Giriş
(2)

istanbul'da yoga tavsiyesi

roxane
taksim-osmanbey-mecidiyeköy civarında, temiz bir ortama ve insan profiline sahip bir yer arıyorum. yoga şala'ya bir aylığına üye oldum fakat başka yerleri de deneyip emin olmadan üye olmak istemiyorum.cihangir yoga'yı denemek istiyorum, buraya devam eden yazarlardan değerlendirme alabilir miyim?
taksim-osmanbey-mecidiyeköy civarında, temiz bir ortama ve insan profiline sahip bir yer arıyorum. yoga şala'ya bir aylığına üye oldum fakat başka yerleri de deneyip emin olmadan üye olmak istemiyorum.

cihangir yoga'yı denemek istiyorum, buraya devam eden yazarlardan değerlendirme alabilir miyim?
0
roxane
(12.06.17)
ben cihangir yoga'ya gidiyorum. gayet memnunum. gerçi geliştirilebilecek çok yönleri var, özellikle havalandırma ve ışıklandırma konularında bence iyi değiller. ama bunlar haftanın 4-5 günü işten çıkıp koşarak gitmeme engel değil.

üstelik bu aralar bir kampanya yaptılar. 15 haziran'a kadar kayıt olursan tanışma paketi olarak aylık 200 yerine 150 lira ödüyorsun.

başka sorun varsa seve seve cevaplarım.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(12.06.17)
cihangir yogada hoca olan arkadaşım ordan çıkıp kendi stüdyosunu kurdu, tavsiye ederim.
yogasekiz.blogspot.com.tr
nişantaşında yoga 8 diye bir yer.
0
sta
(12.06.17)
(4)

Eve internet bağlatacağım, öneri var mı?

head over heels
Turknet ve Kablonet(uydunet mi?) ikisi arasında gidip geliyorum. Ya da yeni öneri varsa ona da açığım. Kullanıp memnun kaldığınız tarife vs var ise bekliyorum. Teşekkürler.
Turknet ve Kablonet(uydunet mi?) ikisi arasında gidip geliyorum. Ya da yeni öneri varsa ona da açığım. Kullanıp memnun kaldığınız tarife vs var ise bekliyorum. Teşekkürler.
0
head over heels
(12.06.17)
kablonet kullanıyorum. acayip memnunum. fiyatlar uygun, servisleri ve müşteri hizmetleri çok ilgili, internet hiç kesilmiyor, bağlantı hızı olarak da ne söyledilerse onu sağlıyorlar.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(12.06.17)
fiber altyapı varsa superoline.
edit: aslında yoksa da superonline. bu internet işi biraz şans. evinizin konumu önemli. merkezi bir yerdeyseniz genelde tüm sağlayıcılar iyi oluyor. ama yine de bunların arasında sıralama yapılırsa bence superoline yine daha iyi. merkezi bir yerde uydunet de ttnet de superonline da kullandım. ttneti geçtim hadi onu kullanalı baya bir zaman oldu. ama uydunette sık kopmalar yaşıyordum. superonline bu bakımdan iyi. bir başkasına sorarsanız da işte arkadaş yazmış çok memnun olduğunu. siz bence oturduğunuz lokasyondaki kişilere sorun ne kullanıyorlar ve hangisinden memnunlar diye.
0
veritaslibertas
(12.06.17)
Vodafone Supernet kullanıyorum. En ufak problem yaşamadım.
Ttnet varken kotaya girmeden 3.15 Mbit hız alıyordum, aylarca ilgilenmediler. Şimdi kotasız 24, kotada 8 mbit sabit hızım var. Telefonla birine ulaşmak en fazla 25 saniye sürüyor. Bir kez bile kesilme sorunu yaşamadım.
0
norek
(12.06.17)
Fiber varsa superonline +1
0
himmet dayi
(12.06.17)
(5)

Fethiye kalacak yer

re noreno
günaydın duyuru insanları,temmuz ayı sonunda fethiye ve kaş olmak üzere 5 kişilik bir arkadaş grubuyla tatil yapmayı planlıyoruz. bu bölgede kalınabilecek pahalı olmayan fakat güzel konaklama seçenekleri önerir misiniz?herşey dahil gibi bir otel aramıyoruz, oda+kahvaltı yeterli bizim için. pansiyon
günaydın duyuru insanları,

temmuz ayı sonunda fethiye ve kaş olmak üzere 5 kişilik bir arkadaş grubuyla tatil yapmayı planlıyoruz. bu bölgede kalınabilecek pahalı olmayan fakat güzel konaklama seçenekleri önerir misiniz?
herşey dahil gibi bir otel aramıyoruz, oda+kahvaltı yeterli bizim için. pansiyon olur, hostel olur vb.
0
re noreno
(12.06.17)
Oda kahvaltı her yerde mevcut, 50-TL'ye bir çok yerde tabelaları görürsünüz ama;

Arabanız olacak mı? kaç gün kalacaksınız? bunun gibi biraz detaylı mesaj atarsanız Fethiye ve civarı ile ilgili (kaş da dahil) bir çok öneride bulunabilirim :)
0
dostlarorkestrasi
(12.06.17)
şehir hayatından çok sıkıldıysanız fethiye'deki kabak koyu'nu tavsiye ederim.

biz orada reflections camping'te kalıyoruz. bence en güzeli o. ama bölgede birçok benzer camping alanı var, onlara da bakabilirsiniz.

bungalovlar; geceliği kişi başı 90 lira. bu fiyata kahvaltı ve akşam yemeği dahil.
çadırda kalırız derseniz daha da ucuz oluyor.
yemekler i-na-nıl-maz. her şey doğal. nasıl diyorlar..organik! bir kahvaltı ediyorsunuz, bütün gün tok geziyorsunuz.
ve tabi aynı anda hem ormanın ortasında hem de denizin kıyısında bir tatil yapmış oluyorsunuz.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(12.06.17)
@dostlarorkestrasi mesaj attım :)

@istanbul kanatlarimin altinda, açıkcası kabaka baktım ama saçma sapan rakamlar gördüm birkaç yerden, sonrasında vazgeçmiştim. kabaka bakayım.
0
🌸re noreno
(12.06.17)
hisarönü ve çalış taraflarında haftalık veya günlük kiraya verilen evler vardır. 5 kişiye uyabilir.
0
paranoyakk
(12.06.17)
fethiye'de el camino.
0
bellbane
(12.06.17)
(6)

Kendi çocuğuna hiç laf söyletmeyen anne babalar

Vse budet horosho
Bunlardan size de gına geldi mi? Yoksa siz de bunlardan biri misiniz? Çocuğunun da kendi gibi vasat zekalı ve oldukça sevimsiz , fare suratlı bir çocuk olduğu gerçeği insanlara neden bu kadar zor geliyor? Yoksa insanlar kendi gerizekalılığını ve yetersizliğini çocuğu üzerinden mi kapatmaya çalışıyor
Bunlardan size de gına geldi mi? Yoksa siz de bunlardan biri misiniz? Çocuğunun da kendi gibi vasat zekalı ve oldukça sevimsiz , fare suratlı bir çocuk olduğu gerçeği insanlara neden bu kadar zor geliyor? Yoksa insanlar kendi gerizekalılığını ve yetersizliğini çocuğu üzerinden mi kapatmaya çalışıyor?

çocuğu birine bir haksızlık yapıp da cevabını alınca, çocuğundan hesap sormayıp direkt karşı tarafa yönelen o kadar ebeveyn var ki. Alayından iğreniyorum.
0
Vse budet horosho
(10.06.17)
Eskiden de tam tersiydi belki de, ben haklıyken bir tartışmada babam bana kızardı yine milletin çocuğuyla niye kavga ediyorsun diye. Hiç beni dinlemezdi bile. sanırım millet olarak bizim en büyük özelliğimiz ortamız yok bizim. Ya herro ya merro.
0
Fusha
(10.06.17)
evet çocuklarını prens/prenses yetiştiren anne babalardan gına geldi tabi ama sizin gibilerin bu tanımları da fazla abartı değil mi sizce? çocuğa "vasat zekalı ve sevimsiz" deme hakkını nerden buluyorsunuz?

çocuğum olsa ve bir haksızlık yapsa ben gerekeni söylerdim zaten ama söylemediysem de demek ki vardır bir bildiğim. ne bileyim o anda çocuğu herkesin içinde rezil etmek yerine belki eve gelince ağzının payını vereceğimdir. ama şuna eminim ki alakasız biri çocuğuma bir ortamda sevimsiz dese ona herkesin ortasında ağzının payını vermekten çekinmem. sizin çocuğunuz değil yani ve sevmek zorunda değilsiniz.

böye anne babalar için ise yapacak bir şey yok günümüzün popüler trendi de bu. kendileri ana babalarından yeterince destek görememiş insanlar "kendi çocuklarıma böyle yapmayayım" diyor ama ipin ucunu kaçırıyorlar genel olarak. ileride bunun da yanlış bir şey olduğu anlaşılacak ve bir sonraki jenerasyon çocuğunu daha iyi yetiştirecek belki.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(10.06.17)
Pişkin insanlardan nefret ederim ama bir çocuk için fare suratlı demek de pek doğru değil. Adı üstünde, çocuk. Zaten yaptığı şeylerin farkında olsa ona çocuk demezler. Ben ebeveyn olsam kendi çocuğuma da karşıdaki çocuğa da eşit ölçüde kızarım. Ebeveynlerde sıkıntı varsa da düzgün bir şekilde konuşmak gerekiyor. Bunu bir saldırı değil de bir iletişim olarak görürlerse aşırı tepki vermezler.
0
dissendium
(10.06.17)
@istanbul kanatlarımıb altında

Fark da tam burada sanırım. Ben çocuğum eğer aptal olursa, onu aptallığıyla ve çirkinli olursa çirkinliğiyle de kabul etmeye hazırım. Çünkü bana bahşedilen bu, diğerlerinden geri olsa da olur. Sırf benim çocuğum diye hiçbir konuda başka çocukların önüne geçemez.
0
🌸Vse budet horosho
(10.06.17)
Ve sizin çocuğa haksız olduğunu söylememeniz onun haksız olmadığı anlamına gelmez, dünyanın sizin ve çocuğunuzun etrafında döndüğünü, tüm karar mekanizmasının da sizin kontrolünüzde olduğunu gösterir. Ben de bu durumun rahatsız ediciliğinden bahsediyorum zaten.
0
🌸Vse budet horosho
(10.06.17)
Değil insanın kendi çocuğu, hiçbir yetişkin bile yanlışından dolayı el alemin önünde rezil edilmez, işlediği bir suç değilse, mahkemede bulunulmuyorsa.

Üstelik bu bir çocuk. Üstelik insanın kendi çocuğu. Elbette kendi "el alemin" yanında ona laf etmiyorken, el aleme de laf ettirmez. Haklı.

Fakat yanlış olan, evladına kimseleri karıştırtmamaktan ÖNCE, o evlada düşünme ve saygı yetilerini kazandırmamak, işlediği hatayı/yanlışı işlememiş gibi davranmak, çocukluğu beyinsizlik sanmak. Bu noktada çok ama çok haklısın, fakat yine de duygularımızı ifade etmek adına abartabilmek için yanlış yönlere sapmamak gerek. Dış görünüşü falan hele, hiç alet etmemek lazım.

Ha, tuvalet eğitimini bile okul öğretmenine bırakan ebeveyn ne biliyor ki çocuğa ne öğretsin, nasıl örnek olsun? Çocuğu "sigişmenin doğal sonucu" olarak gören, "sigişme"yi de tamamen temel içgüdü olarak alıp içindeki insaniyet payından haberi olmayan zihinler başka nasıl davransınlar ki. Evlendiklerine şükür, o da toplum baskısının marifeti de ortalıktaki babası mechul insan sayısı geometrik olarak artmıyor.
0
yaren
(10.06.17)
(5)

Bavul hakki

meyve parcacikli kadin
Pegasusla ankaradan istanbul aktarmalı milanoya gideceğim. Bavul hakkım 20 kilo, olcecek bir aletim yok ama koyabildigim minimum şeyi koydum. Yine de yirmi kiloyu geçebilir kaça kadar tolere ederler cunku param yok.
Pegasusla ankaradan istanbul aktarmalı milanoya gideceğim. Bavul hakkım 20 kilo, olcecek bir aletim yok ama koyabildigim minimum şeyi koydum. Yine de yirmi kiloyu geçebilir kaça kadar tolere ederler cunku param yok.
0
meyve parcacikli kadin
(10.06.17)
pegasus affetmiyor. töleransları yok. belki 500gr-1kg...

havaalanındaki tartılardan yararlanacaksınız. fazla geleni sırt çantasına aktarın ya da üzerinize giyinin (mont vs varsa).
0
artci sarsinti
(10.06.17)
ne koydunuz bilmiyorum ama yorgan falan yoksa icinde, ki aylardan yaz mont falan da koymamissinizdir, 20 kiloyu gecme ihtimali pek yok. ben bazen agzina kadar doldurup "bu sefer sictik" diyorum 13 kilo falan geliyor.
0
xfestos
(10.06.17)
konu komşuda tartı vardır, bir isteyin. pegasus zerre affetmez. müşteri hizmetlerine para alan kurumdan bahsediyoruz.

ilk uçuşta oradan free takılan birini bulup bir iki parçayı ona verirsen o şekilde de yırtabilirsin. ben onların müşteri hizmetine para ödedikten sonra öğrendim ki hayatta fazladan para kazandırmayackasın bunlara.
0
blue eyes white dragon
(10.06.17)
sırf kıyafet ve ayakkabı koyduysanız çok zor bence de bir bavulun 20 kiloyu geçmesi. kitap, bilgisayar falan varsa geçebilir.

havaalanına gittiğinizde bavulu vermeden önce çaktırmadan boş bir bankoda kendiniz tartın. 20yi geçerse de bavulunuzn içindeki en yükte ağır ve hacmi küçük eşyayı çıkarın elinizde tutun/poşete falan koyun. pegasus bu konuda çok sıkı.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(10.06.17)
yanınızda bir poşet götürün, bavul 20 kg'u geçerse içinden doldurursunuz, poşeti yanınızda götürürsünüz, arkada sıra olsa da kenara geçip yapın bence, bu şekilde verilen paralara çok acırım.
0
gezegen olan pluton
(10.06.17)
(7)

yaptığınız en özgüvenli/cesaretli hareket?

passion rules the game
özgüvenli hareket biraz garip bir sıfat oldu da. böyle cesaretinizin tavan yapıp da o an bir şeyler yaptığınız neler var?şunu yazınca aklıma geldi; (bkz: #68742805)ne düşünmüştüm, niye yaptım, ne olmuştu fikrim bile yok şu an. bir daha da olmadı zaten aynısı sadfsd.sizin böyle bakıp da ya nasıl ces
özgüvenli hareket biraz garip bir sıfat oldu da. böyle cesaretinizin tavan yapıp da o an bir şeyler yaptığınız neler var?
şunu yazınca aklıma geldi; (bkz: #68742805)
ne düşünmüştüm, niye yaptım, ne olmuştu fikrim bile yok şu an. bir daha da olmadı zaten aynısı sadfsd.
sizin böyle bakıp da ya nasıl cesaret etmişim dediğiniz neler var? pişman oldunuz mu?
danke.
0
passion rules the game
(10.06.17)
yolcuları sardalya gibi dizen otobüs şoförüne herkesin duyabileceği şekilde verip veriştirmek, uyarmak, bağırmak falan. bunu geçen yıllar içinde 5-6 kez yapmış olmak.

diğeri; karşıdan karşıya geçmeme yaklaşık olarak 1 saniye falan sabredemeyen ve korna çalan terbiyesiz taksicinin, 10 metre sonra ışığa takılıp başka araçlara dan dun korna çalması, kornanın normal değil tren kornası gibi olması, aşırı rahatsız etmesi, yerli yersiz çalması gürültü kirliliğine canlı canlı tanık olmam, bu yüzden tepemin atması ve gidip taksiciyi uyarmam, sandığımdan terbiyesiz çıkması karşısında sakinliğimi ve kibarlığımı koruyarak ses tonumu agresifleştirmem ve ''acaba beni öldürecek mi'' düşünceleri kafadan geçerken kalp atış hızını da bir nebze arttıran kısa bir tartışma yaşamam.

şimdi diyeceksin ki bu ne yaa. yaşadığım hayat ne yazık ki bundan daha fazla özgüven gerektiren bir şeylere sahne olamayacak kadar sönük ve zavallıcaydı. fakat bunların kendi içinde cesaretle alakasını küçümsemeyelim. ''serçe parmağın bana çarptı'' deyip yoldan geçen adamı kurşun manyağı yapan sürüyle psikopatın serbest elektron gibi gezdiği bir ülkedeyiz. herhangi bir çomarı, yaptığı terbiyesizliğin, saygısızlığın büyüklüğünü kibarlığımı ve sakinliğimi koruyarak bir daha yapmamasını sağlayacak şekilde anlatma girişimi cesaret değilse, biri bana ne olduğunu açıklasın lütfen.

not: erkekim.

bir de hayatımda ilk kez yurtdışına çıktığım, hollanda ve fransaya bir haftalık tek başıma tatile gidişimi özgüvenle niteleyip, helal olsun diyenler var. ben bunu özgüven göstergesi olarak görmüyorum. fakat çevremde söyleyen çok var. bu yüzden yazdım. kısa süreliğine de olsa bu ülkeden katbekat güvenli ve cennet gibi yerlere gitmek özgüven değil şanstır, fırsattır olsa olsa.
0
kisa bisey olsun istemistim
(10.06.17)
yok valla, bu manyaklarla dolu ülkede her şey cesaret gerektiriyor insan ilişkilerinde tabi :) kavga etmeden dert anlatamıyorsun.

benzeri ingiltere'de başıma gelmişti, yanımızda iki kız vardı, üç tane de erkeğiz. kızlar alman, ben türk, bir yunanlı, bir ingiliz. fıkra gibi kadro. önümüzü kesti bir grup velet. hayatımda kimseye fiske vurmamışken ilk yumruğu yedim ve düştüm, yunanlıyla ingiliz kaçtı. yine üzerlerine gittim de neyse ki çok dayak yemeden kurtarmıştım. polis ilgilenmemişti bile, gelene kadar zaten gitmişti herkes. şimdi olsa topuklardım belki, gerçi kızlar vardı. ama sırf ingilizle yunanlı olsa ne haliniz varsa görün derdim sdfsd kızları koruyacağız da diye erkeklik gururumu ayaklar altına aldırmıştım galiba haahhasdfhsd

gerçi kızlar çok iyi arkadaşımdı ya, yine olsa yine yerim. kavga edecek cesaretin bazen gerekli olduğunu o gün öğrendim.
0
🌸passion rules the game
(10.06.17)
12-13 yaşlarındayken 6-7 metre yüksekliğindeki bir duvara halat bağlayıp tırmanmıştım. Teyzeme sık giderdik küçükken. Onların sitesinde bir arkadaş grubum vardı. Oraya her gittiğimizde bir şeyler yapardık. Orada yaşıtım olan bir çocuk vardı. Dağcılık oynardık hep. Bir yerlere tırmanmaya çalışırdık. İlk ben tırmanmıştım zorlu hedefe. Sonra benden cesaret alıp o da tırmanmıştı. Ben de o gün cesaretimin başkalarını cesaretlendirebileceğini gördüm. Kendimi lider hissettim. Güzel bir şeydi. Hiç düşerim de bir yerim kırılır diye düşünmedim.
0
dissendium
(10.06.17)
hayatımda gittiğim en korkunçlu korku evinde arkadaşlarım beni tek başıma diğer odada kalan anahtarı almaya gönderdi. bu ne saçma şey demeyin. biri bile korkudan benimle gelemedi. ben de başta "tamam ben giderim" demiştim ama illa ki birileri gelir sanmıştım yani. bi de diğer odaya gitmek için böyle gizli geçitten sürünerek geçiyorsun falan. üff neyse, bi cesaretle gittim aldım anahtarı ama ömürümden ömür gitti. ruh gibi döndüm geri. allahsızlar :D

not. ergen sanmayın, olay anında yaşlarımız: 26, 27, 31 , 33. 2 kız 2 erkektik ve ben 26-kız olandım.

bir de, "zamanında" gezi parkındaydım. her gece "heralde birazdan öleceğim" diye düşünüp ertesi sabah tekrar koşa koşa gitme cesaretini ise nerden aldım bilmiyorum. herkes cesurdu gerçi orada, biraz da bulaşıcı bir şey bu cesaret.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(10.06.17)
Annemin bel fıtığı var, hızlı yürüyemiyor. Tıklım tıklım dolu halk otobüsünde en önde oturuyoruz. Şoför kadıncağızın ön kapıdan inmesine müsaade etmek yerine "arkadan inin" diye bağrındı, biz arka kapıya varana kadar kapıyı kapatıp duraktan hareket etti ve bir sonraki durakta inmemiz annemin fazladan 15 dakika yürümesi demek. O otobüsün en arkasından, önümdeki insanları itekleyerek (bir yerden sonra yol açıldı önümde) şoförün üstüne yürüdüm. (Hobbit kadar boyum var.) Bağıra çağıra yol ortasında otobüsü durdurup annemi indirdim. Bir daha olsa bir daha yaparım.

Edit: Yalnız olsam hiç ses etmeden diğer durakta inip yürürdüm sakin sakin.
0
kobuzchu kiz
(10.06.17)
36 ay vadeyle 112000 TL kredi çektim. hem de bu ekonomide...
0
ergenpezeveng
(10.06.17)
Alaska'da yengeç avcılıgına çıkmıştım 10 gün kadar, arada bi aklıma geldikçe şaşırıyorum hala nası yaptım diye
0
mirty
(10.06.17)
(3)

3 tatil sorusu (bozcaada, kuba ve belgrad icerir)

fraise
1. Kuba tatili icin 1 hafta kisa bir sure mi olur? kac senedir erteliyoruz, bu sene gitmek istiyorum ama sadece 1 hafta ayirabilecegiz. gittigimiz yer havana olacak muhtemelen. bu sure kuba icin yeterli midir, yoksa o kadar yoldan sonra az mi gelir? bir de eylul gibi gitsek hava nasil olur? ozellikl
1. Kuba tatili icin 1 hafta kisa bir sure mi olur? kac senedir erteliyoruz, bu sene gitmek istiyorum ama sadece 1 hafta ayirabilecegiz. gittigimiz yer havana olacak muhtemelen. bu sure kuba icin yeterli midir, yoksa o kadar yoldan sonra az mi gelir? bir de eylul gibi gitsek hava nasil olur? ozellikle gidilmesi gereken bir mevsim var midir?

2. bozcaada'da arabasiz gezebilir miyiz? erkek arkadasim da ben de istanbul'da araba kullaniyoruz ama uzun yol icin henuz cesaret edemiyoruz. yanimizda bir arkadasimizin gelme ihtimali var ama gelmezse ikimiz gidecegiz. istanbul'dan bozcaada'ya ulasim arabasiz zor mu olur? gidersek orda rahat gezebilir miyiz? bazi plajlar icin arabasiz ulasim cok zor gibi seyler okudum da, emin olamadim.

3. bu aralar bir belgrad furyasi var, bizim de balkanlardan bir sehre gidelim diye dusuncemiz. belgrad nasil bir sehir? gidip gezip gormeye deger mi? bir de hirsizlik olaylari cok oluyor diye okuduk, yine buyuk ihtimalle iki kisi gidecegiz. rahat rahat gezebilir miyiz?


tesekkur ederim simdiden herkese.
0
fraise
(09.06.17)
1- bir hafta kısa
2- gezilir
3- sırf furya oldu diye merak etmediğin yere gitme.
0
fakirpislik06
(09.06.17)
2- gezilir tabi ama ben olsam arabasız gitmeyi tercih etmezdim. bir sürü güzel koy var ve oralara dolmuş gitmiyor. sadece en kalabalık, en popüler ve en çirkin koy olan ayazma'ya ve ondan bir tık daha güzel bir koy olan cennet koyu'na dolmuş var. diğer koylara gitmeden olmaz. özellikle beylik koyu çok güzel. gerçi oraya gitmek için de otostop falan yapsanız alırlar bence.

3- belgradın sadece çok ucuz bir yer olması iyi. her giden tıka basa yemek yiyip içip kilo alıp dönüyor. onun dışında gezilecek pek bir yeri yok. tesla müzesi dışında şehire özgü adam akıllı bir şey göremedik biz. tesla baya iyiydi ama. yani öyle bi iki günlüğüne değişik yer görmeye falan gidilir de belgrada gelene kadar gidilecek bin tane yer sayarım, çok da bir olayı yok.
ayrıca hırsızlık her yerde var. bişey olmaz tabiki gezersiniz. kimsenin kolundan çantasını çekmiyorlar sokaklarda.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(09.06.17)
3- Eglence muzik dans seviyorsanız guzel bir yer. Yok emeklo turist cift gibi takilacaksaniz Belgrad'da size bir sey yok. Belgrad gezilecek bir sehir degil. Gencseniz eğlenmeyi seviyorsaniz gidin mutlaka,hem ucuz hem eğlencesi guzel.
Hirsizlok kismina katılmıyorum, guvenli bir yer. Rahatlikla gezersiniz. Insanlari da iyi.
0
stavro
(09.06.17)
(5)

Yeşil pasaportlu gezmelik arkadaş bulmaca

diffarentiationation
Bu sene mezun oldum. Okulla ilişkim kesilmeden, iş hayatına atılmadan yeşil pasaportumla gezebildiğim kadar gezeyim diyorum. Bayramdan sonra düşünüyorum. Yanıma en az 1 kişi bulma şansım nedir sizce?Nerelere, kimlere yazayım?
Bu sene mezun oldum. Okulla ilişkim kesilmeden, iş hayatına atılmadan yeşil pasaportumla gezebildiğim kadar gezeyim diyorum. Bayramdan sonra düşünüyorum. Yanıma en az 1 kişi bulma şansım nedir sizce?
Nerelere, kimlere yazayım?
0
diffarentiationation
(08.06.17)
tek başına gez çok daha güzel. insanlar en iyi arkadaşları ile bile tatillerde pek çok fikir ayrılığına düşüyorlar tanımadığın insanla çok zorlanırsın tadın kaçar.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(08.06.17)
Yurtdışına 1 kere çıktım onda da tek başımaydım. Ben trende gözümü kapattığım anda adamı çantamı alıp kapıdan çıkmak üzereyken yakaladım. Daha da cesaret edemem.
0
🌸diffarentiationation
(08.06.17)
interrail yapsana :) interrail türkiye'nin twitter hesabını takip ediyorum, orada sürekli ilan veriyor insanlar. hatta interrail'in global hesabında da bu tarz ilanlar vardır, avrupalı biriyle yola çıkarsın belki.

şöyle de bir site varmış bak: rail.cc
0
istanbul kanatlarimin altinda
(08.06.17)
yeşil yok. ama vizeler var. kızsan gelirim. erkekim :)

not: çalışmıyorum. müsaitim her daim.
0
illegalstar
(08.06.17)
İnterrail türkiye ekibi var facebook, instagram sayfalarından kendine gezgin arkadaşlar bulabilirsin.
0
powerpufgirl
(08.06.17)
(4)

Yaz hobisi

helena
Yazın evde yapabileceğim bir hobi önerebilir misiniz? El işiyle alakalı olabilir mesela. Yazın yağlı boya tablo ve ufak takılar yapıyorum genelde kafam dağılsın diye. İlgi çekici önerilerinizi bekliyorum :)
Yazın evde yapabileceğim bir hobi önerebilir misiniz?

El işiyle alakalı olabilir mesela. Yazın yağlı boya tablo ve ufak takılar yapıyorum genelde kafam dağılsın diye. İlgi çekici önerilerinizi bekliyorum :)
0
helena
(08.06.17)
Fimo (polimer kil) ufak takı ya da heykelcik yapmalık
Hama boncukları
Maket?
0
kobuzchu kiz
(08.06.17)
şu tarz oyuncaklar çok hoşuma gidiyor benim
makeitupto.com
0
istanbul kanatlarimin altinda
(08.06.17)
Ben etamin, kaneviçe tarzında şeyler yapıyorum. Çok zevkli, çok dinlendiriyor insanı.

Şöyle ki:
instagram.com
instagram.com
0
i m cool with that
(08.06.17)
Belki kişisel kullanım için bez ayakkabı, bez çanta vb. şeyleri boyayabilirsiniz. Bunun gibi: picture-cdn.wheretoget.it
0
l arrache coeur
(08.06.17)
(5)

part-time işler

i drive the hearse
öğrencilik senelerinde, mezun olmadan yani herhangi bir belgelenmiş niteliğe sahip olmadan yaptığınız part-time işler nelerdi? en iyisi sizce hangisiydi ve neden en iyisiydi?
öğrencilik senelerinde, mezun olmadan yani herhangi bir belgelenmiş niteliğe sahip olmadan yaptığınız part-time işler nelerdi? en iyisi sizce hangisiydi ve neden en iyisiydi?
0
i drive the hearse
(08.06.17)
özel ders vermek, garson olarak çalışmak, ipsos gibi araştırma şirketlerinin reklam çalışmalarına katılmak(aradasırada oluyordu, ticket çeki veriyorlardı)

özel ders en temiziydi.
0
bendensin
(08.06.17)
Dil okulunda part-time eğitmenlik, fuarlarda tercümanlık, internet assessorluk.

En iyisi internet assesor'du çünkü hem evinden çalışıyorsun hem de parası çok iyiydi.
0
peggy
(08.06.17)
ben de assessorluk olayına girmiştim. google sonuçlarını değerlendirmiştim falan, sonra o parayla iphone almıştım. 2 ay mı ne yaptım ama.
0
passion rules the game
(08.06.17)
pizzacıda kasiyerlik.

1. sınıftayken 1 sene boyunca yaptım. parası fena değildi o zamana göre ama çok vaktimi alıyordu. birçok dersten kalınca bıraktım.

gene de bence iyi ki yapmışım. ünlü bir pizzacıydı ve çok insan tanıdım. ünlüler ve ceo'lardan oluşan bir çevrem olmuştu o yaşta :D
0
istanbul kanatlarimin altinda
(08.06.17)
öneriler maalesef yetersiz geldiği için tekrar canlandırıyorum bu duyuruyu. alternatif çalışılabilecek başka pozisyonlar varsa, dinlemedeyim.

türkiye'nin ekonomisinin ve patroncu düzenin de aq.
0
🌸i drive the hearse
(24.06.17)
(2)

15 günlük tatil için sırt çantası önerisi

fakyoras
selam, 1-) 15 günlük bir tatile çıkarken kullanacağım çanta kaç litre olmalı? yazın gideceğim, tshirt - short - kot filan olur yanımda. 2-) hangi çantayı önerirsiniz? gideceğim yer yağmurlu olacak, su geçirmemesi lazım. en azından su geçirmeyen bi koruması olsun, yağmur yağdığında takarım.fiyat/perf
selam,

1-) 15 günlük bir tatile çıkarken kullanacağım çanta kaç litre olmalı? yazın gideceğim, tshirt - short - kot filan olur yanımda.

2-) hangi çantayı önerirsiniz? gideceğim yer yağmurlu olacak, su geçirmemesi lazım. en azından su geçirmeyen bi koruması olsun, yağmur yağdığında takarım.

fiyat/performans oranı iyi olan bir seçenek arıyorum :)

teşekkürler,
0
fakyoras
(07.06.17)
1- 40 litre yeterli olacaktır.
2- www.decathlon.com.tr
yağmur geçirmesin diyorsan buna bir de yağmur geçirmeyen çanta kılıfı alırsın. yoksa direk su geçirmeyen çanta bulamazsın sanıyorum. kumaşı su geçirmez bile olsa illa ki dikişlerinden su alacaktır.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(07.06.17)
Kac litre olacagi, senin camasir yikamana ve giysi disinda ekipman, yiyecek vs. tasimana bagli. 45 lt üstü almak abartili bence. Cantalarin hafif olmasi onemli. Bir haftalik bir tur olsa, kanken alip gitmek daha mantikli derdim. Ama 15 güne yetmez. Mammut Light serisi iyi bu konuda:

2- Mammut 45lt : www.amazon.de
Ya da North 42 lt: www.amazon.de

Ikisi de evladiyelik.
0
buf-e kür
(07.06.17)
(10)

yunanistan vize vermedi

Esinsin
evet sebebi de gidip dönmeyeceğimin düşünülmesi. ben şimdi nereden kolayca vize alabilirim ? fikrimce yunanistan vermediyse hiç bir ülke vermez. ama italyadan dene diyenler filan oldu. var mı böyle bir şey yaşayan
evet sebebi de gidip dönmeyeceğimin düşünülmesi.
ben şimdi nereden kolayca vize alabilirim ? fikrimce yunanistan vermediyse hiç bir ülke vermez. ama italyadan dene diyenler filan oldu. var mı böyle bir şey yaşayan
0
Esinsin
(06.06.17)
Is/okul?
Bankada para gosterildimi?
Para hesaba ne zaman kondu ve cekildi mi?
Detay lazim hocam
0
goodman
(06.06.17)
iş baba işi
bankada 70.000 gösterildi 3-4 aydır duran sattığım araba parası. çekilmedi hiç. @goodman
0
🌸Esinsin
(06.06.17)
Fransa Denesene bro kolay verio
0
ugrcn
(06.06.17)
çok para göstermişsin, kaçacağının garantisi gibi görünmüş sanki.
ben de geçen yıla kadar 3-5 bin lira gösteriyordum (ülkelere göre seyahat için günlük öngörülen belli miktarlar var, onunla gün sayısının çarpımı kadar göstersen yetiyor aslında). bu yıl 50 bine yakın bi para vardı hesabımda, o da annemin bi parasını enparadan döviz almak için transfer ettiydim. bu paranın şüpheli durum yaratacağı aklıma da gelmişti.. düşündüğüm gibi kısa verdiler vizeyi.
0
manuel mandalina
(06.06.17)
hemen deneme red şengen sistemine girdi yine red yersin %90.buda hiç iyi olmaz.
1-2 ay bekle derim.
0
jamswety
(06.06.17)
iyi de itiraz hakkı diye bir şey yok mu? bizim arkadaş geçen sene vizesi çıkmadı diye itiraz etmişti, demişler ki "beyefendi şu kadar borcunuz var bankaya, o yüzden size vize vermedik."
çocuk da peki diyip çıkmış tabi :)

siz de eğer belgelerinizde bir yanlışlık olduğunu düşünmüyorsanız mutlaka itiraz edin.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(06.06.17)
4 gün içerisinde itiraz edilebiliyor diye biliyorum.
0
fransiz burjuvasi
(06.06.17)
@istanbul kanatlarimin altında @fransiz burjuvasi belge vs eksik olsa ya da hatalı tamam itiraz edip düzeltelim ama öyle değil ki sebep belli nasıl itiraz edebilirim. yoo kaçmıcam ben ülkenize diyerek mi ?
0
🌸Esinsin
(06.06.17)
gidip "ülkenize kaçacağımı da nereden çıkardınız, oysa benim bütün belgelerim tamamdı" diyebilirsin. bir yanlışlık olmuş olabilir sonuçta bu itiraz hakkı bu yüzden var.

giderken belgelerinin hepsini tekrar yanında götür. elinde seni buraya bağlayan bir gelecek planıyla ilgili bir şey varsa mesela onu da görür. atıyorum bir üniversiteden yüksek lisansa kabul mektubu gibi. ya da yurtdışına beraber çıkacağın kişiler varsa ve onların vizeleri çıkmışsa o vizelerin fotokopilerini, beraber yaptırdığınız rezervasyonları, gidiş dönüş uçak biletlerinizi, orada kalacağınız yerin bilgilerini vs. gösterirsen onlarla birlikte gidip döneceğini kanıtlamış olursun.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(06.06.17)
itiraz mektubu yazacaksin. ogrenciysen burada ogrenci oldugunu, isin varsa burada isinin oldugunu, sorumluluklarinin oldugunu belirterek resmi bir dille yaz iste. ulkene donecegini anlat. mektubun basina basvuru numarasi/referans numarasi vs. de yaz.
0
hopeless
(06.06.17)
(4)

Bazı şeylerin beni aşırı huylandırması

Vse budet horosho
Hatta bunlaeı yazarken tüylerim diken diken gibi, kaşınıyorum da durduk yere. Sabah bi haber okudum. Bi tane canlı kuşun kanadınon ve tüylerinin içine hap yerleştirmiş kaçakçılar. Bunun fotosunu çekmişler. O kadar rahatsız etti ki beni. Küçük küçük hapları elimle o koydukları yerden söküp alasım gel
Hatta bunlaeı yazarken tüylerim diken diken gibi, kaşınıyorum da durduk yere.

