Giriş
(8)

kitap satın almak için internet sitesi tavsiyesi

Gamsızız
Merhabalar Arkadaşlar.ben yıllardır kitaplarımı idefix'ten alıyorum. en eskilerden biri bildiğim kadarıyla, benim de alışkanlığım bu şekilde oluştu ve kitap alışverişlerimi hep oradan yaptım. ancak son 2 siparişimde çok ciddi sorunlar yaşamaya başladım. 1.de bunu tolere ederek mail attım ve rahatsız
Merhabalar Arkadaşlar.
ben yıllardır kitaplarımı idefix'ten alıyorum. en eskilerden biri bildiğim kadarıyla, benim de alışkanlığım bu şekilde oluştu ve kitap alışverişlerimi hep oradan yaptım. ancak son 2 siparişimde çok ciddi sorunlar yaşamaya başladım. 1.de bunu tolere ederek mail attım ve rahatsızlığımı dile getirerek iade ettim hasarlı ürünleri. 2.de direkt iade ettim ama çok sinirlendim yapılan şeye. bu tamamen minnetsizlikle alakalı bence. kitaplar direkt kutuya konmuş, o kutu bantlanmamış bile doğru düzgün, kitapların sarılması gereken pat-pat kutuya sadece konmuş, sanki sonradan kullanılacak bir şeymiş gibi. davar, patpatın amacı kargoda sorun yaşanmaması dedim ama kendi kendime ve sadece ben sinirlendim. bu sebeple de artık asla idefix'ten alışveriş yapmam.

ve soruma geliyorum. sizce en temiz iş yapan kitap satış sitesi hangisidir?
0
Gamsızız
(28.05.21)
En ucuz mudur bilmiyorum ama son aylarda en hızlısı Amazon Prime. Yılbaşından beri kullanıyorum, ertesi gün teslim edilmeyen bir siparişim olmadı. Pat pat kullanmıyorlar, kutuyu kağıtla dolduruyorlar ama şimdiye dek bir hasarla karşılaşmadım kitaplarda.
0
ireallydontknow
(28.05.21)
Babil, kidega, Kitapyurdu. Hangisi ucuzsa oradan
0
nucleon
(28.05.21)
Eganba
0
kobuzchu kiz
(28.05.21)
Eganba veya odakitap kullandım ben son bir senedir, memnunum.
0
JohnOakley
(28.05.21)
Kitapyurdundan alışveriş yapıyorum senelerdir, hiçbir sorun yaşamadım
0
data
(28.05.21)
amazon çok iyi. yeni keşfettim amazon'u ve artık hep amazon'dan alıyorum.
0
ahm1
(28.05.21)
herkese çok teşekkür ederim. burada yazılan sitelerden yana yapacağım tercihlerimi bundan sonra ^^
0
🌸Gamsızız
(28.05.21)
0
alicandan
(29.05.21)
(5)

Espresso yapmak

hold short of the runway
Merhaba,Aerobie markasının Aeropress'i çok pahalı, Epinox markasında da var ayrıca. Bir de Delter diye bir ekipman var. Bu ekipmanlarla ilgili düşünceleriniz nedir? Hangisini tercih etmeli?
Merhaba,
Aerobie markasının Aeropress'i çok pahalı, Epinox markasında da var ayrıca.
Bir de Delter diye bir ekipman var.
Bu ekipmanlarla ilgili düşünceleriniz nedir? Hangisini tercih etmeli?
0
hold short of the runway
(26.05.21)
Epinox alın geçin hepsi aynı malzeme, hepsi plastik. Aerobie alacaksanız markaya para vermiş olursunuz.
Delter bana göre gereksiz heyecan. İlk çıktığında çok gazladılar ama bildiğin Aeropress işte, dağlar kadar fark yok ikisi arasında.
Ayrıca Aeropress, espressoya daha yakın kahve çıkarır.

Zaten illa espresso içecekseniz Mokapot almayı düşünmez misiniz?
Bunlar arasında espressoya en yakın kahveyi Mokapot verir. Aeropress normal filtreye göre daha yoğun kahve çıkarır ama yine de espressoyla alakası yoktur. Ben Aeropress'i filtre kahve olarak içiyorum, elimdeki kahve aromatik bir kahveyse Aeropress'de yapıyorum biraz daha yoğun olması için. Ama yine de normal filtre içmiş oluyorum aslında.

Edit: Ayrıca Epinox da son zamanlarda güzel ürünler çıkarmaya başladı. Birkaç yıl önce ürünleri fazla taklit ve dayanıksız kalıyordu ama şu an oldukça geliştirdiler.
0
anatomik
(26.05.21)
Aeropress espresso yapmıyor. Cok seviliyor, bir ton insan kullanıyor. Bence kullanması ve lezzetli kahve yapması zor bir ekipman. Koyu kavrulmus cekirdekle calismak bence makine disinda zor. Oynamak icin alabilirsiniz, bir sürü farkli tarif var sonucta aeropressler icin.

Delter'i kullanmadım ama o da espresso yapmıyor.
0
buf-e kür
(26.05.21)
Moka pot biraz deneyim ile espressoya yakın, çok güzel ve lezzetli bir kahve verir. Youtubeda bir sürü guide bulabilirsiniz. Ben Moka pot ile o kadar güzel kahve alıyorum ki espresso makinesi almaktan vazgeçtim.
0
JohnOakley
(26.05.21)
Aeropress ile espresso yapılmıyor. Yani iki veya üç kat filtreyle basınç artırılabilir ama espresso denemez çıkan kahveye. Ama çok eğlenceli tarifler var ve güzel sonuçlar çıkıyor.

Orijinal olan ile Epinox olan arasında bariz bir kalite farkı var. Evde 5 senedir orijinal olanı kullanıyorum. İş yerine ucuz diye Epinox almıştık, iade ettik. Zaten zevk için kullanılacak bir alet olduğundan en azından işini iyi yapması önemli.
0
lancelot du lac
(26.05.21)
Cevaplarınız için teşekkür ederim. Ikea markasının mokapotu var elimde ama ortaya çıkan sonucu beğenmiyorum. Belki benim beceriksizliğimden kaynaklı da olabilir tabi. Bir de bana da kahveyi yakıyor gibi geliyor.
Aeropress güzel yoğun bi aroma veriyordu, bana göre espressoya yakın bir tat veriyor.
0
🌸hold short of the runway
(26.05.21)
(13)

24 saat yetmiyor

tuborg yesili
Aynı anda birçok şey yapma çabam sonucu bunaldım. Hem sağlıklı besleneyim, hem spor yapayım, hem işime hem yüksek lisansa odaklanayım, ama evi de temizleyeyim, e o arada gündemi de takip edeyim, aa kitap da okumadım ne zamandır derken bana resmen gün yetmiyor. Ve düşündüğüm yapamadığım şeyler kaldık
Aynı anda birçok şey yapma çabam sonucu bunaldım. Hem sağlıklı besleneyim, hem spor yapayım, hem işime hem yüksek lisansa odaklanayım, ama evi de temizleyeyim, e o arada gündemi de takip edeyim, aa kitap da okumadım ne zamandır derken bana resmen gün yetmiyor. Ve düşündüğüm yapamadığım şeyler kaldıkça kendime sinirlenip mini bir depresyon yaşıyorum. Akışına bırakıp rahat olamıyorum. Denge kuramıyorum. Ders çalışacaksam ama dışarı çıkmışsam mesela vcidan azabı çekiyorum. Ama eve gelince de yapmam gereken 15262727 tane şey olduğunu görüp seçim yapamıyorum.

Derdim ne olabilir benim? her şeye yetiştiğinizi düşünüyor musunuz ben mi abartıyorum?
0
tuborg yesili
(25.05.21)
Mükemmeliyetçilik olabilir mi?
0
EasyTiger
(25.05.21)
hayır, abartmıyorsun. ben de hem temiz hem bakımlı hem işinde iyi hem kültürlü hem sosyal hem hayatındaki kişiyle ilgilenebilen hem gündemi takip eden hem de geyik yapabilecek kadar boş muhabbetleri bilmek istiyorum. ama olmuyor hepsi aynı anda.

dönemsel olarak biri öne geçiyor bende de. mesela bu aralar beslenmeme süper dikkat ediyorum ama ev temiz değil gibi. büyük ihtimal 2 haftaya evimin sürekli temiz olduğu ama benim de yeterince okuyamadığım dönem gelecek. böyle böyle geçiyor ömür :)
0
noxell
(25.05.21)
O zaman soruma mükemmelliyetçilikten nasıl kurtulurum diye ekliyorum :(
0
🌸tuborg yesili
(25.05.21)
Ben de çok sık derim keşke gün 36 saat olsa diye.
0
Hallegadola
(25.05.21)
Valla bence ders calismamak icin bahane ariyor gibisin. Ders ve is disinda saydiklarinin hepsini yapmaya calissan max 4 saat falan gider zaten. Her gun git 20 dk temizlik yap, 1 saat kitap oku, 1 saat spor yap, 1 saat yemek yap, 20 dk gundemi takip et desen 3 saat 40 dk yapar.
0
j r r tolkien hayrani
(25.05.21)
Outsource edeceksin. Temizlikçi çağır, yemek de yapanından olsun. Benim bir arkadaş catering şirketiyle yıllık para verip anlaşmıştı, her gün 3 öğün yemeği sabahtan getiriyorlardı, mesela, böyle bir şeyler. Sana hoşlandığın şeyleri yapmak kalır.

Tavsiye istememişsin aslında, yukarıyı okuma o zaman.

Valla mükemmelliyetçilik değil, tabağında çok şey var. Mükemmelliyetçiler verimli değildir. Sen mükemmel yapayım değil de her şeye yetişeyim diyorsun. Neyse tamam oku yukarıyı.
0
stewie
(25.05.21)
Önemsiz şeyleri yapmayarak zaman yaratmak gerekiyor, başka hiçbir çözümü yok. Sadece çok önemli şeylere odaklanmaya çalış.
0
hayirsiz
(25.05.21)
Daha yeni DEHB teşhisi alan bende de aynı sorunlar var çok uzun zamandır. Bir araştırın derim. Mükemmelliyetçilik de var.
0
Mossy
(25.05.21)
Böyle giderse burnouta gidebiliyor, relax olup çok da umursamamak lazım.
0
JohnOakley
(26.05.21)
Önceliklendirme yapabilirsiniz.

Şu ikisi öncelikli, yetişirse 3.aksiyon da şu.

Yahut baktınız o gün sadece bir tanesini yapabileceksiniz. Sadece bir tanesini programlarsınız.

Bazılarını günde 2 tane 15'er dakikaya bölüp büyük parçalar olmaktan kurtulabilirsiniz. Örneğin spor temizlik.

Temizlik hsonu sabah, kitap akşam 9-10 (haftada 4) gibi bazı rutinler deneyip işe yarayıp yaramadığına bakabilirsin. Yani deney yapın.

Bir de irade için çok fazla karar alımca gün içinde irademiz azalıyor gibi bir şey dinledim. Beyhan budak youtube. İsterseniz bakın.
0
EasyTiger
(26.05.21)
marifet gün içinde 1000 tane şeyi yapmak değil, hakkıyla yapılacak 10 tane şeyi seçmek. sen 1000 şey yapmaya çalışıyorsun, hepsi de ucundan oluyor ancak.
0
roket adam
(26.05.21)
Ciddi zaman planlamasına ihtiyaç var gibi. Bence bir ajanda edinin. Yapacağınız işleri önceliklendirin ve sıraya koyun.

Tabi bir de gerçekçi olmak önemli. Yani bir gün içinde hem tez yazayım, hem evi temizleyeyim, hem sosyalleşeyim, hem spor yapayım, üstüne de işe gideyim gerçekçi değil.

Ben olsam şunu yapardım. Haftalık plan yaparım. Atıyorum bu hafta en az 10 saat teze oturmam lazım. 2 saat spor yapmam lazım. 3 saat temizlik yapmam lazım. Sonra bu saatleri günlere dağıtırım. Her gün 2 önemli konu olacak şekilde.

Atıyorum pazartesi çarşamba cuma cumartesi yarım saat spor. 2 saati doldurdun haftalık. Anterman programına göre sen ayarlarsın gün aralıklarını:)

Salı akşam yarım saat temizlik. cumartesi pazar 1 saat temizlik.

Salı perşembe 2'şer saat tez.
Cumartesi pazar 3'er saat tez gibi...
0
anten
(26.05.21)
Hem sağlıklı besleneyim,
-fazla yemeği buzluğa at
-gıda alışverişini haftalık planla
yemek işi stresi alır hoşuna giden bi şeyse, ister müzik aç ister gündemi takip et, ister bi şey dinle

hem spor yapayım,
yürüyüş de spordur, fazla iş yaparken zaten vucut enerji harcar sadece kas oluşmaz

hem işime hem yüksek lisansa odaklanayım,
-işde boş vakit yoksa y.lisans uzar normal

ama evi de temizleyeyim
-haftasonu yarım gün temizlik yeter

-e o arada gündemi de takip edeyim, aa kitap da okumadım ne zamandır derken ban resmen gün yetmiyor
bunlar da kolay yorulduğun zaman aç bir kitapp
0
bir soru sorcam
(26.05.21)
(7)

Meditasyon yapanlara birkaç soru

Mossy
Meditasyon yapmaya yeni başladım ve biraz tekniğe ihtiyacım var sanırım. Yaptığım şey şu, bağdaş kuruyorum ya da uzanıyorum bir mat üzerinde. Burundan nefes alıp ağızdan veriyorum. Nefesime odaklanıyorum. Seslere ve düşüncelere karşı koymamaya çalışıyorum. Aklımı bir düşünce meşgul edecek olursa bun
Meditasyon yapmaya yeni başladım ve biraz tekniğe ihtiyacım var sanırım.

Yaptığım şey şu, bağdaş kuruyorum ya da uzanıyorum bir mat üzerinde. Burundan nefes alıp ağızdan veriyorum. Nefesime odaklanıyorum. Seslere ve düşüncelere karşı koymamaya çalışıyorum. Aklımı bir düşünce meşgul edecek olursa bunun farkına varıp uzaklaştırmaya çalışıyorum ve tekrar nefese dönüyorum. Bazen de bir ışığın baştan ayağa bedenimde süzüldüğünü düşünmek ki bu beni ilginç bir sekilde aşırı rahatlatıyor.

Bu teknik doğru ve verimli mi ve bunun dışında siz ne şekilde meditasyon yapıyorsunuz?

Diğer sorum ne zamandır yapıyorsunuz ve ciddi bir faydası oldu mu hayatınıza? Benim başlama sebebim o kadar yoğun stress ve kaygı hissediyorum ki artık bunu kontrol edemiyorum. Bir de dikkat sorunlarım...

Aslında yeni başlayan birine verebileceğiniz her tavsiyeye de açığım. Teşekkürler.
0
Mossy
(10.05.21)
Meditopia diye bir program var; onu yükleyip ucretsiz olarak başlangıç derslerine katılabilirsiniz. Sizin yaptığınız dışında Farklı farklı yöntemleri anlatıyorlar.

Ben dönem dönem ara versem de iki yıldır yapıyorum; bana iyi geliyor.
0
fraise
(10.05.21)
iki sene olacak bunun dışında stresli iş hayatı içindekileri de sayarsak beş sene.

Meditasyonlarda tavsiye değil de sizin bedeninize iyi geleni siz bulacaksınız. Öğretilere sahip olan yolculukta olay tamamen sizle alakalı. Aslında meditasyonları yapmadan önce bazı pratikler var, bunlar da kişinin kendi yolculuğu. Keşfede keşfede. Ne zaman bu işlere girenleri görsem, pratikte zorlandığıydı. Yani beden direnç gösteriyor. Bu kırılma noktası aslında...

Bazı ufak denemeler var isterseniz konuşuruz.
0
evimin paspasi
(10.05.21)
Ağzından vermene gerek yok burnundan verebilirsin yine. Psikoloğun bana yaptırdığı meditasyonlardan biliyorum.
0
1bir1bir1
(10.05.21)
(bkz: psikolog hasan arslan)

Youtube'da çok güzel meditasyonları var. Ben de kendisinden psikolojik destek aldım, birebir tecrübem var yani. O meditasyonlara rahatlıkla erişebilirsin ve çok iyi gelecektir.
0
1bir1bir1
(10.05.21)
Merhabalar, ben 4-5 senedir meditasyon yapıyorum, bu süre içinde tam sayısını unuttum ama oldukça fazla inziva yapma şansım oldu. Tibetli hocalar, japon zen ustalari ve japon ustalardan el almış bir sürü Amerikalı ve Avrupalı hoca ile çalışma fırsatım oldu. Son yıllarda rahatlıkla binlerce saatimi meditasyona ayırdım diyebilirim.

Ben de kaygı ve anksiyete bozukluğu dolayısıyla başladım meditasyona. Eski sevgilim cok ot ve stres kaynaklı psikoza girince bu stres otla birayla çözülmüyor, çalışan ve insani dibe sürüklemeye bir şey olabilir mi bu acaba diye başlamıştım.

Meditasyona asıl önemli nokta, düşünceleri, düşüncelerin sana sattigi hikayeleri ve bunların uyandırdığı duygulari bırakmayı öğrenmek, en azından başlangıçta. Bedensel rahatlama, relax olma, ve nefes odaklı olmayı beraber yapmayı deneyin. Mesela ilk başta sadece nefesin farkında olun, nefes alıyorum, veriyorum, alıyorum veriyorum. Sonra, nefes verirken bedenin de farkında olun, bedenin her yerindeki hisleri deneyimleyin. Sonra, her nefeste, vucuttaki gergin yerleri rahatlatmaya çalışın. Bunu gözler açık yapın, nefesi burunda değil, göbekte hissedin, göbekten nefes alın. Rahatlayınca uyumayın, ayık kalın.

Biz buradaki yönlendirme ile çalışıyoruz genelde

Zazen Instruction by Shodo Harada Roshi. It is part of his book: "The Path to Bodhidharma: the teachings of Shodo Harada Roshi", translated by Priscilla Daichi Storandt, Tuttle Publishing, 2000 (pp 52-67) still-breathing.net

Burada da aynı japin usta videoda anlatıyor

youtu.be

Eğer ilginizi çekerse, Facebook'ta grubumuza katılın, "bir damla zen İstanbul"

Başlangıç için İstanbul'da Vajracaksu meditasyon dersleri veriyor, başlangıç için iyidir. vajracaksu2 at gmail nokta com

Ankara'da uzun yıllarca Tibetli ustalarla çalışmış birisi var, o da çok deneyimli birisi,
tibet-bon.blogspot.com

Bir sorunuz olursa Facebook grubunun jir watsap grubu da var, oraya yazabilirsiniz, bana telefonunuzu yollarsanız eklerim. Veya bana özelden yazabilirsiniz.
0
JohnOakley
(11.05.21)
Farkli meditasyon sekilleri var. Bir tanesini secip guzel bir kaynak bulup ondan ilerleyebilirsin. Kaynaklar disindaki cogu bilgi kulaktan dolma. Strese faydasi olur ama stresi gecirmek icin yapilacak sey bana daha cok stres kaynagi ile hesaplasmak gibi geliyor.
0
dunal
(11.05.21)
YouTube da nrg8 kanalında büyülü şifa ormanı diye bir müzik var onu varsa kulaklıkla yoksa hoparlörden dinlemizi tavsiye ederim
0
rapisa
(13.05.21)
(4)

basmati pirinci tarifi

proletarier aller lander vereinigt euch
bu pirinci tek başına yemek gibi yapmak istiyorum soslu sebzeli baharatlı falan. bildiğiniz sevdiğini güzel tarifleri bekliyorum.
bu pirinci tek başına yemek gibi yapmak istiyorum soslu sebzeli baharatlı falan. bildiğiniz sevdiğini güzel tarifleri bekliyorum.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(16.04.21)
Basmatinin espirisi uzun taneler ve kokulu olması. Bu şekilde soslu yemekte basmatiden tam randıman alamazsın. Illa soslu yemek yapacağım dersen kitchari(Google) yap, içine brokoli veya kabak ekleyebilirsin, ve yanında yoğurt.

Basmatiden nasıl randıman alırım dersen normal türk usulü yağla kavur, 1e 1.5 suyla pişir. Taneler uzayacak, kokulu uzun taneli pilav olacak. Bunu soslu yemeğin yanında servis et. Safran, kurkuma, kuru üzüm vs ile varyasyonlar yapılabilir.
0
JohnOakley
(16.04.21)
basmatiyle soslu pilav yapmanız zor ama sebzeli, baharatlı yapabilirsiniz elbette.
bununla genelde iran pilavı yapılır.
üvey babam iran asıllıydı, oradan biliyorum.

usulü, çoğumuzun normal pilav pişirme sürecinde yaptığı pirinci kavurmadan haşlamak, sonra da tereyağını demlenirken üzerine bırakmaktır.
normal pirinçten biraz daha zor haşlanır.
haşlandığını da tane tane kalan ve lapa olmayan bir pirinç olduğu için anlamak zordur.
yani "haşlanmıştır bu" demeden bir bakın.

haşlama sürecinden önce de biraz tuzlu sıcak suda bekletirseniz iyi olur.

elbette içine haşlanmış ya da kavrulmuş sebzeler ve baharatlar ekleyebilirsiniz.
genelde et yanına sade olarak veya safranla yapılır.
0
blatta hiberna
(16.04.21)
hasliyorum, ustune cikacak kadar sudan biraz fazlasini ekleyip kisik ateste pisiriyorum. Isterseniz, yanina yakisacak bir yemek de pisiriyorsaniz, safranla ya da kisnis taneleriyle pisirebilirsiniz.

Türkiye´deki pirinclere gore cok daha kisa surede pisiyor. Soslu-sebzeli seyleri yanina koyuyorum, ornegin curryli yemekleri. Sizin de oyle yapmanizi tavsiye ederim.
0
buf-e kür
(16.04.21)
Biz: Çin usulü yumurtalı pilav
0
prole
(16.04.21)
(3)

meditasyon hakkında sorularım var

aslindasorunumpsikolojik
fikir uçuşması yüzünden uykuya dalamama problemim var. bunu çözen ilaçlar var ama yan etkileri var.meditasyon beyinde hiçbir fikir oluşmayıp dingin boş boş durmasını sağlayabilirmi ? bu şekilde uykuya daha rahat dalabilirmiyim ? meditasyon yapmayı youtube videolarından öğrenebilirmiyim ? kanal tavsi
fikir uçuşması yüzünden uykuya dalamama problemim var. bunu çözen ilaçlar var ama yan etkileri var.

meditasyon beyinde hiçbir fikir oluşmayıp dingin boş boş durmasını sağlayabilirmi ? bu şekilde uykuya daha rahat dalabilirmiyim ?

meditasyon yapmayı youtube videolarından öğrenebilirmiyim ? kanal tavsiye edebilirmisiniz ?
0
aslindasorunumpsikolojik
(10.04.21)
Beynin dolu ise yine de boşaltmaz.
0
shredd
(10.04.21)
headspace çok faydalı bir uygulama, tavsiye ederim. Meditasyon asla ama asla beyinde hiçbir fikir oluşmaması değil, tam tersine oluşmasına herhangi bir şekilde engel olmamak üzerine kurulu.

Şöyle örnek vereyim, beyniniz otoban ve düşünceler de arabalar olsun. Vızır vızır akıyor arabalar gün içinde otobanda. Siz bazen kendinizi arabanın birine atlamış, bazen de otobana atlayıp arabaları durdurmaya çalışırken bulabilirsiniz. Meditasyon ise size yolun kenarında oturup düşüncelerin akışını sessizce ve dışardan izleme imkanı verir.

