Giriş
(5)

zaman serisi analizi ve bitcoin

gogu delen adam
bir bitcoin furyası, almış başını gidiyor. eşyanın tabiatı gereği iktisadi varlıkların t+1 zamanda alacağı değerin öngörülememesi gerekli.ne var ki bitcoin'in zaman içerisindeki hareket trendine bakıldığında yukarı yönlü istikrarlı bir hareketi var.bu kapsamda ben de kulaktan dolma bilgiler yerine s
bir bitcoin furyası, almış başını gidiyor. eşyanın tabiatı gereği iktisadi varlıkların t+1 zamanda alacağı değerin öngörülememesi gerekli.

ne var ki bitcoin'in zaman içerisindeki hareket trendine bakıldığında yukarı yönlü istikrarlı bir hareketi var.

bu kapsamda ben de kulaktan dolma bilgiler yerine sınırlı düzeydeki istatistik bilgim ile son 3, 6, 12, 18 ayda t zamandaki günlük değeri üzerinden holt winters metodu ile gelecekteki değeri tahminlemeyi denedim. her bir zaman periyodu için bitcoin almak mantıklı göründü. aldıktan sonraki 15-20 günlük zaman dilimi içerisinde bitcoin %45 seviyesinde değer kazandı.

şimdi sorum istatistik ve/veya zaman serisi analizi konusunda bilgi sahibi olan kullanıcılara. hiç bitcoin için bir zaman serisi analizi yaptınız mı? yaptıysanız, rakamlar ne diyor?

in statistics we trust.
0
gogu delen adam
(17.12.17)
neden t+1 zamanda alacağı değeri öngöremeyelim ki? zaman serileri analizi bunun için yok mu zaten? geleceği, geçmişteki verilerle tahmin etmeye çalışmıyor muyuz?

bitkoin ile hiç uğraşmadım açıkçası. bu sanal para birimi ne kadar zamandır var bilmiyorum ve önraporlama yapabilmek için yeterli geçmişe sahip olduğundan emin değilim.
0
patty duke
(17.12.17)
zaman serisi analizi t+1 zamandaki değeri öngörmek için var olabilir fakat iktisadi değerin t+1 zamandaki değerinin normal şartlar altında öngörülemez olması gerekiyor. bkz: efficient markets hypothesis.
0
🌸gogu delen adam
(17.12.17)
EMH bir hipotez zaten ama fiyatın her bilgiyi içerdiği mantığına dayalı. yani herkes elde ne varsa kullanır ve tahmin eder, piyasayı geçemezsin.

iktisadi olarak bile imkansız şartlar lazım: bilgi asimetrisi olmayacak, toplum rasyonel olacak, işlem maliyetleri...

iktisadi faktörler kadar sosyal yönleri de var.
son olarak, correlation =! casuality
0
passion rules the game
(17.12.17)
bitkoin konjonktürden arındırılıp analizi yapılabilecek ve yeterli geçmiş değere sahip bir şey değil diye düşünüyorum.

geçen izlediğim bir videoda, bitkoinin bir dizide işlendiğini ve ondan sonra ciddi bir fiyat artımına gittiğini söyledi, ondan kısa bir süre sonra da, türkiye için bitkoine vergi uygulamasından falan bahsedildi.

bu basit nedenlerle bile ne analizine ne de kendisine fazla güvenilebilecek bir şey değil.
0
patty duke
(17.12.17)
@acemi, benim söylediğim şeyi benden güzel ifade etmiş.

Bitkoinin zemini çok kaygan.
İlk yatırımcıları ve vurkaç yapabilen şanslı bir azınlıkta başkası kazanamayacak.

En güzeli altın... Temiz...
0
patty duke
(17.12.17)
(21)

maaşım çok mu düşük?

derdim büyük
farkı departmanlarda olmak üzere toplam 5 yıllık iş deneyimim var, lisans mezunuyum, ingilizce biliyorum ve istanbul’da yaşıyorum.iş arama sürecim uzayınca mecburen maaş beklentimi düşürdüm ve tık diye iş buldum.iş görüşmesinde maaş beklentimi sormuşlardı 2300-2800 tl demiştim, hayatta kalabilmen i
farkı departmanlarda olmak üzere toplam 5 yıllık iş deneyimim var, lisans mezunuyum, ingilizce biliyorum ve istanbul’da yaşıyorum.

iş arama sürecim uzayınca mecburen maaş beklentimi düşürdüm ve tık diye iş buldum.

iş görüşmesinde maaş beklentimi sormuşlardı 2300-2800 tl demiştim, hayatta kalabilmen için ne kadar lazım diyince 2200 demiştim. bir süre sonra arayıp 2100+agi olarak iş teklifi yaptılar ve kabul ettim mecburen. sonradan pişman oldum tabi de başka seçeneğim yoktu.

şuan bu maaşla özel bir havayolu firmasının genel müdürlüğünde satın alma uzmanı olarak çalışıyorum, 5 ay oldu ve ilk günden beri maaş konusu kafamı karıştırıyor acaba bedavaya mı çalışıyorum diye(ki öyle). işten çıkmak da istemiyorum çünkü kurumsal bir yer, birkaç yıl çalışırsam istediğim yerde iş bulurum diye düşünüyorum.

moralim günden güne bozuluyor, maaş beklediğimden daha mı yerlerde yoksa başlangıç için normal mi? bu arada bu departmandaki ilk iş deneyimim ama ilk 1 aydan sonra müdür benden çok memnun olduğunu ve beklediğinden iyi iş yaptığımı söyledi.
0
derdim büyük
(17.12.17)
İstanbul'da yaşayan ve çalışan biri için bu maaşla ancak hayatta kalınır. Ben, yaşım ilerlemesine rağmen, hala lisanstayım ve başlangıç maaşımın 3000 TL'nin altında olacağı gerçeğinden çok çekiniyorum. Meslek hayatına girince yaşam standartlarımı düşürecek olmak (aslında standart demeyelim de beklentileri karşılamayacak diyelim) çok kötü bir şey.

Özetle, bence İstanbul'da lisans mezunu birinin 2500 lira altında çalışması büyük bir haksızlık.
0
g man
(17.12.17)
avanta ye
0
kveldulv
(17.12.17)
o pozisyonun araligi nasildir bilmiyorum ama ilk paragraftaki ozelliklerine gore bence az aliyorsun
0
jedilance
(17.12.17)
Bir işe girince en az 2 yıl orada çalışmanız tavsiye ediliyor. Diğer türlü sonraki is basvurularinizda olumsuz bir referans oluyormus.
0
ovungec zeus
(17.12.17)
maaş düşük ama kurumsal bir yerse ve bu maaş sizi çok zorlamıyorsa biraz daha deneyim edinip sabredin. orada yeteri kadar öğrendikten sonra iş aramaya başlarsınız, bulunca çıkarsınız.
0
dedimmidemedimmi
(17.12.17)
Normal.
0
mahone
(17.12.17)
bakış açını "maaşım işimi görüyor mu" şeklinde değiştirmen gerekir.
iş bulamasaydın muhtemelen ya birilerine yük olacaktın ya da içeri girecektin. üstelik iş hayatından uzak kaldıkça iş bulma olasılığın da düşecekti.
sen mantıklı olanı yapmışsın. yaşın da 30'un altında anladığım kadarı ile, biraz dişini sık.
0
patty duke
(17.12.17)
5 yıllık deneyim için düşükmüş.
0
aquarium
(17.12.17)
Biraz sabırla çalışmaya devam et. Madem kurumsal ve sana referans olabilecek bir firma, bu senin için avantaj. Çalışabildiğin kadar çalıştıktan sonra cv'ne yazar ve çalışırken farlı yerlere başvurursun. Sana bilgi düzeyine, işini ne kadar iyi bildiğine göre daha iyi maaşlar verecek firmalar muhakkak olacak. Bu işler bu şekilde oluyor. Bir de maaş konusu çalıştığın sürece hep olacak ve hep bu kıyaslama ile yaşayacaksın. Bundan kurtul ama ömür boyu da razı olma. Ailenin yanında yaşıyorsan normal, seni götürür yani.
0
va
(17.12.17)
Maaş düşük işten ayrılmadan başka işler bakın, ingilizceniz varsa eğer rahatlıkla iş bulabileceğinizi düşünüyorum
0
goodyes
(17.12.17)
Burada çalışırken iş aramaya devam et,işe ilk başlanılan maaş çok önemli,yapılacak zamlar o maaşa göre artacak.5 yıllık bir tecrübeye de çok az veriyorlar gerçekten,kurumsallığa da bence takılma.Başka yer bulup gitmeden önce de müdürüne maaşının yetmediğini,biraz iyileştirme istediğini söyle,eğer kabul ederse aynı yerde devam da edebilirsin.
0
essoist
(17.12.17)
Ee tabii ki de az, o maaşla deneyim var diyerek çalışmak saçmalıktan başka birşey değil. Nasıl üzülüpmeyipte çalışmaya devam ediyorsunuz hayret. Garson olsan, mavi jean'de falan çalışsan ekstra primlerle daha fazla kazanırsın. Birkaç yıl dayanırsam demişsin de,birkaç yıla sıkıntıdan saçlarında beyazlar çoğalacak ya da dökülmeler artacak.
0
faraton
(17.12.17)
senin mezun olduğun bölüm mezunları benzer yıl deneyiminde ne kadar maaş alıyorlar? onlar 3000 alıyor da sen 2000 alıyorsan maaşın düşüktür. ona göre düşünmek lazım herhalde
0
burya
(17.12.17)
Çok düşük bence. Asgari ücretten az biraz fazla
0
graupel
(17.12.17)
ben şu an yurtdışında çalışıyorum, maaşım iyi (saatlik ücret aldığımdan fazla mesai vs çok artıyor) ama işten hiç hoşlanmıyorum, beni sıkıyor ve 2 sene sonra yapmak istediğim bir iş değil. 3 aydır çalışıyorum ve siz de olduğu gibi müdürüm çok memnun, sürekli övüyor, daha sorumluluklu işler vermek istediğini söylüyor vs.
ama bunlar beni doyurmuyor, çünkü yapmak istediğim ve beni mutlu eden şey bu değil. haliyle salı günü sözleşmemi uzatmamak istediğimi söyleyeceğim.

sizinle aynı sebepten olmasa da cvnizde kötü durur vs gibi işleri düşünmeyin, 5 yıllık deneyimli birisiniz, yeni mezun değil. eğer bir sebebiniz varsa hiçbir firma neden bıraktın ettin demez. ek olarak performans vs olaylarında da, müdürünüz istese yarın sizi kovabilir, firma masanıza ekmek koymuyor, sizden emeğinizi ucuza satın alıyor.

iş bakın ve yeni iş bulun.ben sizinle benzer pozisyonda (planlama), izmir'de yeni mezun 2250tlye çalışıyordum 2016'da. istanbulda bu para "ölme ama yaşama da. hayatta kal" demek.

ps.çalıştığım firma fortune, forbes top 50 firmalardan. bana da "bari en az 1 sene çalış" diyenler oluyor. mutlu olmadığınız işte çalışmak bırakın 1 sene 2 ay bile fazla. türkiye olduğu için işi bırakın diyemeyeceğim ama iş arayın kesinlikle.
0
logisticsmanager
(17.12.17)
teşekkürler cevaplar için, bu arada belirtmeyi unutmuşum özel sağlık sigortası, indirimli uçak bileti, servis ve yemek gibi temel ve yan haklar var. arada firmalardan gelen hediyeler de oluyor. müdürümüz çok iyi birisi, iş yoğun değil. stres sıfır ve haftasonu çalışmıyoruz.
0
🌸derdim büyük
(17.12.17)
Ileride yukselir mi bilmem ama dusuk maas. Ama genel olarak degerlendirirsek calismaya devam ederdim yerinde olsam.
0
stavro
(17.12.17)
maaştan hangi özel havayolu firması olduğunu tahmin edebiliyorum, iibf mezunu musunuz bilmiyorum ama mühendislik mezunları için de aynı maaşı öneriyorlar. ben bu tahmin ettiğim yerde staj yaptım, o zaman da bu kadar veriyorlardı, pek de bir artış da olmuyor.

sizin içinse; başlangıç için de düşük ne yazık ki.

esasen maaştan ziyade "hayatta kalabilmen için ne kadar lazım" sorusu çok kötü yahu.
0
yaraticinick
(17.12.17)
yaratıcınick+1

kuru ekmek soğan 3 öğün yesen kaç para istersin?

ne kadar ayıp şeyler bunlar. sonra zorlu gibi adamlar da "çalışacak adam (köle) bulamıyoruz ühüh :(" diye dolaşıyor
0
logisticsmanager
(17.12.17)
Ne yazik ki o firmada daha sonra da degismeyecek bu durum. Ben olsam is bakarim ve 1 yili doldurunca kacarim.
0
rusyalı kozmonot
(17.12.17)
maaş düşük ama stressiz ve iyi yöneticilerle çalışıyorsan devam et, bu süreçte iş bak. tecrüben var, dilin de var, muhakkak daha iyi maaşlara iş bulursun.
0
soft
(17.12.17)
(33)

Evrimli ifşa! (22 kilo şerefine)

apartman teyze
İlk fotoğraf Haziran sonu gibi. 92-93 kilo. Yanındaki bu hafta, 73 kilo. https://i.hizliresim.com/mJmkb4.jpgDiyete Haziran başında 95 kilo ile başlamış idim. 22 kilo adda gitti. Gerçekten eski halimi tanıyamıyor ve o insan olduğuma inanamıyorum. 24 yıl o halde yaşadığım için ara ara kendime kızıyoru
İlk fotoğraf Haziran sonu gibi. 92-93 kilo. Yanındaki bu hafta, 73 kilo.

i.hizliresim.com

Diyete Haziran başında 95 kilo ile başlamış idim. 22 kilo adda gitti. Gerçekten eski halimi tanıyamıyor ve o insan olduğuma inanamıyorum. 24 yıl o halde yaşadığım için ara ara kendime kızıyorum :) geriye 10 kilo kaldı verilecek. Başka bir ifşada da gül yüzümü siz sevenlere ifşarırım, şimdilik beyle olsun asdgjkş

Hayat şimdiden ve epeydir çok güzel, hep daha güzel olacak, hebinizi öberim ponçikler :* <3
0
apartman teyze
(17.12.17)
vuhuuuuu helal
0
fragile lady
(17.12.17)
Tebrik etmeye geldim
0
kablelvuku
(17.12.17)
Çok hoş olmuşsunuz tebrikler.
0
cabiday
(17.12.17)
aferin.
validenin ellerinden öperim. onu ifşa etmeyeydin.
0
benaslindayohum
(17.12.17)
Tebriklerr.(alkış)
0
six packsiz
(17.12.17)
Vay be azmin ifşası bence
0
ismira007
(17.12.17)
Aynen devam, tebrikler! :)
0
md11
(17.12.17)
harikasın, başarılarının devamını diliyor sonraki ifşayı da -10 halinle yaparsın diyorum.
0
hemsta
(17.12.17)
maşallah tü tü tü
0
burya
(17.12.17)
inanamıyorum. inanılmaz güzel olmuşsunuz. tebrik ederim :)
0
straight from the heart
(17.12.17)
Geç oldu yatıyordum ama bravo demeden geçemedim. Zira, yaşayan bilir türünden bir şey bu.

Tekrar tebrikler.
0
skooma
(17.12.17)
Adına sevindim, kutlarım :)
0
vonkhar
(17.12.17)
tebriks.
0
eksimeksi
(17.12.17)
başörtüyü de çıkarmışsın?
0
[GODDARD]
(17.12.17)
Bravooo harika olmuş
0
lion de la Turquie
(17.12.17)
kocaman tebrikler...
0
dilemma of subscribtionability
(17.12.17)
Ne kadar tatlışsın ya maşallah sana. Tebrik ediyorum.
0
ofelia
(17.12.17)
gerçekten iki farklı kişi.
tebrik ederim.
0
dahinnotha
(17.12.17)
Bayıldım! Tebrik ederim :)
0
anneboleyn
(17.12.17)
zayıflayınca gelen özgüvenle saçlar kızıla boyanmasaydı iyiydi.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(17.12.17)
Sizi yerim <3 sağ olun var olun :))

@benaslındayohum
Ya önce bi kestim de çok saçma oldu. Sonra dedim anam gadın anam neden olmasın aşsljdj berhudar ol :)

@goddard
Ne başörtüsü ayol? Başörtülü olan annem, beni de öyle sandıysan orada saçım siyah olduğu için olabilir? Sonradan kızıla boyadım :) not; ben trollendiğim zaman hiç anlamıyorum espri yaptıysan sori aşslskkdjd

@prolatarier
Beni de böyle kabul edicez artık :(
0
🌸apartman teyze
(17.12.17)
azim dolu bir ifşa
0
sanquis
(17.12.17)
Tebrikler :)
0
cezzar dede
(17.12.17)
hanım hanımcık derler ya öyle birisin :) anneye de maşallah, Allah eksik etmesin.
0
runagain
(17.12.17)
Tebrik ediyorum.

Tembellik etmeyen, yolda olan insanı çok severim. Senin adına da çok sevindim. Emek verip karşılığını görmek kadar büyük motivasyon da yoktur herhalde.
0
idexo
(17.12.17)
çok güzel olmuşsun. allah isteyen herkese aynı şansı, aynı gücü bahşetsin. normal bir insan olmak, hayatın her alanında çok kıymetli.
0
patty duke
(17.12.17)
ooo çok iyi.aynen devam.
0
red hot chili
(17.12.17)
daha iyi olmalısın. daha iyi. devam.
0
MaNOfTheYear
(17.12.17)
Tebrikler, ben de bu ara kilo ile uğraşıyorum çok güzel motivasyon oldu.
0
cleric
(18.12.17)
ya sana kocaman bi maşallah be <3
0
evde liyakat kalmamis
(18.12.17)
tebrikler
0
laranja
(18.12.17)
Anammm!

Tebrikler ve çok helal! Çok sarılasım geldi; ben zayıflamışım kadar sevindim.
0
aychovsky
(18.12.17)
Oooaaaa kuğu gibin olmuşun. congratulations
0
dedim dedim de kime dedim
(18.12.17)
(6)

Barbun vs.Çinekop

gezegen olan pluton
Fırında yarıştırsak kim götürür?
Fırında yarıştırsak kim götürür?
0
gezegen olan pluton
(14.12.17)
Barbun kızartması gider. Balıklar hakkındaki tek bilgim bu.
0
kablelvuku
(14.12.17)
çinekop. barbunu lezzetli bir balık olarak benimseyemedim.
0
patty duke
(14.12.17)
çinekop döver. ama kızartması.
0
theseachange
(14.12.17)
İlla fırında ise burun farkıyla çinekop. Kızartma ise birkaç istisna haricinde barbunun dövemeyeceği balık yok gibi.
0
gonion
(14.12.17)
Barbun firinda iyi olmuyor. Cienkopu firinda denemedim ama yapisi itibariyle firinda olabilirmis gibi gorunuyor.
0
delicevat
(14.12.17)
çinekop daha iyi gider ama çinekop almamaya özen gösterin, lüfer ve kofana'nın soyunu kurutacağız.
0
drystedb efficacious
(15.12.17)
(9)

sena şener vs. deniz tekin vs. kalben

Bruce
hangisi, neden? bir şarkıyla açıklayınız.
hangisi, neden? bir şarkıyla açıklayınız.
0
Bruce
(14.12.17)
Hepsi de çok kasınca bokunu çıkartıyor.
Ama sena Şeren kendi de tatlı ve olabildiğince düz söylediği zaman dinlemesi daha keyifli.
0
patty duke
(14.12.17)
www.youtube.com

Deniz. Seviyoruz. Çok şirin ki :)


Alternatif:

Gerçi bu versusa girmez ama ses olarak Gülce Duru hepsini döver.

www.youtube.com
0
AlsterWasser
(14.12.17)
@AlsterWasser, gülce duru "olmuş" bir sanatçı, bu hanımkızlarsa daha yolun başında, sıklet açısından değerlendiriyoruz.
0
🌸Bruce
(14.12.17)
kalben de deniz tekin de çok düz, heyecanlandırmayan seslere sahip. sena şener üstteki arkadaşın dediği gibi /bokunu çok çıkarmazsa/ çok güzel ve farklı sese ve yoruma sahip bence
0
blacksky
(14.12.17)
kalben'i şu meşhur cover'ıyla daha önce duymuştum ama diğer ikisine şimdi baktım deniz tekin'in tarzı, sesinin rengi hoşuma gitti.

dinlediğim şarkısı: gelir miyim
0
air
(14.12.17)
Sena şener, diğer ikisini sevemedim. Hele kalben çok tirt geliyor."sen istersin"
0
doxanikee
(14.12.17)
Sena şener.. Bak bana
0
chezsoi
(14.12.17)
Deniz tekin her türlü sollar ikisinide. Depozito, gelir miyim ve yıldızlar favori şarkılarım.
0
bigcaptain
(14.12.17)
çocukluğumdan beri müzikle uğraşıyorum, koloratür sopranoyum. son 2 senedir kendi bestelerimi yapıyorum ve onları tanıtmak için uğraşıyorum. şu aralar yerel radyolarda çalmaya başladı.

eğer beğenirseniz belki ekleyebilirsiniz. bu bana gerçekten çok destek olur ama daha önemlisi beğenilmiş ve benimsenmiş olmanı beni mutlu eder.

TÜR: ALTERNATİF/INDIE POP

Arin -(git: youtu.be)
Uzak - (git: youtu.be)
0
mirror of erised
(23.07.19)
(4)

Squat sorusu

rusyalı kozmonot
Birkac gun once squat yapmaya basladim. Agirliksiz. Yaparken ust on bacaklarim hafif agriyor. Sonrasinda hicbir agri kalmiyor. Ne popo ne arka bacak hic agrimiyor. Halbuki bayagidir hic spor yapmiyordum. Yaparken biraz one dogru egiliyorum. Cok dik duramiyorum ama duzeltmeye calisiyorum. Yanlis mi y
Birkac gun once squat yapmaya basladim. Agirliksiz. Yaparken ust on bacaklarim hafif agriyor. Sonrasinda hicbir agri kalmiyor. Ne popo ne arka bacak hic agrimiyor. Halbuki bayagidir hic spor yapmiyordum. Yaparken biraz one dogru egiliyorum. Cok dik duramiyorum ama duzeltmeye calisiyorum. Yanlis mi yapiyorum acaba? Agri olmamasi normal mi? Cunku 20 tane falan yapinca yoruluyorum ama kas agrim olmuyor sonrasinda.
0
rusyalı kozmonot
(12.12.17)
hamsan normal değil, ağrı olmalı.
0
fragile lady
(12.12.17)
sağlama yapmak için söyle birşey yapabiirsin ayakta iken burunun 2-3cm ilersine bir sopa koy ve squat yap o mesafenin değişmemesi lazım. birde squatı kombine hareketler ile yap mesela 5 squat 5 mekik 5 şınav gibi.
evet deli gibi ağırması lazım.
0
dedim dedim de kime dedim
(12.12.17)
Yaparken videoya çekip bana atın, antrenörüm sakatlanabilirsiniz.

Mesaj atarsanız mail adresimi atarım.
0
powerpufgirl
(12.12.17)
Öncelikle şu büyük yanılgıya düzeltelim

Vücut ağırlığı ile yapılan squat, çömelme hareketidir ve egzersiz değil aktivitedir.
Squat, ağırlıkla çalışmaya başlandığı vakit egzersiz halini alır.

Bu noktada, siz sadece aktivitede bulunuyorsunuz, bu gerçeği kabullenin ve bu hali ile squattan pek bir şey beklemeyin.
Aktivitede bulunma keyfi çıkarın yeter.

Form konusunda da, çok hoca gördüm, doğru düzgün squat öğretebilecek seviyede olanlar, bunu squat kursları verip para ile satıyor, gerisi de kulaktan dolma seviyede oluyor.
O nedenle aktivitenizi, fazla derine inmeden, dizler ayağı geçmeden çök kalk şeklinde yapsanız yeterli.
Ha bu doğru squat mı? Hayır
Ama aktiviteniz için yeterli, size zarar vermeyecek yeterlilikte mi? Evet.
0
patty duke
(12.12.17)
(8)

Devlette çalışanların maaşı

sorunvar
http://www.derszamani.net/2012-avukat-maaslari-ocak-ve-temmuz.htmlBu linke bakıp maaşınız azmış diyen kıza ne denir ? Linktekine göre maaş 4000 TL :(
www.derszamani.net

Bu linke bakıp maaşınız azmış diyen kıza ne denir ?

Linktekine göre maaş 4000 TL :(
0
sorunvar
(10.12.17)
Pahalı escort denir. Maaş muhabbeti yapan insandan kağıt yapsalar götümü silmem
0
bos gezenin bos ustasi
(10.12.17)
O bağlantıdaki hangi mesleğe göre konuştuğunu bilmiyorum açıkçası. Mesela bir öğretmen veya hemşire için konuşursak, en alt dereceden kadrolar için yani, az görünüyor açıkçası. Belki de sizin maaştan ziyade o listedeki bir gruba göre konuşmuş olabilir.

Tabii eğer 4.000 TL'yi az bulduysa, kendisi için yeterli olacak maaşı sorardım. Nedir acaba beklentisi, 4.000 gayet iyi bir meblağ zira.
0
tel tokasini duzelten samuray
(10.12.17)
biz niye maaşımı konuşuyoruz ki diye sorardım galiba.
0
bruceandwayne
(10.12.17)
Hayırlı işler denir ve koşarak uzaklaşılır.
0
elorelia
(10.12.17)
Şöyle derdim: Ahsjhsdhjs
0
freetakilir
(10.12.17)
Belki maaşınız yaptığınız işe göre azmış demek istemiş olabilir. Mühendis doktordan fazla alıyo görünüyor, onun gibi
0
soyut park
(10.12.17)
5000 lira mayış alıyor hem erken ölür
0
eksimeksi
(10.12.17)
sorunu detaylandırmalısın. sana 4000 tl aldığın halde "maaşın azmış" mı dedi, listedeki bir grup için mi dedi?
bunu diyen kişi ne kadar kazanıyor yahut potansiyeli ne?

şimdi ben 10 bin tl kazansam ayda, 3 bin kazanan insana "azmış" derim. o zaman pahalı eskort mu olunmuş oluyor?

ya da hiç gelirim olmasa da 2 bin maaş alan, evi barkı olmayan insana da "az kazanıyorsun" derim.

bunlar insanın kendini satması manasına gelmez, hayata gerçekçi bakması manasına gelir.

ama muhtemelen az kazanıp bu konuda rencide edildiğin için, burada kıza sövdürüp kendini rahatlatma peşindesin.
0
patty duke
(10.12.17)
(5)

Bacağı ve popoyu sıkılaştırmak için

apolitikherif
Soru bir arkadaşın :))))Şimdi bu elemandaki popo değil çok afedersiniz göt. Bacakları da kalın hafiften.Aklınıza hemen dombili bir tip gelmesin ortalama bir vücudu var. 180 boyunda 75 kilo.Spor salonuna birlikte gidiyoruz. Adam bacak gününü es geçmek istiyor. Ya da çok hafif çalışıyor.Sebep olarak d
Soru bir arkadaşın :))))

Şimdi bu elemandaki popo değil çok afedersiniz göt. Bacakları da kalın hafiften.
Aklınıza hemen dombili bir tip gelmesin ortalama bir vücudu var. 180 boyunda 75 kilo.

Spor salonuna birlikte gidiyoruz. Adam bacak gününü es geçmek istiyor. Ya da çok hafif çalışıyor.
Sebep olarak da zaten bacaklarının büyük olduğunu, bacak çalışırsa daha kalınlaşacağını söylüyor.

Bu yaklaşım doğru mu?
Ne yapsın bu arkadaş daha sıkı bir popo ve bacak için?

Teşekkürler
0
apolitikherif
(06.12.17)
Doğru evet, gidip de öküz gibi squat yapmaya başlarsa bacakları iyice kalınlaşacak. Genetik büyük olasılıkla, incelmez o. Hafif çalışmaya devam etsin bence. Popo için de yere yatsın, halteri kucağına alsın, kasıklarının üzerine koysun, sonra poposunu sıkarak kaldırıp indirsin. Ama bunu da ağır yapmasın yoksa iyice büyür.
0
i was made for you
(06.12.17)
Bacak gününü es geçeceksin ama sıkı bacağın olacak, böyle bir şey varsa araştırıp bulalım boşuna tonlarca ağırlık kaldırıp ayı gibi yemek yemeyelim. Öyle bir şey yok. Ağırlık çalışacak, bacağındaki kas kütlesi artıp yağları yanacak, günde ortalama 2500 kalori alacak, ancak o zaman olur o iş. Arkadaşının bacağı kalınsa, yağlı olduğu için kalındır kas kütlesi yüksek olduğundan değil, öyle olsa zaten sıkılaşma gibi bir derdi olmazdı.
0
angelus
(06.12.17)
Uzay yürüyüşü sıkılaştırıyor olabilir bacakları
0
EasyTiger
(06.12.17)
muhtemelen kalın olan baakları değil, vitaminsiz olan üst vücüdu.

kaslı bacak ve göt kasları için, ağırlık çalışması lazım. hatta kas oranı artırılmış diri bir vücut için de ağırlık çalışması lazım.

bacak idmanını atlamasın, %50 si ile hatta %40 ı ile çalışsın, ama çalışsın.
üst vücut gelişince algısı değişecek.
0
patty duke
(06.12.17)
Callanetics tavsiye ediyorum.
0
soyut park
(06.12.17)
(3)

Salep ustundeki toz?

barbarella
Tarcin degil. Sarimsi bir rengi var. Tadi hafif buruk. Ne olabilir? Disarda ictim ve cikarken sormayi unuttum ne oldugunu. Simdi cok fena aklima takildi.
Tarcin degil. Sarimsi bir rengi var. Tadi hafif buruk. Ne olabilir?
Disarda ictim ve cikarken sormayi unuttum ne oldugunu.
Simdi cok fena aklima takildi.
0
barbarella
(06.12.17)
zencefil ya da zerdecal ?
0
imnotsureabout
(06.12.17)
Zencefilidir büyük ihtimalle.
0
tociess
(06.12.17)
kakule
0
patty duke
(06.12.17)
(9)

Sağlıklı beslenme ve mutsuzluk ilişkisi

someonewalksalone
Merhaba. Yaklaşık 1 yıldır şekeri hayatımdan komple çıkarma kararı aldım ve uyguladım. Bu sürecin başında ideal kilomdan 10 kg fazla kilodaydım, şimdi ciddi bir oranda yağ oranımı düşürerek yaklaşık 6 aydır ideal kilomdayım ve koruyorum. Aslında bu konu biraz da takıntı haline geldi sanırım, yağ ora
Merhaba. Yaklaşık 1 yıldır şekeri hayatımdan komple çıkarma kararı aldım ve uyguladım. Bu sürecin başında ideal kilomdan 10 kg fazla kilodaydım, şimdi ciddi bir oranda yağ oranımı düşürerek yaklaşık 6 aydır ideal kilomdayım ve koruyorum. Aslında bu konu biraz da takıntı haline geldi sanırım, yağ oranımın artması ve göbek sahibi olmak benim için korkutucu bi hal aldı ve bunun olmaması için çabalıyorum. Düz bir karına sahip olmak hissi baya hoşuma gitti, bu kısımda sıkıntı yok. Fakat mutsuz gibiyim. İstediğimi yiyemeyince hayatımın parlaklığı bi azaldı sanki. Tatlı, ekmek, patates vb. yiyecekleri seviyordum ve şimdi mükemmeliyetçiliğim yüzünden tadını sevsem de artık yiyemiyorum. (Daha önce sadece yemek yemek için Gaziantep'e giden bir insandım.) Bu durumu yaşayan var mı aranızda? Ne tavsiye edersiniz?
0
someonewalksalone
(28.11.17)
Takıntılarından vazgeç ve haftada ya da onbeş de bir istediğini ye.

