Giriş
(7)

İngilizce kitaplar

rakicandir
reading'imi geliştirmek için başlangıç aşamasında okuması kolay ingilizce kitap önerilerinizi alabilir miyim?teşekkürler!
reading'imi geliştirmek için başlangıç aşamasında okuması kolay ingilizce kitap önerilerinizi alabilir miyim?
teşekkürler!
0
rakicandir
(21.02.23)
Normal people, conversation with friends basit ingilizce gibi gelmisti bana ama bi kontrol edip deneyebilirsiniz.
0
unidentified floating object
(21.02.23)
www.dr.com.tr

ben zamaninda bunlardan okumustum. Stage 1 stage 2 diye baslarsin. ilk asamada her kelimeyi sozlukten bakasin gelecek. Bu normal ve anlamlara baka baka metni oturtacaksin zaman icinde. Yani basta anlamazsan birakma.
0
hot potato
(21.02.23)
Harry Potter deneyin derim. Filmleri izlediyseniz anlamanız kolay olur.
0
dissendium
(21.02.23)
Road Dahl ve çocuk kitapları olabilir
0
kaset
(21.02.23)
Hocam başlangıç seviyesi kitap aklıma gelmedi ama farklı konularda makaleler okumak isterseniz Reader At Work isimli çalışma kitabı var. Seviyenize göre Reader At Work 1 veya 2'yi alabilirsiniz.
0
yazamajor
(22.02.23)
seviye kitaplarindan baslamalisin
0
Slynmaster
(22.02.23)
Harry potter +1000
Roald dahl kitapları da güzel öneriler. Esio trot gibi ince olanlarından başlanabilir.
Tabii bunlar stage'li kitaplardan sonrası için. Öncesi için en iyisi "oxford bookworms", "Heinemann leveled books" gibi, ingilizce öğrenenler için özel olarak sadeleştirilmiş kitaplar. Size uygun seviyeden başlar, ilgi alanınıza göre seçersiniz...
0
yadigar
(23.02.23)
(4)

Olaylı Ehliyet Konusu

depresif çocuk
Bilenler bilir, birkaç defa başlık açmıştım buraya.Komisyon üyeleri ile tartışmam neticesinde 2 yıl boyunca ehliyet sürecim dondurulmuştu. Aynı tartışmayı alevlendirmeyeceğim, fakat enteresan bir şey oldu.Birkaç gün önce sürücü kursunu bir yokladım, ne zaman tekrar kayıt olabileceğimi sordum. Epey b
Bilenler bilir, birkaç defa başlık açmıştım buraya.

Komisyon üyeleri ile tartışmam neticesinde 2 yıl boyunca ehliyet sürecim dondurulmuştu. Aynı tartışmayı alevlendirmeyeceğim, fakat enteresan bir şey oldu.

Birkaç gün önce sürücü kursunu bir yokladım, ne zaman tekrar kayıt olabileceğimi sordum. Epey bir araştırdıktan sonra bana sistemde herhangi bir cezamın olmadığını fakat kaydımın silindiğini belirttiler. Yani tekrardan kayıt yaptırıp, sürece sıfırdan başlayabilirmişim (tekrar ücret ödeyip sınavlara girerek). Sistemden ekran görüntüsü de attılar, sahiden de öyle.

Normal şartlarda şu an cezam devam ediyor olmalıydı ve önümüzdeki sene Mart ayı gibi tekrar kaldığım yerden devam edecektim.

Bu olayın aslı astarı nedir sizce?
0
depresif çocuk
(21.02.23)
Abi olan olmuş biten bitmiş boş ver sen geçmişi geleceğe odaklan, biz bu ehliyeti aldıracağız sana gerisi önemli değil. V
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(21.02.23)
hocam taklaya gelmeyelim de.
0
🌸depresif çocuk
(21.02.23)
Kursa güvenme. İş Meb'de bitiyor. Onlara sor.
0
dissendium
(21.02.23)
Ya yok bi şey olmaz, bi sıkıntı olsa zaten kurs söylerdi sana. Ulan belki tekrar kayıt mayıt parası almak için en başta tezgah mı yaptılar acaba kimseye güvenim yok artık benim abu işi check edebileceğin başka bir mecra varsa oraya da sor bi.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(21.02.23)
(9)

İş sorusu

dissendium
Merhabalar. Çalıştığım yer muhasebeci pozisyonu için birini arıyor. Ben kalite kontrol sorumlusuyum. Muhasebe bilgim sıfır ama öğrenebileceğimi düşünüyorum. Zaten yazılım kullanılıyor. Duyuru'da çok kafa şişirdiğim bir konu bu. Risk alıp bu pozisyon için konuşsam nasıl olur? Sağ olun.
Merhabalar. Çalıştığım yer muhasebeci pozisyonu için birini arıyor. Ben kalite kontrol sorumlusuyum. Muhasebe bilgim sıfır ama öğrenebileceğimi düşünüyorum. Zaten yazılım kullanılıyor. Duyuru'da çok kafa şişirdiğim bir konu bu. Risk alıp bu pozisyon için konuşsam nasıl olur? Sağ olun.
0
dissendium
(21.02.23)
Olmaz bence.
Satın alma vs neyse de abi muhasebeci olmaz.

Başkan sen şu şirketten ayrıl, başka bir şey bul. Yoksa bu sorular güvenlik, ne bileyim vardiyada işçi vs diye değişecek diye korkuyorum.
0
logisticsmanager
(21.02.23)
milyonlarca muhasebeci var neden seni tercih etsinler
0
bir soru sorcam
(21.02.23)
eski duyurularınızdan baktım makine mühendisiymişsiniz, ben muhasebe pozisyonuna meslek lisesi muhasebe çıkışlı birini bile koysam sizden daha iş görür, sizi almam.
zaten yazılım kullanılıyor demişsiniz ama muhasebe bilmeyen birine sıfırdan muhasebe mi öğretecekler? işletme/iktisat mezunu binlerce kişi var bence hepsi sizden bir adım ilerde.
konuşmaktan zarar gelmez ama departman müdürünün alacağını sanmıyorum.
0
benaslinda
(21.02.23)
Muhasebe ileriye doğru yok olacak mesleklerden biri. Olay gün geçtikçe yazılımlara doğru kayıyor. Çok mantıklı bir seçim olmaz.


.
0
kartallar yuksek ucar
(21.02.23)
daha ilk gün fatura gir diyecekler, faturayı girmeyi öğretmeyecekler. hadi bir şekilde geçtin, ay sonunda patlama ihtimalin %100. en basit konularda şirket içi çalışanlara eğitim verilmez. ama stajyerlere verilir. durumun kurtarırsa bir kaç aylık staj yap.
0
gabe h coud
(21.02.23)
Kalite kontrol sorumlum bana muhasebeci olcam diye gelse kovarim.
0
tosunpasa
(21.02.23)
Önce şu vizyonsuzluk durumunu halletmeniz gerek, dalga mı geçiyorsunuz? Mühendis adam muhasebeci olmak neden ister? İş analisti olmak istiyorum desen ya da iş geliştirme tamam diyeceğim ama sırf masabaşı iş diye de böyle düşünülmez.
0
devorgilla the gunslinger
(21.02.23)
başka bir departmandan birisini muhasebe birimine alacağıma, sokaktan 18-20 yaşında bir genci alıp eğitirim daha iyi.

muhasebe öyle "öğrenebileceğimi düşünüyorum" diyebileceğin bir konu değil ne yazık ki. ben okulunu okudum, lanet olsun dedim ve alakasız bir meslek yapıyorum şimdi :)
0
teritori
(21.02.23)
Dalga geçmiyorum. Öğrenmeye açık olduğum bir alan muhasebe.
0
🌸dissendium
(21.02.23)
(1)

behzat ç bu foto kaçıncı bölümden

karayel
sbhttps://pbs.twimg.com/media/Ee0kwh8WAAAfn08?format=jpg&name=900x900
0
karayel
(20.02.23)
Spoiler

Bölüm hatırlamıyorum ama Esra'nın öldürüldüğü zaman olabilir. O bölümlere bakabilirsiniz.
0
dissendium
(20.02.23)
(1)

İzmit'te dermatolog

hede hodo
Annemi götüreceğim. Saçlarında olan problemden ötürü.Önerebileceğiniz doktor var mı? Özel olursa iyi olur. Diğerleri için randevu bulunamıyor maalesef.
Annemi götüreceğim. Saçlarında olan problemden ötürü.
Önerebileceğiniz doktor var mı? Özel olursa iyi olur. Diğerleri için randevu bulunamıyor maalesef.
0
hede hodo
(19.02.23)
Geçen Kocaeli Devlet Hastanesine gittim. 07.30'da gişeden az da olsa randevu bulunabiliyor. MHRS bana da randevu yok demişti ama direkt hastaneye giderek randevu bulabildim. Hem de en fazla 1 saat bekledim. Şansınızı deneyin.
0
dissendium
(19.02.23)
(6)

Görüşmede maaşı nasıl söylüyorsunuz?

meraklitursucu
İstediğiniz maaşı nasıl ifade ediyorsunuz? Net rakam olarak mı, aralık belirtere k mi?
İstediğiniz maaşı nasıl ifade ediyorsunuz? Net rakam olarak mı, aralık belirtere k mi?
0
meraklitursucu
(19.02.23)
Mevcut maaşım bu minimum artı %20 beklerim diyorum.

%20 pozisyona şirkete göre 30-40 da oluyor.
0
Mcfly
(19.02.23)
Net olmak iyi. Direkt beklentim bu derim. Ama görüşürken hesaplama yaparak bunu söylerim. Şimdiki işimde cumartesi tatil. Bana görüşmede cumartesi var deniyorsa beklentime direkt 2 bin TL eklerim gibi.
0
dissendium
(19.02.23)
aralık bence yanlış. 35-40 desen adam 35i dikkate alacak.
net söylenmeli minimum değer.

35e okeysin sonuçta. 50 de olur 60 da olur. o yüzden minimum söylenmeli. ama kafanızdaki minimuma en az %10 ekleyip söyleyin ki pazarlık ihtimalleri var.
0
jelly bear
(19.02.23)
Aralık anlamsız +1
0
plutongezegendegilmi
(19.02.23)
Şu anda aldığım x, yıllık toplam primlerle y, ücret artışları şu dönemlerde oluyor. Aldığım ücretin üstünde bir beklentim var.
0
gabe h coud
(19.02.23)
Net ve açık olarak söylemekte fayda var. Mevcut maaşı söylemenin, üstüne hesap kitap yaptırmanın anlamı yok. Karşı taraf yorum yaparsa ya da gelen teklife revize isterken bunlar konuşulabilir ama bu soru sorarken insanların beklediği net bir değer.

Maaşlar çok yükseldiği için aralık vermek de saçma oldu. 20-25k bekliyorum diyenler oluyor. Biz yapmıyoruz ama içten içe "ulan 5 bin lira öyle birden vazgeçilecek para mı" denilebilir. Adayın 5bin pazarlığa açık olduğu anlamını taşıyor. 20-25k bekleyen birine pekala 17k teklif edilebilir. Ama 23bin ve üzeri bekliyorum diyen adaya 17 teklif gelmez.
0
nickini vermek istemeyen uye
(19.02.23)
(1)

Herhangi bir arama/kurtarma ekibine katılmayı...

msb
düşünüyor musunuz?Son depremlerde biraz çaresiz hissettim bu konuda kendimi. Hemen atlayıp gideyim dedim ama sonra gitsem ne yapıcam ki, bi gruba dahil olmadıktan, işin eğitimini almadıktan sonra kuru kalabalık olurum diye düşündüm.Uzun zamandır Afad'da kaydım vardı birkaç kere mesaj vb de geldi zam
düşünüyor musunuz?

Son depremlerde biraz çaresiz hissettim bu konuda kendimi. Hemen atlayıp gideyim dedim ama sonra gitsem ne yapıcam ki, bi gruba dahil olmadıktan, işin eğitimini almadıktan sonra kuru kalabalık olurum diye düşündüm.

Uzun zamandır Afad'da kaydım vardı birkaç kere mesaj vb de geldi zamanında eğitimlerle ilgili ama o dönem ilgilenmemiştim pek. Zaten Afad'a da talep çok olduğu için yeni katılımcıları pek sallamıyorlar gibi bi duygu oluşmuştu o zamanlar.

Şimdi benim vaktim müsait. Bu konuda malum beklenen depremde kurtulursam göçük altındaki çaresiz insanlara tüm yetkinliğiyle yardımcı olabilecek pozisyona gelmek istiyorum.

Nereye başvurayım? Siz de benzer düşüncedeyseniz ne yapacaksınız? Var mı tavsiye?

EK: Eğitimler için bi önemi varsa İstanbul/Kadıköy'deyim bu arada.
0
msb
(18.02.23)
Düşünmüştüm ama mümkün olmadığına karar verdim. Neden derseniz iş hayatı buna engel oluyor. Bu işi profesyonel şekilde yapmak için zaman ayırmak gerekiyor. Arama kurtarma sadece depremle sınırlı değil. Ormanda kaybolan birini aramak da, çukura düşen kediyi kurtarmak da bu işin bir parçası. Doğa yürüyüşlerine katılmak, dağcılık eğitimi almak, kamp yapmak, sınırları zorlamak gerekiyor. Bu işi itfaiyecinin, madencilerin iyi yapmasının sebebi bu. Bir de her zaman başarılı olunmuyor arama kurtarmada. Uludağ'da dağcılar kaybolmuştu. Maalesef cesetlerine ulaştılar. 1 2 kişi kurtarıyorsanız belki onlarca ceset görüyorsunuz. Kendi hayatınızı da tehlikeye atıyorsunuz. Tavsiyem önce doğa yürüyüşleri yapacağınız, dağcılık eğimini alacağınız kulüplere gidin. Hafta sonu parkurlar olur. Oradaki tecrübeli kişilerle konuşabilirsiniz.
0
dissendium
(18.02.23)
(10)

Öğleye kadar uyuyanlar, nasıl yapıyorsunuz?

inheritance
Kaçta yatarsam yatayım sabah 7, en geç 8 gibi uyanmış oluyorum. Ben de öğleye kadar uyumak istiyorum, siz nasıl yapıyorsunuz? Bu arada yattığım odada iki kat blackout perde var ve kulak tıkacı kullanıyorum yatarken.
Kaçta yatarsam yatayım sabah 7, en geç 8 gibi uyanmış oluyorum. Ben de öğleye kadar uyumak istiyorum, siz nasıl yapıyorsunuz? Bu arada yattığım odada iki kat blackout perde var ve kulak tıkacı kullanıyorum yatarken.
0
inheritance
(17.02.23)
15 saatfalan uyuyorum ben alarm kurmama ragmen uyanamadigim oluyor o kadar uykuya. tuvalete su icmeye falan da kalkmiyorum. bu huy gibi bi sey eger stres gibi bi sebeple uyuyamiyorsan ayri. cok uyumak asiri kotu bir sey bi uyaniyosun aksam olmus ömur israfi
0
ala09
(17.02.23)
Kaçta yatarsam yatayımdaki maksimum saatiniz kaç mesela? Böyle diyip en fazla 1de yatıyorum diyen falan gördüm çünkü de. 1de yatıp 8de kalkmak normal yani zaten. Ben 3-4'te yatıp 11-12 gibi kalkmayı çok seviyorum mesela. Benim ideal uyku saat aralığım bence bu saatler ama işte işe gitmem gerektiği için yapamıyorum :d

Şöyle haftasonu boş olduğunuz bi günde 2 gibi yatıp 11'e kadar uyumanın keyfi de bir başka tabii, hafta boyunca alamadığınız uykuyu almış oluyosunuz iyi hissettiriyor.

Yani bence önemli olan yatış saati. 12de yattıysan 8de kalkman normal zaten. Çok uykun varsa, vücudun yorgunsa da 10 olur hadi bilemedin. Vücudu yorarsan uyursun
0
nundu
(17.02.23)
erken yatıyorsundur. ortalama olarak en az 8 saat uyuman gerektiğini varsayarsak en erken 2den sonra uyumaya alışırsan başarırsın.
0
paintov
(17.02.23)
Uyumayı çok seviyorum. Bıraksalar 12 saat uyurum. Biraz sevmek gerekiyor. Bu arada perde, kulak tıkacı yanlış bir yöntem olabilir. Neden derseniz bazı sesler insanın uykusunu getirir. Nerede okudum hatırlamıyorum ama saç kurutma makinesi sesi bebeklerin uykusunu getiriyormuş. Ne bileyim, televizyonun kısık sesi de uyku getirebilir. Önce kulak tıkacından kurtulun. Perde de aynı şekilde gün ışığıyla bağlantınızı kesiyor. Ama sabah kapalı, yağmurlu bir havayı görmek uyku getirebilir. Odada temiz hava olması önemli. Daha rahat bir uyku sağlayabilir. Koku olmamalı. Sıcaklık uygun olmalı. Bana göre hafif serin odada uyumak daha kolay oluyor. Bir de en önemlisi yorgun olmak. Fiziksel olarak yorulmak gerekiyor.
0
dissendium
(17.02.23)
normalde uykuyu çok severim.

odanın sıcaklığı uygunsa eğer, mesela bu gece 4'te yatsam en erken 2'de kalkarım alarm kurmadıysam.

perde merdeye de ihtiyaç duymam.

normalde hafta içi maksimum 6 saat uyumamdan kaynaklanıyor bu.
0
rain when i die
(17.02.23)
Ben de senin gibiyim. 5 yaşımdayken de sabahın köründe uyanırdım, 30 yaşımı geçtim hala aynı şey. Geç yatayım erken yatayım içki içeyim yorgun olayım hiç fark etmiyor belki bir saat daha geç uyanırım o kadar.
0
denizgonen
(17.02.23)
Bi nedenle erken uyanmam gerekirse istediğim saatte uyanırım ama uykum olmasa bile sırf tembellik yapmak istersem uyuyabilirim istediğim saate kadar, uyumak süper bir şey çünkü. Bunun için özel bi şey de yapmıyorum klasik işte gözümü kapatıp yatıyorum bi süre sonra uyumuş oluyorum, başka bi numaram yok benim.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(17.02.23)
sabah 8'de iş başı yaptığın bir işin mi var? Benim uzun süredir öyle gitmem gereken bir işim yok, kafam asıl akşam açılıyor ve en verimli şeyleri 23.00 - 03.00 arası yapıyorum. 3-4 gibi yatınca da 12'ye kadar uyuyorum.
0
nhk ni youkosu
(18.02.23)
oda soğuk(19-20 C), yorgan kalın olsun
0
sttc
(18.02.23)
Biyolojik saat meselesi bence. Sabah 3-4 e kadar içki içip otursak da 6.30 gibi kalkarım :') bebeklik, çocukluk, yetişkinlik hep ayni
0
abuzer
(18.02.23)
(13)

Nikita ismi

dissendium
Nikita ismini kadın ismi sandım ama erkek ismi çıktı. Sizce de kadın ismi gibi değil mi? Ruslar sık kullanıyor sanırım.
Nikita ismini kadın ismi sandım ama erkek ismi çıktı. Sizce de kadın ismi gibi değil mi? Ruslar sık kullanıyor sanırım.
0
dissendium
(16.02.23)
andrea italya'da erkek ingilizce konusan yerlerde kadin ismi mesela. genel bir yargida bulunmak zor. cok istisna var.
0
hot potato
(16.02.23)
Sasha mesela erkek ismi ama Sasha Grey var.

Sosyal medyada cinsiyet sorunuz. Sizi gereksiz zaman kayıplarından önler eğer maksat chat, tanışma vs ise.
0
Cesario
(16.02.23)
Ruslar dışında herkes kadın ismi gibi kullandığı için öyle bir algı oluşmuş olabilir.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(16.02.23)
Hindistan'da kadin ismi mesela: www.behindthename.com
0
freedonia
(16.02.23)
Nikita Khrushchev var yav eski sovyet lideri. Ruslar erkek ismi olarak kullanıyor
0
nundu
(16.02.23)
Nikita Kurbanov var basketçi.

Umarım erkek olduğunu anlama süreciniz travmatik bir deneyime yol açmamıştır :)
0
armagan abanuz
(16.02.23)
Ruslar işi bozuyor. Onların bir isimleri bir de nickleri var. Almanlar'da da var bu. @Cesario "Sasha" demiş mesela. Sasha erkek ismi değil aslında. Adamın adı Aleksandr ona Sasha diyorlar. Bizdeki Süleyman - Sülo gibi değil çok insafsızca değiştiriyorlar. Bu tip kısaltmaları İngilizce konuşanlar yapıyor. Bu Rus arkadaşları anlayamayabiliyorsun bazen.

Nikita da şuradan kalma olabilir: www.imdb.com
0
nawar
(16.02.23)
burada kadın www.imdb.com

bana da kadın adı gibi geliyor
0
exlibris
(16.02.23)
armagan abanuz, işle ilgili bir belgede gördüm bu ismi. İsminin önünde Dr. yazıyordu. Bu kim deyip baktım.
0
🌸dissendium
(16.02.23)
ben de Nikita %100 kadin ismi saniyordum, Elton John abimizin bunda etkisi buyuk.
Sonradan bir tane erkege denk gelinca baya sasirmistim.

kadinsi bir vibe i olan erkek ismi diyebiliriz.
0
cooperr
(16.02.23)
Evet kulaga asiri kadin geliyor.
0
stavro
(16.02.23)
evet kulaga kadın gibi geliyor ama erkek ismi ruslarda. nikita adında tanıdığım erkekler var. yaygın da.

sacha örneği tam olmuyor. sacha alexander için kullanılan bir kısaltma. gerçek isim değil.
0
fatihkkk
(16.02.23)
slavlar kadın isimlerini -a ile bitirir genelde ama istisnaları var. erkekte nikita, kadında lyubov gibi. rusların isim formatı genelde şu şekilde,

erkek: ebeveynlerin verdiği isim + patronim (baba ismi + oviç/yeviç vs.) + soyad

kadın: ebeveynlerin verdiği isim + patronim (baba ismi + ovna/yevna vs.) + soyad + a


diyelim ki sergey kuznetsov adında bir adam anna'yla evleniyor. bir erkek, bir kız çocukları oluyor. erkeğe oleg, kıza anastasiya ismini veriyorlar.

oğlanın tam adı oleg sergeyeviç kuznetsov, kızın tam adı anastasiya sergeyevna kuznetsova olur. ruslar genelde "saygılı hitap" olarak isim + patronim kullanır, yani anastasiya hanım değil de anastasiya sergeyevna dersin. resmi ortamlar dışında da kimse anastasiya demez; nastya der, stasya der, asya der, nyusya der vs...

"saşa" tıpkı verdiğim nastya-stasya örnekleri gibi daha sevimli bir takma isim. gerçek isim değil. ismi aleksandr olan erkeğe de, aleksandra olan kadına da kullanılır. rusların kültüründe bu her şeyi "küçültme" merakı var. neredeyse kimseye gerçek adlarıyla hitap etmedikleri gibi günlük eşyaları da küçültüyorlar. stakan (bardak) mesela stakançik oluyor, su isteyeceklerse (voda) vodiçka diyorlar vs.

bu küçültmeler, sevimlilikler saşa örneğinde görülebileceği gibi isimle benzeşmek zorunda da değil. bunu daha çok eskiler kullanır ama mesela dimitri için bu küçültmelerden biri mitya.
0
mark greg sputnik
(17.02.23)
(14)

Son depremler gündelik akışınızı etkiledi mi?

duchess jessamine
Depremzede olup olmamanız önemli değil. Çalışma ritminizi, odağınızı, psikolojinizi kaç gün etkiledi?
Depremzede olup olmamanız önemli değil. Çalışma ritminizi, odağınızı, psikolojinizi kaç gün etkiledi?
0
duchess jessamine
(15.02.23)
Hala etkilemeye devam ediyor. Türkiye'de "deprem bölgesi dışında" denen 3-5 yerden birinde yaşıyorum. Yakın bir tanıdığım da zarar görmedi. Dün gece uzun süre uyuyamadım, kalp çarpıntısıyla uyandım.

Depremin olduğu gün ise gittiğimde asla calisamadim, kendimi veremedim (tatil oldu neyse ki). Pazartesi nasıl geri donecegimi düşünüyorum
0
abuzer
(15.02.23)
kız kardeşime ulaşmaya çalıştığım 15 dakikalık süreçte aklımı yitirecek gibi oldum ama onun iyi olduğunu anladıktan sonra büyük oranda sakinleştim. tabii ki üzüldüm ama hayatımı etkileyecek ölçüde bir değişiklik olmadı açıkçası. enerjim biraz daha düşüktü, o da 3-4 gün sonra geçti.

bu önlenebilir bir felaketti. bağıra bağıra geldi resmen. sadece ölen insanlara, yitip giden yaşamlara üzülüyorum işte. türk insanı çok duygusal. her şey şova döndü. televizyonlarda bangır bangır yok mucize, yok işte bizim insanımız şöyle, asrın felaketi bilmem ne... en az 30 bin insan öldü ve ben ne yazık ki genel tavrı hala "goygoy" olarak değerlendiriyorum.

o yüzden biraz hissizleştim diyebilirim. bu deprem bana sadece bu ülkede şansa yaşadığımızı, insanımızın rasyonel olmak ve bilimi dikkate almak yerine her zaman içi boş duygusallıkları ön plana çıkarma eğilimini hatırlattı. bu da açıkçası zaten sürekli aklımıza gelen bir şey.

söylediklerim umarım duyarsızlık olarak algılanmaz. deprem olmuş, bir gecede binler ölmüş. bundan etkilenmemek mümkün değil ama doğrudan etki yokken benim psikolojimi, çalışma ritmimi etkilemesi de bana biraz manasız geliyor çünkü dünyada şu an aktif devam eden bir sürü savaş var, her gün çok fazla insan trajik şekillerde ölüyor. benim "sıradan vatandaş" olarak kendi imkanlarım dahilinde mücadele vermekten başka seçeneğim yok - tüm ülkenin ve dünyanın yükünü sırtlayacak olursak deliririz.
0
mark greg sputnik
(15.02.23)
Geçtiğimiz Pazartesine kadar epey etkiledi. Daha yeni yeni normal hayata dönüyorum.
0
put it in your appropriate place
(15.02.23)
Üzüldüm ama etkiledi diyemem. Zaten keyifsiz bir ülkede yaşıyoruz. Bir şey değişmedi. Yüzlerce sorundan sadece bir tanesi. 1999 depremini yaşadım. Uykuda, evde uyanıkken, dışarıda defalarca depreme yakalandım. Sanırım bu nedenle çok etkilemiyor beni. Hatta umursamaz biri oldum. En son gece deprem olduğunda sabah işe gideceğim deyip uyumuştum.
0
dissendium
(15.02.23)
Yani normalde soğukkanlı ve biraz da kaygısız bir insanımdır ama bi şekilde insanın bilinçaltına bu korku yerleşiyor mu ne oluyorsa gece yatarken bakalım sabah efendi gibi uyanacak mıyız yoksa gece depreme mi kalkacağız diye ince bir kaygı yerleşti, onun dışında yine her gün salona falan gidiyorum ama düne kadar benden başka kimse yoktu çalışan.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(15.02.23)
Ben henüz rutine dönemedim. Çalışma düzenim bozuldu, o günden beri spora gitmedim, uyuduğumuz odayı değiştirdik, sürekli Twitter'dan haber bakıyorum vb...

Libidom azaldı, gülesim de gelmiyor pek ama arada kahkaha atsam utanıyorum.


Türkiye halkı olarak çok ağır bi travma geçirdik. Elbet düzelip rutine dönücez ama vakit lazım.
0
msb
(15.02.23)
3 gun yemeden icmeden kesilme seviyesindeydim. sonra azaldi ama hala ara ara agliyordum caresizlikten. 1 hafta sonra normal hayatima donebildim.
0
antikadimag
(15.02.23)
Halen etkisi altindayim. Sinavim vardi gecen hafta ama sinava giremedim. 3. gün arkadasimin ölüm haberini aldim, yardim erken ulassa ilk iki gün sagdi. Kurtulacakti. Haberleri takip ederken kalbimde carpintilar baslayinca kendimi disari attim. Simdi firsat buldukca cikip bir yürüyüs yapiyorum. Hafta basindan beri study with me gruplariyla birlikte calismaya, odaklanmaya calisiyorum. Onun disinda cok öfkeliyim.

Ailem Istanbul'da yasiyor. Zaten tasinacaklardi ama online egitime gecilmesiyle tasinma isini öne almaya karar verdiler. Aklim onlarda ayni zamanda. Öyle. Özetle rutinime dönmeye ve firsat buldukca yürüyüs yapip aklimi toparlamaya calisiyorum hafta basindan bu yana.
0
chihirovekohaku
(15.02.23)
İkiye bölündüm. Hiç iki ucu bir arada yaşadığım olmamıştı. Gündüz çadır, sandviç, erzak kolisi hazırlıyoruz. Akşam da sevdiklerimle tabiri caizse gülüp sohbet ediyorum. Ne yapacağımı şaşırdım. Bir yanım kayıtsız kalamıyor elimin altında imkan var bunu sunuyorum. Bir yandan kendimi izole etmeliyim zar zor toparladım diyorum. Midem bulanıyor. Çünkü yaşananlar felaket değil ihmaldi. Zoruma gidiyor. Bir tek bugün biraz daha normal gündelik yaşadım diyebilirim.
0
ruhen hastayim ben
(15.02.23)
ilk 5-6 gunhayatimin tamami iptal oldu,isguc vs herseyi biraktim, tamamen, daha 1-2 gunder adapte olmaya calisiyorum
0
hewit
(16.02.23)
empati kurmamak için bir nevi zihinsel bariyer kurdum. gücümün yettiği maddi yardımı yapıp sosyal medyaya erişimimi azaltmakla yetindim. çalışma ritmim ve odağım aynı. ancak iş arkadaşlarımdan gözlediğim kadarıyla anksiyete krizi vs. geçirenlerin sayısı yükseldi.
0
zgrydn
(16.02.23)
Ilk hafta saat basi agliyordum, 2-3 gun hic yemek yiyemedim, su icmeyi unuttum, uyuyamadim. hep haberlere bakiyordum, is guc yapamadim. Baya kafayi bozmustum ki ailemin yanina geldim de toparladim biraz. Tekrar eve donunce nasil olurum bilmiyorum ama gundelik akisimi, psikolojimi cok etkiledi. Normal seyler yaparken su an birileri yardim edilmedigi icin sogukta, enkaz altinda, yapayalniz veya sevdiklerinin olumunu izleyerek ac susuz ölümü bekliyor veya ölüyor diye aklima geliyor, sarsiliyorum. Bir sure sonra hissizlesecegimi biliyorum ama bastirmaktan mi olacak bu, yoksa etkisi mi azaldigi icin olacak kestiremiyorum. Acı ama ölümler kesinlesince daha normal bi evreye gecerim diye dusunuyorum.
0
unidentified floating object
(16.02.23)
Hala etkilemeye devam ediyor.

Geniş ailem deprem bölgesinde yaşıyor. Dolayisiyla etkilenmemek imkansızdı benim için. Bir yandan kayıplar, bir yandan ölümler, bir yandan haberler derken ilk hafta ne yemek yiyebildim, ne bir şeye odaklanabildim ki hayatımda büyük değişikliklerin olduğu bir dönemdeyim aslında. Elimde telefon bütün gün üzüntü, endişe, çaresizlik duyguları içinde geçti.

