isik yanarken saga kivrilan yolda (yol ver tabelasının orada) bekledigimde arkadan herkes istisnasiz korna caliyor, sanki yol boş ise saga donus serbestmis gibi. ehliyetim yeni, trafige yeni cikiyorum o yuzden supheye dustum yani. saga kirmizi yaniyor iste beklemek lazim degil mi? soldan saga trafik geliyor zaten... millet mi mal ben mi malım?
edit: istanbul
resimdeki bolgede saga donus icin kirmizi isik var. adanin sagindan saga kivrilan yolda yol ver isareti var. benim anlayisim, saga ok kirmizi isik yandiginda adanin sagindaki yoldan saga donmek icin saga yesil yanmasini beklemek zorundayiz. yol ver isareti sadece isiklar calismadigi zamanlar icin.
bunu neden soruyorum? saga ok kirmizi isik yanarken saga kivrilan yolda (yol ver tabelasının orada) bekledigimde arkadan herkes istisnasiz korna caliyor, sanki yol boş ise saga donus serbestmis gibi. ehliyetim yeni, trafige yeni cikiyorum o yuzden supheye dustum yani. saga kirmizi yaniyor iste beklemek lazim degil mi? soldan saga trafik geliyor zaten... millet mi mal ben mi malım?
edit: istanbul
0
Doğru mu anladım bilmiyorum ama sağa dönüşte yanan şey kırmızı ışık değil. Dur, kontrol et, geç anlamına gelen ve yanıp sönen tek bir lamba. Bu durumda sağa dönmek / devam etmek isteyen sürücüler geçmek isteyebilir.
0
yanim sonmuyor hocam direk sabit kirmizi yaniyor.
edit: pardon, surekli yanip sonuyor anlaminda yazdiginizi sandim. evet kirmizi saga ok, kirmizi yaniyor. geçiş serbest oldugu zaman sönüyor sanıyorum. Dur - kontrol et - geç anlamına gelen lambayı ilk defa duyuyorum açıkçası, bir bakayım. bu lamba ama dediğim gibi sürekli sinyal gibi yanıp sönen bir lamba değil. bize dik olan yola yeşil yanarken sabit kırmızı yanıyor.
edit: pardon, surekli yanip sonuyor anlaminda yazdiginizi sandim. evet kirmizi saga ok, kirmizi yaniyor. geçiş serbest oldugu zaman sönüyor sanıyorum. Dur - kontrol et - geç anlamına gelen lambayı ilk defa duyuyorum açıkçası, bir bakayım. bu lamba ama dediğim gibi sürekli sinyal gibi yanıp sönen bir lamba değil. bize dik olan yola yeşil yanarken sabit kırmızı yanıyor.
0
Ben de tek bir lambanın yeşile döndüğünü ilk kez duyuyorum ama fotoğrafını eklediğiniz nokta güzergahım sayılır, birazdan özellikle gidip bakacağım.
Bir çok yerde sağa, bazı yerlerde sola dönüşün hiç kimseyi olumsuz etkilemediği veya tehlike yaratmadığı yerlerde geçiş serbest olabiliyor. Bir çok zaman yanıp sönen tek bir trafik lambası da olur.
Yanıp sönen lambalar:
Kırmızı: dur, kontrol et, geç
Sarı: Dikkatli geç
Yeşil: Direkt geç (pek olmaz)
Geceleri normalden farklı olarak yanıp sönen trafik lambaları da bu mantıkla çalışıyor.
Bir çok yerde sağa, bazı yerlerde sola dönüşün hiç kimseyi olumsuz etkilemediği veya tehlike yaratmadığı yerlerde geçiş serbest olabiliyor. Bir çok zaman yanıp sönen tek bir trafik lambası da olur.
Yanıp sönen lambalar:
Kırmızı: dur, kontrol et, geç
Sarı: Dikkatli geç
Yeşil: Direkt geç (pek olmaz)
Geceleri normalden farklı olarak yanıp sönen trafik lambaları da bu mantıkla çalışıyor.
0
evet hocam geceleri yanıp sönen trafik lambalarını biliyorum sadece bu anlama gelen. ama dediğim gibi bu ışık fasılalı değil sabit yanıyor kırmızı bilemedim o yüzden.
0
0
robokot
ehliyet sinavini gectikten sonra ehliyet karti icin nufus mudurlugune belgelerle basvurmak gerekiyor. sonra ehliyet kargolaniyormus. bu basvurunun sonuclanmasi ve kargolama yaklasik ne kadar zaman aliyor? sizin tecrubeniz nedir? bu surecte ehliyet karti gelmeden bir belgeyle vs. yasal olarak arac ku
ehliyet sinavini gectikten sonra ehliyet karti icin nufus mudurlugune belgelerle basvurmak gerekiyor. sonra ehliyet kargolaniyormus. bu basvurunun sonuclanmasi ve kargolama yaklasik ne kadar zaman aliyor? sizin tecrubeniz nedir? bu surecte ehliyet karti gelmeden bir belgeyle vs. yasal olarak arac kullanma imkani var mi?
0
robokot
Daha önce hiç reçeteli ilaç kullanmadığım için sistemi bilmiyorum. Diyelim özel bir psikiyatriste gittim. Bana kırmızı reçeteli bir ilaç yazdı. Bu ilaç bitmeye yakın ne yapacağım? Tekrar gidip seans ücreti mi vermem gerekiyor her yenilemede?
Daha önce hiç reçeteli ilaç kullanmadığım için sistemi bilmiyorum. Diyelim özel bir psikiyatriste gittim. Bana kırmızı reçeteli bir ilaç yazdı. Bu ilaç bitmeye yakın ne yapacağım? Tekrar gidip seans ücreti mi vermem gerekiyor her yenilemede?
0
benim bildiğim özel psikiyatristler kırmızı reçeteli ilaç yazamıyor. sadece hastanelerde görev yapanlar yazabiliyor. çünkü onun bir sistemi var devlete yazdığını bildiriyorsun, eczane sistemden kontrol ediyor öyle veriyor vs. biraz zor yani kırmızı bazı eczane ben bununla uğraşmam bile diyebilir.
-1
robokot
40lı yaşlardayım. Hayatım boyu tanılanmamış DEHB / ADHD hastası olma ihtimalim olduğunu düşünüyorum. Bir profesyonelin görüşüne ve yönlendirmesine ihtiyacım var haliyle, ne normaldir ne değildir... Bu hastalık konusunda tabuları olmayan, yardımcı olabilecek tavsiye ettiğiniz doktor var mıdır istanbu
40lı yaşlardayım. Hayatım boyu tanılanmamış DEHB / ADHD hastası olma ihtimalim olduğunu düşünüyorum. Bir profesyonelin görüşüne ve yönlendirmesine ihtiyacım var haliyle, ne normaldir ne değildir... Bu hastalık konusunda tabuları olmayan, yardımcı olabilecek tavsiye ettiğiniz doktor var mıdır istanbul'da?
0
robokot
özellikle genel hayatta titizliğiyle bilinmeyen erkekler. araba açık havada duran sürülen her türlü toz çamur kirlenen, kirlenecek bir obje. bakıyorum millet haftada bir, iki haftada bir, ayda bir falan yıkıyor para veriyor. iki gün sonra kirleniyor zaten yine. temiz görünmeye önem veriyorlar desem
özellikle genel hayatta titizliğiyle bilinmeyen erkekler. araba açık havada duran sürülen her türlü toz çamur kirlenen, kirlenecek bir obje. bakıyorum millet haftada bir, iki haftada bir, ayda bir falan yıkıyor para veriyor. iki gün sonra kirleniyor zaten yine. temiz görünmeye önem veriyorlar desem üzeri ketçap lekeli tişörtle düğüne gitmekten çekinmeyecek insanlar bile, para olsun olmasın bu beyhude çaba içindeler. araba kullanan biri değilim ama arabam olsa yılda bir belki yıkardım. içi temiz tutulmalı ama kim neden dışına uğraşsın o kadar pek anlam veremiyorum hep merak etmişimdir.
0
Kuş pisliği boyaya zarar veriyor. Özellikle koyu renkli arabalarda toz çamur kötü gözüküyor.
0
Araba ile kurulan farklı bir bağları oluyor sanırım. Hatırlıyorum eskiden sokaklarda oyun oynanırken mesela adamlar hemen cama çıkardı arabalarına top falan gelmemesi için uyarırlardı bu konuda çok hassaslar.
Duygusal bir bağ olduğunu düşünüyorum ben onları çok istediğim kahve makinesini aldığımda anlamıştım bazen mutfağa gidip makineyi izliyordum :):)
Normalde aşırı titiz değilim ama makinemin temizlik rutinine çok dikkat ederim. Çünkü şu an hayatımdaki en önemli şey, onlar da araçlarını böyle görüyorlar anlayabiliyorum.
Duygusal bir bağ olduğunu düşünüyorum ben onları çok istediğim kahve makinesini aldığımda anlamıştım bazen mutfağa gidip makineyi izliyordum :):)
Normalde aşırı titiz değilim ama makinemin temizlik rutinine çok dikkat ederim. Çünkü şu an hayatımdaki en önemli şey, onlar da araçlarını böyle görüyorlar anlayabiliyorum.
0
Davranış bozukluğu seviyesinde bir durum olmalı. Sonuçta bir nesneye karşı aşırı yakınlık duyuluyor.
Buradan yola çıkarsak benzetme olarak şunu diyebilirim.
Bilirsiniz bazı kadınlar erkekleri sömürmesine rağmen ve erkeğin ona sevgisi yakınlığı azalmaz. Her türlü kendisini ona karşı mecbur hisseder. Araba da ötv, muayenesi, vergisi, yakıt masrafı, bakımı derken sahibini bir nevi sömürür ama yine de vazgeçilmez olur. Herhalde bunlar olmasa araç, sahibinden çok değer görmez.
Kimi belki apartman aidatını vermez, eşiyle ilgilenmez ama arabasına bakar.
Çok yıllar önce bir arkadaşın yanındayken laf arasında bir ara yan komşularını anlattı:
- adam yağan yağmurun altında arabasını yıkıyor. demişti
Bu ifadeyi diğer araçlar içinde düşünebiliriz yazmasak olmaz : TofaşK
Buradan yola çıkarsak benzetme olarak şunu diyebilirim.
Bilirsiniz bazı kadınlar erkekleri sömürmesine rağmen ve erkeğin ona sevgisi yakınlığı azalmaz. Her türlü kendisini ona karşı mecbur hisseder. Araba da ötv, muayenesi, vergisi, yakıt masrafı, bakımı derken sahibini bir nevi sömürür ama yine de vazgeçilmez olur. Herhalde bunlar olmasa araç, sahibinden çok değer görmez.
Kimi belki apartman aidatını vermez, eşiyle ilgilenmez ama arabasına bakar.
Çok yıllar önce bir arkadaşın yanındayken laf arasında bir ara yan komşularını anlattı:
- adam yağan yağmurun altında arabasını yıkıyor. demişti
Bu ifadeyi diğer araçlar içinde düşünebiliriz yazmasak olmaz : TofaşK
0
çünkü kötü görünüyor. kim her yeri çamur ve kuş boku içindeki arabaya binmek ister ki? hele her gün binmek zorundaysa.
bir otoparkta leş gibi bir arabadan inen insan gördüğüm zaman ruh halini yansıtıyor diye düşünürüm.
bir otoparkta leş gibi bir arabadan inen insan gördüğüm zaman ruh halini yansıtıyor diye düşünürüm.
0
ben arabamı senede bir yıkatıyorum o da yetkili serviste bakım sonrası yapılan yıkama oluyor. içini ise düzenli olarak temizlerim. kuş pisliğine dikkat eder hemen müdahale ederim.
Benim gördüğüm pis arabaya insanların yaklaşmadığı, yanından geçerken dikkat ettiği. eski arabam siyahtı ve 10 yıl boyunca toplasan 15-20 defa yıkanmamıştır.
satışa çıkardığım zaman genellikle o modelde ve o yılda satılan astralarda güneş yanığı, farların sararması gibi sorunlar varken benimki çiziksiz simsiyah parlayan bir araba idi anında da satıldı.
açıkçası arabanın dışının pis olması pek de umurumda değil, önemli olan içi ve içini ise düzenli olarak siler süpürürüm.
ayrıca arabasını böyle haftada bir yıkatan, yok kireçsiz su yok bilmemne phli şampuan vesaire diye koşan insanların lastik alacağı zaman, bakım yaptıracağı zaman 3-5 liranın peşinde düşmesi de çok komik geliyor.
Benim gördüğüm pis arabaya insanların yaklaşmadığı, yanından geçerken dikkat ettiği. eski arabam siyahtı ve 10 yıl boyunca toplasan 15-20 defa yıkanmamıştır.
satışa çıkardığım zaman genellikle o modelde ve o yılda satılan astralarda güneş yanığı, farların sararması gibi sorunlar varken benimki çiziksiz simsiyah parlayan bir araba idi anında da satıldı.
açıkçası arabanın dışının pis olması pek de umurumda değil, önemli olan içi ve içini ise düzenli olarak siler süpürürüm.
ayrıca arabasını böyle haftada bir yıkatan, yok kireçsiz su yok bilmemne phli şampuan vesaire diye koşan insanların lastik alacağı zaman, bakım yaptıracağı zaman 3-5 liranın peşinde düşmesi de çok komik geliyor.
0
bu da bir hobi hor görmemek lazım
adam haftasonu yapacak bir şey bulamıyor arabayı yıkayıp temizleyeyim diyor
oto yıkamaya vermek biraz zengin sporu
adam haftasonu yapacak bir şey bulamıyor arabayı yıkayıp temizleyeyim diyor
oto yıkamaya vermek biraz zengin sporu
0
Boş zamani bol adam aktivitesi. Boş iş ama ahahaha. Arabayi yikiyorsun, ama hemen kirleniyor. Aninda. Bir de boyle canla başla evinin önünde yikayan köylüler var. Zeka sıfır. Benim araba yagmurdan yagmura yikaniyor. Bazen elimdeki suyu bitiremiyorum arabanin üstüne döküyorum.
0
tum gun seninle olan pahali birseyi temiz tutmak gayet medeni bir ihtiyac.
kisiyi tanimak icin de cok guzel detaylar barindiriyor.
-tembel degildir
-malina kiymet veriyordur
-temizlige onem veriyordur
tam tersi biri
-daha arabasini bile temizlemekten acizdir.
-hijyenik degildir.
-bosvermistir.
kisiyi tanimak icin de cok guzel detaylar barindiriyor.
-tembel degildir
-malina kiymet veriyordur
-temizlige onem veriyordur
tam tersi biri
-daha arabasini bile temizlemekten acizdir.
-hijyenik degildir.
-bosvermistir.
0
Mala kıymeti anlarım, titiz olmasını da anlarım. Ama bir yerden sonra koy gö.üne gitsine evrildi bende 2015teki ilk arabamdan sonra 6ay filan sürdü. Sen, "yok fırça çizer sampuan ph dengesi ağartıcı olmasın." filan derken millet fırçayla pata küte giriyor satarken de kimse sen bunu neyle yıkadın nasıl özenli baktın diye de sormuyor. Bence de beyhude bir çaba. Ara ara çok kirlenmeden temizlemek yeterli.
0
kuş pisliği boyaya zarar veriyor +1
kötü görünüyor +1
hem içi hem dışı için söylüyorum; tozlanınca bi yere dokunasın gelmiyor. mesela arabaya binerken kolunu tutup kapıyı açıyosun ve çok tozlanmışsa dokununca elin kirleniyo. içine bindiğinde ekranın olduğu kızım klima tuşlarının olduğu kısımlar vs çok toz yapışınca bi de güneş vurunca kabak gibi gösteriyo tozu ve dediğim gibi dokunasın gelmiyo. ayaklarımızı koyduğumuz kısım zaten 1 ay içinde aşırı kirleniyo. nasıl evin kirlenince temizlemeden oturmak istemiyosun aynı şey aslıında.
kötü görünüyor +1
hem içi hem dışı için söylüyorum; tozlanınca bi yere dokunasın gelmiyor. mesela arabaya binerken kolunu tutup kapıyı açıyosun ve çok tozlanmışsa dokununca elin kirleniyo. içine bindiğinde ekranın olduğu kızım klima tuşlarının olduğu kısımlar vs çok toz yapışınca bi de güneş vurunca kabak gibi gösteriyo tozu ve dediğim gibi dokunasın gelmiyo. ayaklarımızı koyduğumuz kısım zaten 1 ay içinde aşırı kirleniyo. nasıl evin kirlenince temizlemeden oturmak istemiyosun aynı şey aslıında.
0
Araba yıkatmaya vaktim olsa daha sık yıkatırım sürekli pislenen bir şey ve üzerindeki boyaya zarar veriyor bir süre. Elini, üstünü değiyorsun kıyafetin de pislenebiliyor çok toz olduğu zaman. Yıkatmaya götürmek de dert; sıra oluyor adam 1-2 saat süre veriyor bazen denk gelmiyor haliyle kendi yıkayan/ silen insanlara şaşırmıyorum ben. Çok zorda kalırsam kabasını ben de kendim alıyorum/ almak zorunda kalıyorum bazen.
0
Kuş pisliği boyaya zarar veriyor.
Camlar içeriden kirlendiyse dışarıdan yıkamak yetmiyor.
Evet fazladan su ve deterjan sarfiyatı ama bazı insan böyle napıcan. Yapma denmiyor. Adam arabasına bakmak istiyor, değer kaybı anlamında da haklı.
Camlar içeriden kirlendiyse dışarıdan yıkamak yetmiyor.
Evet fazladan su ve deterjan sarfiyatı ama bazı insan böyle napıcan. Yapma denmiyor. Adam arabasına bakmak istiyor, değer kaybı anlamında da haklı.
0
robokot
saçma bir soru gibi gelebilir arkadaşlar, ilk defa araç alıyorum. ilk defa plaka ve ruhsat alıyorum.diyelim istanbul avrupa yakasından sıfır bir motor aldım. işlemleri tamamladık bayide, haydi al git dediler. ama evim anadolu yakasında. köprüden cezasız geçmem için ne yapmam gerekiyor? Anladığım kad
saçma bir soru gibi gelebilir arkadaşlar, ilk defa araç alıyorum. ilk defa plaka ve ruhsat alıyorum.
diyelim istanbul avrupa yakasından sıfır bir motor aldım. işlemleri tamamladık bayide, haydi al git dediler. ama evim anadolu yakasında. köprüden cezasız geçmem için ne yapmam gerekiyor? Anladığım kadarıyla HGS gerekiyor ama o hemen çıkan bir şey mi?
diyelim istanbul avrupa yakasından sıfır bir motor aldım. işlemleri tamamladık bayide, haydi al git dediler. ama evim anadolu yakasında. köprüden cezasız geçmem için ne yapmam gerekiyor? Anladığım kadarıyla HGS gerekiyor ama o hemen çıkan bir şey mi?
0
Köprüden dümdüz geçeceksiniz, geçiş ücreti plakanıza işlenecek, HGS çıkarıp 15 gün içinde öderseniz cezasız ödeyeceksiniz.
Bilmemne bankası HGS diye Google'da arayın, kullandığınız bankadan online başvurabilirsiniz.
Bilmemne bankası HGS diye Google'da arayın, kullandığınız bankadan online başvurabilirsiniz.
0
robokot
En iyi sıfır fiyat için sarı sitede bakıyorum, yetkili yetkisiz bayiiler kendi kafalarına göre kampanyalarla satıyorlar, buralardan gidip anlaşıp alınır mı? (ilk defa motor alıyorum)dikkat etmem gereken neler var?
En iyi sıfır fiyat için sarı sitede bakıyorum, yetkili yetkisiz bayiiler kendi kafalarına göre kampanyalarla satıyorlar, buralardan gidip anlaşıp alınır mı? (ilk defa motor alıyorum)
dikkat etmem gereken neler var?
dikkat etmem gereken neler var?
0
Sıfırda şunu söyleyebilirim, aldığın motorun sıfır olup olmadığına dikkat et, bazen bayiler motoru bir tanıdık üzerine geçirip plaka vs çıkartıp hazır hale getiriyor. bu sayede sistemler üzerinde sen 2. sahibi olarak görünüyorsun, bu konuda tabi geçmişte başına ne geldiği ve aslında hangi fiyattan gelip sana hangi fiyattan satıldığı ile ilgili bilgin olamıyor. türlü ekstralarla ve hazır plakalı olmasıyla motoru cazip hale getiriyorlar. Bu şekilde bir motor almıyorsan motorun sıfır olduğuna eminsen gönül rahatlığı ile alıp gidebilirsin. çok büyük problemle karşılaşmazsın. alırken her yerine iyice bak, genişçe bir maddelerle motorun teslim fişini sana imzalatacaklar, her şeyi sana anlattıklarına, senin de anladığına emin ol, kontrollerin yapıldığına ve mümkünse seninle birlikte motor üzerinde göstermelerini sağla, gerisi kazasız belasız hayırlı yolculuk..
0
robokot
motor ehliyeti almak istiyorum da sınavlarda aradaki farkı anlamadım. gördüğüm ikisi de aynı sınava aynı hızlarda giriyor. motorlar da aşağı yukarı aynı - bu durumda kim neden a1 ehliyet alsın aynı şeyleri öğrenip yapacaksa? kaçırdığım ne var?
motor ehliyeti almak istiyorum da sınavlarda aradaki farkı anlamadım. gördüğüm ikisi de aynı sınava aynı hızlarda giriyor. motorlar da aşağı yukarı aynı - bu durumda kim neden a1 ehliyet alsın aynı şeyleri öğrenip yapacaksa? kaçırdığım ne var?
0
16 ya da 17 yaşındaysan A2 alamıyorsun. A2 18'den sonra. En önemli fark bu.
Normalde;
A1 < 50cc
A2 < 125cc
motor hacimleri için ama sınav zaten "50cc'nin yapabileceği maksimum hıza göre" gibi bir mantıkta olmuyor. Slalom yapabiliyor musun, 8 çizebiliyor musun, trafikte heyecanlanıyor musun ya da kuralları ne kadar takip ediyorsun gibi şeylere bakılıyor.
