Giriş
(4)

Salata nasıl saklanır?

Barbaros59
Arkadaşlar,Yemeğin yanında patates, kuru soğan, taze soğan, domates, marul, yumurta içeren salata yaptık ama biraz fazla yapmışız. Şimdi biz yarısını saklamak istiyoruz. Üzerine henüz zeytinyağı ilave etmedik. Şimdi biz bilemedik. Salata buzdolabında nasıl saklanır? Üzerine zeytinyağı döküp buzdolab
Arkadaşlar,

Yemeğin yanında patates, kuru soğan, taze soğan, domates, marul, yumurta içeren salata yaptık ama biraz fazla yapmışız. Şimdi biz yarısını saklamak istiyoruz. Üzerine henüz zeytinyağı ilave etmedik.

Şimdi biz bilemedik. Salata buzdolabında nasıl saklanır? Üzerine zeytinyağı döküp buzdolabına koyarsak daha mı iyi olur, yoksa bu şekilde mi koymalıyız?
0
Barbaros59
(15.03.19)
Uzerine tuz limon ve yag dahil olmak uzere bir sey koymadan saklarsaniz yarin da guzel yersiniz. Yumurtalari cikarin ama butun butunse, dagilmadiysa, kokabilir
0
kassiopeia
(15.03.19)
buzdolabinda saklanir da o dolabin nasil kokacagini hayal bile edemiyorum sogan ve yumurta ikilisiyle beraber.
0
cooperr
(15.03.19)
Sakın üzerine yağ koymayın, salataya yağ sofraya gelmeden önce konur. Salatanın içindeki domates ve yumurta, marul biraz tadını değiştirebilir, ertesi gün de yenebilir yani. Sadece patates ve kuru soğan olsaydı, yağ da sorun olmazdı.
Aklınızda bulunsun, daha sonra böyle bir salata yaptığınızda; soğan, patates, tuz, yağ limonu koysanız da, diğer malzemeleri sonradan ekleyin.
0
kimberley
(15.03.19)
streç film yok mu? üzerine herhangi bir şey dökmeden strece satıp dolaba koyun. salataya da bir şey olmaz, dolap da kokmaz.

streç yoksa temiz bi poşet falan da olur.
0
kibritsuyu
(15.03.19)
(6)

şu teori hakkında ne düşünüyorsunuz?

diffarentiationation
eskiden okumuştum, şu anda tam açıklayamayacağım ama şöyle bir şey:her canlının ölür ölmez aynı hayatı sıfırdan tekrar yaşama ihtimali %100'dür çünkü sonsuz zamanda her ihtimal kesin olarak kabul edilir. ölüm anından yeniden doğacağımız ana kadar olan zamanı aynı bayıldığımızda olduğu gibi farketmey
eskiden okumuştum, şu anda tam açıklayamayacağım ama şöyle bir şey:

her canlının ölür ölmez aynı hayatı sıfırdan tekrar yaşama ihtimali %100'dür çünkü sonsuz zamanda her ihtimal kesin olarak kabul edilir. ölüm anından yeniden doğacağımız ana kadar olan zamanı aynı bayıldığımızda olduğu gibi farketmeyeceğimiz için aslında ölümsüzüz.

ölüme üzülmeyelim mi şimdi?
0
diffarentiationation
(15.03.19)
sonsuzda 1 ihtimal var ama var tabi o ihtimal, buna üzülmeyeceksen üzülme ama zaten hep vardı bu ihtimal herkes için
0
basond
(15.03.19)
Din merkezli felsefenin de benzer bi söylemi var. Zaman kavramı ancak bilinçle fark edilebileceği için ölüm ve yeniden diriliş arasında kişi için zaman farkı olamaz.

Aynı hayatı tekrar yaşama fikrine nazaran daha heyecanlı bu.
0
IncredibleMau
(15.03.19)
Zaten o bir ihtimali yaşamıştın
0
kisa
(15.03.19)
geçmişi hatırlamayacaksak sonsuz bir ömrün ne ehemmiyeti var ki? ayrıca ölüme neden üzülesin ki ölüm geldiğinde biz zaten olmayacağız.
0
million dollars
(15.03.19)
Bu hindu felsefesi degil mi zaten? Ruh olumsuzdur, bedenimiz sadece aractir ve 'arac' olunce ruh baska bir bedene transfer olur. Bu nedenledir ki ölümü bizim gibi feryat figan degil gayet sakin karsilarlar. Ruh dunyadaki esas amacini, varlik nedenini yerine getirene, tamamlayana kadar baska araclarda dunyaya geri doner.

Ayrica ölüme uzulmemizin nedeni (geride kalanlar olarak) bencilligimizdendir, onsuz kalmaya uzulmektir, yoksa olen fark etmiyor zaten ne oldugunu.
0
kassiopeia
(15.03.19)
"yavrum hepimiz toprak olup gideceğiz bir gün"ün biraz postmodern biraz mistifikasyon içeren bir formu olduğunu düşündüm.
0
encookbensevinnolur
(16.03.19)
(6)

Mansur yavaş vs özhaseki vs feto

adwokat
Mansur yavaş neden özhasekinin fetöyle çekilmiş fotoğrafları üzerinden ve özhasekinin eskiden fetönün has adamı olmasından hiç bahsetmiyor? Oy mu kaybettirir bahsetse?
Mansur yavaş neden özhasekinin fetöyle çekilmiş fotoğrafları üzerinden ve özhasekinin eskiden fetönün has adamı olmasından hiç bahsetmiyor? Oy mu kaybettirir bahsetse?
0
adwokat
(15.03.19)
Onun seviyesine düşmüyor. Özhasekili belediyecilikten kazanamayacağı için seçimi belaltı ve başka noktalara kaydırıp oradan medya üstünlüğü ile kazanmaya çalışıyor. Mansur Yavaş ise hiç o topa girmeden kendi üslubunda devam ederek oyuna gelmiyor.
0
KaraSakall
(15.03.19)
hocam bir etkisi olmuyor. yedi düvel bilse de bu durumu bir etkisi olmuyor maalesef.
0
giovanne
(15.03.19)
Chp şimdi tüm kampanyalarında fetö vurgusu yapsa neler olurdu acaba diye düşünmüyor değilim. Seviyeyi düşürmemek ne kadar fayda sağlayacak o da muamma.
0
olaylar olaylar
(15.03.19)
mansur yavaş seviyeli sakin bir adam. fetö vurgusu yapsa da seçmen görmezden gelebiliyor. zaten bir önceki seçimi masnur yavaş kazanmıştı. gökçek her türlü hileyi yapıp seçimi aldı.
bence mansur yavaş iyi partiden girse daha fazla muhafazakar oyu alabilirdi. özhasekinin dosyası çok ancak bunu verebilecek platform yok. sosyal medyaya bile hemen müdahale ediyorlar. fetöden genel olarak bahsetmeme durumu var neden bende anlamadım.
0
mikahakkinen
(15.03.19)
chp ya da mansur feto vurgusu yapsa ne olacak sanki? aninda terorist damgasi yerler. carsaf carsaf gazeteler yazar, televizyonlar verir. chp'nin ya da mansur'un dedikleri 3 dakika verilir. TRT, AKP ve MHP'ye 53 saat yer vermis, CHP-İYİ Partiye 6 saat vermis. buradan hesap edin kimin ne olarak anilacagini. artik dogrunun yanlisin bir onemi yok turkiye'de, kimin ne kadar cok sesi cikarsa.
0
kassiopeia
(15.03.19)
zaten Ankara'da malum partiye oy verenlerin yarısı bir şekilde fetö tezgahından geçtiği için sallamıyorlar. zaten fetöye esas desteği veren partiye oy vermelerinden belli değil mi?
0
babilbaligi
(15.03.19)
(6)

ankara pastane tavsiyesi?

mehmed resad
çok pahalı olmadan pastaları harika olan bi pastane arıyorum. neresidir orası?
çok pahalı olmadan pastaları harika olan bi pastane arıyorum. neresidir orası?
0
mehmed resad
(15.03.19)
İncirli Victoria Pastanesi
0
kablelvuku
(15.03.19)
Güvenlik caddesi melis pastanesi
0
depol
(15.03.19)
coccinella vardi eskiden hala var mi bilmiyorum
0
kassiopeia
(15.03.19)
Ankaray Kolej durağının orada Hüdaverdi var, epey eski ve iyidir.
0
kobuzchu kiz
(15.03.19)
Angora
0
photo85
(16.03.19)
"çok pahalı olmayan" / "pastaları harika"

olmaz öyle. cevap klas pastanesi / uğurmumcu. çok pahalı ve harika
0
biryıldızkaydı
(16.03.19)
(29)

1 hafta ömrünüz kaldığını öğrenseniz??

lavie
nasıl bir ruh hali içinde olurdunuz ve yapmadığınız neleri napardınız? hayata insanlara bakış açınız değişri miydi? biraz daha ömrüm olsaydı şöyle yapar, hayata böyle bakardım der miydiniz ve nasıl bakardınız?not: bu arada belki 1 hafta bile ömrümüz yok onu da bilmiyoruz ama öprendik farzedelim 1 ha
nasıl bir ruh hali içinde olurdunuz ve yapmadığınız neleri napardınız? hayata insanlara bakış açınız değişri miydi? biraz daha ömrüm olsaydı şöyle yapar, hayata böyle bakardım der miydiniz ve nasıl bakardınız?


not: bu arada belki 1 hafta bile ömrümüz yok onu da bilmiyoruz ama öprendik farzedelim 1 hafta kalmış
0
lavie
(15.03.19)
Gece gunduz hicbisey apmadan inandigim seye dua ederdim.
0
tunaktunaktun
(15.03.19)
Valla farklı bir şey yapmazdım herhalde. Bol bol tembellik yapardım. Sevdigim yemekleri yerdim bol bol. Onun dışında helallik vedalasmak vs fazla duygusal gerek yok. Kimseye de demezdim herhalde.
0
Amaranta ursula
(15.03.19)
-tanrı'ya beni affetmesi için yalvarırdım.
-ailemden uzakta bir yere giderdim. ağlamaları zırlamaları iyice moralimi bozardı çünkü. görmek istemezdim onları.
-hoşlandığım kişiyi bir kez daha görmek isterdim ve kendisinden hoşlandığımı söylerdim.
0
dont eat me
(15.03.19)
Hicbirsey yapmazdim sunlar disinda: Hafta sonu bayern i izlerdim yine. Kahvalti ve de gun dogumunda. Bi tabi sorumluluklar aynen devam ederdi.
0
baldan kaymak
(15.03.19)
Kızımla sonsuz tane fotoğraf çekilirdim.
0
rakidabalikolsa
(15.03.19)
Bütün parayı kokaine yatırır, yarattığı enerji patlamasıyla seks, parti, macera ne varsa yapar, öldürmek istediğim tipleri yanımda götürür sonra da şalteri kapatırdım.
0
bos gezenin bos ustasi
(15.03.19)
tüm paramı kokaine ve viskiye gömer ''zaten kaybedecek bir şeyim yok aga'' kafasıyla takılırım.
0
eazy
(15.03.19)
paso yemek yerdim, tek tek akraba ziyaretine çıkardım.
0
mysql34
(15.03.19)
Kosa koşa bir sperm bankasına giderdim hala bir çocuğum yok:)
0
monkey
(15.03.19)
@j r r tolkien hayrani +1
stresten daha erken de gidebilirdim :D

edit: yalnız halihazırda buradan aldım fikirleri. kokain ve ondan aldığım cesaretle cinayet +1 diyorum şu an. :D
0
QweAsdZxc
(15.03.19)
zaten bi hafta ömrüm kaldıysa muhtemelen şu an da pek sağlıklı bi halde değilimdir. O bi hafta ömür kalma durumu gerçekleştiyse böbrekler, karaciğer, kalp, akciğer vs en az biri(muhtemelen daha çoğu) zaten perti çekmiştir. E bu durumda da "evereste tırmanırdım, köpekbalıklarıyla dalış yapardım" vs gibi dilekler pek gerçekçi değil. Ki gidişi düşünürsek muhtemelen iki üç gün sonra çok daha ağır bi duruma gelip 5. günden sonra yataktan kalkabileceğimi sanmıyorum. O yüzden evde yatış, istediğimi yiyip içme(kokain, viski mantıklı olabilir) gibi şeylerle zaman geçirirdim herhalde.
0
nundu
(15.03.19)
intihar ederdim, 1 hafta bekleyemem
0
prasinos
(15.03.19)
bana, sevdiklerime veya dünyaya çok kötülük yapan kişileri de götürebildiğim kadar yanımda götürebilmek için gece gündüz plan yapardım.
0
diffarentiationation
(15.03.19)
sinir hatta yer yer ofke duydugum insanlarin agzina sicardim. boyle giderdim karsilarina sov allah sov offf ne rahatlardim yemin ederim. sen zaten busun iste kendini ne bok zannediyorsun, rezil edecem lan seni olmeden once falan.. :D yalniz dusununce cok komik geldi. valla gozumde yeme icme yok suraya buraya gitme yok yani kalmamis o sevk. hic ama hic kimsenin boyle asla şehirleşmenin olmadigi, kus uçmaz kervan gecmez bi yerde gomulmek de vasiyetim olurdu
0
fıytfıyt
(15.03.19)
1) Sevişirdim.
2) Sevmedigim insanlara onlari sevmedigimi bir daha soylerdim.
3) 1 hafta boyunca izleyecegim kadar cok film izler, okuyabilecegim kadar cok kitap okurdum.
4) Dua da ederdim galiba. Ölecegimden haberim var diye biraz fırsatçılık olarak gorebilirdim ama yine de dua ederdim.
0
Seriusestquamcogitas
(15.03.19)
1 hafta ömrümün kaldığına hiçbir şekilde inanmazdım. Kim bilebilir 1 hafta ömrüm olduğunu? En umutsuz durumlarda bile, çok az da olsa, bir yaşam olasılığı vardır. Hiçbir şekilde kabul etmezdim. Bu yüzden de, her ne yapıyorsam, onu yapardım. Sevdiklerimle birlikte olurdum, çalışıyorsam çalışırdım.

Hiçbir şeye dua etmezdim. Kimseye de yalvarmazdım.
0
ebabil curnatasi
(15.03.19)
ben de ‘yok yaoo bi hafta değildir o daha vardır zamanım’ kafasında olur, ne yapıyosam ona devam ederdim muhtemelen ama bu soruyu daha çok artık gelecekle ilgili hiçbir kaygınız olmasa şuan ne yapardınız gibi kabul edip cevaplarsam gezmek isterdim. ailemle normal tatile gider gibi vedalaşır, onlara güzel notlar bırakmaya çalışır ,ülke içinde bile olur, hiç gitmediğim bir yere giderdim.
0
blacksky
(15.03.19)
ana haber bültenlerine çıkacak bir şeyler yapardım...
0
xdenizx
(15.03.19)
Bankadan 200bin(aninda veriyorlar bana) kredi cekip bitcoine basarim.

Sonra onu donanima koyup bir akrabaya veririm. Ben olunce yesinler, reddi miras yapsinlar borc da girmesin.

Arabayla zengin muhitlere gidip herkesin aynasina kapisina falan vururum maksat ibnelik olsun. Nasil olsa sigorta primim artmayacak. Bunu 1 hafta boyunca yaparim acayip de eglenirim.
0
acemi
(15.03.19)
mevcut rutinime devam ederdim çünkü kimseyi endişelendirmek istemezdim. sonra da bağış ve veraset işlerimi ayarlayıp hayata veda ederdim.
0
hocam
(15.03.19)
deep impact filmi geldi aklıma.

kediler öleceklerini anlayınca kuytu köşe bir yer arar. onlar gibi, yurt dışında bildiğim çok huzurlu, sessiz, sakin bir yer var, oraya gidip tüm insanlıktan uzak bir şekilde kendimi dinlerdim. (deep impact filminde tea leoni babasıyla gidiyor, öyle bir yer.)

aksiyon, para, hırs, intikam, benden sonrası, hiç düşünmezdim.
0
Jesus Christ
(15.03.19)
kyk yattıktan sonra öğreneceksem çok da şeyimde olmaz açıkçası, bütün kyk parası artı harçlığımı bir haftada ezerim, ki normalde de bir buçuk haftada bitiyor djnf diğer insanlara karşı içimde kalan ne varsa söylerim, belki saçma sapan yerlere giderim, son gün de ege denizi nden suriyelilerle yunanistan a kaçmaya çalışırım muhtemelen ölüm sebebim de o olur djbd
0
mehmed resad
(15.03.19)
veda mektubu yazarım ailem ve arkadaşlarım için ayrı ayrı.

yalnız basima kampa giderim daha önce görmediğim güzel bir yerde.

dünyevi zevklere harcamam zamanımı. doğayla bir olur, toprak olur giderim.
0
hasmetizm 2046
(15.03.19)
İçip içip ağlardım galiba.

Yok ya ben kesin kafayı sıyırırdım. Düşününce bile doğru düzgün bir şey uyduramıyorum. Ben aklımı oynatırdım.
0
lisw
(15.03.19)
Sevdiklerimle Peru'ya giderdim
0
kassiopeia
(15.03.19)
nefret ettiğim insanların hepsini bir şekilde öldürürdüm.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(15.03.19)
Hicbir sey yapamam mal gibi kalirim. 1 hafta sonra gercek anlamda her sey yok olacagi icin hicvir şeyin anlami kalmaz.
0
stavro
(15.03.19)
aslinda olmek diye bir sey yok. form degistirmek ya da formsuzlasmak var. enerji donusur, hicbir zaman yokolmaz. su anda insan formunda bilinc ve beyinle yasadigimizdan dolayi bu tur seyler dusunuyoruz.

cevap: bir sey yapmam. isimi yapmaya devam ederim.
0
Leonardo~Da~Vinci
(15.03.19)
Sevdiğim insanlarla sevdiğim yerlere gider sevdiğim yemeklerden yerim.
0
alaimisema
(15.03.19)
(7)

Hoşlanma veya ilan-ı aşk yardımınız lazım

amusan
İyi akşamlar hepinize.Bir iki aydır aynı işyerinde çalıştığım bir kızdan ciddi anlamda hoşlanıyorum.(Aynı işyeri - farklı şirketler şeklinde yani outsource olarak çalışıyorduk.) Şimdi bu kız bizim şirkete geçiş yapıyor ama aylarca aynı projede olmayacağız anlamına geliyor. Kırk yılda bir birinden aş
İyi akşamlar hepinize.
Bir iki aydır aynı işyerinde çalıştığım bir kızdan ciddi anlamda hoşlanıyorum.(Aynı işyeri - farklı şirketler şeklinde yani outsource olarak çalışıyorduk.) Şimdi bu kız bizim şirkete geçiş yapıyor ama aylarca aynı projede olmayacağız anlamına geliyor.
Kırk yılda bir birinden aşırı derecede etkilenmişken harekete geçmek zorunda hissediyorum. Şuanda kızın benimle ilgili tek düşüncesi muhtemelen iyi bir insan olmamdır yani aşk vs. bir düşüncesi yoktur bundan eminim. Bir yandan da olumsuz cevap verdiğinde aynı şirkette olmak sorunlu bir sonuç olacaktır. Kız gördüğüm kadarıyla bayağı çekingen yani komplekse girmese bile bana sormak istediği bir şeyi artık sormaktan çekinebilir ve huzursuz olabilir en basitinden. Şimdi size

sorum 1: Açılmalı mıyım veya harekete geçmeli miyim? Yoksa aynı şirket içinde fol yok yumurta yokken fazla mı riskli?
sorum 2: Harekete geçdiyorsanız ne yapmalıyım? Bu konularda sıfır tecrübe durumdayım bir strateji mi uygulamak gerekiyor yoksa direk karşısına geçip konuşmalı mıyım bilmiyorum.
0
amusan
(13.03.19)
elleme, ellersen bozarsın
0
biryıldızkaydı
(13.03.19)
@Coyote
Strateji bence de çirkin ama ilişikiler içinden geldiği gibi yaşanamadığı için belli kurallar olduğu için öyle yazdım.
İşte o zaman geçirme faslı olmayacak gibi yada çok uzun br süre doğru dürüst karşılaşamayacağız bile. Hadi karşılaştık diyelim ne yapmalı diye soruyorum aslında hadi gel kahve içelim mi diyeyim? O zamanı nasıl bulucam?
0
🌸amusan
(13.03.19)
Aynı iş yeri sıkıntı valla. İlle de açılacağım diyorsan bi şekilde numarasını bulunca ya da denk gelince kahve içmeyi teklif et. Cevaba göre hareket edersin artık.
0
Amaranta ursula
(13.03.19)
"bugün hava çok güzel, iş çıkışı bi kahve içsek mi?"
0
bxgx
(13.03.19)
Yani ben bu durumlarda sunu dusunuyorum bu kadinla arkadas olmak gibi bir amaciniz yok, yeterince arkadasiniz vardir zaten olup ne yapacaksiniz dolayisiyla sizi reddederse kaybedecek bir seyiniz yok. Stratejik davranmak suretiyle ben de adim atin derim. Bir gorustugunuzde kahve icmeye davet edin ne bileyim artik o kadarini duruma gore degerlendireceksiniz ama sakin yok rahatsiz olur yok arkadasligini kaybederim demeyin zaten bir seyi degilsiniz su adamada.
0
kassiopeia
(14.03.19)
Açılmayın da hissettirin. Bazen kadınlar hiç ilgisi olmadıkları bir kişinin ilgisini fark ettiklerindr yani radarlarına girdiklerinde ilgi duymaya başlıyorlar.
0
landho
(14.03.19)
kahveye davet edip sohbet edin
gönlü varsa olur zaten
0
superb
(14.03.19)
(8)

soya sutunun ne farki var?

lilyb
spor egitmenim sakin sut icme, icersen soya sutu ic dedi. laktozsuz sut aliyordum, soya sutunun ne farki var?
spor egitmenim sakin sut icme, icersen soya sutu ic dedi. laktozsuz sut aliyordum, soya sutunun ne farki var?
0
lilyb
(13.03.19)
soya sütü soya adlı bitkiden, inek sütü inek adlı hayvandan elde edilir. farkı bu.
0
diffarentiationation
(13.03.19)
sormak istedigimi soramamisim, duzelteyim: vucut icin soya sutunun normal sute kiyasla bir faydasi var mi? normal sut laktozsuz da olsa sindirime zararli mi? hepsi bos isler mi?
0
🌸lilyb
(13.03.19)
vucut icin soya sutunun normal sute kiyasla bir faydasi var mi? bunu bilmiyorum ancak inek sutunun de faydali olup olmadigi (sonucta inek yavrusu icin uretilen bir sey, insan yavrusu degil), ne kadar zararli oldugu, icindeki antibiyotikler vs. hep tartismali. yani neden sut icme ihtiyaciniz var onu dusunun bence, mesela kefir daha faydali kesinlikle. belki bunun icin demistir egitmeniniz.
0
kassiopeia
(13.03.19)
laktozsuz sut dediginin icinde glikoz var. soya sutunde yok.
0
alperz
(13.03.19)
Soya sütü östrojen hormonunu yükseltir.
0
xxfastboy
(13.03.19)
erkeksen soya sütü önerilmiyor kadınlık hormonlarını yükselttiği için. ayrıca genetiğini değiştirdikleri için pek önermiyorlar soyayı.
laktozsuz süt ise normal sütün yağını azaltıyorlar ayrıca içindeki laktozu parçalasın diye laktaz enzimi atıyorlar. bu sebeple tadı daha tatlı yani normal sütün içine şeker atılmıyor.
maddi durumun iyise badem sütü filan satılıyor. bende laktozsuz süt kullanıyorum.

bazı görüşler diyor ki süt dediğimiz şey çocukluk besini ineklerde kendi çocuklarına vermek için üretiyor biz endüstrileştirdik bu işi diye ondan içmeyin diyorlar.
ayrıca inek ne yiyor ne içiyor hormon veriyorlar mı diye sorguluyorlar.
bir görüşte faydasını tam alamıyoruz onun yerine sütten mayalanıp yapılmış şeyleri tüketin diyorlar; peynir,yoğurt,kefir..
0
kararsızataletfilozofu
(13.03.19)
Bircok alanda cok farki var. Sütün üretilmesindeki kaynak kullanimindan diger faktorlere kadar: www.bbc.com

Siz besin degerlerini karsilastirmak istiyorsunuz sanirim. Su artikel yardimci olur: edition.cnn.com

Ayrica basit tabelalarla da sayisiz karsilastirma var pinterest gibi mecraalarda.

Laktozsuz sutte de, eser miktarda laktoz var; tipki glutensiz urunlerde eser miktarda gluten oldugu gibi.

Soya sütünde, en azindan benim aldiklarimda ortalama 6 gr protein var; cogunda 2-3 gr yag var; kalsiyum (eger eklenmemis ise, tipki b12 gibi) yok denecek kadar az. Protein orani süte benzer; yag orani aldiginiz ceside gore degisir ama cok yagli bir soya sütü ile karsilasmadim. Kolestrolsüz.

Inek sütüne besin oranlariyla en cok benzeyen soya sütü saniyorum, bu nedenle mi onerdi acaba egitmeniniz?

Kullanim alani: Ben asit orani nedeniyle inek sütüne alternatif olarak kullaniyorum tariflerde, ozellikle de kek-kurabiye vs. icin. Kahve de iyi sonuc veriyor.

Tadi: Tadi karsilastirilamaz bence, ama cok herbal olandan daha yumusak icimliye kadar yuzlerce soya sütü var. Inek sutunun kokusunu, tadini cok seviyorsaniz buna alismaniz zaman alir.

Burada onemli olan organik olani tercih etmek. Alpro Almanya´daki son Ökolojik testte sinifta kaldi, sinirin ustunde nikel tespit edildi. Alpro gibi tek bir urunu disinda BIO sertifikasi olmayan ve seker kullanan urunleri mutfaga cok sokmayin. Istanbul´da cam sisede taze bitkisel sut bulabilirsiniz. Haftada bir-iki kez kendiniz de yapabilirsiniz.

Yukaridaki cevaplar uzerine ek: Ostrojen oranini bir erkegi tehlikeye sokacak-yukseltecek miktarda soya tuketemezsiniz. Soya sütünün icinde kac gr soya var baktiniz mi? 3-4 gr soya var. Hayvan eti tuketiyorsaniz, bol bol soya ile, genetigi oynanmis ucuz soya ile beslenmis hayvanlari yiyorsunuz. Sonra 3 gr soyadan korkuyorsunuz?

Zaten korkulacak bir tarafi yok o ostrojenin: "If soy has estrogenic effects, it might be good for the bones, the heart, even the brain — and in men as well as women." Harvard Health diyor.

Kaynak:www.health.harvard.edu
0
buf-e kür
(13.03.19)
Ostrojen yazan kisi yari cahil. Ozelden gelsin savimi kanitlayayim.

Soyada ostrojen yok benzeri bir molekul var onun da asiri alim haline gelmesi icin gunde 40 litre soya sutu icmeniz gerek.
0
bos gezenin bos ustasi
(13.03.19)
(5)

barcelona'da maaş sorusu

Jux
beklentimi ileteceğim, senelik olarak aralık vermişler. 32 bin - 38,500 bin arası sıfırdan hayat kurmaya yeter mi?32-35 arası toplam 10 tane maaş aralığının ortasındaki barem olarak görünüyor, ortalama bir maaş diye düşünerek seçtim. aylık kaça geliyor, vergisi nedir onları da bilmiyorum, o yüzden t
beklentimi ileteceğim, senelik olarak aralık vermişler. 32 bin - 38,500 bin arası sıfırdan hayat kurmaya yeter mi?

32-35 arası toplam 10 tane maaş aralığının ortasındaki barem olarak görünüyor, ortalama bir maaş diye düşünerek seçtim. aylık kaça geliyor, vergisi nedir onları da bilmiyorum, o yüzden toplu yazdıkları seçenekleri ekledim.

pozisyon uzman pozisyonu, mühendislik falan değil, beyaz yaka. marka dünya'da çok büyüyen bir start-up. beklentiyi minimum tutmak istiyorum ki şans versinler. sizce ne yapayım? 35,5-47 bin aralığını mı seçsem? vergi yoksa 3 bin avro civarına denk geliyor, varsa ne oluyor bilmiyorum.

benim hayat kalitesinden beklentim çok yüksek değil. bi tek sosyal hayatım var, sağda solda bişiler yiyip içip gezmeye yetsin para, yeter. ev arkadaşıyla da yaşarım, no problem. iş yeri sahile yakın ama biraz uzakta yaşamak da sorun olmaz, toplu taşıma ile halledebilirim.
0
Jux
(12.03.19)
kac yillik deneyimlisiniz ve ozelliginiz nedir? bunlar onemli bence.
onun disinda 38000 vs. bunlarin hepsi bruttur, muhtemelen ortalama yasarsiniz ama barcelona'da kiralar fazladir, ona dikkat etmeke lazim. bununla birlikte ekonomisi pek iyi degil, 3000-3200lerin ustune cikarsaniz sansiniz azalabilir muhtemelen.

www.calculatusueldo.com
0
kassiopeia
(12.03.19)
@kassiopeia, mevcut görev tanımımda yaptıklarım ilan için overqualified yapıyor beni, tecrübe vs. konusunda istediklerinden fazlası var. O yüzden maaş beklentimi orada benim seviyemde olan insandan az tutmak istiyorum ki beni tercih etmeleri kolaylaşsın. Bunu bu kadar detaylı bilmek pek mümkün değil, o yüzden çok genel ortalama bişey öğrensem hiç yoktan iyidir demiştim.
Bunların ışığında 32-35 aralığı iyidir mi dersiniz?
0
🌸Jux
(12.03.19)
İstanbul'da 5000TL'nin dengi Barcelona'da 1500 euro diyor burası. Vergi durumlarını netleştirdikten sonra elinize 3000 euro kalacaksa koşa koşa gidin derim. 2000 kalacaksa yine gidin, bulursunuz elbet yolunuzu.

www.numbeo.com
0
taurina
(12.03.19)
38000 de benim anladigim net 2800 civari kaliyor o da yeter muhtemelen elbette daha cok arastirirsiniz da o civarda tutmak mantikli
0
kassiopeia
(12.03.19)
ben median household income'a bakiyorum, barcelona'da bu 50.000 olarak gozukuyor. ne kadar yaklasirsan o kadar iyi. bir de nasil baslarsan oyle gidiyor, kendini bastan ucuza pazarlayip ilerde zamla toplarim plani pek islemiyor bence, hep geriden geliyorsun. ben olsam 50k'ye yaklasmaya calisirim. 32-25 arasi az gibi..
0
cooperr
(13.03.19)
(17)

Türk insanı gezme tozma olayını neden bu kadar abartıyor v2

captainobvious
fake fakeoğlu duyurusunda yurtdışı gezilerinden bahsediyor, ama ben haftasonu gezmeleri ve akşam tozmalarını gündeme getirmek istedim.arkadaş bu ne delilik? her gün bir şey mi yapılmak zorunda her haftasonu kahvaltıcılarda kuyruğa girilmek her yeni açılan kafede cheesecake tatmak ve brasserie'lerde
fake fakeoğlu duyurusunda yurtdışı gezilerinden bahsediyor, ama ben haftasonu gezmeleri ve akşam tozmalarını gündeme getirmek istedim.

arkadaş bu ne delilik? her gün bir şey mi yapılmak zorunda her haftasonu kahvaltıcılarda kuyruğa girilmek her yeni açılan kafede cheesecake tatmak ve brasserie'lerde ithal bira mı içilmek zorunda?

istanbul için konuşuyorum diğer şehirleri bilmiyorum ama yani dizimizi kırıp iki oturamıyoruz kiminle görüşsek hemen "ee şimdi nereye önce tuzla balıkçısı'nda sıra bekleyip saçma sapan karışık balıklar yiyelim sonra da yenibosna'da çok güzel magnolia yapan bir yer varmış oranın tadına bakar ardından bomontiada populist'te 33'lük biraya 45 lira veririz ne dersiniz? sabah da polonezköy'deki allahın unuttuğu kahvaltı evi'ne herkesten önce gidersek belki dandik kahvaltılıklarla kendimizi şımartırız biraz" moduna giriyor.

geçenlerde çok sevdiğim eski bir arkadaşımla görüştüm, sıradan bir kafede çay içip biraz yürüyüş yaptık, sonra da karşımıza çıkan bir dükkanda köfte ekmek yedik mesela. ama bunu başkalarıyla (kusura bakmayın ama özellikle kadınlarla) yapamıyoruz. sürekli özelliği olan şeyler arıyoruz.

sizin çevreniz de böyle mi bana mı özgü?

gereksiz uzattıysam özür dilerim

edit: instagram'da hepsini paylaşmayan insanlar da yapıyor ya bunu. son yıllarda haftasonu istanbul'da olan çılgın trafiğin en büyük nedeni de bu gezmek merakı bence bu arada.
0
captainobvious
(12.03.19)
bunların en büyük sebebi instagram. çevremde var ama maruz kalmıyorum pek.
0
aquarium
(12.03.19)
instagramı olan (aktif kullanan) insan mutlu olamaz.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(12.03.19)
Valla yemek için bir yerde sıra bekleyebilmem için etrafta bir alternatifin olmaması gerek ya da über övülmüş bir yer olmalı onun dışında sira bekleyemem. Denildiği gibi instagram esas sebep. Ben kullanmadığım için bende öyle bir durum gelişmedi. En yakin çevremde de instagram kullanan ve bu kafada olan yok. Birde sırf adı için bir yere para dökme olayını çok saçma buluyorum.
0
Amaranta ursula
(12.03.19)
Benim çevrem böyle değil; ben de hiç öyle değilim. Anca 2 ayda bir falan böyle meraktan bir yere gidip bir şeyler yer içerim, çok övüldüyse. Onlar da sıra bekleyeceğim şeyler değil.

