İslamiyet özelinde değil, genel olarak "kurban etme"nin mantığını düşünerek söylüyorum ki; fedakarlık göstermek, sadakat ispat etmektir esas dayanağı. Kişinin, ilahına, kralına, ustasına vs. bağlı olduğu kişiye sadakatini, ona olan sevgisini, bağlılığını, ona verdiği değeri göstermek üzere, kendisi için önemli olan bir şeyi onun yoluna feda etmektir kurban etmek/kesmek. Mesela halaların teyzelerin hep ağzında olan "gurban olurum sanaa" lafı; "seni o kadar seviyorum ki, o kadar kıymetlisin/güzelsin/vs.sin ki sana hiçbir şey olmaması için ben kendi canımı feda ederim" anlamına gelmez mi?
Müslüman olan da malı mülkü varsa; o mal mülk kendisine ait olmadığından, tüm insanların sorumluluğu tüm insanlığın üzerinde sayıldığından, malından fedakarlıklarda bulunması gerekmektedir. Zekat verecek, kurban kesecek, sadaka verecek, konu komşuyu gözetecek, kimsesiz çocuklara bakacak vs. Sosyal sorumluluk gibi bir şey yani. Allah emir veriyor, inanan da uyguluyor, bu kadar basit. Hatırlatmak istiyorum ki İslamiyet'te Allah'a bir şey sunmak, vermek gibi bir anlayış yok. "Allah kabul etsin" lafı da "Allah beğensin, alsın eti kurbanı" anlamına gelmiyor, "Bilmeden bir eksiğimiz gediğimiz yanlışımız varsa Allah affetsin, niyetimizi biliyor, niyetimizle değerlendirsin yaptığımızı" anlamına gelir.
Et ve kurban bayramına karşı olmak meselesine gelince gerçekten (burada da olduğu gibi) gülünç durumlara düşüyor insanlar. Bayrama karşı olmayı, işi hayvanlara işkence noktasına getiren insanlara karşı olmakla açıklamaya çalışan insanlar oluyor. Bayrama (ve kurban kesimine) mı karşısın, hayvana kötü muameleye mi? Henüz kendi bile bunun ayrımını yapamamış insanlar mantıklı argümanlar bekliyor.
Benim bir tanıdığım var. Sene boyunca facebookta vegan propaganda yapar. Et, süt, yumurta, hayvandan herhangi bir şey almayı cinayetle falan denk tutar ve bunu sene boyu yapar. Kurban bayramı gelince de bayramla ilgili olur paylaşımları. Kafeste kuş beslemeye bile karşı olan bir insanın, toplumun büyük bir kısmı tarafından hayvan boğazlandığı günlerde konuya ilgisiz kalması düşünülemez elbette. Bana bir tek o kızın yorumları samimi ve mantıklı gelir. Çünkü duyduğum tek "tutarlı" yorum yapan insan (yaşam tarzıma, beslenme alışkanlıklarıma ve inancıma uygun olmasa da) kendisidir.
Derdi sokakta koşan danalar, sağa sola atılan işkembeler olan adam bunları konuşur, acemi kasaplığı konuşur, belediyelerin tesislerinin yaygınlaştırılması gerektiğini falan konuşur. Yahut hayvan kesimine karşıdır, bunun için de kurban bayramını beklemeye gerek yoktur. Derdinin ne olduğunu kendisi bile anlamamış insanları çok da dikkate almamak gerek.
0