Giriş
(2)

Burun gözeneklerim - görselli

body electric
Selam arkadaşlar,Görselde gördüğünüz gibi koca koca burun gözeneklerim var. İnanılmaz rahatsız ediyor.Doktor acnelyse diye bir krem verdi, ama o da burnumu soymaktan başka bir işe yaramıyor. Var mı bi tavsiyeniz?
Selam arkadaşlar,

Görselde gördüğünüz gibi koca koca burun gözeneklerim var. İnanılmaz rahatsız ediyor.

Doktor acnelyse diye bir krem verdi, ama o da burnumu soymaktan başka bir işe yaramıyor. Var mı bi tavsiyeniz?
0
body electric
(16.10.19)
bir klinikte cilt bakımı.
ve düzenli nemlendirici.

ayrıca çinko ve biotin içebilirsin.
0
jimjim
(16.10.19)
Kiehl's markasının Rare Earth Pore Minimiser kremi ile bir de serumu var yanılmıyorsam. Onları deneyebilirsiniz. Gözle görülür bir etki yapıyor ama yok etmiyor tabii.
0
sopiro
(16.10.19)
(25)

seyahate çıkınca napıyonuz

bagirir bu raylar o sahte o kart duzene
ben boş bir tip olduğum için sanırım bazen sıkılıyorum bu seyahatlerde.-müzeye giriliyor, benim ilgimi çekmiyor. çoğu ülkede zaten ücretli, az da değil fiyatı. okuyorum yazılanları anlamıyorum bir şey.-parka bahçeye gidiliyor. ya çok soguk oluyor ya cok sıcak. bunun için mi buraya geldik moduna giri
ben boş bir tip olduğum için sanırım bazen sıkılıyorum bu seyahatlerde.

-müzeye giriliyor, benim ilgimi çekmiyor. çoğu ülkede zaten ücretli, az da değil fiyatı. okuyorum yazılanları anlamıyorum bir şey.

-parka bahçeye gidiliyor. ya çok soguk oluyor ya cok sıcak. bunun için mi buraya geldik moduna giriyorum kendi kendime.

-bara giriliyor. öyle bira/şarap vs. içilip kalkılıyor. fena değil ama aşırı da sarmıyor.

-kulüp/disko. bunu artık kafa götürmüyor. hiç de ilgimi çekmiyor. 10-15 yıl önce olsa belki karşı cinsle muhabbete gidilirdi.

-starbaks. hangi şehirde/ülkede girsem, türkleri bir tek burada görüyorum. 3-5 farklı gruba rastlıyorum. hepsi telefonla oynuyor oluyor.

-şehrin meydanı. turist çeksin diye konulmuş bi heykel. eski bilmem ne binası, parlamento bir şeyi. ünlü ressamın/yazarın gelip bir ara yaşadığı ev var.

-hediyelik eşya satan tükanlar/tezgahlar. burdan bir magnet, bir bardak altlığı beğenmeye çalışıyor millet.

siz napıyorsunuz gittiğiniz yerlerde? gidiyim de diğer turistlerle veya yerlilerle muhabbet edeyim insanı da hiç değilim bu arada. zaten belli ülkeler dışında da ana dili ingilizce olmayan insanların sizinle ingilizce konuşacağı yerler yok. sorun bende sanırım, kolay kolay hadi şuraya gidelim falan diyemiyorum.

güney amerika/güney asya gibi yerlere mi gitmek lazım? oralarda atraksyonlar farklı herhalde. neler yapıyorsunuz öyle yerlerde? hiç dağa,taşa kolayca tırmanacak insan da değilim. bilmem kim tapınağına harıl harıl çıkamam. hayvanlardan falan korkarım. ben evde oturayım en iyisi ya. bi akıl verin beyler bayanlar.
0
bagirir bu raylar o sahte o kart duzene
(16.10.19)
bilader allah senin yardımcın olsun sen ölmüşün toprak atanın yok vesselam...

Bu aciz halinden allaha sığın töbe ve tevekkül et
0
pazarlamacı
(16.10.19)
son paragrafta cevabi vermişsin zaten. sürekli benzer kültüre sahip ülkelerde gezmek bir süre sonra 'eee ne ki yani' duygusu oluşturabiliyor. sosyalleşerek bunu aşabiliyorsun ama sen onu yapmak istemediğin için dediklerinde haklısın.

senin çözümün amerika'da da değil mesela. orada da bu duyguları yaşarsın. asya-afrika-güney amerika senin ilacın :)
0
brkylmz
(16.10.19)
boşver kanka seyahat meyahat bozar adamı. hem düşünsene havaalanına gidiş gelişi, uzun pasaport ve bagaj kuyruklarını, rötarları aksilikleri soğuğu yağmuru..çağır hatununu eve mis gibi takılın!
0
'
(16.10.19)
geçmiş olsun, ruhun ölmüş. bence de evde otur hocam, boşa masrafa giriyor seninki. sen bu tavırla aya gitsen "ee zaten görüyoduk bunu dünyadan dümdüz gri yer" der mekikte beklersin.
0
sir gawain
(16.10.19)
instagrama fotoğraf ekliyorsun işte başka bir olayı yok gezmenin
3 gün bir şehre gittin diye fazla beklentiye girmeye gerek yok
0
bir soru sorcam
(16.10.19)
Yazdiklariniza bakilirsa seyahat etmeyi pek sevmiyorsunuz, sevmek zorunda da diilsiniz, nedense son yillarda herkes seyahati sevmeli gibi bir kanun var (bu arada ben cok seviyorum, seyahat etmediğim zamanlarda bir sonraki seyahatimi dusunuyorum ve hayal ediyorum)

Kendi adima sehirlerde sokaklari, insanlari izlemeyi seviyorum en cok, farkli bir yerde olmak bile basli basina ruhumu tatmin ediyor.

Dogasi guzel yerlerde dogayi izlemek ve fotograf cekmek hosuma gidiyor, yazin seyahati hic sevmem (anca golgede yatmali) kisin da yagmur camur olmadikca cok usume problemim yok,o nedenle park bahce, cicek bocek beni mutlu eder.

Tipik turist aktivitelerini de seviyorum, aptalca oldugunu bile bile bir duvarda elimi 360 derece dondurmeye calismak, bi cesmeye bozuk para atmak bana eglenceli geliyor.

Daha once kitaplarda okudugum, filmlerde dizilerde izledigim yerlerde bulunmak bana zevk veriyor.

Yolda olma halini seviyorum, ozellikle tren yolculuguna bayilirim.

Aslinda bakinca yukarida yazdiklarinizdan cok da farkli bir sey yapmıyorum ama bu dediklerin bana zevk veriyor.

Bence sorun bahsettigim dayatmada, herkes seyahati sevmek zorunda degil. Eksikligini de hissetmiyorsan evde otur ne sakincasi var.
0
(16.10.19)
vizyon dediğimiz şey tam da bu işte. sende yok ondan baboli.

evde çekirdek kola akıt gitsin.
0
jugador
(16.10.19)
Bu kafayla, her boka bir kulp bularak hiçbir şeyden keyif alabileceğini sanmıyorum. Güney Amerika ya da Asya da farklı olmayacak. Yine müze, manzara, eğlence mekanları falan olacak.
Madem aksiyon istiyorsun, safariye falan git dicem ama belli ki sen ona da 2 saat sonra "ya anladık işte aslan kaplan amk" diyeceksin. Boşver otur çayını iç.

Ben tarihi yerleri gezerken zevkten dört köşe oluyorum mesela. Bambaşka kültürler, yaşantılar varmış lan bizim gördüklerimizden diyorum ve aşırı ilgimi çekiyor. Müze falan gezerken bu tarz düşünürsen belki biraz daha ilgi çekici olabilir.
0
cay koy geliyorum
(16.10.19)
millet de bir şey yapmıyor pek. dediklerini veya azını yapıyor.

ben mesela farklı yerde olmayı seviyorum. bir şey yapmasam bile 2 gün paris'te olsam önümüzdeki günden itibaren bana iyi gelir. ama herkes sevmek zorunda değil.
0
kamile necaset
(16.10.19)
enerjin düşük bence senin, tempolu yürüyüş yap ya da kapalı havuzda bol bol yüz bol bol taze meyve suyu içi kelle paça karışık çorba falan iç. sonra gezersin önce enerjini yükselt.
0
redeath
(16.10.19)
aslinda gezmek zorundaymisiz gibi bir algi olustu sosyal medya etkisiyle. keyif almiyorsaniz gezmeyin. bir anlami yok ki oyle.

ote yandan bahsettiginiz durumlardan keyif almiyorsaniz neden keyif aliyorsunuz? cunku bu durumda yasadiginiz yerde de cok keyifli bir hayatiniz olmaz. yani durup beni ne mutlu ediyor diye dusunmek lazim cerceveyi genisletip.

bana yurtdisinda gordugum her sey muazzam geliyor. farkli insan yuzleri, farkli diller, bambaska yemekler, aliskanliklar, gormedigim meyveler, agaclar...

bir de bir hobiniz varsa, atiyorum ata binmek, onu farkli ulkelerde gerceklestirmek keyif verebilir.
0
jimicik
(16.10.19)
avrupa hep aynı evet. tokyo'ya falan git belki seversin. seyahat etmeyi sevmiyorsan da kendini zorlama.
0
xvyz
(16.10.19)
surekli benzer yerlere gitmissin anlasilan ama o bile keyif verici aslinda... dedigin gibi baska yerlere gitme vaktin gelmis senin ama onlar da cok mutlu etmeyebilir seni; hayata karsi tutumunu degistir bence :)

genelde 5-8 gun arasi ayni sehirde kaliyorum ben. hem cok bilindik yerlerini geziyorum, hem de sehrin icinde kayboluyorum; sehir ici yuruyorum bol bol ve kesif yapiyorum. yemekleri bilindik ve turistik yerlerde degil halkla konusup ya da yuruken kesfettigim local yerlerde yiyorum, iciyorum. ayrica sehre yakin guzel yerler varsa da sabah erkenden cikip tren,otobus ile tum gun pass alip, gezip dolasip geliyorum merkeze.

her seferinde de cok keyif aliyorum seyahatlerimden :) asya tarafini deneyebilirsin, doga olarak cok daha muazzam
0
sweetoffice
(16.10.19)
"bilader allah senin yardımcın olsun sen ölmüşün toprak atanın yok vesselam...
Bu aciz halinden allaha sığın töbe ve tevekkül et" +1

anaaa :D
kız vizyonsuz musun?

müze geziyorum, her şeyi anlamak zorunda değilim bir sanat eserine bakınca tarihinden estetikten etkilenmem de yeter. ayrıca böyle şeyler zamanla gelişir. hiç gitmeyip hiç ilgilenmezsen nasıl bakış açısı kazanacaksın sevmezsin müze falan tabi.

bit pazarlarını, sahafları geziyorum.

özel yemeklerini/içeceklerini/tatlılarını falan deniyorum.

o şehre özel bütçemin el verdiği cafeleri deniyorum.

ilgi alanımın olduğu bir etkinlik varsa; konser tiyatro falan onlara bilet bakıyorum önceden.

online platformlardan birileriyle tanışıp buluşuyorum, bişiler içiyoruz, geziyoruz falan.

hediyelik eşya bakmıyorum, onun yerine türkiyede olmayan ya da pahalı olan yiyecek/içecek alışverişi yapıyorum marketlerden ve kapanış.
0
jimjim
(16.10.19)
Duyuru komik cevaplar ondan da komik, gülmekten okuyamıyorum. :))

Hakikaten kendinizi bir kontrol edin ölmüş olabilirsiniz.
Ben bu kadar hayattan zerre zevk almayan ve memnuniyetsiz birini görmedim.:)

Ben olsam yeni bir yer görüyorum diye sevinçle gezerdim ki yurtdışına çıkma ihtimal ve imkanım yok.
Dediğiniz yerlere gitmeyin tamam kafe, müze vs sıkıcı diyelim.

Çıkın sokaklarında kaybolun, insanlarının içine girin vakit geçirin bazen dil bilmek gerekmiyor insanları tanımak için, yemeklerini keşfedin.
Çocuklarını görün onlarla vakit geçirin. Aslında yapılacak o kadar çok şey var ki.
Starbaksa gidip tabii ki mutlu olamazsınız.
0
kirmizipilotkalem
(16.10.19)
sevişmek de belki bu anlarda ilaç gibi gelebilir.
0
redeath
(16.10.19)
Sevmiyorsanız seyahat etmeyi, etmeyin. Bence insanları bu konuda “itelemek”, seyahati övmek etmek çok saçma. Instagram’da havalı dursun diye gezeceğinize evinizde istediğinizi yapın. Aptalca bir zorbalık yapılıyor bu konuda. Herkes gezmeyi, yeni yerlerden zevk almayı “görev” ediniyor. Saçmalık.

Sorunuza gelince, merak ettiğim yerleri geziyorum, orayla ilgili planlarım oluyor gitmeden önce. Spontane bir geziyse, en güzel barlarına giderim, daha turistik olmayan yerleri de keşfetmeye çalışırım. Gidip sokaklarında aylaklık da yaparım, insan izlemek hoşuma gider. Bit pazarlarına giderim. Varsa ilgilendiğim bir müzesi, oraya kesinlikle gitmeye çalışırım. Müze gezmeyi severim zaten, arkadaşlarımla buluşup da gezerim kendi yaşadığım şehirde.

Dağ-taş, tırmanma beni zorladığı için ayrı bir zevk alıp gezerim. Bisiklet sürerim. İnsanlarla iletişime çok kapalı gözükmemeye çalışırım. Zaten yalnız seyahat ediyorsam, kesin oradakilerle uzun-kısa muhabbete girerim. Tavsiye alırım. Bunlar bana yük değil.

Sırtımda çantayla epeyce dolaştığım bir vakit, yatağımı özlediğimden bir iki ay seyahat etmemiştim. O sırada bana spontane gelen bir teklifi kabul edip Amsterdam’a gittim ve çok da zevk alamadım oradaki gezimden mesela. Yük geldi bana, modum düşüktü. O günden beri asla istemediğim yola çıkmam, belki evde oturup film izlemek daha iyi gelecektir bana. Gezmek için gezmem.
0
buf-e kür
(16.10.19)
walmarta git şişko arabalarına bin gezin, tam senlik aktivite.
0
hasmetizm 2046
(16.10.19)
www.youtube.com

bu video geldi aklıma :)
0
gerenkyok
(16.10.19)
çok bir beklentiye girmeye gerek yok, çok abartılacak büyülenecek bir durum yok, oralar da yaşanılan yerler, insanlar normal olarak yaşıyor.
Farklı şeyler görmek ilgi çekicidir. Mesela yolda yürürken sıra dışı bir insan görürsen ilgini çeker, aynı mantık, sıra dışı şeyler görüyorsun ve ilgini çekiyor. Nerede olduğunu sorguluyor kafa, kendini sorguluyor, insanları sorguluyor, memleketini sorguluyor, karşılaştırıyor, yeni fikirler ediniyorsun. Ne kadar sıra dışı ise gördüğün gittiğin yer o kadar derin bir şekilde yaşıyorsun bu tecrübeyi.
Herkesin gittiği yerlere gitmekte korkulacak bir şey yok.
Mesela endonezya ya gittim, motosiklet kiraladım ve rastgele dağlara köylere kökledim 5-6 ay kadar önce. Çok sıra dışı bir tecrübe, çok değişik kafası var. İnsanlar gidiyorlar, atıyorum bilmem ne dağında gün doğumunu izliyorlar bali adasında, bunu yaşamak çok sıra dışı, insanın kafasını açar, farklı bir tecrübe.

Tabi seyehatin %100 ünde bu kafada olmayı beklemeyin. Seyehat etmek aktif olmak demek, gidip otel odalarında bol keseden karın şişirmek içmek sıçmak falan bunu seyehat etmek olarak değerlendirmiyorum, o farklı bir şey. Ne kadar yorulursanız o kadar çok experience yaşarsınız.

Özet geçmek gerekir ise ilgini çeken bir coğrafya / toplum da ilgini çeken tecrübe ( experience) ler kovalayacaksın ve oralara gideceksin ki bu hoşuna gitsin.
0
The_Lollok
(16.10.19)
Sizin gibi biriyle kazara gezmeye çıkmam umarım.

İlgimi çeken konularda ne varsa onu yapıyorum. Gitmiş olmak için müzeye ya da tarihi bir yere gitmem. Sıkılıyorum. Genelde doğa ile ilgili yerleri seviyorum. Park bahçe köy kasaba gezmek gibi.

Club cafe gitmem. Sevgilimle gezerken yemek yemeyi vakit kaybı olarak görürdük. En hızlı şekilde halledip yola devam ederdik.

Alışveriş çok yapıyorum. Paramı bitirmeden gelmeyi sevmiyorum. Sadece bardak altlığı gibi standart şeyler değil gittiğim yerin butiklerini çok gezerim.

Birde çıkıp rastgele gezmeyi seviyorum. Çok kayboldum ama çok güzel yerler buldum.
0
jazzabel
(16.10.19)
Genel olarak depresif ve mutsuz bir ruh haliniz olabilir. Bazen bir yerden sonra insan her şeyden sıkılabiliyor. "Ee ne oldu ki şimdi?" moduna girebiliyor. Eğer sizde bu durum yoksa gezmeyi sevmiyorsunuz demektir. Sevmek zorunda değilsiniz zaten. Sevmiyorsanız yapmayın, sevebileceğiniz farklı şeyler bulun kendinize. Burada size laf sokan tiplere de takılmayın.
0
bayc
(16.10.19)
Bu saydiklarindan keyif almiyorsan deniz tatili yap. Plaji, denizi güzel olan ülkelere gidip denize girer, yemegini yer uyursun.

Ona da "Ee noldu suya girdik ciktik simdi!" diyorsan gercekten ölmüssün dostum :D
O zaman seyahat etmemelisin.
0
chitosan
(16.10.19)
Sorun olaya tersten yaklaşıyor olmanız, herkes x ülkesine gidiyor ben de gideyim diyorsunuz, gidince de rutine düşüyorsunuz. Önce ilginizi çeken bir şey bulun, bu ilginç bir yeri görmek olabilir, adrenalin aktivitesi olabilir, çok istisnai yöresel bir aktivite olabilir, belli bir yemek olabilir, karşı cins olabilir, bir şeyin eğitimini almak olabilir, sevdiğiniz bir muzisyenin konserine katılmak olabilir vs. vs. o şeyi bulunca da hangi ülkedeyse oraya gidin. Bu yer belki küçük bir kasaba da olabilir. Aklınızda şu an bir şey yoksa keşfedene kadar gitmeyin zaten. Seyahat etmek Paris'e gidip fotoğraf çekilip instagrama koymak demek değil, hatta bundan daha berbat bir seyahat düşünemiyorum.
Yazılmış zaten herkes seyahat etmeyi sevmeyebilir, tatilde seyahat dışında aktiviteler de yapılabilir.
0
mikro patlama
(16.10.19)
herkes seyahat etmeyi sevmiyor, siz de sevmek zorunda değilsiniz. bir kenara gidiş dönüş bileti diğer yana 20-30 kitap koysam, hiç düşünmeden kitaplara sarılacak bir arkadaşım var benim. yemeğe düşkün, tüm seyahat planlarını buna göre yapan tanıdığım da var. insanlar çeşit çeşit, zevkler de öyle. biri diğerinden iyi demek anlamsız.

ben ne yapıyoruma gelirsem, farklı yerler görmeyi seviyorum. aklımda kalan bir müze için ikinci kez seyahat ettiğim şehir de var, gidip en ünlü müzesine gitmediğim şehir de. gitmeden vaktim varsa blogları okurum ama genelde kafama göre takılıyorum. hava çok soğuk değilse yürüyerek gezmeyi, ilgimi çeken sokaklara dalmayı, yerellerin takıldığı kafelerde oturmayı seviyorum.
0
asteriks
(16.10.19)
(7)

İstanbul Kartal'da yaşam nasıl?

arvuti
Eksileri artılarına göre daha mı fazla? Sosyalleşmeyi seven (öyle sabaha kadar partiler değil de, daha çok dışarıda arkadaşlarla buluşma vs.) biri için öneriyor musunuz? Cevabınız evetse, hangi bölgelerden kiralık ev bakalım?
Eksileri artılarına göre daha mı fazla? Sosyalleşmeyi seven (öyle sabaha kadar partiler değil de, daha çok dışarıda arkadaşlarla buluşma vs.) biri için öneriyor musunuz? Cevabınız evetse, hangi bölgelerden kiralık ev bakalım?
0
arvuti
(15.10.19)
Kartalda herhangi bir yaşam yok. Dışarıda arkadaşlarınızla buluşmak için varsa arabanızla, yoksa toplu taşımayla bir yerlere gitmeniz gerekecek büyük ihtimal. Kartalda öyle gidip oturulacak pek bir yer yok.
Sahil tarafı en nezih yeridir. Toplu taşıma kullanacaksanız kartal veya atalar tren istasyonuna yakın, sahil tarafında bakabilirsiniz.
0
cay koy geliyorum
(15.10.19)
kartalin bazi yerleri iyidir bazi yerleri kotudur. takilacak eglenecek yer de girla var. eskiden kartala oturuyorum diye boburlenerek derdi. bazi bolgeleri kotu ismini de orasi kotu yapti.
0
turbo sadık
(15.10.19)
kartal merkezi referans alarak yazıyorum, e-5 üstü dağ tepeleri de kartala bağlı, dikkat et.

ulaşım kolay,
denize giriyorsan adaya yakın
iş yerine kolay ulaşırsın.
alış veriş çarşı pazar için merkezi bir yer
tutucu değildir

sosyalleşemezsin
eskiden beri işçi semtidir
sosyoekonomik ve sosyokültürel açıdan vasattır.
deprem açısından risklidir.

*kartaldan kadıköye gidildikçe refah ve sosyal açıdan yaşam standartı yükselir. kartaldan daha doğuya, tuzla yönüne gidildikçe düşer. böyle hesap yapabilirsiniz.
0
jimjim
(15.10.19)
ben kartalı çok severim. kartal merkez tam bana göre. kartal merkezden bakın.
0
sizofren06
(15.10.19)
Kartal merkez dediğiniz yer neresi? hangi mahalleler / semtler?

sosyalleşmeyi daha çok Kadıköy/Bostancı'da yapan biri için çok zorlanır mıyım?

Bir de @jimjim, Kartal sahil kıyısı dışında aslında zemini çok sağlam diye okudum/duydum. İnşaat mühendisi arkadaşım hatta referans göstermişti.
0
🌸arvuti
(15.10.19)
kartal merkez; ahmet şimşek koleji, marmaray istasyonu, kartal ido iskele'den kartal mezarlık/9 palmiyeler sitesine kadar uzanan alan ve biraz da kuzeyidir (e-5e gelmeden)

zaten zemin olarak daha sağlam olan ve yeni yapılanmaların olduğu yerler taş ocağı da denen; e-5 ve e-5'in de kuzeyinde bulunan mahallerdir, haritadan bakın, boş vaktinizde metroyla gidip etrafına göz atın size uyuyor mu uymuyor mu diye.

yani seni biz tanıyamayacağımız için bilemeyiz. dedikleir gibi araban vardır, zaten 9-6 çalışan beyaz yakalısındır o zaman çok da farketmez istinyede kalmışsın, kartalda kalmışsın, caddebostanda oturmuşsun.. ama arabam yok ayrıca mahalle havası korunsun, çok arkadaşım var, dışarı çıkıp hemen bi cafede, pubda takılayım,komşularım nezih saygılı tipler olsun, türlü türlü ayılıkla karşılaşmayayım istersen zor. imkansız demiyorum zor.
zaten istanbulda yaşıyoruz bi kaç kurtarılmış bölge haricinde her yerde zor.
0
jimjim
(15.10.19)
Ben kartalda e5 üstündeyim. Oturduğumuz yeri, ormanı, sessiz sakin olmasını seviyoruz. Araba olduğu için zorlanmıyoruz. Ya araba olacak ya da metro ve marmaraya yakın oturacaksınız.
0
jazzabel
(15.10.19)
(15)

sizi gözle taciz eden bir erkek var. ne yaparsınız?

'
sevgili duyuru hanımları buyrun sohbete. bir mekanda erkek arkadaşınızla oturuyorsunuz. karşı masada üç tane sap oturmuş. onlardan bir şerefsiz de yanınızda erkek arkadaşınız olmanıza rağmen sizi gözleriyle yiyor. erkek arkadaşınızın sırtı ona dönük olduğu için olayı farketmiyor ama siz farkediyorsu
sevgili duyuru hanımları buyrun sohbete. bir mekanda erkek arkadaşınızla oturuyorsunuz. karşı masada üç tane sap oturmuş. onlardan bir şerefsiz de yanınızda erkek arkadaşınız olmanıza rağmen sizi gözleriyle yiyor. erkek arkadaşınızın sırtı ona dönük olduğu için olayı farketmiyor ama siz farkediyorsunuz. böyle bir şey başınıza gelse ne yaparsınız? erkek arkadaşınıza söyler misiniz, bir bahane bulup kalkıp gitmek mi istersiniz, ne bakıyorsun lan diyip olay mı çıkartırsınız, vs ne yaparsınız?
0
'
(14.10.19)
Erkek arkadasimla yer değiştiririm.
0
japon balığı
(14.10.19)
yer değiştiririm veya onun bakamayacağı bir noktaya çekerim sandalyemi
0
ruhen hastayim ben
(14.10.19)
Erkek arkadaşımla yer değişirim +1
0
banane yaaaa
(14.10.19)
ablacim dur sakin, hemen oyle olay mi cikartilir... baktin dedigin gibi olay, yer degistirirsin olur biter
0
sweetoffice
(14.10.19)
Yer değiştirmeye gerek yok mekan değiştirin onun yerine. Yer değiştirdiğinizde aşırı saftirik değilse sevgiliniz ortamda bir bokluk olduğunu anlar zaten. Huzur kalmaz.
0
glide
(14.10.19)
glide+1
ayrıca o mekana da bir daha gitme bence ablacım.
0
wacot
(14.10.19)
" başka bir yere gidelim mi" derim
0
yuvarlanantencereninkapagi
(14.10.19)
Sevgilimi kavga içine sokmam. Mekan değiştiririm.
0
jazzabel
(14.10.19)
sevgilime kesinlikle yansitmam, mekandan ayrilmayi teklif eder derhal uzaklasirim. sandalye degistirmek direkt su okuz beni rahatsiz ediyor demek sonra olay cikar durduk yere. ipsiz sapsiz insanlarla muhatap edemem sevgilimi.
0
in vino veritas
(14.10.19)
olay çıkartırsanız 3 tane sap'ın erkek arkadaşınızı dövmesi için fırsat yaratmış olursunuz..
0
strobist
(14.10.19)
fotoğrafını çeker gibi yapıyorum.
ya da devam ederse gerçekten çeker polis savcı şikayet eder, olmadı hiç istemesem de ifşa ederim.
olay çıkartıp falan tadımı kaçırmam. bi de öyle bir mekanda ne işim var? yok mekan düzgünse işletmeciye şikayet ederim.
0
jimjim
(14.10.19)
Anlattığın koşullarda, şerefsizden bana ne. ayrıca gözüyle yemek ne demek? Çok mu bakıyor? Vallahi ben hiç fark etmiyorum bakışları, etrafla okadar ilgisizim ki, sanırım bu benim icin şans. Hadi diyelim ki fark ettim, ne kadar rahatsızlık verici olabilir ki baska bir masada oturan bir adam? Hele mekanı asla terk etmem, bana ne olm, ben niye terk ediyorum?! Erkek arkadaşma da söylemem, tamamen umrumda olmaz.
0
velvetmorning
(15.10.19)
hiçbir şey yapmam, olduğu yere bir daha bakmam ve soyutlanmış olurum. eğer çok çok rahatsız ederse de kalkalım derim, nedenini belki uzaklaştıktan sonra söylerim belki hiç söylemem.
0
xvyz
(15.10.19)
böyle bir olayı erkek arkadaşına söyleyen kezbandır. net.
0
dafuq
(15.10.19)
1- erkek arkadasınız sizin sahibiniz, sizden sorumlu kisi degil. bu sekilde tacizci erkege karsi kendinizi savunmuyorsunuz, tacize kaynaklik eden ataerkil zihniyeti yeniden üretiyorsunuz.

2- tacize ugradiginizda siz bir sey yapmak zorunda degilsiniz, tacizci davranısını degistirmek zorunda.

3- ben mekanı terk eder, mekanı terk ederken de mekan sahibine neden rahatsiz oldugunuzu ve böyle tipler buraya gelmeye devam ettikce o mekana bir daha gelmeyecegimi söylerdim. mekan sahibi bu konuda hassas ise, sizden sonra o arkadaslara da yol verirdi, hassas degilse zaten oraya gitmenizin bir anlamı yok.

