Giriş
(4)

Evde kendi kendine ukulele çalmayı öğrenen var mı?

rebecca
Bi heveslendim de basit bi tane ukulele sipariş edip denemek istiyorum. Daha önce aranızda heves edip basarabilen var mıdır?:)
Bi heveslendim de basit bi tane ukulele sipariş edip denemek istiyorum. Daha önce aranızda heves edip basarabilen var mıdır?:)
0
rebecca
(04.05.23)
öğrenirsiniz, ama basit ukuleler genelde epey dandik yapılıyor akort bile tutmayanını gördüm. O yüzden başlangıç için biraz eli yüzü düzgün bir şey alın ki hevesiniz kaçmasın. Yani 250-500-1000 gibi seçenekler arasından 250'ye değil de 500'e bakın:)
0
anten
(04.05.23)
Gitar çalmayı bildiğim için bana biraz daha kolay gelmişti öğrenmesi. Ev arkadaşım evde yokken gizli gizli çalıyordum. Düzenli çalışma ile 4-5 ayda istediğim seviyeye gelmiştim.
0
irene
(04.05.23)
daha onceden telli calgi deneyimin yoksa ders almani oneririm.
2-3 aydir oglanla ukulele dersine gidiyoruz, haftada yarim saat.
ben sundan aldim bir tane, akorda falan sikinti yok.


www.amazon.ca
0
cooperr
(04.05.23)
hahhah aynı şeyi dün düşündüm, iki youtube tutorialı izledim ve bastım hepsiburada'dan siparişi :D çok eğlendim o yüzden şimdi sorunuzu okuyunca :)

ben 650 liralık bir soprano (standart en küçük) ukulele aldım. bir de bir büyüğü concert ukuleleler varmış ama benim ellerim zaten ufacık, bana sorun olmaz diye düşündüm. bekliyorum, yarın gelecek. motivasyonum minik kızıma iki gitar teli tıngırdatabilmek. iki akorla you are my sunshine çalmak ilk hedefim :)

gençlikten klasik gitar eğitimim var ama şu an elime gitar verseniz çalamam, o kadar yok gibi hale geldi. akorla pop çalmayı zaten bilmem. sadece aşinalık kaldı. sevmezdim bir de çalmayı. ona rağmen videolara baktıkça neden olmasın ya dedim.

yani bence maddi olarak size külfet değilse alın bir tane gitsin. youtube videolarındaki yorumlardan anladığım kadarıyla çok başarabilen var, yani tabii başarmak istediğiniz şey atla deve değilse. iki tıngırdatayım mutlu olayım diyorsanız gayet alın bence, o tutoriallarla çalamayacak kimse yoktur gibi geliyor bana.

ben şundan aldım, isterseniz gelince size yazarım, gerçi bir süre kullanmadan anlaşılmaz ama yine de:
www.hepsiburada.com
0
nimberjack
(04.05.23)
(3)

Yerden ısıtmada parke?

fikox
Yerden ısıtma sisteminde laminant parke ısınmayı engelliyor mu?
Yerden ısıtma sisteminde laminant parke ısınmayı engelliyor mu?
0
fikox
(04.05.23)
hayır zaten parke oluyor yer genelde.
0
jelly bear
(04.05.23)
Parke ile zemin arasında delikli, yerden ısıtmaya özel bir şilte kullanılıyor. Buna dikkat edin yeterli.
0
John Bloor
(04.05.23)
yerden isitmanin ustune ince beton bile atilir, isitmayi engellemez.
ama her parke isitmaya uygun degil, parke deformasyona ugrayabilir isidan dolayi, ona dikkat etmek lazim.
0
cooperr
(04.05.23)
(3)

olası iktidar değişiminde sigara ve alkol satışında değişiklikler olur mu?

thedepressed
soruyu tam sığdıramadım başlığa.bildiğiniz gibi ülkemizde;- internetten/online tütün ürünleri ve alkollü içecek satışı,- tütün ürünlerinin ve alkollü içeceklerin her ne suretle olursa olsun reklamı (hatta yanılmıyorsam bu madde sonrası bakkal/market tabelalarında "efes" veya "tuborg" amblemi kullanm
soruyu tam sığdıramadım başlığa.

bildiğiniz gibi ülkemizde;
- internetten/online tütün ürünleri ve alkollü içecek satışı,
- tütün ürünlerinin ve alkollü içeceklerin her ne suretle olursa olsun reklamı (hatta yanılmıyorsam bu madde sonrası bakkal/market tabelalarında "efes" veya "tuborg" amblemi kullanmak yasaklandı, en fazla marka "renklerini" koyabiliyorlar mesela tuborg sarısı üzerine dükkân adı yazmak gibi)
- bakkalların/marketlerin sigara rafları dışarıya bakmayacak şekilde olmalı
(ilgili haber: www.cumhuriyet.com.tr)
- bir üstteki maddeyle alakalı olarak benzer bir yasak alkol dolapları için de var mesela; kulahukuk.com

gibi yasaklar var.
mesela en "garip" olanı bence bu;
"sigara ve alkol satış noktaları, şans oyunları bayileri; okul, cami gibi yerlere 100 metre mesafeden yakın olamaz"
tamam caminin, okulun karşısına meyhane, alkol falan olmasın eyvallah da babacım bu ikilinin kesişmediği kaç sokak var memlekette?
anca kıyı köşe yerler...


sizce bir değişim olur mu bu üstte verdiğim örneklerde?
veya fiyatlarda?

edit: başlıktaki soruyu daha çevresel de düşünebilirsiniz.
mesela tarımsal kökenli saf etanol satışı (bir aralar migrosta vardı, artık yok galiba), aromalı sigara satışı (mentol olur, double fusion olur, ne bileyim muzlu olur falan kafanıza göre)...
bunları da düşünebilirsiniz.
0
thedepressed
(02.05.23)
bunlarin hicbiri degismez, cogunlugu zaten gelismis ulkelerde de uygulanan kanunlar.
aromali sigaranin yasaklanmasi, okullara yakin sattirmamak, paketlerin kotulestirilmesi, reklamlarin kaldirilmasi, acik raflarda satilmamasi vs hepsi cocuklarin ozenmesinin onune gecmek icin.
0
cooperr
(03.05.23)
cooperr +1

akşam 10'dan sonra alkol satışı yasağı çıktığında ne oluyor lan demiştik ama italya'dayken fark ettim ki orada da aynısı var.
ha ben saçma buluyorum orası ayrı.

reklam falan olmasa daha iyi esasen. vergileri düşürsünler yeter.
0
bohr atom modeli
(03.05.23)
Olası iktidar değişimden ne anladığınız konusuna takıldım ben.

Her durumda meclisin ortalama %65i sağ görüşlü yani muhafazakar milletvekillerinden oluşacak ve onlar da onların seçmenleri de bu konudaki uygulamalardan mutlu.

Şişirilmiş vergiler sonucu oluşmuş fiyatlar dışında diğer saydıkların, diğer arkadaşların dediği gibi, Batı ülkeleriyle hemfikir olduğumuz ve (alkol alan biri olarak bence de) olması gereken uygulamalar.

Bir de satış ruhsatı almanın daha ulaşılabilir olmasını isterim tabii.
0
Mirket
(03.05.23)
(9)

Arabayı satarken yıllık bakımdaki değişimlerin etkisi

regina phalange
1 senelik bir arabam var. Sıfır almıştım geçen sene, şimdi satmayı düşünüyorum. Geçenlerde yıllık bakıma girdi ve ön fren balataları ve silecekler değişti. İlanlarda “değişeni boyası yok” gibi ibareler kullanıyor. Ben şimdi bakımda ön fren balataları ve silecekleri değişti desem olumlu bir etkisi mi
1 senelik bir arabam var. Sıfır almıştım geçen sene, şimdi satmayı düşünüyorum. Geçenlerde yıllık bakıma girdi ve ön fren balataları ve silecekler değişti. İlanlarda “değişeni boyası yok” gibi ibareler kullanıyor. Ben şimdi bakımda ön fren balataları ve silecekleri değişti desem olumlu bir etkisi mi olur yoksa söylememek mi en iyisi? Herhalde expertize girdiğinde anlaşılır bunların değiştiği, fiyatı düşürtür mü bu değişimler ne etkisi olur?
0
regina phalange
(02.05.23)
Fiyat düşmez de 1 yıllık bakımda balata mi değişmesi garip geldi.
Ben olsaydım bunu sorardım.
Söylemeseniz de servis kayıtlarını isterse alıcı kişi görür orada.
0
spacevan
(02.05.23)
Eskiyen parçanın yerine yenisi alındıysa bunun artısı vardır ama daha birinci senede silecek ve fren balatasının değişmesi tuhaf geldi doğrusu.
Bana kalırsa bu konuda daha çok servisin tavsiyesine(!) uydunuz sanırım.

Değişenleri alacak kişiye söylemenizin bir zararı yoktur.
Expertiz bu tür,yağ, balata, filtre gibi sarf malzemelerinin değişmesinden çok kasa, kaporta, boya, mekanik aksamlar, hava yastığı, emniyet kemeri gibi iç donanım yani kaza haricinde normalde değişmemesi gereken sabit aksamlara bakar.
Bir expertizin tespit edemediği önemli bir kusuru başka expertizin tespit etmesi de ayrı konu.

Yine değişimini yaptığınız parçaların değişmesinde fiyat düşmez.
aksine bunları düşünmeden son zamanlarda piyasaya da bakarsanız aracınızın fiyatı daha da artmış olabilir.
0
diyecevaplandı
(02.05.23)
@diye

Aynen valla ne dedilerse değiştirdim başıma iş çıkarmasın Sonra diye :)
0
🌸regina phalange
(02.05.23)
ben arac satarken ne degistirdiysem tarihleriyle siraliyorum.
ama 1 senelik aracta balata/silecek degismesi garip +1
0
cooperr
(02.05.23)
Tahmin etmiştim. İşlerini bildikleri gibi korkutmayı da biliyorlar.
Onlara sorduğumuz sorular, neyden anlayıp anlamadığımızın da bir göstergesi.

Kendim, sıfır alınan aracın yaklaşık 6 yıl sonra bütün balatalarını ve lastiğini değiştirttim.
Senelik bakım benim için yaklaşık 2 yıldır:)

Tavsiyem bu işlere yatkın bir tanıdığınıza her daim sorun bilgi almanız ve yine sosyal medyadaki araç marka modeline uygun grupları da takip etmeniz
0
diyecevaplandı
(02.05.23)
balata ve silecek önemsiz
0
jelly bear
(02.05.23)
balata, silecek, lastik bunlar zaten zamanla değişmesi gereken parçalar. değiştirirsen bu alıcının lehine olur masraftan kurtulur alıcı.
1 yıllık aracın balatası değişebilir bu arada. çok fren kullanmışsındır, çok km yapmışsındır vs. kafana takma yani 3 kuruş bir şey yaptır gitsin. yo
0
roket adam
(03.05.23)
"Değişensiz" gibi kavramlar kaporta parçaları için kullanıyor. Yoksa sizin bahsettiğiniz sarf malzemeleri veya mekanik parçalar için kullanılan bir ifade değil. Sizin bir şey belirtmenize gerek yok.

Ben araba alırken bakıma girmesiyle ilgili hangi parçalar değiştiğinden ziyade (özellikle ilk bakımda) yetkili serviste mi yapılmış diye bakardım.

Bakımda değişen parçalar yerine "yetkili servis bakımlı" diye belirtmeniz daha önemli eğer yetkili serviste yaptırdıysanız.
Bakımda neler değişti diye sorarlarsa cevaplarsınız da, kimse silecek balata değişti diye arabadan soğumaz.
0
burfak
(03.05.23)
Silecek lastiklerinin değişmesi normal, zaten bir "yaz-kış-yaz" dönemi geçirince yıpranıyor mevsimsel nedenlerden.

Ama balatalarda öpmüşler maalesef, bir yılda eğer araç 60-70 bin km yapmadıysa balata değişmez kolay kolay.

Kaporta ile ilgili bilgi verin yeterli (değişen boyanan vs) 1 yıllık araba için fazladan bilgiye gerek yok, garantisi zaten devam ediyordur.

Ama bu zamanda araba satmak pek mantıklı değil, yenisini almadan ya da arabayı satınca ele geçecek paranın yeri hazır değilse bu ekonomide zarar etme olasılığınız yüksek.

Neden satıyorsunuz?
0
John Bloor
(03.05.23)
(7)

Yunuslara kızmam hatalı mıydı

hasmetizm 2046
Bisiklet yolundan karşıdan iki bisikletli çocuk geliyordu, arka arkaya da iki genç sürücülü yunuslar hızla geliyordu, aramızda 5mt mesafe varken makas atacaktı, elimle yavaş yavaş hareketi yaptım, yanlarından geçerken yavaş git bisiklet yolundasin dedim sertçe, tahminimce sert bakış attılar ama kas
Bisiklet yolundan karşıdan iki bisikletli çocuk geliyordu, arka arkaya da iki genç sürücülü yunuslar hızla geliyordu, aramızda 5mt mesafe varken makas atacaktı, elimle yavaş yavaş hareketi yaptım, yanlarından geçerken yavaş git bisiklet yolundasin dedim sertçe, tahminimce sert bakış attılar ama kasktan yanakları şiştigi için tatliş görünüyorlardı ciddiye de alamadım xd
Belalı arkadaşlar hep der yunuslara bulaşma asla diye. Hata mı yaptım?
0
hasmetizm 2046
(02.05.23)
Belalıysanız bulaşmayın.
0
alfired
(02.05.23)
Değilim. Sicilim temiz.
0
🌸hasmetizm 2046
(02.05.23)
Bro seni tenzih ederim ama bu elemanlar genelde böyle torbacı morbacı dediğimiz it kopuk peşinde dolaşıyorlar, böyle seni şüpheliymiş gibi bi bahane yaratıp ters kelepçeye alırken omzunu çıkarabilirlerdi, ha yaparlardı demiyorum olabilir diyorum sen merak ettiğin için. Keşke biraz uzatsaydın da öğrenseydik ne olduğunu gkdfjd

Abi şaka bi yana memlekette bekçi bile çekip adam vuruyor ya hiç bulaşmamak lazım.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(02.05.23)
Yaşadığınız ülkede hukuğun olduğuna inanıyorsanız sınırları, kanunları aşmadan bu gibi uyarıları yapabilirsiniz elbette.

Hukuğun olmadığı, polislerin haftada 40 saat ek görev yaptıkları zamanların olduğu, amileri tarafından baskı altında oldukları, toplumun en zor kısmıyla uğraştıkları, silah kullanma yetkileri başta olmak üzere pek çok hukuki problemlerinin olduğu, siyasi parti temsilcilerinin emirlerini yerine getirmek zorunda oldukları gelişmemiş bir afrika ülkesinde yaşıyorsanız böyle hareketler yapmayın.
Türkiye'de yaşıyorsanız o zaman sorun yok, böyle uyarılar yapabilirsiniz.

www.sikayetvar.com
www.sikayetvar.com
0
michael_knight
(02.05.23)
Bu adamlar sürüş konusunda tecrübeliler. Zaten görmüşlerdir. Belki olay yerine gidiyorlardı. Elinle yaptığın yavaş hareketinden sonra ikincisi gereksiz olmuş.
0
dissendium
(02.05.23)
ulke farketmeksizin, polise el hareketi yapip yavas git desen, basina bela alirsin.
isteyen arkadaslar avrupanin ve amerikanin cesitli yerlerinde deneyip yasadiklarini - icerden ciktiktan sonra - buraya yazabilir.
0
cooperr
(02.05.23)
Yunuslar en agresif polis ekiplerinden. Hak etmeyene bir şey yaptıklarını görmedim, duymadım ama hak edenlere neler yaptıklarını gördüm.

Üzerinden baya zaman geçti ama izmir kordonda elemanın birisi sıkıntı çıkarıyordu, normal polis geldi, herif polisi eliyle itip göğsüne vurdu. Polis tepki vermedi, tekti, yunus ekibi geldi. Herif yunuslara da diklendi vurmaya çalıştı. Yunus hafifçe kenara çekilip elinin yanıyla adamın boynuna doğru vurup ayaklarını yerden kesti. Herifin düşüp kafayı vurma sesi 20m'den duyuldu.

Özetle agresif davranılması en sakıncalı kişiler :)
0
kimlanbu
(03.05.23)
(6)

Check up yaptirmali mı? Şu teklif nasil sizce?

ananiyimioguz
Daha önce hiç yaptırmadım. 28 yaşındayım. önemli bir sağlık problemim yok. ufak tefek bir şeyler çıktığında gidip kontrollerimi yaptırıyorum ama öyle erken teşhis için genel bir kontrol yaptırmadım hiç.Ailede de böyle bir alışkanlık veya refah olmadığı için hiç aklıma gelmedi.Ara ara gittiğim hastan
Daha önce hiç yaptırmadım. 28 yaşındayım. önemli bir sağlık problemim yok. ufak tefek bir şeyler çıktığında gidip kontrollerimi yaptırıyorum ama öyle erken teşhis için genel bir kontrol yaptırmadım hiç.

Ailede de böyle bir alışkanlık veya refah olmadığı için hiç aklıma gelmedi.

Ara ara gittiğim hastaneler de arar, teşekkür ederim der kapatırım.

Ama dün baya sağlam bir hastaneler grubu aradı düşünür müsünüz diye.

Baya detaylı kan tahlilleri anlattı. Kanser tarama ca testi, eş için meme kanseri testi ve kadın doğumcunun muayenesi falan içindeymiş. 4 tane uzman doktor inceleyecekmiş tüm sonuçları.

Detayları tam hatıralamıyorum ama kan testleri, kolesterol, hebatit falan saydı. akciğer filmleri karaciğer kontrolleri, obezite testi, hormonlar falan 20dk konuştuk telefonda.

Hepsi dahil 2250tl ve 850 başta ödedikten sonra kalanını 1 yıl içerisinde istediğiniz zaman ödeyebilirsiniz dedi.

Bana saydıklarından sonra fiyat çok komik geldi. Şuan gidip serum olsam zaten o hastanede 1000tl ücret çıkarırlar.

1- Hastaneler bu tarz kampanyaları neden yapıyorlar veri mi topluyorlar? Yoksa ucuzdan bağlayalım sonrakilerde fiyatı artırırız ama bağlı tutarız mantığı mı?

2- Kanser tarama testi de sanırım iyi huylu kanser hücrelerini tetikleyip kötü huyluya çevirebiliyormuş diye bir bilgi var kafamda. Onu yaptırmalı mıyım?
0
ananiyimioguz
(02.05.23)
işin için mr ve tomografi yoksa çok maliyetli değil zaten. sürümden kazanmak diyelim.
hem de hasta çekiyorlar.
0
jelly bear
(02.05.23)
bolca saydıklarına bakmayın siz.
biraz detaylı kan testi, bir de ultrason ve film cekip gönderiyorlar. adı checkup oluyor.
hazır kan almışlarken bir test ekleteyim diyorsun yarısı kadar ücret istiyorlar.
0
vizivozo
(02.05.23)
Ben sizin yerinizde olsam tamamlayıcı sağlık sigortası yaptırırım. Çoğunda yıllık 1 check up hakkı var ve üstüne 10 adet istediğiniz birimde muayene, yataklı-yataksız hizmetler, ameliyat vs. pek çok şey var. Bu yıl her şey gibi TSS'nın da fiyatı arttı ama yine de hepsini para verip yaptırayım deseniz sigorta daha ucuza geliyor. Ortalama 4-5 bin tutar TSS ve yıl içinde pek çok şeyi kullanırsınız.

Zaten check up her yıl yapılması gereken bir şey. Bir kez yaptırıp bir daha yaptırmam derseniz de amacına ulaşmaz ki.
0
hiçmiyok
(02.05.23)
İcerigi istedim, şu şekilde

ibb.co
0
🌸ananiyimioguz
(02.05.23)
oguzcum, 2250tl komik rakam. Ucuz hiyardan cacik olmaz.

1 - parani kaptirma.
2 - kronik saglik problemin yoksa 28'de checkup overkill. 38 olsan neyse.
0
cooperr
(02.05.23)
İste ben de bi an gerek var mı ki oldum ama son yıllarda 20 kilo falan aldım, spora yazıldım yeni. Öncesinde elimde bi data olur dedim. Bi sıkıntı varsa da ona yoğunlaştırız hani.

Babamda prostat var, o tarafta mide kanseri var, benim de son zamanlarda cok yanıyor. Kuzende gecen kalp rahatsizligi cikmis ayni yaslardayiz.

Rakam cok gelmedigi icin zarari yok faydasi var gibi düşündüm.

Hastane liv bu arada deprem bolgesindeyiz diye ve onceden hizmet aldigim icin bu rakama kadar indirmişler.
0
🌸ananiyimioguz
(02.05.23)
(14)

Meyveli yaş pastanın içindeki sert beyaz meyve

iddaaci
Merhaba, kıtır kıtır ağza gelen elma mı armut mu kestiremediğim, bu ikisi olsa kararırdı dediğim, haşlanmış mı acaba diye merak ettiğim meyve nedir? Derdini… butonu olarak x kullanabilirsiniz :)
Merhaba, kıtır kıtır ağza gelen elma mı armut mu kestiremediğim, bu ikisi olsa kararırdı dediğim, haşlanmış mı acaba diye merak ettiğim meyve nedir?

Derdini… butonu olarak x kullanabilirsiniz :)
0
iddaaci
(01.05.23)
limonlayınca kararmıyorlar, ama pek yaş pasta içinde kullanılmazlar. ananas olabilir
0
nolmus yani
(01.05.23)
neden bahsettigini biliyorum sanirim, bir cesit armut o..
0
cooperr
(01.05.23)
Ananas
0
kediperili
(01.05.23)
Deveci armuduydu galiba adı sert bir armut türü vardı. O armuttur büyük ihtimalle diye düşünüyorum.

Edit: yazmayı unutmuşum ama ananas zaten sarı olmuyor mu? Başlıkta beyaz meyve diye sorulmuş ordan eledim ben ananası
0
yazdonumu
(01.05.23)
ananas+1
0
kanatlı kontun müşfik öpücüğü
(01.05.23)
kesinlikle ananas değil, hep çok şekerli değil hem de ananas gibi lif lif değil. Kütür kütür. Ya elma ya armut ama çıkaramadım.
0
🌸iddaaci
(01.05.23)
ananas olamaz, zaten meyveli pastanin icine fazla su birakacak meyva konmaz :)
0
cooperr
(01.05.23)
ben de ananas olduğunu düşünmüyorum.
ve evet, duyurunun takipçisi olacağım çünkü daha dün yedik ve yine ağzıma bundan geldi .d

ananas hem kıvam olarak da daha yumuş yumuş olmuyor mu elma, armut gibi meyvelere göre?
0
thedepressed
(01.05.23)
Yediğin nedir bilmiyorum ama yaş pastanın içine ananas konur çokta güzel olur.
0
dream
(01.05.23)
Freeze dried elma da olabilir.
0
kobuzchu kiz
(01.05.23)
Kurutulmus muz olabilir mi? Yas pasta uzmanlik alanim degil ama.. :D
0
e mice
(01.05.23)
ayva olabilir mi? cok sezonluk bir meyve ama, aklima o geldi.
0
taurina
(01.05.23)
armut +1 ananas üstüne koyuyorlar. jöleleyince akmıyo sanırım
0
ala09
(01.05.23)
Üşenmedim pastaneye gittim sordum. Armutmuş. Ama işlem görüyormuş. Artık detayını anlatmadı. Herif zaten beni pasta hakkında bilgi alıp medyaya sosyal medyaya atacak bizi diye çekinerek söyledi. :) sanki bu pastane armut koydu pastaya diyeceğim.
0
🌸iddaaci
(02.05.23)
(6)

%0 kullanılabilir pil şarj olmuyor

yetkili birine benzeyen abi
laptobun pili şarj olmuyor. %0 kullanılabilir (prize takılı, doluyor) olarak görünüyor ama şarjı dolmuyor.bios ayarlarından baktığımda pil sağlığı normal görünüyor, adaptörü de görüyor. güç adaptörünü çıkardığımda laptop anında kapanıyor.pilde mi sorun var?edit: yeni pil satın alıp taktım, düzeldi.
laptobun pili şarj olmuyor. %0 kullanılabilir (prize takılı, doluyor) olarak görünüyor ama şarjı dolmuyor.
bios ayarlarından baktığımda pil sağlığı normal görünüyor, adaptörü de görüyor.
güç adaptörünü çıkardığımda laptop anında kapanıyor.

pilde mi sorun var?

edit: yeni pil satın alıp taktım, düzeldi.
0
yetkili birine benzeyen abi
(01.05.23)
1 senedir açmadığım bir emektar laptop vardı evde. Geçenlerde fişe takıp açtığımda öyle dedi. Fişi çekince kapandı direkt cihaz zaten. Dedim batarya öldü heralde.sonra unutmuşum o gece şarjda bilgisayarı. Sabah baktım dolmuş bataryası. Tamamen sıfırlanıp uzun süre öyle kaldıysa benzer bir durum olabilir. Biraz uzun bekletin şarjda öyle deneyin bir de
0
yazdonumu
(01.05.23)
Böyle durumlarda uzun süre şarjda tutmak işe yarayabiliyor. Bi kaç gün falan.
0
zimbirik
(01.05.23)
uzun süre fişi takılı kaldığı ve pili hiç boşaltmadığım için için böyle olduğunu düşünüyorum.

ama birkaç gün şarjda kalsa bile şarjı %0 hiç dolmadı.

laptop oldukça eski 2009 model.
0
🌸yetkili birine benzeyen abi
(01.05.23)
hocam pil 2009 modelse omrunu coktan tamamlamistir.
zorlama, lityum ise tehlikeli. pili cikartip kullan.
0
cooperr
(01.05.23)
fişe tak ve uzun süre bekle. gerekirse birkaç gün.
0
adivar
(01.05.23)
Cooperr +1 pil hiç değişmediyse çoktan mefta olmuştur boşuna şarjda tutup risk almayın bataryayı değiştirmek gerekir.
0
apocalipy
(01.05.23)
(4)

monitör tavsiyesi

tempor
4k bir monitör arıyorum. iş/özel laptopımı bağlayıp çalışacağım sadece. ses/media gibi bir beklentim yok. 10bin bütçem var. ne önerirsiniz? dell karşıma çıkıyor ama satıcılarına güvenemiyorum.https://www.displayspecifications.com/en/comparison/b47e21ae12
4k bir monitör arıyorum. iş/özel laptopımı bağlayıp çalışacağım sadece. ses/media gibi bir beklentim yok. 10bin bütçem var.

ne önerirsiniz? dell karşıma çıkıyor ama satıcılarına güvenemiyorum.
www.displayspecifications.com
0
tempor
(01.05.23)
LG'nin de ekonomik modelleri var. 27UL650 kullaniyorum ben, memnunum.
0
reactionic
(01.05.23)
ben de 27UL550 kullanıyorum gayet memnunum. 60hz diye oyuncular tercih etmiyor ama 10bit renk gösterebiliyor gayet güzel bence.

Hoparlörü olmaması eksi ama üç giriş(2 hdmi, 1 displayport) olması da artı mesela. Hem pc hem laptop ile kullanıyorum ben. (bu LG modelleri 90 derece de dönebiliyor ayağı öyle. Hiç kullanmadım ama yazılımcıların vs. işine yarıyor diye biliyorum)
0
nhk ni youkosu
(01.05.23)
www.akakce.com

4k için 32" öneririm.
0
chavezding
(01.05.23)
viewsonic +1
bulamazsan asus'da iyidir.
dell kotu bir marka degil ama monitorde daha iyi markalar var bence.
0
cooperr
(01.05.23)
(6)

Asbeste maruziyeti gösteren tıbbi bir görüntüleme yöntemi var mı?

Mehmet Ersoz
İlkokuldayken (1990lar) sağolsun bizim mal müdür sebebini bile hatırlamadığım bir nedenden ötürü bizi bodrum kata postalamıştı. Sınıfın tavanından bu sanırım asbest dedinilen sarı renkli yünler sarkıyordu apaçık şekilde.https://docplayer.biz.tr/docs-images/63/49747498/images/14-0.jpg2 sene o sınıfta
İlkokuldayken (1990lar) sağolsun bizim mal müdür sebebini bile hatırlamadığım bir nedenden ötürü bizi bodrum kata postalamıştı. Sınıfın tavanından bu sanırım asbest dedinilen sarı renkli yünler sarkıyordu apaçık şekilde.

docplayer.biz.tr

2 sene o sınıfta okuduk. Bizim mal arkadaşlar bu asbest yünleri sıraların üstüne çıkıp koparır ve milletin ağzına yüzüne sürerdi şaka niyetine. Inanilmaz bir kaşıntı ve kızarıklık reaksiyonu yapardı.

Sadece aynı ortamda bulunmak bile tehlikeliyken biz 2 sene o sınıfta okuduk.

Hal böyleyken kanser riskimiz sanırım çok fazla? Aradan 30 sene geçti birşey olmadı şimdiye kadar ama kanser olma ihtimali nedir?

Ve varsa akciğerlerde asbesti gösterebilen tıbbi bir yöntem ya da cihaz var mı?
0
Mehmet Ersoz
(01.05.23)
o asbest değil cam yünü. çok uzun süre tozu falan solunursa belki sağlık problemi olabilir ama sizin durumunuzda bir şey olacağını düşünmüyorum.
0
malheiros
(01.05.23)
"Sadece aynı ortamda bulunmak bile tehlikeliyken" - asbest dokunmadigin surece sikinti yaratan bir malzeme degil. girip ciktigimiz, calistigimiz ve yasadigimiz eski binalarin cogunda asbest var.

akciger filmi cektirin, asbesti goremezler ama akcigerde saglik problemi varsa gorurler.
0
cooperr
(01.05.23)
o asbest degil cam yunu +1, yalitim icin kullanilir, dediginiz gibi cok kasinti ve kizariklik yapar ama asbestle bir ilgisi yok.
0
in vino veritas
(01.05.23)
Üstteki kullanıcılar +1 "asbest dokunmadigin surece sikinti yaratan bir malzeme degil" cümlesi hariç tabii

Bu arada kansere önlem için asbestin ortam ölçümünde boyu 5 mikrondan büyük, eni 3 mikrondan küçük ve boyu eninin üç katından büyük olan liflere bakılır. Ortamda asbest olması ölçüm için yeterli değil yani.
0
nawar
(02.05.23)
"asbest dokunmadigin surece sikinti yaratan bir malzeme degil"

Asbestos havayla, rüzgarla ve tozla dağılabilir ve solunabilir. www.who.int

Mehmet Ersoz, muhtemelen hepimiz asbestosa maruz kaldık okuduğumuz, yaşadığımız, çalıştığımız binalarda. Ama hem sigara hem asbestos daha riskli. X-ray ve CT ile görülebilir.
0
birbilmecemvarçocuklar
(02.05.23)
"asbest dokunmadigin surece sikinti yaratan bir malzeme degil" derken bina icinde kullanilan malzemelerden bahsettim. Bunlar tavan, duvar ya da yer kaplamalari olabilir.
Yani toz formunda bulunmaz, bir kaplamanin icine katilir, ki bu izolasyon da olabilir, dayanikliligini, omrunu arttirir.

