Giriş
(12)

Bitter Çikolata tavsiyesi

karabasun
iyi günler. internetten sipariş edebileceğim bitter çikolata tavsiyenizi beklerim :)filtre kahvenin yanında bir parça hoş oluyor..
iyi günler.
internetten sipariş edebileceğim bitter çikolata tavsiyenizi beklerim :)
filtre kahvenin yanında bir parça hoş oluyor..
0
karabasun
(21.04.20)
lindt güzeldir. acılısı, tuzlu/karamellisini, limonlusunu, nanelisini denedim. nanelisini mutlaka dene.
yerli dersen eti flavia ve nestle %82 bitter var.
0
sutlu nescafe
(21.04.20)
yani ister filtre kahveyle icin, ister sade kitir kitir yiyin.

lindt in 20 tane farkli dark cikolatasi var secin begenin alin keyfinize göre. migrosta var online.
0
duygusuzromantik
(21.04.20)
market cikolatalarindan bence en lezeetlileri eti cikolatalar. eti kkaram serisinin bir suru cesidi var onlari tavsiye ederim. onun disinda da eti ahenk sutlu cikolata su siralar yedigim en iyi sutlu market cikolatasi. ulker cok tatli, milka ve nestle les otesi.

ama ritter sport bulabiliyorsan muthistir
0
exlibris
(21.04.20)
Mcfly
(21.04.20)
%90 üzeri kakaolu bitter tavsiye ederim. Marka fark etmez.
0
acebi
(21.04.20)
@acebi haklı ben Lindt paylaştım ama Nestle de en az onun kadar iyi. hatta f/p daha yüksek.
0
Mcfly
(21.04.20)
godiva lindt.
0
mikahakkinen
(21.04.20)
lindt
düşük bütçe için nestle kare %80

*etiyi de eskiden severdim ama ne kullanıyorlarsa kakaosu pütür pütür un gibi geliyor artık. eritip kontrol ederseniz daha da net görebilirsiniz.

**godiva da keriz silkeleme markası. palm yaı ve daha önemlisi glukoz şurububu basıp havalı çikolata diye yuttruyorlar. glukoz şuruplu çikolata bimde falan vardır bu devirde herhalde ha bi de ülkerin içinde.
0
jimjim
(21.04.20)
kakao kitlesi, kakao yağı oranları yüksek
katkı maddesi içermeyenlerden alabilirsin
ambalaj okuman lazım
lindt baya pahalı
0
bir soru sorcam
(21.04.20)
kahve dünyasının küvertürünü kırıp kırıp yiyin derim.
0
cedric tweedledee
(21.04.20)
Lindt genelde cikolata yapimini ucuza getiren ek gidalari kullaniyor. F/P oranini begenmedigim bir marka.

Vivani markasini siddetle tavsiye ederim.
0
buf-e kür
(21.04.20)
İlginiz için teşekkürler.

Güzel Gıda'nınkini yiyen var mı?

urun.n11.com
0
🌸karabasun
(21.04.20)
(5)

Almancı sorusu

mg3929
Almancı gençlere baktığımda bizdeki ortalama gençlerden daha iri yapılı uzun falan olduklarını görüyorum. Kaliteli beslendikleri için mi? Tc'de hobbit gibi kalan çoğunluğun nedeni makarnayla ya da kalitesiz besinle büyükmek mi?
Almancı gençlere baktığımda bizdeki ortalama gençlerden daha iri yapılı uzun falan olduklarını görüyorum. Kaliteli beslendikleri için mi? Tc'de hobbit gibi kalan çoğunluğun nedeni makarnayla ya da kalitesiz besinle büyükmek mi?
0
mg3929
(21.04.20)
Sırp halkı da aşırı iri yapılı, ben coğrafik olduğunu düşünüyorum.
0
kanlakarisikyagmur
(21.04.20)
Kaliteli beslenme.

Hollanda fakir bir ülkeyken Avrupanın cüceleri diye dalga geçerlerdi. 1 yüzyıl sonra Ticaretle en zengin devletlerden biri oldu.

yüzyıl içinde 15-20cm boy attı adamlar, şu an hala Avrupanın en uzun boylu ülkeleri içindeler. (Dİğer bir yan etki olarak rüşvet bayağı azaldı. memur iyi maaş aldığında rüşvet almıyormuş)

Aynı şekilde ABD 40-50 yıl öncesine göre 5 kilo fazla 5 cm kısalaştı. sebebi: kalitesiz ve kötü beslenme.
0
KaraSakall
(21.04.20)
Valla benim gördüğüm Türkler Almanya'da bile kısa boylular. Aralarında 3-5 tanesine göre bir sonuca varıyor olabilirsin. Ya da Boşnaklarla karıştırıyor olabilirsin.
0
maxim gorki
(21.04.20)
Milliyetten bagimsiz yeni nesil her yerde hormonlu. Ulan bizim ilkokulda beslenmeye muz konulmasin, alamayanlar var muhabbeti vardi anasini satayim. Muzun, magnumun pahali oldugu yillarda buyuduk. Onlar refah devletinde buyuyorlar bir de. Arti parklar, bahceler, spor salonlari girla. Mesut Oziller, Ilkaylar nasil yetisiyor, bizim ligin bile alayi gurbetcilerden olusuyor. Hadi onlar uc ornek diyelim gettosuna bile gitsen gidiyorsan kikboks, tekvando, vucut gelistirme bilmemne yapan bir suru adam var. Biz de beden egitimi dersinde milleti spordan sogutuyorlardi, 19 mayis, 29 ekim ayagina asker gibi sag sol yurutuyorlardi sadece, spor yaparsan, iyi beslenirsen fizik olarak serpiliyorsun cok kotu genler yoksa.
0
freedonia
(21.04.20)
Ne kaliteli beslenmesi... En cok cop yiyenler maalesef orta ve alti kazanan gocmen ailelerin cocuklari. Türkiye gocmenlerinde de durum ayni. Cin nudellerini susuz gomuyorlar trende. Onemli bir kismi da sagliksiz gozukuyor, asiri kilo sebebiyle.

Bunun yaninda, burada cocuklar spora yonlendirilir, en azindan okulda bunun alt yapisi vardir. Türkiye´deki cocuklara oranla Almanya´dakilerin daha cok spor yapma sanslari var.
0
buf-e kür
(21.04.20)
(11)

her şey kahve için - olmayan parayla kahve ekipmanı alma

MtKrt
şuan param yok, ancak yaz ortasında alabilirim. hayal aşamasında diyelim. hayal ede ede bunları mı istediğin, vizyonunu seveyim derseniz de haklısınız :Dher gün garanti 1 bardak filtre kahve içerim. tam olarak 350ml.elimde olanlar :delonghi kg49 + french presshttps://www.hepsiburada.com/delonghi-kg4
şuan param yok, ancak yaz ortasında alabilirim. hayal aşamasında diyelim.
hayal ede ede bunları mı istediğin, vizyonunu seveyim derseniz de haklısınız :D

her gün garanti 1 bardak filtre kahve içerim. tam olarak 350ml.
elimde olanlar :
delonghi kg49 + french press
www.hepsiburada.com

kahve öğütücümden memnun değilim, bir süredir değiştirmeyi planlıyordum ama fiyatlar çok uçuk. tam bu noktada farklı seçenekler çıkıyor.

şimdiiiii, şu öğütücülerden birini alıp daha lezzetli kahve içmek mi? (çünkü kg49 çekirdekleri rezil ediyor, hiç tutarlılık yok, kafasına göre çekiyor. kalınlık garanti değil,uyumsuz)
--bunu sadece merak ediyorum,pek kaliteli görünmedi---
www.tchibo.com.tr

---ama bu tam işini iyi yapanlardan gibi görünüyor---
www.tchibo.com.tr


yoksaaa, laaann oğluuum. kaliteli otomatik bir kahve makinesi al, rahatına bak mı dersiniz ? "öğütücüyle french pressle uğraşma, hepsi bir arada olsun, kolayca hallet" mi dersiniz?
---özellikle bu ürün çok hoş ve fiyatı da güzel geldi.----
www.tchibo.de

tavsiyelerinizi merakla bekliyorum
0
MtKrt
(19.04.20)
en son dediginiz dogru.

alin otomatik bir makina gecin.

bu arada 199€ gayet iyi bir fiyat.
0
duygusuzromantik
(19.04.20)
Kahve ogutucuye 1.000 üzeri vermek istemiyorsaniz cok duzgun el ogutucusu alin ya da 2. ele yonelin.

Ogutucu cok cok onemli, iyi ogutucunuz ve iyi kahveniz varsa klasik bir el filtresi ile bile harikalar yaratirsiniz.

Tchibo asla bakmaniz gereken bir adres degil.

Otomatik makinelerde, cogu seyi kontrol etmeniz zor, adi ustunde otomatik.

Bu kadar kafa yordugunuz ve plan yaptiginiza gore, kahveye kafa yormak istiyorsunuz gibi? Oyleyse duzgun french press ve iyi ogutucu cok iyi bir baslangic olacaktir.

Tavsiyem bodum french press ve Porlex Mini ya da duzgun 2. el bir Hario ogutucu.

Yanina da, dijital kahve terazisi. Standartinizi bulmak, denemeler yapmak ve olculeri karsilastirmak icin. Hario V60 Terazi vb...
0
buf-e kür
(19.04.20)
Bence de tam otomatik bir makina. Diğerleriyle uğraşmaya değmez. Bu tip işlerde para kısıtlıysa bir müddet bekleyip ideal olanı almak her zaman iyidir. Hayatım boyunca gerekirse para biriktirmeyi bekledim. Ama hep kalitelisini ve ideal olanı almaya çalıştım. İmkanlar dahilinde tabi. Çünkü kalitenin üstü sınırsız olabiliyor.

Almanya linkini verdiğinizi görünce şunu tavsiye etmek istedim.

www.amazon.de
0
o ben degilim
(19.04.20)
@buf-e kür
"Bu kadar kafa yordugunuz ve plan yaptiginiza gore, kahveye kafa yormak istiyorsunuz gibi?"
evet hocam ama tartı ve öğütüye o kadar para verip zaman konusunda da iyileşme olmayınca biraz üzer gibi. değer tabii ama bu parasızlıkta pek mantıklı gelmedi :D fakirliğime lanet olsun.
o kadar para vereceksem biraz daha hızlı, daha kolay olanı yapayım diyorum. tabii makine mümkünse makine olmalı.

@o ben degilim
hocam makine güzel ancak sadece filtre kahve içen biri için o makine gereksiz ve israfi gibi geliyor. yani onda en fazla americano yanına 40 yılda 1 espresso içerim. onun için de 4k yine fazla. veee yine para yine hüzün.
0
🌸MtKrt
(19.04.20)
@mtrk

bu arada filtre kahve iciyorsaniz normal espresso yapacak makina normalde 25-40 ml su gecirecegine, 200-300 ml su gecirecek. filtre kahve gibi oluyor zaten.
0
duygusuzromantik
(19.04.20)
@MtKrt, otomatik makinanin uzerinde oynama yapamiyorsunuz, size hep ayni kahveyi veriyor. Ben biraz daha sert bir kahve istiyorum ya da hafif kavrulmus bir cekirdek aldim, daha sicak suyla demlenmesini istiyorum, yapamiyor. En azindan bana full otomatik makina kullanmak zevk vermiyor. Ayni disarida ucuz bir otomattan aldigim keyif ne ise, daha fazlasini vaad edemiyor.

French press ile evet biraz daha vakit olduruluyor, daha hizlisi icin klasik ya da v60 filtre kahve demleme sekillerine bir bakin derim. Otomatik kahve makinesinden cok cok daha ucuz ekipmanlar.

Teraziye gelince, o geldikten sonra, kahve demleme anlayisiniz degisiyor. Bir standartiniz oluyor, sevdiginiz bir demleme seklini bulma yolunuz oluyor. Hepsinin ikinci eli var, baktiniz size uygun degiller, hepsini teker teker cok kolayca elden cikartirsiniz.

Tavsiye olarak, unlu nerd James Hoffmann videolarini yazmayi da unutmayayim.
0
buf-e kür
(19.04.20)
@buf

full otomatik makinelerin neredeyse tamami sicaklik, ögütme, su, vb seylerin ayarini yapmaya olanak sagliyor aslinda. bazisinda cok trivial olmayabilir ama hepsinde diyebilirim, siz bulamamis olabilirsiniz.
0
duygusuzromantik
(20.04.20)
@duygusuzromantik, verdigi 3-5 secenekten birini seciyorsunuz, secim yapiyorsunuz, bu manuel "ayar" yapmak degil aslinda.

Ogutme isini dogru yapabilen ev tipi otomatik sayisi kactir ki? Bazi makineler komik bir sekilde 3 farkli ogutme secenegi veriyor, bunlar eski makineler de degil. Isiyi 91, 92, 93, 98 diye ince ayar yapabildigim makine gormedim, vardir belki. Sertlik ayari, linkte verilen gibi genelde. Ya tek ya doppio yapiyor, ikisinin ortasinda bir sey icin yine manuel mudahale gerekiyor 1:2,2 istiyorum diyelim, ben terazi kullanip durdurmaliyim su cikisini. Full otomatiklerin isi o zaten, ayar yaptirmamak, sifir ugras.
0
buf-e kür
(20.04.20)
french press'te istediğin tadı alabiliyor musun ki? Bence makine yerine daha ucuz v60 veya chemex(ve alternatifi) şeylere bakabilirsin. Pour over şekilde yapmak daha iyi geliyor bana.
0
nhk ni youkosu
(20.04.20)
@buf

cok uzatmak istemiyorum bu tartismayi.

ev tipi olsun olmasin hepsi özelliklerde ya kolayca bahsettiginiz gibi 3-5 basit secim verir, ama programlanabiliyor hepsi, dügmeye basmak kadar kolay degil ama komplex hic degil.

sadece cogunda gizli, özel olarak bir yere 20 saniye basili tutacaksiniz filan seklinde. sonra x sonra y ile filan ayarlanir. kolay temelde böylece basit secimlerin disina cikilabiliyor ince ayarlar yapabilmek icin.

bazilarinda sicaklik degisimi arka kapagi acip termostati tornavida ile ayarlayarak olur.

gastronomi tipi makineden hic bir farklari yok aslinda. ne ayar varsa hepsinde vardir.

tek farklari bu makinelerin malzemeleri günde 300 espresso yapacak kadar saglam degil.

elbette parayla beraber kalitesi artar makinelerin, kahve icin pek bir sey degismez.
0
duygusuzromantik
(20.04.20)
Bana göre en önemli şey filtre kahvr için diyorum; kahve çekirdeği ve taze öğütmek için kaliteli bir öğütücü. Kesinlikle bıçaklı öğütücü almayın ki zaten araştırıp okumusunuzdur siz de. French pressle kahve içmeyi hiç sevmedim ben alternatiflere yönelin derim. Pour overlar olur, aeropress olur vs. Olmadı 2. El bir filtre kahve makinesi ve manuel değirmen al. Daha sonra değirmeni elinden çıkarıp, kaliteli birşey bulabilirsin.
0
solenkol
(20.04.20)
(14)

Kahve gurmesi olamamak

Fusha
Şikayet ettiğim bir konu değil, sadece nasıl bir başlık sltinda sorayım bu soruyu bilemedim. Kahve ile ilgili yorumlar, entryler okuyorum. Kavrulduktan iki hafta sonra bayatlar, sonra tat alamazsın vs gibi yorumlar hep. Aman taze kahve alın, kendiniz kavurun, aman kendiniz ögütün vs vs. Ben hep öğüt
Şikayet ettiğim bir konu değil, sadece nasıl bir başlık sltinda sorayım bu soruyu bilemedim. Kahve ile ilgili yorumlar, entryler okuyorum. Kavrulduktan iki hafta sonra bayatlar, sonra tat alamazsın vs gibi yorumlar hep. Aman taze kahve alın, kendiniz kavurun, aman kendiniz ögütün vs vs. Ben hep öğütülmüş kahveleri alıyorum (çoğunlukla Tchibo, bazen Jacobs vs) bir yıl beklemiş kahveleri de acayip keyifle içiyorum. Siz bir kahvenin bayat olduğunu anlıyor musunuz? Üç dört yıllık bir kahve buldum geçenlerde. Valla bir tek onun bayat olduğunu anladım. Onun haricinde 1-2 yıllık kahvelerin bayat olduğunu bir türlü anlayamıyorum.

Ciks mekanlarda kahve icmisligim de var. Üçüncü dalga ama çok yaygın olanlardan değil. Onlarda içtiğim de aşırı farklı ve aşırı taze gelmiyor bana.

Benim çıkarımım şu; hiç taze kahve içmediğim için tazeliğin farkına varamıyorum.

Konuşma ihtiyacı hissettiğim için uzun uzun yazmış olabilirim. Malum karantina günleri. Tenks in edvins.
0
Fusha
(19.04.20)
abi olay şu, o kadar ufak tatlar aromalar var ki farkı anlamak için 2 kahveyi 3 kahveyi 4 kahveyi vs. aynı anda denemen lazım. şey gibi düşün müzikte referans ses sayesinde diğer sesleri daha rahat algılarsın ya onun gibi. karşılaştırma yaparak o tatlar kafanda yer ediyor. ha bakma ben de öyle pek yaptığımdan değil çok kahve içen biriyim bana pahalıya patlar böyle fantezilere girmeye kalksam.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(19.04.20)
Hocam farklı kahveleri değil de aynı kahveyi birkaç demleme yöntemi ile demliyorum aradaki yedi farkı bulamıyorum :) V60 ile French press farkını algılayamiyorum mesela. Tat almada bir sorun mu yaşıyorum onu merak ediyorum bir yandan. Her türlüsünü seve seve içiyorum. Belki de cehalet mutluluktur deyip içmeye devam etmeliyim :))
0
🌸Fusha
(19.04.20)
bir şeyleri yanlış yapıyorsundur.

1. öğütmeleri farklı olmalı. v60 ince, french press kalın gibi.
2. kullanılan kahve-su oranı farklı olmalı. bu biraz zevk meselesi aslında ama ikisinde de aynı su-kahve oranı ile ikisinden de ayrı ayrı iyi sonuç alınamaz.
3. su sıcaklığı da bi faktör de bunu sktr et aşırı önemli değil bana kalırsa özellikle yeteri kadar sıcak su kullanmıyorsan veya cayır cayır kaynayan suyu saniye geçirmeden kahveye boca etmiyorsan. her türlü 93 derecelere falan düşer sıcak su daha kahveye temas ettiği anda bile.

neyse ama en önemlisi bazı kişilerin cidden pek damak tadı denen şeyi yok ya. 2-3 ay önce arkadaşla dışarıdan tavuk pilav söyledik baktım kokuyor baya baya tadı garip. arkadaş benim tavuk pilavı da hapır hupur gömdü hiçbir şeyi yoktu mis gibi diye.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(19.04.20)
tam demleme yönteminde sıkıntı vardır diyecektim, v60 ile frenchpress farkını anlayamıyorum demişsin.

Valla ben french'ten Chemex'e geçtiğimde (ki geçme ihtiyacı hissetmiştim, french press istediğim şeyi vermemeye başlamıştı) çok büyük fark yaşamıştım. V60 da chemex'in küçük tek kişilik olanı gibi işte. Ha ama şu var, yine aldığın kahve kötüyse anlayamıyor olabilirsin. Kendin çekmesen bile, daha küçük kahvecilerden (starbuck, tchibo değil) taze çektirip al. Mesela o zincirlerde hemen çekip sana verseler bile kavurma tarihi aylar öncesi oluyor ve starbucks kahveyi çok yakıyor cidden.

Ben geçen boxxcoffee diye bir yerden aldım mesela, ilk defa online aldım. Gayet aromalı güzeldi. Kafana göre beğendiğin çekirdeği seç al (ülke isimlerini arat veya aratma fiyatına göre al :D) yine de o zincirlere göre farkı hissetmelisin. V60 ile yaparken (eğer chemex gibiyse) kahvenin üzerine biraz (hepsi ıslanacak kadar) su koyup 30-40sn bekle sonra yapmaya giriş. Aromayı etkiler.

Bu arada içtikçe farklı şeyleri gördükçe tat algın gelişiyor bence de. Ama bazen kötü de olabilir, basit şeylerle mutlu olmayı unutuyorsun hahah.
0
nhk ni youkosu
(19.04.20)
Muhtemelen öğütmeler farklı olmadığı için bir fark hissettendim demek ki hocam. Suyun sıcaklığını ölçmek için aparatım yok ama 45-60 saniye bekletiyorum kaynattıktan sonra. Teşekkürler hocam.
0
🌸Fusha
(19.04.20)
@nhk, dediğiniz siteden alacağım hocam, 30-40 saniye bekleme olayını da deneyeceğim. Teşekkürler.
0
🌸Fusha
(19.04.20)
Çekirdek olarak al. Kavrulma tarihi yeni olsun. Kendin çek. Kendin demle: v60, french, mokapot... biraz alıştıktan sonra hemen fark edeceksin. Taze kahvenin kendine has değişik bir acılığı oluyor.
0
i ve been mistreated
(19.04.20)
Herkes öğütme demiş, öğütme de kahvede en önemli ilk 3 kriterden biri tamam ama arkadaş daha V60 ile French Press farkını anlayamıyorum demiş.
Diyelim ki elimizdeki kahve French Press'e göre öğütüldü. Bu kahveyi French Press'te içtik tamam sıkıntı yok.
Aynı öğütülmüş kahveyi V60'da yaparsak su içeriz. o artık patates suyu olur kahve değil ve bu farkı anlamamanın imkanı yok.

Bana kalırsa ya kötü kahveler içiyorsunuz (ki Tchibo, Jacobs gayet kötü kahvelerdir) ya da bayat kahveler içiyorsunuz (ki Tchibo, Jacobs gayet bayat kahvelerdir).
Siz bakmayın o paketlerin üstünde 6 ay sonrasının SKT'si olmasına.
Kahve çekirdek halde EN FAZLA 3 ay içinde tüketilmelidir, sonrasında keyif vermez (ki ideali 1 aydır)
Ve kahve ÖĞÜTÜLDÜKTEN 3 DAKİKA SONRA bayatlamaya başlar, aromaları yavaş yavaş uçar.
Kapalı bir kap içinde 1 haftaya kadar iyi kötü aroma verir yine, ama sonrasında yine patates suyu içmeye başlarsınız.

Benim tavsiyem Amerika ve Afrika kahvelerini yanyana ve aynı dememe yöntemiyle içmek.
Mesela Ethiopia ve Guatemala kahvesini, V60'ta aynı anda içtiğinizde anlamama şansınız yok.
Biris daha yoğun ve gövdeli bir kahvedir (Guatemala), diğeri daha meyvemsi ve ekşimsi bir kahvedir (Ethiopia).
Ama çok önemli noktalardan biri de kahveyi aldığınız yer. Bu denemeyi yaparken aldığınız kahve Tchibo falan olmasın. Yeni nesil kahvecilerden birinden için, tavsiye edebileceğim birkaç kahveciyi de şuraya bırakıyorum:

Coffee Department
Probador Colectiva
Kronotrop
Roast&Found
0
anatomik
(19.04.20)
Kahveyi bende çok severim bayat kahveyi anlarım ama anladığım tek şey bu galiba. Bide ekşi ve baharatlı tatları sevmiyorum. F. Presten kahve makinesine geçince tat benim için farketti. Fp de ben demleyemiyordum acı oluyordu. Birde Tchibo Starbucks kahveleri bayat onları deneme bence. Kiloluk kahvede alma tek kişiysen bitmiyor bayatliyor.
0
Topalordek
(19.04.20)
Bayat kahveyi anliyorum, cogu ortalama icici de anliyor. En son bir arkadasimin evinde Türk kahvesi ictik, ben kabalik olmasin diye ses cikarmadim. Diger arkadaslarim -evlerinde asla kahveyle ugrasip, on tane makinesi olan insanlar degiller.- anladilar ve sordular paketin ne zamandir acik oldugunu.

Kendim yaparken elbette anliyorum, "bluming"de zaten ak ve kara koyun ortaya cikiyor, bayat kahve baloncuk cikartmiyor demlerken. Kavrulma tarihi 5-10 günden geriye gitmemis kahveye erisimim var, disarida ictigimde cok nadir bayat kahveye rastladim. Bekledigim gibi bayat ise, zaten sorun yok, ornegin ucaktaki berbat kahveler... Islak karton kokusu, yanik koku, dumduz derinliksiz bir tat...