Normalde;
A1 < 50cc
A2 < 125cc
motor hacimleri için ama sınav zaten "50cc'nin yapabileceği maksimum hıza göre" gibi bir mantıkta olmuyor. Slalom yapabiliyor musun, 8 çizebiliyor musun, trafikte heyecanlanıyor musun ya da kuralları ne kadar takip ediyorsun gibi şeylere bakılıyor.
0
robokot
eskiden kontörlü hatlar vardı. hiç kullanmadım ama gördüğüm, insanlar istedikleri kadar kontör alıp bitene kadar kullanıyorlardı.şimdi bir proje için ön ödemeli bir hat gerekti. bir cihazdan arada bir sms atacak bir modül için SIM kartı gerekiyor. bakıyorum turkcell vodafone vs. ama fiyatlandırma si
eskiden kontörlü hatlar vardı. hiç kullanmadım ama gördüğüm, insanlar istedikleri kadar kontör alıp bitene kadar kullanıyorlardı.
şimdi bir proje için ön ödemeli bir hat gerekti. bir cihazdan arada bir sms atacak bir modül için SIM kartı gerekiyor. bakıyorum turkcell vodafone vs. ama fiyatlandırma sistemini anlayamadım. önden para veriyorsun ama "1 aylık" diyor, 1 ay sonra kullanmadığın kontörler siliniyor mu nasıl oluyor? 100 liralık kontör yükleyip bitirene kadar kullanıp, bitince yeniden doldurabileceğim bir servis yok mudur? yoksa yanlış mı anlıyorum sistemi?
şimdi bir proje için ön ödemeli bir hat gerekti. bir cihazdan arada bir sms atacak bir modül için SIM kartı gerekiyor. bakıyorum turkcell vodafone vs. ama fiyatlandırma sistemini anlayamadım. önden para veriyorsun ama "1 aylık" diyor, 1 ay sonra kullanmadığın kontörler siliniyor mu nasıl oluyor? 100 liralık kontör yükleyip bitirene kadar kullanıp, bitince yeniden doldurabileceğim bir servis yok mudur? yoksa yanlış mı anlıyorum sistemi?
0
paket yüklemezsen yüklediğin tl kadar kullanırsın. 6 ayda bir yükleme yapman gerek yoksa hat kapanıyor.
0
Eskiden 100 kontör yükleyip, 3 ay yüklemezdik. Paket alınacaksa da o kontörlerden düşerdi.
Sonra sistemi kontör yerine birim olarak TL'ye çevirdiler. TL'den sonra da paketlere geçildi.
Sonra sistemi kontör yerine birim olarak TL'ye çevirdiler. TL'den sonra da paketlere geçildi.
0
tesekkurler, kafami karistiran, mesela: www.turkcell.com.tr
paket detayina bakiyorum "4 hafta" yaziyor. 4 hafta sonra sifirlaniyor mu yani?
aciklamalarda "sonraki aya devretmemektedir" yaziyor cunku. bu paketleri almadan ayri bir tl yukleme durumu da mi var?
paket detayina bakiyorum "4 hafta" yaziyor. 4 hafta sonra sifirlaniyor mu yani?
aciklamalarda "sonraki aya devretmemektedir" yaziyor cunku. bu paketleri almadan ayri bir tl yukleme durumu da mi var?
0
Evet 4 hafta sonra sıfırlanıyor. Sadece tl de yükleyebilirsiniz ama o zaman daha masraflı oluyor, dakikada şu kadar tl kullanımı vs tarifesi oluyor.
0
4 hafta meselesi turkcell'in çakallığı. Böylece düzenli olarak paket yükleyen biri, 1 yıl içinde 13 defa paket almak zorunda kalıyor. Aylık alsaydı, 12 kez yapacaktı bunu.
Ayrıca evet. O paketten kullanmadıkların devretmiyor.
Ayrıca evet. O paketten kullanmadıkların devretmiyor.
0
paket almak zorunda değilsin. tlyi kontör gibi düşün. kullandıkça azalır. süresi yok. ama masraflı olur. bir sms 40 kuruş falandı en son.
0
Paket almazsan dediğin gibi. 100 lira (100 kontür) yükleyip atabilirsin. Türkcell’de 2buçuk lira yaklaşık olarak. Bimcellde 2liradan aşağıda.
0
Karışıklığı gidermek için ben de söyleyeyim eskiyle hiçbir farkı yok aslında.
Eskiden 250 kontör yükleyip 100 kontör değer biçilen bir paket aldığınızda 150 kontörünüz kalıyordu. Aldığınız paketi 1 ay kullanıyordunuz (atıyorum 10bin sms, sınırsız konuşma) kullanmadığınız paket içeriği sıfırlanıyordu yine. Sonra kalan kontörle bir paket daha alıyordunuz vs. Eğer almazsanız kontörden harcıyordunuz.
Şimdi de isterseniz hatta 1000 lira yükleyip aylık yenilenen paket alırsınız. Bakiyeniz olduğu müddetçe paket yenilenir. Paketiniz biterse yenisini almazsanız kalan tl harcanır. Tamamen aynı mantık.
Ancak insanlar ne eskiden ne de şimdi hatlarında fazladan kontör veya bakiye tutmak istemez çünkü operatörler o kalan tutarı çekecek yok aşım kampanyası, yok paket bitim önlemi diye şeyler uydurup çekiyorlar o parayı parça parça. O yüzden paketiniz 250 lira ise 250 lira yüklersiniz.
Eskiden 250 kontör yükleyip 100 kontör değer biçilen bir paket aldığınızda 150 kontörünüz kalıyordu. Aldığınız paketi 1 ay kullanıyordunuz (atıyorum 10bin sms, sınırsız konuşma) kullanmadığınız paket içeriği sıfırlanıyordu yine. Sonra kalan kontörle bir paket daha alıyordunuz vs. Eğer almazsanız kontörden harcıyordunuz.
Şimdi de isterseniz hatta 1000 lira yükleyip aylık yenilenen paket alırsınız. Bakiyeniz olduğu müddetçe paket yenilenir. Paketiniz biterse yenisini almazsanız kalan tl harcanır. Tamamen aynı mantık.
Ancak insanlar ne eskiden ne de şimdi hatlarında fazladan kontör veya bakiye tutmak istemez çünkü operatörler o kalan tutarı çekecek yok aşım kampanyası, yok paket bitim önlemi diye şeyler uydurup çekiyorlar o parayı parça parça. O yüzden paketiniz 250 lira ise 250 lira yüklersiniz.
0
robokot
istanbulda eski bir eviniz var diyelim. hadi apartmani dönüşüme sokalım dediniz. bazi (cogu?) semtte devlet diyor ki eski bina 4 katliydi, yenisi de 4 kat olmak zorunda. bu durumda binayi yapacak muteahhitin kendine yeni daire cikarip kar etmesi (hadi maliyeti cikarmasi bile) imkansiz hale geliyor.
istanbulda eski bir eviniz var diyelim. hadi apartmani dönüşüme sokalım dediniz. bazi (cogu?) semtte devlet diyor ki eski bina 4 katliydi, yenisi de 4 kat olmak zorunda. bu durumda binayi yapacak muteahhitin kendine yeni daire cikarip kar etmesi (hadi maliyeti cikarmasi bile) imkansiz hale geliyor. alternatifi her ev sahibinin yeni insaatin maliyetini tamamen ustlenmesi, bunun icin de kimsenin parasi yok. o yuzden bu binalar dönüşüme gidemiyor. bu senelerdir boyle, kentsel donusum nanesi ciktigindan beri degismedi.
ama peki bunun sebebi nedir? depreme dayaniksiz olabilecek 40-50 yillik bir binanin yıkılıp, 2 kat daha yuksek yeni bir binaya çevrilip depreme dayanikli yeni bir konut haline getirilmesini engelletecek sebep ne olabilir?
yani ozetle, insanlarin parasi olmadigi icin yeniden insaatin maliyetini cikarmak sebebiyle apartmanlara bir iki kat eklenmesi gerekiyor. yoksa bu binalar yenilenemiyor ve yenilenemeyecek. bu kuralda israr eden devletin gerekcesi nedir? bu binalari depreme dayanikli hale getirmekten daha onemli gerekce ne olabilir?
ama peki bunun sebebi nedir? depreme dayaniksiz olabilecek 40-50 yillik bir binanin yıkılıp, 2 kat daha yuksek yeni bir binaya çevrilip depreme dayanikli yeni bir konut haline getirilmesini engelletecek sebep ne olabilir?
yani ozetle, insanlarin parasi olmadigi icin yeniden insaatin maliyetini cikarmak sebebiyle apartmanlara bir iki kat eklenmesi gerekiyor. yoksa bu binalar yenilenemiyor ve yenilenemeyecek. bu kuralda israr eden devletin gerekcesi nedir? bu binalari depreme dayanikli hale getirmekten daha onemli gerekce ne olabilir?
0
alt yapı kaldırmıyor. şehir planlaması burada devreye giriyor.bir yerde okumuştum normalde istanbul sınırlarının 1990 lı yılların başında durması gerekiyordu.
bu ne demek.
sadece bina kat yüksekliği olarak bakmamak lazım.kanalizasyon alt yapısı,yol trafik alt yapısı,elektirik alt yapısı gibi uzar gider.
bu ne demek.
sadece bina kat yüksekliği olarak bakmamak lazım.kanalizasyon alt yapısı,yol trafik alt yapısı,elektirik alt yapısı gibi uzar gider.
0
semtlere göre yapılabilecek max kat yükseklikleri oluyor. sizin söylediğiniz durumda eski binası olan mal sahibi 4 katlı bir binası var diyelim. müteahitle anlaşacak, müteahit yine 4 katlı bina yapacak ama anlaşmaya göre katların yarısını alacak. 2 daire mal sahibinin olacak, 2 daire de müteahitin olacak. (ya da nasıl anlaşıldıysa ona göre bir dağılım olacak)
nitekim bizim öyle oldu. eski evimiz 3 katlıydı. 3 katı da bize aitti ama evimiz eskiydi. kendimizin yeniden yapma gücümüz yoktu. müteahitle anlaştık %50 olarak. 2 daire müt. aldı. bize de 2 daire verdi. biz bir dairemizden feragat etmiş olduk ama binamız yenilendi.
ama istanbul için konuşuyorum. mesela bağdat caddesinde cadde üzerindeki eski evler 4-5 katlıydı şimdi yeniden yapılan binalar daha yüksek katlı. yani orada müteahit kendine daire çıkarabilmiş. ama tabi eskiden bir binada 5 aile yaşıyorsa şimdi aynı yerde 15 aile yaşıyor. aynı yere daha çok kişi sıkıştırıyorlar.
iki ucu borçlu değnek...
nitekim bizim öyle oldu. eski evimiz 3 katlıydı. 3 katı da bize aitti ama evimiz eskiydi. kendimizin yeniden yapma gücümüz yoktu. müteahitle anlaştık %50 olarak. 2 daire müt. aldı. bize de 2 daire verdi. biz bir dairemizden feragat etmiş olduk ama binamız yenilendi.
ama istanbul için konuşuyorum. mesela bağdat caddesinde cadde üzerindeki eski evler 4-5 katlıydı şimdi yeniden yapılan binalar daha yüksek katlı. yani orada müteahit kendine daire çıkarabilmiş. ama tabi eskiden bir binada 5 aile yaşıyorsa şimdi aynı yerde 15 aile yaşıyor. aynı yere daha çok kişi sıkıştırıyorlar.
iki ucu borçlu değnek...
0
@exlibris butun bina seninse dediginin oluru var haklisin, benim bahsettigim durum bir apartmanda atiyorum 12 daire var, hepsinin de farkli sahipleri var. bu bina yeniden yapildiginda daha yuksek yapilamiyorsa dönüşüme gitme ihtimali kalmıyor. ya herkes müteahhite para verecek ki herkesin aynı anda parası olmuyor imkansız, ya da ekstra kat olacak ki onlar müteahhite kalsın.
@jamswety evet altyapı sebebi mantıklı. ama butun evler ayni anda yapilmadigi surece altyapi sorunlari da peyderpey cozulur diye dusunuyorum. altyapiya baski arttikca yenilemeler de yapilacak haliyle. emlak vergileri yukselir vs. baska bir dinamik olusur ama... bilemedim.
@jamswety evet altyapı sebebi mantıklı. ama butun evler ayni anda yapilmadigi surece altyapi sorunlari da peyderpey cozulur diye dusunuyorum. altyapiya baski arttikca yenilemeler de yapilacak haliyle. emlak vergileri yukselir vs. baska bir dinamik olusur ama... bilemedim.
0
@robokot, evet dediğiniz gibi aynı yükseklikte bina yapılacaksa ve her kat maliği farklı ise, mal sahipleri para vermesi gerekebiiliyor, bir de daireleri daha küçük yapıp daha fazla daire çıkarabiliyorlar, o şekilde olursa ekstra daireleri müt. alıyor
beşiktaşta bir tanıdığın oturduğu apartman bu şekilde kentsel dönüşüme girdi. yeni yapılacak binada hem daha küçük daire alacaklar hem de müt.e bir miktar para vermeleri gerekti. öncesinde her katta 2 daire vardı. yeni yapılacak binada 3 daire olacak şekilde yapılıyor. extra daireleri müt. alıyor sanırım.
beşiktaşta bir tanıdığın oturduğu apartman bu şekilde kentsel dönüşüme girdi. yeni yapılacak binada hem daha küçük daire alacaklar hem de müt.e bir miktar para vermeleri gerekti. öncesinde her katta 2 daire vardı. yeni yapılacak binada 3 daire olacak şekilde yapılıyor. extra daireleri müt. alıyor sanırım.
0
Dediğiniz şey rant oluyor ve maalesef bu şehrin canını okudu. Arada depreme dayanıksız evini yenilemek isteyen vatandaş kaldı.
0
50 senede bir +2 kat çıkarsak sonraki nesiller -dede bu ne ***! diyecek.
boğaziçi kanunu, tarihi bölgeler, nüfus, trafik hep engel.
kadıköyün hali ortada. 2 katlı köşk yıkılıp 15 kat yapılıyor yerine.
edit: rant diyen solcular. rantsız nasıl olacak? müteahhit olsan bedava yapar mısın. yaparsın. müteahhit misin? değilsin. fukara bi öğrencisin. cebinde paran olsun da o zaman etrafa dağıtıyor musun görürüz.
boğaziçi kanunu, tarihi bölgeler, nüfus, trafik hep engel.
kadıköyün hali ortada. 2 katlı köşk yıkılıp 15 kat yapılıyor yerine.
edit: rant diyen solcular. rantsız nasıl olacak? müteahhit olsan bedava yapar mısın. yaparsın. müteahhit misin? değilsin. fukara bi öğrencisin. cebinde paran olsun da o zaman etrafa dağıtıyor musun görürüz.
0
bölgeye göre değişiyor.
bazı ilçelerde yan parsellerle birleşip kentsel dönüşümde belli bir m2 arsa üzerine çıkarsanız ekstra kat izni veriliyor.
bazı ilçelerde yan parsellerle birleşip kentsel dönüşümde belli bir m2 arsa üzerine çıkarsanız ekstra kat izni veriliyor.
0
@lambırcek
duyuruda gördüğüm en salakça yorumlardan birini yapmak sana nasip olmuş.
lütfen insanlarla diyaloga girmeye çalışmadan önce zeka seviyemizin farkında olup çapımıza göre hareket edelim.
duyuruda gördüğüm en salakça yorumlardan birini yapmak sana nasip olmuş.
lütfen insanlarla diyaloga girmeye çalışmadan önce zeka seviyemizin farkında olup çapımıza göre hareket edelim.
0
robokot
25000 dolar bozdurmam lazim nakit karşılığı. bir ara böyle bir olaylar vardi, bürolar kimlik numarası alacak, devlete bildirecek vs. pratikte var mı bu olay? istanbul.
25000 dolar bozdurmam lazim nakit karşılığı. bir ara böyle bir olaylar vardi, bürolar kimlik numarası alacak, devlete bildirecek vs. pratikte var mı bu olay? istanbul.
0
robokot
var mı böyle bir şey? bana bir ev alınacak. paranın %80'i anne-babadan, %20 benim cebimden, kredisiz bir şekilde.tapuyu da benim üstüme yaptık diyelim. ben birden evin değerinin %80'i miktarında zenginleşmiş olacağım değil mi? turkiye'de vergi sistemi bu duruma nasil bakiyor? hop kardes sen bu evi n
var mı böyle bir şey? bana bir ev alınacak. paranın %80'i anne-babadan, %20 benim cebimden, kredisiz bir şekilde.
tapuyu da benim üstüme yaptık diyelim. ben birden evin değerinin %80'i miktarında zenginleşmiş olacağım değil mi? turkiye'de vergi sistemi bu duruma nasil bakiyor? hop kardes sen bu evi nasil aldin diye kapimi calma haklari var mi ('çalarlar mı' sorusundan cok, yasal olarak yanlis bir islem mi onu merak ediyorum)? kardes falan yok bu arada, miras olsaydi tek mirasci benim.
tapuyu da benim üstüme yaptık diyelim. ben birden evin değerinin %80'i miktarında zenginleşmiş olacağım değil mi? turkiye'de vergi sistemi bu duruma nasil bakiyor? hop kardes sen bu evi nasil aldin diye kapimi calma haklari var mi ('çalarlar mı' sorusundan cok, yasal olarak yanlis bir islem mi onu merak ediyorum)? kardes falan yok bu arada, miras olsaydi tek mirasci benim.
0
Evin parasını resmiyette borç olarak verirlerse bir sorun olmaz. Öbür türlüsü belli bir miktarın üstündeki hediyelerin vergiye tabi olma durumu var. Neticede her iki türlüde kimse salt bundan ötürü kapını çalmayacaktır. Ancak tapuda satış bedelini rayiç bedele yakın seviyede düşük gösterenlerin kapılarını çalabiliyorlar. Bunlar tabi şahsi tecrübelerim. Avukat veya vergi memuru değilim.
0
robokot
Var mı böyle bir şey / düzenek?Bir ev almak istiyorum hemen, almak için eski bir evi satmam lazım. 1-2 ay alabilir satılması. O kadar beklemek istemiyorum. Istiyorum ki banka bana parayı versin, ben yeni evi alayım, eski evi satınca bankaya borcumu direk ödeyeyim, o arada da faiz ödeyeyim aldığım bo
Var mı böyle bir şey / düzenek?
Bir ev almak istiyorum hemen, almak için eski bir evi satmam lazım. 1-2 ay alabilir satılması. O kadar beklemek istemiyorum. Istiyorum ki banka bana parayı versin, ben yeni evi alayım, eski evi satınca bankaya borcumu direk ödeyeyim, o arada da faiz ödeyeyim aldığım borç için. Var mı böyle bir şey?
Tabii banka diyebilir ki sen evi satınca parayı bana ödeyeceğin ne malum... yeni aldığım evi ipotek edebilir isterse. var mı oluru?
Bir ev almak istiyorum hemen, almak için eski bir evi satmam lazım. 1-2 ay alabilir satılması. O kadar beklemek istemiyorum. Istiyorum ki banka bana parayı versin, ben yeni evi alayım, eski evi satınca bankaya borcumu direk ödeyeyim, o arada da faiz ödeyeyim aldığım borç için. Var mı böyle bir şey?
Tabii banka diyebilir ki sen evi satınca parayı bana ödeyeceğin ne malum... yeni aldığım evi ipotek edebilir isterse. var mı oluru?
0
Krediyi çek. Taksitleri ödemeye başla. Evi satınca git krediyi kapat. Olmuyo mu öyle?
0
normal konut kredisini düşük vadeli çekeceksiniz aslında. Atıyorum 6 aylık çekin satınca da direkt kapatırsınız faiz işlemez
0
evi varken kredi çekecekse ikinci el konut ve 5 milyondan yüksekse sadece 625.000 tl çekebilir.
gerçi evi satınca da yeni kredi için belli bir zaman geçmesi lazım mı bilmiyorum.
gerçi evi satınca da yeni kredi için belli bir zaman geçmesi lazım mı bilmiyorum.
0
Hocam 2. ev için normal konut kredisine başvuracaksınız. Orada da limit çıkar mı, ne kadarına kredi verirler gidip konuşmanız lazım. İlk evin satılıp satılmayacağı ile ilgilenmez banka. Normal konut kredisi verip yeni eve ipotek koyar. Kredinin taksitlerini ödeyebilecek aylık geliriniz varsa olabilir.
Eski ev 2 milyon, yeni ev 3 milyon diyelim. Sizin aslında 1 milyona ihtiyacınız var ama krediyi 3 milyon çekmeye çalışacağınız için çok zorlanacaksınız.
Uğraştırıcı olsa da şu olur: Geliri yüksek ve evi olmayan bir yakınınız kredi çekip sizin evi alsın. Sonrasında o satıp kredisini kapatsın. Tabi onun da bir miktar nakiti olması gerekiyor ki kredi çıksın.
Kardeş takas olur mu soruları biraz bu yüzden geliyor aslında.
Satıcı ile anlaşmaya çalışmak en mantıklısı. Satış fiyatının biraz üstünde anlaşın. Bu farkı da kapora olarak gönderin. Sizin ev satılınca da tamamlarsınız. Piyasa durgun, satış fiyatı çok uygun değilse zaten 1-2 ay bekleme süresi normal. Bizim ev sahibi 3'te 1'ini 2 ay sonra almayı kabul etmişti. Senet yapmıştık 2 ay sonra ödemiştik.
Paralar çok büyük. Bugün şirketlere bile milyonluk kredi çıkmıyor. O yüzden satıcı ile anlaşmaya çalışın.
Eski ev 2 milyon, yeni ev 3 milyon diyelim. Sizin aslında 1 milyona ihtiyacınız var ama krediyi 3 milyon çekmeye çalışacağınız için çok zorlanacaksınız.