Bu hafta biraz biraz daha sakinleştim. Ailemizdekiler çadır da olsa kendilerine yer bulabildiler, teyzem dün kuru fasulye-pilav pisirdik çadırda dedi mesela; akşam bizim bogazimizdan rahat yemek geçti o konuşma sonrasi. kayıp olanlar ölü ya da diri bulundu, acı yaşıyoruz, diğer insanlara üzülüyoruz ama bir yandan da kabulleniyorum. İştahım hala yok, makyaj filan yapmak hala içimden gelmiyor ama işlerimi ufak ufak da olsa toparlamaya başladım. Bugün bir bölüm dizi bile izleyebildim. Dün arabada arka fonda müzik açtık.

Öyle işte. Eninde sonunda rutinlerimize döneceğiz herkes dönecek elbet ama rutinlere dönmek ile yaşananları unutmak arasında ince bir çizgi var. Ben şahsi olarak unutmak da istemiyorum. Hatta istiyorum ki tüm bu bir haftada olanların hepsi türk halkının hafızasına tek tek kazinsin, ona göre seçimler yapsınlar.
0
fraise
(16.02.23)
Gece yatarken biraz tedirgin yatıyorum, rahat dalamiyorum uykuya. Gun icinde bir degisiklik yok.
Allahin belası büyük depremler hep gece uykuda yakaladigi icin insan tedirgin oluyor haliyle. Kışın ortasında ve gece yarisi, tam öldürmek icin yapilmis bir dogal afet.
0
stavro
(16.02.23)
(5)

Time dergisine kapak olmak

IncredibleMau
Öncelikle geçmiş olsun depremden uzak ya da yakın etkilenen herkese.Birkaç gündür öyle kendi kendime olan bitene dair sistem eleştirisi, hükümet eleştirisi falan yaparken konu uzadı gitti, time dergisine kapak olmaya kadar geldi.Time dergisine kapak olacağınızı bilseniz, neyi başarmış olmak isterdin
Öncelikle geçmiş olsun depremden uzak ya da yakın etkilenen herkese.

Birkaç gündür öyle kendi kendime olan bitene dair sistem eleştirisi, hükümet eleştirisi falan yaparken konu uzadı gitti, time dergisine kapak olmaya kadar geldi.

Time dergisine kapak olacağınızı bilseniz, neyi başarmış olmak isterdiniz? Ve fotoğrafta ne yapıyor olurdunuz?

Atış serbest ama kanser tedavisini bulmak gibi hem klişe hem yüksekten uçan şeyler olmasın lütfen. Gerçi klişe hayalleriniz vardır belki bilemem.
0
IncredibleMau
(15.02.23)
ülkedeki muhalefeti tek çatı altında birleştirip yeniden ayağa kaldıran adam olmak isterdim.
0
rentts
(15.02.23)
Fikir güzel. Ama time'a kapak etmezler. Daha küresel düşünebiliriz.
0
🌸IncredibleMau
(15.02.23)
seçimlerde başa gelecek kişinin dıjj güçler tarafından nasıl hazırlandığını belgelerle ortaya koyan bir araştırmacı gazeteci olarak kapak olmak isterdim.
0
candide
(15.02.23)
Time dergisine kapak olmanın nesi önemli ki ?

Mine Karakaş denen kadının bile kapak olduğunu düşünürsek yani.
0
Avoiding The Puddle
(15.02.23)
Bir teknoloji şirketinin çok zengin kurucusu. Mark gibi, Elon gibi.
0
dissendium
(15.02.23)
(4)

Kg fiyatı hesaplama

atcapar
20 Kg sini 400 TL ye alınan ürünün KG fiyatı ne olur?
20 Kg sini 400 TL ye alınan ürünün KG fiyatı ne olur?
0
atcapar
(14.02.23)
Hesap makinesi kullanabiliyoz mu?
0
Mirket
(14.02.23)
20 TL
0
dissendium
(14.02.23)
20Kg içinde 20 tane 1 kg var.

20 den 1 e inerken 20 ye bölüyoruz.

20 nin karşılığı 400 dü aynı oranda karşılığını bulmak için onu da 20ye bölmemiz lazım.

400/20 = 20
0
ananiyimioguz
(14.02.23)
20kg'lik pakedi 400TL olan ürün bir kg'lik pakette satılsa ne kadar olur gibi soruluyor diye düşünüyorum / düşünmek istiyorum.
30TL gibi olur diye düşünüyorum.
0
burfak
(15.02.23)
(14)

Dolar sorusu

dissendium
Dolar alım satımı konusunda bilgim yok. Dolar almak istiyorum.Akbank alış 19.09 satış 18.75Ben anladığım kadarıyla 19.09 olarak alacağım, 18.75 olarak satacağım. Doğru mu?Doğruysa zarara girmiş olmuyor muyum?19.09 olarak aldıktan sonra kâr etmem için doların bu değeri geçmesi gerekmiyor mu?Sağ olun.
Dolar alım satımı konusunda bilgim yok. Dolar almak istiyorum.

Akbank alış 19.09 satış 18.75

Ben anladığım kadarıyla 19.09 olarak alacağım, 18.75 olarak satacağım. Doğru mu?

Doğruysa zarara girmiş olmuyor muyum?

19.09 olarak aldıktan sonra kâr etmem için doların bu değeri geçmesi gerekmiyor mu?

Sağ olun.
0
dissendium
(14.02.23)
evet
evet
evet
0
erty_ksk
(14.02.23)
erty_ksk, o zaman neden dolar almak tavsiye ediliyor? Ne anladım bu işten...
0
🌸dissendium
(14.02.23)
Dolar kuru 3 civarındayken de alış 3, satış 2,90 idi çünkü (örnek).
0
orient blue
(14.02.23)
Uzun dönem için tavsiye ediyorlardır, Bugün alıp yarın satacaksan zaten tavsiye etmezler
0
bnmzz
(14.02.23)
bununla da kalmayacak, dolar aldığınız için devlete haraç pardon vergi ödemeniz gerekecek.
0
bos dusunce balonu
(14.02.23)
Öncelikle soruda verilen alış-satış bilgileri hatalı.

Akbank alış 19.09 satış 18.75 olamaz. tam tersidir.

ALIŞ fiyatı bankanın dolar getirdiğinizde doları aldığı fiyattır. Doları 19 dan bozuyorum diyor.

SATIŞ fiyatı bankanın siz TL verdiğinizde size doları satacağı fiyat. Doları 18.75 ten satıyorum diyor.

Dolayısıyla bu ikisini ters yazmış olmalısınız.

Bankanın satış fiyatı alış fiyatından yüksektir. Gerçek dolar kuru iki rakamın arasındadır. Alırken de satarken de banka kâr eder, bu aradaki makas ne kadar büyük olursa sizin adınıza o kadar negatiftir.

Yazdığınız alış satış doğru olsa dolar alır satar alır satar kâr edersiniz sürekli.

Özetle İnsanlara ilk başta ters geliyor alış dediği senin alış fiyatın değil, bankanın alış fiyatı. TL verip dolar alacaksan satış fiyatına bakman gerek. Elindeki doları bozacaksan alış fiyatına bakman gerek.

Alış satışı ters yazıp, alış satışı da ters anladığınız için şu cümle totalde doğru: "Ben anladığım kadarıyla 19.09 olarak alacağım (gerçekte bu satış fiyatı), 18.75 olarak satacağım (bankanın alış fiyatı). Doğru mu?"
0
wct3 org
(14.02.23)
döviz büroları 15-20 kuruş avantajlı satıyor
1000 dolar bozdursan 1 öğün yemek parası

bankalar daha iyi oran veriyor sanırdım
vaktin varsa yedirme o parayı
0
bir soru sorcam
(14.02.23)
wct3 org, sitede ne yazıyorsa onu yazdım. Kafam daha çok karıştı.

100 TL'ye dolar almak istiyorum. Alış ne olacak, satış ne olacak?

18.75 olarak alıp 19.09 olarak satarsam kâr ederim. Niye böyle bir şey olsun?
0
🌸dissendium
(14.02.23)
Satis = banka alis olarak da ifade edilebilir. Sorun ya da karisiklik yok aslinda.
0
ghilleinthemist
(14.02.23)
Edilebilir derken, bazi bankalar oyle yaziyor ya da ikisini de yaziyor. Anlami budur degil.
0
ghilleinthemist
(14.02.23)
dolar alarak kar etmiyorsun zaten. paranın dolar karşısında tl olarak değer kaybını koruyorsun.
kar etmek istiyorsan hisse senedi ya da ticaret, emlak vs gibi bir ortamda paranı değerlendirmen lazım.
dolar alarak para kazanmış olmazsın.
bu hesapta ek olarak kambiyo satış vergisi de var onu da hesaba kat. döviz alırken belli bir oranda devlete vergi ödüyorsun her seferinde. yani dolar 19.09 olunca da zarar ediyor olacaksın. daha da üstüne çıkması lazım.
0
roket adam
(14.02.23)
Soru kısmında "Akbank alış 19.09 satış 18.75" yazılmış, bu ters.
Ters olduğu için kafanız karışmış. Doğrusuna akbank.com a girip bakabilirsiniz:
Alış 18,75 Satış 19,09. Buna göre okursanız sorun kalmıyor.

Banka doları 19.09 dan satıyor: 100 TL ile 5.2 dolar alabilirsiniz.
Aldığınız gibi hemen satmak isterseniz geriye 98 TL alırsınız. Alım satımda da BSMV vs ödersiniz.

Doları 19 dan alıp 20 ye satarsanız o zaman TL bazında elinize daha çok para geçer.
0
wct3 org
(14.02.23)
Gelen cevaplar benim bile kafamı karıştırdı:)

Dolar alış satış ifadeleri bankalarda farklı farklı yazılıyor, bilmen gereken yüksek olan fiyattan alır düşük olandan bozdurursun.

Zarara uğramamak ya da kâr etmen için gereken şey sen alırken örneğin 20 liradan aldın sonra dolar yülseldi 23 liraya çıktı, dolayısıyla bozdurma oranı da yükselmiş oluyor ve 20 liraya aldığını 21 liradan bozdurabiliyorsun.

Tersi de mümkün 20’ye aldın ama dolar düştü bozdururken 18 oldu gibi.

Döviz alıp kenara attığında aslında para değer kaybetmesin diye yapmış oluyorsun. Bu iniş çıkışlarda bazen tl değerleniyor bazen dolar. Sen düşük kurdan alıp ilerleyen zamanda yüksek kurdan satma imkanı bulursan zarar etmemiş ya da o anli piyasaya göre bir miktar kâr etmiş oluyorsun. Ama epeydir döviz kâr unsuru taşımıyor en azından kenarda dursun diye almak mantıklı olabilir. Zaten vergi de gelince tadı kaçtı

Roketin dediği de doğru tek başına dolar yatırım unsuru değil ama tlnin değer kaybettiği zamanlarda belki zararını önlemiş olursun.
0
epitaf
(15.02.23)
O zaman son olarak şunu sorayım. Faiz mantıklı mı?
0
🌸dissendium
(15.02.23)
(13)

Şehir değiştirenlere soruyorum: en çok zorlayan ne oldu ve ne kadar sürdü?

baldan kaymak
Kıssadan hisse: Istanbul'u terk-i diyar etmeyi düşünüyorum. Detaylar aşağıda. Özellikle yaşamış olanlar bunu notlarsa memnun olurum. Şimdiden teşekkürler.Konya Selçuklu için düşünüyorum. Istanbul'dan kısmetse. Uzaktan çalışıyorum. Düşünebildiklerimi notlayayım, eleştirilere açığım.Ulaşım:- Antalya 3
Kıssadan hisse: Istanbul'u terk-i diyar etmeyi düşünüyorum. Detaylar aşağıda. Özellikle yaşamış olanlar bunu notlarsa memnun olurum. Şimdiden teşekkürler.

Konya Selçuklu için düşünüyorum. Istanbul'dan kısmetse. Uzaktan çalışıyorum. Düşünebildiklerimi notlayayım, eleştirilere açığım.

Ulaşım:
- Antalya 3 saat,
- Istanbul uçakla 50 dk,
- Istanbul Hızlı Tren ile 6 saat,
- Ankara 3 saat,
- Muğla 5 saat.

Sosyallik:
- Selçukluda avm bulunuyor.
- Konyaspor var, ben Ultraslan'ım ve en azından 2 maç GS izlerim diye düşündüm. Kesmez ise Galatasaray kombinesi alır gelirim. Nalçacılar varmış arkadaş olurum sıfır sıkıntı.
- Istanbul uçak bileti git gel toplam 800 TL şu tarihlerde. Bana uygun geldi.
- Şehirde Caffe Nero vs yok ama Starbucks var.
- Trafik için ve barınma yapısı olarak düzenli bir yapıya sahip olduğu yazılmış-çizilmiş. Zaten deprem açısından güvenli haritalarda.
- Yatay bir şehir yani ova olduğundan hafta sonu hiç planım olmasa Decathlondan bisiklet alıp gezebilirim. Zaten göbekliyiz - some beyaz yaka problems.
- Internet istanbuldaki hızıyla aynı burada 35 lik fiber vdsl var.
- Yazları ağırlıkla motosikletimle kamplarda, kışları da xbox karşısında geçireceğim.
- Kapalı yüzme havuzu da bulunuyor pek çok yerde.

Dışında pek birşey gelmedi aklıma.

İstanbul'da;
- deniz havası arayanlardanım.
- Metro kullananlardanım.
- cafe denemeyi sevenlerdenim.
- Cafe neyse deniz konusunuda Antalya, Muğla üzerinde çözerim gibime geliyor tabi tek sıkıntı kış zamanları.

Düşünmeyip atladığım ne var sizce?

Not: bu yaz test için yaşamaya gideceğim ama akıl akıldan üstündür diye sormak istedim. Fikir belirtenlere çok teşekkürler, tick'ler hazır bekliyorum!

Not 2: deprem sebepli en güvenli ve büyükşehir il'di. Ev satın almak için de iyiydi.

Not 3: depremsiz yaşam alanı diye konya'yı seçtim. Aydın vs önerilmiş. Ege deprem bölgesi.

Not 4: konya'daki obruklar konusunda haklılar. Ama selçuklu yani şehir içinde birşeye rastlamadım. Yine de iyi hatırlatma teşekkürler.
0
baldan kaymak
(13.02.23)
Neden Konya anlatsana biraz ss?
Şaka bir yana tabii hocam ama yaşanabilecek daha sakin, güzel yerler varken Konya biraz ilginç olmuş. Tavsiyem taşınmadan önce bir süre yaşamanız yönünde olur tabii imkan varsa. Öyle 2-3 gün değil de 2-3 hafta/ 1 ay kadar kalmak iyi bir fikir olabilir.
0
Amaranta ursula
(13.02.23)
ben gidip geldim uc bes kere ama yasamadim. elbette ki son derece muhafazakar bir yer. sen cok sosyal degilmissin o yuzden ilk asamada rahatsiz etmeyebilir ama neticede aile apartmanina dusersen bekar erkek (varsayiyorum) olmak bile taciz sebebi olabilir uzun vadede. dolayisiyla oturacagin yeri (mahalle, sokak, apartman) dogru secmek onemli. oyle yerde kiradan kisamazsin.
0
hot potato
(13.02.23)
Çok şehir gezmiş biri olarak cevap vereyim.

Yeni bir yere gidince, atlarım arabaya, şuraya giderim, buraya giderim, deniyor. İlk sene gerçekten gidiliyor. Sonra gittikçe seyrekleşiyor. Gidilmiyor.

Ayrıca bir şehri test etmek istiyorsan yazın değil, kışın test etmelisin. Günler kısa, hava ayaz, yollar buz.
Kış uykusunu severim diyorsan o ayrı tabi :)

Ek: Gitmeye karar verirsen öğrenci popülasyonunun olduğu muhit ve apartman seç kendine. Anadolu insanının kalıbı vardır. Ya o kalıba sokar seni, ya da orada barındırmaz.
0
Mirket
(13.02.23)
just do it... Bence olabilecek hicbir dezavantaj, kafanı yastiga rahat koyamamaktan kötü değildir. Kervan yolda duzulur, sorun yasarsan o zaman bakariz

Bu tercihi ben yapsaydım, denizi ozlerdim sadece
0
abuzer
(13.02.23)
deniz olmayan şehirde yaşanmaz
0
astronom bey
(13.02.23)
Bence neden olmasın diyorum :)

Konya'da yaşamış, üniversite okumuş birisiyim. Şunu söyleyeyim, o muhafazakar korkularınız olmasın, çünkü öyle anlatıldığı gibi değil az çok muhitinize dikkat ederseniz.
Hele ki Selçuklu ve üniversitenin olduğu Bosna mahallesi falan, efsane güzeldir, kafana göre de sosyalliğini yaşarsın, kimse de sana bir şey demez.

Şehirleşme vs. inanılmaz düzgün zaten hiç girmiyorum.

Bir tek evet deniz unsuru seviyorsanız eksi olabilir. Metroya Konya'da ihtiyaç yok çünkü alan ve planlama çok iyi. Tramvay nostaljik ve güzel.

Ama uzaktan çalıştığınız ve taşınma şansınız olduğu için bunların hiç birini kafaya takmayın bence, denemek mi istediniz, o zaman deneyin. Olmadı mı taşınırsınız. Hatta ben sizin yerinizde olsam il il gezerdim.
0
va
(14.02.23)
Konya zor. 3 sene İstanbul'dan Marmaris'e göçüp yaşadım. Mugla'da denize ulaşman için iyi denize sakar yokuşunu inmen çıkman lazım totalde 5 kere max sonra tövbe edersin. Zaten belirli bir süre sonra tembelleşiyorsun İstanbul'lu olmayı bırakıyorsun. Muğla'da vakit geçirmek istersen orada min 10 gün kalman lazım hadi 1 hafta, otel fiyatları çok tuzlu her yer rus oldu. Bisikletimi rusa sattım çıkarken evi rusa devrettim 2.5 katına. Konya sıkıntı olabilir ama İstanbul'dan göçmen için 1 dk düşünmene gerek yok kesinlikle en doğrusu.
0
abi bi dizi buldum on numara
(14.02.23)
Tek doğal afet deprem değil. Konya'da obruk oluşuyor hep. Kurak bir yer. Deprem korkusunu anlıyorum ama böyle şehir değiştirilmez.
0
dissendium
(14.02.23)
şeriat seviyorsanız neden olmasın ki.

ben olsam eskişehir, görükle, çanakkale gibi üniversiteli opşınları öne alırdım imkan varsa.
0
fatihkkk
(14.02.23)
Büyük şehirleri bir kenara koyarsak, çanakkaleyi de gördüm sevdim yakın İstanbula ama ulaşım bile başlı başına masraf. Muğla ya çok kafayı takmıştım. O kadar yağmur beni bayar. Antalya derdim ama bir sebepten vazgeçtim. Birde aydın şehrine bir göz atın derim.
0
hunharca ben
(14.02.23)
Depremini bilmiyorum ama böyle düşünenlere benim ilk önerim Kuşadası oluyor.

Havaalanına yakın. İzmir'e yakın. Bodrum, Muğla yakın. Selçuk, Efes yakın(ziyarete gelenlere gezdirmelik yer aramazsin). Aydın merkeze yakın. Deniz de dibinde. Starbucks da var sanırım.

Konya hayatimda yaşamak isteyeceğim en son yerlerden biri. Çünkü insanı, siyasi görüşü, dini baskısı çok sıkıntılı. Kendini özgür hissedemeyeceksin. O azıcık medeniyet bile her sabah daha az küfür etmeni sağlıyor bence.
0
westblack
(14.02.23)
çoğu kişi Konya'yı gömmüş ama özellikle Meram tarafı çok güzel. bir sürü cafe var, insan profili çok muhafazakar baskıcı falan da değil. ulaşım açısından aslında güzel bir yer seçmişsiniz. denize çok düşkün değilseniz bence iyi bir tercih.
ben de 15 sene istanbul hayatından sonra küçük bir iç anadolu şehri olan memleketime döndüm. kafam çok rahat, vaktim çok bollaştı. bence düşünmeyin bile.
0
faberkastelli
(14.02.23)
erkeksiniz sanırım, anlattığınız kadarıyla yaşam tarzınızda da muhafazakarlıkla ilgili bir sıkıntı yok. bence yaşanabilir gibi geliyor. konya - kayseri yapılaşması çok düzgün şehirler. 1-2 sene denenir, sıkılırsanız kaçarsınız. altınızda arabanız varsa her yere gidersiniz zaten.
0
roket adam
(14.02.23)
(26)

Türklerin Yunanları Sevmemesi

Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
Yani ülkenin geneli için söylemiyorum tabii ben seviyorum mesela, ben herkesi seviyorum zaten benim için sorun yok, yani genellemeden konuşmak istiyorum ama bir yandan da genelliyorum tabii. Sorum şu: Abi biz Yunanları neden sevmiyoruz? Misal Yunanların Türkleri sevmemesini anlıyorum, yani İstanbul'
Yani ülkenin geneli için söylemiyorum tabii ben seviyorum mesela, ben herkesi seviyorum zaten benim için sorun yok, yani genellemeden konuşmak istiyorum ama bir yandan da genelliyorum tabii. Sorum şu: Abi biz Yunanları neden sevmiyoruz? Misal Yunanların Türkleri sevmemesini anlıyorum, yani İstanbul'un alınması falan geçiyorum ama gidip 15. yüzyılda Atina'ya girmişiz 19. yüzyılda çıkmışız, yüzlerce yıl adamların ülkesinde kalmışız, bu insanlar asimile de edilmemiş mesela Osmanlı'nın öyle bir politikası da yok, kendi kimliklerini korumuşlar. Bu şartlar altında ben Yunanların Türklere düşman olmasını anlayabiliyorum hak da veriyorum, bi ülke gelip benim ülkemi işgal etse ve 400 sene kalsa ben de düşman olurdum ama biz neden düşman olmuşuz, yani Kurtuluş Savaşı'nda olanlar eşit bir neden yaratıyormuş gibi de gelmiyor bana açıkçası, sanki onlar bizi sevmiyor diye biz de sevmiyormuşuz gibi olmuşuz. Böyle mi oldu acaba yoksa ben başka bir şeyi mi atladım? Teşekkür ederim.

Edit: Sorum genellemeye açık olduğu için sıkıntı yaratıyor olabilir, o nedenle şöyle düzenlemek istedim: Elimizde 10 Yunan ve 10 Türk var, bunlar birbirlerini sevmiyorlar, ben 10 Yunan neden sevmiyor anlayabiliyorum yukarıda saydım ama 10 Türk neden sevmiyor onu çözemiyor. Neden?
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(13.02.23)
iki millet de birbirini gayet seviyor; Yunanistan'da Türk olduğumu duyan herkes acayip yardımcı oldu bana. Türkiye'de de durum az çok böyle.

Ha iki milletin de ırkçısı aşırı milliyetçisi yok mu? Elbette var. Onlar her millette o kadar var, olur öyle.
0
babilfish
(13.02.23)
Tamam bro işte benim sorduğum da bu zaten. Türkleri sevmeyen Yunanları anlayabiliyorum, bizim bahanemiz ne? Misal Türkiye'de 10 kişi Yunanları sevmiyor diyelim, bu insanlar neden sevmiyor olabilir gibi bir şey benim merak ettiğim.
0
🌸Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(13.02.23)
o esnada yunan sevmeyenler: çünkü onlar bizim baklavamızı dönerimizi cacığımızı çaldılar. :(
0
theseachange
(13.02.23)
hocam biz batıyı komple sevmiyoruz zaten. israil'i düşmanımız olarak gören milyonlar vardır. sanki biz filistinliyiz:)
0
nothing in my way
(13.02.23)
yunanistana gittiğimde gayet iyi davrandılar ama tarihe bakarsak belli sıkıntılar olmuş. tripoliçe katliamı ve 1. dünya savaşındaki sıkıntılar bu tarz şeyler var. bunları savaş zamanına göre düşünmek lazım.
tarihe şu açıdan hiç bakılmıyor, devşirme denip geçiliyor. adamı anasından babasından ayırıp kendi yanına alıyorsun yıllarca büyütüyorsun. adamlar içten içe kuruluyor sonuç olarak ayaklanma vs oldu. tarihsel böyle bir bakış var.

ama dünya insanı olarak ben iyi insan olduktan sonra herkesi seviyorum. din dil ırk vs. çok da önemli değil.
0
mikahakkinen
(13.02.23)
orta yaşlılarımız doksanlardaki kardak krizini hatırlar. şu anda nasıl dış mihraklar gibi yapay bir düşman algısı oluşturulduysa, o yıllarda da düşman algısı yunanistan üzerinden kuruluyordu. osmanlı, kurtuluş savaşı ve 6-7 eylül olaylarına rağmen (yani eğitimsiz basit halk için birçok gerekçe varken) halk nezdinde böyle bir düşmanlık olmadı hiç. siyasetçilerin goygoyuydu onların hepsi.
0
sir gawain
(13.02.23)
Şimdi buraya Mora katliamı, kurtuluş savaşında yapılan katliamlar, İzmir yangını gibi şeyler yazılabilir, yazanlar da olur. Tabii ki hiçbir katliamı desteklemiyorum ve İzmirli biri olarak İzmir yangınını lanetle anıyorum (hala kimin yaptığı şaibeli aslında dümdüz o kargaşada fırından çıktı diyen de var ama tartışmaya girmiyorum, Yunanlar kaçarken yaktı diye kabul edelim).

Ama bence asıl neden sizin de dediğiniz gibi 400 yıl yönettiğimiz ve "yüce" Osmanlı'nın yanında ufak sayılabilecek bir milletin bağımsız olması ve Osmanlı'nın bunu engelleyememesi. Büyüklük kompleksimize vurulan en önemli darbelerden.

400 yıl yönettiğimiz dönemde işte şöyle hoşgörülüydük böyle karışmadık diye anlatıyoruz ama hoşgörülü olmakla eş vatandaş kabul etmek farklı şeyler. Ha yine Yeni Çağ Avrupasına göre Osmanlı'nın hoşgörü politikası çok daha iyi, o dönem standardında da takdir edilebilecek bir şey insan hakları açısından ama işte klasik Fransız İhtilali sonrası dönemde, Osmanlı da yavaş yavaş çözülme sürecine girerken bu milletlerin bağımsız olma isteğine hak vermek gerekir 2023 yılından baktığımızda. O dönemde hiçbir bağımsızlık mücadelesi de kansız bitmiyordu şimdiki gibi Birleşmiş Milletler gibi uluslarüstü kurumların da olmadığı ortamda sivil katliamları da olmuştur maalesef. Ama bence bu sebepler dediğiniz gibi terazi kefelerini eşit doldurmuyor. 400 yıl boyunca adamların en büyük erkek çocuklarını alıp zorla müslüman yapıp savaştırmış. Hadi çok şanslı bi azınlıktaysa mülki idarede çalışıp sadrazam bile olabilmişler ama Muhteşem Yüzyıl'da da gördüğümüz gibi hala köle gibi bi şeyler. Kapıkulu yani adları padişahın kapısındaki kul. Bu çok büyük bir toplumsal travma. Şimdi bazı tarihçiler(!) "Balkanlardaki aileler çocuklarının alınmasını istiyordu daha iyi şartlarda yaşasınlar diye" diyor ama bu bana çok gerçekçi gelmiyor açıkçası bilmiyorum.

Ha ama Yunanların Anadolu işgali hayali de kendi haklılıklarına çok büyük darbe vuran bir şey. Gerçi İzmir'e çıktıklarında İzmir halkı (sadece Rumlar da değil) çok da üzülmemiş diyenler de var. İzmir Osmanlı döneminde de Gavur İzmir denip devletten hiç destek almayan bir şehirmiş. Ama tabii ki İngiltere'nin gazıyla biz burdan Ankara'ya kadar gideriz mevzusu yanlış ve gereksiz bir hamle. Bunun Anadolu halkında yarattığı travmayı da anlayabiliyorum.

Neyse bence haklısın. Ama senin de dediğin gibi iki tarafta da sevenler daha fazla sevmeyenlerden. Son yüzyılda yaşanan onlarca soruna rağmen (kurtuluş savaşı, nüfus mübadelesi, 6-7 eylül olayları, kıbrıs sorunu, kardak kayalıkları, kıta sahanlığı, adalar vs vs) yine bir sıkıntıda ilk gelen devlet oluyoruz karşılıklı. Halkın da birbirine olan sevgisi pek değişmiyor gördüğüm kadarıyla.
0
nundu
(13.02.23)
Nundu ben de böyle düşünüyorum tamı tamamına, benim ne anlatmak istediğimi sen daha net açıklamışsın.
0
🌸Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(13.02.23)
Yunanlılar Kurtuluş Savaşı'nın Batı Cephesi'ndeki düşmanımız. Başarılı olsalardı bugün Türkiye olmayacaktı. Bunun dışında Kıbrıs için terör faaliyeti söz konusuydu. Yunanca şarkıları severim. Hep gitmek istediğim bir yer. Anadolu'ya, dünyaya olan kültürel katkılarını severim. Ama günümüzde dikkat edilmesi gereken bir ülke. Düşman uyumaz.
0
dissendium
(13.02.23)
hala devam eden siyasi problemler var. bunlar ülkelerin bağımsızlığını ilgilendiren şeyler. kıbrısı var, adaları var, kıta sahanlığı meselesi var.

bunlar sadece devlet sorunu değil halkların da sorunu maalesef. iki taraf da doğal olarak geri adım atmak istemiyor. yunan halkı ile türk halkı tabii ki dost olabilir. bir ateist de bir muhafazakarla dost olabilir. o muhafazakarın bulunduğu cemaat "camilerin yanında meyhane istemiyoruz" diyebilir. senin bulunduğun cemaat ise "ezan okunurken hoparlör kullanılmasın" diyebilir. bu bazı ateistlerde ve mütedeyyinlerde sana olan etkisinden farklı bir şekilde tezahür edip düşmanlığa yol açabilir.

olay geniş açıdan bakınca biraz kompleksleşiyor. beraber rakı içelim meze yiyelim dostça yaşayalım değil sadece. yoksa tabii herkes birbirini seviyor. israil'de de filistinlilere karşı öyle bir düşmanlık yok gayet yaşıyorlar orada. hatta meclislerinde milletvekilleri var yanılmıyorsam. fakat öyle ya da böyle halkın bir kısmı bu gelişmelerden etkilenip düşmanlık yapıyor. bu çok doğal.
0
bohr atom modeli
(13.02.23)
Biz onların topraklarını işgal etmemişiz. Onu düzeltelim. Biz aldığımızı Doğu Roma İmparatorluğundan almışız. Yunanistandan değil.

Google'a 'Yunanistan milli marşının Türkçe sözler yazıp' o marşı bir okumakta fayda var.

Birinci Dünya Savaşı ve Kurtuluş savaşında olanlar, bizim açımızdan yeterince nefret kaynağı teşkil eder ama okumak lazım.

Son olarak da geçmişi geçmişte bırakıp tüm insanların birbirini kardeş olarak gördüğü bir Dünya'ya evriliyoruz. Ama gerek emperyalizm ve gerekse 'Dış düşman'lıklardan beslenen siyasi iktidarlar buna müsaade etmiyor.
0
Mirket
(13.02.23)
Benim anne tarafı 1960’ta türk vatandaşlığı almışlar. Öncesinde İskeçe’de yaşıyorlarmış. Dedem, anneannem, dayım Yunanları pek sevmezler. Özellikle dedem hiç hoşlanmazdı. Bulabildiği ilk fırsatta da Türkiye’ye göç etmiş bu yüzden. Yunanlardan çok çektik, ayrımcılık vardı diye bir sürü hikayesi vardı, dinlerdik. Bir diğer nedeni de tabii ki Atatürk’ün ülkesinde yaşamak istemesi, bu ayrı konu.

