Giriş
(8)

Bulaşık makinesi almalı mıyım?

applebite
Merhaba çok göreceli, saçma bir şey soruyor olabilirim tabi. Bekar, tek yaşayan arada bir bekar yemekleri yapan, haftasonu kahvaltısını yapan, zaman zaman bardak çatal bulaşığı fazlaca olabilen biri olarak eve fazlalık mı değil mi, gereksiz bir harcama mı olur diye bir his gelip gidiyor. Benzer duru
Merhaba çok göreceli, saçma bir şey soruyor olabilirim tabi. Bekar, tek yaşayan arada bir bekar yemekleri yapan, haftasonu kahvaltısını yapan, zaman zaman bardak çatal bulaşığı fazlaca olabilen biri olarak eve fazlalık mı değil mi, gereksiz bir harcama mı olur diye bir his gelip gidiyor. Benzer durumları yaşayan veya yaşamış olanlar, ne dersiniz?
0
applebite
(15.09.23)
Ben bu ozellikleri tasiyan biri olarak surekli kullaniyorum. "Gereksiz harcama olur" kismi butcenize/gelirinize gore degisir.
0
hot potato
(15.09.23)
bir makineyi doldurduktan sonra da temiz tabak çanağınız kalacak kadar çok mutfak eşyanız varsa ben gerekli görüyorum. aynı zamanda su tüketimi bakımından ekonomik. ayrıca konforlu. maddi durumunuz elveriyorsa en uygun iki programlı falan bir makine alabilirsiniz bence.
0
veritaslibertas
(15.09.23)
veritaslibertas +1
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(15.09.23)
ilk evime çıktığımda bir sene bulaşık makinesiz yaşadım. her şeyi elde yıkıyordum. bir sene sonra napıyorum ben diyip makine aldım ve o bir sene boyunca bulaşık yıkarken harcadığım zamana ve efora acıdım. kesinlikle şart bence.
0
sir gawain
(15.09.23)
bulasik makinasi bir luks degil ihtiyac.
yapistir..
0
cooperr
(15.09.23)
bence gerekli. hatta bulasik makinesi + airfryer olursa evde yapilan yemek sikligi da artiyor.
0
sanal uyku
(16.09.23)
gerekli bence de. yemek yaparken çıkan bulaşık, yedikten sonraki bulaşık, yağlı bulaşıklar vs çok uğraştırıyor. bir de bekletme huyunuz varsa iyice tatsız oluyor. ayrıca daha tasarruflu +1
0
black holes in the sky
(16.09.23)
Ben benzer şekilde 6-7 yıl yaşadım makinesiz. Sonra makineye geçtim. Öyle hayatımda büyük bi değişiklik yaşamadım. O zaman da lavaboda bulaşık biriktiriyodum şimdi de biriktiriyorum. O zaman da üşenirdim şimdi de ön yıkamasını yapıp makineye dizmeye üşeniyorum. Kalabalık olunca daha verimli olduğu kesin de tel yaşayınca çok da şart gibime gelmiyor.
0
benim bir gizli bildiğim var
(16.09.23)
(5)

iPhone fiyatları neden bu kadar saçma?

m e b
Selam.Bildiğiniz üzere iPhone 15 çıktı. 13 Pro Max, 14 Pro Max ve 15 Pro Max aralarındaki fiyatlara bakıyorum, resmen aralarında birkaç bin oynuyor. E millet niye 13 Pro Max'e 60 bin küsur vereceğime 14 Pro Max almasın? Hatta 14 Pro Max fiyatı şu an 15 Pro/Max fiyatına bile yakın satılıyor Teknosa v
Selam.
Bildiğiniz üzere iPhone 15 çıktı. 13 Pro Max, 14 Pro Max ve 15 Pro Max aralarındaki fiyatlara bakıyorum, resmen aralarında birkaç bin oynuyor. E millet niye 13 Pro Max'e 60 bin küsur vereceğime 14 Pro Max almasın? Hatta 14 Pro Max fiyatı şu an 15 Pro/Max fiyatına bile yakın satılıyor Teknosa vs gibi yerde.

Neden bu anlamsızlık?
0
m e b
(14.09.23)
önceki modellerin üretimi duruyor zaten. onlara olan talep düştükçe fiyatları da düşüyor. ama temelde bu cihazlar arasında da donanım anlamında uçurum olmadığı için fiyatları da çok farklı değil. apple amerika'da her yıl aynı fiyatla yeni iphone çıkarır (nadiren zam yapıyor) ve önceki modelleri hep 100 dolar ucuza satmaya başlar. arada uçurum olsa kimse kamerası biraz daha iyi diye 15 pro almaz, gider 14 pro alır.
0
Flybutter
(14.09.23)
13 ve 14 arasındaki teknolojik fark o fiyatlara tekabül ettiği için
0
Unde bach canim
(14.09.23)
13 pro max o paraya orada durmasa, 15 pro max'i birkaç bin yukarısına satamazlar.
Bir şekilde normalleştiriyor algında yüksek fiyatları.
onu alacağıma bunu alırım dediğin an aslında oltaya gelmiş oluyorsun.

Bir tek önüne 15 pro max'i koyup fiyat yazsa, büyük ihtimalle, küçücük cihaz bu para olur mu dersin, diğer türlü 13 referansın oluyor, ona göre düşünüyorsun.
0
burfak
(15.09.23)
sorum yanlış anlaşılmış.

apple zaten her yeni model çıkardığında bir önceki modelin üst segmentten olan telefonlarını satıştan kaldırıyor. 13 pro max'i şu an sadece teknoloji mağazaları satıyor (zincirlerden bahsetmiyorum). fiyatları hala 63-70 bin arası. 14 pro max de 70 bin civarı. yepyeni model iphone 15 ise yine direkt apple sitesinde 70 bin bandında. bu mantıksızlığı sormuştum.
0
🌸m e b
(16.09.23)
eski modellerin fiyatlari yeni model piyasada yayildiktan sonra duser, 15 ay sonu piyasaya surulecek. kuzey amerika'da bile istedigin renk/kapasite bir iphone 15'in eline gecmesi kasim ortalarini bulabilir.
0
cooperr
(16.09.23)
(7)

Aracımın alıcısı var mı?

bir ileti paylastim
Selam 2017 model mercedes gla var evimizde. Değiştirmek istiyorum. İlanlara baktığım kadarıyla 1.6 milyon civarı fiyatı var. Şu an bu fiyatlara araç baksam ben gla almazdım herhalde. Eskiden olsa 5-6 yıllık mercedes her türlü sıfır reno,pejo,nissan vb ne göre tercih ederdim. Şimdi sanki teknolojik f
Selam
2017 model mercedes gla var evimizde. Değiştirmek istiyorum. İlanlara baktığım kadarıyla 1.6 milyon civarı fiyatı var.

Şu an bu fiyatlara araç baksam ben gla almazdım herhalde. Eskiden olsa 5-6 yıllık mercedes her türlü sıfır reno,pejo,nissan vb ne göre tercih ederdim. Şimdi sanki teknolojik farklar beni kandırıyor. Yani yeni araçlardaki ekrandı, tasarımdı vs daha cazip geliyor bana.

Ben de genel fikri merak ettim. Böyle allanmış pullanmış yeni araba mı, yoksa yine de sonuçta mercedes diyerek gla mı alırdınız?

Teşekkür.
0
bir ileti paylastim
(13.09.23)
Açıkçası o araçtaki donanımı bilmiyorum ancak kameralar, sensörler, uyarılar gerçekten çok kullanışlı. Dolayısıyla arabayı kullanmak, rahat etmek vb. isteyen biri bunlara yönelir. Ancak bir kişinin Mercedes GLA ile Nissan arasında öyle bir ayrımda kalacağını sanmıyorum, zira arada donanım farkından çok statü farkı var. İkisinin alıcısı (Mercedesin statüsü - Teknolojik yeniliğin güven ve konforu) çoğunlukla farklı olur, ikisini birden isteyen de parayı basıp son model Mercedes alır diye düşünüyorum.
0
salihdt
(13.09.23)
gla çok piyasası olan bir araç değil. aracın ederi 1.6 olabilir ancak piyasa durgun. subjektif olarak ben her zaman preminyum araçtan yanayım. reno fiattan biraz iyi pejo suvlar çok sert nissan eşittir reno vb.
0
mikahakkinen
(13.09.23)
@salihdt, güvenlik için çarpışma sensörleri, geri görüş kamerası, dikkat uyarı sistemi vb var tabii arabada.

Şimdi 1.6 milyonluk citroen de, koltuk soğutma, masaj falan var da, onları kıyas etmek istedim.

Ben de gla satıp reno almam bu arada, eqa ya da eqb ye yükseğim, kovalıyorum.

@mikahakkinen Satmakta geç kaldım gibi geliyor bana da ama hayırlısı :)
2 sene önceki aklımdaki dolar değerinden hala yüksek piyasası, ondan biraz rahatım.
0
🌸bir ileti paylastim
(13.09.23)
Sizin gibi düşünüyorum. Eskiden (10 sene önce falan yani) olsa dediğiniz gibi en kötü Mercedes en iyi premium olmayan markadan iyidir derdim belki ama artık saydığınız markaların modelleri de premiumların giriş seviyesi modellerine yaklaştı (konfor, performans, donanım gibi birçok konuda), belki birçok konuda önde bile olabilir. Elbette e serisi Mercedes’i, ne bileyim 5 serisi bmw’yi ve üstünü hariç tutuyorum. Giriş seviyesi premiumlardan bahsediyorum.

Hatta işin içine bakım maliyetleri, sigorta gibi kalemleri ekleyince örneğin bmw 1 ya da Mercedes a serisi almak anlamsızlaştı bence. Üstelik diğer markalarda standart sunulan birçok özellik premiumlarda hala bilmem ne paketi adıyla satılıyor, üst üste ekleyince de liste fiyatının çok üstüne çıkıyor. Söz gelimi opsiyonları eklenmiş ve 2 milyonu geçmiş bir bmw 1 yerine ondan 500 bin lira daha ucuz 308 alırım ya da aynı fiyata 408 alırım. Peugeot’u örnek olarak verdim.

mikahakkinen’in dediği gibi birçok marka aynı çatı altında artık. Pejo, Citroen, Opel, Fiat = stellantis. Reno = Nissan gibi. Yani premiumlar dışında kalan markaların hemen hepsi birbirinin altyapı anlamında kopyası. Bu da düşük satın alma ve işletme maliyeti demek. Bol donanımlı orta sınıf bir araç bence boş ve giriş seviyesi premiumdan daha iyi.
0
orient blue
(13.09.23)
Her malin alicisi vardir, satamazsan fiyat kirarsin, olmadi takasa sokarsin. Sonucta EQA/EQB dusunen adama 50-60k kayip komaz.

almanin sikintisi uzun sureli kullanimdan sonra diger markalarin pek tatmin etmemesi, yani evet fransiz, italyan, japon, kore mali araclar daha teknolojik olabilir ama surus zevki, aracin icinde dokundugun yerlerin kalitesi tatmin etmiyor.
0
cooperr
(13.09.23)
Merhabalar, tabi ki aracınızın alıcısı olacaktır. Çünkü 10 yaşında fakir mercedesi dedikleri a180 de bile otomatik park özelliği var. Çarpışma uyarı sistemi var. O yaştaki neredeyse çoğu arabada bulunmayan idare eder bir infotainment ekranı var, benim çok beğendiğim bir ambiyans aydınlatması var. Bugün nimetmiş gibi sundukları zımbırtıların hepsini mercedes 10 yıl öncesinde aracına koymuş. Bunun yanındaki premium hissini veriyor olması ayrı bir tatmin. Millet neden mercedes hastası oluyormuş ben anladım.

Örneğin yeni nesil zımbırtılar ile dolu arabaların guruplarına girin saçma sapan kronik boya problemleri, yok ekranı bezle silince kayması gibi problemler bulunuyor.

Benim gla almak istememem için tek sebep kasanın değişmesi olurdu. Başkada her türlü GLA> sıradan çinko karbon piller.
0
kraldan cok kralci
(13.09.23)
birebir aynı durumu yaşıyoruz. anneme 2017 model GLA almıştım, araç 6 yaşında ve 15bin km'de. sıfır gibi. satmayı düşünüyoruz ve birebir aynı çekincelere sahiptim. ancak yaptığım piyasa araştırmasında gördüm ki, azımsanmayacak sayıda insan sadece merc-bmw-audi 3lüsünden araç almak için kendini şartlıyor. yani bana sorarsanız bence de aynı fiyata sıfır bir citroen bu araçlardan bir nesil önde teknolojiye sahip ancak mercedes bakan birisi onu asla citroenle veya honda'yla vs. karşılaştırmıyor.
0
kent sakini
(13.09.23)
(5)

GAP giyim markası Zara'dan kötü mü?

roe
Bu ikisinden hangisi iyi sizce?
Bu ikisinden hangisi iyi sizce?
0
roe
(12.09.23)
iscilik soruyorsun diye anladim.
ikisi de iyi degil ama gap bir tik daha iyi bana gore.
0
Kittie
(12.09.23)
Zara bir tik iyi ve pahali.
Ama bence ikiside dandik, ayri mesele.
0
cooperr
(12.09.23)
ikisi fast fashion markası aynı yani.
0
anten
(13.09.23)
zara'ya hayatımda bir kez girdim kız arkadaşımın zoruylaydı. gap eskiden iyi bir markaydı diye hatırlıyorum 2010'a kadar falan ama şimdi mağazada gördüğüm kıyafetler çok dandik duruyor, yine de ikisi arasında gap candır.
0
gule gule
(13.09.23)
Zara kaliteli gibi görünen ama çok da bir numarası olmayan bir marka. tüm inditex için geçerli, gitgide pazar mallını andırıyor ürünler.
0
Mossy
(13.09.23)
(3)

Schengen mevzu karışık

the real brad pitt
Selam. X ülkeye ziyaret planlayıp schengen uçağın oldu gün çıkınca gidememiştim. Ama schengen de verdiler multi. Ben ileriki bir zaman için avrupaya bilet aldım yine. Bu schengenle gidicem tabi. Bi sorun olmaz dimi? Napsak?
Selam.

X ülkeye ziyaret planlayıp schengen uçağın oldu gün çıkınca gidememiştim. Ama schengen de verdiler multi. Ben ileriki bir zaman için avrupaya bilet aldım yine. Bu schengenle gidicem tabi. Bi sorun olmaz dimi? Napsak?
0
the real brad pitt
(12.09.23)
vize geçerli ise sorun olmaz elbette. ama vizeyi aldığınız ülkeden ilk girişi yapmak daha doğru olur. yazılı bir kural değil ama örneğin almanya’dan vize alıp fransa’dan girerseniz hayırdır diyebilirler.
0
orient blue
(12.09.23)
ilk girisin vizenin alindigi ulkeden olmasi lazim +1
0
cooperr
(12.09.23)
eksisozluk1923.com

ilk girisin vizenin alindigi ülkeden yapilmasi gerekmiyor, vizenin seyahat esnasinda EN UZUN SÜRE ikamet edilecek ülke hangisiyse ondan alinmis olmasi gerekiyor resmi olarak.

y ülkesine giris yapip örnek veriyorum 3 gün kaldiktan sonra x ülkesine gcip 5 gün de orada kalicam diyip cakma booking.com rezervasyonu (tabii ki iptal edilmis) vermek gerekebilir.
0
kimi raikkonen
(12.09.23)
(12)

Satılacak evdeki kiraciyi çıkarmak ne kadar etik?

sckxyss
Bir evimiz var. Başka bir ev alacağımız için evi satacağız. Ev 2 aydır ilanda ama satılmadi. Hem piyasa durgun hem kiraci olan evi almak istemiyorlar pek.Bizim kiracı 12 yıllık. 10 yılı geçtiği için kanuni olarak 3 ay önceden ihtar çekip çıkarma hakkımız var. Ben kiracıyi çıkaralım usulüne göre öyle
Bir evimiz var. Başka bir ev alacağımız için evi satacağız. Ev 2 aydır ilanda ama satılmadi. Hem piyasa durgun hem kiraci olan evi almak istemiyorlar pek.
Bizim kiracı 12 yıllık. 10 yılı geçtiği için kanuni olarak 3 ay önceden ihtar çekip çıkarma hakkımız var.
Ben kiracıyi çıkaralım usulüne göre öyle deneyelim diyorum. Anne baba ayıp olur diyor. Sizin fikriniz nedir?
0
sckxyss
(12.09.23)
Ayıp olur ama kiraciyi çıkarın. Yapacak bir şey yok.
0
allah yazdiysa bozsun
(12.09.23)
Kiracılı evi kimse almak istemiyor. Şu ortamda satma şansınız düşük. İyice zorlanırsınız, en az 300-400 bin TL'de düşük vermek zorunda kalırsınız.


.
0
kartallar yuksek ucar
(12.09.23)
Aklı olan kiracılı ev almaz. Alırsa da epey bir fiyat kırılmasını ister. Yine de önce kiracı ile konuşun, durumu anlatın. Anlaşamazsanız çıkarma yoluna gidersiniz. Zaten yeni ev almak için elinizdekini satıyorsunuz. Belki sizden rüşvet ister evden çıkmak için. Taşınma masrafları + kira falan gibi. Zaten anlayışla karşılamazsa "ayıp" masadan kalkmış olur.
0
nawar
(12.09.23)
bence ayıp olmaz, sonuçta 3 ay sonra çık demiyorsunuz, bu gibi durumlarda kendi çıkarınızı düşünmeniz lazım. yasa size hak tanımışsa gönül rahatlığıyla kullanabilirsiniz. ayrıca evi alacak insan belki kiraya vermeyecek kiracı olsa bile çıkaracaktır.
0
Fodera
(12.09.23)
Bizimkiler de bir benzeri. Kiracı 2000 lira kira veriyor. Komşu dairelerde kiracılar 12000 lira kira veriyorken bu durum böyle. Bizimkilere söyleyince de beni susturuyorlar. Ayıp olurmuş. Yani sizin mesele Anne ve babayı ikna etmekte. 10 yıl dolduguna göre elveda deme hakkınız var
0
limonlu eksi
(12.09.23)
satış işlemiyle birlikte sonuç olarak kira sözleşmesi de devredilecek. alıcı istiyorsa hiçbir sebep göstermeksizin siz nasıl çıkartabiliyosanız o da çıkartabilir, fesih sürelerine uyarak.

evi alan yeni malik nasıl olsa çıkarabilirmiş deyip vicdanınızı rahatlatıp aynı şekilde siz de çıkartabilirsiniz, karar sizin.
0
jimmydarmody
(12.09.23)
12 yıllık olsa dahi çıkarmak için belli prosedürler ve dava süreci var.
ayrıca ihtar çekmeniz için belirli süreler oluyor sözleşme tarihine göre.

o nedenle bu yola gidecekseniz bir an önce başlayın yasal işleme yoksa konu çok uzar.
0
nuisance
(12.09.23)
Kiracıyı çıkarmalısınız.

Kiracı olmaması evin değerini belki 50 belki 100 bin TL yükseltecek veya satılıp satılamayacağını belirleyecek. Anne-babanızın kiracıyı çok sevdiği için, ona ayıp olmasın diye harcayabileceği 50-100 bin lirası varsa dokunmayın kiracıya.
0
michael_knight
(12.09.23)
2 sene once kiracili sattik, fiyatta bir dusus falan olmadi.
yeni sahibi ihtar cekip 6 ayda cikartabiliyor, yasal prosedur boyle.
0
cooperr
(12.09.23)
Etik.
0
koskoca kirpi
(12.09.23)
Uzun yıllık kiracınızmış. Elbette bir hukukunuz vardır. Açık açık konuşun buraya yazdığınız gibi. Madem evi satmanız gerekiyor, hoşuna gitmese de karşı tarafın, anlayışla karşılamak zorundalar. Dersiniz “İnsanlar yatırımdan ziyade içinde oturmak için ev arıyor, müşteri bulanıyoruz. Siz eğer bulabilirseniz… falan, filan” Önden yolunu yapın yani…
0
yadigar
(12.09.23)
10 yılı geçtikleri için kanun sana çıkarma hakkını veriyor. Bunda etik olmayan bir durum yok.

Öncesinde kiracın ile uygun bir dille konuyu konuşmak, hatta almak istiyorsa evin satışında onlara öncelik vermek hoş olur. Kiracılı evlerin satışı şu dönem ciddi sorun. Kimse 3-5M para ödeyip de ayda 5000 TL civarı kira almak istemiyor. Boş ev çok daha hızlı ve makul fiyata gider. Kiracılı evi satman zorlaştığı gibi, fiyat olarak aleyhine olur. Şartlar 2 sene öncesi gibi değil.

Benim ailem de kiracı idi, 10 yılı doldurmaya yakınlardı. Aracımı sattım, onlara da 0.99 faizle zorla kredi çektirip kirada oturdukları evin yarısı büyüklüğünde (130'lardan 65 metrekareye düştüler) ev aldırdım. Günümüz şartları böyle tedbirler gerektiriyor. Ev sahibi evden çıkın deseydi ya kirayı 3x yapacaklardı, ya da çıkacaklardı. Kanunun nadiren ev sahibini koruduğu durumlardan biri.
0
Lethe
(12.09.23)
(3)

T.C. yurtdışında vatandaşını ne kadar ilgileniyor?

bluewhale
Misal başımıza acil bir durum geldi tutuklandık, ağır kaza geçirdik, soyulduk vs vs.. Başınızdan geçen böyle durumlar oldu mu ?
Misal başımıza acil bir durum geldi tutuklandık, ağır kaza geçirdik, soyulduk vs vs.. Başınızdan geçen böyle durumlar oldu mu ?
0
bluewhale
(11.09.23)
Almanya'da Türkiye plakalı arabamın plakasını çaldılar konsolosluğu aradım bizlik bir durum yok polise git dedi. Almanca bilmiyorum bir şekilde yardımcı olur musunuz dedim özetle "bizden sana fayda yok" dediler. :)
0
10032007
(11.09.23)
konsolosluklarin gorevi degil bunlar. Eger ölursen ve cenaze turkiye'ye gidecekse mevzuya dahil oluyorlar. Ama yaralanma, soyulma, tutuklanma gibi olaylarda tek basinasin.
0
cooperr
(11.09.23)
Elçilik personeline göre değişiyor. Kimi inisiyatifini kullanır sağı solu arar. Kimi başından savar.
0
Kahvedesu
(12.09.23)
(4)

İstanbul anadolu yakası’nda iyi bir cağ kebabcı???

mehmetkaya1735
Var mı bildiğiniz? Gebze tarafına kadar gitmeyelim ama…Anadolu yakasında ortalama bir yer olabilir. Fark etmez.
Var mı bildiğiniz? Gebze tarafına kadar gitmeyelim ama…

Anadolu yakasında ortalama bir yer olabilir. Fark etmez.
0
mehmetkaya1735
(10.09.23)
ümraniye tepeüstü'ne doğru giderken var güzel bir yer. çakmak köprüsünün hemen ilerisinde. asır cağ kebap.
0
aynabugusu
(10.09.23)
Saray Erzurum Cağ Kebabı adres: Yenişehir Mahallesi, Mustafa Akyol Sokak, No 97, Pendik

Yörem Cağ Kebap adres: Kavacık, Cumhuriyet Cad. No:91, Beykoz

Büyük Erzurum Sofrası adres: Kordonboyu, 26, Kumlar Cd kartal
0
jamswety
(10.09.23)
kobuzchu kiz
(10.09.23)
bostanci'da garda$ cag kebap diye bir yerde yedim en son, iyiydi.
ortam temiz nezih, corbasi falan da guzel.
0
cooperr
(10.09.23)
(6)

Kiranın 5000 TL'den 15000 TL'ye Çıkması

french lover
Yer: EskişehirÖncelikle kaldığım yerde kiraya her şey dahil olduğunu belirteyim; yani faturalar, temizlik, aidat vs... Bunu belirtme sebebim ise, işletme sahibi inatlaşırsa "artık bu hizmetleri vermiyorum" diyebilir. Uğraştırır beni.Geçen sene 3000 TL'den 5000 TL'ye çıkarttı, yani %25 olayını geçtim
Yer: Eskişehir

Öncelikle kaldığım yerde kiraya her şey dahil olduğunu belirteyim; yani faturalar, temizlik, aidat vs... Bunu belirtme sebebim ise, işletme sahibi inatlaşırsa "artık bu hizmetleri vermiyorum" diyebilir. Uğraştırır beni.

Geçen sene 3000 TL'den 5000 TL'ye çıkarttı, yani %25 olayını geçtim TÜFE'nin de biraz üzerinde bir zam yaptı. Memnun olduğum için ve piyasa da belli olduğu için karşı çıkmadan kabul etmiştim.

Fakat bu sefer sarı sitede yeni kiralar 15000 TL seviyesinde olduğu için böyle bir teklifle geldi. 3 sene öncesine kıyasla bu zamla birlikte Maaş/kira oranım benim aleyhime kötüleşmiş oluyor. Benim maaşımın artışından daha fazla oranda zam yapmak istiyor.

Şimdi bunu kabul edemem ancak anlaşmazlık durumunda da TÜFE'ye göre 7800 TL vermem gerekiyor. Bu da çok az burası için.

Sizce nasıl bir yol izlemeliyim?
0
french lover
(09.09.23)
hocam en temizi iletisim. hem ev sahipleri hem de kiracilar zor durumda.
7800 az diyorsan, ben yerinde olsam 10'a yakin bisey soylerim, pazarlik yapar 10-15 arasi birseye baglarim.
0
cooperr
(09.09.23)
Zıtlaşmadan orta yolu bulun bence 10000 lira bu işin ortası gibi duruyor. Bu rakamı teklif edin. Daha üstüne maddi olarak yetemeyeceginizi anlatın. Gerekiyorsa biraz acındırın. Onun dışında başka çareniz yok malesef.
0
limonlu eksi
(09.09.23)
Orta yol 10u bulun hocam. Kabul ederse devam edersiniz yoksa ne yazık ki yapacak bir şey yok. 6250yle idare eder.
0
glamdr1ng
(09.09.23)
herşey dahil ipucundan yola çıkarak sizin sözleşmeniz bağımsız konut kiralama şeklinde olmayabilir. bunu bir kontrol edin.
0
orpheus
(09.09.23)
faturalar onun üzerine olması kötü sanırım yarın bir gün abonelikleri kapatırsa kendi üstünüze alabiliyor musunuz bir şekilde onu da araştırın bence, bunu çözebiliyorsan ve yeni kiracıysan ve arkadaşın dediğini bilmiyrum bağımsız kiracı muhabbetinden de sıkıntı yoksa %25 yap o uğraşsın madem kabul etmiyor, her sene güncele mi çekip duracaz bunların yüzünden sözleşme imzalarken bilmiyorlar sanki enflasyonu, gözleri de doymuyor
0
jorah the andal
(09.09.23)
Evet, ben de orta yolu bulun demeye geldim
0
balpolen
(10.09.23)
(4)

giris seviyesi piyano/klavye

antikadimag
kardesime dogumgunu hediyesi olarak dijital piyano almak istiyorum. ama hic bilmiyorum nasil bir sey almak lazim. ilk defa calacak o yuzden giris seviyesi bir sey olsun diyorum. ama hic anlamiyorum bu islerden o yuzden yardima ihtiyacim olacak.butun onerilere acigim. kendisi bana casio cdp s150bk di
kardesime dogumgunu hediyesi olarak dijital piyano almak istiyorum. ama hic bilmiyorum nasil bir sey almak lazim. ilk defa calacak o yuzden giris seviyesi bir sey olsun diyorum. ama hic anlamiyorum bu islerden o yuzden yardima ihtiyacim olacak.

butun onerilere acigim. kendisi bana casio cdp s150bk diye bir model soyledi ama dogru bir urun mudur bilmiyorum. detaylari nedir bu piyano/klavye/org isinin? hangi markalara bakmak lazim?
0
antikadimag
(09.09.23)
,yamaha, Casio, kawai , Roland markalarıdan şaşmamanızı tavsiye ederim , özellikle Yamahanın üst serileri
özellikle clp serileri övüyorlardı şu an durum nedir bilmiyorum.