Uğraştırıcı olsa da şu olur: Geliri yüksek ve evi olmayan bir yakınınız kredi çekip sizin evi alsın. Sonrasında o satıp kredisini kapatsın. Tabi onun da bir miktar nakiti olması gerekiyor ki kredi çıksın.
Kardeş takas olur mu soruları biraz bu yüzden geliyor aslında.
Satıcı ile anlaşmaya çalışmak en mantıklısı. Satış fiyatının biraz üstünde anlaşın. Bu farkı da kapora olarak gönderin. Sizin ev satılınca da tamamlarsınız. Piyasa durgun, satış fiyatı çok uygun değilse zaten 1-2 ay bekleme süresi normal. Bizim ev sahibi 3'te 1'ini 2 ay sonra almayı kabul etmişti. Senet yapmıştık 2 ay sonra ödemiştik.
Paralar çok büyük. Bugün şirketlere bile milyonluk kredi çıkmıyor. O yüzden satıcı ile anlaşmaya çalışın.
0
robokot
ltd. sti. kuruldugunda bir ortagin mudur olmasi zorunlulugu var. ben bir sirket kurmak istiyorum ama herhangi bir calisani yok, arkasinda sadece ben varim (yazilim yazip satiyorum) - hic bir calisanim yok. bu durumda sirketin müdürü de ben olmak zorundayim. bu durumda her ay kendime şirketten maaş m
ltd. sti. kuruldugunda bir ortagin mudur olmasi zorunlulugu var. ben bir sirket kurmak istiyorum ama herhangi bir calisani yok, arkasinda sadece ben varim (yazilim yazip satiyorum) - hic bir calisanim yok. bu durumda sirketin müdürü de ben olmak zorundayim. bu durumda her ay kendime şirketten maaş mı ödemek zorundayım?
0
hayır maaş ödemek zorunda değilsiniz. ama maaş ödeyip stopajını ödemek suretiyle gider yazabilirsiniz (sgk'ya tabi değildir, şirket ortağı kendi şirketinden sigortalı olamaz, şirket ortaklığından dolayı bağkur'lu olur).
0
Huzur hakkı diye bi şey var ama sizin sorunuza cevap mı bilemedim.
0
ltd. şti. tek kişi de olsa dediğiniz ya siz ya da başkası müdür olmak zorunda. ortağa ve müdüre huzur hakkı ödemesi ise alınacak karara bağlı, zorunluluk değil
0
@kibritsuyu açıklamış, maaş ödeme zorunluluğu yok. Ben de şunu ekleyeyim: Maaş ödemezseniz şirketten huzur hakkı, temettü dağıtımı vb olarak para alabilirsiniz. O durumda stopaj ödersiniz. Ayrıca şirketten avans/ortaklara borç alarak para çıkartabilirsiniz kendinize. Bu stopajsız ama bir gün bu "borçları" ödemek veya varlık alımı, sermaye artırımı şu bu gibi şeylerle şirkete döndürmeniz gerekiyor.
0
robokot
Swatch dizaynlarını beğeniyorum ama kafamda şu soru işareti var: normal plastik kayışlı bir saatin kayışını 2-3 yılda bir değiştirmem gerekiyor kullanılmaz hale geldiği / koptuğu için. Casio masio saatlerin kayışları her yerde bulunuyor. Bakıyorum bu swatchların kayışları ne garanti kapsamında (ki 2
Swatch dizaynlarını beğeniyorum ama kafamda şu soru işareti var: normal plastik kayışlı bir saatin kayışını 2-3 yılda bir değiştirmem gerekiyor kullanılmaz hale geldiği / koptuğu için. Casio masio saatlerin kayışları her yerde bulunuyor. Bakıyorum bu swatchların kayışları ne garanti kapsamında (ki 2 yıldan sonra ne olacak garanti olsa da) ne de ayrı olarak satılıyor(muş?). E bunların dizaynları kayışlarıyla bütün olduğu için gidip rastgele bir kayış da alamayız. Swatch saatin kayışını değiştirmeyi reddettiği zaman çöp mü oluyor bu saatler?
Swatch sever birinin beğenebileceği benzer fiyat bandında iyi saat markaları nelerdir bir de?
Swatch sever birinin beğenebileceği benzer fiyat bandında iyi saat markaları nelerdir bir de?
0
Casio Gshock'un güzel serileri var. Ben şahsen Seiko severim, Swatch kadar renkli olmasa da çok güzel saatleri vardır.
0
Swatch alırsan içinin açılmadığını, arıza halinde çöp olduğunu bil. Sadece pil değişimine izin veriyor. Yerinde olsam Casio tercih ederdim.
0
robokot
Elektrik faturam son 2-3 senelik zamlardan hic etkilenmedi gibi sanki? acaba sayac mi bozuk? size ne civarda geliyor?gecen ay, her gun bulasik + camasir makinesi, 24/7 acik klima 470 lira gelmis. klima yanmiyorsa 150 lira falan geliyor. onceki ay su faturam bile daha fazla geldi. onceki seneler de b
Elektrik faturam son 2-3 senelik zamlardan hic etkilenmedi gibi sanki? acaba sayac mi bozuk? size ne civarda geliyor?
gecen ay, her gun bulasik + camasir makinesi, 24/7 acik klima 470 lira gelmis. klima yanmiyorsa 150 lira falan geliyor. onceki ay su faturam bile daha fazla geldi. onceki seneler de bu civarda geliyordu sanki.
gecen ay, her gun bulasik + camasir makinesi, 24/7 acik klima 470 lira gelmis. klima yanmiyorsa 150 lira falan geliyor. onceki ay su faturam bile daha fazla geldi. onceki seneler de bu civarda geliyordu sanki.
0
her gün bulaşık, haftada iki kez çamaşır makinesi, iki kişi kullanımı klimasız 320'ydi hep son zamlardan sonra.
0
robokot
mesela aile hekimi, kan testleri falan... 2023 sonuna kadar uzatildi diyor ama e devletten bakildiginda provizyon verilmedi uyarisi cikiyormus.
mesela aile hekimi, kan testleri falan... 2023 sonuna kadar uzatildi diyor ama e devletten bakildiginda provizyon verilmedi uyarisi cikiyormus.
0
robokot
Amerika'da var diye duymuştum, kaza anlarını kaydedecek bir kamera kullanıyorsan primlerin daha düşük olmasına dair bir uygulama... Türkiye'de var mı böyle bir şey?
Amerika'da var diye duymuştum, kaza anlarını kaydedecek bir kamera kullanıyorsan primlerin daha düşük olmasına dair bir uygulama... Türkiye'de var mı böyle bir şey?
0
Rusya'da da var, hatta sanırım Rusya'da kamera kaydı yoksa sigortadan ödeme bile alınmıyor diye okudum, şehir efsanesi de olabilir.
Keşke bizde de her araçta mecburi olsa, kazalar gerçek hasarlar ile sigortadan tahsil edilse ve sigorta primleri daha düşük çıksa.
Keşke bizde de her araçta mecburi olsa, kazalar gerçek hasarlar ile sigortadan tahsil edilse ve sigorta primleri daha düşük çıksa.
0
robokot
eskiden iscepte "arbitraj" olarak geciyordu sanirim, dolar hesabindaki parayla direk euro alabiliyordun. simdi yeni iscepte arbitraj diye ariyorum hic bir sey cikmiyor, menulerde de alakali bir sey goremedim. euro almaya kalktigimda kaynak hesap olarak sadece tl hesabim cikiyor.dolari tl'ye cevirmed
eskiden iscepte "arbitraj" olarak geciyordu sanirim, dolar hesabindaki parayla direk euro alabiliyordun. simdi yeni iscepte arbitraj diye ariyorum hic bir sey cikmiyor, menulerde de alakali bir sey goremedim. euro almaya kalktigimda kaynak hesap olarak sadece tl hesabim cikiyor.
dolari tl'ye cevirmeden nasil euroya ceviririm iscepten?
dolari tl'ye cevirmeden nasil euroya ceviririm iscepten?
0
çapraz kur ben de bulamadım iş bankasında, yapı kredide rahatlıkla menüde bulunabiliyor.
0
İnternet şubesinde gördüğüme eminim hocam arbitraj, işcep'ten kaldırmış olabilirler bir diğer tarafa bakın.
Puan bilgisi de gözükmüyor mesela işcep'te illa internet şubeye gireceğiz. Saçma sapan şeyler.
Puan bilgisi de gözükmüyor mesela işcep'te illa internet şubeye gireceğiz. Saçma sapan şeyler.
0
robokot
nebati bugun bankalar baslayacak demisti duymadim hic su bankada var diye.
nebati bugun bankalar baslayacak demisti duymadim hic su bankada var diye.
0
Daha yasal dayanagi yokken uygulamaya baslamalari garip olur bence. Ben görmedim.
0
iş bankası 'bu akşam toplantıdan sonra devreye alabiliriz' demiş. ben de bir tek bunu duydum.
bence uygulanabilir ama ekonomik açıdan sürdürülebilir bir şey değil. muhtemelen rose parks da sürdürülebilir değil demek istemiştir diye tahmin ediyorum.
bence uygulanabilir ama ekonomik açıdan sürdürülebilir bir şey değil. muhtemelen rose parks da sürdürülebilir değil demek istemiştir diye tahmin ediyorum.
0
yapı kredi, denizbank, garanti ve finansbankla görüştüm. denizbank'taki müşteri temsilcisi neden bahsettiğimi anlamadı bile. garanti hazırlık aşamasındayız önümüzdeki günlerde netleştireceğiz dedi. finansbank ve yapı kredi henüz yeterli bilgimiz olmadığı için detay veremiyoruz modundaydılar.
0
robokot
Soru baslikta. Kombi bakim islemi genelde hangi adimlardan olusuyor merak ediyorum. Uzun suren bir islem mi ve yakin zamanda yaptiran varsa ne kadar ucret normaldir?
Soru baslikta. Kombi bakim islemi genelde hangi adimlardan olusuyor merak ediyorum. Uzun suren bir islem mi ve yakin zamanda yaptiran varsa ne kadar ucret normaldir?
0
Geçen sene nisanda 80tl ye yaptırdım. Fazla uzun sürmedi, 15-20 dakka falandı sanırım. İçini açıp temizleyip önemli bişeyi varsa diye bakıyorlar.
Asıl kısım bu arada bir ürün satmaya çalışmaları, daha kombiyi açmadan oo işte şu (ne olduğunu hatırlamıyorum) çok kötü olmuş değişmesi lazım deyip de benim değişmeye niyetim olmadığını görünce işlem sonu temiz güzel kombi, kışa doğru 300 liralık bilmem ne parçasını da değişirseniz daha da iyi olur demeleri.
Asıl kısım bu arada bir ürün satmaya çalışmaları, daha kombiyi açmadan oo işte şu (ne olduğunu hatırlamıyorum) çok kötü olmuş değişmesi lazım deyip de benim değişmeye niyetim olmadığını görünce işlem sonu temiz güzel kombi, kışa doğru 300 liralık bilmem ne parçasını da değişirseniz daha da iyi olur demeleri.
0
robokot
Ben tamamen kacirmisim. 2020 basinda 5 liradan aralikta 113 liralara peak yapip salmis kendini. Ne olduydu ki o zaman? Meme stock mu yaptilar yoksa bir haber falan mi geldi o donem?
Ben tamamen kacirmisim. 2020 basinda 5 liradan aralikta 113 liralara peak yapip salmis kendini. Ne olduydu ki o zaman? Meme stock mu yaptilar yoksa bir haber falan mi geldi o donem?
0
Ben o sürecin başından beri içindeydim:) 8 liraydı hisse, bedelli açıkladı açıkladığı sabah aldım, sürecin taa en başında vardım:) bir kaç gün oyalandı götürmediler sonra uçtu 34 liralara kadar kemiksiz gitti, 20 liralara kadar düştü satmadım hata ettim, sonra bölünme gerçekleşti, fiyatı 100 lü rakamlara yani aslında 22-24 lira gibi bir şey yani… düşmeye düşmeye durdurak bilmeden devam etti, aylarca bekledim, şimdi döndü dolaştı 8 liralara tekrar geldi:) yani 35 40 liralar.. bu şirkete bulaşılmaz, özsermayesi eksi. Salla gitsin çıkar ekrandan bir fırsat kaçırdığını bilsen bile.
0
113 liralara gelmedi aslında. 7 liralardan 35 liralara gelmişti sanırım. sermaye artırımı/azaltımı kararı sonrası. hisse bölünüp 100 küsürlerden işlem görmeye başlamıştı. (fiyat 1 günde arttı ve lot sayıları düştü) ordan da serbest düşüşle milleti soyup soğana çevirdiler.
hayatımın en güzel günleriydi ne paralar kazanmıştık be. sermaye artırımı açıklayan şirketler tavan serisi furyası yapardı o zamanlar. güzel günlerdi.
şimdi bakıyorum da hacim o kadar düşük ki 50.000 lira parayla hisseyi tavan/taban yaparsın. iki sandalye bir masa şirketi olmuş koskoca crfsa.:)
hayatımın en güzel günleriydi ne paralar kazanmıştık be. sermaye artırımı açıklayan şirketler tavan serisi furyası yapardı o zamanlar. güzel günlerdi.
şimdi bakıyorum da hacim o kadar düşük ki 50.000 lira parayla hisseyi tavan/taban yaparsın. iki sandalye bir masa şirketi olmuş koskoca crfsa.:)
0
robokot
Hekimligi bir aşk olarak goren kisiler bir kenara (bunun azinlik oldugunu dusunuyorum) - "iyi bir gelecek" icin tip fakultelerini dolduran gencler genelde hayatlarinin nasil sekillenecegini biliyorlar mi? gecmis hikayesini, bugun gunluk yasantisi / temposu / sorumlulugu / yukumlulukleri ve bunlara k
Hekimligi bir aşk olarak goren kisiler bir kenara (bunun azinlik oldugunu dusunuyorum) - "iyi bir gelecek" icin tip fakultelerini dolduran gencler genelde hayatlarinin nasil sekillenecegini biliyorlar mi? gecmis hikayesini, bugun gunluk yasantisi / temposu / sorumlulugu / yukumlulukleri ve bunlara karsilik kazandiklari ortalama paraya baktigimda acimadigim bir doktor gormedim.
bu sadece turkiye'de de degil, yabanci doktorlarda da benzer seyler goruyorum ama turkiye hele ekstra kotu.
hayvan gibi calis, derece yap, kazan, sonra 6 sene egitim, son 3 senesi pratik ve hastanelerde ofisboy gibi gorulme, itilip kakilma, uzun saatler... sonra mecburi hizmet! kalk git yasadigin yerden duyanin bir ucuna butun hayatin askiya alinsin. uzmanlik istiyorsan hayvan gibi yine calis tekrar ki TUS veresin (hem de yks / öss all starlara karşı), hadi onu verdin tekrar egitim 3-6 sene - yas kemale eriyor bu arada ama hayatini yoluna koyamiyorsun neden? uzmanlik aldin yallah mecburi hizmete! yan dal yaptin, yallah mecburi hizmete... tum bunlardan sonra istedigin bir yerde yasayabilecegin de garanti degil.
hadi tum bunlari atlattin, 36 saat nobetler, ozellikle turkiye'de hastanelerde siddet - zor sartlarda calisma. hikayelerini dinledigim kadariyla yukarida bahsettigim tum bu surecte mobbingin allahini yiyorlar bir de, hiyerarsi cok kati. alt ust iliskileri cok belirgin. en dandik sirkette insan kaynaklarina gidilip olay yaratilacak seylerin 10 katina millet gikini cikarmiyor.
sistem seni turkiye'ye de bagliyor, cogu diger meslekli gibi baska ulkelere mobilitenin onunde diger mesleklere gore cetin engeller var.
bu kadar inanilmaz tempolarda gecen gunduzun olmadan calisiyorsun, kendini tehlikeye atiyorsun (en az 1 kere covid gecirmemis doktor kaldi mi?) aldigin maas hafif tecrubeli bir muhendis maasi bile degil bazen. rezillik degil mi ya? hekimlik aşkı olmayan, sadece buyuk umutlarla bu ise girmis "tip mi bilgisayar muhendisligi mi?" sorusu aklindan gecmis biri icin tam bir cehennem olmali. ki gosterilen cabayi alinan egitimi dusunelim, o kadar emegi en dandik meslege bile versen cok daha iyi para kazanirsin ve cok daha esnek bir hayat tarzin olur zaten. fiyat (bedel) performans orani cok dusuk bir tercih bence, yaniliyor muyum?
cevrenizde tercihlerini "tip olsun da neresi olursa olsun" diye dolduran gencler nasil bir hayatlari olacagini biliyorlar mi genelde? yoksa sadece tıp diye mi yaziyorlar? yoksa ben ortalama (dunyaya hekim olmak icin gelmis olmayan) bir doktorun hayatini yanlis mi yorumluyorum?
bu sadece turkiye'de de degil, yabanci doktorlarda da benzer seyler goruyorum ama turkiye hele ekstra kotu.
hayvan gibi calis, derece yap, kazan, sonra 6 sene egitim, son 3 senesi pratik ve hastanelerde ofisboy gibi gorulme, itilip kakilma, uzun saatler... sonra mecburi hizmet! kalk git yasadigin yerden duyanin bir ucuna butun hayatin askiya alinsin. uzmanlik istiyorsan hayvan gibi yine calis tekrar ki TUS veresin (hem de yks / öss all starlara karşı), hadi onu verdin tekrar egitim 3-6 sene - yas kemale eriyor bu arada ama hayatini yoluna koyamiyorsun neden? uzmanlik aldin yallah mecburi hizmete! yan dal yaptin, yallah mecburi hizmete... tum bunlardan sonra istedigin bir yerde yasayabilecegin de garanti degil.
hadi tum bunlari atlattin, 36 saat nobetler, ozellikle turkiye'de hastanelerde siddet - zor sartlarda calisma. hikayelerini dinledigim kadariyla yukarida bahsettigim tum bu surecte mobbingin allahini yiyorlar bir de, hiyerarsi cok kati. alt ust iliskileri cok belirgin. en dandik sirkette insan kaynaklarina gidilip olay yaratilacak seylerin 10 katina millet gikini cikarmiyor.
sistem seni turkiye'ye de bagliyor, cogu diger meslekli gibi baska ulkelere mobilitenin onunde diger mesleklere gore cetin engeller var.
bu kadar inanilmaz tempolarda gecen gunduzun olmadan calisiyorsun, kendini tehlikeye atiyorsun (en az 1 kere covid gecirmemis doktor kaldi mi?) aldigin maas hafif tecrubeli bir muhendis maasi bile degil bazen. rezillik degil mi ya? hekimlik aşkı olmayan, sadece buyuk umutlarla bu ise girmis "tip mi bilgisayar muhendisligi mi?" sorusu aklindan gecmis biri icin tam bir cehennem olmali. ki gosterilen cabayi alinan egitimi dusunelim, o kadar emegi en dandik meslege bile versen cok daha iyi para kazanirsin ve cok daha esnek bir hayat tarzin olur zaten. fiyat (bedel) performans orani cok dusuk bir tercih bence, yaniliyor muyum?
cevrenizde tercihlerini "tip olsun da neresi olursa olsun" diye dolduran gencler nasil bir hayatlari olacagini biliyorlar mi genelde? yoksa sadece tıp diye mi yaziyorlar? yoksa ben ortalama (dunyaya hekim olmak icin gelmis olmayan) bir doktorun hayatini yanlis mi yorumluyorum?
0
statü pek umursadigim bir sey degil sahsen, kimseye de doktor diye ozel bir sey hissedecek degilim ama anlayabilirim sanirim kimisi icin onemli oldugunu.
parasi kotu degil de... verdigin emege, ilerlemek icin yaptigin fedakarliklara ve gundelik calisma tempona bakinca da mi iyi parasi? bence degil ya hic. ben bir doktorun %10'i emek gostermemisimdir herhalde - ne lisede, ne universitede, ne sonrasinda. ne mecburi hizmete gittim, ne ekstra zorlu sinavlara calistim ne pandemide onlerde savastim... bir uzman doktordan daha cok kazaniyorum oturdugum yerde altimda donla - ama bu bana ozel degil. Bir doktorun %50'si emek gosterecek biri HERHANGI bir meslekte cok daha fazlasini kazanmaz mi kolayca? f/p kotu derken bundan bahsediyorum. tip doktoru olmayan biri icin 9 / 12 yil kicinin uzerinde sadece kitap karistirarak egitim bir doktora derecsi demek. statuyse o da statu: "dr. bilmemkim" bu insanlar benzer surede egitim + mecburi hizmetler ve stresli ortamda calisma, gunduzu gecesi belli olmayan bir hayat temposuyla cok az kazaniyorlar bence.
parasi kotu degil de... verdigin emege, ilerlemek icin yaptigin fedakarliklara ve gundelik calisma tempona bakinca da mi iyi parasi? bence degil ya hic. ben bir doktorun %10'i emek gostermemisimdir herhalde - ne lisede, ne universitede, ne sonrasinda. ne mecburi hizmete gittim, ne ekstra zorlu sinavlara calistim ne pandemide onlerde savastim... bir uzman doktordan daha cok kazaniyorum oturdugum yerde altimda donla - ama bu bana ozel degil. Bir doktorun %50'si emek gosterecek biri HERHANGI bir meslekte cok daha fazlasini kazanmaz mi kolayca? f/p kotu derken bundan bahsediyorum. tip doktoru olmayan biri icin 9 / 12 yil kicinin uzerinde sadece kitap karistirarak egitim bir doktora derecsi demek. statuyse o da statu: "dr. bilmemkim" bu insanlar benzer surede egitim + mecburi hizmetler ve stresli ortamda calisma, gunduzu gecesi belli olmayan bir hayat temposuyla cok az kazaniyorlar bence.
0
Tıp fakültelerini genellikle ailelerinden uzakta, yatılı olarak fen lisesi okuyanlar tercih ediyorlar. Tercih değil aslında, bir zorunluluk, öğrencinin ailesinin durumu belli, kendi geleceğini sağlama alması lazım. Tıp, diş hekimliği, eczacılık, hemşirelik bölümlerini tercih ediyorlar onlar için geleceklerini sağlama alacakları bölümler bunlar. Garanti işe, garanti maaşa ihtiyaçları var. Bu ülkede hangi meslekler bu garantiye sağlıyor ya da sağlayacak?