Fakat yine de benim olduğum kuşakta böyle bir nefret yok. Aksine Yunanları çok seviyorum onlarla aynı milletmişiz gibi geliyor. Öğrencilerime milli mücadeleyi anlatırken de hep üstüne basa basa artık bu ülkelerle ilgili bir problemimiz yok hepimiz dünya vatandaşıyız diyorum.

Dedem dışında da Yunanları sevmeyen görmedim açıkcası. O da anılarından dolayı sevmiyor, belki de kendince haklıdır. Hiçbir fikri/anısı olmadan direkt düşmanlık besleyenler muhtemelen ilkel milliyetçilik duygularıyla hareket ediyordur.
0
ruhen hastayim ben
(13.02.23)
Mirket hocam biz Doğu Roma'yı alınca Yunanistan 2,5 litrelik kolaya bantlanmış 1 litrelik Fanta gibi promosyon olarak geldi o nedenle işgal sayılmaz bu mu demek istiyorsun yani :)
0
🌸Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(13.02.23)
Doğu Roma İmparatorluğu Japon devleti miydi yav basbaya Yunan devleti işte. İsminde Roma geçiyor diye Roma devleti diyosak Kutsal Roma Cermen İmparatorluğu'nu ne yapalım :)

Doğu Roma İmparatorluğu'nun (ya da kısaca Bizans işte) halkı, yöneticileri, dini, kültürü her şeyi Yunan. Ayrıca Bizans'tan aldık diye Yunanistan toprağını işgal ettik sayılmıyor mu ne alaka :d adamların bin yıllardır yaşadığı topraklar orası yani.
0
nundu
(13.02.23)
su an yunanistan’da yasayanlar daha ziyade arnavut kokenliler. yani o iddia ettikleri helenleri kesmis tayfa. ayrica mesela mora katliami diye bir hadise var.
0
alperz
(13.02.23)
tamamen resmi tarihten kaynaklı.

bize ilkokulda, ortaokulda, lisede tekrar tekrar anlatılan yunanların kurtuluş savaşı döneminde katliam yaptıkları, kadınların meme uçlarını kestikleri, sırf zevkine hamile kadınların karınlarını deşip çocuğun cinsiyeti üzerine iddiaya tutuştukları, köyleri-şehirleri ateşe verdikleri, vb.

bu hikayelerle büyüyen bir çocuğun bırak yunanlardan nefret etmesini, kendini canlı bomba yapıp atina'da havaya uçurmasını beklersin.
0
nickini degistiren yazar
(13.02.23)
İçlerinde samimi olanları olsa da bu biraz da taktiksel bir davranış. Osmanlı döneminde de böyle yakınlaşmalar olmuş. Padişahlardan yunan kadınla evlilik yapanlar var. Bireysel tavırlarla milli menfaatler çok farklı şeyler. Bir bakmışsın vatanın elden gitmiş..
0
scholar
(13.02.23)
Abi yanlış anlamayın ama bence herkes kendi götünün derdinde ya, kimse kimseye çökmeye çalışacak güçte değil değil gibi. Yunanların 10 milyon nüfusu var AB'den şurdan burdan aldığı yardımlarla onların karnını doyuramıyor bizi alıp ne yapacaklar. Yani 100 sene önce bi kere İngilizlerin gazıyla savaş açtılar ama o dönem herkes herkese savaş açıyordu zaten bitti gitti. Biz de "bir gece ansızın Atina" diyorduk ama daha depremde kendi şehirlerimize giremedik bir gecede.
0
🌸Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(13.02.23)
çok yakın tarihte yaşanmış bir kıbrıs faciası var. o dönem gerçekten ciddi saldırılar yapılmış sivil türklere karşı. devamında onları korumak durumunda kaldığımız için savaşa girmek ve yıllarca bir ton yükle uğraşmak zorunda kalmışız hala da uğraşıyoruz. bu konunun gideri 50 yıl bile değil. sırf bu bile çok doğal olarak bir düşmanlık ve nefret sebebidir. bunun dışında çözülememiş çok ciddi bir kıta sahanlığı konusu var ki bu da taşıdığımız risklerden bir tanesi. yani evet kültürlerimiz benziyor ama adamlarla çok uzun zamandır sürekli savaşıyoruz, böyle bir nefret olması çok normal.

@kaleci son yorumuna istinaden de şöyle diyeyim, zaten yunanistan'ın bize bir savaş açmayacağı bariz. ama biraz batı güdümünden çıkan türkiye'nin terbiye edileceği ilk nokta egedeki bu yukarıda bahsettiğim zaafiyet olacaktır. artık ülkeler birbirine saldırmıyor, başına bela olsun diye önden destekli küçük çocuk yolluyorlar, öyle bir durum olur da rusyanın durumuna düşersek ne yapacağız? bence gayet aktif bir tehdit bu.

edit: bu arada benim yunanlarla bir derdim yok, sadece algısal açıdan incelemeye çalıştım.
0
roket adam
(13.02.23)
Kurtuluş savaşı ve kıbrıs sorunu kaynaklı. Ayrıca başlık öyle bir açılmış ki yunanlar bize topyekûn bayılıyor gibi bir durum var sanki. "Türklerin ve Yunanların birbirini sevmemesi" sevme - sevmeme durumu karşılıklı bir durum
0
yazdonumu
(13.02.23)
Doğu Roma İmparatorluğu'na Yunan devleti diyen arkadaş eminim Kölemenlere de Mısır Devleti diyordur.
0
Mirket
(13.02.23)
Memlükler, Mısır ve Levant coğrafyasında olan, yönetici takımının ilk 200 yıl Türk, sonraki 200 yıl Çerkes ama halkının çoğunlukla Arap olduğu bir devlet. Yani Memlüklere Mısır devleti de, Türk/Çerkes devleti de ya da Arap devleti de diyebilirsin çünkü hepsini kapsıyor. Mısırlı diye millet yok yav zaten o dönemde, merkezi Mısır'da olan bir devlete niye Mısır devleti denemesin ki.

Bizans için böyle bir durum yok. Halkı da yöneticisi de Yunan (Bizansın zirve döneminden bahsetmiyorum, Osmanlı ile mücadele ettikleri son dönemleri). Sonuç olarak Bizans bir Yunan devletiydi. Burda tartıştığımız konunun ne olduğunu anlamadım :)

Bizans'a Doğu Roma İmparatorluğu diyince durum değişmiyor. Roma ile alakaları, Fatih'in kendini Roma'nın sultanı ilan etmesiyle benzer. Bir mirası devam ettirme çabası. Ruslar bile kendilerine Roma'nın mirasçısı dedi tarihte. Roma'nın mirasçısı olmak istemekle Romalı olmak farklı şeyler.

Yani Osmanlı ne kadar Romaysa, 1100 sonrası Bizans da o kadar Roma'dır. O yüzden son dönem Bizans'ı bir Yunan devletidir.
0
nundu
(13.02.23)
yazıldı mı bilmiyorum yanıtları okumadım ama din temelli işte. müslüman olsalardı çok sever, kardeş şehir derdik ve avrupa'ya karşı hep yunanistan'ın yanında olurduk.
0
deartheodosia
(13.02.23)
Egeli olarak hem severim hem sevmem. Çünkü Yunan gavurudur :). Buraları yakıp yıkmıştır. Duyduklarımıza göre çocukları kuyulara saklayarak kurtarmıştır dedelerimiz falan.
Ama ortak kültür var. Onlarda çok rahat yaşayan bir halk değil.
Zamanında İngilizlere uymaları yani tam siyahta değiller.
Ama Türkleri sevenine de sevmeyenine de rastladım, sevmeyeni çok fena, dikkat etmek lazım
0
Coma
(13.02.23)
benim tek sebebim yemek muhabbeti bi de abuk subuk deniz sınırları çizmeye çalışmaları. bi derdim yok onun dışında. halkla zaten hiçbi derdim yok
0
Ranchoddas
(13.02.23)
Konuştuğum az sayıdaki Yunandan aldığım izlenime göre Türklere öyle ayılıp bayılma durumu yok tabi ama sevmedikleri milletler içinde birinci sırada değiliz ona eminim. Arnavutları hiç sevmiyor adamlar. Hepsi sayıp sövüyor Arnavutlara ilginçtir. Bizde de Yunan sevmeyen taraf Arap sevici islamcı tipler.
0
uvcray
(14.02.23)
(2)

üni ile alakalı bi' soru

candide
birinci sınıfın birinci döneminde hiçbir derse ve hiçbir vizeye girilmeyince ne oluyor? finallere de girilmeyince kalınan derslerin hepsi ikinci sınıfın ilk döneminde mi alınıyor yeni derslerle birlikte?
birinci sınıfın birinci döneminde hiçbir derse ve hiçbir vizeye girilmeyince ne oluyor? finallere de girilmeyince kalınan derslerin hepsi ikinci sınıfın ilk döneminde mi alınıyor yeni derslerle birlikte?
0
candide
(12.02.23)
devamsızlıkla ilgili ek bir kural yoksa ki bildiğim kadarıyla yok. bütün derslerden kalmış oluyorsun. devamsızlıktan kaldığından yine devam zorunluluğun da oluyor... genelde de bir dönemde 30aktslik ders olur max 45akts alabilirsin yani 2. sınıf güz dönemindeki derslerinin yarısını alamazsın. ikinci yıl 45akts dersin tamamını geçersen 3. sınıfta kalan 2. sınıf derslerini ve 3. sınıf derslerini alabilirsin okul kesin uzadı diye bi durum olmaz yani.

kesin bilgi için öğrenci işlerine filan sorabilirsin tabi.
0
konetsu
(12.02.23)
Yaz okulu açılıyorsa 1. sınıfın derslerinden açılanları alabilirsin. Okulunun uzamaması için tavsiye ederim. Gerekirse farklı bölümden ya da üniversiteden al. Ama bölümün bunu kabul edip etmeyeceğini öğrenmen gerekiyor başta.

Akts sınırı olduğu için 2. Yılın 1. Döneminin derslerinin hepsini alamazsın. Bağlı dersler varsa 2. Yılın 1. Döneminden hiç ders alamayabilirsin.

Okul uzamış oluyor.
0
dissendium
(12.02.23)
(3)

ilk iş gününde iş yerine kargo gelmesi

another satisfied lover
derdimi sevebilirsiniz anlarım. bu ptesi yeni bir işe başlıyorum. durumlardan dolayı öyle çıkıp kutlama havam yoktu diye kendime yeni iş hediyesi bir saat aldım ama baktım kargo yetişmeyecek iş adresini verdim. kargoya verilmiş çok büyük ihtimalle pazartesi gelecek. sizce daha ilk iş gününde iş yeri
derdimi sevebilirsiniz anlarım.

bu ptesi yeni bir işe başlıyorum. durumlardan dolayı öyle çıkıp kutlama havam yoktu diye kendime yeni iş hediyesi bir saat aldım ama baktım kargo yetişmeyecek iş adresini verdim. kargoya verilmiş çok büyük ihtimalle pazartesi gelecek.

sizce daha ilk iş gününde iş yerine kargo gelmesi absürt bir durum mu? ufak bir kutu saat olduğu için. düşünüyorum insanlara ilk iş gününde çiçek çikolata falan geliyor gayet normal ise ufak bir kutu da normaldir herhalde değil mi?

böyle ufak şeylere hiç kafayı takmam normalde ama buna niye takıldım anlamadım.
0
another satisfied lover
(11.02.23)
Yok yahu ne olacak hediye gelmiş der geçersiniz
0
selimcigimisik
(11.02.23)
Kim taksın senin kargonu. İş yerine her gün 10 tane kargo geliyor. Arada kaynar.
0
dissendium
(12.02.23)
Hediye gelmis diye düşünür herkes.
0
meraklitursucu
(12.02.23)
(24)

müteahhitlerin ne suçu var?

bohr atom modeli
imzayı atan mühendisin yükümlülüğünde değil mi bu binaların sağlamlığı? ben müteahhiti yatırımcı olarak düşünmüştüm hep. yanlış mı düşünüyorum?
imzayı atan mühendisin yükümlülüğünde değil mi bu binaların sağlamlığı? ben müteahhiti yatırımcı olarak düşünmüştüm hep. yanlış mı düşünüyorum?
0
bohr atom modeli
(11.02.23)
galiba mühendisin parasını müteahhit veriyor diye.

edit: prodüksiyonun yönetmenin kararlarına karışıp filmi bok etmesi gibi bir ilişki var yani aralarında.
0
another satisfied lover
(11.02.23)
muhendis maasli calisan. tum kari cebe indiren muteahit. sorumlulugu yok diye bir sey olamaz. o riski almak istemiyorsan, muhendisin onay verdigi seyi inceleyecek kadar insaattan anlamiyorsan o isi yapma. oyle sey mi olur.
0
hot potato
(11.02.23)
Mühendis hesaplar ancak sonrasında sahada kontrol edilmezse o hesaba göre donatı azaltması, taşıyıcı sistem değişikliği yapılması zor değil. Müteahhit olmak için okuma yazma bilmene bile gerek yokken cahil cesareti ile her şey yapılabilir. Türkiye'de yaşadığınızı unutmayın.
0
Take it away honey
(11.02.23)
imzayi yapi denetim sirketlerinin muhendisi/mimari atiyor. bu sirketler de genelde zaten binayi yaptiranin muteahhitin oluyor. bastan falso bi mekanizma yani. on bes yil kadar once denetimi muhendisler/mimarlar odasi yapiyormus, gercek anlamiyla bi denetim o zaman varmis. yapi denetim sirketlerine gecince de boyle deniz kumundan bina yapan muteahhitlere gun dogmus.
0
aydonno
(11.02.23)
imara açılmaması gereken yeri açan, gereğinden fazla kat veren belediye suçlu olabilir. (rant meselesi)
projeyi çizen statik mühendisi hesabı doğru yapmazsa suçlu olabilir. (yüksek katlı yapılarda paket programların işe yaramadığı yazılmıştı bi başlıkta)
projeyi kontrol eden yapı denetim ve belediye mühendisi doğru kontrol etmezse suçlu olabilir. (bir öncekiyle aynı sebep)
zemin etüd raporunu yerinde sondaj yapmayıp sabunlayarak yapan zemin etüd firması suçlu olabilir. (piyasayla rekabet edebilmek ve karı artırmak adına - rant)
imalatı kontrol etmeyen şantiye şefi suçlu olabilir. (imza parasına şantiye şefliği yapılıyor.)
imalatı kontrol etmeyen yapı denetim suçlu olabilir. (kar amaçlı yetersiz personel çalıştırılması sebebiyle bu da mümkün)
eksikleri olan binaya ruhsat veren belediye suçlu olabilir. (rant)
bunların hepsine baskı yaptıysa, rüşvet verdiyse müteahhit de suçlu olabilir.
0
b1020
(11.02.23)
binanın statiği.
demirin betonun laboratuvar sonuçları.
sondaj sonuçları.
imar planı, kat sayısı vs.

müteahhit' in hiçbirşeyin altında imzası yok. hepsi ücreti karşığılığı , yetkilendirilmiş kişilerden satın aldığı hizmetler

ayrıca müteahhit, inşaat süresince:
# X yıl tecrübeli
# inşaat mühendisleri odasına kayıtlı şantiye şefi çalıştırmak zorunda.

özetle. müteahhit tuttuklamaları , vatandaş gazı almak için yapılan şeyler
0
mamadu niang
(12.02.23)
yukarda bir arkadaşta yazmış.

prodüktör, yönetmenin kararlarına karışıp filmi bok edebilir. mühendis ile müteahhit arasında benzer bir ilişki var.

ama günün sonunda mühendis, bu statik projeyi ben yaptım diyip altına imza atmıştır. bu imza olmadan inşaat başlayamaz.
0
mamadu niang
(12.02.23)
Deprem bölgesinde bu kadar yüksek katlı bina olmaz. İzmitliyim. Burada evler 3 katı geçmez genelde. Sakarya da aynı şekilde, yüksek bina göremezsin. Birileri bu kadar yüksek katlı bina yapabiliyorsa bu işin içinde yüzde 90 rüşvet vardır. O noktada suçlu olabilirler. Mühendis buna müdahale edemez. Bir de bu evlerde ben mühendislik olduğunu düşünmüyorum. Evlerin büyük bir kısmı en az 20 yıllık duruyor. Bu da 2000'ler demek. O zamanlar bu kadar mühendis yoktu. Bilgisayarın, analizin olmadığı yıllardan bahsediyoruz. İnşaatlarda deniz kumu kullanımı yaygındı.
0
dissendium
(12.02.23)
Muhendisler kesinlikle suclu ona kesinlikle itiraz etmiyorum. Ama imza atmazlarsa da atiliyorlar, imza atan muhendis bulunuyor yerlerine :)

Ikisi de suclu
0
aguen
(12.02.23)
deprem bölgesinde yüksek katlı yapı olabilir.
örneğin tokyo, california, İstanbul. buralarda gökdelenler bile var.

rüşvetin belgesi olmaz. rüşvet veren müteahhiti nasıl belgeleyeceğiz?
ama belediyedeki memurun yüksek kat izni verdiğine dair yasal belge olur.


müteahhit %100 şerefsiz bile olsa, yasal olarak %0 suçlu oluyor.
0
mamadu niang
(12.02.23)
yani mafya babalarının da bir suçu yok böyle bakarsanız. en popüler örneği al capone hikayesi. bugün bile aynı hikaye.
hele miras kaldıysa böyle bir şey muhtemelen bitirim mahalle delikanlısının bile sicili daha bozuk olur mafya babasından. kimsenin gidip malına canına kast etmez. bu emrin delili de yok. şimdi bunlar suçsuz mu? azmettirme diye bir suç boşuna mı var? aynı şey.
kaç mühendis güvenmediği projeye kendisine yönelik bir tehdit yokken imza atar ki? mal mı? yani atmasınlar tabi imza ama o atmasa başkası atar. memleketteki yapı denetim zaten evlere şenlik. olmasa da bir anlamı yok. yapan aynı adam denetleyen aynı adam. kiralı bir emeklinin diplomayı devam et.
0
Efoody
(12.02.23)
mamadu niang +1

muteahhit bina depremde yikilmaz sorumlulugunu veren kisi degil. O sorumlulugu ustlenen oncelikle muhendisler.

Zaten bina zarar gormeyecek diye birsey de yok. 7.7 bir depremde bina hasar alabilir, ama icinden cikabiliyor olmaniz lazim.

Bir arac aldiniz duvara vurdunuz diyelim, arac sifir ve pert oldu. Firmayi dava edebiliyor musunuz hasar aldi diye?

Sap saman birbirine karismis durumda ama %100 muteahhitler sucludur diyemeyiz. Sucun bir kismi onlarda ama coklu suclu var.

Muhendislik hatasi, devlet kontrolu, denetleyen firmalar, ara yukleniciler, yukleniciler.. liste uzar gider. Zaten orta doguda bunlarin hepsi problemli oldugu icin malesef bu kadar can kaybi yasaniyor. Binalardan once sistem cokmus vaziyette.

Coken rezidansa bakalim:

Oraya neden o kadar kat izni veriliyor. Hadi verildi diyelim.
Zemin etudu falan yapildi mi. Zemin etudunden ne yaziyor, kazik sistemi istiyor mu?
Kazik sistemi istenmiyorsa ve bu bir muhendislik hatasi ise, kazik sistemi yapmayan muteahhitin ne sucu var mesela? Adam muhendis ne dediyse uygulamak zorunda zaten. Belki uygulamada hata yok ortada bir muhendislik hatasi var, bilmiyoruz..
Hadi kazik sistemi istendi diyelim, ama muteahhit yapmadi maliyeti kismak icin. Bunu devlet neden kontrol etmedi?
Hadi kontrol etti diyelim, neden insaat durdurulmadi?
Vs.. liste uzar gider. Agac icerden curumus vaziyette, top yekun bir temizlik yapmak lazim.
0
cooperr
(12.02.23)
yav iyi de mühendisin inşaat bitene kadar oralarda gezinmesi gerekmiyor mu? inşaat bitince de onayladığına dair imza atmıyor mu?

mühendis şöyle demiş ama böyle yapmışlar diye bir bahane olabilir mi?

denetleme mekanizması ikincil derecede etkili. önce binayı sağlam yapmak gerekir. adam bina sağlam deyip imza atıyor. direkt adam öldürmeye teşebbüs.
0
🌸bohr atom modeli
(12.02.23)
başta denetleyenler ve ruhsatlandıranlar olmak üzere herkesin sorumluluğu var.
0
paintov
(12.02.23)
@ bohr

evet muhendisin rutin kontrol yapmasi lazim.
ayni zamanda belediyenin de kontrol etmesi lazim.
en sonunda belediyenin muhendisten kontrol yaptigina dair belge almasi lazim.
vs.

coklu kontrol lazim ama anladigim kadariyla bu asamalarin hepsinde sikinti var.
muteahhiti yakalayip iceri tikmak isin $ov kismi, halkin gazini almaya calisiyorlar.
0
cooperr
(12.02.23)
zaten 99 depreminde pek hapse giren müteaahit olmamıştı sanırım.
ki o zamanki hükümet bu kadar beton ve müteahhit aşığı değildi.
hukukla hükümetin ne alası var demezsiniz sanırım.
0
vizivozo
(12.02.23)
Mühendisi sorumlu tutabilmek için önce mevcut koşullarının iyileştirilmesi gerekiyor. Efoody'nin vurguladığı nokta çok haklı bir nokta.

Burada çıkarların çatışması var, oluşturulan bu sistem hatalı. Müteahhit ve mühendis arasındaki işveren - çalışan ilişkisi sağlıklı bir karar mekanizmasının önünde engel.

"Mühendisler daha duyarlı olmalı" diye zorlamayı seçersek bu hiç bir şeye çare olmayacak. Çünkü dünya böyle işlemiyor. Bunun yerine koruma kurulları oluşturulup bu tip kararlarda onlar sorumlu tutulmalı. Arkeolojik kazılar, restorasyon çalışmaları ve tabiat varlıkları için böyle kurullar çalışıyor örneğin.

Maaşlı çalışanlar patronlarını denetleyemez, patronlarla ilişkili kurulmuş denetim şirketlerindeki çalışanlar da patronlarını denetleyemez. Bu gerçekçi olmayan bir beklenti. Bunda ısrar edersek her depremden sonra müteahhit, mühendis linç eder bir sonrakini bekleriz. Bu değişmeli.
0
akhenaten
(13.02.23)
mühendis bir şey yapmıyor, müeahhit kafasına göre binayı yapıyor, mühendise imzala diyor,

imzalamadın mı? tamam başka mühendis bulurum.

bana gelen 10 işin 8'i böyle salak sulak projeler.
0
duyurukullanıcısı
(13.02.23)
Bir yerde sorun varsa, %99 yönetim kaynaklıdır.

Müteahhit %99 oranında sorumlu. İşin teknik boyutunu bilmese bile; bileni bulmak, takip etmek ve sağlam yapmak zorunda. Görüldüğü gibi işin şakaya gelecek, savsaklanacak bir tarafı yok.


.
0
kartallar yuksek ucar
(13.02.23)
@kartallar yuksek ucar

bina depremde cokuyorsa ya muhendislik ya da uygulama hatasi vardir.
uygulamada sikinti yok ise, ki muhendisler ve belediye rutin kontrolleri yapip uygulamada sikinti olmadigini belgelemek zorunda, o zaman sikinti muhendisliktedir.

her ne sekilde olursa olsun %99 muteahhit suclu diye birsey yok, bu problemin ustunu kapatmaktan baska bir ise yaramaz.

sorumluluk yetkinlige gore dagitilir, isin sonunda daha cok para yapan daha cok sorumluluga sahip diye de birsey yok.
0
cooperr
(13.02.23)
@cooperr, Ben bina yapım süreci için öyle söyledim.

Tabii ki, çürük bina yapan kadar, çürük binaya göz yumanlar da suçlu.


.
0
kartallar yuksek ucar
(14.02.23)
Arkadaşlar süreci çok güzel anlatmışlar zaten. Bence bütün bu suçluluk silsilesi içerisinde müteahhitin öne çıkmasının sebebi en sonunda paranın onda toplanması. Yani bir binayı usule uygun yapmayıp malzemeden çalarsa para müteahhitin cebine giriyor. Kriminal jargonda "motive" müteahhitte.
0
SiyamkedisiZorro
(14.02.23)
azmettirme suçu yüklenebilir
mühendis ve kontrolcü, işçi elbette suçlu olur usulsüz yapılmışsa
bu kişiler uyardık ama müteahhit malzemeden çaldı diye ifade verirse ancak
0
bir soru sorcam
(14.02.23)
ayrıca mütahhit sattığı malden zaten sorumlu
o da en fazla kasıt yoktu çalışanlarım çalmış diyebilir
0
bir soru sorcam
(14.02.23)
(9)

enseye ve sırta iğne batırma şakası

deartheodosia
biriyle yolculuk yapıyorsunuz. arkanızdaki koltukta oturuyor. yolculuk boyunca sırtınıza ve ensenize iğne batırıp duruyor. siz anlamıyorsunuz, kaşınıyorum/uyuştu sanıyorsunuz (bazen iğne batar gibi olur ya), elinizle ovalıyorsunuz falan. yolculuk ilerliyor, bir saat kadar sonra arkadaki kişi kahkaha
biriyle yolculuk yapıyorsunuz. arkanızdaki koltukta oturuyor. yolculuk boyunca sırtınıza ve ensenize iğne batırıp duruyor. siz anlamıyorsunuz, kaşınıyorum/uyuştu sanıyorsunuz (bazen iğne batar gibi olur ya), elinizle ovalıyorsunuz falan. yolculuk ilerliyor, bir saat kadar sonra arkadaki kişi kahkahalarla gülüp şaka yaptığını, hiçbir şey anlamadığınızı (sanki salakmışsınız gibi) söylüyor.

sizce bu kişi "sağlıklı" bir insan mı? şaka olarak görüp gülüp geçer misiniz? direkt bi insanın alanına yapılan bir saygısızlık değil mi?
0
deartheodosia
(11.02.23)
İlişkimi keserim
0
anon1m
(11.02.23)
Düşük iq şakası. Katlanmam.
0
armagan abanuz
(11.02.23)
Zekâ geriliği. Kendime kızarım böyle biriyle iletişim kurduğum için.
0
dissendium
(11.02.23)
Sana düşmanlık besliyor. Zeka geriliği +1
0
anais
(11.02.23)
İğneyle şaka mı olurmuş? Komik olmadığını, yaptığının hem seni hasta edebileceğini hem de daha kötü bir şey olabileceğini söyler o insanla ilişkimi azaltırım.
0
sevilen progressive türkücü
(11.02.23)
ruh hastası sanırım bu arkadaş derim. öyle birini hayatta tutmam etrafımda
0
roket adam
(11.02.23)
ilkokul çocuğu şakası.
0
scholar
(11.02.23)
İğne değil tüy ile yapsa da aynı şeyi sert tepki verirdim.
0
hedep
(11.02.23)
akraba falansa kenara çekip üç yaşında çocuk gibi sevecen bir tavırla anlatırım. o an anlamazsa tekrar yaptığında o iğneyi ... söylerim.
0
alperz
(12.02.23)
(5)

deprem kaynaklı ülke çapında online eğitim kararı tuhaf değil mi?

beatbox yapan metalci
öncelikle depremden etkilenen, kaybı olan herkese geçmiş olsun, başı sağolsun. umarım bu sorumu duyarsızlık olarak görmezsiniz zira 6 gündür gerek sosyal medyada yüzlerce yardım twwitine rt yaparak, gerek belediyede yüzlerce koli taşıyarak elimden gelen her türlü imkanı göstermeye çalıştım.2. dönem
öncelikle depremden etkilenen, kaybı olan herkese geçmiş olsun, başı sağolsun. umarım bu sorumu duyarsızlık olarak görmezsiniz zira 6 gündür gerek sosyal medyada yüzlerce yardım twwitine rt yaparak, gerek belediyede yüzlerce koli taşıyarak elimden gelen her türlü imkanı göstermeye çalıştım.

2. dönem gelen online eğitim kararını kafama oturtamıyorum. pandemi tatiline lisansta yakalandım ve 3 senedir ne ben ne çevrem hala o eksiği kapatabilmiş değil. şimdi yüksek lisanstayım ve aynı kararın alındığını görünce çok üzüldüm. bölgede korkunç zararlar gören insanların olduğunu biliyorum ama türkiye gibi bir deprem ülkesinin bir acil durum planının olması gerekirdi diye düşünüyorum. atıyorum edirne'de okuyan adamın mayıs'ta alacağı eğitime kadar böyle büyük bir karar alınması tuhaf değil mi?

biz mi depremin çarpıcı boyutunu hâlâ görmedik, bu işin arkasında siyasi bir plan mı var? kafamda oturtamıyorum bazı şeyleri. kyk yurtlarına aileler mi yerleştirilecek, seçim öncesi oy kaybı yaşanmasın diye insanların eli mi rahatlatılacak, böyle bi kararın alınmasındaki motivasyon ne olabilir?
0
beatbox yapan metalci
(11.02.23)
Ben 1999 depreminde 6 yaşındaydım. Deprem ağustostaydı, eylülde okula başlamıştım. Başıboşluktan başka bir şey değil. Salgında eğitim gören çocuklar çarpım tablosunu, okumayı bilmiyor.
0
dissendium
(11.02.23)
13 milyon insan yaşıyormuş deprem bölgesinde. Kaç milyon evsiz kaldı kim bilir kykların onlara verilmesi 850 bin kişilik kapasite demek ki bu bence çok iyi. Haldır haldır inşaat yapar eylüle kadar o insanları yerleştirebilirlerse plan tutar da yetişmezse o kötü.
0
cilekli pasta
(11.02.23)
Öğretmen olarak ben de memnun kalmadım bu karardan. Bir an önce günlük hayata dönüş başlamalı psikolojimiz açısından. Umarım ilk ve ortaöğretim uzaktan olmaz.
0
ruhen hastayim ben
(11.02.23)
Saçmalığın daniskası. Bölgedeki gençlere okulu uzatmaları halinde kyk burs ve yurt garantisi verilir. Kalan 70 küsür ilde sorunsuz devam edilir. Başımıza ne geldiyse eğitimi 5.plana atmamızdan geldi zaten. Ülkede 3-4 senedir okul-eğitim yok. Hatta tüm depremzede gençlere bu dönem direkt tatil edilebilir ve uzatacakları için de bir dönem ya da 1 sene ek burs verilebilir. Ama 81 ili kapatmak komik. Sanırım amaçları kyk yurtlarını kullanmam
0
avatar is back
(11.02.23)
Seçim için tüm kararları.
0
mikahakkinen
(11.02.23)
(7)

İlk araba için tavsiyeler ve püf noktaları lütfen?

stormborn
Merhaba, Kredi ile araba alacağım, şu an sıfır tl param var. İlk arabam olacak. Bir yerden başlamam gerektiğini düşünüyorum, yeni mezunum ama fena kazanmıyorum. Ailemde arabası olan ya da kullanan yok. Ne yaptığıma dair hiçbir fikrim yok yani. Şehir içinde araba kullanmışlığım var biraz arkadaşlar a
Merhaba,

Kredi ile araba alacağım, şu an sıfır tl param var. İlk arabam olacak. Bir yerden başlamam gerektiğini düşünüyorum, yeni mezunum ama fena kazanmıyorum. Ailemde arabası olan ya da kullanan yok. Ne yaptığıma dair hiçbir fikrim yok yani. Şehir içinde araba kullanmışlığım var biraz arkadaşlar aracılığı ile falan. Ehliyetim var. Kadınım, mühendisim, temiz kullanacağımı ve kaza yapmayacağımı düşünüyorum o sebeple yatırım amaçlı da olacak biraz. Dürüst olmak gerekirse kimsem de yok benimle gelecek, araçtan anlayan, bana tavsiye verecek.

