Giriş
(12)

Balayı lokasyon önerisi(vizesiz)

sacrilegious
Merhaba, temmuz ortası düğünümüz olacak. Sonrasında balayına nereye gidelim? Çok gezinmeden sakince kafa dinlemek istiyoruz ve vizesiz olması gerekiyor. Bütçe: max 60-70bin tl. Teşekkürler
Merhaba, temmuz ortası düğünümüz olacak. Sonrasında balayına nereye gidelim? Çok gezinmeden sakince kafa dinlemek istiyoruz ve vizesiz olması gerekiyor. Bütçe: max 60-70bin tl. Teşekkürler
0
sacrilegious
(03.04.23)
sırbistan belgrad
mısır sharm el sheikh
0
9kuyruklukedi
(03.04.23)
karadağ
0
kablelvuku
(03.04.23)
belgrad degil kesinlikle. sicakta dumduz sehirde pismekten baska bisi yapilmaz
1- sharm 2- karadag
dharm el sheik daha ucuz o yuzden daha luks tatil olur. karadag ise kasaba usulu
0
ala09
(03.04.23)
60 bin lirayı belgrad'da harcarsanız yazın ortasında sıkıntıdan patlarsınız
keza mısır'a da temmuzda gidilmez gerçekten kavrulursunuz :)
karadağ olabilir ama oranın da pek bir olayı yok bence, otelleri de öyle bizdeki gibi çok iyi değil. geri kalmış balkan ülkelerinin sahilli olanı.

gezmek istemiyorsun, vizesiz olsun diyorsun, bu bütçeye en uygun ve en pişman etmeyecek seçim yine kıbrıs olur. hatta otel de söylüyorum kaya artemis. zaten oteli bitirmesi 2-3 gün sürüyor.
0
roket adam
(03.04.23)
roket adam +1
saydığın ülkelerde sıkılırsın. kıbrıs a git daha iyi.
amsterdam olur prag olur buralar fark yaratır ama yok ben ucuza kaçayım derseniz bu balkan ülkelerinde sıkılırsınız.
0
seyduna6687
(03.04.23)
sharm el sheikh, o bütçenin yarısı yeter
0
tiny penny
(03.04.23)
Roket adam +1 demeye geldim ben de. İlla vizesiz olacaksa sayılan yerler yerine Kıbrıs'ta güzel bir otelde bol dinlenmeli tatil yapmak bence çok daha mantıklı. Keza Türkiye içinde de iyi bir otelde kalınabilir.

Vize alırız deseydiniz farklı farklı bir sürü alternatif olabilirdi.
0
fraise
(03.04.23)
roker adam +1 bence de.

dugun telas ivir zivir inanilmaz yorucu zaten, en guzeli sonrasinda bi otele gidip dinlenmek. birakin hersey sizin ayaginiza gelsin, siz dusunmekle planlamakla ugrasmayin.

herhangi bir yere gezmeye giderseniz zannettiginiz sakinligi bulamayabilirsiniz. o gun ne yapilacak, nereler gezilecek, nerelerde ne yemek yenecek vs planlanmasi gerekiyor hep.
0
taurina
(03.04.23)
vizesiz gidilebilen yunan adalari vardi eskiden, bodrum'dan kos falan. Ben olsam yunan'a kacarim..
0
cooperr
(03.04.23)
vizesiz gidilebilen yunan adası şu an yok. kapı vizesi de yok.
0
roket adam
(03.04.23)
Misir’da temmuz’da pismekten olme ihtimaliniz var. Agustos sonunda urdun’e gittim cekilecek dert degil.

Belgrad’i zaten gecin.

Bence Karadag’in denizi hic guzel degil, balayi gecirilmez yani fikrimce.

Bence de Kibris’ta iyi otel. Denizi guzeldir, konforludur vs. Digerleri baska zaman kisa tatillerin lokasyonu.
0
nefertarii
(03.04.23)
Balayı konsepti itibarıyla lüks olması gereken bir şey gibi geliyor bana. Eğer öyle değilse Güney Amerika’da birçok vizesiz ülkeye akarsınız bi hafta on gün takılırsınız.
0
vedatchilipeppers
(04.04.23)
(4)

Linkedin'de Dikkat Çekmek

Take it away honey
Dostlar merhaba,Mesleğimde 10 yılı birçok büyük ve önemli proje ile devirmiş bir inşaat mühendisiyim. Linkedin profilimi çok iyi ve ingilizce olarak doldurmama rağmen yurtdışından hiç geri dönüş alamıyorum. Mesleki olarak olabilir belki ama Linkedin profilini nasıl daha dikkat çekici yapabilirim? İş
Dostlar merhaba,

Mesleğimde 10 yılı birçok büyük ve önemli proje ile devirmiş bir inşaat mühendisiyim. Linkedin profilimi çok iyi ve ingilizce olarak doldurmama rağmen yurtdışından hiç geri dönüş alamıyorum. Mesleki olarak olabilir belki ama Linkedin profilini nasıl daha dikkat çekici yapabilirim? İşe alım uzmanları ana hedefim bu arada
0
Take it away honey
(03.04.23)
Opentowork etiketi ekleyebilirsiniz
Yetenek testlerine girip sertifika alabilirsiniz llinkedinin düzenlediği
varsa sertifikanız onu yükleyin
önyazı yazın profilinize.

bunların hepsi var ama hiçbir linkedin iş başvuruma dönüş alamadım bence beni dinlemeyin
0
kablelvuku
(03.04.23)
kablelvuku +1, profilimde herşeyim tam. 200 başvuru yapıyorsam 1-2 tanesine dönüş yapılıyor. subredditlerde gördüğüm kadarıyla yurtdışındakiler de benzer dertlere sahip, bize özel olan bir durum değil.

edit. inş müh değilim, tamamen farklı bir sektör için yazdıklarım.
0
mrtkp1234
(03.04.23)
insaat muhendisliginden istenen ulkeden ulkeye ciddi degisiklik gosterioyr, ayrica gidecegin yerin kodunu bilmiyorsan daha once hangi projelerde calistiginin pek bir onemi yok..meslek gocmeye pek uygun degil bence..
0
cooperr
(03.04.23)
open to work koymamak daha iyi,
0
camussar
(03.04.23)
(13)

Eşinizin siz öldükten sonra...

dissendium
Merhabalar. Çok yakın bir zaman önce rahmetli ve ünlü bir şarkıcının doğum günüymüş. Eşi olan hanımefendi kendisini anmayı ihmal etmemiş. Eşi kendisinin ölümünden sonra başkasıyla evlenmiş. Yeni eşi bu anmadan rahatsız olmamış gördüğüm kadarıyla. Siz öldükten sonra eşinizin başkasıyla evlenmesini is
Merhabalar. Çok yakın bir zaman önce rahmetli ve ünlü bir şarkıcının doğum günüymüş. Eşi olan hanımefendi kendisini anmayı ihmal etmemiş. Eşi kendisinin ölümünden sonra başkasıyla evlenmiş. Yeni eşi bu anmadan rahatsız olmamış gördüğüm kadarıyla. Siz öldükten sonra eşinizin başkasıyla evlenmesini ister miydiniz? Ya da eşiniz öldükten sonra evlenir miydiniz? Ya da birinin yeni eşi olsanız ve eşiniz rahmetli eşini ansa bu sizi rahatsız eder miydi?

Şarkıcı eşine belki bir sürü şarkı yazdı. Zamanına göre anlamlıydı ama şu an çok boş geliyor bana. Ölenle ölünmez, kimse tek yaşamak zorunda değil gibi bir sürü şey sıralanabilir. Bunlar zaten bilinen şeyler. Ama bir tarafta kulağa çok sağlıklı gelmese de bir ihanet, bir değersizlik duygusu oluşmuyor mu? Kimsenin mutluluğunda gözüm yok bu arada. Umarım mutlu yaşarlar. Hatta eşinize ve size sağlıklı ve uzun ömürler. Ben burada çok temel bir kıskançlık duygusundan bahsediyorum.
0
dissendium
(03.04.23)
Ben mutlu olmasini isterdim. Sonucta ben canliyken birakip gitmis degil, olmusum yapacak bi sey yok. Sonsuza dek aci icinde takilip kalmasi, devam edememesi uzerdi beni.
0
aguen
(03.04.23)
Eşimin ölümümden sonra başkasıyla evlenmesi hakkında konuşacak olursam, yani kimse şen şakrak, hevesli bir şekilde aman da eşim ben ölünce gitsin başkasıyla evlensin diyor olsun sanmıyorum. Sonuçta burada bir mecburi ayrılık söz konusu. Önce bunu kavramak gerekiyor. Ben ölüyorken tutup da eşimin önünde artık ne kadar hayat varsa oturup benim yadımı tut, hayat da senin için burda bitsin artık demeye ya da bunu hissettirmeye utanırım şahsen. Bence bu ayıp bir şey. Ha tabi başka biriyle mutlu olacağını düşünüp sevinmem de. Sadece en azından hayatına devam edebileceğini düşünüp içim rahatlar. Bunlar birbiriyle iç içe ama birbirinden ayrı konular.

Diğer konuysa tamamen insanlar ve onların amaçlarıyla ilgili. Herkes aynı şeyi aynı amaçla veya aynı şekilde yapmıyor ki, normalde temiz kalple eski eşini andığına inanıyorsam rahatsız olmam, aksine güvenim artar. Ama başka hesaplar peşinde olduğunu hissetssem rahatsız olurdum. Her iki durumda da ihanet duygusu hissetmem.
0
akhenaten
(03.04.23)
kayahan'ı anlatıyorsun sandım açıkçası :) evet ben ölürsem eşimin hayatına olması gerektiği gibi devam etmesini isterim. kimse ben erken ölürsem, kendisi ölene kadar benim yasımı tutmasın, aksi bir düşünce çok bencilce olur. keza evlilik de hayatın içinde, gerekirse evlenebilir.
0
roket adam
(03.04.23)
sevdiceğimi her şeyden çok seviyorum. sıklıkla derim ben erken ölürsem mutlaka evlen ama çocuklarımın hakkını ihmal etme diye ahahahhaha.

bence bir insan ölünce bitiyor işte her şey. geride kalanın ise hayatı devam ediyor. eğer hissedilecek bir şey olursa onun mutluluğunu hissetmek isterim.

büyük konuşmiyim ama ben evlenmem bu arada.
0
Hallegadola
(03.04.23)
ben öldükten sonra eşimin, sabah akşam yas tutması, yemeden içmeden kesilmesi, sersefil ortada gezmesi ahirette kemiklerimi nurla dolduracaksa isterim tabi. ama sanmam öyle olacağını. o yüzden eşim dahil tüm insanlar için huzurlu bir hayat dilerim.
0
sanemz
(03.04.23)
Ben eşimin evlenmesini isterim yaa, tek kalmasını hiç istemem, üzülmesini karalar bağlamasını hiç istemem :( zaten benim minnoşum daha karabiberle kimyonu ayırt edemiyor, yalnız kalamaz :(
0
turuncu tonlarda
(03.04.23)
Ölüm geride kalanlar için büyük bir olay, yani biz erkekler için o kadar travmatik oluyor mu bilmiyorum, aranızda hiç babası ölen oldu mu annenizin durumunu gözlemleyebildiniz mi onu da bilmiyorum ama babam ölmemiş olmasa muhtemelen ben de "evlenmesin ya" bencilliği yapardım ama babam öldükten sonra gördüm ki o psikolojiyi atlatabilmesi biraz daha mutlu olabilmesi için keşke annem evlenseydi diyorum, yani tabii üstünden yıllar geçti hayata küsmedi şu anda da gayet sağlıklı ama ne gereği var yani "ölüm onları ayırana dek" mutlu yaşamışlar işte, sonradan neden mutsuzluğa mahkum olsunlar ki? Ben öldükten sonra da aynı şekilde eşimin evlenmesini mutlu olmasını hayatına kaldığı yerden devam etmesini isterim, normal olan bu.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(03.04.23)
gercek sevginin, biriyle birlikte olsaniz da olmasaniz da karsinizdaki kisinin gercekten mutlu olmasini istemekle epey ic ice oldugunu dusunuyorum. bunu karsimdaki icin gercekten isteyemiyorsam da gercekten sevdigimi degil, ego kaynakli bir bencillik ve sahiplenme hissi oldugunu ve esasen kendi kendimi degersiz gormem ve karsimdaki evlenmesin de ne kadar degerli oldugumu kanitlasin gibi bir yerden geldigini dusunurdum sanirim. yani olumumden sonra bile, degerimi 3. kisilerin insiyatifine biraktigimi fark eder, yasarken bunun uzerine kafa yorardim sanirim. dolayisiyla, hele de ben oldukten sonra cok cok cok mutlu olmasini isterdim.

ayrica, o dediginiz ihanet duygusu ve gecmise aniya deger vermeme duygusu zaten, yasanmislik ne kadar guzel ve biricikse siz isteseniz de istemeseniz de olusuyor. yasamayan bilmez. yasayan biri olarak, sevdigim hic kimsenin de boyle bir aci cekmesini istemem. basiniza gelmeyen hakkinda atip tutmak hakkaten kolay.
0
kassiopeia
(03.04.23)
Ben öldükten sonra kim ne yapıyorsa yapsın. Ben öldüm diye eşim de yaşarken mi ölsün? Eşimin, eski eşini düzenli olarak anmasından rahatsız olurum ama bir yerden sonra. İlişkide sessiz 3. kişi var ve eşim asla tamamen benimle/bende değil gibi hissettirir.

Ünlü bir eski eş başka tabii. Onu çok fazla kişi anıyor. Michael Jackson öldüğünde eski eşi falan yoktu ama ölüm gününde 1412512 milyar kişi anıyor kendisini. Orada biraz farklı.
0
nawar
(03.04.23)
ben evlenmezdim. benden sonra herkes canı ne isterse yapsın.
0
gabe h coud
(03.04.23)
bu tamamen olayin nasil gelistigine gore degisir.

kayahan uzerinden gidersek, ipek zaten kayahan'in asik oldugu milyonuncu hatundu buyuk ihtimal, ergenler hatirlamaz ama ben "sari sekerim" ile savanora'da yaptigi dugunu net hatirliyorum. gider ayak taze bir ceviz daha kiralim dedi, hatun da gelecegini dusundu peki dedi. Kayahan'in benden sonra evlenmez diye dusundugunu sanmiyorum, evlenecegi belliydi.

Obur taraftan, diyelimki 20li yaslarda birisiyle evlenmisim. 40 sene evli kalmisiz, coluk cocuga karismisiz. Ikimiz de 60li yaslara gelmisiz. Ben geberdikten sonra hatun gidip biriyle evlenirse, obur tarafta yanima geldiginde soyleyecek iki cift lafim olur.

Bir tanidigimiz 40 sene evli kaldiktan sonra kocasini kaybetti, birakin baskasini bulmayi 1 sene yas tuttu hatun, surekli siyah giydi, makyaj yok vs..saygi duyulacak bir hareket bu, olmasi gereken budur..
0
cooperr
(03.04.23)
ahiret inancı olan birisi değilim, öldükten sonrasının tıpkı doğmadan önceki gibi olacağına inanıyorum. o açıdan eşimin ben öldükten sonra yapacaklarıyla ilgili hiçbir kaygım/düşüncem yok. kaldı ki öteki taraf inancım da olsa sanırım önemsemezdim - ben iyi anması, kalbinin bir köşesinde hayatına dokunmuş önemli birisi olarak görmesi güzel geliyor kulağa ama onun dışında benimle ölsün istemem. gönlüne göre birini bulacaksa, hayatının geri kalanını mutlu ve iyi geçirecekse evlensin. ölmüşüm yav aklı bende kalsa kime ne faydası olacak. güzel hatırlasın, hatırama sahip çıksın yeter. onu yapmasa bile bana ne, ölüyüm çünkü.

ben şu yaşta eşim ölse muhtemelen 5-6 yıl filan toparlayamam ama gerçek şu ki insan özellikle yaşlandıkça yol arkadaşına ihtiyaç duyuyor. belki tekrar aşık olurum, belki sadece kendim gibi birisiyle bir hayat paylaşmak için o yola girerim... bilemiyorum. karşıma çıkacak kişiye bağlı. eşim ölünce "aaa ne güzel karım vardı lan, olmadı böyle. iyisi mi yine evlenem" diye düşünmem ama bir noktadan sonra önüne bakmalı insan. önünde başka bir evlilik mi, aşk mı, asla bitmeyen bir acı ve yalnızlık mı olur orasını bilemem elbet.

birlikte olduğum kişinin eski eşini anması konusu da beni rahatsız etmezdi. ben 28 yaşındayım, şu an olsa üzer belki evet çünkü genciz, eşimin "hayatının aşkı" olmak, ilişki anlamında onun hayatına girmiş en özel insan olmak isterim. olamamak biraz burukluk yaratır sanırım. ama 35-40'tan sonra öyle olmaz diye düşünüyorum. hatta aksine hoşuma bile gidebilir eşimin eski kocasına vefa duyması, onu iyi anması. neticede adam ölmüş yani kalkıp ona kaçacak hali yok ki, kıskanacağım biri değil. "ne iyi kadın lan ben ölünce beni de özler herhalde" derim herhalde.

şahsi görüşümce hayat ne yazık ki romantik komedi tadında değil, öyle rüya gibi ilişki yaşayan insan sayısı yüzde 1-2 filandır. o açıdan ben vefalı, dürüst, sevgili, saygılı kadına tavım. eski kocasını özlesin, ben ölünce evlensin vs. bunlar zaten ilişkiyi ilgilendiren şeyler değil pek; denklemden en az bir kişi çıkınca oluşan ihtimaller. o yüzden o açıdan kafam rahat.
0
mark greg sputnik
(03.04.23)
Evlenmezdim, onun da evlenmesini istemezdim. Anlaşamama vs gibi bir durumdan ilişkimiz bitmemiş ki, öyle olsa hayatına devam etme kafasını anlıyorum. Ama hayat arkadaşım ölmüş, yani nasıl evlenebilirim ki.
0
kafasizbiri
(13.04.23)
(13)

topuklamak kelimesini kaçmak anlamında kullanabilir miyim?

stanhiver
Ben topuklayacağım yarım saate gibi bir kullanım doğru geliyor mu size?edit: gitmek diye anlaşılıyorsa o da olur. Argodaki kaçmaktan bahsediyordum zaten başlıkta.
Ben topuklayacağım yarım saate gibi bir kullanım doğru geliyor mu size?

edit: gitmek diye anlaşılıyorsa o da olur. Argodaki kaçmaktan bahsediyordum zaten başlıkta.
0
stanhiver
(31.03.23)
gelmiyor.
0
dr doofenshmirtz
(31.03.23)
topuklamak gitmek demek. kaçmak demek değil. kaçmak için naşmak diyebilirsin.
0
alperz
(31.03.23)
cümleden anlaşılıyor söylemek istediğiniz yanlış değil. uçacağım, kaçacağım, topuklayacağım, fırlayacağım vs. vs. hepsi aynı anlama çıkıyor. ne kadar doğru orası başka.
0
gule gule
(31.03.23)
Topuklamak "kaçmak" demek diye biliyorum ben, o yüzden olmaz. Kaçmanın ani olması lazım, yarım saat sonrası için "gitmek" kelimesini kullanmak lazım.

He yarım saat sonra "gideceğim" yerine "kaçacağım" diyebiliyorsun gerçi ama o kaçmak bu topuklamaktaki kaçmak değil gibi.

Oyum olumsuz.
0
plutongezegendegilmi
(31.03.23)
topuklamak deyince aklıma kaçmak geliyor benim. olur yani.
0
sir gawain
(31.03.23)
topuklamak hizli bir sekilde kacmak anlaminda bir sozcuk, anlik bir eylemi ifade ediyor. topuklayacagim ileriye donuk bir eylem ifade ettigi icin kelimenin ifade etmek istedigi amacindan uzak oldugunu dusunuyorum. topukla, topukluyorum, topukladik bunlar uygun bence ancak topuklayacagim cok uygun gelmedi. l&m'de yavuz'un "topuk topuk topuk" demesi hep "o anda" polisten ya da uygunsuz bir durumdan kacmak icin kullanildi :)
0
tahtakafa
(31.03.23)
sıvışmak olabilir belki
0
astronom bey
(31.03.23)
kullanabilirsin herhangi bir hata gormuyorum ben.

"mesai biter bitmez ben go brr" da diyebilirsin
0
avatar is back
(31.03.23)
Atın gitmesi için binici onu topuklar.

İnsan da argoda kendine topuklama yapar. Kaçmak manasındadır.
Aslında bu insanın kendisi için yaptığı bilinçli bir şey değildir. Sıkışık anlarda o bölgeden hızla uzaklaşmak gerektiğinden, topuklar basenlere çok kısa sürelerde temas eder.

Şener Şen'in ağa rolündeki o kaçışı hala hafızlarda
0
diyecevaplandı
(31.03.23)
Belki yanlış ama en çok “ uzamak “kullanılıyor .
Sizin cümle için .

Zılmak , sıvışmak , uzamak .
Topuklamak pek yerinde gelmedi bana .
0
dunyatuhaf
(31.03.23)
ben uzayacagim derim oyle bir durumda.

bir seyi batirdiysam, ve oradan sivismaya calisiyorsam o zaman topuklayacam derim..
topuklama bulundugun ortamda bir "sikinti" oldugunu ima ediyor..
0
cooperr
(31.03.23)
topuklamak birinden veya bir şeyden kaçmak anlamına geldiği için doğru gelmiyor.

mesela sevmediğiniz biri ortama intikal etmeden gidecekseniz topuklamak olur ama durduk yerde topuklamak doğru tınlamıyor.

sadece kaçmak için, uzamak yeterli. illa alternatif olacaksa tabanlamak belki...
0
jimjim
(31.03.23)
"Gitmek" sözcüğünün esprili bir alternatifi gibi kabul ediyorum. Tıpkı "topluklamak"ta olduğu gibi "kaçmak" sözcüğünde de, bir beladan veya sıkıntıdan uzaklaşılıyormuş iması taşıyan benzer tarzda şakalı bir anlatım yok mu zaten? Nasıl ki "kaçmak" sözcüğü "gitmek" anlamında kullanılabiliyorsa "topuklamak" da aynı biçimde kullanılabilir pekala. Ben bir yanlışlık görmüyorum.
0
huçi kuçi
(31.03.23)
(10)

yıkılan şehirler nasıl olur, uzun binalar olmaz de mi artık?

sanemz
depreme dayanıklı olmasının kat sayısıyla ilgisi yok diyen de var ama merak ettiğim yine mimari istanbul depremi gibi boşverilir aynı düzende mi kurulur.olmaz diycem de geçen biri yazdı burda 17 ağustos depreminde de aynısı denmiş ama şimdi istanbul gökdelenden geçilmiyor. keşke aklı başında kursala
depreme dayanıklı olmasının kat sayısıyla ilgisi yok diyen de var ama merak ettiğim yine mimari istanbul depremi gibi boşverilir aynı düzende mi kurulur.
olmaz diycem de geçen biri yazdı burda 17 ağustos depreminde de aynısı denmiş ama şimdi istanbul gökdelenden geçilmiyor. keşke aklı başında kursalar bari.
0
sanemz
(30.03.23)
Temelini sağlam yapıp malzemeden çalmazsan yapılır neden yapılmasın.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(30.03.23)
Gölcük depreminden 10 sene sonra herşeyi unuttuk. B
Bundan da 10 sene sonra her şeyi unutacağız.

Arazi ve bina konusunda bu kadar fazla rant ve bizde de bu cehalet olduğu sürece bir şey değişmez.

Selin yıktığı dere yatağındaki binayı aynı yere kondurmuyor muyuz?
0
Mirket
(30.03.23)
Bu tip sözler çok klasikleşti ama uygun zemine uygun binayı uygun şekilde yapmak esas olan. Ben hiçbir depremde şaşalı bir göktelenin yıkıldığını görmedim mesela, belki vardır.

11 Eylül'de 2 tane uçak çarptırdılar mesela yıkmak için.

Deprem dalgalarının niteliği de çok önemli, şu videoya bakın.

youtu.be
0
akhenaten
(30.03.23)
gökdelenler bilinenin aksine depreme çok daha dayanıklı yapılar. 5-10 katı geleneksel yöntemlerle yapabilirsin ama 40 katı arkasında destekleyici ciddi bir ekip ve çalışma olmadan ayakta bile tutamazsın. türkiye’de büyük şehirlerde nüfus artışı bu seviyede olduğu sürece dikey mimarinin alternatifi yok.
0
roket adam
(30.03.23)
Depreme 3 katlı betonarme bina yerine uygun zemine doğru mimari ve mühendislik ile çalışılmış 30 katlı çelik konstrüksyonlu, radye temelli, sismik izolatörlü 2018 sonrası yapılan gökdelende yakalanmayı tercih ederim. Neden uzun binalar olmasın? Dikey yapılaşmanın birçok sorunu var ama deprem bunlardan biri değil.
0
nawar
(30.03.23)
ya rönesans rezidansı görmediniz mi tuz buz oldu. ay yok ben oturamam artık şu saatten sonra çok katlı binada, büyük konuşmayım Allah esirgesin. hem ayrıca ben deprem az olan bi yerdeyim ama maraş depremi burda bile hissedildi yukardakiler daha çok sallandık dediler.
0
🌸sanemz
(30.03.23)
Ulkenin yuzde 60'inin asgari ucretle calistigi ve asgari ucret'in 300 dolar oldugu ulkede herkesin mustakil evde oturmasini daha cok beklersin kanka.
0
baldur2
(30.03.23)
rönesans rezidans gökdelen değildi.
0
mark greg sputnik
(30.03.23)
rönesans dediğin yer 11 katlı normal apartman, gökdelen dediğin en az 30-40 katlı olur.
0
roket adam
(30.03.23)
dayanikliligin kat sayisi ile alakasi yok. sikinti rant ve ahlak cokuntusu.

turkiye'deki en guvenilir binalar gokdelen sinifindaki yapilar. kat sayisini 3'e de dusursen, amele kafasiyla yaparsan ve hicbir denetime tabi tutmazsan yine cokecektir.
0
cooperr
(31.03.23)
(4)

Hemen macbook alayım mı?

hadi ya la
Uzun zamandır takipte olduğum MacBook Air M2 24 bin liraydı, sipariş veririm diye düşünürken bir anda 28.318 TL oldu. Yurtdışı sitelere baktım, daha da düşmez bunun fiyatı. Bilgisayarımın ekranı kırıldı zaten, ihtiyacım da var. Amazon’da şu an M1 18.790 TL. Ne yapsam, telaşlı bir şekilde hemen M1 mi
Uzun zamandır takipte olduğum MacBook Air M2 24 bin liraydı, sipariş veririm diye düşünürken bir anda 28.318 TL oldu. Yurtdışı sitelere baktım, daha da düşmez bunun fiyatı. Bilgisayarımın ekranı kırıldı zaten, ihtiyacım da var. Amazon’da şu an M1 18.790 TL. Ne yapsam, telaşlı bir şekilde hemen M1 mi alsam onun yerine? :(
0
hadi ya la
(30.03.23)
Türkiye'de en ucuz satan PT.com.tr'de bile 20600 olmuş M1, o fiyat iyi. Al geç bence zaten M2'nin base modelinin ssd hızı düşük. İşlemci performans farkını da pek anlayabileceğini sanmıyorum. Mesela m1 16gb ram'li olanı alsan daha iyi bir yatırım yapmış olursun.(yani m2 yerine m1 ama ram'i yüksek mesela)
0
nhk ni youkosu
(30.03.23)
M1 iyi, üzmez. Al.
0
synesthesia
(30.03.23)
yapistir gitsin..
0
cooperr
(30.03.23)
Bana en ufak işlem gücü farkı bile ciddi fayda sağlar demiyorsan M1 almanda hiçbir sakınca yok. Kasa eski, bileşenler bir nesil eski ama halen piyasanın en iyi Windows cihazlarının altından girer, üstünden çıkar.

Güle güle kullan.
0
mada
(30.03.23)
(21)

Arabanızı kilitlerken tuşa bir kere mi basıyorsunuz ?

garavel
Soru basit, yoksa benim gibi dönüp dönüp 3-4 kere basıyor musunuz eve girene kadar kilitlendiği halde..
Soru basit, yoksa benim gibi dönüp dönüp 3-4 kere basıyor musunuz eve girene kadar kilitlendiği halde..
0
garavel
(29.03.23)
elimde poşet falan varsa, kafam meşgulse bazen kilitlendiğinden emin olamıyorum ve tekrar kumandadan kilitlediğim oluyor. Normalde kapıdan kilitliyorum ama, kumanda hep çantada, cepte oluyor.
0
orient blue
(29.03.23)
2 kez basiyorum. once arabadan inip kapiyi kapatinca, sonra arabadan biraz uzaklasinca bi daha.
0
taurina
(29.03.23)
Basılı tutunca aynaları kapatıyor. Bakıyorum ayna kapanmadıysa 2., 3.kez basıyorum.
0
heritage
(29.03.23)
1 kez basıp kapı açma deneyi yapıyorum. bazen sadece bi kere kapatıp gidiyorum
0
ala09
(29.03.23)
otomatik kapanıyor. basmıyorum
0
glamdr1ng
(29.03.23)
şahsen aynalar kapanıyor, kilitlendiği %100 ama emin olamıyorum ne hikmetse. kapıyı kontrol amaçlı açma atraksiyonuna da giremiyorum keyless var.. obsesif miyim acaba
0
🌸garavel
(29.03.23)
Bir kac kere basmam zaten algilayinca sesten veya farlardan anliyorum.

Ama şeyi cok sık yapıyorum, iner inmez kitlemisim ama unutuyorum kafam doluyken.

20 metre uzaktan ulan acaba basmis miydim deyip uzaktan tekrar basiyorum.

Yalniz şey yapan varmis dikkat edin. Siz kitlemeden veya otomatik kitleniyorsa da siz cok uzaklasmadan birisi sizin ters tarafiniza egilerek saklanip siz kitlemeden kapinin birini sessizce azicik aciyorlar. Siz kitledim sanip uzaklastiktan sonra icine giriyorlar.
0
ananiyimioguz
(29.03.23)
Eski arabam otomatik kitleniyordu 1dk sonra, o yuzden tek basıyordum.
Su anki arabda bazen kitledigimi hatirlamayop yürürken tekrar bastigim oluyor.
0
stavro
(29.03.23)
iki kere, ikincide kornayla "kitledin kardesim kitledin" tribi atiyor, o sekilde emin oluyorum.
0
cooperr
(29.03.23)
uzaktan 2-3 kere basarım. basınca o sinyallerin yanıp söndüğünü görmem lazım.
0
bisorumvargaliba
(30.03.23)
1 kere basıp yoluma devam ediyorum.
0
nawar
(30.03.23)
Ahah ha bu kişi tek benim sanıyordum :))

Yalnız olmadığımı gösteren soru ve cevaplar için en kalbi şükranlarımı sunarım.

Yukarıdaki cevapların pek çoğunu yerine ve zamanına göre uygulamaktayım. Uzaklardan hatta bazen evin camından bile farlarla göz kırpışmak muhteşem bir huzur :)
0
epitaf
(30.03.23)
benim arabada bir tane düğme var, bir kere basınca kilitliyor, tekrar basınca açıyor.

hadi sıkıyosa buna da iki kere bas. tek bsıp kilitliyorum, kapı kolunu çekip kontrol ediyorum.

tekrar basarsan sıçtın, açıldı kapı.
0
kibritsuyu
(30.03.23)
bir kere. ayna kapanıyorsa okdir.
0
gabe h coud
(30.03.23)
"basınca o sinyallerin yanıp söndüğünü görmem lazım."
0
bir soru sorcam
(30.03.23)
Klasik OKB, yapmamaya çalışın.

Şunu deneyin, kapının birini tam kapanmadan, yani bir kapı açıkken kumandaya basın ve bakın bakalım aynalar kapanıyor mu?