Bütçe dahilinde aralarında fazla fark yoksa mümkün ölçüde orta seviye veya giriş seviyesi üstü piyano almanızı tavsiye ederim, çünkü bu tip ürünlerde satmak zaman alabiliyor.
0
mrctrk
(09.09.23)
seneler seneler once bana gittigm kurs yamaha aldirmisti.
en takintili olduklari nokta oktav sayisiydi diye hatirliyorum, mutlaka 5 oktav olmali demislerdi, neden bilmiyorum.
0
cooperr
(09.09.23)
www.zuhalmuzik.com

Başlangıç seviyesi için de ileri seviye için de oldukça uygun.
0
anten
(09.09.23)
merhaba, bulunduğunuz yerde enstrüman satan bir mağaza varsa gidip danışmanız en doğrusu olur. yoksa youtube' dan yararlanabilirsiniz. ek bilgi olarak; yamaha dijital piyanoda çok iyi. belki buradan başlamak istersiniz.
0
from where i ride
(10.09.23)
(8)

almanya neden bu kadar kötüleniyor?

nothing in my way
almanya'ya hiç gitmedim ama özellikle son zamanlarda aşırı bir kötüleme var. sözlükte ve sağda solda bolca görüyorum. neden bu kadar kötülüyor insanlar? nesi kötü almanya'nın?
almanya'ya hiç gitmedim ama özellikle son zamanlarda aşırı bir kötüleme var. sözlükte ve sağda solda bolca görüyorum. neden bu kadar kötülüyor insanlar? nesi kötü almanya'nın?
0
nothing in my way
(09.09.23)
Kultur meselesi. Turk kulturuyle buyuduysen ters geliyor alisamiyorsun. Bi hintli arkadas vardi eski sirkette. Ingilterede yasiyor. Diyor ki bana bi gun, ya gecen trene bindim telefonun sarji yok benim bilette de prizli koltuga oturamiyosun. Tren bombos o yuzden gittim prizli koltuga oturdum sarj icin ve ceza yedim. Bundan dertleniyor mesela bana. Bense icimden, e ne guzel valla mis gibi kuralları işletiyorlar diyorum. Benzer sebep diye anlattim.
0
floydian
(09.09.23)
- cok buyuk beklentiyle almanyaya yerlesiyorlar. almanyaya yerlesince bir anda turkiyede ulasamadiklari arabalara ve evlere ulasacaklarini zannediyorlar. bu nedenle de hayal kirikligina ugruyorlar. bunun en buyuk nedenlerinden biri de bir ara populer olan araba fiyatlari, market fiyatlari videolari. elinde nakit yoksa o fiyatlara kimse yeni gelen birine kredi vermiyor, kredi icin de kalici oturum gerekiyor. kalici oturum da 5 yil yasayinca anca alinabiliyor.

- yeni bir yere yerlesmenin dogurdugu problemlerle almanyayanin yerlesik problemlerini karistirmalari. dunyanin neresine giderseniz gidin buyuk ihtimalle ilk yil bircok burokratik isle ugrasacaksiniz, ev bulmak zor olacak, bankadan hesap acmak da zor olacak. bu kadar cok isin icinde de bircok sorun cikacaktir.

- turkiyede ust tabakadan kendini hissedip, iyi semtlerde yasayip, gerektigi yerde kendini daha ust gosterebilcek diksiyona, ozguvene sahip konumdan bir anda siradan bir vatandas konumuna dusmek. hatta ikinci sinif vatandas konumunda olmak. konusurken kendini ifade edememek. kimse kendini saygin hissederken aslinda siradan olmak istemez.

- turkiyedeki hizmeti baska yerde bulamamak. ornegin pazar gunu niye tum dukkanlar kapali diye sikayet etmek. ya da apartmanlarda kapici olmadigi icin ekmegini kendin almak, copunu kendin dokmek. aldigin mobilyanin montajini kendin yapmak, kucuk tamir islerini kendin yapmak zorunda kalmak. turkiyde bircok kisi icin siradisi bir durum bu. kapici yok cunku almanyada kimseyi karin tokluguna istedigin ise kosturamazsin, ya da pazar her yer kapali cunku pazar gunu magazada calismak zorunda olan kisinin de cocuklari ile hafta sonu zaman gecirmeye hakki var.

- irkcilik. turkiyede sokakta giyimi, tavri, konusmasi farkli kisi gorunce yolunu degistiren kisiyken bir anda sokta gorulunce bazilarinin yolunun degistirdigi kisi olmak.

- ucuz isci olmak. almanyaya yerlesen bircok kisi ustun basarilari, ustun yetenekleri nedeniyle yerlesmiyor. bir cogu siradan yeteneklere sahip ve sadece daha ucuza calistigi icin tercih ediliyor. o nedenle bircok kisi ayni niteliklere sahip bir almana gore daha az kazaniyor. bu haksizlik da bir sure sonra hem maddi olarak zorluyor hem de rahatsiz ediyor. ama belli zaman sonra cogunluk hakketigi maas seviyesine geliyor. genelde yerlsildikten sonra ilk 5 yil biraz haksizlik oluyor.

almanya her anlamiyla super bir ulke degil, bircok sacma problemi var, insani samimi degil. ama yasam olarak dunya da yasanilacak en iyi ulkelerden biri. farkli bir ulkeye yerlesince biraz da rahat bozulacak elbette. cok kotu tecrubeler yasamis insanlar da var. o yuzden dengeli bir beklenti, fazla gaza gelmemek onemli.
0
emrahday
(09.09.23)
Cok fazla Türk var. Bu başlıca bir sorun. Kendi ülkende kalsan en azından küçük denizin büyük balığı olursun. Hem Türk'e maruz kalmak hem alman tarafından ezilmek gibi durumlar olabilir.

Ayrıca Almanya'daki Türklerin itibarı oldukça kötü. Türk deyince akla gelenler; kebapçı, ucuz iş gücü, barmaid gibi gibi.
0
roe
(09.09.23)
insanlar yurtdisini kafasinda fazla buyutuyor da ondan. teknoloji ilerledikce avrupanin dogusuyla batisi arasindaki makas bayagi kapandi. TR'de sonucta bir afganistan degil.

ayrica, bizim toplum "gocmenlige" alisik bir toplum degil.

yurtdisinda mutlu mu olmak istiyorsun?
1- beklentilerini dusuk tutacaksin
2- "gocmenligi" sindireceksin. adini da degistirsen, sacini sariya boyayip LGBTQ dernegine uye de olsan, oranin yerlisiyle de evlensen, coluk cocuk torun torba sahibi de olsan orali degilsin, bunu kabullenmen lazim.
0
cooperr
(09.09.23)
almanya'yi kötüleyen bir ben varim bir de TR cennet diyen almanci dayilar var saniyordum :D. Aslinda sosyal medyada Türkiye ya da Türkler daha cok kötüleniyor, bilemiyorum.

iyi bir kariyeri olan (egitimi, kültür, para vs) biri icin Almanya'nin refah seviyesi disinda bir olayi yok ama Türkiye'de ki almanya imaji cennetle esdeger gibi birsey.
En kibar haliyle Türklere karsi bir ön yargi var, ama bu önyargiyi balkanlardan gelenlere, afrikadan gelenlere karsi görmedim, ister düsük profil bir is olsun ister yüksek. Onlara karsi yoktur demiyorum ama Türklere karsi görünen veya görünmeyen bir tavir var, bu da insani bezdiriyor.
Örnek; Ben ayni isi yaptigim almandan daha iyiyim. o sürekli olarak uyduruk isler icin bile övülür, ben ödül aldim kimse bana tebrikler bile demedi.
Ben bunu Tr'de ki arkadaslarima söyledigimde,-abartiyorsun ne var, almanyadasin daha ne istiyorsun, falan diyorlar ama burada calisinca artik baska dertlerin oluyor.


Bir de bizimle, beklentilerimizle ilgili birsey, arada cok büyük kültür farki var (Kültür farkindan kastim egitim seviyesi degil), youtube'ta ac Türkiye'de erasmus yapmis ögrencileri izle; Tr söyle iyi böyle iyi, misafirperverlik vs. ama burada bir arkadaslik falan yok. kendi aralarinda bile benim gördügüm kadariyla yok, ev sahibime bir tek abisi geliyor o da kirismas'ta falan.
Ya da burada benden nefret eden bir alman var ama beni her gördügünde Hiii yapar, siz disaridan görseniz aramiz cok iyi sanirsiniz.
Buna benzer sekilde Türk arkadaslarda, almanlarla aralari iyi saniyor ama bir yere davet ettiklerinde gelen kimse yok. hayal kirikligi.
buna benzer sekilde, grill parti yaptilar, biz ve cinliler bir sürü sey almisiz, bu almanlar 1 tabak birsey getirdi ve hepsi yanindakiyle konustu, ben bu ortami hala yadirgiyorum, ögreniyorum ve kendime kiziyorum almanlari besledim diye. Kusum aydinla ayni görüsteyim bu konuda :D
sosyal ortam burada problemli ve bu yüzden ben hala aramin iyi oldugu alman arkadaslara nasil davranacagimi kestiremiyorum. bana kahve almis, problem yapar belki sonra diye parasini vermek istedim mesela, Tr'de aklima gelmez. Türkiye'yi ziyaret etmis olanlar cok iyi davranir.
0
Coma
(09.09.23)
Almanlarin tüm yazilmis negatifliklerine +1, yani ailen varsa, irkcilikla karsilasmiyorsa bir bariz bir kötülügü yok.

Birde, Türkiye'den ilk gelenlerle simdi gelenler arasinda cok büyük bir fark yok, ilk gelenlerin üniversite görmüsleri. Almanya'da arkadas olunabilecek, akli basinda Türk bulmak cok zor.
Hatayli arap alevisi bir arkadas var, ona tavuk aldim, alirkende o kebap yemez diye yanimdakine aciklama yaptim ve o günden beri o yanimdaki arkadas onunla iliskisini kesti, ama yasadigi yer almanya :)

Ailesinde okuyan tek kisi olup, ailesi tarafindan pohpohlanan ama aslinda baba parasiyla yüksek lisansa gelmis ve kalmis, sonradan görme cok var. bunlar cokta sikayet ederler cünkü burada hava atacaklari kimse yok, islerinde iyi degiller, kendi durumlarini bilmektense almanya'yi kötülerler.
0
Ley
(09.09.23)
Kim kötülüyor? Mis gibi memleket.
Ama bizim memleketin beyaz yakalıları için almanya travmatik olabiliyor.
Her memleketin iyi yanları, kötü yanları var.

Almanya'nın da Türkiye'ye kıyasla iyi yanları var.
Türkiye'nin de Almanya'ya kıyasla iyi yanları var.

Memleketleri böyle kabul etmek lazım.

Almanya'ya gidenlerin büyük umutlarla yola çıkıp, hayal kırıklığına uğramasının 2 ana nedeni var.

1-Kültürel
2-Ekonomik

Kültürel nedenler:
-Yeni dönemde almanya'ya gidenler Türkiye'nin iyi eğitimli kesimi. Bu kesimin şöyle bir problemi var: Fazla naiflik.

-Şöyle özetleyelim seküler kesim sanıyor ki Türkiye'de dışlanıyorlar, o yüzden Avrupalılar da Türkiye'deki seküler kesime yardım etmek istiyor zannediyorlar. Adam sanıyor ki "merhaba ben seküler bir hayatı benimsemiş, avrupa değerlerini benimsediğine inanan bir Türk genciyim" deyince Almanlar "ooooooo hoşgeldiniz, biz de size üzülüyorduk, burada hak ettiğiniz değeri göreceksiniz" diyecek. İlk şoku burada yaşıyorlar. Çünkü Avrupalının umrunda değil senin ülkenle ilgili komplekslerin. Almanlar için de 60 yıldır kafasında oturttuğu Türksün işte.

-Türkiye'de modernleşme, avrupa kültürü, seküler hayat tarzı vb gibi konular çok yanlış yorumlandığı için biraz da aşağılık kompleksi var. Kendini Almanlara beğendirme gibi bir çabaya dönüşüyor bu. Hatta bunla ilgili yabancı bir sitede bir meme bile vardı tam olarak durumu özetliyor. İşte japona diyorlar siz şöylesiniz böylesiniz, sizi sevmiyoruz. Japon diyor ki banane... Çinli'ye diyorlar, Rusa diyorlar, Araplara diyorlar, Latin amerikalılara diyorlar, Balkanlara diyorlar... Hepsi diyor ki "senin ne düşündüğün umrumda değil benim kültürüm bu ben böyleyim." Sonra Türk'e diyorlar, daha adam sözünü bitirmeden Türk başlıyor "Türkiye seküler ve laik bir ülke, biz kadınlara ilk seçme hakkını veren ülkeyiz, biz ortadoğuda değiliz, biz arap değiliz, biz afrikalı değiliz" diye uzun bir tirat atıyor. Ee şimdi Almanya'da böyle bir kafada yaşarsan yorulursun:)

-Bir diğer kültürel konu, o deminki naiflikle alakalı işte. Gidenlerin çoğu "bıktım bu ülkeden" psikolojisiyle gidiyor. Çünkü kendi hayatındaki sıkıntıların ülkeden kaynaklandığını düşünüyor. İnsanları cahil buluyor, kendini çalıştığı ortamın üzerinde yetenekli görüyor, yaşadığı toplumdan şikayet ediyor vs.
Ama gidince görüyor ki Alman'ın da cahili var,bağnazı var, muhafazakarı var, sinsisi var, fanatik dincisi var, fanatik milliyetçisi var, serserisi var vs.

-Kent diye bir şiir var. ÖZetle diyor ki nereye gidersen git, kendini oraya götürdüğün zaman her yer aynıdır. Bu kafa yapısıyla Almanya'da da mutlu olamıyorlar.

-Yukarda da güzel yazmışlar. Şimdi sen Türkiye'de suriyeli görünce yolunu değiştiriyorsun karşı kaldırıma geçiyorsun. Almanya'ya gidince de seni görünce yolunu değiştiren insanlar oluyor. Sen istediğin kadar "ben iyi eğitimliyim, sekülerim, bira içiyorum" diye kendini parçala. Göçmensin adamın gözünde. Sonuçta suriyeli'nin de iyi eğitimlisi, modern fikirlisi var. ama umursamıyoruz mesela bunu. Almanya'da da böyle. Bu da ağır geliyor.

-Berlin falan kozmopolitmiş gibi yapmaya çalışsa da, almanlar son derece kapalı bir toplum aslında. Bir ABD değiller yani. Göçmenleri hala hazmedebilmiş değiller. Köln, Berlin falan ok. Ama mesela gidin dresden'e neler yaşıyorsunuz bakalım. İş ortamında bile bazen üstü kapalı bir önyargı hissedilir her zaman.

Şimdi bir de ekonomik sebepleri yazalım:
-Yaklaşık 60 yıldır aynı hikayeyi dinliyoruz. Almanya'ya gidip aşırı refaha kavuşan Türkler.

-O yüzden Türkiye'de herkes için Almanya bir ütopyadır. Dünyanın en mucizevi memleketidir. Meksikalı, Kübalı, Arjantinli için ABD ne anlama geliyorsa, bizim için de Almanya o.

-Ama Almanya'ya gidip hayatı değişenler kimlerdi 60 yıldır? Köyünden çıkmamış adamlar. Türkiye'de çok düşük ücretlerle çalışan fabrika işçileri. Türkiye'de asgari ücretle çalışan vasıfsız elemanlar vs... Bu adamlar Türkiye'de en fazla şehirlerin dış mahallelerinde zar zor bir ev sahibi olabilecekken, Almanya'da 20-30 yılın sonunda mal mülk edinip, bmw'lere binmeye başlayınca bir almanya büyüsü yayıldı.

-Eğitimli adam için durum böyle değil işte. Yani Türkiye'de garsonluk yapan bir adam, Almanya'da garsonluk yapmaya gidince hayat standartı katlanıyor. Ama türkiye'de iyi bir şirkette çok iyi kazanan kalifiye bir çalışan, bir de üst düzey olduğunu var sayalım, Almanya'ya gittiğinde çok efsanevi bir sıçrama yaşamayabilir. Hatta Türkiye'ye göre şartları biraz daha geri düşen de var gidip.

-Türkiye'de gelirin iyiyse, eğitimin iyiyse yaşadığın ayrıcalıklı hayatı almanya'da bulamazsın. Bir de çevren varsa... Şöyle örnek vereyim, eski işyerimde direktörüm global anlamda çok başarılıydı. Avrupa ofislerinden birinin başına geçmesi için teklifler gitti. Hatta Türkiye'de o kadar iyiydi ki İtalya'yı ofisini falan da buna bağladılar. Şu an istese çok iyi şartlarla istediği ülkeye ve region hub'a gidebilir. Network içinde de tutuluyor baya. Ama asla gitmiyor.

-Çünkü buradaki ayrıcalıklar orada yok onun için. Mesela basitten başlayalım. Şirket altına 6 milyonluk şirket aracı veriyor şoförüyle. Almanya'da böyle bir şey çok zor:) Şoförünü günlük işi için de kullandırtıyor. Alışverişini yaptırıyor, çocuğunu okuldan aldırtıyor vs. Bunları almanya'da yapamazsın. İş yerinde elini kaldırıyor yemeği geliyor masasına. Türkiye'de çalışma koşulları malum. Haftasonu mesaiye kalcaksınız diyor, kimse itiraz edemiyor tabii ki. Ee başarısı biraz da buradan geliyor. Hadi almanya'ya gitsin bakalım. Hangi şirkette böyle takılabilir? İşi geçelim. Çevresi geniş. İstediği restoranda bir telefonla yer ayırtıyor, bir mekanın kapısından çevrilmek gibi bir şey literatüründe yok. Mesela almanya'ya gitmiştik beraber, bizi bir restorana almadılar doluyuz diye. Burada en sağlam özel hastanelerin üst düzey yöneticilerini tanıdığı için her zaman en iyi koşullarda tedavi alabileceğinden emin. gibi gibi... Böyle çok insan var. Bunlar gidince tabii orada mutsuz oluyor bu ayrıcalıklar olmayınca. Bunun daha bürokrasisi var vs.

-Orta sınıf her yerde orta sınıf. Almanya'da belki biraz daha rahattır ama neticede orda da orta sınıf. Belki türkiye'ye göre daha kolay mal mülk ediniyorsun. Ama Almanya'ya göre yine zorlanarak ediniyorsun. Bir de vatandaş olmadığın sürece almanya'nın ayrıcalıklarından tam yararlanamıyorsun sonuçta. Ev alcaksın? sana kim kredi verir sadece çalışma iznin var. Evet 2020 model mercedes 20000 euro. Ama 20.000 euro nakitin yoksa nasıl alacaksın? Kredi de yok diyelim. Berlin'de 2 kişilik bir ailenin yaşam gideri 2-4bin euro bandını bulabilir. Sen şimdi aylık 3-4 bin euro kazanıp dişini sıkıp 20 ay para biriktireceğin gerçeğini görünce anlıyorsun orta sınıf olduğunu. Bu da mutsuz ediyor yine.

-Yanlış anlaşılmasın, almanya kötülemek için değil bunlar. aksine doğru beklentiyle giden için mis gibi memleket. Ama türkiye'deki beyaz yaka şımarıklığıyla 2 ayda bmw 7.50 alcam, buradakinden daha fazla saygı görcem, yeteneğimi siz anlamadınız almanlar anlar gibi saçma hayallerle gidenler mutsuz oluyor.
0
anten
(09.09.23)
Anadolulu gurbetci almancinin cocugundan 10-0 geride baslamak hele Almanya'da koyuyor insana buyuk ihtimal.
0
speedy
(09.09.23)
(8)

256 gb notebook için yeterli olur mu?

angina pektoris
Office dışında program yüklenmeyecek Windows 11 işletim sistemine sahip bir bilgisayar için 256 gb depolama alanı yeterli olur mu?
Office dışında program yüklenmeyecek Windows 11 işletim sistemine sahip bir bilgisayar için 256 gb depolama alanı yeterli olur mu?
0
angina pektoris
(09.09.23)
hayır.
0
rakicandir
(09.09.23)
Kullanima gore degisir. Benim bilgisayar 128GB ama simdi baktim sadece 70GB'sini kullaniyorum.

Surekli ve hizli internetim var, her servisi cloud ustunden kullaniyorum. Office bile yuklu degil, Google Docs isimi fazlasiyla goruyor.
0
sertac akin
(09.09.23)
Win 10 (ltsb ) ile daha da yeterli olur.sistemin kendi kendine güncelleme yapması engellenirse, gereksiz dosyalar arada bir silinirse sorun olmaz.
0
diyecevaplandı
(09.09.23)
Ofis programlarını kullanıyorum bana fazlasıyla yetiyor 256 gb. 3 yıl olacak neredeyse 129 gb boş yer gözüküyor şu an. Oyun kurmak istediğimde epey sorun olmuştu (100 gb falandı oyun) onun dışında yerden şikayet etmedim. Eskisi gibi film müzik depolanmıyor zaten yeterli olur bence.
0
signore
(09.09.23)
Fiyatı çok etkilemeyecekse 512 al. Madem sıfır alıyorsun 512 olsun kafa rahat olsun.
0
roe
(09.09.23)
bence yeter. simdi ben de baktim 130/256 kullaniyormusum. kac gb oldugunu bile bilmiyordum. bilgisayarda ufak tefek dosya harici tutmam. harici diskler var eski fotograflar vb icin.

ama tabii kisiye gore degisir. video edit filan yapan birine muhtemelen yetmez.
0
supergirl
(09.09.23)
128gb ile 8 sene idare ettim, bu sene 256gb'a gectim.
Office disinda birsey yuklu degil, internette gezinmek icin kullaniyorum. Sikinti yok.
0
cooperr
(09.09.23)
o bilgisayara fotoğraflarımı yükleyeyim diye düşündüğünüz zaman (ki ben hiç fotoğraf çeken birisi değilim) keşke 512 alsaydım diyeceksiniz.
0
rakicandir
(11.09.23)
(16)

Avrupa'da kalifiye olarak çalışmak saçma mı?

hold the door
Bir akrabam bilgisayar mühendisi, 5 sene tecrübeli, odtü mezunu, 2-3 sene savunma sanayide çalışmış geçen sene de almanya'ya gitmiş net maaşı 3500 euroymuş. Eleman burada da 7x asgari ücret alıyormuş (savunma sanayi değil) zaten. Böyle birinin avrupa'ya gitmesi saçma değil mi? Kendisi ile çok konuşm
Bir akrabam bilgisayar mühendisi, 5 sene tecrübeli, odtü mezunu, 2-3 sene savunma sanayide çalışmış geçen sene de almanya'ya gitmiş net maaşı 3500 euroymuş. Eleman burada da 7x asgari ücret alıyormuş (savunma sanayi değil) zaten. Böyle birinin avrupa'ya gitmesi saçma değil mi? Kendisi ile çok konuşmadım babası çok memnun değil diyordu.

Ben de aynı ayar bir okulda bilgisayar mühendisliği okuyorum, bizim okuldan 2014'te mezun biriyle konuştum, top 20'de bir yerde master yapmış, new york'ta adı bilindik bir yerde senior machine learning engineer. 400 bin dolar brüt maaş alıyor. Yani iki profil arasında uçuk farklar yok ama kazançları uçuk.

İsviçre ve abd'de bu tarz maaşlar olabiliyormuş sadece. avrupa'daki faang'ta bile maaşlar aman aman iyi değilmiş.

Ben abd veya isviçre'ye gitmek istiyorum ama orada da çalışmak çok zormuş. Burada abd'de çalışan mühendisler var. Nasıl yapabiliriz o işi?

master yapmak paralıymış ona o kadar para bulamam. phd'yi de kafa kaldırmaz. Ama master yapmayı spesifikleşmek adına kendi okulumda olsa düşünüyorum. veya almanya'nın önde gelen üniversitelerinden birinde yapsam abd veya isviçre'ye geçebilir miyim?

not: hazırlığı geçemedin ne abd'si demeyin lütfen, bugün ielts itirazım olumlu sonuçlandı bölüme geçiyorum. bi dal h.o alırım :)
0
hold the door
(07.09.23)
Naçizane önerim herkesin hikayesi ve şansı farklı. İngiltere haricinde kıta Avrupasında sosyal devlet anlayışı insanın yaşam kalitesini yükseltir. Bunu ABD'de bulamazsınız. Öte yandan Avrupa size diline hakim olsanız da yabancı olduğunuzu hissettirir, ABD'de herkes göçmen. Siz önünüze bakın, okulunuzu iyi notlarla bitirin, yabancı dilinizi geliştirin, mümkünse bir sene yurtdışında okuyun ondan sonra gelecek tekliflere göre karar verirsiniz.
0
SiyamkedisiZorro
(07.09.23)
Avrupa'da faang'da calisiyorum, dediginiz seyler tek kriteriniz maas ise gecerli. Buradan ABD'ye giden bazi tanidiklarim maaslari artmis olsa da geri donmeyi dusunuyorlar, calisma sartlari ABD'de cok farkli. Zaten o parayi vermeseler calistiracak insan bulamazlar, imkani olan herkes Avrupa'ya gelir. Ozetle parayla huzur satin alamazsiniz :)

Bu arada Isvicre ozelinde, orada calisan arkadaslarimdan bildigim yurt disi tatili bile luks diyorlar cunku giderler cok fazla. Cilginca para kazaniyorlar ama ayni sekilde harciyorlar da.

Sirf para kazanma odakliysaniz Singapur ve Dubai'ye de bakabilirsiniz, 5-10 sene calisip para biriktirip sonra Avrupa'ya gecip ev alan insanlar cok o sekilde.
0
sertac akin
(07.09.23)
Bu kulaktan dolma bilgilerle hareket etmemek gerek. İsviçre için Türkiye'den başvuru yapan birinin işe alınma ihtimali çok çok düşük mesela. Çünkü ülkede 'işe başvuru yapanlardan önce isviçre vatandaşları, sonra avrupa birliği vatandaşları ve isviçre'de ikamet eden avrupa birliği vatandaşları, sonra isviçre'de ikamet eden üçüncü ülkelerin vatandaşları en son üçüncü ülkelerden başvuruları yapan kişilerin işe alınabilmesi' mümkün. Siz Türkiye'den başvuru yapan biri olarak en son gruptasınız, şirketin kanıtlarla sizden başka aynı işi yapabilecek başka kimse olmadığını açıklaması gerek. haliyle bu ihtimal de çok düşük oluyor.