Ama zaman alan bir konsept meditasyon. Yıllar boyu inşa edilen düşünce biçimlerinin kısa sürede değiştirilmesinin beklenmemesi gerekiyor.
0
kojonotsuki
(10.04.21)
Meditasyon uykuya dalma olayini cok rahatlatabilir, ama 2 gunde cozum olmaz, zamanla gelisecek bir skill. yani hemen yapayim bitsin gibi degil de, bu yetenegi ogreneyim, hayatim boyunca bana fayda saglasin gibi.

yutubdan ogrenirsin de en temizi hocadan ogrenmek. bu amca online ogretiyor,

www.pozitifdergisi.com

meditasyon zihnin dingin bos bos durmasini da saglar, ama o noktaya gelmek icin baya bir saat gommek lazim pratige. meditasyonla ilgili herhangi sorun olursa ozelden yazabilirsin bana.
0
JohnOakley
(11.04.21)
(4)

rocketreach'ten alınan adrese mail atmak etik dışı mı?

rojhat
Merhaba, çalışmak istediğim bir şirketin yöneticisinin mail adresini linkedin'e rocketreach tool'u kurarak buldum. Ancak adamın adresi "[email protected]" gibi yani kurumsal bir mail adresi değil, belli kişisel işlerinde kullandığı. Buraya mail atıp meramımı anlatsam yanlış mı olur?
Merhaba, çalışmak istediğim bir şirketin yöneticisinin mail adresini linkedin'e rocketreach tool'u kurarak buldum. Ancak adamın adresi "[email protected]" gibi yani kurumsal bir mail adresi değil, belli kişisel işlerinde kullandığı. Buraya mail atıp meramımı anlatsam yanlış mı olur?
0
rojhat
(11.03.21)
şirket adresi olsa belki ama şahsi email'e bence yazmayın. ama adamı linkedin'de bulduysanız, linkedin'den mesaj atın?
0
co2s2
(11.03.21)
Ekmek parasında ayıp yanlış olmaz canım kardeşim. Yaz gitsin.
0
JohnOakley
(11.03.21)
Rektörün şahsi numarasını bulup mesaj atmıştım okulda bir iş için, halletmişti. Bence yazın, en kötü ihtimalle cevap vermez yani
0
cometome
(11.03.21)
etik degil ama @JohnOakley+1
0
rm
(12.03.21)
(13)

Ne için yaşıyoruz?

ayakkokususeveninsan
MerhabalarDaha önce buna benzer bir soru sormuştum ve cevaplar beni tatmin etmemişti.26 yaşında evli, düzgün işi gücü olan, maddi sıkıntıları yaşamayan birisiyim. Herhangi bir inancım yok. Çevremdeki insanlarla aram hep iyi olmuştur hep sevilen biri oldum. Kendi çapımda başarılarımda var. Klarnet ça
Merhabalar
Daha önce buna benzer bir soru sormuştum ve cevaplar beni tatmin etmemişti.
26 yaşında evli, düzgün işi gücü olan, maddi sıkıntıları yaşamayan birisiyim. Herhangi bir inancım yok. Çevremdeki insanlarla aram hep iyi olmuştur hep sevilen biri oldum. Kendi çapımda başarılarımda var. Klarnet çalmak, resim yapmak, bisiklete binmek, bitkilerle uğraşmak, çeşitli hayvanlar(tarantula muhabbet kuşu hamster vb) beslemek gibi çeşitli hobilerim var. Ama düzenli bir şekilde "neden ne için yaşıyoruz" boşluğuna düşüyorum. Bu konuda yalnız mıyım? Etrafımdaki insanlarla bu tarz konuşmalar açınca gülüp geçiyorlar saçmalıyorsun diyorlar. Bu zor sorunun cevabını bilen var mı veya kendine has amaçlarınız neler? Tabi öbür dünyaya inanıyorsanız bu hayat amaç değil sadece bir araçtır sizler için ama benim için öyle değil.
0
ayakkokususeveninsan
(04.03.21)
İnançsız 38 yaşında adamım. Eğer dinlerin söylemediği ama gerçekte olan bir amaç arıyorsan bunu bulamazsın. Çünkü amaç niyetten doğar. Niyet ise ancak farkındalık sahibi bir yaratıcı gerektirir. Buna inanmıyorsan aslında olasılıklar denizinde savrulduğumuzu kabullenmen gerekir. Amaçsızlık içinde en başarılının soyunu sürdürdüğü bir düzen var. Bu düzende başarılı olmana rağmen beyninin, empati yeteneğinin gelişkinliği nedeniyle üstüne koyacak bir şeyler arıyorsan bunun cevabı zaten yine hormonlarımızda. Dünya üzerindeki gereksiz acıları azaltmayı ana ilke olarak benimseyebilirsin. Çünkü hayatta en büyük tatminin bu yoldan geçtiğini göreceksin. "İsteyerek bir yükün altına girip onu taşımak ve bu vesile ile acıları azaltmak" Cennet için değil aklınla bunun en onurlu tavır olduğunu bulmak çok zor değil.
0
twelfth
(04.03.21)
Bence "it's not about the destinaon, it's about the journey" yaşamak için yaşıyoruz. İlla dünya sonrası yaşam ya da dünyada büyük bir iz bırakmak gerekmiyor. Hayat diye bir düzen var, var oluyoruz ve sonra ölüyoruz. Amaç bu bence.
0
cometome
(04.03.21)
finansal bagimsizligimi sagladiktan sonra dunyadaki butun muzikleri dinlemek, filmleri izlemek, oyunlari oynamak ve kitaplari okumak istiyorum. tamam hepsi degil ama olabildigince cogunu, haha.
0
baldur2
(04.03.21)
Hiçbir şey için yaşamıyoruz. Tesadüfen dünyaya geldik, anlamsız hayatlarımızı yaşayıp toprakta böceklere yem olacağız. Doğanın döngüsüne karışacağız.

Bunu kabullenemeyen intihar ediyor, bu minicik ve anlamsız yaşamdan bi şekilde keyif almayı başaranlar mutlu şekilde yaşıyor, hem kabullenemeyip hem de ölmeyi götü yemeyenlerse ekşi itiraf başlığında ağlıyor asfsf.

Hobileriniz, sevmek sevilmek, güzel bir şarkıya denk gelmek... İsteyen en ufak şeyde mutluluğu bulabilir ama anlam? Anlam yok.

Seviyoruz çünkü sevebiliyoruz ve oksitosin, seratonin filan salgılayıp mutlu oluyoruz bi süreliğine. Ockham'ın usturası güzel bir araç genel olarak. Bir şeyi en basit haliyle düşünmeliyiz. Karmaşık hale getirip cevabı olmayan sorularda boğulmanın ne yararı var? (Filozof olma hayaliniz varsa bilemeyeceğim lol)
0
inawen
(04.03.21)
Oncelikle 40 yasindayim bu tip muhabbetler acildiginda gulup gececek, soyleyecek iki cift lafi olmayacak tiynetle insanla 1 dakika daha uzatmam ve arkadasligi keserim yavastan.

Inancli biri olmama ragmen hayati tamamen bos buluyorum. Kalu bela derler o zaman ruhumuzun bu yasami istedigine inanilir, bir secim yaparak gelmisiz yani fakat tamamen bos beles cennette takilmaktan kaynakli bir ruh zirvalamasi olarak goruyorum dunyaya gidelim isteginde bulunmayi kendi inancim cercevesinde.

inancli biri olmama, burada oturup benim dunya gorusum hayatin isleyisinin nasil olduguna dair gorusum budur desem cok tuhaf karsilanacak bir hayat gorusum olmasina ragmen zerre spiritualist degilim. inancli olusum tamamen kendi icimde ikna oldugum Allahin varliginin kesinliginden geliyor bu hayati cennet sevdasiyla yasayan sofilerden degilim.

Cennet anlayisimi da black mirror'un bir bolumu cok guzel vermisti.

Neyse hayat bos, bir manasi yok. Insan olma deneyimini yasamak icin burdayiz sadece.
0
2oda1salon
(04.03.21)
İnançsız bir insan mutlu olmak için yaşar. Mutluluğu başka bir dünyaya bırakmaz, bu dünyada yakalamaya çalışır. Klişe olabilir belki ama sabah kalkınca ilk aklına ne geliyorsa onun için yaşıyorsun. Aklına hiçbir şey gelmiyorsa hayatta basarabileceğin küçük hedefler koy, finansal yönden sıkıntın varsa onu düzelt, yoksa parayı kullanarak en çok mutluluğu nasıl yakalarım bunu düşün, gez toz ne bileyim. Arkadaş mı bulamıyorsun? Yeni arkadaş edin. İnsanları sevmiyorum diyorsan yapacak bir şey yok, o zaman bunalıma merhaba de.
0
smurfsmurfsmurf
(04.03.21)
güzel bir hayat yaşamak, keyif yapmak için, mutlu olmak ve insanları mutlu etmek için yaşıyoruz. öyle kendime has amaçlarım falan yok, kendime ayrılan süreyi güzel harcamaya çalışıyorum.
0
roket adam
(04.03.21)
Bu sorunun cok degerli bir soru olmadigini dusunuyorum.

Ortaokul yillarimda "Insan Neyle Yasar?"i okumustum ve bu sorunun cok daha ustunde kafa yorulmasi gerekilen bir soru olduguna o vakitten beri ikna olmus durumdayim. Tolstoy ile yollarimi ayirdim, onun o hikayedeki degerleri benim degerlerim degil artik ama odagimda o soru hep var oldu. Neyle yasarim, neyle yasamaliyim?
0
buf-e kür
(04.03.21)
Neden bu dünyada doğuyoruz? Neden ve nasıl öleceğiz? Sonunda gittiğimizde yanımıza hiçbir şey alamadığımız halde, kavradığımız her şey neden nihayetinde bize kalıcı mutluluk vermekte başarısız oluyor? "Mezarın cebi yok."

Her insanın bu sorusu vardır. Her din bu durumdan bahseder. Ve her felsefe ve inancın bu ikilem için bir açıklaması vardır.

Ancak hiçbir felsefe ya da din, insan bilincinin doğası, varoluşun temel doğası, doğum ve ölüm meselesi hakkında herkes için kabul edilebilir tam bir yanıt vermemiştir. Büyük teknolojik ve maddi ilerlemeye ve binlerce yıllık dogmatik dine rağmen, insanlar sadece şu soruyla kalır: "Evet‚ ama ... Ben neyim? "

Ilgini cekti mi? Bu sayfadan alinti,

www.mirrorofzen.com

Bu soruya dusunerek cevap yok. tatminsizligin sonu yok, ancak butun inanc ve dusuncelerin otesinde, eksik olmayan, dogum ve olumun otesinde, kimligin, varolusun, var olmayisin otesinde ne var diye merak ediyorsan, budizm ve zen, bunu kesfetmek icin var.

Facebookta bir damla zen diye ararsan haftada 2 kere bulusup zen pratigi ve muhabbet oluyor, katilabilirsin.
0
JohnOakley
(04.03.21)
açıkçası ben de neden bulamıyorum. yalnız değilsiniz bu konuda. hiçbir zaman da bulamayacağımızı düşünüyorum. bence yaşamaya değecek şeyler birkaç güzel andan ibaret. birini sevmek, merak edilen bir yere seyahat etmek gibi. insan farkında değil, ama mutluluk üstüne yaşıyor. bunlardan biri gün içinde başıma gelsin de mutlu olayım diye bekliyor. bunun dışında hiçbir sebep yok sabah uyanmak için. bunlar da olmuyorsa zaten insan depresifleşiyor iyice.

bana eskiden çok saçma gelirdi ama tesadüfi bir şekilde burada varolduğumuzu düşünmeye başladım. yani burada olmamız için özel bir sebep yok, asla da olmayacak. yolculuk, hedefe varma şeyleri zırvalık bile olabilir duruma göre. bir anlam yüklemeye çalışmak çok zor. beklenti içerisine girerseniz de üzülüyorsunuz. kısacası boş küme gibi geliyor bana bu sorunun cevabı. yalnızca ölüm günü gelsin diye bekliyormuşuz gibi.
0
sivilceli ergen
(04.03.21)
Gülüp dalga geçenler de garipmiş, anlamadım. Her insanın zaman zaman aklına takılır böyle şeyler.

Dünyaya gelmemizin bir amacı yok. Hepimizin ortak bir amacının olması için bizden üstün bir varlığın bizi yaratıp "Sizi şunun için yarattım." demesi gerekirdi. O zaman insanlık olarak tek bir amaç uğruna hep beraber çalışırdık ama böyle bir şey yok. Kendine bir amaç yaratabilirsin ama onu da sırf bir amacım olsun diye yaparsan o da bir kanadı kırık kalır.

Dünyanın en zor sorularından birisine burada yanıt bulamazsın.

Ayrıca genç yaşta düzenini kurduğun için biraz boşluğa düşmüş olman normal. Ben mesela ne kadar bu konuları düşünsem de senin kadar boşlukta değilim çünkü düzenimi kuramadım :)

Kısa vadeli (birkaç yıllık) hedefler de koyabilirsin kendine.

Camus de okuyabilirsin, tavsiye ederim.
0
ardt
(04.03.21)
29 yaşındayım
deistim
stranger in a strange land pozisyonunda yalnızım
istesem bir senede biriktirdiğim parayla 10 senelik bir eli yüzü düzgün araba alırım
bu sene hiç izin kullanmadım
yeri geldi haftasonu da çalıştım (ekstra para veriyorlar iyi oluyor)
ot gibi yaşıyorum
ama günler geçiyor, öyle geçinip gidiyoruz, bazen hüzünlü ve bazen mutlu, karışık
yalnız işimi iyi yapıyorsam, sorunları çat çat çözüyorsam, işimde en iyi isem, benden iyisi yok bu aralar
0
rain when i die
(04.03.21)
Ne desek bildik lafları tekrarlamanın ilerisine gidemeyeceğiz. Ya "farkında olsak da olmasak da, sınırlı benliklerimizin ötesine geçen, varlığın en derin temellerine kök salmış aşkın bir anlam var" diyeceğiz ya da "temeller"e ilişkin metafizik kurgulara dalmayı boşuna bir çaba sayıp "burada bulunuşumuzun nesnel bir anlamı yok, öylece bırakıldık dünyaya, onu nasıl anlamlandıracağımız da bize bağlı" diyerek işin içinden sıyrılacağız. Soruna nereden yaklaşırsak yaklaşalım, insan denilen organizmanın sadece yeyip içmeyle ayakta durmadığı kuşku götürmez bir gerçek. Yapıp ettiklerinin bir şeye değdiğini hissetmek istiyor insan. Sabahın ayazında yatağından fırlayıp, maddi uygarlığın vecibelerini yerine getirmek üzere sokakları dolduran çılgın kaynaşmaya bir köşesinden dahil olmak için bir yaşama nedenine ihtiyaç duyuyor. Bazıları bu "neden"lere dair net bir görüşe sahip ya da öyleymiş gibi davranıyorlar. Banka hesaplarındaki birikimleri mi, ahrette ulaşmayı umdukları ilahi mükafat mı ya da canları kadar sevdikleri başka biri mi?.. Çoğunluğu oluşturan diğerlerimiz ise henüz uğruna yaşanacak şeyin eksiksiz bir resmini çizmemiş kafasında, belki de öyle bir resim hiç olmayacak; daha önünde görülecek güzel günlerin olduğunu fısıldayan belli belirsiz bir umudun peşinden sürüklenerek hayatına devam ediyor sadece.

Kutsal Kitap'ta "Vaiz" diye bir bölüm var, tam da bu konuları işliyor. Hazır sırası gelmişken oradan sevdiğim bir pasajı paylaşmazsam çatlarım :D

Buyurun:

"Git, sevinçle ekmeğini ye, neşeyle şarabını iç. Çünkü yaptıkların baştan beri Tanrı'nın hoşuna gitti. Giysilerin hep ak olsun. Başından zeytinyağı eksilmesin. Güneşin altında Tanrı'nın sana verdiği boş ömrün bütün günlerini, bütün anlamsız günlerini sevdiğin karınla güzel güzel yaşayarak geçir. Çünkü hayattan ve güneşin altında harcadığın emekten payına düşecek olan budur. Çalışmak için eline ne geçerse, var gücünle çalış. Çünkü gitmekte olduğun ölüler diyarında iş, tasarı, bilgi ve bilgelik yoktur."
0
huçi kuçi
(05.03.21)
(4)

dünyadaki tüm virüsleri bir cam kaba koyabilseydik

das ende der welt
neye benzerdi görüntüsü?
neye benzerdi görüntüsü?
0
das ende der welt
(26.02.21)
göremezdin.
0
alt4y
(26.02.21)
+ 1 kilo çekmezdi :-)
0
ankarakecisi
(26.02.21)
Virus izolasyonu laporatuvarda yapılan bir şey. Google resimlerde virüs pellet diye arayın
0
JohnOakley
(26.02.21)
Dünyadaki tüm corona virusler toplam 1 gr etmiyor diye bir sey okumustum. Dogru mu bilmiyorum tabii.
0
la lykia
(26.02.21)
(4)

Makrame

JohnOakley
Makrame duvar süsü yapıp satan birileri var mı acaba? Kendisi yapıp satan kimleri onerebilirsiniz?
Makrame duvar süsü yapıp satan birileri var mı acaba? Kendisi yapıp satan kimleri onerebilirsiniz?
0
JohnOakley
(17.02.21)
Nasıl bir şey istiyorsunuz?
0
suicides underground
(17.02.21)
Annem yapıyor hobi olarak, isteyen olursa siparis de alıyor
0
Mossy
(17.02.21)
Suicides büyük bir duvar süsü arıyorum aslında

Mossy acaba resim yollasak öyle bir şey yapabilir mi bize?
0
🌸JohnOakley
(17.02.21)
Yapımı kolay bir şey. İnsanlar iki üç katı fiyat çekip satıyorlar. Sizin yapmanızı öneririm. Hem soran olursa “ben yapmıştım” der caka satarsınız.
0
ruhen hastayim ben
(17.02.21)
(9)

Pazartesi ak trol akrabam evimize gelecek

fistikthecat
Ak partinin çelişkilerini ve haksızlıklarını anlatan hazır kaynak var mı özet web sitesi gibi. Bombalamak istiyorum da (örn Öcalanın kardeşini trt ye çıkarması) biliyorum beyhude davranış ama yorulmadan gömmek istiyorum
Ak partinin çelişkilerini ve haksızlıklarını anlatan hazır kaynak var mı özet web sitesi gibi. Bombalamak istiyorum da (örn Öcalanın kardeşini trt ye çıkarması) biliyorum beyhude davranış ama yorulmadan gömmek istiyorum
0
fistikthecat
(13.02.21)
Yol yabdılar, sıra alamadığın sağlık sistemi şok güzel, almanlar bizi gısganıyor.
Bence sen pes edeceksin, boşa uğraşma. He he de geç
0
neymis
(13.02.21)
Üstad Necip Fazıl’ın çok sevdiğim bir beyiti var, duyuruyu okuyunca direkt aklıma geldi.
“Görmemek için bakan mavi, yeşil, elâ göz;
Köre görünse şaşmam sana görünmeyen öz.”

Belki çelişkileriyle yaşamayı seviyordur :)

Mesela arada ısıtılan şu yeni anayasa söylemi kaç seçim gördü?
0
epitaf
(13.02.21)
kısa zamanda bu çalışma ile zor işin. yavuz hırsız ev sahibini bastırır. adamlardan iliksizlik akıyor, tartışmaya dahi gerek yok.
0
mikahakkinen
(13.02.21)
canını sıktığınla kalırsın hocam uğraştığına değmez.

bi sokak röportajı vardı berat albayrakın sözlerini kemal kılıçdaroğlu söyledi diye tepkileri alıyorlardı sonra spiker "aa pardon onu söyleyen beratmış" diye uyarınca vatandaş direkt r yapıyordu. o tarz eğlenceli aktiviteler deneyebilirsin. anlatmayla olacak işler değil.
0
hadsafhada
(13.02.21)
Ak trol diye tabir edilen insanlar oturup arastirip cok mantikli bulduklari icin bu partiye oy vermiyor. Senin yasam tarzindan su veya bu sebeple ayri dustukleri, ve kendilerini herhangi bir sebeple bu yasam tarzinin disinda gordukleri icin oy veriyor ve argumanlarini benimsiyorlar. Celiski haksizlik falan etkili bir arguman olmaz, cunku oy verme sebepleri celiskisizlik ve devletin haklari savunmasi vs degil. Tamamen kendilerini ait gordukleri topluluk ile alakali.
0
JohnOakley
(13.02.21)
bir yerden hamamböceği bul, koy karşına biraz da şeker ver, sonra anlat akp'nin vukuatlarını. en azından seni çıldırtacak yanıtlar vermez. boşver bence hiç girme o konulara. :D
0
bohr atom modeli
(13.02.21)
cahillik bir durum değil, tutumdur. aktrol'lük de aynı şekilde.

efor harcama. şansın varsa akit tv'de cem toker'in olduğu bi program falan çıkar da ekrandakilerle birlikte senin akrabayı da kitleyecek bi şeyler söyler.
0
sinek kral
(13.02.21)
tam tersi fiyatlar çok ucuz, keşke daha pahalı olsa muhabbetine gir.
0
nuisance
(13.02.21)
John çok guzel özetlemış mevzuyu ben artık aktrol akrabalarima ok boomer deyip geciyormum zira o an hak verseler 3 gun sonra yine akp söyle böyle anlatıp duruyorlar.
0
all girls dream
(13.02.21)
(6)

Yabanci biriyle sevgililk/evlilik

catgroove
Biliyorum bu konunun net kurallari yok ama yine de sormak istiyorum. Yabanci birisiyle, hatta daraltarak sorayim, gelismis bir Avrupa ülkesinin vatandasiyla kurulacak bir duygusal iliskide (ve hatta evlilikte) olmazsa olmazlar nelerdir? Yani böyle bir iliskiyi/evliligi uzun süreye yayacak olan ekstr
Biliyorum bu konunun net kurallari yok ama yine de sormak istiyorum. Yabanci birisiyle, hatta daraltarak sorayim, gelismis bir Avrupa ülkesinin vatandasiyla kurulacak bir duygusal iliskide (ve hatta evlilikte) olmazsa olmazlar nelerdir? Yani böyle bir iliskiyi/evliligi uzun süreye yayacak olan ekstra faktörler ne olabilir? Sadakat, karsilikli anlayis, hayat tarzi uyumu gibi yerli-yabanci farketmeden her iliskide olmasi gereken durumlari degil de, özellikle yabanci birisiyle olan iliskinin icermesi gereken bazi püf noktalarini soruyorum. Kendinizden veya yakin cevrenizden basarili olmus veya olamamis iliskilerden örnekler vererek anlatabilirseniz güzel olur (basarili iliski demek de cok sacma oldu ama anladiniz siz :D)
0
catgroove
(12.02.21)
ozellikle yabanci birisiyle olmasi gereken puf nokta nedir? acik fikirlilik. gittigin ulkenin kurallarina ve sosyal hayatina, sosyal rituellerine uyum saglaman gerekir. kendi kulturunu dayatma, uyum sagla. yerel dili ogrenmeye gayret et. sosyal kurallara dikkat et.
0
JohnOakley
(12.02.21)
Yani ben vereyim hemen olm. Ilk aklıma geleni yazayım. Jeff artık Almanlaşmış bir Amerikan boy. Belirli bir mesafe herzaman var ilişkide. Adam kendini ifade edip samimi olarak böyle düsünüyorum dese bile film karakteri gibi konuşyor, yav bu bana yine da mini çakal gibi geliyor diyorsun. Duyguyu ifade ederken bile. Bu beni epey çekiyor açıkçası. Yani isterse en yakın ilişkiyi kur yine de arada kapanmayan bir mesafe var, o hiç kapanmayacak. bedensel bir şeyden bahsetmiyorum. Bir de susuyor ya, susmasını biliyor. Konuşmadığında seninle ilgilenmiyor, seni sevmiyor falan degil. Konuşmuyor. Turklerde bitmek bilmez bi konuşma var. Bana kalırsa suskunluk ve mesafeyi arayan ya da aramasa be kabul edebilecek biri çok sağlam ilişkiler kurabilir. Tabi bunların sevgi eksikliği olmadığını benimsemeli.

Sonra epey planlı. Yahu adam zaman cetveli yapmış kendine, günlük, yani grafiklerla falan, deli çıkacagım. Şimdi mesela ben iki dakika burada duyuruda bir sey yazıyorum ya, o böyle bir sey yapmaz, yapsa bile günlük zaman çizelgesine işler (*-*)/ Bakar ki zamanını alıyor, bırakır. Duş zamanı bile yazılı. Benim fark ettiğim epey zaman planlamasına sahipler ve boş zaman geçirmiyorlar. Bu yuzden yaşam tarzın buna yakınsa süper ilerler gibi geliyor. Gün içinde çok iş yapiyorlar bu yüzden. Senden de bu hıza ve plana ayak uydurman bekleniyor. Kendine ait ugraşının olması çok önemli. Cünkü onun yalnız yapmak istediği seyler var. Seni istemiyor yani. Neyseki ben de onu istemiyorum, bu yüzden bazı durumlarda istenmemek gayet normal. Bir de ben en çok şunu seviyorum. Ebeveyni olmuyorsun, o da senin olmuyor. Anne, baba rolü yok. Türklerde her şey birbirine karişmış, yahu anne şefkati istesem anneme giderim, kaybettiysem de onu baskasında bulamayacağımı bilirim. Anne baba istemiyorum ben kendime eşitimi istiyorum. Bu Jeff'le tam oldu mesela. Yani "her şeyim" olsun falan diyorsan o iš yaş. Bu iyi. Aklıma bunlar geldi bir çırpıda. bu arada uzun süredir birlikteyiz. Farklı evlerde yaşıyoruz ama birbirimizde kalıyoruz çoğunlukla. Raad bir ilişki.
0
velvetmorning
(12.02.21)
yabancı diye kendinizi aşağıda görmeyin, 1 numaralı kural bu sanırım. arkadaşlarım çok yapıyor sinir oluyorum.
0
aguen
(12.02.21)
Benim için tek sıkıntı aile faktörü olurdu sanırım. Malum bizim ailelerin en açık fikirli olanı bile çiftlere müdahale ediyor
0
olaylar olaylar
(12.02.21)
türkiye'deki saçma sapan kıskançlıklar olmuyor. mesajlaşırken anında yanıt beklemek gibi ergenlikler yok. (bütün genellemeler yanlıştır) iltifat ederken bayağı ölçülü olmak lazım yoksa garipsenebiliyor. senin için ölürüm falan gibi şeylerden net uzak durmak lazım:D (yaptığımdan değil ama anlamsız olacağı bariz) böyle arabesk şeyler bizde var daha çok. yalnız kalma ihtiyacının dile getirilmesi de bunlardan biri doğal olarak. bunlar genelde ilişkinin başlarında olabilecek şeyler tabii.
bunlar bizdeki ilişkilere göre olumlu tarafları. olumsuz kısım da kendinizi bir ilişki içinde hissetmeniz bazen uzun sürebiliyor, bu da bizim alışkanlıklara göre biraz değişik. ev arkadaşım biriyle tanışmıştı ve 3-5 ay geçti hala "seni seviyorum" deyip dememe konusunu kafaya takıyordu. ingilizlerin böyle deyimleri vardır ya, nefret/aşk güçlü bir kelimedir falan gibi. bu görülebilyior bence.

tabii bunları önemseyip önemsememeniz kimin hangi ülkede olduğuna bağlı. bu avrupa vatandaşı türkiye'deyse o düşünsün nasıl davranacağını. siz bu ülkelerin birindeyseniz siz biraz ayak uydurmalısınız. yine de kişiliğinizden ödün vermemelisiniz. kimse türklerden aşağı olmadığı gibi üstün falan da değil. sizi uzun vadede ilgi çekici yapacak olan şeyler deneyimleriniz ve kafanızın içindekiler. birey olma olgusu batıda daha önemsendiği için nereden geldiğiniz nereye gittiğinizden ziyade kişisel olarak ne olduğunuz daha çok önem taşıyor gibi.
0
bohr atom modeli
(12.02.21)
uzak mesafe olacaksa (hatta olmayacaksa bile) aradaki gelir/sınıf farkının çok olmamasına dikkat etmek lazım. yabancı kişi avrupalıysa bu durum daha da zor olabilir.

biz bu yüzden çok zorlanıyoruz çünkü kız arkadaşım benim bir ayda kazandığım parayı üç günde kazanıyor. başına bir şey gelse ülkesine gidemem çünkü vize bile vermezler. hayattaki konumumuz olsun, hayata bakış açımız ve ideallerimiz olsun çok farklı. ben mesela "nasılsa işsiz kalcam" diye okulu bitirmeye korkuyorum, o ise gelecek kaygısı olmadığı ve okul ortamını sevdiği için bitirmek istemiyor. bazen içinde bulunduğum durumu, yaşadığım stresi vs. gerçekten hiç anlamadığını düşünüyorum. benzer şekilde benim de onun dünyasını anlayamadığımı düşündüğüm oluyor. bu açıdan ortak bir noktada buluşabilmek veya en azından karşı tarafı anlayabilmek önemli.

bence onun dışında ne desek boş çünkü yabancı dediğin insan da genellenmiyor sonuçta. yerine göre bi türk bi ingilizden çok daha soğuk veya mesafeli olabiliyor insan ilişkilerinde. benim iki tane yabancı sevgilim oldu. ilk ilişkimde her şey gayet normaldi, açıkçası bi türkle olmaktan daha farklı gelmedi bana, ufak tefek bazı olumlu detaylar haricinde (daha özgüvenli olması, daha az kıskanç olması vs.). şu anki ilişkimde ise bazen çok soğuk olduğunu düşünüyorum. bir yıl geçti ama hala alışamadım. "canım konuşmak istemiyor" deyip susabiliyor mesela. aslında hiç garip bi şey değil bu. ben de "yalnız kalmak istiyorum" diye o türkiye'deyken, vaktimiz kısıtlıyken kızı bırakıp kendi evime gidiyodum yalnız oturmak için, yani hiç öyle yapışkan ve sürekli ilgi bekleyecek bi sevgili değilim ama ona rağmen tuhaf geliyodu bana hiçbi işi gücü yokken aktif bi şekilde benimle konuşmayı reddetmesi.

bence kişiden kişiye çok değişir bu, o yüzden ne desek boş. kimi avrupalıyla 20 yıllık arkadaşınmış gibi rahat iletişim kurar ve iyi anlaşırsın, kimisiyle de hiç olmaz.
0
der meister
(12.02.21)
(9)

Bu saatte matkapla yeri göğü inletmek normal mi?