Eğer kapı açık unutulduğunda, kumandaya basınca aynalar kitlenmiyorsa (ki genelde böyledir) şüpheye düşmenize gerek yok.

Kumandaya basın ve aynaların kapandığını görürken bir elinizle de kolu kontrol edin.

Sonra eve doğru giderken illa ki bi döner bakarsınız, aynalar kapalı görünüyorsa kilitlidir zaten.

Kumandaya 3-4 kere basmak, pilin ömrünü 3-4 kat azaltmaktan başka işe yaramayacak.
0
John Bloor
(30.03.23)
kapı kolu çekmek +1

fiziksel olarak o eylemi yapmak hatırlamayı da kolaylaştırıyor. (kilitledim mi diye geri dönüyorsan :D)

bir de herkes şu hikayeyi duymuştur sanırım, bi şekilde sinyali kesip kilitlenmesini engelliyorlarmış arabayı çalamasalar bile bagajda vs. ne varsa yürütüyorlarmış. Böyle laptop çalındığını duydum ama araba kilitlendim derken neden kilitlenmiyor o işi nasıl çözüyorlar ilk ağızdan dinleyemediğim için bilmiyorum.
0
nhk ni youkosu
(30.03.23)
Kilitlenme sesini duyarsam bir kere basarım, gürültülü bir yerse ve sesi duyamadıysam sadece sinyallere bakarak uzaklaşmam çünkü kapılardan birisi açık kaldıysa da sinyaller yanıyor ama kapı açık kalıyor. Bu durumda elimle kontrol ederim.

Ayrıca ar-ge'ci olduğum için elimizde ekipman var, şirket araçlarının kumandalarını hack rf one ile test ettik, mevcut sinyalleri kopyalayıp tekrar oluşturduk. Linea ve dacia'ları çalması çok kolay, aynı kodu her seferinde kabul ediyor :)

Diğer araçların bazılarında aynı kodu tekrar kullanamıyorsunuz, bazılarında ise saate bağlı bir üretme algoritaması olduğundan bir süre sonra kod geçersiz kalıyor.

Bunları bildikten sonra bazı marka ve modellerde dönüp kontrol etseniz de fayda etmeyeceğinin farkında olmak baya kötü hissettiriyor :)

Fiat gurubunda arabada değerli bir şey bırakmamaya çalışın.
0
kimlanbu
(30.03.23)
@kimlanbu, bu çok bariz bir güvenlik açığı değil mi nasıl üretime onay alıyorlar :/
0
ananiyimioguz
(30.03.23)
1 kere basıp kapiyi da elimle yoklarim. Tamamdir.
0
wilhelmwasmuss
(30.03.23)
eski opel aracımızdan kalan alışkanlık olarak 2 kez basıyorum sürekli.

bunu çoğu kişi bilmez. opellerin bir kısmında çift kilit mekanizması vardır. kilide iki kez arka arkaya basınca kapı içerideki koldan açılmaz. yani birisi camınızı kırıp, kolunu sokup içerideki kapı mandalından kapıyı açmaya çalışırsa açamaz. o cam kırıklarının içinden girmek zorundadır, ona da çoğu hırsız yanaşmaz.

o yüzden sanki aracımda varmışçasına çift basıyorum kilide.
0
artci sarsinti
(30.03.23)
(8)

karsi cinste yas sınırınız kac?

ala09
gerci burada dikkate aldigim kim varsa evli falan ama yine de gorusleri merak ediyorum. bana gore 18 yas alti yasal degil ama durtusel olarak ergenlige girmis sevisme yetisi olan belki de sevisen insanlarla iliski yasamak dogal geliyor. bunun ahlaki siniri ya da sizin siniriniz ne? kucukten ornek v
gerci burada dikkate aldigim kim varsa evli falan ama yine de gorusleri merak ediyorum. bana gore 18 yas alti yasal degil ama durtusel olarak ergenlige girmis sevisme yetisi olan belki de sevisen insanlarla iliski yasamak dogal geliyor. bunun ahlaki siniri ya da sizin siniriniz ne? kucukten ornek verdim ama kendimden 20 yas buyuk birine de babam gibi bakiyorum o daha ahlaksiz geliyo sjsjj yasal olan hepsi ahlakli geçer tabii de kendime gore olani belirttim.
not: yasal sinirlar disinda bir sey yasanmadi. gecen bir youtuber farketmeden liseli biriyle cikmis bundan bahsedince hepimizin basina gelebilir(!) diye dusundum de

anlatim bozukluklari icin sorry
0
ala09
(27.03.23)
Güzel soru.
18 aslında sadece yasal bir sınır. Tam olarak neden 18 olduğunu bilmiyorum. Eskiden 15 yaşındaki birinin sorumluluğu şimdiki 18 den büyüktü. Hayatıyla ilgili aldığı kararlar da öyle.
Daha doğru cevap için 18 sınırının olmadığını düşünelim.

Doğrusu bana 25 26 ki yaşlar bile çok çocuk geliyor. Hayal dünyamda ideal Aralık 29-41 sanırım.

Ama işin ahlaksızlık boyutu ise yaşla değil de kendi iradesini kullanmayacak birisi olmasıyla ilgili.
35 yaşında zihinsel engelli birini kandirirsan ahlaksız derim ama iki tarafta raziysa mutluluklar.
16 17 yaşında birirnin ise günümüzde bilinçli bir karar verebileceğini sanmıyorum ama fiziksel olarak gelişmeleri nedeniyle de bir insanın farknetmwden liseli biriyle çıkmış olması mümkün. Bunu fark etmediyse ahlaksız demem
0
kisa
(27.03.23)
Yaş küçüldükçe dönemler arasındaki algılama/olgunluk farkı da büyüyor. 1 yaşındaki bebekle 2 yaşındaki bebek arasındaki bariz fark gibi. Bu yüzden 18 hatta 20 yaş bana hassas geliyor. Olgun ve sağlıklı insanların bu yaş grubu ile kurmaya çalıştığı şey iletişimden çok istismar gibi geliyor bana. Örneğin 20k-35e gibi. Ya da 35k-20e. Fakat 17 - 18 yaşındaki gençlerin kendi aralarında ilişkiler yaşaması da doğal hatta gerekli bir şey bence. Çünkü bu sayede gelecek ile ilgili tecrübeler kazanıyorlar.

Ha benim sınırım neydi peki ben bunlara çok mu uydum, hayır. İçimde her zaman olduğunu bildiğim bir dürtü yüzünden karşıma her yerde çıkan 30 yaş üstü adamlar diyorum :d Gerçi artık bu sınır 40’a dayandı.
0
ruhen hastayim ben
(27.03.23)
yasimin hep ilerisinde fikirlere sahip olmama, icimin cogu zaman 65 yasinda olmasina rağmen kendimde bile 25-26 yaştan sonra büyük farkliliklar gozlemledim. sayiya takilmiyorum. 24 yasinda bir insan ile konusabilirken 29 yasinda bir insandan kaçmak icin bahane arayabiliyorum. yine de universite bitip birkac yil calisip para kazanmaya kadar olan donemin yeterli olmadığını boyle iliskilerin de inkar edilse de istismara dayali yahut cesitli fantezi ya da eksikliklerden kaynakli olduğunu düşünüyorum.
sayiya takilmanin anlamsizligini soyle de anlatabilirim. bizde sinir 18 (neden bilen yok) kuzey ulkelerinde 15 hatta 14. ben 18 iken de 18 cok cocuktu.
Örneğin basiniza bir iş gelmemesi icin serh dustugunuz halde bence sizin icin resit olmayanlarla da iliski mümkün. Resit olmayan bir insandan etkilenmek ve bunun sonucunda kendi etik, vicdan hesabinizi yapmak ayri bir konu iken siz genel olarak bunun olabilecegi imajini ciziyorsunuz. o yaslardaki halinizi dusunurseniz seksi kafanizda konumlandirisiniz, boyle bir duruma olumlu ya da olumsuz yaklasiminiz, bu karari alirken dusuneceginiz, oncelleyeceginiz olgularin guvenilirligi ve sonrasinda size olacak etkilerinin çok sağlıklı olmayacagini onaylayacaginizi düşünüyorum. İsbu halde yeterli olgunluğa erismeme ihtimali yüksek bir yas grubu icin bu durumu uygun gormek istismar ve basit bir fantezi ya da arzunun bencilce tatmin edilmesinden baska bir sey değil.
bir anlam ifade edecekse 33e.
0
sparkle kiddle
(27.03.23)
Kendimden küçük biri ile düşünmüyorum. Eskiden +10 yaşa tamamdım ama benden 10 yaş büyük de yaşlı geliyor artık. +4-5-6-7-8 ideal geliyor.
0
Amaranta ursula
(27.03.23)
Herhangi bir yas araligim yok neticede kadinlar her yasta baska bir dertle geliyorlar.

Ama seçme sansim olsaydi elbette 45+ isterdim hep.
0
Yourcousinmarvinberry
(27.03.23)
ben 33'üm. sadece seks olarak düşünüyorsan, insanın kimden hoşlanacağı belli olmuyor. 18-20 çok küçük yaşlar ama çok çekici gelebilir yine de, erken olgunlaşan tipler var. o yüzden legal sınırlar dışında bir çizgi çekmiyorum.
ilişki olarak düşünüyorsam sanırım 27-28'den genç biriyle hayatta yapamam artık. hayat görüşü ve bakış açısı olarak çok farklı gelebiliyorlar.
0
roket adam
(27.03.23)
18 yas altina bulasmayi tavsiye etmem, ne kadar buyuk gosteriyor olursa olsun. "farketmeden" diye birsey olmaz, o biraz minareyi calan kilifini hazirlar durumu. En ufak suphen varsa ID sorman lazim.

20'li yaslar kaotik, deneyim icin kendinden buyuk birisi ile de takilinabilir. Yas farki cok onemli degil bu yaslarda bence.

30 yasindan sonra erkek/kasin arasinda min. 5 yas olmali. Kadin kesinlikle daha yasli olmamali. Evlilik icin ise ideali 7-8 yas farki.
0
cooperr
(27.03.23)
dış görünüş uyumu daha belirleyici
ama mantıklı düşününce sağlık vs. devreye giriyor 10 yaşlık bir fark olabilir
kadınlar genç gösterse de erkeğin yaşça daha büyük olmasına alışığız
0
bir soru sorcam
(27.03.23)
(11)

en son bakımın ne zaman yapıldığını söylemeyen servis

televole2
aralıkta citroen araç almıştık. bakım zamanı geldi mi gelmedi mi diye soruyoruz. en son bakımın ne zaman yapıldığını söylemiyorlar.buna hakları var mı? bu yasal değilse nereye şikayet edebiliriz nasıl yaparız?
aralıkta citroen araç almıştık. bakım zamanı geldi mi gelmedi mi diye soruyoruz. en son bakımın ne zaman yapıldığını söylemiyorlar.

buna hakları var mı? bu yasal değilse nereye şikayet edebiliriz nasıl yaparız?
0
televole2
(27.03.23)
Araç sahibi değiştiyse bilgi gizliliği nedeniyle söylemeyebilirler.

Ama zaten bakımda araçtaki bilgi sıfırlanır, zamanı gelince araba size hatırlatır. 1 yıl veya ilgili km dolunca, hatta dolmaya yakın yazılı uyarı verir.

Araç yol bilgisayarı ayarlarını kurcalayıp kalan süreyi görebilirsiniz sanırım.
0
John Bloor
(27.03.23)
gizlenecek ne bilgi var anlamadım? "daha önce şu tarihte bakıma gelmiş" demenin ne gibi bir sakıncası oluyormuş? hepsini geçtim arabanın sahibine arabanın geçmişiyle ilgili bilgi vermemek nedir ya? :)
0
🌸televole2
(27.03.23)
Belki de kayıtlara bakmaya üşenmişlerdir, sallamışlardır. Başka bir servise arayıp tekrar sorun, belki cevaplarlar.
0
John Bloor
(27.03.23)
hiçbiri telefona bakmıyor ki. bir yer baktı sadece o da böyle söyledi.
0
🌸televole2
(27.03.23)
sorumluluk altına girmek istemiyorlar. böyle bir veriyi paylaşmak gibi bir mecburiyetleri de yok.
ben tüm bakımların evrakını saklıyorum bu yüzden (resim olarak). servisler bi takım olaylardan sonra uğraşmıyor çünkü
0
roket adam
(27.03.23)
ne gibi sorumluluk mesela?
0
🌸televole2
(27.03.23)
sen belgeyi alıyorsun, iki gün sonra arabada arıza çıkınca servisin başına ekşiyorsun "aa bakımı daha 4 bin km önce yapılmıştı hem de zart zurt contası değişmişti" diye.

servis sana bu geçmişi vermezse bu konuda hiç başı ağrımıyor. zaten dediğim gibi bunun kayıtlarını tutma sorumluluğu serviste değil, arabanın sahibinde. servis binlerce arabanın kaydını tutacak her isteyene verecek değil yani.

ha veren vardır, o ayrı mesele ama vermyene de hak veriyorum.
0
roket adam
(27.03.23)
diyelim ki arabanın önceki sahibi aralıkta bakım yaptırdım dedi, sen de servise sordun halbuki 1 sene önce yapılmış bakımı. şimdi sen hani bakımı yeniydi öyle demiyolar aha servise sor desen otomatik işe 3. taraf olarak dahil olmuş olacaklar. niye uğraşsınlar
0
KUCO
(27.03.23)
anlaşıldı arkadaşlar teşekkürler.

özet olarak insanlara zulüm yapıyorlar başka bir şey değil. türkiye'den küçük bir manzara işte neyini bu kadar sorguluyorsam.
0
🌸televole2
(27.03.23)
ikinci el araba aldıysan ilk iş yağını ve filtrelerini değiştirmektir. raconu bu. zamanı gelsin gelmesin yaptır o işi.

onun haricinde büyük işleri de kilometreden belli oluyor zaten.
0
alperz
(27.03.23)
yurtdisinda da durum ayni +1

servis kayitlari gizli bilgi, vermezler. en son aldigim aracin servis kayitlarini bir arkadas yetkili serviste calistigi icin alabilmistim, cocuk baya stres oldu ama verirken yakalanirsam diye baya tirsti..sanki devlet sirri..
0
cooperr
(27.03.23)
(13)

Şu anda dizel araç alınır mı?

joooper
Sevgili duyuru sakinleri ne dersiniz bu duruma? Bazı modeller hala dizel araç üretimine devam ediyor. Kullananlar bilir dizel sürmenin keyfi farklıdır. Şöyle birkaç yaşında km'si düşük bir dizel alayım diyorum. Hem dediğim gibi sürüş açısından hem de fazlaca şehirler arası yol yapmaktan kaynaklı. Am
Sevgili duyuru sakinleri ne dersiniz bu duruma?
Bazı modeller hala dizel araç üretimine devam ediyor.
Kullananlar bilir dizel sürmenin keyfi farklıdır. Şöyle birkaç yaşında km'si düşük bir dizel alayım diyorum. Hem dediğim gibi sürüş açısından hem de fazlaca şehirler arası yol yapmaktan kaynaklı.
Ama önümüzdeki süreçte ne olacak bu dizel araçlar? Birkaç seneye artık pazarı kalmaz mı yoksa en az bir on senesi var mı dersiniz hele bir akıl verin?
0
joooper
(24.03.23)
TR'de daha en az 20-25 sene kullanılır dizel araçlar. Ben sıkıntı olacağını sanmıyorum.
Dizelle ilgili tek derdim daha yüksek bakım masrafı, sesi ve adblue tarzı saçmalıkları. Eğer bunlar rahatsız etmiyorsa alınır tabii.

Bana kalırsa yeni benzinliler daha iyi, ben de vw grubu 1.5'ten inanılmaz memnunum.
0
roket adam
(24.03.23)
cok afedersin ne zevki var? ayni hacimde, turbo sartlari ayni olan iki arabadan benzinli olani yuk cekmek haric dizeli her turlu tokatlar. benzinle belki karavan bagli olarak rampada hizlanamayabilirsin.

ama 1.6 turbo dizel mi turbo benzin mi desen ustune para verir benzini secerim.
0
alperz
(24.03.23)
dizel sürmenin keyfi kısmına katılmıyorum çok sesli diye dizel araca hiç binesim gelmiyor benim.
0
alp9900
(24.03.23)
dizel var dizel var diyorum bu soruya.
dizelin torku kuvvet hissiyatı hiç bir benzinli araçta bulamazsın.
hızsa oda var okursanız.
tr.wikipedia.org
0
deepex
(24.03.23)
almadan once hesap yapmak lazim, eskiden dizelin litre fiyati ucuzken bir mantigi vardi ama artik cok ciddi yol yapmiyorsan pek bir mantigi kalmadi.

keyif konusunda katiliyorum, 320d test etmistim bir kere, dusuk devir torkunun hastasi olmustum. Benzinli araclarda ciddi bir motor yok ise oyle bir torku yakalamak cok zor. Ayrica dizelin ses sikintisi biteli cok oldu.

Seytan diyo al bi tane v10 tdi touareg, asfalti kazimaya basla :)
0
cooperr
(24.03.23)
arkadaslar siz hep 1.0motor benzin mi kullandiniz?

2 litre turbo benzinli bir araba bulun kiralayin. sonra konusalim.
0
alperz
(24.03.23)
o dizelin tadı muabbeti eskide kaldı. sen gel bi turbo benzinli yeni nesil motoları bi kullan. mesela c180 amg 1.6 benzinliyle c200 dizeli uzun yolda karşılaştır anlarsın. dizel araçların bizim gibi benzin fiyatları değişken ülkelerde ömrü daha var. türkiyede 70 model dağ jeeplerinin bile piyasası varken dizelin bitmesi en az 10 yıl.
0
mikahakkinen
(24.03.23)
1500 cc 150 beygir bir Passat kullanıyorum. eğer basmazsanız çok yakmıyor. dizelin ne avantajı var bilmiyorum.
0
co2s2
(24.03.23)
en son geçen hafta 1.33 dig-t en yeni kasa nissan qashqai pederin aracıyla istanbul ankara yaptık. kendi 1.6 HDI 92 bg citroen'imi aradım ne yalan söyleyeyim.
0
calmdown
(24.03.23)
calmdown peki hiç 1.6 turbo benzinli araba kullandın mı?
0
alperz
(24.03.23)
@alperz evet kullandım. birçok benzinli farklı motorda araç kullandım. biraz zevk meselesi. ben dizelin o karton sesini de seviyorum.

iyi sürücü, profesyonel otomobilci iddiam yok kesinlike. bence otomobil için en uygun optimize motorlar benzinli motorlar ona da katılıyorum ama dizele alışınca benzinli motorların yüksek devirde boşa sarma hissi hoşuma gitmiyor.

tabi bu koşullar 2.0 üstü benzinliler için geçerli değil. onlar iyidir.
0
calmdown
(24.03.23)
alperz;
Abi madem turbo benzinli konusunda ısrarcısın o zaman 900-1000 bandını geçmeyecek orta segment fazla yaşı olmayan turbo benzinli bir sedan söylermisin? Anladığım kadarıyla sen daha üst segmentteki benzinlileri kastediyorsun ama rakamlar çok artıyor oralarda.
0
🌸joooper
(24.03.23)
eco tsi, ford ecoboost, renault tce motorları güzel abi.

o paralara megane 1.3 tce bulursan al. onun gidişi güzel.
0
alperz
(25.03.23)
(14)

5/30 yerine 10/40 motor yağı konulmasının sonuçları

thatisthedoctor
2008 model seat Ibiza aracıma daha önce sürekli 5/30 yağ konulurdu. Son bakımda usta 10/40 koymuş, 70 km sonra motor yağ zinciri koptu ve yatak sardı. Araca yeni motor almak durumunda kaldım.Bu yağ zincirinin kopma sebebi 10/40 motor yağı konulması olabilir mi ?Anlayan arkadaşlar bilgilendirebilirse
2008 model seat Ibiza aracıma daha önce sürekli 5/30 yağ konulurdu. Son bakımda usta 10/40 koymuş, 70 km sonra motor yağ zinciri koptu ve yatak sardı. Araca yeni motor almak durumunda kaldım.

Bu yağ zincirinin kopma sebebi 10/40 motor yağı konulması olabilir mi ?

Anlayan arkadaşlar bilgilendirebilirse çok sevinirim.
0
thatisthedoctor
(24.03.23)
sanki zincirin kopasi varmis gibi geldi bana. ya da belki orijinal olmayan yan sanayi bosch vb. filtre de sevep olmus olabilir. yag daha cabuk camurlasiyor oyle. ama 70 kilometrede olmaz.

yag degisiminde zincire zarar verilmis olma ihtimali de var.
0
alperz
(24.03.23)
www.seatclubworld.com

ilk numara, yani 5 ya da 10 yağın soğuk durumdaki viskozitesini gösterir ikincisi ise ısındıktan sonraki.
teknik olarak daha kalın bir yağ konmuş ama bu 70km de böyle sorunlara yol açacak bir şey değil. başka bir sebebi olmalı. belki zincire kendi hasar verdi vs, bilemiyorum ama sadece yağ farkında böyle bir soru oluşması pek mümkün bir şey değil.
0
kisa
(24.03.23)
Burada bir de şöyle bir detay daha var, yola çıktığımda sabah 8 de hava sıcaklığı 2-3 dereceydi. 50 km boyunca 120 km hız ile sabit gittim. Sonra yetişmek için 140-150 ile gitmeye başladım. 3-4 dk içinde motor yığıldı. Yani zorlandığı noktada koptu zincir muhtemelen.
0
🌸thatisthedoctor
(24.03.23)
Filtre değişti mi? Bana da sanki filtre problemi gibi geldi, ya da tesadüf oldu.
0
John Bloor
(24.03.23)
bunun yağla ilgisi olduğunu zannetmiyorum hala. zincirin/kayışın kopası vardır.
araba hakkında çok bilgim yok, genel geçer şeyler söyleyeceğim. normalde yağ değişiminde o kayışla/zincirle uğraşılmaz. sadece yağ ve filtre değiştirilir.
usta dediğin de genel bir bakar aslında kayışlarda yıpranma vs görmesi lazım. olmadı periyodik değişimi olan bir malzemedir. atıyorum5 yılda bir gibi.
0
kisa
(24.03.23)
Filtre de değişmişti hocam. Yani diğer usta da sizinle benzer cevabı verdi; bu durumdan kaynaklansa bile ispatlanamaz dedi en azından.
0
🌸thatisthedoctor
(24.03.23)
pek sanmıyorum ben de ispatlanabileceğini, ya da usta hatasını olduğunu. geçmiş olsun
0
kisa
(24.03.23)
Teşekkürler hocam iyi günler
0
🌸thatisthedoctor
(24.03.23)
Valla bazen yağ da boşaltmıyorlar, yağı boşaltmadan üstüne ekleme yapıyorlar. Bu arada 70km sonra olması için boşaltıp sonra eksik yağ koymuş ya da hiç koymamış falan olması lazım ya da uzun süredir sadece ekleme yapıyor olmaları lazım.

Eski araba, sıkıntı yukarıda da söylendiği gibi yağ dışı bir nedenle olabilir.
0
yeninesiltupcu
(24.03.23)
Motor isinmadan devir cevirdiysen yag basinci yeterince olusmadan motora zarar vermis oabilirsin.

motor isinmadan devir yukseltme.
0
alperz
(24.03.23)
Genel olarak forumlarda yağ pompası zincir gergisi yüzünden 60 bin km den sonra motoru kilitlenen araçlardan bahsedilmekte. 2008 dediğiniz araç minumum 150.000 km olduğunu düşünürsek ve ağır bakım adı altında bu gibi parçalar değişmediyse şansızlık eseri yağ değişimi sonrasına denk gelmiş.

yağ olayına gelince 5w30 ve 10w40 2-3 derece sıcaklıklarda aynı işi görür. motor ısındıktan sonra ise aralarında marka dışında fark olmaz.


Burada ne kadar yağ konulduğu da çok önemli. normalden fazla koyulduysa bu seferde yağda hava oluşur. yüksek devirlerde silindirlerin iyi yağlanmaması ve kilitlenme gibi aşınma gibi sorunlar ortaya çıkar
0
janavarorion
(24.03.23)
Aslında eskiyen araçlara daha kalın yağ koyarlar genelde. 10/40'ın neden olma ihtimali çok düşük
0
FAtE
(24.03.23)
alakasi yok, tesaduf.
0
cooperr
(24.03.23)
ustanın günahına girmeyelim, yağ ve filtreden olmaz.
0
duster
(24.03.23)
(4)

Bu çocuk kim?

bi sey dicem
video'nun başındaki çocuk kim?https://www.youtube.com/watch?v=zST4k9qBEmc
video'nun başındaki çocuk kim?

www.youtube.com
0
bi sey dicem
(23.03.23)
Webster'mı?

www.youtube.com
0
Mirket
(23.03.23)
o gerçekten teşekkürler, şimdi napıyo acaba diye bakıcaktım da hiç değişmemiş oha www.instagram.com
0
🌸bi sey dicem
(23.03.23)
@bi sey dicem

eleman dwarf, 50 yasini gecmis aslinda..
0
cooperr
(24.03.23)
webster çocuk değil, cüce. lakin ilgili tv şovu yayınlanırken oynadığı yaşta bir çocuk olmasa da yine de 14-15 yaşlarında bi çocuktu.
0
kibritsuyu
(24.03.23)
(9)

Hangi magnezyum?

mikahakkinen
bir süredir eve gittiğimde yorgun hissediyordum. doktor d vitamini ve magnezyum takviye yazdı. yorgunluğum geçti. doktor magnezic yazdı. magnezyumun bir sürü formatı var. sitrat malat vb. magnezyum formatları var.yorgunluk için hangi magnezyum formunu alayım?
bir süredir eve gittiğimde yorgun hissediyordum. doktor d vitamini ve magnezyum takviye yazdı. yorgunluğum geçti. doktor magnezic yazdı. magnezyumun bir sürü formatı var. sitrat malat vb. magnezyum formatları var.

yorgunluk için hangi magnezyum formunu alayım?
0
mikahakkinen
(23.03.23)
newday magnesium complex
0
alperz
(23.03.23)
bana doktor icinde malat yoksa bir ise yaramiyor dedi en son..
malati bol olan bir tane complex verdi.
0
cooperr
(23.03.23)
kimyasal formda almayın, berrak'ın kapari turşusu alın ve günde bir yemek kaşığı ağzınıza atın.
0
egmardernagon
(23.03.23)
egmardernagon bir şey soracağım hocam. Şimdi bir insanın günlük ortalama 200-250mg magnezyum ihtiyacı var, Berrak'ın kapari turşunun 100 gramında sanırım 50-60mg magnezyum vardır, bir de besinlerden gelen magnezyumun ortalama %50'si sindirilip kullanılabiliyor dersek benim 250mg magnezyum için kaç kavanoz Berrak'ın kapari turşusundan yemem gerekir? Teşekkür ederim şimdiden.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(23.03.23)
Magnimore plus iyi bence. Uykuma pozitif etki ediyor, hissediyorum.

Ayrica kaleci sacli forvet +1
0
johndoe001
(23.03.23)
ben aktardan yağını alıp sürüyordum hatta bunu evde de yapıyorlar ama magnezyum gevreği bulman lazım. antik mineral magnezyum yağı diye satılıyor. zaman zaman sürerim. büyük aktarlarda oluyor.
0
sanemz
(23.03.23)
buldum markasini:

www.bikalite.com
0
cooperr
(23.03.23)
hapı ishal yapıyor yalnız o nedenle ben yağını kullanıyordum.
0
sanemz
(23.03.23)
Cooper +1, bana da doktorum aynı şeyi söyledi. Aynı markayı kullanıyorum.
0
irene
(23.03.23)
(5)

iphone 13 256gb vs iphone 13 pro 128gb vs iphone 14 128gb

lacrim
Selam millet. 6 yildir 6s 32 gb kullaniyorum ve 3 senedir su hafiza uyarilarindan gina geldi artik. Yeni telefonlarda hafiza durumu nedir, fotolar videolar ne derece yer kaplar hicbir fikrim yok. Bir yanim kesinlikle 256 gb alip kafam kulagim rahat kullanmam gerektigini soyluyor, bu durumda 13 256gb
Selam millet. 6 yildir 6s 32 gb kullaniyorum ve 3 senedir su hafiza uyarilarindan gina geldi artik. Yeni telefonlarda hafiza durumu nedir, fotolar videolar ne derece yer kaplar hicbir fikrim yok. Bir yanim kesinlikle 256 gb alip kafam kulagim rahat kullanmam gerektigini soyluyor, bu durumda 13 256gb; ama diger yandan 128 gb da yeter diye dusunmuyor degilim, bu durumda 13 pro 128 ve 14 128 secenekleri beliriyor.

Sizce hangisi tercih edilmeli? En az 4-5 yil kullanacagimi dusunuyorum.
0
lacrim
(22.03.23)
öncelikle 256gb da alsanız 128gb da alsanız icloud size 5GB ücretsiz kullanım hakkı sağlıyor. sizin verileriniz belliki bu 5GB'dan fazla olduğu için siz foto video dosya gibi verilerinizde depolama sorunu yaşıyorsunuz.
bunu aşabilmenin 2 yolu var; ya cihazın saklama alanına verilerinizi yüklemek -ki bu telefonun hafızasından yer- ya da icloud saklama alanı satın alma. ben mesela ikincisini yapıyorum, 50GB saklama alanı aylık 6.49₺'den başlıyor örneğin.

ben olsam 256gb olanı alırım. ama bu kişinin kullanım amacı ve yoğunluğuna göre değişen bir durum.

şu makaleye bakmanızı salık veririm. support.apple.comğ
0
debian
(22.03.23)
bence 14 - 128gb en mantiklisi, apple hafizaya ucuk paralar istiyor.

yetmezse 50gb icloud alir devam edersin ama gereksiz doldurmadikca telefonu yetmemesi zor.
0
cooperr
(22.03.23)
128 GB olanı alın, yanında bir de iCloud aboneliği alın.

Elbette kişiden kişiye değişecektir ama benim yeni anlayışım şu şekilde;
iPhone kullanıyorsam iCloud'a kesinlikle para vereceğim. 256 GB almak için harcayacağım parayı iCloud üyeliği için harcarım. Böylece hem rahat ederim hem de fotoğraflarımı tamamen güvene almış olurum.

256 GB iPhone 13 Pro Max var bende. Yaklaşık 1 yıl oldu galiba.
Telefonda 75 GB kullanıyormuşum, bunun 30 GB'ı fotoğraf, 14 GB'ı whatsapp'mış.
iCloud'da ise 220 GB'lık fotoğrafım varmış.

Bu arada video çekmekten para kazanmayacaksanız hiçbir önemi yok ama 128 GB versiyonda ProRes codec ile video çekemiyorsunuz, gözünüzden kaçmasın.
0
michael_knight
(22.03.23)
Bende de 7 vardı, 6 sene sonra yenilenmiş XS 256 aldım. Sıradan kullanıcı için başlıkta yazdığınız modellere göre en büyük eksiği magsafe'i yok. Öyle bir telefon da düşünebilirsiniz.
0
malheiros
(22.03.23)
13 pro 128 elbette. 120hz olsun bir zahmet o kadar para veriyorsunuz.
0
signore
(22.03.23)
(5)

Parayı bozdurmak ve tümletmenin İngilizce karşılığı

put it in your appropriate place
Yabancı dilde böyle bir tabir var mı? İşte 500 Euro var. Satıcı bozuk yok yav, bir bozdurup getirsen olmaz mı dediğinde hangi tabiri kullanıyor?Tam tersi olarak da soruyorum. Elinizde 20 tane 1 euro var madeni. Tümletmek olarak hangi tabir karşılıyor?
Yabancı dilde böyle bir tabir var mı? İşte 500 Euro var. Satıcı bozuk yok yav, bir bozdurup getirsen olmaz mı dediğinde hangi tabiri kullanıyor?

