1. "Kanser tedavisinin maliyeti süresine göre değişir" - Kanser tedavisinin maliyeti hastalığın süresine göre değil hastalığın mahiyetine göre değişir. Akciğer kanserinin tedavi süresi ile gırtlak kanserinin tedavi süresi aynı olduğu zaman maliyet aynı mı oluyor? Aynı ilaçlar mı kullanılıyor, aynı miktarlarda mı kullanılıyor? Hayır. Süre ücret belirleme noktasında sadece bir etkendir, ücret niteliğe göre değişir. Anlamadığın nokta şu; doktor senin sağlığını korurken söz konusu örnekte avukat malvarlığı hakkını koruyor, ikisinin karşılığı da bir ücrettir; doktor senin sağlığın üzerinden yüzdeyle ücret belirleyemeyeceğine göre yüzde alamayacak ve başka kıstaslara göre tarife sunacak, avukat malvarlığın üzerinde yüzde belirleyebilir ve bu ücretini alabilir ki bu ücret de maksimum %25 ile sınırlandırılmıştır.
2. "ancak ben 10 bin tazminat alacaksam farklı, 100 bin alacaksam farklı kazanç sağlamasın. davanın en başında desin benim ücretim şu duruma göre de sen şu kadar aralıkta tazminat alabilirsin." - Senin kaç bin lira tazminat alacağını avukat nereden bilsin? Bunun kararını avukat değil yargıç verir, avukatın bir konuda taahhütte bulunmamasının mantığı budur, aşağı yukarı hesap yapmak yerine kesin sonuç üzerinden yüzde almak her halükarda daha adil bir hesaplama yöntemi. Bunu tartışmam bile. Avukat 100 bin tazminat çıkacak her türlü aşağısı çıkmaz o sebeple senden 20 bin alacağım dedi, mahkeme 30 bin lira tazminata hükmetti. Ne halt edeceksin? Bu mu daha adil?
3. "e avukat ne kadar tazminat çıkacağını tahmin edebilir aşağı yukarı ona göre bir ücret belirler. az bir şey çıkacağını düşünüyorsa sabit ücret ister. baktı tazminat ihtimali yüksek komisyon alırım der. 100 lira tazminat için komisyon ister mi sence? senin mantıkla duruma göre avukat zararlı çıkabilir. e o zaman neden bile bile zararlı çıkacağı bir işe girişsin? inandırıcı mı sence?" - Değeri parayla ölçülebilen davalarda her zaman yüzde üzerinden anlaşmak daha makul ve adil olan seçenektir. Baştan para verilirse davanın sonunda neye hükmedileceği avukatın inisiyatifinde değil, avukat nereden bilsin tazminatın ne çıkacağını. Vardır kafasında aşağı yukarı bir şey belki ama bunu müvekkiline söylememesi gerekir zira kararı veren yargıç. Sonra rezillik çıkar avukat bey/hanım siz bana şu kadar tazminat çıkar dediniz yarısı çıktı diye. Ayrıca win & win bir durum yani yüzde üzerinden anlaşmak, neyi kabul edemiyorsun? Daha yüksek tazminat için daha çok çabalayacak avukat, sen de kazanacaksın o da. Niye adamın ekmek parasına göz dikiyorsun?
4. "kendi ücretini müvekkil ödüyor zaten" - Kendi ücreti dediğin sanırım kanuni vekalet ücreti, yani onda da gözünüz var biliyorum ama onu zaten sen ödemiyorsun, davayı söke söke kazanıyor avukat ve KANUNİ VEKALETİ KARŞI TARAFTAN alıyor. Senin verdiğin para SÖZLEŞMESEL (AKDİ) VEKALET, bunu da ister davanın başında ister ortasında ister sonunda ister taksitle ister başka bir şeyle alır, isterse dava konusu malvarlığı değerinin belirli bir kısmı üzerinden yüzde üzerinden anlaşarak alır. Madem zoruna gidiyor kurmazsın bu sözleşme ilişkisini olur biter.
5. "ancak her zaman böyle olmadığını hepimiz biliyoruz. sanki işçinin parası olsa avukat bunu teklif etmeyecek. hem vekalet ücretini alacak hem de komisyon alacak. yine ufak bir örnekten sanki hepsi öyleymiş gibi çarpıtıyorsunuz." - Davayı kazanırsam vekalet ücretini de (kanuni vekalet ücreti) alacam komisyonu da (sözleşmesel vekalet ücreti) alacam amk senin anlayacağın yok. Bilal'e anlatır gibi anlattık yine anlamıyorsun. Varsa yoksa ad hominem varsa yoksa demagoji. Benim tazminata parmak atıyor demişsin bir de, o para senin değil bir kere zaten aloooo karşı tarafta o para! Benim tazminat diye bir şey yok yani, avukat söke söke alacak onu, gücün varsa sen al kimse karışmıyor.
Farkındalık olsun diye uzun uzun yazdım sabahtan beri işi gücü bir kenara bırakıp yine nefret kusuyorsun. Alacağın olsun. Hayır bir de sanki avukata işin düşünce tamamen kitabına uygun şekilde sözlü yazılı saatlik danışma ücretini falan bile ödüyormuşsun gibi yazmışsın ya o da ayrı mesele :)
0