Türkiye'den isviçre'ye çalışmaya gidenlerin geneli ya gerçekten çok top grupta olan, özel işler yapan insanlar ya da şirket içi transferle geçiş yapmış kişiler. Bunun için de belirli bir şirkete girmiş olmanız, kendinizi kanıtlamış olmanız ve o şirketin isviçre ofisinin olması gerekiyor mesela.

Ayrıca her ülkenin alım gücü, insanların hayattan beklentileri vs çok farklı. İyi ölçüp tartmak gerek. Hollanda bence Türkiye'den giden biri için daha avantajlı şu sıralar.

Yine isviçre için alım gücü oldukça yüksek ama giderler de fazla. Yurtdışı tatili lüks olması pek inandırıcı gelmedi bana zira garson olarak çalışanlar bile senede bir de olsa yurtdışı tatili yabailiyor ama pahalı mı? evet çok pahali bir ülke. Gelir de ona eşit seviyede.
0
fraise
(07.09.23)
kuzey amerika'da denk getirirsen $400k seviyesi hayal degil, oyle ucup kacan bir cv'ye de ihtiyacin yok. o seviyede kazanan birkac arkadasim var, master falan da yok elemanlarda. dikkat edilmesi gereken ortada bir bit yenigi olmamasi. bazi yerlerde fazla para vermelerinin nedeni seni o sehre cekmek cunku etrafta bisey yok..

avrupa'da bildigim kadariyla $400k seviyesi maaslar pek mumkun degil. isvicre'de zaten kolay kolay calisma izni vermiyor.

yurtdisinda yasayan biri olarak 3500 avro/ 7k asgari maas versusunu ben hala TR alir diyorum cunku 3500 avro dise dokunur bir para degil. yurtdisina cikacaksan parasal olarak rahat olman lazim. o da benim icin ayda net $10k seviyesinden basliyor.
0
cooperr
(07.09.23)
tek amaç para ise tabii ki abd, dubai, singapur filan daha çok para veren yerler. ama almanya'daki iş yaşam dengesini ve huzuru yakalamak zor olabilir.
0
king lizard
(07.09.23)
abd'ye gitmek kolay degil. ya ofis ici transfer yaparsin, ya da okul icin gelirsin. baska yolu yok. oyle abd'deki islere basvurup is teklifi almak gibi bir olay yok.

ayrica arada ucurum var. abd istedigi kadar cok calistirsin, 2 kati mi calistiriyor? hayir, ama maaslar en az 2 kati ve sektorune gore 4-5 katina kadar cikabiliyor.

almanya'daki master'in abd'ye bir faydasi olmaz. abd'de yapman lazim cunku calisma izni ile geliyor ogrenci vizesi, ancak oyle ise alirlar.
0
antikadimag
(07.09.23)
3500 aylik/net alaninda uzman, savunma sanayi tecrubesi olan bir bilgisayar muhendisi icin az. bundan 10 sene once iyi bir maasti, ama su anda "high qualified" diye tanimlanabilecek biri icin az. ayrica soz konusu kisi bekar ise maasi evlilere gore daha az olacaktir, vergi kesintisi nedeniyle.

bu maaslara calisanlar yok mu? elbette var. cunku bu kisilerin amaci kalici oturum veya vatandaslik alincaya kadar idare etmek olabilir. bunlari aldiginda daha guclu maas pazarligina oturabilir.

ya da bazilari is-yasam dengesi icin almanyayi tercih ediyor olabilir, ornegin 30 is gunu senelik izin gayet iyi bir imkan olabilir.

evli ve cocuklu olanlarda cocuklarinin gelecegi, ucretsiz egitim, cocuklari icin alman vatandasligi bir hedef olabilir.

abd ozellikle yazilimcilar icin cok daha iyi imkanlar sunuyor, ama herkes yeni ulke,tekrardan calisma izni prosedurleri gibi konulara o an hazir olmayabiliyor. ya da evli ve cocuklu olanlar icin maasin yaninda isten kuvulmamma guvencesi on planda olabiliyor.

ayrica abd icin 400 bin yillik/brut maas herkes almiyor, bu ortalama ustu bir maas. ayni sekilde almanya icin 3500 aylik/net maas da herkes almiyor, bu ortalama alti bir maas bu nitelikte biri icin. o nedenle iki ornekten, bir ortalama ustu maas ile bir ortalama arti maas uzerinden genelleme yapmak biraz yaniltabilir.
0
emrahday
(07.09.23)
AB'de (ab dedim ama almanya) ulaşacağın max maaş 90K ondan sonrası daha yüksek pozisyonlar ancak bu pozisyonlara çalıştım geldim olmuyor kolay değil. Gidebiliyosan amerikaya gidiceksin tutunacaksın para orda. 34 te geldik buraya artık yarı enerji kalmış bize abd gelmez. Sakin sıkıcı hayat, araçla bütün avrupa geziliyor, şarap peynir italya ispanya, Amerika başka bir dünya, ne güzel kafiyeli yazdım sana
0
abi bi dizi buldum on numara
(07.09.23)
ben özellikle doktorlarin almanya tercihini sacma buluyorum.
3000-3500 doktora ögrencisi maasi. alim gücü yüksek oldugu icin yetiyor ama iyi bir para degil.
iki ülke arasinda farklar var, bana göre amerika is odakli ama almanya'da insanlar hayat odakli.
0
Coma
(07.09.23)
ABD de hem gelir vergisi hem de ürünlerde vergi var. Millet öğle arası yapmadan çalışıyor. Yemek molası yok. Frozen food tan obezite oranı %40 Lara yakın. Ortam fazlasıyla hardcore.
0
roe
(07.09.23)
daha bölüme başlamamışsın bu kafa ösym kafası açıkcası. abd mi avrupa mı da açıkcası sadece maaşa bakarak değerlendiremezsin. tercihlerde sadece buna bakarsan büyük oranda mutsuz olursun. örneğin odtü'den mezun olup kendine kıyas olarak asgari ücretten ne kadar kazanıyorum diyen birinin vizyonu yoktur.

bence okul sürecince yurtdışı tecrübesi edinmeye çalış. yolunu daha kolay bulursun.
0
blackkmamba
(07.09.23)
Dünyadaki en saçma şey kaç asgarî ücret aldığını hesaplamaktir. Bunu trilyon kere söyledim sözlükte. Paranin değerini kaç asgarî ücret olduğu ile hesaplayamazsin.
Senin mantığına göre 3 asgari ücret 2 asgarî ücreti geçmeli ama geçmiyor iste. Bunu da Avrupa'da yasamayan uzaktan bilemez çünkü sığ bakış açıları.

Arkadaşın az alıyor. 5 sene denetimli adam hele almanya gibi maaslari Fransa'dan fazla olan ülkede benle aynı parayı alıyor ki ben yazılımcı değilim. Tabiki düşük maaş alıyor.

Bu arada Avrupa'da yaşamanın tek olayi para değil. Bunu da bakış açısı sadece para olan birine anlatmak zor maalesef. Eğer bakış aciniz paraysa dubai, singapur, abd iyi seçenekler. Denildiği gibi İşvicre almaz.

Bu arada 400 bin dolar adamin cvsi ile bahsettiğin kisinin cvsi hic de aynı durmuyor. Biri 9 yildir mezun tahminen o kadar deneyimi var ve top 20 master demissin. Diğeri 5 yıl deneyimli. Nasıl aynı cv?

Bu arada Türkiye'de 7 asgari üstü alan arkadaşım var ama Avrupa'ya gidecek çünkü ülkeden bıkmış halde. Biz de benzer sebeplerden gittik. Yani giden insanlarin tek olayi para değil.
7 asgari ücret sana türk halkindan, siyasetinden fanus içinde uzaklaşmak için yeterli değil.
Hatta ben sunu diyeyim; bugün ortalama gelirim 3500, Türkiye'ye 6-7bin eurodan aşağı gelmem, onda bile 2 sene falan anca gelirim. Bana ve benim gibi insanlara asıl Türkiye'ye gelmek için iki katı falan para ödenmesi lazım ki orayı çekelim.

Neyse daha mezun olmana var, milyon tane fikrin olur. Benim arkadaş singapur'da falan çalışmıştı hatta is öğrenmek için.
0
logisticsmanager
(07.09.23)
bence gayet güzel soru sormuş arkadaş yaşına göre, güzel de cevaplar gelmiş.

"olay sadece para değile" farklı bir açısı daha ekleyeyim;
türkiyede dahi örneğin 10 asgari ücret yerine 6-7 asgari ücret alayım ama sorumluluğum, mesai saatlerim daha az, kafam rahat olsun diyebilirsin. diyen insanlar var.

şahsen çalıştığım şirkette yönetici olmak istemeyen profesyonelleri biliyorum, yönetici olsa %30 daha fazla olacak ama stresi belki x2.
kısaca her şey daha fazla kazanmak değil.
0
nuisance
(07.09.23)
Almanya'da bir ABD sirketinde calisiyorum.En buyuk korkum ABD'ye merkez ofise cagirmalari. Her seyden once ABD'de maaslar daha yuksek dogru.Universiteden yeni mezun, yazilimci ve competitive bir karakter icin ABD dogru adrestir katilirim.Hele de FAANG'da isbasi yapabiliyorsa kariyer ve para anlaminda onu Avrupa'ya gore cok daha aciktir.Maaslar esdeger pozisyonlarda X2-X3 olabilir o da dogrudur ama belli bir yastan sonra- ki 35-40 'li yaslardan bahsediyorum Avrupa'nin baska guzel oncelikleri oluyor bunlari birakmak istemiyorsunuz.Anlatmasi zor ama Avrupa yasamak icin daha keyifli bir yer.Almanya'da yasayan biri icin tum Avrupa elinin altinda ama ABD in the middle of nowhere gibi hissettiriyor bana.Sanki dislileri calisip sizi ezecek gibi geliyor.

Avrupa : Daha keyifli yasam, is &ozel hayat dengesi,Cocuklar icin okul olanaklari, Arkadas cevresinden kopmama yada daha az kopma, Yerel halkin daha soguk olmasi ama buna ragmen sizin gibi Turkiyeden gelme beyaz yakalarin daha cok olmasi,Yabanci dil ile ilgili engeller
ABD: Yuksek maas &kariyer, irkcilik olmamasi, Avrupaya mesafe ve saat farki yuzunden Avrupa&Turkiye'deki cevrenizden kopmak, Ingilizcenin avantaji

Ben Otuzlu yaslarin sonunda tercihimi ALmanyadan yana yaptim ancak 25 yasinda ODTU mezunu bekar bir bilgisayar muhendisi olsam ABD'yi denerdim
0
turkuaz
(07.09.23)
aynı şeyleri yaşayıp türkiyeye geri döndüm şu an londra'dan. aşırı saçma oralara gidip o şekilde yaşamak. eskidenmiş o işler. ya da hiç bir şeyin olmayacak türkiyede o zaman gidersin anlarım. şimdi zaten global işler yapıyoruz. türkiye'de de iyi kazanıyorsan gidip kalmanın çok büyük bir anlamı yok bence. git bir süre çalış, tecrübe kazan, dön en mantıklısı gibi.
0
mhmtt
(08.09.23)
Bu sorunun cevabı beklentiye göre değişir.
Öncelikle eğitim, kariyer ve para kazanma becerisi bambaşka konular.
Avrupa'ya giden insanlar genelde yanlış beklentilerle gidiyor.

Türkiye'de asgari ücretten hallice kazanacak bir mavi yakalı ya da zanaatkar için Avrupa muhteşem. Ama beyaz yakalı için maddi olarak çok efsane farklılıklar olmaz çoğu zaman.

Denklem basit, Türkiye'de kazancınız düştükçe, elinizde bir mesleğiniz olduğu sürece Avrupa'nın size yaşatacağı sıçrama büyüyor. Ama özellikle Türkiye'de iyi kazanan ve iyi standartlarda yaşayan insanlar için Avrupa maddi olarak o kadar avantajlı değil. Orta ya da üst seviye çalışanlar arasında Avrupa'dan teklif alıp, "türkiye'de daha iyi şartlarım" diye reddeden de çok insan var.

Avrupa, özellikle kuzey avrupa "para kazanmak" için tercih edilebilecek yerler değil beyaz yakalı için. Ama refah standartını korumak için tercih ediliyor. Kuzey Avrupa sana para değil, standartlaşmış bir refah sunuyor. Çünkü Türkiye'de iyi kazanan kalifiye bir adam da olsan 6 ay işsiz kalsan sefil oluyorsun.

Kuzey Avrupa'da sana bu güvenceyi sunuyor. İşsiz de kalsan, genel müdür de olsan yaşayacağın hayat standartı arasında uçurum yok. Elbette kolay değil Avrupa da ama çalışma şartları vb daha insani. Genel olarak avrupa'daki mantık herkese asgari bir refah sunmak üzerine. O yüzden yazılımcı, finanscı, tesisatçı, terzi, oto tamirci fark etmez bunlar kazanç olarak birbirine yakın olabiliyor. O yüzden almanya'da bir boya ustası da, mühendis de paris'te haftasonu gezisi yapabiliyor.

Yani beklentiniz bu yöndeyse, Avrupa'ya gidin. Almanya'da bir yüksek lisansın tabii ki AB sınırlarında iş bulma şansınızı artıracağı aşikar.

Ama önceliğiniz para ise durum başka. Zaten para kazanmak isteyen insan maaş kovalamaz. Kendi işini kurup büyük kazançlar elde edebileceği yerler arar.

Ama biz maaş özelinde bakalım. Avrupa'yı zaten anlattık yukarda.
Avrupa'da bir iş bulduğunuzda sizi genelde standart çalışan olarak istihdam ederler. Expat gibi değilsiniz yani orda tam.
Mesela global bir şirketin berlin ofisinde iş bulduğunuzda size standart bir almana sunulan maaş ve imkanlar verilir. Fazlası değil.

Ama aynı şirketin dubai ofisinde ya da singapur ofisinde iş bulduğunuzda size cazip bir "expat" paketi sunulur. Mesela almanya'dakinden daha yüksek bir maaş, pozisyona göre acayip yan haklar (ev kirasının ödenmesi, çocukların okul parasının ödenmesi, full+full sağlık sigortası, yılda birkaç kez ülkene gidip gelmek için uçak biletleri, araba vs.). Çünkü Almanya'da çalışmak isteyen binlerce insan bulabilir her şirket. ama dubai'ye gönderecek ya da orada kalmak isteyecek kalifiye adam bulmakta zorlanıyor. Bu durumda orada çalışanlara böyle paketler sunuyor. Mesela kuzenim polonya'da yaşıyor. Çalıştıkları şirkete bir italyan gelmiş. Böyle bir expat paketiyle. Adamın polonya'yı seçme sebebi, şirketin çocuklar için özel okul ücretini ödemesi. İtalya'da bu imkan sunulmadığı için adam daha az insanın tercih ettiği polonya'ya gidiyor orada iyi bir özel okulda çocuklarını ücretsiz okutmak için.

Türkiye'deki kalifiye bir insan için BAE (Dubai), Singapur, Hong Kong, Kore, Doğu Avrupa (polonya, macaristan, romanya, ukrayna vb), Kuzey Afrika, Asya-Pasifik, Türki Cumhuriyetler gibi yerler çok daha büyük kazanç fırsatları sunuyor. Bir de Türkiye'den bir insanın avrupa'da iş bulması kolay değil. İnanılmaz bir cv ya da çok ihtiyaç duyulan spesifik bir özellik lazım. Ama bu ülkelerde bulabiliyor. Bu ülkelerde global bir şirkette bir süre geçirdikten sonra o şirketin avrupa ofislerine sıçramak daha kolay.

Dediğim gibi bu kısım önceliğiniz para diye anlatıyorum. Bilgisayar mühendisliği okuyormuşsunuz. Muhtemelen en hızlı para kazanabileceğiniz alan yazılım olur. Bu alanda birincil önceliğiniz "para kazanmak" madem, kendi işinizi oluşturmak daha büyük ve önemli bir konu. Ne iş yapacağınızı ben söyleyemem bu basit bir web geliştirme ofisi de olabilir, bir oyun şirketi de olabilir, bir saas da olabilir... O zaman da mesela ilk tercih almanya, ingiltere gibi gelişmiş ülkeler mi olur? Mesela ankara anlaşmasıyla falan londra'ya, berlin'e giden çok oldu. Ama orada zaten bu ihtiyaçları karşılayan zibilyon tane şirket var. Onlarla nasıl rekabet edeceksin?

Kendi işini yapıp para kazanmak için, o sektörün henüz gelişmediği yere gidersin. GElişmiş ülkede "para kazanmak" daha zordur. Gelişmekte olan ülkede birçok sektörde boşluklar vardır, işinizi iyi yaptığınız sürece boşluğu kapatabilirsiniz. Hatta Türkiye'nin ucuz iş gücünü kullanıp Avrupa'ya pazarlayabilirsiniz vs... Bunlar da fırsat.

Amerika ve İsviçre çok ayrı caseler.
ABD kazancın da, kaybın da çok uçlarda olabileceği bir ülke.
Avrupa'ya benzemiyor. Daha çok Türkiye gibi.
O yüzden çalışma şartları daha sert, rekabet daha sert.
Ama kazancı ya da kazanç potansiyeli de ona göre.
ABD'de mesela teknoloji alanında doğru hamlelerle 6-7 haneli yıllık kazanmak gayet mümkün.
Tabii abd'de büyük batmak da olası.
0
anten
(08.09.23)
(19)

Bu samimiyet mi yoksa densizlik mi?

sekizdokuzon
Dün daha önce tanismadigim biriyle yüz yüze bir görüşme yaptık iş için. Kariyerim ve yapmak istediklerim hakkında konuştuk, karşımdaki kadın hem yaş hem de deneyim bakımından benden yukarıda. Konuşmanın bir yerinde "Sen şu şu işleri yapamazsın, sende o enerji yok. Enerjin düşük, hatta konuşmanın baş
Dün daha önce tanismadigim biriyle yüz yüze bir görüşme yaptık iş için. Kariyerim ve yapmak istediklerim hakkında konuştuk, karşımdaki kadın hem yaş hem de deneyim bakımından benden yukarıda. Konuşmanın bir yerinde "Sen şu şu işleri yapamazsın, sende o enerji yok. Enerjin düşük, hatta konuşmanın başında benim de enerjimi aşağı çektin. Ama samimi, iyiniyetli birisin. Seninle bir şekilde çalışmak isterim." dedi. O an bir tık şok oldum, enerjici kadınlar da vardır neticede. Sonra kendimi doldurmamak için "E yorgundum, iki gündür çocuk bakıyordum. Kadın gördüğünü söyledi" diye düşündüm ama bir taraftan da bir tık kırıldım. Ben bunu bu şekilde söylemezdim. Sonra da aslında ustalastigim bir alan olmadığını, bu yasta mesleksiz olmanın büyük sıkıntı olduğunu falan söyledi. İnsanların karşısındakinin gardini düşündükten sonra dört koldan saldırması da yine sık karşılaştığım bir tavır. Ve daha kötüsü kendimi bu tip durumlarda savunamiyor olmam. "He evet ben gerçekten de işe yaramaz biriyim, haklısın. Zamanını aldım." kafasına giriyorum.


"Kadın dürüst, gördüğünü söyledi ve sana yardım etmeye çalıştı sekizdokuzon" ile "İnsanların patavatsızlıklarindan, kaba saba tavirlarindan ve hal bilmezliklerinsen bıktım." arası bir yerdeyim. Ya bir de burcumu sordu, balık dedim diye daha bir acıdı. Eve geldim, CV'mde doğum tarihimi değiştirmeyi falan düşündüm. Kendisi de başak burcuymus, çok hareketli, canliymis. Aslında balık burcu insanları onu sakinlestiriyormus. Bir de burç ırkçılığina maruz kaldım. Ha bir de Nişantaşı'nda oturuyormuş kendisi, bu bilgiyi de araya sıkıştırdı. Sultangazi onun için karadelikmis, her türlü insan varmış (ben Sultangazi'de oturuyorum).

Tarafların ikisi de kadın ve aralarında 15 yaş fark var.

Nasıl yorumlamali bu durumu? Teşekkürler.
0
sekizdokuzon
(07.09.23)
Apaçık densizlik
0
olaylar olaylar
(07.09.23)
enerjici kadın falan değil bu bildiğin narsist kişilik bozukluğu. karşısındakinin gardını düşürüp -bir de üstüne iyi niyetlisin derken sen istesen de bana zarar veremezsin diyor- daha rahat kontrol edecek aklı sıra. aynı ortamda çalışacak olsan bile bu insanla direkt olarak çalışmamanı öneririm.
0
william morris
(07.09.23)
Burç konusuna değinmeye bile gerek görmüyorum ama bu enerji konusu çok rahatsız edici olmaya başladı gerçekten.

Yani doğru düzgün bir karakter tahlili yapamayıp eksik gördüğü yönleri söyleyemeyen herkes enerjisi düşük deyip geçiyor gibi geliyor. Aynı şekilde birinin iyi ve öne çıkan yönünü tahlil edip bulamayan, enerjisi çok iyi deyip geçiyor. Ayrıca bunun ölçülebilir bir kıstası da yok, kişisel olarak mı beğenmiyor, gıcık mı oldu, çekici mi buldu, itici mi buldu da diyor yoksa işe uygun olmayan farklı bir durum mu gördü bilemiyorsunuz daha kötüsü kendi de bilemiyor, enerji işte :D

Birilerinin buna bir dur demesi lazım artık cidden çok saçma. İnsan kaynaklarına falcı falan alsınlar oldu olacak, onlar daha bi insan sarrafı.
0
akhenaten
(07.09.23)
nasil bir is hic bilemiyorum, burcun ne alakasi olabilir bu is muhabbetinde onu da bilemedim. yukardaki arkadaslara bir dereceye kadar katilmakla birlikte, onemli olan sizin tavriniz. kendinizi savunup savunmamaktan ziyade, neden bu kadar merkezinizden cikip CV'nizdeki dogum tarihini degistirmeyi dusunebilecek hale geliyorsunuz. buraya bakmaniz lazim. bu tur densiz, terbiyesiz, kendini bilmezler her yerde var, ama her biri icin kendinizi degistiremezsiniz ve bu kadar etkilenmemelisiniz.
soyledigi sacmaliklari duydugunuz anda verdiginiz tepkinin de bir onemi yok, hepimiz insaniz, sok oldugumuz anda bir tepki veremeyip sonrasina 'ne yasadim ben ya' diye dusunebiliriz ve kirilabiliriz bunlar insanca, bunda sorun yok. ama siz sonrasinda kendi merkezinizden cikmissiniz. buraya bakmayi dusunebilirsiniz. ayrica siz kadindan yardim istememissiniz, 'yardim etmek istedim' bahanesi altinda istenmeden verilen tavsiyeler, insanlara densiz densiz konusmalar bir bitse keske.
0
kassiopeia
(07.09.23)
Hiç sevmem böyle muhabbetleri. Enerjim düşük olmasa bile düşerdi.
0
Kahvedesu
(07.09.23)
Burcumu farklı söyleyip enerjici bayanların tavırlarındaki değişikliği deneyimlemek istedim. Ne kadar subjektif ve iş bilmez olduklarını görüp içimi rahatlatacaktım. Gerçi bir sonrakine "Reis de balık burcu ama pek sakin değil yani, ayık olmakta fayda var" da diyebilirim. Ay ne bileyim, yıldım ya.
0
🌸sekizdokuzon
(07.09.23)
İş yerlerine eğitim vermeye gidiyorum. "İnsanların cinsiyetine, ırkına, dinine ve yaşına göre ayrım yapamazsınız" diyordum, bunlara "burcuna göre" maddesini de eklemeliyim.
Şöyle söyleyeyim, bu şekilde konuşan bir insan kaynakları bana o şirket hakkında olumlu intiba vermez.
Sultangazi / Nişantaşı hikayesi ayrı komedi. sizin üzerinizden ego tatmini yaşamış.
Şimdi ben desem ki "benden 15 yaş büyüksün, derin pörsümüş, bana enerji muhabbeti yapıyorsun" ayıp olur mu, olur. Onun yaptığı da ayıp.
Ama işe girdikten sonra o kadınla çalışmayacaksanız o zaman değerlendirebilirsiniz işi.
0
SiyamkedisiZorro
(07.09.23)
burç vesaire dediyse he deyip geçin. insanları burç üzerinden analiz eden hiç kimsenin hiç bir yorumunu dikkate almam.

nişantaşı ve sultangaziden bahsetme şekli de doğrudan faul.

örtülü kibir, hiç üzülmeyin. hayat hepimiz için eşit koşullarda ilerlemiyor. kaldı ki sizi gerçekten tembel, mesleksiz vesaire görüyorsa bile motivasyon konuşması, mentörlük böyle yapılmaz.
0
Phoebe
(07.09.23)
sadece burç mevzusuna değineceğim.
burç değil, doğum haritası önemli deseydiniz de öyle kalakalsaydı :)
ayrıca başağın enerjisi yüksek değildir, sadece çok çalışmayı bilirler.
bir de oldukça eleştirel ve memnuniyetsiz tiplerdir, hareketleri normal yani. üstüne, suratsız ve sıkıcıdırlar. bir daha görürseniz bunları iletin kendisine. ayrıca "evde kalmış kız kurusu" tarzı bir tip olma ihtimali bayağı yüksek :)
0
candide
(07.09.23)
kadin sizin enerjinizi dusurmus ama farkinda bile degil. kendi enerjisini yukseltmek icin baskalarinin enerjisini emiyor sanirim. hic umursamayin, bence o kadinla calisilmaz ama siz bilirsiniz.
0
Sour
(07.09.23)
Leş birisi gibi duruyor. Birlikte çalışma meselesini bilemem de böyle tiplerin bu saldırgan tavrını iyiye yorarsaniz kendinizi çok hirpalarsiniz.

Zamanında şu kavram kafamı çok açmıştı bu tavra dair:
(bkz: saldırganla özdeşim)
0
encokbenisevinnolur
(08.09.23)
Burçlardan bahseden biri fizik prof.u bile olsa bı daha dikkate almam
0
abuzer
(08.09.23)
abuzer +1

ayrıca insanların sizin hakkınızda ne düşündüğünü bu kadar ciddiye almamanızı tavsiye ederim. hele de yeni tanıştığınız halde oturduğunuz yer ya da karakteriniz ile ilgili böyle patavatsız yorumlar yapanları.
ben de enerjisi hep aşırı yüksek olan insanlarla çalışamıyorum mesela, napayım şimdi o hanımefendiyi gördüğüm yerde "of bu yaşta bu enerji allah etrafınızdakilere sabır versin" mi diyeyim.
0
felfela
(17.09.23)
kadının yaptığı dengesizlik.

tamamen seni manüpüle etmeye çalışıyor.
bakma sen bunlar kıskanıyor bile olabilir. arada 15 yaş var az değil.
sen modunu düşürme tam tersi hırslı ol bunlar seni daha hırslı yapsın.
kendini ''daha iyisini yapacağım sen de izleyeceksin'' gibi hırslandır.
0
alt4y
(13.11.23)
muhatap bile olma. saçma sapan bir tip. kendini iyi hissetmek için karşıdakini aşağı çekmeye çalışan kompleksli biri. çok belli.

ayrıca sour'un da dediği gibi senin enerjini düşürmüş. e kendi insanların enerjisini çeken biri? söylesen bu tipler hatasını da kabul etmez. uzak durulması gereken insanlardan.
0
blackkmamba
(13.11.23)
okurken o kadar sinirlendim ki. hadsizlik, densizlik, terbiyesizlik.

bu tipler karşıdakini aşağılayarak kendilerini yüceltme eğiliminde sürekli. iğreniyorum bu tarz insanlardan. içine bir iki küçük güzel sözümsü bir şeyler söylüyo ki sizin gibi kendinizi sorgulayın ben mi acaba kötü düşünüyorum diye.
0
chanandler bong
(13.11.23)
aklıma birden geçenlerde yaptığım iş görüşmesi geldi:) kadın nedense başından beri konuşmama taktı, yavaş konuşuyormuşum. sesim tam gitmiyormuş falan. bu şekilde verimli görüşme olmaz, istersen başka zaman görüşelim falan dedi ısrarla. halbuki konuşmamda falan bir şey yoktu. tabii ki baştan sona zordan konuşmayla geçen bir görüşme, sonuç da olumsuz geldi:) bana çok tuhaf geldi, nasıl bir şey bekliyor bu insanlar anlamıyorum. sinir oldum nedense.
0
nothing in my way
(13.11.23)
Hatun tipik balatayi siyirmis bir beyaz yaka. Etiketci, kartvizitci.
Mesleksizlik baska, bir konuda ustalasmamis olmak baska. Kafasi karisik baya.