Bana dikkatli olmam gereken hususları, sürecin nasıl ilerlediğini falan beş yaşındaymışım gibi tane tane anlatmanız mümkün mü? Kasko değeri olayını bile daha yeni öğrendim öyle düşünerek lütfen. Teşekkür ederim.

Edit: yapma demeyin lütfen tamam delilik olacak belki ama gerçekten risk almak ve deneyimlemek istiyorum. Sokak köpekleri yüzünden çıkamıyorum kapımın önüne kaç defa saldırdılar, taksicilere güvenemiyorum. Bir masrafım yok. Gerekirse aç kalırım problem değil.

Edit 2: Sıfır değil ikinci el alacağım. Nakit kısmı için de kardeşimin adına ihtiyaç kredisi çekip yine ben ödeyeceğim.
0
stormborn
(11.02.23)
Sıfır araba almak kolay. Bayiye gidip araç var mı, kendi kredi çözümleri var mı, ne zaman teslim alabilirsiniz gibi sorular soracaksınız. Beğendiğiniz aracı bulunca kapora göndereceksiniz. O size proforma fatura verecek. Onunla bankalara gidip krediyi soracaksınız.

Onunla birlikte yine kasko ve sigorta için aşağı yukarı fiyat alabilirsiniz ama genelde krediyi çektiğiniz kurum bunlar için de size yönlendirme yapacak. Aracın tüm değerine kredi çıkmaz. Yüzde 50-80 arası bir şey gelebilir.

Bunları hallettikten sonra bayiyle haberleşip banka ve peşinatları halledip araç teslim tarihini konuşacaksınız. 2-3 gün içinde plakayı bastırıp size verecekler.

Binip gideceksiniz. İlk 3 sene muayene yok. İlk yıl dolunca bakım için bayiye götüreceksiniz. Yine ilk yılın sonunda tekrar sigorta - kasko yaptıracaksınız.

İlk gün arabaya binip gideceğiniz için öncesinde biraz pratik yapmakta fayda var. Şu tiktak vs. Gibi hızlı araç kiralama yerlerinde biraz araç deneyimleseniz iyi olur. 1 saat bile olsa kendi başınıza araca binmeyi, çalıştırmayı, bi yerden bi yere gitmeyi, aracı bırakmayı deneyin.
0
nickini vermek istemeyen uye
(11.02.23)
öncelikle bddk kararı gereği sıfır tl ile araç alamazsınız. 0 km araçlar için maksimum %50 oranında kredi kullanabilirsiniz.

ayrıca kredi ile sıfır araç alınca kasko zorunluluğu var. o da büyük bir masraf. biraz para toplayıp araç aldıktan sonra birkaç saat direksiyon dersi almanız özgüven açısından faydalı olacaktır.

ilk arabası için kaparo vermiş ve mart ayının ortasını bekleyen biri olarak sizinle benzer durumu yaşıyorum. başarılar
0
Pertev nail
(11.02.23)
Öncelikle yeni araç mı alacaksınız, kullanılmış araç mı alacaksınız, bunu belirleyin. Kullanılmış araçlarda kilometre önemli. Kilometre size aracın ne kadar yol gittiğini gösterir. Bu değer yüksekse daha fazla kullanıldığı ve yıprandığı anlaşılır. Kilometresi düşük araçları seçin. Ekspertiz raporu önemli. Araçtaki sorunlu yerler size bildirilir. Aldığınız aracın motorunda sorun olabilir. Burası Türkiye olduğu için iki hurda aracı birleştirip kazasız notuyla satan kişiler var. Hava yastıkları, emniyet kemerleri çalışmayan araçlar var. Bunlar önemli şeyler.

Mümkünse sıfır araç alın. Güvenlik her şeyden önemli. Kaza yapmayacağımı düşünüyorum gibi bir düşünce olamaz. Kaza insanların kontrolü dışında gerçekleşen bir şey. Birinin size çarpmayacağını nereden biliyorsunuz? Böyle bir durumda aracın parçalarını değiştirmeniz gerekecek. Bu da servis, tamirci ağının yaygın olmasıyla ilgili. Gidip de parçası bulunmayan ya da parçası pahalı araba alırsanız sorun yaşarsınız.
0
dissendium
(11.02.23)
kredi bilmem ama i10 benzin otomatik al.
0
alperz
(11.02.23)
Önemli tavsiyeler verecegim, lütfen dikkate al.

1- yapma diyenlerin yanindan acilen uzaklaş. Acilen diyorum bak. Asla dinleme, durdugun her gün hatta her saat zarar, derhal bir araba al. Mutlaka araba al.

2- MUTLAKA AMA MUTLAKA piyasa arabasi al. Asla piyasa arabasi olmayan bir modele yanasma. Piyasa arabasindan kastım su, piyasada tutulan, cok satilan, 2.elde piyasasi hareketli olan herkesin altinda olan modellerden al. Bu modellerin bir cogunun alzeme kalitesi düşüktür veya konfosrsuzdur vs bu yuzden sorduğun bazi insanlar o araba alinir mi ya teneke o falan diyeceklerdor ama dinleme, teneke de olsa piyasa arabasi al. Onemli olan karlı bir alışveriş yapmis olman. Piyasanin sevdigi modellerden al.
Eger bir araba cok satilmiyorsa, piyasa o aracı sevmiyorsa emin ol mutlaka bir nedeni vardır. Ve ilk arabsini alacak tecrubesiz birinin basini cok agritir bu tutulmayan modeller.
Yani piyasa arabaso olmayan bir modele sahip olmanin sana yasatabilecegi sıkıntıları yazmaya kalksam sayfa yetmez. O yüzden ayrıntıya girmiyorum ve tutulmayan arabalari alma diyorum kısaca.
Krediyle araba alacağına gore cok bol parası olan biri de degilsin, bol parası olmayan insan kesinlike piyasa arbaasi almalı. Clio, corolla, yaris, i20, egea, megane, polo vs bunlar piyasada tutulan modellere ornek.


3- araba alırken danistigin ve bu arana alinir mi, su araba iyi mi, hangisini alayim vs diye sordugun insanlarin buyuk cogunlugu rasyonel dusunerek cevap vermeyecek ve kendi zevklerine yasam tarzlarina psikolojilerine gore cevap verecekler, olaya mantiksal degil duygusal yaklasacaklar. Kendi hosuna giden modelleri markalari onerecek cogu. Hosuna gitmeyen aracalari da kotukeyecdkler ayni sekilde. Fiyatı uygun, parçası ucuz ve parçası bol, arizasi az, motoru sağlam, piyasasi hareketli ve servis agi geniş akari kokari olmayan mantik arabasini sirf tipini, malzmee kalitesini kozmetigini vs begenmedigi icin kotuleyecek bircok kisi. Yani hepsi demiyorum tabii ama cogu boyle yapacak.

Dolayısıyla sana su modeli al su markayi al veya falanca modeli alma sakin vs diyenlere sebeplerini sor. Neden bunu alayim veya sunu denen almamaliyim? Sana ne gerekce gosterdiklerine bak. Gosterdikleri gerekceden az cok anlarsın rasyonel mi düşünüyorlar yoksa kendi zevklerine keyiflerine gore mi fikir veriyorlar. Bunu alma bunun arizasi cok ve sana cok masraf çıkartır diyorsa adam orada dur mesela, gercketen almaman gereken bir model olabilir o. Ama "o araba kotu, tirt araba, dandik mal, teneke onlar" gibi gibi argumanlar genelde oznel fikirlerdir. Yani ilk arabansa, tecruvesizsen ve cok fazla bir ekonomik gucun de yoksa aracın ic kimsindaki malzeme kalitesi, yok efendim kapi kollari koltuk dosemesi direksiyon simidinin yumusak kaplama olmamasi vs oncelikli tercih sebebin olmamali. Malzemesi dsha kaliteli diye sana ariza cikartabilexek, parçası pahalı, arizasi cozilemeyecek veya cok yüksek maliyetlerle cozulecek seni yiprstacak bir model almak istemezsin.
Uzaktan sunu al bunu al demek kolaydir insanlara. Veya sunu alma bunu alma demek.

Örneğin manuel sakin alma otomatik al der kimisi, istnabulda manuel kullanılmaz falan diye. Ama bu oznel bir sey biraz da. Ben sahsen manuel kullammayi cok da dert eden biri degilim, benim icin bu önerinin bir anlami yok mesela. Cok iyi durumda ve iyi fiyata satılan bir araci sirf manuel diye kacirmak istemem ama arkadaşlarıma sorsam cogunun sabit bir fikri var o da "manuel alinmaz abi". Ama bana sorassan ozellikle de eski bir araba alıyorsam ben bilakis ozellikle manuel bakarim çünkü manuel kullanıyorum yıllardır ve alistim dert etmiyorum ve eski bir arabanin otomatik sanzimani ariza verme riski var ve otomatik sanzimanlar ariza verirse adamin ocagina incir agaci diker. Simdi arkadaşlarıma sorsam beni eski arac alacagim halde otomatik arac almaya yonlendirecekler ve belki de beni yakacaklar. Gibi gibi.

İnsanlar sana öneri yaparken neden o oneriyi yaptiklarini sor, oznel dusuncelerini mi söylüyorlar, kendi şartlarına zevklerine gore mi degerlendiriyorlar yoksa mantiksal rasyonel bir degerlendirme mi yapiyorlar anlamaya calis.


4- Bir cok kisinin sikintili ve ariza cikartmaya meyilli dediği modele birisi "ya kulak asma onlara, temizini bulursan ve bakimini duzgun yaparsan bir sey olmaz" diyen arkadaslarini dikkate alma. Bir sey olur arkadasim bal gibi de olur, bakimini neyini aksatmasan da olur ve neden oldugunu bile anlamazsin. Kumar oynama. Mimlenmis modellere girme.


Bir de 2. El araclarda km her sey değildir, zaman faktörü de önemli. Yani arac cok km yapmasa bile eski aracsa artik bazı arizalari vermeye meyillidir, zaman geçtikçe bazı parçaların omru azalir km yapmasa bile. Tabi burada yine marka faktoru onemli, örneğin cogu japon arabasi kendisinden cok daha yeni bircok markadan daha az ariza verir. Bilhassa Toyotalar.


Bu arada sifir araba almak kolay falan değil. Bayiye git kapora ver tamam falan oyle bir piyasa yok su an. O kadar kolay olsa 2.el piyasası boyle ucmazdi zaten.
0
stavro
(11.02.23)
selimcigimisik
(11.02.23)
"şu an sıfır tl param var"
Araba tavsiyem yok ama kisisel finans acisindan, kendini tum paranla kredi oduyor bir konuma sokarsan hata yaparsin. Yani aylik araba kredisi odemelerine ek olarak kenarda para biriktirebiliyor olman lazim. Yoksa asiri riskli ve uzun vadede fakirlik doguran bir durum olur.
0
hot potato
(11.02.23)
(9)

Deprem bölgesine ilk 2 gün neden müdahale edilemedi?

duchess jessamine
Hükümet tarafından da kabul edildi bu durum ama hükümet de insanlar ölsün isteyecek değil sonuçta.E tüm güç de devlette! Onu ne engellemiş olabilir ki bilerek yapmayacağına göre?
Hükümet tarafından da kabul edildi bu durum ama hükümet de insanlar ölsün isteyecek değil sonuçta.

E tüm güç de devlette! Onu ne engellemiş olabilir ki bilerek yapmayacağına göre?
0
duchess jessamine
(10.02.23)
freedonia
(10.02.23)
Beceremediler. Olayın ciddiyetinden haberleri yok. Çünkü yetkin değiller.
0
zimbirik
(10.02.23)
Liyakatsizlik, vurdumduymazlik, yolsuzluk, arsızlık devletin tum kurumlarina işlemiş halde sebebi bu.

Daha depremin 1. Gunu heryere ulaştik diye aciklama yaptilar, en alttaki cefakar saha personllerine bisey diyemem ama tepedikleri allaha havale ediyorum
0
technicalte
(10.02.23)
Acil durum planının olmadığını düşünüyorum. Bir acil durum planında iş makinesine sahip şirketlerden iş makinesini kullanacak kişilerin telefonuna, yakıtın nereden alınacağına kadar bir sürü bilgi yer alırdı. Yüzlerce polise bir afet durumunda görev yapacağı yer bildirilebilirdi. Bir caddeye sadece bir polis koysanız o caddedeki marketlere girmeye kimse cesaret edemez. Ama bunun bir planı yapılmamış.

Şu an savaş çıksa ona da tepki veremeyiz. Çünkü Türkiye'de 6 ay askerlik yapanlara askerlik bile öğretilmiyor. Her olayda asker gelsin diyorlar ama askerler 20 yaşında, arama kurtarma eğitimini bırakın, ilk yardım eğitimi bile olmayan kişiler. Eğitim konusunda çok ama çok kötüyüz.
0
dissendium
(10.02.23)
işbilmezlik, aymazlik, güce tapma.

afad in mükemmel planlari var, hersey planli, herkesin ne zaman ne yapacagi belli. ama ilahiyatciyi getirip müdür yaparsan, onun altındakiler de ona göre koltuklara yerlesirse, afet anında o planlar cöpe atilir, cumhurbaskanimizin talimatlari ile harekete gecmek icin telefon bekler insanlar.
0
tadellesever
(11.02.23)
Müdahale edilmemesi gibi bir durum yok yetişemiyorlar. Dünyanın en büyük felati bu aynı anda 10 şehirde 10 bin bina yıkıldı dünyanın hiçbir ülkesinde böyle bir felakete müdahale edebilecek altyapı yok her duyduunuza her okuduğunuza inanmayın.
0
hizirbey
(11.02.23)
kamuda inisiyatif alma bitirildi. herkes tayyip denen musibetin agzina bakiyor ve inisiyatif bastaki otobus soforunun hosuna gitmezse diye herkes bekliyor.
0
antikadimag
(11.02.23)
Yetkili, sorumlu kimse kalmamis devlet kademesinde. Nasil olsa hersey c.baskanina bagli. Herseyin iyisini, dogrusunu o bilir bize laf dusmez mertebesine gelmis olay. Dolayisiyla kimse insiyatif, sorumluluk almak istemiyor ihale bana kalmasin diye. Islerine de geliyor. Bir de asil beyin gocu AKP'de oldu. Fetocu, deva, gelecekciler ayrilinca dusuk profilli, biatcilar disinda beyin kalmadi.
0
speedy
(11.02.23)
İnisiyatif alabilen insanları belli konumlara getirmiyorlar artık +1

Bi de Twitter'dan gördüğüm kadarıyla ilk etapta lokalde iş yapacak insanların kendileri de göçük altında kalmış ya da kendi yakınlarının derdine düşmüşler vs. Acil durum merkezini kurması gereken adam ortalarda yoksa toparlanmak uzun sürmüştür.
0
plutongezegendegilmi
(11.02.23)
(14)

Normal Gündelik Hayatınızın ne kadarına devam edebiliyorsunuz?

put it in your appropriate place
İş ev düzeyiminde gidip geliyorum 1 haftadır. Dışarı çıkıp, bir yerlerde oturmak çay kahve içmek istiyorum, içimden gelmiyor bir türlü. Başka bir şeyler yapacağım, içimden gelmiyor.Siz ne yapıyorsunuz, ne kadar devam ediyorsunuz hayatınıza?
İş ev düzeyiminde gidip geliyorum 1 haftadır. Dışarı çıkıp, bir yerlerde oturmak çay kahve içmek istiyorum, içimden gelmiyor bir türlü. Başka bir şeyler yapacağım, içimden gelmiyor.

Siz ne yapıyorsunuz, ne kadar devam ediyorsunuz hayatınıza?
0
put it in your appropriate place
(10.02.23)
home office çalışıyordum ama pazartesi sabahı 04.30 civarı uykumdan uyandım, televizyonu açmış bulundum. o andan beri bir elimde telefon, bir elimde kumanda, kucağımda lap top deprem haberlerini takip ediyorum. bugün artık az biraz işe odaklanmaya çalışmaya çalışıyrum, yoksa kafayı yiycem artık.
gülsem suçluluk hissediyorum, üşüdüm desem kendimden utanıyorum, sanırım ülkece terapiye ihtiyacımız var.
0
halanne
(10.02.23)
Sürekli artçı depremlere bakıyorum. Depremi hisseden yakın illerden birindeyim. Psikolojim bozuldu. Her an yeni bir deprem olacak diye diken üstünde oturuyorum. Avize az önce hafif sallandı. 5.0 artçı olmuş. Ne yapsam ne etsem bilmiyorum.
0
sevilen progressive türkücü
(10.02.23)
home office çalışıyorum ben de ama pazartesi sabahından beri sadece bilgisayar ve telefon ile haber takip ediyorum, sözlük, twitter ve instagram sürekli yenile modunda çalışıyor. normalde kadıköye yürürdüm, sahilde müzik dinler kahve içerdim, 5 gündür neredeyse evden çıkmadım. tam evet çok üzücü ama artık ağlamadan okurum diyorum karşıma yine bir şey çıkıyor başa dönüyorum. gece uyumadan önce reels izleyerek uyurdum artık sadece insanların öfkelerini boşalttığı başlıkları okuyarak uyuyorum. arada sakinleşmek için puzzle yapıyorum az da olsa işe yarıyor. bir de akşam 9 dan sonra haberlere bakmamaya çalışıyorum.

ciddi bir toplumsal travma yaşıyoruz sanırım. ben orada herhangi bir tandığım , yakınım yokken bu haldeysem oradakilerin halini düşünüp daha da üzülüyorum. dün gece üst kat komşumuza misafirler gelmiş sohbet ve kahkaha sesleri geldi anlamsızca öfkelendim. aslında bana ne herkes sürekli oturup ağlasa da bişeyler düzelmeyecek ama öfkemi nereye yönlendireceğimi bulamıyorum. arayanların tlflarını da açmıyorum. sanırım atlatmamız çok çok uzun sürecek.
0
hypathia
(10.02.23)
Eğlenmeyi düşünmüyorum bile
Dizi vs bile izlemiyorum
0
photo85
(10.02.23)
Hiçbir şey yapmak istemiyorum. Enkaz altından çıkan anasını babasını kaybetmiş minicik çocukları gördükçe göz yaşlarımı tutamıyorum. Biraz önce Kadıköy sokaklarında dolaştım. Millet rakıya oturmuş yüzler gülüyor. Barlar da dolu. Yakınımı da kaybetmedim ama gülmeyi unuttum. Bende mi anormallik var bilmiyorum. Batıda bir felaket olduğunda insanlar böyle eğlenebiliyorlar mı?
0
Mistyimage
(10.02.23)
elimden nakit yollamak disinda bir sey gelmemesi beni uzdu acikcasi. onu da soyle kotarmaya calisiyorum; zaten oraya gidebilsem elimden bir sey gelmeyecekti. ama ne bileyim birine bir tas corba versem bile birine faydam dokunmus olacakti

sirkette bir keyifsizlik hakim. proje icin gorustugumuz firmalarda da buyuk keyifsizlik var. kimse is yapmak istemiyor. zaten herkes depreme kanalize oldugu icin su anlik isler durgun (acilacak tabi ki orasi ayri)

su anda calismam gereken dokumanlara calisamiyorum internette surf yapiyorum bos bos. en azindan yakin dostlarim ve sirketteki arkadaslarim iyi durumdalar
0
nibba
(10.02.23)
icimden bi sey gelmiyor benim de. ama gunluk normal hayatima devam ediyorum. yemeden icmeden kesilmedim yani. ha bi kulube gitmem tabii ki. bi durgunlugum var ama. instaya baktim bugun ilk kez, kesfete. cok garip geldi her sey. bos geldi.

biraz kafa dagitmak icin duyuruya geldim en sonunda. soru cevaplamak iyi geliyor bana uzgun anlarimda. arada dizi seyrettim bu arada ama bos geliyor iste.
0
Kittie
(10.02.23)
İş olduğu için ot gibi yaşıyorum. Normalde Gibi izlerdim ama dizi izlemek de içimden gelmiyor. Haberlere bakıyorum.
0
dissendium
(10.02.23)
deprem bölgesinden uzaktayız ama oturduğumuz yerden hop oturup hop kalksakta boş olduğunu anladık. eşim ahbap a bağış yaptı ben de kıyafet yolladım. azcıkta olsa bi şey yapmış olmanın mutluluğuyla normale döndük. keşke her yerde doğal afet eğitim seferberliği yapılsa.
0
sanemz
(10.02.23)
İlkgünden bu yana koordinasyon Merkezindeyim, bir vinç kaç ton öğrendim, bir vinç deposu kaç litre yakıt alır öğrendim, bir insan bedeni kaç metre kefen gerekir öğrendim. Hi. gitmediğim coğrafyaların hiç gitmediğim sokaklarının isimlerini, apartmanlarının numaralarını öğrendim. Bilabedel tır nereden bulunur, bilabedel yakıt nereden bulunur, kefen üreticileri nerededir, ped üreticileri kimlerdir hepsini öğrendim. Deprem olmasaydı da cahil kalaydım, bilmeyeydim, öğrenmeyeydim.

Sanırım uzun süre öğrenmeye devam edeceğim
0
ebeş
(10.02.23)
Edemiyorum. Pazartesiden beri çalışamıyorum, deprem yardımlarıyla ilgili bir işin ucundan tutamıyorsam ya evde mutfağa girip bir şeylerle oyalanıyorum ya da şuursuzca eski dizilerimden izliyorum. Acı sömürücülerinden kaçınmak için asla televizyon izlemiyorum, haberleri çok az okuyorum.

Bazen biri arayıp "böyle bir şey lazım" diyor, onu çözmeye çalışıyorum. Eşim depremden üç saat sonra bilgisayar başına oturdu, beş gündür sadece uyumak için kalkıyor, ona yemek su kahve taşıyorum.

Üstüne deprem anksiyetem iyice büyüdü, ayağımda çorapla yatıyorum, telefonumun şarjı 70'in altına inerse ya da telefon elimin altında değilse panikliyorum. Delireceğim herhalde böyle böyle.
0
kobuzchu kiz
(11.02.23)
Turuncukelebek +1

Yurtdışındayim, insanlar soruyor ediyor ailem iyi mi vs diye ama genel olarak kimse benim kadar etkilenmiyor sonuçta kimse türk değil.
Bense 15 dkda bir telefondan durumlara bakıyorum. Deli gibi çalışıyorum. Akşam eve gelince de hiçbir şey yapasim olmuyor, youtube izleyip karşısında uyuyorum.

Hanim haberlere bakma diyor ama insan duramıyor. Aciya ortak olmam lazimmis gibi hissediyorum. Yapabildiğim tek şey de sirketin 1e1 sistemi ile para yardımı...
0
logisticsmanager
(11.02.23)
hala tam edemiyorum. butun gunum deprem ile geciyor. arada bir film izlersem veya oyun oynarsam o kadar. ama ilk duygu yuku azaldi bugun. umarim haftasonu tamamen biter. hogwarts legacy satin aldim oynayamiyorum.

yemek yeme duzenim biraz oturdu, ilk 2 gun yemek yiyememistim dogru duzgun.
0
antikadimag
(11.02.23)
İşle hiç ilgilenmedim acil değilse cevap da vermedim maillere bu hafta.
0
Mcfly
(11.02.23)
(14)

deprem bakış açınızı değiştirdi mi?

la mort heureuse
ben kocaelide 99 depremini geçirmiş ve hala travması olan biriydim. ama istanbulda yeni evde ve düzgün bir bölgede oturursam güvende olurum mantığındaydım. bunun bomboş bir şey olduğunu fark ettim. kendimize güvenli alanlar yarattığımızı sanyormuşuz sadece. korkunç bir anskiyete başladı. kendinizi k
ben kocaelide 99 depremini geçirmiş ve hala travması olan biriydim. ama istanbulda yeni evde ve düzgün bir bölgede oturursam güvende olurum mantığındaydım. bunun bomboş bir şey olduğunu fark ettim. kendimize güvenli alanlar yarattığımızı sanyormuşuz sadece. korkunç bir anskiyete başladı. kendinizi kaçıp kurtarsanız aileniz, sevdikleriniz, tanıdıklarınız buralarda. neler hissediyorsunuz?
0
la mort heureuse
(10.02.23)
evet. ilk firsatta annemleri, kentsel donusume basvurmaya ikna edecegim. paralari yoksa da destek cikmayi taahut edicem. onlari enkaz altinda cikarmak istemiyorum.
0
buenosdias
(10.02.23)
deprem bi şeyi değiştirmedi.

zaten siyasal islamcı yamyamlarla bir arada yaşamak her gün her an hayatı sorgulatıyor.

deprem öldürmez, tayyip öldürür. ki gayet öyle oldu bu depremde.
0
fatihkkk
(10.02.23)
Değiştirmedi. Canlıyız. Bir gün öleceğiz. Bunun nasıl olacağını bilemeyiz.
0
dissendium
(10.02.23)
değiştirmedi. kentsel dönüşümmüş falan hikaye. sabah bir video izledim arabalar yerinden sıçrıyor o nasıl bir depremmiş ya? böyle bir deprem istanbul'da olsa 8 milyon kişi ölür. avrupa yakası diye bir şey kalmaz.

bu videodan sonra kaderime razı duruma geldim resmen. bu depremde ayakta kalan binaların yapımcılarına devlet nişanı verilmesi lazım.
0
yazar yazmaz yazan yazar
(10.02.23)
Yalan yok her fırsatta anadolu çomarı diye aşağıladığımız insanların, aslında özlerinde kötü olmadığı, baştakilerin cahil bıraktırma, fakirleştirme ve kutuplaştırma politikalarının sonucu bu durumda oldukları gerçeğini farkettim.
0
vizivozo
(10.02.23)
Malatya'da yakalandım depreme. Üçüncü gün güç bela bilet bulabilip çıktım şehirden, aile evine geldim.

Gerçekten atlatılamayacak bir travma, her şey boş. Artık ecelimle öleceğime inanmıyorum mesela. Dört gün önce şanslıydım, yarın belki şanslı olamayacağım.
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(10.02.23)
Bende değiştirdi. Eskiden kendi apartman dairem için bir şeyler yapardım. Şimdi ne kadar saçma sapan bir şey yaptıgımı anladım. Üst üste kibrit kutusu gibi yıgılmış kat kat apartmanlarda kalmak kadar salak saçma bir şey yokmuş.
En iyisi müstakil tek katlı saglam bir evde huzur içinde yaşamak.
0
limonlu eksi
(10.02.23)
4-5 yıllık ve düzgün yapılmış yeni bina için bu düşünce yanlış. maraşta bile fay hattı şehrin içinden geçmesine rağmen yıkılmayan binalar var. istanbulda fay hattı adaların arkasında şehire 15-20km. yani anadolu yakası ve düzgün bina depremde büyük zarar görmeyecektirç

avrupa yakası için durum daha farklı tabi.
0
orpheus
(10.02.23)
İstanbul'da oturan biri olarak İstanbul depreminde ölmenin daha iyi bir durum olduğunu düşünüyordum içten içe. Bu konudaki fikrim değişmedi maalesef. Çocuğum yok, çocuğum olsa nasıl düşünürdüm bilmiyorum.
0
perferil
(10.02.23)
bunu 2000'li yıllarda yaşadığım için aşırı derecede değiştirmedi.
0
roket adam
(10.02.23)
Apartman, deprem çantası olarak değiştirmedi ama bazı konularda değiştirdi.

- Kaçak yapıların yapılmasına doğrudan imkan verenler (yapanlar, izin ve onay veren) azap çekmeleri için sadece cehennemde gitmeleri yeterli mi olacak şimdi? Onlarla aynı cennette mi bulunacağız cehennemden sonra?

- Bazı imkanlarım ve fırsatlarım var. Bu imkan ve fırsatlara rağmen oturup üfff çok üşendim ya demenin vebaı çok büyük cidden.
0
put it in your appropriate place
(10.02.23)
Türkiye'nin hiçbir yerinde güvende olmadigimiza ikna oldum.

İstanbul'dan deprem bolgesi diye taşınmayı falan düşünmüyordum, hala dusunmuyorum. Türkiye'yi terketmek lazım komple, yoksa istnabuldan cikmanin alemi yok. İzmirin adi gecmezdi eskiden mesela, deprem olacak diye İstanbul'u terk edip izmire yerlsenler orada da depremi yaşadı evler yikildi İzmir'de.

Onun dışında olur da enkaz altinda kalirsam kurtulma ihtimalim olmadigini anladim. Hiçbir operasyon duzgun yürütülmüiyor ulkede, enkaz altonda sag kalsam birileri gelip enkazo kaldirana kadar 25 kere ölürüm.
Tv'de enkazdan sag cikarilanlari goruyoruz sadece, bunlar asiri istisnai durumlar. 3-5 kisi bilmemkac saat sonra sag cikariliyor onu görüyoruz ama binlercesi, bayagi binlercesi enkaz altinda bekleyerek yavas yavas can verdi. Kurtalilanlar istisnai 3-5 kisi, alayi kurtarilmayi bekleyerek öldü.

Enkazlari gorunce bircogunun tuz buz olup bosluk bırakmayacak sekilde yikildigini farkettim. Yani yasam ucgeni, cok kapan vs bunlar hikaye bunu bir kez daha anladım. Tabii ki sansini az da olsa arttirmak adina mantikli ama cok cok yüksek ihtimalle ise yaramaycak ve bina yikildiysa oldun demektir diyorum gerisi hikaye. Yani bina oyle bir cokecek ki sen boslukta kalacaksin, üstüne sen orada can vermeden once birileri gelip seni kurtaracak falan mucize lazim.



Bir de İstanbul'da en son gece yarısı bir deprem olmustu kisa zaman once, o zaman da anladığım sey bir deprem oldugunda ev yikilmadan once disari cikma planimin hikaye oldugunu, asla zamanjnda dışarı çıkamayacagimi anladim.
0
stavro
(10.02.23)
bitanisanseversin
(10.02.23)
Eviniz yıkılmasa bile (ki bazen beklenmedik binalar da yıkılıyor) şehirde yollar köprüler viyadükler her şey yıkılacak. İş çıkışı trafiği bile cehennem gibi olan şehirde gidecek yer bulunmaması olası…
Ben çok korkuyorum açıkçası her İstanbul’a gidişimde korkuyorum. 99un travması ama haksız da değilim bence
0
bitanisanseversin
(10.02.23)
(8)

Toplu Mezarlar Hakkında

akhenaten
Bir toplu mezar görüntüsü dolaşıyor. Bir gün öncesinde de haber verilmişti zaten 24 içinde kimliklendirilemeyen merhumlar gömülecek diye.Ama ben hep sonradan sağ çıkan yakınları ararsa diye bir fotoğraflarının çekilip atıyorum A123 diye etiketlenip arşivlenerek mezar başına A123 yazılı bir çubukla f
Bir toplu mezar görüntüsü dolaşıyor. Bir gün öncesinde de haber verilmişti zaten 24 içinde kimliklendirilemeyen merhumlar gömülecek diye.