Ne kadar iyi bir yerde icseniz de kahveyi, alistiginiz bir damak tadi var, onu ararsiniz. Hep yanik kahve icip, o tadi begeniyorsaniz, 3. nesillerdeki hafif kavrulmus single originler cay gibi gelir. Sürekli bayat icince, ona da alisir, onu ararsiniz mesela. Ama aradaki farki anlamak icin asla gurme olmak gerekmiyor.
0
buf-e kür
(19.04.20)
Aynı durumdayım, kahveyi çok sevsem de farkı anlayamıyorum. Burada yazılanları müsait bir zamanda okuyayım ben de.
0
curukturpkokusu
(20.04.20)
Salla ya. Ne kadar beyaz yaka varsa, kahve muhendisi kesildi basimiza. Kolombiyada, Brezilyada kahvenin anavataninda dogal kahve ice ice buyuduler sankim. Dog person, cat person yok mu? Tea person coffee personu da var onun iste. Cayciyim ben de gec, cayci ol. Var mi earl grey gibisi. www.google.com
0
speedy
(20.04.20)
Ben sudan diyorum, suyu değiştirin bir
Onun dışında damak da eğitilebilen bir şey evde cupping denemek vs baya faydalı oluyor kesinlikle
Onun dışında abi bu tam bir tavşan deliği araştırdıkça okudukça ettikçe kafayı yiyorsun yok şöyle demlemeydi yok bunu şöyle yapın şu öğütücü süper vs vs gidiyor bu iş.
Anlamadığım şey şu hocam french pressle kağıt filtre arasındaki doku farkını ayırt edemiyor musunuz?
Eğer istanbuldaysanız probadordan bir sipariş verin evde demleyin için bir de dükkanını ziyaret edip size demlemelerini isteyin yani sorun sizin demleme şeklinizde mi suda mı onu bulmaya bakın eğer devasa bir fark varsa
0
milletin efendisi olmaya gelen adam
(20.04.20)
bakma sen onlara hepsi şekil yapıyor. şu kahve muhabbeti de "bak ne kadar rafine zevklerim var" demek için başladı bence. içen içsin de yarım saat muhabbetini yapmak budur yani. çoğu da anlamıyor bence.
0
black mamba
(20.04.20)
(13)

Sıkıntıdan patlamamak için ne yapıyorsunuz?

fragile lady
Bu iş her geçen gün daha da tahammül edilemez bir hal alıyor. Yaptığım hiçbir şey keyif vermiyor ve modum her geçen gün biraz daha düşüyor. Bu süreçten önce de uzun zamandır genellikle evdeydim, o nedenle artık tahammülüm kalmadı. Bir an önce o normal ve yoğun hayata dönmek istiyorum ama şu an norma
Bu iş her geçen gün daha da tahammül edilemez bir hal alıyor. Yaptığım hiçbir şey keyif vermiyor ve modum her geçen gün biraz daha düşüyor. Bu süreçten önce de uzun zamandır genellikle evdeydim, o nedenle artık tahammülüm kalmadı. Bir an önce o normal ve yoğun hayata dönmek istiyorum ama şu an normallikten çok uzak bir noktadayız. Siz tüm bu olup bitenlerle nasıl baş ediyorsunuz?
0
fragile lady
(19.04.20)
genelde seks yapıyoruz
0
h264
(19.04.20)
fiziksel aktivite icin kendimi zorluyorum.
bir şekilde güneşle vakit geçiriyorum.
uyku düzeni de çok önemli :/ bunu henüz başaramadım.
0
picassoishere
(19.04.20)
Sevdiğim işi yaparak bu sorunu çözdüm, tavsiye ederim.

Dayanma konusu zor ama biraz kendinizle hesaplaşınca ikna edebiliyorsunuz :)) Son birkaç yıldır neredeyse hiç evden çıkmadım, ilk defa bu ilkbaharda çıkacaktım.

Ben bile dayanabiliyorsam herkes dayanabilir.
0
hayirsiz
(19.04.20)
ben de tam 35 günün sonunda puzzle yapmaktan, bişeyler izlemekten, kitap okumaktan, temizlik yemek vs ile uğraşmaktan kafayı yemek üzereydim, bunalmıştım ki havalar düzeldi, bahar geldi ve balkon sezonu açıldı. balkona taşınmamla birlikte keyfim de yerine geldi açıkçası, havam değişti. karantinanın ilk günlerine dönmüş gibi hissettim. kahvaltıdan nefret eden ben kahvaltı keyfi yapıyorum uzun uzun, etrafı izliyorum herkes balkonlarında çocuklar filan. kuş sesleri, güneşlenme, balkonda bişeyler okuma derken günün 6-7 saatini keyifle geçirebiliyorum. kalanı da yemek, duş, temizlik, bişeyler izlemekle geçiyor. soğuk havavalara göre daha çekilebilir günler en azından.
0
hypathia
(19.04.20)
Biraz şanslı durumdayım. Yazlığa gecmistim bir iki isim vardi ve sonra bu karantina işi daha ciddiye bindi bende kaldım.
Burada uzun zamandır birikmiş işler vardı evde ufak tefek tadilatlar falan, onlarla ilgileniyorum.
Kötü yani neredeyse bitti :(
Ustalık becerilerimi ise baya geliştirdim :)
0
kisa
(19.04.20)
sabah en geç onda uyanıyorum. gün içinde spor yapmaya çalışıyorum kesinlikle. arkadaşlarla görüntülü konuşuyorum. bu günler geçecek diye düşünüyorum.
çalışmadığım zamanlar da bişeyler okuyup izliyorum.
0
asilyis
(19.04.20)
Ben de çok yoğun çalışan bi insanım ama zaten insanları genel olarak sevmediğimden ve kalabalık ortamlar beni default olarak boğduğundan bu süreçte hiç sıkılmıyorum. Yani amaç boş vakit doldurmaksa ve bu gerçekten isteniyorsa kişi kendine çok fazla iş bulabilir. Mesela ben çoook öncesi aldığım eski latince dersini tekrar ediyorum. Üstünden kaç sene geçmiş, hatırlamaya zorlarken bayağı zaman geçiyor. Beni tek sıkan şey daha sık dışarı çıkıp hava alamamak.

Sanırım insanlar fiziksel aktivitelerle kafayı bozduğu için sadece düşünme ve odaklandırma gerektiren işlerde hep fail oluyorlar şu an. Ben şahsen kendi kendimle kalıp kendimi dinlemeyi seviyorum. Kendime daha iyi odaklanabiliyorum. Bi de belki bendeki biraz alışkanlık çünkü hayatta aşırı emek harcayıp elde etmeye çalıştığım çoğu şey başkalarından ötürü elimde patladı. Sürekli sonu aşırı kaygan ve ne olcağı belli olmayan işlerele boğuştuğum için bu belirsizlik durumunda yaşamaya alıştım ve karantina ne zaman bitecek endişesi yaşamıyorum. Ana uyum sağlamaya çalışıyorum. O nedenle bi sorun yaşamıyorum şahsen bunla ilgili.

Belki de kendinize odaklanmalı, gerisini çok da dert etmemelisiniz.
0
superfluid
(19.04.20)
bahçeye sebze meyve dikiyorum
0
heidi'nin dedesi
(19.04.20)
Müzik dinliyorum. Sevdiğim grupların konserlerini açıp baştan sona izliyorum. İlk defa baştan sona bir konser videosu dinliyor olabilirim. Gerçi 2007de Pentagram konserine gittikten sonra da izlemiştim kendimi girecek miyim diye :)
0
Fusha
(19.04.20)
evden çalışıyorum, pcde oyun oynuyorum, arkadaşlarla chat yapıyorum, telefonda konusuyorum, film seyrediyorum, borsa forex takip ediyorum, okuyorum, evde spor yapıyorum, balkona çıkıp sokağa bakıyorum hava alıyorum, evdekilerle sohbet ediyorum, yemek yiyorum, sıkılmaya vaktim olmuyor. çok sıkılanları da anlamıyorum.
0
dafuq
(19.04.20)
Calisiyorum, calismak zorundayim, home office denilen lanet sey normalden daha cok vakit aliyor, cok kotu bir organizasyonu var. Ben is-ev ayriminin olmamasindan inanilmaz rahatsizim. Is disinda yapmak istedigim diger seylere zaman gelmiyor, zaman gelse de tembellik ya da isteksizlik cokuyor!

Bas edemiyorum, bundan sonraki normallik eski normallik olmayacak zaten. Yenisiyle nasil anlasirim, bilemiyorum.
0
buf-e kür
(19.04.20)
hafta içi 9-6 evden işle geçiyor zaten. (sabah genelde uyuklayarak)

iki-üç günde bir ekmek yapıyorum, youtube'dan justdance videoları açıp dans ediyorum *aşırı saçma*, suluboyayla uğraşıp bir şeyler çizmeye çabalıyorum. değişik tarifler deniyorum, ara ara evde spor yapıyorum, on tane falan kitap aldım sıraya dizdim, onları okuyorum. bazen de dizi/film açıp bakıyorum.

ve hala hiçbir şeye vakit bulamadığımı hissediyorum, üzülüyorum.

aslında yapacak tonla şey var. mesela yarın da şunu deniycem: www.youtube.com
0
iste o kavunici balik
(19.04.20)
Rubik küpünde 1 dakikanın altına indim,karantina bitiminde muhtemelen rekora koşarım.
0
duptıs
(20.04.20)
(7)

Yeşil çayı nasıl içebiliyorsunuz

condom kurşunu
İnanılma tatsız tuSuz bi tadı var. Bu mu yani :/
İnanılma tatsız tuSuz bi tadı var. Bu mu yani :/
0
condom kurşunu
(16.04.20)
bana cok guzel geliyor :)
yaprak deneyin. cok bekletmeyin yoksa acir. sallama olarak da dogadanin gullusunu cok severim. bir sans daha verin yesil caya :D
0
65 derece
(16.04.20)
ben tadı seviyorum, sadece abartınca bağırsaklara dokunabiliyor
0
gazozailacatmauzmani
(16.04.20)
yaseminlisi limonlusu falan oluyor onları deneyin isterseniz
0
hushhush
(16.04.20)
Naneli olanindan iciyorum ben, daha rahat iciliyor.
0
pike
(16.04.20)
biraz kekik ekliyorum
0
durgunfoton
(16.04.20)
Ben limon, tarçın ve 1 tane karanfil koyup öyle demliyorum. Yalniz tarçın ve karanfili iki üç dakika tutup çıkarmak gerekiyor yoksa bayağı acilasıyor.
0
fraise
(16.04.20)
Kaliteli olacak, iyi su kullanılacak, on dakika haşlanıp içilmeyecek, çoğu çeşidi için 3 dakikadan sonra hoş olmuyor demlemesi.

Ben hep sade içiyorum. Asla her gün içtiğim bir içecek değil ama seviyorum. Bio Sencha tavsiye ederim. Sallama almayın.

Harika çaylar var, aynı bitkiden (ağaç?) toplanmış yeşil çay bulabilirseniz kesinlikle deneyin. Yoksa tuz gibi ince hale getirilmiş iki senelik çayı demlenince, o tadı kimsenin hoşuna gitmez.
0
buf-e kür
(16.04.20)
(7)

mhp neden suclulari saldi?

Leonardo~Da~Vinci
koronadan once de bahceli bunu dile getiriyordu. korona ile bu istegi gerceklesti. mhp'nin bunda ne cikari var?
koronadan once de bahceli bunu dile getiriyordu. korona ile bu istegi gerceklesti.

mhp'nin bunda ne cikari var?
0
Leonardo~Da~Vinci
(16.04.20)
iceride bir suru mafyatik ulkucu var. onlari cikarmak icindir heralde.
0
buenosdias
(16.04.20)
freedonia
(16.04.20)
Aslında bir kişi için...
0
SiyamkedisiZorro
(16.04.20)
çakıcı için
0
yazar yazmaz yazan yazar
(16.04.20)
Fedailere ihtiyaç var her zaman.
0
buf-e kür
(16.04.20)
Bazı kürt mafya babaları pkk ile fazla içli dışlı oldu. Tatil yörelerinin çoğu kürt mafyasının elinde. Buraları almak istiyorlar heralde. Kendi kişisel görüşüm bu.
0
komando kani var bende
(16.04.20)
çakıcı lazım.
0
donisse
(16.04.20)
(13)

Türkçede sesi olan bazı harfler niye yok? Niye eklenmiyor?

plutongezegendegilmi
Nazal n var biliyorsunuz, ñ harfi. Angaralı kelimesini düşünün.Aynı şekilde aslında iki tane k var, k ve q. Kebap ve kara derken çıkan seslere bakın. Ağız yapısı bile tamamen farklı. Çok emin olmamakla beraber sanırım birden fazla h sesi de var.Bu seslerin harf olarak karşılıkları niye alfabede yok?
Nazal n var biliyorsunuz, ñ harfi. Angaralı kelimesini düşünün.

Aynı şekilde aslında iki tane k var, k ve q. Kebap ve kara derken çıkan seslere bakın. Ağız yapısı bile tamamen farklı.

Çok emin olmamakla beraber sanırım birden fazla h sesi de var.

Bu seslerin harf olarak karşılıkları niye alfabede yok? Niye eklenmiyor?
0
plutongezegendegilmi
(15.04.20)
Standart şivenin İstanbul şivesi kabul edilmesi ve bu şivede bu seslerin bulunmaması sebebiyle 1928 öncesi Osmanlı alfabesinde bu seslerin harf karşılıkları (kaf ve kef) bulunmalarına rağmen Latin harfli Türk alfabesinde yer almamıştır.
0
le jeune turc
(15.04.20)
@le jeune turc, ñ tamam ama k harfi için değişen bir şey olmuyor. İstanbul şivesinde de aynı sorun mevcut?
0
🌸plutongezegendegilmi
(15.04.20)
oyle her ses icin yeni harf eklenecek diye bir kural yok. Isin icinden cikamayiz. Bizim gibi toplumlarda okuma yazma orani daha da duser, millet alfabeyi bile ogrenemez. Imamoglu ile konusan Gumushaneli teyze daha okuma yazma bilmiyordu ama pabuc gibi dili vardi, 2019un Turkiyesi, Avrupanin gobegi Istanbuldan bahsediyoruz:) Atiyorum Ingilizcede gold derken o'yu ou diye okur adamlar gould gibi. Bizim gibi duz o okumaz. Ama pot derken duz o okurlar pot derler, pout diye okunmaz ordaki duz, bildigimiz o dur. Bunun gibi bir suru ses var, her ses icin harf uretmeye gerek yok bence.
0
freedonia
(15.04.20)
kebap ve kara derken seslerin değişmesin kendisinden sonra gelen harf değiştiği için olabilir mi? böyle düşünürsen panzer ve pense'yi ele al 2 tane p oluyor?
0
donisse
(15.04.20)
İstanbul Türkçesindeki kalın k’ler aslında o kadar kalın değil. Arapçadaki, Kazakçadaki kadar geriden telaffuz edilmiyor. Kar ve kâr farkını da şapka diye bilinen düzeltme işareti gösteriyor.
0
le jeune turc
(15.04.20)
Söylediğin olay v harfinde de var. Mavi ile davul kelimelerindeki v sesine dikkat edersen seslerden birinin v diğerinin w olduğunu görürsün.

Ancak Amerikan filmlerinde, özellikle isimlerin telaffuzunda sıklıkla tanık olduğumuz, 'Nasıl yazılıyor? Heceler misin?' sorularına biz hiçbir zaman tanık olmuyoruz ülkemizde.

Bu sadelikle bu mükemmelliği yakalayıp bizi 'bir gecede cahilleştirenler'den ve 'dedemizin mezar taşını okuyamaz hale getirenler'den Allah razı olsun.
0
Mirket
(15.04.20)
Her sese karsilik verebilen bir alfabe sistemi var, IPA, ama linguistler disinda kullanani yok. Gunluk kullanimda pratik degil bu kadar nüansin gosterilmesi.

Her dilde durum bizdekine yakin.

Acik e, kapali e de gosterilmiyor standart alfabemizde.

Cevap asla Latin alfabesi kullanmamizla alakali degil. Arap alfabesinin kullaniminda evet daha fazla harf kullanimi vardi, ancak daha fazla ya da farkli bir ses kullanimi yoktu! Osmanli Türkcesi ve Türkiye Türkcesi arasinda bildigim kadariyla farkli ses kullanimi yok!

Ses ayri, harf ayri bir sey.

Düzeltme: Imla.
0
buf-e kür
(15.04.20)
konunun uzmanı değilim, tam da bugün laf aramızda programının tüm videolarını izledim. belki bu biraz yardımcı olur
www.youtube.com
0
MtKrt
(15.04.20)
@donisse sonraki harf zaten baştaki sessiz harf farklı olduğu için değişiyor olabilir mi? P de K'deki gibi bir değişiklik de olmuyor sanırım.

@mirket tam onunla ilgili değil sanırım. çünkü orada mesela c harfini hem k hem s sesini göstermek için kullanıyorlar, aynı bizim yaptığımız gibi, yani asıl sorun farklı sesleri aynı harflerle göstermeye çalışmak. ek olarak başka şeyler olabilir tabi bilmiyorum.

@MtKrt güzel kaynakmış hocam.
0
🌸plutongezegendegilmi
(16.04.20)
buf-e kür güzel özetlemiş.


panzer ve pense'deki p sesleri arasında bir farklılık yok. p sesi sadece dudakların kapanmasıyla biriken basıncın dışarı salınmasıyla oluşturulan bir ses, kendinden önce veya sonra gelen seslerle çok fazla bir etkileşimi yok. olsa olsa p yerine b dersiniz, en azından türkçe için.

türkçede bildiğim kadarıyla nazal n (n seslerinin tamamı nazaldır bu arada, sizin burada bahsettiğiniz n'ye velar -artdamaksıl- n deniyor) herhangi bir anlam farklılığına sebep olmuyor.

ama hava olayı olan kar ve yapılan işin olumlu geridönüşü olan kar arasında anlam farkı var. ama bunun örnekleri de o kadar kısıtlı ki (hatta kar dışında başka örnek gelmiyor aklıma) alfabeye tek bir kelime için ekstra bir harf eklemenin faydası olmaz.

k için dediklerim h için de geçerli.
0
reavelyn
(16.04.20)
bu söylediğiniz sembollerden oluşan alfabeden ziyade fonoloji ile ilgili, örneğin ingilizcede de -i- sesi biri uzun olan i:, diğeri kısa olan ı diye gösterilir ama alfabede tek bir sembolle ifade edilir.

alfabetik sembolleri alt dalları olabilen simgeler dizesi olarak düşünebiliriz.
0
siyah gece
(16.04.20)
@buf e kür

Osmanlı Türkçesi dediğiniz 450 yıllık bir dönem. Geriye gittikçe damak n’sinin ve kapalı e’nin sesletilmediğini düşünmek gerçekçi değil. Ne yazık ki yazdığımı anlamadan ses ve harf farkını vurgulamışsınız. Osmanlı’ya Karahanlılara kadar götürebileceğimiiz bir harf sistemi miras kaldı. Bu harf sisteminde kaf harfi de art damak ünsüzü olarak çok büyük ihtimalle bugünkü Kıpçak lehçelerindeki gibi sertçe telaffuz ediliyordu. Yani kaf hem sembol hem ses olarak da mevcuttu.
0
le jeune turc
(16.04.20)
@le jeune turc, hayir ses ve harf farkini vurgulamadim, son cumlede soyledim, size cevap degildi zaten. Karistirilan bir konu genel olarak.

Türkiye Türkcesi dedim, Istanbul Türkcesi degil. Anadolu´da hem safi kelime avlarinda, hem de fonetik calismalarda ortaya cikiyor ki, hala farkli ses kullanimlari var standart dilde yaygin olmayan. Nurettin Demir hocanin cok calismalari vardir bu konuda.

Osmanli Türkcesi´nde kapali e sesi kullanilmadi gibi komik bir iddiam yok? Kapali e zaten bircok yorede hala kullaniliyor. Nazal n, alfabe karsiligi olmasa da Türkiye Türkcesi´nde hala yeri olan bir ses olarak gosteriliyor, oyle ogretiliyor üniversitelerde. Demek ki standart agiz disinda kullanimi var.


Kef kullanimi elbette ozel bir konu, uc noktali kefin kullaniminin azaltmasindan da anliyoruz ki, yine Osmanli´da da pratiklige gidilmis, okuyucu zaten bilmis o harf g sesi icin mi k sesi icin mi yazilmis, neyi simgeliyor. Her sese harf verilmemesi durumunun zaten Osmanli dönemi alfabesinde ornegi bol.

Gozumden kacmis, "Istanbul agzinda kaf ve kef ayrimi yoktu, o nedenle yer almadi." fikrine katilmiyorum, plutongezegendegilmi´nin sorusundaki ornek, kʰaɾa ve k̟ʰebapʰ, IPA karsiliklariyla gosteriyor ki, standart dilde hala farkli k sesleri kullaniliyor ama gosterilmiyor.
0
buf-e kür
(16.04.20)
(8)

Ev, aile diyince..

kerem555
aklınıza hangi filmler, oyuncular, kitaplar geliyor?Adile Naşit, Münir Özkul, neşeli günler vs aklıma geldi. Onlar dışında..?Dizi olur, kitap olur, film olur.
aklınıza hangi filmler, oyuncular, kitaplar geliyor?
Adile Naşit, Münir Özkul, neşeli günler vs aklıma geldi.
Onlar dışında..?
Dizi olur, kitap olur, film olur.
0
kerem555
(14.04.20)
Dizi:Family guy, modern family, Adams Ailesi

Kitap:buddenbrooklar

film: captain fantastic
0
AlsterWasser
(14.04.20)
Ekmek Teknesi
0
coca cola
(14.04.20)
İtalyan aile olarak da Mario Puzo'nun yazdığı Godfather filmi ve the Fortunate Pilgrim kitabı geliyor aklıma.
0
Misha
(14.04.20)
Dizi olarak Six Feet Under.
0
Misha
(14.04.20)
Dogtooth- Lanthimos
Festen- Vinterberg

Dönüsüm- Kafka
Buddenbrooks- Thomass Mann
Irazca´nin Dirligi- Fakir Baykurt I(akabinde bolca sosyalist, marksist yazin aklima geliyor, Lenin´in Aile´nin Kökeni kitabi gibi kurgu olmayan kötü kitaplar da buna dahil...)


Dizi olarak benim de ilk aklima Six Feet Under geldi.
0
buf-e kür
(15.04.20)
Tabiki süper baba
0
etna
(15.04.20)
Ikinci Bahar - dizi
0
chitosan
(15.04.20)
shamless geldi.

tam bir aile ama bize çok yakın değil.
0
tessera
(15.04.20)
(12)

askere gitmek bir erkek icin gerekli mi?

Transa
sb
sb
0
Transa
(14.04.20)
Hayır.
0
himmet dayi
(14.04.20)
Nefis terbiyesi olur, iyidir. Yanımda yargıtaydan bi hakimle izmarit toplamışlığım var, sen düşün artık. Emri veren de çavuş :) ama gerekli mi, değil.
0
antihero
(14.04.20)
Değil.
Bunu diyen "Anne olmayı reddeden kadın eksiktir, yarımdır." da der.
0
ryhmer
(14.04.20)
hayır, hiçbir canlı için gerekli değil, hatta dünyanın en gereksiz şeyi.
0
sta
(14.04.20)
Insan icin gereksiz.

Birazcik kurallara uyabilmek ve yatak toplama aliskanligi kazanmak ya da spor yapmayi rutin haline getirmek icin kimsenin kimseyi zorla bir yerde alikoymasina gerek yok.
0
buf-e kür
(14.04.20)
Oncelikle 30 yasinda bedelli (kışlalı) yaptigimi soyleyeyim.
20 yasinda serseri, sorumsuz bir karaktere katkisi olur. Universiteyi bitirmis belli bir yas ve olgunluktaki kisi icin gereksiz.
0
pofudukayi
(14.04.20)
pofudukayi +1 adam olmayanları adam edip çıkarabilir. tırnak içinde.
0
nabrukk
(14.04.20)
Hayir değil
0
kreatin
(14.04.20)
Hayir degil. Biz yaptik da ne oldu? Kim ne kazandi
0
exlibris
(14.04.20)
Tabii ki gerekli değil
0
gazozailacatmauzmani
(14.04.20)
Askerden önce adam olmayan, yaramaz ne kadar adam varsa "askere gitsin düzelir" denilir.

Ama hepsi de askerden döntükten sonra aynı tas aynı hamam.

Uzun süreli askerlik dünyanın en saçma şeyi, ama kadınlar dahil tüm vatandaşların 1 ayı geçmeyecek sürece askere alınıp ciddi bir silah va savaş eğitimi verilmeli.
0
John Bloor
(15.04.20)
Hayır hiç kimse için gerekli değildir.
0
kablelvuku
(15.04.20)
(6)

kült film ne demek oluyordu?

neoluyokardesimnebutantantana
izlenmesi gereken mi,başyapıtlara mı deniyor?
izlenmesi gereken mi,başyapıtlara mı deniyor?
0
neoluyokardesimnebutantantana
(14.04.20)
kendini ispatlamış, alanında çok iyi filmler.
0
garavel
(14.04.20)
tam degil. gerci turkiye'de su an "esaretin bedeli olmayan yabanci film" anlaminda kullanilsa da aslinda anlami ciktiginda cok deger gormemis, fakat cogunlukla kucuk bir kitlenin cok sevip takinti yaptigi ve yasattigi film demektir. genellikle bu filmlerin az gorulmesinin sebebi donemine gore cok acayip, cok siddetli, ya da anaakim kulture uygun olmamasidir. yani mesela godfather bir "kult film" degildir, turk sinemasinda en iyi ornegi net sekilde gemide, yabanci sinemada da milyonlarca ornegi olsa da jodorowsky, herzog, alex cox tarzi yonetmenlerin filmleri gosterilebilir.

yani cok daha kisaca aciklayacak olursam ilk ciktiginda populer bir deger gormemis, ama atiyorum 30 yil sonra geriye bakildiginda modern yonetmenleri o zamanin populer filmlerinden daha cok etkileyen filmler.
0
biri gitti kaldi 300 spartali
(14.04.20)
İzlenmesi gerekmez, başyapıt anlamına da gelmez, yani genel olarak başyapıt anlamına gelmez, bir zümre için başyapıt olabilir ama genele hitap etmez. Misal Matrix filmi geek tayfa için başyapıt olabilir ama genel anlamda başyapıt diyemeyiz. LOTR fantastik sinema meraklısı için başyapıttır ama sıradan bir sinema izleyicisi için başyapıt özelliği taşımaz.
0
angelus
(14.04.20)
A cult: a person or thing that is popular or fashionable among a particular group or section of society.

yani belli bir grubu etkilemiş yapımlar. mesela alfred hitchcock filmleri. kesinlikle bana göre değil, izlerken sıkılıyorum ama bir kült bu filmler.