Ozetle, salla diyorum...
0
cooperr
(13.11.23)
ya bir şey diyeceğim çok kaba konuşmak istemiyorum ya da keskin bir cevap vermek istemiyorum ama ego mastürbasyonu yapan geri zekalı bir kadını okumuşum gibi geldi şu an bana. gece gece sinirlendim. böyle geri zekalılarla muhatap bile olmak istemiyorum şahsen. böyle insanlarla çalışmak zorunda kalanlara da üzülürüm açıkçası.
0
cenkay burker
(13.11.23)
(13)

Zengin olma mantığı

dissendium
Merhaba. Kafayı zengin olmakla bozmuş durumdayım. Simitçi bir suyu 5 TL'ye satıyor. Bu su 50 metre uzaklıkta 12 tanesi 16 TL olarak satılıyor. Kabaca bir suyun maliyeti 1 TL. Bir sudan 4 TL kâr ediyor.Benim 10 bin TL'ye su alıp 40 bin TL kâr etmemin önündeki pratik engeller neler?O kadar suyu 1 yıld
Merhaba. Kafayı zengin olmakla bozmuş durumdayım. Simitçi bir suyu 5 TL'ye satıyor. Bu su 50 metre uzaklıkta 12 tanesi 16 TL olarak satılıyor. Kabaca bir suyun maliyeti 1 TL. Bir sudan 4 TL kâr ediyor.

Benim 10 bin TL'ye su alıp 40 bin TL kâr etmemin önündeki pratik engeller neler?

O kadar suyu 1 yılda bile satsam paramı artırmış olmuyor muyum? Basit gibi duruyor ama ticaret gerçekte böyle mi işliyor?

Bir de yemek işine girmek istiyorum. Yaşadığım yerde merkezde 5 bin TL kirası olan bir yer buldum. Tost, tavuklu pilav satıp başarılı olma şansım var mı? Maaşlı çalışmaktan sıkıldım.
0
dissendium
(01.09.23)
Ticarette para kazanmada bir çok etken vardır, dediğiniz örneğe göre simitçinin bulunduğu konumun insan trafiği bakımından yoğunluğu , insanların gelir seviyeleri, zaman, rakip vs. gibi bir çok etki işin içine girer.

Dışardan hesap yapıp karı buluyorsunuz normal olarak ama , vergi, vs. gibi bir çok maliyette mevcut, ayrıca
sürdürebilirlikte çok önemli, bu sene 5 bin dediğiniz kira mal sahibinin bir sözüne 10 bin olabilir vs. evet ticaret
çok karlıdır ancak, işi tutturana kadar da yeri geldiğinde cepte işleri çevirebilecek fazladan gerekir vs.
0
mrctrk
(01.09.23)
bir arkadaşım Beşiktaş Barbaros bulvarında pilavcı açmıştı, ama yolun karşı tarafına açtı sanırım o yüzden görülmedi duyulmadı. O kapanalı baya oldu, şimdi tam karşı tarafında ünlü bilmemne bıyıklı pilavcı var o baya tutuyor mesela. Konum + konsept yaratma önemli gibi geldi bana.
0
nhk ni youkosu
(01.09.23)
Su dediğiniz için o örnekten yola çıkarsak; evet mantık bu fakat suyu ucuza satan yerle (market) aynı miktarda stok tutup aynı satış adedini pahalı satmanıza rağmen yapabilecek misiniz? Büyük ihtimalle hayır. Simitçi market gibi 15 bin şişe su satmıyor, 150 tane satıyor. Marketin kar marjı düşük ama mutlak değer olarak karı çok çok daha yüksek. Yani su satarak para tabii kazanılır ama zengin etmez.

“Yemek işi” anlattığınız gibi basit olsaydı sanırım önce ilk yapanlar zengin olur, sonrasında da tost ve tavuklu pilav fiyatları dibi boylar, sonradan bu işe girenler batardı.

Heves bükücü gibi görünmek istemem ama herhangi bir işi yapmak için o işte tecrübe ve en önemlisi sermaye gerekir. Genelde batanlar (ki %90’ı oluyor batanlar) sermaye olmadığından, işi ve finansmanı bilmediklerinden batıyor.

Tost, pilav konusunda detaylı bir fizibilite yapabiliyorsanız yapın, araştırın, ben oturduğum yerden ezbere konuşuyorum ama belki de baktığınız yerde tutacaktır, bakmak lazım.
0
orient blue
(01.09.23)
atladığınız bir nokta var. diyelim ki vergiler ve nakliye dahil suyun size gelişi 1 tl ve 10 bin adet aldınız. tek başınıza çalışıyorsunuz diyelim kendinize de asgari ücret maaş ödüyorsunuz diyelim o da yaklaşık 16000 tl civarı maaliyeti olacaktır. dükkan kirası 5000 tl. 1250 elektrik 250 tl su 250 tl internet 250 tl ıvır zıvır masrafı desek sadece şu anda aylık maaliyetiniz kabaca 33000 tl. kazanacağınız ücret 50000 tl karınız 17000 tl. 40000 tl kar etmenizin önündeki engel budur.

bunun yerine paranızı vadeli mevduat hesabına yatırarak %30 gibi bir faiz veren bankayla anlaşarak 10 bin tlnizi yıl sonunda 13 bin tl olarak geri alabilirsiniz. (tabi ekonomideki durgunluğun sebeplerinden birisi de budur).

gıda ve hizmet sektörüne girmek istiyorsanız birkaç yerde çıraklık misali işi görmenizi öneririm. sektörün artıları kadar bazı zorlukları ve eksileri de vardır.

edit: eklemeyi unutmuşum yıl sonunda kazandığınız 17000 tl üzerinden gelir vergisi vermeniz gerekir. gelir vergisi 2550 tl ve damga vergisi 179 tl olarak ödersiniz sonuç itibariyle size kalacak olan kar 14721 tl'dir.
0
bravoteam
(01.09.23)
Hocam ticari yetenek(ticari zeka,ticari bakış açısı vs de deniyor) diye bir tabir var biliyorsunuzdur. Hah işte yazdıklarınızdan anladığım kadarıyla sizde o ticari yetenekten yok bana göre. orient blue nun aksine ben heves bükücü olacağım çünkü birikmişini sermaye yapıp onu da kaybedecek ışığı görüyorum sizde. Memurluk duyurusu açmıştınız siz ordan devam edin bence
0
yazdonumu
(01.09.23)
1-risk e girmeden zengin olmak zor
2-maas denen uyusturucuyu birakmasi zor
3-tutunma asamasinda ac kalmaman/batmaman icin kenarda birikmisinin olmasi lazim
4-bildigim kadariyla acilan restaurantlardan %50si ilk 5 sene icinde batar.

ozetle, mevzu o kadar kolay degil...
0
cooperr
(01.09.23)
5-10k tl sermaye ile çeşitli toptan tekstil ürünü al güncel tasarımlar baskılar vs. trendyolda şahıs şirketi ile bir dükkan aç ürünleri ekle 2 ayda malları erit. işi en kolay böyle öğrenirsin.
0
montakristokondu
(01.09.23)
Evet doğru mantık .
Basit düşün ticaret bu aslında .
Tabi birde hesap var .
youtu.be
0
dunyatuhaf
(02.09.23)
kâr marjları her sektörde aşağı yukarı bellidir. bir sektörde zaten atıyorum 3 liraya alıp 5 liraya satıyorlardır. senin bunu "abi ben bunu 1 liraya mal ederim, 5'e satıp zengin olurum" diye şu an bulabilmen imkansız.

yeni bir fikir bulman lazım (batmayı da göze alacaksın tabii, batan, başarılı olanlardan kat kat fazla). mesela getir var değil mi. çok basit bir fikir aslında ama adamın sermayesi olduğu için, baştan beri kafasında iş kurma fikri olduğu için bu fikri gerçekleştirmiş. çok basit olmasına rağmen bu fikir benim aklıma gelmezdi, çünkü iş kurma ile uzaktan yakından alakam yok.

böyle söyleyince de "basit bir fikir bul, zengin ol" der gibi oldu ama öyle değil tabii ki :)

kimsenin aklına gelmeyen bir şey bulman lazım.
0
ahm1
(02.09.23)
Zenginlerin bir çoğunun zengin olmasındaki birinci sebep vergiden kaçınma yollarını çok iyi bilmeleri ve olmayan para ile para kazanmaları, bunu şöyle anlatalım.

Örneğin cebindeki 10K ile toplu halde su aldın, bunu anında satıp para kazanamazsın belki aylar sürecek bu parayı kazanman, bu sırada enflasyonun etkisiyle suyun fiyatı da artacak, bu işlemi tekrarladığında bu kez suyun tanesini 1TL'den değil 1.25 TL'den alabileceksin yani paran %25 değer kaybetmiş olacak kafadan. Bunun yanı sıra devlete bunun vergisini ödeyeceksin, küçük bir işletmenin aşağı yukarı kazancının %35'i devlete öyle ya da böyle vergi olarak ödenir. 40 bin TL'nin %35'i gitti bir de üstüne suya %25 zam geldi bir daha ki toplu alımında alabileceğin su miktarı düştü.

Peki zenginler bu işi nasıl yapıyorlar, öncelikle suyu kendi paraları ile değil kredi ile alıyorlar kendi paraları değil haliyle enflasyon karşısında paranın değer kaybetmesi umurlarında olmuyor finansmanı sağlayanın sorunu oluyor, bunun yanı sıra kredi faizini ve masraflarını da vergiden düşüyorlar.

Daha bunun gibi bir sürü yol yordam var, yani gideyim 10Kg limon alayım onu satayım sonra 20kg alayım mantığı sadece hikayelerde gerçekleşir.
0
solo
(02.09.23)
ticarette muazzam karlar var. eğer ceo falan değilsen bir şirket sahibi maaşlı çalışandan çok kazanır. musluğun başını tutuyorsun sonuçta. maaşa göre farklı kulvarlar.

ancak şu var. ticaret yapmak demek su alıp satmak, lokanta açmak değil sadece. mühendistin sanırım. mümkünse bu alandaki fırsatları görüp o alanda şirket, start up kurmak da ticaret. hem daha çok para kazandırır. açıkcası bu eğitim sonrası vizyonun lokanta açmak olması bence çok yanlış. türkiye'de nedense basit mal alıp satılan ticaretler övülüp mühendislik gibi işler yeriliyor. elon musk da tüccar mesela.

atıyorum kendi alanında mühendislik projeleri yapan bir mühendislik ofisi, şirketi kursan da olur. o da bir ticaret, girişim ve iyi kazandırır maaşa göre.

diğer yandan muhatap olacağın insanlar da önemli. evet para da önemli ama bazı işler var ki -inşaat gibi- milyon dolarlar verseler girmek istemem.
0
hknty
(02.09.23)
Geçenlerde cihat çiçek bir videoda güzel özetliyordu bunu.

Ticaret parasız adamın işidir, parasızken para kazanma yöntemidir.
Cebinde parası olan ticarete girmez. Olmayan girer demişti.

Vadeyle nakit alır, o nakitle, mal alır. Vade tarihi gelene kadar o malı nakite çevirip borcunu kapatır üstüne de cebine nakit kalacak şekilde diye.

Ticari zeka denen şey de orada devreye giriyor. Borcunu ödediğinde cebinde enflasyonun ve borcunun üstünde bir kazanç olacak mı olmayacak mı?

güzel özetlemişler. Bizim gıda üstüne bir aile işletmemiz var ben de gıda üzerine örnek vereyim.

Öncelikle suyun maliyeti 1 tl, 5 TL'ye satılıyor 4 TL kar bırakıyor yanlış bir hesap. Ciro, brüt kar, net kar, maliyet ayrı ayrı konular.

Ürünün maliyeti alış fiyatı değildir. Satış fiyatıyla maliyetin farkı da net kar değildir.

Sizin hesaptan bakalım. Suyun depo çıkış fiyatı 1 tl olsun. Sizin satış fiyatınız da 5 tl.

10.000 TL'ye 1 TL'den 10000 şişe su aldınız.
dükkan kiranız 5000 tl değil mi?

Şimdi o su size kaça geliyor? Birim başı maliyetle hesaplayaım.

Kiranın ürün başına maliyeti 50 kuruş. Bunun elektriği var, muhasebe gideri var vs. Aşağı yukarı sizin maliyetiniz 2 TL'ye yakın.

Üstüne 5 TL'lik satış başına gelir vergisi, kdv (Alış kdvsi ve satış kdvsi farkı) vs.

Tüm bunları kabaca bir hesapladığımızda 1 TL'ye ürün alıp 5 TL'ye sattığınızda ürün başına net karınız 1.4 TL civarı olacak.

Yani kar marjınız yaklaşık %20-%30 arasında bir yerde.

Şimdi bir de bu 10.000 suyu ne kadar zamanda satıyorsunuz? 1 haftada bütün stokları bitirebiliyorsanız şahane. Ama tüm stoklar üç ayda bitiyorsa o zaman karlılık hesabını da ona göre yapmanız lazım. ONa göre fiyatlandırma yapmanız lazım vs.

Genelde perakendede ve gıda sektöründe kar marjları zaten bu civarlardadır. Yani 1'e aldım 5' sattım 4 kazandım diye bir dünya yok.

1'e alırsın, 5'e satarsın, cebine 0.60 kuruş-1.6 lira arası bir şey kalır.
Zaten tüm o maliyeti o para için yaparsın.

Bir de gıda sektörünün şöyle bir handikapı vardır. Aldığın malzemenin bir bölümü zamanla bozulur. Yani 10 ürün alırsın, 3'ünü atarsın bozulduğu için. Yani o bozulan ürünleri de maliyetine ekleyeceksin vs vs...

O yüzden boşuna demiyorlar çıraklığını yapmadığın işin patronu olma diye.

İlla kendi işinizin patronu olmak istiyorsanız, kendi mesleğinizle ilgili bir iş kurmayı deneyin.

Ama şunu unutmayın, atıyorum mühendissiniz mesela.
Başarılı bir mühendis olmanız başarılı bir şirket kuracağınız anlamına gelmez.
Bir mühendis olarak başarılı olabilirsiniz. Çünkü o şirkette kalan işleri de başka alanlarda başarılı insanlar yapıyor. Muhasebe, pazarlama, satış vb...

Siz o şirkette mühendislikten para kazanıyorsunuz çünkü bir pazarlamacı şirketi pazarlıyor piyasaya, bir satışçı proje satıyor müşteriye, bir muhasebeci karlılığı takip ediyor. Siz de projeyi yapıyorsunuz.

Kendi işinizi kurduğunuzda bunların da hepsine vakıf olmalısınız.
Müşteri bulacak kadar satışçı,
muhasebeci,
pazarlamacı,
ve mühendis olacaksınız.

En azından bir bilanço okuyacak kadar muhasebe bilmelisiniz mesela. Verginizi, karınızı, net karınızı hesaplayabilmelisiniz.

Gibi gibi...
0
anten
(03.09.23)
ilk yatırımı, survival cost'u, vergileri yok sayıyorsun

su satarak sadece aslanoba zengin olabilirdi o da oldu zaten
0
duyurukullanıcısı
(03.09.23)
(6)

Pirlanta

allah yazdiysa bozsun
Günaydın.İki yıl önce eşimle, çok kötü bir evlilik teklifi sonucu evlendik. Beceremedim. Konuşamadım. Arkadaşı bir evlilik teklifi almış ben bile kıskandım ya. Sinirim bozuldu. Diyorum ki zen'den bir tam tur yüzük alsam, istedigini biliyorum ama çok değer kaybı oluyor pırlantada diyorlar. Çok karars
Günaydın.
İki yıl önce eşimle, çok kötü bir evlilik teklifi sonucu evlendik. Beceremedim. Konuşamadım. Arkadaşı bir evlilik teklifi almış ben bile kıskandım ya. Sinirim bozuldu. Diyorum ki zen'den bir tam tur yüzük alsam, istedigini biliyorum ama çok değer kaybı oluyor pırlantada diyorlar. Çok kararsız kaldım. Değmez mi? Zaten aldım kızı :) zen'den pirlantanin bana söyle bir avantajı var. Fibabanka faizsiz kredi veriyor. Yavaş yavaş öderim. Elime para geçsin dersek o iş yaş. Çünkü borcumuz var elimde para olamaz. (Yuzuk etkilemez borc meselemi) bilemedim. Sizler ne önerirsiniz?
0
allah yazdiysa bozsun
(01.09.23)
hocam şu kısım muallakta; dehşet evlilik teklifi eden arkadaşın olayı ne? öyle bir pırlanta alması ki onu yapan ustanın kör olması mı? çünkü o yoldasınız. dünyadaki milyarlarca aynı evlilik teklifine bir yenisi daha eklenecek. hani ne bileyim. bir anaokulunun önünden geçerken çocukların eline kartona yazılmış birer harf verseniz, o harfleri okuyunca 'ömrünü benimle geçireceğin için sana minnettarım x, seni seviyorum' yazsa, çocuklara birer ülker çikolatalı gofretten maksimum 250 liraya daha etkili bir yöntem olmaz mı?

not: ben stiller'ın hangi filmiydi hatırlamıyorum. orada başarısız bir örneği var, oradan aklıma geldi bi anlığına. bunun gibi yüzlerce varyasyon yapılabilir.
0
onemoremile
(01.09.23)
insanlik hali cok istersin olmaz, kotu bir evlilik teklifi yapmis olabilirsin. bu konudan bile birakacak insanlar var. sanslisin ki esin anlayisli bir kadinmis.

bence kendisi de seni zora sokacak bir durumda olmani istemez, bu kadar dusunuyorsan alip almamayi durum rahat degil gibi gozukuyor. bu yuzden simdilik bu plani erteleseniz daha iyi olur gibi gozuktu bana. daha uygun bir zamanda su kadar azalacak vs. diye dusunmeden alin, eminim beklediginizden de mutlu olacaktir yuzugun maddi degerinden bagimsiz sekilde.

deger mi sorusu komik geldi biraz, sevdigim ve beni sevdigini bildigim birisi icin her sey deger.
0
gule gule
(01.09.23)
eşim tamtur yüzükle çıkıp gelse öküz alırdık bu paraya derim heralde. asla takmam öyle bir yüzük ben. bence manasız bir şey. ama eşinizin beklentisi, isteği var mı o önemli.
0
elorelia
(01.09.23)
Bana pırlanta alınmıştı ama hem çok para hem de değer kaybediyor gerek yok bence.

Ki benim teklifim de evde pijamayla otururken öylece laf arasında teklif ederek olmuştu. Ama ben böylesini istiyordum zaten, belki eşin de öyle konfetili balonlu meşaleli şeylerden hoşlanmıyordur, sade olanı sevmiştir.
0
kaptan maydanoz
(01.09.23)
Kapitalizm ve sosyal medya tam olarak budur işte. Birisi bişey yapar, diğerleri onu görür, kıskanır, aynı şeyleri almaya çalışır ve çarklar döner böylece.
Ben eşime tamtur almıştım, para olduğu için, krediyle hayatta almazdım. Ve tamtur yüzüğü, evde yemek masasını toplarken, pijamayla verip evlilik teklif etmiştim. Bir şeyimiz eksilmedi, mutsuz olmadık.
Ayrıca ben ticaret mantığıyla bakıyorum bir çok şeye ve evet, pırlanta çok kötü bir yatırım.
0
etna
(01.09.23)
hatun istiyorsa alip gececeksin, yapcak bisey yok.

degerini korumuyor kismina pek katilmiyorum, guzel tasarimli yuzugun modasi gecmez. taslarin da kalitesi yuksekse, yuzuk tasarimini bozup baska yerlerde kullanilabilirler.

benim de 10. sene yuzunden bir hediye almam lazim, 2 hafta once zen'de orta halli tamtur baktim 50bin tl civariydi.
0
cooperr
(01.09.23)
(9)

Şakadan Anlamayan, Muhabbet Edilemeyen Kişilere Ne Denir?

joker hakki
Böyle herkes tatlı tatlı muhabbet ederken illa muhabbetin içine limon sıkan tipler olur ya... Şakalaşamazsın, eğlenemezsin, böyle ortamın enerjisini emen, sıkıcılaştıran tipler için bildiğiniz, kullandığınız bir tabir var mı?
Böyle herkes tatlı tatlı muhabbet ederken illa muhabbetin içine limon sıkan tipler olur ya... Şakalaşamazsın, eğlenemezsin, böyle ortamın enerjisini emen, sıkıcılaştıran tipler için bildiğiniz, kullandığınız bir tabir var mı?
0
joker hakki
(31.08.23)
aşırı negatif insanların yanında duramıyorum çok fazla. cidden böyle boğuyo gibi oluyo. ben ruh emici diyorum genel olarak :D
0
chanandler bong
(31.08.23)
Killjoy
0
prole
(31.08.23)
Silinmeyeceğini bilsem tam karikatürlük bir yanıtım var ama :D

Suratsız :D üni de böyle bir arkadaşım vardı, kız. Çekilmez biriydi.
0
baldan kaymak
(31.08.23)
ruh emici :3

geldi yine tipini sevdiğim denir, ne denir başka :)
0
ananiyimioguz
(31.08.23)
Valla birisi bir başka kişi şakadan anlamıyor diye yakınıyorsa şakanın ne olduğu çok önemli bence. Ne şakacılar var, şaka adı altında her türlü sözü söylemeyi kendine hak görüyor.

Dolayısıyla şakanın ne olduğuna göre bu kişiye aferin bile denebilir.
0
akhenaten
(31.08.23)
cins
0
cooperr
(31.08.23)
şakaların tamamına yakını "bak seni yaralıyorum ama ciddi değilim ha" arkaplanına sahip olduğu için bazı insanlar bu arkaplanı yemiyor, ısrarcı olmamak lazım
0
lambırcek
(31.08.23)
bu tanıma NEMRUT cuk oturuyor.
0
onemoremile
(01.09.23)
Enerji vampiri
0
hasmetizm
(01.09.23)
(9)

Vocabulary “öğrenme” üzerine

guitarissimo
Merhaba duyuru,Girdiğim testlerde upper intermediate çıkan bir seviyem var ama intermediate olduğunu daha bir gönül rahatlığıyla söyleyebilirim. 3 sene kadar da hep yabancı ev arkadaşlarım, normal arkadaşlarım oldu. Ama son 3 senede pandemi vs. evimi kapattım kimseyle görüşmedim açıkçası pek bir şe
Merhaba duyuru,
Girdiğim testlerde upper intermediate çıkan bir seviyem var ama intermediate olduğunu daha bir gönül rahatlığıyla söyleyebilirim. 3 sene kadar da hep yabancı ev arkadaşlarım, normal arkadaşlarım oldu. Ama son 3 senede pandemi vs. evimi kapattım kimseyle görüşmedim açıkçası pek bir şey de okumadım İngilizce. Semih Saygıner’ in her gün 1 kelime yılda 365 kelime yapar. mottosuyla önce bir kelime öğrenirim sonra ikiye çıkartırım gibi bir düşüncem vardı. Hatırlatması olan her gün bir kelime öneren bir app kurdum ancak bana öyle kelimeler öneriyor ki mümkün değil kalmıyor. Önce anlamına bakıyorum, zihnimde bir anıyla eşliyorum, cümleler kuruyorum. Youglish den cümleler dinliyorum. Yeld.io da dizi film sahnelerine bakıyorum. Lyric sitelerinden kullanılan şarkılara bakıyorum ama bana mısın demiyor. Her gün tekrar ediyorum öncekileri de.

Kelimeler de şunlar: taciturn, veracity, abstruse, desultory…etc.

Ben nasıl ezberleyeceğim var mı bir önerisi olan?
0
guitarissimo
(28.08.23)
Bence vocabulary konusunda en iyisi ilgili olduğunuz konularda normal okuma yapmak. Özellikle de iyi kaynaklardan makale vb. okurken anlamadığınız kelimenin anlamına bakıp geçerseniz, aynı kelime birkaç kez denk gelince baya güzel akılda kalıyor. Tabi bu durumda istediğiniz kelimeleri öğrenme şansınız azalıyor ama yine de kelime hazneniz genişliyor.
0
salihdt
(28.08.23)
örnek verdiğiniz kelimelerin hiçbirini bilmediğimi fark ettim :D

bu kelimeleri kullanarak hayali bir hikaye yazın. saçma vs. önemli değil. zihninizde eşleştirdiğiniz anıyı yazıya dökün mesela. yeni kelime öğrendikçe hikayeyi devam ettirin + yazdıklarınızı ara ara okuyun.
0
axl
(28.08.23)
İlgili olduğunuz konularda normal okuma +1
Ya da mesela bir roman ya da öykü kitabı seçip günde 2-3 sayfa okuyun, bilmediğiniz kelimeleri işaretleyin ve okumanız bittikten sonra dönüp sözlüğe bakın. (Okurken anlamı kontekstten çıkarabilirsiniz, o yüzden sonradan bakın, kelimeyi sözlüğe bakmadan öğrenirseniz daha kalıcı olur.) Bunlarla kendinize kelime kartları çıkarın, bunun için de uygulamalar var sanırım.
0
kobuzchu kiz
(28.08.23)
verdigin kelimeleri kanada'da yoldan 10 kisi cevirsem 9'u bilmez.
ise yarar kelimelere yonelin, vakit kaybetmeyin.

taciturn yerine reserved, veracity yerine accuracy gibi kelimeleri kovalamak lazim.
0
cooperr
(28.08.23)
vocabulary bu bahsettigin kelimeler degil. bunlari tabi ogrenemezsin cunku o app disinda bu kelimelere non-fiction kitap okumuyorsan rastlamazsin ve akilda kalmaz. bu kelimelere gerek yok.

metin oku. metinde kullanilan kelimelerden bilmediklerini not al. bazilari surekli karsina cikacak ve ulan buna gecen bakmistim bak yine karsima cikti demek ki onemli kelime diyeceksin. onlari ogren.

desultory hayatimda duymadim. is yerinde kullansam herkes yuzume bakar. yazdigin butun kelimelerin cok yakin anlami veren yaygin karsiliklari var. hangi app ise o app'i birak derim.
0
antikadimag
(28.08.23)
normal okuma +1
0
put it in your appropriate place
(28.08.23)
@mansur ark hocam zaten vocabulary bilgim fena değil yani şu an için 7 kelime biliyor değilim. Bu app bana sınav yaptı ve en son seviyeyi uygun gördü.

