Giriş
(6)

Almanya'da yüksek lisans yapmalı mıyım?

independent woman
Merhaba,Almanya'da güzel bi üniversitede istediğim bölümde yüksek lisans yapmak için kabul aldım. Ekim ayı sonuna kadar başvuru ücretini yatırmam lazım. 300 euro civarı bir şey. (bu ekonomik krizde biraz fazla duruyor)Ayrıca, Türkiye'de doktorayı bitirmek üzereyim.Almanyada iş arıyorum, ama tüm eğit
Merhaba,
Almanya'da güzel bi üniversitede istediğim bölümde yüksek lisans yapmak için kabul aldım. Ekim ayı sonuna kadar başvuru ücretini yatırmam lazım. 300 euro civarı bir şey. (bu ekonomik krizde biraz fazla duruyor)
Ayrıca, Türkiye'de doktorayı bitirmek üzereyim.
Almanyada iş arıyorum, ama tüm eğitimimi Türkiyede aldığım için şu ana kadar pek bir şey bulamadım. O yüzden belki Almanya'da yüksek lisans yaparsam şansım artar diye düşündüm.
Ama tabi son zamanlardaki covid-19 etkisiyle de iş piyasası durulmuş olabilir.

Şu anda doktora da bitmek üzere, tekrar okuyacak çalışacak halim olur mu bilmiyorum.
Sorum şu: Almanya'da yüksek lisans yapmalı mıyım? Bir türlü karar veremedim.
Yoksa okula öylesine kayıt olup nolur nolmaz diye elimde mi bulundursam?
Daha sonra vize, oturum falan için de faydası olur diye düşünmüştüm.
Ama zaten şu anda Almanyada bir üniversitede bir süreliğine ziyaretçi öğrenci olarak kayıtlıyım. Daha sonra uzatırlar mı bilemiyorum.

Çok zor karar, düşünceliyim..
Sizler ne dersiniz?
Şimdiden Teşekkürler.
0
independent woman
(20.08.20)
Doktora türkiye'de bitecekse bitir bence. Yüksek lisansla bir iş bulamazsın. YL ile iş bulabileceğini sananlar sadece zaman kaybediyorlar.
0
indifferent
(20.08.20)
Türkiye'de doktora bitiricem kısmını yeniden okudum.

Türkiye'de doktora bitiyorsa neden daha yüksek lisans yapıyorsunuz? Yani Avrupa'da belki profesor ya da post doc ilanlarına baksanız daha iyi olmaz mı? Alanınızı bilmiyorum ama doktora gerektiren özel sektör işi çok yok, akademi düşündünüz herhalde. Doktora üstüne yüksek biraz overkill ve gereksiz gibi. Eğer bitirdiğiniz yüksek ve doktora çok kötü alanlardıysa ve yüksek gerçekten işe yarayacaksa belki ama bence artık biraz da iş tecrübesi lazım.

Bir de Avrupa'da doktora fırsatlarına bakıp, aynı zamansa çalışacağınız da bir şey olabilir. Vize mize işleri sade vatandaşa zor, doktorası olan kalifiye insan için vize işleriyle uğraşabilir yani şirketler /üniler.
0
senolll
(20.08.20)
Şöyle ki, Almanya'da doktora fırsatlarına da baktım ama Türkiye'de yaptığım yüksek lisans tanınmadı. O yüzden bu konuda ileride sorun yaşarım diye düşündüm.
Yakında Türkiye'de doktorayı bitireceğim. Umarım onun tanınması yapılır. Bilmiyorum.
Ama haklısınız, yüksek lisanstan ziyade doktora sonrası çalışmalara başvurmaya çalışsam daha iyi olacak galiba.
Teşekkürler.
0
🌸independent woman
(20.08.20)
Türkiye´de doktora bitiren biri, alaninda is bulabilir Almanya´da. Bircok meslekte denklik bir sorun olsa da, bir süre sonra cozuluyor bu sorunlar.

Bölüm nedir?

Almanya´da yüksek lisans yapmak, bitirmek cok zor. Ödev yükleri cok cok agir oluyor, bir danisin Almanya'da YL yapanlara bence.

Yüksek lisans eğitimim tanınmadı derken, kim tanımadı, niye tanımadı? Akademiden alınan diplomalar sorunsuz kabul ediliyor, bir üniversite etmezse, diğeri eder.
0
buf-e kür
(20.08.20)
Turkiye'de doktorayi bitirsen ne olacak?
Birisi yuksek lisansla is bulamazsin demis, kafalar karisik harbiden.

Ben olsam bavulu toplamaya baslamistim, boyle firsatlar insanin onune hayatinda 1-2 kere geliyor.
0
cooperr
(20.08.20)
bir de şöyle bir şey var. kabul aldığım okul, daha önce yüksek lisans yaptığım ve doktora yaptığım için bana kolaylık sağlayıp sadece 1 yarı dönemde tez yazarak mezun olabileceğimi söylediler. başvuru ücreti dışında bir şey ödememe gerek yok.

ama ben gelecek dönem doktorayı bitirmiş olacağım. ve doktora sonrası burslara/projelere falan hazırlanmak istiyorum. ayrıca almanyada full time iş bulursam (birkaç yerle görüşüyüorum, muhtelemelen eylül-ekim gibi bir şeyler bulurum) hemen başlamayı düşünüyorum.
Daha öncesinde türkiyede bazı üniversitelerde çalışma deneyimim var.

Ama almanlar biraz inatçı ve sabit fikirli, almanyada bir üniversiteden mezun olmasıysanız sizi hor görüyorlar. sırf bu yüzden bu yüksek lisansı yapsam mı diyorum.
bir türlü karar veremedim..

yorumlarınız ve tavsiyeleriniz için çok teşekkürler.
0
🌸independent woman
(20.08.20)
(10)

Hayat kalitesini arttıran, keyif veren hediye önerisi

jacque
Kurutma makinesi, robot süpürge veya keyif verici maddeler hariç önerilerinizi alabilir miyim? Bütçe 300 TL (Nişanlıya hediye)
Kurutma makinesi, robot süpürge veya keyif verici maddeler hariç önerilerinizi alabilir miyim? Bütçe 300 TL (Nişanlıya hediye)
0
jacque
(19.08.20)
Masaj
0
paramolacak
(19.08.20)
Lambader
0
freebird5406_2
(19.08.20)
masaj +1, nisanliymissiniz zaten, firsat sitelerinde kisi basi 100-150 liraydi en son baktigimda paket halinde. masaj uzerine havuz uzerine sauna dus falan, havuza da bikac icecek soylersiniz ohh.. genelde otellerin icindeki yerler oluyor bunlar.

gerci emin degilim su anda nerde acik salon vardir, teyit etmek gerek.
0
hjarteblod
(19.08.20)
kablosuz kulaklık
0
passion rules the game
(19.08.20)
Playstation kolu,paşabahçeden bir litrelik bardak,lego mini figür,mini drone,plastik minik askerler,darth vader figürü,uzun şarj kablosu,saat kayışı,crocs.bunlar bana son dönem gelen gerçekten çok sevindiğim hediyeler.o minik plastik askerlere bayıldım misal.saçma sapan şeyler olabilir ama bunları ancak beni gerçekten tanıyan birisi alabilir.en sevmediğim bana kıyafet alınmasıdır,nefret ederim.sıradan alınmış saatten,çakmaktan,aksesuardan da öyle.bugün almak gerekiyordu bizde aldık baştan savması gibi gelir.

Nişanlının neyi sevdiğinden yola çık.arabasını seviyorsa araçta kullanabileceği bir şey al ona.burada ki trik şu,balık tutmayı seviyorsa olta alalım değil ,gidip gamakatsudan iğne almak önemli.anneler gününde anneye mutfak robotu almakla aynı şey olmasın mantığındayım.bu yüzden biraz daha detay daha iyi fikirler çıkarabilir.
0
duptıs
(19.08.20)
Benim için iyisinden, tercihen Leuchtturm analog ajanda, haftalık planlayıcı ya da not defteri. 6. Aydan itibaren başlayan ajandalar da var. Yoğun çalışan ya da unutkan ya da randevularının telaşından kurtulamayan biriyse en iyi hediye bu olur.

Çanta organize etme aparatları da çok işe yarıyor.

İyisinden bir su şişesi ya da kahve termosu da güzel bir hediye.
0
buf-e kür
(19.08.20)
Süt köpürtücü
www.tchibo.com.tr
0
archmage mahmut
(19.08.20)
Birlikte yapılabilecek bir aktiviteyi tercih ederdim ben. Masaj, spa gibi bir şey düşünebilirsin. Hem rahatlatıcı hem de birlikte gerçekleştirilen bir şey.
0
ruhen hastayim ben
(19.08.20)
Kindle
0
baal
(19.08.20)
moka pot, güzel güzel kahve içiyorum. mutlu oluyorum sevgilim almıştı sonra bende bir iki arkadaşıma hediye ettim.
0
iste o kavunici balik
(19.08.20)
(8)

açılmış şarap dolapta ne kadar durabilir

a7x
sava'nın beyaz şarabını alıyorum, bazen açtığım gün bitmiyor. dolaba atıyorum ağzını mantarın tersiyle kapatıp. ne kadar süre daha kalsa bişi olmaz dolapta?
sava'nın beyaz şarabını alıyorum, bazen açtığım gün bitmiyor. dolaba atıyorum ağzını mantarın tersiyle kapatıp. ne kadar süre daha kalsa bişi olmaz dolapta?
0
a7x
(18.08.20)
En fazla 1 gün diyebiliriz.
0
loras
(18.08.20)
Şarabın kalitesine göre değişiyor durum ama en fazla 2-3 günden sonra içilmiyor tadı değişiyor. Ucuz şarapsa zaten bu süre iyice kısalır.
0
strangerinhere
(18.08.20)
1 hafta sonra içtiğim de oldu. bir zararını görmedim şimdiye kadar.
0
golgi aygıtı
(18.08.20)
valla benim 1 siseyi icmem 3-4 gun suruyor, 1 gun icinde icin derler ama ben pek tad farki alamiyorum. dolapta agzi kapali tutuyorum sikinti yok.
0
cooperr
(18.08.20)
aynen, ben de tat farkı alamıyorum, sıkıntı bende mi diye düşünmüştüm.
0
🌸a7x
(18.08.20)
Bira üzerine cila yaparsan bir haftanın üzerinde dayanır.
0
conta
(18.08.20)
strangeinhere +1
3. Gün tadi pek iyi olmuyor bence
0
ruby elixir
(18.08.20)
Mantarla kapatma yerine, cam tıpa alabilirsiniz isterseniz, daha iyi koruyor.

Çok soğuk için, buz gibi için, fark etmezsiniz rahatsız edecek aromalarını.

Bir haftaya kalabilen şarap görmedim. Genç natureller orangeler bile 3,4 gün sonra düşüşe geçiyorlar. Sava çapında bir şarabın bir hafta kalması imkansız. Ertesi güne bitirmeniz lazım o tipte bir şarabı.
0
buf-e kür
(18.08.20)
(18)

uzun yol gidince çok yoruluyorum

tabudeviren
otomobille ankara istanbul yaptım mı (beş saat) iki gün kendime gelemiyorum.otobüs şoförleri buna nasıl dayanıyor hayret ediyorum.sizde durumlar nasıl?
otomobille ankara istanbul yaptım mı (beş saat) iki gün kendime gelemiyorum.
otobüs şoförleri buna nasıl dayanıyor hayret ediyorum.
sizde durumlar nasıl?
0
tabudeviren
(18.08.20)
bir oturup 6-7 saat durmadan gitmek dışında bir derdim olmuyor. diğerinde de biraz yorgunluk yapıyor ama uyuduktan sonra sıkıntı yok.
0
biergarten
(18.08.20)
bir yerden sonra alışıyorsun. eskiden ayda 15.000 km yol yapıyordum. şimdi 4-5 saat sürünce beynim bulanıyor 2-3 defa uzun yol yapsam alışırım yeniden diye tahmin ve umut ediyorum.
0
turbo sadık
(18.08.20)
Muştan lüleburgaza tek kontak gitmişliğim var, normal uykumdan bi saat fazla uyumuştum sadece. Yine de dinlenmiş olarak uyandım. Arabaya da çok bağlı. Broadwayle gitmek var, üst segment bi araçla gitmek var.
0
antihero
(18.08.20)
Araba ne ? Eğer 3-5 senelik yeni bir araçsa sıkıntı sende, yaşlanmışsın. Eğer eski bir araçsa o yüzden yoruluyorsundur.

Şehir dışı görevlerine çok gideriz, antalya-antakya arası 900km gidip, ertesi gün 900km döndük, ben kullandım yorulmadım. Araba da eski sayılabilir 15 senelik araba. Tın tın 100'le gitmeyiz, radarlara dikkat ederek ortalama 150km/s hızla gideriz. Eğer 90-100 gidersem muhtemelen hem sıkılır hem de yorulurdum.

Düzgün bir arabayla gittiğimizde ise hiç problem olmuyor, yapıştıra yapıştıra gidiyoruz, yol müsaitse 230-240. Böyle kullanırsak sık mola vermeye çalışıyoruz, veya ara ara yavaşlıyoruz konsantrasyon dağılıyor
0
kimlanbu
(18.08.20)
@kimlanbu

opel corsa enjoy 2017 1.4 otm.
0
🌸tabudeviren
(18.08.20)
5 saat araba kullanmak yorar ama 2-3 saat dinlendim mi bir şeyim kalmıyor benim.
0
basond
(18.08.20)
Uzun yolu çok severim. Lakin gece yolculuklarında mutlaka uykum gelir ve bunu hissettiğim zaman hiç zorlamam kenara çeker uyurum biraz. Eskisi gibi geceyi sabah edemiyorum, mutlaka uyumam gerekiyor.
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(18.08.20)
sıkılma haricinde bir sıkıntı yaşamıyorum.

Dedikleri gibi araç da önemli, sürüş tarzı da önemli. ben istanbul bodrum arası 8 saatlik yolu mola vermeden ve yorulmadan gidiyorum. Fakat bunu eski arabamla yaptığım zaman perişan oluyordum.

Şimdikinde de hızı 125'e sabitle, kol dayamayı indir yayıl yoluna git şeklinde işliyor.

Gene de opel corsa'da bu derecede yorulmanız ilginç geldi, güçlü bir araba olmasa da gayet oturaklı bir araçtır kendisi. Acaba uzun yol konusunda deneyimsizliğiniz mi var ya da geceleri mi yola çıkıyorsunuz?
0
denizgonen
(18.08.20)
Herhalde on senedir arabayla uzun yol gitmiyorum.

Arabayla yola çıkıyoruz, en fazla 3-4 saat yol gidip, gittiğimiz yerde konaklıyoruz. Böyle birkaç ülke gezdik.

2 saati geçen yollarda inanılmaz huzursuzluk çöküyor, yorucu aynı zamanda, hiç sevmiyorum. Üst segment araç vs. hiç fark etmiyor, arabada olmaktan nefret ediyorum.
0
buf-e kür
(18.08.20)
dehidrasyon, farkında olmadan bu sıcakta susuz kalıyor olabilirsin.
0
orpheus
(18.08.20)
Otobanda 5 saat gitmek uzun yol degil ve cok sikici bir sey. Can sikintisini yorgunluk sanmissinizdir bence.

Virajli, dar yollar en guzeli (amac gezmekse) insanda mutluluk yorgunlugu oluyor. Kotu yorgunluk olursa araba kullanmayi sevmiuor da olabilirsiniz
0
kuehles blondes
(18.08.20)
ya aracta sikinti var ya da sen uzun yol insani degilsin.
0
cooperr
(18.08.20)
Muhtemelen yuksek derecede astigmatin yada miyop+astigmatin var.Yaniliyor muyum?
0
turkuaz
(18.08.20)
ford focus ile sabah ankara çankaya'dan çıktım adana ceyhan'a geçtim, yaklaşık üç saatlik köy macerasından sonra kayseri'ye geçtim, hemen hemen sadece şehirler arası 900 km , toplamda 1000 km yol yapmışımdır o gün.
Ziyarete gittiğim evde ayakta uyuduğum için full dem olarak veriyorlardı çayı, o akşamdan hatırladığım tek şey bu :)

8 saatlik uyku sonrası baya dinç uyandım. Bu arada gece sürüşünü hiç sevmem, ama mecbur kalınca oluyor, astigmat + miyop spor.
0
foolrules
(18.08.20)
Araçtan dolayıdır diyorum ben de. Gerçekten bazı araçlar çok yoruyor, izolasyonu kötü oluyor, ses alıyor, gürültü alıyor, ne bileyim kliması direkt kafana geliyor vs vs.
0
roket adam
(18.08.20)
Araç çooook büyük bir etken kesinlikle. Eski aracımla 2 saatlik yol bile beni yormaya yetiyordu.

C ya da D segment premium bi araç kiralayıp deneyin birgün.
0
msb
(18.08.20)
Bence de araçla alakalı. Aracın b sınıfıymış. Uzun yol zor olur ben sığamıyorum bile. Ne adaptif hız sabitleyici var, ne şerit takip asistanı, ne bel bestekli ve masaj yapan koltuk ne de yorgunluk tespit sistemi. Üstelik yol, lastik ve rüzgar sesi çok gelir konforsuz bir araç. Saatte bir durup 5-10 dakika yürürsen daha iyi olur.
0
iwasbornonamountainside
(19.08.20)
@turkuaz, astigmat yok, miyop var.
0
🌸tabudeviren
(19.08.20)
(18)

Annemin evlat ayrımcılığı

namidigerkokuc
22 yaşındayım. Ama hala annemin abimi benden daha çok düşündüğünü düşünüyorum. Abim ne zaman evde olsa güzel yemekler yeriz çoğunlukla kıymalı falan. Ve annem bunları kendi isteğiyle yapar. O evde olmadığında ise sebze yemeği yiyoruz genellikle. Anneme ev işinde yardımcı olsam da bir müddet sonra bu
22 yaşındayım. Ama hala annemin abimi benden daha çok düşündüğünü düşünüyorum. Abim ne zaman evde olsa güzel yemekler yeriz çoğunlukla kıymalı falan. Ve annem bunları kendi isteğiyle yapar. O evde olmadığında ise sebze yemeği yiyoruz genellikle. Anneme ev işinde yardımcı olsam da bir müddet sonra bunların değeri yitip gidiyor onun gözünde. Naptın ki falan diyor. Ama annem hastalandığı zaman(4 sene önce falan) abim yanındaydı ben başka sehirdeydim. 1 hafta falan evin işlerini abim yapmış ve bunu unutmuyo hala. Normal zamanda bizim evdeyken pek de iş yapan biri değil. Ama nedense benim yaptıklarım pek göze görünmüyor. Beni millete kotulemekten de alikoymuyo kendini. Lise sondayken hep ders çalışıyordum, millete iğneye elini dokamaz diye anlatıyordu. Bilmiyorum neden böyle, kız oldugumdan mi yoksa annem beni sadece 2 ay emzirmis hasta olduğum için, bağlılık mı gelistiremedi acaba? Bu durumu yaşayan var mıdır
0
namidigerkokuc
(18.08.20)
- Bilmiyorum neden böyle, kız oldugumdan mi yoksa annem beni sadece 2 ay emzirmis hasta olduğum için, bağlılık mı gelistiremedi acaba?

ilk secenek.
edit: ve senin buna karsi bir sey yapmaman. muhtemelen "nasil olsa 22 yasinda kiz, yarin elin ogluna gidecek" kafasi var annede. bizde de var boyle akrabalar. adamlar 50lerde, 60larda almanyaya gitmisler. 3 kusaktir oradalar, cocuklarin hepsi almanya da iyi yerlerde okumus insanlar ama bazilari kendi kizini hizmetci gibi kullanip zerre kadar saygi duymuyor. oglanin yedigi b**lar halici doldurur ama her daim kizi ezerler.
0
rm
(18.08.20)
Kız olduğun için +1

Abin "görevi" olmadığı halde yaptığı için aklında kalıyor, ama senden o konuda beklentisi daha yüksek olduğu için bir şey yapmıyormuşsun gibi geliyor.

Güzel yemek olayı abin evde değilse geldiği zamanlarda heyecanlandığı falan içindir, orası normal. Sen evden ayrılıp ara sıra eve gitsen sana da aynısını yapar.
0
plutongezegendegilmi
(18.08.20)
genelde anneler oğullarına daha bir düşkün olurlar, babalar da kızlarına. istisnalar var tabii ki ama genelde böyle oluyor.

ben de 22 yaşındayım, 2 yaş büyük abim var. öyle çok olmasa da temizlik yaparım ama abim eline bir süpürge alınca hemen "bak erkek çocuğu olduğu halde temizlik yapıyor,sen?" der. sanki hiç iş yapmıyormuşum gibi. ayrıca yine dediğin gibi evde her zaman aynı şeyler pişer ama abim gelince kıyma alınıp köfte yapılır. eski insanların zihniyeti işte, onlara göre kız çocukları köle gibi çalışıp hizmet edecek, erkek çocukları da paşa gibi keyiflerine bakacaklar. he de geç. ben artık takmıyorum.
0
rose parks
(18.08.20)
Kiz cocuklar hizmetci, erkek cocuklar gercek evlat oldugu icin. Zihniyet boyle, yapacak tek sey sizin kendi cocuklariniza bu sekilde davranmayip bu zihniyetin degismesine katki saglamak.
0
taurina
(18.08.20)
Erkek olmasi
Ilk goz agrisi olmasi
Oedipus kompleksi-tersten
0
baldur2
(18.08.20)
sorunuzun dogru bir yaniti olabilir mi? muhakkak. ama bu dogru cevabi ancak siz verebilirsiniz gunun birinde. bir baskasinin bu soruya verecegi cevaplar varsayimlar, sahsi deneyimler, belki okunmus izlenmis bir kac materyal uzerinden kurgulanacaktir. belki sizin yaninizda olmak isteyen, destek cikmak isteyen bir dost size hak verecektir, belki bir baskasi anneye oyle denir mi diye kizacaktir size. bunlarin hicbir ehemmiyeti yok. onemli olan sizi uzen, caninizi sikan bu konu hakkinda sizin nasil bir tutum sergileyip bundan sonrasi icin ne yapacaginiz. ebeveyn evlat iliskisinde duygusal bag/yakinlik standart donanimda geliyor gibi dusunuluyor. ozellikle bizim kulturumuzde. ancak cocukluk genclik travmalari da maalesef en cok aile icerisinde yasaniyor. ve yine maalesef ki sanilandan cok daha yaygin bir sekilde goruluyor.
sorunuza iki kitapla cevap verecegim. ikisi de tam olarak sordugunuz soruya ufuk acici cevaplar veriyor diye dusunuyorum. umarim okudugunuzda sorunuza cevap bulma yolunda basarili adimlar atmis olursunuz.
olgunlasmamis ebeveynlerin yetiskin cocuklari - lindsay gibson
insan olmak - engin gectan
0
mekare
(18.08.20)
Ne yazık ki cinsiyetiniz ve ben de eklemek istiyorum onlarla yaşadığınız için

Gelecek yıl okulunuz bitsin ayrı eve çıkın. Evlenmeseniz de ayrı eve çıkın. Çok değerli olduğunuzu anlayacaklar. Ben üniversite ilk yaz tatilinde yanlarındaydım, erkek kadın fark etmeksizin sorun oluyordu, daha sonra arkadaşlarla tatil falan derken çok az uğrar oldum ve değerim gittikçe arttı.

Yukarıda biri iyi demiş. Siz çocuk isterseniz erkek çocuğunuzla kız kardeşi ayrı tutmayın.

Işiniz olup eviniz olduğunda siz de annenize anlayacağı deyimlerle bir iki alttan laf söylersiniz, bir daha da öyle şeyler yapmaz. Örneğin, annem de "el iyisi", benim bir şeye ihtiyacım olur elini kipirdatmaz, hala yemek yap ev işi yap der, bir yabancının bir şeye ihtiyacı olsun bizi bırakır ona koşar de. Onlara bizim dedikodumuzu yapar bir de, deyin yüzüne karşı. Ama kavga etmeyin tabi.

Konudan bağımsız bonus: Şu et sevgisi da çok abartılıyor. Onlarca güzel sebze yemeği var. Bence et pahalı olduğundan insanlar süper bir şey diye sartlanmış. Bir gün mercimek 100 lira olsa, oooo mercimek süper diye insanlar begenmeye başlayacak gibi :)
0
howfaristhesky
(18.08.20)
Direkt Etin Cinsel Politikası gibi bir giriş yapmışsınız. (Okumanızı öneririm.)
Çoğu evde etli yemek erkeğe gider. Etli yemeğin en etli kısmı erkeğe gider hatta.

Cinsiyetçi anne işte. Hepimizde var. Standartı bu o kuşağın.

Sorsan asla öyle bir niyeti yoktur, sinirlenip reddeder. Erkek çocukları bir gün yatağını toplamış ya da ev işinde aktif bir rol oynamış olsun, on yıl anlatırlar. Kız çocuğu küçük yaştan itibaren ev işinde rol oynamazsa olmaz. Zorundadır çünkü.

İyi hissetmediğiniz, ait hissetmediğiniz bir yerde, aile evi olsa dahi kalmamalısınız, yoksa çok büyük özgüven ve özsaygı sıkıntıları yaşarsınız. Tabii ki benzerlerini yaşadım ve en hızlı şekilde ev ile arama fiziki mesafe koydum. Tek yolu bu.
0
buf-e kür
(18.08.20)
Bu çocuklarınıza kadar yansıyacak bir tutum. Hazırlıklı olun.
0
pass
(18.08.20)
kız olduğunuzdan dolayı ne yazık ki.

ailedeki tek erkek torunum ve sadece teyzem var.

o yüzden her ne kadar ilk torunum diye yerimin ayrı olduğu iddia edilse de bence erkeğim diye el üzerinde tutuluyorum.

çok çirkin bir şey ve anneanneme de bunu açık açık söylerim her zaman.

Hoş diğer torunlara kıyasla kesinlikle daha fazla vakit geçiriyorum anneannemle ama işte bu diğer torunlara yaklaşımından da kaynaklı olabilir elbette.
0
denizgonen
(18.08.20)
Ayrı eve çıkın bence de. Ev işlerine elinizi sürmeyin. Kadınım, yaş 26. Şuna eminim ki kendimi ev işlerine harap etsem annem beni daha çok sevmeyecekti. Ya da maaşımı alınca anneme ve babama maaşı vermek beni daha değerli yapmayacaktı. Protesto edin. Annemle babamı çok severim. İkisini birbirinden ayırt etmem. Ama onlar beni daha çok sevsin diye hiçbir işin altına girmedim. Temizlik, yemek yapma, ütü vs benim işim değil evde, annemin işi. Ya da evi geçindirme derdi benim değil babamın derdi. Bu arada normal ortadirek bir aileyiz. Babam emekli, annem okul varken kantincilik yapıyordu. Çok şükür borcumuz yok hiç ve Karadenizliyiz biz toplattığımız çaydan gelir geliyor belli bir meblağ babama. Gelirleri bu kadar. Maaşım şimdiki gelirlerinden yüksek yani. Ama hiç ellerine para saymadım ki istemezler mesela. Bugün siz çalışmaya başlasanız ve maddi olarak yardım etseniz dahi yine de abiniz daha kıymetli olur bana öyle geliyor.

Anne ve babanız da olsa bazı konularda prensipli olun ve mesafe koyun. Annem ev işi yapmadığımı söylediğinde yaptığım işleri beğenmediğini hatırlatıyorum. Bir şey diyemiyor mesela.

Benim de bir erkek kardeşim var. 20 yaşında. Okuyor ama savruk bir hayatı var. Aşırı para harcar. Tatile gitmek istedi. Ben asla para vermedim yardım da etmedim. Annemle babam ödemek zorunda kaldılar.

Sınırlarınızı çekin. Anneniz iş yap dediğinde dersim var diyip ders çalışın. Arkadaşlarımla buluşcam diyip dışarı çıkın. Onlar size gidici nasıl olsa bu evden gözüyle bakıyorsa siz de o şekilde davranın.
0
Hallegadola
(18.08.20)
Bağlılık geliştirememekten değil, cinsiyet ayrımcılığından. Ve bu travmalar insana seneler geçse de vuruyor. Bir arkadaşım dedi ki "Babam eve geldiğinde karşılar boynuna atlardım, bena söylediği ilk söz "kardeşin nerede" olurdu". Böyle yetiştirilmiş bir kızın evlense de evlenmese de ne erkek kardeşine ne de anne-babasına sevgi duyması mümkün değil. Ancak ana-baba yaşlanınca kim bakacak onlara? Zırnık değer vermedikleri kızları mı, yoksa canım oğullarının eşi el kızı gelin mi?
Konuşsanız da değişecek şeyler değil bunlar ama illa ki bir ara (ve tekrar tekrar) bu tartışmayı yaşayacaksınız ebeveynlerinizle.
0
SiyamkedisiZorro
(18.08.20)
İlaveten tersten Oedipus kompleksi demiş baldur. Kesinlikle katılıyorum. Erk merkezi yaşlandıkça babadan oğula kayıyor ve kadın erk sahibine yakın olmak, kontrol etmek istiyor. Sizin için üzülüyorum ama abinizle / erkek kardeşinizle evlenecek kıza daha fazla acıyorum.
0
SiyamkedisiZorro
(18.08.20)
merhaba, yemek yapma olayına geldim.

ben de uzakta okudum ve yine ailemden uzakta çalışmaya devam ediyorum kardeşim ise onlarla beraber kalıyor -bir süre o da uzakta okumuştu- ve ben ne zaman gelsem sevdiğim yemekler yapıldığından anneme takılıp duruyor. iki kız kardeşiz, aramızda da üç yaş falan var. cinsiyet vs. ile alakalı değil yani, sadece uzakta olanı özleyip değer verdiklerini gösteriyorlar/eve gelince mutlu etmek istiyorlar :)
0
iste o kavunici balik
(18.08.20)
e tersi elektra kompleksi iste. ama size boyle geliyor da olabilir. olabilir de olmayabilir. su aralar mesela kiz cocugu populer.
kiz cocugu oyle kiz cocugu boyle kiz cocugu olmayan babayim demesin. kizlar babaya cok duskun.
ilk cocugum erkek ikincisi kizdi. kizin dogumuna kadar evde hayvan besledigimizin farkinda degilmisiz vs vs. bu isler boyle.
cok eskiden cok cok eskiden yine kadinlar revacta idi sonra erkekler oldu simdi gene kadinlar oluyor yavas yavas.

biz iki erkek kardeşiz. eskiden babam sürekli ev dışında olurdu o eve gelince sevdiği yemekler yapılırdı. abimle anneme laf atardık kocasına nasıl da bakıyor diye. sonra babam emekli oldu abim yurtdışında çalışmaya başladı abim türkiye'ye geldiğinde abime hürmet sevdiği yemekler hazırlanır oldu. babamla abim üzerinden anneme laf attık. şimdi. ben de dışarıdayım babam anneme laf atıyor. çocuklarına nasıl da bakıyor besliyor çocuklar eve gelmese biz hiç bunları yemeyeceğiz diye. kadını boş yere şaka ile karışık üzmüşüz.
bu arada annemler 5 kardeş bir tek dayım var onlar da anneannemin dayımı hep el üstünde tuttuğunu söylerler. dedem de en cok teyzemi severdi. kısacası olabilir deeeee olmayabilir dee. olanı da var olmayanı da var. size çok büyük zararlı şekilde geri dönüşleri yoksa fazla takmamak lazım.
0
turbo sadık
(18.08.20)
Bizde de tam tersi 3 kardeşiz ilk kız bur oglan ben abla ve birde küçük kardeş erkek ama bizimkiler de ortanca kız kardeşe böyleler. Söylediğinde direkt bağırarak savunmaya geçiyorlar biz ayrım yapmayız hepiniz birsiniz. Birsek erkek kardeşim ve ben nasıl hissediyoruz bunu? Böyle dediğinde de eee o işte çocukluktan beri biraz huyluydu onun üzerine düştük. Huylu dediği de ağlayarak, duygu sömürüsü ile vs. Duygusal yönden bunları kandirmasi.
Çok söyledik çok yaşadık aynı şeyleri, sonra bir zaman geliyor ve artık söylemekten bıkıyorsun gözlerinin içine bakardık bizimle ilgilensinler konuşsunlar diye. Şimdi ikimiz de ortanca kardeşe Bilendik erkek kardeşim öylesine de olsa konuşuyor ama ben yıllardır konuşmuyorum.
Yıllarca çalıştım babam bekledi ki maaşımı ona veriyim vermedim, annem ne yaparlarsa yapsınlar büyük olduğum için kardeşi ve onları hoşgörmemi bekledi görmedim. Erkek kardeş bizden 12 yaş küçük ona yapsalar ayrımcılığı anlar kafamda mantıklı bir nedene oturturdum ama benden sadece bir yaş küçük kardeşe tapmalarina dayanamadım. Benim de hatta bizim de anne baba ilgisine ihtiyacımız vardı hala annem her konuştuğumuzda illa ara konuş der neden dediğimde çok üzülüyor der hala onu düşünüyor yani.
Zor yani zor sanırım bu durumu burada en iyi anlayan benim. Yıllarca gördüğüm muameleyi kimse görmemiştir bir şey dediğimde de sen kiskaniyorsun oldu.
Kıskandım ya da haksızlığa karşı çıktım diyelim bu benim hakkım degilmiydi?
Şimdi bir kızım var sırf bu yüzden bir kardeşi olmayacak.
0
motley crue
(18.08.20)
Bizim ailede tam tersi. Annem sizinle yaşıt kız kardeşime laf bile ettirmiyor. Detaya girmeyeyim ama cinsiyetle alakalı olmayabilir.
0
le jeune turc
(18.08.20)
normalde böyle bir platformda bu derece detay anlatmam ama şu an içinde bulunduğun ruh halinde kendini yalnız hissetmemen için bazı detayları paylaşmak istiyorum. ben doğunca kız çocuğu bu emzirme ölsün denilmiş ve hiç emzirilmemişim. bütün çocukluğum ve ilk gençliğim bu hikayenin bana kundakta terste çevirdik nefessiz kal diye, emzirmedikte ama ölmedin şeklinde kendilerince şaka yapılmasıyla ve hatta sitemiyle geçti. eve alınan o dönemin pahalı yiyecekleri sadece abim yesin diye kilit altında tutuluyordu. yemek ayrımı o derece barizdi ki kendi paramı gani gani kazandığım dönemde bile içgüdüsel olarak sadece tavuğun kanadını yemeye devam ettim bir süre. kafam gözüm yarılacak derecede fiziksel şiddeti, abi okumadığı ama ben hep takdirle geldiğim için onu küçük düşürüyorsun diye sürekli okuldan alınmamı vesaire saymıyorum bile. yatardım abim kalkardım abim konuşulurdu, bu arada kendisi de kumar oynayan, sabaha karşı eve gelip akşamstü 5 e kadar falan uyuyan bir tipti. ama herkes tapınırdı ona. sonra vefat etti, vefatındaki karmaşayı da fırsat bilip lise sonda evden ayrıldım ve bir daha asla o eve ziyaretler haricinde dönmedim. uzaktan bile zehirlemeye devam ettiler ama kontrol altına aldım bir süre sonra. tamamen kendi yaşam duruşumla ve vicdanımla alakalı olarak anneye bakım gerektiğinde yanıma alıyorum, para desteği sağlıyorum, gidip gelip evin eksik gediklerini hallediyorum ama asla anne sevgisi hissetmedim, hissetmiyorum, hissetmek zorunda da hissetmiyorum. nefrette etmiyorum, kendisine hesap falan sorup yüzleşmiyorum da. o kadar yaptığı şeyin farkında değil ki, konuşmak, derdimi anlatmaya çalışmak, özür dilerim kızım bilemedim demesini beklemek boşuna zaman kaybı geliyor. çok uzun yıllar önce kendi içimde hallettim zaten bu hesaplaşmayı. zaman içinde olgunlaştıkça, bu toplumsal yapıda kadın olarak yaşadığın deneyimler arttıkça, onun bunu hangi motivasyonla yaptığını anlıyorsun (ama hak vermiyorum o ayrı), araştırıp okudukça altında yatan psikolojik gerekçeleri çözüyorsun. bu "ama ana babanın hakkı ödenmez" ağlaklığından da hiç hoşlanmıyorum zira benimkine benzer milyon tane hikaye olduğunu biliyorum, dinliyorum, şahit oluyorum. her çiftleşip üreyen ebeveyn olmuyor maalesef.