4- bak mekanı terk ettim, ben bir sey yaptim tacizci oturdugu yerde kaldı, hani o davranısını degistirecekti diyorsaniz, utopik görünebilecek ama işe yaradigini örnekleri ile gördügüm şu öneriyi yapabilirim.

birisi sizi taciz ediyorsa, tacizci sizin gücsüzlügünüzden ve sessiz kalacaginizdan emin oluşundan beslenir. sessiz kalmayin, yüksek sesle "birine mi benzettin kardeş" diyerek karşı ataga gecin, muhtemelen tacizci geri adım atacak inkar edecektir, siz bir adım daha ileri gidip mekan sahibini de işin icine katın, kadın olarak rahat rahat oturamayacaksak buraya da mi gelemeyecegiz, kim aliyor bunlari iceri deyin. mekan sahibi başkalarına mahcup olacagi icin size degil tacizciye yönelecektir.
0
proteus
(02.11.19)
(3)

Nadir kitapları ucuza bulmanın bir yolu var mı?

marowak
Okumayı istediğim baskısı tükenmiş eski basım kitaplar var (Anubis Kapıları, Avalon'un Sisleri, Karanlıkta 33 Yazar, Savaş Lordu Yıllıkları vs.). Bu kitaplar nadirkitapta fahiş fiyatlara satılıyor. Arada bir letgo'da uygun fiyata bu tarz kitaplar düşüyor, denk gelirse alıyorum. Peki başka yolu yok m
Okumayı istediğim baskısı tükenmiş eski basım kitaplar var (Anubis Kapıları, Avalon'un Sisleri, Karanlıkta 33 Yazar, Savaş Lordu Yıllıkları vs.). Bu kitaplar nadirkitapta fahiş fiyatlara satılıyor. Arada bir letgo'da uygun fiyata bu tarz kitaplar düşüyor, denk gelirse alıyorum. Peki başka yolu yok mudur? 2. el platformu olabilir, eline geçen her kitap için nadirkitap'a bakmayan sahaf olabilir, eski kitap deposu olabilir hatta kağıt toplayıcıları bile olabilir. Zaten öğrenciyim, zamanım var ve kitapların arasında dolaşmayı seviyorum. Eklemeyi unuttum, İstanbul'dayım.
0
marowak
(13.10.19)
facebookta kitap mezatı mı ne öyle bi grup var, ctsileri taksimde açık arttırma yapıyorlar ama sembolik olay, genelde çok pahalıya gitmiyor.

bi de gezeceksiniz düzenli olarak ancak öyle.

ek: kadıköyde seyyar eskicilerin arabalarında da denk gelebilir, akbaba eskici tayfayı ikna edip de uygun fiyata alabilirseniz tabi.
0
jimjim
(13.10.19)
en ucuz yöntem koha üzerinden arama yapıp çıkan kütüphaneleri hurda kitap ihalesi için takip etmek. görevli ikna edip almak ya da ihaleyi alan hurdacıya 3-5 verip seçmece almak.
manyaklık ama yapan tanıdığım var.
0
denek hayatım
(13.10.19)
ingilizce okumak ya da bu kitapların olduğu kütüphanelerden alıp okumak ya da kitaplara sahip olan birinden alıp okumak.
0
xvyz
(13.10.19)
(4)

yazılı basında komedi değilde mizah denilme sebebi nedir?

hasmetizm 2046
sb
sb
0
hasmetizm 2046
(10.10.19)
komedi diyince, gülünç duruma düşme utanılacak bir şey var sanki. Mizah deyince ince, zeka dolu olduğundan herhal.
0
tsubasa
(10.10.19)
komedi "performansla ilgili" cagrisimi yapiyor. "dun izledigim standup iyi bir mizah performansiydi" demezsin mesela. "mizahi bir yazi"daki mizah yerine komedi de kullanamazsin.
0
grv
(10.10.19)
aslında bugünkü anlamıyla ikisi de mizah.
peformans sanatlarında komedi "comedia" dan geliyor. öyle yerleşmiş.güldürü öğesi olan comedia, diğerleri dram oluyor.

bir de mizah illa güldürmek zorunda değil; tiye almak, sarkasm ve ironi de yer yer mizahi olabilir. mizah daha kapsamlı bişey bu farkı yazılı kaynaklarda daha iyi görebiliyoruz ondan.
0
jimjim
(10.10.19)
comedy ve humour : komedi ve mizah böyle bir ayrım var çünkü.
0
illegalstar
(10.10.19)
(5)

Öğrenim Kredisi Ödeme Emri

winston
Merhaba. Dün öğrenim kredisi ile ilgili ödeme emrini getirdiler imzalayıp aldım ancak bunu ödeme durumum yok şu anda. Halihazırda işsizim ve bir miktar borcun altındayım. 15 gün içinde ödeyin vs falan yazmışlar ancak haciz maciz yazıp panik ettiler beni. Ne yapmam gerekiyor bu durumda?
Merhaba.

Dün öğrenim kredisi ile ilgili ödeme emrini getirdiler imzalayıp aldım ancak bunu ödeme durumum yok şu anda. Halihazırda işsizim ve bir miktar borcun altındayım. 15 gün içinde ödeyin vs falan yazmışlar ancak haciz maciz yazıp panik ettiler beni.

Ne yapmam gerekiyor bu durumda?
0
winston
(09.10.19)
erteleme hakkınızdan yararlandınız mı?

bloke gelebilir hesaplarınıza ödemezseniz
0
kablelvuku
(09.10.19)
imzayı atmışsın geçmiş olsun.

ya belirtilen meblağı ödeyeceksin ya vergi dairesine gidip mevcut borcu yapılandırıp onu ödeyeceksin ya da vergi affına (yahut gittiği yere kadar) kaçmaya devam edeceksin. ödemeyince hesaplara e-haciz geliyor. parayı başka bir hesapta tut.
0
hadsafhada
(09.10.19)
erteleme hakkımdan yararlandım ancak geçeli çok oldu. şu an bildiğim kadarıyla yapılandırma kampanyası yok. ona rağmen yapılandırıyorlar mı? bir de herhangi bir vergi dairesi olur mu? başka bir ildeyim çünkü.
0
🌸winston
(09.10.19)
herhangi bir vergi dairesi olur.
0
kablelvuku
(09.10.19)
kampanyasız yapılandırma yapacaksın,
süreç içinde bir kampanya olursa kalan tutar için o kampanyaya başvuru yapabilirsin.
biraz ödeme yap, yoksa adına açık hesaplara bloke gelebilir.
senin bağlı olduğun (o imzaladığın kağıtta ya da e devlette yazar) vergi dairesine gitmen gerek diye biliyorum ben.
0
jimjim
(09.10.19)
(10)

Saç dökülmesi için şampuan önerisi

her seye atarlanan adam
Son zamanlarda saçlarım çok fazla dökülmeye başladı. Böyle devam ederse birkaç seneye kel kalacağım. Hiçbir şeyin dökülmeyi durdurmayacağını biliyorum ama en azından daha az dökülmesini istiyorum. Deneyip de memnun kaldığınız şamluan ya da herhangi bir şey var mı?
Son zamanlarda saçlarım çok fazla dökülmeye başladı. Böyle devam ederse birkaç seneye kel kalacağım. Hiçbir şeyin dökülmeyi durdurmayacağını biliyorum ama en azından daha az dökülmesini istiyorum. Deneyip de memnun kaldığınız şamluan ya da herhangi bir şey var mı?
0
her seye atarlanan adam
(07.10.19)
SebaMed dokulme karsiti iyidir.
0
msb
(07.10.19)
Bu sorun için doğal Bıttım Sabunu’ndan daha iyi bir çözüm görmedim şu ana kadar. Bulması kolay değil. Kilogramı 100-150 ₺ bandından ama gerçekten koruyor ve güçlendiriyor saçları.
0
levent bilgen
(07.10.19)
ben panplus kullandim iyi urundu.
0
turbo sadık
(07.10.19)
Dermalute
0
kanlakarisikyagmur
(07.10.19)
prozinc
0
jimjim
(07.10.19)
@levent nereden buldun sabunu?
yani her yerde var gibi ama sen sanırım orijinalini bulması zor diyorsun?
bi de kullanıp bizzat gözlemledin mi sonuçlarını?
0
jimjim
(07.10.19)
@jimjim Türkiye’nin en iyi, özellikle “en doğal” defne, zeytinyağı ve bıttım sabunlarını denedim. Bıttım’ı 5 yıldıraralıksız kullanıyorum. Ve nadiren şampuan kullanmak zorunda kalıp tekrar onu kullandığımda ortada çok ciddi fark var.

Bıttım’ın anavatanı Siirt. Bizzat Siirt’e de gidip gezdim. Şu an kullandığım sabunun kilogramı 120 ₺ ve standartizasyonu çok iyi. Senin her yerde var dediklerin marketlerdeki Mehmet Aydın vs. Bıttım sabunuyla yakından uzaktan hiçbir alakası yok.

Dökülmeyi engelleyen hiçbir şey olmayabilir ama geciktirmenin mümkün olduğu ortada.
0
levent bilgen
(07.10.19)
www.youtube.com

arkadaşın saçı cidden dökülüyordu.. son halini görünce baya şaşırdım..
0
omonia
(07.10.19)
erkek tipi sac dokulmesiyse sampuan fayda eder mi ki? bilmedigim icin soruyorum, bilenler yanitlarsa sevinirim. bana etmez gibi gelmisti.
0
hot potato
(07.10.19)
alpecin kullanmıştım bir aralar iyiydi gerçekten
0
bbb_1
(08.10.19)
(3)

Kasım ayı için tatil önerisi

veritaslibertas
Merhabalar,Kasım ayında bir hafta-on gün kadar tatil yapmayı planlıyoruz fakat nereye gitsek karar veremedik bu mevsimde. Sakin geçirmek ve gezip dinlenmek niyetimiz. Her şey dahil otel gibi bir konsept aramıyoruz.Bodrum düşündük ama, nasıl olur bilemedik.Aklımıza pek bir yer de gelmiyor. Şuraya gid
Merhabalar,
Kasım ayında bir hafta-on gün kadar tatil yapmayı planlıyoruz fakat nereye gitsek karar veremedik bu mevsimde. Sakin geçirmek ve gezip dinlenmek niyetimiz. Her şey dahil otel gibi bir konsept aramıyoruz.
Bodrum düşündük ama, nasıl olur bilemedik.

Aklımıza pek bir yer de gelmiyor. Şuraya gidin güzel olur dediğiniz yerler varsa önerebilirseniz çok güzel olur, her yer olabilir.
Teşekkürler.
0
veritaslibertas
(07.10.19)
Daha güneye inmekte fayda var, bence. İki sene önce Fethiye dolaylarında geze dolaşa kamp atmıştık, yaklaşık 20 gün. Tabii Ekim sonu-Kasım ortasına denk gelmişti. Misti mis.

Kamp olmaz dersen de oradaki koylarda butik otellerde takılınabilir. En güzel zamanı, zibidilerden arındırılmış, sessiz sakin...
0
the she ronin
(07.10.19)
kıbrıs
foça
asos

budapeşte
prag
0
jimjim
(07.10.19)
Harlek temal otel kütahya tam sakin kafa dinlemelik yer
0
pazarlamacı
(07.10.19)
(1)

Kadıköy Sabiha Gökçen havaş ne kadar sürer?

canbonomobenseno
Merhabalar,Sabah 7:15'de kalkan Havaş ne zaman Sabiha Gökçen de olur?Teşekkürler.
Merhabalar,

Sabah 7:15'de kalkan Havaş ne zaman Sabiha Gökçen de olur?

Teşekkürler.
0
canbonomobenseno
(07.10.19)
45 dakika-1 saat gibi arası.
trafiğe bağlı
bir de önemli not: 07:15 aracına binmek için daha erken peronda olun, otobüs dolunca kalkıyor yani tam 07:15i beklemeyebilir.
0
jimjim
(07.10.19)
(3)

İlkokul çocuğuna telefon/GPS saat

lion de la Turquie
Hangisi daha makul? Bazen dışarda olmamız gerekiyor ve annesinin telefojunu bırakıyoruz.Tuşlu bir telefon mu versem yoksa su GPS li şeylerden mi alsam?GPS e bence gerek yok gibi ama ne dersiniz?
Hangisi daha makul? Bazen dışarda olmamız gerekiyor ve annesinin telefojunu bırakıyoruz.

Tuşlu bir telefon mu versem yoksa su GPS li şeylerden mi alsam?

GPS e bence gerek yok gibi ama ne dersiniz?
0
lion de la Turquie
(06.10.19)
hangi şehirdesiniz?
istanbulsa gps iyi olur, ne olursa olsun.
0
jimjim
(06.10.19)
Yok ufak bı ilcedeyiz
0
🌸lion de la Turquie
(06.10.19)
gps'li saat vardi arama da yapabiliyordu. 4 kisi falan kaydediyorsun cocuk diret saatten arayabiliyordu. gps'i var. okulu falan giriyorsun belli bir range'den cikinca sana bildirim veriyordu falan. ona bakin bence. alcatel'di benim gordugum.

buldum hatta: www.hepsiburada.com
0
seksli harf
(06.10.19)
(6)

Fransızca

stejerners
Arkadaşlar bu dile karşı fazla ilgim var. Nedenini bilmediğim şekilde ilgimi çekiyor. Sıfırdan başlayacak birine neler tavsiye edersiniz? Özellikle fransızca bilen arkadaşlar yanıtlarsa çok memnun olurum.
Arkadaşlar bu dile karşı fazla ilgim var. Nedenini bilmediğim şekilde ilgimi çekiyor. Sıfırdan başlayacak birine neler tavsiye edersiniz? Özellikle fransızca bilen arkadaşlar yanıtlarsa çok memnun olurum.
0
stejerners
(06.10.19)
ingilizce altyapın varsa çoğu kelimeyi öğrenmen çok daha kolay olcaktır. 10 kelimeden 3ü ingilizcede var. 15 kelimeden 1i de türkçede var. kelime bilgisi nispeten kolay. fransızcanın en zor yanı grameri. ingilizce gibi kolaydan zora doğru gitmez. zor başlar zamanla kolaylaşır fransızca.

kurs ile orta seviyeye kadar gelmeni tavsiye ederim sonrasını kendin geliştirebilirsin.
0
onkiloversemtamamım
(06.10.19)
iyi yerlerde kursa git.
fransız kültür gibi.
daha sonra da mutlaka özel dersler al.
0
jimjim
(06.10.19)
çok güzel dil <3

buradan biri bir duyuruda şu youtube kanalını önermişti, o duyurudan görüp sardım ben de, çok güzel anlatıyor: www.youtube.com

kötü kurs/hoca fransızcadan soğutur. kursa gideceksen iyi bir kursa git.
0
pati
(06.10.19)
www.francaisfacile.com
buraya yolun düşer
0
zagrebingözleri
(06.10.19)
benim bi tavsiyem yok, daha sonra inceleyip paylaşılan kaynaklardan yararlanmak için yazıyorum :) bu vesileyle de şu siteye mobil kullanıma hala favori eklemeyen geliştiriciye saygılarımı iletiyorum :)
0
bidakikanizialicam
(07.10.19)
@bidakikanizialicam mobildeyken sayfanın en altında mobil görünümden çık butonu var. Ona bastığınızda her şeyi yapmanız mümkün ;) sevgiler...
0
🌸stejerners
(07.10.19)
(6)

Cig kofte saglikli mi?

vogojin
Su zincir markalarin yaptiklari fabrikasyon urunleri kastediyorum.
Su zincir markalarin yaptiklari fabrikasyon urunleri kastediyorum.
0
vogojin
(06.10.19)
diğer fabrikasyon ürünleri düşününce bence dışarıda yenilebilecek sağlıklı bir alternatif. bundan sağlıklısı salata ya da elma, muz almak onu yemek olabilir.
0
ozdek
(06.10.19)
sağlıklı demek çok doğru olmaz ama ulaşılabilirlik açısından benzer bir çok ürüne göre daha az zararlı diyebiliriz.
0
nrmnm
(06.10.19)
markaya göre değişiyor. tatlıses, oses gibi markalar diğerlerinden iyi.
0
horowitz
(06.10.19)
ambalajlıysa sağlıklı diyemeyiz, koruyucu vs. mutlaka bir şeyler oluyor.
0
9kuyruklukedi
(06.10.19)
daha az zararlı +1

sağlıklı denemez.
0
jimjim
(06.10.19)
sadece bulgur, salça ve baharat varsa ve üretim sürecinde hijyen ve gıdaya temas eden malzemeler yönünden eminseniz; şeker, gluten alerjisi veya kilo sorunu yoksa gayet sağlıklı.
0
ya ben lan neyse
(06.10.19)
(4)

Nasıl aklınızda tutuyorsunuz?

megacracker
Selamlar,Direkt başlayayım, dün kahve ile ilgili bir video izledim, biraz bilgilendirici biraz eğlenceli. Ama bugün bunla ilgili aklımda hiçbirşey kalmadığını farkederek biraz kendime kızdım. Dikkati dağınık biriyim, yıllardır aynı anda birkaç işi yapmaya çalıştığımdan dolayı konsantrasyon falan kal
Selamlar,

Direkt başlayayım, dün kahve ile ilgili bir video izledim, biraz bilgilendirici biraz eğlenceli. Ama bugün bunla ilgili aklımda hiçbirşey kalmadığını farkederek biraz kendime kızdım. Dikkati dağınık biriyim, yıllardır aynı anda birkaç işi yapmaya çalıştığımdan dolayı konsantrasyon falan kalmadı. Tabi bunun farkında vardığımdan beri de üzerinde çalışmıyorum değil.

Her neyse hobiler, öğrenmek istedikleriniz vs ile ilgili izledikleriniz veya okuduklarınızı nasıl aklınızda tutmayı başarıyorsunuz?

İzlerken ya da okurken not almak, tutmak geldi aklıma. Sizin başka/beznzer yöntemlerniz var mıdır?
0
megacracker
(05.10.19)
ilgi vermek ve ilgi durumunu güçlendirmek gerek. yani dikkat ve hafızayla ilgili "kaslarınızın" güçsüzleştiğini düşünün, hatırlamazsınız tabi.

ayrıca hayatta ilginizi çekmeyen ya da edinip nerede kullanacağınızı bilmediğiniz bir bilgiyi unutmanız çok normal. traktörlerle ilgili bir belgesel seyretsem ben de onu hatırlamam belki ertesi gün.

düzenli kitap okuyorum.
stresten kaçmaya çalışıyorum.
0
jimjim
(05.10.19)
öğrendiklerini kullanırsan aklında kalır bence. kullanırsan derken mesela en basitinden birine anlatırsan "abi geçen bir videoda gördüm kahvenin şöyle şöyle bir olayı varmış biliyor musun" gibi, yine aklında kalır. tabi ertesi gün anlatacak kadar bir şey hatırlamıyorsan bilemedim. üniversitedeyken oda arkadaşımın ders çalışma yöntemi böyleydi. not kağıtlaırnı verir bana anlatırdı konuları.

ben de her şeyi hatırlarım ama gördüklerimi (yüzleri, yolları vs) hatırlamıyorum, ona bir çözüm henüz bulamadım. onun dışında özel bir şey yapmıyorum, aklımda kalıyor.
0
pati
(05.10.19)
Kitap ve filmleri ben de unutuyorum ama pratik gerektirecek hobi vs işleri öğrenir öğrenmez deneyerek pekiştiriyorum. Mesela makrome yapsam mı diye birkaç video izlemiştim, tabii ki unuttum ertesi gün. Boş bir günümde çıkıp ip aldım, izleyerek ördüm. Şimdi tekrar izlememe gerek kalmadan yapabiliyorum.
0
somethinginthewayshemoves
(05.10.19)
küçük bir hafıza defterim var. işime yarayacak her şeyi ona yazıyorum. tek koşulum var o da şu: deftere bi şey yazacaksam, deftere en baştan bir göz atıyorum. böylece hem her şeyi tekrar etmiş oluyorum, hem de defter boğmasın diye gerçekten önemli şeyleri yazıyorum. özellikle rakamlar, tarihler ve isimleri konusunda iş görüyor benim için.
0
violetsky
(05.10.19)
(2)

Maltepe de evlerin ucuz olması

problem34
Kartal ve maltepede kira ve evler neden ucuz ? Çok uzak olduğu için mi ?
Kartal ve maltepede kira ve evler neden ucuz ? Çok uzak olduğu için mi ?
0
problem34
(05.10.19)
semtine bağlı maltepe'de ve kartal'da çok pahalı yerler de var. itin maltepe'nin bazı semtleri fikirtepe gibi gop gibi ama bazı yerleri de çok iyi. ucuz olan yerler sıkıntılı yerleridir. gülsuyu ne bileyim başıbüyük aydınevler gibi gibi.
süreyyaplaji ya da küçükyalı trenyolu altı ya da dragos. buralar da iyi yerlerdir. zümrütever fuayenin oralar.
0
turbo sadık
(05.10.19)
turbo sadık+1
moda da kadıköy fikirtepe hasanpaşa da kadıköy.

e-5 üstü sancaktepeye yakın yerler de kartal, 9 palmiyeler de kartal.

ama genel olarak merkezden uzak, çok ev var, örenci ve genç neslin tercih etmediği yerler haliyle popülerite/rekabetin az olması. kartal civarının (tamamen) çok eski tarihlerde işçi semti (veya sayfiye) olarak şekillenmesi vs vs .


ayrıca "süreyyaplaji ya da küçükyalı trenyolu altı ya da dragos. buralar da iyi yerlerdir" doğru ve deprem hattına yakın yerlerdir bu da doğru.
0
jimjim
(05.10.19)
(5)

Deprem çantanızın boyutu nedir?

hindistan cevizi
Deprem cantasi olan arkadaslar sorum size; deprem cantanizin buyuklugu ne? Kucuk bia sirt cantasi mi, orta boy elde tasinabilir spor cantalari gibi mi veya kabin boy valiz gibi mi? 3 gun beni ve kardesimi idare edicek yiycek, su, battaniye, 2 3 parca giysi, kendimi koruma amacli bicak biber gazi vb.
Deprem cantasi olan arkadaslar sorum size; deprem cantanizin buyuklugu ne? Kucuk bia sirt cantasi mi, orta boy elde tasinabilir spor cantalari gibi mi veya kabin boy valiz gibi mi? 3 gun beni ve kardesimi idare edicek yiycek, su, battaniye, 2 3 parca giysi, kendimi koruma amacli bicak biber gazi vb. Kimlik, radyo vs diye diye artiyor boyut. Bir de kac lt suyunuz var cantada.

Tesekkur ederim cevaplara.
0
hindistan cevizi
(02.10.19)
bez kol çantalarından.
enkazda hayatta kalma öncelikli çanta benimkisi. 1,5 lt su var.

battaniye alacağınıza uyku tulumu bulun daha portatif.
0
jimjim
(02.10.19)
20 litrelik bir sırt çantası. valiz zor olur bence taşıması
0
HasanK
(02.10.19)
20 lt benimki de, gayet yeterli.
0
msb
(02.10.19)
Biz ailemle şöyle bir şey yapmaya karar verdik; bir el çantasına öncelikli olarak en elzem hayati malzemeler. İkinci bir çantaya birer kazak, bir battaniye, iç çamaşırları, kişisel bakım malzemeleri. Üçüncü çanta da acil olmayan, uzun vadeli olarak dışarıda kalma ihtimalimize karşı yedek denebilecek malzemeler.

Binadan çıkma şansımız yok 4. Kattayız. Depremden az etkilenecek bir semtteyiz bir nebze daha az binanın yıkılması korkumuz. Tüm aile evde depreme yakalanırsak deprem durduktan sonra çantaların hepsini birer tane alıp ineceğiz sokağa. Deprem gündüz olursa babamla benim işte/okulda olma ihtimalimiz yüksek. Bu durumda annem birinci çantayı alıp inecek.
0
apartman teyze
(02.10.19)
Kabin boy benimki.
0
[GODDARD]
(02.10.19)
(4)

istanbulda (av. yakasi) resim malzemeleri satılan hesapli yerler

goochie goochie
Var mıdır? Yagli boyaya baslayacagım satmak üzere. Bu yuzden sifirdan bicok malzeme gerekicek.
Var mıdır? Yagli boyaya baslayacagım satmak üzere. Bu yuzden sifirdan bicok malzeme gerekicek.
0
goochie goochie
(02.10.19)
maltepe ferart
biz de avrupa yakasındayız ama oradan aldık
kargo yapıyor
0
seyyar satıcı
(02.10.19)
kullanacağınız marka-ürün vs net biliyorsanız en hesaplısı internet oluyor.
0
9kuyruklukedi
(02.10.19)
cagaloglu'ndaki valiligin girisine yakin bir kirtasiye var. uygun epey
0
x daemon
(02.10.19)
cağaloğlu hakikat kırtasiye bilmen gereken bir yer olacak.
0
jimjim
(02.10.19)
(19)

İngiltere'de geçirilen zor zamanlar,Türkiye'ye dönmeyi istemek ama dönememe

odiilde
Arkadaşlar selam,Biraz uzun olacak fakat en ufak fikrinize bile ihtiyacım var.Yabancı bir firmanın Türkiye departmanında çalışmak üzere İngiltere'ye göre görece bayağı düşük bir maaş ile (2300 pound) 2 ay önce Londra'ya geldim. Bana beş seneye yakın bir süre sponsor oldu bu firma. Gelmeden önce Türk
Arkadaşlar selam,

Biraz uzun olacak fakat en ufak fikrinize bile ihtiyacım var.

Yabancı bir firmanın Türkiye departmanında çalışmak üzere İngiltere'ye göre görece bayağı düşük bir maaş ile (2300 pound) 2 ay önce Londra'ya geldim. Bana beş seneye yakın bir süre sponsor oldu bu firma. Gelmeden önce Türkiye'den bıkmış, aşırı motive bir halde buraya gelmeyi düşleyen, evli ve çocuksuz bir birey. Depresyon ve panik atağım var ilaç kullanıyorum. İş teklifi ve süreç arasında babamı kaybettim. Bütün bunlara rağmen çok motiveydim. -Dim çünkü işler hiç iyi gitmiyor.

Eşimle geldik fakat eşim Türkiye'deki işi sebebiyle dönmek zorunda kaldı benim yerleşimime yardımcı olduktan sonra. 2-3 ay sonra 2 haftalığına gelme ihtimali var. Onun gelmesinden sonra da 9 günlüğüne benim Türkiye'ye gitme ihtimalim var. Hatta bir terslik olmazsa gideceğim, biletler alındı.

Gel gelelim öncesinde o kadar motive ve Türkiye'den bıkmış olmama rağmen, buradan nefret ettim. Ev bulamadık, şansa iyi bir çiftin olduğu ve iki odasının kiralandığı bir yerde oda tuttuk işe yürüme mesafesi olduğundan dolayı. Tek banyo-tuvalet var, yani zaman zaman boş yakalanamayabiliyor ama alıştım sayılır. Çok temiz tutuyorlar allahtan. İstanbul'dayken hem evim hem atölyem vardı, altımda motorum vardı. Şimdi ise İngiltere şartlarında ortalama büyüklükte bir odada kalıyorum. Ki bu odayı bulmak çok zor oldu, daha önce başka bir yer ayarlamıştık. Türkiye'den bir tanıdığımız gaza gelerek yahu ne ev bakması, hatta spor mu yapıyorsun, eve spor aletleri alırız hepberaber yaşarız mantığındayken, bizi Türkiye'ye döndüğü bir zaman "ya benim Türkiye'de moralim çok bozuldu. Siz başka yer bulun kendinize" diyerek sepetledi. Kısa süremiz vardı, bütçemiz kısıtlıydı.

Babamı kaybettim demiştim. Kaybedeli 6 ay oluyor. Hatta evlendikten 3 gün sonra kaybettik.Çok uzun yıllardır hastaydı ve bakımı ile annem ve ben ilgileniyorduk. Ben çalıştığımdan ve annem de artık yaşlandığından daha iyi bakılsın diye bakım evine yerleştirmiştik. Orada bir 6 ay civarı kaldı, sonra kaybettik. Bu süreç aralığında ben teklifi kabul etmiştim. İmzayı attım 10 gün sonra babam vefat etti. Eh artık bağlayan bir şey yok, daha kolay olur gitmek diyerek kabul etmiş bulunduğum teklifi reddetmedim.

Ve fakat ben yasımı yaşayamamışım bunu çok net anladım. Anladım ama geç anladım. Özellikle eşim gitmeden önce başlayan panik atak krizlerinin sıklığı eşimin gitmesiyle birlikte tavan yaptı. 2-3 aya geleceğini bilsem de sanki babamda yaşayamadığım o kayıp duygusunu eşimle yaşıyorum. Hatta bana diyor ki "neden ben ölmüşüm gibi konuşuyorsun, kısa süreliğine de olsa geleceğim sık dişini"

Londra'yı şehir olarak çok sevmeme, ev arkadaşlarımın şahane insanlar olmasına, ülkenin ekonomik sıkıntıları varken neredeyse sınırsız oturum izni alacak süre kadar sponsorluğum olmasına ki terslik olmazsa zaten sözleşmemi uzatacaklar ben cehennemi yaşıyorum arkadaşlar. İki yeğenim ve bir eniştem olmak üzere, birkaç da aile dostu ve birkaç arkadaşla sınırlı bir çevrem vardı. Ben hepsini ne çok seviyormuşum meğersem. Hepsi gözümde tütüyor. Kornasından, çarpıklığına, insanından, yükselen yozluğuna bıktığım her şeyi unuttum, o çarpık sokakları özlüyorum. Hatta diyorum ki aynı sebepten o çıkmadığım Arap dolu istiklalde iki adım atsam nasıl da mutlu olurdum. Şehrin ve ülkenin gündeminden dolayı sinir hastasına dönmüş, etrafına bağırıp çağırmaktan başka bir şey yapmayan ben şimdi özler oldum siyasal islamı.

E dön diyeceksiniz, biliyorum. Oturup ağlama krizlerine giriyorsan, bu kadar özlüyorsan, işinde mutlu değilsen ne işin var orada? O kısımda işte başka bir patlangaç durumu oldu. Daha öncesinde, sözleşme veya görüşme sırasında bahsedilmemiş "eğer sponsorluk olunan süreden önce istifa edersen, KOVULURSAN veya bir şekilde ayrılırsan yapılan harcamaların kalan kısmını geri ödemekle yükümlüsün" gibi bir kağıt imzalatmak istiyorlar. Ki kime sorduysam zaten sponsor oldularsa bu tarz maddeler İngiltere'de çok normal, adamlar kendilerini güvence altına alıyorlar diyorlar. Ki imzalamasam bile bu zaten genel geçer bir uygulamaymış ama olay şu oldu yani, 5 seneden önce dönersem kalan zamanların masrafını ödemek durumunda kalıyorum. Aslında bu imza zorlamasına kadar biraz daha iyiydim fakat bununla beraber cehennemim daha ateşli bir yer halini aldı, duvarları iyice daraldı. İstanbul'dayken ilaç tedavisi, artı terapi ile görüyordum son dönemde. Tabii terapi işi burada yalan oldu, ilaçlara devam ediyorum sadece.

Tabii, ben de şu an için öyle bir para yok bu bir. Ne bok yicem ben bu iki? Çevremdeki herkes manyak mısın, ülke iyice çöküşe gidiyor, zamlar pahalılık almış başını gidiyor. Sen bulmuşsun bunuyor diyor bu dört? Ben ise kendi cehennemimi yaşıyorum, ne huzurum ne umudum kaldı. Bir noktada ya keşke ölsem ve bu sorunların hiçbirini çözmesem diyordum, şimdi en azından bunu tekrarlayıp durmuyorum. Elimden geleni yapmaya çalışıyorum iyi olmak ve tutunmak için. Gözümü karartıp borç, harç bulup buradaki şeyi ödeyip dönsem bu sefer de eşimin ve umrumda olmayan kendi geleceğimi sonlandırmış olacağım çünkü direkt döneceğim bir iş yok.

Ben nasıl iyi olabilirim ahali? Ben ne bok yiyeceğim?

Teşekkür ederim okuyabildiyseniz.
0
odiilde
(30.09.19)
çok zor tavsiye vermek. hayat senin. "şunu bunu yap." demek ağır sorumluluk. ama "ben olsam" diyerek yazacağım.

o "kovulursan geri ödersin" olayı kötüymüş ama genelde ilk gidenler hep sıkıntı çekip sonra toparlıyorlar bence. sanırım 14 bin tl maaşın var. burada o maaşı alabilirim diyorsan dön. 5 yıl sonra maaşın 5k pound falan olacaksa kal bence. 10 sene sonra ing vatandaşlığı almış, yurt dışı tecrübesi olan, mükemmel ingilizce konuşan, evini arabasını almış biri olarak dönersin.

ama ben aşırı duygusal biri olarak yanıma alamıyorsam annem ve kardeşlerim için hemen dönerdim.
0
ya ben lan neyse
(30.09.19)
Sözleşme imza sürecini uzat. Terapiye devam etmeye çalış. Gidişine bırak. Burayı da orayı da sen kurtarmayacaksın. Bırakın böyle düşünceleri. Olmuyorsa da zorlamaya gerek yok. Yurtdışından dönen çok var.
0
intihar etsem de kendime gelsem
(30.09.19)
aslında buraya kendi derdimi sormak için girdim ama sizinkini okuyunca da en azından yalnız olmadığınızı benzer şeyleri herkesin yaşadığını, eminim biliyosunuzdur milyonlarca kere duymuşsunuzdur bunu, söylemek isterim.

kendi cehennemini bir an önce unutman lazım. gitmeden önceki günlerini ne kadar uğraştığını hatırla. yerinde olmak isteyen çok kişinin olması çok normal değil mi, manyak mısınlar, öyle şey mi olurlar aslında çok haklı değil mi, sen de bunun için uğraşmadın mı?

evet maaşın gerçekten düşük, uğraştığın insanlar aptal olabilir. bu süreyi biraz hızlı atlatmak lazım. zannediyo musun ki işinden bir tane (1) kişi mutlu. iş bu zaten amacı bu değil. eşin var, yalnız değilsin. süreyi müthiş bir şehirde, harika bir ülkede geçiriyor olduğunun farkına var.