Aslında tıp fakültelerinin durumu sizin yazdığınız gibi değil. Fakültedeki eğitimleri, sonraki stajları sizin yazdığınız gibi yorucu bir süreç değil. Evet sıkı bir çalışma, disiplin var, bunu özellikle öğrencilere baskılıyorlar, hatta bu baskı diş hekimliği bölümünde daha fazla. Ama insanla uygulamalı çalıştıkları için böyle bir sistem var. Bu sistem olmazsa, olmaz. Bu sistem tıp fakültelerinin taban puan sıralamasına göre de ne yazıkki esniyor. Zorunlu hizmetten de çok az doktor şikayet ediyor.
İnanılmaz fazla emek verip doktor oluyorlar, maaşları az konusuna katılmıyorum. Doktorlar uygulamalı bir sağlık eğitimi alıyorlar ve bunu uyguluyorlar. Ortalama bir tıp fakültesi mezunu için doktor maaşı normal. Meslek olarak bakarsak üreten, kendisini geliştiren doktor sayısı ülke geneline göre çok az. Elbette üreten, kendisini geliştiren, alanında en iyi olan doktor zaten hak ettiği maaşı kazanıyor. Ama bunun dışında kalanlar için maaş normal. -tabiki ekonomiye göre maaşları daha uygun olabilir, ama doktor oldukları için üreten, yapan meslek grupları ile aynı maaşı almaları mantıklı değil- Her mesleğin, bölümün kendi zorluğu var işte.
O alt üst ilişkisi, baskı ilk yıldan başlıyor yukarıda saydığım bölümlerde. Bir yerden sonra çok normalleşiyor olan biten. Birde sürekli olan bir durum değil. Bunun dengesini sağlıyorlar fakültelerde. Asistan öğrenciye kötüyse, profesör iyi davranıyor.
Aslında tıp fakültelerinin durumu sizin yazdığınız gibi değil. Fakültedeki eğitimleri, sonraki stajları sizin yazdığınız gibi yorucu bir süreç değil. Evet sıkı bir çalışma, disiplin var, bunu özellikle öğrencilere baskılıyorlar, hatta bu baskı diş hekimliği bölümünde daha fazla. Ama insanla uygulamalı çalıştıkları için böyle bir sistem var. Bu sistem olmazsa, olmaz. Bu sistem tıp fakültelerinin taban puan sıralamasına göre de ne yazıkki esniyor. Zorunlu hizmetten de çok az doktor şikayet ediyor.
İnanılmaz fazla emek verip doktor oluyorlar, maaşları az konusuna katılmıyorum. Doktorlar uygulamalı bir sağlık eğitimi alıyorlar ve bunu uyguluyorlar. Ortalama bir tıp fakültesi mezunu için doktor maaşı normal. Meslek olarak bakarsak üreten, kendisini geliştiren doktor sayısı ülke geneline göre çok az. Elbette üreten, kendisini geliştiren, alanında en iyi olan doktor zaten hak ettiği maaşı kazanıyor. Ama bunun dışında kalanlar için maaş normal. -tabiki ekonomiye göre maaşları daha uygun olabilir, ama doktor oldukları için üreten, yapan meslek grupları ile aynı maaşı almaları mantıklı değil- Her mesleğin, bölümün kendi zorluğu var işte.
O alt üst ilişkisi, baskı ilk yıldan başlıyor yukarıda saydığım bölümlerde. Bir yerden sonra çok normalleşiyor olan biten. Birde sürekli olan bir durum değil. Bunun dengesini sağlıyorlar fakültelerde. Asistan öğrenciye kötüyse, profesör iyi davranıyor.
0
Kesinlikle rezalet.
Statü yok.
Parası kötü.
Sadece işsiz kalmayacaklarını umuyorlar.
Nasıl bir bedel ödeyeceklerinin farkında değiller.
Statü yok.
Parası kötü.
Sadece işsiz kalmayacaklarını umuyorlar.
Nasıl bir bedel ödeyeceklerinin farkında değiller.
0
TIP mi bilgisayar muhendisligi mi ikileminde kalan kusura bakmasin da bu bedeli odeyecek.
Boyle bir ikilemde kalinmamasi lazim. Bilgisayar muh mi elektrik elektronik muh mi ikilemi olsa anlarim ama boyle alakasiz bolumler arasinda nasil ikilemde kalinir
Soruya gelecek olursak ne kadar statu yok denilse de toplum nazarinda statusu en yuksek meslektir.
Sunu unutmayin.Bizim gibi toplumlarda hayata yenik baslayan kisilerin yirtmak icin egitim ve meslek secimi tek sanslari.Bu sanslarini kulanirken gencler mumkun oldukca garanti tercih yapmaya calisiyorlar.DOktorlugun zorlugunun herkes farkinda ancak doktorluk disinda bu gruptaki insanlar icin makus talihini tersine dondurebilecek garanti bir meslek yok.Is garanti, kazanc genel ortalamanin ustunde,statusu cok iyi. Tek kotu tarafi ortalamanin cok cok ustunde calismaniz bekleniyor.Insanlar calisirim ne olacak, baska sansim mi var kafasiyla bunu gormezden geliyor.
Zaten bu mantik yuzunden son donemde doktorlugu tercih eden gencler genelde kaymak tabakanin ailelerinden cikmiyor. Ya doktor anne babanin cocuklari yada sosyoekonomik durumu daha kotu ailelerin cocuklari oluyor genelde.Bu son kisim sahsi yorumumdur herhangi bir veriye dayanmiyor
Boyle bir ikilemde kalinmamasi lazim. Bilgisayar muh mi elektrik elektronik muh mi ikilemi olsa anlarim ama boyle alakasiz bolumler arasinda nasil ikilemde kalinir
Soruya gelecek olursak ne kadar statu yok denilse de toplum nazarinda statusu en yuksek meslektir.
Sunu unutmayin.Bizim gibi toplumlarda hayata yenik baslayan kisilerin yirtmak icin egitim ve meslek secimi tek sanslari.Bu sanslarini kulanirken gencler mumkun oldukca garanti tercih yapmaya calisiyorlar.DOktorlugun zorlugunun herkes farkinda ancak doktorluk disinda bu gruptaki insanlar icin makus talihini tersine dondurebilecek garanti bir meslek yok.Is garanti, kazanc genel ortalamanin ustunde,statusu cok iyi. Tek kotu tarafi ortalamanin cok cok ustunde calismaniz bekleniyor.Insanlar calisirim ne olacak, baska sansim mi var kafasiyla bunu gormezden geliyor.
Zaten bu mantik yuzunden son donemde doktorlugu tercih eden gencler genelde kaymak tabakanin ailelerinden cikmiyor. Ya doktor anne babanin cocuklari yada sosyoekonomik durumu daha kotu ailelerin cocuklari oluyor genelde.Bu son kisim sahsi yorumumdur herhangi bir veriye dayanmiyor
0
Tıp eğitimi yukarıda söz edildiği gibi basit bir uygulamalı eğitim, "meslek lisesi" eğitimi değil. Ciddi bir mental çaba var temelinde.
Bu nedenle de vasıfsız işçi maaşı almaları (özellikle asistanların) hiç kabul edilebilir bir durum değil.
Oğlum bu yıl üniversite tercihi yaptı. Söylediği şu: anne, tıp okumanın bir mantığı var mı, yok. Bak, bir imza yüzünden ağır ceza mahkemelerinde sürünüyorsun. Bak, bir cerrahın parmakları kesildi, hayatı kaydı.
Hariçten gazel okumak kolay.
Bu nedenle de vasıfsız işçi maaşı almaları (özellikle asistanların) hiç kabul edilebilir bir durum değil.
Oğlum bu yıl üniversite tercihi yaptı. Söylediği şu: anne, tıp okumanın bir mantığı var mı, yok. Bak, bir imza yüzünden ağır ceza mahkemelerinde sürünüyorsun. Bak, bir cerrahın parmakları kesildi, hayatı kaydı.
Hariçten gazel okumak kolay.
0
Valla bence de emek/getiri oranı çok düşük, ama manevi tatmini vardır diye düşünüyorum.
Yani bizim sektörde Google'da bile çalışsan temelde çöp (a.k.a reklam) satıyorsun. Sektörün büyük kısmı benzer şekilde çöp satmak üstüne. Okumuş etmiş o kadar insanın tek amacının "nasıl daha iyi çöp satarız, nasıl patronları daha zengin ederiz" olması baya trajik bişey aslında. Bankacılık, e-ticaret, sosyal medya, oyun, habercilik vs. vs. kullanıcıyı exploit etmek üstüne olmayan çok az iş kolu var. Ya da devlete, askere, istihbarata çalışıyorsun. Beni epey rahatsız eden bişey bu mesela.
Öbür tarafta ağrı kesici bile versen en azından birinin derdine derman oluyorsun. Tertemiz iş.
Ayrıca yurtdışına gitme olayı da çok zor değil gördüğüm kadarıyla. Bizim doktor arkadaşlardan baya giden oldu, gittikleri yerde daha iyi para + daha düzgün çalışma şartlarına sahipler. TR dışında makas o kadar da açık değil yani.
Yani bizim sektörde Google'da bile çalışsan temelde çöp (a.k.a reklam) satıyorsun. Sektörün büyük kısmı benzer şekilde çöp satmak üstüne. Okumuş etmiş o kadar insanın tek amacının "nasıl daha iyi çöp satarız, nasıl patronları daha zengin ederiz" olması baya trajik bişey aslında. Bankacılık, e-ticaret, sosyal medya, oyun, habercilik vs. vs. kullanıcıyı exploit etmek üstüne olmayan çok az iş kolu var. Ya da devlete, askere, istihbarata çalışıyorsun. Beni epey rahatsız eden bişey bu mesela.
Öbür tarafta ağrı kesici bile versen en azından birinin derdine derman oluyorsun. Tertemiz iş.
Ayrıca yurtdışına gitme olayı da çok zor değil gördüğüm kadarıyla. Bizim doktor arkadaşlardan baya giden oldu, gittikleri yerde daha iyi para + daha düzgün çalışma şartlarına sahipler. TR dışında makas o kadar da açık değil yani.
0
Net rezalet.
Aynı puanı alan mühendis arkadaşlarım (makina-bilg-elektrik) yarısı yurtdışında kalanı aselsan tai de falan çalışıyor.
Aynı puanı alan mühendis arkadaşlarım (makina-bilg-elektrik) yarısı yurtdışında kalanı aselsan tai de falan çalışıyor.
0
sadece f/p olarak değerlendireceksek, kendini iyi donatmış onkoloji, onkolojik cerrahi, dermatoloji, gastroenteroloji, beyin cerrahi uzmanının f/p oranına yaklaşabilecek meslek bulunmuyor.
0
Eskiden (10+ yıl) doktorlar orantısız derecede çok kazanıyorlardı ve saygınlıkta zirveydi. Şu anda da iyi kazanıyorlar ama işte eskiden kazanılan tutarlar kadar olmadığı için tatmin etmiyor.
Tıp öğrencileri bölümlerine girdiği andan itibaren üniversitenin diğer bölümlerine nazaran el üstünde tutulur, hocaları keza öyle, üni bütçelerinin büyük bir kısmı üni. hastanelere ayrılır… e sonuçta bu el üstünde tutulan kişiler kendi deyimleri ile “ayak işi” yapmaya başlayınca memnuniyetsizlik doğuyor.
Bedel/fiyat endeksine de anca belli branşlar dahil edilebilir. Yoksa bir aile hekimi neyin bedel/fiyat endeksini yapabilir? Cerrahi branşlar desen anlarız da o da zaren tus’ta barajı geçen herkesin kazanabileceği bölümler halinde şu an. Çünkü hekimler diğer tüm insanlar gibi rahat/risksiz çok para kazanmak istiyor.
Tıp öğrencileri bölümlerine girdiği andan itibaren üniversitenin diğer bölümlerine nazaran el üstünde tutulur, hocaları keza öyle, üni bütçelerinin büyük bir kısmı üni. hastanelere ayrılır… e sonuçta bu el üstünde tutulan kişiler kendi deyimleri ile “ayak işi” yapmaya başlayınca memnuniyetsizlik doğuyor.
Bedel/fiyat endeksine de anca belli branşlar dahil edilebilir. Yoksa bir aile hekimi neyin bedel/fiyat endeksini yapabilir? Cerrahi branşlar desen anlarız da o da zaren tus’ta barajı geçen herkesin kazanabileceği bölümler halinde şu an. Çünkü hekimler diğer tüm insanlar gibi rahat/risksiz çok para kazanmak istiyor.
0
- Sonsuza kadar maas ve is garantisi
- Yesil pasaport
- Yuksek maas(vali ile ayni neredeyse)
- Yilda minimum 20 gun izin
- okuldan sonra tek satir okumadan emekli olabilme imkani
- guclu meslek lobisi
Bundan daha iyi bir meslek olsa en yuksek puan onun olurdu.
Doktorlar da memnun olmasa istifa etme sanslari var.
E-ticaret yapabilirler, getir kuryesi olabilirler, yazilimci olabilirler.
Banka bile ayricalikli hizmet veriyor.
www.qnbfinansbank.com
Statu muhabbetine hic girmedik daha. kiz tavlamada avantaj, ev tutarken avantaj..
Akraba ve arkadaslarin gereksiz yalakaligi...
- Yesil pasaport
- Yuksek maas(vali ile ayni neredeyse)
- Yilda minimum 20 gun izin
- okuldan sonra tek satir okumadan emekli olabilme imkani
- guclu meslek lobisi
Bundan daha iyi bir meslek olsa en yuksek puan onun olurdu.
Doktorlar da memnun olmasa istifa etme sanslari var.
E-ticaret yapabilirler, getir kuryesi olabilirler, yazilimci olabilirler.
Banka bile ayricalikli hizmet veriyor.
www.qnbfinansbank.com
Statu muhabbetine hic girmedik daha. kiz tavlamada avantaj, ev tutarken avantaj..
Akraba ve arkadaslarin gereksiz yalakaligi...
0
TR için kesinlikle katılıyorum. Yurtdışını bilmiyorum ama türkiyede doktorluk şu anki maaşını değil 2 katını versen yapamayacağım bir şey. Zamanında burada anlatmıştım (bkz: #90534842) toplumun en eğitimli ve en zor yetiştirilen kesimi, en eğitimsiz kesiminin önüne yem gibi atılıyor resmen. Yemişim yeşil pasaportunu.
0
Valla katılmakla katılmamak arasındayım.
Bizzat tanıdığım 3 doktor arkadaşımı örnek vereyim:
1- TUS'u da kazanıp okuyup dişini sıkıp, kendi muayenehanesini açıp 40 yaşına gelmeden ev-araba-villasını alıp oturan var
2- 6 yıllık eğitimi bitirip TUS yerine dil çalışıp yurtdışına taşınan var.
3- 6 sene okuyup TUS'a girmeyip, işyeri hekimliği yapıp, farklı iş yerlerini bağlayıp 1 ev 2 son model arabasını almış olan var.
Özetle, eşek gibi çalışıyorum ama bunların hiçbirini yapamıyorum. Çalışıp emek harcayıp sürünen doktor arkadaşım yok ama çalışıp emek harcayıp hala evi arabası olmayan diğer meslek sahibi arkadaşlarım var (kendimi de bu gruba dahil ederim) O nedenle doktorlara oturup ağlamak yerine, komple sisteme bakalım bence.
Bizzat tanıdığım 3 doktor arkadaşımı örnek vereyim:
1- TUS'u da kazanıp okuyup dişini sıkıp, kendi muayenehanesini açıp 40 yaşına gelmeden ev-araba-villasını alıp oturan var
2- 6 yıllık eğitimi bitirip TUS yerine dil çalışıp yurtdışına taşınan var.
3- 6 sene okuyup TUS'a girmeyip, işyeri hekimliği yapıp, farklı iş yerlerini bağlayıp 1 ev 2 son model arabasını almış olan var.
Özetle, eşek gibi çalışıyorum ama bunların hiçbirini yapamıyorum. Çalışıp emek harcayıp sürünen doktor arkadaşım yok ama çalışıp emek harcayıp hala evi arabası olmayan diğer meslek sahibi arkadaşlarım var (kendimi de bu gruba dahil ederim) O nedenle doktorlara oturup ağlamak yerine, komple sisteme bakalım bence.
0
Maalesef öyle ya.
Her bir cümlene hak verdim okurken. Ben mühendisim, kardeşim doktor. Önceden de zordu arkadaşlarımdan biliyorum ama son yıllarda iyice zorlaştı.
Taşrada belki saygı duyuyordur hala insanlar ama büyük şehirde köpek gibi bakacaksın ukalalığıyla geliyorlar. Mağara adamı gibi muayene sırasında içeri dalıyorlar, usülden, konuşmaktan haberleri yok. En ufak bir şeyde doktora patlamak için bekliyorlar. Acile gelenlerin inanılmaz bir çoğunluğunun sorunu poliklinikte çözülebilecek, acil olmayan şeyler. Bir de onları eğlemek için uğraşıyorlar. Geçenlerde bir hasta sizce benim başım ağrıyor mu diye sormuş kardeşime :)
İş arkadaşları ve yöneticileri de hastalar ve yakınları gibi doktorlara kötü davranıyor. Mobbing almış başını gitmiş. Denildiği gibi okulda da öyle olduğu için çok anlamıyorlar ama özel sektörde onda biri yaşansa birkaç sene yiyecek tazminat kazanırsın. Hastane yönetimi sadece sayılarla ilgileniyor. Nöbet boyunca 200'den az hasta baktığında yavaşsın diyerek baskı yapıyorlar. Dakikada bir hasta bakmanı ve o hastaların başına bir şey gelmemesi lazım bu kez malpraktis derdi ile baş başasın. O zaman da hiçbir yöneticinin arkalarında duracağını sanmıyorum. Biz böyle bir şey demedik diyip kenara çekilecek tıynetteler çoğunlukla.
Yeri geliyor tüm günün yorgunluğunu bir teyzenin Allah razı olsun'u geçiriyordur ama uzman olsan dahi profil aynı. Ancak niş alanlarda çalışıp, kendini kanıtlayıp, özel muayenehanede muayene başına 400-500 tl aldığın noktada rahat edersin.
Aklı olan başka bölümlere gitsin bence. İyi kötü fakültede olan da ya gidecek ya kaderine razı gelecek.
Her bir cümlene hak verdim okurken. Ben mühendisim, kardeşim doktor. Önceden de zordu arkadaşlarımdan biliyorum ama son yıllarda iyice zorlaştı.
Taşrada belki saygı duyuyordur hala insanlar ama büyük şehirde köpek gibi bakacaksın ukalalığıyla geliyorlar. Mağara adamı gibi muayene sırasında içeri dalıyorlar, usülden, konuşmaktan haberleri yok. En ufak bir şeyde doktora patlamak için bekliyorlar. Acile gelenlerin inanılmaz bir çoğunluğunun sorunu poliklinikte çözülebilecek, acil olmayan şeyler. Bir de onları eğlemek için uğraşıyorlar. Geçenlerde bir hasta sizce benim başım ağrıyor mu diye sormuş kardeşime :)
İş arkadaşları ve yöneticileri de hastalar ve yakınları gibi doktorlara kötü davranıyor. Mobbing almış başını gitmiş. Denildiği gibi okulda da öyle olduğu için çok anlamıyorlar ama özel sektörde onda biri yaşansa birkaç sene yiyecek tazminat kazanırsın. Hastane yönetimi sadece sayılarla ilgileniyor. Nöbet boyunca 200'den az hasta baktığında yavaşsın diyerek baskı yapıyorlar. Dakikada bir hasta bakmanı ve o hastaların başına bir şey gelmemesi lazım bu kez malpraktis derdi ile baş başasın. O zaman da hiçbir yöneticinin arkalarında duracağını sanmıyorum. Biz böyle bir şey demedik diyip kenara çekilecek tıynetteler çoğunlukla.
Yeri geliyor tüm günün yorgunluğunu bir teyzenin Allah razı olsun'u geçiriyordur ama uzman olsan dahi profil aynı. Ancak niş alanlarda çalışıp, kendini kanıtlayıp, özel muayenehanede muayene başına 400-500 tl aldığın noktada rahat edersin.
Aklı olan başka bölümlere gitsin bence. İyi kötü fakültede olan da ya gidecek ya kaderine razı gelecek.
0
kesinlikle rezalet. ancak aşk, tutku,idealler dışında tıp yazan liseli genç profili orta direk veya altı ailelere mensuptur.
-anlaşılsın diye abartarak örnekliyorum- hiçbir sabancı durduk yerde bu kadar çile çekmez, çok kafalıysa bile gider en iyi okullarda ekonomi okur, işletme okur döner mis gibi kariyer yapar, yükselir maddi manevi tatmin olur. çünkü garantici olmasına gerek yokyur, sınıf atlama ihtiyacı hissetmez.
tıp doktorluğu neredeyse hala türkiye gibi genç ve zorluklardan gelerek kurulmuş bir ülke için hala saygın ve önemli bir meslek; hala eski dönemlerdeki koşullar hatırlanarak sınıfsal bir geçiş mesleği olarak görülüyor, görece daha çok kazandırdığına inanılıyor. büyük göçlerden önce bir süre daha böyle devam edecek. iyi doktorlar avrupaya gittiğinde, çığ gibi artan vakıf üniv.leri mezunları çoğaldığında tıp da pek çok meslek gibi itibar kaybedecektir buralarda.
son soruya dönecek olursak, yineliyorum o çocuklar galatasaray lisesinden, saint joseph'ten, istanbul erkekten falan mezun olmuyor genelde. yozgatın bir kasabasından mezun 17 yaşındaki çocuğun en büyük hayali hala tıp fakültesi hatta doğuda, taşrada falan bir tıp fakültesi bile büyük birşey. diğer türlü de hep çile olacak ona; tüm çevresinde zaten çileli ve üstelik karşılık alamamış bir kitleyi görerek büyüyor. ne istesin?
son derece haklısınız.