Hoş kült kavramı da tanım olarak oldukça tartışmalı bir konu. kült ile ilgili derin araştırmalar yapan isannların bile çok farklı görüşleri var, bazıları din olayını kült dışında tutarken, kimileri din de külttür diyor. vs vs daha bir çok konuda bu tartışma sürüyor. sonuç olarak belli bir grubu etkilemiş filmler külttür diyebiliriz.

bkz: matrix, v for vendetta, clockwork orange, godfather, vs vs vs


@angelus, sıradan sinama izleyicisi için de görsel açıdan bir başyapıt değeri taşıyabilir, zaten çoğu sıradan sinema izleyicisi bu nedenle izledi bu filmi.
0
cedric tweedledee
(14.04.20)
Kitlesi olacak. Yoksa alanında çok iyi olan bir ton film kült değil. Kitlesi olan ortalama bir film ya da film serisi de kült olabilir, mesela Star Wars.
0
buf-e kür
(14.04.20)
Dünyayı Kurtaran Adam'da kült bir film ama izlenmesi gereken bir film değil.
0
o ben degilim
(14.04.20)
(12)

dışarı çıkıyor musunuz ?

problem34
Sizde durumlar nasıl ? Dışarı çıkıyor musunuz ?
Sizde durumlar nasıl ? Dışarı çıkıyor musunuz ?
0
problem34
(14.04.20)
2 haftadır çıkmıyorum.

Evde zaman geçirmekle ilgili sorun yaşamıyorum ama herkes gibi geleceğe dair epey kaygılıyım.
0
chihirovekohaku
(14.04.20)
Nerdeyse bir aydır çıkmıyorum :-/
0
euteamo
(14.04.20)
Çalışıyorum çıkmak durumdayım.

Bunun dışında market, eczane, bankamatik çıkıyoruz yani mümkün olduğunca hepsini en tenha saatlere denk getirmeye çalışıyorum
0
joehigashi
(14.04.20)
3 haftadan fazla oldu, çöp atma dışında dışarı adım atmadım.
0
inheritance
(14.04.20)
Çıkarsam da motosikletle çıkıyorum.
0
antihero
(14.04.20)
1 aydır hiç çıkmadım ama erkek arkadaşım hemşire, o her gün hastaneden gelirken evin ihtiyaçlarını alıp geliyor. çöpü o atıyor vs..
0
benaslinda
(14.04.20)
Cikiyorum, maalesef ev tasimak zorundayim. Tasima sirketleriyle, 10 kisiyle gorusmemek, fiziki kontaga gecmemek icin cok az insanla ve dolayisiyla cok daha yavas bir sekilde tasinmak zorundayim.

Zorunlu durumlar disinda asla cikmam.
0
buf-e kür
(14.04.20)
2 haftada 1 kere markete çıkıyorum.
0
belkider
(14.04.20)
market harici çıkmıyorum ama bazen uzaktaki markete giderek kaçamak yapıyorum.
0
kedi kovalayan astronot
(14.04.20)
çıkmazmıyım, su almaya gidiyorum, eczaneye gidiyorum, inanırmısın bilmem çöp atmaya bile çıkıyorum. ne gezmek ne gezmek geçen bi çılgınlık yapıp atmye bile gittiğim oldu. tabi çöpleri 3 günde bir, ötekileri haftada 1 hallediyorum.

öö pis demeyin, kokacak çöpleri kapıcının toplama saatinde dışarı çıkarıyorum ama şişedir , pettir falan onları ayırdığım için 3 günde bir atıyorum.
0
hem şişko hem deli
(15.04.20)
34 gündür evden çıkmıyorum. martın 12sinde gelmiştim eve haftasonu tatili için sözde, o günden bu yana yürüyüşe/markete bile çıkmadım.
0
preda
(15.04.20)
Her gün işe gidiyorum yani cikiyorum
0
basond
(15.04.20)
(9)

temmuzda avrupaya gidebilir miyiz?

plastic_angel
ne düşünüyorsunuz?
ne düşünüyorsunuz?
0
plastic_angel
(14.04.20)
istersen gidilir. ama ben gitmem kirli ve eski avrupaya bu süreçte gitmek çok gereksiz.
0
mikahakkinen
(14.04.20)
uçuş yasakları kalkarsa gidebiirsin tabii ki. neden gidemeyesin?

gidilmeli mi? bence hayır. korona geçince belli bir süre daha bu şekilde yaşamaya devam edecek birisi olarak böyle düşünüyorum.
0
pgup
(14.04.20)
Macron schengenin Eylül'e kadar askıya alınmasını önermişti. Öyle bir şey olursa Eylül'den önce zor.
0
himmet dayi
(14.04.20)
Avusturya tatil yapin diyor, hoteller aciliyor, gidilecek ulkeye bagli.

Cekya 6 ay daha yavaslatma yolunda her seyi. Cok ucus olmayabilir.

Almanya icin cok net bir karar alinmadi, mayis sonu baslar ucuslar bence.

Gidilecek ulkeye bagli iste.
0
buf-e kür
(14.04.20)
Avrupaya gidersin, ama türkiye' den degil.
0
VickVickyVale
(14.04.20)
Macron dun ab disi ulkelerle sinirlarin kapali olacagini soyledi. Yani dendigi gibi ab icinde olan kisi dolasabiir de ab dışı cok net degil henuz.
0
logisticsmanager
(14.04.20)
en erken temmuz'u bulur zaten bence.
0
baldur2
(14.04.20)
1 mayistan itibaren heryere gidebilirsin.

kaynak: thy
0
buenosdias
(14.04.20)
hayır gidemezsin net.
0
nuisance
(14.04.20)
(12)

almanya covid-19 tedavisinde neyi doğru yapıyor?

metrobus yoluna kacan angus
125.000 kişi enfekte olmuş. 58.000 kişi tedavi edilmiş ve sadece 2.700 kişi ölmüş.başka bu kadar başarılı bir ülke yok. diğer ülkelerden farklı yaptıkları ne var? vatandaşları sağlıklı ve bağışıklık sistemleri iyi olduğu için mi böyle?
125.000 kişi enfekte olmuş. 58.000 kişi tedavi edilmiş ve sadece 2.700 kişi ölmüş.

başka bu kadar başarılı bir ülke yok. diğer ülkelerden farklı yaptıkları ne var? vatandaşları sağlıklı ve bağışıklık sistemleri iyi olduğu için mi böyle?
0
metrobus yoluna kacan angus
(12.04.20)
takip ve izolasyon...

orada bizde ki gibi hastane firari yok
memlekete gideyim diyen yok
herkes adam gibi evinde oturuyor (devlet desteği ile - maddi manevi )
0
sunriseee
(12.04.20)
Sağlık sistemi iyi. İtalyanın rezalettir mesela. Acile gidip bekleyen kimse yoksa bile 1 saatten önce bakılmaz size. Arkadaşa bisiklet çarpmıştı, 3 saat beklemiştik. Yanımızda kanayan yarası olan - kulak - adama 4 5 litre kan kaybetsen de bişe olmaz demişti doktor adam isyan edince. Dingillik her yerdenuani
0
kveldulv
(12.04.20)
Çin'e baktınız mı? 82 bin vakaları var ama 77.5 bini iyileşti.
0
jelly bear
(12.04.20)
Almanya test sayısında dünyada birinci 1 haftada 500 bin kişiye test yapıldı ki çoğu ülkede hala test kiti yok. Almanya elinde yüksek miktarda test kiti bulunduğu için yüksek şüphe taşımayanlarada test yapabiliyor sonucu pozitif çıkanlar izole ediliyor. Bir de Almanya dünyadaki sayılı bilgi toplumlarından biri halk bilinçli hareket ediyor. Testten ziyade en önemlisi evde kalmak zaten testi pozitif çıkan hafif vakalara evde izolasyon uygulanıyor.
0
acebi
(12.04.20)
Ben de soruyorum kendime bunu. Cünkü Köln'ün Düsseldorf'un parklarında bahcelerinde insan kayniyor havalar cok iyi gittigi icin, yayılma hizi hala düsük degil virüsün. Öyle memlekete gidelim kafasi yoktur belki cogunlukta, ama Avusturya'da kayak tatili yapan gerzekler virüsü yaydılar ilk başta. Herkes rasyonel davranmıyor.

Saglik sistemi mükemmel degil, cok iyi olmanin yakinindan bile gecmez hatta. Berlin Charite acilde 7 saat beklemistim, yatar vermelerine ragmen kapasiteleri yoktu. Yatak kapasiteleri büyüksehirlerde maalesef yetersiz. Duzenli olarak hastaneye gitmesi sart biri olarak, farkli sehirlerde, genelde Türkiye ile karsilastirinca yetersiz hizmet aldım.

Almanya'da 'hastane hastaligi' tehlikeli noktalarda. İspanya ile karsilastirin mesela ya da diger ekonomik durumu Almanya'ya gore kotu olan ulkelerle Avrupa'daki sayilari.

Gelelim iyi yanlarına:

- Neredeyse herkes tarafindan mantikli bulunup uygulanan sosyal mesafe: Ayni evden degilseniz 2 kisiden fazla bir yerde beraber duramazsınız bile. Her gün disari cikmak zorundayim, birini gorunce 10 metre önceden yol degistiriyorum. Diger insanlar da öyle. Sokaga cıkma yasagi yok, isleyen bir sosyal mesafe var.

- Düzenli olarak bilgilendiriliyoruz hem bilim enstitülerince hem de yöneticiler tarafindan. Panik yok. Gidip iki saat sonrasında yasak yürürlülüge koymaca, kati yasaklarla olur olmaz uygulama getirmece yok. Güven duygusu var, islerin transparan yürüdügü inanci var.

- Yeni calismalari var. Tıp ve tıp teknolojisi alanindaki ilericiligi malum. Komsumun annesinden birkac hafta once antikor almislar mesela. Uygulanan ilaclarda da su an icin konservatif davranilmiyor.

- Cok test yapmalari. Semptomlarin hepsini göstermiyor diye test etmeyi reddetmiyorlar, ölü ya da agir hasta oranlari otomatik olarak düsük kaliyor.

- 'Covid-19u olan, hasta hisseden hastaneye, klinige, aile hekimine gitmesin, önce danismanlik hizmeti alsin.' bilinci yaygin. Arayip hastane disinda bir merkezde sizi test ediyorlar, tek gidiyorsunuz, öyle anne babanizi toplayip hastane hastane gezip her tarafa virüsünüzü bulastiramiyorsunuz.

Sürekli hap yazan ve sürekli hap yutan bir sistemi desteklemiyorlar; gorece temiz havasi, yasam standartlari vs. nedenleriyle bagisikliklari daha iyi durumda olabilir.
0
buf-e kür
(12.04.20)
Test sayisi: www.youtube.com

En cok begeni alan yoruma da bakmanizi tavsiye ederim


Mathilde Wesendonck
3 days ago
We are actually very lucky in Germany. One point that isn‘t mentioned is that we have one of the worlds leading corona virologists in Berlin, Christian Drosten. He started researching on the virus back in 2002, he was the one who identified the first CoVid SARS virus in 2003 and developed all the tests. Since then, he focused on corona. He saw what was happening in China in December 2019 already and immediately alarmed our health officials, who took it very seriously. They started distributing the tests all over Germany back in january already, so our labs had time to prepare, and they even arranged that our health insurance needs to pay for the tests. Long before we had the first wave of patients.
So that was a lucky coincidence, but it also shows that politicians need to pay attention to the scientists and take warnings more seriously!!
0
speedy
(12.04.20)
Acikcasi almanya vb ulkelerde (ben avusturya’da yasiyorum) “acile gidince az bekleniyor” olayi yalan. Ambulansla kaldirildigim hastanede 4 saat doktor bekledigimi bilirim. Ya da 6 kez agriyla acile gidip safrakeseme bir kez bile bakilmadigini. (Trde derdimi telefonla anlattigim doktor teshisi sak diye koymustu)

Yani olay hastane/saglik sistemi degil.
Avusturya icin konusacak olursam, sosyal mesafe olayi genel olarak ciddiye aliniyor. Insanlar birbirinin yakinindan gececek olurlarsa yol degistiriyolar ya da kaldirimin genis tarafinda bekliyolar vs.
Herkes sokaga cikiyor, sokaga cikma yasagi yok. Havalar cok guzel gidiyor, acayip sekilde insan var parklarda ama mesafe hep korunuyor. Bence bu yuzden. Millet arkadaslariyla bulussa bile herkesin arasinda minimum 1-1,5 m oluyor, izlemesi komik diyebilirim:)

Test konusu icin bir sey diyemeyecegim ama diyebilecegim tek sey avusturya da fena gitmiyor, kucuk dukkanlar acilacakmis salidan itibaren. Bir de tabi marketlere ve toplu tasimaya maske zorunlulugu geldi.
0
kuehles blondes
(12.04.20)
@jelly bear, siz de inandınız öyle mi? Çin in verdiği sayılara inanmak yerine Şirinler in gerçek olduğuna inanırım daha mantıklı.
0
kaledekiyalnizlik
(12.04.20)
almanya'dayım, dün gezmeye çıktım ve kimsenin izolasyon falan dinlediği yok. parklar aşırı kalabalık, insanlar tanıdıklarıyla dışarı çıkmış ki belli aynı evde yaşamadıkları. 5'er 10'ar kişilik gruplar birlikte oturmuştu ve güvenli mesafe kuralına uyan çok nadir insan vardı.

bilmiyorum benim gördüğüm 250-300 kişi arasından yapılan bir genelleme belki ama herkes de öyle bilinçli değil.

ayrıca dönerciler falan da açık millet gidip alıp yiyor. döneri kesen adam aynı elle para da topluyor döneri de hazırlıyor. bayağı merkezi bir yer olmasına rağmen denetleniyor mu? bilmiyorum.

beslenme şekilleriyle alakalı olabilir belki. düzenli spor ya da dendiği gibi.
0
bohr atom modeli
(12.04.20)
ya evde kendi kendime bunu düşünüp duruyordum biri sordu rahat rahat kendi komplo teorimi ortaya atabilirim.

Efenim BENCE nasıl ki bu salgının bir de kurumsal iletişim, politika tarafı var mesela türkiye japonya sayıları saklıyor ölüleri saklıyor deniyor bence almanya skor kasmak için hapşurana KORONA diyip hemen ıhlamur yapıp iyileştirip gönderiyor. yoksa BENCE mantıklı değil. (çok teşekkür ederim şu konuda götümden ata ata benceli konuşmayı çok istiyordum)

Ama asıl dikkat çekici olan İNGİLTERE!!! ölüm çok kritik vaka az iyileşen az. insanlar sanki yolda korona olup ölüyor gibi bir tablo... bence bu da politik...

teorilerimi dinlediğiniz için teşekkür ederim.
mutlu sağlıklı pazarlar.
0
fosforlu cevriye
(12.04.20)
Almanya'da sehirlerin dizayni ve nufusun ulkeye dagilimi sosyal izolasyona cok buyuk imkan veriyor.Insanlar belli yerlerde yigilmis olmadiklari icin parklara,nehir kenarlarina ciksa bile aralarinda surekli bir mesafe korunabiliyor.Nehir kenarindaki kafelerde yaslilar cirit atiyor halen.Evde kal kuralina uyduklari soylenemez ama araya mesafe koyma isi mukemmel isliyor.

Saglik hizmetlerinin planlamasi cok sistematik. Kafaniza estigi gibi rastgele doktora gidemiyorsunuz.Randevu almadan aile hekiminize bile gidemezsiniz.Bu sekilde saglik kurumlarinin ustundeki yuku akillica yonetiyorlar.Tabi sunu da eklemek lazim Almanya'da saglik sistemini gocertecek bir hasta sayisina ulasilmadi.O cok ovulen ALmanyadaki yuksek kapasite henuz sinanmadi.Bu yuzden islerin iyi gitmesinin nedeni saglik sistemlerinin yuksek kapasitesi degil bence.

Almanyada iyilesme oraninin yuksek olmasinda ALmanlarin dayanikli ve sporu hayatlarinin parcasi yapmalarinin rolu olabilir.Sporu zafiflamak icin degil zevk icin yapiyorlar.Yaslilar ile genclerin genis aile seklinde bir arada yasamamasi da etkili oluyordur mutlaka

Bitirmeden sunu da ekleyeyim.Son 1 ayda 4 yasinda cocugumu iki defa doktora goturdum.Soguk alginligi teshisi kondu.Atesi de vardi.Turkiyede olsa iki ziyarette toplam 7-8 ilac verilirdi ALmanyadaki doktorlar tek bir ilac bile yazmadi.
0
turkuaz
(12.04.20)
Avusturya´nin bu konuda, covid-19 krizi yonetiminde Almanya ile karsilastirmasi ve yakin gorulmesi yanlis bence. Ischgl bile bile, turizmden para kazanilsin diye virus yuvasi haline geldi, her tarafa dagildi oradaki turistler sonrasinda. Avusturya sureci iyi yonetmedi ilk basta. Yayinladiklari hasta sayilarinin, istatistiklerinin de yanlis oldugu yonunde haberler donuyor.

Avusturya alinan onlemleri daha yumusatmakta cok istekli, planlarini acikliyor. Almanya ise su noktada hala net kararini vermis degil.
0
buf-e kür
(13.04.20)
(24)

İzmir Meryem Ana evini daha önce duymuş muydunuz?

:)
Selamlar. İç turizmle alakalı bir çalışma yapıyoruz. Rica etsek Selçuk'taki Meryem Ana evinden bahsedildiğini duyup duymadığınızı, duyduysanız hangi vesile ile bildiğinizi bizimle paylaşır mısınız. Bu onemli mekanı tanıtmak için cevaplarınızla çalışmamızı şekillendireceğiz. Önerilerinizi de dinlemey
Selamlar. İç turizmle alakalı bir çalışma yapıyoruz. Rica etsek Selçuk'taki Meryem Ana evinden bahsedildiğini duyup duymadığınızı, duyduysanız hangi vesile ile bildiğinizi bizimle paylaşır mısınız. Bu onemli mekanı tanıtmak için cevaplarınızla çalışmamızı şekillendireceğiz. Önerilerinizi de dinlemeye hazırız. Önce yerli turistlere anlatmak isteğimiz. Teşekkür ederiz, saygılar sunarız.
0
:)
(11.04.20)
duydum çünkü aydın-izmirde oturuyorum. buralarda herkes bilir. buralarda oturmasaydım sanırım gene duyardım. çünkü: 1. gezmeyi severim. 2. eşim turist rehberi.
0
halanne
(11.04.20)
3 gittim ben oraya, haciyim bir nevi:p
İlk gidisim cok eski nedeni hatirlamiyorum ama danirim arabyal bodrum-kusadasi falan yaparken gidildi.
Sonra anne goturuldu. Sonra da anne ve ablayla falan gidildi. Turistik gezi mahiyetindeydi. (Anne cok sever oyle maneviyati olan yerleri)
0
65 derece
(11.04.20)
*3 kere
0
65 derece
(11.04.20)
yerli muhafazakar turist meryem ana evine çok sıcak bakacağını düşünmüyorum. seküler kesime hitap edebilirsiniz. efese gidildiğinde yakın olduğu için oraya da gitmiştik. izmirli olduğum için ilk ne zaman öğrendiğimi bilmiyorum. çok küçükken öğrenmiş olabilirim.
0
kelepir
(11.04.20)
Ay editleyemiyorum mobilden!! Yazim hatalari icin cok ozur dilerim. Gondermeden once okumaliydim:(
0
65 derece
(11.04.20)
Selcuk merkezden efese bizi birakan arkadasin tanıdıgindan duydum. Yolda giderken surdan giriste meryem ana evi var , Pek bsy yok degmez gibi seyler dedi. Sanki yolu bozuk oranin da demis olabilir oyle seyler hatirliyorum.
0
sen nasıl bir insansın
(11.04.20)
efes antik kente giden çoğu turist meryem anaya da uğruyor. tek başına değil de antik kentle birlikte reklamı yapılmalı diye düşünüyorum.
0
9kuyruklukedi
(11.04.20)
ben de gittim hem de iki kere. efes’e giden buraya da mutlaka gidiyor bence. kuşadasına giden herkes bir şekilde öğreniyor varlığını.
0
theseachange
(11.04.20)
edit: gidip gitmediğimizi yazacak mıydık? sanırım 15-20 olmuştur. ama bir pazar ayini ya da 15 ağustostaki ayine gidemedim bir türlü.

tavsiye istiyorsunuz madem, ekleme yapayım. efes'e gitme ve meryem ana'ya gitme oranını araştırın. efese gidenlerin büyük kısmı meryem ana'ya da gider. ya da efesi bilen meryem anayı da bilir. hatta iyice abartıp yedi uyurları da sorabilirsiniz. muhafazakar kesim yedi uyurları bilip gidiyorsa ve meryem anayı bilmiyor ya da biliyor fakat gitmiyorsa oradan bir şey yakalayabilirsiniz. araştırmanın ne olduğunu bilmeden öneri vermek de ne bileyim biraz şey oldu gibi
0
halanne
(11.04.20)
2 kere gittim:) İlkokulda Selçuk'a yapılan okul gezisinde Şirince Köyü, Efes ile birlikte buraya da gidilmişti.
Bir kaç sene önce gittiğimde de Meryem Ana Evi'ne Selçuk Garajı'ndan dolmuş vs. yoktu. Şimdi nasıl bilmiyorum ama İzban ve trenle gelenler için taksi dışında alternatif şart.
0
yineiyisinoxford
(11.04.20)
Turla geziye gittiğimizde tur şirketi götürmüştü bizi.
0
icimdekipollyannatinerebasladi
(11.04.20)
duydum, çocukken 3 aile toplaşıp gitmiştik.
0
birfincankahvedahaisteyenadam
(11.04.20)
Efes antik kenti duydum, babam alman arkadaslariyla gitmisti bize anlatti. Sonra o zaman arastirinca falan meryem ana evini de ogrenmistim, bi kere de ne kadar dogru tam hatirlamiyorum hiristiyanlarin haci olduklari yer diye izlemistim
0
c1b2k3
(11.04.20)
Evet, bir kere de ziyaret ettim.

Selcuk´a zaten Efes icin gidecegim icin, arastirip yakinlardaki gorulecek yerleri bulmustum. Ulasimi sadece ozel aracla mumkundu, biraz caydiriciydi boyle olmasi, taksi tutup gitmistim. (Yakinindaki harika gozleme yeri ve buz gibi nar suyundan dolayi da gitmis olabilirim.)
0
buf-e kür
(11.04.20)
Biliyorum, gittim. İzmirliyim. Lisede iken okul gezisinde Efes’e Meryem Ana’ya ve Şirince’ys gitmiştik. Daha sonra Efes’e 3 kez daha gittim ancak şirinceye her defasında uğramama ve son ikisinde yanımda Hıristiyan biri olmasına rağmen Meryem Ana’ya çıkmak masraflı olduğu için gitmedik. Dünya düzeldiğinde bir dahakine kesin gideceğiz.
0
le jeune turc
(11.04.20)
Duyduk gecen yaz gittik gezdik
0
basond
(11.04.20)
Efese giderken yol üstü olduğu için uğramıştık. İzmirli değilim.
0
aynenbencede
(12.04.20)
ben hep meryem anayı biliyordum öğrenme diye birşey olmadı ben 2 yaşındayken bizimkiler gitmiş 90lı yıllar malum sıkıldıkça fotograf albümüne bakılır oradan hep meryem ana'daki fotoları görüyordum benliğile ilgili ilk anılardan desem yeri var. o yüzden bilmemek bana çok garip geliyor.
0
kuzey li
(12.04.20)
efes'e gitmeye karar verdikten sonra araştırırken duydum, fark ettim. efes'in çok net gölgesinde. zaman kalınırsa gidiliyor.
0
anarsika
(12.04.20)
Dokuz Eylül üniversitesi mezunuyum. Ögrenciyken efes şirince tarafına neredeyse her hafta gezi olurdu okulun etrafı da tanıtıcı afişlerle dolu olurdu. İlk o afişlerde gördüm ama gitmek kısmet olmadı
0
eylul
(12.04.20)
22 yaşımda İspanya'da otostopla gezerken, şöför-hacı abimizden duymuştum ilk defa. aa süperdir falan demiştim ama o zamana kadarki hayatımın yarısını ege'de(bodrum) geçirmeme rağmen ilk defa o zaman duymuştum.
0
xasuo
(12.04.20)
bir kere efes-şirince turuna katıldığımda götürmüşlerdi, tur programından görüp öğrenmiştim. sonra bir kere de arkadaşımla birlikte o taraflara gitmişken gittik. izmir'e taşınmadan önce duymamıştım.
0
pati
(12.04.20)
genel kultur olarak biliyorum. muhtemelen ilk genclik ergenlik cagimda duymusumdur.
0
baldur2
(12.04.20)
Eskiden daha çok duyuyordum. Artık duymuyorum tek.15 sene önce falan gitmiştim
0
i ve been mistreated
(12.04.20)
(9)

sizin sevdikleriniz de yanınızda sigara içiyor mu?

mezzosprite
çocukluğumda da hiç umursamazlardı hatırlarım. evde misafir falan varken herkes birden sigara içerdi ve gözlerim acımaya başlardı bir süre sonra. veya biz misafirliğe gitmişiz, ben koltukta uyuyakalmışım, bi uyanıyorum dumandan göz gözü görmüyor. kimsenin umrunda değil. tabi genel olarak insanlar bu
çocukluğumda da hiç umursamazlardı hatırlarım. evde misafir falan varken herkes birden sigara içerdi ve gözlerim acımaya başlardı bir süre sonra. veya biz misafirliğe gitmişiz, ben koltukta uyuyakalmışım, bi uyanıyorum dumandan göz gözü görmüyor. kimsenin umrunda değil. tabi genel olarak insanlar bu kadar bilinçli de değildi o zamanlar. sonraki yıllarda en küçük bi üşütmede bademciklerimin iltihaplanmasını buna bağlıyorum. hala kalabalık bir gruba uzun süre ders falan anlatınca falan boğazım tahriş olur, iki saat anlattıysam üçüncü saat sesim kısılmış olur.
haftasonunu annemin evinde geçirip kendi evime döndüğümde tüm kıyafetlerimin sigara koktuğunu fark ediyorum, çantadan çıkarmadıklarımın bile. ev havalansın diye sürekli kapı pencere açık oluyor, hatta kışın bundan da rahatsız oluyorum, yine de her şey sigara kokuyor.
yıllarca bırakması için başının etini yedim ama hiçbir işe yaramadı. şimdi daha çok "ne yapıyorsan yap, beni zehirleme" üzerinden gidiyorum ama o hala bunları sadece bıraksın diye söylediğimi sanıyor. pasif içicilik diye bir şey var ve zararları şunlar diye anlatıyorum. biraz zaman geçince bi bakıyorum yine yanımda sigara yakmış. böyle bir konuyu nasıl ciddiye almıyor anlamıyorum. birkaç haftadır evden çalıştığımızdan annemde kalıyorum, evim il merkezinde. en son "ya artık sadece balkonda iç ya da ben evime gidicem" dedim. bu şekilde gitmek ve onu yalnız bırakmak istemiyorum, sonra bunun vicdan azabını çekerim. ama canım çok sıkılıyor. sizde nasıl bu durum?

edit: ben 30 yaşındayım annem 50
0
mezzosprite
(06.04.20)
Eskiden sigara bugünkü gibi çok da sağlığa zararlı bir madde olarak kabul görmüyordu, yani otobüslerde uçaklarda kapalı alanlarda vs olduğu gibi evlerde çoluğun çocuğun yanınında da içiliyordu, o zaman için normaldi bunlar, bu bilinç sonradan yerleşti ama yerleşmeyen insanlar da çok var, ya da alışkanlıklarından kopamayan, sen biraz bu duruma maruz kalmış gibisin. Ben bunu yaşamadım ama yaşasam canım baya sıkılırdı herhalde, empati kuramadım şu an.
0
angelus
(06.04.20)
80lere denk gelmis cocuklugunuz saniyorum? O zaman toplu tasima da bile iciliyor olmasi deliligi, isin ne kadar normal goruldugunu gosteriyor zaten.