Sizin gidip o malzemeyi kirip parcalamadiginiz surece stabildir. Duvar kaplamasindan ufak ufak suda cozulur gibi havaya karismaz. Ama gidip kurcalarsan, maruz kalabilirsin.

80lerde insaat malzemelerinde kullanimi yasaklanmistir, ama piyasadan kalkmasi 90lari bulmustur. 90 oncesindeki herhangi bir insaat malzemesinin icinde asbest olabilir.
0
cooperr
(02.05.23)
(5)

işsizlik,yalnızlık,30 yaş sendromu

mr deadman
bu muhteşem üçlü ile baş edebilen var mı ? bu süreçlerden geçip kurtuluşa erenler neler yaptı?
bu muhteşem üçlü ile baş edebilen var mı ? bu süreçlerden geçip kurtuluşa erenler neler yaptı?
0
mr deadman
(01.05.23)
cok basit bir video ama belki bu isinize yarar?
www.youtube.com

gececek ve yalniz degilsiniz, simdi gecmeyecek gibi geliyor ve sadece siz yasiyormussunuz gibi dusunuyor olabilirsiniz ama gercekten gececek. yasam surekli bir devinim ve donusum icinde. siz de. 1 dakika once oldugunuz kisi degilsiniz su anda. her sey degismeye mahkum. bu da gececek. bu yasadiginizi yasamadim, ama inanin yasamdan vazgecmeyi dusunecek kadar kotu gunler gecirdim, yalniz basima. ne yaptim? adim adim ilerledim, onumdeki bir yili degil, bir gunu dusundum. o gunu gecirdim. yavas yavas, adim adim gittim. yalniz hissettigimde sevdiklerimi ve beni sevenleri aradim, sevgiyi hissettim, depresif hissettigimde gulumsedim (kendi kendinize gulumsemek yaklasik 30 saniye psikolojinizi degistiriyor), kendi kendime dans ettim, hareket ettim, spor yaptim, gun isigina ciktim. tek bir formulu yok, size iyi geleni bulmak icin farkli seyler deneyeceksiniz. bebek adimlari ile ilerleyeceksiniz.
son olarak, gercekten 30 yas bir sey degil, bunu herkes soyluyor gibi geliyor, insanlar anlamlandiramiyor bazen ama hakikaten 30 yas bir sey degil.
size kocaman sariliyorum. sevgiyle kalin.
0
kassiopeia
(01.05.23)
30 yasin sendromu falan olmaz.
ise gideceksin, is sana eger inanilmaz bir cv yok ise gelmez.
ise girip mesgul olduktan sonra gerisi geliyor..
0
cooperr
(01.05.23)
@kassiopeia teşekkürler cevabınız için. Bu süreçte sürekliliği sağlamayı nasıl yapıyorsunuz. ben de bir süre bunları yapıyorum ama akşam olup hava kararınca balkonda sigara içip geçmişi ve içinde bulunduğum durumu düşünmekten kendimi alamıyorum. yalnızken düşününce insanın da aklına hep hataları, kaybettiği zamanları gelince yine dibe çekiliyorum.
0
🌸mr deadman
(01.05.23)
bunlari tekrar ederek, bu kara deligin icine girdigimde fark ederek. bunlar hep pratik, cok kolay degil ama cok zor da degil. sinir sisteminiz de bu sekilde dusunup surekli bir kaygi, endise ve negatiflik icinde yasamaya alisiyor. sinir sisteminizi de egitmeniz gerekiyor. bu nedenle aksam mesela bu dusuncelere daldiginizda farkinda olun, kaybolmayin icinde, gecen duyuruda kendi kendine sinirlenip kendini eskisehir'de bulan bir arkadas vardi. ona benzer. bu duygu durumuna girdiginizde hislerinizi fark edin, onlara alan acin bastirmayin ama icinde kaybolmayin. meditasyonu tavsiye ederim. ayrica hatalariniz, kaybettiginiz zamanlar, o zaman o insandiniz, hatalarinizdan ders alip ileri dogru bakacaksiniz. inanin ben de (ve hepimiz de) geri donulemez hatalar yaptim (yaptik), kendimi cok sucladim, yasami hak etmedigimi dusundum, yedigim ictigim gucume gitti. ama su anki aklimla o zamanki kadini yargilayamam. o zaman o kadarini biliyordum, bugun bu kadarini. 5 sene sonra da bambaska seyler biliyor olacagim.
belki kitap olarak ozsefkat, kristin neff isinize yarayabilir baslangic olarak. adim adim. negatif hislerinizin icinde kaybolmadan, bir baktim 5 saat gecmis kendi kendime dovunuyorum 5 saattir demeden. kendinizi severek, kabul ederek, gunahinizla sevabinizla. once kendiniz ve sonra sevdikleriniz icin daha iyi bir insan olmaya karar vererek. boyle boyle. adim adim.
0
kassiopeia
(02.05.23)
@kassiopeia çok teşekkürler cevap için
0
🌸mr deadman
(04.05.23)
(9)

Herkes Bir Gün Yönetici Olmak Zorunda Mı?

depresif çocuk
Yaş 31 olmak üzere.Teknik tarafta olmayı, işi yapan kişi olmayı seviyorum.Fakat şu bir gerçek ki idarecilik kariyerini tercih eden arkadaşlarım şirketlerde iyi pozisyonlara geldiler. Hem maaşları iyi hem de etki alanları daha geniş.Sizce belli bir yaştan sonra yöneticilik veya hiç olmazsa mentörlük
Yaş 31 olmak üzere.
Teknik tarafta olmayı, işi yapan kişi olmayı seviyorum.
Fakat şu bir gerçek ki idarecilik kariyerini tercih eden arkadaşlarım şirketlerde iyi pozisyonlara geldiler. Hem maaşları iyi hem de etki alanları daha geniş.

Sizce belli bir yaştan sonra yöneticilik veya hiç olmazsa mentörlük rolüne hazırlanmalı mı insan?
0
depresif çocuk
(30.04.23)
Kesinlikle hayır. Bunu gençlerle konuşurken falan hep diyorum.
Herkes müdür olmamali. Bu sebepten ortalik müdür olmaması gereken müdürlerle dolu.
Türkiye'deki sıkıntı müdür ile çalışan arasında çok ciddi gelir farkı olması. Yani ben Türkiye'de çalışırken müdürüm 5 katı maaş alırdı. E haliyle herkes müdür olmalı olayı çıkıyor.

Misal benim yerime birini almak lazım. Kimse müdür olmak istemiyor ekipte çünkü herkes rahat yasamak istiyor.

Subject matter expert olmak önemli bir şey. Misal bizde tehlikeli madde, uluslararası ticaret vs gibi şeylerin uzmanları el üstünde tutulur.

Neyse kısacası hayır. Ama maalesef Türkiye'de sıkıntı çünkü maaş çok artıyor.
0
logisticsmanager
(30.04.23)
Seninle aynı düşüncedeyim, 36 yaşındayım. Sağdan soldan müdürlük ile ilgili teklif geliyor ancak ben istemiyorum çünkü insan yönetmek şunu bunu yap demek hamurumda yok, benim için sistem ya çalışır ya da çalışmaz kafam rahat. Ancak logisticsmanager'ın yazdıklarından
dolayı arka planda tırmalayan bir düşüncede mevcut. Ben şöyle düşünüyorum alanımda öyle yetkin ve kilit olmalıyım ki maaşımı bu şekilde yükselteyim.
0
mirty
(30.04.23)
Türkiye gibi yoğunluklu olarak hizmet sektöründen veya yurtdışı menşeli markaların/operasyonların bayi/şube mantığının bulunduğu ülkelerde genellikle böyle bir düzen var gibi. Çünkü burada bir şey üretilmiyor veya geliştirilmiyor. Teknik anlamda iyi olanlar da yetkin ve kilit rollerde -bu adam iyi kaybetmeyelim ama yönetici maaşı verelim- gibi bir durumla karışlaşmıyor. Çünkü dediğim gibi, üretimin, tasarımın, pazarlama fikrinin geliştirildiği ülke burası değil. Dolayısıyla işini iyi yapanın da emeği ve yeteneği çok önemsenmiyor. Yerine yenisini bulmak ve daha az paraya daha çok iş yaptırma imkanından ilerleniyor... Diye düşünüyorum.

Edit: Teknik anlamda işinde iyi olanlar, networkünden müşteri çekerek kendi yapılanmasını kurma yoluna gidiyor gibi daha çok.
0
calmdown
(30.04.23)
(bkz. peter principle)

insanlar başarısız oldukları pozisyonlara kadar promote ediliyorlar, yetenekli oldukları alan yerine başarısız müdürler oluyorlar.

daha yeni yeni bir iki senedir faang'de yönetici olmayan ileri seviye pozisyonlar açılmaya başlandı, türkiye'ye gelmez bence uzun yıllar.
0
aguen
(01.05.23)
@logi +1

yurtdisinda calisiyorum, mudurumle aramda ciddi bir gelir farki yok, ek olarak arabasi var, benim hic ihtiyacim yok arabaya. hayatta da - en azindan bu sirkette - mudur olmam. meslegim cok keyifli, benim mudur idari islerin icinde bogulmus durumda, benden cok calisiyor bir de benim ve digerlerinin dertlerini dinliyor.
ayrica, yurtdisinda bazi sirketlerde mudurlukten ziyade sirkette ne kadar suredir calistiginiz maasinizda daha cok belirleyici rol oynuyor.
ancak turkiye'deyken deli gibi mudur olmak istiyordum. neden? gelir farki coktu, ayrica benim meslegim icin o unvan turkiye'de meslegimde ilerlemem icin onemliydi.

simdi yatay hiyerarside calisiyoruz, herkesin kendi isi var, kimse kimseye karismiyor, kimse kimseye saygida kusur etmiyor (mudur degilsin diye), bir mudurumuz var, o olmasa da isleyebilen bir sistem aslinda ama yonetim icin gerekiyor.
0
kassiopeia
(01.05.23)
herkes yonetici olmak zorunda degil. ama hedef para kazanmak ise bunun icin paranin kaynagina yaklasman lazim, bu da yoneticilikten geciyor.

bu yurtdisinda da boyle bu arada, disarida maas farki cok olmayabilir ama senin primin sene sonunda %2 ise yoneticininki %10-15dir. Ustune hisse verilir vs. Farkli avantajlari tabiiki var, yoksa kimse ayni paraya daha fazla sorumluluk ve risk ustlenmez.

yoneticilik kumasi biraz da genetik bir mevzu, matematik kafasi gibi birsey. Senden ya vardir ya da yoktur. Yoksa, seni o pozisyona bir sekilde getirseler bile boktan bir yonetici olursun, hepimiz boyle insanlarla surekli karsilasiyoruz. Yetenegin var ise zaten sorun yok..
0
cooperr
(01.05.23)
Tecrübe kazanıp yönetici olmak tercih edilmeyecekse sonraki adım ya uzmanlıkta kilit bir pozisyona gelmek, ya işletme kurmak ya da danışmanlık yapmak olacaktir. Yoksa ne kadar tecrübe olursa olsun kişi sisteme giren yeni küçük çarklar sebebiyle gittikçe dış çepere doğru itilecektir.
0
onepointzero
(01.05.23)
Bu tamamen beklentilerle alakalı, kimisi daha fazla sorumluluk almak ve insan iletişimde bulunmak istemez kimisi de tam tersi her dk ortalarda olmayı inisiyatif almayı sever. Kariyerde başarının bir ölçütü kesinlikle değil ama hep dikey şekilde ilerlediği için bizdeki anlayış böyle şekilleniyor ne yazık ki, dolayısıyla maaş ve algı açısından haklısınız daha geniş bir etkisi var.
0
crackcodemood
(01.05.23)
Değil, zaten mümkün de değil.

Yöneticilik ayrı bir kariyer. Bir meslekte çok iyi olmakla, o iş kolunda iyi yönetici olmak arasında büyük fark var.

Ama türkiye'de bu böyle anlaşılmıyor. Kendi sektörüm için konuşayım, belli bir yaş ya da tecrübe sonunda yönetici olmaya zorlanıyorsun. Çünkü aldığın maaş göze batmaya başlıyor, ekibin "yaşlısı" olarak görülmeye başlanıyorsun vs. Mesela eski şirketimin türkiye ofisinde 30-35 yaşında orta düzey yönetici değilsen şirkette barınma şansın azalıyordu. 40 yaş üstündeysen de üst düzey pozisyonlardan birinde değilsen "senior" olarak çalışmaya pek sıcak bakmıyorlardı. Ama bizim şirketin paris ofisinde 50-60 yaşında senior insanlar çalışıyordu. türkiye'de mümkün değil 50 yaşında yönetici değilsen büyük şirketlerde barındırmazlar.

Şu laf çok doğru, en iyi elemanını yönetici yaparsan, ekipteki en iyi adamı kaybedersin.

Bizde bu terfi mekanizmaları yanlış kullanılıyor maalesef. Futbol çok doğru örnek, teknik direktörün işi ayrı, futbolcunun işi ayrı. Adam futbol oynamaktan mutluysa ve orada iyiyse onu zorlamanın anlamı yok. Çünkü saha kenarındaki adamın işi farklı. İyi futbolcu iyi direktör olmuyor her zaman, ya da vasat futbolcu çok iyi direktör oluyor.

Yönetici kadro kurar, doğru adamı doğru işe yönlendirir, ekibin düzgün çalışmasını sağlar, aksaklıkları giderir. İşi idareciliktir. Ve bu epey sosyal zeka gerektirir.

Bizdeki sistemde genelde teknik becerisi en iyi adamı ya da en iyi iş sonucu üreteni yönetici yaparlar. Bu da bir kaosa dönüşür.
-sosyal becerisi olmadığı için ekibi iyi yönetemez, baskıyla iş yaptırmaya çalışır.
-yöneticiliğin ne olduğunu anlamadığı için esas idarecilik kısmını yapmaz hala iş yapmaya ya da mikro management ile uğraşmaya devam eder. Bu yüzden idari sorunlar kartopu gibi büyür.

Bunlar en temel gördüğüm sorunlar iş hayatında.

Türkiye'de yöneticiliğin cazip olmasının sebebi maaş farkının çok uçuk olması. Ekonomisi, iş kültürü oturmuş sosyal demokrat ülkelerde yöneticiyle senior seviye bir çalışan arasında efsanevi bir maaş farkı olmaz. Ama bizde her terfi yaşam standartlarında bir sıçrama demek
0
anten
(01.05.23)
(10)

Dovizle askerlik yapma nedeni

freedonia
Ciddi ciddi odeyen var midir bunu? Kanli canli gordugunuz bildiginiz kisi? Adam zaten y.disinda yasiyor, tatil icin geliyorsa geliyordur Turkiye'ye. Bu adam durup dururken 5000 euroyu niye odesin?
Ciddi ciddi odeyen var midir bunu? Kanli canli gordugunuz bildiginiz kisi? Adam zaten y.disinda yasiyor, tatil icin geliyorsa geliyordur Turkiye'ye. Bu adam durup dururken 5000 euroyu niye odesin?
0
freedonia
(26.04.23)
ileride belki dönerim diyen herkes ödüyor.
0
king lizard
(26.04.23)
Birlikte çalıştığım ekipten bir abi yapmış. 7 sene USA’da okumuş çalışmış sonra dönmüş 2009’da, o arada yapmış işte. Bilmiyorum niye yapmış ben bordo bedelliydim. Zorunlu askerlik nedir zaten sene olmuş 2023, G3 kullanmayı bilsen ne bilmesen ne. Ne faydası var, bir ton da maliyet. Dünyanın en verimsiz olayı sanırım askerlik.
0
vedatchilipeppers
(26.04.23)
ben odedim. arkadaslarim da odedi. ilerde donmeyi falan kesinlikle dusunmuyorum ama senede 1-2 turkiye'ye geliyorum aileyi ziyarete ve tatile. o durumda asker kacagi olmak sikniti.
0
hot potato
(26.04.23)
ben odedim, 1000 avro.

bir ara $10.000 idi diye hatirliyorum. Kredi cekmeyi dusunuyordum.
Sonra 5000 avro oldu, iyi bari demistik.
Sonra secim ayagina reis 1000 avro yapinca ertesi gun gittim kapattim hesabi.

5000-10000 fark etmez oder gecerdim. Cift vatandaslik var ama tc vatandasligini birakmam, sonradan aldigim pasaportu gheri istesinler, yarin UPS ile yollarim, sikinti olmaz. Ama TCyi kaybetmek koyar.

Mevzu kuru siki milliyetcilik falan degil, sag tandansli hicbir partiye oy atmam. Anavatan olayini anlamak icin yurtdisinda uzun sure yasamak lazim, yasamayan bilmez.
0
cooperr
(26.04.23)
@vedatchilipeppers yanlis oldu galiba dovizli askerlik odeyeni sordum, askerlik yapani degil
@hot potato hocam sadece konsoloslukta calisiyorum vs diye askerligini erteliyorsun, bir daha soran olmuyor simdi sana. 38 yas siniri vardi o da kalkmis 3-4 yildir. Yani istersen 60-70 yasinda ol, sinirdan gir cik kimse sormaz askerlik
@cooperr hocam mevcut durumda tc vatandasligin kaybolma gibi durumu yok, dedigim gibi yas siniri da olmayinca kimse sormuyor bir daha askerlik sana
0
🌸freedonia
(26.04.23)
@free konsolosluk son duzenlemede 35'ine kadar erteliyor, 38 degil artik. kac yasina kadar yapmadan idare edersen yastan kurtuluyorsun bilmiyorum ama dedigim gibi turkiye'ye gidince polisle jandarmayla muhatap olmaktansa kendimi kopruden atarim deyip odedim. 2900 euro'ya falan geliyordu ben odedigimde.
0
hot potato
(26.04.23)
@hot potato yok hocam 35 diye bir sinir hic olmadi, 38 yas siniri varmis sonra yas siniri da kalkti, istersen hic odeme omrun boyunca ha tr'ye temelli donersen ode diyebilirler
0
🌸freedonia
(26.04.23)
Ben yanlış ifade etmişim ya, bizim ekipteki kişi döviz ödemiş askerlik yapmamış işte. Onunki de konsept olarak bedelli askerlik olsa da tanımsal olarak bedelli askerlik değil demek istedim.
0
vedatchilipeppers
(26.04.23)
@freedonia valla ben 50 yasinda havaalanindan alinip goturulen eleman biliyorum.
bana da yurtdisina baya daktiloyla yazilmis bakaya kacagi kagidi falan gelmisti, konsolosluga gittik ugrastik baya.

pek oyle odemezsen birsey olmaz durumu yok yani, ilk GBT'de alirlar.

kardesim de daha yapmadi mesela, 1 lira vermem vatandasliktan cikacam diyor. Sonra oturum karti falan veriyorlarmis. Beni bozar boyle mevzular. Verdim 1000 avroyu kafam rahat.
0
cooperr
(27.04.23)
(8)

Tavsiye erkek parfümü.

ismim ibrahim
Senelerdir bleu de chanel kullanmış biri olarak böyle nası desem arka tras kolonyası tadında parfümleri seviyorum ama artık farklı bir parfüme döneyim dedim. Var mı tavsiyeniz ?
Senelerdir bleu de chanel kullanmış biri olarak böyle nası desem arka tras kolonyası tadında parfümleri seviyorum ama artık farklı bir parfüme döneyim dedim. Var mı tavsiyeniz ?
0
ismim ibrahim
(26.04.23)
Terre d'hermes
20 tane parfumum var, en çok bunu kullanıyorum. Eğer tek parfüm kullaniyorsaniz sabaha aksama kısa bahara yaza hepsine uygun.
0
logisticsmanager
(26.04.23)
Armani eau de cedre.
0
irene
(26.04.23)
Nikos Homme Sculpture
Prada Luna Rossa
0
beraesad
(26.04.23)
molecules O2
İssey Miyake L'Eau D'Issey Pour Homme Edt
lacoste red
0
obscure
(26.04.23)
valentino born in roma yellow dream
0
cooperr
(26.04.23)
Azzaro Chrome bir test edin isterseniz.
0
diyecevaplandı
(26.04.23)
Hocam senin aradığın parfüm davidoff cool water. Arko tıraş kolonyası tadında ve erkeksi.
0
komando kani var bende
(26.04.23)
Armani Eau de Cedre +1. Benim günlük parfüm bu 3-4 yıldır falan, çok severek kullanıyorum. Bir de bunun haricinde Tom Ford Beau de Jour kullanmaya başladım, onu da öneririm. Genel beğeniye pek hitap etmeyebilir ama beni alıp götürüyor.
0
vedatchilipeppers
(26.04.23)
(12)

xc40 & gla200

liberal
merhaba,siz olsanız hangisini tercih edersiniz, ben volvo derken arkadaşım mercedes mercedestir demekte.şimdilik hayal ama olsun.
merhaba,

siz olsanız hangisini tercih edersiniz, ben volvo derken arkadaşım mercedes mercedestir demekte.

şimdilik hayal ama olsun.
0
liberal
(25.04.23)
youtube'da model adı + reliability diye incelemelerini izlerdim

mercedes in suvlarından bir model çok sorunluydu örneğin

edit: videoyu buldum gla lerin elektrik sistemi sorunluymuş
youtu.be
0
freebird5406_2
(25.04.23)
Her iki arabanın da yolcusu olmuş bir birey olarak söyleyebilirim ki, xc90’a bindiğimde şöyle bir yutkundum. Hani hissiyatı böyle tarif edeyim. Yalnız bu arabayla Kağıthane’ye girerseniz kanser olursunuz.
0
irene
(25.04.23)
Yalnız hayali nasıl kurduysam xc40 yerine xc90 yazmışım.
0
🌸liberal
(25.04.23)
Volvo kaza videolarında hiç şaşırtmıyor. Kesinlikle Volvo alırdım.
0
dissendium
(25.04.23)
Volvo +1
0
since1907
(25.04.23)
Volvo +1
0
pccopath
(25.04.23)
XC40 özel bir arabadır, meraklısı tapar. Her tarafından kalite akar. Yalnız satarken zor tabi.

Mercedes, biraz müteahhit arabasıdır. Onun Mercedes'i var derler filan. Satarken paldır küldür satarsınız kolayca.

XC90 lüks SUV aslında, Cayenne gibi.

Bence tabii..
0
alfired
(25.04.23)
amac al sat ise gla.
binici isen, uzun sure elinde kalacaksa xc40.
0
cooperr
(25.04.23)
GLA diyorum ben. Yıldızdan şaşmam.
0
baldan kaymak
(25.04.23)
Mercedes ve diğerleri diye bir tabir var, boşuna söylenmemiştir.
0
mirty
(25.04.23)
ikisini de epey araştırdık son dönemde. xc40 epey eski bir kasa ve bence artık epey demode oldu. garip bir motor kombinasyonuyla geliyor (t2 gibi zayıf bir motor) ikinci eli zayıf.

glanın hem içi daha kaliteli hem motor olarak daha iyi ama daha pahalı bir araç. paranız yetiyorsa gla derim.
ben bunlar ve q3 arasında kalmış biri olarak o paraları üçüne de vermeyip tesla model y beklemeye karar verdim orası ayrı. üçünde de büyük bir karaborsa var şu anda
0
roket adam
(26.04.23)
sıfır alınacaksa xc40 ile hemen hemen aynı fiyatta olan Alfa Romeo Tonale <3

1300 liralık arabaya bayii 1600, ikinci el 1700 çekmese yeni pejo 408 Gt de güzel araba ama. ama işte. belki bayide sıraya girip 1300'e 408 allure paket (o da gayet dolu) kovalanıp cebimde 500 bin kaldı diye teselli olunabilir.
seçimden sonra o da 1,5 gerçi.
0
onemoremile
(26.04.23)
(10)

Saç ektirenler, memnun musunuz?

vizivozo
s. b.
s. b.
0
vizivozo
(24.04.23)
Ben ailedeki tüm saç genetiğini tek başıma sömürdüğüm için ne yazık ki kardeşime bir şey kalmadığı ve saçı döküldü o da saç ektirdi, yani normalde biz "çok farkı olmadı lan galiba" diyorduk ama sonra eski fotoğraflarla yenilerini karşılaştırdığımızda bayağı fark ettiğini gördük. Yani iyi bir yere yaptırdıysan donör bölgen iyiyse özellikle sigara kullanmıyorsan çok iyi sonuçlar alınabiliyor.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(24.04.23)
Evet çok memnunum. Buradaki önemli etken saç açıklık dereceniz ve dönör malzemeniz ve ekim merkezi seçiminiz. Size tavsiyem, öncesinfe iyi araştırma yapın, eon zamanlarda çok fazla ekimci türedi. Mobilyacı olup da ekimci arkadaşının yanında bir süre bir süre çalıştıktan sonra ekimlere girmeye başlayanı biliyorum :) Sacekimsonucları.com var ben bu siteden ekimin tüm aşamaları için çok fazla şey öğrenmiştim
0
Geceler
(24.04.23)
ben değil de ev arkadaşım ektirdi. çok memnun. cidden fırça gibi saçı var adamın. kaleci saçlı forvet'in dediği gibi eski fotoğraflara bakınca özellikle acayip fark ediyor. normalde 30-32 yaşında kafasında saç kalmayacakmış, şimdi 20 yaşında çocuk gibi aslan yelesi var adamın.
0
mark greg sputnik
(24.04.23)
bir arkadas iki kere ektirdi, kafasi elek gibi oldu elemanin ve hala seyrek.
kok sayisi ve kok kalitesi ciddi fark ediyor sanirim.
ucuncuye ektirecek simdi..
0
cooperr
(24.04.23)
iki grup var, bi zaten kel kalacağım diyip biraz çıksa bile mutlu olanlar; bir de kafası fırça gibi olan ama önlerdeki azıcık açılmayı veya crown bölgesi denen arka tepedeki açılmayıp takıp ektirenler. Bu ikinci grup asla mutlu olmuyor. Kellikten dönen benim gibiler mutlu oluyor (tepem hala açık oraya ekilmedi ön kısma ekildi)

Çok fırça gibi olanlar büyük ihtimalle ekim sonrası minoxil ve/veya finasterid de kullanmıştır. Ben doğal hali ne kadar oluyorsa olsun dedim mesela.
0
nhk ni youkosu
(24.04.23)
Askerde bi komutanım yaptırmış. Çok araştırdım ve zamanına göre iyi para verdim demişti. Bi başka biri söylemişti saç ektirdi o diye. Çok şaşırmıştım. Sordum ve eski fotoğrafları gösterdi. Arada inanılmaz fark vardı.
0
mekaniker
(24.04.23)
7 ocakta ektirdim, şuan yeni yeni çıkmaya başlıyor ve çok memnunum.
düzgün yerde, işin ehli tarafından yapılması çok önemli.
0
MtKrt
(24.04.23)
@nhk ni youkosu, o ikinci grup dediklerin neden mutlu olmuyor?
0
🌸vizivozo
(25.04.23)
@vizivozo, beklentilerle ilgili. Gerçek saç kadar sık ekilemeyebiliyor. Halihazırda saçı olanlar* o ek kısmı beğenmiyor.(çok bişey demek istemiyorum ama hafif önler açılınca ektirenlerinki biraz şımarıklık gibi geliyor bana ve beğenmeyen de onlar oluyor genelde :D) Arka tepe de kan dolaşımı açısından zor bir yermiş düzgün ekilse bile pek başarılı olmayabiliyor.

* Bak mesela Harun Tekin gibi olanlardan bahsediyorum. Aslında baya saçı var asla kel değil, ama önler biraz düzelsin diye böyle kişiler de ektirebiliyor.
tanitim.boun.edu.tr
0
nhk ni youkosu
(25.04.23)
@nhk ni youkosu
tepeden açılma olarak o ikinci gruba girdiğim için özellikle sordum :)
0
🌸vizivozo
(25.04.23)
(8)

alkol toleransı hk

mark greg sputnik
merak ettiğim ve anlaşılabilir sebeplerden dolayı kendi üzerimde denemeyi hiç istemediğim bir şey var. şimdi malum alkol, vücudun tolerans geliştirdiği bir şey. hiç içmeyen iki birada yamuluyor, alışık veya şüşko olan 10 birada devrilmiyor vs...merak ettiğim şu: bir insanın 70'lik vodka devirip etki
merak ettiğim ve anlaşılabilir sebeplerden dolayı kendi üzerimde denemeyi hiç istemediğim bir şey var. şimdi malum alkol, vücudun tolerans geliştirdiği bir şey. hiç içmeyen iki birada yamuluyor, alışık veya şüşko olan 10 birada devrilmiyor vs...

merak ettiğim şu: bir insanın 70'lik vodka devirip etkilenmeyecek toleransa ulaşması fiziksel olarak mümkün mü? yoksa o aşamaya gelene kadar ölür mü insan?

neden aklıma takıldı: görüyorum mesela adam alkolik, gerçekten alkol tüketmeden fonksiyonu yok, ciddi sorun haline gelmiş. ama bu insan bile sürekli sarhoş geziyor. yani uyuşturucu gibi "artık bu yetmiyor, daha fazlasını içmem lazım" durumu pek yok. yerine göre 3-5 bira içince bile sapıtıyor.

bu toleransın bir sınırı var mı insan vücudu için? neblim bi' 35'liği fondip yaptıktan sonra hiçbir şey olmamış gibi yoluna devam eden birini gördünüz mü örneğin?
0
mark greg sputnik
(24.04.23)
metin akpınar'ın tam 3 gün süren rakı sofrası hikayesi var.