Sabah bi haber okudum. Bi tane canlı kuşun kanadınon ve tüylerinin içine hap yerleştirmiş kaçakçılar. Bunun fotosunu çekmişler. O kadar rahatsız etti ki beni. Küçük küçük hapları elimle o koydukları yerden söküp alasım geldi acayip şekilde.

Mesela saç ekim görselleri. Ya da küçük küçük pul pul çıkıntılar. Hayatımı gerçekten etkiliyor. Ne yapmam gerekiyor?
0
Vse budet horosho
(06.06.17)
söylediğim şeyi google'da aramamanı tavsiye ederim. tripofobi diye bir şey var. dediğinin tam karşılığı değil ama o olabilir. ben yazdıklarını okurken rahatsız oldum.
0
doxanikee
(06.06.17)
Böyle görsellere bakmamak malesef çözüm değil zira dediğim şey hayatın her alanında. Kavun içi, shaggy halının bazı kısımları, bazı yerleri beyazlaşmış duş başlığı..

Demek istediğim sizce ilaç tedavisini gerektircek bi durum var mıdır
0
🌸Vse budet horosho
(06.06.17)
tripofobi'niz var. ya da tripofobiksiniz. artık hangisi daha doğru kullanım bilmiyorum. geçmiş olsun.

ben de çok rahatsız oluyorum bu tarz görsellerden. o kuşu da gördüm içim fena oldu. ama bakamayacak derecede değilim neyse ki. eğer gerçekten çok rahatsız oluyorsanız google'a tripofobi yazıp ARATMAMANIZI tavsiye ederim.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(06.06.17)
Tripofobi evet. Ben de siz anlatirken bile rahatsiz oldum. O kuşa açıp bakamam su an. Tedavisi var midir bilmiyorum ama bir uzmanla gorusmekte fayda var.
0
aquarium
(06.06.17)
(1)

Yıllardır rüyada aynı insanı görmek

herkesgider
Merab öncelikle,Benim bir adet erkek ilkokul arkadaşım var, ben de kadın olarak tanımlıyorum kendimi. Kendisini uzun yıllardır yani en azından lisede birkaç kere ve üniversite ve ardından da yılda 2-3 kere olmak üzere rüyamda görüyorum. Hepsinde sevişmiyorduk ama çoğunda böyle münasebetler olmaya ba
Merab öncelikle,

Benim bir adet erkek ilkokul arkadaşım var, ben de kadın olarak tanımlıyorum kendimi. Kendisini uzun yıllardır yani en azından lisede birkaç kere ve üniversite ve ardından da yılda 2-3 kere olmak üzere rüyamda görüyorum. Hepsinde sevişmiyorduk ama çoğunda böyle münasebetler olmaya başladı son yıllarda.

Benim merakım bunun sebebi ne ola ki? Ne demek bu yani? Arkadaşıma sordum hücresel bazda beğeni dedi çok mantıklı geldi, siz ne diyorsunuz?

P.S. Uzun yıllar kanlı canlı hiç görmediğim halde sonra görmeye başladım kendisini.

Teşekkürler.
0
herkesgider
(06.06.17)
psikanaliz ve rüya açısından naçizane yorumum:

beyniniz, daha doğrusu bilinçaltınız o insanla başka bir şeyi bağdaştırmış. aslında rüyanızda gördüğünüz o kişi değil, onun sembolize ettiği şeyi görüyorsunuz. bu sembol o kişinin isminin çağrıştırdığı bir şey olabilir, taaa ilkokulda bir gün giydiği bir tişörtten, bir gün size söylediği alakasız bir kelimeden vs beyninize kodlanmış bir şey olabilir. ama belli ki sizin için önemli bir sembol ki sürekli rüyanızda çıkıyor.

bu kişinin çocukluğunuzdan biri olması da çok mantıklı çünkü bilinçaltımız 0-7 yaş arasında oluşuyor ve o yaşlardaki bütün verileri kaydedip ileride rüyalarda sembolik olarak karşımıza çıkarıyor. siz nasıl ki sürekli aynı çocuğu görüyorsanız ben de sürekli ormanda bir tahta ev görüyorum. kim bilir ne bu şimdi. ve ikisi de aslında bir şeyi sembolize ediyor, ne sizin rüyaların o çocukla alakası var ne de benim rüyamın tahta bir evle alakası var.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(06.06.17)
(2)

Yazlık ilçede hobi önerileri

anarsika
Nüfus 15-20 bin olan bir yer ve yaşıtım kimseyi tanımıyorum. Aslında yelken yapmak istiyordum ama o da yokmuş. Bilgisayar ve kitap tamam. Götüreceğim zaten. Başka ne olabilir? Bu arada çatı katında tek başıma kalacağım. Anane dede aşağı da olacaklar. Aklınıza ne geliyorsa yazın lütfen.
Nüfus 15-20 bin olan bir yer ve yaşıtım kimseyi tanımıyorum. Aslında yelken yapmak istiyordum ama o da yokmuş. Bilgisayar ve kitap tamam. Götüreceğim zaten. Başka ne olabilir? Bu arada çatı katında tek başıma kalacağım. Anane dede aşağı da olacaklar.

Aklınıza ne geliyorsa yazın lütfen.
0
anarsika
(06.06.17)
Balık tutabilirsin. Bence çok saçma bir eylem ama vakit geçirirsin. Bisiklet sürebilirsin. Fotoğraf çekebilirsin. Ben tropikal bir adada tatil de yapsam bir şeyler öğrenmeden duramam. Yabancı bir dil olabilir, bir bilgisayar programı olabilir. Bana bir şeyler katacak çalışmalar yapardım.
0
dissendium
(06.06.17)
yaşıtın kimselerle tanışmaya bak bence. o tarz küçük yazlık kasabalarda çok eğlenceli dostluklar olur. muhtemelen oradaki gençler çocukluktan beri arkadaştır, hazır ortam vardır. bir iki gün milletle kaynaştıktan sonra süper eğlenirsin. yoksa kitapla filmle sürekli evde tek başına zaman geçmez.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(06.06.17)
(3)

vize için geçmiş pasaportların fotokopileri gerekiyor mu?

antikadimag
istemişler ama vermesek olmaz mı? fransa.
istemişler ama vermesek olmaz mı? fransa.
0
antikadimag
(06.06.17)
ben hiç vermedim şimdiye kadar, bir şey olmaz yani.
0
monkey
(06.06.17)
geçmiş pasaportlarının değil de, asıl geçmiş vizelerinin fotokopilerini istiyorlar. eski pasaportunda vizen varsa onun fotokopisini alman senin yararına olur, daha kolay ya da uzun süreli vize çıkabilir. vermezsen de çok bir kaybın olmaz ama.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(06.06.17)
geçmişte aldığın vizen varsa senin için + olur yoksa vermezsen bişey kaybetmezsin
0
Tam1Hi0n3
(06.06.17)
(12)

Böyle çocuk nasıl yetiştirilir?

ekaterina
Arkadaşımın, yeğeni(8-9 yaşında) ve annesiyle oturdum da geçen gün. Çocuk bi okulun sınavına girmek istiyormuş, annesi de, "kazanınca gidecek misin o okul çok katıymış, arkadaşımın oğlu orada derste çikolata yedi diye hoca sınıftan atmış, zorlanırsın belki" dedi. Çocuk "bu disiplinle alakalı bi şey,
Arkadaşımın, yeğeni(8-9 yaşında) ve annesiyle oturdum da geçen gün. Çocuk bi okulun sınavına girmek istiyormuş, annesi de, "kazanınca gidecek misin o okul çok katıymış, arkadaşımın oğlu orada derste çikolata yedi diye hoca sınıftan atmış, zorlanırsın belki" dedi. Çocuk "bu disiplinle alakalı bi şey, bence disiplin kötü bir şey değil" dedi. Allahım böyle çocuklar da mı var, hayran kaldım çocuğa, en güzeli de annesine, ha tamam o zaman demeyip, kendi fikrini söyleyebilmesiydi bence. Sizce de çok güzel değil mi ya, nasıl yetişmiş acaba bu çocuk :/.
0
ekaterina
(06.06.17)
çocuğa evcil hayvan değil birey gibi davranan nadir ailelerden birinde büyümüş.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(06.06.17)
çocuğun fikrini söylemesi iyi de hocanın tavrını onaylaması ve disiplin aşkı korkutucu bence.
0
tepedeki psychedelic adam
(06.06.17)
nrmnm
(06.06.17)
bana pek sağlıklı gelmedi, ayrıca mutsuz bir çocuk imajı canlandı zihnimde.
0
gmzo
(06.06.17)
Hayır hiç mutsuz bi çocuk değil yani anlatamıyorum tabii de çocukta değişik bir hava vardı. Bence güzel ya disiplin aşkı değil de gerekli disiplinin nerde olması gerektiğini biliyordu.
0
🌸ekaterina
(06.06.17)
cool bir çocukmuş :d
0
fyodor fyodorovic
(06.06.17)
Zeki bir çocukmuş. Disiplin konusundaki yorumuna katılmak anlamında değil, soruyla yanıt arasındaki akıl yürütmeye dayanarak söylüyorum.
0
olivia
(06.06.17)
çok da güzel değil ya öyle çocuk mu olur?

ben disiplin konusuna değil de daha çok sınav kısmına takıldım. oturmuş araştırmış ve "ben en iyisi bu okulun sınavına gireyim" diye mi düşünmüş yani? hem de 8-9 yaşında. bu yaşta bu kadar hırsla 20 sinde ne yapacak?

ben o yaşta "nasıl daha fazla dondurma ve çikolata yiyebilirim?", "ablam dünyadaki her şeyi nereden biliyor?" "tatile gitmemize kaç gün kaldı?", "nereye tırmansam düşsem kolumu daha kolay kırarım?" falan gibi şeyler düşünürdüm.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(06.06.17)
muhtemelen bir yetişkinin, hatta muhtemelen öğretmenlerinden birinin, "disiplin kötü bir şey değil" gibi bir cümle söylediğini duymuş ve tekrarlamıştır. Hatta bir ihtimal, konuyu sırf bu cümleyi söyleyebilmek için açmış olma ihtimali bile var. sizin etkileneceğinizi falan düşünmüştür.
0
sopiro
(06.06.17)
karşısındakini çocuk gibi degil de gercekten bir birey gibi konusursa, boyle cocuklar gormeniz normal.
0
evimin paspasi
(06.06.17)
yorumlara şaşırdım. hanginizin ilkokulunda derste yemek yemek serbestti ki? şu an da böyle mi bilmiyorum ama disiplinden kastı nerde ne zaman ne yapabileceğini bilmek gibi geldi bana sadece.
0
piremses
(06.06.17)
Benim de küçükken disiplin aşkım vardı. Hatta aileme disiplinsiz oldukları için kızardım, 9 yaşında kendi isteğimle yatılı okula girdim, disiplinli bir ortamda rahattım:p

Disiplin deyince millet korkuyor ama evet gerektiği zaman disiplinli olmak iyidir. Benim derdim de her şeyin düzenli ve kurallı olmasıydı aslında, o duyguyu seviyordum.

Ama bu duygu büyüdükçe azaldı, daha rahat bir insan oldum. Yetişmemde bir sıkıntı olduğunu düşünmüyorum.
Bence bu çocuk da birey olabilmeye, kendi düşüncelerini ifade etmeye başlamış, güzel bir şey.
0
peggy
(06.06.17)
(10)

Diş çürüyüjnce mi doktora gitmeli yoksa büyüyüp acı vermeye başlayınca mı?

Cursed Chico
Bugün kontrole gittim. İki dişte çürük var. Haftaya gel dedi tedavi edelim.Ama o dişlerde hassasiyet, acı vs hiçbir şey yok.Niye istemiyorum, oyulmasını istemiyorum çünkü. En büyük sebep bu.Siz napyıoprsuınuz?
Bugün kontrole gittim. İki dişte çürük var. Haftaya gel dedi tedavi edelim.

Ama o dişlerde hassasiyet, acı vs hiçbir şey yok.

Niye istemiyorum, oyulmasını istemiyorum çünkü. En büyük sebep bu.

Siz napyıoprsuınuz?
0
Cursed Chico
(05.06.17)
Tek seçenek kanal tedavisi olmadan gitmelisin.
0
dissendium
(05.06.17)
Tek seçenek kanal tedavisi olmadan gitmelisin.
0
güneyli çocuk
(05.06.17)
tedavi olmazsan acımaya başladığı ilk dakikada hayatındaki her şeye lanet edersin. böyle bir acı yok. ben dişimin çürüdüğünü fırçalarken fark edip nası olsa acımıor diye dişçiye gitmedim. belki kendi kendine düzelir falan dedim hatta cahil gibi. 2 yıl hiçbir sorun olmadı. sonra bir gün durduk yere inanılmaz ağrımaya başladı hiç haber vermeden.

dişin çoktan çürümüş zaten, ha oyup çürüğü almışlar, ha çürük bir şekilde beklemiş, bir farkı yok. çürük kısım eski sağlıklı haline dönecek değil ya.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(05.06.17)
ben arada aynayı elime alıp dişlerimin normalde göremediğim yerlerini de kontrol etmeye çalışırım. en ufak bir çürük belirtisi gördüğümde doktora giderim hemen. çürük büyük olsa da dişlerde her zaman ağrı olmayabiliyor. bende olmuyor en azından, o yüzden ne kadar erken tedavi o kadar iyi
0
nesenbilneben
(05.06.17)
git tedavini ol. olmadıkça bir sonraki tedavi şekli daha can sıkıcı olacak. diş çekimine kadar yolu var. sonra diş yaptırmakla uğraşırsın.
0
rayde
(05.06.17)
Basit bir dolguyla kurtulmak varken kanala gidip dişin ölmesine, daha da kötüsü dişin sinirlerinin gangren olmasına, onun sonucunda da dişinin çekilmesine neden olabilirsin zamanında tedavi olmadığında.
0
angelus
(05.06.17)
Benim çürüklerim kontrol sonrası çıkar hep, dıştan anlaşılmıyor çürük olduğu. O yüzden dolgu ile yirttim. Acı ve ağrıyı beklersen dişini hep kaybedebilirsin.
0
cabiday
(05.06.17)
koro halinde söylendiği üzere: dişin çürükse gidip bir an önce tedavini olmalısın. eninde sonunda zaten dayanılmaz hale gelecek ve kendini bir gece nöbetçi dişçide bulacaksın, o da sana apse yapmış dişe uyuşturucu vuramam diyecek ve apranax falan içip sabah olana kadar tepineceksin.

deneyimle konuşuyorum. git tedavi ol.
0
aranelsurion
(05.06.17)
ne güzel, bilinçli doktorun var, aksatma.

dişte çürük var diye 1,5 sene önce doktora gittim, "bir şey yok hassasiyet var" diye yolladılar(film de çekti güya).
şu an aynı diş dolgulu, geçmezse kanal tedavisi yapacağız dediler(hala ağrım var)... göz göre göre gitti diş.
0
late viper
(05.06.17)
kanal tedavisine gitmeden daha derinleşmeden oyup dolgu yapacak uyuşturmuyor bile.
bende istemiyordum ama gerekiyor dedi iyi ki de yaptırmışım işinin ehli biri olması önemli. farkına bile varmıyorum varlığının 1 seneyi geçti dolgular.
0
kararsızataletfilozofu
(06.06.17)
(5)

Sessizlikle ilgili fazla iddialı olmayan dövme önerisi?

uzdeniz
Kendime sessiz kalmamı hatırlatacak bir dövme yaptırmak istiyorum. Küçük ve fazla dikkat çekmeyen bir simge olmalı. ne önerirsiniz?
Kendime sessiz kalmamı hatırlatacak bir dövme yaptırmak istiyorum. Küçük ve fazla dikkat çekmeyen bir simge olmalı. ne önerirsiniz?
0
uzdeniz
(05.06.17)
dörtlük es. quarter rest.
0
alperz
(05.06.17)
Şu sözü yazdır.

"çok konuşarak bir şey olunsaydı; ormanın kralı aslan değil, papağan olurdu
0
elvedui
(05.06.17)
0
hasmetizm 2046
(05.06.17)
geçen gün görmüştüm duyurunuzu da, şunu görünce aklıma geldi, paylaşmak istedim
instagram.com
0
istanbul kanatlarimin altinda
(06.06.17)
dörtlük es güzel fikir ama belli olmaz diye düşünüyorum.

s-media-cache-ak0.pinimg.com

s-media-cache-ak0.pinimg.com
0
sanrı
(06.06.17)
(3)

Kuşadası'ndan kuzeye doğru

antipodes
selamlar,2 hafta sonra arabamızla kuşadası'ndan kuzeye doğru sahil şeridi boyunca 1 haftalık gezmeli, görmeli, denizli, yüzmeli tatil planlıyoruz.nereleri gezmeli, nereleri görmeli, ne yiyip içmeli?önerilerinizi duymak isterim, sevgiler.
selamlar,

2 hafta sonra arabamızla kuşadası'ndan kuzeye doğru sahil şeridi boyunca 1 haftalık gezmeli, görmeli, denizli, yüzmeli tatil planlıyoruz.

nereleri gezmeli, nereleri görmeli, ne yiyip içmeli?

önerilerinizi duymak isterim, sevgiler.
0
antipodes
(05.06.17)
Dilek yarımadası kalamaki milli parkı
0
hurt
(05.06.17)
dikili-pisa koyu.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(05.06.17)
bademli
bergama
0
for the record
(05.06.17)
(6)

Italya Bari seyahati için 2 soru

interview with the vampire
5 Eylül'de yakın bir arkadaşımın İtalya Bari'de nikahı olacak. 30 veya 31 Ağustos'da gitmeyi planlıyoruz. Bari'ye daha önce gittiğimde Alitalia ile gitmiştim 2010 yılında, ama şimdi Alitalia'dan bilet bulamıyorum.Sormak istediğim şu iki soru: 1-Direkt bari olmasa bile hangi şehre inmeliyiz ki Bari'y
5 Eylül'de yakın bir arkadaşımın İtalya Bari'de nikahı olacak. 30 veya 31 Ağustos'da gitmeyi planlıyoruz.
Bari'ye daha önce gittiğimde Alitalia ile gitmiştim 2010 yılında, ama şimdi Alitalia'dan bilet bulamıyorum.

Sormak istediğim şu iki soru:

1-Direkt bari olmasa bile hangi şehre inmeliyiz ki Bari'ye kolay geçebilelim. Bağlantı önerebilir misiniz İstanbul çıkışlı? (31 Ağustos-9 Eylül gibi bakabiliriz)

2-Bir de vize alırken, konsoloslukta yayınlanacak evlilik bildirimlerini göstermemiz ve bu nikaha davetliyiz dememiz etkili olur mu? Zaten damadın ailesiyle kalacağımız için davetiye gönderecekler bize vize için. Bir de ekstra o belgeye gerek var mı? Yoksa sadece standart belgeler mi olmalı?

Teşekkürler
0
interview with the vampire
(05.06.17)
1-yunanistan'ın patras kentinden (ve sanırım patras dışında birkaç batı kıyısı şehrinden) superfast ferries ile bari'ye geçilebiliyor. gemi yolculuğu 10 saat sürüyor yalnız ama çok keyifli bir yolculuk. kocaman gemi zaten, içinde her şey var.

ama fiyatlarını hiç bilmiyorum, ekonomik olur mu ondan da emin değilim. biz interrail yaparken atina'dan otobüse binip patras'a geçimşitik, oradan da superfast ile bari'ye gelmiştik. bu biletlerin hepsi interrail biletinin kapsamındaydı, para ödemedik.

2-damadın ailesi size davetiye göndersin. o yeterli olur (bence.) damadın ailesi şey de yazsın: "bu sene içinde sık sık ziyaretimize gelecekler." o zaman 1 senelik vize verebiliyorlar.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(05.06.17)
@istanbul kanatlarımın altında

Çok teşekkür ederim. hiç bilmediğim şeylerden bahsettiniz. özellikle sık sık ziyarete gelecekler kısmı iyi oldu :)
0
🌸interview with the vampire
(05.06.17)
sevindim =)

şimdi baktım da patras oraya en uzak liman kentlerinden biriymiş. dubrovnik, karadağ ve arnavutluk'tan da gemiyle bari'ye geçme imkanınız varmış. onlar muhtemelen çok daha kısa sürer, fiyatları da daha ugun olur.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(05.06.17)
ben de baktım da gemiye, çok iyi fikir ancak çok pahalı olacak önce yunanistana geçip oradan gitmek. diğer alternatiflere bakabiliriz :(
0
🌸interview with the vampire
(05.06.17)
İstanbul Bari biletleri pahalı olabilir. Ben Güney İtalya için Roma'dan trenle gitmeyi seviyorum. Roma uçak seferleri sık. Fiumicino'dan Roma Termini İstasyona giden otobüslere bineceksiniz (5EUR). Intercity trenler 6 saatte Bari'ye gider, 13EUR'dan başlayan fiyatlarla, Frecciargento yani Hızlı Trenler 4 saatte Bari'ye gider, 40EUR'dan başlayan fiyatlarla satılıyor.
Roma'dan şehir merkezine ulaşım için www.terravision.eu , tren seferleri içinwww.trenitalia.com
0
cliquot
(05.06.17)
@cliquot çok teşekkürler
0
🌸interview with the vampire
(05.06.17)
(1)

Kontakt lenslerde en son durum nedir ?

darkalive
Bundan 4-5 sene önce şu 30 günlük filan lensler popüler olduğunda göz doktoruna danışıp 2 ay kullanmaya çalıştım fakat gün sonlarında sürekli gözlerim yanmaya devam edince bıraktım.Gözlükten nefret ettiğim içinde sadece zaruri hallerde takıyorum ama 2 numara miyop olan gözlerime beynim isyan ediyor.
Bundan 4-5 sene önce şu 30 günlük filan lensler popüler olduğunda göz doktoruna danışıp 2 ay kullanmaya çalıştım fakat gün sonlarında sürekli gözlerim yanmaya devam edince bıraktım.

Gözlükten nefret ettiğim içinde sadece zaruri hallerde takıyorum ama 2 numara miyop olan gözlerime beynim isyan ediyor.

Lens teknolojisi gelişti mi ? Tekrar denemeli miyim ? Şu oksijen geçirgenliği muhabbetleri filan vardı ne oldu ? Piyasadaki uzun süre gözden çıkarılmadığında bile sorun yaratma olasılığı en az olan lens hangisidir - fiyatı önemsiz

Çok teşekkürler şimdiden !
0
darkalive
(05.06.17)
benim de gözlerim 2 numara.
ya bu 2 numara göz bozukluğu çok salak bir durum değil mi? çünkü aslında görüyorum sanıyorsun ama göremiyorsun :D

birkaç ay önce aylık lense geçtim. verdiğim en doğru karardı, lensten önce hayatı 144p kalitesinde izliyormuşum meğer. acuvue oasys ve air optix markalarından aldım denemek amaçlı. ikisini de değiştire değiştire kullanıyorum ve ikisinden de çok memnunum. acuvue oasys daha çok beğeniliyor ama sanırım.

birkaç kere lensler gözümdeyken uyudum, hatta ayıptır söylemesi 4-5 gün çıkarmadığım oldu. öyle çıkarıp takmadan önce ellerimi temizlediğim de söylenemez (parmaklarıma üflememi saymazsak.)

ha bir de sözde "aylık" lenslerimin 2. ayı doldu ama hala aynı lensleri kullanıyorum.
göz doktoru olan babama göre kör olmazmışım ama ciddi sorun olabilirmiş. neyse göreceğiz. (göremedi)

sonuç olarak tekrar dene bence. benden çok daha özenli kullanacağına eminim.

lenslerin yanında da refresh tears gözyaşı damlası da alabilirsin. hiçbir zararı yokmuş ve kuruluğu, yanmayı direk engelliyor.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(05.06.17)
(1)

Hamile kedi için neler yapmak lazım ?

Wolfware
selamlarevimizde iki tane dişi kedimiz var. biri hamile. sanırım 1-2 haftaya doğuracak. onun için hangi önlemleri almamız gerekiyor? alanı olsun, yemeği, bakımı olsun. birde diğer dişi kedinin anne ve yavrularına tavrı nasıl olur ? normalde oyuncu ve şiddeti sevmeyen bir kedi ama bilemiyorum nasıl d
selamlar

evimizde iki tane dişi kedimiz var. biri hamile. sanırım 1-2 haftaya doğuracak. onun için hangi önlemleri almamız gerekiyor? alanı olsun, yemeği, bakımı olsun.

birde diğer dişi kedinin anne ve yavrularına tavrı nasıl olur ? normalde oyuncu ve şiddeti sevmeyen bir kedi ama bilemiyorum nasıl davranır? çünkü evde olmadığımız zamanlar oluyor.

bunun dışında yavrular doğduktan sonra nasıl davranmamız gerek onuda sormak isterim. 2 ay baktıktan sonra onlara yuva arayacağım.


Bilgi verebilirseniz çok sevinirim.
0
Wolfware
(02.06.17)
benim de kedim 4 yaşındayken 3 yavru doğurdu. deneyimlerimi anlatayım.

şu an için yapacağınız bir şey yok bence. biz bizim kedinin hamile olup olmadığından bile tam emin değildik, biraz kilo mu aldı naptı derken bir gün doğurmaya başladı. doğurmadan birkaç saat öncesine kadar da evdeki alüminyum folyodan yapılmış toplarla koşturup oyun oynuyordu. yani doğum öncesinde öyle çok dertlenmeyin.

doğum başlamadan birkaç saat önce suyu geldi. şöyle oldu o da; kucağımda oturup yalanıyordu, keyfi yerindeydi. az bir ıslaklık hissettim. o da hissetmiş olacak ki şaşırdı, kalkıp baktı. sonra başka yere oturdu yalanarak temizledi kendisini.

doğum sırasında olabildiğince karanlık ve sessiz yerleri tercih ediyorlar. o zaten kendi kafasında çoktan bir yer ayarlamıştır muhtemelen, oraya gidip doğurmaya başlar. siz bu sırada evde olursanız altına bir iki tane havlu serersiniz sadece. ama kedinizin seçtiği yeri değiştirmeye çalışmayın. zaten öyle fazla kirli bir iş değil, kan çıkmıyor merak etmeyin :D bizimki salonun koltuğunda doğurdu, altına bir baş havlusu koymuştuk, koltuğa hiçbir şey olmadı.

doğum başlayınca ben veteriner arkadaşımı aradım, bir süre onunla telefonda kaldık. Işıkları, perdeleri falan kapatın, sessiz olun, uzaktan izleyin ve hiç ellemeyin dedi. ilk yavru doğarken bizim kedi çok miyavladı, yaklaşıp baktığımızda yavrunun önce poposunun çıktığını gördük. ters doğuyordu yani. veteriner arkadaşım tutup çekmemiz gerektiğini söyledi. annem yavruyu tutup yavaş yavaş çekmeye başladı. çıktı zaten fazla zorlanmadan.

bir kesenin içinde doğuyor yavrular. anne hemen yavruyu aldı, kesesini dişleriyle açtı ve keseyi yedi (evet yiyor, bırakın yesin çünkü o kese çok sağlıklı bir şeymiş anne için. süt yapıyormuş.) sonra yavruyla ilgilendi bir saat kadar. yaladı, memesine koydu emzirdi falan. 1 saatin sonunda ikinci yavru sorunsuzca doğdu. bizimki gene keseyi yedi, yavruyu yaladı emzirdi. biz hiç ellemedik. 2 saat daha geçti, biz artık bitti sanıyorduk ama o sırada bir yavru daha doğurdu.

yavrular doğunca "bunlar fazla küçük, suratları çok çirkin, gözleri de yok. acaba bir sorun mu var?" diye endişelenmeyin, hızla büyüyüp kediye benzeyecekler :D

sonrasında da gene fazla bir şey yapmayacaksınız. kendinizi tutabilirseniz fazla ellemeyin. (böyle diyorlar ama biz elledik, bir şey olmadı.) anne yavruları nereye götürürse orada kalsın yavrular. siz sadece hava sıcaklığı ne olursa olsun yavruların yanlarına/altlarına bir sıcak su torbasını beze sarıp koyun. (çok kaynar su koymayın haşlanmasınlar tabi.)

anne yavrulardan bir ya da birkaçını beslemeyi reddedebilir. bizim kedi ilk haftanın sonunda o ters doğan yavrusunu emzirmeyi bıraktı, hatta üzerine yatmıştı bir keresinde, altından zor aldık yavruyu. böyle durumlarda anneyi zorlamayın ve ona kızmayın. babamın bizim kediye dediği gibi kedinize "şerefsiz" demeyin :D diğer yavruları daha iyi beslensin ve daha sağlıklı olsun diye en güçsüzleri reddedebiliyor anneler. öyle bir şey olursa bilmiyorum yaşatabilir misiniz, biz başaramadık malesef. ama o yavruya veterinerden aldığım tarife göre şunları karştırıp verebilirsiniz: yarım çay bardağı sıcak inek ya da keçi sütü, yarım çay bardağı sıcak su, yarım çay kaşığı tereyağı, yarım kesme şeker. veya bunun yerine aptamil bebek maması da olur. (eczanelere gidip "tarihi geçmiş bebek maması varsa verir misiniz?" derseniz ücretsiz veriyorlar genelde, tarihi geçmiş olmasının bir zararı yok.) bir de o yavrunun poposunu sulandırılmış zeytinyağlı pamukla silerek çişini yaptırmak gerekiyor.

İkinci kedi yavrulara bir şey yapar mı orasını hiç bilmiyorum.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(02.06.17)
(31)

Cok bunaldim

uzun kulaklı yalnız tavşan
O kadar kotu hissediyorum ki. Ogluma bagirdim. 14 aylik oglumla bir basimayim. Annem kardeslerim kimsenin umrunda degilim. Ayni sehirdeyiz 15 gun hasta yattim bir tabak yemek gondermedi annem. Kardesim ne zaman sorsam gezmede tozmada. Esim zaten aksam 8 den once gelemiyor gelince de herseye yetismey
O kadar kotu hissediyorum ki. Ogluma bagirdim. 14 aylik oglumla bir basimayim. Annem kardeslerim kimsenin umrunda degilim. Ayni sehirdeyiz 15 gun hasta yattim bir tabak yemek gondermedi annem. Kardesim ne zaman sorsam gezmede tozmada. Esim zaten aksam 8 den once gelemiyor gelince de herseye yetismeye calisiyor. Eziliyorum yaptiklari karsisinda. Bunaldim. Bazen olmek istiyorum sonra oglum kahkaha atmaya basliyor vazgeciyorum.

Dun cocugumu kontrole goturecektim. 1 sataten fazla pesinde giyinsin diye dolastim. Her gun durum bu. Gel soyle yapalim gel boyle yapalim. Bazen o kadar israrci ki. Canini yakacak seylerin o kadar pesinde ki. Kizdim sesimi yukselttim. Geldi yine optu beni. Sarildi agladim agladim. O kadar masum ki. Aklimdan cikmiyor hic o an.

Unutamiyorum. Ne yapicam ben? Psikiyatriste de gittim. Davranisci terapi dedi ayri kalin dedi. Aksam babasiyla oynarken bile yanimdan ayrilmak istemeyen bir cocugu nasil baskasina emanet ederim ki.

Niye kimse yardim etmiyor bana? Niye delirdim bu kadar? Ne zaman off desem aaa saglikli cocugun var sikayet edemezsinle karsima geliyorlar. Dayanacak gucum kalmadi.
0
uzun kulaklı yalnız tavşan
(02.06.17)
eşiniz ve çocuğunuzla birlikte bir tatile çıksanız?

biraz olsun aynı ortamdan ve günlük işlerden uzaklaşırsınız. toparlanmanıza yardımcı olabilir.
0
eeb
(02.06.17)
@eeb esimin isten izin almasi sikintili. Haftasonu da her yer tiklim tiklim daha cok bunaliyorum.
0
🌸uzun kulaklı yalnız tavşan
(02.06.17)
doktor bişey önermiş onu neden gözardı ediyosunuz ki? nasıl yapayım diye bişey yok yapacaksınız.

hastaysanız dışardan yemek söyleyin ya da arayın annenizden rica edin. yemek yapamayacak kadar hasta olduğunuzu ne bilsin kadın, söylediniz de yok yapmam mı dedi? dediyse işte dışarda her yer lokanta arayın göndersinler ya da koyun bi hazır çorba.
0
elorelia
(02.06.17)
aklını başına topla ablacım. sağlıklısınız, eşin yardımcı oluyomuş, daha ne.. anneni kardeşini boşver, herkes kendi hayatının derdinde. sen ise sadece bunalmışsın, normaldir. çocuğu da al, çıkın, dışarıda vakit geçirin. temiz hava iyi gelir. terapiye gidebiliyosan daha da iyi.
0
manuel mandalina
(02.06.17)
acaba bu sorumluluğa -çocuk sahibi olmak- hazır olmayabilir misiniz? ya da büyüdükçe aslında hazır olmadığınızı mı anladınız?

bunlardan çok daha zor sınavlarınız da olacak maalesef. @eeb'in dediği gibi biraz uzaklaşmak iyi olabilirdi.
0
piremses
(02.06.17)
başka bir uzman bulun ve yeniden gidin. lohusalık depresyonunda birine bu kadar düz tavsiyeler veren bir uzman ilk defa duyuyorum. lohusalık depresyonu gerçekten çok çok zor atlatılan bir durum. lütfen bir uzmanla görüşün. sizde bir tuhaflık yok. bilimsel olarak kanıtlanmış/kabul edilen bir durum yaşıyorsunuz sadece.
0
Phoebe
(02.06.17)
@elorelia goz ardi etmiyorum yapamiyorum. Elimde degil deniyorum olmuyor. Mevzu hasta oldum yemek yapamiyorum da degil bunu bilmesine ragmen ailemin hic bisey olmuyormus gibi davranmasi.
0
🌸uzun kulaklı yalnız tavşan
(02.06.17)
çocuğun davranışları normal, anormal olan sensin gibi. canını yakacak şeylerin peşinde olabilir, sen ona güzel güzel anlatacaksın. yetişkin biri yok karşında sonuçta. olur öyle şeyler, kızabilirsin de o da çocuktur ağlar ya da üzülür vs. sen abartma olayları derim.
0
cekilmis gayfe
(02.06.17)
@krempeynir ogretmenim. Ucretsiz izindeyim. Ise donsem bakacak kimse yok. Guvenebilecegim kimse yok. Guvenmeyi deniyorum ama babasiylayken bile gozum hep uzerinde. Hic rahat olamiyorum. Cok zor bir gebelikti oncesinde dusuk hikayem falan da vardi. Neredeyse 9 ay yattim. O arada calisamadim tabi. Isimi ozluyorum. Donemiyorum.