özlediğin şeyler çok norma çok olağan. herkes bunları yaşıyor yeni bir yere taşınınca. alıştığımız şeylerden uzakta kalınca. ama sonra herkes alışıyor. sen de alışıcaksın. biraz daha ağlayacağız, ama londrada yaşıyoken ağlamayı da kabul edemeyeceğim doğrusu.

olabildiğince dışarı çık, türklerden de uzak dur. müthiş bir fırsat bu sahip olduğun. müthiş.
0
kayra
(30.09.19)
bence dişinizi biraz sıkın. kendinize 6 ay 1 sene limit belirleyin. yine olmazsa o zaman düşünün buraya dönmeyi. bence bir kaç aya alışırsınız. tabii bu oldukça genel geçer bir tahmin ama yurt dışına yerleşen hiç bir arkadaşım artık dönmek istemiyor. sigarayı bırakmak gibi belli bi eşiği geçince artık yavaş yavaş azalacak dönme isteği benim tahminim. zaten londra çok uzak bir yer değil biletler de çok pahalı değil. ara sıra gelinir.böyle bir şansı hemen başında tepmeyin biraz sabredin burası kaçmıyor sonuçta.
0
n62
(30.09.19)
cevap çok basit. iki seçeneği önüne koyacaksın. hangisinde mutluyum diye soracaksın. ve sonucu ne olursa olsun onu seçeceksin. bu kadar basit.
0
iamx
(30.09.19)
Bence tek ve en büyük sorun yalnızlık. Maaşınız var ama eşiniz yok. Onu artık dil okulu vs bir şey ayarlayıp yanınıza getirin.
0
anarsika
(30.09.19)
1 yildan fazla ingiltereye en cok benzeyen yerde (avustralya) kaldiktan sonra 2 haftaligina memlekete dondum.

ben memleketimden hic bu kadar sogumamisim onu fark ettim. Ilk 3 ayim benim icin de cehennemdi. Hatta 3-4 ay oncesine kadar ipi koparip donsem mi diyordum. Ana 2 haftada ben memleketimden insanimdan sogudum.

Yurtfisindayken illa ki sadece sorunlar gozunde buyuyor insanin. Fakat ulkeye donunce neler kacirdigini anliyorsun. Sorun su ki ulkeye donmek kolay, yurtfisina cikmak zor.

Benim tavsiyem kendine zaman tani. 6 ay ver tekrar dusunmek icin. 6 ay donmeyi kesinlikle dusunme. 6 ay sonra tekrar degerlendir, 1 yil dolmadan da kesinlikle karar verme.

Turkiyede bile sozlesmelerde anlasmazlik maddesi var, eminim seninkinde de vardir. Olmazsa 1 yilin sonunda yuksek maas isteyip anlasmazlikla ayrilirsin isten. Veya bulunur bi yolu. Ama dedigim gibi, enisten falan seni 1 hafta oyalar, 1 ayin sonunda yana done dolasmaya baslarsin nasil geri donsem ingiltereye diye.
0
icim urperiyor
(30.09.19)
2 ay çok kısa, 1 sene çalışın. Bu sürede yaşam şartlarınızı iyileştirmeye bakın. Eğer durumunuzda iyileşme olmuyorsa geri dönün.
0
malheiros
(30.09.19)
Maaşınız oldukça düşük, bahsettiğiniz şekilde şirket ise zam ve sosyal haklar konusunda sizi uzecekler gibi. Bir yakınım Londra'nın dışında 1000 paund kira bulmuştu fikir olsun diye söylüyorum. Eş aile ve kariyer hedeflerini iyi belirleyin bence
0
Fritz-X
(30.09.19)
Çok fazla zorlanıp geri dönmek isteyenler oluyor. kimisi biraz çalışıp geri dönüyor kimisi alışıp kalıyor. Bence geri dönmeden önce en az 1 sene çalışmak iyi olur. 2 ay sanki erasmusa gitmişsiniz gibi cvde yazamazsınız bile.
0
bahoho
(30.09.19)
Çok fazla şey üst üste geldiği için biraz zorlanıyorsunuz. Bence mümkün olduğunca sakin kalıp en azından 1 yılınızı doldurmaya gayret edin. "1 yıl az zaman değil" diyebilirsiniz ama zaman su gibi akıp geçiyor. Ben geleli 6 ay oldu, zaman ne ara geçip gitti anlamadım bile.

Hangi vize tipiyle çalışıyorsunuz? Tier 2 mi? Masraftan kasıtları ne? Klasik relocation/vize masrafları mı? Çoğu firma Tier 2 ile getirdikleri çalışanlara 6 ay veya 1 yıl gibi bir süre koyuyor ama 5 yıl bana biraz fazla geldi.

Son iki yılda ailemden iki kişiyi kaybettim. Özellikle ikinci kayıptan sonrası biraz ağır gelmeye başladı. Bu süreci atlatmak biraz kişiden kişiye göre değişiyor. Bana işten izin alıp birkaç gün tek başıma kafa dinlemek iyi geldi.
0
bruce mclaren
(01.10.19)
sikinti para, maas cok az. daha fazla kazanmanin yollarini bul, para isini cozersen gerisi gelir. 2300 pound ile londrada yasamak iste 2300tl ile istanbul'da surunmek gibi birsey. o is "oh ne guzel tl olarak 14bin tl kazaniyorsun" kafasiyla islemiyor.
0
cooperr
(01.10.19)
bahsettiğin oda 500-600 pound olsa eline 1700 pound kalır. bu da londra'da iyi para.
oda 800 pound olsa 1500 eline kalır yine iyi para. o yüzden eşin bile gelse geçinir gidersiniz dert etme bu kadar.

maaş biraz düşük görünüyor ama ne iş yaptığını bilemedim. belki de fazla alıyorsun. sonuçta burada sana kimse sponsor olmuyor ben ayda 500 veririm bana sponsor olabilse birisi.. zaten masraflar da var yalan değil. zaten firma seni envanterine alacak değil iş yapmıyorsan çıkarabilir elbette.

bu konuda pazarlık yapmanı da tavsiye etmem ben patronun olsam ve bundan haberim olsa yerine anında başkasını bulurum. bana bile sürekli her gün orada iş var mı diye soran onlarca insan var. onlardan biri gelir işine konar.

yalnız kalmaman lazım. kaç yıl yurt dışı tecrübem oldu tek bildiğim sevdiklerin yanında olmazsa olmadığıdır..
0
ozdek
(01.10.19)
Anlaşma şartları düşündüğün kadar ağır olmayabilir. Hatta yasal bile olmayabilir. Türkiye'de de özellikle yeni mezunlara bu tarz sözleşmeler imzalatırlar. Hatta senet bile imzalatan yerler var. Bu durumlar mahkemeye gittiğinde işçi kazanıyor genelde. Ayrıca deneme süresi vb oluyor. Öteki türlü köleliğe döner iş. Ve zorla çalışan kişi, işinden ayrılamazsa sabotaj riski doğar. Hiçbir şirket bunu istemez. Yani ilk önerim şu; bir avukata danış.

İkinci önerim şu; sabret. Daha 2 ay olmuş. Sabrın sonu selamet. Brooklyn diye film var. Senin durumuna çok benzer bir olayı anlatıyor. Onu izle.

Üçüncü öneri; olumlu sonuçlara odaklan. Seninkine benzer dönemlerden geçmiş çok insan var. Geçmişteki gurbetçileri düşün. Çoğu şehir görmemiş, bir kelime bile yabancı dili olmayan insanlar. Anadolunun ücra köylerinden, çoçuklarını bırakıp gittiler. Bir kısmı yıllarca çalıştı ve döndü. Bazıları da ailesini yanına aldı. Elin güçlendikçe işler rayına girer.

Son öneri; neye dönüyorsun bunu bir düşün. Baskı kalktığı için 1-2 hafta rahat olacaksın. Ama sonra burada iş arayacaksın. Bulsan bile ileride döndüğün için pişman olabilirsin. Alışana kadar zorluk var elbette. İşler zamanla rayına girer. Maaşın da artar, evin de olur.
0
the coon
(01.10.19)
merhaba,
sırf sana cevap yazmak için giriş yaptım.

seni gayet iyi anlıyorum,
master için 6 yıl önce ingiltereye gittim, o zamanlar planım avrupa şartlarında kendimi sınamak sonra da belki Uk de belki başka bir batı avrupa ülkesinde yaşamaya devam etmekti (en azından bir süre).

kış vakti oralarda olmam, ışıksız ve güneşsiz geçen soğuk kış ayları ve depresyon, aslında yapmak istemediğim bir meslekte master yapıyor olmak, kur fark ve maddi zorluklar vs gibi şeyler çok zor geldi. yaz gelince koşa koşa istanbula döndüm, ve başka bir meslekte lisansa başladım.

o dönemki psikoljim, asla -en azından bir süre- yurt dışında kalmak istemediğim, orada "yalnız" lığa katlanmak zorun olmayışım, bunu kendime yapmak mecburiyetinde olmayışım, genç hissetmem ve gençliğimi kaybetmeden (?) istanbulda mutlu ve kaygısız (en azından UK'e olduğumdan daha kaygısız) yaşamak istediğim şeklindeydi. yani kararımı gayet sağdıktım.

sonuç olarak geçmişe bakıp pişman olacak yapıda bir insan değilim ancak gelecek ve meslek değiştirmek için daha vizyonlu ve öngörülü olabilirdim, yani orada da bezer şekilde meslek değiştirebilir ya da lisansa başlayabilirdim, ya da başka şekillerde yine yapmak istediğim şeyin peşinde olabilirdim.


daha önemlisi, şu anda istanbulda bir iki yıl daha kalıp, gerekli koşulları yaratıp; psikolojik, ekonomik vs. yine batı avrupada bir yere gitmek istiyorum.

zor olacak elbetteki dostum.
ama türkiye için huzurlu,yaşanabilir şartlar artık BİTİ. son buldu. kabul edelim artık bunu. elinde bir imkan var, bunun tadını çıkarmaya başla bir an önce. ben de senin gibi git gel yaşadığım sorular sorarken buradan biri bana şey demişti; mutsuz olacaksan türkiye'de bir yerde de mutsuz olursun. bu, bulunduğun yere değil sana bağlı birşey demişti, duyduğum en haklı yorum.

terapiye git, spora başla, acilen bir kursa, hobi aktivitesine katıl. olağanüstü bir şey olmak zorunda değil, facebook gruplarndan gumtree'den falan ya da workaway'den falan gönüllü şeylere bile bakabilirsin, orada kendine mümkünse ingilizlerin çok olduğu bir network kurmaya çalış.
türkiyeye dönmeyi unut ve hayatında ciddi ve büyük bir değişim yaşadığın için;bu bu tip değişimlerde başlangıçların hep çok zor olduğunu kendine hatırlat.


yalnızlığımızı, beklentilerimizi, hayallerimizi, ya da hayal kırıklıklarımızı kendimizle birlikte taşıyoruz, ülkene dönsen de yanında olacak bunlar.



ayrıca duygusuzromantik+1
0
jimjim
(01.10.19)
Zor bir dönemde gitmişsin (babanı kaybetmen zor bir süreç), eşin yanında değil ki 2-3 ayda bir görüşmek aşırı düşük bir rakam, belli ki türkiyede konforlu bir hayat yaşıyorken Ingiltere'ye çok düşük bir maaşla gitmişsin. Sonuç olarak zor günler yaşaman çok normal. Nasıl bir hayat yaşamak istediğini düşünmen lazım. Bu zorluk bitmeyecek ya da kolaylaşmayacak, sadece alışacaksın.

Ülkenin çöküşe gidiyor olması falan ciddi derecede abartılıyor, eğer kalifiye bir elemansan ve paranı da güzel kullanabiliyorsan Türkiye'de cenneti yaşıyorsun. Yurtdışında yaşamak herkese göre değil, bazı insanlar daha evcimen, belki size göre de değil, bunu hiç düşündünüz mü?

Artı tıbbi bir sorununuz var ve terapiyi de bırakmışsınız, tedaviyi bırakmak gibi bir şey değil mi bu?

Manyak mısın dönme muhabbeti yapanlar hayatında yurtdışında hiç yaşamamış insanlar oluyor genelde, onları çok kafaya takma derim
0
roket adam
(01.10.19)
başınız sağ olsun
spor ve meditasyon yapmanızı öneririm
panik ile karar vermeyin derim
0
superb
(01.10.19)
3.5 ay once Isvicre'ye yerlestim, sizin gibi cok motive, yillarca ulkeden gitmek isteyip cabaladim, gitme surecim biraz huzunlu oldu, sevgilim vardi, geldikten sonra ayrildik, zaten yalnizlik, yeni hayat kurma cabasi derken bir de ayrilma olayina baya uzuldum, haftasonlari tek basima birseyler yapmaya cabalamaktan cok sikilip agladigim gunler oldu, kisacasi hic kolay seyler yasamadim buraya geldigimden beri, ilk 2.5 ay kaldigim ev de ustelik hic mutlu degildim, sizinki gibi saygili ev arkadaslarim yoktu, uyumak bile mumkun degildi, mutfagi banyoyu bile dogru duzgun istedigim zamanlarda kullanamiyordum. buna ragmen katlandim.
Ilk ay henuz maasimi almamisken, kalici evimi buldum. 36 mt2 lik bir esyali studyo. bana yeter dedim, nispeten piyasaya gore ucuz sayilabilecek bir ev. her neyse, ilk ay dedigim gibi maasim yoktu, geldigim param neredeyse bitmisti ve depozito vermem gerekiyordu, ne yapacagimi bilemedigim icin cok cok uzuldugumu hatirliyorum, cunku kisa sureli borc isteyebilecegim bile kimse yoktu.

Simdi, kalici evime yerlestim, hersey gayet yolunda gidiyor, isin temposuna alisiyorum, ama hala arkadaslarimi babami ozluyorum, ben de annemi kaybettim 2 sene once, ayni sey degil belki ama uzuntusu ayni emin olun. hala yalnizim, ama yavas yavas sosyal ortamlara girmeye cabalayacagim, fransizca kursuna gitmeye baslayacagim, meetup dan etkinliklere bakacagim, elimden geldigince avrupada gezecegim, o sebeple donmeyi dusunmuyorum. cunku donsem, donmus olacagim ulke, benim bildigim guzel ulkem degil.

Demeye calistigim sey, kendinize en az 6 ay verin arkadaslarin dedigi gibi, caniniz sikilirsa isterseniz bana mesaj atabilirsiniz, sosyal olmaya calisin biraz daha, evde cok vakit gecirmeyin haftasonlarinda. evet maasiniz biraz dusuk kaliyor, ama cikip sehirde yuruyup bir de kahve icmek cok pahali birsey degil, esinizi de yaniniza almaya calisin, o zaman hersey degisecektir. ayrica ev arkadasli bir evde yasamak hic de kotu birsey degil, evde huzurunuz yerindeyse ona da hic takilmayin. benim de planim oydu ama bu kelepir evi bulunca planlar degisti.

Inanin yalniz degilsiniz, ama sakin ve sabirli olun. tavsiyem budur.
0
interview with the vampire
(01.10.19)
ne harika, ne zarif insanlarsınız. ayrı ayrı her birinize teşekkür ederim. sağolun, varolun.
0
🌸odiilde
(01.10.19)
(7)

Deprem çantasına hangi gıdayı koyalım?

karabasun
Ben tahin düşündüm, kolay kırılmaması için cam şişede. 2-3 yemek kaşığı ile 1 öğün geçirilebilir gibi, bol kalorili olması hasebiyle, ne dersiniz? Bir de oldu ki zaman içinde bir darbeyle çantada kırılsa böcek yapar mı?Başka tavsiyelerinizi de beklerim. İyi günler dilerim.
Ben tahin düşündüm, kolay kırılmaması için cam şişede. 2-3 yemek kaşığı ile 1 öğün geçirilebilir gibi, bol kalorili olması hasebiyle, ne dersiniz? Bir de oldu ki zaman içinde bir darbeyle çantada kırılsa böcek yapar mı?

Başka tavsiyelerinizi de beklerim. İyi günler dilerim.
0
karabasun
(29.09.19)
hurma
0
jimjim
(29.09.19)
fistik ezmesi de olur ayni sekilde. snickers'in bu durum icin bicilmis kaftan oldugunu ogrendim. deprem cantama koydum 10 tane.
0
in vino veritas
(29.09.19)
Tahini neden plastik şişe almıyorsun hocam? Hem daha hafif, hem kırılmaz.
0
bizkid
(29.09.19)
snickers ve krakerler olabilir.

kalorisi hacmine gore cok yuksek yiyecekler aniden kan sekerini yukseltir ve enerji verir fakat verdigi enerji kan sekeri dusmesi ile gegen geldigi gibi gider. ayrica zannedildigi gibi sporcular icin uretilen protein barlarin kalorisi o kadar da yuksek degildir.

depren esnasinda bence yiyecek asil ihtiyac degil.
0
orpheus
(29.09.19)
Cevaplar için teşekkürler
@hebba gabler
@jimjim
@in vino veritas
@orpheus
Bu dedikleriniz gibi tatlı seçenekleri düşündüm, lakin olurda bir farenin nevaleyi patlatması durumunda tatsız (böcekler için tatlı) durumlarla karşılaşma ihtimalimden dolayı bana sıcak gelmiyor. Evde hiç fare görmedim ama bir ilk olursa fena olur. Veya yine yanlışlıkla çantaya bir darbe gelip içindekini patlatması durumunda da bu geçerli.

@bizkid onun bir baskıda patlaması daha kolay diye düşündüm
0
🌸karabasun
(30.09.19)
Snickers hala birim hacim başına en çok enerji veren atıştırmalık.
0
koltuga uzanip film izleyen kedi
(30.09.19)
burda gidanin olayi enkaz altinda kaldiysak kurtarilana kadar acliktan olmeyelim, duduk calmaya, bagirmaya mecalimiz olsun diye mi, kacmayi basardiysak o hengamede aile/dost evine ulasana kadar ac kalmayalim diye mi?

cunku ikisi icin farkli seyler koymak gerekir sanki. bir de enkaz altinda kaldiysak ne bicimde kalacagimiz da mechul. diyelim ki bir kolunu oynatabiliyorsun. o zaman kavanozu acamazsin. o yuzden dislerinle acabilecegin plastic ambalajli urun daha mantikli olabilir.
0
jimicik
(30.09.19)
(29)

İşsizlik ve depresyon

Sakinolmamlazim
MerhabaYaklaşık bir yıldır işsizim. Hacettepe üniversitesi'nde doktora yapıyorum. Amacım akademisyen olmak (ti)... Gülüyorum halime. Hangi kapıyı çalsam bomboş çıktı. Evden kısa süreli reklam işleri yaptım ama artık boğulacak haldeyim.28 yaşındayım, yaşıtlarim bir baltaya sap oldu ama ben olamadım.
Merhaba
Yaklaşık bir yıldır işsizim. Hacettepe üniversitesi'nde doktora yapıyorum. Amacım akademisyen olmak (ti)... Gülüyorum halime. Hangi kapıyı çalsam bomboş çıktı. Evden kısa süreli reklam işleri yaptım ama artık boğulacak haldeyim.
28 yaşındayım, yaşıtlarim bir baltaya sap oldu ama ben olamadım. Çünkü akademisyen olabileceğime kendimi öyle güzel inandırmisim ki.
Yaklaşık iki üç hafta öncesine kadar çabalıyordum. Okuyordum, araştırıyordum, bir yerlere ulaşabileceğime inanıyordum. Ama o çabalama hissim de kayboldu, kendime olan inancım da... Her günüm aynı geçiyor. Sabah kalk, ağzına bir şeyler koy ki ilaçlarımi alabileyim. Sonra televizyon izle ve uyu. Her günüm aynı. Ben bu döngüden nasıl çıkacağım? Hayatım sonsuza kadar böyle mi geçecek?
Not: 1 yıldır majör depresyon tedavisi görüyorum. Oldukça hassas bir dönemden geçiyorum lütfen kırıcı cevaplar vermeyin, tutunacak bir dal arıyorum sadece...
0
Sakinolmamlazim
(29.09.19)
Çok haklısınız... Majör depresyon atağı geçirdikten sonra aynısını düşündüm ben de ama bu da öyle bir bela ki. Hani şu ay depresyona girdim 3 kutu çikolata bitirdim diyenler var ya, keşke onlar gibi çikolata ile geçse. Ailemden uzağım, yeni evliyim, yeni hayata da adapte olamıyorum. 3 ileri gidiyorsam, 2 geri gidiyorum...
0
🌸Sakinolmamlazim
(29.09.19)
ben de böyleyim. bu günler geçecek ama en az hasarla atlatmak lazım. ben hobilerime odaklanıyorum. sosyalleşmeye çalışmalısın.
0
diffarentiationation
(29.09.19)
belki iyi bir psikiyatriste gidebilirsiniz? evet bahsettikleriniz ugrasmasi cok zor seyler fakat ruh sagligimiz yerinde oldugunda bunlarla daha kolay basedebiliyoruz. ilaclarla biraz toparlanirsaniz surecten kurtulmak icin daha kolayca cabalayabilirsiniz. gecmis olsun.
0
kırmızıayakkabılıgargamel
(29.09.19)
2-3 hafta önce ne oldu da bıraktınız çalışmayı araştırmayı? Eğer gerçekten olacak gibi değilse, torpilli birileri önünüze geçtiyse vb. sebepten soğuduysanız bence vakit kaybetmeden ara verin akademisyenlik yoluna.
Bazen kendi alanınız dışında bi iş yaparak para kazanmak iyi hissettirebilir, az da olsa para kazanmak insanın kendini işe yarar hissetmesini sağlar.
Araştırma azminizi kaybetmek ve şuanda ara vermek istemiyosanız part time bir işte çalışmayı deneyin. Elbette sizi mutlu edecek, iyi hissettirecek bişey vardır bunu da deneyerek bulacaksınız.
0
megalomaniac
(29.09.19)
Hepiniz harika insanlarsiniz çok ama çok teşekkür ederim
0
🌸Sakinolmamlazim
(29.09.19)
Senin ilacın ayahuasca.
0
redskull
(29.09.19)
@megalomaniac aslında söyle bir şey oldu. Yüksek lisans döneminden beri torpilliler önüme geçiyor ama hiç pes etmedim devam ettim DHA da hırslanarak devam ettim hatta. Bu düşüş birden bire ve çok hızlı oldu. Sanırım kendime inancımı kaybettim. Yeni evlendim ve yeni bir şehirdeyim. Arkadaşım hiç Yok. Eşimin arkadaşları var çevremde. Hepsi de çalışan kadınlar. Ne yazık ki onların aaa işin yok mu, tüm bunları parasız mi yapıyorsun demedi beni kırdı. Alanım da kadın ve çocuğa yönelik her türlü şiddetin önlenmesi üzerine. Bu alanda da iş bulmak mümkün olmadı. Başvurmadigim STK kalmadı diyebilirim
0
🌸Sakinolmamlazim
(29.09.19)
@bora benim lan aslında cevabınız kafama bir şeylerin dank etmesine vesile oldu :) evet, çalışılan hiçbir işten utanilmaz bunu çok iyi biliyorum. Evet, kazandığı parayı bir Pazar kahvaltısina da gömen çok. Bu pencereden bakmak çok şey kattı
0
🌸Sakinolmamlazim
(29.09.19)
eşinden ve eşinin arkadaşlarından uzak dur bir müddet. seni zehirliyor olabilirler.
0
redskull
(29.09.19)
@redskull eşimden uzak kalmam pek mümkün değil de arkadaşları mümkün:))
0
🌸Sakinolmamlazim
(29.09.19)
@borabenimlanaslinda meslek kadın çalışmaları olarak geçiyor. O nedenle STK başvurusu yaptım sıklıkla. bir de çocuk gelişimi okuyorum açıktan :)
0
🌸Sakinolmamlazim
(29.09.19)
+5 yıl işsiz olarak arttırıyorum. sağlığın yerindeyse gerisi önemli değil. mutlaka bir kapı açılacak. önemli olan bu süreci depresyona düşmeden barışık geçirmek. nickinin hakkını ver yani:=
0
iamx
(29.09.19)
Ayahuascadan once samanik seans.
Turkiye’de ayahuasca seremonisi yapanlara hic guvenmiyorum sahsen. @redskull

Bu issizlik ve yarattigi duygu, beden hissi artik donusmesi gereken hir duyguyu bagiriyor, o her ne ise samanik seans ile donusturebilirsiniz.
Ucretsiz seans veren arkadaslarima yonlendirebilirim.
0
janderzel zartanyan
(29.09.19)
Ben kendimi kapatıp paniğe sevk ettim kendimi. Yarın mahallemizdeki muhtar hanım ile görüşeceğim. Buraya ilk taşındığımda kadın girişimciler ile ilgili çalışmış olduğundan bahsetmişti. Sakin olunca aklıma geldi bu fikir de. Belki bir süre gönüllü deneyim kazanırım ama olsun önemli olan da insanlık için çalışmak değil mi zaten. Varsın para sonra kazanılsin. Hepinizi güzel kalplerinizden öperim. iyi ki varsınız.
0
🌸Sakinolmamlazim
(29.09.19)
Uzmanlık alanın nedir?
0
opitseri
(29.09.19)
yurt dışına gitmeye çalışın akademi yoluyla
özel ders verin, ücretli sitelere üye olarak.
yaş 30 olmadan evs ya da workaway yapın mesela imkan varsa bir sene.en azından ekstra bir diliniz olur.
doktora bi şekilde biter önceliğiniz olmasın.
0
jimjim
(29.09.19)
Valla en azından eşin ve eşinin arkadaşları var. Ben bu dediğin şeylerin aynısını tek başıma yaşıyorum. Antidepresan da içmiyorum çünkü ilginç bir şekilde bende işe yaramıyorlar. Yalnız olmadığın için kendini şanslı olarak düşünebilirsin belki mutlu olursun o zaman.
0
ashleybon
(29.09.19)
@opitseri kadın ve çocuğa yönelik her türlü şiddetin önlenmesi. (Psikolojik şiddet, fiziksel, cinsel, ekonomik şiddet)
0
🌸Sakinolmamlazim
(29.09.19)
Çok uzun zamandır yazmıyordum, moral olsun diye yazmak istedim.

Hayatta sağlık ve bir hedefinin olması çok önemli ki, öncelikle sağlığınızı korumaya ki buna akıl sağlığı da dahil gündelik rutinler oluşturun,

Her akşam yürüyüş veya bir müzik topluluğuna dinleyici olarak katılma. Toplum yararına gönüllülük klübünde çalışma da olur.

Sonra da hedefinizden şaşmayın, bitirin kalsın kenarda öyle bir yerde bir fırsat çıkar ki şaşırırsınız
0
mech
(29.09.19)
Sağlığını düzeltmeye veya kendine iyi davranmaya calis. Gerisi boş. Ben 40 yaşındayım mühendisim ve bekar bir babayım. Cocugum benimle beraber. Isyerim kapandı işsizim. Kiradayım ve kimsem de yok. Oğlum kolejde (onun parasını çalışırken ödemiştim) birikimim veya yardım aldigim kimse yok. Ama hayata küsmüyorum. Evet benimde her günüm aynı kimseyle pek görüşmüyorum ve benimde arkadaşlarım, okul arkadaşlarım iyi yerlerde. Ayrıca ağır yalnızım, arkadasım çok az ve az görüşüyorum, mesela yarın hastanede işlemlerim var yanımda gelecek birini istiyor insan ama yok ne yapayım. Böyle durumlarda insan kendini başarısız ve şimdiye kadar yaptıkları boşmuş gibi düşünüyor. Yaşın çok değil okulun güzel. Depresyona filan girme hayata bakisin sey olsun taktik maktik yok bam bam bam. Yolun açık olsun . Inşallah dilediğin gibi olur.
''sen ne kadar plan yaparsan yap hayatın senin için başka planları vardır.'' diye bir şey mi vardı neydi?
0
Filinta61
(29.09.19)
Hepiniz ayrı ayrı çok güzel insanlarsiniz hepinize yürekten çok teşekkür ederim. Önce sağlık elbette :) hepinizin verdiği tavsiyeler kulağımda küpe.
0
🌸Sakinolmamlazim
(29.09.19)
Eşinizin arkadaşları için bir tahmin yürüteyim, fırsatları olsa çoğu çalışmamayı tercih eder. Kimse işinde/evinde pek mutlu değil. Deli görünmemek için normal taklidi yapıyoruz:) Söylenenlere takılıp kendinizi üzmeyin demeyeceğim, insan üzgün ya da yorgun hissetmezken fazla etkilenmiyor zaten başkalarının yorumlarından. Ve her saniye durum tetkiki yapmayın hayatta nerdeyim diye(kendim dahil herkese tavsiye)

Güne güzel kahvaltı ile başlayın, sporunuzu ihmal etmeyin, telefon/tv başında vakit öldürmeden uzmanlık alanınızı en sevdiğiniz konu gibi araştırmaya devam edin. TÜİK'in verilerini inceleyin, uzmanlarından bilgi alın. Konu ile ilgili araştırmalara katılıp diğer katılımcılarla sohbet edin. araştırmalarınızı, yazılarınızı dergilere gönderin mümkünse. Yabancı diliniz varsa yurtdışını da değerlendirin.