Onun dışında "hadi gezmek olsun" diye evden çıktığımı hatırlamıyorum, hafta sonunu dinlenmek için bekliyoruz zaten insan kalabalığında daha da yoramam kendimi.
0
piremses
(12.03.19)
Benim çevrem kadın ya da erkek olmasından bağımsız olarak böyle. Özellikle iş arkadaşlarım. Hatta erkekler daha çok bu tavırları sergiliyor.

Ben bunu instagrama değil insanların hobisizliğine bağlıyorum. İstanbul insanının hobisizliği nedeni ile vakit geçirdikleri tek aktivite mekan gezmek.

İstanbula ilk taşındığımda farkettim bu durumu, ankarada bu kadar çok mekan alternatifi olmadığı için insanların büyük çoğunluğu vaktini kaliteli değerlendiriyordu, mekan gezmek için değil, muhabbet etmek için arkadaşlarla buluşuyordu, aktivite yapıyordu, hobileri ile ilgileniyordu.
İstanbulda insanların büyük çoğunluğu ya mekan geziyor ya da Haftasonu kaliteli vakit geçirmek için çok meşgul, meşguliyeti ise alışveriş yapmak.
0
zimbirik
(12.03.19)
Ben dışarıda harcanan paranın karşılığının alınmadığını düşünüyorum. Buna rağmen o paylaşım yapılacak mantığı çok üzücü. Her şeye yaptığımız gibi yeni açılan mekanı bile 15 günde eskitip yenisinin açılmasını bekliyorlar. Yenisi, yenisi, yenisi açılsın. ilk ben bulayım. Daha açılmamışken içeri gireyim. İlk paylaşımı ben yapayım. Ben buldum burası harika.
0
kafadanbacakli
(12.03.19)
yıllardır beklediğim konu nihayet insanların gündemine girmeye başladı, çok mutluyum.

haftasonu kazıklanarak ve şehir trafiği çekerek değerlendiriliyor.

zimbirik insanların hobisizliğinden bahsetmiş, çok haklı.

dostlar alışverişte görsün misali abuk subuk yerlerde abuk subuk şeylere para harcanıyor.

en saçma buldugum ise tarz görünümlü bir kafeye gidip kocaman pasta yiyip kahve içerek bu sağlıksızlığı instagramdan paylaşma görgüsüzlüğü. yenilen kazık da cabası

ayrıca insanlar başkalarına hava atmayı çok seviyor. gezince hayatı yaşadığını zannediyor, halbuki hobisizlik ve zevksizliğini cümle aleme göstermiş oluyor, çok varoşça.
0
dafuq
(12.03.19)
Size şöyle bir örnek vereyim. Samimi üç arkadaştık. Hepimiz evlendik. Çift olarak 6 kişi görüşmeye başladık. Ancak bizim dışımızdaki iki çift aynı sokakta oturuyor, biz çok daha uzak bir yerde.

Öyle zırt pırt görüşemiyorduk biz. Herneyse, bunlar daha da samimi oldular. Beraber tatiller, market alışverişi bile beraber.

Neyse, instagramı bir açıyorum, aynı pozu ilk çiftin kocası, sonra karısı, sonra diğer çiftin kocası, sonra onun karısı paylaşıyor. Timeline'da aynı fotoğrafı 4 kere görüyorduk.

İşi öyle bir noktaya getirdiler ki, biri birine hadi haftasonu edirnede ciğer yiyelim dediğinde bunu yapamayan, bunu yapabilecek maddi durumu olmayan kişi konumuna düşmemek için varlarını yoklarını harcadılar. Mesela beraber tatile gittiler, diğeri senede iki kez tatili karizmatik bir şey olarak düşündüğünden teklif etti, diğerinin parası bile yoktu, eski cep telefonlarını sattığını, kredi çektiğini falan biliyorum o ikinci tatile gitmek için.

Hepsi, "ben ne kadar iyi standartlara sahibim, özgürce yiyip içecek param da var, biz çok elitiz" diyebilme ezikliğinden.

O kişilerle tüm diyaloğu kestik. Hızlarına yetişemezdik :)
0
deveyi diken adamin ta kendisi
(12.03.19)
Dışarı çıkmak ve sosyalleşmek çok olağan, sıradan şeyler.

Bunun abartılı olarak yapılması, göze sokulmasının nedeni Türkiye’de insanların hafta içi inanılmaz mutsuz olmaları ve o gerçekliklerden kaçmak istemeleri.

Kaçamazlar, kesin bilgi. Dersten çıkıp spora giderken öyle bir geriliyordum ki lanet ediyordum sokağa çıktığıma. Kaldırıma atlayan insanlıktan çıkmış scooter sürücüleri; tacize her dakika hazır erkekler; nefes aldırmayan kaos... (Yer: Kadıköy)

Kaçamazsınız ama yine de o mekanda o birayı için ya hu. Zevk almak için o steril sokaklardaki mekanda bir smoothie bowl ısmarlayın. Bu insanları da eleştirmeyin, nefes almaya; normal yaşamaya çalışıyorlar işte...
0
buf-e kür
(12.03.19)
herkes ezik, sebebi bu
o instagramdakilerin hepsinin dedesi köyden gelme adamlar.
herkes "ben sınıf atladım"'ı göstermeye çalışıyor
çocukluğunda 1 kere yurtdışına çıkmamış adam, şimdi ucuz biletle lviv'e gidip, abi ortam süperdi diye story atıyor.
0
Corc
(12.03.19)
Insanlar nefes almaya calisiyor bence de ama ben de etrafimdaki erkeklerde daha cok goruyorum bunu. Insanlar nefes alsin ok de bence herkesin kusmak istemesinin nedeni instagramda yapilan paylasimlar ve herkesin bir mutluluktan oluyoruz havasi. Kimsenin mutsuzlugu bir duygu olarak kabul etmeye tahammulu kalmadi.
0
kassiopeia
(12.03.19)
hobisizlik ve kaliteli zaman geçirmeyi bilmemek, öğrenmek için çaba harcamamak+1500.

sosyal medya kullanımı, hatta artık bunun için yaşanıyor olması. bir yere gidince aaa güzelmiş arkadaşlarımla paylaşayım onlarda gelir diye değil, paylaşayımda görsünler ne kadar cool yerlere takıldığımı, daha çok hep daha çok like alayım diye bir yere gidilmesi.

kıyas, rekabet, kıskançlık v.b. duygular.

kadın kişisiyim, 4 yıldır prensip olarak avm'ye gitmiyorm. oldum olası sevmezdim ama işte planlar öyle yapılınca falan giderdim bende uyum sağlamak adına. ilk başlarda bizim phoebe iyice kafayı yedi valla diye davranılsada, şu an benim ara sokaklarda bulduğum esnaftan, esnaf lokantalarından ve küçük cafelerden çok mutlu arkadaş çevrem. ha bu durumdan dolayı elenen arkadaşlarımda oldu, zaten sosyal çevre arkadaşlığıydı, takmadım hiç. bir de siz kadınlarla yapamıyoruz demişsiniz ama bu yüzden beni varoş bulan, ya da instagram kullanmıyorum diye kesin bir şey gizliyorsun diyen erkek oldu mesela birkaç defa.

edit: aşağıda birisi nefret falan demişte, nefret ettiğim bir durum yok, kim nasıl mutluysa öyle yaşamalı. bir konu hakkında kendi gözlem veya fikirlerimizi paylaşınca birinden nefret etmiş olmuyoruz.
0
Phoebe
(12.03.19)
Cevapları okumadım. Ben gezmeyi, yeni yerler keşfetmeyi, farklı yiyecekler yemeyi seviyorum. Her hafta böyle bir atraksiyonum oluyor. Ancak Instagram’da hiç fotoğraf paylaşmıyorum bunlarla ilgili. Yani Instagram’a atmak için değil, sevdiğim için geziyorum.
0
i m cool with that
(12.03.19)
bunlara görüntü alıp paylaşım yapmayı yasakla, en az üçte ikisi hiçbir yere gitmez. ayrıca istanbul'da şu nüfus yoğunluğunda kitlelerin tersine değil, kitlelerle beraber hareket eden bariz ameledir. o trafiği çekerken, sikindirik bir masaya oturmak için sıra beklerken, dip dibe yiyip içerken rahatsız hissetmemenin başka bir açıklaması olamaz.
0
sir gawain
(12.03.19)
Diger duyuruya yazdigim sebeoler bunun için de gecerli, ayni sebepten diyorum. Yazmaya usendim tekrar.
Yine ornek verecrk olursam hayat standardi dusuk ulkelerin kizlariyla date'e çıktığın zaman ozellikle sasali restoranlara ve cafelere gitmek istemeleri de bu soylediklerimi dogruluyor. Deneyimleyenler vardir aranızda da. Genel yasam standardi ne kadar dusukse boyle seylere o kadar hevesli meraklo oluyor insanlar.
Fakir ulkelerin baskentlerinde sehir merkezlerinde ulke ortalamasina fark atan pahalilikta restoran cafeler olmasi da bu egilimin bir sonucu. Genel standart dusukse, onun ustune ciktigini kendine hissettirmek icin surekli zorluyorsun.
0
stavro
(12.03.19)
Abi kafayı yediniz herhalde. İnsanlardan bu kadar nefret etmeyin ya. Kendi hayatınız mutsuz geçiyor diye mi yapıyorsunuz bunu anlamıyorum. Yıllar önce cep telefonu kullananlara bu tepki veriliyordu. Şimdi instagram kullananlara gelmiş sıra :D

Dalganıza baksanıza, bu kadar nefretle vallahi hasta olursunuz, saçlarınız dökülür la. başka duyuruda instagram'a tepki, burada gezmeye tepki. Adam çıkmasın mı dışarı, insan bi daralıyor bira içesi geliyor, farklı insan göresi geliyor. Sürekli evde oturup dışarı çıkanlara nefret mi kussun napsın? Çıkınca da adet oldu bu artık abi işte, hikaye atılıyor. 5 saniyelik hikaye lan, basıp geçiyorsun işte. nefretlik bi durum yok. Kimisi gezmeyi tozmayı seviyor, hikaye atsın atmasın farketmez.

lviv e gitmek bile suç olmuş :D Ucuzaq niye gitmesin adam? Avrupalılara beni ülkenize alın diye yalvarıp, üzerine bir de bilmemkaç euro vize parası verene kadar gitmesi kolay, gelmesi kolay kasmayan ülkeye gidiyor işte. Adam orada iyi para harcıyor, avrupa'ya gidip parası yetmedi diye 30 kişinin koğuş mantığıyla kaldığı hostellerde sürüneceğine o paraya krallar gibi ev tutup takılıyor işte.
0
eazy
(12.03.19)
instagram, feysbuk vs. yalnizca aractir, aygittir.

sizin gozleminiz, bu durumu yakin zamanda kitlesel bir vaziyet olarak, kalabaliklarla duymsamanizla meydana geliyor. kalabaliklarin golgeli suretli taklitli karikaturlu, komiklesen, taklit edileni unutturan kuru gurultusunden rahatsiz oluyorsunuz.

malumunuz (bkz: yuppie )diye bir kavram var. 80'lerden sonra neo-liberal donusumlerle ve yozlasmayla birlikte neredeyse ussel (eksponensiyal) olarak kitlede yayilan davranislar, dusunceler bunlar.

bugun universiteden mezun olanlar kendini beyaz yakali dedigimiz (yuppi'lige iliskin diger bir tabir) siniflandirmanin, yasam bicimin icine dahil olmak uzere hazirliyor. bu kitlenin kendi icinde makbul, takdir edilen, kucumsenen, azimsanan, hakir gorulen dusunus kaliplari, davranis kaliplari, akimlari var. hayatlarinin ozunde bu gordugunuz "geziyorum imajlari", "leziz yemek yiyorum imajlari", "kaliteli(?) yasiyorum imajlari", "kaliteli(?) bir beserim imajlari" kok saliyor. kendilerini bunlarla oyaliyorlar.

farkli bir bakis acisina da suradan ulasabilirsiniz:
politikaakademisi.org
not: zamaninda emrah goker de iliskili kavramlari, tipolojiyi eksisozluk'te vesair sosyal medya mecrasinda epeyce irdelemisti, ama silmis galiba onlari.
0
viva paulista
(12.03.19)
(8)

Başka yerde mutluluğu bulabiliyor muyuz?

lukas
Yoksa nereye gidersek gidelim kafamızı da beraberimizde getiriyoruz klişesi tamamen doğru mu? Mekanın ve birlikte getirilerinin zihni şu anki durumundan kurtarması neden mümkün olmasın?Çok uzunca bir süredir sıkılıp bunaldığımda kendimi içinde hayal ettiğim, çok büyük fırsatlar paralar lüksler gerek
Yoksa nereye gidersek gidelim kafamızı da beraberimizde getiriyoruz klişesi tamamen doğru mu? Mekanın ve birlikte getirilerinin zihni şu anki durumundan kurtarması neden mümkün olmasın?

Çok uzunca bir süredir sıkılıp bunaldığımda kendimi içinde hayal ettiğim, çok büyük fırsatlar paralar lüksler gerektirmeyen minimal bir hayat tablosu var. Bunun hayaliyle huzur buldum hep. Ancak sahiden tamamiyle bunu istiyor muyum buna kesin bir cevap veremiyorum. Bana mutluluğu getireceğinden tam anlamıyla emin olamıyorum. Olanı kaybetmekten, geride bıraktıklarımın akibetinden, işler yolunda gitmeyip geri geldiğimde onlardaki acı değişimin suratıma tokat gibi çarpmasından, birlikte daha fazla anı biriktiremeden onları yaşlanmış, çökmüş bir halde bulmaktan inanılmaz korkuyorum.

Şu sıralar çok zor bir dönemden geçiyorum. 30'uma yakınım ve hep ailemle birlikte doğduğum o ufak şehirde yaşadım, yaşıyorum. 3 gün önce babama kanser teşhisi kondu. Zaten uzun bir süredir zihnen büyük bir yorgunluk çekerken bu durum karşısında inanılmaz zayıf düştüm. Aileme karşı büyük dikkatle davranıp bir şey belli etmemeye, moralleri yüksek tutmaya çalışıyorum ancak şimdiye kadar gözyaşı döktüğümü hatırlamazken 3 gündür eve gelmeden arabayı soteye çekip hıçkıra hıçkıra ağlıyorum öyle geliyorum. Geceleri yorganın içinde ağlıyorum. Artık gün içinde nefes alamıyor, boğuluyorum.

Hayal ettiğim yaşamı geçtim, koşarak hiç bilmediğim bir ülkeye hiçliğe karışmak istiyorum. Endülüsten mısıra yürümek, tibette binlerce basamak çıkmak, bordeauxda üzüm bağlarında kaybolmak istiyorum yemin ediyorum. Kafamın içinde her gün gidiyorum, her gün kaçıyorum kendimden tüm hayatımdan.

Ama nasıl giderim ki ben? Anneme kim sahip çıkacak? Benden başka yakın olduğu kimse yok bu hayatta. Giderek mutlu olabilir miyim ki zaten? Gitmek mutluluğu getirir mi? Size getirdi mi?
0
lukas
(09.03.19)
Degil tabi ki. Cok sert ucurum var arada. California'da yasadigim sirada tumuyle first world problemlerim vardi. Ben zengin degildim ama buraya gore zengin insanlarin problemlerini yasiyordum. Aksam club'a ne giyeyim. Su kisi beni seviyor mu?... burada da univeriste okumama ragmen maasim neden yetmiyor, ulkede kriz olmaz umarim dusuncesi... yani tum dusunceler seninle gelmiyor.

Ayrica 30 olup aile ile yasamak nedir? Iki yil sonra da evlenirsen ne yasadin bu hayatta? Asil simdi ailenin yanina donme zamani gelmis aslinda. Umarim hastalik atlatilir ve sen de artik kendi hayatini yasamaya baslarsin.
0
Traveler
(09.03.19)
@traveler, yapılmadığı takdirde hayatın yaşanmışlığı sorgulanan bir eylem söyler misiniz?
yaşadım diyebilmek için gerekli asgari normlar mı var? İyi dilekleriniz için teşekkür ederim.
0
🌸lukas
(09.03.19)
Yoksa nereye gidersek gidelim kafamızı da beraberimizde getiriyoruz klişesi tamamen doğru mu? Hayir kesinlikle degil tamamen klise. Gitmek mutluluk getirir mi bilemeyiz ama bir sure uzaklasmak kesinlile kafani dagitmana yardimci oluyor. Umarim her sey istediginiz gibi olur ama bir sure imkaniniz varsa uzak, epey farkli bir yere gitmenizi oneririm
0
kassiopeia
(09.03.19)
Giden için hep yeni bir heyecan vardır. Yeni bir yerde yaşamanın, yeni kişilerle tanışmanın, yeni bir işe girmenin, yeni yerler görmenin heyecanı çok farklıdır. Problemleriniz ne olduğunu bağlı tabi. İş yerinde sıkıntı vardır, iş değiştirirsiniz. Sorunu çözersiniz. Fakat sizin asıl sıkıntınız ne pek anlamadım. Yaşadığınız hayattan memnun değilsiniz fakat memnuniyet neyden kaynaklanıyor? Sadece içsel bir sıkıntı mı hissediyorsunuz bitmek bilmeyen yoksa çevresel etkenler mi?

Şu an için gitmenizi ben tavsiye etmem. Babanız iyileşirse düşünürsünüz ama otuz yıl ailenizle yaşayıp onların size en çok ihtiyaç duyduğu anda giderseniz, bu gitmek değil kaçmak olur. Güçlü durmaktan başka çaresiz yok maalesef. Acil şifalar.
0
black holes in the sky
(09.03.19)
öncelik hastada... bir yere gitmeyin derim. koyun bir çay. pişirin bir kahve.

cehennemde de çiçek açtırabilmelisin ruhunun derinliğine mahkum edilmiş dallarındaki tomurcuklara.
0
market_arabasıyla_terör_estiren_trafik_canava
(09.03.19)
kendim diye bildiğin kendini bırakabilirsin. olduğun yerde kalarak.
0
neynep
(09.03.19)
www.youtube.com bu da karşıma çıktı şimdi, dinle
0
neynep
(09.03.19)
18 yaşından beri sürekli yolculuktayım (sürekli aynı evde kaldığım 1 ay yoktur herhalde). Öncesinde şehir dışında üniversite okudum onun için gidiyordum, sonra çalışmaya başladım iş için çeşitli seyahatler yapmak zorunda kaldım, keyif için de gezdiğim çok oldu. Şu anda da yurtdışındayım hatta evden 3 bin km uzaktayım. Bu hayatı ben kendim seçtim. Her durumdan aralıklarla uzaklaşmak isteyen bir yapım var. Ancak bunun çözüm olmadığını bi ton gezdikten sonra anladım. Kaçmak için yeni planlar yapmak yerine, kendine kaçmak zorunda hissetmeyeceğin bir hayat kurmalısın diye bir söz okudum, gerçekten durumumu çok net anlatıyor. Nereye gidersen git, kafandakilerle beraber gideceksin.
0
roket adam
(09.03.19)
(23)

Beyler, çocuk sahibi olma fikriyle aranız nasıl?

Bartebly
Kendinizi baba olarak düşünebiliyor musunuz? Bir çocuk büyütmek, onun hayatinın her aninda yaninda olma fikrine nasıl bakıyorsunuz? Sizce iyi bir baba olur musunuz?
Kendinizi baba olarak düşünebiliyor musunuz? Bir çocuk büyütmek, onun hayatinın her aninda yaninda olma fikrine nasıl bakıyorsunuz? Sizce iyi bir baba olur musunuz?
0
Bartebly
(05.03.19)
iyi bir dayıyım şimdilik bu kadar yeter gibime geliyor. 30 yaşındayım şu anda çocuk sahibi olmayı ara ara düşünüyorum. sonra uzun süren bu sorumluluk gözümü korkutuyor açıkçası.
0
bazenuyur
(05.03.19)
Kendimi baba olarak düşünüyorum tabi. Geç bile kaldım. İyi bir baba olacağıma eminim. Çocuklarla aram iyidir zaten. Ayrıca sorumluluk sahibi biriyim. Bir saniye bile yanından ayrılmazdım çocuğum olsaydı.
0
scudman1
(05.03.19)
no, no, no, nooooo...
0
orpheus
(05.03.19)
Kendimi baba olarak düşünsem de yeterli olup olamayacağımdan emin değilim. Bir çocuğu yetiştirmek, ona karakter kazandırmak zor iş.

İyi olmasa da ortalama bir baba olurum. Biraz çabuk sıkılır ve tahammülsüzüm. Bunlar da zamanla biraz daha törpülenirse bikaç sene içinde mis gibi baba olurum.
0
kablelvuku
(05.03.19)
Benden cok iyi baba olur ancak ben cocuk yapmam. Hem ugrasmaktan nefret ederim hem de 7 milyar insanin oldugu dunyaya bir insan daha getirmek son derece anlamsiz geliyor. Soyum devam etsin mantigi da sacma, sanki bana ust insaniz her birimiz. Hepimiz insaniz birimizin digerinden ozel bir yani yokki.
0
bos gezenin bos ustasi
(05.03.19)
sorumluluklarına aşırı bağlı bir adamım, çocuğum olsa mis gibi bakacağımdan şüphem yok ama mutlu olur muyum ondan emin olamıyorum. çocuk sevgim de fazla yok zaten. görev bilinciyle gönülsüz babalık yapacağıma hiç yapmam daha iyi.
0
sir gawain
(05.03.19)
bos gezenin bos ustasi +1

yalnız böyle böyle idiocracy filmi olcaz galiba
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(05.03.19)
"düşününce" çok güzel bir fikir gibi geliyor bana. önünde sonunda baba olmak isterim sanırım, yani 50-55 yaşıma geldiğimde birkaç çeşit AŞK MEYVESİ oluşturmuş olmayı dilerim eşimle birlikte ama gerçek hayat "düşünce"den ibaret değil maalesef.

1) bir kadınla evlenip de 15-20 sene birlikte yaşayabileceğimi, herhangi bir insanın hayatını benimle geçirmek isteyeceğini düşünmüyorum. bu kaygı ve çekimserlik varken çocuk sahibi olmak çok zor, rahat hissedemem.

2) sorumsuz ve bencil bir insanım. yine düşünce olarak akşam oğlumu/kızımı okulundan almak, 5 yaş zekasıyla apır sapır konuşmalarını dinlemek, akşam aynı sofrada oturup yemek yemek, ona bir şeyler öğretebilmek vs. acayip tatlı geliyor ama bunun gerektireceği efor ve bunların karşılığında vazgeçmem gerekecek şeyler var. ben eşiyle ve çocuğuyla ilgilenmeyip sığır gibi maç izleyen bir baba olmak istemiyorum. o yüzden maç izlemeyi tercih ederim herhalde, çocuğu hiç yapmayıp.

3) hiçbirimiz mükemmel değiliz; hiçbirimizin anası ya da babası muhteşem değildi ama sonuç olarak büyük oranda sağlıklı ve normal büyüdük... gelgelelim, ben kendimi insan yetiştirecek ve ona yol gösterecek ölçüde nitelikli/sorumluluk sahibi/sabırlı vs. görmüyorum. dünyanın en tatlı insanı olmayı denesem bile çocuğum benim kadar agresif, sayko, tuhaf birinin evladı olarak büyüdüğünde sorun yaşayabilir. belki beni çok sever ama kendisi manyak olur. bilmiyorum.

***

iyi baba olmak çok göreceli bi' şey. ben babamla en son ne zaman vakit geçirdiğimi hatırlamıyorum. çocukluk hatıram dahi yok doğru dürüst. öte yandan büyüdüğümde anladım: babam çoğu babadan daha iyiymiş. belki duygusal olarak pek yakınlık göstermemiş, ilgilenmemiş ama yine de bizi hiç "bırakmamış". ne eve sarhoş geldi, ne anneme veya bize bir fiske vurdu. pek ilgilenmezdi ama orada olduğunu bilirdim yani, harçlık isteyince de veriyordu adam. şimdi başka birisi için "tırt" olabilir bu adam ama benim bir tane babam var ve karşılaştırabileceğim başka birisi olmadı. o yüzden benim için iyi.

ben de kendi babam gibi; sanırım bazı yönlerden gayet iyi, bazı yönlerden ise tırt bir adam olurdum. oğlum/kızım belki sakin, şiddetten uzak, düzgün bir çevrede büyürdü ama birlikte sık vakit geçirmezdik. o da benim için "babam iyi ve güzel adamdı ama kendi dünyasında yaşardı" derdi. bilemem. büyük sorumluluk bunlar. ben şimdilik istemiyorum. 10 sene daha da istemem herhalde.
0
der meister
(05.03.19)
Hic istemiyorum. Cok istersem evlat edinirim

1. Ulkede durum kotu. Anne ve babanin etkisi sinirli. Arkadas ortami onemli.

2. Ekonomi kotu. Egitim kalitesi bozuluyor. Hangi okula gidecek bu cocuk. Iyi okullar yilda 60 bin lira olmus. Param yok.

3. Bu cocuga iyi bir gelecek nasil sunucam?

AB'de ya da benzer insani gelismislikte bir ulkede yasasam dusunurdum.
0
Traveler
(05.03.19)
3 yildir babayim. Hem de kiz babasi. Soyle söyleyeyim, onsuz gecen gunlerim, senelerim copmus.

Fazla düşünmeye gerek yok. Imkani olan beklemesin. Sonra olunca gec kaldiginiz günler icin kendinize kizarsiniz.
0
deveyi diken adamin ta kendisi
(05.03.19)
cocuklarla aram iyi, seviyorum. uygun zaman, yer ve sartlar olustugunda cocuk yapmayi dusunuyorum. partnerim kabul ederse 2 ya da 4 tane cocuk bence tam uygun. hatta ustune evlat da edinmek istiyorum. tabii cocuklarin bir suru sorumlulugu var, ancak ben sorumluluk almayi seviyorum. hem bunlar tatli sorumluklar.
mevlam kayira saldim cayira mantigi ile degil; elimden geldigince duzgun insanlar yetistirecegim. bunu yapamayacaksam cocuk da yapmam.
her erkek bence baba olma duygusunu yasamali. ve evet bence benden iyi bir baba olur. ama simdi ne yeri ne zamani ne de sartlar uygun. bu yuzden bu cocuk konusunu donduruyorum.
0
Leonardo~Da~Vinci
(05.03.19)
Bir de boyle mutlaka yap mukemmel bir sey diyenler falan var ya, onlar yaptik bir hata bari bir ise yarasin diye kendilerini kandiriyorlar:p
evlilik de ayni nane, yaptik bir hata bari sevelim de hayat zindan olmasin mantigiyla devam ediyor insanlar yasamaya. evet ben dahil. evlenmeyin olm. iskandinav kari aldim elf gibi guzel, melek gibi iyi huylu yine de evlilik boktan bir muessese kisilerden bagimsiz olarak bir insanla yasama eylemi bir sure sonra insani yoruyor.
0
bos gezenin bos ustasi
(05.03.19)
Şimdi burada "böyle kötü bir dünyaya çocuk getirmem", "sorumluluk gözümü korkutuyor", "çocuk sevgim yok, gönülsüz babalık yaparım" gibi yazıları okuyunca neler kaçırdığınızı düşünüp sizin için üzülüyorum.

35'ime doğru baba oldum. Yolun yarısı. Hayatımı eşim ve oğlumdan öncesi ve sonrası olarak ikiye ayırabilirim. "Baba olunca anlarsınız" gibi klişelere girmek istemiyorum ama gerçekten benim tarif edemeyeceğim, sizin de yaşamadan anlayamayacağınız bir duygu.
0
shangrilla
(05.03.19)
hatunun biraz pushlaması lazım. yoksa bakımı eğitimi kişiliği yetişeceği yer falan insan düşünürse kafayı yer
0
dedim dedim de kime dedim
(05.03.19)
Yeğenim var fazlasına gerek görmüyorum.
0
catch the arrow
(05.03.19)
iyi bir baba olur muyum bilemiyorum ama en geç 3 sene içinde baba olmak istiyorum.
0
hocam
(05.03.19)
Şu an aklımın azıcık bile ucundan geçmiyor. Ama eğer maslow hiyerarşisinde bir şeyleri basarirsam ya da 10 yıllık hedefleri yoluna koyabilirsem belki. Ama şu an bir aksilik olmadığı sürece plan dahilinde değil.

Korunun
0
westblack
(05.03.19)
Son zamanlarda şu işleri yoluna koyup yapmak lazım artık demiyor değilim... Fakat anneside olması lazım onu nasıl seçicem bilmiyorum işte... zor yani...
0
gündüz m
(05.03.19)
35'den once yapmayi dusunuyordum ve yaptim. pisman degilim ama tahmin ettigimden zor bir is, ozellikle hanim cok cocuk seven bir tip degil ise. ciddi enerji istiyor, isten geliyorsun evde seni full enerji bekleyen bir canavar var. 40'li yaslarda bebek sahibi olanlara kolay gelsin diyorum.


eger dusunuyorsaniz vakit kaybetmeden yapmak lazim bir tane. bir tanesinin masraflarina bakarsak 2. cocuk buyuk kulfet olur buyuk ihtimal. bu devirde 3 yapana helal olsun derim. 3 ustu ise delilik bence.
0
cooperr
(05.03.19)
Hem çocukları çok sevdiğimden, üstüne ona güzel bir hayat sunmakla ilgili sorumlulukları hakkıyla yerine getireceğime dair inancımdan dolayı bana çok yakın ve güzel bir fikir olarak geliyor. İyi bir baba olacağıma inancım sonsuz. Hatta 20.000+ gelirim olsa kalabalık bir ailem olsun isterdim. 4-5 çocuğun sevgiyle ve iyi eğitimle büyüyüp hayata karıştığı güzel bir yuva.
0
levent bilgen
(05.03.19)
İyi baba olurum mecbur kalırsam, ama şu an en son istediğim şey çocuk sahibi olup tüm hayatımı çöpe atmak.
0
noluyo yaa
(05.03.19)
Cocuk yapmanin en bencil secimlerden bir tanesi oldugunu dusunuyorum. Dunyaya getirdiginiz varlik bunu secemiyor ve sizin haz aldiginiz seyi aslinda o deneyimleyemiyor. Dolayisiyla tamamen tek tarafli bir eylem ve haz soz konusu. Ayrica herkesi tamamlayan sey farklidir. Turkiye'de insanlar kendilerini tanimadan is evlilik cocuk ucgenine atladiklari icin bu sekilde tamamlandiklarini saniyorlar. Ebeveynlik herkes icin ayni hazzi vermez ve kendini taniyarak ebeveyn olmamayi secen insanlar onlar icin cocuk sahibi olmaktan cok daha tatmin edici mutluluklar baglar yasiyorlar. Turkiyede bu soyledigimi algilayabilen insan sayisi o kadar az ki, klise cevap olunca anlarsin. Benim icin beni tamamlayan deneyim bambaska seyler ve dunyada gercekten yeterince insan olmasi ve aslinda anne baba olmanin tamamen bencillik sonucu olan bir durum olmasi gayet yeterli sebepler. Zira gercekten ebeveyn olmaksa buradaki amac bencil olmayan biri once evlat edinmeyi dusunur. Ama gordugumuz ornekler ve ebeveynligin klise savunuculari hep essiz genleriyle yeni bir beden yaratmak isteyen 'fedakar' ebeveynler oluyor.
0
kassiopeia
(05.03.19)
Babayim zaten. Dunyada binlerce yildir insanlar anne-baba oluyor. Ilk defa bizim basimiza gelecekmis gibi felsefesini kasmaya gerek yok.Cok guzel bir sey.
0
turkuaz
(06.03.19)
(6)

İş Dönüşü Uyku Sendromu?

maryjane
Selamlar, işin içinden çıkamıyorum ve danışmak istedim. Özellikle hafta içi iş dönüşü ve yemekten sonra her akşam sanki günlerce uyumamışcasına uykum geliyor uyuyorum ve uyumama rağmen sabah işe geç kalıyorum. Yapmak istediğim, vakit ayırmak istediğim çok şey var fakat uykumun gelmesinden dolayı hiç
Selamlar, işin içinden çıkamıyorum ve danışmak istedim. Özellikle hafta içi iş dönüşü ve yemekten sonra her akşam sanki günlerce uyumamışcasına uykum geliyor uyuyorum ve uyumama rağmen sabah işe geç kalıyorum.

Yapmak istediğim, vakit ayırmak istediğim çok şey var fakat uykumun gelmesinden dolayı hiçbir şey yapamıyorum ve kendimi hiç iyi hissetmiyorum, günlerim bu şekilde geçmeye başladı ve değişmiyor. İş çkışı plan yapıyorum mesela eve gidince bu akşam şunları yapayım diye ama inanın yok olmuyor çıkamıyorum bu durumdan. Dışarda vakit geçirsem bile eve geldiğimde hemen uyumak istiyorum.

Beni bu durumdan çıkaracak önerileriniz var mı? Ben başaramıyorum. Yine uykum geldi.

Not: genelde ofiste çalışıyorum. Fiziksel anlamda yorulacağım bir iş yapmıyorum.
0
maryjane
(04.03.19)
Benzer durumları ben de yaşıyordum. Bi ara ağzımın içi komple yara olunca doktora gittim. Multivitamin al dedi. Vitamine başladıktan sonra hem yaralar maralar geçti hem de o anormal yorgunluk geçti. Vitamin aldığım günle almadığım gün arasındaki farkı çok bariz fark edebiliyorum.
0
don baba donelim
(04.03.19)
Ben her gun isten gelince iki saat uyurum, iki saat sonra kalkinca cok dinc hissediyorum. Tekrar uyandigimda iki saat calisirim, okuma yaparim, dizi/film izlerim. Sonra 6 saat daha tekrar uyurum.
0
Traveler
(04.03.19)
Bir düşünür kişi bazı günler uyuyakalip da o gün niyetlendigi işi yarım bırakmamak için iple kendini kol altlarından tavana bağlarmış. Hiç olmadı öyle yapın.