çalış çabala, gerekirse okulunu dondur çalışıp para biriktir ama o toksik ortamda yaşamaya devam etme. imkanların elverdiğinde de bu konuda uzman desteği al, bütün hayatına yayılmasına, senin iç dünyanda kökleşmesine izin verme. bugünki mental sağlığımı, kariyerimi, yaşam enerjimi, iç huzurumu geçmişte bir cesaret aldığım bu evden ayrılma kararına borçluyum.

önerilen kitaplara ek olarak boş ayna kitabını da tavsiye edebilirim.

sen kıymetli ve önemlisin. adı anne bile olsa senden başka hiç kimse senin kıymetini belirleyemez. kendine lütfen şefkat ve sevgi göster ve asla kendini erkek kardeş ile kıyaslama, sevgi dilenmek için çabalama. hiç bir koşulda sonuç alamayacaksın. bu gerçeği ne kadar hızlı içselleştirebilirsen o kadar hızlı yol almaya başlarsın.

mutlu ol.
0
Phoebe
(18.08.20)
(20)

hangi ev işlerinde iyisiniz?

bugisme
özellikle tamirat tadilat, tesisat veya elektrik gibi hangi işlerde iyisiniz? yoksa her iş için usta çağırır mısınız?bugün kapanmayan bir pimapen sorunum vardı, usta çağırmak üzereyken, bir youtube videosu izledim, alyan anahtarıyla iki vida sıktım ve 200 lira kara geçtim. bir ev işini kendim başarı
özellikle tamirat tadilat, tesisat veya elektrik gibi hangi işlerde iyisiniz? yoksa her iş için usta çağırır mısınız?

bugün kapanmayan bir pimapen sorunum vardı, usta çağırmak üzereyken, bir youtube videosu izledim, alyan anahtarıyla iki vida sıktım ve 200 lira kara geçtim. bir ev işini kendim başarılı bir şekilde yapınca inanılmaz gururlanıyorum, sizde de oluyor mu böyle? Abartıyor muyum?
0
bugisme
(17.08.20)
kırıp dökme kesme biçme olmayan ufak ev sorunlarını kendim hallediyorum
0
nahtoderfahrung
(17.08.20)
erkek arkadaşım her şeyi çözüyor, yüzüklük bile yaptı; su, elektrik, tabletlik, laptop kaldırıcı, tabela, broşür tasarlama... ama uygulayıcı reklamcı, melzamesi, malzeme bilgisi ve çevresi var. kocası beyaz yaka olan arkadaşlarımın kocaları matkap kullanmaya kalkıp, bozuk olduğunu iddia ediyor, oysa fişi takmamış salak..

biraz merak-ilgi alanı, biraz da meslekle ilgili sanırım.
0
cccbehzatccc
(17.08.20)
Boya
0
freebird5406_2
(17.08.20)
Alçı
Su ve elektrik tesisatı
Alcipan
Matkap işleri
Dolap kurma vs (iş değil)

Nasıl diyeyim, profesyonel olmaz ama baya iyi şekilde sıfırdan ev yapabilirim :)
0
kisa
(17.08.20)
Elektrik işinden korkuyorum, bir de tesisat işi büyükse girmem ama sizin gibi internetten bakıp sifon tamir etmişliğim var. Kullanım kılavuzu okumakla, bir iki video izlemekle çözeceğimi gözüm kesmezse hemen çağırırım ama ustayı, boyumdan büyük işlere girmeye korkuyorum.

Teknik lise mezunu olan ve elinden her iş gelen babama çıraklık yaparak büyüdüm, eve usta girdiğini pek görmedim. En son 5-6 yıl önce babamla evin banyosunu yeniledik, sıva yapıp fayans döşedim. Ben de fayans döşemeyi biliyorum diye gururlanıyorum valla, bence güzel şeyler bunlar.
0
kobuzchu kiz
(17.08.20)
En son bulaşık makinasının içini açıp anakarti değiştirmiştim bu konuda benden cimrisi yoktur sanırım o yüzden çatı kiremiti bile değiştirebilirim
0
olaylar olaylar
(17.08.20)
Babam evde herhangi bir şey bozulduğunda, arızalandığında asla usta çağırmaz. Küçüklüğüm o bu işlerle uğraşırken yanında çıraklık yapmakla geçti. Mobilya kurmak, testere, matkap kullanmak, tesisat, elektronik aletlerin tamiri gibi birçok şeye dair bilgim var. Eski karyolanın parçalarıyla masa yapmışlığım, ekranı kırılan, şarj almayan akıllı telefonlarımın parçalarını değiştirirerek tamir etmişliğim var. Kadınların bu tür şeylerle uğraşması pek takdir edilmiyor, ama her insanın azıcıkta olsa böyle evle alakalı tamir işlerine, aletlerine dair bilgisi olması gerek diye düşünüyorum.
0
GoodMorningTeacher
(17.08.20)
Kadınım. İkeadan aldığım lambayı kurunca -tornavidayla bir tane çivi döndürdüm sadece- aşırı gururlanmıştım. Onun dışında sifon bozulur, pimapen kapanmaz usta çağırırım.
0
ruhen hastayim ben
(17.08.20)
Beyaz eşya tamiri ve elektronik hariç her şey.

Yeterli alet edevatla şu videodaki evi yapabilirim.
www.youtube.com

Meslekle alakasız,
Hobi
0
Mirket
(18.08.20)
hepsini yaparım. her türlü tadilat işleri, boya badana işlerini yaparım. elektronik işlerde de iyiyim.
0
alt4y
(18.08.20)
daha 2 gün önce klozeti komple söküp tüm borularını değiştirip eskisinden (sıhhı tesisatçının kurduğundan) daha sağlam olarak yerine otutturdum ve bunu ingiliz anahtarı olmaksızın yaptım.

2 gündür her tuvalete gittiğimde eserime gururla bakıyorum.
0
trajikomix
(18.08.20)
elektronik harici her şeyi yaparım, elimden gelir. usta çatalı görmektense kendim hallederim bi şekilde.
0
scudman1
(18.08.20)
Ben de yapabiliyorum, ev çatısı inşa etmişliğim vs var, babam teknik öğretmendi, küçükken her işe koşturduğu (ve beni zorla yanında götürdüğü) için öğrendim. Güzel skill ama yapmamayı tercih ederim, 2 saat kan ter uğraşmaktansa işini iyi yapan bir ustaya para verip o esnada çayımı içmeyi tercih ediyorum.
0
plutongezegendegilmi
(18.08.20)
yalnız kötüyüm diyen hiç çıkmadı :) erkek olarak sanırım bu olaylar zaafımız :)
0
🌸bugisme
(18.08.20)
su, elektrik, delme, kesme-bicme, boya-badana, parke doseme dahil her turlu isi yaparim.
0
crucio
(18.08.20)
evdeki çoğu tadilat tamir işini kendim yaparım kırıp dökeceksem gerekli ekipmanıma bakarım varsa yaparım yoksa usta çağırırım.
not zaten tamirciyim az çok anlarım işten
0
basond
(18.08.20)
alet işler el övünür diye bir söz var.
ustaların takım çantası olmasa onlar da zorlanırlar işlerini yaparken.

ben kendime alet çantası oluşturuyorum yavaş yavaş. bu da benim çeyizliğim.

Elimdeki teknik imkanlar el verdikçe her türlü işi kendim yapıyorum. Mesela telefonum bozuksa parçasını alıp değiştirebiliyor ya da laptop'umu temizliyorum. Bunlar basit şeyler, youtube'da nasıl yapıldığı gösteriliyor.

Banyo lavabosunu aylardır değiştiremedim çünkü uygun anahtar yok, şuan idare ediyor.

Geçen ciddi bir yağmur sonrası çatı su aldı, en üstta katta ben olmama karşın duvardan sızarak bir alt katıma gelecek kadar bir yağmur vardı. Çatıya çıktım durumu görmek için ve oluğun tıkanmış olduğunu gördüm. Tamirci çağırsaydım bir kaç bin lira alacaktı -çünkü daha önce geldiğinde çatının çok kötü durumda olduğunu ve bir süre sonra bu tarafın akacağını söylemişti. çatının akacak dediği yerde oluğun plastik bardakla kapatılmış olduğunu gördüm. usta çatının bir tarafını tamir ederken diğer tarafına bardak koyup oluğu tıkamış. -kötü niyetli olmadığını ve çatıda çay içip bardağının o gittikten sonra oluğa girdiğini düşünmek istiyorum ama ustanın böyle olacağını bilmemesine imkan vermiyorum. o yüzden ustalara güvenmiyor, yapabileceklerimi DIY olarak yapmaya çalışıyorum. beni aşan bir şeyse güvenilir bir yer bulmak lazım.
0
biseysorcaktim
(18.08.20)
Hiçbirinde değilim, boyayı falan kendim yapıyorum, aslında çoğu şeyi kendim yapıyorum ama beceriksizim. Çok uzun sürüyor ama oluyor. Hizmet sektörü bu kadar pahalı olmasaydı yaşadığım yerde, asla uğraşmazdım.
0
buf-e kür
(18.08.20)
ev işi tadilat işlerini halledince ben de çok gururlanıyorum!
elektrik bir istisna! elektrikten korkarım ben. o yüzden onun için usta çağırırım direk.
0
pangea
(18.08.20)
Erkeğim ama bir ben anlamıyorum herhalde bu işlerden. Çatı yapmak, ev yapmak falan nedir hocam ne yaptınız siz... Ben sadece boya badana yapmayı ve matkapla bir şeyler montelemeyi biliyorum. Elektriğe falan hiç dokunmam küçükken çarpılmıştım.
0
vedatchilipeppers
(18.08.20)
(23)

Bugün BİM'de yaşadığım hakaret ve tehdit

makarnacanavari
MerhabaBugün üşengeçliğimden ötürü Bim'e gidip kağıt havlu aldım. Kasa sırasında beklerken yaşlıca bir adam dibime kadar girdi. Birkaç kez biraz kaykıldım ama o da benimle beraber kaykıldı. Normal şartlarda da bu kadar alanıma girilmesinden rahatsız olan ben, pandemiden dolayı uyardım 'biraz geride
Merhaba
Bugün üşengeçliğimden ötürü Bim'e gidip kağıt havlu aldım. Kasa sırasında beklerken yaşlıca bir adam dibime kadar girdi. Birkaç kez biraz kaykıldım ama o da benimle beraber kaykıldı. Normal şartlarda da bu kadar alanıma girilmesinden rahatsız olan ben, pandemiden dolayı uyardım 'biraz geride durabilir misiniz' diye. Adam cümlem biter bitmez hakaretler etmeye başladı. Yanımda bebeğim de olduğundan dolayı sakince 'bakın arkanızda ki hanım da size mesafeli' dedim ama ağıza alınmayacak hakaretlere devam etti. Tek bir kadın müşteri dışında da kimse sesini çıkarmadı. Ben o esnada 155'i aradım. Kasiyer çocuğa da 'dükkanı kapatabilir misin çıkmasını istemiyorum' dedim ama nafile. Adamdan parayı aldı gönderdi. Polis de tabii gelemedi. Karakola gittim ifade verdim. Kamera kaydı balacaklarını ama şikayetçi olmamam gerektiğini, bulunamayacağını söyledi. Neyse şikayetçi oldum falan da.

Sorun şu;

Bim kayıtlarını alırız, sorun olacağını sanmıyorum. Adam muhtemelen o mahallede yaşayan biri. Diğer dükkanların sokak kameralarını talep edebilir miyim? En azından hangi sokağa girmiş vs bulabilmek adına ya da hiç uğraşmamalı mıyım, sonuç alamam diye.

Saçımdan başımdan sürükleyip beni kapı dışarı edermiş, siktirip gitmeliymişim,annesi babası belli olmayan bir çocuğum varmış ki bu cümleden sonrsnevrim döndü.

Ne kadar gerildiğimi, üzgün olduğumu az çok tahmin edersiniz.

Çocuk yanımda olmasaydı adamı dövebilirdim de maalesef böyle söyleyebiliyorum.

Biraz bana akıl fikir mi verseniz?

Ha bir de bim'den şikayetçi olabilir miyim? Şimdi o aklıma geldi. Yani olay çıkarıp basıp gitmek bu kadar kolaysa, ben yarın öbür gün bim'i soymaya gideyim. Elimi kolumu sallayıp çıkarım nihayetinde!
0
makarnacanavari
(17.08.20)
sizinkisi biraz kavga ettikten sonraki gün kafanın içinde tekrar kavgayı yaşayıp kafa atsaydım kesin döverdim sahnesi canlandırmaya benzemiş, haksızsınız demiyorum ama yaşadığınız şeyi nerede yaşadığınızı az çok sakin kafayla düşünürseniz bu işin peşinden koşmanın ne kadar boş olduğunu anlayacaksınız, malesef kimse uğraşmaz bununla. evet bim'e hırsız girse yine uğraşmazlar muhtemelen. şuan hıncınızı alamadığınız için bir şeyler kovalıyorsunuz ama yapmayın. iyi ki tokat falan atmamışsınız yaşlı dayı buysa bunun bir üst level çocukları vardır. kadın bile olsanız gelir saldırırlar.

bimdeki kasiyerler hayatı sadece oksijen alıp vermek seviyesinde yaşayan insanlar oldukları için bulaşmazlar, bim gibi bir ortamda gün içerisinde neler oluyodur kim bilir.
0
nahtoderfahrung
(17.08.20)
keşke dövseydiniz malum yapanın yanına kâr kalıyor. kasiyer de bela almak istemedi muhtemelen. şahitlik yapacak falan yoksa birşey çıkacağını sanmıyorum, ayrıca konu uzadıkça sizin sinirleriniz bozulmaya da devam edecek.
0
surprise
(17.08.20)
Yorumlara bakınca yine içimden "Hırsızın hiç mi suçu yok?" demek geldi. İstersen senin için eksisozlukte başlık açabilirim. Twitter'da da sesini duyurmaya calis bence. "Daha nezih semte taşın" nedir abi? İnsanlar müptelası olduğu için mi bu davarlarla dip dibe yaşamayı tercih ediyor sizce?
0
epistemic_regress
(17.08.20)
Yani aslında bizim oturduğumuz bölge çok sakin, kargo şubesi o mahallede olduğu için gitmiş bulundum. Normalde de pek uğramayız o tarafa.

İlk yazan arkadaş da biraz saçmalamış. Sadece olayı çözüme nasıl ulaştırabilirim onu soruyorum, gelmiş beni eleştiriyor şaka gibi.

Adamı ben bulurum bulmasına, sokak kameralarından vs ama işte bunu sormuştum. Bu konuda akıl istemiştim.

Mağazanın da güvenlik görevlisi yok. Hangi bim'de var. Migros'ta asla böyle bir şey olmuyor. Hep Migros'a giderdim. Suç bende ki girmiş bulundum.

Gerçekten keşke dövseydim. İçim soğurdu. Siz siz olun da böyle durumda polisi karıştırmayın derim. Acınacak halime gülüyorum.
0
🌸makarnacanavari
(17.08.20)
Polisten medet ummak cok zor. Sikayetini almamak, dosya acmamak icin 40 takla atiyorlar. Dosya acinca da bi halt oldugu yok. Ama gene de muhakkak şikayet edip takip etmelisiniz. Kamera goruntusu ses kaydi olmadigindan ceza almasi icin pek bi ise yaramaz. Ifadeye cagirmalari, sorusturmalari bile biseydir.

Hatta yapabiliyorsunuz kisi cok yasli biri degilse esiniz/bi yakininiz bu kisiyi bulsa ve tenha bir yerde neden boyle davrandigini sorsa. Davranisinin cok kotu oldugunu, insanlari yok yere uzmemesi gerektigini etkili bir sekilde anlamasini saglasa daha iyi olur.
0
Kirmizibavul
(17.08.20)
Yaa ben de yazarım ama başlık açamadım, sanırım telefondan girdiğim için. Bir türlü ekran karşıma çıkmıyor.

Teşekkür ederim. En akıllıca cevap buydu sanırım :)

@epistemic_regress

Ben semt değil, şehir değiştireceğim. Hatta bir köy. Böyle hayvanlar da kendi boklarında boğulsun sahiden.

Ama görürüm ben o çomarı. Elbet karşılaşırım. O zaman da polisten medet ummam.
0
🌸makarnacanavari
(17.08.20)
Hahahaha @kirmizibavul eşim ya da ben denk gelsek, kıstırsak öyle tatlı bir dille konuşur muyuz acaba? Yaşı başı o hakaretler dolayısıyla da umrumda değil. Kim bilir evde karısına kızına nasıl davranıyor bunak. Onlar aklıma geldi üzüldüm cidden.
0
🌸makarnacanavari
(17.08.20)
çok geçmiş olsun. başımdan geçen bir taciz vakası sonucu, civardaki kamera görüntülerini anca gizli polisin benle gelip kamerası olan işyerine kimliğini göstermesiyle alabilmiştik.
0
pide
(17.08.20)
Bence öncelikle olayın bimdeki kamera kayıtlarına ulaşmaya çalışın, sonra sosyal medyada/sozlukte olayı duyurun.

Tek başınıza değil yanınıza bir erkek tanıdığınızı alarak çevre dükkanları dolaşıp kamera kayıtlarını rica edebilirsiniz. Eşimin/kızımın namusuna laf ettiler, ben bunun peşinin bırakmam gibi laflar edilirse esnaf yardımcı olacaktır.

Bunu bugün size yapan yarın başkasına yapar. Bir daha bu adamla karşılaşmayacağınız kesin değil.
0
GoodMorningTeacher
(17.08.20)
@makarnacanavari, benim cevabım hoşunuza gitmemiş olabilir diğer herkesle aynı şeyi anlatmak istedim aslında, polis zaten size gereken cevabı vermiş
"Kamera kaydı balacaklarını ama şikayetçi olmamam gerektiğini, bulunamayacağını söyledi."

ben sadece gaza gelmemenizi ve fiziksel şiddete döndürmediğiniz için iyi yaptığınızı söylemiştim. umarım hıncınızı çıkarmayı başarırsınız ne diyeyim :)
0
nahtoderfahrung
(17.08.20)
güvenlik kameralarının çoğu sessiz kayıt yapar

yani görüntüleri alsanız bile itip kakma dövüş olmadığı sürece pek bişey kanıtlayabileceğinizi sanmıyorum. avukat değilim , sadece mantık yürüttüm.

bim personeli de kesinlikle şahit olmayacaktır. çünkü gidip uğraşması gerekir, dava açılırsa mahkemeye gitmesi gerekir.

tek şansınız güvenlik kamerasının sesi de kaydetmiş olmasını ummak.
0
hem şişko hem deli
(17.08.20)
Haksızlığa uğramışsınız. Ancak şikayet mevzuları biraz sıkıntılı. Polisler zaten şikayet etmeyin diye uğraşmışlar. Arkanız kuvvetli değilse, bu şikayetlerden bir şey çıkmaz. Bununda 2 yolu var: Ya çok kuvvetli tanıdıklarınız olacak, ya da sosyal medyada olayı çok iyi duyuracaksınız.

Bunlar yoksa şikayetinizi geri çekin. Türkiye'de artık kimin ne olduğu belli değil. Başınıza musallat olurlar, bu yaşadığınız olayı 7/24 yaşamaya başlarsınız. Üstüne ailenize, çevrenize fiziksel zarar verirler.

Biliyorum söylediklerim etik olarak yanlış ama işler böyle...


.
0
kartallar yuksek ucar
(17.08.20)
Gecen haftada bir teyze ve bir genc kadin boyle tartismisti. Biz de a101deydik galiba. Sizdeki gibi kimse karismadi. Kendi yontemlerinizle cozmeye calismayin demeye geldim. Ekside baslik acin ama adamla muhatap olmayin. Gormuyor musunuz kimler nasil ölüyor her gün?
0
banacevaplazım
(17.08.20)
Geçmiş olsun, çok üzüldüm. Umarım adalet olmasi gerektiği gibi tecelli eder.
0
fempusay
(17.08.20)
Beni 10 günlük lohusa iken kayınpederim kendimi ve ailemi öldürmekle tehdit etti kaynanam ne hakaretler etti eve kapattılar günlerce. Polis adresi belli adamın İstanbulun göbeğinde beş ay ifadesini alamadı evde yok diye. İfadeler alındı anında zaten dosya gizlendi takipsizlik geldi itirazım reddedildi. Ceza davası açılmadı bile. Boşanma davasında bizim gelin durup dururken gitti boşanma davası açtı biz de anlamadık diye sırıttılar hatta.
Sen savaş tabii ama benim bu memlektte adaletten beklentim yok.
0
cilekli pasta
(17.08.20)
Adamı bulursan ve durumu ispat edersen ki kamera kayıtları ve çalışanların isimlerini yazdır ben mahkemeye gelmem diye bir durum yok senin işine yarar, ceza davasından sonra manevi tazminat davası aç ki canı yansın. Belki hapis filan çıkmaz ama manevî tazminat davasındaki masraf tazminat filan canını yakabilir.
0
Topalordek
(17.08.20)
Öncelikle geçmiş olsun. Maalesef birçok farklı yerde insanların başına benzer durumlar gelebiliyor. Bunun ne semtle ne de girmiş olduğunuz mağaza ile çok fazla ilgisi yok. Yakın bir arkadaşımın başına, gayet nezih bir semtte çok daha beteri geldi. Duyduğunuz onca laf yüzünden durup durup daha çok sinir olmanız kadar normal bir şey yok. Market yakınlardaki diğer esnafların ya da mağazaların kamera kayıtlarını polisten alacağınız yazı ile temin edebilirsiniz ama inanın bir işe yaramıyorlar. Şikayet konusunda polisler çok fazla ilgilenmiyorlar zaten. Hatta ifadenizi verirken çoğu kısmı da gereksiz buldukları oluyor. Kişisel bilgilerinizin, şikayetçi olduğunuz kişiden ne derece saklanacağı da ayrı bir konu. Keşke olay anında bir video kaydı alsaydınız.
0
jude
(17.08.20)
Geçmiş olsun, şikayetçi olun, kayıt altına alınmış olsun. Şöyle düşünün, bir dahaki seferi en azından kasiyer müdahale edip insanların kıçlarına kadar giren kişileri uyarır.

Cimer'e şikayet edin BIM'i, corona önlemlerini uygulamadığı ve müşterilerini uyarmadığı için pekala bir şikayette bulunulur.

(Sorun BIM'den ya da gittiğiniz semtte değil, buna emin olun. Rotterdam'da da sırada dibime kadar girdiler, Düsseldorf'da da. Yeni bir tür var gezegende, kıçınıza girince, sıranın onlara daha çabuk geleceğini düşünüyorlar.)
0
buf-e kür
(17.08.20)
Ekside başlık açtım, umarım bir etkisi olur. Tekrar geçmiş olsun.

eksisozluk.com
0
epistemic_regress
(17.08.20)
ekşiye konu ile ilgili yazdığım şey şuydu.

---
çocuğunun yanında haksızlık yaşayan birisinin, yine çocuğunun yanında karşıdaki kişiye tekme tokat kafa göz dalması gerektiğini öğütlüyorsunuz. ben çocuklarla çalıştığım için az çok çocuklarda bu tip şeylerin nasıl bir travma yaratabileceğini biliyorum ama bunu herkes düşünebilir bence. kaldı ki kafa göz dalmaya çalıştığınız kişi cebinden bir şey çıkartıp çocuğunuz önünde sizi bıçakladığı-vurduğu zaman da fiziki sağlığınız ve çocuğunuzun ruhsal sağlığı açısından iyi olmayacaktır.

atıp tutuyorsunuz ama sonra sizin istediğiniz gibi davranıp mezara giren insanları da 3. sayfa haberi olarak 3 saniyede geçiyorsunuz, onu ne yapacağız?
---

ne olursa olsun tanımadığımız, bilmediğimiz insanlara şiddet çözüm değil. bir anda hayatınızı karartabilirler.
geçen gün motosikletli sırf kendi arabasına su sıçrattı diye motosikletliyi kovalayıp arabasıyla çarpıp sonra üstüne bir de öldüğünden emin olmak için üstünden arabayla geçen adamı hatırlayın.

lütfen bu yüzden insanlara ne sözlükte ne de duyuruda şiddet ile karşılık vermeyi öğütleyin. vebalini almayın bu tip önerilerin.


bununla birlikte, zaten kendisi sözlükte yazar olan bir insanın yerine bir başka yazarın başlık açması da iyi olmamış. zira gördüğüm kadarıyla hem başlığı açan arkadaş tepki almış, hem de okuyan durumu bilmediği için şöyle düşünebilir

"hem olayda tepkisini ortaya koymamış hem de kendisi bile yazamamış sözlüğe"


---

bir de, emin değilim ama doğan cüceloğlu'nundu sanırım bir yazısı vardı. insanların çöplerini başka insanlada dökmesi ile alakalı bişeydi. trafikteki kavgalara, tartışmalara atıfta bulunuyordu.

başkalarının çöplerini sizin üstüne dökmesine ve hayatınızı karartmasına izin vermeyin. muhatap olmadan içinizden sövün geçin arada sırada.
0
la traviata
(17.08.20)
şu ülkede polis kadar işe yaramaz bir meslek grubu yok sanırım. şikayetçi olma ne demek?
0
black mamba
(17.08.20)
karakolda çalışmadım ancak bildiğim kadarıyla yardımcı olmak isterim. sizin bu olaya mahalli karakollar bakar. hakaretten tehditten işlem başlatırlar. şüpheli şahıs bulunabilmesi için de Bim marketi ve çevre kamaralara bakarlar. kamera da el kol hareketleri veya sinirli gergin tavırlar varsa olay burdan çözülür zaten. karakol polisleri olaya tanık olan kasiyerden de bilgi alma tutanağı düzenlerler.kasiyer olanları net olarak aktarırsa şahıs zaten büyük ihtimalle ceza alır. ama hapis yatmasını falan beklemeyin.
0
tugi1
(17.08.20)
@cilekli pasta çok üzüldüm. Benim durumla asla mukayese bile edilemez. Lohuss dönemi üstüne bu. Sonrasında zorluklarını düşündükçe nefesim daralıyor. Allahım sana çok güç kuvvet sabır umut şans versin.

Benim konuma dönecek olursak, arkadaş sağolsun başlık açtı ama 'üşengeç' olmamla alakalo 'fakir ajitasyonu' yapmış çoğu kişi ne acı.

Kamera kaydını karakol talep etti hatta kasiyeri çağırttı. Beklememi istemedi zira çocukla da karakol köşelerinde beklemek istemedim.

Polis lojmanlarına yakın bir konumda olmam dolayısıyla komşumuz olan birkaç polisten ricada bulunacağım. Ama onların çalıştığı karakol değil tabi. Ne derece yardımcı olurlar bilmiyorum.

Çevre mağazaların kamera kayıtlarını almak istiyorum ama konu saptığı için buna cevap alamadım. Bir başıma gidip talep edebilir miyim emin değilim. Polislerin tavrından umudum yok. Adamj kendi çabam ile bulup, hakkını da kendim vermek istiyorum tabi oğlumu anneme bırakıp :) bu noktada eşim de yanımda tabi.
0
🌸makarnacanavari
(17.08.20)
(7)

Hediye şarap tavsiyesi

E.
Merhaba Duyuru!Yakın bir kadın arkadaşıma doğum gününde şarap almak istiyorum. Bütçem 300TL ama tamamını harcamak zorunda da değiliz. Kırmızı veya rose hediyelik şarap önerilerinize açığım. Pek bilinmeyen, markete gidince bulamayacağı şarapları almayı tercih ederim.Teşekkürler!
Merhaba Duyuru!

Yakın bir kadın arkadaşıma doğum gününde şarap almak istiyorum. Bütçem 300TL ama tamamını harcamak zorunda da değiliz. Kırmızı veya rose hediyelik şarap önerilerinize açığım. Pek bilinmeyen, markete gidince bulamayacağı şarapları almayı tercih ederim.

Teşekkürler!
0
E.
(16.08.20)
Migroslarda bazen oluyor bazen olmuyor. Bilmiyorum şehir fark ediyor mudur, sizin oralarda kolay bulunur mu ama ben Chamlija öneriyorum. Şaraplarıni baya beğeniyorum.
0
a perfect lie
(16.08.20)
Vedat Milör ün tavsiyesini şuraya bırakayım :-)
i.hizliresim.com
0
ankarakecisi
(17.08.20)
Chamlija’nın Papazkarası güzel. Gövdeli şarap seviyorsa olmaz ama yazım içmek için güzel bir kırmızı.

Vinkara’nın Kalecik Karası rose köpüklüsü tam kutlama mesajlı şarap.

Ağır top kırmızı için Likya’nın kırmızılarına bakın, yerli üzüm serileri iyi.

Bordeaux tipi sepajlar için Arcadia, genel olarak da Trakya bölgesine bakın.

Kayra Vintage Öküzgözü 2015 ve öncesi de güzel, meşesi çok abartılı olmayan ve az bulunan bir şarap.

Gelveri’nin Ketengömleği alıp getirdiğim ve ilginç bulduğum tek şarap uzun zamandır. Ama sıkı bir şarap içicisi değilse hiç önermem.
0
buf-e kür
(17.08.20)
Lokasyon? Butik şaraptır var ona göre tavsiye vercem
0
sarcophagus
(17.08.20)
Chateau Kalpak, chamlija, suvla bakılabilir.
0
nzessia
(17.08.20)
Saraptan ziyade kopuklu sarap da alabilirsin. Migrosda gormustum 250-300 arasi fiyati var. Martini sparkling wine olabilir rose ve beyaz secenekleri var

Linki acilir mi nilemedim

www.martini.com
0
exlibris
(17.08.20)
Urla'da Usca Şarapçılığın Sonnet Blush gayet güzeldir... Telefonla bilgi alabilirsiniz onlardan. Hiçbir yerde de bulamaz.
0
lcha
(17.08.20)
(14)

Taciz hakkında İdam cezası olmalı mı? Ve Ne gibi Cezalar olmalı?

put it in your appropriate place
Bugün İngilizce Speaking dersinde taciz konusu açıldı. İşte çocuklara karşı yapılan tacizler, cezası ne olmalı gibisinden bir şeyler konuştuk.Dedim bazıları idam istiyor. Tamam idam olabilir, karşı değilim ama idam çok fazla önleyemez ki. Sadece küçük bir miktarını önler. Şahsen öyle bir ceza olmalı
Bugün İngilizce Speaking dersinde taciz konusu açıldı. İşte çocuklara karşı yapılan tacizler, cezası ne olmalı gibisinden bir şeyler konuştuk.

Dedim bazıları idam istiyor. Tamam idam olabilir, karşı değilim ama idam çok fazla önleyemez ki. Sadece küçük bir miktarını önler. Şahsen öyle bir ceza olmalı ki tamamen önlensin. Önüne geçilsin.
0
put it in your appropriate place
(16.08.20)
Adil bir yargı sistemimiz olsa idi idam olabilirdi. Fakat bu şartlar altında idam cezasının var olması her türlü siyasi davanın istismar edilmesi ve çok büyük yanlışlıklara da kapı açabilir.
0
but that was just a dream
(16.08.20)
Speaking için konuşmak tamam ama işi ciddiye alacaksanız bu sizi beni aşar.
Kanun yapmak, ceza belirlemek çok kolay işler değildir. Tahmininizin çok ötesinde bilgi ve birikim gerekir.
0
kisa
(16.08.20)
ülkemizde zaman zaman idam vb gündeme geliyor. arkadaşın da dediği gibi amaç idamı yasallaştırmak, normalleştirmek.

ondan sonraki felaketi hepimiz tahmin edebiliriz zaten.

verdiğim cevap konuyla alakasız ama suçu normalleştirmek gibi anlaşılmasın lütfen.
0
hem şişko hem deli
(16.08.20)
Taciz ve tecavüz suçlamaları suistimale çok açık suçlamalar. Bir sürü insan sırf birinden nefret etmeye başladığı için bu suçlamalarda bulunabiliyor. Yanlış anlamalar konusu da apayrı, otobüste adamın eli birine çarpsa ve kadın tacizci diye yaygara koparırsa linç ediliyor kişi. İdam falan o yüzden çok ağır cezalar. Suçlu ve suçsuzun çok keskin ayrılabileceği bir suç alanı değil çünkü. Ha caydırmak için nasıl bir ceza olabilir onu ben de bilmiyorum ve @kisa'ya katılıyorum, üstüne iyi düşünülmesi gereken konular.
0
senolll
(16.08.20)
% 100 ispatli sekilde taciz tecavuz cinayet gibi suclarda idam kesinlikle olmali ve uygulanmali..
burada karsi cikilan birkac nokta var:
1- ya masumsa?
onu yazdik, ozgecan vakasi gibi acik net belli olacak, % de 1 bile süphe olmayacak..
2- bizim gibi ulkelerde siyasi olarak kullanilir felan..
hayir, kanun basta net olarak cikarilacak, sucun tanimi yapilacak, taciz tecavuz cinayet net.. baska suclarda uygulanmayacak..
3- caydirici degil..
hayir efendim bal gibi caydirici, "ama iranda var amerikada da var da neden azalmiyor?" nerden belli azalmadigi, aksi denendi mi? Ayrica herkes insan hepimiz insaniz, ucunda mutlak idam oldugu bilinse, insanlarin gozu onunde uygulansa hayvan oglu hayvanin biri hayvana tecavuzde bulunabilir mi?
4- ustteki maddeyle baglantili olarak " efendim idam kurtulus hapis daha agir ceza" diyenler, aynisi basiniza gelse ve ceza verme hakki size taninsa karariniz ne olurdu? ben suphesiz bir tek nefes fazla almamasini isterdim, eger bu konuda anlasmazliga dusulurse karar hakki magdura verilebilir ama bence idam kesinlikle yasatmaktan daha "iyi" bir ceza magdur acisindan
0
alttaraf
(16.08.20)
@playing star again +1 demeye geldim.