Ama ben hep sonradan sağ çıkan yakınları ararsa diye bir fotoğraflarının çekilip atıyorum A123 diye etiketlenip arşivlenerek mezar başına A123 yazılı bir çubukla falan gömülürler, böylece de sonrasında yakınları mezarları bulabilir diye düşünmüştüm, ama görüntülerde baya sıralı dizip toprak yığmışlar üstlerine. Doğru mu bunlar?

Benim dediğim gibi yapılamaz mıydı? Çok zor olduğunu sanmıyorum. Bir grup tanınabilecek bir fotoğraf çekecek, bir başkası merhumun koluna vesaire bir etiket yazacak. Gömülecek yere gidince de gömen kişiler kolundaki etiketi mezar başına bir ahşap parçasıyla koyacak.

Gerçekten imkansız mı bunu yapmak?
0
akhenaten
(10.02.23)
Evet, DNA örnekleri bile alınabilir ve tüm mezarlar o şekilde etiketlenebilir arkadaşım.

Yapılabilir yani.

Dün bir Belediye başkanı, henüz ulaşılamamış köy bugün itibariyle kalmadı diyordu, depremin dördüncü gününde.
Sen ölülerle ilgili mükemmel bir organizasyon düşlemişsin.

İnşallah fotoğraf çekiyorlardır da en azından birkaçı sonradan tespit edilip gömüldüğü bilinir.
0
Mirket
(10.02.23)
çok basit ve doğru bir şey söylüyorsun ama yetkililerin umrunda mı acaba bunlar? siyasal allahçı herifler bunlar.
çıkarları olmayan bir şeyi neden yapsınlar? milletin yardımlarını ensar vakfına aktarıp yiyen tiplerden iyi niyetli yaklaşım beklemek de süper.
0
fatihkkk
(10.02.23)
Bu sabah AFAD'dan yapılan açıklamayı radyoda dinledim. Bu konuda şu şekilde işlem yapıyorlarmış, hatta bu işlemler için birçok adli tıp uzmanı bölgeye sevk edilmiş.

Kimliklendirmeleri yapılamayan naaşların, 24 saatlik bekleme süresinin ardından DNA, parmak izi örneği ve fotoğrafı alındıktan sonra defnedildiği kaydedildi.
0
kaptan memo
(10.02.23)
zaten örnek alıp, teşhis yapıp öyle defnediyorlar
0
paintov
(10.02.23)
Ya biraz komplo teorisi gibi, kötümser bir görüş olarak;
Şuan açıklanan vefat rakamları kimliği belirlenen kişiler ve anlaşılacağı üzere aslında durum en az 10 katı, 20 katı kadar vahim. Kimlik belirleme işini şuan ilk önceliğe koymamış olabilirler. Yani bilerek belirlemiyorlar demiyorum ama belirlenmesi içinde ekstra bir şey düşünmüyor, en mantıklı çözümü uygulamıyor olabilirler. Amaç da açıkladıkları ölüm rakamının fırlamasını engellemek vs olabilir.

Sürecin sonunda da ölü şu, yaralı şu diye paylaşırlar belki, kayıp ya da kimliği belirlenemeyen sayısı medya kanalları tarafından 2. Plana atılabilir. Yapılmaz diyemiyorum.
0
zimbirik
(10.02.23)
@kaptan memo
insallah dediginiz dogrudur ama cocuguna hallenen, yillardir alinan vergilerle cadir ya da hilte almayi bile becerememis bu insanlarin dna ornegi toplayip bir de onu usulune uygun sartlarda saklayabilmesi bana hayal gibi geldi acikcasi. umarim dediginiz dogrudur, cunku bu dunyada sevdiginin bedeninin nerede oldugunu bilmemekten kotu cok az sey var.
0
kassiopeia
(10.02.23)
twitter.com

fotoğraf ve kayıt maalesef bu durumda yapılacak mantıklı şey
0
freebird5406_2
(10.02.23)
Fotoğraf çekiliyor zaten. Bu depreme özel bir şey değil. Soma maden kazasında da yapılmıştı. Sayı da veriliyor. Zaten yapılan şeyleri yazmışsınız. Gördüğünüz görüntüleri incelemek gerekiyor. Künye olabilir hepsinde.
0
dissendium
(10.02.23)
(19)

Deprem anında

adwokat
Hızlıca dışarı mı kaçmalıyız yoksa çök kapan mı uygulamalıyız??Kaçayım desem merdivenler binanın en sakat kısmı. Belki de ilk göçecek kısım.Kalayım desem hayat üçgeni her durumda işe yaramıyor…Bilim ne diyor?
Hızlıca dışarı mı kaçmalıyız yoksa çök kapan mı uygulamalıyız??

Kaçayım desem merdivenler binanın en sakat kısmı. Belki de ilk göçecek kısım.
Kalayım desem hayat üçgeni her durumda işe yaramıyor…

Bilim ne diyor?
0
adwokat
(10.02.23)
%100 kurtuluş garantisi veren bir yöntem yok. Enkaz altında kalan herkesi canlı olarak kurtarmak mümkün değil. Bu noktada şans faktörü var.

Bina birden çökmüyor. Hızlıca bir şekilde dışarı atarsan kendini kurtulursun. Alt kattaysan denenebilir. Üst katta hayat üçgeni gibi stratejiler daha mantıklı çünkü aşağı ulaşman zaten zor
0
scholar
(10.02.23)
şans işi

eğer dükkan gibi sokağa açılan bir yerdeysem kendimi dışarı atarım

4 kattan yüksek bir binada isen hem deprem hem salınımdan iki adım atamıyorsun eğer yatakta uzanıyorsan kalkamıyorsun
0
freebird5406_2
(10.02.23)
Binaya güvenmiyorsan yoğun, ezilmeyecek, ağırlık merkezi yere yakın bir cismin yanına kapaklan.
Çekyat, çamaşır makinesi vs..,
0
trixi
(10.02.23)
Ev birinci katsa camdan atla en fazla ayağını kırarsın ama kafa üstü atlama sporcu gibi atlaman lazım ayaklarının üzerine inip dizlerini büküp yere yatıp yıvarlanarak. Bizim ev birinci kat hemen balkonun altında da araba var üstüne atlasam zıp diye hiç yuvarlanmama gerek yok ayağım dahi ağrımaz beş metre çünkü arabanın tavanı ile balkonun tabanının arası ama ben atlamam çünkü ailemi bırakıp kaçmak istemem y*vşak gibi anca beraber kanca beraber. Yalnız yaşayıp depremden korkanlar için en iyisi ya bahçeye açılan bir kapıya sahip bir zemin kat ya da birinci kat. İkinci kattan atlanmaz biraz fazla maceralı yani yapan yapar aslında ama ben yapmam aslında balkon demirine ip bağlasan ondan sarkarsın ama çabuk davranman lazım sen sarkarken bina yıkılırsa çok pis düşersin. Bunların hiçbirisini denemedim önermiyorum beni dinlemeyin dinleyip zararlı çıkarsanız mesıl değilim.
0
Batuhanolabilir
(10.02.23)
Bildiğim kadarıyla şiddetli bir deprem anında yürüme, koşma şansınız çok yok. Hele de çok katlı bir binada oturuyorsanız... Bir de işin içine şok etkisi vb. girince, mesela 90 saniye süren şiddetli bir depremde çok katlı bir binadan kaçmak çok mümkün olmaz sanıyorum. Anca yukarda bahsedildiği gibi kendinizi dükkandan dışarı falan atabilirsiniz... O yüzden evde güvenli bir yerde çöküp beklemek daha mantıklı.
0
salihdt
(10.02.23)
Gaziantep teydim. Deprem anında uyanıktım ve sarsıntının ilk saniyesinde zıpladım ayağa. Koşarak çocuğu alıp kapıya geldik eşimle yaklaşık 7 8 saniyede belki de daha az. Çelik kapıyı açtım Kapıda şiddetlendi ve sallantıdan dolayı adım atamadık. 2. Kattan aşağıya yetişemedik yani.
Arkadaşların dediği gibi bahçe katı filan olsaydı belki apartmanın dışına atardık kendimizi ama yine çok uzaklaşamazdık. O yüzden güzel bir yer bulup çökmek daha iyi. 7.4 yalova depremini de yaşadım. Orda 13 yaşında atik biriydim. Ancak uyandığımda çok şiddetliydi ve yatağımdan dahi çıkmamıştım.
0
rodeocu
(10.02.23)
@rodeocu +1

Benim bu yönde bir tecrübem yok fakat bu son deprem insanları yatağından atmış. Kaçacağım derken başınızı bir yerlere vurmanız, bilincinizi kaybetmeniz, vs. olası. Dolayısıyla binadan ayrılmak için depremin bitmesini beklemek gerekiyor.
0
gmzo
(10.02.23)
yukarıda çamaşır makinasının yanına çökmek örnek verilmiş, uyarmak istedim aman diim sakın. çamaşır makinası, bulaşık makinası, buzdolabı gibi beyaz eşyalar sarsıntı sonrası dümdüz oluyor. yöntem doğru sadece sadece beyaz eşyalar yanına çökülecek şeyler değil uyarmak sitedim.
0
a7x
(10.02.23)
bunu bile kimse doğru dürüst bilmiyor, herkes farklı bi şey yazmış.
0
sanemz
(10.02.23)
Binanız önceden hasarlı değilse depremin ilk dalgaları genel olarak yıkıcı değildir. Depremin kuvvetli dalgalarına kadar yaklaşık 10 saniye kadar bir süreniz var. Bu sürede binadan dışarı takılmadan, herhangi bir engelle karşılaşmadan ve merdiven/asansör kullanmadan çıkabileceğinize inanıyorsanız kaçmak bir fikir olabilir.

Fakat depremin esas yıkıcı dalgaları geldiğinde yaşam üçgeni oluşacağını düşündüğünüz bir yerde bedeninizi en ufak pozisyona getirip depremin şiddetiyle savrulmayacağınızı düşündüğünüz bir yerde durmanız en iyisi. Bu esas yıkıcı etki geldiğinde kararsız halde ortalıkta bulunmamalısınız.

Bunun için de mutlaka önceden tatbikat yapıp deprem anında ne yapacağınızı uygulamalı olarak zihninize yerleştirmelisiniz. Yoksa o şok anında, özellikle de gece uykudan uyandıysanız gözüne far tutulmuş tavşan gibi kalmanız olası.

EK: Ek olarak depremde beyaz eşyaların yanına sığınmamalıyız, dümdüz oluyorlar şeklinde yanlış yönlendirmeler yapmamak lazım. Devrilme riski olan buzdolabı hariç diğer beyaz eşyalar, eğer evinizde özel hazırlanmış kitap dolu sandık gibi mukavemeti yüksek bir eşya yoksa sığınılabilecek alanlardır. Evet enkaz altında ezilir, falkat dümdüz olmazlar. 85 cm yüksekliğinde bir çamaşır makinesi enkaz altında 30 cm olabilir, yaşam üçgeni dediğimiz şey de bu zaten. Öteki türlü evden kaçmaktan başka çaremiz kalmıyor zaten zira evlerimizde daha dirençli objeler yok maalesef. Koca bir eve yalnızca çamaşır makinesi koyarsanız tek başına enkaz altında çok fazla ezilebilir fakat yaşanan bir evde diğer eşyalarla, duvar molozları vb gibi etmenlerle birlikte yükü kısmen sırtlanıp yaşam alanı oluştururlar. Elbette hiçbir şekilde garantisi yoktur ama alternatifiniz yoksa özellikle çamaşır makinesi ev şartlarında dirençli bir eşyadır.
0
msb
(10.02.23)
Ben kaçmayı mantıklı buluyorum. Evin dışına doğru yaklaştığında bulunma şansın artıyor. Merkezde kalırsan ulaşmaları uzun sürer. 2 saniyede yerle bir olan evleri görünce 2 kata kadar kontrollü bir şekilde camdan, balkondan atlamayı bile mantıklı bulmaya başladım.
0
dissendium
(10.02.23)
Çök kapan uygulamasını mantıklı bulmuyorum. Yıkılma anında her şeyin yeri değişiyor. Sanki kenarına çöktüğün yatak sabit kalacak. Tek mantıklı gelen hacmi mümkün olduğunca küçültmek. Dikkat ederseniz hep çocuklar kurtarılıyor.
0
dissendium
(10.02.23)
kosarak kacabileceginizi sanmiyorum. algilayacaksiniz da, kapilari acacaksiniz da merdivenden ineceksiniz de.
0
baldur2
(10.02.23)
geçen bi uzman paylaşımı yapmışlardı, sosyal medyada gördüm. çöken insanların hepsi ezilmeye bağlı ölüyormuş. en mantıklısı yan yatıp cenin pozisyonuna geçmekmiş. yatakta yatıyorsanız devrilerek yatak yanında yaşam üçgeni oluşturun diyordu. kapılardan geçmek çok tehlikeliymiş çünkü kirişler kırıldığında direkt üstümüze çökermiş, ikiye böyle ihtimali de varmış. merdivenler ise binalardan daha farklı bir yapıda olduğu için asla önerilmiyor.

zaten 99 depreminde ankara'da olan dayım anlatmıştı. onlar da direkt dışarı kapısı olan bi evde oturuyolardı ama koridoru aşıp kapıya ulaşamamışlar. sağa sola savrulmuşlar sürekli.

bir yerde de bozdolabı, çamaşır makinesi gibi eşyalar ezilmeye daha dayanıklı olduğu için onların yanı daha güvenli olabilirmiş. yukarıda bi arkadaş önermemiş ama mesela ama hangimiz haklı bilmiyorum. konunun uzmanı değilim.

bir de camdan korunarak bina dışına en yakın yere yatmak da mantıklı diyorlar.

99 depreminden sonra bize okulda deprem olduğunda sıraların altına girip çökmemiz gerektiği şeklinde tatbikatlar yaptırılıyordu bu en yanlışı mesela. keşke düzgünce bir eğitim verilse tüm kanallarda.
0
elorelia
(10.02.23)
99 depreminde izmitteydim. Deprem suresince kapiya bir turlu gidemiyorduk. En mantiklisi comelip beklemek ve biter bitmez cikmak gibi geliyor. Duz ayaksa disari firlanabilir.
0
brkylmz
(10.02.23)
Dükkan gibi 4-5 saniyede kaçabileceğiniz bir yerde değilseniz *ASLA* kaçmaya çalışmayın. Çök kapan tutun yapın. Bunu soranlar genelde depremi hafif sallantı ile yaşayanlar oluyor. Depremi merkezinde yaşayanların durumu için deprem anına ait kamera görüntülerini izleyebilirsiniz. O sallantıda koşarak ancak kendinizi yaralarsınız/sakatlarsınız. Kaldı ki merdivenlerin siz üzerindeyken yıkılmayacağının garantisi de yok. Sallantının geçmesini bekleyin sonra merdivenleri kullanarak binayı tahliye edin.

Çök-Kapan-Tutun yatay eksende yüzey alanınızı azaltan ve sallantı sırasında savrulmanızı engelleyen bir uygulama. Dikey eksendeki uzunluğunuz tutunduğunuz şeyden yüksekte kalıyorsa elbette ezilme ya da darbe ile yaralanma veya ölme riskiniz var. Cenin pozisyonu dikey eksende minimum alan kaplarken yatayda daha fazla alan kaplamanız anlamına gelir. Hangisinin nerde güvenli olacağını eviniz içinde uygun yerleri belirleyerek kararlaştırabilirsiniz.
0
nawar
(10.02.23)
Malatya'da yakalandım depreme. İmkanı yok, öyle şiddette bir depremde bir adım atamıyorsun zaten, olduğun yere çöküp çaresizce bitmesini beklersin. Bina sağlamsa, şanslıysan ölmezsin. Böyle maalesef.
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(10.02.23)
niğde'de yakalandım depreme ben de. maraş'a uzak olmasına rağmen belki binadan da dolayı çok hissettik. sallanması bir noktaya kadar beni çok etkilemedi ama bu kadar uzun sürmesi çok etkilemişti. bursa'da yaşıyorum normalde şimdiye kadar büyük küçük on tane deprem yaşamışımdır. bazısını okulda da yaşadım yani deprem bölgesinde büyüdüğüm için okulda da çok üstünde durdular çök-kapan-tutun vs. aklıma hiçbir şey gelmedi o an. uykuda yakalandım hissedince kalktım ve yeğenimin odasına gidip kapının girişinde bekledim. kiriş altında beklemek aptalca, ayakta beklemek çok daha aptalca, hiçbir yere çökmemek aptalca ama o an sadece sallanan dolaba ve yeğenime bakıp durdum. zaten kapılar çarpıp duruyordu bir yandan onu tutmaya çalışıyorum falan. sakin kalabilmek en önemlisi o da çok zor. ama yukarıda da yazılmış bir yerden bir yere gitmek çok mümkün olmuyor ama evde 2 küçük çocuk olunca biz onları düşündük mesela bana ne olacağı umrumda değildi o an.

binadan tam çıkacakken 6+ büyüklüğündeki artçı sarsıntıya yakalandık yeğenimin ayakkabılarını giydiriyordum hemen içeri soktum. artçı sallantı bitince ayakkabılarını giydirdim aşağı indik hemen.

ikinci depremde yine ayakta bekliyordum eniştemin uyarısıyla koltuğun kenarına çöktüm bulunduğum yerde başka bir şey yoktu. orada çok daha hızlı hareket edip 2 dakika içerisinde aşağı indik ama 2 dakika bile çok fazla aslında.

mantıklı olan evde güvenilir noktaları belirleyip gidiliyorsa o noktaya gidilip çök-kapan-tutun yapmak ama bazen yürümek bile mümkün olmuyor. sallantı bittikten sonra evde ocak falan açıksa onu kapatıp varsa deprem çantasını alıp aşağı inmek ve mümkünatı varsa bir müddet o eve girmemek. ama dediğim gibi böyle işlemeyebiliyor.
0
black holes in the sky
(10.02.23)
beyaz eşya konusu biraz tartışmalı gördüğüm kadarıyla. linkte ilettiğim ekipten depremde ne yapılır eğitimi almış bir kişi olarak aktarmıştım, tabii ki herkes kendi araştırmasını kendisi yapsın muhakkak.

www.instagram.com

www.instagram.com

www.instagram.com
0
a7x
(10.02.23)
(9)

Rönesans rezidans

Mcfly
Bunun nasıl o şekilde yıkıldığını açıklayabilecek bi mühendis mimar arkadaş var mı ?
Bunun nasıl o şekilde yıkıldığını açıklayabilecek bi mühendis mimar arkadaş var mı ?
0
Mcfly
(09.02.23)
bina bir bütün halinde devrilmis. simdiden bir sebep söylemek zor ama zemin iyilestirme yapilmadigi durumlarda bu tarz devrilmeler oluyor.
0
ben de
(09.02.23)
3 yıldır Rönesans'ta oturuyordum. Hala inanamıyorum. Şehir dışından gelen insanlar, yabancılar, sporcular, doktor, öğretmen gibi insanlar orada oturuyordu çünkü yepyeni binaydı. Güvenliydi. Gördüğüm kadarıyla eski evler gibi katların arası ezilmemiş, temelden kaynaklı bir mühendislik hatası var gibi gözüküyor. Ama o kadar devasa bir yapı ki Çin Seddi diye şakasını yapıyordum hep. İçinde hala canlı insanların olduğu söyleniyor, termal kamera tespit ediyor. Gerçekten çok merak ediyorum tam olarak neden yıkıldığını. Hala inanamıyorum canlı olduğumuza.
0
hadi ya la
(09.02.23)
bir bilgim yok ama geçenlerde deprem dalgasının binaya paralel veya dik gelmesiyle ilgili açıklama yapan biri olmuştu. (sanırım ekşi'de okudum)

Fayın tipine bakmadan tasarlanmış olup tüm güç devirecek şekilde gelmiş olabilir. Tam tersi ince kısmına gelse hiçbir şey olmayacaktı belki de.(ama arsa bu şekildedir vs.)

ben binayı bilmiyordum baktım şöyleymiş:
i01.sozcucdn.com
i01.sozcucdn.com
0
nhk ni youkosu
(09.02.23)
Çökme olmadan bir bütün olarak devrilen binalar için zemin sıvılaşması var diyorlar haberlerde gördüğüm kadarıyla.
0
dissendium
(09.02.23)
o isten mimarlar anlamaz.
buyuk ihtimal zemin sivislasmasi kaynakli.
0
turbo sadık
(09.02.23)
Fotolardan birşey demek zor. Üniversite hocaları daha sonra bu örnekleri toplayıp, hasar tiplerini ve yapılan yanlışları özetleyen raporlar yazarlar, hatta öğrencilere ders diye gösterilir. 99 sonrası böyle olmuştu. Zemin sıvılaşınca temelle birlikte topyekün kayıyor, devriliyor. Burada sanki yapı zemin kattan kopmuş gibi tıpkı makasla kesilmiş gibi.. ilk aklıma gelen binanın kısa yönde ki deprem kuvvetini alan yeterli perde elemanı olmaması. Nhk nin eklediği fotoda Bodrum kat full perde duvar. Diğer ihtimalde binada sıfır kotu altı ve üstünde aşırı rijitlik farkı olması ve deprem yükünün yapıda dağılmak yerine zemin kat birleşimdeki perdelerde yoğunlaşması. Zemin katın bodrum ile birleşimi zayıf tasarlanmış veya kötü inşaa edilmiş de olabilir.
0
ya volna
(09.02.23)
binanın bu şekilde devrilmesi olduğu yere çökmesine göre daha mı avantajlı? merak ettim... normalde alt katlardakiler zor kurtulur ama burada alt kattakilere pek birşey olmaz gibi sanki? hiçbir dairenin üstünde onlarca katın tonlarca yükü yok daha az enkaz altındalar sanki? kurtulanların oranı çöken binalara kıyasla daha yüksek mi şimdiye kadar?
0
konetsu
(09.02.23)
yikim genelde tek sebeple gerceklesmiyor, coklu sebepleri oluyor.
benim tahminlerim:

1 - deprem yanal bir yuk, bina salinim yaparken zeminde bir tarafin yuku artiyor, bir tarafinki azaliyor, hatta sifirlanabiliyor. Sifirlandiysa bina yerinden kalkmaya basliyor ve sonunda agirlik merkezinin oldukca yukarda olmasindan dolayi devrilebiliyor. Arabalardaki geyik testi gibi diyebiliriz. Manevra sirasinda bir tekerlek yerden kalkarsa ve arac yuksekse, taklaya gelebiliyorsun. Bunu engellemenin yolu genelde kazik cakmak ama bu binada kazik sistemi var mi bilmiyorum.

2- Uzun suren buyuk depremlerde binalar rezonansa girebilir. O da su demek, bina sallamaya basladiginda genelde depremin tersi yonde hareket ediyor, ama zaman uzadikca haraket yonu depremin yonuyle esitleniyor. O zaman depremin etkisi katlanarak artiyor. Bina rezonansa girmis olabilir.

Vs...
0
cooperr
(09.02.23)
Ekşi'den bir yorum:

Depremde çöken bina, inşaat kalitesinin düşük olmasından kaynaklanmıyordu. İnternette yer alan inşaat süreci fotoğraflarından, binanın boşluklu çekirdekli olduğu, desteklemek için çok sayıda kiriş ve çerçeve kullanıldığı ve kolonların mükemmele yakın yerleştirildiği görülebilir. Beton dökümü düzgün bir şekilde yapılmış ve kalıp işçiliği iyiydi.

Ancak, zemin etüdü ve tasarımında bir hata olduğu ve otoparkın ve sosyal alanın tabanının sıvılaşarak binanın buraya doğru eğilmesine neden olduğu görülüyor. Bu da temelin zayıf zemine batmasına ve binanın da onunla birlikte eğilmesine neden oldu. Kolonlar üzerindeki yukarı doğru çekme kuvveti dikkate alınmamış ve binanın eğildiği taraftaki kolonlar kırılırken, diğer taraftaki kolonlar sağlam kalmıştır.

Görünüşe göre ana zayıf nokta, binanın uzun yekpare bir yapı olması, düzgün bir şekilde ayrılmaması ve girişte zayıf bir zemin oluşturan nispeten uzun kolonlara sahip olmasıydı. Kısmen sıvılaşmış zemin ile yumuşak zeminin birleşimi yapının çökmesine neden olmuştur.

Sonuç olarak, bina zemin etüdü ve tasarımındaki bir hata nedeniyle çökmüş, temelin zayıf zemine batmasına ve binanın eğilmesine neden olmuş, yapının kendisi de düzgün bir şekilde ayrılmamış, zayıf bir zemine ve nihai çökmeye yol açmıştır.
0
hadi ya la
(09.02.23)
(7)

deprem haberlerini nereden takip ediyorsunuz?

fatihkkk
geçmiş olsun öncelikle herkese.deprem haberlerini nereden alıyorsunuz arkadaşlar.ben cüneyt özdemir izliyorum sürekli. onun dışında kaynak ne var? tv kanallarını önermeyin lütfen. alayının köküne kibrit suyu...teşekkürler.
geçmiş olsun öncelikle herkese.


deprem haberlerini nereden alıyorsunuz arkadaşlar.

ben cüneyt özdemir izliyorum sürekli. onun dışında kaynak ne var?

tv kanallarını önermeyin lütfen. alayının köküne kibrit suyu...

teşekkürler.
0
fatihkkk
(08.02.23)
ne yazık ki ekşi sözlük. troller işi zorlaştırıyor ama hepsinin yargılanacağı günlerin geleceğini umarak sakin kalmaya çalışıyorum.
0
knight of cydonia
(08.02.23)
ben o yerlerin sosyl medya hesaplarına bakıyorum. ne videolar var görseniz.
0
sanemz
(08.02.23)
Belediyelerin Instagram hesapları

CNN Instagram hesabı
0
dissendium
(08.02.23)
@sanemz, twitter'a baktim bakmaz olaydim. hic girmeyin bence o detaya. hatta yapabiliyorsaniz takip de etmeyin.
0
antikadimag
(08.02.23)
çoğunlukla instagram ve twitter üzerinden.
ekşi sözlük'e sadece birkaç kez bakıp çıkıyorum. zira her felakette olduğu gibi enerji sömüren, ısrarla siyaset yapan, insanların yardım çığlıklarını kendi siyasi ideolojisine göre tez-antitez ile meşgul eden iğrenç tiplerin zirve yaptığı bir yer oldu her zamanki gibi.
0
m e b
(08.02.23)
TV kanalları deyince şu vide geldi aklıma. Göçükten çıkan kızın lafını ağzına tıkıyor.

twitter.com
0
Mirket
(08.02.23)
reddit
0
gabe h coud
(08.02.23)
(2)

Sürücü Belgesi Harcıyla İlgili Bir Soru

oradaydik ve simdi buradayiz
Merhaba arkadaşlar, ilk defa sürücü belgesi alacağım. Harç bedeli 2500 lira diyor bunu ödedim. Ayrıca bir de değerli kağıt bedeli varmış 624 lira. Bunu da ödemeli miyim bilginiz var mı acaba?
Merhaba arkadaşlar, ilk defa sürücü belgesi alacağım. Harç bedeli 2500 lira diyor bunu ödedim. Ayrıca bir de değerli kağıt bedeli varmış 624 lira. Bunu da ödemeli miyim bilginiz var mı acaba?
0
oradaydik ve simdi buradayiz
(08.02.23)
O da ödeniyor. Ben 3 tane ödemiştim. Biri de polislikle ilgili bir yerdi.
0
dissendium
(08.02.23)
“B” sınıfı için (Engelli "B" Sertifikaları da Dahil) Harç Ücreti Vergi Tahsil Yetkisi Verilen Banka Hesaplarına 2.489,90

“Vakıf Hizmet Bedeli” Türk Polis Teşkilatını Güçlendirme Vakfı Hesaplarına 145,00 TL

“Değerli Kâğıt Bedeli” Vergi Tahsil Yetkisi Verilen Banka Hesaplarına 624,00 TL

Hocam bunlar zaten elden kursa vs ödenen ödemeler değiller, banka üzerinden resmi kuruma ödenen ücretler. Sizce ödememe şansımız var mı :)

Hayırlı olsun.
0
John Bloor
(08.02.23)
(20)

Evimize ne zaman dönelim? - Yer Antep

ananiyimioguz
Tam yerleştik huzur icinde uyuyalim diyorduk ki sokakta bulduk kendimizi. 2dk boyunca besik gibi sallanmistik öldük dedik herhalde de neyse ki bizim bina yıkılmadı.Durulunca araca indik baya bir orada bekledik. Sonra da akrabalarla buluşup köye gectik çünkü sürekli deprem oluyor hala.Ne zaman dönmem
Tam yerleştik huzur icinde uyuyalim diyorduk ki sokakta bulduk kendimizi. 2dk boyunca besik gibi sallanmistik öldük dedik herhalde de neyse ki bizim bina yıkılmadı.

Durulunca araca indik baya bir orada bekledik. Sonra da akrabalarla buluşup köye gectik çünkü sürekli deprem oluyor hala.

Ne zaman dönmemiz gerektiğini kim aciklayacak?

Binamizin merdiven kolonlarında yatay ince catlaklar gördük riskli mi bilmiyoruz. Baska bir yerinde bir sey yoktu. Evde de catlak yoktu.

İs yerine ugradik o bina 3 yıllık büyük bir site olmasina ragmen orada daha fazla catlak vardı.

Tek merak ettigimiz kac güne ihtiyac var faydaki enerjinin atılması için bilen var mı?

30 gün riskli derseniz sehir değiştireceğiz. Gerci bazi yollar da kapali ama olsun.

Marketler fırınlar benzin istasyonları yagmalandi pek bir sey bulamiyoruz. Neyse ki 1 hafta yetecek kadar falan depoladik koye gelmeden.

Babam memlekete cagiriyor ama eşim annemi kardeslerimi birakip 2miz nereye gidelim diyor.

İş yeri orda durmayin ucaklar varmis istanbula gelin, ekibin birazi orada sivasa gidin falan diyor.

Ben uzaktan çalışıyordum calisamiyorum. Kac gun izin almaliyim bilmiyorum.

Babam 15 kisiyseniz 15 kisi gelin diyor ama 12 saat yol nasil gidilir bilmiyorum.

Eşim zaten borclar var belki 3 gün sonra durulur, çalışmaya baslamam lazim diyor buralarda durmasi daha iyi olurmus.

