balık yapmayın. pozitif bir faydası olmaz balıkta dökme tavanın. sadece kırmızı et için kullanın.

döküm tavayı deterjan kullanmadan suyla ve fırçayla yıkayabilirsin. daha sonra bi 10 dakika ocakta ısıt. su zaten buharlaşır paslanmaz.

edit:streak'in dediği gibi balıkta mühürleme muhabbeti olmadığı için normal tavada yapabilirsin.

Dökme tava yıkanmaz diye bir kural yok. Makbul olanı yağ ve tuzla temizlemektir fakat istenirse sabunlu suyla da yıkanıp temizlenebilir tava soğuduktan sonra. Sorun yok yani.

metroyla havalimanına gidip ordan taksiye binin. ordan 8-10 tl yazar.

Bn1, Bn2 otobüslerine binip gidebilirsiniz.

çarşı'nın terasında otopark var. şansın varsa yer bulursun. kabalcı'yı geçince birinci veya ikinci sağdan döneceksin. yoksa o sokak üstünde ispark ve çeşitli kapalı otoparklar var.

Size 1 ay önceden bildirdiği takdirde depozitoyu geri ödemelisiniz. Ahlaki olan da bu zaten. Ev temizse insanların oturmadığı ev için paralarına el koymayın. Zengin olmazsınız 2 kira parayla. Temmuz sonuna kadar para falan da alamazsınız. Mahkeme kiracıdan taraf olur.

1 ay önceden bildirme kontrat bitiminden önce olur. ayrıca kiracı noter aracılığıyla yapmalı. adam zar zor öğrenmiş evden çıkacağını.

öncelikle evi kiraya vermeye çalış. depozitosunu da ancak yeni kiracıdan alıp veririm dersin. sen evi kiraya veremeden çıkarsa ve ev belli bir süre boş kalırsa dava açıp kalan ayların kiralasını alma hakkın var ama bilirkişi evi neden kiraya veremediğini sorgular. atıyorum kira rayici 1000 tl'dir de sen 1500'den vermeye çalışıyorsundur. o zaman dava riske girer herhalde. tecrübesi olan avukata sorarsan daha iyi olur.

kiracı da iyi niyetli biriyse senin evi kiraya vermeni bekler ve yardımcı olur.

dava açarsan sözleşme sonuna kadar olan kirayı da alamazsın.
depozito istemeye hakkı var evet.

bu tarz konularda ev sahibi lehine sonuçlanan bir dava duymadım. boşuna yasal yollarla uğraşma.

karşılıklı iyi niyelte çözümlemeye çalışın.

Kiracının evi sözleşme bitiminden evvel boşaltmak istediğini size kendisinin noter vasıtasıyla bildirmesi gerekir.

Depozitoyu geri vermeniz gerekir eğer ki kiracı kiraları eksiksiz olarak ödediyse. Kira ödemeden oturduysa birkaç gün, o günlerin günlük kirası depozitodan düşülür. Evde hasar varsa o hasarın tutarı depozitodan düşülür. Ödenmemiş aidat, kiracının o evdeki elektrik, su, doğalgaz tüketimiyle ilgili sizin adınıza olan ödenmemiş fatura (faturalar onun adınaysa sorun olmaz) varsa onlar da düşülüp ve bunlar bir tutanakla belirtilir. Depozitonun kalanı da kiracıya iade edilir.

Tam anlatamadım.
Kiracı evi boşalttı ve aralık ayında ödemesi gereken kirayı da vermeyecek.

Ancak bana haber vermedi, zoraki arayarak öğrendim. Sözleşmenin bitimine de 8 ay var daha. Zengin olmazsınız diyorsunuz da, ben buradan aldığım kira ile başka şehirdeki evimin kirasını ödüyorum, geçen ay 10 gün geciktirdiği için emekli babamdan para almak zorunda kaldım ( tabi kiracıya gene 1 hafta ulaşamadım, 1 haftada şimdi yatırıyorum vb diyerek oyaladı )

Benim evimi kiraya verememe sebebim bu durumda, kiracının sözleşme bitimini beklemeden evi boşaltması oluyor, sonuçta 1 günde kiracı bulunamıyor. Noterle falan başvuru da falan da bulunmadı.

Yasal yollarla sonuçlanması diyorsunuz, ben kiracıdan kalan 8 ayın parasını istemiyorum, ancak evim boş kalmasına sebep olduğu için depozitosunu vermeyeceğimi belirtiyorum.

Kiracı iyi niyetli olsa zaten önceden bildirirdi. Tam kirayı ödemesi gereken zamanda gelip ben evi boşaltıyorum, aralık kirasını da ödemiyorum denmez. Telefonunu da değiştirip ne bana ne emlakçıya haber vermedi zaten.

Senin kiracı zaten senden depozitoyu alamayacağını düşündüğü için kaçmış habersiz. Ev boşsa depozito sizde kalsın. Lanet edip önünüzdeki maçlara bakın.

kiracılarda nedense böyle saçma bir anlayış var. depozito denen şey evde hasar vs. için alınır. kafana göre son kiraya sayamazsın.

ben de hem ev sahibi hem de kiracıyım. aldığım kiranın üstüne ekleme yapıp kiramı veriyorum. her ev sahibini dükkanlardaki peşin satan tüccar resmindeki gibi sanmayın.

evde hasarım falan yok benim, ama noterden bildirim yapmadığı için bugün bildirim yapsa bile 1 aylık kirayı vermek zorunda, bende vermeden çıktığı için depozitoyu ona vermeyeceğim

son yazdığımı "oldu ben kalkayim artik" için yazmıştım.

sen haklısın joe dalton.

anlayışınız için teşekkürler.

o parayla zengin olmazsınız diyen arkadaşlar umarım o paraya muhtaç durumda kalmaz.

Amin. Kimse de hakkı olmadığı halde sizin paranıza göz dikmez inşallah.

yasalar belli, 1 ay önceden haber vermesi gerekirdi.
kış vakti gelirimden oldum. kira günü gelince evden kaçan bir kiracınız olmaz umarım.

Oldu. Yine de oturmadığı evin kirasını alacak vicdanım yok. Ödemediği kiralar ve taktığı aidatlar (o ödemeyince yönetim benden tahsil ediyor yasal olarak) için icraya verdim. Ama kalmadığı ay için bir şey talep etmek haksız para almak olur.

www.idefix.com

cizgi roman seklinde, eglenceli bir kitap;

www.nadirkitap.com

(bkz: sofie'nin dünyası)

Bana taa 15 yaşındayken felsefeyi sevdiren kitap olmuştur. O kadar hafif ve akıcıdır yani kitap.

Süpersiniz!

Başka başka?

sofie +1

www.dr.com.tr

bunu da oku elin değmişken

çok sevdim bu soruyu kaynak yapıyorum. daha fazla kitap önerileri iyi olur.

www.idefix.com

Soslu makarna çeşitleri : Kremalı matarlı, Kremalı tavuklu, Yeşil salatalı, Bonfileli, Mısırlı, Sade
Soslu salata çeşitleri : Tavuklu, etli, peynirli vb.
Ton balığı ve salata
Fileto uskumru ve salata
Peynir tabağı ve şarap
Et ve şarap
Bunların hepsi uygun fiyatla hızlıca ve isteğe bağlı 1-4 kişilik hazırlanabilecek kısmen sağlıklı(bakış açısına göre) bekar yemekleri. Keyif de alıyor insan yerken.
ben yaparken de yerken de alıyorum valla, sizi bilmem.

tavuk göğsü alabilirsin, çokca sebze, kuru baklagiller, ton balığı.

(bkz: NUDO)

ben eve dönerken 3tl ye tavuk döner + ayran alıyorum 1 liraya da kerane tatlısı alıyorum.

bazen tavuk döneri bol yaptırıyorum 4 tl oluyor o zaman.

son 2 gündür nudo ama nudoluktan çıkarıyom ben onu. sırf makarnasını kullanıyorum. o garip tozlarını yağlarını kullanmıyorum. yaptığım şey japonların rameninin çakması bir yerde.

aha beele i.imgur.com (karışık şeylerden hoşlanmayan bakmasın)

içinde haşlanmış tavuk salam kavurma karnabahar brokoli mantar çeşitli baharatlar peynir yumurta ne ararsan var. biraz aşure mantığı :)deneye deneye damak zevkime göre bi kriter belirledim. siz de deneyebilirsiniz öyle.

edit: laf etmeyin la. yapmaya çalıştığım şeyin orjinali şu stuffpoint.com

edit2: bak hala mesaj geliyo. olm nimet o denmez öyle

pazardan alıyorum ben malzeme bi haftalık 20-25 liraya falan geliyo, sebze-meyve herşey dahil, sağlıklı üstelik safi hamur işide yemiyorum, sebze yemegi yapmak kolay olm erinmeyin bukadar, altyapı aynı zaten sogan-salca-yag, abartıp bi iki kere sufle bile yaptım

@emirkulu kusura bakma kardeş ama iğrendim.

1-makarna
2-tavuk
3-patates kızartması
4-hazır çorba
5-tost
6-kaşarlı salamlı sandviç
7-yumurta


benim favorim makarna. makarnayı haşlarım sonra tereyağında sos haline getirdiğim salça ve tavuk bulyonla güzelce karıştırırım. eğer çok açsam üzerine yoğurt koyarım çünkü yoğurt koyunca yanında ekmek yeniyo ama sadece makarna olunca ekmek yenmiyo.

Menu 1: Yeşil doritos, çay
Menu 2: Ton balığı, mayonez, soğan, ekmek, su
Menu 3: Kızarmış ekmeğe tereyağı, çay
Menu 4: Kızarmış ekmek, reçel, peynir, çay
Menu 5: Kızarmış ekmeğe tereyağı, kahve

emirkulu o ne lan. hahahha. annene soyle sana koyden birini bulsun evlen bir an once.

ben makarna corba noodle ton baligi yapiyorum bu aralar. sebze ve et olayina da gecicem duzenimi oturttuktan sonra.

Ton balığı yiyenler en lezzetli hangi marka?

bimden al aga. fiyat performans orani en iyisi o.

nudo +1; tarhana çorbası, ayrıca yassı, zarf gibi paketlerde ton balığı var, yağı süzülmüş diye yazıyor üzerinde. teneke kutudaki ton balığından daha lezzetli geliyor.

Bim'in ton balığı fena değil.

bimin ton balığı arkasında dardanel yazandı galiba. sırf markadan kazıklıyolar ahaliyi.

ha bak aklıma şimdi geldi, bimdeki yalancı dürümlü çiğ köfteyle ayrana dadandıydım bi ara. o da güzel.

yemeksepetinde joker indirimi ne çıkarsa onu yiyorum. yakında üşendiğimden yemeği söylemesi için de birilerini bulucam sanırım.

@baldur hep diyorum da ben erkek anası değilim bulamam sana diyo :(

bazen insancıl yemekler de yapıyorum ya. mantarı tek başına tereyağında soğanla kavurduğunda da süper bişi çıkıyo ortaya, aynı et gibi oluyo tadı. kendi kendine suyunu salcak sonra çekcek.

bir kişi de menemen dememiş. yazıklar olsun...

(eşi memlekete gönderince akşamları)
tost, döner

her geldiğinde 3-5 kilo almış oluyorum tabi :D

kahvaltı.
ailemle yaşıyorum ama her akşam kahvaltı yapabilirim.

Soğanlı biberli domatesli bulgur pilavı.

bim.

şimdi baktımda o konsoldaki göstergeyi çok kötü tasarlamışlar.
motoru üzmez.
binici iseniz alın.

Abi passatı aldın, borç ödedin o kadar. Çocuğun var ufacık. Yeni bi tane saha geliyo inşallah. Bence bu kadar masraf etme, ucuz bi şey al. hem karışık trafikte sıkıntı bu araç. Ufak kazası olur tomarla para dökersin. Sonra pişman olma, boşver :)

servis bakım fiyatını bi öğren de önce...

Adıyaman Menzil'deki şeyh Abdulbaki Erol'dur büyük ihtimalle. Nakşibendi tarikatıdır esasında. Gavs da zamanın en alim, en mübarek kişisi anlamına gelir. Bir bakıma peygamberin günümüzdeki temsilcisi. Menzil tarikatındaki insanlar iyidir, hoştur, zararsızdır ancak bu yağmur yağsa bile ıslanmıyor gibi geyikleri de severler. Anlatılan efsanelerin alayı düzmece.

ben de ıslanmıyorum şemsiyeyle

Seyh ucmaz muritleri ucurur.

tarikatçının koftisi şeyhin uçmasıyla kaçmasıyla ilgilenir...
tarikatçının gerçeği ise ahlakına yediğine içtiğine bakar. şeyhinin dini kurallara uyup uymadığına bakar...
menzilciler muhammed raşid erol'dan sonra iyice bozdular...

Evet duydum, asil soru ne? Naksibendi olabilir o ama. Gavs tarikati yok yani. Gavs dediklerini o donem icin o tarikatin lideri gibi dusun.

Alayı müşrik diyen arkadaş kelimeyi şehadet getirip ettiği lafa tövbe etsin eğer Müslüman saymak istiyorsa kendini.

O müşrik diye tecrit ettiğin tarikatların içinde 1 -yazıyla bir- tane samimi Müslüman varsa -ki emin ol vardır- sen Müslümana kafir dediğin için kafir konumuna düşüyorsun.

Kendi kusurlarına bakmayıp, diğer Müslümanları dışlayan sectlerden ve düşünceler asıl çekinilmesi gerekenlerdir. Gözünle apaçık bir şey görmedikçe kafana göre yaftalayamazsın insanları, vebali var.