Şeker ya da tansiyon iniş çıkışları ile ilgili bir şey olmadığından emin değilseniz ona bir baktirabilirsiniz.
0
dafaisss
(05.03.19)
kan değerlerine baktırmalısın. özellikle b12 ve demir
0
prasinos
(05.03.19)
is cikisi direk eve degil spor salonuna git. spor salonuna gitmeden 2 saat once de yemek yiyemiyorsan bile atistir. sadece 30dk yuruyus/kosu yapsan bile enerjin yerine gelir.
0
rm
(05.03.19)
@traveler yani kac kac arasi uyuyup uyaniyorsun? Duyuruyu ben yazmisim gibi geldi, kafayi yicem resmen her gun deli gibi uyuyorum. Bir de soyle bir sikinti var bazen gelip yatiyorum sonra iki uc saat sonra kalkiyorum ve tum uykum gidiyor. O zaman da cok korkunc oluyor. Zombi gibi oluyorum ertesi gun.
0
kassiopeia
(05.03.19)
(11)

aura denen şeye inanıyor musunuz?

lavie
bazı insanlarda dış görünüşten bağımsız bir çekicilik, aura vs var mı? bu doğuştan mı yoksa sonradan edinilebilir mi? insanlar böyle tiplere dış görünüşten bağımsız daha mı çok çekiliyor, nasıl oluyor?
bazı insanlarda dış görünüşten bağımsız bir çekicilik, aura vs var mı? bu doğuştan mı yoksa sonradan edinilebilir mi? insanlar böyle tiplere dış görünüşten bağımsız daha mı çok çekiliyor, nasıl oluyor?
0
lavie
(04.03.19)
Onu bilemiyorum tam, ama pozitifligi auradan sayarsak cekici geliyor bana.
0
dont eat me
(04.03.19)
Genetik ve karakter. Yoksa gezegenler o dogdugunda su pozisyondaydi, Mars'in acisi Jupiter'e dogru 43 bucuk dereceydi o nedenle sen soyle boyle bir insansin yanlis. Guzel olani evrimsel nedenlerle begeniyoruz. Karakteri de bize gore iyiyse kisiyi seviyoruz.
0
Traveler
(04.03.19)
şeytan tüyü bazılarında oluyor evet:)
0
lata
(04.03.19)
var evet.
0
candide
(04.03.19)
Ben inanıyorum. Ama öyle bedenden ışıklar saçma olarak değil. Karizma olarak bakıyorum, o da gözlerde oluyor. Aura denen şey bence direkt gözlere vuruyor.
0
eazy
(04.03.19)
ses tonu, jest, mimik ve yaklaşımın bütünü oluyor bence aura. kimilerinin sadece fotoğrafını görmekle anlaşılmıyor çünkü, fotodan normal bir tip görünüp yanına gidince etkileyenleri de var. bu arada fotoğrafta da mimik olduğu için auramsı bişeyler anlaşılabildiği savunulabilir ama fotoğrafın yalan söyleme ihtimali var; bir insanın yanında olmanın yok.
0
Jux
(04.03.19)
evet var.
bazen sizin hiç beğenmeyeceğiniz bir tip, dış görünüş olarak yani size aşırı çekici gelebiliyor.
ben bunu verdiği enerjiden kaynaklı olduğunu düşünüyorum yani şöyle bir şey
mesela siz kitap okuyan bir insansınız ve çok entelektüelsiniz. karşısınızda da bi adam var normalde yüzüne bakmazsınız ama onun oturuşundan kalkışından, konuşmasından anlıyorsunuz bir birikimi olduğunu yani adam kendisindeki bu şeyleri enerjisi ile taşıyor.

siz de bu enerjiyi hissederek ona kendinizi yakın hissediyorsunuz. fark edersiniz belki ama bu aura denen şey boş beleş insanlarda pek olmuyor.
0
buiret
(04.03.19)
yok.

insanlarin giyiminden, davranislarindan, duymussak ses tonunundan konusmasindan, aksanindan, goz sac ten renginden, bulundugu toplum, mahalle, ulkesinden, parfumunden... vs. bir seyler cikariyoruz. bunu yapan beynimiz. biz farkinda degiliz. bizim kontrolumuzde degil. bunlara gore insanlara bir seyler biciyoruz, etiketliyoruz. cekicilik, iticilik de bu etiketlerden.
0
Leonardo~Da~Vinci
(05.03.19)
%100 pratikle edinilebilir.
0
JohnOakley
(05.03.19)
kesinlikle yok. öyle olsa otobüse binince beyniniz aura çorbasından yanar. tiyatroda falan deli olursunuz. yani kalabalık ortamlarda. şeytan tüyü var o ayrı duruş, ses tonu, yaklaşımlar vs. vs.
0
tukenmez adam
(05.03.19)
Bazi insanlarin aurasiyla enerjisiyle digerlerini bir degisik etkiledigine inaniyorum, bazilari da karsilikli etkilesiyorlar. Ben var oldugunu dusunuyorum. Pratikle kazanilir demis arkadaslar, nasil olacak o?
0
kassiopeia
(05.03.19)
(9)

dertliylim dostlar

douglas
selam sözlük ahalisi. gece gece şuraya sigara eşliğinde okunacak bir şeyler yazmak istedim. geçtiğimiz dönem 45 günlüğüne aiesec (uluslarası öğrenci programı) ile ukraynaya gittim. türkler brezilyalılar ve çinliler vardı genel olarak. ben brezilyalıların ve bir çinli kızın olduğu hostele yerleştim.
selam sözlük ahalisi. gece gece şuraya sigara eşliğinde okunacak bir şeyler yazmak istedim. geçtiğimiz dönem 45 günlüğüne aiesec (uluslarası öğrenci programı) ile ukraynaya gittim. türkler brezilyalılar ve çinliler vardı genel olarak. ben brezilyalıların ve bir çinli kızın olduğu hostele yerleştim. bu kıza karşı güçlü bir çekilim hissettim ve yürüdüm. ama hayatımda daha önce hiç yaşamadığım bir şekilde oldu çok yavaş ama çok emin adımlarla. kızın sevgilisi vardı ama programın sonunda ben kızla koca bir aşk hikayesi yaşamıştım. problem programdan sonrasıydı. biz ayrıldıktan sonra kız çine dönüp sevgilisiyle ilişkiye devam etmek istiyordu ama ben artık bunun o kadar kolay olmayacağını söyledim. çünkü bende en başta bizim ilişkinin buraya kadar geleceğini bilmiyordum. her şeyi yaptık. kız çine dönünce ilk geceden facetime yaptık. ben mutluydum yine bu şekilde devam ederiz diye. kızın ailesi bunun sevgilisini öğrenmiş ve ayrılmasını istemiş çünkü çocuk fakir aileside fakir. ailesi kızını fakir bir çocuğa vermek istemiyor derhal ayrıl diye baskı yapıyor kızda bana bunu söyledi facetime'da. benim işime geliyordu ama bir yandan ailesinede hak veriyordum. neyse ertesi gün kız bana mesaj attı üzgünüm sevgilimden ayrılamadım diye sonra garip random mesajlar attı ve hiçbir şey yazmadı. tam üç saat online kaldı ama mesaj atmadı. anladımki bunun çocuk benim mesajları gördü ve hepsini baştan okumaya başladı. kız bana iki gün hiçbir şey yazmadı. bir bokluk olduğu belliydi. bugün bir arkadaşıma mesaj attırdım ona. sonra benim hesaptan konuşmaya başladık. erkek arkadaşı her şeyi öğrenmiş ve günlerdir içip kusuyormuş. beni unut lütfen dedi. ben son kez görüntülü konuşmak istediğimi söyledim. birkaç gün sonra umarım konuşabileceğiz.

sorun şuraya kız bana defalarca ukraynada yaşadığım zaman rüya gibiydi ama gerçekliğe dönmem lazım dedi. birçok konuşmanın sonrasında çıkardığım şey aslında erkek arkadaşını gerçek anlamda sevmiyor ya da sevsede çocuğa oranla epey az seviyor ama hayatı ve arkadaş ortamı tamamen bütün ve onunla ayrılırsa problem olacak, onu o kadar seven bir erkek olmasıda hoşuna gidiyor. düzeni bozmak istemiyor kısacası. benim sorum şu kız çocuğu bu şartlar altında seviyor gerçek hayata dönmeliyim ama seninle yaşadıklarım rüya gibiydi diyor, ailesi çocuğu fakir olduğu için istemiyor, çocuk her şeyi öğreniyor ama kızı bırakmıyor? bana cidden tevazu gösterdi diyor kız. allah aşkına bu nasıl bir tevazudur dostlar? brezilyalı bir kız arkadaşımla muhabbet etmiştim onun hakkında. bana onu gerçekten seviyorsan onun yanına gidebilirsin demişti ve gerçekten gidebilirim çünkü zaten gezginim ve kızı gerçekten seviyorum. çılgın geliyor bu hikaye belki ama sırf çocuğun saplantılı zihniyeti ve kızın kaybetme korkusu yüzünden bir geleceğimiz olmaması beni üzüyor cidden... hayatımda ilk defa birini sevip gerçekten aşk yaşamıştım o da böyle sonuçlandı. ne yapayım ben...
0
douglas
(04.03.19)
Koskoca ukrayna'da ilik gibi hatunlarin arasinda, manitasi olan çin'li bulup bir de onu takinti mi yaptin?

Erasmusta turk kizi kovalayan saf gorduk de senin gibisini gormedik
0
acemi
(04.03.19)
hocam ukraynalı hatunlar güzel olabilir ama her ırkın kendine has bi deseni var ben belki asyalı seviyorum? koskoca ukraynada çinli bulmak zaten banada garip geliyor ama zaten dertliyken bir de bunun izahını yapmak zorunda olmak yoruyor be.
0
🌸douglas
(04.03.19)
Aşk iyi hoş da kızı da çok haksız bulamadım. Gerçeklik cidden acı. İkiniz dünyanın farklı uçlarındayken bu ilişki nereye gider, nasıl olur, nasıl ortak bir noktada buluşursunuz bu muamma. İkiniz de öğrenci olduğunuza göre hayata sıfırdan başlayacak noktadasınız. Okul bitince o kalkıp Türkiye'ye mi gelecek? Siz Çin'e mi gideceksiniz? Üçüncü bir ülkeye mi yerleşeceksiniz? Kızın bu belirsizliğe atlamak istememesini anlayabiliyorum. Mevcut ilişkisini eninde sonunda coğrafi engeller sebebiyle bitecek bir ilişkiye tercih etme durumu var gibi. Kız duygusal değil, rasyonel davranıyor.
Çocuk sevgilisinin kendisini aldattığını öğrendikten sonra bile ayrılmamış; ben de şaşırdım. Her şeyi öğrendikten sonra çocuk kızı terk etseydi işler daha kolay olurmuş ama beklenmedik bir gelişme olmuş. Hani bu hareket karşısında kız daha nereye ayrılsın? Çocuk cidden bu hareketiyle kızın tüm saldırma ve defans mekanizmalarını felç edip konuyu kilitlemiş. Bir de sevgilisi fakir diye ondan ayrılması için baskı yapan bir aile varsa kızları kendisini geleceği belirsiz bir ilişkiye kaptırmasın diye de baskı yapabilirler sanki. Çok da moral veremedim, fazla pesimist ve romantiklikten uzak yaklaştım olaya, özür dilerim :(
0
wish i could find a way to disappear
(04.03.19)
45 günde olan birşey için kalkıp te Çin’lere gidilmez.

Eğer bunlar gerçek olsaydı;
Çocuktaki tevazu değil çaresiz aşıklık. Çok aşık kıza belli ki. Kızla birlikte yaşanmışlıkları çok çok fazla ki her şeyi silip atamıyorlar belli ki. Bırak tadında kalsın. Yaşandı bitti güzel bir anı olarak hayatın boyunca hatırlarsın.
Derdim.

Türkler de her şeyin bokunu çıkarmakta ilk sırada yer alıyor gerçekten. Ben bu hikayeyi okuyunca kızın sana ayak yaptığını düşündüm direkt. Fakir sevgili ne ya!!! Fakir sevgili istemeyen aile mi??? Bak sen!. Sen de oltaya gelip kıza abayı yak ömrünü heba et diye yazmış bir hikaye. Uyan kardeşim uyan.
Ha şimdi bana diyeceksin ki eğer öyle olsaydı ‘sevgilimden ayrıldım hemen gel’ derdi. Demezdi. Çünkü gözünü korkutmamalı anlıyor musun? İsteği içinde uyandırmalı. Sen zoru seçip muhtemelen beni seçecek diye düşünüp dünyanın öbür ucuna yolculuk yapmayı seçeceksin. Deniz seki’nin de dediği gibi “zor olanı seviyor insan her defa”. Çünkü biz kaşarlanmamış bir milletiz dostum. Bu kız bu oyunu irlandalı bir gence oynayamaz. Hatta Moldovalı bir gence bile. Çünkü onlar sevgilisi olan bir kız için bırak Çin’e gitmeyi metroya binip bir sonraki durağa bile gitmezler. Ah geçmiş olsun ne diyeyim.
0
rakidabalikolsa
(04.03.19)
Tek soyleyecegim sey su: manyak misin sen ? Aynanin karsisina gec ve olayin basindan sonuna Kadar her seyin anormal oldugunu kendi kendine tekrar et.Belki akillanirsin
0
turkuaz
(04.03.19)
işte bu dram, türkiye'de doğru düzgün bir ilişki ve aşk yaşayamamaktan kaynaklanıyor. suçlu sen değilsin. sistem..
0
twelfth
(04.03.19)
@meyveli tartolet +1
0
chitosan
(04.03.19)
Valla cin kulturu icin fakir ailenin fakir sevgili istememesi falan cok normal geldi bana. Cok yakin arkadasim cinli, Asya kulturu, cin, o genclerin gordukleri baski ve sonrasinda ailelerine bakma yukumlulukleri falan bizden epey farkli. Bilmediginiz bir konuda atip tutmayiniz.
Bunlarin hic biri seni motive etmek icin degil elbette, hadi birlikte bir yerde okuyacak olsaniz neyse de. Yasiniz kucuk muhtemelen, bir an once gerceklige donmek sizin yarariniza olur.
0
kassiopeia
(04.03.19)
"sevgilisi erasmusa gitmiş erkek" temalı başlıkların neden açıldığına güzel bir örnek olmuş.
0
bobinhoo
(04.03.19)
(11)

Bir Bok Yedim Aldattım ve Sonrası...

zamanin otesinden gelen seyyah
5 senelik bi ilişki sırasında karambole geldi niyetsizce de olsa aldatma durumu oldu, hayvanlığımın orospu çocukluğumun farkındayım, pişmanım da, kıza itiraf ettiğimde birkaç haftalık bir ayrılıktan sonra onun isteğiyle tekrar barıştık. 1 sene civarı oldu barışalı, ben ona oldukça değer veriyorum, h
5 senelik bi ilişki sırasında karambole geldi niyetsizce de olsa aldatma durumu oldu, hayvanlığımın orospu çocukluğumun farkındayım, pişmanım da, kıza itiraf ettiğimde birkaç haftalık bir ayrılıktan sonra onun isteğiyle tekrar barıştık. 1 sene civarı oldu barışalı, ben ona oldukça değer veriyorum, hareketlerime pişmanlığım yansıyor her anlamda ve o da bana çok fazla bağlı fakat en ufak bir şeyde aldatmama atıf yapıyor, hüzünlü bir halde ve kronik olarak duygusal krizlere giriyor.

Ne olursa olsun birlikteyiz, karşılıklı fedakarlıklarla dolu bir geçmişimiz var fakat bu şekilde yapacağımız bir evlilikte mutlu olup toparlayabilecek mi, ne yapılmalı ne yapılmamalı?
0
zamanin otesinden gelen seyyah
(03.03.19)
Bence kız bu durumu tamamen atlatmadan evlenme yoksa rvlilik boyunca kafana kakar. Kızla açık açık konuş, atlatması gerektiğinden, bunu sürekli kafana kakmanın sağlıklı olmadığından bahset. Ciddi düşünüyorsan da profesyonel yardım alabilirsiniz.
0
cemallamec
(03.03.19)
Yardım alırsak iyi olabileceği konusunu açtığımda iyi olduğunu, kendi hallettiğini söylüyor, değişen bir şey olmuyor. Oldukça ciddi düşünüyorum kızla. Ama bu durum çoluk çocuğa yansımasın ileride istiyorum.
0
🌸zamanin otesinden gelen seyyah
(03.03.19)
Zaten kabullenmek düzelmenin ilk adımıdır derler ya :) sevgilin de inkar ediyor ve sürekli laf sokuyorsa sorun var. Yarın öbür gün evlendiğinizde aranızda bir tartışma çıksa direkt suratına vurur durumu.
0
cemallamec
(03.03.19)
Aldatilmak kabul edilebilir bir sey degil bence. Yani bunu sindirip sair nedenlerle seni birakmak istemediyse de bu demek degil ki tamamen unutacak. Asla tamamen unutulmayacak. İlk hatanda hatirlanacak. Sen de bunu kbullen:)
0
her giriste sifresini unutan adam
(03.03.19)
abi kadın milleti maalesef böyle. tabi hata sende eyvallah ama ömür boyu bu konuda sana laf çakacak.
0
al sana nick it
(03.03.19)
@retorique;

O kadar değil üstad.

@cemallamec;

Korkum da o yönde zaten, 1 senedir kafam askıda kaldı.
0
🌸zamanin otesinden gelen seyyah
(03.03.19)
Ya insan ilişkilerine 2+2=4 gibi bakmamak lazım bence.
Aldatmanın affedilecek bir yanı olmadığı ortada. Böyle bir çirkinlik karşısında aldatılan kişinin hala onu aldatan kişiyle birlikte olmaya devam etmesi, içine düştüğü bok gibi durumda yalnız kalmamak için bir çıkış yolu bulana kadar karşı tarafı kullandığını düşündürtüyor bana.

Ha ama ben her insanın değişebileceğine inananlardım. Siz duyuruda yazdığınız gibi gerçekten pişmansanız ve bunu hal ve hareketlerinizle karşı tarafa belli ediyorsanız konunun gerçekten bir daha açılmamak üzere kapanma ihtimali olabilir. Bu konuyu son bir kez karşılıklı konuşurdum ben olsam.
0
sagittal
(03.03.19)
@sagittal;

Ben de biraz öyle düşünüyorum açıkçası, bilemiyorum.
0
🌸zamanin otesinden gelen seyyah
(03.03.19)
itiraf etmek çok aptalca bir şey. o boku ben de yedim o yüzden biliyorum. yapman gereken dibine kadar inkar. yakalansan bile. yaz kızım...
0
tughan
(03.03.19)
Sagittal'e katiliyorum ancak bu sorunu halletmeden evlenmeyin. Yani yaptiginizi hafifletmiyor ancak siz bu secimle yasamak zorunda oldugunuz gibi (ayrilsaniz da ayrilmasanizda) o da kendi secimiyle yasamak zorunda, bunun farkinda olmasi lazim. Ama burada secim yapip kendi seciminin sorumlulugu ustune almamak gibi bir durum var ortada. Nedir bu sorumluluk, affettiysen kendi icinde 'baris' yaparsin ve artik konusunu acmadan devam edersin. Iki taraf icin de agir bir durum (siz de hatanizin farkindasiniz diye diyorum) Oteki turlu surekli kafaya kakarak secim yapip agirligini size atmak gibi oluyor bence. Boyle devam ederse Cocuklara yansir mi yansimaz mi bilemiyorum ama muhtemelen sizin icin de ama bir sene ama bes sene sonra lanet olsun deme noktasi gelir diye dusunuyorum.
0
kassiopeia
(03.03.19)
Merak eden olur ise, ayrıldık. :)
0
🌸zamanin otesinden gelen seyyah
(20.04.20)
(5)

saçlarınızı ne sıklıkla boyatıyorsunuz?

durgunfoton
arkadaşlar çok beyazım var diye bugün kendi rengine boyattım, bir daha ne zaman boyatmalıyım? ekstra bakım vs. gerekir mi?
arkadaşlar çok beyazım var diye bugün kendi rengine boyattım, bir daha ne zaman boyatmalıyım? ekstra bakım vs. gerekir mi?
0
durgunfoton
(03.03.19)
hiç boyatmıyorum.

saçların uzayıp beyaz saç geldiği zaman boyatmalısın muhtemelen. bakım gerekmez.
0
diffarentiationation
(03.03.19)
Saçınıza tek renk uygulandı ise dip boyası yaptırmanız yeterli. Saçlarınız uzadıkça beyazlar ortaya çıkar. Rahatsızlık veriyorsa dip boyası gelmiş demekdir. Dip boyası genellikle ayda bir veya iki ayda bir yaptırılır.

Ben çok uzun zamandır boyatmıyorum. Beyazlarım artık canımı sıkmaya başladı ama boyatmamakta ısrarcıyım.
0
rakidabalikolsa
(03.03.19)
sacinizin uzama hizina gore 6-8 hafta ideal. bir de bu beyazlar cok fantastik seyler, boyatiyorsunuz mesela 6 hafta hicbir sey yok sonra bir anda boyle sanki uc gunde birden tekrar ortaya cikmislar gibi geliyor. o zaman gidersiniz.
0
kassiopeia
(03.03.19)
Ayda bir kere boyatıyorum, ama aslında bu sıklığı arttırmam gerek. Zaten beyazlar o kadar lanet bir şey ki "beni boya" diye size mesajı verecektir.

Ekstra bir bakım gerekmez, o saç rengi koruyucu boyalar vs. saçı beyazladığı için boyatanlara hitap etmiyor. Sadece özellikle boyadan sonra saçlar biraz sert olabiliyor, saç kremini ihmal etmemenizi öneririm.
0
wish i could find a way to disappear
(03.03.19)
Ben boyatmıyorum henüz. Ama kuafördeyken kuaförümün tek renk boyadığı saç için "3 kez dip boya yaparız, sonra bir daha tamamını boyarız." dediğine şahit olmuştum. 3 dip boyada 1 tam boya ideal olsa gerek.
0
siyah noktali film
(03.03.19)
(3)

mango(meyve)

alobuyrunbenlutfiyefidillioglu
Merhabalar, bu mango meyvesi,avokado denen arkadaş gibi biraz yumuşayınca,olgunlaşınca mı yenir,bekletmek gerekir mi yoksa aslı sert midir,bilenler yardımcı olursa sevinirim!
Merhabalar, bu mango meyvesi,avokado denen arkadaş gibi biraz yumuşayınca,olgunlaşınca mı yenir,bekletmek gerekir mi yoksa aslı sert midir,bilenler yardımcı olursa sevinirim!
0
alobuyrunbenlutfiyefidillioglu
(02.03.19)
Kahire'de yasadigim zamanlarda siklikla mango yemis birisi olarak diyebilirim ki kisiden kisiye gore degisir bu tercih. Kimi sert kimi yumusak sever. Ama kendi adima soylecek olursam kesinlikle sert mango yumasak mangodan cok daha lezzetli oluyor.
0
balmung
(02.03.19)
asiri sert degilse iki turlu de guzel bence. yumusadikca daha sekerli geliyor. ama asiri sert olursa ham gibi oluyor.
0
kassiopeia
(02.03.19)
Olgunlaşınca kabuğundan kolayca ayrılacak kıvama gelince iyi oluyor bence.
0
bos gezenin bos ustasi
(02.03.19)
(3)

Vakitsiz egzersiz

hayvanat
gün içinde egzersiz yapmaya hiç vaktim olmuyor. ancak yatmadan bir iki saat önce boş vaktim oluyor. Kafa olarak da kendimi en rahat hissettiğim saatler ve saat 23:00-01:00 arasına tekabül ediyor. bu saatlerde ufak ağırlık çalışmaları, squattır planktır buna benzer hafif bir şeyler yapsam olur mu? uy
gün içinde egzersiz yapmaya hiç vaktim olmuyor. ancak yatmadan bir iki saat önce boş vaktim oluyor. Kafa olarak da kendimi en rahat hissettiğim saatler ve saat 23:00-01:00 arasına tekabül ediyor. bu saatlerde ufak ağırlık çalışmaları, squattır planktır buna benzer hafif bir şeyler yapsam olur mu? uykuma olumsuz bir etkisi olabilir mi?
0
hayvanat
(01.03.19)
Deneyerek tecrübe etmek daha iyi olur. Bir ay dene. Başlarda yorgunluk yapabilir. Vücudun alışsın diye bir ay yap diyorum. Olumsuz etkilerse bırakırsın
0
(s)AINT
(02.03.19)
Onun yerine erken yatip erken kalkip sabah yapsani daha iyi olmaz mi?
0
kassiopeia
(02.03.19)
cahil biri olarak kulaktan duyduğum geceleri hormon seviyesi düştüğü için verim düşüyor.
kassiopeai’nın dediği mantıklı sabah zımba gibi olursun.
0
cedex
(02.03.19)
(5)

Egzaması olanlar salça ve domates yiyor musunuz?

marowak
Özellikle kollarında ve ellerinde "Atopik Dermatit" türünde egzaması olanlar? Doktorun söylemesi üzerine salçayı bıraktım ve yemeklerden tat alamaz oldum.
Özellikle kollarında ve ellerinde "Atopik Dermatit" türünde egzaması olanlar? Doktorun söylemesi üzerine salçayı bıraktım ve yemeklerden tat alamaz oldum.
0
marowak
(01.03.19)
Egzamanin nedenlerinden biri bagirsak florasinin kotu olmasidir. Gluteni kesip probiyotik agirlikli beslenme denediniz mi? Salca ve domates turevleri bildigim kadariyla dogrudan cildinizle temas ederse tahribat yapabilir.
0
kassiopeia
(01.03.19)
valla bende direkt stresle baglantılı. bi ara çok rahattım hiçbir şey yoktu aylarca sonra biraz sinir stres gerginlik hooop eller kaşınmaya başladı tekrar. ki o rahat zamanlarımda ne kadar çer çöp beslendim allah bilir
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(01.03.19)
@kassiopeia

Hayır, gluteni hiç kesmedim hayatım boyunca. Hatta gluteni fazla alıyorum denilebilir.
0
🌸marowak
(01.03.19)
Bence bir sure deneyin. Ben yaklasik iki ay sonunda otoimmun hastaliktan kurtuldum. Egzama da boyle. Ekmek princ bulgur tahil yemeyeceksiniz. Paketli gida da yok. Arastirmanizi oneririm. Umarim ise yarar.
0
kassiopeia
(01.03.19)
bana doktor şekeri biraz azaltmamı söyledi sadece ama ben tedavinin baya bi başındayım.
0
ferrarimizolaydisatardik
(02.03.19)
(17)

bu insanların nasıl hayatıma yeniden girmesini engelleyebilirim?

kakamelsokoban
ben bu kızı 5 6 senedir tanıyorum. benim de eşimin de çocukluk arkadaşının karısı. 3 senedir evliler. bekarken de sürekli birlikteydik, biz evlendikten sonra da sürekli birlikte takılmak isterlerdi hatta eski duyurularımda var bizim evde benden habersiz yatılı kalma planları yapıyorlar, sürekli çat
ben bu kızı 5 6 senedir tanıyorum. benim de eşimin de çocukluk arkadaşının karısı. 3 senedir evliler. bekarken de sürekli birlikteydik, biz evlendikten sonra da sürekli birlikte takılmak isterlerdi hatta eski duyurularımda var bizim evde benden habersiz yatılı kalma planları yapıyorlar, sürekli çat kapı geliyorlar bi baş başa kalamadık evleneli diye isyan etmiştim. hatta sırf kendileri de gelmiyordu, gelirken ablasını, kuzenini, onların kocalarını falan da getiriyordu.

neyse bu çiftin erkek olanı bizim çocukluk arkadaşımız ve deliler gibi çocuk seven bi adam. 3 sene önce hamile kaldığımda çok sevinmişti hatta amca oluyorum diye. karısı da aksine hiç hoşlanmaz çocuklardan. aklı olan çocuk yapmaz falan derdi, benim hamile olduğumu öğrenince de kutlamak falan şöyle dursun "ayy ne güzel ortamımız vardı, bozulacak şimdi" gibi bir şey demişti. hamileliğim süresince hiç görüşme talebinde bulunmadılar, biz çağırdığımızda da gelmediler. sadece kızım doğduktan sonra 3 aylıktan da büyüktü artık arkadaşımızın annesi kızmış amca oluyorum diye sevinip duruyordun çocuk kocaman oldu hala görmeye gitmedin diye de zar zor gelip 20 dakka kadar oturup gittiler. karısı çocuk sesine tahammül edemiyor diye eşimle o arkadaş erkek erkeğe dışarıda buluşup görüştüler hep. normalde bekarken de, evliyken de evimizde günlerce yatıya kalan adam uğramaz oldu. sen gel hem sohbet ederiz hem bebek seversin dediğimizde hep bi bahaneyle eşimi dışarı çağırarak görüştü. eşi ise telefon dahi açmadı hiç, ben de aramadım.

hesapladım biz görüşmeyeli 17 ay olmuş. az önce telefonuma hatun kişiden mesaj geldi "heyyoo ben hamileyim" diye. insan kınadığını yaşamadan ölmezmiş demek ki yazacaktım vazgeçtim. hiçbir şey yazmak gelmedi içimden. ama çok sinirlendim. çocuk sevmiyorum diyerek biz çocuk sahibi olduğumuz için bir buçuk senedir görüşmüyorken kendi hamile kalınca yine yanaşma çabası bana çok saçma ve sinir bozucu geldi.

ki biz bir de kalabalık arkadaş grubuyduk 4 çift olarak. diğerleriyle de en az 10 senelik arkadaşlığımız var. benden 4 ay sonra diğer arkadaşın eşi de doğum yaptı, ona da aynı şekilde davranmışlar. hadi biz yine çok yakın oturmuyoruz ancak onların arasında 3 apartman var yalnızca, ona rağmen görüşmüyorlarmış.

hatta şöyle bir durum olmuş bir gün sitenin çardağında arkadaş oğluyla otururken bu kıza denk gelmişler. gel biraz oturalım sohbet edelim demiş, iyi hadi oturayım deyip bir arka binada oturan ablasını aramış gelsene çardaktayım diye. sonra ablasını aramasına gerekçe olarak da "ya senin şimdi çocuğun var ya o ağlar durur sohbet edemeyiz, ablam bari gelsin de muhabbet olsun" demiş. peşinden de "zaten annem dedi ki, benim kızımın sosyalleşmesine gerek yok ona ablası yeter" ablası da 10 senedir falan evli ve o da çocuk sevmediği için çocuk yapmamış. bu kız onun izinden gidiyor gibiydi yani. bizden koptuktan sonra da yan yana apartmanlarda oturdukları için gece gündüz sürekli birliktelerdi. böyle 4lü olarak sanırım bir wc'ye giderken ayrılıyorlardı.

ya olabilir çocuk sevmeyebilir, ben de çok sevmem. ama kimseyle de bu sebepten görüşmeyi kesmem. bir de bu çirkin tavırlara hiç gerek yoktu bence. tamam görüşmezse görüşmesin zaten çocuğun peşinde bizim de sosyalleşecek ne zamanımız ne gücümüz vardı ama söyledikleri, yaptıkları çok kalp kırıcı şeylerdi. şimdi o diğer doğum yapan arkadaş aradı ona da mesaj yazmış o da yazsaydım peşinden kavga çıkardı, olay büyümesin diye okuyup sildim cevap bile vermedim dedi.

ben bu insanlarla görüşmek istemiyorum artık, bundan eminim. canı isteyince görüşmeyi kesen, canı isteyince geri devam eden bir arkadaş istemiyorum hayatımda. keza karısının lafıyla yılların arkadaşlığını çöpe atıp eve uğramaz olan diğer omurgasızı da. ama bunu kavga çıkarmadan, kalp kırmadan yapmak istiyorum.

çok uzun oldu, kusura bakmayın lütfen sinirimden dağınık da yazdım biraz. ama siz olsanız nasıl bitirirdiniz bu konuyu? biliyorum darlayacak çünkü, öyle biri. istiyorum ki tertemiz şekilde bu zamana kadar nasıl yok oldularsa bundan sonra da öyle kalsınlar.

cevap yazanlara şimdiden teşekkürler, sevgiler...
0
kakamelsokoban
(01.03.19)
e cevap yazma bacım. ararsa da açma, niye bu kadar dert ettin ki.
0
veritaslibertas
(01.03.19)
Mesajlara karşılık verme
Aramalarına bakma
Evinize gelirse (bunu önceden eşinizle konuşup anlaşın) “biz de tam çıkıyorduk. Kusura bakmayın x kişi bizi vekliyoru” deyin. Tanımaıdğı kişi olsun bu x kişi. Bence de muhabbeti kesin.
0
cemallamec
(01.03.19)
Bence çocuk sevmemesi tamamen kılıf gibi geldi. Esasen çocuk seviyor, istiyor olmadığı için de görüşmüyor olabilir.

Mesafeyi koruyarak bir tebrik, çocuk doğunca bir kutlama oldu bitti işte. Bu kadar düşünülüp dert edilecek mevzu değil ki bu bence?!
0
lcha
(01.03.19)
anneler de tanıştığı için bizim annelerin de aaa olmaz böyle çocuum görüşün arkadaşlarınızla noktasına gelmemesi lazım :) ölü taklidinden anlamıyorlar, sonsuz ısrar edebilme özellikleri var. o yüzden bir şekilde konuşup görüşmek istemediğimi söylemeliyim gibi geliyor.
0
🌸kakamelsokoban
(01.03.19)
Farklı açıdan bakacağım uzun süre çocukları olmadığı ( sağlık açısından)için bu tavra girmiş olabilir kendini kötü eksik hissetmesi vs. Çocuk sevmeyen yapmak istemeyen kişi hamile kalınca srviniyorsa bu akla geldi
0
seyyar satıcı
(01.03.19)
@seyyar ama bekarlığında da çocuğa karşı tavrı aynıydı bu kızın. tabii önceden bildiği ve hamileliğini zorlaştıran bir durum varsa onun için de kalkan olarak kullanmış olabilir çocuk sevmeyişini. doğru diyorsun bu şekilde düşünmemiştim.
0
🌸kakamelsokoban
(01.03.19)
Ablada da aynı durum olduğu için genetik ya da psikolojik rahatsızlık olabilir.
0
seyyar satıcı
(01.03.19)
gerekirse kavga da çıkar, kalp de kır. bu kadar iyi olma lütfen.
0
saseskir
(01.03.19)
Evine geldiği zaman çay bile yapma. İçeriye git çamaşırlarla uğraş, bulaşık yıka evini süpür vs. o yokmuş gibi davran. Sohbet etme.
Aradığı zaman açma, mesajlarını görme. Eşine sorarlarsa “çok çalışıyor o hem iş hem ev yoruluyor epey” falan desin.
Annem kardeşim doğduktan sonra bi komşuya aynen bunları yaptı ve işe yaradı. Küsme vs. gibi olmadı ama kadın anladı görüşmek istemediğimizi, ona vakit ayırmak istemediğimizi.
Burada önemli olan eşinle bir ağız olarak hareket etmeniz. Aynı tavrı göstermeniz lazım. Ama eşin eğer adamla iyi arkadaşsa dışrda görüşsünler ikisi, o kısma sen çok müdahale etmemelisin bence.
0
megalomaniac
(01.03.19)
Bebek ağlamasına katlananıyorum bizimki bize yeter de.