6:20'den itibaren sofranın başlama hikayesini,

9:14'ten itibaren de bünyesinin bilimsel olarak nasıl dayandığını anlatıyor.

youtu.be
0
onemoremile
(24.04.23)
Merakını gidereyim bro ama önce sistemin nasıl çalıştığını anlatayım: Alkol toleransının aslında kiloyla yaşla kılla yünle çok ilgisi yok. Sen alkol aldığında alkol karaciğerde önce endoplazmik retikulum sayesinde parçalanır (endoplazmik retikulum ne işe yarar diye hep sorulur) sonra alkoldehidrogenaz isimli bir enzim sayesinde sindirime uğrar, düzenli alkol tüketen bir kişide bu ADH enzimi sayıca artar ve alkolün seni etkileme süresi azalır ve tolerans gelişir. Yani karaciğerde ne kadar ADH olursa o kadar tolerans sahibi olursun, alkol aldıkça da bu gelişir. Yani bunu şöyle düşün: Ağırlık çalışıyorsun kaslara hasar veriyorsun sonra protein+karb alıyorsun kasların iyileşip büyüyor, onun gibi. Sen de alkol aldıkça bu enzim artıyor ve toleransın yükselmeye başlıyor.

İkinci olarak da düzenli alkol aldığında beyindeki gaba isimli nörotransmitterlerin etkisi artar, bunu kabaca açıklamak gerekirse bu beyindeki kimyasal bir maddedir ve alkolün uyarıcı etkisini inhibe eder, yani etkisini azaltır, yani sarhoşluk etkisi azalır. Yine düzenli alkol tüketince bu gaba isimli inhibitör transmitterlerin etkinliği artar uyarıcı transmitterlerin etkinliği azalır, bu da yine ilk maddede olduğu gibi toleransı yükseltir. Ha bu sonsuz bir eylem midir diye soracak olursan teknik olarak evet, yani sürekli 70'lik vodka devirirsen bir noktada noktaya erişirsin ama o noktaya gelmeden önce muhtemelen alkol zehirlenmesinden ölürsün.

Burada sana rahmetli ses sanatçısı Amy Winehouse'u hatırlatmak isterim, öldüğü gece kanında 4,16 promil alkol çıkmıştı ve alkol zehirlenmesinden ölmüştü, hiç heveslenme yani bu işlere.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(24.04.23)
yok abi zaten alkolik olup ölmek gibi bir niyetim yok, ben meraklı adamım, ondan işin bu kısmını merak etmiştim. detaylı açıklama için teşekkür ederim. metin akpınar'ın sohbeti de çok tatlıymış, hiç görmemiştim daha önce.
0
🌸mark greg sputnik
(24.04.23)
Ruslar zaten anlattığın gibi değil mi. Ailede alkol kullananlar vardı, var. Zamanla o noktaya ulaşabilirsin ama bu yıllar sürebilir. Bir de düzen önemli. Haftada bir kez içiyorsan o noktaya hiç gelmeyebilirsin.
0
dissendium
(24.04.23)
yok yav ben hiç öyle rus görmedim, en alkolikleri bile 50'lik vodkayı devirince yerlere düşüyordu.
0
🌸mark greg sputnik
(24.04.23)
35ligi devirip devam eden cok gordum.
mevzu hem antrenman hem de genetik, yani sadece antrenman yetmez.
0
cooperr
(24.04.23)
O alkolik ben olmusum sanirim. 35lik votkayi bitirip devam ediyorum. İkinci 35’ligi almaya tekele gidiyorum onu da bitirince iptalke. İptalke dedigim baya koltukta sızmaca yani. Fondip falan gibi seyler yapmam efendi gibi iciyorum dumduz. Alt ast degerlerim falan baya kotuydu en son gastroenterolog senin karaciger b.ku yemis hafiften yavrucum, boyle gidersen sirozun yollari tastan demisti. Bakalim gorucez
0
vedatchilipeppers
(24.04.23)
kas ve yag miktari da onemli diye biliyorum. yag coksa cok carpiliyorsun. kas coksa az…
0
alperz
(24.04.23)
(13)

Yurt dışına gitmek

dissendium
Merhabalar. Yasal olarak yurt dışına nasıl gidebilirim? Amacım çalışmak, yaşamak. Makine mühendisiyim ama ABD, Almanya gibi ülkelerde kasiyer olarak da çalışabilirim. Sorun ettiğim bir şey değil. İngilizce biliyorum. Almanca öğreniyorum. Olası planlar neler? Teşekkür ederim.
Merhabalar. Yasal olarak yurt dışına nasıl gidebilirim? Amacım çalışmak, yaşamak. Makine mühendisiyim ama ABD, Almanya gibi ülkelerde kasiyer olarak da çalışabilirim. Sorun ettiğim bir şey değil. İngilizce biliyorum. Almanca öğreniyorum. Olası planlar neler? Teşekkür ederim.
0
dissendium
(24.04.23)
Yani muhendisseniz ve yaşınız da genç ise ne diye Almanya'da kasiyer olarak calisasiniz ki? İngilizce biliyormussunuz, almancayi B2 seviyesine getirin derim ilk hedef olarak.

Sonrasında Almanya'da yüksek lisans başvuruları ve iş başvuruları yapabilirsiniz. İş bulmak biraz zorlayabilir kanunlar gereği fakat imkansız değil. Kaldı ki Almanca bilirseniz şansınız artar. Yüksek lisans çok daha kolay olur. Sonrasında da orada bir hayat kurarsınız zaten.


İlk hedef almancayi B2 yapmak olsun bence.
0
fraise
(24.04.23)
fraise, yani tabii ki şansım olursa mesleğimi yapmak isterim ama kendimi çok sınırlamadığımı belirtmek için onu ekledim. Sağ olun.
0
🌸dissendium
(24.04.23)
kendini sınırlandırmak istemediğini söylemişsin ama hedefini sınırlandırmalı ve ona göre hareket etmelisin. yani amerika da olur almanya da olur gibi bir yurt dışı planı olamaz.

almanya istiyorsan yemeyip içmeyip almancanı geliştirmeye bak, goethe'den sınava girip belge al ve düzgün bir cv, düzgün bir cover letter'la ölümüne iş başvurusunda bulun. çok daha kısıtlı iş imkanına sahip kişiler bile kafaya koyduklarında avrupa'da iş bulabiliyor. sen bir sanayi ülkesine göçmek isteyen makine mühendisisin, yani almanya'da iş bulma imkanın ortalamanın çok üzerinde.

baktın altı ay-bir yıl geçti hala sonuç yok, birikmiş paran varsa iş bulma vizesiyle gel ve almanya'da iş aramaya devam et. yukarıda dendiği gibi yüksek lisansla da gelebilirsin. tabii tüm bunlar olurken almancanı asla boşlama, b2 düzeyinde konuşacak seviyeye gelmeye çalış.

gerekirse kasiyer olurum kafalarına hiç girme. almanya'da mühendis olarak çalışmak istiyorum de, planını ona göre belirle. gereken çaba ve motivasyonu gösterirsen yüzde doksan dokuz başarırsın zaten. bir mühendis için çok da atla deve bir şey değil.
0
sir gawain
(24.04.23)
genel olarak uc yolu var:

1- egitim
2- (diger bir ulkeden) is teklifi
3- evlilik (aile birlesimi)

"kasiyerlik de yaparim ne olsa yaparim" seklinde bir rota kesinlikle yok. rasgele adam alan tek sistem abd'nin green card'i, onun cikma ihtimali sayisal loto tutturmak gibi.

almanya'da yuksek lisans mantikli. bedava zaten. egitim dili ingilizce olan programlara bak (hayir yeterince almanca bilmiyorsun, B2 de yapamazsin - onu unut ingilizce'ye odaklan). almanya (ve sanirim artik avrupa'da bir cok ulke) yuksek lisans yapanlara 1-2 yil is arama/calisma izni veriyor, bu da sirket sponsorlugu bulma gerekliligini ortadan kaldiriyor genel olarak.
0
hot potato
(24.04.23)
Ilk olarak şunu söylemek lazım;
Avrupa'da nitelikli adam eksiği var. Yani ben her zaman derim; bugün mobilim, İngilizcem iyi ve birazcık deneyimim var diyen herkes tedarik zincirinde iş bulur. Benim kendi yerime adam almam lazım, resmen nasıl bulacagiz lan diyoruz.

O sebepten ne is olsa yaparım diye girme. Ben öyle girdim sonra salak miyim lan her yerde is var dedim.

Onun dışında en mantıklısı yüksek lisans. Çevremde böyle Avrupa'nın çeşitli yerlerine dagilan hintliler var ki biri de yakin arkadaşım. Bütün arkadaslari iki sene master sonrasi iyi yerlerde.

Ha param yok diyorsan orasi sikinti oluyor.

Bu arada edmon honda dediğine biraz katılıyorum. Kafan biraz fazla karışık.
0
logisticsmanager
(24.04.23)
yuksek lisans kabulu ile baslayabilirsin, ogrencilere yari zamanli calisma firsati(haftalik 20 saat galiba) taniyor almanya. almanya'ya gittikten sonra da belki alan disina yonlendirmis gibi olacagim ama software test engineer egitimlerine bakabilirsin. haftalik calisma iznini de bu sektorde bir yer bulabilirsen kalici olma yonunde baya yol almis olursun.
0
duyulmasi gerektigi kadar
(24.04.23)
fraise +1
Makine mühendisisin, kalite alanında çalışmışsın ve almanya gibi sanayisi gelişmiş ve kalite konusunda disiplinli bir ülkeye kasiyer olarak gitmeyi mi hedefliyorsun? Alınma ama neden bu vizyonsuzluk? Madem almancan var otur almanyadaki alanınla ilgili iş ilanlarına bak. Neler bilmeni istiyorlar,hangi yetkinlikleri bekliyorlar. Ona göre eksiklerini tamamla ve iş için başvur

@edmond honda bir de tavuk çiftliği vardı onu unutmuşsun
0
yazdonumu
(24.04.23)
yazdonumu, aslında vizyonsuzluk değil de öz güvensizlik diyelim. Almanya bildiğiniz gibi mühendislerin krallarını yetiştiren bir yer olduğu için Türkiye'den gelmiş mühendisi ne yapsınlar diyerek öyle düşündüm. Haklısınız. Çok iştahlı gözüküyorum ama içimde hep bir şeyler yapma isteği var. Ondan oluyor.

Yüksek lisans için bayağı para harcamam gerekir maalesef. Ben daha maliyetsiz yollar arıyorum.
0
🌸dissendium
(24.04.23)
abi ben senin yerinde olsam ayu gibi kasar para biriktirir ve yüksek lisans için giderdim. bu senin için çok kompleks bir yöntem değil. maddi durumunu bilmiyorum ama imkanın varsa gerekirse bir süre ailenle yaşa. masrafları olabildiğince kıs. evet almanya'dan vize almak için çok para gerekiyor ama sen çalışan adamsın. varını yoğunu euro yap. yerine göre olmadı kredi bile çekersin. almanya'da okullardan kabul almak çok sorun değil de vize alırken istedikleri gelir garantisi problem. şu an ne kadar bilmiyorum ama 10-12 bin euro civarıdır sanırım.

yapacağın şey gerekirse üç sene telsizi kapatıp para biriktirmek, sonra kendi alanında yüksek lisansa başvurup affedersin sktir olup gitmek. olmayacak iş değil. halihazırda üniversite mezunu, meslek sahibi adamsın. e öyle veya böyle para da kazanıyorsun. onu kenara koyup euro'da biriktirmeye çalış. bugün zaten dünyada yüksek lisans, doktora işleri için 30-35 yaş kesinlikle geç değil. o açıdan da sorun yok.

oraya gittikten sonra zaten en kötü dönercide filan çalışır yine bir şekilde kendini finanse edersin. evet kolay şey değil, risk ama anadan babadan çok zengin olmayan herkes zaten kaçarsa böyle kaçıyor. biraz b*ka batmak gerekiyor açıkçası. kaldı ki illa dönercide kaçak göçek 300-400 euro'ya çalışacaksın diye bir kaide yok, daha iyi şeyler bulabilirsin belki.

ingilizcenin çok önemli olduğu konusuna katılıyorum ama almanca bence almanya için manyak bir avantaj. evet ingilizceyi daha iyi hale getirmeye çalış ama bir yandan almancan da olsun bence. zararını görmezsin. bence senin önündeki tek engel maddiyat. onu da iş sahibi biri olarak çözme şansın var. türkiye maaşıyla almanya eğitimi finanse etmek kolay değil evet ama sen üniversite okuyan veya anasından babasından para istemek zorunda kalan birine göre daha şanslısın. en azından ipler senin elinde.

bence macera arama. dişini sık, paranı biriktir, mühendislik alanında yüksek için git. devamında zaten orada kök salarsan baktın olmuyor o zaman kasiyerlik de yaparsın.

almanya'nın mühendislik devi olmasının almanlarla pek alakası yok. baktığın zaman abd de dünyanın açık ara en zengin, saçmasapan varlıklı bir ülkesi ama katma değeri yaratanlar hintli, çinli, vietnamlı dayılar filan. bu ülkeleri dev yapan şey kafası çalışan adamlara imkan sağlamaları. yoksa bira şişesi toplayıp onun depozitolarıyla hayatta kalmaya çalışan alman da var. hepsi mühendis olmuyor, hepsi zeki veya başarılı büyümüyor.
0
mark greg sputnik
(24.04.23)
amac ne?
memur zihniyetli isen, para cok onemli degil tr'ye yakin olayim diyorsan avrupa.
yok vahsi kapitalizmciyim, para pesindeyim diyorsan amerika.
ortaya karisik birsey ariyorsan, britanyanin kopegiyim diyorsan commonwealth.

kesiyerlikten baslarim kafasi olumlu cunku buyuk ihtimal oyle olacak, ama olene kadar kasiyerlik yaparim yeterki cikayim kafasi sakat.

dil konusu cok kafaya takilacak bir mevzu degil, halledilir.
0
cooperr
(24.04.23)
yukarda güzel özetlenmiş. yasal olarak gitmenin 5 yolu var aslında diye bir ek yapayım:

1-Eğitim
2-İş bulmak
3-Evlilik
4-İş kurmak
5-Yatırım yapmak (bazı ülkeler için geçerli)

Her birinin ülkeden ülkeye değişen kırılımları var. Öncelikle "kasiyer olarak da çalışırım" yeter ki gideyim kafasından çıkın. Mühendisseniz ve ortalama üstü kazanan bir mühendisseniz almanya'da vb kasiyer olarak ya da benzeri vasıfsız işlerde çalışamazsınız yaşam kaliteniz ciddi oranda düşer. Türkiye'de işinde gücünde ve ortalamanın biraz üzerinde kazancı olan insanların vasıfsız işçi olarak gitmesi çok manasız. Muhtemelen yurtdışı için tek fırsatınız olacak hayatınızda, onu da böyle boşa harcayacaksınız.

Adım adım üstünden geçelim. yukardaki adımların.

1-Eğitim: bu zaten net. yüksek lisans için başvuru yapabilirsiniz. Birçok ülkede ab dışından gelenlere eğitim paralı. Ama bazı ülkeler ya da üniversiteler mühendislik, ziraat vb niş alanlara yönelik imtiyazlar sunuyor. İş geçmişiniz varsa yüksek lisans başvurusunda büyük avantaj. Burada da 2 kriter var. Almanya gibi ülkelerde yüksek lisans çok ciddiye alınır ve epey sıkı ve zorlu bir kabul süreci sizi bekler. Hollanda, İsveç, İngiltere, İtalya, İspanya, Polonya, Çekya vb ülkelerde çok iddialı olmayan özel okullardan daha kolay kabul alırsınız. Size çok büyük bir artı sağlamaz oradan alacağınız diploma tabii. Ama AB sınırları içinde yasal olarak oturma hakkı sunar. Ayrıca yine o ülkede bir eğitim kurumundan diplomanızın olması yine iyi kötü bir avantajdır iş ararken. Bazı ülkeler mesela polonya, okurken çalışma konusunda epey esneklik sunuyor. Tabi bu çok suistimal edildiğinden, lisans gibi gidip vasıfsız işlerle çalışma izni alıp ülkede kalanlar olunca, vize süreçleri zorlaştı oralarda da. Bu yolla gitmek istiyorsanız, yüksek lisans konusunda ciddi olduğunuzu göstermeniz lazım. Hakikaten sonrasında da bu alanla ilgili işler kovalayacaksınız orada.

2-aİş bulmak. AB özelinde konuşuyorum mühendislik diplomanızla ve iş geçmişiniz de varsa blue-card almanız çok zor değil. Yeter ki "vize sponsorluğu" sunan bir şirketten teklif alın. Türkiye'de uluslararası bir şirketteyseniz zaten türkiye'den oraya zıplamak çok zor değil. Ha AB ülkeleri son zamanlarda türkiye'den daha zor adam alıyor. Onun yerine Türkiye'den Dubai'ye giden çok. Çünkü Dubai Expat bölgesi. Orada 2-3 sene hem para biriktiriyor hem çevre ediniyor. Çünkü dubai'de çalışan avrupalı ve amerikalılar birkaç yıl sonra başka ülkeye geçiyor ya da evlerine dönüyor. Eğer iyi bir network sağladıysa bu bağlantılar da özellikle yönetici seviyesinde ab ülkelerinde iş kapısı açabiliyor. Vasıflı işçiyseniz bu arada almanya'da iş arama vizesi var. 6 ay almanya'da oturma ve iş arama hakkı sunuyor size. Türkiye'dense orada iş aramak daha rahat olabilir. ama tabii 6 ay orada geçinecek paranızın da olması şartı var.

2-bİş bulmanın diğer yolu da mavi yakalı sayılabilecek bir meslek sahibi olmak. Özellikle AB'de beyaz yakalı vasıflı insan çok. Ama daha teknik alanlarda çalışacak tekniker, operatör gibi insanlara ihtiyaç çok. Ya da berber, terzi, aşçı, tesisatçı, vinç operatörü gibi meslek sahibi insanlara... Bu tabii ki elini kolunu sallayarak olmuyor. Ciddi ciddi bir eğitim kurumundan belgenizin ve bu alanda iş geçmişinizin olması lazım. Bir de beyaz yakalı işlerde ingilizce yeterli oluyor genelde ama bu işlerde gidilen ülkenin dilini b1 seviyede bilme şartı oluyor genelde. Yine de Türkiye'den ciddi ciddi bir "mavi yaka" göçü de var. bu konuda çalışan ajanslar var. Aynı zamanda işkur üzerinden de sık sık almanya gibi ülkelerden bu konuda iş ilanları düşüyor. Burada özellikle aşçılık birçok ülkede iş fırsatları açabilen bir alan. Ama çok ciddi eğitiminizin ve iş geçmişinizin olması lazım en azından 2-3 yıllık.

3-Evlilik. Allah mesut etsin, çeşme'de, antalya'da birinin kalbini çalabilirseniz alır götürür sizi de.

4-İş kurmak. Ankara anlaşması çok büyük nimet. Birçok AB ülkesinde şahıs şirketi kurarak oturum hakkı elde edebiliyorsunuz. Tabii ki çok sıkı şartları var. Öncelikle alanınızla ilgili bir iş yapmanız lazım ve o alanda türkiye'de bir iş geçmişiniz olmalı. Yani mühendisim ben şimdi de hollanda'ya restoran açacağım derseniz kimse yemez. Ama şunu yapabilirsiniz, makine mühendisiyim ve hollanda da mühendislik alanında danışmanlık ve ekspertiz hizmeti vereceğim diyebilirsiniz. Mesela bu yöntemle bir firmayla freelance iş anlaşması yapıp normal çalışan gibi oraya iş yapan bir arkadaşım oldu Londra'da (ui designer). Bu yöntemle ya ciddi ciddi şirket kurar çalışırsınız. Ya da freelancer olarak fatura kesip normal bir firmada iş yaparsınız. Şartlar ülkeden ülkeye değişiyor. En kapsamlı bilgi hollanda konsolosluğunun sitesindeydi benim gördüğüm. Ama bu vizenin de bağlayıcılığı var, mesela yıllık belli bir gelir limitini tutturmanız lazım vizenin yenilenmesi için. Başvurularda da iş planınızı çok iyi anlatmanız lazım. Uzun vadede istihdam sağlayabilmeniz de önemli.
Özellikle danışmanlık, freelance vb şekilde çalışabilecek beyaz yakalı iş kolları için çok fırsat sunuyor ve çok da faydalanan oldu. Ya da türkiye'de aşçı, kuaför falan olup dil öğrenip yurtdışında böyle iş kuranlar da oldu. Youtube'a yazın çıkıyor. Ankara anlaşmasıyla kuaför falan açanlar var hollanda'da. Bir de henüz AB'ye girmemiş ama eli kulağında bazı balkan ülkelerinde şirket açmak falan kolay. Şu anda karadağ mesela türk restoranlarıyla, dükkanlarıyla dolu. Onlar heyecanla AB'ye girmeyi bekliyor orada. ABD'de ise 900.000 dolar yatırımla bir iş kurar ya da bir işe ortak olursanız direkt vatandaşlık alabilirsiniz.

5-Yatırım. Bazı ülkelerde gayrimenkul yatırımı yaparak oturum hakkı alabiliyorsunuz. Hepsinin şartları kendi içinde değişiyor. Bazısı vatandaşlık veriyor, bazısı sadece oturum veriyor, bazısı yanında çalışma izni de veriyor gibi gibi... Varsa sermayeniz, gelir de sağlayabilirseniz gayrimenkulle bu da bir yöntem.

bunun dışında umut fakirin ekmeği greencard her zaman bir fırsattır.

Ama sizin manteliteyi bi değiştirmeniz lazım. Niyetiniz ne o bile belli değil.

Yani gidip birkaç yıl para kazanayım sonra döneyim türkiye'de ezeyim mi diyorsunuz? O zaman basın gidin dubai'ye, katar'a...

Yok orta sınıf rahat bir hayatım mı olsun diyorsunuz. O zaman nitelikli göçmen olarak Avrupa'yı zorlayın. Ama burada da seçiçi olun. İnanın almanya'da kasiyer olarak çok daha süper bir hayatınız olmayacak. Bir de AB ciddi ciddi otomasyon yatırımları yapıyor. Çünkü nüfus az, niteliksiz nüfus da az. İşçi maliyetli. Haliyle birkaç yıl sonra vasıfsız işçi statüsü daha da zor olacak AB bünyesinde.

hele ABD'de kasiyerlik falan niyetiniz varsa hiç boşa uğraşmayın. ABD'de türkiye'yi mumla ararsınız. ABD gerçekten orta üst sınıf olarak yaşamayı garantileyen bir gelir ya da iş fırsatı varsa tercih edilebilecek bir ülke. Kasiyerlik, uber sürücülüğü yapmak için ABD'ye gittiğinizde nolur hasta olmayayım da hastaneye düşmeyeyim diye dua edersiniz her gün. Ha ben oraya kapağı atayım, kendime nitelikli işler bulurum diyebiliyorsanız ona bişey diyemem. ABD yükselmenin de, dibe vurmanın da sonunun olmadığı bir ülke.

AB sınırları içinde özellikle kuzey avrupa'da devlet sizin dibe vurmanıza mani olur. sosyal yardım yapar, iş bulur hatta norveç'te falan ev bile bulur. Ama ABD'de sistem çok acımasızdır.
0
anten
(24.04.23)
Alanınızda yetkinliğiniz varsa tr’den başvuru yapıp kabul alıp gidebilirsiniz. Öyle mühendisler var ki almanca, hollandaca bilmese bile oralarda yüksek maaşa iş bulup gidiyorlar. İyi değilseniz para verip kursa fln kaydolun. Bir şekilde kalmanın yolunu bulursunuz zaten oraya gıdince.
0
yalniz kizkulesi
(25.04.23)
ana dilini öğrenmekte zorlanacağın herhangi bir ülkeye gitme.
0
rain when i die
(25.04.23)
(7)

Hiç Lamborghini'ye bindiniz mi ?

Yourcousinmarvinberry
Autoshow'larda vs olanını kastetmiyorum tabii, baya ön veya arka koltukta binip gittiniz mi ?Bu arada Lambo değil de başka bir hypercar olduysa o da olumlu.
Autoshow'larda vs olanını kastetmiyorum tabii, baya ön veya arka koltukta binip gittiniz mi ?

Bu arada Lambo değil de başka bir hypercar olduysa o da olumlu.
0
Yourcousinmarvinberry
(22.04.23)
Hiç binmedim
Cobra ya bindim kullandım spor araba dersen maks.
0
kisa
(22.04.23)
Hypercar sayılır mı bilmiyorum şunun pilot mahaline oturmuştum ama direksiyonu yoktu ben bindiğimde fkfkfk süremedim.

ibb.co
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(22.04.23)
Lambo’ya hiç binmedim ama USA’da Mustang Camaro falan kullandım, bir de 1987 Ferrari Testarossa sürme şansım olmuştu, bambaşka bir tecrübe. Günlük hayatta 1.6 Ford Focus kullanıyorum uzun süredir ve artık o kadar alıştım ki vücudumun bir uzvu gibi oldu; yukarıda bahsettiğim araçların sürüş dinamikleri yol tutuşları falan bambaşka. Ferrari özellikle 35 yıllık araba ama cillop gibi bakılmış ve o motor sesi, o vites geçişleri, pedala dokunduğundaki o güç hissiyatı… Motorlu taşıtlara yükselmeye başladım açıkçası o sürüşten sonra…
0
vedatchilipeppers
(22.04.23)
Ferrari LaFerrari sürdüm.
0
gabe h coud
(22.04.23)
hayır. hiç ilgimi de çekmedi.
0
deartheodosia
(23.04.23)
lp560-4 ve GTR'a bindim yolcu olarak, 2010 falandi, ikiside sifir ayarinda araclardi.
istanbul-edirne arasi otobandan koparak gitmistik.

e60 m5, f80 m3 ve audi rs5 kullanma firsatim oldu, guzel araclar.
0
cooperr
(23.04.23)
Ankara'da eskiden sarı bir diablo vardı belki duruyodur halen, onunla bir tur atma şansım olmuştu, bir de carrera gt3 rs test etme şansım olmuştu. 1 hafta depresyondan çıkamadım sonra :)
0
mirty
(23.04.23)
(3)

yurtdışına gitmenin en kolay yolu nedir?

vss
arkadaşlar kamuda öğretmenim ve aynı zamanda bilgisayar mühendisliği diplomam var. yurtdışına en rahat nasıl çıkabilirim?almanya şimdi alıyormuş 6 puanlık sistem falanla da tavsiye eder misiniz?
arkadaşlar kamuda öğretmenim ve aynı zamanda bilgisayar mühendisliği diplomam var. yurtdışına en rahat nasıl çıkabilirim?

almanya şimdi alıyormuş 6 puanlık sistem falanla da tavsiye eder misiniz?
0
vss
(21.04.23)
Nitelikli göçmenlik programları: Kanada, Avustralya, Yeni Zelanda
Green Card: ABD
İş bulup sponsor şirketle gitme: Avrupa geneli
Almanca varsa: İş arama vizesiyle Almanya'ya gitme, iş bulup kalma
0
salihdt
(21.04.23)
yuksek lisans. sonrasinda calisma izni veriyor bircok ulke, sirket sponsorlugu vs gerektirmeden.
0
hot potato
(21.04.23)
once avrupaya bak, olmuyorsa amerika.
commonwealth son care.

yol olarak da muhendislik ya da isletme master'i ayagina ogrenci olarak cikip kalmaca..
0
cooperr
(21.04.23)
(7)

sizce hangisinde kalmalıyız?

andlee
fiyatı en uygun olan konum az uzakta. 3 gece için 8000 tl.https://www.booking.com/hotel/fr/lebron.tr.html?aid=898224&label=Share-nMvLdp%401681913697&sid=ac65edb5e1d7ef105bb89fdf9e9ccec8&atlas_src=hp_iw_btn&checkin=2023-05-19&checkout=2023-05-22&dist=0&group_adults=2&group_children=0&no_rooms=1&room1
fiyatı en uygun olan konum az uzakta. 3 gece için 8000 tl.

www.booking.com

13.500 tl 3 gece için ev gibi. kendi yeme içmen yapabilirsin. konum iyi.

www.booking.com

12.500 3 gece. hotel. konum herhalde en iyisi.

www.booking.com
0
andlee
(21.04.23)
3>2>1
0
paintov
(21.04.23)
2yi begendim. 1in puanı çok düşük
0
ala09
(21.04.23)
paris/fransa islerini bilen birine sormani tavsiye ederim.

mosyo logisticmanager'a sor, Napolyon'un uzaktan akrabasi, Fransa ondan sorulur.
0
cooperr
(21.04.23)
Abi neredeyse hepsi aynı bölgede. 1in puani kabul edilebilir seviyeden çok düşük.
Ben ya marais ya da montmarte yakını kalırdım Heralde. Özelikle Fransızca yoksa ve metro çok kullanmak istemezsem (marais'den gene gerekir ama daha kısa).

Buralara bakarken gezmek istediginiz yerleri google'da seçip en çok nerede olacaginiza bakarak yaptiniz mi? Ona göre liste azalabilir. Ama illa bu bölgede olacaksa ben 2>3>1 derim. Nedense kendi yemegimi yapma imkani hosuma gider hep.
0
logisticsmanager
(21.04.23)
Bu arada airbnb istersen benim hoşuma giden airbnbler var (hangi tarihler istediginden emin değilim), daha ucuza olabilir.

Örnek;
abnb.me
abnb.me
abnb.me
0
logisticsmanager
(21.04.23)
Hocam Fransa'ya hic gitmedim ayiptir soylemesi ama cok gezen 10+ yillik booking musterisiyim.

1. numara puani 5.5 Arkama bakmadan kacardim, yorum okumaya tenezzul dahi etmem. 6.5 olsa gene kacarim. Daha gecen 6.60 puanli, yer seviyesinde alcak yataklari olan pis bir otelde kaldim mesela, soguktan da dondum otelde isitmayi acmiyorlar, battaniye yorgan gardropta diyor bana. 7 alti sakattir benim kitabimda ozellikle bu tarz cok turist ceken buyuk sehirlerde. Tek artisi lokasyon olup ordan aliyorlar o puani da cogu. Sicak suyu olmayan, pis havlulu, lekeli carsafli, bed bugs'li tatilin zehir oldugu durumlar olabiliyor. Ha gencsin, ogrencisindir, butcen kisitlidir, standardin dusuktur anlarim ama bir yastan sonra cekilmiyor, degmiyor yani. Dusun fake, sisirme yorumlara ragmen bu puani almislar.