Bu bahsi geçen Gavs hazretleri Nakşibendi tarikatının başıdır ve seyit soyundan gelmektedir. Müslümanım diyenlerin sırf bu yüzden bile yeterli sebeptir ki biraz dikkatli konuşmalarını salık veriyorum kendi konumları açısından. Ben de onlara bağlı değilim, saygısızlık yapmıyorum. Bağlı olmamak saygısızlık yapmayı ve iftira atmayı gerektirmez. Yağmurda ıslanmama mevzularını bilemem. İnanmazsan inanma rumuzlu arkadaş çok güzel cümleler kurmuş o konuda ona katılıyorum.

ne tarikatı ya sene 2015 oldu neredeyse

uyuşturucu veya aşırı alkol alıyor mu? bazen tedavi maksatlı menzil'e götürürler. şeyh orada özel olarak konuşur bunlarla. belki de boşluğa düşmüştür. tutunacak bir şey arıyordur ama menzil'den zarar gelmez. yani pornosunu çekip tehdit etmezler merak etme.

m.youtube.com
abi en sonunda ben de acicam bir dergah kendime gelene bafi gidene bafi anasini satayim

www.tsyd.org.tr (kurs ama aynı işi görür)

www.bilgihavuz.com

ptt bankamatiklerinden hgs nin üstündeki barkod numarasını girerek ödeme yapılabilir belki.

bankalardan alınan hgs'ler kredi kartına bağlı olduğundan sahibi muhtemelen iptal etmiştir. yeni hgs alın bence.

@t joe, bi deneyelim bakalım.

@duyulması, aakbanktan denedim, size tanımlı bir HGS yok dedi.

@merhum, kullanılıyordu şu zamana kadar. onu da bir araştıralım.

siz yükleme yapabilseniz bile gercek sahibi plakayi değiştirip baska bir aracta kullanmaya devam edebilir. yuklediginiz tutar da haci olur.

yeni etiketi nasil edinir bilmiyorum ama plaka değişikliği cok kolay.

yeni bir hgs alin bence de, kredi kartiniza bagli. kargoyla yolluyorlar.

@hep mutlu

üçgenin bi kenarını çizip, sonra uçlara yuvarlaklar ekleyip yapıyorsun ya onu diyorum. onun bu çokgenleri çizmek için de yolu vardı kursta hoca anlatmıştı ama hatırlayamadım.

iç/dış yarıçapla çokgen çizme komutu var. çokgen simgesinin altında inner/outer radius olması lazım. ordan kenar sayısını da belirleyip çizebilirsin.

edit: yanlış anlamışım pardon.

canın sağolsun @yazmamaya. hepsi birleşip aklımda belki hatırlarım o bulamadığımı

resim atarsan belki daha rahat yardımcı olabilirim.

caps eklesene bakalım.

cembere teget ucgen mi demek istiyorunuz? autocadde bahettiginiz seyi cizemeziniz yanilmiyorsam parametrik cizim programi gerekli.

açılardan herhangi birini biliyo muyuz? belki açıları hesaplayabiliriz de direkt çizgi açı şeklinde çizilir.

açıları bilmiyoruz
ben en sonunda tarayıp üstünden çizdim acelesi vardı, yine de merak ediyorum autocadde nasıl çizildiğini.

şöyle bişi i.imgur.com

autocad i kenarından kurcalayan biri olarak ben de merak ettim şimdi, ben de tam bu işler için (parsel arsa vs) autocad i kullanan bir amatörüm.

verdiğin resimde sadece kenar ölçüleri var, açılar olmadan bu şekil çizilebilir mi merak ettim.

gerçi bütün ölçüler elde mevcut, program açıları hesaplıyor da olabilir. bu namussuz programın yapamayacağı şey yok gibi geliyor bazen bana :)

26.32'lik ve 33.39'luk line'ları dik kabul ederek (derece belirtilmemiş ama normalde gerekli) bunları çizerdim.

daha sonra bunların uçlarını merkez alarak 15.25 ve 4.01 yarıçaplı 2 daire çizerdim.radius-tangent-tangent komutuyla bu iki daireye teğet ve 24.66 bir daire daha çizerdim. sonra linelarla bu dairelerin teğet noktalarını birleştirirdim.

kafandaki iş fikirleri sana her ay "kesin" para kazandıracak gibi görünmüyor. o nedenle decathlon'da ya da herhangi bir mağazada part-time çalışabilirsin.

mağazalarla daha önce görüşmüştüm, 2. üniversitemde olduğum ve iyi bir cv'm olduğu için bu işte fazla duramazsın, fazlasın şeklinde dönüşler alıyorum.

animatörlük
palyaçoluk

özel derslere yoğunlaş en kebap iş o. üni. de aranın iyi olduğu hocalarına falan durumu anlat bi iş çıkabilir. yapan arkadaşım vardı ondan biliyorum. bir de internet üzerinden yapabileceğin bir iş var ise ona yönel. sürekli bir gelir olarak kenarda durur.

Özel dersten düzenli gelir sağlayan çok. Hatta bayağı iyi paralar kazanabilirsin.

iki üniversitede ne okudun, okuyorsun? onunla ilgili bi iş olabilir mi diye...

alıp satma işlerine hiç bulaşma. bu sefer elindeki birikimden olursun.

dış ticaret mezunuyum. iktisat okuyorum. daha önce bileklik yapıp alsancakta kıbrıs şehitlerinde sattım 3-4 ay içinde 12 bin tl karla çıktım o işten. yabancı olduğum bi mevzu değil yani ticaret ama e-ticaret daha farklı malum.

4 ayda 12 bin lira kazanabileceğin bir iş yapmışken bize sorman garip geldi. bence buna devam et sana yardımcı olabilecegim büyük ihtimal bilmedigin iki web sitesi söyleyecegim. ikisinde de satış yapabilirsin ve hand made işler için çok uygun hatta özellikle yapılmış siteler. (bkz: tictail.com) (bkz: etsy.com) incele bunları yardımı olacaktır.

www.uckok.com.tr

kibar bir dille söyleyeceksin. kendisi çıkmak istemedikten sonra zor çıkartırsın..

önce konuşmaya çalış. belki bir sıkıntısı vardır.

işi yokuşa sürerse en hızlı yol tahliye talepli icra takibi. bir avukatla görüşmen lazım. bir de sanırım 2 ay ödememesi veya geciktirmesi gerekiyor. daha ilk ay 10 gün olmuş.

@dokuzonbeş kirasını, aidatını vs. düzgün öderse kontrat bitmeden çıkaramazsın. kiracının istememesi yetmez.

Noterden ihbarname çektir.
link yardımcı olacaktır.


emlakkulisi.com

@merhum

kendim hiç kira ödemedim aidat ödemedim. ev sahibi bizi mahkemeye verdi savunmamızı elle yazdık hakim bizim lehimize karar verdi. ev sahibi bir daha uğramadı. çevremde bir kaç kişide daha denk geldim...

british side.

karacan

sistem bunun üstüne kurulu zaten. yani ucuz işgücü. kaçak olup vergi veren, ehliyet alan, hastanelerden hizmet alanlar var.

bizde de normal insanın çalışmayacağı işlerde Suriyelileri üç kuruşa çalıştırıyorlar ya. insanlar da savaştan kaçmış zavallılar. elde yok, avuçta yok, tanıdık yok, namussuz patronlar ne derse yapıyor. işte onun gibi.

Problem içeri girene kadar; içeri girmeye çalışırken fark edilirsen taallukatını sikiyorlar da içeri girmeyi başarırsan sorun kalmıyor.

turist vizesiyle gidip yıllarca kalıyorlar. adamlar ölürüm de ülkeme dönmem havasındalar. bana da bir vietnamlı demişti wat yaparken, "senin yerinde olsam burada kalırım" diye. adam 7-8 yıl kaçak yaşadıktan sonra vatandaşlık almış. biz de o göt yok hımmına. ayrıca yaptıkları işler de kötü işler hep.

oraya yasal olarak gidenler bile normal bir hayat kurana, vatandaşlık alana kadar gerçek anlamda sefalet çekiyorlar. hele bir de böyle kaçak gidiyorsan seni böcek gibi kullanıyor namussuz tipler.

sosyal hak filan yok elbette, o yüzden işverenler bizde nasıl sigortasız adam çalıştırıyor, onun gibi çalıştırıyorlar. ve hakkını arayamayacağın için asgari ücretten de aşağı ücret veriyorlar, kafasına göre işten çıkartıyorlar, gereken zammı-primi filan vermiyorlar. gibi gibi.

ayrıca bir şekilde yasadışı çalıştığın tespit edilirse güle güle Amerikan rüyası.

bundan anlayacağın bulaşıkçılık, getir götür işleri gibi kaydı kuydu tutulmayan işler bunlar.

amerika, hukuk? xd

hocam 2-3 yıl sonra da olsa her iki tarafa da bu verginin cezası geliyor, uzlaşmaya çağrılıyorsunuz.

2010'da evi satıp yeni ev almıştık. Satıştan doğan kısmı 2-3 ay önce geldi, aldığımızdan olan kısmı için de yeni çağrı geldi.

Uzlaşmada faiz/ceza konusunda kolaylık sağlanıyor ama, yine de eninde sonunda ödeniyor.

satış bedelinden göster. düşük göstersen hem vergi cezası riski var hem de sen satarken aynı duruma düşeceksin. yani o zaman da sana vergi çıkacak.

şimdi kanun şöyle;

bir mülk aldınız ve 5 yıl dolmadan sattınız, aldığınız fiyat ile sattığınız fiyat arasındaki farkı devlet gelir olarak görüyor ve bunun üzerinden vergi tahakkuk ediyor.

sizin satıcınız evi 5 yıldan önce aldıysa bu dediğimizden muaf, ama konu olduğuna göre demek ki 5 yıl dolmadan almış o evi ve tapu harcını az ödemek için düşük göstermiş. belediyenin rayiç bedelinden satış yapılmış gibi davranmışlar.

bu durumda ya evi kredili ile almaktan vazgeçip peşin yol ile, ya da atıyorum 50 bin ev kredisi kalanı ihtiyaç kredisi vs çekip evi ipotek gösterebilirsiniz. bu konuda bankanızdan yardım alın.

yani satıcı ben tapu satışını 40-50 binden fazla yapmam vergi çıkıyor diyorsa başka şansınız yok.

ha tapuya 40-50 bine aldık evi dersiniz ama banka kayıtlarından bu eninde sonunda meydana çıkar. ve ceza ödersiniz.

en güzeli bu evden vazgeçin, satıcısı 5 yıldan eski ya da tapu satış bedeli gerçek gösterilmiş bir daire bulun.

evden vazgeçmek zorundayız. satıcı da vaz geçiyor. bir yıl olmuş alalı. 22500 tl vergi çıkıyor. haliyle bu şekilde satmıyor. şartları zorlasam dedim ama olmadı.

yarın öbür gün başın ağrır boş ver uğraşma, sana ev mi yok :p

valla yok.

hocanın yabancı olması lazım. bü'de öylemi bilmiyorum ama şuraya da bir bak. illa ki faydası olur.

www.britishside.com

levent

levent ama bi 15 dk yürümen lazım. alternatif olarak zincirlikuyu'dan rumelihisarüstü otobüslerine binersen daha yakın bir durakta inersin.

metro city durağında indiğinde, metro çıkışından çarşıya gir, hiç bir yere sapmadan yürü, yolun sonunda bir çıkmaz sokağa gireceksin orada sor, akatlar tenis kulübüne doğru yürümen gerekiyor...

en fazla 20 dk. yürüyüş ile ulaşabilirsin.

Levent'e yakın. 4 Levent alakasız.

Cok tesekkurler efendim.

Stereo Mecmuası'nı tavsiye ederim. Forumları da kaliteli ve epey yardımcı üyeler var.

stereomecmuasi.com

www.mserdark.com

www.audiophile.org
Linkinden sahibinden satılık ikinci el pikap bulabilir veya
forum.audiophile.org
Linkinden tavsiyeler alablirsiniz

Colombia Excelso. orta kavrulmuş.

zevkler ve renklere göre ben gold blend'den memnunum:) ama orta kavrulmuşu.

louis armstrong
www.npg.si.edu

joachim berendt-caz kitabı'nı okumanızı öneririm.

dünya müziği için şu sitedeki açık radyo programlarını dinle tek tek

www.tikabasamuzik.com

(bkz: erik truffaz)

Bir de "Smooth jazz, gerçekten caz mıdır?" tartışması. Bu tartişma ile birlikte (bkz: brian culbertson)

Sözlükte caz müziği, türleri, kişileri, simgeleri vs hakkında yazılmış epey yazı var. Sadece caz başlığına gidip oradaki isimlerden, linklerden ilerleseniz dünya kadar fikir edinmiş olursunuz. Çünkü her isimin kendi başlığı, içerisinde linkleri, yönlendirmeleri var. Burada alacağınız cevaplardan çok daha fazlasını oradan okuyabilirsiniz.

truffaz'ın elinden efektlerini alın geriye çer çöp kalır. kötü bir trompetçi. chet baker, navarro, davis bunlar mis.

yardımlarınız için teşekkür ederim. yine de bir ekleme yapmam şart.
kurumsal kimlik çalışması için sizlere sordum.
en çok bilinen şeylerden bahsetmeniz kafidir.

dizzy gillespie var mesela renkli bir kişiliktir. ona da bak derim.