Coyote
Öyle çok erken değil biliyorum fakat saat 10 olmadı daha, ben bu sesle uyanmakn zorunda mıyım?
Öyle çok erken değil biliyorum fakat saat 10 olmadı daha, ben bu sesle uyanmakn zorunda mıyım?
0
Coyote
(09.02.21)
Değilsin uyar. En azından böyle çalışma yapmadan önce bi zahmet edip haber versinler.
0
lcha
(09.02.21)
Hafta içi çok anormal değil. Daha geç başlansa daha iyi tabii ama uzun sürecek bir tadilat ise bence yapılabilir.
0
himmet dayi
(09.02.21)
8 de başlar mesai. 10 a kadar beklemeleri nezaket olmuş.
0
neymis
(09.02.21)
Şöyle bir şey öğrendim, çalışma kaydı olmadığı için belediyeyi arayıp şikayet edebiliyordum, yine de bekliyorum eğer daha uzun sürerse edeceğim
0
🌸Coyote
(09.02.21)
10 gayet normal.
0
roket adam
(09.02.21)
bence gayet normal. bu saatte siz uyuyor olabilirsiniz, akşam saatinde başkası uyuyor olabilir. bu işin sonu yok. genel olarak mesai saatlerinde yani sabah 8 akşam 7 arası her türlü sesli iş yapılabilir.
0
co2s2
(09.02.21)
Hafta içi sabah 8- akşam 7 normal
0
SiyamkedisiZorro
(09.02.21)
normalde gurultu yapan isler haftaici sabah 7de baslar. saat 10a kadar uyumak normal degil.
0
JohnOakley
(09.02.21)
Bazen hoşumuza gitmese de 10 gayet normal, nezaket göstermişler +1
0
epitaf
(09.02.21)
(16)

Vegan ve vejetaryenlere soru

ananiyimioguz
İnsan olarak hayvanların öldürülmesine karşısınız çünkü vicdanlı ve merhametli canlılarız ancak Hayvanların da hayvanları öldürüp yemesine nasıl bakıyorsunuz? Biz de hayvanız, biz de doğanın bir parçasıyız. Dünya'da canlıların oluşumundan beri süregelen düzen sizi neden rahatsız ediyor onu merak ed
İnsan olarak hayvanların öldürülmesine karşısınız çünkü vicdanlı ve merhametli canlılarız ancak Hayvanların da hayvanları öldürüp yemesine nasıl bakıyorsunuz? Biz de hayvanız, biz de doğanın bir parçasıyız. Dünya'da canlıların oluşumundan beri süregelen düzen sizi neden rahatsız ediyor onu merak ediyorum. Üstelik hayvanlar direkt doğadaki hayvanları katlederken insanların çoğu yemek için üretilen hayvanları katlediyorlar.

Bitkiler de canlı. Vicdanlarınız onlar için neden çalışmıyor :/ Onları da yemeyelim o zaman? Bitkiler de bizim yememiz için yetiştiriliyor, hayvanlar da. Sorun nedir?

Teşekkürler.
0
ananiyimioguz
(08.02.21)
:)

Bir aslanın acıktığında avlanması ile bir insanın binlerce hayvanı bir alana kapatıp, endüstrileşmesi sizce aynı şey mi?
0
ruhen hastayim ben
(08.02.21)
Vegan/vejeteryan değilim. Ancak düşündüğüm zaman, dünyanın nüfusuna yetişebilecek kadar çok hayvanın berbat koşullarda özel olarak üretilip, özel olarak şişirilip, daracık kafeslerde üst üste tutulması, işe yaramayanların katledilmesi, diğerlerinin damızlık olarak kullanılması, yavruları için gerekli olan sütün çalınması (?), sonra psikolojik ve fiziksel şiddet eşliğinde katledilip sofralarımıza gelmesi fikri aslında gerçekten rahatsız edici. Vegan/vejetaryenler de “dünyada yiyerek hayatta kalabileceğim binlerce başka alternatif varken neden bu düzene ortak olayım” diye düşünüyorlar çok kaba bir anlatımla.

Sizin aklınıza yatar yatmaz, benim de hem kendi yeme biçimim hem de vejeteryanlarınkiyle ilgili olumlu ve olumsuz görüşlerim var ama totalde kendime uyduramadığım için vejeteryan olamıyorum ama mantığını anlayabiliyorum açıkçası. Bitkileri yiyebilmelerinin sebebi Merkezi sinir sistemi ve acı reseptörleri olmaması diye biliyorum. Buna ilişkin de karşıt bilimsel açıklamalar var. Orada işler iyice karışıyor :) Eğer bitkiler de koparılırken acı çekiyorsa bile en azından bitkiyi herkes kolayca ekip yetiştirebilir. Bundan dolayı en azından vahşi bir sektörü desteklemeden de beslenebiliriz diye düşünüyor olabilirler.

Bir de ekleme yapayım, kendi hayat biçimimde onaylamasam da vegan/vejeteryan kişilere saygı duyuyorum. Bu “tercihlerine saygı duyarım” anlamında değil de gerçekten “bende saygı duyma hissiyatı uyandırıyorlar” anlamında. Dünyanın daha iyi bir yer olabilmesi inancına dayanarak idealleri için köklü değişiklikler yapmayı göze alan ve bunu zor şartlar altında sürdürebilen insanlar oldukları için.

Kusura bakma, veganlara sorduğun bir soruya öyle olmadığım halde atlamış bulundum. Artık söz onlarda :p :)
0
pandispanya
(08.02.21)
Bazı hayvanlar arasında tecavüz çok yaygın. Bunun da mı iyi olduğunu ve insanın yapması gerektiğini iddia edeceksin?

Erkek kediler ve kedigiller disilerle ureyebilmek için başka babalardan olan yavruları öldürür. Bu da mı iyi?
0
JohnOakley
(08.02.21)
çayırda gezen sahipsiz sığıra pıçağı takıp yiyince sorun olmuyor mu veganlar için peki?

ya da en basitinden oltayı sallayıp yakaladığımız balıklar?

yani konumuz hayvansal gıda endüstrisinin sorunları değil, o yüzden hayvanları yemek için endüstrileşmek bu konunun dışında olmalı.

kaldı ki tıpkı bir aslanın yaptığı gibi biz de gidip hayvanı doğal ortamında "yemek için" (bakın bunun altını çiziyorum, hobi için değil, yemek için) avladığımızda da avcılığa karşı çıkılıyor. evet tanrı aslana diş vermiş, pençe vermiş, hızlı koşma yeteneği vermiş, kendi vücudunu kullanarak avlanıyor. aynı tanrı insana da akıl vermiş, avlanmak için kafayı kullanıp alet edevat (zıpkın, olta, tüfek vs) yapıp avlanıyor. yani aslanın da tüfek imal edip ceylan vuracak kadar kafası çalışsa o da koşturmazdı. neticede herkes ekmeğinde.

soru güzel, cevaplar için takipteyim.
0
kibritsuyu
(08.02.21)
1. "...insanların çoğu yemek için üretilen hayvanları katlediyorlar." sorunuzun cevabını vermişsiniz. Katliamı, hele sanayileşmiş katliamı etik bulmuyorum ve hayvanları seviyorum.
2. Hiçbir vejetaryen "hayvanları yemememin sebebi canlı olmaları" demiyor. Bitkilerle bağlantı kurma merakı nereden geliyor? Hayvan yemiyoruz, bu kadar.
0
ryhmer
(08.02.21)
@kibrit,

Ben vejetaryen veya vegan değilim. Ama günün birinde bu kararı verecek olsaydım adil koşullarla elde ettiğim besini tüketmekte bir sakınca görmezdim. Bu durumda hala vejetaryen olup olmadığımı sorgulayacak kişiye de hadi ordan derdim sanırım. Çünkü hayatta hiçbir şeyin siyah ya da beyaz olamayacağını düşünüyorum.

Tanrının verip vermemesi değil de, doğanın vahşi şartlarında kazandığımız birtakım özelliklere göre şöyle ince bir çizgi var. Çita hızlı koşar, aynın dev pençesi vardır, inanın da beyni doğada desteklenmeyecek türde gelişmiştir. Bu gelişim bize birtakım yan özellikler kazandırmıştır. Sanattan tutun da vicdana kadar. Bu yüzden bir aslanın değil ama bir insanın vicdanı doğrultusunda hareket etmesini yadırgayamam. Ben ediyor muyum? Hayır etmiyorum. Ama bu doğrultuda hareket edenler bende saygı uyandırıyor.

Umarım anlatabilmişimdir.
0
ruhen hastayim ben
(08.02.21)
Hocam veganizm bir dindir, her din gibi akıldışıdır ve dinleri akılla sorgulamaya çalışmak, en az dinin kendisi kadar anlamsız bir iştir. Dolayısıyla bu sorularla bir yere varmanız mümkün değil. Ben olsam yapmazdım.

@ruhen hastayim ben'in cevabı çok güzel bir örnek. Ne demiş: "Bir aslanın acıktığında avlanması ile bir insanın binlerce hayvanı bir alana kapatıp, endüstrileşmesi sizce aynı şey mi?"

Bu ikisi tabi ki aynı şey değil, ama çok basit bir nokta var, ormana gidip bir hayvanı kendin avlayıp yesen, o da veganizm açısından "helal" değil. Endüstrileşme kısmı ok, onu bir kenara bırakıyorum, aslanın yaptığının aynısını yapsan yine ofsayttasın. Belki "kendi avladığın hayvanı yemek helaldir" diyen vegan mezhepleri vardır, hatta aralarında alet kullanmak legal midir değil midir diye hiziplere de ayrılmışlardır, bilmiyorum, ama ana akım veganizmde böyle bir durum söz konusu değil. (Niye bu düşünce ana akım olmuş? Bkz: son paragraf).

Veganizmin kendini diğer hayvanlardan (ve doğadan) üstün görüp, onlara karşı acıma / küçük görme / merhamet etme duygularıyla yaklaşmaktan kaynaklanan garip bir ahlakçılık türü olduğunu düşünüyorum. Yani aslan yapar, ama sen yapamazsın. Temeli bu. Zaten çıkış zamanı da sanayi devrimi sonrası, yani insanın doğaya hükmedebilecek güce sahip olduğunu anlamasından biraz sonrası, onun öncesinde böyle bir fikir kimsenin aklına gelmemiş. O yüzden bu ahlaki misyonu "gariban" aslana değil, "yüce" insana yüklüyoruz.

Şimdi böyle yazınca veganlara sallamışım gibi görünüyor ama öyle değil. Severim veganları, güzel bir şey de yapıyorlar, dünyaya muhtemelen faydaları da dokunuyordur. Ama olayı akılla sorgulama, biraz üstünü kazıyınca altından inanç çıkıyor, inanç da aklın zıddıdır.

Hatta biraz daha ekleme: veganlığın mantıksız olması, bir din olmasından kaynaklı olarak çok normal. Dinlerin temel amacı bir community / identity oluşturmaktır. Bir din, akla ne kadar zıt olursa, ne kadar saçma şeyler söylerse kendine o kadar daha çok taraftar toplar / taraflarları o kadar fanatik olur. Çünkü en temelde yapılan şey "ben aklımı bırakıp topluluğumuzun kurallarına iman ediyorum, sizden olmak için yaptığım fedakarlığın boyutuna bakın" demektir. Dinler tabi ki kendine taraftar toplamak için "bizim yolumuz şu açıdan daha iyi, daha güzel, daha faydalı, daha ahlaklı" derler, ama aynı zamanda müritlerinin sadakatinden emin olmak için aşırı akılsız/mantıksız plothole'lar bırakmak zorundalar.
0
plutongezegendegilmi
(08.02.21)
@plutongezegendegilm in söylediklerine bir ekleme ya da düzeltme yapayım.
Vegan ya da vejetaryenliği sanayi devrimine kadar götürmek yanlış olur.
Güneydoğu Asya kökenli Jainizm adlı bir Din ya da Öğreti mensupları vejetaryendir ve hatta bir kısmı kök bitki de yemezler. Öğretinin geçmişi Milat öncesine kadar gider.
0
Mirket
(08.02.21)
@Mirket, sağolun hocam. Ama veganizmin direkt olarak Jainizm'in bir devamı olduğunu düşünmüyorum. Yani benzerlikler taşıyorlar, bütün dinler birbirleriyle ortak noktalar taşır, "dünya nimetlerinden elini ayağını çekme" mesela yaygın bir temadır. Ama batı veganizminin (etkilenmiş olsa bile) direkt Jainizm'den kopup gelen bir din olduğunu zannetmiyorum, çıkış noktaları farklı gibi geliyor bana.

Bir de anekdot: Jain bir Hintliyle tanışmıştım Avrupa'da bir yazılım konferansında. Yemek yemeye gittik, masadaki ekmeği mayalı olduğu için yememişti. Maya/bakteri falan yemek de yasakmış onlarda. Bakterilerin de duyguları olduğu ve acı çektikleri için onları yememememiz gerektiğini düşündüğünü zannetmiyorum, bu da o inancı veganizmden ayıran önemli bir nokta bence.
0
plutongezegendegilmi
(08.02.21)
Başından beri okuyamadım veganizm bir dindir deme kolaycılığına katılmadığımı belirtmem gerek

Din dogmadır, sorgulanamaz değiştirilemez yenilik getirilemez veganizm düşüncesi hem felsefi olarak hem de teknoloji ile birlikte yeniliklere açıktır, 60 lardan beri oldukça farklılaştı

Eğer hayvan sömürüsünü azaltan, ekolojiye daha az zarar veren bir fikir, teknolojik gelişme, öneri varsa veganizm bunu alıp pratik olarak mümkün olduğunca uygulamaya çalışır, hayvanlara ve çevreye nasıl daha az zarar veririz temelinde yeniliklere açıktır akılla sorgulamaya bu kadar açıkken şimdi bu nasıl ibrahimi bir din anlayışıyla bir tutulabiliyor

Her fikir yayma ve komüniteyi genişletme eylemini dine benzetiyorsak o başka, beşiktaşlılar herkesi beşiktaşlı yapmaya çalışıyor, sosyalistler herkese sosyalizmi anlatıyor, liberaller kendi düşüncelerinin yayılmasını istiyor, her parti kendi fikrini yaymaya ve destekçi çekmeye çalışıyor, her grup kendi fikrini anlatmaya çalışıyor, bu din ile değil fikir ve düşünce özgürlüğünü yayma ile açıklanabilir
0
freebird5406_2
(08.02.21)
Vegan vejetaryen degilim.

En buyuk sorun hayvalarin yetistirilne kosullari. Sadece mal gibi goruluyorlar ama onlar da canli. Onlarin da duygulari var. bitkilerin agladiklarini uzulduklerini hissedemiyoruz ama hayvanlar duygu durumlarini cok daha net ortaya koyabiyorlar. Aslanlar da et yiyor ama onlar ozgur hayvanlari yiyorlar. Bizse tutsak hayvanlari yiyoruz.
0
fakyoras
(08.02.21)
Hayir bunun sadece merhamet ile alakasi yok. Merhamet kisisel bir sey. Ben kendi kopegime merhamet ve sevgi ile yaklasabilirim, ama baskasinin kopegine boyle yaklasmayabilirim de. Türcülügün merhamet ve mini mini kedislere sevgi gostermekle bir alakasi yok.

"Türcülük" kavramina bir bakmanizi taviye ederim. Baslangic noktalari seksizm ve de irkcilik ile akraba.

Biz hayvaniz, ancak doganin bir parcasi miyiz, o tartisilir. Ne olcude dogaya aidiz? Mesela es secimini erkegin-kadinin kicini koklayarak yapmiyoruz. Kaloriferi koklerken ne kadar "dogal"iz? Insanin dogaya aidiyetinin ve bunun yuzde kac oranda oldugunun yine konumuzla bir ilgisi yok.

Biz hayvaniz ve insan disindaki hayvanlara üstünlük saglamisiz; onlari olduruyor, yasam alanlarini kisitliyor ve somuyoruz. Bununla ilgileniyoruz.


Dünya´da canlilarin olusumundan süregelen düzen yani evrim beni rahatsiz etmiyor. Ayaga kalkmisiz, alet kullaniyoruz, bunlarda geriye gidelim demez herhalde hicbir vegan-vejetaryen. Evrimin konumuzla bir ilgisi yok. Konu etik.

Hayvanlar diger hayvanlari katletmiyor. Bu onlari insanlastirmak olur. Aslan katletmiyor, yemek icin olduruyor. Ya da tehlikede hissettigi icin bir hayvan digerine saldiriyor. Fonksiyon var dogada, bu fonksiyonun icinde merhamet aramak "insana özgü". Aslanin binlerce tavugu kucucuk ve karanlik bir alana tikayip tavuk yetistiriciligi yaptigini gormedim. Bir katliam ve acimasizlik gormuyorum hayvanin digerini oldurmesi eyleminde.

Ooo "Bitkiler de canli" argümani gelmis, bu herhalde dünyanin en parlak sentezi. Bitki ve hayvan arasindaki farki herhalde ilkokulda ogrenmissinizdir? Bitkilerdeki reaksiyon, ornegin isiga donmeleri, ile hayvanlardaki sinir sisteminin isledigi yanitlar arasindaki farki da biliyorsunuzdur?

Karmasik norolojik sistemi, merkezi sinir sistemi olan her hayvan aciyi hisseder. Burada hayvanin konusup konusmamasi onemli degildir. (Ornegin bebekler ya da kimi engelli insanlar da konusma yetisine sahip olmayabilirler, bu onlari denek olarak kullanmamizi mesrulastirmaz.) Acinin beyindeki aktiviteler izlendiginde kanitlanmasi kolay. Inegin de, kopegin de, atin da aci cekebildigini biliyoruz. Tüm hayvanlar yasamayi, türlerini devam ettirmeyi amacliyor. Bunu da biliyoruz.

Bu arada bitkiler de hayvanlar da biz insanlara hizmet icin burada degiller. Bu anlayis zaten dondu dolasti bizim basimizi yedi, bkz. iklim degisikligi.
0
buf-e kür
(08.02.21)
@freebird5406_2, dinler de sorgulanır ve değişir. Mezheplerin ve tarikatların olayı o zaten. 2000 yıl önce Filistinli bir marangozun Hıristiyanlıktan anladığı ile günümüzde Amerikalı bir CEO'nun Protestanlıktan anladığı aynı şey değildir diye düşünüyorum.

Ve evet, sosyalizm ve liberalizm de birer din. Kişiye herhangi bir "dünya görüşü" ya da "ahlak sistemi" sunan her ideoloji dindir. @aloha snackbar'e katılıyorum o açıdan. Dinlerin ne kadar tutarlı veya gerçek olduğuna karar vermek çok daha tricky bir iş.
0
plutongezegendegilmi
(08.02.21)
@plutongezegendegilmi,

Her ideoloji din degildir, dine evrilmez. Ancak ideolojiler dine ait ozellikler tasiyabilir.


"Her din akil disidir." ne demek gercekten? Hangi ekole dayanarak soylediniz? Hayal gücü de aklin en ilkel halidir mesela ve 'akil disi' degildir.

Veganizm konusuna gelirsek, veganizm ile bir dinin sinirlarinin ic ice gecirildigini goruyoruz. Ornegin vegan-hristiyan dernegi vs. var Ingiltere´de. Isa´nin ogretisinin veganizmle cok yakin oldugunu dusunuyorlar. Ilginc bir konu, ancak yaptiginiz genelleme yanlis.
0
buf-e kür
(08.02.21)
Mezhep ve tarikat olayı başta kulağa mantıklı gibi gelse de her biri kendisinin en son halinin mutlak doğru olduğunu ve böyle kalmasını savunuyor, 0 yılındaki hristiyanlıkla 2021 deki tabi ki farkı

Vegan düşünce sisteminin bundan farkı şu an durduğu noktayı bile mutlak görmemesi, her zaman daha iyiye her türlü eleştiri ve tartışmaya açık olması, bunu baştan söylüyor

Yalnız ben de hangi zeminde tartışacağımızı tam anlamadım, veganlık başta bağnazlık bakımından körü körüne bir inanç olarak dine benzetilirken yeri geliyor her düşünce ve ahlaki sistem dindire bağlanıyor
0
freebird5406_2
(08.02.21)
Bitkiler de canlıcılara cevabım: bitkilerin merkezi sinir sistemi yoktur. Maydonoz ve kuzu aynı şey değildir.
Hayvan hayvanı yiyince bişey demiyosunuzculara cevabım: hayvanların hür iradesi yoktur. İçgüdü ile hareker eder. Ayrıca ne yapalım ceylan avlayan çitaya dur yapma siz kardeşsiniz mi diyelim?
0
suicides underground
(08.02.21)
(3)

Sokakta Odun Kesilmesini Engellemek

pantepember
Evet, yanlis okumadiniz. 2021 yilinda, Istanbul'un ve Beyoglu'nun gobeginde hala boyle dertlerimiz var.Beyoglu Belediyesi engel olmuyor, sadece daha sessiz yapmalari icin uyariyor. Hatta az once telefonda bir zabita bunun suc olarak tanimlanmamis oldugunu soyledi.Ne yapmak gerek? Neredeyse her gun o
Evet, yanlis okumadiniz. 2021 yilinda, Istanbul'un ve Beyoglu'nun gobeginde hala boyle dertlerimiz var.

Beyoglu Belediyesi engel olmuyor, sadece daha sessiz yapmalari icin uyariyor. Hatta az once telefonda bir zabita bunun suc olarak tanimlanmamis oldugunu soyledi.

Ne yapmak gerek? Neredeyse her gun odun kesiyorlar veya kiriyorlar.

Beyoglu'ndan, Cihangir'den nefret ediyorum artik. Dun gece 12-1 arasi ciglik cigliga dogum gunu kutladi bazi Cihangir yaratiklari. Hic kimse de "napiyosunuz kardesim siz" demiyor. (Sesimi duyuramayagim uzakliktaki apartmanlardan biri.)
0
pantepember
(08.02.21)
hocam benim anladığım, odun kesenleri engelleseniz bile başka gürültücüler çıkacak ortaya. Odun kesenler gündüz mü gece mi kesiyor? Çıkıp uyarsanız bir işe yarar mı bilmiyorum, denediniz mi hiç? Odun kesenlerin alternatifleri var mı? Isınmak için mi kesiyorlar? İstanbulun merkezinde doğalgaz vardır ama bütün evlerde olmayabilir belki.. benim anladığım, sorduğum soruların cevapları olumsuzsa, taşınmaktan başka alternatif yok size.
0
mezarkabul
(08.02.21)
Gece odun kırmak normal değil tabi de, şehir yaşamı, gün içinde iş yapabilir, yasal olarak gürültü de yapabilir. Beğenmiyorsan dag başına kulübe yapacaksın.
0
JohnOakley
(08.02.21)
Hocam istanbulun en kalabalık, en karışık semtlerinden birinde yaşıyorsunuz. Hangi biriyle uğraşacaksın, ses olacak yani olmama ihtimali yok. Bence insanları değiştirmeye çalışmaktansa kendini ya da bölgeni değiştir derim.
0
roket adam
(08.02.21)
(14)

Masonluk

jamiro
Mason üyeler bu oluşum içine girebilmek ve içinde kalabilmek için ödediği aidatlarla tokatlanan garibanlar gibi geldi bana. Ne zamandır masonluk nedir, nasıl bir örgüttür merak ederdim, bugüne kısmetmiş, hem Netflix’te bir belgesel vardı onu izledim hem de Haber Türk’ün eski bir yayınında, teke tek
Mason üyeler bu oluşum içine girebilmek ve içinde kalabilmek için ödediği aidatlarla tokatlanan garibanlar gibi geldi bana.