Tavsiye ettiğiniz gibi okuma mantıklı yalnız o ayrı bir özveri ve mesai gerektiriyor ve ben çok yoğun çalışıyorum.
0
🌸guitarissimo
(28.08.23)
@guitarisimo

Günde 10-15 dakikanızı ayırıp ilgili olduğunuz konuda bir iki sayfa okuyup ya da radio talkları dinlerseniz belki günde bir kelime öğrenmezsiniz ama ayda otuzdan daha fazla kelime öğrenmeniz kesin olur sanırım.

Yukarda yazdığınız kelimeler cidden çok gereksiz, uygulama size test yapmış ama testin sonucuna ve uygulamanın kalitesine bu kadar bel bağlamayın bence.

Örneğin çalışırken, bir yere gidip gelirken, uzanırken açın bloomberg radioyu dinleyin. Emin olun bilmediğiniz birçok sözcük, akronim ve phrasal verb öğreneceksinizdir. Ayrıca güncel ekonomiyi takip etmeniz de cabası.

Bir de sözcüklere çok takılmayın bence upper intermediate seviyesinde phrasal verb dağarcığınızı geliştirmek de bir o kadar önemli ve bunları kağıttan sırayla ezberleyip akılda tutmak mümkün değil, ancak duyarak oturuyor.
0
akhenaten
(28.08.23)
bunlar gibi nicesini gre'ye çalışırken ezberlemiştim. magoosh'un gre verbal kelimeleri için ücretsiz flashcard sitesi var, algoritmasını beğenmiştim, tavsiye ederim. çalışırken ayrıca kelimenin etimolojisine ve mnemonic'lerine bakıyordum. ikisinden biri illa ki akılda kalacak şekilde oluyor. tabi bu tür kelimelerin günlük hayattan çok literatürde ve basında kullanılan kelimeler olduğunun altını çizeyim.
0
inveniam viam
(28.08.23)
(11)

Evlilikte parasal mevzular

sacrilegious
Açıkça sormak istiyorum: evlilikte parasal mevzular nasıl oluyor? aslında biz sevgiliyken ortaklaşa ödüyorduk bir şeyleri hep. 1 ay önce evlendik ben işi bıraktım ve onun işi sebebiyle başka bir ülkeye taşınıyoruz. Birikimimle okul ücretini ödeyeceğim. Onun dışında ekstra harcayacağım bir birikimim
Açıkça sormak istiyorum: evlilikte parasal mevzular nasıl oluyor? aslında biz sevgiliyken ortaklaşa ödüyorduk bir şeyleri hep. 1 ay önce evlendik ben işi bıraktım ve onun işi sebebiyle başka bir ülkeye taşınıyoruz. Birikimimle okul ücretini ödeyeceğim. Onun dışında ekstra harcayacağım bir birikimim yok. Şimdi nasıl olacak peki? Eşime bunu direkt soramadım. Nasıl soracağımı bilemedim yani. Onun maaşı yatacak her ay. Ben mesela babadan harçlık alır gibi kocamdan her hafta para mı isteyeceğim :( Ya da bana kartını mı verecek? Sizde nasıl olurdu bu durumda?

Teşekkürler
0
sacrilegious
(28.08.23)
Eylül'de aynı durumda olacağız, eşim master yapacak ben iş bulacağım henüz iş de yok :D

Ortak hesap açabiliriz, olmadı birikimleri biraz biraz orada açacağımız hesaba aktarırız planlı şekilde çok açılmadan harcarız. Avrupa'da Revolut app vs. kullanılıyor diyorlar iki farklı kişiye aynı kredi kartı giriliyorsa gireriz veya illa deposit gerekiyorsa ara ara ikimize de deposit ederiz biz. Düzgünce konuşup planlamak lazım ama.
0
nhk ni youkosu
(28.08.23)
Ortak hesap +1. O açılana ve debit kartları gelene kadar da revolut hesap açıp apple paye ve bir bankaya(maas hesabının oldugu) baglayabilirsiniz. O durumda maaşı olan kendi revolutuna para yukleyip diger eşe anında gonderebilir. Bizde alışverişten sorumlu kişi digerine benim revolutta kalmadı para diyordu, digeri de birkaç hafta yetecek miktarı gonderiyordu.
0
ayheytmayselfenvanttuday
(28.08.23)
Ortak hesap en güzeli, diğer türlü gerçekten harçlık alıyor gibi hissedersiniz. Umarım siz de kendimize uygun bir iş kapısı yaratabilirsiniz
0
kondansator
(28.08.23)
Ortak hesap +1

Eşimin bana oranla cüzi bir geliri var ama ortak hesap yapıyoruz.
0
logisticsmanager
(28.08.23)
evlilikte en önemli şey açık iletişim bunu direkt eşinle konuşman gerek, ona direkt anlat kafandaki soru işaretlerinden de bahset
0
mysql34
(28.08.23)
bizim ortak hesabımız yok ancak ortak kredi kartımız var. ay başı maaşlar yatıyor kredi kartı tutarı ikiye bölünüyor o bölünen kısımlar ile kredi kartı ödeniyor. kira ve faturaları da öyle yaptıktan sonra kalan paralar şahısların özel harcamaları için kalıyor.

gibi gibi..
0
wild honey suckle
(28.08.23)
Turkiyede kari-koca calisirken yurt disina tasinip sadece kocanin calistigi durumu yasiyoruz biz de. Evlilikte senin paran benim param mevzuu olmaz.Benim 3 tane kartim var.Debit kart ve kredi kartlarindan biri zaten esimde duruyor.Ayrica yetecek kadar nakit de bulunur evde.Evlilikte senin paran benim param mevzuunu asarsaniz oyle zannettiginiz gibi harclik isteme-verme gibi seyler olmuyor.
0
turkuaz
(28.08.23)
ek kartlar hanimda, oradan harciyor.
ayrica nakit veriyorum gerektigince.
buyuk harcamalar yapmadan once "genelde" nezaketen haber veriyor, ben de vazelin ile on hazirligimi yapiyorum.
0
cooperr
(28.08.23)
Evliliğin ilk yıllarında eşim henüz işe girememişti. Yaklaşık 1 sene civari. O dönemde ben sizin yaşadığınız durumları yaşamasın diye doğrudan kartlarımı eşime vermiştim. Gelen tüm parayı da ona veriyordum. Ben ufak şeyler için para ayırıyordum. Harcamaları da zaten kartlar ile yapıyorduk. Kart ödemeleri geldiğinde de eşimden para istiyor, öyle ödüyorduk.

Halen de aynı durum devam ediyor. Eşim ile de bu muhabbete hiç girmedik bu nedenle.
0
drako
(28.08.23)
Evlilikten sonra işi bıraktım. Direkt evlilikle alakalı değildi bırakmam. İşi dolayısıyla benim kredi kartlarımı kullanıyoruz, ben de kullanıyorum kendim için. O ödüyor. Ama dikkat ediyorum harcamalarıma...
Bekleyen bakalım bir şey diyecek mi? Arada nakit verir, acil birşey varsa ben de isterim..hiç problem yaşamadık. Kemer sıkılması gereken bir aysa, sesli düşünürüz.
0
gadlemler
(28.08.23)
Öncelikle çekinecek bir durum yok açık açık konuşmalısınız.

İşi bıraktığını, okul döneminde gelirin olmayacağından nasıl bu işi yaparız gibisinden sorarsın.

Ben olsam cüzi limitli bir ek kart çıkartırdım, ayrıca hesabına her ay belli bir tutar yollardım ve oradan harcama yapmasını söylerdim.
0
Lethe
(28.08.23)
(2)

Venedik'te evler çürümüyor mu

the sound and the fury
Sürekli suya maruz kalan yapıların temeli nesne çürümüyor merak ediyorum, bir d Ebu evlere nasıl giriyorlar? Hiç gidip görmedim merak ediyorum.
Sürekli suya maruz kalan yapıların temeli nesne çürümüyor merak ediyorum, bir d Ebu evlere nasıl giriyorlar? Hiç gidip görmedim merak ediyorum.
0
the sound and the fury
(26.08.23)
zemini kaziklar uzerine yapilan doseme olusturuyor, buyuk ihtimal beton ya da kompozit bir malzeme. ahsap oksijen almasa, zehirli olsa bile zamanla curume olasiligi yuksek. tahminen curuyen ahsap kaziklar zamanla celik ya da beton kaziklarla degistiriliyor.

ciddi ve surekli bakim olmadan bu tarz yapilari ayakta tutmak kolay degil.
0
cooperr
(26.08.23)
Şehrin çoğunluğu eileengray'in dediği gibi oksijenle temas etmeyecek şekilde çakıldığı için çürüme olmuyor, binaların büyük çoğunluğu hala yüzlerce yıllık meşe veya larix ahşap kazıklar üstünde duruyor. Yeni inşaatlarda veya restore edilen eski evlerde muhtemelen çelik/beton kullanılıyordur.
0
mirafiori
(26.08.23)
(4)

ekim başı için en iyi yurtdışı balayı önerisi ?

tars gibi komik
maldivler - şeyşeller - bali vs. vs.en optimum ne önerirsiniz romalılarsaygılar.
maldivler - şeyşeller - bali vs. vs.

en optimum ne önerirsiniz romalılar
saygılar.
0
tars gibi komik
(26.08.23)
sadece otel olsun yatak dinlenek dersen maldiv ve seyseller

etrafda eglencede olsun, iyi masaj, local yemekler diyorsan bali..

bu ikiside olsun diyorsan tayland, koh lipe, krabi vs...

ucuz olsun ama icinde safari de olsun, deniz kenarida sri lanka
0
cairo
(26.08.23)
Tayland
0
mirty
(26.08.23)
Yalnız saydığınız o bölgelerde mevsim ile ilgili sorun oluyor maalesef.

Biz de ekimin ilk haftasinda balayı için bayağı bir araştırmıştık. En sonunda balayini güzel bir mevsime oteleyip, düğün sonrası yurtiçinde dinlenmeli minik bir tatil ayarlamıştik.
0
fraise
(26.08.23)
yunan adasina kacarim ben olsam.
sezon sonu denize de girersin, mis gibi baligini da yersin.
0
cooperr
(26.08.23)
(10)

İett'de yer verme kavgası?

fakat
İETT otobüsunde oturmuş kitap okuyordum, 50li yaşlarda bir kadın geldi ve kibar bir dille hasta olduğunu söyleyip yer istedi, ben de 12 saat çalışmaya gittiğini söyledim ve yer vermedim, yanımdaki verdi oturdu oraya, ama bağırmaya hakaret etmeye şerefsiz falan demeye başladı. Ben de sakinliğimi koru
İETT otobüsunde oturmuş kitap okuyordum, 50li yaşlarda bir kadın geldi ve kibar bir dille hasta olduğunu söyleyip yer istedi, ben de 12 saat çalışmaya gittiğini söyledim ve yer vermedim, yanımdaki verdi oturdu oraya, ama bağırmaya hakaret etmeye şerefsiz falan demeye başladı. Ben de sakinliğimi korudum ama hepsine uygun dille karşılık verdim. Asla hakaret etmedim, ve yılların alışkanlığı güler yüzümu korudum. Sonunda da aynı durakta inecekmisiz, ben kalktım, ona da siz de inecektiniz geldik dedim, ister inerim ister inmem diye üstüme yürüdü ve çantayla vurmaya kalktı. Ben indim. O inmedi, otobüs ilerledikten sonra bağıra bağıra açtırdı kapıyı dışarda da üstüme yürüdü ve hakaretler yağdırdı. Açıkçası aslında çok komik. Görüntüleri olsa gülerdim. Ama bir yandan hakaret ve saldırı var, olay öğle saatlerinde oldu. Şikayetçi olayım mı bilemedim. Durak Pangaltı. Bir sonuç çıkarsa şikayetçi olacağım.
0
fakat
(25.08.23)
Niye geldik diyorsunuz. Anlamsız bir hareket. Güler yüz medeni insanlara gösterilir. Herkese gösterilmez. Şikâyet etmeyin. Ders alın.
0
dissendium
(25.08.23)
Haklı olan sizsiniz. Deniyor ya insanlar yaşlandıkça çocuklaşır diye. Yaşlılar da aynı çocuklar gibi benmerkezci olup çıkıyorlar. Anlayış yok, saygı yok. Sadece kendileri ve istekleri var. Sizin yapmamanız gereken tek şey inerken söylediğiniz şey olmuş. Buna gerek yoktu bence çünkü karşı taraf bundan anlamaz.

Şikayete gelince ben olsam uğraşmazdım. Ha sizin yerine uğraşacak insan vardır, o ayrı.
0
ruhen hastayim ben
(25.08.23)
Bunu varya bu coğrafya dışında hiçbir yerde göremezsin. Parasını verdiğin hiçbir haktan vazgeçmek zorunda değilsin.
0
roe
(25.08.23)
hastayim diyene ben de yer verirdim. +1 basimda oyle gidecek butun yol cekilmez.
ne diye geldik burasi diyorsunuz ki? +1 birakin nerde iniyorsa insin yani rengini belli etmis yolda.


Atina'da yasiyorum, yer verme gibi bir olayi bir kere bile gormedim. bilerek oturmuyorlar. yer versen de oturmuyorlar. cok acayip. (tabi otobusler cok asiri kalabalik olmuyor, olsa da basinda bekleyip pskikolojik baski yapan yok)
0
supergirl
(25.08.23)
bence sikayet edin, edin ki bir daha yapamasin. ha yine yapacaktir ama en azindan belki o kadar ugrasacagim diye dusunur, bir ihtimal de olsa yapmaz.

supergirl'un dedigi gibi avrupa genelinde yer verseniz bile oturmuyorlar, hatta bazen kiziyorum. insanlar bos yerlere otursa otobus bosalacak ama bildigin tiklim tikis olmasa da kalabalikta ayakta bekliyorlar.
0
Sour
(25.08.23)
kadının davranışının affedilir yani yok ama siz de yüzünüzde gülümseme ve 'geldik' demenizle sanki biraz pasif agresif yapmışsınız kendinizi. ben olsam olay sonrası uğraşmam, unuturum gider.

evet avrupa'da yer verme bu kadar yaygın değil. hatta insanlara yaşlı olduklarını ima ettiğiniz için hakaret olarak görenler, bozulanlar oluyor yaşadığım ülkede. yaşlıya neyse de sağlıklı orta yaşlı kadınlara bile sorgusuz sualsiz yer veriliyor türkiye'de. hiçbir zaman anlamadım.
0
sir gawain
(25.08.23)
benden kibar bir dille hasta oldugunu soyleyip yer isteyen bir bayana, 24 saat ayakta nobet tutacak bile olsam, kendi saglik sorunum yoksa yer veririm.

haksizsin bence, olmamis.
0
cooperr
(26.08.23)
Hasta falan değil ya, ayak yapıyor. Şikâyet edin. Gidip ifade vermek bile yeterince rahatsız eder onu. Bir daha böyle terbiyesizlikler yapmaz. Bir şey çıkar mı diye düşünmeye gerek yok. Bir şey çıkmasa bile biraz uğraşsın ki kamera kayıtları vardır bir şeyler çıkması lazım.
0
bhhs
(26.08.23)
gibi dizi senaryosu okur gibi oldum. hatta oradaki otobüsteki kavga sahnesine yakın absürtlükte bir olay. yani izlesem gülerdim demişsiniz ama buna kendinizi de katmışsınızdır zaten. aşağıdaki iki tarafın yaptığı garipliklerden sadece 1 tanesi bile olmasa olay kapanıp gidecek zaten. onlar şunlar:

* kibar dille hastayım deyip yer isteyen kadına yer vermemek.
* yana oturunca hakarete başlaması.
* sizin buna gülmeniz (evet onu daha çok germiş)
* bir şey yaşanmamış gibi inecektiniz geldik demeniz (laf sokma gibi algılamış)
* nerde ineceğimi sana mı soracam deyip çantayla vurma çabası.
* inmiyorum lan işte deyip devam etmesi asdfafafsa
* yok la yok dur incem deyip bir de orada bağırması.
* indikten sonra dayanamayıp bir daha size koşup saldırması.

yani ben bu kadar keskin duygu geçişlerini bir arada görmedim duymadım.
0
onemoremile
(26.08.23)
Hasta insan size sözlü ve fiziksel şiddet uygulayacak kondisyon nasıl bulmuş?

Önce kibar dille başlayıp sonra nasıl hemen çirefleşebilmiş? Kibarlıktan sahte imiş.

Hasta birine elbet yer vermek olması gereken ama bir kanıya varmadan; bu kişi gerçekten hasta mı yoksa suistimal mi var bundan emin olmak gerek.

"Sonunda da aynı durakta inecekmisiz, ben kalktım, ona da siz de inecektiniz geldik dedim"

sadece sizin bu sözlü temasınız biraz tahrikler ve de gereksiz. eğer bunu dememiş olsaydınız yüzde yüz haklısınız ama bunu söyledikten sonra haklılık oranının biraz düşüyor.

Sonuç olarak; adli mercilere aksettirmeyi gerektirmeyecek boş bir münakaşa.

10 da 8 siz 10 da 2 o haklı...
0
digits
(26.08.23)
(11)

4 mevsim lastik 34.400 lira tutuyor.

denizgonen
İstanbulda yaşıyorum. Ebatlarım 245 45 r19. Şehirler arasında da kullanıyorum. Araç aynı zamanda 4 çeker. Hani kışın kampa falan da gitmek istiyorum diye lastik alayım dedim. Michelin crossclimate alayım dedim 34.000 lira tutuyor. Bunu nasıl daha ucuza halledebiliriz şok oldum gerçekten...Bir önerin
İstanbulda yaşıyorum. Ebatlarım 245 45 r19. Şehirler arasında da kullanıyorum. Araç aynı zamanda 4 çeker. Hani kışın kampa falan da gitmek istiyorum diye lastik alayım dedim.

Michelin crossclimate alayım dedim 34.000 lira tutuyor.

Bunu nasıl daha ucuza halledebiliriz şok oldum gerçekten...

Bir öneriniz var mı?
0
denizgonen
(20.08.23)
Michelin almayarak başlayabilirsiniz :) zaten ölçünüz spesifik bir ölçü. piyasada bulabileceğiniz markalar sınırlı olabilir. aynı ölçü bridgestone 4 mevsim(19.000 TL) kullanarak %45 tasarruf yapabilirsiniz.

ya da illa michelin olsun diyorsanız konfordan feragat edip 245/40/R19 (% lik değişim güvenli sınır civarında) alabilirsiniz. bu da %20 civarında tasarruf sağlar (26.000)
0
janavarorion
(20.08.23)
Michelin almayarak +1
Bridgestone var, continental var. O ebat için 4 mevsim testlerine bakın o listeden alın.
0
logisticsmanager
(20.08.23)
lastikçilerde sıfır ayarında ikinci el lastikler oluyor, araştrın.
0
useless
(20.08.23)
goodyear alın 4 tane, 20bin tl

www.lastikborsasi.com

veya dunlop

www.hepsiburada.com
0
ananiyimioguz
(20.08.23)
yazın yaz, kışın kış.

4 mevsim sakat.
0
gurur
(20.08.23)
4 mevsim lastikler hem mevsime göre istenen performansı vermez hem de en az %50 pahalıdır. şehir içinden asfalttan çıkmam. kar yağınca aracımı evde bırakırım diyorsanız ya da antalya gibi sıcaklığın 10 derecenin altına düşmediği bir bölgede yaşıyorsanız olabilir.

ama hiçbir 4 mevsim lastik gerçek kış şartlarında düzgün bir kış lastiği kadar performanslı olmuyor.
0
orpheus
(20.08.23)
pardon crossclimate e dikkat etmemisim kışın kamp deyince ona odaklandım.

yani bu durumda çıkma temiz 4 lastik alsanız kenarda dursa ve gerektiğinde taksanız, 4 mevsim lastikten daha iyi iş çıkarır bence de.
0
ananiyimioguz
(21.08.23)
Teşekkürler arkadaşlar.
Dün yönlendirmeleriniz de neticesinde 4 mevsim lastikten vazgeçip, yanaklarındaki tüy gibi şeylerin durduğu, dış yüzeyinde çapak mıdır nedir onların durduğu ve geçen sonbahar üretimli blizzak'a 9500 lira verdim ve aldım.
0
🌸denizgonen
(12.09.23)
9500'e bir set r19 blizzak baya ucuz bir fiyat.
blizzaklari normalde michelin'in 1/3 fiyatina alamaman lazim.
hangi modeli, kullanilmis mi? merak ettim..
0
cooperr
(12.09.23)
Bir kış kullanılmış, yan tarafındaki tüy gibi şeyler ve sırt kısmındaki kauçuk kalıp izi mi denir onlar bile duruyor. Satan kişi 200 km yapmamışımdır dedi ki yanaklarındaki etiketler falan da duruyordu.
umarım bir falsosu yoktu. 2022 40. Hafta üretimi. Lm005 modeli.
0
🌸denizgonen
(14.09.23)
ok harbiden sifir gibiyse cok cok iyi fiyat bence..
0
cooperr
(14.09.23)
(12)

Adınızın hikayesi var mı?

akhenaten
Hikayesi derken "işte şöyle bir olay olmuş annem/babam da çocuğum olursa adını x koyacağım demiş" tarzı bir şey. Adınızı söylemenize gerek yok pek tabi, sadece hikayeyi merak ettim.Benimkinin yok, ailem isimler sözlüğünden seçmiş :D
Hikayesi derken "işte şöyle bir olay olmuş annem/babam da çocuğum olursa adını x koyacağım demiş" tarzı bir şey. Adınızı söylemenize gerek yok pek tabi, sadece hikayeyi merak ettim.

Benimkinin yok, ailem isimler sözlüğünden seçmiş :D
0
akhenaten
(11.08.23)
annemin çocukken bi komşusu varmış çok severmiş ve bütün çocuklarına hayvan isimleri vermiş kadın bunun üzerine annem de "ben de çocuğuma hayvan ismi vericem" demiş.
hepsi bu :p
Adım hayvanoğluhayvan :p
0
neira
(11.08.23)
eski fenerbahçeli bir futbolcunun adını koymuş babam. aslında şu an çok da popüler bir adam değil ama herhalde o zamanlar iyiymiş.
0
bohr atom modeli
(11.08.23)
benimki politik bir isim olacakmış sonra vazgeçip şimdikini koymuşlar
0
freebird5406_2
(11.08.23)
İki ismim var. İkisi de ayrı ayrı sık kullanılan isimler ama birlikte duyunca pek çok kişi baya beğeniyor. İkisi de böyle pozitif anlamlı isimler ve birini annem birini babam koymuş. İkisi de sosyal demokrat insanlar, 96 civarı işte faili meçhullerin olduğu, o dönem için baya kaos olan dönemde pozitif bir mesajla isim vermişler :D

Kardeşimin de iki ismi var. O doğmadan bir ay kadar önce anneannem vefat etmişti. Onun ismini vermek yerine ismi Hayat olsun dediler. Yani ölüm yerine hayatı yüceltmek gibi bir amaçla verdiler. Onun da diğer ismiyle kombinasyonunu çok beğeniyorlar. İki isim konusunda bizimkiler iyi iş çıkarmış kısacası dhdhdh
0
nundu
(11.08.23)
Ablamın en yakın arkadaşı doğduğum gün mahalleden taşınmış. Ablam da en yakın arkadaşının adını koymuş.
0
Amaranta ursula
(11.08.23)
büyükannem kavuşabilen aşk hikayesinden yola çıkarak koymuş :)
0
takunyali kokos
(11.08.23)
evet, bir gün babam bir şiir okuyor ve o şiirden esinlenerek ismimi koyuyor. çok nadir görülen bi isim olduğundan şimdi buradan ismimi tahmin eden çıkacaktır.

dedem de babamın ismini kütüphanede bir kitap okurken görmüş ve öyle koymuş.

bizde böyle bir gelenek gibi oldu bu adsfasdfadfasdfasf
0
kablelvuku
(11.08.23)
Babam askerdeki çok sevdiği komutanının adını vermiş. Mutluyum adımdan, köyündeki âdeti sürdürse adım satılmış falan olabilirdi
0
hasmetizm
(11.08.23)
gobek adim dedemin babasinin ismi.

dedem bebekken babasi ertugrul firkateyni batinca olmus, dedem babasini hic gorememis.

ben dogunca dedem gobek adi olarak babamin ismini koyabilir miyiz diye sormus, annem de kabul etmis.
0
cooperr
(11.08.23)
kuzenim kendi çocuğuna kayınbabasının adını koymak zorunda kalmış. ben doğunca da "bu isme çok merakım var" demiş ve benim adımı o koymuş. sonra annemle babam köy imamına ismimi kulağıma okumasını isterken "tek isimli olmasın, bir de xxx adını koyalım başına" demiş ve iki tane adım olmuş. zaten ben de dahil hiçbir kardeşimin adını ailem koymamış.
0
m e b
(11.08.23)
annem eğitim formasyon dersleri verirken edebiyat fakültesi öğrencilerinden öneriler almış. adım o önerilerin erkek versiyonu. acayip bir şekilde kürt olmasam da kız olsaydım kürtçe bir adım olacaktı.
0
rain when i die
(11.08.23)
Annem ablamın adına uyumlu olsun diye koymuş. Ama alakası yok :)
0
tiptansoguyantipci
(12.08.23)
(4)

sıfır otomobil almak bana göre değil mi?

abelardo
2004 model bir arabaya biniyorum. yenilemek istiyorum ama ikinci el arabalarda her türlü çakallık oldugu için istekli değilim. sıfır almak istiyorum ama güvenemiyorum. oturdugum mahalle istanbulda daracık yolları ile ünlü, kış aylarında park yeri sorunu olan, mahallenin yaramaz çocuklarının ve serse
2004 model bir arabaya biniyorum. yenilemek istiyorum ama ikinci el arabalarda her türlü çakallık oldugu için istekli değilim. sıfır almak istiyorum ama güvenemiyorum.
oturdugum mahalle istanbulda daracık yolları ile ünlü, kış aylarında park yeri sorunu olan, mahallenin yaramaz çocuklarının ve serserilerin arabaları kasten çizdiği bir mahalle.
olur da arabanın bir yerini sürtsem veya birisi kasten park yerinde çizse sıfır otomobil aldıgıma pişman olurum. siz nasıl sıfır otomobil alıyorsunuz? çizilince, vurulunca nasıl rahat ediyorsunuz? ben mi abartıyorum? cana geleceğine mala gelsin amaan mı demek lazım?
0
abelardo
(10.08.23)
edemiyoruz. Allah'a emanet. Kasko tek çözüm.

Sırf bu kuşkularla sıfır yada sıfıra yakın yamaha tracer alamıyorum. Sakınan göze kesin çöp batar.