En çok bilinenlere birer örnek istiyorsanız eğer, o zaman caz müziğinin en devrimci müzisyenini en öne almak lazım;

(bkz: miles davis)

Caz müziğinde pek çok büyük isim, pek çok yenilikçi var. Ama Miles Davis, caz müzik tarihini değiştirmiş, kendinden sonra gelenlerin zihinlerini açan büyük bir önceü olmuş bir isim. Durumu açıklayan güzel bir entry mevcut;

eksisozluk.com

caz dendiği zaman aklıma tek bir isim gelir: art tatum
ama louis armstrong da önemli bir simgedir bence.
ve swing.

köle niggaların çalıştığı pamuk tarlaları. çamaşır tahtası.

namus ninjası açıyı yakaladın, süpersin... arkadaşlar çok teşekkürler. iyi gidiyoruz.
renk için sanırım siyah, hatta şu piano black olan siyah gider gibime geldi. ahşap renkleriyle birlikte.

caz müzik denince benim için önemli kişiler (vocal jazz)

(bkz: Ella Fitzgerald)
(bkz: Billie Holiday)
(bkz: Nat King Cole )
(bkz: Duke Ellington)(buna swing diyorlar sanırım çok alt türlerini bilmiyorum ben)
(bkz: Frank Sinatra)

bunun dışında dünya müziklerine dair fikir deyince de aklıma bir tek isim geliyor.

(bkz: loreena mckennitt)

hayatım boyunca böyle güzel bir şey dinlemedim ben. çocukluğumdan beri 20 küsür yıldır bıkmadan usanmadan dinlediğim tek müzik.

çamaşır tahtası dedim yüksüğü unuttum. yüksük.

caz diyince new orleans unutulmamalı. cazın kalbidir orası.

@namus ninjası

washboard chaz'e bak derim hehe

köle niggalar dendiğinde aklıma tek bir şey gelir: blues :)

evet yapabilirsin ama in çık yapacaksın, havalimanı metrosunun son durağı aksaray, burada inip yenikapı-hacıosman metrosuna bineceksin. hatta aksaray'da indikten sonra bir miktar da yürüyeceksin.

Aktarmadan kasıt malesef metrodan çıkıp caddeden karşıya geçip 10 dk kadar yürüme şeklinde.

O baglanti henuz acilmadi, ha acildi ha acilacak derken telef olduk.

biririn götüne demir girmezse 9 kasım'da açılacak.

www.rayhaber.com

twitter.com
twitter.com

Yetkili servisin bir olayı yok. Şöyle bir karar vermeniz gerekir. Arabayı satarken titiz kullanıcılar "tüm bakımları servisinde yapılmıştır faturaları duruyor" gibi ibareler koyarlar. Eğer böyle bir niyetiniz varsa gidin servise. Ha yok kardeşim ben servise o kadar bayılmak istemiyorum yapılacak işlemi herhangi bir tamirci 1/3 fiyatına yapıyor oraya giderim derseniz olay başka.

Emin olmadığın tanımadığın yetkili olmayan servise götürme derim. Sana bana imkansız, şerefsizce gelir ama adamlar tamam değiştirdik diyip hiç ellemeden iki silip parlatıp verebiliyorlar aracı. Başıma geldiği ve kıllanıp yetkili servise götürünce anladığım böyle bir olay olmuştu.

peki Kumrallar Oto nasıl bir yer? Hiç giden var mı? Güvenilir midir? Onlar da 300-350 arası tutar dediler. Bu fark için yetkiliden vazgeçmesem mi?

50bin bakımı için servis 475 lira fiyat çekti.

Brisa(Sabancı) güvencesinde OtoPratik'ler var ben benim Polo'yu orada yaklaşık 200 liraya baktırdım. Anadolu Yakası için Ümraniye'dekine, Avrupa için Maslak'takine gidebilirsin.

yetkili servisler en küçük arızada komple parçayı değiştirirler. belki şimdiki bakımda çok farketmez ama ağır bakımlarda (90 bin mesela) çok farkediyor. ben tavsiye üstüne Topkapı Teknik oto sanayi sitesindeki Oto Berkan'a götürüyorum ve memnunum. VW forumlara kaydolup sor. tavsiye üstüne git mutlaka. 50-100 tl için değmez ama çok fark olursa götürebilirsin.

e okuma dinle?

aklında tutmak istediğin şeyleri sesli okuyabilirsin

tam tersi, aklında tutmak istediğin şeyi sesli okuma.. mümkünse hızlı okumaya çalış, bakma.. gör. görerek oku, içinden ve hızlı, algılayarak.

cornell not alma tekniğini dene. yani yazarak çalış.

www.fikretkonca.net

Okurken kafandan baska seyler geciyor olmasin? Kafan mesguldur.

normal bir durum, öncelikle bunu bilmende yarar var.
herkesin öğrenme şekli aynı değildir. kimi dokunarak daha iyi öğrenir, kimi dinleyerek kimi de görerek. bunların hepsi hepimizde bulunuyor ama aynı oranda değil. birinci, ikinci ve üçüncü öğrenme şeklini belirleyince nasıl öğreneceğini daha iyi anlayıp ona göre yöntemler belirlersin.
kısaca, öğrenme çeşitlerini araştır.

işin büyüklüğüne göre değişir. sadece stok takibi yapacak küçük bir firmaysa net adam'ın ürünlerine bir bakın, görüşün derim: www.netadam.net

ERP denince 5000 TL'den 100 bin euro'dan fazlasına kadar fiyat aralığı var.gerçi hangisi tam olarak ERP yazılımı tartışılır.

fiyat skalası çok geniş. mikro ve logo gibi uzun yıllardır bu işi yapan yazılımları tavsiye ederim. aşırı kurumsal ve büyük bi firmadan bahsetmiyorsak her işinizi görür. kurulum eğitim falan gibi olayları da nispeten uygun fiyatlı oluyor.

ayrıca, hangi yazılımı seçerseniz seçin, destek almanız gerekebiliyor. sadece o yazılımı almaktan ibaret olmuyor genelde. kurulumu yapan ve eğitimini veren arkadaşın, programı bildiği kadar muhasebenin kendisinden de anladığına dikkat etmekte fayda var.

bu konularla uğraşan bi arkadaşım var düşünürseniz yeşillendirin yönlendiririm.

butcesi ne kadar soyle yapalim inceden

paran yoksa alma. dunyanin sonu degil

Kampanyaları biraz takip etmenizi öneririm. 1200'e 16 gib wifi bulabilirsiniz gibi geliyor bana

acil ihtiyaç kredisi çekin

Apple ın yetkili satıcıları var. Pupa falan araştırsan şehrindekileri bulursun . Hesap kesim tarihinde gidip. 300-400 peşin kalanı taksitle alırsın. İlk taksidi de öbür ay ödeyerek başlarsın.

Editleyemiyorum : 1049 liraya düşmüş bu arada

Eger bekleyecek durumunuzvarsa taksit miktarini her ay bir koseye atin, nisan gibi almis olursunuz.

Oyle bir secenek yoksa watanabe san'in söylediği de gayet mantikli.

hepsiburada'da 1100 tl. bonus'a da 9 taksit ve 50 tl bonus.

www.hepsiburada.com

bir kısmını peşin ödeyin geri kalanını kredi kartından çektirin.

kredi kartına abanmak, evkur'dan senetli alışveriş yapmak ve hatta bi ipad için kredi çekmek intihar etmektir dostum, sakın girme. çok istiyorsan ikinci elini araştır sahibinden.com da ya da gittigidiyor.com da ama saçmalama gözünü seveyim. donun delik, sikin büyük...

fındıklı veya karaköy. arabayı karaköy'deki katotoparkına bırakıp biraz yürümeniz gerek.

farklı senelerde iki tarafta da izledim. hepsi kalabalık oluyor.

salt galata'nın kütüphanesi. hem kendi içinde kafesi var hem de karaköy'de güzel kafeler var. bugün hariç olabilir. pzt. kapalı.

plus.google.com

Ortaköy Starbucks'da var o masalardan, hafta içi genelde tenha oluyor, sessiz sedasız ders çalışanlar var. En üst kattaki masalar da güzel, rahatça çalışabilirsin. Ama müzik olayı var Starbucks'larda. Müzik ister istemez dikkat dağıtabiliyor.

evet maalesef doğru dürüst kütüphane bulmak çok zor. kadıköyde vardı bi tane halk kütüphanesi interneti vardı ttnet üyeleri için ve 7.30 da kapanıyordu. onun saatlerini de 5 çekmişler. ülkede doğru dürüst kütüphane yok.


o yüzden starbuckslarda çalışacaksın sen de. en yakın neresiyse evine starbucks orada çalış. bir şey yiyip içmek zorunda da değilsin. termos al git götür.

güzel bir kütüphane bulana kadar öyle gibi kullan orayı.

itüden bahseden olmuş mesaj olarak, ben iki kere denedim güvenlik izin olmadığını söyledi dışardan öğrencilere.

yatırımcılar alıyo. onlar da satmak için en baştan en ucuz haliyle alıyor konutları, sonra üstüne koyup satıp kar ediyor adamlar.

@want2die haklısın, mesele şu ki kredilendirme/borçlanma üzerine yaşıyoruz topluca. bir kriz çıksa, bir sonraki maaşlarını alamasa insanlar bütün memleket bildiğin aç kalıcaz. işin özü, ayranımız yok içmeye tahtirevanla gideriz sıçmaya hesabı. Hepsi senden daha fakir aslında.

Hacı millet ev almayı hayatını kurtarmak gibi gördüğü için biraz. Adam 2-3bin tl para kazanıyo ayda, bakıyosun kredi mredi biriktirme bilezik şu bu 300-400bin liraya eve girmiş. Yemiyor içmiyor ev alıyor. Bi işini kaybetse hayatı sikilcek haberi yok. Araplar da çok alıyo diyolar bi de.

2000 bin lira maaşlı bir adam 150 binlik ev kredisi çekebiliyor, satılır tabi evler, inşallah patlamaz sonunda.
Birde fakir bir ülkede yaşamıyoruz, sadece fakirmiş gibi davranıyoruz.

@redeath
kredili diyorsun abi ama kredili konutların payı yüzde 20. yani 5 bin konutun bin tanesi kredili. 4000 konuta adamlar cart diye basıyor parayı alıyor.

Fakir ulkeker konut zenginidir, hic duymadiniz mi?

Kisiler gelecek kaygisi tasir, "basimizi sokacak bi dam olsun"diyen sadece biz turkler degiliz, fakirligimizden bu durum.

Onların çoğunu aynı kişiler alıyor. Yani bir sitede 2 bin daire varsa, onları 2 bin ayrı kişi almıyor; bir kişi yatırım amacıyla birkaç daire birden alıyor. Tabii buna görgüsüzlük de diyebiliriz zira yatırım için Halkalı'da çöplüğün üstüne yapılan bi siteden üç beş tane daire almak ne kadar mantıklı bilemiyorum.

Tik attigin icin duzenlrme degil ayri cevap yaziyorum.

eger cok paramiz olsa ve gelecek kaygisi tasimasaydik, paradan para kazanmaya yonelirdik. Yani parayi piyasaya surer alim satim , uretim yapabilirdik. Ama risk alacak kadar cok paramiz olmadigi icin, parayi gelecek kaygisiyla betonlara gomuyoruz.

@cecilia
check attım ama aynı görüşte değilim.
amerika da ve avrupa da nüfusa göre konut satışını oranladığın zaman bizden daha yüksek bir sonuç çıkıyor. yani amerika daki adamda bolca konut alıyor ve konutu garanti yatırım olarak görüyor.

Benim fikrim degil bu.

Sosyoekonomik bir teori, acilim, cozumleme.

İş nedeniyle yakın iletişimde olduğum, Türkiye'nin en büyük konut firmalarından biri şuan çatır çatır daire satıyor.
Proje henüz yeni açıklandı, inşaat yok, fiyatlar aşırı yüksek ve geçen haftasonu insanlar satış ofisi kapısında sabah 7'den itibaren beklemeye başlamış. Ek olarak lokasyon çoğu kişinin İstanbul bile demeyeceği bir yerde.. Sadece adı İstanbul..
Düşünün durumu..

tek başına aynı projeden 3-5 konut alan insanlar veya firmalar var. o şekilde düşünmek lazım.

Zengin insan çok arkadaşlar. Özellikle tüccarlarda çok para var kim ne derse desin. Bunun yanında gelecek kaygısı yaşayan beyaz yakalı kesim de ev işine saldırdı. Çalıştığım yerde ev taksiti olmayan evli çift yok ki çoğu 30ların başlarında yeni evli kişiler. Bekarlar bile 1+1 kovalıyor.

Benim biraz aileden tuzum kuru olduğu için ilgimi çekmiyor, yıllarca ev taksitinin altına girmek istemiyorum. Hele hele dağ başındaki projelere falan balıklama atlayanları hiç anlamıyorum.

Verilen rakam hatali, 9447 olacak. Ama rakamdan bir sey cikaramazsiniz. Istanbul 15milyonluk sehir, ve diger illerin en zenginleri de Istanbula yatirim yapar.
Ayrica istenen fiyat ile gercek satis fiyatinda da buyuk farklar olur. En dandik ev kesinlikle 200binlik degil, 150bine bile istanbulda yeni ve genis ev bulabilirsiniz ki semtine gore daha dusuk fiyatli yeni evler de var. Her insaat projesini, tv de gorulen ve populer olmaktan dolayi fahis fiyati olan evlerle karistirmamak lazim.
Ayrica "Araplar cok ev aliyormus" gibi soylentiler asilsiz. Istanbul'da konut satisinda yabancilarin adet olarak orani %2-3 civarinda ve Araplarin payi bunun yarisindan da az.

aylık interrail 400 euro
yaklasık her ucak biletini en fazla 40 euroya bulmanız gerekiyor. artık gerisini siz hesap edin

Interrail her zaman mantikli degil. Hatta bana sorarsan genel olarak mantikli degil. Ucuza geldigini dusunmuyorum. Ucuza gelse bile cok da iyi bir secenek olacagi soylenemez bence.