-anlaşılsın diye abartarak örnekliyorum- hiçbir sabancı durduk yerde bu kadar çile çekmez, çok kafalıysa bile gider en iyi okullarda ekonomi okur, işletme okur döner mis gibi kariyer yapar, yükselir maddi manevi tatmin olur. çünkü garantici olmasına gerek yokyur, sınıf atlama ihtiyacı hissetmez.
tıp doktorluğu neredeyse hala türkiye gibi genç ve zorluklardan gelerek kurulmuş bir ülke için hala saygın ve önemli bir meslek; hala eski dönemlerdeki koşullar hatırlanarak sınıfsal bir geçiş mesleği olarak görülüyor, görece daha çok kazandırdığına inanılıyor. büyük göçlerden önce bir süre daha böyle devam edecek. iyi doktorlar avrupaya gittiğinde, çığ gibi artan vakıf üniv.leri mezunları çoğaldığında tıp da pek çok meslek gibi itibar kaybedecektir buralarda.
son soruya dönecek olursak, yineliyorum o çocuklar galatasaray lisesinden, saint joseph'ten, istanbul erkekten falan mezun olmuyor genelde. yozgatın bir kasabasından mezun 17 yaşındaki çocuğun en büyük hayali hala tıp fakültesi hatta doğuda, taşrada falan bir tıp fakültesi bile büyük birşey. diğer türlü de hep çile olacak ona; tüm çevresinde zaten çileli ve üstelik karşılık alamamış bir kitleyi görerek büyüyor. ne istesin?
son derece haklısınız.
0
Doktorun nerede çalıştığına bağlı.
Kendi muayenehanesindekiler 8 ayrı ev sahibi olabiliyor. Adamlar darphane gibi para basıyor.
Her mesleğin cilvesi var. İlk yıllarda çileyi çekip sonra tonla para kazanılacaksa asgari ücretle yaşayıp ölen insanların ülkesinde çok şanslılar bence
Kendi muayenehanesindekiler 8 ayrı ev sahibi olabiliyor. Adamlar darphane gibi para basıyor.
Her mesleğin cilvesi var. İlk yıllarda çileyi çekip sonra tonla para kazanılacaksa asgari ücretle yaşayıp ölen insanların ülkesinde çok şanslılar bence
0
kötü niyetli art niyetli doktorlar olabilir, bence en saygı duyulması gereken hatta en saygı duyduğum meslek. adalet bak. çalışıyorum savcı hakime gram saygım yok. çünkü doktor kadar saygın olamıyorlar, makam mevki olarak kendilerini üst görseler de bence doktor daha saygın bir meslek. paradan puldan çok saygı hazzı daha önemli olabilir.
0
cevaplar icin tesekkurler arkadaslar. cok iyi kazanan kisilerden statu kazanan kisilerden ornekler verilmis, dogrudur onlar da vardir.
benim daha cok onemsedigim burada, "para kazanmak", "araba ev sahibi olmak" ile "hayatinin kontrolunun elinde olmasi", "gorece stressiz bir yasam" ve en onemlisi "elindekinin tadini cikarabilecegin zamaninin ve kafa rahatliginin olmasi" arasindaki baginti.
benim daha cok onemsedigim burada, "para kazanmak", "araba ev sahibi olmak" ile "hayatinin kontrolunun elinde olmasi", "gorece stressiz bir yasam" ve en onemlisi "elindekinin tadini cikarabilecegin zamaninin ve kafa rahatliginin olmasi" arasindaki baginti.
0
Doktor ya da her meslekte yozgat'ın köyünden çıkanlar var. Robert Kolej, Galatasaray Lisesi mezunu doktor arkadaşlarım var. ÖSS birincisi doktor arkadaşım var.
Tercih meselesi. Doktorluk bu ülkede en prestijli mesleklerden ancak doktorların çalışma şartları kötü. Çok yoğunlar. O şekilde yaşamdan keyif almak zor. Ama bu kişiler hayatları boyunca sürekli disiplinli yaşamış insanlar. Herkes barlarda sabahlayacak diye bir şey yok. 3-5 yıldır instagram'da hava atılabilecek işler popüler oldu. Barista denilen garsonlar kasılıyor falan..
Çok yüksek puan alıp tıp seçmeyen biri mühendislik okusa yine özel sektörde çürüyecek. özel sektörden bıkıp Kpss kasarak kamuya geçmek isteyen çok mühendis var.
Tercih meselesi. Doktorluk bu ülkede en prestijli mesleklerden ancak doktorların çalışma şartları kötü. Çok yoğunlar. O şekilde yaşamdan keyif almak zor. Ama bu kişiler hayatları boyunca sürekli disiplinli yaşamış insanlar. Herkes barlarda sabahlayacak diye bir şey yok. 3-5 yıldır instagram'da hava atılabilecek işler popüler oldu. Barista denilen garsonlar kasılıyor falan..
Çok yüksek puan alıp tıp seçmeyen biri mühendislik okusa yine özel sektörde çürüyecek. özel sektörden bıkıp Kpss kasarak kamuya geçmek isteyen çok mühendis var.
0
uzun vadede değil. türkiye'de doktor sayısı nüfusa oranla çok çok az. o yüzden kazançlar uzun süre düşmeyecek. hala ortalamanın çok üzerinde. belli başlı alanlara yönelirse de bir genel müdür kazancına ulaşır.
asistanlık sürecinde zaten odtü mezunu bir mühendis kadar para kazanıyorsun.
belki tek zorluğu asistanlıktaki uzun nöbetlerdir. bir de insanlarla muhattap olmayı sevmiyorsan o kadar insanla iç içe olmak sevilmeyince yapılmayacak şey değil. onun dışında avantajı çok.
asistanlık sürecinde zaten odtü mezunu bir mühendis kadar para kazanıyorsun.
belki tek zorluğu asistanlıktaki uzun nöbetlerdir. bir de insanlarla muhattap olmayı sevmiyorsan o kadar insanla iç içe olmak sevilmeyince yapılmayacak şey değil. onun dışında avantajı çok.
0
bugun debeye 1. siradan girmis su entry de bu soruyu sorarken toparlamaya calistigim dusuncelerimi ozetliyor: eksisozluk.com
...ki mecburi hizmet(ler)e deginmemis bile.
@akhenaten, tesekkurler ama yok, aradigim bir kelime yok. fiyat / performans standart bir kalip ya, sakayla karisik onu kullandim. yoksa fiyat tarafinda doktorun cektigi eziyetlerin toplami var.
...ki mecburi hizmet(ler)e deginmemis bile.
@akhenaten, tesekkurler ama yok, aradigim bir kelime yok. fiyat / performans standart bir kalip ya, sakayla karisik onu kullandim. yoksa fiyat tarafinda doktorun cektigi eziyetlerin toplami var.
0
robokot
Fizibilite olsun diye soruyorum.Diyelim ki ucak ile gitmek mumkun degil (ucaga binemeyecek durumda kedi / kopek vs. var, ve kargolanmak istenmeyen bagajlık esya). Diyelim Almanya'ya gidecegiz.Boyle uluslararasi agi olan kiralik araba sirketleri var mi? Istanbuldan alip Almanya'ya birakmak istiyorum
Fizibilite olsun diye soruyorum.
Diyelim ki ucak ile gitmek mumkun degil (ucaga binemeyecek durumda kedi / kopek vs. var, ve kargolanmak istenmeyen bagajlık esya). Diyelim Almanya'ya gidecegiz.
Boyle uluslararasi agi olan kiralik araba sirketleri var mi? Istanbuldan alip Almanya'ya birakmak istiyorum arabayi mesela.
Diyelim ki ucak ile gitmek mumkun degil (ucaga binemeyecek durumda kedi / kopek vs. var, ve kargolanmak istenmeyen bagajlık esya). Diyelim Almanya'ya gidecegiz.
Boyle uluslararasi agi olan kiralik araba sirketleri var mi? Istanbuldan alip Almanya'ya birakmak istiyorum arabayi mesela.
0
türkiyeden bildiğim yok da olsa bile ücreti aşırı fahiş olurdu muhtemelen. ankara istanbula bile tek yön ücreti 600 tl falan.
0
Hayır kiralama sözleşmelerinde de gördüm çokça firmanın sadece yurt içi kullanabilirsiniz.
0
soruna cevap değil ama trabzondan alıp rize'de teslim etmek için kiralık aracı 500 lira hizmet bedeli talep etmişlerdi 3 ay önce en azından fiyat bahsi kafanda canlanır.
avrupa ise schengen sınırları içersinde çok sorun olmaz gibi. tr plakalı aracı yurtdışına çıkarmak için hayli masraf ve sınır kapılarında sigorta yapman gerekicek aynı zamanda sürekli gümrük ve polis çevirmesine ugrarsın.
en temizi yunanistan'dan kirala ab üyesi olduğu için schengen içinde uygulamalar aynıdır
avrupa ise schengen sınırları içersinde çok sorun olmaz gibi. tr plakalı aracı yurtdışına çıkarmak için hayli masraf ve sınır kapılarında sigorta yapman gerekicek aynı zamanda sürekli gümrük ve polis çevirmesine ugrarsın.
en temizi yunanistan'dan kirala ab üyesi olduğu için schengen içinde uygulamalar aynıdır
0
aynı durum değil ama uzun dönem kiralık şirket araçları ile Bulgaristan'a gittik. Şirket bunun için özel bir yazı hazırlamıştı diye hazırlıyorum (çok detayına hakim değilim)
0
Türkiyedeki hemen hemen tüm uluslararası rent car firmalarından araç kiralamışlıgım var. Hepsinin sözleşmesinde koyu harflerle aracı yurtdışına çıkarmanın yasak oldugu yazar. Bence bu fikri kafanızdan silin.
0
Ruhsatı senin adına olmayan arabayı yurtdışına çıkaramazsın. Kiralık arabayı geçtim abinin, babanın ya da eşinin arabasını bile çıkartamazsın, anca sana vekalet verecekler bir sürü belge hazırlayacaksın falan o şekilde.
0
Kısa dönem kiralama şirketlerinde arkadaşların yazdığı şartlar geçerli büyük oranda. Bir çok şirket, yasak der, zaten size araç sahibi olarak çıkış izni (vekalet) vermeleri gerektiğinden bu işlemi yapmazlar.
EU içerisinde de araç kiralamak istediğiniz zaman size hangi ülkelere gideceğinizi sorarlar. Örn. Almanya'da kiralayacaksanız, İtalya, veya Doğu Avrupa ülkelerine gidecekseniz size belli marka dışındaki araçları vermezler,.VW, Mercedes gibi marka araç kiralarsanız size, harita üzerinden "bu ülkelere gitmeyeceğimi teyit ederim" diye imza alırlar.
Gelelim uzun dönem kiralamaya. Uzun dönem kiralamalarda (filo kiralama şirketlerinde olanları diyorum) firma ile görüşülerek çıkış için vekaletname alınabiliyor.
Tabii ki yalnızca bu vekaletnamedeki kişiler tarafından yurtdışına çıkartılabiliyor.
Pratikte uygulayanları da biliyorum.
EU içerisinde de araç kiralamak istediğiniz zaman size hangi ülkelere gideceğinizi sorarlar. Örn. Almanya'da kiralayacaksanız, İtalya, veya Doğu Avrupa ülkelerine gidecekseniz size belli marka dışındaki araçları vermezler,.VW, Mercedes gibi marka araç kiralarsanız size, harita üzerinden "bu ülkelere gitmeyeceğimi teyit ederim" diye imza alırlar.
Gelelim uzun dönem kiralamaya. Uzun dönem kiralamalarda (filo kiralama şirketlerinde olanları diyorum) firma ile görüşülerek çıkış için vekaletname alınabiliyor.
Tabii ki yalnızca bu vekaletnamedeki kişiler tarafından yurtdışına çıkartılabiliyor.
Pratikte uygulayanları da biliyorum.
0
robokot
Calistigi maas vs. aldigi hic bir yer yok. E devlet 4a hizmet dokumu bakinca durumu "aktif" olarak gozukuyor. Daha once ssk girisi var ama uzuun zamandir calisilmiyor.
Calistigi maas vs. aldigi hic bir yer yok. E devlet 4a hizmet dokumu bakinca durumu "aktif" olarak gozukuyor. Daha once ssk girisi var ama uzuun zamandir calisilmiyor.
0
robokot
Sehirleri pek bilmiyorum, hic gitmedim acikcasi. Hatay'da da son 10 yilda savaslar gocler demografi baya degisti diye biliyorum, daha oncesi icin de dusunebilirsiniz.Turkiye'de Ege / Akdeniz kiyiya bakan her yer turizm ve tatil muhabbetlerinden para kazaniyor, tatil merkezleri. Insanlar antalya'ya,
Sehirleri pek bilmiyorum, hic gitmedim acikcasi. Hatay'da da son 10 yilda savaslar gocler demografi baya degisti diye biliyorum, daha oncesi icin de dusunebilirsiniz.
Turkiye'de Ege / Akdeniz kiyiya bakan her yer turizm ve tatil muhabbetlerinden para kazaniyor, tatil merkezleri. Insanlar antalya'ya, fethiye / mugla'ya ne bileyim bodruma, izmire balikesire vs. gidiyor tatile ama "mersin'e gittim" veya "hatay'a gittim" diyen hic duymadim mesela, oralar da deniz kiyisi olmasina ragmen.
boyle bir donusum saglamanin imkani olsaydi coktan yapilirdi diye dusunuyorum. engel olan sey nedir? deniz mi kotu? veya baska bir sey?
Turkiye'de Ege / Akdeniz kiyiya bakan her yer turizm ve tatil muhabbetlerinden para kazaniyor, tatil merkezleri. Insanlar antalya'ya, fethiye / mugla'ya ne bileyim bodruma, izmire balikesire vs. gidiyor tatile ama "mersin'e gittim" veya "hatay'a gittim" diyen hic duymadim mesela, oralar da deniz kiyisi olmasina ragmen.
boyle bir donusum saglamanin imkani olsaydi coktan yapilirdi diye dusunuyorum. engel olan sey nedir? deniz mi kotu? veya baska bir sey?
0
bir kere Hatay'ın merkezi deniz kenarında değil. Deniz kenarında olan ilçelerinde tatil siteleri turistleri bulunur tabiki. Mersin derken de, artık Mersin'in şehir içinde kalan bölgeler biraz yazlık turizmden yıl boyu yerleşik moda geçmiş olsa da özellikle Mersin'in Batı tarafındaki bütün ilçeleri turistiktir.
Ancak buraların da tatil modları, otellere değil, kooperatiflere ve diğer yazlık sitelere dayanır. Bu bakımdan daha çok trakya ve kuzey ege'ye benzer. Daha çok yerli turiste (hatta artık Araplara) hitap eder.
Sizin duymamanızın nedeni yaşadığınız şehir ile alakalıdır. Ankara-Konya ve doğusunda kalan iller için bu iki şehir ege tarafına göre daha yaygın tatil merkezleridir.
Ancak buraların da tatil modları, otellere değil, kooperatiflere ve diğer yazlık sitelere dayanır. Bu bakımdan daha çok trakya ve kuzey ege'ye benzer. Daha çok yerli turiste (hatta artık Araplara) hitap eder.
Sizin duymamanızın nedeni yaşadığınız şehir ile alakalıdır. Ankara-Konya ve doğusunda kalan iller için bu iki şehir ege tarafına göre daha yaygın tatil merkezleridir.
0
TR'nin (devlet ve esnaf) kültür turizmini kitle turizmine feda etmesi yüzünden böyle bence.
Akdeniz / Ege komple kitle turizmine döndü çünkü. Yani düşük kalite, yüksek hacim, geleni denize sokup, kötü yemekler yedirip evine gönderiyorsun, sürümden parayı götürüyorsun. Giden insan kalitesi de baya düştü oralara zaten, anca yerli beyaz yaka, rus turist falan.
Başka yerde yiyemeyeceğin, göremeyeceğin şeyler için Hatay/Antep vs. civarları çok daha iyi aslında. Mersin yine idare ediyor gerçi de diğer taraflarda yatırım sıfır. Antep'te müslüman değil diye turist kovalıyorlardı bi ara. "Büyüklü, beş yıldızlı" diye demiyorum ama düzgün işletilen butik otel bulmak bile dert. Böyleyken turist nasıl gitsin.
Akdeniz / Ege komple kitle turizmine döndü çünkü. Yani düşük kalite, yüksek hacim, geleni denize sokup, kötü yemekler yedirip evine gönderiyorsun, sürümden parayı götürüyorsun. Giden insan kalitesi de baya düştü oralara zaten, anca yerli beyaz yaka, rus turist falan.
Başka yerde yiyemeyeceğin, göremeyeceğin şeyler için Hatay/Antep vs. civarları çok daha iyi aslında. Mersin yine idare ediyor gerçi de diğer taraflarda yatırım sıfır. Antep'te müslüman değil diye turist kovalıyorlardı bi ara. "Büyüklü, beş yıldızlı" diye demiyorum ama düzgün işletilen butik otel bulmak bile dert. Böyleyken turist nasıl gitsin.
0
Çünkü uzak. Arabayla Bodrum’a gidersin ama Mersin’e gitmezsin. Herkes tatile arabayla gidiyor demiyorum ama sonuçta epey bir 34 plaka kalabalığı var gözde tatil yerlerinde.
0
Çok uzak ve güvenlik endişesi var. Ana sebepleri bunlar. Antalya - bodrum - çeşme - izmir bunların hepsine sabah yola çıkıp gidebiliyorsun. Hatay'a kaç saat sürer bakmaya korkuyorum.
0
üç sebep var:
1 - ulaşım
2 - antalya'dan kopukluk
3 - hava durumu
işim gereği sık sık mersin'e gidip geliyorum. deniz ve kumsallar kesinlikle antalya'dan kötü değil. hatta antalya'da göremediğim ufak ufak bir dolu koy var.
ancak ulaşım istanbul'dan çok zor. mersin'de havaalanı yok. mersin'in batısındaki erdemli-kızkalesi vs gibi yerler için adana'dan 2-3 saat yol gitmeniz lazım. hiç pratik değil. arabayla 10-11 saat oluyor. mantıklı değil. edremit körfezi istanbul'dan 3-4 saat, çeşme-kuşadası 5-6 saat, bodrum 7 saat, marmaris 8 saat. kaldı ki bu lokasyonların hepsine uçakla ulaşmak da mümkün. marmaris (ve belki göcek) bana göre arabayla gitmek için son mesafe. sonrasında fethiye ve kaş falan araba için zorluyor. fethiye ve daha aşağı taraflar için yabancı turist sayısı artıyor. yabancı için bodrum ya da antalya fark etmiyor ama antalya'dakiler yerli turisti daha zor çektikleri için daha çok yabancıya yöneliyorlar.
bu nedenle mersin'e gidemiyoruz istanbul'dan ancak antep'ten , kayseri'den, ankara'dan gelen giden çok var.
ayrıca mersin antalya'dan kopuk. coğrafi yapı nedeniyle alanya ile taşucu arasındaki bölgede turizm mümkün değil. eğer alanya'dan sonrası için arazi elverseydi, en azından yabancı turist için bir dolu otel vs olurdu.
son olarak mersin çok sıcak. gece 4'te denize girdim, hamam gibiydi. yerli turist bu kadar sıcak istemiyor. yabancı turist ise hayatında sıcak görmediği için olabildiğince sıcak istiyor.
1 - ulaşım
2 - antalya'dan kopukluk
3 - hava durumu
işim gereği sık sık mersin'e gidip geliyorum. deniz ve kumsallar kesinlikle antalya'dan kötü değil. hatta antalya'da göremediğim ufak ufak bir dolu koy var.
ancak ulaşım istanbul'dan çok zor. mersin'de havaalanı yok. mersin'in batısındaki erdemli-kızkalesi vs gibi yerler için adana'dan 2-3 saat yol gitmeniz lazım. hiç pratik değil. arabayla 10-11 saat oluyor. mantıklı değil. edremit körfezi istanbul'dan 3-4 saat, çeşme-kuşadası 5-6 saat, bodrum 7 saat, marmaris 8 saat. kaldı ki bu lokasyonların hepsine uçakla ulaşmak da mümkün. marmaris (ve belki göcek) bana göre arabayla gitmek için son mesafe. sonrasında fethiye ve kaş falan araba için zorluyor. fethiye ve daha aşağı taraflar için yabancı turist sayısı artıyor. yabancı için bodrum ya da antalya fark etmiyor ama antalya'dakiler yerli turisti daha zor çektikleri için daha çok yabancıya yöneliyorlar.
bu nedenle mersin'e gidemiyoruz istanbul'dan ancak antep'ten , kayseri'den, ankara'dan gelen giden çok var.
ayrıca mersin antalya'dan kopuk. coğrafi yapı nedeniyle alanya ile taşucu arasındaki bölgede turizm mümkün değil. eğer alanya'dan sonrası için arazi elverseydi, en azından yabancı turist için bir dolu otel vs olurdu.
son olarak mersin çok sıcak. gece 4'te denize girdim, hamam gibiydi. yerli turist bu kadar sıcak istemiyor. yabancı turist ise hayatında sıcak görmediği için olabildiğince sıcak istiyor.
0
robokot
Bizim apartmanda su deposu var... duruyor oyle. yonetici falan bir sey yapmiyor yani. sular kesilince kullaniyoruz, sular gelince doluyor...ama bunun ic temizligi ilaclamasi, suya katilmasi gereken bir sey falan yok mu? aylarca su kesilmedi diyelim, o su orada oylece duruyorsa basina bir sey gelmiyo
Bizim apartmanda su deposu var... duruyor oyle. yonetici falan bir sey yapmiyor yani. sular kesilince kullaniyoruz, sular gelince doluyor...
ama bunun ic temizligi ilaclamasi, suya katilmasi gereken bir sey falan yok mu? aylarca su kesilmedi diyelim, o su orada oylece duruyorsa basina bir sey gelmiyor mu (bakteri uremesi vs)? sonra kullanmasi guvenli degildir diye dusunuyorum?
ama bunun ic temizligi ilaclamasi, suya katilmasi gereken bir sey falan yok mu? aylarca su kesilmedi diyelim, o su orada oylece duruyorsa basina bir sey gelmiyor mu (bakteri uremesi vs)? sonra kullanmasi guvenli degildir diye dusunuyorum?