İdam cezası konusu benim nazarımda turnusol kağıdı görevi görüyor.

"Gelsincilerin" sığılığı ve yorumlama algoritmaları genelde çok belli ediyor kendini.
0
AlsterWasser
(16.08.20)
1. İşte o yüzde pek kolay bir şey değil
2. O iş de öyle değil. Mevcut kanunlar hakkıyla mi uygulanıyor? Ya da başka suçların eklemeyeceginin garantisi ne?
3. Nereden belli caydırıcı olduğu?
4. Kişilerin isteği burada bir yere kadar önemli.

Kanun nedir adalet nedir hukuk nedir?
Hukugun amacı nedir?
Yapmayın etmeyin. Bu tip şeyler bir sefer yapılır ve ömrünüzü etkiler.
0
kisa
(17.08.20)
Nasil yani tacize mi idam verilsin. Soruyu tacizci-katil olarak aliyorum. Normallestirmiyorum tabii ki olayi, taciz de buyuk bir sey ama cezasi olum mu... tacizci kadar bu dusunceyi ortaya atan da rahatsiz edici benim icin.

Playing star again+1
Alster+1
Savunuculari hangi platformda olursa olsun hayretler icinde izliyorum.
Boyle bir ceza olamaz. Vahsilik.

%100 ispatli olacakmis suclar.. o binde bir rastlar oyle. Amerikada bir suru (belki binlerce) kisi %100 ispatli diye death row'a aliniyor. 15-20 yil sonra sucsuzlugu ortaya cikanlar var. Avukatlari belki 1 hafta gec kalsa olecekler.
Hataya cok acik bi sey.
Caydirici da degil. Cunku amerika ya da turkiyede kimse birini oldurmeden once "yaa dur simdi idam cezasi alirim/kim onca sene hapis yatacak... en iyisi vazgeceyim" demiyor. Bi sucu islemeden once sonucunu dusunmezsin.

Bu tacizci-katiller icin bi rehabilitasyon programi gelmeli. Es zamanli hapis yatip tabi. Cikacaginda sex offender gibi bi damgasi olmali. Rehabilite olamayacagina kanaat getirilenler ise agir. muebbet almali.
0
Kittie
(17.08.20)
Tacizde kişiye ceza verirseniz, karşılığında ceza alacağını bilinirse %80-90'ı engellenir.

Geri kalan, gerçekten sapık, dürtülerini engelleyemeyen kişileri ise ya toplumdan tecrit etmek lazım ya da kimyasal hadım. Bu dürtüleri komple yok etmek lazım. İdam ağır bir ceza olur.


.
0
kartallar yuksek ucar
(17.08.20)
İdam geri alınabilir bir ceza değil. Hiçbir suç için olmamalı. En küçük hata ihtimalinde bile kanun gücüyle birinin haksız yere hayatına son vermiş olursun.
0
arnold schwarzeneger
(17.08.20)
Arkadaşlar,
Bir çok kisi zaten karşılığında ceza alacağını bilirse o suç çok büyük bir oranda düşer. Bunun için idam olmasına gerek yok.

Her zaman için suçu işleyen kişi yakalanmayacagini, ceza almayacağını düşünerek işler (her zaman değil tabi büyük oranda)
Yani idam değil ama yine uygun bir ceza belirleyip bunu her suç işleyene uygukayabilseniz istediğinizi elde edersiniz.
Sorun ceza dan, kanundan ziyade yakalamada uygulamada vs.
0
kisa
(17.08.20)
hiç bir kuvvete hiç bir insana geri alamayacağı ceza yetkisi verilmemeli.
0
nahtoderfahrung
(17.08.20)
Bu bahsettiğiniz şeyin adı 'taciz' değil. Kişinin fiziki bütünlüğüne bir saldırı varsa bunun adı taciz değil, yasalar önünde cinsel saldırı oluyor. Taciz diyerek çok önemli bir konuyu biraz küçümsemiş oluyoruz. Düzeltmeyi önemli gördüm bu nedenle.

Bir kadın sokakta sözle rahatsız ediliyorsa, bunun adı tacizdir. Fiziki olanının adı ise cinsel saldırıdır!

Taciz boyutundaki sözlü/yazılı rahatsızlığın da bir caydırıcı yaptırımı olmasını ve bu yaptırımın iki üç davada değil de, düzenli olarak uygulanmasını çok istiyorum. Çok yüklü ödemeler yapması ve sosyal hizmette uzun süre tutulması gibi...

Cinsel saldırının da tacizinde önüne tamamen geçmek herhalde hiçbir toplumda mümkün değil, ama işleyen yasalarla birçok insan ve de hayvan için güvenli bir alan yaratmak mümkün.
0
buf-e kür
(17.08.20)
"Toplum, kendi tabanından gelen ilerici bir değişim ile, refah ve eğitim seviyesinin yükselmesi ile ıslah olur"

bu hikayeye tam uyan İskandinav ülkeleri var. Toplu Tecavüz, Seri Cinayet ne ararsan var. demek ki bu da çözüm değilmiş
0
esref
(17.08.20)
(4)

Yetişkin aşı geçmişi

726490
Merhaba duyuru insanı,Bugün elimde ufak bir kesik nedeniyle yara meydana geldi. Ne kadar antibakteriyel sabunla da yıkasam baticon ve kolanya da sürsem ne olur ne olmaz diyerek acile gittim. Kesik dediğinizde çizik bile olsa sizi kırmızı bölgeye alıyorlar. Bomboştu. Durumu açıkladım, 2 sene önce ask
Merhaba duyuru insanı,

Bugün elimde ufak bir kesik nedeniyle yara meydana geldi. Ne kadar antibakteriyel sabunla da yıkasam baticon ve kolanya da sürsem ne olur ne olmaz diyerek acile gittim. Kesik dediğinizde çizik bile olsa sizi kırmızı bölgeye alıyorlar. Bomboştu. Durumu açıkladım, 2 sene önce askerde tetanos aşısı olduğumu söyledim. Yaraya baticon sürdükten sonra mevcut aşının 5 yıl koruyuculuğu olduğunu söyleyerek gönderdiler. Sonra bi merak sardı ve araştırmaya başladım. Malum aşı konusu epey de gündem oldu. Hastalıklar nedir belirtileri nelerdir vs baya bilgi sahibi oldum ama kendi aşı geçmişime bir türlü ulaşamadım. Bebekken olduğum aşıları hatırlamıyorum ama ilkokulda en az 2 3 kez ( en az biri tek seferde 2 farklı aşı) lisede de 1 kez aşı olduğumu hatırlıyorum, askerde de 2 aşı oldum. Peki benim okul boyunca olduğum aşılar neydi? bunlara nerden ulaşabilirim. Yetişkin aşılanmasında aşı geçmişinin önemli olduğunu okuyorum. Örneğin tetanosta geçmişte 3 doz aşı almış olmanız önemli. 91 doğuluyum. Bilgisi olanlar paylaşabilir mi?
0
726490
(15.08.20)
E-nabız'da var ama bu sisteme geçilmeden öncekileri göstermiyor sanırım.
0
dede korkut
(15.08.20)
güzel soru. ben de öğrenmek isterim.

askerde yapılan tek doz tetanos aşısı 1 sene koruyor.
0
antikadimag
(15.08.20)
Benim de aşı geçmişim ulaşılabilir bir kağıtta, evrakta toplanmamış.

Şöyle yaptım, kendi doktorumdan önemli aşıları olup olmadığıma dair bir kan testi yapmasını istedim. Örneğin bulunduğum ülkede kızamık, göç edenler nedeniyle yine yaygınlaşmış, çalıştığım kurum kızamık aşısı olup olmadığımı kanıtlamam gerektiğini söyledi. O kan testinde immun olup olmadığım ölçülmüştü ve o testi aşı karnesi niyetine kullandım.
0
buf-e kür
(15.08.20)
Aşılama programı dahi yeni yeni tam anlamıyla oturmuş bir sistem, kaldı ki kaydı tutulsun. Hepatit, KKK diye bilinen kızamık kızamıkçık kabakulak üçlüsü gibi aşıları olup olmadığınız ya da bu hastalıkları geçirip geçirmediğiniz enfeksiyon hastalıkları bölümünde yapılan bir kan testiyle anlaşılıyor. Tetanoz erişkinde tek doz yapılıyor ve 5 yıl koruyuculuğu var.
Bizim jenerasyonda (25-35 yaş arası) çocuk felci, verem aşıları da yapılmış olmalı ama dediğim gibi bizde pek kayıt tutma kültürü yok, bilgisayarlar sistemde yaygınlaşınca biraz biraz edindik o kültürü.
0
art pepper
(16.08.20)
(11)

kovayım mı bu yaşlıları?

banacevaplazım
Annemlerin sürekli gezen bir arkadaşları var. 65 yaş üstü insanlar bunlar. Bize bir şey olmaz modundalar. Biz aylardır kimseyi görmemişiz, çat kapı misafirliğe gelmişler. Çok sinir oldum.
Annemlerin sürekli gezen bir arkadaşları var. 65 yaş üstü insanlar bunlar. Bize bir şey olmaz modundalar. Biz aylardır kimseyi görmemişiz, çat kapı misafirliğe gelmişler. Çok sinir oldum.
0
banacevaplazım
(14.08.20)
acilen kov
0
fezagezgini_4
(14.08.20)
Kovun tabii ama kibar bir dille tabi. Annenize de söyleyin yüz vermesin kimseye.
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(14.08.20)
Ben olsam öksürmeye başlardım yanlarına gidip, geçen görüştüğüm bir arkadaşım hasta çıkmış hastaneye yatırmışlar der biraz endişe etmelerini sağlardım. Kendileri kalkıp giderler zaten.
0
GoodMorningTeacher
(14.08.20)
@GoodMorningTeacher, yok bunlar koronayı tanımıyor.. Çocukları başka şehirleri dolaşıp bunlara geliyor, bunlar da ailecek sağda solda geziyor. Çok cahiller ya. Keşke ihbar etme şansım olsaydı.
0
🌸banacevaplazım
(14.08.20)
Öksür ve ağzını kapama +1
0
jacque
(14.08.20)
Yok yine gelir onlar, hatta sizin ne kadar kötü bir evlat olduğunuzu anlatmak gibi yeni bir bahaneleri olur. Kendi çocukları engelleyebilir ancak çıkmalarını. Bizde de aynı modelden var, oradan biliyorum.
0
wish i could find a way to disappear
(14.08.20)
polisi/zabıtaya şikayet edin ceza yesinler. bak o zaman geziyorlar mı
0
wendyangelamoiradarling
(14.08.20)
Evde yokuz numarası yaptır annene ama numara yaptığınızı anlasınlar. İstenmediklerini eşek değillerse anlar giderler.
0
Topalordek
(14.08.20)
Direkt kovun.
Açık açık söyleyin diğer türlü anlamıyorlar.
Düşünecek bişey yok. Kovmazsanız sonra siz pişman olabilirsiniz.
0
rewlack
(14.08.20)
Yanlarina gidip oksurukle bog onlari.

"Susma haykir ageism vardir"
0
buf-e kür
(14.08.20)
Arkadaşlar, öksürün demişsiniz ama gaz çıkarmaktan dahi anlamayacak derecede cahil insanlar var, artık kimse umursamıyor. Şu an bulunan gruptaki tüm yaşlıların kronik rahatsızlığı var ama işte laftan anlamıyorlar. Annemde yukarıda dendiği gibi 'ama onlar arkadaşım' kafasında. Gittiler, tekrar gelmezler umarım. Kendi çocukları da kendileri gibi cahil tüm Türkiye'yi geziyorlar. Böylelerine bir şey olmaz dikkat eden insanlara olur.
0
🌸banacevaplazım
(14.08.20)
(5)

Işık dolgusu hakkında

Zwichh
Yaptırıp memnun kalan var mı?Göz çevrem son zamanlarda çok morardı, derim inceldi.Ve maalesef kısa sürede gerçekleşti.Yorgun bir görüntü oluşturuyor.Aramızda bu konuyla ilgili deneyimi olanlar görüşlerini belirtebilir mi ?25 K
Yaptırıp memnun kalan var mı?

Göz çevrem son zamanlarda çok morardı, derim inceldi.
Ve maalesef kısa sürede gerçekleşti.Yorgun bir görüntü oluşturuyor.Aramızda bu konuyla ilgili deneyimi olanlar görüşlerini belirtebilir mi ?
25 K
0
Zwichh
(13.08.20)
Geçen hafta yakınım yaptırdı, baya fark etti ama etki süresinin 6 ay ile 1 sene sürdüğünü belirtmiş doktor, sonrası için eskisi kadar olmasa bile yine morluk olabilir demiş.
0
btr
(13.08.20)
the ordinary - caffeine solution %5'i deneyin.
etkisi var gerçekten.
ben de kullanıyorum.

daha gençsiniz, yorgunluktansa iyi bir bakımla geri döndürebilirsiniz.
jel maskelerden alıp soğuk şekilde göz çevrenize de uygulayın her akşam.

2-3 ay bu şekilde devam edip, olmazsa ışık dolgusu yaptırın bence.
0
blatta hiberna
(13.08.20)
Cilt bakimiyla düzelebiliyor. Ben olsam rutin bir cilt bakimi yapardim göz cevresine.
0
chitosan
(13.08.20)
Ne 25 yaşı, 5 yaşındaykenki fotoğraflarda bile göz altı morlukları, mavi damarlar belirgin.

Ordinary'nin yukarıda yazan ürününü kullanıyorum, sadece birkaç saat etki ediyor, zaten kalıcı bir etkisi olmadığı da biliniyor. Her gün birkaç ürünle iyi bakıyorum cildime, bir değişiklik yok.

Genetik sebeplerdense tek çare dolgu. Yaptırmadım, çünkü uygulama vegan değil. Yaptıran arkadaşlarımın kiminde 4 ay sonra kayboldu, kiminde 8-9 ay sonra... Çok değişken.
0
buf-e kür
(13.08.20)
1,5 yildir 6 ayda bir olacak sekilde yaptiriyorum. Pandemi nedenli bu yilki ikinci doz aksadi. Ben memnunum. Ama benim sorunum hep vardi, pahali kremler, bakimlar falan hic etki etmedi bu nedenle dolguya dondum. Yorgunluk ve/veya psikolojik olabilir. Oncelikle biraz bakim yapin baktiniz olmuyor, dolguya yönelirsiniz
0
65 derece
(13.08.20)
(5)

suşi yemek zararlı mı?

sizofren06
çiğ balık ya kurt falan yaparmı?
çiğ balık ya kurt falan yaparmı?
0
sizofren06
(13.08.20)
Kurt kendi kendine oluşmuyor sonuçta, sinek larvası onlar.

Kaliteli bir yerse marka değerine zarar gelmesin diye ekstra önem gösterecektir, merdiven altı bşr restoran ise çok da sağlıklı değildir.


Kurttan ziyade çiğ balık ürünleri ile bulaşan bakteriler var, onların ürettiği toksinler zararlı, hastalık yapıyor vs.

Kısaca marka güveni önemli
0
masseter
(13.08.20)
Düzgün bir yerde yedikten sonra sıkıntı olmaz. Salata yerken de kurt girebilir.
0
mirafiori
(13.08.20)
Kaliteli yeri tercih edin. Evimin yakınında Quick China var, oradan yiyorum genelde. Ankara Ümitköy’deki Chinabloom’dan ve Mustafa Kemal Mahallesi’nde Mahall’deki Çin Seddi’nden paket servis söylemiştim onlar da çok iyiydi. Yemeden önce ben de çok evham yaptım ama şimdi her ay nasıl lahmacun yemem lazım krizi geliyorsa suşi yemem lazım krizi de geliyor, afiyet olsun.
0
Hallegadola
(13.08.20)
Eve sipariş verirsen bakteri üremesi açısından çok daha riskli. Seviyorsan yerinde taze taze yemeni öneririm.
0
kaptan memo
(13.08.20)
Suşi niye zararlı olsun. Vejetaryen vegan suşiler de var, onlara yönelebilirsiniz.
0
buf-e kür
(13.08.20)
(4)

Alman'ların kutladıkları bayramlar neler?

panamera
Selamlar, Türkiye'de de yaşamış Alman bir tanıdığım, sağolsun her bayram türkçe iyi bayramlar diye mail gönderiyor. Ben de onun bayramlarını kutlamak istiyorum. Bu benzerlikte Alman'ların Noel'den başka hangi bayram veya önemli günleri var?
Selamlar, Türkiye'de de yaşamış Alman bir tanıdığım, sağolsun her bayram türkçe iyi bayramlar diye mail gönderiyor. Ben de onun bayramlarını kutlamak istiyorum. Bu benzerlikte Alman'ların Noel'den başka hangi bayram veya önemli günleri var?
0
panamera
(09.08.20)
Noel, paskalya ama noel daha onemlidir
0
kuehles blondes
(09.08.20)
dindar bir kişi mi hangi eyalatten gelmiş? eyaletler farklı bayramlar kutlayabiliyor, ama kuehles'in de dediği gibi en çok noel'e önem verirler.

şuradan bakabilirsin
en.wikipedia.org
0
burya
(09.08.20)
heritage
(09.08.20)
24 Aralik gecesi en onemlisi, o gun bir bayram mesaji yollayabilirsiniz. Onun disinda, paskalya daha kucuk ve aile arasinda kutlanir aslinda, yine de cok acaip kacmaz kutlamaniz. Ama her yil tarihi degistigi icin, paskalyayi kutlamaniz zor. (Teolojik siralamada 24 Aralik en onemli tarih degil, ancak toplumsal olarak oyle goruluyor.)
0
buf-e kür
(09.08.20)
(14)

Bez çantalar hk. düşünceleriniz

wmeh
Baskılı bez çantalar hakkında ne düşünüyorsunuz? Çok rahat ve tatlı buluyorum ben, hatta bir süredir normal çanta bile kullanmıyorum. Ama çocuksu bulanlar da çokmuş. Siz ne düşünürsünüz?
Baskılı bez çantalar hakkında ne düşünüyorsunuz? Çok rahat ve tatlı buluyorum ben, hatta bir süredir normal çanta bile kullanmıyorum. Ama çocuksu bulanlar da çokmuş. Siz ne düşünürsünüz?
0
wmeh
(08.08.20)
Cok guzel buluyorum.
Ama agiz kismi guvensiz diye kullanmiyorum.
Aslinda hep merak etmisimdir bu cantayi kullananlar cuzdanini, telefonunu guvende hissediyor mu
0
Kittie
(08.08.20)
Ağzı fermuarlı bez çantalar da var ama zaten normalde de çanta ağzını hep açık tuttuğum için fermuarsızları daha rahat buluyorum. Bir de hep kol altında durduğu için pek güvenlik problemi olmuyor.
@Kittie
0
🌸wmeh
(08.08.20)
Bence çok güzeller.
0
Sonsuzluk ve Bir Gün
(08.08.20)
Alışverişe vs çıkarken alıyorum yanıma. Poşet taşımak yerine bunlara koyuyorum. Ama normal çanta gibi sadece bunlarla çıkmam çünkü gözü vs olmadığı için kullanışlı olmuyor.
0
elorelia
(08.08.20)
Bulsunlar çocuksu, hatta isterlerse orço bulsunlar yeter karıştıkları milletin hayatına.

Sözlükte 30 yaşında sırt çantası takan erkeklere de uzun uzun yapmayın etmeyin diye saçmalayan/ "eleştiren" bir dolu insan var.

Yıkanınca düdük gibi çekmesi hariç mis gibi de çantadır bez çanta.
0
hedep
(08.08.20)
Dinlemeyin baskalarini, begeniyorsaniz kullanin.
0
howfaristhesky
(08.08.20)
Her gün kullaniyorum. Ozellikle birkac muzeden aldigim bez cantalari kullanmaya kiyamiyorum.

Suyu, yiyecegimizi ya da defteri kitabi yanimda tasimayi cocuksu bulmuyorum.

Boyle bez cantayla 4-5 sene oncesinde alisveris yaparken Türkiye´de bir kufur etmedikleri kaliyordu. Simdi bak herkes kullaniyormus... O nedenle, kimsenin elestirisini ciddiye almamak lazim. Bez canta gayet yikanabilir, binlerce kez kullanilabilir, ekolojik olarak mantikli bir cozum.

Her iyi aliskanligin hemen "cocuksu" diye yaftalanmasindan gercekten nefret ediyorum. Sirt cantasi da candir, guzel bez canta da. Alnina kadar marka logosuyla gezmekten daha yetiskince bir tavir benim icin.
0
buf-e kür
(08.08.20)
Ben de alışveriş için hep yanımda bez çanta bulunduruyorum ama cep vs olmadığı için gunlük hayatta kullanıssiz geliyor +1. Siz kullanışlı da buluyorsanız başkasının ne dediğini pek onemsemeyin bence.
0
fraise
(08.08.20)
o kadar rahat ki, "bi defa kullanayım bakayım" dediğim günden beri bunlardan kullanıyorum. inanılmaz pratik. kıyafetlere uyması da sıkıntı olmuyor. çok fresh duruyor bence. çocuksu mu? "Diş macununu ortadan sıkanlar hayatıma giremez" diyen biri olmadığınızı düşüneceklerdir. yani, çocuksuluktan çok rahatlık çağrıştırıyor bana.

sadece, üzerinde "beni sadece tanrı yargılar" falan gibi yazılar olmasından hoşlanmıyorum. beylik laflara gerek yok. altı üstü çanta işte :)
0
lovemyself
(08.08.20)
Kitap defter taşıması güzel oluyor. Market alışverişi için de kullanıyorum. Bence gayet güzel, son yıllarda kullanımın artmasının çok iyi olduğunu düşünüyorum. Baskısına göre değişir çocuksu durması ama çok önemli bir detay olduğunu düşünmüyorum.
0
black holes in the sky
(08.08.20)
ben erkek halimle kullanıyorum. çok kullanışlı geliyor. kitabımı kulaklığımı atıyorum içine mis gibi. başkasının ne dediğine takılma.
0
kırmızıgözlüağaçkurbağasıyeşili
(08.08.20)
bence gayet guzeller cocuksu da degiller baskisi mickey mouse olmadigi surece ya da ne bilim hello kitty callio ivir zivir... olmasa daha iyi ama olursa da yapacak sey yok. oynat ugurcum.
0
turbo sadık
(08.08.20)
bunun bir tık kalınını daha çok seviyorum like; www.suudcollection.com

bence ince olanların taşıma yerleri kullanışlı değil biraz omzu acıtıyor. görsel olarak seviyorum fresh bir hava oluyor renk renk desen desen *-*
0
ala09
(09.08.20)
bir şey düşünmüyoruz. seven kullansın sevmeyen kullanmasın =)
0
argent dawn
(09.08.20)
(4)

Şarap ve sos

not sure if serious
Şimdi yeme alışkanlığıma uygun beyaz şarap açıyorum hep. Soslarım peynirli, kremalı vs oluyor hep ancak bu sefer kırmızı şarap açmak istiyorum. Aklıma hiçbir şey gelmiyor. Soğan sarımsak kullanmak istemiyorum. Risotto için nasıl bir sos tavsiye edersiniz? En olmadı makarna.
Şimdi yeme alışkanlığıma uygun beyaz şarap açıyorum hep. Soslarım peynirli, kremalı vs oluyor hep ancak bu sefer kırmızı şarap açmak istiyorum. Aklıma hiçbir şey gelmiyor. Soğan sarımsak kullanmak istemiyorum. Risotto için nasıl bir sos tavsiye edersiniz?

En olmadı makarna.
0
not sure if serious
(06.08.20)
Mantarlı risottoya yakışır diye düşünüyorum.
0
fotrsapka
(06.08.20)
Minik etlerle domatesli sosa kırmızı yakışır. Et yemeyeceğim diyorsanız patlıcanlı domatesli sos da olur (ama neden sarımsak istemiyorsunuz?) ya da mantarı krema ile değil sadece tereyağında kavursanız ya da ızgara etseniz de kırmızıya uygun olur.
0
SiyamkedisiZorro
(06.08.20)
@siyamkedisi, mantıklı. Soğan sarımsak çok severim normalde ama kokmak istemiyorum:) bu arada evet, söylemeyi unuttum; et yemiyorum.
0
🌸not sure if serious
(06.08.20)
Beyaz soslara kirmizi sarap da acilir. Güclü gövdeli olmayan bir sarap acacaksiniz, tannen guclu olmayacak, genc olacak. Beyaz soslara, ornegin sour cream ya da kremali mantar soslarina Beaujolais aciyoruz. Firinda sebze yapin, ozellikle tatli patatesi unutmayin, yanina Beaujolais acin, genc Pinor Noir de olur, hatta modern Dolcettolar da kurtarir eger biraz aci biber kullanirsaniz sosa.

Mantari yogun bir sos ise, ozellikle farkli mantarlar kullaniyorsaniz, Sangiovese acin. Yaz-kis oyle iciyorlar Italya´da, agir fici gormeyen Sangioveseler gayat iyi gidiyor.

Risottoyu isterseniz kirmizi sarapla yapin, kuzey Italya´da oyle de yapiliyor yaban mersini ve kirmizi sarapla. Blueberry risotto diye aratin. Sogansiz sarimsaksiz risotto olmaz. zaten o kadar cok pisiyor ki, kokmanizin imkani yok.
0
buf-e kür
(06.08.20)
(7)

kampa gitcem bi şey lazım

cosmicgadin
doğaya zarar vermeyen şampuan ve bulaşık deterjanı gibi bazı temizlik ürünleri lazım. Var mı böyle bi şey? aradığımda doğal içerikli klasik malzemeler çıkıyor.
doğaya zarar vermeyen şampuan ve bulaşık deterjanı gibi bazı temizlik ürünleri lazım. Var mı böyle bi şey? aradığımda doğal içerikli klasik malzemeler çıkıyor.
0
cosmicgadin
(03.08.20)
Migroslarda satilan turmepa marka ürünleri kullanabilirsiniz. Bi arastirin aradiginiz kritere uygun mu.
0
a perfect lie
(03.08.20)
Amway'in ürünleri dediğiniz şekilde diye duymuştum.
0
antihero
(03.08.20)
var öyle ürünler biodegradable deniyor ama burada bulunur mu bilemedim.
0
argent dawn
(03.08.20)
Internetten siparis bir secenek mi?
Saç sabunu, katı şampuan: www.rossmann.com.tr

Sabun: www.rossmann.com.tr

Deterjan: www.rossmann.com.tr

En hızlı ulasabileceginiz secenekler Rossmann'da. Ama maalesef en doga dostu secenekler degiller.

Güneş kremini unutmayın. Eğer suya giriyorsanız, lütfen mineral bazlı bir ürün kullanın. Sephora'daki Mimitika iyi bir seçenek.
0
buf-e kür
(03.08.20)
turmepa +1
0
d e j i n
(03.08.20)
Turmepa
0
super kahraman olsaydim baba olurdum
(04.08.20)
Turmepa
0
balik kraker
(04.08.20)
(18)

Şu işte çalışsam yapamazdım, rezil olurdum dediğiniz işler nelerdir?

İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
Merhaba arkadaşlar,Hangi işi yapsaydınız elinize yüzünüze bulaştırırdınız, sakarlık, hata yapma oranınız daha yüksek olurdu veya beceriksizliğiniz yüzünden işten atılırdınız? "Kesinlikle bana göre değil, hayatta yapamam!" dediğiniz hangi meslekler var?Benimkisi açık ara garsonluk. Çay servisi falan
Merhaba arkadaşlar,

Hangi işi yapsaydınız elinize yüzünüze bulaştırırdınız, sakarlık, hata yapma oranınız daha yüksek olurdu veya beceriksizliğiniz yüzünden işten atılırdınız? "Kesinlikle bana göre değil, hayatta yapamam!" dediğiniz hangi meslekler var?

Benimkisi açık ara garsonluk. Çay servisi falan yaparken bile acayip kasılıyorum dökülecek diye, o yüzden 2 saatte götürüyorum yavaş yavaş. Sanırım normal garsonlar gibi hızlı getirsem her şeyi dökerdim. Yavaş getirsem de yavaş olduğum için kızarlardı. İki şekilde de atılırdım işten :)

Sizinkiler neler?
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(03.08.20)
el marifeti gerektiren işler. 20 yıldır bilgisayar kullanırım hâlâ on parmak yazamam.
0
phonex
(03.08.20)
aynı senin durumdayım, garsonluk ya da "müşteri hizmetleri" tarzı tüm işler.

çok çekingenim çünkü, hiç öyle bir niyetim olmadığı halde insanlar kaba ya da saygısız olduğumu düşünebilirdi. bu durumda ekstra gerilip iyice dağılırdım. günlük yaşamda insanlarla iletişim kurmakta o kadar zorlanmıyorum ama bir restoranda mesela birilerine yanaşıp hoşgeldiniz, ne alırsınız demek yahut onlar masada otururken arkalarından sinsi gibi yaklaşıp masaya herkesin gözü benim üstümdeyken tabaklar koymak vs... düşüncesi bile baygınlık geçirtiyor bana. sunum yaparım, topluluk önünde konuşurum ama garsonluk yapamam gibime geliyor.

yalnız lisede nöbetçi olduğum gün yaşadığım bi' şey de var asla unutmam... okula girenlere defteri imzalatıyoruz, işte niye geldin vs. giren çıkan belli olsun maksat. diğer nöbetçi kız şey demişti bana, "ya sen çok asosyalim, çekingenim falan diyosun da gelen herkesle ne kadar güzel konuşuyosun, acayip şirinsin" demişti ahahaha hayatımda aldığım en efsanevi iltifat olabilir.

yani bilmiyorum belki yapamayız, rezil oluruz dediğimiz işleri yapabiliriz :(
0
alevli deniz sortu
(03.08.20)
Adaletsiz olmam gereken işleri yapamazdim herhalde. Mesela bi günümüz politikacisindan olamazdim muhtemelen :D
0
superfluid
(03.08.20)
Satış içeren herhangi bir işte çalışamazdım asla.
0
jazzabel
(03.08.20)
Kantincilik
Bankacilik
0
wishmaythşngs
(03.08.20)
Hakemlik. Turkiye'nin en zorlu meslegi, gerci su an Var geldi biraz isleri kolaylasti, yukleri azaldi. Kimseye yaranamiyorsun, tribunde isliklar kufurler girla. Ustune saibelere, iftiralar, aynisi pozisyon bize oldu calmadi, simdi caldi falan. Alt liglerde daha kotu, tribunler sahaya atlayip, bildigin tekme tokat dovuyorlar. Bu ortamda nasil hakem yetisiyor, insanlar nasil hakemlik meslegini seciyor sasiyorum.


Bir de Fatih Altaylilik zor is, adamin karsisinda Ilberler, Celaller, Murat Bardakcilar cikiyor programi nasil kotariyor. Yeri geliyor cok yerinde sorular soruyor, alakali cikarimlar yapabiliyor falan. 1 ay onceden sorulari alip konuya calisiyor mu napiyor bu herif. Laf cambazi tamam da bir derece kurtarir o, ya da cok saglam ciddi ekibi var, sorulari programlari yonlendiren.
0
freedonia
(03.08.20)
taksi şoförlüğü. araba kullanmayı hiç sevmiyorum ve kullanırken de çok dikkatsizim.günde 10 kez oraya buraya vururdum kesin.
0
violetsky
(03.08.20)
dinle alakalı her şey.
0
seyduna6687
(03.08.20)
Gazeteci
0
Naysnays
(03.08.20)
tıp doktorluğu, hemşirelik, att'lik. içim gidiyor gerçekten. çok zorlu çalışma şartlarına sahip.
ilkokul ve ortaokul öğretmenliği. o kadar veletle uğraşıp akıl sağlığımı korumam mümkün değil:(
0
black holes in the sky
(03.08.20)
Cerrah olsam paso birilerini öldürürdüm veya sakat falan bırakırdım, çok sakar adamım kesin 2 santim sağa falan kayardı elim.
0
noluyo yaa
(03.08.20)
Terzilik. Makasla duzgun bir sekil cikarmam imkansiz. Beceriksizim dikiste, nakista, asla basit bir orguyu bile yapamam.

Sakar olmama ragmen serviste calismisligim var. Basima kotu bir sey gelmedi, sakarlik seviyemi bildigimden 100 bardagi ayni anda toplayip show yapmiyordum.

Müzisyenlik yapamam. Basladigim enstrumanlarda hep ortalamadan cok daha hizli ilerleyebildim, iyi de kulagim vardir. Ancak deli isi olarak gordum. Ayni seyi 1000 kere calip kendimi gelistiremem, sabir isinden cikip otistiklige kayiyor bence.

Fazlasiyla tekrar gerektiren bircok isi yapamam.
0
buf-e kür
(03.08.20)
düşününce çok var da, şoförlük ve öğretmenlik birincilik için kapışır. araba kullanmayı hiç sevmiyorum ve pek beceremiyorum da. çoluk çocukğa, ergenlere ve onların velilerine de tahammül etmeyi, sabretmeyi kesinlikle beceremem.
0
pati
(03.08.20)
telefonla çok fazla konuşmamı, hiç tanımdadığım insanları telefonla aramamı gerektirecek işlerin tamamı...
0
levpontryagin
(03.08.20)
avukatlık kim gelse e sen haksızsın kardeşim hadi git cezanı çek derim
0
basond
(03.08.20)
Tıp ve tıpla ilgili hiç bir bölümü paradan bağımsız olarak kesinlikle yapamam.
0
roket adam
(04.08.20)
Çöpçülük ya da o minvalde kokuya neden olacak beden işçiliği
0
Unde bach canim
(04.08.20)
Doktorluk. Zamanında tip fakültesini kazanıp gitmedim bu sebeple; annem hala söyler durur ama gitsem de 2. 3. Sınıfta bırakır, her gün ağlayarak okula giderdim herhalde. Kan görmeye asla dayanamam, aşırı hassas midem var, yaraya vs bakamam. Ayrıca o kadar yoğun bir strese de dayanmam mümkün değil.

Bir de müzik ile ilgili herhangi bir şey yapamazdim. Sesim berbat, müzik kulağım yok, enstrüman çalamam. Lisede piyanoda iki dakikalik bir şarkı çalmayı bir dönemde zar zor öğrendim.

He bir de hukuk fakültesi mezunuyum ama sonradan ben bu işi yapamam deyip başka bir bölüm okudum. Fakülteye girmeden önce farkedeydim daha iyiydi tabii.
0
fraise
(04.08.20)
(8)

yurtdisindan turkiye'ye ziyarete geldiginizde

baldur2
ne alisverisi yapiyorsunuz yasadiginiz ulkeye geri goturmek icin?benim aklima kalite ve fiyattan oturu kiyafet ile bazi bulamadigim abur cuburlar geliyor. baska ne satin aliyorsunuz?
ne alisverisi yapiyorsunuz yasadiginiz ulkeye geri goturmek icin?
benim aklima kalite ve fiyattan oturu kiyafet ile bazi bulamadigim abur cuburlar geliyor. baska ne satin aliyorsunuz?
0
baldur2
(03.08.20)
baharat, antep fıstığı, çekirdek, lokum, tarhana.
0
onurrrrr
(03.08.20)
Kiyafet, taze cekilmis Türk kahvesi, bol bol Türkce kitap.
0
chitosan
(03.08.20)
Raki +1

Bir de tekstilde Turkiye iyi, bazi markalar/urunler Turkiye'de daha ucuz bazilari daha pahali, bakip ona gore kiyafet alisverisi.