Ayrıca sağlıklı beslenmek ve bunun dışına çıkmamak mutsuzluk getirir.
Sen bakma beslenme şeklini yeni değiştirmiş ya da gerçekleri kendine itiraf edemeyen insanların "sağlıklı besleniyorum ve çok mutluyum" hallerine.
Etrafta o kadar uyaran varken, herkesin nasıl yiyip içip keyif aldığını bilerek görerek sen nasıl sebze yiyip mutlu olacaksın ki...
0
patty duke
(28.11.17)
birkaç tavsiye:

Ketojenik gibi özel bir diyet uygulamıyorsan haftada 1-2 öğüne bu aklına gelenleri sokarak bir nebze rahatlatabilirsin kendini. Ama bunu yaptığın günler diğer karbonhidrat kaynaklarını kısarak bir denge yaratabilirsin ya da aynı/önceki/sonraki gün uzun süren açlık-oruç uygulayarak bir nebze dengeleyebilirsin (Intermittent Fasting metodunun özellikle uzun süreli açlık modelleri gibi).

Bu tür karbonhidrat kaynaklarını tüketirken yanında kaliteli yağ da tüketmeni tavsiye ederim sindirimi bir nebze yavaşlatabilmesi için.

Maksat nefsi köreltmek ise çok yüklenmeden yapılır, bu karb. kaynaklarını tüketince çabuk acıkacaksın sonraki gün yine canın isteyecek diyenlere kulak asma, hele bir dene.
0
candanag
(28.11.17)
Sürekli aynı şeyleri yeme, sağlıklı beslenmeye devam et ama arada kaçamakların da olsun. Misal oturup koca bir tabak patates kızartması yeme, nefsini bastıracak kadar ye. Her gün tatlı yeme ama arada canın isteyince bir dilim yaş pasta ye, yeni pişmiş bir böreğe denk gelirsen bir dilim börek ye. Ben bu şekilde besleniyorum en azından, bir de yediğin saat önemli, zararlı olduğunu düşündüğüm şeyleri belirli saatlerde yiyorum, patates yiyeceksem mesela en çok kızartmasını sevdiğim için kızartma olarak yiyorum, normalde kumpir de severim ama yemiyorum ya da çikolata konusunda çok hassasım canım çok isterse Türk kahvesinin yanında yiyorum. Bence hiç bir şeyi abartmamak lazım. Özge Ulusoy da mesela mantıya düşkünmüş, yiyor gibi gözüküyor mu ? Arada bir yeyince bir şey olmaz, asıl olay beslenme düzenini bozmamakta.
0
elikası
(28.11.17)
ilacin sutlu tatlilar, kuru yemis ve kuru meyve.

pazar gununu kendini simartma gunu olarak belirle. cop yiyecekler yeme ama yine de.
0
baldur2
(28.11.17)
ben bu şekeri tamamen kesme konusunun dünyadaki herkes için uygun olduğunu düşünmüyorum. herkes bir değil ki. yemek yemek kimi için bir tutkudur, kimisi de yemese hiçbir eksiklik hissetmeyecek kadar sallamaz yemeyi. yemek yemeyi sevenler bile çeşit çeşit. kimisi ete düşkün, kimisi tatlıya.

yemeğe düşkün olmayan kesim için kolay tabi "şekeri kestim" demek. zaten sevmiyordu ve yemiyordu. ama sen diyorsun ki, "eskiden antep'e sırf baklava gömmeye giderdim, şimdi bir senedir hiç şeker yemiyorum." hiç olacak iş mi? senin hobin, hayattan zevk alma yollarından biri de bu. ama sen kendi kendine esnetilemez kurallar koyarak bu yolu kapatmışsın.

diğer yandan fast food olsun, paketli yiyecekler olsun, bunlar kilo aldırmaktan öte kanserojen katkı maddeleri içerdikleri için zararlılar zaten ve bence de hiç yenmemeliler. ama yani senede bir antep'e gidip gözün doyana kadar yiyip gelsen hiçbir zararı olacağını zannetmiyorum. ya da ev yapımı tatlılar, yemekler, börekler ne kadar yağlı/şekerli olsalar da abartmadan dozunda yenildikeri sürece kilo yapacak ya da sağlığa zarar verecek şeyler değiller.

yani canın bir şeyi çok istediği zamanlarda ye gitsin. göbek konusunu da çok takıntı yapma. her şeyden öte psikolojik olarak sakıncalı. aslında sen de biliyorsun ki arada bir kendini mutlu edecek kadar tatlı yesen göbeğin çıkmaz ama bunu takıntı yapıyorsun. buna devam edersen takıntıların artabilir, en olmadık şeylerde bile takıntıların oluşabilir.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(28.11.17)
Arada bir ye. Morfin içeriyorlar. Yiyince mutlu oluyorsun.

en.m.wikipedia.org
0
Lim5
(28.11.17)
çok çok benzer durumdayız. şu hayatta sadece doğuştan "şeker sevmeyenler" mutlu olabilir ben buna inanıyorum. ben de hayatımı sağlıklı beslenme&spora adamış vaziyetteyim. ideal kilomdayım, fitim, kendimi çok beğeniyorum ama mutlu muyum? asla...

ayda 1-2 kez tatlı yiyorum ama sanki kolumu, bacağımı koparıyorlar o kadar huzursuz oluyorum. yediğmiden de zevk almıyorum yani imkanı yok. sürekli bir kısıt, sürekli bir yasak. bu bende ekstradan sinirli ve depresif ruh hali de yaratıyor. millet koca götüne-göbeğine aldırış etmeden pasta gömerken, evden getirdiğim karnabaharı yemek acayip zoruma gidiyor.

Bizim gibi insanlar 50+ yaşlarda ancak mutlu olacak sanırım. amaaan yemişim diyetini sporunun dediğimiz zaman:) kısa vade de mutluluk gözükmüyor pek.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(28.11.17)
Şeker yediğinde bağırsak floranı bozduğun için aslında daha fazla mutsuz oluyorsun. Biz ailecek sağlıklı beslenmeye takıntılıyız ama yüzde yüz kısıtlamıyoruz. Annem çok güzel tatlı yapar arada sırada onları yiyoruz. Kuru meyveli unsuz şekersiz enerji bar ya da sütlü tatlılar gibi. Bunlar dışında hayatımda yediğim en güzel tatlı yoğurdun üzerine tarcın serpmek. Dene mutlaka.
0
jazzabel
(28.11.17)
@muti
Günde bir-iki porsiyon yiyorum. Tarif önerisi alabilirim :) Galiba işimin yoğunluğu dolayısıyla işlenmiş bir şey yemektense hiç yememeyi tercih edebiliyorum ondan bu mutsuzluk. Evden yapıp götürmem gerek.
0
🌸someonewalksalone
(28.11.17)
(9)

ters mekik ve bel fıtığı

patty duke
bel fıtığı bir insan, ters mekik egzersizi yapmalı mı yaparsa zarar mı görür?
bel fıtığı bir insan, ters mekik egzersizi yapmalı mı yaparsa zarar mı görür?
0
patty duke
(24.11.17)
Yerde ters mekik, hyperextension, deadlift vs, bunlar bel fıtığı olan kişilerin bel kaslarının etrafını güçlendirmesi için yapabileceği egzersizler ama bunlar aynı zamanda doğru uygulanması gereken egzersizler de, yanlış yapıldığında faydadan çok zarar verir.
0
angelus
(24.11.17)
@raydingöz,özel bir nedeni yok, idman esnasında yapılabilirliliği konusunda tam emin olamadığım için sormak istedim.
0
🌸patty duke
(24.11.17)
@acemi, bir rahatsızlık olduğu an hayattan elini eteğini çek diyen doktorları sevmiyorum.
0
🌸patty duke
(24.11.17)
Bel ağrısı şikayetiyle ilgili gittigim bir doktor önce film vb seylere baktı bel fıtıgı olmadıģını söyledi ve bel kaslarımı güclensirmek için ters mekik önerdi. Fıtık varlıgı kesinse mutlaka uzman görüşü alınmalı bence.
0
delicevat
(24.11.17)
ters mekikte kanırtma diye bir şey yok ki?

vücut öne yatar sonra omurga natürel pozisyona gelecek şekilde doğrulursun, doğal duruşun ötesine geçip beli iyice geriye doğru ittirmeyeceksin...

öne doğru eğilmek dediğim de, omurga stabil duracak, üst vucut şekli bozmadan aşağı inecek ve yukarı, omurları doğal pozisyona getirecek kadar doğrulacak...
haliyle ben bir kanırtma kafamda canlandıramadım.
0
🌸patty duke
(24.11.17)
Bel fıtığı olan birisinin çok büyük ihtimalle postür bozukluğu ve pelvik tilti de olacağı için benchten eğilerek yapmaması lazım. Buradaki sıkıntı back extension denilen geri bükülme ya nötral pozisyona geri dönme değil; spinal flexion yani öne bükülme hali. Çünkü bel fıtığı olan birisinde kas dengesi bozuk olduğu için öne bükülmeyi hip flexion denilen kalçadan bükmeyi doğru yapamaz, spinadan yapar bu da fıtık ağrısını tetikleyebilir. Bel fıtığı olan birisinin aynı zamanda nötral pozisyonu da hali hazırda kaybetmiş olması çok büyük bir olasılık dolasıyla hareketi istese de doğru yapamaz. @angelus'un ve @acemi'nin yazdıkları burada devreye giriyor. Bu nedenle ilk etapta postürü düzeltmek için "yerde" back extension yapmalı örneğin superman ya da swimming hareketi gibi. Önce tüm kas dengelerini sağlamaya odaklanmalı çünkü fıtık kasların dengesizliği nedeniyle olan ortaya çıkan bir şey.
0
neferkitty
(24.11.17)
Spinadan bükülmeye ve hip felexiona görsel birer örnek verebilir misin?
0
🌸patty duke
(24.11.17)
Ben uste linki paylasilan doktora gitmistim. Bana yerde ters mekik verdi. Cok geriye dogru zorlamamak kaydiyla yararli.
0
rusyalı kozmonot
(24.11.17)
@patty duke örneğin şu soldaki spinal fleksiyon sağdaki ise pelvis yani kalçadan bükme.

www.flexibilityrx.com


Bunu benchten yaparken odaklanaak yapsa bile omurgasında postür bozukluğu varsa tam anlamıyla yapamayabilir, hareketi doğru yapabilse bile benche iyice katlandıkça düzgün formla başlası dahi omurga yine sonlara doğru kavislenir. bu nedenle başta yerde başlamak, güvenli yoldan bel -core kaslarını güçlendirmek ve hip fleksiyon çalışıp aynı zamanda kalça esnekliğini artırmak daha faydalı. Yerde ise yüzüstü yatarken bunu yanlış yapma olasılığı yok bu nedenle başlangıç için daha güvenli. Ancak belli bir süre güçlendikten sonra ve hareket kabiliyeti artıp formunu düzelttikten sonra benchte de yapabilir tabi.

Edit: bu arada yerde yapılan ters mekik çok fazla geri bükülme yapıldığında da kaymış disklere baskı uygulayıp başlangıçta ağrı yapabilir deniliyor ve bu nedenle ilk etapta abartmadan yapın diyorlar. Zamanla bu geçiyormuş.
0
neferkitty
(24.11.17)
(5)

Soslu tavuklarda hile

sanquis
Pişmeye hazır soslanmış tavuklarda(göğüs, kanat vb) hile yapıldığını duyan oldu mu? Bayatlamaya yakın tavukları soslayıp satıyolar diye bi şey duydum da
Pişmeye hazır soslanmış tavuklarda(göğüs, kanat vb) hile yapıldığını duyan oldu mu? Bayatlamaya yakın tavukları soslayıp satıyolar diye bi şey duydum da
0
sanquis
(24.11.17)
bizzat biliyorum, kokmuş tavuklar soslanıp öyle satılıyor.
0
patty duke
(24.11.17)
neler neler yapıyorlar. ankara kızılay elpasoda yedim onu ben. sosu o kadar pişirmişlerdi ki sostan yanık tadı geliyordu.

bunun sebebini sonradan öğrendim iyice tavuğun tadını bastırsın diye.
0
kablelvuku
(24.11.17)
Peki araya gireyim: Tavuk çok kolay bozulan ve bozulduğunda da sağlam zehirleyen bir besin değil mi? Bayat, bozulmaya yakın tavuğa sosu dayadıkları zaman ne oluyor, neden zehirlenmiyoruz?
0
chicha
(24.11.17)
chicha'ya bir +1 de benden. Öldürmüyorsa güçlendiriyor da olmalı bence mesela.
0
jack of hearts
(24.11.17)
şöyle; davık hemen bozulur ama raf ömrüne 10 gün diyelim, tabi bunun soğuk zincir süresi de var, öyle hemen 10 günde bozulmaz tavuk genelde 5 6 gün ıskartası olur, fabrikaya tamamen kokuşmadan dönebilsin diye.
ortalama bir insanın alacağı tavuk = tavsiye edilen tüketim tarihi - 3 gün olur genelde (tavuk için)
kimsenin almaya yanaşmayacağı tavuk ise tavsiye edilen tüketim tarihi - 2 veya 1 gün.
işte bu 2 veya 1 gün kalan tavuklar soslayıp satılıyor.
0
Tears of Devil
(25.11.17)
(1)

Esmer bulgurla kısır yapacağım. Oran?

hadi ya la
Normalde üstünü yarım cm geçinceye kadar kaynar su koyardım, buna ne kadar koyayım?
Normalde üstünü yarım cm geçinceye kadar kaynar su koyardım, buna ne kadar koyayım?
0
hadi ya la
(22.11.17)
Buna 2 cm geçecek kadar koy...
0
patty duke
(22.11.17)
(7)

Sırtta sivilceler

senolll
Ne yapsak da geçse?Teşekkürler
Ne yapsak da geçse?

Teşekkürler
0
senolll
(21.11.17)
Ben Neutrogena'nın sivilce karşıtı temizleme jelini sırt, omuz ve göğüs bölgelerimde duş jeli gibi kullanıyorum. Ucuz zaten. Senelerdir öyle yaparım, arada sırada tek tük ve minik çıkan sivilceler dışında o bölgede sivilce sorununu çözdüm. Ki eskiden baya vardı.
0
love my way
(21.11.17)
alkolü azalt.
0
goodz
(21.11.17)
Liflen
Love my way in bahsettiği ürünü kullanıyorum ben de ama çok etkili olmadı
0
sagin
(21.11.17)
duştan çıkarken bir miktar sirkeyi sulandırıp sırtından aşağı döküyorsun, tekrar durulanmak yok. kuruyunca kokusu gidiyor zaten. bunu bir süre uyguladıktan sonra verim alırsın.
0
who cares wins
(21.11.17)
Goodz, bu ara neredeyse içmiyorum bile.

Sagün, lifleniyorum ama daha iyi lifleneyim.
0
🌸senolll
(21.11.17)
Nadixa krem sür.
0
Lim5
(21.11.17)
Beslenme ile alakalı olabilir. Şeker kullanmayı bir süre bırak ve bakalım sivilceler ne duruma gelecek.
Ayrıca ciğerlerle alakalı bir sorun da olabilir.

Doktora gitmen iyi olur.

Onun dışında liflen, güzel temizle, sıkma.
0
patty duke
(21.11.17)
(6)

İdeal öğün maliyeti

senolll
Merhaba,Sizce ideal öğün maliyeti ne olmalı? Yalnız evde yapılan yemekler için soruyorum.Tabii kişiden kişiye, gelire, ne yendiğine bağlı değişir bu çok ama şöyle kabaca ne kadar olur?Teşekkürleredit: alttaki cevap sonrası, sadece gıda için yapılan maliyet. ben tek yaşıyorum bir de, gerçi bu bence ç
Merhaba,

Sizce ideal öğün maliyeti ne olmalı? Yalnız evde yapılan yemekler için soruyorum.

Tabii kişiden kişiye, gelire, ne yendiğine bağlı değişir bu çok ama şöyle kabaca ne kadar olur?

Teşekkürler

edit: alttaki cevap sonrası, sadece gıda için yapılan maliyet. ben tek yaşıyorum bir de, gerçi bu bence çok fark etmez
0
senolll
(16.11.17)
Ortalama bir öğle veya akşam yemeği için orta kalite ürünlerle yine ortalama bir erişkinin maliyeti rastgele bir menü düşünürsek mesela;

tarhana çorbası, tavuk sote, salata, meyve gibi düşünelim.
gerekli malzemeler: Tarhana, su, baharatlar, salça, yağ; 250 gr tavuk göğsü, soğan, biber; salata için yeşillik malzemeleri, sirke, limon, z.yağı, domates vs.; bir elma-portakal vs.

Alışverişe sık sık çıkan ve Bim-Macrocenter skalasında fiyatlara hakim birisi olarak teker teker gramaja uygun yazmayacağım ama yaklaşık olarak buradan çıkardığım sonuç: 11-13 lira.

NOT: bu aklıma gelenlere ocak-fırın (gaz ve elektrik maliyetleri özellikle,kap-kacak gibi maliyetler dahil değildir. yazarken aklıma gelmeyenler de olmuştur muhtemelen.

NOT2: Evdeki kişi sayısı arttıkça ortalama olarak bu maliyetlerde düşüş olacaktır.

NOT3: ekmek, içecek, yemek sonrası atıştırmalık ürünler, k.yemişler, çay-kahve gibi içecekler de öğün kavramına dahil edildikçe maliyetler bi güzel yükselecektir.
0
candanag
(16.11.17)
1 kişi için konuşalım.
kahvaltı:
-8tl peynir(3 gün yenir)
-3tl 6'lı yumurta(3 gün yenir)
-3tl domates(3 gün yenir)
-3tl zeytin(3 gün yenir)
-6tl sallama çay(bu 20'li çay içişe göre değişir ama ortalama 7 gün gider)
-12tl fiskobirlik fındık ezmesi(6 gün yenir)
hepsini 3 gün üzerinden hesaplasak günlük 10 lira civarı bişey yapar ortalama bir kahvaltı.

öğle:
-20tl köfte(2 gün yenir)
-1tl pattis(2 gün yenir)
-3tl meyve suyu(2 gün gider)
-6tl salata malzemesi(2 gün gider)
bunu da 30/2'den 15 lira desek.
akşam bakliyat yapılırsa günlük 10'a gelir akşam da. üşendim onu yazmaya :D
yani günlük 30-35 liraya çok güzel ve sağlıklı bir şekilde beslenilebilir. tabi daha ucuza mal etmek isteyen eder. bi makarna bi hazır çorba alırsın 2 gün yersin 3 liraya beslenirsin size kalmış.
0
golgi aygıtı
(16.11.17)
Pazara cikip mevsimlik sebze ve bakliyat ile, 3 ogun 20 lira civari olur.
0
ykyt
(16.11.17)
bu tür hesapları böyle yapmak çok zor.

bunu hesaplamak için yemek masrafı ve dolaylı olarak yemeğe harcanan paraların uzun süreli kaydının tutulup, kişisel alışkanlıklara göre ortalaması alınması gerekir.

yani örneğin teflon tava alıp, arada umursamazca çatalla bir şey yemeye kalkarsanız kısa aralıklarla tava masrafı eklenebilir.

sık diyet yaparsanız mesela masraflarınız artabilir, sağlıklı besleneyim derseniz, bunların sıklığı ve titizliğiniz çok etki eder.

haftada 4-5 gün makarna yiyen arkadaşım var, tek kaldığında kahvaltı da etmiyor. tek masrafı doğalgaz makarna ve yağ. benim aynı dönemde masrafım 150 lirayı buluyor.

yazın pazardan kilolarca sebze ve ot alıp doya doya yersiniz ucuza. kışın bu fiyatlar artar.

o yüzden, bu hesabı illa önden yapmanız lazımsa 200 lirayla 1 ay geçinebilir miyim. 300 lira ile 1 hafta idare edilir mi gibi sormanızı öneririm.
0
tum haklari saklidir
(16.11.17)
5 TL ile 15 TL arasında değişir.
Ama 15 TL nin üzerine çıktığınızda, bir şeyleri abartmış olabilme ihtimaliniz yüksek.
0
patty duke
(16.11.17)
@patty duke; 15 biraz düşük değil mi abartma sınırı için? etin kilosu 50 lira falan desek 200 gram et 10 lira zaten. yanına da bir şeyler yense 15'i rahat geçer, pek de abartı değil bence bu.

ya da balıkla mesela
0
🌸senolll
(16.11.17)
(16)

bi brad pitt/angelina jolie değilseniz, bi nesiniz?

runagain
latif doğan mı?ayşen gruda mı?
latif doğan mı?

ayşen gruda mı?
0
runagain
(16.11.17)
ciguli.
0
justinho26
(16.11.17)
binnur kaya
0
pide
(16.11.17)
micheal cera
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(16.11.17)
llewyn davis
0
brakgn
(16.11.17)
azer bülbül.
0
Tears of Devil
(16.11.17)
superman'in yandan yemişi
0
lazpalle
(16.11.17)
Osman yagmurdereli nin zayif hali.
0
allah yazdiysa bozsun
(16.11.17)
adile naşit.
0
dedim ben sana
(16.11.17)
Anne hathaway

Edit: Geyik yapmadım ben, kırılmayın! İnsanlar benzetiyor manasında yazmıştım.
0
sopiro
(16.11.17)
Aslında güzellik şekille ilgili soyut bir kavram. Zaten tanrı bana dedi ki: içinizde en güzel benim, benim de bilinen bir şeklim yok. kafana takma bu meseleyi.
Hilmi Duran
0
anarche
(16.11.17)
Victoria beackham
0
patty duke
(16.11.17)
shia labeouf'tan yakışıklı olduğum kesin amk.
0
ya ben lan neyse
(16.11.17)
İzzet altınmeşe.
0
[GODDARD]
(16.11.17)
Kahtalı mıçı dan yakışıklı olduğum kesin aq.
0
[GODDARD]
(16.11.17)
Dilber Ay
Tavukları pişirmişem, hacıyı da çarşıya göndermişem
0
aychovsky
(16.11.17)
@justinho26, ciguli'ye rahmet diliyorum.

@pide, binnur kaya'yı çok severim. çok sempatik.

@proletarier aller lander vereinigt euch, iyiymiş.

@dieis, beni de ona benzeten oldu. boy hariç :P

@üğpoıuy (aslında yazımı en kolay nik seninkiymiş :) ) sevimli aslında ama biraz da korkutucu bir yüzü var.

@brakgn, saç sakalı çok dağıtmadıkça iyi.

@sl78, oo eskilerden. karizmaymış.

@tears of devil, çok severdim rahmetliyi.

@lazpalle, hangi aktör çözemedim.

@e bana nick birakmamissiniz zalimler, şofööööööör şoföööööörrr. aman tanrım!

@allah yazdıysa bozsun, severdik rahmetliyi. zayıflasa daha güzel olurdu tabii.

@dedim ben sana, sempatik. allah rahmet etsin naşit ablaya da.

@acemi, iyiymiş.

@sopiro, güzel benzetme :)

@anarche, önemli olan barışık olman kendinle. güzellik soyut bir kavram. 3,5 yıldır
özlediğim sevgilim, tipim bile değildi.

@patty duke, şanslıgillerden :)

@ya ben lan neyse, bence shia yakışıklı ki :P

@GODDARD, bence de izzet abi mıçı'dan çok daha yakışıklı. aslında bunu da cem yılmaz'ın ali baba ve 7 cüceler filminde fark ettim.

@aychovsky, dilber ay'ı da severim.

genelde geyik yapmışsınız ya... oysa insanlar sizi kime benzetiyor ya da siz kendinizi kime benzetiyorsunuz onu öğrenmek istemiştim.

benim kendimi benzettiğim kimse olmadı. cem yılmaz'a benzeten oldu birkaç kişi. birkaç kişi de kenan imirzalıoğlu'na benzetti, boy hariç :)

teşekkürler hepinize
0
🌸runagain
(16.11.17)
(34)

Tek Yaşayanlar, arada tek kalanlar

12 nereden buldun
Çay demliyor musunuz yalnızken?Sallama filan sayılmaz , klasik semleme çay yapiyor musunuz?
Çay demliyor musunuz yalnızken?

Sallama filan sayılmaz , klasik semleme çay yapiyor musunuz?
0
12 nereden buldun
(15.11.17)
mütemadiyen.
0
giovanne
(15.11.17)
Demlerim 1 bardak icerim yazik olur termosa.
0
imelih
(15.11.17)
neredeyse hiç.
0
monogram
(15.11.17)
güzel çay bulmak zor, dolayısıyla o zahmete girmiyorum. arkadaş varsa bile sallama yapıp geçiyorum.
0
evde liyakat kalmamis
(15.11.17)
elbette, cay'siz bir hayat olamaz :) yasasin ahmad tea
0
kamyonsans
(15.11.17)
hayır.
0
japon askeri
(15.11.17)
Başkası gelmediği sürece hiç.
0
suskun
(15.11.17)
Neredeyse hiç.
0
sopiro
(15.11.17)
Hic.
0
baldur2
(15.11.17)
Yalnizlik kadar kotu bir sey yok
0
baldur2
(15.11.17)
Yoldan gecene cay ikram etmişligim var.
0
hebanon
(15.11.17)
öğrenciyken demlerdim, şimdi vaktim olmuyor. Çok kişiyken de demlemiyorum hatta.
0
nevrochaotica
(15.11.17)
hiç işim olmazdı ama işsizken çaya kahveye sardım. daha çok da kahve. üşengeçliğimden sallama yapardım hep. şimdi demleme yapıyorum. normalde çalışsam evde hayatta çay yapmam.
0
runagain
(15.11.17)
7 yıldır yalnız yaşayan biri olarak toplam demlediğim 5'i geçmez. Misafirim gelince demliyorum. Yurt dışındayım bir tane yabancı arkadaşım çayı çok seviyor. O gelince demliyorum, böylece benim de çay ihtiyacım karşılanmış oluyor. kahve çok daha pratik geldiği için çaydan kahveye geçiş yaptım.
0
nickfury
(15.11.17)
Sevsem demlerdim. Kahve sevdiğimden mocha pot ile kahve yapıyorum. Tek yaşamakla alakası yok bu işin, seviyorsan üşenmezsin bence :)
0
lcha
(15.11.17)
Ya sallama çay ya da hazır kahve falan. Yalnızca misafirim falan gelirse öyle uğraşırım. Böyle de misafirseverizdir işte yalnızlar olarak, ehem.
0
skooma
(15.11.17)
sallama çay candır
0
burya
(15.11.17)
hayır. o kadar çayı kim içecek?
0
sir gawain
(15.11.17)
Hafta sonu nadiren. Ayda 1 falan anca.
0
himmet dayi
(15.11.17)
never. eve arkadaşım gelirse o yapıyor

hatta sıcak bir şey imiyorum hatta su dışında bir şey içmiyorum evde.
0
Cursed Chico
(15.11.17)
Hiç Demlemem.
0
patty duke
(15.11.17)
Her akşam :)
0
Restclean
(15.11.17)
hafta sonu kahvaltiya demleme
hafta ici aksam sallama
0
jimicik
(15.11.17)
Haftada 2-3 aksam yaparim. Ozellikle ders calisiyorsam. Bazen ihlamur tarzi caylar demliyorum ama.
0
yuzır
(15.11.17)
Akşam üstü yapıyorum. Sabah kahvaltıda kahve veya sallama çay içiyorum.
0
sutlu nescafe
(15.11.17)
kahvaltıda belki
0
aquarium
(15.11.17)
demlemiyorum.
0
spirit crusher
(15.11.17)
kahve yaparım ben genelde sadece. tek kalmak ne iğrenç bir şey:(
0
kismisolungac
(15.11.17)
0.5 lt termosun içine atıyorum bir adet demlik çay ve üstüne sıcak su, bu şekilde demliyorum çayı ve gayette güzel oluyor
0
hbtr
(15.11.17)
Hep. Bi tek uyudugumda ve disari ciktigimda cayim olmuyo.
0
beetlejuice
(15.11.17)
çoğunlukla demlerim, demlik poşetlerden 1 tane atıp 2 bardak çay demlemek dakika sürmüyor.
0
tum haklari saklidir
(15.11.17)
Hic demlemem, hep sallama cay iciyorum. Gelen misafirlerde de tiryaki olmadigi icin anca Türkiye'ye aile evine gidince demleme cay icebiliyorum.
0
chitosan
(15.11.17)
yalnız kahvaltı yaparım, çayımı demlerim mutlaka.
0
for day to break
(15.11.17)
Yurtdisindayim... evden yeni geldim, bi ozlemle uzun zamandan sonra ilk kez demledim. Iki bardak ictim :) cay aciktiriyo beni..
0
chezsoi
(16.11.17)
(3)

deadlift-ses problemi

candanag
Klasik deadliftte ağırlıkları arttırdıkça malum olduğu üzere hareketin negatifi olmuyor ve bir anda ağırlık yere bırakılmak zorunda kalınıyor. Şimdilik ağırlığı o dereceye getirmeden romanian deadlifte benzeterek ve plakaların geldiği kısma yastık-kırlent koyarak sesi minimuma indiriyorum (Kırlentin
Klasik deadliftte ağırlıkları arttırdıkça malum olduğu üzere hareketin negatifi olmuyor ve bir anda ağırlık yere bırakılmak zorunda kalınıyor. Şimdilik ağırlığı o dereceye getirmeden romanian deadlifte benzeterek ve plakaların geldiği kısma yastık-kırlent koyarak sesi minimuma indiriyorum (Kırlentin altında kalın havlı bir halı var altında da parke). Aşağı kata gidecek sesi minimuma indirgemek için farklı ya da destekleyici bir yöntem aklına gelen ya da uygulayan var mı?
0
candanag
(05.11.17)
Öncelikle şunu söyleyeyim: Deadlift başlangıcı ve bitişi ile birlikte tam bir harekettir. Yani ağırlığı kaldırırsın birkaç saniye bekler ağırlığı aynı şekilde indirirsin, hareket o zaman biter, bunu yapamıyorsan eğer hareketi yarım yapıyorsun demektir, o da yanlış ağırlıkla çalışıyorsun anlamına gelir. Ha kimisi ağırlık yükseldikçe zemine çarptırıp tekrar yapar ama o işin hilesi; hareketin momentumundan çalarak yapmanın kazanca pozitif bir etkisi olmaz. Ağırlık ne olursa olsun başladığın gibi bitirmen lazım. Ha yok ben böyle yapacam dersen en net çözüm kaucuk zemin karoları, bikaç tane ondan alıp plakalara denk getirirsen ses olayını ortadan kaldırırsın muhtemelen.
0
angelus
(05.11.17)
Romanian deadlift başka bir olay yalnız, ikame değiller.
Plakaları altına battaniye koy ama negatifin külfetleştiği liftlere çıktıysan sana evinin salonu dar geliyor olmalı, var git bir spor salonuna...
0
patty duke
(05.11.17)
@patty duke
Uzun yıllar Gym tecrübesinden sonra 2 yıldır evde yapıyorum eve yatırım yaptım bu anlamda. Bahsettiğim Kilo 150 kg civarı, Romaian deadlift te benim için fazla biliyorum ama klasik deadlift te ağırlığı yere bu harekete benzeterek indiriyorum ki abartı ses çıkmasın. Battaniye koyarak + kilolara gitmeyi bir deneyeyim.
0
🌸candanag
(05.11.17)
(3)

promosyon ürün sevdası

tabudeviren
promosyon kalem, defter, not kağıdı, takvim, ajanda ve her türlü promosyon ürüne bayılıyorum. ihtiyacım olmasa bile.aranızda benim gibi olan var mı?ve takip ettiğiniz promosyon veren firma var mı?
promosyon kalem, defter, not kağıdı, takvim, ajanda ve her türlü promosyon ürüne bayılıyorum. ihtiyacım olmasa bile.