Sağlığınız ve huzurunuz herşeyden önemli. İş hayatını bilen biri olarak söylüyorum bunları. Kendinizi salın demiyorum, biraz oluruna bırakın hayatı.
0
zihua
(29.09.19)
Bilgisayarla aranız nasıl?
0
selimcigimisik
(29.09.19)
@selimcigimisik çok iyi
0
🌸Sakinolmamlazim
(30.09.19)
@zihua her cümlemize katılıyorum bu kadar güzel anlatılabilirdi :)
0
🌸Sakinolmamlazim
(30.09.19)
yapabiliyorsanız spor yapın mutlaka
koşmak da çok iyi gelecektir
0
superb
(30.09.19)
stk ve avrupa birliği kurumlarında ücretsiz gönüllü çalışarak hem çevre yapmış hem piyasayı tanımış hem de yeni fırsatlar için kapıyı aralamış olursunuz. çözüm olarak bir şekilde evden dışarı çıkmakta görüyorum
0
yemrem
(30.09.19)
@yemrem bugün birkaç yere gönüllü başvuru yaptım. Güzel enerjileriniz ve yardımlarınız için teşekkür ederim herkese :)
0
🌸Sakinolmamlazim
(01.10.19)
maddi olarak ihtiyacın yoksa bir tane patronun üç kuruş parası için ağız kokusunu çekme hevesi niye?
Eşinin maaşı yetiyorsa kitap yaz makale yaz başka şeyler yaz
O çok bilmiş aaa çalışmıyor musun diyen mahalle karılarından daha mutlu olursun inan
0
trgydl
(01.10.19)
(7)

Neresi Güvenli o zaman? (İstanbul'da)

jimjim
kiradayım,tek başına yaşanabilir (ulaşım, güvenlik, huzur, görgü vs en azından optimum ortalamada) insani kira şartlarında neresi var deprem için güvenli?kadıköydeyim kira 2300, arada bi ev arkadaşı alıyorum,yeni eve çıkarsam 1+1 tek başıma düşünürüm ama kiralar uçmuş. 1+1 mantığını zaten asla oturt
kiradayım,
tek başına yaşanabilir (ulaşım, güvenlik, huzur, görgü vs en azından optimum ortalamada) insani kira şartlarında neresi var deprem için güvenli?

kadıköydeyim kira 2300, arada bi ev arkadaşı alıyorum,
yeni eve çıkarsam 1+1 tek başıma düşünürüm ama kiralar uçmuş. 1+1 mantığını zaten asla oturtamadık, ev sahipleri ucuza mülk sahibi olup çok gelir elde etme peşinde.
neyse, öneriniz nedir?
arabam yok.
0
jimjim
(28.09.19)
bu sadece jeolojik risk haritası
bit.ly

bu da son depremde ağır hasar alan binalara göre oluşturulmuş
evrimagaci.org

ikinci haritadaki mavi yerler en sağlam görünenler, sonra da yeşil geliyor; buralar nispeten en oturulası yerler.
0
Bruce
(28.09.19)
Bir kere mutlaka yeni bina olmalı, en çok 15 yaşında. Denize yakın ilçelerde yeni bina bulmak çok zor, olan da anasının nikahı fiyatlarda.

Bu yüzden metro hattına yakın ama denizden daha kuzeye doğru kaymalısınız.
0
John Bloor
(28.09.19)
Bölgesel olarak güvenli bir yer aramaktansa oturulacak yapı bakımından güvenilir bir yer aramak daha mantıklı. Yani güvenli diye tabir edilen bir bölgede oturursun fakat evin deprem yönetmeliği dahilinde en alt seviyede malzemeyle üretilir, yine başın beladan kurtulmaz, bence böyle düşünmek lazım. Misal güvenilir denilen yerdeki adam C20 sınıfı betonla yapar binayı depremde yıkılır; güvensiz denilen yerdeki adam C50 beton kullanır hiçbir şey olmaz. Böyleyken böyle.
0
angelus
(28.09.19)
@Bruce
mesela üsküdar nasıl bu kadar mavi bu haritada?
hem yapılaşma (aşırı eskilik) hem de denize yakınlık ve sanki (uyduruyor olabilirim) önceki demeçlerde hep konuşulan riskli bölgede değil miydi üsküdar?
0
🌸jimjim
(28.09.19)
@jimjim, nedenini nasılını bilmiyorum ama ilk görselde 1. derece risk bölgesi görünen kırmızı bölgeden kaçıp 2. derecedeki sarı bölge içinde, diğer görsele de bakıp oranın mavi bölgelerini seçmek söylediğin senaryo için en mantıklısı geldi bana. yani 2. derece içinde olup mavi gösterilen bölgeler mantıken hem istanbul'un merkezinde olup hem de nispeten en güvenli görünenler. 1. bölgeye ne kadar mavi olursa olsun taşınmazdım ben zaten.

çünkü detaylı düşününce son depremin merkezi şimdi olacaktan daha uzak. yani o depremde hasar almamış ve mavi olmuş yerler sıradaki depremde yerle bir de olabilir. çünkü bakınca istanbul'un neredeyse tamamı 1 ve 2. derece risk bölgesi. nispeten düşünüyoruz senin soruna göre.
0
Bruce
(28.09.19)
üsküdar denize o kadar yakın değil. boğaza yakın. kadıköy tarafından korunuyor. dünyanın eksen eğikliğine uygun bakarsanız üsküdar güneyinde su yok gibi bir şey.
0
inekadam
(28.09.19)
Çekmeköy gibi Anadolu yakasının kuzeyindeki bölgeler nispeten daha güvenli gibi görünüyor. Ben özellikle dip dibe binalar ve dar sokaklar olmamasına da dikkat ediyorum. Kadıköy o bakımdan çok sıkıntılı, akşamları bile araba giremiyor bazı sokaklara.
0
roket adam
(28.09.19)
(5)

bu vergilerle nasıl alkol tüketiyorsunuz?

gizemli dede
bir rakı almaya kalkıyorum hevesim kursağımda kalıyor resmen.nasıl bir yol izliyorsunuz siz arkadaşlar?
bir rakı almaya kalkıyorum hevesim kursağımda kalıyor resmen.

nasıl bir yol izliyorsunuz siz arkadaşlar?
0
gizemli dede
(28.09.19)
yurt dışına gide gelenden sipariş,
dışarıda değil arkadaşlarla hep indoor etkinliği yapmak.
0
jimjim
(28.09.19)
Kıbrıs'a iş için gittiğimde getiriyorum. Burayı da evde yapıyorum
0
old possum
(28.09.19)
kendim yapıyorum.
0
pati
(28.09.19)
herkes kendi yapıyor artık.
0
adivar
(28.09.19)
dışarıda tüketmemeye çalışıyorum. 70'lik cin 118 tl mesela. uzun süre gidiyor bana. dışarda 118tl'yi 4 cin içince veriyorum ve içine ne kadar koyduklarını bilmiyorum. bir de bazı mekanların bu ev yapımı leş içkilerden verdiği dedikodusu çalındı kulağıma (ankara). en sevmediğim şey.
0
9kuyruklukedi
(28.09.19)
(3)

deprem için indoor sığınak

Hakan1980
"morrison shleter" diye bir şey buldum 2. dünya savaşı sırasında bombalardan korunmak için yapmışlar, bi odaya masa gibi kuruyosun, bombalama başlayınca ailecek alına giriyosun.sizce deprem için kullanılabilir mi? yıkılan bi binada ne kadar mantıklı olur, sandviç gibi ezilmeyelim?https://media.iwm.o
"morrison shleter" diye bir şey buldum 2. dünya savaşı sırasında bombalardan korunmak için yapmışlar, bi odaya masa gibi kuruyosun, bombalama başlayınca ailecek alına giriyosun.

sizce deprem için kullanılabilir mi? yıkılan bi binada ne kadar mantıklı olur, sandviç gibi ezilmeyelim?

media.iwm.org.uk

www.notechmagazine.com
0
Hakan1980
(28.09.19)
çok anlamam bu işlerden ama zemin katta oturuyorsan ve zeminin sağlamsa ancak iş görür bu. apartmanda işe yaramaz mesela, altında başka bir daire varsa. müstakil ev için belki ama o zaman da refleks olarak dışarı çıkmak daha pratik ve mantıklı görünür zaten.
0
Bruce
(28.09.19)
es geçilen bir şey var.
istanbul için en karanlık gerçek şu ki, bir enkazda hayatta kalsan bile gelip seni kurtaracak güç, koşul, imkan yok. bu gerçekle kimse yüzleşmiyor.
0
jimjim
(28.09.19)
benim aklıma I demirden bunun büyüğünden ve aşırı sağlamından yapmak geldi aslında ama 2 3 ton çeker kafadan, işe yarar yaramasına da 3 tonu apartman katı çeker mi, alt kata inmeyelim.

bu gösterdiğin son derece dayanıksız kağıt gibi olur gider, o zamanlardaki evler 1 2 katlı ve genelde ahşap ağırlıklı. 10 katlı beton apartmanda işe yaramaz.
0
hem şişko hem deli
(28.09.19)
(2)

afad, akut vb organizasyonlara katılmak

tuborg yesili
Yaklaşık 10 ay sonra istanbuldan türkiye’ye yakın bir ülkeye taşınma planımız var. Aksilik olmazsa %90. Deprem olayından sonra afad veya akut gibi bir organizasyona katılmak istiyorum. Ben gitmişken birşey olursa yardım eden ekiplerin içinde olmak istiyorum çünkü istanbul’a gelmem çok kolay olacak.
Yaklaşık 10 ay sonra istanbuldan türkiye’ye yakın bir ülkeye taşınma planımız var. Aksilik olmazsa %90. Deprem olayından sonra afad veya akut gibi bir organizasyona katılmak istiyorum. Ben gitmişken birşey olursa yardım eden ekiplerin içinde olmak istiyorum çünkü istanbul’a gelmem çok kolay olacak. Ben gidene kadar bişey olmazsa tabi

E devletten afad’a başvurdum? Bunun dışında ne yapabilirim? Nereden başvurup hazır gitmemişken eğitim vs alabilirim? Ayrıca kapsamlı bir ilkyardım eğitimi de almak istiyorum.

Teşekkür ederim.
0
tuborg yesili
(28.09.19)
akut'da de eğitim veriyordu en son, bi bakın web sayfalarına ya da arayıp öğrenebilirsiniz.
iş-işçi sağlığı/güvenliği merkezlerinden ilk yardım acil müdahale bilgisi alınabilir belki.
0
jimjim
(28.09.19)
Akut için ciddi bir mesai harcamanız gerek. Hele sahaya inebilmek için çok uzun süre eğitim almak gerekiyor. Eğitimler yalnızca haftasonu da değildi (Ankara).

Ayrıca bir bütçe de ayırmanız gerekiyor. Outdoor bot, kamp çadırı vs. gibi ihtiyaçlarınız için.

Tanışma toplantıları oluyor. Websitesinden bölge sorumlusuna mail atın, sizi davet edecekler. Orada sorularınıza yanıt alırsınız.
0
influx
(29.09.19)
(7)

Binanın yaşını nasıl öğrenebilirim?

jimjim
kiracıyım,ikametgah vs ile bir şekilde öğrenebilir miyim?
kiracıyım,
ikametgah vs ile bir şekilde öğrenebilir miyim?
0
jimjim
(28.09.19)
en temizi karot
dasktan da öğrenebilirsiniz ama ne kadar doğrudur tartışılır

edit:karotla yaş değil betonarmenin kalitesini öğreniyoruz(thx turbo)
0
sameidiot solo
(28.09.19)
kayıtlar belediyede var.
0
turbo sadık
(28.09.19)
Belediye bana gösteriyor mu zaten onu soruyorum.
Kayıtlar tabiiki vardır tapu kadastroda da vardır ben kiracı olarak nereye gidip sorabilirim?
0
🌸jimjim
(28.09.19)
ev sahibine rica edin. tapuda yazar
0
gizemli dede
(28.09.19)
Tapuda yazmaz, tapuda satış/devir/işlem tarihleri yazar ama inşa ile ilgili tarih yok.

Belediye bu bilgiyi size verir mi? Denemek lazım, ama asıl öğrenmek istediğiniz binanın deprem ile ilgili güvenliği ise dış cepheden bir fotoğrafını atayın size yönetmelikten önce mi sonra mı yapıldığını %99 söylerim.

Fotoğraf çok yakından olmasın, yanındaki bir kaç bina daha gözüksün.
0
John Bloor
(28.09.19)
abi hangi yönetmelik?
bakınca ben de anlıyorum en az 30 yaşı var.
0
🌸jimjim
(28.09.19)
2003 ve 2006 da iki yönetmelik çıktı (2008 miydi yoksa?)

En az 30 yaşında olduğu bakınca anlşılıyorsa zaten nokta atışı yaşı ne yapacaksın.

Belli ki deniz kumu, hurda demir (nervürsüz), ve harç yapmayı bilmeyen (bilse de üşenen) kalfalar tarafından yapıldı.
0
John Bloor
(28.09.19)
(5)

Kiradan önce depozitoyu göndermek

mirafiori
Mevcut evimi salı günü boşaltıyorum, aylar önceden de spotahome üzerinden bir ev beğenip tuttuk kafamızdaki tüm soruları sorduk vb. Bugün asıl ev sahibi mail attı, kontrat imzalamadan önce depozioyu vermem gerektiğini, şirket politikası olduğunu, aksi halde kontratı imzalamayacaklarını söyledi. Ben
Mevcut evimi salı günü boşaltıyorum, aylar önceden de spotahome üzerinden bir ev beğenip tuttuk kafamızdaki tüm soruları sorduk vb. Bugün asıl ev sahibi mail attı, kontrat imzalamadan önce depozioyu vermem gerektiğini, şirket politikası olduğunu, aksi halde kontratı imzalamayacaklarını söyledi. Ben de tabi itiraz ettim, ne daha önce belirtmişti zaten böyle birşey, hem de öyle şey mi olur? Daha görüşmedik bile yüz yüze bir ton parayı körü körüne depozitoya mı vereceğim? Spotahome'a tekrar yazdık onlar da bir sıkıntı olmaz, olursa gardımcı oluruz gibisinden şeyler dediler.

Ne yapmak lazım ki aşırı kararsısız. Yani o evi tutmazsak başka ev bulmamız mümkün değil. Sokakta kalıyoruz gerçekten.
0
mirafiori
(28.09.19)
Evi görmeye cebinde para geleyim gelip gördüğümde kontrat yapalım diye teklif gotur bildiğin kaptı kaptı iş yapmaya çalışıyor depozitoyu görmeden gönderirsen tutmak durumunda kalırsın mecbur
0
ZetaStar1903
(28.09.19)
yav deli misiniz?
@ZetaStar1903 haklı.

bir kusuru mu var, dışarıdan hasarı mı var, yanında yamacındaki evlerin tehlikesi mi var, leş bi dükkana mı yakın? bin türlü dert varken görmeden hemen depozito nedir?
salıdan önce gidin görün işte.
0
jimjim
(28.09.19)
hicbir belgeye imza atmadan para verilir mi? diyelim evi gorunce begenmedin, depozito verdigini nasil ispatlican? o parayi geri alamazsin sonra. ya mecbur evi kiralican yada bir bardak soguk su icicen ustune
0
crucio
(28.09.19)
sanirim spotahome'un politikasi bu. gecen ay ben de ordan ev bakiyodum, sirf bu durumdan dolayi rahatsiz oldum ve ordan ev kiralamaktan vazgectim. fakat sonra internette arastirdim, hakkaten sirket politikalari buymus, bi suru insan da ev kiralamis, sorun yasamamis vs. baska bi ev bulamasaydim, elim mahkum ordan ev kiralayacaktim.

sitesinde su yaziyo "All you have to do is collect your keys and sign your contract. The first payment – which you made at the beginning of the booking process – will be transferred to the landlord 48 hours after you move in." yani (soylediklerine gore) sen odemeyi spotahome'a yapiyosun, tasindiktan sonra onlar ev sahibine odemeyi yapiyo.

senin kararin, bilemedim. ama 3 gun sonra evsiz kalacaksan belki de risk alinabilir.
0
lamartin
(28.09.19)
Kadına söyledim zaten kontrat imzaladıgımız gün hemen banka transferini yaparız yanınında diye, olmaz bizim şirket politikamız diyor. Evin güncel onaylı tur videosu var içini o şekilde gördük, biz kendimiz de mahalleye gidip evin önünden baktık. Yani ev konusunda şuphemiz sıkıntımız yok. Eğer tutsak zaten verecektik depozitoyu da miktar kinuşulmuştu sıkıntı yoktu.


@lamartin evet onların aldığı ilk ayın kirası. Onu zaten verdik yani de, bu istedigi security deposit yani. 2 aylığa tekabul ediyor ve miktar hayli yüksek.

Tekrar spotahomea yazdık cevap bekliyoruz şimdi
0
🌸mirafiori
(28.09.19)
(4)

Halk eğitim kurslarında piyano eğitimi var mı?

filipis
İstanbul için soruyorum. Yani sözde bağcılarda bile açılması planlanan diyor ama beşiktaş, kadıköy dışında bir yerde açılmıyor sanki?
İstanbul için soruyorum. Yani sözde bağcılarda bile açılması planlanan diyor ama beşiktaş, kadıköy dışında bir yerde açılmıyor sanki?
0
filipis
(28.09.19)
var
nerede lazım?
0
jimjim
(28.09.19)
Var. Beyoğlu HEMde olması lazım
0
old possum
(28.09.19)
@jimjim avrupa yakası Küçükçekmece-mecidiyeköy güzergahında yerlerde. Bir de bu kurslar ne zaman başlıyor?
0
🌸filipis
(28.09.19)
başvurular şimdi başlamıştır.
Küçükçekmece-mecidiyeköy aşırı geniş bir güzergah yalnız.
beşiktaş mecidiyeköye yakın orada var ama ayrıca şişli belediyesi de bu açıdan güzel.
benzer şekilde Küçükçekmece ve Halkalı'da tiyatro ve halk eğitimin kursları var.
ismek de aklınızda olsun ama en son müzikle ilgili merkezleri avrupa yakasında Fatih'teydi.
0
jimjim
(28.09.19)
(5)

Türkiye'deki Maaş Ortalamaları İçin Kaynak

pantepember
Türkiye'deki maaş ortalamalarını pozisyon bazlı olarak öğrenebilmek için hangi kaynakları kullanabilirim?
Türkiye'deki maaş ortalamalarını pozisyon bazlı olarak öğrenebilmek için hangi kaynakları kullanabilirim?
0
pantepember
(27.09.19)
Geçtiğimiz günlerde cumhurbaşkanlığı istihdam ofisi benzer bilgilerin yer aldığı bir rapor yayınlamıştı.
0
mekaniker
(27.09.19)
ne kadar bağlayıcıdır bilinmez ama buyrun.
www.cbiko.gov.tr
0
diskopat
(27.09.19)
işkolig
0
jimjim
(27.09.19)
veriler gerçeği yansıtmıyor bence orada.
0
mavimor
(28.09.19)
İşkolig'deki maaş ortalamaları epey düşük. Belki de platformu daha çok maaşının düşüklüğünden dertli olanlar kulanıyordur ve bu da ortalamaları düşürüyordur.

Mesela:
Koç Sistem Maaşları - Toplam 21 pozisyon
Yazılım Geliştirme Danışmanı 2.850 TL
Yazılım Geliştirme Kıdemli Danışmanı 3.650 TL
Yazılım Geliştirme Uzmanı 2.900 TL

Böyle maaş mı olur?
0
🌸pantepember
(28.09.19)
(10)

Yeni binalar depreme dayanıklı mı

kiriko
Arkadaşlar 5 yıllık binada oturuyoruz.Yeni binaların sağlam olduğunun kanıtı var mı? Yani deprem yönetmeliğine göre mi yapılıyor bunlar bilgisi olan var mı
Arkadaşlar 5 yıllık binada oturuyoruz.Yeni binaların sağlam olduğunun kanıtı var mı? Yani deprem yönetmeliğine göre mi yapılıyor bunlar bilgisi olan var mı
0
kiriko
(27.09.19)
Projeden inşaata kadar hep yönetmelik var. Aksini inşa etmeye tenezzül edilmeyecek bir şey. Sağlamdır korkmayın.
0
catch the arrow
(27.09.19)
Korkmayın, dünyanın en üçkağıtcıı müteahhiti bile o binayı yapmış olsa demir ve beton konusu onun keyfine kalmış bir şey değil.

Kapısı penceresi mutfağı dökülüyor olabilir, ama karkasından emin olabilirsiniz.
0
John Bloor
(27.09.19)
Projeyi kimin yaptığına göre değişir. İlk olarak, maalesef, yapı denetleme firması adı altında faaliyet gösteren kurumlar ahbap-çavuş ilişkisi çerçevesinde, parayı veren düdüğü çalar şeklinde rapor hazırlayabiliyorlar. Burada en önemli kısım denetleme. Evet, ortada bir yönetmelik var ancak bu yönetmeliğe ne kadar uyulduğu ve nasıl denetlendiği asıl mesele. Bunun yanında, binanızın bulunduğu bölgedeki zemin türüne göre nasıl bir çalışma yapıldığı önemli. Bina, deprem yönetmeliğine uygun bir şekilde tasarlanmış olsa dahi, temel mühendisliği bakımından yeterli çalışmalar yapılmadıysa ve binanız sağlam olmayan bir zemin üzerindeyse, bu durum binanızın hasar almasıyla sonuçlanabilir. Kısaca özetlemek gerekirse, inşaat mühendisliği detay isteyen ve planlamanın önemli olduğu bir dal. Günümüzde rant sağlamak için alelacele 3 ayda bitirilen proje ve yapıları düşününce de kafada soru işaretleri oluşmuyor değil.
0
einsteinin kedisi
(27.09.19)
2001'den sonra yapılanların çok daha iyi olduğunu söylüyor uzmanlar. Yine kurallardan kaçabilen var mıdır bilmiyorum. Yani kullandığı malzeme iyidir ama yerleşimde yük dağılımında bi sıkıntı yapmış olabiliyorlar mı mesela ben de bunu merak ediyorum.

Yine de 5 yıllık binaya güven, ben hep 30 yıllık binalarda oturdum/oturuyorum. Ama zemin muhabbeti var o da ayrı. Şimdi Beylikdüzü tarafında 5 yıllık mı daha iyi yoksa faya uzak sarıyerde 20 yıllık mı? kimse pek bilemez sanırım.
0
nhk ni youkosu
(27.09.19)
yapı denetim işi biraz komik. sınava girdiğini düşün, sınavdaki gözetmenin parasını sen veriyorsun ve gözetmeni kendin seçiyorsun. ne kadar güvenilir bir sınav olabilir?
belediyeler falan da var da belediye işte, rantın başını tutan adamlar.
0
denek hayatım
(27.09.19)
bina sağlam olabilir ama bir o kadar da zemin önemli.
son 5 yıldır hızlı yapılaşma olduğu için aceleden çoğu yerde zemin etüdü, raporu vs kimsenin umrunda olmuyor daha doğrusu, çabuk çabuk bitsin diye kimlere kim bilir nasıl para yediriyorlardır, sonuçta türkiye burası isveç miyiz biz.

ama beton ve diğer malzeme kullanımında arkadaşlara katılıyorum, 99 öncesi yapılarla ilgisi yok.

kişisel olarak 2000-2010 arasında yapılan binalara daha çok, 2010-2019 arası yapılanlara ikinci sırada güveniyorum.
0
jimjim
(27.09.19)
Jimjim +1

2007den sonra çıkan deprem yönetmeliğiyle birlikte hazır beton ve nervürlü demir kullanımı zorunlu hale geldi. İşçilerin 3/5 su katma ritüelleri son buldu.
0
filipis
(28.09.19)
Zemin ve denetim ile ilgili doğru şeyler söylemişler arkadaşlar. En basit şekilde şöyle anlatayım: Toki ile çalışan bir hocam var, belediye ile görüşmeye ve alan görmeye gidiyorlar İstanbul'u yeni gelişmeye başlayacak olan bir bölümüne. Gittiklerinde görüyorlar ki, alan doldurma. İki tepenin arası doldurulmuş, şimdi bina yapacaklar gibi düşünün. Doldurma olduğu için de öyle radye temel yapayım, yönetmeliğe göre malzeme kullanayım bina sağlam olur diye bir şey olmuyor malesef. Önce zemine kazıkların çakılması gerekiyor, fakat maliyeti çok artıracağı için "yetkililer" istemiyor. Malum partiden olduklarını, daha plan bile okuyamadıklarını söylemeye gerek var mı, bilmiyorum.. Liyakat diye bir şey kalmadığı için, önemli pozisyonlar iş bilmeyen ve yalnızca cebini düşünen adamlarla doldu. Ülkeyi yaşanmaz kılan, sonumuzu getirecek olan da bu.
0
gmzo
(28.09.19)
eksisozluk.com okuyun lütfen.
0
apartman teyze
(28.09.19)
99 depreminde cogunlukla rezil haldeki binalar yikildi.
bizzat sahidim, kurdan gibi kolonlara, suyu bol katilmis harcla (beton yerine) cekme demirle, projesiz, kontrolsuz, okuma yazmasi kisitli kalfalarin elinde 8-9 katli apartmanlar diktiler. ve bunlar yikildi.

muhendislik hizmeti almis, betonu fabrikasyon, demiri saglam yapilarin daha saglam olmasi, ayakta kalmasi beklenir. ancak burasi bazi acilardan ne yazik ki hindistan gibi, pakistan gibi. yine 99'de, binayi saglamlastirmak icin bilim disi, teknige ters guclendirme yontemleriyle, tasiyici sisteme zarar veren, yikilmasina neden olan uygulamalar da olmustu.

ozetle, yeni binalar, 99 oncesi imalatlardan genel olarak iyidir.
ancak ne kadar iyidir? depreme dayanir mi? bunu soylemek icin uzmanlara danisip, inceleme yaptirtmalisiniz.
yaptirdiniz, aydinlandiniz. evinizin durumunu artik biliyorsunuz. pekiyi ya okul, is yeri, hastane, misafirlikteki ev, kahvehane, sinema salonu, yol, kopru, viyaduk, vb vb?
vb deprem sonrasi salgin hastalik riski, iletisim, ulasim vb. bunlarla tek basiniza basa cikamazsiniz.
ki zaten bu nedenle "devlet"e vergi oduyorsunuz.
0
viva paulista
(28.09.19)
(17)

Deprem Öncesi, Esnası ve Sonrasında Yapılacaklar

curious mind
başlığı duyuru olarak değil soru olarak açıyorum ki, bildiğiniz kaynaklar varsa lütfen aşağı ekleyin. * deprem öncesi, esnası ve sonrasında yapılacaklarhttps://evrimagaci.org/deprem-oncesi-esnasi-ve-sonrasinda-yapilacaklar-374yakınlarınızla paylaşmayı unutmayın. deprem sırasında ne yapacağını bilmey
başlığı duyuru olarak değil soru olarak açıyorum ki, bildiğiniz kaynaklar varsa lütfen aşağı ekleyin.

* deprem öncesi, esnası ve sonrasında yapılacaklar
evrimagaci.org
yakınlarınızla paylaşmayı unutmayın. deprem sırasında ne yapacağını bilmeyen bir sürü insan var.

* beklenen büyük istanbul depremi evrim ağacı yazısı:
evrimagaci.org

yukarıdaki link neden istanbul'da büyük bi depremin beklendiğini açıklıyor. yazı biraz uzun, tüm başlıklara göz atıp önemli bulduğunuz yerleri de okuyabilirsiniz.


deprem çantası hazırlamayı, yakınlarınızla deprem sonrası için plan yapmayı, evinizdeki eşyaları sabitlemeyi, güvenli yerleri belirlemeye ertelemeyin. bulunduğunuz binaya güvenmiyorsanız binadakilerle anlaşıp uzman çağırın şimdi tam sırası, deprem yeni olduğu için binada birlik sağlamak daha kolay olur.

* e-devlet toplanma alanı sorgulama (e-devlete giriş yapmanız gerekli):
www.turkiye.gov.tr

* afad türkiye deprem tehlike haritaları (e-devlet üzerinden giriş yapıp kayıt oluyorsunuz):
www.turkiye.gov.tr

* afad deprem öncesi anı ve sonrası alınacak önlemler:
(teşekkürler jimjim)
www.afad.gov.tr

* harita üzerinde son depremler, fay hatları vb.:
yerbilimleri.mta.gov.tr

* kandilli, son depremler:
www.koeri.boun.edu.tr

* bluetooth üzerinden mesajlaşma uygulaması:
(teşekkürler angelus)
play.google.com
apps.apple.com

* hayatta kalma ipuçları içeren başka bir yazı:
(teşekkürler jazzabel)
www.earthquakecountry.org

(yukarıdaki yazı ingilizce fakat çok kısa bi özetini ve son iki bölümdeki ipuçlarını şuraya ekledim: github.com AYRICA bu gönderideki her şeyi orada bulabilirsiniz. neden? daha okunaklı olması için. çeviriyi buraya eklesem başka maddeler eklenince upuzun bi şeye dönüşecekti, cevaplar çok aşağıda kalacaktı. oysa githubda çeviri ve özet kısımlarını yanındaki siyah oktan (toggle) kapatıp açabilirsiniz.)

* tokyo büyükşehir belediyesi, afete hazırlık rehberi (ingilizce):
www.metro.tokyo.jp

* depremden önce bina kontrolü yapmak:
eksisozluk.com
5 sene bu sektörde çalıştığını söyleyen yazar bilgilerini paylaşıyor.