Tam tersi olarak da soruyorum. Elinizde 20 tane 1 euro var madeni. Tümletmek olarak hangi tabir karşılıyor?
0
put it in your appropriate place
(21.03.23)
para bozmak: break. Can you break a twenty for me, please?
tumletmek hic duymadim, tam karsiligi yok sanirim. Can you exchange these for bigger bill falan olabilir
0
speedy
(21.03.23)
fiil burada "change". Can you change this 20 dollar bill for two tens?
Saticinin bozdurup getirsen olmaz mi kardes dedigini hic duymadim. Genelde "we do not accept $100 bills" tarzi bir ibare olur veya oyle soylerler. Oradan daha dusuk bir denominasyon bulup getirmen gerektigini anlarsin.
0
hot potato
(21.03.23)
@speedy Tümletmek, bozdurmaktan aklıma geldi. Pekte önemli değil. Teşekkür ederim.

@hot potato Bozdurup getirsen olmaz mı aklıma gelen örnekti. Bir yurtdışı gezisinde karşılaşmıştım benzer bir problemle ama satın aldığım şey ürün değildi. Bir sinagog gezisinde gerçekleşmişti. "we do not accept $100 bills" dediğiniz iyi oldu. Karşıma çıkar.
0
🌸put it in your appropriate place
(21.03.23)
Bozma yanıtlanmış, tümletme için "exchange small bills for larger ones" tabiri yeterlidir.
0
zaman ilac degil insanlar unutkan
(21.03.23)
bozdurmak: change (need change for 500 euros..gibi)
butunletmek : tally (need to get my coins tallied..gibi)
0
cooperr
(21.03.23)
(5)

Yurtdışı enflasyon

tripanasoma
Merhaba herkese,İşin içinden çıkamadığım bir konuyu sizlere sormak istiyorum. Şöyle ki; geçen yıl bu zamanlarda Euro yine 20 tl civarındaydı. Amsterdam’a gitmiştik. Gecelik yaklaşık 1000 tl ye merkezde kaliteli bir otelde kaldık. (Library hotel) Ve tüm oteller bu fiyatlardaydı. Şimdi yine Nisan ve E
Merhaba herkese,
İşin içinden çıkamadığım bir konuyu sizlere sormak istiyorum. Şöyle ki; geçen yıl bu zamanlarda Euro yine 20 tl civarındaydı. Amsterdam’a gitmiştik. Gecelik yaklaşık 1000 tl ye merkezde kaliteli bir otelde kaldık. (Library hotel)
Ve tüm oteller bu fiyatlardaydı. Şimdi yine Nisan ve Ekimde Amsterdam seyahatlerimiz var. Gecelik ortak tuvaletli hosteller bile 3-4000 den başlıyor çift kişilik odalar. Geçen yaz kaldığımız otelde aynı oda 6000 tl falan olmuş. Yani Euro kuru değişmedi hala 20 tl. Yani bu ülkelerde % 400 enflasyon mu var nasıl oluyor?
0
tripanasoma
(21.03.23)
geçen sene korona etkisi vardı, oteller boştu. şu an her şey normale döndü. bu da fiyatlara yansıdı tabiki.
0
biergarten
(21.03.23)
50 euroya amsterdam'in orta yerinde kaliteli bir otelde kalmis olmaniz o kadar absurd bir durum ki, su an verdiginiz fiyatlar makul, seneler once 10 kisilik yatakhaneli hostelde yataga 35 euro vermisligim var...
0
hewit
(21.03.23)
Geçen sene korona etkisi vardı. Şu andaki fiyatlar daha doğru. Yaptığınız hesap yanlış, zira turizmin mevsimsel etkisi var, enflasyonda hostel fiyatlarını değil bunu değil domates, patates gibi günlük ihtiyaçları baz alırsın.
0
roket adam
(21.03.23)
Avrupa'da en temel yiyecek urunlerine 30% zam geldi, savas sagolsun. Hollanda ozelinde bilmiyorum da ben yazin icin goz attim favori yerlerime: Yunanistan ve Ispanya'da sote yerlerim var. Bir Yunan adasindaki yerim hic artmamis, artmis gerci de Booking genius level 3 bilmemne indirimleriyle 40 euro indirim yaptim diyor, Girit'teki favori bolgemde 30% kadarlik artis var, bir tane dolmayan otel biliyorum, o otel pasa pasa yari fiyatina inecek, hic bir sey kistiramazsak ona giderim. Ispanya'daki yerim de cok yukselmis ya, 50%, 60% artmis. Yoksa Bunlar tok saticiyi mi oynuyor acaba? Valla nasil olacak ben de bilmiyorum, tum Avrupa grevlerle calkalaniyor zaten. Bunlar musteri bulabilecekler mi? Ucuz diye herkes Turkiye'ye kacar. Sizin Amsterdam'in ozel durumlari olabilir, etkinlik falan belki, bilemiyorum.

Korona etkisi kalkti bir de o var. Gecen yil otelciyle muhabbet ediyordum, 2022'yi de kaybettik diyordu, ben de ne alakasi var, korona bitti nisanda zaten. herkes pasa pasa tatilini yapiyor derken o musteri gelmedi diyordu. Korona doneminde oteller, seyahat acenteleri vs birbirine girmis, sozlesmeler feshedilmis easyjetler, tuileri bazi bolgelere almamislar, bazi bolgelerden kendileri cekilmis, kimisinde otel kimisinde acente batmis vs. Simdi masa kurulmustur yeniden.
0
freedonia
(21.03.23)
Kuzey Amerika'da covid sirasinda normalde konaklamanin imkansiza yakin oldugu, gecesi $500-600 dolarlik otellerde $120'ye kalabiliyordun, fiyatlar yavas yavas eskiye donmeye basladi. Ucak bileti fiyatlari da ucmus durumda. 3 sene zarar ettiler, acisini kotu cikaracaklar..
0
cooperr
(21.03.23)
(5)

Amerika'dan arkadasin bebegine hediye onerisi

Kyhn
Merhaba,Yakin bir arkadasim baba olacak. Esi su an 2 aylik hamile. Ben yaz aylarinda Turkiye'ye gidecegim ve bebegin dogumuna kalamayacagim. Amerika'dan islerine yarayacak oyuncak disinda bi hediye tavsiyesi olan varsa cok sevinirim.
Merhaba,

Yakin bir arkadasim baba olacak. Esi su an 2 aylik hamile. Ben yaz aylarinda Turkiye'ye gidecegim ve bebegin dogumuna kalamayacagim. Amerika'dan islerine yarayacak oyuncak disinda bi hediye tavsiyesi olan varsa cok sevinirim.
0
Kyhn
(19.03.23)
Döviz hesabi açtir bebek adina ve içine $10k USD yatir. Senin için devede kulaktir zaten.
0
Yourcousinmarvinberry
(19.03.23)
boba marka sling ya da kanguru geliyor aklıma, katlanıp ufalanları var mesela kangurularının (boba air) boba.com
ikinci olarak da araçları varsa bebekle yalnız yolculuk yaparken kullanılan koltuk aynaları var o olabilir. sürücü arka koltuğu görebiliyor. bu şaşırtıcı bir şekilde türkiyede yok. amazondan yurtdışından getirdik.
frida.com bu marka türkiyede yok, bunlar harika hele ki recovery kit kısmısı anne için de çok iyi. burun çekicisi aşırı ünlü.
haaka'nın süt toplayıcılarından alabilirsiniz. (haakaa Manual Breast Pump for Breastfeeding )
yakınlık ve ihtiyaç derecesine göre anneye paperwhite kindle da tatlı bir hediye olur bebekle saatlerce emzirerek memede kalabiliyorsunuz ilk birkaç ay.
bu arada oyuncak da ilerleyen aylar için kurtarıcı olacak bir de İngilizce konuşan oyuncaklar iyi olabilir aile dil öğrenmesine meraklıysa.
0
kullanıcıadımbuolsun
(19.03.23)
bence su cok is gorebilecek bir sey ve maalesef turkiye'de satilmiyor. asiri pratik cok aramistim hamileyken. bulabilirseniz bu olabilir diyorum:

www.shop-thewild.com

bir de su, turkiye'de fiyatlari anlamsiz pahali ama amerika'da daha uygundur bence:

www.amazon.com.tr

marka bu olacak ama modeli magazada veya piyasada arastirmanizi oneririm. ekim ayinda dogacak sanirim bebek, daha kalin olanlara bakin derim.
0
in vino veritas
(19.03.23)
altin vermek en mantiklisi bence, tak bi ceyrek..
0
cooperr
(19.03.23)
@kullanıcıadımbuolsun hocam cok tesekkurler cok ayrintili yazmissiniz bakacagim bunlara
@in vino veritas cok tesekkur ederim zahmet edip ayrintili yazmissiniz. Bunlar da gayet kullanisli duruyor
@cooperr hocam altin en mantikli sey dediginiz gibi ama TR'de satilmayan, bulunmasi zor bir sey de almak isterim. Islerini kolaylastirmasi acisindan. Altini da ayri hediye ederiz diye dusunuyorum
0
🌸Kyhn
(20.03.23)
(3)

muhtemelen flash tv'de eski bir program soruyorum

cooperr
cakma ugur dundar bir abimiz tarafindan sunuluyordu. abinin burnu biraz buyuktu, karadenizli bir havasi vardi. garip gureba birilerini bulur, onlarin sikayetleri dinler, sonra ekrandan hesap sorardi. bende bunlari yiyecek goz var mi falan derdi, sonra kamera bunun gozlerine zoom yapardi falan. 15-20
cakma ugur dundar bir abimiz tarafindan sunuluyordu.
abinin burnu biraz buyuktu, karadenizli bir havasi vardi.
garip gureba birilerini bulur, onlarin sikayetleri dinler, sonra ekrandan hesap sorardi. bende bunlari yiyecek goz var mi falan derdi, sonra kamera bunun gozlerine zoom yapardi falan.

15-20 sene oncesinin bir programi, alkislarla yasiyorum da kesitleri falan olurdu millet dalga gecerdi.

ismi neydi bir turlu hatirlayamiyorum. bir el verin..
0
cooperr
(17.03.23)
yok yalcin cakir degil baska biri vardi..
flash tv garanti degil bu arada, baska dandik bir kanal da olabilir.
ama tarz yalcinla benzer.
0
🌸cooperr
(17.03.23)
kerim akbaş
0
egmardernagon
(17.03.23)
evet bu hahahh..eyw
0
🌸cooperr
(18.03.23)
(8)

bu adamlar nasıl zengin oluyor?

hknty
https://www.instagram.com/p/Cp2JujNjW4O/şu çocuk nasıl bu kadar para kazanmış? görüyorsunuzdur bu insanları. youtube reklamlarında çıkar ve "laptop'ımla nasıl 500 bin dolar kazandım, dünya'nın her yerinden çalışıp zengin olun" gibi hayal satıyorlar. gerçekten dropshipping yaparak mı bu paraları kaza
www.instagram.com

şu çocuk nasıl bu kadar para kazanmış? görüyorsunuzdur bu insanları. youtube reklamlarında çıkar ve "laptop'ımla nasıl 500 bin dolar kazandım, dünya'nın her yerinden çalışıp zengin olun" gibi hayal satıyorlar.

gerçekten dropshipping yaparak mı bu paraları kazanıyor, eğitimlerini satarak mı yoksa başka bir şey mi?

hayal satıyorlar bence o ayrı ama bir şekilde eleman baya para kazanmış. nasıl kazanmıştır bu paraları? bahsettikleri gibi olduğunu pek sanmıyorum.
0
hknty
(16.03.23)
Dropshipping yaparak zengin olduğunu iddia eden, lüks arabalarla falan takılan herkesin sana satmaya çalıştığı şey "bu eğitimi al, zengin olacaksın" oluyor. Bu eleman da onlardan biri. Güzel bir karakter uydurmuş, oyununu oynuyor işte. Gülerek izliyorum ben de. Ekim kaya da böyledi bir aralar sonra kayboldu gitti. En son amerikada "eğitim satarak nasıl zengin olunur" diye başkalarından para almaya devam ediyordu.
0
roket adam
(16.03.23)
bu adamla 7-8 ay önce twitterda baya dalga geçildi, tabi ki göründüğü gibi biri değil, bir de alengirli işleri vardı ararsan bulursun anahtar kelime onlyfayans*

*kelime oyunu
0
freebird5406_2
(16.03.23)
alayı dolandırıcı. kerizlere eğitim bilmem ne satıp parayı vuruyorlar.
0
Erestor
(16.03.23)
seneler onceki eski oda arkadasim, otoparkta degnekcilik yaparak boyle takiliyordu. Altinda cayenne vardi ama benzin alacak parasi yoktu, sigortasini 1 ay oduyordu sigorta kagidi almak icin sonra 11 ay sigortasiz geziyordu. En pahali yerlerde takilir, en pahali ickileri icerdi ama evde kuru ekmek yerdi. Ustu basi hep markaydi, ama giyecek donu yoktu. Les gibi bir muhitte kaliyorduk, aylik kiramiz $600'di, onu da zor oduyorduk.

Bunlari zencilerden ogreniyor bizim hanzolar, zenciler oldugundan cok daha zengin gorunme konusunda ihtisas yapmis tiplerdir. Ama ici bo$ iste.

Bu kekoda kendini bir sanayicinin oglu gibi gostyerip, takipci kasip oradan yirtmaya calisiyor herhalde. Cakma dolandirici, yolda onunu kesip hesap sorsan altini islatir...
0
cooperr
(16.03.23)
Dropshipping ile bu paraları kazanmak mümkün değil. O yüzden bir süre sonra keriz silkelemek için eğitim satmaya yöneliyorlar. Ekim kaya eğitimlerden sağlam gelir elde ettiği ve her ay dropshipping ekibindeki onlarca elemanın kazançlarının yarısından fazlasını kestiği halde giderayak milletin hesabındaki 100-200 doları bile çarpmış bir adam. Çoğu dolandırıcı yani.
0
juliette
(16.03.23)
linke tıklamadan batu z çıkacak dedim ve çıktı. bu çocuğu geçenler afişe etmişlerdi. çektiği resimler, kullandığı arabalar uçakların hepsi kiralık.
0
false pretension
(16.03.23)
Bu tarz tiplerden tek tanıdığım bu eleman (bunun da adını bilmiyodum), birkaç ay önce twitterda her şeyini ifşa edip dalga geçtikleri için biliyorum onu da. Uçakta salak salak konuştuğu video vardı, o videonun sadece böyle tiplere set olarak kiralanan ve uçmayan bir uçak olduğu falan ortaya çıkmıştı.

Bi kere adamın zengin olmadığı o kadar bariz ki, konuşması hal hareketi falan ben dolandırıcıyım diye bağırıyor. Ekim Kaya da öyleydi, lüks oteldeyim diye foto paylaştığı otelde tatil yapmam mesela ki lüks algım çok uçuk kaçık değildir.
0
nundu
(16.03.23)
Bunlar bir, 38.600 tl tutma garantili iddaa kuponunu 500 liraya satanlar iki.
0
John Bloor
(17.03.23)
(6)

Altın arayan mı zengin olur dedektör satan mı?

sassot
mesele aslında altın değil, genel olarak soruyorum.
mesele aslında altın değil, genel olarak soruyorum.
0
sassot
(16.03.23)
cevap açık değil mi ? hayal satan :)
0
freebird5406_2
(16.03.23)
dedektör
0
gadlemler
(16.03.23)
gold rush'ta parayı vuranlar alet edavat satanlardır diye anlatırlar hep.
0
lazpalle
(16.03.23)
boomer gibi konuşmayayım ama çok çalışan ve akıllıca bir fizibilitesi ve iş planı olup, sabırla onu uygulayan daha çok kazanır. Şunu da dikkate almak lazım detektör satan daha güzel yaşar.
0
tiny penny
(16.03.23)
Altını bulan zengin olur.
0
primetime
(16.03.23)
altin arayanlardan milyonda biri ultra zengin olur, digerleri o milyonda bire girmek icin cabalar ama beceremez. bu sirada dedektor satan kesin zengin olur.

ozetle, en zengin altini bulan kisi ya da kisiler, ama basari yuzdesi cok dusuk. sonra dedektor satanlar, basari yuzdesi yuksek.
0
cooperr
(16.03.23)
(2)

Bu bir diksiyon hatası mı?

bitanisanseversin
Bazı insanlar p ve t harflerini yutarak konuşuyor. Örnek olarak: yapmak yerine ya-mak; patlama yerine pa-lama, saatler yerine saa-ler.. böyle önceki "a"yı garip bir şekilde vurgulayarak sonra gelen "p" ve "t" harflerini baya söylemeden yutuyorlarar. Google'ladığımda sadece çocukların artikülasyon bo
Bazı insanlar p ve t harflerini yutarak konuşuyor. Örnek olarak: yapmak yerine ya-mak; patlama yerine pa-lama, saatler yerine saa-ler.. böyle önceki "a"yı garip bir şekilde vurgulayarak sonra gelen "p" ve "t" harflerini baya söylemeden yutuyorlarar. Google'ladığımda sadece çocukların artikülasyon bozukluklarını bulabiliyorum.
Bu bahsettiğim şey bir diksiyon hatası mı? Yoksa ben mi abartıyorum :) Eğer hata veya bozukluksa adını bilen var mı?
0
bitanisanseversin
(15.03.23)
evet bu berbat bir hata hatta.

yapmak diyemiyor adam ya'mak diyor mesela.
0
alperz
(15.03.23)
"yapma"yi "yama" olarak soyledigim icin ozellikle bir arkadas benimle surekli tassak gecerdi, hala arada bir takilir. Aslinda diksiyonum iyidir, hatta iltifat edenler de olmustur ama hizli soyleyince yapma, yama oluyor. Baska bir kelimede sikintim yok.

Ciddi bir diksiyon bozuklugu mu? Tek kelimede sikinti oldugu icin benim icin degil..
0
cooperr
(15.03.23)
(10)

1+1de yasayanlarin zorluklari neler?

ala09
buyuk eve aliskin ve cok esyasi olanbiriyim. 1+1de oturursam aklima gelmeyen zorluklari ne olabilir? ilk camasir kurutmak geldi aklima o da kurutmali cms mak ile cozulebilir. baska? amerikan mutfak btw 70m2 falan
buyuk eve aliskin ve cok esyasi olanbiriyim. 1+1de oturursam aklima gelmeyen zorluklari ne olabilir? ilk camasir kurutmak geldi aklima o da kurutmali cms mak ile cozulebilir. baska? amerikan mutfak btw 70m2 falan
0
ala09
(15.03.23)
Yemek kokusu. Özellikle kızartma falan.
Evcil hayvan varsa sıkıntı.
Çamaşır kurutmak sıkıntı.
0
romario
(15.03.23)
Depolama alanı sorun oluyor. Gardrop küçük geliyor bana
Temizlik çok kolay
Kızartma soru. Olabilir ama onun dışında yemek kokusu pek sıkıntı olmadı.
Çamaşır Makinesi bende mutfakta, üzerine kurutma koyacak yer Yok (zaten beya eşyalı tutmuştum)
Genelde kapıdan girer girmez evin içinde oluyorsun, antrenin olmayışı bir tuhaf gelebiliyor
0
kisa
(15.03.23)
çalışma odası veya yoga odası gibi lükslerin varsa salonda çalışmaya alışman lazım
çok samimi olmadığın misafir gelirse yanyana yatıyormuşsun gibi oluyor
0
roket adam
(15.03.23)
1+1'de yaşadım. boydan boya, yerden tavana gardırop yaptırdım. 5 dolabın birleşimi. her şeye yetecek kadar yer oldu. yatak da bazalı olsun. yemek kokusu dedikleri gibi sorun olabilir. balkonu mutlaka olsun. balkonsuz bir 1+1 intihar gibi bir şey. benim 1+1'in dışı full camdı ve corner şeklindeydi. çok ferah gözüküyordu bu nedenle.

kurutma makinesini sevmediğim için kurutmasız makine kullandım. çamaşırları bekletmezdim. minik bir çamaşır kurutmalığı alıp haftada bir kaç kez çamaşır yıkayabilirsin. nevresim gibi büyük şeyleri kuru temizlemeye vermek de seni epey rahatlatır.

www.ikea.com.tr
0
gabe h coud
(15.03.23)
tek başına yaşadığım 3+1den 1+1'e geçmiştim dezavantajları;

- kedimin canı çok sıkıldı
- çalışma odası yoktu
- misafir gelince büyük sıkıntı, yatılıysa salona yatması lazım filan
- yemek kokusu çok çabuk eve dolardı
- mutfağım küçüktü ve yeterince tezgah alanına sahip değildim, geniş masa da koyamıyordum

ama bunların yanında çok da avantajlı olduğu şeyler vardı mesela temizlik. yarım saatte biterdi :) yine geniş bir eve taşındım ve eski evimdeki o temizlik rutinimi özlüyorum.
0
Gradient_tabanlı_mor
(15.03.23)
ilk evlendiğimizde 1+1 ya da 2+1 ya da 3+1 seçenekler arasında çok gittik geldik. çok yakın bir tanıdığımızın 1+1'ini kiralayacaktık, sıfır. gittik baktık, şuraya şunu koyarız buraya bunu koyarız gibi konuştuk. çoğu şey için ikame şeyler buluyorsunuz bir şekilde ama en nihayetinde ütü masası, vileda kovası, elektrik süpürgesi gibi 3-5 şeyi hiç bir yere koyamadık. 2+1'den devam ettik. çocuk olunca 3+1'e geçtik.
0
co2s2
(15.03.23)
ben asirlardir yasiyorum valla cok bir zorlugunu hissetmedim ki 70 m2'nin cok altinda benimki. kurutma makinesi var. hassas giyisiler icin kurutmalik kullaniyorum, o da yer kaplamiyor zaten isi bitince katlanip kenara konuyor. misafir falan da geldi kanepede yatti.

ortalama bir insanin belki senede 1 kez bile giymedigi bir ton kiyafeti var (ben dahil), onlari biraz atmak ve habire hobi olarak alisveris yapmayi kesmek biraz ferahlamama yardimci oldu.

calisma olarak da ayri bir odaya ihtiyac yok bence, yemek yedigim masada calisiyorum.
0
hot potato
(15.03.23)
60m2 1+1 de tek basina gayet guzel yasaniyor.

evlenince patladim, bir hatun ile 1+1 mumkun degil. Iki tane gomme dolap vardi ikisinden de gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet ile cikartildim, pusuya dusuruldum. bir ara baktim donlarim salonda geziniyor tasinmaya karar verdim.

2 oda bir yere gectik simdi onu da patlatti, 100 cift ayakkabasi var. ev bakiyoruz..
0
cooperr
(15.03.23)
2+1 tut. ardiye lazım oluyor.
0
alperz
(15.03.23)
hem 1+1de hem studyo dairede yasadim. Yine olsa yine yasarim, temizlik vs cok kolay.
Benim en mutsuz oldugum nokta mutfaklarin kucukluguydu. Tezgah alani yeterli gelmiyordu (ben pasta kek vs yapmayi severim o yuzden o alana ihtiyacim vardi). Kahve makinasi, espresso makinasi, kettle koyuyorsunuz butun tezgahiniz bitiyor. Bazi yerlerde buzdolabi ancak kucuk boy koyulabiliyor ki sene olmus 2023, ne yarim buzdolabi... alisveris falan yapilamiyor coklu olarak. Eger normal mutfagi olan 1+1 ise sorun olmuyor.
Ikinci sikinti da yukarida dendigi gibi ivir zivir ama zorunlu olan seylerin depolanmasi. Elektrik supurgesi, vileda, kova, valiz gibi seyleri koyacak cok yer olmamasi.
Bunlarin disinda simdi Istanbul'a donsem muhtemelen 1+1 bir evde otururum, hatta satin alabilecegim bir yer bulursam yatak, depo, gardrop, mutfak vs gibi alanlari ozel olarak yaptiririm ve mutlu mutlu yasarim diye dusunuyorum.
0
sopiro
(16.03.23)
(5)

Chat GPT ile Tez Yazmak

parcaliham
Şu şekilde tez yazsam, başıma bir iş gelir mi?- Metni Türkçe olarak yazacağım.- Deepl ile İngilizceye çevirip, orta-üst İngilizce bilgimle üstünden geçeceğim.- Chat GPT'ye gidip, aynı metni daha akademik bir dille tekrardan yazmasını rica edeceğim.- Son okumasını yapacağım.Nihayetinde orijinal metin
Şu şekilde tez yazsam, başıma bir iş gelir mi?

- Metni Türkçe olarak yazacağım.
- Deepl ile İngilizceye çevirip, orta-üst İngilizce bilgimle üstünden geçeceğim.
- Chat GPT'ye gidip, aynı metni daha akademik bir dille tekrardan yazmasını rica edeceğim.
- Son okumasını yapacağım.

Nihayetinde orijinal metin bana ait olduğu için bunun sorun olmayacağını düşündüm ancak bilemedim.
0
parcaliham
(14.03.23)
"- Chat GPT'ye gidip, aynı metni daha akademik bir dille tekrardan yazmasını rica edeceğim"

bu adımı atlarsan bence sorun olmaz. bu adımda çünkü algoritma tekrar çalışacak. bunu yakalayan sistemler var.
0
mr.goodcat
(14.03.23)
metnin ai tarafından yazılıp yazılmadığını hem chatgpt'nin yeni tool'u üzerinden hem de başka sitelerden kontrol edilebiliyor.

Orda da AI written, mostly human written gibi ibareler çıkıyor. Bence sorun yok ama akademik camia aynı fikirde olmayabilir.
0
wct3 org
(14.03.23)
Üstteki yorumlara dair, şöyle bir yazı ve yazıdan bir yorum;

medium.com

The GPT-2 Output Detector is not "from" Hugging Face. It is being hosted there as a demo, but the tool was developed by Open AI engineers and is available on github for anyone to download and run their own instance, trained on their samples, etc.

Of this tool, the Open AI blog itself says, "We believe this is not high enough accuracy for standalone detection and needs to be paired with metadata-based approaches, human judgment, and public education to be more effective. We are releasing this model to aid the study of research into the detection of synthetic text..."

Last, and most importantly, the GPT-2 Output Detector is designed to detect output from GPT-2. ChatGPT, on the other hand, uses GPT-3, which is a completely different training data set and a different model. As a result, I expect the developers of the tool would give virtually zero confidence that it can be used to detect output from ChatGPT.
0
mada
(14.03.23)
Gelir, bugün belli konular hakkında makaleler sordum, tamamen uydurdu, belli konularda sürekli olmayan şeyleri yazıyor, uydurup duruyor...
0
hewit
(15.03.23)
bu yuksek teziyse yazma, yarim birak yuksegi daha iyi.
bu tarz uyanikliklara gerek yok, isin sonunda bir yerde patlarsin cunku..
0
cooperr
(15.03.23)
(16)

TOGG alacak olan var mi veya yakininiz vs?

ala09
bize kadar var mi yani hahaha ve de alinir mi dusunceniz neler? cok gereksiz bi "yerli" uretim gibi geldi bana muhtemelen zararina satiyolar. acemi isi gibi
bize kadar var mi yani hahaha ve de alinir mi dusunceniz neler? cok gereksiz bi "yerli" uretim gibi geldi bana muhtemelen zararina satiyolar. acemi isi gibi
0
ala09
(14.03.23)
Çok şükür ailemde ve çevremde olan insanlar nohut tanesinden daha zeki oldukları için böyle şeyleri ciddiye almıyorlar.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(14.03.23)
her şeye gaza gelen insanlar var onlar alacaktır muhtemelen ama direkt akp kadrolarında olduğunu bildiğim bir kaç kafası çalışan kişiyle konuştum. çoğu direkt almaya sıcak bakmıyor, genel kanı bir kaç sene görelim aracı neymiş ne değilmiş bi asfalt yüzü görsün diye bakıyorlar.
0
avatar is back
(14.03.23)
3. dunya ulkesinin insanlarinin elektrikli arabadan once aciktaki totosuna don almasi lazim..

bizim elektrikli araba isi kulaga hos gelsede tam bir:
(bkz: ayranı yok içmeye atla gider sıçmaya )
0
cooperr
(14.03.23)
Param olsa da almazdım ama küçümsemeye gerek yok. Tecrübe böyle kazanılır.
0
dissendium
(14.03.23)
Bu tecrübe kazanmak değil abi ya kusura bakmayın, bu işbilmezlik bence. Devrim arabası yapmak mesela dönemin şartlarına göre bir tecrübe ama TOGG tamamen işbilmezlik.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(14.03.23)
alacağımı sanmam
0
gadlemler
(14.03.23)
Önsipariş vereceğim eğer alabilirsem. Elektrikli araç sektöründeyim. Yukarıda ekşi ergenus beni nohut kafalı ilan etse ve modlar mesajını silmese de yazayım.
Aracın eksikleri vb olabilir, ihtimal dahilinde.Bankalar da cazip kredi verirse araç için süper olur. Kapadokya çok güzel :)
0
syabk
(14.03.23)
kimse almayacak gibi bi şey yok, hatta liste varmış sanırım (?). çevremde direkt alacak birini tanıyorum, nörolog ve alanında profesör. nohut tanesi gibi zekası yok yani.
0
deartheodosia
(14.03.23)
yaw o degilde, araclarin teknik verilerine baktim, pek parlak degil.
kucuk bataryali olanin menzili 300km, arAC SUV ama 4 ceker opsiyonu yok, vs.

bu is umarim zamaninda gazetelerin verdigi radyolara benzemez.. koskoca birseymis gibi reklamini yaparlardi, sonunda kola kutusu buyuklugunde birsey verirlerdi cakallar.

1 milyon tl'de cok yuksek ihtimalle zararina satis, devlet subvanse edecek gibi.
0
cooperr
(14.03.23)
2022 model clio'mu satıp alabiyorsam alır, dombra eşliğinde eve dönerim xd
0
Erestor
(14.03.23)
fiyatları dizel araçla aynı sayılır
alınırı var
0
bir soru sorcam
(14.03.23)
Kayınpeder alacak bir tane
0
gabe h coud
(14.03.23)
devlete iş yapan, ihale falan kovalayan herkes bir kere mecburen alacak
kadro vs kovalayanlar da mutlaka alacak

ben genel olarak elektrikli otomobil için erken olduğunu düşünüyorum o yüzden 300 km menzilli audi de olsa almam şu anda. 2. araç olmak için ise çok pahalı maalesef.

burada kilit nokta kredibilite, devlet bankaları düşük faizle, uzun vadeli kredi verirse gerçek manada talep görebilir. şu an otomobil sektöründeki en büyük problem kredi.
0
roket adam
(14.03.23)
bizim milletin araba vaadiyle kaçıncı kandırılışı bu yahu.
montajlanmış klipler dışında ciddi çalışan bir üretim bandı göremedik daha.
koca fabrika, willy wonka'nın çikolata fabrikası sanki. bir gizem, bir gizem.
en iyi ihtimalle orada hazır gelen parçaları montaj yapıp boya atıyorlar.
0
vizivozo
(14.03.23)
bizim milletin araba vaadiyle kaçıncı kandırılışı bu yahu.
montajlanmış klipler dışında ciddi çalışan bir üretim bandı göremedik daha.
koca fabrika, willy wonka'nın çikolata fabrikası sanki. bir gizem, bir gizem.
en iyi ihtimalle orada hazır gelen parçaları montaj yapıp boya atıyorlar.
Bir arabanın üretimden önce ve sonra binbir tane testi olur, hani nerde bunlar?
Kaldı ki araba üretimi günümüz teknolojisinde çok zor değil, önemli olan kar ederek satabilmek. Ama bunlarda üretim kültürü ve bilgisi yok.
0
vizivozo
(14.03.23)
Elektrikli araba alacak olsam değerlendirirdim.

Bu vesileyle elektrikli araç şarj imkanlarının genişlemesini beklemek isterim önce.