Bence temiz ikinci el alıp geçmek en iyisi bu yüzden. Taş gelince üzülmeyeceğim aracı alıyorum.
0
baldan kaymak
(10.08.23)
Uzun bir süredir piyasada dengesizlik var, temiz ikinci el arabalar sıfır parasına satılıyor. Bu şartlarda kovalayıp bir sıfır düşürünce alınıyor. Normalde bu vurma/çizik vs. olayları da kaçınılmaz, park halinde iken birisi kapısını açarken vuruyor, bir başkası çarpıp kaçıyor vs. ama artık cidden ya nasip. Ancak sizin durum farklı, o tip bir mahallede cillop gibi araç almak saçma olur, ben olsam yürüyeni sağlam kozmetiği sıkıntılı uygun bir araç alıp yoluma bakarım :).
0
giovanne
(11.08.23)
ben sifir araca karsiyim acikcasi, model yukseltirim.
+10 sene bandina bak, temiz bulursan yapistir.
senin durumunda sikintili mahallede disariya 1.5milyon tl park etmenin mantigi yok, yazik.
0
cooperr
(11.08.23)
bu güne kadar hiçbir zaman sıfır otomobil veya motosiklet almadım.
çakallık korkusuna cepten 500-600K fazla vermek bana saçma geliyor. ikinci elde en ideal yaş 5-8 arası. uygun fiyata çok iyi durumda 2015-2018 model araçlar bulunabilir.
0
orpheus
(11.08.23)
(4)

pdf dosyasından sayfa silme

1195
elimde 350 sayfalık, powerpoint'ten pdf'e export edilmiş bir dosya var. içinde çok fazla gereksiz slayt var, bunları atsam 200'e düşecek.macbook kullanıyorum. pdf dosyasını word ile açma seçeneğini veriyor ama pp ile açamadım. preview ile açtım, preview'de thumbnails olarak sayfaları görüntülüyorum
elimde 350 sayfalık, powerpoint'ten pdf'e export edilmiş bir dosya var. içinde çok fazla gereksiz slayt var, bunları atsam 200'e düşecek.

macbook kullanıyorum. pdf dosyasını word ile açma seçeneğini veriyor ama pp ile açamadım. preview ile açtım, preview'de thumbnails olarak sayfaları görüntülüyorum ama belli bir sayfa seçeneğini bulamadım.

siz ne öneriyorsunuz?
0
1195
(10.08.23)
pdf olarak açın, yazdır diyin, yazıcı seçeneklerinde pdf seçeneğini seçin, yazdırılacak sayfa aralığına elinizde kalmasını istediğiniz sayfaların numaralarını yazın. istediğiniz sayfaları pdf olarak kaydeder.
0
halanne
(10.08.23)
cr
(10.08.23)
late viper
(11.08.23)
bluebeam yapiyor bunu, belki deneme surumu falan bulabilirsin.
0
cooperr
(11.08.23)
(18)

Dövmesiz olan var mı

dissendium
Önemli bir soru olmadığı için gönül işleri olarak açtım.Dövmesiz sanki sadece ben kalmışım gibi hissediyorum. İnsanların küçük de olsa mutlaka bir dövmesi var gibi geliyor. Lisede kulağımı deldirmiştim ama dövme fikrine hiç ısınamadım. Onun çıkmaması kötü bir durum bence. Sizin dövmeniz var mı? Kaç
Önemli bir soru olmadığı için gönül işleri olarak açtım.

Dövmesiz sanki sadece ben kalmışım gibi hissediyorum. İnsanların küçük de olsa mutlaka bir dövmesi var gibi geliyor. Lisede kulağımı deldirmiştim ama dövme fikrine hiç ısınamadım. Onun çıkmaması kötü bir durum bence. Sizin dövmeniz var mı? Kaç tane, nerelerde? Çevreniz durum nasıl? Dövmeye bakış açınız nasıl?
0
dissendium
(09.08.23)
bende yok, çevremde yok.
senin tam aksine dövmeli arkadaşım hiç yok. kadıköy'de falan görüyorum dövme.

kalıcı dövme sevmiyorum. kısa dönemli dövme yaptırabilirim. koluma falan.
0
tabudeviren
(09.08.23)
bende yok ama ben de çevremde çok arttığını söyleyebilirim rahatlıkla, yanlış bir gözlem değil.
0
hrskrs
(09.08.23)
dovmem yok. hicbir yakin arkadasimin (en yakin 6-7 kisi) da yok. bin yil dusunsem aklima gelmez "dovmesiz kaldim' diye. ne alaka.
0
hot potato
(09.08.23)
hot potato, dövmesiz kaldım derken gidip ben de yaptırmalıyım demiyorum yav. Tam tersi hiç istemediğim bir şey. Yani dövmesi olmayan bir ben kaldım demek istiyorum.
0
🌸dissendium
(09.08.23)
Dövmelerim var. Hepsi 10 yıldan eski. Daha gençken ne kadar farklı biri olduğumu hatırlattığı için seviyorum, ama şimdiki cenifır dövme yaptırmazdı. Sildirmeyi düşünmüyorum, ama olmasalardı da memnun olurdum. Dövmesine göre kişisine duruşuna göre güzel olanı da var olmayanı da. Yine de, dövmesiz bir ten "daha" duru ve güzel geliyor şimdiki zevklerime göre. Insanın biraz içinde olacak galiba ya vücudunu bir şeyler resmetmek için kullanma isteği. Bende şu an yok, ama gençken varmış bu istek. Aslında makyaja benzetiyorum biraz. O da yok bende, ama insanlar olduklarından farklı görünmek için bir şeyler yapıyor işte tenlerine. Bundan öte bir anlama gelmiyor dövme benim için. Dövmeliye de dövmesize de sırf bu yüzden kişilik, sıfat atamak sığ bir bakış. Herkeste var diye dövme yapılmaz, beğendiğiniz bir şeyler varsa yaptırılabilir. Ben erkeklere bilhassa yakıştırıyorum mesela. Yaşınız 30'a yakın ve üstüyse sonradan pişman olma ihtimaliniz az diye düşünüyorum.
0
cenifır
(09.08.23)
sıkılırım diye yaptırmıyorum
0
freebird5406_2
(09.08.23)
18’imde basit bir tane yaptırmıştım. Olmasa da olurmuş. Görenler beğeniyor o yüzden sildirmeyi düşünmedim hiç. Nötr hissediyorum.
0
ruhen hastayim ben
(09.08.23)
Dövmem yok. En yakın arkadaşlarımın da yok+1
0
Amaranta ursula
(09.08.23)
hayatımda hiç yaptırmadım. önyargılı değilim ama herkese de yakışmıyor. bazıları çok keko işi.
0
nothing in my way
(09.08.23)
3 tane var biri diz ile bileğimin arasında sağda, biri sol omzumun biri de sağ omzumun arkasında. ekonomik olarak böyle bir ülkede yaşamıyor olsak ve sağlam bir bütçeyi dövmeye ayırma lüksüm olsa muhtemelen 20-30 tane küçük büyük dövmem olurdu. ben hayatımda olan önemli olayları ya da kendimle ilgili bir durumu dövme ile sembolize etmeyi seviyorum. en yakınımda olan tüm insanlarda birden fazla dövme var ki büyük çoğunluğu beyaz yaka normal insanlar, yaptırmaya da devam ediyorlar. yaşlar +40.
0
hypathia
(09.08.23)
Bende 5-6 tane var. Seviyorum.
En yakın arkadaşlarımın ise hiçbirinde yok.
0
invictae
(09.08.23)
Bende de yok.

Bir dönem heveslendim ama karşılığında alabileceğim bir durum olmadığım düşündüm.
0
put it in your appropriate place
(09.08.23)
1) var
2) biri büyük boyutta bacakta 10 yaşında, biri kolda dirsek üstü.
3) çevremde de bi artış mevcut, gözlemin doğru.
4) aksesuar olarak bakıyorum, yakışana yakışıyor bence. ancak belli bölgeler biraz keko geliyor, el, yüz, boyun, göğüs.
0
makarnavodka
(10.08.23)
Dövmesiz insanlar her daim daha çok piyasada. senden çok var yani bir sen kalmadın merak etme.

Ha benim dövmem var. Yine yaptıracağım yeni yakında ayrıca.

Ayrıca dövme var, dövme var...insan var, insan var...bakış açım bu. Herkese her şey olmuyor. Bazen de çok güzel oluyor vs vs.

Şahsi işler. Kimisi sevmez, kimisi umursamaz, kimisi ister. Başkası için önemsiz, kişisel alanlar.
0
AlsterWasser
(10.08.23)
Aa ben ne zaman seni yalnız bıraktım! :d teessüf ediyorum.

Bende de dövme yok. Düşünüyorum, direkten dönüyorum.
0
baldan kaymak
(10.08.23)
yok, bana gorunmese bile (sirt gibi) karsiyim..
derinin altina igneyle murekkep enjekte ettirmek bana ters..
0
cooperr
(10.08.23)
3 dövmem var, 2-3 tane de yaptırmayı düşünüyorum, etrafımda da dövmesi olan-olmayan sayısı nerdeyse aynı, ben dövmelerimi unutmamak için, kötü günlerde bana umut olsun diye yaptırdım, dövmesi olan insanlara haliyle bir tık daha yakın hissediyorum ama dövmesi olmayan insanları da eziklemem hayatta.
0
blue rebel motorcycle club
(11.08.23)
Hiç yok. Yaptırmayı da şu anda düşünmüyorum. İleride fikrim değişir mi bilmem. Genellikle yaşı 14-20 arasında yaptırma isteği artıyor. Ama belli bir yaşı geçtikten sonra çoğu kişiye anlamsız geliyor olabilir.
0
volkandemircan
(19.08.23)
(2)

İstanbul Koç & Berlin Teknik

liberal
sormak istediğim şu, liseyi yurt dışında okuyanlar sınavsız Türkiye'de üniversite okuyabiliyor. Okul ücretleri üzerinden yapılıp burs yok, gidip direkt okula kayıt olma durumu var, muhtemelen bu kadar basit değildir ama olay genel itibariyle bu.Sizce Koç'ta mühendislik okumak mı daha iyi yoksa Koç'a
sormak istediğim şu, liseyi yurt dışında okuyanlar sınavsız Türkiye'de üniversite okuyabiliyor. Okul ücretleri üzerinden yapılıp burs yok, gidip direkt okula kayıt olma durumu var, muhtemelen bu kadar basit değildir ama olay genel itibariyle bu.

Sizce Koç'ta mühendislik okumak mı daha iyi yoksa Koç'a 21.500 USD vermek yerine bu tutarla Almanya'da eğitim aldırmak mı?
0
liberal
(09.08.23)
berlin teknik o kadar iyi bir okul değil, kit - tu munchen vb bakılabilir. maksat mühendislikse bunlar daha iyi ekoller.

koç mühendislikten mezun olunca da amerikaya uk ye gider tabi potansiyelliyse her yerden gider. koç'tan parasıyla gider, sadece iyi hocalar + rekabet iyi devlet okullarına - itü odtu göre az olduğu için sivrilmesi daha kolay olur.

olay kişinin potansiyelinde bence. avrupada okurken öyle aa berlin çok güzel erasmus gibi yaşıyom kanka muhabbeti yaparsa 3 senelik okulu 6 senede bitiremez, atılır geri döner. oturup çalışacak. türkiyede mezun olur her türlü parayı basınca.
0
kveldulv
(09.08.23)
turkiye'de herhangi bir ozel okulda (koc/bilkent dahil) senede $21k USD vermek yerine cikar disarda disarda okurum. benim de cikis mantigim buydu.

yurtdisinda kalinacaksa eger erken cikmanin cok buyuk avantajlari var, ne kadar erken cikilirsa o kadar iyi, zaman kazaniyorsun.

bence yapilmasi gereken de yurtdisinda yuksek ogrenimi tamamlayip, bir-iki sene calisip donmek. fazla uzatmaya gerek yok...
0
cooperr
(09.08.23)
(2)

Depremle İlgili Güvenlik Çalışmamı Üniversitelerin Hangi Departmanlarına Gö

northern eagle
Benim geçen seneden beri üzerine çalıştığım bir deprem güvenlik çalışmam var ve bu konuda istanbuldaki devlet üniversitelerinin bu konuya bakabilecek teknoloji atölyesi vb. departmanlarıyla iletişime geçmek istiyorum.Sizce fikrimin detaylarını üniversitelerin hangi departmanına atabilirim?
Benim geçen seneden beri üzerine çalıştığım bir deprem güvenlik çalışmam var ve bu konuda istanbuldaki devlet üniversitelerinin bu konuya bakabilecek teknoloji atölyesi vb. departmanlarıyla iletişime geçmek istiyorum.
Sizce fikrimin detaylarını üniversitelerin hangi departmanına atabilirim?
0
northern eagle
(06.08.23)
acil durum ve afet yönetimi
inşaat mühendisliği
jeoloji mühendisliği
yazılımla alakalı bişeyse bilgisayar mühendisliği
malzemeyle alakalı bişeyse malzeme ve metalurji mühendisliği vs. biraz içerikle alakalı aslında kimle iletişime geçmen gerektiği
0
b1020
(06.08.23)
konu ne merak ettim, biraz fikir verebilir misin?
depremle alakali yeni birsey bulmak artik cok cok zor da o yuzden, zaten hersey cozulmus vaziyette.
0
cooperr
(07.08.23)
(6)

Matematik müh vs bilgisayar mühendisliği

eritropoitein
Kardeşim 13.300binlik üni sıralaması yaptı yazılım üzerine çalışmak istiyor, Ytü matematik mühendisliği, gazi bilgisayar mühendisliği, ytü elektrik elektronik müh(kendisi pek sıcak değil donanım ağırlıklı olduğu için) ve erciyes üni tıp fakültesi arasındaki kararsız kalmış durumda. Konuyla ilgili bi
Kardeşim 13.300binlik üni sıralaması yaptı yazılım üzerine çalışmak istiyor, Ytü matematik mühendisliği, gazi bilgisayar mühendisliği, ytü elektrik elektronik müh(kendisi pek sıcak değil donanım ağırlıklı olduğu için) ve erciyes üni tıp fakültesi arasındaki kararsız kalmış durumda. Konuyla ilgili bizi yeşillendirecek yönlendirmelere açığız. Matematik mühendisliği iş bulma ve yurtdışı tanınırlılığı konusunda da soru işaretlerimiz bulunmakta :(
0
eritropoitein
(06.08.23)
Matematik mühendisliği mezunu olup yazılımcı olanlar var. Ama matematik mühendisi ne iş yapar tam olarak bilmiyorum. Ben olsam bilgisayar mühendisliği yazardım. Elektrik elektronik mezunları da yazılıma kaymaya başladılar. Genelde it'de çalışıyorlar, öyle tanıdıklarım var. Kalite kontrolde olan da var.

İlk bine de girsem tıp yazmazdım. Tabii bu biraz da kişisine bağlı.

Buraya yazılanlardan fikir alın ama en son kararı kendisi versin.
0
sevilen progressive türkücü
(06.08.23)
Merhaba.

Matematik mühendisliği, yurt dışında "applied mathematics" (uygulamalı matematik) adı altında verilen eğitimin Türkiye'deki adı diyebiliriz. Yazılımla birlikte veri analizi/analitiği gibi alanlarda da uzman yetiştirir. Bilgisayar mühendisliği ve elektrik elektronik mühendisliğine göre eğitim programı daha çeşitli ve zengin diyebiliriz. Bölüm müfredatına buradan erişebilirsiniz: bologna.yildiz.edu.tr

Bu arada, Yıldız'da elektrik elektronik mühendisliği bölümü mevcut değil. Onun yerine elektronik ve haberleşme mühendisliği bölümü var.
0
shatskikh
(06.08.23)
Ytü elektronik ve haberleşme demek istedim, mat mühendisliği yerine elektronik daha iş alanı geniş bir meslek olur mu?
0
🌸eritropoitein
(06.08.23)
Ege bilgisayar mühendisliği ve marmara elektrik elektronik mühendisliği nasıldır bilginiz var mı?
0
🌸eritropoitein
(06.08.23)
Ege'nin eğitimi nasıldır bilmiyorum ama bazı sevmediğim özelliklerden, durumlardan dolayı orada da bölüm yazmazdım.
0
sevilen progressive türkücü
(06.08.23)
ben olsam:
tr'de kalacaksam tip yazarim.
ilere yurtdisina uzayacam kafasi varsa gazi bilgisayar.
0
cooperr
(07.08.23)
(6)

Yurtdisinda bekar ev almak mumkun mu

lapaz
?
?
0
lapaz
(03.08.23)
Zor diyebilirim. emlak açısından sözde iyi denilen bir yerdeyim. Bence burada bile 6-7 sene sürer.
0
owen
(03.08.23)
evden kasit ne, daire mi yoksa mustakil mi?
almaktan kasit ne? mortgage ile mi yoksa full nakit mi?
0
cooperr
(03.08.23)
downpayment'ın varsa mortgage ile çok kolay. türkiye'deki gibi ortalama bir çalışanın ödeyemeyeceği taksitler çıkmıyor. gerçekten kira öder gibi ödüyorsun.
0
synesthesia
(03.08.23)
Fazlasiyla kolay, oturma izniniz ve duzei geliriniz varsa elbette.
0
kassiopeia
(03.08.23)
Mumkun, alan arkadaslarim var.
0
sertac akin
(03.08.23)
biraz birikimle alabilirsin
0
abi bi dizi buldum on numara
(03.08.23)
(11)

gurbetçiler neden tr'ye araçlarıyla geliyorlar?

avatar is back
adam almanya'dan fransa'dan belçika'dan süre süre iç anadoluya karadeniz hatta van'a diyarbakır'a kadar gidiyor. 3-4 kişi ailecek geldikleri için çok daha ucuza mı oluyor? tr'de araçsız kalmamak için mi? yoksa tamamen arabamı görün şovu mu?
adam almanya'dan fransa'dan belçika'dan süre süre iç anadoluya karadeniz hatta van'a diyarbakır'a kadar gidiyor.

3-4 kişi ailecek geldikleri için çok daha ucuza mı oluyor? tr'de araçsız kalmamak için mi? yoksa tamamen arabamı görün şovu mu?
0
avatar is back
(02.08.23)
Uçak pahalı. Geldikleri zamanlar genelde okul tatilleri.

Örnek verirsem geçen sene Eylül'de 350€ geldim. Bu sene temmuzde gelmek zorunda kaldım ve 530 verdim.

4 kişilik aile için 2500-3000€ demek.

Buna ek tabiki çoğu kisi İstanbul izmir yaşamıyor hâliyle oralarda saga sola gitmek için de lazım araba. Bir de tabi görün şovu var bazılarında.

Çoğu kişi 3-4 hafta geliyor. 3-4 hafta arabasiz zor ve daha pahalı.
0
logisticsmanager
(02.08.23)
Kalabalik aile olunca arabayla gelmek ucak bileti almaktan daha ucuz. Ustunde Turkiye'de 2-3 hafta araba kiralama maliyeti binecek. Bir de kilo limitleri derdi var, gelirken bir suru hediye donerken ekstra valizler derken yuk de artiyor. Arabayla gelmek her turlu mantikli ekonomik acidan.
0
sertac akin
(02.08.23)
15 yildir almanyada yasayan bir birey olarak ucak fiyatlarini öderler ama aslinda en büyük neden hava atmak.

cok büyük cogunlugu hala kafa olarak köylerinde yasiyor, almanyada zstrassede otursa bile mahallesi disindaki hic bir yeri görmemis almanyada ya da avrupada. köylerinin gruplarinda takilip oradaki dünyayi yasiyorlar.

cogu oradaki yasayanlara hava atmak icin yapiyor yaptigi her seyi maalesef.

arabalarina yatirimin nedeni bu.
0
bora benim lan aslında
(02.08.23)
-ucaga gore daha hesapli
-gelince araba kiralama derdi yok
-araba tamir isciligi ve yedek parca yurtdisina gore ucuz, cogu hemen sanayiye gidiyor gibi.
-hava kismi bence artik ilk 3'e giremez, o is sari mercedes filmi donemlerinde idi. Artik tr'de kolay kolay kimse donup 10-15 yasindaki bmw'ye bakmaz.

avrupa'da olsam ben de aracla gider gelirim, ucakla pek isim olmaz.
0
cooperr
(02.08.23)
cok daha ucuza geliyor, ayni zamanda herkes "sayginlik" pesinde.

ozellikle yaz donemlerinde bazen ucuz bilet bulunabilse de turkiyeye kisi basi gidis donus 300-400 euro gibi ucak bileti tutuyor. 4 kisilik bir aile icin bu ortalama 1400 euro tutacaktir sirf ucak bileti.

yaklasik olarak 1 ay turkiyede kaliyorlar. yaz doneminde kiralayacaklari araba da cok ucuz olmayacaktir. rahat 1000 euro da araba kiralamaya verirler.

ama araba ile gidince maksimum yol masrafi 500 euro olacaktir. giderken ve gelirken bagaj limiti vs. dusunnmeleri de gerekmez. o yol da dusunuldugu kadar yorucu olmuyor cogu zaman, degisik bir macera oluyor, kafa dengi insanlarla keyifli oluyor. yolda degisik sehirlerde durmak, yemek yemek, otelde konaklamak vs bir cesit turistik aktivite oluyor.

ama tabi tum bunlarin yainda arabasi ile hava atmak isteyen de yok degil. yokluk psikolojisinde buyumus kisilerde bu yasaniyor. sadece gurbetcilerde degil, turkiyede yasayanlarda da benzer bir psikoloji var. bu psikoloji onlarca yil taksite ve borca girip daha ust model araba almaya calismaktan farkli degil. herkes toplumda ve sosyal cevresinde sayginlik ve kabul gorme pesinde. kimsi arabasi, kimisi evi, kimsi tatil yaptigi otel, sosyal medya paylasimlari ile bu sayginligi edinme pesinde.

bu yolla sayginlik elde ediliyor mu? evet, gorunus, ve sahip olduklariniz toplum icin onemli. luks arabasi ile turkiyede bir restoranin onune parkettiginde kapida karsilanacagini, ona daha iyi masa verilecegini, daha iyi hizmet edilecegini biliyor. ayni sekilde bunlar olmadan ayni sayginligi goremeyecegini biliyor. bu sadece gurbetciler icin degil, toplumun bircok ferdi icin de ayni.
0
emrahday
(02.08.23)
istanbul'a ankara'ya gelenler haric köylerine aktarmali gelecekler, o zaman ucak bileti baya pahaliya geliyor.
0
wishmaythşngs
(02.08.23)
- araba kullanmayi sevmek
- 2 cocukla ucak biletlerinin cok pahali olmasi
- gelince uzun kalmalari
- kilo sinirina takilmamak
- trde uzun süre araba kiralamanon pahali olmasi
- zaten büyük araba kullaniyolar uzun yol icin ok
0
sonsuz
(02.08.23)
Ertan erdikmen ucaklarin asiri pahali oldugunu soyluyor birde arabayi tika basa ucuz ucuz dolduruyorlar tabi
0
eja
(02.08.23)
Sonsuz +1
Etrafimda hava atmayi dusunen aile hic yok, duymadim ve gormedim. Ben tek basima ucak biletinin ne kadar pahali oldugunu dusunuyorum, ki direk ucak var, antep'te erzurum'da akrabalari olan 4-5 kisilik aile ne yapsin. Yurtdisindan gelirken gercekten okullar kapandigi anda fiyatlar 3-4 katina cikiyor, firmalar da gayet farkinda, bakin bu yaz biletler 300-400 euro civari, ekim ayi icin 75 euro'ya aldim. Ciddi bir fark var yani. Ayrica kislik erzaklarini, carsaf, yatak yorgan alip goturen, kilo sinirina takilmak istemeyen cok ve araba kullanmayi da seviyorsaniz neden olmasin.
0
kassiopeia
(02.08.23)
Dayım geliyor. 5-6 haftalığına geliyor, arabayla egeye de gidiyor, memlekette de rahatça geziyor. dönüşte bi araba dolusu salça, tarhana vs vs götürüyor
0
gadlemler
(02.08.23)
freedonia
(03.08.23)
(9)

Çanakkale’den hediye ne alınır?

hadi ya la
Arkadaşım beni yeni taşındığı evine davet etti, kendisi de Çanakkale’de oturuyor. Buraya gelişim çok sürpriz oldu, ortalama 200 - 300 TL bütçeyle ne alabilirim? Çarşıya yakınım. Gıda vs. de alabilirim. Teşekkürler.
Arkadaşım beni yeni taşındığı evine davet etti, kendisi de Çanakkale’de oturuyor. Buraya gelişim çok sürpriz oldu, ortalama 200 - 300 TL bütçeyle ne alabilirim? Çarşıya yakınım. Gıda vs. de alabilirim. Teşekkürler.
0
hadi ya la
(01.08.23)
zeytinyağlı sabun
0
freebird5406_2
(01.08.23)
Yerel şarap
0
prole
(01.08.23)
Fırınlanmış peynir helvası
0
irene
(01.08.23)
dondurma al bu sıcakta o gider anca.
0
jamswety
(01.08.23)
17 burda avm içinde mudo ya da paşabahçe var. oradan birşey alabilirsiniz.
0
delidiyorum
(01.08.23)
sabun biraz ucuz olabilir,
şarap nereden alabilirim?
peynir helvası da mümkün gibi,
dondurma erir :( birkaç saat çantamda duracak.
avm’ye ulaşımım zor birazcık.
0
🌸hadi ya la
(01.08.23)
fırınlanmış peynir helvası +1
0
etna
(01.08.23)
ezine peyniri, zeytinyağı
0
bir soru sorcam
(01.08.23)
peynir helvasi +1
meshur eski bir dukkan var orda.
0
cooperr
(01.08.23)
(9)

paslı çiviye bastım

Pertev nail
merhaba, paslı çivi ayakkabıyı delerek ayağıma battı. hafif bi kızarıklık var kan yok. tetanoz olmalı mıyım?teşekkürler
merhaba, paslı çivi ayakkabıyı delerek ayağıma battı. hafif bi kızarıklık var kan yok. tetanoz olmalı mıyım?

teşekkürler
0
Pertev nail
(30.07.23)
ol bence.
0
jelly bear
(30.07.23)
ol gitsin, koruyuculugu 8-10 sene suruyor.
0
cooperr
(30.07.23)
Kan yoksa daha kötü. Aşınızı olun. (Paslı olmasa da, vücuda bir cisim girince risk var)
0
yadigar
(30.07.23)
hiç riske girme, aşı ol.

geçmiş olsun.
0
yetkili birine benzeyen abi
(30.07.23)
gecmis olsun.

acile gidin hemen asi yaparlar. hic riske girmeye gerek yok. bildigim kadariyla devam dozu da var tetanoz asisinin. hastaneden ogrenin bir sure sonra hatirlatma dozunu da olmaniz gerekiyor. saglik ocaginda olabilirsiniz devam dozunu
0
exlibris
(30.07.23)
Aşı ol
0
useless
(30.07.23)
Olmalisin
0
primetime
(30.07.23)
kesimlikle aşı olmalısın
0
mtgs
(30.07.23)
olmalısın. geçmiş olsun.
0
false pretension
(30.07.23)
(2)

hangi ulkelere goc edilebilir?

antikadimag
amerika'daki calisma iznim 2 sene sonra bitiyor. 2 sene sonra ayrilmam gerekirse diye alternatif arayislarina baslamis durumdayim. hangi ulkelere goc edilebilir? haymatloslara kucak acan diyarlar var midir? her ulkenin gocmenlik kurallari surekli degisiyor. donem donem bazi ulkeler gocmenlik program
amerika'daki calisma iznim 2 sene sonra bitiyor. 2 sene sonra ayrilmam gerekirse diye alternatif arayislarina baslamis durumdayim.

hangi ulkelere goc edilebilir? haymatloslara kucak acan diyarlar var midir? her ulkenin gocmenlik kurallari surekli degisiyor. donem donem bazi ulkeler gocmenlik programlari baslatiyor. en son kanada express entry vardi hala gecerli bir yol mudur?
0
antikadimag
(30.07.23)
Uruguay
0
Unde bach canim
(30.07.23)
kanada'yi salla. en son secenek olsun.
onunde 2 sene var, orada kalmanin yollarina bak..
0
cooperr
(07.08.23)
(6)

Amerikaya 4 sene gidiyoruz, ne götürelim?