Ne zamandır masonluk nedir, nasıl bir örgüttür merak ederdim, bugüne kısmetmiş, hem Netflix’te bir belgesel vardı onu izledim hem de Haber Türk’ün eski bir yayınında, teke tek programında bu locanın başkanı bir prof var konuk idi o yayını izledim. Bir de az önce ruhi çenet adlı arkadaşın eski bir masonla yaptığı röportaja bakındım.

10 sene önce aylık aidatı 400-500 liraymış bunların. Şimdi en az 1000 liradır. Muhtemelen de daha fazla. Ülke çapında (yine yaklaşık10 sene önce) 15000 üye varmış hepsi aidat ödüyor elbette, o üye sayısı da bu on sene içinde 2 katına çıksa desek, sağlam para.

Para ödedikçe level atlıyorsun, level atladıkça para ödüyorsun. Sağlam teşkilat gibi geldi. Siz ne düşünüyorsunuz?
0
jamiro
(01.02.21)
Hocam birincisi Mason olan birinin kendini açığa çıkarması ne derece mantıklı? Hiç inandırıcı geliyor mu size?

İkincisi aidat olsa bile böyle komik rakamlar mı ödenir? Koskoca milyarder adamlardan bu kadar komik bir meblağ mı alınır? Adamların olayı sisteme para vererek dahil olmak değil ki. Önemli kuruluşlara gelerek Masonluk lehine icraatlerde bulunmak.
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(01.02.21)
@İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi masonların başkanları (kendilerine üstat diyorlar) gizli bilgi değil ki neden açığa çıkarmak deyimini kullandınız? Son seçilen mason başkanını normal ana akım haber sitelerinde bile görebilirsiniz

Ayrıca her ne kadar meblağ küçük olsa da milyonlarca tl den bahsediyoruz bu az değil.
0
🌸jamiro
(01.02.21)
İşin başında kazanan bir kişi yok, yine kendi etki alanlarında değerlendiriliyodur o aidatlar.

Ayrıca masonluk öyle çok gizli bir örgüt değil, network oluşumu, böylece seneler boyunca kendilerine zenginlik sağlamışlar. Ama artık demode bir halde bence.
0
hayaletimsi
(01.02.21)
Birkac mason taniyorum, ayda 3-5bin lira adamlara sinek viziltisi gelir eger oyle bir aidat olayi varsa. "Tokatlanan garibanlar" diyince aklima tosunun vurup kactigi sark kurnazlari geldi, bu abiler o gruba dahil degiller kardes, sen mevzuyu baya yanlis anlamissin :)
0
cooperr
(01.02.21)
Dostlar tokatlanmak demek sizce kazancınızdan fazlasını kaptırmak mıdır?:)

Ahmak ıslatan bilir misiniz ahmak ıslatan? Onda da yağmur az gibi görünür çıkarsın yürürsün ama eve geldiğinde donuna kadar ıslanmışsındır.


Bu da o misal düzenli olarak yıllarca, on yıllarca süren bir söğüşlemeden bahsediyoruz.

500-1000 liranın o insana koyup koymamasından değil bunu idrak ediniz rica edeceğim:)

30k üyesi olsa 1k aidat olsa 30m paradan bahsediyoruz aylık bireylere koyup koymamasından değil.
0
🌸jamiro
(01.02.21)
Şöyle düşün: İnsanlar aidiyet hissetmek, zor gününde destekleyecek birilerini bulmak, iş bağlantıları kurmak için de kulüplere üye olurlar. İlla senelik 1000 TL verdim, nereye gitti bu para diye bakmamak gerekebilir.
0
twelfth
(01.02.21)
Abicim 30milyon tl adamlar icin para degil, adamlarin dunyanin obur ucunda gayet guzel binalarda lokalleri var, duzenli toplantilar duzenliyorlar. Bu adamlar senede 1 milyar dolar falan donduruyordur dunya capinda. Sirf binalarinin bakimi milyonlarca dolar tutar.

Dedigim gibi eger bir aidat var ise bu ayda 1000tl falan degildir, cok daha fazladir. Zenginler yurt disinda golf kuluplerine senede $100k aidat bayiliyor, cogunun da golf falan oynadigi yok, is baglamaya gidiliyor, golf bahane.

Antenleri acin biraz...
0
cooperr
(01.02.21)
yazdıklarının çoğu yanlış.

ilk giriş aidatı yüksektir biraz doğru
senelik aidat 1000 lira civarında

para ödedikçe level atlamıyorsun.
belli sunumlar, felsefi konularda tez verdikçe level atlıyorsun.

ilgini çekmiyorsa sen girme, ardahanlılar derneğine de böyle inceleme yapıyormusun? tokatlanan gariban diyor musun üyesi değilsin diye?
onun gibi düşün.
üyeler(kardeşler) mutlu orada olmaktan
sen değilsen gelme.

not:
masonların başkanlarına "üstad" denmiyor.
bir yanlış bilgi daha.

üstad 3.seviyeye geçen tüm masonlara denir.
bir locanın başkanına "üstad-ı muhterem"
en üsttekine de "büyük üstad" denir.
bunlar idari görevdir, içeride karşılaşınca, genç yaşlı, üstad, çırak, herkes birbirine kardeşim der

taksimde yan yana 3 bina var nuru ziya sokakta
ankarada bina var, izmirde var.
bunların bakımları, inşaatları, elektrikleri, güvenlikleri, çamaşırhaneleri var para oralara harcanır.
yani kısaca mason olan kimse (en üstteki görevliler kurulu dahil) maaş almaz bu işten.
bu üstteki giderlere verilir, personele maaş verilir (güvenlik temizlikçi)

direk çıkarımlarda bulunacağına; sorarsan anlatayım sana başka merak ettiklerin varsa.
0
summatinyourteeth
(01.02.21)
@the cat in the hat
tam tersi
tanrı inancın yoksa
(türkiye için, 3 büyük dine inanmıyorsan)
giremezsin.

Mabedlerde
Kuran-ı Kerim
İncil
Tevrat hepsi açıktır.

Osmanlı masonlarında şeyhülislamlar var mason olan.
Üstadı Muhterem'i hacı olan loca var bildiğim :)

Din değildir masonluk, en ufak bir dini ritüeli de yoktur.
Felsefi bir topluluktur
0
summatinyourteeth
(01.02.21)
Ofisim beyoğlu mason locasının sokağında. Akşamları ayine geldikleri araçların en kötüsü mercedes. (pandemi öncesi, şu an her akşam ayin var mı bilmiyorum) 500tl aidatlı bi yer değil gibi :) Hepsi kodaman abiler belli. Ayrıca mesele aidat değil kendi içlerinde kurdukları işbirlikleri.
0
scudman1
(01.02.21)
@summatinyourteeth hocam sadece meraktan soruyorum mason olmak isteyen sıradan biri ne yapar, nasıl katılınır bu ortama? birisinin referansıyla mı olur sadece?
0
genc irisi
(01.02.21)
Evet Referans önemli
Geliş amacınız nedir o çok önemli
Para kazanayımsa derdiniz boşa gelmeyin.
Ama 1 2 tane kendi kendini teklif eden kardeş de gördüm.

Katılan her 100 kişiden 30 40 ı gider kısa sürede.
Meraktan, kazanç amaçlı gelenler giderler
0
summatinyourteeth
(01.02.21)
Birkaç sene evvel mason locası büyük üstadı dernek geliri olan birkaç milyon lirayı zimmetine geçirmiş, büyük skandal olmuştu. Ancak parayı bastırıp haberi silmisler sanırım, arayınca bulamadım.

Benim masonlukla içli dişli olan tanıdıklarım oldu. Maksak muhabbet olsun odaklı bir oluşum. Herkes sırayla Atlantis kayıp teknoloji ler falan gibi boş komplo teorileri üzerine sunumlar yapıyor.

Mason olamayanlarin daha dışa açık dernekleri, Lions kulübü ve benzerleri de genel olarak rakı ve mangala toplanıp, muhabbet edip, topladıkları paralarla bağış ve sponsorluk yapıyorlar.

Olay tamamen bir gruba ait olmak, yalnız hissetmemek.
0
JohnOakley
(01.02.21)
Haberi buldum, tarihi yanlış hatırlıyormusum

www.internethaber.com
0
JohnOakley
(01.02.21)
(3)

İguana mı? Bukalemun mu?

Dağcı
Merhabalar, bir dostumuz dükkanında hayvan bakmak istiyor. 80 cm civarında bir akvaryumu var fakat balık bakamıyor. Bukalemun ya da iguana var aklında.Böyle bir kafeste hangi hayvanın bakımı daha rahat olur (bizim için değil hayvan için).Ve bu hayvanlar nasıl bakılır?
Merhabalar, bir dostumuz dükkanında hayvan bakmak istiyor. 80 cm civarında bir akvaryumu var fakat balık bakamıyor. Bukalemun ya da iguana var aklında.
Böyle bir kafeste hangi hayvanın bakımı daha rahat olur (bizim için değil hayvan için).

Ve bu hayvanlar nasıl bakılır?
0
Dağcı
(08.01.21)
dostunuz hayvani bu kadar dusunuyorsa o hayvanlarin hic birine bakmasin. o hayvanlar evcil degil ve evde bakilmamali yazik gunah, cam fanusun icinde
0
exlibris
(08.01.21)
80 cm o hayvanlar için çok çok küçük diye biliyorum. Böcek bakabilir.
0
JohnOakley
(08.01.21)
"ve bu hayvanlara nasıl bakılır?"

akvaryumda bakılmaz. dükkanda bakılmaz. evde bakılmaz.

egzotik bir kertenkeleyi akvaryuma kapatıp ne gibi bir tatmin sağlamayı düşünüyor insanlar ilginç.
0
AlsterWasser
(08.01.21)
(4)

Yazdığım ing proposalı redakte edebilecek biri?

rewlack
uzaklarda aramak istemiyorum..böyle bir hizmeti nasıl alabilirim fikri olan var mı? çok kapsamlı veya bilimsel derinlikli birşey değil ama gündelik bi yazı da değil. uzunluğu 2000 kelime falan. dil hatalarını, anlatım bozukluklarını giderecek, tuhaf veya anlamsız gelen yerler için öneride bulunacak
uzaklarda aramak istemiyorum..

böyle bir hizmeti nasıl alabilirim fikri olan var mı?
çok kapsamlı veya bilimsel derinlikli birşey değil ama gündelik bi yazı da değil. uzunluğu 2000 kelime falan.

dil hatalarını, anlatım bozukluklarını giderecek, tuhaf veya anlamsız gelen yerler için öneride bulunacak biri olsa mesela?
veya direkt sıfırdan çevirsin daha kolay olacaksa.
detaylar için please come to the pm.

bu işi "profesyonel" olarak yapanlar var mıdır? duyuru kuralları gereğince bu şekilde sorabiliyorum.

thanks.
0
rewlack
(07.01.21)
tabi ki var. çeviri şirketlerinin işi bu. sadece redakte isteme hakkınız da var tabi ki. mesela annemin mesleği o. yalnız bildiğim kadarıyla bu danışmanlık şirketleri azıcık pahalı oluyor.
0
neira
(07.01.21)
Bu ablayı deneyebilirsin

litter.catbox.moe
0
JohnOakley
(07.01.21)
ingilizce seviyeniz ne durumda? iyi ise, bir göz atarım fikir veririm. kötü ise , çok zaman harcamak gerekeceği için bakamam:D

DM'den gelin
0
co2s2
(07.01.21)
bana bir nick verin
(08.01.21)
(12)

Psikolojinizi nasıl sağlam tutuyorsunuz ?

ismim ibrahim
aralık ayı içinde ailemden covid sebebiyle vefat edenler oldu. sevgilimle ayrıldık, sonra barışmak istedim reddedildim. pandemi başından beri iş gereği tüm gün evdeyim ve bomboşum. sadece maaş alıyorum ama çalışmıyorum. bugün kendimi "ulan aslında bugün deprem olsa da ölsem çok koymaz ya" derken bul
aralık ayı içinde ailemden covid sebebiyle vefat edenler oldu. sevgilimle ayrıldık, sonra barışmak istedim reddedildim. pandemi başından beri iş gereği tüm gün evdeyim ve bomboşum. sadece maaş alıyorum ama çalışmıyorum. bugün kendimi "ulan aslında bugün deprem olsa da ölsem çok koymaz ya" derken buldum. siz nasıl sağlam duruyorsunuz ?
0
ismim ibrahim
(01.01.21)
Benim psikolojim olumsuz şeylerden etkilenmeme gibi bir özelliğe sahip, kovid olup hastanede yattığımda bile fm falan oynayıp Messiye sayırıyodum gelmiyor takıma die. Yani özellikle bişey yapmıyorum, doğal olarak yüklenen bir yazılım heralde. Eskiden ''ulan bi insan hiç mi üzülmez bişeye be'' derdim ama şimdi süper bir özellik olduğunu düşünüyorum. Marttan bu yana ful evdeyim bahçe hariç sokağa adım atmadım, hatta bu durumun süper olduğunu düşünüyorum, millet vallahi ( e normal olarak) kafayı yicek sağa sola çıkamıyor , sosyalleşemiyor die. maşallah bende tık yok
0
paramolacak
(01.01.21)
ekstra bir çaba sarfetmiyorum, çünkü bir şey değişeceğini sanmıyorum. bombok gidiyor işte.
0
2021
(01.01.21)
terapi alıyorum, çok memnunum.
eve spor yapabileceğim bir alan kurdum.
yabancı dil öğrenmeye çalışıyorum.
sevdiğim yiyeceklerle kendimi şımartıyorum.
gezi planları falan yapıyorum.
0
jimjim
(01.01.21)
Kaçış edebiyatı... Fantastik, bilim kurgu ve bestseller aksiyon kitapları okuyorum sürekli
0
aslil
(01.01.21)
tutmuyorum :')
0
synesthesia
(01.01.21)
Hayatımda olumsuz tek bir şey olmasa bile kendini düşük, melankolik hisseden biriyim. Benim kötü hissetmem için kötü şeylerin olmasina gerek yok. Hatta öncesinde kendimi o kadar yoruyorum ki, başıma kötü bir şey geldiğinde üzülecek halim kalmıyor. Gayet metanetli hatta duygusuz karşılıyorum. Mutsuzluğumun nedenlerini aramakla geçiyor günlerim. Hatta geçen bir kitap aldım, 17. yüzyılın başında yazılmış, melankolinin çeşitleri, tedavi yöntemleri üzerine. Yaşadığım geçmez iç sıkıntına anlam vermeye uğraşarak bir gün tüm bunları arkamda bırakacağım umuduyla işime gücüme devam edebilir hale getiriyorum kendimi. Bir de spor yapıyorum.
0
epistemic_regress
(01.01.21)
Beni de çok etkiledi 2020, ağlıyorum arada, geçiyor :)

Gülüp geçeceksin, hayatı fazla ciddiye almamak gerektiğini öğretti 2020.

Kendini şımart. Canın ne istiyorsa onu yap. Tek başıma yaşıyorum ama büyük bir yıl başı ağacı süsledim, moralimi çok düzeltti, eve güzel eşyalar aldım, kıyafet aldım, arkadaşlarıma ve aileme hediyeler aldım.
0
stewie
(01.01.21)
Hayattayım. Hayatta olduğum sürece mücadeleye devam ediyorum, oturup depresif arabesk takılmanın kimseye faydası yok. Kendime yapacak şeyler meşgaleler bulup vakit geçiriyorum.
0
roket adam
(01.01.21)
bol bol meditasyon. yabanci hocalarin budist ve meditasyon uzerine online derslerine katiliyorum surekli. bir yandan almanca ogrenmeye calisiyorum.
0
JohnOakley
(01.01.21)
bi an duyuruyu ben yazdım sandım.

dediğiniz psikolojiyi 2019da yaşamıştım. o günlerden beri sağlam tutmuyorum psikolojimi, tutamıyorum.
0
oekuklu
(01.01.21)
Kabullenerek :)

Bir ara çok ağlıyodum :/

Şimdi artık elimden bir şey gelmiyorsa sorgulamayı bıraktım.
Yapabileceğim bir şeyler varsa onlara odaklanıyorum.
Yaşadığım üzücü tecrübeler için “keşke olmasaydı ama oldu bir kere” diye düşünüp kabullenmeye çalışıyorum.
İnsanız sonuçta, elimizden gelenler de sınırlı, kendime karşı artık daha şefkatli olmaya çalışıyorum.


O güzel şarkının da dediği gibi;

Hayat şarap gibidir, keder de var neşe de :)

Böyle düşününce biraz daha rahatlıyorum.
0
elma
(01.01.21)
Klasik psikanalizden bir örnek vermek istiyorum.
Üretmek, çalışmak ve sevmek.

Nesne/obje bağlamında üretmeyi örneğin hobilerinizle uğraşmayı, çalışmayı bir rutini kırmayı (örn. serbest yürüyüşler...), sevmeyi ise yine sevgi nesnesi oluşturarak ona anlamlar yükleyip ilgilenmek olarak düşünebiliriz.

Pandemi ile ilgili yapılan bir çalışmanın makalesini okuduğumda aslında şu detayı bilmek ve anlamak bir nebze radikal bir görüş geliştirmemize olanak sağlıyor: Bu bize/size has olan bir durum değil. Durumu kabullenerek (global bir işsizlik/eve kapanma vd.) mevcut duruma biraz daha kolay adapte olabiliriz.

Tabii her şeyin başında insan ilişkilerini iyi tutarak sosyalleşmek (uzaktan da olsa) gerçeklik algısını canlı tutmamız adına oldukça yararlı olacaktır.
0
Lir Psikoloji
(04.01.21)
(8)

barista sütü

harfitarif
ne menem bir şeydir bu "normal" sütlerin yanında türeyen barista sütü, neye yarar? uzun süreli kullanımda sakal mı çıkarıyor, bardağa dökülürken şekilli mi dökülüyor, kekikle beslenen baristalardan mı sağılıyor nedir?
ne menem bir şeydir bu "normal" sütlerin yanında türeyen barista sütü, neye yarar? uzun süreli kullanımda sakal mı çıkarıyor, bardağa dökülürken şekilli mi dökülüyor, kekikle beslenen baristalardan mı sağılıyor nedir?
0
harfitarif
(26.12.20)
sek markasının açıklamasında bu yazıyor.

Sek Barista Sütü

İdeal köpük oluşumu için sütün kalitesi birinci derecede belirleyici faktördür.
Sek barista süt, içerdiği doğru yağ ve protein oranı ile üst düzey lezzet ve kusursuz kremsi köpük oluşturma için mükemmel seviyede dengelenmiştir.
İçerdiği yüksek yağ oranı ve bu oranla dengeli protein miktarı kusursuz krema oluşumu sağlar.
Geleneksel sek Süt tadı tüm kahve çeşitleriyle uyumludur.
Bu sayede kahve tadını bastırmaz aksine daha rahat bir içim ve kıvam sunar.
Farklı yağ ve protein dengelerinde belirli denemeler hazırlanarak sektörün bazı önde gelen baristaları, eğitmenleri ve noktaları ile denemeler yapılmıştır ve nihai ürüne ulaşılmıştır. Ürünün yağ ve protein oranı bu kullanıma uygun özel olarak dizayn edilmiştir.
Ürünün yağ ve protein dengesinden kaynaklanan köpürme ve krema oluşum performansı deneme yapılan noktalar tarafından başarılı bulunmuştur. Sek Süt’ün geçmişten gelen hafif şekerli tadı kahve ile istenen uyumu yakalamıştır.

ama senin görseldekiler, hindistan cevizli, fındıklı falan aromalı sütler.
0
killerbee
(26.12.20)
daha yağlı olduğu için daha güzel köpürüyor. lattenin kapüçünonun üstüne böle kocaman topalak köpüğü daha kolay yapıyorsun.

görseldeki ayrıca vegan ürün. inek sütü değil.
0
kibritsuyu
(26.12.20)
anladım sayılır, teşekkür ederim. dümdüz pazarlama değil yani?

@kibritsuyu evet evet, farkındayım, takip ettiğim bir vegan hesapta gördüm zaten. "baristalardan sağılmış olamaz" diye mi dedin? sonuçta rızaları varsa ve sömürülmüyorlarsa neden olmasın :p
0
🌸harfitarif
(26.12.20)
al bunu geç işte: magaza.peysas.com.tr


0
alperz
(26.12.20)
"baristalardan sağılmış olamaz" diye demedim elbette. barista sütü denen sütlerin sadece vegan ürün üreten bu markalarda var sanıyorsanız öyle değil, normal inek sütlerinde de var olduğunu söylemek istedim.
0
kibritsuyu
(26.12.20)
Sorunuza yanıt olmayacak ama aklıma "bateri suyu"nu getirdi :)
0
burka
(26.12.20)
İyi köpürüyor, süt kesilmiyor. Kahve için gerçekten ideal. Sürekli kullanıyorum.

Neredeyse tüm vegan sütleri denedim. Otomatik makine dahi iyi ve sağlam bir köpük sağlamıyor çoğu zaman. Barista edition ile, hangi vegan süt olursa olsun çok daha iyi köpük çıkıyor. Çok açık bir texture farkı var.
0
buf-e kür
(26.12.20)
Her vegan süt aynı şekilde kopurmuyor. Barista yazanlar iyi kopuruyor. Cappuccino falan yapıyorsan ideal
0
JohnOakley
(26.12.20)
(9)

Zararlı Olmayan Kedi Maması

bitchesaintshit
Genellikle marketlerde satılan mamalardan alıyorum(yaş mama) kendi kedim yok, sokaktakileri besliyorum. Mesela Whiskas zararlıymış. Sözlükte başlığı var ama kimse de doğru düzgün açıklamasını yapmamış.. Neymiş kedilere en büyük kötülüğü yaparmışız, yok veterineri öyle demiş. Ya arkadaş ''şu şu yüzde
Genellikle marketlerde satılan mamalardan alıyorum(yaş mama) kendi kedim yok, sokaktakileri besliyorum. Mesela Whiskas zararlıymış. Sözlükte başlığı var ama kimse de doğru düzgün açıklamasını yapmamış.. Neymiş kedilere en büyük kötülüğü yaparmışız, yok veterineri öyle demiş. Ya arkadaş ''şu şu yüzden'' başla ve açıkla ki bilelim. O zararlı bu zararlı.. İçi boş konuşup millete mama aldırmıyor.

Ya neleri var da zararlı bu mamalar? Şeker mi? Baklagiller olunca mı zararlı oluyor? Tahıl olunca mı? Ne ya.. Zararlı değil demiyorum, zararlıdır ama bir söyleyin öğrenelim. Hangi marka mamayı alalım, onu söyleyin bari :d Mesela şimdi ben sipariş verecektim sokaktaki kediler için ama hevesimi kaçırıyor bu tarz insanlar.. Yok en büyük kötülükmüş de yok şuymuş da.
0
bitchesaintshit
(25.12.20)
Ekstra tatlandırıcılar, renklendiriciler, koku artırıcılar vs.
Bildiğin kimyasal işte.
Ama oturup ben de içindeki maddelerin miligramlarını yazamayacağım.
0
esse classic
(25.12.20)
Az iyi vardır çok iyi vardır. Kötülük diyenler şov peşinde olabilir muhtemelen. Hayvan için para verip marketten paket mama alıyorsun nihayetinde.
0
havadakarada
(25.12.20)
Az iyi vardır çok iyi vardır diye bir şey yok. Çok kötü vardır çok iyi vardır ve ortası vardır.
Whiskas ise çok kötüdür.
Hayvan için para verip alıyoruz üstümüze düşen insanlığı yapıyoruz gerisi bizi ilgilendirmez diye bir şey de yok.
İçinde iki gram GDO olan şeyi yeseniz bas bas bağırırsınız ama iş hayvanlara gelince "ne var canım para verdik aldık işte" oluyor.
0
esse classic
(25.12.20)
Ayrıca tabii ki mümkünse doğal olanı tercih etmek daha iyi olur ama bu hayvanlar çöplerden besleniyorlar. Çöpteki besinler de kalite standartlarına pek uymayabilir haliyle. Whiskas onlara göre daha sakıncalı kalıyorsa satmasınlar zaten.
0
havadakarada
(25.12.20)
@esse classic

Ne var canım para verdik.... tarzı bir düşüncem yok. Maaşımın önemli bir kısmı hayvancıklara gidiyor. Bir kere beslemeye başladım 1 seneyi geçen bir süredir ve bırakamadım, bırakmakta istemiyorum.

Ama sizin bize dediğiniz şeyle, vermiş olduğunuz cevap uyumlu değil. Hem 'öyle' düşünmeyin diyorsunuz hem de iki dakikanızı ayırmıyorsunuz ve ''Oturup miligramlarını yazamayacağım'' diyorsunuz. Madem her şey hayvancıklar için, o zaman bir zahmet yazın. Sizce de bir tezatlık yok mu? (Miligram kısmı sadece bir örnek. Zararlı olanlar nelerse artık) Tartışmak gibi bir niyetim yok. Lütfen olayı tartışmaya çekmeyelim.