Ya da en en güzeli direk yüzüne söyle 1,5 yıldır bizimle görüşmüyorsunuz biz de artık sizinle görüşmek istemiyoruz de.
Onlar öküzlük yaparken ok ama siz doğruyu söyleyince mi sorun olacak. Boş ver bırak kırılsınlar çünkü kendi yaptıklarını biliyorlar.
Hamile hassastır falan bir de bu ihtimal var. Allah sana kolaylık versin.
0
fasulyek
(01.03.19)
Kocanla anlaş görüşme, bu kadar basit.
Ha kocan hayır görüşelim diye tutturursa derdini onunla hallet. Adamlar görüşsün dışarıda çok istiyorlarsa.

Valla ben seyyara katılıyorum. Biz de çocuk sevmeyiz de kimsenin çocuğuna böyle davranmışlığım yok, ayıp bir kere. Kendisinin çocuğu yok diye kompleks yapmış, tek açıklaması bu bu olayın.
0
windows95
(01.03.19)
Siz aramayin sormayin.
Onlar arayinca da cevap vermeyin, görüsmemis olursunuz iste.
0
chitosan
(01.03.19)
çocuk sahibi olmuş olgunlukta iki yetişkin olarak bu insanları neden hayatınızda tutuyorsunuz? bu kadar basit bir durumu bile yönetemeyip neden bu kadar sinir stres oluyorsunuz. bence mesele onlar değil, mesele sizin kendinize neden bunu yaşattığınız? bu sorunun cevabını kendiniz için bulun, eşinizde kendisi için bulsun. sağlıklı bir davranış şekli değil bu kadar sıkıntılı süregelen bir arkadaşlığı böyle hem sinir olup hem sürdürmek. bu 17 ayda da onlar aramadığı için kopmuşsunuz, sizin bir karar ve tutumunuz değil yani. ezcümle; çözülecek konu onlar değil, konu sizsiniz.
0
Phoebe
(01.03.19)
Ya ne güzel sizsiz ortamimiz vardi bozulacak simdi yaz

Saka saka yazma bosver esine de söyle uzak durun
0
basond
(01.03.19)
kompleks yapmış +1. Çocuğu olamama ihtimaline karşın hep 'çocuk sevmiyorum ki zaten ben' açıklamasının arkasına saklanmış bilinçli veya bilinçsizce, ama sonrasında sizin çocuklarınız olunca kendini eksik hissettiği için sizlerle de görüşmek istememiş bence. Belki kendine bile itiraf edememiştir bu durumu, toplumlda 'ayyy onun çocuğu olmuyormuş' sohbetleri/baskıları hoş değil neticede, buna maruz kalmak da istememiştir ama içten içe ezik hissetmiştir. eşi de ona uyum sağlamış.

yoksa özünde gerçekten çocuk sevmeyen biri çocuğu olan biriyle, hele ki yakın arkadaş olduğu biriyle bir anda ilişkisini kesmez, çocuğu oldu diye tebrik eder, mutluluk diler, yardımcı olmaya çalışır vs vs.

belki bu konuyu konuşmak isteyebilirsiniz büyüklük sizde kalsın diyorsanız, dediğim gibi bir durumsa muhtemelen kednisi kasıtlı olarak onlarla görüşmeyelim artık çocukları var ıyyy dememiştir, bilinç altından istemsizce sizden kaçınmış olabilir. yok bana ne ne uğraşıcam diyorsanız da aramalarına/mesajlarına dönmeyin gitsin.
0
taurina
(01.03.19)
Valla once size laflar hazirladim; 'yok annelerimiz israr eder' falan, cocuk sahibi olmus kac yasina gelmis insanin yazmasi bana komik geldi, oncelikle onu belirtmek istedim. Bence bu tur insanla gorusmeye devam etmek iyi insan olmak degil, kendine saygisi olmamak ve baskalarinin dediklerine hayir diyememektir.

Ben olsam ozur dileyene kadar bu kadini evime almam net! Kocamla konusurum disarda kimle istersen gorus evime giremez derim. Anlattiginiz erkek omurgasiz a.salagin teki kadin da terbiyesiz biri. Cocugun olmayabilir ve aci cekiyor olabilirsin ama terbiyesizlik yaparak acisini cikarmak baska bir sey. Ayrica 'senin cocugun aglayacak, ablam sohbeti devam ettirir, dese bana biri orda birakir giderim, bu kisi hic birinizi sevmiyor bence zaten. Siz ve arkadas grubunuzu oyuncak etmis kiz elinde.
0
kassiopeia
(01.03.19)
Bir de phobe +1000 hala olayi tamamen yoneten kiz yani, siz degilsiniz. Neden bu olayi yonetemedik diye sormak lazim
0
kassiopeia
(01.03.19)
(22)

rahatlamak için napiyorsunuz?

mehmed resad
bi de size sorayım dedim.. bu aralar çok kastım kendimi, gevşemek istiyorum. kimisi sigara içiyorum diyor, kimisi ot. ben de önceden alkol alıp en azından bi gece rahatlamaya çalışıyordum ama anlık şeyler istemiyorum. ama gerçekten de biraz gamsız olmaya, rahatlamaya, kafamı boşaltmaya ihtiyacım var
bi de size sorayım dedim.. bu aralar çok kastım kendimi, gevşemek istiyorum. kimisi sigara içiyorum diyor, kimisi ot. ben de önceden alkol alıp en azından bi gece rahatlamaya çalışıyordum ama anlık şeyler istemiyorum. ama gerçekten de biraz gamsız olmaya, rahatlamaya, kafamı boşaltmaya ihtiyacım var. tüm tavsiyelere açığım.
0
mehmed resad
(28.02.19)
Ağırlık çalışmak, oyun oynamak
0
veritaslibertas
(28.02.19)
Dusunce bicimini degistirmeyi goze almakla baslayabilirsiniz.
0
hepbiarayisicinde
(28.02.19)
kitaplarımı karıştırıyorum herhade. rahatlama değil de daha çok sorunları unutturuyor gibi gibi.
0
lata
(28.02.19)
Gamsız arkadaşlarımla takılıyorum. Makara yapıyoruz.
0
mekaniker
(28.02.19)
Meditasyon
0
kassiopeia
(28.02.19)
Gevsemenin en iyi yolu daha da gerilmektir. Ciddiyim.
0
tunaktunaktun
(28.02.19)
meditasyon.
0
amkonun
(28.02.19)
koş. özellikle sahilde olsun. mis gibi pambık gibi oluyorsun.
0
hemsta
(28.02.19)
Ufak bi tatil. Zamanım olsa şimdi ne de güzel olurdu Yunanistan falan. Memleket de olurdu bak. Bi rakı şalgam falan. Kafaya reset.
0
bos gezenin bos ustasi
(28.02.19)
Guzel muziklerden olusan bi playlist + su kenari. Denizse daha iyi ama gol de olur.
0
superfluid
(28.02.19)
spor
0
crucio
(28.02.19)
oyun, sauna
0
datnet
(28.02.19)
müzik dinlemek, şarkı söylemek ve hiçbir şeyi takmamayı öğrenmek. Ben böyle mutlu oluyorum. Yoksa günlük hayat stresi insanı en az 10 yıl yaşlandırıyor. Bir de abartmadan gamsız olmayı denemek gerek.

Bir de manyakça gelecek ama işteysem kendimi işe verir yahut evdeysem dersle ilgili herhangi bir şeylere bakarım. Eğer düşündükçe üzüleceğim bir şey varsa kesinlikle bunları denerim. Kafamı meşgul etmek beni o durumdan soyutluyor.
0
sytemofadownmanyagi
(28.02.19)
Diyet adı altında alkol parası birikimi yapıyorum. Haftada bir gün işe 4-5 saat geç gidiyorum, işte o gün yarın. Bugünde içiyorum.
0
zaman
(01.03.19)
101 oynuyorum:(
0
coca cola
(01.03.19)
Youtube'un dibinde challange videoları izliyorum, bir de pubg gameplay videoları izlemek rahatlatıyor.
0
doxanikee
(01.03.19)
yürüyüş, bilmediğin ve hoşuna gidebilecek şarkılar dinleyerek. yeni cafeler keşfe çık ve aıkıntılarını oralarda oturup yazmaya çalış. zihnin kategorize etsin diye.
oyum oyna ve kendini en yakın hissettiğin arkadaşlarınla vakit geçir, onlara yatıya git, evde çok vakit geçirme.
bir de aklına geldikçe ya havle vela kuvvete illa billahül aliylelaziym de :)

akşamları da bi kadeh bi şey iç.
yürüdüğün yerler bilmediğin mahalleleler ya da deniz kenarı ya da orman içi olsun
0
cccbehzatccc
(01.03.19)
Meditasyon
0
JohnOakley
(01.03.19)
Ağırlık antrenmanı
0
(s)AINT
(01.03.19)
Kimsenin seks dememiş olması çok şaşırtıcı değil mi?
0
babilbaligi
(01.03.19)
troll cevap değil gerçekten; seks.
0
xdenizx
(01.03.19)
yoga, keyifli arkadaş buluşmaları, çeşitli hobilerime zaman ayırmak gibi gibi.

alkol veya sigara gibi bir bağımlılığa gerek yok rahatlamak için. bütün içsel kaynaklara sahipsiniz.
0
Phoebe
(01.03.19)
(10)

yurtdışına taşınmak

avakado soslu portakalli pekin ordegi
değerli selocanlar merhaba,temel sorumuz; fırsatınız olsa Hollanda'da yaşamak ister miydiniz? hayatımda bir dönüm noktasındayım, sizden de bir fikir alayım istedim. 5 yıllık çalıştığım şirketimde fena olmayan şartlarım var fakat yurtdışı için de başvurular yapıyordum, daha iyi yaşam standartı, çocuk
değerli selocanlar merhaba,

temel sorumuz; fırsatınız olsa Hollanda'da yaşamak ister miydiniz?

hayatımda bir dönüm noktasındayım, sizden de bir fikir alayım istedim. 5 yıllık çalıştığım şirketimde fena olmayan şartlarım var fakat yurtdışı için de başvurular yapıyordum, daha iyi yaşam standartı, çocuk yokken yurtdışında bir şeyleri deneme düşüncesi vardı kafamda. derken hollanda'da ki büyük firmalardan birisiyle görüştük anlaştık. orta halli bir maaş ve 1 yıllık kontrat ile gel başla diyorlar.(kontrat biraz mide bulandırıyor gibi ama açıklamalarına göre herkese fix 1 yıl verip ardından uzatıyorlarmış şirket politikası gereği).

şimdi iş ciddiye binince böyle büyük bir adım atarken insan biraz garip ve tedirgin hissediyor. sizce bu normal mi, yoksa bende mi sıkıntı var?

eşimde fena olmayan bir işte çalışıyor ancak bu taşınmaya çok destekçi, ikimiz için de büyük bir tecrübe olacağını düşünüyoruz ama işte aileyi uzakta bırakmak ve bir dönüş tarihi olmadan ayrılmak daha önce hiç yapmadığımız bir şey. Fakat tırsıp da 5 yıl sonra ortam daha da bozulduğunda ya da çocuk sahibi olduğumuzda kafayı taşlara vurma ihtimali de ayrı ürkütüyor.

Öyle bir fikir sormak istedim, şimdiden zaman ayırıp cevap yazana teşekkürler.
0
avakado soslu portakalli pekin ordegi
(27.02.19)
Ben İsveç'te yaşadığım halde Hollanda'da iş bulsam giderim. Türkiye'de yaşasam amuda kalkar giderdim. Kontrat başta 1-2 yılı geçmez doğrudur. Aslında bu biraz da lehine bir durum çünkü kontrat yenilerken maaşında iyileştirme falan yaparlar.
0
bos gezenin bos ustasi
(27.02.19)
isterdim.
ben de aynı süreçteyim. ama kabul ettim taşınmayı. sizden farklı olarak ben evli değilim ve hollandaya değil isviçre'ye yerleşeceğim.
insan bunları düşünüyor elbette, ama şöyle söyleyeyim, hollanda daha insancıl şartlar sunuyor orada yaşayanlara, kira desteği olsun, çocuk yardımı olsun vesaire, siz artık kendi ailenizi kurmuşsunuz, bir de amerika kadar uzak bir yere gitmiyorsunuz, eskisi kadar sık olmasa da ailenizi görebilirsiniz.
insan tabii ki duygusal açıdan yaklaşınca şüphe ediyor ama orada başarılı olabileceğinizi düşünüyorsanız, bir de çocuk da yoksa, denemenizde sakınca yok bence.
bir de yaşam koşullarına maaşınızın yeterli olup olmayacağını iyice hesaplayın, türkiyedeki hayatınızdan daha kötü şartlara gitmeyin. bunun için www.numbeo.com u kullanabilirsiniz.
umarım gidersiniz, sonuçta malesef bu ülkenin de ne olacağı muamma, iyi şanslar şimdiden.
0
interview with the vampire
(27.02.19)
anlaştığın yada anlaşacağın şirket eşine de çalışma izni çıkartıyor mu?
bi tanıdığım ispanya'ya yerleşirken eşine de çalışma izni çıkardı firması. çok büyük artı oldu eşine. gittikten 2-3 ay sonra iş buldu çalışma izni olduğu için. bence önemli bir kriter.

ayrıca sözlükte yurtdışına yerleşen bir sürü insan vardır. kafandakileri sor bence. en iyi onlar bilir. benim bildiğim biri var istersen dm den nickini paylaşayım.
0
sarlatan
(27.02.19)
Saniye düşünmezdim.

Hollanda dediğin üç saatlik uçak yolculuğu. Euro kazandığında biletler de hayli ucuz gelecek. İnsan gibi yaşamak istiyorsan doğru tercih Hollanda.
0
duseyazar
(27.02.19)
Hollanda dedigin 3 saat +1
Dogru duzgun bir isiniz varsa cook eskide kaldi artik avrupada yasayip senede bir ulkeye gelmek. Amerika kanada falan elbette uzak hala ve biletler pahali ama avrupa epey makul. Ilk tasindigim sene neredeyse iki aya bir gidiyordum tr'ye simdi yasadigim yerde hayatima alistim yilda 2ye dustu ama istersem neredeyse cuma aksam yemegine yetisip hafta sonunu gecirip donebilirim. Esiniz destekse mutlaka deneyin en kotu bir iki sene iyi bir deneyim olur geri donersiniz. Hangi sehir?
0
kassiopeia
(27.02.19)
Tır yada forklift firması ise özelden ulaşabilirsiniz.
0
kanlakarisikyagmur
(27.02.19)
Yurtdisina gitmeden önce benim söyledigim ilk sey; benim burada burada hayatim var gidemem olmustu. Ama sonra dedim ki giderim birkac yil hem dil ögrenirim, hem tecrübe edinirim. Ülke burada nasilda bir yere kacmiyor. Uzun süreli bir tatil gibi düsündüm, dönüp dönmemeyi zaman gösterecekti.

5 sene oldu, bekledigimden zor oldu. Hayata yeni baslaya yeni cocuklar gibi oluyor insan, etrafa olanlara mal mal bakakaliyor bazen. Market alisverisi yapmak bile yepyeni bir sey oluyor, hicbir sey tanidik degil cünkü neredeyse!

Birkac senedir daha alistim ve giderek dönme fikrinden, ülkeden ve zihniyetinden uzaklasiyorum.

Bence gidin, denemek güzel.

1 yillik kontratta dedikleri gibi, gayet normal.
0
bosver nicki
(27.02.19)
@kassiopeia Eindhoven şehrine gideceğiz.

@kanlakarışıkyagmur sektör otomotiv ile alakalı değil hocam.

Fikir beyan eden herkese teşekkürler.
0
🌸avakado soslu portakalli pekin ordegi
(27.02.19)
abim de eşi de tr de yabancı çok çok büyük 2 firmada çok iyi işlerde çalışıyorlardı. malum tr istanbul derken hollandada iş bulup gittiler. 5 sy oldu gideli ve hayatımızdaki en doğru karar dediler.

ben de 6 ay önve eşimle amerükaya taşındım. abimler de biz de dört döndük gitsek mi gitmesek mi diye ama şimdi iyiki gelmişiz diyoruz. tereddüt etmeniz çok çok doğal, 1 ay uykum kaçmıştı benim:))

abime 3 yıl kontrat yaptılar, kontrat kısmında bastırabilirsiniz. 5 yıl aralıksız çalışırsanız vatandaşlığa başvuruyorsunuz
0
oscar
(28.02.19)
Merhaba,

Bu bahsettiginizi yillar once yaptim, bir gun olsun pisman olmadim Hollanda'ya tasindigima. Benim gibi bir suru Turk arkadas var buraya gocen, onlarin da pisman olduklarini gormedim, duymadim.

1 yillik kontrat standart Hollanda icin. Eger isvereniniz sizden memnun kalirsa 1 yil sonunda suresiz kontrat onerir, 1 yilin sonunda tekrar gecici kontrat onebilir fakat bunu 3. kez yapamaz kontrat kendiliginden suresiz hale gelir.

Insanin dogup buyudugu ulkeden goc etmesi kolay degil. Konfor alanindan cikmak herkesi tedirgin eden bir durum, gayet normal.

Buyuk ihtimalle kennismigrant olarak gideceksiniz, esiniz eger sizin vizeniz ile giderse orada is bulursa sizin hakkiniz olan %30 kuralindan yararlanamayacak. Tek dikkat edilmesi gereken konu bu.
Cocuk sahibi olmak icin de en son korkulacak ulke Hollanda. Bir suru arastirmaya gore dunyada cocuklarin en mutlu oldugu ulkelerden birisi. Egitim ucretsiz ve firsat esitligi sunuyor herkese. Suc orani dusuk, altyapi iyi durumda vs. vs.

5 yil sonra Turkiye mi Hollanda mi daha iyi olur diye dusunun, kararinizi ona gore verin.
0
whisky
(01.03.19)
(3)

blog için fikir

mg3929
Merhaba,Boş zamanımı değerlendirmek amacıyla ingilizce bir blog açmayı planlıyorum. Bunu yapmaktaki amacım belirli bir konu hakkında güzel içerik üretip, google'dan ziyaretçi çekerek reklamdan (adsense) para kazanmak.Aklımda istanbul ile ilgili bir seyahat blogu var. Belki ilerleyen zamanlarda insan
Merhaba,

Boş zamanımı değerlendirmek amacıyla ingilizce bir blog açmayı planlıyorum. Bunu yapmaktaki amacım belirli bir konu hakkında güzel içerik üretip, google'dan ziyaretçi çekerek reklamdan (adsense) para kazanmak.

Aklımda istanbul ile ilgili bir seyahat blogu var. Belki ilerleyen zamanlarda insanları çekebilirsem işi ticarete bile dökebilirim diye düşünüyorum. Sizce bu iyi bir fikir mi?

Alternatif olarak şu konu hakkında ingilizce blog güzel ziyaretçi çeker diyebileceğiniz bir şeyler var mı?
0
mg3929
(26.02.19)
dogrudan sadece blog ile insan cekmek artik pek mumkun olmayabilir. insanlar blog okumuyor pek artik, instagram vs. daha ilgi cekiyor. kimse okumak istemiyor cunku hap bilgi istiyor. ama su oluyor instagramda takip ettiginiz kisinin blogunda yeni yazi varsa girip okuyorlar onu. belki bu sekilde instagramla destekleyerek daha iyi olur, ilk etapta biraz icerik urettikten sonra reklam verip daha cok takipci saglayabilirsiniz de. bir de istanbul ile ilgili olacaksa bence ozellikle yabancilari cekmeye yonelik bir icerik daha iyi olacaktir. ayrica o tutmaz bu tutmaz diyen insanlar olur, lutfen aldirmayin. eger istiyorsaniz deneyin. daha bir yil once on kisinin takip ettigi, simdi yuzbinlerin takip ettigi hesaplar var cok fazla. dolayisiyla her sey mumkun.
0
kassiopeia
(26.02.19)
ben zaten insanların düzenli olarak girip okuyacağı bir blogdan bahsetmiyorum aslında. benim dediğim şey, blog şeklinde bir internet sitesi; google aramalarından ziyaretçi çekebileceğim bir araç. Sadece aramalara yönelik bir site olacak anlayacağınız. Sosyal medya ile desteklemek de mantıklı doğru.
0
🌸mg3929
(26.02.19)
bu işi para kazanmak için baslarsan hevesin kursagında kalır. ilk önce para kazandıracak şeyler yapman lazım. sonra iş paraya döner.
0
koela
(26.02.19)
(10)

neden koy sutu?

lifeframe
kaynatmadan icilebiliyor mu? kaynatinca da denature oluyor ne protein kaliyor ne baska bir besleyiciligi.
kaynatmadan icilebiliyor mu? kaynatinca da denature oluyor ne protein kaliyor ne baska bir besleyiciligi.
0
lifeframe
(26.02.19)
Brusella, tuberküloz vs kapmanın dayanılmaz çekiciliği <3

Şaka maka en güzeli pastörize uzun ömürlü süt. Köy sütü bu çağda içilmez.
0
nundu
(26.02.19)
içilemiyor, kaynatmak gerek bakteri, hastalıklardan arınması ve kötü çiğ tadının kaybolması için. fabrikasyon olmadığı için doğal denebilir, en azından insanlar doğal diye düşünüp tüketiyor. Şahsen kaynamış ılımış sıcak sütü içmekten büyük keyif alıyorum, bir de sanırım market sütünden yoğurt yapılmıyor, bu da etken.
0
dayl
(26.02.19)
Köy sütünde bakteri var da çiftlik sütünde yok mu sanıyorsunuz? Pastörizasyon veya ısıl işlem yoksa hepsinde enfeksiyon riski var.

Köy sütünde en azından hayvan dışarda otlayabiliyor. Sütün kalitesi için önemli bir etken.

Bir diğer etken de hayvanın daha az hormon ve antibiyotik iğnesi alıyor olması köy sütünde. Tabi çiftçisine göre değişir. Entegre tesislerde bir ineğin o kadar yoğun stoklamada hastalık kapmaması imkansızdır, o nedenle de antibiyotik kullanımı çok fazladır. Üstelik kar marjını yükseltmek için hayvana steroidler ve sütü kesilmesin diye(aşırı stresten) bir dolu hormonlar enjekte edilir.

Son yıllarda artan jinekomastinin sebeplerinden biri de budur.

Pastörize köy süt veya bir başka deyişle AB standartlarında organik süt (düşük ısılı pastörizasyon) satın alabileceğiniz en iyi süttür. Ki bu bile iyi değildir aslında.
0
bos gezenin bos ustasi
(26.02.19)
tadını seviyorum daha romantik.
0
for day to break
(26.02.19)
Sütun beslenme için bir olayı yok ki zaten yağdan başka. Oradan alacağın proteinin alasını diğer besinlerden alırsın.
0
doxanikee
(26.02.19)
@doxanikee, iyot ve kalsiyumu unutma.
0
for day to break
(26.02.19)
sutun ne kadar besleyici oldugu epeydir tartisilan bir durum. artik cocuklara bile icirmeyen insanlar var. bunu da bir arastirmak onemli. ben sadece kefir icin kullaniyorum ve sutten daha besleyici oldugunu dusunuyorum hem de bagisikligi arttiriyor.
0
kassiopeia
(26.02.19)
Kalsiyum lazimsa brokoli, protein lazimsa mercimek, soya, baklagiller ve cok az pismis deniz mahsulleri vb

Oksidatif gidalar yuzunden vucudun kalsiyumu idrar yoluyla disari atar obur turlu.

Neden kalsiyum hapi kayniyor eczaneler saniyorsunuz? Millet kova kova peynir, sut, yogurt yiyor halbuki.
0
bos gezenin bos ustasi
(26.02.19)
aynısını düşünüp almıyordum köy sütü. ama şu kısım saçma, her şeyin hazırından kaçmıyor muyuz? yani asırlardır atalarımız inekleri, keçileri sağıp içtiler, şimdi onların sütlerinin toplanıp, demir yığını bir makineye aktarılıp, bekletilmesi, içindeki maddelere etki etmez mi sence?
sağlıklı yaşama inanan bir tanıdığım demişti, pastörize işleminin ne kadar uzun ve sıkıntılı, sütü su kıvamında bırakan bir şey yapıyor diye. şimdi bakıp da o kısmın açıklamalarına teknik olarak girmeyeceğim.
ama ben topraktan çıkanı, içine koruyucu madde girmemiş olanı seviyorum. her sabah yediğin peynirin içindekilere bir bak. ne maddeler yazıyor, ne koruyucular. köy sütünü arttırıyor ve peyniri de hazır almıyorum ben artık. o kadar çok koruyucu vüducuna gireceğine, içeceğin süt sağılan kaptan sonra 15 kaba daha gireceğine, ilk elden olmasa da en yakın elden al.
kaynatınca ne protein kalıyor, ne besleyiciliği demişsin. pastörize ve kutulama işlemlerinin kaynatmadan daha az zararlı olduğunu düşünmüyorum.

hayat koruyucular, pastörizeler arasında devam eden bir şey değildi. son yirmi yıldır böyle ama olmamalı. yiyecek endüstirisinin tek amacı en ucuz ve en uzun süre dayan şekilde sana gıdayı işlemden geçirip, paketleyip vermek.
asla her şeyi bırakıp doğaya kaçalım demiyorum. ama yoğurdunuzu da hazır almayın, jelatin yemeyin. reçelinizi de bir zahmet yapın-yaptırın-yapandan alın.
0
lovemyself
(26.02.19)
Koyluler basiyor igneyi antibiyotigi hormonu.
Hem de veteriner bile cagirmiyorlar, yasli bi amca kendi alip yapiyor kafasina gore.

Zaten silaj misir yediriyor cogu, o misirin da ne oldugu nereden geldigi mechul. Ne kadar kuflu belli degil.
0
acemi
(26.02.19)
(2)

İstifa mektubu veren çalışanı işten çıkartmak

nop
Atıyorum iki ay sonra şu gün itibariyle işten ayrılıyorum diye istifa mektubu veren çalışanı bu tarihten önce, istifa tarihine kadar olan maaşını vermek kaydı ile çıkarmak mümkün müdür?
Atıyorum iki ay sonra şu gün itibariyle işten ayrılıyorum diye istifa mektubu veren çalışanı bu tarihten önce, istifa tarihine kadar olan maaşını vermek kaydı ile çıkarmak mümkün müdür?
0
nop
(25.02.19)
evet, istifa tarihine kadar olan maasi degil, sizi isten cikarttigi tarih itibariyle hak kazandiginiz tutar arti ihbar tazminati ve kidem tazminatina hak kazaniyorsa onu ve varsa yillik izin paralarini vererek isten cikartabilir.
0
kassiopeia
(25.02.19)
sen istifa ettin, ihbarını kullandırmayalım gel bu cuma son olsun, şeklinde anlaşma yapılırsa ihbar kıdem vs.. ödenmek durumunda kalınmaz. içerdeki yıllık izin ücreti her halukarda ödenecek
0
benaslinda
(25.02.19)
(2)

toefl kayıt türkçe karakter

but that was just a dream
Merhaba,Toefl'a online kayıt yaptırmaya çalışıyorum, fakat sistem ismimi olduğu gibi yazdığımda kabul etmiyor. Adımda "ö" soyadımda "ü" harfi var. o ve u yazarsam kabul ediliyor fakat sıkça sorulan sorular kısmında şöyle bir ibare var:"Enter your name exactly as it appears on the ID document you wil
Merhaba,

Toefl'a online kayıt yaptırmaya çalışıyorum, fakat sistem ismimi olduğu gibi yazdığımda kabul etmiyor. Adımda "ö" soyadımda "ü" harfi var. o ve u yazarsam kabul ediliyor fakat sıkça sorulan sorular kısmında şöyle bir ibare var:
"Enter your name exactly as it appears on the ID document you will bring to the test center. If the names do not match, you will not be permitted to test and your test fee will not be refunded."