Bir de bazi urun ve markalarin Turkiye temsilcileri doviz kurunu yilda bir ya da iki kez guncelliyor. Dolayisiyla urunler yurt disina gore ucuz kaliyor. Ornek verirsem yurt disinda 1000 Euro olan bir urunun aynisi Turkiye'de 1000 Euro karsiligi TL olarak satiliyor. Ama firma doviz kurunu en son yil basinda guncellediyse Euro'yu 8.20 TL'den degil de 6.60'dan hesapliyor. 1000 Euro'luk urunu dusuk kur cevriminden dolayi 800 Euro'ya alabiliyorsunuz. Ha bir de hava limaninda tax free yaparsaniz 1000 Euro'luk urune 750 Euro'ya sahip oluyorsunuz.
0
crown
(03.08.20)
Mısır Çarşısı'ndaki Ayfer Kaur'dan evde eksik olan hangi baharatım varsa alırım. Her zaman az miktarda da kuru dolmalık alırım.

Bütün yıl yaptığım listeden seçtiğim kitap alırım. Eskiden Eren'den alıyorum, kapanmış dediler. Bilmiyorum artık nereye giderim?

Şarap. Chamlija, Gelveri ve Kayra'nın Vintage serisinden birkaç şarap var sevdiğim, hediye ettiğim.

Gümüş takı alıyorum.

Paşabahçe'den bardak alıyorum.

İyi birkaç butiği gezip, aksesuar alıyorum. Kumpanya 62 gibi sevdiğim, her yıl kapanıp, on kez yer değiştirmeyen birkaç yer var.
0
buf-e kür
(03.08.20)
Valla ne istesem elimin altinda (Londra). Hatta tr'de bulamadigim Turk urunlerine ulasim bile cok kolay. Arkadaslar yazdigi kiyafet, takim elbise vs Turkiye'de hem kaliteli, hem ucuz olabiliyor, arti Turk tezgahtar, satis elemani da en ozledigim seylerden biri Turkiye'deki. Ayni samimiyeti ilgiyi yabancida bulamiyoruz.

Lens solusyonu, dis ipi falan da cok ucuzdu Turkiye'de. Hatta duyurum vardi: www.eksiduyuru.com Artan dovizle birlikte son durumu bilmiyorum ne olmustur simdi.

Discide, gozcude doktorluk isiniz varsa gene Turkiye'de halletmek daha mantikli.

Kuru temizleme, terzi fiyatlari da cok uygun Turkiye'de. Oluculuk gibi olacak ama y.disinda yenisini alirim daha iyi, o kadar parayi ne vercem kafasina giriyor insan.
0
neck_and_neck
(03.08.20)
Giyim.
Saf sahlep.
1 kg bozic antep fistigi.
Pul biber.
Bazi ekstra baharat ve türevleri.
0
logisticsmanager
(03.08.20)
Kıyafet, kaliteli yemiş/şekerleme (badem ezmesi vb.), türkçe kitap. Döneceğim zaman bunları alıp gidiyorum.
0
burka
(03.08.20)
ben defter aliyorum. burada istedigim gibi defter bulamadim, guzel olanlarda cok pahali oluyor.
0
durgunfoton
(03.08.20)
(11)

Dışarda dondurma yalaya yalaya gezenler

condom kurşunu
Ben evden dışarı maskesiz çıkmıyorum bir kere bile çeneme çekmedim sadece restorana gittiğimde çıkarıyorım maskemi ama bakıyorum millet elinde dondurma maske kolunda yalaya yalaya havadaki bütün covid bonuslarını toplaya toplaya yürüyorlar. Bir tek bana mı garip geliyor şu zManda dışarda bir şey yiy
Ben evden dışarı maskesiz çıkmıyorum bir kere bile çeneme çekmedim sadece restorana gittiğimde çıkarıyorım maskemi ama bakıyorum millet elinde dondurma maske kolunda yalaya yalaya havadaki bütün covid bonuslarını toplaya toplaya yürüyorlar. Bir tek bana mı garip geliyor şu zManda dışarda bir şey yiyip içmek?
0
condom kurşunu
(02.08.20)
bir yere oturup yiyorsa normal karşılıyorum yaymıyorlar diyorum. birde ağzımızdaki maske bizi dışarıdaki mikrobu yutmaktan çok da fazla korumuyor sadece yaymamızı engelliyor diye biliyorum yanlışım varsa düzeltin.
0
basond
(02.08.20)
Restoran derken restoranın dışarı kısmında yani daha kapalı alanda restorana gitmedim :)
0
🌸condom kurşunu
(02.08.20)
Restoranın açık alanında çıkarman ile açık havada yürürken çıkarmak arasındaki farkı anlamadım ben. Açık havada dondurma yemesinde bence sakınca yok.
0
bayc
(02.08.20)
cok evhamlisiniz.
0
müptezel dostoyevski
(02.08.20)
Dışarıda sinek ilacı gibi havaya virüs sıkan araçlar mı var nedir bu korku.

Senin gibi bir sürü tip var merak etme tek değilsin.
0
catch the arrow
(02.08.20)
Size garip geliyor, bana disarida dondurma yemek garip gelmedi.

Acik alanda virusu kapmak ve bunu yiyecek uzerinden kapmak cok cok dusuk bir risk.

Siz takiyorsaniz maskenizi, iyi yapiyorsunuz. Kendinizi guvende hissetmeniz, baskalarini dusunup bu konuya dikkat etmeniz onemli.
0
buf-e kür
(02.08.20)
Ben de aşırı titizlenenlerdenim. Dışarıda yemek yemekten ziyade. Mesafenin korunmaması en büyük tehlike diye düşünüyorum.
Yani ağzı açık insanlar bomboş alanda çok küçük bir tehditken sıkış tepiş halde yemek yiyip içmeleri çok çok daha tehlikeli.

Dışarıda dondurma yemek değil aptal gibi etrafında onlarca insan dururken maskeyi indirip bişey yemek vs tehlikeli.
0
jimjim
(02.08.20)
Yani mesafe varken bir dondurma yemelerini çok da garip karşılamıyorum ben. Yukarıda biri yazmış 'virüs yayan araçlar yok' diye, hakikaten öyle. Siz açık terasta yemek yiyorsaniz onlar da etrafında insan yoksa yiyebilir diye düşünüyorum. He dip dibe yerlerden geçerken yemesinler tabii bir zahmet, kendileri için de tehlikeli. Hatta direkt kalabalik yerlerden uzak durulmalı zaten.


Bu arada Avrupa ülkelerinin şu anki durumlarını görseniz sanırım histeri atağı geçirebilirsiniz zira burda açık havada dondurma da yiyorlar, bir şeyler de içiyorlar. Yan yana da oturuyorlar. Gol kenarları vs hep dip dibe ve kalabalık.
0
fraise
(03.08.20)
Son derece haklısınız
Yabancı makaleleri takip ediyorsanız virüsün havadan da bulaşabildiğini biliyorsunuzdur.
Dondurma yalarken havaya bulaşır + maskesini çıkaran biri de o havayı solur

Bu cinayetin ta kendisi
0
photo85
(03.08.20)
Yanılıyorsunuz virüs havada asılı kalmıyor. Gereksiz evham yapıyorsunuz.

www.sozcu.com.tr
0
himmet dayi
(03.08.20)
Ben dışarıda hiçbirşey yemedim 3 ay sonra Antalya da gördüm dondurma yalayanları. Sadece su içiyorum onu da şişeden. Sıcak içecekler neyse 60 derece üstü yıkanırsa bardak sorun olmuyor yazıları var. Ama soğuk su verse komşum elinden içmem. Çinden abd ye.dönen kadın aynı apartmanda ki 71 kişiyi enfekte etmiş hiç yüz yüze görüşme yok. Asansörden kaynaklı olduğunu bulmuşlar
0
gatherer
(03.08.20)
(9)

Tek başına kafa dinlemek için tatile giden kadınlar

fraise
Nereye gidiyorsunuz? Nelere dikkat ediyorsunuz? Ben tek geceliğine bir yere gideyim; gündüz imkan varsa bir denize girip çıkayım, yürüyüş yapayım. Akşam da kitap okuyup biraz kendim ile başbasa kalayım istiyorum ama daha önce hiç gitmediğim için çekiniyorum. İstanbul yakınlarında nereye gideyim? Şu
Nereye gidiyorsunuz? Nelere dikkat ediyorsunuz? Ben tek geceliğine bir yere gideyim; gündüz imkan varsa bir denize girip çıkayım, yürüyüş yapayım. Akşam da kitap okuyup biraz kendim ile başbasa kalayım istiyorum ama daha önce hiç gitmediğim için çekiniyorum.

İstanbul yakınlarında nereye gideyim? Şu anda Avrupa ulkelerinden birindeyim de deniz yok bizim burda. O yüzden Türkiye'ye gidince bakayım dedim ama denizi es geçip burda gitmem daha mı güvenli olur ki? Corona riski iki yerde de ayni zaten sanırım. Teşekkür ederim şimdiden herkese.
0
fraise
(02.08.20)
disclaimer: bu ulkede pınar gultekın cinayetinden sonra 34 kadın daha öldürüldü. bence imkanınız var ise türkiyede tatil yapmayın.

çanakkalede gökçeadayı tercih edin derim. çok kalabalık olmuyor.
0
charlotte blanc
(02.08.20)
Bi arkadaşım bunun için marmara adasına gidiyor fakat bu sene gecelik fiyatların çok arttığını söyledi
0
freebird5406_2
(02.08.20)
Tanıdığım kadınlardan hareketle söylüyorum: Tekirdağ, Yalova, Riva.

Buralara gidiyorlar. Sadece 1 tanesi 5 yıldızlı otelde kalarak seyahat ediyor. Zaten altı pansiyon gibi yerleri ben erkek olarak dahi güvenli bulmam. Ha yinede gözü dört açmak lazım.

Diğerlerinin evleri var. Şu ana kadar hiçbirinden şikayet duymadım.

İzmir (Kordon) ve Muğla (Fethiye, Akbük) tarafına düzenli gidenler ve Çanakkale'ye de (Assos Gökçeada). Buralara giden daha fazla siz İstanbul dediniz diye yukarıdakileri söyledim ama buralar daha güzel yani tercih ederseniz.

Bitmediğini biliyorum, bittiyse ekler diğer arkadaşlar: Corona sebepli geldiğinizde 14 gün karantina sorunu var bunu atlamayın.
0
baldan kaymak
(02.08.20)
istanbul'a yakın sayılmaz ama en son dikili/bademli'ye gittim. yakın (izmir'de olduğum için seçenek çok) ve yolu kolay yerlere bakıyorum. çadırım ve kamp malzemelerim zaten hep bagajda duruyor. tesis olan yerlerde kamp atıyorum. önceden giden bilen varsa diye tesisi soruşturuyorum. koronaya çok takılmıyorum, güvenlik konusunda da bir sorun yaşamadım şimdiye kadar. değerli olabilecek şeyleri bagajda bırakıyorum. ufak bir çantaya 20-30 tl para, telefon ve araba anahtarını koyup yanıma alıyorum. istanbul yakınlarında yer önerim yok ama hiç çekinme, çok da keyifli oluyor. denize de girebilirsin niye girmeyesin.
0
pati
(02.08.20)
Baldan kaymak, ben zaten turkiye'de yaşıyorum normalde, şu anda ailemin yanindayim. Karantina benim bulunduğum ülke için yok şu anda dönüşte ama ben ilk 10-15 gün çıkmayacagim yine de tabii.

Freebird, marmara adasina iki sene once gittik de pek sevmedim ben ya.
0
🌸fraise
(02.08.20)
Avrupa'da çok güzel yerler var, deniz olmasa da yakınlarda göl vs. kesin vardır diye düşünüyorum neden bekleyesin ki? Bir gün orada git sonra gelince bir gün de burada gidersin.
0
ekaterina
(02.08.20)
Kırklareli - İğneada.
0
derleme
(03.08.20)
istanbul yakını değil ama dediğiniz konsept için antalya çıralı çok uygun bence
0
iwillsee
(03.08.20)
Denizi es geçip orada gidin. Deniz tatili corona stresiyle çok zevkli geçecek bir seçenek değil bence bu sene.

Hatta nerede olduğunuzu yazın, Avrupa'da yaşayan bir ton duyurucu var, kesin iyi öneriler çıkar.

Avrupa'nın birçok yerinde manastırların otel gibi ayrı binaları var, misafir kabul ediyorlar. Doğanın en güzel yerlerinde oluyor genelde manastırlar. Yemekli de oluyorlar hatta. Tavsiye ederim, çok güzel kafa dinler, hiç kimse tarafından rahatsız edilmez ve doğanın tadını çıkartırsınız.
0
buf-e kür
(03.08.20)
(6)

şarap önerisi

steve rogers
merhabalar yeni yeni şaraptan keyif alan biri olarak öneri lazım. ama daha başlangıç seviyesinde bile değilim. lütfen çok üst segment öneriler yapmayın. kırmızıları daha çok seviyorum. örneğin buzbağ kırmızıyı çok sevdim. migros rafında çok fazla çeşit vardı. oralarda biraz dolanmak ve sonra zamanla
merhabalar yeni yeni şaraptan keyif alan biri olarak öneri lazım. ama daha başlangıç seviyesinde bile değilim. lütfen çok üst segment öneriler yapmayın. kırmızıları daha çok seviyorum. örneğin buzbağ kırmızıyı çok sevdim. migros rafında çok fazla çeşit vardı. oralarda biraz dolanmak ve sonra zamanla daha farklı şeyler denemek istiyorum.
0
steve rogers
(02.08.20)
başlangıç için bir de kavaklıdere selection deneyin. yalnız önce üzümleri tanıyın.
0
iddaaci
(02.08.20)
Sarafin Sauvignon Blanc
0
jamswety
(02.08.20)
vedat milör'ün yerli şarap önerisini şuraya bırakayım.
i.hizliresim.com
0
ankarakecisi
(02.08.20)
Marka yerine üzüm çeşitlerine ve yılına odaklanın. Üretici 3. Planda olsun. Yani “buzbağ kımızı” yı sevdim demek bir şey ifade etmiyor. Şişeleri bol bol okuyun, farklı ülke şaraplarını deneyin, çok şarap alın. Bol keyifler.
0
ehti
(02.08.20)
Kayra Vintage`in Öküzgözü. Buzbag seven bunu da sever.

Kalecik Karasi ve Papaz karasi kolay icimi olan ve asiri meseye maruz birakilmayan uzumler. Markaya bakmadan alin, karsilastirin.

Cabernet Frank haricinde yerli olmayan kirmizi uzume cok bulasmayin. Merlot falan olmuyor.

Fiyati arttirinca Chamlija saraplarina bakabilirsiniz. Viognier hala bulunuyor online olarak.

Ben en funkylerden baslayacagim, reduktif sarap istemem derseniz, Gelveri´nin Keten Gomleklerine bakin. Uzunca karafe edebilirsiniz, iki gun, uc gun acik birakabileceginiz bir sarap.

Bulabilirseniz, Mosel Kabinettleri ya da Feinherbleri saraba baslamak icin harika beyazlar.
0
buf-e kür
(02.08.20)
En iyisi gerçekten de üzüm türlerine göre gitmek başlarda. Kalecik Karası, Öküzgözü ve Boğazkere'den yapılan farklı fiyat seviyesindeki şarapları deneyip, hangilerinin, hangi özelliklerinin beğenildiğini not alarak ilerlemek en doğrusu. Sonra yabancı üzümlerle devam eder.

Bizim dükkana da sohbete beklerim, orada uzun uzun konuşabiliriz:
www.instagram.com
0
loras
(03.08.20)
(8)

Duyurunun Alkol Uzmanlari

nerdeyim ben
Neler iciyorsunuz? Arkadas ortaminda bira icmekten biktik, baska seyler denemek istiyoruz. Sarap olur, viski olur direkt icebilecegimiz ya da kokteyl yapabilecegimiz ogrenci butcesini cok zorlamayacak, yarim saatte bayiltmayacak ve tadi cok sert olmayan onerilerinizi bekliyorum.
Neler iciyorsunuz? Arkadas ortaminda bira icmekten biktik, baska seyler denemek istiyoruz. Sarap olur, viski olur direkt icebilecegimiz ya da kokteyl yapabilecegimiz ogrenci butcesini cok zorlamayacak, yarim saatte bayiltmayacak ve tadi cok sert olmayan onerilerinizi bekliyorum.
0
nerdeyim ben
(30.07.20)
ucuzundan bir şarapla beraber votka, sprite, elma, portakal vs alın sangria yapın.
0
axl
(30.07.20)
cin limon soda yapın ferah ferah

malibu ananas şekerli severseniz
0
fezagezgini_4
(30.07.20)
Kahve süt ve buzla birlikte baileys.
0
etna
(30.07.20)
Sarap, nadir de olsa bira (genelde Helles). Viskiyi falan yilda 2-3 kez iciyorumdur, oyle arkadaslarla oturulup icilecek "juicy" bir sey degil ki!

Birkac kisi toplandiginiza gore sarap icin butce olusturmaniz kolay. Roselerden, beyazlardan baslayin derim.
0
buf-e kür
(30.07.20)
Yazın Cin kola
Kışın Şarap +meyve suyu sangria
0
jimjim
(30.07.20)
el yapım şarabımı içiyorum. fakat siz öğrenciler için el yapımı süreci uzun gelir. ne diyeceğimi bilemedim
0
ankarakecisi
(31.07.20)
Herkese teşekkürler!
0
🌸nerdeyim ben
(31.07.20)
Valla benim oyum mojitoya
0
milletin efendisi olmaya gelen adam
(03.08.20)
(12)

ilkeleriniz var mi?

durgunfoton
varsa ne?uygulamadiginizda, kötü bir sey oluyor mu?cok mesleki seylerden bahsetmiyorum. gundelik hayat seyleri.mesela arkadaslarimla, para konularina girmemek gibi bir ilkem vardi, bi arkadasim rica ettigi icin havale yaptim, kendi kartimla yabanci banka hesabimdan. parayi benim turk banka hesabima
varsa ne?
uygulamadiginizda, kötü bir sey oluyor mu?
cok mesleki seylerden bahsetmiyorum. gundelik hayat seyleri.

mesela arkadaslarimla, para konularina girmemek gibi bir ilkem vardi, bi arkadasim rica ettigi icin havale yaptim, kendi kartimla yabanci banka hesabimdan.
parayi benim turk banka hesabima gondermisti, fakat banka biraz kesmis, ben de haber verdim, sonra ogrendim ki bankayi arayip kesintinin sebebini sormus. kestigi cok az bir miktar ama ben havale yapamayacagim icin kusurati tamamla demistim. Tr de olmadigim icin benim tamamlama sansim yok.

simdi cok sinir oldum, rica ederken -yok kesinti olursa ben oderim, hic onemli degil vs. vs. . Inanmayip bankayi aramis 3 kurus icin. mide bulantisi sebebi.
0
durgunfoton
(30.07.20)
1- Paragöz, Cimri insan ile arkadaşlık etmem.
2- Gözünü makam mevki bürümüş kadın ile ilişkiye başlamam
3- Zor zamanlar geçirdiğimi bildiği halde arayıp sormayan insanların listesini tutar ölselerde dahi su vermem, silerim.
0
paramolacak
(30.07.20)
akrabalarımla ortak olmam.
hatta normalde de biriyle ortak olma ihtimalim çok çok düşük ama akrabayla asla olmam.

parasını ödemeden hatır gönülle kimseye herhangi bir iş yaptırmam.
0
blatta hiberna
(30.07.20)
Ailemle uzun yola çıkmamak gibi bir ilkem vardı ama bu bayramda taviz vericem bu ilkeden.
0
epistemic_regress
(30.07.20)
Benim hayatimi iyilestiren birkac ilke var, bir kere bozsam krizlere girerim seklinde degil, ancak hep olumlu yanlarini gordum:

Kopegimi bir iki kisi disinda kimseye emanet etmem.

Her zaman nakit odeme yaparim, gittikce zorlassa da. (Iskandinavya´da, sadece kredi kartinin ya da app. ile odemenin gectigi yerlerden cikip, baska yer aramisligim var. Türkiye´de de son yillarda biraz komik oluyor nakit paranin ameleliligini yapmak, ama olsun.)

Taksitle asla alisveris yapmam, param varsa alirim, yoksa almam. ilk maasimi aldigimdan beri taksitlerin o dipsiz kuyusuna hic girmedim.

Kibarlik olsun diye bana sunulan bir seyi yiyip icmem. Herhalde en cok yarari olan ilkem bu. Zor olsa da ogrendim "hayir!" demeyi. Bu sayede kac sabahimi bas agrisiz gecirdim kim bilir...
0
buf-e kür
(30.07.20)
Arkdaşınız nasıl bir yöntem kullanarak para gönderdi bilmiyorum ama uygulama üzerinden ise zaten ne kadar kesinti olacağı gösterilir bankanın programında. Bunu göre göre bile bile özür dileme ve telafi etme gibi ayaklara girdiyse,
- önemli değil,
- lafı mı olur,
- aramızda sorun olmaz.. gibi şeyler söylemeyin noksanı tamamlamasını isyeyin .

benim ilkelerimden biri ise borç verdiysem, arkadaş geri ödediğinde yok kalsın, sonra verirsin gibi saçmalıklara girmem kolay kolay.
sonuçta para herkese lazım.
ikram, hibe , borç , bağış ... gibi şeylerin anlamı bellidir karıştırmamak lazım .
Diğer ilke ise borcu olabildiğince en kısa zamanda
ödemektir. Her şeyi maaş gününe sarkıtmak gevşekliğin bir gösyergesi .
0
Erva
(30.07.20)
Kesinlikle yalan söylemem. Bana yalan söylenildiğini fark ettiğim anda da yalan söyleyen kişiyi affetsem bile asla eskisi kadar güvenemiyorum.
0
icomefromanatolia
(30.07.20)
- Konuşma esnasında karşımdakinin sözünü kesmem, "ııı, şey, aynen" kelimelerini/sözlerini kullanmam. Sözümün kesilmesine müsade etmem. Günlük konuşmada araya garip İngilizce deyimler katmam. Bu kadar kötü seviyede Türkçe konuşuluyor olması (başta en üst seviye eğitimliler arasında olmak üzere) beni hem ciddi anlamda rahatsız ediyor, hem de üzüyor.

- Yemek yerken telefonum çalarsa açmam, bittikten sonra dönüş yaparım. Biriyle buluştuğumda gereksiz yere telefonda zaman harcamam.

- Her ay az ya da çok mutlaka finansal varlık satın alırım.
0
Lethe
(30.07.20)
şöyle bi düşününce çok şey çıktı yav. kendimi leş gibi, kendini beğenmiş biri gibi hissettim.

-bekletilmekten nefret ederim önceden planlanmış bir buluşma durumu varsa.

-abi yanımda nakit yok kartımda evde kalmış ya diyerek ufak ufak para kitleyen insanlardan nefret ederim, bu olabilir tabii de 2 gün içinde falan öndersin en geç. mobil bankacılıkla 3 saniye falan sürer.

-nasıl bir yalan olursa olsun ufacık bir yalan veya sallama bir şey söyleyen kişiye bir daha en ufak şeyde güvenmem. karpuzun dışı yeşil içi kırmızı olur dese bile.

-karşılıklı konuştuğum kişi ben bir şeyler anlatırken sağa sola bakıp insanları kesiyorsa sürekli veya telefonuna bakıyorsa ayar olurum. ki bu genel olarak hiç sevmediğim bir insan huyu zaten ben konuşmuyor dahi olsam veya bir iletişim olmasa da ortada o an.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(30.07.20)
Evli bir kadınla ya da biriyle en ufak medeni ilişkisi olan bir kadınla ilgili 3. kişiyi rahatsız edecek en ufak bir davranışta bile bulunmam.

İnsanların gelirlerini ve varlıklarını, ilişki ve çocuk planlarını sormam.

Başkasına ait olan bir mal veya para (eğer korumam gerekmiyorsa) benim nezdimde bir A4 kağıdından farksızdır.
0
pass
(30.07.20)
Uzun saçli(poposuna kadar) ve turbanli kizlarla arkadas olamamiyorum, ilke gibi oldu zamanla.

En dindar. En Ataturkcu, en en oldugundan bahseden insanlardan kaciyorum.

Isyerinde baskasinin dedikodusunu yapan insana karsi cok dikkatli davranir, firsatini bulursam aciga çıkarırım

Onun sevgilisi bana bakiyo diyen insanla arkadasligimi bitiririm universitede cok duydugum biseydi.
0
Coma
(31.07.20)
1. kimseyle ortak is yapmam. ya tek basima ya da hic.
2. arkadaslarimla is yapmam, para konularina asla girmem.
3. tanimadigim insanlarla din ya da siyaset konusmam.
4. kimseye borc vermem, sevdigim biriyse bagis yaparim, hibe ederim.
5. kimseden borc almam.
6. aramama donmeyen birini asla 2. kez aramam.
7. kimsenin arkasindan kosmam.
8. asagilik kompleksi olan birini yakin cevreme sokmam.
9. bitti diye uzulmem, oldu diye sevinirim.

simdi yazinca farkettim baya gicik biriymisim ben :)
0
ehti
(31.07.20)
1- Paragöz, Cimri insan ile arkadaşlık etmem.
2- Gözünü para bürümüş, romantik ilişkiye başlama şartı olarak kadının çalışmasını şart koşan paragöz erkekle ilişkiye başlamam.
3- Zor zamanlar geçirdiğimi bildiği halde arayıp sormayan insanların listesini tutar ölselerde dahi su vermem, silerim.
4- Borç vermem
0
semitika
(31.07.20)
(4)

Cold brew yapmak

kljgslsdkjsd
Selamlar,Cold brew yapmaya niyetliyim ama ufak sorularım var.1- 1 litre suya ne kadar kahve koymam lazım?2- ölçü kaşığım ya da terazim yok kahve miktarını neye göre ayarlayayım?
Selamlar,

Cold brew yapmaya niyetliyim ama ufak sorularım var.
1- 1 litre suya ne kadar kahve koymam lazım?
2- ölçü kaşığım ya da terazim yok kahve miktarını neye göre ayarlayayım?
0
kljgslsdkjsd
(28.07.20)
1 litreye 80-110 gram arası koyulmadı öneriliyor; ancak bu tamamen sizin damak tadınız ile alakalı. Normalde kahve yaparken 1 su bardağı(200ml) için 1 yemek kaşığı koyuyorsanız, 5 bardak için 8 kaşık koyarak başlayabilirsiniz.
0
derleme
(28.07.20)
1 gram kahveye 10 gram su ile 1 gram kahveye 7 gram su arasındaki oranlarda demleme yapıyorum ben.
Ayar içinse 250 gram paket kahveye direkt 2.5 litre su ekleyin derim
0
milletin efendisi olmaya gelen adam
(28.07.20)
1- 100 gr. kahve, 1 lt su.

2- Ölcü kasigi bende de yok, standart kahve terazisi (Hario´nunkiler gibi) yeterli oluyor. Gramina bakmadan ayni sekilde tutarli kahve demleyemezsiniz. Tepeleme olarak bir yemek kasigina 14-15 gr. ince cekim kahve geliyor ancak sizdeki cekimin cold brew icin olmasi lazim. Alti bucuk kasik diyelim ortalama olarak. Bakin, sert gelirse azaltin. Terazisiz ayarlayabilmek imkansiz yine de.

(Alternatif olarak cold brew yerine ice brew yapabilirsiniz, daha az kahve kullanarak daha yogun bir tat elde edersiniz, sabirsizlar icin harika bir secenek.)
0
buf-e kür
(28.07.20)
ben double espresso yapip sogutup biraz su biraz buzla cok lezzetli cold brew yapiyorum.

Starbucksta yok 12 saattir bilmem ne yapiyoruz ayaklari bana fasa fiso geliyor.
0
VIPCH
(29.07.20)
(10)

Zengin ülke vatandaşları birikimlerini ne amaçla yapıyorlar genellikle?

avatar is back
Kanada, almanya, ingiltere,norveç için geçerli bu. Örneğin buralardaki ortalama bir mühendis, tasarımcı, hukukçu falan genel olarak ne için birikim yapar? Araba deseniz çok ucuz, alım güçleri uçuyor. Ev fiyatları ekstrem şehirleri çıkartırsanız gayet makul ve erişilebilir. Çocuklarının geleceği için
Kanada, almanya, ingiltere,norveç için geçerli bu. Örneğin buralardaki ortalama bir mühendis, tasarımcı, hukukçu falan genel olarak ne için birikim yapar? Araba deseniz çok ucuz, alım güçleri uçuyor. Ev fiyatları ekstrem şehirleri çıkartırsanız gayet makul ve erişilebilir.

Çocuklarının geleceği için okul harcama birikimi
Sağlık sigortası
Bireysel emeklilik

Aklıma bunlar geliyor. Doğru mudur? Eksiklerim nelerdir?

Özellikle buralarda yaşayanlar yazarsa gözlemlerini çok memnun olurum
0
avatar is back
(27.07.20)
Mortgage'e bagliyorlar hayatlarini. Onun disinda da yiyip icip dunyayi geziyorlar. Biraz akillilari ekonomik bagimsizliklarini kazanip 45-50 yasinda erken emekli oluyor.


Yeter zaten.
0
baldur2
(27.07.20)
@dumbest men alive. Yuzde 70 vergi absurd degil mi her ne kadar top seviye bir kazanc da olsa.
0
baldur2
(27.07.20)
Mesela avustralya'da 300 bin dolar kazanan biri 110 bin dolar gelir vergisi oder.
0
baldur2
(27.07.20)
Genelde birikim yapma konseptinin odagi emeklilik oluyor. Bazi isverenler emeklilik plani sunmayabilir ulkesine gore. Bu durumda emekli olunca (devletin bir sistemi olup olmamasina gore) gelir cok ciddi bir miktarda dusebilir veya sifira inebilir birikim yapilmazsa. Birikim genelde borsada degerlenir emekli olana kadar.

onun haricinde cok seyahat edilir ve seyahatler sirasinda ciddi para harcanir.

"Mortgage'e bagliyorlar hayatlarini" - bunu hep okuyorum, biraz arabesk bir tabi. ev almak istiyorsan bir sekilde odeyeceksin evin fiyatini. bu bazi ulkelerde mortgage olur, bazilarinda konut kredisi olur, bazisi hepsini biriktirip nakit alir falan. her turlu o para odenecek zaten miras ya da anne babanin ev alip hediye etmesi gibi bir beklenti yoksa.

son olarak bunlar asiri tuketim toplumu zaten, ortalam vatandasin cok disiplinli birikim yapma davranisi nadir.



kanada'da 350 bin gelirden 207 bin vergi kesiliyor ve maastan kesilmiyor gibi beyanlari garip buldum. maas varsa kesilir. serbest meslek (ve bir iki belli meslek grubu) yil sonunda devlete hesaplanan vergiyi oder ama serbest meslek de "maas" almaz zaten, geliri vardir. %70 vergi konusunda da gene ne diyecegimi bilemedim.
0
hot potato
(27.07.20)
Fransa; yaşadığın yere göre ev ucuz olmayabiliyor.

Çocuğuna bazı bölümlerde (her bölüm icin gerek yok daha cok isletme, supply chain vs) en süper eğitimi vermek istersen (ecole denilen ozel üniversite) kenarda bir 50bin euro olmali universite zamani icin.

Emeklilik; öyle aşırı bir para alamıyorsun emekli olunca haliyle ciddi gelir kaybi oluyor. Bu sebepten bir sürü yatirim araci var onceden yapman icin. Sirf bu bile önemli bir sebep para biriktirmek için.

Onun dışında çocuğuna para birakmak icin, ona ev almak icin biriktiren tanıdığim var. Direkt ev alip kiraya vermek icin var.

Onun disinda issizlik maasi vs bir suru olay olsa da her zaman issiz kalabilirsin. Bu sebepten kenara para koymalari da normal.
Bu arada saglik icin kim para biriktirir bilemedim, zaten çoğunda devlet bakiyor gidip ameliyat parasi, katki payi, o payi bu payi diye bir suru olay cikmiyor.
0
logisticsmanager
(27.07.20)
gelişmiş ülkelerde faiz genelde yoktur veya eksidir.
Banka paranı tutsun diye bankaya para verirsin.

Eksi faiz olduğu için de, paramı faize koyayım kazanayım gelişmiş ülkelerde mümkün değil
Ya türkiye gibi keko ülkelere getirip koyacaksın
ya da yatırım yapacaksın.

amerikada silikon vadisi bu sebeple patladı zaten.
adam 40 tane startup'a 1 er milyon dolar yatırıyor
39 u batıyor, 1 tanesinden 100 kazanıyor
0
Corc
(27.07.20)
İrlanda için konuşursam (kişi başına düşen milli gelirde Avrupa'da 2., insani gelişmişlik indeksinde Avrupa'da 3. olan ülke İrlanda) genelde önce ev sonra emeklilik odaklı oluyorlar.

İlginizi çekerse Money Diaries adında bir gazete köşesi var, insanlar ne gelirleri var, nereye ne kadar harcayıp ne kadar birikim yapıyorlar anlatıyorlar: www.thejournal.ie
0
crown
(27.07.20)
iyi bir ev,
iyi bir araç,
yaşam boyunca iyi bir hayat (yeme, içme)
yaşam boyunca iyi tatiller (yaz, kış)
çocuklar için iyi bir eğitim
çocuklar için iyi bir miras
ve genellikle herkesin bir hobisi olduğu için hobiye harcanan paralar.

adamın köpeğinin aylık bakım masrafı zaten bizim standart maaşlı bir insanın gelirinden fazla.

10milyoneuro üstü serveti olan norveçliler için gördüğüm bu. yaşadığın yeri güzelleştirebilirsin ama hava atmak için gereksiz lükse yer yok. kullanamayacağın arabayı almak yok. güzel yemeğe para verilir ama 50 kişilik masa hazırlatıp 2 kişi yemek yok.
0
duyurukullanıcısı
(27.07.20)
Almanya ozelinde: 60 70 yas grubu elinden cikartmaya calisiyor birikimini, zaten 40 50 yaslarinda iyi durumdaki banka hesaplari, evleri ancak oluyor. Sonra 10 15 yil sonra da birikimini elden cikartmaya calisiyorsun, cunku yasli bakim evleri senin elindeki birikimden finanse ediyor yaslilar evine gittiginde. Yaslilar evine gitmeden on sene once birilerine vermen, mirasini birakman lazim, yoksa el koyuluyor. Cok mantiksiz degil mi, ne anladik para biriktirmekten!

Saglik sigortasi ve okul harcama birikimi diye bir sey yok. Saglik sigortasi herkesin var. Üniversiteler ucretsiz, sadece cok dusuk donem harclari oluyor. Onu da ogrenci, bir ay part time calissa cikarir.