Psikiyatrist emzirdigim icin ilac vermedi emme aralarini acabilirsem -6 saat gibi- o zaman kisa etkili bir ilactan bahsetti. Memeyi de aralayamiyorum dis cikartma doneminde oldukca huysuz. O terapiye yonlendirdi ama onu da yapamiyorum.

Bagirdigimi unutur mu? Uzulmus mudur? Kirilmis midir? Kontrolumu ne kadar kaybettim hic bilemiyorum. ( fiziksel siddet falan yok kesinlikle) sozlu siddetim bile rahatsiz etti. Bugun yine koynumda opuyor seviyor ama icim rahat degil.
0
🌸uzun kulaklı yalnız tavşan
(02.06.17)
yeterince denemiyosundur, doktor sana imkansız bişeyi tavsiye etmemişir nihayetinde. ya da dedikleri gibi başka bi uzmanla görüşebilirsin. tedavisi olmayan bi hastalık durumu yok ortada allah korusun sadece davranışları açısından seni yoran bi çocuğun düzeni değiştirilecek. kadınlar kulubunde filan takıl atavsiye ederim bilinçli anneler var.

ben hala ailene neden kızdığına anlam veremedim. evine geip gidip sana yardıme etsinler istiyosun sanırım ama herkesin bi hayatı var. sonuçta seni ve kardeşini yetiştirip çocuk işini sonlandırdılar değil mi belki onlar da kendi yağlarında kavrulmak istiyolardır. ya da gerçekten bencil insanlardır. ama durum bu sonuçta. sen de görmüş oldun. kabullenip yola devam ediceksin. sizin aileniz 3 kişilik artık ve kendi başınızasınız.

biraz bunalmışsın belli ama ölmek isteyecek ne var? hiç ağza yakışan bi laf değil. ailenizi filan boşverin iyi bi uzman bulup çocuğun rutininiz size de bireysel olarak bi yaşam alanı sağlayacak şekilde düzeltin.

ayrıca küçükken annemden çokça azar yediğimi hatırlıyorum kim yemedi ki? hiç birimiz sağlıksız insanlar değiliz. şimdiki anneler bu konuda evet çok hassas ama bir iki bağırma ile çocuğa bişey olmaz. tavsiye ettiğimden değil ama bence gerçek bu.

ayrıca babasına bile güvenemiyorum diye bişey yok. siz de biraz kendinizdeki yanlışları görün. babasına da güvenin bi zahmet. ayrıca annesi işe dönen bebekler sokaklara düşmüyor değil mi bakıcı veya kreş alternatifleri var. güvenmeme konusunu aşmanız lazım. illa ki bi gün başkasına emanet edeceksiniz.
0
elorelia
(02.06.17)
@piremses 6 yillik evliligin ardindan cok isteyerek bebek sahibi oldum o zamanlar hazir hissediyordum simdi bocaliyorum. Onsuz olmak istemiyorum sadece isler biraz kolaylassin istiyorum.
0
🌸uzun kulaklı yalnız tavşan
(02.06.17)
ablacım aşırı drama yapmışsın sıkıntıdan. evlilik çocuk işleri böyle, çalışmıyorsan ve çocuğa aile bakmıyorsa. para sıkıntın yoksa çık gez, parka git avm ye git, yaz geldi ne işiniz var evde. haftasonu da sakin bi yerlere gidin, ağaç olan su olan, piknik yapın. kafana takıp büyütme. iyi durumdasın. geçer hepsi
0
hasmetizm 2046
(02.06.17)
saglikli cocugun var sikayet edemezsin denir tabi işin zor kısmını halledip sığ suda mı boğulacaksın
0
qazedcsrfvtyhngujmkol
(02.06.17)
@hasmetizm evden cikana adar oglanin pesinde kirk takla atiyorum. Cantasini al yemek hazirla atistirmalik al. Hop giydirmeye calis. Altini degistir bunlar rutin ama savas halinde olan seyler. 1 saat kiyafet elimde kovaliyorum. Zorlamadan olsun gonlu olsun diye. Yine de olmuyor. Bende de gezecek heves falan kalmiyor.
0
🌸uzun kulaklı yalnız tavşan
(02.06.17)
Cevabım silinmiş oysa çok haklıydım, başka duyurularına da baktım psikolojin bozuk, ağır takıntıların var ve en çok da çocukla kocana takmışsın. acilen tedavi olman lazım. İyi bir psikolog bul mutlaka, yoksa o çocuk büyüdükçe hayatı zehir olacak yavrunun. Ablamın da oğlu var hiç 1 saatte giydirdiğini görmedim, gönlü olmak başka zorlamak başka şeyler, bunu zorlamadan da çocuğa anlatarak yapabilirsin. Takıntın burda da kendisini gösteriyor.

not: krem peynir silmez misin lütfen. Birisinin doğruları söylemesi lazım.
0
ubba
(02.06.17)
Gönlünü ederek kıyafet giydirilmez çocuğa. O şekilde alıştırmışsın, çocuk oyun bellemiş. Tut yatır yere, hızlıca giydir. Ağlasa zırlasa bile, çocuk bu, çıkınca unutur.
0
arnold schwarzeneger
(02.06.17)
@arnold kiyamiyorum. O aglarken ben oluyorum. Uzuluyorum. Yanlis burada galiba.
0
🌸uzun kulaklı yalnız tavşan
(02.06.17)
@krem peynir psikiyatristimle birebir aynu cumleleri kurmussunuz. Aklin yolu bir belli ki.

Emzirme kismina gelince tuhaf bir bag hissediyorum. Sanirim oglumdan cok benim ona ihtiyacim var. Mesela aksam babasiyla oynarken kucaginda uyudu cok uzuldum emmeden uyudu diye. Aslinda sacma biliyorum ama engel olamiyorum. Onunla tutunuyorum bir ise yaradigimi hissediyorum.

Farkli bir doktor arayisi icersindeyim. Yardimlariniz icin tesekkurler.
0
🌸uzun kulaklı yalnız tavşan
(02.06.17)
bir şey söyleyeceğim, ailenizden hayır yok belli ki. peki bu süreci atlatmak için çağırabileceğiniz -yardım için değil de eğlenmek için- yakın bir arkadaşınız yok mu?

insanın kafası dağılıyor gerçekten arkadaşlarıyla vakit geçirdiğinde.
0
piremses
(02.06.17)
@piremses var elbette ama surekli darlamak istemiyorum onlari da. Hem cocuktan ayri pek etkinlik yapamiyorum
0
🌸uzun kulaklı yalnız tavşan
(02.06.17)
Emin ol birçok aile senden daha kötü durumda.
Aklını başına al bence.
Unutma
Çaresizseniz çare "siz" siniz
0
bana her yer cehennem
(02.06.17)
Siz sanırım ailenizi geri kafalılar diye çocuğunuzdan uzak tutmak istiyordunuz. Birkaç sorunuzu hatırlıyorum sanki. Çocuk ilk doğduğunda sürekli en çok ben biliyorum benzeri Duyuru'lar açıyordunuz. Eğer o kişi sizseniz aileniz haklı. İnsanları en başta tersledikten sonra onlardan yardım beklemek anlamsız.

Şimdi baktım. O kişisiniz.

eksiduyu.ru

Bir de sünnet konusunda tartışmıştınız.

Hakkınızda ne hali varsa görsün diye düşünüyor olabilirler.
0
dissendium
(02.06.17)
Ya ayni yegenim de senin gibi. Çocuğu yokken deli gibi ağlardi. Aşi tedavisi oldu Allah ona ikiz çocuk verdi hiç mutlu degil. Simdi de genc omrum gidiyor bu cocuklarin telasiyla diyor. Saka gibisiniz. Kinamak da istemem ama yine de elimde olmadan icin icin kiniyorum sizi. o cocuğu buyuturken onun mutluluğuyla mutlu olmaniz gerekiyor sizin artik. Mesela cocugum olunca disleri cikacak 2 tane vampir gibi ben ona cok gulecem. Sonra ilk adimini atacak ben yurumus gibi olacam. Onla okula gidicem, onla okumayi sokecem. Ben yeniden dogacakmisim gibi hissediyorum. Belki coook yaniliyorumdur. Basima gelince her sey farkli olur mu acaba.
0
for day to break
(02.06.17)
düşünsene dünyaya geleceksin, milyarlarca seçenek var ama bu kadının çocuğu olma talihsizliğini yaşıyorsun. hayata 1-0 yenik başlıyorsun. ne acı bir şey.
umarım çocuk size benzemeden büyür. senin için zor bacım, keşke çocuk yapmasaydın.
0
cekilmis gayfe
(02.06.17)
bir cocugun sorumlulugunu almak kolay mi? bak degil. bununla birlikte hamilelik sonrasi sendromu diye bir gerceklik var. sorunlarin altindan kalkamayacagini da dusunuyor olabilirsin icten ice fazla geliyordur. bir iki yil sonra bircok seyin duzeldigini soyluyorlar genelde. yapabilecegin bir sey yok. cocugunla birlikte eglenmeye caliş. ve evet mumkunse aksamlari kendine ayirmaya caliş. onlar insanlik yapmasa da sen onlarin insan olmasini bekle ve annenden kardesinden yardimniste. spesifik yardimlar iste. iki saat gel cocuga bak uyuyayim de. sizde yemek var mi aksama yemek yok de. Zaten yapmiyorlar lanet olsun de me sen iste onlar utansin. sabret. Allah kolaylik versin.
0
sparkle kiddle
(02.06.17)
"Annem bi tas yemek getirmedi, kardeşim gezmede tozmada"
Onlara güvenerek mi çocuk sahibi oldunuz? Hayır. 6 sene çabalamışsınız istemişsiniz ve olmuş. Kendi başınızın çaresine bakmak zorundasınız. Herkesin bebeği var, dünya bebek sahibi olanları. Etrafında dönmüyor.
Annelere kardeşlere bu kadar yüklenmek, sürekli beklenti içinde olmak yersiz. Herkesin kendi düzeni kendi hayatı var. Kaç yaşında kadın, kaç çocuk büyütmüş ve artık eleğini asmış. Allah belli yaştan sonra insanların çocuk sahibi olmasını engelliyorsa var işte bi bildiği, vücut kaldırmaz o yorgunluğu artık.
Kardeşiniz de kendi hayatını yaşıyor, hazır hissettiğinde o da çocuk sahibi olacak veya olmayacak, ama bu size yardım etmesi gerektiği manasına gelmiyor.

Hormonlarınız, vücudunuz buna hazırlanmış ve o çocuğu doğurmuşsanız, siz ve eşinizden başka kimse bu kadar hazır değil şuan çocuğu büyütmek için. Biyolojik olarak bu süreçleri aşmışsınız gayet de başınızın çaresine bakabilirsiniz, hiçbir sebep yok yapmamanız için.

Güçlü olun, dramatikliği bi kenara bırakın. Ücretsiz izin süreniz dolduğunda çocuğunuzu emanet edebileceğiniz güzel bi kreş bulun şuan yapacak en mantıklı hareket bu. Ha yok ben anneme bırakırım, onun ömründen 5-10 sene gitsin yeter ki çocuğum yabancılarla büyümesin derseniz, sizin için yapılacak bir şey kalmamış demektir.
0
megalomaniac
(02.06.17)
Hımm. Şey. Çok ivedi bir şekilde sizi düzenli olarak takip edecek bir pskiyatr bulmanız gerekiyor. Burada yazarak ve dinleyerek vakit kaybetmeyin. Yazdığınız birkaç durum değerlendirmenizden bile durum çok açık. Emzirmeyi bırakın, ivedilikle ilaçlarınıza başlayın.
0
velvetmorning
(02.06.17)
Önce çocuğun alışkanlıklarını düzenleyin yoksa sizi parmağında oynatmaya devam eder.

www.idefix.com

Kitabı alın, okuyun, hatmedin ve ısrarlı biçimde uygulayın.

Bizim 6 aylık ufaklığın emme, oynama ve uyku düzeni var. Uykusu gelince yatağına koyuyoruz, kendi kendine uykuya dalıyor. Çocuğun düzeninin olmayışı sizi epeyce yıpratmış.

Çocuk düzene girince siz de hayatınızı toparlarsınız bence.
0
cakabo
(02.06.17)
14 ay boyunca bir çocukla birlikte kalmanın etkileri gibi geliyor bana. siz oğlunuzla birlikte vakit geçirmekten ona benzemişsiniz. çocuk gibi olmuşsunuz, her şeye ağlayıp sinirleniyorsunuz. sürekli bir pms döneminde gibisiniz sanki. sizi eleştirmiyorum, sizinle aynı olgunluğa sahip olmaktan çoook uzak bir bireyle 7/24 zaman geçiriyorsunuz ve onunla anlaşmaya çalışıyorsunuz. normal olarak böyle olmuşsunuz. ben olsam kelimenin tam anlamıyla delirirdim. zaten bütün anneler nasıl delirmiyor anlamıyorum. gerçi benim bildiğim kadarıyla anneler çocuk 1 yaşını doldurmadan çalışmaya başlıyor, sizin bu süre fazla uzamış.

sakin olun öncelikle. psikiyatrist doğru demiş, çocuğunuzdan ayrı kalın. anneniz gelmiyorsa bile bakıcı ayarlayıp eşinizle baş başa bir şeyler yapın. kendinize bakmayı ihmal etmeyin. eskiden nasıl giyiniyorsanız öyle giyinin dışarı çıkarken. eskiden nerelerde en çok eğleniyordunuz onu hatırlayın, gidin onları yapın. çocuğunuz sizden ayrı kaldı diye de başına bir şey gelmez, pimpirikli anne moduna girmeyin.

sizin gibi yenilerde anne olmuş insanların toplaştığı bir yerler yok mu, ya da instagramda hep görüyorum "alaranın annesi" falan gibi hesaplar, oralara yazsanız, onlarla konuşsanız? neler yapıyorlar nasıl atlatıyorlar bu dönemi?

bana uzaktan bakınca hiçbir sorununuz yok gibi geldi bu arada. "dayanacak gücüm kalmadı" falan derken biraz abartmıyor musunuz sizce de?
0
istanbul kanatlarimin altinda
(02.06.17)
sabah abim ile konuştum benzer konuları. yengem çalışmıyor. çocuk 3,5 yaşında. tam bir canavar. tüm ilgiyi üzerine çekmek için elinden geleni yapıyor. kendine zarar verecek şeylerde dahil. yanına gitmeyi çok istiyorum ve seviyorum. ancak gittiğimde tahammül edemiyorum. ben böyleyken baba ve anne daha da bunalmış durumdalar.
@cakabo senin kitap tavsiyeni görünce, mağazayı gezdim ve iki kitap sipariş ettim. birinin adı 'Bağırmayan Anne Baba Olmak', diğeri de 'beni ödülle cezalandırma'. ilk fırsatta hem okuyup hemde abim ve yengeme vericem. tahammülleri kalmadığı zaman çocuğa bağırıyorlar. çocuk ise ilk başta korkup, sonra her şeyi oyun gibi kurgulayıp, çıldırmaya devam ediyor.

Özellikle problemimiz, yemek yememe. Aile büyükleri dahil herkes çocuğa abur cubur veriyor ve beslenme düzeni bozulduğu için yemekte bizimle yemiyor. sonra da zorla yedirmeye çalıştıklarından yemek yemeyi oyun sanıyor. kısır döngüdeler. yemek işkenceye döndü. bu ve buna benzer çok problem yaşıyorlar.

@uzun kulaklı yalnız tavşan psikiyatristin önerisi gayet yerinde gibi görünüyor. aynı abim ve yengem gibi her şeye verilecek bir yanıtın var. demek ki yanıtların ya doğru değil, ya da senin bahanelerin haline gelmiş. davranışlarını değiştirmek zorundasın. hem çocuğuna, hem kendine...
0
cliquot
(02.06.17)
şimdi eski duyurularınızı okudum da, siz de karı-koca aileleri her zaman yanınızda isteyen kişiler değilmişsiniz. anne nereden bilecek yanında istediğiniz ya da istemediğiniz zamanları?

bir kadının anneliğinin eleştirilmesine çok kızarım, bence çok iyi bir annesinizdir de. az çok öyle anlıyorum. ama şu çocuk peşinde koşmayı da anlamadım. benim yapım biraz serttir ondan da olabilir ama oturtun çocuğu giydirin işte, neden giyinmesi için peşinde dolaşıyorsunuz? çok çocuk baktım, tuvaletleridir giyinmeleridir az çok biliyorum. devamlı hareketliler zaten, çocuğun sakin olması beklenemez ki.

bence de psikiyatristin önerisi güzel. ayrı vakit geçirin. iyi gelecektir. devamlı çocukla kalmak anneyi de çok yoruyor. bir de vicdan yapıyor anneler çocuklarından ayrı kaldığında halbuki öyle bir şey yok.
0
pinkpeony
(03.06.17)
(4)

Eski bir bulmaca tipi olan bunu çözme tekniği nedir?

winston insani
Merhabalar5 tane kelime veriliyor. Her bir kelimenin yanına + ve/veya - yazılıyor ve hedef bir kelime bulunması isteniyor.Örneğin birinci kelime müjde olsun ve yanında +- olsun. Bunun anlamı hedef kelimede, bu müjde kelimesinde bir harf var ve yeri tutuyor (+), bir harf daha var ama onun yeri tutmuy
Merhabalar

5 tane kelime veriliyor. Her bir kelimenin yanına + ve/veya - yazılıyor ve hedef bir kelime bulunması isteniyor.

Örneğin birinci kelime müjde olsun ve yanında +- olsun. Bunun anlamı hedef kelimede, bu müjde kelimesinde bir harf var ve yeri tutuyor (+), bir harf daha var ama onun yeri tutmuyor(-).

Bu soruları çözme mantığı nedir? Gazetelerde çıkıyormuş zamanında bu tip bilmeceler.
0
winston insani
(02.06.17)
Mastermind bu oyunun orijinali sanırım.

2-3 tahminde bulunduktan sonra çapraz eşleştirme yaparak çözebilirsin.
0
cakabo
(02.06.17)
mastermind +1. tek farkı, orada renkli boncuklarla aynı işlem yapılıyordu. senin anlattığında harflerle yapılmış.
bir de alakasız olacak ama aklıma geldi, fallout oyununda da böyle bulmacalar çözülüyor oyundaki biligisayar şifrelerini kırmak için.

soruna gelecek olursak, bu 5 kelimeden içinde aynı harfleri aynı yerde olanlarla başlayabilirsin. örneğin kelimeler arasında;

müjde +-
mersi +

varsa, bulman gereken kelimenin ilk harfinin m olduğunu düşünebilirsin.
sonraki adımda da bol +'lı kelimelerden devam etmek gerekiyor.
elinde bir örnek varsa daha kolay anlatabilirim.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(02.06.17)
Sahip +
Beton +-
Muzır -
Döşek +-
Müjde --

Örnek olarak bu var
0
🌸winston insani
(02.06.17)
aynı harfleri aynı yerde olan kelimeler olmadığı için, ortak harfi çok olanlardan başladım:

Beton +-
Döşek +-
Müjde --

hepsinde e var. döşek ve müjde'de e'ler yanlış yerde beton'da doğru yerde. bulmaya çalıştığımız kelimenin ikinci harfi e olur. (varsayım)

ikinci harfi bulduğumuza göre; beton, döşek ve müjde'den e harflerini çıkarabiliriz. yanında + olan kelimelerin de 2. harflerini çıkarabiliriz çünkü 2.harfi bulduk ve o + 2.harf için konulmuş olamaz. e harfini bulurken kullandığımız + ve - işaretlerini de çıkarırsak elimizde şu kalıyor:

S_hip +
B_ton -
Muzır -
D_ş_k +
Müjd_ -

döşek ve müjde'de d harfi ortak. müjde'deki d harfi yanlış yerde. döşek'de ise doğru yerde çünkü + var. ilk harf d olur. (varsayım)

az önceki gibi harfleri düşünce şu kalıyor:

__hip +
B_ton -
M_zır -
__ş_k
M_jd_

+ ve -'si kalmadığı için artık döşek ve müjdeyi listeden çıkarabiliriz

__hip +
B_ton -
M_zır -

artık birbiriyle aynı harfi olan kelime kalmadı. ama ilk 2 harfi biliyoruz ("de" ile başlıyor kelime) buradan türeticez. sahip'te + işareti olduğu için oradan başlayacağım. o + işareti "i" harfi için konulmuştur desek; elimizde

B_ton -
M_zır -

kalır. buradaki harfleri kullanarak, şimdiye kadar bulmuş olduğumuz "de_i_" kelimesini anlamlı bir kelime yapmaya çalışırız. cevap: deniz olur.

ne kadar anlatabildim bilemiyorum.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(02.06.17)
(2)

levent > darıca

superb
4 levent'ten toplu taşıma ile darıca'ya nasıl giderim?gitmek istediğim yer burası: https://goo.gl/maps/3TBGY9dznM62
4 levent'ten toplu taşıma ile darıca'ya nasıl giderim?
gitmek istediğim yer burası: goo.gl
0
superb
(02.06.17)
4.Levent'ten 500t ile kartal'a gidip, kartal metrosundan kalkan 200 numaralı kartal-izmit otobüslerine binebilirsin. gebze'den geçiyorlar. gebze'de inince darıca'ya giden bir şeyler bulursun herhalde.

bu da bahsettiğim 200 numaralı otobüsün saatleri:
www.kocaeli.bel.tr
0
istanbul kanatlarimin altinda
(02.06.17)
500t ye binip şifa mahallesi e 5 girişinde inip buradaki duraktan kalkan darıca otobüslerine binebilirsin.
0
kapi
(02.06.17)
(4)

Yeşil pasaport iade edilmezse ne olur?

alister
Kız arkadaşım 25 yaşına kadar babadan yeşil pasaportlu. Ancak 2 senedir sigortalı olarak çalışıyor, bilmediği için de iade etmemiş. Bu süre zarfında pasaportu hiç kullanmamış. 1-2 ay sonra işi bırakacak ve pasaporta ihtiyacı olacak. İşi bıraktığında 25 yaşına kadar yeşil pasaportu kullanabilir mi? P
Kız arkadaşım 25 yaşına kadar babadan yeşil pasaportlu. Ancak 2 senedir sigortalı olarak çalışıyor, bilmediği için de iade etmemiş. Bu süre zarfında pasaportu hiç kullanmamış. 1-2 ay sonra işi bırakacak ve pasaporta ihtiyacı olacak. İşi bıraktığında 25 yaşına kadar yeşil pasaportu kullanabilir mi? Pasaport almaya kalksa sıkıntı çıkarabilirler mi? Ceza ödeyen var mı hiç?
0
alister
(01.06.17)
sigortali oldugunuz anda iade etmeniz lazim. yakalanmadan iade ederse bir sorun olmaz, en azindan ben yasamadim. sigorta girisi oldugunu giris cikista gorebiliyorlar, cikisini engellerler ve normalde dava isini pek takip etmiyorlar ancak OHAL var, babasina dava acilabilir.
0
kassiopeia
(01.06.17)
Peki şimdi yakalanmadığı için gidip iade etse sıkıntı çıkar mı? Ceza falan keserler mi? 500-600 liralardan bahsedenler gördüm ceza olarak.
0
🌸alister
(01.06.17)
ben 24 yaşında çalışmaya başladım ve yeşil pasaportum 2 sene kadar öyle durdu evde. 26 yaşındayken yeni pasaport almaya gittim, yeşili de yanımda götürdüm, zımbayla delip geri verdiler. para cezası olduğunu ilk defa duyuyorum.

sanırım işi bırakırsa ve 25 yaşına gelmediyse hala kullanabiliyor yeşili.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(01.06.17)
valla ben etrafimda iade etmekte cok gec kalan gordum ama ceza alan hic gormedim, bu konuda ne oluyor bilemiyorum.
0
kassiopeia
(01.06.17)
(24)

Kedimi Kayınbirader Öldürmüş...

occupy gezi
Arkadaşlar kedim 24 Mayıs günü henüz 3 yaşında iken gözlerini yumdu...Ev apartmanda giriş kat ve pencereden rahatlıkla çıkabilir ama pek çıkmazdı...Bir gün eşim Eve geldiğinde kedimiz evde yokmuş, Bende ŞehirDışında idim...Sabah işe giderken apartmananın köşesinde ölü bulmuş...Bana söylediği , diğer
Arkadaşlar kedim 24 Mayıs günü henüz 3 yaşında iken gözlerini yumdu...

Ev apartmanda giriş kat ve pencereden rahatlıkla çıkabilir ama pek çıkmazdı...

Bir gün eşim Eve geldiğinde kedimiz evde yokmuş, Bende ŞehirDışında idim...

Sabah işe giderken apartmananın köşesinde ölü bulmuş...

Bana söylediği , diğer kediler öldürmüş olabilir veya köpekler öldürmüş olabilir, ben inanmadım...

Hergün sormaya başladım ve Kayınbiraderin sinirlenip kediyi pencereden attığını düşündüğünü söyledi...

Görmemiş ama eşim işten eve gelemden önce kayınbiraderi gelmiş ve onu bekleyecekmiş... Bizim kedi yabancıya pek iyi davranan bir kedi değil...

Şimdi şok'lar içerindeyim... Çok seviyordum ve çok üzüldüm...

Aklıma geldikçe şok geçiriyorum... Öneri verirmisiniz...
0
occupy gezi
(01.06.17)
İnadına sokaktan iki kedi daha al ve o kayınbiraderini de eve sokma. Bir daha da yüzüne bakma. Eğer bu olmuşsa. Eğer olmamışsa bilemem. İtiraf ettiremezsen bişey yapamazsın, belgelenmez de, apartmanda hakiki bir kamera yoksa yani. Eğer itiraf ettirirsen yapacağın şey bu. Eşinin ona olan davranışlarına dikkat et bakalım.
0
yaren
(01.06.17)
Çok üzüldüm. Endişen doğrulanırsa kayınbiraderin bir o***pu çocuğudur. Eşini de yokla, eğer onu, yani kardeşini zerre kadar savunuyorsa ondan da boşan. Vakit kaybetmeden de bir kedi sahiplen.
0
lazarus
(01.06.17)
Eşim savunmuyor... O NUN yüzünden öldüğüne eminim dedi...

%100 mü dedim... Evet dedi...
0
🌸occupy gezi
(01.06.17)
Daha detaylı anlatamıyorum...Sinirlerim elvermiyor. Şu an onun yaptığından eminim... Zaten kedi öyle 2 metreden atlayıp köşede ölecek bir kedi değil. O yüzden hergün sordum çünkü benimde şüphem vardı...
0
🌸occupy gezi
(01.06.17)
O zaman sayın arkadaşım, o cani o***pu çocuğunu evinize sokmayın, onun bulunduğu hiçbir ortamda -aile meclisi, bayram seyran vs dâhil- siz asla bulunmayın ta ki tövbe edip insan olduğunu kanıtlayıncaya kadar. Ciddi yaptırımlar uygulayın. Eşiniz de sizinle birlikte hareket etmeli. Asla gevşeklik, yumuşaklık göstermemeli. Ayrıca bu o***pu çocuğuyla münasebeti, samimiyeti olan hısım akraba kim varsa silin gitsin. Ha öncesinde yaptığı haltı yayın çevrenizle paylaşın ki öğrensinler, bilsinler. Masum, günahsız bir hayvanı katleden insana neler yapmaz.

Acını hafifletir mi bilmiyorum ama vakit kaybetmeden sokaktan yine sahiplen bir kedi derim.
0
lazarus
(01.06.17)
Hastaneye kapatın cani piçi
0
wild honey suckle
(01.06.17)
giriş kattan pencereden atmayla kedi ölmez hocam, darp edilerek öldürülmüş olabilir. Çok acı, çok üzüldüm. Herifi karşınıza alın ve yüzleşin, video falan olmadığı için belki yüzde yüz diye bişey olmayacaktır ama onun ölüme sebep olduguna kanaat getirirseniz gerekeni yapacak kadar cesur olun. Kayınbirader akraba falan da olsa böyle bir herifin sizin hayatınızda yeri olamaz, yaşantınıza zarar verir ve bir fırsat bulursa zavallı kediye yaptığı gibi her türlü kötülüğü yapması beklenir böyle adamların.
0
ingazhi
(01.06.17)
Döv ve eve sokma.
0
arnold schwarzeneger
(01.06.17)
kayınbiraderde evin anahtarı mı varmış? bu tür bir şeyi yapabilecek kafada birisi mi? yüzde yüz emin olmadan suçlamayın bence. eş de tutarsız hikayeler anlattıktan sonra en sonuncudan yüzde yüz emin olduğunu söylüyor, ben eşten de kıllandım açıkçası.

kayınbiraderle yüzleşin.
0
zgrydn
(01.06.17)
Başıma böyle bir iş gelse o kişi bir daha benim evime adımını atamazdı. Arar, ağzıma geleni sayar söyler ve evime gelmeye çalışırsa kendinden şikayetçi olacağımı söylerdim. Eşime de rest çekerdim, kolay mı öyle benim evimdeki canlıya zarar verip benim evime adım atablecek... İt herif.
0
chihirovekohaku
(01.06.17)
Hem şimdi bunu yapabilen insanın yarın çocuğunuza zarar vermeyeceği ne malum?
0
chihirovekohaku
(01.06.17)
Eminseniz onun öldürdüğünden evine sokma hayatından çıkar gibi naif yöntemler yerine kolunu bacağını kırın hak ettiği muameleyi gösterin. Bi kedinin canı da bunu hak ediyor bence "Hıyıtındın çıkır ını tıtlım" tipi tepkiler çok yeterli değil.
0
angelus
(01.06.17)
savcılığa şikayet edin. kanun önünde o kedi sizin malınız ve malınıza zarar vermiş. tabi ki yerine geçmez ama uğraşsın dursun. ondan sonra da eve falan sokmayın dedikleri gibi.
0
argent dawn
(01.06.17)
bir insanın varabileceği en adi alçaklık seviyesi bu işte. kendinden güçsüzü gördü mü onun üzerinde gücünü göstererek kendini tatmin ediyor. bir canlıyı, sebebi ne olursa olsun camdan dışarı atmak? aklım almıyor.

defolsun gitsin, ben olsam daha da tek kelime etmezdim. yapılacak bir şey malesef ki yok. çünkü bir adamda gözünü kırpmadan bir cana zarar verebilecek derecede vicdan yoksa, o kadar ruh hastasıysa, yaptıklarınız, söyledikleriniz ona vız gelir. şu an dövseniz, bağırsanız, ağlasanız da inanın hiç umurunda olmayacak adi herifin. içten içe gülecek belki. ancak allahından bulsun diyebiliyorum.

size sabırlar diliyorum. bence de yeni bir kedi alın. bunu sakın kendi kedinize ihanet gibi düşünmeyin. dün akşam bir arkadaşımla otururken bu konu açıldı. çok sevdiği kedisi vefat ettikten hemen sonra 2 tane kardeş yavru kedi sahiplenmişti kendisi ve onların bakımıydı, büyümesiydi, oynamasıydı derken dediğine göre gerçekten de çok hafifletmiş acısını.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(01.06.17)
Arnold ve angelus +1
yani önce ağzını burnunu kırın, sonra görüşmezsiniz.

eğer kedinin size ait olduğunu kanıtlayabilecekseniz, savcılığa şikayet edin.
mala zarar vermekten en kötü ihtimalle para cezası alır.

sonra da hem ona, hem de ailesine karşı rest çekin.
konudan herkesi haberdar edin yani.

eşiniz de bunlara, "yani, tamam yaptığı yanlış tabii ama..." tarzı tepki verirse, boşayın.

tabii ki bir de kedi evlat edinin.
0
blatta hiberna
(01.06.17)
Evet Anahtarı vermiş eşim, Çocuk daha 23 Yaşında... Kız arkadaşıyla geleceğim diye istemiş anahtarı... Ergen biraz...
0
🌸occupy gezi
(01.06.17)
dovun diyen insanlarin ve bunlarin @blatta ve @krem peynir olmasina inanamiyorum!

dovmeyin tabii ki. siz ne yaparsaniz yapin bu insan esinizin kardesi, esinizin de bir sucu yok. yani isin yasal ve diger tum acilarini bir kenara birakiyorum, esinizi deli gibi uzup, ailenizi darmadagin etmek istiyorsaniz bilemiyorum.

'daha 23 yasinda' ne yahu, koca okuz gibi herif. insan olamamis. ben olsam evime almam (ben varken de yokken de), yuzune bakmam, hicbir sekilde de konusmam. bu konuda da esime net sekilde rest cekerim. kendisinin konusup konusmamasina bir sey diyemezsiniz, o da cok uzulmustur kardesinin psikolojik sorunlari olan bir canavar olmasina eminim. bir de savciliga gidebilirsiniz tabii ki. ayrica cocugum olsa, asla gorusturmem ve bu herifle yalniz birakmam. ha bir de evinizin anahtari sadece sizde ve esinizde olsun, esinizin ailesinde kesinlikle olmasin, gerekirse kilidi degistirin.
0
kassiopeia
(01.06.17)
kassiopeia +1

"dövün, eşinizden de ayrılın" diyenleri allaha havale ediyorum. bir de "kalıcı iz bırakmayın usturuplu dövün" falan denilmiş. kurtlar vadisine döndük. dövmenin kime ne yararı olacak? ne kediyi geri getirir, ne kayınbiraderi akıllandırır, ne de üzüntüyü hafifletir. "kısasa kısas" mantığını savunuyorsanız oldu olacak çeksin tabancayı vursun kayınbiraderi madem, o kadar kolay mı o işler?
0
istanbul kanatlarimin altinda
(01.06.17)
evinize kesinlikle sokmayın. bunun aynısını akrabasının bebeğine yapan var. kadın çocupu pencereden atmış sonra ah vah bütün mevlütlere cenazeye falan katılmış. Ben böyle bir şey olsa direk dava açarım. Konuşmayı keserim. Bugün kediyi öldüren yarın insanı da öldürebilir (ki ikisinin canı da kıymetli)
23 yaş ergen bir yaş değil. 5 sene olmuş reşit olalalı, belki eve birlikte geldiği kız şahitlik falan yapar.
Unutmuşum söylemeyi başınız sağolsun gerçekten acınızı içimde hissettim, çok üzüldüm.
Evinizin anahtarı onda varsa kilidi değiştirin.
0
fasulyek
(01.06.17)
Abi ben de 24 yaşındayım ama boş zamanlarımda hobi olarak camdan kedi atmıyorum. Tam tersine baktığımız kedi ve köpeklerin başına bir şey gelmesin diye gece 3'te uyanıp onları kontrol etmiş biriyim. Bunu ergenliğe yormak çok sığ bir davranış. Bunun altında ruhsal bir problem aramalısınız. Dövmeyin ama psikiyatriye götürün hiç değilse. Arkadaşlar çocuğunuzu da atar demişler ama kötü haber şu: sizi bile atabilir o çocuk camdan aşağıya.
0
dissendium
(01.06.17)
kassiopeia + istanbul kanatlarının altında + dissendium 1

Gerçekten dövülmesinin tavsiye edilmesi fena. Onun yaptığı çok daha kötü bir şey olabilir ama sizin onu dövmeniz suç. Dövseniz kedi geri mi gelecek, yaptığından pişman mı olacak, kime ne faydası olacak.