Şimdi Türkçe karekter kullanmadan yazsam adımı sınav günü bana sen sınava giremezsin falan derler mi diye çekiniyorum. Benzer bir durum deneyimleyen var mı?

teşekkürler
0
but that was just a dream
(25.02.19)
Siz deyince baktım. Ş harfini S olarak yazmışım. Bir sorun yaşamadım. Ama en mantıklısı sınava gireceğiniz merkeze sormanız. Hem sınav yerini görmüş olursunuz. Sınav merkezi uzaksa yakın bir sınav merkezine sorun.
0
the coon
(25.02.19)
Do not enter characters that contain accent marks (i.e., ă ç ñ ó ü)
because these are not supported by the registration system. If these
characters appear in your legal ID, however, it will not prevent you
from being admitted to the testing center
0
kassiopeia
(25.02.19)
(5)

İstanbulda yaşamak istemiyoruz, öneri lazım

turuncgillerdengelme
Eşimle İstanbuldan taşınmak istiyoruz ama şu ana kadar başka şehirlerde hiç tecrübemiz yok. Ben daha önce PR alanında çalıştım, şu anda bir şirkette uluslararası ticaret işlerine yazışmalarına bakıyorum, eşim ise mütercim tercüman, özel bir hastanenin döküman çevirmenliğini yapıyor. Aylık gelirimiz
Eşimle İstanbuldan taşınmak istiyoruz ama şu ana kadar başka şehirlerde hiç tecrübemiz yok. Ben daha önce PR alanında çalıştım, şu anda bir şirkette uluslararası ticaret işlerine yazışmalarına bakıyorum, eşim ise mütercim tercüman, özel bir hastanenin döküman çevirmenliğini yapıyor. Aylık gelirimiz şu anda 5000 TL, bir birikimimiz de yok. Bodrum, Muğla, Fethiye buraları düşünüyoruz. Kendisi çok hevesli ama ben gerçekten korkuyorum. İş, imkanlar, kimseyi tanımamazlık... Daha önce bunu yapmış başarabilmiş olan var mı? İş bulduysanız nasıl buldunuz? Ortalama gideriniz ne durumda? Bu konuda öneri ya da tecrübe paylaşabilecek olan varsa çok sevinirim...
0
turuncgillerdengelme
(25.02.19)
Bir defa buralar maaşlı çalışmak isteyen kişiler için iş bulmanin çok kolay olmadığı yerler. Ama bir şekilde para kazanayim diyenler için sayısız nimetler dolu.yazin sezonda bijuteri satarak minik sermayeleri çevirerek dehşet para kazanmak mümkün mesela.
İşin asıl önemli kısmı yazın tatillerde buralara imrenip taşınan insanların en büyük hayalkırıklığı sezon dışında bu yerlerin çok ruhsuz sıkıcı, dedikodu dönen,insanın ruhunu emen yerler olması.ama nasıl ki mutluluk şehirlerle mesleklerle ilgili değil de kişinin kendisiyle ilgiliydi bu da öyle.bisiklete binmekten, on metrekarelik alanda domates sulamaktan, esnaflarla muhabbete zevk alan yılın 9 ayı güneş görmeyi seven ve bununla yerine iken, yürüyüş yapmayı seven birisiyseniz ömrünuz uzar.cunku şehrin telaşı yok zaman yavaş Akiyor kahvaltılarin tadı başka.o tip yerlerde yerel halk tembel ve hasistir.disaridan gelen korkak olmayan hafif girişken kişiler hem zenginleşir hem itibar kazanir.
Bu tip beldelere genelde 2_3 km mesafede çok tatlı köyler olur.o köylere yerleşip giderleri minimuma bağlayıp bir motor veya bisikletle merkeze gidip gelinebilir.misal Balıkesir'de Akçay vardır Akçay'a 3 km mesafede Kızılkeçili diye nefis bir köy vardır.500 liraya ev tutarsın ama Akçay'a 5 dk da gidersin. 5 bin TL sermayeyi çevirerek yazın 90 günde 90 bin TL satış yaparsın kışın da ufak tefek işler çevirir geçinir gidersin.onemli olan sen bunları yapabilir misin yapınca mutlu olabilir misin?
0
fatih in fedaisi
(25.02.19)
fatihin fedaisi +1.

ayrica once bir sehre tasinip sonra is aranmaz. once is ararsiniz, ikinizden biri bir sehirde is bulursa gidersiniz diger es orada is aramaya devam eder.
0
crucio
(25.02.19)
yukardakilere ek olarak eger internete cok bagli bir is yapacaksaniz elektrigin sik kesilmedigine emin oldugunuz bir yere tasinmaniz lazim, fethiye'de cok sik kesiliyor ornegin ayrica buralarda kislari sicak olmuyor ve evlerde kalorifer yok. dolayisiyla klima ya da elektrikli kalorifer alacaksiniz. bu da hem pahaliya isinmak demek, evin her yerinin isinmamasi demek, hem de elektrik olmadiginda isinamamak demek. bu tarz konulari da es gecmeyin. son olarak bodrum'da ev kiralari ucuz degil.
0
kassiopeia
(25.02.19)
borçlarınız varsa size tavsiyem özellikle seçim sonrası önünüzü görmeniz yönünde. eğer bi kriz patlak verirse istanbul'da bile para kazanmak epey zor bi hal alacak gibi.

biraz garip gelebilir ancak özellikle anadoluda insanlar fiziken çalışmayan insana para vermiyolar. yani oturduğun yerden iş yapıyosun yaptığın iş o kadar para etmez gibi bi tavırla karşılaşabiliyosun. e haliyle bu alanlarda maaşı düzenli insanlarda nadiren iş değişikliği veya çıkış yaptığından düzgün iş imkanı çok dar diyebilirim. ege'de de bu durumun çok farklı olduğunu düşünmüyorum.

borcunuz, krediniz vs. yok ise ve elinizde en azından bi süre iş ararken kullanabileceğiniz rakam yok ise bu imkanı oluşturup sonra harekete geçmenizi öneririm. aksi durumda geçiminizi sağlamak için türlü saçma işlerle uğraşmak zorunda kalabilirsiniz ve bu sizi epey yıpratabilir.

son olarak umarım bi an önce bu şehirden kurtulup yeni bi hayata başlayabilirsiniz.
0
laragofret
(25.02.19)
herkese cevapları için çok teşekkür ederim, bilgilendirici oldu. Dediğim gibi konuya zaten skeptik yaklaşıyorum, fikir şahane ama Türkiye'de küçük yerin ciddi problemler sıkıntılar getirdiğinin farkındayım. Hayalcilik yapmaya gerek yok.
0
🌸turuncgillerdengelme
(27.02.19)
(10)

dertleselim

Leonardo~Da~Vinci
hayat 4 4'luk ilerlemiyor. inisler cikislar, turlu turlu olay ve insanlar ve bunlarin size cikarttigi sorunlarla maalesef karsilasiyoruz. hayatin bir parcasi bu tur seyler. birbirimize anlattikca bir nebze de olsa dindigini dusunuyorum. bugun beni duygusal anlamda uzen bir olayi anlatmak isytiyorum.
hayat 4 4'luk ilerlemiyor. inisler cikislar, turlu turlu olay ve insanlar ve bunlarin size cikarttigi sorunlarla maalesef karsilasiyoruz. hayatin bir parcasi bu tur seyler. birbirimize anlattikca bir nebze de olsa dindigini dusunuyorum.
bugun beni duygusal anlamda uzen bir olayi anlatmak isytiyorum.


simdi efendim, ogrenciyim ara sira calisiyorum. evvelsi gun isyerinde bir musteriye bir urun sattim. musteri 2 kisi. kari ve koca. paranin yarisini aldim.
urunu de bugun goturduk.
eve tasidik. yerlestirdik.
soyle soyleyeyim, isyeri mobilyaci. biz bunlara gardrop sattik. gardrop takim idi ben ise takim degil, takimin yarisini sattim. neden? cunku o kadarina ihtiyaclari varmis, evde yerleri yokmus falan. isyerinde anlastik, onlar da kabul etti, takim degil yarisini oldugunu defalarca soyledim.
onlar da onayladi.
eve goturduk. kadin demez mi yarisi nerde? biz tamami icin o kadar para vermisiz, yarisini ne yapayim ben diye azarladi.
ben de yanlis anlasilma olmus, ozur dileriz o zaman diyip, dolabi geri yukledik. kadina parasini iade ettik.
sonracigima efendim, isyerine bu kadinin kocasi geldi. bu adam da isyerinde patrona, benim ona o paraya 2 tane takim satis icin anlastigimi ve getirmedigimizi iddia etti. siz hatalisiniz, ben degil diye de bagira bagira soylendi. ulan parani vermisiz ne diye geldin isyerine?
ben de tamam dedim. sizden ozur diliyorum. yanlis anlasilma olmus. benim hatam kusura bakmayin dedim ve adami gonderdik.
patron da tanidik, bir sey demedi, urun satarken yalnizdim, yanimda kimse de yoktu. yani hakli oldugumu nasil kanitlayabilirim ki adama? neyse patron zaten bu adami biliyormus, pek duzgun bir tip degillermis.

simdi efendim, bu cift beni bugun ruhen cokertti. boyle insanlar da varmis. neyin pesindeydiler anlamadim. basimdan savmak icin de agiz dalasina girmedim. tamam sen haklisin demek zorunda kaldim. hakli olmadiklarini bildigim halde.
su ticaret isi zor is arkadas. musteri agzina sicar afedersin, laf edemiyorsun. benimki bir sey degildir eminim, cok dahasini yasamislar vardir.
ama bir yandan seviyorum ben ticareti. bu tur aksakliklar, sorunlar da isin bir parcasi aslinda. basip gecmen gerekn sorunlar..

benden bu kadar. sizde neler var?
0
Leonardo~Da~Vinci
(23.02.19)
formasyon derslerine basladim bugun. sabah 08.30'da basliyor aksam 19.45'de bitiyor. igrenc bi gundu. bes yuz kisi bi amfide, cogu da sacma sapan insanlar. +50 yas esprisi yapiyor hoca herkes guluyor falan. degisik bi ortamdi. ogle arasinda bi tavuk donere 30 tl verdim cok koydu. salak ben. cikista kar yagiyodu. eski sevgilimi ozledim kari gorunce. yanimda bi cocuk oturuyodu sinifta, beraber ciktik yuruyoduk karin altinda. hizli hizli yuruyodu bu onumde, havaya bakiyorum ben de kari izliyorum. cok uzuldum. bi kara baktim bi cocuga arkasindan. keske o olsaydi dedim.
0
aydonno
(23.02.19)
insanlar kaba, insanlar hasta ruhlu. kendine dert etme, bir daha görmezsin bile onları. bazen haklıyken de alttan almak gerekebiliyor, en azından patronunun o kişiyi tanıması ve seni haklı bulması iyi:)
0
Mossy
(23.02.19)
Ticarette hep olur böyle şeyler. İlk değil son da olmayacak maalesef ülke profili her alanda kötü olduğu için nerde ne tip insanlarla karşılaşacagımızı kestiremiyoruz. O yüzden patronla aranda sıkıntı olmayacaksa hiç boşuna uzulmeye değmez diye düşünüyorum. Azıcık bencil olmayacaksak nasıl hayatta kalacağız ki hem. Neyse, benim de kendime göre bi problemim var. Gelecekten umidimi kesmedim fakat üzerimde bir karamsarlık var. Ne istediğim gibi bir hayatım ne de istediğim hedeflerime yakın bir konumum. Alakasız işlerde ömür çürüttüm. Başımı alıp gidemem öylece. Maddi anlamda zaten bitigim. Ne olacak bilmiyorum.
0
olaylar olaylar
(23.02.19)
eski sevgilimden ayrılalı aylar oldu ama hala alışabilmiş değilim.

eski işimde mutluyken dost kazığı yedim şu an saçma sapan bir youtube kanalına saçma sapan videolar çekiyorum.

eski iş için okulu dondurmuştum bir yandan da onunla uğraşıyorum hala bitmedi.

genel yazdım ama hepsi ayrı ayrı detaylarıyla dolduruyor içimi.
0
new day new life
(23.02.19)
valla sıkıntılı tipler karşına hep çıkacak. bence bu tip alengirli satışlarda sözleşme gibi bir şey yapıp kendini güvenceye alırsan sıkıntı yaşamazsın. söz uçuyor yazı kalıyor malum. hele ticarette çok önemli olmalı :)
hayatımda çok çeşitli insanları ilk kez erasmusda görmüştüm. o kadar farklı ve çeşitliydiler ki, sürekli voaaw voaaw oluyordum :) bir noktadan sonra şaşırma duygumu bile kaybettim.
0
omonia
(23.02.19)
Dertleşmeye değil de akıl vermeye geldim. Yalancı insanlar yüzünden ses kayıt cihazı aldım. Cebimde taşıyorum artık, gerektiği zaman basıyorum çaktırmadan kaydediyorum. Aslında ders için almıştım ama bu daha ağır basmaya başladı. Hepsiburadada 350 liraya Sony marka bişey var onu aldım. Bence senin benden daha çok ihtiyacın var böyle bişeye. Çat diye dinleteceksin orda morarsın şeref yoksunu. Patronun alışkındır bu şark kurnazlarına, takmamaya çalış.
0
windows95
(23.02.19)
En iyisini yapmissin. Bu memlekette abi diyecen ozur dileyecen kardesim. Yoksa her an 3. sayfaya konu olman isten bile degil. 20 yildir ozel sektordeyim. Bir donem ofkeden yemin etmis 6 ay maasima dokunmamistim.lanet olsun o paraya diyerek. Cikamiyorum da isten tabi. Sabah ise gitmek bir nevi ölümdü. Sen yine musteriyle sorun yasadin, bir de ofiste hergun gordugun nesibe hanimla olsa napardin. Neyse sonra ofkem gecti ve o bahaneyle 6 aylik birikmis param olmustu ve onunla araba almistim cidden :)
0
tunaktunaktun
(24.02.19)
Ben de dışarı çıktım, kar topu savaşı yaptım, karla dolu salıncakta sallanıp bağıra bağıra şarkı söyledim yanımdakilerle. İçimdeki sıkıntı, bunaltıyı bir süreliğine kara kustum.Şimdi kötü günleri göğsümü gere gere bekliyorum :)
0
askywalker
(24.02.19)
Boyle insanlarin olup olmamasi bir yana siz yanlis is yapmissiniz, sozlesme yapmadan o mal satilmaz ki! Hadi adamlar salak belli ki, malin basina bir sey gelse iddia edemezler, siz tacirsiniz. Sozlesme yapmaniz ya da detayli fatura olmasi lazim
0
kassiopeia
(24.02.19)
peşinde oldukları yarı fiyata tam ürün almak, boşuna takılma bu çakallara.
0
orpheus
(24.02.19)
(10)

Yalan söyleyen sevgili

meraklitursucu
Yalan söylediğinden emin olduğunuz, ama sorunca doğruyu asla söylemeyen inkar edene bir daha güvenebilir miydiniz? Niyeti kötü değil ama sizi istemeden rezil etti.
Yalan söylediğinden emin olduğunuz, ama sorunca doğruyu asla söylemeyen inkar edene bir daha güvenebilir miydiniz? Niyeti kötü değil ama sizi istemeden rezil etti.
0
meraklitursucu
(22.02.19)
Neden güveneyim?
0
sys coyg
(22.02.19)
Elbette hayır.
0
simderun
(22.02.19)
güvenmem tabi
0
prasinos
(22.02.19)
Yalan soyluyorsa demek ki sen cok sikmissindir. Kendini sorgulaman gerek.
0
Traveller
(22.02.19)
Kesinlikle hayır derdim ama sevgilisini gerekli gereksiz darlayan ruh hastaları da tanıdığım için çekimser oy kullanıyorum. Konuyu yazsaydın daha sağlıklı cevaplar gelirdi.
0
windows95
(22.02.19)
yalan yalani doguruyor bence. yani konudan bagimsiz olarak yalan soylemesi cok sinir bozucu. hadi soyledi kesinlikle sen sordugunda dogruyu soyleyip niye yalan soyledigini aciklamasi gerekirdi. acikcasi ben boyle yapardim cunku karsimdaki sevgilimse aramizda yalan olmamali, guvenmezdim.
0
bugun hava gunluk gureslik
(22.02.19)
ailesiyle ilgiliyse hoşgör, sadakatla ilgili bir şeyse o ayrı.
0
gizemli dede
(22.02.19)
Kronik yalanci degilse ve aldatma degilse ben ne yaptim ki bu insan bana acik olamadi diye sorgulardim, alacagim cevaba gore davranislarimi duzeltirdim. Sonra yeni bir sayfa acardim ama ben davranislarimi duzeltmeme ragmen devam ederse bitirirdim. Bu ikisinden biri ise guvenmezdim.
0
kassiopeia
(22.02.19)
güvenemedim. yukardakilerin aksine karşımdakini zerre sıkboğaz eden biri de değilim
0
akan dame
(23.02.19)
Güvenmem ayrılırım. Ailevi değilse devamı gelir
0
milletin efendisi olmaya gelen adam
(23.02.19)
(4)

kendinizi simartmak icin

in vino veritas
ne yapiyorsunuz? ozellikle kadinlara soruyorum. cilt bakimi, masaj, spa, alisveris?bonus soru: avrupa yakasinda sevdiginiz cilt bakimi yapilacak uygun fiyatli ve guvenilir bi guzellik salonu var midir?
ne yapiyorsunuz? ozellikle kadinlara soruyorum. cilt bakimi, masaj, spa, alisveris?

bonus soru: avrupa yakasinda sevdiginiz cilt bakimi yapilacak uygun fiyatli ve guvenilir bi guzellik salonu var midir?
0
in vino veritas
(22.02.19)
Valla ben çok sevdiğim bir yemek istiyorum ya da yapıyorum. Çünkü güzel bir yemek kadar insani mutlu eden çok az şey vardır. Sonra sonra güzel bir duş sonrası kremlenmek, ayaklarıma masaj yapmak, temiz pijamalar sonrasi yeni nevresimi çekilmiş yatağa girmek müzik dinleyerek uyumak. Kendine hediye almak misal yakın zamanda doğumgünüm simdiden kendime hediye alacağım kitaplari seçince bile heyecanlanıyorum.
0
Amaranta ursula
(22.02.19)
masaj, ama spa'da sikiliyorum sicak da basiyor, guzel bir sarap, cilt bakimi yavas yavas yaptirmaya calisiyorum, bir iki kere makyaj workshopina gittim, kuafor burada pahali oldugu icin kuafor, ucak bileti alma haftasonu icin sicak yerlere gitme, normalde saglikli beslendigim icin arada yaptigim kacamak yemekler.
0
kassiopeia
(22.02.19)
çok sevdiğim, orgazmik diye tabir ettiğim, ama her zaman yiyemediğim bir yemeği ve/veya tatlıyı yiyorum
0
pati
(22.02.19)
Masaj, cilt bakımı. Kaş aldırmak bile iyi gelebiliyor.
0
damla sakızlı dondurma
(22.02.19)
(2)

Yabancı ülkedeki bir firma ile türkiyedeki bir firma arası iş sözleşmesi

appdata
arkadaşlar merhaba.yoğunluktan dolayı 60 saate yakındır uyumuyorum, artık google'u kullanamaz hale geldim sanırım, zira şu basit şeyi yarım saattir arıyorum ve bulamadım.benim bir mühendislik firmam var. azerbaycan'daki bir fabrikanın yaklaşık 3 ay sürecek bir işini yapacağım. (fabrikanın kurulumu,
arkadaşlar merhaba.
yoğunluktan dolayı 60 saate yakındır uyumuyorum, artık google'u kullanamaz hale geldim sanırım, zira şu basit şeyi yarım saattir arıyorum ve bulamadım.

benim bir mühendislik firmam var. azerbaycan'daki bir fabrikanın yaklaşık 3 ay sürecek bir işini yapacağım. (fabrikanın kurulumu, proses hattının kurulumu vs.)

yabancı bir firma ile türk bir firma arasında sözleşme nasıl yapılır,
hangi kanun maddelerine, regülasyonlara, kurallara vs. dikkat etmeliyiz.
bu tip konuları anlatan bir link verir misiniz rica etsem?

şimdiden teşekkürler herkese.
0
appdata
(22.02.19)
bunla ilgili bir link bulamazsınız zaten bu tür detayları kimse yazmaz doğru düzgün bu tür işler deneyim isteyen işlerdir.

tavsiyem daha önce bu tür işler yapmış birinden yardım veya danışmanlık istemeniz çünkü projenin yapısına göre çok detay oluşuyor ve ona göre de sözleşme değişiyor.

tavsiyem,
sözleşmeyi ing ve türkçe yapın. ingilizce yeminli tercüman onaylı olsun.
ön ödeme isteyin. diğer ödemeleri projenin ilerleyişine göre ve satın alımlarınıza göre bölün.
git-gel, gümrük, kdv vs masraflarını iyi hesaplayın.
mümkünse gelecek ödemeler için teminat mektubu isteyin.
vb.
0
dedim dedim de kime dedim
(22.02.19)
fabrikanin kendi sozlesmesi vardir size iletecegi diye dusunuyorum, bizim muhendislik sozlesmelerimiz ekleri haric yaklasik 40-50 sayfa civari oluyor. sozlesmeyi ingilizce yapacaksiniz, cok yuksek ihtimalle azerbaycan kanunlari gecerli olacak. tavsiyem eger isin bedeli buyukse mahkemeleri degil tahkimi secmeniz, oradaki mahkemeler ile ilgili pek hos deneyimim ve duyumum yok. azerbaycan kanunlari uygulanacak, yapacaginiz butun islerin izinlerin vs. ona gore olmasi gerekecegi icin orada iyi bir firma ile calisin eger bilginiz yoksa. sizin sozlesmeleriniz 'engineering service agreement' olarak geciyor. acikcasi bu alan ciddi uzmanlik gerektiren bir alan, 10 yili askin suredir bu islerin icindeyim dolayisiyla ne is yapacaginizi cok iyi biliyorum. isin bedeli onemli ancak genel olarak herhangi bir avukat yaptiginiz isten anlamaz, mutlaka uluslararasi insaat alaninda deneyimi olan bir avukatlik firmasi ile calisin ve elbette tercihen azerbaycan'dan olmali.
0
kassiopeia
(22.02.19)
(3)

gemi ile yurtdışına eşya taşıma

widee
bir arkadaşımın sorusudur.gemi ile Avrupa ülkelerine eşya taşımak için hangi firmayı kullandıniz?
bir arkadaşımın sorusudur.

gemi ile Avrupa ülkelerine eşya taşımak için hangi firmayı kullandıniz?
0
widee
(22.02.19)
Asya nakliyat. Biraz tuzlu sanirim digerlerine gore ama duzgun.
0
brkylmz
(22.02.19)
Msc gibi armatör firmalar bizzat kendi gemileriyle taşır. Bunların dışında freight forwarderlar var. Onlar da aracıdır. Armatör firmalar ile müşteri arasında olurlar ve işleri yürütürler. Freight forwarder bildiğiniz bir firma değilse tercih etmeyin.
0
atini suren kovboy
(22.02.19)
evden eve nakliyat isteniyorsa asya nakliyat +1
0
kassiopeia
(22.02.19)
(3)

Saçta yıpranma?

meraklitursucu
Orta uzunlukta saçım var. Üstte görünenler aşırı yıpranmış duruyor fön, maşa çok sık yapmamama rağmen. Saç kurutma makinesi mi yapıyor böyle? Bunu kullan, şunu yapma dediğiniz yöntemler var mı?
Orta uzunlukta saçım var. Üstte görünenler aşırı yıpranmış duruyor fön, maşa çok sık yapmamama rağmen. Saç kurutma makinesi mi yapıyor böyle? Bunu kullan, şunu yapma dediğiniz yöntemler var mı?
0
meraklitursucu
(22.02.19)
saç kurutma makinesi yapıyor evet, saç nemini kaybediyor. kışın yapması zor ama sinüzitin yoksa ve akşamları duş alıyorsan saçını kendi halinde kurumaya bırakabilirsin.

argan yağı kullan. keratin bakımı yaptır. bir de organix in şampuan ve kremini kullanmaya başladım yumuşacık yapıyor ve parlak canlı duruyor saçlar.
0
nonik
(22.02.19)
Bemix evigen bepanthene badem yağı haftada bir 1-2 saat sonra yıkama yap.
0
insomnia
(22.02.19)
saclara sikilan spreyler var isidan koruyan, kurutmadan once, bir ise yaramiyor gibi geliyor ama yariyor aslinda onlardan sikin mutlaka. dogru duzgun olanlarindan alin elbette.
0
kassiopeia
(22.02.19)
(13)

Şakaya çaktırmadan kırılan arkadaş ile ilişkileri eski haline getirme?

gezegen olan pluton
Böyle bir durum söz konusu, benden 4-5 yaş büyük kadın arkadaşı trolleye trolleye sonunda anladım ki kırmışım. Özür dileyecek bir durum yok çünkü işin içinde hata yoktu ve şaka-trol çok belirgindi ama şimdi davranışlarımla ne yapmalıyım ki en azından biraz tamir vazifesi görsün.edit: olayı da anlata
Böyle bir durum söz konusu, benden 4-5 yaş büyük kadın arkadaşı trolleye trolleye sonunda anladım ki kırmışım. Özür dileyecek bir durum yok çünkü işin içinde hata yoktu ve şaka-trol çok belirgindi ama şimdi davranışlarımla ne yapmalıyım ki en azından biraz tamir vazifesi görsün.


edit: olayı da anlatayım, ben kendime kahve alıp yanına gittim, bana neden almadın dedi, hiç aklıma gelmedin, dedim, bensiz nasıl içebiliyorsun, dedi bende göstere göstere, bak ne güzel içiyorum, dedim. Kahveden bir yudum aldım. Aslında aklıma da gelmişti, tek başına kahve içmek de güzel değildi, ama işte trol :)
0
gezegen olan pluton
(21.02.19)
bir daha kimseyi trolleme. af edecekse eder.
0
selam
(21.02.19)
Sen benim sululuguma ver ayarı biraz kaçırmışım sana böyle davranırken gibi bir cümle sarfetmen daha anlaşılır olur yani anlamıyorum neden dolaylı yoldan birseyler yapmaya kasıyoruz bu kadar dümdüz söyle yani
0
fıytfıyt
(21.02.19)
Güzel bir hediye al. Gönlünü almak için. Git özür dile sonra
0
westblack
(21.02.19)
Isin icinde hata olup olmadigina karar verecek kisi arkadasinuz, siz degilsiniz. Eger kirildiysa ve karsi tarafa deger veriyorsaniz bahane uretmeden (ben oyle demek istemedim, sakaydi vs.) bu duygusunun varligini kabul edip, ozur dilemeniz lazim.
0
kassiopeia
(21.02.19)
Tamir etmeye falan calisma, olmamış gibi devam et. Telafi etmeye calisirsan boka sarar.
0
stavro
(21.02.19)
erkek olsa ben de stavroya katılırdım ama kadınlar farklı düşünüyor. tartışma vs sonrası hiçbir şey olmamış gibi davranmak onları çıldırtıyor, tecrübeyle sabit.
0
windows95
(21.02.19)
Kırmışsın da ne yapmışsın allahını seversen :D Bir şey yapmayı çok istiyorsan durduk yere git bir kahve al zaten ağzı kulaklarına varır :D Ama bence stavro doğru söylüyor
0
bir peynir kutusu kibrit
(22.02.19)
ya hakikaten mesele gibi durmuyor. al bi kahve götür.
ama başta trolleye trolleye demişsin işin öncesi varsa bilemem.
0
not dark yet
(22.02.19)
Bu örnekte kırılacak bir şey göremedim ben +1 Ben de kendimi hassas biri sanıyordum, daha beterleri de varmış. Biz işyerinde birbirimizi çok daha ağır trollüyoruz, bünye alıştı demek ki.

Bunu tamir etmeye ne var, al bi kahve götür bir dahakine +1
0
i m cool with that
(22.02.19)
öyle çok teferruatlı şeylere gerek yok. birkaç sefer ona ufak atıştırmalık bir şeyler götür, kendime almıştım bi tane de sana aldım diye.

mesela bir gün sabah poğaça götür, başka gün öğle yemeğinden sonra çikolata (albeni, eti karam vs.) götür, bir diğer gün 3-4 tane lokum götür kahvenin yanında.

böyle ufak jestler hoşuna gider.
0
yemrem
(22.02.19)
Ben olsam bi daha senin yüzüne bakmam bi de utanmadan hüpürdetmişsin.
0
pastörizesüt
(22.02.19)
kahve alip ona ver ama mesela bardaga da ufak bir sakali cizim yapabilirsin, yazi yazabilirsin; atiyorum, ben bir trolum, beni boyle sev lutfen.

ya da esek resmi ciz, yanina git ai ai de, eseklik ettim de.
0
jimicik
(22.02.19)
ben soyle dusunuyorum; bence olayda kirilacak bir sey yok +1 ama bakis acimiz aslinda su sekilde olmali, sizce olayda kirilacak bir sey olmayabilir. ancak arkadasiniz kirilmis. bunun bin turlu nedeni olabilir; saka kaldiramiyordur, o anda sizden sefkat gormek istemistir 'ya evet sensiz icmemek benim de aklima geldi aslinda vs.' gibi bir ifade duymak istemistir, onu duyamamistir, kirilmistir, kalbi o gun genel olarak kiriktir, buna da alinmistir, ya da siz hep cok saka yapiyorsunuzdur bu son noktadir vs. vs.
ama bunlarin ne kadar onemi var tartisilir. onemli olan onun kirilmis oldugu. olayin kirilacak bir olay olup olmadigi tanimlamasini kendimizden degil, karsimizdakinin duygularinin dogrulugunu kabul ederecek (acknowledge) baslamamiz lazim. biz turk insani olarak, hep bir bahane uydurma, aciklama, oyle demek istemedim, bunda ne var kirilacak (genel kabul goren goruse gore kirilacak bir olay degilse) gibi yaklasiyoruz. bu yanlis aslinda. aslinda insanlarin bu anda tek istedigi duygularinin kabul gormesi, acknowledge edilmesi (bunu ceviremiyorum tam olarak). karsinizdaki sadece size kirilmis bakin, buna dayanarak bir terbiyesizlik, saygisizlik yapmamis. o zaman baska sey konusurduk.

olmasi gereken bence; eger istiyorsaniz ozur dilersiniz, ya da benim de aklima geldi almak ama sonra neden bilmem almadim kusura bakma dersiniz, kendinizi aciklarsiniz. vs. daha da bu tarz saka yapmazsiniz. eger bu tarz alinganliklari devam ederse (belki kendinizi acikladiginizda ortak bir dusuncede bulusacaksiniz bu da bir ihtimal) ve siz ona karsi farkli davranmak istemiyorsaniz ama bu sekilde biriyle arkadaslik da etmek istemiyorsaniz uzaklasirsiniz. ama bize gore kirilacak bir olay yok diye karsimizdakinin kirilmasini degistiremiyoruz maalesef.
0
kassiopeia
(22.02.19)
(7)

2000 yılından sonra yazılan roman önerisi

ayseee
türk yabancı fark etmez. 2000 sonrası roman ne okunmalı?
türk yabancı fark etmez. 2000 sonrası roman ne okunmalı?
0
ayseee
(21.02.19)
Murakami, İhsan Oktay Anar, Hasan Ali Toptaş der susarım.
0
simderun
(21.02.19)
masumiyet müzesi
0
nevrochaotica
(21.02.19)
Turkce mi?
0
kassiopeia
(21.02.19)
Daha dogrusu illa turk yazaar mi
0
kassiopeia
(21.02.19)
@kassiopeia türk yabancı fark etmez. 2000 sonrası roman
0
🌸ayseee
(21.02.19)
yerli fantastik edebiyatın güzel bir örneği olan barış müstecaplıoğlunun perg efsaneleri serisi olabilir
0
edaddy
(21.02.19)
latife tekin, asli erdogan
0
balik kraker
(22.02.19)
(4)

Kredi kartı alışkanlığından kurtulmak

herşeyi soran adam
SelamBi arkadaşım soruyor:Rutin harcamalarım için nakit kullanmıyorum, bankamatik kartını çok az kullanıyorum, genelde kredi kartı kullanıyorum.Ama artık aylık ödemelerim anormal seviyelere çıkmaya başladı, kontrol edemiyorum.Bu kredi kartını kapatıp kurtulup, nakitle hayatını yürüten biri olmak ist
Selam

Bi arkadaşım soruyor:

Rutin harcamalarım için nakit kullanmıyorum, bankamatik kartını çok az kullanıyorum, genelde kredi kartı kullanıyorum.
Ama artık aylık ödemelerim anormal seviyelere çıkmaya başladı, kontrol edemiyorum.
Bu kredi kartını kapatıp kurtulup, nakitle hayatını yürüten biri olmak istiyorum.
İlk soru: bu karar mantıklı mı?
İkinci soru: normalde ortalama kart borçlarım 1,5-2K civarındaydı bu ay ödemem gereken 3K borç var. Ayrıca kalan taksitler kısmı da 2K.

Benim bu borçlarımı ödeyip kartı kapatmamın en mantıklı yolu nedir?

Mesela bu ay asgarisini ödesem, sonra kartı hiç kullanmasam, 1K, 1K ödesem 5 ayda toplam borçtan ve karttan kurtulsam olur mu? Çok faiz girer mi?
Ya da kredi çekip borcu toplu kapatıp kredi taksiti mi ödesem?

Teşekkürler
0
herşeyi soran adam
(21.02.19)
İhtiyaç kredisi çekerek tüm borcunu defaten öde.
Kredi kart limitini aylık ödeye bileceğin miktara düşürttür ve kredi kartıyla alışveriş yapmaya devam et.
0
Mirket
(21.02.19)
yasadigim yerde kredi kartina taksit yapilmiyor, dolayisiyla yaptiginiz harcama ay sonu tamamen hesabimdan otomatik kesiliyor. sadece bu bile kredi karti harcamami inanilmaz azaltti. turk kredi kartim da internet alisverisine kapali. gercekten cok ciddi sekilde fark ediyor.
tavsiyem imkaniniz varsa kredi karti limitinizi ya sembolik bir rakama indirin ya da zorunlu harcamalariniz kadar (mesela oradan kesilen faturalar varsa vs.) ve internet alisverisine kapattirin. ya da en guzeli tamamen kapatin. ciddi bir fark goreceksiniz. ayrica alisveris yapacaksaniz da kesinlikle taksit istemeyin. ay sonunda o tutar lonk diye kesilince kendine geliyor insan. bildigim kadariyla karti kapatip borcu odemeye devam etmek de mumkun.
0
kassiopeia
(21.02.19)
İkinci soru: normalde ortalama kart borçlarım 1,5-2K civarındaydı bu ay ödemem gereken 3K borç var.

son 3-4 aydır bende de benzer durum var. harcamalar arttı bayaa. ama bakıyorum ekstrelere hep aynı şeyler. her şey %50 zamlandı.

bence sorun arkadaşında değil, enflasyonda =)
0
spirit crusher
(21.02.19)
Kredi falan çekme kartı doğrudan kapattır ve borcunun asgarisini falan ödeye ödeye krediye vereceğim faizden daha azına 2-3 ayda kapatırsın. Ben o şekilde yaptım.2 aydır kart kullanmıyorum birazda harcamalarımı temel seviyeye indirdim önümüzdeki aydan sonra rahatım.
0
murtiii
(21.02.19)
(5)

Yeni Başlayanlar İçin Denizcilik/Yatçılık

deadwampir
Mart başında işten ayrılıyorum. Eylül'e kadar da boşum. Mudanya'da bir evim var. Şükür para durumum da fena değil. Bi yat (20-40 bin arası) (tekne, motorlu yelkenli/yelkensiz) alsam, eylül'e kadar takılsam, eylülde satsam (kolay satılır mı bilmem) ne yapmam gerekir, yat ehliyeti kolay verilir mi? Ka
Mart başında işten ayrılıyorum. Eylül'e kadar da boşum.
Mudanya'da bir evim var.
Şükür para durumum da fena değil.

Bi yat (20-40 bin arası) (tekne, motorlu yelkenli/yelkensiz) alsam, eylül'e kadar takılsam, eylülde satsam (kolay satılır mı bilmem)

ne yapmam gerekir, yat ehliyeti kolay verilir mi? Kaç metrelik'e (ki elimdeki paraya büyük birşey alınkıyor da) kadar kullanılır, nedir ne değildir bu işler?

Bir de havalar ısınana kadar ankara'dayım. ankara'da bunun belgesi alınır mı?

Sormadığım ama eklemek istedikleriniz varsa anlatın, okurum...

Şimdiden teşekkürler...
0
deadwampir
(21.02.19)
ankara'da veren yerler var ama bir noktada gidip kullanmanizi sart kosuyor (pratik zorunlulugu) ve mart basina kadar almaniz mumkun degil sanirim. tekne alip satmak ciddi bir kulfet. anladigim kadariyla pek bilginiz yok, aldiginizda park edeceginiz yer, yaza kadar teknede ve acikta yasamayacaksaniz park ettiginiz yerlerin parasi, mazot parasi (yelkenli degilse) bunlar cok ciddi masraflar. hesabinizi iyi yapin. suyunuz bittiginde, tuvaletin bosaltilmasi gerektiginde neler yapacaksiniz vs. kursta anlatirlar herhalde ama her liman icin degisebilir, ciddi pratik bilgisine ihtiyac olur. zevkten cok iskenceye donebilir.
0
kassiopeia
(21.02.19)
Eylüle kadar işin can alıcı noktalarını yeni kavramaya başlarsınız. Bu konular şakaya da gelmez, ufak tefek acemilikler büyük facialara yol açabilir. Bence bu hevesinizi erteleyin ve o zamana kadar gerekli yetkinliğe kavuşmak için çalışmalara başlayın. Amatör denizcilik belgesi almak iyi bir başlangıç olabilir.
0
joker hakki
(21.02.19)
tekne sahiplerinin hayatlarında mutlu olduğu iki gün vardır, biri aldıkları gün diğeri sattıkları gün derler :)
0
freebird5406_2
(21.02.19)
20-40 bin lira kamaralı-bakımlı bir tekne bulman biraz zor. ayrıca o para ile bitmiyor, marina bağ ücretini de eklemelisin-mudanya nın durumunu bilemiyorum. bence eylüle kadar al sat yapmak yerine kiralama daha mantıklı olacaktır. hem farklı teknelerle seyir yapar tanırsın hem al sat stresi ile uğraşmazsın. burada handikap şu ki deneyimin olmadığından kiralamada sorun çıkabilir.-mudanyanın durumunu bilmiyorum2. belki ufak tekne sahipleri ile iyi diyalog..
amatör denizci belgesi almak kolay. belgeyi almak için pratik istenmiyor. ancak kendi tekneni kullanmak çok farklı. kursta belgenizi alır ve arada genelde güneyde yapılan, grupla gidilen pekiştirme seyrüsefer eğitimlerine katılıp deneyimli insanların eşliğinde tekne tanıyabilirsiniz. ankaradaysanız eğitmen tavsiyem ertunç olacaktır. www.mtmscuba.com neta..
0
unabomber
(22.02.19)
Arastirirsaniz ulastirma bakanliginin 24 metreye kadar amator denizcilik belgesi almada kolaylik sagladigini gorebilirsiniz. Eskiden bu belge kurslar araciligi ile aliniyordu fakat denizlerde ki basiboslul yuzunden devlet herkesin alabilmesi adina boyle bir yapmis , ilgisi olan arkadaslar daha kolay bir sekilde alabilir belgeyi
0
sarkgarb
(22.02.19)
(9)

İş başvurusu-kötü muamele sorusu ?

bialo czerwoni
Arkadaşlar çok değişik bir sorun yaşadım ve ne yapmam gerektiğini bilmiyorum. Kararsız kaldım...zamanında gözüme kestirdiğim,iyi şeyler duyduğum bir firma vardı ve oraya başvurdum. Cv mi atıp çalışmak istediğimi söyledim. Direk oranın şube müdürü bir kaç hafta sonra konuşabileceğimizi söyledi.3 haft
Arkadaşlar çok değişik bir sorun yaşadım ve ne yapmam gerektiğini bilmiyorum. Kararsız kaldım...

zamanında gözüme kestirdiğim,iyi şeyler duyduğum bir firma vardı ve oraya başvurdum. Cv mi atıp çalışmak istediğimi söyledim. Direk oranın şube müdürü bir kaç hafta sonra konuşabileceğimizi söyledi.