The_Lollok
Çaydanlık, semaver, üst baş, çamaşır, başka ne götürmek gerekir? Valiz hakkımız var baya. 2 kabin + 5 check in
Çaydanlık, semaver, üst baş, çamaşır, başka ne götürmek gerekir? Valiz hakkımız var baya. 2 kabin + 5 check in
0
The_Lollok
(28.07.23)
Orada her şey bulunabilir diye düşünüyorum. Kişiye özel ve uçakta taşınabilir bir yiyecek, ilaç vesaire dışında ben olsam hiçbir şey götürmem. Kıyafetleri hariç tutuyorum tabii, onları götürün. Belki adaptör olabilir priz farkından dolayı.
0
orient blue
(29.07.23)
Amerikada hersey bulunuyor, tabii Turkiye kadar ucuz olmayabilir.
0
compumaster
(29.07.23)
Kullandiginiz ilaclar + antibiyotik getirin mutlaka. Caydanlik var ama cay suzgeci yok ;)
0
oscar
(29.07.23)
duzgun cezve bulmak zor.
caydanlik var.
surekli kullandiginiz bir ilac varsa stok yapmak gerekebilir, her ilac yok muadili var.
0
cooperr
(29.07.23)
eja
(29.07.23)
Dönüştürücü
0
but that was just a dream
(29.07.23)
(4)

Ekşisözlükte ingilizce başlık ve içerik formata aykırı mı?

Unde bach canim
Sadece ingilizce entryler girilen başlıklar var mı sözlükte ve bu formata aykırı mı?
Sadece ingilizce entryler girilen başlıklar var mı sözlükte ve bu formata aykırı mı?
0
Unde bach canim
(27.07.23)
Normal şartlarda Örnek/Alıntı değilse yasak olması lazım.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(27.07.23)
eskiden yasakti. yani sadece (baslikla alakali olsa bile) sadece ingilize bir sey yazdiginda (mesela o filmden bir monolog) direkt siliniyordu, hatta duruma gore caylak yapiliyordun. Son 5-6 senedir hic kural yok, %95 cop entry giriliyor zaten o yuzden sorun olacagini sanmiyorum su an.
0
hot potato
(27.07.23)
eksisozluk1923.com

yassah deil.
0
cooperr
(27.07.23)
Normal şartlar altında format kuralları uygulanırken yasaktı. Silinen entry'ler vardı. Belki sözlükteki ingilizce entry'ler falan gibi kural sıyıran başlıklar varmıştır.

İngilizce başlık da özel isim değilse yine yasaktı.

Gönüllü mod istifasından sonra sözlükte kural namına bişey yok, eğer entry'nizi silmek isterlerse x kural göstererek silinir, hala kural olduğunun göstergesi değil o maalesef.

Şu an gösterilen örnekler de teknik olarak geçerli değil zira formata aykırıydılar fakat artık format yok. Soru başlığa cevap entry'den, dedirten entry'den ne babayiğitler uçtu şu an naber başlığına iyilik kenke yazsanız bişey olmuyor.
0
hedep
(27.07.23)
(8)

2. Pasaport Başvurusu

burka
MerhabaBir sebepten dolayı 2. bir pasaporta ihtiyacım olabilir. Araştırdığıma göre Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının bu hakkı var ama etrafımda bizzat başvuru yapan olmadığı için sorma ihtiyacı duydum. Bu pasaport ilkinin iptal olmasını gerektirmiyor değil mi? Hali hazırda her ikisini de bağımsız
Merhaba

Bir sebepten dolayı 2. bir pasaporta ihtiyacım olabilir. Araştırdığıma göre Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının bu hakkı var ama etrafımda bizzat başvuru yapan olmadığı için sorma ihtiyacı duydum. Bu pasaport ilkinin iptal olmasını gerektirmiyor değil mi? Hali hazırda her ikisini de bağımsız olarak kullanabiliyoruz?
0
burka
(25.07.23)
Doğrudur her ikisini de kullanabilirsiniz.Basit bir açıklama gerekiyordu ama sorun etmiyorlardı sanırım.ne açıklama yazdığımı bile hatırlamıyorum.
0
cakmayazar
(25.07.23)
@cakmayazar
Teşekkür ederim.
0
🌸burka
(25.07.23)
Uygulama değişmediyse, aynı anda sadece bir tanesini kullanabiliyorsunuz. Diğeri idarede kalıyor. Hangisini verirseniz diğerini alıyorsunuz.

Yani pasaportları eskiden emniyet düzenlerken böyleydi. Diğer pasaport emniyette kalıyordu. Şimdi de nüfus müdürlüğünde mi emanete alınıyor, bilmiyorum.
0
yadigar
(26.07.23)
Bir sure vizeden dolayi cift pasaport gezdim, pasaporta basilan vize pasaportun iptal olma tarihini geciyordu ve uzatma sansim yoktu.

Oyle bir durumda eski pasaportu deliyorlar, yani gecersiz oluyor. Ama ustundeki vizeyi, yeni pasaportla beraber kullanabiliyordun. Ama bunlar eski (cipsiz) pasaportlar zamanindaydi. Yeni prosedur ne bilmiyorum.
0
cooperr
(26.07.23)
Eski uygulama yok, iki pasaport da sende kalıyor.

Ben uzun süredir kullanıyorum, birinde israil vizesi diğerinde arabistan vizesi var. Vizede sorun olmasın diye iki pasaport aldım
0
PoscheN
(26.07.23)
şu an ben de aktif iki pasaport kullanıyorum. sık sık seyahat ettiğinizi ve vize başvuru süreçlerinin uzun olmasından dolayı pasaportunuzun herhangi bir ülkenin vize servisinde uzun süre beklemesi gerektiğini, bu esnadaki yurtdışı seyahatlarinizi gerçekleştiremediğinizi belirten bir dilekçe ile başvurabilirsiniz.
0
mustafakesekci
(26.07.23)
Geçen ay İstanbul Bakırköy İlçe Nüfus Müdürlüğü’nden 2. Pasaport başvurusu yaptım, 2 gün sonra geldi.

Gerekenler:
başvuru için pasaport randevusu almak,
Harç ve defter bedelini ödemek,
1 adet güncel biyometrik fotoğraf.

Bana neden 2. Pasaportu istediğimle alakalı hiçbir soru sormadılar, ellerinde hazır olan bir dilekçe vardı onu imzalattılar sadece. (Dilekçede “vize başvurularından dolayı pasaportum konsolosluklarda uzun süre kalıyor bu yüzden 2. Pasaporta ihtiyacım var” minvalinde bir yazı yazıyordu.)

Tüm işlem 5-6 dk sürdü.

İnternette okuduğum yorumlara göre bazı nüfus müdürlükleri 2. Pasaport konusunu iyi bilmedikleri için ya işlemi yapamıyor ya da zorlaştırıyorlarmış. Ben bu sebeple merkezi bir nüfus müdürlüğünü tercih ettim.

2. Pasaportunuz da sizde kalıyor, ikisini de süreleri bitene kadar bağımsız olarak kullanabilirsiniz.
0
mrmlq
(26.07.23)
@mrmlq

Detaylı yanıtınız için teşekkür ederim.
0
🌸burka
(26.07.23)
(8)

Su arıtma tesisi kokar mı?

fistikthecat
Burhaniye de bir su arıtma tesisi var yanında zeytinlik var. 100 metre yakınında 3 dönüm. Koku rahatsız eder mi? Bağ Evi yapılsa içinde durulur mu
Burhaniye de bir su arıtma tesisi var yanında zeytinlik var. 100 metre yakınında 3 dönüm.

Koku rahatsız eder mi? Bağ Evi yapılsa içinde durulur mu
0
fistikthecat
(24.07.23)
Hem de felaket kokuyor. Ben Küçükkuyu'dakinin yakınından geçmiştim. Kötü kouyor.
0
old possum
(24.07.23)
Ne yazık ki çok kötü kokuyor. Oturamazsınız.
0
kullanıcıadımbuolsun
(24.07.23)
su arıtmayı bilmiyorum fakat etrafta olmaması gereken iki yapı daha var

birincisi zeytin bölgesi olduğu için zeytinyağı üretimi atölyesi, burası en fazla 2 ay kokar ekim kasım gibi zeytin mevsimi geldiğinde fakat buruk bir kokusu var

ikincisi de mandıra, küçük işletmeler olsa da çevresine kötü koku yayar
0
freebird5406_2
(24.07.23)
Rüzgar çoğunlukla su arıtma tesisi tarafından, yapılacak evin olduğu istikamete doğru eserse doğrusu yaz aylarında büyük koku sorunu olabilir. Bu koku da genelde dayanılmaz ve oldukça ağır bir özellikte.
Tesisin tam olarak türünü ve işletilirken çevresi için alınacak önlemleri yetkililere ve yine arazinizr yakın olan ev sahiplerine de rahatsızlıklarının olup olmadığını bir danışın.
0
diyecevaplandı
(24.07.23)
ibb baltalimanı'na yeni bir su arıtma tesisi yapmış, yanından geçerken leş gibi kokuyor. Olan orada oturanlara olmuş.
0
prole
(25.07.23)
antalya sarısuda ev kiralamadım akşamları camları kapatmazsan lağım gibi kokuyor.
0
mikahakkinen
(25.07.23)
İzmir'de var, bisiklet yolu geçiyor önünden feci kokuyor, çevresi de bataklık zaten sinekler falan da var, düşman başına
0
hasmetizm
(25.07.23)
aritmanin kokmama olasiligi yok, dogaya aykiri..
aritma ve copluk yakininda oturulmaz.
0
cooperr
(25.07.23)
(7)

THY ABD uçuşu alkol sevisi

naif hayvan
Net yanıt bulamadım bir türlü.Ekonomi sınıfında içki servisi/satışı var mı İstanbul - ABD uçuşunda?Teşekkürler.
Net yanıt bulamadım bir türlü.
Ekonomi sınıfında içki servisi/satışı var mı İstanbul - ABD uçuşunda?
Teşekkürler.
0
naif hayvan
(23.07.23)
evet var. kırmızı ve beyaz şarap ile bira olduğunu gördüm servis yaparlarken.
0
mustafakesekci
(23.07.23)
thy satmiyor benim bildigim, icki servisi oluyor evet sarap cesitleri ve bira oluyor yanilmiyorsam. bir ihtimal viski de olabilir ama bundan emin degilim.
0
in vino veritas
(23.07.23)
Yurtdisi ucuslarda THY viski olarak ekonomi sinifinin vazgecilmezi Ballentine's veriyordu en son. Business'ta eskiden zengin bir viski ceskisi vardi ama en son 2-3 taneye dusurmuslerdi sanirim secenekleri.

Onun disinda ekonomide yerli yabanci sarap cesitleri ile bira oluyor.
0
sertac akin
(23.07.23)
londra - istanbul uçuşunda 2 adet şarap içmiştim 175 cl. üçüncüyü istesem zannediyorum onu da verirerdi, abd uçuşunda kesin verir.
0
garavel
(23.07.23)
sarap/bira var kesin.
bele$$
0
cooperr
(23.07.23)
Türkiye ABD uçuşlarında şarap ve bira ikramı var. Herkese 1 küçük şişe şarap, 1 bardak bira ikram ediliyor. Tekrar isteyenlere verilip verilmediğine dikkat etmedim. Business yolculara viski, rakı vb. çok daha çeşitli içki ikramları sunuluyor. Ayrıca şarap ve bira opsiyonları da daha çeşitliydi.
0
burka
(23.07.23)
Kişinev (Moldova)-İstanbul uçağında bira vardı. Hem de kişi başı 2 kutu. Küçük şişe şarap da gördüm.
0
d max
(24.07.23)
(18)

Apartman gorevlisi sorunu

personaa
Yasadigim apartmanda 55 yaslarinda zemin katta kalan bir gorevli var. birkac kez gec saatte aidatlarla ilgili birkac belge vermek icin kapimi calmisti sagol amca dedim kapattim kapiyi. Eski erkek arkadasimla ayrildigimda siyah posetlere resimlerimizi ve alinan hediyeleri doldurup kapiya birakmistim.
Yasadigim apartmanda 55 yaslarinda zemin katta kalan bir gorevli var. birkac kez gec saatte aidatlarla ilgili birkac belge vermek icin kapimi calmisti sagol amca dedim kapattim kapiyi. Eski erkek arkadasimla ayrildigimda siyah posetlere resimlerimizi ve alinan hediyeleri doldurup kapiya birakmistim. Ertesi sabah adam yine bir belge teslim etmek icin kapimi caldi, kizim attigin esyalari da gordum uzulme gibisinden bir seyler dedi. Bana cok yersiz geldi ama artniyet aramadim yasli adam sonucta dedim. dun gece gec vakitte twitterdan ekleyip geri cekmis. Baktim profile cinsel icerikli surusuyle tweet rt var. tirstim haliyle. Tek yasadigimi da bence anlamistir. Hicbir sey yapmadim hesabi engelledim sadece. Bir sey yapip ekmegiyle oynamak istemiyorum ama susarak da fazla mi risk aliyorum? Sizce bir sey yapmali miyim?
0
personaa
(23.07.23)
Aslında tam da o anda "ne münasebet çöpleri mi karıştırıyorsunuz siz" tepkisi verilmeliydi. Siz rahatsızlığınızı dile getirdiniz diye işten atılmaz bence, uyarılır. Ki bence uyarılmalı gibi duruyor. Yaşlı deyip geçmeyin ya ne kadar beter olabildiklerini hepimiz biliyoruz.
0
huzurlarinizda huzursuzluk
(23.07.23)
2. olay bambaşka bi şey de ilki için şunu sorayım çöpün ağzı bağlı mıydı, adam alacakken gayri ihtiyari görmüş olabilir mi içindekileri
0
mimo
(23.07.23)
Mimo evet kapaliydi. Kiyafetler falan da oldugu icin acmistir diye dusundum. Hadi acti diyelim bana soylemesi cok sacma ama iste kotu niyetli algilamadim o an bende de var saflik
0
🌸personaa
(23.07.23)
Özel şeyler kapıya bırakılır mı ya. Kapı çalarsa açmayın bile. Ya da bir kere açıp bu saatte niye rahatsız ediyorsun falan deyin. Adam belki eşyalarını aldı, çöpe atmadı.
0
dissendium
(23.07.23)
Böyle durumlarda ben de algılamakta zorlanıyorum bu yüzden en başta vermem tepkiyi veremeyebiliyorum.

Bu konu çok çok rahatsız edici ve hatta ürkütücü.
Belki bir süre normalden abartılı şekilde mesafeli davranılıp bu durum engellenebilir ama adamı tanımıyoruz öyle yüz bulamayınca konuyu kapatacak biri mi yoksa hırs yapıp daha da rahatsız edecek bir tip mi bilmiyoruz.

Bu yüzden çok riskli apartmanınız ve yöneticiniz normal tiplerse bu konuyu gündeme aldırabilirsiniz belki. Ekmeğinden etmek falan diye düşünmeye gerek yok evimizde bile huzurla oturamayacak mıyız milletin ekmek derdinden. Kendi düşünsün o kadarını siz değil. Ya da bu seçenek siz soğuk davrandıktan sonraki tepkilerine göre de gündeme alınabilir belki üstelemez.

Bilmiyorum çok tırstım ben.
Bol şans.
0
Dağcı
(23.07.23)
Kendisine apartman kapısı önünde bir kez söyleyin "gece geç saatlerde" belge vs. vermek için gelmesin.
Kapıya bırakılanları karıştırmasın çöpe atsın. Twitter'dan da takip etme teşebbüsü göstermesin. Tersine davrandığı ve şüphe uyandırdığı durumlarda artık apartman yönetimine yansıtmayı düşünün.
Siz de özel şeyleri kapıya çöp diyerek neden bırakıyorsunuz? bunu anlamak imkansız.

Olabildiğince kargo ambalajındaki kişisel bilgilerimi bile siler veya yırtar öyle çöpe bırakırım.
0
diyecevaplandı
(23.07.23)
Öncelikle 'Yaşlı deyip geçmeyin ya ne kadar beter olabildiklerini hepimiz biliyoruz' diyen arkadaşın sözlerine katılmadığımı söylemek isterim. Alsheimer rahatsızlığında beynin ahlak ile ilgili bölümünde bozulma meydana gelir. Cezai ehliyeti olmayan bu kişilerin serbest dolaşabiliyor olması yanlıştır. Bu konudaki haberleri medyanın yaşlı ahlaksızlığı olarak göstermesi de yanlıştır ve yaşlılar bunları yapabilir demek de yanlıştır.

Ben erkek halimle, kapının önüne çöp poşeti çıkarırken, poşeti bir şekilde yırtılması, açılması durumunda görünmesinden rahatsızlık duyacağım şeyleri ya parça pincik yapıp atarım, ya da kendim götürüp atarım.

'Üzülme' demesi dışında, twitter'da eklemesi dışında hiç bir hareketi olmayan bir adamı neyle şikayet edeceksiniz ki? 'Ben onu stalkladım, cinsel konulara ilgi duyuyor' mu diyeceksiniz. Her cinsel içerikli konuya ilgi duyan erkek tecavüzcü olsaydı, memleket tecavüzden geçilmezdi.

Yüz vermezsiniz, gerekme durumunda çok korkuyorsanız zincir aralığından görüşürsünüz, olur biter.
0
Mirket
(23.07.23)
Adam evli 60 yasinda, neler yazdigini bir gorseniz sadece pornografik paylasimlar degil yazilar da var :(. Herkes ozel esya diye yuklenmis bana ama yirtilmis fotograflar, kazak, bluz, cicek, battaniye bunlar yani ozel olan seyler ve ben sinirle atmis bulundum 10. kattan asagi indiremedim ve evde de o an gormek istemedim. Kendimi suclamaya basladim adami birakip simdi :D
0
🌸personaa
(23.07.23)
'neler yazdigini bir gorseniz' lafınızdan sonra, diğer tüm konulardan bağımsız olarak, sizin yerinize olsam, o twitleri yöneticiyle (kiracıysanız kat malikiyle) paylaşır, kız başıma öyle birinin bana hizmet etmesini istemediğimi belirtirdim.
0
Mirket
(23.07.23)
yöneticiyle görüş ve durumu bildir, apartmanın whatsapp grubu vardır orada da kısaca uygunsuz hareketler yaptığını belirt. şimdiden önlem almazsan yarın öbür gün ciddi rahatsızlık verdiğinde kimseyi ikna edemezsin. geç saatte geldiğinde kapını açma, hatta hiç açma evrak neyse kapıya bıraksın.
0
orpheus
(23.07.23)
tr'de yalniz kadin olsam kesin bir tane Rottweiler beslerim, mumkun oldugu kadar da yanimda gezdiririm..

benim tavsiyem, saglam bir kopek al yeter.
0
cooperr
(23.07.23)
Yöneticinize durumu yazılı olarak verin, elden aldığına dair de imza alın, yani yazının fotokopisini çekin ve fotokopisine elden aldım diye imza atsın. Almam derse taahhütlü olarak yönetime bu dilekçenizi gönderin. Bunu yapmaktan imtina etmeyin.
0
malheiros
(23.07.23)
Ya stalklamışta durduk yere kapıcıyı stalklayayım dememiş ki, ilk o stalklanmış, rahatsız edilmiş. Büyük ihtimal yanlışlıkla ekledi. Hem niye zincir aralığından falan çöp bırakmak zorunda kalasın ki, sen çekineceğine o çekinsin.
Komşular varken, twitter olayı üstünden uyar. Yöneticiye de söyle. Olayı kapatma.
0
wishmaythşngs
(23.07.23)
Sizin kendinizi suçlayacağınız bir durum yok. Apartman görevlisi varsa ben de çöp bırakılır. Poşeti açık bıraksanız anlarım da siz niye kendinizi suçlayacaksınız,daha neler. Bence de yöneticiye bildirin. Yazılı olarak bildirmeniz daha sağlıklı olur.
0
asteriks
(23.07.23)
çöp karıştırması normal işine yarar bir şey var mı diye bakmış da olabilir
geri bildirimi anormal ve fazla üzerine dşünülmüş

twitter aktivitesini gizleyecek kadar teknoloji bilmeyen porn batağına düşmüş bir orta yaş üzeri abazanlığı profili

zarar gelir mi (muhtemelen gelmez), sanal alemde kendi kendine mi takılıyor bilemeyiz

araya koyduğun mesafeyi algılayamaz ise önce eşiyle sonra da yöneticiyle konuşabilirsin bence

bu davranışlar kolayca düzelebilecek şeyler ama kimse uğraşmaz
psikoloğa gönderin insan kazanın diycem yazarken bile garip geliyor
0
mantık
(23.07.23)
Kesinlikle üst merciilere bildirilmeli. Geç saatte gelmek de poşet karıştırmak da sosyal medyadan eklemek de bence etik dışı. Uyarılmaksızın işten atılmalı. Sebep olarak siz gösterilmemelisiniz. Yönetimle konuşurken bu konunun altını çizmek lazım.
0
Tisatiaşer
(23.07.23)
öncelikle yöneticiye "ben geç saatte bana aidat vs.. için kapıcı gelmesin" diyin. eğer "biz o saatlerde yönlendirmedik derse" direkt durumu anlatın. çünkü o zaman sıkıntı var demektir.
0
teritori
(24.07.23)
diyecevaplandı+1
kargo ambalajını yırtarsın faturaları yırtarsın
çöpe atılacak don atleti parçalarsın.

victim blaming gibi olacak ama disneylandda yaşamıyoruz, o çöpleri karıştıranlar var hiç mi görmediniz ailede çöpe dönüşüm süreçlerine şahit olmadınız

bu arada ben de diyordum ki, kim fotoğlarını eskicilere veriyor da onlar da sahaflara veriyor ve sahaflar da efemera olarak dükkanlarında fuarlarda satıyor filan
0
mimo
(25.07.23)
(7)

mikrodalga fırında balık yapılır mı?

roe
Mikrodalga fırın balığı ısıtır mı? ve bir de fırının içinde demir raf yok. Bir tanağa koyup fırına atsam nasıl olur?
Mikrodalga fırın balığı ısıtır mı? ve bir de fırının içinde demir raf yok. Bir tanağa koyup fırına atsam nasıl olur?
0
roe
(22.07.23)
Yemek yapmak için değil ısıtma için uygun.
0
diyecevaplandı
(22.07.23)
tupperware'in buğulama yapar gibi balık pişirebileceğiniz, buharda pişirme kapları var. somon falan yapıyordum ben veya işte fileto yaptırıp herhangi balığı da yaparsınız. fakat o kaplar küçük mikrodalgalar için uygun değil. iç hacmi geniş/yüksek mikrodalga olması lazım.
0
malheiros
(23.07.23)
fileto somon yapacağım. normal fırın yapıyor ama bu yapar mı bilemedim
0
🌸roe
(23.07.23)
Mikrodalga, içine koyduğunuz nesneyi ısıtmaz. Nesnenin içindeki su moleküllerini ısıtır.

Bir de nesnenin tümü değil, ortası ısınır aslında. Yani kenarlar pişmez.

Balık koyarsanız, çıktığında suyu akmış ve yağı çıkmış hale gelir. Lezzetsiz ve pelte gibi olması buyük ihtimal.
0
alfired
(23.07.23)
somon yapmadim hic ama balik pisirdigim oldu. hatta mutfagimda yerim olsa mikrodalga alacagim balik yapmak icin.

firin posetine az tuz yag atip (opsiyonel) 7-8 dakka yuksek ayarda yumusacik oluyordu.
0
supergirl
(23.07.23)
Şöyle bir şey buldum:

www.food.com
0
peki madem
(23.07.23)
buyuk ihtimal patlatip yokedersin baligi.
ozellikle somonu isitmak icin koydugunda bile bazen paramparca ediyor.
mikrodalgada yemek pisirilmez +1
0
cooperr
(23.07.23)
(3)

amerikadan direkt paraya çevrilebilecek ne getirilir?

mr.goodcat
amerikadaki kartımızda biriken puanlar var. bunları nakite çevirmek istiyoruz. 1000 dolar civarı ne alalım ki türkiyede satarken zarar etmeyelim? amaç 1000 dolarlık mal alıp bunu türkiyede yine 1000 dolara satabilmek.not: online alınabilecek bir şey olmalı, amazondan falan.
amerikadaki kartımızda biriken puanlar var. bunları nakite çevirmek istiyoruz. 1000 dolar civarı ne alalım ki türkiyede satarken zarar etmeyelim? amaç 1000 dolarlık mal alıp bunu türkiyede yine 1000 dolara satabilmek.

not: online alınabilecek bir şey olmalı, amazondan falan.
0
mr.goodcat
(21.07.23)
amazon hediye kartı alıp o kartı kriptoparaya çevirmek de bi seçenek. Hiç yapmadım ama amazon kartıyla btc vs. alıp sattıklarını biliyorum.

düz cevap olarak, apple tablet, macbook vb. en temizi.
0
nhk ni youkosu
(21.07.23)
saglam bir drone..
0
cooperr
(22.07.23)
Zamanında yüzümü en çok goPro fusion'lar güldürmüştü. Halen popülerlerse goPro fiyatlarına bakın derim. Tr-Us karşılaştırın. Yükte de hafifler.
0
yadigar
(22.07.23)
(10)

Hangi vitamin/ mineralleri kullanıyorsunuz?

harmanyeri
Merhabalar Kendinizi daha iyi hissetmek ve hayat kalitenizi artırmak adına günlük olarak hangi vitamin veya mineral takviyelerini kullanıyorsunuz? Teşekkür ederim, sağlıklı günler dilerim..
Merhabalar

Kendinizi daha iyi hissetmek ve hayat kalitenizi artırmak adına günlük olarak hangi vitamin veya mineral takviyelerini kullanıyorsunuz?