* deprem seferberliği:
eksisozluk.com
"bu başlıkta insanlar birbirleri için olası istanbul depremi adına büyük önem taşıyabilecek bilgilerini paylaşacak, birtakım problemleri çözebilmek için imkanlar dahilinde kolaylıklar aranacak ve hatta şehrin çeşitli yerlerinde toplanmalar düzenlenecek."

dipnot: katkıda bulunan herkese ve modlara duyuruyu sabitledikleri için çok teşekkürler. çeviriyle ilgili yanlışım varsa ve yazının daha okunaklı olacağını düşündüğünüz bi öneriniz varsa lütfen aşağı yazın.
0
curious mind
(26.09.19)
öncelikle teşekkürler
bu vesileyle doğru bildiğimiz yanlışları ve hiç bilmediğimiz konuları da tartışalım bence.

hatta mod'lar bi sür üstte tutsa ne güzel olur.

paylaştığın linkte deprem sırasında yapılacaklar görselinde masanın altına giren insan var. ben mesela, bunun çok yanlış olduğunu; doğrusunun masadan daha sağlam bir eşyanın (beyaz eşya) konsol vs'nin "yanına" ve diklemesine çömelerek değil; cenin pozisyonunda fakat tepsideki kol böreği gibi yatay şekilde kıvrınılması gerektiğini doğru biliyorum. net olan biri bizi aydınlatabilir mi lütfen?

ya da es geçilen başka konularla ilgili falan..

benden not; deprem çantası için kolay bozulmayacak gıdalara kuru hurma örneği aklıma geldi.
0
jimjim
(26.09.19)
yine zır cahil olduğum bir konu da kolon meselesi. deprem anında "kirişler" yani kapı girişleri/geçişleri tehlikeli fakat what about kolonlar? yani yanına yamacına sığınacağımız koruyucu eşyalar kolon yanında belki.. onlar da tehlikeli mi yoksa tam tersi mi?
0
jimjim
(26.09.19)
afad'in sitesinde

2.Enerji hatlarından, diğer binalardan, direklerden, ağaçlardan ve duvar diplerinden uzaklaşın

agaclarla ilgili ne sikinti var bilen varsa yazabilir mi? ben guvenli olacagini dusunmustum. kapimin onunde bir mandalina agaci var. binadan dusen parcalari fln da biraz tutmaz mi?
0
jimicik
(26.09.19)
Ağaç devrilirse falan diye olabilir mi?
0
jimjim
(26.09.19)
@jimjim, evet deprem aninda agaclar devrilebilir.
0
Leonardo~Da~Vinci
(26.09.19)
Modlara teşekkürler.

www.afad.gov.tr
0
jimjim
(26.09.19)
Teşekkürler. Deprem çantası nerede durmalı? Yatağa yakın mı yoksa kapıya yakın mı?
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(26.09.19)
hocam bizimki kapının karşısında duruyor dışarı çıkarken almak için ama allah korusun büyük bi şey olursa da düdük su gibi şeylerin de başucunda olması lazım.
0
🌸curious mind
(27.09.19)
Benim de naçizane bi önerim var; Bridgefy isminde bir program var, internet-gsm şebekesi kesik olsa bile bluetooth üzerinden iletişime imkan veriyor, işinize yarayabilir.
0
angelus
(27.09.19)
99 depremi baz alınarak yapılmış bir araştırma. Ne yapılması ve ne yapılmaması ile ilgili baya bilgi veriyor.

www.earthquakecountry.org
0
jazzabel
(27.09.19)
deprem çantasının kapının hemen yakınında olması lazım. mesela deprem anında mutfakta, salonda, banyoda olsanız çanta için odanıza gidip alıp kapıya ulaşmanız gerekecek. bu da vakit kaybı demek. belki de siz alana kadar çantanın üstüne bir şeyler devrilecek vs. o yüzden kapıya çok yakın, tek hamlede alıp çıkacağınız bir uzaklıkta olsun.
0
tabirimekruh
(27.09.19)
Masa altına girmek kişiyi tavandan sıva parçaları, raflardan şişe tabak vs düşmelerine karşı, hayat üçgeni oluşturmak yani çamaşır makinesi, karyola gibi sağlam bir objenin yanına yatmak ise kolon, kiriş, dolap benzeri büyük ağırlıklara karşı koruyacaktır. Kısaca biri sizi yaralanmaktan, diğeri ölümden korur.
Deprem çantasını yatak odasına değil, dış kapıya yakın bir yere koymalısınız. Çünkü evde bulunduğunuz zamanın büyük kısmını yatak odası dışında geçiriyorsunuz.
Evde varsa baret, bisiklet kaskı vs bir şey, açık alana çıkana kadar, kafanıza bir şey düşmesinden sizi korur.
Büyük depremde en çok sıkıntısı çekilen şeylerin başında kadın pedi ve çocuk bezi vardı. Çanta hazırlayanların göz önünde bulundurması gerek.
0
Mirket
(27.09.19)
@jimjim @Mirket
jazzabel'in eklediği yazıda yaşam üçgeninden bahsetmiş. yanında durduğunuz o büyük ve ağır obje bina farklı şekilde eğilirse güçlü depremde hareket edip sizi duvarla arasında bırakıp ezebilir de diyor. ama mesela kanepe gibi bi şeyse güvenli de olabilir ama bunlar test edilmeli diye vurguluyor. fakat afad ve evrim ağacı yazısında çök kapan tutun tekniğinden bahsettiği ve yine bu yazıda da bunun daha güvenli olduğuna dair sunduğu nedenler ötekinden daha mantıklı geldiği için çök kapan tutun'un daha güvenli olduğunu düşünüyorum.

bu arada ana gönderiyi güncelliyorum kaynak geldikçe. diğer ipuçlarını da soru cevap olarak ekleyebilirim.
0
🌸curious mind
(28.09.19)
Merhaba. Yedek telefon denmiş de, nasıl kullanacağız onu? Hep içinde aktif tuttuğumuz bir sim kartı mı olsun? Yoksa bizim cihaz bozulursa sim kartını ona takıp kullanalım diye mi? İkincisi pek gerekli gelmedi, 1.sinde ise aylık fatura ödememiz gerekir
0
karabasun
(30.09.19)
@karabasun
merhaba. elde şarjı uzun giden akılsız telefonlardan varsa yedek olabilir. bildiğim kadarıyla aynı hat için bikaç tane sim kart çıkartılabiliyor, yeni hatta gerek olmayabilir. bendeki eskilerin bataryaları öldüğü için powerbank aldım yedek telefon almak yerine.

(bu arada görmeyen varsa sözlükte seferberlik başlığı açılmış yukarı ekledim bina kontrolü başlığıyla beraber. seferberlik başlığında change.org kampanyasının linki de var, 132k kişi imzalamış. kamuoyu oluşturmak için çok değerli.)
0
🌸curious mind
(30.09.19)
Sevgili büyüğüm levent pekcan dedi ki "bu hayat üçgeni hafif duvarlı(alçıpan vs.) ve ahşap evler için geçerli. Bizdeki evlerde kullanılan tonlarca betonu olan duvarları tavanları kıçı kırık dolap bilmem ne taşımaz"
Bu üçgen konusu abd çıkışlıymış, onların evleri ile bizimkiler genelde farklı olduğu için bizde çok geçerli olamazmış.
Bilenlerden yorum alabiliriz bence.
0
Bruce
(03.10.19)
bu söylediklerim söyleyeceklerim kendi görüşüm. çoğu da kendi yaşadığım tecrubeler ile sabittir, bahsettiklerim en kötü ihtimal dahilinde uzman kişilerden yardım alana kadar yapabileceğiniz şeylerdir.

ilk önce şunu demek isterim. her şey genel bir durumda. bir formasyon üye birim zemin diyim, berbat olabilir o bölgede ama o binayı zemine göre yaparsanız imalatçı da buna uyarsa sorun olmaz. şu an istanbulun en kötü yerleri kabacı avrupanın güneyi marmaraya bakan kısımları ise ve bunlar olması gibi yapıldıysa sıkıntı olmaz. nereler iyi mesela sancaktepe üstü beykoz arkası tavşantepe arkası gibi gibi buralarda sok buyuk granitler var. en sağlam kayaçlardandır. ama 5 km öteye gidiyorsunuz hem alüvyon vs vs. denizkumu olayı var mesela. şayet denizkumu kullanan kişi çok pahalı da olsa güzel şekilde arındırma yaptıysa denizkumu çok sağlam kırma testı sonuçlaır veriyor çunku sahil plaserlerinde bazalt gibi kireçtaşı gibi güzel malzemeler var. ne demek bu yüzdeyüz yıkılır ya da bu yüzdeyüz ayakta kalır diye bir şey yok. siz her türlü hazırlıklı olmak zorundasınız.

ilk olarak söylemek istediğim şey, deprem anında dışarı kaçmayın derim ben. sebebi ise merdivenler. bu merdivenler çok lanet bir şey. yapması da çok zor zor olduğu kadar sağlamlığı da en az olan imalat. bırak depremi herkes aynı anda üstüne çıksa zıplasa belki de aşağıya sahanlıkla beraber iner. normalde sakal bırakmak gerekirken epoksi yapılıyor falan fişman. neymiş deprem olurken merdiven kullanmıyoruz. yaşam üçgeninde korunmayı bekliyoruz.

2 en üst katlarda oturmak büyük avantaj. hele hele 4-5 katlı binalarda en üst katlar genelde sağlam kalıyor en alt katlar kötü şekilde eziliyor. ve en üst katlarda yaşam alanı kalıyor. nete bakın yıkılan binalara çoğunda en üst katlarda bi hayat belirtisi görürsünüz üstelik sizi buralardan çıkartmaları daha kolay olacaktır.

3. kağıt sıkıştırılamıyor arkadaşlar kolay kolay. eğer evinizde korunaklı bir şey yoksa yatağınızın bazanızın içini kiyafetlerinizle değil. kitaplarınızla ansiklopedilerinizle silme ağzına kadar doldurun. bu durum sizin ezilmenize engel olur. çok büyük koruma sağlar şanzınızı arttırır. depremde hemen korunma pozisyonu alıp bazanın yanına yatın. bazanızın yanında da gerekli temel ihtiyaçlarınızı bulundurun.

4. ve aklıma şu anlık gelen son bilgi. bu çok ilkel bilgidir tartışılır. meslek arkadaşlarımla da tartışıp daha da geliştirmeye açığım.
c30/35 betona 10'luk çivi girmez (priz almış betondan bahsediyorum) girmemesi gerekiyor sokamazsınız hatta c25'e de girmemeli.
biz şantiyede mesela 10 günlük c30/35 betona çivi girdiğinde hemen anlıyoruz hee diyoruz bu beton sıkıntılı. bi numune al arkadaşım. bakıyoruz ki değerler düşük. kırın abi.
evinizde en azından uzman kişiler gelip kontrol edene kadar sizin yapabileceğiniz bir şey var.
gidin nalburdan bi 10'luk çivi alın. bir yerden de beşe on parçası bulun. 30 cm 50 cm fark etmez. beşe ona 10'luk çiviyi çakın. çivi arka yüzeyden çıkmaya çok yakınken artık çakmayın. beşe onunuzu kolona yaslayan yapıştırın ve çakmaya öyle devam edin. şayet bu çivi o kolona 1/1.5 cm'den fazla girerse hele hele neredeyse hepsi girerse bu beton mukavemetini yitirmiştir. bunu birkaç yerine ve birkaç kolona deneyin. o çivinin normal şartlarda yamulup girmemesi gerekiyor. 10luk çivi c25 ve üstü priz almış betonlara girmemeli. giriyorsa durum çok ciddi. çok kaba çok ilkel bir sistemdir ama işe yarar. önbilgi verir. bunu yapıp bırakmayın uzmana gösterin. meslek arkadaşlarımla bu konuda konuşmaya da açığım eksiği gediği olan varsa yazabilir.

edit: sakın aa girmedi bu çok sağlamdir uzmana gerek yok demeyin. bu belirli aralıklar için geçerli, kötünün de kötüsünü bulmaya yarar.

edit2: söylediğim anlaşılmadı herhalde. beşe on demek kereste türü bunun 2. 3. 4 metrelik olanı var gerek yok 40 cm ya da 50 cm de olsa yeter. bu beşeonu alın kolona yaslayın ama kılıcına yaslamayın yanı en geniş olan yüzeyi kolona temas etsin. çiviyi beşeona çakmaya başlayın. çivinin ilerlemesi kereste içindeki hareketini tamamlayınca betona devam etmek isteyecek siz vurmaya devam edin. yani keresteyi kolonnun bir parçası olarak düşünün ve öyle çakın. daha basit nasıl anlatayım bilmiyorum. keresteyi kolona çivi ile tutturur gibi çakın. o çivi 1.5 cm fazla betona kolona girerse kötü durum.
betona doğrudan niye çakmıyoruz sorunun da 3 cevabı var?
1 eline vurma ihtimalini ortadan kaldırırsın
2 çivi sekip gözüne girmez
3 çivi sert yüzey görünce yamulur yanal eksendeki yamulmaları ise kereste tolere eder. kerestenin içindeki çivi nasıl yamulsun. kerestenin dışında kalan kısmı yamulur. yani çakmaya kolaylık sağlar. siz kereste üzerinden kolona çiviyi çakın.
0
turbo sadık
(05.10.19)
(4)

günümüz mısırları hep GDO mu?

yazar yazmaz yazan yazar
mısır haşlıyorum bildiğimiz suda. tadı resmen şekerli sanki karamel sosuna bandırmışım gibi o kadar güzel. tuzladığım halde şeker tadı alıyorum resmen. bunun sebebi genetiğiyle oynanmış olması diyebilir miyiz?
mısır haşlıyorum bildiğimiz suda. tadı resmen şekerli sanki karamel sosuna bandırmışım gibi o kadar güzel. tuzladığım halde şeker tadı alıyorum resmen. bunun sebebi genetiğiyle oynanmış olması diyebilir miyiz?
0
yazar yazmaz yazan yazar
(26.09.19)
evet,
gidip bi köyden alsan bile o da aynı. çünkü tohum gdo'Lu artık.
almanya hollanda gibi tarımda daha iyi yerlerde nasıldır bilemem.
0
jimjim
(26.09.19)
soyle bir sey soylenmisti;

aldiginiz misir 6-8 sirali ise guzel, olmasi gereken sey o. ama 16-18 sirali ise oynanik genetikli ithal tohum. koylu daha cok verim alabilmek icin bu ithal tohumlari kullaniyor artik.

bazen cok eski kurumus misir kocanlari gorursunuz, dekor gibi durur bir kosede, onlar hep az sirali, aralari bosluklu misirlar.
0
jimicik
(26.09.19)
evet, genetigi degistirilmis misir. gdo kategorik olarak kotu bir sey degil, ama eski misirin tadini ozluyorum.
0
ebabil curnatasi
(26.09.19)
tadinin oyle olmasi cinsinin sweetcorn olmasindan kaynakli. sweetcorn da dogada olusan bir mutasyonun hibridizasyonu ile elde edilmis bir misir turu. seker orani yuksek. o yuzden bildigimiz misirlarin aksine tam olmadan henuz daha yumusekken yenmesi gerekiyor. bu yuzden yurtdisindaki konserve misirlarin cogu sweetcorn oldugundan tatlidir, bize garip gelir.

genetigiyle oynanan misirlar genelde tat ile alakali degil verim, tarim ilaclarina karsi dayaniklik, boceklere karsi guvenlik vb. konularda oluyor.
0
tanaka
(26.09.19)
(2)

Uyguna flüt dersi alabileceğim kurs ya da özel ders önerisi

halen
İstanbul Avrupa Yakası’nda arıyorum. Geçenlerde araştırdım ders başı 100 TL istiyorlar, aylık da 4 ders. Açıkçası bu ücret bütçemi biraz aşıyor. Daha uygun ders alabileceğim bir merkez ya da önerebileceğiniz müzisyenler var mıdır? Flüt derken yan flütten bahsediyorum. Bir de youtube üzerinden çalışm
İstanbul Avrupa Yakası’nda arıyorum. Geçenlerde araştırdım ders başı 100 TL istiyorlar, aylık da 4 ders. Açıkçası bu ücret bütçemi biraz aşıyor. Daha uygun ders alabileceğim bir merkez ya da önerebileceğiniz müzisyenler var mıdır?

Flüt derken yan flütten bahsediyorum. Bir de youtube üzerinden çalışmayı önerecekler için işin tekniğini profosyonel birinden birebir öğrenip daha sonra video ile desteklemek istiyorum.
0
halen
(22.09.19)
ref.
grup dersine +1 olurum ayrıca.
0
jimjim
(22.09.19)
Ref ?
0
🌸halen
(22.09.19)
(6)

Guzel bir makarna sosu tarifiniz var mi kendi uyguladiginiz.

stavro
Duz salcali makarnadan nefret ediyorum. Butik makarnacilarda cok iyi seyler cikiyor. Bunlar gibi güzel değişik tatlar elde edebildcek sos tarifi bilen var mi? Hazir sos falan da olur bildiğiniz varsa.
Duz salcali makarnadan nefret ediyorum. Butik makarnacilarda cok iyi seyler cikiyor. Bunlar gibi güzel değişik tatlar elde edebildcek sos tarifi bilen var mi? Hazir sos falan da olur bildiğiniz varsa.
0
stavro
(22.09.19)
Bu soruyu sordugunuz icincok basit sekilde bir oneride bulunacagim. Makarna sosu anlaminda en kolay hile hazir corbalari kullanmaktir. Mesela hazir domates corbasini biraz yag ve az suyla hazirlarsaniz guzel bir domates sosunuz olur makarna icin.

Tabi ailesinden yeni ayrilmis ogrenci gibi sosu yapip, makarnayi ayni tencereye atip hepsini karistirmayin. Makarnayi suzup bir tabaga alin, sosu ustune gezdirin, ustunu de maydonoz ile susleyin tamamdir. Sunum onemli :)

Benzer sekilde mantar corbasi gibi damak zevkinize uyan corbalarla cesitlendirebilirsiniz.
0
crown
(22.09.19)
barilla'nın hazır sosları var. ben beğeniyorum çeşit çeşit var.
0
jangbogo
(22.09.19)
pesto sos
pesto+labne
pesto+eski kaşar/rokfor
labne+kekik+karabiber

kıyma+maydonoz+karabiber+sarımsak+domates tavada pişir 20 dakika.
0
jimjim
(22.09.19)
Çektirme (demleme) yöntemiyle makarna yapın.pilav gibi yani.bol domatesli, fesleğenli.internette bununla ilgili bir çok tarif var.
0
astrid
(22.09.19)
Mantar ve tavuğu kavur sonra krema ile bulustur. En sevdiğim sostur kendisi. Istersen çok minik soğan ve sarimsakta dograyip koyabilirsin.
0
brnbrs
(22.09.19)
Manti makarna al.
Kiymaya sogan, tuz, biber, reyhan, nane kat karistir.
Tavada yag ve salca yap. Bundan bir kasik kiymaya kat katistir.
Makarnalarin icini kiymayla doldur. Makarnalari salcaya at. Uzerini kapatacak kadar kaynamis su kat. Pisir.
Sarmisakli yogurtla ye.
Afiyet olsun.
0
nax
(23.09.19)
(1)

Heybeliada ruhban okuluna

eazy
Girelebiliyoz mu kafamıza göre.
Girelebiliyoz mu kafamıza göre.
0
eazy
(22.09.19)
kapalı
zaten tadilatta,
giremiyorsunuz.
0
jimjim
(22.09.19)
(20)

sizce boşa mı kürek çekiyorum?

for day to break
yaşadığım yerde kadınların bir çoğu tek başlarına dışarı çıkamıyorlar, pazarda tek kadın göremezsiniz, benim gibi gelen birkaçı da pislik bakışlar arasında hızlıca alışverişini yapıp uzaklaşıyor. şaka yapmıyorum gerçek. ben de buranın isminde instagram hesabı açıp kadınların sokağa çıkmaları gerekt
yaşadığım yerde kadınların bir çoğu tek başlarına dışarı çıkamıyorlar, pazarda tek kadın göremezsiniz, benim gibi gelen birkaçı da pislik bakışlar arasında hızlıca alışverişini yapıp uzaklaşıyor. şaka yapmıyorum gerçek. ben de buranın isminde instagram hesabı açıp kadınların sokağa çıkmaları gerektiğiyle ilgili fotoğraflar paylaşıyorum, bir kaçı küfretti, toplumun ahlakını bozmaya çalışıyor muşum, haddimi aştığımı söyledi. kadınların bazısı benim tarafımda.

ayrıca neler yapabilirim, ne söyleyebilirim, gerçekten çaresizim, çarşıda bir tane hemcinsimi görememek beni çok yaralıyor.
0
for day to break
(21.09.19)
Evet boşa kürek çekiyorsunuz.
0
karacigerim vur kadehlere
(21.09.19)
bence de karışmayın. Eğer iş için ordaysanız bir an önce başka bir şehre geçin. Değilse de geçin. Ne yazık ki böyle durumlarda o bazı kadınlar da baskıyı görünce sizi desteklemez bir anda yapayalnız kalır zor durumlarla karşılaşabilirsiniz. İnanın bazı yerleşim yerleri çok dertli.
0
anten
(21.09.19)
iş için burdayız ama bir kaç senemiz burda olacak. kurdukları cümlelere bakınca eşlerine çok üzülüyorum. bugün sokağa çıkar yarın sokak aralarında bilmem ne yaparlarmış.

ama taraftarlarım çoğalırsa tek tek denk getirip ezecem kafalarını. çoğunluğın yanında sus pus oluyorlar bu da dikkatimi çekti. zamana bırakıyorum, zaten kimliğim belli değil.
0
🌸for day to break
(21.09.19)
hiçbir şey yapamazsın. eğitimde devrim yapman lazım ki iki, üç nesil sonra bir düzelme görebilesin. bu işler gürültücü aktivistlerin sandığı gibi farkındalık yaratmaya çalışmakla olmaz.
0
sinek kral
(21.09.19)
Mesleğiniz nedir bilmiyorum ama buraya hizmet etmek için geldiniz sanırım, iş demek hizmet demek bi yerde. İnsanlara saygılı davranırsanız, bilginizi emeğinizi güzel pazarlayıp onlara yardımcı olursanız kaleyi içten fethedersiniz ve sizi severler, saygı duyarlar, sevdikleri bi kadının çarşıda alışveriş yapmasını da yadırgamazlar, bişeye ihtiyacınız olursa koşarlar. Mütevazi ve nazik olmanız gerektiğini düşünüyorum. Bu durum belki orada yaşayan kadınların rahatça sokağa çıkmasını sağlamaz ama siz kendiniz rahat edersiniz.
Zaten orada yaşayan kadınlar çarşıya çıkmayı gerçekten isteselerdi Türkiye’nin birçok ücra köşesinde elde edilmiş olan bu özgürlüğü çoktan elde ederlerdi. Yarın bigün çocuklarını gençlerini sizinle konuşmamaları konusunda örgütlerler, huzurunuz kaçar, bu yüzden müdahale etmemek daha doğru.
0
megalomaniac
(21.09.19)
Şehir neresi?
0
Cruyff
(21.09.19)
yapma bence. kadınların bu bağlamdaki mücadelelerini en çok diğer kadınlar baltalıyor. kadınlar dışarı çıkarsa kocam dışarıda kadın görür diye düşünüyorlar mesela bi kısmı. işine bak geç.
0
jangbogo
(21.09.19)
Kaleyi içten fethetmek olabilir ama o şekilde kimseye ulaşamam. Sosyal medyanın bu yönünü çok seviyorum. Birden fazla kişiye hitap edebiliyorsun. Takipçi sayım çoğaldığı zaman bir çok kişiyi ortak noktada toplayabilecek gücü kendimde buluyorum. O şekilde çoğalırsak yetkili makamlarla görüşüp sadece kadınlara yönelik pazarlar kurulabilir. Böylelikle ayakları alışır.
0
🌸for day to break
(22.09.19)
2 kere sorulmus ve cevap vermemissiniz. Sehir neresi?
0
nax
(22.09.19)
Suudi arabistan mi? Gerci orada bile araba falan kulkanabikoykrlar artik.

Tr değildir diye dusundum, en kotu tr sehri bu kadar kotu degildir. Ne güneydogu, ne Yozgat ne baska yer boyle degil, disarida kadin da var erkek de. Turkiyenin her bolgesine gittim, birçok sehirde bulundum.

Cikmalarini istesiginiz sokakta bir sey var mi? Neresi orasi bilmiyorum da disarida bir halt yoksa zaten dışarı cikma kulturu olmayan kadin nasil ve ne icin sokaga cikacak? Cikip ne yapacak bunlar disarida, o da var isin icinde. Sehirde bir halt yoksa ev hanimi olan kadin cikip 2 tur atip niye yoracak kendini, oturur dizi izler kendini yormaz.


Insagramdan yuruyeceksen anonim hesap ac.

Dediklerin dogru ya da abarti, bosa kurek çekiyorsun.
0
stavro
(22.09.19)
Türkiye canlarım. Ekşi duyurudan biraz kafanızı kaldırırsanız belki siz de görürsünüz. Abartı da değil doğu da değil. Anadolu nun tam göbeği. Isterseniz koordinat vereyim ki vermeme hiç gerek yok zaten anadolu nun şehirlerinden yolunuz geçmişse farketmişsinizdir. Sokaklar da kadın yok.
0
🌸for day to break
(22.09.19)
Sokaklarda genel olarak insan var mi peki? Yani yanlis anlasilmasin sallıyorsun demiyorum ama bu anadolu şehirlerinde disarida insan yok zaten. Erkek de yok dogru durust disarida. Gozlerin kadin aradigininda bunu goz ardi etmis olabilirsin. Bunu basini duyurudan kaldirmayan biri olaral degil, Tr nin ve Avrupa'nin dort bir tarafini dolasmis biri olarak soyluyorum bu arada, bunu belirtmemim anlami yok normalde ama sen soylediflgin icin söylüyorum.

Zaten disarida insan olmayan, etrafta bir halt olamayan ve disari cikma kulturu olmayan yerde disaridaki insan sayısı sinirli kadin da erkek de. E kadinin da cogu zaten isi gucu yok hanimi, disaridaki azınlık insanin da bir kismi zaten disari is guc vs icin cikmasi gerekren cikan erkek oluyor.

Bir de o ugrastigin kadinlar o kadar istekli mi bakalim. Kadınların kendisi deco kültüre alismis ve halinden sikayetci degilse "tam anlamiyla" bosa kurek cekiyorsun o zaman. Bu tur yerlerde kadinlar da o kültürün bir parcasi ve o kulturu devam ettirmeye meyilli cunku. Bunlar sagdan soldan kacirilip o kulture hapsedilmis insanlar degil. Kadin-erkek kafalar birbirine yakin.
0
stavro
(22.09.19)
Kusurabakmayin ama bu yolun sonunu ya aile ici siddet yada kadin cinayeti olarak goruyorum.

Egitim haricinde cozulebilecek bir durum degil. Oyle beni takip eden 1000 kisi buldum baslarini ezecegiz degil, o kadinin aile durumunu bilmiyorsunuz, diyelim bi organizsayon yaptiniz onlar da bu eylem, gezme vs. neyse geldiler. Aksam eve bi gittiler hem kadinin tarafi hem kocasi o kadini oyle bi dovebilirler ki akliniz almaz. Siz de “ooo ben toplumsal kalkinma yapiyorum” diye kendinizi dusunursunuz.

Kadini dusunurek degil onu baskilayan erkekleri ve kadinin ailesini dusunerek ne yapilmasi gerekiyorsa yapilmali. Yoksa dedigim gibi sonu hem de siz bilmeden ya kadina siddet yada kadin cinayeti olur.
0
c1b2k3
(22.09.19)
@stavro, bulunduğum ilçe 10 bin nüfuslu. sokaklarda da tek tük erkek yok, koca bir kahvane gibi düşün. oraya oraya masa ve sandalyeler atılmış, lak lak yapan geleni geçeni süzen erkek cinsi.
0
🌸for day to break
(22.09.19)
soruyu soran arkadaş abartmıyor. bu yaz iş dolayısı ile anadolunun 2 şehrine gittim. ikisi de "büyükşehir." hiç abartmıyorum sokakta hiç kadın görmedim şehir merkezinde dahi. tek tük nişanlısı ile dışarı çıkan 1-2 kadın vardı o kadar.
0
jangbogo
(22.09.19)
boşa kürek çekmiyorsunuz, sadece etkili bir ifade dili/yöntemi uygulamak gerek yani bize göre doğru olan değil de hitap edilen kitlenin anlayacağı, benimseyeceği bir şey.
kadınların out door etkinliğe katılabileceği bir takım organizasyonlar olabilir ama pelikanları kurtaralım derneği gibi bişey orda olmaz.
kermez gibi, eliişi vb zanaat kursları gibi. mini bir kütüphane kurmak gibi. kadın ve çocukları kapsayıcı bir eğitim/etkinik düzenlemek gibi. orta yaş üstü kadın ve erkekleri unutun. +14 yaş grubuna yönelin.

ayrıca bölgeyi en azından özelden bana yazarsanız sevinirim. toplumsal cinsiyet ve kadın çalışmalarında doktora yapıyorum. hem sizin bana hem de benim size dolaylı bir katkım olabilir.
0
jimjim
(22.09.19)
en son ne zaman 40 yaşını geçmiş birinin herhangi bir konuda fikrtini değiştirebildin?

ait olmadığı bir topluluğa dışarıdan bakıp "ben daha iyi biliyorum. aslında şöyle yaşamalılar." diye düşünen idealist kardeşim; yaptıklarının bu kadınlar ve onların ekonomik olarak bağımlı oldukları erkekler tarafından kabullenileceğini düşünmene neden olan şey nedir?

ekonomik özgürlüğünü kazanmamış insana sosyal özgürlük kazandıramazsın.

toplumların değişim hızı yavaştır. eğitimi iyileştirirsen sonraki nesiller kendi kendilerini özgürleştirebilir ancak.
0
sinek kral
(23.09.19)
@sinek kral, bariyerlerinle sana mutluluklar dilerim ama bence bu bariyerlerle zor. ben inanmışsam tüm bariyerleri yıkarım.
göremediğin bir nokta var, hiçkimse halinden memnun değil. duyduğum şahit olduğum şeyler var. herkes bu durumdan şikayetçi, bayların çoğu bile biz eşlerimizi sokağa yollarız ama toplumun dedikodusundan korkarız diyorlar.

kimsenin memnun olmadığı ama bunu dile getirmeye korktuğu durumlarda değişim daha kolay olur diye düşünüyorum. bunu toplumun içinde taşkınlık yapmadan dile getirecek güce ihtiyacımız var. inşAllah.
0
🌸for day to break
(23.09.19)
instagram hesabi acarak cok guzel bir sey yapmissiniz. su an yapabileceginiz en iyi sey ve bence yapmaniz gereken en fazla sey: disari cikmak ve bu hesaptan kibar, duzeyli paylasimlar yapmak. Daha ne olsun? Degisimler pat diye olmaz, mayalanir uzun sure.
O insanlara hinc duymayin, aciyin. Bence daha cok merhamete ihtiyaciniz var.
0
ebabil curnatasi
(23.09.19)
@for day to break; belli ki ululardan bir ulusun ama iç anadolu insanının; "batıdan bir peygamber gelsin. rightious'luğuyla gözlerimizi kamaştırsın. küçümseyici bakış açısıyla çomarlığımızı yüzümüze vursun. versin ayarı, giyelim ukteyi..." diye beklediğini hiç sanmıyorum.

birilerine bir mesaj vereceksen, mesajı alacak tarafın buna açık olması gerekmez mi? "ya biz kadınları sokağa çıkarırırz da millete güvenmiyoz." diyen adam evde karısına, kızına da aynı şeyi söylüyor. tamamen takiyye bunlar. kadını kuluçka makinesi olarak gören, kadının cinselliğini kontrol altına alınca bütün ahlaksal problemleri çözdüğüne inanan ortadoğu erkeği ile dialog kurmaya çalıştığını hatırlatırım. bunların elinden kabuklu yumurta yenmez.
0
sinek kral
(23.09.19)
(26)

130 lira elektrik faturası normal mi?