aranızda benim gibi olan var mı?
ve takip ettiğiniz promosyon veren firma var mı?
0
tabudeviren
(04.11.17)
İlaç firmalarının verdiği kalem ve ışıklar var. Özellikle bazıları çok şık ve kullanışlı oluyor.
0
Pleiades
(04.11.17)
Bir ara bende de vardı. Çekilişle katılmak ve promosyon sevgisi...
Hala daha da severim ama peşine düşmeyi zamanla bıraktım.
0
patty duke
(04.11.17)
Milletçe yumuşak karnımız eşantiyon ürünler sanırım. Eskiden ilaç firmalarından acayip ürünler çıkardı ama bütçeleri kıstıkça kıstılar defter kalem bile zor gelir oldu.
0
nrmnm
(04.11.17)
(7)

sevmeyi sevilmeyi neden bilmiyoruz

a man alone
En azından kendini benim gibi düşünenler için söylüyorum.severken abartıyoruz, boğuyoruz, tepemize çıkartıyoruz. hangi hastalıklı kuyunun suyunu içtik de böyle olduk?
En azından kendini benim gibi düşünenler için söylüyorum.

severken abartıyoruz, boğuyoruz, tepemize çıkartıyoruz.
hangi hastalıklı kuyunun suyunu içtik de böyle olduk?
0
a man alone
(04.11.17)
Pek bulunmadığı için
0
Delay Fuze
(04.11.17)
kendimizi tanımıyoruz, kendi hayatımızı kurmak yerine hep başkasıyla bir hayat kurmaya çalışıyoruz. bağımlı oluyoruz. kendi kendimize yetmeyi öğrenmedikçe sadece ihtiyaç duyduğumuz için birileriyle olup denge kuramayıp dibe batacağız.
0
nilmiye
(04.11.17)
Sevmeyi sevilmeyi bilmemek diyr bir şey yok.
Seni beğenenini senin beğenmemen, senin beğendiğinin de seni beğenmemesi var o kadar.
0
patty duke
(04.11.17)
evet ben de bilmiyorum ve bunu yeni yeni fark ediyorum.

biraz aile tarafından öğretilmesi gereken bir şey oldugunu düşünüyorum.
0
yuvarlanantencereninkapagi
(04.11.17)
Sağlıklı bir yaşamın yoksa duyguların da sağlıklı olmaz. Bütün mutluluk yükünü sevgiye yükleyemezsin. Dağıtman lazım.
0
harvey
(04.11.17)
Bir ihtimal ki kavram kargaşaları da etken.

Aşk, sevmek, hoşlanma, beğenmek, çıkmak, takılmak, beğenmek, vurulmak, sevdalanmak.

Seks, sevişmek, cinsel ilişki, sikişmek, vuruşmak, aşk yapmak, tenin tene karışması.

Her şey birbirine girdi cesur yeni dünyada.
0
testis agrisi
(04.11.17)
abartıyoruz her şeyi. sevince tepeme çıkarıyorum şahsen. sevilenin de bir tarafı kalkıyor. adam gibi sevişemiyoruz.
0
runagain
(04.11.17)
(5)

Izmir kiyafet yardımı

rastocasdelay
Selamlar ey ahali, Elimde boyu ya da eni dar geldigi icin giyilmeyen ama iyi durumda 4 torba kadin ve erkek giysileri var(pantolon tişört etek) bunu izmirde mumkunse alsancak konak taraflarında nereye verebilirim? Arabam olmadığı ve hafta içi çalıştığım için belediyenin kıyafet deposuna bırakamıyoru
Selamlar ey ahali,

Elimde boyu ya da eni dar geldigi icin giyilmeyen ama iyi durumda 4 torba kadin ve erkek giysileri var(pantolon tişört etek) bunu izmirde mumkunse alsancak konak taraflarında nereye verebilirim? Arabam olmadığı ve hafta içi çalıştığım için belediyenin kıyafet deposuna bırakamıyorum. Var mıdır bir oneriniz? Ayrica çocuk kitaplarım da var verebileceğim bunlar icin de bir adres biliyor musunuz?
0
rastocasdelay
(04.11.17)
Amacın birilerine yardım etmekse Kızılay giyim kutularına atmanı önermem. Çünkü o kutuların içine girip kıyafetleri alarak ikinci el satan bir güruh var...
0
patty duke
(04.11.17)
Hatay yakınlarında İnönü caddesi üzerinde Kızılay giysi kutularına atıyoruz. Ama size tavsiyem iyice içine gittiğine emin olun. Oradan alıp satanlar varmış çünkü.
0
teknikekip
(04.11.17)
Ege üniversitesi kampüsünde çydd nin giysi bankası var. Öğrencilere uygun giysilerse onlara verebilirsin. Yanlış bilmiyorsam pazartesi günleri açık oluyor.
Çydd merkezi Kıbrıs Şehitlerinin girişine yakın. telefonla ararsan gönüllüler arabayla gelip alabilirler.

Belediyeler de alıyorlar. Konak belediyesi de alıyordur mutlaka. Bayraklı belediyesi de uygun olur, yörede ihtiyaçlı çok aile var.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(04.11.17)
Belediyeler hafta içi mesai saatlerinde istedikleri için onlara veremedim. Çydd kıbrıs şehitlerini arayacağım kabul ederlerse onlara vereyim. Giysiler genç giysisi olduğu için problem olmaz sanırım.
0
🌸rastocasdelay
(04.11.17)
Karşıyaka belediyesi gelip adresten alıyor, çydd olmazsa belediyelere alıyorlar mı diye bi sor istersen.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(04.11.17)
(4)

maybelline rocket volum express maskara- maskara tavsiyesi

yuvarlanantencereninkapagi
kendimi bildim bileli bunu kullanıyorum. kirpiklerim uzun, sık, ve kıvrık. yani aslında maskaradan pek bir şey beklemiyorum. ama bu kirpiklerimi çok sertlestiriyor ve temizlemesi çok zor. muhakkak birkaç kirpigim dökülüyor temizlerken. ve hiç başka tür bir fırça kullanmadım. uygulamada farklı tür bi
kendimi bildim bileli bunu kullanıyorum. kirpiklerim uzun, sık, ve kıvrık. yani aslında maskaradan pek bir şey beklemiyorum. ama bu kirpiklerimi çok sertlestiriyor ve temizlemesi çok zor. muhakkak birkaç kirpigim dökülüyor temizlerken.

ve hiç başka tür bir fırça kullanmadım. uygulamada farklı tür bir fircanin nasıl duracağını merak ediyorum.

bu fikirler doğrultusunda tavsiye edeceğiniz maskara var mı? kirpikleri birleştirmesini istemiyorum, tabii ki dökülmesin, fiyat olarak da bu civarlarda bir şey olsa güzel olur.
0
yuvarlanantencereninkapagi
(04.11.17)
One by one var yine aynı markanın. Fırçası da benzer ve tek özelliği kirpikleri tek tek ayırması. Kolay da temizleniyor. Onu deneyebilirsin.
0
patty duke
(04.11.17)
maybelline'in bütün ürünlerinde kirpik dökme problemi var galiba. şu an black dramayı kullanıyorum performans olarak çok memnunum tek tek ayırıyor ve uzatıyor ama çıkarırken bir iki kirpiğini feda ediyorsun. bu ara loreal paris paradise mascara popüler ve genelde iyi yorumlar almış bir denemek lazım bence..
0
feykalade
(04.11.17)
Fiyat olarak yakın olan Max Factor olabilir, benzer rimelleri vardı, uzun süre kullandım yıllar önce.. Hacim ve siyahlık konusunda çok başarılı, kirpik dökme vb hatırlamıyorum ancak ben çok alerjik bir bünye olduğum için değiştirmek durumunda kaldım.

L'oreal de denenebilir bu skalada, feykalade +1.

Fiyat olarak esneyebilirseniz MAC'in renkleri ve çeşitleri başarılı.
0
hana bi
(04.11.17)
Mac maskaralarda bu haftasonu ezgihalilbeyoglu koduyla %15 indirim var.
Ben haute and nauthy kullanıyorum Mac'ten, seviyorum. 2 fırçası var, biri hacim veriyor biri kıvırıp uzatıyor. Aynı anda ya da ayrı ayrı kullanabiliyorsun.
0
kayranin kedisi
(05.11.17)
(5)

Eldeki malzemelerle kek uydurmak

diffarentiationation
çilek marmelatı, kakao tozu ve kuru üzüm ile kek yapsam nasıl yaparım? Öyle karıştırsam içi pişer mi? 1 tane kabartma tozu yeter mi?Ölçeksiz öyle göz kararı koyucam. Şekersiz olacak ve yumurta normalden fazla olacak.
çilek marmelatı, kakao tozu ve kuru üzüm ile kek yapsam nasıl yaparım? Öyle karıştırsam içi pişer mi? 1 tane kabartma tozu yeter mi?
Ölçeksiz öyle göz kararı koyucam. Şekersiz olacak ve yumurta normalden fazla olacak.
0
diffarentiationation
(02.11.17)
yağ ve yumurtayı uzun süre çırp
kuzu üzümlerin bir kısmını blenderdan geçir bunu da çırpıma dahil et.
üzgünüm ama un kullanmak zorundasın (önce elekten geçir)
kakao tozunu da kullan
kalan kuru üzümleri de unlayarak kenara koy
sonra karışımın yarısını yağlı kaba boşalt, çilek marmelatını da üstüne güzelce dök
kalan hamuru da onun üzerine dök.
unladığın kuru üzümleri de en üste serpiştir, önerim az koyman.

al sana kek.
0
patty duke
(02.11.17)
Çilek marmelatını çıkart, kakaolu kuru üzümlü kek yap. Öyle karıştırma, kuru üzümü biraz suda beklet, şişsin, sonra kağıt havlu ile ıslaklıgını al ve hafif una bulayıp kek hamuruna karıştır, spatula ile hafifçe karıştır yoksa dibe çöker.
1 kabartma tozu yeter
0
kaymaktutmayansicaksut
(02.11.17)
edit: kuru üzümlerin bir kısmını blenderdan geçirmeni önerme nedenim, şeker kullanmayacak olman.
ufalanmış kuru üzümün keke homojen bir tatlı tadı sağlayacağını düşündüm.

bütün kuru üzümleri unlamanı söyleme nedenim, kuru üzümlerin dibe çökmesini engellemek.

araya çilek marmelatı kullan deme nedenim, hem zaten şekersiz olacak keki tatlandırman hem de keke hafif bir ıslaklık katmayı amaçlamak.

önce unla yağı çırp deme nedenim, yumurtanın içine yağ ile hava hapsetmek. bu sayede kabartma tozu kullanmana da gerek kalmayacak.

kakao tozuna gelince, eldeki her malzemeyi kullanmış olmak istedim, 1 çorba kaşığını (silme) aşmadan kullanman yeter.
0
patty duke
(02.11.17)
4 yumurtaya 1 çay bardağı yağ ve 2 su bardağı un kullanmayı dene, sanırım kek hamuru kıvamına gelir.
0
patty duke
(02.11.17)
Şeker yerine marmelat katacaktım olmaz mı diyorsunuz? Islak kek gibi olmaz mı hamuruna katsam?
@patty süper açıklamışsın ellerine sağlık.
0
🌸diffarentiationation
(02.11.17)
(2)

Sulu Yemeğe Başlangıç

sevgikusunkanadinda
Şu anda mutfağı ve kısıtlı imkanları olan bir yurtta kalıyorum. Sürekli makarna-kızarmış et-salata kombinasyonundan gına geldi ama önceden sulu yemek yapmışlığım da yok.Böyle en basitinden, en zahmetsiz olanından başlayarak ne yapabilirim? Konservede bir şeyler var ama kendim halletmek istiyorum, ya
Şu anda mutfağı ve kısıtlı imkanları olan bir yurtta kalıyorum. Sürekli makarna-kızarmış et-salata kombinasyonundan gına geldi ama önceden sulu yemek yapmışlığım da yok.

Böyle en basitinden, en zahmetsiz olanından başlayarak ne yapabilirim? Konservede bir şeyler var ama kendim halletmek istiyorum, yaş oldu 26, öğrenmek lazım :)
0
sevgikusunkanadinda
(02.11.17)
küp doğranmış soğanı yağda kavurup sonra salça ekleyip biraz daha kavurup içine ne atarsan at yemek olur, sonra da sıcak su ekleyeceksin.
suyu da, içine ne sebze attıysan onun üstünü kapatacak kadar koy.
bakliyat yapacaksan onu da önceden haşla ve onun da suyunu üstünü 2-3 parmak geçecek kadar koy.
tümolay salça ve soğanın kavrulması yani.
tuz karabiber ve pulbiber de kullan.
0
patty duke
(02.11.17)
patty duke +1.

kolayına gelsin tukaş, tat vs konservelerin haşlanmış nohut, kuru fasulye, barbunya ve bezelyeleri oluyor. soğanı kavur sonra salça at onu da kavur. üstüne deh de konserveyi biraz kaynat. al sana mis gibi sulu yemek. bi kaç gün idare eder.
0
vayezikhan
(02.11.17)
(21)

keşke senin gibi sevgilim olsa

Bruce
diyen kadının yazıyor olma ihtimali üzerine neler söylemek istersiniz?normal şartlarda yazdığını düşündürecek söylemleri yok gibi ama bazen ufak temaslarda bulunuyor; bilgisayardan bir şeyler gösterirken omza dokunmalar, espri yaptığımda gülerken kola dokunmalar, saçları değdirmeler...en son "yaa ke
diyen kadının yazıyor olma ihtimali üzerine neler söylemek istersiniz?

normal şartlarda yazdığını düşündürecek söylemleri yok gibi ama bazen ufak temaslarda bulunuyor; bilgisayardan bir şeyler gösterirken omza dokunmalar, espri yaptığımda gülerken kola dokunmalar, saçları değdirmeler...

en son "yaa keşke senin gibi sevgilim olsa" dedi, ne hakkında olduğunu söylemeyeyim, görebilir burayı. gezme-yeme-içme konuları diyeyim, öyle romantik erkek-beyaz atlı pirens ayakları da değil yani.

bence bu laf illa yazmak amaçlı söylenmez ama bu kadının ağzından çıkacak bir laf da değil aslında; herkesle çok samimi olmayan, seviyeyi korumayı seven bir tip.

yazıp yazmaması çok bişey değiştirmez de, merak ettim yani, yazıyosa götüm kalkıcak biraz sadece, eki eki.
0
Bruce
(02.11.17)
götün kalksın bence, yazıyor.
0
ilkot
(02.11.17)
yazıyor %80 diyorum
çünküsü aynısının benzerini yaşadım. bi ara buraya anlatırım yakın arkadaşım inceden yürüyor gibi hissettim mesafe koyduk :(
0
antik depresan
(02.11.17)
yedek kulubesine birileri lazımmış/
0
evimin paspasi
(02.11.17)
@evimin paspasi, as takım yok ki yedek olsun. hem olsa bile; biz bilgisayarda bile yedek almaya gerek duymayan bi çeşit deliganlıyıh, ayıboluyo.

@for day to break, bu çok mantıklı bir tespit, haklısın. belki 1-2 kere daha farklı bir konu hakkında derse o zaman kaldırayım en iyisi :/
0
🌸Bruce
(02.11.17)
Yazma olduğunu sanmıyorum. Sadece samimi bulmuş ve güvenmiş. Seviyeyi korumayı seven kadın yazacağı zaman dokunmaz veya bu tarz laflar etmez. Daha bi örtülü gizemli konuşur. Bu sadece samimiyet.
0
yaren
(02.11.17)
Açıkça konuşsana, çaya, kahveye, yemeğe davet et, yok gönlün yoksa da kadını boşa oyalama, niyetinin olmadığını belli et.
0
elikası
(02.11.17)
bak onun devamı gelir demedi deme. yazmıyor da olabilir ama benim başıma %80 yazıyor olarak geldi.
hatun kişiyim manita ben arkadaş buluşçaz benim işim var geç gideceğim manita da sen gelene kadar kızı alayım ne de olsa size geleceğim seni almaya ters rotalara gitmeyeyim diye yol üstünde kızı alıyor, sohbet muhabbet o gün galiba keşke senin gibi sevgilim olsa diyo. üstüne başına dikkat etmez dekolte verir ama malum bi avuç mutluluk olası mutluluk kısmı yok. takmıyor yani açılsın açılmasın. bi kaç kere daha dekolte verdiğini gördüm benimkinin yanında hani benimki bakmaz diyemem baktığını da görmedim ama sonuçta ama göbek deliğine kadar da açmak olmaz.
onun ex manita geldi uzun bi ilişkiydi işte, yol yorgunu diğer eleman ben de uykusuz kalmışım tlf la konuşuyoruz e sen yat benimkiyle ben de seninkiyle gezeyim dedi. tamam dedim olay bitmiştir.

böyle bişeye de çıkabilir vs vs.
0
antik depresan
(02.11.17)
@elikası, ben bişey yapmadım ya, oyalamak falan yok. niyeti varsa gelsin açılsın ben de reddediyim, kezban gibi tribe girip durup dururken "seni arkadaşım olarak görüyorum ben yaağğ" mı diyim???
0
🌸Bruce
(02.11.17)
nickimin hakkini veremedim
(02.11.17)
Hafif yürümüş seni yoklamış. Senden cevap beklemiş. Medet ummuş. O öyle söylenip geçilicek bi söz değil çünkü.
0
freetakilir
(02.11.17)
@freetakilir, ben sonrasında gözlüklü smiley havasında "o zaman söyle bekar arkadaşlarına, bir kıyak yapmış olursun kızlara" dedim. "hahah sanki çok bekar arkadaşım var da, hepsi evlendi be" dedi. umduğu medeti vermedim diye düşünüyorum, bakalım...
0
🌸Bruce
(02.11.17)
Gezme yeme içme ile ilgili söylediyse "eli açık, bol para yedirecek biri olsa keşke" demek istemiştir. Seni öyle biri olarak görmüştür.
0
patty duke
(02.11.17)
erkeklere sinyal vermeye çalışan kadınların şu piste uçak indiren elinde ışıklı çubuklar olan adamlardan tutması lazım derdini anlatmak için.
0
idexo
(02.11.17)
@idexo asdfghj güldüm, doğru diyorsun. ama daha önce sinyal aldığımı sanıp hamle yaptığımda yanıldığım da oldu. bazı kadınların o ışıklı adamları göndermemiş gibi "soğuk" hareket etmesine de şahit oldum, söz konusu kadın sinyali olunca temkinli olmak gerektiğini düşünüyorum.
0
🌸Bruce
(02.11.17)
anlık bi tepki karşılık verseydiniz emin olunabilirdi. şu haliyle "hıh ne de güzel iltifatlar alıyorum hahah" diye kendinizi şımartmanız yeterli. yazılıyosa tek bir cümlede bırakmaz herhalde; şimdi bu cümleye binaen bahsettiğiniz cinsten hareketlerini de bana yazılıyoya yormaya gerek yok.

bir de ayrıntı vermemişsiniz ama bu yazılma işlerinde hafif sinsilik taşıyan bir kadın canlandı gözümde.
0
dafaisss
(02.11.17)
@dafaisss, sinsi değil de, soruda bahsettiğim gibi insanlarla arasında belirli bir seviye oturtmaya çalışan bir kadın olduğu için ilgisini açıkça belli etmeyeceğini düşünüyorum ben. muhtemelen biraz samimiyet gösterdiği her erkek buna asıldığı için(yüz güzelliği ortalamanın bi tık üstü ama fiziği direkt manken, dikkat çekiyor) böyle bir yol geliştirmiş olabileceğini düşünüyorum. ama ilgisi olan bir erkeğe nasıl davranır görmediğim için yorum yapamıyorum.

bir yandan da onun bana yazdığını düşünmemi isteyip ona açılmamı mı sağlamaya çalışıyor diye düşünüyorum. belki de beni kolay lokma sanıyor, ha ha ha; en iyisi ona kiminle dans ettiğini göstermek olucak!
0
🌸Bruce
(02.11.17)
kız leş.
0
petek
(02.11.17)
sinsi derken kastetmeye çalıştığımı siz daha isabetli ifade etmişsiniz "bir yandan da onun bana yazdığını düşünmemi isteyip ona açılmamı mı sağlamaya çalışıyor diye düşünüyorum." diyerek, işte onu demeye çalışıyodum.
0
dafaisss
(02.11.17)
' ama daha önce sinyal aldığımı sanıp hamle yaptığımda yanıldığım da oldu.'

Yanılmamışsındır. Japonların bir sözü var: 'aki no sora, onna gokoro': 'sonbaharda gökyüzü, kadın kalbi' diye minimal bir söz. Anlayacağın üzere 'kadınların duyguları bir öyle böyle değişir' diyor.

Kadınların gönlü vardır ama aklı da vardır. Ne kadar istese de, durumun, ortamın, şartların müsait olmadığına kanaat getirmiş olabilir. Durumu da anlayıp ikna etmek yine sana düşüyor. Doğru noktalarda doğru hisleri uyandırmak yetmiyor, doğru altyapıları da hazırlayıp ikna etmen lazım.

Yerine göre, zamanına göre, kişiye göre sonuçlar sebepler değişir de dinamikler olduğu yerde duruyor. İlişkiler de salt duygusal değil.

Kolay gelsin.
0
idexo
(02.11.17)
net yürüyor.
0
beyteper canavari
(03.11.17)
%100 yazıyor. Ufaktan iltifatlar ile başla, sonra yürü ciddi düşünüyorsan.
0
hasansabbah
(15.11.17)
(24)

Türk kızları sizce güzel mi ?

sorunvar
Son 3 yıldır özellikle sosyal medyanın yoğun olması ile birlikte sanki güzellik katsayıları artmış gibi :)) Ama şunu görüyorum avrupadaki kadınlar gerçekten makyaj yapmıyor ve üstüne pijamasını almış bir şekilde sokaklarda dolanıyor.Türkiyede kızlar bakkala giderken bile yoğun makyaj altında ..Sizce
Son 3 yıldır özellikle sosyal medyanın yoğun olması ile birlikte sanki güzellik katsayıları artmış gibi :))

Ama şunu görüyorum avrupadaki kadınlar gerçekten makyaj yapmıyor ve üstüne pijamasını almış bir şekilde sokaklarda dolanıyor.Türkiyede kızlar bakkala giderken bile yoğun makyaj altında ..Sizce bunun nedeni makyaj olayını mı çözdüler ?
0
sorunvar
(01.11.17)
her şeyi genellemeyi ne kadar çok seviyorsunuz.
0
ayrıl coco
(01.11.17)
ukrayna görmüş birisi olarak ben türk kızlarını genel olarak güzel buluyorum. yani oradaki kadar bakımlı, düzgün vücutlu, "10'undan 8'ine bakmaya doyamazsın" tipi bir güzellik söz konusu değil ama "güzel kız" konusunda eksiğimiz olduğunu düşünmüyorum. biraz yaşanılan çevreye ve ortama da bağlı tabii, izmir'de yaşayan adamla kars'ta yaşayan adamın değerlendirmesi çok farklı olabilir. ben genel olarak "çok güzeller" diyemesem de öyle kadınların çirkin ya da at hırsızı olduğu bir ülke olduğumuzu düşünmüyorum, yeterince güzel kadın var.

hadi şimdi ben türk kızına yaranmaya çalışan ikiyüzlü şerefsiz bir meriç olayım... ukraynalı arkadaşım istanbul'a geldiğinde "olm ne güzel karılar varmış burda" demişti. aynı şeyi birkaç kişiyle daha yaşadım.

bizde kompleksli insan çok. kadın-erkek ilişkileri çarpık. erkeği kızına, kızı erkeğine sövüyor. erasmus başlıklarında çok açık biçimde görülebilir bu. birbirimizden nefret ediyoruz. kıza sorsan türk erkeği şerefsiz, kaka; erkeğe sorsan türk kızı kezo, şüşko falan... bizim sorunumuz fizikle değil, kafayla. yohusam taş gibi oğlan mı arıyon, güzel kız mı lazım, hepsinden bol bol var türkiye'de.
0
der meister
(01.11.17)
Hayır makyaj olayını çözmediler, kendilerini daha değersiz ve daha cinsiyetsiz hissediyorlar sadece. Bunu bastırabilmek için o alışverişler ediliyor, o makyajlar yapılıyor. Başka hiçbir şey değil. Gerçi onlara bakan gözlerin kendisi güzel olmadığı için hatunlar ne yapsalar boş da...
0
yaren
(01.11.17)
yok, filtre olayını çözmüşler.

Güzelliğin herhangi bir ırkı olduğunu çok da düşünmüyorum, bir noktadan sonra alıştığın kadın gözüne aslında o kadar da güzel değilmiş olarak görünebiliyor, ve bütün ırklarda ayrı ayrı güzeller olabiliyor. Yani rus kadınlarında çirkini olduğu gibi hollandalı kadınında güzeli olabiliyor, pek tabi türkün de kürdün de çerkezin de. Ama sosyal medyada gördüğümüz güzel(!) kadınların artışındaki sebep, teknoloji. yetişmek mümkün değil, bi' macbook pro olmuş sana 11bin. vay arkadaş.
0
mete kudur
(01.11.17)
Güzel kızlar var ama karakteristik bir güzellikten bahsetmek mümkün değil. Kültür havuzu diyebileceğimiz bir coğrafyada yaşadığımızdan insanlar arasında çok farklılık olabiliyor. Koskoca ülkeyi Balkan kızı, Kafkas kızı diye bile ayırabiliyorsun en basit anlamda. Sosyal medyadaki kızların hiçbirine kanlı canlı görmeden güzel demem.
0
dissendium
(01.11.17)
Kıyas noktası slavlar falan olunca değiller, ama moğollar nijeryalılar falan olursa güzeller. Dünya üzerinde orta sıralarda diyebiliriz. Ama spor ülkede lüks tüketim konumunda olduğundan ve spor yapma bilinci olmadığından kızlarımız potansiyelinin altında. Spor yapan erkek sayısı spor yapan kadın sayısından çok daha fazla.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(01.11.17)
Birini güzel bulma eşiğim diğerlerine göre çok düşük ama bol makyaj yapmış, makyajını silsen adeta bambaşka birey gibi duranlar bence güzel değil. Yani,görünüşte güzel olabilir ama bu resmen kendini ve diğerlerini kandırmak. Kadın neredeyse 10 katman boya sürünmüş, tokalaşsan fondötenin yarısı sana bulaşacak. Çoğunun yüzü plastik gibi duruyor. Bir de bu efektli, filtreli fotoğraf uygulamaları yüzünden sosyal platformlarda çok değişik duruyorlar gerçektekinden. Misal, bir tanıdık var. Kız epey kilolu, yüzü geniş. Ama fotoğrafına bakıyorsun incecik beden, incecik yüz. E, şimdi bu nedir? Yahu olduğun gibi görünmek ne kadar zor olabilir ki? Seni tanıyanlar zaten gerçeği biliyor. O halde bu çaba niye?


Özetle, badana gibi makyaj yapanları hesaba bile katmamak gerek. Suni güzellik seviyesi artsa ne olur, artmasa ne olur? O yüzden, sıfır ya da en azından sıfıra yakın makyajlı dolananlar daha güzel geliyor bana. Bunun da istastiğini çıkaramam tabii :)
0
m e b
(01.11.17)
Güzeller ve nasıl giyineceklerini biliyorlar. O öve öve bitiremediğimiz Ukrayna kızları abuk sabuk renklerde elbise, parlak çirkin gömlekler, desenli salaş üstler falan giyip geziyorlar. Sırf topuklu ayakkabı seviyorlar diye çirkin çirkin ayakkabıları giyip ortalıkta dolanıyorlar :)
0
eazy
(01.11.17)
Değiller güzel olanlarının da karakteri bozuk
0
qazedcsrfvtyhngujmkol
(01.11.17)
Kadınlar çiçektir .
0
eksimeksi
(01.11.17)
Türk kadınları yüz olarak güzeller ama vücut olarak erkeklerimiz ve kadınlarımız da kötü. Spor yapmıyoruz,genetik mirasımız göbeklenmeye uygun.
0
turkuaz
(01.11.17)
Ben güzelim bb <3
0
dedi ayca
(01.11.17)
Bütün olay bireyin götüne yakışan kotu bulmasında bence.
0
kargn
(01.11.17)
İnsanlar her zaman gördüklerinden daha farklı olana meyilli oluyorlar onu unutmamak lazım.
0
cleric
(01.11.17)
Türkiye’de “e güzel işte eli yüzü düzgün” kategorisindeyim yurt dışına çıktığımda aşırı ilgi gördüm hatta beraber gittiğim bi karşı cins arkadaşım oha burda niye bu kadar beğeniyolar seni diye şaşırdı :D yani kısaca herkese kendinde olmayan güzel geliyor bence. Ha bu arada ilgi gösterenlerin hiç biri ilk etapta Türk olduğumu bilmiyolardı zaten sonra öğrenince uzaklaşanlar oldu asfga
0
pastörizesüt
(01.11.17)
Ben de bunun çok kişisel bir kavram olduğunu düşünüyorum. Herkes kendi yaşadığı çevreye, arkadaş grubuna veya kendisine en ulaşılmaz gelen gruba göre yorum yapıyor herhalde. Zira benim çevremdeki genç veya orta yaşlı kadınların tamamına yakını çok düzenli spor yapıyor, yediğine içtiğine çok dikkat ediyor, makyaj yapan yok diyebilirim sanırım, ve giyim tarzları da her yere kot tişört giyerek gidenden, eteğini ayağından çıkarmayana, her duruma uygun bir kostümü bulunana kadar farklılık gösteriyor.