E benim de calismam lazim tek gitmem olmaz.. nasil yapayim bilemedim. Koyde internet var ama arada elektrik su gidiyor.
0
ananiyimioguz
(07.02.23)
Binanın durumu için yetkili firmaları çağırıp test yaptırın. Belediyeler şu anda yetişemiyordur. Uygunluk raporu alınca geçersiniz. Bu sırada 1-2 hafta başka yerde olursunuz zaten.
0
nawar
(07.02.23)
artcilarin bitmesi evlere donmeniz gerektigini gostermez, imkaniniz varsa bolgeden ayrilin, evinizin grcekte ne kadar hasar aldiginin incelenmesi gerek ve bu su anda yakin zamanda olabilecek bir sey degil...
0
hewit
(07.02.23)
oguz,

eve mumkunse girmeyin, 6 ay geri donmeyecekmis gibi toparlanip biran once bolgeden ayrilin.

gecmis olsun, kolay gelsin..
0
cooperr
(07.02.23)
şehir içine 6 ay düzgün elektrik ve 1 sene düzgün su gelmez, bunu hem ev hem de işyeri için düşünün işlerinizi böyle görebilecek misiniz kar zarar hesabı size kalmış, şehrin altyapısı da hasar görüyor ve düzeltilmesi uzun sürüyor

twitter.com

ev yıkılmasa da bu depremin en az 10 tane 4-5 şiddetinde artçısı olacak bir sene içinde, bunun korkusu da var, eviniz sağlam olsa da insan korkuyor
0
freebird5406_2
(07.02.23)
allah yardımcınız olsun.
yaptığınız işe göre değişir tabi çalışma durumu.
ama en mantıklısı şu an eve girmemek. Allah korusun bir artçı deprem daha olabilir.
0
alt4y
(07.02.23)
esin su ortamda ne is yapacak ki? borclar depremzedeler icin ertelenir diye dusunuyorum tabi bu daha cok temenni. yani odemeyince eve haciz getirecek halleri yok herhalde.
0
hot potato
(07.02.23)
kirası ucuz, deprem riski olmayan şehirlere göç etmek mantıklı bence. karadeniz'de herhangi bir il olabilir.
0
kanasla intihar eden adam
(07.02.23)
2-3 haftada toparlanabilecek bir sey degil bu. imkani zorlayin uzaklara gidin es dost akraba koyevi fark etmez.
0
turbo sadık
(07.02.23)
Ahmet Ercan bu boyutlarda depremlerde artçılar 5-6 ay boyunca devam edebilir demişti. Biz 99 depeminde İstanbuldaydık ve 6 ay eve sadece hızlıca banyo yapıp çıkmak için gidik hep çadırdaydık. Kışın zor geçmişti ama neyseki şimdiki kadar soguk degildi. Sona sona girmeye başladık o zaman da 5.5likler oluyordu ara ara ama ilk zamanlardaki kadar sık degildi.

Kimse ne kadar surecegi konusunda net bilgi veremez ama Prof. Ercanın dedigi gibi 6 ay benze buyukluklerde olabiliyor. Ev saglam olsa da bazen yuzeye yakın vudugunda daha fazla hissediliyor, duvarda çatlaklar oluşabiliyor. Eger kalacak yeriniz varsa bu şekilde bi sure merkezden uzak kalmak iyi olabilir.
0
e mice
(07.02.23)
Abi seni daha önce de biliyorum. Neden sürekli eşinin her dediğini sorgulamadan kabul ediyorsun. Eşin aşırı bencil. Sana bir şey olsa senin ailene nasıl hesap verecek, varsa yoksa kendi ailesi. Hep beraber ailesiyle gidin bir sureligine. Baban gayet mantıklı konuşmuş. Eşin nasıl hekim olmuş o da ilginç :( aldığı kararlar hiç mantıklı ve etik degil.
0
stejerners
(08.02.23)
hocam sen hala ayrılmadın mı o hatundan?

valla berbat durum nedeniyle duyurulara cevap bile yazasım gelmiyor ama sizi görünce dayanamadım.

daha önce de yazmıştım, siz karınızın sözünden çıkamazsınız, boşuna buradan akıl arayıp canınızı sıkmayın. "ignorance is bliss" deyiminin karşılığı budur aslında.

ben hatırlamıyorum burada en az 3-4 konu danıştınız hiç birinde sizin dediğiniz oldu mu?

bu arada geçmiş olsun.
0
nuisance
(08.02.23)
1999 depremini yaşamış biriyim. İlk ay çadırda geçer. Artçılar olmaya devam eder. Eve sadece tuvalet için girilir. Bu deprem bana göre 1999 depreminden de kötü. Bu sefer eşinizi dinlemeyin. Mümkün olduğunca o bölgeden uzaklaşın.
0
dissendium
(08.02.23)
Aslında tehlike varsa, devam ediyorsa, binalar da güvensiz ise tabii ki uzaklaşmamız konusunda herkes hemfikir.

Ama hayatın normala dönme ihtimali kısa ise, aylık eşimin 40k kadar ödemesi gereken borç var. Amaan dursun deyip gidersek o borcu kim ödeyecek burada kalıp çalışılmaz ise?

"Ölseniz daha mı iyi yani?" tabii ki değil ama sürünmek de istemiyor insan. Sıfırı tükettik biz ne bilelim son zamanların en büyük depremini yiyeceğimizi :/
0
🌸ananiyimioguz
(08.02.23)
babanız haklı.
aylarca toparlanamayacak o şehirler, borcu harcı düşünecek zaman değil, her şeyin bir yolu bulunur.
orada şu anki durum sizi yanıltmasın, çok değil bir kaç gün sonra daha da kötü olacak alt yapı ve temel ihtiyaç ürünlerine ulaşım.
şehri terkedip, daha güvenli yerlere doğru yola çıkın.

geçmiş olsun.
0
jimjim
(08.02.23)
bir şey daha ekleyelim; biraz olaylar durulunca diğer şehirlerde kiralık ev bulmak sorun olacak, o yüzden niyetiniz varsa elinizi çabuk tutun.
0
nuisance
(08.02.23)
Bro eşin belli ki şoktan mantıklı düşünemiyor, bir kere olsun sorumluluk alsan nasıl olur?

İşyerin sana Sivas'a geç başka yere geç demiş, bir süre tek maddi kaynağınız senin işin olacak. Çözüm üretmediğini görürlerse şu andaki işini de kaybedersin, istediğin bu mu? Sürekli buraya sorarak hiçbir sonuç elde edemiyorsun, sorumluluk almadığın sürece sorup yine eşinin söyledikleriyle ilerlemeye devam edeceksin ve gördük ki çok isabetli kararlar veremiyor.
0
montreal
(09.02.23)
hocam dedenize benzeyen bir insan haline gelip, annenize cok benzeyen bir kadinla evlenmissiniz. kolayliklar diliyorum. bence bu ailede en sansli kisi babanizmis, erkenden ayrilip kafayi dinlemis. esinizin borclarini bilemem de, o bolgede yarin obur gun dukkan acmak ve insanlardan hizmet karsiligi para istemek esiniz icin bir ruya sadece sanki.
0
kassiopeia
(09.02.23)
Tesekkurler babamin yanina, memlekete geldik simdi. Yarımız Antep'te köyde kaldi gelmek istemediler. Köy nispeten daha guvenliymis.

İş konusu da hayirlisi artik evlere girebilirsiniz falan derlerse döneriz herhalde tüm para oraya yatırıldı.

@kassiopeia, dedeme hic benzemiyorum harcama konusunda dikkatliyim, ama diger konuda benim de suphelerim var :( hayirlisi artik.

Hayat cabuk normale doner ya o konuda kotumser dusunmuyorum. Zaten bizim oturdugumuz mahalle ve klinik actigimiz komsu mahallede hic yıkılan bina yok. Genel olarak Antep de az hasar gördü.

Sadece hem ülke olarak hem de illaki ki herkesin bir tanidigi kaybedildi, travmatik bir olay yaşadık. Etkisi surebilir ama hayatin normala donmesini etkilemez diye düşünüyorum.

Aksi gibi işler de çok iyiydi yani actigimiz andan itibaren. 6 ay bisey beklemeyin demislerdi, 2 aya anca kurarsiniz demislerdi. Biz 25 günde kurduk, musteriler de vardı baya.

Şu olay hic olacak sey miydi.. şans
0
🌸ananiyimioguz
(10.02.23)
dedeniz anlattiklarinizdan bir 'people pleaser' gibi geldi bana, insanlari memnun etmeye calisarak sevilme ihtiyacini gidermek isteyen, kendini bu sekilde degerli hisseden, bu nedenle insanlara belki hayir diyemeyen, sinir koyamayan, belki etrafinda tutmak icin farkli seyler deneyen biri olabilir mi objektif bakinca? paraya odaklanmayin. kendinizde buna benzer huylar goruyor musunuz? kendi ihtiyaclarinin farkinda olmamak, ya da vazgecmek, kendi ihtiyaclarini ikinci plana atip digerlerine evet demek, sinir koyamamak vs. vs.?

anneanneniz ve anneniz belki bu nedenle belki baska yasantilarla erkeklere guvenmeyen, erkeklerin is bilmez oldugunu dusunen, saglikli bagimsiz belki, ayrica kontrol etme ihtiyaci yuksek, kendini koruma ihtiyaci yuksek gibi sanki. ben bilemem tabii ki, sizi hic tanimiyorum, en dogrusunu siz bilirsiniz. sevgiler.
0
kassiopeia
(10.02.23)
Evet o açıdan bakınca vardı üniversitenin ilk yıllarına kadar. Fakat sonra uzaklaştım baya. Hala bazı karar ve davranışlarımda izleri gözüküyor olabilir keskin değişimler yapmak zor oluyor.

Ama burada biraz şey zannedildi, sanki bir şey masaya yatırılıyor, sonra ben diyorum ki tamam karıcım senin dediğin olsun.

Sizin "hayır şöyle yapmalıydın sürekli manipüle ediliyorsun" dediğiniz şeyi de uzun uzadıya konuşuyoruz. Onun ucu bir yere çıkmıyor. Çözemiyoruz sıkıntıyı. Yani denklemde elimizde olanlarla çözemiyoruz. Siz olsaydınız erkek tarafı olarak veya bireysel olarak çözerdiniz belki. Veya çift olarak. Fakat bizim durumumuzda olmuyor.

Olmayınca diğer seçenek hanımın dediği oluyor. Son durumda da başta nereye gideceğiz her şey burada demesine rağmen oturup konuşunca ikna oldu yani ben nasıl çalışacağım doğru düzgün sabit bir yer bulamazsam?

O yüzden bazı şeylerin tam anlaşılmadığını, içeriden bakılmayınca dışarıdan nasıl gözüktüğünü çok iyi anlıyorum ama haksızlık edildiğini düşünüyorum.

Çünkü eşim mantıklı bir yol sunulduğu zaman "aa yok bunu ben demedim o yüzden hayır kabul etmiyorum" gibi saçmalamıyor yani. Yanlışları vardır, bazı zamanlarda farklı davranabilirdi evet, ama bu onu mantıksız yapmaz.

Bazı zamanlarda kendi yolumuzu çizmek durumunda kaldık, yolu çizmek kısmında evet zorunda kaldığım oldu ama yolda beni hiç bir zaman zorunda hissettirmedi maddi manevi destek oluyor. Ama gidilen yere bakılınca da hep o yönlendiriyormuş gibi gözükmesi veya kukla gibi durmam normal sanırım dışarıdan bakılınca.

Başka ilişki yaşamasam, diğer ilişkilerimdeki dinamiklerimi bilmesem tam anlamıyla hak verebilirdim fakat şu anki durumlar bazı bu tarz sonuçları getiriyor, şu an bazı şeyleri ben yönlendiremiyorum. Sevgililiklerde evet yapabiliyordum öncesinde. Ama evlilik ve sonrası ciddi konulara hazır değildim. Öyle olunca ister istemez güçsüz konuma düştüğüm yerler çok oluyor.
0
🌸ananiyimioguz
(10.02.23)
(5)

polisiye/dava/suc filmi onerisi

Kittie
sasirtmacili olursa da super olur.bir de cok kafa yorucu, komplike film sevmiyorum.sevdiklerim:just mercy (tam bu tur ariyorum aslinda: yanlis yargilama mucadelesi)beyond reasonable doubtprimary fearlincoln lawyerperfect murder gibi gibigordugunuz gibi yeni, eski fark etmez veya illa mahkeme sureci
sasirtmacili olursa da super olur.
bir de cok kafa yorucu, komplike film sevmiyorum.

sevdiklerim:
just mercy (tam bu tur ariyorum aslinda: yanlis yargilama mucadelesi)
beyond reasonable doubt
primary fear
lincoln lawyer
perfect murder gibi gibi
gordugunuz gibi yeni, eski fark etmez veya illa mahkeme sureci de aramiyorum. cok eski olmasin yeter. 95 yilindan baslayabilir.
cok tesekkurler simdiden.
0
Kittie
(05.02.23)
Adalet Oyunu
0
ankarakecisi
(05.02.23)
A few good man
0
etna
(05.02.23)
Dizi isterseniz eğer Bosch. Amazon Prime da var... Sağ kemiksiz polisiye.
0
mahsus mahal
(05.02.23)
Tür olarak tam eşleşmese de

The Next Three Days
0
dissendium
(05.02.23)
law abiding citizen
0
baba553
(05.02.23)
(6)

devlet buyuklerini koruma jipleri neden amerikan?

agentsmith
turkiye'de haberleri izlerken goruyorum, turkiye'deki ust duzey devlet adamlarinin konvoylarinda hep amerikan SUV arabalar var. bunlar daha mi guclu oluyor, tercih nedeni denir bunlarin? mesela bir toyota land cruiser, range rover daha mi kotu bu amerikan arabalarina kiyasla?amerikan arabalari bu ka
turkiye'de haberleri izlerken goruyorum, turkiye'deki ust duzey devlet adamlarinin konvoylarinda hep amerikan SUV arabalar var. bunlar daha mi guclu oluyor, tercih nedeni denir bunlarin? mesela bir toyota land cruiser, range rover daha mi kotu bu amerikan arabalarina kiyasla?

amerikan arabalari bu kadar iyiyse neden makam arabalari da amerikan degil?
0
agentsmith
(05.02.23)
Toyota peşmerge arabası, range rover zengin oyuncağı derken statü göstergesi olarak zırhlı amerikan arabaları kalıyor geriye.
Makam arabası için merso takılıyorlar.
Gösteriş sonuçta.
0
neymis
(05.02.23)
land cruiser'lar genelde ortadoğu konsolosluklarında kullanılıyor. türkiye tarafından bile.
bir de zaten aşırı popüler bir model. herkes tuzlukla koşuyor kendisine.
range rover'lar o kullanımı kaldıramaz.
evet, geriye "full size american suv"ler kalıyor.
bu arada koruma jipleri olarak 3.7 v6 motorlu cherokee'ler var kj kasa. bunları da f16'ya karşılık mısır vermişti 2003 yılında. bakım yapa yapa hala kullanıyorlar.
0
rain when i die
(05.02.23)
Amerikan arabaları narkotik operasyonlarında kullanılıyor. Sicario filmini izle. FBI, CIA hep kullanıyor. Kendini kanıtlamış arabalar.
0
dissendium
(05.02.23)
sadece bizde değil çoğu ülkede benzer kullanım söz konusu. bu arabalar bir çeşit yazılı olmayan popüler gösteriş kuralları.
0
debian
(05.02.23)
Ladder frame big block motor. Zor bozulur, zırh uygulaması süspansiyonları ayarlaması kolay. Zaten pajero, land cruiser, escalade, tahoe, suburban dışında seçenek yok.

Alman araçları da yine kolay bozulur, zor tamir edilir, üzerinde oynanması zor olduklarından ve genelde monokok şasi kullandıklarından tercih edilmez. G class istisnai olabilirdi ama artık lüks araç sınıfında.

range roverın ürettiği 10dk da bir bozulan, hindistan menşeili tenekeleri operasyonel önem gerektiren hiçbir durumda tercih etmezsin yarı yolda bırakma ihtimali çok çok fazla.
0
ThomasJefferson
(05.02.23)
coklu nedeni var:

+ "devasa arac" sektorunun krali amerika diyebiliriz cunku herifler 50-60 senedir bu araclara biniyorlar. arabalar iyi kalite mi orasi tartisilir, ozellikle motorda hala oldukca eski teknolojiler kullanan markalar var. bozulursa tamiri daha kolay diyebiliriz.

+ amerikalilarda silah/zirh meraki var, zaten silahlanmis bir millet. o yuzden sirh cozumu daha kolay.

+ amerikanlarda ayrica secenek cok, 3-4 marka ayni araci uretiyor ama farkli kullaniciya hitap ediyor. escalade ile tahoe'nun platformu ayni mesela.

+range nazik bir arac, oyle korumalarin kapilara asilmasina falan gelmez.

+land cruiser guzel ama cok zor yenileniyor. adamlar tek kasa degistirene kadar amerikanlar 3 kasa degistiriyor.
0
cooperr
(06.02.23)
(17)

İşyerinde joker eleman olmak

meraklitursucu
Müdür size seni joker olarak görüyorum derse ne düşünürsünüz?
Müdür size seni joker olarak görüyorum derse ne düşünürsünüz?
0
meraklitursucu
(05.02.23)
Sana güveniyorum, olmadık iş çıksa nisana veririm halledersin sen, aslanık benim, rrrnn rrrn!
0
baba553
(05.02.23)
Beni enayi olarak gördüğünü düşünürüm. Her işin peşinden koşmak iyi bir şey değil. Üniversite mezunuysanız ben neden bu işle uğraşıyorum dediğiniz bir iş verilebilir. Çünkü bazı işler niteliksiz iştir.
0
dissendium
(05.02.23)
bence iyi değil. hakkınız veriliyorsa ne ala. 2 kişilik maaş verilmesi lazım o durumda.
0
jelly bear
(05.02.23)
Diğerlerinden nitelik olarak farklıysanız ve iş yükü şu an için çok sorun değilse sizin için, ücretin de doğal olarak farklı olmasını bir ara hatırlatın .
0
diyecevaplandı
(05.02.23)
bana göre, maaşın iyiyse değerli bir jokersin. maaşın kötüyse seni sallamak için kullanılan bir kelime.
0
benibulmanlazim
(05.02.23)
müdür seni yetenekli, güvenilir ancak enayi birisi olarak görüyor. nerede elemana ihtiyacım olursa seni orada değerlendiririm diyor. yeni mezun isen belki bir süre her işi öğrenmek için idare edersin, ancak tecrübeli birisi yetki ve sorumluluklarının sınırlarını bilmek ister.
0
abelardo
(05.02.23)
Bizim iş yerinde ortalık o.. su derler bu pozisyona. Biri gelmeyince onun yerine bakar. Her işe koşturur. Sabit bir işi olmaz. Herkesin iş yükünü kaldırır. Sonra neyim ben diyince. Sen jokersin derler.
0
limonlu eksi
(05.02.23)
Ben üzülürüm ya bana öyle deseler bi yerim yurdum yokmuş demek ki diye düşünürüm.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(05.02.23)
Tek başına anlam ifade etmez davranışları sana verilen işler maaş bunu anlamlı kılar
0
basond
(05.02.23)
yöneticinin bakış açısına göre iki senaryo olur:

1- yeni bir pozisyona terfi durumunda sizi terfi ettirmez çünkü işini çözen adamsınızdır. sizi kaybetmek istemez. stratejik karar.

2- sizin başarınıza değer verir ve sizin önünüzü açmak amacıyla o pozisyona önerir.

genelde süreç üzerine değil de kişi üzerine yoğunlaşmış işlerde 1. seçenek ağır basar. yani siz oradan ayrıldığınızda işler yürümezse yönetici de 1'i seçer.
0
mr.goodcat
(05.02.23)
ben bu şekilde uzun süre çalıştım, gerçekten her işe koştum ama kariyerim açısından da çok faydalı oldu. eğer işiniz ve kariyerinizle alakalı işler veriliyorsa ve hakkınızı da alıyorsanız bence sıkıntı yok.
0
roket adam
(05.02.23)
Beni methetmeyin bana para verin şeklinde düşünürüm.
0
vedatchilipeppers
(05.02.23)
maaş iyiyise iyi bi şey
maaş kötüyse kölelik
0
bir soru sorcam
(05.02.23)
Size vazife olmayan işleri bile size yaptırmaya çalışırlar. Görev sorumluluğuyla işinizi iyi yaparsanız o sizin göreviniz olur, güzel kullanılırsınız ve karşılığını alamazsınız. Sonunda koca şirkette fazla mesai yapan bir tek siz olursunuz. Gün gelir bir toplantıda bu haksızlığa isyan edersiniz ve sonrasında işten kovulursunuz.

En azından benim başıma gelen buydu. O yüzden ne kadar ekmek o kadar köfte felsefesini uygulayın. Bir iş için değerinden fazla çalışmayın, her şeyi bilseniz bile bilmiyormuş gibi yapın.
0
graphytube
(05.02.23)
vizyoner biri dediyse sevinin. size gercekten deger veriyordur. ve karsiligini alirsiniz.
herhangi biri dediyse samimiyeti azaltin. size deger verdigini saniyordur. babayi alirsiniz.
0
buenosdias
(05.02.23)
Joker eleman dediğin Genç Semih gibi bi şeydir abi boş ver sen.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(05.02.23)
Allah kurtarsın derim. Diğerleriyle aynı maaşı alıp daha fazla çalışacağın anlamına gelir.
0
ditu
(05.02.23)
(11)

Grip - Nezle Olmamak ve sağlıklı olmak için ne yapıyorsunuz?

put it in your appropriate place
Harbiden ne yapıyorsunuz? Bir kışı sadece bir kez nezle, griple geçirirken grip geçirmekten helak olmaya başladım.Eylül ayında bir kez grip.Aralık ayında bir kez nezle ve sinüzit.Geçtiğimiz hafta da gripimsi ve nezlemsi gibi bir şey geçirdim. Helak olmayı abarttım ama hayatımı bir şekilde etkiliyor.
Harbiden ne yapıyorsunuz? Bir kışı sadece bir kez nezle, griple geçirirken grip geçirmekten helak olmaya başladım.

Eylül ayında bir kez grip.
Aralık ayında bir kez nezle ve sinüzit.

Geçtiğimiz hafta da gripimsi ve nezlemsi gibi bir şey geçirdim. Helak olmayı abarttım ama hayatımı bir şekilde etkiliyor.

Spora gidiyorum, tam rutine biniyor ama hastalık olunca sekteye oluyor. Spor haydi neyse sosyal hayatı da etkiliyor. İşe gidiyorum, hasta hasta ne geliyorsun tribi oluyor.

Düzgün beslenmeye çalışıyorum, düzgünden kastım fast-food'dan uzak durmak vs.

Sağlıklı ve Grip Nezle olmamak için ne yapıyorsunuz?
0
put it in your appropriate place
(04.02.23)
Çok saglıklı beslendigim söylenemez ama bagışıklıgımı yuksek tutacak şekilde besleniyorum, uşenmedigim gunler spor yapıyorum ve toplu taşıma/market harici oldum olası (pandemiden falan önce de) insan içine kalabalıga girmem.

Stes ve uykusuzlugun da bagışıklıgı kötu yönde etkiledigini kendi uzerimde gözlemledigimden beri bu ikiisine de dikkat etmeye çalışıyorum :)

Son olarak hijyen konusunda da bazen psikopat derecesinde titiz olabiliyorum. Başka bişi kalmadı zaten diyeceksin de bunları istemeden yapıyorum :D
0
e mice
(04.02.23)
grip asisi olmaya basladigimdan beri (son 5-6) senedir hic grip olmadim, belki alakasi vardir.

Herkesin dokundugu yuzeylere dokunmaktan kacinmak. Kapi kollari, asansor dugmelerine dirsekle veya serce parmakla dokunmak, sonra bunu agzima goturme ihtimalimi dusunuyor.
0
hot potato
(04.02.23)
Geçen haftalarda final döneminde belki de bin farklı öğrenciyle muhatap oldum (sınavlar gözetmenlikler) n95 maske sayesinde bir şey olmadı.

En düz çözümü bu.
0
nhk ni youkosu
(04.02.23)
Ben hep üşüyünce hasta oluyorum. Üşümeyeceğin şekilde giyin. Ağzını burnunu kapat. Eskiden atkı, eldiven yaygındı. Şimdi kimse kullanmıyor. Vücudunu fazla yorma. Dinlenmek önemli. Uyku önemli. Fırsat bulunca uyu. Banyodan sonra hemen giyin. Saçlarını hemen kurut. Bol bol el yıka. İnsanlara çok yaklaşma. Biraz da soğuğa dayanıklı olmaya çalış. En küçük soğukta kombiyi açma. Bunlar vücut direnciyle bağlantılı şeyler. Fast food yorumuna katılmıyorum. Fast food genelde et içeriyor. Az da olsa protein almış oluyorsun. Düzgün beslenmek ille sebze yemek değil.
0
dissendium
(04.02.23)
şuan sağlıklı besleniyorum ama lisede her öğünüm dışarıdan söylediğim şeylerdi diyebilirim... 2.5-3 yıl önce de yine devamlı fastfood, pizza, döner dürüm vs. yiyordum nasıl beslendiğim genel sağlık durumumu etkilese de hastalanma konusunda fark yaratmadı. en sağlıksız beslendiğim dönemlerde bile hasta olmadım. en son hasta oluşum 2006-2007 filandı.
15 yıldır problem yok.

üşümenin de hiçbir etkisini görmedim. dışarıda kar yağarken kolsuz veya kısa kollu tişört üstüne ince yağmurluk giyip önünü kapatmadan gezdiğim de oldu. sağanak yağmurda bisikletle okula gidip derste kuruduğum da. bu kış daha kombi açmadım mesela, salonun camı içten çatlak, giriş kattayım altım bodrum yani alt komşudan gelen bi sıcaklık da yok. ev kuzey cephede önü açıklık ve yüksek bir bölgede, şehrin en rüzgarlı ve soğuk kısmı. gribi nezleyi geçtim covid de olmadım ve hiçbir önlem almadım. maske de kullanmadım dezenfektan vs. de.

stres-uykusuzluk denmiş ikisi de bolca var bu arada :D duştan sonra da tam kurumadan nemli saçlarla yaz kış rüzgar kar vs. demeden dışarı çıkıyorum.
0
konetsu
(04.02.23)
+1 nhk

n95 koruyucu oluyor.

spor salonları hastalık kapmak için en uygun yerlerden biri. hastanelerle yarışır öyle diyeyim. korunma tedbiri olarak yanınızda ufak dezenfaktanlardan bulundurun. ayrıca aletlerin üzerine koyduğunuz havluyu kesinlikle yüzünüze sürmeyin.

birde virus blocker pastiller oluyor. onlardan kullanabilirsin, piyasada var.
0
false pretension
(04.02.23)
Grip ve nezle virusleri havada cok kalmiyor. Genelde hasta insanlarin agzindan ve burnundan yuzeylere dusen sivilarla bulasan hastaliklar. Coronavirus ise bunun tam tersi, havada uzun sure kaliyor ama yuzeylerde dayaniksiz.

Elimi yikamadan burnuma ve gozlerime surmuyorum. Her eve geldigimde cep telefonunu dezenfekte ediyorum. Disarida bile olsa el yikamadan asla yemek yemiyorum. Hasta insanlara cok yaklasmiyorum. Hasta insanlarin dokundugu yerlere cok fazla dokunmamaya calisiyorum. Toplu tasimada maske takmaya devam ediyorum. Bunlar etkili oldugundan emin oldugum seyler.

Gunde 40 dk yuruyus, ara sira sinav ve barfiks disinda spor yapmiyorum.

Seker, beyaz undan yapilma mamuller, doymus yag tuketmiyorum ama bunlarin hastalanmamakla iliskisi olduguna dair bir iddiam yok.

Takviye, multivitamin vb kullanmiyorum. Hepsinin para tuzagi oldugunu dusunuyorum.

İki uc senede bir nezle olurum; grip en son ne zaman oldum hatirlamiyorum. COVID olmadim.
0
aloha snackbar
(04.02.23)
grip asisi +1

Son 3 yildir surekli oluyorum, bazen gunluk burun akintim oluyor ve geciyor. gecmiste zaturre de gecirdim bulabilsem zaturre asisi da olacagim.

bir de ben sosyal ortamlardan mumkun oldugunca uzak duruyorum. toplu tasima vs. kullanmiyorum, hala markete giderken maske takiyorum. eve misafir kabul etmiyorum, babamda multipl myeloma denen bir rahatsizlik var ve enfeksiyona karsi cok dikkatli olmamiz gerekiyor. babam sayesinde baya baya mevsimsel hastaliklardan korunur olduk.
0
duyulmasi gerektigi kadar
(04.02.23)
bir allah'ın kulu da yazmamış.

d vitamini... dünyada en çok eksikiği görülen, bağışıklığı güçlendiren ve bilhassa üst solunum yolları enfeksiyonu semptomlarının hafif atlatılmasını sağlayan vitamindir. ayrıca takviye kullansanız bile kolay kolay sınırı aşamazsınız ama yine de kan testi verip kullanmada fayda var. düşük çıkmamasından ziyade optimum seviyede olması daha önemlidir. aynı şekilde bağışıklık için çinko da önemli bir mineraldir ama ciddi anlamda düzenli ve sağlıklı bir beslenmeniz varsa takviye olarak alınmasına gerek yoktur. fakat d vitamini öyle değil... güneş yoluyla almanız için bile birçok faktör var. örneğin güneşlendikten sonra duş almamak, suya değmemek gibi. kaldı ki güneşin cilde yarardan çok zararı var.

yüksek yoğunluklu spor yapmak bağışıklığı düşürür ve vücudu savunmasız hale getirir. eğer performans için değil de sağlık için yapıyorsanız, antrenman hacmini abartmayın.

onun dışındaki şeyler klasik, herkesin bildiği...
0
motosiklet burclu adam
(05.02.23)
Covid sayesinde maskenin faydalarını görmeye başladık. n95 tavsiye ederim. tabi öpüşme mesafesinde sohbet eden mal tanıdıklar yüzünden gözden virüs kapmak mümkün o yüzden d vitamini c vitamini de ek faydalıdır.
0
kurbanlik koyun
(05.02.23)
D vitamini alıyorum. Haftada 1 gün günde 2 kez. Ayrıca kapalı yerlerde avm ve toplu taşımada maske kullanmaya devam ediyorum. Şimdilik hiç hasta olmadım. Bi kere olur gibi oldum bi nurofen içtim hastalanmadım.
0
naksidil
(05.02.23)
(8)

İstanbul akşam yemeği

dissendium
İstanbul'da iyi sayılabilecek bir yerde (Boğaz olabilir) akşam yemeği ücreti ik kişi için ne kadar olur kabaca? Çok geniş bir soru olduğunun farkındayım ama az da olsa bilgi sahibi olmak istiyorum. Mekân ve ücret şeklinde yakın zamanda gittiğiniz yerleri yazsanız da olur. Teşekkür ederim cevaplar iç
İstanbul'da iyi sayılabilecek bir yerde (Boğaz olabilir) akşam yemeği ücreti ik kişi için ne kadar olur kabaca? Çok geniş bir soru olduğunun farkındayım ama az da olsa bilgi sahibi olmak istiyorum. Mekân ve ücret şeklinde yakın zamanda gittiğiniz yerleri yazsanız da olur. Teşekkür ederim cevaplar için.
0
dissendium
(04.02.23)
1. alkollü ya da alkolsüz? alkol fiyatları yukarı çeker.
2. semt? fine dining mi, iyi “sayılabilecek” bi yer mi? yine fiyatlar değişken.

2 kişi için ortalama 800 derim. restorana göre artabilir de azalabilir de.

edit: belirtmeye gerek duymamıştım ama alkolsüz yazdım elbette. bi de böyle sorularda net bi şey yazmak da zor; herkesin zevkine, bütçesine, yediğine içtiğine göre değişir.
0
deartheodosia
(04.02.23)
Yeniköy gazebo. Geçen gün gittik. Ana yemekleri normaldi. Salata ve başlangıçları mükemmeldi. Kadayıfa sarılmış karides ve wafu soslu salatası açık ara yediğim en güzel şeylerdendi. Garsonlar çok nazikti. Tek eksisi havalar soğuduğu için o güzelim yalının önünü camla kapatmışlar. Akşam olduğu için içerisi cama yansıyordu. Yine de boğaz güzeldi.