Ayrıca, eşiniz bambaşka bir insan ve kardeşini savunmuyor, desteklemiyor. O da kimbilir ne kadar kötü hissediyordur. Bir de kardeşi adına suçlu hissediyordur. Onu daha da kötü hissettirmenin anlamı yok.

Ben olsam evime almam, konuşmam, çocuklar varsa onun yanına yanaştırmam ama eşim de ayrı bir kişi. Kardeşiyle görüşmemesini söyleyemem. O ne yaparsa yapar ama o kişiyi eve yanaştırmam. Ayrıca, profesyonel yardım almasını sağlarım. Ondan sonra düşünürüz.
0
aychovsky
(01.06.17)
krem peynir +1
0
blatta hiberna
(01.06.17)
Arkadaşlar kimseyi dövecek bir yapıya sahip bir insan değilim...

O insana Ben '' VURDUĞUM '' zaman benim acım hafiflemez ne yazıkki ama ben insanlığımdan bir şey eksiltmiş olurum '' düşüncesinde bir insanım...

Benim olduğum yere gelemez. Gelirse çok ağır konuşurum, yapabileceğim bu...

Bazen çok ağır sözlerim karşımdakinin kalbini kırarım ama bir insana vurmam...
0
🌸occupy gezi
(02.06.17)
onerim, bosuna konusup da sinirlerinizi daha fazla germeyin o kisiyle. empati dersi vermeye kalkarsaniz poposuyla gulecegine eminim. bence eve "nest cam" gibi bir kamera alin tum hareketleri kaydetsin.
0
bir varmis bir yokmus
(04.06.17)
(9)

Emlakçı komisyonu

overthrower
Merhaba, Şimdi Ahmet, Mehmet, Merve isminde üç kişi emlakçı vasıtasıyla bir ev bulup kiralıyor. Kontratta bu üç kişi ve Merve'nin kefili yer alıyor. Emlakçıya da bir kira bedeli komisyon ödeniyor ve bu evde 3 yıl oturuluyor.Merve evden çıkıyor, Özge giriyor. Emlakçı yeni kontrat ve yeni gelenden kom
Merhaba,

Şimdi Ahmet, Mehmet, Merve isminde üç kişi emlakçı vasıtasıyla bir ev bulup kiralıyor. Kontratta bu üç kişi ve Merve'nin kefili yer alıyor. Emlakçıya da bir kira bedeli komisyon ödeniyor ve bu evde 3 yıl oturuluyor.

Merve evden çıkıyor, Özge giriyor. Emlakçı yeni kontrat ve yeni gelenden komisyon bedeli istemekte diretiyor.

1. Hakkı var mı?
2. Evde kalan herkes sözleşmede yer almalı mı? Sonuçta öğrenci-bekar evi bazen kalanlar hızlı değişebiliyor.
0
overthrower
(31.05.17)
Özgenin kesinlikle komisyon ödemesine gerek yok. Böyle bir hakkı yok emlakçının... (Hukukçu falan değilim fakat eğer böyle bir hakkı varsa kapatıp gidelim dükkanı bence)
0
mezarkabul
(31.05.17)
evet gene bir açıkgöz emlakçı sorusu. emlakçılar ister de ister. aklınıza gelebilecek her yerden para koparmaya çalışırlar. sakın beş kuruş vermeyin muhattap bile olmayın.
1.elbette böyle bir şeye hakkı yok. vermezseniz ne yapacakmış ki?
bir de siz emlakçıya "merve gidiyor özge geliyor" diye haber mi verdiniz?
2. bunu bilmiyorum ama sanmıyorum da. öyle bir kural olsa bile uygulanabilirliği çok zor.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(31.05.17)
basond
(31.05.17)
bir emlakçı daha oç'lukta sınırları zorlamış

3 kişiden sadece 1'inin yerine başka biri gelmiyor mu? emlakçı ne yapmış da komisyon istiyor? elbette böyle bir hakkı yok. zaten bu noktada emlakçının ne işi var? aradan 3 sene geçmiş.
0
nrmnm
(31.05.17)
emlakçıyı değil ev sahibini muhattap alın. bu durumda sadece ev sahibi laf edebilir. o durumda da kira kontratında "kontratta adı yazan kişi dışında kimse kalamaz" diye bir ibare olmalı. sallamayın yani özetle
0
hosein
(31.05.17)
@hosein, nrmnm,

Ev sahibi epey yaşlı, paragöz, yalancı biri ve herhangi bir durumda kaçıp emlakçıya bırakıyor her anlaşmayı.
0
🌸overthrower
(31.05.17)
kesinlikle para vermeyin. emlakçıya sadece bu parayı hangi yasaya dayandırarak istediğini sorun.

www.istesob.org.tr

buraya da kendisini şikay edin
0
oscar
(31.05.17)
ev sahibi işlerini takip etmesi için emlakçıyla anlaşmış, vekalet vermiş falan olabilir. o zaman bu işlerin bedelini de kendi ödeyecek. siz 5 kuruş vermeyin..
0
nrmnm
(31.05.17)
Merak eden varsa, ödemedik. Emlakçı o kadar komik şeyler söyledi ki anlatamam. En komiği, "hukukçu tanıdıklarıma sorduğumda bunun yasal olmadığını söylediler" dediğimde cevap "emlakçılara soracaktın, onlar biliyor." oldu.
0
🌸overthrower
(07.06.17)
(21)

gercek musluman tanidigi olan kaldi mi?

alttaraf
Soru biraz tuhaf gelebilir, acayim..Ulkemizde, hatta dunyada, islamcilarin , muslumanlarin geldigi hal malum..Sorsan " elhamdulillah muslumanim" diyen bircok insanin ne haltlar yedigi de hepimizin malumu,Soruyu salt siyasi ima ile sormuyorum, elbette onlar da dahil ama, etrafimda bir suru insan var,
Soru biraz tuhaf gelebilir, acayim..
Ulkemizde, hatta dunyada, islamcilarin , muslumanlarin geldigi hal malum..
Sorsan " elhamdulillah muslumanim" diyen bircok insanin ne haltlar yedigi de hepimizin malumu,
Soruyu salt siyasi ima ile sormuyorum, elbette onlar da dahil ama, etrafimda bir suru insan var, şekli ve şifai olarak musluman, bir kismi su an oruclu ama ben biliyorum ki heriflerde yalan dolan zina fuhus vs. girla gidiyor,
Tek bir ornek vereyim,
Bir arkadasim tesetturlu esiyle sahur yapiyor, sonra benimle kahvalti yapiyor, gun oortasinda eski sevgilisiyle iliskiye giriyor, aksamda esiyle iftar yapiyor..
Baska bir arkadasim sozde iyi bir dindar, dalaveresi de yoktur, ama gel gelelim sadik ve koyu bir reisci.. Gerisini soylemeye gerek yok zaten..
Yani ornekler cogaltilabilir,
Soru su yani,
Etrafinda " kelimenin gercek anlamiyla tam dindar" kimse olan var mi?
Millet olarak hep riya, hep iki yuzluluk, iftari raki ile acan komsum var la benim daha ne diyeyim..
" madem muslumansin ve allah korkun var o zaman bunu bunu neden yapiyosun" demeyeceginiz kimse var mi etrafinizda
" sen peygamber ariyorsun" diyecek olan cikabilir aranizda,
Hayir peygamber aramiyorum, sadece basit bir musluman ariyorum,
Sadece muslumanim diyecek ve kalben ve bedenen islamin kurallarina uyan birilerine bakiyorum, benim etrafimda hic yok ne yazik ki, var mi bilen duyan goren...
0
alttaraf
(31.05.17)
Var.
0
Piukh
(31.05.17)
Var. Abim olur kendisi. 5 vakit namazını da kılar. Akp'den nefret eder, yıllardır tanırım her kadına arkadaş gibi yaklaşmıştır. Evli zaten. Gerici yada yobazlıkla alakası yok, evde ki kütüphanesini görürseniz aklınız şaşar. Çocuk olmadan önce ayda 1-2 sinemaya da giderdi eşiyle. Yurt dışına çıkıp gidip gezmelerini anlatmıyorum bile. Özet geçmek gerekirse; hem dünya hayatını yaşıyor hem de dinine bağlı takılıyor. Senin etrafında çok sorunlu tipler olabilir uzak durmaya bak sen.. ayrıca dediğin sorunlar tüm müslüman dünyasında var
0
prens zuko
(31.05.17)
2 kisi biliyorum yakindan. Ikisinin de siyasetle alakasi yok.
0
bir ileti paylastim
(31.05.17)
doymadınız elalemin müslümanlığını tartmaya ölçmeye biçmeye. "şu adam düzgün AMA reisçi." tek bir örnek vereyim diyorsun verdiğin örnek film karakteri adeta. yani sanki o senin her boku yiyen arkadaşın tüm müslümanların ortalaması. noluyo size iftara doğru bi "bunlar da güyaaa oruç tutuyo amk" "türbanlısından korkucan bu zamanda" edebiyatına başlıyosunuz hemen. nedir derdiniz?
0
klar
(31.05.17)
benim tanıdığım bir aile var. bilmiyorum onların belki mutluluklarından etkileniyor da olabilirim. sanki müslümanlığı tam yaşıyorlar gibi geliyor. ve hiç karamsar değiller, hiç cahil değiller, hiç yobaz değiller. birbirlerine çok sıkı kenetliler. bunlar dışarıya masa kuruyorlar tüm aile mangal yapıyor hafif ilahi ya da sanat müziği eşliğinde yemeklerini yiyorlar. kadınların hepsi kapalı. erkekleri namazlarını hep camide kılıyor. mübarek gecelerde hep bir şeyler hazırlıyorlar başka evlere yardım yapıyorlar. bazen keşke benim ailemde onlar gibi olsaydı diyorum. birde bunlarda reisçi. bir tek bu huylarını sevmiyorum zaten.
0
for day to break
(31.05.17)
Dini duyguların yoğun olduğu Portekiz deyim uzun süredir. Haç taşımayan dövmesini yapmayan yok. Hepsi hırıstiyan... Ama her türlü pislki var. Taciz tecavüz oranı Tr den katkat fazla. Ama kimse hıristiyana bak yakışıyor mu hiç demiyor? Bizim ülkede neden bu bakış açısı var anlamıyorum. Aslında anlıyorum. Gerçekten mütedeyyin kesimin iyi insanlardan olduğunu biliyorum Tr de. Ama uç örnekler olunca hemen Müslüman kesime bir şeyler yıkılmak isteniyor. Dün akit gazetesi yönetmeni öldürlmüştü, yorumlara bi baktım işte müslümanalr böyle falan diye. Yahu dünyanın her ülkesinde birileri öldürülüyor ama Müslüman olunca niye müslümanlar böyle deniyor? Türkiye de kayınpederini öldüren ilk kişi bu değil ama oooo işte alın size Müslüman katil diye yaygara koparmak saçma. Ensar olayında bile iki yüzlülük var. Maalesef çocuk tacizcisi olayı ilk değil ülkede ama keşke her zaman bu kadar duyarlı olunsa idi.
0
benaslindayohum
(31.05.17)
tabi ki var.
söylediğin örnekler göze battığı ve bir çoğu yavşak ve yırtık olduğu için göz önündeler.
müslümanlığı doğru bildiği şekilde yaşayan, haram ve kul hakkından korkan çok yakınım var. en yakın örnekleri annem, teyzemler, kayınpederim ve kayınvalidem, rahmetli dedem vs vs daha çok sayarım.
5 vakit namazlarını kılarlar, ibadetlerini sağlıkları el verdiği sürece aksatmazlar bunun yanında hepsi laik cumhuriyet kadın ve adamları. hiçbiri haram nedir bilmezler.
0
teritori
(31.05.17)
Yani soruya cevap vereyim annem babam 5 vakit namazında niyazında insanalarıdr ve bırakın insana zarar vermelerini hayvanlara zarar verdiklerini bile görmedim. Artık kurtulun şu Müslüman kalıplarından.
0
benaslindayohum
(31.05.17)
Tr de tüm karikatürlerde cami hocası, Kuran hocası hep agresif sert çocuk döven kişiler olarak lanse edildi ediliyor. Ama normal okullardaki hocalara karşı böyle bir algı yok. Ben ilkokulda cami hocasından sevgi gördüm Türkçe hocamdan dayak yedim. Cengiz hoca aq hocası
0
benaslindayohum
(31.05.17)
benim eski ev sahiplerim.

adam-kadın 50 yaşlarında. ikisi de namazında niyazında insanlar. 2 kız 1 erkek çocukları var.

taşınmama rağmen hepsiyle hala görüşüyoruz. o kadar güleryüzlü insanlar ki neredeyse bir şeylerden şüphe edersiniz. anne baya türbanlı uzun eteklikli falan. baba desen benimle tokalaşırken bile utanır, yüzü kızarır. bir keresinde "bu bize köyden alışkanlık kaldı, ne yapalım. orada kadınla el sıkışmak bile ayıptı." demiş anneme. kızlardan küçük olanı liseye gidiyor, canı ne isterse onu giyiyor, çıkıyor geziyor. büyük kız evlenmiş, boşanmış, tekrar ailesinin yanına dönmüş. o da türbanlıydı ama şimdi açık. oğlan biraz enteresan sadece. evlendiği kızın başını zorla kapattırdı. ama kız bir sene sonra dayanamadı dedi ki sen kim oluyorsun da bana karışıyorsun :D oğlanın anne babası da kızı desteklediler. helal olsun demiştim. şimdi o da başını açtı.

anne babaya bayılıyorum ama. çocukları için "onların hayatı, canları ne isterse öyle yapsınlar. biz onların tercihlerine saygı duyarız, gerektiğinde destek oluruz" diyorlar. (kadın annemin arkadaşı. ona anlatmış.)

ben o evde kaldığım zamanlar daha okuyorum diye kiramı 5 yıl boyunca hiç artırmadılar mesela. karşı dairemde oturdukları için sürekli yemek, pasta, börek verirlerdi. eve arkadaşlarım gelip duruyordu, kızlı erkekli baya gürültü patırtı yapıyorduk, içki şişeleri dairenin önünde yığılıyordu. ama bir gün bile şikayet etmediler. ben bir gün utana sıkıla "ay çok ses ettik dün galiba" falan dedim kadın dedi ki "olur mu evladım gençsiniz eğlenin tabii."

sonra kadın sürekli bana derslerimi sorup benim için dua ettiğini anlatıyordu.

siyasi görüşleri nedir bilmem.

ne bileyim. böyle aileler insana dini sevdiriyor :)
0
istanbul kanatlarimin altinda
(31.05.17)
Etrafımda hiç yok diyenlerin öyle bir çevresi yok sadece gördükleri haberlerden öyle algıları var. Üstteki blue nikli arkadaş buna örnek. Bir tane namaz kılan tanıdığı olmadığına adım gibi eminim.
0
benaslindayohum
(31.05.17)
Benim yok.

Kelimenin doğrusu şifahi olacak. Sözle yapılan demek.
0
alperz
(31.05.17)
çevremdeki herkes gerçek müslüman. Gerçek müslüman böyle oluyor abicim, bırakın şu müslüman güzellemelerini, gördüğünüz her müslüman gerçek müslüman. büyüyün artık
0
algoritma uzmani
(31.05.17)
Gerçek müslüman ne ki? Kime göre, neye göre?

Tam Kuran'da yazıldığı şekilde mi? Kaldı ki şu anki Kuran da bilindiği kadarıyla Hz. Muhammed öldükten sonra parça parça toplatılmış bir kitap. Ve birçok farklı yorumu var.

Diyeceğim o ki, bu iş dine kitaba bakmıyor bence. Tamamen karakter meselesi. Hırsızlık yapan, yalan söyleyen vs bir şekilde kitabına uyduruyor, adamın karakterinde var ve ona göre bu günah değil. Bir kulp buluyor yani.

Ama dürüst ve onurlu bir insan ateist de olsa, budist, müslüman, hristiyan da olsa her zaman dürüst.

Sorun müslümanların ikiyüzlüğü değil dolayısıyla, sorun insanların genel olarak ahlaksızlığı.
0
peggy
(31.05.17)
ben varım.
0
blue eyes white dragon
(31.05.17)
bir tane arkadaşım var öyle. okuyan araştıran sorgulayan biri. bana hatta şunu demişti "ben bunca yıl sünnilik adında islamdan uzağa düşmüş yozlaşmış bir dine inanıyormuşum" eskiden kendime müslüman dediğim için vicdan azabı çekiyorum gibi bir şeyler daha eklemişti. öyle yani. gerçekten çok düzgün birisi, o kadar maddi manevi bir sürü zorlukla uğraşmasına rağmen üstelik. ben olsam çekerdim emaneti çükerdim adaleti.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(31.05.17)
parayla imanın kimde olduğunu bilemezsin. insanları sınıflandırmayın böyle...
0
hosein
(31.05.17)
benim dedektör geçen 0.03 kişi tespit etti ama. nerede o eski müslümanlar...
0
elorelia
(31.05.17)
yaşca sizden büyük oldugumdan
ben eskiden çokca, samimi ve iyi kalpli mazlum müslüman görüyordum.
ama kalmadı. cidden kalmadı.
bu konuda levent gültekin'in teorisi mi dogru acaba diyorum.
yani onlar ellerine fırsat geçmediği için kötü değillerdi acaba diye düşünüyorum.
0
supermatik
(31.05.17)
Biraz tekraren yaziyorum, bazi arkadaslar hemen savunmaya gecmis " neden musluman= şöyle/böyle" diyorsunuz, " zaten herkes böyle, neden musluman olunca laf oluyor" turunden tuyleri kabartmislar, buna hic gerek yok, ben cok daha basit,cok daha icimizden, cok daha etrafimizdan bahsediyorum,
Arkadaslar hepimizin etrafinda yok mu,
Yilda bilmem kac kere zina yapip oruc tutan, alkol alip oruc tutan namaz kilan, harama hirsizliga katli yapan ses cikarmayan destek veren....
Ornekleri binlerle carpabiliriz..
" sanki sadece muslumanlar yapiyor" demeyin, onlar ben Allah' tan korkuyorum demiyor, mevzu onlar degil,
Mevzu, Allah'a inaniyorum deyip te bunlari yapan binler olmasi..
Gercekten korksa , tir tir titrerdi bunlari yapmaktan..
Soru ise şu idi: gercekten Allah'tan korkar gibi yasayan tanidigi olan var mi..
Kimseye bir isnat, hakaret, iftira ima falan yok..
Sadece benim etrafimda yok, olan var mi diye merak ettim.
Hani ben mi cok garip bir ortamdayim diye..
Ama gel gor ki 35 yildir gordugum insan malzemesi bu galiba ne yazikki
0
🌸alttaraf
(31.05.17)
"Etkileneyim, ben de kendimi dine daha iyi vereyim" hissi veren kimse yok. Vecibelerini yerine getirmeye çalışanlar var ama en basitinden ölü eti çiğneyip duruluyor dedikodu, elalemi çekiştirme gırla.
Herkesin mutlaka bir taraftan eksiği var, ne yapacaksın.
0
Sulfoxaflor
(31.05.17)
(14)

Yunanistan Vizesi Hk.

yankee jumping
Merhaba. Ramazan bayramı sonunda Thassos'a gitmeyi planlıyoruz 8 arkadaş. Ulaşım aracı olarak arabayı tercih ettik. Arabalar için gerekli evraklar tamam. Yeşil sigorta vb. Aracı kurum benim başvurum için araç sahibinin yunanistan konsolosluğuna dilekçe yazması filan gerektiğini söyledi. Kafayı yedim
Merhaba. Ramazan bayramı sonunda Thassos'a gitmeyi planlıyoruz 8 arkadaş. Ulaşım aracı olarak arabayı tercih ettik. Arabalar için gerekli evraklar tamam. Yeşil sigorta vb. Aracı kurum benim başvurum için araç sahibinin yunanistan konsolosluğuna dilekçe yazması filan gerektiğini söyledi. Kafayı yedim en sonunda. Arabayla yunanistan'a giden var mı? Ya da arabayla gidiş konusunda bilgisi olan?
0
yankee jumping
(31.05.17)
ben geçen sene gittim. arkadaşım ayarlamıştı vize için belgeleri ama arabayı hiç karıştırma ben sana ucak rez. yapayım oyle alalım vize demişti, o şekilde aldık.
0
t joe
(31.05.17)
2 sene önce gittik.
Araç sana ait değilse aracın sahibinin (ya da şirket yetkilisinin) noterden aracı yurt dışına çıkış izni düzenletmesi gerekiyor.

Konsolosluğa dilekçe istememişlerdi bizden, vize için uçak bileti rezervasyonu göstermiştik.
0
cakabo
(31.05.17)
otobüs bileti alıp iptal et en kolayı o şekilde olur.

ben kendi aracımla çıkmıştım dilekçede şu şase nolu araçla şu tarihler arasında yunanistanda bulunacağım şeklinde 2 satırlık bi dilekçe vermiştim.
0
prezarlatif
(31.05.17)
2 hafta önce yunanistan'dan vize aldık.

araç için yeşil sigortaya ek olarak eğer araç sahibi siz değilseniz araç sahibiyle notere gidip bir yetki yazısı amanız gerekiyor. bu işlemi biz 90 liraya yaptırdık.

bir de ehliyetinizin yeni tip ehliyetlerden olması gerekiyor.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(31.05.17)
Uçak bileti rezervasyonu yapıp onu götürsem kabul ederler mi? Bir de vizeyi aldım diyelim, sınırda uçakla gitmediğim için bi sıkıntı olur mu?
0
🌸yankee jumping
(31.05.17)
uçak göster. sınırda hiçbir şey olmaz
0
cekilmis gayfe
(31.05.17)
Aracı ben kullanmayacağım. Yolcuyum sadece. Araçta toplamda 4 kişi olacağız ve bir arkadaşımızın yeni tip ehliyeti var. O kullanacak yunanistan'da. Araç sahibiyle bugün notere gitmem imkansız:/ aracı kurumla da görüşmem yarın :/
0
🌸yankee jumping
(31.05.17)
kaynak yapiyim, takip edeyim ben de izninizle, önümüzdeki ağustos ben de planlıyorum araçlı bir gezi :)
0
lostys
(31.05.17)
vizeyi sanki uçakla gidiyormuş gibi gösterip alabilirsiniz, araçla geçerken bir sıkıntı olmaz. sonuçta vizeye "uçakla gidecekler" yazılmayacak. ama sınırdan geçerken araç ile ilgili belgeleri yanınızda bulundurmanız gerekiyor bence. yerinizde olsam tatile gitmeden önce noterden yetki yazısını da alıp ehliyeti, ruhsatı, yetki yazısını ve yeşil sigortayı yanımda bulundururdum. en azından biz şimdi giderken bunları yanımızda götürücez.

ek. aracı siz kullanmayacaksanız, belgelerinize aracın asıl sahibinden noter onaylı yetki yazısı ve yeşil sigortaya ek olarak araç sürücüsünden de bir dilekçe koymanız gerekiyor. işte "şu tarihler arasında, şu plakalı araçla yapacağım yunanistan ziyaretimde, yankee jumping (ve varsa arabadaki diğer kişilerin isimleri) benimle seyahat edecektir, imza: sürücünün adı" gibi. aracı kurum bundan bahsetmiştir.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(31.05.17)
5 gün önce döndüm. Öncelikle bir gün erkenden ya da sabah kuşluk vakti yola çıkmazsanız çok bekleyeceksiniz, bayram diye herkes orada olacak. Arabayı pek aramıyorlar ama gene de dikkatli olmakta fayda var. Biz bir dilekçe yazmamıştık. Direk vize için başvurduk sonra elimizi kolumuzu sallayarak geçtik arabayla.
0
wild honey suckle
(31.05.17)
arada şunu sorsam, araç eşimin üzerine, ben kullanacağım, eşim de arabada olacak, illa ki noter evrağı gerekir mi onun için de ?
0
lostys
(31.05.17)
@lostys sanırım gerekir. gene bir kosmos'u arayıp sorun.

gerekir derlerse ve noterle uğraşmak istemezseniz vizeyi alırken aracı eşiniz kullanacakmış siz yolcuymuşsunuz gibi gösterin, aracı sınıra kadar siz kullanın, sınırdan geçerken eşiniz kullansın. eşinizin ehliyetinin de yeni tip ehliyet olması gerekiyor ama.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(31.05.17)
Sınır geçişinde araç sahibi arabada olduğu sürece, sürenin kim olduğu önemli değil. Tek şart yeni tip ehliyet olması sürücüde. Vize için bilmiyorum, fakat sınır geçişinde araç sahibi olduğu sürece arabada noter onayına gerek yok.
0
bi mekan
(31.05.17)
Tanıdık vasıtasıyla uçak rezarvasyonu yaptırmaya karar verdik. Artık ya herro ya merro. Çok çok 3000 liramız yanacak :) inşallah bi sıkıntı çıkarmazlar
0
🌸yankee jumping
(31.05.17)
(4)

bir yere hangi haftasonu daha ucuz bilet var bulmak ?

fakyoras
selam,skyscanner'da x'den y'ye hangi ayın daha ucuz olduğunu bulabiliyoruz. peki ben cumartesi gidiş pazar dönüş olacak şekilde bir yerden bir yere en ucuz biletin hangi hafta olduğunu nasıl bulabilirim?ben diyeyim ki,istanbul'dan şu şehre cmt gidiş, pazar dönüş gitmek istiyorum.o da bana hangi haft
selam,

skyscanner'da x'den y'ye hangi ayın daha ucuz olduğunu bulabiliyoruz. peki ben cumartesi gidiş pazar dönüş olacak şekilde bir yerden bir yere en ucuz biletin hangi hafta olduğunu nasıl bulabilirim?

ben diyeyim ki,
istanbul'dan şu şehre cmt gidiş, pazar dönüş gitmek istiyorum.
o da bana hangi haftasonunun ucuz olduğunu göstersin.

skyscanner'daki en ucuz ayın en ucuz haftasonu versiyonunu arıyorum :)
0
fakyoras
(31.05.17)
Spesifik tarih değil de ay seçip takvimden bakabilirsiniz. Misal Dublin-Amsterdam için Haziran ayının sorgusu (siz istediğiniz gibi değiştirin):

goo.gl
0
crown
(31.05.17)
hopper diye bir uygulama var. bir yere en ucuz uçak biletinin ne zaman olduğunu gösteriyor. siz istediğiniz tarihleri seçtikten sonra da "eğer bir süre daha beklerseniz bu biletleri x lira daha ucuza alabilirsiniz" diye uyarı çıkarıyor. o tarihleri izleme listesine alıyorsunuz ve uygulama o tarihlerdeki uçak bileti fiyatları düşünce size bildirim gönderiyor.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(31.05.17)
Visa Grup Turizm bünyesinde kuralan Bilet Expert kurulduğu günden bu yana yolcularına ucuz uçak bileti ve promosyon biletler satışa sunarak ekonomik çözümler sunmuştur. Bilet Expert uçak bileti yanı sıra ekonomik otobüs bileti ve budo bileti eş zamanlı olarak aynı platformdan online olarak anında bilet alma imkanı sunmuktadır. Gün içerisinde yüzlerce yolcu otobüs bileti ve uçak bileti fiyatlarını karşılaştırmalı olarak değerlendirip bilet alımlarını güvenli olarak gerçekleştirmektedir. İos ve Android uygulamaları olan bilet expert güçlü teknolojik ve modern altyapısı ile ucuza uçak ve otobüs bileti alımlarını kolaylaştırmaktadır. 4447201 numaralı 7/24 müşteri hizmetleri bulunan bilet expert alınan biletlerde oluşabilecek iptal ve iade işlemlerini kesintisiz sağlamaktadır.Yurt içi ve yurt dışı ucuz uçak bileti ve şehirler arası otobüs bileti satışları web sitesi üzerinden kesintisiz gerçekleşmektedir. Alınan uçak bileti ve otobüs bileti pnr numaraları e mail ve sms yolu ile yolculara iletilmekte olup aynı zamanda sitemiz üzerinden check in yapma imkanı sağlanmaktadır. Hızlı kolay ve güvenli biletin tek adresi www.biletexpert.com
0
sedreka
(06.12.18)
google flights bir kurcalayın
0
veritaslibertas
(06.12.18)
(4)

yavru kedilerle ilgili sorular

manuel mandalina
yeni doğmuş sokak kedileriyle ilgili pek tecrübem yok. aşağıdakileri okuyup yardımcı olabilirseniz makbule geçer.apartmanın dışındaki merdivenin altındaki boşlukta kedi yavrulamış, 5 tane. sanırım 3-5 günlük kadarlar. nasılsa bunlardan 3 tanesi bizim zemin kattaki boş daireye girmiş (ya da dairede d
yeni doğmuş sokak kedileriyle ilgili pek tecrübem yok. aşağıdakileri okuyup yardımcı olabilirseniz makbule geçer.

apartmanın dışındaki merdivenin altındaki boşlukta kedi yavrulamış, 5 tane. sanırım 3-5 günlük kadarlar. nasılsa bunlardan 3 tanesi bizim zemin kattaki boş daireye girmiş (ya da dairede doğurdu, bi kısmını dışarı taşıdı, orası karışık. dairenin bahçe tarafındaki arka odalarından birinin penceresi açık, giriş-çıkışı oradan yapıyorlar sanırım). bizim bahçenin müdavimi çok sayıda kedi olunca, yavrulara zarar gelmesin diye dışarıdakileri de alıp içeri koydum. pencerenin iç kısmına rampa şeklinde bi tahta koydum, anne kolay girip çıksın diye.

olayın başına dönersek, ben önce üst kattan daire içinde miyavlayan yavruların sesini duydum. inip bakayım dediğimde merdiven altındakileri buldum. bunları da içeri taşıyayım derken dairenin kapısını açık bırakmıştım, baktım anne kapıya gelmiş. hepsini daireye koydum, anneye süt ve su verdim, o bunları içerken yavrular da emmeye başladı. alçak bi kutunun içine havlu koydum, belki yatarlar diye, kapıyı kapatıp çıktım. açık olan pencereyi yine açık bıraktım.

ertesi gün anne için mama alıp, uygun bi yere koymak için daireye indim. baktım bi tanesi yine dışarıda, fakat kuytu bi yere saklanmış, almayı başaramadım. içerdekiler öyle dolanıyordu, anne ortada yoktu. anne için kuru mamayı köşeye koydum, bi tas da süt getirmiştim, bunlar daha arkamı dönmeden süte üşüştüler. bu kadar küçük yavrulara inek sütünün iyi gelmeyeceğini biliyorum ama öyle toplandıklarını görünce de engellemek istemedim.

sorularım şunlar;
- kuru mamayı köşeye koydum, bi daha da bakamadım. bunlar ona da bulaşmamıştır di mi, aklım kaldı.
- sütü içirerek hata mı yaptım? bugün onlar için süt tozu alayım diyorum. annenin sürekli geleceğine güvenemedim.
- enteresan bi şekilde 5 yavrudan 3'ünün tek gözü kapalı/kör. ama sonradan olmuş gibi değil de doğuştan gibi. bu ne iştir? bi tanesinin de alnında aynı 3. göz gibi bi delik var, ama yine bu da sonradan olma gibi değil. bu ne iş olabilir?
- ben bunları dışarıda buldukça toplayıp daireye sokuyorum, hata mı ediyorum? diğerlerinden ayrı düştükçe kesintisiz miyavlıyorlar. hepsini dışarı çıkarsam da büyük kedi sorunu var. naapsam?
- önerileriniz varsa alırım. geçen yıl zar zor iki yavru büyüttüm yine böyle, anneleri sakattı. psikolojik olarak zorluyor beni, hep aklım kalıyor. az büyüyene kadar bunlara destek olmak için ne yapayım başka?

teşekkürler.
0
manuel mandalina
(31.05.17)
Kedileri ellememen gerek. Senin kokun yüzünden anneleri terkedebilir. Kedilerin gözleri çok hassas oluyor yeni doğduklarında annelerinin yalaması gerek anne yoksa sen pansuman yapmalısın. Kediler süt yüzünden ishal olup ölebilir. Bebekler için kedi süt tozu almalıısn.
Fotograf koysan daha iyi anlardık. Üçüncü göz vs anlamadım bir şeycik. Anne varsa kedileri ellememk bulaşmamak en iyisi. Anneye mama koymak su koymak gerekli. Neden süt getirdiğini anlamadım açıkcası. Kedileri de ishal yapıyor süt. Su koymalısın. Kedileri daha fazla elleme lütfen eğer anne terketmişse de sen bakacaksın artık.
0
fasulyek
(31.05.17)
@fasulyek, tavrın kedilere bilerek zarar vermeye kastetmişim gibi sanki. olan biteni uzun uzun anlattım, süreç anlaşılsın diye. dediğim gibi eve yerleştiklerini farkettiğimde, anneye yiyecek bişeyler vermek istedim, o an evde mevcut verebileceğim en uygun şey süttü. sonradan mama aldım işte. ellememin nedeni de dışarıda kalmasınlar diye, çünkü daha önce bahçeye gelip giden kedilerin yeni doğmuş yavruları boğduğu oldu. yine anlattığım gibi annenin benim ellememle bi sorunu da olmadı neyse ki, gelip emzirdi. zaten öncesinde sokaktaki çocuklar bunlarla bayaa oynamışlar, biraz da onlardan saklamak istiyorum.

sonuç olarak annelerinin ilgilenmeye devam ettiği durumda hiç karışma diyorsun, doğru mu?
0
🌸manuel mandalina
(31.05.17)
öncelikle, havaların iyi olmasına aldanmayın. yeni doğmuş kediler için ortam ne kadar sıcak olursa o kadar iyi. özellikle geceleri sıcak su torbasını bir beze sarıp yavruların yakınına koyabilirsiniz.