"Avrupa'daki kadınlar makyaj yapmıyor" gibi bir yorum da uydurma payı ağır basan bir genelleme gibi, haliyle doğru değildir. Giyim kuşam konusunda ise doğru olabilir. Zira insan haklarının varlığının hissedilebildiği yerlerde insanlar daha rahat giyinebilirler. Burada şort giydi diye dayak yiyor, etek giydi diye tecavüze uğruyor, eşofman giydi diye taciz ediliyor kadınlar. Haliyle "doğru düzgün bir şey giyeyim" düşüncesi oluşuyor olabilir. Bir erkeğin "İstanbul kıyafeti", "tatil kıyafeti", "gece dışarı çıkma kıyafeti", "spordan dönerken popomu kapatsın sweatshirtü", "arkadaşlarla dışarıdayken elbise giyerim ama üstüne giyeceğim usturuplu bir paltom olsun" paltosu gibi dertleri olmadığından bu hissi anlamaları zor olabilir.

Bütün bunlar bir kenara, ben işim sebebi ile çok rahatlıkla gözlemleyebildiğimden, genç kızlarda biraz erken ergenleşme olduğunu düşünüyorum. Özellikle bir kutlama, yemek, parti gibi bir şey olduğunda 13-14 yaşında genç kızlar öyle ağır makyajlar yapıp, öyle elbiseler giyiyorlar ki bu yaşımda ben giymem. O da geçilmesi gereken bir aşama herhalde şu hayatta.
0
sopiro
(01.11.17)
Güzeli çok güzel Türk kızlarının. Sosyal medya, insta fotolarını değerlendirmeye hiç almıyorum, filtresi, işığı, açısı filan. gerçeği yansıtmıyor diyelim hadi.

Yaşım itibariyle ulan botoks yaptırsam mı ben de acep naapsam filan diye kafamda sorular var bu ara ve kadınlara ve ciltlerine dikkat ediyorum, özellikle toplu taşımada, çaktırmadan süzüyorum :) Ne kadar güzel kızlar var ya. Güzelleri çok güzel bence. Bir kere çeşitlilik de çok, hani esmeri, beyaz tenlisi vb. Hele geçen gün metroda bir kız gördüm, Amerikan yerlilerine benziyordu aynı. Bildiğin kızılderili. o kadar güzeldi ki. Çıkık elmacık kemikleri, harika bir cilt, badem gibi gözler.
0
old possum
(01.11.17)
erik gibiler kütür kütür.

eğer etrafınızda spordan nasibini almamış, hamburgeri lavaşa sarıp yiyen kadınlar ve erkekler varsa, sorun sizde olabilir. kendilerine azcık bakınca gayet güzel kadınlar.
0
babilbaligi
(01.11.17)
İsveç'ten yazıyorum. Türk kızları çirkindir. Makyajla Instagram filtresiyle falan beni de güzel zannedersiniz. Ki kelli felli adamım.
0
bos gezenin bos ustasi
(01.11.17)
sıkıntı güzellikte değil kezbanlıkta.
0
mikahakkinen
(01.11.17)
İskandinavya, Finlandiya ve slavlar ile uçurum var. Gezerken fark ediyorsunda, yaşayınca net görülüyor. Finlandiya ile ortalamada ki fark olağanüstü ve spor yapıyorlar.
0
christopher nolan
(01.11.17)
Kisisel zevkime gore, etnik veya avrupai bir tipi yoksa, guzel degil.
0
patty duke
(01.11.17)
Bence güzel Türk kızları genelde. Olay çirkinlikte değil de, daha çok bakımda patlıyor. Çok bakımlılar da var, ancak çoğunluğa bakım lüks olabiliyor.

Buraya çok jeopolitik bir cevap vereceğim şimdi. Arap yarımadası, İran, Tunus, Fas, Cezayir'deki makyaj Türkiye'de yok. Oradaki kızlar makyajdan öte badana yapıyor. Fondötenleri de genelde tenlerine göre bir ton daha bronz ve aş-şırı ağır oluyor. Yani, spatula ile kazırsan kazırsın. E şimdi, kızcağızın tek açabildiği yer yüzü. Özenmek için ona da abanınca böyle oluyor.

Fransa'da ve İspanya'da çok yaygın bir 'Make up shaming' akımı var. Gündüzleri bir rimel-bir rujun ötesine gidip fondöten falan kullandığında ayıplıyorlar, garipsiyorlar. 'Kusuru çok, kendine bakmıyor, bakım yapmıyor, demek ki bu yüzden bu kadar boyamış' diye düşünüyorlar. Hollanda için de aynı şeyi duydum ama bu akımın başını İspanya ve Fransa çekiyor. Bu kontürleme mi deniyor, ne zıkkımsa, ondan hele nefret ediyorlar.
www.beauty-source.info

Şimdi, kozmetiğin devlerinden biri Fransa. Bence Japon ve Alman kozmetiği daha kaliteli ve daha fazla mühendislik içeriyor ama Fransa'da kozmetiğin krallarından biri. Avene'dir, Lancome'dur, Clarins'dir; bunlar bizim Nivea ayarında ve alması kolay, ucuz. Buradaki insanlar çocukluktan beri nasıl bakım yapılacağını iyi biliyorlar, cilt bakımı konusunda çekirdekten yetişiyorlar. Ötesinde, 'preventive cosmetics' ile ilgileniyorlar. Yani, sorun olunca ciltle ilgileneyim değil, 'Cildimle ilgileneyim ki, sorun olmasın' bakış açıları var. Türkiye'de aynı markalar pahalı. Beyaz yaka ve orta kesim ulaşbiliyor ama orta-alt veya alt kesim bunlara pek ulaşamıyor. Cildinin bakımını geçtim, dişini fırçalamayan bir ton insan var. Şimdi, iki kişinin durumu bir mi? Çocukluktan beri beslenmesine, bakımına bakan kişiyle 20 yaşından sonra bunları 'Neymiş ki bu' diye öğrenmeye çalışan kişi bir değil.

Örneğin, Fransızlar Ameirkan makyajını da ağır olmakla aşağılarlar ve 'Amerikalılar kendilerine güvenmiyorlar. Güvenseler, gerçekten güzel olsalar, bu kadar makyaj yapmazlar' diyorlar.

Türkiye ikisinin ortasında. Ne Araplar kadar makyaj yapıyorlar, ne de Fransızlar gibi gururla makyaj yapmıyorum diye geziniyorlar. Gerçi Türkiye'de de iki uçtan insanlar var ama bence güzellikten öte sorun bakımda bizde. Bakım lükse girebiliyor hayat şartları karşısında.
0
aychovsky
(01.11.17)
Bence Türk kızlarının büyük çoğunluğu oldukça güzel. Yalnız vücutları için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Erkek kadın ayırmıyorum, genel olarak kısa boylu ve kilosuna pek dikkat etmeyen bir milletiz.
0
i m cool with that
(01.11.17)
(11)

Garip bir duygudurum sorusu

pastörizesüt
Gün içinde öyle neşeliyim ki herkese şakalar yapıyorum esprili konuşuyorum gülüyorum eğleniyorum modum çok yüksek, herkes zaten sorsan neşeli ve enerjiksin der bana, ama gel gelelim eve gelince yalnız kalınca öyle melankolik ve hüzünlüyüm ki gözlerim doldu dolacak şeklinde dolanıyorum evin içinde. Ç
Gün içinde öyle neşeliyim ki herkese şakalar yapıyorum esprili konuşuyorum gülüyorum eğleniyorum modum çok yüksek, herkes zaten sorsan neşeli ve enerjiksin der bana, ama gel gelelim eve gelince yalnız kalınca öyle melankolik ve hüzünlüyüm ki gözlerim doldu dolacak şeklinde dolanıyorum evin içinde. Çok keyifsiz ve bitkin oluyorum uzun zamandır bu böyle. Spora başladım bi değişim yok akşamları arada sosyal aktivite yapıyorum onlarda da yine enerjik ve mutluyum eve gelince yine aynı. Depresyonda mıyım ben şimdi böyle depresyon da olmaz ama bu nedir ki var mı bunun gibi bi şey yaşayan? Bir de bu ikisini nasıl aynı anda yaşayabilirim ben neşeli eğlenceli olan mıyım depresif melankolik olan mıyım kendimi mi kandırıyorum napıyorum?
0
pastörizesüt
(31.10.17)
Bu tariflediğinizi yaşayan bir arkadaşım var, duygu geçişleri çok hızlı ve pik gerçekleşiyor. Çokcana enerjik etrafa enerji saçıyor hatta saçmalıyor kontrol edilmesi çok zor hale geliyor ama ne zaman uzakta kalsa telefonla konuşsak mesajlaşsak depresif. Sürekli mutsuz, sonra bunu ciddiye alıp yanına gittiğimizde yine çok neşeli, hareketli ve heyecanlı. Yani bunun psikiyatride kesin bir tanımı ve adı vardır. Çünkü kişisel birşey değil.

enerjisini dıştan alan içten alan diye 2 tip insan var zaten normalde ama sizin bu yaşadığınız uç seviyede dıştan alan oluyor sanırım. (bkz: extrovert)
0
mete kudur
(31.10.17)
gizli depresyon olabilir.
0
patty duke
(31.10.17)
@ Mete kudur borderline kişili bozukluğuna bir parça uyuyor ama insanın kendi kendine psikiyatrik teşhis koyması çok saçma psikiyatriste gitmeyi de hep erteledim ama sanırım en iyi yol bu
0
🌸pastörizesüt
(31.10.17)
Sen neysen ben de oyum
Spor değiştirdi biraz beni
Ben bir de aeviglimle aynı evdeyim falan
0
benaslindayohum
(31.10.17)
sevgilisizlik, net.
0
petek
(31.10.17)
Ruhsal bir problemin olduğunu sanmıyorum. Yalnız yaşadığın için böylesin. Ben de bir kez 5 gün kadar yalnız kaldım. Bayağı sıkılmıştım.
0
dissendium
(31.10.17)
Biraz daha intovert'e kayan bir insan olarak ben de yaşıyorum bunu ama 'Gözlerim doldu dolacak' kadar değil. İki durumda yaşıyorum bunu. İkisi birlikte olmuyor genellikle.

İlki eğer gerçekten kötü bir durumdaysan, üzüldüğün ve seni yıpratan bir şey varsa ve böyle davranıyorsan, o zamanları ilgilendiriyor. Kötü bir dönemden geçiyorsam veya kaygı, mutsuzluk, vb. varsa zaten onlar hep üstümde. Hazır yanımda insan varken iki lafın belini kırayım. Zaten o kötü duygu neyse zebellah gibi, helikopter ebeveyn gibi o süreçte sürekli tepemde; bari dışarıdayken iki dakika arkadaşımla eğleneyim, laflayayım. O yüzden, dışarıda veya birileri ile konuşurken 'Ay şimdi uğraşamam anksiyeteyle, mutsuzlukla, ıvır zıvırla' oluyorum. Hatta, bir ara çok kötüydüm, arkadaşlar 'Hadi, seni dışarıya çıkaralım' dediler; sonra millet 'Seni eğlendirmek için geldik. Sen bizi eğlendiriyorsun' dedi. Dışarıda neşeli olmak demek mutlu olunduğu anlamına gelmiyor ya da 'Yalnız kalınca ağlamıyorum' demek değil. İşin kötüsü, psikologla da aynı şeyi yaptım. Ben insan görünce 'Anaaa yaşasın, insan!' diye gülmeden duramıyorum ki, artık refleks olmuş. Bir de psikoloğa 'Valla bak, iyi değilim. Akşam eve gidince bundan eser kalmayacak' diye inandırmaya çalıştım. İnsan görünce cidden çok seviniyorum. Kokrudur, endişedir; bunlara eve değerli bir misafir gelince odaya tıkılan çocuk muamelesi yapıyorum. Derdimi anlatıyorum, hiçbir zaman kapalı bir insan olmadım ama gülerek anlatırım. İnsanların yanında kötü hissetmekte çok zorlanıyorum.

İkincisi, eğer rahatsız eden bir durum yoksa ve normal günler böyle geçiyorsa kısmı. Normalde evcimen, evcil bir insanım. Evden çıkmasam çok da aramam uzun süre ama ne zaman arkadaşlarla buluştuktan ya da bir eğlenceden sonra eve gelsem, ev çok tatsız, tuzsuz, yavan, boş görünüyor. Sanki, İbiza'daki tatilden dönmüşüm de yarın da pazartesiymiş gibi bir his kaplıyor içimi ya da sevgiliden ayrılınca düşülen boşluk var ya, onun gibi bir rahatsızlık oluyor. Duvarların falan çok farkında oluyorum. Her şey birden aşırı sessiz geliyor ve boğuyor.

Bir de son 1 aydır 'Depresyonun yüzü yoktur' kampanyası çıktı. Linkin Park'ın solisti Chester Bennington'ın intiharından sonra eşi intiharından 36 saat önce çocuklarıyla ne kadar çok eğlendiğini gösteren bir video attı.
www.rollingstone.com
Bunun üzerine, sosyal medayada 'Depression has no face' hashtag'i ile insanlar depresyon sorunu olan intihar eden veya intihar girişiminde bulunan yakınlarının günlük hayatta çok neşeli insanlar olduğunu, çok eğlendiklerini ve mutlu göründüklerini gösteren videolar, resimler göndermeye başladılar.
www.rearfront.com

Dolayısıyla, arkadaşlarınızla eğlenmeniz ve bol kahkaha atmanız depresyonla ilgili bilgi vermez. Bununla ilgili, belirli bir farkındalığınız vardır ya da psikoloğa gittiğinizde bu tanıyı koyabilir. Sadece boşluktan da bu şekilde hissedebiliyorsunuzdur. Belki depresondasınızdır, bunu gülmenizden veya ağlamanızdan bilemeyiz.
0
aychovsky
(31.10.17)
palyaço sendromu. dışarıda rol yapıyorsun; hüznünü, derdini, stresini içine atıp dışarıya karşı sürekli çaktırmaz halde olmaya kastığın için doğal ortamına gelince çöküyorsun. hayatında kötü gittiğini düşündüğün ne varsa paylaşmaya çalış birileriyle. insanların morallerini boz, derdini dinlemelerini sağla, onlara yük ol. gevşemen lazım.
0
Bruce
(31.10.17)
Bir şehirdışı yap haftasonu filan. İyi gelebilir. Belli ki bunalmışsın genel olarak düzenden. İlaveten, mevsim geçisi vs. de olabilir. Geçtiğimiz iki gün resmen güneş doğmamıştı, bayağı olumsuz etkilenmiştim ben de.

Editleyip biraz ilave ederken tik atmışsın, ellerin dert görm... O yüzden yazayım dedim birazcık daha detaylı. Bence geçici bir durum özetle. Yeni veya farklı bir şeyleri "oldurmak" için uğraşmamalısın bence.
0
skooma
(31.10.17)
@aychovski her zamanki gibi muhteşemsin :) ya ben de derdimi hiç anlatmıyor değilim ama aynı dediğin gibi gülerek olayı küçümseyerek dalga geçerek anlatıyorum ama aslında gerçekten üzülüyorum o duruma. O dediğin akımı da gördüm ama bize öğretilen depresyon için temel semptom olarak çökün ruh hali ve sorumluluklarını aksatmak şeklindeydi bende bu ikisi de yok ondan bilemedim ama en doğrusu psikiyatriste gitmek gibi :/
0
🌸pastörizesüt
(31.10.17)
neşeliyim diye tarif ettiğin zamanlarda kafanı bozan şeyleri espriye vurup geçiştiriyor, ya da bozulsan da umursadığını göstermeyi gereksiz bulduğun, çocukça bulduğun vs. için de böyle yapıyo olabilirsin; yapıyo olabilirsin derken bu alışkanlık haline gelmiştir ve kasten yaptığın bişey değildir, üzerine düşünmemişsindir farketmemişsindir.
0
dafaisss
(01.11.17)
(12)

aynı odada fısır fısır konuşmak

sifirdokuzucuolanvarmi
arkadaşlar bir kamu kurumunda mecburen bir bayanla aynı işi yapmasam da aynı odayı paylaşıyorum. son 1 haftadır üst kattaki arkadaşı odaya gelip karşımda duyamayacağım şekilde fıs fıs konuşmaktalar. belki Hakkım olmadığı halde rahatsız olmaya başladım, benim duymamı istemiyorsanız dışarı çıkar gider
arkadaşlar bir kamu kurumunda mecburen bir bayanla aynı işi yapmasam da aynı odayı paylaşıyorum. son 1 haftadır üst kattaki arkadaşı odaya gelip karşımda duyamayacağım şekilde fıs fıs konuşmaktalar. belki Hakkım olmadığı halde rahatsız olmaya başladım, benim duymamı istemiyorsanız dışarı çıkar gidersiniz diye düşünmekteyim. Sizin tepkiniz ne olurdu? sizce haksız mıyım? cıvımadan ciddi cevap istiyorum
0
sifirdokuzucuolanvarmi
(31.10.17)
Haklisin. Ben rahatsiz oluyorsaniz cikabilirim gibi pasif agresif bir tavir takinirdim.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(31.10.17)
yarın da sürerse yapıcam yani.
0
🌸sifirdokuzucuolanvarmi
(31.10.17)
her özel konuşmada dışarı mı çıksınlar? bence haksızsın.
0
elorelia
(31.10.17)
bunu 2 erkeğin yapması ne kadar itici ve etik dışıysa 2 kadının yapması bir o kadar doğal geliyor bana. pozitif ayrımcılık da değil bahsettiğim, dedikoducu yaftası da değil (ki erkekler malum daha fazla yapar), olması gereken sanki. sesli olarak konuştuklarında duyacağın şeylerin yaratacağı mutsuzluğun, sessiz konuştuklarında oluşan mutsuzluktan daha fazla olabilme ihtimalini düşün. ignorance is bliss bence.
0
onemoremile
(31.10.17)
kadınların ortak alanları nasıl kişisel alanlarına çevirdiklerini ve bunu da kendilerine hak gördüklerini bilen biri olarak, sana hak veriyorum.
orada ona temin edilen masa fiskos masası değil, o oda kendi şahsına ait bir alan değil ve seni göz ardı ederek hareket edemez. ortak alanda kendine yarattığı konforu da sana dikte edemez.

bu konuda rahatsızlık duyup duymadığınla bile alakadar olmadığından eminim, zaten yalandan "rahatsız oluyor musun" diye sorarsa ve "evet" dersen, artık seni düşmanı gibi görmeye başlayacaktır.

bilemiyorum, ben kadınların ortak alan sömürgenliğinden zamanında çok çekmiş ve bundan tiksinmiş biri olarak, aşırı yorumlarda bulunuyor olabilirim.

ama diğer arkadaşların dediği gibi "siz özel konuşuyorsunuz ben çıkayım" diyebilirsiniz, muhtemelen "aaa yok biz rahatsız olmuyoruz" diyeceklerdir, çünkü ortak olan sömürgenidirler. siz de o zaman "ben rahatsız oluyorum" dersiniz.
0
patty duke
(31.10.17)
@patty duke +1 kardeş :D
0
🌸sifirdokuzucuolanvarmi
(31.10.17)
erkeklerin ki rahatsız edici gelirken kadınların ki doğal karşılayan arkadaş kafan çok güzelmiş ama saygı duyuyorum sana.
0
🌸sifirdokuzucuolanvarmi
(31.10.17)
Bence o kadar hassas olmaya gerek yok. Seni gürültüye boğmamak için de sessiz konuşuyor olabilirler. Açık ofiste biraz daha toleranslı olmak gerekiyor bu tip şeylere.
0
logic
(31.10.17)
Kesinlikle rahatsız olduğunuzu belirtin.
0
qazedcsrfvtyhngujmkol
(31.10.17)
ortada bi rahatsız etme duruma varsa bunu kız erkek diye ayıramazsın, gidip de bir bayanın olduğu karı kız muhabbeti yapacak hali yok erkeklerin de
0
🌸sifirdokuzucuolanvarmi
(31.10.17)
Normal volume ile konuşsalar daha fazla rahatsız olacaksın. Ben mesela işimi yaparken bulunduğum odada car car konuşulmasından çok rahatsız olurum. O yüzden yine insaflılarmış bence. Tak kulaklığını müzik dinle derim.
0
peggy
(31.10.17)
bence haksız olabilirsin. belki de seni rahatsız etmemek için kasıyorlar.
0
aşksız prens
(31.10.17)
(6)

İşin içinden çıkamadığım OKB-İlaç İkilemi

dadas9
2-3 sene önce konulmuş okb teşhisim var ve o dönem 1 sene kadar paxera 20 mg kullanmıştım ve çok rahattım iyi gelmişti daha sonra bırakmıştım nedeni ise cinselliğimi resmen öldürmesiydi yani olaydan zevk alma oranı neredeyse sıfıra düşmüştü ve bu beni ilaç-cinsellik arasında seçim yapmak zorunda bır
2-3 sene önce konulmuş okb teşhisim var ve o dönem 1 sene kadar paxera 20 mg kullanmıştım ve çok rahattım iyi gelmişti daha sonra bırakmıştım nedeni ise cinselliğimi resmen öldürmesiydi yani olaydan zevk alma oranı neredeyse sıfıra düşmüştü ve bu beni ilaç-cinsellik arasında seçim yapmak zorunda bırakmıştı ve ilacı bırakmıştım tabi bıraktım bırakalı tüm takıntılar geri döndü o günden beri ben güçlüyüm baş ederim hallederim kafada biter bu olaylar modunda gittim hep fakat şu sıralar iyice canıma tak etti artık ve gerçekle tekrar yüzleştim, bu fönlü bir saç telinin düşme kaygısı,giydiğim kıyafetlerin özellikle gömleklerin en ufak kırışma ihtimalinin kaygısı,telefonumun ana ekranını sürekli bir düzen haline ve minimalist olarak tasarlama kaygısı (örneğin dümdüz bir duvar kağıdı ve sadece 1-2 icon) ve en kötüsü ki hepsinin karışımı mükemmellik kaygısı örneğin siyah pantolonlarımı sırf renk vermesin hafif de olsa solmasın diye yıkamaktan kaçınırım,her şey ilk aldığım gibi,ya da mükemmel,sürekli düzenli ve pürüzsüz şekilde kalma kaygısı ve bu saydıklarım türevi şeyler ve doğal olarak bu kaygılarla birlikte gelen orta derece sosyofobi de var sokağa çıkmak hobilerim arasında en üst sırada değil mesela,çünkü örneğin rüzgar çıkar saçlarımın şekli bozulur,terlerim fönü bozulur,spreyi gider vs gibi kaygıların verdiği kasılma ve gerilme hissinden ve insanlara karşı bu hallerle görünmek istememe kaygısı oluyor,mesela geçen gün mükemmel bir ceket aldım çok beğenerek ama şuan her gün gözüme bir yeri takılıyor ve giydiğimde de orası kırışmasın düzgün dursun diye sürekli elimle düzeltiyorum ve sürekli bunun kasıntılığıyla,gerginliğiyle dolaşıyorum zihnimde..Allah düşman başına vermesin bu Okb belasını..Biraz içimi döktüm sanırım uzun zaman sonra,asıl sormak istediğim şu:Ben 3-4 farklı doktora gittim ve hepsi baştan savma ya paxera yazdı ya da lustral fakat bu iki ilaç da SSRI grubu olduğu için cinsellikten haz almayı neredeyse sıfır noktasına getirdiler ve bu ikilem beni ilacı bıraktırmak zorunda kaldı,OKB ilaç tedavisi olup da cinselliği etkilenmeyen ya da etkilenmiyor diyecek kadar az etkileyen ve bu türevi sıkıntıların bastırılmasında etkili bir ilaç kullanan,duyan,bilen var mıdır?
0
dadas9
(30.10.17)
Bir dahaki gidisinde doktoruna yapmak zorunda oldugun bu tercihten bahset ve durumuna Bupropion iceren bir ilacin yardimci olup olmayacagini sor (welbutrin, zyban olarak falan geciyor baska muadilleri de var sanirim, etken maddesi Bupropion olmali.) Bildigin kadariyla OCD icin de kullaniliyor (kisiye gore degisir doktoruna sor) ve cinsel yan etkileri yok hatta kiminde tam tersi etki yapiyor. seninki gibi durumlar icin care olarak kullaniliyor.
0
robokot
(30.10.17)
soruya verebileceğim tek cevap "doktoruna sor" şeklinde olabilir, ama "geçen gün mükemmel bir ceket aldım " cümlesindeki mükemmel ceketin fotoğrafını görebilir miyiz acaba?
0
patty duke
(30.10.17)
Psikiyatrik destekle birlikte psikolojik yardım da al.
0
jackyr
(31.10.17)
yıllardır paxera kullanan birisi olarak söylemeliyim ki, libidoyu düşürme gibi bir yan etkisini hiç yaşamadım. Aksine arttırdı desem yanlış olmaz. sanırım kişiden kişiye farklı etkiler gösterebiliyor.
0
sylow
(31.10.17)
Bu kadar takıntılı olmanın altında yatan sebep ne?

Bence terapi alarak buna çözüm bulmaya çalış öncelikle. Ama değişime açık olmak gerek bu denli kemikleşmiş takıntılarda.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(31.10.17)
kusura bakmazsanız ben şunu merak ediyorum. bu kadar takıntılı iken birlikte olacağınız bir partner bulmayi ve onunla normal bir ilişki kurmayı nasıl başarıyorsunuz? ya da cinselliğin doğal akışına kendinizi nasıl bırakabiliyorsunuz?

malum cinsellik çarşafların ütülü ve saclarin düzgün durduğu bir eylem değil?

bu merakımı cevap vermek zorunda olduğunuz bir soru olarak algılamayın.

yani bana göre okb artınca otomatik olarak cinsellik istegi artsa da birliktelik ihtimali azalıyormuş gibi geldi.

doktorunuzla konuşun ve bu tip yan etkilerinden bahsedin. nasıl ki ilaçların yemeye içmeye basdonmesine vb yan etkileri varsa cinselliğe de olabilir ve bunu doktorla konuşmak ayıp değildir.
0
balik kraker
(31.10.17)
(14)

Sorum hanımlara

iwasbornonamountainside
Ciddi düşündüğünüz bir beyin askerliğini herhangi bir sebep yüzünden yapmadığını ( muaf, bedelli, kaçak, tecilli, vs) öğrenirseniz ne düşünürsünüz? `Askere gitmemiş adama kız verilmez` lafı aileniz ve çevreniz için ne kadar doğru?
Ciddi düşündüğünüz bir beyin askerliğini herhangi bir sebep yüzünden yapmadığını ( muaf, bedelli, kaçak, tecilli, vs) öğrenirseniz ne düşünürsünüz? Askere gitmemiş adama kız verilmez lafı aileniz ve çevreniz için ne kadar doğru?
0
iwasbornonamountainside
(30.10.17)
Hicbir sey dusunmem.
Hatta askerligi muthis bir seymis gibi tanimlayan biriyle olursam ikinci ucuncu kez dusunurum yani.
0
kuehles blondes
(30.10.17)
aşılabilecek bir sorun olarak görürüm. gider yapar, beklerim. ya da bedelli bekleriz ya da bir şekilde çözülür; tek derdimiz bu olsun...
0
patty duke
(30.10.17)
benimki bedelli yaptı. eğer bedelli şansı olup da askere gitseydi o zaman evlenmezdim. askere gitmek isteyen adamla evlenilir mi ya.
0
sta
(30.10.17)
Bizde verildi ablam evlendi. Ben çok takmam ama askere gidip gelmesi 1 yıl sürecekse çok aşık değilsem bekleyeceğimi sanmıyorum.
0
powerpufgirl
(30.10.17)
Ben de dahil ailede kimse böyle şeylere takılmaz.
0
mutekebbir
(30.10.17)
Ben vicdani redçi olduğum için zaten gitmemiş olması tercihim. Eşim okulu uzatmış yıllarca askerlik yapmamak için sonra bedelli yapmış. Kendi çalışıp biriktirdiği parayla.

He evlenirken babam bana sormuştu, ben de yapmış Malatya'da diye geçiştirmiştim, bedelli olduğunu söylemedim. :)
0
old possum
(30.10.17)
Açıkçası, benim sormak aklıma bile gelmezdi herhalde askerliğini yaptı mı diye.
Ben umursamazdım, ailemden kimsenin de umrunda olmazdı.
0
sopiro
(30.10.17)
Eve bir parkur kurun kontrol edin.
Selamlama nizami mi, atışlar nizami mi vs. Bir de evlenmeden sınıfını belirleyin, önemli bunlar.