2. numaranin yorumu dahi yok, denek ben olacam ha, hocaya risk budur deyip bos kagit verip 100 alan ogrenci sansina yakindir senin iyi mekana denk gelmen bu tarz yorumsuz yerlerde, direk elerim. Bir de bunlar eski berbat puanli kotu yerler oluyor, adini madini degistiriyor, tekrardan yorumsuz olarak basliyorlar falan. Burasi icin oyledir demiyorum ama var oyle cakalliklar

3. numara 1900 kusur yorum almis, yani bayagi tercih edilen bir yer, hem puani da iyi. Dogal olarak secimim bu olurdu secenekler arasinda ha gene yorumlara bakarim
0
freedonia
(21.04.23)
3 ü seç
0
basond
(21.04.23)
(16)

Bu insanla bir daha konuşur muydunuz?

marowak
Halamı aradım bayramlaşmak için. Konuyu siyasete getirdi, kime oy vereceksin dedi. Kestirip atmak için muhalefete oy vereceğim dedim. Başladı saydırmaya onlara vatan hainleri oy verir, ben hain değilim onlara oy vermem, onlar Ermeniler, Aleviler, pkklılar, vatanını sevmeyen onlara verir falan böyle
Halamı aradım bayramlaşmak için. Konuyu siyasete getirdi, kime oy vereceksin dedi. Kestirip atmak için muhalefete oy vereceğim dedim. Başladı saydırmaya onlara vatan hainleri oy verir, ben hain değilim onlara oy vermem, onlar Ermeniler, Aleviler, pkklılar, vatanını sevmeyen onlara verir falan böyle bir dünya şey saydı. Ben laf anlatamayacağımı bildiğim için hiç tartışmadım bile. He diyip geçtim. Ama doğrudan bana da vatan haini dedi yani. Sonra da hiçbir şey olmamış gibi havadan sudan konuşup telefonu kapadım. Kime oy verdiği cidden umurumda değil de insan kendisini bayramlaşmak için arayan yeğenine bunu der mi? Cehaletine vermek istiyorum zaten yılda 1 kez anca görüşüyoruz da bu nedir yahu?
0
marowak
(21.04.23)
Cehaletine vermek de insanın ne kadar sınırını bozsa da, küslük insanın daha çok canını sıkıyor. Boş verin. Bayramdan bayrama arayın siz.
0
allah yazdiysa bozsun
(21.04.23)
Ne kadar ölçüsüz olsa da siyasetten ayrı bakmak akrabalık bağlarına.
Siz bağları koparmayın.
Bir çok yerde yaşanan şeyler.

Hainlikten kastını da, ülkeye zarar verenler vermek niyetinde olanlar olarak anlamak lazım. Genelleme olsada sizi hedef alan özel bir durum yok. Aynı tarafta olanların da ayrılıklar veya fraksiyonlar oluşturduğunu biliyoruz.

Yoksa solcu da olsa, dışarıya hiç bir şekilde bağlı veya ülkemizin onların boyunduruğu altına girmesine karşı gayret gösterecek şekilde ülkesini düşünenlerin de olduğunu biliyoruz .
0
diyecevaplandı
(21.04.23)
"Vatan haini olmadığım için muhalefete oy vereceğim." deyip kapatsaydın da kudursaydı. Bir daha da konuşma sonra. Benim 3 tane örneği vardı. Biri böyle, biri "vatan haini" diyecek kadar ileri gitmese de buna çok yakın bir akrabam vardı, bir tane de "bunları öldürmek lazım" tarzı bir şeyler diyen vardı çıkardım hayatımdan.

Akrabalık kan yoluyla bulaşan bir hastalıktır. Kötü insanları kopar gitsin.
0
nawar
(21.04.23)
Halanızla bir sevgi bağınız yoksa aramayın. Görev icabı, bizden büyüktür diye adetten yapılan aramaların hiçbirini yapmama taraftarıyım. Hala olma statüsünden bağımsız seviyorsanız aramaya devam edin.
0
ruhen hastayim ben
(21.04.23)
Konuşmazdim ve temelli olarak hayatımdan çıkarırdım, kullanabileceğim en yumuşak ifadeler bunlar.
0
sanguine
(21.04.23)
Ülkede kaç kişinin ailesinde AKPli yok ki? Yani her AKPli ile muhabbeti kessek ülkenin önemli bir kısmı selam verecek aile büyüğü bulamaz. Siyaset muhabbetine girmeyin kısmet/inşallah/maşallah üçlemesiyle geçiştirip gidin bence.
0
salihdt
(21.04.23)
bu insanlarin sonu yapayalniz kalmak. arama, sorma
0
ala09
(21.04.23)
Onlar da öyle, yapacak bir şey yok.
Yılda bir he diyip geçeceksin.
0
neymis
(21.04.23)
Konuşurum tabii ki. Ama Halamla siyaset konuşmam. Hata sizde o ne kadar oraya getirse de bi çalımla çıkmalıydınız.
0
naksidil
(21.04.23)
Konuşmazdım. Sadece sinir bozuyorlar şuan sizin yaşadığınız gibi.
0
meraklitursucu
(21.04.23)
yilda bir kez konusmaya devam..
0
cooperr
(21.04.23)
Duyurunuzun içeriğini okurken, anne baba tarafı akrabalarımda tek bir AKP'li olmadığını fark etmek mutlu etti. Bu durum hayatımdaki en büyük övünç kaynaklarım arasında liste başı falan olur sanırım.

Neyse. Sorunuzun cevabına gelirsek de, dolaylı dolaysız hangi yolla olursa olsun bana bir şekilde "vatan haini" diyebilen birinin yüzüne bir daha bakmam, sesini de duymam.
0
jonas
(21.04.23)
Halam bana "onlar Alevi vatan haini onlara oy veren de vatan hainidir" dese üzülürdüm, demek ki halamın demansı Alevi olduğumuzu unutacak kadar ilerledi derdim gkfkfk. Neyse şaka bi yana zorunlu haller dışında çok görüşmezdim herhalde.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(21.04.23)
akrabayla ve arkadaşlarla asla siyaset konuşmayın.

akrabayla ve arkadaşlarla asla ticaret yapmayın.
0
alperz
(21.04.23)
Halanın numarasını yazsana kanka bişiy dicem :))

asla aramam hatta engellerim.
0
karayel
(21.04.23)
ben olsam gorusmeyi keserdim. eger israr olursa bir sekilde, ben seni gecen bayramda aradim ama sen bana vatan haini deyip hakaret ettin derdim.
0
Sour
(22.04.23)
(21)

Çok parası olup çalışmayanlar bordro ve emeklilik işini nasıl hallediyor?

zeleno
Malum kredi kullanabilmek ya da kredi kartı alabilmek için bordro şart, miras ya da farklı yollardan çok zengin olanlar bordro işini ne yapıyor? Milyon dolarınız olsa da bordronuz yoksa kredi hatta kredi kartı bile alamıyorsunuz malum. Bu insanlar şirket kurup kendine maaş mı bağlıyor?
Malum kredi kullanabilmek ya da kredi kartı alabilmek için bordro şart, miras ya da farklı yollardan çok zengin olanlar bordro işini ne yapıyor? Milyon dolarınız olsa da bordronuz yoksa kredi hatta kredi kartı bile alamıyorsunuz malum. Bu insanlar şirket kurup kendine maaş mı bağlıyor?
0
zeleno
(20.04.23)
o kadar paran olunca gerekmiyordur. Mesela kripto zengini olan ama maaşlı olmayan biri aynı bu dediğin durumda kalmıştı, blokeli kredi kartı açılabiliyormuş mesela 100 bin bloke ettirip o kadar limitli kart alıyor. Biraz kullandıkça bunlar gerekmeden limit yükseltebiliyordur herhalde.

Emeklilik için de, uğraşacaklarını sanmam ama dışarıdan prim yatırmak veya özel bireysel emeklilik yapmak zor değil ki?
0
nhk ni youkosu
(20.04.23)
Gerek kalmıyor olduğunu sanmıyorum. Bordron yoksa sistemin baya dışında kalyosun. Hatta Tr de maaş dışında gelir olarak sadece kira geliri kabul ediliyor. Faizde duran 10 milyon doların olsa bile gelirden saymıyorlar. Vize alırken bile aşırı zorlanırsın bence.
0
🌸zeleno
(20.04.23)
Eski bir banka calisani olarak soyluyorum, 10 milyon dolariniz varsa o karti size sube muduru elleriyle getirir teslim eder. Kimse bordro falan takmaz kafasina. Keza gercekten zengin bir insan neden SGK ile ugrassin. Mesela 10 milyon dolar parayi yabanci hisselere yatirsaniz en muhafazakar hesaplamalara gore bile yilda ortalama %5 kazandirir; O da 500 bin dolar yapar, Turkiye'de bir insani krallar gibi yasatacak para...
0
salihdt
(20.04.23)
Bordrom yok bam güm veriyorlar. Hiç demiyorlar işiniz nedir diye. Kaç para geliriniz var diyen oldu o kadar.
0
Amory Lorch
(20.04.23)
milyon dolarlara bile gerek yok, yarin mahallendeki x bankasini ara, $250k dolar yatiracam, aksamustu geliyorum de, banka muduru seni kapida karsilar, kart yat ne istiyorsan o gun alir cikarsin.
0
cooperr
(20.04.23)
Gayrimenkulünü teminat gösterip kredi çekebilirsin, bordro gerekmez.
0
gabe h coud
(20.04.23)
peki @zeleno'nun yazdığı gibi vize'de ne olur bu durum? parası olana vize de kolay mı çıkar, bordrosuz, sgk'sız vs.
0
absel
(20.04.23)
Vize konusu biraz daha farkli ama zaten sorudaki senaryo da cok olasi degil. Belli bir ana kadar hicbir hesabi, geliri, vb. olmayan ancak bir anda zenginlesen bir insandan bahsediyoruz... Diger yandan vize aslinda "Benim ulkeme gelen bu adam geri doner mi, yoksa kacak olarak kalmaya calisip bana yuk olur mu" sorgusu. Yine ayni ornek uzerinden gidersek; hicbir calisma gecmisi olmayip da bir anda hesabinda 100 bin dolar belirmis adam cok riskli, zira onu ulkesine baglayan bir sey yok ama kacak gocmen olarak belli bir sure idare edecek parasi var... Diger yandan 10 milyon dolari olan adam kacak gocmen olmaya tenezzul etmez gider cok isterse golden visa programlariyla kalici oturum izni alir zaten, yani riski dusuk. Tabi burada gercek vize kararinin ne olacagini bilmek mumkun degil.
0
salihdt
(20.04.23)
@salihdt
@cooperr

ama bahsettikleriniz de bordrolu kişiyi milyonerden daha avantajlı yapmıyo mu? hiç parası yok ama bordrosuyla istediği bankanın istediği şubesinden her türlü kredi işini hallediyo, diğeri işini yaptırmak için şubelere para aktarmak zorunda. her türlü dezavantajlı yani. aslında sormak istediğim böyle bir kişi kolay yoldan nasıl varlığını bordrolu şekilde yapabilirdi, şahıs şirketi falan mı kuruyolar onu merak ettim.
0
🌸zeleno
(20.04.23)
Çok parayı biraz daha tanımlasanız iyi olur. 10 milyon dolar demişler. Öyle bir nakit mevcutsa bankanın genel müdürü arar sizi zaten. Vize işlemlerinde de nakit dışında göstereceğiniz tapu ve ruhsatlar zaten vardır.
0
elestirman
(20.04.23)
@elestirman

10 milyon dolar farklı bankalarda ve farklı varlıklardaysa ne olacak? hangi müdür arayacak? bu kadar parası olan biri tek bankaya koymaz zaten.
0
🌸zeleno
(20.04.23)
Bordrolu üst düzey memur olup vize reddi alanlardan haberiniz yok galiba. Bordrolu çalışan olarak başvurduğunuzda sizden bir sürü evrak isteniyor, çalışmıyorum derseniz sadece gideceğiniz günleri karşılayacağınızı gösterir finansal durum yeterli oluyor.
0
Kahvedesu
(20.04.23)
Adresinizi yurtdışı yaparsanız bordro falan hiç bir şey sormuyorlar, banka ile ilişkiniz iyise veriyorlar.
0
bk
(20.04.23)
Bankada senelerdir 50K dolar civarı parası olan birine garanti bankası kredi kartı vermedi gelir göstermediği için.
0
vizivozo
(20.04.23)
maaş olmasa da kanıtlanabilir gelirin varsa kart veriliyor diye biliyorum. kira geliri de olabilir mesela. ya da kredi için bir teminat olarak mevduat yatırmanızı isterler. alır bence.
0
hknty
(20.04.23)
Devlet sadece maaş ve kira gelirini gelir olarak sayıyor. Milyonlarca Eurobond, faiz, temettü geliriniz olsa da gelirden saymıyor. O yüzden bordro ve kira geliriniz yoksa size ürünlerini vermeye yanaşmıyor. Ben de çok parası olan kişilerin şirket kurup kendilerie maaş bağlayıp bağlamadıklarını merak ettim bu yüzden.
0
🌸zeleno
(20.04.23)
İşte konu yaratılan senaryonun pek olasılıklı olmamasına geliyor yine... Banka özünde kendi riskini minimize etmeye çalışıyor. Düzenli bir gelir olması bunun ölçütü... Burada bir banka 100 bin dolar nakit varlığı 50 bin tl limitli bir kredi kartı vermek için yeterli bir "Bu insan borcunu öder" güvencesi görür, başka bir banka görmez, öbürü 100 bin tl limit için yeterli görür... Kişinin serveti arttıkça da risk düşeceği için bir noktada hiçbir banka banka bu kişiye kredi verme konusunda sorun çıkartmayacaktır. Bu 500 bin dolar olur, 10 milyon dolar olur.
0
salihdt
(20.04.23)
zengin değilim ama miras kalmış kira kazançlarım var.
abd borsasına 70.000$ var. (garanti yatırım üzerinden)
kağıt üstünde hiçbir işlem yapmayan bir şahıs firmasında bağkurluyum.
baksan bankaya sokmazlar.

kredi kartlarımın limiti 500k.
kira kazançlarımda önemli kısmı elden alıyorum, resmi kaydı yok.
kredi kart borcunun tamamını ödediğim için sanırım kart limitinide onlar attırıyor sürekli.
0
aslindasorunumpsikolojik
(20.04.23)
sen olsan hangisine borc verirdin: banka hesabinda 10 milyon dolari arti 10 tane evi olana mi? yoksa 15 bin lira geliri haricinde baska hicbir seyi olmayana mi?
0
baldur2
(20.04.23)
Çok parası olup çalışmayanlar, kağıt üzerinde çalışıyor oluyor genelde.

29 yaşıma kadar hiç çalışmadım. Hatta ilk işe girdiğimde 30'dan gün alıyordum. Ama aile şirketimizde çalışıyor görünüyordum. Muhasebe her ay, harçlığımı maaş öder gibi hesabıma gönderiyordu.

Çok parası olanlar için de sgk ile yasal bağlantısı olması birçok konuda avantajlı oluyor.
0
sailor
(20.04.23)
Mevduat bloke, tasit rehin, mulk ipotek, cek bloke/ciro, alacak devir/rehin vs vs parasi olan icin aldigi hizmetin karsiligi olabilecek bloke, rehin, ipotek, devir vs yapilabilir. Cok parasi olanin da mevduatini bankada tutmasi yeterli blokeye gerek kalmaz.
0
unidentified floating object
(20.04.23)
(7)

Dizi veya filmlerde unutamadığınız sahneler

pavlis
Mesela böyle:https://www.youtube.com/watch?v=9nGI8ZuCfHMSizin de var mı? Rica ederim Türkçe olsun.
Mesela böyle:
www.youtube.com

Sizin de var mı?
Rica ederim Türkçe olsun.
0
pavlis
(19.04.23)
Judgment at Nuremberg filminin 53. dakikasında başlayan monolog beni izlediğim tüm filmler arasında en etkileyen sahne olmuştur. Tabii etkilemesinin bir sebebi de sahneyi canlandıran oyuncunun o dönem sağlık sorunları nedeniyle kafasının gidik olması ve bu sahnede muhtemelen rol yapmayıp o anı yaşamasından kaynaklanıyor.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(19.04.23)
bu guzeldir baya:

youtu.be

bu da bonus:

youtu.be

hahaha
0
cooperr
(19.04.23)
youtu.be

Tabi ki bu

Edit:youtu.be

Aklıma geldi şu sahnede çok ağlamıştım. Eklemeden edemedim
0
yazdonumu
(19.04.23)
4 tane atayım hepsi benim çocuklarım gibi.

www.youtube.com

www.youtube.com

www.youtube.com

www.youtube.com
0
sassot
(19.04.23)
kronolojik gitmeye çalışayım.

* sinemadaki ilk filmim komser şekspir'in çok yalnızım be atam tiradında çok gerilmiştim. koskoca komiser ne hale düştü püü, etraftan biri görecek, çabuk toparlansa bari falan diye. derde bak.

* Reyting kurbanı, belki de şevket altuğ'un tv'ye küsmesine sebep olan unutma beni dizisinde kör bir adamın (metin şentürk'ün) evine giren hırsızın adamın kör olduğunu anladığında yaşadığı vicdan muhasebesini unutamıyorum.

* #69433022 burada yazdığım impala hikayesini erkan can'ın gazino şarkıcısı mı ne diye bir dizisinde kendi ağzından dinlemiştim. o an aklıma kazındı. kazındığı haliyle yazdım.

* leyla ile mecnun'da ismail abinin şekerpare ilk kez üstüne doğru geldiğinde gayri ihtiyari yere eğilip taş araması. ah ismail abi ah.

türkçe derken, altyazılı mı, dublaj mı, orijinal dil mi emin olamadığım için işimi garantiye almak adına türk yapımlarını yazdım.
0
onemoremile
(19.04.23)
dizi olarak bu, 30 sene önce izledim ama hâlâ aklımda. www.youtube.com

film: www.youtube.com
0
duster
(19.04.23)
beraesad
(19.04.23)
(14)

dişleklik sempatik mi itici mi? blue is the warmest colour

ala09
adele gibi. https://www.google.com/search?q=blue+is+the+warmest+colour+adele&tbm=isch&ved=2ahUKEwiJ-fmInrT-AhUPsKQKHVUTCFUQ2-cCegQIABAA&oq=blue+is+the+warmest+colour+adele&gs_lcp=CgNpbWcQA1CyAVioBmCqB2gAcAB4AIABAIgBAJIBAJgBAKABAaoBC2d3cy13aXotaW1nwAEB&sclient=img&ei=4fg-ZMmEHY_gkgXVpqCoBQ&bih=525&bi
adele gibi. www.google.com

izlerken ağzını kapatasım geliyordu şu bayanın. ağzı açık gezmesem de kendi dişlekliğim gözüme batmaya başladı hüü
0
ala09
(18.04.23)
Çoğu zaman itici.
Esas çekici olan diş telleri.
0
pavlis
(18.04.23)
Ağız, yüz ve diş yapısına ve ön dişlerin ne kadar uzun olduğuna da bağlı olarak bence tatlı.
0
Amaranta ursula
(18.04.23)
Dişler düzgünse, çok tatlı/seksi
0
gabe h coud
(18.04.23)
benim için her zaman itici.
0
deartheodosia
(18.04.23)
kişiye göre değişir.
0
ya ben lan neyse
(18.04.23)
Dişleklik bazı kadınlara yakışıyor olmasına rağmen erkeklere asla yakışmıyor
0
mya
(18.04.23)
kimisine yakisiyor, tipe bagli.
0
cooperr
(19.04.23)
Çoğu zaman itici ama boyutuna/oranına ve yüzün diğer hatlarına göre normal ya da sempatik gelenleri de var.
0
nawar
(19.04.23)
abi bu kizin kendisi cekici. bu kiz uzerinden ornekleme dogru olmaz. sempatik gelir gibi, aklima sisman ronaldo geldi cok sempatik adamdi.
0
antikadimag
(19.04.23)
itici ya da sempatik diyemem ama düzeltilmesi gereken ortodontik bir problem.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(19.04.23)
Yüzdeki ufak orantısızlıkları, minik kusurları çok çekici bulduğum için, komposizyona da uyumlu bulmuşsam eğer çok hoşuma gider.
0
lüzumsuz adam
(19.04.23)
elimizde olmayan bir şey olduğu için ne itici ne de sempatik.
0
nothing in my way
(19.04.23)
Bayılırım <3
0
Yourcousinmarvinberry
(19.04.23)
Bence tatlış
0
pembe mezarlık
(20.04.23)
(28)

Komşunuz yemek getirse yer misiniz?

Kahvedesu
Komşu dedim ama iş arkadaşı, iyiliğinizin geçtiği tanımadığınız birinin getirdiği ikram da olur. Sushi yapmış getirmiş mesela. Yer misiniz? Hijyen takıntığınız var mı?
Komşu dedim ama iş arkadaşı, iyiliğinizin geçtiği tanımadığınız birinin getirdiği ikram da olur. Sushi yapmış getirmiş mesela. Yer misiniz? Hijyen takıntığınız var mı?
0
Kahvedesu
(18.04.23)
Bi ısırık alır denerim, lezzetliyse devam ama damak tadıma uymuyorsa gidişat kötü. Çok komşu yemeği yedim bu ülkede komşu yemeğinden hiç zehirlenmedim daha önce.
0
birbilmecemvarçocuklar
(18.04.23)
oz annem sushi yapsa yemem.
0
alperz
(18.04.23)
hijyen takıntım yok fakat herkesin el tadı farklı oluyor, taze fasulye bile her evde farklı pişiyor, tadına bakardım beğenirsem yerdim

bir de sushi hiç yemediğim için önceki deneyimlerimle kıyaslayamam bu yüzden daha kolay yerim
0
freebird5406_2
(18.04.23)
Biz de onlara göre komşu oluyoruz aslında.
Doğrusu şüpheye düşmem o kadar.
Genelde komşunun getirdiği yenir.

Ramazan ayı boyunca evde oldukları müddetçe bana her akşam iftarlık getiren yan komşu var.
Yemeklerinde kendi damak tadımdan çok onun bu yakınlığına olan mahcubiyetim daha ön plana çıkıyor.
0
diyecevaplandı
(18.04.23)
@alperz+1
Komşuya ve yemeğe bağlı.
0
Amaranta ursula
(18.04.23)
Direkt çöp.
0
dissendium
(18.04.23)
dakikaksında gömerim. bazı insanların yemekleri alışılmışın dışında bir tada sahip olabiliyor ama sushi öyle bir şey değil.

hijyen açısından bakılınca da türkiye'de evde sushi yapan insan elini yıkıyordur ya. ahaha
0
bohr atom modeli
(18.04.23)
Gömerim pasaklı biri değilse. Sushi işi zor ve sakıncalı ama
0
glamdr1ng
(18.04.23)
Sushiyi cope sutlarim, bilindik yemeklerin tadina bakar guzelse yerim, begenmezsem cope.
0
unidentified floating object
(18.04.23)
bazi yemekleri tadim bile yapamam mesela mercimek kofte, icli kofte gibi seyler. onun disinda yerim hele narli asure falan gelirse oo oh
0
ala09
(18.04.23)
Özellikle el değdirilen şeyi söyledim. Börek de olur, mercimekli köfte de.

Niye çöp? Dışarıda yedikleriniz temiz mi?
0
🌸Kahvedesu
(18.04.23)
Yerim. Hayatımda yediğim en güzel yemekleri hep benden başkaları yapmıştı :)
0
ruhen hastayim ben
(18.04.23)
çok yakından tanıdığım hijyen konusunda güvendiğim biri değilse yemem. çocukluğumda teyzemde bile yemek yemezdim şu yaşa geldim hala yemiyorum. mantıklı bir tarafı yok evet restoranlarda vs sorun yaşamıyorum ama az tanıdığım komşu, eş dost vs insanların yaptığı yemekleri yiyemiyorum. ben evde sadece kendime bile elimin gireceği mercimek köftesi vs gibi şeyler yaparken eldiven kullanıyorum. maalesef takıntılıyım bu konuda.
0
hypathia
(18.04.23)
Sevmediğim bi yemek değilse yerim ya niye yemeyeyim. Sevmediğim yemekse de israf olmasın diye söylerim. Tencere yemekleriyle çok aram yok taze fasulye, bamya vs sevmem o tarz bi şey gelse aşşşırı kibar olarak reddederim. Ama onun dışında direkt gömerim, ben zaten her gün dışarıdan besleniyorum yani dışarıdan söylediklerimden daha lezzetli ve sağlıklı olacağı garanti gibi bi şey. Suşi de çok severim ve evde yapılmışını merak ederim yani denemiş olurum :d
0
nundu
(18.04.23)
Ahaha müthiş bir soru. Ben de kendi kendime hep sorgulardım.

Ben tanırlık durumuna göre davranış gösterirdim. Ufak tattım, baktım korkunç tatsız; yemem. O yemek alıp verme geleneğinden de çekerdim kendimi.
0
lüzumsuz adam
(18.04.23)
Allah muhtaç etmesin. açlıktan ölmedikçe komşunun getirdiği hiçbir şeyi yemem.
0
ya ben lan neyse
(18.04.23)
Komşu var komşu var.

Bir dönem karşı dairemizde Iraklı mülteci bir aile yaşıyordu, hayatımda yediğim en güzel etli dolmalar o evde pişti.
35 yıllık komşumuz var, iki ev arasında sürekli yemek gider gelirdi, sevdiğim bir şeyse yerdim.
Apartmanda bir hoarder komşu var, baya çöp ev, o kadın paketli bisküvi getirse çöpe atarım.

Bunların hepsi ailemin milyon yıldır yaşadığı apartman. Son 6-7 yıldır komşuluk ilişkim yok kimseyle. Bir ara bir komşuyla "tabağı boş göndermeme" döngüsüne girmiştik, oradan taşındık da kurtuldum.
0
kobuzchu kiz
(18.04.23)
Komşuya bağlı. Yemeğe değil. Yemek seçmem.
0
gabe h coud
(18.04.23)
restoranlardan daha temiz daha özenlidir herhalde evde yapılanlar… benim komşular bazen helva/aşure/meyve falan dağıtıyorlar ve yiyorum ama kendilerinin yaptıklarından şüpheliyim zaten. annem de yardımcısına yaptırıyor, güvenle yiyorum ahsjs. ama soruyu direkt gördüğümde yemem diye düşünmüştüm, bilmiyorum ikram edilen yiyeceğin görünüşüne göre değişir.

ben asıl iş yerinde getirilen çayları/kahveleri içmek istemezdim :/ en kötüsünü düşünüyorum.

güvenmek zorundayız ahdksl.
0
deartheodosia
(19.04.23)
yemeğin görünüşüne göre karar veririm.
0
vizivozo
(19.04.23)
ben %90 gomer gecerim, yemek fark etmez.
karim &90 cope atar, yemek fark etmez.
ikimizde evdeysek %90 cope atip atmama konusunda kavga cikar.
0
cooperr
(19.04.23)
Komşuya ya da iş arkadaşına bağlı. Orayı geçtikten sonra da getirdiği yemeğe bağlı. Takıntılı değilim ama hijyenin H'si yok çoğu insanda. Sushi yemem mesela. Elin çok fazla dahil olduğu yemeklerin çoğunda kişi tabanlı eleme kriterim daha sıkı.
0
nawar
(19.04.23)
Allah muhtaç etmesin +1
Çok üzülerek çöpe dökerim maalesef yiyemiyorum hiç bir şekilde. Ama bundan dolayı epey üzülüp vicdan azabı çekerim umarım Allah affeder :(
0
Gradient_tabanlı_mor
(19.04.23)
suşi falansa yok yemem çöpe atarım
ama yediğim sevdiğim bir şeyse tadarım yerim.
0
basond
(19.04.23)
Kesinlikle yemem, annem de bilir teklif dahi etmez. Bir eve girdiğinde o evde yaşayan insanların rutinlerine bağlı olarak, sadece o eve özel karakteristik bir koku olur. Yemekte de bunun tat versiyonu var. Ve ben o tadı almak istemiyorum. Restaurantlar ticari amaç güttüğü için neredeyse hep aynı lezzet var, en fazla sosla değiştirebiliyorlar bunu. Sadece sosun farklı olduğu yer beni bozmaz. Yemeği yedikten sonra kullanılan trans yağın akşam saat kaç gibi midemi ekşitmeye başlayacağını bile kestirebiliyorum, o kadar fabrikasyon bir durum var yani. Ama komşu yemeği... ı-ıh. Teyzemin yemeklerinde bu hissi bir tık az yaşıyorum mesela. Yine çok farklı. Uzaydan gelmiş gibi. Ama bozmuyor. Aidiyet duygusuyla doğru orantılı bu rahat yiyebilme olayı.
0
onemoremile
(19.04.23)
Disardan yemek yiyen biriysem komsunun getirdigini hayli hayli yerim. (Normal bi komsudan bahsediyorum, veya ev arkadasi vs.). Uzun yillardir yurtdisindayim, envai cesit yemek paylasiminda bulundum hic sikinti olmadi.

Hijyen takintim varsa dunyanin hicbir yerinde disardan da yemek yemem. Asil olay orada donuyor cunku.

Kiyaslayinca biri ev ortaminda paylasmak uzere ozenerek yapilmis yemek, digeri asgari ucretle calisan birinin umursamadan yaptigi, kar pesindeki isletmenin muhtemelen tarihi gecmis ucuz urunleri kullandigi bi isletme.
0
icim urperiyor
(19.04.23)
O kadar hijyen takıntım yok. Geçen komşu irmik tatlısı getirmişti yedik çok da lezzetliydi. Ofiste çalışırken kimi kek yapıp getirirdi sorgulamadan yerdik.

Ev ortamında hazırlanan ürünlerin restorantlarda/pastanelerde ne şartlarda ve hangi malzemeler ile yapıldığını bilmediğimiz tatlılardan veya ikramlardan (genel olarak) daha hijyenik olduğunu düşünüyorum.