Bundan sonra biraz daha kaliteli markalar almaya özen göstereceğim. 'Nasıl olsa sokak kedileri'' diye bir düşünce doğru değil.
0
🌸bitchesaintshit
(25.12.20)
Bu fayda zarar mevzusu gerçeklik payı olmakla birlikte tamamen ticari sebeplerle yapılan pazarlamadan ibaret. Bir malın üstün veya düşük niteliklerini ön plana çıkarıp algıyı bu şekilde yönetiyorlar gerçek şu ki en iyisi ev yapımı mamalar.
0
berkan11
(25.12.20)
boş tantana yapıyorlar hocam. hepsi kulaktan dolma, piyasadaki diğer mama üreticilerini ürünlerini satmaya çalışan veterinerlerden duydukları şeyler. üçkağıt yani...
insanlara da onu yeme bunu yeme diyorlar. bu havada kedinin karnını doyuran her şey iyidir. bir de genel yorum yapayım: kedi köpek konusunda zilyon tane şey bile aşırı dikkatli insanları genellikle ipe sapa gelir bir uğraşıları yok, zor yaşam nedir bilen tipler değil bu yüzden severler faso fiso şeylere 8 sayfa a4 giydirmeyi. canınız sokaktaki kedilere iyilik yapmak istemiş, ister yemek artığı götürün ister süt verin ister wiskas verin ister evde kendiniz mama üretin verin yani.
0
ala09
(25.12.20)
soğan ve sarımsak kediler için zehirlidir, organ iflasına sebep olur. o yüzden çeşnilendirilmiş salamların içindekiler listesine dikkat etmeniz ve soğan/sarımsakla pişmiş yemek artığı vermemeniz gerekir. bunun dışında karınları doysun yeter.
0
bir garip melek
(25.12.20)
Whiskas içinde kedilere dayanılmaz hale getiren birşey var, ne olduğunu bilmiyorum, ama kedi, bir kere whiskas yedikten sonra açlıktan ölecek hale gelene kadar başka mama yemiyor. Whiskas da ucuz değil. Ben de çok sokak kedisi besledim, evde de 4 kedim var farklı yaşlarda. Bu yüzden ben whiskas yedirmiyorum. Birkaç veterinerden de whiskasin iyi olmadığını duydum. Bu kadarı bana yetti, whiskas almıyorum.

Ne alıyorum? Evdeki kedilere Royal Canin. Proplan, Acaba, Orijen hakkında iyi şeyler duydum.

Sokaktaki kedilere bonacibo veya micho alıyorum. Bu mamalar yağlanma yapıyor diye duydum ama sokaktaki aktif hayat yaşayan ve soğukta dışarda kalan kedilerde kilo aldirdigini görmedim.
0
JohnOakley
(25.12.20)
(7)

Arkadaşsızlık

docrivers
13 yıllık arkadaşım bana çok aptal geliyor, bende ona illaki birşey geliyorumdur, ama artık yaptığımız her işte giriştiğimiz her ortak olayda onun bu klasikleşmiş tuhaflıkları gözüme ekstra batıyor ve bir konudan dolayı ağır konuştum artık O da sen bana 3 5 aylık adam muamelesi yapıyorsun bunu kabul
13 yıllık arkadaşım bana çok aptal geliyor, bende ona illaki birşey geliyorumdur, ama artık yaptığımız her işte giriştiğimiz her ortak olayda onun bu klasikleşmiş tuhaflıkları gözüme ekstra batıyor ve bir konudan dolayı ağır konuştum artık
O da sen bana 3 5 aylık adam muamelesi yapıyorsun bunu kabul edemem dedi ve bitti, ben gerçekten kendisinden soğudum, keşke en yakın arkadaşım ondan daha farklı biri olsaydı diyorum artık, ben değiştim o değişmedi hiç. Şuanda ise yapayalnızım, sabahtan akşama kadar iş, haftasonu sabah akşam anime . Sosyal olma konusunda zaten çekingenim ama o kadar daraldımki , ne olacaksa olsun moduna girsem dahi karantinalar yüzünden elim kolum bağlı. Ciddi anlamda sürekli mesaj atabileceğim, komik bir şey olduğu zaman anlık yazışabileceğim biri yok artık, her hafta psikologa ciddi para veriyorum. Belkide bu arkadaşımla herşeyi bitirmek daha iyi olabilir uzun vadede , bilemiyorum ama kendimi başka bir gezegende gibi hissediyorum. Bu kadar yalnız olacak ne yaptım, tüm insanlar benim kadar asosyal olmadığına göre bugüne kadar neden bir şekilde beni hayatın içine dahil edemedi kimse, geçmiş 10 yılın enkazı berbat bir sosyal hayat ve 5iq sahibi en yakın dost, ben artık daha mutlu daha yaratıcı daha hareketli olmak istiyorum, daha pozitif biri oldum seanslardan sonra , kendimden başka kimseyi hor görmek istemiyorum, yanlış insanlarla ile tanışıp travmatik ayrılıklardan aıkıldım. Ben artık yolun sonunu intihar gibi görüyorum ama bakalım ilaçlar beni oyunda tutuyor.
Ben 27 yaşındayım ve artık duygularımı taşırlen sendelediğimi hissediyorum, daha önce olmuyordu, dizlerimin kırıldığını nefesimin daraldığının farkındayım.
Yıllarca sosyal fobi hayatımı bitirdi, özgüvensizlik yanında kreması oldu , arkadaş edinemedim, karşı cinsle iletişimim uzaylılarla iletişim seviyesinde, her şeyi çok takıyorum , her şeyden korkuyorum, bu gidişle zaten şizofreniye yakalanıcam, psikolojimi kendi kendime çok yoruyorum, çıldırıyorum.
0
docrivers
(20.12.20)
pandemi dönemi bitince psikologlara vereceğiniz parayı eğlenceli eventlere ve kurslara verirseniz, iyi kötü bi ortama girersiniz bence. ama şu dönemde evden zor hocam.
0
makarnavodka
(21.12.20)
Ne ilacı kullanıyorsunuz? Bu konularda youtube da izzet güllü yü tavsiye ediyorlar. Psikoloji çok istismar ediken bir alan bu konularda emin ellerde olduğunuzdan emin olun. Çok ciddi seviyelerde değilse depresyon ilacı kullanmadan çözmeye çalışın. Bu tür ilaçlar beynin çalışmasını etkiliyor ve sürekli kullanmak gerekiyor pek çok yan etkileri var. Rahatsızlığınızı çözmek için doktora gitmek dışında bir şeyler yapınız mı? Hayatımda kısa bir süre 6 - 8ay kadar antidepresan kullandım ve azalarak bıraktım bıraktıktan sonra çok kötü şeyler yaşadım. Bu ilaçların yerine günlük bir miktar hareket katın hayatınıza. Çıkıp dolaşın günde 10000 adım atmaya çalışın, bisiklet sürebilirsiniz, egzersiz yapabilirsiniz. Spor yapmak endorfin salgılanmasını arttırır ve mutlu hissedersiniz bunu hayatınıza oturtun. Sosyalleşmek için pandemi sonrası kurslara katılabilirsiniz. Meditasyon yapmanızı tavsiye ederim meditasyon yaparken odaklanmaya çalışırken aklıma gelen düşüncelerin farkına varıyorum. Bu da gün içerisinde bir şeyle karşılaştığımda aslında altında yatan sebebin bu olduğunu anlamamı sağladı. Yani neyin neden olduğunun farkına varmak sebebini bilmek belki onu iyileştirmenizi sağlar. Rahatsızlığınızın altında belki daha basit bir sebep vardır. Mesela önceden psikolojik hastalıkların tedavisinde b5 vitamini takviye olarak kullanılıyormuş bence antidepresandan daha iyi bir seçenek. Mesela benim b12 vitamini ve demirim düştüğü zaman duygu durumumda değişiklikler oluyor. Referans değerleri aralığında olsanız bile alt sınıra yakın değil ortalarda kan değerine sahip olmaya çalışın. Magnezyum ve d vitamini eksikliğide bu tür rahatsızlıklar yapar. Ayrıca beslenmenizi bu yönde düzenleyin. Günde iki ana öğün olarak sağkıklı besinler tüketin. Kahve tüketiminizi sınırlayın kahve yerine mutluluk hormonu salgılanmasını sağlayan kakao tozu tavsiye ederim. Bazı ilaçların intihar eğiliminü arttırıcı yan etkisi oluyor bunu göz önünde bulundurun
0
rapisa
(21.12.20)
Birde sosyalleşmek çok faydalı ama bende bu konuda iyi değilüm fakat yalnız olmaktanda bir şikayetim yok. Kendinizle mutlu olun yalnız olmak hayatın sonu değil. Herkes birbirinin aynı olmak zorunda değil.
0
rapisa
(21.12.20)
Ben hep yalnızdım, yalnızlıkta usta seviyedeyim, ve bundan artık sıkıldım. Yalnızım mutluyum, yalnızlık dünyanın sonu değil falan bunlarıda 3 4 sene önce derdim.
0
🌸docrivers
(21.12.20)
sosyal fobiden bir dönem (belki de hala) çekmiş biri olarak yazıyorum, arkadaş edinememek, bunun için kendini suçlamak, benim sorunum ne demek vs. bunlar hep size bir yük getirir. Belli ki getirmiş de zaten. Yolun sonu falan kesinlikle değil bir kere onu kafanızdan çıkarın. Başkalarına ihtiyacımız var evet, ama bunu o bahsettiğiniz arkadaşınızla yapmak size yine aynı şeyleri hissettirecek. Pandemi sonrası kurstur, etkinliktir bunlar iyi gelir. Şu an yapamamak da sıkmasın sizi, aksine zaten hepimiz evlerdeyiz. Bu dönem herkes iş, haftasonu dizi şeklinde hayatını sürdürüyor. Şimdilik bu durumu kabullenip sevdiğiniz şeylere odaklanın.
0
gilly
(21.12.20)
İstanbul'daki bir meditasyon hocası online kurslar düzenliyor.
0
JohnOakley
(21.12.20)
arkadaş olamamak, ilişkisi olmamak genelde fazla eleştirel bakmakla da ilgili. mesela yakın arkadaşınıza 5iq diyorsunuz ben değiştim o yerinde saydı modunda yazmışsınız. benim çevremde de 5iqlu insan doludur ama sizden iğreniyorum moduna pek girmiyorum. kendi nazarımızda bizden daha aptal, daha kötü insanlarla da beraber aynı toplumda yaşamak zorundayız. çemberinizi istemediğiniz kadar daraltmış olabilir misiniz bir hatadan bir kusurdan insan eleme moduna gecince yalnızlık kaçınılmaz oluyor. çünkü kaçmaya çalıştığınız profil 2-5 kişi değil toplumun %95i belki. arkadaşınızın dinlediği şarkı kötü gelebilir okudugu kitap bestseller modunda belki ama bu sizi ilgilendirmez mesela arkadaşın da sınırını biraz bilmesi lazım. içselleştirmemek.anlaşmaya meyilli olmak her ilişkinin ilk adımıdır

son olarak sosyalleşme ortamı şu anda yok online da olsa bi kurs gibi bir etkinlik veya bilmiyorum tanışma applerinde sadece mesajlaşmak bile belki ruhunu açar
0
ala09
(21.12.20)
(6)

hafızlığın başka kitaplar için olanını duydunuz mu hiç?

tabudeviren
gece gece aklıma geldi..."Hafîz, İslâm geleneğinde Kur'an-ı Kerim'in tamamını ezbere bilen kişi."başka bir kitabı ezbere bilen birini duydunuz mu hiç? mesela kürk mantolu madonna'nın tamamını ezbere bilen gibi..
gece gece aklıma geldi...

"Hafîz, İslâm geleneğinde Kur'an-ı Kerim'in tamamını ezbere bilen kişi."

başka bir kitabı ezbere bilen birini duydunuz mu hiç? mesela kürk mantolu madonna'nın tamamını ezbere bilen gibi..
0
tabudeviren
(18.12.20)
Kamasutra ezberleyen var
0
kickboxer
(18.12.20)
fahrenheit 451
0
esref
(18.12.20)
Özellikle Sri Lanka, Tayland gibi yerlerdeki Budist gelenekte Buda'nin bütün öğretilerini veya bir kısmını ezberleyenler var. Bu öğretiler İngilizce çeviri ile aşağı yukarı 20000 sayfa ediyor. Son 59 yılda bunun tamamını veya bir kısmını ezberleyenler olmuş

dhammadharo.wordpress.com
0
JohnOakley
(18.12.20)
Kuran hem siirselligi sebebiyle kolay ezberleniyor hem de diger kutsal kitaplara kiyasla cok daha kisa sayilir.
Israil de surekli birilerinin eski ahiti okudugunu, o mekanda eski ahitin hic susmadigini okumustum bir keresinde ama ezber meselesini hatirlamiyorum.
Hristiyanlarda ise katoliklerde degilse bile protestanlarda kesin vardir diye tahmin ediyorum bu tip bir olayi. Guzel konuymus bu arada, arastiracagim
0
ala09
(18.12.20)
fever
(18.12.20)
Hadis hafızlığı var. Ama tabi Kur'an başı sonu olan bir kitap. Hadislerde iş değişiyor. Yüzlerce kitap ve milyonlarca hadis var.

Bunun dışında belki diğer dini kitapları ezberleyenler de vardır. Hatta mesnevi vs.. kitapları ezberleyenler de olabilir. Eski zamanlarda bu tür ezberler insana statü kazandırıyordu. Çünkü kitaplara erişim şimdiki gibi kolay değil. Ve her aradığın elinin altında değildi. Dolayısıyla sadece ezber bile bilge biri moduna sokuyordu insanı.
0
shadra
(18.12.20)
(8)

Bu mantar yenir mi?

bisorumolacaktı
İstiridye mantarı ama altları beyaz küf gibi bişey olmuş. Normal midir?Son kullanma tarihi 21 inde.Bir şey olur mu?
İstiridye mantarı ama altları beyaz küf gibi bişey olmuş. Normal midir?Son kullanma tarihi 21 inde.
Bir şey olur mu?
0
bisorumolacaktı
(17.12.20)
şüphe varsa yemeyin. ne gerek var?
0
co2s2
(17.12.20)
Ya çünkü çok aldım hep böyle çıkıyor. Artık atmak istemiyorum :D markası müpa bu arada paketli.
0
🌸bisorumolacaktı
(17.12.20)
Bana mantarın kendi dokusu geldi fotodan ama tam da anlaşılmıyor çok yakın çekim olduğu için.
0
inawen
(17.12.20)
Kendi dokusu değil tabaka gibi :/
0
🌸bisorumolacaktı
(17.12.20)
Yenir, istiridye mantarı oksijeni düşük ve yüksek nem ortamında tekrar bu şekilde büyür. Mantarın asil halı o, yediğimiz kısım meyve hali. Paketlendiginde hava ile temas olmadığı için mantar tekrar büyümeye başlıyor. Zararlı değil.
0
JohnOakley
(17.12.20)
Teşekkürler hocam boşuna yazık etmişiz öncekileri desene :(
0
🌸bisorumolacaktı
(17.12.20)
Bi kere benim de böyle olmuştu çok beklemediği halde, beklememiş olmasına güvenerek yedim. Bir şey olmamıştı. Size bir şey olursa sorumlu değilim :D
0
aseton
(17.12.20)
Teşekkürler içimi rahatlattınız agsgsg
0
🌸bisorumolacaktı
(17.12.20)
(11)

Biontech'in bulduğu aşı neden bu kadar önemli?

glore
https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-550920704 tane farklı aşı var ama Turk kokenli Alman doktorlarin buldugu aşı en önemlisi gibi lanse ediliyor hep.Financial Times ‘Yılın Kişisi'ni seçti: Özlem Türeci ve Uğur Şahinhttps://www.ntv.com.tr/dunya/financial-times-yilin-kisisini-secti-ozlem-tureci-
www.bbc.com

4 tane farklı aşı var ama Turk kokenli Alman doktorlarin buldugu aşı en önemlisi gibi lanse ediliyor hep.

Financial Times ‘Yılın Kişisi'ni seçti: Özlem Türeci ve Uğur Şahin

www.ntv.com.tr

Bunlar bulmamış olsa sanki hiç bulunmayacaktı gibi bir hava var.

Bu aşı neden diğerlerinden daha önemli?
Teşekkürler.
0
glore
(16.12.20)
testleri başarılı olarak tamamlayan ilk aşı bu diye biliyorum. diğer aşıların hepsi bu aşıdan sonra çıktı piyasaya yaptık diye, ama o güne kadar testleri tamamlayan yoktu sanki.

hatta bize gelecek çin aşısının da test aşamaları tamamlanmadı henüz sanırım, yine de alternatif olarak görülüyor. süreç olarak biontech diğerlerinden önde diye biliyorum
0
ayin yazari
(16.12.20)
pfizer'in güçlü bir firma olması etkiliyor.
0
ludwig boltzmann
(16.12.20)
Testleri başarılı tamamladığı falan yok. Faz 3 ön sonuçlarına göre acil durum izni aldı.

Ona bakarsanız Çin aşısı diye beğenmediğiniz coronavac da Çin’de acil durum izni ile bir milyondan fazla insana uygulandı. Pfizer CEO’su daha kendi aşısına güvenip aşı olmamış.
0
catch the arrow
(16.12.20)
Testlerle alakasi yok. Nu asi, dunyadaki ilk mRNA asisi. Daha once insanlar icin varolan hicbir asi bu teknik uzerinden yapilmamisti. Bu nedenle buyuk bir yenilik.

Guvenip de bu asiyi olanlara bence madalya takmalari gerek. Ben kesinlikle 3-5 sene gecmeden olmayi dusunmuyorum. Pfizer amerikada o kadar guclu ki istese fare zehrine bile asi diye lisans alabilir.
0
JohnOakley
(16.12.20)
@JohnOakley hocam niye fare zehrini koysunlar yani niye böyle bir şey yapsınlar ki? bunu düşünmendeki sebebi çok merak ediyorum cidden.
0
inancsiz deve
(16.12.20)
Orada fare zehiri derken pfizer'in gucune atifta bulunuyor.

Cevap pfizer'in gucu. Dunyanin en buyuk ilac firmasi miydi ya da top 3 falandir herhalde, tam hatirlamiyorum.
0
baldur2
(16.12.20)
ABD başkanı aşıyı onaylaması gereken kurumun başındaki adama “aşıyı onaylamazsan seni görevden alırım” diye göz dağı verebiliyor, fare zehirini bile onaylatır ifadesi bence de çok yerinde olmuş.
0
catch the arrow
(16.12.20)
yahu aşı dışında herhangi zararlı bir şeyi neden milyarlarca insana sunmak istesinler bunu soruyorum?
0
inancsiz deve
(16.12.20)
Hocam sen verilen cevapları okumuyorsun sanırım. Diyorlar ki kullandıkları bu aşı teknolojisi daha önce hiç denenmemiş bilinmeyen bir şey, uzun vadeli sonuçları nedir bilinmiyor ben o yüzden kullanmam. Üreten firmanın da lobisi çok güçlü her türlü onay alır. Yani bile isteye tehlikeli bir şey üretip insanlara kullandırmıyorlar, sadece uzun vadede böyle bir risk var mı yok mu bilinmiyor. Ha testlerde aşı olanlarda büyük yan etkiler görülse kimse kimseye illa da çıkaracaksın bu aşıyı onay vereceksin demez.
0
üç gün gündüz
(16.12.20)
Biontech in buldugu asi ile ilgili tum bilgiler hem gelistirme surecinde hem de gelistirme sonrasinda adim adim EMA (European Medicines Agency) ile paylasilmis ve ema ile calisan bilim adamlarindan olusan komisyonun onayina sunulmus. Burada bir asinin onay sureci ile ilgili bilgiler var www.ema.europa.eu

Diger tarafta rusya ve cin sirketleri tarafindan gelistirilen asilarin avrupada onaylanmasi karisiliginda ema tarafindan denetlenmesi istenmis. ama sirketler bu denetimin yapilmasina olumlu cevap vermemisler.

Dogal olarak avrupa denetimde ve bilgide seffaflik istiyor ve bu nedenle de onay vermiyor. avrupa onay vermedigi icin bati ulkeleri biontech asisina daha cok guveniyor. bati ulkelerinin onay verdigi asi da daha populer oluyor.

yani olay guvenle alakali, cin asisinda bilgi paylasimi yapilmamasi guvensizlik yaratiyor. tabi bu cin asisi kotu veya iyi demek degil. halk nezdinde ne oldugunu kimse test edemeidigi icin insanlar guvene gore hareket ediyor ve bu guveni de denetleme kuruluslarindan aliyorlar.
0
emrahday
(16.12.20)
Mrna yöntemini bulan kisiler biontech de calisiyor.
0
sarcophagus
(16.12.20)
(6)

Stresi nasıl yeniyorduk?

the coon
Yenmesem, başa çıksam o da olumlu. Çoğu zaman da gereksiz stres aslında. Gerekli şeylere çok daha fazla stres oluyorum tabi.
Yenmesem, başa çıksam o da olumlu. Çoğu zaman da gereksiz stres aslında. Gerekli şeylere çok daha fazla stres oluyorum tabi.
0
the coon
(15.12.20)
meditasyon nefes egzersizi ben de ise yarıyor ozellikle meditasyon
0
daisyy
(15.12.20)
Şarkı söyleyerek, iki bira içerek, sevdiğin şeyleri yiyerek, sahilde oturup hiçbir şey yapmadan mal mal boşluğa bakarak...
0
pati
(15.12.20)
Bende zen meditasyonu ise yaradi. ilgini cekerse persembe aksam zoomda bulusup beraber meditasyon yapiyoruz.
0
JohnOakley
(15.12.20)
hafta sonu damıtımcı arkadaşlarla bahçede, mesafeli damıtım rakı tadım toplantısı olacak.
herkes kendi rakısını getirecek sen de katıl istersen.
stres nasıl yenilirmiş görürsün :-)
0
ankarakecisi
(15.12.20)
ben bugün bir eğitim aldım zaman planlaması ile ilgili. normalde böyle kendine yardımdır yok iş hayatında nasıl göklere çıkarım yok on adımda on iki adım (bkz: yiğit özgür) şeylerine hiç güvenmem, pazarlamacı işi gibi gelir. ama eğer işlerin nedeniyle strese giriyorsan -ki genelde bu nedenle giriliyor gördüğüm- ufak bir zaman matrisi ile ve tabi ki plana sabit kalarak nispeten stressiz olabiliyorsun.

ha, eğer özel hayatın (aile, arkadaş, sevgili vs vs) ile ilgiliyse durum, sorunun kökenine inip çözmesi en mantıklısı. aslında bu herşey için geçerli, strese giriyorsan orada bir sorun var demektir. o sorunu çözersen stres -tamamen bitmese bile- azalır.

eğer benim gibi okbli isen ve pandemi döneminde toplu taşıma nasıl kullanıcam derdin varsa, onu bilemedim XD psikiyatrik bir problem varsa uzmanı ile çözmesi en iyisi.

son olarak, okul-eğitim hayatı ile ilgili olan şeylerde de en yukarıda bahsettiğim iş yaşamı için olan zaman planlama matrisini kullanabilirsin. nette aratınca çıkar sanırım.
0
pasp
(15.12.20)
eğer müzik kulağın varsa sana bir müzik göndereceğim. Yapman gereken şu: Bu müzik yaklaşık 15 16 dakika sürüyor. Ve trampet ritmi hep aynı, hiç değişmiyor. Eline iki kalem ya da uzun sopa alıyorsun bir de yastık buluyorsun(parmaklar da olur). Sonra başlıyorsun bu ritmi çalmaya. Hiç kolay değildir 15 16 dakika boyunca aynı ritimi bozmadan çalmak. Bu da beyninin tamamen buraya odaklamanı sağlayacak ve ritimden başka bir şey düşünmeyeceksin. Müzik bittiğinde kuş gibi hafifleyeceksin. Kulaklıgın varsa öyle dene
müzik: (git: www.youtube.com

eğer zorlanırsan notalısını bırakıyorum, en soldakine bakarak çalmaya çalış. :) Sonra gözünü kapatabilirsin
(git:www.youtube.com )

en azından bir süreliğine idare eder seni
0
kadera bach
(16.12.20)
(8)

humusun yanına gidecek yemekler - mezenin yanına yemek yani

proletarier aller lander vereinigt euch
humus aşırı severim bu aralar da çok yapasım geliyor ama tabii tek başına yenebilen bir şey değil pek yanına bir ana yemek arıyor. humus yanına ana yemek önerileriniz arıyorum o yüzden. yalnız aşırı zahmetli olmaması iyi olur sonuçta misafire değil kendime yapıyorum.
humus aşırı severim bu aralar da çok yapasım geliyor ama tabii tek başına yenebilen bir şey değil pek yanına bir ana yemek arıyor. humus yanına ana yemek önerileriniz arıyorum o yüzden. yalnız aşırı zahmetli olmaması iyi olur sonuçta misafire değil kendime yapıyorum.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(13.12.20)
Et şiş, tavuk şiş ve diğer ızgaralıklar.
0
hepbiarayisicinde
(13.12.20)
valla humus yapsam yanına birkaç meze daha yapar ufaktan bir rakı sofrası kuarım. olmaz dersen, köfteyle iyi gidebilir.
0
pati
(13.12.20)
pati +1

Meze takılın hocam alkol kullanıyorsanız. haydari, rus salatası, meyve, çiğ köfte, sarma vs
0
fezagezgini
(13.12.20)
bunu yap, humusla servis et.

www.northmiznon.com
0
JohnOakley
(13.12.20)
Az once humus yedim, yaninda da fava ve kasarli mantar vardi.
0
(13.12.20)
ben baalığın yanında yiyorum daha çok. ve birde humusu kuru domatesli yapmayı dene, efsane oluyo.
0
etna
(13.12.20)
anaa evde kuru domates var kaç zamandır ne yapçam bunları diye düşünüyodum kara kara. sağolasın çok iyiymiş.
0
🌸proletarier aller lander vereinigt euch
(13.12.20)
kuzu yaprak ciğer.
0
theseachange
(13.12.20)
(19)

Covid aşısı yaptırmayacak tayfa hakkında

paramolacak
Selamlar,Sağda solda görüyorum ama bugün ilk defa yakın bir çalışma arkadaşım da aşıyı yaptırmayacağını söyledi. çok vakit olmadığı için soramadım ama gerçekten merak ediyorum neden böyle düşünüyorlar? birde kovid olup ilaç kullanmayan tayfa vardı, ileride karaciğerim iflas edeceğine öleyim daha iy
Selamlar,

Sağda solda görüyorum ama bugün ilk defa yakın bir çalışma arkadaşım da aşıyı yaptırmayacağını söyledi. çok vakit olmadığı için soramadım ama gerçekten merak ediyorum neden böyle düşünüyorlar? birde kovid olup ilaç kullanmayan tayfa vardı, ileride karaciğerim iflas edeceğine öleyim daha iyi kafası mı bu kafa.
0
paramolacak
(03.12.20)
iş yerlerinde mecbur tutulursa ne olacak uzun vadede? te allam yaa..
yani ben cidden işe girişlerde istenen akciğer filmi, sağlık raporu vs gibi zorunlu olabileceğini düşünüyorum covid aşısı belgesinin. akciğer filmi, solunumla ilgili raporlarda da benzer mantık var.

kısır olacaklarını(!) falan düşünüyorlar sanırım, çok kıymetli genleri aktarılamayacak falan.. hahaha burunları aksa modern tıbba koşarlar ama..