Ayrica yeri geliyor, 20 euroya ucak bileti aliyorsun.

kaldı ki ryanair'i iyi takip eder ve erken bilet alırsanız 40eurodan çok çok daha ucuza alabilirsiniz uçak biletlerini

ryanair güzel bi seçenek fakat en az 1 ay önceden almalı. 20 euroya bilet bulmuştum geçen yıl erasmus olduğumda

cok planlıyım, sıcacagım saate kadar her seyimi onceden ayarlayabiliyorum diyorsan simdiden al ucak biletlerini. ama ''abi burada 1 gun daha kalsaydık yaa'' ya da ''abi sikeyim boyle yeri hemen kacalım buradan'' gibi laflar edildiginde sikko bir tren biletine 100 euro verirsen keske interrail biletim olsaydı diyebilirsin. fiyata vurdugunda ucak ucuz ve rahat gozukebilir. ama birden fazla ulke gezerken olaylar planlandıgı gibi gelismiyor.

Ryanair ile 7 ülke 8 şehre gidişti dönüştü tüm biletlerimi 150 euroya aldım geçtiğimiz baharda, seyahatimden yaklaşık 40 gün filan önce. Şans mıydı? Şanstı. Ama oluyormuş.Ryanair ın sıkı bagaj hakkı kurallarını unutmamak gerek tabi 15 günlük gezide bir sırt çantam (kamp çantası filan değil bildiğiniz okul çantası kıvamında) ve son yönetmelikte izin verdiklerinden bir de ufak el çantam vardı.Bana yetti de arttı ama yol arkadaşım delirdi mesela bu duruma.

22 gunde 10 gun seyahat hakki veren bilet 275 euro falan size yeter.

Ucak biletini de git gel 300 euroya bulursunuz.

ben uzak yerlerde uçak, yakın yerlerde otobüs diyorum. eurolines, student agency gibi otobüs firmaları var. zaman kısıtın yoksa 200-300 km mesafedeki şehirlerde 20-30 euroya gidebilirsin.

interrail bana göre daha pahalı ve rahat değil ama tren nostaljisi güzel. bunun için de bir iki şehirde tren kullanılabilir belki. ayrıca interrail biletine ek olarak bir çok ülkede supplement ödeyeceksin. belki 100 euroyu bulabilir. interrail'in tek avantajı gece trendede konaklayıp konaklamadan tasarruf etmek. bunu da coucsurfing vb. çözersin.

genel olarak bu tür uzun gezilerde tren, uçak vs. ne olursa olsun ne kadar iyi planlama o kadar bütçeden tasarruf demektir. mesela yoğun şehirlerde öncden hostele rezervasyon yapmazsan açıkta kalırsın ve 2-3 yıldızlı otelde kalırsın. biletini erken almazsan ekonomi tren bileti kalmaz üst sınıf için 20-30 euro suppplement ödersin vb.

Oncelikle soyledigi rakamlari yariya bolun, genelde devren isyerilerde eger belgeleme durumu yoksa ciroyu abartiyorlar.
hava parasi, devir bedeli mi? dukkanda ne kadarlik malzeme ve mal var?
gida isi her zaman risklidir bu arada "mal curuyebilir". bence daha once bu iste deneyiminiz yoksa bir kere daha dusunun.

İyi usta, iyi malzeme ve iyi duyuru ile müşteri çekebilirsin.
Bursa'da sanayiye yakın demişsin ama Bursa sanayi kenti, her yer sanayi...

Eğer organize sanayi civarında bir yerse fiyatlar yükselir, genelde beyaz yakalar yemekhane yemeklerini beğenmediği için gelir. Hava parası normal.

Küçük Sanayi ise çok müşterin olur. Fiyatı düşük tutarsan. Ha Küçük Sanayi içinde dere boyundaki caddede ise bu yer, mekanın kaliteli olmalı. Hava parasını bilemem ama açılış maliyetin yükselir.

Otosansit ise ilginç bir yer. Girdikten sonra sol tarafta tamirhanelerin olduğu bölgede iş yaparsın.

İş bu duyuru cevabı tamamıyla ahkam kesmekten ibaret olup, yatırım tavsiyesi olarak algılanmamalıdır. Kaynak bilgi yetersizliği sebebiyle kahvede takılan emekli amca tadında cevap yazılmıştır.

Yazdığına göre günde 100gr'dan hesaplarsan porsiyonu, 400 civarı döner satıyor.

Tavuk döner'in porsiyonuna 3, Et'in 5 dersen; (250*3) + (150*5) = 1500TL yapar. Bu sadece döner'den kazanması gereken.

Günlük 900 TL sanki söylediği satışa göre bayağı düşük bir ciro.

Bildiğim mal gibi hesap yaptım ama bi tutarsızlık var gibi sanki söylediği şeylerde.

neden devrediyor? ben olsam işleyişini gözümle görmediğim hiç bir yeri devralmazdım.

Devretme sebebini bende merak edip sorduğumda ; Dükkanın sahibi olduğunu bir arkadaşının açtığını fakat ona olan borçlarından ötürü devir ettiğini söyledi.. Bilmem doğru , bilmem yalan..

eğer iyi bir usta bulursan al, bu iş üzerine tecrüben yoksa sakın girme!

iyi bir ekip kurarsan güzel para kazanırsın, kar oranı çok yüksektir.

Tecrübem şu yönde bulunmakta ; Otelcilik mezunuyum ve hani servis ve müşteri ilişkilerinde iyi olduğumu düşünürüm. Pişirme ve Dizme konusunda ise hani bir eğitim bir şekilde aldıktan sonra başarırım düşüncesindeyim.

siz bunun eğitimini almışsınız. alelade halktan birisi olarak gözlemlerimi yazayım.

nerede olursa olsun, hangi fiyat aralığı olursa olsun kaliteli malzemeden, lezzetli yemek olursa insanlar tutuyor o mekanı. bunun için de deneyimli işini bilen bir usta gerekiyor, kaliteli malzeme kullanacak, çalışan personel de ilgili ve güler yüzlü olacak.

örneğin fiyatları düşük tutayım diye kötü yağ kullanırsanız olmuyor.

bir de işinizin başında duracaksınız. samimi bir şekilde kendinizin de yemeyeceği yemeği satmayacaksınız. şuradan ucuzundan bişiler satalım, 3 kuruş ekmekten 5 kuruş etten kar edelim, günü kurtaralım mantığı kısa sürede müşteri kaçırıyor. önemli olan o müşteriyi tutmak, uzun vadede devamlı gelmelerini sağlamak.

naçizane halktan birisi olarak görüşüm bunlar.

döner işinde en büyük sıkıntı malzemenin uçması sen 30 kilo döner takarsın. 5 kilosu uçar gider. eğer döner ustası değilsen, yüklü bi döner ustası masrafın da oluyor. eğer döner ustası değilsem küçük bir dönerci açmamın bir manası yok. tavuk döner dediğin şey taş çatlasa 3 tl. ekmeği,salatası,pişirmesi,gazı, usta parası, artması, temizlemesi, temin edilmesi derken zaten eline bişey kalmıyor. bu sebepten giriceksen de, tavuk değil et döner işine gir derim o da ustaysan veya ustan çok yakın akrabansa.

sorun çözüldü.

bu tür kapanma ve kilitlenmelerde açma düğmesine ve ana sayfa tuşuna beraber 10-15 saniye basılınca açılıyormuş. başka arayan olursa diye özellikle silmiyorum.

devletin aciline gidin hemen, migren de olabilir ama beyin kanaması olabilir.
riske atmayın. evet devlet hastaneleri pek iç açıcı değil ama canınızdan önemli mi?

Normalde ücretsiz ama yine de alıyorlar.

hayati tehlike varsa ücret almıyorlar.

Tomografi çekilmesi lazım. Devlet veya üniversite hastanesinin aciline gidin. Sonuçta acil durum olduğu için hemen işlemlerinizi yaptırırsınız.

ataşehir memorial'a gittim iyice kötü olunca. mide bulantım şiddetlendi ve uyurgezer gibiydim. gidince zaten direkt tomografi çekilmesi gerektiğini söylediler. özel sağlık sigortam olmadığını söyledim. doktor gidip biriyle görüştü. acilden girişinizi yapıcaz bir şey ödemeyeceksiniz dedi.

tomografide bir şey çıkmadı. muhtemelen migrendir ama bunun teşhisini biz koyamayız nörolojiye gidin haftaiçi dedi. serum taktı ağrı kesicili. şu an daha iyiyim.

tomografi, muayene ve seruma herhangi bir şey ödemedim. vermidon yazdı. toplamda cebimden 2,5 tl çıkmış oldu yani.

"ne kadar tutar?" diye sormakla olmuyor; tc kimlik + plaka + ruhsat belge seri no bilgisi olmadan fiyat çıkmaz...

İlk defa kasko yaptıracağımı da ekledim. Aşağı yukarı ne olur yani belli olmaz mı? Nası yürür bu işler?

1500-2000

1000-1200 civarı olur herhalde. sigortam.net'ten teklif alabilirsin.

kasko sadece senin arabanı ödüyor. karşı tarafa bir şey ödemiyor. karşılamıyor.
sigorta iki tarafı da.

bunu biliyorsun değilmi?

Zorunlu trafik sigortası sadece karşı tarafın hasarını öder, senin aracındaki hasarı karşılamaz.

ilk kasko üzüyor maalesef. Burdan ne desek boş. Ancak 1500'den aşağı olacağını sanmıyorum. Bu sene Aksigorta çok çok uygun teklif veriyor. Mutlaka onlardan da alın.

1000-1250

yanlış. trafik sigortası sadece karşı tarafı öder. sizin aracınızı ödemez.

kasko kendi aracınızı öder, trafik sigortasının yetmediği noktada karşı tarafı da öder. tabii ki kusur oranına göre.

yani siz karşı tarafın aracına 8/8 kusurlu olarak 15.000 liralık hasar vermişseniz, trafik sigortası atıyorum 10.000 lirasını karşıladıysa, kalan 5000 lirayı da yine sizin kaskonuz karşılar.

kasko 1000 lira civarı tutar diye tahmin ediyorum. 2014 model sıfır bir skoda octavia 1.6 dizel geçen ay 1378 lira ödedi kasko için.

"ilk defa kasko yaptırcam" demeniz de bişeyi değiştirmiyor; fiyatlar kişiye özel çıkıyor... yani sizin aracınızı Ahmet'in üzerine yapıp ona kasko fiyatı çıkarsak fiyat farklı çıkar... şimdi burada insanlar 1500-2000 demiş; siz bunu baz alıp gitseniz sigorta acentesine, size en az 3000 TL fiyat çıkarsalar ne yapacaksınız? o yüzden dediğim bilgiler üzerinden kesin fiyat çıkar diyorum... en kötü ihtimal sigortam.net'e girip bu bilgiler ile fiyat alın...

tahminen 1200-1600 denebilir.. bu örneklerden yola çıkarak bi tahminde bulunma sadece tabi..

doğru bilgi için söylendiği gibi tc, plaka ve belge seri no lazım..

Soruya cevap değil belki ama... Kontrata madde ekletin? Eğer belirtildiği tarihte yerleşemezsem kontrat iptal olur vs gibi.

ev boşalmadan, teslim almadan bir şeye imza atma.

O zaman da evi kaçırma ihtimali oldugu için sormuştum. Belki kaporayı yuksek tutup kontrat sonra imzalanmaya çalışılabilir ama tok emlakçılar buna yanaşır mı bilmem.

imzalamayın. ödeme de yapmayın evi teslim almadan.

bir taahhütname imzalayabilirsiniz aranızdaki sözü güvenceye almak için.
örn:
Ev sahibi E, 1.11.2014 tarihinde ............. adresli meskeni kullanıma elverişli bir durumda md hus'a kiralamak üzere teslim edecektir. md hus da buna karşılık şu kadar kiraya karşılık depozitoyu E'ye, bu kadar komisyonu da aracı A'ya ödeyecektir. Taraflar belirtilen tarihte kira sözleşmesi yapmayı ve yukarıdaki diğer şartlara uymayı kabul ve taahhüt eder.

İmza: ev sahibi, md hus, aracı

gibi

kaporo vermeden olmaz. 300-500 kaporo ver sadece. onu da yazılı sözleşme ile. meltem'in dediğine benzer.depozito ve komisyona gerek yok bence. şöyle olabilir

Ev sahibi E, 1.11.2014 tarihinde ............. adresli meskeni kullanıma elverişli bir durumda md hus'a kiralamak üzere teslim edecektir. md hus da buna karşılık şu kadar kaporoyu E'ye ödemiştir. Taraflar belirtilen tarihte kira sözleşmesi yapmayı ve yukarıdaki diğer şartlara uymayı kabul ve taahhüt eder. Aksi taktirde md hus evi kiralamama hakkına sahiptir ve ev sahibi E kaporoyu iade etmeyi taahüt eder.

konumu fena degil aslinda, tem'e cok yakin maslak'a cok yakin ama pek nezih bir ortami yok.

şimdilik karmaşık biraz. sanayiyle içiçe. yeryer gecekondu var. ama evler hızla yenileniyor. metroya yakın bir yerde bulursan alabilirsin. stadın yanına şişli etfal hastanesi yapılıyor. 2015-16 gibi açılır herhalde. kiralar artar...

varoş biraz ama kesinlikle aldığın andan itibaren değer kazanır.

kısa zamanda değer kazanma ihtimali oldukça yüksek.
iyi bir yatırım olabilir, çok yakında gecekondu tayfasını temizlerler oralardan

merkezinde pek bir şey yok.
borçka-karagöl tabiat parkı , şavşal-karagöl milli parkı güzel doğa gezisi yapmak isterseniz.

Doğası ünlü, evet. Boğası, ayısı ve balı meşhur. Bir de deli horon.

(bkz: maçahel)

organlarımın bağışlanmasını çok isterim ama biraz tırsıyorum sanırım. neden olduğunu da bilmiyorum.

gömülmek (dini inanç). organ bağışının da caiz olduğuna dair görüşler daha yakın geliyor bana ama benm organlar bi boka yaramaz.

bilimsel araştırma

Başka insanlara yarayan bölümleri kullanabildikleri kadar kullansınlar. Bilimsel çalışma için lazımsa gerisini de kullansınlar. Onun dışında bunun geri kalanı bir halta yaramaz diyorlarsa ister gömsünler böcekler yesin, ister yaksınlar, umrumda olmaz.