kediler zaten gözleri kapalı doğar, 2-3 hafta içinde gözleri açılmaya başlar. siz 3-5 günlük demişsiniz ama 3-5 günlük kediler avucunuzun yarısı kadar boyutta olurlar. süte falan saldırabilecek kadar da güçlü olmazlar. hareket edemezler. avucunuz kadarlarsa 2-3 haftalık olmuşlardır. gözlerin de önce biri, sonra diğeri açılabilir, yani bana anlattığınız şeyler normal geldi. ama 3. göz derken? :D

anneye de yavrulara da direk süt içirmeyin. sindiremezler. anne gelmezse yavrulara veterinerden aldığım tarife göre şunları karştırıp verebilirsiniz: yarım çay bardağı sıcak inek ya da keçi sütü, yarım çay bardağı sıcak su, yarım çay kaşığı tereyağı, yarım kesme şeker. veya bunun yerine aptamil bebek maması da olur. (eczanelere gidip "tarihi geçmiş bebek maması varsa verir misiniz?" derseniz ücretsiz veriyorlar genelde, tarihi geçmiş olmasının bir zararı yok.)

ama anne ortalıktaysa sadece anneyi besleyin. haşlanmış ciğer, yumurta, yoğurt gibi şeyler verirseniz anne güçlenir, sütü de artar.

ortamı bilemedim ama anne onlar için en güvenli yeri bulacaktır, siz bir yerlere taşımayın bence.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(31.05.17)
yani gözleri yeni açılmış gibi ve titrek titrek yürüyorlar, demek ki büyümüşler bayaa :) hani 3. göz konumu olur ya, tam orada sanki deri ve et yok, kemik görünüyor gibi bir çukur var. ama sonradan olmuş gibi değil, o kedi dışarıda olduğundan çok inceleyemedim de. sütü suyla incelttim ama başka bişey katmadım. zaten onu da geçici çözüm olarak yaptım. anneye mama aldım sonradan. bebeklere bişey verme niyetinde değilim, anne gelip gittikçe.

taşıma konusunu tekrar açıklayayım. bunların bi kısmı boş dairede, bi kısmı dışarıda. ayrı kaldıkları takdirde hiç kesintisiz miyavlıyorlar ve biz bunları evden dinliyoruz. hal böyle olunca ben bunların hepsini dairede topladım önceki akşam, sustular. sonra nasıl olduysa dün akşam üzeri ben eve girerken bi tanesi yine dışarıda bağırır vaziyette idi (kendisinin çıkması mümkün değil) ve yeğenlerimin söylediğine göre sabahtan akşama kadar bağırmış. bunlar böyle yapınca benim de müdahale edesim geliyor. anlaşılan o ki ne yaparlarsa yapsınlar elleme, bağırsınlar diyorsunuz, ok? :D
0
🌸manuel mandalina
(31.05.17)
(5)

offline harita uygulaması (ios için)

manuel mandalina
yurtdışı gezilerinde kullanmak üzere, önerir misiniz pls. teşekkürler.
yurtdışı gezilerinde kullanmak üzere, önerir misiniz pls. teşekkürler.
0
manuel mandalina
(31.05.17)
Ulmon-CityMaps2go
0
kanatlikarinca15
(31.05.17)
Google maps. Denedim yurtidisnda. Arabayla gezerken ona bel bagladim.
0
stavro
(31.05.17)
google maps +1

tabi yurtdışına çıkmadan önce gideceğiniz yerin haritasını çevrimdışı indirmeniz gerekiyor. seçeneklerden çevrimdışı alanlar-özel alan'a tıklayın, açılan haritadan gideceğiniz şehri bulup indirin. en küçük patikaya kadar indiriyor. telefon uçak modundayken bile indirdiğiniz alanın haritasını normal bir şekilde kullanabiliyorsunuz.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(31.05.17)
ben sygic kullanıyorum para verip aldım ömür boyu lisansını
60 lira gbi bişiydi zamanında enpara indirimiyle 30 liraya almıştım.
yurtdışındaki patikaları hız limitlerini radarları vs her şeyi gösteriyor.
yunanistanda birçok saklı kalmış plajı sygic sayesinde keşfettim.
tavsiye ederim...
0
rentts
(31.05.17)
Google maps offline olarak indirilebiliyor.
maps.me şu ana kadar gördüklerim arasında en iyisiydi.
0
facebook
(01.06.17)
(14)

türbanlı kadınla evlenmek istemiyorum denince şaşırılması

yazar yazmaz yazan yazar
sözlükte başlığı görünce aklıma geldi sorayım dedim, maksat şafak atsın.ister en efendi olsun ister en piç erkek olsun, türbanlı kadınla evlenmek istediği zaman (adamın özel yaşamı hiç alakasız olsa bile) hiç garipsenmez hatta normal olan buymuş gibi algılanır. ama mesela ben türbanlı kadınla evlenm
sözlükte başlığı görünce aklıma geldi sorayım dedim, maksat şafak atsın.

ister en efendi olsun ister en piç erkek olsun, türbanlı kadınla evlenmek istediği zaman (adamın özel yaşamı hiç alakasız olsa bile) hiç garipsenmez hatta normal olan buymuş gibi algılanır. ama mesela ben türbanlı kadınla evlenmek istemiyorum dediğim zaman (ki öyle diyorum) "aaa, niye ki?", "nesi var türbanlıların?" gibi sorular hemen peşinden geliyor ve açıklama bekliyorlar. türbansız iş arkadaşımla bile geçen aynısı oldu mesela. bana türbanlı bir arkadaşını gösterdi nasıl sence diye. türbanlı istemiyorum diyince bir afalladı falan... insanlar mı çok muhafazakarlaştı yoksa bu manyaklar hep mi benim çevremde?
0
yazar yazmaz yazan yazar
(31.05.17)
Ben turbanli ile evlenmek isteyeni anlamam, fantezi gibi. Dindar birini istersin de turbanli istemek sapiklik gibi.
0
bir ileti paylastim
(31.05.17)
Bu manyaklar hep senin çevrende. Gerçi bu manyaklardan çok ne yazık ki de senin çevrene de denk gelmiş demek ki.
0
pastörizesüt
(31.05.17)
Dinden soğudum ya. Bu ülke insanları yüzünden. Ciddiyim eskiden dindardım şuan ne olduğum belirsiz.
@bir ileti paylaştım +1
Sapıklık ve fantezi gibi.
0
powerpufgirl
(31.05.17)
bu manyaklar senin çevrende bence. benim etrafımda buna şaşıran kimse olmaz. hatta türbanlıyla evlenmek istiyorum dersen şaşırıp sana garip garip bakarlar.
0
sta
(31.05.17)
@bir ileti paylastım+1. Bana birisi türbanlı olsun ya dese of ne muhafazakar, sen yarın eşim çalışamaz da dersin deyip iletişimi keserim. Bıktım muhafazakarlıktan valla.
0
giselle
(31.05.17)
@bir ileti paylastim +1
@powerpufgirl +1

Manyaklar çok, akıllı uslu insan azaldı. Ben şaşırmazdım çünkü başı örtülü olan kızla evlenip başınu hemen açtırmış arkadaşım var ve üstelik imam hatip mezunu üstelik Konyalı. Dünyada her şey oluyor, dünya sanki insanın aklına gelen her şeyin uygulama sahası gibi. Artık buna karar verdim. Şaşırmıyorum.

Türbanlıyla evlenmek istemek de hayatında türbanlı görmek istememek de gayet olağan şeyler. Acaip tarafı yok. Bakma sen insanların aşırı şartlanmış bilgisiz zihinlerine. Onlar bilinçli değiller. Bilinçli insan, bir konuda olması gerektiği gibi davranmıyor olsa da kendini belli eder, gelişime açıktır, samimidir, olumludur. Böyle bak bakalım çevrende ne göreceksin.
0
yaren
(31.05.17)
Senin çevrede sıkıntı var bence. Ben hatuna ilk bunu sormuştum ailede türbanlı birisi var mı diye? Teyzesi türbanlı mesela o bile beni rahatsız ediyor.
0
gozu acik sevisen yahudi
(31.05.17)
Ne insanlar muhafazakarlaştı ne de verdiğin örnekte bir manyaklık var. Bu sadece bir tercih.
0
harvey
(31.05.17)
mantık şu;

türbanlı : el değmemiş
türbansız: kimin ellediği belli değil.

maalesef düşünce yapısı bu şekilde. zaten çok moda değil mi erkeklerin belli yaştan sonra annelerinden 'iyi aile kızı' bulmalarını talep etmeleri...
0
elorelia
(31.05.17)
abi kimle evlenirseniz evlenin yeter ki aşk ve muhabbet dolu bir yuvanız olsun. bu aralar bu iki kelimeye hayranım. aşk ve muhabbet.
0
for day to break
(31.05.17)
ne muhafazakar bir yaşam tarzına sahibim, ne de herhangi bir dinle bir alakam var, ne de ailemde bunun zıttı biri var.
ancak burada yazılanlar okudukça kafamdan aşağı kaynar sular dökülüyor.

"türbanlı kadın ne yea, her haltı yiyolar sonra türban takıyolar" kadar saçma sapan bir fikri nasıl dillendirebiliyorsunuz?
kahvehanede oturup sokaktan geçenleri kesip "aha mini eteği giymiş demek ki yollu" diye geviş getiren hıyarlardan ne farkınız kalıyor? bunu kendinize yakıştırıyor musunuz?

duyuruya gelecek olursak, "türbanlı kadınla evlenir misin?" gibi artık ortaokulda filan kalan "bir milyon verseler eşşek gibi anırır mısın?" tadındaki soruları çok önemsemeyin. herkesin belli bir dünya görüşü ve yaşam tarzı var, tabi ki bunlara uygun biriyle birliktelikler kuracaksınız, nedir yani...
0
luchetti
(31.05.17)
benim çevremde de şaşıran kimse yok. sadece arada bir "büyük konuşma" diyenler (kınadığını yaşamak - büyük konuşulan konunun başa gelmesi vs.) çıkıyor, ıslak meşe odunu ile dövesim geliyor onları. muhabbeti kursağında bırakıyorlar insanın. karmayı falan düşünüp "lan acaba başıma gelir mi?" diye bir korkuyor insan.
0
nawar
(31.05.17)
türbanla ilgili şahsi fikrimi geçiyorum. herkes kafasına ne isterse onu taksın, kimseyi yargılamayacağım.

ama senin çevren baya manyak. en basitinden arkadaşın senin türbanlı kadından hoşlanmayacağını duyduğunda niye şaşırıyor ki?

benim çevremde durum tam tersi. hem iş arkadaşlarımdan, hem de normal arkadaşlarımdan herhangi birisi tutup türbanlı biriyle evlenmek istediğini söylese büyük ihtimalle delirdiğini düşünürüm çünkü "ben türbanlıyla evlenicem" neyin kafası. "ben mini etekliyle evlenicem" ya da "ben saçı kısa biriyle evlenicem" diyor muyuz?
0
istanbul kanatlarimin altinda
(31.05.17)
Elo +
0
i m cool with that
(31.05.17)
(38)

evlenmek istemeyen kadın var mı aramızda?

galandar kostumu
30 yasındayım ve evlilik fikri inanılmaz urkutucu gorunuyor gozume. ote yandan gelecekten de korkuyorum, 50 yasında pişman olur muyum diyorum sanki yasayacagım garanti gibi. yalnızlık cok goz korkutuyor ama insanlarla da yapamıyorum. benim gibi hisseden kadın var mı aramızda? varsa yasınızla yazabil
30 yasındayım ve evlilik fikri inanılmaz urkutucu gorunuyor gozume. ote yandan gelecekten de korkuyorum, 50 yasında pişman olur muyum diyorum sanki yasayacagım garanti gibi. yalnızlık cok goz korkutuyor ama insanlarla da yapamıyorum.

benim gibi hisseden kadın var mı aramızda? varsa yasınızla yazabilir misiniz?
yok 5 sene önce dusunuyordum simdi pismanım diyen ya da farklı gorusler varsa da basım ustune.
0
galandar kostumu
(31.05.17)
bence evlencek birini bul pişman olmazsın

not : erkeğim
0
empty bottle
(31.05.17)
23 yaşındayım, 5 yıllık bi ilişkim var, sürekli evlenelim artık daha ne kadar böyle sürecek siye baskı görüyorum, ama evlenmeye hiç niyetim yok. Evlilik gerçekten çok korkutuyor beni. 5 yıl önce de böyleydi, 5 yıl sonra da böyle olacağını öngörebiliyorum.
Daha sonrası için bir fikrim yok, benim kafamda hep 30umdan sonra evlenirim gibi bir plan olduğu için 30a kadar korkup kaçacağımı düşünüyorum.
0
bir nick var benden iceri
(31.05.17)
İnsanlar sorun değil bence ama sen yaşının geçtiğini düşündüğün için evlilikten korkuyorsun gibi geldi bana. Evlen mutlaka ileride zor olur.
0
powerpufgirl
(31.05.17)
İsteyip istemediğimi bilmiyorum ama düşencesi bile titremeye yol açıyor bende. Lafın gelişi söylemiyorum bunu, gerçekten fiziksel tepki veriyor vücudum.

Geçen gün anneme de dedim, hiçbir zaman o evlilik tanımı içerisinde konumlandırmadım kendimi, konumlandırmadım. Neden bilmiyorum ama olmadı işte, içimden gelmedi hiç. Büyük sorumluluk, daha kendi hayatım içinde tam olmamışım ben, tam olmadan olmaz ki bu işler diyorum sanırım kendi kendime. Yalnız kalmak da istemiyorum ileride, birtakım çelişkilerdeyim.

31 yaşın son demlerindeyim, bitse de gitsek hatta, hiç sevemedim kendisini.
0
devilred
(31.05.17)
ben. her geçen gün evlilik fikrinden daha da soğuyorum.
0
i m cool with that
(31.05.17)
29-30 yaşındayken ben de delicesine ürküyordum. Hatta bol bol 'Niye sevdiğim kişiden evlenerek nefret etme riskini göze alayım ki' diyordum. Meğer sorun o zaman birlikte olduğum kişideymiş. Yeni yeni fikre ısınıyorum. Şu anda da çocuk fikri delicesine 'Hayatta olmaz, imkansız, istemem' görünüyor. Ona da zamanı gelince bakacağım. Ailemde 40-45 yaşları arası doğumlar bol, o yüzden çok da düşünmüyorum.

Bir arkadaşımla konuştum az önce. O da 36 yaşında. 'Benim hayalim hep evlenmemekti. Şimdi evlenmek istediğimi fark ettim' dedi. Yeni bir sevgili sahibi, göreceğiz.

Bir kuzenim var, 48 yaşında evlenmedi. O bile, 'Bilmem, zamanı gelince bakarız' diyor.

Eski patronum, 60 yaşında. O da 3 ay sonra evleniyor.

Dördümüzün de kız kurusu olmak dışında ortak noktası şu, pişman değiliz. Kendim hakkında polemik yapmayayım, taraflı olur; bu kuzen evlilik teklifi almamış ya da cinsel hayatı olmayan biri değil. Hazır hissetmemiş, istememiş ve yeni yeni hazır hissediyor. Açıkçası ben de tren kaçtığını düşünmüyorum çocuk düşünülmüyorsa. Yapabilinecek insan ne zaman denk gelirse. Bunun için zorlamaya, o an içinden gelmeyen bir şeyi yapmaya gerek yok. Zamanı geri çevirememek gerçekten bir dert, o konuda söyleyeceğim bir şey yok ama ilerisi için çok korkulacak bir şey olduğunu düşünmüyorum.
0
aychovsky
(31.05.17)
Bende bu durum tam tersi. Is guc sahibi de olduktan sonra evlenmek istiyor artik insan. Evlilik dusuncesini hicbir zaman aklindan gecirmemis bir insan olarak evlilik olabilir artik diyorum. Evlenilecek kadin atsin birileri ustume.

25 / erkek.
0
murakami
(31.05.17)
kendimi bildim bileli gözümü korkutan bir şeydi. boşanmış aile çocuğuyum onun da etkisi vardı. şu an 25 yaşındayım, son 1 senedir nedense çok sıcak bakıyorum evliliğe. özellikle çocuk olacaksa bu yaşlarda olsun ki, yaş ilerleyince kafam kaldırmaz gibi geliyor. neden sıcak bakmaya başladın dersen, sevgili gibi gez toz beraber yaşa. nereye kadar. asıl o sıkıcı geliyor bana artık.
0
rayde
(31.05.17)
@ayça, aslında evlilik bizim kulturumuzde cekilcek cile degil zaten de o cocuk olayı tum işi tereddute sokuyor zaten:/
0
🌸galandar kostumu
(31.05.17)
Evlilik kurumu keşke baştan hiç olmasaymış diyorum. Ama evlilik denen şeyin var oldugu mevcut durumda evlilik deyince korkup kaçanlardan da degilim. Tabi ilerisi icin. Su yaşımda evlenmek kötü olurdu. Sevdigim bir insanla makul bir zamanda evlenme fikrine gayet sıcak bakıyorum ama çocuk olayından emin degilim. Su an icin cocuga cok soguk bakiyorum. Ileride degisir muhtemelen.
0
aquarium
(31.05.17)
Ergenliğimden beri evliliğe bakış açım hiç değişmedi. Hep nefret ettim toplumdaki bu evlilik dayatmasından. Bir an bile "acaba olur mu" diye geçirmedim aklımdan, her zaman aşırı uzaktım evlilik fikrine. Yıllardır bu fikrim değişmediyse artık yeni insanlar tanıyıp yeni şeyler gördükten, sorunlu evliliklere şahit olduktan sonra fikrimin değişeceğini sanmıyorum hiç.

Ben varım yani sonuç olarak. 24 yaşındayım.
0
ms brownstone
(31.05.17)
31 k evlenmek istemiyorum. Ömür boyu gömlek ütüleyemem.
0
suicides underground
(31.05.17)
Ne gerek evlilige. Herkes yapiyor diye mi yani.

Suicides underground +1

Bir is arkadasim gecen baktim erkek arkadasinin gomlegini utuluyor. Sogudum cidden kizdan
0
Traveller
(31.05.17)
27 k
Evlilik son 1 seneye kadar hep manasız ve eziyet dolu görünmüştü bana. İçinde illa ki aldatma olacakmış gibi, neden bu ihaneti yaşayayım ve hayatımı çıkmaza sokup modumu düşüreyim ki? diyodum.
Ama şuan öyle bakmıyorum, güven problemini biraz daha aştım, yalnız yaşamaktan alabildiğine korkuyorum. Aile dostlar falan biyere kadar, insan kendini yalnız hissediyor. Aileyle yaşamak kalabalık geliyor, tek yaşamak da çok yalnız. En iyisi 2 kişi olmak, sevdiğinle uyumak, her şeyden senin haber vermene gerek olmadan haberdar olması, senin hikayeni yarı yarıya paylaşması ve bunun resmiyete bağlanmış olması.
"Tam ve sürekli bir hayat ortaklığı" kanun tanımını ilk okuduğumda kabus gibi hapis gibi boğucu bir çıkmaz demiştim. Ama şuan tam tersi, tek başına olmak arkadaşlarla aileyle avunmaya çalışmak karanlık bi çukur gibi geliyor.

Çocuk sahibi olma konusunu düşünmek bile istemiyorum. Bazen kabuslarımda hamile olduğumu karnımın kocaman olduğunu görüyorum.
0
megalomaniac
(31.05.17)
evliligi gomlek utulemeye indirgeyen, sevgilisinin gomlegini utuledi diye kizdan soguyan lumpenler kadar garip, sig bir topluluk gormedim sanirim. evlenmeyi istemeyenlere hicbir lafim yok da bu zihniyet muthis ya, ciddi ciddi yetiskin insanlarin boyle seyler yazabilmesi, bu konuda bu kadar dar goruslu olmasi urkutucu.
0
der meister
(31.05.17)
Tamamen tanıştığın insanla ilgili bence. Ben ütü yapmayı pek sevmiyorum diye gömlek giymem yaka takar üstüne kazak giyerim diyen sevgilim vardı mesela. Tamam belki ileride böyle olmaz ütülerim illa ama o da başka bir şey yapar bir şekilde beraber yürür. Evlenince de hayatında güzel ve kötü anlar olacak evlenmeyince de. O yüzden evliliği bir şeylerden vazgeçiş ya da kazanma olarak görmek biraz saçma geliyor bana. Bakarsın biri olur evlenirsin olmaz evlenmezsin. Her şey mümkün.
0
jazzabel
(31.05.17)
29,5! yaşımdayım ve seninle az çok aynı şeyleri düşünüyorum fakat şöyle de inandığım bir şey var; evlilik istenilmez istetilir diye. Yani muhtemelen o kafaya sokacak birisi çıkmadığı için karşımıza böyle düşünüyoruz.
0
scomalt
(31.05.17)
evlenmeyi bilmem de
cocuk dogurup sonradan pişman olan hiç görmedim.

evlilik konusunda muhtemelen pişman olursun.
çünkü burası türkiye.
erkek halimle beni bunaltıyor dost akraba.
0
supermatik
(31.05.17)
der meister +1

nutkum tutuldu.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(31.05.17)
Of cok guldum, hep utuden konusulmus. Utu muhim beyler. kimler kimler istedi de dedim utu yabmayi bilmiyorsan aufwiedersehen. Ben evlenmeyi cok seviyorum, herkese evlenme teklif ediyordum baska bir sosyal ortamda, cok komikti. Seye de heb gulmusumdur. Evlilik diyorsun, aklina dugun, akraba sorumluluklari bir seyler bi seyler geliyor. Olm bi gun beyaz bir elbise, bir takim giyeceksin, iki ayakta durup el cirpacaksin, biraz yorulacaksin, anneannen mutlu olacak! Olay bu yani. Yaşlılar mutlu olsun, ne olacak yani, sanki hergununu muthis anlamli seyler yaparak dolduruyorsun da bir geceye gelince ay dugunler cok sacma. Konudan dagildim, ne diyordum? Evliligin bu sevgili disinda geti4digi sevilmeyen seyleri iki dakikada halledince geriye muthis bir sey kaliyor bence. Yalniz hepimizin olmesi cok dandik bir sey. Gelecekteki kocamin olecek olmasina katlanamiyorum.
0
velvetmorning
(31.05.17)
çocuk çok severim ama o sorumluluğu almak istemediğimden çocuk yapmam, o yüzden uzun süre evlenmem de diye düşünüyordum.

beni evliliğe itebilecek hiçbir neden yoktu bana göre zira 3 yıldır bir ilişkim var, birlikte yaşıyoruz, maddi sorunumuz yok vs. vs.

ama toplumun içine karıştıkça maalesef o sosyal baskıyı hissederek sudan çıkmış balığa dönüyorsun. en basitinden, halası beni komşularına "sözlüsü" diye tanıtırken daha ailemle bile tanışmamıştı sevgilim. yaptığımız ayıp günah değil neden böyle deme gereği duydu diye üzülmüştüm. o yüzden çocuk konusunda hala benzer düşünsem de 2-3 seneye evlenirim muhtemelen çünkü artık bu ülkenin kokuşmuş zihniyetiyle mücadele edemiyorum.
0
piremses
(31.05.17)
evlenmeyi iki kişinin canının istediği gibi şekillendirmek, kendi kurallarını belirlemek, yoldaşlık, heyecan, destek, eğlence gibi kavramları kaybetmeden sürdürülebilecek bir seçim olarak bakacak erkeği bırakın, genel olarak insan bulmanın çok zor olduğunu düşündüğümden evlenmek gibi bir düşüncem yok.

evlenmekten korkmuyorum da, kendi seçtiğim bir şeyden niye korkayım. En kötü ihtimalle boşanırsın, biter gider diye düşünüyorum, ama benim tuzum kuru. Çalışan bir kadınım, kendi param var, modern bir ailem/sosyal çevrem var, bu yaşıma kadar kimseden "evlen, çocuk yap" gibi bir baskı görmedim, görmüyorum.

daha önce evlendim, iki sene sürmedi. hayatımda yaptığım en saçma ve gereksiz şeydi.

Genel olarak evlilikten korkma kavramını pek anlamıyorum. Misal, durup dururken "ya attan düşersem" diye uykum kaçmıyor benim, zira ata binmeyeceğim, ata binmemi gerektiren ortamlarda bulunmayacağım, illa ata binmem gerekirse belki ders alıp pratik yapıp bunu başarıp başaramayacağımı deneyeceğim, hayat illa ata binmemi gerektiren bir şekilde ilerlerse de başka alternatiflerin de kabul göreceği bir yerde yaşamak için gerekenleri yaparak bir yol planı çizeceğim. Saçma bir metafor oldu ama, korkuyorsanız evlenmeyin demek istiyor şair burada.
0
sopiro
(31.05.17)
Bence hızlı bir hayatınız yoksa çok pişman olursunuz. Birkaç tanıdığım var, hepsi açıkca belirtmese de pişmanlar. Bir tanesi geçen evlenmeyi denedi ama bu yaştan sonra sıkıntılı, olmadı...

Standart ev kadını veya evden-işe şeklinde bir hayatınız varsa mutlaka evlenin. Ancak ekstrem bir hayatınız varsa (örneğin dünyayı geziyorsanız), uzun bir süre niyetinizde buysa o zaman evlenmek istemiyorsanız evlenmeyin.


.
0
kartallar yuksek ucar
(31.05.17)
Benim arkadaşım beş yıl önce aklımdan geçmezdi evlenmek ama şimdi çok pişmanım diyor. Ciddi anlamda da istiyor evlilik. Bahsettiğim kişi 34,k.
Ben de biraz @kartallar yuksek ucar gibi düşünüyorum bu konuda.
0
uzunuzunilgi
(31.05.17)
İnsanlar hala bunun zorunluluk değil bir tercih olduğunu anlayamıyor.
Kadın bir erkeğe ait veya anne olmayınca daha değersiz değil, bunu karşındaki ile tartışmayı bilmek, ona gerçekten ne söylemeye çalıştığı konusunda yardım etmek lazım.
Çevresinde tek başına durabilen güçlü kadınların tü kaka ise kime neye göre olduğunu.. Bir insanın hayat kavgasını aşağılamaya vakit ayıran insanın vaktini almayı da bilmek lazım. Evliliğin zıttı Yalnızlık değil.
0
sadegazoz
(31.05.17)
27-kadın

küçüklüğümden beri hiç evlenmek istemedim çünkü evlenmeye gerek olduğunu düşünmüyorum. eskiden korkutucu gelirdi sürekli aynı adamla yaşama fikri. şimdi ise tam tersi, bütün ömrümü aynı adamla geçirmek istiyorum ama bunun için niye evlenelim ki? bizim birbirimize "sana söz, iyi günde, kötü günde, hastalıkta, sağlıkta yanında olacağım. bunun altına imzamı dahi atarım. te bunlar da şahitlerim" demeye ihtiyacımız yok :D bunu zaten biliyoruz.

ailelerimiz açısından da şanslıyız, yıllardır sevgilimle beraber yaşamama rağmen hiç baskı kurmuyorlar "niye evlenmiyorsunuz" diye.

hem sonra evlenmeye kalksak düğün yapıcaz, annemler ablamın düğününde yaptıkları gibi 600 kişiyi çağırmak isteyecek, ben olmaz diyeceğim, kavga edeceğiz, sonuçta o 600 kişi gelecek, ve bir sürü gereksiz masraf olacak. yazık günah.

çocuk istersem o zaman evlenirim tabi. ama çocukları çok sevmeme rağmen şu yaşımda bir çocuğun minimum 18 yıllık sorumluluğunu almak istemiyorum. şu anki yaşam tarzım bir çocuk yetiştirmek için kesinlikle uygun değil. çocuk için hayatımı toptan değiştirmem gerekecek. çok zor. 

sevgilimin gömleğini de ütülerim donunu da yıkarım ayrıca. o da benim için yapar. bunlar da bir şey mi, insan sevdiğinin yüzü gülsün diye neler yapmaz ki. sanırım birbirimiz için yapmaktan gocunacağımız hiçbir şey yok şu hayatta. gömleğini ütülemekten şikayetçi olacağınız biriyle evlenmemelisiniz zaten.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(31.05.17)
bir kez evlendim(aslında imza atmamak için oldukça direndim ama işte enerjimizi neden insanlara bunu izah etmeye çalışarak harcayalım, kendimize harcarız söylemleriyle ikna oldum, belki de o dönem ikna olmak istedim). öyle travmalı, çok kötü bir evliliğim olmamasına rağmen inanılmaz pişman oldum. hayatımda verdiğim en yanlış karardı. balayından döndükten sonra pek çok kişiden, evlenmeden önceki etkinliklerime/hobilerime/iş tempoma vesaire devam edince, artık evli barklı kadınsın "uyarısı" aldığımda ne "halt" ettiğimi idrak edebilmiştim. eskiden işyerinde asiliklerim, aferin phoebe hakkımızı aldın diye yorumlanırken, evlilik sonrası e ama sende kendine bir çeki düzen vere dönüştü. hayatta evlilik kadar pişman olduğum hiç bir kararım olmadı gerçekten. o yaşa kadar inşa ettiğim bütün kimliğimi/zihinsel birikimimi sınırlamam ve evliliğe uygun bir kadın profiline dönüştürmem beklendi. bunu yaşamayan kadın sayısı son derece sınırlı bu ülkede. sosyo kültürel-ekonomik düzeyi farketmiyor. kadınlar bunu kendi aralarında dahi dile getiremiyor çoğunlukla. çünkü seçilmemiş/tercih edilmemiş kadın algısıyla anılmayı göze alamıyorlar. yemişim bu algıyı. benim mutluluğumdan, huzurumdan daha önemli ne var bu bir kere yaşayacağım hayatta? istisnai evlilikler elbette vardır, her evlilik böyledir diye ahkam kesmeyeceğim.

herkes tekrar evlenmeme sebebimin evlilik fobisi falan olduğunu düşünüyor. hiç alakası yok. bunun bir tercih olduğunu kabul etmek istememe sebepleri, çoğunlukla, kendileri bu sosyal algıyla mücadele edecek gücü kendilerinde göremedikleri için yaşadıkları iç çekişmeler. şükür iç huzurum çok yerinde ve son derece mutluyum. 50 yaşımı 50 yaşına gelince düşünürüm. neden olasılıklar üzerinden senaryolar yazıp bugünümü anksiyete ile geçireyim?

ezcümle; bir başkası ile birlikte olmadanda ben tam ve bütünüm. bir başkası ile hayatımı birleştirme kararı alırsam şayet, bu toplum istedi diye, kendimi tamamlamak için vesaire olmaz. bir yol arkadaşı istediğim için olur, ki imza atmayı yinede düşünmüyorum.
0
Phoebe
(31.05.17)
27 k, birebir aynı fikirdeyim sizinle.

yalnızca evlilik değil, genel olarak ilişki olayına alerjim var. ne zaman gereğinden fazla bir samimiyet oluşsa biriyle, ya bi yolunu bulup kendimden soğutuyorum, ya da ayaklarım totoma çarpa çarpa kaçıyorum. çevremdeki ilişkilere ve evliliklere baktıkça bu fikrim sadece pekişiyor. bundan 4-5 yıl önce bu görüşümün 30a yaklaştıkça değişeceğini ve isteyeceğimi düşünüyordum, tam tersi oldu. kafamda soru işareti bırakan tek husus toplum baskısı. bu yüzden mümkün olan en kısa zamanda daha medeni topraklara kaçmaya çalışıyorum, evlenmemiş kadınların buradaki kadar yadırganmadığı yeni diyarlara doğru.

sebebi ise büyük ihtimalle korkunç bir babaya sahip olmaktan kaynaklı çocukluk travmalarım. çok severek evlenen annemin neler yaşadığına doğrudan şahit oldum. önceden mantık evliliğine veya paravan evliliğe biraz daha yakındım, şimdi o da gitti. sevmediğim sürece aynı evin içinde ikinci bir kişinin varlığına katlanamıyorum. hiç gerek yok o yüzden. ama işte, dediğiniz gibi, 50 yaşıma geldiğimde akranlarım çocuk, ve hatta torun severken acaba pişman olur muyum diyorum ben de. hayırlısı yaa.

ekleme: sebep demişim, havada bırakmışım. tamamen kısıtlanma psikolojisiyle alakalı. istediğim an, istediğim kişilerle, istediğim aktivitelerde bulunmaya çok alıştım. yukarıda da bahsedilmiş, evlilik "kendine çeki düzen verme"ye mecbur bırakıyor insanı biraz. çok hareketli bir hayatım olduğundan da değil de, canımın istediği gibi hareket etme özgürlüğüme biraz fazla düşkünüm. hayatımı ikinci bir kişiye (çocuk da giriyor devreye bu noktada) göre şekillendirmek istemiyorum. aldığım kararların hepsini kendim öyle istediğim için almak istiyorum, mecburiyetten veya sırf uyum sağlayayım diye değil.
0
cansins beybi kolonya
(31.05.17)
Hiç kimseyi sevmemiş, hiç kimse tarafından da sevilmemişsiniz.

Çağımızın sorunu bu olduğu için, kimse evlilik düşünmüyor ya da korkuyor.
0
MaNOfTheYear
(31.05.17)
evliliği ömür boyu gömlek ütülemek sananlar var. tamam evlenmenin bana göre de pek bir mantığı yok ama evlenince ev işini kadın yapar mantığındaki erkeklerle evlenip sonra da evlilikten soğuyorum demek salakça.
0
bohr atom modeli
(31.05.17)
öyle delicesine istememek değil de biriyle nasıl geçineceğim konusunda ciddi endişelerim var. Bu da beni geride tutuyor.

Ailemde ve yakınımda geç evlenen/hala bekar olan ileri yaşlar var. 39'dan 73 yaşa kadar bir aralıktan bahsediyorum. Evlenenler keşke erken yaşta evlenseydik, bekarlar da keşke evlenseydik diyorlar.
0
fallopian
(31.05.17)
Türkiye medeni bir yer olduğunda evlenen çift sayısı azalacak. İstemediğiniz kimseyle evlenmek zorunda değilsiniz.
0
ruhen hastayim ben
(31.05.17)
öncelikle der meister +1


biriyle sürekli beraber olacak olmak, geçinme dusuncesi korkutucu. su yıla kadar evlilik benim de korktuğum bir şeydi. ama bilhassa su günlerde ' neden olmasın ya ^^ ' cümleleri geçiyor icimden.
0
yuvarlanantencereninkapagi
(31.05.17)
22 k istemiyorum, korkunç
0
fragile lady
(31.05.17)
Insanlarla yapamamak ayrı bir sorun, onun evlenmeyi istemekle alakası yok. Iyi vakit gecirdiginiz insanlar yok demek ki etrafınızda?

Evlenme kısmına gelince, iki yıl öncesine kadar evlenmek istemiyordum. Hala da, çok baskı yoksa evlenmeyi sebepsiz görüyorum. Yaklasık iki senedir evliyim. Bu denli aile baskısı üzerimde olmasa ve beraber yasadıgım insanı sürekli 'saklama'ya calısmaktan bıkmıs olmasam, ikimiz de sacma buluyorduk evliliği,özellikle asla cocuk istemeyen bir cift olarak, hala da öyle buluyoruz.

27-k.