Dışarıdan gelen parçaları takıp araç boyamak == tüm otomotiv sektörü olduğunu bildiğim için garip karşılamıyorum.

Yerli ve milli iddiasını antipatik buluyorum, çünkü günümüzde otomotiv sektörü böyle işlemiyor. Almanlar bile böyle demiyor, çünkü sektör, parça konusunda global ve böyle olmak zorunda.
Türkiye'de üretilen bir araç olarak görmek lazım.

Siyasi olarak değil teknik olarak nötr yaklaşıyorum. Alman ve Amerikan üretimi arabalarla karşılaştırmak yerine uzak doğu elektrikli arabalarıyla karşılaştırabiliriz.

İlk serilerde mutlaka bir çok sorun olacaktır. Şaşırmamak lazım. Almamak için engel midir bilmiyorum. Yeni markanın da en çok zorlanacağı şey bu ilk reklamasyonları yönetmek olacaktır.
0
burfak
(15.03.23)
(6)

Evde kullanmak için Takım çantası oluşturma pense vs.

yirmibesonbes
selamlar sevgiler arkadaşlarbu işi nasıl aparıyorsunuz :) kafamda kurduğum seçenekler;- bauhaus gidilir tek tek seçilir -internette tek tek seçilir- internette takım çantası hazır alınır- eminönünden veya elektrikçiler çarşısından komple alınır.linklere açığım
selamlar sevgiler arkadaşlar

bu işi nasıl aparıyorsunuz :)

kafamda kurduğum seçenekler;

- bauhaus gidilir tek tek seçilir
-internette tek tek seçilir
- internette takım çantası hazır alınır
- eminönünden veya elektrikçiler çarşısından komple alınır.

linklere açığım
0
yirmibesonbes
(14.03.23)
lazım oldukça amazon’dan söylüyorum. ertesi günü geliyo zaten. toplu çantalar da var ama hiç ihtiyacım olmayacak şeylere para vermektense en az 1 kere lazım olan şeyleri almak daha mantıklı geliyor
0
roket adam
(14.03.23)
Bim'de şu an kampanya ürünü olarak var. SGS iyi marka. Fiyatları da uygun. Arada yeni parçalar da geliyor. Takip et. Git, lazım olabilir olanları al.

Onun dışında takım halinde bir şey almaya kalkma. Gerçekten çok gereksiz oluyor.
0
Mirket
(14.03.23)
bir tane orta boy bos takim cantasi alip yavas yavas ihtiyac oldukca teker teker alet edevat aliyorum. gidip yuklu miktarda takim almaya gerek yok eger bunu meslek olarak yapmiyorsan.
0
cooperr
(14.03.23)
Lazım oldukça aldım yıllar içerisinde birikti, aşınan eskiyenleri değiştirdim.

Pro's Kit marka ev işleri için fevkalade iş görür alabilir, online sipariş verebilirsiniz.
0
hedep
(14.03.23)
toplu setlere kesinlikle para verme. cevap: boş takım çantası

- tornavida takımı almana gerek yok onun yerine şarjlı vidalama aleti alırsan yanında zaten lazım olan demirbaş 8 er adet matkap ve vida uç çıkar. koçtaştan alınma mcallister vidalama var bende 8 senedir tık demedi. en pahalısı bu ama çok iş yapar. yeri gelir kapın gıcırdar lazım olur, yeri gelir demonte mobilya alırsın can kurtarır. ankastre sökersin, raf takarsın. en son robot süpürgenin giremediği tüm mobilyaların ayaklarını bu cihazla değiştirdim mesela.

- pense şart, istediğini alabilirsin.
- matkap herhangi marka olabilir ama kablolu olmalı
- şu tarz bir her ağıza giren ingiliz anahtarı seni su problemlerinde kurtarır: st.myideasoft.com
- standart boy dübel ve vidaları. (10 ar tane alsan yeter koçtaştan 20 lira falandır)
- maket bıçağı
- alyan set


başlangıç olarak yeterli.
0
bisorumvargaliba
(14.03.23)
İzeltaş ve rico iyidir. Yavaş yavaş toplarsın acele etme.
0
jackyr
(14.03.23)
(10)

bu evleri nasıl alıyorlar?

baldan kaymak
2m tl altında ev yok.Bu evleri bu insanlar nasıl alıyorlar? Maaşlı işte çalışarak almak çok zor gibi geliyor.Merak ediyorum gerçekten nasıl oluyor bunlar?Karavanlar dahil 500k tl'den başlıyor ikinci elleri.
2m tl altında ev yok.

Bu evleri bu insanlar nasıl alıyorlar? Maaşlı işte çalışarak almak çok zor gibi geliyor.

Merak ediyorum gerçekten nasıl oluyor bunlar?

Karavanlar dahil 500k tl'den başlıyor ikinci elleri.
0
baldan kaymak
(13.03.23)
Artık birşey satmadan birşey almak mümkün değil.
eğer mesleğe yeni başlamış biriyseniz bırakın evi araba almak bile imkansız gibi birşey.
0
alicandan
(13.03.23)
belli bir yaşın üstündekiler artık alabiliyorlar. birikmişin üstüne banka + aile + arkadaş borçları ile. ortalama bu şekilde.
0
candide
(13.03.23)
türkiye’de çok iyi para kazanan ciddi bir kitle var. beyaz yakalı olup karı koca beraber -100 aylığı olanlar, küçük şehirlerde küçük müteahhit, mobilya işleri yapıp büyük para vuranlar, vs vs. 2m eskisi gibi büyük bir para değil yani.

eskiden de ev alamayan dar gelirli kesim şimdi de ev alamıyor çok değişen bir şey yok.
0
roket adam
(13.03.23)
dunyanin heryerinde belli basli sehirlerde durum boyle, bence biz hala bircok acidan basindayiz bu isin, daha da pahali hale gelecek.
0
cooperr
(14.03.23)
son 4-5 yıllık haberler ama aşağı yukarı bilgi verebilir. türkiye'de 23 milyon haneden 13 milyonu kendi evinde oturuyormuş. bir diğer bilgi ise ülkedeki kayıtlı konut sayısı yaklaşık 40 milyon. burda ilk akla gelen şey binlerce kişinin birden fazla evinin olması. sizin sorunuzda ise evet birikmiş bir para, arsa veya aileden kalan bir para - satılacak bir şey olmadıkça gerçekten çok zor.



www.emlakjet.com
www.yeniakit.com.tr
0
jepa
(14.03.23)
anadan babadan mirasları var ya da para döndürüp alıyor. 9 tane kredi kartı ve her bankadan ek hesabı var olan arkadaşım 2 milyona ev aldı. aylık ödemesi 20 bin falan.
0
mikahakkinen
(14.03.23)
Gelir dağılımında adaletsizlik derken bahsedilen bu. Alamayan hiç alamıyor, alan 2-3 tane alıyor, alamayana kiraya veriyor.

Türkiye'de kobi sınıfında bir esnaf, sanayici, küçük üretici mesela kendini çok zorlamadan ev alabilir. Hatta kredisiz trink parayla alır. Bugün bir sanayi sitesini gezin, hepsini silkelesen en azından yarısında anadolu'da ev alabilecek nakit çıkar kasadan.

Bir de büyük şehirlerde çok yüksek kazanan beyaz yakalı sınıfı var. Karı koca şu an 30'arbin kazanan bir çift de kendini biraz zorlasa ev alır. Birinin maaşını harcamasalar, her ay enflasyondan koruyarcak yani enflasyonun etkisini sıfırlayacak bir fona koydu diyelim. Yatırımla enflasyon yokmuş gibi düşünebiliriz. 24 ay ayda 30 binle geçinebilirlerse ki 15 kira 15 yaşam masrafları idare edilebilir ellerinde 720 bin olur. geri kalan 1,3 milyonu kredi yapıp 2 milyonluk bir eve girebilirler. Şu an halkbank ya da ziraat'ten 1,3 milyon kredi çekersen kampanyalı fiyattan 21.000 taksitle ödüyorsun. 30-30 kazanıyorlardı. 21000 kendi evinin taksidi, geriye 40000 tl kalıyor. (burada enflasyondan bağımsız düşündüm çünkü bu düzeyde beyaz yakalının maaş artışı zaten enflasyon oranında oluyor, ya da kazancını o ayarda bir fonda değerlendirirse zaten birikimi aynı oranda kalabiliyor)

bunlar dışında maaş dışında geliri olmayan ortalama kazanan bir çiftin ev alabilmesi epey zorlu çok iyi yatırım planı ve kararlılık gerektiriyor.

Şunu yapan insanlar tanıdım mesela işe başladığı gibi ilk maaşından itibaren yatırım yapıp 30-40bine arsa alıyor. 1 sene sonra enflasyon+%20 koyup satıyor başka arsa alıyor. Onları satıp daha büyüğünü alıyor. Böyle böyle elindeki nakiti büyütüyor. 10 sene içinde bir ev parasına ulaşıyor alıyor.

Ama bu biraz kişisel beceri işi yani herkes yapamaz, hem o iradeyi gösteremez hem gayrimenkul alım satımı yapmak, değerlenme ihtimali olan yer bulmak da marifet işi hem de üstüne kar koyup satmak baya tüccarlık. Bunu deneyip çok para yakan da oluyor saçma sapan yerler alıp.
0
anten
(14.03.23)
turkiye de bir suru zengin sirtlan var. paradan para kazaniyorlar. dusunsene 100 tane kirada evin var. onlarin geliriyle her ay 1 tane ev alabiliyorsun. kartopu gibi her ay daha da buyuyorlar
0
buenosdias
(14.03.23)
memleketleri o şehir olunca alınıyor daha önceden evi arsası kalan mirası olduğu için
sıfırdan almak için iyi maaşlar lazm
0
bir soru sorcam
(14.03.23)
anten'in söylediği mantıklı geliyor ama çevremde gerçekten 60-70 bin kazancı olan birkaç çift bunu yapamadı. Ya ev bulamıyorlar ya o krediyi alamıyorlar vs. O parayı kazananın gideri de çok olabiliyor duruma göre. Yani en ideal şartlarda, yeni evli (altın vs. gelmiş) borcu olmayan çocuğu olmayan düşük kiraya oturan çift bunu yapabilir o da kredi bulabilirse.

Tabii 2-3 yıl önce otomobil alabilmiş çiftler o konuda daha şanslı. İki araba olsa satsan al sana 1 milyon lira. Üstü de kredi.

Hep çift dedim, çünkü yalnız bunu başarmak imkansız sanırım.
0
nhk ni youkosu
(14.03.23)
(15)

Hiç iyi değilim

maryjane
Ülkede yaşanan her şeyden (deprem, sel, yangın, ekonomi, siyaset) dolayı ben artık toparlanamıyorum. Özellikle bu depremden sonra iyice çöktüm bakın gerçekten pandemide vs asla böyle olmadım. Her gün mutsuz uyanıyor, mutsuz işe gidip geliyor, evde de mutsuzluk saçıyorum. Çevremdeki herkesi de rahats
Ülkede yaşanan her şeyden (deprem, sel, yangın, ekonomi, siyaset) dolayı ben artık toparlanamıyorum. Özellikle bu depremden sonra iyice çöktüm bakın gerçekten pandemide vs asla böyle olmadım. Her gün mutsuz uyanıyor, mutsuz işe gidip geliyor, evde de mutsuzluk saçıyorum. Çevremdeki herkesi de rahatsız etmeye başladım bunun da farkındayım ama düzelemiyorum arkadaşlar. Evlilil arifesindeyim bi yatak olmuş 7-8 bin lira, insanlar yurtdışında bu fiyata 2.el araba alıyor biz burada ne yaşıyoruz ya, gerçekten mutsuzluk ve umutsuzluktan ölmek üzereyim.

Sevdiceğime dedim ki gel gidelim buralardan, araştırdık ettik, kanada, amerika vs neresi varsa. Tabii ki para ve zaman gerektiren şeyler bunlar ama bu süreçte ben nasıl ayakta kalacağım, nasıl iyileşeceğim, nasıl mutlu olup etrafımı eşimi dostumu da rahatsız etmeyeceğim? Gerçekten kendimi toparlamak istiyorum ama olmuyor. Mutsuzum işte. Tavsiyesi olan?
0
maryjane
(13.03.23)
ülkede yaşanan ve somut olarak sana dokunmayan her şeyden bu kadar etkilenen biriysen bence psikolojik destek almanda ve kendini psikolojik olarak güçlendirmende fayda var. tv izlemeyerek, sosyal medyayı azaltarak, kendine ve ailene vakit ayırarak, farklı aktiviteler yaparak yani gerçek bir hayat sahibi olmaya ve kendi hayatını yönetmeye çalışarak başlaman lazım. yoksa sosyal medya ve tv'lerdeki felaket senaryolarını, olumsuz haberleri, gece gündüz yapılan anlamsız propagandayı sürekli takip edersen insanın psikolojisini bozmaması mümkün değil.

böyle hassas bir bünye kanada, abd gibi ülkelerde yaşanan olaylara da göçmenliğin verdiği zorluk da eklenirse daha da çok tepki verecektir.
0
roket adam
(13.03.23)
spor yap. ciddi bir cevap. aynı şekilde depremden sonra artık insanlıktan çıkmak üzereydim. her konuda çok empati yapan biriyim, iş olsun aile, aşk vs olsun beni çok etkiliyor. iş stresim zaten uyutmuyordu bir de depremde sabahlara kadar ayaktaydım. kardeşim deprem bölgesindeydi. haftalarca zombie gibi gezdim. çok ağır spor yaparak çözüm bulduğumu düşünüyorum. hem spor hem de recovery sırasında vücut resetliyor kendini.

kimyasallar iyi bir çözüm değil. terapi ve duyguları yazmak, üzerine ağır spor. aileyle, sevgi dolu insanlarla vakit geçirmek vs.
0
gabe h coud
(13.03.23)
Kanada'ya Amerika'ya gidince orada da mutlu olmayacaksın ki orada da farklı bir nedenle bu psikolojiyi yaşayacaksın, ya yanlış anlaşılmak istemem ama benim çevremde bi şekilde Kanada'ya giden çok kişi oldu mutlu olan bir kişi olmadı çoğu geri döndü, ABD zaten daha bok gidebiliyorsan bi Avrupa ülkesine falan gitmeye çalış en azından.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(13.03.23)
ingiltere'de yaşıyorum geçen bi kafede 3-4 arkadaş oturduk saadet binası önünde yapılan cb adaylık açıklamasını izledik. fiziksel olarak uzaklaşmakla olmaz, olmuyor. ekonomik olarak sıkışıp kaldık zaten hepimiz. geçen sene 14k£ civarına mercedes e aldım hep hayalimdi. yarın tr'ye dönmek istesem napacam bilmiyorum. satsam gelsem tr'de 300'e verdikleri araçlara bakıyorum, değil almak binmek, kapımın önünde komşumun park etmesini istemeyeceğim araçlar. neyse konumuz bu değil. eğer geleceksen özellikle avrupa'da refah var ama burda bir süre çalışayım döneyim tr'de yaşam standardımı yükseltmiş olarak devam edeyim diyemezsin.

ben avrupadan memnunum sakin güzel ama abd'de çevrem ve güvendiğim kişiler olmasını ve oraya gitmeyi çok isterdim, öyle bir keşkem var. lisansta bölümümdeki bir kız öyle gitti, 3*4 akrabası da vardı çok samimi olduğu arkadaşları da, hepsi elinden tuttu yol yordam gösterdi şimdi çok güzel paralar kazanıyor. avrupa'da esnaflık - ticaret harici bu çok zor, onu yapabilmek için de çok ciddi tecrübe açısından birikiminin olması gerekiyor.

"yav dayı ne uzattın, ne diyorsun özet geç, ne yapalım dersen?" eğer; şu an kk'yı başkan yapıp onun ve 6'lı masanın çok iyi bir kadro ve hükümet kurmasını ummaktan başka yapacak bişey yok. tr potansiyeli olan ama asırlardır bunu kullanmaya beceremeyen bir ülke
0
avatar is back
(13.03.23)
Bu ortamda evlenmek çok yanlış.
Evlenmeyi düşünen birinin yurtdışı hedeflemesi ayrı bir yanlış.

yanlış*yanlış = yanlış^2
0
scholar
(13.03.23)
Spor yap gece uykusunu kaliteli ve yeterli uyu güneşe maruz kal ve magnezyumunu ve d vitaminini takviye et. Yetmezse antidepresan gerekebilir.
0
muhayyer divan
(13.03.23)
Meditasyon deneyimi varsa yas çemberleri çok iyileştirici oluyor.

yasveolumbilgeligi.org

Bir kez katılmıştım. Yas çemberi yaptıran burcu ertunç çok iyiydi açıkçası.
0
hasmetizm 2046
(13.03.23)
spor yapacak iradeniz varsa kişisel deneyimime dayanarak antidepresan kadar etkili olduğunu söyleyebilirim. yoksa psikolojik destek alın. gerçekten karmaşık canlılarız, şimdi sizi alıp da bütün bu sıkıntıların olmadığı bi türkiyeye koyma imkanımız yok ama, belki başka sebepleri de vardır. o yüzden bi oturup düşünmek ve yazmak da lazım.

bi de çok sevdiğim bi söz var "if you're going through hell, keep going." (cehennemden geçiyorsan, geçmeye devam et.) bi şeyleri bastırmadan yaşayıp tüketmeye çalışıyorum artık ben her şeyi.
0
curious mind
(13.03.23)
Ben de aynı durumdayım. Paralize olmuş gibi hissettiğim için psikiyatriste gittim. Antidepresan verdi, kullanmaya başladım. Daha iyiyim sanki:/
0
boyalı kuş
(13.03.23)
koca ülkenin ve dünyanın derdini sırtınıza yüklüyorsunuz. modern insanın en büyük problemi bu bence - her şeye erişim fazlasıyla rahat olduğu için kırılgan beynimizin kaldırabileceğinden çok daha fazlasına maruz kalıyoruz. klasik tavsiye olacak ama lütfen sosyal medyayı azaltmaya çalışın. haberler için işe yaramaz sansasyonları değil de daha bilgilendirici ve bilimsel/politik yönü olan, rapor/röportaj tarzı işleri okumaya çalışın illaki geride kalmamak niyetindeyseniz.

yaşanan acı şüphesiz çok büyük, üstüne üstlük ülkenin gidişatı da ortada ama her şeyi bilmek insanın üstünde inanılmaz yük oluşturuyor. don külot hayvan peşinde koşalım, ağaçlardan sallanalım demiyorum ama bence insanlık olarak biraz fren yapmamız lazım. "mutlu" dediğimiz kitleler kendi dünyalarında yaşayan insanlar hep. cahillik mutluluktur demiyorum. öğrenmek, bilmek bence her zaman iyi ama bu kadar derine dalmak iyi değil çünkü bireysel olarak hiçbirine müdahale edecek kapasitemiz yok.

kulağa tırt gelecek ama mutluluk gerçekten akşam eve gelip bulgur pilavı yedikten sonra diriliş ertuğrul filan izlemekle oluyor sıradan insan için. onu yapmaz kitap okursun, eylem değişir ama kilit nokta DÜNYANIN/ÜLKENİN SORUMLULUĞUNU YÜKLENMEMEK. karşılaştırmalardan uzak durmaya çalışmak.

yalan değil bugün ben de avrupa'da yaşayanlara bakınca motivasyonumu kaybediyorum, "bizim yaşadığımız hayat mı?" diyorum ama 18. yüzyılda rus toprak işçisi/kölesi de olabilirdim. o adam muhtemelen bizden mutlu yaşadı çünkü kendisinden daha iyi yaşayanları görmüyordu bile.

eyyorlamam bu şekilde. hayat anlamlı veya kompleks bir şey olmak zorunda değil. hepimiz ölüp gidiyoruz, 10 sene sonra yüzümüzü bile hatırlamıyorlar. kendiniz için uğraşın elbette ama mükemmeli, kusursuzu, şahaneyi arayarak canınızı sıkmayın. sırf keder. hiçbir karşılığı, getirisi yok.
0
mark greg sputnik
(13.03.23)
hocam mesele ülke mi yoksa ekonomik durumun mu? gördüğüme göre ekonomik. asıl nokta ihtiyaçlarınızı karşılamanız. değilse abd'de de yaşasınız isviçre ya da norveş'teki insanın refahı size dokunur. ekonomi karşılaştırmasında sınır yok o yüzden siz kendi ihiyaçlarınıza bakın kıyasa girmeyin.
0
uyuya kalip kavimler gocunu kaciran adam
(13.03.23)
ülkemizdeki enflasyon artışı özellikle ücretli çalışanlarımızın alım gücünü ciddi oranda düşürdü ve birçok kişinin umutsuzluğa kapılmasına sebep oldu bu bir gerçek ama insanlar arasındaki umutsuzluk muhabbetleriyle, herkesin birbirine avrupa, abd övmesiyle ekonomik anlamda 1 birim kötüye gittiysek psikolojiye etkisi 10 oldu maalesef bu psikolojiden çıkmak gerekiyor önce. mesela bir yemeğe atıyorum 200 lira veriyoruz masada biri diyor ki almanya'da buna 20 birim veriyorlar. e tamam da almanya'daki mühendisin, yazılımcının maaşı 3bin, 4bin birim onu söyleyen yok. burada 20bin birimler normal maaş oldu artık bu pozisyonlar için. yanlış anlaşılmasın tabi ki onların alım gücü bizden yüksek ve özellikle araba konusunda çok halk düşmanı bir piyasamız var ama geliri hesaba katmadan gider üstünden konuşunca 15 kat kötüyüz gibi etkisi oluyor psikolojiye. dolayısıyla insanlar avrupa'ya gidince tüm dertlerimden arınıcam gibi hissedip orayı idealleştirirken burayı cehennemleştirip iyice kötü hissetmeye başladı. öyle bir şey yok tabi ki. hem fiziksel olarak buradan çıkmayla burayı önemsemeyeceksin diye bir şey yok illaki sevdiklerin, değer verdiklerin olacak burada ve türkiye'deki kötü şeyler gene seni üzmeye devam edecek. bence önce bu ruh halinden çıkmak gerek. avrupa ülkelerinin yeryüzündeki cennet olmadığını her yerde insanların sıkıntı çektiğini kabul etmek gerek. tabii ki türkiye'nin fakiri avrupa'nın fakirinden daha fakir ama polyannacılık yaparsak türkiye'de zengin olmak da avrupa'da zengin olmaktan daha kolay çünkü bizdeki gelir eşitsizliği çok daha fazla. içinde bulunduğumuz ekonomik umutsuzluğa depremde yaşadıklarımız eklenince bazı kişilerde sizdeki gibi bunaltmalar normal ama burada benim dediklerim ve diğer arkadaşların dedikleri biraz sizin bakış açınızı değiştirmiyorsa gerekiyorsa kredi falan çekip bir psikoloğa gidin. çünkü tek başına bir yurtdışı çalışma izni çözüm olmayacak böyle bir bunalmaya.
0
semaforo de medianoche
(13.03.23)
hayatta sorunlar bitmeyecek. gelen dalgaları atlatmaya bak işte, hepimiz öyle yaşıyoruz. muhteşem bi mutluluk yok, hiçbir şey de bunu garanti etmiyor.
0
deartheodosia
(13.03.23)
Almanya'dan sevgiler, tavsiyem evlenmeyi erteleyip harcamalarınızı dil kursuna yapmanız olur gerçekten gitmek istiyorsanız. Bir de spor yap düz koşu 1 saat. Biraz iraden kuvvetlenir, kafan dağılır.
0
abi bi dizi buldum on numara
(14.03.23)
kanada'nin kotu psikolojisi olani daha da kotulestirdigine defalarca sahit oldum, gocmeden once cok iyi dusunun derim.

7-8bin liraya araba alma isi de yalan, o araba ilk 3 ayda patlar paraniz da cope gider.
bunlar hep bizim dustugumuz kuyular :)
0
cooperr
(14.03.23)
(7)

Kullanıp memnun olduğunuz çelik tava var mı?

alperz
Çelik tava alacağım. 30 santim gibi bir şey arıyorum. ayrıca olabildiğince ağır olmasını isterim.
Çelik tava alacağım. 30 santim gibi bir şey arıyorum. ayrıca olabildiğince ağır olmasını isterim.
0
alperz
(10.03.23)
çelik tavanın kalitesini belirleyen şey tabanının kalınlığı, bu hem ısıyı tutmasını hem de eşit yayılmasını sağlıyor

fotoğraftaki gibi bir parmak kalınlığı civarında ek yeri olmalı, zaten fiyatını da arttıran bu kısmı, iyi markaların çoğunun tabanı böyledir
encrypted-tbn0.gstatic.com

migrostan ya da ucuz yerlerden alırsan bu kısımları ince olur
0
freebird5406_2
(10.03.23)
Çok memnundum, canım tavam.

www.amazon.com.tr
0
hadi ya la
(10.03.23)
evladiyelik olsun diyorsan:
(bkz: öztiryakiler)
0
late viper
(10.03.23)
karaca'da iyidir.
agir tava seviyorsan dokum tava da bakmani oneririm.
0
cooperr
(10.03.23)
Korkmaz var memnunum
0
Topalordek
(10.03.23)
Evet kalın taban arıyorum zaten aynen. Yani aslında milletin döküm tavayı kullandığı gibi ben de çeliği kullanacağım. Dökümün lezzeti ayrı da onu açık havada ateş üstünde seviyorum. Evde çelik taraftarıyım.

schafer'e giresim yok. memleketin markası varken...

Öztiryakiler normalde endüstriyel ürünler üretiyor di mi? Dayanıklılık açısından iyi bir seçenek olabilir o yüzden.

Kimse ağırlığını yazmamış tavanın ona sinir oldum. Yazsalar ağırlık/çap oranı en yüksek tavayı alıp geçeceğim. Böyle biraz körleme gidiyorum. Ondan açtım başlığı zaten.
0
🌸alperz
(11.03.23)
aksu markası da kaliteli
0
bir soru sorcam
(11.03.23)
(11)

Bu tür bir muamelede tavrınız ne şekilde olurdu?

burnley
Merhaba. Yaşadığım yerin 5 dakikalık mesafesinde hayli büyük bir site var. Sitenin içerisinde yürüyüş parkurları da mevcut, ben de orada bir süredir yürüyüş yapıyorum. Şunu da belirteyim; siteye girişlerde, görevli güvenlik personeli tarafından herhangi bir kontrol olmuyor. Yani site dışından insanl
Merhaba. Yaşadığım yerin 5 dakikalık mesafesinde hayli büyük bir site var. Sitenin içerisinde yürüyüş parkurları da mevcut, ben de orada bir süredir yürüyüş yapıyorum. Şunu da belirteyim; siteye girişlerde, görevli güvenlik personeli tarafından herhangi bir kontrol olmuyor. Yani site dışından insanlar da sorgusuzca içeri girebiliyor, yürüyüşünü yapabiliyor. Buna engel olan türde bir uygulamaları yok.

Dün her zamanki gibi yürüyüşümü yapıyordum. Benim köpek fobim vardır, yürürken bir an karşımda 20 metre mesafede tasmasız bir iri köpek belirince ben de ani bir hareketle yan parkura geçiş yaptım. Şansıma orada da yine tasmasız bir köpek çıktı, bu kez de oradan dönüp diğer parkura geçiş yaptım.

Neyse yürüyüşüm bitti. Tam siteden çıkacağım, güvenlik görevlisi "Pardon, bir durur musunuz" diye beni durdurdu. "Buyurun, hayırdır?" diye sorduğumda, eliyle arkada bekleyen 55-60 yaşlarında bir kadın erkek çifti işaret etti. O çiftten erkek olanı bana "SEN niye oradan oraya telaşla dolanıp durdun?", "Sen bu sitede mi yaşıyorsun?" gibi sorular sordu. Anlaşıldığı üzere bu çift, tasmasız köpekleri gördüğüm için yaşadığım o tedirgin hallerime denk gelmişler ama köpekten dolayı olduğundan haberleri yok tabii, hareketlerimi şüpheli bulmuşlar ki beni takip edip güvenliğe durdurttular. Sorularına sakince cevaplarını verdim. Birkaç dakika konuşmuş olduk, sonra bu çift cevapları aldıktan sonra hiçbir şey demeden aralarında konuşa konuşa yanımdan ayrılıp uzaklaşmaya başladılar. Ben de güvenliğe "Tamam? İyi günler." deyip yoluma devam ettim.

Eve dönerken şunu düşündüm. Bu tarz soruları bir güvenlik personeli sorsa hiç gocunmam da iki normal insan tarafından ortada doğru düzgün bir gerekçe de yokken "Sen" hitabıyla sorguya tutulmaya karşı acaba fazla mı ezik davrandım diye bir düşündüm. Ve aramızdaki diyalog tamamlandıktan sonra bana hiçbir şey demeden yanımdan uzaklaşıp gitmeleri de bayağı bir nezaketsizlik oldu sanki.

Siz bu tür bir muamele ile karşılaşsanız, benim o an yaptığım gibi sadece sorulan sorulara cevap verip sonra da yolunuza mı bakardınız? Yoksa "Ne münasebet, hangi hakla beni sorguya çekiyorsunuz? Siz güvenlik misiniz?" tarzı bir tavır mı sergilerdiniz? Merak ettim açıkçası.
0
burnley
(10.03.23)
Ben olsam aynen senin yaptığın gibi yapıp aynen senin gibi sonradan "ezik mi davrandım" diye düşünürdüm :)

Ama aslında bu davranışınızda bir sorun yok. Hayatınızda bir daha görmeyeceğiniz insanlarla gereksiz münakaşayı uzatıp gerilmenin kimseye faydası yok. Bir yanlış anlaşılma olmuş. Sizin bir hakkınızı falan da yemiş değiller. Sadece biraz saygısızca davranmışlar. Olur öyle şeyler.
0
long live rock n roll
(10.03.23)
senin yaptığını yapardım, karakter olarak uzlaşmacı biriyim başımdan geçenleri anlatırdım, yaşlıları da sakinleştirirdim, herkes kısa süreli panik yaşamış, dışarıdan bakınca komik olay
0
freebird5406_2
(10.03.23)
Tavrım tam olarak böyle olurdu.
Münakaşaya girmelik bir durum yok bence.
Bu eziklik değil.
0
Dağcı
(10.03.23)
Eskiden olsa tam olarak bunu yapardım ben de. Eziklik diye de görürdüm bunu hem kendi davranışımda da hem sizde de. 2 hafta önce bir arkadaşımı aynı böyle bir sitede ziyarete gittim. Siteye girerken güvenlik "ıslık çalarak" beni çevirdi, kime gittiğimi sordu. Önce suratına boş boş bakıp, sakin bir şekilde burası kamusal alan değil mi diye sordum? Size kime gittiğimi söylemek zorunda değilim sanıyorum dedim. Öyle yapınca mırın kırın etti, ya işte yardımcı olmak için falan filan. Sonra öğrendim hiç yaptığı bir şey değilmiş normalde muhtemelen tipim biraz değişik olduğu için salça olmak istedi. Her neyse. Demem o ki eskiden olsa söylerdim hemen sonra da çok kötü hissederdim. Aslında sınır ihlali bu da sizin olayınız da. Kamusal alanda yürüyorsunuz sonuçta kimsenin ne yaptığınızı, nereye gittiğinizi sormaya hakkı yok. Kibarca sorsalar ve endişeleri gerçekten görünür olsa, iyi niyetle cevap verilebilir tabii ama SEN ile yüksek perdeden sorgulayarak girmek net sınır ihlali bence.
0
stanhiver
(10.03.23)
stanhiver: sinir ihlali yok. arkadas ozel mulkteymis, kamusal alanda degil ki.

sizin durumunuzda olsam oyle davranirdim ben de ama site sakini olsam oyle davranmazdim. pardon ne sorgusu bu diye kibarca bi sivrilirdim. bence siz de orada aslinda olmamaniz gerektiginin bilinciyle oyle hemen sorgu suale cevap vermissiniz. kontrol yok ama orasi size ayrilmis bi yer degil. o yuzden davranisiniz normal ama acaba ezikce mi davrandim dusunceniz yanlis ve gereksiz. ne hakla cevap vermeyecektiniz ki
0
Kittie
(10.03.23)
sakini olmadığım bir sitede gezdiğim için, site sakinleri bana bu soruları sorabilir diye düşünüyorum. sonuçta ben de sitede yabancı birilerini gördüğüm zaman kime geldi, burada mı oturuyor diye düşünüyorum.
0
kondansator
(10.03.23)
Kittie: Dikkatli okursanız site dışından insanların da yürüyüş yapabildiği, buna engel türde bir uygulama olmadığı bilgisi verilmiş. Bu yüzden de sizin yazdığınız şekilde "orada olunmaması gereken bir bölge"den bahsedemeyiz. Ayrıca sorgu yapan o adamın tarzı ve hitabı leş görünüyor. Polis misin, güvenlik misin, sen nesin derler adama. Niye cevap vermek zorunda olsun ki?
0
norules
(10.03.23)
norules: ben dikkatli okudum zaten. guvenlik acigi var yani. hayrina sitenin parkurunu acmamislar. bu cumlelerden o cikar.
0
Kittie
(10.03.23)
site sakini degilsin, girmemen gereken ozel sitenin parkurunu kullaniyorsun o yuzden site sakinleri ya da guvenlik sana bu soruları sorabilir +1

eger site sakini olsaydin, ve sana asina olan guvenlik seni rahatsiz ediyor olsaydi, terslerdim. Ama sen bu klasmana girmiyorsun.