**aşı olmasalar da ölmeden kurtulacaklarını düşünüyorlar, hastanelik olunca da ilaç almadan iyileşeceklerine inanıyorlar. "inanç" meselesi herhalde.
0
jimjim
(03.12.20)
çoğu kişi Çin aşısı Coronavac'a güvenmiyor. Fakat aslında bunu yapan şirketin daha önce aşıları var ve bu üretilen aşı da eski usül aşı. Fikir olarak en güvenlisi (ama belki de az koruyanı) bu gibi geliyor. Ama faz 3 çalışmaları ve sonuçları belli değil, o yüzden güvenmiyor insanlar.

Batı aşılarına güvenenler var ama o dünyada ilk kez denenecek m-rna aşısı. Asıl onun yan etkisi bilmemnesi var mı belli değil. Ama en azından orada daha fazla denetim ve kötü bir durumda hesap soracak hukuk olduğunu düşünüyor insanlar.

İki aşıyı da istemeyenler, "çok kısa sürede bulundu normalde 5-10 yıl sürerdi bu araştırmalar" diyor. Doğru da aslında ama çaresiz durumlarda büyük önlemler almak büyük atılımlar yapmak gerekiyor. Belki de m-rna aşılarının işe yaradığı dünya çapında görülecek ve bu olay kanser aşısı vb. şeyleri hızlandıracak.

Şu an zaten istesek de yaptıramayız. Önce yaşlılar, doktorlar, sonra genç olup kronik hastalığı olanlar vs. derken 5 tane maske gönderemeyen devletin aşıyı planlayabileceğine inancım sıfır benim. Alıp yaptırma şeklinde olabilirse onda da karaborsa olmaması için bi üst limit falan gelmeli. Bakalım.
0
nhk ni youkosu
(03.12.20)
Biontech ya da moderna aşısı olsa ben büyük ihtimalle yaptırırım ancak denemeleri Kuzey Kore ve Endonezya gibi ülkelerde yapılmış olan, henüz sonuçları çoğu kuruma göre güvenilir olmayan bir aşıyı yaptırmayı en azından ilk etapta düşünmüyorum.
0
but that was just a dream
(03.12.20)
Aşının ve/veya üreten firmaların güvenilirliğini bilemeyeceğim de süreyle ilgili olsa gerek. Çünkü virüs ilk meydana çıktığı zamanlardan "aşı için en az 2 yıl gerekli" içerikli röportaj ve açıklamalari okudugumu /dinledigimi hatırlıyorum.
0
encokbenisevinnolur
(03.12.20)
Ama zaten Cin asisi 3. fazi gecmedi ki henuz, 3. fazi gecsin basari orani yuzde bilmem kac diye aciklasin Pfizer, Moderna gibi, ab, us onay versin sonrasinda insanlar gonul rahatligiyla olur tabi. youtu.be
0
neverletyougodown
(03.12.20)
Mesela anlayamadığım şey de şu, Biontech ya da moderna ya güvenmenizin nedeni nedir, Çin'e güvenmemenizin nedeni çn olması mı . Sonuçta bize hangi haber verilirse ona inanıyoruz teknik bir birikimimiz yok ( genelden bahsediyorum). Biontech ya da moderna güvensiz denseydi ona güvenmeyecektik o zaman bu mantıkla. Birde çin sanki çok dandik bir ülkeymiş gibi yaklaşıyoruz sanki bana esas komik olan bu :)
0
🌸paramolacak
(03.12.20)
herkesin aşı olmasına da, "aşının nano çip olduğu" gibi teorilere inanan (!) insanlar gibi kolay bi hedef seçip o güruhu eleştirerek haklı çıkmaya da gerek yok.

This study found that the vaccine has to have an efficacy of at least 70% to prevent an epidemic and of at least 80% to largely extinguish an epidemic without any other measures (e.g., social distancing).
0
owaki
(03.12.20)
@paramolacak Cin'in teknolojisine guvenmemek degil mesele diktatorluk orasi, insan hayati degersiz. Atiyorum Deneklerden 10 tanesi yan etkiler yuzunden sakat kalsa, olse bunu disari sizdiracaklarina inaniyor musun sen? Adamlar kovidi, sarsi saklamaya calistilar kac gun sonra haber verdiler dunyaya. Aynisi Pfizer'da, Moderna'da olsun bak ne oluyor tum dunya calkalanir medyada carsaf carsaf izleriz, Modernanin, Pfizer hisseleri cakilir itibar kaybi istifalar girla gider
0
neverletyougodown
(03.12.20)
@neverletyougodow ben tüm Ülkere eşit oranda güvenmediğim için hepsine eşit oranda yaklaşıyorum, birde bu iş para işi o nedenle çin bu kadar çok para kazanacağı bir alan bulmuşken kötü ürün çıkarmaz
0
🌸paramolacak
(03.12.20)
Aşı karşıtı değilim, komplo teorilerine de inanmıyorum, ama şu süreci gördükten sonra söylenen her şeye nasıl bu kadar kolay ikna oluyorsunuz aklım almıyor.

Pandemi başladığında WHO "maske takmayın" diyordu, şu an maske takmak zorunlu, WHO da "1 yetmez, 5 kat maske giyin" diye bağırıp duruyor. Birileri en başta belli ki yanlış bir şey yapmış. Bununla ilgili bir özür dilenmedi, WHO başkanı istifa etmedi, hiçbir şey olmamış gibi devam ediyorlar.

Amerikan medyası "Çin süreci çok iyi idare ediyor, verdikleri tüm rakamlara güveniyoruz, ama Trump çok kötü, burada 300 milyon insan öldü" diye haberler yapıyordu. Trump gitti, şimdi "Çin bizi kandırmış, doğru rakam vermemişler:(" haberleri yapmaya başladı.

Soru şu: Bunlara nasıl güveneceksin? Şu noktada medya "herkes aşı olmalı" dese bile ben güvenmem, güvenebilene de şaşırırım. Medya "yeni aşının koruyuculuk oranı %100 ve çok güvenli" dese ve gerçekte %1 koruyuculuk oranıyla gereksiz yere seni hasta ediyor falan çıksa hiç şaşırmam.

Kaldı ki risk grubunda değilim, belki covid geçirdim bile, bilmiyorum. Kendini korumak isteyen olsun tabi, ama benim zaten ihtiyacım yok. Aradan bi kaç yıl geçer, neyin ne olduğu belli olur, sonra da ihtiyacım olursa olurum belki.
0
plutongezegendegilmi
(03.12.20)
Pfizer ve diğer ilaç şirketlerinin, milyar dolarlık yemler ile ışık hızında iyasaya sürdükleri bu asılara hiç mi hiç guvenmiyorum. Risk grubunda değilim. Birisi zorla hapis cezası ile asi oldurmazsa olmaya niyetim yok. Avusturyada Moleküler biyoloji doktora öğrencisiyim. Akademide sırf yayın için dönen alavere dalavereleri bildiğimden, hele işin ucunda milyar dolarlar olunca kesinlikle güvenim sıfır.
0
JohnOakley
(03.12.20)
Çin dandik bir ülke. Olayların bu noktaya gelmesinden yüksek payı olan, demokratk olmayan, şeffaflığın olmadığı, para kazanmak için her şeyi yapabilecek bir ülke. Bundan ötürü güven vermiyor. Ha diğerleri niye güven veriyor? Who ve Birçok ülke onaylayacak gibi duruyor. Us, uk, almanya gibi ülkeler onaylayıp vatandaşlarına uygulatıyorlarsa bu güvenilirlik için önemli bir referans olur benim için.
0
but that was just a dream
(03.12.20)
cin veya sputnik yaptirmayacagim.
sadece alisverise gidiyorum, is yerinde odamda tek basinayim.
sonuclarini görene kadar biontechin asisini da yaptirmayacagim.
0
wishmaythşngs
(03.12.20)
Komplo teorisi falan olaylarına inanmıyorum. Çin'e ve Rusyaya hiç bir şekilde güvenmiyorum. Avrupa aşısının bilimsel bütün aşamaları pubmed'te falan vardır arasam şu an. Diğer aşılarla herhangi bir bilgiye ulaşmak bile imkansıza yakın.

Kısaca

Hiç bir aşıyı yaptırmayı düşünmüyorum. Kişisel bir tercih. 2 sene sonra belki düşünürüm aşı olmayı.

Bu güven meselesi. Aşıda cip varmış falan olaylarına zaten inanmıyorum. İzlemeleri için cipe gerek yok. Telefondaki her bir boku görebiliyor adamlar, açık açık ses dinliyorlar. Çiple hiç bir sorunum yok yani. Zaten takılı hepimizde.
0
westblack
(03.12.20)
Bana sallamadan cevap veren arkadaşlara teşekkür, diğerlerine de covid ile mutlu bir hayat diliyorum.
0
🌸paramolacak
(03.12.20)
kendi adıma.. igne korkusu. cip falan sacmaliklarina inanmiyorum tabi. hap olsa alabilirdim. ama kimse bana o lanet seyi batiramaz.
0
unabomber
(03.12.20)
Risk grubunda değilim. Zaten hastalık yokmuş gibi yaşıyorum hala enfekte falan da olmadım. Ben şimdi neden riske girip aşı olayım? Şirketim zorunlu tutarsa neyse de kendim gönüllü olarak aşı olmam. Grip diye bir hastalık var onun da hiç aşısını olmadım ve grip de olmuyorum. Bu da benim için farklı değil. Çevremde de gördüm enfekte olanlara bir şey olduğu yok. Abartı gibi geliyor.
0
catch the arrow
(03.12.20)
- "Avrupa aşısının bilimsel bütün aşamaları pubmed'te falan vardır arasam şu an."
Hayir yok. Birincisi, yayinlanmadi. Ikincisi, cesitli proseslerden sonra icinize girecek seyin yayinlanan yazilarin tarif ettigi ile ayni sey oldugunu aslinda bilmiyor olacaksiniz.
0
dunal
(03.12.20)
freedonia
(04.12.20)
(5)

bal fiyatları + bal tavsiyesi

tabudeviren
https://prnt.sc/vse5klgörüntü migros'tan. aşağı yukarı aynı miktardaki, hatta ucuz olanın daha fazla olduğu iki bal fiyatı arasındaki bu kadar farkın sebebi ne olabilir? birisi dandik mi? :)bir de... marketten, internetten veya şahıstan sipariş yoluyla... temin edip memnun kaldığınız bir bal varsa p
prnt.sc

görüntü migros'tan. aşağı yukarı aynı miktardaki, hatta ucuz olanın daha fazla olduğu iki bal fiyatı arasındaki bu kadar farkın sebebi ne olabilir? birisi dandik mi? :)

bir de... marketten, internetten veya şahıstan sipariş yoluyla... temin edip memnun kaldığınız bir bal varsa paylaşır mısınız?
0
tabudeviren
(29.11.20)
anavarza bal, internette 5 kilo alinca daha uyguna geliyor
0
egokalp
(29.11.20)
Gerçek bal bu değil ya. Organik balin kilosu 200 TL filan ki gerçek organik bal bulmak bile zor. Market rafında satılan bişey değil bu.
0
elorelia
(29.11.20)
Birkaç sene evvel gıda analiz laboratuvarında çalışan bir arkadaşım bu büyük marketlerde kesinlikle ballarda sahtekarlık olamayacağından, kontrollerin çok sıkı olduğundan bahsetmişti.

Ama Türkiye'de insan babasına bile güvenmiyor. Ne desem boş.
0
JohnOakley
(29.11.20)
burada yazan bi eleman vardi. bal isiyle ugrasiyorlar. maya aricilik mi ne oyle bir sey. ben instagramdan takip ediyorum hosuma gidiyor ben de ariciyim ama satis yapmiyorum. o adamlar da guzel is ceviriyor gibi. bi ufak alip deneyin. hosunuza giderse denersiniz. en olmadi cok merak ediyorsaniz verirsini 260 tl bi laborstuvara dersiniz sunu bi didikle bakalim ne var.

iyi bal adami kaldirir kotusu adami yatirir.
0
turbo sadık
(30.11.20)
www.instagram.com

Şu vatandaşları tanıyorum, ballarını da çok defalarca tükettim.
0
hedep
(30.11.20)
(2)

Psikiyatr Tavsiye

body electric
Merhaba arkadaşlar,Anksiyete, dikkat dağınıklığı, değersizlik vb. gibi fazlaca sorundan mağduriyetim var. İş değişikliğim ile hepsi arttı. Psikoterapi de uygulayan bir psikiyatr tavsiyesine ihtiyacım var. Hatta EMDR uygulayan bir psikiyatr daha yüksek tercihim olacaktır. Beni dinleyecek, illaki teda
Merhaba arkadaşlar,

Anksiyete, dikkat dağınıklığı, değersizlik vb. gibi fazlaca sorundan mağduriyetim var. İş değişikliğim ile hepsi arttı. Psikoterapi de uygulayan bir psikiyatr tavsiyesine ihtiyacım var. Hatta EMDR uygulayan bir psikiyatr daha yüksek tercihim olacaktır. Beni dinleyecek, illaki tedavi olduğum için ilaç yazıp göndermeyecek, tedavi olarak başarı sağladığınız biri var mıdır önerebileceğiniz?

Yer: istanbul

Çoook teşekkürler
0
body electric
(28.11.20)
psikoterapi enstitüsü sayfasından uygun şehir ve terapist seçebilir, illa emdr isterseniz (ki bence bunu siz değil uzaman seçmeli) emdr tr sayfasından destek alabilirsiniz
0
female demon
(28.11.20)
ozlemaltunel-psikiyatri-psikoterapi.blogspot.com

Ben bir dönem devam etmiştim. Memnun kaldım. Birkaç kişiye de tavsiye ettim, onlar da memnun kaldı.
0
JohnOakley
(28.11.20)
(3)

akciğer kapasitesini artırmak

Tochinoshin
mümkün mü? koşarken nefesim yetmediği için hemen dinlenme ihtiyacı duyuyorum ama anormal bir nefes yetmezliği var, hamlıktan değil. sonuna kadar nefes alıp, biraz bekleyip sonuna kadar bırakarak falan bir gelişim gösterebilir miyim?acaba koşarken mi yanlış nefes alıyorum? nefesimi kontrol etmeden ko
mümkün mü? koşarken nefesim yetmediği için hemen dinlenme ihtiyacı duyuyorum ama anormal bir nefes yetmezliği var, hamlıktan değil. sonuna kadar nefes alıp, biraz bekleyip sonuna kadar bırakarak falan bir gelişim gösterebilir miyim?

acaba koşarken mi yanlış nefes alıyorum? nefesimi kontrol etmeden koşuyorum, bunun tekniği var mı?
0
Tochinoshin
(24.11.20)
evde sırtüstü uzanın ve diyafram kasının üzerine kitap koyun. nefes aldığınızda sadece kitabın kalkmasını sağlayın. düzgün nefes kontrolü için, ilk başlarda koşarken tempolu koşmak yerine nefesinizi düzgün ayarlayabileceğiniz koşular yapın. kafanızı öne eğmeden, ileriye bakacak şekilde koşun.
0
kırmızıgözlüağaçkurbağasıyeşili
(24.11.20)
Zazen. Doğru nefes almak 1, diyaframın esneklik kazanması 2.

youtu.be
0
JohnOakley
(24.11.20)
sonuna kadar nefes alıp, biraz bekleyip sonuna kadar bırakarak falan bir gelişim gösterebilir miyim?

Demişsiniz. Ben daha önce bunu yaparak göğüs kafesine zarar vermiştim. Doktor böyle bi uygulamanın olmadığını söylemişti. Uzun süre göğsümde yanma hissetmiştim. Ama yine de siz bi doktora sorun.
0
Kahir ekseriyet
(24.11.20)
(1)

Telegram linkleri

Nickbulamadım
Güzel, faydalı, ilgi çekici olduğunu düşündüğünüz, takip ettiğiniz telegram linkleri paylaşabilir misiniz? Teşekkürler :)
Güzel, faydalı, ilgi çekici olduğunu düşündüğünüz, takip ettiğiniz telegram linkleri paylaşabilir misiniz?
Teşekkürler :)
0
Nickbulamadım
(22.11.20)
Ben bunu takip ediyorum

@buddhismchat

@buddhism_mahayana
0
JohnOakley
(22.11.20)
(5)

Ekşi mayalı tam buğday ekmeği gözenekli olmaz mı

condom kurşunu
Normalde aldığım fırından başka biir fırından aldım. Gözenek mözenek yok kızardığında bile diğer ekmeğin yanından geçmiyor. Gerçek ekşi mayalı ekmekler gözenekli olmaz mı delikli yani
Normalde aldığım fırından başka biir fırından aldım. Gözenek mözenek yok kızardığında bile diğer ekmeğin yanından geçmiyor. Gerçek ekşi mayalı ekmekler gözenekli olmaz mı delikli yani
0
condom kurşunu
(19.11.20)
Iyi kabarmamis o, tuğla gibi olmuş. Glutensiz mi acaba?
0
JohnOakley
(19.11.20)
%100 tam buğday ise gluten çok az olabiliyor. o durumda da kabarmıyor ekmek doğru düzgün. bu yüzden normalde beyaz unla tam buğady (veya siyez vs.) karıştırılarak yapılır bunlar genelde.
0
shadowfollower
(19.11.20)
Mayalanması tam olmamıştır. Tam buğday unu gayet glutenlidir. Çavdar olsa başka ama.
0
SiyamkedisiZorro
(19.11.20)
glutensiz olduğunu zannetmiyorum ya o zaman daha pahalı olurdu sanki. 15 lira verdim.
0
🌸condom kurşunu
(19.11.20)
Gözenek olayı -ekmeğin içini boşaltması- hamuru yeterince yoğurmakla alakalı. yoğurma süresi az olursa ekmek sıkı olur.
0
istege bagli sigortasiz
(19.11.20)
(6)

Kaya tuzu mu deniz tuzu mu?

etna
Ve neden?Yemeklerde kullanmak için soruyorum.
Ve neden?
Yemeklerde kullanmak için soruyorum.
0
etna
(14.11.20)
Pek bir farkı yok, kaya tuzu minarel açısından biraz daha zengin sadece, deniz tuzunun da sodyumu diğerlerine göre bir miktar fazla, o da daha az miktarda tuzla daha yoğun "tuz" tadı almanı sağlıyor, onun dışında deniz tuzu doğası gereği, yani denizlerin kirlilik oranını düşününce bir miktar soru işaretlerine neden oluyor. İlla bir şey öner dersen pembe himalaya kaya tuzu kullan derim en zengin ürün o ama bu zenginlik mg cinsinden bir zenginlik, çok büyük farkları yok.
0
angelus
(14.11.20)
Deniz tuzlarının tamamı dünyanın neresinden geliyor olursa olsun mikroplastikler ile kirlenmiş vaziyette diye duydum bir arkadastan. Okyanus ve denizlerdeki plastik kirliliği düşünülürse çok mantıklı. Bu sebeple bence kaya tuzu. Eğer dünyanın öbür ucundan gelmesin diyorsan Türkiyeden çıkarılan bir çok kaya tuuz çeşidi mevcut
0
JohnOakley
(14.11.20)
Pembe Himalaya+1 hile yapilamayan tek tuz oymuş.
0
veritaslibertas
(14.11.20)
Daha ucuz olduğu için ve aralarında pek bir fark olmadığı için kaya tuzu alıp rondoda çekip kullanıyorum
0
rapisa
(15.11.20)
Kararında iyot almak da önemli

Mayi tuz a bak
0
bir soru sorcam
(15.11.20)
salted kullanıyorum, deniz tuzu.
yemek yaparken ve kendim yerken bunu tercih ediyorum ama misafir geldiğinde sofrada kullanılan değirmende kaya tuzu var.
insanlar ona daha alışık, bir de deniz tuzu kaya tuzu kadar keskin bir tuz değil.
kullanmayan için tuz oranını ayarlamak farklı olabilir diye sofraya kaya tuzu koyuyorum.
0
blatta hiberna
(15.11.20)
(5)

Daha önce Xanax kullanmış olanlar bakabilir mi?

Psykhês iatreîon.
Doktorum akşamları 0.5 mg Xanax almamı söyledi. Fakat iki gecedir almama rağmen hiçbir etkisini görmedim. Anksiyetemi azaltıyor olması gerekmez miydi?
Doktorum akşamları 0.5 mg Xanax almamı söyledi. Fakat iki gecedir almama rağmen hiçbir etkisini görmedim. Anksiyetemi azaltıyor olması gerekmez miydi?
0
Psykhês iatreîon.
(14.11.20)
Doktora sorman gereken şeyi burada internette rasgele insanlara sorman çok ilginç. Lütfen doz ayarlaması için doktorunla konuş, konu sağlığın olduğunda internetteki rasgele insanlara güvenme.
0
JohnOakley
(14.11.20)
Bahsettiğiniz ilacı kullanmadım ama bildiğim kadarıyla bu tür ilaçlar 1 2 haftadan önce iyileşme belirtisi göstermiyor zaten.
0
Hazelelif18
(14.11.20)
@Hazel, xanax öyle değil, kullandığınızda etki etmesi lazım.

@Psy kilona az gelmiş olabilir, doktorunla görüş doz artırsın, yalnız sakın kendin arttırma; xanax, bağımlılığı olan bir ilaçtır bilgine..
0
montakristokondu
(14.11.20)
Henuz cok erken etki gostermesi icin. Ben yillar once kullanmistim ama hatirladigim kadariyla @Hazalelif' in dedigi gibi 1 hafta sonra falan etki gostermeye baslamisti. Hemen doz arttirmayi dusunmeyin bence biraz bekleyin, zaten agir bir ilac, hem yine hatirladigim kadariyla bu tarz ilaclarda doz arttirimi, birakmasi vs. hep kademeli olarak oluyor.
0
carmenta
(14.11.20)
@montakristokondu benim de bildiğim kullanır kullanmaz etki etmesi lazım fakat hala aynı şekilde kötü düşüncelerim vardı. Prozac kullanıyorum bir de ekstra bir buçuk aydır falan ama o daha da depresyona soktu mesela. Bir hafta sonra doktora gidip Xanax bana işe yaramadı desem doktor kızacakmıș gibi geliyor.
0
🌸Psykhês iatreîon.
(14.11.20)
(22)

Pfizer-Biontech in aşısını olur musunuz?

ya ben lan neyse
güvenir misiniz?
güvenir misiniz?
0
ya ben lan neyse
(12.11.20)
Olurum.
0
hayirsiz
(12.11.20)
olurum,

grip, zaturre, tetanoz asisini da cok arastirmadan oluyoruz
0
exlibris
(12.11.20)
olurum, böyle şeylere değer veriyorum.
0
Bruce
(12.11.20)
Aşı karşıtı değilim ama ilk yaptıranlardan olmam sanırım.
0
battal gemalmaz
(13.11.20)
Yan etkileri belli degil geyigini de anlamiyorum, 30 sene bekliceksiniz yani?
0
baldur2
(13.11.20)
Olmam, ilkokul zamanı yapılanlar hariç hiç aşı yaptırmadım çünkü hiçbirinin işe yaradığını düşünmüyorum.
0
Uncle Sam
(13.11.20)
aşı açıklanmadan olma ihtimalim vardı, olmadım ama çekindiğimden değil tembellikten.
0
ludwig boltzmann
(13.11.20)
Konetsu +1.

Biri dusuncelerimi dile getirmis nihayet, oh be.

Aynisini grip icin de dusunuyorum, grip olursam 1 hafta yatar iyilesirim, o yuzden asisini olmuyorum her yil. Yasim genc, bagisiklik sistemim guclu, yedigime ictigime dikkat ediyorum, 1 hafta hastaliktan yatsam hayatimda biseyler degismez, bu riski alabilecek luksum var. Henuz hic grip olmadim yetiskin olali. Tavsiye ya da aksini yapani yargilama degildir, kendi kendime uygun gordugumu anlatiyotum sadece.

Olursem de kismet.
0
taurina
(13.11.20)
Olurum çünkü araştırmaların başarı oranı var. Benim aşı olmam başkasına bulaştırmamam demek. 1 haftada geçiririm diyenlerin 2 hafta Korona karantinasında kalacaklarını zannetmiyorum, illa dışarı çıkacaklar, bu da aşısızlara bulaştırma demek. Hala bunları konuşuyor olmak garip.
0
kaset
(13.11.20)
Risk grubunda olsam, ya da etrafimda asemptomatik tasiyici olarak farkinda olmadan riske atabilecegim birileri olsa tabii ki de asisini olurum. Bu ayni hastayken kimseye bulastirmamak icin evde oturmak gibi bir sey. Su an bile, tam tamina 9 aydir, evden market/park disinda bir yere cikmadim, tanidigim insanlarla parklarda gorustum, daha kalabalik bir ortamda bulunmamin ardindan (hafta sonu parklarin normalden kalabalik oldugu zamanlar mesela) 2 hafta evden cikmayacak sekilde hareket ettim. Tum bunlarin arkadsindaki motivasyon, benim vurdumduymazligim yuzunden bir baskasina zarar gelmemesi, kendimi korumak degil.