Ben sigara karsi cok hassas oldugumdan ailem cok dikkat ediyordu, evinde sigara icilen komsuya goturulmezdim, bizim evimizin icinde icilmezdi, gelen misafire küllük verilmezdi, annem de hep balkona cikardi sigara icmek icin.

Öte yandan, kendi evinde sigara iciyorsa anneniz, onun evinin kurallarini degistirmek biraz zor. Vicdan azabi cekmeyin, uzlasamadiginiz konulardan bir tanesi olarak gorun. Sigara icmeye baslayinca odayi terk edeceksiniz, baska yolu yok. Inat ettiginizi gorup insafa da gelebilir.

Basliga cevap vermeyi unutmusum. Aileden birkac egitimsiz ve kafasi diger seylere de pek basmayanlar iciyor. Türkiye´deki arkadaslarim disaridayken, cafede, barda iciyor. Yasadigim yerde tiryaki sayisi cok az, yakin cevremden sigara icen hic yok. En nefret ettigim kismi, arabada icmeleri, acip kapiyi atamiyorsun maalesef iceni, keske atabilsek.
0
buf-e kür
(06.04.20)
küçükken annem benim yanımda içirmiyordu (veya içirmiyormuş, çok hatırladığım zamanlar değil) da biraz büyüdükten sonra annem, babam ve ananem dahil bütün sigara içen akrabalar hep benim yanımda sigara içti. şimdi kendi evimde içirmiyorum ama sigara içen akrabalar olsun arkadaşlar olsun, sigara içilebilen her ortamda, açık-kapalı farketmez, hiç umurlarında olmadan fosur fosur içiyorlar yanımda. evet, içiyorlar yani.

neyse ki annem sigarayı bıraktı. sigara içtiği zamanlarda onun evine gittiğimde çok rahatsız oluyordum aynı şekilde, kendi evi diye bir şey de diyemiyordum, en fazla cam açtırıyordum.
0
pati
(06.04.20)
Benim babam ve annem (annem sonradan bıraktı) kendimi bildim bileli sigara içer ama evin içinde ictiklerini hiç hatırlamam, balkona cikarlardi. Eve misafir gelince de sigara içen varsa balkona davet ederlerdi. Bu yaşıma geldim; babam hala balkonda icer, disaridayken içecekse de beni yanından uzaklaştırır. Ama benim alerjim var; belki bu yüzden bu kadar dikkat ediyorlardı.
0
fraise
(06.04.20)
astımatik bronşitim vardı küçükken. bu yüzden ailem çok titiz davranırdı, misafirlerin terasta ya da bahçede içmelerine müsade ederlerdi sadece. kapalı mekanda içmek zaruriyeti olduğundaysa kapılar ben dışında olacağım şekilde kapatılır, pencereler açılıp da içerlerdi.
rahatsızlığımdan bağımsız olarak da aynı şekilde davranırlardı muhtemelen.
0
milord
(06.04.20)
yaş kaç belirtmemişsiniz, o dikkat etmeyen yakınlarınızınkileri de.

türkiye'ye ne kadar aksetmiştir bilmiyorum ama, 40-50'li yıllarda bazı ülkelerde doktor tavsiyesi içeren sigara reklamları var. yanlış bilmiyorsam 80'lerden sonra başladı sigara sağlığa zararlı söylemleri. her ne kadar sonradan söylem ya da algı değişse de, onlar için sigara ile ilk temas; yakın dönem neslinkinden farklı. onunla ilgili olabilir. zaten bu yasaklar falan 2000'lerde başladı yanılmıyorsam, pasif olarak sigara dumanını solumaya atfen kapalı mekanda içilmeme yasağı daha da taze.

ben dikkat ediyorum şahsen; ama işte o kadar yaşım yok onunla da ilgili bence.
0
encokbenisevinnolur
(06.04.20)
çok sinirleniyorum. eskiden bu kadar tepkili değildim sigaraya ama bildiğin düşencesizlik ve bencillik bu. kendi sağlığını düşünmüyorlar başkalarını da duman altında bırakıyorlar. kavga çıkartırım. bi büyük halam var daimi içen ve direkt bi şey diyemediğim ama bütün pencereleri açınca o da mesajı alıyor artık.
0
xvyz
(06.04.20)
evin içinde ne ailem ne misafirler içer. herkes balkonda içer. keza misafirliğe gittiğim hiçbir evde içeride sigara içildiğini görmedim. balkon yoksa da kapı önünde içerler.

fakat tabi balkon, bahçe gibi açık alanda topluca oturduğumuz vakit yanımızda içiyorlar. yani içeride içilmemesinin sebebi saygıdan çok evin içine koku sinmesin, sigara dumanı odanın içine dolmasın diye. yoksa bütün çamaşırlar sigara kokuyor maalesef.
0
black holes in the sky
(06.04.20)
70 yaşımdaki babam ve 94 yaşında dedem değil evde, apartman merdiveninde bile içemiyorlar. ya balkon yada apartmandan çıkıp bahçede içiyorlar.
0
aslindasorunumpsikolojik
(06.04.20)
(5)

10 bin birikim yapıyorum her ay

market_arabasıyla_terör_estiren_trafik_canava
nereye yatırım yapayım?not: hep altıncı olmuşumdur. daha çıkar mı altın?
nereye yatırım yapayım?

not: hep altıncı olmuşumdur. daha çıkar mı altın?
0
market_arabasıyla_terör_estiren_trafik_canava
(04.04.20)
ben 30 bin yapıyorum. her ay 30 bin liralık altın alıyorum. garanti bbva hesabımla.
0
donisse
(04.04.20)
Arttiriyorum. 50 bin yapiyorum.Prezentabl bayanlar eklesin?

Ciddili cevap: Atom fizigi degil, bu isleri cok iyi bilmeyenin 2-3 farkli yere parasini yatirmasi gerektigi, dolara, euroya ve altina mesela, bilinen, bir ton insanca uygulanan daha "güvenilir" bir yatirim yolu.
0
buf-e kür
(04.04.20)
abla sen özel ders vermiyor muydun :( gopta yaşıyordun. nasıl bu kadar para yaptın, üzerimize öneri at
0
lilyb
(04.04.20)
Ayda 10k birikim yapıyorsan zaten en kötü 20k kazancın vardır, böyle birisi de zaten nereye yatırım yapayım diye sormaz. Gider direkt piyasa bu kadar da düşmüşken düzgün hisse senetlerinden kadame kadame alır. Altında kazanacağın para uzun vadede asla hisse senetleriyle kıyas edilemez.
0
maxim gorki
(04.04.20)
ayda 10k birikim çok uçuk birşey değil.eviniz varsa zaten kira ödemiyorsunuz, 15k geliriniz olsa 5k aidat yemek yaşam desek rahat rahat 10k kalır. ya da bankada 1 milyon tlniz varsa, aşağı yukarı 10kya yakın faiz geliri oluyor.

sorunuza gelecek olursak, altın şu an için bilinmez bir noktada. 1 ay önce 300 olan gram şu an 350, bu rakam 400lere de çıkabilir, 300lere de inebilir. ancak uzun vadede 350 üzeri olmasını bekliyoruz tabi. ben paramı euro pound gumus arasında paylaştırdım. yatırım tavsiyesi değildir.
0
monicapp
(05.04.20)
(8)

COVID-19'un ne kadar tehlikeli olduğunu anlatan basit görsel,anlatım ricası

mimi
Edit: Nedense yorumlara cevap yazamayı becerecemedim, herkese cok teşekkür ederim. Önerilen videolardan çıkarak birkaç video yolladım, etkilendi, aksam da ciddi bir konuşma yapacağım. ne yazık ki bu sürecte bakıcı değiştirme gibi bir opsiyonum yok yeni gelen kişiye de güvenemeyeceğim için, şu anki b
Edit: Nedense yorumlara cevap yazamayı becerecemedim, herkese cok teşekkür ederim. Önerilen videolardan çıkarak birkaç video yolladım, etkilendi, aksam da ciddi bir konuşma yapacağım. ne yazık ki bu sürecte bakıcı değiştirme gibi bir opsiyonum yok yeni gelen kişiye de güvenemeyeceğim için, şu anki bakıcımızı da seviyorum, umuyorum ki anlaşacağız. tekrardan ok teşekkürler

Merhabalar,

Bakıcımız TV'de Canan Karatay'ı izlemiş ve corona virüs'ün aslında grip gibi olduğu, çok tehlikeli olmadığı, bizim abarttığımız kararına varmış. Her gün biraz anlatmaya çalışıyorum zaten, dün de bunun üzerine çok anlatmaya çalıştım ama dinlemedi bile. Kendisi Türkmen, eğitim seviyesi yüksek değil. Konustuğum zaman çok dinlemiyor ama whatsapptan gönderdiğim resimlere, videolara bakıyor. Bu yüzden telefonda kendisine iletebileceğim basit ama etkili görsel, video önerebilir misiniz ya da bana gönderebilir misiniz rica etsem? Google'dan baktım ama pek bulamadım.

Biz eşimle çok dikkat ediyoruz ama evin içinde bir kişi bile dikkat etmeyince diğer güvenlik önlemlerinin bir önemi kalmamış oluyor ne yazık ki. Bakıcısız da yapamayacağımız bir dönemdeyiz. Bu yüzden bizim için çok değerli olacak gönderecekleriniz.

Çok teşekkürler,
Herkese sağlık diliyorum.
Sevgiler,
0
mimi
(02.04.20)
sağlık bakanlığı sitesinden 2-3 günün verisini gönderin şu şekilde
img.fanatik.com.tr

bak nasıl artmış sayılar diye ekleyin.
mf.eskisehir.edu.tr

bunun da çıktısını alıp evde iki yere yapıştırın
0
angelofdeath
(02.04.20)
isteyen arayıp bulur ve bu konuda dikkatsiz olanlara da gösterir.
Video +18 seviyesinde yabancı ülkede bir hastenede çekilmiş. Kimisi torbalara sarılmış sürüden çıplak ceset hastene içinde. Bazıları ceset torbalarının üzerinde covid19 diye de yazıyor.

Sözle, nasihatla eğitilmeyen korkutularak eğitilebilir. Sigara paketleri üzerindeki olumsuz görseller de bunu amaçlar zaten. Ama ölüm konusunda covid19 daha önde.

(Video için pmlere cevap verilmeyecektir)
0
Erva
(02.04.20)
Bence korkunçlu görsellerden çok empati yapabileceği şeyler gösterin.

Dilek Tahtalı'dan bahsedin, İngiltere'de 39 yaşında kızlarından ayrı bir annenin videosu vardı o olabilir. www.milliyet.com.tr

Fransa'daki bakım evindeki yaşlılar var. Grip olursan hastaneye gidip iyileşebileceğini, Corona'da hastaneye almadıklarını ve hocalarımızı bile kaybettiğimizi anlatın.
0
kaset
(02.04.20)
merhaba

bu kadar sivri cevapları sevmem ama kendisine eğer dikkali olmaz ise başka birisi ile devam etmek zorunda kalacağınızı iletirseniz belki işe yarar.

bunun dışında ben de +18 görüntülerin paylaşılmasının faydası olacağını düşünüyorum.
0
teritori
(02.04.20)
twitter.com

ateşi yüksek çıkan birinin sağlık ekiplerince corona testi yapılması yönündesi çabasını gösterebilirsiniz, sıradan bir GRİP de daha önce böyle bi şekilde bir işlem görmüş mü ona sorun? videonun sonuna doğru küfür var, iphone da ekran video kaydı yapıp o kısma gelmeden kapatabilir bu şekilde de gönderebilirsiniz.

yine yukarıdaki twitter hesabında newyorkta ölen kişileri forkliftle ailesine bile göstermeden nasıl taşındığını gösteren video var, bize cevap versin bakalım sıradan bir gripten kaynaklı ölümlerde böyle mi taşınıyor exler.
0
Golgi
(02.04.20)
Bakıcınız evden dışarı çıkıyor mu? Çıkmasın bence böylece sorun olmaz.
0
sta
(02.04.20)
Cok normal Türkmen ise. Covid-19 iptal edildi Türkmenistan´da. Yasak hakkinda konusmak, baska bir gerceklik yarattilar, eger oranin haberlerini izliyorsa cok zor anlatabilmeniz.
thediplomat.com

www.businessinsider.com


Bence twitter gibi platformlardan, varsa Türkmence bir kaynak bulun, daha etkili olur.
0
buf-e kür
(02.04.20)
sedyede virüs yüzünden kriz geçirip titreye titreye can çekişerek vefat eden birinin videosu vardı geçenlerde internette. onun gibi şeyleri gösterin. bak böyle ölüyor insanlar diyin. görmeden anlamaz bazıları...
şüpheniz varsa kendisini evden uzaklaştırın bence. şüreç çok kritik çünkü...
0
nax
(02.04.20)
(8)

Baklava yufkasindan börek?

spherical
Baklava yufkasi ile börek yaptiniz mi hiç? Güzel oluyor mu normal yufkaya göre ?Markette bir tek bu tip yufka var, yarin yapip arkadaslarima goturmek istiyorum.Youtube'ta tarifler var, iste basitçe sos, harcini koy, sar, firinla.Teşekkürler
Baklava yufkasi ile börek yaptiniz mi hiç? Güzel oluyor mu normal yufkaya göre ?
Markette bir tek bu tip yufka var, yarin yapip arkadaslarima goturmek istiyorum.
Youtube'ta tarifler var, iste basitçe sos, harcini koy, sar, firinla.

Teşekkürler
0
spherical
(01.04.20)
yapmadım ama arkadaşımın yaptığını yedim, çok güzel oluyor.
0
pati
(01.04.20)
çok nişastalı bir yufka, pişirince aynen baklava gibi çıtır çıtır ve yenmeyecek kadar aşırı lezzetsiz acayip bişey oluyor.

yapacağına at gitsin, en azından içine koyacağın malzemeyi ziyan etmezsin.


bizim geminin prof aşçısı yapmıştı bi kaç defa kumanya kalmadığından, yani eğer yılların aşçısı da yenebilecek duruma getiremediyse hiç şansın yok.
0
hem şişko hem deli
(01.04.20)
Patatesli yapmıştım, çok güzel oluyor.
0
icimdekipollyannatinerebasladi
(01.04.20)
Ben yaptım birkaç kere; gayet de lezzetli oldu. Yiyenler de beğendi.
0
fraise
(01.04.20)
şişko'nun yazdığına hakikaten şaşırdım. Acayip çıtır, lezzetli oluyor çünkü.
0
SiyamkedisiZorro
(01.04.20)
Kardeşim yaptı geçenlerde ve çok güzeldi. Malzemeyi bol koymaya çalışın hamur yoğun hissedilmesin
0
le jeune turc
(01.04.20)
Yapiyorum ben, biraz uzun suruyor ama harika, benim sevdigim sekilde citir bir borek oluyor. Ozel gunlerde yapiyorum biraz ugrastirici buldugumdan.

Ispanakli yapiyorum. Ic harci ince kiyilmis sogan, zeytinyagi ispanak, tuz, karabiber. Bu kadar. Baklava yufkasini islatmak icin soda ve sivi yag kullaniyorum.
0
buf-e kür
(01.04.20)
Refika'nın bir patatesli börek tarifi vardı baklava yufkasından yaptığı, öneririm
0
gergedan
(01.04.20)
(8)

Almanca'da der-die-das neye göre geliyor?

insomniac
Bir kural var ama hepsine uymuyor. Sadece ezber mi artikel?
Bir kural var ama hepsine uymuyor. Sadece ezber mi artikel?
0
insomniac
(29.03.20)
Temel kural feminen kavramlara die, maskulen kavramlara der, nötr kavramlara da das gelir. Yabancı kelimelere çoğunlukla der gelir. Üniversitedeki bir hocamız güzel olan her şeye die geldiğini söylerdi. Genel olarak bu şekilde. Tabi fazlasıyla istisna var. Bir süre sonra kulak dolgunluğu kazanıyorsunuz ve gayet isabetli yakıştırmalar yapabiliyorsunuz.
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(29.03.20)
nominativ-akkusativ-dativ hallerine göre aynı kelimenin aldığı artikel de değişir. öyle genelgeçer bir kural yok yani, ama bir takım soft örüntüler var (genelde geçerli olan fakat her zaman olmayan)

ekleme: pattern'in türkçesi örüntüdür.
0
nabrukk
(29.03.20)
kural yoksa bu dil nasıl öğreniliyor
0
🌸insomniac
(29.03.20)
"kural yoksa bu dil nasıl öğreniliyor"

Diller istisnalardan ibarettir :-) Almanca diğer batı dillerine göre oldukça kurallı bir dil yine de. Kelimenin uzantısına göre çoğu artikel belirlenir. Okuya okuya dinleye d,nleye bir süre sonra yerleşiyor o artikel hissi. Eğer az buçuk Almancan varsa şu kitabı öneririm.

languagelearning.site

Biz "kitaplar" "defterler" derken ler ve lar hecelerinden hangisini kelimenin arkasına takacağımızı düşünmüyoruz mesela. Ama Türkçe öğrenenler için en büyük eziyet bu. Tıpkı Almancanın artikeli gibi. O yüzden bol bol dinlemek lazım. Tabii en güzeli ülkede yaşamak.
0
windows95
(29.03.20)
İstisnası kuralı kadar çok olduğu için, üst düzeyde doğru dil kullanımı zor Almanca’da. Farsça için de yakın şeyler söylenir.

3 yaşındaki anadil kullanıcısı mesela Türkçe’de fiil çekerken hata yapmaz, çok nadirdir. Almanca geçmiş zamanı kullanırken hata yaparlar, özellikle Präteritumda. Anadilde yetkinlik herf dilde farklı yaşlarda kazanılır. Dili öğrenen, konuşarak, okuyarak, yazarak var duyarak öğreniyor. Her dil böyle öğreniliyor. Yukarıda denilmiş, artikelleri otomatik olarak doğru kullanmaya başlıyorsunuz bir süre sonra.
0
buf-e kür
(29.03.20)
yaşayarak öğreniliyor yoksa sallıyosun artikelleri :D onların da çekimleri var sallayınca çekimleri de sallamış oluyon
0
nahtoderfahrung
(29.03.20)
1. her ismin artikeli var ama genel olarak hepsinin uyduğu bir kural yok. bir kurala uyanlar var elbet. ama isimleri genel olarak artikeli ile öğrenmek en mantıklısı
2. artikellerin zamana göre çekimi var bu nedenle de artikelleri bilmen gerekir. günlük hayatta insanlar takılmaya bilir ama sinava gireceksen önemlidir.
3. tüm çoğul isimler "die" dir.
4. artikelleri insan kullanarak alışır. ezberle biraz zor olur.

Her durumda "der" alanlar.

1. Meslekler(erkek çalışanlar) => der Arzt
2. Aylar => der Dezember
3. Mevsimler => der Frühling
4. Günler => der Freitag
5. Yönler => der Norden
6. -ling => der Liebling
7. -ismus => der Hindismus

Her durumda "das" alanlar
1. -chen => das Mädchen
2. mastar fiilden gelenler => das Lesen, das Screiben

Her durumda "die" alanlar
1. Meslekler (kadın çalışanlar)=> die Ärtzin
2. -ei => die Bäckerei
3. -ion => die Organisation
3. -heit => die Gesundheit
4. -keit => die Möglichkeit
5. -schaft => die Freundschaft
6. -ung => die Anmeldung
7. -ur => die Tastatur
0
helenart
(29.03.20)
bu entari cok guzeldi, bulayim dedim eksi sey bile olmus simdi eksisozluk.com

bu entry'yi sevmemin en buyuk sebebi sonda ekledigi aciklamadir. "yav yok iste kurali aabii" diyenler daraltiyor beni. (diger diller icin de)
0
yoggi
(29.03.20)
(7)

Kendi başına iş yapamayan insanlar

durgunfoton
Samimi oldugum bir arkadasim bana, okuldan bir arkadaşının benim oldugum sehre staja gelecegini soyledi. Almanya.Tamam. Ne guzel. Ben sandim ki, sehirle ilgili bilgi veririm, bos zamanimizda da kafeye muzeye falan gideriz. Ama.. kizin iki mesajindan biri "ben napacam?" Geldiginden beri beni sinir et
Samimi oldugum bir arkadasim bana, okuldan bir arkadaşının benim oldugum sehre staja gelecegini soyledi. Almanya.
Tamam. Ne guzel. Ben sandim ki, sehirle ilgili bilgi veririm, bos zamanimizda da kafeye muzeye falan gideriz.
Ama.. kizin iki mesajindan biri "ben napacam?" Geldiginden beri beni sinir etti. 4 valizle gelmis, yardim eder misin tasimama diyor, dedim ki bende bel fitigi var canim taksi tut. 3 ay icin.
Ben gelirken tasiyamayacagimi bildigim icin 2 valizle geldim biri kucuk zaten.
Boyle sinir eden ufak tefek seyler.
Ya da ne biliyim, konsolosluga gitmen lazim dedim. Ben saniyorum ki otobusle metroyla vs. gidecek, bi dilekce yazip isini halledecek. Bi akrabami ne birini bulmus onunla gidiyor.

Yani arkadaslar bu bi tek bana mi tuhaf geliyor? Ben kimseden rica etmem. Bisey isteyemem ben de mi bir tuhaflik var?
0
durgunfoton
(28.03.20)
Sen normalsin karsindaki cocuk. Muhtemelen hayatinda bi fatura yatirmisligi yoktur. Bakkala gondersen kaybolur bu. O yuzden elinden tutup halletmisler tum islerini.

"Ya dur sunu da yapayim belki utanir" deme cunku onu anlayacak/empati kuracak kadar kafasi calissa zaten bu halde olmazdi.
0
brkylmz
(28.03.20)
Uzak dur -) böyle bi tip tanımıştım, 2 hafta arkadaşımın evinde kaldı ev arıyorum diye, sonra başka arkadaşının evine geçti -) orda da 2 ay takıldı sonra çocuk evi kapatınca ev buldu.
0
kveldulv
(28.03.20)
Ayril coco kadar populer olmayi hep istemisimdir.@ Xportant.

Almancasi yok ama Munih'te cok gerek yok. Okul zaten ingilizce. Ben muhendislikteyim tam bilmiyorum ama bir arastirma merkezine geldi helmholtza. Ingilizcesi iyi.
0
🌸durgunfoton
(28.03.20)
Oo adım geçmiş, hayırdır? :)
0
ayrıl coco
(29.03.20)
birini darlamak yerine soru sorma platformuna sormak ve yardım etmek isteyen kişileri toplamak epey farklı tabi.

valiz taşımaya çağırması baya abes. staja gelmiş sonuçta 4 valiz ne.

bu kız baya asalak bence
0
sonsuz
(29.03.20)
kimi insan her işi tek başına yapar, kimi insan bir başkasının varlığına ihtiyaç duyar, bir arkadaşım var mesela, tek başına evde oturup yemek yiyemez, en fazla bisküvi yer, ekmek arası peynir ekmek yer, yemek yemesi için illaki bir başkasının olması lazım.

Babamın elinden her iş gelirdi mesela, ama iş yaptırabilmen için yanında durman lazım, yoksa adamın içinden gelmiyor, illaki yanında birisi olacak, illaki yardım etsin işin ucundan tutsun değil, orada olacak muhabbet edecek.