Ev alma oranlari artti ilginc bir sekilde. Cunku buyuk sehirlerde kiralar cok artti. Biraz birikmis varsa, kiradan daha az oder sekilde daire alabiliyorsunuz.

Iyi arabaya yatirim yapmaz standart Alman. Onu standart gocmen yapiyor. Hepsinin bir hobisi var. Iyi yeme ve icmeye de maalesef para harcamiyorlar. Maalesef diyorum, cunku gida kalitesi talep hic olmadigi icin yerlerde. Birkac aya kadar genelde orta yasli, iyi kazanan, iyi meslek sahibi Almanlarin yasadigi bir mahallede yasiyordum. Hepsi Aldi´den, BIM gibi dusunebilirsiniz, alisveris yaparlardi, iyi icki icmezlerdi. Yeni nesil ise, her seyi kiraliyor, iyi yiyip iciyor, parayi sosyal hayatta harcamaya yoneliyor.
0
buf-e kür
(27.07.20)
kanada icin:

+ maaslar bence buradaki barinma ve yiyecek gibi masraflara bakinca bence dusuk (hukuk ve saglik sektoru maaslari haric). Alim gucunun uctugu falan yok, sadece arac fiyatlarina bakip bunu soylemek yanlis;

+Ev fiyatlari belli basli sehirlerde hic makul degil, zaten is bulmak icin bu sehirlere yakin olmak zorundasiniz. Cogunluk hayati boyunca bir eve calisiyor. Ev giderleri yuksek. Birkac tane son mortgage odemesi partisine katildim burda, insanlar son odemeyi yapinca ki bu genelde 50li yaslarin ortasini buluyor, parti veriyorlar.

+ Herkesin amaci biran once yeterli para biriktirip (ki buna yaklasik 1 milyon dolar olmasi gerek derler genelde) emekli olabilmek. Zira emeklilik maaslari dusuk, su anda max. $1800 civarinda olmasi lazim. Kari koca bu parayi alsan ayda $3600 yapar ki bu para ustunden de gelir vergisi veriliyor, yetmez. Insanlar mumkun oldugu kadar para biriktirip 65 sonrasi kimseye el acmadan yasamaya calisiyorlar. 65'i gecip hala calisan birsuru yasli var.
0
cooperr
(27.07.20)
(9)

Avrupada nerede çalışmalı/yaşamalı

wiekannich
Selamlar,2 sene münihte çalıştım, doğa vs güzel fakat bavyeralılar bayağı soğuk adamlar, sevemedim. Berlini düşünüyorum, orası biraz daha internasyonal diyorlar.Türk kimliği ile entegrasyon sorunu yaşamadan sosyal olarak doyurucu bir şehir arıyorum. Almanya dışı da olabilir.Tavsiyelerinizi bekliyoru
Selamlar,
2 sene münihte çalıştım, doğa vs güzel fakat bavyeralılar bayağı soğuk adamlar, sevemedim. Berlini düşünüyorum, orası biraz daha internasyonal diyorlar.
Türk kimliği ile entegrasyon sorunu yaşamadan sosyal olarak doyurucu bir şehir arıyorum. Almanya dışı da olabilir.
Tavsiyelerinizi bekliyorum.
0
wiekannich
(26.07.20)
Avrupada yasamiyorum ama yasayacak olsaydim sadece londra ve berlini dusunurdum sanki. Belki bir de Dublin olabilir.
0
hot potato
(26.07.20)
Öncelik Almanya diyosan Köln de bayağı international.
0
superfluid
(26.07.20)
Güney ve Kuzey Almanya oyle, evet. Berlin dogru bir secenek sizin icin. Sosyal hayati daha doyurucu bir sehir kesinlikle. Ozellikle Almanca akici degilse, kesinlikle Berlin. Ancak Berliner Schnauze denilen seyi bir arastirmadan gitmeyin.
0
buf-e kür
(26.07.20)
On senedir paristeyim. Entegrasyon sorunu yaşamadan yaşamak için ideal fransa şehirleri var. Almanyadan da tam kopmadan yaşanabilecek sınır şehirleri mevcut (strasbourg, mulhouse vs.) Arap türk nüfusu yoğunluğu nedeniyle alış verişlerde hiç yabancılık çekmezsin. Bir de fransa kanunlar yönünden almanya kadar katı değildir derler. Bazı yönlerden tr kadar rahat davranabiliyorsun bu da bazen bir artı nokta oluyor.
0
manimani
(26.07.20)
Fransa'da yaşayan biri olarak;
Lyon
Toulouse

Büyük sehir olarak diyorum yoksa çok güzel daha ufak yerler de var. Ikisinin de insani sikinti cikartmaz. Ikisi de uluslararası şehirler.
0
logisticsmanager
(26.07.20)
ing disinda dil var mi? yoksa fransa kadar dilin onemli oldugu yeri ihtimal dahiline bile alma, herifler siparis kabul etmiyor ingilizce, 10dk surer abarti yok amk yerinde, pariste kolundan tutup para isteyen dilencilere girmiyorum bile, muthis bir yer.

soguk insan sorunsa kuzeyi de esgec, burda almanlar asiri sicak kanli kalir, finlandiya icin:)
0
christopher nolan
(27.07.20)
entegrasyon açısından düşünüyorsan direkt hollanda. tek kelime flemenkçe öğrenmeden sadece ingilizceyle amsterdam'da, rotterdam'da, den haag'da rahat yaşarsın, insanlarıyla rahat kaynaşırsın.

almanya için berlin olmazsa hamburg'u önerebilirim. almanya'da kuzeye çıktıkça enternasyonallik artıyor.
0
sir gawain
(27.07.20)
Hollanda
Kuzey Almanya + Berlin

Bunlara katiliyorum.

Bunun disinda Belcika(Flaman tarafi), Ingiltere ve Irlanda expatlar icin cok iyi bence.
0
cleric
(27.07.20)
4 senedir Berlin'de yasiyorum. Genel hatlariyla memnunum.
0
chitosan
(27.07.20)
(8)

Hayatınızda hiç

libby
Çok pişman olduğunuz bir şey yaptınız mı ?Ömrünüz boyunca keşke yapmasaydım diyeceğinizi ve asla unutamayacağınızı düşündüğünüz, size yakışmadığını bildiğiniz bir şey ?Ve neydi bu ? (İsteğe bağlı)
Çok pişman olduğunuz bir şey yaptınız mı ?
Ömrünüz boyunca keşke yapmasaydım diyeceğinizi ve asla unutamayacağınızı düşündüğünüz, size yakışmadığını bildiğiniz bir şey ?
Ve neydi bu ? (İsteğe bağlı)
0
libby
(26.07.20)
Yaptım. Bir yandan "Çocuktum, nereden bilebilirdim ki?" diyorum, diğer yandan bahanelere sığınmamam gerektiğini söylüyorum. Çoğu pişmanlığım keşke yapmasaydım demem ama bunun için diyorum.
0
black holes in the sky
(26.07.20)
Yaptım. Ne olduğunu söylemek istemiyorum ama kendime ömrüm boyunca yakıştırmayacağım bir şey yaptım evet.
0
1bir1bir1
(26.07.20)
Yaptim. Bir kere de degil pek cok kez. Istege bagli olmasa da yanit vermem. Cok onemli mi? Hayir.
0
baldan kaymak
(26.07.20)
Evet yaptım.
0
simderun
(26.07.20)
yaptım. basit bir şey dışarıdan bakınca ama ben hala hatırladıkça çok üzülüyorum, çok pişmanım.

bizim lab'a bir fare dadanmıştı. benim çekmecelerimde fln takılıyordu, başka insanların da çekmecelerine giriyordu ama herkesin değil. neyse, barışık yaşıyorduk aslında. bir sabah geldim ki masamın altını üstüne getirmiş. yok o kadar da değil artık, masam olmaz dedim. şu fare yapışkanlarından var ya, o zamana kadar çok karşı çıkıyordum onu kullanmaya ama kullandım :( acı çekerek ölmüş tabi :( sonra bizim çocuklar bir kutunun içinde bunun yavrularını bulmuş :(((
0
pati
(26.07.20)
9-10 yaşlarındayken çok sevdiğim bi köpeği tekrar aramak zorunda kalmayayım diye iple bir yere bağlamıştım. Nası vicdan yaptıysam artık yarım saat sonra elimde kesici bir şeyle koşa koşa köpeği serbest bırakmaya gitmiştim.

Hatırladıkça içim titrer nası böyle bişey yaptım diye.
0
IncredibleMau
(26.07.20)
bi kızı çok sevdim. sonrasında ayrılmak ve o başkası ile sevgili iken bile onu sevmek. bu sayede de alkolik olmak. hiç yakışmadı bana.
0
dakota
(28.07.20)
Yaptim, maalesef yillarca.

Akran siddeti denilen olayi organize eden, atesleyenlerdendim ortaokul ve lisede.
0
buf-e kür
(28.07.20)
(16)

Feminizm ve toplumsal cinsiyet sorusu

fadetoreality
Selamlar,Bildiğiniz gibi Zülfü Livaneli'nin "kadınlarımız" sözü çok tepki topladı. Doğrudur yanlıştır bilmiyorum, bununla ilgili daha genel ve epeydir kafamı kurcalayan bir sorum var.Erkeklerin bu konuda konuşmaya hakkı yok, sadece kadınlar konuşabilir, 8 Mart yürüyüşüne sadece kadınlar katılabilir,
Selamlar,

Bildiğiniz gibi Zülfü Livaneli'nin "kadınlarımız" sözü çok tepki topladı. Doğrudur yanlıştır bilmiyorum, bununla ilgili daha genel ve epeydir kafamı kurcalayan bir sorum var.

Erkeklerin bu konuda konuşmaya hakkı yok, sadece kadınlar konuşabilir, 8 Mart yürüyüşüne sadece kadınlar katılabilir, kadın haklarıyla ilgili bir tartışma yapılıyor ama konuşan herkes erkek, gibi eleştirilerle sürekli karşılaşıyorum.

Buradaki sorun -anladığım kadarıyla- toplumsal cinsiyet rolleriyle ilgili, biyolojik cinsiyetle değil. Peki bu tepkilerde neden biyolojik cinsiyet belirleyici oluyor?

Kimse kadınlarımız filan demesin, ben olsam demezdim herhalde, ama aynı sözü Zülfü Livaneli yerine Meral Akşener veya Demet Akalın söyleseydi bu kadar tepki çekecek miydi? Bir erkek ataerkilliğe bir kadına göre daha çok karşı olamaz mı? Söylenen şey doğruysa kimin söylediği çok mu onemli?

Örneğin ülkelerin başbakanlarının kadın olması çok iyi bir şey diye yorumlanıyor. Cinsiyet rollerini tamen ortadan kaldırmak isteyen bir erkek başbakan, kadın hakları konusunda biraz ilerlemeci ama dinsel şeylerden, LGBT+ hakları konusundaki bağnazlıktan sıyrılamamış bir kadın başbakana göre mutlaka daha mı kötü olur?

Kadınların nasıl davranması gerektiği, romantik ve cinsel hayatları, meslek seçimleri, giyim tarzları, etek boyu gibi birçok konuda, bizzat ben karşılaştığım birçok kadından daha açık fikirliyim, beni ilgilendirmez diyebiliyorum. Başka bir şey düşünmeye hakkım olmadığı gibi umrumda da değil kimin ne yaptığı. İşyerinde erkekler şort giymemeli, kadınlar da kısa etek giymemeli diyen arkadaşım kadınlar günü için röportaj verdi mesela. Ama cinsiyet rollerini yerlebir edecek bir erkeğin o röportajı yapması neden kabul edilemez bir şey?

Peki bir erkek eşcinselse ne olacak? Aynı ataerkil lanet sistem onu da ezmiyor mu? Birlikte mücadele edilemez mi?

Ya da Murat Övüç sırf eşcinsel diye LGBT hakları konusunda straight her erkek ve kadından daha mı fazla söz hakkına sahip? Buna hayır cevabını veriyorsanız, fark nerede?

Biraz garip olacak ama, bu erkek egemen sistemin erkekler için büyük getirileri olsa da aynı zamanda bir baskı da oluşturuyor. Hatta bu baskıyı yapanların bir kısmı kadınlar; küçük bir Anadolu şehrinde ev temizleyip cam silen evli bir erkek olsanız komşularınızın garipsemesi ve asağılaması muhtemel. Erkekseniz sporla ilgilenmeli, sürekli kadınlardan bahsetmeli, esinizin ne giydigine karışmalısınız. Şartları sağlamıyorsanız dışlanıyor ve baskı görüyorsunuz. Tabii baskının türü ve şiddeti farklı, cinayetle tecavüzle kıyaslanamaz.

Amacım kavga etmek degil, bana fazla simgesel şeyler diğer politik konularda da (bayrak, andımız vs.) abartılı geliyor, neyi yanlış anladığımı öğrenmeye çalışıyorum. Lütfen kimse birbirine feminazi veya mansplainer demesin. Teoriyi bilen birinden öğrenelim.

Teşekkürler...
0
fadetoreality
(23.07.20)
kimse esitlik istemiyor ki, herkes ayrimcilik istiyor.
zenciler de ateistler de veganlar da asyalilar da lezbiyenler de feministler de komunistler de.
0
baldur2
(23.07.20)
ala09'un dediği gibi olay üstencilik. "kadınlarımız" vs. ile başlayan hemen hemen her cümle "kadınlar adına konuşuyorum"a geliyor hep. yani livaneli konusunda olay aslında kadınların ya da feministlerin (evet erkek feministler de var) "şu kadınlar ADINA konuşmayı, düşünmeyi, yazmayı, çizmeyi bir bırakın, onlar zaten kendi adına bunları yapıyor ve yapar." serzenişi. livaneli'ye tepki gösterilmesinin sebebi sanırım "okumuşu böyleyse cahili ne yapmaz" olayı. madem kitap yazıp edebiyatçıyım diyorsun, böyle dil ile ilgili mevzuları bileceksin. zira kadınlar hakkında doğru söylenmek istenip yanlış söylenen her şey dilde, söylemde bitiyor.

feministlerin büyük kısmı erkekler bizi savunmasın demez ayrıca. erkekler genelde "korumacı" yapısıyla üstenciliğe yeltendiği için tepki görüyorlar. bir nevi mahalle abiliğine, namus-ahlak bekçiliğine soyunuyorlar ister istemez.
0
lesmiserables
(23.07.20)
Bu mevzular benim de çok kafamı karıştırıyor. Sanırım asıl öfke, bu tarz açıklamaların bir kadının canice öldürülmesinden sonra bir erkek tarafından yapıldığı için geliyor. Haluk Levent'in dedikleri mesela. Adamın söylediklerinde bir artniyet görmedim ben. Değindiği nokta çok yanlış gelmiyor. Kadınların kendilerini erkeklerden korumak zorunda hissetmesinin bile çok üzücü olduğunun farkındayım. Ama yarın hemen kadın cinayetlerinin bitmeyeceğini herkes biliyor. Bu yüzden kadın olarak kendimizi korumak zorundayız, inkar edilecek ya da karşı durulacak bir konu yok bence pratikte. Gündüz bile yürürken biri bizi takip ediyor mu diye bakıyoruz, taksiye binince telefonda ailemizden birinin numarası açık oluyor, gece geç saatlerde dışarıda olsak hep endişeyle duruyoruz aslında. Bunlar problem ve bunlar için önlemler alıyoruz ister istemez.

Twitterda farklı fikirleri herhangi bir bilimsel temellendirmede bulunmadan, sırf canları öyle istiyor diye biraz süsleyerek cinsiyet, LGBT gibi konularda hassas olan insanlara çok rahat pazarlayan bir kitle var. Toplumun yüzde doksan dokuzunun bu konuda bilgisi varsa o da sosyal medya paylaşımlarından ibaret. Haluk Levent de mesela zaten bu konuda bilgili olduğunu iddia eden bir adam değil. Bilgisizse konuşmasın diyorsanız da haklısınız. Adam bence orada tamamen iyi niyetinden, toplumsal bir konuya duyarsız kalmamak için bir şeyler söyledi.

Bir kadının böyle öldürülmesinin utancını ve üzüntüsünü hepimiz duymalıyız, bu insani bir şey. Ama bunun üzüntüsünü bir hafta sonra unutuyoruz geriye hep teorik tartışmalar kalıyor. Onları da Twitterda bilen üç beş kişi vardır, bilmeyip biliyormuş gibi satan yüzlerce kişi.
0
black holes in the sky
(23.07.20)
Erkeklerin bu konuda konuşmaya hakkı yok değil, gayet konuşabilirler ve konuşuyorlar da. Ancak edebiyatçı birinin kadınlar için iyelik eki içeren bir cümle kurması bence doğru değil. "Benim kadınım" dediğiniz zaman ne kadar itici oluyorsanız "kadınlarımız" dediğiniz zaman da o kadar iticisiniz demek isterdim kendisine.
Öte yandan azınlık hakları koruması sırasında zaten toplumda seslerini az duyuranların kendileri için konuşmaları ve ön plana çıkartılmaları gerekirken bir bakıyorsunuz kamera önünde adamlar kadın hakları konuşuyorlar, doğru değil. Varsa bir icraatın bunu yaparsın hatta bunun sunumunu da siyaseten bir kadın takım arkadaşına yaptırırsın LGBT hakları için de öyle.
0
SiyamkedisiZorro
(23.07.20)
Akpli kadınlara bakarsanız, orada ne işi varmış lafını söyleyen kemik kitlelerden biridir.

Feministler bu aşırı duyar kasma işini bırakıp 13 milyonu bulan bu kitlenin kendi cinsiyetine ait düşmanlığını kırması gerekir.
0
Unde bach canim
(23.07.20)
Elimden geldiğince açıklayıcı olmaya çalışacağım;

Öncelikle içselleştirilmiş ve veya normalleştirilmiş ataerk diye bir şey var. Nazım Hikmet’in eserleri de ataerkil yapının ağ babası. Ama sorsak belki o da feministti. Bu olay bunun gibi bir şey. Önemli olan öz eleştiri yapmak, sizin şu an yaptığınız gibi araştırmak sonra da değerlendirip gerekirse kendini düzeltmek. Yani erkeklerin bu konularda farkındalığı, duyarlılık kanalları, algılama ve görme biçimleri takdir edersiniz ki kadınlar gibi değil ve olamaz. Ama öğrenilebilir.


“Kadınlarımız” tıpkı “kadınlar size emanettir” diyen kutsal metinler gibi yanlış anlamaya ve yanlış rol inşaasına sevk eden birşey. Kadınlar “kadınlarımız” dese elbette bir sorun olmaz. Konu aynı şey değil. Bu iyeliği kullanmak için sağlam “ortaklıklar” “ortak değerler” gerekir. Çocuklarımız, öğrencilerimiz, sorunlarımız, bayramlarımız derkenki gibi.
“Kadınlarımız” sözündeyse -hele ki erkekler tarafından kullanıldığında “...” la yükümlü olduğumuz anlamı çıkıyor. Neden bir canlının bireysel duruşu ört pas ediliyor?


“Babam bizi güçlü yetiştirdi, erkek gibi büyüttü” söylemlerinde olduğu gibi. Bunlar ataerki yeniden üretir, pekiştirir. Belki niyet bu değil ama isteyerek veya istemeyerek buna hizmet ediyor.
Dikkat çeksin diye ileri taşıyarak başka bir örnek vereyim;
“we can do it” sloganı ve kol kasını sıkan kadın capsi gibi. Bu da benzer şekilde erkek=güç, kadın güçlü olmak istiyorsa erkek gibi olmalı anlamını yeniden üretiyor. Oysa eminim kullanan insanlar bu amaçla paylaşmıyor bu görseli.
Neyse bunları örnek olsun diye yazdım, sorunuza dönelim.

Murat övüç ve eşcinseller. Murat Övüç eşcinsel midir bilemem, ben kendi adıma sanmıyoum ama olabilir. Eşcinseller homofobik olabilir, ataerkil olabilir. Hatta öyle de bir olur ki :) özellikle eşcinsel erkekler ne demek istediğimi anlayacaktır.

Bakın ataerkil yapı çok tehlikeli ve herkes için bir tuzaktır. Farkına varması belli bir eşiğe kadar, yeterli duyarlılığı kazanana kadar zordur.

Şunun artık hakkını verelim, bebekliğinden okula işe hayatın her alanına kadar nefes alışından duygularından bedeninden tutun da düşüncelerine kadar her şeyini gizlemeye çalışarak varlığını hep bir korku üzerinden inşaa eden kadınlarla kıyaslandığında erkeklerin, “kadınlarla ilgili konularda” kadınalar için yeterli çözümler sunamaması doğaldır. Bu kötü ya da bir eksik bir durum değildir.

Ancak gerçekten samimiyetle erkekler kadınlarla ilgili bu tip konularda, şiddet, nefret içerikli olaylarda ve söylemlerde bir şeyler yapmak istiyorlarsa kendi içlerinde çözümler üretse çok çok daha etkili ve içten olur.

Zülfü Livaneli, biz erkekler diye başladığı bir açıklama yapsaydı ya da “erkeklerimiz” diyip eleştirilerde bulunsaydı çok daha faydalı olmaz mıydı?
Erkekler de kadın dayanışmasına katılsın kesinlikle bunun gerekli olduğunu düşünüyorum ancak erkekler kahvelerde, arkadaş gruplarında, Whatsapp yazışmalarında/gruplarında, iş yerlerinde toplantılarda kendi aralarında bu konuları gündemlerine alsalar ya mesela. İşte o günler gesle muhteşem olurdu.

Geçenlerde burda bi soru vardı; karısını aldattı bilinen biri var ailece görüşüyorduk şimdi ne yapmalıyım diye soruyordu bir erkek yazar. İşte böyle durumlarda bu adamlara yüz çevrildiğinde,

Hani geçenlerde davası süren bir olay oldu, bi erkek eski karısının özel fotoğraflarını erkek whatsapp grubunda paylaşmıştı. Düşünsenize adamın aşağılığını değil yalnız o grupta onca erkeğin duruma okey demesini ya da o herifin bunu yapmaya çekinmemesini.
İşte erkekler kadınlar için kendi aralarında -olumlu anlamda- örgütlenebildiğinde bir değişim olabilecek.
0
jimjim
(23.07.20)
AKP'ye güçleri yetmediği için Livaneli gibi güçsüz insanları eften püften sebeplerle linç ederek öfkelerini dindirmeye çalışıyorlar işte. Bi de ucuz yoldan erdem sinyallemesi.
0
plutongezegendegilmi
(23.07.20)
Kadin haklariyla ve kadinla ilgili konusan herkes evet erkek. Bu hep böyleydi bu kulturde, Osmanli´da kadin cemiyeti kurarlardi, kadin uyesi olmazdi cemiyetlerin. Ya da kadin dergilerinde erkekler yazardi. Kadinlarin kendilerine alan acmalari hep zaman aldi ve kendi beyanlarinda kendileri konustuktuktan sonra oldu bu.

Basbakan karsilastirmasi konudan sapmis. Sadece bir degiskenle biri iyi digeri kotu olmuyor.

Bakin kendinizi nasil da soz soyleyecek konumda hissetmissiniz:
"Kadınların nasıl davranması gerektiği, romantik ve cinsel hayatları, meslek seçimleri, giyim tarzları, etek boyu gibi birçok konuda, bizzat ben karşılaştığım birçok kadından daha açık fikirliyim"

Kadinlarin nasil davranmasi gerektigi hakkinda beyanda bulunmayin mesela. Acik fikirli oldugunuzu belirtmissiniz. Ben gelsem, "erkeklerin sort boyu konusunda bircok erkekten daha acik fikirliyim." desem olur mu? Ya hu bana mi duser? Erkegin iki gram akli yok mu ki kac cm sort giyecegine karar veremeyecek?
Bu konu, benim acik ya da konservatif fikrimi paylasmaya cüret edebilecegim bir konu mu acaba?

Beyanda bulunmak zorunda hissetmediginizde inanin kadinlar icin cok daha guzel bir dunya olacak. Kadinlar kendileri dusunebilirler, romantik hayatlarinin, cinsel hayatlarinin nasil olmasi gerektigini kendileri bilirler. Baska bir kaynaktan gelecek acik ya da kapali fikirlere luzum gormeden hem de.

Erkek egemen sistemin suclusu tek bir erkek olmadigi gibi, o sistemin bir gidim disina cikmaya calisan erkek de cezalandirilir. Ustun degerler, herkes tarafindan korunur, bazen de kadinlar bu degerlerin arkasina siginip var olmaya calisirlar. Bu uzay fizigi degil zaten, iki gozu ve kulagi olan her yetiskinin gozlemleyebildigi bir gercek. Bunun sucu kadinda mi yani? Saka mi, nereye el salliyoruz?

Konuyu bilen birinden ogrenelim, evet. Fatmagül Berktay´in Tarihin Cinsiyeti kitabini tavsiye ederim. Orada ulus-devlet ve toplumsal cinsiyet konularindan, o cam silen erkegin kucumsenmesi konusuna kadar bircok dusunce, fikir, akil yurutme bulacaksiniz.
0
buf-e kür
(23.07.20)
Beyanda bulunma zorunluluğu hissetmemek +1

Ataerkil düzen dediğiniz gibi hem kadını hem erkeği mağdur ediyor. Kadınların beyinleri başka türlü yıkanıyor erkeklerin de erkeklikle ilgili başka türlü yıkanıyor. Önce ve daha doğru olanı erkeklerin ataerkil düzenin onları soktuğu “erkeklik” kavramını/algısını değiştirmek. Kadınların nasıl davranacağından öte erkeklerin kadınlara nasıl davranacağını/davranması gerektiği düşünülse, doğru biçimde değiştirilse, düzeltilse daha doğru olmaz mı? Düzeni srogular tartışırken sonuçlarından değil sebeplerinden başlanmalı. Biz de kadınlar kadar mağduruz demek, sadece mağduriyete ortak olmak; hatta kadınların mağduriyetini hafifletmek (o da mağdur bu da herkes öyle o zaman normla&)ten başka bişeye yaramaz. Kaynağını kurutmak lazım. Erkekler hem birey olarak kendilerinde hem de etrafındaki erkek arkadaşlarına karşı bu değişimi başlatsa herkese faydası olacak

Soruyu sormanız çok güzel, bir çok cevap da faydalı olmuş. değerlendirip düşünün eminim bir şeyler değilecek düşünme yönteminizde.
0
rewlack
(23.07.20)
"Ya hu bana mi duser? Erkegin iki gram akli yok mu ki kac cm sort giyecegine karar veremeyecek?"

Benim dedigimin bundan farki nedir? Ben de bana mi duser diyorum, bana ne kim ne giyerse giysin, bemim umrumda olmadigi gibi soz hakkim da yok.

Kadinin etek boyuna karisan kadinlar varken bazi erkeklerin kendinde boyle bir hak gormedigini soylemeye calistim. Bunu soyleyebilmek icin bunu soylemem gerekiyor, ama soyledigimde beyanda bulunma diyorsunuz. Beyanda bulundugum sey kadinlarin ne giymesi gerektigi konusunda soz soyleme hakkimin olmadigi.

Ama sunu soylemis oldum tabii. Bazi kadinlar baska kadinlarin etek boyuna ve cinsel hayatina karisiyor, bence karismamali. Evet bu bir erkegin kadin haklari konusunda fikir beyan etmesi oldu.

Oyleyse sorum cevaplanmis oldu. Demek ki kadinlar uzerinde erkek egemen baskinin devam etmesini saglayan kadinlarin konusmaya hakki var, bu baskinin tumden ortadan kalkmasini isteyen erkeklerin hakki yok.

Bol sans dilerim o zaman. Umarim basarili olursunuz.
0
🌸fadetoreality
(23.07.20)
Abi bunca cevaptan bu mu anlaşıldı cidden?
0
rewlack
(23.07.20)
Şşt durun len kavga etmeyin :p

@fadetoreality kardeşim, söylenmek istenen benim anladığım şu;
Sen iyi güzel öyle düşünüyorsundur iyi hoş, bunu kadınlar gününde açıklamana gerek yok(konuşma yaptılar demişsin ya) sen böyle düşünüyorsan bu zihniyetle mesela iyi bir erkek evlat yetiştir, erkeklere bu zihniyetle açıklamalar yap.iyi örnek ol. Ama ben daha aydınlık ve daha doğru bakıyorum diyerek(evet bence de öyle bakıyorsun) o zaman şu kadınlarla ilgili ben de konuşayım yerine git bu demeçleri erkek arkadaşlarına ver diyolla herhalde. : ))
0
jimjim
(23.07.20)
Son bişey daha ekleyim gidiyorum :)
Ben karşılaştığım bir çok kadından daha açık fikirliyim derken yine kıyasa üstelik kadınlarla ilgili bir kıyasa düşüyorsun. (Bunu enn başta açıklamaya çalıştığım özümsenmiş ataerkil izlere veriyorum, kadın erkek hepimzde var zaten) Dediğin gibi düşünen kadınları haklı bulmuyoruz, evet zarar veriyorlar belki. Ama mesele daha doğrusunu biliyorsam onlar yerine ben konuşayım olmamalı. Mesele ben aydınlık, daha doğru değerlendiriyorum öyleyse bu iyi bakış açısını hangi platformda paylaşabilirim olmalı. Orası da denildiği gibi önce erkek, eril alanlar olmalı. Oralarda sen konuşmazsan kadınlar hiç ifade edemez kendini.

Sevgiler,
İyi günler : )
0
jimjim
(23.07.20)
"Abi benim soyledigim seyden bir hakkim oldugunu iddia ettigim mi anlasildi cidden?" diyeyim ben de. Belli ki birbirimizi anlayamadik.

- Kadinlarin ne yapacagi hakkinda bir soz hakkim yok. Bence kimsenin baskasina karisma hakki yok.
- Sen kadinlar hakkinda fikir beyan edemezsin.
- Evet ben de bunu diyorum.
- Hayir diyemezsin, kadinlarla ilgili bir sey soylemeye hakkinin olmadigini soyleyemezsin. Fikir beyan etme sus.
- ...

Boyle devam ediyoruz su an.

Acik fikirliyim derken aslinda cok iyiyim dedigimi filan mi anladiniz? Hayir, kadinlarin etek boyu beni ilgilendirmez diye dusunuyorum diyorum, insanlarin cogunun kendinde bu hakki gormesinin aksine. Bu beni kendinde o hakki goren insanlardan daha acik fikirli yapiyor. En acik fikirliyim demiyorum ki zaten, keske oyle olabilsem. Relatively diyorum.

Kadin dedigin evinde oturur diyen kadin hic mi yok? Oyle demiyor olmak beni bir parca acik fikirli bir erkek yapmiyor mu o kadinlara kiyasla? Bunu soylemek neden kadinlarla ilgili fikir beyan etmek oluyor? Kadin haklarini sadece kadinlar mi savunabiliyor yani? Tamam o zaman sorumu cevapladiniz dedigimde "bunu mu anladin cidden?" diyorsunuz. E bunu dediginizde bunu anlarim tabii, ne anlayacaktim?

Yok diyorum. Benim kadinlarin, erkeklerin ve digerlerinin kendi hayatlarini nasil yasayacaklarina dair bir sey soylemeye hakkim yok. Bunu soyleyerek de bir hakkim oldugunu degil, olmadigini acikliyorum. Bu beni ustun bir insan da yapmiyor. Daha acik nasil ifade edebilirim bilmiyorum. Hakkimin olmadigini soyledigim icin fikir beyan ettigimi soyluyorsunuz.

Ablam 2 gun once eczaneye sortla giderken ona bakip gulusen kadinlarin yanlis yaptigini soylemem kadinlarla ilgili fikir beyan etmek mi oluyor cidden? O kadinlara gore en azindan bu konuda acik fikirli degil miyim?

Kendimde baskalarinin hayatina dair soz soyleme hakki gordugum tek sey baska insanlarin daha baska insanlarin hayatina karisma hakkinin olmadigi. Buna kadinlarin, LGBT+ bireylerin ve diger sacma sapan ayrimciliga ugrayan herkesin haklari dahil. Hayvan haklari da dahil, vegan olmak icin inek ya da kuş olmama gerek yok mesela, haklarini savunuyorum cunku yanlis bir sey var ortada. Turkiye'de etnik azinlik degilim ama haklarini savunuyorum, siyahi degilim ama haklarini savunuyorum. Peki bu gruplarin eylemlerine katilabiliyorken kadinlarin eylemlerine neden katilamiyorum? (Burada herkes katilamazsin dememis, ama baska diyen kisiler var, o yuzden bu soruyu sordum.)

Kadinlar gununde ben konusayim da demiyorum tabii ki benim haddim degil. Ama bazi erkeklerin bazi kadinlardan daha acik fikirli olma ihtimali yok mu? Kadin yuruyusune o erkeklerin katilmasi bazi kadinlarin katilmasina gore hareketin gucu acisindan daha faydali olamaz mi?

Basbakan ornegi de hic absurt degil, benim sordugum soru oydu tam olarak, ama baska yerlere cekildi. Erkek dolu mecliste kadin haklari tartisiliyor elestirisi surekli yapiliyor, bir yerde kadin yonetici olursa bu bir kazanim olarak goruluyor, niye absurt bi ornek olsun?

Yani beyan edilen fikrin ne oldugundan bagimsiz olarak, beyan eden kisinin biyolojik cinsiyetine gore mi karar veriliyor? Teori boyle mi acikliyor bu durumu?

Teoriyle ilgili bir soru sordum ama nasil olduysa bu bile benim kullandigim dille, acik fikirli oldugumu soylememle ilgili bir seye donustu ve iki saattir nasil kimseyi kizdirmadan cevap versem diye ugrasiyorum. Benim sorum da rocket science degildi oysa.

Hepinize cevaplar icin tesekkur ederim ve iyi gunler dilerim.
0
🌸fadetoreality
(23.07.20)
Hocam ben tam olarak neyden rahatsız olduğunuzu anlayamadım. Eğer neden erkekler kadın hakları konusunda fikir beyan edemiyor demek istiyorsanız, bir feminist olarak neden etmesin ki tabii ki etmeli derim. Bu basit ifade özgürlüğü değil mi zaten. Teorik olarak örneğin diyelim bir televizyon programı yapılıyor. Katılımcıların hepsi erkek. O kadar kadın haklarıyla ilgili çalışan stk var bu konularda çalışan akademisyenler var programı yapanlar niye sadece erkekleri davet etmiş diye düşünürüm.

Bir de şöyle düşünelim. İşçi hakları konuşuluyor diyelim. Konuşmaya katılanların hepsi fabrikatör patron vs. Bu insanların destekleri tabii ki önemli. Ama patron işçinin yaşadıklarının ne kadarını anlayabilir. Burda patron-erkek işçi-kadın analojisi yapmıyorum ben yalnız. Taciz konusunda tacize uğramış bir erkeğin öne çıkması o kadar önemli ki, işçi yerine onu da koyabiliriz. Bu uğramayan erkeklerin empati kurmasını kolaylaştırır.