0
Evet temizlik yapılmadığı zaman yosunlanma problemleri ortaya çıkıyor. Kontrol edebileceğiniz bir yerdeyse gidip bir kontrol etmenizi tavsiye ederim. Kısa vadede bir soruna yol açmıyor sanırım çünkü leş gibi parmak kalınlığında yosun bağlamış tankları kullanan insanlar var, ama zannetmiyorum ki uzun vadede sağlıklı bir şey olsun bu.
İnsanlar çoğunlukla böyle şeylerle ilgilenmiyor. Aşağılamak için söylemiyorum, ancak hala dayakçı hocalara kendini tedavi ettirmek isteyen insan görüyoruz haberlerde. Kimsenin umrunda değil, birisi söyleyince de çıkıntılık gibi görüyorlar genelde.
Eğer yosunlandıysa kapağı açıp fotoğrafını çekip göstererek bakın bunu kullanıyorsunuz işte demek daha etkili oluyor.
İnsanlar çoğunlukla böyle şeylerle ilgilenmiyor. Aşağılamak için söylemiyorum, ancak hala dayakçı hocalara kendini tedavi ettirmek isteyen insan görüyoruz haberlerde. Kimsenin umrunda değil, birisi söyleyince de çıkıntılık gibi görüyorlar genelde.
Eğer yosunlandıysa kapağı açıp fotoğrafını çekip göstererek bakın bunu kullanıyorsunuz işte demek daha etkili oluyor.
0
Şöyle bir haber var
www.akdenizbulten.com
Şöyle de bir yönetmelik var
www.ilan.gov.tr
7. Maddede güzel anlatmış
www.akdenizbulten.com
Şöyle de bir yönetmelik var
www.ilan.gov.tr
7. Maddede güzel anlatmış
0
2 ay önce bu konuyla epey uğraştık. ilk olarak deponun kapağının sağlamlaştırılması toz-pislik girmeyecek şekilde yapılması gerekiyor. bizimkini pimapen tarzı sağlam bişey yaptılar. depo içi şamandıra-hidrofor ve vana sisteminde bakım yapılacak işler varsa onları hallediyorsunuz. bizde kapağı yapan tesisatçı bunları da halletti.
ardından depodaki suyu belli bir oranda bitimeniz gerekiyor. zaten sıfıra indiremezsiniz ama olabildiğince kullanın.
daha sonra belediyenin önerdiği temizlik firmaları var. iki kişi geliyorlar ve deponun içindeki suyu boşaltıp birkaç defa ilaçlı suyla yıkıyor ve temizliyorlar. bizimkinden ciddi pislik-çamur çıktı. kapak ve tesisat için 700-800 lira gibi harcadık. temizlik işlemleri de yanılmıyorsam 500-600tl gibi tuttu ve yarım gün sürdü.
ardından depodaki suyu belli bir oranda bitimeniz gerekiyor. zaten sıfıra indiremezsiniz ama olabildiğince kullanın.
daha sonra belediyenin önerdiği temizlik firmaları var. iki kişi geliyorlar ve deponun içindeki suyu boşaltıp birkaç defa ilaçlı suyla yıkıyor ve temizliyorlar. bizimkinden ciddi pislik-çamur çıktı. kapak ve tesisat için 700-800 lira gibi harcadık. temizlik işlemleri de yanılmıyorsam 500-600tl gibi tuttu ve yarım gün sürdü.
0
robokot
panasonic sony falan 50-100 lira arasi online marketlerden. yuksek mah iyi pil nereden aliyorsunuz? tavsiye?
panasonic sony falan 50-100 lira arasi online marketlerden. yuksek mah iyi pil nereden aliyorsunuz? tavsiye?
0
pilsitesi.com'u deneyebilirsin, sahte ürün ile karşılaşmadım fiyatları gayet iyidir ancak bir süredir sony marka pil getirmiyorlar gelirsede hemen tükeniyor takipte kalmak gerek. + n11.com üzerinde aynı dükkan ismiyle satış yapıyorlar daha uygun fiyat olabiliyor kontrol edebilirsiniz.
0
robokot
bununla ilgili yeni sistemler falan cikmisti ama hic takip edemedim. son durumu bilmedigimden soruyorum:haftasonu 250tl gibi bir parayi enpara'dan halk bankasina yollayabilir miyim? yoksa her turlu pazartesine mi kalir?
bununla ilgili yeni sistemler falan cikmisti ama hic takip edemedim. son durumu bilmedigimden soruyorum:
haftasonu 250tl gibi bir parayi enpara'dan halk bankasina yollayabilir miyim? yoksa her turlu pazartesine mi kalir?
haftasonu 250tl gibi bir parayi enpara'dan halk bankasina yollayabilir miyim? yoksa her turlu pazartesine mi kalir?
0
ozel bir sey yapmam gerekiyor mu? direk normal eft olarak atiyorum iban numarasina?
0
robokot
Evet sorum bu. Damacana degisimi ile degil, direk parasini verip damacana + su aldim diyelim. Sonra bu damacanayi geri verip parasini geri alabiliyor muyum?
Evet sorum bu. Damacana degisimi ile degil, direk parasini verip damacana + su aldim diyelim. Sonra bu damacanayi geri verip parasini geri alabiliyor muyum?
0
Uygulamalarında böyle bir seçenek yok. 2 -3 defa kuryelerine sordum, bir bilgimiz yok dediler. Kuzeyden'in su analizleri olmadığı için başka bir markaya geçtik ve o markada damacana değişimi yaptık (Normal damacana fiyatının 5 lira altına).
0
robokot
Sb. Merak ettim, yurtdisindan alinan telefonlari belli gun sonra harc odenmezse kilitleyen, bu uygulamaya basvurmus baska bir ulke var mi?
Sb. Merak ettim, yurtdisindan alinan telefonlari belli gun sonra harc odenmezse kilitleyen, bu uygulamaya basvurmus baska bir ulke var mi?
0
İngilizce arattim hiç Türkiye vs demeden. Direkt Türkiye çıkıyor başka da ülke çıkmıyor...
0
ben bunu arastirmistim birkac zaman once. Azerbaycan, Iran, Endonezya gibi yerlerde var sanirim ama marka modele gore degisiyordu ucretler yanilmiyorsam. (yani cihazin fiyatina gore)
bizde de yoktu eskiden tehey...
bizde de yoktu eskiden tehey...
0
Ekonomisi patlak ülkelerde olma olasılığı yüksek, tr nin aynı ligde olduğu ulkelere bakabilirsiniz.
0
Brezilya ve Hindistan olabilir. Bu ikisi de sağlam vergi alıyor telefondan.
0
Biraz daha arastirdim. Endonezya ve Şili'de var misal. Ama Şili'de bedava, Endonezya'da telefon bedeli 500 dolari gecerse o geçtiği bedeli yüzde 40 kadar vergilendirmisler.
Onun dışında iran buldum telefon modeline göre değişse de 60 euroymus.
Kısacası bunu yapan ulkeler fakir ulkeler bizim gibi. Ama fakir olanlari bile bizim gibi 160-180 euro ödetmiyor.
Gurur duyalim.
Onun dışında iran buldum telefon modeline göre değişse de 60 euroymus.
Kısacası bunu yapan ulkeler fakir ulkeler bizim gibi. Ama fakir olanlari bile bizim gibi 160-180 euro ödetmiyor.
Gurur duyalim.
0
robokot
Pandemi baslangicindan beri bu ikisini goruyorum ama serbest calisan oldugum icin mekaniklerine haiz olamadim.Saglik calisanlarina istifa yasagi nasil oluyor? Istifa zaten tek tarafli bir sey degil mi? Adam istifa edip bir daha gelmiyor. Polis doktoru hemsireyi alip yaka paca hastaneye goturmeyecegi
Pandemi baslangicindan beri bu ikisini goruyorum ama serbest calisan oldugum icin mekaniklerine haiz olamadim.
Saglik calisanlarina istifa yasagi nasil oluyor? Istifa zaten tek tarafli bir sey degil mi? Adam istifa edip bir daha gelmiyor. Polis doktoru hemsireyi alip yaka paca hastaneye goturmeyecegine gore (di mi?) tam olarak yasak olan ne? Bir yaptirimi mi var baska benim bilmedigim?
Bir de isten cikarma yasagi olayi - bu ozel sektor icin mi? Is hacmi dusen, calisanlarina maas olarak verecek parasi kalmayan sirketler ne yapiyor o zaman? Batiyorlar mi? O zaman daha cok issizlik olur mantiksiz o yuzden bu meseleyi de anlamadigimi farkettim.
Saglik calisanlarina istifa yasagi nasil oluyor? Istifa zaten tek tarafli bir sey degil mi? Adam istifa edip bir daha gelmiyor. Polis doktoru hemsireyi alip yaka paca hastaneye goturmeyecegine gore (di mi?) tam olarak yasak olan ne? Bir yaptirimi mi var baska benim bilmedigim?
Bir de isten cikarma yasagi olayi - bu ozel sektor icin mi? Is hacmi dusen, calisanlarina maas olarak verecek parasi kalmayan sirketler ne yapiyor o zaman? Batiyorlar mi? O zaman daha cok issizlik olur mantiksiz o yuzden bu meseleyi de anlamadigimi farkettim.
0
Isciyi ücretsiz izne çıkarıyorsunuz, günlük 39 tl tutarında ödemeyi devlet yapıyor. Ay sonunda hesaba yatıyor. Bu durumda işçiyi en zorlayan şey yeni iş arayamamak. Çünkü yeni işe girmek isterse önceki işyerindeki tüm hanlarından feragat etmek zorunda kalacak. Patron için sorun yok. Çünkü 4 ay sonra işçiyi getirmek istediğinde yeni eleman bulmak zorunda kalmayacak eskilerle devam edecek. Istifa etmek isteyen olursa ne ala kıdem ihbar tazminati ödemeyecek.
0
robokot
Evdeki LED serit lambalardan biri pirpir ediyor, trafosu bozuldu.Uzerinde output: 108V 230mA +-%5Power: 25WDiyor. Simdi ben bunu degistirmek istiyorum.Power daha dusuk alsam ne olur? Fazla alsam mesela 30W ne olur?Output volt az olsa ne olur, fazla olsa ne olur?Amperaj dusuk olsa ne olur, fazla olsa
Evdeki LED serit lambalardan biri pirpir ediyor, trafosu bozuldu.
Uzerinde output: 108V 230mA +-%5
Power: 25W
Diyor.
Simdi ben bunu degistirmek istiyorum.
Power daha dusuk alsam ne olur? Fazla alsam mesela 30W ne olur?
Output volt az olsa ne olur, fazla olsa ne olur?
Amperaj dusuk olsa ne olur, fazla olsa ne olur?
Yani bunlar parlakligi etkileyecek durumlar mi? Yoksa bazi degerlerde calismaz mi? Yoksa bazi degerlerde yangin tehlikesi mi olusturur?
Ufak bir serit led cember icin bu, banyo tipi. Tesekkurler!
Uzerinde output: 108V 230mA +-%5
Power: 25W
Diyor.
Simdi ben bunu degistirmek istiyorum.
Power daha dusuk alsam ne olur? Fazla alsam mesela 30W ne olur?
Output volt az olsa ne olur, fazla olsa ne olur?
Amperaj dusuk olsa ne olur, fazla olsa ne olur?
Yani bunlar parlakligi etkileyecek durumlar mi? Yoksa bazi degerlerde calismaz mi? Yoksa bazi degerlerde yangin tehlikesi mi olusturur?
Ufak bir serit led cember icin bu, banyo tipi. Tesekkurler!
0
robokot
Devlet hastanesi, e-nabiz'da gorulen sonuclar. Her zaman kolestrol, LDL kolestrol, HDL kolestrol, Trigliserid seklinde cikar ama bu sefer 5 tane var, ve ikisinin de ismi HDL kolestrol ve birinin referans araligi yok. Ne ola ki bu?https://eksiup.com/p/mt1434397z85(Resimde Trigliseridi kesmisim ama o
Devlet hastanesi, e-nabiz'da gorulen sonuclar. Her zaman kolestrol, LDL kolestrol, HDL kolestrol, Trigliserid seklinde cikar ama bu sefer 5 tane var, ve ikisinin de ismi HDL kolestrol ve birinin referans araligi yok. Ne ola ki bu?
eksiup.com
(Resimde Trigliseridi kesmisim ama o da var)
eksiup.com
(Resimde Trigliseridi kesmisim ama o da var)
0
robokot
1) 2+1 kutu gibi ev, boyle her yer 18 derece olsun takintimiz yok yazin nemi buhrani gitsin yeter. mesela 25 derece falan olsa iyidir. dusuk btu bir sey kaldirir diye dusunuyorum. 9000 falan?2) merak ettigim, klimayi kışın isinmak icin kullanmayacaksak gereksiz olan almamamiz gereken bir sey var mi?
1) 2+1 kutu gibi ev, boyle her yer 18 derece olsun takintimiz yok yazin nemi buhrani gitsin yeter. mesela 25 derece falan olsa iyidir. dusuk btu bir sey kaldirir diye dusunuyorum. 9000 falan?
2) merak ettigim, klimayi kışın isinmak icin kullanmayacaksak gereksiz olan almamamiz gereken bir sey var mi? yani "isitma icin kullanmayacaksaniz su ozelligi olmasa da olur" cinsinden bir tavsiye?
3) montaj icin gelenler elektrige karismiyorlarmis diye okuyorum elektrikci bulundurmadiklari icin. nasil oluyor peki? adamlar montaja geldigi zaman bir elektrikci bulup kulagindan tutup ayni anda mi getiriyoruz bu isin lojistigi nasil oluyor? ya da adamlar tesisati bagliyor denemeden mi gidiyor?
2) merak ettigim, klimayi kışın isinmak icin kullanmayacaksak gereksiz olan almamamiz gereken bir sey var mi? yani "isitma icin kullanmayacaksaniz su ozelligi olmasa da olur" cinsinden bir tavsiye?
3) montaj icin gelenler elektrige karismiyorlarmis diye okuyorum elektrikci bulundurmadiklari icin. nasil oluyor peki? adamlar montaja geldigi zaman bir elektrikci bulup kulagindan tutup ayni anda mi getiriyoruz bu isin lojistigi nasil oluyor? ya da adamlar tesisati bagliyor denemeden mi gidiyor?
0
inverterli klima daha ekonomik olur. ayrıca klimalar ısıtma amaçlı kullanıldığında yağlı rezistanslardan daha ekonomiklerdir. ama ufo konusu ayrı. ona hiç girmeyelim.
0
Ben o şekilde bi eve koridorun uzun tarafına bakacak şekilde antreye yerleştirmiştim 18 lik klima. Hangi oda soğusun istiyorsam diğer yerlerin kapılarını kapatıyordum, çok harika olmuştu. Klimacılar genelde elektriği hallediyor da, sonra diyorlar ki bi elektrikçi getirtin sigorta bağlatın.
0
Bizim ev de kutu gibi 2+1 ancak yalıtımı çok iyi, tek cephe. 12000 BTU inverter Arçelik klimamiz var. Dediğiniz gibi her yeri buz gibi yapmasa da gayet konforlu yaşanacak hale getiriyor. Günde 12 saat çalışıyor. Çok memnunuz biz. İzmir'de yaz aylarında normalde 50 lira gelen faturamız klima çalışırken 130 lira falan geliyor.
Evin şekli şöyle;
sketchtoy.com
Dümdüz olduğu için hava akımı her yere gidiyor.
Evin şekli şöyle;
sketchtoy.com
Dümdüz olduğu için hava akımı her yere gidiyor.
0
robokot
Prize bagli kablosuz direk takilan uclu cogalticida fön makinesi calisirken prizden yanik kokusu geliyor ve fisten cekiyoruz.https://n11scdn.akamaized.net/a1/217/elektronik/priz/panasonic-viko-3lu-toprakli-yonca-priz-golyat-cogaltici-coklayici__1179123345152191.jpgBu uclu grup prizden yanik kokusu g
Prize bagli kablosuz direk takilan uclu cogalticida fön makinesi calisirken prizden yanik kokusu geliyor ve fisten cekiyoruz.
n11scdn.akamaized.net
Bu uclu grup prizden yanik kokusu geliyor, icini acip baktim prizden gelen cubuklardan birinin etrafi erimis biraz.
Yani bir yerlerde kisadevre var, veya fon makinesi ariza yapip cok elektrik cekmeye calisti diyebiliriz sanirim? (elektrikten anlamiyorum)
tum bunlar olurken sigorta atmadi. yani kokuyu duymasak belki yanacakti priz?
bina yeni bina, 2 senelik, tesisati duzgun gozukuyor ama duzgun yapilmis midir bilmiyorum. prizi hafif eritecek kadar bir akim cekmesinde sigortanin atmasi gerekir dogru mudur?
Sokaktaki dukkandan elektrikciyi cagirsam derdimi anlar mi?
Evdeki sigortalar siemens B10, B16 ve B20 cinsinden. Bu sigortalarin duzgun calisip calismadigi nasil test edilir?
n11scdn.akamaized.net
Bu uclu grup prizden yanik kokusu geliyor, icini acip baktim prizden gelen cubuklardan birinin etrafi erimis biraz.
Yani bir yerlerde kisadevre var, veya fon makinesi ariza yapip cok elektrik cekmeye calisti diyebiliriz sanirim? (elektrikten anlamiyorum)
tum bunlar olurken sigorta atmadi. yani kokuyu duymasak belki yanacakti priz?
bina yeni bina, 2 senelik, tesisati duzgun gozukuyor ama duzgun yapilmis midir bilmiyorum. prizi hafif eritecek kadar bir akim cekmesinde sigortanin atmasi gerekir dogru mudur?
Sokaktaki dukkandan elektrikciyi cagirsam derdimi anlar mi?
Evdeki sigortalar siemens B10, B16 ve B20 cinsinden. Bu sigortalarin duzgun calisip calismadigi nasil test edilir?
0
Sigortanın atmaması normal. Sigorta uygun b kodu ile başlayan hız kesici yanı kısa devre durumunda c ile başlayan sigortaya göre daha çabuk tepki gösterir.
"Yani bir yerlerde kisadevre var, veya fon makinesi ariza yapip cok elektrik cekmeye calisti diyebiliriz sanirim? (elektrikten anlamiyorum)"
Fön makinası arıza yapıp fazla akım çekse sigorta atardı demekki ortada fazla akim yok sigortanın bozulma olasılığı yok bozulsa zaten düşer.
Kullandığın üçlü priz duvardaki prize tam oturmamış olabilir duvardaki dişi priz sabit olan ile taktığın 3lunun erkek fişi arasında boşluk oluşmuştur.
"Yani bir yerlerde kisadevre var, veya fon makinesi ariza yapip cok elektrik cekmeye calisti diyebiliriz sanirim? (elektrikten anlamiyorum)"
Fön makinası arıza yapıp fazla akım çekse sigorta atardı demekki ortada fazla akim yok sigortanın bozulma olasılığı yok bozulsa zaten düşer.
Kullandığın üçlü priz duvardaki prize tam oturmamış olabilir duvardaki dişi priz sabit olan ile taktığın 3lunun erkek fişi arasında boşluk oluşmuştur.
0
cok tesekkurler, bu bosluk isinmaya neden sebep olur? ark (atlama vs) yapmasi sebebiyle mi? cunku iyi oturmamis olma ihtimali var evet. Kokuyu almasaydik onunde sonunda sigorta atar miydi peki acaba oyle bir durumda?
0
Kaçak akım rölesi olsaydı böyle birşey yaşamazdın. Yeni binalarda olmak zorunda aslında, elektrikçiyi getirip kaçak akım rölesi taktır.
0
kacak akim rolesi de var aslinda ama uzerindeki test dugmesine bastigimda bir sey olmadigini gozlemlemistim eve tasinirken simdi aklima geldi. bildigim kadariyla test dugmesine basinca rolenin atmasi gerekiyor degil mi?
0
Kacak akim rölesi diye bir şey var onun kullanılması gerekir 300ma yangın 30ma insan için ama bu da sürekli atabilir ayarlanması lazim
0
Belkide sigortayı attıracak kadar değilde sadece hafif eritmiştir. Üçlü prize aynı anda başka bir şey bağladıydanız. Aslında elektrik süpürgesi, kettle, matkap, tarzı fazla akım çeken bir şeyi bağlayıp gene aynı koku geliyor mu bakabilirsiniz belki fön makinesinde sıkıntı yoktur. Durum böyleyse daha iyi marka bir çoklayıcı bakarsınız.
0
Arkadaş bilen de bilmeyen de yorum yapmış. Konunun kaçak akım rölesiyle ne alakası var.
Fön makinesinin kablosunu kontrol ettiniz mi ? Onda bir ısınma var mıydı ya da başka bir cihaz bağlayıp denediniz mi ? Peki fön makinesini başka bir prize bağlayıp denediniz mi ?
Dediğim gibi bir sürü olasılık var. Görmeden, kontrol etmeden şudur demek çok zor. Devre kesicilerin de çalışıp çalışmadığı şu şekilde kontrol edilebilir. Herhangi bir prize kısa devre yaptırırsan devre kesicilerin düzgün çalışıp çalışmadığını anlayabilirsin. Ama elektrikten anlamayan birinin denememesi lazım. En mantıklısı bir elektrikçi çağırmak.
Son olarak kaçak akım rölesinden bahsedeyim de, ileride insanları yanlış bilgilendirmemiş olursunuz. Şimdi faz ve nötr arasına bir tane algılama sargısı bağlıyoruz. Eğer faz ve nötr iletkenlerinden oluşturulan sargılar özdeş ise, çekirdekteki manyetik akı da sıfır olacaktır.