Sushi özelinde normalde de yemediğim bir ürün olduğundan yemezdim. :)
0
Lethe
(19.04.23)
Valla yediğim en güzel yemekleri karşı komşum yapıyordu. Güzelse yerim yani. Güzel değilse bi bahaneyle ayağını keserim.

Sushi yemem ama genel o, komşuya özgü bişey değil.
0
plutongezegendegilmi
(19.04.23)
(4)

Seramik kaplama olan araba illa özel şampuanla mı yıkanacak?

chicha_v2
Sıfır araç aldım, seve seve seramik kaplama yaptırdım bayi sağ olsun :)Elimde şu üründen var eski araçtan kalma. Bunu kullanmamda sakınca olur mu?https://www.trendyol.com/newmix/cilali-fircasiz-oto-sampuani-5kg-p-31992530
Sıfır araç aldım, seve seve seramik kaplama yaptırdım bayi sağ olsun :)

Elimde şu üründen var eski araçtan kalma. Bunu kullanmamda sakınca olur mu?

www.trendyol.com
0
chicha_v2
(18.04.23)
hayırlı olsun.

5 kilo ver 169 tl. iyi bir şampuan değil muhtemelen.

tavsiye olarak megiuars'ın sarı şampuanı önerebilirim.

onun dışında daha üst düzey birşey istiyorsanız valet pro ya da chemical guys markalarını önerebilirim.

alacağınız ürün pH nötr olmalı.
0
false pretension
(18.04.23)
bir şey olmaz. ama genel olarak bu tip ürünlerde sonax, meguiars gibi ürünleri tercih ederseniz hem daha sağlıklı hem daha uzun ömürlü olur (hem şampuan hem boya/cila).
0
orient blue
(18.04.23)
Megiuars'a bi bakayım dedim maşallah yani o fiyatlar ne öyle :D

Bendeki şampuan bitene kadar para biriktireyim bari alırım o zaman :D
0
🌸chicha_v2
(18.04.23)
ne ile yikarsan yika bildigim kadariyla seramigin 2-3 senede bir tazelenmesi lazim, zamanla yok oluyor.
0
cooperr
(18.04.23)
(6)

Bu iki araçtan hangisi daha kalitelidir sizce?

twelfth
Otomobillerden çok anlamıyorum. Çalıştığım şirket yöneticilerine bu iki model ve markayı sunuyor. Eşimle çocuk sahibi değiliz. Bu durumda hangisini seçmek daha makul mantıklı olur? Kalite açısından yorumlamanızı rica ediyorum. İkisinin de baz donanımı.Volkswagen Tiguan 1.5 TSI ACT 150 PS DSGLifeAudi
Otomobillerden çok anlamıyorum. Çalıştığım şirket yöneticilerine bu iki model ve markayı sunuyor. Eşimle çocuk sahibi değiliz. Bu durumda hangisini seçmek daha makul mantıklı olur? Kalite açısından yorumlamanızı rica ediyorum. İkisinin de baz donanımı.

Volkswagen Tiguan 1.5 TSI ACT 150 PS DSGLife
Audi A3 SedanA3 Sedan 35 Turbo FSI 150 hp Advanced Stronic
0
twelfth
(15.04.23)
Motorları ve şanzımanları aynı. Tiguan: Yüksek Golf.
A3: Kaliteli Golf.

Yüksek ve daha geniş bir araba isteniyorsa Tiguan mantıklı. Bunlar önemli değilse; kalite, yalıtım gibi kriterler bakımından A3 iyidir.
0
thewhitewolf
(15.04.23)
Cok seyahat etmiyorsaniz ben olsam A3'un tadini cikarirdim cocuk yokken.
0
songforsomeone
(15.04.23)
Benzer kalitede araçlar bence zaten fiyatları da aynı.
Ben trafikte biraz yüksek bir sürüş konumunda olmayı seviyorum.
Ayrıca bagajı da önemsiyorum. Tiguanın bagaj hacmi audiye göre %50 daha fazla.

Audi bir tık daha performanslı ve spor olur. Üsttekilere ihtiyacınız yok da buna varsa auidiyi seçin.
0
ananiyimioguz
(15.04.23)
A3'ün içi daha kaliteli hissetirir. arka koltuk çok basık ama iki kişisiniz.

sizin durumunuzda A3 daha mantıklı bir seçenek.
0
nuisance
(15.04.23)
çocuk olmadığı için net A3.
0
false pretension
(16.04.23)
cocuk plani yoksa a3 al devam et.
0
cooperr
(16.04.23)
(8)

Bakımdan sonra verilen eski filtreler ve ön fren balata değişim

regina phalange
Bugün ilk yıl bakımı vardı aracımın. Filtreleri falan değiştirdiler eski filtreleri de arabaya koymuşlar poşet içinde. Bunu napıcam ben anı olarak kı saklıycam çöpe atsam olmıyor mu?Bir de ön fren balatarı değiştirilmişler iyi bişey gibime geldi normalde 15-16binde değiştirilirmiş benim 10bin aracım
Bugün ilk yıl bakımı vardı aracımın. Filtreleri falan değiştirdiler eski filtreleri de arabaya koymuşlar poşet içinde. Bunu napıcam ben anı olarak kı saklıycam çöpe atsam olmıyor mu?

Bir de ön fren balatarı değiştirilmişler iyi bişey gibime geldi normalde 15-16binde değiştirilirmiş benim 10bin aracım değiştirdiler. Beni mi yediler acaba nedir bu?
0
regina phalange
(14.04.23)
araç nedir bilmiyorum ama fren balatasının 10bin'de değişmesi çok erken. çok mu frene basıyorsunuz? ortalama bir aracın fren balatası 40-50bin'de değişir ama çok frene basmayan birisiyse, bu kilometre biraz daha uzar.

size verilen filtreleri çöpe atabilirsiniz.
0
false pretension
(14.04.23)
arac yaris arabasi degilse 10binde balata bitmez, garip. +1

filtre cop, degistirdiklerini ispatlamaya calisiyorlar.
0
cooperr
(14.04.23)
artık arabalarda balatalarda asbest kullanılmıyor. ses yapmıştır veya belki diskleri çizmiştir. değiştirmişlerdir. sıkıntı yok.

romanya'da enim bakımda eski filtreleri vermediler mesela ama doldurdukları yağın kutusunu verdiler.

parçaları çöpe at.

zamanında bizim arabada volan değişti, volanı verdilerdi elimize :)
0
rain when i die
(14.04.23)
Eski filtreler çöpe
Balatayı ben 50 bin km'de değişiyorum. 10 bin çok erken geldi bana.
0
etna
(14.04.23)
bakin degistirdik, bosa para almadik diyorlar
ilk gordugunuz cop kutusuna atin hepsini :)
0
Corc
(14.04.23)
Fren balatalarımı 90.000 km civarında değiştirdim. Gerçekten balata değişimi gerekip de değiştirdiyseniz sürüş alışkanlıklarınızı gözden geçirmeniz gerekiyor
0
denizgonen
(14.04.23)
Balataları atmayın, ileride tekrar kullanılırsınız. Mümkünse bir fotoğrafını atın kalınlığını görelim.

Şehir trafiğinde taksicilik yapsanız da 10 bin km balata bitmez, bence suistimal var. Hatta ben olsam hemen tekeri söker ve balataları incelerim, harbiden yeni balata mı takmışlar diye?

Yoksa hiç balata değişmediler de servisteki eski bir balata takımını senin bagaja atıp fatura mı ettiler?

İnanın bu evham değil, bizim ülkemizde yapılması çok normal bir şey.

Size verilen eski balataların kalınlığı çok inceyse, yani gerçekten değişmesi gereken bir balataysa, %90 sizin arabanızın balataları değildir.

Eğer size verilen balatalar gerçekten incelmişse, hemen yeni takıldığı iddia edilen balataları inceleyin, renginden yazısından tozundan belli olur değişip değişmediği.
0
John Bloor
(15.04.23)
filtreleri çöpe atmayın. geri dönüşüme verin. yetkili servise geri götürüp bıraksanız onlar geri dönüşüm şirketleriyle anlaşmalıdır büyük ihtimalle.
0
alperz
(15.04.23)
(9)

bu araba alınır mı?

asırlardır yandaş bir süredir çağdaş
hayatımda arabalarla hiç ilgim olmadı. o yüzden ne alınır ne alınmaz, kilometresi önemli mi ne hiçbir şey bilmiyorum.https://www.sahibinden.com/ilan/vasita-otomobil-audi-hasarsiz-kayitsiz-degisensiz-boyasiz-tamamen-orjinal-1091308763/detaybu tip 2000 model civarı spor arabaları seviyorum. ama eski o
hayatımda arabalarla hiç ilgim olmadı. o yüzden ne alınır ne alınmaz, kilometresi önemli mi ne hiçbir şey bilmiyorum.

www.sahibinden.com

bu tip 2000 model civarı spor arabaları seviyorum. ama eski oldukları için emin olamadım. siz ne diyorsunuz?
0
asırlardır yandaş bir süredir çağdaş
(14.04.23)
Dert sahibi olmak istiyorsanız alınır. Mantıklı düşünürsek alınmaz.
0
orient blue
(14.04.23)
Bu tür arabalar, sahibi tarafından çok hırpalanır. Yerinizde ben olsam, BMW 525 530 740 gibi bir araba alırdım, makam arabası gibi olduğu için temiz kullanılır.

Her durumda ayda bir sanayiye uğrarsınız.
0
alfired
(14.04.23)
Alınmaz.
0
kafasizbiri
(14.04.23)
"hayatımda arabalarla hiç ilgim olmadı" - bu cumle ile baslayan birinin 20 yasini gecmis bir alman almasi kumar olur. Gazinoya git, parayi rulete bas, kazanma sansin daha yuksek.
0
cooperr
(14.04.23)
çok masraf çıkaracak bir araba. Bu kasanın hastasıysanız ve illaki istiyorsanız garajda yatmış ve 200k km geçmemiş birini bulana kadar almayın derim
0
alaimisema
(14.04.23)
ederine satılsa alınır, bizde fiyatlar akıl alır değil.

www.autoscout24.com
www.autoscout24.com
ortalardan 2 örnek seçtim daha ucuzları vardı.
0
late viper
(14.04.23)
çile çekmek ve sanayiyle dost olmak için alınabilir.
arabalarla hiç ilgin yoksa paranın yettiği en yeni aracı al derim. çok üzülürsün yoksa.
0
roket adam
(14.04.23)
Bu arac icin degil ancak sevdiğim bir arac olsa yaşına bakmadan alırım. Bakımları zamanında yapılmış ve belgelendirilmesi şartıyla.
0
mirty
(14.04.23)
yurtici yurtdisi fark etmez, bedavaya bile verseler bu tarz araclar arabadan anlamayan arkadaslar icin tavsiye edilmez, yolda kalirsin..
0
cooperr
(14.04.23)
(12)

Evi bos tutmak mi satmak mi?

camussar
Son kiraci kansizin teki idi. Artik kiraci defterini kapadim. Ev kentsel donusume gidecek, surec devam ediyor. Muteahhitler vs. 1-2 yil bile surebilir. Bu halde satmak ile yeniden yapildiktan satmak arasinda ticari olarak ne olur? Kadikoy min caddesi 3+1 su anda. Yapilinca 2+1 olup metrekare dusecek
Son kiraci kansizin teki idi. Artik kiraci defterini kapadim. Ev kentsel donusume gidecek, surec devam ediyor. Muteahhitler vs. 1-2 yil bile surebilir.

Bu halde satmak ile yeniden yapildiktan satmak arasinda ticari olarak ne olur? Kadikoy min caddesi 3+1 su anda. Yapilinca 2+1 olup metrekare dusecek.

Aidat dusuk ama yakit merkezi sistem.

Ne dersiniz? Tesekkurler
0
camussar
(13.04.23)
Benim de bi kiracı vardı bayağı tatsızlık yaşamıştık, evden çıkınca "ya lanet gelsin" deyip evi kiralamaktan vazgeçmiştim 1 sene falan, kiraya vermedim boş boş durdu öyle, satmadım da. Sonra satsam mı lan acaba diye düşünürken beşinci günün şafağında leziz bi kiracı geldi o kötü günleri unutturdu bana. Gelmeseydi de yine de satmazdım galiba, yani acil para falan lazım değilse neden satayım yav evi dursun işte, sen de tut evini ev iyidir.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(13.04.23)
satma tabii ki. ben olsam depo yapardim veya 1 yillik kiralik zaten eni sonu yikilacagi icin kiracinin cikmama sansi kalmiyo
0
ala09
(14.04.23)
Kısa dönem kirala
0
gabe h coud
(14.04.23)
kısa dönem kirala ama dikkat et evinize çökmesinler.
satmayın başka kadıköy yok, belki bir dönem dövize karşı kaybecek fakat sonra değerini yine bulur.
0
nuisance
(14.04.23)
bos kalsin, kentsel donusumden sonra sat.
tr'de kiraciyla ugrasilmaz.
0
cooperr
(14.04.23)
2 evimden biri 8 yıldır diğeri 1,5 yıldır boş. paramla rezil olacağıma, bu şekilde o kadar huzurluyum ki.
0
Piyano piyano bacaksız
(14.04.23)
satma. bizimkiler de aynı pozisyonda değeri 2-3 kat artabilir dönüşümden sonra. zaten dönüşüm olacağı kesinse havada kaparlar senin evi.
0
bohr atom modeli
(14.04.23)
hocam kısa dönem kiralama diye bir şey yok. kiracı isterse evinize 10 sene boyunca çökebilir. biz de tatsızlık yaşadık. 12 bin lira kira değeri olan evi boşta tutuyoruz.
0
hold the door
(14.04.23)
Kesinlikle satılmaz, zaten şu anda o bölgelerde herkes deli gibi ucuza kapatacağı ev arıyor. Eğer acil nakit ihtiyacın yoksa dursun, mis gibi bir bölge kentsel dönüşüme de girerse şahane olur. Kira konusunda da çok nakit ihtiyacın yoksa bence de kiraya vermene gerek yok. Dönüşüm sürecinde kiracılara yardım açıklarlar, dönüşümden sonra da aynı kiracı otursun falan derler vs 5 sene düşük kirayla kitlenirsin.
0
roket adam
(14.04.23)
Kısa dönem kirala diyenler Erasmus ile gelen öğrenci ya da AirBnB tarzı şeyleri diyor sanırım. Onlar ise hiç yapmadım ama mantıklı geliyor. Normal kiralarım dersen onun kısası yok. @hodor söylemiş. 10 sene unutman gerekir sonra o evi.

Acil nakit ihtiyacı yoksa satma.
0
nawar
(14.04.23)
Öğrenciye ucuza ver. ama şartları baştan konuş.
0
liberal
(14.04.23)
Şu anki satış fiyatı ile, sıfır 2+1’lerin arasındaki fiyat kadar kaybın olur şimdi satarsan.
0
okumakserbestbegenmeksart
(14.04.23)
(4)

Ikea yatak kullananlar

floydian
Ne kullaniyorsunuz ve yine olsa yine alir misiniz?
Ne kullaniyorsunuz ve yine olsa yine alir misiniz?
0
floydian
(13.04.23)
mausund latex. yine olsa yine alirim, ama oyle WAUAUUUUWWWWW HAYATIM DEGISTI!!!! diyecegim bi yatak degil. rahat yani iste normal yatak, bi taraflarim agrimiyor kalktigimda, yay may yok, agirligi guzel dagitiyor birbirimizin hareketlerini hissetmiyoruz.

tek dezavantaji esssssseeeek olusu gibi agir.
0
taurina
(13.04.23)
3 yıl hovag kullandik 25 yil garantili yay diye satiyorlardi ama yatak 1 senede çöktü. Galiba o modeli artik satmiyorlar. Yeni yatağı yatastan aldik o da boyle vaov muthis degil ama en azindan dayak yemiş gibi kalkmıyoruz sabahları
0
instant crush
(13.04.23)
Almam.
Fiyat farklarını bilmiyorum ama kesinlikle yataş vs gibi markalar klasmanında değiller.
0
denizgonen
(13.04.23)
aldim 5 senede ho$af oldu yaylari coktu, bir daha almam.
0
cooperr
(13.04.23)
(4)

Arabadan Anlayanlar, Klima Sorusu

Corc
SelamlarGecen sene 1.2 motorlu bir arac aldim (benzinli)Turbosu da oldugu icin, neredeyse atmosferik bir 2.0 crv performansi aliyorum.Motoru soyledim, belki bu sorunla ilgilidir diye.Gecen yaz, klimanin bazen calisip bazen calismadigini fark ettimevin yakinlarinda bi "pratik servis"'ten randevu aldi
Selamlar

Gecen sene 1.2 motorlu bir arac aldim (benzinli)
Turbosu da oldugu icin, neredeyse atmosferik bir 2.0 crv performansi aliyorum.

Motoru soyledim, belki bu sorunla ilgilidir diye.

Gecen yaz, klimanin bazen calisip bazen calismadigini fark ettim
evin yakinlarinda bi "pratik servis"'ten randevu aldim
Yeni tip klima gazi sizinki, doldurmasi pahali, normalde olmasi gereken degere gore cok dusuk, doldurmamiz lazim dediler, doldurttum, 3 4 hafta sorun cozuldu

sonra heat wave oldu gecen yaz
ailecek uzun yoldaydik, resmen klima 25-30 dk calisti sonra durdu
disaridan, nemli, ilik havayi basmaya basladi

arabayi durdudup, yeniden calistirinca bi 3 4 dk yine soguk sonra yine boyle
derken kisa burada yaz zaten, bitti gitti

simdi bugun denemek istedim, yine soguk uflemiyor.
Yine gazi bitti? deseler, bu gaz benim bildigim senede 1 bitmez, nedir bunun derdi anlayan var mi?

Arac 50bin milde, bakimlari duzgun yapildi, QASHQAI TEKNA DIG-T CVT
0
Corc
(12.04.23)
klima sisteminde delik vb bir sebepten kaçak olabilir, bizde de benzer sorunlu bir araç vardı. ustalar sürekli gaz basıp yolluyordu. sonunda bir ustaya ısrarcı oldum, aracı bırakmamız gerekti. söküp kaçak testi yapıyorlarmış. kaçak çıktı, yaptılar(gaz basmaya göre epey masraflı olmuştu). sonuçta düzelmişti.
0
late viper
(12.04.23)
bir dahaki sefere gaz bastirirken boya koymalarini iste. siyah isikla gorunen bir boya katiyorlar icine. Sonra bekleyeceksin bir sure, klimayi kullan. Gazi tekrar bitince tekrar gotur, siyah isikla bakinca kacak nerde goruyorlar. Yoksa bilmeleri imkansiz, bir suru parcaya bosuna para harcarsin.
0
cooperr
(13.04.23)
klima borunda çatlak var muhtemelen. çok iyi bir klimacı bul. boşuna gaz bastırma. kaçağı tespit etsinler. borudaysa boruyu değiştir, kaynak filan yapalım derlersw yaptırma. orjinali çok pahalıysa birebir yan sanayileri var, yan sanayisini taktır fakat kaynak yaptırma! tamir bitince gaz bastır.
0
adivar
(13.04.23)
Kesinlikle kaçak var +1

Gaz azalıyorsa, ve gaz bastıktan hemen sonra çalışıyorsa kaçak vardır. Büyük ihtimal ile boruların ek yerinden, O ring'ten filan kaçırıyordur. Boru çatlaması da olabilir, ama dua edinki araç içinden, seperatörden bir kaçak olmasın. O zaman iş çok büyük.

Dükkana klima gazı makinesi koyan elektrikçilere vs değil, doğrudan işi oto klimacılık olan bir dükkana gidin. Sisteme yeteri basınçta boş hava basıp, ek yerlerine ve olası ihtimal bölgelerine sabunlu test yaparlar kaçağı bulmak için.

Bu şekilde bulunmazsa iş uzayacak, bu sefer özel bir kimyasal basıp özel gözlük ile kaçağı görmeye çalışacaklar.
0
John Bloor
(13.04.23)
(4)

İş yeri dedikodusu yapalııım

tulumba
Selamlar,Biraz iş yeri dedikodusu yapalım. Çalıştığım yerde benden yaklaşık 2 yıl önce girmiş bir çalışan var. Aynı ekipteyiz. İlk başta sessiz içe kapanıktır diye düşünüyordum. O yüzden günlük hayattan muhabbet açıp kaynaşmaya çalışıyordum. Ama baktım ki yok yani, bir sorun var. Muhabbeti başlatm
Selamlar,

Biraz iş yeri dedikodusu yapalım. Çalıştığım yerde benden yaklaşık 2 yıl önce girmiş bir çalışan var. Aynı ekipteyiz. İlk başta sessiz içe kapanıktır diye düşünüyordum. O yüzden günlük hayattan muhabbet açıp kaynaşmaya çalışıyordum. Ama baktım ki yok yani, bir sorun var. Muhabbeti başlatmasam konuşma kesinlikle olmuyor. Ama kattaki diğer arkadaşlarıyoa gayet hoşbeş ediyor.
Ya da aynı masada karşılıklı oturuyoruz. İş ile ilgili bir soru soruyoruz, kesinlikle duymuyor. 182727 kere sorunca ilk defa duymuş gibi bakıp soruyu tekrarlatıyor. Ama geçen kulağında kulaklık varken ekip dışından başka biri soru sordu tekrarlatmadan şak diyr cevabı verdi. Ve buma benzer bir örnek verebilirim.
Aylık toplantılarda mesela üst yönetici varsa dili çözülüyor. Bülbül gibi şakıyarak yaptığı 1 şeyi 18282 şeymiş gibi gösteriyor.

Soru şu, sizin çalıştığınız yerde de böyle sinsi ekip arkadaşlarınız var mı? Nasıl davranıyorsunuz?

Ben artık soru sorunca yüzüne bile bakmıyorum, kısa cevaplar veriyorum. Onun gibi x in yanında başka y nin yanında başka yapamıyorum.
0
tulumba
(12.04.23)
senden hoşlanıyor olabilir
0
sassot
(12.04.23)
bana senden irite oluyor gibi geldi, olur boyle seyler.

ben bana insanlar nasil davraniyorsa ben de oyle davraniyorum. kimisi var her sabah birbirimize hal hatir soruyoruz, kimisine 50 defa gunaydin dediysem bir kere cevap alamadim, o kadar gunaydini duz duvara soylesem duvar dile gelir cevap verirdi. Bu tarz odunlara onlar yokmus gibi davranacaksin, onu istiyorlar.
0
cooperr
(12.04.23)
Seni sevmiyordur. Kimse kimseyi sevmek muhabbet etmek zorunda da degil.
0
kuzey li
(13.04.23)
Hahaha ya aşk ya nefret. O zaman nefrettir o. Ama sorun hep böyle davranması değil, bir iyi davranıp bir de görmezden geliyor. Bunu sadece bana yapmıyor. Sadece bana yaptığı durumda evet pek sevmedi beni der geçerim.
0
🌸tulumba
(13.04.23)
(5)

Arabaya stepne almak?

chicha_v2
Selamlar, bagajın altındaki bölmede stepne yeri var ama stepne yok.Lastik ölçüleri 235/50R18. Normalde stepneler tekerin yarı boyutunda falan oluyor ya benim hangi ölçüde lastik almam lazım. Jant da almam gerekecek tabi elimde hiçbir şey olmadığı için.Ne yapayım?
Selamlar, bagajın altındaki bölmede stepne yeri var ama stepne yok.

Lastik ölçüleri 235/50R18.

Normalde stepneler tekerin yarı boyutunda falan oluyor ya benim hangi ölçüde lastik almam lazım. Jant da almam gerekecek tabi elimde hiçbir şey olmadığı için.

Ne yapayım?
0
chicha_v2
(12.04.23)
Ben olsam lastik tamir köpüğü/kompresör alırım.
Tekerlek yarilmadigi sürece işe yarar bu
0
kisa
(12.04.23)
stepne komple mi yok, aslında varmış da mı yok olmuş?

yani benim arabada komple yok. stepne yerinde tamir kiti ve kompresör var.

eğer komple yoksa lastik ve jant da yetmez, bir de kriko, bijon anahtarı falan lazım.

kaskoların, otomobil markalarının ya da lastik markalarının yol yardımları var zaten, arayınca geliyorlar. diğer arabamla kaç kere lastiğim patladı, stepne olduğu halde hayvan gibi sıktıkları için bijonun birini bile üstünde zıplamama rağmen gevşetemedim. gevşetsem de yerinden sökülmüyor zaten, her bakımda tekmeleyerek zor ayırıyorlar. yarılmadığı için şişirip sönene kadar lastikçiye sürdüm. birinde pompa yoktu, lastikçiyi çağırdım, pompa ile gelip o şişirdi, yine sürdüm götürdüm.

velhasıl tamir köpüğü ve bir de çakmaktan çalışan kompresör işinizi görür.
0
kibritsuyu
(12.04.23)
Tamir kiti ve çakmaktan çalışan kompresör var ama bagajda dev bir teker şeklinde boşluk da var.

Tamir köpüğü çok da işe yaramıyor dedikleri için sormuştum ama işe yarıyor en kötü kaskodan çekici çağırırsın diyorsanız kalsın stepne işi.
0
🌸chicha_v2
(12.04.23)
kopuk isine bulasma, janti berbat ediyor diyorlar.

stepne yoksa runflat takman lazim, ama runflat lastikler pahali ve konforsuz.

runflat isine bulasmam diyorsa o zaman ince stepneler var, onlar araca konulabilir ama sabitlemezsen ses yapar surekli.
0
cooperr
(12.04.23)
Öyle bir yerde kalırsın ki, telefon çekmez/şarj yoktur/ çekici ulaşamaz vs. Stepnesiz olmaz, bir kere lazım olur ama büyük rezillikten kurtarır.

Aracın modeline göre arat, acaba özel bir stepnesi mi var yoksa aynı lastik ölçüsü mü?

Yarı çapı aynı olduktan sonra farklı lastik ölçüsü de olur, mesela 215/55/18 sizin lastikle aynı çapta.

Dikkat etmeniz gereken bijon delik ölçüleri.
0
John Bloor
(13.04.23)
(3)

almanya’da diş tedavisi

1195
Şu anda türkiye’deyim ve almanya’da öğrenciyim, sağlık sigortam var. Şans bu ki tr’deyken daha önceki kanal tedavimde sıkıntı çıktı, tekrar yapılması gerekmiş. Burada kalacağım süre boyunca yetişemebilirmiş, hızlandırmaya çalışıyorlar. Eğer almanya’da öğrenci sigortası ile buradaki gibi 10 bin tl tu
Şu anda türkiye’deyim ve almanya’da öğrenciyim, sağlık sigortam var.

Şans bu ki tr’deyken daha önceki kanal tedavimde sıkıntı çıktı, tekrar yapılması gerekmiş. Burada kalacağım süre boyunca yetişemebilirmiş, hızlandırmaya çalışıyorlar.

Eğer almanya’da öğrenci sigortası ile buradaki gibi 10 bin tl tutarına yakın bir ücret ödeyeceksem orada yaptırmayı tercih ederim. Ancak diş tedavi ücretleri ile zerre fikrim yok.
0
1195
(12.04.23)
4 sene once 3 kanalli dise 400 eur vermistim. Ogrenci TK yaptirmistim ama bunu karsilamiyordu.
0
e mice
(12.04.23)
yurtdisinda uluslarogrenci olarak takilirken yaptirdigim sigortalar disciyi karsilamiyordu. o yuzden almanya'ya donmeden mutlaka sigorta kapsamina bak..

ayrica kanal tedavinde sikinti ciktiysa mutlaka discini degistir.
0
cooperr
(12.04.23)
İstanbuldayken almanlar tr ye geliyordu dis icin aklima geldi bi an
0
Slynmaster
(12.04.23)
(13)

Ne bu marka meraki?

allanpoe
surekli goruyorum Dyson, elektronik supurge, iPhone filament. Asagisini istemiyor kimse. tr’de yasamiyorum. mesela gelirken soruyorum bi kac kisiye ufak tefek ne istersiniz diye. 2. El robot supurgeden tut dyson sac sekillendiriciye bi Ton tanidigim durumu olan insnalarin bile almadigi seyler istey
surekli goruyorum Dyson, elektronik supurge, iPhone filament. Asagisini istemiyor kimse. tr’de yasamiyorum. mesela gelirken soruyorum bi kac kisiye ufak tefek ne istersiniz diye. 2. El robot supurgeden tut dyson sac sekillendiriciye bi Ton tanidigim durumu olan insnalarin bile almadigi seyler isteyen oldu

Ekonomi bu kadar kotuyken insanlar Boyle materyalist seylerden mi haz edio
0
allanpoe
(12.04.23)
aslında bu durumun nedeni de biraz ekonominin bu kadar kötü olması. ben beyaz yakalı, tr şartlarına göre güzel para kazanan bir çalışanım, almak istediğim şeyleri bugün almazsam yarın daha pahalı olacağını biliyorum ve almışken en iyi, en beğenileni almak istiyorum. benim bütün arkadaşlarım da aynı şekilde, birbirimize sürekli yenilediğimiz eşyaşlardan bahsediyoruz, durumu olan hemen alıyor çünkü yarın o eşyaya ihtiyacı olsa daha çok para vereceğinin farkında. verebiliyorken bugün almak istiyor.
iphone kullanmıyorum bilmiyorum ama dyson süpürge gerçekten çok başaırılı. robot süpürgede evdeki günlük tozu alıyor benim temizliğe ayıracağım zaman çok azalıyor. ev kadını olsam da isterdim çünkü gerçekten büyük kolaylık.
bir de insanların ev /araba alma ihtimalleri kalmadı, bu sebeple alabileceği küçük şeylerden mutlu oluyorlar.
0
benaslinda
(12.04.23)
Marka çoğu zaman kaliteyi de getiriyor. Kaliteli şeyi uzun süre kullanabiliyorsun. Performansı daha iyi oluyor. Almışken iyi olanı almak merak değil. Bunlar her gün alınan şeyler değil. Süpürge en kötü 5 yıl kullanılıyor. Bir de özellikli olması önemli. Halıyı, koltuğu yıkatmak istesen para vereceksin her yıl. Makine alıp kendin yıkayabilirsin. Sonuçta o para mutlaka çıkıyor.
0
dissendium
(12.04.23)
Elbette sosyal medya etkisi. X marka eşyayı alarak belli bir statüde olmayı hayal etme hevesi. Olduğundan farklı görünme yarışında insanlar.
0
mekaniker
(12.04.23)
benaslindaya ek olarak herkesçe iyi olduğu tasdiklenmiş ürünleri almaya çalışıyoruz ki uzun yıllar kullanabilelim, çünkü kısa sürede bozulursa tekrar almaya para yok :')
0
pide
(12.04.23)
dogu kulturu karakteristigi
0
baldur2
(12.04.23)
tamamen trend ve ekonomik sıkıntılar sonucu gezip tozamayan insanların maddeye mutluluk yüklemesi. sıkışmışlık artık böyle yansıyor insanlarımıza. olursa mutlu oluruz furyası. çok anlamsız ancak olay tamamen toplumsal psikolojiyle alakalı.
0
mikahakkinen
(12.04.23)
USA'de yaşayan düşük gelirliler bile IPhone almaktan çekinirken bizim insanımız bunu statü olarak gördüğü için alıyor işte. Ama bunlara gelene kadar dandik yemeklere kazık fiyat çeken mekanlar full dolu.
0
OrangeYellow
(12.04.23)
OrangeYellow+1, bizim ülkemizde marka giyinme ve kendini gösterme, bir şekilde toplumda saygınlık kazanma anlamına geliyor.