Murat Övüç daha fazla söz hakkına sahip değil. Yönelimi nedeniyle birinci elden bilgi verdiği için daha doğru şeyler söyleme ihtimali daha yüksek (tabii bu da patladı dünyadan bir haber dümdüz aptalca şeyler söylediği için ya da belki gey bile değil bilmiyorum). Bir örnek daha vereyim. Şimdi diyelim bir köy var buranın yakınına bir maden ocağı açılacak ya da termik santral kurulacak. Bunun yararı da zararı da en çok köylüye dokunacak. Burada köylünün daha çok söz sahibi olması gerekmez mi?

Bir de yarar konusu var. Açık fikirli erkek başbakanın bağnaz kadından daha yararlı olacağını söyleyemeyiz bence. Kukla bile olsa bir kız çocuğuna bu yapılabilir ihtimal dahilinde mesajı veriyorsa değerli olabilir. Ya da erkek başbakan ciddi anlamda durumu düzeltmek için politika üretiyor aktif çalışıyorsa daha yararlı olabilir. Ya da iş yapmıyor lafta konuşuyorsa ne kadar etkili olabilir. Bunu ölçmek zor.

Kadın hakları konusunda röportaj yapan adamın, kadınların kendini daha iyi ifade edebileceği ortamı yaratmayı çalışması, iş yerinde arkadaş çevresinde, röportaj vermekten daha yararlı. Bunun sistemi kırma ihtimali daha yüksek ve daha akılcı. Ama bence ilki de gayet iyi bir şey. Zaten bir konuda diyalog başlatmak o işi çözmenin ilk adımı değil mi. Neden kabul edilemez olsun. Ama kadın haklarını konuşanların ya da öne çıkanların %90'ı erkekse bu problemli. Niye böyle neden kadınlar öne çıkmıyor bunu sorgulamak lazım. Ama niye erkekler konuşuyor demem ben burda. Kadınlar neden konuşmuyor neden davet edilmiyor derim neden çekiniyor neden ortam yaratılmıyor derim.

Sizin durduğunuz yer toplumun %90'ından ilerde bir yer bence. Söyleyin gitsin insanlar alınır diye düşünmeyin anlatmadan anlaşamayız. Bu ve bunun gibi duyurular da inanılmaz değerli.
0
curious mind
(23.07.20)
Soruyu sorarken rahatsız olduğum bir şey yoktu, varsayımsal bir durum için kuramsal bir cevap arıyordum.

Gelen yanıtların bazıları rahatsız etti, çünkü yapmadığımı söylediğim şeyi yapmışım gibi eleştirildim. Kadınların etek boyuyla ilgili fikir beyan etme hakkımın olmadığını söylemek kadınların etek boyuyla ilgili fikir beyan etmek olmuyor arkadaşlar. Bunu söylemem de fikir beyan etmek olmuyor. Bunu söylemem de. Sonsuza kadar aynı şeyi tırnak içine ala ala devam edebiliriz.

Ve evet, bu kadar cinayet işlenen bir coğrafyada, erkeklerin neredeyse tamamından zaten hiç ümit yokken, kadınların da bir kısmı öldürülenler için "o da kuyruk sallamasaymış" diyorken, bu şekilde düşünebilmek açık fikirli olmak oluyor. Açık fikirli olmak bir üstünlük değil, başkasına fikir dayatmak da değil, sorgulamak ve daha iyiyi aramak, bulunca da kabullenebilmek demek.

Belli ki sorgulayabilmişim, öğrenmeye çalışıyorum, gelip size danışıyorum. Benim açık veya kapalı fikrime ihtiyacınız olduğunu söylemiyorum, size fikir vermeye de çalışmıyorum. Kendi perspektifimi, dünya görüşümü açıklıyorum ki soruyu niye sorduğum, ne demeye çalıştığım anlaşılsın.

Ben sorumun cevabını insanların ağzına laf yerleştirilmeyen, sözleri çarpıtılmayan, daha akademik bir zeminde de bulabilirim, oradan yola çıkarak kendi okumamı da yaparım. Reddit'te her konuda uzman dolu, keşke en başta orada sorsaydım. CNN Türk tartışma programı seviyesinden iyi olur en azından.

Üstelik benim hakkımda da bilginiz yok, cinsel kimliğimi bilmiyorsunuz, ne bileyim tecavüze uğrayıp uğramadığımı bilmiyorsunuz, diğer politik görüşlerimi, dinlere bakışımı, nasıl bir ortamda yaşadığımı bilmiyorsunuz. Tek bildiğiniz erkek olduğum, bunun üzerine kendi varsayımlarınızla eleştirdiniz.

Belki yine biri cevap verir, bilgilendirmeye çalışır filan. Ama zahmet etmeyin, sağ olun. İyi niyetiniz için teşekkür ederim ama buranın uygun bir ortam olduğuna inanmıyorum artık. Buna rağmen öğretmek istiyorsanız da nasıl bana WhatsApp gruplarında, kahvelerde filan, eril ortamlarda çözüm üretmemi öneriyorsanız, siz de kendi içinizde bu sorunu çözün öyleyse. Bu kadar katilin arasında, sorgulamayıp kendisi cevapları bildiğini düşünen erkeklerin ve kadınların arasında, gelip bize danışan birine niye kızıyoruz diye bir düşünün.

Teorik bir soru sordum, tekrar tekrar kadınların hayatına karışan biri olmadığımı söylemek zorunda kaldım, üstelik bunu söylediğimde de tekrar başa döndük ve kadınlara karışan biri olmakla suçlandım. Döngüden çıkamadık.
0
🌸fadetoreality
(24.07.20)
(6)

Filtre kahve hazırlarken kullanılan ortalama ölçü nedir?

matrix
Merhaba. Elbette "damak keyfini" ilgilendiren bir konu olduğundan esneklik payı vardır ama ortalamasını soruyorum. Benim bildiğim, her kupa için (ortalama bir kupa 250 ml su almakta) 2 ölçü (bunda da 1 ölçü ortalama olarak 1 yemek kaşığına denk geliyor) öğütülmüş kahve koymak şeklindeydi. Ortalaması
Merhaba. Elbette "damak keyfini" ilgilendiren bir konu olduğundan esneklik payı vardır ama ortalamasını soruyorum.

Benim bildiğim, her kupa için (ortalama bir kupa 250 ml su almakta) 2 ölçü (bunda da 1 ölçü ortalama olarak 1 yemek kaşığına denk geliyor) öğütülmüş kahve koymak şeklindeydi.

Ortalamasını da geçelim, direkt sizin şahsi ölçülerinizi dinlesem de kafidir^^
0
matrix
(19.07.20)
1 fincan için duruma göre 1,5 ya da 2 yemek kaşığı.
0
angelus
(19.07.20)
250-300ml fincan için 1,5 ölçü.
0
theseachange
(19.07.20)
klasik kupa bardak için; french press te dolu dolu 2 tatlı kaşığı , kahve makinesinde 3 tatlı kaşığı koyuyorum.
0
janavarorion
(19.07.20)
@janavarorion +1
Ben de klasik kupa için iki tatlı kaşığı koyuyorum, ideal geliyor bana.
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(19.07.20)
30 gr kahve cekirdegi - 500 ml su

v60 boyle demleniyor bizde.
0
buf-e kür
(19.07.20)
bir kupa için dolu 3 tatlı kaşığı, eğer 350ml'lik french press'in tamamını dolduracaksam 3 tatlı kaşığı.

suyu koy, 2 dakika bekle, karıştır, 3 dakika daha bekle. Bas ve dök.
0
burfak
(20.07.20)
(10)

Ülkemizde yasaklı film var miydi?

The Student
Yeşil yol öyleydi diye duymuştum ama hiç-bir kaynak doğrulamıyor. Başka?
Yeşil yol öyleydi diye duymuştum ama hiç-bir kaynak doğrulamıyor. Başka?
0
The Student
(11.07.20)
yeşil yolu trt1 veriyor. yasaklı olamaz.

ama Trainspotting i Türkiye'de vermeyeceklerini net bir şekilde söyleyebilirim :D
0
janavarorion
(11.07.20)
Yesil yol degil o yol filmidir. Yesil rengi fazla olmus, trt 6 ayda bir verir yesil yol'u.
0
baldur2
(11.07.20)
Trilyon tane yasaklı film var reis. Şu dönemde hatırlamıyorum ama darbe dönemlerinde örneğin yasaklanan filmler var. Bereketli topraklar üzerinde ilk akılla gelen.
0
allah yazdiysa bozsun
(11.07.20)
yılmaz güney'in yol filmi yasaklıydı. yeşil yol değil.
0
scudman1
(11.07.20)
Midnight Express
You Can't Win 'Em All

Ve bunlar gibi yabancıların bir şekilde Türkiye'yi konu ettiği birçok filmi yasaklamışlardır eminim.
0
fobfilm
(11.07.20)
Bakur yasaklandi, 2016 idi yil sanirim.

Düzeltme: Türkiye´nin yasak getirmesi 2015 yilindaki festivaldeymis. 2016, Avrupa festivallerindeki gosterim senesi oldugundan, o yil aklimda kalmis.
0
buf-e kür
(11.07.20)
yesil yol sinemalarda bile oynadi
0
kreatin
(11.07.20)
kemal sunal sesiyle;
alla allaa diyorum
soru norveçte mi soruluyor acaba
bu ülkede winnie the pooh yasak haberiniz var mı?

ha bu arada bir dönem kemal sunal'ın filmlerinde de yasaklamalar var.
www.youtube.com
0
jimjim
(11.07.20)
bakur
kimlik
bir gün mutlaka
yol
duvar
bahoz
karanlıkta uyananlar
bitmeyen yol
dersim 38


bunlar ilk çırpıda aklıma gelenler. onlarca film var.
0
lancelot du lac
(11.07.20)
Srpski film yasaklı. Bizim haricimizde birçok ülkede daha yasaklı diye biliyorum.
0
materyalist imam
(12.07.20)
(3)

Yağsız/Tuzsuz lezzetli bitkisel yemek var mı?

kırmızıayakkabılıgargamel
Merhabalar, Bu aralar yağsız, tuzsuz yemek yemem gerekiyor. Bir de hayvansal gıdalar yasak, ha bi de un :) Bi de tahıl :( Tuzsuz yemek yemek bana çok zor geliyor, bi anda kestiğim için sanırım. Yiyemediğim için de aç kalıyorum genelde. Bana önerebileceğiniz bir yemek var mı? Ben bu yemekleri nasıl d
Merhabalar,

Bu aralar yağsız, tuzsuz yemek yemem gerekiyor. Bir de hayvansal gıdalar yasak, ha bi de un :) Bi de tahıl :(

Tuzsuz yemek yemek bana çok zor geliyor, bi anda kestiğim için sanırım. Yiyemediğim için de aç kalıyorum genelde. Bana önerebileceğiniz bir yemek var mı? Ben bu yemekleri nasıl daha lezzetli hale getirebilirim?
0
kırmızıayakkabılıgargamel
(10.07.20)
Neredeyse bütün baklagilleri domates ya da sarımsak sosla yağsız yapabilirsiniz. Ornegin, mercimek ve pilav. Iyi bir sosla mercimege yağ gerekmez, bol domates ve biber salçası yağı gerektirmez. Pirinc ve bulgur pilavını da yağsız yaparım hep sağlık için. Tuz olayını da karabiber ve pul biber ile halledersiniz. Iyi bir baharat olursa tuz aramazsiniz.

Soya sütüne iki kaşık nişasta ekleyin. 5 dis sarımsak ve 1 demet taze soğanı tencerede yavaş yavaş pişirin krema kıvamını aliyor. Isterseniz salataya dokun, isterseniz başka yemeğe. Haşlanmış kuru baklanın üzerine bu sosu yapıp fırına da koyabilirsiniz. Beşamel olur. Ben de vegan olduğum ve kilo vermeye çalıştığım için sıklıkla bu şekilde yemek yapıyorum zaten.
0
howfaristhesky
(10.07.20)
Kortizon alirken cok uzun sure oyle beslendim. Sifir yag degil, ama az yagli besleniyordum, tuz hic yoktu. Zaten hic hayvansal gida tuketmedigim icin, tam sizinki gibi bir yeme seklim vardi.

Alisiyorsunuz, baharati bolca koyun yemeklere. Bir iki hafta sonra cok daha normal geliyor her yemek. Yaz oldugu icin bolca taze sebze ve meyve yiyin.

Salata mesela limon suyu, kekik, sumak vs. ile gidiyor. Semizotu, taze ispanak, kuzu kulagi ya da sevdiginiz yesilliklerle bir yaz salatasi
hazirlayabilirsiniz. Yag yerine ceviz, findik koyabilirsiniz.

Su tip tariflere bakin, peyniri cikartin: mutfaksirlari.com

Ben zeytinyagli dolma yapiyordum, severek yedigim yemeklerden biriydi.

Corbalardan uzak durun, onlarda tuz eksikligini hep hissettiriyor.
0
buf-e kür
(10.07.20)
sebze ızgaraları yapabilirsiniz patlıcan, kabak, biber, havuc.dedikleri gibi sarımsak baharat ekleyerek. yaz oldugu için şanslısınız bence bol meyve sebze seçenegiyle
0
ala09
(11.07.20)
(2)

1978 Ülkücü Dergiler

parcaliham
Merhaba,Bir araştırma içindeyim. 1978 yılında çıkmış çeşitli ülkücü dergileri, süreli yayınları arıyorum.‘Milli Ülkü’, ‘Bozkurt’, ‘Genç Arkadaş’, ‘Nizâmı Âlem’ ‘Hasret’, ‘Büyük Ülkü’, ‘Ülkü Ocağı’, ‘Divân’ ‘Yeni Divân’ ‘Birliğe Çağrı’ gibi çok sayıda dergi çeşitli illerde çıkarılmış ve o yılların sı
Merhaba,

Bir araştırma içindeyim. 1978 yılında çıkmış çeşitli ülkücü dergileri, süreli yayınları arıyorum.

‘Milli Ülkü’, ‘Bozkurt’, ‘Genç Arkadaş’, ‘Nizâmı Âlem’ ‘Hasret’, ‘Büyük Ülkü’, ‘Ülkü Ocağı’, ‘Divân’ ‘Yeni Divân’ ‘Birliğe Çağrı’ gibi çok sayıda dergi çeşitli illerde çıkarılmış ve o yılların sıcak ortamında yayın hayatını sürdürmeye çalışmış.

Bu konuda nadirkitap'ta da oldukça az kaynağa rastladım. Böyle bir arşive nasıl ulaşabilirim? Arşivde geçireceğim 3-4 saat araştırmama yardımcı olacaktır.
0
parcaliham
(08.07.20)
Online halleri Milli Kütüphane süreli yayinlar katalogunda yok mu diyorsunuz? Ankara Üniversitesi ya da Milli Kütüphane online arsivi sayesinde Almanya´dan bir ton arastirma yaptik, ilk basta sayfa basina ucret aliniyordu, sonra ucretsiz yapildi hatta.
0
buf-e kür
(08.07.20)
www.toplukatalog.gov.tr adresinden size en yakın hangi kütüphanelerde olduğunu bulabilirsiniz.
0
wish i could find a way to disappear
(08.07.20)
(10)

brita sürahilerinin olayı ne

nahtoderfahrung
nedir bunu 150 lira vermeye değer kılan şey? normal dışardan aldığım damacana suyu koymuyor muyum buna yine?
nedir bunu 150 lira vermeye değer kılan şey? normal dışardan aldığım damacana suyu koymuyor muyum buna yine?
0
nahtoderfahrung
(07.07.20)
yok çeşme suyunu koyuyorsun, filtreleyip damacana suyuna çeviriyor.
0
marlonbranda
(07.07.20)
yok musluk suyunu arıtıyomus
0
sizofren06
(07.07.20)
biz kahve, çay, yemek ve ütü için suyu britadan kullanıyoruz. damacanayı içmek için sadece. evde su bitince acil durumlarda içilebiliyor ayrıca. tadı fena değil.
0
xrated
(07.07.20)
Kahveye görece uygun su filtreliyor. Suyu musluktan içebildiniz ama kahve ve çay için çok sert olan yerlerde (mesela Londra) amacına iyi hizmet ediyor. (Musluk suyunu arıtmıyor. Pis, mikroplu suyu aratabilseydi Afrika’da ulaşılabilir olurdu her yerde temiz su.)
0
buf-e kür
(07.07.20)
bi olayi yok, kireci tutuyor.
0
Ley
(07.07.20)
Musluk suyu içilebilir yerlerde suyun kirecini süzüp tadını yumuşatıyor.
Londra'da yaşıyorum, herkes musluk suyu içiyor ama bana çok sert geldiği için ben brita ile süzüp öyle içiyorum. Tadını cidden yumuşatıyor.

Ama Istanbul gibi bi yerde brita ile dahi musluk suyu içilmez sanırım.
0
bir nick var benden iceri
(07.07.20)
istanbulda kullaniyorum. tadi hala les gibi. hicbir faydasi yok bence. sadece cay icin kullaniyorum.
0
buenosdias
(07.07.20)
suyun icilebilir oldugu yerde kullaniliyor daha cok soylendigi gibi. ben en son tezgahin altina karbon filtre taktirdim, kucuk bir musluktan aritip veriyor direkt. istanbulda filan karbon filtrenin kurtaracagini sanmiyorum.
0
fortisvita
(07.07.20)
Suyu gayet iyi arıtıyor illa ki damacana su ile farkı var ama içilebilir yine. Biz çay ve yemek için kullanıyoruz, çaydanlık kireç bağlamıyor kesinlikle.
0
zanutsas
(07.07.20)
Biz ofis ve evde kullanıyoruz çeşme suyunu içilebilir hale getiriyor klor kokusu vs kalmıyor suda onun dışında oturup suyu test etmedim tabi de normalde içemediğim musluk suyunu içilebilir hale getiriyor.
0
solo
(08.07.20)
(14)

Maaştaki kesintiler dünyanın her yerinde böyle mi?

atom karincanin torunu
Açtım aldığım maaştan kesintilere ve işveren maliyetine baktım, %5 sgk indirimi ile elime geçecek 55 bin lira için 92 bin lira para harcıyor işverenim. 37 bin lira devlete aktarılıyor ve bunun 23000 lirası sgk'ya aktarılıyor, gerçekten pek akıl alır gibi gelmiyor bu miktarlar, hani benim brüt ücreti
Açtım aldığım maaştan kesintilere ve işveren maliyetine baktım, %5 sgk indirimi ile elime geçecek 55 bin lira için 92 bin lira para harcıyor işverenim. 37 bin lira devlete aktarılıyor ve bunun 23000 lirası sgk'ya aktarılıyor, gerçekten pek akıl alır gibi gelmiyor bu miktarlar, hani benim brüt ücretim üzerinden ödenen bir miktar var bir de tekrar işverenin ödediği miktarlar da var ki bu kısım mantıklı gelmedi. Ve en kötüsü ne biliyor musunuz, bu paralar yok olup gidiyor, bütçeler sürekli açık veriyor.
Ben işveren olsam her sene sonunda çalışanlarıma bu hesaplamayı verir sizin elinize bu kadar geçti ama şu kadar da devleti aktarıldı derdim.

Merak ettiğim bu iş bize benzer ülkelerde nasıl, avrupa ülkelerinde nasıl?


Brüt Ücret (TL) ············ 78.021,26
Çalışan SGK Primi ·········· 10.922,97
Çalışan İşsizlik Sigortası · 780,19
Damga Vergisi ·············· 592,19
Gelir Vergisi ·············· 13.375,88
Net Ücret ·················· 52.350,00
AGİ ························ 2.648,76
Maaş (TL - ELE GEÇEN) ······ 54.998,76
SGK Payı ··················· 12.093,28
İşsizlik Payı ·············· 1.560,44
Toplam ····················· 91.675,00
0
atom karincanin torunu
(30.06.20)
selamlar,

eksisozluk.com

Bordrolu çalışan olarak ülkeyi sırtımda taşıdığımı, belimin büküldüğünü; kayrılmış, semirmiş iktidar yanlılarını taşıdığımı düşünüyorum.
Sırf bu sebepten ötürü gidiyorum zaten.
0
soulforge d
(30.06.20)
Her ulkede farkli tabi, Avrupa tek bir ulke degil ama Irlanda icin asagidaki gibi (benzer olmasi acisindan gene yillik brut 78.000 girdim. Ek olarak rakamlar evli olup olmamaniza, cocuk durumuna gore degisiyor, evliyseniz daha az vergi oduyorsunuz). Asagidaki rakamlar bekar ve cocuksuz birisi icin. Turkiye'de 78000 birimden ele gecen 52000 birim iken Irlanda'da 78000 birimden ele gecen 51000 birim (tabi dedigim gibi evlilik ve cocuk durumuna gore ele gecen miktar artiyor)

Total Income...................€78,000.00
Your Income...................€78,000.00
Loan BIK......................€0.00
Vehicle BIK (1)................€0.00
Health Insurance BIK...........€0.00
Qualifying Pension Deduction...(€0.00)
Carer Allowance ..............(€0.00)
Tax @ Lower Rate (20%).........€7,060.00
Tax @ Higher Rate (40%)........€17,080.00
Tax Credits...................(€3,300.00)
Net Tax.......................(€20,840.00)
PRSI........................(€3,120.00)
Universal Social Charge.......(€3,111.00)
Annual Net Income............€50,929.00
Monthly Net Income............€4,244.00
0
crown
(30.06.20)
Avrupada benzer sanıyorum, ama mesela Fransada yaşayan arkadaşım ayda 180 euro mu ne "kira yardımı" alıyordu devletten. Covid döneminde işsiz olduğu için de aylık bir miktar para aldı.

Devleti sana bu tür durumlarda yardım ederken görebiliyorsun yani, bizdeki gibi iban atmıyor o yüzden millet vergisini vermeye devam ediyor. (Ki orada bile tartışmalar var)
0
nhk ni youkosu
(30.06.20)
Gelişmiş ülke gibi vergi ödüyoruz ama gelişmemiş ülkeyiz :)

Aslında mesele vergi iadeleri bir yandan da, yani ben gelir vergisi ödeyerek kazandığım parayla kira ödüyorum ve o paradan da ev sahibi gelir vergisi ödüyor, bana en saçma gelen kısım böyle şeyler, bazı temel harcamaları gider olarak gösterebilmeliyiz diye düşünüyorum ama Türkiye'de bunun karşılığı AGİ oluyor sanırım.
0
🌸atom karincanin torunu
(30.06.20)
"işveren tarafına da vergi yükü biniyor", "işveren de vergi ödüyor" bakış açısı bence tamamen yanlış.

işverenin ödediği vergiyi de aslında çalışan ödüyor.

işveren ve çalışan ücret üzerinde anlaşırken;

işveren çalışanın toplam maliyetini;
çalışan ise eline geçecek net kazancı düşünüyor.

bu durumda vergiyi gerçekte kimin ödediği baya açık.
0
soulforge d
(30.06.20)
dunyanin hicbir yerinde 10 bin lira brut maasin 7 bin lirasi dogrudan ve dolayli vergilerle devlete gitmiyor.
0
baldur2
(30.06.20)
işveren olsam çalışanlarıma bu hesaplamayı veririrm demişsiniz ama çalışanın bu hesabı biliyor olması lazım zaten :)

ben yıllardır diyorum eğer çalışan bu vergiyi kendisi vermek zorunda olsaydı bazı şeylerin çok daha farkında olabilirdi, çoğu çalışan asla bilmiyor, hele net ücretten çalışanların hiç haberi yok.

körfez ülkelerinde vergi yok, devletin ihtiyacı yok çünkü, bizde milyon çeşit vergi var, daha 3-5 yıl önce Dubai ye kdv geldi, alt tarafı kdv yi anlayana kadar canları çıktı :)
0
benaslinda
(30.06.20)
Maaştaki kesintilerin daha yüksek ve daha düşük olduğu ülkeler var. Bizde maaşlı çalışanın vergisi "kaynağında" kesilir. Yani sizin elinize daha geçmeden. Dahası bu tutarı devlete ödemekle yükümlü olan patron bu işi savsaklarsa, yalan beyanda bulunursa (SGK gibi) kaynağında kesildiği halde vergini (yasal olarak yapman gereken ödemeyi) yapmamış olursun, bunun için emekliliğini alamazsın vs.
Elbette benim de içim acıyor, 18 yaşımdan beri çalışarak kaynağından vergi ödüyorum ancak bu vergiler bana ne sağlık ne de eğitim olarak geri gelmedi. Vergimin üzerine özel sağlık sigortası, vergimin üzerine çocuğumun özel okul masrafı ve yine vergimin ve SGK kesintimin üzerine özel emeklilik sigortası yaptırıyorum. Çünkü devlet hastanelerinde tanıdığın olmazsa aylarca bir ultrason için beklersin, devlet okullarının kaliyesini görüyorum ve özel emeklilik sigortası yaptırmazsam emekli olduğumda şimdiki sosyal olanaklarımın 5'te birini bile karşılayamam. Bütün bu kalemler diğer pek çok ülkede çalışanın vergi yükünü azaltıcı kalemlerdir. Masraf gösterip vergiden düşme imkanınız vardır. Burada mahdumları ve zevceleri ve dahi diğer zevatı besliyoruz...
0
SiyamkedisiZorro
(30.06.20)
Fransa; brüt maasimin %78'i elime geçiyor. Üstüne normalde maaşına göre gelir vergisi var. Yalniz sirf bu taraftan bakarsan eksik olur.

-esim calismadigi için normalde aylik 250 euro olan gelir vergim 30 euroya düşüyor. Cocugum olsa daha da az olurdu.
-gelirin azsa kira yardimi alıyorsun.
-cocuk varsa cocuk yardımı aliyorsun.
-su an 2011den once piyasaya sürülmüş dizel araban varsa misal ornek; renault cliom var 2006 dizel. Gidip suzuki swift hybrid alirsam 12bin euro fiyati, devlet bana arabamı hurda/geri donusume vermek sartiyla 3bin euro veriyor. Arabayi satsam 1.5-2bin anca eder.
-yeni yapilan 300bin euro değerinde ev alirsam devlet vergi iadesi olarak 6-7 yilda totalde 56bin euro vergi iadesi veriyor.
-ev is arasinda harcadigin benzini bile vergi iadesi diye gösteriyorsun.
-belli yatirim araclari kullanirsan devlet verginden düşüyor.
-normalde evin vergisi vardi, bu sene son kalkiyor artık. Hayatimda Türkiye'de kalkan vergi görmedim. Az para da değil, senelik 600-700 oduyor millet.

Bunlarin haricinde 3 yila kadar işsizlik maaşı alabilirim, pandemi sürecinde kisa sureli issizlik olursa %100 maas aliyorum. Buyuk sirket oldugu icin isten cikarma olursa ilk sene %100 maas aliyorum. Bu sure bitmeden is bulursam prim veriyorlar.

Kısacası en azından fransa icin sirf bordroya bakarsan yanilirsin çünkü onu etkileyen cok sey var. Ama evet %78i her türlü gidiyor. Ama bir dakika bile durup bunlar nereye gidiyor demedim. Çünkü vergilerimin ise yaradigini görüyorum.
0
logisticsmanager
(30.06.20)
ben işinizi merak ettim. aylık 55 bin mi alıyorsunuz?
0
banacevaplazım
(30.06.20)
@banacevaplazım ve @catch the arrow sanırım eksik bilgi vermişim ama sorunun gidişatından bu ücretlerin senelik olarak yazıldığı anlaşılabiliyor diye düşünüyorum, 2020 yıllık maaşım oluyor bu hesap.
0
🌸atom karincanin torunu
(30.06.20)
soruda bu tutarın yıllık olduğu anlaşılıyor, zaten agi tutarı kümüle olarak yazılmış.
0
benaslinda
(30.06.20)
Brüt ve net arasindaki fark cok fazla, Türkiye ile karsilastirilamaz derecede. Ben devlet calisaniyim, cok yuksek vergi oduyoruz, ülke Almanya. (Boyle yazinca soylendigim, dert yandigim dusunulmesin. Bence dogru olani da bu, bursundan ekmeginden suyundan yararlandim ve sosyal duzeninden yararlanmaya devam edecegim issiz kalirsam vs...)

Örnegin brüt neredeyse 6 bin iken,net 3700 ile 3100 arasinda degisiyor bulunulan vergi klasmanina gore!
0
buf-e kür
(30.06.20)
Vergi vermeye karşı değilim, yalnızca alınan verginin doğru harcanmadığını düşündüğüm için kendimi kötü hissediyorum.

Yoksa Avrupa'da da oranlar doğrudan vergilerde benzer.

Dolaylı vergilerde çok daha düşük ama (ÖTV, alkol vs.)
0
burfak
(30.06.20)
(13)

arkadaşınız var mı?

matilda
Asılma sorusu oldu sdfkjfldfkBenim sanal oyunlarda tanıştığım ve sadece whatsapptan konuştuklarım hariç sıfır (0) arkadaşım var. Aslında çok kolay arkadaş edinen biriyim ama ortamım yok. Ofiste 3 kişiyiz. 2si erkek. Benimle yaşıt, arkadaşlık edebileceğim kimse yok. Eski arkadaşlarımın hepsi evlendi
Asılma sorusu oldu sdfkjfldfk
Benim sanal oyunlarda tanıştığım ve sadece whatsapptan konuştuklarım hariç sıfır (0) arkadaşım var. Aslında çok kolay arkadaş edinen biriyim ama ortamım yok. Ofiste 3 kişiyiz. 2si erkek. Benimle yaşıt, arkadaşlık edebileceğim kimse yok. Eski arkadaşlarımın hepsi evlendi ve kocişçi falan olup kocam izin vermiyo, kayınvalideme gidicez falan kafasındalar ve buluştuğumuzda da tek muhabbetimiz kızım kediye pisi pisi dedi, oğlumun altını değiştirirken suratıma işedi vs.
Arkadaş edinmek için bi ortamım da yok, o yüzden kendimi bazen yalnız hissediyorum. En yakın arkadaşım eşim ve her şeyi ama her şeyi onunla konuşabiliyorum ama yine de başka arkadaşlarım da olsun isterdim.
Nasıl arkadaş edinebilirim? Ve benim gibi arkadaşsız olanlar var mı? Arkadaşı olmayanlar bu durumdan ne derece memnun?
0
matilda
(25.06.20)
Komşularınızla yakınlık kurarak işe başlayın. Mesela tam da bu akşam üstü komşunuzun birine hazırladığınız yemekten bir tabak verin. Az bir kapı önü sohbeti ile başlar her şey.
0
Erva
(25.06.20)
Ben olsam komşuyla samimi olmazdım. Yaşınız 30 ve üstüyse bu genel bir problem. Couchsurfing, internations meetings gruplarını takip edin derdim ancak şu ara salgın var. En güzeli gönüllü olmak bir kuruluşta. Eşinizle beraber bile gidebilirsiniz.
0
banacevaplazım
(25.06.20)
@Erva apartmanımızın yaş ortalaması 40+ o yüzden onlarla da olmaz..
0
🌸matilda
(25.06.20)
Outdoor aktivite yapanlar, hobisi haline getiren insanlar genellikle sıcakkanlı oluyorlar. Ortam eğlenceli ve geniş oluyor. Bireysel olarak veya eşinizle katılabilirsiniz.
0
mekaniker
(25.06.20)
Hangi şehir? Burdan bulursun belki
0
olaylar olaylar
(25.06.20)
Yaş ilerledikçe eskisi gibi kolay bulunmuyor arkadaşlar ne yazık ki. Hoşunuza gidecek gönüllülük esaslı (yardımlaşma vb.) derneklerde bulabilirsiniz belki. Hem faydanız da olur.
0
greendo
(25.06.20)
Var evet. İnsan ilişkilerinde hep arayan soran taraf ben olmamama ve yakın arkadaşlarımla aynı ülkede yaşamama rağmen sağlam arkadaşlıklarım var. Bir kısmı liseden, dershaneden yani aynı alanı mecburen paylaştığım insanlardan. Ama büyük bir kısmı da hobi olarak ilgilendiğim alanlara ilgisi olan, o nedenle karşılaştığım insanlar.

Bu salgın döneminde sosyalleşmek biraz zor. Dışarıda vakit harcayabileceğiniz bir hobiniz yok mu? Öyle arkadaş bulursunuz bence.
0
buf-e kür
(25.06.20)
arkadaşım yok, çoğu zaman eksikliğini bile zor hissediyorum ama bazen dank ediyor. geçen iş çıkışı yürürken canım konuşmak istedi ve 200 kişilik rehberde bir kişiyi bile arayamadım. ama bundan memnuniyetsizlik duymak bir sonraki aşamada bana nevrotik sancılar yaşatacak gibi geliyor.

bu sebeple 5/10 nötr veriyorum memnuniyete.
0
a darkness coming
(25.06.20)
sürekli muhabbet içersinde bulunduğum arkadaşım yok ama ara sırada yazıştığım insanlar var tabi. kafam rahat çok yazışmamak güzel birşey. zaten son 2 senedir iyice kendi içime çekildim. korona morona tuzu biberi oldu :) İnsan aradığım yok ama bazen çok yalnız hissettiğinizde veya insanları beraber gördüğünüzde iç çekiyorsunuz.

eskiden zirvelere giderdim. o da yok. ben de bilmiyorum kiminle nerede tanışılır.
0
false pretension
(25.06.20)
Arkadaşım kalmadı valla. En kafa dengi olan arkadaşımla da Whatsapp'dan hoşuma gitmeyen mal mal, trol şeyler yolladığı için 8-9 ay önce iletişimi kestim. Zaten insan canlısı biri de değilim. Şikayetçi değilim açıkçası. Bazen ihtiyaç duymuyor muyum duyuyorum tabiki, görünce heyecanlandığım şeyleri falan paylaşacak birilerini arıyor insan ama çok da şart değil. Bu konuda bir girişimim yok.
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(25.06.20)
Benim de àrkadaslarim evlendi kocisci oldu :)

Aralarinda evlenince face'ten bile silen oldu. Sadece beni degil tum kizlari silmis sgdh

2 adet arkadasim var. Buna da sukur :) devir boyle cogumuz yalniziz. Onun disindakiler yazismaca. Yani bulusmayi birak telefon acip muhabbet edemem, sanal yakinlik sadece. Reelden tanidiklarim oysa ki.

Sifir arkadas diyorsun ama yine evlisin o da bi sey. 1 arkadasin var gibi say. Onun cevresi yok mu? Yoksa dans kursuna falan git. Millet sevgili bulmaya gidiyor bos donuyor cogu zaman ama hemcins arkadas bulmak zor olmaz.
0
Kittie
(25.06.20)
benim sifir. ekip arkadaslari buyuklerim haric yok.

kendi basimayimdir genellikle. istanbul anadoludayim. bayagi da gencim acikcasi.

ne yazik ki boyle olunca niye sevgilisi yok falan oluyor. erkek de olsaniz etiket oluyor. bir suredir boyleyim acikcasi kafa dinliyorum ama cok fazla soru isareti kaliyor millette.

bence cevrenizden biriyle tanisma eforu sarfetmek yerine hobilerinizle eslesen kisilerin arasina karisin.

ben olsam oyle yapardim. umarim isinize yarar. istanbuldaysaniz arkadas bulursunuz.
0
baldan kaymak
(25.06.20)
Belediye kursları. Herkes sosyalleşmek için gidiyor zaten bu kurslara
0
Unde bach canim
(26.06.20)
(13)

Bir anda tüm keyfiniz kaçtığında...

neden beni sevmedin
Ve hiçbişey yapamayacak kadar da moral olarak çöktüğünde vs ne yapıyorsunuz? Anlatabildim mi bilemiyorum. Yani mesela normal sıradan bir gün, birisi size birşey diyor ve tüm keyfinizi, modunuz vs anında berbat bi hale geliyor.O anlardan birini yaşadım 15 dk kadar önce. Ve dayanamadım ağladım otrudug
Ve hiçbişey yapamayacak kadar da moral olarak çöktüğünde vs ne yapıyorsunuz? Anlatabildim mi bilemiyorum. Yani mesela normal sıradan bir gün, birisi size birşey diyor ve tüm keyfinizi, modunuz vs anında berbat bi hale geliyor.