Eğer yüke giren ve çıkan akımlar arasında bir fark oluşursa(gelen akımın bir kısmının toprağa akması gibi), çekirdekteki manyetik akı sıfıra eşit olmayacaktır. Bu da algılama sargısında bir gerilim endüklenmesine sebep olacaktır. Genelde bu gerilim, bir devre kesicisini aktif etmek için kullanılır. Kaçak akım rölesinin çalışma prensibi bu olup, yukarıda anlatılan olayla hiçbir alakası yoktur.
Fön makinesinin kablosunu kontrol ettiniz mi ? Onda bir ısınma var mıydı ya da başka bir cihaz bağlayıp denediniz mi ? Peki fön makinesini başka bir prize bağlayıp denediniz mi ?
Dediğim gibi bir sürü olasılık var. Görmeden, kontrol etmeden şudur demek çok zor. Devre kesicilerin de çalışıp çalışmadığı şu şekilde kontrol edilebilir. Herhangi bir prize kısa devre yaptırırsan devre kesicilerin düzgün çalışıp çalışmadığını anlayabilirsin. Ama elektrikten anlamayan birinin denememesi lazım. En mantıklısı bir elektrikçi çağırmak.
Son olarak kaçak akım rölesinden bahsedeyim de, ileride insanları yanlış bilgilendirmemiş olursunuz. Şimdi faz ve nötr arasına bir tane algılama sargısı bağlıyoruz. Eğer faz ve nötr iletkenlerinden oluşturulan sargılar özdeş ise, çekirdekteki manyetik akı da sıfır olacaktır.
Eğer yüke giren ve çıkan akımlar arasında bir fark oluşursa(gelen akımın bir kısmının toprağa akması gibi), çekirdekteki manyetik akı sıfıra eşit olmayacaktır. Bu da algılama sargısında bir gerilim endüklenmesine sebep olacaktır. Genelde bu gerilim, bir devre kesicisini aktif etmek için kullanılır. Kaçak akım rölesinin çalışma prensibi bu olup, yukarıda anlatılan olayla hiçbir alakası yoktur.
0
@vhdl bilen bilmeyen derken? :) kaçak akım rölesinin hangi durumlarda atması gerektiğini biraz daha bilmen gerekiyor :) kaçak akım rölesi hangi durumlarda atar bir araştır.
0
robokot
Apple' a goturdum ipadi, garanti dahilinde arizali oldugundan degisimi yapilacak dendi, stok bekleniyor bir kac gune alacagim. Sorular:1) Sifir cihazla mi yoksa refurbished cihazla mi degisiyorlar?2) Degistirilen cihazin garantisi ne zamandan basliyor? Ilk cihazin alindigi tarihten mi yoksa degisimi
Apple' a goturdum ipadi, garanti dahilinde arizali oldugundan degisimi yapilacak dendi, stok bekleniyor bir kac gune alacagim. Sorular:
1) Sifir cihazla mi yoksa refurbished cihazla mi degisiyorlar?
2) Degistirilen cihazin garantisi ne zamandan basliyor? Ilk cihazin alindigi tarihten mi yoksa degisimin yapildigi tarihten mi?
3) degistirecekleri yeni cihaz icin applecare almak mumkun mu acaba?
1) Sifir cihazla mi yoksa refurbished cihazla mi degisiyorlar?
2) Degistirilen cihazin garantisi ne zamandan basliyor? Ilk cihazin alindigi tarihten mi yoksa degisimin yapildigi tarihten mi?
3) degistirecekleri yeni cihaz icin applecare almak mumkun mu acaba?
0
1) SWAP cihaz. refurbished Tr'de yok.
2) eski cihazin garantisi neyse o devam ediyor. 3 aydan az garantiniz vardiysa yeni cihazin 3 ay garantisi oluyor diyebiliriz. verildigi tarihte garanti baslama durumu soz konusu degil.
3) AC+ Turkiye'de satilmiyor, yurtdisindan alsan bile TR'de kullanilmiyor. Dahasi cihazin satin alis tarihinden itibaren ilk 60 gun icinde alinabiliyor.
2) eski cihazin garantisi neyse o devam ediyor. 3 aydan az garantiniz vardiysa yeni cihazin 3 ay garantisi oluyor diyebiliriz. verildigi tarihte garanti baslama durumu soz konusu degil.
3) AC+ Turkiye'de satilmiyor, yurtdisindan alsan bile TR'de kullanilmiyor. Dahasi cihazin satin alis tarihinden itibaren ilk 60 gun icinde alinabiliyor.
0
robokot
Futbola ortaokuldan beri hiç merakı olmamış bir kişiyim. Kim sampiyon kim degil en son lisede falan bakmisimdir ki bu da 2000-2001 senelerine falan denk geliyor. O zamanlara kadar "3 büyükler" domine ederdi ya hep, FB, GS ve BJK, bazen TS. Aradan 17 sene geçmiş sokakta duydum biri "fenerbahçe de küm
Futbola ortaokuldan beri hiç merakı olmamış bir kişiyim. Kim sampiyon kim degil en son lisede falan bakmisimdir ki bu da 2000-2001 senelerine falan denk geliyor. O zamanlara kadar "3 büyükler" domine ederdi ya hep, FB, GS ve BJK, bazen TS. Aradan 17 sene geçmiş sokakta duydum biri "fenerbahçe de küme düşecek ha" diye muhabbet dönüyordu, nasil ya dedim bugun baktim... Bilmedigim bir suru takim bir kenara, "3 buyukler" gibi bir sey de kalmamis sanki? Fenerbahce sonlarda, besiktas ortalarda vs. Sasirdim dogrusu baya, bunlar cok buyuk butceli takimlar degil miydi? Turkiye futboluna son 10-20 senede ne oldu ki boyle dengeler degisti? Biri ozet gecebilir mi? Tek cumle bile olur neyi kacirdim merak ediyorum. Kucuk takimlara yatirim yapan kisiler mi turedi mesela? Gelen ünlü yabancilar vs. bu takimlarda mi oynuyor artik nedir?
0
Video hakem sistemi ile artık çok bariz hatalar ya da büyük takımlar lehine kayırmalar yok. Ayrıca büyük takımlar tamamen borç içinde ve daha iyi futbolcular transfer edilemiyor. Mesela Hasan Ali gibi bir kazma, meselea İsmail Köybaşı gibi sıradan bir futbolcu yıllarca fenerde BJK'de oynuyor. Anadolu takımları digitürk sayesinde sağlam para kazandılar ve akıllı davranan takımlar ön plana çıktı .
0
futbol takımları alt yapıya harcıyacağımız parayı yıldız futbolcuya harcayalım hem kesin çözüm, taraftar mutlu forma satıldı birde 500 kişi ile uğraşacağına futbolcu ve çevresi ile uğraşıyorsun dedi. altyapı tesislerini min seviyeye çekip parayı basıp eleman getirdiler.
baktırlar ki genç yeteneklerde salak değil. zaten yeteneği varsa avrupaya gidiyor tr gibi ülkelere gelse ziyan olucak. o sebeple yaşlılara bastılar parayı. taraftar oooowwwwww kim geldi bak vs diye havalara uçtu.
yaşlı eleman 3-4 maç oynadı sonra fıs tabi, altta futbolcu gelmiyor. anadolu takımlarından gelen futbolcularında kalitesi belli düzeyde o sebeple oyuncu yetişmiyor. yabancı sınırının kalkması hepten bunları körükledi.
kaldı ki teknik direktörlük düzeyinde de zaten saltanat haline gelmiş bir sistem var. oradan da bir çözüm sağlanamıyor.
şimdi kriz ortamında takımlar artık para da bulamıyor dolayısı ile yıldız oyuncu da alamıyor
yani ;
-altyapı yok
-yeni teknik direktör yok
-para yok dolayısı ile yıldız futbolcu yok
anadolu takımları oyuncu yetiştirmeye çalışsa bile bir fenerin, gs'nin sağlayacağı imkan ile altınordu'nun sağlayacağı imkan bir değil elbette.
sonuç olarak
-alttan gelen futbolcu kalitesi düşük
-yeni bir taktik anlayış gelişmiyor
-anadolu klüpleri çeşitli yerlerden para toplayıp 3 büyüklere gidecek oyuncuları alabiliyor. bkz başakşehir osmanlı vs.
bu sebeple ne avrupada ne milli takımda sonuç alabiliyor.
peki bu taraftar bunu hak ediyor mu? sonuna kadar.
spordan tek anladığı şey küfretmek ve holiganlık olan bir anlayışın futbol mantalitesi de bu olur zaten.
baktırlar ki genç yeteneklerde salak değil. zaten yeteneği varsa avrupaya gidiyor tr gibi ülkelere gelse ziyan olucak. o sebeple yaşlılara bastılar parayı. taraftar oooowwwwww kim geldi bak vs diye havalara uçtu.
yaşlı eleman 3-4 maç oynadı sonra fıs tabi, altta futbolcu gelmiyor. anadolu takımlarından gelen futbolcularında kalitesi belli düzeyde o sebeple oyuncu yetişmiyor. yabancı sınırının kalkması hepten bunları körükledi.
kaldı ki teknik direktörlük düzeyinde de zaten saltanat haline gelmiş bir sistem var. oradan da bir çözüm sağlanamıyor.
şimdi kriz ortamında takımlar artık para da bulamıyor dolayısı ile yıldız oyuncu da alamıyor
yani ;
-altyapı yok
-yeni teknik direktör yok
-para yok dolayısı ile yıldız futbolcu yok
anadolu takımları oyuncu yetiştirmeye çalışsa bile bir fenerin, gs'nin sağlayacağı imkan ile altınordu'nun sağlayacağı imkan bir değil elbette.
sonuç olarak
-alttan gelen futbolcu kalitesi düşük
-yeni bir taktik anlayış gelişmiyor
-anadolu klüpleri çeşitli yerlerden para toplayıp 3 büyüklere gidecek oyuncuları alabiliyor. bkz başakşehir osmanlı vs.
bu sebeple ne avrupada ne milli takımda sonuç alabiliyor.
peki bu taraftar bunu hak ediyor mu? sonuna kadar.
spordan tek anladığı şey küfretmek ve holiganlık olan bir anlayışın futbol mantalitesi de bu olur zaten.
0
üç büyükler gene domine etmeye devam ediyor ve edecek. Sadece arada bir sezon cemaatçi ertuğrulun bursası haketmediği halde bir kere şampiyon yapıldı. Üç büyükler dışındakiler yeni statlar yaptılar, yabancı sayısının artmasıyla birlikte kaliteli farkı azaldı. Başakşehir mesela stressiz, medya, taraftar baskısız, lay lay lomla üç puanları topluyor Anadolu'dan. Aynı anadolu takımları üç büyüklere karşı ölümüne motivasyonla, hayatlarının maçlarını oynadıkları oluyor. Üç büyükler yenilsin, avrupadan elensin kıyameti koparıyor medya. Başakşehir daha ilk turlarda elendi, elendi, Akhisar da rezil ediyor Avrupa'da Türkiye'yi kimsenin bi kelime ettiği yok.
0
Futbol artık teknikten çok fiziksel kapasiteye dayalı bi spor oldu. Maçların temposu yükseldi. Bilimsel gelişmeler ve istatistik incelemeleriyle artık hangi takımın nasıl oynadığını, ne yapabileceğini az çok kestirebilir hale geldi takımlar. O yüzden büyük takımların avantajları kayboldu. Fiziken direnebiliyosan iyi kapanarak her takımdan puan çıkarabilirsin. Hele ki bizim üç büyükler gibi takım oyunundan, hızlı oyundan, taktiksel disiplinden uzak takımlardan hayli hayli alıyosun. Şapkadan tavşan çıkartabilen oyuncu sayısı az. Eskisi gibi tekniğe dayalı olmayan oyun beraberinde düz futbolcular getirdi.
Ayrıca dört büyüklerin ekonomik durumları cidden berbat. Yaşlı yaşlı herifleri dünyanın parasını vererek getirmek dışında yapabildikleri hiçbir şey yok. Bitik bi politika. Böyle kaybetmeye mahkumsun.
Ayrıca dört büyüklerin ekonomik durumları cidden berbat. Yaşlı yaşlı herifleri dünyanın parasını vererek getirmek dışında yapabildikleri hiçbir şey yok. Bitik bi politika. Böyle kaybetmeye mahkumsun.
0
Bu sene üç büyükleri kriz vurdu. Hepsinin dağ gibi borcu var. Fenerbahçe'de zaten çok yıldız isim yoktu. Hoca ve kadro değiştirerek başladılar bir nevi feda sezonu oldu. Beşiktaş maaş ödeyemiyor mesela. Sezona as forvetin satarak başladı. Galatasaray desen onlar da forvetini satarak başladı sezona. Başakşehir'in arkasında hükümet, yanda iyi bir hoca, ekonomik istikrar falan var iğrenç bir futbol oynayarak 1-0 kazanıp kazanıp zirveye oynuyor.
0
robokot
Ara ara twitter'da populer olan bir hashtag bu, su anda 128 bin paylasim gozukuyor mesela, Erdogan destekleyen tweetler anladim da...Ingilizcem de iyidir, ama "WeAllErdogan" ne demek anlamiyorum? We All Erdogan diye bir sey olmaz yani... Ne demek istiyorlar?
Ara ara twitter'da populer olan bir hashtag bu, su anda 128 bin paylasim gozukuyor mesela, Erdogan destekleyen tweetler anladim da...
Ingilizcem de iyidir, ama "WeAllErdogan" ne demek anlamiyorum? We All Erdogan diye bir sey olmaz yani... Ne demek istiyorlar?
Ingilizcem de iyidir, ama "WeAllErdogan" ne demek anlamiyorum? We All Erdogan diye bir sey olmaz yani... Ne demek istiyorlar?
0
Hepimiz Erdogan'iz demek degil ki.. #WeAreAllErdogan olsa ok ama degil, baska bir sey olmali. Sadece bugun de cikmadi bu yani secim gunu falan da vardi. Oyle bir kalip var desen yok yani. "We All Bilmemne" gibi bir kullanim da hayatimda gormedim.
0
bana da oyle geliyor ama boyle grafik dizaynlar falan parti icinden falan yapiyorlar paylasiyorlar, aralarinda ingilizce bilen birileri vardir herhalde?
ben kendim yanlis biliyorum boyle bir kalip var diye supheye dustum acikcasi, eksi sozlukte basligi bile yok mesela herkese normal geliyor demek ki? yoksa muhalefet boyle seyleri dalga konusu yapmakta gecikmez. ben bunu bir kac aydir goruyorum yani.
pbs.twimg.com
pbs.twimg.com
pbs.twimg.com
bunlar ne ola ki?
ben kendim yanlis biliyorum boyle bir kalip var diye supheye dustum acikcasi, eksi sozlukte basligi bile yok mesela herkese normal geliyor demek ki? yoksa muhalefet boyle seyleri dalga konusu yapmakta gecikmez. ben bunu bir kac aydir goruyorum yani.
pbs.twimg.com
pbs.twimg.com
pbs.twimg.com
bunlar ne ola ki?
0
Tony montananın you all a bunch of fuckin assholes lafı vardı scarface’de.
0
konusma dilinde var tabii oyle seyler, yutulan kelimeler vs. ama bir pankart hazirliyorsan oyle yazmazsin yani esprili olsun diye yapmiyorsan.
0
konuşma dilinde var, hatta you all yerine y'all da var ama bunların konuşma dilleri bu değil :D
ben de oyumu ingilizce bilmemekten, hatadan kullanıyorum. işin kötüsü, dediğin gibi ne muhalif ne destekçi kimse farketmemiş herhalde.
yani mesela memur-sen'de de biri çıkmamış bu pankarta da itiraz edecek;
s1.eksiup.com
ben de oyumu ingilizce bilmemekten, hatadan kullanıyorum. işin kötüsü, dediğin gibi ne muhalif ne destekçi kimse farketmemiş herhalde.
yani mesela memur-sen'de de biri çıkmamış bu pankarta da itiraz edecek;
s1.eksiup.com
0
demek istedikleri hepimiz erdoğanız. demek istedikleri anlaşılıyorsa demek ki istedikleri mesajı öylede böylede veriyorlar.
0
robokot
100mbit fiber internet var evde. 2 gun oncesine kadar her sey normaldi, 2 gundur yurtdisi hizim 2-4mbit arasinda degismekte. yurtici serverlar yine 90-100mbit sorun yok. Bir ariza falan mi var bilen var mi?
100mbit fiber internet var evde. 2 gun oncesine kadar her sey normaldi, 2 gundur yurtdisi hizim 2-4mbit arasinda degismekte. yurtici serverlar yine 90-100mbit sorun yok. Bir ariza falan mi var bilen var mi?
0
robokot
Bir erkek olarak hep kafami karistirmistir, soruyorum: afrodizyak etkisi oldugu iddia edilen bu besinlerin bu kadar buyuk marketinin olma sebebi nedir? Turk erkeginin genel olarak iktidarsizlik sorunu mu var? Kim aliyor bunlari? Yaslilar icin mi? Hani disaridan bakilsa erkegimizin her gun her saniye
Bir erkek olarak hep kafami karistirmistir, soruyorum: afrodizyak etkisi oldugu iddia edilen bu besinlerin bu kadar buyuk marketinin olma sebebi nedir? Turk erkeginin genel olarak iktidarsizlik sorunu mu var? Kim aliyor bunlari? Yaslilar icin mi? Hani disaridan bakilsa erkegimizin her gun her saniye firsat olsa sevisebilecek bir profili varken, bu afrodizyak etkili oldugu iddia edilen besinler sunlar bunlarin hedef kitlesi kimdir?
Acaba sey diye mi dusundum: Erkegimiz genel olarak erken bosaliyor ve birden fazla 2-3-4 kere falan birlesme yasayabilmek icin boyle seylere ihtiyac duyuyor olabilir mesela, amac bu mudur? Yoksa genel bir sertlesme sorunu olan dev bir kitle mi var?
Yani ozetle merak ettigim bu her yerde gorulen tezgahlarin "musterisi" kimdir?
Acaba sey diye mi dusundum: Erkegimiz genel olarak erken bosaliyor ve birden fazla 2-3-4 kere falan birlesme yasayabilmek icin boyle seylere ihtiyac duyuyor olabilir mesela, amac bu mudur? Yoksa genel bir sertlesme sorunu olan dev bir kitle mi var?
Yani ozetle merak ettigim bu her yerde gorulen tezgahlarin "musterisi" kimdir?
0
benim bir arkadaşım çevre yolu üzerinde bir benzinlikteki marketi işletiyor, tırcılar uzun yolcular uğruyor genelde. şu üründen çok sattığını söylüyor, iyi de kar bırakıyormuş.
urun.n11.com
meraktan kendisi de denemiş, uzun süreli ve kontrol dışı bir ereksiyon yarattığını söylüyor. erkeğimiz her saniye sevişebilecek durumda ama erken boşalma çok yaygın, hele ki düzgün cinsel hayatı olmayanlar için çok daha normal. ve evet, 2 ve 3. postaların başarılabilmesi için kullanılıyormuş genelde.
placebo etkisi olsa bile erkekler cinsel gücü arttırdıklarını düşündükleri şeyleri tüketmeyi seviyorlar, oyunlardaki güç arttırıcı iksir gibi düşün; ne kadar çok güç o kadar sağlam erkeklik.
urun.n11.com
meraktan kendisi de denemiş, uzun süreli ve kontrol dışı bir ereksiyon yarattığını söylüyor. erkeğimiz her saniye sevişebilecek durumda ama erken boşalma çok yaygın, hele ki düzgün cinsel hayatı olmayanlar için çok daha normal. ve evet, 2 ve 3. postaların başarılabilmesi için kullanılıyormuş genelde.
placebo etkisi olsa bile erkekler cinsel gücü arttırdıklarını düşündükleri şeyleri tüketmeyi seviyorlar, oyunlardaki güç arttırıcı iksir gibi düşün; ne kadar çok güç o kadar sağlam erkeklik.
0
robokot
bundan 5 sene once igdas abonesi oldum, kombi + ocak depozito 300 lira civari bir para aldilar depozito olarak. abonelik kapandiginda size faiziyle iade olacak dediler ok dedik.simdi tasindim, yeni yere igdas sozlesmesi yaptim. depozito 400 lira civari olmus yine kombi + ocak. eski aboneligi iptal e
bundan 5 sene once igdas abonesi oldum, kombi + ocak depozito 300 lira civari bir para aldilar depozito olarak. abonelik kapandiginda size faiziyle iade olacak dediler ok dedik.
simdi tasindim, yeni yere igdas sozlesmesi yaptim. depozito 400 lira civari olmus yine kombi + ocak. eski aboneligi iptal edince 400 lira civari geri alacagim zaten diye dusundum.
eski aboneligi iptal ettim, mesaj geldi "abonelik iptaliniz yapildi, size 150 lira fisekleyecegiz" diye. bu ne ki simdi? odenmemis faturam yok, varsa da son fatura 30 lira falandir. niye iade bu kadar az oldu? ben 5 sene once 300 vermisim, 400 falan bekliyordum. ariycam yarin falan da bilen vardir belki merak ettim.
edit: 150 de degil 110 liraymis iadem. verme kendine bi corba alirsin diye cevap yazasim geldi.
simdi tasindim, yeni yere igdas sozlesmesi yaptim. depozito 400 lira civari olmus yine kombi + ocak. eski aboneligi iptal edince 400 lira civari geri alacagim zaten diye dusundum.
eski aboneligi iptal ettim, mesaj geldi "abonelik iptaliniz yapildi, size 150 lira fisekleyecegiz" diye. bu ne ki simdi? odenmemis faturam yok, varsa da son fatura 30 lira falandir. niye iade bu kadar az oldu? ben 5 sene once 300 vermisim, 400 falan bekliyordum. ariycam yarin falan da bilen vardir belki merak ettim.
edit: 150 de degil 110 liraymis iadem. verme kendine bi corba alirsin diye cevap yazasim geldi.