3 hafta sonra mail attılar ,arkadaşlar yakın zamanda sizi arayacak dediler.

1-2 gün sonra bir cep no'su aradı açtım.iş turistik bir şehirdea olduğundan yabancı biriydi ama ingilz değil zaten ingilizce de konuşmadık telefonda.
Daha önce yurtdışında da çalıştım türkiyede de ama böyle bir tavır görmedim ben işe alımlarda.Aşağıda göreceksiniz olanları.

başvurduğum firmanın başka bir şehirdeki şubesi beni aramış onu da kendim anlamak zorunda kaldım:D (hiç bir tanıtım yapmadan telefonda ön görüşme yapmaya çalıştı o yabancı kadın)


diyaloğun türkçesi şöyleydi.
;
+alo x y ile mi görüşüyorum.
-evet benim buyrun.
+bize iş başvurusu yapmışsın o yüzden aradım.
-evet de hangi firma tam olarak ?
+(takmaz) şu belgen var mı ,şu şehirde mi yaşıyorsun(başka bir şehir.) Şurada şu işi daha önce yaptın mı?
- şöyle böyle şurada şunu yaptım şu belgelerim var" diye kısa bir özet geçtim cvmi.
+bana onu ,bunu, şunu, anlatın. (10 dakikalık bir şey sordu ve emrivaki şekilde)
- yaptığım şeyleri kanıtlayacak şekilde 40-45 saniye boyunca anlattım.
+nasıl yaptınız,ne dediniz,nasıl geçti, tam olarak nasıldı? diye tekrar sordu.
- ben de gerçekten müsait değildim (berberdeydim) ve kibarca kusura bakmayın ama şu an söyleyebileceklerim bu kadar müsait değilim başka zaman arayın ya da firmayı söyleyin ofise gelebilirim dedim
+tamam anlaşıldı iyi günler. dedi ve kapattı.

baya moralim bozuldu ,onlar mı aradı başka bir firmamı derken telefon numarasını instagramdan arattım ve profilin sahibinin hangi firmada çalıştığını öğrendim. Başka bir şehirdeki şubedeymiş ondan o şehri sormuş bana telefonda.

Benim bu işle ilgili referanslarım ve tecrübem de var. Sadece sektörde yurt dışından getirip çalıştırdıkları elemanlar olduğundan acaba bana kasıtlı olarak böyle berbat bir tavır mı gösterildi bu hanfendi tarafından?Belkide kendi vatandaşlarının yeri dolmasın istiyor Türkiyede... Ama neyseki farklı şehirde.


kendi şehrimdeki Türk müdürle tekrar mailleşip aramızda geçen kötü görüşmeyi anlatıp referanslarımdan da bahsetip tekrar bir "yüzyüze" görüşme isteyim mi? yoksa boş mu vereyim ?

Koşa koşa çalışırım ederim diyeceğim bir yer değil ,sadece elimde bir kaç seçenek olsun ve onların teklifini de göreyim istiyorum. Yoksa daha önce çalıştığım yerde devam ederim. Tepkim böyle saçma sapan bir şekilde yüz-yüze bile görüşememeye açıkcası.

Siz olsaydınız ne yapardınız?
0
bialo czerwoni
(21.02.19)
Ben olsam Türk müdüre yazardım. Müdür olaya sinirlenirse sizi arayan arkadaşın başı derde girer, o arkadaş insanlarla nasıl konuşması gerektiğini öğrenmiş olur. Müdür sinirlenmezse de en kötü ne olabilir ki? Sizi kovacak değil ya? Zaten "Koşa koşa çalışırım ederim diyeceğim bir yer değil" demişsiniz.
0
gonion
(21.02.19)
gorustugunuz kisi turk olmayan ama turkce konusan biri miydi? ben oyle anladim. eger oyle ise, hele de rusya ve turevlerinden gelen biri ise bu kisi bunlarin konusma tarzlari boyle oluyor, kisisel algilamayin. inanilmaz ters ve uslup bilmez konusur bunlar, hot hot. dovecek mi ne yapacak belli olmaz. oyle birine denk gelmis olabilirsiniz.
0
kassiopeia
(21.02.19)
@kassiopeia evet o konuda haklısınız ,oranın insanları öyle oluyor.

ama biz türkçe konuşmadık. Onların dilinde konuştuk ve gayet kaba şekilde konuştu. Ayrıca rusçada da kibar konuşma ve normal konuşma ayrımı var slav dillerinin çoğunda olduğu gibi. Ben tavrın kaba ve kasıtlı şekilde yapıldığından eminim.
0
🌸bialo czerwoni
(21.02.19)
anladim, arayan kisi tamamen okuz de olabilir o zaman.
eger tekrar mail atmaya karar verecekseniz tavsiyem; kadinin mail adresi varsa kadina ve adama birlikte, yoksa adama kotu gorusmeyi anlatmadan, sadece boyle boyle arandim, ilginiz ve vaktiniz icin tesekkur ederim, ancak musait degildim ayrintili olarak yuzyuze gorusmek isterseniz gorusebiliriz gibisinden bir mail atmaniz. daha ise girmeden hic tanimadiginiz bir insana tanimadiginiz baska bir insani yermeyin derim. mumkun oldugunca profesyonel olsun mailiniz, isteginiz yuzyuze gorusmekse onu yazin vs.
0
kassiopeia
(21.02.19)
Berberde de olsan, sinemada da olsan koltuktan kalkıp müsait bir yer bulup konuşmayı tamamlamalıydın bence. İlk başta cevap vermişsin sonra sorular uzadıkça şuan müsait değilim demişsin. Ben olsam başından savmaya çalışıyor derdim. Artık aramanın bir faydası yok. Olacaksa olur zaten.

Türkiye'de herkes başkasından en iyisini bekliyor. Ösym sınavlarına baksan Norveç burası dersin. 15dk kala kapılar kapanıyor, bozuk para, kent kart, ev-araba anahtarı sokamıyorsun. İnanılmaz güvenlikli bir sınav zanneder bilmeyen. Ama bu ülkede insanların nasıl iş yaptığını biliyoruz. Şirketler de bizlerden alman-japon karakteristikleri bekliyor. Kendileri öyle olmamalarına rağmen.

Size önerim iş konusunda daha önemseyen bir tavırda olmanız. Görüşmelere geç gitmeyin. Takım elbise vb giyilmesini veya en azından günlük kıyafetle gelinmemesini beklerler. Şirketi araştırmış olun. Yani şunu anlayın; bu ülkede eli güçlü olan şirketlerdir. İşsizlik bu düzeyde ve piyasa bu haldeyken bu durum daha da kötüye gidiyor.
0
the coon
(21.02.19)
konuşmaya başladıktan sonra müsait değilim demen hoş olmamış. iş görüşmesi sonuçta, ben sandalyeden kalkar konuşmaya devam ederdim. en başında açmasan neyse ama sonrasında of çok uzatıyosun, kapat hadi der gibi olmuş.

türk müdüre mail at. ama çalışanınız çok kabaydı anlaşamadık şeklinde değil, daha uygun bi dille.
0
elorelia
(21.02.19)
bence müsait değilm demende sorun yok. nereden bilebilirdi mülakat olduğunu? belki 2 dk.lık bir konuşma sanıyordu. bence senlik bir sorun yok. onların saçma sapanlığı.
0
black mamba
(21.02.19)
bu zamana kadar 8-9 farklı iş görüşmesine girmişimdir. Avrupa birliğindeki ülkelerde de çalıştım,telefon görüşmesi,online test ardından sözlü sunum isteyen yerleri de gördüm,Türkiye'de 5 dk ofiste konuşup tamamdır bu iş diyen yerlere de denk geldim.

Doğrudur biraz sinirim bozuldu ve baştan savdım çünkü beklediğim yaklaşım bu değildi.

En başta sorduğumda takmayıp gözardı etmek yerine,hangi firmadan hangi sıfatla ne için aradığını söylemiş olsaydı 30-40 dakika bile konuşurdum. Ama iki hafta geçti anca nereden ve kimin tarafından arandığımı öğrendim. gerçekten çok saçma.
0
🌸bialo czerwoni
(21.02.19)
Türkiye'de IK'cıların gelen bir özelliğidir. Müsait olup olmadığınızı sormazlar. Görüşmek için mail atıp zaman ayarlamazlar. Onlara göre siz onların aradığı dakika görüşmek zorundasınız. İşini layıkı ile yapıp durumu anlayanları tenzih ederim, ama TR'de görüşmeler genelde bu şekilde. Bu sebepten çok kafaya takmamak lazım. mail konusunda sana kalmış. Çalışmak istiyorsan şansını denersin.
0
helenart
(21.02.19)
(5)

Erasmus için hangi ülke?

ceann deas
4. Yilimda erasmus yapacağım. Litvanya’da Vilnius Univercity ile Polonya’da Univercity of Szczecin Arasında tercih yapmam gerek. Hangisini seçmeliyim? Bir de ilk dönem mi ikinci dönem mi? İlk dönem çok soğuk olur diyorlar bide noel, cadilar bayramı çok ilgi duyduğum şeyler bunları hayatımda 1 ke
4. Yilimda erasmus yapacağım. Litvanya’da Vilnius Univercity ile Polonya’da Univercity of Szczecin Arasında tercih yapmam gerek. Hangisini seçmeliyim?

Bir de ilk dönem mi ikinci dönem mi? İlk dönem çok soğuk olur diyorlar bide noel, cadilar bayramı çok ilgi duyduğum şeyler bunları hayatımda 1 kez bile olsa hakkıyla kutlamak isterdim. Gidenler de hep 2. Dönem gidin demiş kararsız kaldım.

Son olarak bilginiz vardır belki son sınıfta 2 dönem de zorunlu tezim var bu tezler ne olacak gittiğim yerde falan mı yazacağım? Danışman hocamla konuşacağım tabiki ama belki bilen vardır buraya da yazayım.

Yanıtlar için şimdiden teşekkürler.
0
ceann deas
(21.02.19)
litvanya euroya geçmiş sanırım. ben olsam polonya tercih ederdim, ki daha önce polonyada yaptım. soğuk oluyor evet, 2. dönem daha güzel olabilir ya da 2 dönemlik gitmeyi zorla? öyle imkanlar oluyor.

okuldan okula, hocadan hocaya çok değişken şeyler bunlar. kimisi tüm dersleri alakasız derslere sayıyor, kimisi ince eleyip sık dokuyor. ben dersler konusunda epey sıkıntı çekmiştim örneğin, bizim okul bir türlü denkleştirmedi falan, zar zor ikna ettim. millet 3-4 ders alırken ben 13 ders aldım. en net bilgiyi danışman hocanızdan ve yine kendi okulunuzdan daha önce erasmus yapmış kişilerden alırsınız.
0
veritaslibertas
(21.02.19)
vilnius da erasmus yaptım, polonyada yasadım.
öncelikle polonya daha ucuz, litvanyada kızlar 1 tık dha güzel, ikisinde de erkekler çirkin. vilnius cok soguk, szcecin soguk ama cok değil. szczecin'ini şehir olarak hiç sevmedim, vilnius tatlı bir şehir.
son olarak polonyada ırkcılık biraz daha fazla olabilir.
0
monicapp
(21.02.19)
Szczecin’de bir ay yaşadım. Ağustos ayında bile buz gibiydi. Gittiğim zaman ırkçılık zirvesindeydi. Szczecin batıda ve biraz daha açık fikirli ama yine de Polonya işte. Ben Vilnius derim. İkinci dönem git Paskalya kutla.
0
Lim5
(21.02.19)
Belkide hayatımın en verimli zamanlarını Vilnius'ta erasmus yaparken geçirdim. Evet küçük bir şehirdir ama birçok açıdan kendinize olumlu katkılar sağlayabileceğiniz imkanları bulabilirsiniz.
0
hepbiarayisicinde
(21.02.19)
Ben de Vilnus diyorum, polonyada irkciligin tavan oldugu donemdeyiz.
Ayrica noel ve cadilar bayrami icin; cadilar bayrami kutlanmiyor olabilir, en fazla barlarda kostumlu partiler vardir. Cadilar bayrami daha cok abd,uk, canada gibi common weatlh ulkelerinde oluyor, ayrica cocugunuz yoksa istanbulda partiye gitmekten farki olmayacak sizin icin. Noel icinse, burada da goreceginiz en enteresan sey isiklandirmalar ve varsa christmas marketler olacaktir - 24'unden once. Zira tam christmas day gunu ve o hafta tum ogrenciler ailelerinin yanina gidecek, her yer dukkanlar kapali olacak. Tam bir 'aile zamani', hatta genelde avrupa sehirlerinin en sikici oldugu donemlerdir. Oncesinde olan isiklandirmalar christmas marketler icin de ilerde o tarihlerde almanya,avusturyaya giderseniz cok guzel noel 'havasi' alirsiniz. Bunlari sunun icin yazdim, sadece bunlari gecirmek icin ilk donem gitmeyi dusunmeyin, oraya entegre olmus hayatiniz yoksa hayal kirikligi olabilir. Ama bahar her zaman guzeldir :)
0
kassiopeia
(21.02.19)
(9)

Anormal kıllı olmak

docrivers
https://goo.gl/images/jhV69FBirebir bu abi gibiyim lazer epilasyona gidiyorum 1 ay sonra bu hale geliyorum , insanlar lazer epilasyondan maksimum verim alıyor ufak bölgelerde etkili, ben komple maymunum , yazın kapşonluyla gezmekten bıktım, denize giremiyorum psikolokim bozuldu, tanıştığım bir kızla
goo.gl
Birebir bu abi gibiyim lazer epilasyona gidiyorum 1 ay sonra bu hale geliyorum , insanlar lazer epilasyondan maksimum verim alıyor ufak bölgelerde etkili, ben komple maymunum , yazın kapşonluyla gezmekten bıktım, denize giremiyorum psikolokim bozuldu, tanıştığım bir kızla havuza gitmiştik benden korktu resmen dalga geçti yolladı, uğraşamıyorum bıktım artık bu şekilde yaşamaktan hayattan keyif alamıyorum, delirmek üzereyim
0
docrivers
(20.02.19)
iğneli epilasyon kesin çözüm.
0
tabirimekruh
(20.02.19)
Nasıl emin olabiliyoruz
0
🌸docrivers
(20.02.19)
Düzenli bir şekilde diode lazere gittikten sonra iğneli epilasyona gitmenizi öneririm. Azalma olmuyorsa gittiğiniz yerle ilgili ciddi sıkıntılar olabilir. Tercihen güzellik merkezlerine değil de dermatoloji uzmanlarının muayenehanelerine gidin.
0
limondanhallice
(20.02.19)
@docrivers lazerde tüyler azalabiliyor, incelebiliyor ya da tüylerde bir değişiklik olmuyor. hatta aksine tüyleri çoğaltabiliyor bazen. ancak iğnelide iğne yardımıyla kıl köküne elektrik veriliyor, bu yüzden kıl çıkmıyor. tabii ki lazere göre biraz daha acı verici ama kesin çözüm bu.
0
tabirimekruh
(20.02.19)
Fotoğrafı göremiyorum ama eğer çok kıllıysanız, kalın tüylerse iğneli epilasyon yapmazlar ilk aşamada. Bir de size de yazık o kadar acı ve zaman. Lazerden sonra kalan ince tüyler için iğneli kesin çözüm. Ama zaten lazerde azalır tüt olur ve artık sizi rahatsız etmez.
Bir de Limondan hallice+1.
0
şubatsonrası
(20.02.19)
Aynen buyum youtu.be daha siyah tonlu kıllar sarışın değilim beyaz tenliyim
0
🌸docrivers
(20.02.19)
lazer siyah kılları bitirir demişlerdi bana, sana nasıl etki etmez ya? dolandırılıyor olmayasın?
0
windows95
(20.02.19)
Yanlis alete gidiyorsunuz lazere, diode lazere gidin+1 mumkun degil azalmamasi. Ama bu baska bir alet var o sadece geciktiriyor cikmasini, bekleyince aynen eskisi gibi cikiyor. Hangi ildesiniz? Ankara ise yer onerebilirim.
0
kassiopeia
(21.02.19)
Ablamın dediğine göre ipl olabilirmiş senin gittiğin, o elektrikli ağda dedi :D
Aleksandır diye bi çeşidi varmış onu bulacakmışsın.
0
windows95
(21.02.19)
(10)

Kendi yaptığımız duvar objesi yorum

sekerse tehlike
Bir arkadaşımla birlikte bu işe soyunduk. İlk denememiz. Nasıl olmuş, eleştiri ve yorumlarınıza açığız. Kaç para olsa satın alırsınız? Görsel: https://eksiup.com/2a2a8be9d589
Bir arkadaşımla birlikte bu işe soyunduk. İlk denememiz. Nasıl olmuş, eleştiri ve yorumlarınıza açığız. Kaç para olsa satın alırsınız?

Görsel: eksiup.com
0
sekerse tehlike
(20.02.19)
Fena değil. Daha da iyi bir şeyler çıkartırsınız.

Açıkçası para vermem ama illa bir rakam dersen de 100 tlnin altı olmaz.
0
kablelvuku
(20.02.19)
masa yapın bundan bence. duvar için anlamsız geldi kocaman parça.
0
windows95
(20.02.19)
Ebat 35 x 35. Derinlik 2.5 cm. Ana malzeme ceviz.
0
🌸sekerse tehlike
(20.02.19)
Piyasada bunun benzeri şeyler artık çok fazla var.
İlk deneme için gayet güzel ama farklı fikirler türetip çeşitlendirebilirsiniz. Amaç diğer benzeri ürünlerden farklı bir şey yapmak olmalı bence.
0
esse classic
(20.02.19)
Göz yoruyor. Ağacın damarları ön plana çok çıkmış. Geyik sade ama yanlarındaki çizgiler bütünü karmaşık sergilemiş. Daha desensiz bir ağaç seçerseniz, geyiğin kenarları yerine kendisini detaylandırırsanız daha iyi olacağı kanısındayım. Emeğinize sağlık.
0
hepbiarayisicinde
(20.02.19)
Duvara asmak için değil de sunum tahtası gibi olmuş 20 lira verilir
0
Bostan
(20.02.19)
Boya yerine cnc ile kesilip, içine de gizli led döşenirse çok daha şık olur. 100 liradan aşağı bence de etmez. Zet gibi sitelerde örneklerini bulabilirsiniz.
0
limondanhallice
(20.02.19)
Boya değil zaten cnc ile kesilip içi epoksi dolduruldu ama bişeyleri yanlış yaptık
0
🌸sekerse tehlike
(20.02.19)
icine isik yerlestirirseniz guzel bir dekorasyon hatta aydinlatma olabilir.
0
crucio
(21.02.19)
Cok guzel ancak sunum tahtasi olabilir +1 ben boyle seyleri duvarima asmam acikcasi bana daha dag evi avlanma yerlerini hatirlatiyor.
0
kassiopeia
(21.02.19)
(13)

Türkiye bu kadar sahipsiz mi?

levent bilgen
Mckinsey olayında da kendimizi gerçekten abartıp abartmadığımız üzerine bir duyuruyla bir parça veryansın etmiştim ama şu tabloya da bir bakın: 1) Yeni TÜSİAD Başkanımız Simone Kaslowski olmuş. 1000 yıla yaklaşan yerleşik kültürde bir yüzyıl bile yaşamamış, "İtalyan kökenli Türk" değil, bizatihi İta
Mckinsey olayında da kendimizi gerçekten abartıp abartmadığımız üzerine bir duyuruyla bir parça veryansın etmiştim ama şu tabloya da bir bakın:

1) Yeni TÜSİAD Başkanımız Simone Kaslowski olmuş. 1000 yıla yaklaşan yerleşik kültürde bir yüzyıl bile yaşamamış, "İtalyan kökenli Türk" değil, bizatihi İtalyan bir adam. "Türk Sanayicileri...." diye kendini tanımlayan, Türk iş dünyasının en kalburüstü sivil toplum kuruluşunun başına geçiyor. Türk vatandaşı adı altında ülkesine aidiyet hisseden ve bu topraklarda geçmişi olan bir Türk, Kürt, Arap, Çerkes, Hristiyan, Yahudi hatta Ahıska Türkü bile değil. Ülkeyle en ufak bir organik bağı yok en temelde.

2) 80 milyon insanın içinden sadece ve sadece 3 tane (yazıyla ÜÇ) gerçek anlamda lider vasfına sahip ve kitleleri peşinden sürükleyebilecek ve birbirine doğru muhalefet edip kalkınmış ve geleceği olan bir ülkeyi inşa eden siyasi kültüre sahip ve bu yetkinliklerle donanmış siyasi lider çıkamıyor.

3) Tarımda, ekonomide, teknolojide, yeraltı kaynaklarında, enerjide, hayvancılıkta ve aklınıza gelebilecek dünya kadar başlıkta feci şekilde dışa bağımlıyız. Siyaseten belli bir mesafeyi korumazsak ya da başımızı biraz çıkarmaya cüret edersek hemen birileri siyaseten ya da ekonomik olarak tepemize binebiliyor ve biz de üretmek yerine bu dayatmanın varlığını, mevcut tüm yoksunluklarımızın bahanesi edebiliyoruz. Ciddi ciddi de buna inanabiliyoruz.

4) Futbolda, basketbolda -genel olarak sporda- sinemada, edebiyatta, sanatta, mimaride doğru dürüst tek bir ikonumuz yok. Olanlar da tabiri caizse "Batı menşeli" ya da ülke dışı bir tedrisatı öncelemiş, Batı'ya ve Batı kültürüne fena halde öykünen insanlar. Bu toprakların hikayesini anlatıyoruz diye geçiniyorlar üç beş sanat budalası ve ortalama muhataplarına.

5) Giyimimiz, kültürel bakışımız ve zevklerimiz, yaşam tarzımız, mimari ve estetik anlayışımızın her tarafı özenti, yamalı ucuz bir elbise gibi. Batı desen değil -ağırlıkla ordan özeniyor- Doğu desen değil. Nişantaşı'nın, Levent'in beyaz yakalısı, eliti dediğin tamamen birer çakma Parizyen, çakma Frankofon, birer Anglosakson imitasyonu. İçtiği kahveden, giyiminden, gittiği mekanların dekorasyonuna bile sinmiş, İnstagram'ından bile ortaya saçılan bir çiğlik, özenmişlik.

Kahramanlara ihtiyacı olan bir toplum da değil hayalim ama bu kadar mı sahipsiziz, köksüzüz?
0
levent bilgen
(20.02.19)
Tusiad bir onceki secimde de beyaz yaka(maasli eleman) birini secip koydu.
Kimse hedef olmak istemiyor, zaten bi ise de yaramiyor o kurum.
0
acemi
(20.02.19)
En buyuk hata: Bir insan Turk oldugu icin otomatik olarak iyidir. Hayir, Italyan olsun ama uretimi desteklesin. Ihracati artirsin. Issizligi azaltmada yararli olsun. Boyle bir Italyani, elitist beyaz yaka zengin bir aileden gelen halki tanimayan bir vatandasa tercih etmen gerekli.
0
Traveller
(20.02.19)
@Traveller

1. maddenin son pasajını tekrar okursanız ima yollu olarak bile böyle bir şeyi kastetmediğimi anlamanız gerekir. Ben etnik bir çıkarımdan ziyade coğrafi, tarihsel, kültürel bir aidiyete sahip 80 milyonluk bir insan kaynağından beslenememenin aczini ifade ediyorum.
0
🌸levent bilgen
(20.02.19)
adam türk değil demişsiniz de ailesi izmir levantenlerinden mi neymiş. kendisi italya'da doğmuş ama bu topraklardan ailesi yani. üstelik kendisi gayet ana dili gibi türkçe konuşmakta. ailesiyle birlikte yaptığı bir ton yatırımı da unutmamak gerek. aslında ben de bugün sözlükte ismini sol framede görünce öğrendim kim olduğunu. bugüne kadar ismini bile duymamıştım. ufak bir google araması bile kendisinin burayla ilgisi olduğunu önünüze sererdi 30 snde.
0
dalaylamaninkabri
(20.02.19)
@dalaylamaninkabri

Aldo Kaslowski İzmirli değil İstanbul doğumlu. Kendi resmi sitesinden bu bilgiler. Ayrıca levantenler de Türk değil. Caroline Koç İzmirli bir levanten ama Türk değil. Mesele Türk olup olmamaları da değil, tüm bunlar sorduğum sorunun cevabı da bu değil.
0
🌸levent bilgen
(20.02.19)
5- bilmiyorum gece vakti çamlıca'daki büyük cami (ki konuyla ilgili mimarlar orantısızlığı ve siluete etkisiyle bayağı gömüyor kendisini) gözüne çarptı mı... 2 saniyede bir renk değiştiren ışıklandırmasıyla disko topuna çevirmişler. resmen rezalet, üzerine de tüy dikilmiş vaziyette. millete gelenekçilik taslayacağız diye sergilenen bu vasatlık yerine senin çakma diye nitelendirdiğin akımları tercih ederim açıkçası. kaldı ki bahsedilen bölgelerde bu akımlara rastlanması ta osmanlı'ya dayanır. sonradan görülen edilen şeyler değildir.

kısaca yamalı bohça tespitine katılsam da bunun sebebini yanlış yönde aradığını düşünüyorum. köksüz? bu da yanlış.
0
zgrydn
(20.02.19)
Tembeliz. Evet biz tembeliz. İmkânı, parası pulu olanlar bizden de tembel. Ve bu tembellik bu ülkenin sonunu getirecek.

Hep basite kaçıyoruz. Hep rahata düşkünüz. Herkes en kolay yoldan cep doldurma derdinde. Siyasiler halkın birebir yansıması. Özeti.

Eee biz kendimize değer vermiyoruz. Ülkeye de vermemiş oluyoruz sonuc olarak.
0
westblack
(20.02.19)
ben biraz daha esnek olmayi tavsiye ediyorum. google'i amerika yerlisi bir kizilderili degil, hindistali bir adam yonetiyor. microsoft'u da ayni sekilde. uber'e baktigimizda iranli bir adamin yonettigini goruyoruz. coca colayi da bir turk yonetiyor. bu ulkelerdeki insanlarin kalkip bu adamlar amerikali degil, neden sirketlerimiz yonetiyorlar diye sizlandiklarina rastlamadim. oradaki insanlar irk isini asmis cunku.

bizim de ayni sekilde bu seyleri asmamiz gerekiyor. irkcilik hos degil. esnek olmak, acik olmak, cesitliligi desteklemek en mantiklisi. yoksa bu mevcut kafayla bizden bir halt olmaz. isin sirri acik olmakta yatiyor zaten.

turkiye'den de cok onemli insanlar, cok orijinal insanlar cikmistir. vardir. cok guzel islere imza atmis insanimiz olmustur, keza baska ulkelerde oldugu gibi.

evet gercekten cok guclu ve yerlesmis kulturumuz ve zevklerimiz ve geleneklerimiz var. batida bunlara rastlayamazsiniz cunku oralar cigdir. ozellikle amerika kitasi. oralara ozenen insanimiz vardir. evet ama bu hepimizin ozendigi anlamina gelmiyor.

ote yandan ben bu ulke icin uzun vadede umutluyum.
0
Leonardo~Da~Vinci
(20.02.19)
Sahip aramaya gerek yok sahibi biziz. Köksüz hiç değiliz.
1-) Atatürk aydın insan ithal ederek neyi hedeflemiştir, kimler gelmiştir, neler başarılmıştır araştırınız.
2-) O vasıflarda, yuksek yetenekli insanlarin önünü kesebiliyorlar. Siyasetin farklı dinamikleri var. Ülkenin simdiye kadar yok olmamasini saglayan zeki insanlar varlar, sadece göz önünde değiller.
3-) Sağ demek bu anlama geliyor. Maalesef Dünya'nin cogu ulkesini sağ yonetiyor.
4-) Bahsettiginiz alanlarda cok saglam insanlar yetiştirdik ama yeterli degil tabiki. hayatta kalma mucadelesinden nefes almaya firsat bulamayan halk, refahi saglanmadan nasil dunyaya mal olacak degerler yetistirebilir?
5-) Batı desen değil dogu desen degil cunku biz her ikisiyiz. Kalitesizlik ve yavanlik da egitim ile refah ile ilgili.

Çağının çok gerisinde kalarak hanedanlık alışkanlıklarından vazgeçememiş, ulus devlet anlayışını sindirememiş bir toplulukta bu yakındığınız durumların olması çok normal. Önemli olan umutsuzluğa kapılmamak. Yalnız değilsin, biz varız. Laik, refah içinde bir toplumda özgür ve eşit yaşam arzusunda olan milyonlar var.
0
hepbiarayisicinde
(20.02.19)
lupelius
(20.02.19)
eh dostum sen dememiş misin ki "Türk vatandaşı adı altında ülkesine aidiyet hisseden ve bu topraklarda geçmişi olan bir Türk, Kürt, Arap, Çerkes, Hristiyan, Yahudi hatta Ahıska Türkü bile değil.". Adam Türk vatandaşı adı altında bu topraklarda geçmişi olan bir Hristiyan işte. Kendi kendinle çelişmişsin.
0
dalaylamaninkabri
(20.02.19)
Sana şimdi her türlü imkanı sağlasa ailen, çok başarılı olsan, Türkiye ve çarpık meseleleriyle uğraşır mısın?

Kahraman aramayı bırakın. Topyekün adam olmaya bakın. Kollektif düşünmeden bir arpa boyu yol alamaz Türkiye. Hadi bir tane Elon Musk çıkartalım demek yerine düzenli her sene 1000 tane donanımlı insan yetiştirelim demek gerekiyor.