Eşim çift olmadan birey olmayı bildiği için evlilik öcü gibi gelmiyor şu an bana. Omuzuma binen hiçbir ekstra yük yok. Öyle oldugu için de, bir imza atıp aileyi rahatlatmak çok büyümedi gözümde.
0
buf-e kür
(31.05.17)
23 yaşında bi erkek arkadaşım oldu, ilk 1 sene evlensem evlenirdim. Sonra bir soğudum bu evlilik olaylarından, 29 yaşımda da ayrıldık zaten...

30 yaşındayım, çocuk doğurmaya karar vermedikçe evlenmem diyorum. Korkmak ürkmek vs. değil, sadece gereksiz buluyorum.
0
lcha
(31.05.17)
var.
bulduğun adam
1. hem çok aşık olduğun bir adam olacak
2. hem sana çok aşık olacak.
3. hem sorun çıkartmayan düzgün bir dünür ailesi olacak.
4. hem ekonomik-kültürel olarak senin aile kültürüne uyum sağlayacak.
5. hem aldatma ihtimali düşük olacak, sadık kalacak.

böyle bir adam bulma olasılığı yerlerde sürünüyor açıkçası, en güzel kızlar için bile zor, hatta güzeller için beğeni skalası daraldığı için daha da zor. dolayısıyla bu sebeple bekar kalan bir sürü kız arkadaşım var bende bunlardan biriyim.
0
semitika
(31.05.17)
evlenmek istemeyen kadın yoktur, kendine layık gördüğü adamlar onunla evlenmek istemeyen kadın vardır. dolayısı ile yoktur, ütü mütü hikaye. coni dep gelsin gömleğimi ütüle desin yuvarlanarak ütüler. boş geyik bu, farklıyım ben edebiyatı işte. meriç avcısı şişman teyzeler daha çok girer bu işe.
0
jangbogo
(31.05.17)
(1)

interrail türkiye

ppemreqq
bugün bir arkadaşım biraz bahsetti bu organizasyondan, gerçekten çok güzel bir yapılanma. tecrübeleri olan arkadaşlar var mı zorlukları nelerdir? konaklama, vize vs durumlar tam olarak nasıl oluyor?
bugün bir arkadaşım biraz bahsetti bu organizasyondan, gerçekten çok güzel bir yapılanma. tecrübeleri olan arkadaşlar var mı zorlukları nelerdir? konaklama, vize vs durumlar tam olarak nasıl oluyor?
0
ppemreqq
(30.05.17)
ben 2013'te bir arkadaşımla 1 ay interrail yaptım. interrail hakkında tek bildiğimiz şey "trenle avrupayı geziyorlarmış" iken interrail mi yapsak dedik ve 10 gün sonra avrupa yollarındaydık. yani öyle atla deve bir şey değil ve hayatımın en iyi tatiliydi. böyle bir fırsatın varsa kaçırma.

gençtur diye bir şirket ayarlıyor oradan bilet alıyorsun. baya ilgililer, hem sitelerinde yeterince şey yazıyor, hem de ofislerine gidersen birebir konuşunca baya bişey anlatırlar.

gitmeden önce bir rota belirleyip nerede kaç gün kalacağını hesaplıyorsun. yaptığın tatil planına göre bir sürü bilet seçeneği var, 30 günlük, 15 günlük, 1 haftalık vs. sen seçiyorsun. sonra ilk trene bindiğin günden başlayarak biletinin son gününe kadar avrupa'daki tüm şehirlerarası trenlere, bazı ülkelerarası gemilere ve bazı otobüslere ücretsiz binebiliyorsun. (hızlı trenler ve yataklı gece trenlerinde geçerli değil.) interrail bileti sana başka bir şey (konaklama, vize vs) sağlamıyor.

avrupa'da demiryolları örümcek ağı gibi her yerde olduğu için en küçük yerleşim yerinden bile her yere neredeyse her saatte tren var. o yüzden başta bir rota belirlemiş olsan bile "dur bugün romaya gideceğime napoliye gidiim, bi yemek yer oradan romaya geçerim" gibi şımarıklıklar yapabiliyorsun.

kalma işi kendi keyfine göre. biz hostelworld'den hostel ayarladık (hostellerin geceliği maksimum 15 euro falan oluyor) ya da couchsurfing'ten bizi kabul eden insanların evlerinde kaldık. (bu da beleş.) paran biterse sokakta, garda, barda falan da geceyi geçirebilirsin, kimse bir şey demez.

bizim yeşil pasaport vardı o yüzden vize almadık ama normal pasaportlu interrailcilere de başvurduklarında direk vize çıkıyor.

zorlukları yok bence. yoruluyorsun sadece hepsi o. sırtında 10 kilo dağcı çantasıyla 30 gün takılıyorsun kaplumbağa gibi. ama işin eğlence boyutu bambaşka. hayatımın açık ara en iyi tatiliydi. onca yorulduk ettik bir gün bile şikayet etmedik.

mayıs sonuna kadar bilet alırsan da indirim varmış sanırım geçen öyle bişey duymuştum.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(30.05.17)
(12)

Yaptığım işe karşı duyarsız eş

whatdreamsnevercome
bu konuda motivasyonum çok düşük. anlatıcam, olabildiğince detaylı.ben yazılımcıyım, ama yazılımcılığı uzun süre sürdürmek istemiyorum. daha çok dijital pazarlama, internetten satış vb. şeylere yöneldim ve şuanki tabloda gelirimizin en az yarısını da buradan kazanıyoruz aslında.eşim de metin yazarı.
bu konuda motivasyonum çok düşük. anlatıcam, olabildiğince detaylı.

ben yazılımcıyım, ama yazılımcılığı uzun süre sürdürmek istemiyorum. daha çok dijital pazarlama, internetten satış vb. şeylere yöneldim ve şuanki tabloda gelirimizin en az yarısını da buradan kazanıyoruz aslında.

eşim de metin yazarı. geçen seneye kadar sosyal medyacılık yapıyordu. zamanın fotoğrafçılık dersleri vs. almış (hikayede detayı olacak)

çok zor şartlarda, büyük borç yüklerine girerek evlendik. büyük düğünler vs. yaptığımız için değil, evlilik süreci ve ev kurma sürecinde borçlandık, ki benim zaten borçlarım da vardı. birbirlerini katladılar başka deyişle.

ben de bu borcu 1 sene içinde ödeyebilmek için tüm sene it gibi çalıştım. gece 3lere 4lere kadar. yavaş yavaş sonuna da yaklaştık. ama artık tüm sinirimi bozan, hayata karşı motivasyonumu bitiren ve bana "batan" bazı şeyler görüyorum.

üstümde bir çok işin yükü var, ve inanılmaz stresli bir durumdayım. saatli bomba gibiyim. bu işlerden bir kısmını eşime gönderip kendimi rahatlatmak istiyorum. örneğin; bazı ürünlerin fotoğrafını çekmek veya yeni açtığımız bir siteye içerik yazmasını istemek gibi işler. en azından bunları yapabilirse, ben daha ciddi projelere odaklanabileceğim ve gece 4e kadar değil, gece 11e kadar çalışmam yetecek. normal insan gibi uyuyacağım bu sayede.

ama bir iş veriyorum ve işe karşı ilgisiz.
yeni açtığımız bir sitede günlük basit içerikler yazmasını rica ediyorum, yoksa ben yazmak zorunda kalacağım. ben söylediğim zaman yazıyor, söylemediğim zaman siteyi dahi açmıyor. yani sürekli benim kontrol etmem, onu iteklemem gerekiyor.

ürün fotoğrafları çekmesi için 2 torba ürün getirtiyorum. ben söyleyene kadar eline alıp çekmiyor bile.
çekmeye gidince de "isteksiz seksten doğan çocuk" gibi, abuk sabuk fotoğraflarla geliyor. ardından "bunları düzelteyim" demiyor, bir köşeye bırakıyor. yine benim söylemem, benim iteklemem gerekiyor.

ya da tüm bunları benim yapmam gerekiyor.

bazı durumlarda müşterilerden gelen soruları cevaplayamıyorum, ondan yanıtlamasını istiyorum. normalde 1 saat içinde vermemiz gereken cevaplar, 30 saati görüyor cevaplanması için.

artık çok sinirim bozuk. bana hiçbir şekilde yardımcı olmaya çalışmayan biriyle beraber olduğumu düşünüyorum.
hiçbir şeyi, "senin yükün çok fazla bunu da ben alayım" diyerek üstlenmiyor. her şeyi ona ben itelemek z orunda kalıyorum ve itelediğim hiçbir işi de yapmıyor. ben köle gibi günde 16 saat çalışıyorum borçlarımızı tamamlamak için. ve hiçbir destek göremiyorum. hiç ama. hiç.

bu süreçte tatile gidemiyor olduğumuz için de gizliden gizliye surat yiyorum üstelik.
tatile gidemioruz, çünkü paramız yok değil. çünkü benim tatile gidecek vaktim yok. bunca işi tek başıma yetiştirmek ve bu çarkı aralıksız döndürmek zorundayım. çark bir noktada durursa bir daha hareket ettirmek mümkün olmayacak çünkü.

ama anlamıyor.
liseli bir çocuğa zorla ödev yaptırır gibi iş yaptırmaya ve anlayış beklemeye çalışıyorum.

bu sürçte benim de sinirli hareketlerim oluyor, ona sert üslupla söylüyorum isteklerimi. ama ne yapayım? tüm gün onlarca işin stresi üstümde, üstüne onun tatil isteğinin stresini yaşıyorum, bir de sürekli onun "işi yaptı mı acaba" diye kontrol stresini çekiyorum. normal bir üslupla söylememi bekliyor olmasını bile onun şımarıklığı olarak görüyorum artık.

bilmiyorum ne yapacağım.
ona bu konuda pek iz vermiyorum ama çok soğudum bu meseleden. sürekli benden bir şeyler yapmamı isteyen biri var, ve doğru düzgün yardımcı olmaya çalışmıyor. ben "hayatım nasılsın çok mu streslisin" diyip başımı okşayan birine değil ,taşın altına elini sokan birine ihtyiaç duyuyorum. belki psikologa bile gidebilirim bu konuyla ilgili, ama benim yaşam tarzıma uymadığını düşünmeye başladım.

ben önümdeki tüm engeller, tüm sorunlar bitmeden tatile odaklanabilecek biri değilim.
yani 10 tane işin deadline'ı geçmek üzereyken 5 günlük bir tatile çıkmamın benim için bir anlamı yok çünkü düşündüğüm tek şey o işler olacak. ama bu işlerin yükünü üstümden almaya çalışan bir ide yok.

gerçekten çok soğudum. o kadar soğudum ki, bu mevzunun boşanmaya gidebileceğini düşünüyorum.
çünkü bu benim için büyük bir problem ve bu büyük problem sürekli devam ettikçe ben sinirli biri olarak hayatıma devam ediyorum. sinirli oldukça üslubum sertleşiyor (bağırmak çağırmak veya emretmekten bahsetmiyorum. sert üslupla yazıyorum artık).

biraz içimi dökmeye ihtiyacım olduğu için yazıyorum aslında.
benzer durumlar yaşadınız mı?
0
whatdreamsnevercome
(29.05.17)
bu arada seviyor muyum? gerçekten seviyorum. ve beni sevdiğinden de şüphem yok.

yaptığı davranışlar daha çok evin ergen çocuğunun, kendisine veirlen sorumlulukları sallamaması ve annesinin babasının haline üzülüyor olmasına rağmen ona yardım etmeye çalışmaması gibi diyebilirim.

ama bu durum gerçekten beni yoruyor. benim de onu yoran çok davranışım vardır hiç şüphesiz ama, ben it gibi çalışırken o bu tür basit işleri bile salladığında mahvoluyorum.
0
🌸whatdreamsnevercome
(29.05.17)
öncelikle benzer durumda kalmadım. empati yapacağım.

aslında haklısınız ama bir yandan da çok çalıştığınız için büyük ihtimalle tatili geçtim belki de eşinizle ilgilenmeye bile vakit ayıramıyorsunuz. ve o da sizin verdiğiniz işi yapmaktan değil, bundan rahatsız oluyor olabilir ve tepkisini böyle gösteriyordur.

duyuruyu eşiniz açsa belki diyecekti ki;
"kocamla birbirimizi çok seviyoruz, çok secerwk de evlendik ama ben bunaldım. evlendiğimizden beri o gece 4lere kadar çalışıyor. borçlarımız var ve onları kapatmak için uğraştığını biliyorum ama evlendiğimizden beri doğru düzgün yüzünü göremiyorum. bir tatile çok ihtiyacım var ama biliyorum ki tatile çıksak onun aklında hep işi olacak. tatilden bir şey anlamayacağız.."

siz borçları birtirmeye kanalize olmuşken eşiniz ilgi ya da sizinle daha fazla zaman geçirmek istiyor olabilir. özellikle evliliğinin ilk senesinde. borçlar 1 senede değil 2 senede bitsin, bunca yorulduğunuza, strese girdiğinize değer mi?

eşinizle bu açıdan konuşmayı denediniz mi?
belki işleri bir şekilde ayarlayıp ona sürpriz bir tatil planı yaparsanız her şey daha bir yoluna girebilir?
0
istanbul kanatlarimin altinda
(29.05.17)
sonsuza kadar bu şartlarda çalışmayacağım zaten.

şuanki durumumuz şu: ya borçları ödemeyiz, aldığımız tüm maaşlar borçların taksidine gider, haliyle o borçlar 3 senede kapanana kadar tatili falan geçtim, kendimize özel şeyler bile satın alamayız.

ya da benim 1 sene önceden haber verdiğim bu 1 senelik plana sadık kalınır, borçlar ödenir. ben de insancıl şartlarda çalışmaya başlarım ve bize çok rahat yetecek bir gelirle yaşamımızı sürdürürüz. (sadece rahat yetecek değil, lüks ihtiyaçlarımızı da karşılarız)

ben diyorum ki 1 ay daha dayanalım bitiyor, bitiyor, bitiyor.
onun bu tavrı benim o 1 ayımı dahi zehir ediyor.

ben kendim için falan çabalamıyorum açıkçası. onun tatile ihtiyacı varsa, benim 10 kat tatile ihtiyacım var. belki 100 kat. bilgisayar ekranı görmeden 1 haftaya ihtiyacım var en az. ama iş yoğunluğundan ertelenen her tatilde surat çekiyorum. dayanacak gücü falan kalmadı gerçekten. bunca işin arasında bir de o suratı çekecek gücüm ve tahammülüm kalmadı.

istanbul yanıyor kahpe taranıyor hikayesi resmen bu.
ben orda götümü yırtıp projeleri yetiştirmeye çalışırken, o benim iş yükümü hafifleteceği yerde iyice iş yükü bindiriyor, üstüne bir de tatil suratı çekiyorum. bıktım.
0
🌸whatdreamsnevercome
(29.05.17)
İnternete satışı denilen iş çok pis bir iş biliyorum. Benim sevgilimle ilgili en minnettar olduğum konu benim işlerimin gelişmesi için elinden geleni yapması hatta bir günde 30 parça için 500fotograf çekmesi üç açısınıda photoshoplayıp üf dememesi. hatta ben o kadar shoplama yorulma gerek yok demişliğim var 90 kare düşünsene. Ben gelişeyim diye hepsi hatta reklam için ek para vereyim demişliği bile var.
Ne demek istediğini en iyi ben anlarım o yüzden haklısın. sana yardımcı olmaya köstek olan biriyle olmak zor. belki de o da kendi işinden yorgundur metin yazmak da zor iş. açık ve net konuşun sürekli sert bir şekilde iş buyurmanıza kırıldığı için böyle davranıyor olabilir. karşılıklı birbirinizi anlamaya çalışın.
0
fasulyek
(29.05.17)
Evlilikte zor dönemler olabilir, bu kadar kolay vazgeçerseniz gelecekte pişman olursunuz. Belli ki çok bunalmışsınız bu yüzden mevcut sorun gerçekte olduğundan çok daha büyük görünüyor gözünüze. Kendisiyle bu sorunu ve sizi ne kadar etkilediğini oturup ciddi olarak konuştunuz mu? Belki neden destek görmediğiniz konusunda makul sebepleri vardır. Belki bu borç yükünden daha çok sizin sorumlu olduğunuzu düşünüyordur o yüzden yardım etmek içinden gelmiyordur.
Bir psikolog veya danışmandan destek almanız çok iyi olur, meseleyi daha doğru perspektiften görmenize faydası olabilir. Uzun süreli yoğun ve stres altında çalışmak bir zaman sonra çok olumsuz etkiler olayları doğru göremez hale gelirsiniz. Kısa-günübirlik de olsa tatil yapıp kafanızı boşaltmaya çalışın, bunun işinize de katkısı olur. En kötü durumda da sabırlı olup bu dönemi atlatmaya çalışmalısınız.
0
mikro patlama
(30.05.17)
bugün ipleri kopardım ya da koparacak kadar gerdim
0
🌸whatdreamsnevercome
(30.05.17)
Direkt yanlış evlilik.
0
arnold schwarzeneger
(30.05.17)
Eşinin günlük rutini nedir? Metin yazarı demişsiniz. O ne kadar çalışıyor? Ev işlerini kim hallediyor?
0
ben ne dedim
(30.05.17)
hemen gazlar gelmiş ayrıl diye.

öncelikli merakım yaslarınız kac ve egitim seviyeleriniz ne durumda?


bunun cevaplarına gore bişiyler söylenebilir ama kabaca dusunursek, rahat bir cocukluk gecirmiş olabilir. elinden gelmiyor olabilir. ben de öyle oldugum icin anlayabiliyorum. yani bişelerin yapılması gerektigini biliyorum, inanılmaz stres de yapıyorum ama o işi yapamıyorum. ha sevdigim biri kıvransa en azından onu rahat ettirmeye calısırım, işte yine cok basarılı olamasam da tatil icin surat asmam. ama yası kucukse esinin bilemeycegim
0
galandar kostumu
(30.05.17)
Hocam durumunuzu anlıyorum empati yapmaya da çalışıyorum. Ama kafamı karıştıran bir durum var.

1- Bu borç neden 1 sene içerisinde ödenmek zorunda? Kredi vs. zamanlaması sebebiyle mi? Yoksa sizin ödeyelim kurtulalım diye düşünceniz mi?
2- Eşiniz gece yarılarına kadar çalışmanızı görüyor ama size ek destek olmuyorsa sizin abarttığınızı düşünüyor olabilir mi? Eğer düşünüyorsa neden düşünüyor olabilir?

Sizin tarafı okuyunca sizi haklı görüyorum ama bir yandan da; birbirini seven 2 insan.. Biri bu kadar zor durumdayken diğeri çok cool davranıyorsa, durumun bu kadar da vahim olduğunun farkında değil demektir.

Ha bir de, bugünler gelir geçer. Eski duyurunuza da baktım, sevgililer gününü de yoğunluktan atlamışsınız. Bunu atlamak bence hiç önemli değil, ama üzüldüğünüz ve buraya yazdığınıza göre, biraz nefes almanız gerekmiyor mu?

Gerçekten işler mi çok yoksa siz mi işkolik olmaya meyillisiniz bi bunu değerlendirin. İş çok diye tatile çıkamıyorsanız hayatınız ilerde de piyango çıkmadığı takdirde hep bu seviyede olacak. Tatil işler bitince kutlama amaçlı olabileceği gibi, arada nefes almak ve yeniden daha büyük motivasyonla başlamak için de vardır. Bence bunu da bir düşünün. Bugünler geri gelmeyecek.
0
lcha
(30.05.17)
eşiniz yüzde yüz haklıdır demiyorum ancak hayatınız bu iş olmuş ve bu durum sizi bunaltmış. belirlediğiniz çalışma temposunun sorumlusu eşiniz değil. bu yüzden eşinizi biraz gereksiz seviyede suçluyorsunuz.

durumu içinize atmayın. eşinize açıkça belirtin, çözüm bulmaya çalışın. en kısa sürede de (borçların ertelenmesi pahasına) normal bir çalışma temposuna dönün. kendinizi yıpratmanın alemi yok.
0
zgrydn
(30.05.17)
borçların bir yılda kapanacak olmasına siz karar vermişsiniz.
dijital pazarlama gibi bir alana siz yönelmişsiniz.
bu süreçte ne yapılacağına da siz karar vermişsiniz.
muhtemelen bunları yaparken de süreci siz yönettiniz.

sizi çok iyi anlayabiliyorum, ama diğer yandan da, bir işi bir kişi yönetir.
belki de siz bir şey söylemeden işinize karışmak istemiyor.
onun nasıl bir iş düzeni var bilemem, ama metin yazarlığı gibi olmasa da, çevirmen olduğum için aşağı yukarı tahminde bulunabiliyorum.
bu tarz işler genelde içe kapanmayı ve odaklanmayı gerektirdiğinden, tam tersine bana sürekli "onu yap, bunu yap" diyen biri olsa karşımda, ben de ondan sıkılır, kendi işimi yapamazdım.

bunun dışında, belki de evlendiğinde hayal kırıklığına uğradı.
ben de evlendikten hemen sonraki bir yıl boyunca gece 4'lere kadar çalışan ve bana sert davranan biriyle muhatap olsam, "varsın 5 yılda ödeyelim, n'oluyor bu kadar?" derim.

bütün bu süreçlere ya da bunların ne kadarına birlikte karar verdiğinizi bilmiyoruz.
ama insan evliliğinin cicim ayları denecek dönemde tatile bile gidemeyip, afra tafra çekerse, kazandığı paraya, kapattığı borca bile lanet edebilir.
işin bir de bu yönü var.

yani bunu ona anlatmış, bu durumu paylaşmış olmanız lazım.
karşıdan gelen tepkiyi ve söylenenleri bilmiyoruz.
bu yüzden yorum yapmak için yetersiz verimiz var aslında.

benim yazdıklarım da tamamen olasılıklar üzerine kurulu.
0
blatta hiberna
(30.05.17)
(16)

Nasıl bol bol geziyorsunuz?

fraise
Biz 'aman ya o tarihler yaklaştığında bir işimiz çıkar da iptal edersek' korkusuyla 1 ay öncesinden ancak ayarlayabiliyoruz. Hal böyle olunca kısa kısa tatiller yapmak bizim için hayal zira son dakikaya kalınca hiçbir şey ayarlanmiyor. yurtdışına gidilecekse bilet fiyatları tavan yapıyor, yurtiçi ge
Biz 'aman ya o tarihler yaklaştığında bir işimiz çıkar da iptal edersek' korkusuyla 1 ay öncesinden ancak ayarlayabiliyoruz. Hal böyle olunca kısa kısa tatiller yapmak bizim için hayal zira son dakikaya kalınca hiçbir şey ayarlanmiyor. yurtdışına gidilecekse bilet fiyatları tavan yapıyor, yurtiçi gezileri için de 1 2 günlük de olsa izin almak gerekiyor vs vs

Gitmek istediğimiz onlarca ülke, şehir var. Artık bu sene sistemli bir şekilde ayarlama yapıp güzel güzel gezmek istiyoruz. Erkek arkadaşımın 2 yıllık schengen vizesi var; 6 ayı gecti bile, daha bir kere yurtdışı tatili yapamadık bu ayarlama yapamama yüzünden.

Siz programlarınızı nasıl yapıyorsunuz? Maddi hazırlık (bilet, otel ve gezide harcanan para gibi) ve zaman ayarını nasıl ayarliyorsunuz? Kalacak yerleri nasıl seçiyorsunuz? Kısacası güzel güzel nasıl geziyorsunuz? Her türlü öneriye açığım efendim. Teşekkür ederim şimdiden herkese.
0
fraise
(29.05.17)
Resmi tatillere denk getiriyoruz. Biryerlerden kısmak gerekiyor. Mesela işten 1 gün izin alıp resmi tatille birleştirip daha yzun bir taril yapıyoruz. Ya da izinleri kullanmıyoruz tur ayarlıyoruz tur tarihinde izin alıp öyle gidiyoruz. Önemli olan istemek biz 2-3 ay öncesinden ayarlıyoruz öyle gidiyoruz. Şimdiye kadarda bi aksilik çıkmadı hiç.
0
powerpufgirl
(29.05.17)
Üç dört ay öncesinden ayarlıyorum ben. İşim çıkarsa diye düşünmüyorum, zira işlerimi de o süre boyunca ona göre ayarlıyorum. Gerekirse önceden daha çok çalışıyorum, toplantıları ona göre düzenliyorum. Dürüstçe söylüyorum insanlara o tarihlerde müsait olmayacağımı.
0
fotrsapka
(29.05.17)
yaz tatilinde eşimin izni oluyor bende işyerinden izin alıp çıkıyoruz.
1 ay sürüyor yada sürmüyor bizim planımız çok uzat tarihlere yapmıyoruz.
otel olarak otelde öde seçenekli otelleri seçiyoruz pahalı oluyor ama elden bişey gelmez.
0
basond
(29.05.17)
pegasus kampanya yapıyo bakıyom fiyatlara, haftasonuna denk getirerek işte. eylülde aldığım biletle martta seyahat ettim. atla deve değil yani. booking'ten de otele bakıyosun rez hallediyorsun. denk getirememekten kastın ne anlamadım.

mesela açtım eurolig fikstürünü, baktımi pao-olympiakos maçı vardı ona mı gitsem pao-fener mi dedim. sonra fener maçına gideyim de söveyim fenere diye o haftasonuna aldım bileti ve gittim.

zor olan ne anlamadı ben :)
0
cekilmis gayfe
(29.05.17)
Cekilmis gayfe, biz öyle rahat insanlar değiliz, özellikle de ben. Yapacağım şey net değilse kaşıntı basıyor beni. Bir de erkek arkadaşım cat diye hafta başı Almanya'ya gidiyorum deyip 4 gün iş için gidebiliyor mesela, o hafta sonu iptal (gerçi bu senede birkaç kere oluyor en fazla). Benim de epey hareketli bir ailem var. Bir anda kendimi kuzen düğününde bulabiliyorum ya da isim çıktığı için ailemin yaşadığı ülkeye gidebiliyorum.

Tüm bunlar birleşince planlı bir şekilde tatilimi ayarlamazsam ya hiç gitmiyoruz ya da gideceğim güne kadar stresli oluyorum. Son dakika tatili bana göre değil yani.

Ayrıca pegasus'tan da nefret ederim, hostel bana göre değil mesela :)
0
🌸fraise
(29.05.17)
o zaman erken plan sana göre değil, heveslenmemen gerek :)
hostel demedim ki booking'ten otel bak dedim :) ve pegasus candır ^^
0
cekilmis gayfe
(29.05.17)
Ben de böyleydim kırk kez düşünürdüm önceden ya işim çıkarsa ya şöyle olursa diye, ki gidemediğim olmadıysa bile bu yüzden tartıştığım oldu iştekilerle. Ama kilit nokta bu; ayarlayıp gidemediğim hiç olmadı. Hep bi şekilde ayarladım kendimi. Sonra fark ettim ki planlamayı iyi yapınca sıkıntı ortadan kalkıyor. Ucuz bilet de bu işin olmazsa olmazı ama. Bazen alıyorum bileti yanarsa yanar diye atıyorum kenara. Sonra o gün gelince mutlu oluyorum iyi ki almışım diye.
0
bartman
(29.05.17)
Allah'a sığınıyorum biraz planlamada. Pegasustan kampanya maili gelince şeytan dürtüyor. Cuma veya pazartesiye sarkan haftasonu planları şeklinde ilerliyoruz ufak ufak. Öyle uzun tatillerimiz olmuyor iş değişikligidir izinlerin sıfırlanmasıdır derken. Aile baskısı yoksa bayramda aldığımız da oldu. Hostelleri bookingten iptal edilebilir şekilde ayarlıyorum. Yine de stres oluyor inşallah gideriz diye, o paraya yanabilir gözüyle bakıyorum.
O strese girmesek hiç gidemeyeceğiz.
0
Sulfoxaflor
(29.05.17)
İptal riskini unut. İptal ihtimali zaten çok sık doğmaz. Doğarsa da bir şekilde planı uydurmaya çalışma şansın olabilir.
0
arnold schwarzeneger
(30.05.17)
uçak şirketleri geçtiğimiz eylül'de, kasım'da ve bir de şubat'ta çok deli kampanya yaptı bu sene. tabi pegasus ve onur air'den bahsediyorum ama siz tercih etmiyorsunuz sanırım. gene de ucuzluk arıyorsanız bu kampanyaları takip etmeniz lazım.

neyse, o kampanyaların olduğu tarihlerde arkadaşlarla nerelere gidilir diye bakıyoruz, birkaç yer seçiyoruz, işlerimizden 2-3 günlük izinler alıyoruz ve herkes de planını ona göre yapıyor. bütün senenin tatil biletlerini o kampanya dönemlerinde alıyoruz. her sene böyle yaptık ve şimdiye kadar da hiç gidemediğimiz olmadı. allah korusun bir sağlık sorunu olmadığı sürece de gitmemek için bir sebep göremiyorum. örneğin bir tatilim kuzenimin düğününe denk geldi ama "kusura bakma tatil ayarlamıştım, gelemicem" dedim. gelmişim 27 yaşıma kırk yılın başı bir tatilim var, düğününlerine gitmem de evlerine ziyarete giderim, daha bile samimi hatta.

ücret konusu da şöyle. kampanyayla aldığın için normal fiyatların yarısına bilet almış oluyorsun. bir de biz yurtiçinde genelde çadırlı kamplı tatilleri, yurtdışında da hostelleri ya da airbnbyi tercih ettiğimiz için zaten gittiğimizde kalmaya ya para ödemiyoruz ya da üç kuruş bir şey veriyoruz. e böyle olunca tatil bizler için baya maliyetsiz oluyor. her tatil dönüşümde "istanbul'da kalsam kesin daha çok harcardım" diyorum hatta.

onun dışında, bir arkadaşım bayram tatilinde erkek arkadaşıyla motorsikletle avrupa turuna çıkacak. her ikisi de çalışıyor ama 15 gün izin ayarladılar. bütün sene başka bir yere gidemeyecekler muhtemelen ama o 15 günde keyiflerince gezecekler. bu da bir seçenek. ama hostelde kalmaca, orada-burada uyumaca gibi ekstraları var elbette.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(30.05.17)
karakter olarak mükemmelliyetçisin sanırım ondan öyle oluyor her şey tıkır tıkır ayarlı belli olsun istiyorsun eşimde öyle. iş çıkacak mı, su basacak mı öyle çok düşününce gidilmiyor bir yere.

19 mayıs haftası 3 gün önceden izin aldım ben iş yerinden tatil 4 güne çıkmış oldu ben izin aldım sende al (onun izinleri bana göre daha kolay oluyor) Antalya ya gidicez dedim. eşimde hemen bir panik, hava nasıl olacak vs. kısa sürede yanına alacağı parfüme kadar check list hazırlaması lazım ya rahatsız oldu :) halbuki evimiz var orda ha. evet ilk gün yağmur yağdı ama ikinci gün denize bile girdik, 4 gün değişiklik oldu iyi ki gelmişiz dedik.

yani çok düşünmeyin alışırsınız zamanla oteller için booking, yemekler için foursquare vs artık her şeyin bir appi var alın gidin. sonuçta tecrübeyle artacak kafanızdaki tatili geçirme olasılığınız. en fazla iptal edersiniz o da ayrı bir tecrübe. önemli olan hastalık vs olmasın.
0
yue
(30.05.17)
Bisiklete atlıyorum, çadırı port bagaja atıyorum, pedal basmaya başlıyorum, gerisi geliyor.
0
kargn
(30.05.17)
iş-güç-okul-önceden bilinen önemli bir etkinliğin olmadığı ya da olma ihtimali bulunmadığı tarihlerde geziyorum. böylece ekstra bişey çıkıp da patlama ihtimali, çok uç bir durum olmadıkça olmuyor.. bu şekilde son 5 yılda patladığım tek şey, darbe nedeniyle yıllık izinlerin iptali oldu, onda da biletlerin çoğunu kurtardım.

yurtdışı planlarımı en az 3 ay önceden belirlemem gerekiyor, çünkü yıllık izin onayımın ankara'ya gidip gelmesi+vizeye başvurmak için bu süre gerekli. bu da süreci kendiliğinden belirliyor çoğunlukla.

benim yurtdışı gezilerim genelde etkinlik odaklı oluyor ve tek gezmeyi tercih ediyorum. diyelim ki sevdiğim grubun önemli bir turnesi var; listedeki ülkelerden görmek istediğim birinden en az iki şehirde konser izlemeyi hedefliyorum. ilk olarak etkinlik biletlerini alıyorum, yaklaşık bir yıl kadar önceden. aksi bir durum olursa vakit varken bunu elden çıkarıp rotayı başka yere çevirmek kolay oluyor. sonra ilk olarak gidiş uçak biletini alıyorum, 7-8 ay önceden. bu şekilde avrupa biletlerini 100 liradan başlayan fiyatlarla bulmak mümkün oluyor. devamında vaktim oldukça internetten bakarak gezmek istediğim diğer şehirleri ve rotayı belirleyip, genelde 2-3 ay kala dönüş biletimi alıyorum. bu arada yıllık izin başvurusu yapıyorum, gideceğim ülkelerin ismini bildiriyorum. dönüş bileti genelde pahalı oluyor ama bu tarihlerde son seferler de açılmış ve en optimal fiyatlar ortaya serilmiş oluyor. gidiş tarihine 1.5 ay kala vize evraklarını toplamaya başlıyorum ve bu arada booking'den kalacak yerleri rezerve ediyorum. 1 ay kala da vizeye başvuruyorum, çoğunlukla bir haftada elimde oluyor.

hangi ülke ve şehirlere gideceğim belli oluyor, yukarıda açıkladığım üzere ama şehir içi gezileri önceden ayarlamıyorum genelde, zira çoğunlukla bakmaya vakit olmuyor. bunun için dost yayınlarının görsel rehberlerini alıyorum, ülkeye, varsa şehre özel. türkçe olanları sayıca az, gideceğim ülke için türkçe yoksa amazon'dan ingilizcesini sipariş ediyorum 2 ay kadar önceden.

genelde bir şehirde akşam 17'ye kadar falan dolaşıp, diğer şehre akşama doğru yolculuk ediyorum. saat 21 gibi yeni şehirdeki otele varmaya çalışıyorum en geç. bavulumu bırakıp geçe 2-3'e kadar sokaklarda geziyorum. ilgim genelde mimari ve müzeler üzerine olduğundan, yapıların dışını görüp fotoğraflıyorum, gündüz gözüyle ve içini görmek istediklerimi de tespit ediyorum. sabah kahvaltı sırasında rehbere bir göz atıp, rotamı belirliyor ve gün boyu geziyorum. şehir yürünecek gibiyse toplu taşıma kullanmam. uzak mesafelere birden çok gitmem geretiği durumlarda akbil tarzı kartlardan alıyorum. taksiye çok zorda kalmadıkça binmem, bilmediğim ülkede gereksiz stres yaşamama sebep oluyor.

euro ya da dolar kullanan ülkeler için o parayı cebimde götürüyorum. kendi para birimi olan ülkelerde, türkiye'deki tl hesabımın kartı ile ortak atmlerden onların parasından çekiyorum. bu işlemi, parayı toptan kaybetmemek fakat fazla masraf da ödememek için ortalama 2 seferde yapıyorum. yanımda götürdüğüm paranın çoğunu üzerimde, az bi kısmını otelde saklıyorum.

otelde ortalama bi konfor arıyorum, tarihi kent merkezinde olmasına da özen gösteriyorum. bu nedenle genelde en önemli harcama kalemim bu oluyor. kredi kartı ile ödeyip, taksitlendiriyorum. diğer tüm harcalamaları nakit yaparım. yöresel yemeklere fazla meraklı değilim, bu nedenle yemek masrafım fazla olmuyor. girmek istediğim müze falan varsa fiyatına takılmadan girerim. gezerken gözüme çarpan hediyelik varsa alırım, yoksa son gün genelde havaalanından hallederim. kendime en az bi magnet almaya çalışıyorum.

güzel gezdiğimden çok emin değilim. genelde 10 günün sonunda adım atacak halim kalmayana kadar yürür, japonlardan çok fotoğraf çekerim. görmek istediğim hiç bi yer kalmaz geride ama öyle olunca da bi kafede 5 dk dinlenmeyi bile çok bulabiliyorum. bunun beni fazla tatmin etmediğini hissediyorum şimdilerde, bu yıl yeni bişeyler denemem lazım sanırım :)
0
manuel mandalina
(30.05.17)
tüm arkadaşlar kendilerini 2-3 günlük tatile teslim ediyor yani senin anlayacağın. pisa kulesinin resmi instagrama girsin diye bu teraneler,tatilden zevk falan aldıkları yok ..sürekli telefon elde;tüm cafe restoran dan wifi şifresi istemek tatil olmaz ..
orası yurt dışı diye (neresi olduğunun önemi yok) 6 ay önce bilet alıp o biletin tutsağı oluyorlar . onlar buna tatil diyorlar ama bu aslen bir görev ..
0
taylor durden
(30.05.17)
@taylor durden sen böyle deyince merak ettim senin tatil anlayışın nasıl, anlatsana biraz. bak hepimiz anlattık. üstelik duyuruda sorulan soruya cevap vermiş de olursun.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(30.05.17)
En az 5 gün izinlerimizi ayarlıyoruz, hafta sonuyla 9 güne çıkıyor. Bazen bayramla birleştiriyoruz. Uçak biletini önceden alıyoruz, otelleri de ayarlıyoruz, ucuz fiyattan ayarladığımız için non-refundable oluyor oteller.
Bu kadar hazırlıktan sonra mecbur gidiyoruz:) Ölüm kalım vs durumu olmadığı sürece tatil iptal etmeyiz. Senede 2 kez yurt dışı tatili yapıyoruz.
0
peggy
(30.05.17)
(19)

Arkadaşın düsüncesine ne diyorsunuz ?

sorunvar
Diyor ki eşim beni aldatabilir ancak ruhunu baskasına kaptırmaması lazım .Fiziken her türlü aldatabilir dedi ..Sonra kendisi de ekledi ben tek eşliliğe inanmıyorum.Önümde eşim başkası ile yatabilir sakıncası yok ..Bunu diyen de bir erkek .Bekar kendisi ama bu tür düsünce çok uçuk gelmiyor mu size ?
Diyor ki eşim beni aldatabilir ancak ruhunu baskasına kaptırmaması lazım .Fiziken her türlü aldatabilir dedi ..Sonra kendisi de ekledi ben tek eşliliğe inanmıyorum.Önümde eşim başkası ile yatabilir sakıncası yok ..Bunu diyen de bir erkek .Bekar kendisi ama bu tür düsünce çok uçuk gelmiyor mu size ?
0
sorunvar
(29.05.17)
güneyli çocuk
(29.05.17)
Bence arkadaş geniş görünmeye çalışıp saçmalamış.