Yaptigin eziklik degil..
0
cooperr
(10.03.23)
Cooperr +1

Her konuşmaya diklenmek gerektiği ve aksinin eziklik kabul edilmesi de toplumsal bir sorun bence.

Sizin durumunuzda olabildiğince kibarca durumumu ifade eder hatta nezaketli davranışım nedeniyle o kişilerin de desteğini almış olurdum. Bundan sonrasında siteye giren yabancı olan statüm o sakinler ve güvenlik tarafından tanınmış kişiye evrilirdi. İşte gerçek iletişim budur, bu da eziklik değildir.
0
epitaf
(11.03.23)
@Kittie Olayda güvenlik açığı içeren bir durum yok, yani siteye bir sızma operasyonuyla falan girmiş değildim :) Şöyle izah edeyim; mesela siz de bahsettiğim siteye giriş yapıp da parkura yönelseniz kimse size bir şey demez, sormaz. Dışarıdan insanların da sitenin parkurunda kendi halinde yürüyüşünü yapmasında güvenlik personeli de, site sakinleri de problem görmüyor ve bu durumu biliyorlar da. Burada benim kafama takılan mesele, bahsettiğim tür bir hadisedeki üslup ve bana karşı takınılan tavır meselesi.

@epitaf Zaten ben de aynı sizin dediğiniz gibi gayet sakin ve kibarca durumu izah ettim. Ama olayın sıcaklığı geçtikten sonra karşı taraftan aynı nezaketi göremediğimi fark etmek canımı sıktı. "Sen" diye üstten bakan bir hitap tarzı, iki normal insanın sadece kendilerince bir hissiyata kapılıp beni gözüne kestirmeleri, benden nezaketli ve kibar açıklamalar duymalarına rağmen aramızdaki diyalog sonlanınca ise bana hiçbir şey demeden ("peki anladım, açıklamalarınız için sağolun, iyi günler" gibi) direkt yanımdan uzaklaşıp gitmeleri, bunlar nezaketsiz tavırlar. Ben düzgün bir iletişimle hareket ettim ama karşı tarafın o tür bir çabası yok gibiydi.
0
🌸burnley
(11.03.23)
(3)

İş değişikliği

dissendium
Merhaba arkadaşlar. Çalıştığım yerde 5. ayım bitecek. Önümde iki seçenek var.1. Ben kalite kontrol sorumlusu olarak çalışıyorum. Makine mühendisiyim. Kalite işini sevmiyorum. Bu işte daha iyi bir yere geçme şansım olabilir. Maaşım artabilir. Ama belki ömür boyu sevmediğim bir işi yapacağım. Çünkü te
Merhaba arkadaşlar. Çalıştığım yerde 5. ayım bitecek. Önümde iki seçenek var.

1. Ben kalite kontrol sorumlusu olarak çalışıyorum. Makine mühendisiyim. Kalite işini sevmiyorum. Bu işte daha iyi bir yere geçme şansım olabilir. Maaşım artabilir. Ama belki ömür boyu sevmediğim bir işi yapacağım. Çünkü tecrübe kazandıkça iş üstüme yapışmış gibi oldu. Hatta tecrübem olduğu için başvuru yapınca görüşmeye çağırıyorlar, işe alabiliyorlar.

2. Mühendis olduğum için çizim, hesaplama yapabileceğim bir iş istiyorum. Ama bu işte bilgim, potansiyelim olmasına rağmen tecrübem yok. Bu işi seçersem öğrenene kadar maaşım düşük olacak. Ama işi sevme ihtimalim yüksek.

Bunların dışında yaşım genç olduğu için satış işini denemek istiyorum. Yaşım gençken deneyemeyeceksem ne zaman deneyeceğim.

İş değiştirme sürecini elime yüzüme bulaştırmak istemiyorum. Bu durumda bana ne tavsiye edersiniz? Sağ olun.
0
dissendium
(10.03.23)
Mevcut işinizde satış ekibi varsa, mümkünse bir süre o tarafa destek olmayı talep edebilirsiniz belki.

Ya da başka şirkette mühendislikteki teknik bilgilerinizi kullanabileceğiniz bir satış pozisyonu denenebilir.

Yaş gençken, sorumluluk görece az ise (bakmakla yükümlü olunan aile çocuck vs yoksa) deneyin abi ne olacak.

Bu arada işi mi sevmiyorsunuz, yöneticileri mi, insiyatif alanı mı az, gelişime açık olamyan bir pozisyon mu tam olarak neden mutsuz olduğunuzu tespit edebilirseniz belki aynı işi başka şirkette, daha iyi olanaklarla yapmak ve mevcut tecrübenizle daha iyi maaş almak da olası.

Ömür boyu sevmediğim iş kısmı: Bu alanda kalırsanız bir süre sonra yönetici pozisyonlarında görev alırsınız. O zaman belki ekip yönetmek, daha üst seviyede analitik işler yapmak mümkün olur mu? Görev ve sorumluluklarınız çok başka olur, o kısmı da mı istemiyorsunuz?
0
wct3 org
(10.03.23)
Çalıştığım firmada ben biraz çizim kısmındayım eğlenceli fakat üretimdeki ekiple hareket ediyorsunuz ve alaylı olduğu için o kesim pek mühendis sevmiyorlar. Bunun gibi negatif durumları var.
Hesaplama çok az yapıyorum malesef.
Okulda çok daha kapsamlı hesaplar yapıyorduk eğer büyük bir firmada çalışabilirsen analiz mühendisleri hesap kitapla uğraşıyor.
Benim gördüğüm kalite teknik resime uygun şekilde müşterinin isteklerinin karşılanma durumunu kontrol ediyorlar biraz kontrolle evrakla işler ilerliyor.

Satış ve satın alma sürekli tedarikçilerle muhatap olucan bol yalan söyleyebilcen.
Üç dalda birbirinden farklı girdiğin şirket seni nereye yönlendirirse oraya gidiyorsun, bu yüzden girerken karar ver şu işi yapmak istiyorum diye
0
kararsızataletfilozofu
(10.03.23)
muhendislikte satista para var, satisa gec mumkunse ayni sirket icinde. Olmuyorsa 1 seneni doldurduktan sonra uza. Cizim/hesaplama isin ameleligi, fazla bulasmasan iyi olur.
0
cooperr
(10.03.23)
(4)

Yeni iş için: ingilizce pratik yapabileceğim nereler var?

baldan kaymak
Yeni başlayacağım işte ingilizce daily speak gerekecek.Bana biraz öneride bulunabilir misiniz? Geçiş sürecinde hem dili hem kulağı geliştireceğim yüzyüze yada online platform var mı?Mümkünse karşımda bir türk olsun istiyorum olmazsa da sorun değil. B1 seviyeyim, b2 sonunda bırakmıştım sonra pandemi
Yeni başlayacağım işte ingilizce daily speak gerekecek.

Bana biraz öneride bulunabilir misiniz? Geçiş sürecinde hem dili hem kulağı geliştireceğim yüzyüze yada online platform var mı?

Mümkünse karşımda bir türk olsun istiyorum olmazsa da sorun değil. B1 seviyeyim, b2 sonunda bırakmıştım sonra pandemi vs ihtiyaç olmamıştı. Bana pratik yapabileceğim birileri gerekiyor.

Yer ist anadolu.
0
baldan kaymak
(09.03.23)
Meet2talk a bak online ya da kadıköy'deki yerinde.
Websitesi var.
Cambly de inceleyebilirsin
0
gadlemler
(10.03.23)
ac Seinfeld ya da Friends izle, altyaziyla.
bilmedigin kelimeleri not al, anlamadigin yerleri tekrar tekrar izle.
0
cooperr
(10.03.23)
preply var daha uygun fiyatı
0
anten
(10.03.23)
her gün sosyal medyadan bir yabancıya sorsan canı sıkılna kadar konuşma ihtimali yüksek
0
bir soru sorcam
(10.03.23)
(4)

Bir sözcüğün ingilizce çevirisi

kozm
Merhaba hiç uzatmadan yine cümleyi yazıyorum. “Ya rab, ben başımı örten saçlarımı kestim, sen de benim şuurumu örten örtüleri kaldır. Tüm şuur perdelerimi kaldır ki ilmim artsın ve ben böylece evrenin ruhunu daha iyi idrak edebileyim…”Google translate’e yazıp, buraya yapıştıracak arkadaşlar hiç zahm
Merhaba hiç uzatmadan yine cümleyi yazıyorum.

“Ya rab, ben başımı örten saçlarımı kestim, sen de benim şuurumu örten örtüleri kaldır. Tüm şuur perdelerimi kaldır ki ilmim artsın ve ben böylece evrenin ruhunu daha iyi idrak edebileyim…”

Google translate’e yazıp, buraya yapıştıracak arkadaşlar hiç zahmet etmesin, çünkü onu ben de yaptım :) edebi ve anlatımdaki eş sesli kelimeleri kullanarak, anlamı bozmayacak şekilde native olmasını tercih ederim. Teşekkür ederim hepinize.
0
kozm
(09.03.23)
@true guzel ceviri.

ilim icin wisdom daha dogru olabilir. consciousness yerine de mind olabilir.
0
antikadimag
(10.03.23)
true north'un her pazar kose basindaki kiliseye gittigi bu sekilde belgelendi :P
0
cooperr
(10.03.23)
thetruenorthstrongandfree şahanesin. Çok sağol.
0
🌸kozm
(10.03.23)
Ben de şiir versiyonunu yazayım:
Oh Lord, just as I shear my hair on my head,
So do draw the veils from my wits, 'tis what I plead.
Raise every drape of my mind, let wisdom be my lead,
So that the universe's spirit, I can fully read.
0
bedwetter
(02.05.23)
(15)

Yurt dışına çıkma kararında tavsiye bekliyorum

anti-kahraman
Merhaba,Avrupa'da bir üniversiteye iş başvurusunda bulundum ve kabul aldım. Haftaya son görüşme, detaylar vs. konuşulacak.Şuan istanbul'a yakın küçük bir şehirde araştırma görevlisiyim ve son kanunla beraber kadro geçişimiz yapılacak. Profesörlüğe kadar yolu var kısacası.Gideceğim yer Belçika. Daha
Merhaba,

Avrupa'da bir üniversiteye iş başvurusunda bulundum ve kabul aldım. Haftaya son görüşme, detaylar vs. konuşulacak.

Şuan istanbul'a yakın küçük bir şehirde araştırma görevlisiyim ve son kanunla beraber kadro geçişimiz yapılacak. Profesörlüğe kadar yolu var kısacası.

Gideceğim yer Belçika. Daha önce 5 sene yaşadığım bir yer. Dilini de biliyorum
b2 seviyesinde, arkadaşlarım vsde var. Orada doktoraya başlayacağım. Proje odaklı ve 3 yıl sonra proje bitiyor. Ancak başka bir projeye kanalize edebiliriz seni dendi. Onu haftaya tekrar soracağım. Yinede sabit bir kontrat değil elbette.

Bu değişkenler ortadayken. Benim yerimde olsanız napardınız?

edit: Haklı bir soru var aşağıda. eş, çocuk vs. yok.Bekarım.

Değerli görüşleriniz için teşekkür ederim şimdiden. Tikleri yarın atacağım.
0
anti-kahraman
(08.03.23)
Senin durumda bir durup düşünmek lazım. Garanti kadro zor bulunan nimet. Branş nedir bilmiyorum ama tutunamazsan ve Türkiye'ye dönersen yüksek ihtimalle işsiz kalırsın.
0
seaman
(08.03.23)
çok benzer durumdayım (aldığım bir kabul yok sadece), ben olsam giderdim. az da olsa türkiye'de de iyi bir doktora yapılabilecek okullar, çalışma grupları var. onlardan birine sahip olacaksanız/halihazırda sahipseniz gitmemenizi anlarım. ama buradaki doktoranız ortalamayı pek aşmayacaksa gitmemek kayıp olur. ben karar verirken bunları göz önünde bulunduracağım, kendi bakış açımı paylaşmak istedim. hayırlı olsun şimdiden :)
0
matlii
(08.03.23)
Belcika'da doktora yapilinca uzun sureli calisma iznine veya kalici oturuma gecis yapmani saglayan bir gocmenlik mekanizmasi var mi onu arastir. Zaten kalabiliyorsan "Turkiye'ye dondugunde issiz kalirsin" riskinin onu alinmis oluyor bir bakima.

Onun haricinde git bence.
0
hot potato
(08.03.23)
Kesinlikle ve kesinlikle gidin. (Evli bir mühendisim.)
0
gadlemler
(08.03.23)
Gitmemeniz için bir neden göremiyorum. Ama gitmeniz için çok neden var. Geri dönmek istersen düşünürsün dönme kararının mantıklı olup olmadığını.
0
zimbirik
(08.03.23)
Hocam gidin.
0
Amaranta ursula
(09.03.23)
ben giderdim.
0
deartheodosia
(09.03.23)
arkana bile bakma. hem hazir bekarsin da
0
ala09
(09.03.23)
belçika, zordur belçika, tutucudur.

şaka bi yana hemen gitmeni öneririm
0
lavinia
(09.03.23)
Gitmemek icin bir nedeniniz yok. Yasam o kadar fazla ihtimalle dolu ki, biz acik olduktan sonra oyle cok sey olabilir ki, bir kadro derdine duserek yazik edersiniz kendinize. 3 yilda dunya degisir resmen.
0
kassiopeia
(09.03.23)
Daha önce 5 sene yaşadığım bir yer.
Dilini de biliyorum
eş, çocuk vs. yok.Bekarım.

Bu ucu cok onemli, uza diyorum..
0
cooperr
(09.03.23)
Bu sartlarda direk gidilir. Tecrube var, cevre var, dil bariyeri yok. 3 yilda neler olur neler. Direk gidin
0
oscar
(09.03.23)
Belçika tutucudur. Artı sürekli geçici kadro ile akademik yaşam zordur. Ben olsam bursiyer olarak oralara gidip önce ortamı sindiririm. Sonrasında göçmeyi düşünürüm.
0
piotr
(09.03.23)
kadroyu al, istifa et git. ne zaman istesen geri dönebiliyorsun.
0
seyduna6687
(09.03.23)
Seçim sonuçlarını bekleme şansın varsa bekle bence
0
sonhakan
(09.03.23)
(7)

bu araç fiyatları eninde sonunda bir yerde patlamayacak mı?

avatar is back
öncelikle tr'de yaşamıyorum. bizim peder'e bi araba alalım dedik, tek beklentimiz aşırı eski olmasın ve otomatik mümkünse iyi olur yoksa manuelden devam. açtım sahibinden'i gözlerime inanamadım ya! bunlar nasıl fiyatlar? sonra bir kaç arkadaşı aradım da herkes diline dolamış aynı zırvalığı "abü norm
öncelikle tr'de yaşamıyorum. bizim peder'e bi araba alalım dedik, tek beklentimiz aşırı eski olmasın ve otomatik mümkünse iyi olur yoksa manuelden devam. açtım sahibinden'i gözlerime inanamadım ya! bunlar nasıl fiyatlar? sonra bir kaç arkadaşı aradım da herkes diline dolamış aynı zırvalığı "abü normoal ya bugün almazsan daha artar, bulabilirseniz alın hemen" modunda. çıldıracam yahu bu nedir? burda 3k£'a alınabilecek araba hadi orada olsun 4k£, hadi vergiler şu bu 5k£ olsun. hatta o değil direkt 2 katına okey deyip küfrede küfrede verelim 6k£. iyi de aynı aracı türkiye'de 18-19bin£'a satıyorlar. yahu bu nasıl dengesizliktir? nasıl herkes "yoh kanka al yauv şindi daha sonra zam gelir bulaman" gibi diyebilir?

tamam hükümet çığrından çıkardı vergiler şu bu ama bir gün sonuç olarak patlamayacak mı bu rezilce sistem? nasıl bir dengesizliktir bu?

1- www.autotrader.co.uk mesela şu 2,5k£ adamları aradım bir kaç parçası değişmiş, motor arıza vermiş gelirken ama basit bişey varmış hallettik dediler. tr'de muadillerine bakamadım bile.

2- www.autotrader.co.uk babama yarayacak araç tam da bu aslında, boyutu km'si vs. yahu bu 3k£ olan araç ama tr'de ilanlar 450k (20bin sterlin evet şaka değil) civarı böyle temizler ve sorunsuzlar için.

tamam anlıyorum tr'de enflasyon var ama dediğim gibi burada 3k£ olan araç olsun orada 6k, diyelim ki sorunlu ülke napalım falan ama 20k nedir? işin daha saçması yine aynı birimde £ olarak bakarsak araçların sıfır fiyatları arasında mantıklı bir ilişki var. burada opelin crossland'i 21k£ civarı (500'e yakın), tr liste fiyatı ise 700k.

evet enflasyon var, evet araç gelmiyor, evet çip krizi var ama arada %80 ötv farkı var, onu sıfır araçlarda kardan kısarak %50'lere çekmişler o kadar. hadi bulamıyorsun 50-100 rüşvet veriyorsun neyse ne.

yahu bir gün bu yoluna girmeyecek mi? zincirin son aşamasında 450k'ya, muadili yurtdışında 80k falan olan aracı alan adamda patlamayacak mı? sonsuza kadar böyle devam mı edecek? akşam müsait olursam çip meselesini de araştıracam da çok sinirlendim ve gıcık oldum bu konuya.

lütfen "yiğenim daha da zam gelecek" demeyin. o paraya burada 4-5 tane bi tık daha güzel araç alır milleti ubere, uber eats'e yollatırım hiç bişey elime geçmezse aylık 1500-2000£ geçer yahu (meşakketi çok biliyorum, sadece absürtlüğe dikkat çekiyorum)

yani sonuç olarak bu nedir? ne olacak bunun sonunda? hayal meyal 94 krizi zamanında da hatırlıyorum babam anlatırdı araba fiyatları ev fiyatlarıyla kafa kafaya olmuştu bilmem ne. yine benzeri süreçte olduğumuz kesin de aynı şekilde mi patlayacak yine?
0
avatar is back
(08.03.23)
Araç fiyatları vergiden vs bağımsız olarak müthiş saçma bir noktada şu anda. Standart insanın kullanacağı hyundai'lerde bile dolar bazında %50-60 yükseğe satılan bir çok model var. Şu anda bu fiyatlardan araç alanlar durduk yere galerileri zengin ediyor. Vergisel değil pazar kaynaklı bir durum var.

Ben arabaya dolar bazında daha fazla para vermeyi reddediyorum ve almıyorum. Çip krizi muhabbetini kullanıp kısıtlı bir arz yaratarak zengin oluyor birileri. İkinci elde de benzer bir durum var. Konu vergiden bağımsız olarak, arzı kısarak fiyat rekabetini ortadan kaldırmak gibi düşünebilirsin. Talep çok olduğu için de yapmaya devam edebiliyorlar. Yoksa bu arz kıtlığında şubat ayında tüm zamanların en yüksek satışlı şubat ayı gerçekleşti.
0
roket adam
(08.03.23)
vergi düşmediği sürece rakamın düşeceğini sanmıyorum ki ekonomik kriz + deprem ile ekonomimize son çivi çakıldı.

Bence olası senaryo TL'nin hızla değer kaybetmesi ama ev araba fiyatlarının o hızda değişmemesi yani dolar olarak düşmeleri. Ama Türkiye'de inanılmaz bir nüfus/talep var geçmişte bunu hesaba katmadan "1+1 ev o kadar etmez ya", "bu paraya araba almam" diyordum ama sonuç olarak hep ben zararlı çıktım (hiç ev araba alamadım) Mesela sığınmacı etkisini geç, şimdi depremzede etkisi çıktı emlak yine uçuşta. Bir sürü araba pert oldu parası olan yenisini almaya çalışacak. Sigorta para verse bile araba bulunmuyordur eminim. Yani düşmesi için de bir sebep yok gerçekten. Efendilik arayan batıya gitsin burada *** :/

Türkiye'de ilginç bir saadet zinciri var. Ama mesela geçen bakmıştık bizim de bir yurtdışı durumu var, eşimin 5 yıl önce aldığı Polo'yu şimdi satarsak İngiltere'de sanırım sıfırını burada sattığımız fiyata alabiliyoruz :D veya yarısını ayırıp yine iyice bişey de alabiliyoruz. Çok acayip gerçekten.
0
nhk ni youkosu
(08.03.23)
Demişsin ki:

hayal meyal 94 krizi zamanında da hatırlıyorum babam anlatırdı araba fiyatları ev fiyatlarıyla kafa kafaya olmuştu bilmem ne. yine benzeri süreçte olduğumuz kesin de aynı şekilde mi patlayacak yine?



Hazır sahibinden e girmişken ev fiyatlarına da bak, öyle ev ile araba fiyatları aynı falan değil. Kadıköyde deprem yönetmeliğine uygun 4+1 apartman dairesi yaklaşık 1 milyon pound. Aynı şekilde o paraya ingilterede neler neler yaparsın… döviz bazında gelirlerin artması sonrasında düzelecek bu düzen düzelirse.
0
cek
(08.03.23)
sikinti zenginin gitgide daha cok zenginlesmesi, fakirin fakirlesmesi. 70 milyon nufus, kalan 10 milyon nufus icin marabalik yapiyor.

sifir premium araclar avrupadaki muadilinin 2-3 kati fiyata satiliyor ama kimsenin umrunda degil cunku alanlarin ortalama geliri, ortalama bir avrupalinin gelirinin cok cok ustunde. Ayni sekilde ev fiyatlari da umurlarinda degil.

Yaw bizzat tanidigim 1000+ dairesi olan adam var. 10 degil, 100 degil..
Tipik 3. dunya ulkesi problemleri bunlar..

nasil duzelir: vergi kacaginin, hirsizligin ortadan kaldirilip, kademeli olarak OTV'nin indirilmesi lazim. Havuz problemi, alttan kaciran buyuk bir musluk var. O muslugu tikamadan cozemezsin.
0
cooperr
(08.03.23)
insanlardaki eline üç kuruş para geçince hemen araba alma, olan arabayı değiştirme merakı bitmedikçe fiyatlar inmez. insanlar ne zaman türkiye gibi hele hele istanbul gibi toplu taşıma ağının yaygın olduğu bir şehirde araba satın almanın gereksiz olduğunu anlarsa o zaman iner.
bir de yatırım olarak alanlar o da ayrı bir felaket.

temelde artışın sebebi bu arz talep ilişkisi.

burada en masum olan kısım vergiler. kaldı ki araba özel tüketim olduğu için bunlar daha yüksek olmalı ve halk toplu taşımaya özendirilmeli.
0
astronom bey
(08.03.23)
konu sadece vergi değil. araba yurtdışında bir sarf malzeme kullan-at değiştir bir ürün. türkiyede ise sınırlı bütçesi olan insanlar için bir yatırım. bu yüzden kimse yahu bu eskidi ucuza vereyim demiyor.

ikinci faktör alım gücü. türkiyede piyasadaki alıcıların yüzde kaçı fazla düşünmeden sıfır bir opel crossland alıp keyfine bakabiliyor. yüzde kaçı çok sınırlı bir bütçe ile elindeki parayı en iyi değerlendirme derdinde ? %5 - %95 gibi bir orandır muhtemelen.

yurtdışında gelire kıyasla araç ucuz. tahmini 6-8 aylık asgari ücret ile bahsettiğin crossland alınıyordur. üstelik kendini sıkmadan 3-5 yıl kredi imkanları da vardır.

aynı aracın türkiyedeki denkliği 87.5 aylık asgari ücret. krediyle almak istesen enflasyon nedeniyle 3 araba parası ödeyeceksin.

sonuçta ne oluyor. ikinci elde iş görecek araçlara talep patlıyor. burada da gelir yüksek olsa bahsettiğin araçların kimse yüzüne bakmazdı. bizler de o araçları hadi 2.5k sterlin olmasın ama 5-6k sterline alıyor olurduk.
0
orpheus
(09.03.23)
Ben araba konusunun bir süre sonra normalleşeceğini düşünüyorum. Yani vergiler normalleşecek, ev alamayan "araba alayım bari" kafasından çıkacak. Ama ne zaman olur bilmiyorum.
Yurtdışından bakıp mana aramak kolay değil buna, biz kendimize 1 araba alırken devlete 3 araba alıyoruz. Bunun üzerine KDVsi şusu busu. Makul değil.
0
SiyamkedisiZorro
(09.03.23)
(6)

sizin için küçük benim için büyük bir sorun

bugisme
evet başlıkta da özetlediğim gibi, canım çok sıkkın, çeşitli antidepresanlar kullanıyorum, büyük bir motivasyon düşükşüğü yaşıyorum.2014 yılında girdiğim yüksek lisanstan 2018 yılında şehir değiştirmem ve evliliğim sebebiyle tez dönemindeyken ilişiğim kesildi, sonrasında yıllar sonra afla geri dönm
evet başlıkta da özetlediğim gibi, canım çok sıkkın, çeşitli antidepresanlar kullanıyorum, büyük bir motivasyon düşükşüğü yaşıyorum.

2014 yılında girdiğim yüksek lisanstan 2018 yılında şehir değiştirmem ve evliliğim sebebiyle tez dönemindeyken ilişiğim kesildi, sonrasında yıllar sonra afla geri dönmeye karar verdim. sadece tezimi yazıp şu sürüncemeden kurtulmak istiyorum. Ailem, arkadaşlarımın sürekli “ne oldu senin tez işi?” sorularından artık bunaldım. Artık çocuğum da var ve zaman yönetimini de başaramıyorum. Yeni bir danışmanım var ama çok ilgili birisi değil gibi, ara sıra whatsaptan yazışıyoruz. benden çaba bekliyor, konu bulmamı bekliyor ama geçen dönemi de boş geçirip çöpe attım, Aslında gözümde büyütüyorum farkındayım ama dedim ya ruh halim iyi değil, şimdi çalışma bahanesi ile bir kafedeyim ve burada takılıyorum.

zamanla bilimsel konu arama yöntemlerini de unuttum. bana eğitim yönetimi adına yabancı kaynaklı veritabanı/ websitesi/ dergi veya konu önerisinde bulunup beni bu yükten kurtulmama yardım eder misiniz? tuttuğumu koparacağımı biliyorum ama bir gaz lazım, bana bir dürtü lazım bana bir el uzatan lazım, düşenin halinden düşen anlar gerçekten trollük yapmıyorum canım çok sıkkın, şu konuyu bulsam yardıracağım ama kaldım öyle :(
0
bugisme
(08.03.23)
Bu kadar sıkıntı yapacağına yüksek lisans yapma? Antidepresanlara başlamana, bir sürü buhranlar yaşamana değecek bir şey değil. Belli ki istemiyorsun da zaten, ne gerek var?
0
roket adam
(08.03.23)
yapmam benim hayat sıtandardımı bir nebze yükseltecek, dersleri vermişken burada noktalamak kendimden nefret ediyorum davranışı olacak.
0
🌸bugisme
(08.03.23)
Master tezinde daha önce çalışılmış bir konu çalışılabilir. Olabildiğince basit düşün. Bilimsel bir hedefin yoksa tezsiz yüksek lisans yapmalıydın.

Evlenmişsin, şehir değiştirmişsin, ne yapacağını bilmiyorsun...masterın bedava olmasının sonuçları bunlar.
0
scholar
(08.03.23)
Konuyu kendin belirlersen daha şevkle çalışacağını düşünüyorum. Yani başkasının belirleyeceği, bölümünle ve ilgi alanlarınla alakasız saçma sapan bir konuya ne kadar adapte olabililirsin ki?

Çok kasmadan, rahat çalışabileceğin ve en önemlisi ilgini çeken, merakını cezbeden bir konu bulman en iyisi olacaktır. Bir süre sonra tez yazdığını bile unutup kendi merakını tatmin edersin.

İnsanların ne sorduğuna ve ne dediğine de takılma. Onlar susmaz... Tezi bitirsen yüksek lisanstan mezun olsan bu sefer de "Ee ne işine yarayacak şimdi bu?" derler. Kisacası derler de derler... Eğer çok rahatsïz olursan böyle bir durumda konunun odağını onlara çevir. Kafalarını kurcalayacak, kendileri ile ilgili bir soru sor.

Ya da daha iyisi soru soran bir kadınsa "Sen biraz kilo mu aldın son zamanlarda?" de. Ondan sonra bir süre başka bir şey düşünemeyecektir. :D
0
anaphylacticshock
(08.03.23)
"yapmam benim hayat sıtandardımı bir nebze yükseltecek"
maddi bir karkı sağlamayacaksa ve zamanın da yoksa
bir sonraki affı da bekleyebilirsin
0
mantık
(08.03.23)
konu ne yazarsan belki benzer konu uzerine yuksek yapmis, ya da o konuyla alakali sektorde calisan arkadaslar yardimci olabilir.

sana "bir konu bul" diyen tez danismani olmaz, danismanin zaten kafasinda bir plan, bazi ilgi alanlari falan olmasi lazim..

yuksek yapmanin hayat standardini yukselttigine ben sahit olmadim bu arada, uyarayim..gelir olarak katkisi sifir olur, kartvizitte guzel duruyor o kadar.
0
cooperr
(08.03.23)
(15)

Cüneyt Özdemir ve youtube kanalı hakkında ne düşünüyorsunuz

gadlemler
Yıllardır ismini ve tipini biliyorum ama hakkında gikir ve bilgi sahibi çok değildim.resmen depremle izlemeye başladım diyebilirim.Hem dobra bi yandan da kontrollğ tabi, birçok gazeteci gibi.1 aydır her gün izlediö gibi. Kardeşim sevmiyor. Haberciliği hakkında ne düşünğyorsunuz merak ettim.Kanalında
Yıllardır ismini ve tipini biliyorum ama hakkında gikir ve bilgi sahibi çok değildim.
resmen depremle izlemeye başladım diyebilirim.
Hem dobra bi yandan da kontrollğ tabi, birçok gazeteci gibi.

1 aydır her gün izlediö gibi. Kardeşim sevmiyor. Haberciliği hakkında ne düşünğyorsunuz merak ettim.

Kanalında, 2005 yılında Bir başbakanın 24 saati diye 2 bölğmlğk belgesel var.
Çok dikkatimi çekmişti, öteki videolarına da zaman buldukça bakıyorum.