Sen tek başına her işi halledebileceğini söylüyorsun ama farkında olmadan bir çok kişinin bilgisinden/tecrübesinden faydalanıyorsun, kitap okuyorsun, google kullanıyorsun, buraya soruyorsun falan, çok farklı şeyler değil, okulda okuyorsun anlamadığını soruyorsun, sorduğun kişi seninle aynı kaynağa sahip ve yine aynı kaynaktan sana anlatıyor mesela, e bu da yardım istemek?

bu biraz karakter meselesi, kimsenin kimseyi suçlayabileceği, tuhaf yada değişik bir durum değil. Belki bu arkadaş çok dışa dönüktür illaki konuşması lazım aksi halde kendisini kötü hissediyordur bu nedenle hep yanında biri olsun istiyordur, belki çok içine kapanıktır ulan biri bişi dese şıp diye kalakalırım bilmediğim ülkede diye düşünüyordur falan.

Ve bence en ufak konuda dahi yardım istemenin bir ayıbı yok. size çok zor gelen bir sürü şey bir çok kişiye çok kolay. yardımlaşma olmazsa ilerleme olmaz.
0
selam
(29.03.20)
Tuhaf tabii ki. "Yogunum su aralar yardim edemem, bir ara ama kahve icelim, gezelim edelim, ok kib bye." yazip gecin. Yok, hic gorusmem diyorsaniz bir tik daha sert cevap verin.

xportant gibi pasif agresif cevaplara gerek yok. Türkler boyle diye bir durum yok. Her cevap icinde milyon insani toptan kucumsemeye ve genellemeye de gerek yok. Boyle parazit yasayanlar her yerde var.
0
buf-e kür
(29.03.20)
(10)

Kadına highlighter yakışıyor mu sizce?

The Student
Alıp almamak konusunda kararsız kaldım.
Alıp almamak konusunda kararsız kaldım.
0
The Student
(28.03.20)
Ben bu highlighter konusunu hiç anlamıyorum. Yıllarca terlemeyelim, yağlanmayalım, aman suratımız parlamasın diye uğraştık. Şimdi niye "ama şurası da azıcık parlasın" diye uğraşmamız gerekiyor, hiç bilmiyorum.

Fikrim: Sahne sanatçısı değilseniz yakışmıyor. Sahne sanatçısıysanız da gerek yok.
(Not: eyelinerı biraz kalın sürünce kendimi ağır makyaj yapmış saydığım için benim fikrimi ciddiye almayabilirsiniz.)
0
kobuzchu kiz
(28.03.20)
kobuzchu kiz +1
Assolist değilsen "gereksiz göz alıcı" duruyor. Günlük kullanım için çok çok saçma zaten.
0
Bruce
(28.03.20)
bu bir gönül işleri sorusu mu?

soruya dönecek olursak hafif highlighter çok güzel duruyor bence. çok hafif parıltıyı seviyorum ama ten rengine çok yakın olmalı.
0
fragile lady
(28.03.20)
Doğru uygulandığında gayet güzel duruyor.
0
yineiyisinoxford
(28.03.20)
Dogru uygulandiginda guzel duruyor ben beceremiyorum ama yazin mutlaka koprucuk kemiklerime uygulamaya 'calisiyorum' hafifce, cok hos oluyor bence
0
kassiopeia
(28.03.20)
Dogru uygulayinca guzel oluyor. Fresh bir goruntu katiyor ben seviyorummm
0
matilda
(28.03.20)
Kocaman sim partikulleri olanlar kimse de guzel durmuyor. Hologramlilar korkunc.

Hafif islak dokunusu olanlar ve simsizler, suratin her tarafina boca edilmemis haldeyse, hos duruyor bence.

Ben kullanmiyorum. Temiz yuze surulmus gunes kremi zaten bir parca parlaklik veriyor hep, o yetiyor bana.
0
buf-e kür
(28.03.20)
Zarif, kemikli, duzgun yuz hatlarina yakistiriyorum bi tek.

Boyle bi guzellik algim yoktur ama bazi seyler ciddi bi oran vs istiyor yuzde. Bence highlighter onlardan.
0
Flipsflops
(28.03.20)
parlak, canlı, sağlıklı bir görüntü oluşturuyor. Ben yakıştırıyorum.
0
fingers of fury
(28.03.20)
Simden degil de kullanilan malzemenin islakligin ya da isildisindan parlayan makyaji cok begeniyorum. Her ne kadar severek kullanacagim bir urun bulamamis olsam da, bence highlighter bu bahsettigim goruntuyu bir tik uste cikariyor. Sadece kisin kullanilmasi biraz tuhaf oluyor sanki, konsepte uymuyormus gibi :)
0
pike
(29.03.20)
(6)

Müthiş etkili bir el kremi arıyorum

epistemic_regress
Malum eller muşamba kıvamını aldı, Nivea etki etmiyor. Nemlendirici el kremi önerilerinize açığım.Teşekkürler.
Malum eller muşamba kıvamını aldı, Nivea etki etmiyor. Nemlendirici el kremi önerilerinize açığım.

Teşekkürler.
0
epistemic_regress
(27.03.20)
En başarılı krem ailesi bepanten bence. Bepantol filan hangis olursa olur.

Neutrogena da nivea benzeri kremler içinde açık ara en iyisi bence.
0
tessera
(27.03.20)
evde olduğu için bepanthene plus kullandım işe yaradı
0
freebird5406_2
(27.03.20)
kullanan arkadaşım the body shop'un kenevirli serisinin çok başarılı olduğunu söylemişti. bir incele istersen yorumlarını falan.

ekleme: ben simple'ın nemlendiricisini kullanıyorum bu arada ama nivea etki etmiyor dediğine göre muhtemelen bu da isteğini tam karşılamayacaktır.
0
knight of cydonia
(27.03.20)
Ben bioderma atoderm kremini kullanıyorum. Yarım litrelik şişesinden almıştım çok memnunum.
Ürün bu:
www.hepsiburada.com
0
Amaranta ursula
(27.03.20)
Clinique
0
damba
(27.03.20)
Elizabeth Arden 8 Hours. Annemden kalma bir kremdi, daha iyisi yok, yalnız cruelty free değilmiş, bybi’den ısmarlamadım aynı gibi formülü. Ama onun kadar hızlı etki gösteren bir krem yok.
0
buf-e kür
(27.03.20)
(9)

Hastalıklarınız var mı?

mor şapkalı kadın
Benim 8 tane ciddi hastalığım var. Annemler sürekli ne kadar sorunlu olduğumdan, sürekli hastalıklarla uğraşmak zorunda kaldıklarından bahsediyorlar. Az önce yine oldu böyle bir şey. Üzüldüm ben de biraz. Var mı sizin de hastalıklarınız? Yalnız olmadığımı hissedeyim diyorum. Umarım hepimiz kolaylıkl
Benim 8 tane ciddi hastalığım var. Annemler sürekli ne kadar sorunlu olduğumdan, sürekli hastalıklarla uğraşmak zorunda kaldıklarından bahsediyorlar. Az önce yine oldu böyle bir şey. Üzüldüm ben de biraz. Var mı sizin de hastalıklarınız? Yalnız olmadığımı hissedeyim diyorum. Umarım hepimiz kolaylıkla atlatırız.
0
mor şapkalı kadın
(26.03.20)
Merhaba, seni o kadar iyi anladım ki...
benim çok fazla gıda allerjim var bir de allerjik astım. Bunların hepsi genlerden geliyor ama.
Bir de endometriozis ve adenomyozis var bunlarla beraber meme ve koltuk altımda da kitleler var. Bunlar için her ay kontrole gidiyorum.
Senin yaşadığına benzer bir konuşmayı yakın zamanda ben de yaşadım. Ben görüşmüyorum kendileriyle artık.
Üzülme, lütfen kabullen. Herkesin anası babası çok iyi olacak, evladını el üstünde tutacak diye bir kaide yok. Bazısı bence evladı olduğuna pişman, itiraf edemiyor. Bu yorgunluğunu da çocuğundan çıkarıyor.

Kaç yaşındasın? Çalışıyor musun? Eğer ailene bağımlı değilsen anlatma bile olanları. Ağrını, sızını paylaşma. Bana güven çok daha mutlu olacaksın ve güçlü hissedeceksin.
0
irene
(26.03.20)
@irene okuyorum ve birlikte yaşıyoruz onlarla. tedavi paralarını da onlar veriyorlar yani her türlü mecbur kalıyorum bunları duymaya maalesef.
0
🌸mor şapkalı kadın
(26.03.20)
Zor olsa da bir çok hastalıkla mücadele ve genel sağlık problemi için if ve ketojenik beslenmeyi değerlendirmelerini istiyorum tanidiklarimdan.
Ben ıf yapıyorum 3 yıldır ve bir çok konuda inanılmaz rahatladım.
Amcamda egzama vardı ve çok sıkıntı çekiyordu ketojenik beslenme sonrasında neredeyse sıkıntısı kalmadı. Babam şeker hastası günde iki kez ilaç alıyordu ıf sonrası 1 E indirdi ilacı ve şekeri çok daha iyi seviyelerde. Vs vs. Böyle çok örnek var.
Kısacası arastirmanizda fayda var.

Bunun dışında bir ebeveynin böyle konuşması rahatsızlık verici gerçekten, ben anne babamdan bunu duymayı istemezdim.
0
kisa
(26.03.20)
İnsan yapısı gereği zayıflıkları kabullenmek istemiyor, güçlü olmak ve çevresinde güçlü olanları görmek istiyor. Başına gelmeden de hiçbir şeyi tam olarak anlamıyor.

Ben de lise ve üniversite hayatım boyuna alerjisi olanlara, sürekli ayılıp bayılanlara gıcık olurdum. İçten içe dalga geçerdim, hep naz yapıyorlarmış gibi gelirdi. Sonra her yerimden bir şeyler pırtlamaya başladı. Bi ara hastanelerden çıkamaz oldum. Herkes bana hastalık hastası muamelesi yapmaya başladı ve o gıcık olduğum "zayıf" insanlar gibi oldum başkalarının gözünde. O zaman anladım işte kimse isteyerek yapmıyor böyle şeyleri.

Hiç kafanızı takmayın kimisi öyledir kimisi böyle. Siz, sizi anlamayanlardan daha üst bir bilince sahip olmalısınız. Çünkü zorluk çeken ve zorlukların güçlendirdiği kişi sizsiniz. Nasıl ki cahil bir insanın söylediklerini çok takmıyorsak bunu da öyle düşünün. Yarın bir kaza geçirip felç kalmayacağımızın, ölmeyeceğimizin garantisi de yok. Umarım kimse anlamak için yaşamak zorunda kalmaz böyle şeyleri.
0
jacque
(26.03.20)
Kesinlikle beslenme düzeninizi değiştirmelisiniz. Dr sharan var. "Vegan dr sharan" yazin google a. Birazcık araştırın, onun bir eğitimine katılmıştım. Daha sonra bir paylaşım yapmıştı, 30 günlük beslenme kampı ile bir sürü kişi hipertansiyon hipotiroid vs vs vs vs den kurtulmuştu videoda. Açıkçası kendim de veganım. Eğitime katıldığım zaman da vegandım.

Ben anlamıyorum insanlar sorumsuzca beslenerek sağlıklı olmayı nasıl bekliyor. türkiyede de bir sürü örnekler var fermente organik vs beslenerek astımından kurtulan mi dersiniz, ne ararsanız.

Bir söz vardır çok severim, ne yerseniz osunuz. evet öyle biz yediğimiz şeylerden oluşuyoruz onlar ne kdr sağlıklı ise biz de öyleyiz bizi oluşturan yapi parçacıkları kanımıza biryerlerden enjekte edilmiyor onlardan geliyor.

Diğer aile konusunda da aile dizimi diye birşey var. Mesela dedesi kasap olan çocukta ortaya çıkan deri kaşıntısı allerji vs vs şeyler en sonunda aile dizimi ile dedesine bağlanabiliyor. Biraz okuyun derim.

Ve güç konusunda biz birseyler diyebiliriz ancak içinizdeki gücü bulacak olan yine sizsiniz ve ben inanıyorum ki siz zaten çok güçlü birisiniz sadece bir yılgınlık ve bir karamsarlık çökmüş. Ailenizin bu tarz söylemlerinden sonra da çok doğal böyle hissetmeniz.

Herşeyin daha güzel olması dileğimle..
0
mobydick
(26.03.20)
Ha bir de yine bir dr anlatmıştı bu katıldığım eğitimlerde. Abi adamin sürekli sol bacağı ağrıyor sürekli agriyot bir sebeb yok bir anomali yok gece yattığında ağrı hissediyor sonra bakıyorlar araştırıyorlar çocuğun dedesi savaşta o bacağını kaybetmiş. Biz sadece bizden ibaret değiliz bizim içimizde bizden bütün ailemizden bütün genetik mirasimizin ötesinde de şeyler vae.
0
mobydick
(26.03.20)
Çok geçmiş olsun! Benim de var ancak moralinizi daima yüksek tutmaya bakın!
Sağlık ve huzurla kalın!
0
simderun
(26.03.20)
Yok yalniz hissetmeyin, o kadar cok genc insanin kronik hastaliklari var ki... Ben 18 yasimdan beri, hayatimdaki planlari surekli bozan bir hastalikla bogusuyorum. Cogu arkadasim bilmez ne oldugunu, zaten nadir bir hastalik, anlatmasi ve anlamasi zor. Gunde en az 6 kez ilac kullanmak zorundayim, buna ragmen cogu cok gec farkina varir ilaclarimin.

Bu hastalik benim. Etrafimdaki insanlari olumsuz etkilememeli. Benim ozel alanimda kalmali olabildigince. Yardim istemeyin, hastaliklariniz hakkinda yalan soyleyin demiyorum. Farkinda olarak insanlari olumsuz bir alana sokmayin diyorum.

Belki farkinda olmadan cevrenizdeki insanlara fazlaca yansitiyorsunuzdur hastalik halinizi. Buna dikkat edin.
0
buf-e kür
(26.03.20)
olmaz mı!
küçükken bağışıklık sistemim çok zayıftı ve birçok hastalık atlattım. annem ve babam bundan yorulmuş olacak ki?! şimdi grip dahi olsam surat asarlar.

bunun yanı sıra majör depresyon, panik atak ve OKB ile boğuştum uzun süre. o sırada da benzer badireler atlattım.

yalnız değilsin, geçecek. geçtiği zaman da hiçbir bakış, hiçbir ima seni yıkamayacak :)
0
Sakinolmamlazim
(26.03.20)
(19)

Evde kafayi yemiyor musunuz olm?

stavro
Insan depresyona girer bir yerden sonra yahu boyle.
Insan depresyona girer bir yerden sonra yahu boyle.
0
stavro
(21.03.20)
internet olmasa yerdim.
0
jelly bear
(21.03.20)
yiyorum daha kötü olucam. beni sıkıntıya sokan evde olmak değil, evden çıkamayacağını bilmek. yasak olmasa bedavadan evden çalış demiş olsalar dışarı çağırsalar gitmezdim, aslında evde vakit geçirmeyi seviyorum. ama böyle zorunluluk hissiyle birleşince sıkıntı. dün bi çıktım yürüdüm ama kesmedi. sonumu iyi görmüyorum ben de.
0
Bruce
(21.03.20)
Bruce +1
0
pgup
(21.03.20)
Temizlik yap, evdeki pirinci falan say, uti yap falan iste, gecmiyore vakit
0
exlibris
(21.03.20)
Evde vakit geçirmeyi seviyorum. Uzun zamandır da çalışıyorum, evi özlemişim. Kendime zaman ayırabiliyorum. Çalıştığım için yapamadığım şeyler vardı onları yapıyorum. Ama tabii sıkılmayacağımı garanti edemem.
0
rock n roll
(21.03.20)
yemeye başladım evet. her ne kadar evi sevsem ve yapacak meşguliyet üretebilsem de ben hareketli bir insanım, hele eylülden beri öyle bir yoğunluk ve hareket içerisindeydim ki (örneğin 6 aydır her hafta iki kez istisnasız şehir değiştiriyordum) şu an yüz küsür metrekare ile sınırlandırılmış olmak resmen kaşındırıyor beni. ve daha bunun başlangıç olduğunu düşünmek.. bilemiyorum altan, sonunu hayırlı göremeyenlerdenim.
0
treamorg
(21.03.20)
Yiyorum - internet olmasaydi ne yapardim bilmiyorum. Normalde yarin Paris’e ucusum vardi, gidemiyorum - cok mutsuzum duyuru uhuhuhu
0
euteamo
(21.03.20)
ise gitmeye devam ettigim icin hayir. evden calisiyo olsaydim 2 ay rahat giderdim boyle. 1 hafta evde oturup 1 aydir disari adim atmiyor triplerine girenler degisik geliyo bana.
0
aydonno
(21.03.20)
Zorunluluk hissi berbat.

Yine de deprasyondaki bir buf-e kürü ölü bir buf-e küre tercih ediyorum, simdilik.
0
buf-e kür
(21.03.20)
Ben ise halen gidiyorum, buna ragmen kafayi yemek uzereyim.
Bruce'un dedigi gibi cikmamaktan ziyade cikamayacsgini bilmek etkiliyor aslinda. İntiharlik duruma gelecez bu gidisle.
0
🌸stavro
(21.03.20)
Yemiyorum. Muhtemelen yemem de. Halbuki normalde evde durmayan birisiyimdir, mutlaka çıkardım ama virüs korkusu sanırım. Bir de özlemişim bir yere gitmemeyi. Umarım işe de gelmeyin derler de 1 hafta hiç çıkmam :)
0
eksi sozlugun tatli insani
(21.03.20)
ben hayatımda bi değişiklik göremiyorum o nedenle beni etkilemedi :D
0
superfluid
(21.03.20)
Yoo, normalde de ayda yilda bir disari cikiyordum zaten. Okunacak bir ton e-book. izlenecek bir suru film/ dizi vardi.. Onlarla megulum 1 haftadir, keyfim yerimde.
0
kopart
(21.03.20)
az önce arkadaşımı aradım, 4-5 gündür yalnız ve sanırım o süreçte hiç markete de çıkmamış.

20 dakika boyunca konuştu. ara ara lafa girmeye çalıştım, her lafıma 10 şey söyledi. genelde yaşlılara küfür etti falan, bir de dışarı çıkanlara.

velhasıl şimdiden manyamış. dikkat et dedim, "ya ben iyiyim bir de arkadaşlarımı görsen" dedi.

evde vakit geçirmek o kadar da zor değil. işinizi evden halledebiliyor, sağlık sıkıntısınız yoksa ya da geçiminiz bu karantina muhabbetinden etkilenmediyse işin biraz keyfini çıkarmaya çalışın.
0
biseysorcaktim
(21.03.20)
Aşırı mutluyum evde ya sonsuza kadar bu şekilde devam edebilirim.
0
jacque
(21.03.20)
Valla bugün yedim bence ben, duvarlar filan üzerime gelmeye başladı(ben bunun mecaz bişey olduğunu düşünürdüm, gerçekmiş) mutfağa gidiyorum dolabı açıyorum 1 kaç dk boyunca inceliyorum, tv yi açıyorum 1 den başlayıp son kanala kadar geliyorum, telefonu elimden düşürmiyorum zaten herhangi bi yerden ne yazılsa hemen cevap veriyorum. Elime kitap alamıyorum zaten harfler karışık geliyor okumayayım diye. Bugün akşam araba ile çıktım puzzle alırım dedim ama bulamadım onu da. Kendimi hapishane de gibi hissediyorum.
0
valarmurgulis
(22.03.20)
tek basima olsam belki yemezdim ama diger iki kisiyle beraber yasamak zorunda oldugum icin onlarin varligi bana kafayi yedirtebilir.
0
headredhead
(22.03.20)
Normalde ofiste tüm gün oturduğum için akşam ya bisiklet sürer, ya salona gider, ya da yolu uzatır yürüyüş yapardım. İki haftadır evden çalışıyorum, normalde de evden çalışırdım haftada bir falan ama bu kadar uzun süre evden çıkmadığım olmamıştı.

İki kedimiz var, eşim de evden çalışıyor onunla uğraşıyorum bazen, bazen konsolda oyun oynuyorum ama zaman zaman acayip içim sıkılıyor kendi kendimi motive etmeye çalışıyorum.

Tek falan olsam ufaktan akıl sağlığımı kaybetmeye başlardım sanırım.
0
chicha
(22.03.20)
karnım doyana kadar yiyorum. tam doygunluk noktasına gelmemesi önemli, yoksa hem şişkinlik yapıyor hem kafa kalmıyor insanda ^^

ehehe şimdilik süper, önceleri kısa kısa zaman ayırıp tadını alamadığım şeylere zaman oldu epey. pfff yarın ofise gideceğim kaygısı olmadığı için de daha rahat yapıyorum yaptığım şeyleri.
0
encokbenisevinnolur
(23.03.20)
(18)

evde mi kalıyorsunuz?

dafuq
evdekal diyoruz tamam ama hiç mi çıkmıyorsunuz?ne bileyim arada sırada arkadaşlarla görüşmek olur, biraz yürümek olur veya toplu taşıma araçları olur, kendi arabanızla tur atmak olurne kadar evde ne kadar dışardasınız? düzeniniz ne kadar etkilendi?ben sabahları çıkıyorum dışarıya yürüyüş ve biraz al
evdekal diyoruz tamam ama hiç mi çıkmıyorsunuz?
ne bileyim arada sırada arkadaşlarla görüşmek olur, biraz yürümek olur veya toplu taşıma araçları olur, kendi arabanızla tur atmak olur

ne kadar evde ne kadar dışardasınız? düzeniniz ne kadar etkilendi?

ben sabahları çıkıyorum dışarıya yürüyüş ve biraz alışveriş yapıp geliyorum.
evde spor yapmaya çalışıyorum
0
dafuq
(21.03.20)
On gündür arkadaşlarımdan vs kimseyi görmedim; görüşmeyi de düşünmüyorum zira bende varsa başkasına da geçirebilirim. 2 kere kısa market alışverişi yaptık, o esnada site içinde de 10 dakika yürüdük.
0
fraise
(21.03.20)
ben 3 ev gününün sonunda yürüyüşe çıktım dün. maçka parkına gittim, biraz güneş aldım yeşile baktım, dönerken de eve alışveriş yaptım geldim. normalde bu havada hafta sonu evde oturmazdım ama hafta sonu daha çok insan çıkar diye diye hafta içleri çıkmayı planlıyorum.
0
Bruce
(21.03.20)
arabam olsa kesin turlardım.
0
sutlu nescafe
(21.03.20)
"arada sırada arkadaşlarla görüşmek" tam da olmaması gereken şey, sosyal izolasyon o zaten.
Neredeyse iki haftadır sosyal aktiviteler yapmıyoruz. Arkadaşlarla görüşmüyoruz ya da görüntülü arama yapıyoruz, toplu taşımaya binmiyoruz. Yakınlardaki marketlere ve eczanelere gidiyoruz gerekirse. Daha uzak yerlere gidilmesi şartsa eşim motorla gidip geliyor.
Bugün bi çıkıp motorla sakin bir yere gidip hava alalım yürüyelim diye düşünüyoruz.
0
kobuzchu kiz
(21.03.20)
Evdeyim komple. Sadecd akşam üzeri arabaya binip, sigaramı yakıp yarım saat dolaşıyorum. İyi geliyor.
0
valarmurgulis
(21.03.20)
3-4 günde bi alışverişe çıkıyoruz. onu da mümkün olduğunda milletten uzak durup hızlıca halletmeye çalışıyoruz.
0
nolmus yani
(21.03.20)
ben köpek gezdirmek için zaten her gün iki kez çıkıyorum, ama apartman etrafında ve kısa süreler ile. onun dışında evimin yakınındaki büyük parklara vs yürüyüş yapmaya çıktım 1-2 kez. birazdan yine çıkacağım bir saatlik bir yürüyüş için. ama insanlarla sıfır temas tabii. market alışverişine bir kez çıktım, belki bugün çıkmışken onu da yaparım. ayrıca arabam olsa kesin turlamaya çıkardım +1.

toplu taşımaya kesinlikle binmem, gerekirse 2 saat yürürüm öyle giderim gitmem gereken zorunlu bir yer olursa.
0
treamorg
(21.03.20)
arkadaşlarımla görüşmüyorum.
ulaşım aracı kullanmadan görüşebileceğim arkadaşım zaten yok.

dün online happy hour yaptık. tüm şirket açtı webcam'leri kameralı görüştük zoom üzerinden. kaemralı görüşme sevmeyen ben arkadaşlarımla böyle görüşmeye başladım. tam bir distopya.
0
biseysorcaktim
(21.03.20)
evet, hiç çıkmıyorum.
düzenimi tamamen değiştirdi.

bir haftadır kendi evimdeydim.
hele arkadaşlarım falan asla.
taksiyle, ailemin evine geldim. yasak ilan edilince yine taksiyle kendi evime dönüp min 2-3 hafta kalacağım.
yani 2-3 hafta dediğim markete/eczaneye falan da çıkmadan.

evde egzersiz yapıyorum basit, esneme-germe yoga falan. bolca film, kitap, dualingo.


yürüyüş ve koşu için sana bir haberim var:/

twitter.com
0
jimjim
(21.03.20)
Dün ilk defa yuruyus icin caddebostan sahile indim.
Maske ve eldivenimle. Fakat hata yaptigimi fark ettim cunku inanilmaz kalabalikti. Cogunluk da 60 yas ustu maskesiz amcalar.
Tekrar market alisverisi haricinde cikmayi dusunmuyorum. Stok yapmamis oldugum icin her gun markete gitmem gerekiyor.
0
fingers of fury
(21.03.20)
Son 1 haftada 1 kere market icin ciktim ve kucuk sehirdeyim su an. Zorunda olmadikca asla disari çıkmam. Ailem de cikmiyor. Kendimizi de cevremizi de tehlikeye atmiyoruz asla. Neyse ki egitimli ve bilincli bi ailem ve cevrem var.