Artık olmadı disko.
0
passion rules the game
(30.10.17)
bedelli yaptıysa ooo zengin demek ki, iyiymiş derim.
muafsa inşallah önemli bi sağlık problemi yoktur derim.
eğer mantıklı bi sebeple yl vs tecilli ise np. ama nasıl olsa yapmak zorunda kalacağını bile bile 30a kadar erteliyosa ve aynı şekilde kaçaksa boş beleş adam mı acaba derim.
0
elorelia
(30.10.17)
Benim icin onemli olan askerligin bedelli, muaf bir sekilde aradan cikmis olmasi. Bedelli olsa guzel olur mesela. Giderse de beklenir yani büyük bir sorun degil bu. Askere gitmek isterse olmaz gibi bir karşi çıkmaya da anlam veremedim. Ailem de askerlikle bir sekilde iliskisi kesilmisse bir sey demez. Yeter ki evlendikten sonra benim uzun süre asker bekleme durumum olmasin. Onun disinda sorun edilecek bir mevzu degil.
0
aquarium
(30.10.17)
Ay sevinirim, aferin ona derim.
0
lcha
(30.10.17)
Mümkünse bedelliyi beklemesini şiddetle tavsiye ederdim. İster gider ister gitmez isterse kaçar isterse tecil ettirir kendi nasıl isterse öyle yapar. Ailem de müdahale etmez, yorum dahi yapılmaz.
0
teoridefeminist pratiktegeysa
(30.10.17)
mümkünse bedelli yapsın
erkek kardeşim var, bedelli çıksa diye dua ediyoruz. aile için de sorun değil yani.
ama sorun olacak da olsa bedelli yapmış adama x şehirde yapmış diye atmazdım, hiç mi askerlik hatırası diye bir şey duymadınız? mutlak çıkar o yalan ortaya. bizde 40 sene anlatırlar askerlik anılarını.

kaçaksa sıkıntı, 34 yaşındayım. adam da bu yaşlarda olur diyelim, bu yaşa gelip bu kadar önemli bir mevzuyu halledemediyse, şüphelerim olur kendisi hakkında. askerlik bi ara başlanıp bırakılmış, tezi yazılamamış bir master, heves edilip 2-3 kur gidilmiş bırakılmış dil kursu filan değil. bu ülkede adım atacak olsan sıkıntı. yurtdışında yaşıyorsa da dövizle yapabilir :)

muafsa neden muaf bakmak lazım.tecilliyse akademik takılıyoruz demek, sorun olmaz herhalde dönüp dolaşıp akademiyi buluyorum zaten :/
0
niye ama
(30.10.17)
Saçmalık.
0
l arrache coeur
(30.10.17)
(18)

Kadinlara soruyorum (sozlu ve gozlu taciz hakkinda)

rusyalı kozmonot
Laf atildiginda ya da hayvan gibi baktiklarinda tepki veriyor musunuz? Yoksa gormezden gelip yolunuza devam mi ediyorsunuz?Ben cenemi tutamiyorum. Okuz gibi baktiklarinda ne bakiyosun, onune bak diyip el kol kaldiriyorum. Laf cok atilmiyor ama atilinca sigortam da atiyor. Gecen aksam ara sokakta eve
Laf atildiginda ya da hayvan gibi baktiklarinda tepki veriyor musunuz? Yoksa gormezden gelip yolunuza devam mi ediyorsunuz?

Ben cenemi tutamiyorum. Okuz gibi baktiklarinda ne bakiyosun, onune bak diyip el kol kaldiriyorum. Laf cok atilmiyor ama atilinca sigortam da atiyor. Gecen aksam ara sokakta eve dogru yururken hayvan evladinin teki arabayi yanimda yavaslatti hayvan gibi bastan asagi suzdu devam etti. Arkasindan onune bak ayi diye bagirdim. Cam acikti duydu. Ilerde durdurdu arabayi. Dedim buraya kadarmis yasamak guzeldi. Hemen bi apartmana dogru gittim. Neyse ki gitti goremeyince. Bir kez de babam yasindaki adam bastan asagi hayvan gibi suzdu. Ne bakiyosun der gibi elimi kaldirdim. Bagirmaya başladı senin niyetin bozuk senin gibiler araniyo bilmem ne. Bir orospu demedigi kaldi yani. O zaman orama burama ne bakiyorsun ayi oglu ayi? Sinirden adamin kafasini ezesim geldi. Ama tabii ki gucum yetmeyeceginden uzaklastim. Bu tip olaylarla gectigim yerlerden dolayi cok karsilasiyorum. Erkek arkadasim ceneni tut manyagin biri yuzunden basina is alacaksin diye kiziyor ama ben hazmedemiyorum. Siz nasil davraniyorsunuz? Ya da ne yapmali?
0
rusyalı kozmonot
(30.10.17)
Bana da tam yanından geçerken biri sessizce kucağıma oturturum dedi. Ben de bi şokla döndüm adamın adamın çenesinden tutup sıktım ne dedin sen dedim. Sana mı dedim ya manyak mısın falan demeye başladı geri adım attı.
Sen de en iyisini yapıyosun. Biz tepki vermedikçe artıyo bunlar böyle böyle
0
vodianova
(30.10.17)
3. sayfa haberlerine konu olmak istemiyosan tepki vermeden uzaklaş derim. delirdin heralde, nerden geliyo bu cesaret?

tutup ellemediği sürece sözle ya da gözle tacize asla tepki vermedim şimdiye kadar.
0
elorelia
(30.10.17)
üslup önemli bence.
terbiyesizliğe kaymadıkça iltifat olarak alıyorum, hoşuma gidiyor.
0
kayranin kedisi
(30.10.17)
fiziksel temas etmediği ve yüzüme baka baka çok bariz bir şey söylemediği sürece tepki vermem kolay kolay. arabadan laf atana cevap yetiştirmem yani. gözle rahatsız edene de bakışımı çevirip görmezden gelir ya da en fazla ters bir bakış atarım. ne bakıyorsun ayı gibi bir tarzım yok.
0
aquarium
(30.10.17)
ben görmezden geliyorum ama ne yaparsak yapalım fayda etmiyor bence. cevap verince cesaretlenip daha cevap veriyorlar çünkü. hatta eyleme bile geçecek cesareti bulabiliyor. görmezden gelince en azından susup yoluna devam etme şansları yüksek. takipteyim duyuruyu.
0
dedimmidemedimmi
(30.10.17)
bence abartıyorsun. yani sözle ya da ellemeli falan tacizler konusunda değil de, baktı diye "önüne bak ayı!" demek, üstüne alınma ama biraz avam bence. bakmış geçmiş işte ne bileyim, yakışıklı adam görünce biz de bakıyoruz, muhteşem bir mimari yapıya bakıyoruz, annesinin kucağındaki bebeğe bakıyoruz, trafik kazası olmuş ona bakıyoruz, belediye çukur açıyor durup ona bakıyoruz. insanoğlu dediğin meraklı, bakar işte bırak baksın.

ha ama elleyene olay çıkarırım. hele ki topluluk içinde çaktırmadan elliyorsa hemen herkesin duyabileceği şekilde bağırıp çağırırım, millet de üstüne gider. oh olsun. laf atana da bir şey demem ama, duymazlıktan gelirim. cevap verince "aha o da istiyor kesin" diye düşünüyorlar çünkü.

he bir de @kayranın kedisi'nin dediği gibi düzgün laf atanlar var. onlara cevap da veririm, teşekkür ederim.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(30.10.17)
Garip gelecek ama ben laf atmanin kotu bir sey oldugunu 20 kusur yasimdan sonra ogrendim. Bize lisedeyken laf atildiginda birbirimize bakip kikir kikir gulerdik, "Bana dedi", "Hayir, bana dedi" diye ustumuze almaya calisirdik. Arkadaslar falan "Bu hafta bu kadar kisi laf atti" diye sayardi. Teksek de mahcup mahcup gulumseyerek gecerdik. Belki de laf sadece lafta kaldigi ve laflar da cok agir olmadigi icindir, kimse attigi lafin ustune agresif harekette bulunmazdi. Sonra Istanbul'a geldim, baktim, millet laf atilmayi sevmiyor. Belki o surecte Turkiye degisti diye boyle olmus da olabilir. Sucu sehir degisikligine atmayayim. Belki o zaman daha masumane zamanlardi. Alisana kadar bir sure gecti. Sonra zaten baktim, laf atan kisiye gulunce tanismaya falan geliyor, korktum.

Yolda giderken cok kendi halimde, dunyadan habersiz ve kulaklikli oluyorum. O yuzden biri dibime gelip soylemedikce fark etmiyorum. Hele sozlu degil de, gozlu ise %90 fark etmem. Fark edersem ve hakkaten agir bir sey soylemisse, sinirden cok otomatikman bir acima duygusu cokuyor hemen. "Bu adam yoldan gecen bir kadina bunlari soyleyecek neleri yasadi, neleri yasamadi. Ne bicim toplumun kurbaniyiz hepimiz, erkekli kadinli. Bu adamin bu ihtiyaci hissetmesi ne kadar aci" diye dusuncelere daliyorum daha cok. Bakissa sadece ve okuz gibi degil de, goz kaymasi gibiyse gururum da oksanir acikcasi. "Ben yaptim bunu boyle. Beraber bakalim mi bir sure" diyesim gelir ama tabii demem, o ayri.
0
aychovsky
(30.10.17)
Arabadan uzun uzun bakış atanlara uyuz oluyorum. Pis pis bakıyorlar, ben de pis pis bakıp rahatsız olduğumu beden dilimle belirtip kafamı çeviriyorum. Uğraşamam ayılarla. Bir de o gereksiz özgüvenleri katlanılacak gibi değil.

Laf atanları görmüyorum bile, kafamı çeviriyorum. Yalnızca çok rahatsız edici olanlara bir şeyler söylüyorum dayanamayıp.

Zaten genellikle kulağımda kulaklık oluyor, müzik dinliyorum. O yüzden bakışlara ve süzmelere daha fazla dikkat etmiş olabilirim.

Bu tip erkekleri kesinlikle özgüvensiz ve zavallı olarak görüyorum.

Ek: Ayço'yu okuyunca ben de aynı kanıda olduğumu fark ettim. İstanbul'a gelene kadar kendi memleketimde bunun bu kadar kötü bir şey olduğunu düşünmezdim çünkü rahatsız edilmezdim. Niyeti anlıyorsunuz açıkçası ama İstanbul benim algımı değiştirdi ki pis pis bakışlar diyorum.
0
duyond
(30.10.17)
duymuyorum görmüyorum umursamıyorum.
0
devilone
(30.10.17)
Onların istediği onlara kötüde olsa tepki vermemiz bu taptıkları piçlikten haz almalarını sağlıyor bence. O yuzden ben asla atılan lafa tepki vermem duymamış gibi geçee giderim baştan aşağı süzeninde gözünü bağlayamayız baktığıyla kalır öyle kör olasıca.
0
hernezıkkımsa
(30.10.17)
Ben de genelde sokakta kulaklık ile müzik dinleyip kendi dünyamda kaybolmuş vaziyette olduğumdan laf atanı duymuyorum, tuhaf tuhaf bakışları algılamıyorum bile. insanların yüzüne bakan biri bile değilim; bu yaz babam karşımdan yürüyerek geliyormuş, gülümsemiş yanıma kadar gelmiş ben yürüdüm geçtim. sonra gelip omzuma dokununca fark ettim, O denli bir haber oluyorum etraftan. Hava güzeldi, eğlenceli müzik dinleyip tatil planı yapıyordum kafamda.

Durum böyle kimseye tepki vermeme de gerek kalmıyor tabii. Sadece bir kez istanbul'a ilk geldiğimde gündüz vakti adamın biri metrodan evin sokağına kadar takip etmişti; arkadan bir şeyler söyleyip duruyordu. Çok korkup tanıdık markete girdim. market sahibi ve bir iki esnaf dışarıya çıktı. adam da korkup kaçtı. Bu kadar bariz olanı dışında çoğunu ya farketmiyorum ya da önemsemiyorum.
0
fraise
(30.10.17)
gereksiz cengaverlik yapmam. sessiz kalırım.
fiziksel bir temas varsa, iş laf atmanın ilerisine gidiyorsa, tabiri doğru değil ama "tadında bırakılmıyorsa" bir şeyler yapmayı düşünürüm.

ama yine de elimi belime koyup çen çen laf dalaşına girmeye, adamı tutup dövmeye çalışmam, bunlar makul ve doğru savunma mekanizmaları değil. gereksiz kendini ispat çabaları, senin de bu tutumundan vazgeçmeni öneririm.
0
patty duke
(30.10.17)
Geçen gün Taksim'de başıma bir olay geldi. Bankta oturan bir adam bana seslendi. Baktım, kafasıyla beni yanına çağırıyor. Herhalde yanlış anladım deyip önüme döndüm, aynı şey tekrarlanınca ben de adama bağırmaya başladım. Ben bağırınca adam bildiğiniz kaçtı. Hayır tutamıyorum çenemi, tutmama da gerek yok zaten.
0
anumegha
(30.10.17)
Ben çok fazla göstermiyorum. Uzaktan biri bakınca delirmiyorum ama mesafe yakınsa tepki gösteririm. Asıl kardeşimle çıktığımda biri bakıyorsa deliriyorum. Yaşlı yaşlı adamlar kızın bacaklarına bakıyor öldürmem umarım birini.
0
jazzabel
(30.10.17)
Arabadan direkt şaf atıyorsa siktir git lan piç diyorum sonra arkasından el hareketi çekiyorum :):):):)):)

Süzen insanlara içimden küfür ediyorum :):):):)
0
powerpufgirl
(30.10.17)
Öküz gibi bakmak öküzlüktür taciz değildir
Laf atmak, takip etmek, temas etmek tacizdir bağırıp çağırma biber gazı sıkma ve polise şikayet etme hakkımız vardır. Hepsi yapılmalı bence, yanınızda biber gazı taşıyın mutlaka. Ayrıca bağırmak için kalabalık yerleri tercih etmeliyiz. Esnaf tek başına sallamazken, kalabalığın gazına gelip o kişiyi kovalayabiliyor.
Sonuç olarak öküzlere öküzlüklerini başka şekilde belli etmek tacize ise sessiz kalmamak en ağır tepkiyi vermek gerekir.
0
sagin
(30.10.17)
İşallah hepsi geberir. Hiç hoşlanmıyorum. Öncede karşılık verirdim, karşılık verince daha da cesaretleniyorlar, duymamazlıktan geliyorum. Bakışlara, arabalardan gelen korna seslerine de aldırmamaya çalışıyorum. Bir de bizim toplumda "kısa ete giymiş, gece geç saatte gelmiş, tabii laf atarlar" anlayışı var. Tepkisiz kalmaya çalışıyorum ellemedikleri surece.
0
geçerkenugradım
(30.10.17)
açıkçası gözle dik dik bakmayı taciz olarak görmeyen ve buna tepki vermeyi "avam"ve "dikkat çekme çabası" olarak nitelendiren yorumlara biraz şaşırdım ve hemcinslerimden geldiği için üzüldüm. taciz etmenin tdk'daki karşılığı "sıkıntı vermek, rahatsız etmek". bir adam sizi baştan aşağı süzüyorsa, memelerinize, poponuza, cinsel organınıza, bacaklarınıza vs dik dik bakıyorsa bu pekala tacizdir. ya da yolda yürürken arabasını yavaşlatıp baştan aşağı tedirgin edecek şekilde açlık içinde süzüyorsa bu da tacizdir. bakılan kişi burada açıkça nesne yerine konuyor. yeri geldiğinde güvenliğinden endişe ediyor. ve bu bakışın bir adım sonrasının ne olacağını da hepimiz az çok biliyoruz. bu olaylar çok sık yaşanıyorsa bakılan kişi giyinme özgürlüğünden feragat edip daha "kapalı" giyinmeye çalışıyor ve hatta sokağa çıkarken sıkılıp bunalıyorsa ortada taciz yoktur demek en hafif tabiriyle komik. burada birbirine "denk" iki insanın birbirini beğenerek flört amaçlı medeni bakışmasından bahsetmiyorum. kadını açıkça arzu nesnesi yerine koyup gayet kötü niyetlerle ve uzun uzun tedirgin edecek düzeyde bakan insanlardan bahsediyorum. bu ikisinin ayrımını kadınların çok kolay yapabileceğine de inanıyorum. sokakta tedirgin, rahatsız ve gardını almış şekilde yürümek zorunda kalan/bırakılan birinin tacize tepki vermesini "avam" ya da "dikkat çekme çabası" olarak adlandırmanın da "o saatte orada ne işi varmış", "o da öyle giyinmeseymiş canım" demekten bir adım öncesi olduğunu düşünüyorum. demek ki bizzat kadınlar olarak dahi kat etmemiz gereken çok yol var daha.
0
🌸rusyalı kozmonot
(30.10.17)
(7)

ev sahibi?

sanat guresi
evde bir seneyi yeni doldurdum. bu bir sene zarfında ev sahibi hiç aramadı beni. ben de sektirmemeye çalıştım ödemeleri. kendisinden memnunum ama bu sene aynı apartmandaki dairelere benden daha ucuza giren kiracılar olduğunu da ekleyeyim.şimdi bu seneki zam için telefon açmasını bekliyorum. eğer açm
evde bir seneyi yeni doldurdum. bu bir sene zarfında ev sahibi hiç aramadı beni. ben de sektirmemeye çalıştım ödemeleri. kendisinden memnunum ama bu sene aynı apartmandaki dairelere benden daha ucuza giren kiracılar olduğunu da ekleyeyim.

şimdi bu seneki zam için telefon açmasını bekliyorum. eğer açmazsa ben arayayım mı? bir bilene sordum, dedi ki "sen ararsan daha insaflı davranabilir". ne yapmalı?
0
sanat guresi
(30.10.17)
arama bence. ev sahibi ararsa da binadaki kiracıların daha ucuza oturduğunu (ev özellikleri aynıysa tabi) zam istemediğini söyle. çok ısrar ederse belirttiği zammın yarısında anlaşın
0
kutukcu
(30.10.17)
insaflılığından değil de, sen ararsan koz elinde olur; derim ben.
0
dafaisss
(30.10.17)
Arama zam için ararsa cıkabilirim daha ucuz evler var de
0
steward
(30.10.17)
Normalde sözleşmeniz varsa, ev sahibi ile her ay görüşmenize gerek yok.

Kira artış oranları enflasyona bağlanmıştır. Eğer aranızda özel bir şey konuşmazsanız standart orandan zam yapmanız lazım. Oranı araştırırsınız.

Bence arayıp, bir hal hatır sorun. Durumu izah edin, diğer kiralardan örnekler verin ve "bu sene zam yapmayalım kiraya" deyin. Bence en uygunu bu.


.
0
kartallar yuksek ucar
(30.10.17)
zammı kendiliğinden yap. yoksa başın ağrır.
0
dramadi
(30.10.17)
sözleşmemiz yok. işlerin kağıt üzerinde değil de daha çok hatır, gönül, sözle yürüdüğü ufak bir ilçede yaşıyorum. geçen sene de zam hakkında bir şey konuşmadık eve ilk geçerken.

aramamasından kastım, telefon açıp da "bu ay kirayı geciktirmeyelim" vs. türü konuşmalar yapmadı. evet, bu iyi bir şey.
0
🌸sanat guresi
(30.10.17)
üfe ye göre yapman gereken zammı hesapla ve yeni dönemde kirayı o kadardan yatırmaya devam et, apartmandaki diğer kiracılar seni ilgilendirmez, serbest piyasa...
0
patty duke
(30.10.17)
(8)

2-3 kiloluk dambıllarla ağırlık çalışması

qazedcsrfvtyhngujmkol
Haftanın her günü kol omuz sırt dönüşümlü çalışsam her hareket için 3 set 12 tekrar yapsam bi faydası olur mu.
Haftanın her günü kol omuz sırt dönüşümlü çalışsam her hareket için 3 set 12 tekrar yapsam bi faydası olur mu.
0
qazedcsrfvtyhngujmkol
(27.10.17)
düzenli yaparsan bir noktaya kadar faydası olur vücut yapına göre.
0
basond
(27.10.17)
erkeksen, olmaz (olur da olmaz)
kadınsan, olur (olmaz da olur).
0
patty duke
(27.10.17)
@basond düzenli yapmayı düşünüyorum amacım güçlenmesi ve az da olsa hacim kazanıp şekilli olması
0
🌸qazedcsrfvtyhngujmkol
(27.10.17)
ilk etapta sadece hamlığını atmana faydası olur ama hacim kazanıp gelişmesi için bir süre sonra ağırlık arttırman şart olacaktır
0
basond
(27.10.17)
faydası olur. hareketleri boşa yapıyormuşsun gibi hissettiğin anda ağırlık yetersiz geliyor demektir. bu da kısa bi süre 2-3 kg için.
0
nocturness
(27.10.17)
(bkz: freeletics)

daha önce bakmadıysan bir bakmanda fayda var.
0
idexo
(27.10.17)
Daha önce spor yapmadığınızı varsayarsak evet yardımcı olur. Hatta doğru tekniği öğrenene kadar hafif ağırlıklarla devam edin.

Fakat belli bir seviyeden sonra hareketlerin optimal pozisyonunu öğrendiğinizde ağırlıkları arttırıp kasları zorlamanız lazım yoksa kaslar yırtılmazsa gelişim sağlayamazsınız.

Kadın için de erkek için de bu böyledir.
0
powerpufgirl
(27.10.17)
Ayrıca set sayısı ve tekrar güzel. Zorlanmadığınız taktirde 20 tekrar yapabilirsiniz.
0
powerpufgirl
(27.10.17)
(7)

elde 10 tane pringles kutusu var bos, nasil degerlendirilebilir bunlar ?

kurnaz
ya elimde 10 tane filan pringles kutusu var, makarna kutusu yaptiklarim var, cay kutusu, kahve kutusu yaptiklarim var.ne yapilabilir bunlardan baska? birebir denemis olanlar var mi?
ya elimde 10 tane filan pringles kutusu var, makarna kutusu yaptiklarim var, cay kutusu, kahve kutusu yaptiklarim var.

ne yapilabilir bunlardan baska? birebir denemis olanlar var mi?
0
kurnaz
(27.10.17)
alttan delik açıp, üstten disk pamukları yerleştirip pamukluk yapabilirsin. dışını da süslersin.
0
patty duke
(27.10.17)
edgenabby
(27.10.17)
Wi fi anteni
0
freebird5406_2
(27.10.17)
Kedi maması istasyonu. Bir plastik tabağa yapıştır, alt kısma iki parmak yuksekliginde bir şerit kesik yap, mama yenildikçe tabağa gelmeye devam etsin.
0
ismayil
(27.10.17)
@ismayil

kedim yok hocam, napayim kedi mi alayim bir de? :)
0
🌸kurnaz
(27.10.17)
ismayil adli yazara katiliyorum Mamayi sokağa koy bi zahmet. Onlar can degil mi
0
6 underground
(28.10.17)
arkadaslar ben avusturyada yasiyorum. sokaga mama koyma kültürü yok, sokakta kedi köpek yok zaten. koysam polis beni alir götürür merkeze sokak hayvanlarini izinsiz beslemekten filan nezarete atar, fareleri koruma kanunu filan vardir kesin. kuehlesle haber yollarim artik buraya.
0
🌸kurnaz
(28.10.17)
(7)

İnsanların düzeltemeyecekleri sorunlar hakkındaki yardım çabası

cikmaz sokaktan cikagelen cocuk
şimdi, kafamda bir şey var ama bunu ne kadar iyi ifade edebileceğime dair hiçbir fikrim yok. belki şurada özet geçilmiş hayali bir diyalog vardır:- iş bulamıyorum, para yok.+ olur zamanla.ya da gönül işi diyelim;- x benden ayrıldı.+ olsun ya, bulursun birisini.uğraşamayacağım için çok kısa geçiyorum
şimdi, kafamda bir şey var ama bunu ne kadar iyi ifade edebileceğime dair hiçbir fikrim yok.

belki şurada özet geçilmiş hayali bir diyalog vardır:

- iş bulamıyorum, para yok.
+ olur zamanla.

ya da gönül işi diyelim;

- x benden ayrıldı.
+ olsun ya, bulursun birisini.

uğraşamayacağım için çok kısa geçiyorum ancak mevzuyu çözmüşsünüzdür. insanlar sürekli sorunun ana kaynağını es geçip teselli etmeye çabalıyor. bu karşıdaki insan için ne derece yararlı?

öyle 'of neden insanlar böyle yha' demeyeceğim, melankolik değilim. durumu anlamaya çalışıyorum.

şunu söyleyeyim, tüm bunlar kesinlikle iyi niyetli hareketler. yardım çabasını yerecek değilim.

fakat şu var; parası olmayan bir insanın sorunu, para bulmak dışında nasıl çözülebilir? çok sevdiği insandan ayrılmış birinin sorununu, sevdiği kişiden başka kim yok edebilir?

ha, arkadaşlık yönünden bakarsak, psikolojik olarak rahatlamak adına keyif verici etkinlikler yapılabilir, böylece sorun çözülmese de bir süreliğine arka plana itilir, bunun faydasını görebiliyorum. benim derdim 'daha iyi olacak, geçecek' kafasında. bunu söylediğiniz insanın problemi zaten geçmeyecekmiş gibi hissetmesi yahu.

nihayet sorularıma geldim: bu konu üzerine daha önce kafa yordunuz mu? ya da üstünde durmasanız bile aklınıza geldi mi?

belki de ben çok düz düşünüyorum, aslında tüm bunlar o kadar da 'boş' bir çaba değildir?

genel anlamda düşüncelerinizi de merak ediyorum.
0
cikmaz sokaktan cikagelen cocuk
(26.10.17)
insanlar bazı problemlerini yalnızca kendi kendine çözebilir, bazılarını ise zaman çözer.
bu durumda ikinci kişi "boşver takma geçer" demekten başka bir şey yapamaz. bunu söylerken amaç "yardım etmek" de değildir "ben naaapim" denmek isteniyordur ki verdiğin örnekler üzerinden, sahiden de ikinici kişi ne yapsın?

eğer problemin çözümü kişinin kendisi veya zaman değilse, illa ikinci kişi tarafından çözülebilecek bir şeyse, o zaman dertli arkadaş dermanını yanlış kişide arıyordur, o zaman da "ben naapim" yerine "olur, geçer" diye geçiştirilir.

genel anlamda böyle düşünüyorum.
0
patty duke
(26.10.17)
ya ney yapalım kardeşim? Diye cevaplanabilir, sevdiğinden ayrılmış adama elimizden ne gelir ki o anda (sonrası için ayrı şekilde yardımlar yapılabilir ortama çağırmak kafa dağıtmasını sağlamak),
iş bulamıyorum param yok, o anda aklında ilan varsa söylerim zaten ama yoksa elimden ne gelir ki o anlık en ucuz basit teselli yöntemleri bunlar sonrasında iş bulması için farklı yardımlarda bulunulabilir aklına gelmeyen siteler ilanlar vs ler gibi.

açıkçası kafa yordum ama işin içinden çıkamadım, adam ağlıyor ne desem zaten o anda kendini iyi hissetmeyecek ağlamaya ihtiyacı var bırakıp sonradan toparlanmasına yardımcı olurum.

tabi bu dediklerimi yakın arkadaşlarım için yaparım uzaktan arkadaşlarım için bu tür boş diyaloglara girmem.
0
basond
(26.10.17)
- o an sorunu çözecek yeterli kaynakları, vakitleri, donanımları olmayabilir.
- konuşmanın süresi kısadır, olabilecek en uygun cevap verilir.
- karşıdaki kişiye yeterince yakın değildirler, ya da soruyu çözebilecek konumda değildirler
- kendilerinin dile getirmedikleri başka sıkıntıları vardır.. gibi

farklı kısıtları optimize ediyorlar gibi düşünebilirsiniz :)

- iş bulamıyorum, para yok.
diyen kişiye iş bulabilecek çevrede ya da donanımda değilse konuştuğu kişi (komşu ayşe teyze olsun) iyi dilekler dilemekten daha güzel ne yapabilir ki?

son olarak belki somut sıkıntılar dışında sürekli havadan sudan, orasından burasından yakınan, önerilen çözüme burun kıvıran insanlar olmuştur belki hayatlarında, çözüme ulaşmayacağını gördükleri konuda yorum yapmıyorlardır.
0
hana bi
(26.10.17)
seni bilmem ama insanların duymak istedikleri cevaplar bu tarz teselli cümleleri, çoğu o sorunun çözülmesinden ziyade o anki yaşadığı mutsuzluğu paylaşmak istiyor. sorun çözme ekseninde bakacaksak sen bu sorunları niye çözemeyecek insana soruyorsun diyebiliriz. çözümün para olduğunu düşünüyorsan "böyle böyle sıkıntım var 100 lira verir misin" dersen insanlar o zaman çözüm odaklı cevap verir. çünkü normal şartlarda "x benden ayrıldı" cümlesine "bana ne" demek de mantıklı bir cevaptır. ama biz sevdiğimiz insanların iyi hissetmesi, yalnız olmadıklarını anlaması, onlara destek olduğumuzu belirtmek için böyle şeyler söyleriz.

gerçi ben söylemem, pek fazla teselli edebilme yeteneğim yok. zaten bu sebeple bu çıkarımı yapabildim, çözüm sunmaya çalıştığım çoğu kişi sunduğum mantıklı çözümleri dinlemedi ya da ciddiye almadı, tek istedikleri dertlerini anlatıp rahatlamak. çözüm isteyen çözüm istediğini belirtiyor zaten, o zaman kafa kafaya verip tartışıyorsun.
0
Bruce
(26.10.17)
Bazen "Anlıyorum" ya da "Biliyorum, zor bir durum" demek bile yeterince yardım olabiliyor.

Sevgilinden ayrıldın diyelim. O ayrılık acısını bir anda geçiremez arkadaşın. Hatta "Başkasını bulursun" demek, "Hadi kalk, Rus'a gdyoruz" ya da "Haydi, giyin süslen, bara gidip salınacağız" demekten daha iyi bir yardım bence. En azından sorunun üstünü örtmeye çalışmıyor ve geleceğe dair bir umut ışığı olduğunu belirtiyor. Her şeye çözğm bulunamaz, bazı şeyleri akışına bırakınca düzelir. Bu durumlar da böyle durumlar. Problemini çözmese bile, o zamanı daha kolaylaştıracak ve sana güç verecek şeyler çözümden sayılır. Hiç değilse, sana yalnız olmadığını, bu durumu yaşayan ilk kişi olmadığını, zamanla geçeceğinni hatırlatıyor.

Örneğin, öyle durumlarda çözümden öte anlayış ve şefkat istiyorum ben sadece. Zamanla çözülür ya da bir çözüm bulunur ama önemli olan bunları yaşarken yalnız olmamak, anlayabilecek, senin hissettiklerini hissedebilecek, empati yapabilecek biri olması benim için bir çözüm olmasından daha önemli. Bir de herkesin çözümü kendine, hayatımı kendim bildiğim yokdan çizmek ister. Hazır akıl yerine beni zımparalayan tecrübeyi tercih ederim. Amerika'yı ben de keşfetmek isterim. Hazır akıl beni büyütmüyor. Çünkü, bu şekilde yaptığımı iyisiyle veya kötüsüyle sahiplenebilirim. Daha doğrusu, sindiremediğim hazır akıl Elon Musk'ın olsa istemem. Ölüme yaklaşsam günün birinde, Frank Sinatra gibi "I did it my way" demek isterim. Aradığım tek şey ise hissederek söylenmiş "Yanındayım", "Bu da geçecek", "Anlıyorum" bu, ötesi değil. Aynı şekilde, doğrudan çözüm üretemeyeceğim veya çözümü istemeyenler için de şeyler için önerebileceğim de bunlar.
0
aychovsky
(26.10.17)
Aslında herkes hak ettiğini yaşıyor. İnsan neyi arıyorsa zaten odur.
düşünmeye gerek yok fazla.
0
1adam
(26.10.17)
@basond, mesela ağlayan insana 'ağla, açılırsın’ türevi şeyler söylemek çok saçma geliyor bana. bir şeyler söylemek zorunda değiliz ki?