la haine filmindeki aynali sahne
Pendik'te 2+1 evde yalnız başıma kalıyorum. Elektrik faturası geçen ay 113 lira gelmişti. Biraz azaltmak için bi kaç tasarruf tedbiri aldım (kullanılmayan ışıklar kapandı, elektrikli çay makinesi çok daha az kullanılmaya başlandı vs). Bu sefer de 128 lira geldi. Bu durum herkeste var mı, yoksa sadec
Pendik'te 2+1 evde yalnız başıma kalıyorum. Elektrik faturası geçen ay 113 lira gelmişti. Biraz azaltmak için bi kaç tasarruf tedbiri aldım (kullanılmayan ışıklar kapandı, elektrikli çay makinesi çok daha az kullanılmaya başlandı vs). Bu sefer de 128 lira geldi. Bu durum herkeste var mı, yoksa sadece bana mı özel?
0
la haine filmindeki aynali sahne
(11.09.19)
ortalama bir evde 100den asagi pek gelmiyor artik. ayin neredeyse yarisinda evde yoktuk 80 lira gelmis.
0
brkylmz
(11.09.19)
tek yaşıyorum 25 lira fatura geliyor. önceleri 14 gelirdi
0
insomniac
(11.09.19)
normal değil.
0
clones
(11.09.19)
yeni mi taşındınız? abonelik ücreti vardır belki. tek kişi için fazla çünkü.
0
hadsafhada
(12.09.19)
350 geldi bize. Zamlardan dolayı normal karşılıyorum.
0
naksidil
(12.09.19)
Tek yaşıyorum 60 geliyor. O bile çok geliyor bana.
0
glamdr1ng
(12.09.19)
Abonelik ücretinin yarısını ilk açtırdığımda diğer yarısını da ilk faturada ödedim. Bu faturalarda dahil değil yani. Elektrikli tavayla çay makinesi çok elektrik çeker dediler diye onları kullanmayı bayağı azaltıp o işleri ocakta yapmaya başladım (o yüzden doğalgaz 6 lira fazla geldi hatta). Geçen ay vantilatör sürekli açıktı. Bu ay onu da neredeyse hiç kullanmadım. Bayağı az gelmesini bekliyodum. Kaçak mı bağladılar nedir :(

Abime sordum. Evde bi aylığına kimse yokken 90 lira gelmiş geçen. Normal dedi.
0
🌸la haine filmindeki aynali sahne
(12.09.19)
Evde kimse yokken nasıl fatura gelir ya? Öyle şey mi olur. Ya fatura gelmez ya geçen aydan kalan yuvarlama ücreti vergi dalan derken max 2 tl gelir
0
glamdr1ng
(12.09.19)
Faturaya yansıtılan sistem kullanım ücreti gibi bi ibare var. Hiç kullanılmasa bile faturaya 40-50 lira civarı ekleniyo. Abim bi ay dediyse de en fazla 15-20 günlüğüne evde kimse olmamış sanırım. O zaman mantıklı oluyor.
0
🌸la haine filmindeki aynali sahne
(12.09.19)
Pendik’te 4+2 evdeyiz. Son ay 95₺ gelmiş, en yüksek de ondan önceki ay 110₺ o da klima falan çalıştığından muhtemelen. Tek başına o kadar çok gelmesi normal değil bence.
0
nrmnm
(12.09.19)
Sabah çıkıp aksam geldigim eve 92 lira geldi elektrik faturası geldi. Evde elektrik tüketecek teknolojik alet kullanimim sifira yakin haftada 1 camasir atıyorum 1 aydir elektrikli supurgem bile bozuk. Daha korkuncu kombiyi yakmaya baslayinca ksiin gelicek dogalgaz ve elektrik faturası kombinasyonu. Korkunc zamlar.
0
hindistan cevizi
(12.09.19)
Kadıköy
Tek kalıyorum
100 lira civarı
0
jimjim
(12.09.19)
Faturaları 90-100 liranın altında gelen arkadaşlar İstanbul dışındalar sanırım. Burdaki dağıtımcıyla alakalı olabilir belki dedim. Yarın bi gidip sorayım bu durumu. Çatı katındayım ve yalıtım da yok eski bina olduğu için. Kışın ufo çalıştırınca faturada 1000 lira görürsem kalbim dayanmaz. :(
0
🌸la haine filmindeki aynali sahne
(12.09.19)
Tutar bir kişiye göre fazla gibi. Kullandığınız cihazların tükettiği gücü, aylık toplamda kaç saat tükettiğinizi hesaplayıp sağlamasını yapın. Şimdi kendi faturama baktım, kdv %18 + 5 lira kadar da trt payı vs. var. Yani 128 liranın 105 lirası kadarı aslında tükettiğiniz tutar.
Kilowatt*saat başına tüketim miktarı olan 0,498'e bölersek 208 kilowatt kadar tüketmiş olduğunuzu görürüz.
cihazın harcadığı güç(watt)* günlük tüketim(saat)* bir ayda tüketilen gün sayısı(gün)=

şeklinde kullandığınız cihazların aylık tükettiği gücü hesaplayın. Toplamda 208000 watt etmiyorsa bir problem vardır.
0
kedikumunaiseyenadam
(12.09.19)
istanbul dışında yaşamıyorum, hiç 100 lira gelmedi, bence kesinlikle normal değil.
0
clones
(12.09.19)
Bursa- 2 bütük 1 bebekli ev.
klima, çok elektrik çeken küçük ev aletleri, ütü, çamaşır bulaşık makineleri tam gaz çalışıyor. 300 tl geldi bu ay.
0
somethinginthewayshemoves
(12.09.19)
vantilatör etkilemez, arada bir çalışan çay makinası da önemsiz.
çamaşır kurutma makinası, elektrikli termosifon, klima gibi aletler sorun.

120-130 gibi geliyor. detayına bakınca faturanın büyük kısmı sayaç okuma payı, o vergisi, bu katkısı gibi şeyler.
0
orpheus
(12.09.19)
Normal değil
0
tosunpasa
(12.09.19)
Çok çekenlerden çok uzun süreler açık kalan cihazlara bakın, uzun süre açık kalan masaüstü pc faturayı etkiler mesela.
0
mikro patlama
(12.09.19)
Akşama kadar çay makinesinin çalıştığı, bir ofis buzdolabının 24 saat ve tv nin yine akşama kadar sürekli açık kaldığı, 4-5 tane florasanın mesai saati boyunca yanık olduğu iş yerime bile 150 lirayı geçmiyor, açık olan bilgisayarı saymadım bile.

Aynı şekilde 4 kişilik 3+1 evime de ancak sizin kadar fatura gelir.

Fazla tüketim yapan cihazlarınız ya da ampülleriniz var, evdeki ampüllerin tamamını lede çevirirseniz çok fark eder.
0
John Bloor
(12.09.19)
Çok bence tek yaşıyorsun çünkü.
0
westblack
(12.09.19)
çay makinesi burada önemli nokta.

nasıl bir meretse sen çay içeceksin diye, o da elektriği içiyor.

Bize 2 yıl önce 80 lira elektrik faturası gelmişti. sonraki ay çaycıyı kullanmayı bıraktık, 50 liraya düştü fatura. diğer her şey aynı. yüzde 50 fark yaptı, inanamadım.
0
akatreil
(12.09.19)
tek yaşıyorum 99-100 geliyor. imar yok, sanayi elektriğinden dolayı olabilir.
0
dieselsingle2
(12.09.19)
Buzdolabı eskiyse çok elehtirik çekiyor. Ütü, fırın, fön makinası, kentle...bunlar çete.
0
insomnia
(12.09.19)
Normal değil. Tek başıma yaşıyorum ben ve elektrik faturam hep 50-55 lira civarı geliyor. İlk defa bu ay 75 lira gelmiş ama 100 lira falan çok zor.
0
cay koy geliyorum
(12.09.19)
derin dondurucu da çok fark ettiriyor faturayı.
0
naksidil
(12.09.19)
(8)

bağışıklık yükseltmece

in vino veritas
mümkün oldukça sağlıklı beslenmeye, düzenli bir hayat yaşamaya, aktif kalmaya çalışıyorum. günde minimum 2 maksimum 4 lt su içiyorum. yeşil çay, kefir, sebze, protein beslenme rutinimden eksik olmuyor. bunun yanında kelle paça, işkembe, ciğer vs. de ayda ortalama 2 kez filan yiyorum mutlaka. her gun
mümkün oldukça sağlıklı beslenmeye, düzenli bir hayat yaşamaya, aktif kalmaya çalışıyorum. günde minimum 2 maksimum 4 lt su içiyorum. yeşil çay, kefir, sebze, protein beslenme rutinimden eksik olmuyor. bunun yanında kelle paça, işkembe, ciğer vs. de ayda ortalama 2 kez filan yiyorum mutlaka. her gun düzenli ve aynı saatlerde yemek yemeye dikkat ediyorum. uykum yeterli değil muhtemelen ama en azından düzenli. hafta içleri yaklaşık 6,5 - 7 saat kadar uyuyorum, bu süreyi 8 saate çıkarmaya çalışıyorum pek başarılı olamasam da. haftada 2 gün pilates 2 gün hızlı tempoda yaklaşık 5 km yürüyorum. işe de yürüyorum oradan da günlük min. 2,5 km yürüyüş var. geçen ay yapılan check up'ta tüm testlerim optimum değerlerde çıktı, kıskanılacak kadar iyiymiş sonuçlarım doktorun dediğine göre. fazla kilom yok, yağ oranım normal.

ama bir şeyleri yanlış ya da eksik yapıyor olmalıyım ki bağışıklığımı yükseltemiyorum. sadece bağışıklığı yüksek tutarak atlatabileceğim bir virüs var vücudumda ve yok olmak yerine etkisini daha da artırdığını gözlemledi doktor.

neyi yanlış ya da eksik yapıyor olabilirim? ne yapmalı ya da yapmamalıyım, sizin de fikirlerinizi almak istedim. şimdiden çok teşekkürler.
0
in vino veritas
(11.09.19)
(git: www.alvasupplement.com) fikir vermesi açısından.
0
scudman1
(11.09.19)
Sık sık hasta mı oluyorsunuz? Sadece sağlıklı beslenmek hastalıklardan korumuyor maalesef. Sık sık grip oluyorsanız bunun altında allerji yatabilir. Diyelim ki çalışıyorsunuz temizlenmemiş klimaya hergün maruz kaldığınızda bağışıklığınız git gide düşebilir. Sigara, alkol vb şeyler keza öyle. Kimyasallar, hava, vb başka şeyler de sizin sık hastalanmanıza sebep olabiliyor. Sağlıklı beslenerek sadece bazı haatalıklardan korunabiliraibiz mesela şeker, tansiyon, kalp damar, obezite.
0
nick konusunda kararsizim
(11.09.19)
daha fazla c vitamini almayı düşünebilirisniz. özellikle sabah iki üç tane taze yeşil bibier yiyerek
0
hoot
(11.09.19)
Bağışıklıktan kastınız ne?hangi değerleri yükseltmek peşindesiniz? Wbc mi mesela? Vitaminler mi düşük, hangileri?
Dr’lar daha iyi bilir elbette size de önerilerde bulunmuştur zaten doktorunuz ama diğer faktörler ; karaciğerle ilgili değerleriniz mesela onlar da etkiliyor.
Yediklere gelince ; neyi neyle ve ne zaman yediğiniz de önemli .
Yeşil çay örneğin , siyah çaydan daha çok kafein içeren bişey gıdalardan aldığınız demiri bağlayacak bişey.
Son olarak en önemlisini unutmuşsunuz; stres! Meditasyon yapın, her gün aynı saatte bi süre kitap okuyun. Ve söylemişsiniz zaten dengeli ve verimli uyuyun.
0
jimjim
(12.09.19)
Stres kısmını atlıyor olabilirsin.
0
Suehtemorp
(12.09.19)
Ímmuneks tablet. Besin desteği sayılıyor zaten.
Bir de zerdeçallı formüller var. Arkadaşlardan duydum, çocuklarına içiriyorlarmış.
0
pro9it9is9
(12.09.19)
cevaplar icin cok tesekkurler, buna istinaden ufak bir ozet daha geceyim, evet atlamisim soylemeyi. sigara 0 alkol de ayda 1-2 kadeh sarap ya da biradan ileri gitmiyor cogu zaman. eskiden ayda 1 mutlaka dudagimda ucuk cikardi regl onceleri simdi o da olmuyor yaklasik 5-6 aydir. isim onceki islere kiyasla cok stresli olmamakla birlikte gun icinde cok sinir yapabildigim bir is ama ofis isi, telefon ve bilgisayarla (ve birtakim gereksiz ve beyinsiz insanla) hasirnesirim cogunlukla.

yesil cayi kahvaltida ve ogle yemeginden 2 saat sonra iciyorum. sık hasta olmuyorum hatta hasta olmuyorum. grip olacak gibi hissettigimde sadece 1 sabah ve aksaminda c vitamini takviyesi ve 1er tablet theraflu iciyorum ve geciyor soguk alginligi, grip olmuyorum.

maydanoz, zencefil vs. yazmamisim ama bunlari da hemen her gun tuketiyorum cig olarak.

immuneks bir sure denedim uykusuz ve yorgun hissettigimden (6,5 saat uyku cogunlukla yetmiyor) ama ise yaramiyor gibi geldi kullanmayi biraktim. fazla takviyenin de vucuda yarardan cok zarari oldugunu dusundum, karacigeri bosuna yoruyor gibi geldi.

@jimjim, olculen degerlerimde dusukluk cikmadi, virusu sadece bagisikligi yuksek tutarak atlatabiliyormusum ve etkinligi ilerliyorsa virusu atlatmaya faydasi olacak bir seyler yapmaya calisiyorum ama basarili olamiyorum :(
0
🌸in vino veritas
(12.09.19)
Yediğiniz içtiğiniz çok önemli tabi ama herşey bundan ibaret de değil. Stres+1 diyorum, zaman ayırıp ilginize göre meditasyon veya dini aktivite deneyin. Doğa yürüyüşü gruplarına da katılabilirsiniz, işe yürümekle aynı gibi düşünmeyin.
0
mikro patlama
(12.09.19)
(27)

Nişanlanacak bir kız bir haftadır her gece aldatıyor

mobydick
Önümüzdeki hafta nişanlanacak bir kız, bir haftadir evli bir adamla kendi evinde beraber yaşıyor. Sevgilimin iş arkadaşı çünkü adam. Normalde hiç bir insana karışmam etmem ama bu olay çok farklı. Bu olay evli bir insanın aldatmasından da iğrenç. Daha heyecanı üzerinde olması gereken yeni nişanlana
Önümüzdeki hafta nişanlanacak bir kız, bir haftadir evli bir adamla kendi evinde beraber yaşıyor. Sevgilimin iş arkadaşı çünkü adam.

Normalde hiç bir insana karışmam etmem ama bu olay çok farklı. Bu olay evli bir insanın aldatmasından da iğrenç.

Daha heyecanı üzerinde olması gereken yeni nişanlanacağı adamı aldatıyor. Evliler aldatıyor arada çocuk vs ayrılamıyor aldatıyor hayır bunu da doğru bulmuyorum da, bu kadın kişisi direk nişan öncesi hafta gözünün içine baka baka adamı aldatıyor. Adamı tanımıyorum ama bulup açıkçası bu kızla nişanı atmasını sağlayabilirim. Tabiki aldattığını söylemeyeceğim kan çıkar. Buralarda her ailede bir büyük olur herkes onu dinler. O kişinin kulağına su kaçırıp bu işi bozduracağım. Ve bunu yapmayı da düşünüyorum. Bence hiç kimse bu kadar iğrenç birine güvenip evlenmemeli. Siz olsanız?
0
mobydick
(11.09.19)
Bence sen üstüne vazife olmayan yorumlarda bulunuyor olabilirsin :)
Ayni evde kaldıklarını nereden biliyorsun
0
okadardakolaydegilmis
(11.09.19)
Sana bunu anlatan üçüncü kişi
Ben hala olayların bu şekilde cereyan edebileceğine ihtimal vermiyorum
Kimse seks için böyle risk almaz
0
okadardakolaydegilmis
(11.09.19)
sen niye karışasın ki? müdahale etmemelisin tanımadığın insanların hayatına. ilişkilerinin dinamiklerini bilmene imkan yok bi kere. durum sandığından çok farklı bir şey de çıkabilir neticede.
0
theseachange
(11.09.19)
@okadardakolaydegilmis, kardeş foto isteyeceğim emin oluruz oldu mu.
0
🌸mobydick
(11.09.19)
Valla vicdan yapmakta haklısın, yapmam gerekiyor diyorsan yap bunu.
Ama boyle seylere bulasmak iyi fikir degil, ahlak bekciligine soyunmamak lazim. Sen kotu olursun hic ummadigin anda.

Ama bu gordugun olaganustu bir sey degil soyleyeyim, bu sadece senin bizzat tanik oldugun. Cok yaygin boyle seyler.

Yukaridakine istinaden; seks icin hem de ne riskler alınıyor.
Bu gözler neler gordu.
0
stavro
(11.09.19)
Böyle durumlarda milletin sağı solu belli olmaz takiverirler bıçağı görürsün. Hiç bulaşma. Kim ne bok yiyorsa yesin. Sen yeme yeter
0
jackyr
(11.09.19)
Sen direk söyleme. Kötü olursun Fake bir hesap aç, oradan patlat. Hiçbir insan evladı aldatılmayı haketmiyor.
0
komando kani var bende
(11.09.19)
Yaa çok kötü adam için. Üstüme ne vazife evet ama Ben de söylemenin yolunu arardım sanıyorum. Bana yapılmasını istemediğim bir şeyin başkasına yapılmasını mümkünse engellemek isterim.
0
somethinginthewayshemoves
(11.09.19)
Fake hesaptan soyle.
0
cilekesgargi
(11.09.19)
Cennetliksin
0
Dünyalı dostum
(11.09.19)
nişanlı adayı abim falan olsa söylerdim de elalemin işine neden karışayım ki?
0
9kuyruklukedi
(11.09.19)
Elalemin işinden bana ne deyip karışmasan bir insanın kurtulabilecek yılları öp olacak belki de.

Ama bi yandan da bize ne. Bilemedim.

Sen olsan söylenmesini ister miydin? Bazen de soyleyip sen suclu oluyorsun
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(11.09.19)
Senin fitne sokman sonucu cocuk kizi oldururse kizin akrabalari da bunu senin yanina birakmaz, cesedini bir derede buldular diye okuruz :P
0
hot potato
(11.09.19)
Üstüne vazife olmayan işlere karışma derim
0
xdenizx
(11.09.19)
Büyük harflerle sana ne bize ne kime ne?!
Adam da bu kadar salak olmasın, salaksa da aldatılsın. Aynısı kadınlar için de geçerli.
Kaç kere aldatıldım hepsine de hissettim ve haklı çıktım. Kimse bunu anlamayacak kadar salak olamaz. Salağa yatıyorsa da hak ediyordur.
0
bir nick var benden iceri
(11.09.19)
Feyk hesap aç anlat her şeyi
0
avatar is back
(11.09.19)
Feyk hesap +37377372
0
Delay Fuze
(11.09.19)
hedda gabler +1

aile büyüğünün sözünün dinlendiği bir yerde yaşıyorsan muhtemelen namus cinayetleri de vardır diye düşünüyorum. vicdanen rahatsız olmak çok normal böyle bir durumda ama bu kadar bilenip kafana takacağın bir durum değil bence, olmadık işlere yol açabilirsin. ben olsam fake hesaptan kıza her şeyi biliyorum, nişanlından ayrıl yoksa ben anlatırım gibi bir mesaj atardım sanırım. kız kendi halletsin nasıl istiyorsa, nişanlı da bu durumdan kurtulmuş olur. ama sen direkt kıza bilenmişsin garip bir şekilde, canı yansın istiyorsun sanki.

evli adamın karısına neden haber vermiyorsun mesela?
0
ma ya
(11.09.19)
@hedda gabler +1

Evli adamın karısına fake hesaptan patlat olayı, öyle su yüzüne çıksın herşey.
0
chitosan
(11.09.19)
kim ne bok yerse yesin, sen karışma bence.
0
tabirimekruh
(11.09.19)
Ben olsam söylemem. Ama illa söyleyeceğim kendime hakim olamıyorum dersen de fake hesap+1
0
gazozailacatmauzmani
(11.09.19)
türkiye burası adam cuckold da çıkabilir, aşırı muhafazakar çıkıp kadını mermi yağmuruna da tutabilir. sizi ilgilendiren bir şey yok.
0
nahtoderfahrung
(11.09.19)
Hedda+1500

Ayrıca sana ne?
0
jimjim
(12.09.19)
Aynısına şahit oldum geçen hafta. 3-5 gün sonra nisanlanacak olan bir kız, bir arkadaşımla sevişti.
0
el conquerador
(12.09.19)
yani söyleyin söylemeyin bir şey diyemem, söylerseniz erkeğin eşine de söylemek gerekir diye düşünüyorum ben. Kadın burda kadın olduğu için hatalı değil, aldattığı için hatalı zira. Aynı şeyi yapan erkek de olduğuna göre, ona da aynı yaklaşım gösterilmeli. Ne yaparsanız ikisine de yapın yani.

Fakat, ben gizli bir hesap bana ulaşarak eşimin aldattığını söylediği ve detay verdiği için boşandım. Kim olduğunu bilmiyorum ama iyi ki beni bu durumdan kurtardı diyorum. Ha ben çocuksuz, iyi para kazanan, kendi ayakları üstünde tuzu kuru bir insanım. Eşimin eline bakıyor olsaydım ne hissederdim bilemem.
0
sopiro
(12.09.19)
Adamın eşi aldattığını biliyor gibi birşey. Kızın kim olduğunu bilmese de adam eve gitmiyor bazı geceler. En son babasının evine gitti eşi. Erkek arkadaşıma bugün çalışmıyor nerede olduğunu biliyor musun diye gece 2 de mesaj attı daha önce. Hayır eşi bir de kapalı muhafazakar. Erkek arkadaşıma gece mesaj atacak denli rahatsız olmuş durumdan. Ama fazla yapacak birşeyi yok.

Benim için erkeğin aldatması da iğrenç de. Evli bir insandan çok nişanlanacak bir insanın aldatması daha iğrenç bence. Daha sen heyecanlı olmalısın birsürü güzel duygu içinde. Kadın gidip başkası ile sevişiyor.
0
🌸mobydick
(20.10.19)
son tahlilde ne yaptınız peki? merak ediyoruz
0
9kuyruklukedi
(20.10.19)
(21)

Çevrenizde iyi okumuş ama kardeşi okumamışlar var mı?

bonanza
örneğin kendisi iyi bir ünv. bitirmiş ama kardeşi liseyi zor bitirmiş insanlar var mı?bu farkın nedeni ne? neden kendisi okudu ya da neden kardeşi okumadı?3-4 kardeş olanlarda da benzer durumları okumak isterim.teşekkürler.
örneğin kendisi iyi bir ünv. bitirmiş ama kardeşi liseyi zor bitirmiş insanlar var mı?

bu farkın nedeni ne? neden kendisi okudu ya da neden kardeşi okumadı?

3-4 kardeş olanlarda da benzer durumları okumak isterim.

teşekkürler.
0
bonanza
(04.09.19)
var. ama bu kardeşlerin karakterleri çok zıt. biri sorumlu iken diğeri haylaz, yalancı, burnu çamurdan çıkmayan bi tip.
0
sttc
(04.09.19)
Var, ben. Yüksek mühendisim, abim orta 2 terk. Özel bir sebebi yok, bana sunulan her imkan ona da sunuldu. Zorla okula gönderilip sürekli sınıfta kaldı. Sonunda ben okumam işe girip çalışmak istiyorum dedi bizimkiler pes etti, bu çocuğun içinde yok ne yaparsak yapalım olmayacak dediler. İşe girip çıraklıktan başladı. Şu an ticaretle uğraşıyor ve benden çok daha fazla kazanıyor. Öyle kara cahil falan da değil kendini sosyal anlamda oldukça geliştirdi, ama hödük bir tarafı da var okusaydı olmazdı belki.
0
temasettin
(04.09.19)
Ben iyi bir üniversite okumadım ama üniversite okudum bir meslek ünvanım için de uğraşıyorum aynı zamanda kişisel gelişimim için de çaba gösteriyorum ama iki kardeşim öyle değil. İkisi de ortaokul terk çünkü benden büyükler ve bu onların tercihi değildi o zamanki koşullar, kayıplar onları başka sorumluluklara itmiş okulu bırakıp çalışmaya başlamışlar. Ancak şu an ikiside bolca boş vakte sahip olmalarına rağmen ne dışarıdan okulu bitirdiler ne de kitap okurlar. Kişisel gelişim için hiçbir çaba sarf etmiyorlar acaip bilgisiz ve cahiller söylememe rağmen de bir şey yapmıyorlar. Ben de anlam veremiyorum nasıl bu boş vakitlerini sadece sosyal medyayla harcıyorlar diye.
Benim çevrem tam tersi ama mesela iyi bir çevreden erkek arkadaşım olsa nasıl bu aileye sokarım diye düşünmeden de edemiyorum :/
0
Kediyi üzdün
(04.09.19)
Komsumuz, kadin ilkokul mezunu abisi doktor.
0
euteamo
(04.09.19)
bitirmiş değilim, hala devam ediyorum. daha önce iki kez bölüm değiştirdim, ikisi de istanbul üniversitesi'ndeydi. şu an ankara üniversitesi'ndeyim, bunu bitirmeye kararlıyım.

kız kardeşim liseyi bitirdi, açıköğretimde ilahiyat okumak istedi ama yarım bıraktı, 20 yaşında ve önümüzdeki yaz evlenecek.

böyle deyince ben suçlu oluyorum, "SENİN YAPTIĞIN ÇOK YANLIŞ, BUNUN MUHAFAZAKARLIKLA ALAKASI YOK!1!!" diyorlar da biz sülalecek muhafazakarız. içlerindeki tek "bozuk" benim, bir de erkek kardeşim.

ben dinle ilişiği kestim, o çevredekilerden daha farklı olmak istedim. okudum, kazandım. ailemi çok seviyorum ama akrabalarla görüşmüyorum mesela. ailem de zaten muhafazakardır ama çok yalvardılar kız kardeşime okusun, kendi parasını kazansın, iş sahibi bir insan olsun diye... o ise hep "namazında niyazında ev hanımı" çevresinde büyüdüğü ve başka hiçbir şey yapmak istemediği için öyle kaldı. tek hayali evde kocasını beklemek olan birisi olup çıktı ne yazık ki. üstelik annemin okuyamadığı için çektiği zorlukları gördüğü, o kadının para kazanabilmek için bu yaşta hâlâ nasıl uğraştığına şahit olduğu halde...

bu konuda çok doluyum ben. kendim bir halt başardım diye demiyorum, ben de 25 yaşında hala okuyan bir adamım sonuçta ama kız kardeşimin kendine bu rolü biçmesine katlanamıyorum. yine ev hanımı olsun, yine kocasını beklesin tamam da kızım senin abin okudu, baban okudu, annen zamanında okuyamamış şimdi 50 yaşında açıktan lise okuyor ve sabahtan akşama kadar çalışıyor para kazanabilmek için bir başına. koca bulursun da ayrılırsan ne olacak, onun eline mi bakmak istiyorsun hep?

yok, dinletemedik. niye böyle oldu bilmiyorum. uğraşmıyorum da artık. yetişkin kadın oldu. biz söyleyeceğimizi söyledik. kendi kararı, kendi hayatı. görür dünyanın kaç bucak olduğunu 5-10 yıl sonra.

***

"muhafazakar kızlar okumaz" demiyorum, öyle anlaşılmasın. sınıf arkadaşlarımdan ikisi kız kardeşimle yaşıt, muhafazakar kızlar. ama işte benim kız kardeşim öyle bir çevrede büyüdü ve asla başka bir şey görecek cesareti/isteği bulamadı. herkes dünyayı kurtarmak isteyecek değil ama 99 doğumlu bir çocuk, hele de bu şartlarda büyümüşse, bundan daha fazlasını düşünüp isteyebilmeli bence. çok şey istemedim, okuyup kendi ayakları üzerinde dursun. ondan sonra istiyorsa amuda kalkarak halay çeksin, o beni ilgilendirmez. ama şu zamanda insan "ben evleneyim de parayı kocam kazanır zaten" demesin, dememeli.
0
der meister
(04.09.19)
Arkadasimin babasi ve amcasi var. Amca ankara hukuk mezunu ve prof. Baba liseyi aciktan bitirdi sonra da acikogretim uni diplomasi aldi. Bu kardeslerin babalari cok kucuk yasta ölmüş. Buyuk kardes çalışıp aileye bakmis kucuk kardes de okula devam etmis. Ayni imkanlara sahip olamamislar maaalesef.
0
hindistan cevizi
(04.09.19)
Babamlar 6 kardeş, babam liseyi zor bitirmiş. Amcam cerrahpaşa ingilizce tıp mezunu.
0
noluyo yaa
(04.09.19)
Babam odtu mezunu ve iş hayatında baya iyi yerlere geldi. Amcam ve halam ortaokul mezunu. Babam 3 aile geçindirirdi. Babamın zekayla alakalı. Her sene üniversite kazanmasına rağmen liseden mezun olamamış ve sınıfta kalmış. Dersleri hep kötüymüş. Odtü kazanınca mezun etmişler.
0
jazzabel
(05.09.19)
Ben iühf mezunuyum, kardeşim liseyi zor bitirdi. Ekonomik olarak aynı imkanlara sahiptik ama o lisede ergenliği biraz ağır geçirdi sanırım, ben okumayacağım triplerine girdi, halbuki çok zekiydi.

2 yıllık bişi okumaya çalıştı okumadı, şimdi de işletme okuyor. Bitirecek mi bilmiyorum, ailecek izliyoruz.
0
turuncu tonlarda
(05.09.19)
Bir akrabamızın çocukları öyle
Kızların hepsi(3 Kız) doktor olmuştu tek tercih yapıp istedikleri üniversiteyi seçecek kadar iyiydiler
erkekler(2 erkek) lise mezunu orada burada çalıştılar hala belli bir işleri yok
bir sebebi yok kızlar küçüklükten beri okuma aşkıyla yanıp tutuşurken erkekler zorla okula gidiyordu

Yine bir akrabamızın çocukları da öyle 5 erkek kardeşler 2si çok iyi derece ile doktor oldular şu an özel hastaneleri vs var diğer 3 çocuk ilkokul ortaokul düzeyinde kaldı

Her iki hikâyede de ortak nokta okumuş kardeşler küçüklükten beri okumaya ilgili diğer çocuklar aile zoruyla okula gidiyorlardı
0
kendi dugunune gitmeyen kamber
(05.09.19)
Bu arada okuyacak çocuk 7 yaşında belli olur diye bir söz vardır ne kadar doğrudur bilmiyorum
Ben sınıf öğretmeniyim kesin konuşmak istemiyorum ama gerçekten okuyacak çocuk az çok belli ediyor kendini :/
0
kendi dugunune gitmeyen kamber
(05.09.19)
1. Cocuk odtü makina
2. Cocuk galatasaray uai
3. Çocuk liseyi 5 senede bitirip bitirince askere

Boyle bir örneğim var
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(05.09.19)
4 kız kardeşten biri hakim, biri ziraat mühendisi oldu, diğer ikisi liseyi bile bitiremedi 16 yaşında dedem evlendirdi görücü usulü.
0
diffarentiationation
(05.09.19)
Bir tanıdığım var;

İlkokul terk ailenin en büyük çocuğu, hayvanları varmış eskiden onlarla ilgilenmiş, ailenin geçimiyle ilgilenen o olmuş hep. Mecburiyetten okuyamamış yani. Okumadığı için pişman olduğunu söylüyor. Muhtemelen iyi bir mesleği olurdu akıllı bir insan çünkü.
Erkek kardeşi doktor
Kız kardeşi eczacı
En küçük kız kardeşi mimar
0
mor.inek
(05.09.19)
annem itu lisans + yuksek lisans.
dayim onlisans
teyzem lise

sartlar ayni, akademik kafa ve okumayi sevme meselesi. annem hevesliymis, teyzem hic okul insani degildir. dayimin da zorla okumus bir hali vardi.
0
cooperr
(05.09.19)
@scheherazade‘ye bi kaç detay dışında katılıyorum.