O anlardan birini yaşadım 15 dk kadar önce. Ve dayanamadım ağladım otrudugum yerde. Allah tan evdeyim, evden çalışıyorum. Müdür bi laf dedi çöktüm adeta.

Düşünüyorum, buna bir çare bulmam lazım. Ofiste de olabilirdim ve ofise dönünce bu çok fazla olacak. Eski kız arkadaşım da orada ve yeni ayrılıkdık. İnanılmaz bir boşluk ve özlem var. Gördükçe modum düşecek biliyorum.

Belki de bundan dolayı bu kadar moralim çöktü bu olayda.

Ama bir çşare bulmalıyım. Yani bu yine tekrarladığonda, nokta atışı gibi beni direk bok gibi bi moda sokmayacak bir yöntem var mı önerebileceğiniz. Hemn şumunyap vs gibi. Tavsiyeleriniz. Tşk ederim.
0
neden beni sevmedin
(23.06.20)
öyle bir durumda sakin kalmaya ve hatanı telafi etmenin yollarını düşünmeye çalış hocam. bugün bu olayı düşünerek geçer ama yarın hiç bir şeyin kalmaz, en azından bende öyle oluyor. iş hayatında bunlar doğal şeyler. özlem mevzularında da yeni hobiler, yeni uğraşlar edin. ilgini başka alanlara yönelt. zamanla o da geçecek.
0
MtKrt
(23.06.20)
Aynı sorundan muzdarip olduğum çok zaman oluyor. Genelde bu tarz insanların dediklerine kulak asmamaya çalışıyorum ama tam anlamı ile başarılı olmak için sallamama sınırına ulaşmanız gerekiyor. Son olarak bunun için yakında iş değiştirmeyi de düşünüyorum.

Ayrıca zaman zaman şöyle de düşünüyorum kimse benden daha değerli değil. Değmeyecek insanlar için kafana taktığın şeyler sağlığına zarar verir, bir yolunu bul ve sallama.
0
kraldan cok kralci
(23.06.20)
Eger is yerinde olsaydiniz isteseniz de cok aglayamazdiniz merak etmeyin. su icip biraz dikkatini dagitacak haber oyun vs bakardiniz 5-10 dk. cokup aglamazdiniz temin ederim

Is yerinde aglamayip servisten iner inmez eve gidene kadar ve evde 6-7 saat araliksiz aglamistim hsjs
0
ala09
(23.06.20)
sanırım senede 1-2 kez böyle çok şiddetli bir kötü hissetme anım oluyor.
ben şöyle başa çıkmayı öğrendim, ne kadar kötü hissedersen hisset o his geçiyor. e madem geçeceğini biliyorum, o zaman çok da dert etmeye gerek yok. yani o anın nadiren başına gelen, gelip geçici bir durum olduğunu o anda idrak edebilmek.

''Müdür bir laf dedi çöktüm adeta'' da çok tanıdık geldi. bekle bakalım ertesi günü. negatif mi gidecek iletişimin yoksa yarın hiçbir şey olmamış gibi devam mı edecek.

üniversiteyken olmuştu. idealist bir profesörün sınavında boş kağıt verdim diye çok sinirlenmişti. en son koridorda ''öğrencilik bu değil'' diye bağırdığını hatırlıyorum. yiyip bitirmiştim kendimi öyle dedi diye. o ara çalışkan değil ama hocalarına saygılı davranmış hep de saygı görmüş bir öğrenciydim. koymuştu. fakat daha sonra çok samimi olduk o profesörle.

bi kere de deli gibi aşık olmuştum birine. ilk ve son kez. kısa bir birliktelikten sonra ayrılınca mahvolmuştum. bütün insanlar çok sönük geliyordu onun yanında. saçmalığa bak. 2 sene falan geçti. yüzünü bile tam hatırlayamıyorum şu an.

yani özetle, o kötü hissetme hali geçiyor. ne başına gelirse gelsin geçiyor.
0
juninho77
(23.06.20)
lafa bakiyorum laf mi diye sonra adama bakiyorum adam mi diye :D
hakliysa, oturup aglayip, sonra da yanlisimi duzeltmeye calisiyorum. ama genelde kisisel bi problemi olan kisilerden laf duydugum icin sallamiyorum.
0
Coma
(23.06.20)
kendi bombok hissettigimde, boyle hissetmeme sebep olan ne olursa olsun, atliyorum motosikletime, takiyorum kulakligi pervasizca gazliyorum. eve tek parca halinde vardiysam moralim duzelmis oluyor.
0
bollocks44
(23.06.20)
ömrümün ne kadar kaldığını bilmediğimi kendime hatırlatarak kendime bunun için üzmeyeceğimi telkin ediyorum. ve o an o problemi çözemeyeceğim kesin ise o dk o problemi düşünerek anımı kötü etmeyeceğimi söylüyorum ( bazen işe yarıyor bazen yaramıyor :(( )
0
kestane gürgen palamut
(23.06.20)
Bence psikolojik olarak bağışıklığın düşmüş, kendini güçsüz hissediyorsun gibi görünüyor. Belki profesyonel yardım almak çok iyi gelebilir. Şu videolara bir göz atmak da iyi gelebilir: www.youtube.com
0
1bir1bir1
(23.06.20)
İs yerinin yAnındaki otelin tuvaletine girip bir saat hickira hickira aglamistim, resepsiyondan geldiler, eger hakliysan, neden agliyorsun, umursuyorsun dediler, haksizsan da insan hata yapar, duzelir.

Burda is yerindeki insanin huyu onemli, ertesi gun hic bir sey olmamis gibi yeniden baslayabiliyor mu? Genel olarak size saygı duyup deger veriyor mu?

Yoksa bu durumlar icin firsat mi kolluyor? Ikıncisinde nihayetinde degstirmek gerekiyor isi, once veya biraz sonra.
0
gunes123
(23.06.20)
hicbir sey yapmiyorum. bu kadar zorlamaya gerek var mi acaba gercekten?

kötü bir anin, kötü oldugunu ve o günün tatsiz gececegini kabul etmek gerekiyor.

tabii ki sozerim, kizarim, eve gidip bir sarap acarim, yuruyuse cikarim, gereksiz uyurum vs. vs... ama en önemlisi o boktan duyguyu ertelemem. yasarim ve biter. ozellikle takintili bir insan olarak, bu degistirmeye calistigim bir durum, boktan durumlari kabul etmece. yoksa daha uzun süren bir huzursuzluk söz konusu oluyor.
0
buf-e kür
(23.06.20)
Mekan değiştiriyorum. Evdeysem evi toplayıp duş alıyorum. İşteysem çıkıp kahve içiyorum.
0
twelfth
(24.06.20)
arkadaslar sana kendinden kacis yollarini onermisler. hep yaptiklari sey zaten.

bu soruyu sorman bile kendinden kacisin bir yolunu bulmak istemendir. kendin hakkinda kafanda bir görüntün var, tum keyfin bu görüntne dayaniyor. biri bu dusunce yiginindan olusan görüntüne bir laf ettiginde keyfin kaciyor.

sana onerim yok. bir sey yap ya da yapma demiyorum.
0
Leonardo~Da~Vinci
(24.06.20)
Nefes egzersizleri yapabilirsin.
0
komando kani var bende
(24.06.20)
(3)

Türk yönetmen kim

4seneayniyerdeduramam
Vakti zamanında çektiği filmin başrolünde" Türkiye'de bu rolü oynayacak cesur oyuncu yoktu." Diyerek kendi oynayan bir yönetmen varmış, bir videoda bahsedildi ama açıklanmadi.... kim bu adam?
Vakti zamanında çektiği filmin başrolünde" Türkiye'de bu rolü oynayacak cesur oyuncu yoktu." Diyerek kendi oynayan bir yönetmen varmış, bir videoda bahsedildi ama açıklanmadi.... kim bu adam?
0
4seneayniyerdeduramam
(21.06.20)
Zeki Demirkubuz olabilir, Bekleme Odası filmi için söylemişti galiba.
0
epistemic_regress
(21.06.20)
Zeki Demirkubuz olabilir, çıplaklık içeren sahneler var, oynamak isteyen yok, hatta kapıcı bile oynamak istemedi bu nedenle gibi bir açıklaması vardı.

(Ciddiye almayınız. Kendisi büyük sözler söylemeyi ama giderek küçük filmler yapmayı motto edinmiş atarlı bir abimiz.)
0
buf-e kür
(21.06.20)
Zeki Demirkubuz, Oyku Karayel ile olan sahneleri nedeniyle Bulanti filmi icin soylemisti diye hatirliyorum. (film kotuydu fikrimce).
0
nefertarii
(21.06.20)
(23)

gök gürültüsü ve şimşekten korkuyor musunuz?

sorucu1
merhaba, sorum başlıkta. kaç yaşıma geldim hala çekiniyorum ya.
merhaba, sorum başlıkta. kaç yaşıma geldim hala çekiniyorum ya.
0
sorucu1
(20.06.20)
hayır ama bazen gök gürleyeceğini bildiğim halde irkildiğim oluyor.
0
sutlu nescafe
(20.06.20)
Bayılıyoruz biz evcek (kedi dahil). Bol şimşekli gök gürültülü havalarda camı perdeyi açıp pencerenin önüne diziliyoruz.
0
kobuzchu kiz
(20.06.20)
İstanbul'da, evdeyken seviyorum. disaridayken biraz rahatsız oluyorum.

köyde dağda yürüyüş/piknik yaparken hava kapanır ve gök gürlerse aklım çıkıyor. çıldırıyorum.
0
tabudeviren
(20.06.20)
çok hoşuma gidiyo.
0
spirit crusher
(20.06.20)
Küçükken korkmazdım. Neden bilmem 12-15 yaş aralığında çok korktum. Artık yalnız olsam dahi korkmuyorum.
0
black holes in the sky
(20.06.20)
ya nasıl korkmuyorsunuz bana da anlatın. bu korkumu yenemez miyim?
0
🌸sorucu1
(20.06.20)
tekirdağ'dayım, bugün sizin yaşadığınızı dün yaşadık. ilk şimşekte öyle irkilip kasıldım ki boynum tutuldu, hala düzelmedi.

eksisozluk.com
@cesario, erkeğim.
0
bruges
(20.06.20)
Korkmuyorum.

Yağmur, gök gürültüsü, şimşek, yıldırım gibi doğa olayları bana her zaman huzur vermiştir.
0
hayirsiz
(20.06.20)
Bana degisik bi guven duygusu veriyor...
0
msb
(20.06.20)
Yalnızsam korkuyorum biraz, bir yandan da seviyorum gibi
0
aquarium
(20.06.20)
korkmuyorum
0
paramolacak
(20.06.20)
korkmuyorum ve çok seviyorum.
gök gürültüsü ve şimşekli havalarda oturup izlerim bir süre.
0
attirmayin makedonun kafasini
(20.06.20)
ben korkmuyorum.

soyle dusun; neden korkalim ki? yagmur ve kar gibi normal bir doga olayi.

gecen ay mi ne, istanbul'da felaket sekilde gok gurlemisti defalarca. cami acip seyrettim, video cektim. cok guzel bence de. yalnizdim o zaman.

ha gecen gun evde 3 kisiydik, boslugums geldi birden bi simsek cakti irkildik hepimiz ama sonra gecti gitti alistik.
0
batlegolas
(20.06.20)
Aksine, aşşşşırı hoşuma gidiyor. Şöyle full ses gümmm diye bi gök gürleyince o kadar mutlu oluyorum ki. Açık ara en sevdiğim doğa olayı gök gürültüsü. Bayılıyorum yaa off hayal ettim şimdi mutlu oldum :)
0
nundu
(20.06.20)
ben çok seviyorum. yağmur ve gök gürültüsü tüm sesleri bastırır, doğanın renkleri dahil her şeyi temizler ve güzelleştirir. yağmurlu havada güven veren birisiyle çadırda kal, sen de seversin bence.
0
hasmetizm 2046
(20.06.20)
Gök gürültüsünün ürkütücü bir tarafı var ama bence ikisi de daha çok heyecan verici olaylar. Özellikle gece vakti şimşek çakması çok güzel.
0
alfred
(20.06.20)
korkmuyorum. şehirlere yıldırım düşmesi mümkün değil. neden korkayım
0
dafuq
(20.06.20)
korku degil bu. dogal bir tepki. vucut kendisinin tehlikede oldugunu dusunup irkiliyor. kendini korumak istiyor.

cekinmen gok gurlemesi kadar dogal bir sey.
0
Leonardo~Da~Vinci
(20.06.20)
evdeysem korkmam hoşuma gider. dışarıdaysam üstüme düşecek diye ödüm kopar :D
0
theseachange
(20.06.20)
@dafuq, nasıl mümkün değil abi? yıldıırım düşmesi olayı gerçekten beni benden alıyor. çocukluğumdan beri korkuyorum ben.
0
🌸sorucu1
(21.06.20)
korkunun sebebi yıldırım düşmesi ise yukarıda dediğim gibi şehirlerde mümkün değil. her yer paratoner ve paratoner görevi gören şeylerle dolu. köyde olsan anlarım da şehire yıldırım düşmez.
0
dafuq
(21.06.20)
@dafuq, hocam mesela mahalle aralarındaki her binada paratoner yok. çevresinde okul falan varsa oralarda var. paratoner varsa sorun yok mudur diyorsun?
0
🌸sorucu1
(21.06.20)
hayır, hatta mısırımızı alıp bekliyoruz, gök gürültüsünün ve şimşeğin bol görüldüğü bir yerde yaşıyorum, seviyorum ben.
0
buf-e kür
(21.06.20)
(13)

Vegan olmak

mobydick
Sizce de bir okadar güzel ve etik, ve bir o kadar da zor değil mi?
Sizce de bir okadar güzel ve etik, ve bir o kadar da zor değil mi?
0
mobydick
(19.06.20)
neyi yiyeceğini bilmek büyük bi bilinç. bu bilince ve bilgiye sahipsen zor değil. çünkü seçeneklerin azalıyor. herzaman yediğin veya yiyebileceğin şeyler daha az.

ben vegan değilim ama sebze yemeyi artırmaya çalışıyorum. ama dönüp dolaşıp aynı şeyleri yiyorum. yeni tarifler öğrenmek gerek.
0
sttc
(19.06.20)
Vegan olmamak etik dışı mı şimdi? Tam anlamadım.
0
himmet dayi
(19.06.20)
Bence değil. Kendimi standart bir hayvandan çok daha üstün görmüyorum. Sindirim sistemim hem etçil hem otçul olarak gelişmiş buna göre besleniyorum.

Neyi yemek isteyip istemediğin beni ilgilendirmez ama yeşillerim yüzünden etik değil dersen haklı bulamam seni.
0
ruzgar1
(19.06.20)
Vegan olmamak ne kadar güzel ve etik ise vegan olmakta o kadar güzel ve etik, Et yemek ne kadar zor ise vegan beslenmek te o kadar zor.

Allah beni nur içine yatırsın, toprağım bol olsun. Vegan mafyası is coming
0
paramolacak
(19.06.20)
evet öyle. iki ev arkadaşım ve kız arkadaşım vegan. bir önceki kız arkadaşım da vegandı. birbirleriyle alakaları olmamalarına rağmen böyle bilinçli insanlar arasında bulunduğum için şanslı hissediyorum çünkü tüm ömrümce bunun en etik beslenme tarzı olduğunu düşündüm. hepsine insani olarak saygı duyuyorum. ben de et tüketimimi son zamanlarda bayağı azalttım.
0
bohr atom modeli
(19.06.20)
Güzel ve etik değil.
0
bayc
(19.06.20)
Zor degil, ben olali 7 sene olacak yakinda.

Abartilip daha ulasilamaz yapilmasini sevmiyorum. Herkesin cok kolayca adapte olabilecegi bir yasam tarzi cünkü.
0
buf-e kür
(19.06.20)
ben bir süre boyunca vejetaryandım, hatta kendimi vegan olarak görmesem de bir süre vegan besleniyordum. sakin ve huzurluydum. sanırım bu sözcükle ifade etmek yanlış olmaz: dinginlik.

ama zordu. bulunduğum şehirde dışarıda bir şey yiyemiyordum mesela.
öğrenci olduğum için evde beslenmek de zordu.

sırf çevresel faktörler elverişli olmadığı için önce veganlıktan, hatta sonra vejeteryanlıktan vazgeçtim.

eğer şartlar farklı olsaydı vegan kalmaya devam edebilirdim.

etik olup olmaması hakkında yorum yapmak istemiyorum ancak yediğim eti asla ziyan etmem. süt, peynir ve yoğurt ziyan olursa çok üzülürüm.
0
biseysorcaktim
(19.06.20)
Veganlıkla etik olmanın ne alakası var? Yemek tercihine göre insanları nasıl etik ya da değil diye sınıflandırıbailiyorsunuz?

Vegan olmayı etik bulanları ben de "proteinsizlikten sağlıklı düşünmeyenler" olarak nitelendirsem, olur mu?
0
sorularimicinfeykhesap
(19.06.20)
Et girmeyen yere.... Şaka şaka
Vegan değilim hiçbir zaman da olacağımı düşünmüyorum. Eti severek yiyorum. Hatta et yemediğimde doymuyorum.
Ama veganlara büyük saygıyla bakıyorum. Sırf ben et yiyeyim diye milyonlarca canlı işkenceli bir hayat sürüp, benim için vahşice öldürülüyor. Hatta daha yumurtasındayken antibiyotiklerle canlı başka bir varlığa dönüştürülüyor. Üretim çiftliklerini gören bir insanın hala et yiyebiliyor olması etik demeyelim de vicdansızlık olarak görüyorum. Evet vicdansızım.
Bu arada ben güzel güzel arabalara binip, güzel evlerde oturup, 8 saat pembe g.tlü gibi narin işlerde çalışıp, açlık ve ölüm korkusu yaşamadan, 3 öğün en azında basit bir ekmek yiyebilirken, tüm ulaşım ve iletişim araçlarına sahip olup, en azından temiz suya erişebileyim diye Çin, Hindistan, Myanmar ve bilumum fakir ülkedeki insanlar işkence benzeri bir hayat sürüyor ve o durumdan kurtulmaları için ben hiçbir şey yapmıyorum.
Vicdansızlık konusunda yalnız mıyım?
0
rastinon
(20.06.20)
Belli vitaminlerin besin dışında takviye olarak alınması gerekiyormuş, bu kısmı bana veganligin söylendiği gibi doğal bir beslenme tarzı olmadığını düşündürüyor. Endustriyel çiftliklerin azalması, hatta kapatılması ve hayvanlarin özgürlüklerine kavuşma hedeflerine diyebileceğim bir şey yok ama vegan beslenme bizi nereye kadar götürür? Bu kısım muallak bende ve yıllarca et yemiş biri olarak birkaç yıllık veganliktan sonra kendimi nasıl hissederim, bilemiyorum. Tartışmaları bayağı merakla takip ediyorum ama, bakalım bu iş nereye varacak.
0
epistemic_regress
(20.06.20)
isa'dan sonra 2020 yılında, sömürüden uzak bir hayat yaşama hayali gercekci degil bana göre, bir burjuva avuntusu. hayvanları sömürmeyeyim diye vegan oluyor insanlar ama singapurda cocuk iscilerin ürettigi nike ayakkabilari giyiyor, sendikasiz calistirilan kadınların ürettigi giysileri giyiyor, karbon salinimi konusunda hicbir önlem alınmamis toplu tasima araclarini kullaniyor, emegi sömürülen basın emekcilerinin cikardigi gazeteyi okuyor, televizyonu seyrediyorlar.

eger veganlik etik ve politik bir secim ise, sadece yemek ile alakali bir durum degilse, bu etik ve politik bir tavri her alanda sürdürmedigi sürece iki yüzlüdür.
0
proteus
(20.06.20)
veganlıkla etiğin şöyle alakası var, hayvanlara işkence edip bir kafese tıkılmalarına neden olmuyorsun. ölecekleri zamana karar veren bir mekanizmanın devam etmesini sağlamıyorsun. yavrularıyla geçirecekleri zamana başkalarının karar vermesini, yürüyecekleri, duracakları, yiyecekleri içecekleri zamana cellatlarının karar vermesini istemiyor oluyorsun.

etik kısmı bu. yoksa bir yiyeceği başka yiyeceğe tercih etmek değil olay. veganlık da öyle basitçe et yemiyorum çünkü sevmiyorum değil. etin tadını seviyorum ama vicdanım el vermediği için yemiyorumdur. bu herkes kırmızı giymelidir çünkü kırmızıyı çok seviyorum gibi bir şey değil.
0
bohr atom modeli
(20.06.20)
(7)

Almanya'da yaşam (berlin in berlin)

syozkn
2 kişilik bir aile berlin'de aylık 6000 euro brüt ücret. ailenin diğer ferdinin henüz işi olmayacak ilk gidişte. sonradan iş arayacak. survive eder miyiz bir süre? yaşam standartlarımız nice olur acaba?
2 kişilik bir aile berlin'de aylık 6000 euro brüt ücret. ailenin diğer ferdinin henüz işi olmayacak ilk gidişte. sonradan iş arayacak. survive eder miyiz bir süre?


yaşam standartlarımız nice olur acaba?
0
syozkn
(18.06.20)
sıkıntı olmaz. yaşar gidersiniz.
0
ozdek
(18.06.20)
Miss gibi yasarsiniz dert etmeyin.
0
Boris
(18.06.20)
Berlinde en onemli sorun ev bulmak,son donem ozellikle turkiyeden cok goc aldı,bonus suriyeliler falan derken kira fiyatları,aynı şekilde ev fiyatları şaha kalktı.ama sonuçta iki kişisiniz ufak bir stüdyo bile başlangıç işinizi çözer.gayet güzel yaşanır.
0
duptıs
(19.06.20)
Baya iyi olur. Aylık 3200 nete gelir ki kira 1500 ve alti olursa rahat edersiniz.
0
lion de la Turquie
(19.06.20)
calismayan kisinin esiniz oldugunu varsayiyorum. eger oyleyse vergi sinifiniz degisecegi icin 4k net gibi bir para alirsiniz(kilise vergisi odemeyeceginizi ve ozel sigortaniz olmadigini da varsaydim). 4k'ya da oldukca rahat yasarsiniz, hic sikintiniz olmasin.
iki yil kadar once asagi yukari ayni sartlarla berlin'e geldim.
0
tannen
(19.06.20)
Sikinti olmaz mi? Hangi survive?


1.500 civarinda guzel bir daire tutabilirsiniz. Berlin son senelerde ne kadar asiri pahalilassa da, yeme-icme ve sosyallesme olanaklari hala bati Almanya´nin buyuk sehirlerine gore daha uygun.

Rahat yasanir 4.000 civari netto ile.
0
buf-e kür
(19.06.20)
1500 Euro net maaşla krallar gibi yaşıyorum, 4000 Euro netle paşalar gibi geçinirsiniz.
0
chitosan
(19.06.20)
(7)

Ev ici terlik onerisi-kadin

ala09
Merhaba, hediye olarak alinacak, rahatlik tek kriterimiz. Fiyat ust limitimiz yok. Onerileriniz icin simdiden tesekkur ederim
Merhaba, hediye olarak alinacak, rahatlik tek kriterimiz. Fiyat ust limitimiz yok. Onerileriniz icin simdiden tesekkur ederim
0
ala09
(18.06.20)
the northface in çadır terlikleri var biz ondan kullanıoz evde. çok rahatlar. üst limitim yok dediniz diye söylüyorum ama bi terlik için pahalı.
0
benaslinda
(18.06.20)
Gezer ya da ceyo.
Ciddiyim.
0
kuehles blondes
(18.06.20)
Marks and spencer tek favorim
0
photo85
(18.06.20)
Ceyo
Tek gecerim
0
65 derece
(19.06.20)
Ceyo +1
İki senedir linkteki terliği kullanıyorum, çok memnunum. Birkenstock da giyiyorum dışarıda bana göre ev için ceyo biraz daha iyi diyebilirim, daha yumuşak bir tabanı var.
www.ceyo.com.tr
0
kullanıcıadımbuolsun
(19.06.20)
en son oysho dan almıştım, çok güzel modeller vardı ben aldığımda. yumuşacık ve çok rahat, makineye atıp yıkadım ona rağmen halen sapasağlamlar.
0
isyankar tosbaga
(19.06.20)
Birkenstock aranan şey. Ev terliğinde de üstlerine yok, iki senedir giyiyorum.
0
buf-e kür
(19.06.20)
(15)

anneniz-babanız ne iş yaptığınızı ne kadar biliyor?

pati
x firmasında y pozisyonundasınızdır, onu biliyorlardır da, çalışma koşullarınızı, bir gününüzün nasıl geçtiğini, kısaca o parayı nasıl kazandığınızı ne kadar biliyorlar?mesela benim annem sadece x firmasında y pozisyonunda olduğumu biliyor, daha fazlasını anlatmıyorum, kendisi de tahmin bile edemez.
x firmasında y pozisyonundasınızdır, onu biliyorlardır da, çalışma koşullarınızı, bir gününüzün nasıl geçtiğini, kısaca o parayı nasıl kazandığınızı ne kadar biliyorlar?

mesela benim annem sadece x firmasında y pozisyonunda olduğumu biliyor, daha fazlasını anlatmıyorum, kendisi de tahmin bile edemez. bir keresinde bir müşteride çektiğim foto ve videoları göstermiştim, 'senin ne işin var burada?!' demişti. 'müşteri' demiştim. 'tamam da, burada ne işin var?!' demişti. 'e müşteri işte' demiştim. 'onu anladım da müşterinin çöplüğünde ne işin var?!?!' diye dehşete düşmüştü. halbuki benim çok hoşuma giden bir ortamdı. kendi çalıştığım ortamı da üzülmesin diye anlatmıyorum. ne iş yaptığımı pek bilmiyor yani. başkalarında durum nasıl merak ettim.
0
pati
(18.06.20)
Neredeyse hiçbir şey bilmiyorlar. Eve is muhabbeti getirmeyi sevmiyorum.
0
allah yazdiysa bozsun
(18.06.20)
Yaptigim isin sadece pozisyon adini biliyor. Bi de hangi semtte oldugunu. Adini bile bilmiyor sirketin. Bazen isyerindeki insanlardan bahsediyorum, kisi ismi duymus oluyor sadece ama o da iste o anlik aklinda kaliyordur
0
Kittie
(18.06.20)
Ben evden çalışıp ailemle birlikte yaşadığım için olayın içindeler diyebilirim, terimlere hakimler :))

(bkz: quantitative finance)
0
hayirsiz
(18.06.20)
bilmiyorlar, hic bilmediler. ilgilenmelerini isterim ne yalan soyleyeyim.

okulda hangi bolum okudugumu da bilmzlerdi. babam kacinci sinifa gittigimi bile bilmezdi.
0
yoggi
(18.06.20)
benimkiler biliyorlar, yani iş dertlerini ya da hikayelerini de paylaştığım için biliyorlar, birlikte çalıştığım kişileri falan da biliyorlar anlattığım kadarıyla. birlikte de yaşamıyorum ailemle ama bilirler yani, gündelik konuşmada anlattığım şeyler oluyor iş hayatından.
0
nimberjack
(18.06.20)
hiç bilmiyorlar. bi bok başardığım zamanlarda anneme babama şu şu oldu çok şükür işim iyi gitti diyorum, hmm iyi sevindim diyorlar.
0
trajikomix
(18.06.20)
Farkli sehirlerde olmamıza ragmen, calistigim projeleri genel olarak bilirler. Babam gelişmeleri bile sorar hatta. Daha onceden hiç asina olduklari bi sektör olmamasina ragmen sora sora baya ogrendi.
Gerci ben biraz fazla sikayetleniyorum ama genelde insanlar, davranislari, isleyis hakkinda soyleniyorum/elestiride bulunuyorum. Onlar konuya kendileri merak ettikleri seyleri sora sora baya ogrendiler.
0
a perfect lie
(18.06.20)
akademisyenim, üniversite'de bilgisayar başında çalıştığımı biliyorlar. bilgisayarda hesap yapıyoruz falan diyorum.

bu saatten sonra kuantum kimyasıyla uğraştırmayayım diye çok detaya girmiyorum. :D
0
chezidek
(18.06.20)
ik'cıyım hemen hemen 10 yıldır, babam iş görüşmeleri yaptığımı düşünüyor. mülakata girmeyeli 3 yıl olmuştur..
0
benaslinda
(18.06.20)
10 yıldır İstanbul'da çalışıyorum, korona muhabbetinden dolayı memlekete döndüm babam dün sen hangi semt te çalışıyorsun dedi :D düşün o kadar ilgililer :D
0
paramolacak
(18.06.20)
anam da plaza çalışanı, birebir aynıydı ortamımız. hatta onunki benimkinden iyiydi. sonra ben remote çalışmaya başladım, ardından o da remote'a geçti. şimdi de kod yazmayı öğrettim, sıkıldıkça küçük programlar yazıyor. baya hakim yani ne yaptığıma.
0
plutongezegendegilmi
(18.06.20)
Lisans ve Master alanlarimi babam hala bilmez. Hangi üniversitelerde okudugumu bilmez. Calistigim bakanligi biliyor, ama ne is yaptigimi bilmiyor. Babam hangi sehirde yasadigimi da bilmiyor! (Son dört senede üc sehir degistirdim, o da hakli.)

Annem de masteri nerede ve hangi alanda yaptigimi tam olarak bilmiyor. Ama calistigim is alanini biri sorsa anlatabilir genel basliklariyla.

Genel olarak benim nasil oldugumla ilgililer, nerede ne yaptigimla degil.
0
buf-e kür
(18.06.20)
Tüm detaylarını biliyolar sayemde çünkü anlatmadan rahat edemiyorum :) Kazandığımın da kuruşuna kadar biliyorlkar,onlar sormuyor da çekinip, ben söylüyorum.
0
superfluid
(19.06.20)
Anneme Her gün telefonda anlatırım iş yerinde ne yaptım nasil geçti filan. Anlatmadan rahat edemiyorum :) babama da ekstrem bir durum olunca anlatırım.
0
kaptan maydanoz
(19.06.20)
Kimya doktorası yaptığımı biliyorlar o kadar. Detaylara hakim değiller.
0
chitosan
(19.06.20)
(19)

avrupa'nın en overrated şehri

asilyis
https://eksisozluk.com/avrupanin-en-overrated-sehri--6568328?a=popular&p=8çoğunluk genelde paris demiş. coronadan önce amsterdam ve paris gittim. parisi çok beğendim ve tekrar gitmek istiyorum.gitmeden önce koku ve pislik konusunda endişeliydim ama hiç öyle bir şeye rastlamadım.siz ne düşünüyorsunuz
eksisozluk.com

çoğunluk genelde paris demiş. coronadan önce amsterdam ve paris gittim. parisi çok beğendim ve tekrar gitmek istiyorum.

gitmeden önce koku ve pislik konusunda endişeliydim ama hiç öyle bir şeye rastlamadım.

siz ne düşünüyorsunuz avrupa'nın en overrated şehri ve paris hakkında?
0
asilyis
(17.06.20)
paris avrupa'nın en kozmopolit şehri, iyi yerleri de kötü yerleri de var. bu açıdan istanbul'a benzetiyorum. hayatını istanbul'da geçirmiş biri için paris nasıl kötü geliyor anlamadım. cihangir'de boğaz manzarası izliyorsun mis gibi, 500 metre ötede tarlabaşına git aynı sidik kokusu. daha bile tehlikeli hatta, sidik olsa keşke diyorsun.

ben paris'i seviyorum çünkü büyük. istanbul'a alışmış bünyeye diğer her şehir küçük ve "turistik" geliyor. ama paris benim için yaşanabilecek bir şehir. küçük şehirleri geziyorsun bitiyor, her yerini gezdiğin bildiğin şehirde yaşamanın getirdiği bir klostrofobik his var. paris'te bunu hissetmedim, aksine yürü yürü bitmediği için "özgür" hissettirdi bana.

bu kadar büyük olan şehirlerin her noktasının "muhteşem" olmasını bekleyerek giden cahil tipler overrated buluyor genelde. 100 bin kişilik orta çağdan kalma şehirle kıyaslarsan tabii ki güzel gelmez. bastille'de de kaldım 2 gece, hani cidden kötüsünü de gördüm. ilk gece sokakta grup kavgası çıktı zenciler arasında, 2. gece otelin önündeki arabada saatlerce seks yaptı 2 genç. sidik kokusunu aldığın yerler tabii ki var, seine civarında almışlığım çok. ama roma'da da aldım o kokuyu, amsterdam'da da. bu tip detaylar bence şehre ruh katıyor, daha "gerçek" geliyor bana. halivud sahnesi isteyen müze şehirlere gitsin, burası gerçek kardeşim gerrrrçeekkk diyesim geliyor o tiplere.

benim için en overrated barcelona ama o da diğerlerine göre nispeten öyle. barri gotic(ufak bir alan şehrin geneline göre) ve belirli turistik alanları geç, kalan yerlerdeki o fazla muntazam ve ruhsuz mimari ruhumu kemirdi resmen. elle çizilmiş yollar, her yer birbirine benziyor; labirent gibi. ama denizi olması çok büyük bir artı benim için, o yüzden barcelona'da da yaşarım.
0
Bruce
(17.06.20)
Paris overrated değil. ayıp. Taş olur insan. Sadece popüler..popüler olunca gömme tepkisi yaşanmış belli ki. önemli ve güzel bir şehir paris.

En overrated şehir München.
0
AlsterWasser
(17.06.20)
Alster wasser'e katılıyorum. Paris sadece ünlü olduğu için gömülüyor. Bakmayı biliyorsanız Paris'te çok katmanlı bir tarih görebilirsiniz. Tek başına louvre'un içi ve dışı bile paris'i diğer birçok şehrin önüne koymaya yeter. Aynı şekilde Notre damme dini tarihi ve edebi açıdan çok önemli bir yapı. Ben de aynı şekilde münih'in çok abartılan bir şehir olduğunu düşünüyorum. Berlin'i tam gezemedim ama berlin de biraz abartılıyormuş gibi geldi bana.
0
stronzo
(17.06.20)
Yaşamak için güzel şehir degil acikcasi paris(ile de france hatta) Fransa'nin 1m< az kisili sehrinde yaşayan biri olarak paris'e gittigimde kalabaliktan ölüyorum.
Yalniz paris gezmek için kotu bir yer degil, nerede gezdiğine bagli. Gidip Saint denis'de kalirsan tabi sehrin guzel yanini goremezsin. Izmir'e gelen birini de arapderesinde konaklatsam o da ayni seyi der. Ailemi götürdüm ve begendiler. Ben de gezmek icin begeniyorum ama yasayamam.