@aychovski, ben 'anlıyorum' ile 'bu da geçecek'i farklı noktalara koyuyorum, daha kapsayıcı olmak lazım sanırım.
0
🌸cikmaz sokaktan cikagelen cocuk
(26.10.17)
(55)

Eşimin borçlarıma yardım etmesi gerekmez mi?

anladım
Evlenirken oturma odasını ve salonu ben aldım, ev aldığım için içini biraz dekore ettirdim falan baya bi borç oldu. Eşim de yatak odasını, beyaz eşyaları ve mutfak eşyalarını falan aldı, daha doğrusu onun ailesi aldı sanıyordum. Buraya kadar sorun yok ama ben ailesi aldı bilirken meğerse 10 bin tl k
Evlenirken oturma odasını ve salonu ben aldım, ev aldığım için içini biraz dekore ettirdim falan baya bi borç oldu. Eşim de yatak odasını, beyaz eşyaları ve mutfak eşyalarını falan aldı, daha doğrusu onun ailesi aldı sanıyordum. Buraya kadar sorun yok ama ben ailesi aldı bilirken meğerse 10 bin tl kredi çekmişler, onu da eşim ödeyecekmiş. Kına için vs. para yetmemiş öyle diyor. Tamam da ben ev taksidini birlikte öderiz diye düşünmüştüm, ben annemlere 12 boyunca her ay 900 tl vereceğim deyince bende şarteller attı. Madem katkın yok işten çık evde otur, senin ailen benim bunun farkına var istersen dedim zaten 1500 tl maaşı var. O da annemler o kadar masrafın altından nasıl kalksın sen durumumuzu bilmiyor musun dedi, yanaşmadı yani. Ondan beri biraz soğuğuz.

Ben anlamıyorum ya kendilerini iş yaptı diye gösteriyolar ama meğerse yine bize yükleniyormuş borçlar. Allah aşkına çok ayıp değil mi bu yaptıkları?
0
anladım
(26.10.17)
ailesi size biz aldık, sana ödetmiycez mi dedi? dediyse bile demek ki yan çizmişler çocuklarından bekliyolar. eşin napsın, ailesine banane siz ödeyin mi desin? ailenin yaptığı eğer öderiz deyip ödememekse evet ayıp ama burada eşini suçlamanı gerektirecek bi durum yok.

madem katkın yok işten çık evde otur ne çirkin bi yaklaşım ya.

başlığa bakınca rızkını ota boka yatırıyo sandım ama ortada başka bi durum bar. bakış açın yanlış.
0
elorelia
(26.10.17)
Yatak odasini iviri ziviri alacak durumun yoksa soylersin esine beraber alirsiniz. Herkes hesabini kitabini yapar.

Artik olan olmus, o esyalari sanki beraber almissiniz gibi hesaba dahil edip oturup matematigini yapin.

Ben olsam ne yapardim; kredi ceker tek seferde onlarin ne kadar borcu varsa kapatir hayatimdan cikarirdim. Geri kalan kismi da beni ilgilendirirdi. Ona 500 vericem, oburu benim icin kredi cekmis 600 vericem falan olmaz o isler. (dedigim gibi bana gore)

edit: tekrar okudum yazdigimi da "hayatimdan cikarirdim" derken parasal mevzular anlaminda.
0
brkylmz
(26.10.17)
"evi alırken bana mı sordun" iyi bir soru sanki
0
danton
(26.10.17)
hocam
1 yıllık bir süreç biraz dişini sık
üzme yengeyi
aksam bir cicek al git
10 bin lira cok az bir para
0
kingcyrax
(26.10.17)
sizin borcunuzla eşinizin borcu arasındaki fark ne onu anlamadım? ikiniz de kendi evinize kendi kullanacağınız eşyalar almışsınız ve onların borcunu ödüyorsunuz işte. eşiniz ailesine havadan para göndermiyor yani. durumları varsa masrafları kendileri karşılayabilir elbette ama böyle bir zorunlulukları da yok. biz karşılayacağız deyip de böyle yaptılarsa işte o zaman ayıp.

"Madem katkın yok işten çık evde otur" bunu söylerken tam olarak ne düşündünüz onu merak ettim.
0
nrmnm
(26.10.17)
ya evet bi de anlamıyorum yatak odasını benim kartımla aldık annesi nakit verdi bana, beyaz eşya da aynı onu da ay ay ödediler. Sanırım perde konusunda aramızda bi anlaşmazlık çıkmıştı onu anlatmıştım, perdeyi onlar yaptılar, siz karışmayın kızımın istediğini ben alırım dedi annesi. Bu büyük ihtimalle perdeyle kına ama bana söylemiyor korkusundan bi de böyle bi şey var, çünkü perde için annemin kalbini kırdı şimdi annem yapmadı diyemez.
0
🌸anladım
(26.10.17)
Aynen ya olmuş bi kere.Ödeyebilcek durumda olsalar 1500 maaş alan birine yıkmazlardı heralde.Cok hoş bi durum değil ama bu durumun içinden anlayışla çıkabilmek bu evliliği sürdürür, hemen atarlanmaya gerek yok.
0
maria puder
(26.10.17)
Bi de hiç borç olmasa bile annesine 10 bin tl veremez miymiş, o kadar okutmuşlar. İyi ver ama biz borçluyken mi olmalı bu.
0
🌸anladım
(26.10.17)
eski konularını hatırladım. sen annemi kırdı kafasındasın. ama o konularda eşinin de kalbi kırıldı. bişeylerin hıncını çıkarma. yanlış yoldasın. eşin şu durumda napsın ailesine ödemiyom mk siz ödeyin mi desin?
0
elorelia
(26.10.17)
Anlayış göster diyenlere: gösteremiyorum ya, çok uzatırım ben bunu. Verilmeyecek o para, anneme söylemedim daha, söylesem anında arar annesini.
0
🌸anladım
(26.10.17)
asıl inanılmaz ayıp olan senin yaptığın. insan eşine "madem katkın yok işten çık evde otur" der mi ya! ben bu lafı duysam biraz soğumam, tek kelime etmeden çeker giderim. para konusunu nasıl da büyütmüşsün ya, hem de "napalım, olan olmuş. hallederiz bir şekilde hayatım" diyip eşinin gözünde kahraman olabilecekken. en sevmediğim insan tipisin kusura bakma. ben hazmedemiyorum sevginin olduğu yerde para konuşulmasını.

diğer yandan, eşinin ailesinin durumu yokken sizlere de haber vermeden krediyle eşya alması evet biraz hoş değil ama size yardım etmek istemişler işte kendilerince ve ellerinden bu gelmiş. ayrıca senin düşündüğünü onlar düşünememiş olabilirler. ona bakarsan sen de "ev taksidini eşimle birlikte öderiz" diye düşünmüşsün ama bunu söylememişsin eşine, belki eşin bunu bilseydi böyle borç harca girmeyecekti.

kınaya para kalmıyorsa yapmayıverin. diğer ıvır zıvır eşyaları da almayıverin. paranız oldukça alırsınız. borç harçla yaşamayın şu hayatı, az şeyiniz olsun ama birbirinize saygınız olsun, para gibi çirkin bir konudan böyle kavgalar çıkmasın.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(26.10.17)
hoş bi olay olmamış ama para mevzusu yüzünden birbirinizi kırmayın derim kardişim.
0
herhaltibiliyoring
(26.10.17)
anaa sen o perde olayındaki "zeynep"in nişanlısı mıydın? evlendiniz demek sonunda hayırlı uğurlu olsun.

siz niye evlendiniz ki ya?? sizin evlilik işinin yürümeyeceği başından belliydi zaten.

asdfgfhgjk evet hemen koş yetiştir annene..
0
nrmnm
(26.10.17)
@elorelia evet gayet kocam izin vermiyor anne diyebilir. Bana bunu nişanlıyken söyledi ben de krediye yardım etmen lazım, öyle olmaz bak dedim, şimdi bi çekelim de para lazım napalım demişti meğer geçiştirmiş.
0
🌸anladım
(26.10.17)
yaptıkları şey ayıp, çirkin gerçekten. ama zaten alınması gereken şeyler. onlar alıp sizin üzerinize yıkmasa bile bir şekilde yine siz borçlanacaktınız bu eşyalar için. eşinize karşı olan tutumunuz çok çirkin.
0
rahip janick
(26.10.17)
geçenki olay şimdi aklıma geldi. umarım trollsündür. zira eğer gerçekse senden ne eş ne de arkadaş olur.
0
danton
(26.10.17)
10 bin tl için karımla tartışmaya girmem bile.hele yeni evlenmişsem.
derdin planlama ise eğer evlenmeden önce yapılır bu işler.
0
jamswety
(26.10.17)
abi bence sen, eşin, onun ailesi, senin aile falan hepiniz aynı kafada insanlarsınız birbirinizi iyi bulmuşsunuz, o yüzden önünüzde uzun bir evlilik olacağından eminim. tebrikler. dışarıdan bir muhasebeci ya da hakem gibi bir şey tutun bu meseleleri halletsin zaten evlenmiş misiniz limitet şirket mi kurmuşsunuz belli değil, bu sorunu en iyi 3. parti çözer.
0
sir gawain
(26.10.17)
kocam izin vermiyor nedir ya. senin annen ablan perde için olay çıkarırken sen burda akıl alıyodun, aklına nişanlım seçecek demek gelmiyodu. hayırdır neyin inadı bu. üzüldüm valla kıza.


bak hala kendi anneni karıştırıyosun. ona ne laf düşüyor burda?

''Anlayış göster diyenlere: gösteremiyorum ya, çok uzatırım ben bunu. Verilmeyecek o para, anneme söylemedim daha, söylesem anında arar annesini.''

valla yazık senin gibi biriyle evlenen kıza. git koş anana hemen haber ver toplasın arkanı. ablana da söyle o da eksik kalmasın.
0
elorelia
(26.10.17)
Anlatmak istemiyordum ama kavga aslında daha da uzadı, zeynep biz bu kadar alamayız oturma odasını biz alsak, yatak odasını siz alsanız olmaz mı demişti, ben de o zaman oturma odası sadece koltuk değil, ünitesi var, televizyonu var. Sen bunları nasıl alacaksın yatak odasına pahalı diyorsan? diye sordum. Şimdi sen bizim üstümüze yüklendin böyle oldu diyor. Halıyı bile aldırmışım e bi odayı yapıyorsan halısız mı olacak. Evet ailesinin durumu yok, babası emekli, ben ne yapayım ama, vurun abalıya mı olacaktı?

Yatak odasını da zeynep beğendi kadın sonraki şeylere param kalmaz kızım bunu alamam deseydi. Yanlış mı düşünüyorum ya.
0
🌸anladım
(26.10.17)
Düğün sürecinde olması gereken iki ailede gücü elverdiğince yapabileceği maddi desteği söylemeli çocuklara. Çocuklar da toplam bütçe üzerinden hareket etmeli.

Bu yola girmek de kolay değil tutucu ve baskıcı aileler yüzünden.

Benim eşim annesinin oturduğu evin kirasını ödüyor, bunları kafaya takarsan hayattan zevk alamazsın. Onun gelirine karışma bence, bırak dilediğince harcasın, vakti gelip birikim yaptıkça ortak bütçe yaparsınız.
0
cakabo
(26.10.17)
ahahaah abi "curtain incident" da mı sizindi ya? siz sahiden çok yanlış bir işe girmişsiniz. üniversitede eve çıkan pimpirikli, her kuruşun hesabını yapan insanlara benziyorsunuz. "ben onu aldım, sen bunu al, ben şuna şu kadar para vermiştim şimdi sen bana şu kadar vermelisin." kafasıyla arkadaşlık bile yürütülemezken siz evliliğinizi nasıl yürüteceksiniz? boşandığınızda da herkes ne aldıysa eve, onu alıp gider artık.

yol yakınken boşanın hacı siz. keşke evlenmeseydiniz.
0
rahip janick
(26.10.17)
bayılırım dedikoduya, kahvemi de aldım geldim. Uzun zaman olmuştu, hala da tam müsait olmamadım gerçi. Neyse;

Öncelikle, kalben sevip aklen evlenenlerin dünyasına hoşgeldin. ikili ilişkiler rastlantısal oluştuğu için çokcanası efsunlu başlıyor ve insan o dönemlerde bu tür şeyleri konuşmaktan çekiniyor/atlayabiliyor/yahut önemsiz görebiliyor. Ve devamında evlilik arefesinde ve sonrasında işin içine maddi aksiyomlar girince de(-ki zaten alelerimiz evleniyor dalaveresi de tam bu noktada kopar, onun dışındaki sosyo-kültürel uygunluk filan fason olaylardır)... girince de kendi(burası kıymetli) ailesi etrafında bi' takım kararlar alıp bunu ''tadımız kaçmasın'' kisvesiyle ortalığa saçmadan uygulayabiliyor. O kadar yaygın bir olay ki bu, sen de ucundan nasiplenmişsin işte biraz. telaşa mahal yok.

Bu noktadan sonra, olayı konuşarak senin yaklaşımınla çözebilmeniz mümkün değil. Zaten asıl marifet bunun önüne geçebilmekti, yani öncesinde ''ben öyle sanıyorum''lara yer vermemekti, o kısmı başaramamışsınız. Buradan sonra da, ya siyasi davranıp ''pazarlık'' kavramına başvuracaksınız(bu kısmı romantikler sevmez ama, eninde sonunda süreçte yaşayacaksınız) ya da hiç kirli işlere bulaşmadan ''sevdiceğimin ailesi benim de ailemdir madem böyle bir gereklilik gördünüz, biz de üzerimize düşeni yerine getireceğiz elbette ama keşke bunu daha önce konuşsaymışız'' gibi daha yapıcı bir rol alarak Atlas'lığa devam edeceksin.

Sorununuzun çözümüne/cevabına, kabullenmekle ulaşacaksınız. Sorunun cevabı ise, ayıp kavramı ile ilgili(şimdi hiç bunlara giresim yok)

Yani, normalde kadın tarafı bunu asla ayıp olarak görmez, hatta sınıf atlama arefesinde olan herhangi birileri de - kadın/erkek farketmeksizin bunu ayıp olarak görmez. Aileye karşı borç olarak görür.

Yani senin aile kavramınla eşinin aile kavramı biraz farklı(ne kadar iyi niyetliyim). Sen aileni onunla oluştururken o ailesine seni dahil ediyor. Dostoyevski(onun da Allah iyiliğini versin) bu durumu ayrıntısıyla açıklar zaten.

Yani sen aslında şikayet ettiğin bu duyurunda haklısın, ancak daha önceden bunları konuşmadığınız/öngöremediğin için ve sonradan takındığın biz bir aileyiz çok çalışıp az kazanıyorsun bunun da 900'ünü bize ayıramayacaksan, hiç çalışma yorulma evde dur bari, rahat edersin(!) tavrınla kusur dağılımında 4/10'luk bir pay kazanıyorsun. Geçmiş olsun.

Bi' çiçek alıp bu zor günlerinde hanımı yemeğe götürüp özür dile. Kendi içinde bulunduğun psikolojik ve fiziksel şartları anlat ve ona hak verdiğini fevri ve ani çıkışın için de affetmesini ve biraz da anlayış beklediğini ilet.

Romantizm böyledir işte, olmadık zamanlarda olmadık ödünlere sebebiyet verir masraf açar. Öğrenciyken et döner yemeye benzer, en ihtiyaç halinde yeni bir hediye-yemek masrafı çıkartır. Ve her ne kadar sevgililer günü ''olmasa da olur'' diyenlerden de olsa o hediye ve yemekle mutlu olur, taviz verir.

Bugün hava çok güzel, ben leblebi almaya gidiyorum.

edit: oha, ben yazana kadar 3milyon kişi yazmış(tam saymadım) herkes eli klavyede bu soruyu bekliyormuş meğer. Herkesin her konuda bir yargısının(fikir değil) olması ne güzel demi, insan ırkı çok eğlenceli esasında.
0
mete kudur
(26.10.17)
trollsen gerçekten çok başarılı bir çalışma. kurgu falan süper olmuş. takdir ettim ve ayakta alkışlıyorum.

yok bu muhabbetler gerçekse allah evinize ateşler salsın.
0
nrmnm
(26.10.17)
kötü bir eşsiniz.

eşinize yaklaşımınız çok çirkin. 10 bin değil 100 bin dahi olsa yaptığınız yanlış.

kötü bir damatsınız.

aileler ödeyeceğim demiş olabilir ama durumları elvermemiştir. ev hazırlıkları yaparken de ödeyemicez almayın diyememişlerdir. siz onların evlatlarını aldınız. onların borcu, onların sıkınıtısı eşinizin, dolayısıyla sizin de sorumluluğunuz.

kötü bir erkeksiniz.

anneme söylesem annem hemen annesini arar ne demek. ne biçim erkeksiniz. büyüyün. erkek gibi davranın.
0
eeb
(26.10.17)
suclu sensin. esine asla eve katkin yoksa cik isten otur diyemezsin. Ailenin durumu kotu olsa sen yardim etmeyecek misin hic bi sekilde? yanlis dusunuyorsun. Tamam olan olmus onceden olsa kizmakta hakli olabilirsin ama afedersin gote giren semsiye acilmaz.

birak yil idare et sonrasinda bulursun bi caresini. Artik siz aile oldunuz bunlar sizi birbirinizden sogutacak sorunlar sakin esinizin ustune gitmeyin kafaya takmayin. 1 yil sonra biter o borc zaten sonra diger borclarinizi odersiniz.
0
England
(26.10.17)
@anladım, eski duyurularınızı da okudum ve anneniz ile ablanız gerçekten zor insanlar, büyütülmeyecek konuları öyle büyütmüşler ki sürekli gerginlik olmuş. Bana kalırsa siz de genel olarak orta yolu bulmakta zorlanıyorsunuz ve ailelerin ilişkinize başından beri haddinden fazla müdahil oluşunun artçı sarsıntıları sürüyor.

Eşinizle biraz empati kurmalısınız, benim anladığım kadarıyla anneniz ve ablanız fazlasıyla ve haksız yere üzerine gittiğinde dahi saygı çerçevesinde yaklaşmaya çalışmış kızcağız. Ayrıca"madem katkın yok çık evde otur" demeniz çok kırıcı ve kaba. Ben eşinizin yerinde olsam gönlümü almanızı beklerdim.

Ekleme:Konuyla doğrudan ilgili değil ama yine önceki duyurularınızdan yola çıkarak belirtme ihtiyacı duyuyorum. Artık kaç yaşına gelmiş evli barklı insanlarsınız. Evde huzurlu olmak istiyorsanız (hem eşiniz hem de sizin için söylüyorum) annelerinize ve ablalarınıza evdeki her konuyu/sorunu aktarmamalısınız, sonra muhtemelen farkında dahi olmadan onlar tarafından dolduruluşa getirilip gelip eşinize patlıyorsunuz.
0
a day at the races
(26.10.17)
Ne eşinin ailesi ne de senin ailen sizin evinize katkı da bulunmak zorunda. İsterlerse hiç bir şey yapmazlar, ki senin eşinin ailesi de maddi durumlarını da mazeret göstererek size destek olmamışlar. Olayı böyle gör, borç sizin borcunuz, ikinizin, ev de ikinizin, hayat da, o yüzden eşinle kendini ayrı düşünme. Beraber ödeyeceksiniz borçları başka yolu yok.
0
elikası
(26.10.17)
ay sen osun!

vallahi bilsem cevap bile yazmaya tenezzül etmezdim karşim. gelip bizden bir ton şey için akıl aldın, herkes “annen ablan haksız, zeynep haklı. kızın tarafında ol” dedi, sen gene anacığının yanına koştun. bu sefer de belli böyle olacak.

sen bizi falan boşver, kafanın dikine gitmeye devam et. ne de olsa her kadın bir noktaya kadar sever, bir yerden sonra “elin adamının kaprisini mi çekmeye geldim bu dünyaya” diyip boşar seni.

hakkınızda hayırlısı.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(26.10.17)
eşin yanlış biriyle evlenmiş.

senin ailen kıza psikolojik eziyet ediyordu, yazdıklarını hatırlıyorum. sen o zaman ailene karşı "karışamazsınız, sizi ilgilendirmez" diyemiyordun da "yaa annemi kırmadan nasıl halledebilirim" diyordun.
şimdi karın, ailesini senin için neden karşısına alsın?
eşyalar müşterek evinizde, ortak kullanımız dahilinde değil mi? yani kadının ödediği para, anne babasının kullanımı altında değil, senin ve kendisinin kullanımında? eee neyin tatavasını yapıyorsun?
bir şekilde bazı şeyleri söyleyememişler ama, eşyaların senin kullanımındaysa, kazıklanıyormuşsun gibi davranma. üstelik kadın "kendi çalıştığı ve kazandığı" para ile ödeme yapıyor, senden para talep etmiyor...

evlenmiş olsanız da, eşinin yanlışından çocuk yapmadan dönmesini diliyorum...
parasını kendi alın teri ile ödediği eşyalarını alsın, babaevine dönsün. sen de karına psikolojik şiddet gösteren ananın yanına...
0
patty duke
(26.10.17)
pazarlık kötü mevzu ama arkadaş paraları yoksa ne skime kına yaparlar ki?
paran yoksa kına yaptırmazsın kına parasıyla gider eve eşya alırsın.
0
whatdreamsnevercome
(26.10.17)
asıl senin yaptığın ayıp. zaten durumları yokmuş, kimsenin de art niyetle 'ya şu eşyaları alalım da şimdi, sonra damada kitleriz' gibi bi düşünceye sahip olduğunu da sanmıyorum. başta öderiz diye düşünmüşler, şimdi ödeyemiyorsa işin bi yerinde kafasızlık yapmışlar ama ayıp falan değil. napsın yoksa, banka mı soysun, hırsızlık mı yapsın?! sanki var da vermiyor insanlar..

inanılmaz çirkin bi şey bu ayrıca. siz yeni bi aile değil bildiğin anonim şirketi kurmuşsunuz. onu o aldı, bunu ben aldım muhabbeti yapıp bunun çetelesini tutmak ne ya?! o ev sizin, evdekiler sizin, her şey sizin. senin paran benim param diye de bi şey yok, evlisiniz, hayatı paylaşıyorsanız her şeyi paylaşacaksınız. bu benim-onun muhabbeti döndükçe daha çok böyle şeyler olur zaten.

koş annene yetiştir şimdi.
0
mehmed resad
(26.10.17)
Abicım siz çift terapisine gidin acilen. Yoksa sen kızı çeker vurursun mazallah böyle haksız bir sebepten. Sende o ruh halini görüyorum. Annesinin, ablasının gölgesinde yıllarca ezilmiş, şimdi de kendi eşine onların gazıyla lagaluga yapan özgüveni düşük koca modeli olmuşsun resmen. Dikkat et bak, iyi bir yere gitmez bu hallerin.
0
inawen
(26.10.17)
Trolmusun trolsen cok basarılı değilsen olmamıs yakısmamıs. Evlilik sozlesme değil hayat bağı demek o borclar kapansın kimsenin kalbini de kırma sonra da duzenini kur bi dahada esine senin ailen benim ailem zart zurt deme sizinkiler bizimkiler yok artık otur oturdugun yere karınında gonlunu al kadınlar anlayıslıdır anlar olgunlas
0
steward
(26.10.17)
Aşktır, cicim ayıdır; bu nedenlerle ekonomik şeyler konuşulmamıştır, olabilir. Belki haklısınızdır ama üslup kabus.

Kızı aşağılamışsınız 'Kuş kadar kazanıyorsun zaten, çalışma' diye. Hem de kızın ailesinin durumunu bile bile 'Bana ne, ben televizyonumu da isterim, halıyı da isterim' diye yüklenmişsiniz. Yani, hem her eşyam olsun, hem de kız ödemesin diye bir şey yok. En yakın arkadaşım 2010'da evlendi; televizyonu daha bu sene alabildiler. Halıyı da iki üç sene önce alabildiler, öncesinde halısızlardı. Belki eşiniz de halısız oturmaya razıydı. Ailesi dar gelirliyse, emekliyse; tabii ki kız ödeyecek. Sanmıyorum ki ailesi kötü niyetle size kitlemiş olsun. Kız zaten ailesine 'ikinizin' kullandığı eşyalar için para veriyor; dolayısıyla size ve borçlarınıza yardım ediyor zaten. Evinize eşya alıyor, daha ne yapsın. Size yardım etmesi için illa elinize parayı tutuşturması gerekmez.

Onun hatası size baştan söylememek olmuş. Belki de tatsızlık çıkacağını düşünüp söylememiştir, ki verdiğiniz tepkiye bakılırsa söylemeye korkmuş da olabilir. Valla, yazınızdan ben korktum.

Artık iş işten geçmiş. Kızın eve kalan 600 TL de olsa bir katkısı var ve büyük olasılıkla elinden geleni yapıyordur. Yani, ona para veren oldu da, o mu bu işe razı oldu. Hem ailesini yükten kurtarmaya çalışıyor, hem eve katkıda bulunmaya çalışıyor az maaşı ile.

Edit: Aaa, perde olayını hatırladım. Kod adı Zeynep olan kız. Zeynep'e sarılın sıkı sıkı ve bırakmayın. Kız hem sizi çok seviyor hem de peygamber gibi sabrı var. Değerini bilin. Uzun vadede kızı kanser etmezseniz stresten, daha iyisini bulamazsınız.
0
aychovsky
(26.10.17)
herkes birden beni mi trollüyor? nedir bu? ne biçim evlilik bu? nasıl aile ilişkileri bunlar?

kaç tane cevap girilmiş, biri de çıkıp hunharca "zaaaaaaxD" diye gülmemiş arkadaş. herkes ciddiye alıp gayet de "kettle çay kaşıklarından 10 lira pahalıya geldi, bu kabul edilemez" tadında cevaplar vermiş.

truman show mu bu?

imdaaaat amk!
0
boyle buyurdum
(26.10.17)
''anneme söylemedim daha, söylesem anında arar annesini.'' keşke büyüyüp evlenseydiniz. daha maç başlamadan birbirinizden bazı şeyler gizliyosanız ilerde çok kavga olur.
0
xu
(26.10.17)
Önceki sorularını da okudum. Siz Zeynep'le evlisiniz. Hayat arkadaşı olarak birbirinizi seçmişsiniz. Annen ve ablanı (önceki sorularına istinaden) neden evinin içine karıştırıyorsun? Ailene tabi saygısızlık edilmesine izin verme ama "anneme söylesem hemen annesini arar" ne demek ya. Bu kadar basiretsiz olmayın Allah aşkına, eşinize yazık günah yahu.

Yuva kurmuşsunuz, paranın pulun hesabını yapmayın. O eşyalarla huzurlu biçimde yaşamaya bakın. Bir de kadını aşağılamışsın. "Eve katkın olmayacaksa" ne demek iş ortaklığı veya ev arkadaşlığı mı yapıyorsunuz? Biraz şefkat.. Evlilik hastalıkta sağlıkta diye yapılır...

O kıza karşı biraz anlayışlı olsaydın ayrıca sana kredi çektiğini de söylerdi. Tepkinden korkmuş besbelli. Yazık, karına destek çıkıp, canın sağ olsun, üzülme ödenir gider deyip sarılacağına, hesaplar yapıp burada yazıyorsun.

Karın hatalıysa karına, annense annene, ablansa ablana güzelce hatasını açıklayarak tepki göstermelisin. Ama sürekli bir anneyi masum görme ön yargısında olmamalısın.

Ayrıca kızın ablası akademisyenmiş. Ne demek akademisyenlik işten kaçanların mesleği. Kıskanmış belli ki. Ablana aşırı derecede sinir oldum. Birazcık kitap okuyarak ufkunu genişletse de böyle kırıcı konuşmasa iyi olur.

Troll olmasan da böyle erkekler var. Şaşırmıyorum...
0
uçurumda açan çiçek
(26.10.17)
Senden tiksindim. Kafan hiç çalışmıyor, daha önce de yazmıştım.

900 lira ailesine gönderiyor, evin kredisine yardım edecekti diye kavga çıkartmışsın sonra da demişsin ki "Otur evinde zaten aldığın 1500 lira." Ee sen o 1500 liraya muhtaçsın? Neyin atarı? Senin ailen benim demişsin bir de, seninki annen ama? Git annenin dizine yatmaya devam et.
0
Lim5
(26.10.17)
Durumu olmayan biriyle evlenmeseydin. Hem eşya istemişsin bir ton ses edememiş kız. Karşı tarafı hiç anlamamışsın. 1500₺ azsa neden o paraya tamah ediyorsun. Kız hiç şikayet etmemiş sana 600₺ ile geçinilir mi dememiş. Bugün sodekso va yoksa aylık dışarda yemek zaten 300₺ tutuyor en az (iş için öğle yemeğinden bahsediyorum) yol parasıydı vs kızın elinde ne kalıyor ki.
Tiksindim artı bir
0
fasulyek
(26.10.17)
makara yapmıyorsanız gereksiz tavırlar içindesiniz. @Trollziya haklı. evlenmeseydiniz madem. ne perdeymiş birader
0
burya
(26.10.17)
Anayi baciyi karistirma.
0
japon askeri
(26.10.17)
ayrıca duyurunun başlığı da feci şekilde manipülasyon içeriyor, "eşimin borçlarıma yardım etmesi gerekmez mi" diye sormuş.
eşin zaten 1500 lira maaş almasına rağmen borçlarına yardım ediyor. ortak kullanımınızdaki eşyaların parasını ödüyor.

bir de "anneme söylemedim, söylesem anında annesini arar" demişsin, çirkeflik genetik galiba?

siz aşk evliliği de yapmamışsınız belli... ondan bu derece hesap kitap.
vay anasını...

neyse, ben başlığın esas sorundan uzak, manipülasyon içerdiğini söylemek için tekrar gelmiştim, iki sıvadım gidiyorum.
0
patty duke
(26.10.17)
Suçluyorsun ama suçladığın şeyleri sen de yapıyorsun.
Sen borçsuz mu evlendin de eşinden borçsuz evlenmesini bekliyorsun?
Üstelik kızın ailesinin ödeme gücü de yok. Ödeme gücü olsaydı bile borçsuz gelmesini istememen gerekirdi. Adil davranmıyorsun.
Evi evlenmeden önce edinmişsin. Diyelim ki ayrıldınız, ev kimde kalacak? Sen tadilat yap, borçları eşinle beraber ödeyin, ama ev senin. Yok öyle bir dünya. Senin düşünce tarzın hatalı olduğu için konunun bu yönünü de yazdım. Yoksa normal evlilikte senin benim diye bişey olmaz. Yanlış anlaşılmasın.