Mevcut düzende donanımlı, zeki, dürüst, lider birinin muhalefet etmesi mümkün değil zaten. Rejim buna müsaade etmez. Çıkarsın ağzını açıp sadece özgürlükler dersin terörist olursun. Selam verdiğin kişilerden bile kolaj yaparlar vatan haini ilan ederler. Aklı olan uğraşır mı? Muhalefet de rejimin kontrolünde şu an.
0
bos gezenin bos ustasi
(21.02.19)
1.soruda adamin turklugunu sorgulayip, sonra kendi kendinizle celisip sizi uyaran, kibarca duzelten adami bile kaldiramiyorsunuz. Sizin gibi en az 60milyon var bu ulkede. Dolayisiyla kitleleri surukleyecek lider aslinda var ulkede, bir sorun varsa liderde degil kitlede. Bu kitleden bu liderler cikiyor. Ulkeye 'fazla' gelen, iki gomlek buyuk o kadar adam var ki! bugun sozlukte fatih altayli'nin yedigi ayar basliginda iyi parti baskan yardimcisini okudum, siyasi gorusume cok ters ama ne kadar egitimli, kibar bir adammis. Simdi bu adam neden lider olamiyor sizin de temsil ettiginiz kitleye? Evet gayet sahipsiz kaldik, cahil, egosu tavan, ogrenmeye elestiriye yeni fikirlere gercegi sorgulamaya tamamen kapali bir guruh olduk.
0
kassiopeia
(21.02.19)
(6)

sorum eve temizlik icin birini alanlara

in vino veritas
temizleyecek kisi gelmeden evi biraz da olsa temizliyor musunuz? ya da hicbir sey yapmiyor musunuz? temizlik yapmak (kabasini almak bile olsa) isin mantigina ters ama oldugu gibi birakmak da ne bileyim ayipmis gibi geliyor. siz napiyorsunuz?
temizleyecek kisi gelmeden evi biraz da olsa temizliyor musunuz? ya da hicbir sey yapmiyor musunuz? temizlik yapmak (kabasini almak bile olsa) isin mantigina ters ama oldugu gibi birakmak da ne bileyim ayipmis gibi geliyor. siz napiyorsunuz?
0
in vino veritas
(20.02.19)
kabasini almak mi oluyor bilmiyorum ama kiyafetlerimi, ortalikta biraktigim kagitlari kitaplari, tabak canaklari vs topluyorum. bu benim icin temizlik degil cunku. mumkun oldugunca her sey yerinde olsun ki evi 'temizlemeye' vakit kalsin istiyorum. zira evime temizlikci almamin amaci tozlari almasi, evi supurup silmesi, banyo tuvalet temizligi vs. arkami toplamasi degil. ama temizlikci gelmeden elektrik supurgesi calistiran vs. var, onlari yapmam.
0
kassiopeia
(20.02.19)
temizlik anlamında tabiki bişey yapmıyorum ama ortalığı düzenliyorum. kıyafet elektronik eşyalar kitaplar sehpalar vs ortalıkta olmasa daha iyi olur. gelen kişi direkt evi temizlemeye başlıyor böylece.
0
avatar is back
(20.02.19)
bu sorunun aynısı bir kaç hafta önce yine sorulmuştu. demek ki baya düşünülen bir konuymuş bu
0
dafuq
(20.02.19)
İşin mantığına ters dediğin gibi. Ben kaba da olsa bir temizlik yapmam.
0
iwasbornonamountainside
(20.02.19)
@daginiklik toplanmasina takilanlar, kabasini almaktan kastim daginikligi toplamak esyalari olmasi gereken yerlere yerlestirmek filan degil ya. baya kaba temizlik yapmak olarak soruyorum. tezgah silmek, elektrik supurgesi calistirmak ne bileyim banyoyu bakinca temiz gorunecek bi hale getirmek vs. gibi islerdi :) ayrica yuh yere kirli don atlet atip temizlikci toplasin denmez tabii ki onu sormamistim zaten :)
0
🌸in vino veritas
(20.02.19)
Temizlik yapmıyorum tabii. İlave hiçbirşey yapmıyorum. Olduğu gibi bırakmak doğrusu. Kedinin kabını filan temiz bırakıyorum ama, zaten onu temizlemesini beklemiyorum ama tuvaleti temizlerken görüp iğrenmesin diye.
Bir de bize gelen hanım eğer bir şeyi ortada görürse ortadan kaldırır. Sonra nereye koydu diye dört dönüyoruz, o sebeple özellikle çocukları baştan uyarıyorum oyuncaklarını kitaplarını kaldırsınlar. Süheyla affetmezzzz :)
0
SiyamkedisiZorro
(20.02.19)
(38)

Avukatın alacaktan pay istemesi

manivela
Örnek iş davası diyelim. Adam / kadın işe iade davası açıyor avukat 20% pay istiyor.Avukat zaten vekâlet ücretini almıyor mu neden pay talep ediyor ve bu hukuki mi
Örnek iş davası diyelim. Adam / kadın işe iade davası açıyor avukat 20% pay istiyor.Avukat zaten vekâlet ücretini almıyor mu neden pay talep ediyor ve bu hukuki mi
0
manivela
(20.02.19)
avukat diyorsun :)
0
old but hot
(20.02.19)
Tarifeye en son 1995te mi baktınız ne 350si

İkinci olarak dosyanın zorluguyla alacak tutarının nasi bi ilişkisi olabilir ki alacaktan nisbi pay talep ediyor. Benim fiyatım bu diyemiyor.
0
🌸manivela
(20.02.19)
Hani ceza davasi filan olsa yine anlarim basit yargılama usulü hukuk davası nasıl garibanin tazminatına alacağına konuyorsunuz anlamıyorum
0
🌸manivela
(20.02.19)
Bu konu ekşide bir ara gündemdeydi. Sebep şu imiş avukatlara göre; davayı avukata veren kişi “paranı o parayı tahsil ettiğimde alırsın” dediği içinmiş. Yani normalde ücretin bu meblağdan bağımsız ödenmesi gerekirken bu meblağ direkt olarak iş sonunda katşı taraftan tahsil edilecek meblağa bağlandığı için avukatlarda kendilerince böyle bir yöntem bulmuşlar.
0
filipis
(20.02.19)
İsteyebilir, bu konuda hukuki bir sorun yok. Siz de vermeyebilirsiniz, vermek istemez iseniz başka bir avukat ile çalışabilirsiniz bu konuda da bir sorun yok.

Sonuçta karşılıklı bir hizmet alımı durumu, isteyen istediği fiyatı koyabilir siz de o hizmeti istediğiniz kişiden satın alabilirsiniz.
0
talasas
(20.02.19)
İş davalarında genelde böyle oluyor. Takip ettiğim gruplarda sürekli muhabbeti dönüyor. Hatta dava kazanıldığında paranın avukata geçtiği ve onun komisyonunu alıp size kalanını takdim ettiği durumlar okudum. Onların insiytafinde gelişiyor her şey.
0
baal
(20.02.19)
Avukat zaten vekalet ücretini almıyor mu?

Almıyor değil her zaman alamıyor. Hatta şu dönemde hiç alamadığı oluyor. Bazen 2000 tl çıkıyor brut. Bunu tahsil edemiyosun. Çünkü borca batık olabilir karşı taraf. O zaman avukat enayi mi ? Yıllar geçecek 2000 tl ye dosyayi alacak ( o da yüzde 20- 35 arasında kesilecek o orasi ayri ) hiç kazanmadığı bir iş için emek verecek.

Ayrıca senin sözleşme bedelin ayri bu akit senle vekalet verdiğin şahıs arasında olur, hayır ben vermek istemiyorum dersen başkasını bulursun. Ha ucuz etin yahnisi misali ücret ödemediğini hizmet ne kadar kaliteli olur orasi şüpheli.
0
damla sakızlı dondurma
(20.02.19)
bir de işe iadede en son vekalet ücreti 2180 tl çıkıyordu.dediğim gibi kesintisiz hali bu. Davayı senin delili durumun yüzünden kaybettiğini düşün adam hiç para almadan davanı takip ediyor. Bu açıdan düşününce işler o kadar da adil değil demek ki.
0
damla sakızlı dondurma
(20.02.19)
Avukatla anlaşan taraf şunu farketse yeter aslinda: yüzde üzerinden anlaştığında sen ne kadar cok kazanirsan avukat da o kadar cok kazanacagi icin alacaginin en üst limitten cikmasi icin azami çabayı gosterecektir. Sen ne kazanirsan kazan avukatin alacağı para değişmezse, davanin bi an evvel bitmesinden baska bir karsiligi olmayacaktir.
Secimini yap. Secim serbest...
0
her giriste sifresini unutan adam
(20.02.19)
avukatların dini imanı para olduğu için bir şekilde kendilerini her zaman haklı çıkarıyorlar. yok istersen başka avukattan alabilirmişsin bu hizmeti falan. hepsi de aynı şekilde çalışıyor halbuki. bir de tabi alacağın ne kadar çoksa avukat o kadar fazla para alacağı için daha iyi motive oluyormuş. yani diyor ki az para verirsen işimi iyi yapmayabilirim.
biz halbuki işimizi iyi yapsak da kötü yapsak da aynı parayı alıyoruz.

hukuki olmaması da mümkün değil, çünkü aynı fakülteden mezun insanlar illaki birbirini koruyacaktır. savcı veya hakim emeklisi hemen hemen herkes zaten avukatlık yapıyor. düzeni kurmuşlar yani.
0
the ultimate driving machine
(20.02.19)
evet gayet hukuki
0
aquarium
(20.02.19)
“Biz halbuki işimizi iyi yapsak da kötü yapsak da ayni parayı alıyoruz”

Evet doğru. Bu yüzden kimse işini iyi yapmıyor. Bu yüzden herkes ceza almadığı müddetçe işini başından savuşturuyor. Çünkü bu ülkede çoğunlukla bilgiye emeğe değer verilmiyor, ortaya da böyle bir ülke çıkıyor.

Ülkemizde avukatla takip zorunluluğu bulunmamakta. Kendi hukuk davanızı kendiniz açabilirsiniz. Yok bir avukattan yardım istiyorsanız karşılığını ödemelisiniz. Bu tüm mesleklerde böyledir. Kuaföre gidip 30 çok 20 vereyim diyor musunuz?

“Dini imanı para olmuş” diyeni de duyan zanneder insanlar keyifleri için çalışıyor. Herkes bir şekilde hayatını sürdürmeye çalışıyor. Eğer para çok anlamsızsa git bir kamuya yararlı işte bedelsiz olarak çalış. Yapar mısın? Yapmazsın. O zaman deyimleri yerli yerinde kullanman lazım ki konu bağlamından kopmasın...
0
her giriste sifresini unutan adam
(20.02.19)
Herkes her seyin en dogrusunu biliyor. Kimse asgari tarifeden is yapmak zorunda degil, o tarife bu paraya iş yap diye çıkarılmıyor, bu paranin altinda is yapmak yasak diye cikariliyor.

Avukatlarin barolar tarafindan duzenlenen bir tarifesi vardir ve tarifede ucretin “belirli bir ucretten az olmamak uzere yuzde ...” olacagi duzenlenmektedir. Bu tarife de her yil yayinlanmaktadir.

Son olarak lutfen kimsenin emegine deger bicmeyin. Herkes kendi emegine sadece kendisi deger bicebilir.
0
her giriste sifresini unutan adam
(20.02.19)
kimsenin emeğine değer biçmiyoruz hocam. yüzde ile çalışmak nasıl etik geliyor size anlamıyorum.
eğer çok iyi avukatsan mesela dersin ki, arkadaş davaya konu para 10.000 lira da olsa, 1.000.000 lira da olsa ben senden 50.000 lira isterim. sonuçta yapacağı iş aynı.
iş yüzdeye vurulunca kimse küçük paralarla uğraşmak istemiyor. 5000 lirasını kaptıran adam gidip adalet önünde hakkını arayamıyor. böyle olunca da ülke hırsızlar ve dolandırıcılar için cennet oluyor. bu konuda mesela kendini sorumlu hisseden bir avukat var mıdır?
zengin adam davasına istediği gibi avukat buluyor ama dar gelirli adam adalet arayamıyor.
dediğim gibi, bu şekilde düzen kurulmuş gidiyor. ha bütün dünyada bu böyle sanırım eyvallah ama bütün dünyada böyle olması doğru olması demek değildir.
0
the ultimate driving machine
(20.02.19)
avukatlık kanununda varmış. işte tam da bunu diyorum.
milletvekili maaşlarının mecliste belirlenmesi ile aynı şey.
ona itiraz eden arkadaşlarımız gelmiş burada kendi hazırladıkları kanunla kendilerini savunuyor.
0
the ultimate driving machine
(20.02.19)
Avukat 1.000.000tl lik davada aldiginda ömrü boyunca calisip odeyemeyecegi bir sorumlulugu üstüne almis oluyor, hata yaptigini düşünelim. Bu, 5.000tl’lik dava ile bir mi?
Tersinden de bakabilirsin, 5.000tl’lik işin icin 1.000.000tl’lik işin emegini bekliyorsun. Alacagin az diye cok pra harcamak istemiyorsun ama avukattan ayni işi bekliyorsun? Madem emek ayni emek, o zaman avukatin 5000tl lik iş icin 1000000tl’ye ne istiyorsa onu istemesi lazim, bu da senin işine gelmez...

Avukat diyince superman sanmayin. Bir avukat binlerce iş yapamaz. 3 sene süren davaya 1000tl reva gördüğünüz adamdan kaliteli iş bekleyemezsiniz cunku sizin gibi 1000dava daha almasi gerekir.

Bu işin binlerce parametresi var. Bu nedenle emegini sadece kendisi belirleyebilir diyoruz.

Dar gelirin de adalet sisteminin de sorumlulugunu avukata yuklemeyin. Toplumdan bagimsiz düşünmeyin avukatlari..
0
her giriste sifresini unutan adam
(20.02.19)
bu arada yazdığım uzun cevap moderasyon tarafından silinmiş. tartışma başlattığım içinmiş. bu sebeple daha fazla uzatmak istemiyorum.
0
the ultimate driving machine
(20.02.19)
Avukata parasını başında peşin vermemişsiniz yüzde hesabı çslışmak zorunda kalmış. Az bile demiş.
0
photo85
(20.02.19)
bence de etik değil. bir avukat ücretine isterse 1 milyon lira ister. kendi belirler bunu. ama paranın büyüklüğüne göre komisyon istemesi hoş değil. millet yolunu bulmuş. arabanız yolda kalıyor. çekici çağırıyorsunuz. arabanın fiyatına göre bir yüzde istiyor. etik mi bu? gider kendi fix bir ücret belirler arabanın zorluğuna göre o ayrı bir durum. ama arabanın fiyatının üzerinden ücret belirlemek gibi bir şey bu.
0
black mamba
(20.02.19)
@photo85 gerçekten öyle mi düşünüyorsun ya? sanki avukata ücretini peşin ödese komisyon istemeyecek. sürekli bir kılıfa sokma çabası.
0
black mamba
(20.02.19)
Komisyon dediğiniz şeyi kanun belirliyor alacağın şu kadarını al diye. Yasa söylüyor. Ya başında vericeksin ya sonunda. Madem etik değil işin başında ver
0
photo85
(20.02.19)
komisyon zorunlu değil ki. sonuçta vekalet ücreti almıyor mu? avukatlardaki bu yaptığı şeyi sürekli bir yasanın arkasına saklanmak gülünç. "valla ben almam da yasa öyle emrediyor" tavırları.
0
black mamba
(20.02.19)
sonuçta vekalet ücreti almıyor mu?
inanmazsın ama mahkeme kararlarında almadığı oluyor.

bilgilendirme için bkz: www.resmigazete.gov.tr
0
damla sakızlı dondurma
(20.02.19)
Vekalet sözleşmesi böyle bir şey, kimse size sonuç taahhüdünde bulunmuyor hocam (size sonuç taahhüdünde bulunan avukattan topuklarınız totonuza vura vura kaçın), avukat dediğin sonucu taahhüt etmez sadece aranızdaki sözleşmenin başlangıcıyla bitişi arasındaki süre içinde dikkat ve özen yükümlülüğüne uygun davranmayı taahhüt eder. Nasıl ki olumlu sonuç sizin üzerinizde doğacaksa olumsuz sonuç da sizin üzerinizde doğacaktır. Kusura bakmayın çok cahilce laflar bunlar sene 2019 hala bunların tartışılması da ayrı üzücü yok avukatın parası baştan belli olurmuş bilmemne, açıp okuyun madem kardeşim, ağırınıza gidiyorsa da vermeyin avukata vekalet gidin kendiniz halledin işinizi, kimse sizi zorlamıyor ki illa avukat tutmanız için, aç davanı kendin yaz dilekçeni yap takibini kazan davanı koy icraya tahsil et mis gibi. Yaparsınız.
0
fırt
(20.02.19)
Doktorun safra kesesi ameliyatı 1 saat sürüyor rahmetli dedeme yaptırmıştık 20 dakikada bitmişti, tedavi süreciyle birlikte takibi toplam 1 hafta sürdü ve doktorla işimiz 1 hafta içinde kapandı. Avukatın hangi işi 1 hafta sürüyor da avukatla doktoru karşılaştırıyorsun? Bugün en basit dosya nereden baksan 1 yıl sürer.

Bütün bunların yanında, doktorun 100.000 vermiyorsun öyleyse ameliyat yapmıyorum deme hakkı vardır. Şunu bir anlayın artık. Veremiyorsan git başka doktora, profesöre ameliyat olma git doçente yardımcı doçente ol, git ucuz yapana ol. Bunun yanında avukatlar sizden baştan para isteyip cebinizi boşaltma meraklısı değil, üç kuruş parası olmayan bir sürü vatandaş var memlekette işe iade davası açmak isteyip gider avansı harç masrafı zart zurt yargılama gideri için 2 bin lira parası olmayan işçi oluyor, bu adamın hakkına kavuşması için baştan 10 bin ver kardeşim yoksa bakmam dosyana demek daha mı adilane bir yaklaşım yoksa o adamın kazanılıp kazanılmayacağı hiçbir şekilde belli olmayan tazminatından hayali bir yüzde alıp oradan kendi hakkımızı tahsil etmek mi daha uygun. Nereden baksan 2 senesi var ayrıca. Yapmayın etmeyin yav okumuş etmiş insanlarsınız bu nasıl bir mantık cidden fıttıracağım. Bana hiçbir zararı olmaz bu meselenin ama topluma ciddi yansımaları olur. Neyin nefreti bu işimizde gücümüzde çalışan insanlarız cidden anlam veremiyorum.
0
fırt
(20.02.19)
senin ana konu dediğin şey zaten akdi vekalet. biraz okuyup argümanlarla gelsen keşke. senin komisyon dediğin şey de vekalet ücreti. daha tanımları bile oturtamamışsın. biz işimizi aç kalmak için yapmıyoruz. kendisine verilen hizmet için ücret ödememekte insan neden bu kadar ısrar eder anlamıyorum. adliye ile işi olmayan insanların kafasında çok farklı şeyler dönüyor.
0
damla sakızlı dondurma
(20.02.19)
avukat vekalet ucreti aliyor derken hangi vekalet ucretinden bahsediyorsunuz? avukatin, sizin davanizi kazanmasi halinde karsi taraftan aldigi bir vekalet ucreti var, bunu karsi taraf oduyor.
bir de sizinle yaptigi akdi vekalet iliskisi (vekalet sozlesmesi) neticesinde size sundugu hizmet icin sizden aldigi 'ucret' var. bu size sundugu hizmetin ucretidir. asgari tarifesi vardir. sozlesme incelemek icin de ucret alir avukat, sozlu danisma icin de, dava bakmak icin de. bu kadar basit. ucret vermeden hizmet almak istiyorsaniz o baska ama yukarda neyin tartisildigini da anlamadim. insanlar aldiklari ucretin ne oldugunun farkinda degil sanirim.
0
kassiopeia
(20.02.19)
@kassiopeia +1, tüm tartışmaların cevabını vermiş aslında.

avukatlık her yönüyle zor bir meslektir. sonuç odaklı değil süreç odaklı bir meslektir. avukattan aldığınız her hizmet, avukatın size sattığı bilgi ve tecrübedir. başka alanlarda aldığınız hizmetler için ödediğiniz ücretler size garip gelmiyorsa, avukatın sizden talep ettiği ücretler de tuhaf gelmemelidir. sonuç itibariyle, satın aldığınız şey bilgidir. bilginin sizin için somut bir şey olmaması bunun avukatın hayrına iş yaptığı anlamına ve sizin de hizmet almadığınız anlamına gelmez.kimse yıllarını avukat olup da bedava iş yapmak için harcamıyor.
0
principlei
(20.02.19)
@fırt işin niteliği ile ne alakası var? ona bakarsan kanser tedavisi yıllarca sürebiliyor. ne oldu şimdi?

herkes parayı vermezsem işi yapmam diyebilir. ancak sonuçta manavdan bir farkın olmalı değil mi?

avukat değilim tabii ki bilmek zorunda değilim her ayrıntıyı. bir konuda fikir beyan etmek için her ayrıntıyı araştırmak zorunda değilim. o zaman kimse kendi uzmanlık alanı dışında tek kelime etmesin. karşı taraf ne derse kabul etsin. ayrıca bu kafayla illa konuyu bilgimin olmadığı yerlere çekebilirsin. her şeyi bilmek zorunda değilim.

@damla konuyu niye saptırıyorsunuz? kimse ücret ödemeyelim mi diyor? ne alakası var? nerden çıkardın bunu? avukat işe göre bir ücret belirler. ister 1.000 lira alır ister 1.000.000 lira alır. bunu kendi bilir. ama ben alacağın tazminatın %20'sini alırım derse etik olmaz. yaptığın işin bedeli neyse ödenir. işin zorluğuna göre de değişebilir bu ancak alacaklının alacağı paraya göre değişmemeli. ortağım mısın?

@kasss ya okuduğunuzu anlamıyorsunuz ya da bilerek çarpıtıyorsunuz. bu duyuruda 1 kişi bile ücret ödemeden hizmet alalım demiş mi? sabit ücretin neyse işe göre belirlersin. insanlar komisyona karşı. kimse bedava hizmet beklemiyor.
0
black mamba
(20.02.19)
Yıllarca süren kanser tedavisinin ücreti en başta belli oluyor sabit bir ücret ödenip bitiyor mu sanıyorsun ahahah alemsin.

Şu yazdığım paragrafa cevap verir misin sayın etik uzmanı: "üç kuruş parası olmayan bir sürü vatandaş var memlekette işe iade davası açmak isteyip gider avansı harç masrafı zart zurt yargılama gideri için 2 bin lira parası olmayan işçi oluyor, bu adamın hakkına kavuşması için baştan 10 bin ver kardeşim yoksa bakmam dosyana demek daha mı adilane bir yaklaşım yoksa o adamın kazanılıp kazanılmayacağı hiçbir şekilde belli olmayan tazminatından hayali bir yüzde alıp oradan kendi hakkımızı tahsil etmek mi daha uygun."

Her ayrıntıyı bilmiyorsun diye itiraz edemezsin demedi kimse sana, mantık kuralları çerçevesinde istediğin konuda itiraz et. Temelsiz altı boş iddialarla konuşmak sen dahil kimsenin derdine derman olmayacak. Mesela önce demişsin ki işin niteliğiyle ne alakası var, sonra da demişsin ki avukat işe göre bir ücret belirler, işin zorluğuna göre de değişebilir. Ne diyorsun karar ver :) Avukatın belirlediği ücret sözleşmeyle birlikte senin alacağın 10 liranın 2 lirasını almak olabilir, kendi ücretini bu şekilde belirleyebilir. Neyini anlamıyorsun bunun? Maddi işlerden komisyon almanın nesi etik değil?
0
fırt
(20.02.19)
@black mamba
hocam anlayamayan sizsiniz. 'komisyon' dediginiz sey, komisyon degil, hizmet akdinin bedeli. konusu para ile olculen seyler icin belli yuzdeler var. ona gore belirleniyor. ve DEVLET DE bunu boyle oduyor. yani, davayi kazandiginizda karsi tarafin odeyecegi vekalet ucretini hesaplarken, DEVLET de avukatin vekalet ucretini hesaplarken yuzde hesabi yapiyor. bu bir.
ikincisi, nasil olabilir mesela avukat der ki seninle yaptigim sozlesme cercevesinde 5lira talep ediyorum, dava sonunda da bir sey istemiyorum. ya da 3 lira talep ediyorum, dava sonunda da kazandigininz %x'ini talep ediyorum. eger avukatiniz hizmet bedeli olarak kazandiginizin %x'ini isterim diyorsa, bu sizin lehinize de olan bir sey. her ise iade davasindan sabit bir tutar alirsa avukat, siz davayi kazandiginizda anlastiginiz paradan az bir tutara hukmedilirse siz zarara girersiniz. yuzde bazinda anlasirsaniz ne kadar hukmedilirse onun yuzdesini alir avukat bu kadar basit. caniniz hangi odeme seklini istiyorsa o sekilde anlasan avukata gidersiniz.
0
kassiopeia
(20.02.19)
@kassiopeia %20 diye sormus vatandaş, bunun ilam vekalet ucreti olma olanagi var mi? Boyle bir sey mumkun degil zaten. Tartisilan sey tamamen akdi vekalet ucreti. En azindan cevap yazan arkadaslar icin boyle, kendileri aldiklari ucreti biliyorlar ama meslekten olmayan suserler icin anlasilir gelmiyor, hepsi bu...
0
her giriste sifresini unutan adam
(20.02.19)
@fırt kanser tedavisinin maliyeti tedavinin süresine göre değişiyor. tedavi uzun sürerse hasta daha fazla maliyete katlanıyor. hukukta da bu olabilir. dava daha uzun sürer avukat daha yüksek fiyat biçer. bunda bir şey yok. sorun müvekkilin alacağı tazminata göre avukatın kendine pay biçmesi. aynı şey mi sence? çarpıtıyorsun yine.

bahsettiğin şekilde olursa işçi parası olmadığı için bunu talep ederse olabilir. ancak her zaman böyle olmadığını hepimiz biliyoruz. sanki işçinin parası olsa avukat bunu teklif etmeyecek. hem vekalet ücretini alacak hem de komisyon alacak. yine ufak bir örnekten sanki hepsi öyleymiş gibi çarpıtıyorsunuz.

nitelikten kastettiğim şu. işin zorluğuna göre tabii ki ücret değişir. ancak ben 10 bin tazminat alacaksam farklı, 100 bin alacaksam farklı kazanç sağlamasın. davanın en başında desin benim ücretim şu duruma göre de sen şu kadar aralıkta tazminat alabilirsin. ama benim tazminata neden parmak atıyor? kendi ücretini müvekkil ödüyor zaten?


@kassio komisyon nedir? ingilizce yüzde demek. e yüzde alıyorsun işte bunu neden inkar ediyorsun? komisyon değil mi bu? kelime karşılığı bile aynı.

e avukat ne kadar tazminat çıkacağını tahmin edebilir aşağı yukarı ona göre bir ücret belirler. az bir şey çıkacağını düşünüyorsa sabit ücret ister. baktı tazminat ihtimali yüksek komisyon alırım der. 100 lira tazminat için komisyon ister mi sence? senin mantıkla duruma göre avukat zararlı çıkabilir. e o zaman neden bile bile zararlı çıkacağı bir işe girişsin? inandırıcı mı sence?
0
black mamba
(20.02.19)
1. "Kanser tedavisinin maliyeti süresine göre değişir" - Kanser tedavisinin maliyeti hastalığın süresine göre değil hastalığın mahiyetine göre değişir. Akciğer kanserinin tedavi süresi ile gırtlak kanserinin tedavi süresi aynı olduğu zaman maliyet aynı mı oluyor? Aynı ilaçlar mı kullanılıyor, aynı miktarlarda mı kullanılıyor? Hayır. Süre ücret belirleme noktasında sadece bir etkendir, ücret niteliğe göre değişir. Anlamadığın nokta şu; doktor senin sağlığını korurken söz konusu örnekte avukat malvarlığı hakkını koruyor, ikisinin karşılığı da bir ücrettir; doktor senin sağlığın üzerinden yüzdeyle ücret belirleyemeyeceğine göre yüzde alamayacak ve başka kıstaslara göre tarife sunacak, avukat malvarlığın üzerinde yüzde belirleyebilir ve bu ücretini alabilir ki bu ücret de maksimum %25 ile sınırlandırılmıştır.

2. "ancak ben 10 bin tazminat alacaksam farklı, 100 bin alacaksam farklı kazanç sağlamasın. davanın en başında desin benim ücretim şu duruma göre de sen şu kadar aralıkta tazminat alabilirsin." - Senin kaç bin lira tazminat alacağını avukat nereden bilsin? Bunun kararını avukat değil yargıç verir, avukatın bir konuda taahhütte bulunmamasının mantığı budur, aşağı yukarı hesap yapmak yerine kesin sonuç üzerinden yüzde almak her halükarda daha adil bir hesaplama yöntemi. Bunu tartışmam bile. Avukat 100 bin tazminat çıkacak her türlü aşağısı çıkmaz o sebeple senden 20 bin alacağım dedi, mahkeme 30 bin lira tazminata hükmetti. Ne halt edeceksin? Bu mu daha adil?

3. "e avukat ne kadar tazminat çıkacağını tahmin edebilir aşağı yukarı ona göre bir ücret belirler. az bir şey çıkacağını düşünüyorsa sabit ücret ister. baktı tazminat ihtimali yüksek komisyon alırım der. 100 lira tazminat için komisyon ister mi sence? senin mantıkla duruma göre avukat zararlı çıkabilir. e o zaman neden bile bile zararlı çıkacağı bir işe girişsin? inandırıcı mı sence?" - Değeri parayla ölçülebilen davalarda her zaman yüzde üzerinden anlaşmak daha makul ve adil olan seçenektir. Baştan para verilirse davanın sonunda neye hükmedileceği avukatın inisiyatifinde değil, avukat nereden bilsin tazminatın ne çıkacağını. Vardır kafasında aşağı yukarı bir şey belki ama bunu müvekkiline söylememesi gerekir zira kararı veren yargıç. Sonra rezillik çıkar avukat bey/hanım siz bana şu kadar tazminat çıkar dediniz yarısı çıktı diye. Ayrıca win & win bir durum yani yüzde üzerinden anlaşmak, neyi kabul edemiyorsun? Daha yüksek tazminat için daha çok çabalayacak avukat, sen de kazanacaksın o da. Niye adamın ekmek parasına göz dikiyorsun?

4. "kendi ücretini müvekkil ödüyor zaten" - Kendi ücreti dediğin sanırım kanuni vekalet ücreti, yani onda da gözünüz var biliyorum ama onu zaten sen ödemiyorsun, davayı söke söke kazanıyor avukat ve KANUNİ VEKALETİ KARŞI TARAFTAN alıyor. Senin verdiğin para SÖZLEŞMESEL (AKDİ) VEKALET, bunu da ister davanın başında ister ortasında ister sonunda ister taksitle ister başka bir şeyle alır, isterse dava konusu malvarlığı değerinin belirli bir kısmı üzerinden yüzde üzerinden anlaşarak alır. Madem zoruna gidiyor kurmazsın bu sözleşme ilişkisini olur biter.

5. "ancak her zaman böyle olmadığını hepimiz biliyoruz. sanki işçinin parası olsa avukat bunu teklif etmeyecek. hem vekalet ücretini alacak hem de komisyon alacak. yine ufak bir örnekten sanki hepsi öyleymiş gibi çarpıtıyorsunuz." - Davayı kazanırsam vekalet ücretini de (kanuni vekalet ücreti) alacam komisyonu da (sözleşmesel vekalet ücreti) alacam amk senin anlayacağın yok. Bilal'e anlatır gibi anlattık yine anlamıyorsun. Varsa yoksa ad hominem varsa yoksa demagoji. Benim tazminata parmak atıyor demişsin bir de, o para senin değil bir kere zaten aloooo karşı tarafta o para! Benim tazminat diye bir şey yok yani, avukat söke söke alacak onu, gücün varsa sen al kimse karışmıyor.

Farkındalık olsun diye uzun uzun yazdım sabahtan beri işi gücü bir kenara bırakıp yine nefret kusuyorsun. Alacağın olsun. Hayır bir de sanki avukata işin düşünce tamamen kitabına uygun şekilde sözlü yazılı saatlik danışma ücretini falan bile ödüyormuşsun gibi yazmışsın ya o da ayrı mesele :)
0
fırt
(20.02.19)
@fırt

1) tamam işte işin süresi de mahiyetini belirliyor. avukat da gitsin işin zorluğuna göre bir fiyat biçsin. alınan tazminatın miktarı işin zorluğunu göstermez ki.

2) avukat tabii ki net bir şey diyemez. ancak istisnalar dışında aşağı yukarı bir şeyler tahmin eder. kalkıp da 1000 lira beklediği tazminattan 100.000 lira çıkıyorsa o işi bıraksın zaten. duruma göre bir aralık vardır kafasında ona göre hareket eder. hiçbir şey tahmin edemeyecek olması işinde kötü olduğunu gösterir.

3) adamın ekmek parasına mı? avukat müvekkilin hakkına göz dikiyor. kendisi istediği ücreti biçebilir emeğine. desin ki 1 milyon istiyorum. sorun yok. ama müvekkilden komisyon alırsa asıl o göz dikiyor.

4) yahu neyde gözümüz olsun? nedir bu kezbanlık. istersen 100 milyon kazan ama milletin payına göz dikme. bir şeyin yasal olduğu adil olduğunu göstermez. yukarıda biri de bahsetmiş. bu kanunları koyan aynı hukukçular zaten. milletvekillerinin kendi maaşını belirlemesi gibi bir şey.

5) ben etik diyorum, hak diyorum alacam yapacam diyorsun. kanunu koyanlar da aynı kafada zaten. para senin değil demişsin. tazminat sonuçta müvekkilin zararını tanzim etmek için var. avukat da buna parmak atıyor bu kadar basit.

avukata 1 kere işim düştü. 15 dakika bir şey danıştım kadın söylemeden ben kendim sorum ödemem gereken miktarı. kendisi istemedi. isteseydi verirdim seve seve. danışmanlık ücreti hakkıdır. sonuçta herkes 10 dk bir şey danışsa tüm gün gider. o da bilgi satıyor. kimsenin kazandığınız parada gözü yok. asıl sizin insanların parasında gözü var.

bak şunların ne farkı var?

şöyle bir durum düşün. bir para kasanız var ve açamıyorsunuz. çilingir çağırıyorsunuz. size diyor ki açarım ama içindeki paranın %10'u benim. ben olmasam parayı alamazsın bile. bu etik mi? çilingirin yapması gereken kasayı açma zorluğuna göre bir ücret belirlemek. kasanın içindeki paranın miktarına göre ücret belirlemesi etik değil. ya da şöyle düşünün. ahmet'le mehmet'in arabası aynı yerde zarar görüyor. ahmet passat kullanıyor, mehmet ferrari. ikisi de zarar veren kişiye dava açıyor arabaları maddi kayba uğradı diye. mahkeme ahmet'e 10 bin tazminat ödenmesine karar veriyor, mehmet'e 100 bin lira. çünkü mehmet'in arabası daha pahalı ve maddi kaybı daha fazla. eğer avukatları komisyon isterse iki avukat da aynı işi yapmış olmasına rağmen mehmet'in avukatı daha fazla kazanıyor. halbuki iki işin de zorluğu aynı. avukatın burada yapması gereken davanın niteliğine göre bir ücret istemesi, gelecek tazminattan pay istemek değil.
0
black mamba
(20.02.19)
iki farklı hukuk yargılamasında

davanın seyri aynı ,
yazdığı dilekçe 3 aşağı 5 yukarı aynı,
dayandığı kanun maddeleri aynı

tek fark: işçinin maaşı ve kıdem süresi.
bundan avukata ne ? avukat neden gelire ortak oluyor ?

bilgisine para ödüyorsunuz diye yırtınmanın anlamı yok.
black mamba'nın verdiği çilingir örneği çok doğru.
burada etik olmayan şey tam olarak şu: verdiği emek farklı olmamasına rağmen davanın tutarına göre ücrete hak kazanmak. arkadaşım bu davanın değerini büyülten senin tecrüben değil ki , müvekkilin emeği ...

avukat burada harcayacağı mesaiyi avukatlık mesleğine göre öngörebilmeli ve sabit fiyat vermelidir.

fakat alacağımın %15-%20'sine ((alacağın ne kadar olacağı da 3 aşağı 5 yukarı bellidir)) ortak oluyorum demek çok saçma. mantığı yok ve etik değil.

.