Haberciliği hakkında ne düşünüyorsunuz merak ettim. Türkiye yakın tarihini araştırmaya başladım kendimce, doğru bi kaynak olur mu videoları?
0
gadlemler
(07.03.23)
mehmet ali birand'ın öğrencisi olarak özellikle 32. gün serisi yakın geçmişe ışık tutan bir program. günümüzdeki birçok konuyla ilgili o zamanlar haber serisi hazırladıklarını görebilirsin. cüneyt özdemir zaman zaman yandaşlık yapsa da benim gözümde gerçek bir gazetecidir. yani onunla ilgili eleştiri yaparken iyi bir gazeteci ama şöyle... şeklinde bir görüşüm var.
0
jepa
(08.03.23)
cüneyt özdemir m. ali birand ekolünden gelmedir o zamanki haberciliği iyidir +1

yeni izlemeye başladıysanız ne kadar tarafsız haberci yanılsamasını yaşamanız doğal, bunu yaşayan çok insan var

bence sinsi bir adam fakat kendini üstte yazdığım gibi satabiliyor şu sıra
0
freebird5406_2
(08.03.23)
Yandas. Uzman diye Rasim Ozan falan baglar, Adem Metan diye bir baska yandasi gubvenilir kaynak diye kullanir:) x birim iktidar, 50x birim muhalefet elestirir, 4 dogrunun arasina 1 yalan 1 saibe katar. Z kusagini sandiktan uzak tutmak, Tayyib gidince ne degisecek ya kim gelecek abi propagandasi ile gorevli saray iscisi kendisi.
0
freedonia
(08.03.23)
Bence Cuneyt'in birincil hedefi hicbir zaman gazetecilik olamdi, acaip hirsli biri ve asil amaci koseyi donmek ve sosyeteye dahil olmakti. Onu da basardi, evlendigi kisi secimi bile bununla baglantili. Bende asiri para hirsli biri izlenimi veriyor. Bir fiyati var, onu verirsen istedigin haberi bence yaptirabilecegin birisi.

Kalite olarak Birand'in yetistirdigi en dandik adam diyebilirim. Mithat Bereket mesela kalite olarak 100 tane Cuneyt eder.

Arada bir bakarim, ama kaynak olabilecek biri kesinlikle degil.
0
cooperr
(08.03.23)
Freedonia +1

"50x birim muhalefet elestirir, 4 dogrunun arasina 1 yalan 1 saibe katar. Z kusagini sandiktan uzak tutmak, Tayyib gidince ne degisecek ya kim gelecek abi propagandasi ile gorevli saray iscisi kendisi." Tam olarak budur

valla yukarıda yazmaya üşendiğim şeyleri tek tek yazmış, kaypaklığını, manipülatörlüğünü, kibrini

Bu adamları bilmek için süreçlerini bilmek gerek

Mesela fatih altaylıyı da son zamanlarda ne kadar cesur, entelektüel bir programcı, bilime önem veren bunun da programını yapan biri olarak görebilirsiniz de o da cüneyt gibi ne zaman hangi şekli alacağını bilir

Seneler önceki şu meşhur sen niye istifa etmiyorsun tartışmaları geceye renk katsın :) ikisi de birbirinin ciğerini biliyor bakma burada cüneytin poz kestiğine yine
youtu.be
0
freebird5406_2
(08.03.23)
ben yandaş olmadığını düşünüyorum çünkü akşener masaya geri dönünce adam sevinçten havalara uçtu resmen.
0
sassot
(08.03.23)
iyi gazetecidir. insanların hayalindeki muhalif gazeteci profili hep vardı, ama inanılmaz kutuplaşmaya odun taşıyorlar ve akp'lileri korkutuyorlardı hep. cüno gibiler mütedeyyin olarak sınıflandırılan kişiler tarafından çok izleniyor ve akp'nin gerçek yüzünü görmelerini sağlıyor. bu konuda yaptığı çok çok önemli.

yoksa muhalif çok aç youtube'u bağıra çağıra yayın yapan da var. 2000 kişi izliyorsa 1995'i falan hayatında akp'li arkadaş aile üyesi bile görmemiştir ama cünonun yayınını ortalama 100k kişi izliyorsa bunların 40k'sı bir kaç defa akp oy vermiştir
0
avatar is back
(08.03.23)
sinsidir, piyasada hiç sevilmez, çalışanlarına kötü davranır, hakaret küfür vs
tam olarak yandaş denemez, fişi çekilmemesi adına akp cenahından adamları da programına çıkartır.
0
rentts
(08.03.23)
Yandaş bir 'abi'. Sevmem. Ama komik.
0
unidentified floating object
(08.03.23)
Hiç girmedim o kanala.

Genelde sevilmediğini düşünüyorum.
0
baldan kaymak
(08.03.23)
ben ara ara takip ediyorum, gündemi güzel toparlıyor. kişilik olarak sinsi/planlı izlenimi veriyor bana da. geçmişte akp’ye oy verdiğini düşünüyorum ama klasik anlamda yandaş olarak görmüyorum, iki tarafın da hüloğ tayfasından değil yani.
0
deartheodosia
(08.03.23)
kotu gazeteci, iyi yayinci, deprem suresince en iyi yayinlari yapti diyebiliriz sanirim benim gordugum kadariyla. Ama orta yolcudur, kamu yararini sonuna kadar savunamaz, kolay manupule edilir. Eyyamcidir, dogrunun ne olduguna bakmazsizin cok bagirarak onun gerceklik algisini kolayca degistirebilirsiniz.
0
hewit
(08.03.23)
Hiç tarafsız falan olduğunu düşünmüyorum. Cüneyt'i bir görselle tanımlayacak olsam o da şu olurdu: img-s3.onedio.com

Yukarıdakiler +1 o yüzden.
0
chicha_v2
(08.03.23)
Yandaş değil, ekmeğinin peşinde izlenimi veriyor. "Muhalefet" olarak yaftalanmak istemediği için orta yolu bulmaya çalışıyor, bu nedenle de zaman zaman eyyam yapan hakem durumuna düşüyor. Onun dışında baya da egolu biri anladığım kadarıyla; sürekli entelektüel görünüp sofistike yorumlar yapmaya, sözlerini çeşitli alıntılarla süslemeye çalışırken gaf yapıp duruyor.
0
salihdt
(08.03.23)
Korana virüs zamanı yurtdışından bizi fahiş fiyatla Türkiye ye 7gün kyk yurduna koymuşlardı.

Bunlara yazdım, cevapta attılar.

Neler yazdım:

700tl olan bilet 2250 olduğunu

Verilen yemeklerin tarihi geçtiğini, ayranların koktuğunu.

O günde sanırım afad bakıyordu bize.

Verdikleri cevap yetişemiyorlardır ondandır, buna şükür minvali.

Takdir sizin.
0
hunharca ben
(08.03.23)
(12)

Erkan Baş'ı nasıl bilirsiniz?

put it in your appropriate place
Bu soruyu sormanın nedeni kendisine oy vermeyi düşündüğümdendir.
Bu soruyu sormanın nedeni kendisine oy vermeyi düşündüğümdendir.
0
put it in your appropriate place
(07.03.23)
Adam düz sosyalist bir falsosu yok, düz sosyalist iyi anlamda
0
freebird5406_2
(07.03.23)
7 göbek CHP'liyim hep CHP'ye oy verdim ama milletvekili seçimlerinde TİP'e oy vermeme neden olacak kadar gönlümü kazandı benim, ne kadar çok milletvekili çıkarırlarsa o kadar iyi.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(07.03.23)
Lüks kıyafetin fiyatı 1500 lira yahu şu an 1500 lira para mı dhdhdh onu da az önce açıkladı hediye geldiğini.

Severim kendisini. Net konuşan birisi ve söyledikleri %90 ihtimalle katıldığım şeyler. Bir oy Kılıçdaroğlu bir oy tip yapabilirim ben de seçim günü bakalım.

edit: ben yazarken kazağa laf edilmişti sonra silinmiş
0
nundu
(07.03.23)
kendisi ekşi'ye konuk olduğunda seçimi kazandığımızda ilk olarak oturduğun ev senindir diye bir şey söylemişti ismi geçince aklıma direkt bu geliyor ve gülüyorum. ayrıca lacoste ve converse giyen kofti komünistlerden kendisi. giymesinde hiçbir sorun yok fiyatınında bir önemi yok bence ama kendi açısından tutarlı olmuyor çünkü bu markalar kapitalizmin ana sembolleri.
0
ezkaza
(07.03.23)
YouTube'da birkaç röportajı var; onları izleyip fikir edinebilirsiniz hatta şu anda da tv100'de.

Ayrıca şunu belirtmek istiyorum, kendisini komünist değil sosyalist olarak tanımlıyor. Arada fark var.
0
fraise
(07.03.23)
Bir oy TİP e bir oy dede ye +1
0
lüzumsuz adam
(07.03.23)
Cihangir/Kadıköy tayfasının selodan sonra yeni kahramanı. İçi boş vaatler(oturduğun ev senindir vs) ve terör örgütü sınırını yine istenilen yerde bitmesi (kendisi ve ekibinin hala PKK’ya terör örgütü diyememesi), en çok da Atatürk’e eski derken çağ dışı ideolojiye yaslanması falan bana çekici gelmiyor.

Gerçekten Atatürkçü bir sol partisi göremeden ölecek bu Y kuşağı.
0
Omelas'ı Terk Eden Köylü
(07.03.23)
Milletvekilliği seçimlerinde bulunduğunuz ilin kaç milletvekili çıkardığına ve anketlerde hangi partilerin % kaç oy aldığına bakarak seçilebilecek adaylara oy vermeniz, duygusal davranmamanız akılcı olur.

Örneğin, bulunduğunuz şehir 3 milletvekili çıkarıyorsa, en güçlü 3 parti dışındaki kişilere yönelmeniz, oyunuzun heba olup istediğiniz yere de gitmeyip en güçlü partiye gitmesine neden olur.

Şu adreste 1994 yerel seçimlerinin sonucuna bakarsanız, farklı partilere oy dağılımının en baştaki partiye nasıl yaradığını ve Tayyip Erdoğan'ın %25,1 oyla nasıl Belediye Başkanlığını aldığını görürsünüz.

www.birgun.net

Not:
Altta yazan arkadaşa cevaben. Eğer bulunduğunuz şehir 5 milletvekili çıkarıyorsa ve bulunduğunuz şehirde o adıgeçen ittifak 1/5 ten fazla oy alamaz ise oyunuz bal gibi de boşa gider.

Bulunduğunuz şehrin milletvekili sayısını bilin ve şehrinizin anketlerini iyi takip edin. Ayrıca İstanbul tek şehir olarak ele alınmıyor, bölgelere ayrılıyor. Onu da bilin.
0
Mirket
(08.03.23)
Tip, emek ve özgürlük ittifakında bulunduğu için meclisteki millet vekili oyunuz boşa gitmez, erdoğan a yarar diye bir durum oluşmaz
0
freebird5406_2
(08.03.23)
sehla gozlu olup zekali olmayan kimseye denk gelmedim, o yuzden baya parlak biri olduguna eminim. oy verilir kesinlikle..
0
cooperr
(08.03.23)
sol ve chp bence aynı kelime içimde bile ters. babam eski koministlerdendir. şu lafı solcunun demoktratı olmaz solcu solcudur, sosyal demoktratlık sol değildir derdi. tabi ki bu babamın düşüncesi. erkan baş tam bir solcudur. oy atılması gereken biridir.
0
mikahakkinen
(08.03.23)
vatansız solculardan. ne pkk ya bir laf edebilir nede amerika ve batının türkiyeye yaptıklarına.
0
astronom bey
(08.03.23)
(5)

Abd’den telefon getirtme

webbrowser
Selamlar, kardeşim şu an Abd’de gelirken telefon getirmesini istedim ama kendine aldı bana da kapalı kutu getirse sorun olur mu?2. Telefonu getirmesinin bir yolu var mıdır?
Selamlar, kardeşim şu an Abd’de gelirken telefon getirmesini istedim ama kendine aldı bana da kapalı kutu getirse sorun olur mu?
2. Telefonu getirmesinin bir yolu var mıdır?
0
webbrowser
(07.03.23)
kendine aldigini acip cebine atsin. kapali kutu bir tane getirirse problem olmaz.

ama 2 telefon kaydettiremez, o kendi pasaportuna kaydetse senin de kayit isini cozmen lazim.
0
antikadimag
(07.03.23)
Benim pasaportum yok buraya getirdikten sonra maliyeden kayıt yaptırabilir miyim? Yoksa pasaport olması mı gerekiyor illaki?
0
🌸webbrowser
(07.03.23)
pasaportu gectim yurtdisina yakin zamanda cikis yapilmis olmasi gerekiyor o pasaportla.
0
antikadimag
(07.03.23)
telefon getirme isinin onunu buyiuk oranda kestiler, surekli yurtdisina cikan birisi degilsen buyuk bela, ki pasaportun yoksa ugrasmaya degmez.
0
cooperr
(07.03.23)
pasaportunuz yoksa kimlikle gidilebilen kıbrıs/gürcistan vb günübirlik de olsa giriş çıkıp yaptıktan sonra 6 bin küsur TL haracınızı vererek telefonu kayıt ettirebilirsiniz. Telefonu kullanmaya başladıktan sonra 8 ay içerisinde bu giriş çıkış işlemini yapmanız gerekiyor.
0
Copernic
(07.03.23)
(5)

Akrebi evden uzak tutmak için (kedili ev)

kediperili
Ormanlık bir yerdeyim evde 6 kedi var. Komşunun dediğine göre bir önceki kiracı çok akrep olduğunu söylüyormuş. Ama leş gibi insanlarmış biz temiziz temizlik faktörü fark eder sanırım. Neyse İlaç tavsiyesi istiyorum kedili eve ilaçlama yapamam bahçeye yapmak istiyorum bana tavsiyelerde bulunun lütfe
Ormanlık bir yerdeyim evde 6 kedi var. Komşunun dediğine göre bir önceki kiracı çok akrep olduğunu söylüyormuş. Ama leş gibi insanlarmış biz temiziz temizlik faktörü fark eder sanırım. Neyse İlaç tavsiyesi istiyorum kedili eve ilaçlama yapamam bahçeye yapmak istiyorum bana tavsiyelerde bulunun lütfen ne yapabilirim. Eve de sirke sıkıyoruz kokusunu sevmezmiş, doğru mu? (Unuttum) Bir sorum daha var: zeytin ağaçlarının olduğu yerde akrep çok olurmuş, doğru mu?
0
kediperili
(07.03.23)
Hocam öyle bir yerde yaşıyorsanız akrebine de böceğine de yılanına da katlanacaksınız, benzer yerde yaşadım, öldürmeden yakalayıp uzaklaştırmayı tercih ettim fakat karşı komşumu yılda 1 kere yazın sokardı o da alışmıştı, pis ya da temiz olmakla ilgisi yok hayvanların doğal ortamına ev kurmuşlar, kuru lavanta kapı ve pencere yakınına koyarsanız kokusu uzak tutar, sokak kedileri akrep ve yılanla oynar ve öldürür normalde ama sizin ev kedileri buna alışık olmayabilir, ev bahçeliyse tavuk alın birkaç tane onlar da uzak tutar

Yaşadığım yer hem zeytinlik hem kayalıktı, tam uygun ortam

Bide halk arasında akrebi öldürürseniz diğerleri intikam almaya gelir derler hurafe olabilir :) sizden öncekiler denk geldikçe öldürdülerse belki o yüzden öfkelenmişlerdir
0
freebird5406_2
(07.03.23)
uzak tutamazsınız. temizlik kısmen faktördür, şöyle faktör olur; akrep yırtıcıdır. gece avlanır, evi pis olanın evinden akrep için potansiyel besin konumunda başka börtü böcek de vardır kesin, dolayısıyla akrebi çekebilir. özellikle zeytin ağacıyla bir bağlantısı yok, zeytin kokusuna gelmiyorlar ancak sıcak-kuru ortam sever güneş sevmezler gündüz taşların altında vs yatar gece ava çıkarlar. ormanlık bir yerde olduğunuza göre güneydoğuda değilsiniz. güneydoğudaki meşhur sarı akrep dışında çok tehlikeli zehirli bir akrep yok türkiyede, en azından bu konuda içiniz bir nebze rahat olabilir :)

ilaç hiçbir şekilde fayda etmez emin olun. ilaçlama eğer evinizin içinde bir yerlerde yuva falan varsa işe yarar. sizin sorununuz dış ortam, akrep dışarıdan içeriye gelecek, ilaçlamayla kurtulamazsınız her türlü bir yerlerden gelecek, sorunun kaynağı dışarıda çünkü ve açık alanı ilaçlayarak kontrol altında tutamazsınız. akrebi kontrol altında tutacak kedi-tavuk gibi bahçeniz varsa bahçede besleyebileceğiniz doğal yırtıcılar dışında kimyasal müdahaleyle başa çıkamazsınız.

son olarak; evde akrep görürseniz kesinlikle öldürmeyin. intikam almaya gelme hurafesinin aslı şudur; akrepler de çoğu örümcek ve birçok eklembacaklı gibi yavrularını sırtında taşır. yumurtalarını-yavrularını sağa sola saçma olasılığınız çok yüksek, olur da bir akrebi, örümceği, hamamböceğini öldürmek durumunda kalırsanız cinayet mahalini çamaşır suyu veya tuz ruhuyla silin, çamaşır suyu en idealidir genellikle. ikisini aynı anda kullanmayın tabii.
0
solitude ov the lonliest star
(07.03.23)
Bahçeye üç beş tavuk salın, kene, akrep, böcek ne varsa yer bitirirler, ayrıca duvarları bel hizasına dek beyaz kireçle boyayın, hem duvara tırmanan böcekleri görürsünüz hem de etkili bayağı. Son olarak açık kapı pencere önüne kuru lavanta.
0
mahsus mahal
(08.03.23)
80ler'de bodrum yarimadasinda baya akrep vardi, hergun evden 3-5 topluyorduk.

akrep temiz eve girmez diye birsey yok.
intikam falan palavra.
sokarsa oldurmez ama hastanelik edebilir, birkac komsuyu hastanede 1-2 gun yatirdi.
bir tane bulursan kesin cifti vardir, cift gezerler.
karanlik kuytu rutubetli koseleri severler, ozellikle ayakkabilarin icine dikkat etmek lazim.

kenarlara koselere hasere zehiri koyulabilir ama etrafimizdaki arsalar dolana kadar biz cozememistik. Etraf ev dolunca yokoldular.
0
cooperr
(08.03.23)
Kedi için cevap bekliyorum ya kedilerime bir şey olursa sünger kızıma bir şey olursa ne yapacağım ben ! ?
0
🌸kediperili
(08.03.23)
(9)

Almanya veya Fransa Yüksek Lisans

sapere aude
Merhaba İstanbul'da iyi bir üniversitede İşletme bölümü okuyorum, önümüzdeki Şubat ayında mezun olacağım. Mezun olduktan sonra Avrupa'da yüksek lisans yapıp orada kalmak istiyorum. Henüz 2 ülkenin dilini de bilmiyorum sadece B2 seviye İngilizcem var.Ancak hangi ülke yüksek lisans için daha uygun olu
Merhaba İstanbul'da iyi bir üniversitede İşletme bölümü okuyorum, önümüzdeki Şubat ayında mezun olacağım. Mezun olduktan sonra Avrupa'da yüksek lisans yapıp orada kalmak istiyorum. Henüz 2 ülkenin dilini de bilmiyorum sadece B2 seviye İngilizcem var.

Ancak hangi ülke yüksek lisans için daha uygun olur bu konuda yardımınıza ihtiyacım var.

Ücretsiz veya çok düşük ücretli olan bir üniversiteden kabul alma ihtimalimin ayrıca burs bulma ihtimalimin en yüksek olduğu ülke hangisi?
0
sapere aude
(06.03.23)
Fransa'da kafası çalışan ve çalışan Türk aç kalmaz. Tedarik zincirine yonelirseniz yüzde 99 iş bulursunuz. Benim türk ve Hindistanlı arkadaşlarımdan kimse sıkıntı çekmedi.

Ama elinizde fırsat varsa gitmeden 1-1.5 sene çalışıp gitmenizi tavsiye ederim. Sebebiyse nerede olursa olsun "deneyimsizlik" olayı her yerde var.

O yüzden ben herkese 1-1.5 sene deneyim sonrası masteri tavsiye ederim.

Para vs bilgim yok. Son sorduğunuz soruya da pek bilgim yok. Yalnız bu dediğiniz üniversiteler ingilizce olmaz genelde, özel üniversitelerin dili ingilizce oluyor. O konuda araştırmak lazım.
0
logisticsmanager
(06.03.23)
kabul alma, burs alma konusu ülkeden çok kişiye, başvuruya göre değişiyor. İlk fırsatta en yakın yurtdışı eğitim fuarına gidin, en azından okullar ya da temsilcileriyle görüşür fikir alırsınız.

akare.com.tr

Başvuru mektubunuz,
Referanslarınız,
Değerlendiren komiteyi ne kadar etkileyebildiğiniz vs önemli.
Almanların da fransızların da türklere karşı önyargı oranı aşağı yukarı aynı şu
ortamda.

www.mastersportal.com üzerinden okul ve burs imkanlarına bakabilirsiniz.

Yüksek lisans konusunda birkaç strateji var. Sizin neyi amaçladığınız önemli.

Atıyorum iyi bir üniversite ama hangisi? Yani koç ya da boğaziçi'nde okuyorum, akademik başarım çok iyi, fransa ve almanya'nın en prestijli okullarında yükek lisans kovalıyorum... Bu ayrı bir kafa...

İstanbul üniversitesi & marmara üniversitesi öğrencisiyim. Derdim eğitim ve yaşam standartları iyi bir avrupa ülkesinde iyi kötü bir yüksek lisans bulmak, sonra da iş bulup oraya yerleşmek... Bu bambaşka bir kafa.
0
anten
(06.03.23)
almanyada master ucretiz. bircok ingilizce program var. ama kabul alma ihtimalini yukseltmek isteniyorsa ingilizce (toefl vs.) veya almanca (goethe) dil sertifikalari avantaj olur. bunun yaninda bir sure is deneyimi veya evs gibi avrupda gonullu calismak da buyuk avantaj saglar. bunlar disinda not ortalamasi, motivasyon mektubu ve referans mektubu gibi kriterlere de bakiyorlar.

almanyada bir ogrencinin aylik gideri 800 euro civari olacaktir ve bunun en onemli parcasi kira olur. ogrenci vizesi ancak 180 gun yari zamanli ya da 90 gun tam zamanli calismaya izin verir. ozellikle iletisim gerektiren isleri bulmak zor olabilir ama getir veya amazon kuryeligi gibi isler, okul kutuphanesinde calismak gibi imkanlar olabilir.
0
emrahday
(06.03.23)
@anten teşekkürler cevap için, amacım iyi kötü bir yüksek lisans bulup belirttiğim üzere orada kalmak.
0
🌸sapere aude
(06.03.23)
O zaman bence araştırmanızı geniş tutun dediğim gibi sorbonne'da okumak istiyorum gibi bir hedefiniz yoksa, tek dert ortalamaüstü bir okula gidip iş kovalamaksa daha geniş düşünün.

Şu anda AB içinde yabancı öğrenci kontenjanlarında önceliği ukraynalılara veriyorlar. Kalan kontenjanlara AB dışı öğrenci alıyorlar. O biraz kısıt yaratıyor türkiye'den giden başvurulara.

Yüksek lisans konusunda alanınızla ilgili ya da yüksek lisans yapacağınız alanla ilgili bir iş deneyimi çok fark oluşturuyor. Bence bir iş tecrübesi edinin öyle başvurun.

Şimdi şöyle bir gerçek de var... Seçim sonrası mevcut siyasi iklim gençleri gererse (hangi parti kazanırsa kazansın), çok fazla başvuru ve yığılma olacaktır ki son 2 yılda inanılmaz bir yüksek lisans başvurusu var avrupa'ya ekonomi sebepli. Bunların içinde 30-35 yaşlarında kariyerli insanlar da var. En azından bu yaz dönemi yoğun geçer. Sonra biraz daha insanlar sakinleyince sonraki dönemlere başvurmak daha sağlıklı olabilir.

Haliyle okullar ve konsolosluklar çok daha seçici ve katı yaklaşıyorlar kabul ve vize konusunda.

Başvurunun da bir maliyeti var her okula 100-200 euro vereceksiniz başvuruda, evraklar falan da bir maliyet... o yüzden olabildiğince hazır olun başvuru öncesi.

Şu anda okulda uluslararası öğrenci projelerine katılma şansınız varsa mutlaka katılın.

Bu arada almanya koşullarını bilmiyorum detaylı ama çoğu ülkede ücretsiz üniversite ancak EU pasaportu olanlara sunulan bir hak. Bizim gibi non-eu ülkelerden tuition fee istiyor birçoğu. Ama dediğim gibi ülkeden ülkeye, okuldan okula bu koşullar değişebiliyor. Bazı okulların türkiye gibi ülkelere de eu hakları sunduğunu gördüm.

Bu arada polonya, macaristan, çekya, hırvatistan gibi ülkeler de hem daha uygun okullar, hem daha uygun yaşam maliyetleri hem de hiç fena olmayan okullar sunuyorlar. Üstelik iş bulma ve oturum konusu daha esnek bunlarda.

İsveç ve hollanda yaşamak için çok pahalı olmakla birlikte gördüğüm en en organize yabancı öğrenci platformlarına sahip.

studyinsweeden.com adresine bir bakabilirsiniz. Okullar pahalı ama, burs imkanları oldukça fazla.

Özellikle hollanda diğer avrupa ülkelerine göre biraz daha kozmopolit olduğu için daha rahat olabilir süreçler.

Ben bir alternatif olarak da birleşik krallık okullarına bakın derim.

İtalya avrupa'daki en ucuz okulların olduğu ülkelerden biri. ama iş bulma şansınız nedir bilemem sonrasında bir de yaşamak için çok pahalı.

Bir de bazı okullar ve ülkelerde belli bölümlere özellikle teknolojiyle alakalı bölümlerde ayrıcalıklar tanınıyor.

İşletme okuyorsunuz. Mesela önceki yıl almanya'da "dijital girişimcilik yüksek lisans programı" sunuyordu bir okul. Baya da bir kurum ve şirketin desteğini almış program iyiyidi. Nereden başvurursan başvur bedava ama bir başvuru şartları var 4 a4 sayfası:) Dijital pazarlama, teknoloji ve işletmenin çakıştığı bölümleri bir araştırın. Burada bu alanlarla ilgili olduğunuzu gösterirseniz burada imkanlar ve başvuru kabul şansı artabilir.
0
anten
(06.03.23)
almanyada universite ucret olayini biraz daha acayim. devlet universiteleri alman, ab vatandasi ya da turk vatandasi farketmeden ucretsiz. ozel universiteler ucretli ama almanyada devlet universiteleri hem egitim, hem imkanlar hem de ogrenci profili olarak ozel universitelere oranla cok cok iyi. zaten cok da fazla ozel universite yok.

ucretsiz ama bazi eyaletlerde donemlik harc ucreti var. bu yaklasik donemlik 300-400 euro civarinda oluyor. ama bu harc karsiliginda verilen ogrenci kimligi ile toplu tasimadan ucretsiz yararlanabiliyorsunuz. yani verilen ucret zaten kendini kurtarmis oluyor.

ilk planda bir ogrenci icin en buyuk problem ev veya yurt bulmak oluyor genelde. bunun icin okuldaki ogrenci topluluklarindan yardim istenebilir. bu topluluklar mezun olan ogrenciler ile yeni baslayanlari iletisime gecirip bosalacak evlere basvuru sagliyorlar.

bir baska buyuk problem ise gelir grantorlugu. ogrenci vizesi basvurusu sirasinda yabancilar dairesi o ogrencinin aylik gelirini garanti etmesini istiyor. her sene degismekle beraber yaklasik 800 euro gibi bir rakam gerekiyor ve bir yillik miktarin banka hesabinda bloke olmasini isteyebiliyorlar. ya da almanyada yasayan garantor olabilecek biri gerekebiliyor.
0
emrahday
(06.03.23)
emrahday +1.

ben kabul aldim ama gitmedim (baska yere gittim). almanya'ya mastera giden arkadaslarimin da cogu almanca bilmiyordu hatirladigim kadariyla. genellikle part time calisarak masraflarini cikardilar, zorluk yasayan olmadi.

yuksek ingilizce skoru her turlu kabul almada onemli (ozellikle ingilizce programlar icin) o yuzden B2 neye tekabul ediyor tam bilmiyorum ama toefl'in uzerine gitmek verimli bir strateji. Soylendigi gibi masterlar ucretsiz zaten ama ustune burs alamazsin, tektuk kurumlarin verdigi falan burslar da en muthis ogrencilere gider. burs bulamayacakmis gibi plan yap.

ben kesinlikle polonya, macaristan, çekya, hırvatistan gibi ülkelere bakmazdim. zaman kaybi. istanbul'da iyi bir universitede yap daha iyi. bu ulkelerde zaten kolay kolay kalamazsin, kalmak da ister misin sanmam.
0
hot potato
(06.03.23)
2 ülkenin dilini de bilmiyorum - bu buyuk handikap. Mavi yaka maraba kontenjanindan dil bilmeden cikabilir, ama beyaz yakanin gidecegi ulkenin dilini bilmemesi buyuk sikinti, ezerler. Bence su halde anadil ingilizce olan ulkeler disinda baska bir ulkeye gitmeye pek hazir degilsin.

Ben olsam paniklemeden sunlari yaparim:

- oncelikle kariyerimde ne yapmak istedigime karar veririm. Isletme okuyorsun, finans sektorunde mi calisacaksin, yoksa satisa mi yoneleceksin..yelpaze cok genis. Bunu anlamak icin ilk once turkiye'de biraz calisman gerekebilir.

- sonra karar verdigim konuda hangi ulkede ne imkanlar var ona bakarim. Belkide o konuda Fransa cok ilerde, Almanya degil, vs..

- Ulkeyi bulduktan sonra A1-B1 seviyesine falan gelmek icin 1 sene kadar kendimi o dile gomerim turkiye'de. O sirada okul basvurularini yaparim.

- Ondan sonra vizeyi alir uzarim.

Butun bu asamalari tamamlaman tahminen 3-4 sene surer. Tahnminen yasin 25-26 olur. Bu da yuksek yapmak ve yurtdisina uyum icin iyi bir yas. Sonrasi artik sana kalmis.

Ha yok bunlar bana gelmez ugrasamam, acil uzamam lazim diyorsan, o zaman amariga/UK/commonwealth. Bunlardan baska bir yere bakmam. Onceligim kesinlikle amariga olur.
0
cooperr
(06.03.23)
Ülke dili bilmeden çalışma kısmında Fransa için açmak isterim;
Çalışma dili ingilizce olan bir sürü firma var. Birinde ben çalıştım, 30 ülkeden insan vardi. Onun dışında zamaninda konuştuğum şirketlerde çalışma dili ingilizce dendi çok kere. Şu an çalıştığım yerde Fransızca bilmeyen beyaz yakalar var. Büyük sirketlerde dil onemsenmez. Role göre istenir; misal ekip yöneten kişinin Fransızca bilmesi normal ama amerikali müşteriye account manager olacak adamin Fransızca bilmesine gerek yok.