"Madem katkın yok evde otur" düşüncene diyecek laf bulmakta zorlanıyorum. Evlilik yaşamı beraber kucaklamak, birlikte yaşamak demektir, birinin diğeri üzerinde tahakkümü demek değildir. Olur da evliliğiniz sürerse ilerde rüzgarın yönü değişir böyle düşünüp böyle yaptığına bin pişman olursun benden demesi.

Sen eşine "senin ailen benim" diyecek bir kişi olduğuna emin misin? Peki senin ailen kim?
Anneme söylemedim demene bakılırsa yetişkin vücudunda ana sınıfı çocuğu var. Sana bi abla tavsiyesi, baba olmadan önce bunu iyice düşün.

Aldığın evde mutlu huzurlu yaşamak istiyorsan eşini mutsuz etme. Kadın mutsuzsa, huzursuzsa adam da mutlu huzurlu olamaz, o kadının yetiştirdiği çocuklar da mutlu birer çocuk olamaz. Para mal mülk hepsi hava civa, bir evde huzur yoksa diğer hiç bir şeyin anlamı olmaz.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(26.10.17)
Sana onerim bu tur konulari buradaki insanlara sorma. Buradaki kullanicilar (ben de dahil) klavyenin basindan catir catir yazar gecerler, kimse boyle konularda kendini senin yerine koyamaz. Istese de koyamaz! Yorumlarin alayi empatiden yoksun olacaktir. Gercekten senin durumunda iken dusunecegi gibi dusunmezler buradan yazarken. Sana haklisin ya da haksizsin demiyorum. Olaya bir yorum yapmiyorum. Demek istedigim su ki bosuna soruyorsun. Aile meselelerini buraya ya da bunun gibi platformlara sormak hicbir ise yaramaz. Surada yazan bir dunya yorumun hepsi bos. Olumlu ya da olumsuz yorum olsun, hicbir getirisi yok sana.
Ya "vay serefsiz, hic oyle yapilir mi" diye yuklenecekler ya da "asiri haklisin vur agzina" diye destekleyecekler. Kendince 2dk icinde yorumlayacak herkes olayi.
Otur dusun, durumu kendin degerlerndir, dogrusuna kendin karar ver, ona gore hareket et. Bosuna kafa karsikligi yaratma kendine bu konularda.
0
stavro
(26.10.17)
stavro +1
0
xvyz
(26.10.17)
senin suçun kendini bu duruma düşürmek. ben de dahil olmak üzere seni suçlayanlar da sana karşı ayrımcılık yapıyorlar.

karşı tarafın suçu ise sana haber vermeden senin sırtına binmek.

bu durumu ya aşacaksın ya da aşamayacaksın.

kadını savunmak dünyada toplumsal bir refleks olmuş. insanlar karşıdakinin haksız, akılsız, düşüncesiz olduğunun farkında bile değiller. ona ayrıcalık tanıyorlar. kadınlar sanki çocuk gibi, hasta gibi, sakat gibi, bakıma muhtaç gibi hoşgörülen bir konuma sahipler. sorumlulukları yokmuş gibi davranıyorlar. dolayısıyla evlilikte de kadın erkekten biraz daha eşit.

artık buradan ders al. gelecekte akıllı ol; hem kendini bu tarz durumlara düşürme hem de ayrımcılığa uğrayacağının bilincinde ol.

geçmiş olsun.
0
idexo
(27.10.17)
insanların çalışması ve meslek edinmesi gerek.
bizim çalışma önceliğimiz maaş ve gelir elde etmek olsa da, her hangi iş sahibi olmanın psikolojik etkisi getirdiği mali değerden daha fazla.

yani eşiniz daha az kazansa bile evde oturmasını değil, çalışmasını desteklemeniz gerekir. yoksa kendini körelttiğini düşünür ve kötü hisseder.

"anneme söylerim, annesine telefon eder" lafı ve düşüncesi çok kötü.
ailenizi karıştırmayın, onlara bu durumdan bahsetmeyin. hatta kimseye bahsetmeyin. buraya bahsederek kendinizi haklı çıkaracak birini arıyorsunuz. aramayın.

eşlerin birbirinin maaşını bile tam olarak bilmemesi gerektiğini düşünüyorum. aile planlaması için yaklaşık olarak bilebilir, ama tam olarak bilmemeliler. bazı özel durumlar eşle bile paylaşılmamalı iken, ailenize, "yeni aileniz" ile ilgili olayları anlatmanız doğru değil.
0
dahinnotha
(27.10.17)
anneme söylesem annesini arar nedir dlfjdfs kaç yaşındasın abi sen

kadına yazık+1071

umarım seni boşar

sevgiler, naru.
0
narudocko
(27.10.17)
Tatlı su ekşicileri toplanmiş yine. Bence adam hakli. Abicim o zaman sen de kendi ailene aldiklari esyalarin parasini öde.
0
pozitif pekistirici
(27.10.17)
Adam borçlarıM diyor, "sen de ailene yaptığı masrafları öde madem " deniyor. kızın ailesi de salt 10 bin lirayla kız evlendirdi sanki.
35 yıllık evli, iki oğlan kardeş bir kız kardeş iki de kız çocuğumu evlendirmiş biri olarak hatalı tarafın erkek tarafı olduğunu açıkça görüyorum.
kız annesini ve tarafını dinleyin bakalım ne anlatacaklar.
kız yatak odasını alamayacağız demiş, oturma odasına gücünüz hiç yetmez demişsiniz. perdeye karar vermeye kalkmışsınız kızın annesi evladımın istediği olsun ben alayım bari demiş. bir de perde için annemin kalbi kırıldı ondan şimdi bana söyleyemiyor diyorsun. perde olayında annen çok hatalıydı kalbi kırılacak bir durum yoktu. o kadar anlatmaya çalıştık ama anlatamamışız sanırım.
kız tarafı kızımın başı yere eğilmesin eksikli kalmasın demiş siz de halısı perdesi tadilatı uçmuşsunuz. şimdi de zorlanıyorsunuz işte böyle.
annen dominant bi karakter. anlıyorum onu kırmak istemiyorsun filan ama yuvana müdahil ederek kendi mutluluğunla oynuyorsun. bu iş böyle yürümez. yakında çatlaklar baş göstermeye başlar. geri dönülmez yaralar açıyorsun. senin ailen eşin. borçlarım değil borcumuz demen gerekir. birlikte ortak kararlar alın başkasını karıştırmayın. sağlam bir yuvan olsun istiyorsan tabii.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(27.10.17)
yanlışsın kusurabakma, eşinin de üstüne varıp onu arada bırakma, tercih yapmak zorunda bırakma.
0
esesdopiyespiyes
(27.10.17)
çok sağlam bir şekilde karının yanında duramayacaksan da ayrılın bence, zavallı kızcağıza bunları yaşatma.
0
esesdopiyespiyes
(27.10.17)
Kafaniza silah mı dayiyorlar evlenin diye anlamiyorum... Ceplerinde evin esyalarini alacak para yok, borca girerek dugun yapiyorlar.
Pes. Muhabbete bak.
Ucun besin pesinde ucuz ucuz para muhabbetleri. Varos isi
0
terra rossa mia
(27.10.17)
son olarak da şunu diyeyim; anneniz sizi boşatacak, sebebiniz olacak. bilginiz olsun
0
esesdopiyespiyes
(27.10.17)
(25)

Türkçesi bozuk insanlara direkt ön yargı ile yaklaşıyor musunuz?

gezegen olan pluton
Özellikle yazılı Türkçe, yazım kuralları, noktalama gibi olayları bilmeyen insan eşittir kültürsüz, popüler kültür beslemesi, ilgisiz, cahil midir sizin için?Bir de son bir soru sorayım karşı cins değerlendirirken iyi bir filtre midir Türkçe'yi bilme seviyesi?
Özellikle yazılı Türkçe, yazım kuralları, noktalama gibi olayları bilmeyen insan eşittir kültürsüz, popüler kültür beslemesi, ilgisiz, cahil midir sizin için?

Bir de son bir soru sorayım karşı cins değerlendirirken iyi bir filtre midir Türkçe'yi bilme seviyesi?
0
gezegen olan pluton
(23.10.17)
şahsen ben son zamanlarda çokça tekrarlanan konuları bilmeyenleri eleştiriyorum.
nasıl got izlemeyen insan eleştirilebiliyorsa, bağlacı ayıramayan, soru ekini yazamayan insanlar da eleştirilebilir ve daha da haklı bir şekilde eleştirilir.

yıl olmuş 2017, sesli harf kullanmadan konuşanlar var. özellikle mesaj yazarken nbr, slm, ii, napysn falan yazıyorlar.

herkes yazamayan, her şey yazamayan haliyle değersiz oluyor gözümde.
geri kalan dil bilgisi kuralları böyle sanal ortamlarda biraz esnetilebilir ama genel olarak bence düzgün yazmak gerekiyor.

karşı cins de olsa eğer değerlendiririm ama karşı cins yok hiç buralarda.
0
attirmayin makedonun kafasini
(23.10.17)
Iki soru icin de cevabim evet.

Ayni sey sive icin gecerli degil, yani sive buyudugu cevreye bagli olabilir kisinin ve yoreden yoreye degisir. Ama Turkce yazim kurallari degisiklik gostermez, agir siveli konusan birisi bile dogru sekilde yazabilir.
0
crown
(23.10.17)
evet
0
burya
(23.10.17)
Evet. Kesinlikle objektif bir kriter.
0
doxanikee
(23.10.17)
Herkesin fark etmeden de olsa dikkat ettiğini düşünüyorum. Konuşur gibi yazdığı için, yazılı olarak anlattığı şeyi anlamadığım insanlara, kelimeleri eksik ve yanlış yazan insanlara, dilimizi kötü kullanan insanlara önyargım var, bunu yapan bir üniversite hocası bile olsa, bulunduğu yeri hak etmediğine inanırım.
0
patty duke
(23.10.17)
''okumuş insan'' sayılıp doğru cümle yazamayan birisini çok ciddiye almam. ama gündelik konuşmada yazışmada filan çok takılmam, fazla obsesif buluyorum alakalı alakasız yerde ''ama de ayrı'' diye konuya giren tipleri.

ama dediğim gibi, anayasa profösörü adamın maymun gibi tweet atmasını sevmiyorum.
0
otonomo
(23.10.17)
Bence karşıdaki kim olursa olsun çok iyi bir filtre. İnsan kendi dilini doğru kullanmaktan aciz olmasın yani bir zahmet.
0
ms brownstone
(23.10.17)
Mesleğim gereği fazlasıyla takılıyorum ve bazen hataları düzeltmekten konudan kopabiliyorum. İnsanların bu kadar basit ve şekilsel şeyleri yapamamaları bana garip geliyor. Kültürsüz vs. değil ama dikkatsiz, özensiz olduklarını; zaman zaman ise zeka ile ilgili problemlerinin olduğunu düşünebiliyorum. Olumsuzlar hakkında net olarak karar veremesem de Türkçesi iyi olan insanların kültürlü vb. olduğunu düşünüyorum kesinlikle.
0
duyond
(23.10.17)
Evet. Kültürsüz, cahil demem ama popüler kültür beslemesi, ilgisiz olduğunu düşünürüm.
Bağlaç konusu özellikle önemli çünkü cümlenin anlamı kayıyor, saçmasapan bişey oluyor. Kelimedeki harf hatalarına çok takılmıyorum, noktalamaları da anlam bozulmadığı sürece tolere ediyorum. Edebi metin, makale vb. değilse tabii.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(23.10.17)
Evet ve evet
0
bloodymoon
(23.10.17)
Üniversite mezunu biriyse, yazdıklarını dikkate bile alamıyorum bazen. Böyle bir e-posta geldiğinde Word'e kopyalayıp yapıştırmıştım ve yazım yanlışlarını düzelttikten (de'leri, ki'leri uygun yerlerine koyduktan sonra) sonra okuyabilmiştim. Başka türlü yazılanı anlayamıyorum, okurken ana fikre gelemiyorum, içeriğe odaklanamıyorum.

Arada bir birkaç kelimenin yanlış yazılması önemli değil, herkesin başına gelebilir. TDK bazı dilbilgisi kurallarını 5-10 yılda bir değiştiriyor, senin öğrendiğin 10 yıl sonra yanlış bir bilgi haline gelebiliyor ama üniversite mezunu biri sürekli bir yazım yanlışı yapınca eğitime ve kendini geliştirmeye kapalı olduğunu düşünüyorum. Cahil olduğunu değil; cahil olmayı benimsediğini ve eğitimi reddettiğini düşünürüm. Okumamış biri bunu yapsa yargılamam. Virgül kullanımı çok zor, her yerde doğru kullanılamıyor; yanlış yerdeki virgülü de yadırgamam.

Şive ise apayrı. Şiveleri kültürel zenginlik olarak görüyorum.

Bu 'nbr', 'slm' gibi ifadeler bir mesajın iki kontör olduğu dönemden kaldı. Akranlarımın bir kısmı alışkanlıktan hala öyle yazar. 10 yıl 100 karaktere sığdıracağım diye maymun olmuş bir nesil helak oldu arada.

Karşı cinsle iletişimimde karşımdaki okumuş bir insansa çoook önemli. Şöyle söyleyeyim, 'İçkisi, kumarı yok. Karıya, kıza yan gözle bakmaz. Bir de bağlaç olan de'leri ayrı yazar' derecesinde.
0
aychovsky
(23.10.17)
evt yaklaş mamak mümkünmüki!
0
robokot
(23.10.17)
hepsine evet
0
sporty
(23.10.17)
Benim için yazım kurallarını bilip bilmemesi önemli açıkçası. bildiği halde kendi istediği gibi yazan kişilere karşı pek bi gıcığım yok. Çünkü ben de öyleyim. Mesela arkadaşım da öyle, cumhuriyet savcısıdır, ama internette beraber oyun filan oynarken ya da Chatlerde çok üstünkörü yazar. Hatta argo. Yazışmalarımızı o an görsen bizi kültürsüz filan görebilirsin belki yani...
0
ssiradanbirigibi
(23.10.17)
Evet.
0
jazzabel
(23.10.17)
nerede ve nasıl yapıldığına göre değişiyor. mesela yakın bir arkadaşımla mesajlaşırken, bir gönderi altında goygoy yaparken pek takılmıyorum ama konu ciddiyse yani en azından bir şeyleri anlatmayı amaçlayan bir yazıysa dikkat ediyorum. tabi tek tük hatalar göz ardı edilebilir bence, o an insan aklındakileri yazıya dökerken bir iki bağlacın, soru ekinin birleşik yazılması önemsiz yazının genelinde buna dikkat edilmişse. lakin bazı yazılar var ki okurken nasıl küfrediyorum anlatamam. bu yazım yanlışları arttıkça karşımdakinin cehalet kat sayısı da gözümde artıyor.

yazım yanlışları bir yere kadar ama şahsen karşımdaki insanı tamamen bitiren asıl şey türkçe kelime yerine özellikle yabancı kelime kullanmasıdır. içimdeki cengiz han açığa çıkıyor resmen, cahilliği falan geçtim doğrudan gerzek statüsüne ulaşıyor gözümde.

ölüm vuruşu ise hem yazım yanlışı yapıp hem yabancı kelime kullanıp üzerine bir de bunları matah bir şeymiş gibi savunması.

yukarıda yazdıklarım aynı zamanda her iki sorunun da cevabı.
0
issiz karga
(23.10.17)
Disleksi denen şeyden müzdarip olduğum için çok kötü yazdığım dönemler oluyor ve insanlar bana direk gerizekalı muamelesi yapıyor.
Elde olmayabiliyor bazen o yüzden çok çok saçma bir şey olmadığı sürece takılmıyorum.
0
fasulyek
(23.10.17)
tek başına yeterli bi filtre değildir tabi ki. adam düzgün türkçe ile yazıyor diye bu onun cahil olmadığı anlamına gelmez.

ama benim için filtrelerden biridir. türkçesi bozuksa karşı tarafın, baştan bi soğuma ve önyargı oluyor.
0
elorelia
(23.10.17)
evet evet evet!
(ayağa basar...)

karşı cinsi değerlendirirken çok iyi bir filtredir, düzgün yazıp da "benim bununla ne işim var" dediğim kimse olmadı. düzgün yazmaya çalışan insan özenlidir, hayatına da özen gösteriyordur. biliyor olması yetmiyor çünkü, bilip kullanmaması haklı çıkartmaz benim gözümde.
bilmiyorsa zaten kesin filtre, yazım kuralları ve imlayı bilmeyen biriyle ayrı dünyaların insanıyızdır, uyuşamayız. önyargıdan öte bir fikir oluşturur bende.

insanların buna dikkat etmemeyi tercih etmesini anlıyorum ama aynı empatiyi "niye bu kadar takıyorsunuz" diyenlerden bekliyorum.

disleksiyi görünce eklemeden edemedim, tabii ki bir bozukluktan ötürü yazamayanlar dahil değil bu genellememe.
0
Bruce
(23.10.17)
Evet. Kesinlikle.
0
MaNOfTheYear
(23.10.17)
Evet
0
i m cool with that
(23.10.17)
Bence de evet.
Cahil ağır kalır belki, belli bir bilgi birikimi olabilir ama bunu aktarma biçimi yanlışsa okuyamıyorum yazdıklarını. Şuna da rastladığım oldu; sohbeti çok iyi bilgili kültürlü duruyor, belli bir zeka seviyesinde falan ama bir yazışmaya başlıyorsun felaket. Haliyle ikinci durumun cevabına geçiyor olay, değerlendirme kriterime takılıyor ve soğuyorum.
0
Aman Sen de
(23.10.17)
kesinlikle bir önyargıyla yaklaşıyorum ama bunun çok da doğru olduğunu düşünmüyorum.
he ama "bu adam net kültürsüz, popüler kültür beslemesi, ilgisiz, cahil" falan da demem. o kadar abartmamak lazım bence.

ben çocukluğumda çok fazla kitap okudum. hep ablam sayesinde ama. yani ona özeniyordum, o çok kitap okuyordu ve ben de öyle oldum. ablam da annem babamdan görüp özenmiş onlar da çok okurlar. biz böyle bir ailede büyüdüğümüz için çok şanslıydık. her hafta sonu eve kitap alınırdı mesela çünkü bir önceki haftasonu alınan kitaplar okunup bitmiş olurdu. bizim yaşadığımız ilçede çok deli kitapçılar olmadığı için haftasonu yarım saat uzaklıktaki daha büyük ilçeye gidip oradan alırdık kitapları. kitap konusunda inanılmaz şımartıldım yani, bir gün bile "alamayız çok pahalı, daha yeni aldık ne gerek var, şimdi kim gidip alacak taa oradan kitap, bi haftasonumuz var zaten oturalım dinlenelim evde" falan demediler.

ama kitap dediğin pahalı bir şey aslında. hadi günümüzde e-book'lar var bi şekilde ucuza da okuma şansı var okumak isteyenin ama biz çocukken (90'ların başı) pahalıydı yani. hele daha eskilerde daha da pahalıydı. o yüzden çok da "cahil cühela, allah belanı versin" diyemiyorum. gene de istemsizce uyuz oluyorum ama. çünkü bu imla kuralları en çok çocuklukta öğrenilip yerleşiyor ama büyüyünce de öğrenilemez diye bir kaide yok. yazım kurallarını çocukluğunda öğrenememiş bir insanın büyüyünce bu eksikliğini fark edip oturup öğrenmesi lazım.

ama mesaj yazarken sesli harfleri yazmayanlara inanılmaz sinir oluyorum. onlar lütfen azalarak bitsin. iş maillerindeki kısaltmalara da sinir oluyorum. "FYI" ne ya. yıllarca "bye" gibi bir şey sandım onu ben :D

karşı cins değerlendirirken çok iyi bir kriter bence. tabiki trt spikeri gibi olun demem ama çok göze batan yanlışlar yapıyorsa ve sürekli yapıyorsa aramızda bariz bir kültür farkı var diye düşünürüm.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(23.10.17)
Evet, ister istemez fikirlerimi etkiliyor.
Arkadaşımla yazışırken ateşli ateşli bir şeylerden şikayet ediyor, anlatıyorsa vs "bende dedim ki" yazsa, "yuh, cahile bak" falan demem. Diğer bir çok durumda derim sanırım.

Benim en sinir olduklarımdan biri, "eylenmek, deyişik" falan diyenler. "Değim yerindeyse" vs yazanlar. Yahu hadi duya duya alıştın öyle sanıyorsun, hiç mi bir şey okumuyorsun da doğruyu öğrenmiyorsun?

Whatsapp/ Instagram/ Facebook vs gibi yerlerde de garip noktalama işaretleri kullanılmasını veya kelimelerin arasına emojiler sokulmasını hiç anlamıyorum. Biri bunu yaparsa hangi cins olursa olsun itici buluyorum. "Yine güzelmi güzel (kalp) (kalp) (kalp) bir Pazartesi (top emojisi) den herkeze (yonca yaprağıx4) şans diliyorum" falan yazan insanlar hayatın anlamını söylese, dönüp bakmam. Bilmesem daha iyi.
0
sopiro
(23.10.17)
Gercek hayatta tanistiysam takilmam, kisi onayimdan gecerek yazili iletisim safhasina ulasmis.

Cook gecmis zaman olur ki Resat Calislar'in "Bir ortamin/toplulugun ritmini yakalamak" ana fikrinde sahane bir analizi vardi bu konuya yakin sayilabilecek.

Bir ortamda/toplulukta yer edinmis, o ortamin ruhunu ve ritmini yakalamis kisiyi internet ortaminda "tabiki" derken bulabilirsiniz fakat bu kimsenin umrunda olmaz. Kisi gercek hayatta kendini kanitlamis ve ait oldugu grubun sartlarini saglayan bir bireydir.
0
perfectum
(24.10.17)
(11)

Arabayla cikayim mi?

mor oje
Oncelikle mobildeyim, Ingilizce karakterler icin simdiden ozur.Ben ehliyeti 3 sene once aldim, sonra hic araba kullanmadim. Simdi de araba aldim, garajda duruyor. Hemen hocayla derslere basladim ama onlarin arabasiyla basladik. 2. ders gecti bugun. Bebek, Levent, Mecidiyekoy, Barbaros falan kullaniy
Oncelikle mobildeyim, Ingilizce karakterler icin simdiden ozur.

Ben ehliyeti 3 sene once aldim, sonra hic araba kullanmadim. Simdi de araba aldim, garajda duruyor. Hemen hocayla derslere basladim ama onlarin arabasiyla basladik. 2. ders gecti bugun. Bebek, Levent, Mecidiyekoy, Barbaros falan kullaniyorum ikidir.

Genel olarak iyiyim, biraz serit takibi yapmam lazim onun disinda hoca neredeyse hic mudahLe etmiyor pedallarla. Sali bir dersim daha var.
Bugun hoca dedi ki "kendi arabana gececegin zaman kursa soyleme, ben direkt gelirim ozel ders gibi olur"

Salidan sonra derse devam etsem mi yoksa artik kendi arabamla cikmaya baslasam mi? Cikarsam da illa yanima birini almali miyim? Kopruden falan henuz gecmedim o asamalara da gelmek istiyorum.

Ne dersiniz ne yapayim ben?
0
mor oje
(22.10.17)
yanında biri olsun öyle geç. dersi boşver artık.
0
sutlu nescafe
(22.10.17)
Yoğun saatlerde çıkma bence. Gece 1-2 gibi yollar boşken çıkman daha sağlıklı olabilir. Hem stres yapmazsın.
0
dissendium
(22.10.17)
Keşmekeşin nispeten az olduğu saatlere (sabah vb) denk getirmeye çalışırdım eğer çıkacaksam ben olsam.

Levent, Mecidiyeköy vb özellikle haftaiçi, delilik.

PS. Evet dissendium'la saniyesi saniyesine aynı fikirdeyiz :)
0
hana bi
(22.10.17)
Normal trafikte gitsen de bisey olmaz bence. Insanlar biraz sabirli olsun, sonucta kendin kullanmaya basladiginda "ay ise gitcem ama is saatinde gitmeyim" demeyeceksin :D . Ama bence kendi arabanla da 1-2 kez hocayla git. Diyelim bisey oldu, yer filan degistirirsiniz. (Bi kere stop ettirdim diye minibus soforu ustume yuruyup cama vurmustu filan, aglamaktan kaldiramadim arabayi. Yanimdakiyle degistim hemen)

Ben de bu yaz ders aldim, is cikisi trafiginde acibadem/caferaga/bagdat cad/fikirtepe/minibus cad filan yaptik. Gercege en yakin zamanlarda kullan. Gece, bos yolda filan herkes kullanir zaten.
0
kuehles blondes
(22.10.17)
Ben de sabah erken turlayayim diyordum aslinda :) mahallede baslarim, hatta basarabilirsem belki arabayi ofise birakirim, hocayla is cikisi ofisten cikip yogun zamanda kullanabilirim mesela.
Ya ne bileyim hocanin pek bi mudahalesi olmayinca acaba dedim yeter mi 3-4 ders. 4'e tamamlayip biraz kendime ve surusume bakayim o zaman.
0
🌸mor oje
(22.10.17)
bence çık gez artık gerisi tecrübenle gelişeceği için çekinmeden bol bol kullan
0
ssyumusakg
(22.10.17)
Sürmeden öğrenilmez. Çık tabi.
0
chavezding
(22.10.17)
Bildiğin güzergahın tenha zamanında çık bence de. Araç kullanmaktan başka planın olmasın yani bir yere yetişme telaşı falan, e yol da bildiğin yok geriye sadece şoförlüğe odaklanmak kalır. Kendi aracın kursunkinden büyük değilse sıkıntı yaşamazsın diye düşünüyorum.
0
reactionic
(22.10.17)
Hafta içi sabah erken çıkıyorum arkadaşlar, tek başıma hem de. Şans dileyin :))
0
🌸mor oje
(22.10.17)
Yanında hoca bulunsun. Herhani biri, aksi bir durumda gereksiz tehlikeye attığın biei olmaktan oteye geçmez.
0
patty duke
(23.10.17)
Bence Trafik Kurallarını tam anlamı ile öğren; geçiş üstünlükleri, levhalar gibi konular biraz teorik bilgi istiyor, bu bilgilere hakimsen, her gün evden 3-5 km çapında uzaklaş sonra zaten gerisi gelir.
0
gezegen olan pluton
(23.10.17)
(14)

Masa başı çalışanlar, nasıl kilo almıyorsunuz?

mutlusismankedi2015
Masa başı çalıştığım bir işe başladım. Sabah 7 buçukta servise biniyorum, akşam da 7de evde oluyorum. Hafta sonum tatil. Gün içinde hareket imkanım çok çok az, günde 10'ar dakikalık 3 molam ve 1 saatlik öğle aram var. Öğle yemekleri de İNANILMAZ bol çeşitli, tatlısı kısırı vs eksik olmayan bir şirke
Masa başı çalıştığım bir işe başladım. Sabah 7 buçukta servise biniyorum, akşam da 7de evde oluyorum. Hafta sonum tatil. Gün içinde hareket imkanım çok çok az, günde 10'ar dakikalık 3 molam ve 1 saatlik öğle aram var. Öğle yemekleri de İNANILMAZ bol çeşitli, tatlısı kısırı vs eksik olmayan bir şirketten.

Ben nasıl kilo almayacağım şimdi? Siz nasıl hareket imkanı buluyorsunuz? Şu aralar en büyük sorunum bu galiba. 15 kilo verdim yakın zamanda ve yeniden almaktan çok korkuyorum, duyuruyu açma sebebim bu :/
0
mutlusismankedi2015
(21.10.17)
hayvan gibi yemeyerek.
0
Delay Fuze
(21.10.17)
Hareket edip etmeme çok etki etmiyor kiloya, yemek tercihlerin belirliyor. Dandik yiyen kilo alıyor yemeyen almıyor.
0
angelus
(21.10.17)
az ye, masa başı ile çok ilgisi yok.
bir de spor...
0
benaslindayohum
(21.10.17)
İşte sporu ne ara yapıcam? Bisikletim var ama karanlık çöktükten sonra süremem ki, anca hafta sonu :/
0
🌸mutlusismankedi2015
(21.10.17)
evden işe-işten eve yürüyorum; gidişim bayırlı mayırlı 2,3 km.
toplu taşıma ya da servissiz olmuyorsa başka durağa yürü, servis daha ileriden alsın seni.

yediğine içtiğine dikkat ettikten sonra yürümesen de kilo almazsın ama İNANILMAZ çeşitli ortamda bunu yapamayacaksın gibi geldi anlattığından çıkardığım üzere.
0
Bruce
(21.10.17)
ben de aynı şekilde tamamen hareketsizim. yediklerime biraz dikkat etmeye başladıktan beri 5 kilo verdim.
0
king lizard
(21.10.17)
Motivasyonunuza bağlı. Şişman bir kedi olmak sizi mutlu ediyorsa mesele yok :)
Sağlık konusunda belirli kısıtlarınız varsa ve dikkat etmeniz gerekiyorsa durum aşağıdaki gibi oluyor:

1- Boğazımızı tutuyoruz. Bazı işyerlerindeki yemekhaneler çok muhteşem yağlar kullanmayabiliyor (bkz: Karatay), tatlı konusuna girmiyorum bile.

2- Hareket alanı yaratıyoruz. Bu haftasonu yürüyüş de olabileceği gibi, pilates, cross fit vb gibi keyfinize göre başka bir alan olabilir. (Vaktinize, zevkinize, bütçenize göre)

3- Paketli gıda, işyeri pastası vb sarmalından uzak durarak.