Arkadaslarla gorusmek nedir ya :/ burda surekli berbere gitsem mi sorulari dönüyordu sacma sapan neyse ki berberleri kapattilar insallah ulkeye karantina da gelir de su arkadaslarla gezelim 976392 kisi piknige gidelim fikirlerinden hayirlisiyla kurtuluruzm
0
hindistan cevizi
(21.03.20)
son 15 gündür kendimi karantina altına aldım. ilk 10 gün hiç çıkmadım zaten yiyecek vs stoğum genelde olan şeyler olduğu için bi ihtiyacım olmadı. en yakın arkadaşım işe gidip geldiği için onunla da görüşmedim. 5 gün önce yürüyerek benim gibi izole olan ablamlara gittim çünkü mental olarak etkilenmeye başlamıştım. bi saat durup geri geldim yine yürüyerek. bugün de aynı şekilde yürüyerek onlara gidip geldim. eve su almak dışınnda bişey de söylemiyorum, kimseyi görmüyorum kısa vadede görmeyi de düşünmüyorum. tamamen izoleyim ve evdeyim.
0
hypathia
(21.03.20)
işe gidiyorum
bunun dışında sadece alışverişe çıkıyorum.
0
basond
(21.03.20)
Perşembe evden çalışmaya geçtik o zamandan beri çıkmıyorum. Yarın tekrar markete gidip 1 hafta daha çıkmamı gerektirmeyecek şekilde alışveriş yapıp geleceğim. Durum sıkıntılı biliyorum ama kimsenin keyfi olarak evden çıkmaması lazım.

Düzeninizi ne kadar etkiledi diye soruyorsan çok etkilemedi açıkçası. Zaten işe gitmek dışında evden çıkmıyordum. Belki bazen haftasonu yürüyüşe çıkıyordum ama o da her hafta sonu değil. Bende dönem dönem agorafobi de oluyor o yüzden evden çıkmamaya alışkınım.
0
peki madem
(21.03.20)
ben sadece markete acil ihtiyaçlar için etrafın en sakin olduğu saatlerde gidiyorum.

mesela su almak için

ekmek bile almıyorum artk ama mecbur kalırsam ekmek alıp buzlukta 2 gün bekletip tüketmeyi düşünüyorum.

un bulamadım şok ve bim de.

zaten uzun süredir ekmeği evde yapardık ama un bulamamaya ya da fahiş fiyattan diğer yerlerden bulup fırsatçılara prim vermemek için almazsam bu şekilde yapıcam.

burası insanların son derece bilinçiz ve ilgisiz olduğu yerlerde bir site.(istanbul)

yani sitenin %20si suriyeli ve normal zamanlarda site içinde en az 70 80 çocuk görüyordum. buna rağmen 1 tane insan ve çocuk bile yok.
0
hem şişko hem deli
(21.03.20)
yaklaşık 1 haftadır camdan kafamı bile çıkarmıyorum
0
neoluyokardesimnebutantantana
(21.03.20)
Cikmiyorum bir hafta oldu neredeyse. Cok buyuk bir bahcem var, balkonum var, o acidan cok sansliyim. Gunesleniyorum simdi, diger komsular da bahcelerinde. En azindan uzaktan selam verip hal hatir sorup, bu sekilde sosyallesmeye calisiyoruz.

Ben degil de, kopegim kafayi yemek uzere.

Duzen kalmadi, ne duzeni? Ise gitmiyorum gecen cumadan beri, 19 Nisan´a kadar da gitmeyecegim.

Yakinlardan birkac kisi pozitif cikti. Ben kendi sonucumu bekliyorum hala.

Risk grubundayim, hic cikmiyorum, cikmayacagim da. Alisverisi yaptim cok onceden, her gün ya da iki gunde bir iyi, saglikli yemek pisiriyorum.

Bol bol okuma yapiyorum, internet, film vs asla kesmiyor. Ancak okumak su anki gerceklikten uzaklastiriyor beni. Temizlik yapiyorum, o da meditatif. Ev tasiyacagim, koli yapiyorum cok bunalirimsam.

Arkadaslarla gorusme bitti. Skypelasiyoruz bol bol. Oyle ortalikta gezen gerzek arkadaslarim yok neyse ki, onlar da tum gun sikintidan patliyorlar.
0
buf-e kür
(21.03.20)
Yaklaşık üç haftadır sadece gece 12'den sonra markete gitmek için evden çıkıyorum.

Normal düzenim de aşağı yukarı böyleydi :P Sadece haftada 1-2 gün toplantı ve arkadaşlarla öğle yemeği yemek için ofise gidiyordum.
0
bruce mclaren
(21.03.20)
(10)

Bu karantina halinde alkol kullanımınız arttı mı?

grrrrrrrrrr
Sıkıntıdan ve stresten her gün 3-4 bira içiyorum, benzer şeyler yaşayan var mı?
Sıkıntıdan ve stresten her gün 3-4 bira içiyorum, benzer şeyler yaşayan var mı?
0
grrrrrrrrrr
(20.03.20)
hayır tam tersi bağışıklık sistemimi düşürmesin diye kullanmıyorum.
0
rewlack
(20.03.20)
kefir içiyorum.
film izlerken tam cipslik biralık keyif zamanı ama salgın geçene kadar bağışıklık düşünerek komple ara verdim.
0
jimjim
(20.03.20)
kefir+1 :(. bi nebze koruduğuna inanmak istiyorum.
0
lata
(20.03.20)
viskideyim ben 3 gündür. hafta sonuna da bira aldım. hiç iyi gelmiyor bana bu karantina işi.
0
Bruce
(20.03.20)
Karantinanın ilk gününde tertemiz delirdim. Şarap içeceğim ben. Evdeki stokları eritirim bitene kadar. Yeşil mercimek alasıya kadar keşke alkol alsaymışım. 1 yudum yemek yemedim. Biraz sakinleşmezsem çıldıracağım sanırım. Sıkıntıdan değil ama stresten içeceğim.
0
irene
(20.03.20)
sakinlesmek icin iyi oluyor... ama normalde de her gun ictigim icin, benim icin farketmedi bir sey :)
0
sweetoffice
(20.03.20)
az önce iş arkadaşlarımızla online bir görüntülü konuşma yaptık. katılımcıların yarısı ellerinde bira, viski ya da şarapla demleniyorlardı. benim penceremden oraya bakınca alkol tüketimi artmış gibi bir görüntü vardı.
0
biseysorcaktim
(20.03.20)
Ben son iki gundur icmiyorum, test olup sonuc alana kadar da icmeyecegim, yine de alim yapmaya devam ediyorum internetten.

Bulundugum yerde sarap ureticileri harika kampanyalar yapiyor su an. Indirimsiz ya da ucretsiz kargosuz satis yapan kalmadi. Kucuk sarap evleri de eve teslim yapiyor.
0
buf-e kür
(20.03.20)
dün öğlen 2 tane soğuk içiym ne iyi gider dedim.
akşam 10'da 6. birayı bitirip sızmıştım
0
tekkisilikbirordu
(20.03.20)
Ben dün ve önceki gün içtim ama yok abi tek başına gitmiyor bu bok ya. İç iç müzik dinle, nete bak, sonra sız falan ıhhh. Benim ev her akşam 8'den sonra milli takım kampına dönerdi, bu karantina muhabbeti yüzünden yalnız kaldık. İçmicem daha tek başıma, sarmıyor.
0
eazy
(20.03.20)
(10)

yurt dışı durumları + aile

ma ume yi
bölümüm bilgisayar mühendisliği ve yazılımla ilgileniyorum yoğun olarak. son zamanlarda güzel bir teklif aldım yeni okul döneminde ingiltere'de okumaya ilişkin. iki yıl okuyarak okulu orada bitireceğim ve devamında iyi bir şirkette iş imkanı da sağlanacak bana. ilk birkaç sene 5-6 bin dolar arasında
bölümüm bilgisayar mühendisliği ve yazılımla ilgileniyorum yoğun olarak. son zamanlarda güzel bir teklif aldım yeni okul döneminde ingiltere'de okumaya ilişkin. iki yıl okuyarak okulu orada bitireceğim ve devamında iyi bir şirkette iş imkanı da sağlanacak bana. ilk birkaç sene 5-6 bin dolar arasında başlayacağım. zaman içinde ücret de artacak elbette. okulu okurken de burs alacağım ve teklifi aldığım kurumun yurdunda kalacağım. ağustos gibi gidilmesi gerekiyor. ben buna çok sevindim ama ailem çok üzüldü. iki yıl önce abimi kaybettikleri için bana çok bağlandılar. kendi gelir kaynakları var ama annem de babam da hasta insanlar ve kimseleri yok benden başka. üstelik dediğim gibi çok üzüldüler bu duruma. babam beni gidersem evlatlıktan reddedecekmiş ve tüm iletişimi kesecekmiş. annem daha karar vermediğim halde haberi duyduğundan beri ağlıyor evde. öbür türlü burada kalırsam piyasadaki durumlar belli. sıyrılmak ve öne çıkmak çok zor. rekabet çok ve haksızlık var. ailemi de burada bir başlarına hasta halleriyle bırakıp gitmek de içime sinmiyor hiç. siz bu durumda ne yapardınız? fikirlerinize ihtiyacım var.
0
ma ume yi
(18.03.20)
onlari da yaninda gotur?
0
lata
(18.03.20)
lata, onları götüremiyorum çünkü o kadar param olmayacak ve kalacak yer bulmak da bir dert. oradaki kira fiyatları çok pahalı. ayrıca burada kendi evleri var.

duygusuzromantik, kıyamıyorum ama onlara. yapayalnız kalacaklar iyice.
0
🌸ma ume yi
(18.03.20)
Tebrik ederim oncelikle. Sizin icin guzel firsatlar oldugu kesin.

Anne baba basta oyle der, muhtemelen bir süre sonra yumusarlar. Her zaman analitik dusunemiyorlar, zaten sizin de ailedeki kayiptan dolayi ozel bir durumunuz varmis.

Siz eger mesleginizi birakip her ikisine de surekli saglik bakimi saglamayacaksaniz, ise gidip gelecekseniz, ki hangi sehirde ve nasil sartlarda is sahibi olacaginiz da simdiden belli degil, zaten yeterli ozeni gostermeniz mumkun olmaz. Boyle bir durum mu var?

Muhtemelen Ingiltere´de daha iyi bir kazanca sahip olacaksiniz ve onlari daha iyi destekleyebileceksiniz, hem finansal hem duygusal acidan. Hastalikta ornegin, ozel bir hastanede tedavilerini karsilarsiniz.

Avrupa´da oldugu surece, yurtdisinda yasamak gercekten sizi ayda bir kez aile ziyareti yapmaktan alikoymuyor. Bir ton ucus var Avrupa´dan, hem de cok uygun fiyatlara.
0
buf-e kür
(18.03.20)
2 şekilde artıları eksileri bir kenara yazıp tartmalı ve kararını vermelisin. zaten 2 durumda da pişmanlık olacaktır. yurt dışına gidersen ailem geride kaldı pişmanlığı, kalırsan iş fırsatı kaçtı pişmanlığı. hayat seçimlerden ibarettir.
0
mikahakkinen
(18.03.20)
Gidin. Ingiltere Turkiye ucak biletleri o kadar yuksek degil. 2-3 ayda belki daha kisa araliklarla bile gidip gelebilirsiniz onlari gormeye.

Gitmezseniz ilerideki duygusal kirginligi atlatamazsiniz.
0
Sahikaa
(18.03.20)
şu an birçok bölümden mezun olup özel sektörde çalışacak olan insanların çok büyük olasılıkla yaşayacağı şehir istanbul. benim de yeni mezun olduğumda yurtdışına çıkma planım vardı, sonrasında istanbulda işe başladım. ailem bu duruma çok karşıydı, özleriz gelip gidemezsin falan gibisinden ama şimdi de ha dediğimde memlekete gidip gelemiyorum. hatta öyle sanıyorum ki yurtdışına çıkmış olsaydım ailemi görmeye daha çok gidebilirdim bile.

ben de senin gibi aileme çok önem veriyorum, fikirlerini dikkate alıyorum ama bu tarz durumlarda kendini de bir miktar gözetmen gerekiyor. geleceğini garanti altına alman gerekiyor. bu nedenle bence ailenin abartı tepkisine karşı çıkmak istiyorsan çık, reddetme falan bunlar fazla abartı bence, zaman geçtikçe onlar da yumuşayacaktır bu konuyla ilgili.
0
mg3929
(18.03.20)
Kendinizi anne babanızın yerine koyun.

hasta ve başka kimseniz olmamasına rağmen tek çocuğunuz sizi bırakıp çok uzaklara giderse ne düşünürdünüz?

para gereklidir ama paradan da önemli şeyler vardır.
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(18.03.20)
Kusura bakmayın da sizin anne babanız çok narsisistmiş. Çocukları her insanın isteyeceği bir fırsatı yakalamış ve kendilerinden başka bir şeyi düşünmüyorlar. Tek başlarına da değiller üstelik, 2 kişi bunlar.
0
noluyo yaa
(18.03.20)
@duygusuzromantik bende var zaten biraz eski kafalılık. kendi kızımın yıllar sonra bana böyle bir teklifle gelmesi karşısında zorla tutamam ama beni bırakıp gitmesi de ne bileyim hayal kırıklığı olur, üzülürüm.
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(18.03.20)
Baba duası yok, ben gidemezdim. Yani gitmem istesem de gidememezdim. Anne baba razı gelmeyince o işler rast gitmez derler, bende de böyle oluyor. Bir şekilde ailemi ikna etmeye çalışırdım, uçak biletlerini erken alıp sık sık Türkiye’ye gelen insanlarla konuştururdum, durumun o kadar vahim olmadığını anlatmaya çalışırdım. Ki Avrupa o kadar da korkunç senaryo vermiyor.

Ailenizi ikna etmeye çalışın bence.

Kaldı ki gitseniz bile orada yalnız kalacağınız vakitler, zorlanacağınız şeyler var. Yani bu zorluklar güzel zorluklar sizi olgunlaştırır ama akademik olarak yoğun olan insanlar bir yerde yalnız kalıyorlar yurtdışında. O yalnızlık zamanlarında nasıl düşüneceksiniz acaba?

Ailem ikna olmazsa kalırdım. Belki de burada çok daha güzel fırsatlar çıkacak karşına kalırsan? Kalırsan illa kötü şeyler olacak diye bekleme. Tabii ki ülke şartları malum, hiç güven vermiyor ama ne bileyim. İmkansız da değil sanki?
0
damba
(19.03.20)
(3)

Kızılay dan esen boğa

black mamba
Nasıl gidiliyordu. Metro ya da ankarayla gidiliyor muydu?
Nasıl gidiliyordu. Metro ya da ankarayla gidiliyor muydu?
0
black mamba
(17.03.20)
Gidilmez.
0
boyleseyolmaz
(17.03.20)
Gama iş merkezi önünden belko otobüs
0
elorelia
(17.03.20)
Belko

ve

Belediye Otobüsleri: map.ego.gov.tr
0
buf-e kür
(17.03.20)
(4)

Olası bir durumda solunum cihazı (corona)

kvlknctk
hangi ürünü nasıl kullanmak gerekiyor? olası bir risk durumunda hastanelerle uğraşmak yerine annemi babamı kendim evde kurtarmak istiyorum. doktor arkadaşlarım var ve tıbbi yardım alabilirim. Sadece bana lazım olacak araç gereçleri söyleyebilir misiniz? Teşekkürler.
hangi ürünü nasıl kullanmak gerekiyor? olası bir risk durumunda hastanelerle uğraşmak yerine annemi babamı kendim evde kurtarmak istiyorum. doktor arkadaşlarım var ve tıbbi yardım alabilirim. Sadece bana lazım olacak araç gereçleri söyleyebilir misiniz?

Teşekkürler.
0
kvlknctk
(17.03.20)
bunu doktor arkadaşlarınıza sormanız gerekmez mi? nasıl bir tedavi uygulanacağını normal vatandaştan çok doktorlar bilirler bence.
0
candide
(17.03.20)
Sadece solunum cihazıyla tedavi edilmiyorlar.

Şu an birçok ülke birden farklı ilaç kullanıyor, bu ilaçlar kanser tedavisinde kullanınanlardan tutun, immun destekleyicilere kadar birçok türde ve sizin ulaşabileceğiniz ilaçlar değil. Reçetesiz satılmıyorlar.

Yalnız solunum cihazıyla kimseyi kurtaramazsınız, boşuna paranızı harcamayın.
0
buf-e kür
(17.03.20)
evet ben de hiv tedavisinde uygulanan ilaçların korona için uygulandığını okudum. ülkemizde de öyle. solunum cihazı yetersiz kalabilir demek ki.
0
anarsika
(17.03.20)
İranın yardım için attığı bir twitte ihtiyaç listesi vardı. Ona bir bakın
0
neysene
(17.03.20)
(5)

disardan yemek soylemek

in vino veritas
eve yemek soyleyeceginiz zaman tedirgin oluyor musunuz? yapan kisi kimdir nedir bilmiyoruz sonucta belki oksurdu icine :) bunlari dusunup yemek soylemekten vazgectiginiz oldu mu? olduysa ne tur alternatiflere yoneldiniz? ben pek disardan yemek soylemiyorum ama merak ettim siz neler yaptiniz?
eve yemek soyleyeceginiz zaman tedirgin oluyor musunuz? yapan kisi kimdir nedir bilmiyoruz sonucta belki oksurdu icine :) bunlari dusunup yemek soylemekten vazgectiginiz oldu mu? olduysa ne tur alternatiflere yoneldiniz? ben pek disardan yemek soylemiyorum ama merak ettim siz neler yaptiniz?
0
in vino veritas
(17.03.20)
Yemekten bulaşma olasılığı yok deniyordu ama tırsıyorım.
0
himmet dayi
(17.03.20)
Yemek değil de ben getirdikleri kartonlardan, poşetlerinden korktuğum icin sipariş vermiyorum. Dün damacana su söyledim; resmen tüm damacanayı kolonya ile yıkadım. Sonunda okbli olup çıkmayız umarım.
0
fraise
(17.03.20)
Evde 2 yumurta kır o riske girme
0
brnbrs
(17.03.20)
dışardan yemek söylememenizi tavsiye ederim.
0
boyleseyolmaz
(17.03.20)
Getirilen karton ve plastikte uzunca süre etkisiz hale gelmiyor virüs.

Biz vazgeçtik. Zaten yemeği getirenler fazlasıyla risk taşıyor. Şu an nakit ile ödeme bitti. Kapına bırakıyorlar ve online ödeme yapılıyor.

Bende 2 haftalık yiyecek var. Zaten genelde de 2 haftalık alışveriş yapıyorum. Kışın canlı kalan salatam ve taze baharatlar bahçeden.

Her gün farklı bir çorba ve ana yemek hazırlıyorum. Kendim pişiriyorum.

Bunları yapamayacak hale gelirsem ya da ihtiyacım olana ulaşamazsam:

- kurduğumuz semt ağı ile gönüllüler alışverişimi yaparlar.
- birkaç tanıdığım da, risk grubunda olmadıklarından benim için alışverişe çıkabileceklerini, yemek getirebileceklerini söylediler.

Aksiyona gerek yok. Ne kadar az temas o kadar iyi işte. Ben risk grubundayım, olmayan immun sistemimle virüsü kapıp, bir ton insana bulaştırmamak benim sorumluluğum altında. Herkes böyle haraket ediyordur umuyorum ki!
0
buf-e kür
(17.03.20)
(8)

Ne zamana kadar sokağa çıkmıcaz

black mamba
Tamam çıkmayalım ama bu önlem ne zamana kadar devam edebilir? 3 ay 6 ay? Bir yıl kapalı kalamayız herhalde. Okullar da 3 hafta sonra açılcak. 3 hafta sonra tehlike yok mu? Ciddiye alınması güzel ama önlemler bir noktada yapılması imkânsız geliyor. Yanılıyor muyum?
Tamam çıkmayalım ama bu önlem ne zamana kadar devam edebilir? 3 ay 6 ay? Bir yıl kapalı kalamayız herhalde. Okullar da 3 hafta sonra açılcak. 3 hafta sonra tehlike yok mu? Ciddiye alınması güzel ama önlemler bir noktada yapılması imkânsız geliyor. Yanılıyor muyum?
0
black mamba
(16.03.20)
İleride uygulanması "imkansız" diye şimdiden yapabileceklerimizi küçümseyemeyiz. İtalya'ya bir kaç hafta önce sorsanız tüm ülkenin karantinaya alınmasının imkansız olacağını söyleyebilirlerdi. Önlemlerin devamlılığı, süresi şu an alacağımız önlemlerin ciddiyet ve etkinliğine bağlı. Şimdi çuvallarsak uzun vadede her şey daha kötü olacak, ancak dikkatli davranarak önünü alabiliriz.
0
fotrsapka
(16.03.20)
Hayır küçümsemiyorum önlemleri ama 3 hafta sonra hangi tehlike ortadan kalkacak ki okullar açılacak? Ne değişecek? Ya da şu an evden çıkmayan insanlar 1 ay bu şekilde yaşayabilecek mi?
0
🌸black mamba
(16.03.20)
en onemli sebebi saglik altyapisinin kapasitesi. ornegin nufusun 3%'u hastane bakimi sayesinde olecegi halde hayatta kalabilir. fakat sistem felc olursa 2% arti 3% nufus olebilir...
0
redlinetheturk
(16.03.20)
Mesele salgını yavaşlatmak, keşke herkes bunu anlasa artık. Salgının çok hızlı yayıldığı ülkelerde sağlık ile ilgili altyapı, personel vs. eksikliğinden çok sayıda insan ölüyor. Salgını yavaşlatabilirsek, ölüm oranı da düşecek. Kontrol altına alamazsak okullar 2-3 hafta sonra da açılmaz zaten, merak etmeyin.
0
gmzo
(16.03.20)
Çin'de karantina bölgeleri yavaş yavaş açılıyor. artık yeni vaka yok diye biliyorum. Bizde de Nisan ikince hafta itibariyle bir sorun kalacağını sanmıyorum.
0
hosein
(16.03.20)
Bilemiyoruz ki. Yayilmanin hizini azaltmak tibbi ihtiyaclarin karsilanabilmesi icin cok onemli. 3 hafta, 4 hafta yayilma hizini en aza indirgemek cok onemli.

3 hafta sonra durum daha kotuye giderse Türkiye´de birkac hafta daha tatil edilir okullar. Tüm ülkeler ya tatillerini one aldilar, ya corona onlemleri nedeniyle daha da uzattilar. Okullarin acilmasi virusu mobilize ediyor buyuk oranda.
0
buf-e kür
(16.03.20)
3 hafta ilk etap, 3 haftanin sonunda belki uzatirlar. Niye bu kadar takildiniz ki?

Ama genel olarak 6ay-1 yil boyunca surdurulebilir bir durum degil bu, orasi baska.
0
kuehles blondes
(16.03.20)
su grafik guzel anlatiyor olayi: ibb.co

ikisinde de toplam vaka sayisi (egrinin altinda kalan alan) benzer olsa da sosyal mesafe olmadan birinciye mahkumuz, cunku vaka sayisi ustel olarak buyuyor. italya'da oldugu gibi hastanelerin kapasitesi asildigi zaman olum orani cok yukseliyor. hatta corona virusle alakasiz olup hastanede olan hastalar da personel ve ekipman yetmezliginden hayatini kaybedebiliyor.

su yazi guzel anlatiyor:
t24.com.tr
bu da ingilizce orijinali:
medium.com
0
ycan07
(16.03.20)
(4)

Erasmus'ta hasta olan arkadaşım

tomwaitsforme
Almanya'da Erasmus'a gitmiş bir arkadaşım var ateşim var halsizim kalkamıyorum boğazım ağrıyor diyor. Sağlık sigortası da gelmemiş Türkiye'den. Ne yapabilir, nereye gidebilir bir bilen var mıdır?
Almanya'da Erasmus'a gitmiş bir arkadaşım var ateşim var halsizim kalkamıyorum boğazım ağrıyor diyor. Sağlık sigortası da gelmemiş Türkiye'den. Ne yapabilir, nereye gidebilir bir bilen var mıdır?
0
tomwaitsforme
(15.03.20)
türk konsolosluğunu aramış mı?
0
false pretension
(15.03.20)
Sigortasiz yasal olarak orada ogrenci olmasi imkansiz, Erasmus sürecinde kesinlikle bir sigorta yapilmadan ogrenci gidip kaydini yaptiramiyor. Oryantasyon surecinde AOK ya da TK ofisine goturuluyorlar. Kagitlarini iyice kontrol etsin.

Sonra Erasmus International Office ile iletisime gecsin. Onlar en iyi sekilde yonlendirir.

Yapmamasi gereken:

Asla kalkip hastanaye ya da aile doktoruna gitmeyecek! Semptomlari gosterenlerin direkt olarak doktora gitmesi istenmiyor!
0
buf-e kür
(15.03.20)
Sehirlerin veya eyaletlerin hotline numaralari var, onlari arayip bilgi alabilir ancak ingilizce destek veriyorlar mi bilmiyorum. Yarin arayip gorecegim.
Halsizlik, bogaz agrisi ve oksuruk basladi bugun bende de, kotuye gidiyor gibi.
0
the end of time
(16.03.20)
Sigortasiz ogrenci olamaz +1

Doktora vs gitmesin, hotline i arasin, durumu anlatsin.
0
kuehles blondes
(16.03.20)
(2)

Düsseldorf'u Nasıl Bilirsiniz?

bfm
Selamlar,Şehirde daha önce hiç bulunmadım. Ev kiraları, şehir, dışarıda yeme içme, insanlar, Türk'lere yaklaşımlar vs vs. aklınıza gelebilecek her konuda yoruma açığım :)Berlin, Munih ve biraz Stuttgart'ı bilirim. Buralarla da kıyaslayabilirsiniz.Sevgiler.
Selamlar,

Şehirde daha önce hiç bulunmadım. Ev kiraları, şehir, dışarıda yeme içme, insanlar, Türk'lere yaklaşımlar vs vs. aklınıza gelebilecek her konuda yoruma açığım :)

Berlin, Munih ve biraz Stuttgart'ı bilirim. Buralarla da kıyaslayabilirsiniz.