Yurtdışına giderseniz etrafınıza bakın. Kaç kişide Iphone var, kaç kişi Zara'dan, Northfaceden giyiniyor? Üstelik bu markalar oralarda daha ucuz. Gösterişe çok meraklıyız.
0
Kahvedesu
(12.04.23)
alabiliyorken alayim sendromu. bunun kulturle, sosyal medyayla falan alakasi oldugunu sanmiyorum. amerika'daki adam supurge alirken bu onun icin ciddi bir yatirim karari degil ki, eleman giriyor amazon'dan birine basip geciyor. maasinin %5'i falan oluyor en fazla.

turkiye'deki insanin ise parasi yok. dolayisiyla almisken incigini cincigini arastiriyor, en iyisi olsun diyor. cunku iyi degilse maasinin %50'sini sokaga atmis olacak. eger surekli kullanilacak bir seyse ucuz mal her zaman daha pahaliya gelir.
0
antikadimag
(12.04.23)
Herkes kendinden üstteki seviyeye aitmiş gibi hissetmek istiyor. Dünyanın en zengin insanıyla aynı telefonu kullanmak insanımız için büyük olay.
0
Bruce
(12.04.23)
ucuz mal alacak kadar zengin değilim+++ bu doğru. iphone en sevdigim şey yaw hangi modeli olsa iphone seviyom bağımlılık mı yapıyo nedir. ama dyson saç sekillendirici influencer başarısıdır. çünkü her ne alırsak bi max tutarımız olacakken dyson limiti aşsa bile ihtimaller arasında veya hedef oluyor. robot süpürgedeki hayal kırıklıgından sonra saldım ben. önceden tvde reklamlar oluyodu ya masaj aleti falan mucizevi maskeler mucizevi takviyeler bilmem bi şeyler. simdi de bunlar oyle oldu instda herkeste varsa bizde de olmalı olmazsa geri kaldık hissi
0
ala09
(12.04.23)
ucuz mal alacak kadar zengin değilim +1

dyson supurge almamak icin direndim, 2 dyson parasi harcadim aldigim butun supergeler 1-2 senede cop oldu.

en sonunda dyson aldik, 5-6 senedir kullaniyoruz tik yok, torba derdi yok, pili hala gidiyor.

dogu kulturu kiroluk falan degil, biz nedense guzel seyleri kendimize bir turlu yakistiramiyoruz, hep bir eziyet ve dert pesindeyiz..
0
cooperr
(12.04.23)
iPhone=statü göstergesi.
Dyson süpürge için bir şey diyemeyeceğim, gerçekten çok çok iyi ve garantisi bile bilmemkaç yıl kadar uzun, yani 2 senede bi süpürge alacağına al ve 10-15 yıl kullan mantığı ile alınıyor, gerçekten mantıklı buluyorum bunu.
Fakat özellikle dyson saç şekillendirici, tamamen popüler kültür, sosyal medya. Önce influencerlar tarafından aşırı övüldü, saça zarar vermiyor harika yapıyor vs. Sonra birçok insanın saçında işe yaramadığından, şekillendirilen saçın 1-2 saat sonra eski haline döndüğünden defalarca bahsedilmesine rağmen insanlar almak için tuhaf nedenler uydurmaya başladılar. Yani olayın sadece ekonomik boyutu yok bence, alırsam alayım mantığı da var ama tamamen değil yani. Özenilen insanlar bir kez bunu kullandığı an diğer herkes almak istiyor. Popülarite işte.
0
kafasizbiri
(13.04.23)
(15)

Anadili gibi İngilizce bilen/konuşanlar bizim yapmadığımız ne yaptı?

2027
SB
SB
0
2027
(12.04.23)
İngilizce konuşulan ülkede eğitim aldı, uzun süre o ülkede yaşadı, kariyerini o ülkede sürdürdü.
0
salihdt
(12.04.23)
ingilicceckonusan ulkede calismak zorunda kaldi. Hem de surekli konusmasi gereken bi alanda
0
allanpoe
(12.04.23)
Dili kullandılar, sadece öğrenerek anadil yetkinliği kazanmak mümkün değil. Öyle olsa antik filoloji bölümlerinde yıllardır geceli gündüzlü çalışan profesörler sular seller gibi şakırdı. Ancak dili okuyup çözümlemenin ötesinde akıcı konuşabilenini görmedim, belki tek tük örnekleri vardır. Latince buna bir istisna, çünkü dar çevrede de olsa hala yarı hayatta olan bir dil. Dilin yapısal boyutuyla muhataplar, haliyle okuyup, anlama yetenekleri var ancak pratikte günlük hayatta kullanmadıkları için akıcı konuşamıyorlar.

Kitap okuyarak kelime haznenizi geliştirip okuduğunuz şeyi kusursuz anlayabilirsiniz ama eğer ağzınızı açıp dili konuşmuyorsanız cümle kurmak bile zor olur.

Anadili gibi konuşanlar dedikleriniz de zaten küçük yaşlardan beri yurtdışında çalışanlar, sürekli o dilde sohbet edebileceği bir tanıdığı olanlar, uluslararası bir ekiple uzun süre çalışmış olanlar, yurtdışına sürekli seyahatleri olanlar gibi insanlar olsa gerek.

En azından bu saydığım tipte insanların arasında akıcı konuşma kabiliyeti kazanmış olanların oranı hiç gerçek anlamda dili kullanma ihtiyacı olmadan öğrenenlerden daha yoğun.
0
akhenaten
(12.04.23)
oyunlarda yabancılara sövdük hep
0
nolmus yani
(12.04.23)
ing podcast, kitap, filmler orjinal dilinde, ünide para biriktirip ilk fırsatta yurt dışı. futbol kahve kültüründen uzak durup oyunlarda yabancılara laf yetiştirmek
0
abi bi dizi buldum on numara
(12.04.23)
Her gün maruz kaldı sonra da çekinmeden ay aman demeden konuşmaya başladı.Türkçe düşünüp İngilizce'ye çevirmek yerine İngilizce düşünmeye başladı hatta. İzlediği sayısız Dizi,Film ve müzikler sayesinde kültürüne de aşina oldu bu sayede İngiliz dil edebiyatı okumuş arkadaşı ağzı açık bakarken ana dili İngilizce olan kişiler ile eğlenceli ve derin sohbetlere dalabildi.
0
klakie
(12.04.23)
Yabanci bir sevgili yaparsan ona kendini ifade etmek icin yirttigini farkedeceksin o yirtilma seni akiskan yapacak.
Egerki ayni zamanda da o dilin konusuldugu ulkedeysen owww yeah derim.

Test edildi onaylandi
0
Slynmaster
(12.04.23)
bir kere ingilizce konusulmayan bir ulkede yasayip da anadili gibi konusan gormedim. ne kadar iyi olursa olsun dili. ben de yds'yi, toefl'i falan fulluyordum turkiye'de ama anadil gibi konusamiyordum o baska bir seviye. simdi 3 senedir yurtdisindayim yavas yavas o seviyeye geliyorum.

o nedenle ingilizce konusulan ulkelerde dogdu veya buyudu. bu da degilse bu ulkelerde uzun sure yasadi. gerisi hikaye.
0
antikadimag
(12.04.23)
turk olup, yurtdisina 18'den sonra cikip uzun seneler orada kalsa bile "anadili gibi" ingilizce konusabilen kimse yok, unutun bunu.

anadil ile fluent karistiriliyor turkiye'de. anadildeki kivrakligi sonradan ogrendigin bir dilde yakalaman im-kan-siz.

Fluent olmak icin, temel saglamsa yurtdisinda 3-5 sene gecirmek yeterli. Is biraz da yetenek ile alakali, muzik kulagi gibi birsey, allah vergisi. Kimisi 3 senede toparlar, kimisi 10 senede arpa boyu yol alamaz.
0
cooperr
(12.04.23)
Yabancı ülkede yaşamak ve yabancı flört
0
photo85
(12.04.23)
iyi okulda aldi egitimi

ben istanbulda bir okulda okuyordum, resim dersi bile ingilizceydi
okulumuzda bakalorya sistemi vardi, sinavlarimiz yurtdisindan gelir, sonra yurtdisina gider orada puanlanirdi, mecbur ogrendik ingilizceyi

sonra ailesel durumlardan ankaraya tasindik
orada da ozel okula gittim, baya da meshur bir ozel okuldu
ust uste 2 cumle kurunca ingilizce siniftakiler bana saskin saskin bakmislardi

onlarin da cvsinde ingilizcesi iyi yaziyor benim de :)

sonra yine ailesel sebeplerden yabanci uvey baba
onun gorevi sebebi ile dunyayi gezmek
hem evde, hem disarida ingilizce konusmak da eklendi uzerine, iyice duzeldi
simdi de ingilterede yasiyorum zaten
0
Corc
(12.04.23)
Ben tamamen kendim çalışarak ilerlettim, konuşma hariç anadilim gibi diyebilirim, konuşma için de spesifik konularda tikaniyorum, ingilizce konusulan bir yerde bir süre yaşasam o da hallolur sanırım.

Yukarıda sayılanların da hiçbirine sahip değildim/yapmadım. Sonradan bir adının olduğunu öğrendiğim şu şeyi yapiyormusum megersem:
(bkz: deliberate practice)
0
encokbenisevinnolur
(12.04.23)
büyük çoğunluğu kolejde okudu. bir kısmı da erasmus, yurtdışı stajı falan filan derken toparladı. bir kısmının da özel ilgisi veya yeteneği vardı bu işe.
0
semaforo de medianoche
(13.04.23)
kimsenin yazmamasina sasirdim: cocuklugundan itibaren ailesi ingilizce ogretti/konustu. dolayisiyla cift dilli yetistiler.
0
Sour
(13.04.23)
Soruyu eksik sormuşsun yalnız.

Native speaker'ları kastediyorsan onlar çocukluktan beri resmi dili İngilizce olan ülkede doğup büyüyen.

Fluent seviyede olanlar da native olanlar kadar olmasa da çok uzun yıllar veya ömürleri boyunca yurt dışında yaşamış ve işlerini okullarını orada tamamlamış kişiler.
0
Yourcousinmarvinberry
(13.04.23)
(7)

Cirosu 4 kat büyük yerden istifa edip az şirkete geçmek

condom kurşunu
Cirosu x olan bir şirketle görüştüm. Şirket arabası var yan haklarda ve maaşı bi tık daha iyi ya da aynı şu anki maaşımla orası muallakkta. %100 yabancı bir şirket. Çalıştığım şirket yarı türk yarı yabancı bi şirlet cirosu 4x, araba yokSektörler farklı ama yaptığım iş gereği çok da önemli değil sek
Cirosu x olan bir şirketle görüştüm. Şirket arabası var yan haklarda ve maaşı bi tık daha iyi ya da aynı şu anki maaşımla orası muallakkta. %100 yabancı bir şirket.
Çalıştığım şirket yarı türk yarı yabancı bi şirlet cirosu 4x, araba yok

Sektörler farklı ama yaptığım iş gereği çok da önemli değil sektör.

Bu durumda cirosu daha yüksek diye mevcut şirkette kalınır mı yoksa araba veriyor diye öteki şirkete gidilir mi? Hali hazırda arabam var bu arada şirket arabası gelnce satmayı düşünüyorum.
0
condom kurşunu
(11.04.23)
Şirketin cirosu karnınızı doyuruyor mu? Bence doyurmuyordur. Ciroya göre iş değiştirmeyi ilk defa duydum. Maaşın artarken işin artmayacaksa değiştir. Araba varsa değiştir.
0
dissendium
(11.04.23)
Kucuk sirketin cirosu; en ufak bi sallantida senin maasinin riske girecegi kadar kucuk bir ciroysa degistirmeyebilirsin.
0
brkylmz
(11.04.23)
Ciro dendigi gibi cok dusuk degilse bi kriter degil bence de.
0
floydian
(11.04.23)
Istifa edip cirosu 10 kat kucuk bir sirkete cok daha yuksek pozisyondan girdim.
Kucuk yerde yukselmek daha kolay. Sektor mektor fark etmez, senin onun acik mi? Cevap eved ise bam bam bam..
0
cooperr
(11.04.23)
Bu soruya cevap değişir.
Şimdi maddi olarak diğeri daha iyi. Ama zaten genelde hep böyle olur başka türlü adam cekemezler, oturaklı firma da uçmaz kolay kolay.

Burada olay cirodan önce şirketin durumu. Yani ben 20 milyar dolarlık sirkette çalışıyorum, bana 2-3 milyar dolarlık şirketten teklif geldi, sonunda kabul etmedim ama yani 10 kati olmasının önemi yok bu noktada. Ama 4 kat da ciroya göre önemsiz olabilir.

Bakmaniz gereken şirketteki yapilanma nasil, gelecek planları neler, sizin geleceğiniz neler vs.

Şöyle örnek vereyim; çalıştığım bir şirket Türkiye'de ilk seneler zarar üstüne zarar haldeydi, tedarikçileri seçerek ödeme yapiyordu hangisi daha kritik diye :) şu an bölgenin ihracat lideri, 2. Fabrika açıldı, 3-4 düşünüyorlar. bu totalde 10 senede oldu.
O yüzden ciro tek başına önemli değil.
0
logisticsmanager
(12.04.23)
cirolardan ziyade firmanın finansının stabil ve güvenli olması önemli. yani senin maaşını ve haklarını sorunsuz karşılıyor ve karşılayabilecek durumda olmalı.

yüksek ciro yapan şirketin cirosu arttıkça sana bir artısı olacak mı bunu değerlendir.
0
tantunisultansuleyman
(12.04.23)
Önemli olan şirketin potansiyeli ve o şirkete neler katabileceğin. Eğer şirketin geleceğine inanıyorsan ve büyüyeceğini görebiliyorsan gidersin. Daha çabuk yükselirsin, daha çok kazanabilirsin, yükselmede emeğin geçeceği için konumun daha iyi olur , ağırlığın daha fazla olur...
0
kimlanbu
(12.04.23)
(7)

Koordine olma yeteneği nasıl gelişir?

sanemz
Oyunla, hobiyle, şunla bunla gelişme şansı var mı? Hayır ben şeyden söz ediyorum. Organize olmaktan. Hani deprem zamanı felaket koordine eksikliği vardı deniliyor ya. İnsanımızdaki bu eksikliğin sebebi ne? Ben de mesela bir yere hazırlanırken hemen organize olamıyorum.
Oyunla, hobiyle, şunla bunla gelişme şansı var mı? Hayır ben şeyden söz ediyorum. Organize olmaktan. Hani deprem zamanı felaket koordine eksikliği vardı deniliyor ya. İnsanımızdaki bu eksikliğin sebebi ne? Ben de mesela bir yere hazırlanırken hemen organize olamıyorum.
0
sanemz
(11.04.23)
Zaten öyle gelişiyor, el-göz koordinasyonunu sorduğunuzu varsayıyorum, en genel anlamda bu konuşuluyor çünkü. Eğer başka bir şeyse belirtirseniz faydalı olur çünkü koordinasyon yeteneğini ne için geliştirmek istediğinize bağlı bu.

Neyle meşgul olursanız ona göre bir gelişim sağlarsınız. Bilgisayar oyunlarının el-göz koordinasyonuna pozitif etkisi bilinen bir şey.

Spor, atış, resim, dart... Ellerinizi gözünüzle koordineli bir şekilde kullanmanız gereken her şey el-göz koordinasyonunu geliştirir.
0
akhenaten
(11.04.23)
Hayır ben şeyden söz ediyorum. Organize olmaktan. Hani deprem zamanı felaket koordine eksikliği vardı deniliyor ya. İnsanımızdaki bu eksikliğin sebebi ne? Ben de mesela bir yere hazırlanırken hemen organize olamıyorum.
0
🌸sanemz
(11.04.23)
disiplin, dolaylı olarak da zamana riayet.

disiplinli olursanız yazılı, çizili olmasa da kafanızda her şeyi bi sıraya koyup sırasıyla yaparsınız.

deprem gibi daha büyük olaylarda kurumların yazılı kuralları vardır ve uygulayıcılar bunu bilip koordine eder. mevcutta disiplinsizlik olduğu için adaptasyon problemi oluyor. bunu en iyi uygulayan/uygulayacak olan her daim tsk'dır.
0
b1020
(11.04.23)
kaderciligi birakmak lazim.
bizdeki hayir da $er de allahtan, yapcak bisey yok kafasi yuzunden sikinti cikiyor.
0
cooperr
(11.04.23)
Depremdeki organizasyon bozukluğuyla kişilerin organize olamaması farklı şeyler.

Kadrolar liyakatle iş başına gelirse, geldikleri makama, en alttan itibaren kademe kademe ve elene elene gelirlerse o organizasyon sağlanır.

Kişinin organize olamaması etraflı düşünmemekten, plansızlıktan, tezcanlılıktan olmakta.
Çözüm için oyun önerisi istemişsin. Satranç bu iş için biçilmiş kaftandır.
0
Mirket
(11.04.23)
@beraat Birileri ayrıcalıklı haklara sahip olursa daha mı iyi organize olunur. İlginç
0
🌸sanemz
(11.04.23)
Eğitim ve tatbikat
0
allezz
(11.04.23)
(9)

mevsimlik ceket için nasıl?

fakat
https://www.sneaksup.com/dickies-duck-canvas-unlined-chore-coat-dk0a4xmjf021-001#havalar ısınmadı bi :) sizce nasıl buşimdi attığım linkteki de mi olumsuz, aynı ceket, begendim ya :https://www.nordstrom.com/s/duck-canvas-chore-coat/7342450
www.sneaksup.com

havalar ısınmadı bi :) sizce nasıl bu

şimdi attığım linkteki de mi olumsuz, aynı ceket, begendim ya
:www.nordstrom.com
0
fakat
(11.04.23)
Belediyenin temizlik görevlisi kreasyonu gibi. Seni yolda bu kıyafetle görsem "kolay gelsin abi" derim.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(11.04.23)
oha bunu hiç düşünmedim dcjndhsjbngcklnmfj ıdeu
0
🌸fakat
(11.04.23)
Gördüklerimi sil damlası damlatmalık (:
0
anon1m
(11.04.23)
rahip misiniz?
0
nerthus_
(11.04.23)
"Dickies Duck"gibi
0
bir soru sorcam
(11.04.23)
bana da komi gömleği gibi göründü. kesimi hoş değil dostum başka bi şey bulabilirsin
0
ala09
(11.04.23)
kısa kollu gömleği beckham giyse yakışır ama ben giysem telefonu çıkar diyen dayıya dönerim. eğer yakışıyorsa bence alınır
0
paintov
(11.04.23)
bu dickies, kuzey amerika'nin mavi yaka kiyafetlerini cok hafif dokunuslarla modernlestirip, abzurd paralara satan garip bir marka.

bunlarin birine yakismasi icin o tarz bir adam olman lazim, altinda bir tane F350 olacak sende havali kasli bir marangoz olacaksin, bunlari giyip santiyeye gideceksin. yoksa sirf moda diye kovboy cizmesi giyen liseliye donersin, $ebelek olursun..
0
cooperr
(11.04.23)
55 yaş kimya öğretmeni ceketi bunlar ;)
0
photo85
(11.04.23)
(17)

Bugüne kadar başardığınız en büyük şey ?

sassot
Okul ya da iş anlamında ya da başka bir anlamda farketmez. size göre hayattaki en büyük başarınız nedir ?
Okul ya da iş anlamında ya da başka bir anlamda farketmez. size göre hayattaki en büyük başarınız nedir ?
0
sassot
(08.04.23)
Hayatta kalmak. İnsanlar hep bunu gözden kaçırıyor ama doğmuş olmak ve hala her şeye rağmen hayatta olmak en büyük başarıdır.
0
ruhen hastayim ben
(08.04.23)
devlet kurumu a torpilsiz girmek olabilir
0
ala09
(08.04.23)
Kendi ağırlığımın 3 katıyla deadlift yaptım.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(08.04.23)
Kendi başıma yapabilmek.

Şimdilik sadece Avrupa şehirlerine tek başıma gittim. Yarın, öbür gün diğer kıtalara da gideceğim.
0
put it in your appropriate place
(08.04.23)
Birkaç kişiye hayatlarının kötü bir noktasında destek oldum. Sanırım buydu. Diğer seyker pek başarı gibi gelmiyor kendimle ilgili
0
kisa
(08.04.23)
ben de hayatta kalmak diyeceğim. şaka da yapmıyorum. major depresyonla cebelleşen biri olarak en büyük başarım bu. bunun dışında maddi dünyamıza özgü tek bir başarım bile bulunmamakta.
0
anna sun
(08.04.23)
fakir bir ailede dogup sifir maddi destekle;
bir osym sinavinda tek haneli turkiye derecesi yapmak.
amerika'daki iyi bir okuldan tam bursla kabul almak, sonrasinda da iyi bir yonetim danismanligi firmasina girerek dunyanin en buyuk teknoloji firmalarindan birine danismanlik vermek.
aileye hem maddi, hem manevi destek saglamak. bunlar toplumsal acidan deger gorenler.

kendi acimdan ise, okuyup ogrenmek. dunyayi, kainati anlamaya yaklasmak. nihayete ermeyecek bir yolculuk olsa bile durmadan yurumek. burada bir basari yok gibi gorulebilir ama kendime ihanet etmemek olarak ozetleyebilirim. yukarida yazdiklarimdan cok daha buyuk bir kisisel tatmin veriyor bu ikinci grup.
0
antikadimag
(08.04.23)
öyle büyük bir başarı hatırlamıyorum malesef. çalışıp kazandıklarımla yaptığım yardımlar olabilir. birebir tanıdığım kişilerin ru-ua savaş bölgesinden tahliyesi için destek olabildim, kan verdim, deprem için yardım ulaştırdım, böyle lojistik şeyler işte. doğru zamanda doğru yerde olup kendim için insanlar canlılar ve gezegen için büyük bir şey yapmak isterdim, belki bir gün bu da olur. ama iyi amaçlarla bir şeyler yapmak, azar azar bir şeyleri iyileştirerek veya ileride büyük değişimler yaratacak insanlara ilham olarak hiç bilemeyeceğimiz büyük başarımlara ön ayak olabilir. o anlamda yaşıyor olmayı ben de bir başarım sayıyorum, şalteri kapatıp bu ihtimalleri yok etmemek. evrende yaşam çok nadir bir şey.
0
engelbert humperdinck
(08.04.23)
17 boş şarap bardağını iki elle taşıyabiliyorum. bi kere de lisede rabona vuruşu ile çok güzel bir gol atmıştım.
0
bohr atom modeli
(09.04.23)
Lisedeki edebiyat öğretmenim sınav kağıdına yazdığım kompozisyonu çok beğenmişti de kendi internet sayfasına düzenli olarak makale yazmamı teklif etmişti. O gün bugün, bir daha öylesine koltuklarımı kabartan bir övünce erişemedim. Hep yokuş aşağı.
0
huçi kuçi
(09.04.23)
Müzik bölümünü kazanmak ve bitirmek.
İÜ Devlet Konservatuvarı sınavında Erdem Sökmen tarafından övülmek.
Üniversite zamanında dönem içinde çalışırken “La Maja de Goya” çalışıma Ricardo Moyano’ nun hayatımda dinlediğim en ama en iyi yorum demesi. Hatta baya Goya’ nın tablosunu açmış onu izleyerek beni dinlemiş.
Hayatıma iyisiyle kötüsüyle hep benim yön vermiş olmam.
0
guitarissimo
(09.04.23)
Ankara ulus'ta ingilizce bilmeyen italyan cifte ispanyolca yol tarif ettim.

Egitimdi kariyerdi, spordu akademiydi tum basarilarimi bir kenara atiyorum. Bu olay benim icin peak aguen moment.
0
aguen
(09.04.23)
22 senedir yurtdisinda sikimsonik bir ulkede hayatta kalabilmek
10 senedir bosanmadan evlilik yurutebilmek
0
cooperr
(09.04.23)
@cooper arti 1

10 senedir baska bir ulkede hayatta kalabilmek, her seyi tek basina basarmis olmanin kivanci var, bakiyorum 21 yasindan beri kimseden 1 kurus para almamisim, son 10 senedir de dunyanin baska bir ucunda tek basima yasiyorum.

gocmen olanlar bilir, istediginiz kadar ingilizce'niz olsun, isiniz beyaz yaka olsun, gocmenlik demek survival mode'un hep acik olmasi demektir. bu basari da bana yeter.
0
baldur2
(09.04.23)
Özerkliğime ve ifade özgürlüğüme kavuşmak.
Bisiklet ile dağ zirvesini görmek.
Tek nefeste beş tekrar halter çalışmak.
0
hasmetizm 2046
(09.04.23)
Galiba benimki de yaptığım uzun süreli sırtçantalı Asya seyahatiydi.
0
d max
(11.04.23)
-Lise öğrencisiyken okuldan hiçbir yardım almadan sadece öğrenciler içerisinde bir kampanya düzenleyip dezavantajlı bölgedeki ihtiyaç sahibi bir ilkokula 10 koli giyim-kırtasiye malzemesi yollamak.

-5 ayda goethe b1 belgesi almak.

-üniversite sınavından 445 puan almak.

benim için hayatımdaki küçük başarılardı.
0
biravekahve
(11.04.23)
(10)

İnterneti 100mbit yaptık ama aldığım hız 65mbit bu durumda ne yapmalı?

faraton
Türk telekom telefonla arayıp "bölgeniz destekliyor hızı yükseltelim mi" diye sorunca iyi tamam dedik ama aldığım hız 65'te kaldı. Adamları telefonla arasak apartmandaki internet kutusunu incelese halleder mi yoksa apartman kutucuğundan eve kablo çekilmeli yolunu mu seçer? ikinci seçenek olacaksa hi
Türk telekom telefonla arayıp "bölgeniz destekliyor hızı yükseltelim mi" diye sorunca iyi tamam dedik ama aldığım hız 65'te kaldı. Adamları telefonla arasak apartmandaki internet kutusunu incelese halleder mi yoksa apartman kutucuğundan eve kablo çekilmeli yolunu mu seçer? ikinci seçenek olacaksa hiç uğraşmayayım diyorum. Ne yapmalı?
0
faraton
(08.04.23)
bina içi kablolamayi bilmediğimiz için bunun cevabını biz veremeyiz. vdsl aldığınızı varsayıyorum. bina girişine modemi direkt bağlama imkanınız varsa deneyin, orda 100 alıyorsanız problem bina içi kablolardadir, sizin değiştirmeniz lazım.
0
orient blue
(08.04.23)
emin olmak için soruyorum, fiber değil mi? yoksa vdsl mi?

normalde apartmandaki kutudan kablo çekerler. onu da modem üzerinden dağıtırlar. şu anki bağlantınız nasıl yapıldı?

sizin 65 mbit aldığınız cihanızın bağlantısı nasıl? ethernet üzerinden bağlanan bir cihaz mı yoksa wifi mi? ethernet üzerinden bağlanan cihazsa öncelikle modem ile cihaz arasındaki bağlantıyı sağlayan kabloya bakılmalı.
0
false pretension
(08.04.23)
@false pretension
vdsl olması lazım. Önceden 35 mbit kullanıyordum, telefondan hızınızı ayarlıyoruz, modemi açıp kapatın hızınız gelcek dediler ama bu sefer 65'te kaldı. 65 aldığım cihaz ethernet bağlantılı, 5ghz telefon bağlantısında biraz daha düşük. Bize bu işin masrafı çok mu olur? Paketten de vazgeçemeyiz gibi sanırım taahhüt kapsamına girdi.
0
🌸faraton
(08.04.23)
ethernet kablosunun üzerinde ne tür kablo olduğu yazar. ne yazıyor? cat5e cat6 mı?
0
false pretension
(08.04.23)
@false pretension
Türk telekomun verdiği yeni zte modemden çıkan sarı bir ethernet kablosu. Üstünde cat5, cat6 yazmıyor.
0
🌸faraton
(08.04.23)
size tavsiyem amazondan ugreen'in cat6 ethernet kabloları oluyor. uzunluğuna göre alıp tekrardan hız denemesi yapmanız. yine değişmiyorsa ürünü iade edersiniz.
0
false pretension
(08.04.23)
@false pretension

Güzel fikir, Amazon'da iade konusunda çok iyi. Çok teşekkürler cevaplarınız için.
0
🌸faraton
(08.04.23)
Hocam sizin sorununuz modemden gelen kablo değil. Boşuna kablo falan almayın.

Modeminizin ara yüzüne girip hat değerlerinizi bulmaya çalışın.

Google da modemin modelini yazıp hat değerleri yazarak hangi ekranı bulmanız gerektiğini öğrenebilirsiniz.

Ayrıca hattınızın desteklediği tam hızı öğrenebilmek için binanızın girişinde dağıtım kutusu bulunur.

Modemi bu dağıtım kutusundan kendi hattınıza bağlayarak net değerleri görebilirsiniz.