Bunun dışında işyerindeki insanlara bakarsanız zaten yaşla orantılı olarak çoğunun kilolu olduğunu görürsünüz. Kısacası plazada kilo almamak diye bir şey yok, ancak mücadele var :)

Kolaylıklar
0
hana bi
(21.10.17)
senin vücut, olağanüstü bir çaba harcamazsan şişmanlayacağım diyorsa, sabahtan akşama kadar koştuğun bir işin bile olsa kilo alacaksındır.
dikkat etmeye çalışmaktan başka yapacak bir şeyin yok.
taktikler, yöntemler hepsi gelip geçici.
0
patty duke
(22.10.17)
İşyeri yemekhanesinde çıkan yemekleri sorguluyorum. Ekmek almıyorum. Ya da alacaksam makarna, pilavdan uzak duruyorum. Makarna pilav genelde yemiyorum hatta. Kısır gibi şeyler olursa, ana yemeği bile pas geçerim. Salata barı dostumdur. Tatlılar düşmanım. Bir kere bile güzel olduğunu görmedim. Kalburabastı güzel olur ancak ne zaman yesem 1-3 saatleri arası mala bağlıyorum. Konsantre olamıyorum hiç bir işe. Yemiyorum bende.
Öğle yemeklerinin ardından sanayide yürüyüşe çıkıyorum. 40 dkda 3 km falan yürüyorum. Kış, yaz farketmez. Yürüyüş ayakkabısı daima masanın altında.
Araba yerine servisi kullanıyorum. Hava güzelse bir kaç durak önce ya da sonra inip eve yürüyorum. Sabahta bir durak öncesinden biniyorum. Maksat yürümek.
İlk sene 7-8 kilo aldım. Ardından gelen aydınlanma ile hem eski kiloya ulaştım, hemde 5 yıldır kilomu koruyorum.
0
cliquot
(22.10.17)
az yiyoruz
0
fragile lady
(22.10.17)
hafta sonu kahvaltısında ekmek yememek zor tabi ama hafta içi öğünlerde no ekmek no makarna. (pilav, tatlı vs de dahil buna) protein ve salata yeterli. öğle yemekleri sonrası 40 dakika düzenli yürüyüş de yemekten aldığını vermene yardımcı olur. yorgun olmadığın 1-2 gün de yüzme, koşu tarzı bir spor yaparsan kilo almadığın gibi gayet sağlıklı da olursun.
0
del piero10
(22.10.17)
Akşamları havuza veya spor salonuna git.
0
kumulatifvergimatrahi
(22.10.17)
liften zengin besinleri tuketmeye bakin. yagdan sekerden uzak durun. hareket etmeyen biriyim ama bu beslenme sekliyle 8 kg fazlami vermeyi basardim
0
qazwsx
(22.10.17)
küçük değişiklikler yapmayı unutmayın.

asansör yerine merdiven kullanın.,
1-2 durak önce inip eve yürüyün.
adım adım hareketi seviyenizi arttırın.
0
renegade
(22.10.17)
(5)

Bölgesel zayıflama yok değil mi?

ya ben lan neyse
ben yok diye biliyorum ama emin değilim.sadece basenler zayıflasın gibi?
ben yok diye biliyorum ama emin değilim.

sadece basenler zayıflasın gibi?
0
ya ben lan neyse
(21.10.17)
yok abi ya :/
0
sparkle kiddle
(21.10.17)
yok
0
basond
(21.10.17)
var ya, yok diyenlere inanma.

basenler için, odanın köşesine geç, basenleri bir o duvara bir diğerine vurarak erit.
0
patty duke
(21.10.17)
@patty duke: sen kafalı versiyonu mu denedin reis?
0
🌸ya ben lan neyse
(21.10.17)
Hayır bölgesel zayıflama diye bir şey yok.


Diyelim ki sen göbişindeki yağları eritmek istiyorsun ya da kolundan sarkan yağları eritmek istiyorsun hiç farketmez vücudunun neresi olursa olsun Cardio yapmalısın ayrıca vücudunun büyük kas gruplarını çalıştırırsan diğer kas bölgelerine göre daha fazla enerji açığı oluşturursun ve böylece yağ yakma oranın artmış olur.

Kolundaki biceps kasına göre bacağındaki hamstring, quadriceps kasları daha büyük olduğundan dolayı bacak ve kalça kaslarını çalıştırarak (squat, lunch vb hareketlerle) daha fazla yağ yakabilirsin bu yaktığın yağlar sadece bacak ve kalçanı değil tüm vücudundaki yağ oranını etkiler.
0
powerpufgirl
(21.10.17)
(3)

patlıcanlı tarifler

balpolen
3-4 tane patlıcan var elimde ne yapabilirim bunlarla?karnıyarık, imambayıldı ve köz patlıcan salatası ve hünkar beğendi dışında.kızartma da secenek dışı arkadaşlar
3-4 tane patlıcan var elimde ne yapabilirim bunlarla?

karnıyarık, imambayıldı ve köz patlıcan salatası ve hünkar beğendi dışında.
kızartma da secenek dışı arkadaşlar
0
balpolen
(21.10.17)
patlıcan, domates, kırmızı biber, yeşil biber, soğan ve sarımsak kullanarak, çok güzel zeytinyağlı yemek yapabilirsin.

soğanı, kırmızı biberi, yeşil biberi çok az yağda kavur. sonra domatesleri kat ve bir iki çevir yalandan sonra küp doğradığın patlıcanları ve bütün sarımsakları tencereye at, biraz çevir ve kapağını kapat. sonra üzerine zeytinyağı ekle, pişsin, biraz soğusun, ye.
0
patty duke
(21.10.17)
Patlıcan pizza?

Ben şöyle yapıyorum; patlıcanları halka halka dograyip yağlı kağıt üzerine seriyorum. Üstlerini hafif zeytinyağı ile yağlayıp fırına atıyorum. Bu sırada domates püresi, sarımsak, karabiber, kekik ve nane ile bir sos hazırlıyorum. Patlıcanları çıkarıp üzerine birer kaşık bu sostan koyuyorum. Sonrasında fesleğen/nane yaprakları, zeytin ekliyorum. En üste de mozeralla ya da kaşar peyniri. Üzerine koyacaklariniz size kalmış fakat fesleğen ve zeytin sahiden çok yakışıyor. Tekrar fırına atıp peynirler eriyene kadar pişiriyorum. Patlıcan sevmeyen ben bunu bayağı severek yiyorum.
0
fraise
(21.10.17)
dolma
patlıcanlı börek
oturtma
patlıcan kebabı
kürdan kebabı
sebzeli pilav (bulgur veya pirinç olabilir)
tübyaz
ali nazik
patlıcan mücveri
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(21.10.17)
(10)

erkeklerde iş mülakatında fiziğin etkisi

diffarentiationation
pozitif etkisinin olduğunu duydunuz mu? mümkün mü sizce? varsa ne kadar etkili?
pozitif etkisinin olduğunu duydunuz mu? mümkün mü sizce? varsa ne kadar etkili?
0
diffarentiationation
(20.10.17)
pozisyona göre değişir :)
0
xiii
(20.10.17)
mühendis mesela?
0
🌸diffarentiationation
(20.10.17)
Kadında ne kadar etkili olabilirse erkekte de olabilir.

Şirkete, işe ve pozisyona göre değişir diyorum.
0
hana bi
(20.10.17)
Araştırmalar, mülakatlarda dış görünüşün seçilmektedir etkisinin olduğunu gösteriyor. Ancak hangi dış görünüşe sahip olan kişi avantajlı durumdadır o tespit edilememiş, örneğin mavi gözlüler daha avantajlı durumda mı, uzun boy avantaj mıdır o bilinmiyor. Ama dış görünüş hayatın her milimetresinde olduğu gibi işe alınırken de etkili.
0
patty duke
(20.10.17)
Fiziksel görünüm hakimin verdiği cezayı bile değiştiriyor. İş mülakatında teheyy.
0
glamdr1ng
(20.10.17)
Mühendis için çok etkili değil. Önemli olan teknik yeterlilik. Boyu uzun diye özellikle işe alınan birini görmedim. Ne kadar etkili dersen ilk izlenim açısından yüzde 10 falandır.
0
dissendium
(20.10.17)
Soru biraz yüzeysel olmuş.
Az da olsa vardır, direk tercih sebebi değildir.

Fiziğin iyi olmasından kasıt sportiflik, kas vs ise, adam her sabah erken kalkıp sporumu yapıyorum der. Bu bir artıdır. Adam bakımlı görünüyordur, saçı başı dağılmış adamın yanında avantajlı olabilir. Boyu uzundur basket oynuyordur, mülakatı yapan kişiyle bir sinerji oluşabilir.

Bunlar birini işe almak için geçerli nedenler değildir ama insanlar iş yapabilme yeteneği dışında birlikte zaman geçirebilecekleri insanları işe alırlar.
0
archmage mahmut
(20.10.17)
ben olabileceğini düşünüyorum, mesela aynı seviyede iyi fizikli eleman ile obez eleman girse yarışa, fizikli elemanın iş yeri popülasyonundaki cinsel seçilimi bariz bir şekilde etkilemeyeceği düşünüldüğü sürece kazanır
0
gezegen olan pluton
(20.10.17)
Kesinlikle var, hem erkek hem kadinlar icin. Bunun icin yapilmis arastirmalar var simdi usendim bulmaya ararsan bulursun. Sonuc olarak, sadece is mulakatinda degil hayatin her aninda, marketteki kasiyerden is mulakatindaki patrona kadar fiziksel gorunumun ve kendini genel gorunusun ve vucut dilinle nasil tasidigin gordugun muameleyi inanlimaz degistiriyor.

Gecmiste cok sisman olup da kilo vermis ve normal kiloya inmis kisilerin eski hayatlarinda dunya'dan gordukleri muameleyle yeni hayatlarinda gordukleri muameleyi karsilastirdigi metinler de bulabilirsin, aradaki ucurum hakkinda fikir verebilir.
0
robokot
(20.10.17)
Bazı sektörlerde önemli ama ben dış görünüşün kişiyi diğer insanlara göre daha fazla öne geçirdiğini düşünüyorum
0
powerpufgirl
(20.10.17)
(7)

Kettle temizlemece

kobuzchu kiz
Elimizde epeydir temizlik yüzü görmemiş, üzeri mutfak yağı ve toz karışımıyla kaplanmış bir kettle/çay makinesi var. Bütün metal dışlı mutfak şeyleri inox oluyorsa bu da inox ya da öyle metalli ve siyahlı bir şey.İçinde sirkeli su kaynatıp çalkalasak olur zaten temizlenir. Ama dışını musluğun altına
Elimizde epeydir temizlik yüzü görmemiş, üzeri mutfak yağı ve toz karışımıyla kaplanmış bir kettle/çay makinesi var. Bütün metal dışlı mutfak şeyleri inox oluyorsa bu da inox ya da öyle metalli ve siyahlı bir şey.

İçinde sirkeli su kaynatıp çalkalasak olur zaten temizlenir. Ama dışını musluğun altına sokup şırıl şırıl yıkayamayacağıma göre en etkili ve temiz şekilde nasıl temizlenir bu? Musluğun altına soksam elektrikli yerlerine su kaçar mı, çarpılır mıyız sonradan?
0
kobuzchu kiz
(17.10.17)
elektrikli kısımlar kuruduğuna emin olduktan sonra problem yapmaz ama kuruduğuna emin olmak zaten zor.

en etkili çözüm yağ çözücü vs. ile dışarıdan silmek gibi duruyor. bunun dışında yine sirkeli su vs. ahzırlanıp bir tencerede kettle buna başaşağı daldırılabilir.
0
ron dennis
(17.10.17)
önce üzerine yağ çözücü dök, beklet ve musluğun altına sokup şırıl şırıl yıka, su kaçmaması gereken yerlere su kaçmayacak şekilde yapılmıştır. ben hep yıkadım, hiçbir zaman bir şey olmadı.
0
patty duke
(17.10.17)
Ben de dışını yağ sökücü ve cifle iyice yıkayıp sonra musluğun altında bayağı yıkıyorum, ertesi gün kullanmaya devam ediyorum.

Yıkarken her yerine alt kısmına su gitmemesi için ekstra bir çaba sarf etmiyorum ama ters çevirip de o kısmı da suya tutmuyorum tabi belirteyim.
0
chicha
(17.10.17)
ben daha dün akşam yıkadım ve ölmedim. o elektrikli kısma su getirmemeye çalışın ve yıkadıktan sonra tamamen kuruduğuna emin olana kadar çalıştırmayın makineyi.
0
dedimmidemedimmi
(17.10.17)
yaptigim muhtemelen yanlis ve esyanin omrunden caliyorum ama tost makinesini de kettle da suyun altinda deterjanla yikiyorum.

suzdurdukten sonra iciniz rahat etmezse sac kurutmayla biraz daha kurutursunuz.

oyle istemiyorsaniz dis yuzeyine sirke sikin ve silin.

bir de su sungerler her turlu malzemeyi mukemmel bicimde temizliyor. deterjan koymuyorsunuz, sadece islatip siliyorsunuz yuzeyi. zaten parcalaniyor sunger.

tr.aliexpress.com
0
jimicik
(17.10.17)
icini beyaz sirke dokup kaynatin. makina hala sıcakken yumuşak mikrofiber bir beze de beyaz sirke dokun ve dış yüzeyini şilin. pırıl pırıl olacak.
0
balik kraker
(17.10.17)
Limon tuzlu suyu kaynat kireç vs tertemiz oluyor.
0
Fritz-X
(17.10.17)
(2)

yazarların motivasyon kaynağı?

mehmed resad
sonuçta yazma becerisi tek başına bi anlam ifade etmiyor. buna sahip biri belki yaşadıklarından yola çıkarak iyi bir aşk kurgusu yapabilir mesela. fakat mesela tamamen kurgu bi şeyler yazan insanların, atıyorum elif şafak'ın aşk romanı gibi bu insanların motivasyon kaynağı ne? nereden, nasıl yazabil
sonuçta yazma becerisi tek başına bi anlam ifade etmiyor. buna sahip biri belki yaşadıklarından yola çıkarak iyi bir aşk kurgusu yapabilir mesela. fakat mesela tamamen kurgu bi şeyler yazan insanların, atıyorum elif şafak'ın aşk romanı gibi bu insanların motivasyon kaynağı ne? nereden, nasıl yazabiliyorlar?
0
mehmed resad
(17.10.17)
yazma becerisine sahip olduklarının farkında olmaları tek nedenleri.
elif şafak üzerinden gideceksek, pekçok kitabında aynı şeyi yazdığını söyleyebilirim, mesela baba ve piç ve araf çok büyük benzerlikleri olan iki kitabıdır.

her yazarın kendine göre bir yazma matematiği var aslında, hele de tutulmuş sevilmiş bir matematikse, hayata kendi dört işlem çevçevesinden bakıp o şekilde beslendiklerini düşünüyorum.

mesela ipek ongun ile belirgin bir örnek daha verebiliriz, ayşe kulin, tolstoy, kafka...
iyisinden kötüsüne hepsinin, hemen her kitabında kullandığı belli perspektifleri var, hayata aynı benzer bir pencereden bakıp, değişik olayları aynı zihniyetle yorumlayıp besleniyor olabilirler.

yazma tutkuları da, yazma becerilerinden geliyor.
0
patty duke
(17.10.17)
o tür yazarların motivasyon kaynağı para tabii ki. yazma becerisinin tek başına bir anlam ifade etmediği düşüncesi de yanlış bence.
0
dedimmidemedimmi
(17.10.17)
(5)

bizim kiraci kirayi odemiyor ya

brad pitt
Napmak lazim. Ozetle anlatayim. Biz hep oduyo diye hic takip etmedik. 1 sene falan once bi baktik adam 5 ay odememis. Sonra devam ediyor ama aylik normal odemeye. Ama 4 5 ay eksik yani bosluk var. Ariyoruz hep odemelerim var sun an islerim iyi degil falan diyo. Gecenlerde demis ki meslege geri donuc
Napmak lazim. Ozetle anlatayim. Biz hep oduyo diye hic takip etmedik. 1 sene falan once bi baktik adam 5 ay odememis. Sonra devam ediyor ama aylik normal odemeye. Ama 4 5 ay eksik yani bosluk var. Ariyoruz hep odemelerim var sun an islerim iyi degil falan diyo. Gecenlerde demis ki meslege geri donucem yakinda o zaman borcumu kapaticam. Adamin kirayi odemedigi tarih 15 temmuza denk geliyor yaklasik. Meslege geri donucem diyo. Bankadan kredi cek bize ode banlaya borclan dedigimde cekemiyorum bankalarla sorunlarim var diyo. Adam bu feto operasyonlarinda mi isten maldan oldu bilmiyorum. Ama aklina geliyor insanin. Gecen hafta aradim. Dedim bu boyle olmaz. Cok magdur oluyoruz. Avukata ileticem artik. Dedi tehditle bir sey cozemezsin falan. Odicem diyo. E ne zaman. Belli degil. 9 10 bin tl ediyo. Bizim icin de onemli bi gelir kalemi bu. Insan zor durumda olabilir ben dusene bi tekme daha atmak istemiyorum. Ama bir sey de cozulmuyor. Ne yapmak lazim. Su an oturdugu zamana ait kontrat yok. Yani 1 sene vardi sonra devam etti biz de ettik. Parayi almak mumkun mu. Hukuk kiraciyi cok koruyormus. Alamiyormusuz parayi. E nolcak. Cikartmak mumkun mu. E oyle de hic odemez. Kirayi odemedigi zaman arayip haber verseydi ben boyle dusunmezdim daha iyi niyetle bakardim ama hic bi sey soylememesi bende ipi kopardi. Annem heo bu zamana kadar odedi zaman verelim yine oder falan diyo ama 1 seneyi rahat rahat gectik yani. Napmak lazim bilmiyorum.
0
brad pitt
(15.10.17)
Sakın inanma söylediklerine biz inandık ve 1.5 sene kira alamadık. 2.500 liradan 1.5 sene bak : )

avukatla konuş, avukat gayet 1-2 ay içinde çıkartabiliyor. Ama parayı unut aga, parayı alamazsınız =/
0
eazy
(15.10.17)
Avukat vs değilim.

Kiracınız olduğu size aylık kira ödemesinden belli, ödemediği tutarlar da arada bırakılan boşluklardan belli. Dolayısıyla hukuki olarak bir alacağınız var. Avukata danışırsanız gereken adımları size attırır.

Adamda olmayan bir parayı adamdan alamazsınız. Ama işin ciddiye bindiğini adama hissettirebilirseniz belki rahat rahat takılmaz da biraz gayretler. Bunun için ihtarname vs göndermenin bir etkisi olabilir.
0
idexo
(15.10.17)
patty duke
(15.10.17)
Şu an düzenli ödediği için icra falan insafsızlık olur bence. Biraz daha bekleyemez misin? Acil ihtiyacınız yok gibi.
0
auroraaurora
(15.10.17)
Kefilsiz verdiyseniz almanız zor. Üstte yazılmış zaten üstüne bir şeyi yoksa zor.
0
bos gezenin bos ustasi
(15.10.17)
(22)

starbucks'da ne içmeli

yeteramadenedimherseyi
ya şimdi ben starbucksa veya başka bi kahveciye gittiğimde kahve cehaletimden dolayı sürekli sütlü filtre kahve içiyorum. buna alternatif olarak ne içebilirim?
ya şimdi ben starbucksa veya başka bi kahveciye gittiğimde kahve cehaletimden dolayı sürekli sütlü filtre kahve içiyorum. buna alternatif olarak ne içebilirim?
0
yeteramadenedimherseyi
(15.10.17)
Soya veya badem sütlü filtre kahve.

Espresso ve türevlerine zararlı diyolla.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(15.10.17)
çay
0
Delay Fuze
(15.10.17)
bu starbcuks'ta çikolata ve kahvenin birleşimi ne içebilirim? bende araya kaynayayım.
0
xu
(15.10.17)
pumpkin spice latte ic. sicak olandan. kisa sureli satiliyor. denemis olursun.
0
exlibris
(15.10.17)
Çikolatalı filtre kahve.

Starbucksta var mı bilmiyorum ama.
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(15.10.17)
chai tea latte hoşuma gidiyor benim bir deneyebilirsin. pumpkin spice latte de fena değil.
0
estranged
(15.10.17)
filtre kahve, kahve denilince içilebilecek birkaç kahve çeşitinden biridir.

orada bir çalışana, esas içmek istediğin şeyi söylersen; mesela "sıcak tatlı, aromalı, hafif kahvemsi bir tat gelen ne önerirsiniz" dersen, sana yardımcı olurlar.
0
patty duke
(15.10.17)
misto iste içine de böğürtlen şurubu döktür. üstüne de tarçın dök. kışlık kahve mis gibi.
0
alperz
(15.10.17)
Ristretto bianco - sütlü olur kendisi. Pek tatlı.
0
mor oje
(15.10.17)
Susuz soya sutlu nane aromali chai latte
0
kırmızıgözlüağaçkurbağasıyeşili
(15.10.17)
vanilya şuruplu latte.
0
theseachange
(15.10.17)
En iyisini yapıyorsun. En sağlıklı şey filtre kahve çizgimi bozma
0
powerpufgirl
(15.10.17)
her içecekte leş gibi şeker var kahve dışında içilecek bir şey yok ki.
0
catch the arrow
(15.10.17)
Chai tea latte +1
0
archery
(15.10.17)
çikolatalı kahve için mocha
0
faik abi
(15.10.17)
ben de cahilim ya bu konuda. filtre kahve içiyorum genelde ama ilk içtiğim şey starbucks müptelası olan bi arkadaşımdan öğrendiğim "70 derecede susuz nane şuruplu chai tea latte"ydi. hala favorim <3

pumpkin spice latte'yi çok övüyorlar ilk defa bu sene içtim. hiç beğenmedim. milletin içtiği şeyler dışardan çok leziz görünüyor ama içince ya tırt, ya da ne olduklarını hiç bulamıyorum
0
dedi ayca
(15.10.17)
Ben espresso machiato içiyorum. Bazen dublesini içiyorum çok içmek istediğimde. Hem uygun fiyatlı, hem de espresso'yu gayet ortalama üstü yapıyorlar.
0
noluyo yaa
(15.10.17)
sütlü kahve seviyorsan latte içebilirsin, köpürtülmüş bol süt ile yapılır. bence çay ti latte yivrenç bişey, tek fincanına verdiğim paraya halen acırım :/

@xu, sen moka içiceksin.
0
manuel mandalina
(15.10.17)
ben filtre kahve dışındakileri sevmesem de nadiren deneyeceğimde baristadan yardım istiyorum.
"Sütlü olsun, karamel tadı olsun, üstüne köpük sıkılan bir şey olsun" gibisinden tarif ediyorum,
Bence ihtiyacınız tam da bu,
0
michael_knight
(15.10.17)
son bikaç haftadır pumpkin latte içiyorum, açıkçası bayıldım. mutlaka dene.
ben de chai tea latteyi seviyorum her gittiğimde genelde bunu içiyordum.
tatlı bir şey istersen beyaz çikolatalı mocha var. bir ara da buna takmıştım ama çok kalorili.
0
omonia
(15.10.17)
chocolate cream (soğuk)
0
xdenizx
(16.10.17)
ristretto bianco +1, senin için tam bir geçiş kahvesi.
0
Bruce
(16.10.17)
(13)

Eşinizden swinger eş değiştirme teklifi alsanız?

denizaya
Demin sözlükte popüler swinger konusunu okudum. Vay be dedirten entryler okudum...Kısa ve net soruyorum; ciddi düşündüğünüz sevgiliniz, sözlünüz, nişanlınız, nikahlı eşiniz eş değiştirme (swinger) teklif etse, tavrınız ne olurdu?
Demin sözlükte popüler swinger konusunu okudum.

Vay be dedirten entryler okudum...

Kısa ve net soruyorum; ciddi düşündüğünüz sevgiliniz, sözlünüz, nişanlınız, nikahlı eşiniz eş değiştirme (swinger) teklif etse, tavrınız ne olurdu?
0
denizaya
(15.10.17)
Kabul ederdim muhtemelen.
0
rahip janick
(15.10.17)
hayir derdim.
0
baldur2
(15.10.17)
Sapık olduğunu söyleyip kliniğe yatırırdım
0
sagin
(15.10.17)
kar-zarar oranına bakarak karar verirdim.
0
doxanikee
(15.10.17)
atla arabaya gidelim derdim. boyle bi insan oldugum icin evlenmek sacma geliyor
0
mayeskuel
(15.10.17)
Soruyu okurken bile gerildim ya sen ne diyorsun?
0
ismira007
(15.10.17)
Bunu sorduktan sonra kendisi benim için “bir yabancı” olur
0
mevsimler
(15.10.17)
"aman tanrım" dirdim, "bu da mı başıma gelecekti"... sonra feryat figan; "havar gomşular havaaar, benim bey gavat çıktı"... :(
0
patty duke
(15.10.17)
Gavatlik yapmıyorum derdim.
0
secrexv3
(15.10.17)
Cinsel konularda bana uç gelen şeylerin başkasına normal gelmesini garip karşılamıyorum ya da sapıklık, gavatlık olarak görmüyorum. Cİnsel dünyanın sınırı yoktur bence ama ben swinger'lıkta rahat edemezdim. O yüzden bayağı bozulurdum.
0
aychovsky
(15.10.17)
ilişkiye göre değişir. open relationship ise bu konuda ortak karar alınmış ise baştan sorun teşkil eden bir teklif değil.

ha değil ise gayet standart bir ilişki içinde birden böyle bir teklifle gelse hoş olmazdı. bozulurdum.

beni gavat yerine koymasına veya onun sapık olmasına bağlamazdım bu arada.
0
AlsterWasser
(15.10.17)
ayrılırım
0
zuppa
(22.01.18)
yargılamazdım ama bana göre olmadıgından, uyum saglayamayacagımdan ayrılmamızı önerirdim. bu onun için çok merak ettiği, heyecan uyandırıcı, onu tahrik eden vs birşeyse ayrılmamızı önerirdim. yalnızca öylesine bir meraksa bunu unutmasını söylerdim.
0
yuvarlanantencereninkapagi
(22.01.18)
(14)

Çok makyaj yapmıyorum bi ruj, bi kalem, bi rimel o kadar

kendi kendine yasayan yavrucak
İnsanlarını samimi buluyor musunuz? Yani en temel yerlere yapacağını yapmış zaten daha ne diye çok makyaj yapmamak gibi bir düşünce içerisindeler ya da neden bu düşüncelerini vurgulama isteği taşıyorlar?Yoksa farkındalıkları mı düşük?
İnsanlarını samimi buluyor musunuz? Yani en temel yerlere yapacağını yapmış zaten daha ne diye çok makyaj yapmamak gibi bir düşünce içerisindeler ya da neden bu düşüncelerini vurgulama isteği taşıyorlar?

Yoksa farkındalıkları mı düşük?
0
kendi kendine yasayan yavrucak
(14.10.17)
Bence bunu soran insanın takıntısı yüksek. Daha ne yapsın diye düşünmüyorum, gayet samimi, makyajın 50 adımı var 47’sini atlamış. Asıl daha napsın.

Ayrıca makyaj yapmamakla övünmek de çok saçma, ben de makyaj yapmıyorum günlük olarak fakat hemcinslerimin makyaj yapmamakla bu kadar övünmesini aklım almıyor. Bu övünenler yüzünden bu kadınlar da böyle söylemlerde bulunuyor işte. Eğer samimiyetsiz buluyorsanız sebebi o kadınlar, onlara kızın.
0
ekaterina
(14.10.17)
Samimi buluyorum. Çünkü çok makyaj diye bir şey var gerçekten. Kıyaslama söz konusu, genelde katman katman ciltte farklı bir coğrafya oluşturan kesim.
0
Hendrix'e tapan adam
(14.10.17)
Samimi olmayan bi tarafı yok. Kapsamlı makyaj, kapatıcıların, kontürlerin, fondötenlerin olduğu cilt makyajına dayanır. Bi kalem bi rimel gerçekten de bişey sayılmaz bunların yanında.
0
manuel mandalina
(14.10.17)
Yine bir kadin tarafindan reddedilip buraya aglamaya tum kadinlari kotulemeye geliyorsunuz.
0
Traveller
(14.10.17)
Biz onları öyle de seviyoruz.
0
[GODDARD]
(14.10.17)
farkındalıkları düşük evet. asdfasdfasdfd
0
La Femme D'argent
(14.10.17)
Kesinlikle. Tabii ki çok samimi buluyorum. No makeup makeup yapıyor dışarıdaki birçok kız, birçok kişi hiç makyaj yapmamış sanıyor. Ondan çok daha az makyaj yapan, bir kalem-ruj-rimel kullananı daha fazla yapmış sanıyorlar. No makeup makeup kızını ertesi sabah görseniz tabımazsınız ama diğerinin az çok nasıl olduğunu bilirsiniz. Kalem, ruj ve rimel dediğin şey tam bir makyajın son beş dakikası.
0
aychovsky
(14.10.17)
Kafayı takmadığıniz bı bu kalmıştı, hah şimdi rahat edersiniz.

Bunun fontodeni var, kapaticisi var, farı var, allığı var. Varoğlu var. Evet sadece rimel eyeliner tabi ki az makyaj oluyor.
0
elorelia
(14.10.17)
Bi ruj bi kalem bi rimel bence makyaj yapmamak değil çok az makyaj yapmak.

Bunun kapatıcısı sabitleyicisi allığı fondöteni bronzerı aydınlatıcısı dudak kalemi farı kaş kalemi daha bir ton şeyi var. O yüzden tbaikide az bi makyaj var ama yok denecek az bu kadar şeyi sürdüğünde işte asıl o zaman çok makyaj yapmış oluyorsun
0
powerpufgirl
(14.10.17)
gerçekten makyaj yapmayan biri olarak; “makyaj yapmıyorum, sadece bi kalem sürerim” diyeni bile samimi bulmuyorum. o makyaj yapmıyorsa o zaman ben ne yapıyorum? hem niye utanıyor ki söylemekten. o kalem bir makyaj malzemesi ve onu yüzüne sürdüğünde makyaj yapmış oluyorsun işte :D
0
istanbul kanatlarimin altinda
(14.10.17)
illa her cümleninaltında bir şey aramak yersiz. konusu gelmiş biri bir şey sormuş ki söylüyor kız. yüz elli tane makyaj malzemesi çıkmış kız bi kalem bir rimel sürüyomuş işte doğru söylüyor çok makyaj yapmıyor. bununla övünüp övünmediğini de bilmiyoruz.
0
cilekli krep
(14.10.17)
çok ya da az makyaj diye bir şey yoktur, makyaj ya vardır ya da yoktur. ya sürersin ya sürmezsin.
sen "bi rimel bi kalem bi ruj" sürüyorsan, yüzünde bir bütünlük sağlamana yetiyordur, havanı değiştirecek kadarını 3 ürünle yakalamışsındır ve azdan çoktan bağımsız makyaj yapıyorsundur.
az makyaj yapmanın da, bunu söylemenin de bir getirisi/götürüsü yoktur.

işte insanlara kendinden bahsedecek malzeme lazım, kimi makyajını kimi eşofmanının fermuarını bahis konusu yapar, he diyip geçmek lazım.
0
patty duke
(14.10.17)
İltifat gayretinde olan bir erkeğe ancak makyajla böyle olduğumu söyledim. (İltifat almayı pek beceremem) Kalem ve rimel kullanırım genelde. O makyaj sayılmaz ki, dedi bilirkişi gibi. Makyajdan ne anladığına bağlı. Bence makyaj makyajdır. Başkasına göre de üfürük bir boyama olabilir.
0
fallopian
(14.10.17)
Bunlara ekstra far sürüyorum çok makyaj mı yapmış oluyorum allah aşkına :)
0
Flamboyant
(11.07.19)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.