Organlarımın bağışlanmasını isterim ama ailemin karar vermesini de isterim, daha doğrusu belli organlarımın bağışlanmasını kesin isterdim diğerleri için ailemden izin alınmasını isterdin, sonrasında gömülmek.

Organlarim bagislansin. Dini inancim da var ama organ bagislamak caiz mi degil mi tartismalari bana asiri derecede sacma geldigi icin konuyu hic incelemedim bile.
Ise yarayan organlarim baska insanlarda yasamaya devam etsin, geri kalani gomebilirler. Bilimsel arastirma icin kullanilmasi da beni mutlu ederdi.

aileme birden çok kez tembihledip, organlarımı bağışlamam mümkün olursa organ bağışı olsun, geri kalanı ne olursa olsun olmuyor zaten, nakil edilecek organlar çıkarıldıktan sonra beden paketleniyor normal cenaze yapılıp gömülüyor, mezar taşın dikiliyor. ha bir göz bir böbrek bir kalp eksik gömülüyorsun.

organ bağışından sonra krematoryum isterdim çok ancak Türkiye'de olmuyor maalesef.

Ise yarar her parcam alinsin.

geriye kalan incitilmeden gomulsun. It atar gibi atmasinlar, insanim ben.

organ bağışı + benden sonrası tufan

mükemmel bir insan olduğum için öldüğümde vücudumu mumyalayıp fransa'daki müzede sergilemelerini tavsiye ediyorum yetkililere.

organ bağışı artı gömülmek.

bana farkmaz

Organlarıma ne isterlerse yapabilirler, isterlerse bağış olur, isterlerse bilimsel araştırma olur, benim için sorun değil. Ama mümkünse bedenimin yakılıp, küllerimin de saklanmasını isterim :) Saklamak istemezlerse denize savurabilirler; o da kabulüm.

beowulf usulü kıymetli bir eşyamla sala koysunlar, ateşe verip açık denize salsınlar.

organ bağışı.
zaten organ bağışçısıyım ama sanırım aile kabul etmediği sürece bağışçı olsan bile organ bağışı mümkün olmuyor. bu nedenle anne ve babamın duygusal karar vermesine karşılık teyze hala gibi bilimum aile ferdine de kesin talimat verdim. birilerinin kullanabileceği organlarım olduğu müddetçe çürümeye bırakılması vicdansızlık ve israf gibi geliyor.

2007'den beri cüzdanımda taşıdığım organ bağışı kartını (bkz: when the air hits your brain) kitabını okuduğum 2009'da cüzdanımdan çıkarıp evde tutmaya başladım ama tabi bağışçı olduğumu ve isteğimin kesinlikle bu yönde olduğunu da biliyor ailem.

organlarım bağışlansın. gerisini ne yaparlarsa yapsınlar.

Sabun yapılsın :)

bilimsel araştırma

çokta önemli değil aslında nasıl olsa ölmüşsün. bunların sadece içinde organlarımı bağışlamazdım, güzel bir hayatım olmadı, kimse içinde güzel bir hayat, ikinci bir şans dilemiyorum. başkası versin.

ne olacağını hepiniz biliyorsunuz. boşuna debelenmeyin.

Organlara ihtiyacı olan varsa alsınlar. Gerisine nolduğunun pek önemi yok.

Mumyalayıp ,müzeye koysunlar,örnek adam diye :)

(bkz: gökyüzü defni) yapmasınlar da gerisi farketmez.

başlıktaki resimlere bakmayın, çok fena.

Organlarımı bağışladım. Onlar alındıktan sonra kalanını da ıssız bir yerde direkt toprağa değecek şekilde gömsünler isterim.

Sevmiyorum lan insaari. Cukumu yesinler.

babaannemi nasıl gömdüler?
mezarın dibine küçük sığ uzunca bir çukur kazıyorlar, kefenli bir şekilde yan yatırıyorlar, yüzün kıbleye dönük oluyor. üstünde biraz boşluk bırakıp tuğlayla kemer gibi örüyorlar, tuğlaların üstüne saman dolduruyorlar, samanların üstüne de toprak döküyorlar, üstüne de mezar taşı.

ben yakılıp küllerimin uzaya savurulmasını isterim, uzay olmazsa gulf stream, adriyatik ya da pasifik, organlarım bağışlanmasın.

bilimsel araştırma için kullanılsın. bi yandan da sağlam organlarımı bağışlamak istiyorum aslında, ikisi birden olabiliyorsa olsun.

Efendi gibi bi mezar yapıp içine koysunlar, aile üyeleri de arada bir gelip ziyaret etsinler. Macera yaratmaya gerek yok.

organ bağış kartımı üzerimde taşıyorum. ailemi de bu konuda tembihledim. ben onlardan önce gidersem mutlaka organ bağışına olur verin diye. çünkü bildiğim kadarı ile siz bağışlasanız bile öldükten sonra aileniz olmaz derse alamıyorlar organlarınızı. sonra kalan posa içinse ilk tercihim kadavra olmak. aslında gömülmek istemiyorum ama ne yazık ki türkiye'de tercihler kısıtlı. götürüp çukura gömüyorlar :)

organlarım bağışlandıktan sonra yakılmasını isterim.

organ bağışı. sonrasında kalanlar bilimsel araştırma için işe yarayacaksa o da olsun. yaramıyorsa farketmez ne olacağı

lazim organlarimi alsinlar, sonra gomsunler.

organ bagisi + yakilma.

bilimsel araştırma için kullanılsın ama ruhumy yok olmasın.
ruhuma bir şey olmasın da bedenime nolursa olsun.

Dikkatlice gomun dedim, derdim din min degil. Din falan isin susu. Dinde mezar zaten yok, mezar tasi uu cok kotu bise hatta.

bi gun anne olursam sonra da olursem, kuzum gelsin ozlemini gidersin. Mezarim olmazsa daha cok uzulur.

Anne olmadan olursem anam yasarsa bir muddet daha , gelip okumak ister inancli kadindir, mezarim olmazsa kahrolur.

ondan yani, arkamda biraktiklarim icin istiyorum guzelce gomulmeyi.

bilimsel araştırma ya da organ bağışı. yani insanlara ne şekilde katkısı olabilecekse. gömülmek istemiyorum ama türkiye'de yakılmak ya da başka türlü şekiller şüküller çok teferruatlı olabilir sanırım... eh ailem yapmaz da muhtemelen öyle bi şey. önceliğim kesinlikle organ bağışı ve bilimsel araştırma, hatta annem kendisi demişti zamanında "ölürsen bağışlarız ;) ;)" diye. o da niye öyle bi şey dediyse deli midir nedir.

ha organlarım hiçbi halta yaramayacaktır, bilimsel araştırmada kullanılabilecek bi olayım yoktur o zaman hangisi en kolaysa onu yapsınlar işte. gömsünler, taş bağlayıp denize atsınlar neblim. ne istiyolarsa.

organ bağışı önemli abi. herkesin kendi vücududur, bi' şey diyemem tabii ama bana inanılmaz saçma geliyor yani birinin organlarını bağışlamamak istemesi. lan ölmüşsün, mis gibi çalışır vaziyette organı niye gömüyorsun toprağa? ver ihtiyacı olan bissürü insan var, sen öldün bari onlar yaşasın.

varsa yani 2-3 tane dalağınız birini verin valla,

www.youtube.com

aa kimse dememiş.

dondurdatacam ben.

(bkz: cryonics)

zombi olsun biraz da o takılsın en bilinçsizinden

cenaze namazımı kılmasınlar da, cesede ne yapıldığının pek önemi yok bence.

dogru cevap fallthepieces'inki de madem burada biz seciyoruz, bir nekrofiliye versinler bari.

hayata dair bir sürü şey olabilir. biri solcudur, diğeri sağcı. biri evlilik dışı seksi yanlış bulur, diğeri doğru. biri 5 yıldızlı otelde tatil yapmak ister, diğeri şirin bir pansiyonda... bu böyle gider.

sıkıcı olmayan bir evliliği getiriyor. dışarıdan tabi.
içeriden zor olsa gerek.
bir de başta yakın olsa da zamanla iğrendikleri için birbirinden hayat görüşlerinin zıt noktalara doğru kayması normal.
"bıktım bu herifin milliyetçi goygoyundan" diye milliyetçiliğe kıl olan kadın mesela..

bu muhteşem bir şey!!!
karakterli insanlarmış.
37 yıllık evliliği olup bu durumu birbirine itiraf edebilen çok az insan vardır. bu çiftler genelde sürekli kavga ederler, birbirlerine hayatı zehir ederler. halbuki 37 yıl olmuş, eşini ezbere bilir hale gelmişsin. neden bunu itiraf edemiyorsun? eşine hareket alanı tanı. zaten biyolojik olarak ömrün son demlerinde olduğunun farkındasın. ister birlikte ister ayrı, huzur içinde yaşa.

e ucuz demişsin uzak değil demişsin yazdıkların dışındaki doğu avrupa ülkeleri güzel bir tercih olabilir.

Macaristan , Sırbistan , Bosna Hersek gayet uygun olabilir. Bunlar arasında budapeşte öncelikli olabilir hatta bence.

bu biraz fazla ekonomik olmuş olabilir tabii direkt para odaklı seçim oldu :)

Barcelona olur Şubat'ta.
Doğu Avrupa üşütür.

Portekiz (Lizbon ve Porto).
Uçak biletleri daha yakın ülkelere göre biraz daha pahalı olabilir ama yemek, otel vs. fiyatları oldukça uygun.
Gezilecek tonla yer var. Niye daha önce gitmedim demiştim.

barcelona +1

açık kaynaklı bir ERP sistemi. aynı anda 2 online kullanıcıya kadar ücretsiz diyor:
www.odoo.com

hocam bunun için erp gibi bir ihtiyacınız yok.

güzel bir stok programı işinizi çözer. bir çoğunu uyumlu muhasebe programına da entegre edebiliyorsunuz, satılan malın stoktan düşmesi vs. açısından

şu firmayla bi görüşün.

www.netadam.net

@loveinaflipbook odoo güzelmiş inceleyeyim ancak herhalde türkçe desteği yok. Türkçe çok önemli ben kullanmayacağım. Çok basic olması lazım.

(git: market.weblen.net)

Dogurganlik

@cecilia: kaynak? japonluk mu var sende yoksa?

Kayank götüm.
Ben dedim sen arastir erman.

@cecilia: kılda keramet olsa... biz de tam tersiyiz :D

"More generally, hair is associated with the power of fertility or vitality (and its inverse, disease or death)"
[Hair: Its Power and Meaning in Asian Cultures edited by Alf Hiltebeitel, Barbara D. Miller]

ahaha kaynak ne la? tez mi yazıyoz burda

şans getiriyor :)

@cokilginc., katolik olanlari, o da saflik miydi neydi.


ihtisasimi killar uzerinde yaptim onceki hayatimda, sanirim, yani ( baska nasil aciklanabilir ki boylesi fuzuli bilgi)

Koç gibi olsam ford olmak isterdim. Insan böyle.. Hep fazlası hep fazlas...

Politika, aile ve hobiler...

Başarı.

Sen daha kucuk bile dusunmussun, ne koclar var

adam maslow'un ihtiyaçlar hiyerarşisi'nin en tepesinde. artık kendini gerçekleştirme aşamasına geçmiş. tekneyle dünya turu yapıyor. ben de öyle bir şey yapardım zaten.

aşk yoksa hayatımda, kadın dışında uğraşım olmazdı.
aşk varsa onunla beraber durmadan gezerdim.

eğitime yatırım yapardım. benim izimden giden bir gençlik. abooov

Güzel camiler yaptırırdım.

kendimi faydalı şeylere adardım. özellikle de çocukların eşit şartlarda büyümesi için maddi manevi elimden geleni yapmaya çalışırdım.

kansere, HIV'e vs çare bulunması için sponsor olurdum, fakirlere yardım ederdim, mikro kredi gibi.

teknoloji merkezi açarım, cutting edge teknolojiler, break throughlar. bulunan teknolojiler bütün dünyaya açılır.

aaaaaa en önemlisini yazmamışım :)

çok çok çok param olursa terminatör the sarah connor chronicles'ı kaldığı yerden çektirecem. hiçbir masraftan kaçınmadan.

götümü siktirirdim! derrrmişim.
şaka bir yana heyecan peşinde koşardım herhal.

basarili gecmis bir besiktas baskanligi donemi.

o kadar zengin olmayi asla istemezdim.

Vakif falan kırar, onunla ilgilenirdim. Ayrica Dunya'yi degistirmek icin girisimlerde bulunurdum. Madem o kadar gucum var.. Birde hayatim seyahatle gecerdi genelde. Hic durmazdim. Belki de norobilimci olup arastirmalara katilirdim zevk icin. Hem de fon olustururdum.

ulaşabildiğim tüm yardıma muhtaç insanlara yardım ederdim. hiç kimse aç kalmazdı, hasta olup burada tedavisi yapılamayanları yurtdışına gönderir ve sağlık durumlarını bizzat takip ederdim. kimsesiz çocukların koruyucu ailesi olurdum. bol miktarda hastane ve okul yaptırırdım. herkes iyi şartlarda yaşamayı hakediyor.

hayır

Bağısıklık sisteminin zayıflığı diye düşünüyorum. Ablam gibi senenin 6 ayını hasta gecırıyor. Klasık önlemler almalısın. Beslenmene dikkat etmek, takviye besinler almak gibi.

bende 55 kiloluk 188lik boy ile bu gruba giriyorum. geçen kış bulduğum bir çözüm ise yukarıda da bahsedildiği gibi yeme içmeye dikkat etme ve en az 8 saat uykunun yanında kendimi çok az da olsa kötü hissettiğim sabahlar eczanecimizin tavsiyesi üzerine bir tane supradyn all day Q10 içtim ve etkili oldu.

fular tak fular. vitaminsiz besleniyosun. meyve ye.

allerji testi yaptır.

dengesiz beslenmeden oluyor hep. bende de aynı durum mevcut.