Teşekkür ederim, sağlıklı günler dilerim..
0
harmanyeri
(21.07.23)
magnezyum kompleks ve b kompleks. biriktiremediğimiz ve deliler gibi kaybettiğimiz değerlerimiz. o yüzden her gün kullanmak iyidir.
0
alperz
(21.07.23)
Supradyn all day. Spor yaptığım sürece haftaici her gün kullanıyorum.
0
hasmetizm
(21.07.23)
nutraksin big energy, ginseng, caffeine ve ginger+carob var içerisinde. magnezyum da aldığım oldu.
0
kondansator
(21.07.23)
D Vitamini
Magnezyum
E vitamini
Bir de enerji için supradyn tarzı bir şey, daha bitkisel ağırlıklı.
0
Dağcı
(21.07.23)
Arada magnezyum alıyorum, başka takviyem yok.
0
olimpia
(21.07.23)
biotin, kolajen, magnezyum, b12
0
songforsomeone
(21.07.23)
senede bir defa tam kan sayımı ve d vitamini ölçümü sonrası doktorun reçetelediklerini kullanıyorum
0
bahçedekisandal
(21.07.23)
multivitamin
demir tabii ki bunlari farkli zamanlarda aliyorum..

yatmadan once de magnezyum, b6 ve cinko.
0
baldur2
(21.07.23)
magnezyum sitrat ve magnezyum biglisinat, çinko pikolinat, b12 hidroksikobalamin, d vitamini, folik asit.
0
orpheus
(21.07.23)
magnezyum malat - hergun
b complex - arada
d damlasi - hergun
zinc - arada
alpha lipoic acid - arada
0
cooperr
(21.07.23)
(11)

Toyota satıp Land Rover almak

sedolima
2014 toyota corolla satıp aynı fiyata 2008 model Land rover discovery 3 alınır mı?cevap alınmaz olacak ama hevesimi almak istiyorum, son sahibi olacağımı bile bile.daha önce kullanmış olan var mı, çok sorun çıkartır mı, çıkarsa bile değer mi?bir diğer opsiyonda birikmişi harcayıp ve biraz borçlanıp
2014 toyota corolla satıp aynı fiyata 2008 model Land rover discovery 3 alınır mı?
cevap alınmaz olacak ama hevesimi almak istiyorum, son sahibi olacağımı bile bile.
daha önce kullanmış olan var mı, çok sorun çıkartır mı, çıkarsa bile değer mi?

bir diğer opsiyonda birikmişi harcayıp ve biraz borçlanıp discovery 4 almak 2010-2012 model arası.
aynı sorular bu model için de geçerli.
satan varsa da yeşillendirebilir.
0
sedolima
(20.07.23)
yanlış anlamıyorsam en sorunsuz araç markasından bildiğim kadarıyla en sorunlu araç markasına model küçülterek geçip değer mi diye mi soruyorsunuz?

eğer öyleyse değmez
0
biseysorucam
(20.07.23)
En sorunsuzdan sorunlu araca geçiş +1

Land roverların meşhur diferansiyel sorunu vardı, bunu bir araştır istersen

Özetle kullanmayı seviyorsan sıfır ya da düşük kilometre land rover bir süre kullan ve kilometre arttıkça bir an önce kurtul diyorlar, sanırım 2008 araç oldukça kilometresi vardır ve artık kurtulmaya çalışıyorlar

Yurt dışında yaşayıp gözden çıkaracak kadar ucuza düşürsen neyse de sen corolla + birikmiş para + borç/kredi ile saçma bir yola giriyorsun
0
freebird5406_2
(20.07.23)
Ben yaptım, 2010 corolla satıp 2.7 grandcherokee aldım 2002 model. Cok memnunum önceki bindiklerim araba değilmiş resmen. Kafama göre almadım tabii ki ustasına göstererek aldım. 4x4 olunca yürütme maliyeti yüksek oluyor haliyle ama değer.
0
mirty
(20.07.23)
beklediğim yorum geldi :)
ben de bunları bilerek zaten yeltendim bu değişime.
iyi bir usta bulup emin olmadan ben de almam zaten, bir o kadar daha masraf çıkartır yoksa
0
🌸sedolima
(21.07.23)
çıkartır. markanın yeni modelleri bile çıkartıyor. bir de hani benzer fiyatlarda olsa neyse ama yaklaşık bir araba parası daha koyup sorunsuzdan sorunluya geçmek mantıklı değil
0
paintov
(21.07.23)
Iyi bir usta bulsanız da arabanin sorun çıkarmayacagi garanti değil ki? Bu arabalarin zaten olayi sorun cikarmamasi degil, zengin arabasi yani.

Tamirine vs paraniz yoksa "risk nedir" sorusuna cevap olur.

Ha paranız varsa tabiki daha eğlenceli olur. Ama bu arabayi alip sorunsuz binme düşünceniz varsa loto kazanmak gibi.
0
logisticsmanager
(21.07.23)
Sana al denmesini istiyorsun çünkü almak ve kullanmak istiyorsun. Al al da gör … :)
0
naksidil
(21.07.23)
cok soguk bir sudan hemen kaynar suya atlarsan kilcal damarlari catlatirsin.

o yuzden arada gecis icin ve kayganlistirici olarak bir bmw denemeni tavsiye ederim. bunun bakimi abartildigi gibi degilmis dersen tebrikler, land rover'a gecebilirsin. yok eger agir gelirse, land rover seni hasta eder.
0
cooperr
(21.07.23)
hayırlı olsun. ama land rover piyango bileti almak gibidir, tutturmak zor. genel olarak ikinci el araba almak da tanımadığın biriyle aynı eve çıkmak gibidir. iyisini tutturmak piyango biletinin sana çıkmasından daha yüksektir.
0
duster
(21.07.23)
Özellikle land rover markasına gitmek istemenizin bir nedeni var mı? Yerli yabancı birçok otomobil sitesinde, tüketici araştırmasında the most unreliable car seçilen bir marka.

2014 model bir araç satıp 2008 model aşırı sorunlu bir araç almak hiç akıllıca değil. Genelde land rover 2. araç olarak alınır çünkü sık sık servise bırakmanız gerekir. Haliyle elinizin altında bir otomobil daha olmalı düzenli araç ihtiyacınız varsa. Türkiye'de hiçbir usta da bir arabaya bakıp bu araba sorun çıkarmaz diyemez. Onun da garantisi yok.

İlla 4x4 hevesiniz varsa daha dayanıklı 4x4 ya da SUV modelleri var.

Toyota Land Cruiser,
Toyota Rav 4,
Suzuki Vitara,
Subaru Outback,
Subarı Forester,
Mazda CX-5,
Suzuki Jimny (yeni kasaları),
Jeep Renegade

Bunlar söylediğiniz modellere göre çok daha dayanıklı, daha uzun ömürlü araçlar.

Yalnız şunu unutmayın. Türkiye'de 4x4 ikinci el olarak alınacak bir araç değil bana göre. 4x4 ya da suvlerin çoğu araziye girmiştir genelde. Düzenli olmasa bile köy yolu, çiftlik yolu vb gidip gelmiştir. Haliyle normal bir otomobile göre daha sert koşullarda kullanılır. Daha çok servis ve işlem görür. Birçoğu da özellikle 2-3 kez el değiştirdiyse araç genelde sanayide işlem görür ve bu araçların çoğu günü kurtarmalık tamir işlemlerinden geçer. Yani en iyi markalar bile normal bir otomobile göre daha sorunludur ikinci elde konu 4x4 olduğunda ülkemizde. Bunu da göz önünde bulundurun.

Bir SUV ya da 4x4 alacaksanız özellikle ikinci elde, araca ödediğiniz paranın %25-40 arası bir miktarı da kullandığınız süre boyunca bakımına ödeyeceğinizi de unutmayın. Özellikle model yılı eskiyse o motor bloğu bir kez sökülecektir mutlaka.

Bir de 4x4 servisleri ya da ustaları genelde 4x4 kullananları "nasılsa parası var bunun" diye yolunacak kaz görür. Normal bir otomobile kıyasla aynı tamir işlemi için 2-3 kat fiyat çekebilir.

Özetle bu ekonomik koşullarda bu tarz araçları almadan önce iyi bir hesap kitap yapın. Yakıt masrafı, bakım masrafı, sigortası vs yüksek olur bu araçların. İlla 4x4 süreceğim diyorsanız da land rover yerine alternatif markalara bakın. Uzak doğulular bu alanda da rakiplerine göre daha sağlam araçlar üretiyor.
0
anten
(21.07.23)
"Mantıklı mı" dersen değil, ama hayat da kısa, bazen yüreğimizin götürdüğü yere gidebiliriz.

Birkaç sene önce Astra'mı satıp Volvo V40 t4 rDesign aldım. Yok şanzımanı sorunlu yok motor blok çatlatıyor vb dinlemedim. Tek bir sorun yaşamadan da aracı 1,5 sene kadar kullanıp sattım. Hevesimi aldım yani.

Velhasıl gönlün çok istiyorsa al gitsin, sanayi kurnazı olmayan iyi bir usta bul ama mutlaka. Arada sanayiye gidip esnaf muhabbeti etmek de iyidir :)

Corolla oldu olası beni heyecanlandırmamıştır zaten, memur tipi var araçta, sana biraz heyecan lazım anladığım kadarıyla.
0
kukuleta
(21.07.23)
(8)

Yatırım olarak bilezik mi çeyrek mi tutmak

biravekahve
Varsayalım İkisinden de elimizde aynı değerde varsa(100 bin TL) birisini bozdurmak diğerini de birikim olarak köşeye bırakmak durumundaysak hangisini köşede bırakmak daha mantıklı olur?
Varsayalım İkisinden de elimizde aynı değerde varsa(100 bin TL) birisini bozdurmak diğerini de birikim olarak köşeye bırakmak durumundaysak hangisini köşede bırakmak daha mantıklı olur?
0
biravekahve
(20.07.23)
Annem maaşından ev kirasından kıldan yünden kalan paralarla çeyrek/yarım alıp sonra onları bilezik yapıyor ama misal eline toplu para geçse direkt bilezik alırdı gibime geliyor, annem öyle yapıyorsa bir bildiği vardır deyip bilezik daha mantıklı olur diyorum.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(20.07.23)
Bir fark yok.

Şöyle ki.
Küçük ihtiyaç hasıl olduğunda çeyrek altını bozdurmak, kocaman bileziği bozdurmaktan mantıklı.
Kadın kişisinin bileziği takı olarak kullanma durumu var. Çeyrek altında o özellik yok.

Kuzen evlenirken çeyrek altını götürür takarsın bilezik ağır olur.

Onun dışında ve getiri olarak yatırım olarak bir farkı yok.

Not: Yatırım olarak bilezik alacaksanız özellikle İŞÇİLİKSİZ bilezik olmasına dikkat edin. Al sat esnasında işçilik parası zarar yazar.
0
Mirket
(20.07.23)
gram altin en mantiklisi, sonra ceyrek.
0
cooperr
(20.07.23)
yatirim getrisi acindan bir fark yok, bilezige tumletmenin bir avantaji yok, isin icine iscilik sokmayin olabildigince +1.
0
hot potato
(20.07.23)
Bilezik alırken işçiliğe de para verirsin, ama satarken işçiliği para olarak satamazsın. O yüzden bilezik (ve de işçilikli tüm altınlar) zarar ettirir.
0
etna
(20.07.23)
bilezik vb ürünler için alırken işçiliğin parasını alır, satarken işçiliği düşüp alırlar. o yüzden bilezik mantıklı değil. gram veya çeyrek
0
paintov
(21.07.23)
ata lirası. zar olmuyor pek. bilezikte her ne kadar en basit modelini alsanız da işçilik oluyor. çeyrek-yarım-tam ata lirası öneririm.
0
gadlemler
(21.07.23)
(13)

Sizce yakın zamanda AB vize muafiyeti gelir mi?

deadwampir
Sb
Sb
0
deadwampir
(20.07.23)
Gelmez.

Bunca zamandır değişen ne var ki vize konusunda bir şeyler değişsin?
0
kisa
(20.07.23)
erdoğan'ın "demokratik ve kucaklayıcı" olduğu, suriye iç savaşının yaşanmadığı, lise öğrencilerinin yazın üç ay çalışıp interrail hayali kurabildiği ekonomiye sahip olduğumuz dönemde gelmemiş AB vize muafiyeti şimdi gelir mi sence?

buna inanmak saflıktır. böyle bir şey mevcut hükümetle asla olmayacak, 10 sene sonra olma ihtimali de yüzde 2 filandır.
0
mark greg sputnik
(20.07.23)
Avrupa kaçak yollarla gelmiş mülteci türk kaynıyor. Sizce gelir mi?
0
fraise
(20.07.23)
hayır.
0
bir ileti paylastim
(20.07.23)
bunun icin ancak guney kore-tayvan-polonya gelismisligine ulasma gerek bence.
0
baldur2
(20.07.23)
20 yıl önce öyle bir ihtimal vardı. Artık bir ortadoğu ülkesiyiz.
0
Mirket
(20.07.23)
avrupa ile türkiye(osmanlı) tarihine çok meraklı birisiyim. benim fikrim bu kaynaşma hiçbir zaman mümkün değildi veya mümkünatı olacaksa bile 10 kasım 1938'den sonra o ihtimal ortadan kalktı.

tabii çok daha derine açılabilir konu fakat cevap hayır.
0
gule gule
(20.07.23)
Yakın zamandan kastın 40 yıl falan ise gelebilir. Aksi halde hayır. Kafamda "acaba?" bile yok.
0
nawar
(20.07.23)
Bence verseler önce Afrika ülkelerine verirler sonra ihtiyaç duyarlarsa bize verirler.
0
hebanon
(20.07.23)
birlige girme olasiligimiz yok, hicbir zaman olmadi. Ciller'in bir palavrasiydi, simdiki iktidar da baslarda isine yaradigi icin oyunu surdurdu.

simdiki hukumeti degistirsek, avrupadan siyasetci ithal etsek, yine olmaz.
neden olmayacagi icin Erol Manisali'nin kitaplarina bakin..
0
cooperr
(20.07.23)
hayır
ama keşke romanya schengen'e girse de oturma izni bir işe yarasa
bu arada vize muafiyetinin temeli "türk korkusu" + "islam korkusu" kriter falan değil.
0
rain when i die
(20.07.23)
Yakın zamanda değil uzun zamanda da gelmez ne sen ne de senin evladın göremez gibime geliyor
0
basond
(21.07.23)
Çok düşük bir ihtimalle imtiyazlı çalışma vizesi, imtiyazlı seyahat vizesi vb şeyler uygulanabilir eğitimli ve paralı kesimi ayıklamak için.

Ama bunun dışında sınırsız serbest dolaşım uzak bir ihtimal.

AB üyeliği ise tamamen güç dengesiyle alakalı.
Türkiye nüfus sebebiyle AB'ye girdiği anda AB parlementosunun en büyük koltuk sahiplerinden biri olacak. Yani oylamalarda vs istediğini onaylayıp, işine gelmeyeni reddedip tüm AB sistemini zorlayabilir.

Fransa ve Almanya gibi AB'nin baş aktörleri bunu istemez. İstemiyor da.
0
anten
(21.07.23)
(10)

Gölde,derede ya da barajda yüzeniniz var mı? Niçin boğuluyorlar

cccbehzatccc
merhaba, bu boğulmaların teknik açıklamaları var tabi. tatlı su kaldırmıyor deniz gibi. ve iç akıntı da olabilir.ama yüzmeyi bilip de girenler de boğulabiliyor. daha yeni su kanalında bir genç boğulmuş.bu kayıpların yaygın sebebi nedir sizce?Bir diğer soru: gölde yüzdünüz mü ve nasıl bir deneyimdi?
merhaba, bu boğulmaların teknik açıklamaları var tabi. tatlı su kaldırmıyor deniz gibi. ve iç akıntı da olabilir.
ama yüzmeyi bilip de girenler de boğulabiliyor. daha yeni su kanalında bir genç boğulmuş.
bu kayıpların yaygın sebebi nedir sizce?

Bir diğer soru: gölde yüzdünüz mü ve nasıl bir deneyimdi? kankam iyi yüzer denizde. Sapancada tekneyle açılmışlar. Kayık daha doğrusu. "su çok berraktı ve aşağıda orman vardı sanki. gerildim geri döndüm" dedi, ben de şaşırdım. yüzmek için açılmamış. öylesine gezinti.suyun altı tribe sokmuş. bana ilginç geldi.
Bununla ilgili tecrübelerinizi çok okumak isterim
0
cccbehzatccc
(20.07.23)
Gölde yüzdüm,sapanca gölünde, sanki yüzerken ayağomda taş varmış gibi ağır hissediyordum. Kayıktan atladım ve kayığa ulaşıncaya kadar yoruldum. Akıntı yoktu.
Bir de suyun altından yüzeye çıkmak daha zor geldi.
0
hebanon
(20.07.23)
Gölbilimci değilim ama, ortalama bi göl suyunun yoğunluğu havuz suyuna benzer değil midir ya? Havuzda yüzmekten çok farkı olduğunu sanmıyorum. Hani en büyük fark derinlere açılırsan yorulduğunda tutunabileceğin havuz kenarı yok gölde. O yüzden daha tehlikeli olabilir

Edit: ben denizde büyüdüm, bebeklikten 10 yaşina kadar yazın her gün denizde yüzdüm. Havuza ilk kez 11-12 yaşında girmiştim ve başta bi zor gelse de hızla alışmıştım diye hatırlıyorum. Gölde bi kere yüzdüm sanırım ama onda da bi fark hatırlamıyorum pek.
0
nundu
(20.07.23)
Göl, tatli su. Tatli suyun kaldirma kuvveti daha dusuk. Havuz ile göldeki su, ayni su degil.
0
ahm1
(20.07.23)
yirmili yaşlara kadar yalnızca denizde sonrasında genelde havuzda yüzdüm. havuzda da hiç rahatsız hissetmedim. tatlı su gölünün içerdiği az miktarda mineralden ötürü deniz ve havuzdan çok daha düşük özkütleye sahip olduğunu sanıyorum.

ikinci sebep oynak ve içine çeken çamurlu zemin olabilir, dere ve göl zeminleri deniz gibi değil, kumdan çok akarsularla taşınan ince killi toprak yığınlarıyla dolu, bunlar üstüne basıldığında ayağa resmen yapışıp içine çekebiliyor, sığ dize kadar gelen yerlerde bile denenip bu etki hissedilebilir.

su kanallarının ve sulama göletlerinin içi de ya membranla kaplı ya da beton, bir de konik zemin, destek alacak kaymadan ayakta durulabilecek bir yer yok eğimden ötürü.

"su çok berraktı ve aşağıda orman vardı sanki. gerildim geri döndüm"

bu his bende de var, doğal ortamın olmadığı için savunmasız hissediyorsun, hadi sahilde büyüdüm deniz yaşamı hakkında bir şeyler biliyorum ama göl tamamen yabancı bir ortam, arada göl balıkçılığı programlarında gördüğüm dev kedi balığı turna balığı gelip ucumdan azcık alır mı acaba diye hisler gelebiliyor.
0
engelbert humperdinck
(20.07.23)
sapanca golunce defalarca yuzdum, suyu cok guzeldir, hicbir sikinti yasamadim deniz gibiydi.

Sonra iznik golunde yuzmustum galiba, boktandi. Bir suru su yilani vs, golun dibi cok karanlik. Korkutucuydu.

Alibeykoy barajinda yuzdum, o da boktandi, karanlik, bulanik su vs.

Bogulmalarin nedeni buyuk ihtimal golun tabaninin cok yumusak olmasi, basinca dizine kadar girersin bazi yerlerdi balcik icine. Kaldirma kuvvetiyle falan alakasi yok, golde dip akintisi falan da olmaz, bogaz gibi yerlerde olur o.
0
cooperr
(20.07.23)
zemini çakıllık bizim "çay" dediğimiz derelerin gölet yaptığı noktalarda çok süper yüzülüyor. en meşhuru da hasan boğuldu sanırım.
0
alperz
(20.07.23)
Kaldırma kuvvetinin azlığı ve balçık olan dip iyi yüzme bilen insanı boğacak etmenler değil.

Yüzme bilseniz bile boğulmanıza neden olacak 2 etmen var baraj ve göllerde;
Birincisi- göllerde kıyıdan açığa ve suyun dibine doğru akıntı olma ihtimali var. Güçlü rüzgarlar alan göllerde bu yaşanabiliyor. su yüzeyimden kıyıya doğru esen rüzgar, suyu yüzeyden doğru kıyıya taşıyor, bu su bi noktada dibe ve açığa tekrar dönmeli. Bu nedenle suyun dibine ve açığa doğru da ters bir akıntı oluşuyor kıyıya yakın. Bu vakum etkisi yüzme bilen insanı da boğabiliyor.

İkincisi de barajlarda, kanallarda gerçekleşecek bir şey. Barajın duvarında, suyun altında, eğer bir açıklıktan ufak bir su barajın/ kanalın diğer tarafına akıyorsa, barajın yüzdüğümüz tarafında o su akan açıklığa doğru bir çekim oluşuyor. Bu çekimin etkisi baraj duvarını takip edip direk yüzeye çıkmıyor. Suyun ve havanın şartlarına göre barajın ortalarında bi yerde dibe doğru bu vakum etkisi oluşabiliyor.
Bu da yine yüzme bilen insanı boğacak bir etki.

Arkadaşınızın dibi yosunlu görüp endişelenmesi yosundan korktuğu anlamına gelir o kadar.
0
zimbirik
(20.07.23)
Cesaretten ve bilmediklerinden dolayı boğulduklarını düşünüyorum ben.

Gölde yüzmedim. Bataklık olur çeker, benim için diğer sebepte bana temiz gelmiyor.

Havuz denizden daha çok kaldırıyormuş gibi geliyor.

Deniz ise başka, bilmediğim yerde kenarda yüzerim bunun akıntısı var, balığı var vs.
ama iç anadolulu arkadaşlarla sapancaya gittik üniversitedeyken, ben gölde yüzmem dedim bunlar hem beni eziklediler sen hayatında kaç kere bodrumda marmariste yüzdün de burayı beğenmiyorsun diye (marmarisliyim) hem de hemen açıldılar.
0
Coma
(20.07.23)
suyun kaldirma etkisi cok onemli degil. sadece kaldirma etkisine bakarsak saf suda bile insan yuzebilir. asil etmen dip akinti yada girdaplar. ozellikle volkanik daglarin kraterlerinde olusan goller huniden bosalan su gibi dibe dogru ceker ve bu cekime kapildiysaniz cikmasi cok zor olur. bu sekilde bogulmus profesyonel yuzuculer bile var maalesef
0
crucio
(20.07.23)
Denizsiz bir ülkede yaşadığım için sürekli göl ve nehirlerde yüzüyorum. Bazı göllerde o kadar balçık oluyor ki hem dibi göremiyorsun hem de dize kadar olmasa da baya bi batıyosun bir anda. O yüzden o göllerde yüzmüyorum.
Dibini en azından girerken görebildiğim göllerde başka insanların da girdiği noktalardan girmeyi tercih ediyorum, bunun sebebi de otlar. Bir kez kafama göre (yüzülebildiğini bildiğim bir gölde) otlu taraftan girmiştim. Otlar neredeyse yüzeye ulaşıyordu ve her ayak çırpmamda ayağımın etrafına dolanıyorlardı. panik oldum sonra sırt üstü yatıp kolları yana açarak yüzdüm sadece. Korkunçtu.

Güzel, berrak sulu bir gölde yüzmek ya da bir dağ gölünde buz gibi suda yüzmek denizde yüzmekle kapışır bu arada.

Grnel olarak panik insanların boğulmasındaki en büyük sebeplerden bence.
0
kuehles blondes
(21.07.23)
(4)

Düğünden gelen altınları napıcaz?

sacrilegious
Merhaba,Ağustos sonu Estonya ya taşınacağız. Düğünden topladığımız altınları ne yapmalıyız bilemedik. Eşim orada bankadan kasa kiralarız diyor. Kendisinin oturum izni vs mevcut. ben altınları euroya çevirip direkt hesaba atalım diyorum. Siz olsanız napardınız?Not:11 yarım 27 çeyrek 34gr altın var. v
Merhaba,

Ağustos sonu Estonya ya taşınacağız. Düğünden topladığımız altınları ne yapmalıyız bilemedik. Eşim orada bankadan kasa kiralarız diyor. Kendisinin oturum izni vs mevcut. ben altınları euroya çevirip direkt hesaba atalım diyorum. Siz olsanız napardınız?

Not:11 yarım 27 çeyrek 34gr altın var. ve ayrıca ailelerin taktığı satılmayacak olan setler ve bilezikler de var. Burada kasa kiralayıp avrupaya taşınmak çok mantıklı gelmiyor
0
sacrilegious
(19.07.23)
biz bankanın altın gününde bunları götürüp gram altına çevirip hesaba yatırmıştık. Fakat öyle yaparsanız gerektiğinde mecburen bankanın gr altın kurundan bozup döviz vs. alacaksınız (çapraz kur varsa belki direkt döviz de alınabilir). Bi ara piyasa ile bankaların kurları çok ayrı telden çalıyordu şimdi yaklaştı mı bilmiyorum.
0
nhk ni youkosu
(19.07.23)
yurtdisinda yasadigimiz icin hepsini USD yapip goturduk.

yurtdisinda burma bilezigi, re$at altinini kim ne yapsin..
0
cooperr
(20.07.23)
sistemini tanimdiginiz dilini anlamadiginiz (oldugunu varsayiyorum) ulkenin bankacilik sistemine o kadar ucuk bir giris yapmayin bence. turkiye'de buyuk bilinen bir bankada dursun veya bozdurup euro.
0
hot potato
(20.07.23)
Avrupaya tasiyip napacaksiniz? Litvanyadan bildiriyorum oyle kuyumcuya gidip bozduramayacaksiniz.
Ya tr de kalacak karagun mantigiyla, yada euro yapip aktaracaksiniz , bu para nereden geldi diye de sorar Eston bankasi yuksek ihtimalle.
0
wallcan
(20.07.23)
(4)

ihaleyi kazanan firmanın vazgecmesi

violetsky
ihaleyi kazanan firma sozlesme müzakereleri esnasında ya da öncesinde işi yapmaktan vazgeçerse ne oluyor? Sonuçta imzalanmış ve firmayi bağlayan bir sozlesme yok. İkinci en iyi teklife tabi ki geçilebilir fakat arada geçen zamanın, harcanan adam saatin hesabı vazgeçen firmaya nasıl yansıtılır? Firma
ihaleyi kazanan firma sozlesme müzakereleri esnasında ya da öncesinde işi yapmaktan vazgeçerse ne oluyor? Sonuçta imzalanmış ve firmayi bağlayan bir sozlesme yok. İkinci en iyi teklife tabi ki geçilebilir fakat arada geçen zamanın, harcanan adam saatin hesabı vazgeçen firmaya nasıl yansıtılır? Firmanın vazgeçmesi engelleyecek bir husus ya da idare şartnameye eklenebilecek bir madde var mıdır?
0
violetsky
(19.07.23)
teminatı yanar.
0
kimlanbu
(19.07.23)
"bid bond" diye bisey var yurtdisinda.

ihaleyi kazandin, baslamadan vazgecersen, ihaleyi senden alip ikinci siradaki adama verirler. aradaki farki senin bond karsilar.. bir nevi sigorta diyebiliriz.
0
cooperr
(19.07.23)
bu sebeple firmalardan teminat mektubu istenir ihaleye girerken. ihaleyi kazanamayanlarin mektuplari iade edilir ama kazanan firmanin mektubu tutulur.

maddi para kaybi yaninda guven kaybi da cok ciddi tabi boyle bir durumda.
0
antikadimag
(20.07.23)
Kamu ihalesi ise geçici teminatı (Verdiği teklifin %3'ü) irat kaydedilir + x sene boyunca ihalelere katılma yasağı alır.

Eğer özel ihale ise, teklif mektubu ile birlikte teminat mektubu yerine teminat senedi, teminat çeki gibi bir şey isteyebilirsiniz (bankalar özele teminat mektubunu çok zor verirler). Bunun için de ihale şartnamesini bu işleri yapan bir avukat ile oturup çalışmanız lazım. Karşı tarafın da kendini güvende hissetmesi gerekir. Kimse rastgele bir cümle ile "teminat verilecektir" diye onları da vermez.
0
malheiros
(20.07.23)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.