Ek olarak şunu söylemek isterim, öğrencilerin bireysel başarısının daha çok etki ettiği (yukarıdaki örneklerde odtü makinayı, tıp fakültelerini kazanmak vs gibi) örnekler haricinde eğitime önem veren orta üstü ailelerde bu duruma çok çok az rastlanır.
Birini saint josephe yolladılarsa -yani ailenin çocuğa saint josephi kazanacak alt yapıyı gerekirse daha erken müdahaleyle ek ders vs vererek/aldırarak sağladılarsa- diğer çocuğa da en kötü saint benoit’e göndermeye çalışıyorlar.

Okulları temsili verdim. İstanbul’la da sınırlandırılmasın. Demek istediğim aile eğitim konusunda (bknz eğitim diyorum, sadece öğretim demiyorum) titizse ve bilinçliyse zaten çocuğa bi alt yapı kuruyor bi yatırım yapıyor.

Hatta orta sınıf diye başladım ama bu örneği bi köyde, çocuklarına küçük yaşta okuma alışkanlığı kazandıran kız çocuklarının okuması konusunda aşırı hassas bir anne babanın katkısı olarak da değelendirebiliriz.

Çocuk tek başına “yapamadı” , “isteği/yatkınlığı yoktu” , “başaramadı” vs diye ele alınamaz. Tesla edison çıkarmııyoruz sonuçta düz üniversite birecek dahi olmaktan söz etmiyoruz.

Çocuklardan biri eğitimde başarılı diğeri başarısızsa aile, çevre, coğrafya, ailenin sosyokültürel yapısı sebep olmuştur.
0
jimjim
(05.09.19)
ben

ben okudum abim okumadi. 5 yas buyuk benden.

sulalede pek okuyan yok zaten.
0
icim urperiyor
(05.09.19)
Tanıdığım varlıklı bir aile var. Büyük çocuk Türkiye'de üniversiteyi kazanamayınca okumaya Avrupa'ya göndermişler. Orada bir "gavur"la evlenmiş. Bu yüzden küçük kardeşi göndermemişler. Lise'den sonra sermaye sağlamışlar ticarete atılmış.
0
zombi
(05.09.19)
Dedem iki oğlunu da ucuz iş gücü olarak yanına bakkal çırağı almış. Halamı veterinerlik fakültesine göndermiş.
0
auroraaurora
(05.09.19)
Babam orta okul terk, amcam üniversite mezunu. Halam ise ilkokul mezunu. Halam, görgü olarak babamın kat be kat daha fazlası.

Babamın okumaya niyeti yokmuş. Gerçi dedem eğitime, okumaya merak birisiydi. Nedense babam okumadı. Halam neden devam etmedi bilmiyorum. Kendisi çok becerikli, eli kıyafet kesimi olsun, resim olsun epey yatkın. Amcam ise vizyon sahibi biri. Babam ise düz insan.
0
put it in your appropriate place
(05.09.19)
şu an aklıma spesifik örneği gelmedi ama geçmişte dinlediğim hikayelerden çıkardığım şöyle bir sonuç var, kardeşlere her ne kadar aynı aile ortamı sunuluyor olsa da içlerinden birinin çocukken hayatının bir noktasında karşılaştığı bir deneyim (bilge biriyle tanışmak, sohbet etmek, kitap veya filmden etkilenmek gibi) tüm akademik serüvenine yön verebiliyor. bu işin birazı da kader kısmet belki..
0
evanka
(05.09.19)
(18)

çaresizlik ve tavsiye arayışı

atyped
merhaba. size biraz derdimi anlatıp canınızı sıkmak istiyorum. geçen yıl 9.sınıftaydım, geçemedim. tatil oldu, eğlenmedim. babam uzakta annem de umursamıyor beni. sosyalleşmek istemediğim için 3-4 yıl boyunca hep zorla psikolog, psikiyatr gezdim. daha okulun 2.haftasında annem müdürle benim hakkımda
merhaba. size biraz derdimi anlatıp canınızı sıkmak istiyorum. geçen yıl 9.sınıftaydım, geçemedim. tatil oldu, eğlenmedim. babam uzakta annem de umursamıyor beni. sosyalleşmek istemediğim için 3-4 yıl boyunca hep zorla psikolog, psikiyatr gezdim. daha okulun 2.haftasında annem müdürle benim hakkımda konuşmuş bir gün dersin ortasında rehabilitasyon merkezine gitmiştim. sanki duvara konuşur gibi anneme yalvardım beni rahat bırak dedim hayatımı yaşamak istiyorum dedim... sınavlar geldi geçti 2 dönem boyunca karnem düz geldi. sınıf tekrarına düştüm babam tüm nefretini kustu bana, sorsa bir iki soru ondan daha bilgiliyim oysa. tüm olay diploma mı yani ya? açığa geçmek istediğimi söyledim çünkü sosyal biri değilim ve lagaluga yapmak yerine bir şeyler öğrenmek istiyorum. babama söyledim "ne yaparsan yap sana artık bir kuruş vermeyeceğim, benimle asla konuşma" dedi. üzüldüm ama neyse işte, anneme söyledim. annem "okuluna devam edeceksin, arkadaş edineceksin!" dedi. abi bu okul değil de bar mı? ne yapmaya geliyorum ben buraya? yanlışım ne?

not: okulu bırakacağım demiyorum, açık öğretime geçeceğim diyorum. diplomayı ikisi de veriyor, eğitimi ikisi de veriyor. soruyu anlayanlar cevaplasın.
0
atyped
(03.09.19)
sosyalleşmen gerekiyor. okullar hem eğitim hem öğretim kurulu, ve senin ikisine de ihtiyacın var.

tüm olay diploma mı derken? ilkokul mezunları ehliyet bile alamıyor farkında mısın? ilerde ne iş yapacaksın? nasıl iş bulacaksın?

lagaluga yapmak yerine onlardan bir şey öğrenebileceğin, sana iyi gelen arkadaşlar bulmaya çalış.
0
benaslinda
(03.09.19)
kendi işinin patronu olabilmek için iki şeye ihtiyacın var. birincisi network ikincisi sermaye.

ikisini de bulmanın en kolay yolu konvansiyonel yöntemlerle üniversite okumak. müthiş parlak bi fikrin ve bu fikrin yazıya dökülmüş projeleri yoksa 6 7 sene dişini sıkıp bu yollardan geçmen lazım.

diyosan ki benim muazzam bi fikrim var, bu fikrime yatırımcı bulacak networküm de var, boşver okuma. ama zaten bunlar sende olsaydı bu duyuruyu açmazdın.

r evolution'ın yazdığını ciddi anlamda özümsemen lazım, başarılı olmanın yolu tamamen adapte olmaktan geçiyor. çok nadiren (300 500 milyonda bir) adapte olmadan da müthiş başarılar elde eden insanlar da var tabii ama onlardan biri olup olmadığını bilmiyorum.
0
diyarbakir karpuzu
(03.09.19)
mustangin cevabına tik atana kadar açık görüşlüydüm ama artık değilim. kendi cevabımda tam olarak neye ihtiyacın olduğunu söylemiştim, ama sen duymak istemediğin şeyleri görmezden geliyor gibisin. bunu da agresiflik olarak alacaksın muhtemelen, olabilir alabilirsin. senin kişiliğine özel bi cevap vermiyorum, verdiğim cevaplar genelde böyle.

bir planın varsa bırak okulu, onu gerçekleştir. planın yoksa okulda kal.
0
diyarbakir karpuzu
(03.09.19)
eğitimi ikisi de veriyor
yanlış, vermiyor. diploma ders vs değil mesele, eğitim bir yaşam standardı kazanmaktır.
ne yazıkki asla bir robert kolejliyle ya da kabataşlıyla anadolunun bir ücrasından mezun olmuş bir insanın sonraki yaşamının aynı olamayacağı gibi.

hayat; senin paran, işin, ünvanın vs değildir. hayatı nasıl algıladığın, hangi kalitede nasıl yaşayabildiğindir.
seni kastetmiyorum ama sığır gibi okula gidip, mezun olup, iş bulup, aile(?) kurup, ölüp gidenler. sen nerede olmak istediğine bak.

hayatını yaşamak istemenden ve ailenden farklı şekilde yaşamak istemenden daha doğal bir şey yok. ama kendine şunu sor; nasıl yaşamak istiyorsun ve bunun için neler yapman gerek.
hepsinden öte, sancılı bir süreç ama özünden hepimiz "birey" olabilmek için uğraşırız. sosyal, ekonomik, zaman vs açısından özgür olabilmek yani.
ailen hiç yokmuş gibi ya da bir anda tüm varlıklarıyla (maddi manevi) ortadan kalkacakmış gibi düşün, o hiçlikte/yoklukta bile yukarıda saydığım özgürlüklere sahip olabilmen gerek birey olmak için. belki şu anda hemen değil ama bu yolda yürümen gerek.
sevgiler.
0
jimjim
(03.09.19)
düşünüyorum jimjim, aslında hiçbir altyapım yok. beni destekleyecek kimse yok. ama normal bir hayat yaşayacak normallikte yok bende. hayatımı bir tek ben biliyorum hepimiz anonimiz. cidden ailemin bana düşman gibi davrandığı, fazlalık olarak bile gördüğü oldu. evime istenmediğim zamanlar da oldu, bir sürü şey oldu işte. ama tüm bunlardan sonra kaybettiğim iki şey oldu. pişmanlık ve duygu. duygum yok değil ama olgular kadar önemli değil. bir gün gelir maddi manevi hiçbir şey kalmaz, işte o gün en anlamlı günüm olur. bu sıkıcı hayatımdan kurtulmuş olurum, varlığımın bir anlamı olur. anlayan anladı beni.
0
🌸atyped
(03.09.19)
:)
yalnız olmadığını bil,
insan hayatta her şeyi kendi sevinçleri ya da kendi dertleri kadar limitliyor. o ana kadar en büyük bizim aşkımız en büyük bizim acımız sonra bi bakıyorsun daha büyükleri var ya da daha büyüklerini bizzat sen yaşıyorsun.
bi de ölüm varlığının ispatı ya da anlamı asla olamaz zira yok olmuş olacaksın. yani aslında bu ancak yokluğunun anlamı olabilir ama "sen" olmayınca sana ait bişeyin de (yani senin yokluğunun da) bi anlamı olamaz. üzgünüm ama ölüm sanıldığı gibi romantik bişey değil. otobüste kart basmak kadar gerçek,basit ve düz bişey.

neyse, konumuz bu değil :) cevaben demek istediğim yaşadıklarına acılarına, dertlerine vs saygı duyulmalı ama unutma hep daha kötüleri vardır.
ve bunlar hep geçicidir, şu an içinde bulunduğun ruh hali de geçecek, bunu unutma.
0
jimjim
(04.09.19)
ölmek istemiyorum. sıkıcı hayatımdan kurtulup arayışa çıkarım, bir iki macera yaşarım belki. kimse ölüme yenilecek kadar güçsüz olmamalı, kendisi olmalı.
0
🌸atyped
(04.09.19)
aileler doğru şeyleri çok yanlış biçimde söyleyen insanlardır önce bunu bi kabul et. bana ailenle inatlaştığın için okuldan soğudun gibi geldi. ama inan bu yaşta alacağın iyi bir eğitim ileride senin kişiliği oluşturacak en temel şeylerden biri. okulun nasıl bir okul o da önemli bu durumda. sosyal olmamanı da derslere odaklanmanı sağlayacak ve çoğu insanın ihtiyacı olan bir özellik olarak kendinde bir artı olarak kullanabilirsin.
0
noisette
(04.09.19)
size kendimi anlatamadan rahatça ölemem artık ben. daha çok sizinle inatlaşıyorum ailemin aksine. bakın, ben örgün eğitimi içindeki gürültü, serseri öğrenciler, alakasız öğretmenler yüzünden doğru bulmuyorum. ben baba olduğumda da aynı şeyi çocuğum isterse bir saniye düşünmem. işte benim ailemle sorunum bu. benim ailem tüm fikirlerime karşı. ve şunu da anlayın artık ergen psikolojisinde değilim ben. bu benim kişiliğim. anlaştık mı? anladınız mı? var mı başka anlamayan?

sosyal olmamamı ben de derse odaklanmak için kullanmak istiyorum bu yüzden açık öğretim istiyorum! anladık mı?
0
🌸atyped
(04.09.19)
o kadar mı sinir ettim sizi moderatörler :D silmişsiniz tüm cevaplarımı. direkt yasaklayın beni uğraştırmayın. ben yanıt vermeden edemem.
0
🌸atyped
(04.09.19)
sen daha hayatı hiç anlamamışsın kaarşim, okulunu oku, eğitimini al veya alma, ona lafım yok, ama olay diplomada değil canım kaarşim. en azından tek başına diplomada değil. arkadaşın yoksa diplomayla anca kıçını silersin, ha tabii müthiş zekisindir, en bitirilmez bölümü birincilikle bitirirsin o zaman çevre olmasa da yolunu bulursun, kapı gibi diplomam var dersin, ama sen o seçilmiş kişi misin?

mutluluk arkadaşlarınla beraber vakit geçirmektir. arkadaşın yoksa mutlu da olamazsın, ister zengin ol ister fakir, ister zeki ister aptar fark etmez. mutluluk paylaştıkça çoğalır. mutsuzluk da yalnız kaldıkça artar. kiminin bir sürü arkadaşı vardır, öyle mutludur, kimi kitaplardan başını kaldırmaz ama kaldırdığında yalnız değildir. çünkü iletişim böyle bir şey.

bende lise birde okulu bıraktım sikerler dedim, sonrasında da it gibi çalıştım (bir sürü farklı işe girdim çıktım vasıfsızdım sonuçta) sonrasında sevdiğim şeyi buldum ve daha çok çalıştım hatta o kadar çok çalıştım ki okul okusaydım birinci olurdum. Bu çaba bana maddi rahatlığı, mesleki saygınlığı getirdi evet ama sosyal hayatımı bitirdi, arkadaşlarım sevgilileri ile gezerken ben evde çalıştım, sonuç ne oldu? Bu gün hoşlandığım birine bunu nasıl belli edeceğim hakkında hiç bir şey bilmiyorum. derdim olduğunda kiminle nasıl konuşacağımı seçemiyorum, kalabalıkta ne yapacağımı bilmiyorum falan. okul sana bunları öğretiyor aslında, yoksa kitapları alır okur öğrenirsin ne var yani, ben yaptımsa herkes yapabilir. kimse salak değil aptal değil. herkes öğrenir.

okul, özellikle de lise ve üniversite dört duvar bir hocadan ibaret bir yer değil, yaşıtlarınla olduğun seninle aynı şeyleri yaşayan/paylaşan insanların olduğu, kaynaşmayı/kaynamayı paylaşmayı öğrendiğin tecrübe edindiğin bir yer. Bunları öğrenemezsen çobandan farkın kalmıyor. bilgili çoban oluyorsun sadece, ama çoban işte.

sen kendi kendini tartıp olur çobanlıkla mutlu olurum ben diyorsan, ne güzel, kendini bilen birisin, salla her bişeyi köye git yerleş, kim tutar seni derim.

tek tavsiyem sana; kıskanma. kıskanıyorsan da güzel kıskan, onun var benim yok yerine, onun niye var demek yerine, ne yapmışda olmuş bende yapayım benimde olsun de, böyle kıskan o zaman zaten başarılı olursun.
0
selam
(04.09.19)
ben bilgi diplomadan daha önemli demişim ya karşiimmm neden anlamıyosunuz beni karşiimmm

kıskanmıyorum, kıskansam da güzel kıskanırım. kıskanılacak kimse tanımadım. hayatım okuldan ibaret değil. okula gitmemek eve kapanmak değil.

ve yazdığımı da dikkatle okuyun, anlayın artık. ben ne dediysem onu diyorsunuz.
0
🌸atyped
(04.09.19)
Sosyallesmek istemiyorum yazmissin. Bu sadece okul arkadaslarina ozgu mu? Okul dışında mahalleden, spor salonunda, kurstan veya part time calistigin bi yer varsa ordan insanlarla sosyallesmeyi tercih ediyo musun ? Onun dışında evde egitim diye bi sans var tabii ki dunyada. Turkiyede egitim icin egitim mantigi olmadigi icin diploma da is hayatinin giris kapisi oldugu icin ihtiyacimiz var. Kendi isinin patronu olabilmeni cok isterim bunu ictenlikle sana soyluyorum. Diyelim ki isler ters gitti kendi isini kuramadin diploma da sallantida e anlasilan ailenle de aran bozuk gibi peki b planin ne ? Benim kardesim de 15 yasindayken uni okumamayi amerikaya yerlesip mc donalds ta çalışmayı planliyodu ve kendince cok mantikli bir plandi. Oluyo boyle planlar. Bizimki amerikaya yerlesebilmesinin ve sifir ingilizceyle is bulamayacagini anlayinca vazgeçti.
0
hindistan cevizi
(04.09.19)
Ustteki arkadaşların da benim de ayrica diploma diye belirtmemizin sebebi acik ogretimle vs alicagin diplomanin okula giderek edinecegin diplomayla is hayatinda es olmamasi. Yoksa kastettigimiz bir belge olarak diploma degil. Yoksa tabii ki diploma edinebilirsin aciktan. Aslinda ben dahil herkes seni kendi isini kurmanin zor ve riskli oldugunu diplomanin sana bir b plani kazandiricagini vurgulamak istemis.
0
hindistan cevizi
(04.09.19)
insanlara düşman değilim. muhabbet sararsa çok rahat konuşabilirim. ama etrafımda bana uygun gördüğüm kimse yok. kardeşinin planını bilmiyorum da benim planım amerikaya gidecek kadar büyük değil zaten. diyelim a planı yaramadı, b planı da halen nefes alıyorken isteklerim uğruna yaşamak olur. hiçbir şey değişmez. a planım neyse b planı da başka yollarla aynı hedef olur. türkiye'de kaç kişi üniversite mezunu, kaç kişi işinden memnun? eminim hepinizden daha mutlu olurum. şuan hepinizden daha mutsuz olsam da.
0
🌸atyped
(04.09.19)
Liseyi aciktan bitirdin diyelim sanirim uni planin hic yok cunku egitimin devamindan bahsetmemissin planlarda. Is kurabilmek için bir sermaye lazim. Peki sende sermaye var mi ? Sermayen yoksa nasil edinmeyi planliyosun? En ufak hesapla uni okumasan liseyi de aciktan okurken calissan diyelim yeni uni mezunu 22 yasindaki birinden kabaca 5 6 sene fazla calismis olursun. Peki bu 5 6 senede ne is yapicaksin sermaye biriktirmek icin? Universite mezunu cok cok az kisi isinden memnun cunku okudugunu bölümle ilgili isi yapamiyor. Ogretmenlik mezunu adam markette kasiyerlik yapiyor, isletme mezunu lcw de satis danismanligi yapiyor. Yani eskiden diploma olmadam da yapilacak isleri artik universite mezunlari yapiyor. Rekabet cok fazla. Yani sermayen olmadigini varsayarak kendi isini kurmak icin gerekli sermayeyi sana kazandiricak ufak gecici isleri bile memur olmak icin kpss bekleyen universite mezunlari yapiyor. Tahminen 15 yasindasin negatif seylerle canını sıkmayı hic istemem sadece planin detaylarini iyi hesapla diye yazdim. Bir de hayatta cok sorun var bunlarla bogusurken maddi manevi ama en cok da manevi aile destegi inanilmaz yardimci oluyor. Umarim diplomadan okuldan isten arkadastan vs once ailenle her sey yoluna girer.
0
hindistan cevizi
(04.09.19)
ailemle barışmak istemem. anlık bir sinir insanın gerçek yüzünü ortaya vurur bence. ve tüm olaylardan sonra aynı masada oturup gülüp eğlenmek fazla uçuk bir hayal olur.
0
🌸atyped
(04.09.19)
şöyle ifade etmeye çalışayım, salt bilgi, salt diploma 25 yaşına geldiğinde hiç bir işe yaramıyor. iş ararkende yaramıyor, iş kurarkende yaramıyor.

Şu paragrafı da tekrarlayayım:

okul, özellikle de lise ve üniversite dört duvar bir hocadan ibaret bir yer değil, yaşıtlarınla olduğun seninle aynı şeyleri yaşayan/paylaşan insanların olduğu, kaynaşmayı/kaynamayı paylaşmayı öğrendiğin tecrübe edindiğin bir yer.

bu yüzden okul diyoruz önemli diyoruz, sosyal melike denilen şeyden bahsediyoruz.
0
selam
(04.09.19)
(25)

Seven erkek cinsellik için bekleyemez mi?

ceann deas
Genelde erkekler kadınlardan daha fazla cinselliğe düşkün oluyor kabul ediyorum ama bir iliskiye başlar başlamaz sex bekleyenler de fazla abartmıyor mu? Soruyu genelleme yapmak için değil de kendim için sordum aslında. Şimdiye kadar sevgilim diyebileceğim 2 kişi oldu. Biri lisede diğeri üniversite
Genelde erkekler kadınlardan daha fazla cinselliğe düşkün oluyor kabul ediyorum ama bir iliskiye başlar başlamaz sex bekleyenler de fazla abartmıyor mu?


Soruyu genelleme yapmak için değil de kendim için sordum aslında. Şimdiye kadar sevgilim diyebileceğim 2 kişi oldu. Biri lisede diğeri üniversitede, biri 3 hafta digeri 1 hafta sürdü. İlkinde ilk sevgili olarak buluşmamızda elini tutmak istemediğim için kavga ettik öyle böyle 3 hafta sürdü. Bu 3 haftada 2 kez falan buluştuk her seferinde bir yakınlaşma bekledi benden karşık alamayinca ayrıldık. Ayrılırken “Senin kafandaki ilişki türü bu dünyada yok” gibi bir şey söyledi sirf yakınlaşmak istemediğim için. Üniversitedeki de aynı şekilde daha yeni sevgili olmuşuz kolunu omzuma atmalar yürürken karşıdan erkek geçiyorsa diğer tarafa çekiştirmeler falan. İnanılmaz kıro ve özgüvensiz biriydi bunu anladığım an ayrıldım.

Madem el ele tutuşmayacaksın kol kola gezmeyeceksin neden sevgili oldun derseniz de şöyle söyliyeyim kişisel alan sınırlarına acayip takıntılı bir insanım. Öyle düşünce olarak falan değil çok yakından tanıdığım insanlar dışında birisi fazla yaklaşınca midem bulanmaya başlıyor. Kişiliğini ne kadar seversem seveyım belli bir yakınlık ve temas için zamana ihtiyacim oluyor. Geçen seneki duyurularım duruyor o kadar yoğun duygular hissettiğim adama karşı bile cinsellik falan düşünemiyordum. Ayrıca konuşmaya yeni başladığım biri boydan fotoğraf atar mısın falan dediginde de inanılmaz irrite oluyorum. Sanki sadece bedenimden ibaretmişim, onunla o ana kadar konuştuklarımı sırf bitsin de fotograf isteyeyim iyiyse dinliyor gibi yapmaya devam ederim beğenmezsem ortadan tüyerim kafasında dinlemiş diyorum.

Neyse durumu genel olarak anladığınıza göre net 2 sorum var.

1- Bu durumda bir insanı tanımadan, onunla belli bir süre geçirmeden cinsel çekim hissedemediğim için ben mi sorunluyum? Çok mu eski kafalıyım?

2- Gerçekten de benim aradığım ilişki türü bu dünyada yok mu? Erkekler çok sevseler de cinsellik olmadan birini gercekten bekleyemez mi?
0
ceann deas
(03.09.19)
1-) belli bir süre ne kadar? İlk baş başa kalmak temas olmadan geçebilir ama 2., 3.’de de böyleyse ben de ayrılırım.

2-) var da onlar da sana gelmez.
0
valentinov
(03.09.19)
3 haftada el ele bile tutuşamıyorsan ve bunu sen engelliyorsan ve de kişisel alanına giren birisi olduğu vakit miden bulanması yaşıyorsan tedavi olman gerekebilir. aşağılamak için söylemiyorum bunu.

2- anlattığın olaylarda cinsellik yok denecek kadar az gibi geldi. el tutuşmak çok normal birşey. uzaktan birbirinize dokunmadan yaşanacak bir ilişki türü yok. cinsellik belki bir süre ertelenebilir. ne kadın ne erkek cinsellik olmadan birini beklemez.
0
false pretension
(03.09.19)
1)süresine ve ortama bağlı

2) erkekler cinsellik olmadan bekleyebilir. ama herkesin bi tahammül sınırı vardır. kimisininki 1 ay kimisininki de 3 senedir. bence değer verip seven erkek kendi isteklerini 1 süre göz ardı edebilir. ne kadar süre göz ardı ettiği karisdakinin ona cinsellik disinda verdigi başka şeylere göre de artabilir.
ben mesela bir kişiye güvenmem onunla cinsel bir seyler yaşamamdan önce gelir (erkekim)
0
lata
(03.09.19)
1. sorun sende değil.

2.aradığınız tarzda erkekler var ama çok nadir.
0
candide
(03.09.19)
1. sorunlusun denmez tabii de karşı tarafın kötü hissetmesi veya sıkılması doğal. ortada yanlış bir şey yok. sadece karakteriniz/düşünce yapınız ve ilişkiye bakış açınız uyuşmuyor. eski kafalılıkla alâkası yok ama. onu çözemedim. eskiden insanlar sevişmiyor muydu?

2. elbette vardır, "böyle düşünen/yapan bir tek ben miyim" sorusunun cevabı %99 oranında "hayır" olur ama öyle birini bulmak kolay değil çünkü gerçekten nadir rastlanan türde bir şey bu bence. "evlenmeden ilişki yaşamam" desen tamam, ülkenin belki yarısı öyle zaten ama yani sen hem sevgili olalım hem de el ele tutuşmayalım diyorsun. bu ikisini birden sindirecek adam bulmak kolay olmaz.

***

ayrıca erkekler konusundaki genellemelerin can sıkıcı. biz aynısını yapsak kadın düşmanından girip cinsiyetçiden çıkarsınız, demediğinizi bırakmazsınız. erkekler daha çok seks istiyor, erkekler şöyle, erkekler böyle... alâkası bile yok. ben daha önce "ilk aşamada cinsellik istemiyorum" dedim diye kibarca sktir edilmiştim. öncesinde kötü bir ilişkim olmuştu, o yüzden çok çekiniyordum, tıpkı senin gibi önce iyice tanımak ve yanında kendimi güvende hissedebilmek istedim. tek sınırım seksti, yoksa elini de tutuyordum, öpüşüyordum da. vurdu ama kız tekmeyi, seninle mi uğraşcam dedi. haksız değil, eyvallah. beklentileri ve istekleri farklıydı, insanca vedalaştık. ama çok rica ediyorum böyle erkekler seks düşkünüdür, erkekler göt ellemeden duramaz, erkekler pancar motorudur gibi genellemelerde bulunmayın ya.

her şeyi geçtim yetişkin bir insanın "sevgilim" dediği insandan cinsellik beklemesi de oldukça doğal zaten, bunun erkeğin azgın veya seks düşkünü olmasıyla alâkası yok. sen sevişmiyosundur, o ayrı mesele, herkesin yaşam tarzı farklı ama yani sevgilisiyle sevişmek isteyen adama da sapık muamelesi yapmamak lazım.
0
der meister
(03.09.19)
1) Tutumunuz ve yaklaşımınız son derece normal. Böyle olguların katı, köşeli, evrensel sınırları ve kaideleri yoktur, olamaz da. Doğrusu, yanlışı da sadece onu yaşayan ve yorumlayan kişiyi bağlar.

2) Böyle bir sürü erkek var ama sosyal çevreniz ve içine dahil olduğunuz sosyolojik ekosistemde sınırlı gibi.
0
levent bilgen
(03.09.19)
Hem cinsellik yaşayıp hem sevilmiyor mu?
0
valentinov
(03.09.19)
Kimseyle beraber olmak zorunda degilsin. Bunu kendine izah ettiginde cok daha rahatlayacaksin ve kendine guvenin olusmaya baslayacak. Sevismek istemiyorsan sevisme. Nokta.

Ote yandan seninle birlikte olan erkegin sonsuza kadar beklemesi gerekebilir gibi. Hani anlattigin seye gore 1 hafta/1 ay/1 yil gibi bir sure yok. Ne kadar beklemesi gerektigini bilmeyen biri illa ki sikilacaktir.
0
hot potato
(03.09.19)
Belki de aseksüelsin ne zorluyorsun? Daha el ele tutuşmaktan bile kaçıyosun. Cinselliğe daha çoook yolun var.
0
tinky winky
(03.09.19)
Çok haklısın. Her şey mi canım seks. Adım Samuel, 25 yaşım
0
Bu vaka baya şi
(03.09.19)
2. Hayir yok. Cinsellik yoksa iliskinin bir anlami yoktur erkek icin, kimse kuru iliski istemez.
Kimse cikmaz ayin son carsambasini beklemez senin icin.
0
stavro
(03.09.19)
bekler tabi, ama süre önemli
ne kadarlık bir süre lazım?
0
effa
(03.09.19)
2-Cinsellik yaşamadığım bi kadınla beraber olmam. Sevgilim yok kabul ederim. Kimseyi beklemem. Ama vardır illa ki seks yapmamaya takılmayan erkekler.

1- ilk buluşmada el ele tutuşmak isterim ama kız kabul etmezse dert etmem. İlk buluşma sonuçta. Bence 1 ay iyi bi süre birbirini az çok tanımak için. 1 ay sonrasında hala seks yoksa, cinsel çekim oluşmadıysa sorun vardır bana göre.

Çok tecrübesizsin. Enteresan.
0
Delay Fuze
(03.09.19)
"kişisel alan sınırlarına acayip takıntılı bir insanım. Öyle düşünce olarak falan değil çok yakından tanıdığım insanlar dışında birisi fazla yaklaşınca midem bulanmaya başlıyor. Kişiliğini ne kadar seversem seveyım belli bir yakınlık ve temas için zamana ihtiyacim oluyor. Geçen seneki duyurularım duruyor o kadar yoğun duygular hissettiğim adama karşı bile cinsellik falan düşünemiyordum. "

:/
e ama aseksüel olabilir misin? yani neden böyle düşündüğünü inceleme lazım, sıra dışı bir durum çünkü.