Ev al, morgage a gir.

bakınız işte böyle olmasın. öyle sihirli bir tavsiye beklemiyorum.
abicm/ablacım, innerbliss kardeşim,
ben bir defa eve girmem, arsaya girerim. tamam param çok değil ama ailem geniş, benim bir koyduğuma iki gelir en az. kardeşlerden, babadan falan.
ve bu parayla son yapacağım şey bütün parayı tek bir eve bağlamak olur.

eksisozluk.com

Şöyle, ekonomi 101 tadında çok güzel bir entry var.

madem o kadar ciddi düşünüyorsun bi şekilde makroekonomi eğitimi al bir yerden. sonrası tecrübe. biraz para batırınca anlayacaksın neyin ne olduğunu.

50 tane köşe yazarı, koca koca firmalar, bankalar her sene kur tahmini açıklıyor ama bi sike yaramıyor. hepsi revize edip duruyor.

illa cevapsa : www.mahfiegilmez.com

Aylık %4 e alıyorum.

mahfi reisi takipteyim.

saksı reis, enflasyona ezdirdin beni. doloresin getirisi durduğu yerde %4 olma mı? ha dolores üzerinden %4 vereceksen düşünebilirim. bunlar hesap işi neticede.

ne kadar risk almak istediğine bağlı yatırım kararların.

eğer en risksiz olanı istiyorsan bireysel emeklilik sistemine bak, tabi türkiye'de yaşıyorsan. bu kadar garantili bu kadar yüksek getiri başka yerde bulamazsın. biraz uzun vadeli.

temel göstergelere bakmak ve temel kavramları, bağlantılarını anlamak için mahfi eğilmez iyidir, ben iktisat doktorası yapıyorum ama asla borsa falan düşünmem, aşırı riskli. zaten hırslı biriysen sürekli koyup kazandığını bile kaybedebilirsin. en azından ben öyle olduğum için hiç yanaşmıyorum :)

bes mantığıma ters. çok okudum aklıma yatmadı. ha şu var, tasarruf/yatırım her neyse, besi bir şeylere denk sayarsak, ben o diğer şeyleri okuyup anlayıp hesaplayabilecek kapasiteye geldiğimde belki bese dönecek olurum. belki o mantıklı gelir. anamın babamın üstüne yaparım bi bes falan.

yani durum şu, okuyorum anlamıyorum, bi disiplin yok kafamda, sistem yok. forex, borsa, bes hepsini okudum ama mukayesede sıkıntı var.

Edit : malesef TL üzerinden yüzde 4:)

yıllık %15 vereyim. enpara 10 falan veriyor, çok iyi bence.

Vaktiyle sözlükte yazan bir arkadaş vardı, yatırıma dair oldukça dolu yazılar yazıyor blogunda da: www.akilligelisim.com 'dan bakabilirsin. Ben kendisinin de argümanlarına ikna olarak BES yatırımı yaptım, bakalım 10 sene sonra ne olacak...

akilliyi takip ediyorum. douche, akenr abanıcam tatile tcye dönünce.

1.10 altından al. ytd :)

eğer engelli kişinin % 90 ve üzeri raporu varsa ötv vergisinden muaf oluyor. 5 sene boyunca satılamıyor. Aileden birisinin üzerine oluyor. Plakada engelli işareti olmuyor. Yaklaşık 40.000 liralık araç 27-28 bine geliyordu sanırım. Nette hesaplama siteleri var. 1.6 motor ve daha düşük araçlar için oluyor. vs...

ÖTV VE MTV'DEN KİMLER MUAF...
Özür derecesi yüzde 90 ve üzeri olan engellilerin 3. dereceye kadar akrabaları..
Özür derecesi yüzde 90 ve üzeri olan engellilerin 3. dereceye kadar akrabaları, engeli birey adına araç alıp kullanabiliyor. TEDAY Tüm Engelliler ve Aileleri Yardımlaşma Derneği Genel Başkanı İlimdar BOZTAŞ, özür derecesi % 90 ve üzeri olan engellilerin 3. dereceye kadar akrabaları engeli birey adına araç alıp kullanabileceklerini belirterek, "Bu kişiler de Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) ve Motorlu Taşıtlar Vergisinden (MTV) muaftırlar ve engellilerin araç içinde bulunma zorunluluğu yoktur” dedi.

Aynı zamanda engelli bireylerin de sıfır kilometre araç alımlarında Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) ve Motorlu Taşıtlar Vergisinden (MTV) muaf olduklarını vurgulayan BOZTAŞ, “H sınıfı sürücü belgesi olan fiziksel engelliler, alacakları heyet raporu ile herhangi özür derecesi gerekmeden ÖTV-MTV' den yararlanarak yurt içinde 1600 CC geçmemek kaydıyla indirimli binek tipi otomobil alabilirler ve böylece yaklaşık % 35 indirimli araç sahibi olabilirler. Fiziksel engelliler için herhangi bir özür derecesi gerekmemekte olup sadece H sınıfı sürücü belgesi olması yeterlidir. Ancak fiziksel engellilerin haricindeki engel grupları bu haktan yararlanamamaktadır.” ifadelerini kullandı.

Bunun için mutlaka heyet raporunda “Özel Tertibatlı Araç Kullanması Uygundur” ibaresi olması gerektiğine dikkat çeken BOZTAŞ, “Ayrıca engelliler yurt dışından 3 yaşından büyük olmayan araçları hiç bir gümrük vergisi ödemeden getirebilirler. Yurt dışından getirilen araçlarda da 1600 CC motor hacmi sınırlaması bulunmaktadır. Özür derecesi % 90 ve üzerinde olan bedensel engelliler, 2500 cc ye kadar araçları (minibüsleri) 3 yaşına kadar özel tertibatı olması kaydıyla getirebilirler” şeklinde konuştu.
<p> </p><p> </p><p> </p> ENGELLİLERE AİT TAŞITLARIN SATIŞINDA ÖTV SORUNU VE ÇÖZÜMÜ



Sakatları (Engelli) ekonomik açıdan desteklemek, bu kişilerin çalışma ve sosyal hayata katılımlarını sağlanmak için alınan tedbirler içerisinde taşıt alımında sağlanan Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) istisnası ile Özürlülerin eğitimleri, meslekleri, günlük yaşamları için özel olarak üretilmiş her türlü araç-gereç ve özel bilgisayar programlarının tesliminin KDV’den istisna tutulması önem arz etmektedir.

4760 Sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanununda 5228 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikle, engellilere motorlu taşıt araçlarının yurt içinden satın alınması veya ithal edilmesi sırasında sağlanan Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) istisnasının kapsamı 31.07.2004 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere genişletilmiştir.

Anılan kanunun “Diğer İstisnalar” başlıklı 7.inci maddesinin 2.inci bendi uyarınca;

“ (II) sayılı listede yer alan kayıt ve tescile tâbi mallardan;

a) 87.03 (motor silindir hacmi 1.600 cm³'ü aşanlar hariç), 87.04 (motor silindir hacmi 2.800 cm³'ü aşanlar hariç) ve 87.11 G.T.İ.P. numaralarında yer alanların, sakatlık derecesi % 90 veya daha fazla olan malûl ve engelliler tarafından,

b) 87.03 (motor silindir hacmi 1.600 cm³'ü aşanlar hariç), 87.04 (motor silindir hacmi 2.800 cm³'ü aşanlar hariç) ve 87.11 G.T.İ.P. numaralarında yer alanların, bizzat kullanma amacıyla sakatlığına uygun hareket ettirici özel tertibat yaptıran malûl ve engelliler tarafından Beş yılda bir defaya mahsus olmak üzere ilk iktisabı,”

Özel Tüketim Vergisinden istisnadır.

Yapılan düzenleme ile, bizzat kullanmak amacıyla sakatlığına uygun özel tertibat yaptıranlara sağlanan ÖTV istisnasına ek olarak, sakatlık derecesi % 90 ve daha fazla olanlar engellilerin (taşıt üçüncü dereceye kadar kan ve sihri hısımlarından birisi veya noterce düzenlenmiş iş akdine bağlı olarak istihdam edilen bir sürücü tarafından kullanılacak) bazı taşıt araçlarını özel tertibat veya mekanik ilave yaptırılması şartı olmaksızın Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) ödemeden satın alabilmelerine imkân sağlanmıştır.

1-Satın Alınan Aracın Satılmasına ÖTV

İstisna uygulaması ile ilgili olarak ortaya çıkan sorunlardan birisi istisnadan yararlanan aracın satılması durumunda ÖTV’nin alınmasıydı.

Bu konu ile ilgili olarak yazmış olduğumuz ve Yaklaşım Dergisi Haziran 2006 sayısında yayımlanan “Ötv ve Kdv Kanunları İle Engellilere Sağlanan Vergi Avantajına Yönelik Öneriler” başlıklı yazımızda;

“ÖTV Kanununun 15. maddesinin 2 numaralı fıkrası uyarınca, motorlu taşıtlardan kayıt ve tescile tabi olanların ilk iktisabında ÖTV istisnasından yararlananların, bu taşıtı aradan kaç yıl geçerse geçsin istisnadan yararlanma imkanı olmayan bir kişi veya kuruma devretmeleri halinde, bu devir dolayısıyla adına kayıt ve tescil işlemi yapılandan, ilk iktisaptaki matrah üzerinden (taşıtın satın alındığı tarihteki ÖTV’ye tabi bedelden), istisnadan yararlanamayan kişi adına kayıt ve tescil tarihindeki orana göre, bu tarihte tarh ve tahakkuku yapılacak olan ÖTV tahsil edilmektedir.

Burada 5 yıllık sınırın önemi yoktur. ÖTV ödenmeden alınana araç kaç yıl geçerse geçsin malul veya engelli şartlarını taşımayanlara satılırsa daha önce alınmayan ÖTV tahsil edilir.Veraset yoluyla intikallerde bir ayrıcalık sağlanmış olup, yeni olarak satın alınırken sakatlık istisnası dolaysıyla ÖTV ödenmeyen söz konusu taşıt araçlarının veraset yoluyla intikallerinde, ÖTV’nin sonradan tahsili yoluna gidilmemekte.

ÖTV istisnasından yararlanarak yeni taşıt alan engellilerin aradan kaç yıl geçerse geçsin bu aracı istisnadan yararlanma imkanı olmayan bir kişi veya kuruma devretmeleri halinde daha önce tahsil edilmeyen ÖTV nin alınması, bu istisnanın kötüye kullanılarak vergiden kaçınmanın bir yöntemi haline getirilmesini önlemeye yönelik olmasına karşılık iyi niyetli engelli vatandaşlar için önemli bir sorun oluşturmaktadır.

Özellikle eskiyen ve sık sık arızalan aracını (eskiyen aracın benzer şekilde engeli olan birisinin işine yaramaması nedeniyle) engelli olmayan birisine satarak günlük yaşantısını daha rahat yürütebilmesine imkan sağlayacak yeni bir araç alma düşüncesinde olan engelli, satış sırasında daha önce alınmayan ÖTV’nin tahsili nedeniyle bu amacına ulaşamamaktadır.

Örnek vermek gerekirse, Günümüz fiyatlarıyla 32.000 YTL değerindeki bir aracı alırken yaklaşık 8.000 YTL tutarındaki ÖTV avantajından yararlanan bir engelli, aracını 7 yıl sonra satmak istediğinde aracın yaklaşık değeri 12.000 YTL olmasına rağmen daha önce ödenmeyen ÖTV nin ödenmesi zorunluluğu nedeniyle elinde 4.000 YTL para kalacaktır. Engellilerin içinde bulundukları ekonomik imkanlar düşünüldüğünde bu şartlarda araç yenilenmesi mümkün değildir.Bu durumda ÖTV avantajı değil sadece ÖTV ‘nin ertelenmesi söz konusu olmaktadır.

Engelli tarafından bir süre kullanılarak teknik açıdan eskiyen bir aracın engelli birisine satılma olasılığının hemen hemen hiç olmadığı göz önüne alınarak, ÖTV Kanununun 15. maddesinin 2 numaralı fıkrası değiştirilmelidir”

Şeklinde ki görüşümüzü ortaya koymuştuk.

Mecliste kabul edilen ve Cumhurbaşkanınca onaylandıktan sonra Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girecek olan 5766 sayılı “Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunda Ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” ile bu konuda ortaya çıkan olumlu gelişmeyi paylaşmak istiyorum.

Yasa ile ÖTV Kanununa göre istisna uygulanarak satın alınmış araçların, 5 yıl kullanıldıktan sonra satılması durumunda satın alanın engelli olup olmamasına bakılmaksızın ÖTV tahsil edilmeyeceği hüküm altına alınıyor. Buna göre, engellilerin 5 yılda bir ÖTV siz taşıt alabildikleri dikkate alındığında satışta da buna paralel bir düzenleme yapılmış oluyor. Bu sürenin daha kısa olması da beklenebilirdi ancak sistemin kötüye kullanılması ihtimali göz önüne alındığında bu adımı olumlu olarak görmek gerekir.