Tek eşlilik benim düşünceme göre de onlarca yıl sürecek bir şey değil, o konuda aynı fikirdeyiz. Ancak karşımdaki kişi başkası ile birlikte olsa bunu kaldıramam. Aynı şekilde böyle bir şeyi ben de karşımdaki kişiye yaşatmam. Bence en güzeli başkalarına meyil etmeye başlandığı anda insanca yolları ayırmak. Her şey sonsuza kadar sürmek zorunda değil.
0
i m cool with that
(29.05.17)
gayet faydacı bir yaklaşım, ve akıllıca. duygularının önüne geçebiliyorsa ayakta alkışlarım. çok nizam içinde ve mantıklı bence.

bu arada sanırım sting ' de böyle birisi, tam emin değilim şimdi ama.
0
mete kudur
(29.05.17)
gözünün önünde bir de. vay anasını :)

açıkçası arkadaşınız bekar ve sevgilisi de yokken böyle büyük konuşması kolay gibi geliyor bana. ben de sevgilim olmadan önce "ya ben kesin aldatırım, öyle bir kişiye çok bağlanamam. hele ki bir ömür aynı adamla nasıl geçebilir ki" diyordum ama sevgilim olduktan sonra bırak aldatmayı, bir gün bile birisine o niyetle bamadım. doğru insanı bulunca, onu çok sevince öyle olmuyor o işler.

ha ben bir konuda arkadaşınıza hak veriyorum, bugün sevgilim gelse "seni aldattım, ama çok sarhoştum, nolur affet ben sadece sana aşığım" dese ben onu bir şekilde affederim. çünkü herkes hata yapar. bişey olmuştur kesin, yoksa beni aldatmak istememiştir. ve ben onu öyle bir hatasında silemeyecek kadar çok seviyorum.

tabi arkadaşınız kadar geniş olamam. ilişkimiz hemen eskisi gibi olmaz. bi süre yalnız kalmak isterim düşünürüm, ölçüp tartarım gerçekten pişman mı, gerçekten seviyor mu, yoksa gene aldatır mı falan diye.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(29.05.17)
Herkes -düşünceleri bir başkasına zarar vermediği sürece- istediği şekilde düşünmekte özgür.
0
peggy
(29.05.17)
Gavat değil sapık bence. Normal değil hiç
0
benaslindayohum
(29.05.17)
tek eşliliğe inanmamayı anlarım da önümde başkası ile yatabilir kısmında 404 error
0
elorelia
(29.05.17)
ya bunların çomarlardan farkı yok. okuyup yanlış anladığı 2 kitapla kendini entel zanneden, aslında düşük zekalı bir insan işte. tek eşliliğe inanmıyormuş. o zaman senin hayvanlardan ne farkın kaldı baboli?

prim verme şuanlara, yav he he de geç.

edit: benaslindayohum +1 bence de gavat değil ağır psikolojik sorunları olan bir sapık
0
elvedui
(29.05.17)
Bekara karı boşamak kolay diye bir söz var. Aşık olduğunu biriyle evlensin, bir de ondan sonra konuşsun. Eğer yine aynı şeyi söylüyorsa ilişkini kes. Yoksa Adana'da "swinger" operasyonunda yakalanmış bir adet arkadaş sahibi olursun.

Bir de noktalama işaretinden önce değil, sonra boşluk bırakılıyor. Korneam çizildi yazıyı okurken.
0
dissendium
(29.05.17)
aslinda kendi sikinin derdinde. gavat mavat ama adil biri en azindan. ben herkesle seviseyim ama kadin evden cikmasin kafasi degil. ben herkesle seviseceksem, karim da sevissin diye dusunuyor demek ki. iki yuzlu degil ama yine de gavat :D
0
baldur2
(29.05.17)
Bence biraz şov yapmış. Zannetmiyorum kien rahat türk erkeği bile bu kadar rahat olabilsin. Heeee de geç
0
powerpufgirl
(29.05.17)
bence direk mallık.
0
basond
(29.05.17)
İki tarafın da rızası ile açık ilişki/açık evlilik bi tercihtir gavatlık değil.
Asıl gavatlık, eşini gizli gizli aldatmak, veya kendisi aleni bi şekilde aldatırken eşinin her şeyine müdahale etmek ve kendi yaptığını eşine hak tanımamaktır bana göre.
Sizin fikir yapınıza uygun olmayan her şeyi gavatlık olarak değerlendirecek kadar sığ olmayın. Size uygun olabilir, ama istediği özgürlüğü/şartları aynı oranda eşine de tanıyabiliyorsa yukarıda saydıklarımdan çok daha onurlu biridir.

Buna ek olarak, pek çok cinsel fantezi olabilir (eşinin başkası ile birlikte olduğunu izlemek gibi) iki tarafın da rızası dahilinde ve üçüncü bir kişiye zarar vermeden yapılan şeyler de 'kötü' değildir. Ve eşini sevmeye de engel değildir. Bazı insanlar farklı düşünür.

Size uygun olmayabilir, aynı şekilde davranmazsınız ve fikrinizi medeni bir şekilde ifade edersiniz olur biter.

Ha ben de sevgilimi paylaşmam, ama yapana da gavat demem.
0
bir nick var benden iceri
(29.05.17)
boynuzlu ala gavat
0
fyodor fyodorovic
(29.05.17)
Buna saygı duyarım diyen de gavat tır. Başlatmayın saygınıza, her bka onun tercihi deyip normalleştirmekte sıktı artık. Her şeyin bir sınırı var hayvan değilsek
0
benaslindayohum
(29.05.17)
herkes cinsel hayatini istedigi gibi yaşar. iki tarafin da rizasi varsa kimseye laf düsmez. fantezi meselelerinde genis oldugumu düsünürüm ama benim icin özel olan bir kadının başkasi ile sevismesini izleyemem.
0
cunnilinguist
(30.05.17)
hayır gelmiyor aksi uçuk
insanın tek eşli olamayacağı bu kadar belliyken yalandan tek eşli numarası yapmak daha fena değil mi?
kimse yalandan yok ben tek karımla oldum yok kocamla demesin. iki yılın ardından hala her gün yok haftanın beş günü sevişiyoruz diyen yok ve gerçekçi değil. ufak flörtler bile olsa varolan ilişkiyi heyecanlandırıyor.
bence buradaki temel sıkıntı ego ile ilgili sen ne kadar küçük şeyler yaşasan da karşı taraf kesinlikle yaşamıyor gibi davranıyorsun. hadi diyelim ki gerçekten yaşamadın sıkılıp hayata cinselliğe belki kendine küsüyorsun.
0
fasulyek
(30.05.17)
sevgilim/eşim aldatsa duygusal fiziksel ruhsal farketmez herhangi bi tür aldatma yeterli ilişkiyi bitiririm. zaten çok uzun süreli ilişki pek mantıklı gelmiyo. de bu bana tercihi farklı olan birine sövme hakkı vermiyo ki? adamın bana zararı yok, sevgilisine zararı yok. ee daha ne? hayır sweet pointi kendinize göre çat diye istediğiniz noktaya koyup sizden geride olanlara çomar/yobaz diyip sizden öteye koymuş birine çok rahat sövebiliyosunuz. enteresansınız valla. şimdi biri duyuru açsa evlenmeden seks yapmak ahlaksızlıktır sapıklıktır diye yobaz dersiniz çok rahat :D
0
ghilleinthemist
(30.05.17)
Çeşit çeşit ilişki anlayışı var. Çok eşliliği benimsemesem de anlarım, saygi duyarim. Ama benim önümde yapabilir, izleyebilirim dusuncesini anlamadim. Normal bulmadim o yuzden o kısma saygı duyamıyorum.
0
aquarium
(30.05.17)
(21)

Kızların kendilerinden büyük erkeklere ismiyle hitap etmesi

mete kudur
Özellikle eli yüzü düzgün hanımlarda çok daha sık görüyorum, iş hayatında tavan yapıyor. İnşaat ve hukukla alakalı çalıştım/şimdi yatıyorum da ben ve sürekli samimiyete en ufak bir yer verdiğinizde bey kendisini abi'ye bırakacağına yekten isme evrilip cilveleşmeler oluyor. Veya sizin arkadaşınız ol
Özellikle eli yüzü düzgün hanımlarda çok daha sık görüyorum, iş hayatında tavan yapıyor. İnşaat ve hukukla alakalı çalıştım/şimdi yatıyorum da ben ve sürekli samimiyete en ufak bir yer verdiğinizde bey kendisini abi'ye bırakacağına yekten isme evrilip cilveleşmeler oluyor. Veya sizin arkadaşınız olan bir hanımdan bahsederken ona da ismiyle hitap ediyor. hatta sizin bile abla dediğiniz birisinden de ismiyle hitap ediyor. arada nereden baksan 11 yaş var, az daha olsa seni doğurabilecek durumda zaten o kadın.

ben saygı adaplarına takılan birisi değilim, belki aranızda bunu az çok anlayanlar olmuştur ama bu durumu saygı/saygısızlık olarak değil de bir nevi bilinçli bir olay olarak görüyorum.

yani amirlerimle filan konuşurken ben bilinçli olarak asla ''siz'' kalıbını kullanmam, çünkü geçmişte yaşadığım bence acıklı bir olay var, o gün de geri adım atmamıştım şimdi de ''siz'' kelimesiyle göstermelik saygı tanımı vurgulamıyorum. Bu kadınlarda ki bununla da alakalı değil.
Kültürel olarak da mesela yurtdışında çok alışılageldik birşey isimle hitap edilmesi, ben zaten yabancı iş arkadaşlarıma bu yüzden hiç bir uyarıda bulunmadım çünkü onların ki kültürel miras ama bizde ki öyle de değil.


Bazen acaba bundan rahatsız olan tek ben miyim, yoksa bunu doğru anlayan tek ben miyim diye 2leme düşüyorum.
0
mete kudur
(29.05.17)
bunun nedeni tamamen, o bahsedilen kişiyi "asagi" görme cabasi bence.
ayni seyi, bir cok calisan, kendi üstleri için de yapıyorlar.
0
for the record
(29.05.17)
rahatsız olurum ve kesinlikle izin vermem.
0
elvedui
(29.05.17)
bence üzerinde düşünmeye bile değmez. bir kadın sizinle cilveleşecekse "mete kudur bey" diyerek de cilvenin allahını yapabilir, ya da "mete kudur'cum" diyerek de iş arkadaşlığı seviyesini koruyabilir.

bir kadın olarak hepsi yaşça benden büyük erkeklerin arasında çalışıyorum. müdürler dışında herkese adıyla sesleniyorum. kaldı ki ne diyeceğim zaten, aynı işi yaptığım aynı seviyede olduğum insanlara "bey" demem, "abi" desem o ne öyle mahalle bakkalı gibi.
müdürlere "bey" diyorum, o da tamamen saygıdan. yaşla alakası yok.

iş hayatı dışında da böyle bu. arkadaşım seviyesindeki herkese ismiyle hitap ediyorum ve bu güne kadar "şu adam da benden 15 yaş büyük ama çok yakışıklı ya. abi demiyim şimdi yarın öbür gün lazım olur" diye düşünmedim hiç.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(29.05.17)
seni bağlayan durumu göremedim. kadın kendinden büyüklere abi değil de ismiyle hitap ediyomuş. ee? yani?
ayrıca 11 yaş için az daha olsa seni doğurabilecek durumda demek saçma değil mi?

@subjektif soru sorup da beğenmediklerine tik atmamak ben duyuru kullanmayı bilmiyorum demekle eş değer.
0
elorelia
(29.05.17)
tıp fakültesinde, uzmanlığını almak üzere olan kadın bölümdeki yar. doç hatta prof. hocalara yasemin abla, neşe abla filan diyor
asıl bu acayip geliyor bana
abla/abi demeyelim, siz de demeyelim (öğrecisine "siz" diyen hocalarım da var bu arada ama az)
e ne diyelim?
Allah'tan akademide "hocam" var dışarıda o da yok, ne diyeceğiz?
hanım/bey diyorum ben sürekli.
ismiyle hitap ettiğim adam yok gerçi de olsa da cilveden değil.
0
niye ama
(29.05.17)
Bu abi abla olayı da bir tür köylülük, ailen ne güzel isim vermiş tabii ki o kullanılacak. Ha arada resmiyet vardır hanım-bey olur ama ben bu abi- abla bekleyen tayfaya sırf ibnelik olsun diye bile ismiyle hitap ederim, benden 10 yaş küçük herhangi bir insanın da bana abi demesini beklemem. Bir tek kardeşimin bana abi demesi benim için yeterli. Kimse kimseye abi-abla demek zorunda değil, bu hayali ve gereksiz bir hiyerarşinin oluşmasına neden oluyor sadece.
0
angelus
(29.05.17)
Ben birlikte çalışılan insanlara bey/hanım şeklinde hitap etmek icin onlarin benden ust mevkide olmasi gerektigini dusunmuyorum. Arada samimiyet yoksa ve yaş farkı cok fazlaysa bey/hanimdir benim icin. Abi abla samimiyetine gerek yok is ortaminda. Kendimden cok buyuk insanlara onlar açıkça öyle istemedikce ismiyle hitap etmem. Samimiyet olur o zaman ismiyle hitap edilir.
0
aquarium
(29.05.17)
abi-abla hoşuma gitmeyen hitap şekilleri. yerine göre bey-hanım da aşırı resmi kaçıyor. yeterince yakın olduğum abi ablalara ismiyle hitap ediyorum .
0
sedat peker in yegeni
(29.05.17)
2.5 yaşında kızım adımla hitap ediyor.
0
jamswety
(29.05.17)
Ben rahatsız olmam. Bence herkes istediği gibi hitap edebilir. ben bazen abi diyorum bazende yaptığım iş gereğince "coach" diye hitap ediyorum. (spor sektörü) muhasebe kısmında çalışan kadına da yönetici olduğu için hanım diyorum. Baya bi karışık yani :) içimden nasıl geliyorsa öyle davranıyorum. Bazen sizli bizli konuşuyorum bazen direk senli benli..
0
powerpufgirl
(29.05.17)
Hanım / bey varken abla abi demek gereksiz samimiyet.
0
cabiday
(29.05.17)
abi, abla kesinlikle kullanmıyorum. iyi tanımadığım herkese yaşından bağımsız olarak hanım/bey diyorum.
benden büyük olan ama aynı konumda ya da nispeten yakın çalıştığım kişilere de (aynı ofis vs) ismi ve siz diye hitap ediyorum. "Siz de çay ister misiniz, Elif?" gibi saçma bir şey oluyor ama herkes benim böyle garip konusmama alıştı, yadırgamıyorlar.
0
sopiro
(29.05.17)
büyüklere ismiyle, küçüklere de "canım" diye hitap ediyorlar. nedendir bilmem.
0
eindaclub
(30.05.17)
gayet profesyonel bir davranış bence, erkekler yapamıyorlar.
0
ravenudon
(30.05.17)
abi derim faka bu benim o dediğim kişiden kafaca yüksek olduğum durumlarda olur,hanım bey derim bu da onlara iş yaptırırken .. yani kısacası ne söylediğinizin önemi yok nasıl ve ne için söylediğinizin önemi var ..
restoranda garsona 'patron' diye seslenirim, iş hayatında bazen müdüre 'üstad' derim.. neden çünkü ast ve üste iş yaptırmak zeka gerektirir
0
taylor durden
(30.05.17)
Abi / abla iş hayatına uygun hitaplar değil bence. Hanım / bey olur, onlar olmazsa zaten isim olur. Çok uzun yıllardır aynı iş yerinde çalışıyorum. Daha yeni direktör oldum. Beraber çalışırken ismiyle hitap ettiğim kişiye kendisi direktör olunca da ismiyle hitap ettim. Yeni tanıştığım junior arkadaşa da (eğer bir okul vs. bağımız yoksa ) bey / hanım diye hitap ederim. Ama şöyle bir gerçek var, düne kadar mesafeli olduğum için kendilerine Bey / Hanım dediğim direktörler şimdi bana "bey'i / hanım'ı kaldıralım" diyorlar. E aramızda böyle bir konuşma geçtikten sonra bey/hanım demem yakışık almaz.
0
SiyamkedisiZorro
(30.05.17)
anne babam yaşındaki uzmanlar dahil olmak üzere tüm uzmanlara, yard.doç/doç ise de genç görünmesine göre abla/abi. prof. ise hocam diyorum. ha bir de çok samimi olmadığım erkek asistan arkadaşıma da x hocam diyorum. kız ise zaten adı ile hitap ediyorum. Yürüme ihtimalim olan az samimi biri olsaydı işyerinde, muhtemelen ya hitap etmezdim, ya da x bey derdim. Olay yürümeyse böyle de olur +1
0
fallopian
(30.05.17)
bey/bayan + siz'li cümleleri önlerine yığmak gereksiz bir yakınlık, yılışıklık fikrine set oluyor. saygı'nın hangi kelimeyle göstermelik olduğunu ya da olmadığını belirlemek de bana kalırsa son derece kusurlu, birisi de çıkıp böyle düşünenler göstermelik saygı içindeler diyebilir, der de. Neyse, kimin nasıl düşündüğüne kafa yormak da gereksi diyorum, iyi çalışmalar diliyorum



edit: tik umrumda değil de başkalarına fikir sorup bunları da cevap kabul etmeyerek saygısızlığın da dik alasını yapmış oluyorsunuz. Bakın, sizin için güzel bir alternatif daha var, wordpad!
0
gkct
(30.05.17)
bizim kültürümüzden gelen bir davranış şekli, kadınlar her zaman kendinden yaşça büyükler ile onların potansiyel erkek arkadaş adayı olduklarını düşünerek, isimleriyle hitap kullanırken kendinden yaşça küçüklere kendilerince "arkadaşça" düşündükleri hitapları kullanabiliyorlar. bu her zaman böyle değil ama genel olarak böyle bir düşünce biçimleri var. ben biraz büyük gösteren biriyim ve yaşımı öğrendiklerinde değişen hitaplarla karşılaştığım çok oluyor :)

tabii bunlar çok önemli değil. kadınları doğaları için suçlamak iyi birşey olmaz beyler.
0
empty bottle
(30.05.17)
Ben takilmiyorum oyle seylere ya. Ben de kendimdem cok buyuk kizlara ismiyle hitap ediyorum cunku:)

Bir de nasil alisirsan oyle gidiyor, buyuklere ismiyle hitap edilmez diye ogrendigimiz icin abi/abla denmeyince rahatsiz oluyoruz. Herkesin ismi var aslinda, isim neden konuluyor? Ismiyle cagirmak icin:) Bence cok kasmaya gerek yok:)
0
stavro
(30.05.17)
Evet bir saygısızlık saygısızlaşma var. Amerikan filmleriyle asimüle olmuş bir coğrafyada yaşıyoruz. Toplum kullandığı dildeki 3. tekil şahsı nereye koyacağını şaşırmış durumda.


Bunun dışında feministler medyayı ele geçirirken erkekleri reklamları, dizileri, filmleri kullanarak ciddi şekilde aşağıladılar. Bunun sonucu olarak da erkeklere karşı elle tutulur bir saygısızlık oluştu. Arşivimdeki örneklerin bazılarını buraya yazamam bile. Sonradan kadınlara neler yaptıklarının öğretilmesi gerekti. Medyada neler döndüğünden haberiniz yok tabi.


Aşağılamanın etkilerini gidermek için müdahele ettiğim başlıkların sayısı 20 olmuştur. İki tanesi aşağıda.
www.eksiduyuru.com
www.eksiduyuru.com


Babayı nasıl itibarsızlaştırmışlardı? Reklam sloganlarından sadece birkaçı aşağıda.

● Bu iyiliği babanız olsa yapmaz. - Banka reklamı.

● Denizden babam çıksa yerim.

● Babana bile güvenme. - Baba yemeği döker anne gelmeden hemen önce bebek dökmüş süsü verir.

● Babana benzeme kendin ol. - Kızlar sokakta yürüyen bir erkeği arabalarına gezmeye davet eder. Adam emniyet kemeri olmamasını neden göstererek reddeder. Baba figürü içi geçmiş antika olarak gösterilir vs.

● DSLR kullanan yaşlı erkek fotoğrafçının (baba figürü) yakalayamadığı kareyi cep telefonuyla yakalayan ergen.

Hepsini sayamam. Aralıksız arka arkaya yapılmış tek hedefe odaklı reklamlar. Nedensellik ilişkileriyle birlikte tez yazmamı beklemeyin.



Bir zahmet bakın: Üniversitelerdeki FETÖ Tipi feminist Yapılanma



AKP'nin bilgisi dahilinde oluyor bunlar. Recep bahsetmişti! Bir başka AKP'li de CHP'lilere ithafen son referandumda AKP'nin bayan oylarının %60'ını almasını nereye koyacaklarını düşünsünler onlar dedi. Satın bakalım...
0
neotunc
(30.05.17)
(5)

Cilek receli kolay bozulur mu

yuzır
Ne zamandir dolapta oldugunu bilmiyorum, gorunusunde de bir sikinti yok.Kokusunda sanki bi nahosluk var ama tam anlamadim. Bozuksa nereden anlarim? Galiba ev yapimi degil ama emin de degilim
Ne zamandir dolapta oldugunu bilmiyorum, gorunusunde de bir sikinti yok.Kokusunda sanki bi nahosluk var ama tam anlamadim. Bozuksa nereden anlarim?

Galiba ev yapimi degil ama emin de degilim
0
yuzır
(29.05.17)
reçelin bozulmaması gerekir. bozulduysa da üstünde pamukçuk oluşması gerek.
0
hosein
(29.05.17)
At gitsin, sanirim nerden geldigi belli olmayan bir recel, iki kurusluk sey icin deger mi?
0
beriberi
(29.05.17)
şeker oranı ne kadar fazlaysa o kadar zor bozulur der annem. kendisi reçel yaparken normalde koyulması gereken şekerin yarısı kadar şeker koyduğu için bizim reçellerimiz hep bozuluyor ve bozulunca çileklerin rengi mürdüm rengine dönüyor. tadından da anlaşılıyor zaten.

sizin reçel ev yapımı değilse şekeri de koruyucusu da bolca vardır o yüzden bence bozulmamıştır.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(29.05.17)
Nahos kokusu beni supheye dusurdugu icin atma ihtiyaci hissettim. Tesekkur ederim hepinize.
0
🌸yuzır
(29.05.17)
Önce şekerlenir, şekerlendiğinde de geri eski haline döndürülebiliyor. Dolapta durmasına bile gerek yok reçelin.
0
Adramelekhh
(29.05.17)
(5)

Yolu bilen var mı?

Karmaşıklık
İzmir Kordon'da boş boş dolanıyorum da yoruldum. Yakınlarda uygun fiyatlı otel veya günlük kiralık daire bilen var mı?
İzmir Kordon'da boş boş dolanıyorum da yoruldum. Yakınlarda uygun fiyatlı otel veya günlük kiralık daire bilen var mı?
0
Karmaşıklık
(29.05.17)
En uygun fiyat basmane civarında. Sanırım 70tl bandında geziyordur.

edit : bu fiyattaki otellerden pek bir şey bekleme.Cinsiyet erkek değilse yanından geçme.
0
kimlanbu
(29.05.17)
Basmaneye nasıl gideceğim, çok uzak mı?
0
🌸Karmaşıklık
(29.05.17)
Yağmur indirir birazdan bak ıslanma. Basmane tarafına gelirsen uygun fiyatlı bulursun. Ya da Alsancak taraflarında pansiyonda vardı, oraları bir araştır. goo.gl
0
teknikekip
(29.05.17)
şöyle bir duyuru gördüm az önce www.eksiduyuru.com
marla otel önerilmiş
0
veritaslibertas
(29.05.17)
mini hotel. şu kocaman, lunaparklı park var ya, ona çok yakın.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(29.05.17)
(5)

Shall ve Will

kosteklisaat
Merhaba, Aşağıdaki iki cümle arasındaki farkı söyleyebilir misiniz? Özellikle sözleşmelerde buna çok denk geliyorum. Ahmet `will` provide to Ayşe a monthly accounting and fee check within two weeks of the conclusion of each month about those transactions. Ahmet `shall` provide to Ayşe a monthly acco
Merhaba,

Aşağıdaki iki cümle arasındaki farkı söyleyebilir misiniz? Özellikle sözleşmelerde buna çok denk geliyorum.

Ahmet will provide to Ayşe a monthly accounting and fee check within two weeks of the conclusion of each month about those transactions.

Ahmet shall provide to Ayşe a monthly accounting and fee check within two weeks of the conclusion of each month about those transactions.
0
kosteklisaat
(29.05.17)
will'de yapacak diyor,
shall'de anlam daha hafif, yapmalı gibi...

i think so.
0
mhm
(29.05.17)
cok fark yok ama mhm'nin dediginin tam tersi aslinda.
bir de shall aslinda sadece i ve we zamirleriyle kullaniliyor.
0
baldur2
(29.05.17)
will - "ayşe bunu yapıcak ama zorunluluk yok" demek
shall - "ayşe bunu yapacaktır ve zorunluluk var" demek

shall özellikle sözleşmelerde kullanılır ve mecburiyet bildirir.

çevirisi de şöyle:

Ahmet her ayın tamamlanmasından itibaren iki hafta içinde Ayşe'ye ilgili işlemlerle ilgili olarak aylık muhasebe ve ücret kontrolü sağlayacaktır.
0
lesmiserables
(29.05.17)
"shall" yapmakla yükümlü olunan ve olmazsa dünyanın sonunun falan geleceği bir durumu belirtir.

"will" ise olması istenen ama belirli koşullar çerçevesinde esnetilebilecek ya da sonradan konuşulup değiştirilebilecek durumlarda kullanılır.

gandalf'ın balrog'a söylediği "you shall not pass" geldi aklıma. orada mesela "geçmeyeceksin!" diyor. izin vermiyor yani. daha bir baskınlık söz konusu. ama "you will not pass" deseydi "balrog seni öteden beri tanırım, iyi çocuksun, eminim ki geçmezsin. geçmezsin dimi ya? :/ " anlamına gelirdi :D
0
istanbul kanatlarimin altinda
(29.05.17)
hiçbir farkı yok, ikisi de aynı şey.

shall kullanım olarak daha çok ingiltere
will ise amerika. bu kadar.
0
eindaclub
(29.05.17)
(3)

canımdan can gidiyor! (dişi kedi kısırlaştırma)

islergucler
selam dostlar.yarın canımın yarısı gördüğüm kedimi kısırlaştırmak üzre ameliyat ettireceğim. :(gönlüm hiç razı değil ama birlikteliğimizin sürmesi için kızgınlık süreçlerini ortadan kaldırmamız lazım.hem ilişkimizin sağlığı hemde kendi sağlığı için bunun olması gerektiğine ikna ettim kendimi.iç anad
selam dostlar.

yarın canımın yarısı gördüğüm kedimi kısırlaştırmak üzre ameliyat ettireceğim. :(

gönlüm hiç razı değil ama birlikteliğimizin sürmesi için kızgınlık süreçlerini ortadan kaldırmamız lazım.

hem ilişkimizin sağlığı hemde kendi sağlığı için bunun olması gerektiğine ikna ettim kendimi.

iç anadolu'da bir üniversitenin veterinerlik fakültesi hastanesinde gerçekleşecek operasyon. şehirdeki diğer veterinerlerin bu konuda çok fazla tecrübeli olmadığını düşündüğüm için en güvenilir gördüğüm yer burası oldu lakin ameliyatı asistanlar yapacak gibi görünüyor.

bir şey olursa diye gözümde yaş kalmadı.

tecrübeniz olan veya bilginiz dahilinde süreç hakkında paylaşımda bulunabilir misiniz?

sizce yanlış bir karar mı veriyorum?
0
islergucler
(29.05.17)
Bi şey olmaz, çok doğru bi karar veriyorsun.
0
ubba
(29.05.17)
Üç kedimiz de bu operasyonu geçirdi. Operasyonun için uyutulacaktir ve sana teslim edildiginde ya uykuda ya yari baygın olur. Anladigim kadariyla baya hassassin bu konuda. O yüzden birsey oldu diye etrafa saldirma :) rahat ol dusundugun kadar buyuk bir olay degil. Abim veteriner ve kendi kedisini evde kisirlastirdi :D
0
fin
(29.05.17)
haydaa ben de ameliyat oldu da başına bir şey geldi sandım.

bir şey olmaz. çok abartmışsınız. sakin olun.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(29.05.17)
(10)

90 doğumlular napiyorsunuz ?

sorunvar
Evlendiniz mi ? Askere gittiniz mi ? Yaşlandık mı biz artık ? Zaman ne çabuk geçti dimi ? Okul bitti askerlik bitti hayat akıp gidiyor ..Neler yapiyorsunuz ?
Evlendiniz mi ? Askere gittiniz mi ? Yaşlandık mı biz artık ? Zaman ne çabuk geçti dimi ? Okul bitti askerlik bitti hayat akıp gidiyor ..Neler yapiyorsunuz ?
0
sorunvar
(29.05.17)
kayıp nesil olduk.
0
odiyus
(29.05.17)
hacı siz kayboldunuz ortadan ya. 89 ve 91'liler göz önünde ama siz hiç yoksunuz.
0
dinsiz adam
(29.05.17)
evlendim. askere gitmedim. bir kızım var 1 yaşında. iş güç sahibi olduk. hayat devam ediyor. bedelli bekliyoruz. valla kayıp nesil gibiyiz be...
0
psychosocialll
(29.05.17)
evlenmedik, askere de gitmedik, ama yaşlandık...
0
luchetti
(29.05.17)
80 doğumlu bir abiniz olarak 3 sene önce evlendim. 2 yaşında bir oğlum var. 37 yaşındayım. İçki ve sigarayı bırakarak hayatıma çeki düzen verme planları yapıyorum. bu yaz işimi değiştirip, başka bir şehre taşınacağım.

yaşlanmışlarmış...durun lan daha size noluyo? takılın lan tavşanlar gibi işte...
0
asethuan
(29.05.17)
harbiden yaşlandılar, en son ortaokulda görmüştüm 90'lı. siz ne yapıyorsunuz be, bende merak ettim.
0
dirildimde geldim
(29.05.17)
kendim de bir 90lı olarak çevremde aynı yaştan insan hakikaten az görüyorum. geçenlerde yıllar sonra ilk defa yeni bir 90lı ile tanıştım, şaşırdım vallahi.

Dün markette kasiyer kız bana "aa saçınızda beyazlar var!" dedi. Kızda homo eğilim olmadığını varsayarak kızın yürüme hedef kitlesinde de olamayacağımı düşünüp hiçbir mantığa dayandıramadığım bu cümleyi "eh benim yaşım var, sen kaç yaşındasın ki?" diyerek karşıladım. zaten o da 21 yaşındaymış. Yaşlanma mevzuu göreceli. Hangi yaştaysam o güzel geliyor.