Menü:

gazebo-ist.com

Edit: Boğazda alkollü 800₺’ye yer varsa ben de gideyim. Genelde hesap 2-3 arası bir şey oluyor çünkü. Şişe şarap, başlangıç, salata vs alınmazsa sadece ana yemek ve birer kadeh üzerine birer kahve 1000’e şık bir yerde yenilir gibi.
0
ruhen hastayim ben
(04.02.23)
@deartheodosia, öncelik alkolsüz ama mekân iyiyse alkollü de olabilir. Aslında fine dining aramıyorum. Semt söyleyemem ama Anadolu Yakası öncelikli.
0
🌸dissendium
(04.02.23)
Pembe yalı
Suna’nın yeri
0
gabe h coud
(04.02.23)
ortakoy karayollari tesisleri belediye tesisi ama bogazdda. o yuzden cok ucuz ve alkolsuz(eskiden alkolluydu). feriye dunya mutfagi iyi o daha pahaliydi ve alkollu
0
ala09
(04.02.23)
ortakoye ailecek veya is arkadaslariyla gidiyorduk ramanzanda iftatlari normalde de baliklari keyifli
0
ala09
(04.02.23)
aralıkta vogue’a gittik. 2 kişi ana yemek + en düşük şişe şarap 2335 tl ödemişiz.
0
roket adam
(05.02.23)
Ismet baba
Ioki Kandilli
Suna'nın yeri (yazın daha keyifli bura)
0
mirafiori
(05.02.23)
(7)

İs gereği cumartesi de çalışma hk

japon balığı
İs yeri, bir projenin uygulanmasında uluslararası bir kurumun ortak taşeron uygulayicilarindan. Bu kurum 6 haftalık ve cumartesi dahil olmak üzere haftada 6 günlük bir eğitim verecek. İş yerim bu eğitimin taseronlarindan olduğu için beni görevlendirdi. Şimdi ben cumartesi de çalışmak istemiyorum. Am
İs yeri, bir projenin uygulanmasında uluslararası bir kurumun ortak taşeron uygulayicilarindan. Bu kurum 6 haftalık ve cumartesi dahil olmak üzere haftada 6 günlük bir eğitim verecek. İş yerim bu eğitimin taseronlarindan olduğu için beni görevlendirdi. Şimdi ben cumartesi de çalışmak istemiyorum. Ama program, otel vs ayarlandığı için caymak zor bu saatten sonra. Ben iş yerime çalışacağım cumartesi günleri için sonradan izin talep edebilir miyim?
Bu işi içinden haklarımı koruyarak nasıl yapabilirim.
Ek: sözleşmem belirli süreli idi ama yenilemeyeyip belirsiz olarak devam ettik.
Ek2: normalde cumartesi çalışmıyoruz.
Teşekkürler.
0
japon balığı
(04.02.23)
5 gününü, yıllık eğitim izninden kullanabilirler. Onun dışında eğitim aldığın süreler de çalışma saatlerinden sayılıyor. Çalışılan her 1 saat için 1,5 saatlik izin ya da ücret talebinde bulunabilirsin. Tabii kanuni olarak. Yani bunu yapıp sana tavır da alabilirler, yapmayabilip konuyu mahkeme sürecine de çekebilirler ya da hakkını teslim de edebilirler. Türkiye burası sonuçta :)
0
nawar
(04.02.23)
@nawar eğitimi almayacağim ben vereceğim. Uluslararası kuruluş vermemizi istiyor. Biz taşeron olduğumuz için bizden beni gorevlendirdiler. Cumartesi de vermem gerekiyor uluslararası kuruluşun programına göre.
0
🌸japon balığı
(04.02.23)
O zaman yıllık eğitim izninden düşmez ama kalan kısım dediğim gibi.
0
nawar
(04.02.23)
Sonra izin alma işi yalan olur. Ücret isteyin.
0
dissendium
(04.02.23)
45 çalışma saatini geçmiyorsanız o iş nanay diye biliyorum. İsterseniz hatta cuma günü yıllık izin kullanmaya çalışın. 1 gün mü 2 gün mü kesiliyor görünce bi şaşırabilirsiniz. Cumartesi günü yasaya göre çalışma günüdür, işveren haftalık çalışma saatleri dahilinde çalışma isteyebilir.
0
zoque
(04.02.23)
kontratınızda cumartesi çalışma günü olarak yazıyor mu? yazıyorsa 45 saatten sonrası fazla mesai olur. yazmıyorsa bütün cumartesi fazla mesai olur. para mı izin mi alacağınızı siz tercih ediyorsunuz yasaya göre.
0
argent dawn
(05.02.23)
sözleşmenizde yazanın üstü 45 saate kadar fazla süreli çalışma
45in üstü fazla mesai
bunu maaş olarak da isteyebilrsiniz izin süresi olarak da
iş kanuna göre sizin tercihiniz verilmek zorunda

ama bunları en baştan inatlaşmadan konuşun
iş kanuna istinaden bu süreler kadar izin istiyorum şeklinde
1.25 ve 1.5 katı veriliyor
0
bir soru sorcam
(05.02.23)
(1)

blog tv tarzı site yok mu?

canım sıkılıyor
10 sene önce `younow` oldu ama aynı tadı vermedi. `blog tv` iken ne güzel küfür hakaret ederdik en fazla yayından süresiz banlanırdık diğerlerine geçerdik o da yayıncı görürse olurdu. zevkli zamanlardı. şuan da instagramda canlı yayın var ama hakaret küfür olmuyor. erotik cam yayını olan siteler de
10 sene önce younow oldu ama aynı tadı vermedi. blog tv iken ne güzel küfür hakaret ederdik en fazla yayından süresiz banlanırdık diğerlerine geçerdik o da yayıncı görürse olurdu. zevkli zamanlardı. şuan da instagramda canlı yayın var ama hakaret küfür olmuyor. erotik cam yayını olan siteler de engelli ülkemizde çoğu da paralı zaten. blogtv tarzı bi site yok mu cidden?
0
canım sıkılıyor
(04.02.23)
Bigo'da bilgisayar oyunu videoları görmüştüm.
0
dissendium
(04.02.23)
(9)

alışveriş yaparken sizde de şu oluyor mu

regina phalange
normal noname yerlerin bile fiyatları uçmuş durumda en azından üstüne 3-5 daha koyup doğru düzgün bir markadan alışveriş yaparım düşüncesi var mı sizde de? 1500 liraya sweat aldım mesela tommy'den, yine 1500 liraya gap'ten mont aldım. bakınca aşırı yüksek gibi geliyor ama nolucak sonumuz böyle ya.
normal noname yerlerin bile fiyatları uçmuş durumda en azından üstüne 3-5 daha koyup doğru düzgün bir markadan alışveriş yaparım düşüncesi var mı sizde de? 1500 liraya sweat aldım mesela tommy'den, yine 1500 liraya gap'ten mont aldım. bakınca aşırı yüksek gibi geliyor ama nolucak sonumuz böyle ya.
0
regina phalange
(04.02.23)
1500 lira mont bana aşırı yüksek gelmiyor ya bence normal bi fiyat günümüz Türkiye'sinde, hatta ucuz bile geldi bana şu an.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(04.02.23)
bazı durumlarda, özellikle yiyecek-içecekte oluyor.
mont yine daha kabul edilebilir, hatta normal ve iyi sayılabilecek bir fiyat ama sweat için çok yüksek bir fiyat bence.
öyle durumlarda çok ciddi ihtiyacım yoksa paraya kıyamıyorum, almıyorum artık.
güle güle giyin.
0
blatta hiberna
(04.02.23)
Para olunca oluyor.
0
dissendium
(04.02.23)
Yiyecek ve içecekte hala kısmıyorum. Vücudumuza giriyor sonuçta en iyisini almak istiyorum. Kıyafette ise beğeniyorsam alıyorum. 1500’ü sweate vermezdim mesela pijama gibi duran/duracak bir üste o para çok.
0
ruhen hastayim ben
(04.02.23)
Çok uzun yıllar giyilebilecek şeyler için evet, gayet mantıklı. Gap'ten 1500 liraya mont ucuz bile sayılır hatta. Ben de 1500 TL vermezdim sweatshirte.
0
black holes in the sky
(04.02.23)
Gap’ten mont 1500 liraya ucuz zaten.
0
invictae
(04.02.23)
canının çektiği daha iyi ve lüks markaları almak için bahane arıyorsun demek bu. paran varsa tabii ki istediğin gibi yapabilirsin. ama lüks tüketime alıştıktan sonra diğer markalara dönmek istemeyecek ve sürekli para harcayacaksın.
0
roket adam
(04.02.23)
tam tersi 3-5 vermeyip aynı kalitede ürünü alıyorum. tr deki markaların %99 u çöp.

ekstrem sporlar yapmıyorsan, profesyonel ekipman almıyorsan giyime para vermek gerizekalılıktır.

çok modadan anlıyorum ben kaşmirden başka giyinmem falan diyorsan git kumaşı al iyi bir terziye tam üstüne göre diktir daha ucuza gelir.
0
ThomasJefferson
(04.02.23)
gap 1500 baya ucuzmus.
monta 5 sene once 1000 lira vermisligim var hala giyilir durumda. kiyafette kalite onemli hem icerik hem kalip fark ediyor ucuz yerlere kiyasla. ama tisort her turlu bozulan bi sey bikac yikama sonrasi. ayni sekilde sweate de vermem o kadar para. gecen bi sweat aldim defactodan 150 liraya. muadili ki pek farki oldugunu sanmiyorum zarada 450 falandi. ana parcalara para verebilirsin yani uzun zaman gotursun istiyorsan
0
Kittie
(04.02.23)
(2)

Işle alakalı bir soru

unseal
Merhaba. Firmaların satış departmanlarinda satış temsilcisi ya da bölge satış sorumlusu gibi unvanlarda çalıştınız mı? Bu işi tavsiye eder misiniz?Bana hep sürekli halden anlamayan insanlarla muhatap olunacak yapılmaz bir iş gibi geliyor. Yorumlarınızı merak ediyorum.
Merhaba. Firmaların satış departmanlarinda satış temsilcisi ya da bölge satış sorumlusu gibi unvanlarda çalıştınız mı? Bu işi tavsiye eder misiniz?

Bana hep sürekli halden anlamayan insanlarla muhatap olunacak yapılmaz bir iş gibi geliyor. Yorumlarınızı merak ediyorum.
0
unseal
(04.02.23)
Benim mesleğim değil, çalışmadım ama bu ünvanda çalışan 3-4 arkadaşla aynı ofiste bir yıl kadar çalıştık. Hepsi neşeli, işine hakim ve rahat çalışan arkadaşlardı, yani sizin düşündüğünüz gibi çok strese girdikleri söylenemez. İşine hakim biri zaten işinin insanlarla muhatap olmak olduğunu bildiğinden bu ayrıntılara takılmayacaktır. Birkaç sinir harbine şahit oldum ama tamamen karşı taraftan kaynaklıydı.

Saçma bir örnek vereyim, olur olmaz saatlerde görüntülü arama ile ulaşan bir Arap vardı mesela, adam bildiğin kanepeye uzanır pozisyonda sevgilisini arar gibi yan vaziyette arardı. Başta çok güldük eğlendik bu hallerine ama sonra satış sorumlusu arkadaş çıldırıp genel bir görgü dersi vermişti.
0
zaman ilac degil insanlar unutkan
(04.02.23)
Ofiste bu işi yapanlar var. Pek tavsiye etmem. Her müşteri kendini özel hissetmek ister. Her müşterinin işi acildir. Bir satış yaptığınızı düşünün. Müşteri sizi her gün arayıp üretimde hangi aşamada olduğunuzu sorabilir. Teslim tarihini öne çekmenizi isteyebilir. Üründe değişiklik isteyebilir. Satış fabrikalarda üretim ve müşteri arasında bir köprüdür. Sattım bitti gibi bir durum olmaz. İş takibi gerektirir. Bunun dışında sorumluluğu da yüksektir. Sipariş bilgilerini üretime siz aktarırsınız. Bir bilgiyi yanlış yazarsanız yanlış ürün üretilir. İyi tarafı ofis işidir. Fiziksel olarak yorulmazsınız. Ama çok iyi bir iletişim becerisi, stres yönetimi gerektirir.
0
dissendium
(04.02.23)
(4)

Devlet hastanesi, ücretli muayene

dissendium
Merhabalar. Cildiye bölümünde gişeden randevu almaya çalışacağım pazartesi günü. Sigortam var. Randevu bulamazsam ücretli muayene olabilir miyim? Teşekkür ederim.
Merhabalar. Cildiye bölümünde gişeden randevu almaya çalışacağım pazartesi günü. Sigortam var. Randevu bulamazsam ücretli muayene olabilir miyim? Teşekkür ederim.
0
dissendium
(03.02.23)
öyle bir seçenek yok
özele gitceksin ücretli istiyosan
0
jelly bear
(03.02.23)
Üniversite hastanelerinde yada özel hastane
0
hunharca ben
(03.02.23)
gişeden randevu alamazsınız hele ki cildiyeye imkansız gibi.
mhrs üstünden bile 15 gün sonraya zor randevu bulunuyor.
devlet hastanelerinde öyle parasını veririm hemen muayene olurum yok.
özellerde bile cildiyeye aynı gün randevu bulmak zor.
0
astronom bey
(03.02.23)
@astronom bey, 07.30'da gişe açılıyor dedi operatör. Kapmaya çalışacağım artık.
0
🌸dissendium
(03.02.23)
(3)

Motivasyonsuzluk vol. 100

kararsızataletfilozofu
İlerisi için bir hayaliniz-hedefiniz var mı sizi motive eden ?Öyle kesin hedeflerim hiç olmadı şimdi ise hevesimde yok.Nasıl bir hayalim-hedefim olabilir ?İş harici kalan zamanlar çok boş geçiyor.Kitap mı okusam dizi mi izlesem ingilizce mi çalışsam dolaşsam mı derken gün bitiyor.
İlerisi için bir hayaliniz-hedefiniz var mı sizi motive eden ?
Öyle kesin hedeflerim hiç olmadı şimdi ise hevesimde yok.

Nasıl bir hayalim-hedefim olabilir ?
İş harici kalan zamanlar çok boş geçiyor.

Kitap mı okusam dizi mi izlesem ingilizce mi çalışsam dolaşsam mı derken gün bitiyor.
0
kararsızataletfilozofu
(02.02.23)
Ben bir gün kendi işimi kurmak istiyorum. Genelde bunu düşünüyorum. Maaşlı çalışmak ile iyi bir iş kurmak çok başka. Birileri her ay milyonlar kazanıyor. Yaş gençken bir şeyler yapıp parayı bulmak gerekiyor. Bunun heyecanını, hevesini yaşıyorum genelde.

Ben hepsinden biraz yapıyorum kafama göre. Almanca haber okuduğum da oluyor. Dizi açıp izlediğim de.
0
dissendium
(02.02.23)
motivasyonsuzluk insan hayatında belli süreçte olur ancak dünyanın genel durumu, ekonomi, yaşadığımız dönemin sürekli tüketime yönelmesi vb. hepsi üst üste gelince daha da artan bir durum. yani insanın kendini motive etmesi gerçekten zor. sürekli bir şey yapma düşüncesi de insanın motivasyonun düşürüyor.
0
mikahakkinen
(03.02.23)
Seni tenzih ederim ama ben motivasyon olaylarını biraz kerizlik görüyorum çünkü motivasyon diye bir şey yoktur bana göre çalışma disiplini vardır, çalışma disiplini için de motivasyona ihtiyaç yoktur. Misal amacım dünyanın sayılı rüzgar sörfcülerden biri olmaksa bunun için belli bir program çerçevesinde çalışırım, bu amaç için çalışmaya başlama motivasyonu beklemem. Yani "ya bugün ülkenin ekonomik şartları beni çalışmamaya yönlendiriyor ya da manita beni şutladı en iyisi bikaç ay bunalım yaşayayım da sonra motivasyon gelir illa ki çalışırım" demem, her şartta çalışırım, çalışmak için motivasyon beklemek benim için gerçekten kerizliktir, bu motivasyonun oluşmasını bekleyen insanlar da her zaman başarısız olur.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(03.02.23)
(3)

Ceket Tercihi?

depresif çocuk
Merhaba, yine ben ve yine bir kıyafet sorusu.Siz olsanız hangisini tercih ederdiniz?1) https://www.massimodutti.com/tr/cepli-teknik-ince-ceket---studio-l020277232) https://www.massimodutti.com/tr/pamuk-kar%C4%B1s%C4%B1ml%C4%B1-ince-ceket---studio-l020297253) https://www.massimodutti.com/tr/hafif-esn
Merhaba, yine ben ve yine bir kıyafet sorusu.

Siz olsanız hangisini tercih ederdiniz?

1) www.massimodutti.com

2) www.massimodutti.com

3) www.massimodutti.com (siyah olan)

Not: Fiyatı bir kriter değil.
0
depresif çocuk
(02.02.23)
Ben bunları giysem fakirim zannedip para toplarlar. İnsan içine çıkılacak gibi değil. Kötünün iyisi 3.
0
dissendium
(02.02.23)
dissendium +1. beyaz ceket birseyle kolay kolay gitmez. ikincisi ise ceket degil, oversize pijama ustu gibi.
0
hot potato
(02.02.23)
1 > 2
3'u gormemis sayiyorum
0
nibba
(02.02.23)
(9)

İngilizce Haber Siteleri BBC ve CNN gibi (Dünya'yı takip etmek)

put it in your appropriate place
BBC ve CNN'den hangi Haber sitelerini takip ediyorsunuz? Amaç sadece İngilizce'yi takip etmek değil, ayrıca Dünya'da ne olup bittiğini öğrenmek için.
BBC ve CNN'den hangi Haber sitelerini takip ediyorsunuz? Amaç sadece İngilizce'yi takip etmek değil, ayrıca Dünya'da ne olup bittiğini öğrenmek için.
0
put it in your appropriate place
(30.01.23)
Bild okuyorum her gün. İngilizce için de Washington Post yazıları biraz daha iyi.
0
dissendium
(30.01.23)
guardian'ın dili daha sade ana dili ingilizce olmayanlar için mantıklı.

yabancı basını takip ederken salt tek bir yere bağlı kalmıyorum ben. sonuçta meda hiçbir yerde bağımsız değil. sahiplerinin sesi hepsi günün sonunda.

le monde(fr)
guardian(ing)
aljazeere(ing)
takip ediyorum genelde.

yeni başlayan biriysen wsj ve nyt önermem ağır bir dil kullanılıyor moralini bozabilir anlamayınca.
0
pardus
(30.01.23)
site takip etmiyorum. twitter'da bu saydığın sitelerin hesaplarını takip ediyorum. reddit'te de belli subredditleri takip ediyorum. çoğu şeyden haberim oluyor.
0
false pretension
(30.01.23)
CNBC'den bakiyorum ben genelde ama tabii ki oradaki anlati finans odakli oluyor. Onun haricinde genel gundem olarak facebook'ta guardian'in sayfasi dusuyor feed'ime, oradan bakiyorum.
0
hot potato
(30.01.23)
Bloomberg (TR olan değil).
0
alfired
(30.01.23)
Twitter’da çok kaynak var.
0
but that was just a dream
(31.01.23)
O medya da kendi patronunun atvsi halktvsi. Gerçeği yazmıyorlar. Bu yüzden Amerikalı seni kürtlere toplama kamplarında soykırım yapan ışidci bir selefi zannediyor. Çok merak eden için dendiği gibi twitter paylaşımları var. Kendi devletinde ne döndüğünü çözmüş kişilerin tvitlerini okursun en fazla. ben şahsen kendi ülkemde ne döndüğünü anlamış değilim. anlamaya da çalışmıyorum it izinin it izine karıştığı ortamda at aramaya çalışmıyorum. Boşver en güzeli sen haram yemeden şerefinle yaşamaya bak bence. Gerisi zaten sen bilsen de bilmesen de bir şey değişmiyor.
0
Batuhanolabilir
(31.01.23)
moon of alabama
fisted by foucault (substack)
unz.com
takimag
vdare
steve sailer'ın yazdığı her şey
0
sert siyah krom
(31.01.23)
BBC ve CNN aracılığıyla dünyayı takip etmek A Haber'le TR gündemini takip etmek gibi bişey. Hiç okumasan en azından yanlış bilmezsin.

En güzeli Twitter'da belli bi konuyla ilgilenen "bağımsız" kişileri bulup onları takip etmek. Bi de haber değil de "köşe yazısı" kıvamında yazılar için substack önemli, fisted by foucault çok güzel @sert siyah krom'un da dediği gibi. Steve sailer da twitter'cı, kendisini değil de onu RT edenlere bi göz atabilirsin. Kendisi çok bayık yazıyor.

Bonus: Twitter hesaplarına örnek:

twitter.com
twitter.com
twitter.com
twitter.com
twitter.com
twitter.com
0
plutongezegendegilmi
(31.01.23)
(6)

işletme için ingilizce den sonra en çok gerekli dil hangisi olabilir?

sonhakan
Seçmeli ders için hangi dil seçilmeli?
Seçmeli ders için hangi dil seçilmeli?
0
sonhakan
(30.01.23)
Günümüzde böyle bir şeyin olduğunu düşünmüyorum ama Almancanın İngilizceden sonra hâlâ geçerli olduğunu görüyorum. Ama seçmeli dersle olacak iş değil. Seçmeli ders amatör eğlendirir. Temel olsun derseniz faydalı olabilir.
0
dissendium
(30.01.23)
Ben de böyle bir şeyin gerekli olduğunu düşünmüyorum. Uluslararası çalışan her işletmede zaten ingilizce bilen insanlar oluyor. Ha sadece şöyle bir fark olabilir ki mesela almanca öğrenip türkiyedeki alman firmalarında avantajlı olarak çalışabilirsin.
not: ingilizce ve fransızca bilen bir işletmeciyim
0
onkiloversemtamamım
(30.01.23)
çince plase ispanyolca diyorum ben. ama çince'de salt seçmeli dersle A1 seviyesi bile tam öğrenilemez. seçmeli ders + udemy youtube vs bir şekilde desteklenirse iyi bir konuma gelinebilir.
0
pardus
(30.01.23)
Öğrenebileceğin herhangi bir dil.
Ben rusca ogrendim, ne erasmus var ne etrafta Rus vardı gelismedi. Avrupa dili öğrenseydim keske dedim.

Almanca ya da Fransızca derim.
0
logisticsmanager
(30.01.23)
Almanca muhtemelen. Hem avrupanin en guclu ekonomisi hem de ingizceyle tabani ayni oldugu icin ingilizce bilen biri icin ogrenmesi bir derece daha makul (kolay demiyorum, benzer diyorum). Yukarida da soylendigi gibi pratik yapma ihtimalin olmayan bir dil secersen bir yere varamazsin cunku gelismez. Yani cince'nin falan is hayatinda ise yarayacak kadar gelismesi imkansiza yakin.

Bunlar haricinde elbette ki "hicbiri, ingilizceye odaklan" yorumuna da katiliyorum. pratik olarak, toefl'den 105+ alacak kadar ust duzey ingilizce bilmeyen birinin "ikinci" dile kaymasi luzumsuz, gidip o dilin ulkesine tasinma gibi bir plani yoksa.
0
hot potato
(30.01.23)
almanca ve ispanyolca ve çince.
0
crackcodemood
(02.02.23)
(10)

kadin programindaki katil

Kittie
bugun hastaydim sabahtan aksama kanepede sizmis bi sekilde yattim.sonra bi kadin programi basladi. vallahi kendime geldim bi anda :)cok ilginc bir seye rastladim.bir adam var. anladigim kadariyla bu adam gunlerdir o programa cikiyormus. karisini oldurmus.bi ara olen kadinin anne babasina baglanildi.
bugun hastaydim sabahtan aksama kanepede sizmis bi sekilde yattim.
sonra bi kadin programi basladi. vallahi kendime geldim bi anda :)
cok ilginc bir seye rastladim.

bir adam var. anladigim kadariyla bu adam gunlerdir o programa cikiyormus. karisini oldurmus.
bi ara olen kadinin anne babasina baglanildi. gunler once programa kizlarini aramaya cikmislar diye anladim.

neyse bu katil koca bugun karisini oldurdugunu itiraf etti. nasil anlatiyor gorseniz detayli detayli.

sunucu kadin da polisler gelecek birazdan diyor. adam canli yayinda cesedin yerini tarif etti. soklar icinde izledim.

simdi sasirdigim seye gelirsek; bu adam neden canli yayinda bir cinayeti itiraf etti ki?
hani aile icinde kalmasi gereken kavgalari canli yayinda gunduz kusaklarina tasiyorlar onlar da ilginc ama hadi neyse. biraz da onlarin kurgu oldugunu dusunuyordum...

cinayet neden itiraf edilir canli yayinda anlamadim.

mantiken bu adam supheli degil demek ki cunku canli yayina gelebiliyor. hakkinda bi kanit olsa zaten karakolda sorguda olurdu coktan. e cinayeti isledigini biliyor sonucta neden kacmak yerine canli yayina cikiyor?? polis zoru yok bi sey yok. anlatabildim mi bilmiyorum bana cok ilginc geldi bu durum.

yok madem anlatma niyetiyle cikiyorsa programa e o zaman direkt git polise itiraf et. neden bi gunduz kusagi programi? bi de gunlerce itiraf etmemis belli ki.

hani "celebrity" olma icgudusu diyecem de koy yerinde karisini oldurmus siradan bir adam. oyle bir amaci olmadigi da belli.

nedir bu insani canli yayina cikaran sey? tamam suclular kacmasin tabii ama mantiken insan niye kendini ifsa eder biri aciklar mi.
0
Kittie
(30.01.23)
Şüphelenilmemek için kaçmamak daha mantıklı. Kaçarsan direkt şüpheli, hatta suçlu görülüyorsun. Programa dikkatleri başka yöne çekmek için katılabilirler. Olayları yalan ifadelerle karmaşık hâle getirebilirler. Program uzun sürdüğü için bir noktada itiraf etmek zorunda kalıyorlar. Zaten zekâları yüksek değil. Bir de anlatırsan cezada indirim olur gibi şeyler söylenince dökülüyorlar.
0
dissendium
(30.01.23)
Master degree Müge izleyicisi olarak, bunun sebebinin "yorulmak, anlatıp kurtulmak" olduğuna karar verdim uzun analizlerim sonucu...
0
abuzer
(30.01.23)
Toplumsal baski ve kendini bisekilde istedigi gibi cevreye gosterme istegidir. Buyuk olasilik delil yetersizliginden dolayi kanunen pek bisey yapilmiyordur kisiye. Konu tv de gosterilmeye baslandiginda da kisi arkasindan 'korkup kacti. Saklayacak biseyi olmasa niye orada olmasin' demesinler diye ve bir de delil yetersizligine guvendiginden dolayi programa cikmakta sakinca gormuyordur. Kendince cikip bir de cevresindeki imajini duzeltecegini vs hesapliyordur.

Tabii genelde farkinda olmadiklari sey ise olayin tv de yayinlanmasiyla olayin daha genis bir kitleye hitap edecek olmasi oluyor. Bu da yeni deliller, yeni kaynaklar vs saglayabiliyor. Normalde polislerin kaynaklari sinirli oldugu icin olayin ustune pek gidemiyorlar. Iste olay boyle genis kitleye yayilinca da evdeki hesaplari carsiya uymuyordur ve bu durumda da hizli karar verip aksiyona gecmeleri gerekecektir. Eger delillerin yetersizliginin farkindalarsa kalip inkara devam edebilirler, yakalanacaklarini anlarlarsa da cikip kacabilirler ya da itiraf edebilirler.