1-sorunlu değilsin.cinselliğinle ilgili sorunlar olabilir bu "seni" sorunlu yapmaz.
2-ne aradığını anlamadım.

not: önceki deneyimlerindeki hareketlerin kıroluğuna katılıyorum.
0
jimjim
(03.09.19)
Cevapların hiçbirini okumadım.
Bana güven
- senin hiç sevgilin olmadı aslında, bunu bil. Sevgili olmak için sadece hoşlanmak, sevmek, çıkmak yetmez. Tanımak, güvenmek, bişiler paylaşmak gerekir.
- bi insanı tanımak için zaman gerekir. Yeterince tanımadığın , yaşamadığın biri ile cinsellik yaşama mecburiyetin yok . İçinden gelirse yaparsın. Gelmemesin sorunun değil, demek ki karşı taraf ve aranızdaki duygu bu hissi henüz vermiyor ya da sen buna hazır değilsin

- hiç cinsellik olmadan da müthiş sevgililik olur. Bırak da önce arkaşlık flört eğlence olsun
Sex için aceleye inan hiç gerek yok.
0
photo85
(04.09.19)
bence cinsellik olmadan sevgilik olur erkeğim
sen cinsellik yaşamamışsın hatta bence sevgililik de yaşamamışsın dedikleri gibi.
birine karşı yakın durunca alanını kaybedince miden bulanıyorsa bence de problemlerin var?
benim sormak istediğim bir sorum var oğlanlarla gördüğüm kadarıyla özel birşey paylaşmamışsın anı olarak.el ele tutuşmak bile istemiyorsun cinsellik hiç istemiyorsun.sen neden sevgili olmak istiyorsun.bence sen şekilcisin seviglim olssun ortamda hava atayım kafasındasın.
bana göre de senin düşüncendekine göre sevişeyim sevgilim olsun diye 10larca kişiyle yatıp kalkan biri sanan göre daha dürüst bir insan.
ayrıca bence seven insan bir şey yaşamasa bile karşıdakini ister aşk cinsel arzuyu doğurur.bence sen aseksüel olabilirsin
0
birdposing
(04.09.19)
Erkeklerin kadınlardan daha fazla seks düşkünü olduğunu nasıl çıkardınız? Elinizde böyle bir araştırma mı var? Bu toplumun genel kabulleriyle alakalı bir durum. Yoksa erkeklerin kadınlardan daha fazla seks düşkünü olduğu külliyen yalan. Kadınların erkeklerden daha fazla seks düşkünü olduğunu da çıkaramayız bu sonuçtan. Bunu bireysel çerçevede değerlendirmeliyiz.

İlişkiye başlar başlamaz seks bekleyenlerin durumu sizi hiç ilgilendirmez. Herkes beklentilerini ortaya koyar. Gerisi karşı tarafa kalmış. Bunu abartı olarak görmek hakkınız değil. Kimseyi bu düşüncesiyle yargılayamazsınız. Kadın veyahut erkek, fark etmez.

Benim anladığım kadarıyla, eğer bu soruları soruyorsan sen de bu durumdan rahatsızsın. Eğer erkekleri veya kadınları değiştirmeyi düşünmüyorsan; çok net söylemek gerekirse iğneyle kuyu kazman gerekiyor. İnsanın varoluşundan bu yana cinsellik onun parçasıdır. Bu cinsellikten kastım sadece seks değil, aynı zamanda dokunma, koklama ve bilumum temastır. Bunları istememek de bir tercihtir saygı duyulabilir ama erkek ya da kadının bunlar olmadan bir ilişkinin yürüyemeyeceğini söylemesine de saygı duymak gerekiyor. Açıkçası sizin yazdıklarınızı okuduğumda sizin karşı tarafa saygı duymadığınızı anlamak zor olmuyor. Bence bunu bir düşünün.

Sorularınıza gelirsek;

1) Herkesin kendi fikridir saygı duymak lazım ama bu durumdan bir rahatsızlık hissedip hissetmediğinize göre değişir bu sorunun cevabı.
2) Bahsettiğiniz sadece evlenmeden seks yapmam türünde bir bakış açısı olmadığı için, bence yok. Sevgi cinsellikten ayrı bir mefhum değildir. Sevgiyi cinsellikten soyutlayarak, kavramı yüceltmiyor aksine içini boşaltıyorsunuz. Gerçekten seven kişi bekleyemez. Eğer sizi belli toplumsal cinsiyet argümanlarına göre kafasında konumlandıran birini bulursanız bekleyebilir ( Örneğin ceann deas'dan iyi anne olur, iyi eş olur... ).
0
Khalkedon
(04.09.19)
seks bütünleşmenin, bir olmanın araçlarından biridir, öcü değildir, kutsal günlerde eylenebilecek bir özel aktivite değildir, sadece belirli insanlarla yapılması makbul bir ayin değildir. arzuladığın insanla sevişmek dünyanın en güzel eylemlerinden biridir. arzulamıyorsan sevişmezsin olur biter ama arzulamadığın biriyle sevgili oluyorsan bu manasızdır, arkadaş ol o zaman. yani içinde meyve olmayan meyve salatası istiyorsun, sonra da garipliği başkalarında arıyorsun. sevgililik-sevmek-sevişmek bunlar aynı kökten gelir. elini tutmaya bile kişisel alan olarak bakıyorsun, nasıl bir mantık aklım almıyor, dindar insanlar bile bu kafalarda değil. birlikte olduğun insanın bedenini merak etmek, keşfetmek istemek, bunlar güzel şeyler, bayağılık falan değil yani. bayağılık karşındakini sadece bedene indirgemektir ama karşındakini sadece bir bilince indirgemenin de ondan geri kalır yanı yok, robot değiliz neticede. aseksüel olduğunu sanmıyorum, bence kendini kasıyorsun, onun da sebepleri vardır muhakkak.
0
night train
(04.09.19)
"Genelde erkekler kadınlardan daha fazla cinselliğe düşkün oluyor kabul ediyorum"
Kabulun baştan yanlış, genellemen bile yanlış.

1-Sorunlu değilsin
2-Bekler
0
liberal
(04.09.19)
1- Tersten bakıyorsunuz. Cinsel çekim yoksa, bir arzulama hissetmiyorsam, dokunmak/keşfetmek/hissetmek istemiyorsam neden tanımak isteyeyim? Neden flört edeyim?

2- Mutlaka vardır böyle düşünen ama sağlıklı değil, ikifarklı cins neden beraberlik kurar? Evlilik, beraber yaşama, sevgililik, bunların hepsinin temelinde seks var, cinsellik var.

Eğer seks iyiyse diğer her negatif huy/karakter/alışkanlık idare edilebilir. Ama seks kötüyse diğer herşey mükemmel olsa bile beraberlik olmaz, yürümez.

Eğer aseksüel değilse nasıl ve ne kadar bekleyecek erkek?
0
John Bloor
(04.09.19)
"o kadar yoğun duygular hissettiğim adama karşı bile cinsellik falan düşünemiyordum."

Selamlar kardeşim, bence sorunun erkekler değil. Öncelikle kendini iyice tanımalısın. Boşver erkekleri. Profesyonel birileri ile görüş, terapiye başla.
0
twelfth
(04.09.19)
1) Değilsin. senin kafandaki ilişki türü bu dünyada var. Kimse herhangi bir şeyi yapmak veya yapmamak zorunda değil. Hasta oluyorum şöyle normlar belirleyip yüksek notadan atıp tutanlara. Bu konuda problem yaşaman karşı tarafla aynı bakış açısına sahip olmamandan kaynaklanıyor. Taraflardan herhangi biri haklı, haksız, aydın veya eski kafalı değil. Tarz, karakter ve keyfinin nasıl istediğine bağlı bunlar.

2) İlk soruda cevap vermisim
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(04.09.19)
herkes uzun uzun yazmış hepsini okuyamadım ama söylenmesi gereken şeyler kesin söylenmiştir. ben daha kısa ve öz konuşucam.

sevgilisiyle sevişmek dünyanın en doğal eylemidir. ancak ülkemizde sekse bakış ve toplumsal normlar yüzünden bir kadının evlenmeden biriyle seks yapması tü kaka olarak benimsenmiştir. bu ülkenin ortalama bir vatandaşı olarak bu kadar doğal olan bir eylemi yapmak istemediğini sanman ne yazık ki normaldir ama sağlıklı değildir. "sanman" diyorum çünkü böyle yetiştirilmesen senin için de kolay olacaktı, istediğinin farkına varacaktın. zaten bu ülkedeki seks/taciz saldırı/suçlarının çoğu bu tarz bastırılmışlıklar yüzünden yaşanıyor.

herkesin bir anda kültürel/cinsel devrim yapması beklenemez, o yüzden sana "duvarlarını yık ve bu bakış açını değiştir" diyemem ama "nolcak canım çok doğal bişey bu" denmesini de doğru bulmuyorum. temel yanlışların yanlış kalmasına sebep oluyor bu tutum. sen istemiyorsan elbet sevişme ama bunun temelinde yatan şeylerin gerici düşünceler olduğunu da unutma. sevişmekle ilericilik oluyor evet, soranlara şimdiden söyleyeyim. insanın en temel hakkını elinden alacak her türlü baskı gericidir.

kısa yazıcam dedim ama söyleyeceklerimin yarısı bile olmadı, vay amk.

bi de bu işin herkes seks mi istiyor kısmı var. işte herkes sevdiğiyle sevişemediği için erkekler de sadece bu ihtiyacı karşılayacak taktikler geliştiriyor. kısır döngü ama bu erkeklerin oiyasada olmasının sebepleri arasında yukarıda bahsettiğim gerici düşünce de var.

birinci sorunun cevabı bu yüzden bence evet, eski kafalısın. cinsel çekim hissedemediğin için değil, sevişmeye gereğinden fazla anlam yüklediğin için. senin suçun ne kadar bunda, çok diyemem.
0
Bruce
(04.09.19)
Erkekleri cinsel olarak arzulamıyor olabilirsin. Senin eski bir duyurun vardı bi kızdan hoşlanıyorum diye diye hatırlıyorum. Gay olup olmadığını irdele.
0
glide
(04.09.19)
eski kafalı değilsin, her şey tercih meselesi. belki yanlış ülkede doğmuşsun diyebiliriz. imkanın varsa uzak doğulularla takılmanı öneririm. istediğin ilişki türüne saygı duyacak adamlar onlardan çıkabilir.
0
windows95
(04.09.19)
(5)

i don’t think about you anymore but i don’t think about you anyless

gulbatur birinci sahbatur sondan geliyor
Ne demek?
Ne demek?
0
gulbatur birinci sahbatur sondan geliyor
(03.09.19)
Senin hakkında artık düşünmememe rağmen senin hakkında daha az düşünmüyorum
0
mariposa
(03.09.19)
seni daha fazla düşünmüyorum fakat daha az da değil.
0
re noreno
(03.09.19)
kelime oyunu yapılmış anymore/anyless ile. tam türkçe karşılığı verebilir miyiz bilmiyorum. şöyle bir şey oluyor:

artık seni daha fazla düşünmüyorum, ama daha az da düşünmüyorum.
0
givemesomesubstance
(03.09.19)
hot potato
(03.09.19)
kelime oyunu+1
artık seni düşünmüyorum ama seni (eskiye göre)daha az da düşünmüyorum.
0
jimjim
(03.09.19)
(6)

you know, well, like

diffarentiationation
anadili ingilizce olmayan birinin konuşurken sürekli bunları kullanması "anadilim gibi konuşuyorum." anlamına mı geliyor yoksa kendini kasmak mı oluyor? bana çok itici geliyor ama eğitim görürken kullanmamız gerektiği söylendi hep.
anadili ingilizce olmayan birinin konuşurken sürekli bunları kullanması "anadilim gibi konuşuyorum." anlamına mı geliyor yoksa kendini kasmak mı oluyor? bana çok itici geliyor ama eğitim görürken kullanmamız gerektiği söylendi hep.
0
diffarentiationation
(01.09.19)
mehmet ali birand da türk, anadili türkçe.

www.youtube.com

gördüğün üzere çghb'de taklidini yapmışlardı.

mehmet ali birand, sık sık eeee derdi hep.
0
blue eyes white dragon
(01.09.19)
bir süredir bir yabancı diziyi izliyorum ve oradaki bazı sözcük kalıpları dilime yapışıyor. muhtemelen fazla dizi/film izleyen biridir ve farkında olarak veya olmadan taklit ediyordur.
0
işimdeyim gücümdeyim
(01.09.19)
Anadili ingilizce olmayanlar tarafından düşünmek icin zaman kazanmaya yönelik kullanılıyor genelde.
0
austra
(01.09.19)
Bu bir noktada kibarlık şeyi olarak da kullanılıyor.

Sizin de bildiğiniz gibi, artık havalar artık soğumaya başladı.
you know, winter is coming.
0
Kazmapolitan
(01.09.19)
Her dilin bir dinamiği var. Nasıl çeviri demek her şeyi birebir çevirmek değilse bu kalıplara da öyle bakmak gerek. Konuşma sırasında anlamı/ cümleyi pekiştirici şeyler var; “well” mesela.
Türkçede yani/ o zaman/ öyleyse/ e madem/ (cümle sonunda kullanılan) gibi, (son zamanların gözdesi) aynen gibi kalıplar neyse bu bahsettiğin şeyler de öyle olabiliyor.
Hava atmakla kasmakla falan ilgisi yok.

Bi de seni tenzih ederim ama;
bitmedi şu yabancı dil üzerinden birbirimize duyduğumuz kompleks. Zaten ülkenin yarısı bırak yabancı dili ana dilini doğru konuşamıyor; yabancı dil kullanabilme durumu da bu kadar ince eleyip sık dokumalar yüzünden gelişemiyor. Bırakın birileri de kasılsın, birileri gevelesin, birileri berbat aksanla konuşsun.
0
jimjim
(01.09.19)
benim ingilizcem de anadil seviyesinde değil ama konuşurken bunları zaman kazanmak o arada düşünmek için kullanıyorum. karşımdaki kullandığı zaman da hiç yadırgamıyorum belli ki kelimeyi aklına getirmeye çalışıyor. öyle sessizce bekleyip düşüneceğine, böyle arayı doldurmak daha mantıklı bence.
0
bidakikanizialicam
(02.09.19)
(3)

Bebek poposu

etna
Afedersiniz ama popom çok pütürlü, sivilceli filan. Bebek poposu gibi olması için ne yapabilirim?Not: erkeğim(Derdimi gondikleyebilirsiniz)
Afedersiniz ama popom çok pütürlü, sivilceli filan. Bebek poposu gibi olması için ne yapabilirim?
Not: erkeğim
(Derdimi gondikleyebilirsiniz)
0
etna
(01.09.19)
Sebamed tarzı bir vucut yıkama jeli denediniz mi? Belki sabun ya da duş jeli falan sebep oluyordur. İnsanların ciltlerinin hassaa olduğu bölgeler oluyor. Mesela ben vucudumda sabun kullanınca aivilce yapmıyor ama yüzümde kullanınca yapıyor. Sizin hassas cilt bögeniz poponuz olabilir:) duşta medikal bir jel, arada hafifçe kese ve sonraaında nemlendirmeyi deneyebilirsiniz. Birde popo bölgenizden çok terleyip sık duş almazsanız o bölge daha çok sivilcelenebilir. Tabii bir uzmanın daha iyi tavsiyeleri olacaktır:)
0
nick konusunda kararsizim
(01.09.19)
zımpara
www.salamonhabib.com

şaka bi yana poponu terletecek şeylerden uzak dur sivilcelenmesin, kolunda bacağında fazla sivilcelenme varsa şampuanını değiştir.
0
nahtoderfahrung
(01.09.19)
cildiyeye git öncelikle, belki önemli derecede bir alerjin falan vardır
kesinlikle kaliteli iç çamaşırı kullan, sentetiklerden uzak dur. her defasında kontrol et %100 pamuk mu aldıkların diye
popo bölgende kıl varsa, lazere git; bu tip şeylere en çok kıl kökleri yol açıyor
sık duş al, terlemek ve o terin orada kuruması da yol açıyor pütüre. duşta kese/fırça vs kullan yani ölü deriyi at
düzenli yapmayacağını tahmin ettiği için "ara sıra" diyorum; ara sıra duştan sonra vücut nemlendiricisi kullan
vücudunda çinko ve biotin eksik olabilir; ya da daha fazlasına ihtiyacın vardır belki, takviye alabilirsin.
0
jimjim
(01.09.19)
(2)

Kadıköy Sahaf

sys coyg
Kadıköy'de 2. el kitabı sıfır fiyatına satmaya çalışmayan, kaliteli sahaf önerir misiniz? Üsküdar da olur. Teşekkürler.
Kadıköy'de 2. el kitabı sıfır fiyatına satmaya çalışmayan, kaliteli sahaf önerir misiniz? Üsküdar da olur. Teşekkürler.
0
sys coyg
(01.09.19)
kadıköy çarşıda boğaya doğru çıkarkeni camii'nin bittiği köşeden (boğaya doğru bittiği köşe) yukarı çıkınca yokuşta merdivenlerin sağında/aşağıda bir sahaf göreceksin

üsküdarda da, osym'nin karşısında bi pasaj var, en üstkatında ama iyice üst katı/çaı katı gibi bişey (ne saçma yere geldim diyeceğin bir kat) baya büyük bi sahaf var
0
jimjim
(01.09.19)
kadıköyde bahariyede moda sahnesinin de içinde olduğu pasajdaki sahaflara bakabilirsiniz.
0
benim bir gizli bildiğim var
(01.09.19)
(4)

ielts'e hazırlanacak biri için...

avianthem
ingiliz dili ve edebiyatı mezunu, daha önce yds'den 85 puan almış bir arkadaşım, ielts'e hazırlanacak.daha önce yds hariç bir dil sınavına girmemiş. ielts'in formatını vs. biliyor, ancak kısa zamanda en verimli nasıl çalışılır onu araştırıyoruz beraber.çorbada tuzunun olmasını isteyen, önerisi, tavs
ingiliz dili ve edebiyatı mezunu, daha önce yds'den 85 puan almış bir arkadaşım, ielts'e hazırlanacak.

daha önce yds hariç bir dil sınavına girmemiş. ielts'in formatını vs. biliyor, ancak kısa zamanda en verimli nasıl çalışılır onu araştırıyoruz beraber.

çorbada tuzunun olmasını isteyen, önerisi, tavsiyesi, bildiği kaynağı vs. olan varsa ne güzel olur.

teşekkürler şimdiden.
0
avianthem
(31.08.19)
Iniliz dili ve edebiyati mezunu nasil 85 almis sasirdim. Neyse sinavin yds ile alakasi yok. Sinav formatini bilmesi yeterli kisinin zaten ingilizce bildigini tahmin ediyororum.

Malum ortamlardan Cambridge IELTS serisini bitirsin ve teknik taktik icin de ielts simon un web sitesine baksin bu kadar.

Ingiliz dili ve edebiyati mezunu olup overall 7.5/9 alamiyorsa da gitsin bolumu bastan okusun. Basarilar.
0
AlsterWasser
(31.08.19)
zaten ing dil ve edebiyatı mezunuysa sadece şu site yeter de artar bile. direk sınavın formatına ve anahtar noktalarına değiniyor. ielts-simon.com
0
ismim ibrahim
(31.08.19)
sadece
ielts-simon.com
0
jimjim
(31.08.19)
teşekkürler.
0
🌸avianthem
(31.08.19)
(2)

İstanbul'da gönüllü olarak çalışılabilecek bir kurum-kuruluş?

northern eagle
Merhaba. Gönüllü olarak çalışmam için benden, okulumdan götürebileceğim bir izin belgesi hariç herhangi belge istemeyecek ve çok fazla çalışma şartı aramayan, haftada birkaç saat için çalışabileceğim bir kurumu-kuruluş bulabilir miyim istanbul'da?
Merhaba. Gönüllü olarak çalışmam için benden, okulumdan götürebileceğim bir izin belgesi hariç herhangi belge istemeyecek ve çok fazla çalışma şartı aramayan, haftada birkaç saat için çalışabileceğim bir kurumu-kuruluş bulabilir miyim istanbul'da?
0
northern eagle
(30.08.19)
lösev (levent'teki yerleri)
ayrıca huzur evlerine gidip sorabilirsiniz.
0
jimjim
(30.08.19)
Öğrenci iseniz gençlik derneklerine gidin. Projelerine katılın. Bulunduğunuz ilçe Belediyesinin kent konseyi gençlik meclisleri vardır. Gidin bi göz gezdirin. İBB gençlik Meclisi de vardı ama seçimden sonra ne durumda bilmiyorum.
0
cliquot
(31.08.19)
(4)

Çok yakın olmayan arkadaş düğününe kıyafet önerisi

pastörizesüt
Hadi bana elbise bulalım, boy 1.64 kilo 55. Uzun kızlara yakışacağını öngördüğünüz elbiseler olmasın akdja
Hadi bana elbise bulalım, boy 1.64 kilo 55. Uzun kızlara yakışacağını öngördüğünüz elbiseler olmasın akdja
0
pastörizesüt
(30.08.19)
dizlerde bi elbise al.
forever new, mango vs stili. kıstasın; şık bir yemekte giyilebilecek ama gündüz sokakta giyemeyeceğin şıklıkta olsun.
asla "abiye" satan yerlerden alma.
saten tercih etme(buruşacak) .
abartısız düz bişey tercih et.
0
jimjim
(30.08.19)
Güzel kızsın hafız. Çok kasma. Dolabındakilerden giy geç işte yakın değilmiş nasıl olsa
0
glamdr1ng
(30.08.19)
shop.mango.com

fiyat araligini bilmedigim icin direkt boyle bir link verdim.

onerilerim:

shop.mango.com

ben olsam yakin arkadasim olmasa bile sunu giyerdim:

shop.mango.com
0
batlegolas
(31.08.19)
bi de bu

shop.mango.com
0
batlegolas
(31.08.19)
(8)

Hukuk okusam şu duruma çıldırırım.

bonanza
Türkiye'de 40 tane vakıf üniversitesinde "Hukuk" programı varken sadece 4 tane vakıf üniversitesinde "Fizik" bölümü var. Hiçbir vakıf üniversitesinde "Astronomi vb." bölümler yok. (2018 sayıları)böyle saygın bir bölümün diplomalarının bu kadar değersizleştirilmesi ve bunun göz göre göre para kazanma
Türkiye'de 40 tane vakıf üniversitesinde "Hukuk" programı varken sadece 4 tane vakıf üniversitesinde "Fizik" bölümü var. Hiçbir vakıf üniversitesinde "Astronomi vb." bölümler yok. (2018 sayıları)

böyle saygın bir bölümün diplomalarının bu kadar değersizleştirilmesi ve bunun göz göre göre para kazanmak için yapılması.

sorsan "özel ünv. değiliz, vakıf ünv.siyiz" derler.

bu kadar işsiz hukukçunun sorumlusu da bunlar olmuyor mu?
0
bonanza
(27.08.19)
bence anormal bir durum yok. hukuka talep fazla, eğer baban üst düzey bir akp'liyse, ığdır hukuk'tan da mezun olsan savcı-hakim olman kolay.
0
rusd
(27.08.19)
diğer başka şeylere çıldırmıyorsun yani?
vakıf ya da devlet son 15 yılda açılan apartmandan bozma üniversiteler değil mi asıl sorun? işsiz hukukçunun olasının sebebi o çocukların başka (iş yapan) bir meslek yerine görece daha kolay iş bulacaklarını sandıkları hukuk tercih etmeleri ancak temelde diğer bölümleri/okulları niteliksiz (işsiz) bırakan sebep üniversiteleri donanımsızlığı.

ayrıca hukuk, bölüm kurulurken maddi açıdan masrafsız olduğu için en çok açılan bölüm.
0
jimjim
(27.08.19)
Sorun sadece vakıf üniversiteleriyle sınırlı değil. Bir sürü niteliksiz, hocasız, taşra üniversiteleri de hukuk fakülteleriyle doldu. Onu geçtim, en eski hukuk fakültesi olan İstanbul Hukuk her yıl bin küsur öğrenci alıyor. Hukuk öyle yüzlerce kişinin üst üste bindiği amfilerde okunabilecek bir bölüm değil. Yani iş vakıflara, taşra üniversitelerine gelene kadar balık baştan kokmuş bile. Üstelik devam zorunluluğu da yok. Bunun yanında çok nitelikli hatta çoğu devlet üniversitesi hukuk fakültesinden bile nitelikli vakıf (Veya özel, ne derseniz... Ben mevcut hukuki tanımlama ve ciddi üslup prensibim gereği vakıf diyorum) üniversitesi hukuk fakültesi var.

İki şey önemli. 1- Devlet tarafından planlama yapılmaması ve doğal olarak aşırı kontenjanla piyasanın bir sürü hukuk mezunuyla dolması. 2- Herkesin girdilerden bahsetmesine rağmen çıktıların ölçülmemesi. Yani bir hukuk fakültesinden mezun olan öğrenci o eğitimin sonucunda ne hâle gelmiş, bunun ölçümü... Kobtenjanlar azaltılıp her önüne gelenin hukuk fakültesi açması engellenerek bu çıktı ölçümü yapılırsa o zaman vakıf(veya özel) üniversiteler de o kadar göze batmaz. Zira donanımsız üniversiteye başlayan bir gencin dört yıl (veya beş) sonunda donanımlanarak çıkması pekâlâ mümkün. Bu sayede fazlalıklar da elenmiş olur. Bunun yöntemlerinden biri sınav. Yahu dünyada avukat olabilmek için sınav olmayan tek memleket Türkiye. Buna da hâlâ sınav çare değil diye tepki verenler var ki çileden çıkmak işten değil.
0
microfiction
(27.08.19)
fizik bölümüne lab falan lazım. hukuk için iki sıra bi masa bi de hoca yetiyo, masrafsız. mühendislik de bu yüzden çok var. aslında onlara da lab lazım ama çoğunda yok, idare ediyorlar. olay tamamen ticarete döndüğü için de oluyor bu. avukatlık saygın meslek, fizik mezunu en fazla hoca oluyor falan. arz talep.
0
windows95
(27.08.19)
insanların iş bulabileceğini düşünmesinden kaynaklanıyor. çok acı. ayrıca hakim savcı olmayı düşünüyorlar fakat ahlaka sığmayacak şekilde torpil yapılıyor.

ben mühendisim+ istanbul hukuk bitirdim.

türkiye 133. oldum. dini inancım gereği torpile hiç bulaşmadım ve alınmadım.

şu an 29 yaşında aylık 1000 tlye çalışacak yer teklif ediliyor. işsizim.
0
konsomatrix
(27.08.19)
Fizik ve astronomi bölümlerinin açılmaması bu bölümlerin özel üniversitelerde pazarlanamamasından kaynaklanıyor. Özeller öğrenci çekebilecek bölüm açıyorlar. Hukuk, psikoloji, fizyoterapi, mühendislik bölümleri kolay pazarlanan bölümler. Hukuk yine o kadar fazla yok ama psikolojinin hali içler acısı durumda.

Özel üniversiteler yüzünden popüler olmayan bölümler daha kolay iş bulur oldu. Aöf mezunları bile bazı özel üniversite mezunlarına göre daha rahat iş buluyor.

Ülkedeki işsizlik ve düşük maaşların bir nedeni de özel üniversiteler.
0
Cruyff
(27.08.19)
Hay ağzına sağlık
İşsiz avukat sayısı çığ gibi artıyor.
0
photo85
(28.08.19)
sorun sadece hukuk fakultesinde mi sizce? yukarda soylenildigi gibi apartmani bulan universite acti; hukuk, psikoloji, diyetisyenlik, dis hekimligi gibi bolumlerden akin akin insanlar mezun oluyor ki bu bolumlerin her biri avrupada, amerikada 'saygin' kabul edilen bolumler.

her meslegi niteliksizlestirdiler, yakinda tip fakulteleri de benzer duruma duserse sasirmayacagiz hicbirimiz.
0
fraise
(28.08.19)
(2)

Nitelikli film izleyicisi olmak

halen
İçin sizler bir şey yapıyor musunuz ?Bu zamana kadar çokça güzel film izlediğimi düşünüyorum. Fakat kaseti sardığımda o filmlerden etkilendiğim bir kaç sahnenin, bir kaç cümlenin aklımda kaldığını görüyorum ve bu durum çok sinirimi bozuyor. Filmden etkilenmişim evet ama içerik yok. Ziyan etmeyeyim d
İçin sizler bir şey yapıyor musunuz ?

Bu zamana kadar çokça güzel film izlediğimi düşünüyorum. Fakat kaseti sardığımda o filmlerden etkilendiğim bir kaç sahnenin, bir kaç cümlenin aklımda kaldığını görüyorum ve bu durum çok sinirimi bozuyor. Filmden etkilenmişim evet ama içerik yok. Ziyan etmeyeyim derken tekrar izlemem bu sefer büyük bir ciddiyetle izlemem ya da bazı sahneler üzerine not alıp üzerine düşünmem gerekiyor herhalde ? Sizlerde durum nasıl ? Bu konuda bir metod var mıdır sinema tüketimimin önüne geçebilecek ?

Teşkürler
0
halen
(27.08.19)
kötü filmler izliyor olabilir misiniz?
festival takip ediyorum ben, her zaman tüm liste için çalışan bir yöntem değil elbette ama en azından bir juri değerlendirip seçiyor. kaldı ki özellikle ist film fesivali için üstüste çok kötü filme denk gelmek zor bi ihtimal.
sinemayla ilgilenen farkı bakışları seyrediyor/takip ediyorum. örnekse; melikşah gardaşım ve ilker canikligil may lav.

zaten yıllar içinde sinema dışında okuduklarım, gezdiklerim, gördüklerim vs genel olarak bi sanat ya da entelektüel birikim oluşturuyor bi süre sonra bu zevklere yönelik bi şeyler arıyorum. yani daha geniş bi yerde kaybolmak yerine daha dar bi alana yöneliyorum.

bi de bişeylerden örneğin bi sanat eserinden etkilenmeyi sizde somut kalıcılıkta bi etki olmalı gibi görmeyin. sizi bu yaşta siz yapan şey bugüne kadar yedikleriniz içtikleriniz, o seyrettiğiniz filmler vs. zaten.
siz bi filmi (eğer size etki edecek nitelikte güzel bi filmse) izledikten sonra;önceki gibi olmuyorsunuz ki?

önerim, filmleri fastfood gibi tüketmek yerine sindirin, belki anlattığı şeyle ilgili okumalar yapın, duruma göre mekanla, olaylarla ilgili şeyler araştırın.
0
jimjim
(27.08.19)
Izlediğim şeyin bana birikim katmasını istiyorsam o filmle ilgili yazılmış makalelere göz atıyorum. Sinema tarihiyle ilgili yüzlerce kitap vardır zaten, en azından kullanılan teknikler ya da alegoriler hakkında, yönetmen hakkında bir şeyler okumak filmi daha keyifli hale getiriyor. İçeriği tamamen hatırlamasam da genel kültür edinmiş oluyorum.

Hiç olmadı sinema televizyon mezunu bir arkadaşım var, bize gelsene film izleriz şeklinde kendisini ağıma düşürüp film okuması yaptırıyorum filtre kahve karşılığında.
0
Mossy
(27.08.19)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.