Sevgiler.
0
bfm
(14.03.20)
iki yil kadar yasayip bir bucuk yil once berlin'e tasindim.

ev kiralari normal. disarida yeme icme normal, cok asiri fazla opsiyon yok ama yeterince var.

buyuk bir japon populasyonu var. japon restaurantlari cok fazla o yuzden.

havasi fena degil. cogu alman sehri gibi kis aylari kotu ve kislar uzun ama berlin'den cok daha iyi bence.

lokasyon olarak sahane. koln, belcika ve hollanda'ya yakin olmasi cok hosuma giderdi benim.

sehir genel olarak yesil. yani boyle munih'teki englischer garten ya da berlin'deki tiergarten gibi yerleri yok ama zaten her yer yesil ve guzel ve huzurlu.

suc orani eskiden bayagi dusuktu. hala da oyledir. zaten dunyanin en yasanilabilir sehirlerinden secildi bircok defa.

is imkani, expatlar icin yok denecek kadar az. genelde koln'e giderdi arkadaslarim is icin.

turk'lere yaklasim konusunda sanirim bende bir problem var. almanya'da nereye gitsem turk oldugum icin arti ya da eksi puan kazanmadim. normal iste. gerci munih haric.

dusseldorf'ta almanca sart gibi neredeyse. yani devlet daireleri, restaurantlar filan. berlin'e kiyasla.

kucuk bir sehir oldugu icin icerideki sicakligi ozluyorum. fortuna maclari oldugu zamanlar altstadt filan mesela.

ren nehri bence basli basina bir guzellik. altstadt'i da hala cok ozlerim. alt bier ictigim en guzel biralardandi. ulasimi da harika. nezih bir sehir iste. is imkani daha fazla olsaydi sanirim dusseldorf'ta olebilirdim. imkaniniz olustuysa gidin derim :)
0
tannen
(15.03.20)
Ben bir süredir Düsseldorf´un kuzeyinde yasiyorum. Köln´den sonra bu eyalette yasadigim ikinci sehir.

Ev kiralari yuksek, kiralik ev bulmak imkansiza yakin. Ozellikle internet uzerinden cok bilinen siteler tüm fonksiyonlarini kaybettiler.


Disarida yeme-icme hem kalite hem de cesit olarak tatmin edici. Japon mutfagi cok cok gelismis, sinemaya gitmeden bir udon restauranina ugramak ya da susicide arkadaslarla bulusmak cok siradan aktiviteler, bizde bir cay-kahve icin bulusmak gibi... Restaurant, bar menüleri gözlemledigim kadariyla bu eyaletteki en pahali yeme-icme menüleri.

Insanlar Köln insanina gore daha "Kuzeyli". Daha soguk, daha mesafeli. Sokaktaki insan hemen "Senli benli" konusmuyor. Rheinliler yine de. Bir rahatlik, bir tembellik mevcut.

Kültürel aktiviteleri Köln´e göre biraz daha az. Konseri, tiyatrosu, yeme-icme festivalleri bolca var ama. Disarida vakit gecirme kulturu de yerlesmis.

Berlin kadar asla dolu degil, cogu semtte aksamlari cok sakin gecer. Munih ile de ne kültürü ne insani karsilastirilabilir. Biraz "posh" bir sehir olmasi dolayisiyla bence aralarinda en cok Stuttgart´a yakin.
0
buf-e kür
(15.03.20)
(3)

Corona virus hk.

finduilas
Bir öncekini duyuru açmışım @ebabil curnatası uyardı, teşekkürler.Merhabalar,İtalyan olan nişanlım Temmuz ayından beri burada. Türkçe öğrenimi görüyor bir üniversite bünyesinde. Malum üniversiteler tatil edildi. Bir kaç sorum var.Üniversiteler tatil edildikten sonra kendisi İtalya’ya dönmek istiyor
Bir öncekini duyuru açmışım @ebabil curnatası uyardı, teşekkürler.
Merhabalar,
İtalyan olan nişanlım Temmuz ayından beri burada. Türkçe öğrenimi görüyor bir üniversite bünyesinde. Malum üniversiteler tatil edildi. Bir kaç sorum var.
Üniversiteler tatil edildikten sonra kendisi İtalya’ya dönmek istiyor ama gidemiyor çünkü orada Milano’ya gidip oradan bir uçakla Sardinya adasina gitmesi gerekli o yuzden 14 gün hastahanede karantinaya gireceğinden gitmeye yanaşmiyor.
Fakat şu anki akademik takvime göre dersler mayisin ilk haftasında bitiyor. Şimdi Haziran ayına kadar vizesi var fakat kendisi Mayista gitmek zorunda. Ailesini merak ediyor, onlar için endişeli. Ailesi Güneyde yaşadığı için biraz daha rahat fakat ne olacağını bilemiyoruz.
Kendisi Mayıs’ta giderse, bu durumlar altında neler yaşayabilir?
1 ay daha Turkiyede kalmali midir?
Bir de kendisi Ocak ayindan beri İtalya’ya gitmiyor ve pek çok insan İtalyadaki korona virüsü önyargılı davraniyor.
İtalyada YL baslayacak Bologna Universitesinde, oralarda durum nedir? Akademik donem baslar mi? O zamana kadar durum ne olur hicbir ongorum yok. Kendisi hayli depresif bu konularla, bir de ben konusup daha cok canini sikmak istemiyorum.
Tikler gelecek, teşekkürler
0
finduilas
(13.03.20)
Akademik dönem muhtemelen birkaç hafta ertelenerek başlar, en az. Şu an, durumun o denli kötü olmadığı Almanya’da bazı üniversiteler şimdiden yeni dönem başlangıcını ertelediler.

Kuzey İtalya’da ve Bologna’da da durum iyi değil.

Kalabildiği kadar kalsın, seyahat kendi başına çok riskli şu durumda.
0
buf-e kür
(13.03.20)
hiç belli olmaz bu işler, kim nasıl tahminde bulunsun.
0
lilyb
(13.03.20)
Misal politecnico di milano uzaktan egitime basladi yeni donemde. O tip uygulamalar varsa burdan da katilabilir diye dusunuyorum ? Muhtemelen bu semester boyle devam eder.
0
kveldulv
(13.03.20)
(2)

Bisiklet önerisi

old possum
Evet okullar tatil oldu ve benim iki ergeni meşgul etmem gerekecek. 13 yaşındaki kız çocuğuna uygun fiyat performans bazında iyi olan bir bisiklet önerebilir misiniz? Eski bisikleti artık küçük geliyor, bacakları sıkışıyor. Yaş 13 ama bacak boyu oldukça uzun yani yetişkin bisikleti olabilir. Bir de
Evet okullar tatil oldu ve benim iki ergeni meşgul etmem gerekecek. 13 yaşındaki kız çocuğuna uygun fiyat performans bazında iyi olan bir bisiklet önerebilir misiniz? Eski bisikleti artık küçük geliyor, bacakları sıkışıyor.

Yaş 13 ama bacak boyu oldukça uzun yani yetişkin bisikleti olabilir. Bir de hibrid bisiklet ne demek? Bütçem max. 1000 tl.


Teşekkürler.
0
old possum
(13.03.20)
bisiklet boyu (kadro) iç bacak uzunluğuna göre seçilmeli. internetten öğrenebilirsin. letgodan ikinci el bakarsan güzel uygun fiyatlı bir şeyler bulursun.
0
hasmetizm 2046
(13.03.20)
Hibritler, eskiden kategorize edilen bisiklet cesitlerinin, onlarin belirleyici ozelliklerinin birkacinin artik bir bisiklette birleşmesi demek.

Mesela dag bisikletinin amortisoru ile eski hantal sehir bisiklet tipi birlestiriliyor, daha sportif, hem betonda hem toprakta kullanabileceginiz bisikletler üretiliyor. E-bisikletler de var hibrit denen.

Cube Crose, Merida Crose serileri mesela hibrit sayiliyor.

Eksiduyuru'daki arama butonuna bisiklet diye girerseniz, fazlasiyla oneri karsiniza cikar. İkinci el bakmaniz mantikli bu bütce ile. Yine de oncesinde bir bisikletciye gidip bacak olcumu yaptirin, tam yükseklik ayarlamayi ve cocugun boyuna uygun bisikleti aramayi ogrenin. Öyle bakin bisiklet. 1000 TL ile sadece yerli bakabilirsiniz herhalde. Kron'un da cross bisikletleri var düzgün, tavsiye ederim.
0
buf-e kür
(13.03.20)
(13)

Hoşlanmadığımız ama bizden hoşlanan kişiye nasıl davranmalıyız?

öfkem öyle büyüdü ki
Uzadıysa kusura bakmayın. Çevremde benim arkadaş olarak gördüğüm ama benden hoşlandıklarını hissettiğim birkaç kişi (erkek) var. Ben bu insanlarla yakın olmak da istiyorum seviyorum da onları ama arkadaş olarak sadece. Nasıl davranacağımı bilmiyorum. Yanlış anlamalarını da istemiyorum kesinlikle çün
Uzadıysa kusura bakmayın. Çevremde benim arkadaş olarak gördüğüm ama benden hoşlandıklarını hissettiğim birkaç kişi (erkek) var. Ben bu insanlarla yakın olmak da istiyorum seviyorum da onları ama arkadaş olarak sadece. Nasıl davranacağımı bilmiyorum. Yanlış anlamalarını da istemiyorum kesinlikle çünkü bir gülümsememden, gözünün altındaki kirpiği almamdan, bir sohbetimden anlam çıkarıp ısrar eden işi tacize vardıran biri oldu geçmişte. Bir de güler yüzlü sempatik biriyim ve herkese sıcakkanlı yaklaşıyorum istemsizce engelleyemiyorum bunu. Bugün bir tanesine günaydın dedim örneğin ve gözleri parladı adamın. Onlar çok belli ediyor ve ben de anlıyorum bu yüzden kendimi suçluymuşum gibi hissediyorum. Onları üzüyor gibiyim. Fazla mı hassasım bilmiyorum. Daha önce de taciz olayı beni çok yıpratmıştı ve bu yüzden biraz da korkuyorum yine biri yanlış anlayıp musallat olacak sen de benden hoşlanıyorsun inkar etme diyerek diye. Nasıl davranmalıyım bu insanlara? İletişimi tamamen kesmek de olmaz. Kötü davranamam veya asık suratlı da olamam ki. Bu durumda onlara güler yüzlü olmak, gülerek sohbet etmek falan imkansız mı yani yanlış mı anlarlar mutlaka? Nasıl davranmak doğru olur?
0
öfkem öyle büyüdü ki
(12.03.20)
Sevgilinden bahset, yoksa bile.
0
neysene
(12.03.20)
Sevgiliniz varsa sevgilinizden bahsedin. Yoksa kafanızdan bir sevgili uydurun.
0
komando kani var bende
(12.03.20)
Soğuk bir insanım. Buna rağmen bir ton yanlış anlaşılma anım var kafamda. En güzeli, onlar belli ettiklerinde istemediğinizi en açık biçimde göstermek, sözle.

Bir süre iletişimi kesmek de bir seçenek. O süreç sonrasında zaten hayatınızda eksikliği hissediliyorsa, o arkadaşlara geri dönüyorsunuz. Tertemiz bir başlangıç oluyor.
0
buf-e kür
(12.03.20)
Gerçekten sevgilimin olmadığını anlayabilecek kadar yakınımdalar. Yalan olduğu belli olur öyle dersem.
0
🌸öfkem öyle büyüdü ki
(12.03.20)
Daha iyi işte, sevgilin olmadığı halde var demek; bi yerde bana yanaşma demek.

Ya da hoşlandığım birisi var taktik versene ayağı çekin.
0
neysene
(12.03.20)
karşı cinsle yakın arkadaş olmanın mantıklı bir tarafı yok
karşı cins evlense ya da sevgilisi olsa zaten bitecek muhabbet
empati
0
bir soru sorcam
(12.03.20)
Öncelikle burcu sen misin?
Böyle bir arkadaşım vardı, herkese sizin davrandığınız gibi davranıyordı, yanlış anlaşılıyordu çoğu zaman da. Sonra da üzülüyordu. Biraz mesafeli davranması gerektiğini söylüyordum, tamm diyordu ama uygulamada yapamıyordu. Yapamıyorum ben diyordu. Haliyle de yanlış anlaşılıyordu. Çözümü basit ama yapınızda bu yok muhtemelen. Alışmaya bakın.
0
valarmurgulis
(12.03.20)
türk kızları boşuna mı kafası önde somurtarak yürüyor. bi de kimin tacizci kimin normal erkek olduğunu analiz edersen sıkıntı olmaz karşındaki erkeğin fermuarını kapatsan bile.
0
kelepir
(12.03.20)
Haci oyle bir dunya yok. Benden uzak olmasınlar hep yakinimda olsunlar ama bana yurumesinler. Ya iribiati keseceksin ya da sana yuruyecekler ve sen de razi olacaksın. Insanlarin beyinlerini, hislerini, durtulerini kontrol edemezsin. Ya bu deveyi gudecen, ya bu diyardan gidecen.
0
stavro
(12.03.20)
Stavro haklı. Sonradan durum daha da vahim olabilir simdiden araya mesafe koy sonra biri takıntılı çıkar vs. Sevgilin var numarası bence mantıklı değil. Zaten numara olduğunu anlarlar demişin.
0
Topalordek
(12.03.20)
musallat olma ihtimali bulunan bir insanı ısrarla yakın arkadaş olarak görmek istiyorsan, -itiraf edemesen de- ilgi hoşuna gidiyor sanki.

@stavro haklı.
0
cikmaz sokaktan cikagelen cocuk
(13.03.20)
öncelikle selcen sen misin? O_o

o zaman sizden hoşlandığını düşündüğünüz erkeklere yakın olmayı bırakıp mesafe koymanız şart. bizim iş yerinde böyle bir kız var, yeni geldi sayılır. ben de kendisi için nasıl bu kadar sıcakkanlı olabilir ki diye düşünüyordum açıkçası. olur olmaz herkese gülümsüyor ve muhabbet açmaya çalışıyordu. şirketteki erkekler de öküz olduğu için yanlış anlayanlar çok. maalesef en azından erkeklere karşı biraz mesafe koymak lazım. o potansiyeli aldığınız insanlara karşı en azından o mesafeyi hissettirin. gülmeden de günaydın diyebilirsiniz bence. size dostane şekilde yaklaşan insanlarla muhabbet edin.
0
gucune giden kaplumbaga
(13.03.20)
kanka, hacı, dostum, birader falan de arada adamlara. itici olsa da işe yarar.
0
jangbogo
(13.03.20)
(6)

türkçede hangisi doğru?

makinelere tapan adam
"x yaşından büyüklerin katılmasına izin verilmez.""x yaşından büyüklerin katılmalarına izin verilmez."
"x yaşından büyüklerin katılmasına izin verilmez."

"x yaşından büyüklerin katılmalarına izin verilmez."
0
makinelere tapan adam
(12.03.20)
Muhtemelen ikisi de gramer olarak doğru, ama bence birincisi kulağa daha güzel geliyor. Haberleri falan düşündüm de genelde birinciyi daha çok kullanıyorlar gibi: "emekliler zam aldı", "gençler işsiz" vs.
0
plutongezegendegilmi
(12.03.20)
ilki daha guzel turkce'dir.
cogulluk zaten "buyuk" sozcugunde verildi, tekrari gereksiz.
0
ebabil curnatasi
(12.03.20)
Çoğul eki 'büyüklerin' kelimesinde kullanıldığı için 'katılmasına' doğru olandır.
0
transparan kertenkele
(12.03.20)
1. +1
0
jimicik
(12.03.20)
aklimda kalmis bir kural var. eger insanlardan bahsediliyorsa cogul ek "katilmalarina" olur. eger cansiz varliksa cogul kullanilmaz. sanki ikincisi dogru gibi ama kaynagim yok. ayrica ikinci benim kulagima daha hos geliyor.
ek: forum.duolingo.com
0
bir varmis bir yokmus
(12.03.20)
İkisi de doğru.

-lAr çoğul eki, insanlar için kullanıldığında, kullanılmasa da oluyor. Aşağıda vereceğim iki örnek dil kurallarına uygun, ancak birincisi daha çok tercih edilmeli, anlatımda yalınlık önemli diyoruz.

'Onlar yemek yaptı.'

'Onlar yemek yaptılar.'
0
buf-e kür
(12.03.20)
(15)

Avrupalıların cildi neden daha parlak, saçları daha gür?

duchess jessamine
Dikkatinizi çekmiştir. Genetik mi beslenme mi havasından suyundan mı?
Dikkatinizi çekmiştir. Genetik mi beslenme mi havasından suyundan mı?
0
duchess jessamine
(10.03.20)
bence saçları daha gür değil, aksine seyrek ve ince bence. ama bence. cilt konusunda bir şey diyemiyorum ama, iklimle ilgili olduğuna dair bir yazı okumuştum. bulursam editlerim.
0
veritaslibertas
(10.03.20)
sac seyrekligi ulkeden ulkeye gore cok degiskenlik gosterebiliyor. ingiltere'de ornegin, kellik cok normal birsey su asiri kirecli hem yikaniyoruz hem iciyoruz. zaten gelenlerin saclari bi sure sonra dokulmeye basliyor

cilt = daha az gunes isigi.
bu insanlar yazin sokaga cikarken bile gunes kremi suruyor, biz de bir cok kisi plajdan plaja.
0
try again fail again fail better
(10.03.20)
Açık renkli saçlar seyrek algısı yaratıyor, bence de daha gür saçlılar, kellik daha az sanki, sebebini bilemiyorum, keşke bilsem :) Genetik deyip geçiyorum.
0
hair freak
(10.03.20)
Cilt: güneşe maruz kalmamak ve soğuk havanın cildi sıkı tutması.
Saçları bence daha gür değil. Ama onların suyu bizim saçlara iyi geliyor.
0
megalomaniac
(10.03.20)
ciltleri hem genetik, hem de güneşe çok maruz kalmıyorlar, enlemden ötürü. bir de beyaz tenli olunca daha sağlıklı ve parlak izlenimi oluyor. saçlaeı ise gür değil, yine açık renk olduğu için size öyle geliyor.
0
candide
(10.03.20)
bence sebebi hayatlarinda stresin az olmasi.
0
the end of time
(10.03.20)
Genetik + refah seviyesi yükseliği + az stres, nüfus az daha az rekabet, daha fazla kişi başına düşen refah, kaynak. İtalya, İspanya, Yunanistan tembel, tatilci, gevşek tayfa. Öğle arasında müze kapatan tipler. Bunlar kanımca daha çok stressizlikten kotarıyor. Batı Avrupa genetik + refah yüksekliği. Bir tarafında darbeler, savaşlar, diktatörlüklerle yönetilen ezilmiş, yokluk görmüş halklar ile bunların aynı olması beklenemez. Doğu Avrupa'da genetikten bence. Olum siz savaş mavaş gördünüz git Sırbistan'a Polonya'ya hepsi boy pos yerinde mübarek, uçaktan inmiş basketbol kafilesi gibi dolaşıyor bütün halk, sağlam genetik var adamda. Bir de bir kısım bebek yüzlü tayfa var Avrupa'da. Adam-kadın 40-50 yaşında çocuk gibi cildi, yüzü oluyor. Tr'de, ortadoğuda, afrikadaki 20lik lerden daha genç gösterebiliyor. Mesela Avrupa'da 1.80den kısa adam da nadir yani, binde bir. Özellikle yeni nesil 20-30 yaş arası, hepsinde vücut, boy pos da yerinde, insanlar beslenmesine, dış görünüşüne daha fazla dikkat ediyor. Bireyselci toplum vs geniş aile toplumları artı muhabbeti. Okuldan çıkıp koştura koştura dersaneye etüde yetişmekle geçiyordu lan bizim çocukluğumuz, lgs, öss kasıyorduk deli gibi. Üniversitesi ayrı stres, trafiği ayrı iş bulması ayrı. Bu adamın saçı dökülmeyecek de kimin dökülecek:)
0
freedonia
(10.03.20)
Hiç katılamıyorum. Çoğu 20 yaş ortasında kırışmaya başlıyor, göz çevreleri ele veriyor, kuru cilt ve hassas cilt daha yaygın. Orta ve Batı Avrupa’da kaliteli tarım ürünlerine ulaşım çok daha kolay ama. Organik ürün çeşitliliği ve ulaşımı Türkiye’den farklı. Sonuçta, ne yiyorsak oyuz. Stres, hava kirliliği vs. de etkendir tabii ki.

Güney Avrupa zaten bol bol güneş alıyor, sanmıyorum ki bizimkinden inanılmaz farklı cilt ve saç tipleri olsun.
0
buf-e kür
(10.03.20)
1- hava temizliği
2- az stres
0
lcha
(10.03.20)
anaları babaları tipsiz olmadığı, sağlıklı beslendiği için

bizim nesiller de düzeliyor
0
bir soru sorcam
(10.03.20)
Saclari kesinlikle daha az ve ince. Ortalama bir Türk kizi burada kadinlardan da erkeklerden de hep saclariyla ilgili iltifat duyar.

Cilt icin de söyleyebilecegim günes daha az ve sadece tatillerde degil, yazin günlük hayatta da günes kremi kullaniyorlar.

Spor yapip beslenmelerine dikkat ettikleri icin daha saglikli gözükmeleri normal.
0
chitosan
(10.03.20)
Saçları gür değil tam tersi seyrek cilt ise güneşten sanırım
0
acebi
(10.03.20)
Saçları gür değil diyenler, siz hangi Avrupa'dan bahsediyorsunuz? Gerçi haklı olabilirsiniz. Bulgaristan'ın köyü, Portekiz'in taşrası da Avrupa. Genel olarak saçtan tut boy pos, vücüt, giyim kuşam olarak adamların bir tık gerisindeyiz, bunu kabul edin. Sen Türk'e benzemiyorsun denince mutlu olan, gece klübünde İtalyanım falan diyen insanlarız bırakın bu işleri:)
0
speedy
(10.03.20)
Spor yapmak, duzgun beslenmek, sigara icmemek gibi seyler daha yaygin. "refah seviyesi yükseliği"nden ziyade bunlar bireysel yapilan seyler. Her seyi de devletten beklemeyin.
0
hot potato
(10.03.20)
@phot potato ya bırak her taraf beton, balkona çıksan karşı dairedeki ile göz göze geliyorsun. Doğru düzgün park bir şey desen yok. Çocuklukta beden eğitimi dersi var, haftada 2 saat oda 29 ekim, 19 mayıs bilmemne asker gibi yürümekle geçiyor. Bu insan sporu sevmesi alışkanlık kazanması Alah tarafndan vahiyle falan yükleme yapılması lazım. Spor salonları, vücut geliştirme falan yeni yeni türedi. O da instagram facebook sayesinde millet görünüşe önem vermeye başladığı için. Artı bu ülkede mesai saatleri uzun, Günde 9-10 çalışan adam trafikten bilmemneden sonra bir de spora zaman mı ayırabiliyor. Refahla alakası çok fazla anlayacağın
0
speedy
(10.03.20)
(3)

Couchsurfing ne ara

pati
Bu kadar abaza doldu ya?? En son 8-9 sene önce kullanıyordum gayet nezihti. Şimdi iki gün önce tekrar hesap açtım, iki gündür önüne gelen mesaj atıyor, yanlışlıkla tinder hesabı mı açtım dedim :/Artık böyle mi durum?
Bu kadar abaza doldu ya?? En son 8-9 sene önce kullanıyordum gayet nezihti. Şimdi iki gün önce tekrar hesap açtım, iki gündür önüne gelen mesaj atıyor, yanlışlıkla tinder hesabı mı açtım dedim :/
Artık böyle mi durum?
0
pati
(09.03.20)
resimsiz bile açsan öyle, vakit kaybetmemek isteyen sırtlanlar herkese selam atıp yatmalık kız arıyor.
kapat gitsin hesabı düzgün ilişki arıyosan vakit kaybetme.
0
hopp
(09.03.20)
Ben profilimden resmimimi ve kadın kullanıcı adımı kaldırdım. Birkaç aydır rahatım. Tindera dönmüş. Erkekler rahatsız ederseniz, mesajlarınızı ifşa ederim dememe rağmen yazıyordu.
0
geçerkenugradım
(09.03.20)
Hep öyleydi, 5 sene önce de 8 sene önce de. Belki kullanım yaygınlığı arttığından aç sayısı da artmıştır, dikkat çekici hale gelmiştir. Ben küçük ve belli grup içinde (vegan cs) couchsurfing yaparak en temiz çözümü yıllar önce buldum.

Çok açık ve büyük fontlarla “casual sex aramiyorum, tsk.” de eleyici oluyordu büyük oranda.
0
buf-e kür
(09.03.20)
(12)

Bugun isiniz olmasa ve vaktiniz olsa

balpolen
Anadolu Yakasinda nereye gitmek isterdiniz?
Anadolu Yakasinda nereye gitmek isterdiniz?
0
balpolen
(09.03.20)
kuzguncuk
0
ender89
(09.03.20)
caddebostan sahile katlanabilir sandalyemi atar biramı içerdim. sakindir de bugün
0
fingers of fury
(09.03.20)
moda da fena olmaz, sakindir bugün epey
0
mcsword
(09.03.20)
Kanlıca, Kuzguncuk, Adalar...
0
SiyamkedisiZorro
(09.03.20)
fingers of fury +1

caddebostan + bira. en huzurlu olduğum yer.
0
himmet dayi
(09.03.20)
Yuzu’da sushi yerdim.