Bu kisilere gore turistik olan her yer abartili.
0
logisticsmanager
(17.06.20)
Venedik olabilir; sırf gondol muhabbeti tüm şehri overrated kılmaya muktedir.

Avrupa'da gittiğim her yer bir hareketlenme yarattı ruhumda ama şöyle İskandinav böyle Viking denilen Stockholm'de hiçbir şey bulamamıştım. O açıdan Stockholm'ü de bir miktar abartılmış buluyorum.
0
vedatchilipeppers
(17.06.20)
Milano. konu kiit
0
neverletyougodown
(17.06.20)
Benim için de Milano gereksiz abartılmış bir şehir.

Paris yukarda soylebildigi gibi kalabalik ve büyük olduğu için gereksiz yere yeriliyor bence de; yoksa tek başına müzeleri bile yeter güzel bulmak için.
0
fraise
(17.06.20)
Paris diyeni çok ciddiye almamak lazım. Pisliğini ve kokusunu Parislilere sorsanız, kimse yalanlamaz zaten. Öyledir Paris. Kimse dünyanın en temiz şehri diye sevmez zaten Paris'i.

Yukarıda Münih denmiş. Bence Münih harika bir şehir, gidip görmeyi özlediğim, bir bahane bulup yılda bir iki kez yolumu düşürdüğüm bir yer hatta.


Aklıma gelen 'overrated' bir şehir yok. Ama tek bir manzara, tek bir fotoğraf ile ünlü şehirleri sevemiyorum, ikinci kez gitme isteğim olmuyor, fazla abartılmış buluyorum. Avusturya'nın ve İsviçre'nin bazı köy ve kasabaları dahil buna. Turist o instagram açılı fotoğrafı çekiyor ve bitiyor onun için o şehir.

Genellemelerden bahsedecek olursak, birçok insandan duyduğum Brüksel. Sıkıcı, kasvetli bulanı çoktur. Ben oldukça zevk alarak gezmiştim, gece hayatı hakkında çok bir bilgim yok, belki cidden kötüdür gece hayatı.
0
buf-e kür
(17.06.20)
2 defa gittim Paris’e ve keyifli değildi gezilerim. Yani sahiden çok büyük, renkli ve gezilip görülecek bir sürü yer var ama beklentiler çok yüksek olunca overrated oluyor. Benim de beklentilerim karşılanmadı fakat fırsat bulduğumda tekrar gitmek isterim.
0
but that was just a dream
(17.06.20)
overrated sehir belirleyecek kadar cok yer gezmedim avrupa'da ama paris'i cok begenmistim. guzeldi bence.

populer oldugu icin gomuluyor olabilir +1
0
exlibris
(17.06.20)
Paris'e bok atan kisiler ne bileyim cuneyt ozdemir gibi balon kisiler benim gozlemim. 30 sene bulunsam her sene ayri hayat yasayarak paris'teki kulturel zenginligi bitiremem. bu cesitlilik acisindan muhtemelen dunyanin en iyisi...

hicbir sehre balon diyemiyorum, ne bileyim bratislava benim icin sikici bir yer ama kimsenin orayi sisirdigini gormedim tabi, dolayisiyla konu disi...

Milano uzaktan bakinca kesin overrateddir gibi geliyor ama gitmedim, bi ara overrated tescili icin giderim...
0
hewit
(17.06.20)
Milano filan demişsiniz ama kimse övmüyor ki. Bulunduğu ülkenin diğer şehirlerine göre(Örnek; Roma, Floransa) sönük kaldığı için bildim bileli hep alt klasman bir şehir gibi ifade edilir. Milano demek doğru değil. Öven fazla insan yok çünkü.
0
bitchesaintshit
(17.06.20)
bitchesaintshit +1 bu arada, milano'ya ucuz bilet bulmasam gitmezdim ben de; popüler bir şehir olduğunu ve övüldüğünü düşünmüyorum. rotayı oradan başlatmışken gezeyim madem dedim, gayet beğendim. hatta daha popi olan viyana'ya tercih ederim bile. bak viyana da bence kendi klasmanında overrated sayılır. ama asıl overrated -gitmememe rağmen- venedik olabilir cidden. hatta öyle overrated algısı var ki bende, yol üstüyken bile gitmedim.
0
Bruce
(17.06.20)
başıma bir iş gelmeyecekse paris'i sevmiyorum:) üstte yazılan gibi milano, münih vs denebilir ama bu şehirler genelde çok övülen şehirler değil. paris'in imajı çok iddialı, yok romantik, yok estetik, sürekli övülen bir şehir. tek gittim, sevgilimle gittim, arkadaşımla gittim, hayran olunacak bir şey görmedim. beğenmedin de niye ısrarla gittin diyenlere, ilki meraktan, diğerleri bir nevi mecburi. turistik noktaları, yerellerin takıldığı sokaklarını gezdim. montmartre ve orsay müzesi sevdiğim yerler, tekrar gidersem de yine uğrarım. paris kesinlikle gezilmeli ama ben de abartıldığını düşünenlerdenim.
0
asteriks
(17.06.20)
@bitchesaintshit Milano nasil populer degil ya, Italya'ya gidenlerin 70i Milanoya kesin gitmistir. Sadece Turkiyedeki algisina da bakmayin tum Avrupa oraya akiyor moda, alisveris baskenti diye iyi pazarliyorlar. Kalibinin adami olmayan biri varsa kesinlikle Milano bence
0
neverletyougodown
(18.06.20)
@neverletyougodown

Popüler değil demedim ben. Yanlış okumuşsunuz sanırım. Sadece bugüne kadar kimseden ''Bence Milano, Roma ve Floransa'dan daha iyi'' dediğini duymadım. Yani seveni tabii ki çok ama öyle aman aman da övüldüğünü çok duymadım.
0
bitchesaintshit
(18.06.20)
3 senedir milano'da yaşıyorum ve avrupa'da 30'dan fazla şehir gezdim. şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki avrupa toprakları üzerinde kendisini ziyaret eden turistlere en çok ”bu muymuş mk?” dedirten şehir açık ara milano'dur.

yaşamaktan da bayağı memnunum bu arada. ama bir turiste sunduğu imkanlarla karşılaştırınca fazla büyük marka değeri
0
tejeve
(18.06.20)
Bitchesaintshit, özellikle moda, alışveriş vs için Milano oldukça övülen bir şehir. Denildiği gibi sadece Türkiye için düşünmeyin, Avrupa genelinde populerdir. Ben de ilk gittiğimde çok güzel mağazaların olduğu, moda dünyasının kalbi olan bir yer göreceğim diye gitmiştim bu övgüler sebebiyle.
0
fraise
(18.06.20)
turistik gezi kriteriyle tartisiliyorsa gittigim en vasat sehir oslo'ydu
0
hot potato
(18.06.20)
(21)

30+ kadınlar için şöyle kombinler

aramızda kalsın
https://productimages.hepsiburada.net/l/25/600-800/10129636687922.jpgSizce 30+ biri için garip mi duruyor bu tarz kombinler? Kısa tişört (göbek açık olmasa da olur) + kot Bir forumda böyle giyinen Gökçe Bahadır'a saldırmış herkes de merak ettim fikirlerinizi. ''Sen ne istiyorsan onu giy, başkasının
productimages.hepsiburada.net

Sizce 30+ biri için garip mi duruyor bu tarz kombinler?

Kısa tişört (göbek açık olmasa da olur) + kot

Bir forumda böyle giyinen Gökçe Bahadır'a saldırmış herkes de merak ettim fikirlerinizi.

''Sen ne istiyorsan onu giy, başkasının fikri önemli değil, bize göre mi hareket edeceksin'' tarzı yorumlar yazılmasın lütfen. Sizin fikirlerinizi merak ettim.
0
aramızda kalsın
(17.06.20)
bence gayet güzel
0
king lizard
(17.06.20)
Harika
0
kisa
(17.06.20)
Ben de beğeniyorum. Neresi garip ki bunun, garipse bu garipliğin yaşla ne ilgisi var?
0
vedatchilipeppers
(17.06.20)
ben boyle giyiniyorum ve boyle seviyorim. sanirim 50 yasina gelsem yine boyle giyinicem, baska turlusunu sevmiyorum.
0
in vino veritas
(17.06.20)
Sade ve rahat bir tarz, ben çok severim.
0
kostüm çok güzel prenses misiniz
(17.06.20)
bunun nesi garip kot tişört işte. valla 35imi geçtim hala böyle giyiniyorum. aynı kombini içinde rahat ettiğin sürece 60 yaşında 70 yaşında da giyebilirsin.
0
wendyangelamoiradarling
(17.06.20)
Bana ergen gibi geliyor. 28 yaşındayım ve giymem kısa tişört. Güzel durmuyor da zaten.
0
kaptan maydanoz
(17.06.20)
kötü 10 sene öncenin modası
0
ya ben lan neyse
(17.06.20)
bence şık duruyor. kadına saldıranlar da salakmış. sağlam bir göbek olmadığı sürece bu kombin bence gayet güzel.
0
golgi aygıtı
(17.06.20)
100 yaşında da giyersin ki bunu
0
i ve been mistreated
(17.06.20)
38im ve boyle giyiniyorum, garip karsilandigini bilmiyordum :-/
0
euteamo
(17.06.20)
1995 modası
0
avatar is back
(17.06.20)
Hiç garip durmaz açıkçası. Fotodaki mankene bayağı yakışmış bu arada.
0
bitchesaintshit
(17.06.20)
29 yaşındayım, göbeğimi açabilmek için diyete başladım :( şişko olmasam ben de giyerdim.
0
elorelia
(17.06.20)
Kilo sorunu yoksa her yasta olur
Gayet de guzel bi tarz. Sade ve hareketli

Ayrica su 30 ustu kadinlari elestirenler de hep 18-23 arasi falan insanlar. Bunlarin kendileri 30 olunca birden o yas gozlerine kucuk gelir eminim. Sanki hep 20 kalacaklar
0
Kittie
(17.06.20)
kot tişört giymenin de yaşı mı olurmuş? +1
0
peki madem
(17.06.20)
29 yaşını bir gün geçince tüm kıyafetleri verecek miyiz?

Bence garip durmuyor, standart bir kombin işte. Göbeği açık olmayan halini 70li yaşlardaki kadınlarda görüyorum hatta.
0
buf-e kür
(17.06.20)
bahsettiğiniz forum kadınlara özgü bir forum mu? kadınlar kıyafetlerde kusur bulmaya daha eğilimli :)

bu kıyafet türkiye'de modern erkeklerin %97,4'ünü rahatsız etmeyecek bir kıyafet.

ben de gayet güzel buldum.
0
tabudeviren
(17.06.20)
29 yaşındayım, serbest günlerimde böyle giyiniyorum. Uzun tişört sevmiyorum. Göbeğim olmadığı sürece 2 sene sonra da aynı şeyleri giyerim muhtemelen.
0
kestane gürgen palamut
(17.06.20)
Bence bu kombin güzel değil.

Çizgili kısa tişörtler cidden ergen gibi duruyor. Ama mesela bir adet tığ işi firil firil askılı hafif kısa bir bra olsa ne giyilir.
0
mobydick
(17.06.20)
Göbek açmak opsiyonel ama kot tişört'ün yaşı mı olur ya :S
0
synesthesia
(18.06.20)
(15)

kendinizi "açlıkla terbiye etmek" size bir haz veriyor mu?

Bruce
if yapıyorum 2,5 senedir ama ara ara bozuluyor bu, özellikle cheat günlerden sonraki gün düzene sokma aşamasında " açlıkla boğuşuyor " oluyorum bazen.bazen fark ediyorum ki cidden açım, hani açlıktan mide bulanır ya, o seviye. yeme saatime de çok var. sonra bir kahve yapıp acı acı içiyorum, midem bi
if yapıyorum 2,5 senedir ama ara ara bozuluyor bu, özellikle cheat günlerden sonraki gün düzene sokma aşamasında " açlıkla boğuşuyor " oluyorum bazen.

bazen fark ediyorum ki cidden açım, hani açlıktan mide bulanır ya, o seviye. yeme saatime de çok var. sonra bir kahve yapıp acı acı içiyorum, midem bi tuhaf oluyor. resmen bağırıyor " yav ben sana kahve mi dedim, KARBONHİDRAT VER BANA KALORİ VER " diye; sızlıyor. böyle dedikçe basıyorum acı kahveyi, " nihahaha " diye gülüyorum gözlerinin içine baka baka...
bu da bana tuhaf bir haz veriyor. bilinç üstünde bunu " afferim oğlum bak ne güzel disiplini bozmuyorsun " hissi var ama acaba alttan alta mazoşistlik de barındırıyor gibi. öyle mi?

benim yeme bozukluğum vardı, hala da var aslında; yemek yemeyi bir ödül ve keyif işi olarak görüyorum. moralim bozuksa güzel bi junk food gömüyorum, kendimi iyi hissediyorum. ya da çok stresli bir gün sonrası sağlıklı da olsa, şımartacak şeyler yemeyi istiyorum. bununla ilgisi var sanki bu "kendime ceza veriyor olma" durumumun; deli doktorları bi yorum yapar artık...

size de oluyor bu böyle şeyler? nasıldır yemek yeme ile ilişkiniz?
0
Bruce
(15.06.20)
işe giderken olmuyor da evde olduğum zamanlar if yapıyorum. o zamanlarda da öyle cezaymış mazoşizmmiş hiç senin gibi hissetmiyorum. yani sabah 9 akşam 5 arası yiyorum, akşam 9'da acıkırsam "şu saatten sonra yemek yenmez" diyorum kendime en fazla, ki if yapmadığım zamanda da o saatte yemek yemem.

yemek yemeyi (ama her yemeği değil) çok severim, kesinlikle keyif için yerim. moralim bozuksa neşelenmemin kesin yolu çok sevdiğim bir şey (mesela katmer) yemektir. birini teselli edeceksem aklıma ilk gelen sevdiği bir şeyi yedirmek olur. yemekle ilişkim bu. sağlığım için dikkat ediyorum ama öyle kendime acı çektirip keyif almam :)
0
pati
(15.06.20)
18-19 yasimda birkac kasik yogurt yiyerek gun geciriyordum, yeme bozuklugum vardi. O zaman cok ac sekilde yataga girince kafam rahat uyuyordum, dogru bir sey yaptigimi saniyordum. Kesinlikle mazosistce, katiliyorum.

Yemek yemeyle iliskim hala biraz takintili, tam olarak saglikli bir iliski degil. Emotional yemek hala hayatimda var, ama durum eskisinden cok daha iyi.

If takintili yeme bozuklugu icin cozum olabiliyor aslinda, su saatte kahvalti su saatte son yemek, tamamdir diyerek bitirebiliyorsunuz günü.

O ac karnina sert kahveler cok kotu geri donuyor. Kramptan iki buklum olunca pek haz alamiyorum ben. O nedenle daha hafif bir IF yapiyorum 15 saatlik.
0
buf-e kür
(15.06.20)
Deli doktorları? Midenin gözlerinin içine baka baka gülmek? Ver bana kaloriyi diyor, basıyorum acı kahveyi...

Allah kabul etsin çok korkunç ve tuhaf Bi duyuru, üslup filan daha korkunç. Çok şükür bana olmuyor böyle şeyler. Derdin neyse onu bulup çözersin inş, anlatımın bile sanki korkutmak için kurgulanmış. Kulağımda acayip rahatsız edici Bi ses tonuyla canlandırarak okudum.
0
snape i başından beri tanırım
(15.06.20)
If yapmak, cheat günleri, bunlar nedir? Bilgi aldığınız ve kültürlendiğiniz ortamları değiştirin bence, tuhaf etkileri olmuş :(
0
snape i başından beri tanırım
(15.06.20)
İf bir diyet değil, beslenme biçimi. Gıda sektörü üç öğün yalanını ortaya attı filan der genelde if savunuculari. E 2.5 senedir if yapan insan halen açlık hissediyorsa, düzene alişamamişsa boşuna savunuluyor bence.
0
elorelia
(15.06.20)
@elorelia, if yapan insan 20 saat yemek yemezse açlık hissetsin bi zahmet ya? bahsettiğim durumun if'in faydasıyla ilgisi yok ki.
ben 12-20 saatlerinde yiyorum. ama mesela pazar 4'te bişey yiyorum dışarıda, sonra yemiyorum ertesi gün 12'ye kadar. 12-8'e alıştırdığım için düzenim bozulmasın diye yapıyorum bunu. konunun if'le alakası yok yani.
0
🌸Bruce
(15.06.20)
yemeği ödül ve keyif işi olarak görme konusu bende de var.
bu aslında kötü bir şey çünkü öyle olduğu için o cheat dayler falan araya giriyor ve bu if yaşam tarzına dönüşemiyor.
çünkü if yaşam tarzı olduğunda istediğinizi yiyemeyince sanki hayattan da zevk alamıyorsunuz, disiplinli yaşıyorsunuz, o yüzden arada es verip zevk alıyorsunuz gibi bir durum oluşuyor.
yani sizin asıl yaşam tarzınız ve keyif alma şekliniz if değil, junk ya da her neyse onu yemek üzerine kurulu.
aslında tersi olduğunda, yani gerçek yaşam tarzınız ve zevk aldığınız, sizi tatmin eden süreç "if" olduğunda, cheat'e ihtiyaç duymuyorsunuz çünkü zaten junk food'dan da zevk almıyorsunuz.

en azından bendeki mekanizması böyle işliyor.

açlıkla terbiye etmek haz vermiyor, hafiflik hissi iyi hissettiriyor diyebilirim.
ama demek istediğinizi anlıyorum.

açlıkla terbiye etmek de bedene "kötü davranmak" ve bir nevi değersizlik, cezalandırma aslında.

edit:
if'i kavram olarak kullandım.
yani if yerine koyulabilecek herhangi bir düzen, disiplin, akım vb. olabilir.
0
blatta hiberna
(15.06.20)
6 aydır falan kahvaltıyı atlayarak gayriresmi if yapıyorum.

cuma günü 17:30'da akşam yemeğini bitirdim, bişey yemedim sonra.

cumartesi 12'de bisiklete gittim. 50 km çok sayılmaz. cuma akşamından beri yediğim ilk şey cumartesi 15:30'da dondurma oldu.

tabii bisiklette yanımdaki arkadaş "deli herhalde bu" diye düşündü bu süre boyunca da, bende hiç bir sıkıntı olmadı. hatta akşam yemeğini çok yiyeyim o kadar bisiklet sürdük acıkmışımdır diye, zorlamam gerekti kendimi.

bu sürede vücut açıkçası şeker meker istemedi. alışkın herhalde artık.
0
ron dennis
(15.06.20)
Sizin kadar uzun süre olmasa da aylarca if yaptım. Ben çok yoğun açlık bastırınca ne kadar sağlıklı bir iş yapmakta olduğumu düşünerek motive oluyordum, uzun süre çok sıkı bir şekilde sürdürdüm bu düzeni. Gelen açlık hissinin aç olduğum anlamına gelmediği yönündeki fikrim sebebiyle yememeyi sürdürmem cezalandırma davranışına girmiyordu bence. Buna karşılık, ifi bozmamayi zihni terbiye etme kategorisinde görebiliriz.
0
Olive
(15.06.20)
Ben uzun süreli açlıkları, daha doğrusu uzun süreli açlıkların vücutta yarattığı değişimleri seviyorum, uzun yıllardır da yeme düzenimi bu şekilde oluşturdum 20 saat 24 saat 36 saatlik açlık periyotları bana çok doğal geliyor, çok çok ağır antrenman yapmamışsam app. uyarısı gelene kadar o kadar saat yemek yemediğimi fark etmiyorum bile. Senin tersine açlığın kendisi bana ödül gibi geliyor sanırım.
0
angelus
(15.06.20)
veriyor
0
anais
(15.06.20)
evet kafasına kafasına vuruyorum sık sık. iki üç gün yemiyorum. "yemek mi? ölümlüler için o" tribine falan giriyorum ikinci günden sonra.

iyidir iyidir.
0
alperz
(15.06.20)
Uzun sureli klasik if yani 16-8 rutinin haline geldiği için bünyenin değişikliğe ihtiyacı olabilir, ben olsam cheat yapmadan önce 24 saatlik İF yaparım bir de açlığın 23. Saatinde temiz bir kardiyo direnç antrenmanı sonrası daha da süper gider. bu şekilde klasik yöntemden çıkıp ara ara farklı zaman dilimleri ile daha keyifli ve renkli bir diyet zamanlaması oluşturabilirsin, ben şahsen haftada duruma göre rutinden çıkıp 1-2 kez 24 ve ayda bir ya da yılda 1-2 36 saat civarı if taraftarıyım. Acı kahve candır, bulletproof gibi kahveyi yumuşatma ve kalorilendirme olaylarına girme derim. İnan bana, devamlı 16-8 ve belli öğün sayısı pek sıkıcı, asker gibi takılmanin alemi yok, sen iyisin yine bir de yıllarca kalori hesaplayan manyaklar var, daha ne tipler var...
0
candanag
(15.06.20)
Mideni eline alman yakındır.
0
adivar
(15.06.20)
açlık iyidir
0
ShadowOfMoon
(15.06.20)
(6)

Lindt çikolata

ırene adler
>>Ekşide zaman zaman baslıkları olur. Türkiyedeki abur cuburların kalitesizliği malumunuz. Son zamanlarda bu kalitesiz ürünler iyice pahalandı bir de. Markaların da bu konuda stratejileri var, mesela Algidanın İngilteredeki dondurmalarında Türkiyedekilere kıyasla süt oranı çok daha fazlaymış. Kullan
>>Ekşide zaman zaman baslıkları olur. Türkiyedeki abur cuburların kalitesizliği malumunuz. Son zamanlarda bu kalitesiz ürünler iyice pahalandı bir de. Markaların da bu konuda stratejileri var, mesela Algidanın İngilteredeki dondurmalarında Türkiyedekilere kıyasla süt oranı çok daha fazlaymış. Kullanılan yağlar,kakao cekırdekleri vb oranları da çok degısıklık gosterıyordur.


Abur cubur tükettiğim zamanlarda genelde yurtdışı ürünlerini tercih ederim. Genellikle Almanya, İsviçre civarından giden olursa sipariş veririm. Türkiyede Macrolarda ve şarküterilerde satılan ''Lindt'' diye bir marka var. Nedense sadece lindt ve bazen de ritter sport görüyorum buralarda.


Benim sorum şu: Lindt çikolata markası olarak nasıl görülüyor Avrupada? Kimsenin yüzüne bakmadığı düşük kalitede çikolatalardan biri mi? Sanki Avrupada baya ucuz olanları kur farkından dolayı burda bize iteliyorlar gibi. Bu konuda bilgisi olan var mı? Alamanyaya filan gidersek premium çikolata hissini hangi markalar verir bize?

Kamu spotu:Saglıklı ve dengeli beslenmede yeri olmayan besinler, tüketmesek daha iyi olur.
0
ırene adler
(13.06.20)
Geçen yıl Almanya'ya gidince valizimde marketten alınmış çeşit çeşit ve ucuz Lindt'le döndüm geri. Orada yaşayanlar daha iyi bilir, benim izlenimim Lindt'in kaliteli ama standart seri üretim bir çikolata olduğu yönünde. Lindor gibi premium ürünleri orada da düz çikolatasından daha pahalıydı.

www.dw.com
Şöyle bir yazı buldum şimdi, Lindt'in tadını daha pahalı çikolatalarla denk bulmuşlar, en pahalı olan Godiva son sırada çıkmış. Godiva şu an bizde Lindt'ten daha ucuz çünkü markayı Ülker satın aldı.
0
kobuzchu kiz
(13.06.20)
fena olmayan ortalama ucuz cikolata, en ucuz klasmanda degil ama bir seviye ustu.
0
hewit
(13.06.20)
Lindt İsviçre için gayet iyi bir markadır ama atölyede özel üretim olan İsviçre cikolatalari ile bir değil tabii ki; marketlerde bulunan bir marka. Bir de lindt olsa dahi seriden seriye farkediyor; özel serileri daha da farklı. Özellikle Noel döneminde çok çeşitli ürünleri çıkıyor.

Ama kimsenin yüzüne bakmadıgi, düşük kalite bir çikolata değil. Lisedeyken fabrikalarını ziyarete gitmiştik; aldıkları ödüller, ürettikleri cikolatalar çeşit çeşitti. Zaten isvicre'nin önemli markalarından biridir.
0
fraise
(13.06.20)
ortalama kalitede diyelim. bayramda vs. insanlar birbirine getirir goturur, bizdeki gorece iyi sayilan, guzel paketli ulker bayram cikolatalari gibi.

Düzgün cikolata bulmak zor bir is, supermarkette bulmak ise imkansiz gibi zaten.

Almanya´da cikolatinin icine ucuz urun katmayan, iyi icerikli GEPA ve VIVANI var. GEPA cikolatalari cok ust kalite degiller, ama VIVANI´nin her ürünü iyi. Premium bir urunu aslinda supermarkette bulamazsiniz, ancak hissiyatini gosterisli bir paketleme ile verebilir markalar.

Premium cikolata ya da truff el yapimidir, kucuk isletmeden cikar, sekerin on tane farkli halini kullanmaz.

Almanya´dan su manifaktürü tavsiye ederim, cok ust kalite kakao ve kakao yagi kullaniyorlar: www.edelmond.de
0
buf-e kür
(13.06.20)
lindt ile ilgili cevapları avrupalı arkadaşlar vermiş zaten. şahsi görüşüm tr marketlerinde bulabileceğin guylian markasının lindt'ten daha lezzetli olduğu yönünde(eşdeğer çikolata tipleri için konuşucaksak tabii). zaten belçik çikosu alp'lerin çikosunu döver bence.

istanbul'da glories var butik üretim yaptığını bildiğim kaliteli atölye olarak, bir de jadore her ne kadar pastane ürünleriyle de bilinse çikolata üretimi yapıyor. ikisinin de el yapımı olduğunu anlıyorsun, kör tadım yapsan da fark edilir seviyedeler bence. bir de gamze baş'ın çikolataları efsanedir ama seri üretim yapmıyor o, denk gelmek lazım.
0
Bruce
(13.06.20)
Lindt cok guzel bir marka ama pahali ya da luks asla degil. Pahali olanlar ya direkt el yapimi cikolatalar ya da lokal isvicre vs cikolatalari. Lindt de sonucta fabrikasyon bir ürün. Ama kalite olarak bir cok cikolatadan iyi.
0
logisticsmanager
(13.06.20)
(4)

Barmen e bahşiş var mı bizim kültürde?

Premium Hesap
Bırakıyor musunuz?
Bırakıyor musunuz?
0
Premium Hesap
(10.06.20)
Valla ayağını alıştırmayı hedefliyorsan mekana ve hızlı servis bekliyorsan 3-5 ateşlersin :)
0
superfluid
(10.06.20)
bizim kültürde bahsis vermek yok bence.

ben birkac senedir aliskanlik edindim, bir sorun cikmadiysa 10-15% veriyorum her yedigim ictigim yerde.
0
buf-e kür
(10.06.20)
Bizim kültürde düzgün hizmet anlayışı olmadığı için, hizmete karşılık bahşiş kültürü olmadığına inanıyorum.

Adam fark yaratıyorsa, işini iyi yapıyorsa bahşişi de fazlaca hak ediyordur diye düşünüyorum.

Bu sebeple, özellikle de problemlerde çözüm yaratmış, güleryüzlü ve mekana/işe artı bir değer katan çalışanlara fazlaca bahşiş vermeye çalışıyorum. %20'lere kadar çıkıyorum.
0
burfak
(11.06.20)
barmen iyiyse verirsin elbette, memnun kaldigim her yerde bahsis'i veririm mutlaka
0
sweetoffice
(11.06.20)
(4)

Amsterdam bu mevsimde nasıldır

garavel
Baktım 13 derece gösteriyor, ocak ayında gittiğimde de 13 gösteriyordu ama gittiğimde korkunç soğuktu. Şuan hala montla mı geziliyor uzun kollu kazak vs?
Baktım 13 derece gösteriyor, ocak ayında gittiğimde de 13 gösteriyordu ama gittiğimde korkunç soğuktu. Şuan hala montla mı geziliyor uzun kollu kazak vs?
0
garavel
(10.06.20)
Pantolon, t-shirt ya da ince sweatshirt ve yagmurluk/ruzgarlik giyip cikiyoruz biz. Zaten birkac gün yagmur yagar, bir hafta sicak yapar, sonra yine yagmur gelir, oyle gecer yaz kuzeyde. Hala demeyin, gecen haftalarda cok sicakti hava.

13-15 derecede zaten kimse titreyerek gezmiyor eger cok sicak bir iklimden gelmiyorsaniz.
0
buf-e kür
(10.06.20)
kisiye gore degisiyor, cok daha soguklarda tshirt ve yagmurluk tarzi ile usumuyordum ben mesela ama esim donuyordu :)
0
sweetoffice
(10.06.20)
" Amsterdam bu mevsimde nasıldır" in cevabi yok aslinda. ayni hafta icinde hem klima kullanacak kadar sicak, hem de kalorifer kullanacak kadar serin olabiliyo.

genel olarak haziranda hala daha yorganla ortunuyo olmak ve mont giyiyo olmak (kislik mont olmasa da) cok anormal degil.
0
lamartin
(10.06.20)
burada asil sikinti ruzgar. kis aylari cok ruzgarli oldugu icin normal sicaklik 10derece civarinda olsa bile hissedilen cok daha dusuk oluyor. bu siralar cok fazla ruzgar yok o yuzden bildigin alisik oldugun 13derece. t-shirt ustune ruzgarlik tarzi birseyle gezinebilirsin.
0
crucio
(10.06.20)
(13)

alaman vegan kız arkadaşa türk yemeklerinden ne pişireyim

bohr atom modeli
imambayıldı düşünüyordum ama hiç yapmadım nasıl olur bilemedim. zeytinyağlı fasulye de aklımda. bunun dışında çok meşakkatli olmayan ama lezzetli ne olabilir? bir kere ezogelin çorbası yaptım. mercimek yemeği ve bir kere de kabak yemeği yapmıştım. o da bana bir türk festivalinden zeytinyağlı dolma g
imambayıldı düşünüyordum ama hiç yapmadım nasıl olur bilemedim. zeytinyağlı fasulye de aklımda. bunun dışında çok meşakkatli olmayan ama lezzetli ne olabilir?

bir kere ezogelin çorbası yaptım. mercimek yemeği ve bir kere de kabak yemeği yapmıştım. o da bana bir türk festivalinden zeytinyağlı dolma getirmişti bunu da eleyebiliriz.

yanıtlar için teşekkürler!
0
bohr atom modeli
(09.06.20)
semizotu. salatası da olur yemeği de.
0
sutlu nescafe
(09.06.20)
kısır
0
praetor
(09.06.20)
temelden başlat.
kuru+pilav+cacık
0
orijinal nick bulamadim
(09.06.20)
Borek cesitleri (ispanakli, patatesli vb) ve Ege mutfaginin pek cok uyesi olabilir.
0
crown
(09.06.20)
Kuru-pilav. Gerci en guzeli ya kuzu etiyle ya pastirmayla olur ama etsiz de idare eder. Bir de mercimek koftesi.
0
fortisvita
(09.06.20)
mercimek köftesi
bayılıyorlar bol maydonozlu soğanlı nefiss
0
wendyangelamoiradarling
(09.06.20)
Mercimek köfte,
Kısır
Ispanaklı börek
Barbunya pilaki
Tam zamanı z.y. enginar
0
SiyamkedisiZorro
(09.06.20)
Her yemek lezzetli gelir, seviyeyi cok asagidan baslatiyoruz cünkü.

Saka bir yana, semizotu genelde cok cok az biliniyor Almanya´da (portulak). Cevizli taze semizotu salatasi yapin, domates yerine cilek ekleyin. Cok Türk yemegi olmaz, ama harikadir yaz günlerinde.

Ben ispanakli borek yapiyorum, hepsi aglayarak parmaklarini yiyor.

Mercimek koftesi yine herkes tarafindan begeniliyor.

Yemek olarak, ben genelde Dogu Anadolu yemeklerini yapiyorum, eti cikartarak tariflerden. Kuru dolma ornegin! Sogan dolmasi da biraz ugrastiricidir ama cok lezzetlidir.

Narli mas salatasini da tavsiye ederim yine Dogu Anadolu mutfagindan.

Kuru domatesli salata ya da cok iyi zeytinleri kullanarak yaptiniz basit salatalar da kurtaricidir. Malzemeyi kaliteli ve taze secerseniz, cok begenilecektir. Zira Almanya tüm Avrupa kitasinin en kotu en ucuz malzemelerini topluyor, kaliteli sebze-meyve bulmak cok zor is.

Zeytinyagli barbunya yemegi gibi klasik zeytinyagli tabaklarini da yapabilirsiniz.
0
buf-e kür
(09.06.20)
mücver,
yaprak sarma
köz patlıcan salatası
köz kırmızı biberli bişeyler

genel olarak soğuk mezelerden git ve her şeyin içine ceviz+zeytinyağı+kekik bas.
0
jimjim
(09.06.20)
Mercimek çorbası
Taze fasulye
Börülce salatası
Kuru fasulye
Nohutlu pilav
Patates salatası
Gözleme

Youtube’da Chelsea Elizabeth var, vegan. En sevdiğim Türk yemekleri diye bir video yapmıştı.
0
le jeune turc
(09.06.20)
İc baklali enginar.
Zeytinyagli taze fasulye
Koz patlican salatasi
Nohut/fasulye
Turlu

Alman vegetaryan arkadasimiz gelince yaptigimiz seyler bunlar. Her seferinde bayiliyor:)
0
65 derece
(10.06.20)
Zeytin yağlı biber dolması veya kabak dolması
daha sevmeyen yabancı/türk vegan görmedim.
0
cursor
(10.06.20)
patlıcan sevdiği için imambayıldıda karar kıldım fakat önerilerinizin hepsini bir kenara yazdım hepsinin zamanla tarafımca pişirileceğine emin olabilirsiniz.

@orijinal cacığı çok severim fekat vegan sınıfına girmiyor maalesef. kuru pilavı çok sevmesem de yapabilirim bir ara.

@wendy, maydanozlu bir şey pişirmem/yapmam için maske takmam gerekir. maskelerimi bunun için harcamak istemiyorum. :p

@zorro, enginara bayılırım. bunu ben de düşündüm aslında. güzel bulabilirsem bir ara bakayım.

@buf, maş salatası bayağı güzel (ve basit) bir şeye benziyor. bunu aklımda tutuyorum.

@65 derece, köz patlıcan salatası şu hayatta fenerbahçeden sonra en sevdiğim şey olabilir ama maalesef alevli ocağım yok.

@cursor, onları yedik. ^^

hepinize tekrar teşekkür ederim. iyi günler!
0
🌸bohr atom modeli
(10.06.20)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.