Canli yayinda degil de direkt polise gidip itiraf etmek de daha iyi olabilir onlar icin ancak bu durumda da kanal yonetimi, tv programi falan devreye giriyor olabilir. Sonucta olayi direkt canli yayinda itiraf etmeleri onlar icin oldukca saglam bir olay olur. Dolayisiyla bazen bu sekilde de yonlendiriyor olabilirler. Bazen de belki de o anin verdigi heyecan, baski yuzunden direkt cozuluyorlardir vs.
0
j r r tolkien hayrani
(30.01.23)
o programlar öyle. esra erol seyrettim pandemide haftalarca. yerinde olsam asla televizyona çıkmam dediğim insanlar çıkıp her şeyi anlatıyorlardı. programa getirmeden önce kandırıyorlar, senin tarafını tutucaz diyorlar, işini görücez diyorlar, sonra yardım etmiyorlar. canlı yayında çapraz sorular soruyorlar, sürekli baskı altında oluyor. en sonunda aptallaşıyor, bülbül gibi konusuyor. zaten genelde televizyona çıkmayı matah bir şey sanan, televizyon programcılarını üstün insan sanan köylü kesim oluyor bunlar.
0
abelardo
(30.01.23)
ayni programda kendi kizini bogarak olduren bir anne vardi. yillar once cinayeti islemis, fakat itiraf etmedigi icin iceriden cikarmislardi. sonradan sonraya uzerine giderek itiraf ettirdiler.

www.haberturk.com
0
idexo
(30.01.23)
o durum bana da tuhaf geldi.
müge'nin olaylarında katiller çevreden baskı görüyorlar ve suçlu olmadıklarını savunmak için ekrana çıkıyorlar.
bu olayda gördüğüm, çok ciddi üzerine gelen yok çevreden. kadının aldatma olayı olduğu için anne babası bile pek arkasında durmuyor. Adam stüdyoya gelmiyorum dese hiçbirşey olmaz.
0
vizivozo
(30.01.23)
para mı alıyorla acaba. katil olsam çıkmam programa. psikolojim bozuk derim. böyle saçma bir ülke nasıl olabiliyor ya
0
ShadowOfMoon
(31.01.23)
Valla o insanlari canli yayina cikmaya nasil ikna ettiklerini anlamis değilim.
0
stavro
(31.01.23)
@stavro insanlarin cehaletini ve kimisinin unlu olma istegini hafife aliyorsunuz. Gercekten cok cok cahil insanimiz var.
0
kassiopeia
(31.01.23)
Biraz Bosch izlemiş olanlar durumu daha kolay kavrar. Adam LAPD dedektifi, şüphelileri bir odada bekletiyor (cooking like a stew diyor ya da marinated, tender vs.) yoruyor, konuşurken direkt suçlamıyor, zihnini meşgul ediyor, olayları yaşatmaya çalışıyor, adamı önce zihninde tutukluyor, kaçacak yeri olmadığını görünce tek bir çıkış yeri bırakıyor, itiraf et ve yardım edelim. itiraf et ve kurtul bu işten, bu stresten. benzer bir şeyler olmuş gibi. izlemedim ama tahminim bu yönde.
0
gabe h coud
(31.01.23)
(19)

Amerika'da zencilere karşı ırkçılık

vizivozo
Hala gizliden devam ediyor mu, yoksa çoğunlukla bitti mi?
Hala gizliden devam ediyor mu, yoksa çoğunlukla bitti mi?
0
vizivozo
(29.01.23)
Devam ediyor hicbir zaman bitecegini sanmiyorum. Amerika'nin dezavantaji yuzolcum olarak cok buyuk olmasi bunun sonucunda zenci zenci bolgesinde, beyaz kendi bolgesinde yasiyor. Bu yuzden Ingiltere'yi fransa'yi 100 yil geriden takip edecek irkciligi yenme konusunda. Avrupa'ya kiyasla sosyal devlet de olmayinca (!) yoksulluk sarmalindan cikamiyor zenciler, isi zor Amerika'nin.
0
freedonia
(30.01.23)
polisleri sürekli zenci öldürüyor gibi bir algı var bende.
0
ahm1
(30.01.23)
benim gozlemim kalmadi. ama bunu bir zenciye sormak lazim.

yeni nesilde hic kimsenin umrunda degil bu konular. hatta bircok noktada artik pozitif ayrimcilik da var. mesela sirf siyahi oldugun icin diversity recruitment ile guzel sirketlere bir beyaza gore daha kolay giriyorlar.

sehirlerin asiri segrege olmasi, zencilerin dusuk sosyoekonomik seviyede olmasi fakirlik ile ilgili mevzular. onlar cok derin mevzular. ama direkt bir irkcilik falan yok artik. oldugu an carmiha geriyorlar.
0
antikadimag
(30.01.23)
speedy
(30.01.23)
Bro ABD'de zenciler beyazlara ırkçılık yapıyor.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(30.01.23)
Bu kadar belirgin bir ayrım varken bitmesi zor gibime geliyor. Bir siyahi suç işlediğinde, bir beyazın aklına ilk gelen ifade, "pis zenci" oluyordur muhtemelen.
0
🌸vizivozo
(30.01.23)
sırf zenci olduğu için kamu ihalesi, ucuz kredi, en iyi okullarda kontenjan, büyük şirketlerde kontenjan, kamu personeli alımında kontenjan hakları var.

zencilere en ufak kötü söz söylerseniz ırkçı olduğunuz için işten atılıyorsunuz. kiracıysanız evinizden çıkarıyorlar. web siteniz varsa kapatıyorlar. dükkanınız kapatılıyor belediye mühürlüyor ya da zenciler gelip yakıyor ve polis ellemiyor ırkçı olduğunuz için.

zenciler akpliler gibi, sürekli mağdurlar ama ülkenin kaymağını sonuna kadar yiyorlar. nüfusun %13'ü olup cinayet suçlarının %56'sını işliyorlar. yani zenciler olmasa ülkenin cinayet oranı yarıdan aza düşecek. özellikle büyük şehirlerde yani zenci nüfusun yoğun olduğu yerlerde neredeyse hiç cinayet kalmayacak demek bu. yani zenciler sopayı almış sana vuruyor, ırkçılık var bana sopa vuruyorlar diye de bağırıyor bir yandan.
0
sert siyah krom
(30.01.23)
@ sert siyah krom: hocam yazdıklarınız akplilerden ziyade ülkemizde olan bir milleti (ırkı) hatırlattı. Kimler olduğunu söylemeye gerek yok.
0
Erestor
(30.01.23)
Sistematik ve kurumsal ırkçılık azaldı ancak tam anlamıyla bitmedi, bitmesi de oo kadar kolay değil zira ırkçılık kendini çeşitli şekillerde yenileyen bir ideoloji. Burada anlaşılması gereken şey şu sanırım; siz bir ırkı onyıllar boyunca baya eşya olarak kullandıktan, sömürdükten sonra geri dönüp çıkardığınız bir kaç yasa ve üç beş pozitif ayrımcılık uygulamasıyla sorunları çözemiyorsunuz. Kapitalist bir ekonomide bütün sermaye beyazların elinde birikiyor, uzun yıllar süren kölelik ve sonrasındaki ayrımcılık politikaları nedeniyle azınlıkların nitelikli eğitime, ev alacak, iş kuracak krediye, vb. kamu kaynaklarına erişimi engelleniyor, basit suçlar için bile azınlıklar hapisle cezalandırılıyor ve bu nedenle aile kurumu parçalanıyor. En nihayetinde bu sistem kendini yineliyor zira hemen her toplumda suçlular anne babası birlikte olmayan, sağlıklı bir çocukluk dönemi geçirmemiş, iyi eğitim almamış, düşük seviyeli insanlardan çıkar. Dolayısıyla "Çok suç işliyorlar" bir sebep değil sonuç. "Şirketlerde kotalar var" falan demek de "Ne istediler de vermedik" tarzı bir söylem haline geliyor. ve ne yazık ki bu kavramlar doğru dürüst anlaşılamadığı için yeni nesil içinde ırkçılığı körüklüyor.
0
salihdt
(30.01.23)
ABD’deki zencilerde çok fena ama..
benim denk geldiğim iş yerinde yüzüne gayet kibar ama arkasından dalga geçiyorlardı.
0
wishmaythşngs
(30.01.23)
Yani, amerikada ırkçılık bitti diyebilmek için herhangi bir bilgi kaynağına erişimi olmayan, ulaştığında da okuma bilmemek, dinlediğini de anlamamak falan gerekir.
Daha yakın zamanda African American tarihi müfredatı ile ilgili sorunlar çıktı, siyah amerikalıların polis tarafından öldürülme ihtimalinin yaklaşık dört kat daha yüksek olduğunu gösteren data mevcut, bazı istatistiklere göre amerikan hapishanelerindeki 17-18 yasindaki siyah genç sayısı üniversitedekilerin sayısından daha fazla. Charlottesville protestoları daha 4-5 sene önce oldu. Bunlar politik, sistemik, düzensel, sosyal kavramlar, geçtiğini bittiğini bizim ömrümüz görmez herhalde.

Edit: bu alanda master yapiyorum aka data yorumlamayi kimseden ogrenecek degiliz.
0
sopiro
(30.01.23)
@sopiro; data yorumlamak zor bir konu cogu insan eline yuzune bulastiriyor (bkz: correlation not causation)

o saydiginiz datalarin irkciliktan mi yoksa sosyal esitsizlikten, kulturel farkliliktan mi kaynaklandigini nasil biliyorsunuz? bunlar farkli kavramlar. mesela san francisco shoplifting diye aratin youtube'da bakalim shoplifter'lar hakkinda ne farkedeceksiniz?

2023 yilinda amerika'da yasayip da irkcilik var demek zor.
0
antikadimag
(30.01.23)
nüfusun %13'ü olup cinayetlerin %56'sını işlemek ne sosyoekonomik faktörlerle, ne geçmişte yaşananlarla, ne yıllar önce yasal olarak bitmiş ayrımcılıkla hatta pozitif ayrımcılığa dönmüş bir durumla açıklanabilir... bu ayrı bir şey. nüfusa oranla dört kat cinayet işliyorsun, yani silahlı suça dört kat fazla karışıyorsun, e polis de senle dört kat fazla muhattap olur bu matematik... cezaevine de girersin kardeşim. sosyoekonomik hiçbir faktör insanı katil etmez. çekme tetiği? bıçakla doğrama? bu kadar basit. insan kendisi bir sadist ve cani olduğu için, gücü yettiğine zulüm ve işkence edecek bir karakterde olduğu için katil olur...
0
sert siyah krom
(31.01.23)
gelismis ulkelerde bariz irkcilik kalmadi, ama gizli irkcilik suruyor.
Kuzey Amerika'da zenci irkciligi bitmis degil, bunu zaten adamlarla konusunda anliyorsun.

"sen suca bulasirsan tutuklanirsin" eywallah da adamlara uvey evlat muemelesi cekersen boyle oluyor, ortada bir suca tesvik var. Adamlarin yirtmasina izin vermiyorlar kolay kolay.

Bir arkadas bir gece kulubunde sabahlari temizlik yapiyordu bir yandan okurken, mekan sehir merkezinde. Sabah zenci bir eleman kapiya tikliyor, birsey soracam diye. Buda aciyor kapiyi, acar acmaz agzina silahi sokuyorlar. Bunu tuvalette borulardan birine ters kelepce bagliyorlar, agzina da ban cekiyorlar. Bir tanesi merak etme sana birsey olmayacak kasalari patlatip kacacaz, is bulamiyoruz aciz falan demis. Sonra mekanin sahibi geliyor, onu da aliyorlar. Kasayi patlatip, icerideki kumar makinalarini falan bosaltip uzuyorlar.
0
cooperr
(31.01.23)
cinayetlerin yüzde 50 bilmemnesi tekerlemesini 10 kere söyleyince ne kadar etkili oluyor di mi
tam bir cherry picking. tam bir art niyet. tam bir yönlendirme. kötücüllük. hem ölümleri aklamaya çalışıyor. hem de -onlar aşağı ırk ben ise yırttım kafası'nı temize çekmeye çalışıyor. yırtamamışsın ki sen, senin niyetin bozuk.

peki gerçek rakam ne?
nüfusun yüzde 13ü ve toplam suçların yüzde 26sı zenciler kaynaklı.

biri de çıkıp o beyazlar ırakta 30 senedir ciddi ciddi 2 milyon insanı katletti deyince cepteki argümanları suya düşecek

cinayette değil fakat başka suçlarda dezavantajlı olmak, internet trolleri nezdinde olmasa da mahkemelerde suçu hafifletici kararlar aldırıyor. bu türkiyede de böyle.

insanlığın yerleşik hukuk usulünün bu kafalardan azade olması, bu kafa dünyada yeşermeden evvel hukukun temellerinin yerleşmiş olması büyük talih.

bu işte okulda kayırmalar demokratların eğlencesi.

kimse -doğal olarak- gidip zencilerle aynı mahallede yaşamayacak, evlenmeyecek, örtük olarak onlar ve biz kafası devam edecek. bu da tümden yadırganacak bir şey değil. kaçınılmaz bir şey. insan için varsa yoksa gözüne değen şey önemli. hayvani bir dürtü bu.
0
comp
(31.01.23)
Gizli ırkçılık mı? George Floyd'un ölümünün üstünden 5 yıl bile geçmedi. Aynı şey bir beyaza yapılabilir miydi? Irkçılık bitmiş değil.
0
dissendium
(31.01.23)
ben cinayet diyorum, tüm suçlar diyor. cinayet önemsiz mi? tekerleme değil bilimsel somut gerçek. bu rakamların hepsi bilimsel veri toplayan kuruluşların elinde var ve kolayca ulaşılabiliyor. eğer bilime inanıyorsan sayısal veriye bakarsın. yok bilim karşıtı, aşı karşıtı, düz dünyacı, üfürükçüysen bilime değil hacı hocaya taparsın.

obama yemenden afganistana en büyük katildi, düğünlere drone'la roket atma olayını başlatan da oydu, ırak'ta en büyük askeri varlık da onun dönemindeydi, obama beyaz da hafif yanık tenli mi?

ayrıca iş bulamayıp aç kalan adam kasa patlatacak aleti, silahı falan nerden buluyor? yalan dolan.
0
sert siyah krom
(31.01.23)
obama amerikaya prangalarla getirilmiş zenci köle mi?
babası afrikalı vurkaç meraklısı bir değişim öğrencisi, anası beyaz amerikalı hristiyan bir kadın.
o halde afgan işgalini yarı beyaz yarı siyah biri yaptı.

hem amerikanın afganistan işgali 2000'de başladı obama ortada yokken.
amerikan hükümeti ve ordusu da harlemli zencilerden ibaret değil. hatta zenciler azınlıktalar.

verdiğim örnek ırak iken, obamanın -olmayan amerikan zenciliğine- vurgu için ırakı görmezden gelmek ve afganistanı konuşmaya başlamak çarpıklığı, esas niyeti açık ediyor.

2 ırak işgalini ve cinayetini de beyaz teksaslı hristiyan baba oğul başlattı. sebepsiz.
o halde beyazlar katildir? mi diyeceksin. dememek için başka örneklere mi atlayacaksın.

üfürükçülük ithamıyla ne taraftar toplayabilirsin ne de kendini haklı çıkarırsın. ancak kendini kandırırsın. redditten buraya her bulduğunuz zırvalığı taşımayın.

bilim kendi namınıza ve diskurunuza çalışan bir şey değil çocuklar. komik olmayın.
sana bilimi göstereyim. meseleye ne kadar bilimsel yaklaştığını ortaya koyayım.

rakamlara bakıp -hah işte zenciler katil tıynetli olur diyorsun,
ben aksi yönde, insanları kitlesel olarak imha eden beyaz güruhtan söz edince de,
chewbacca defansına geçiyorsun, obama afganistan bilmem ne gibi verdiğim örneği yanlışlayamayan şeyler sıralamaya başlıyorsun.

ırkla cinayet motivasyonunu ilintilendirmek için istatistiğe sarılamazsın.
yaparsan kitlesel cinayet işleyen beyazlar örneğinde duvara toslarsın. bu bilim değil psödö-bilimdir. bu dolandırıcılıktır. falcılıktan farkı yoktur. yani üfürükçünün ta kendisi olursun bu durumda.

rakamlar sadece rakamdır. sebepleri söylemez. genetik bile kromozom bozuklukları hariç şu kimseler katil mizaçlıdır demez.

ırkla üstünlük kurma muhabbeti 1850lerden 1920lere avrupada başlayıp bitmişti.
köhnemiş modaları balçıktan çıkarıp tezgaha koymayın. gerçi sen değilsin koyan, bunlar siyasi havaya göre avrupada türetiliyor, yerli fedailer türkçeye çeviriyor, sen de kendi fikrin olarak sahiplenip ilan ediyorsun sağda solda.

insanları tek bir değişkene(ırk) bağlı robotlar yazılımlar gibi görmek de büyük bir cehalet. insan böyle bir şey değil.
bu yüzden rakamları ideolojiniz ve duruşunuz için mesnet etmeyin. mide bulandırıyor.
0
comp
(31.01.23)
color of crime kitabının 2005 yılından verileri paylaşacağım. kitabın 2016'de üçüncü baskısı çıktı orada da benzerdi tablo. tüm veriler de resmi verilerden geliyor: twitter.com

görebilirsiniz ki şiddet içeren suç oranlarını en iyi tahmin eden istatistiksel değişken ne fakirlik, ne eğitim, ne işsizlik.

yani rakamlar ortada. bilimsel veri ortada. açık açık söylüyor gerçekleri. aşı karşıtı düz dünyacı üfürükçüler, bilim karşıtları, bilimden ve istatistikten anlamayan hacamatçılar bir yanda, biz bir yanda.

bu arada rica ederim, kimse bir şey çevirmiyor, bunları her dilde zaten ben yazıp yayınlıyorum - kişi kendinden bilir işi tabi.
0
sert siyah krom
(31.01.23)
(4)

düzenli spor ve bağısıklık

abelardo
aşağıdaki soru ile aklıma geldidüzenli sporun bağısıklık sistemine olumlu etkisi çok mudur az mıdır?ben düzenli spor (fitness) yaptıgım zamanlarda bagısıklıgımın güclü oldugunu hissediyorum. hasta olmuyorum, olsam da bir günde iyileşiyorum. ara verince daha kolay hasta olup zor iyileşiyorum.sizce et
aşağıdaki soru ile aklıma geldi
düzenli sporun bağısıklık sistemine olumlu etkisi çok mudur az mıdır?
ben düzenli spor (fitness) yaptıgım zamanlarda bagısıklıgımın güclü oldugunu hissediyorum. hasta olmuyorum, olsam da bir günde iyileşiyorum. ara verince daha kolay hasta olup zor iyileşiyorum.
sizce etkisi bu kadar var mıdır? bana mı öyle geliyor?
düzenli spor yapınca bir tık daha fazla protein alıyorum.
0
abelardo
(29.01.23)
Instagram'da bir video görmüştüm. Kasların vücudu koruduğunu söylüyordu. Ne kadar bilimsel araştırmadım ama dinç olmak bence çok etkiliyor.
0
dissendium
(29.01.23)
kesinlikle etkisi oldugu dusunenlerdenım, zaten şöyle bir baksanız bile pek çok araştırma bunu söylüyor. Aldığınız proteinden ziyade hareket etmenin vücuda salgılattığı pek çok hormon var ve doğru beslenmeyle de birlikte vucut kendini sürekli diri tutmuş oluyor, spor yaptığınız zamanla yapmadığınız zaman arasındaki vucut ısınız bile bir değil sonuçta.
0
crackcodemood
(29.01.23)
Konuyla ilgili güncel bilimsel bir araştırma okumadım ama onyüzmilyon makale olduğuna eminim.

Düzenli spor yapan biri olarak da ayrıca deneyimlediğim bi durum. Cidden çok fark ediyor spor+dengeli beslenme.
0
msb
(29.01.23)
kışın buz gibi havada hatta yağmurda halısaha yaptığımız zamanlar hiç hasta olmuyordum
0
bir soru sorcam
(29.01.23)
(18)

Erkek çocuk ismi

etna
1. "Ataer" nasıl bir isim?2. Kadının kızlık soyadının erkek çocuğa koyulması nasıl olur?
1. "Ataer" nasıl bir isim?
2. Kadının kızlık soyadının erkek çocuğa koyulması nasıl olur?
0
etna
(29.01.23)
Leş gibi bir isim.
Lütfen marjinal olacağız diye manasız, saçma sapan isimler düşünmekten vazgeçin.
Bunu yazarken aklıma Namık ismi geldi, bin kez daha güzel.
0
pavlis
(29.01.23)
Berbat.
0
dissendium
(29.01.23)
1 - boka gibi
2 - güzel olabilir.
0
allah yazdiysa bozsun
(29.01.23)
1. Fonetiği güzel değil, kulağa hoş gelmiyor. TRT spikeri diksiyonuyla konuşmayan herkes ateer diye hitap eder çocuğa.
Klasik isimler iyidir.

2. Soyadına bağlı.
0
kobuzchu kiz
(29.01.23)
Çocuğa herkes ataerkil diyecek, ismi düşünürken bunun akla gelmemesi mümkün değil. Aşırı fazla zorlama isim. Daraldım.
0
personaa
(29.01.23)
Waaow müthiş.
0
melancholia
(29.01.23)
atali isim turetmek cok demode. illa ki o vurgu yapilmak isteniyorsa kemal koyun. gercek bir isim koyun yani.
0
hot potato
(29.01.23)
1. kulaga hos gelen bir isim degil. adi soruldugunda hep kodlamak zorunda kalabilir ayrica

2. cok gereksiz geldi bana. soya saygi falan boyle bir sey degil bence.
0
Kittie
(29.01.23)
1.kötü. ayrıca militarist. üstelik söylemesi de zor.
2.güzel olur, neden olmasın.
0
jimjim
(29.01.23)
1. çok kötü
2. kızlık soyadının ne olduguna bağlı. soyadını isim olarak koyacaksınız sanırım. mesela soyadı yılmaz ise isim olarak olur tabi.
0
abelardo
(29.01.23)
1- iyi değil yani isim ve sesleniş olarak pek olmuyor ve zorlama gibi
2- soyadına göre değişir
0
crackcodemood
(29.01.23)
Bu çocuk elbet büyüyecek ve iş hayatına girecek. Ataer bey diye yüksek sesle birkaç defa söyleyin. Cıks. Yazık olur çocuğa.
0
Phoebe
(29.01.23)
Hızlı söyleyince ve ilk bakışta atari gibi gözüküyor öyle de dalga geçerler.

Demir Ali koymuşlar çocuğa öyle de sesleniyorlardı geçenlerde. İlk başta Demirel zannettim çocuğun adını. Oha çocuğun adını ne koymuşlar dedim, annesi de duydu heralde bozuldu daha yüksek sesle ismini söylemeye başladı çocuğun.

İkinci fikir de kötü bir arkadaşım vardı annesinin kızlık soyadını taşıyan, kullanmıyordu yani.
0
Hallegadola
(29.01.23)
Soyadına bağlı. Mesela ben soyadımı koymak istemem diriliş ertuğrulvari olur çocuğum. Üzülürüz ailecek. Ataer de ataerkil gibi ayrıca.
0
ruhen hastayim ben
(29.01.23)
kötü
kötü
0
pardus
(30.01.23)
10 Ataer, tüm hayatı boyunca zorluk çekmesine neden olacak bir isim. "Ata" olsun bari.
20 Soyadını bilmeden ne yazsak anlamsız. Soyadı "Ataer" ise goto 10
0
late viper
(30.01.23)
1. Bir çok yerde Atamer olarak yanlış yazılır, sürekli düzeltme ihtiyacı duyar. Fonetik değil +1

2. Soy isme bağlı +1
0
John Bloor
(30.01.23)
Çocuklarına zeus, tokmak, yontguç, zozan, barganç, welat, hazot, mazot, kimyon gibi isimler koyanlarınkine nazaran yine fena sayılmaz. Baba er anlamında yani babacan adam böyle garibi koruyan yiğit bir kişiliği anlatıyor.Soyadınız da Kil ise mükemmel uyumu yakalarsınız Ataer Kil.

İlk bahsettiğim sınıfa mensup değişiklik arayan biriyseniz biraz kalıpların dışına çıkın. Ortalık toprak volkan yağmur çamur gibi kızılderili isimlerinden geçilmiyor. Sesli harfleri tamamen çıkarın atın mesela Aaea koyun ya da sadece sessiz harf kullannın gcbvzd koyun. Hatta mesela Türkselle anlaşın GCBVZD yazıp 2222'ye gönderene 10 dakika bedava verilsin çocuğunuz da reklam geliri alsın. Erkenden ekmeğini eline alsın dakka bir gol bir. hatta ünlem işareti koyun sadece ama ! değil
Yazıyla Ünlem İşareti.

Çünkü Mete'nin Oğuz'un Ali'nin suyu çıktığı için.
0
Batuhanolabilir
(31.01.23)
(8)

Konuşmak mı akışına bırakmak mı

cldplay
https://www.eksiduyuru.com/duyuru/1543353Aynı kişiyle muhabbetimiz yavaş yavaş tekrar oluştu. Yılbaşında bileklik hediye ettim o da bana kitap aldı filan. Geçen pazartesi telefon görüşmesinde rüyamda gördüm bunun üzerine bir hikaye yazmak istedim ama sonradan vazgeçtim dedim. Çok merak ettim, heyeca
www.eksiduyuru.com
Aynı kişiyle muhabbetimiz yavaş yavaş tekrar oluştu. Yılbaşında bileklik hediye ettim o da bana kitap aldı filan. Geçen pazartesi telefon görüşmesinde rüyamda gördüm bunun üzerine bir hikaye yazmak istedim ama sonradan vazgeçtim dedim. Çok merak ettim, heyecanlandım sabırsızlıkla bekliyorum dedi. Ben de gaza gelip aramızdaki önemli anları temel alıp aşkımı ayan beyan ilan eden bir hikaye yazdım. Eve gider gitmez okumuş beğenmiş. O akşam aramızdaki muhabbet iyiydi ama yelkenleri tamamen suya indirmediğini de anlayabiliyordum. Bendeki coşku seli dinmedigi için sonraki gün yani dün bu kez şiir yazdım gönderdim ama yine aradığım sıcaklığı bulamadım. Fazla hızlı gidiyorsun mu demek istiyor yahut başka bir anlam mı çıkarmalıyım bilmiyorum. Her şeyi açık açık konuşup bu ilişkiye olumlu ya da olumsuz bir ad koymalı mıyım yoksa onu bir cevaba zorlamadan akışına mı bırakmalıyım?
Not: Size karşı duygularından emin olduğunuz birinden hikaye yazmasını beklemek nasıl yorumlanmalı alelade bir istek olabilir mi
0
cldplay
(29.01.23)
Ağa bu profesyonel yedekçilik değil mi?
Ne demek imajıma zarar verecek bilmem ne, seven daha doğrusu gerçekten seven insan hepsini belli bir mantığa oturtur ve devam eder.
Hem hikaye yazdıran kızdan hayır gelmez. Şahsen geleni görmedim. Biz de kendi çapımızda yazıyoruz oradan biliyoruz.
0
pavlis
(29.01.23)
Ofis aşırı dedikodu ortamı ya. Bi duyulursa kimse 40 sene unutmaz, işe yeni giren insanlara bile sonradan anlatırlar, "xxx bir ara cldplay ile takılıyodu da sonradan saldı" şeklinde. Ve bu hiç güzel bi şey değil, ben olsam aşırı rahatsız olurdum. O konuda saygı duymalısın ona ve duymasını isyemediği hiç kimseye anlatmamalısın olayları.

Onun dışında akışına bırak, şöyle birkaç ay geçsin, eğer gönlü varsa o da belli eder zaten, o zaman konuşursun artık ciddi ciddi.
0
turuncu tonlarda
(29.01.23)
@turuncu tonlarda, birkaç ay derken ciddi misin?
Adam aylarca diğerinin keyfini mi beklesin?
Bu arada geçen zamanında ömürden eksildiğini üzülerek eklemek istiyorum. Yeteri kadar zaman geçmiş ağa sen yoluna bak, isterse dahil olur.
0
pavlis
(29.01.23)
Olacak olsa olurdu ya. Bu işler ya olur ya olmaz. Ben öyle bakıyorum. Böyle arada kalan şeylerden iyi bir şey çıkmaz. Hele hikâye, şiir falan günümüzde kadınlar için pek karşılığı olmayan şeyler. Yürüme tarzınızda biraz sorun var.
0
dissendium
(29.01.23)
dissendium'un yazdıklarını yazmaya gelmiştim.
0
rakicandir
(29.01.23)
Diğer duyurunuzda amiri olduğunu yazmıştınız. Karşı taraf da aranızdaki bu dengesizliği aşacak kadar istekli değil anladığım kadarıyla. Bence vazgeçin.
0
peki madem
(29.01.23)
Bordrolar sevişmemeli, çok başınız ağrır, bu bir.

Yaşınız kaç çok merak ettim zira karşı taraf sizin ilginizle apaçık egosunu yelpazeliyor ve siz hala kaşkol, kitap, like bla bla bla diyorsunuz. Bunu nasıl göremiyorsunuz? Bu iki.

Gerçekten imaj, kariyer, işyerinde duyulmasın vb. derdi olan insan bu flörtöz tavırları sergilemez, karışık mesajlar vermez. Net durur, iletişimi sadece işle ilgili olacak şekilde profesyonel ve sınırlı tutar. Bu da üç.
0
Phoebe
(29.01.23)
hangi ilişki?
0
selam
(30.01.23)
(16)

Rahat iş normal maaş mı çok iş çok maaş mı

condom kurşunu
Hıı?
Hıı?
0
condom kurşunu
(28.01.23)
Eskiden çok iş çok maaş çalışıyodum, ekonomik olarak iyisin ama psikolojik olarak bitiyosun. Dayanamadım buna, kaldıramadım yani daha fazla, şu an rahat iş normal maaş çalışıyorum, şimdi de param yok :D ama kafam daha rahat kesinlikle. Huzur var yani, böylesi daha iyi.
0
turuncu tonlarda
(28.01.23)
çok iş çok maaş + mesleki tatminlik.

not: mebde kadrolu öğretmenken istifa etmiş biriyim.
0
Erestor
(28.01.23)
Rahat is, normal maas. Meb'de kadrolu ogretmenim.
0
balpolen
(28.01.23)
20-40 arası çok iş çok maaş
40’tan sonra az iş az maaş
0
roket adam
(28.01.23)
@roket adam +1

Ama bunun şöyle bir çelişkisi var. 40'tan sonra çok tecrübeli oluyorsun. Düz bir mesleğin yoksa müdür yardımcısı, müdür oluyorsun. Yine sorumluluk oluyor.

Bu bence biraz nasıl başlarsa öyle gider tarzında bir şey. Gençken sorumluluk alınca, maaşın artınca, saygınlık kazanınca, bu saygınlığı sevince bir anda düz işe geçmek tatmin etmez.

Kendi mesleğim için konuşayım. 10 15 yıl mühendislik yapan insanın bir gün müdür olmama ihtimali yok.

Ama ben her insanın mesleğinde kendi sınırlarını en az bir kere zorlamasını mantıklı buluyorum. Belki binlerce TL kazanacak potansiyelin var ama bundan haberin yok.
0
dissendium
(28.01.23)
Az ve zor iş çok maaş. Demektir ki o işte uzmansın ve katma değeri yüksek bir işte az çalışmayla da çok para kazanabilirsin.
0
kimlanbu
(28.01.23)
İleride kronik hastalıklarının çıkmasına okey diyen için zor ve çok iş.
0
scholar
(28.01.23)
Kişiye göre değişir.
Misal ben kariyer ve para istiyorum ona göre takılıyorum.

Benim yaslarimda iki iş arkadaşım "ben aksam 4.30 oldumu cikarim, kariyer falan istemiyorum" diyorlar ve öyle yapıp mutlular.

Kısacası bunun doğrusu yanlısı yok. Kişiye göre değişir.
Türkiye'de normal hayat yasayabilmek için yarışa katilmak gerektiginden herkes cok calis cok kazan kafasında ve böyle yapmayanlara kötü bakiliyor.
Misal benim iki sene sonra müdürüm yerine geçme olayim var ve sirkette benim yerime geçebilecek kişiler geçmek istemiyor çünkü daha fazla çalışmak istemiyorlar, aileleri/cocuklari ile vakit geçirmek istiyorlar.
0
logisticsmanager
(28.01.23)
Rahat iş normal maaş. Zaman geçiyor yav bir daha bu yıllar gelmeyecek.
0
ruhen hastayim ben
(28.01.23)
Aileden kalan bir ev falan varsa, Rahat iş normal maaş ile hayat tarzı karşılanabiliyorsa cevap kesinlikle rahat iş.
Şu hayattaki en sağlıklı zamanlarımızı kariyer yapmak için harcamayı doğru bulmuyorum. Normal maaşla geçim kaygısı yaşanmıyorsa akşam 5'te eve gelmenin, ertesi sabah 8:30'a kadar iş düşünmemenin konforu, huzuru bence hiç bir şey ile kıyaslanamaz.
0
denizgonen
(28.01.23)
isimi cok sevdigim icin cok is cok maas diyorum cunku dusuk maas olsa bile cok calisabilirim. egleniyorum, ogreniyorum, "calismak" gibi gelmiyor.
0
Sour
(28.01.23)
rahat is, normal maas.

cunku maasla zaten zengin olunmaz. orta sinifta kalacaksan niye azicik daha iyi araba, ev icin hayatindan feragat edesin?

cok is sadece universiteden mezun olundugunda birkac yil tecrube edinmek icin yapilabilir. belli bir yastan sonra cok is olmaz.
0
antikadimag
(28.01.23)
Maaşla zengin olunmaz +1

İşsizlik + aç bırakmayacak bir maaş > rahat iş + normal bir maaş > çok iş + çok maaş.

İşsizlik maaşı ilk denkleme uyuyor. Almanya ya da hollanda vatandaşı olsam bu imkanı büyük ihtimal kullanırdım.
0
IncredibleMau
(28.01.23)
Kafa rahat yaşam için emeklilik beklemektense emekli gibi çalışmaktan yanayım.
Akademisyenlik de bu kategoride sayılabilir bence.

Mesai kavramı yok, standart bir iş yapmıyorsun, yeni konular yeni maceralar oluyor hayatında.
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(28.01.23)
cok is cok maas ile baslayip, deneyim kazandikca maasi yukseltirken isi azaltmak, isin ameleligini baskasina yaptirmak.

rahat is normal maasin bir gelecegi yok.
0
cooperr
(28.01.23)
ben de aynı ikilemdeyim
bilemiyorum. bir yanda geziler göçebe bi hayat tarzı çok çalışma 2x maaş.
bir yanda yerin yurdun belli rahat bir iş x maaş.

şimdilik x maaşı istiyor gibiyim. çünkü başka hobilerde kendimi geliştirip ordan para kazanabilirim gibi geliyor
0
gizemli dede
(28.01.23)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.