Yakinimda riske atabilecegim kimseler, colugum cocugum vs yok. Korona sonrasi olusabilecek saglik sorunlarinin da riskini almaya raziyim kendim icin. Yasadigim yerdeki saglik otoritelerine de epey guveniyorum. Su asamada asiyi nufusun 1/3une yapacak sekilde planladilar, risk grubundaki insanlari onceliklendirecek sekilde.
0
taurina
(13.11.20)
güveniyorum. gelip saplasalar keşke enjektörü de kurtulsak. bıktım artık bu kapalı hayattan
0
avatar is back
(13.11.20)
evden çalışıyorum, yalnız yaşıyorum, zaten şu anda bile istesem de istemesem de karantinadayım işlerden dolayı.

nüfusun üçte biri zaten olacak, bu da salgını oldukça geriye çekecektir.
özellikle risk grubundakilerin olması elbette gerekli, aşı karşıtı değilim ama ilk etapta yaptıranlardan olmam.

grip aşısı da hiç yaptırmadım ve grip olmuyorum yıllardır.
ama konu bundan çok aşının fazla yeni olması.
yaşam tarzımdan dolayı süreci inceleme lüksüm olduğu için yaptıracaksam da beklemeyi tercih ederim.
sürekli insan içinde olsam farklı düşünebilirdim belki.

edit:
bir de eklemek isterim ki, "aşı geldi, corona bitti" gibi bir şey yok.
grip aşısı da var ve gribin de kökünü kurutamıyoruz çünkü her yıl mutasyona uğrayan bir virüs söz konusu.
her yıl yapılan grip aşıları da buna göre yenileniyor.
bakteri olsa tamam, o farklı.

yani "herkes aşı olursa hastalığın kökü kuruyacak, aşı olmayanlar yüzünden kurumuyor" durumu söz konusu değil.
herkes aşı olsa da bu devam edecek.
aşıyı olanın bile hastalanmayacağı kesin değil, en ufak bir mutasyona bakar.
sadece aşı olanın ölme riskini azaltacak ve toplum genelinde öldürücülüğü ve salgının gücünü aşağı çekecek.
0
blatta hiberna
(13.11.20)
olurum
0
tantunisultansuleyman
(13.11.20)
Konetsu +1

Multimilyarder şirket daha da zengin olsun diye kendimi denek yapmaya hiç noyetim yok. Herkes olacak diye şart olsa dağa kaçarım, yine o aşıyı olmam. Panik sebebiyle bu şekilde yalap şalap piyasaya verilen bir aşıya hiç güvenim yok. Cahil diye siz yapistirmadan söyleyeyim, avusturyada moleküler biyoloji doktora öğrencisiyim.
0
JohnOakley
(13.11.20)
Olurum. Bünyem çok kuvvetli. Yan etki falan da olmaz bende.
0
stewie
(13.11.20)
Bir tarafta koronayi vefat etmeden gecirsek bile cigerlerde yaratacagi hasar diger tarafta asi. Ben asiyi alayim
0
turkuaz
(13.11.20)
çoğu kişi olmadan olmam.
0
buiret
(13.11.20)
Ben olurum. Kendi tahminlerimden çok kendi doktorumun önerilerine uyuyorum.

Olmayana da “aşı karşıtı gerici” muamelesi yapmam. Herkesin kendi vermesi gereken bir karar.
0
buf-e kür
(13.11.20)
Güvenirim ve olurum.

Kasıtlı olarak aşı olmayanlar yarın birgün dünyada birçok ülkede hastaneler, kamu hizmetleri, toplu bulunan alanlar (kafe, restorant vb.) banka şubeleri, sınıflar, ofisler ve hatta toplu ulaşımdan bile faydalanamayacak göreceksiniz.
0
Lethe
(13.11.20)
bizi ülkeye gelip de sıra bana gelen kadar (öncelik sağlım çalışanları, yaşlılar, kronik hastalar vs olur) zaten etkisi az çok belli olur, ona göre pozisyon alırım. büyük ihtimalle olurum yani.
0
candide
(13.11.20)
muhtemelen şöyle olur, şu an çoğu şirket home office çalışıyor herkesi yavaş yavaş ofislere çağırırlar ama aşı olduğuna dair belgeyi şirkete iletmek kaydıyla. hali hazırda sahada çalışanlara bu belge zaten zorunlu olur.

yani pek kişisel tercihe bırakılmaz bu durum. tabii yeterince aşı dozunun tedarik edildiğini varsayarsak.

ben herhalde kendi isteğimle olmazdım, karantina-maske-sosyal mesafeye dikkat ederek yaşamaya devam ederdim bir süre daha.
0
juninho77
(13.11.20)
Cocukken, 10 yaşlarındayken grip aşısı olmuştum annem ol dedi diye. Sonra orta kulak iltihabı geçirdim. Denenmisi bile böyle olabiliyorken çalışmaları için önceden yine o çalışmaları gerçekleştiren kurum ve mevkilerdeki kişilerin kısa olduğunu söylediği sürede çalışmaları tamamlandı denen bir aşıyı olmam. Olmak için kosturanlara da bundan sonra şüpheyle bakacağım.
0
encokbenisevinnolur
(13.11.20)
(18)

alkolsüz veya alkollü restoran

blatta hiberna
merhabalar,bir insan kendi içki içmedikçe, neden gideceği restoranın da alkolsüz olmasını ister?meyhane ya da bar gibi bir yer olsa tamam, zaten bunlar alkollü içki üzerinden dönen mekânlar.yeri geldiğinde küfelik olanlar, kavga çıkaranlar, yan masaya sataşanlar da olabiliyor, o ayrı.normal restoran
merhabalar,

bir insan kendi içki içmedikçe, neden gideceği restoranın da alkolsüz olmasını ister?
meyhane ya da bar gibi bir yer olsa tamam, zaten bunlar alkollü içki üzerinden dönen mekânlar.
yeri geldiğinde küfelik olanlar, kavga çıkaranlar, yan masaya sataşanlar da olabiliyor, o ayrı.

normal restoranlardan söz ediyorum, illa balıkçı ya da ocakbaşı tarzı yerlerden değil.

geriye sadece sokak arası kebapçıları, esnaf lokantaları, fastfood restoranları, mantıcılar, çorbacılar falan kalmıyor mu?
ve bu sosyal hayatı çok fazla kısıtlayan bir şey değil mi?

mesela bir çift olarak giyinip kuşanıp güzel bir ortamda akşam yemeğine (içki içmeden) çıkmayı, bir iş ya da arkadaş toplantısına katılmayı zorlaştırmıyor mu?
yani bir risotto yersin, yanında da su veya maden suyu vb. içersin mesela gibi.

daha önce 1-2 tanıdığımda şahit olduğum bir şey bu.
dini nedenlerle olmadığını söylemişlerdi ama çok didikleyip soramamıştım, anlam da verememiştim.
aşağıdaki duyurulardan birinde görünce aklıma geldi.
amacım kimseyi incitmek değil, samimiyetle sebebini merak ediyorum.

edit:
daha çok yemek yenip hemen kalkılmayacak, bistro tarzı yerlerden bahsediyorum.


edit2:
cevaplar için çok teşekkür ederim.
zaten anlaşılacağını düşünerek "dini sebepler dışında" diye belirtmemek benim hatam tabii ama ben daha çok dini "olmayan" sebepleri soruyorum.
dindar olan, öyle yaşayan birinin restorana, bistroya gitmemesi normal zaten.
0
blatta hiberna
(12.11.20)
Dini neden olabilir, değilse alkol kokusundan rahatsız oluyor olabilirler.
0
fezagezgini_4
(12.11.20)
turkiye'de iken boyle ciddi zengin ama dindar bi musterim vardi, genelde luks kebapciya gidilirdi. icki olmadgina bakma, ickili restoran fiyatina iteliyorlar herseyi.

ayrica risotto'nun yaninda maden suyu icsen bile, yemegin icinde %99 ihtimal beyaz sarap var zaten, fyi.
0
try again fail again fail better
(12.11.20)
Beni mesela bira ve şarap kokusu çok rahatsız ediyor. Migrenim nüksediyor ve midem bulanıyor:/
Bir arkadaşım da dini kaygılardan ötürü gitmediğini demişti.

Edit: @JohnOakley ve @kanlakarisikyagmur+1
Özellikle @johnOkley'in dediği gibi genelde insanlar alkolün etkisiyle sarhoş sapitip çok saçma sapan hareketler yapabiliyor. Birkaç kere sarhoş olmadığını iddia edip mekanda kendini rezil eden arkadaşim olmuştu. Ayrıca bu tipler ısrarla ben sarhoş değilim sarhoş olma eşiğim çok yüksek deyip kendilerini kandırıyor. Bir de sarhoş olma kafası çok farklı haliyle içen karşısındakinin de alkolune eşlik etmesini isteyebilir.
0
Amaranta ursula
(12.11.20)
İçkili restoranların olayı farklı. O yüzden olabilir.

Rakı-balık mekanlarına kimse 1 saatlik bir yemek için gitmiyor. Gidenler en azondan 4-5 saatlik bir 'eğlence' için gidiyorlar. Bu nedenle böyle mekanların gürültüsü çok fazla oluyor. Ortamı da yemek yiyip kalkmak için fazla hareketli.

Ben sadece balık yiyeceksem rakı-balık restoranları tercih etmem.

Bir diğer sebebi de fiyatı olabilir. Normal bir balık restoranda 35 lira vereceğin atıyorum bir kalamar tavaya ortalama üstü bir alkollü mekan 50 lira çekiyor.

Bi keresinde denemek amacıyla evin yakınında bir ocakbaşı restorana gitmiştim. Meğer rakı mekanıymış. 2 tane lahmacun yedim. 50 lira hesapla kalktım :)
0
himmet dayi
(12.11.20)
muhafazakar ailede büyümüş bir ateistim. haliyle çocukluğum hep "alkolsüz" yerlerde geçti. üstelik ben trakya'da büyüdüm hahaha. buna rağmen duyuruyu biraz garipsedim açıkçası... alkol konusunda bu kadar hassas olan insanların yaşam tarzı ve beklentileri zaten farklı oluyor. ayrıca hayır, geriye saydığınız yerler kalmıyor - alkollü içecek satmayan bir sürü restoran var. mesela biz ilçenin en iyi iskendercisine giderdik sık sık. iyi de bir yerdi, pahalıydı. ayran, kola falan satıyorlardı sadece. oturup yemek yer, çay içer, tatlı yerdik. muhafazakar aileler & arkadaş grupları zaten bunu istiyor. onlara hitap eden yerlerin sayısı daha fazla bile diyebilirim.

biz kendi bakış açımızla değerlendirdiğimiz için bize kısıtlı geliyor. mesela ben de şimdi "iyi bir müslüman olarak yaşasam?" diye düşündüğümde acayip sıkıcı buluyorum ama bunun sebebi benim müslüman olmamam. ona inanan, o yaşam tarzını benimseyen insan için bunlar sorun değil. demek ki ona yetiyor, öyle rahat edebiliyor.

kaldı ki bence bu gerçekten hiç dert edilecek bir mesele değil... türkiye'de yaşıyoruz yahu. alkolsüz restorandan bol ne var? asıl "balığın yanında rakı içeyim" deyince zorlaşıyor mesele. ben ankara'da öğrenciyim örneğin, dürümcüden tut da alkolsüz restorana kadar bir sürü yer bilirim ama ocakbaşı falan bilmiyorum örneğin. birilerine sormam, özellikle araştırmam gerekiyor.
0
der meister
(12.11.20)
Ben dine dahil değilim. Ancak içmekten çok hoşlanmam. Kendi keyfim için gideceksen alkolsüz mekan tercih ederim ki sarhoş insanlarla muhatap olmak zorunda kalmayayım. Kalınca incilerim dökülmüyor, ama etrafta içki içen olmadığında kendimi daha güvende hissediyorum ve rahatlayabiliyorum. Içki içenler bağırır çağırır, bazen kavga çıkar, laf atarlar, istisnasız neredeyse hepsi baca gibi sigara içer. Bunlar hoş manzaralar değil. Hele sigara kokusu hiç sevmiyorum. Alkollü adam yanında içince de içme diyemiyorum kavga çıkıyor vay efendim sigara diye.
0
JohnOakley
(12.11.20)
Diğer bir sebep; alkol almayan insan sohbete ayak uyduramaz, kafalar uyuşmaz.
0
kanlakarisikyagmur
(12.11.20)
Benim de çevremde epey bu tarz tip var, alkollü mekanlarda insanların taşkınlık yapabileceğini ve canlarının sıkılabileceğini düşünüyorlar, bi grup insan da alkol değmiş tabaktan yemek bile yemeyecek kadar muhafazakar o yüzden. Try again'in dediği gibi alkol olmayan, ama ayı gibi pahalı olan bir sürü mekan var. Zaten muhtemelen en çok onlar kazanıyordur.
0
roket adam
(12.11.20)
@himmet dayi:

aslında onu demek istemedim.
yani sevgilinle ya da arkadaşınla gidip, uzun uzun oturup sohbet falan edip akşam yemeği yenecek, üstüne kahve içilebilecek herhangi bir yerin de menüsünde içki olabiliyor.
illa balıkçı ve ocakbaşı değil derken bunu demek istemiştim.

big chefs, kırıntı vb. gibi oturup salata yiyip kalkabileceğin, artık bazı avmlerde bile bulunan, ortalama sayılabilecek yerlerde de alkol var sonuçta.
ama ben de her gittiğimde içki içmiyorum mesela.
o tarz daha gündelik yerlerden bahsetmek istemiştim aslında.

@try again fail again fail better:
öylesine bir "restoran yemeği" diye örnek vermiştim, beyaz şarap detayı aklıma gelmedi, doğru.
0
🌸blatta hiberna
(12.11.20)
@der meister:

garipsenecek bir şey yok, duyuruyu dini hassasiyetlerle ilgili olarak yazmadım.
dini nedenlerle gitmeyenlerin nedeni zaten belli.

benim merak ettiğim JohnOakley'in verdiği örnekteki gibi dini nedenleri olmayanların sebepleri zaten.
0
🌸blatta hiberna
(12.11.20)
@b/h

benim aklıma hiç bistro tarzı yerler gelmedi açıkçası cevap yazarken. o tarz mekanlara gitmemeyi tercih etmek bana göre dinle alakalı doğrudan. farklı bir sebep bana saçma geliyor. "hayat tarzı" diyecek olursak zaten o da dinle alakalı. bistroda takılan gençlerin yanında kendini rahatsız hisseden kişi, dinen caiz olmayan şeyler yapıldığı için rahatsız oluyordur. gerisi boş bahane bence.

Bugüne kadar da bistroda kafayı bulup sağa sola rahatsızlık veren bir tipe hiç denk gelmedim. Ayrıca bistrolarda kapalı mekanda sigara da içilmiyor. Direkt barlarda bu yasak delinse de bistrolar içerde sigara içilen yerler değil.
0
himmet dayi
(12.11.20)
dini nedenle tercih etmeyenler migros, carrefour benzeri içki satan marketlere de girmiyor olabilirler. benim tanıdığım kişiler öyle en azından. evin altında kocaman migros var ama oradan alışveriş yapmıyor mesela. hatta migros vb. yerlerden alışveriş yaptığım için garipseyen, oradan alışveriş yapmasan iyi olur diyenler de var. ateist değilim, koyu dinci de değilim ama inancım var.
mekan sahibi, ödediğim parayla içki alacak. o paranın içinde benim param olmasın diye düşünebilir. ama ekmek aldığın fırında içki satılmıyor. fırın sahibi akşam evine giderken 2 bira alacak belki :)
0
sutlu nescafe
(12.11.20)
Ciddi ciddi yemek pesinden kosan bir insansa, zaten nerede olsa yer. Yemek icmek hayatinda onemsiz ise, boyle kurallar koyabilir. Sosyal hayati sinirlayici olarak dusunmuyorum yine de. Baska turlu de sosyallesilir cunku.

Bana da inanmasi guc geliyor ama yemek yemeyi sevmeyen, sofra kulturunden cok uzak duran insanlar da var. Boyle bir insana alkollu mekanlara girmemek bir sorun olmaz zaten.

Travmali (genelde babasi alkolik) arkadaslarimdan birkaci kendilerini huzursuz hissediyor alkol tüketilen yerlerde. Cok yanasmiyorlar aksam yemeklerine. Daha cok kahve icmek icin bulusuyoruz mesela.
0
buf-e kür
(12.11.20)
Bazı Yiyeceklere pişirme sırasında alkol konma ihtimali gitmemeye neden olabilir.
0
yemrem
(12.11.20)
Dini sebeplerle alkollü mekanlarda yemek yemek istemeyen kişilerin gerekçeleri şöyle:

1-) Ortak yıkanan bulaşıklarda alkol kalıntısı kalması.
2-) Havaya karışan ve solunan alkolün de haram olması.

Şaka değil ikisini de duydum ve duyuyorum.
0
pass
(12.11.20)
genelde alkollu mekanlar daha pahalı oluyor.
daha kötüsü alkollu mekanda alkol almıyorsanız genelde garsonlar size iyi davranmıyor hesaptan geçiremeyeceğiz diye.
0
nuisance
(12.11.20)
Benim dini sebeplerle gitmeyen bir arkadasim var, gerekcesi, ilgili mekanlarin kazandiklari parada alkolun payinin olmasi ve bunu haram olarak gormesi; ustune ustluk bu paralarin yine alkol tedarigi icin harcanmasi.

Alkolden para kazanilan bir yerde bulunmasi kendi inananciyla celiskili, kendi harcadigi paranin alkol tedarigi icin kullanilmasi vesilesiyle kendisinin dolayli olarak alkol icilmesine, dolayisiyle gunah islenmesine, neden oluyor ve buna ortak olmak istemiyor.

Alkol kalintisi ya da havadan solunmasindan daha mantikli ve tutarli bence :D
0
taurina
(13.11.20)
İçki içilen yerde bulunmak iyi değil. Sanıyorum ki mekruh idi. Ondan gitmiyorlar.
0
alperz
(13.11.20)
(7)

Yöneticilere Bir Soru

yanqoue
Diyelim ki bir çalışanla şirket için çok uygun bir maaşa anlaştınız. Bu çalışan kısa sürede kendini ispatladı ve olması gerekenden daha az maaş alıyor, ayrıca ekipte ondan daha kötü olmasına rağmen aynı maaşı veya daha fazlasını alanlar var.Böyle bir durumda bu yeni çalışanın maaşına anormalin üzeri
Diyelim ki bir çalışanla şirket için çok uygun bir maaşa anlaştınız. Bu çalışan kısa sürede kendini ispatladı ve olması gerekenden daha az maaş alıyor, ayrıca ekipte ondan daha kötü olmasına rağmen aynı maaşı veya daha fazlasını alanlar var.

Böyle bir durumda bu yeni çalışanın maaşına anormalin üzerinde bir zam yapılması için gerekli inisiyatifi alır mısınız? Ya da hiç hesapta yokken bir maaş düzeltmesi yapılması için gerekli mücadeleyi gösterir misiniz? Yoksa bir şikayet gelmediği sürece bu dengesizlik sizi ilgilendirmez mi?
0
yanqoue
(12.11.20)
Yonetici degilim ama soz konusu duruma bir kere dustum. Patron sonra duzeltici zamlar yapti zaman icinde.
0
cleric
(12.11.20)
Alırdım, aldım da hatta. Bu dengesizlik beni her zaman rahatsız eder
0
kablelvuku
(12.11.20)
maaşında iyileştirme talep ettiğimiz iki arkadaşımız oldu, üst yönetimin de onayıyla iyileştirme yapıldı. gerçekten hakediyordu ikisi de.
0
pati
(12.11.20)
Amerikan geleneği şirketlerde yapılmaz. Çünkü amaç insanlık değil, kar maksimize etmektir. Ne kadar az paraya calistirabiliriz diye bakarlar.
0
JohnOakley
(12.11.20)
Büyük zamlar yerine zamana yayılmış küçük zamların çalışanı daha çok motive ettiğine dair bir yazı okumuştum. O yüzden bu şanssızlığı zart diye düzeltmeye çalışmam, zaman içerisinde adım adım artırırım.
0
roket adam
(12.11.20)
Benim icin 2 kez yapilmisti ben talep etmeden, hem de ayni sirkette :D Artik nasi belese calistirdilarsa demek.
0
taurina
(13.11.20)
adaletli olmak yöneticinin en önemli özelliği olmalı.

eğer iyi çalışan ve maaşı düşük biri var ise maaşını diğerleriyle eşitlemek için elimden geleni yaparım.
0
tantunisultansuleyman
(13.11.20)
(7)

Hiç 'mantarlı şatobiryan' yediniz mi ?

Avoiding The Puddle
Ben hiç yemedim ve tadını çok merak etmekteyim, nasıl bir şey ? Tarif eder misiniz ?
Ben hiç yemedim ve tadını çok merak etmekteyim, nasıl bir şey ? Tarif eder misiniz ?
0
Avoiding The Puddle
(12.11.20)
şatobiryan dediğin şey kalın kesilmiş bonfile. yani dilim şeklinde değil de, küp gibi kesiyon, şatobiryan oluyo. böyle için pembe kalacak şekilde pişirip üstüne de kremalı mantar sosunu dökünce o dediğin oluyo işte.

ben de yemedim ama yesem de fark yaratacak ooo bu neymiş yaa dedirtecek bir şey olduğunu sanmıyorum.
0
kibritsuyu
(12.11.20)
Küp şeklinde falan değil. Şatobiryan bütün bonfilenin daha da yumuşak olan orta kısmından çıkan parçanın pişirilmesinden elde edilir. Ama özünde bonfiledir yani. Mantar sosunun lezzetli olması da mantarın türüne bağlıdır. Y.dışında bazı mantar türleri var ki çakıl taşının üzerine dök onu da yedirir, o kadar lezzetlidir.
0
dougsampson
(12.11.20)
O aşırı lezzetli mantarların hepsi Turkiyede de yetisiyor, ancak bilen yok.
0
JohnOakley
(12.11.20)
Mantarlı Fileminyon daha güzel olur
Bilgisayar mühendisliği okurken, okulun turizm bölününden yemek dersi almıştım seçmeli :)
Orada öğretmişlerdi.

mantar sosu yapmak çok basit
mantarları kes, kapaklı tavaya sığmayacak kadar çok koy
kapağını kapat bekle, suyunu salınca
un, süt, karabiber

eti de yaparken
1 kere çevirmek bu işin püf noktaıs
eti attın, üstü de pişmiş et rengine gelene kadar bekle.
sonra çevir 1 2 dk bekle
0
summatinyourteeth
(12.11.20)
yahu küp dediğim bildiğiniz anlamda küp değil, yani etin sağını solunu doğrayıp altı yüzeyi de birbirine eşit karelerden oluşan geometrik şekil olan küp yapmıyorsunuz. bunu artık anlarsınız sanmıştım ama küp değil denmişse ne demek istediğimi illa açık açık yazdıracaksınız.

yani dilim dilim değil anlamında. böyle o şeklin adı ne olur bilemedim. silindir mi diyeyim, prizma mı diyeyim, ne diyeyim. bütün bonfileden 10-12 cm. genişliğinde bir parça çıkarırsın, o olur. hani nusret böle bonfilenin ortasından kocaman kesip havaya atarak pıçağı saplıyo ya o işte. ben küp diyim siz anlayın artık, dilim dilim değil demek istiyorum yani. dilim yapınca madalyon mu ne oluyor.

aha şu işte: i.ytimg.com küp değil, üçgen prizma. ya da artık ne derseniz adına.

fileminyon da aynı bonfilenin ortasından değil de incelen kuyruk tarafından kesileni. temelde aynı şey. şimdi küp diyince ona da değil dersiniz, onun da şekli koni gibi, piramit gibi bişey oluyor.
0
kibritsuyu
(12.11.20)
Bir gün gerçekten iyi para kazanan biri olursam ilk yapacağım şeylerden biri beş yıldızlı otele gidip, her akşam açık menüde bunu yemek olacak...
0
🌸Avoiding The Puddle
(12.11.20)
chateaubriand su sekilde lop bir et parcasi ve iki kisilik hazirlanir, tadini nasil tarif ederiz bilmem ama kucuk detaylar asagidaki gibi

i.ytimg.com

servis edilirken dilimlenir ve bonfile seklinde tabagina konur,

yaninda garnitur olarak, sote mantar, brokoli, havuc, pataes gibi buharda pismis sebzeler de verilir, sos olarak da bernaise sos ile servis edilir.

afiyet olsun
0
exlibris
(12.11.20)
(11)

siz de kızgın mısınız?

dedi ayca
sizi hayatta tutan birilerine? annem babam hayatta, çok sevdiğim bir eşim ve onunla sahiplendiğimiz bir kedimiz var. bunlar olmasaydı yaşamak için hiçbir sebebim olmazdı. orta direk olarak kaldığım, bu ülkede sıkıştığım ve iğrenç insanlarla çalıştığım için bunu yaşamak olarak nitelendiremiyorum. eur
sizi hayatta tutan birilerine? annem babam hayatta, çok sevdiğim bir eşim ve onunla sahiplendiğimiz bir kedimiz var. bunlar olmasaydı yaşamak için hiçbir sebebim olmazdı. orta direk olarak kaldığım, bu ülkede sıkıştığım ve iğrenç insanlarla çalıştığım için bunu yaşamak olarak nitelendiremiyorum. euro olmuş 10, 3 kuruş maaş alıyoruz, istediğimiz şeyleri satın almak imkansız hale gelmiş durumda, yurt dışına gideyim hem doğa göreyim hem kültürleneyim, müzelere gireyim, iki resim bakayım diyemiyoruz, siyaset ayrı mide bulandırıcı, ekonomi ayrı boğucu. önümdeki 40 sene daha bu şekilde geçecek, belki siyaset değişir belki biraz ekonomi düzelir ama yine ortalama bir hayat olacak yine neredeyse elim ayağım tutmayana kadar bu ömür törpüsü insanlarla savaşarak çalışacağım. bunu yaşamak olarak göremiyorum. yaşamak böyle bir şey değil. dediğim gibi ilk başta saydıklarım olmasaydı çoktan son vermiştim hayatıma. nefret ediyorum kendimden de böyle bir hayata sıkışıp kaldığım için.

sizi de hayatta tutan ve bunu yaptığı için içten içe kızdığınız insanlar var mı?
0
dedi ayca
(11.11.20)
Yok
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(11.11.20)
Samsaraya hoşgeldin. Ben de aynı tatminsizligi derin yaşadım, kendi çıkışımi Budist pratikte buldum.
0
JohnOakley
(11.11.20)
vardı da ayrıldık :)) şimdi yok. bundan sonra da olmasını istemem. daha yeni, hayatım düzene girdi. gelirim katlandı. bundan sonra vur patlasın, çal oynasın.
0
stewie
(11.11.20)
Kızdığım ve suçu attığım kimse yok. Hayatımdaki insanlar da köpeğim de, bana hayatımı sınırlamak için değil, aksine yeni alanlar açmak için var olmalılar. Yoksa onlardan uzaklaşırım.