0
son faturayı düşerler de sizinkinde bir sıkıntı var. sebebini sorun tatmin edici açıklama yapılmazsa epdk'ya şikayet edin o zaman geliyor o açıklama.
bir de eski depozitolar tüfe ile güncellenmiyordu ama çok eskilerden bahsediyoruz. 5 sene öncesi için geçerli değil bu.
bir de eski depozitolar tüfe ile güncellenmiyordu ama çok eskilerden bahsediyoruz. 5 sene öncesi için geçerli değil bu.
0
Burası Türkiye. Borçlu olacaksın diğerlerinin sana borçları olmayacak. Musevilerin taktiğidir bu her zaman borçlu gezeceksin ancak borcunu da zamanında ödeyeceksin vadeden kazanmış olacaksın. Bir laf vardır, Birine biraz borcun varsa bu senin sorunundur. Çok borcun varsa bu artık borç verenin sorunudur diye.. Depozito kadar borç takacaksın. Cangıl kuralları diye kitap yazıyorum onda da buna yer vereceğim. Örneğin kiracısın depozitoyu vermez diye mi korkuyorsun? Depozito kadar kirayı ödemiyorsun. Zaten bir yaptırımı da yok evden çıkıyorsun tertemiz. Dava mava açamaz. İhtar çektirir 3 ay içinde evden çık diye e zaten sen evine meraklı değilsin çıkarsın. Depozitoyu da vermiş olur sike sike. Aynı şey iski igdaş internet vb. abonelikleri için de geçerli. Depozit kadar faturayı ödemeden çık depozitten çeksinler. Mis gibi.
0
robokot
Ev dogalgazli. Diyelim bir yerde gaz kacagi var, bunun icin gaz alarmi aliyoruz. Diyelim yangin cikti uyuyoruz, duman dedektoru aliyoruz. Bir de karbonmonoksit alarmi var bu hepsinden bagimsiz baska bir sey mi?Mesela bir karbonmonoksit alarmi var aciklamasinda diyor ki:"DİKKAT - Karbonmonoksit gazı
Ev dogalgazli. Diyelim bir yerde gaz kacagi var, bunun icin gaz alarmi aliyoruz. Diyelim yangin cikti uyuyoruz, duman dedektoru aliyoruz. Bir de karbonmonoksit alarmi var bu hepsinden bagimsiz baska bir sey mi?
Mesela bir karbonmonoksit alarmi var aciklamasinda diyor ki:
"
DİKKAT - Karbonmonoksit gazı , doğalgaz-lpg vb. gazlardan farklı nitelikte bir gaz olup , karbonmonoksit dedektörü ,çakmak gazı yada doğalgaz uygulayarak test edilemez.
"
e bu duman alarmi da degil, o zaman 3 alarm mi lazim eve?
Mesela bir karbonmonoksit alarmi var aciklamasinda diyor ki:
"
DİKKAT - Karbonmonoksit gazı , doğalgaz-lpg vb. gazlardan farklı nitelikte bir gaz olup , karbonmonoksit dedektörü ,çakmak gazı yada doğalgaz uygulayarak test edilemez.
"
e bu duman alarmi da degil, o zaman 3 alarm mi lazim eve?
0
Evet hepsinden bagimsiz baska bir sey.
Gaz kacagi olursa kokudan algilarsin ama karbonmonoksitte oyle bir ihtimal yok.
Karbonmonoksit atik gazda var ve kokusuzdur.
Eger kombin hermetikse daha az risk ihtiva ediyor cunku kombi oksijeni disaridan aliyor.
Gaz kacagi olursa kokudan algilarsin ama karbonmonoksitte oyle bir ihtimal yok.
Karbonmonoksit atik gazda var ve kokusuzdur.
Eger kombin hermetikse daha az risk ihtiva ediyor cunku kombi oksijeni disaridan aliyor.
0
üçünün de fonksiyonu ayrı.
yangın çıktıysa duman dedektörü yeterli.
doğalgaz borusu hasar almış, ocaktan veya kombiden sızıyorsa doğalgaz sensörü iş görür.
doğalgaz bacası hasar aldı veya kombi içinden egzost kaçağı olursa içeri basar. issiz bir duman olduğu için muhtemelen duman dedektörü tespit edemeyecektir. e zaten gaz dedektörü de yanmamış gazları (doğalgaz) ı tespit ettiği için yanmış egzost gazını tespit edemeyeceğinden tek çare karbonmonoksit dedektörü oluyor.
eğer kombi ile aynı odada uyuyorsanız CO dedektörü hatta doğalgaz dedektörü şart derim. kombi balkonda vs ise balkona bi havalandırma deliği açın, balkondan dışarı kendi çıkar. ama kombi mutfak içinde veya odalara yakınsa risk daha yüksek.
yangın çıktıysa duman dedektörü yeterli.
doğalgaz borusu hasar almış, ocaktan veya kombiden sızıyorsa doğalgaz sensörü iş görür.
doğalgaz bacası hasar aldı veya kombi içinden egzost kaçağı olursa içeri basar. issiz bir duman olduğu için muhtemelen duman dedektörü tespit edemeyecektir. e zaten gaz dedektörü de yanmamış gazları (doğalgaz) ı tespit ettiği için yanmış egzost gazını tespit edemeyeceğinden tek çare karbonmonoksit dedektörü oluyor.
eğer kombi ile aynı odada uyuyorsanız CO dedektörü hatta doğalgaz dedektörü şart derim. kombi balkonda vs ise balkona bi havalandırma deliği açın, balkondan dışarı kendi çıkar. ama kombi mutfak içinde veya odalara yakınsa risk daha yüksek.
0
robokot
Bugune kadar hic AKP oyu vermemis, vermeyi dusunmemis ama baraji gecsin diye HDPye asla oy vermem diyenler cevaplarsa sevinirim. Iki secenek olsa onunuzde:1) HDP %10 barajini gecip mecliste olacakveya2) AKP meclis cogunlugu + baskanligi alacakhangisini tercih edersiniz? ikisi ayni anda olamiyor. bir
Bugune kadar hic AKP oyu vermemis, vermeyi dusunmemis ama baraji gecsin diye HDPye asla oy vermem diyenler cevaplarsa sevinirim. Iki secenek olsa onunuzde:
1) HDP %10 barajini gecip mecliste olacak
veya
2) AKP meclis cogunlugu + baskanligi alacak
hangisini tercih edersiniz? ikisi ayni anda olamiyor. biri olmazsa digeri oluyor.
Yani HDP %10 almasin da, AKP hem meclis hem baskanlik hepsini alsin raziyim diye mi dusunuyorsunuz?
Yoksa "ben HDP oyu vermem baraji zaten gecerler ben vermesem de, ama gecmezlerse hakkaten cok kotu olur onlari hic sevmesem de ben oy vermesem de baraji gecmelerini isterim" diye mi dusunuyorsunuz?
Bir sey destekledigimden degil aklinizdan gecenleri merak ediyorum.
Sonuc olarak 2 tur secimler bittikten sonra hangisi sizi daha cok mutlu eder:
A) AKP meclis cogunlugu, RTE baskan, ikisi beraber ulkenin yonetimiyle ilgili her seyi tek basina yapabilir
B) HDP mecliste, Millet ittifaki + HDP meclis cogunlugu var, AKP cogunlugu yok, RTE baskan, meclisin RTE onunu kesme veto etme yetkisi var
hangisi daha mutlu eder? edit: (veya hangisi daha az rahatsiz eder sizi?)
ONEMLI EDIT: HDPye neden oy vermezsiniz diye sormuyorum. Yukaridaki senaryolardan hangisini tercih ediyorsunuz diye soruyorum. HDP ye oy vermeyeceginizi bastan sabitledik zaten vermeyenlere soruyorum ve sebeplerini biliyorum.
simdi ciktim tikler gelecek.
1) HDP %10 barajini gecip mecliste olacak
veya
2) AKP meclis cogunlugu + baskanligi alacak
hangisini tercih edersiniz? ikisi ayni anda olamiyor. biri olmazsa digeri oluyor.
Yani HDP %10 almasin da, AKP hem meclis hem baskanlik hepsini alsin raziyim diye mi dusunuyorsunuz?
Yoksa "ben HDP oyu vermem baraji zaten gecerler ben vermesem de, ama gecmezlerse hakkaten cok kotu olur onlari hic sevmesem de ben oy vermesem de baraji gecmelerini isterim" diye mi dusunuyorsunuz?
Bir sey destekledigimden degil aklinizdan gecenleri merak ediyorum.
Sonuc olarak 2 tur secimler bittikten sonra hangisi sizi daha cok mutlu eder:
A) AKP meclis cogunlugu, RTE baskan, ikisi beraber ulkenin yonetimiyle ilgili her seyi tek basina yapabilir
B) HDP mecliste, Millet ittifaki + HDP meclis cogunlugu var, AKP cogunlugu yok, RTE baskan, meclisin RTE onunu kesme veto etme yetkisi var
hangisi daha mutlu eder? edit: (veya hangisi daha az rahatsiz eder sizi?)
ONEMLI EDIT: HDPye neden oy vermezsiniz diye sormuyorum. Yukaridaki senaryolardan hangisini tercih ediyorsunuz diye soruyorum. HDP ye oy vermeyeceginizi bastan sabitledik zaten vermeyenlere soruyorum ve sebeplerini biliyorum.
simdi ciktim tikler gelecek.
0
@valentinov, acik olmasi icin soruyorum: AKP'ye muhalifim ama HDP %10 barajini gececegine AKP meclis + baskanlik her seyi alsin mi diyorsun? Yoksa oy vermem ama baraji gecmelerini ve AKP cogunlugunu bastirmalarini (yani meclisin baskani veto etme yetkisini korumak) isterim mi diyorsun? Yoksa oy vermem, baraji da gecmelerini istemem, oyle olacagina AKP tum yonetimi alsin, ulke ile ilgili her karari her degisikligi tek basina yapacak guce sahip olsun mu diyorsun? bunlar arasindan hangisi onu merak ediyorum daha cok.
0
hdp'ye oy vermem. siyaset sahnesinden silinmelerinin, partilerinin kapatılması gerektiğini düşünüyorum. parti yöneticilerinin ve üyelerinin hareketlerinin sürekli takip altında tutulması gerektiğini zira her an bu memlekete ihanet edebileceklerini düşünüyorum. hoş hali hazırda ihanet içindeler.
Birazcık anlayarak Nutuk okusak tüm sorun çözülecek.
Birazcık anlayarak Nutuk okusak tüm sorun çözülecek.
0
abi hdpye neden oy vermezsiniz diye sormuyorum, yukaridaki senaryolardan hangisi daha mutlu eder diyorum.
0
Hdpye oy vermemem akpyi çoğunluğa getirecekse getirsin. İşin diğer kısmından bağımsız bir şekilde ne olursa olsun hdpye oy vermem. Kendi seçmenleriyle de barajı geçmelerini istemem.
Ben CHP'liyim. Ama bu seçimde saçma sapan milletvekili adayları yüzünden parlementoda iyi parti cb de ise ince diyeceğim.
Ben CHP'liyim. Ama bu seçimde saçma sapan milletvekili adayları yüzünden parlementoda iyi parti cb de ise ince diyeceğim.
0
Hdp'ye oy vermem, milliyetçiyim. Meclis çoğunluğunun bir olayı yok mevcut düzende. İnce'ye oy verecem. İnce seçildiği sürece isterse akp full çeksin sandalyede farketmiyor. KHK yapıştır geç durumu zaten an itibariyle, bundan kötüsü olamaz. Kaldı ki hdp barajı geçer kendi kürt oylarıyla.
0
Hdp’ye oy vereceğime %100’ü akp olan meclis tarafından yönetilirim.
Canlı bomba taziyelerini, pkk kucaklaşmalarını, heykel dikeceğiz iddialarını unutacak halimiz yok. Gidin bilinçsizlere kesin bu rolleri.
Canlı bomba taziyelerini, pkk kucaklaşmalarını, heykel dikeceğiz iddialarını unutacak halimiz yok. Gidin bilinçsizlere kesin bu rolleri.
0
üstteki kendisini üstün gören bireye hitaben:
Kürt milliyetçiliği yapan partiye oy verince bir b.k mu oldun? Gidin başkalarından oy dilenin. Hdp baraj altı kalmasın ve tatava yapma bas geçten ibaret işte sizin demokrasi anlayışınız.
Kürt milliyetçiliği yapan partiye oy verince bir b.k mu oldun? Gidin başkalarından oy dilenin. Hdp baraj altı kalmasın ve tatava yapma bas geçten ibaret işte sizin demokrasi anlayışınız.
0
Ben vermem, benim oyum kıymetli valla öyle biri baraj geçsin öbürü bilmem ne yapsın diye ziyan edemem. Paşa keyfim ne isterse oraya atarım oyumu. O dediğiniz partide çalışsın geçsin barajı bana ne. Elin adamı diyar diyar geziyor valla memleketi
0
Baraj ya da başka bir sebep, hiçbir şey hdp ye oy vermemi sağlayamaz
0
okudugunu anlama guclugu cekenler icin tekrar:
neden vermeyeceginizi sormuyorum / bununla ilgilenmiyorum, seceneklerden 1 mi 2 mi veya A mı B mi tercihiniz onu soruyorum, 2. tur secimleri sonrasi hangisi daha mutlu eder?
neden vermeyeceginizi sormuyorum / bununla ilgilenmiyorum, seceneklerden 1 mi 2 mi veya A mı B mi tercihiniz onu soruyorum, 2. tur secimleri sonrasi hangisi daha mutlu eder?
0
hdp ye oy vermeyecek olmam sabit + hdp nin barajı geçmesini tercih ederim + iki seçenek de mutlu etmez.
bir de sorunun muhatabı olan insanlar açısından sorunun olması gereken şeklinin, iki seçenekten hangisi mutlu eder yerine hangisi daha az rahatsız eder olması gerekir diye düşünüyorum.
bir de sorunun muhatabı olan insanlar açısından sorunun olması gereken şeklinin, iki seçenekten hangisi mutlu eder yerine hangisi daha az rahatsız eder olması gerekir diye düşünüyorum.
0
@wilhelmwasmuss, haklisin "hangisi daha az rahatsiz eder" desem daha iyi ifade etmis olurdum. hatta editleyeyim.
0
o zaman şöyle cevap vereyim. İki durumda umurumda olmaz ama 2. sini tercih ederim. Zaten diğerleri dövüyor hdp yi mecliste. Hem ne kadar çok parti o kadar iyi
0
Vekil secimlerinde niye bir bagnaz gibi dusunulmemesi gerektigini meral aksener aciklamis
eksisozluk.com
eksisozluk.com
0
ben şimdiye kadar söyledikleri doğur olduğu zaman MHP, CHP ve HDP'ye oy verdim. bu seçimde de HDP'ye oy vermeyi düşünüyorum.
beni bu kararımdan döndürürse bu "biz mecliste olmazsak şöyle olur böyle olur" üslubu döndürür. bu tarz propagandadan o derece nefret ediyorum.
beni bu kararımdan döndürürse bu "biz mecliste olmazsak şöyle olur böyle olur" üslubu döndürür. bu tarz propagandadan o derece nefret ediyorum.
0
hdp'ye oy vermem, ömrümün geri kalanında da oy vermeyi düşünmüyorum.
her iki durum beni mutlu eder diyemem. 1. ve 2. seçenek arasında ciddi fark yok. hdp seçmenini yok sayacak değilim. ancak benim için iki taraf da aynı.
hdp siyasi olarak bana güven vermiyor, akp ile istedikleri için anlaşırsa her an her şeyden vazgeçeceklermiş gibi. iddialarını aksine tüm ülkenin partisi olduklarını düşünmüyorum çünkü.
her iki durum beni mutlu eder diyemem. 1. ve 2. seçenek arasında ciddi fark yok. hdp seçmenini yok sayacak değilim. ancak benim için iki taraf da aynı.
hdp siyasi olarak bana güven vermiyor, akp ile istedikleri için anlaşırsa her an her şeyden vazgeçeceklermiş gibi. iddialarını aksine tüm ülkenin partisi olduklarını düşünmüyorum çünkü.
0
robokot
Simdi ttnet fiber basvurusu yaptim. daireye kadar fiber varmis GPON diyorlar sanirim. Orda burda okudum verdikleri modemin wireless performansi cok kotuymus. Bende cok cok iyi bir ADSL modem / wireless router var halihazirda. Bu verdikleri modemde ethernet cikisi falan oluyor mu, onda wirelessi kapa
Simdi ttnet fiber basvurusu yaptim. daireye kadar fiber varmis GPON diyorlar sanirim. Orda burda okudum verdikleri modemin wireless performansi cok kotuymus. Bende cok cok iyi bir ADSL modem / wireless router var halihazirda. Bu verdikleri modemde ethernet cikisi falan oluyor mu, onda wirelessi kapasam, kendi ADSL modemimi wireless router olarak kullansam? ADSL modemimde bunu yapabilirim ama ttnetin verdigi modemde (her ne ise) cikis olmasi onemli.
0
Bende de aynı sistem var , ttnet kullanıyordum şimdi superonline
Şöyle kullanıyorum;
ttnet’teki tilgin modemin tüm wifi özelliklerini kapatmıştım lan kablosuyla wifi routerıma aktarmıştım ancak dhcp görevi tilgindeydi, yani wifi router bridge olarak görüyordu. Bunun nedeni evimde odalarda lan girişi var ve tüm kablolar tilgin’e bağlı portmantonun içinde. Router’dan ip alınca diğer cihazları ağda göremeyebiliyordum.
Şöyle kullanıyorum;
ttnet’teki tilgin modemin tüm wifi özelliklerini kapatmıştım lan kablosuyla wifi routerıma aktarmıştım ancak dhcp görevi tilgindeydi, yani wifi router bridge olarak görüyordu. Bunun nedeni evimde odalarda lan girişi var ve tüm kablolar tilgin’e bağlı portmantonun içinde. Router’dan ip alınca diğer cihazları ağda göremeyebiliyordum.
0
robokot
Site 3mbit'e duser diyor ama internette millet 16mbit e dusuyor yazmis... sizde ne oluyor?
Site 3mbit'e duser diyor ama internette millet 16mbit e dusuyor yazmis... sizde ne oluyor?
0
tesekkurler, sitede guncellemeleri tam yapmamislar bazi yerlerde katiksiz 3mbit diyor ama sunu buldum:
bireysel.turktelekom.com.tr
yani tarifenin hizina gore gercekten.
bireysel.turktelekom.com.tr
yani tarifenin hizina gore gercekten.
0
robokot
Eskiden senelik kiranin %10'u + KDV gibi ucuk bir rakamdi.Simdi soyle deniyor:Kiralama işlemlerinde hizmet bedeli ise, kiralamaya aracılık sözleşmesinde yer alan kira bedelinin katma değer vergisi hariç bir aylık tutarından fazla olamayacak.Yani bu ne demek oluyor? 1 Kira mi veriyoruz? Yoksa bir kir
Eskiden senelik kiranin %10'u + KDV gibi ucuk bir rakamdi.
Simdi soyle deniyor:
Kiralama işlemlerinde hizmet bedeli ise, kiralamaya aracılık sözleşmesinde yer alan kira bedelinin katma değer vergisi hariç bir aylık tutarından fazla olamayacak.
Yani bu ne demek oluyor? 1 Kira mi veriyoruz? Yoksa bir kira - 18% kdv mi veriyoruz?
Yani 2000 lira kira diyelim.
Eskiden, yillik kiranin %10'u = 2400 + %18 KDV = 2832TL idi emlakcinin istedigi komisyon 2000 liraya kiraladigimiz bir ev icin.
Simdi "kiralamaya aracılık sözleşmesinde yer alan kira bedelinin katma değer vergisi hariç bir aylık tutarından fazla olamayacak" diyor
Bu ne demek tam olarak? 2000 lira mi isteyecekler? yoksa 2000 - KDV = 1694TL mi isteyecekler?
Simdi soyle deniyor:
Kiralama işlemlerinde hizmet bedeli ise, kiralamaya aracılık sözleşmesinde yer alan kira bedelinin katma değer vergisi hariç bir aylık tutarından fazla olamayacak.
Yani bu ne demek oluyor? 1 Kira mi veriyoruz? Yoksa bir kira - 18% kdv mi veriyoruz?
Yani 2000 lira kira diyelim.
Eskiden, yillik kiranin %10'u = 2400 + %18 KDV = 2832TL idi emlakcinin istedigi komisyon 2000 liraya kiraladigimiz bir ev icin.
Simdi "kiralamaya aracılık sözleşmesinde yer alan kira bedelinin katma değer vergisi hariç bir aylık tutarından fazla olamayacak" diyor
Bu ne demek tam olarak? 2000 lira mi isteyecekler? yoksa 2000 - KDV = 1694TL mi isteyecekler?
0
robokot
bir kitap var ingilizce. ingilizcesi cok iyi olmayan bir arkadasima turkcesini almak istiyorum. ayni yazardan ayni gibi gozuken kitabi buldum ama ismi degisik (benzer anlama geliyor) arka kapak yazilari degisik (ama benzer konu) yazarin da ayni konuda farkli kitaplari var o yuzden ilgilendigim kitab
bir kitap var ingilizce. ingilizcesi cok iyi olmayan bir arkadasima turkcesini almak istiyorum. ayni yazardan ayni gibi gozuken kitabi buldum ama ismi degisik (benzer anlama geliyor) arka kapak yazilari degisik (ama benzer konu) yazarin da ayni konuda farkli kitaplari var o yuzden ilgilendigim kitabin cevirisi mi yoksa baska kitabin cevirisi mi anlayamiyorum. kolay bir yolu var mi?
0
goodreads'den baksan, aynı kitabın farklı baskılarını da görebiliyorsun.
mesela mülksüzlerin ingilizce farklı yayın evinden çıkan baskısını da türkçe/yunanca/ispanyolca baskısını da listede görebiliyorsun
www.goodreads.com
mesela mülksüzlerin ingilizce farklı yayın evinden çıkan baskısını da türkçe/yunanca/ispanyolca baskısını da listede görebiliyorsun
www.goodreads.com
0