Türkiye'ye kıyasla bu ülkelerde hq olan yabanci sirket sayisi fazla, hq olunca dil ingilizce oluyor zaten.
0
logisticsmanager
(06.03.23)
(6)

Bakırköy'de evler neden pahalı

cemiyetin ünlü siması
istanbul depreminde yerle bir olacak bir bölge için kiralar çok değil mi?
istanbul depreminde yerle bir olacak bir bölge için kiralar çok değil mi?
0
cemiyetin ünlü siması
(06.03.23)
Elit semt diye biliniyor.
0
vizivozo
(06.03.23)
cesme,bodrum niye pahaliysa ayni sebeple,deprem riski istanbul kadar oralarda da var
0
essoist
(06.03.23)
bakirkoyun geneline elit denemez bence ama insaat kalitesi turkiye ortalamasinin ustunde, lokasyon, ulasim, marmaray, sahile yakinlik, insan kalitesi turkiye ortalamasinin ustunde, vs..
0
cooperr
(06.03.23)
ist genel olarak kirasina degmeyen bir yer. eski yerlesim yeri yesilkoy bu yuzden de daha degerli oluyor
0
ala09
(06.03.23)
istanbulun tüm popüler semtlerinde deprem riski var. onun dışında bir çok kısmı yaşanası bir bölge olduğu için pahalı.
0
roket adam
(06.03.23)
hastane bölgesi sayılır, doktor fazla
evler sağlam ve kaliteli
eski yerleşim
0
mantık
(06.03.23)
(10)

Hala Airfryer kullaniyor musunuz?

another satisfied lover
Daha fazla evde yemek yapmak ve biraz da saglikli yiyebilmek icin artik bir care olarak airfryer dusunmeye basladim. Ne dersiniz tek veya en fazla iki kisi icin guzel bir alternatif mi hala?Cosori mi philips mi?
Daha fazla evde yemek yapmak ve biraz da saglikli yiyebilmek icin artik bir care olarak airfryer dusunmeye basladim. Ne dersiniz tek veya en fazla iki kisi icin guzel bir alternatif mi hala?

Cosori mi philips mi?
0
another satisfied lover
(05.03.23)
biz aldigimizdan beri kullaniyoruz hala haftada 3-4 kez mutlaka. philips var bizde baska modelle karsilastiramam ama biz gayet memnunuz.
0
in vino veritas
(05.03.23)
airfryer'dan önce çıkan actifry'ı kullanıyorum senelerdir. tefal marka var bizde de. bir sıkıntısını görmedik.

az yağ ile pişirmesi ve çevirmesi hoşuma gidiyor.
0
false pretension
(05.03.23)
kullaniyorum. cok hizli, pratik. cosori var bende.
0
antikadimag
(05.03.23)
actifry +1
airfryer denedik hosumuza gitmedi, actifry daha guzel pisiriyor...
0
cooperr
(05.03.23)
Philips marka olanı düzenli olarak kullanıyoruz. Ancak, hangi marka daha iyidir bilmiyorum.
0
nhtzmc
(05.03.23)
Evet, ben yeni aldim uzun arastirmalarim sonucu. Renkten dolayi philips ile tefal arasindaydim. Philips aldim, hazneyi daha kolay cikartabildigim icin, kayar gibi yapmislar.

Evde 1-2 kisiyeniz cok pratik, firina gore daha hizli. Az yag kullanmak da cabasi. Bir seyleri isitmak icin bile cok ideal. Ben evet diyorum.
0
balpolen
(05.03.23)
Cosori plastik koktu bizde (tüm uyarılara dikkat ettik). Aktif kullanıyoruz
0
giovanne
(05.03.23)
Etbilimi youtube kanalınun cosori ile philipsi karşılaştırdığı videoyu izlemeden almayın. Meaty and bi şey kanalın adı.
0
baba553
(05.03.23)
kullaniyorum.
philips xxl guzel. cosori kullanmadim hic ama cift haznelilerden varsa iyi bir alternatif olabilir.
0
sanal uyku
(05.03.23)
Xiaomi kullanıyorum. Tavuk, et, hazır patates gibi şeylerde oldukça kullanışlı. Cosori almanızı önermiyorum. Yangın tehlikesi nedeniyle binlerce ürünü geri çağırdılar. "Cosori recall" olarak bakabilirsiniz. Xiaomide böyle bir şey yok; ancak şimdiki aklım olsa Philips alır geçerdim. tek kişi yaşamıyorsanız mutlaka büyük boyutlularını almanızı öneririm.
0
Gaip
(05.03.23)
(3)

Paslı demir inşaatta kullanılır mı?

birmilyonunvarmi
Evimin karşısında bir inşaat var. Demirleri 7-8 ay önce yol kenarına dökmüşlerdi. O demirleri kullanıyorlar. Demirlerin üzerine bazı arabalar akşamları tek tekeri demirin üzerine gelecek şekilde park ediyor. Ayrıca demirler şu an pas içinde. İlk geldiklerinde normallerdi. Bu paslı ve üzerine araba p
Evimin karşısında bir inşaat var. Demirleri 7-8 ay önce yol kenarına dökmüşlerdi. O demirleri kullanıyorlar. Demirlerin üzerine bazı arabalar akşamları tek tekeri demirin üzerine gelecek şekilde park ediyor. Ayrıca demirler şu an pas içinde. İlk geldiklerinde normallerdi. Bu paslı ve üzerine araba park eden demirler inşaatta kullanılır mı?
0
birmilyonunvarmi
(05.03.23)
üst katmanı oksitlenmiştir. mukavemetini etkilemez o.
0
bohr atom modeli
(05.03.23)
zamanla içten çürüyebilir diye biliyorum. ama türkiyede bunlar önemsenmiyor malum. çabuk kurusun diye çok su katılan beton vs
0
ShadowOfMoon
(06.03.23)
yuzeysel pastan bisey olmaz.

uzerinde arabalarin gezinmesi demiri yamultuyorsa o hos degil, santiyede yamuk yumuk demir gorsem kullanmayin bunu derim.
0
cooperr
(06.03.23)
(16)

Depremde en üst kat mı güvenlidir alt katlar mı

bebegim sende kimsinn
Evet arkadaşlar soru gayet anlaşılır. Deprem olduğunu varsayalım ve bina sağlam değilse en alt kattaki mi avantajlı en üst kattaki mi? Sorulan şey en üst kattakine yardımın daha çabuk ulaşması değil binanın yıkılması durumunda sadece sağ kalma ihtimalidir.
Evet arkadaşlar soru gayet anlaşılır. Deprem olduğunu varsayalım ve bina sağlam değilse en alt kattaki mi avantajlı en üst kattaki mi? Sorulan şey en üst kattakine yardımın daha çabuk ulaşması değil binanın yıkılması durumunda sadece sağ kalma ihtimalidir.
0
bebegim sende kimsinn
(02.03.23)
üst kat, yıkım en alt kattan başlar depremin süresi arttıkça katları kese kese gider.

enkaz fotoğraflarına bakarsan giriş veya ilk 2 katı yıkılmış ama üst katları duran birçok bina görebilirsin. ama en üst katı yıkılmış fakat gerisi ayakta bina bulman mümkün değil.
0
orpheus
(02.03.23)
üst katlar daha güvenlidir. alt katların ne yazık ki çok minik bir "camdan fırlayıp kaçma" ihtimali dışında hiçbir faydası yok. onun için de zaten depremin siz uyanıkken olması, fiziksel olarak canavar gibi olmanız filan lazım... kaldı ki o bile işe yaramayabilir, yani üç metreden atladınız mesela, siz tekrar kalkıp yola koyulana kadar o bina üstünüze yıkılabilir.
0
mark greg sputnik
(02.03.23)
binanin nasil yikildigi ile cok alakasi var.
0
tadellesever
(02.03.23)
genel olarak üst.
0
candide
(02.03.23)
Benim analizim de üst kat.
0
Cekcekli
(03.03.23)
bina zeminden dolayı olduğu yerde kendi üstüne çökmez de yan yatarsa alt kat güvenilir, olduğu yere çökerse üst kat.
0
sumuklurakun
(03.03.23)
bence en güvenlisi orta katlar eğer bina yan yatarsa üst kattakiler direk ölür çökerse alt kattakiler direk ölür o yüzden en iyisi orta kat.
0
sizofren06
(03.03.23)
üst kat kesinlikle.

giriş, zemin ve bodrum katlar ise çok tehlikeli.
deprem bölgesindeki videoları izleyin bir çok yıkılmayan ağır hasarlı bina bile giriş katın üzerine ezilmiş bir şekilde kalmış.
yani bütün bina evi güvenle tahliye ederken giriş kattakiler ezilmiş.
0
nuisance
(03.03.23)
genel olarak üst ama binanın zemin yapısı ve yapı kalitesi belirleyici unsur. çünkü binalar olduğu yerde çökme gibi yıkılmıyor her zaman. yanlara veya öne doğru da yıklabiliyor.
0
debian
(03.03.23)
Japonlar bu soruyu hiç düşünmek zorunda kalmıyor
Hepsi riskli bence +debian
0
photo85
(03.03.23)
turkiye'de binalar pancake oldugu icin, sence ustunde 7 kat varsa mi enkazdan cikman daha kolay yoksa tek kat oldugunda mi?
0
cooperr
(03.03.23)
bu depremde bile birçok binaya yardım gitmedi. bizdeki çürük binalarda çök kapan filan olayı da pek işe yaramıyor zaten, o bina yıkılmasında değil de kafana bişeyler düşmesin diye olan bi olay. kattan bağımsız olarak bina çöktüğünde zaten çoğunluk ölüyor. ilk yıkılma anında hayatta kalanların bir çoğu da yardım gelmeden günler içinde ölüyor.

buradaki herkesin aksine ben bina yıkılırsa binde bir kurtarılma ihtimaline göre değil ilk etapta çıkabilme şansına göre yorum yapıyorum ve giriş kat en avantajlı diyorum. hele ki marmara bölgesinde beklenen deprem tahminlerdeki gibi 7 üzeri olursa yardım gelme ihtimali bu depremde gördüğümüzden de düşük. bina yıkılınca hayatta kaldın iyi güzel, nasıl çıkacaksın?

tldr: binanın içinde kalacağın durumlarda evet üst katta hayatta kalma ihtimali daha yüksek ama giriş kattan dışarı çıkabilme şansı üst kattan bina yıkıldıktan sonra kurtulma ihtimalinden daha yüksek.
0
konetsu
(03.03.23)
@konetsu

soruda bina "yikildi" varsayiliyor, yani senin giris kati ayak seviyesine inmis durumda. Kafa hizzasinda 3./4. kat falan var.
0
cooperr
(03.03.23)
cooper bina yıkılmazsa hepsi güvenli zaten. yıkılacağı bir depremde de kurtulma şansının en yüksek olduğu durum dışarı çıkabilmene bağlı. yoksa aradaki kıyasladığımız durum 0.01% ile 0.02% arasındaki fark gibi bişey gerçekçi bakarsak. ilk yıkılma anında enkaz altında sağ kalma ihtimali evet çok daha yüksek ama "üst kattakilere yardımın daha çabuk ulaşması" ile bitmiyor olay. çoğu binada üst kata da o yardım ulaşmıyor işte. marmara depreminde eğer ciddi değişiklikler olmazsa bu durum daha da kötü olacak. umudu enkazdan çıkarılmaya bağlamamak lazım diyorum kısacası.
0
konetsu
(03.03.23)
@konetsu

hocam siz pek buyuk deprem yasamadiniz galiba, 7.2 yasamis biri olarak giris katinda da olsan bina yikilirken disari atlama olasiligin cok dusuk, kitlenip kaliyorsun, ki burda insanlarin hepsi uykuda yakalandi.

son deprem sonrasi roportajlara bak mesela, ust kattakileri is makinasi olmadan cikartabiliyorlar, adam 10 saat sonra cikmis, arama kurtarmaya yardim ediyor hastanelik bile olmamis...

golcuk depreminde en ust kattan kurtulan 80lik bir cift biliyorum, yuruyerek cikmislardi enkazdan. Alt katlardaki insanlarin cogu pestil oldu malesef.
0
cooperr
(03.03.23)
nurdağı'nda yaşamış biri olarak belli olmuyor gibi. üst katlar genelen daha iyi. üst katta olanlar daha çok kurtuldu.

ama 3 katlı olan yerin çöküp alttaki bodrum katın aynen kaldığına da şahidim.
0
patronaj1
(04.03.23)
(9)

Putin vs. Rte hangisi daha otoriter?

mikahakkinen
Putin’s Witnesses belgeselini izledim kendine ters yapan dahil muhalefet liderlerini ya zehirliyor ya da öldürtüyor. Rteyle karşılaştırdığımızda Putin daha mı otoriter?Yani hangisi ülkelerinde daha baskın?
Putin’s Witnesses belgeselini izledim kendine ters yapan dahil muhalefet liderlerini ya zehirliyor ya da öldürtüyor. Rteyle karşılaştırdığımızda Putin daha mı otoriter?

Yani hangisi ülkelerinde daha baskın?
0
mikahakkinen
(02.03.23)
Bence putin. Batidan daha kopuk olmanin verdigi rahatlik onda daha fazla
0
another satisfied lover
(02.03.23)
Abi doğru bi karşılaştırma değil bu, RTE'nin karşısında yine iyi kötü bir muhalefet var halk var vs var. Bi olay olduğunda Twitter'da bile biraz isyan edince adam geri vites yapabiliyor pek çok konuda, Putin allah gibi bir şey Rusya'da köpeksiz köyde değneksiz dolanıyor, Türkiye öyle bir yer değil hala. Bence asıl karşılaştırma Putin mi daha psikopat yoksa Kim Jong-Un mu şeklinde olabilir.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(02.03.23)
putin. rusya zaten sovyetlerden bu yana otoriter yönetiliyor. halk daha çok sindirilmiş. muhalifleri, gazetecileri öldürüyorlar. bizimki daha o seviyede belli
0
paintov
(02.03.23)
putin, tartışmaya açık bile değil. bizimkisi putincilik oynuyor kendince.
0
mark greg sputnik
(02.03.23)
istanbul'u kaybeden otoriter olmaz,

putin'in moskova'yı kaybettiğini düşünsene.
0
duyurukullanıcısı
(02.03.23)
putin daha otoriter ama niye?
adamın doğal kaynakları, sabit geliri var.
yurtdışından para bulmak için otoriter değilim görüntüsü vermek zorunda değil.

putin muhalefet liderlerini öldürüyormuş, bizim ülkede hapse atıyorlar ya da ülkeden kaçırıyorlar.
ayrıca sinan ateş olayına bakılırsa öldürülüyor da olabilir.
0
vizivozo
(02.03.23)
Bizimkinden Putin'in kotu bir kopyasi bile olmaz.

Putin eski KGBci, bizimki eski IETTci..pehh
0
cooperr
(02.03.23)
şöyle örnek vereyim rusya'da olsa istanbul seçimlerinde imamoglu iptal edilen ikinci seçimlere giremezdi.
0
bisorumvargaliba
(03.03.23)
cevap verilmis. ben de iki lideri baska bir acidan karsilastirayim.

birisi imam hatip cikisli bir iett memuru.

digeri ise phd sahibi bir kgb ajani.
0
antikadimag
(03.03.23)
(22)

Arabada düşük devirde gaza basınca silkeleme sorunu

denizgonen
araba düz vites ve atmosferik motor. Benzinli de haliyle. Vitesleri yüksek devirde olacak şekilde atınca hiç bir sorun yaşanmıyorken trafikte düşük devirle hızlanmak istediğim zaman özellikle 1200-1500 devirden geçerken araba bir an gaz kesiyor sanki kararsızlık yaşayan otomatik vitesmiş gibi. bunu
araba düz vites ve atmosferik motor. Benzinli de haliyle.

Vitesleri yüksek devirde olacak şekilde atınca hiç bir sorun yaşanmıyorken trafikte düşük devirle hızlanmak istediğim zaman özellikle 1200-1500 devirden geçerken araba bir an gaz kesiyor sanki kararsızlık yaşayan otomatik vitesmiş gibi. bunu her viteste de yapıyor.

Mesela 2. vitesteyim sakin sakin gidiyorum birden trafik hızlandı gaza dokundum diyelim devir yükselirken bi an kesiyor gazı.

Araba onun haricinde devrini kazandıktan sonra hiç bir sorun yaşatmıyor. gidişi vesaire eskisi gibi. Boştayken denedim bir sıkıntı yok devirlenmesi de normal...

Sorun neden olabilir?
0
denizgonen
(01.03.23)
Birçok nedeni olabilir; ateşleme, sensör, yakıt enjeksiyonu gibi. Düzgün bir serviste detaylı bir tetkik yaptırmak lazım, test etmeden, arıza kodu var mı bakmadan bir şey söylemek doğru olmaz.
0
orient blue
(01.03.23)
sorun mu bu emin değilim. çünkü atmosferik motorlar yüksek devirde kullanılır.1500le falan kullanılmaz yani.
0
jelly bear
(01.03.23)
@jelly bear araba 90.000 km'dir benim ve böyle bir şey yoktu.
Ayrıca atmosferik diye de şehir içinde dur kalk trafikte 3000 devirle de gidilmez, düşük hızda trafikte gayet de 1500-2000 devirle gider atmosferikler de.
0
🌸denizgonen
(01.03.23)
@orient blue istanbulda opel servisi var mı acaba bildiğiniz?
0
🌸denizgonen
(01.03.23)
Debriyajı bırakırken gaza bi tık fazla basmak lazım sanırım aynı sorunu ben de yaşıyorum
0
olaylar olaylar
(01.03.23)
Buji
0
abuzer
(01.03.23)
Dizel arabamda vardı aynı tarif, partikül filtresi sorunuydu.
Benzinli diyorsunuz diye egzoz sistemi ve/veya katalitik konvertör sorunu da olabilir.

bu arada orient blue'nun yazdıklarına ek olarak tahminimi yazdım.
0
burfak
(01.03.23)
buji, benzin filtresi ya da enjektör vb. olabilir. hepsi olabilir. egzoz sisteminde sıkıntı da olabilir. tekleme de ağır sıkıntılar çıkabilir.
0
mikahakkinen
(01.03.23)
buji ve buji kablolarını değiştir. yetmezse bobini de değiştir. o arabanın bujileri muhtemelen ngk'dir. www.ngkntk.com şu bayilerin birinden aracına uygun bujileri al. yetkili servisten de orijinal buji kablolarını al.

farkı farkedin :))
0
alperz
(01.03.23)
Araç hakkında model km vs ayrıntılı bilgi verseydiniz iyi olurdu.
Ama sorunuz gaz kelebeğini hatırlatıyor. Ya temizlik ya da değişim .
0
diyecevaplandı
(01.03.23)
Gaz kelebeği +1

Egzostan duman çıkıyor mu peki?
0
silah taciri
(01.03.23)
bircok nedeni olabilir ama okur okumaz buji dedim.

buji ve buji kablolariyla baslarim, cozulmese enjektor vs devam ederim.
0
cooperr
(01.03.23)
herkes buji demiş doğru yaklaşmış ancak hava olayını da es geçme hava filtren tıkalı olup yakıt hava karışımını doğru ayarlayamıyor olabilir.
0
basond
(01.03.23)
Benzin enjektör tesisatındaki kablolar köpük, deforme olmuş olabilir. Ucuzdan pahalıya gidin.
0
ditu
(02.03.23)
@olaylar olaylar yok yok kaç senedir kullandığım araba böyle değildi bir de vitesi attıktan daha sonra oluyor bu.
@abuzer:not aldım.
@burfak: aslında iki kişi bunun egzozu biraz homurtulu diyordu ama ekstradan bir ses de çıkarmıyordu hep de böyle olunca ben de üstünde durmadım. birine sorayım.
@mikahakkinen o kadar ciddi bir sıkıntı yaratabilecek bir durum mu acaba bu?
@alperz: ne kadar tutar acaba bunları yetkili serviste yaptırmam biliyor musunuz? araç opel.
@diyecevaplandı araç opel astra h kasa. 1.6 benzinli motor. tüp vs yok. 90000km bandında. bakımları hep zamanında yapıldı.
@silah taciri: yok hayır çıkmıyor. gaz kelebeği temizletmek yetkili serviste ne kadardır acaba biliyor musunuz?
@cooperr: teşekkürler.
@basond: aslında arada oksijen sensörü arızası da veriyor ama 20.000 km'den beri de böyle bu araba. yetkili servis de kronik dedi arıza verir ama bir şey olmaz yeni sansör takarız gene aynısı olur dedikleri için de çok umursamadım ki azıcık yanıyor sonra da sönüyor tekrar.
@ditu: istanbulda bildiğiniz bir yer var mı acaba anadolu yakasında?
0
🌸denizgonen
(02.03.23)
Buji ucuz bişi
0
abuzer
(02.03.23)
ille yetkili servis derdin yoksa buji değiştirmek çok dertli bir iş değil. torklu buji anahtarın varsa sen bile yaparsın. pis bir iş de değil.

ya da ikinci seçenek özel servis olsun. yetkili serviste daha pahalı olur. garantisi marantisi varsa tabi yetkili servise git. opel odak plaza'nın işçiliği çok iyi hyundai'de. opel'de de iyidir kesin.
0
alperz
(02.03.23)
Haftasonu arabayı önce egzozcuya götürdüm. Baktılar egzoz paslanmış ama kaçak vs yok dediler. Ücret almadan saldılar.

Sonra yakındaki bosch servisine gireyim dedim. Arabayı denediler geldiler bir şey yok özellikle boğdum ama bir şey olmadı dediler. Gaz kelebeği olsa rolantide devir oynardı ama çok sabit sağlam duruyor bir şeyi yok dediler. Bu arabalarda bobin 80-90.000km'den sonra arıza vermeye başlar belki ondandır dediler.

Hava filtresi vs kontrol edildi temiz.

Eve dönerken malesef düz yolda akıcı bir şekilde ilerlerken gene silkeledi araba beni...

Ne yapayım sizce şimdi... bujileri ve buji kablolarını mı değiştirteyim...
0
🌸denizgonen
(05.03.23)
ucuzdan pahalıya git. önce bujileri değiştir. yetmezse kabloları da değiştirirsin.
0
alperz
(05.03.23)
Merhabalar uzun yolda araç teklemeye başladı. Sonra da titreşimli çalışmaya başladı. P0301 arıza kodunu verdi. Bujiler ve kablolar değişecek.

Bunlara ek olarak da oksijen sensörü ve termostat arızası da veriyor.
0
🌸denizgonen
(07.03.23)
önce bujiler, yetmezse buji kabloları, yetmezse termostat o da yetmezse oksijen müşürü. her seferinde de ecu'ya bağlanıp hata kodunu silip sür. yeniden çıkıyor mu bak.
0
alperz
(07.03.23)
termostat ile birlikte ben olsam su pompasini da hallettiririm.
triger kayis mi zincir mi? arac 90binde demissin. Triger kayis ise degisecek. Triger degistirirken su pompasi + termostat isini de halletmek lazim.
0
cooperr
(07.03.23)
(10)

Araç piyasası düşer mi? (İkinci el)

ditu
Not: Lütfen elindeki mal değer kaybeder diye tedirgin olan arkadaşlar yazmasın.Temiz ikinci el araçlar 600 bin liradan başlıyor. Rezalet bir durum var ortada. Deprem vs derken her kulvarda oy kaybetmeye başladılar. Sizce seçim öncesi olası bir ÖTV indirimi veya yüksek adetli araç sipariş hamlesi gel
Not: Lütfen elindeki mal değer kaybeder diye tedirgin olan arkadaşlar yazmasın.

Temiz ikinci el araçlar 600 bin liradan başlıyor. Rezalet bir durum var ortada. Deprem vs derken her kulvarda oy kaybetmeye başladılar. Sizce seçim öncesi olası bir ÖTV indirimi veya yüksek adetli araç sipariş hamlesi gelir mi?
0
ditu
(28.02.23)
Seçim öncesi ötv indirimi gelebilir adettendir.

ama onun dışında araç fiyatlarının düşmeyeceğine dair uzun bir iktisadi açıklama yapılabilir. Özetle şu anda piyasada en ucuz sıfır otomobilin 500.000 lira civarında olduğunu görebilirsiniz. Bu ortamda eli yüzü düzgün bir ikinci el otomobilin fiyatlarının bu seviyede olması kaçınılmaz.

Bir de 10 kişiye 2 otomobil düşen bir ülkeyiz. Ortalama araç yaşı 10'un üstünde.
Yani piyasada öyle ciddi bir arz da yok otomobil az aslında bu nüfusta bir ülke için.

İstanbul trafiği aldatmasın ülkedeki araçların çoğu küçük bir şehirde toplanmış coğrafi olarak.

Haliyle üretici olmayan, sıfır araç arzı düşük bir ülkede ikinci el kıymete biner.

"Yaaaaa bayilerde araç yok" diyenler olacaktır. bayilerde araç olmayışının sebebi bayinin otomobili riske girmemek için az az getirmesi.

Biz zengin bir ülke değiliz, zengin taklidi yapan düşük gelirli bir ülkeyiz. Yani kazandığımızdan fazla harcıyoruz. Hem bireysel hem ülkesel olarak. Bu sebeple fiyat artışı kaçınılmaz. Fiyatların düşmesi zor bence.
0
anten
(28.02.23)
ötv indirimi geleceğini sanmam ama araç siparişi gelebilir tabii. bunun için araç fiyatlarını dolar bazında takip etmen lazım. dolar bazında şişik araçları satın almamak lazım. mesela daha dün baktım mercedes gla serisinde 2. el araçlar 100 bin dolar bandını geçmiş durumda, aracın normal satış fiyatından 20-25 bin euro daha fazla demek bu. bu araçları şu an zirveden alırsan zarar edeceğin kesin. ama atıyorum normal egea alacaksan, e bulunan da bir araç, en erken zamanda almakta fayda var.

tl bazında değer sürekli artacak onu zaten saymıyorum, yapacak bir şey olacağını da sanmam.
0
roket adam
(28.02.23)
ötv indirimi gelmez kesin bilgi.

fakat deprem sonrası şu an arz-talep çok dengesiz bir durumda(depremde bir sürü araç pert oldu, aracı olmayan depremzedeler de araç almaya çalışıyor) . bir süre sonra muhtemelen sonbaharda araç bulunurluğu düzelir.
0
nuisance
(28.02.23)
seçim sonrası dolar artınca bu fiyatları görmen hayal olur.
0
kanasla intihar eden adam
(28.02.23)
Deprem gibi afetlerden sonra geçtim indirimi ek vergiler bile gelebilir. Araç piyasası da düşmez zira millet sıraya girmiş. Bayilerde yüzlerce kişilik sıralardan bahsediliyor ve bu insanlar 60-100 bin lira gibi (700-800 binlik araçlar için) hava parası ödüyor.

Tüm bunlara ek olarak millet parasını bankada, faizde, altında tutmak yerine artık araba alıp onu yatırmayı tercih ediyor.
0
giovanne
(28.02.23)
Ev kredisi gibi sıfır araçlarda 3-5 aracı kapsayan bir düzenleme gelebilir. Onda da araç bulamazsınız zaten.
Şu an ki güncel Ev kredisi oranları ile ev alabilen duydunuz mu?
Sonuçta talep var ve bu talep bitmez. Fiyatlar da düşmez.
0
neymis
(01.03.23)
pandemi + deprem yikimi..

OTV'nin dusmesini beklemek hayal bence, hangi hukumet olursa olsun..
0
cooperr
(01.03.23)
kasım sonunda 2. el bir araçla aracımı yeniledim bayide.
ben aracı alırken hyundai i30ların sıfırına çıkardım eğer sıfır alabilecek olsaydım. bayideki arkadaşlara öyle mi yapsak dediğimde dedikleri şuydu: 150 kişilik sıra var, her ay 5 adet sıfır geliyor bu bayiye. ve arada torpilliler vs de oluyor, sıra gelmesi uzun sürer. ek olarak zaten bayiler yok cam filtresi yok bilmem ne diyerek zaten o ötv indirimini başka şeylerden çıkartıyor, hiç beklemeyin demişti bana. sözün özü ciddi bir arz fazla olmadığı müddetçe kısa vadede ötv indirimi gelse de sana bana faydası olmuyor. ki deprem bölgesinden gelecek ciddi bir talep olacak, ek olarak zaten depremin de ciddi bir maliyeti olacak maalesef.
ötv de zaten ilk 1999 depreminden sonra gelmiş ve deprem vergisi olarak da biliniyor. yeni gelecek hükümet ne kadar iyi niyetli olsa da elinde sih,rli değneği olmayacak sonuçta.
0
sirkelimon
(01.03.23)
Daha önce uzun uzun çok yazdık, özetle;

ötv düşse bile alacak araba nerede? ÖTV düşmesi için araç bolluğu olması lazım, ki araç satılmadığı vergi kaybı olduğu, sektör zor durumda kaldı diye devlet ötv indirmeli ve stok eritmeli piyasa.

Küfür edeceksiniz ama ben devletin yerinde olsam arttırırım ötv'yi, insanlar sıfır araba almak için rüşvet veriyor, "bana da biraz daha vergi verir herhalde" diye düşünürüm.
0
John Bloor
(01.03.23)
(7)

turkiye'de benzinler kac oktan?

antikadimag
abd'de 87 89 91 93 diye gidiyor. internette bakinca kursunsuz 95 oktan gordum sadece.1) baska alternatif yok mu?2) abd'de 95 oktan bulamiyoruz. turkiye'de en kaliteli benzinin satilma sebebi nedir? premium olmayan cogu arac icin gerekli degil (bir avantaji yok) yuksek oktan. bosuna para verilmiyor m
abd'de 87 89 91 93 diye gidiyor. internette bakinca kursunsuz 95 oktan gordum sadece.

1) baska alternatif yok mu?
2) abd'de 95 oktan bulamiyoruz. turkiye'de en kaliteli benzinin satilma sebebi nedir? premium olmayan cogu arac icin gerekli degil (bir avantaji yok) yuksek oktan. bosuna para verilmiyor mu o zaman?
0
antikadimag
(27.02.23)
tr'de hiç 87 falan duymadım. 95-97 ve 98 hatırlıyorum. 10 sene önce falan o ayrımı da kaldırdılar, 98 üretilmeyecek artık dediler hepsine 95 deniyor şu an. ab gereği oldu sanırım.
0
avatar is back
(27.02.23)
95 oktan. eskiden 98 vardı artık yok. performans içerikli olanların içinde de katkı var. temelde hepsi 95.
0
false pretension
(27.02.23)
95-100 arasi.

kuzey amerika'daki motor teknolojisi avrupa'nin gerisinde, o yuzden oktan dusuk.
max. 94 bulabiliyorum ben, ki 91 ustu bosuna para diyorlar zaten.
bir de ethanol olayi var, shell haric hepsinde %10 civari ethanol var. tr'de ethanol var mi bilmiyorum, bilen biri bilgilendirsin.
0
cooperr
(28.02.23)
Tam cevap değil ama belirtmek istedim, ehliyet aldığım dönemde youtube'daki otomobil videolarına sarmıştım. Orda amerikadan bir yayıncının videosunda bu konudan bahsediyordu yakıt seçiminde.

Temel konu "avrupaya gittiğinizde burada anlattıklarım geçerli olmayacak, ölçüm sistemleri farklı" noktasıydı.

Arada bir kalite farkı varsa bile doğrudan "abd'deki 87 oktan avrupa'da da 87 oktanlık benzinle aynı niteliğe denk geliyor ve onlar bunu kullanmıyor bile" gibi bir şey olduğunu sanmıyorum.

Kullanılan ölçüm yöntemleri farklı. RON, MON, PON gibi farklı skalalar var. Bunlara bir göz atabilirsiniz belki.

Diğer taraftan ABD petrollerinin dünyanın en iyileri olmadığı da bir gerçek.
0
akhenaten
(28.02.23)
Uzun süredir tek kalem benzin kullanıyoruz +1 Çünkü Avrupa Birliği normlarına uymak zorundayız. Ama firmalar oktan belirtmeden kaliteli yakıt adı altında bi tık pahalı yakıt satıyorlar içine katkı katıp, bence tamamen reklam aldatmacası.