Hastalıklı ilişkileri, kimle ve neyle olursa olsun kendimden uzak tutuyorum.
0
buf-e kür
(11.11.20)
@buf-e-kür hastalıklı ilişki gibi düşünmemek lazım aslında. sonuçta beni bundan alıkoyan şey "annem mahvolur, eşim çok üzülür..." düşüncesi. ilişkilerimiz sağlıklı ama annesi hayatta olan ya da kendine ait bir ailesi olan herkes için intihar etmek 10 kere düşünülen bir şey bence.
0
🌸dedi ayca
(11.11.20)
valla benim eşim de yok. hatta doğru düzgün bir ilişkim de yok.

yaşamayı seviyorum sadece mevzu bu heralde, yoksa çekilecek çile değil cidden. İstanbul'da ilk depremde yıkılacak 2+1 evi 4000e kiraya vermişler. Bu ülkeden gitmedikçe bu dertlere çözüm yok. burda oldukça cidden o satrançtaki piyonlardan farksızız.
0
lcha
(11.11.20)
@Icha ben işte bu sebeplerden yaşamayı da sevmiyorum. buradan gitmenin çözüm olacağını ya da şartları çok çok daha iyileştireceğini düşündüğüm için, gitmek üzere her şeye sahiptim 2 ay öncesine kadar, corona yüzünden tüm planlarım, elimdeki her şey yok oldu gitti. şimdi burada ekstra mutsuzlukla sürünmeye devam ediyorum.
0
🌸dedi ayca
(11.11.20)
@dedi ayca, yasamak icin bir sebep olarak baska insanlari gormuyorum. Kimse beni hayata baglamiyor, kimse de hayattan sogutmuyor. Sadece baskalari icin hayatta kalma dusuncesi bana gore saglikli degil. Ama bana gore iste. "Sıkıstırılmıs" hissetmemek bence yasamaya dair en guzel seylerden. Boyle hissetmemenize uzuldum.

"o uzulur, bu aglar, sunun akli bende kalir, su ben olmasam hayatta kalamaz" diye yasanmiyor, bu tip sinirlamalar beni o insanlardan ve seylerden bir süre sonra otomatik olarak uzaklastiriyor. bence sadece bunlara sarilarak hayata tutunmak tehlikeli.

Benim de bir ailem var. Ornegin annem bir kontrol-delisi oldugu icin onunla arama fiziki bir mesafe koymam sart. Cok seviyorum ve seviliyorum, ancak her hareketim onu uzecek diye, onun istedigi gibi yasayamam. Bana iyi gelmedigini gordugum akraba ve arkadas iliskilerinden kendimi bir derece soyutluyorum. Cünkü yasamak boyle bir sey degil.
0
buf-e kür
(11.11.20)
kizgin degilim, afganistan’da da dogabilirdim. kosullarimi kabullendim. ayrica is yerindeki insanlar da senin icin ayni seyi dusunuyor olabilirler.
0
anais
(11.11.20)
Ben hayatta en çok kendime kızarım.
Kendimden de şu an kurtulmak istemiyorum.
Bir bakalım neler olur, diye bekliyorum.
0
fempusay
(11.11.20)
Beni hayatta tutabilecek bir şey yok. Battı balık yan gider bakalım neler olacak diye bekliyorum bakalım.
0
jazzabel
(11.11.20)
(6)

ihraç ürünü

9kuyruklukedi
batırmaya hazır sermayesi olan küçük bir girişimci avrupa'ya ne ihraç edebilir?
batırmaya hazır sermayesi olan küçük bir girişimci avrupa'ya ne ihraç edebilir?
0
9kuyruklukedi
(10.11.20)
Tekstil,gıda, kozmetik
0
synax
(10.11.20)
emek yoğun ürünler. Genellikle bu kategoriye giren ürünlerde rekabetçi olabiliyoruz.
0
nhtzmc
(10.11.20)
Kesinlikle devasa bir organik kozmetik ve gıda pazarı var. Otantik kozmetik ürünleri de acaip gider.
0
JohnOakley
(10.11.20)
kendisini ihraç etsin.
0
hepbiarayisicinde
(10.11.20)
ne yapacak abi bu girişimci sourcingci gibi mi çalışacak ne desek üretecek mi yoksa?
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(10.11.20)
en kolay neyle başlanılabiliri merak etmekte, avrupada neyin gidip gitmediğini bilmiyor.
0
🌸9kuyruklukedi
(11.11.20)
(7)

kefirim tutmadı

Tochinoshin
aylardır sorunsuz mayalarken 2 gün önce yaptığım kefir bozuldu. 3 değişiklik oldu şartlarda.1. Evde kalorifer yanmıyor ve dondurucu bir soğuk var. 2. Soğukta geç olur diye dolaba koyma süresini %50 artırdım, 1 gün yerine dışarıda 1.5 gün durdu.3. bim sütü yerine a101 sütü almıştım.sonuç olarak elimd
aylardır sorunsuz mayalarken 2 gün önce yaptığım kefir bozuldu. 3 değişiklik oldu şartlarda.

1. Evde kalorifer yanmıyor ve dondurucu bir soğuk var.
2. Soğukta geç olur diye dolaba koyma süresini %50 artırdım, 1 gün yerine dışarıda 1.5 gün durdu.
3. bim sütü yerine a101 sütü almıştım.

sonuç olarak elimde 4 kutu tane tane olmuş, kokusu net olmayan su gibi bir sıvı kaldı.

tekrar mayalamak istiyorum ama sorun eğer sıcaklıksa, kaloriferler yanana kadar kefir yapamam. değilse, eskisi gibi dost süt alıp 1 gün bekleyip dolaba koyabilirim.

sizce sorun neydi? kaloriferleri beklemeli miyim?
0
Tochinoshin
(09.11.20)
Tane tane olmuş ne demek? Resim koyarsan daha faydalı olur.

Normalde durup dururken kefir bozulmaz.
0
JohnOakley
(09.11.20)
Sebebinin sicaklik oldugunu dusunuyorum. Iki sutun de gunluk sut oldugunu varsayiyorum.
0
balpolen
(09.11.20)
@john sıvı kısmı su gibi olmuş ve katı tanecikler oluşmuş. Döktüm hepsini.

@bal günlük değil her zaman yaptığım uht sütlerdi.
0
🌸Tochinoshin
(09.11.20)
yazin yaptigimda 1 gunde oluyor. kisin kaloriferin yanina koyuyorum 2 gunde oluyor. kalorifer az yandigi gunlerde kefir bozuluyor cunku pastorize gunluk sutle yapiyorum ve o sutler 2 gunden sonra disarda bozuluyor.

yalniz bahsettigin sekilde iki faza ayrilmasi her zaman bozulmasi demek degil. iyice calkalayip homojen hale geliyor mu bi baksaydin keske dokmeden. bazen oyle ayrilabiliyorlar neden bilmiyorum.
0
in vino veritas
(09.11.20)
>sıvı kısmı su gibi olmuş ve katı tanecikler oluşmuş

Fazla mayalanmış. Bozulmuş değil, gereğinden uzun mayalanmış. Tekrar karıştırıp içebilirsin.
0
JohnOakley
(09.11.20)
@john odanın soğuk olması sorun olmaz mı? Fazla mayalanmış olması mantıklı çünkü 2 güne yakın kaldı. Ben tekrar yapayım o zaman 1 kutu deneyip.
0
🌸Tochinoshin
(10.11.20)
Fermentasyon süresini arttırır ama o kadar fark etmemiş demek ki. Düzenli kontrol etmek lazım
0
JohnOakley
(10.11.20)
(5)

Bahçemize pisleyen köpeği nasıl kaçırabiliriz :)

dereotu
Bir köpek her gece gelip ısrarla bahçemize (full çim) pisliyor. Biz uyurken yapıyor bir de :)) bu köpeği nasıl kaçırabiliriz? Bir akıl verseniz arkadaşlar.
Bir köpek her gece gelip ısrarla bahçemize (full çim) pisliyor. Biz uyurken yapıyor bir de :)) bu köpeği nasıl kaçırabiliriz? Bir akıl verseniz arkadaşlar.
0
dereotu
(06.11.20)
hareket sensörüne bağlı bir sprinkler ile
0
malheiros
(06.11.20)
Fare kaçıran ultrasonik aletlerden alıp bahçeye kurun. Yakınına bile gelmez.
0
JohnOakley
(06.11.20)
Ya bırakın yapsın, atla da deve değil. Bi tane poşetle vs 10 saniyede halledersiniz. Garip orayı bellemiş demek.
0
super kahraman olsaydim baba olurdum
(06.11.20)
Giriş yerlerine biraz sirke sıkarsanız gelmez derler. Kedi-köpek gibi hayvanlarda koku önemli olduğundan herhalde bu şekilde bir engel konulabiliyor, denemedim bilmiyorum.
0
burka
(06.11.20)
abi bu hayvanlar napsin ya butun toprak, cim alanlar ozel mulkiyet oldu cevreleri koca koca demir yazik orayi bulmus da gelmis. Azicik normal karsilayip posetle alip atsaniz mi
0
waztp
(06.11.20)
(5)

Sürekli uykulu olma hali

cilekesgargi
Günde 8 saat uyumadan hiçbir zaman uykumu almış gibi hissetmiyorum. Kahve içmeden de uyanık kalamıyorum tüm gün. Başka neler yapılabilir?
Günde 8 saat uyumadan hiçbir zaman uykumu almış gibi hissetmiyorum. Kahve içmeden de uyanık kalamıyorum tüm gün. Başka neler yapılabilir?
0
cilekesgargi
(05.11.20)
Bu söyleyeceklerini hiçbiri tek başına mükemmel çözüm olmayabilir, ancak faydası oluyor.

Her gün aynı saatte yatıp kalkmak
Meditasyon
Egzersiz
Sağlıklı beslenme
Keto beslenme
Fermente sebze ürün ağırlıkli beslenme
Sigara içmeme
Alkol almama
Kahve azaltmak veya içmeme
Stresi azaltmak
Ekrana bakmayı azaltmak
Yatmadan 2 saat evvel ekranları kapatma
0
JohnOakley
(05.11.20)
Zaten normali 8 saat uyumak, daha azı az uyku oluyor. Normal uyuyorsun yani.
Erken uyuyup uykunu alabilirsin.
0
sta
(05.11.20)
oakley güzel öneriler yazmış sağlıklı uyku adına.
günde 8 saat yani yeterli uykuyu almadan uykusuz hissetmek normal olanı zaten. "daha az uyku yetsin istiyorum" demek eğer uzun saatler uyanık kalmayı gerektirecek ekstra bir durum yoksa vücudun normal işleyişini bozmak anlamına geliyor.
sürekli uykulu olma hali bambaşka bir şey, sizin durumunuzla alakası yok. karıştırmayalım.
0
not dark yet
(05.11.20)
Kan tahlili yaptirmak, demiri ve vitaminleri eksikse desteklemek lazim. Sigara varsa azaltmak, alkol hakeza. Bir de nefes almada sorun var mi ona bakmak lazim. Ama aslinda 8 saat uyumak zaten dogrusu.
0
red g
(05.11.20)
bu bende 9 saat :) horluyorum, sanırım o yüzden uyku kalitem düşük. daha fazla uyku ihtiyacımı ona bağlıyorum. horlamam da fazla kilolardan olabilir. o yüzden zayıflamaya da çalışıyorum. konu nerelere geliyor böyle böyle.. en iyisi 8 saat uyu geç. uyku iyidir :)
0
antihero
(05.11.20)
(6)

Bu sirket ciddi midir sizce?

ala09
Is basvurumu reddettikleri maile boyle yazmislar ama beni impressive bulmuslar mi yoksa otomatik herkese mi boyle yolladilar sizce?"Thank you for your interest in the XXX position at YYY. While your skills and background are impressive, we have decided to proceed with other applicants who more close
Is basvurumu reddettikleri maile boyle yazmislar ama beni impressive bulmuslar mi yoksa otomatik herkese mi boyle yolladilar sizce?

"Thank you for your interest in the XXX position at YYY. While your skills and background are impressive, we have decided to proceed with other applicants who more closely fit our needs at this time."
0
ala09
(05.11.20)
Otomatik cevap.
0
roket adam
(05.11.20)
herkese böyle yolladılar.
0
dafuq
(05.11.20)
bir kac gun once bana gelen bir cevap: We have reviewed your application. Unfortunately, you are not the right fit for the position at this time.
Boyle gercekci ol en azindan canimi ye.
0
neverletyougodown
(05.11.20)
Otomatik benzerini gecende arkadas da aldi.
0
karlmarx
(05.11.20)
Otomatik, aynından bende de var farklı kurumlardan
0
JohnOakley
(05.11.20)
mail otomatik ama ve fakat içerik ciddi.

çoğu IK sistemlerinde, qualified adaylarla da disqualified adaylara farklı mailler gidiyor.

demek ki sizi pozisyona uygun bulmuşlar, kısa listeye almışlar ama pozisyona daha uygun bir adayla yola devam etmişler.
0
fever
(05.11.20)
(4)

ahmad tea o kadar iyi mi? öyleyse hangisi

proletarier aller lander vereinigt euch
ara sıra çay demler 1-2 bardak içerim ama içmişken de iyisini içeyim istiyorum. yarım kilo çay belki bana 4-5 ay yeter. hangisi en güzel sizce çeşitlerinden?
ara sıra çay demler 1-2 bardak içerim ama içmişken de iyisini içeyim istiyorum. yarım kilo çay belki bana 4-5 ay yeter. hangisi en güzel sizce çeşitlerinden?
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(02.11.20)
standard ahmad tea , bizim damak tadımıza uygun, güzel bir çay
0
co2s2
(02.11.20)
Ben Ahmad Early Grey veya Special Blend içiyorum. Special da early grey kokusu daha yoğun. Kardamom aromalı olanı da güzel
0
JohnOakley
(02.11.20)
iyi ama dogadan varken yuzune bakilacak cay degil.
0
fortisvita
(02.11.20)
Dogadanda çay yok ki, sirf aroma.
0
JohnOakley
(02.11.20)
(8)

Hangi şaraplar faydalı?

kickboxer
Şarap kalp sağlığı için faydalı denilmekte. Ucuz şaraplar için de geçerli mi bu?
Şarap kalp sağlığı için faydalı denilmekte. Ucuz şaraplar için de geçerli mi bu?
0
kickboxer
(02.11.20)
Kalp sağlığı için doğrudan faydalı olduğuna dair bir çalışma yok. Her denilene inanmayın.
0
Tochinoshin
(02.11.20)
Kalp damar sağlığı için şarap yararlı. Aşırıya kaçmadan.
Ucuz ya da pahalı. Aralarında bu açıdan fark yok.
0
pro9it9is9
(02.11.20)
bikaç günde bir bir kadeh digestive olarak faydalı. 2. kadeh zarar.
0
ehti
(02.11.20)
Bu arada yanlış biliyorsam düzeltin; şarabın kalp sağlığına faydalı olmasının sebebi üzüm çekirdeklerinde bulunan "tanen" adlı bir maddeden dolayı. Bu madde kan damarlarının genişlemesine fayda sağlıyor, dolayısıyla kan akışına olumlu etkisi oluyor. Ancak dendiği gibi aşırıya kaçmadan, belirli aralıklarla 1 kadeh içmek faydalı oluyor. Öte yandan kalp sağlığı için başka gıda ve yiyecek maddeleri de tüketebilirsiniz. Sanırım Netflix'deki içki ile ilgili bir belgeselde alkolün etkileri bilimsel olarak test ediliyordu, bir bakın derim.
0
burka
(02.11.20)
2018'de büyük bir araştırma yayınlandı. vücuda faydalı alkol miktarı 0 (sıfır) olarak açıklandı. Ayrıca alkolün toksik etki gösterdiği de yazıyordu. Yani şarabın da biranın da viskinin de azı bile zararlı.

Ha içiyor muyuz, içiyoruz.
0
lancelot du lac
(02.11.20)
Alkolün hiçbir çeşidinin faydası yok, ne kadar az tuketirsen tüket zararı var.
0
JohnOakley
(02.11.20)
alkolün zararı var da(karaciğere vs.), fermante bir ürün olduğu için başka bir yere faydası yok mudur? Damar sağlığına yararlıyı o açıdan söylüyorlardı sanırım.

Yani alkol zararlı demek, şeker zararlı meyve yemeyin demek gibi olabilir.
0
nhk ni youkosu
(02.11.20)
Sarabin saglik acisindan sikintisiz oldugunu ya da kalp sagligina yararli oldugunu soyleyen calismalarin ortak ozelligi: cok az miktarda kirmizi ve yeni sarap.

Ucuz saraplarda genelde aromali maya, tahta cipsi vs. bulunuyor, dogal bir tarim urununden cok uzaklasmis oluyor sarap. Tavsiye etmem.
0
buf-e kür
(02.11.20)
(5)

30 yaş erkek ile 40 yaş kadın ilişkisi

parcaliham
Eski ilişkimin sonlanmış olması sebebiyle yalnız kalmaya çalışıp, kendime döndüğüm bir dönemde hiç beklemediğim bir şekilde benden 11 yaş büyük bir kadınla karşılaştım. Bir gece birlikte olduk. Ben 30'a yakınım o ise 40'larına yakın.Tabii ki de çok mantıklı bir ilişki durumu değil gibi dursa da onun
Eski ilişkimin sonlanmış olması sebebiyle yalnız kalmaya çalışıp, kendime döndüğüm bir dönemde hiç beklemediğim bir şekilde benden 11 yaş büyük bir kadınla karşılaştım. Bir gece birlikte olduk. Ben 30'a yakınım o ise 40'larına yakın.

Tabii ki de çok mantıklı bir ilişki durumu değil gibi dursa da onun ilgisinin, beni dinlemesinin ne kadar iyi hissettirdiğini fark ettim. Aramızda maddi hiçbir ilişki durumu yok. Beni merak ediyor, benimle konuşmak istiyor ve her konuştuğumuzda da oldukça ilgileniyor. Bir derdim varsa çözmeye çalışıyor vs.

Bir ayrılık sonrası yaşadığım boşluk ve yalnızlık hali sebebiyle, kendime güvenimin de çok düştüğü için mi bu bana çok iyi geliyor yoksa gerçekten buradan bir diyalog, sevgililik ya da farklı bir ilişki biçimi çıkabilir mi diye düşünmeye başladım.

Böyle bir ilişkiniz oldu mu? Olduysa nereye gittiğini merak ediyorum. Kişisel düşüncelerinizi paylaşırsanız sevinirim çünkü şu anda kendi duygularıma güvenemiyorum.
0
parcaliham
(01.11.20)
Abi niye olmasın böyle bir ilişki? Karşılıklı sevgi saygı ve dayanışmaya bakar ilişki, ikiniz de yaşını almış olgun insanlarıınız. Mis gibi de olur. Seni seven değerli insanları önyargılardan dolayı kaybetme, yazıktır.
0
JohnOakley
(01.11.20)
mis gibi olur hem de, olgun kadın candır. ne istediğini bilir, dahası ne istemediğini bilir. salak saçma git gellerle uğraştırmaz, net olur, ayakları yere basar. tabii her 40 yaşındaki kadın böyle olacak diye bir kaide yok ama ne olursa olsun 40 yaşında olmanın getirdiği avantajları görürsün.
0
Bruce
(01.11.20)
Bence olmaz. Bir süre sonra bıkarsın. O bıkmaz ama, aksine daha çok ilgi ister sevgili olunca. Ayrıca olgunluklar aşırı farklı, aşağı yukarı standart kültürlerde büyüdüyseniz o ilişki kötü sonlanacak emin ol. Hatunun muhtemelen annelik içgüdüleri kontrolü ele geçirmiş durumda. Ben onun şu anki halinin kadınlık+annelik olduğunu düşünüyorum. İleride bu seni huzursuz edebilir, eğer anaç kadın istemiyorsan.
0
1bir1bir1
(01.11.20)
Bu 4 paragrafla bu soruya cevap verilmemez malesef. yanlis olur.
0
tunaktunaktun
(02.11.20)
Iliskiyi bir sure daha iyi arkadaslik seviyesinde tutup gidisatinizi gozlemle bence.
0
cleric
(02.11.20)
(9)

marketlerdeki en kaliteli çay

duyurukullanıcısı
hangi marka model?bizimkiler toptan alıyorlar dandik markaları gidip parası neyse vereyim güzel bir çay içeyim.
hangi marka model?

bizimkiler toptan alıyorlar dandik markaları gidip parası neyse vereyim güzel bir çay içeyim.
0
duyurukullanıcısı
(01.11.20)
çay tiryakisi değilim.
şekersiz içebildiğim ve lezzetli bulduğum tek çay champion.
0
blatta hiberna
(01.11.20)
ahmad tea. migroslarda var. bir de kooperatif satis yerlerinde hopa cayı satiliyor. onlar da güzel.
0
proteus
(01.11.20)
tirebolu 42, çaykur altınbaş, organik hemşin, lipton ilk hasat falan...

ama ben rastgele çaylar alıp karışım yapıyorum. bazıları yukarıdakilerden oluyor. son çay karışımım 200 gramlık paketlerde satılanlardan oldu.

eskiden düz sarı çaykur bile lezzetliydi.

şimdi ara ki bulasın.
0
tabudeviren
(01.11.20)
Ahmad tea
0
JohnOakley
(01.11.20)
marketlerde var mı bilmiyorum fakat en kaliteli çaylardan biri olduğunu yakından biliyorum. Organik çayları vazgeçilmez. üretim aşamasında kimyasal ilaç filan kullanmazlar. Gelen geçenin fabrikayı gezebildiği üretim aşamasını görebildikleri bir sistemleri vardır. Fabrikanın dış bahçesinde çay ücretsizdir
12 Eylül öncesi, 5-6 köyün birleşip kooperatifleştikleri bir şirkettir. Karların bir kısmı kooperatif üyelerinin çocuklarının eğitimi için ayrılır.

Özçay ozcay.com.tr

deneyin, pişman olmazsınız.
0
ankara06
(01.11.20)
çaykur organik
0
ya ben lan neyse
(01.11.20)
Ahmed tea ama ucuza mal etmek ve yumuşatmak için lipton ile yarı yarıya karıştırıyoruz biz evde
0
cilekli pasta
(01.11.20)
tirebolu 42,
bunun dışında evde harman en doğrusu. zamanla sevdiğin tadı oluşturuyorsun.
lipton vb markalarda çayın dışında fazladan koruyucu madde, tatlandırıcı vs olabileceğini düşünüyorum.
0
cliquot
(01.11.20)
Tirebolu 42 çoğunlukla 2,5 yapraktan yapılıyor.
Çaykur Tiryaki de 3,5-4,5 yaprak arasıdır.
0
aynabugusu
(01.11.20)
(4)

Bitkilerden anlayanlar bakabilir mi?

makarnacanavari
MerhabaBen şimdi çam dallarından ve kozalaklardan, kurumuş ağaç dallarından bir şeyler yapmak istiyorum. Fakat çam dalları kurumasın ama yeşilliğini, tazeliğini korusun istiyorum.Bunun için ne kullanabilirim?
Merhaba
Ben şimdi çam dallarından ve kozalaklardan, kurumuş ağaç dallarından bir şeyler yapmak istiyorum.

Fakat çam dalları kurumasın ama yeşilliğini, tazeliğini korusun istiyorum.

Bunun için ne kullanabilirim?
0
makarnacanavari
(29.10.20)
Ağacı canlı tutmak dışında onu tam yapabilecek bir şey yok bildiğim.
0
JohnOakley
(29.10.20)
Yapanlar var, görüyorum. Özel tasarım ürünler vs yapıyorlar. Ama bir ürün kullanıyorlar muhtemelen. Mesela kapı süsü yapan var anlamıyorum. Yabancı bir kaynakta görmüştüm, bir şey spreyliyordu. Ama ne olduğunu söylemedi. Canlı gözükmesi içinmiş.
0
🌸makarnacanavari
(29.10.20)
Sanırım Sprey vernik olabilir çözüm.
Bir de kurumuş şeyler için epoksi uygun bir tercih olabilir. Biraz ileri düzey bir çalışma için:
m.facebook.com
0
Erva
(29.10.20)
Kurutmak istemiyorum. Epoksi ile masa yapmıştık aslında çok zor bir uygulama değil, sadece maliyetli. Harika bir şey. Ama sprey verniği araştırayım. Olabilitesi var gibi, denerim :)
0
🌸makarnacanavari
(30.10.20)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.