Sonrasında eğer dağıtım kutusunda aldığınız değer ile evde aldığınız değer arasında fark varsa bina iç tesisatını değiştirmeniz yeterli olur.
0
kaiserr76
(09.04.23)
100mbit eger wifi ile baglaniliyorsa %50 civari duser, o yuzden 65mbit kotu degil.
direk kablo ile baglansan bile %100 ayni hizi verecekler diye birsey yok.

ornek olarak 1000mbit parasi veriyorum, wifi ile aldigim hiz 550 civari.
0
cooperr
(09.04.23)
@cooperr

wifi ile bağlanıp %50 kayıp kabul edilemez. kaldı ki taahhüt edilen hız 100 mbit'se ve wifi ayarları doğru yapıldıysa ve arada duvar yoksa verilen hıza çok yakın hızlar alması gerekir. aynı şey ethernet ile bağlantı için de geçerli. 1000 mbit için ölçekleme yaparsak 550 mbit hız alman donanım sınırına takıldığını gösterebilir. fakat aynı cihazla 100 mbit kullansaydın muhtemelen 100 mbit'e çok yakın hız alabilirdin.

kısacası 100 mbitten 65 mbit almak kötü. arada bir kayıp var. ya verilen modem kötü ya ayarları tam yapılmamış ya da kablo sıkıntısı var. 5ghz'de bile modemin dibinde kayıp yaşıyorsa apartman kutusundan modeme gelen kabloda ya da modemin ta kendisinde sıkıntı var.
0
false pretension
(09.04.23)
(5)

motorculara soru

cooperr
harley iron 883 yeni motor kullanmayi ogrenen birine olur mu? frenleri cok kotu diye bir duyum aldim, dogru mudur?
harley iron 883 yeni motor kullanmayi ogrenen birine olur mu?
frenleri cok kotu diye bir duyum aldim, dogru mudur?
0
cooperr
(07.04.23)
Şahsen 883 cc motosiklet ile motor kullanmaya başlayan birine tavsiye verecek olsam bu "vasiyetini de imzala da öyle bin herhalde bu dünyayla işin kalmamıştır" derdim diye düşünüyorum.

Önce eğitim alın sonra ara bir motor alıp kullanın. hepimizin hayali var ama süreçsiz olmuyor. Motosikletin trafiği arabaya, yayalığa, bisiklete benzemez.
0
baldan kaymak
(07.04.23)
Cruiser'ların şase yapısından dolayı frenlemesi ve virajı diger tip motosikletlere göte kötüdür ancak yere yakın olması acemi sürücü için avantajdır. Mutlaka eğitim alın verebileceğim tek tavsiye budur.
0
mirty
(07.04.23)
Ağırlık merkezinin düşük olması, torklu bir motor olması, asiri hiz yapmamasi, zincir bakimi olmamasi, vs yeni baslayan icin avantajli durumlar.
0
chavezding
(07.04.23)
tesekkurler, egitim alinacak. full ekipman binilecek.
zaten ergen degilim, 40 yasini devirdik. haftasonlari gezmelik birsey bakiyorum.
cok hiz sevdalisi degilim, araba ile de 120yi pek gecmem.
bunlarin $ekli $emali hosuma gidiyor.
0
🌸cooperr
(07.04.23)
883 cc olması "acemi için büyük cc" demek değil, çünkü bir çok 250 cc motordan daha yavaş ve daha az atik. Tehlikeli bir motor değil yani.

Yeni başlayanlar için (aslında tüm motorcular için) tehlikeli olan cc değil beygir / ağırlık oranıdır, akselerasyon diye mi yazılıyordu? Hah o işte tehlikeli olan.

Cruiser motorlar kullanımı rahat ve kolaydır, yere yakın olması iki ayağını da rahatca yere basabilmen acemi için avantaj +1
0
John Bloor
(08.04.23)
(12)

cv‘ye fotoğraf ekleme

sir gawain
hakkında ne düşünüyorsunuz? özellikle avrupa genelinde soruyorum. dezavantaj mıdır avantaj mıdır?
hakkında ne düşünüyorsunuz? özellikle avrupa genelinde soruyorum. dezavantaj mıdır avantaj mıdır?
0
sir gawain
(06.04.23)
Önceden ekliyordum ama artık eklemiyorum. Beğenen yaptıklarıma bakıp beğensin. İş görüşmesine iyi bir imajla gidersen olumlu olma ihtimali artıyor.
0
dissendium
(06.04.23)
TR'de güzel bir kızsan avantaj. Görece elit bir gruba dahilim (bir lisansa sahip insanların ortak mail grubu) buraya bir arkadaşımın cvsini gönderdim. sarışın mavi gözlü çok güzel bir kız. fotoğrafta da parlamış. kızı arayanların ardı arkası kesilmedi. ülkenin gerisi daha beterdir. erkekler için de avantajdır büyük ihtimal. Yurtdışına cv gönderdiğimde fotoğraf koymuyorum. fotoğrafsız daha fazla yerin oluyor, daha profesyonel duruyor aslında.
0
gabe h coud
(06.04.23)
Ben cv'imde fotoğraf kullanmıyorum. Bu talebi de normal bulmuyorum.
0
Amaranta ursula
(06.04.23)
Ben ekliyorum hala, eklemeyince gizliyormuşum gibi hissediyorum. Mümkün olduğu kadar bilgi paylaşmaya, açık olmaya ve merak uyandırmaya çalışıyorum açıkçası. Hatta görüşmeleri de mutlaka kamera açık yapıyorum.
0
roket adam
(06.04.23)
Ulkeye gore degisiyor Avrupa'da. Hangi ulkeye basvuru yapiliyorsa ona gore duzenlemek gerekiyor cv'yi. Ingiltere'de uyruk, yas, cinsiyet vs de yazilmaz mesela. Ama tum ulkelerin gelecegi yer bu olacak gibi geliyor bana zaman woke'luk zamani. Turkiye'de foto olmali bence. Bizim o seviyeye gelebilmemiz icin 40 firin ekmek yememiz lazim. Evli misin, bekar misin, evlilik dusunuyor musun, cocuk dusunuyor musun falan soruluyor hala bizim mulakatlarda:)
0
freedonia
(06.04.23)
Almanya için ekleyin dediler (orada yaşayan çalışan arkadaşlar) ve eşim eklenmiş cv'siyle bir sürü görüşme yaptı yani olumsuz karşılanmadı.

@freedonia, İngiltere cv'leri öyle fakat iş başvurularında websitelerinde "bu bilgiler göz önünde bulundurulmayacak ama zorunlu" diye ırk, din, cinsiyet vb. bir sürü detay soruyorlar. Başka hiçbir ülkenin iş başvurusunda white'ın alt dallarını görüp seçmemiştim veya din vs. :D İngiltere niye öyle ya?
0
nhk ni youkosu
(06.04.23)
@nhk ni youkosu web sitelerinin din, irk sordugundan haberim yok raslamadim fazla ilana basvurmuyorum gerci. Ama bu tarz din, irk, etnisite sorma olayi daha cok veri toplamak icindir. Atiyorum Ingiltere'de issizlik yardimina, kira yardimina vs basvurusun ya da herhangi bir anket doldurursun, formda sana bu tarz sorular sorar ama cevaplamak zorunda degilsin diye de belirtir. Doldurulmasi zorunlu degildir bu sorular. Din, irk konusmak tabu olmus firsat bu firsat bari boyle formlarda soralim da veri olsun elimizde diye yapiyorlar ama ben hic zorunlu doldurulmasi gerekli diye rastlamadim. Nufus sayimi vardi 2 sene once, sadece belki orda doldurun diye zorunlu tutmus olabilirler.
0
freedonia
(06.04.23)
avrupa'da pek sıcak bakılmaz.
0
tiny penny
(06.04.23)
anladım. Mesela baktım şimdi what we collect kısmında: "Your date of birth, sex, ethnicity, disability status and sexual orientation, which
we use for equalities monitoring purposes." diyor. Adımlar arasında var (Equalities) ve required :D Belki düz şirketler toplamıyordur ama benim baktığım yerlerde hep çıktı şu an rasgele ilan bulup başvuru kısmına girdim yine var. İş alanına göre çok değişiyor belki de.

Şu an detayına bakmadım ama eski ilanlarda "seçimlerimizi etkilemeyecek ama kurum için eşitliği ileride görmek için bakıyoruz" gibi bişey diyordu. Ama ileride baktıklarında X cinsiyet veya ırk azsa yeni kişiyi oradan seçmeyeceklerinin garantisi var mı bilmiyorum.
0
nhk ni youkosu
(06.04.23)
@nhk ni youkosu ha su da var, devlet politika olarak kamu sektoru, ordu, polis teskilati, saglik calisanlari, itfaiye icindeki BAME denilen black, asian minority vs azinliklarin sayisini arttirmaya calisiyor. Diversity target falan koyuyor. Keza ayni sekilde kadin oraninin artmasi, LGBT, engelli istihdamini da tesvik ediyor. Bazi ozel buyuk sirketler de ayni sekilde. Iste biz boyle cok kulturlu, herkesi kucaklayan bir isvereniz, ozguruz, ilericiyiz vs demek icin. Azinlik olmak avantaj bile oluyor yerine gore hatta. Belki o yuzden de soruyor olabilir bu gtarz sorulari. Cunku ara sira bunlarin bagimsiz kurumlar tarafindan denetleme raporlari basina yansiyor, yok su kurum institutionally racist, orduda kadin sayisi az, msygonism cok fazla, sunlar temsil edilmiyor vs diye agir elestirirler aliyor bu kurumlar, bunlar da azinlik istihdamini arttirmaya calisiyor bir nevi bununla ilgili durumlar da olabilir zorunlu olarak doldurun diyordur belki basvuru sirasinda bu gibi nedenlerden dolayi
0
freedonia
(06.04.23)
Asistanim olacak. Basvurulara bizzat bakiyorum, cv degerlendiriyorum o yuzden. Nelere dikkat ettigimi dusundum de ilk gun yapilan basvurulara direkt olumsuz baktim, demek ki kurumu hic arastirmamislar diye dusundurduler. Maks 2 sayfa cv, 1 sayfa cover letter demistik, bunlara dikkat etmeyenlerin de ustunu cizdim direkt, ya okumuyor ya okudugunu anlamiyor demek ki diye dusundurduler. Cv'de acik adres, fotograf vs olmaz, kisinin niteliklerinden bagimsiz degerlendirilmesine sebep hicbir sey olmaz, olmamasi lazim. He ama bunu bilmeyenler cok bu ulkede, o yuzden fotograf var diye elemedim de soyle bi cv'lerine baktim. fotograf ekleyenlerde cv nasil duzenlenir pek bi bilgi yok gibi, daginik, uzun, alakasiz cv'ler... o yuzden olumsuz intiba birakiyor bende. Benim cv'mde de fotograf vb. gereksiz/alakasiz kisisel seyler yok. Kisa, net, "to the point" olmali, bunun icin fotografa gerek yok.
0
unidentified floating object
(06.04.23)
ulkeye gore degisir CV.

benim ise eleman alirken "araban var mi?" diye sormam bile yasak, birak fotografi..
0
cooperr
(06.04.23)
(19)

tıp fakültesi doktora

hknty
doktorlar arasında şöyle bir geyik var. tıp fakültesinden mezun olmak doktoraya denk falan diyorlar. bence saçmalık da nereden çıktı bu? 6 yıl okumaya dayanarak mı söylüyorlar? sonuçta doktora eğitiminin amacı lisanstan farklı. süreden bağımsız olarak bir lisans eğitimini doktora ile denek tutmak sa
doktorlar arasında şöyle bir geyik var. tıp fakültesinden mezun olmak doktoraya denk falan diyorlar. bence saçmalık da nereden çıktı bu? 6 yıl okumaya dayanarak mı söylüyorlar?

sonuçta doktora eğitiminin amacı lisanstan farklı. süreden bağımsız olarak bir lisans eğitimini doktora ile denek tutmak saçma.
0
hknty
(05.04.23)
İkisinin de adı doktora, ama birisi (md) "profesyonel" (yani mesleki yeterlilik olan) doktora, diğeri (phd) "öğretmen" anlamına gelen doktora. Aslında farklı şeyler.

Fakat, pratikte ülkeler hangi eğitime "doktor" diyeceğine ve devamındaki akademik işlerde nasıl ilerleyeceklerine farklı farklı karar verebiliyorlar. Yani kaç yıl okuduğun değil de o ülkedeki düzenlemeyle alakalı bi konu o.
0
plutongezegendegilmi
(06.04.23)
doktoraya denk olduğunu söyleyeni hiç duymadım ama tıp fakülteleri yüksek lisans derecesiyle mezun verir. uzmanlık eğitimini tamamlamış hekimler ise doktora yapmış gibi oluyor. düz 6 yıllık eğitimin doktoraya denk olduğunu söyleyen kendi kendine gelin güvey oluyor demektir fakat söylediğim gibi şahsen hiç öyle birine şahit olmadım.
0
kanatlı kontun müşfik öpücüğü
(06.04.23)
@kanatlı birçok doktordan duydum ben. bence yüksek lisans dereciyle sayılması da saçma. sonuçta lisans ve master bambaşka şeyler. belki memuriyette derece konusunda yüksek lisans yapmışla aynı sayılabilir. o da süre bakımından. yoksa bunlar aslında akademide nasıl bir noktada olduğunuzla alakalı.

ya da uzmanlığın da doktora sayılması saçma bence. sonuçta doktora akademik bir konu ve temelde literatüre katkı sağlamak amaçlanıyor. ancak uzmanlık eğitiminde akademisyen yetiştirmek amaçlanmıyor. en mantıklı yazı olarak şunu buldum.

haber.sol.org.tr

peki bu nerede sayılıyor? resmi olarak hangi bağlamda bir etkisi oluyor? söylenti dışında bir şey bulamadım.
0
🌸hknty
(06.04.23)
kuzey amerika'da pratisyen olman icin 4+4 okuman lazim. 4 sene lisans yapiyorsun, ustune 4 sene tip okuyorsun.

uzmanlik icin ustune ne 3-6 sene daha tirmalaman lazim diye biliyorum.

ozetle uzman doktor, en az bir doktorali kadar okumustur diyebiliriz. prastisyen hekim de master yapmis gibi oluyor..
0
cooperr
(06.04.23)
@cooper akademik unvanlar, eğitimler süreyle alakalı değil. bu yüzden "okumuş sayılır" konusu saçma bence. iş yükünün pek bir önemli yok. çünkü o zaman çap yapan biri de sayılabilir. bu konu çok dillendiriliyor. çıkış noktasını ya da gerçekliliğini merak ettim.

sözlükte de başlığı varmış

eksisozluk2023.com
0
🌸hknty
(06.04.23)
@hknty

konunun sureyle alakasi yok demissin de baya var aslinda..

on lisans - 2 sene
lisans 4 sene
tezli/tezsiz master 2 sene
doktora 4-5 sene

diye gidiyor..ben henuz 2 senede doktorayi halleden bir dahiye denk gelmedim, vardir herhalde ama milyonda birdir, ikidir.

yurtdisinda cift anadal yapsan, bitirdiginde bir tez yazip 1 senede master'i tamamlarsin, zira belirli krediyi asmis oluyorsun, cift anadaldaki derslerin bir kismini master'a saydirabilirsin. derslerin buhar oldugu yok, kayitlara geciyor.

bir de olayin ozgul agirlik kismi var..muhendislikte yazilan bir arastirma kagidi ile tibbi bir kagidin agirligi bir degil, onu ne yapacaz?
0
cooperr
(06.04.23)
"doktora akademik bir konu ve temelde literatüre katkı sağlamak amaçlanıyor"a cevaben, uzmanlık eğitimini tamamlayan doktorlar "tıpta uzmanlık tezi" yazıyor.

Hatta bir ara her vakadan bir yayın çıkıyor diye üniversitelerin yayın sayısını hesaplarken tıp fakültesini ayrı tutuyorlardı diye hatırlıyorum (ama kaynak bulamadım).

Bir şeyler buldum:
newtr.urapcenter.org tıp fakültesi olan/olmayan üniversiteler olarak ayırmış
0
kobuzchu kiz
(06.04.23)
@cooper süreyle nasıl bir alakası var akademinin? doktorayı 2 yılda bitirmekle nasıl bir alakası var?

"özgül ağırlık" konusu anlamsız. mühendislikle ilgili bir makalenin "özgül ağırlığının" tıpla ilgili bir makaleden daha düşük olduğunu söyleyemezsin. bilimler arasında bir hiyerarşi yoktur. bilim böyle bir şey değil. tarih mesela tıptan daha aşağıda değildir. bambaşka kulvarlar.

@kobuzchu master'da da tez yazılıyor. ancak master ve doktora bambaşka şeyler. tez yazılması doktoraya denk olduğunu göstermez.

memuriyet açısından, derece vs. açısından tıp mezunu master mezununa denk sayılabilir. çünkü aynı süreyi harcıyor ve daha yüksek memuriyet derecesi ile başlayabilri bir mühendise göre. ama onun dışında akademik olarak bambaşka dünyalar. merak ediyorum bu söylemin resmi bir karşlığı var mı? yok anladığım kadarıyla.
0
🌸hknty
(06.04.23)
eczacılar da yüksek lisans mezunu sayılıyor
5 senelik eğitim süresinden dolayı
0
bir soru sorcam
(06.04.23)
bu hangi bağlamda öyle? resmi bir karşılığı var mı? peki bu yüksek lisanslar neden var o zaman? eczacilik.yeditepe.edu.tr

varsa da bence saçma. çünkü dediğim gibi akademik eğitimler temelde süreyle alakalı değil. master bir alanda uzmanlaşmayı gerektiriyor lisans sonrası. mesela biri genel bir eczacılık eğitimi alır daha sonra yukarıdaki linkteki alanlardan birinde uzmanlaşır. bu master'dır.
0
🌸hknty
(06.04.23)
Tıpçıların egoları nedeniyle uydurdukları bir şey bana kalırsa. 6 yıl tıp bitiren birine doktora tezi yaz desen ne bilip de yazacak. 6 yılda o seviyeye gelmeleri mümkün değil. Doktora yapan kişi hem iki yıl yüksek lisans eğitimi alıyor, yüksek lisans tezi yazıyor. Sonra doktoraya kabul edilmek için sınavlara giriyor. Doktora 4 5 yıl sürüyor. Bir de doktora tezi var. Bu arada da makaleler yazılıyor. Sadece uzman doktor doktoraya eşit sayılabilir çünkü tıpta uzmanlıkta eğitim ve tez var.
0
dissendium
(06.04.23)
bana da öyle geldi. tutarlı bir şey bulamadım. sadece yüksek lisans sayılıyor sanırım. bir de akademide ilerlemek için o şekilde kullanılıyor galiba.
0
🌸hknty
(06.04.23)
sosyal bilimler değil söz konusu olan. pozitif bilimler ve mühendislikle de farklı. fizik, kimya, mühendislik gibi alanlarda da benzer bir durum. doktora ayrı bir süreç sonuçta.

tıp fakültesinin çok yayın çıkarması lisansı doktoraya denk saymayı sağlamaz ki. o yayınları lisans öğrencileri üretmiyor. doktora ve lisansın farkı akademide hangi noktada olduğun ile ilgili. temelde literatüre katkı mı sağlıyorsun yoksa literatürü öğreniyor musun bu önemli.

bu konu neden tartışmaya açılmasın? birileri çıkıp bizim lisans eğitimimiz doktoraya denk dersi bu sorgulanır. çünkü zaten tahmin ettiğim gibi altı dolu olmayan bir söylemmiş.
0
🌸hknty
(06.04.23)
yukarda sözlük başlığını bile paylaştım. ben de dün twitter'da 2 dr'dan duydum.

dar bakmıyorum. birçok dinamik farklı olabilir. belli kalıplara sıkışmak zorunda değil tabii ki. ancak birileri yaptığı işi 1'e 10 katarak anlatırsa haliyle sorgulanır. bunda yanlış bir şey yok. ayrıca burada eleştirdiğim farklı metodolojiler değil. lisansta henüz literatür öğrenilir ve doktora bambaşka bir dünya o anlamda.
0
🌸hknty
(06.04.23)
tıp mezunuyum. Tıp fakültesinden mezuniyet yüksek lisansa denktir. Şu ana kadar doktoraya denk diyen tek bir kişiyi bile duymadım. Uzmanlık ile karıştıyor olmayasınız? Uzmanlık da doktora değil tabii ama tez yazıldığı için denk sayılabilir. Zaten md phd olayı da farklı yani mesela hacettepe tıp fakültesinde md phd programı var fakülteyi bitirince doktora da yapmış olduğunuz. Ya da fakülte bittikten sonra doktora yapılabiliyor.

Ayrıca master denen şey illa akademik nosyonu olan bir durum değil doktora gibi. Mühendisler master yapıp yüksek mühendis olmuyor mu Türkiye'de? Tıp fakültesi mezuniyeti de 6 sene olması ve bu sürecin içinde teorik, pratik, akademik eğitimin olması sebebiyle master'a denk sayılıyor. Fakültede sadece hekim olmak öğretilmiyor, bilimsel araştırma metodları da öğretiliyor sonuçta. Master da çok farklı bir konu değil yani, fakülte sonrası daha spesifik bir konuda eğitim almak ve akademik eğitimi almak sonuçta
0
nundu
(06.04.23)
sözlükte bile konuşulmuş eksisozluk2023.com

mühendis, yüksek mühendis sayılıyor ancak standart müh. üzerine bir alanda uzmanlaşıyor. makina mühendisliği üzerine daha da ayrıntılı bir alana giriyor. adı üstünde uzmanlık. bilimsel araştırma metodları konusu lisans düzeyinde de verilen okullar, bölümler var. ama yine de hiçbiri yüksek lisans, doktora olma iddiasında olmadı.

uzun olması yoğunlukla alakalı. mesela hukuk da 5 yıla çıksın deniyordu. ya da bazı alanlar 3 yıla bile düşebilir. bir sıkıntı olmaz. temelde master ve doktorayı lisanstan ayıran şey içerik, yöntem, amaç. yoksa süre değil.
0
🌸hknty
(06.04.23)
verdiğiniz link muhtemelen klasik doktor düşmanı trollerin açtığı sonra da ilk entrysi silinen saçma bir başlık. Hiçbir doktorun fakülteden mezun olunca doktora yapmış oluyoruz diye düşündüğünü duymadım. En fazla fakülteye başlayalı iki ay olan ve tıp doktoru ile doktora arasındaki farkı bilmeyen heyecanlı gençler beelki böyle düşünebilir :)

Onun dışında yani neye itiraz ettiğinizi anlayamıyorum. Master öyle çok matah ya da kutsal bir olay değil ki "Fakülte eğitimiyle eş tutulamaz" diyesiniz.

Mesela tıp mezunu birinin master'a eş tutulmasına hangi anlamda karşısınız? Master'ın öyle çok afili avantajları da yok, doktoraya direkt başvurabiliyorsunuz yani sadece ek olarak. Onun dışında ne avantajı var ki? Master yapmayı kafanızda çok farklı bir yere koyuyorsunuz gibi geldi, çünkü çoğu insanın askerlikten kaçmak için ya da özel sektörde maaşı iyileşsin diye yaptığı, akademik olarak lisanstan çok da farkı olmayan bir eğitim master.
0
nundu
(06.04.23)
hayır başlığı açanlar troll değil. "doktor düşmanı" olduğunu da düşünmüyorum. dünkü twitter'daki tartışmadan da anladığım kadarıyla doktorlar en ufak eleştiri yapanı troll'lükle suçluyor, düşman olarak görüyor.

master olayı olmayan bir şey değil. master var, master var. iyi bir okulda yapılan mba kariyeri uçurabilir mesela.

asıl sorun aslı astarı olmayan bir konuda insanların kendi konumunu abartması. herhangi bir konuda biri kendini 3 5 gömlek yukardan satmaya çalışırsa ve işin aslının öyle olmadığını bilirseniz sorgularsınız. bunda yanlış bir şey yok.

buyur çıkış noktaları. bunlar dışında birçok kere duydum bu muhabbeti.

twitter.com
twitter.com
twitter.com
0
🌸hknty
(06.04.23)
iki tane x mesleği mensunu "biz allahız, peygamberiz" diye tivit atsa xler arasında böyle bir geyik var mı diyeceğiz? ya yaptıkları işin detaylarını bilmiyorlardır ya da her sosyal medyadaki her troll gibi bir yerleri kaşıyorlardır. akademik nosyon falan tartışılan ortamda kanıt olarak ilk entry'si silinip kaçılmış bir başlığı kanıt göstermek komik açıkçası. silinen entry'nin ekran görüntüsünü de aynı başlıkta paylaşmışlar. önce saçma sapan şeyler yazıp sonra da silip kaçmış birisi.

tıp eğitiminin hiçbir kısmında ayrıca bir doktora yapmadan phd ünvanı alınmıyor. yukarıda bahsedilen bütünleşik doktora programı bile 6 yılda vermiyor bu ünvanı. fakat uzman hekimler diğer şartlar da sağlandıktan sonra akademisyen olabiliyor. doktoraya denk olma muhabbetinin sebebi bu. sistem neden böyle diye sorabilirsiniz elbette, her şey gibi bu da tartışılabilir. benim esas söylemek istediğim doktorlar arasında 6 yıl okudum ve doktora yaptım diye ortak bir kanı yok, ki olamaz da zaten. çünkü bu yanlış bir bilgi.
0
kanatlı kontun müşfik öpücüğü
(07.04.23)
(18)

yurt dışına yerleşince aidiyet hissi sağlanabiliyor mu?

ala09
hadi ben doğma büyüme hep aynı yerde ikamet ettim ama türkiye içinde üniversite, iş için şehir değiştiren insanlardan birinin derdi bu. beyaz yaka çalışanı. bu hususta soruyu kamoyuna açıyorum. ikinci sınıf vatandaş hissetmek var mı gerçekten? ait hissediyor musunuz yaşadığınız yere? kendiniz veya y
hadi ben doğma büyüme hep aynı yerde ikamet ettim ama türkiye içinde üniversite, iş için şehir değiştiren insanlardan birinin derdi bu. beyaz yaka çalışanı. bu hususta soruyu kamoyuna açıyorum. ikinci sınıf vatandaş hissetmek var mı gerçekten? ait hissediyor musunuz yaşadığınız yere? kendiniz veya yakınınız icin ne cevap verirsiniz

bana göre çok kişiye göre değişebilecek bir durum. yaşadığı eve bile aşırı duygusal bağ ile bağlı insanlar da var. sadece potansiyel imkanlar için tatmin olanlar da.
0
ala09
(05.04.23)
Ben yurtdışına yerleşmedim ama aidiyet konusu benim de dert edindiğim bir mesele olduğu için tezimde göç deneyimi olan katilimcilarima sorduğum bir soruydu. Göç çalışmalarında yeni mekansal yer edinmeler eski mekanlara olan aidiyet hissini ortadan kaldırmıyor. Hatta Faist'in şu sorusu çok anlamlı " Neden göçmenlerin sadece bir ülkeye bağlılık duyabileceğini düşünmek zorunda olalım ki?". Ama öte yandan göçmenin yerleştiği ülkenin eksiksiz bir vatandaşi olma hali ile benliği ile ilgili düşüncelerini memleketiyle tamamen koparma arasında kaldıkları ikili bir durum da mevcut. Ama şu da bir gerçek ki göçmen için karşılıklı ilişkiler yoluyla anlama, önemseme, ve onaylama durumu deneyimledigi ölçüde, topluluk tarafından önemli, değerli ve katkıda bulunma hissini hissettiği ölçüde sosyal olarak bağlı ve ait hissedebiliyor.
0
Amaranta ursula
(05.04.23)
ikinci sinif vatandas hissediyor musun? - hayir
aidiyet hissi var mi? - hayir
0
cooperr
(05.04.23)
ne yasadigim ulkeye ne de turkiye'ye aidiiyet hissediyorum. yasadigim ulkenin ana dilini bilmedigim icin benimle ayni statude olan yerel arkadasim az bu yuzden kendimi oraya ait hissetmiyorum, turkiye'de eski baglarim kalmadigi icin turkiye'ye de aidiyet hissetmiyorum. ha evet sonuc olarak evim orada ve ev neredeyse aidiyet oradadir.
0
insanlik icin buyuk bir adim
(05.04.23)
romence bilseydim eğer tam buralı olurdum. ne yazık ki bilmiyorum, ama öğreneceğim daha kalırsam.

kendimi buraya rock konserlerine gidip de konserden sonra grup üyeleri ile sohbet ettiğim zaman buralı hissediyorum.

basçısını, lead gitaristini, bateristini, 2 solistini isim olarak bildiğim ve beni de tanıyan; zamanında istanbulda bile konser vermiş bir grup var luna amara diye. mahallemin grubu derim resmen.
0
rain when i die
(05.04.23)
kişiye göre çok değişir tabii. gittiğin ülkeye göre de çok değişir, dubai gibi herkesin yabancı olduğu bir yerde yaşam daha rahat ama isveç gibi çoğunlukla safkan olan bölgelerde bu iş daha zor. ben %100 aidiyet sağlanabileceğini sanmıyorum, 2. sınıf vatandaşlığı da yabancılar şubesinde sıraya girince yer yer yaşarsın ama bunlar hep baştan kabul edilmesi gereken şeyler zaten.

yani çok saçma bir cevap olacak ama ne abartıldığı kadar zor ne de kolay.
0
roket adam
(05.04.23)
O an neredeysem kendimi oraya ait hissediyorum, 1 haftalığına başka bir ülkeye gitsem 40 yıldır oranın vatandaşıymışım gibi takılırım, hatta bırak ülkeyi şehri bulunduğum semtin sorunlarına çözmeye yönelik girişimlerde bulunacak kadar kolay asimile olurum, götür bırak beni Grönland'a 1 sene sonra belediye başkanı olacak kadar benimserim güzel Grönland'ımızı.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(05.04.23)
ikinci sinif vatandas hissediyor musun? - hayir 2. sınıf hissetmen zor ab ülkeleri usa, karışık zaten. dilini öğrenene kadar zorluk var

aidiyet hissi var mi? - hayir ama tr dede yoktu 3-4 senedir yer değiştiriyordum. o yüzden sorun yok.

kendi hayatına odaklanırsan zaten kimin ne düşündüğü o kadar önemli değil.
0
abi bi dizi buldum on numara
(05.04.23)
şu "ülkeler zaten karışık" argumanı geçerli değil ya kabul edemiyorum. isviçre toplama kampı bi ülke ama hayvan gibi ırkçılar. ismine göre bile farklı duygular uyandırabiliyosun karşındakine. Nur ile Rossy aynı kategoride değil
0
🌸ala09
(06.04.23)
Valla ben kendimi hicbir yere ait hissetmiyorum ancak genel olarak cevaplayacak olursam o aidiyet olayi bircok faktore bagli bence. Kultur, dil, iklim, oradaki kosullar vs diye girer. Her ne kadar diger faktorler de cok onemli olsa da oradaki kosullarin ve sahip oldugub imkanlarin her seyi belirleyecek en onemli sey bence.