Bir de babama, 35 yaşında biri ile olur muyum? Yaşı çok büyük değil mi :s .S gibi sorular soruyordum. Adam durdu ve dedi ki "sen de küçük değilsin yavrum artık, yaşın var yani"
böyle arada silkelenmek güzel, öğrencilikten neredeyse Yen'i çıktığım için algılayamıyorum.
0
fallopian
(29.05.17)
7 8 senedir 92liler ve daha üstü ile takıldığım için yaşandığımin farkına yeni yeni varıyorum. Okul bitmedi, askerlim yapılmadı, evlenilmedi. Çok şükür bi işin ucundan tutuldu ama bi bok olamadık henüz. Yukarda da birinin yazdığı gibi hayatıma çeki düzeni gerrrçekten vermem gerekiyor. Ve evet 90lılar kuş olup göç etmişler sanki. Hakaten kaybolmuş nesil
0
klar
(29.05.17)
o kadar yaşlanmadık ya. daha ne yaşadık ki? sanırım son 10 yılımda ben bendim, öncesinde baya salaktım. o yüzden öncesini saymıyorum.

hem yaşlanmak kötü bir şeymiş gibi gelmiyor. yaşlanmayıp ne yapak, ölek mi? :D hayatı dilediğim gibi yaşayabildiğim ve sevdiklerim yanımda olduğu sürece yaşlandığımda da çok kötü hissetmicem sanırım.

bir 90'lı olarak; üniversite bitti, hemen ardından işe girdim. en son isteyeceğim şeyi oldum: beyaz yakalı plaza çalışanı. ama sonra bunu sevdim, çünkü hayatımdaki her şeye bir şekilde uyum sağlayıp sevmeyi çok iyi biliyorum. bu en sevdiğim özelliğim. sonra sevgilim oldu. sevgilim benim birçok konuya bakış açımı değiştirdi. çok da iyi oldu.

evlenmeyi düşünmüyorum. çocuk ise çok uzak bir gelecekte belki. çocuk olursa evlenirim.

iş hayatında yükselmek gibi bir hedefim yok. çünkü keyfim yerinde, yaptığım işin yoğunluğu bana yetiyor, kazandığım para bana yetiyor çünkü baya sade bir hayatım var. sadeliği seviyorum. bunların daha fazlasını da istemiyorum.

yıllar geçtikçe çok daha bencil ama daha az ukala olduğumu hissediyorum. daha az konuşmaya daha çok yazmaya çalışıyorum ve beni ilgilendirmeyen şeylere burnumu sokmuyorum çünkü beni ilgilendirmiyorlar. herkes kendi seçimlerini yapmalı ve sonuçlarına da katlanmalı. bana ne! eskiden böyle değildim mesela ama böylesi daha iyi.

kendime göre doğrularım ve yanlışlarım var. bence bunlar kişiden kişiye göre değişir. kimseyi yargılamamaya çalışıyorum o yüzden. biri size göre kötüdür ama kim bilir başına neler gelmiştir de size göre "kötü" olmasına yol açacak seçimler yapmak zorunda kalmıştır. bilemezsiniz. bu yüzden biri beni yargılayınca çok sinirleniyorum. ha evet 27 yıldır değişmeyen bi asabiyetim var, kolay sinirleniyorum. önümüzdeki senelerde de bu konuyu halledicem umarım.

öyle.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(29.05.17)
Arkadaşlar sakin, biz daha ölmedik :)

Ben zaten biraz küçük gösteriyorum, etrafım da ne hikmetse 92'li, 93'lü kaynıyor o yüzden ancak Facebook'ta nişan/düğün fotoğrafı görünce "Ohaaa bir nefer daha aramızdan ayrıldı, yaşımız 30'a dayandı" diyorum sadece.

Okulu iki yıl geç bitirdim, sonrasında askere gittim, biraz iş aradım derken 1.5 yıldır çalışıyormuşum geçen fark ettim. 20'li yaşların başında dış dünyadan kolay etkileniyorken 20'lerimin sonuna doğru hayatımın biraz da olsa düzene oturduğunu ve sağdan soldan, hatta arkadan gelen darbelere karşı daha dirençli olduğumu fark ettim.

Sadece bazen 2000'li yılların başıyla ilgili muhabbet açıldığında sanki birkaç sene öncesiymiş gibi hissediyor, sonra 2001'li kardeşimin yaşını hatırlayıp o tokatla bi kendime geliyorum o kadar.
0
chicha
(29.05.17)
(37)

Peşimde adamlar var. Sokağa çıkamıyorum. Ne yapmalıyım?

appdata
Arkadaşlar selam. Şimdi ben adana'nın kozan ilçesinde çalışan bir mühendisim. Buralı değilim, Ankaralıyım. Üniversiteyi de Ankara'da okudum. buraya yeni geldim sayılır, ocak 2017'nin ortasında geldim, yani 4,5 aydır buradayım.Şimdi ben bira içen bir insanım. Hafta içi olmasa da özellikle pazar günle
Arkadaşlar selam.
Şimdi ben adana'nın kozan ilçesinde çalışan bir mühendisim. Buralı değilim, Ankaralıyım. Üniversiteyi de Ankara'da okudum.
buraya yeni geldim sayılır, ocak 2017'nin ortasında geldim, yani 4,5 aydır buradayım.

Şimdi ben bira içen bir insanım. Hafta içi olmasa da özellikle pazar günleri 3-4 şişe yuvarlarım.

Olaya gelelim...
Bugün kapım birden çalındı.
Kapıda bir adam, "balkondan aşağı şişe atıyormuşsun, ne iş" dedi..
Ben de "ben şişe filan atmıyorum yahu, başkası atıyordur" dedim. Adam "tamam" dedi gitti. Biraz sonra balkondan, aşağı sokaktan ses geldi. ben de "noluyor yahu" deyip şaşırdım, çıktım balkona aşağı baktım. Tahmini 45-50 kişi sokakta, çoğunluğu başörtülü şalvarlı mahalle teyzeleri, o az önceki adam bana el işareti yapıyor, "aşağı gel aşağı" diyor. Ben de "tamam geliyorum" işareti yaptım, aşağı indim saf saf...

Beni ortaya aldılar "niye bira şişesi atıyorsun aşağı" falan diye sormaya başladılar. Ben de "ben atmıyorum" dedim. "Ramazan'da bira mı içilir, sokağa mı atılır şişesi" diye başka birisi bağırdı. Ben "yahu tamam içiyorum, kabul, ama aşağı şişe atmak falan gibi bir olay yok, ben yapmam öyle bir şey" dedim. Ki attığımı iddia ettikleri bira da hayatta para verip ağzıma sürmeyeceğim, leş kamyoncu birası. Sonra birisi ordan bağırdı, öteki burdan bağırdı, beni araya aldılar. Bir şey söylememe de izin vermiyorlar, tam bişe diyeceğim anda başkası bağırıyor.
Ben de sinirlendim bunlara "bira şişesi attığımı iddia ediyorsanız ispatlayın, saçma sapan ispatsız mispatsız konuşmayın" dedim. İşte orda film koptu. 2 tane kadın geldi bana saldırdı, tokat attı, araya bir adam girdi ayırdı. Ben de sinir oldum, "defol git allahın köylüsü, kezbanı" dedim. Bu sefer yine saldırdılar... Ben de 155'i aradım.
Polis geldi, anlattık onlara durumu. Bu 2 kadın benden, ben onlardan şikayetçi olduk, polis aracına atlayıp hastaneye gittik.. Darp raporu aldım, tokat izleri, tırnak izleri falan. Sonra karakola gittik.
Onları bir odaya, beni bir odaya aldılar, beklettiler 2 saat.
İfadelerimizi aldılar.
Bu kadınlar benim kendilerine küfür ettiğimi iddia etmiş. Tutanakta yazıyor, attım fotosunu.
Önce kadınları saldılar, sonra beni, ama ben gitmedim, can güvenliğim yok, evime bırakın dedim, polisler de sağolsun bıraktılar.
Ama polis aracından iner inmez bir araba hızla üzerime sürdü, kenara sıçrayıp zor kurtuldum. Polisler hemen aşağı indi, aldılar beni karakola geri götürdüler.
Adamlar eşlerinin anlattığı "bize küfür etti" iddiasına inanıp olayı namus davasına çevirmişler... Haydaaaaa. Polislere "ne yaparsanız yapın biz bu piçi öldüreceğiz" demişler... Polis beni salmadı... Ailem geldi kozan'a, aileme beni verip öyle bıraktı... Tabi bu araba yine arkamızda... Takip ediyor... Geldik mahalleye, ben hemen eve kaçtım, babam adamlarla bir şeyler konuştu, babama da "affı yok, kan çıkacak" demişler... Bu adamlar cono diye bir aşirettenmiş.

Şu anda evde hapisim, ama yarın ailem gidecek ben tek kalacağım burda, sabah servis beklerken, akşam servisten inince eve yürüyeceğim, sigaram bitince aşağı sokağa inip bakkala gideceğim falan... napacağım ben bu aşiretçilerle? Adamlar beni öldürmek istiyor...

Edit: tutanak
i.hizliresim.com
0
appdata
(28.05.17)
Çok geçmiş olsun. Adana'da olsam gelirdim yanınıza. Sözlükte de başlığı açın hemen. Yoksa ben açacağım. Update'siz bırakmayın bizi.
0
norek
(28.05.17)
kesinlikle üstüne gidilmeli ve gündeme getirilmeli bu konu. aksi taktirde polis varken bunu yapan, her şeyi yapabilir.
0
denhia
(28.05.17)
sözü dinlenen mahallenin saygı duyduğu bir yaşlıya gidip durumu anlatabilirsiniz belki varsa böyle az biraz da olsa tanıdığınız biri. bir de şu şişe atma olayının aslını ortaya çıkarabilirseniz de olayları soğutur.

ha bunların hiçbiri bir şeyi çözmez sadece oradan kaçıp kurtulana kadar gerekli süreyi sağlar.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(28.05.17)
conoların dilinden anlayacak birisini araya sokacaksınız karşılıklı şikayetler alınacak. bunlar boş beleş insanlar başka türlü polis de doğru düzgün ilgilenmezse sizin başınız ağrır. şimdiden geçmiş olsun.

başlık açın bence de adana'nın o taraflarından bir sözlükçü çıkar belki yardım eder.
0
nickimin hakkini veremedim
(28.05.17)
abi geçmiş olsun.
0
güneyli çocuk
(28.05.17)
Sözlüğe yazdım. Umarım gören, duyan birileri yardım edecektir ben sürekli update edeceğim başlığı
0
norek
(28.05.17)
çok geçmiş olsun. ekşide başlık aç, buraya linkini at, orayı up'layalım.
0
Apocalypse
(28.05.17)
norek
(28.05.17)
ben olsam hemen terkederdim orayı. ne zorunluluğun var zaten oralı değilsin. 3 kuruş daha aşağı maaş alırsın ama kafan rahat çalışırsın büyükşehirde.
0
goodman
(28.05.17)
abi bu nedir ya. başını bu dertten kurtarsan bile orada sana gün yüzü göstermeyecek bunlar belli ki.

adanalı arkadaşım var ona sordum. bu cono'lar gerçekten belalı tipler diyor. hatta internette adana cono diye aratınca bile bin tane şey çıktı.ekşi'de, ekşişeyer'de falan da yazmışlar.
seyler.eksisozluk.com

her ne kadar "elin magandasına boyun mu eğicez" kafasında olsam da bence can güvenliği söz konusu. yarın işe gitme, izin al bi hafta. işyerinin durumu anlayacağını sanıyorum. o sırada da şehir değiştirmek için bir fırsat yaratmaya bak.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(28.05.17)
öncelikle büyük geçmiş olsun.

bir adanalı olarak tam tabiriyle boka bulaştığını söyleyebilirim. bunlar aşiret olarak bilinse de o kadar pislikleri çıktı ki artık nerede cinayet nerede uyuşturucu muhabbeti varsa cono diye genelleniyor diyeyim sana. hani şu haberlerdeki adliye tayfası genelde bunlardan.

orada araya aldıklarında bıçak çeksen dahi kadına söylediğin laf kadar takmazlardı kafaya, öyle bir manyak bunlar. sana tavsiyelerim şunlar;

1- o eşraftan tanınır/bilinir biriyle bağlantı bulup onun arabuluculuğuyla bu olayı çözmen -ki en garanti çözüm bu gibi.

2- milletvekili vs. tipi bir bağlantın varsa da oraya onun vasıtasıyla bir tayfa yollayıp durum anlattırılabilir. bunların bazılarının polisle başı belada olduğu için söz dinleyeceklerdir.

3- orayı terket.
0
ben senin bildigin erkeklerden degilim
(28.05.17)
okurken ben dertlendim ya zaten kendi kendime dertler çıkaran kovalayan köpeği bile büyüten biriyim bi de böyle bişey başıma gelse hayattan soğurdum herhalde.
0
qazedcsrfvtyhngujmkol
(28.05.17)
hocam cok gecmis olsun ya, nasil is gelmis basina. ise bak ya.
0
fakyoras
(28.05.17)
en iyi ihtimalle o mahalleyi terketmen lazım. doğrudan adana'yı terketmen daha iyi olur.
0
nrmnm
(28.05.17)
Terket diyorsunuz da bunlar takmis kafayi? Baska sehire gitse bulamayacaklar mi?Nerde calistgini, ismi cismini bulmuslardir tahminen. Sözü gecen birini bulmak lazim arabuluculuk gibi.Sen de özür dilersin dediklerin icin.Küfür yoksa da az biraz hakaret var.Bunun bedeli boyle olmamali tabi ama bu adamlar cok sakat.
0
maria puder
(28.05.17)
bence para istiyolar, paraniz varsa verin ve mahalleden tasinin
0
beriberi
(28.05.17)
Tam da bugun, hurriyet'te conolarla ilgili bir haber/röportajı okumuş, sempati duymustum kendilerine.

Gecmis olsun. Beladan kacmak gerekir. Keske bir hukuk devleti olsaydık. Umarim daha fazla cirkinlesmeden cozulur olay.

Ayrica artik durulmaz oralarda.

Buyuk gecmis olsun. Maalesef bu ulkede bu tur sacma olaylar hep yasanabiliyor.
0
runagain
(28.05.17)
Cono'lari cok duydum Adanali arkadaslarim var. Onlarin hepsi cete. Duydugum kafariyla mahalleri var ve aksam bazi saatlerden sonra Adana halk otobusleri o mahallelere giremiyor. Girse de cikamiyor. Canli girip bir daha cikilamazmis o mahallelerden. Duyduklarim boyle yani. En iyisi is yerine durumu anlat istifani ver ve Ankara'ya git.
0
Traveller
(28.05.17)
Taşın ordan
0
insomnia
(28.05.17)
Kafalara bak ulkedeki... Hukuk ve kolluk kuvvetleri sizin guvenliginizi saglayamacak oldugu icin mahalleyi terket mumkunse.
0
stavro
(28.05.17)
Benim anlamadigim cono dedigin adam roman vatandas,roman vatandasta bira falan islerine karismaz,hikayede ince bi karisiklik var.
Oranin yerel comarlaridir onlar,vay ramazanda icki iciyora gelir konu.

Her ihtimalde bu tipler tek baslarina iki kelimeyi tamamlayamadiklarindan linc kulturu calisir,bence izin alip ananla babanla don ankaraya.
0
duptıs
(28.05.17)
İfadeleri alıp tarafları evine göndermek nedir Allah aşkına ya.
0
advest
(28.05.17)
Geçmiş olsun. Bırak işini, canından daha kıymetli değil. O şehri bir an önce terk etmelisin. Bahse konu olan aşiret hakkında hiç iyi şeyler duymadım. Bu tür insanlarla uzlaşamazsın. Geçenlerde sözlükte yine buna benzer bir olay duyurulmuştu. Adamın arabasını kurşunlamışlardı filan. O bile hukuk kanadından yürüyemedi.

Lütfen o şehri acilen terk et, bizi de habersiz bırakma.

Ekleme: Sakın ha para teklif edeyim filan gibi düşüncelere girmeyesin. Bu sefer seni zayıf görecekler. Gelen vurur, giden vurur.
0
nadiren de olsa
(28.05.17)
valla çok ürkütücü. ülkede neler oluyor. bugün pazarcı amcanın elinden zor kaçtım. suçum da 1 kilo sarımsak yerine bir kaç baş sarımsak almak istemekti. adam sanki kendisine küfür etmişim gibi öfkelendi bana. keserdi de valla. hemen önlemini al.
0
for day to break
(28.05.17)
Geçmiş olsun. Çok tuhaf. Öyle bir şey varsa eve de gelip girerler ki, evde olmak ççözüm değil.

Kılık değiştirilebilir belki orda kalınması gerekiyorsa ve belki silah taşımak :(

böyle bir zhiyet var dünyada. Başka bir canı alablecke, sebebi küfür, sataşma vs.
0
Cursed Chico
(28.05.17)
İş yerinden izin al işe gitme bi süre, bu arada evi değiştirin. Adamlar açık açık "affı yok kan çıkacak" demişler, ailen bırakıp gitmesin, polisten koruma isteyin.
0
hayat aklini konusacak bir filozof uret
(28.05.17)
Bu insanlar fakir bildiğim kadarıyla. Hatta g.tlerine giyecek donları yok seviyesindeler. Başka bir şehre giderseniz sizi bulmaları çok zor. Bence şikayetinizi geri çekip oradan uzayın. Bu tipler hukuktan anlamaz.
0
dissendium
(28.05.17)
acil şehir değiştirin. ülkenin geldiği hal ortadayken kimseye, hiçbir şeye güvenemezsiniz. başka yerde iş bulun. bu olay kazasız belasız geçse bile siz o şehirden nefret edeceksiniz böyle yaşanmaz.
0
sane ego
(28.05.17)
"cono diye bir aşiret" in varlığından bile habersiz bir şekilde adana'da ne bok yiyorsun çok merak ettim. neyse conolar şakaya gelmez vururuz derse vururlar, polis molis vız gelir. topuklamaktan başka çaren yok.
0
loser blueser
(28.05.17)
annem Adana kozanli conolar varmış dedim evet onlar çingene adamin peşini birakmazlar dedi yani nasil kurtulacagin konusunda bir fikrim yok ve ilk defa böyle bir olayla karşılaştım kozanla ilgili. Kozana giden gelen seven birisiyim ama çok şaşırdım.Gecmis olsun
0
verbanadüşlerimi
(28.05.17)
hayatından kıymetli mi hocam bırak işini taşın oradan saçma sapan insanlarla muhatap olma.
0
mungojerry
(29.05.17)
bas istifayı ya gece çıkın gidin hatta ailenle birlikte. canından değerli mi? evi kundaklarlar falan, gerek yok. çok geçmiş olsun.
0
cekilmis gayfe
(29.05.17)
Can güvenliğiniz olmadığı çok açık ortada ve polis tutanağı ile de kayıt altına alınmış. Bu şartlarda can güvenliğiniz açısından yapmanız gereken en sağlıklı şey oradan bir müddet uzaklaşmak olacaktır. Uzaklaşmadan önce tutanağın bir kopyasını ilgili amirinize durumu anlatan bir dilekçe ile iletin. Bu şartlar altında memuriyetinizin yanması ya da işten atılmanız söz konusu dahi olamaz. Eğer olur da işler mahkeme noktasına giderse de siz her türlü işinizi geri alırsınız.

Dilerseniz bir avukattan bilgi destek alabilirsiniz. Açıkca hem polise hem ailenize karşı tehdit edilmişsiniz. Fazla cesaretin ömrü uzatmadığını hepimiz biliyoruz.
0
Karatasa
(29.05.17)
bir süre eve gitme gerek yok. fark edilmeyeceğin bir yerde otel-pansiyon vs kal.
arkadaşında kal. çalıştığın şirket patronlarına-müdürlerine bir danış. evi de kesinlikle değiştir. varsa güvenlikli site falan bir yer bul. benim suçum yok neden huzurumu kaçırayım deme.

eksisozluk.com

şu entrydeki muhabir haşim söylemez'e ulaşmayı dene yazıda bahsettiği remzi türkmen'e ulaşırsan en azından peşini bırakırlar gibi. bu tip adamlar birinin peşinde 6 ay koşmazlar. onlar için vurkaç türü işler önemli.

o namus küfür etti falan olayları tamamen ayak. her tür içki fuhuşun olduğu adamlar için bu sadece bahane.
0
orpheus
(29.05.17)
iyi misin?
0
for day to break
(29.05.17)
İyi misin ya merak ettim ben de..
0
archery
(31.05.17)
eksisozluk.com
Burada yazmış sonucu.
0
uzunuzunilgi
(31.05.17)
(10)

Şöyle evler hakkında ne düşünüyorsunuz?

voyager 1
http://instagram.com/tinyhousemovementYaşar mıydınız, bunalır mıydınız?Şunun gibi bir şey mesela: https://instagram.com/p/BPyJjh2Az6Z/
instagram.com

Yaşar mıydınız, bunalır mıydınız?
Şunun gibi bir şey mesela: instagram.com
0
voyager 1
(27.05.17)
Senin attığında değil ama diğer evlerden beğendiklerim var ve yaşayabilirim. Bunalacağımı düşünmüyorum. Benim için ufak da olsa oturma alanı olması yeterli gibi. Tabi iyi bir şekilde havalandırma imkanı olmalı, temiz hava şart.
0
ol dedim olmadı
(27.05.17)
guzelmis, cocugumuz olana kadar biz de boyle bir seylerde yasamak istiyorduk.

ben boyle ev/dekor instalarini cok seviyorum ayrica, daha varsa bildiginiz, ozelden yollar misiniz?
0
beriberi
(27.05.17)
Dar mekanlardan hoşlanmıyorum, odalar az ama geniş ve kullanışlı, camlar büyük olmalı. 4 ve 5 numarayı beğendim.
0
harvey
(27.05.17)
bu evler küçük ama kullanışlı. yükseklik de kullanılarak her metreküpe bir işlev tanımlanmış, dolayısıyla kayıp alan yok. istanbul'da ne evler var, 70m² ama alanın sadece yarısını kullanmak mümkün. ince uzun, ancak 2-3 kişinin yan yana dizilebildiği balkonlar; kare şeklinde, yemek masasıyla oturma grubunun iç içe olduğu salonlar; dar, uzun, karanlık koridorlar; doğal ışık almayan mutfaklar..

uzun lafın kısası, seve seve yaşardım ben böyle bir evde.
0
gmzo
(27.05.17)
Bayıla bayıla yaşardım böyle evlerde.
0
ms brownstone
(27.05.17)
fotoğraflar çok harika duruyor ama günlük koşuşturmalar sırasında o ev o fotoğraftaki gibi kalmayacak ki. mesela en basitinden çamaşırları nereye asıcaz? :D ben şahsen pek tercih etmem. büyük alan ve az eşya olması taraftarıyım.

ha yaşar mıyım, yaşarım tabi. günlerce çadırda yaşıyorum bunda mı yaşayamayacağım.
0
istanbul kanatlarimin altinda
(27.05.17)
Onlara benim dev kopek sigmaz (._.) Bir tane de mini var. Ikisi guresse ev yıkılır.
0
velvetmorning
(27.05.17)
Aşırı seviyorum hatta kendime de yapmak istiyorum
0
fasulyek
(27.05.17)
@ j r r tolkien, amaç genelde bir yıllık kiraya karşılık ev yapmak. Ucuz eve sahip olmak. Senin olan şeye kira vermediğinden bir yıl sonra vs artık istediğin gb süslersin. Bir de ısınma güneş enerjisi vs derken ev iyice ucuz oluyor.
0
fasulyek
(27.05.17)
daralırım, bana basar öyle evler. yaşayamam. bir ara 28 m2 evde yaşamıştım. aklıma geldikçe bunalıyorum.
0
balik kraker
(27.05.17)
(2)

3 kişilik çadır tavsiyesi

hohoho
Bu yaz kullanmak üzere 3 kişilik çadır almayı düşünüyorum. Çadır alırken dikkat edilmesi gereken özellikler nelerdir? Aşağıdaki linkteki çadırlardan birini kullanmış tavsiye edebilecek olan var mı? Başka marka çadır önerilerilerinize de açığım.https://www.decathlon.com.tr/C-529793-kamp-cadirlari/N-3
Bu yaz kullanmak üzere 3 kişilik çadır almayı düşünüyorum. Çadır alırken dikkat edilmesi gereken özellikler nelerdir? Aşağıdaki linkteki çadırlardan birini kullanmış tavsiye edebilecek olan var mı? Başka marka çadır önerilerilerinize de açığım.

www.decathlon.com.tr
0
hohoho
(26.05.17)
oncelikle kac mevsim kullanacagina karar ver. kisin kamp kesin yapmam diyorsan yazlik cadir tamam. ama kamp isini cok sevip sonbaharda, kisin falan da kamp atmak istersen tekrar cadir almak zorunda kalacaksin.

3 kisi kalacaksa cadirin iki bagaji olmasi iyi olur. ki esyalariniz rahat sigsin. iki kapi da iyi tabii, boylece birbirinizi cignemeden cadirdan cikarsiniz.

kamp yerine ulasim araciniz nedir? ona gore cadirin paket hacmi ve agirligi onem kazaniyor.


kurulum kolayligi da onemli. yagmurda vs. kurmaniz gerektiginde sizi zorlamasin.

facebookta camprail grubu var, oraya da danisabilirisniz.
0
jimicik
(26.05.17)
biz erkek arkadaşımla 3 senedir loap melbu evo - 3 kişilik çadırı kullanıyoruz.
şu: www.kutupayisi.com

kutupayısı'nın karaköy'deki mağazasına gitmiştik, adam nakitte indirim yaptı ve 320 liraya aldık. şimdi tabi artmış fiyatlar. ama yıllarca kullanacağınızı ve bir daha otele para ödemeyeceğinizi düşünürseniz hiç de çok değil.

biz kalabalık bir arkadaş grubu olarak birlikte kampa gittiğimiz için ve hepsinin farklı bir çadırı olduğu için çadırlar konusunda baya bir bilgim var. biz hariç bütün arkadaşlarım decathlon'dan aldı çadırlarını. öncelikle söyleyeyim hepsi kendi çadırından çok memnun aslında. yani karda kışta kullanmayacağınız sürece hangi çadırı alırsanız alın sıkıntı çekmezsiniz.

gene de ben bizim çadırı sonuna kadar tavsiye ederim çünkü geçekten çok iyi çadır :D kaç gece yağmurda, hatta çılgın fırtınada bile kullandık, pollerinde (çubuklarında) hiçbir eğilme ya da kumaşında yırtılma olmadı.

gene de birkaç tavsiye vermek istedim, bence önemliler:

-şu decathlon'daki 2 seconds olan çadırlardan almayın. onlar gerçekten kolay kuruluyor ve toplaması da kolay ama diğer yönlerden çok sınıfta kalıyorlar. örneğin kamp yerine arabasız gidecekseniz o çadırlar çok zor taşınıyor. katlandıklarında bile baya kocaman bir şey oluyorlar çünkü. mesela biz bu yaz uçakla kampa gidicez, bu 2 seconds çadırdan alanlar nasıl götüreceğiz diye düşünüyorlar. oysa bizim çadır dağcı çantasının alt gözüne sığabiliyor.

-2 seconds çadırların ikinci beğenmediğim yanları da çok alçak olmaları. içinde oturmak bile imkansız. hiç ferah değiller. ya da bilemiyorum bizim çadır daha yüksek olduğu için bana öyle geliyordur. arkadaşlarım bu konudan hiç yakınmadı çünkü ama ben içine girip baktığımda bu yönünü hiç sevmemiştim.

-eğer 3 kişiyseniz 4 kişilik çadır almanızı tavsiye ederim. 2 kişiseniz de 3 kişilik alın. çünkü 3 kişilik bir çadır demek 3 kişinin sardalya gibi yan yana yatarak uyuyabileceği büyüklükte bir çadır demek. daha bunun eşyaları var, ıvır zıvır şeyleri koymak isteyeceksiniz, kişi sayısı kadar kişilik çadır alırsanız çadırın içi tam bir karmaşa olur.

-eşya konusunda ikinci tavsiyem -ki bu en önemlisi- bagajlı bir çadır alın. bagaj denilen şey çadırın arka tarafında kalan, çadırın içine dahil olmayan ama gene üstü kapalı olan ayrı bir bölme. buraya ayakkabıları, çantanızı vs koyuyorsunuz. çadırın içine koymanız pek mümkün değil bunları. direk dışarı koyarsanız da kamp alanında ne olacağı belli olmuyor. birden yağmur yağabilir, bir köpek ya da otlayan bir inek gelip ayakkabınızı yiyebilir :D (arkadaşımın başına geldi, ayakkabısını inek yedi gerçekten :D) kapalı bir ayrı bölme önemli yani.

-2 seconds olmayan çadırları da kurması gayet kolay aslında. tek başına kurması biraz zor ama 2 kişiyle hiç bilmeseniz bile 10 dakika içinde kurup yere de sabitlemiş olursunuz.

çadır tavsiyesi: decathlon'daki kocaman aile çadırları çok ağır, ve bizimkilere göre daha zor kuruluyor. ama bir kere kurduktan sonra çok rahatlar. ev gibi. eğer "tüm kamplara arabayla gidicez / biz taşırız sorun olmaz" derseniz onları tavsiye ederim. "taşımak zor olur" derseniz de en güzeli şu en baştaki 199 liralık olan çadır bence. hem kolay taşınır, hem bütün ihtiyaçlarınızı karşılar.

biraz daha paraya kıyarım derseniz karaköy'deki kutupayısı, adrenalin, atlas outdoor, k2 gibi mağazalara bakmanızı tavsiye ederim. yüz yüze görüşürseniz indirim yaparlar ve aslanlar gibi evladiyelik bir çadırınız olmuş olur. marka olarak dediğim gibi bizim çadırı, bir de husky marka çadırı tavsiye edebilirim.

çadırlarla ilgili mini bir bilgi verip kapatayım konuyu: çadırın 2 katlı olanı makbuldür. 2 katlı demek şu oluyor; örneğin benim çadırın linkinde göreceğiniz gibi hava alabilen bir iç astarı var (2. resim), onun üzerinde yağmuru çamur geçirmesin diye bir kumaş daha var (koyu gri olan). 2 katlı çadırlar hava alır, yağmur geçirmez ve içerideki nemi dışarı atar. siz çadırın içinde uyurken nefes alıp veriyorsunuz ya, bu çadırın içinde baya bir nem oluşturuyor. tek katlı çadırlarda bu nem dışarı çıkamayıp içeride su buharına dönüşüyor. bir uyanıyorsunuz ki çadırın içi, üstünüz başınız falan sırılsıklam olmuş. o yüzden 2 katlı olmayan bir çadırı kesinlikle almayın.

kolay gelsin!
0
istanbul kanatlarimin altinda
(26.05.17)
(13)

Kediyi yaralamışlar

zxcd
Gördüm içim parçalandı. Her gün bizim pencereye gelen çok uslu bir kedi var normalde hayvanlarla alakam olmaz ama bunu sevdim. Et falan alıyordum aç bırakmıyorduk. Şimdi pencereye geldi hayvan bitmiş çok yorgun görünüyor, boğazının sağ tarafına derin bir yara almış ama kanama yok derisi yüzülmüş. Kü
Gördüm içim parçalandı. Her gün bizim pencereye gelen çok uslu bir kedi var normalde hayvanlarla alakam olmaz ama bunu sevdim. Et falan alıyordum aç bırakmıyorduk. Şimdi pencereye geldi hayvan bitmiş çok yorgun görünüyor, boğazının sağ tarafına derin bir yara almış ama kanama yok derisi yüzülmüş. Küçük sayılan bir şehirdeyim, ne yapayım?
Pansuman yapmak geldi aklıma da neyle yapayım?
Kirli görünüyor yıkasak mı?
0
zxcd
(26.05.17)
Yikamayin. Bir veterinere gosterin derim para alsa bile az miktar bir sey alir, sokakta buldum derseniz para bile almayabilirler.
Lutfen goturun veterinere.
0
veritaslibertas
(26.05.17)
Vet +1 Yaraya iyi gelmeyecek birşey yapabilirsin.
0
hayde bre
(26.05.17)
Şehrin belediyesinde veteriner hizmeti veren bir bölüm olabilir. Bir iletişime geçin önce. Yoksa veritaslibertas'ın dediği gibi veterinere götürün.

Bence de yıkamayın. Kediler yıkanmaz.
0
himmet dayi
(26.05.17)
yıkarsan yara mikrop da kapabilir.
0
terlik yutan canavar
(26.05.17)
kesinlikle yıkamayın, direk veterinere götürün
0
oscar
(26.05.17)
benim baktigim bir kedinin nasil oldugunu anlamadigim sekilde derisi yuzulmustu arka bacak bolgesinde. ya sikisti bir yere, ya kavga etti, bilemiyorum. yetiskin kedi bu arada. veteriner tenturdiyot surdurmustu o bolgeye. ama yakiyor tabi.

veteriner en iyisi ama imkanin yoksa bir fotografini cekip paylas burda.

**evet evet, batikondu galiba surdugum sey, tenturdiyotun yerine uretilmeye baslanan ilac. siyah kahve bir sey.
0
jimicik
(26.05.17)
Az önce geldi pencereye biraz durdu şimdi çıkıp gitti. Artık eve girmiyor hep uyuduğu bir sandalye vardı oraya götürdüm sandalyenin altına durdu. Korkuyor sanırım anlamadım ki
0
🌸zxcd
(26.05.17)
korkmuştur ya kıyamam. özellikle boğazında yara olduğu için bana başka kedi yapmış gibi geldi bana. direk boğaza saldırıyor bu namıssızlar.

anlattıklarınızdan çok veterinerlik bir durumuş gibi gelmedi. eğer çok ciddi bir şey değilse zaten korkmuş hayvanı veterinere götürüp daha da tedirgin etmeyin. baticon sürebilirsiniz. hem yakmaz, hem tentürdiyottan daha iyi gelir.

yoğurt varsa biraz yoğurt koyabilirsiniz pencereye. ama çok soğuk olmasın. sakinleştirir ve uyutur. bir de su tabi.

yıkamayın +1
0
istanbul kanatlarimin altinda
(26.05.17)
Yoğurt yediklerini ilk kez duydum, koyayım hemen.
0
🌸zxcd
(26.05.17)
baticon+1 zaten üstteki arkadaş da yazmış.
hem çok yakmaz hem de yaralara iyi gelir. yumuşak bir pamuk yardımıyla bir elinizle başını sevn bir elinizle çok çaktırmadan yavaş yavaş sürün.

sandalyeyi bildiğine göre gelecektir. muhakkak bir kapta su koyun.
mümkünse mama alabileceğiniz bir yerden mama alın, midesi iyice rahatsız olmasın. ya da biraz kendi yediğiniz et tavuk vs varsa az parçalayıp verebilrisiniz. peynir olabilir, yoğurt olabilir. yumurta da yerler. sütü suya katıp verebilirsiniz. oraya bırakın siz o gelip yer.
0
kaputt
(26.05.17)
yarası açıksa rivanol. kemiği görünen iki kediye ikişer kere uyguladık, şimdi pati atıyorlar.
0
lesmiserables
(26.05.17)
açık yara varsa enfeksiyon kapabilir o zaman veteriner kontrolünde antibiyotik gerekebiliyor. şırıngayla ağzından ilaç vermek için az kovalamadım mahalledeki kedileri. onun dışında baticon yeterli. günde en az 1 defa temizleyin yarasını
0
argent dawn
(26.05.17)
Yıkayın. Sabunlu suyla. Başka bir hayvan ısırdıysa en etkili müdahale sabunlu suyla yıkamaktır. Sonra da aşı tabi insanlarda. Baticon'u yaranın içine sürmeyin. Kenarlarını silin. Veteriner baksın. Antibiyotik verir.
0
Lim5
(26.05.17)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.