1 milyon liralık bir iş davası yok zaten 10 bin lira ile 100 bin lira arasında değişiyor alacak tutarına göre.
0
🌸manivela
(20.02.19)
@black mamba @manivela
dostlar beni mazur görün ama verdiğiniz örnekler internetteki "ateyizler bunu da açıklasın" videoları gibi. burada olayın mantığını uzun uzun yazıp açıklamaya çalışan arkadaşlara bu nedenle şu an üzüldüm (kendim dahil). bence sizin tatmin olma ihtimaliniz yok. bir şeyin bir yeri yanlışsa anlatmak kolay, birçok yeri yanlışsa kısmen daha zor ama yine olanaklı. ama söylediğiniz şeylerin tamamı yanlış, üstelik karşı tarafı anlamak gibi bir amacınız da yok.

ofise gelirseniz size 1 milyon liralık iş davası gösterebilirim. böyle bir dava olup olmadığı yönünde iddiaya girmek isterseniz istediğiniz herhangi bir şey ile iddiaya da girebilirim (hadi, şenlensin biraz ortalık)
0
her giriste sifresini unutan adam
(20.02.19)
neden ısrarla tazminat üzerinden gidiyoruz? alacak-verecek davası üzerinden gidelim.

adam bana borç takmış. 100 lira.
avukat diyor ki alırız o parayı. ama o 100 ün 20 lirasını da ben alırım. davayı kazanınca da vekalet ücreti kaybeden taraftan alınmıyor mu zaten? vekalet ücreti de 5 lira.
bu durumda benim avukatım olup davayı kazanırsa 25 lira kazanacak. kaybederse de benden 5 lira alacak. ve kazanırsa da kaybederse de aynı işi yapacak. bu durumda niye başkasının bana olan borcunun 20 lirasını avukata vermem gerekiyor ben bunu anlamıyorum. avukat arkadaşların dediği de açık açık şu: biz 25 lira alacağımızı düşünürsek daha iyi motive oluyoruz. e bu durumda alacak miktarı az olduğu zaman bizi temsil edecek avukat bulamayız demek ki doğru mu? veya bulsak bile avukat davayı kazanmak için hiç bir gayret sarfetmeyip matbu dilekçeleri mahkemeye sunmaktan başka bir şey yapmayacak demektir.

bu "mecbur değilsiniz, çok istiyorsanız kendiniz takip edin" savunması da çok komik bu arada. umarım her ortamda böyle bir savunma yapmıyorsunuzdur.
0
the ultimate driving machine
(21.02.19)
(7)

3. Bir Dilde Is Gorusmesine Gitmek

bos gezenin bos ustasi
Az sonra is gorusmesine gidecegim, uluslararasi bir sirkette lab teknisyenligi icin. Ingilizce veya Turkce olsa zorlanmayacagim bir gorusme olabilirdi fakat Isvecce olacak ve benim Isveccem fazla iyi degil. Anlamak ozellikle sikinti. Sirf bu nedenle stres yaptim. Acikcasi cok ani oldu hic dersime de
Az sonra is gorusmesine gidecegim, uluslararasi bir sirkette lab teknisyenligi icin. Ingilizce veya Turkce olsa zorlanmayacagim bir gorusme olabilirdi fakat Isvecce olacak ve benim Isveccem fazla iyi degil. Anlamak ozellikle sikinti. Sirf bu nedenle stres yaptim. Acikcasi cok ani oldu hic dersime de calismadim bu nedenle yani mesleki bicimde hicbir aletin edevatin adini isvec dilinde bilmiyorum. 3 ayri departman sefi ve HR ile gorusecegim. Sicma ihtimaline karsin stres altindayim ancak stres sicma ihtimalimi guclendiriyor. Bu konularda tecrubeli kisiler bir el atsin bana, ne yapiyorsunuz boyle durumlar oncesi? Stresten karnima agrilar girdi motoru bozmam an meselesi.
0
bos gezenin bos ustasi
(19.02.19)
calisma ortami Isvecce mi? isvecce'nin iyi olmadigini biliyorlar mi? tum mulakat Isvecce mi olacak yoksa ingilizce baslyaip sonra mi doneceksiniz? Mulakatin basinda soyle Isveccenin iyi olmadigini, gerci anlarlar zaten. stres yapacak birsey yok. halledersin. derdini anlatacak kadar konus yeter. aletlerin ve terimlerin isvecce karsiliklarina hizlica bakip not alabilirsen cok daha rahat olur. kolay gelsin
0
crucio
(19.02.19)
motoru bozma riskine karsi= imodium. eczaneden al hemen bi tane. etkisini cok cabuk gosterir. bi kac sagatligine bagirsaklarini felc eder, sicmazssin afedersin.

dil konusunda: ayni durum bende de vardi (Hollandaca). gerginligini anlayabiliyorum.
yapacagin en iyi sey, gorusmenin basinda Icveccenin iyi olmadigini belirmek, diledikleri anda Ingilizce'ye gecis yapabilecegini soylemek. Anlamadigin bi sey oldugunda da -utana sikila- 'efem jorgluhulle kelimesini anlamadim, ne demek istediniz?' diye sormak.

Neticede basvurdugun saktor call centre, satis elemanligi gibi dilin ve hitabin cok onemlu oldugu bir is alani degil. o yuzden dilinden ziyade senin isi ne kadar iyi yapabilecegine bakacaklardir, Isvecce ikinci(ucuncu, besinci) planda olur.
0
lamartin
(19.02.19)
HR ile telefonda gorustuk 2 kere daha once. Yani farkindalar iyi olmadiginin. Tum mulakat Isvecce mi olacak bilmiyorum. Baktilar Ingilizce daha rahat donebilirler ama adamlarin Ingilizcesi muhtemelen benimkinden daha pasli olacagindan onlar icin iskenceye donusebilir. Isveclilerin ikina ikina ingilizce konusmasi beni darliyor :D
Sordular ne zaman geldiniz buraya diye 2 sene once geldim dedim, 2 sene icin cok iyi konusuyorsunuz falan dedi HR abla ama kibarlik icin mi cidden mi oyle dusundu bilmiyorum bakalim nolacak. Bende uni diplomasi denklik falan var aslinda pozisyon olarak aradiklari teknisyen(meslek yo) ben fazla kalin bir cv ye sahibim ancak tecrubem yok yurtdisinda ayrica tam olarak benim alanim degil ama stajimi yaptigim alana yakin bir is sirf bu nedenlerle istiyorum.
0
🌸bos gezenin bos ustasi
(19.02.19)
Dideral, kutusu 7 lira. Yarım ya da çeyrek atıyorsunuz (1 tableti baz aldığımızda) görüşmeden 45 dakika önce. Heyecanınızı almaz ama bütün fiziksel belirtilerini alır götürür.
0
kojonotsuki
(19.02.19)
ya susayım susayım dedim olmadı

birisi imodium demiş ötekisi dideral

abi işi alacaksın diye hem kafan güzel hem kabız mı olcan.

oldu olacak bu kadar zahmete giriyosan sıyırıver pantolonu kesin alırsın o zaman

hey allam ya...

kendine güven, ukalalık yapma, açıkla isveççem şöyle ama ingilizcede sorun yok ingilizce görüşek olmaz mı diye bitti gitti.
0
killerbee
(19.02.19)
caninizi hic sikmayin. eger gercekten oyle dusunmeselerdi isvecceniz 2 yila gore cok iyi demezlerdi. ayrica yalan soylememissiniz, iki kere konusmussunuz ve anlamislar isveccenizin iyi olmadigini. cok zorlanirsan ingilizceye gecmelerini ya da karisik devam etmelerini iste. mesela anlamiyorsun ama anlatabiliyorsun derdini onlar ingilizce sorsun sen isvecce anlat. o da olmuyorsa ingilizce devam et. en kotusu ne olur? Ise giremezsin. e bu demektir ki zaten adamlar isveccesi cok daha iyi birini ariyorlarmis, beklentileri farkliymis. dolayisiyla sakin ol. isvecce konusuna iliskin eger illa istiyorlarsa girdikten sonra daha agirlik verecegini, kendini gelistirecegini soyle. basarilar!
0
kassiopeia
(19.02.19)
Youtube'dan Isvecce mülakat örnekleri izle.
0
chitosan
(19.02.19)
(26)

Şöyle bir evlilik olur mu?

ırene adler
>>Evli iki insan düşünün fakat evde ev arkadaşı gibi yaşanıyor. Evde iki banyo var. Erkek birini kullanıyor sadece,banyodaki tüm kişisel eşyaları orda. Bu banyoda aynı zamanda çamaşır makinesi de var.Erkek kişisi bu banyoda kirlilerini biriktiriyor,kurutuyor. Ütülenecekleri iki haftada gelen bir yar
>>Evli iki insan düşünün fakat evde ev arkadaşı gibi yaşanıyor. Evde iki banyo var. Erkek birini kullanıyor sadece,banyodaki tüm kişisel eşyaları orda. Bu banyoda aynı zamanda çamaşır makinesi de var.Erkek kişisi bu banyoda kirlilerini biriktiriyor,kurutuyor. Ütülenecekleri iki haftada gelen bir yardımcı teyze var,o yapıyor.

Bu kısma kadın hiç dahil olmuyor. Diğer banyoda işini görüyor,kendi çamaşırını yıkıyor,kendi ütüleneceklerini yine teyze hallediyor.Kadın da çalışan biri.Evde hiç dağınıklık istemiyor, akşam dagilirsa gece yatmadan eşiyle el birliğiyle topluyorlar. Kimse kimsenin arkasını toplamıyor.

Yemek olayını da bir gün erkek bir gün kadın ayarlıyor. Kimi zaman dışarda oluyor,kimi zamanda günü gelen ya bir önceki gün ya da işten geldiğinde yemeği hazırlıyor,sofrayı topluyor,bulaşıkları makineye koyuyor.Misafir geldiğinde ise her şey birlikte. Uzun kalacak bir misafirse teyze yine olaya dahil oluyor.


Beraber uyuma var.E tabi başka şeylerde var. Yine de odalarda kıyafetlerin bulunduğu dolaplar ayrı odada. Kimse kimsenin kıyafetini,ütüsünü,dağınıklığını,yemeğini dert etmiyor. Her şey bir düzen içinde ama çokta katı değil. Mesela erkeğin yemek hazırlama gününde kadın eserse çay da demleyebiliyor.

Nasıl bakarsınız bu işe?
0
ırene adler
(18.02.19)
Önemli olan mutluluk, sevgi ve saygı. Bunlar oluyorsa. Kişiler memnunsa ve diğer şeyler dediğiniz şey herhalde seks. Seks de varsa neden olmasın
0
westblack
(18.02.19)
valla koltuğa bağdaş kurup oturan terlik giymeyen misafir duyurunu görünce direkt olarak bu senaryoyu senin yazdığını düşündüm.

bence ayrı evlerde yaşayıp, sadece 25 dakka seks için buluşsalar daha mutlu olurlar sanki hehehe
0
killerbee
(18.02.19)
Fazla robotik. Sirket mi orasi? Ev ev
0
brkylmz
(18.02.19)
Bu kadar sistematik yürümez, sanmıyorum. Ama imkansız da değil.
0
elorelia
(18.02.19)
ayrı banyolara sahip olmanın her zaman ilişkinin ömrünü uzatacağını düşünürüm.
ama ayrı banyodan kastım çamaşır makinesine kadar değil.

bu durum biraz fazla yapay ve kopuk geldi bana.
0
blatta hiberna
(18.02.19)
sekste sorun yoksa bence en ideal, uzun ömürlü evlilik.
0
gezegen olan pluton
(18.02.19)
Çok fazla duygusuz bir ilişki. Çiftlerden biri hasta olsa ne olacak? Diğeri ben senin arkanı toplamam kendi başının çaresine bak mı diyecek? Ya da atıyorum birinin duş başlığı ya da makinesi bozuldu diğeri olmaz benimkinde yikanma/yikama mı diyecek? Allah bilir bunlar pijamalariyla bagdas kurup ayni battaniye altinda film dizi falan da seyretmiyorlardir.

Böyle bir evlilik olur ama ne derece evlilik olur bilemedim:/
0
Amaranta ursula
(18.02.19)
bu işlerin hepsini yapan erkek tanıyorum yemek yükü de onda sıkıntı yok. çok normal.
0
mikahakkinen
(18.02.19)
Pek çok kadın için ideal koca
0
photo85
(18.02.19)
Aslında gayet güzel ya
0
photo85
(18.02.19)
denildiği gibi çok robotik geldi bana da. Fakat her ilişkinin dinamiği farklıdır,herkes memnunsa neden olmasın. bana uymazdı.
0
biravekahve
(18.02.19)
Hiçbir kadın istemez ama erkekler isteyebilir
0
oldumusimdi
(18.02.19)
bu evlilikte kimse birbirini sevmiyor belli ki. kimse kimsenin dağınıklığıyla uğraşmasın eyvallah da sevdiğim adamın kazağını koklayarak katlarım, bi kere de laf etmem.
0
amelie poulain
(18.02.19)
hayalimdeki evlilik:(
0
antihistaminik
(18.02.19)
evliliği çocuk oyuncağı mı sanıyorsunuz? nasıl bir hayat sürdürüyorsunuz?

olmaz. bahsettiğin şey evlilik değil ev arkadaşlığı.

çocuk olunca ne olacak? 3. banyo mu yaptıracaksınız çocuk için?
0
mistikla
(18.02.19)
Çamaşırların iki ayrı makinada veya ayrı ayrı yıkanması hariç gayet normal olan evlilik. Robotik değil, şirket hiç değil. Dediğim gibi çamaşır yıkama olayı hariç çok çok mantıklı. evliliklerde gerginliği ve tahammülsüzlüğü arttıran en büyük meselelerden biri dağınıklık ve çiftlerden birinin bir diğerinin arkasını toplaması. Saçma sapan şeylerle büyüyen bir tartışmayı elemişler en azından. Ben beğendim.
0
Dylan Murphy
(18.02.19)
allahım olabilir mi böyle bir şey lütfen olsun çünkü :'( abur cuburların da ayrı olmasını eklersek böyle bir evliliğe sıcak bakabilirim.
0
rallied
(18.02.19)
ona beraber yatıyorlar denmez. birbirlerine misafirliğe gidiyorlar, bazen yatıya kalıyorlar denir.

burdan bakınca ev arkadaşlığı gibi duruyor.
0
qobel
(18.02.19)
Benim camasiri yikamiyorsa niye evleneyim ki, ayrica yemek yapacaksam da evlenmem.


Lan benim ev arkadasim vardi erkek kendisi, onla eve ciksam bu karidan daha cok hizmet eder.

Seks olayini da escortla hallederiz temizlikci teyzeden daha ucuza gelir :)
0
acemi
(18.02.19)
Yahu sırayla yemek yapmanın nesi robotlaşmak? Bana garip gelen tek şey ayrı çamaşır makineleri kullanmak oldu, vardır onun da bir nedeni. Çünkü herkesin kişisel buzdolabı veya bulaşık makinesi yok anladığım kadarıyla. Kadın erkeğin para kazanma yükünü paylaşıyorsa erkek de evdeki yükü paylaşmalı bunun nesini beğenmediniz? Yok sevdiğim adamın kazağnı öper katlarım, yediği yemek tabağını yalarım falan.
0
ruhen hastayim ben
(18.02.19)
vücut sıvısı değiştirmekten çekinmediğin, birlikte uyuduğun insanla aynı makinede çamaşır yıkamaktan çekinmek hastalık bence...
ha kimse kimsenin arkasını toplamasın, günümüz dünyasında zaten kimsenin öyle bir vakti yok ve eşşek kadar 2 insan kendi döküntüsünü toplayabilmeli -daha doğrusu zaten derli toplu bir düzen içinde yaşamayı başarabilmek lazım. yine bi gün sen pişir bir gün ben, son derece mantıklı bir yöntem. türk hiç görmedim ama Alman arkadaşlarımın çoğu şeyi böyle paylaşılmıştı. sadece yemek temizlik değil mesela 3 gün çocuğu biri alıyordu 3 gün biri.
ama dediğim gibi çamaşır makinesini ayırıyorsan..ohooo yani. elektrik faturasını da ayırırsın. senin misafirin benim misafirim de olur...çamaşıra gelinceye kadar.
bu paylaşım değil ayırım, bu "ayırma" olayı için makul bir neden olmadıkça bence evlilik gibi evlilik bu değil.
0
niye ama
(18.02.19)
seksi de el birliğiyle yapıyorlar dimi, onun nasıl olduğunu belirtmemişsin. bir de kadın başak burcu mu?
0
tughan
(19.02.19)
Çamaşır makinesi ayırmaya varacak bir insanla aynı evde yaşamak istemezdim (ki kadınım, tümden pejmürde, pis değilim). Bence bu bir takıntı evlilikten önce halledilmesi gereken travmalar, takıntılar var...
0
SiyamkedisiZorro
(22.02.19)
İdeal evlilik. İki farklı banyo dışında bizde de aynı. Neresi robotik ve sistematik anlamadım?
Evli olmayanlar durumu abartmış resmen:)
Sabah aynı anda uyanıp işe gitme telaşı içinde lavabo tuvalet duş sırası beklerken anlarsınız iki ayrı banyonun lüksünü.

Evde böyle bir lüks varsa kullanılsın tabii ki rahat rahat, gerisi de ev işlerini bölüşülmesi zaten.

Götünü toplayamayan, yemek yapamayan erkelerin işine gelmeyecek bir durum sadece.
0
peggy
(22.02.19)
bir evliligin aslinda (evlilik degil iliskinin) nasil olmasi gerektigini evli kisiler yani o iliskiyi yasayan kisiler disinda kimse tanimlayamaz.
evlilik dediginiz sey iliskinizin devletce taninmasidir. dolayisiyla nasil bir iliski istiyorsaniz bunu karsilayacak biriyle birlikte olursaniz muhtesem bir hayatiniz olur. bu kadar basit.
ayrica peggy'e katiliyorum, kendi isini goremeyen bir embesilseniz camasir yikamak zorunda olmak, yemek yapmak zorunda olmak falan 'ayyy o ne oyle' olarak tanimalanabiliyor.
0
kassiopeia
(22.02.19)
olmaz. eşinden aynı anda banyoyu kullanamayacak kadar iğrenen birisi eşinin yanında sadece iyi günde durur, en ufak bir sorunda kaçar gider. böyle robotik ve tamamen maddiyat üzerine kurulmuş evliliklerden iğreniyorum.
0
hocam
(22.02.19)
(20)

Bir insanın en çaresiz olduğu an sizce nedir?

xdenizx
Sb..
Sb..
0
xdenizx
(18.02.19)
Gida zehirlenmesi
0
acemi
(18.02.19)
Babasının öldüğü an.
0
sormayın bana sen o musun diye
(18.02.19)
ağzında aft çıkınca.
0
datnet
(18.02.19)
en korktugu seyi yasadigi andir. gercekten en cok neden korkuyorsunuz, bu soru oyle bir cirpida cevaplanan bir sey degil. epey derine inmek gerekiyor.
0
kassiopeia
(18.02.19)
Hafızasını kaybettiği an.
0
aylakadam
(18.02.19)
Baya hasta oldugum çocukla ilk defa aynı ortama girmiştik. Bir universite organizasyonuydu. O ortamda yeni bir kızla tanısmıstım cok tatli hos sohbet bir kizdi hemen kaynastik arkadas olduk. Sonra benimki uzaktan gorundu. Zaten oraya beni o cagirmisti. Benim tarafima yaklasip yanimdaki kizi bir guzel opup askim diye sarildi.

Yani iste bu kadar.
0
Seriusestquamcogitas
(18.02.19)
(bkz: boğulmak)
bireyin toplum karşısında çıkmayan sesi gibi düşün ama daha ıslağını düşün.
0
hasmetizm 2046
(18.02.19)
Hicbir sekilde odeyemeyecek kadar borcun dibine batmasi. Malesef herkesin derdi kendi icin en büyüğü. Benim de bu...
0
deveyi diken adamin ta kendisi
(18.02.19)
yalnız yaşarken hastalanınca.
0
dedim ben sana
(18.02.19)
an değil ama yaşlanıp bakıma muhtaç olan, bakacak kimsesi olmayan, tek yaşayan insanlar bana çok çaresiz görünüyor.
0
Mossy
(18.02.19)
erkekler için pisuvarda işeme anıdır, kim ne yaparsa yapsın hiç bi halt yapamazsın
0
re noreno
(18.02.19)
bence ona sorulmadan adının konduğu an.
0
🌸xdenizx
(18.02.19)
elinden bir şey gelmediği an.
0
biravekahve
(18.02.19)
aklıma game of throned'dan red wedding geldi. catelyn stark'ın oğluna bakışı...
0
m4a87td
(18.02.19)
sevdiğini kaybettiğin an. Allah korusun...
0
SiyamkedisiZorro
(18.02.19)
çok sevdiği halde eşiyle boşanmak zorunda olmasıdır.
0
deepest
(18.02.19)
En çaresiz anım mı bilmiyorum ama son zamanlarda en çaresiz kaldığım an şuydu. Konuşmak, tanışmak için can attığım bir kız vardı. Seminerde bir türlü yan yana gelemedik. O gün ondan önce gelmişim ve hemen önünde boş Bi yer vardı. Geldi oraya oturdu. Nasıl iletişime geçeyim diye düşünürken yanındaki çocuk sıradan bir şey söyledi ve konuşmaya başladılar ve tanıştılar. O an nasıl çaresiz kaldım anlatamam.
0
valarmurgulis
(18.02.19)
Çaresi olmayan bir hastalığa yakalanarak yavaş yavaş ölmesi veya aynı şekilde sevdiklerinin gözünün önünde günden güne erimesi.
0
iwasbornonamountainside
(18.02.19)
Valla zor bir soru insanın başına gelenler herşey zor olabilir. İnsan zayıf bir canlı.

Bundan 6 yıl önce hepatit-A'ya yakalanmıştım yalnız yaşarken. Evde yalnız yaşıyordum. Yemek bile yiyemiyordum. Tek yediğim bal ve çeyrek ekmek. Geceleri ağrıdan ağlıyordum erkek halimle. Ayağa bile kalkamıyor. Tuvalete bile gidemiyordum. 4 gün sonra annem geldi hastaneye kaldırdı.
0
komando kani var bende
(18.02.19)
Trafik kazasi sirasinda kontrolu kaybedilmis bir arabanin icinde 1.5 tonluk o sey rastgele saga sola savrulurken sen sadece ne zaman duracak diye hicbir sey yapamadan arabanin icinde on camdan saga sola kayip giden yeryuzu goruntusunu izleyip zamanin senin icin yavasladigi birkac saniyelik surec. Yapabilecegin hicbir sey yok, sadece o momentumla bir yere gecirmeden bir noktada durmasini diliyorsun.
0
stavro
(18.02.19)
(2)

Yine bir Schengen sorum var

ms brownstone
Organize gezinin onay belgesi (konfirmasyon) (veya yapılacak program hakkındaki aşamaları anlatan belgeler)Vfs'nin Fransa için listesinde böyle bir madde var ama istenen şeyin ne olduğunu tam olarak anlamadım. Ben zaten sadece Paris'e gideceğim için "şu tarihte şurdayım, bu tarihte burdayım, tren bi
Organize gezinin onay belgesi (konfirmasyon) (veya yapılacak program hakkındaki aşamaları anlatan belgeler)

Vfs'nin Fransa için listesinde böyle bir madde var ama istenen şeyin ne olduğunu tam olarak anlamadım. Ben zaten sadece Paris'e gideceğim için "şu tarihte şurdayım, bu tarihte burdayım, tren biletlerim de bunlar" gibi bir durumum yok. Ne yazmam gerekir ki şu durumda "program hakkındaki aşamaları anlatan belgeler" adı altında?

Konsolosluğa sadece "şu tarihler arasında Paris gezisi planlamaktayım, seyahatim boyunca x otelinde konaklayacağım ve masrafları kendim karşılayacağım" gibi bir dilekçemsi yazsam yeterli olur mu? Google görsellerde böyle şeyler gördüm çünkü hep asds.

Yakında Fransa'dan vize alan varsa bir aydınlatabilir mi beni?
0
ms brownstone
(18.02.19)
Otelden konfirmasyon belgesi isteyebilirsiniz.
0
whoosie
(18.02.19)
yeterli olur. bahsettiginiz sey tur ile gidip kendi vize icin basvuran kisilerde gecerli. siz zaten otel rezervasyonu vs. sunacaksiniz, turla da gitmiyorsunuz, sadece pariste kaalcaginiz da belli. hangi gun hangi muzeye gideceginizi vs. yazmayacaksiniz yani.
0
kassiopeia
(18.02.19)
(3)

Türkiye vizesi / Oturma izni

zittirulp
Türkiye AB vatandaşları için 6 ayda 90 gün vizesiz dolaşım izin veriyor. Peki bu 90 gün sonrasında kalmaya devam etmek için en az masraflı, en az meşakkatli yöntem nedir?
Türkiye AB vatandaşları için 6 ayda 90 gün vizesiz dolaşım izin veriyor. Peki bu 90 gün sonrasında kalmaya devam etmek için en az masraflı, en az meşakkatli yöntem nedir?
0
zittirulp
(18.02.19)
her AB ulkesi icin degil. yabancinin calismasi gerekmiyorsa cok kolay kisa donem ikamet izni cikiyor kalacak yer + bankada para gostermek yeterli.
0
eksimtrak
(18.02.19)
www.goc.gov.tr

burdan bakabilirsiniz ayrıntılara. kısa dönem oturma izni +1.
0
taurina
(18.02.19)
turistik amacli kisa donem oturum izni: www.e-ikamet.com

bu imkan yoksa cikip girmek. aksi halde cikarken gun sayisina gore ceza oduyorsunuz.
0
kassiopeia
(18.02.19)
(15)

Kilolu Kadınlardan Hoşlanıyorum

yanqoue
Böyle chubby, thick, pawg diye tabir ettiğimiz kadınlar beni aşırı cezbediyor. Kadın cılızlaştıkça beden yapısı erkeklerinkine benzediğinden cazibesini yitiriyor benim için.Hatta bazen borderline bbw kadınlar da ilgimi çekiyor.Arkadaşlarım bakıyor, olm bu ne böyle diyor her tafafı sarkmış, elbiseye
Böyle chubby, thick, pawg diye tabir ettiğimiz kadınlar beni aşırı cezbediyor. Kadın cılızlaştıkça beden yapısı erkeklerinkine benzediğinden cazibesini yitiriyor benim için.

Hatta bazen borderline bbw kadınlar da ilgimi çekiyor.
Arkadaşlarım bakıyor, olm bu ne böyle diyor her tafafı sarkmış, elbiseye zor sığmış bu kadın, bunu mu beğeniyorsun diyor. Ama karşı koyamıyorum.
Üç tane kriterim var. Balık etli, beyaz tenli ve kırmızı şaçlı olacak. Tatlı da bir yüz ifadesi varsa isterse 100 kilo olsun bu kadın aklımı başımdan alıyor.
Ne var bunda diyeceksiniz, bütüların yanı sıra ben çok tıfıl birisiyim.

Size normal miyim? Böyle kadınlar gerçekten çekici gelmiyor mu size?
0
yanqoue
(16.02.19)
Normalsin. Benim için de yüz güzelliği olduktan sonra kilo ve boy ikinci planda kalıyor. Üstelik şişmanların yüzleri daha güzel oluyor
0
her gece aç
(16.02.19)
So what?
Kilolu seviyorsan kilolu seviyorsundur. (Bu nasıl bir cümle:/) Her neyse bunun normalliģini tartışabilecek merci değiliz bence. Millete de bakma.
encrypted-tbn3.gstatic.com
0
Amaranta ursula
(16.02.19)
aynı ben :D ama siyah saç beyaz ten de olur. adele'e bayılıyorum mesela.
0
black mamba
(16.02.19)
herkes kadar normalsin. zevklerin kimseyle benzemek zorunda değil. herkesin bir alıcısı var. kendini tıfıl diye tanımladığın için söylüyorum çevremde gördüğüm kadarıyla daha ufak zayıf erkekler iri veya kilolu kadın seviyor. minyon kadın sevmiyor. herkes kendinde olmayana ilgi duyuyor ben öyle tanımlıyorum.
0
damla sakızlı dondurma
(16.02.19)
Bana gelmiyor. Ama gelene geliyor iste, normal yani olabilir :D

Valla ben oynadigim tum oyunlarda kadin karakter yaratirim mesela. Niye? Cunku kadin vucudu estetik oluyor, bakmasi keyif veriyor. Bence estetik kadin vucudu cok guzel bir sey <3

*keske kadin olsaydim aq, kesin model olurdum :D
0
eazy
(16.02.19)
Beren Saat'in şirinliğinde bir zayıflığa tercih ediyorsan bence normal değilsin. ya da bulamadığın içindir.
0
for day to break
(16.02.19)
normal. benim abim de hoşlanıyor, yengem de baya kilolu.
0
nothing in my way
(16.02.19)
seks cok zor ama onlarla.
tavsiye etmem.
bir de sucu sana atarlar.
0
baldur2
(16.02.19)
Bana gelmiyor ama bunun normali, anormali yok yahu.. Cok genis bir skala neyi/kimi begeniyorsan begenirsin yani
0
twq
(16.02.19)
normalsin. çekici gelmiyor
0
dafuq
(17.02.19)
İnsanların kendilerinde olmayan ya da kendilerinde eksik gördüğü şeyler karşı tarafta daha çok hoşlarına gidiyor +1 Misal ben çok minyon bir kadınım (164 cm’e 44 kg) ama kendim gibi tıfıl erkekleri hiç beğenmiyorum, bana hiç erkeksi görünmüyorlar. Uzun boylu, yapılı hatta 190 üzeri erkekleri çok çekici buluyorum. Kapı gibi ohh asfsfs. Doğal yani böyle hissetmen.
0
i m cool with that
(17.02.19)
karım 110 küsur kilo, başta senin gibiydim, sana tavsiyem, yapma, etme aman diyim
0
firemanjonny
(19.02.19)
neyin cekici oldugu tanimi ne yazik ki medya tarafindan pompalanan bilgilerle degisti, kendimizi unuttuk bu kadar fazla dayatma neticesinde. 40 kilo kadin begenen erkek kadar normalsin.
0
kassiopeia
(19.02.19)
balık etli başka kilolu başka. 100 kilo dersen obez sınıfına bile girebilir boyuna ve yağ oranına göre. ayrıca büyük konuşmamak lazım. belki de hiç beğeneceğini düşünmediğin bir kıza kapılacaksın. bu işler hiç belli olmaz :)

www.allure.com
0
hocam
(19.02.19)
hayatının ilk 19 yılını SEXS BOİ olarak geçirip sonrasında OBEZ olan bir erkek olarak, linç edilme korkusuyla yazıyorum: zevkinde "anormal" bir şey yok, bence ekstrem ya da aşırı tuhaf bir durum değil ama kendi adıma benim anlayamadığım, anlamlandıramadığım bir şey.

günümüzde "medya dayatması" mevzuunun bku çıkmış durumda. evet sıfır beden, incecik kadın vs. bunlar medya dayatması da... marketlerde "yemek" diye satılan kalori bombaları, sağlıksız besinler, asla hareket etmeyen ya da sporu "ekstra" haline getirmeye çalışan ve ücretlendiren bir anlayış... bunlar ne o zaman?

insan vücudunun çalışma prensibi nispeten basit. biz acayip hareket etmek, dağda bayırda bulduğumuz eti-otu yemek durumundayız. et kısmı mevcut şartlarda biraz sıkıntılı tabii. hayvanlara yapılan muamele olsun, et için harcanan para ve kaynak olsun vs. tartışmalı konular ama sonuç olarak bilim b'sine inanan bir insan, vücudun nasıl evrimleştiğini ve az çok neye "uygun" olduğunu bilir.

3-5 kilo fazlalık hiç sorun değil ama obezite ya da çok kilolu olmak vs. hastalıktır. kendim yaşadığım için biliyorum ne kadar korkunç bir şey olduğunu. bence insanın doğası gereği "sağlıksız" olandan hoşlanması ilginç bir durum ama seni bu yüzden yargılamam şahsen. bok yemekten, penisine iğne sokmaktan hoşlanan insanların olduğu bir dünyada yaşıyoruz; dombili hanımları seven adama (ya da dombili adamları seven kadına) "yuh sen ne yapıyorsun manyak" diyecek değilim. benim açımdan hiçbir sorun yok.

ama ilginç geliyor bana bu durum. balık etli kadınlara lafım yok, ayva göbek vs. eyvallah ama düz ŞÜŞKO kadınları ben çekici bulmuyorum. habire kan şekeri falan düşen, iki adım yürüyemeyen, leş gibi terleyen, hormonları bozuk, diyabete ve çeşitli kalp rahatsızlıklarına yakalanma ithimali yüksek bir insanı "cinsel açıdan çekici" bulmam cidden zor. ben açıkçası tek hamlede boynumu kırabilecek, hayat dolu, delifişek, ağzında jilet çeviren kadınları seviyorum. çünkü evrim bunu gerektirir.

ha gelgelelim insanlık olarak çok yol aldık ve artık mamut avlayıp kafasına odunla vurduğu kadınlarla sevişen yaratıklar değiliz... önceliklerimiz, anlayışlarımız, beklentilerimiz değişti. ben de böyle diyorum ama mesela en güzel ilişkilerimi, en "çekici" hissettiğim dönemlerimi ironik bir biçimde şüşko bir adamken yaşadım. sigara içiyordum, gençliğimin belki en güzel döneminde diz ağrısından ayakta duramıyordum, nefesim kesiliyordu, 3-5 saat kola içmesem deliriyordum vs. öyle saçmasapan bir heriftim. bu süreçte yaşadıklarımı "taş gibi"yken yaşayamamıştım mesela. gerçi biraz yaşla da alakalı bu ama neyse.

velhasıl ben chubby, thick, pawg seven adama "aa ne kadar anormal, tuhaf birisi" demem asla. hakkındaki fikrim, görüşüm, değerlendirmem değişmez. ama kendi adıma "ulan pawg da sevilir mi" diye sorarım, ilginç gelir. arnold olalım demiyorum ama İNSAN dediğin zayıf, kaslı, affedersin MAYMUN GİBİ olur. olması gereken budur çünkü.
0
der meister
(19.02.19)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.