Moda’da Nefess’in bir dersine girip sonrasında sahilde yarım saat aylaklık yapardım.

Maalesef İstanbul’da değilim.
0
buf-e kür
(09.03.20)
Ya da nazim hikmet kultur merkezinde çay/bira icerdim
0
fingers of fury
(09.03.20)
Beykoz, yoroz kalesi.
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(09.03.20)
Yoros kalesi olacaktı.
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(09.03.20)
Moda sahil yaparim.
0
stavro
(09.03.20)
Bir de istanbul'da olsam, moda sahil <3
Çok özledim...
0
pati
(09.03.20)
Tesekkur ediyorum guzel cevaplar icin. Biz alisveris yaptik, farkli bir yer tercih ettik. Bunlar bir dahaki sefere:)
0
🌸balpolen
(09.03.20)
(4)

Hangisini seçerdiniz? Almanya - İngiltere

al
Aşağıdaki iki yerden de teklif aldım. Hangisini kabul edeceğim konusunda kararsızım, önerilerinizi bekliyorum;İngiltere; Ofis Londra'da, bir yıllık sözleşmeli olacak daha sonrasında da devam edebilme ihtimali çok yüksek maaş 4500 poundAlmanya; Ofis Münih'de, blue card ile gideceğim, maaş 4500 Euro,
Aşağıdaki iki yerden de teklif aldım. Hangisini kabul edeceğim konusunda kararsızım, önerilerinizi bekliyorum;

İngiltere; Ofis Londra'da, bir yıllık sözleşmeli olacak daha sonrasında da devam edebilme ihtimali çok yüksek maaş 4500 pound

Almanya; Ofis Münih'de, blue card ile gideceğim, maaş 4500 Euro, başlangıçta 3 ay ev desteği vs var.

Rakamlar vergi vs çıktıktan sonra yaklaşık olarak bana kalan net rakamlar

Evli değilim o konuda bir sorumluluğum vs yok.
0
al
(09.03.20)
bence değerlendirme yapmak için yeterli bilgi yok. hangisinde yükselme şansınız daha fazla? hangi işte daha uzun çalışabilirsiniz? hangi firma daha önce batabilir? hangi firmadan çıktığınızda cv'nizde daha güzel görünür? hangisinin çalışma ortamı daha güzel? hangi ülke daha kolay vatandaşlık veriyor?

bir de ingiltere'de sözleşmeli demişsiniz, contractor olarak mı? yine şirketin kendi bünyesinde mi? ingiltere'de yakın zamanda contractor olayını değiştirdiler. cebinize net kalan meblağ ne kadar oluyor? vergi önemli.

yoksa londra çok güzel bir şehir, daha kozmopolit. bir türk için münih'e göre daha avantajlı. münih'te çok türk var. onlardan birisi olma şansınız çok yüksek. ama kiralar daha yüksek. ofis nerede?
0
co2s2
(09.03.20)
Kesinlikle bu iki seçenek arasından Londra.

Almanya’dan selamlar.
0
buf-e kür
(09.03.20)
İngiltere'de 1 yıl yaşadım orayı seviyorum. Fakat Londra pahalı kalabalık. İstanbul'dan bıktıysanız falan oradan da belki bir süre sonra bıkarsınız.

Ben yine İngiltere derim ama genelde sosyal haklar, bu İngiltere'nin EU'dan çıkma muhabbeti dolayısıyla falan Almanya daha mı mantıklı bilemedim.
0
nhk ni youkosu
(09.03.20)
Londra güzel gayet
0
mysql34
(09.03.20)
(7)

her şeyin neredeyse her rengin altına giyilebilecek spor ayakkabı

market_arabasıyla_terör_estiren_trafik_canava
atsaniza üstüme. mesela casual pantolon altına.mesela spor etek altına.mesela taytın altına.mesela kaprinin altına.mesela jean altına.
atsaniza üstüme.

mesela casual pantolon altına.

mesela spor etek altına.

mesela taytın altına.

mesela kaprinin altına.

mesela jean altına.
0
market_arabasıyla_terör_estiren_trafik_canava
(06.03.20)
lacoste modelleri.
0
anarsika
(06.03.20)
Bu ''her şeyin altına giyilebilecek ayakkabı'' tarzının lider 2 ismini veriyorum.

Converse klasik

Vans old skool

Converse yavaş yavaş yine popüler olmaya başladı. Herkes çöreklenmeden, fiyatı artmadan almak lazım aklınızda olsun :D
0
eazy
(06.03.20)
adidas stan smith tarzı düz beyaz akabbılar.
0
candide
(06.03.20)
Toms
Tommy Hilfiger spor ayakkabıları
0
chitosan
(06.03.20)
Beyaz adidas. Yanında 3 çizgi olunca herşeyle giyiyolar.
0
curukturpkokusu
(06.03.20)
Deri üretimli beymen tarzı sneakerlar. Yargıcıdaki klasik spor ayakkabılar.
0
photo85
(06.03.20)
Dr Martens?
0
buf-e kür
(06.03.20)
(7)

kadınlara soru

güneyli çocuk
evlenmeden önce (yada genç kızken) meşhur aşk filmlerini izlediniz mi ?evliliğe (erkeklere) dair filmlerdeki gibi beklentileriniz var mıydı ?filmlere gerçekten inanmış mıydınız yoksa film olduklarının bilincinde miydiniz?edi: bu bilim kurgu filmi değil, aşk filmi. insan da daha önce bir tecrübesi ol
evlenmeden önce (yada genç kızken) meşhur aşk filmlerini izlediniz mi ?

evliliğe (erkeklere) dair filmlerdeki gibi beklentileriniz var mıydı ?

filmlere gerçekten inanmış mıydınız yoksa film olduklarının bilincinde miydiniz?

edi:

bu bilim kurgu filmi değil, aşk filmi. insan da daha önce bir tecrübesi olmadan bu filmleri izlerse pek tabi bu hayallere kapılabilir. bu masumluk, saflık'tır. herkesin başına gelebilir. erkek olduğum için tabi kadınları merak ediyorum. ben de titanik izleyip etkilendim bir jack olmak istedim vs. kadınlar da rose olma hayali var mı yoksa daha mı gerçekçiler. bu kadardı soru.

erkekler gerçek sanmaz anlamı da çıkmaz buradan.
0
güneyli çocuk
(04.03.20)
Sadece aşk filmleri izleriz. Filmlere hep inanırız genç kızlar olarak.

Filmlere inanmayan bir genç kızla hiç tanışmadım.

Genelde, hayatın gerçekleri ile filmdeki kurmaca arasındaki farkı da anlayamayız.

Filmin film olduğunun bilincinde değilizdir, bence.

Çünkü, filmin film olduğunu anlamak için frontal lobun gelişmiş olması lazım. O da takdir edersiniz ki genç kızlarda mümkün değil.
0
buf-e kür
(04.03.20)
Buf-e kür +1 Çok güzel açıklamış.

Keşke erkek olsak da filmleri gerçek sanmasak :(
0
kaptan maydanoz
(04.03.20)
bu bilim kurgu filmi değil, aşk filmi. insan da daha önce bir tecrübesi olmadan bu filmleri izlerse pek tabi bu hayallere kapılabilir. bu masumluk, saflık'tır. herkesin başına gelebilir. erkek olduğum için tabi kadınları merak ediyorum. ben de titanik izleyip etkilendim bir jack olmak istedim vs. kadınlar da rose olma hayali var mı yoksa daha mı gerçekçiler. bu kadardı soru.

erkekler gerçek sanmaz anlamı da çıkmaz buradan.
0
🌸güneyli çocuk
(04.03.20)
İlkokulda izlemiştim Titanic ve türevlerini. Hayatımın hiçbir yılında böyle bir beklentiye girmedim.
0
ruhen hastayim ben
(04.03.20)
Yaşla ve tecrübeyle beraber o masumluk gidiyor, bunun erkeği, kadını yok.
0
SiyamkedisiZorro
(04.03.20)
ben güneyli çocuk. ben güneyli çocuk.
günahlarım kadar ömrüm vardır.

belki de bu yüzden 30'a yaklaşırken hala bu filmlerin ve kitapların penceresinden bakıyorum hayata.
belki de bu yüzden hala bekarım.
hayal kırıklığına uğradıkça, gerçek hayat'la filmleri birbirine bu denli uyduramadıkça daha sıkı hayal kuruyorum. daha da gerçek sanıyorum filmleri. böyle hayata böyle hayal.
sonunda ben kârlı çıkmayacağım belki de. karlı çıkacağım anca. üşüyeceğim. ama huyum bu.
0
insirahsuresinesesi
(09.03.20)
sadece aşk filmi izlemeyiz? herkes birbirinden çok farklıdır öncelikle. aşk filminden çok korku filmlerinden keyif alırım mesela ben.

kendi adıma cevaplayayım tabi ki aşk filmi de izlemişimdir. filmdeki tutkulu, aşık erkekleri izleyip etkilenmişimdir, keşke bende bu kadar sevilsem diye içimden üzülmüşümdür. gerçek hayatta aşırı sevilince korkuyorsun bir de filmde öyle olmuyor.

titanicte rose olup jack'ı yaşatmak için çözüm bulmayı hayal etmişimdir, muhteşem gatsby'de kız için sofra hazırlandığı sahnede kıskançlıktan çatlamışımdır, en son joker filmini izlerken jokere sarılıp teselli ettiğimi düşünmüştüm mesela.

filmlerdeki konular hep ekstrem ve mutsuzlukla bittiği için öyle bir beklentim yok, sağlıklı insanlarla sevip sevilme üzerine beklentim. tabi ki film olduklarının bilincindeydim.
0
hopp
(09.03.20)
(11)

Avrupadaki duyurucular

the end of time
Selam, Salgin sebebiyle diken ustundeyim. Sirket henuz bir onlem almadi, en azindan almanyadaki ofisleri icin. Ise gidip geliyorum, arada bir evden calissam da. Bu hafta tamamen evden mi calissam diye dusunuyorum ancak esim gidip geliyor sonucta. Vitamin ve saglikli beslenmeyle bagisiklik sistemimiz
Selam,

Salgin sebebiyle diken ustundeyim. Sirket henuz bir onlem almadi, en azindan almanyadaki ofisleri icin. Ise gidip geliyorum, arada bir evden calissam da. Bu hafta tamamen evden mi calissam diye dusunuyorum ancak esim gidip geliyor sonucta. Vitamin ve saglikli beslenmeyle bagisiklik sistemimizi guclu tutmaya calisiyoruz ancak kis basindan beri bogaz agrim hic tamamen gecemedi, bu nedenle ekstra korkuyorum.

Neyse size sorum, nasil onlemler aldiniz, yasadiginiz yerlerde durumlar nasil?

Tesekkurler.
0
the end of time
(01.03.20)
ülke çapında kampanya başladı. catch it, bin it, kill it diye.

paranoyaya gerek yok diye düşünüyorum. işe gidip geliyorum. hatta hafta içi 4-5 farklı ofise gidip geliyorum. bir sıkıntı yok.
0
ozdek
(01.03.20)
bugün mutfak lavabosuna koyduğum sıvı sabun bitmişti, yenisini almak için gratis gibi bir markete gittim. nasıl bir panikse sabun kalmamış ya, girişe de "dezenfektanlarımız tükendi, şu markanın bu ürününün de dezenfekte edici olduğunu hatırlatırız" yazmışlar.

neyse sabunu buldum da, sonradan da düşünmeden edemedim bu insanlar şimdiye kadar ne yapıyormuş.
0
ron dennis
(01.03.20)
unalub
(01.03.20)
Onlem yok daha. Bir bakanlikta calisiyorum, yasal bir duzenleme yapilmadi Almanya´da.

Gunde on tane trene, otobuse biniyorum, hem de kronik hastaligi olan biri olarak. Duzenleme gelse de calismasam diye bekliyorum.
0
buf-e kür
(02.03.20)
çalıştığım yerde son dönemlerde kore, çin veya italya’da bulunmuş kişilerin işe gelmesini yasakladılar, 2 hafta eve gönderiyorlar ordan çalışın diye.

genel olarak el sıkışmayın diye telkinde bulundular.

bir de 1000 kişiden kalabalık etkinlikleri (maç, konser vs.) iptal ettiler.

ama dışarıda her şey normal, virüsle alakalı gözle görülen bir değişiklik yok. yer isviçre.
0
ben de
(02.03.20)
El sikma kulturu olan bir firmada calisiyorum. Oyle ki,
40 kisilik toplantida bile herkes herkesle el sikisir veya en azindan yarisiyla. Abartmiyorum.

Yavas yavas etrafa “ellerinizi yikayin, el sikismak sirket kulturumuz ama bu aralar pek el sikismayin” yazilari asmaya basladilar.
Her tuvalette dezenfektan var (hep vardi) ama simdi insanlarin kullandigini goruyorum. 11 ulkede faaliyet gosteriyoruz, italya’daki sirketimizin calisanlariyla mart ortasi toplanti planlanmisti ama skype’a gecirmeyi dusunuyorlar.
Sirkette daha cok “cok abartiliyor” havasi hakim ama italya’daki durum biraz endise ettiriyor.

Marketlerde her sey yerli yerinde, bir sikinti gormedim. Ama yarin kendi kullanimim icin desenfektan alacagim yine de.
Ha bir de cin’e is seyahatleri yasaklandi, tatilde oralardan donenler 2 hafta evden calisacaklar, oyle gelecekler. Italya icin bir sey var mi bilmiyorum su anda.
0
kuehles blondes
(02.03.20)
Limanına haftada iki cruise gemisi yanaşan, en büyük geçim kaynağı turizm olan Madeira Adası’ndan selamlar. Burada değişen hiçbir şey yok.
Ellerimi biraz daha sık sabunlamaya başladım. Vücut direncimi artırmak için limon sarımsak bal vs babaanne tariflerini tüketiyorum. Sıcak havalarda virüs etkili olmuyor diyorlar, bilemiyorum. Bekliyoruz bakalım.
0
hepbiarayisicinde
(02.03.20)
Hollanda’da dunyanin her yerinden insanin ofisimize geldigi bir sirkette calisiyorum. Kapiya duyuru astilar, su listedeki ulkelerde son 30 gundur bulunduysaniz bildirmekle yukumlusunuz ve iceri alinmayacaksiniz diyor.
Sirket seyahatlerinde de onumuzdeki 3 ay icin yeni seyahat planlamayin dediler. Biz ana ofis oldugumuz icin cok gitmiyoruz ama gelen cok, varolan seyahatleri de video konferans’a cevirmeye calisiyoruz herkesi dusunerekten.
Tum mutfaklara tuvaletlere pürel gibi seyler koyuldu.

Sahsi olarak da tuzlu suyla gargara ve burun temizligi, bol el yikama harici bir sey yapmiyorum.
Nisan ayinda Istanbul’a gidecektim tatil icin, onu muhtemelen iptal ederim.
0
mocha
(02.03.20)
Burada henüz 3-5 kişiye teşhis konuldu. Son teşhis konulan kişinin kullandığı bütün metro ağını dezenfekte ettiler.

Şirkette herhangi bir duyuru yok ama Berlin ve Madrid ofislerinden buraya gelip gidenlerin sayısını azaltacaklar.

Ben el temizliği konusunda pimpirikli olduğumdan başka bir şey yapmadım henüz.

Beni asıl endişelendiren 1-2 hafta içinde Türkiye'ye gidecek olmam.
0
bruce mclaren
(02.03.20)
Almanya'da NRW'de Almanlar marketleri bosaltmaya basladi.Buyuk marketlerde belli urunler bulunmuyor.Turkler her zamanki gibi dur bakalim ne olacak kafasinda.Yakin gelecekte Turkiye ile ucuslarin durdurulabilecegi konusunda endiselerim var.
0
turkuaz
(02.03.20)
bizim de 14unde turkiyeye gitme planimiz var 1 haftaligina, gitmesek mi diye dusunuyoruz su asamada.

bugun sirketten mail geldi yine, daha once italya, iran ve cin'e/den olan seyahatleri iptal etmislerdi. bugun mart ayi boyunca butun seyahatleri iptal edip, endiseniz varsa evden calisin diye mail attilar.

hayirlisi.
0
🌸the end of time
(02.03.20)
(6)

berlin'de ulaşımı nasıl halledebilirim. acil!!!

chetinn
yarın berlin'e gidiyorum. salı günü döneceğim. kız arkadaşımla. bu gezi esnasında bir günü yani pazar günü poznan'a gidip döneceğim. ulaşım kartı mı alalım acaba? müzede de geçen 2 günlük 80 euro gördüm doğru mu acaba? çok pahalı geldi de
yarın berlin'e gidiyorum. salı günü döneceğim. kız arkadaşımla. bu gezi esnasında bir günü yani pazar günü poznan'a gidip döneceğim. ulaşım kartı mı alalım acaba? müzede de geçen 2 günlük 80 euro gördüm doğru mu acaba? çok pahalı geldi de
0
chetinn
(27.02.20)
www.berlin-welcomecard.de ya da günlük 7 Euro'ya günlük bilet de alabilirsiniz. bütün toplu taşımalarda geçerli.
0
benim de soyleyeceklerim var
(28.02.20)
Kontrol oluyor. Nadir de sayılmaz hiç, hatta diğer şehirlere göre sıkça oluyor. Bisiklet sürün bikesurfers sayfasina üye olup. Ucretsiz.
0
buf-e kür
(28.02.20)
Asla biletsiz binmeyin, sürekli kontrol oluyor Berlin'de. Günlük bilet alın, öğrenciyseniz müze fiyatları daha uygun, hangi müzeyi gezeceğinizle de alakalı. Müzeler adasında mesela öğrenci günlük 9 euro idi 2019'da, şimdi güncellenmiş olabilir, araştırın.
0
elikası
(28.02.20)
7 gunluk bilet var A ve B bolgeleri icin gecerli 34 euro.

www.bvg.de
0
emrahday
(28.02.20)
Ben kontrole denk geldim sakin oyle atlayayim beleş gideyim deme daha pahaliya gelebilir
0
basond
(28.02.20)
Günlük bilet alin.

Müzeler icin ayrica bir 3 günlük bilet alirsiniz.
0
chitosan
(28.02.20)
(11)

Rus kizlar nelerden hoslanir?

hede hodo
Aslinda rus degil. Belaruslu flortlestigimiz bir kiz var.Internet'ten de tanismadadim. Eczanede calisiyordu. Kalbim hoplaya hoplaya numarasini istedim o da guleryuzlu sekilde verdi. Dun sadece bindigi duraktan 2 durak sonrasindaki duraga kadar yuruduk. guzeldi. cat pat rusyam, onun cat pat ingilizce
Aslinda rus degil. Belaruslu flortlestigimiz bir kiz var.
Internet'ten de tanismadadim. Eczanede calisiyordu. Kalbim hoplaya hoplaya numarasini istedim o da guleryuzlu sekilde verdi. Dun sadece bindigi duraktan 2 durak sonrasindaki duraga kadar yuruduk. guzeldi. cat pat rusyam, onun cat pat ingilizcesi ile pek de sikilmadik.
simdi bu kizlar nelerden hoslanir pek bilmiyorum.
geneli cikolatayi cok seviyor. ilk baslarda oyle cikolata filan mi alsam diyorum?) bilemedim.
rus sevgilisi, esi olanlardan kucuk tavsiyeler bekliyorum :)
0
hede hodo
(26.02.20)
bira ve sosis seviyorlar.
0
tantunisultansuleyman
(26.02.20)
Yemeğe çıkar
0
lcha
(26.02.20)
ruscayı öğrendin de kızlarını mı öğrenemedin.
foto çekebileceği bir yere götür, fotusunu çek bol bol.
0
prizmatik
(26.02.20)
Minsk'teysen Union cafe'de patates keki yiyin mutlaka. İlgiyi, hediyeleşmeyi severler. Küpe kolye gibi hediyeler alabilirsin.
0
IncredibleMau
(26.02.20)
@prizmatik
:) Rusçayı öğrendiğim yer Azerbaycan ve Kazakistan olmuştu :)
0
🌸hede hodo
(26.02.20)
Çicek. Ama daha detaylı araştırma yapıp en sevdiği çiçeği öğrenirsen daha iyi tabii ama çiçek aşırı önemli.

eğer çiçekleri alıp bir tarafına sokmasını istemiyorsan da çift sayıda çiçek alma sakın. tek sayıda olacak. 1 milyon tane çiçek alsan da tek tek sayabilir saysısı çift mi tek mi diye. tek olacak. 1-3-5-7-9-11 artık kaç tane alırsın bilmem ama tek olacak.
0
levpontryagin
(26.02.20)
Rus arkadaşlar cevap olarak para diyor. “Posh girl” tarzı yoksa bu genellemeden rahatsız olacaktır.
0
buf-e kür
(26.02.20)
genel kültür olsun, boş mantıksız sohbetler yapma, duygusal tepkilerden ve "ben asla şöyle şöyle yapmam" türü beylik narsist ifadelerden kaçın, rasyonel, kibar ve mesafeli ol. çiçek +1 ama daha erken olabilir, 1 tane sembolik çiçek olabilir. yaşadığı bölgede/ülkede yerel olarak bulunabilen anlamı olan bir çiçek vb bulabilirsen.
0
engelbert humperdinck
(26.02.20)
eğlenmeyi çok seviyorlar, doğum günü, yıl dönümü vs. acayip önemsiyorlar. kadının dini, ırkı, milleti, cinsi farketmiyor genel olarak aynı.
0
datnet
(26.02.20)
maddi hediyelerden uzak dur. ona evde yetiştirebileceği bir çiçek al. bonzai çok meşhur her kadın bayılır. renkli bonzai ler var onlarda al ama güzel paketlenmesine dikkat et.
0
morden kainen
(27.02.20)
Bizdeki kezbanlar gibi maddi şeylere değil doğrudan maneviyata çalış. Kız arkadaşının kültürlü olduğu kesinliğe yakın. Bol bol sanatsal içerikli mekanlara götürün. Ayrıca mum ışığında ve şiir eşliğinde akşam yemeği :)
0
lebenlius
(27.02.20)
(4)

Kadıköy Vegan Tatlı

bitchesaintshit
Kadıköy'de en güzel vegan tatlılar nerede/nereden yenir, alınır?
Kadıköy'de en güzel vegan tatlılar nerede/nereden yenir, alınır?
0
bitchesaintshit
(25.02.20)
Muhtelif ve Yuzu iyiydi. Her ikisine de geçen ay gittim.
0
buf-e kür
(25.02.20)
Mahatma
0
kaset
(25.02.20)
Vegan Bakkal. Mahatma kapandı maalesef.
0
auroraaurora
(25.02.20)
@auroraaurora üzüldüm:(
0
kaset
(25.02.20)
(11)

vegan ev arkadaşlarına türkiye'den yiyecek olarak ne getirilebilir?

bohr atom modeli
ikisi de alman (23-27). yanıtlar için teşekkürler.
ikisi de alman (23-27). yanıtlar için teşekkürler.
0
bohr atom modeli
(22.02.20)
Findik/fistik ezmesi.
0
wishmaythşngs
(22.02.20)
tahin pekmez,
götürebiliyorsan etsiz çiğköfte :D dandik ama sonuçta vegan
0
AlsterWasser
(22.02.20)
cevizli sucuk
0
freebird5406_2
(22.02.20)
lokum vegandı değil mi?
lokum severler.
0
ozdek
(22.02.20)
Fiskobirlik fıstık ezmesi
Kestane şekeri
Etsiz tarhana (toz)
0
chitosan
(22.02.20)
findik ezmesi iyi fikirmis, destekliyorum. fistik var her yerde.
0
yoggi
(22.02.20)
kuru incir, kuru kayısı, kuru erik.

cezerye. kesin bayılacaklar.

pestil

ayrıca kestane şekeri +1
0
issiz karga
(22.02.20)
Kuruyemiş. İyisinden ve Türkiye menşeli kavrulmuş fındık, kavrulmuş tuzlu badem. Almanya’daki ortalama kaliteyi beğenmiyorum ben. Genelde ABD menşeli minnacık kuruyemişler var.

Taze çektirilmiş Türk kahvesi.

Lokum herkesin bayıldığı bir tatlı değil burada. Alacaksanız da çok az alın. Bitter çikolatalı kestane şekerine iyi fikir.
0
buf-e kür
(22.02.20)
Avusturyalılar tahin pekmeze bayıldı. Hacı Muhiddin fıstıklı lokum da pek seviliyor. Bunun dışındaki marka lokumlar sevilmiyor. Fermente ürün severlere tarhana da severler. Cevizli sucuk da tutuldu
0
JohnOakley
(22.02.20)
fındığa alerjisi olmayan arkadaş fiskobirlik'i orgazm olarak yiyor haberiniz olsun. öneriler için teşekkürler tekrardan. :)
0
🌸bohr atom modeli
(12.03.20)
valla en guvenilir leblebi gibi sanki.
bozadan bile emin olamadim. (veganmis)
0
jimicik
(12.03.20)
(2)

filmi bi buldurun dostlar

sizofren06
şimdi yabancı film. film gerilim korku türü. bir adam var annesi hastalanıyor bu malda otostop çekerek annesinin yanına gitmeye çalışıyor. yolun cogu kısmınıda yürüyor. yolda başına gelmedik şeyler kalmıyor. bi buldurun be dostlar :(
şimdi yabancı film. film gerilim korku türü. bir adam var annesi hastalanıyor bu malda otostop çekerek annesinin yanına gitmeye çalışıyor. yolun cogu kısmınıda yürüyor. yolda başına gelmedik şeyler kalmıyor. bi buldurun be dostlar :(
0
sizofren06
(21.02.20)
Riding the Bullet (2004)

www.imdb.com
0
mandy lane
(21.02.20)
Stephan King´in Karanlik Oykuler´inden bu. Filmi de mi varmis?
0
buf-e kür
(21.02.20)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.