Kosullar derken de hem ekonomik, hem sosyal kosullardan bahsediyorum. Atiyorum ekonomik kosullarin pek iyi degilse bu olay diger tum faktorleri direkt etkiler. Hem uzun soluklu yasam kurman zor olur hem de kulturu, dili vs ogrenebilme imkanlarin da oldukca kisitli olabilir. Iklim guzelse guzelligin farkina varamazsin, iklim kotuyse sana x2 daha kotu gibi gelir. Hal boyle olunca da zaten yasadigin yere kendini ait hissedemezsin cunku her an gidebilecek gibi bir durumdasin.

Misal Turkiye avrupa birligi ulkesi olmadigi icin gittigin yerde kalabilme kosullarin diger avrupa birligi uyesi ulkelerine gore daha zor oluyor genelde. Yani is bulmak, bir takim burokratik islemlerle ugrasmak, bir takim ekonomik kosullari yerine getirme falan insani bezdirebiliyor.

Sosyal olanaklar da iste bulundugun cevre, kisiligin hatta bir miktar sansa gore de degisiklik gosterebiliyor. Atiyorum eger biraz aktif ve girisken biriysen arkadas edinmen ozellikle yerel kisilerle tanisma olayi cok yarar saglayabilir. Dilini ogrenebilmeni kolaylastirir, kulturu daha cabuk ogrenebilirsin, iklime gore aktivite yapabilirsin ve bu da bisekilde belki aidiyet hissine yol acabilir. Yok icekapanik ve pek arkadas edinemiyor ya da sadece kendi ulkendeki kisilerle takiliyorsan da dilini ogrenemezsin kolay kolay, kulture adapte olamazsin falan aidiyet hissini hic hissedemezsin.

Kisacasi, kisinin yasadigi kosullar ve kisilikler bence en omelisi aidiyet hissi icin,
0
j r r tolkien hayrani
(06.04.23)
Ikinci sinif vatandas- hic hissetmedim.
Aidiyet- dilini ogrendikten sonra daha cok. Daha iyice karistim, kültürünü daha çok benimsedim.

Bence ulkenin kültürüne, yasamina asimile olunca daha kolay oluyor.
0
logisticsmanager
(06.04.23)
28 yasinda yerlestim. aidiyet hissedemiyorum. yani aidiyet hissediyorum da turkiye'ye hissettigim aidiyet seviyesinde hissedemiyorum. hic olacagini da sanmiyorum.

bir de ben amerika'dayim. herkesin gocmen oldugu bir ulke. almanya'da falan olsam allah gostermesin cok daha az hissedecegime eminim.

edit: sorunun diger kismini atlamisim. ikinci sinif hissetme durumu yok. ben burada ogrenci vizesiyle calisiyorum yarin isten cikarilsam adamlar bana issizlik maasi bagliyorlar. daha ne kadar vatandas gibi hissedebilirim bilmiyorum. yani devlet tarafindan degil de kulturel olarak aidiyet yok.
0
antikadimag
(06.04.23)
bu işin genel raconu şu: ilk göçen nesil aidiyet sağlayamaz ama uyumlu şekilde yaşar.(zorlukları da çeker)

orada doğan çocuklar eh, oranın vatandaşı olurlar ama yine biraz arada olurlar.

üçüncü nesil oralıdır artık çünkü aileleri de orada doğmuş hep o kültürle ve Türkiye'yi bilmeden yetişmişlerdir. Tabii Avrupa'da şu an böyle olanların bir kısmı reisçi :D O yüzden sosyal çevreyle de alakalı.

Kendin gibi insanlarla yaşarsan aidiyet hissi sağlanır. Bu Türkiye'de olursa Türkiye'de, başka ülkede olursa orada. Gidip aidiyet hissedemiyorum diyenler sosyal çevresi olmayanlar, ve evet zor. Mesela gidip oralı biriyle evlenip onun çevresine girenler bir tık kolay alışıyorlar.
0
nhk ni youkosu
(06.04.23)
nhk ni youkosu +1 demeye gelmiştim.
0
alfired
(06.04.23)
hayatımın neredeyse %20'si yurtdışında geçti. hiçbir yere ait hissetmiyorum. önceden yaşadığım ülkeleri özlüyorum ama. türkiye hariç.
0
bohr atom modeli
(06.04.23)
@nhk ni youkosu adam bunu sormamış ki sen köylünün almanya ile imtihanını yazmışsın. beyaz yakalı ile işçi gelen kıyaslanamaz
0
abi bi dizi buldum on numara
(06.04.23)
@nkn "Kendin gibi insanlarla yaşarsan aidiyet hissi sağlanır." bunu genellestiremeyiz sanki.
kendim gibi insanlarla yasiyorum ama farkli nedenlerle ne turkiye'ye ne buraya yuzde yuz aidiyet hissediyorum. ayni zamanda her iki yeri de bir sekilde evim olarak goruyorum, havaalaninda 'eve geldim' diye mutlu oluyorum. hatta yasadigim bazi diger ulkelere gidince de oralari evim gibi gorup, baska turlu bir aidiyet hissediyorum .

bu kavramlarin hicbiri bence siyah beyaz olmadigi gibi, kisinin yasantisina, yasami algilayis bicimine gore fazlasiyla degisir.
2.sinif vatandas olarak hissetmiyorum ama elbette kendi vatandaslarinin sahip oldugu ve benim sahip olmadigim haklar var, ki bu gayet normal.
0
kassiopeia
(06.04.23)
Turkiye de dislanmis hissediyordum. Yurtdisina geldigimden beri “daha ait” hissediyorum. Ama t butunlesme de olmuyor tabi. 13-15 yas bence en son sinir, bu yaslardan sonra yurtdisina cikanlar tamamen butunlesmekte zorlanir diye dusunuyorum sahsen.
0
icim urperiyor
(06.04.23)
@abi bi dizi buldum on numara, beyaz yakalı iyi alım gücü ve benzer kültürle gidiyor okey ama "aidiyet" farklı bir şey. Beyaz yakalı dediklerinin bir kısmı Türkiye'de aidiyet sorunu yaşayıp kendini bulamamış insanlar.(ki belki de Türkiye'de aidiyet sorunu olduğu için gidiyor) O kelimeden ne anladığına göre değişir bunun cevabı. Ben İngiltere'de kendimi çok rahat hissetmiştim mesela ama artık buralıyım Dorset çocuğuyuz biz kafasına gelebilir miyim emin değilim. Orada büyüyenlerin ilkokul, lise vb. hayatları hep benzer şekilde yoğurularak geçti, oradan geçmeyenler tam o kültürün parçası olamaz gibi geliyor bana. Bakış açın, hayallerin her şeyin yetiştiğin ülkeye göre şekilleniyor ve ülkesindeki büyük problemlerden dolayı göç etmiş yetenekli biri ile X ülkesindeki Average Joe'nun aynı topluluğa ait hissetmelerini beklemek anlamsız bence, hayatları bambaşka geçti çünkü. İlk nesilden kastettiğim bu. Yoksa Almanya'da İngiltere'de yasalar düzgün uygulanınca hakkın verilince "ne güzel ülke ya çok seviyorum" demek aidiyetse okey o olur.

@kassiopeia, aynen kişiye göre değişebilir tabii, siyah beyaz değil dediğiniz gibi. Ama ben zaten orada da vatandaş olanları kastetmiştim vatandaş değilken (veya süresiz oturma izni) yerleşmiş kabul etmezdim ben mesela. Ama onu şu yüzden dedim, mesela Kanada'da çok mutlu olan da var ama sosyal çevre dolayısıyla mutlu olamayıp dönüp burada Bağdat Caddesinde oturan ve buradaki sosyal çevresiyle daha mutlu olan tanıdığım da var.
0
nhk ni youkosu
(06.04.23)
(9)

Satılacak aracın garantisini uzatayım mı?

tchuck
1-2 aya aracımı satıcam, garantisi de 20 güne bitecek. garanti uzatma teklifi aldım. (3 yıl için 12bin tl)siz olsanız garantiyi uzatıp ilana koyarken "garantisi 3 yıl devam ediyor" demeyi mi tercih ederdiniz? yoksa "bana ne abi" mi dersiniz?şimdi garantiyi uzatmazsam da, 20 gün sonra bitecek. yeni g
1-2 aya aracımı satıcam, garantisi de 20 güne bitecek. garanti uzatma teklifi aldım. (3 yıl için 12bin tl)

siz olsanız garantiyi uzatıp ilana koyarken "garantisi 3 yıl devam ediyor" demeyi mi tercih ederdiniz? yoksa "bana ne abi" mi dersiniz?

şimdi garantiyi uzatmazsam da, 20 gün sonra bitecek. yeni gelen kişi de uzatamayacak haliyle.
0
tchuck
(04.04.23)
12 bin tl veririm. en az 30 bin tl de yüksek yazarım.
garantili araç her zaman öndedir.
0
jelly bear
(04.04.23)
bu arada aracın satış değeri 1.2 milyon tl civarı şuan (1.1 olsun veya)
0
🌸tchuck
(04.04.23)
@jelly, ben de öyle düşündüm biraz. yani hiçbişey olmasa bile en azındn satarken kolaylık olur, üstüne ek para koymasam bile.

iki tane aynı araç varsa, garantili olana yönelir almak isteyen sanki
0
🌸tchuck
(04.04.23)
Araç değerinin sadece yüzde 1'ini vererek garanti yaptırmanız çok iyi olur. Satarken de iyi olur, fikir değiştirip satmazsanız da iyi olur.
0
michael_knight
(04.04.23)
Garantili aracı hemen satarsın, yazdığın fiyat icin 12bin birsey değil.
0
mirty
(04.04.23)
bir alıcı olarak garantili araç çok büyük faktör benim için.

12bin de çok iyiymiş. rutin baktım 3bin-4bin olmuş orta segmentte.
0
brkylmz
(04.04.23)
garanti transfer edilebiliyor mu? bazen firmalar cakallik yapiyor. eger transfer sikintisi yok ise garantiyi uzatip satarim..
0
cooperr
(04.04.23)
modern arabalarda garanti uzatımı mutlaka yaptırın.

benim suzuki'de ilk sahibi 3+7 garanti yaptırmış mesela. ben arabayı 3 yaşına girmemişken almıştım.

modern arabalar sorun çıkarmaya meyilli, yedek parçaları pahalı, o yüzden garanti uzatımı masrafınızı çıkaracaksınız kesinlikle.

satış sonrası hizmetler sundu.
0
rain when i die
(04.04.23)
bende de bu teklifi yapmışlardı ama servisle konuştuğumda 5 yıl / 100 bin km içinde arıza riski zaten çok çok düşük demişlerdi. hassas ve arızaya yatkın bir araç kullanmama rağmen tam olarak sıfır arıza ile 6 yılı devirdim iyi ki para vermemişim buna.
0
roket adam
(05.04.23)
(28)

İçki içmek ama oruç tutmak

meraklitursucu
Çevremde içki içen ama ramazan ayı geldiğinde tüm ay oruç tutan birçok insan var. Bu tezatlık neyden kaynaklanıyor sizce? Ya da bana mı tezat geliyor bu durum?
Çevremde içki içen ama ramazan ayı geldiğinde tüm ay oruç tutan birçok insan var. Bu tezatlık neyden kaynaklanıyor sizce? Ya da bana mı tezat geliyor bu durum?
0
meraklitursucu
(03.04.23)
Bana da tezat geliyor, domuz eti yemiyorlar, alkol alıyorlar, ramazanda da oruç tutuyorlar. Ben de anlamıyorum.
0
Kahvedesu
(03.04.23)
'Dini gereklerden birini aksatan, dinden çıksın, gitsin.' mantığı mı bu?

Dinini, bildiğince ve elinden geldiğince yaşıyor işte.
0
Mirket
(03.04.23)
Bana da garip geliyor. Ama kimsenin inancını, davranışını yanlış görmenin doğru olmadığını hatırlıyorum, devam ediyorum.
Bildiğim kadarıyla bu Türk Müslümanlara özel bir durum da değil, tüm dünyada var.
0
michael_knight
(03.04.23)
dinini elinden geldigince yasiyor iste. siyah beyaz degilk ki hic bir sey dunyada. temizlik yapmak gibi dusunun, nasil ki her temizlik yaptigimizda butun koltuklarin mobilyalarin altini fln supurmuyorsak, her seferinde perdeleri yikamiyorsak, bu da oyle bisey. oldugu kadar. hesaplasmasini allah ile yapacaklar, bizimle degil.
0
taurina
(03.04.23)
Açılın içki içen ve oruç tutan geldi.

En son 17 Şubat cuma günü içtim. O gün kendime söz verdim, ramazanın sonuna kadar içmeyeceğim. Gerçi niyetliyken zaten varsılayan olarak içilmiyor.

Bunun sebebi irademe sahip çıkmak. İsteyerek içmemek. Nasıl istediğimde içiyorsam, istediğimde içmeyeceğim.
0
put it in your appropriate place
(03.04.23)
Herkes nefsine hakim olabildiği ölçüde inancını yaşıyor. Ben de oruç tutan namaz kılmaya çalışan biriyim ama baş örtülü değilim. Yeri geldiğinde epey açık giyiniyorum.
0
Amaranta ursula
(03.04.23)
turk tipi islam, yersen.

kurallara uymamak bizim atasporumuz, herseyi "2-3 yaklasik" yapan bir milletiz, bu herseye yansiyor..
0
cooperr
(03.04.23)
ben bu insanların iki ibadet yaptı diye her şeyi yapmasını beklemenize o kadar şaşırıyorum ki. nesi tezat? dümdüz insanı bi şey. birini yapar öbürünü yapmaz bu bu kadar. karşına geçip "kardeşim ben yeryüzünün en dört dörtlük müslümanıyım ona göre ayağını denk al" demedikçe, ki bi müslüman diyemez/dememeli bunu, yaptığı yahut yapmadığı ibadetlerden size ne. hayatınızda nisbeten özgürlüğü tanıyan 1 kişiyle de mi aynı sofraya oturmadınız hep mi dedikodu ortamında yetiştiniz hep mi pencereden bakıp geleni geçeni eleştirdiniz? ben dümdüz inançlı biriyim oruç tutmuyorum e bu nolcak allahı inkar edemiyorsam ama ibadet etmiyosam. inanıyorum kardeşim bunu mu yalanlayacaksın hayır inansan öyle olmaz diye?
türkiyede iki takıntı var 1- alkollü içki veya içki 2- başörtüsü. bunlar bi kimlik oluşturuyor kafalarda ama öyle bi sınır yok. bence icki icen oruc da tutmamalı diye bi kural yok.
0
ala09
(03.04.23)
ben oruc tuttugum zamanlarda icki de iciyordum. cunku bence orucun mantigina ters dusen bir sey yoktu. gunah ayri, sevap ayri. ramazani komple bir gunah detoks ayi olarak gormuyordum yani.

bir arkadasim vardi 5 vakit namazini kilan, ama icki de iciyordu. sorarlardi ee sen namaz kiliyosun ama icki de iciyosun diye. ee gunah benim sana ne diyordu.
0
supergirl
(03.04.23)
turk tipi islam falan degil bu. diger dinlere inanan insanlarda da baksak boyle tezatliklar bulabiliriz. tamamen insani bir durum, bence bazi ibadetler artik gelenek haline gelmis bizim toplumumuzda, oruc da bunlardan biri.
0
duyulmasi gerektigi kadar
(03.04.23)
ateist birinin 'hay allah' ya da maşallah demesi gibi bir şey.
0
brkylmz
(03.04.23)
Çeşitli yerlerde karşılaştım dinledim okudum. Aslında ramazan ayı oruçla birlikte oldukça özel ve önemli bir aydır. Bütün aylar da ona tabidir.
Müslüman, evet haram da işleyebiliyor ama bu aya ayrıca hürmet ve önem çok kişilerin affına da sebep olabiliyor.
eski zamanların birinde mecusi birinin bile kendi çocuğuna, oruç tutan müslüman çocukların yanında bir şeyler yemesi nedeniyle yaptığı uyarı , ölümüne yakın zaman iman etmesine sebep olduğu bile dini kaynaklara geçiyor.

Benim de zamanında tanıdığım biri vardı. Her gün ama nerdeyse her gün içer ve arabasında bazen o halde uyuya kalan bu kimse Ramazan ayı geldiğinde bu yaptıklarından uzaklaşıyordu.
Af ve mağfiret ayı ne de olsa. Kimin ne olacağı belli olmuyor.

Dinen şöyle bir şey var ki, haramı yapan ayrıca ibadette etmemeli diye bir şey yok.
Günahkâr müslüman için tevbe kapısı ölene kadar açık.

Mesele olabildiğince nefsin istediklerinden uzak kalabilmekte.
denilir ki, nefsinin istemediklerinde hayırlar vardır.
0
diyecevaplandı
(03.04.23)
sadece ilahiyat acisindan bakarsak bir sorun yok bunda.

oruc bir ibadet.
icki uzak durulmasi soylenen (ancak haram kilinmamis) bir tuketim. domuz dogrudan haram edilmistir kuran'da. ancak icki haram edilmemistir ickiliyken namaza yaklasmayin diye ayet vardir ornegin. yani kisinin hem icki icebilecegi hem ibadet edebilecegi belirlenmistir. sadece kesistirmeyin denir.

hatta allahin size haram kildigindan baskasini kendinize haram kilmayin diye de ayet vardir. ama bircok kisi ickiyi de haram kategorisine alir. sanirim kafa karisikligi buradan doguyor.
0
antikadimag
(03.04.23)
dindarlik ile dincilik arasinda ciddi fark var.

diger dinlere inanan dindarlarda da "sunu yapayim bu salla" gibi mantik gormedim, sorgusuz sualsiz ne varsa uyguluyorlar. dinin zaten olayi bu.

bizde dindar az, dinci cok. herkes sekil pesinde..alkol yasak, bitti. Bunun gelenegi gorenegi falan olmaz., dinde boyle bir esneklik yok.

Ben gozlemimi soyluyorum bu arada, dini hicbir ritueli takip etmedim, etmem.
0
cooperr
(03.04.23)
Kendi içinde tutarlı olmayan şeyler eleştirilir. Net. İşlerine gelince “hoşgörü” başkası yapınca “ama saygısızlık”
0
ruhen hastayim ben
(03.04.23)
Alkolün haram sayilmasi hälâ tartismali...
0
Yourcousinmarvinberry
(03.04.23)
Bana tezat gelmiyor, 1 ay boyunca nefsini kontrol ediyor insanlar, kimseye de bir zararı yok. Babam da 11 ay içki içerdi, ramazanda içmezdi. Fitre, zekat da verirdi ama hiç namaz kıldığını görmedim mesela, ha iyi bir müslüman mıydı bilemem ama son derece iyi bir insandı.
0
(03.04.23)
bunun çok basit bir sebebi var. başka konularda da olduğu gibi "elalem ne der" veya aile-iş yeri- toplumda dışlanmamak. namaz kılıp kılmadığını kimse bilemez, hacca gidip gitmediğini de, ya da diğer ibadetlerini de başkalarına görünmeden yapabilirsin. ancak ramazan ayında oruç tutmadığını görürlerse eğer muhafazakar bir çevredeysen sorun olabilir. benim açımdan milletin diğer ibadetleri yapmayıp da oruç konusunda hassas olmalarındaki en önemli kriter bu.
0
jepa
(03.04.23)
başkalarının yaşam tarzına ve inancına ikiyüzlüce dil uzatmadığı sürece bence kimsenin dini yaşama pratiğini eleştirmemek lazım.

inanç en başta kalp işidir. rasyonel bir zemini yoktur. bir insan allah'a inandığını, müslüman olduğunu söylüyorsa öyledir. bunu sorgulamak bildiğim kadarıyla şirk sayılır ki en büyük günah malum.

dinin kurallarına uymamak insanı "günahkar" yapar sadece. en düzgün müslüman bile günah işler. insanız. islam inancı zaten bunu söylemiyor mu? insanın mükemmel olması, allah'ın isteklerine kusursuz uyması mümkün değildir ama allah bağışlayıcıdır değil mi temel mantık? yani her şeyi yaratan bir tanrının buyruklarına harfiyen uyulabileceği inancı en başta günah olmaz mı?

insanları yargılamamak lazım. adam belki alkolik. belki istese de bırakamıyor. belki oruç tutmaya dayanamıyor. bu insan kötü olabilir, günahkar olabilir vs. ama kalbinde iman olan insan benim bildiğim müslümandır ve kul hakkı dışındaki her şeyin hesabını allah'a verecektir; haliyle onu inancıyla yargılamak büyük günah olur.

ben ateistim ama benim düşüncem bu şekilde. ben o yüzden kimseye "sen nasıl müslümansın" demem, tanrı olsun veya olmasın, o benim işim değil EĞER benim yaşantıma karışılmıyorsa. ben nasıl ki bunu demiyorsam onların da bana sen nasıl şusun busun vs. dememesini beklerim.

ha domuz eti yiyenlere hakaretler edip alkol tüketen adama zerre saygım yok. o ayrı bir konu. bu tam anlamıyla ikiyüzlülük, terbiyesizlik. ama "müslümanım diyorsun ramazan'da içki içiyorsun" diye bir şey yok. "allah affetsin" deyip geçmek bana göre hem islam inancında hem de insanlık olarak en doğrusu. biz kimiz ki bizi hiçbir şekilde etkilemeyen bir konuda, tamamen içsel ve dogmatik bir meseleyi irdeliyoruz? o adamın kendi derdi.
0
mark greg sputnik
(03.04.23)
bana tezat gelmiyor. oruc tutmak en kolay ibadet sekli. namaz kilmak gibi hergun surekli yapilan bir eylem degil. kuran okumak zaten kitap okumak, o da yok. digerleri zaten para gerektiriyor (zekat, hac). baktiginda bu kisiler icki icmek disinda pek cok diger gunahi da isliyorlar zaten. icki icmek gorece zevkli bir sey, diger kullanicinin dedigi gibi domuz etiyle kiyaslamiyorum. domuz etinin tadi kulturel olarak bize guzel gelmiyor. satisi yok, alismadigimiz bir tat. biraz balik gibi. yani domuz eti hayatimizda yer etmis olsaydi, icki icip domuz eti yiyip ayni zamanda oruc da tutarlardi. dini kurallara yuzde yuz riayet eden insan bulamazsiniz zaten. kimi %10, kimi %90. kimisi icki icip oruc tutuyor, birakin icki icmeyi kokusundan bile kaciyor veya bulundugu ortama girmiyor (dini nedenlerden oturu).
0
Sour
(03.04.23)
Tezat değil ki. İçkiden kaçınmak nasıl bir görev ise oruç tutmak da o şekilde farklı bir görev. Birini yapmıyorsun diye neden ötekini de feda edesin
0
KUCO
(04.04.23)
müslümanlığın en kolay aşaması domuz eti yememek. tıpkı akp'lilerin 29 ekim'i 23 nisan'ı çılgınlar gibi kutlaması gibi bir olay. o da cumhuriyeti sevdiğini göstermenin en kolay yolu.

neyse din ile siyaset işini karıştırmayalım duyuruda. ben hiç tezat olarak görmüyorum. başı kapalı olan ama tutmayan bir sürü tanıdığım da var. şirketin sigara içme alanı başı kapalılar ile dolu bu günlerde.
0
duster
(04.04.23)
bir günahı işlemek dinden çıkarmaz, günahkar yapar. günahın -sevabın hesabı allah'a verilecek. dert ediyorsanız o kişiye günahı bırakması konusunda nasihatte bulunun.
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(04.04.23)
zina yaptıktan sonra gusül abdesti alan da çok var.

benim bakış açıma göre zinadan sonra gusül abdesti almak = içkiyle oruç açmak.
0
1331c112
(04.04.23)
beş vakit namaz olmadan oruç tutmak bile bana tezat geliyor. ahirette ilk sorguya çekileceğimiz ibadet namaz. bir inşaatin kolonlarını dikmeden ara katları ya da duvarları yapılamaz. namaz dinin direği. namaz yoksa diğer ibadetlerin çok bir hükmü yok.
yıl boyu içki içip ramazanda oruç tutmak ise başlı başına bir tezat. biraz mahalle baskısından, biraz "diyet" niyetiyle aç kalmaktan bir farkı yok diye düşünüyorum ben.
0
faberkastelli
(04.04.23)
bu tezatlığın mümkün olabilmesi türklerin dine olan hoşgörüsünden gelmekteydi fakat akp ile birlikte bu yok olmaya başladı. şimdi herkes "gerçek müslümansan x yapamazsın" falan diye birbirini yargılıyor. o yüzden eskiden türkiye daha özgür bir memleketti. özgürlük endeksinin azalmasıyla böyle milletin birbirini yargılaması arasında bir korelasyon var.

aslında avrupa'da da dine bakış böyle. kimse rahibe gibi yaşamıyor ama inanan da var. bizim ulaşmak istediğimiz yer bu olmasına rağmen insanlar birbirini "türbanlı ama x" "camiye gidiyor ama y" diye yaftalıyorlar.

biz bunu yaparak geriye gidiyoruz. arabistan'a doğru. bunu yapan kişiler de avrupa'ya gıpta ile bakanlar. çok yaman bir çelişki.
0
bohr atom modeli
(04.04.23)
türk milleti din ne kadar kendine uyarsa uysun dini kendine uydurur. adam faiz haram diyor promosyona dokunmuyor, kredi kartı kullanıyor kredi çekiyor.
0
mikahakkinen
(04.04.23)
Kimse mükemmel müslüman değil, hepimiz günahkarız. Kimimiz içki içer, kimimiz zina yapar, çoğumuz faiz yer, daha da çoğumuz gıybet yapar.

Adam 11 ay içse, zina yapsa, faiz yese, her türlü harama bulaşsa da; demek ki hala imanı var.

İmanı var ama günahkar, Allah affedicidir, bağışlayıcıdır. Allah'ı inkar etmedikçe, ortak koşmadıkça, bağışlanmayacak günah yok neredeyse. Ama elbette ki "nasılsa Allah bağışlar" diyip her günaha saldırmamak lazım, ama nefs var, dayanamıyoruz yapıyoruz.

Ne yapalım şimdi? Günah işliyoruz diye imandan da mı çıkalım Allah korusun. Günahlarımızı terk etmeye çalışacağız, günah işlediğimizi bilecek ve Allah'tan af isteyeceğiz.

Unutmayalım ki ne kadar günahkar olsak da imanımızı koruduğumuz sürece umudumuz var inşaallah.
0
John Bloor
(04.04.23)
(9)

Bu fiyattan araba alır mıydınız?

Mcfly
Sorumuz şöyle;X markasının araçlarını personel indirimiyle yaklaşık %10 indirimli alabiliyorsunuz.Araca ihtiyacınız yok. Yakin zamanda da olmayacak.Aldığıniz araci 6 ay satmak yasak.Bu şekilde sadece yatırım amaçlı araç alır mıydınız ?
Sorumuz şöyle;

X markasının araçlarını personel indirimiyle yaklaşık %10 indirimli alabiliyorsunuz.
Araca ihtiyacınız yok. Yakin zamanda da olmayacak.
Aldığıniz araci 6 ay satmak yasak.

Bu şekilde sadece yatırım amaçlı araç alır mıydınız ?
0
Mcfly
(03.04.23)
Almam. Ana işim araç alım satımı değil. Şirkette başka işim var. Tali iş olarak da yapmak da istemiyorsam eğer. Gerek yok
Konsantrasyonumu ana işime veririm.
0
Ruprect
(03.04.23)
Alırdım neden almayayım günah değil bişi değil
0
olaylar olaylar
(03.04.23)
al 6 ay sonra satar bir tane daha alırsın.

millet bayiden araba bulamıyor. sana %10 indirimle veriyorlarsa araba da bulabilecek pozisyondasındır.
0
rain when i die
(03.04.23)
Yatırım için araba çok tartışmalı. Çok uzun anlatıp kafa ütülemeyeyim ama arabanın ederiyle, fiyatı aynı şey değil. Fiyat yıllar içinde artar enflasyon sebepli ama ederi düşer arabanın eskidikçe.

Kenarda nakitiniz varsa hele o nakiti başka bir yatırım enstrümanına hatta birkaç yatırım enstrümanına bağlamak daha mantıklı olabilir. Ama tabii koşullar, şartlar önemli.

Ancak şöyle bir durum var krediyle alacaksanız, arabanın da fiyatının daha vade bitmeden kredi geri ödemesini katlayacağını düşünüyorsanız, orada iş değişebiliyor. Orada bankanın parasını kullanarak para kazanma şansı doğabiliyor. Ama arabanın fiyatının ödediğiniz taksitler+kredi geri ödemesinin üstüne çıkması lazım.

Bu arada araba her şekilde ihtiyaç haline geliyor bir noktadan sonra yaş ilerledikçe özellikle
0
anten
(03.04.23)
Otv dilimine bagli, dolar arttiktan sonra dilimi artarsa kesin alirm
0
lapaz
(03.04.23)
sadece yatırım amaçlı almam, araba fiyatları inanılmaz şişti kesinlikle bir şeyler patlayacak yakında.
bineceksen alınır ama.
0
roket adam
(03.04.23)
durdugun yerde deger kaybeden birseyden yatirim araci olmaz.
araclar bir yatirim araci degildir..
0
cooperr
(03.04.23)
Piyasada tutulan bir arac ve peşin alabiliyorsam 6 ay icin çok düşünmeden alırdım.
0
essoist
(04.04.23)
Seçimden sonra ne olacağı belli değil ihtiyaç yoksa almazdım
0
mirty
(04.04.23)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.