Yalnız duyurunun yaş ortalaması baya düşük, kimse daha eskisini hatırlamamış :)

Eskiden bir de "kurşunsuz" benzin ayırımı vardı gençler, normal benzinlerde kurşun vardı. 90'larda "kurşunsuz" adı altında yeni bir benzin türü çıktı, sonra insan sağlığı açısından kurşunlu olan tamamen yasaklandı.
0
John Bloor
(28.02.23)
avrupa birliği sayesinde bunlar.
zamanında uyum yasaları cıkartılmasaydı şu an araç ve yakıt kalitesi hindistan gibi olurdu.
0
nuisance
(28.02.23)
ABD'nin ölçüm yöntemi farklı. Yanlış hatırlamıyorsam onların 89 oktanı bizde 95'e denk geliyor. Şimdi google'a sordum emin olmak için. Onlarda 91 bizde 95'e eşitmiş.
0
yadigar
(28.02.23)
(30)

Kanada'ya taşınır mıydınız?

whatdreamsnevercome
%100, sorunsuz bir şekilde taşınma imkanınız olsaydı, taşınır mıydınız? Yerimde olsaydınız taşınır mıydınız?Yazılımcıyım, son dönem işlerim iyi gidiyor, iyi bir semte taşındım. Mutluydum, sonra Türkiye her zamanki gibi cıvıtmaya başladı. Gelecek kaygısı başladı, şuan oturduğum semtte uzun süre otura
%100, sorunsuz bir şekilde taşınma imkanınız olsaydı, taşınır mıydınız? Yerimde olsaydınız taşınır mıydınız?

Yazılımcıyım, son dönem işlerim iyi gidiyor, iyi bir semte taşındım. Mutluydum, sonra Türkiye her zamanki gibi cıvıtmaya başladı. Gelecek kaygısı başladı, şuan oturduğum semtte uzun süre oturabilecek durumda olmamaya başladım. Yani bu evden çıksam, mevcut semte tekrar taşınma ihtimalim yok, çünkü kiralar artık 100bin liralara dayandı şakasız. Ve bu semt dışında bir yerde yaşamak da beni tatmin etmeyecek artık (istanbulda çok yerde yaşadım) bunun da sebepleri var. (hem istanbulun, türkiyenin bu kadar derdini kahrını çekip hem de istemediğim semtteki evlere 30-40bin lira kira ödeyemem).

üstüne bu deprem dalgası eklendi. sıradaki depremde bizim oturduğumuz evin yıkılmama ihtimali çok düşük. (evin eskiliğinden ziyade, bulunduğu konum nedeniyle) bunun üzüntüsü var üstümde.

her şey iyi gidip, iyi gelir kazanıp projelerim yatırım almasına rağmen "istediğim evi" satın almamın 20-25 yıldan önce mümkün olmadığını, bu ülkenin fırsatlarının ben ne kadar koşarsam koşayım benden o kadar uzaklaşacağını anladım.

deprem dönemi olan devletin eksikliği, insanların düştüğü haller, istanbul'un, izmir'in, adana'nın vb. önümüzdeki yıllar yıkılacak olması, ev arzındaki yetersizlik, hukukun kalmaması, ekonominin ne yaptığını bilmemesi gibi şeyler beni çok yordu.

çok yordu. tahmni edemeyeceğiniz kadar yordu. çalışıp çalışıp, elimde olmayan koşullar nedeniyle geri düşmek beni çok yordu.

--------

velhasıl önce amerika'ya gidişin yollarını araştırdım. çok mümkün olmadığını anladım kısa zamanda. çok zor, çok düşük ihtimal, uğraşmaya kendimi paralamaya değmeyecek kadar düşük bir ihtimal. avrupa, şu aşamada çok cazip gelmiyor.

kanada ise %100 oluyor, o bölgede de arkadaşlarımız var üstelik. ama baktığım zaman yazılımcı maaşlarını da çok beğenmedim o bölgede. ama hem kalıcı oturum hem vatandaşlık almak daha mümkün.

ülkemi normalde seviyordum, istanbulda yaşamayı da. buradaki arkadaşlarımal buluşmayı da.

ama bir günün sabahı her şeyini kaybetme ihtimali olan bir ülkede bu tür şeylerden de doyasına keyif alamıyorum artık.

siz olsanız taşınır mıydınız?
kanaada çok toz-pembe bir ülke değil. mutsuz olma ihtimalim de yüksek. ama sanki orada bir gelecek var gibi geliyor. en azından ev alabilriim, en azından daha rahat yaşayabilirim. buradaki mücadeleden ve düşüncelerden çok yoruldum.
0
whatdreamsnevercome
(26.02.23)
genel iklim ve buraya olan uzaklığı sebebiyle kanada aklımın ucundan dahi geçen bir yer değil. olağanüstü bir para kazanacağım bir durum yoksa hiç mantıklı gelmiyor bana (şahsi fikrimdir)

(edit: evden çalışan biri için) --> istanbulda 100 bin lira kira vermeden de insan gibi yaşanabilecek bir çok yer var ve deprem kuşağında da değiller. illa caddebostan fenerbahçe takıntısı olan biri değilseniz iyi para kazanan biri istanbulda ülkenin dertleriyle uğraşmadan da iyi bir hayat yaşayabiliyor.

illa yurtdışına taşınacaksam, eğer kalıcı olarak gitmeyi düşünüyorsam ab ülkeleri veya abd'yi, geçici olarak gideceksem hızlıca para vurabileceğim uae gibi ülkeleri tercih ederim.
0
roket adam
(26.02.23)
@roket adam,

işte insan gibi yaşamk konusu baya göreceli hale geliyor o noktada. caddebostan/fenerbahçe bölgesindeki sosyal olanak (köpeğini çıkaracağın devasa parkıdır, çevresindeki sakinliktir şudur budur)/demografik yapı istanbul'da başka yerlerde yok. sarıyerde de ataşehirde de şişlide de oturdum. oraları bir daha tercih etmek istemem.

bilmyiorum belki kendimi ikna etmeye çalışıyorumdur. ama hepsinin ötesinde türkiyede bir gelecek göremiyorum artık. en azından kendim için.

amerika olsa zaten 1 saniye bile düşünmez, sormazdım bile.
kanada benim de çok hazettiğim bir yer olmadığı için sorma fikir alma gereği duyuyorum.
0
🌸whatdreamsnevercome
(26.02.23)
Kanada iklim açısından sıkıntılı. Bu sorun olmayacaksa taşınılır. Alım gücü maaşlar ne durumda buna da bakmak lazım.
0
seaman
(26.02.23)
şuan şirketim üzerinden elde ettiğim gelirin aynısıyla kanadada aslında daha iyi bir alım gücüne ulaşıyorum. (bu tabi geçici, dolardaki baskı kalkınca türkiye'de de fiyatlar dolar karşısında yerlebir olacak/yerle bir olmaya mecbur)
0
🌸whatdreamsnevercome
(26.02.23)
İstanbuldaki çıtanız kiraların 100k olduğu yerdeyse minimumda ve ona rağmen buradan ev almayı karşılayamıyorsanız o zaman kanadada da eşdeğer bir çıta koyarsanız oradaki yaşamı karşılayamayabilirsiniz gibi geliyor bana.
Şuan demografik yapı olarak fenerbahçe altına inemiyorsanız o zaman kanadada da sizin gibi beyaz yakalı göçmenlerin yaşadığı mahalleler sizin çıtanızın altında kalabilir. Çünkü o mahallelerde de her kültürden her milletten insan olacak ve demografik açıdan sizi tatmin edeceklerini sanmıyorum.
Çünkü sizin içinde bulunduğunuz (bulunmak istediğiniz) çevre türkiyede ve diğer ülkelerde hala iyi koşullarda yaşadığı için kendi ülkesinden ayrılmıyor kolay kolay.

Ama gidip bi demeden bilemezsiniz. Sakinlik, sosyal devlet anlayışı, hayat kalitesi yüksek olacak. Bir şey kaybetmezsiniz gidip bir kaç yıl yaşasanız ve duruma baksanız.
0
zimbirik
(26.02.23)
100% tasinirdim. Hatta tasindim ve asiri memnunum. "Cok kotu ulke, kurulu duzenimiz olmasa aslinda TR muthis"ciler gelecektir birazdan. Herkesin zevkleri, hayata bakisi falan farkli tabii o yuzden genellemek sacma.

Bu arada ev almak demissin de Turkiye'de her turlu ev almak 10 kat daha kolay. Motivasyonunun sadece maddi ise hayal kirikligina ugrayacaksin. O kadar ugrastiktan sonra daha yeni ev alim misal 30 sene mortgage ile, ayni cabayi, para biriktirme disiplinini falan Turkiye'de gostersem su an 3. evi almistim herhalde. Yasamaya deger yerlerinde konutlar Turkiye'ye gore cok cok daha pahali, onu kafanda oturt oncelikle.
0
hot potato
(26.02.23)
Toronto, Vancouver gibi büyük şehirleri emlak açısından bayağı pahalı 1+1 düzgün evler 2000 küsur cad çıkıyordu ben bir ara araştırdığımda. Ev ve muhit hayalin varsa orası da İstanbul gibi emlak krizinde. Daha küçük şehirlerde de işini yapabilir misin düşünmen lazım.

Benim gördüğüm, Hollanda'ya gidenler çok mutlu olup hemen ev alıyor (çünkü devlet yabancılara kredi işini kolaylaştırmış galiba, hemen mortgage'a girebiliyorlar) Hollanda'da iş imkanın var mı bir bak derim. 5 yılda vatandaşlık alabiliyorsun (ama şu an TC vatandaşlığını bırakman gerekiyor)

"çalışıp çalışıp, elimde olmayan koşullar nedeniyle geri düşmek beni çok yordu."
Daha geçen yakın arkadaşımla aynısını konuştuk. İş hayatına başlarken hayal ettiklerimizde bulduklarımız çok farklı ve çok kötü. Maaş olarak dolar cinsinden geriye gitmemek için kasıyoruz yıllardır, bırak zammı :D

Tek seçenek Kanadaysa gidip 5-6 yılımı verip vatandaş olup sonra rahat olayım dersen mantıklı. Çifte vatandaş olmadığımız her an riskteyiz. Kanada (veya herhangi batı ülkesi) vatandaşı olarak gerekirse gidip AB'de de iş ararsın en azından ülkeye girip yüz yüze görüşme ihtimalin olur.
0
nhk ni youkosu
(26.02.23)
iyi kötü mutlu olduğun yerden neden ayrılıyorsun ki? o istediğin evde de otursan saraylarda da otursan kesinlikle mutsuz olacak ve kendine mazeretler yaratıyorsun gibime geliyor. türkiye'de işler çabuk değişir. bugün bozuk ekonomi yarın düzelir. bunların hepsi düzelir. anan baban kardeşin arkadaşların yanında mı, yanındaysa bunlardan maddiyat uğruna ayrılmayı kantara koyduğunda hangisi ağır basıyor hesabını kendin yap.
0
deranzo1
(26.02.23)
cok caresiz olmadikca kanada gocmenlik icin (ulkenin sunduklari bakimindan) cok iyi bir ulke degil.
siralama abd>ab>kanada>avustralya seklinde.

ama abd ve ab'ye gidemiyorsam evet niye tasinmayayim? hic olmadi geri donersiniz yani begenmezseniz. beklentilerinizi gercekci tutarak giderseniz hayal kirikligi da yasamazsiniz.
0
antikadimag
(26.02.23)
Tek tasinma isteğiniz paraysa tartışılır.
Misal Türkiye'de yaşamak baya kötü. O sebepten bana Fransa'da kazandığım paranın 3 katını falan verseler anca gelirim Türkiye'ye. Gelirsem de birkac yil anca çünkü cekemem o hayati uzun süre.

Sizin derdiniz Türkiye'deki hayat değil ama maddi gibi. Bu noktada bir de özellikle emlak demissiniz ama kanada benim de bildiğim emlak konusunda baya sıkıntı. Bence tek derdi emlak/para olan biri için mantıklı değil.
0
logisticsmanager
(26.02.23)
Gelir açısından değecekse gidilir. Onun dışında bir evde 2-3 yaşayan almancı tayfa gibi sadece gitmek için gidilmez.
0
scholar
(26.02.23)
kendim taşınırım. senin yerinde olsam da taşınırdım.

normalde kuzey amerika merakım yok, hatta ABD'den nefret ederim ama buz hokeyini çok seviyorum. soğuk iklim seviyorum. kanada, ABD'nin daha sosyal versiyonu gibi yönetim anlamında. aynı şeyin laciverdi ama biraz daha sevilebilir ve tercih edilebilir geliyor bana. öyle aç açıkta kalmayacaksam gidip yaşamak isterdim. montreal, toronto vs. olmasına da gerek yok yani winnipeg, calgary filan bile olur. veya daha küçük bir yer.

ailesine, dostlarına, yaşadığı yere çok bağlı olan ve başka yerde mutsuz olacağını düşünen insanları anlayabilirim. onlar, "dışarıda mutlu olacağıma burada mutsuz ölürüm" diyebiliyor. bu insanın gitmesinin manası yok mesela, gitmesin. yalnız senin gibi fikirleri, düşünceleri olan insanlar için bence İMKAN DA VARKEN türkiye'de kalmanın manası yok. en kötü geri dönersin. farkındayım bu da kolay bir şey değil ama ben olsam giderdim.

deprem bu ülkedeki sorunların en büyüğü bile değil bu arada. ona gelene kadar öldürebilecek veya psikolojiyi bozabilecek o kadar şey var ki... bu depremi de birkaç aya unuturuz, görürsün. bir daha işte artık ne zaman vuracak olursa. gölcüklü sayılırım. 99'u hatırlıyorum. devamında olanları da. dünyanın hiçbir yerinde "sıradan vatandaş" zaten çok zeki veya bilinçli olmaz. bu sistem, politika, devlet işidir. bu ülkenin başındakiler (akp gitse bile) böyle reformlar yapar mı, güvenilir bir düzen oluşturur mu? sanmıyorum.
0
mark greg sputnik
(26.02.23)
1 2 yıl için taşınabilirdim.
0
dissendium
(26.02.23)
30-40bin lira kiralardan bahseden biri turkiye'nin kaymak tabakasindandir.
kanada, kaymak tabakadan gelen birini zorlar.
seni mutlu edecek evler de burada milyon dolarlardan basliyor zaten.

kanada overrated bir mavi yaka ulkesi, ustunu iklimi, saglik sisteminin bitikligi....Ben olsam amerika'ya bakarim, kanada'ya hic bulasmam.
0
cooperr
(26.02.23)
hali hazırda yurt dışındayım.

kanada için bir firma bana teklif verse ve kabul alırsam, koşa koşa giderim.

vatandaşlık alana kadar da dönmem.
0
rain when i die
(26.02.23)
sadece başlığı okuyarak evet diyorum. söz konusu lüksemburg yada kanada ise gerisi teferruattır.
0
baldan kaymak
(26.02.23)
trde bir yazılımcının fenerbahçeden aşağı oturmam takıntısı şımarıklık. kanadaya gidin biraz burnunuz sürtülür ayaklarınız yere basar.

yazılımcılık burada geçici süreliğine diğer mesleklere göre iyi kazanan bir meslek fakat kanadada bir mavi yakalıdan çok farklı bir maaş almayacaksın. o yüzden gidip görün.
0
nuisance
(26.02.23)
@nuisance,

ya cidden kendinizi böyle mi tatmin ediyorsunuz? "yazılımcılar aslında çok dandik, yakında sürünecekler" diye falan mı tatmin ediyorsunuz? ben hayatımın 10 yılını gecekonduda yaşadım, bir daha da kendimi öldürür ama yine de oralara geri dönmem. tüm ülke gecekonduya dönüşürken ben de buraları terketmek istiyorum. çünkü evet "fenerbahçe şımarıklığı" var üstümde. insan gibi insanlarla komşu olup, dışarı çıkınca bir parkta yürüyüş yapabildiğim bir yerde yaşamak istiyorum. çünkü 7 gün 24 saat çalışyıorum ve zaten tüm 10lu ve 20li yaşlarım fakirlik içinde ölüp bitmişken, bi 20 yılımı daha berbat yerlerde berbat şartlarda berbat kiralarla geçmesin istiyorum.

kanadadaki emlak piyasasını ben de biliyorum bu arada malesef. ama aslında burada anlatmak istediğim şey şu: yüksek kira ödüyorsam, karşılığında bir yaşam satın alayım. yaşam dediğiniz şey de, türkiyenin %99'unun hiç yaşamadığı şeydir.
0
🌸whatdreamsnevercome
(26.02.23)
standartiniz ev satin almaksa evet kanada uygun bir yer degil ama ulkeden ve ulke gundeminden uzaklasmak bence insana cok sey katar. isim olsa sizin gibi, giderdim.
0
ala09
(26.02.23)
yazılımcıyım, tr şartlarına göre iyi kazanıyorum. evim var, hatta fazladan evim var başka yatırımlarım da var. fena bir semtte oturmuyorum ama fenerbahçede ev kiralarım daha altı olmaz diyecek kadar uçmadım, sonuçta bir beyaz yaka bordrolu çalışansın.

ticaret yapmadığın veya kendi işini kurmadığın sürece olabilecek şartlar belli, fenerbahçe çok populer bir destinasyon atadan dededen gayrimenkul zenginleri de orayı istiyor ayda 8-10bin usd kazanan digital nomad ta, arap veya rus zengini de...

siz kendi çapınızın farkında olun bence, bunun da en iyi yolu orada en fazla bir mavi yaka kadar olabileceğiniz kanadaya yerleşmek olabilir.
0
nuisance
(26.02.23)
@nuince, ayda 8-10k usd kazanıyorum eşimin maaşı ve şirket ortaklıklarımdaki haklarım hariç. şmdi fenerbahçede yaşamayı isteyebilir miyim?
0
🌸whatdreamsnevercome
(26.02.23)
yani hocam sonuçta bu işin hem mantık hem de duygusal tarafı var. genel olarak insanlar trnin olumsuz ruhsal ikliminden duygusal olarak etkilendikleri zaman da gitmek isteyebiliyorlar, bunu anlayabiliyorum. bu gruba dahil olduktan sonra artık gitme gitmeme kararı değil nereye gideceğini tartışmak lazım. siz de belli ki en kaymak tabakadaki bir birey olarak sizi fiziksel olarak etkilemese bile kendinize buradaki ortamdan psikolojik olarak bunaltacak bir hayat kurmuşsunuz. ayrıca bir dönem avantajlı piyasa şartlarından ötürü (düşük kiralar, döviz kazanma vs) fenerbahçe, caddebostan gibi istanbul'un creme de la creme denebilecek şartlarda yaşamışsınız ama bu anormal olan dönem şu anda bitti ve o bölgelerin tekrardan eski seviyelerine ulaşmasından etkilendiniz gibi görüyorum. standart bir beyaz yakanın fenerbahçede yaşaması zaten ütopik bir dönemdi ve bitti veya azaldı, eskiden de yoktu yani böyle bir şey milyonların hayal bile edemeyeceği bir bölge ve döviz kazanan birey de tlnin değer kaybetmemesiyle daha da maliyetli bir yaşam sürmeye başladı (zaten tüm planını tlnin değer kaybına bağlayan bir hayat düzeni kurmak da yanlış olurdu)

kanada dediğimiz yer de dünyanın yüzölçümü olarak en büyük ülkelerinden bir tanesi. emlak piyasasına da hakimim demişsiniz, o zaman tavsiye olması babında, bence şehir bazlı bir duyuru daha açsanız daha isabetli tavsiyeler alabilirsiniz diye düşünüyorum. çünkü sizin derdiniz hem maddi ama biraz da manevi, maddi konu belki daha fazla kazanmanızla çözülür ama manevi olarak bu "bavulunu toplamış olma" hissiyatını çözemezsiniz. belki de gidip birkaç sene bu privileged hayattan uzaklaşıp, standart bir göçmen olarak yaşamak iyi gelecektir (eleştirmek için değil ciddi söylüyorum)

son olarak bir de gideceğiniz yerin vergi durumunu da araştırın derim, yurtdışına iş yaparken tl çok rahat bir ortam sunuyor şu an için kimse vergi falan sormuyor ama mesela kanadada gelir vergisi ödemek durumunda kaldığınız durumu da hesaplamak lazım. (edit. hani zaten düşünmüşsünüzdür de yazayım dedim)
0
roket adam
(26.02.23)
taşınmam. Türkiye'de istanbul'dan başka bir şehre göç ederim. yazılım işi uzaktan da yapılıyor diye biliyorum. gelirim iyi ise, arsa alır ve o arsaya kendi müstakil evimi inşa ederim. depreme dayanıklı ve istediğim şekilde yaparım. istanbul'daki korkunç kutu evlerde kalmam.

neden Türkiye'den ayrılmam? çünkü ailem, sevdiklerim, arkadaşlarım ve anılarım burada. bu kocaman bir ömür demek. hayat demek. başka diyarlarda bunu inşa etmek uzun sürer. insan ömrü kısa. yurtdışı benim için değil, çocuklarımın kendi hayatını inşa etmesi için güzel bir seçenek olur.

tabii benim perspektiften böyle görüyorum. sizin şartları bilmiyorum.
0
Leonardo~Da~Vinci
(26.02.23)
Yazdıklarınızdan anladığım oldukça duygusal bir insansınız. Bu sebeple sizin olumsuz bir durumda mutsuz olma eğiliminiz yüksek olabilir.

Öncelikle konu paraysa, Türkiye'de para kazanmak birçok ülkeye göre daha kolay. "Yoooooeeaa ne alaka" demeyin. Maaştan bahsetmiyorum, para kazanmaktan bahsediyorum. Yazılımcısınız, kendi işinizi kurup para kazanma şansınız çok daha kolay birçok ülkeye göre çünkü türkiye'de sistem işverenin zenginleşmesi üzerine. Vergi indirimleri, vergi düzenlemeleri, sık sık gelen vergi afları, maaşların düşüklüğü vb... Vermek zorunda olmadığınız yan haklar... Hele ki yazılım ihracatı yapıyorsanız, yani dolar kazanıp TL ile maaş ve harcama yapıyorsanız muhteşem... Kur farkının yanında yararlanabileceğiniz teşvikler, ihracat sebepli vergide daha da indirim vs....

Diğer konularda yazdıklarınızdan biraz toplumun genelinden "izole" bir hayat aradığınızı anlıyorum. Açıkcası kanada gibi ülkelerde bu aradığınızı bulmanız zor. Bir yazılımcı ortalama 50-60 dolar kazanıyor saatte. Bir tesisatcı 30-40 dolar saat ücretiyle çalışıyor. Yani muhtemelen o dünya para bayılacağınız evinizin, tabii maaş/ev fiyatlarına bakıp alabilirseniz, tam karşınıza koca f150sini park eden bir mavi yakalıyla dip dibe oturma ihtimaliniz yüksek.

Orta sınıf her yerde orta sınıftır:)

Ben maaşla çalışacaksam gitmem. Kendi işimi kurup çok kazanacağımdan eminsem hemen giderim.

Sizin yerinizde olsam oralardan remote iş kovalar, burada yaşarım.
Ya da dubai vb gibi yerleri kovalarım.
0
anten
(26.02.23)
senin için problem türkiye'de yaşamayı sevmen. yani eğer oturduğun muhitte, kiralar uygun ve evler sağlam olsaydı bu fikir aklını böyle meşgul etmeyecekti. o yüzden muhitini depremden az etkilenecek ve sağlam evlerin bulunduğu bir konuma kaydırman olabilir.

benim aylık gelirim senin kadar olmasa da iyi. ama şöyle de düşünüyorum gidersem bu standartı yakalayamam. dayanılmaz olmayana kadar gitmem fikrindeyim
0
paintov
(26.02.23)
Bro Kanada'ya taşınıp da mutlu olan bir tane tanıdığım yok alayı geri döndü, bazısı çoluğunu çocuğunu bırakıp falan geri döndü öyle bir geri dönüş, Kanada sanırım adaptasyonu çok zor bir ülke, ben taşınmazdım.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(27.02.23)
eger belli bir gucunuz var ise usa icin E1 YA DA E2 vizelerini dusunun derim. ben E2 aldim aklinizda soru olursa mesaj atin. kanada hakkinda bilgim yok ama malum usa ve yazilim tartisilmaz.
0
oscar
(27.02.23)
"%100, sorunsuz bir şekilde taşınma imkanınız olsaydı, taşınır mıydınız?"

sonrasını okumadım; net taşınırdım.

türkiye'de hayatımı idame ettirmek için vereceğim çabanın belki iki üç katını verirdim ama en azından düzgün bir ülkede yaşardım ve bu çaba için elimde bir motivasyon olurdu.
0
knight of cydonia
(27.02.23)
hayır. kadıköyde oturmak zorunda değilsin. radiohead, u2, guns and roses dinleyen insanların böyle düşünceleri oluyor…
0
sert siyah krom
(27.02.23)
abi bence boğaza karşı yalıda oturmak istemiyorsan türkiye'de bu gelirle elde edemeyeceğin çok az şey var. ayda 5 bin dolar kredi ödesen 100 bin lira ödemeyse 20 milyonluk ev alabilirsin. o yüzden anlamsız geldi.

ayrıca hedeflere de tek seferde ulaşmak mümkün olmasa da adım adım ulaşılabilir. yani bugün yalı alamasan da ufak bir yer alırsın. 3-5 yıl sonra satıp başka yer alırsın. böyle böyle büyürsün.
0
hknty
(04.03.23)
(9)

macbook air m1 mi m2 mi?

arveles gibiyim
sizce air alınırken m1 mi m2 mi?hatta air değil de pro mu alınır?
sizce air alınırken m1 mi m2 mi?
hatta air değil de pro mu alınır?
0
arveles gibiyim
(25.02.23)
M2 daha guncel tabi, pro da daha guclu. Zaten fiyatlari da ona gore. Burda ihtiyaclariniz ve butce devreye giriyor.

(Bazi m1'lerde kullanilan ssd'nin m2 modellerinden daha hizli oldugunu okumustum. O konuyu bi arastirirsiniz)
0
brkylmz
(25.02.23)
Bütçe belirsiz bir defa. Benim önerim M2 falan değil, Macbook Pro M1 Pro'dur (14 inç olan), M2 Air yerine. Çok daha uzun süre değerini koruyacak, daha fazla porta sahip, donanımsal özellikleri (mikrofon, hoparlör, kamera... vb) daha iyi olan, kusursuz bir cihaz.

M1 Air sahibi olarak yazıyorum, zamanında M1 Pro'nun böyle çıkacağını bilseydim, acele etmeyip onu alırdım. Tek dezavantajı fanlı olması ama o da çok nadir ve çok sessiz çalışıyor.
0
mada
(25.02.23)
M1 Air, M2 Air, Macbook Pro M1, Macbook Pro M1 Pro (14 inc olan) bu modellerin hepsini kullandım.

Macbook Pro M1-> Touchbar'i hiç sevmediğim için bunu hiç sevmemiştim. Ama hafif, şarjı uzun giden bir modeldi.
Macbook Pro M1 Pro (14") -> Çok ağır, şarjı Airlere göre daha az gidiyor. İnanılmaz bir ses kalitesi var (gerçekten inanılmaz). Eğer ses konusunda çok hassas değilseniz ve yüksek performans ihtiyacınız yoksa almanıza gerek yok.

Macbook Air M1-M2 -> Biri 13 diğeri 13.6 inc. Az da olsa daha fazla çalışma alanına ihtiyaç varsa M2 burda avantaj sağlıyor. Performans konusunda aşırı bir fark görmedim çünkü intelden sonra hepsi fark yarattı. İntelde 1 dakika, m1 pro'da 2 saniyede biten işlem m2 air'de de 4 saniyede falan bitiyor. M2 air m1'e göre biraz daha şık bence tasarım itibariyle. Eğer bütçe izin veriyorsa M2 air alınabilir ama M1'de alsanız çok üzülmezsiniz.

Benim kullandığım modellerin hepsi 16GB'tı. Hangisini alacak olursanız olun 16GB modelini tercih edin derim. Örneğin M1 Air 16GB > M2 Air 8GB.
0
talasas
(26.02.23)
Bilgi verirken abartmayalım. Pro M1 Pro'nun pil performansı Air'den daha iyi. Çok ağır falan da değil, daha büyük bir ekran ve ekstra bileşenler dahilinde 1,3 kilogram yerine 1,6 kilogramlık bir cihaz kullanıyorsunuz. 16 inçlik model değil mevzu bahis.

www.youtube.com

Burada tüm testler var MBA M1 ve MBP M1 Pro, son kısımda yüzdelerle verilmiş zaten.

MBA M1 olsun M2 olsun, kullanıcı tercihlerinin çok çok büyük bir çoğunluğu MBP M1 Pro'nun daha iyi, uzun ömürlü, mantıklı bir tercih olduğu yönünde hemfikir, performans da dahil olmak üzere. Bir tane de MBA M2 ve MBP M1 Pro kıyası bırakayım, yerlilerden;

www.youtube.com

Unutmadan; 512GB SSD kapasiteli MBA M2 ve MBP M1 Pro'nun fiyatları birbirine çok yakın.

m.n11.com

www.pt.com.tr

8 GPU'lu MBA M2 seçerseniz 3 bin lira daha kazancınız oluyor yanlış bakmadıysam. Yakın olsunlar diye 10 GPU seçtim. Performans olarak denk değiller her halükarda.
0
mada
(26.02.23)
@mada, Max Tech videosunda "basit işlerde" Air'in daha iyi pil ömrü olduğunu söylüyor. Benchmark'a girene kadar o önde diyor.

Ki 2 yıl Macbook Air m1 kullanıp satıp birkaç aydır MBP 14" 10core 16gb ram 1tb ssd kullanan biri olarak, bence de öyle. (ağır iş yapmadığım hallerini karşılaştırırsak)

Düz internet, office vb. kullanırken macbook air daha uzun gidiyordu. Standby'da (ekran kapalı uyurken) bile pro gözle görülür güç tüketiyor. Düz iş yapan biri Air'i daha çok sever.

Tabii iş ağır işlere gelince değişiyor. Ben Air'de video kurgu yapmıyordum çünkü evde PC vardı. Şimdi Pro'yu hem kurgu hem internet her şey için kullanıyorum. Ağır işlerde pil ömrü çoğu alete göre daha iyidir, fan var ama render almadığım sürece fanı açmıyor bile falan o açılardan süper.

Bu arkadaşın Pro dediği büyük ihtimalle 13" düz produr. O çok net alınmaz. Macbook Air'i upgrade edip 16gb ram ile almak çok daha mantıklı. +SSD de büyütülebilir.
0
nhk ni youkosu
(26.02.23)
air alacaksan m2 + 16gb ram al cunku temiz 7-8 sene gidiyor alet.

air/pro tercihi ne icin kullanacagina gore degisir.
0
cooperr
(26.02.23)
aradaki fiyat farkı çok önemliyse veya sıkılırsam önümüzdeki yıl yenisini alırım sorun değil diyosan m1 al tamam da en az 5-10 yıl kullanmayı planlıyorsan tabii ki m2 air almalısın. düz performans olarak bakarsan evet çok net fark olmayabilir ama uzun vadeli düşünüyorsan performans kadar donanımsal yenilik de önemli. en basitinden kamera çözünürlüğü m1'de 720p, m2'de 1080p tek başına bunun bile m1'i elemesi lazım. ekran kalitesinde fark var, klavyesi ve ekranı daha büyük, ses kalitesinde farklar var. işlemci farkına değinmedim bile. evet belki o standart bir kullanıcı için direkt fark edilecek bir şey olmayabilir ama 5 yıl sonra görmek lazım bir de. fiyat farkı 2 kat gibi ciddi bir şey olsa değmeyebilir bunlar ama aradaki farka bakarsak bence m1 air almak mantıklı değil.
0
semaforo de medianoche
(26.02.23)
hangisini alirsaniz alin ram upgrade yapin mutlaka. cunku basina anormal bir durum gelmedigi surece uzun yillar kullanacaksiniz.

ha bir de M2'nin kasasi degisik, bildiginiz macbook air gibi kenarlara dogru incelmiyor. bir bakin belki karar vermenize yardimci olur. www.apple.com
0
supergirl
(26.02.23)
m2 aldım arkadaşlar sağolun.
0
🌸arveles gibiyim
(26.02.23)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.