2-Satın Alınan Aracın Hasar Görmesi

Bu konu ile ilgili olarak yazmış olduğumuz ve Yaklaşım Dergisi Haziran 2006 sayısında yayımlanan “Ötv ve Kdv Kanunları İle Engellilere Sağlanan Vergi Avantajına Yönelik Öneriler” başlıklı yazımızda;

“Malul veya engelli adına ÖTV ödenmeden kayıt edilen taşıtın engellinin elinde olmayan bir nedenle çalınması veya kaza, doğal afet v.b sebeplerle hurdaya çıkması (pert olması) durumunda da 5 yıllık süre geçerli olmaktadır. Özel tertibatı bulunan veya %90 ve üzeri engelli adına kayıtlı olan aracın çalınması veya pert olması durumunda bu araç yerine 5 yıl geçmeden alınacak araç için engelli tarafından ÖTV ödenmekte, engelli kendi kusuru olmaksızın ortaya çıkan bir durum dolaysıyla günlük hayatını kolaylaştıran ve bireysel gelişimine katkı sağlayan bir imkandan yoksun bırakılmaktadır.

ÖTV Kanunu’nda yapılacak bir değişiklik ile çalınma, kaza, doğal afet v.b mücbir sebeplerin varlığı halinde (bu durumların kanıtlanması şartı ile) 5 yıllık süre beklenmeksizin, engelliler tarafından iktisap edilecek taşıt araçlarına da ÖTV istisnası sağlanmalıdır.”

Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girecek olan 5766 sayılı “Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunda Ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” ile bu konuda da olumlu bir adım atılmış durumda.

Yasaya göre, 87.03 (motor silindir hacmi 1.600 cm³'ü aşanlar hariç), 87.04 (motor silindir hacmi 2.800 cm³'ü aşanlar hariç) ve 87.11 G.T.İ.P. numaralarında yer alan taşıtların malûl ve engelliler tarafından yetkili satıcılardan satın alınmasından sonra kaç yıl geçerse geçsin deprem, heyelan, sel, yangın veya kaza sonucu kullanılamaz hale gelmesi nedeniyle hurdaya çıkarılmasında bu araçlar için malları hurdaya çıkaran malûl ve engelliler tarafından ÖTV ödenmesi söz konusu olmayacak.

Son yasal düzenleme ile, engellilerin taşıt alımında ÖTV ödenmesi ile ilgili sorunlarının bir kısmının bir ölçüde çözüldüğü görülüyor.

Bu arada son olarak bir başka soruna dikkat çekmek istiyoruz. ÖTV Kanunu’nun 7.inci maddesi uyarınca, İstisnadan yaralanarak yeni taşıt alımında ÖTV ödemeyen malül ve engelliler, sakatlık derecelerine bakılmaksızın 5 yıl süre ile ikinci bir defa bu istisnadan yararlanamamaktadır. İstisnadan yararlanarak adlarına bir taşıt aracı tescil edilenlerin tescil tarihinden itibaren 5 yıl süresince ÖTV ödemeden taşıt aracı satın almaları veya ithal etmeleri mümkün değildir.

ÖTV istisnasından yararlanmada getirilen 5 yıllık sürenin de fazla olduğunu düşünüyoruz. Teknolojide yaşanan baş döndürücü gelişmeler sürücüler için çok daha rahat ve güvenli araçların üretilmesine yol açmaktadır. Bir taşıt aracına sahip olan engellinin, kendisi için daha işlevli olan bir aracı satın almak için 5 yıl beklemesi gereğini anlamak zor.Bu nedenle, ikince defa istisnadan yararlanmada getirilen 5 yıllık sürenin uzun olduğunu ve bu sürenin ilerde gündeme gelecek başka bir yasal değişiklik ile 2 yıla indirilmesi gerektiğini düşünüyoruz.
Ayrıntılı bilgi için ;
Teday Tüm Engelliler DerneğiTelefon : (0312) 245 40 40Tel faks :(0312) 244 93 47Gsm : 0533 648 99 05
GÜMRÜK GENEL TEBLİĞİ (MUAFİYETLER)
Seri No: 2
Resmi Gazete Tarihi :18.02.2000Resmi Gazete Sayısı : 23968
Amaç ve Kapsam
Madde 1- 4458 sayılı Gümrük Kanununun gümrük vergilerinden muafiyet ve istisnaları düzenleyen 167 nci maddesinin onikinci fıkrasının (a) bendinde; malül ve sakatların kullanımına mahsus eşya gümrük vergisinden muaf tutulmuştur.
Aynı maddenin son fıkrasında ise "4 ila 12 nci fıkralarında yer alan eşyayı tanımlamaya, bunların cins, nevi ve miktarları ile muafiyet ve istisna uygulanacak tutarları belirlemeye, maktu hadleri sıfıra kadar indirmeye veya iki katına çıkartmaya ve sürelerle ilgili alt ve üst sınırlan belirlemeye ve bu muafiyet ve istisnayı farklı eşyalar itibariyle birlikte veya ayrı uygulatmaya Bakanlar kurulu yetkilidir." hükmü bulunmaktadır.
Bu hükme dayanılarak 05/2/2000 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 13/01/2000 tarihli 2000/53 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı eki, Gümrük Vergilerinden Muafiyet ve İstisna Tanınacak Haller Hakkında Karar'ın 116 ncı maddesinin 2 nci fıkrasında değişiklik yapan ve 28/9/2004 tarihli 25597 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 2004/7889 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı'nın 1 inci maddesinin ikinci fıkrasında; münhasıran malul ve sakatlar tarafından kullanılmak üzere özel surette imal edilmiş hareket ettirici tertibatı bulunan ve bunlar tarafından ithal edilen motorlu veya motorsuz koltuklar, bisiklet, motosiklet ve motor silindir hacmi 1600 (dahil) cc'ye kadar olan binek otomobilleri (arazi taşıtları hariç) ile el ve ayak fonksiyonlarını tamamen yitirmiş olmaları nedeniyle bizzat sakat kişi tarafından kullanılamayan, sakat kişinin araca binip inmesiyle taşınmasını kolaylaştırıcı tertibatı bulunan ve sakat kişinin üçüncü dereceye kadar kan ve sıhri hısımlarından bir sürücü veya sakat kişi tarafından iş akdine bağlı olarak istihdam edilen bir sürücü tarafından kullanılan motor silindir hacmi 2500 (dahil) cc'ye kadar olan taşıtların (arazi taşıtları hariç) gümrük vergilerinden muaf olduğu hükme bağlanmıştır."
Kararın 116 ncı maddesinin üçüncü fıkrasında da sakat kişi tarafından kullanılmayan araçların gümrük vergilerinden muaf olarak ithaline izin verilebilmesi için sakat kişinin yaşı veya ağırlığı itibariyle bu tür bir araca ihtiyacı bulunduğuna Gümrük Müsteşarlığınca kanaat getirilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Bu hükümler kapsamında ithali yapılan özel tertibatlı sakat araçlarının sahiplerinin ölümü sonucu varislerine intikal etmesi halinde, varislerin veraset ilamı tarihinden itibaren 6 ay içerisinde gümrük idaresine başvurarak kendi adlarına yeni bir trafik şahadetnamesi düzenlettirmeleri halinde gümrük vergileri aranmaz
Varisler tarafından özel tertibatın kaldırılmak suretiyle kullanılmak istenilmesi veya satılması halinde gümrük vergileri alınır.
Özel Tertibatlı Sakat Aracı İthal Edebilecek Kişiler
Madde 2- 4458 sayılı Gümrük Kanununa göre muafen özel tertibatlı sakat aracı ithal edecek kişilerin, el ve ayaklardaki ortopedik özre dayanan özürler nedeniyle malül ve sakat olması gerekir.
Özel Tertibatlı Sakat Aracının İthal Şekli
Madde 3- Sakat kişi;
a) Türkiye Gümrük Bölgesi dışında çalışıyor ise ikametin Türkiye Gümrük Bölgesine kesin olarak nakletmesi halinde (bu şart sadece sakat kişi tarafından kullanılmayan araç, binek otomobil ve motosiklet için geçerlidir. Motorlu ve motorsuz koltuklar ile bisikletler zati eşya kapsamında kesin dönüş şartı aranmaksızın sakat kişi tarafından muafen ithal edilebilir.),
b) (Değişik:RG 11/01/2008-26753) Türkiye Gümrük Bölgesinde yerleşik ise; Türkiye Gümrük Bölgesi dışındaki gerçek ve tüzel kişiler (dernek, vakıf vb.) tarafından kendisine bağış yoluyla gönderilen veya bedel karşılığı alınan özel tertibatlı sakat aracını ithalat vergilerinden muaf olarak ithal edebilir.
Özel Tertibatlı Sakat Araçlarında Aranılan Şartlar
Madde 4 � Özel tertibatlı sakat araçlarında aşağıdaki şartlar aranır.
a) Malûl ve sakat tarafından ithal edilmek istenen araç binek otomobili ise, binek otonun münhasıran malûl ve sakatlar tarafından kullanılmak üzere özel surette imal edilmiş hareket ettirici tertibatı bulunmalıdır.
b) Bizzat malûl ve sakat kişi tarafından kullanılamayan araçta ise, el ve ayak fonksiyonunu tamamen yitirmiş sakat kişinin araca binip inmesiyle, taşınmasını kolaylaştırıcı tertibat bulunmalıdır.
c) Malûl ve sakat tarafından ithal edilmek istenen araç motosiklet ise, bu motosiklet malûl ve sakatlar tarafından kullanılmak üzere özel surette imal edilmiş olmalıdır.
Sadece otomatik vitesli olan ve özel surette yapılmış hareket ettirici tertibatı bulunmayan binek oto ile bizzat sakat kişi tarafından kullanılamayan ve sakat kişinin araca binip inmesiyle taşınmasını kolaylaştırıcı tertibatı olmayan aracın 4458 sayılı Gümrük Kanununun 167 nci maddesi kapsamında ithali mümkün değildir.
Özel olarak malûl ve sakatların kullanıma mahsus olan ve yukarıda belirtilen eşya ile birlikte getirilen parça, yedek parça ve aksesuarlar veya bu eşyanın bakım, kontrol, ayarlama yada tamiri için gerekli olan aletlerde muafiyet kapsamındadır. Söz konusu parça, yedek parça ve aksesuarlar ile sair aletlerin eşyanın ithalinden sonra getirilmesi halinde muafiyetin uygulanması için bunların muafen ithal edilen eşya ile ilgili olduklarının tevsiki gerekir.
Talep Edilen Belgeler
Madde 5- Malül ve sakatlara 4458 sayılı Gümrük Kanununun 167 nci maddesinin onikinci fıkrasının (a) bendi kapsamında gümrük vergisinden muaf araç ithaline izin verilmesi için aşağıda belirtilen belgelerin ibraz edilmesi gerekir.
a) Fizik ve Rehabilitasyon merkezince onaylı, 18/3/1998 tarihli 23290 Resmi Gazete'de yayımlanan "Sağlık Bakanlığı tarafından özürlülere Verilecek Sağlık Raporları Hakkında Yönetmelik" eki listede yer alan sağlık kurulu raporu vermeye yetkili sağlık kuruluşlarından alınmış heyet raporunun aslı, (bu raporda; ilgilinin sakatlığı ile bunun derecesinin ve haline göre kullanabileceği taşıt özelliğinin belirtilmesi gerekir. Şayet ilgili, yurt dışında iken resmi bir hastaneden aldığı ve dış temsilciliklerimize onaylattığı bir rapor ibraz ederse bu raporun 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 41 inci maddesine, uygunluğunun da ayrıca belgelenmesi gerekir.),
b) Trafik Dairesince düzenlenen ve ilgili şahsın sakatlık durumu itibariyle, taşıt kullanabileceğini gösteren H sınıfı sürücü belgesi,
c) 1- Yurt dışında ikamet eden malül ve sakatlar için; Yurda kesin döndüğünü gösteren konsoloslukça onaylı belge ile yurda kesin dönüşünden önce satın alınan taşıtın mülkiyetinin kendisine ait olduğunu gösterir mülkiyet belgesi,
2- (Değişik:RG 11/01/2008-26753) Türkiye'de ikamet eden malül ve sakata bağış yapılması halinde; taşıtın bağışlayana ait olduğunu gösterir mülkiyet belgesi ile noter veya konsoloslukça düzenlenmiş bağış belgesi,
3 - (Değişik:RG 11/01/2008-26753) Taşıtın bir bedel karşılığı;
Tüzel kişiden alınması halinde, ithal edilmek istenilen taşıtın cins, marka ve özellikleri ile fiyatını gösteren proforma fatura ve ithal sırasında fatura aslı,
Gerçek kişiden alınması halinde, taraflar arasında düzenlenen satış sözleşmesi,
d) Nüfus cüzdanı örneği,
f) 1- İthal olunacak motosiklet veya binek otomobilin malül ve sakat kişinin kendisi tarafından kullanacağına, başkasının kullanımına veya istifadesine izin verilmeyeceğine,
2- İthal olunacak sakat kişi tarafından kullanılmayan aracın el ve ayak fonksiyonlarını tamamen yitirmiş kişinin üçüncü dereceye kadar kan ve sıhri hısımlarından bir sürücü veya sakat kişi tarafından iş aktine bağlı olarak istihdam edilen bir sürücü tarafından kullanılacağına başkasının kullanımına veya istifadesine izin verilmeyeceğine,
3- Ankara Naklihane ve Bedelsiz İthalat Gümrük Müdürlüğünün, izni olmadan mezkur taşıtların başkasına devredilmeyeceğine ve satılmayacağına, kiralanmayacağına, ödünç verilmeyeceğine,
4- İthal olunan taşıt üzerindeki özel tertibatta da hiçbir değişiklik yapmayacağına İkametgah değişikliği olması halinde bu değişikliği Ankara Naklihane ve Bedelsiz İthalat Gümrük Müdürlüğüne bildireceğine dair,
e- (Değişik:RG 11/01/2008-26753) Taahhütname . (Ek:1) ; (EK:2) ,
f) İkamet ettiği mahalle veya köy muhtarlığınca düzenlenmiş İkametgah belgesi,
g) .......................
Formun Altı
Müracaat Şekli
Madde 6 - Özel tertibatlı otomobil ile sakat kişi tarafından kullanılmayan araç için araç Türkiye'ye getirilmeden önce malül ve sakat kişiler veya bunlar hesabına bu kişinin vekil tayin ettiği ve Türkiye Gümrük Bölgesinde yerleşik kişiler tarafından Ankara Naklihane ve Bedelsiz İthalat Gümrük Müdürlüğüne 5 inci maddenin (a), (b) bentlerinde belirtilen belgelerin biri asıl olmak üzere iki nüshası ise birlikte müracaat edilir.
Karara Bağlama
Madde 7- Özel tertibatlı otomobil ithalatı talebi Ankara Gümrükleri Başmüdürü veya yetki vereceği Başmüdür Yardımcısı başkanlığında, Ankara Naklihane ve Bedelsiz İthalat Gümrük Müdürü, İçişleri Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ile Türkiye Sakatlar Konfederasyonu temsilcilerinden oluşan bir heyet tarafından karara bağlanır. Söz konusu heyet tarafından sakat ve malül kişinin ithal etmek istediği otomobilde bulunması gereken özel tertibat da belirlenir. Heyet çalışmalarını Ankara Naklihane ve Bedelsiz İthalat Gümrük Müdürlüğünde yürütür. Heyetin toplanacağı gün ilgili sakat ve malül kişiler de anılan gümrükte hazır bulunur.
Sakat kişi tarafından kullanılmayan araçların karara bağlama işlemleri Gümrük Müsteşarlığının olumlu ön iznini müteakip gerçekleştirilir.
Binek otomobili veya sakat kişi tarafından kullanılmayan aracın ithaline ilişkin kararların (müspet) Komisyon tarafından oybirliği ile verilmesi gerekir.

ithalat İşlemi

Madde 8- Komisyon kararının olumlu olması halinde, otomobil ile sakat kişi tarafından kullanılmayan araç için Ankara Naklihane ve Bedelsiz İthalat Gümrük Müdürlüğü'nce "İthal İzin Belgesi" düzenlenir. İzin belgesinin geçerlilik süresi 6 (altı) aydır.

Taşıt, izin belgesinin geçerlilik süresi içerisinde bu Tebliğin 5 inci maddesinde belirtilen belgelerle birlikte Ankara Naklihane ve Bedelsiz İthalat Gümrük Müdürlüğü'ne teslim edilir. Gümrük Müdürü veya yetkili kılacağı Gümrük Müdür Yardımcısı başkanlığında iki muayene memurundan oluşturulan heyet tarafından aracın söz konusu heyet kararına uygunluğunun tespit işlemleri yapılarak uygun bulunması halinde ithaline izin verilir.
Adı geçen gümrük idaresince, ithal işlemi tamamlanan binek otomobil için düzenlenecek trafik şahadetnamesine EK:3'de yer alan şerh, sakat kişi tarafından kullanılmayan araç için düzenlenecek trafik şahadetnamesine EK:4'de yer alan şerh konularak ilgili trafik tescil dairesine gönderilir.

Malül ve Sakatlar Tarafından İthal Edilecek Diğer Eşya
Madde 9- Gümrük Vergilerinden Muafiyet ve İstisna Tanınacak Haller Hakkındaki Bakanlar Kurulu Karar eki Kararın 113, 115 maddeleri ile 116 ncı maddesinin birinci fıkrasında belirtilen eşya ile; malül ve sakatlar tarafından kullanılmak üzere imal edilmiş hareket ettirici tertibatı bulunan ve bunlar tarafından ithal edilen motorlu veya motorsuz koltuklar, bisiklet, motosikletin muafen ithaline ilişkin talepler doğrudan eşyanın getirildiği Gümrük idaresine yapılır.

Gümrük İdaresince de eşyanın Gümrük Vergilerinden Muafiyet ve İstisna Tanınacak Haller Hakkındaki Bakanlar Kurulu Kararının 113, 115 maddeleri ile 116 ncı maddesinin birinci fıkrası kapsamında bulunduğunun anlaşılması ile bu kararın 114 ncü maddesi kapsamında sadece 3 nolu ekinde belirtilen eşya olması halinde ithaline izin verilir. Ayrıca, Tebliğ eki taahhütname alınarak ithale ilişkin tek tip gümrük beyannamesine eklenir (Ek:1) .

Bilgi Verme
Madde 10- Ankara Naklihane ve Bedelsiz İthalat Gümrük Müdürlüğünce malül ve sakatlar adına ithali gerçekleştirilen sakat aracı ve sakat kişi tarafından kullanılmayan araçlara ilişkin model, marka ve sayısal bilgileri içeren listeler her ayın sonunda Gümrük Müsteşarlığına (Gümrükler Genel Müdürlüğü) gönderilir (Ek:5) .
9 uncu madde kapsamında yapılan ithal işlemleri ise, her ayın 15 inde Ankara Naklihane ve Bedelsiz İthalat Gümrük Müdürlüğü'nde olacak şekilde aylık olarak Tebliğ eki liste düzenlenerek adı geçen Gümrük Müdürlüğüne gönderilir (Ek:6) .

Devir
Madde 11- Gümrük Vergilerinden Muafiyet ve İstisna Tanınacak Haller Hakkında 13/1/2000 tarihli 2000/53 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı eki Kararın 113 ve 116 ncı maddeleri gereğince muafen ithal edilen eşya, gümrük idaresinin izni olmadan ve gümrük vergileri alınmadan malül ve sakat olmayanlara ödünç verilemez, kiralanamaz, devredilemez veya satılamaz.

Formun Altı

Ayrıca;

a) Malül veya sakat kişiler; mülkiyetlerinde bu yolla muafen ithal edilmiş özel tertibatlı otomobil, sakat kişi tarafından kullanılmayan araç ve motosiklet kayıtlı olduğu sürece ve bunların fiili ithal tarihinden itibaren 5 (beş) yıl geçmedikçe, bu taşıtları satamaz ve yeniden aynı şekilde muaf olarak otomobil, sakat kişi tarafından kullanılmayan araç ve motosiklet ithal edemezler.

b) Malül ve sakatlar tarafından ithal edilen özel tertibatlı otomobil, sakat kişi tarafından kullanılmayan araç ve motosikletlerin fiili ithal tarihinden itibaren 10 (on) yıl geçmemişse malül ve sakat olmayanlara gümrük vergileri tahsil edilmeden satışı, hibesi ve devri mümkün değildir.

c) Söz konusu aracı devralacak kişinin sakatlığının farklı olması halinde devredilecek taşıtın Ankara Naklihane ve Bedelsiz İthalat Gümrük Müdürlüğü'ne teslim edilerek devri alacak kişinin sakatlığına uygun olarak aracın anılan Gümrük İdaresinin gözetimi altında dizayn edilmesi gerekmektedir.

Gümrük vergilerinden muafen ithali yapılan eşya için muafiyet tanınmasını sağlayan şartları kaybeden veya muafen ithal edilen eşyayı söz konusu Kararnamenin eki Kararın 113 ila 118 inci maddelerinde belirtilenlerden başka amaçlarla kullanmayı talep eden kişi, kurum ve kuruluşların gümrük idaresine bildirimde bulunarak izin alması gerekir. Bu izin ancak gümrük vergilerinin tahsil edilmesi kaydıyla verilebilir.
Mezkur Kararname eki Kararın 116 ve 117 nci maddeleri kapsamında gümrük vergilerinden muaf olarak ithal edilen eşya gümrük idaresinin izni olmadan ve gümrük vergileri ödenmeden muafiyetten yararlanmayan amaçlar için ödünç verilemez, kiralanamaz, devredilemez veya satılamaz.

Söz konusu eşya ve malzemeler muafiyetin veriliş amacına uygun kullanılmak ve ilgili Gümrük Müdürlüğünden izin alınmak kaydıyla muafiyet hakkı tanınmış başka bir kurum veya kuruluşa ödünç verilir, kiralanır, devredilir veya satılırsa gümrük vergileri aranmaz.
İzin alınmadan ödünç verilen, kiralanan, devredilen veya satılan eşyanın gümrük vergileri 4458 sayılı Gümrük Kanunu'nun 181 ila 194 üncü maddeleri hükümleri uyarınca tahsil edilmekle beraber ayrıca, 1918 sayılı Kaçakçılığın Men ve Takibine Dair Kanun hükümlerine göre takibat yapılır.

(Ek: RG 11/01/2008-26753) Bu Tebliğ kapsamında özel ve zaruri durumları inceleyip sonuçlandırmaya Ankara Gümrük ve Muhafaza Başmüdürlüğü yetkilidir
Geçici Madde 1- 5/2/2000 tarihinden önce başlamış işlemlerde yükümlünün lehine olan hükümler uygulanır.
Yürürlük
Madde 12- Bu Tebliğ 5/2/2000 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girer
Yürütme
Madde 13- Bu Tebliğ hükümlerini Gümrük Müsteşarlığı'nın bağlı bulunduğu Bakan yürütür.

Şu sıralar araba almaya çalışıyoruz. Bildiğim kadarıyla cevaplayayım.
1600 motora kadar indirim var. 70000 liralık araç 47000 oluyor. Ama her bayiye sormakta yarar var. Fark ediyor.
5 sene boyunca satılamıyor. Satmak istersen ötvyi ödemen şart.
Engel oranı yüzde 40 ve üstü olmak zorunda. 90 üstü olursa engellinin kendi kullanamıyor. Önceden ruhsatta kullanabileceklerin isimleri yazmak zorundaymış ama artık gerek yokmuş. Engellinin araçta olmasına da gerek yok. Raporda H sınıfı ehliyet ya da aparatları kullanabilir yazması gerekebilir. Galiba ortopedik engelli olmak şart. Ama amcam ortopedik engeli olmadığı halde alabildi. Nasıl aldı fikrim yok. Plakada önceden engelli işareti varken o da kaldırılmış. O işaret kaldırıldığı için Emniyet'ten engelli park kartı almak gerekiyormuş.

İspark açık otoparkta 3 saat kapalı otoparkta 8 saat ücretsiz park hakkı varmış.

Şimdilik bildiğim bu kadar. Alınca detaylı bilgi verebilirim.

ben de soruya yancı olayım.

@sutlu nescafe tebliğde hep %90 ve üstü denilmiş. sen %40'ı neye göre yazdın? annem'in %60 raporu var da o yüzden sordum.

% 90 a kadar olan rapolarlarda aracı engelli kişinin kendisi kullanmak zorunda. Araç engelli kişi için özel tertibatlı olarak hazırlanıyor. Ve başkası kullanamıyor

@merhum

Geçmiş olsun öncelikle. Eğer annen engelli raporunu alırken H sınıfı ehliyet alabilir ve aparatla araç kullanabilir bölümleri işaretlendiyse ve kendisi kullanacaksa ÖTV indirimli araç alabilir. Yüzde 40 ve üstü ortopedik engel aranıyor. Yüzde 90 ve üstüne ise kendi kullanamayacağı için aparat vs takılmasına gerek yok. Bununla ilgili çok yazı okudum kaynakları hatırlamıyorum maalesef. Yüzde 60 oran ile ÖTV indirimli 0 araç alırsın ama annen kullanmak şartıyla. Bir de mtvden muaf olunuyor.

engelliler.gen.tr

Çok güzel özetlenmiş burada.

alır ama işçilikle ilgili bir şey, evde mi yapacak, siz mi götüreceksiniz, girintili çıkıntılı mı ne kalitede istiyorsunuz vs.

yani yaklaşık şöyle resimdeki gibi bişey. resimdekine benzer bir sehpa yapmak istiyorum, zaten onun için olacak. sonra sadece üstünü cilalayıp hazırlıycam.

img.gawkerassets.com

alır tabi.

alır :)

siz kendiniz zımparalamayı denesiniz? öncekalın (düşük numara) sonra ince (büyük numara) zımpara ile biraz uğraşarak yapabilirsiniz

alır tabi ki hatta çoğu böyle ufak tefek işlerden iyi para kazanıyor. zımpara kağıdı alıp evde yapın diyeceğim ama çok yorucu olur.

Alır. Ama zımpara işi zor değil, sen de yapabilirsin balkonda.

aslında evde kendim yapmak da aklıma geldi ama ev batar gibime geldi o zaman da :) şimdi havalar da bozuyor, arka bahçeye götürüp de orda yapamayabilirim. risk almıyım diye dedim. yoksa hepsini kendim yapmak daha güzel zevk olur bence de :)

dandik makineler var onlardan al. hep makine sahibi olursun. ben mantık bu ustalara böyle işler için para yedireceğime yapabileceğim makineyi alırım.. yakında kaynak makinesi alacağım bu gidişle de biraz abartı olur.

ev içinde olmaz. balkon ya da bahçe. bunu netleştirelim de önce.
ya da koçtaş gibi bir yerden elektrikli zımpara alınabilir fakat bahsi geçen makarada yüzey çok çok kötü ise önce rende benzeri bir şeyle müdahale etmek daha mantıklı olabilir.

siz balkonda ya da bahçede yapabilecekseniz alın elinize zımparayı başlayın yoksa da yakında marangoz yoksa hiç bulaşmayın

@mrfusion, para yedirmek ağır kaçmış sanki. politikacı veya polis değil bu insanlar, craftsman diye sınıflandırılmış kişiler. el işi bu, hele ki zımpara. napsın adam 2-3 saatini hayrına sana mı ayırsın ?

bauhaus'dan günlüğü 20-30 tl'ye zımpara makinesi kirala. 1 günde yaparsın.

www.bauhaus.com.tr

Caddebostan, medicana diş

taksimde özel citydent var ben baya memnun kaldım.

çapa'da üçkök

www.uckok.com.tr

Cem Alanya var Beşiktaş'ta. Benim dişçim ve çok memnunum. Fiyatları semte göre makul, eli filan çok iyi.