Giriş
(13)

Yeni tanıştığı insana psikolojik problemlerinden bahseden insan

epistemic_regress
Sınır bilmezlik midir bu yoksa cool görünme çabası mıdır? Böyle insandan herhangi bir anlamda hayır gelir mi?
Sınır bilmezlik midir bu yoksa cool görünme çabası mıdır? Böyle insandan herhangi bir anlamda hayır gelir mi?
0
epistemic_regress
(22.04.21)
çok dış katmanda şeylerse normal.

ama derinlerdeki şeyleri de tutup her önüne gelene anlatıyorsa o beni biraz soğutur.
0
ananiyimioguz
(22.04.21)
"Seninle iyi bir çift olabiliriz ama benim sakat yanlarım var ve aradığın mükemmeliyetçiliği sana veremeyeceğim büyük ihtimalle" alt metinli bir şeydir bu kanımca.

Diğer taraftan da göz dağı verme.
0
Avoiding The Puddle
(22.04.21)
yakın bulmuştur sizi, dertlidir, anlatmak istiyodur anlatamıyodur, o sırada karşısına siz çıkmışsınızdır, size dökmüştür içini.

Niye cool görünme çabası olsun, neden hayır gelmesin.

Ruh sağlığı zor bi konu, gün oluyo kimseyle tek kelime etmiyorsunuz, gün oluyo içinizi dökmek, birikenleri atmak istiyorsunuz.
0
hayaletimsi
(22.04.21)
Bir de ilginçtir en ilişki meraklısı kadınlar hep böyle piskolojisi bozuk erkeklerin peşinde gezer.
0
Avoiding The Puddle
(22.04.21)
Bana açıp gömleğinin altındakileri göstermek gibi geliyor. Durduk yere ama, sokak ortasında, açıyor gösteriyor. Konteksten bağımsız. Psikolojik problemlere tolerans gistermedigimden değil, bu meselelerin özel, kişisel olduğunu düşündüğümden herkese olduğu gibi açıklamak bana biraz ucuz geliyor. Sizin de fikrinizi merak ettim.
0
🌸epistemic_regress
(22.04.21)
Kişiye göre değişir bu. Başka emareleri yoklardım. Eğer öz farkındalığı yüksek biriyse dert etmezdim. Bi de o anki konuya bağlı.
0
olaylar olaylar
(22.04.21)
Kişiye göre değişir. Bazen insanlar kendisini tanımayan ve bir daha rastlamayacağı insanlara kendini anlatmaya meyilli oluyorlar.
0
Hallegadola
(23.04.21)
Ben de bahsettiğin kişi olabiliyorum çoğu zaman ve benim eşim de senin gibi. Bu bakımdan çok farklı insanlarız.
0
mezarkabul
(23.04.21)
@Hallegadola +1

Bazen yeni tanıdığın insanlara anlatmak, yıllardır tanıdığın insanlara anlatmaktan daha kolay oluyor.
0
peki madem
(23.04.21)
haşmetizm'e katılıyorum. ben de seni gömmeye gelicektim ama gömmemeye ve empati kurmana yardımcı olmaya karar verdim. sonra üşendim o yüzden kısa yazıcam. insanların böyle tikel sana göre normalden sapan davranışlarını acımasızca eleştirmek yerine nasıl bi dünyada, ortamda yaşadığımızı düşünebilirsin. "sağlıklı" kalabilen normal insanlar aslında psikopatlığa daha yakın geliyo bana. insanın türlü türlü hali ve dışavurumu var, bir şey illa bir şeyden kaynaklanmaz. geçen sene italya'da covid yasaklarının yeni kalktığı zamanlarda bi meydanda tek başıma oturuyodum. bi kadın gelip italyanca bilmediğimi de söylememe rağmen kendi dilinde uzun uzun %90'ını asla anlamadığım dertlerini anlattı bana. karantinayı yalnız geçirmiş. zaten yalnız biriymiş anladığım kadarıyla. hayatımda ilk defa görmüştüm kadını, it gibi serseri gibi tek başıma bira içiyodum. geldi anlattı. hatta saate de baktım 1 saat filan konuştu. bu kadın sınır bilmez ya da cool görünmeye çalışan biri değildi. şanssızdı. şimdi düşünüp sana tekrar sinirlendim. hain misin.
0
snape i başından beri tanırım
(23.04.21)
birinin bana psikolojik problemlerinden bahsetmesi basurundan bahsetmesiyle aynı etkiyi yaratıyor. cool olduğunu düşünen arkadaşlar mı varmış?
0
brakgn
(23.04.21)
arkadaşlar bu tür bir şey ikiye ayrılır:
1) adam gerçekten dertli ve şanssızdır, bir sürü şey olmuş olabilir, mesela adamın ailevi çevresel ve psikolojik stres koşullarından dolayı eğitimi sarkmıştır, tipik türk kızı olarak mesela adını sormadan işini soruyorsunuzdur, o da okulunun devam ettiğini söyler ama sorumsuz bir öküz olmadığını, aptal biri olmadığını göstermek için açıklama yapmaya başlar ve konu konuyu açar, dolmuştur çünkü. siz bunlara basitçe "hmm hadi eyvallah" (abi kachayim, ne tuhaf adammış) der kaçar gidersiniz. bu kişi 10 tane psikiyatra gitmiştir ve verilen teşhis sadece majör depresyondur.
2) bu da gerçekten hastadır, üsttekinin aksine sorumluluğu da yoktur, "yeaa bazen elime taPanca alıp (evet p ile) önüme geleni vurmak istiyorum" gibi salak şeyler söyler, sizler de "kendine zarar vermeni istemiyorum burç" dersiniz sarılırsınız, bunlar da palazlanır da palazlanır, üstteki adam türkiyenin en iyi yerine gitse of boş muamelesi yaparken alttakine "olsuuun :))" yaparsınız.
işte daha acısı da alttakinin dallamalığı da üsttekinin üstüne yıkılır, acı olan da budur.
0
ckisc
(23.04.21)
cool olma meselesine cevap vermemişim, valla kendimi cool hissetmediğim gibi çoğu zaman pişman oluyorum anlattığıma, çünkü sizin gibi düşünen biri olabilir karşımdaki diye düşünüyorum ve acaba rezil mi oldum vs diye düşünüyorum anlattıktan sonra ama napayım çoğu zaman engel olamıyorum kendime.
0
mezarkabul
(24.04.21)
(7)

Yakın arkadaşlar birbirlerinin sevgililerini kıskanır mı?

hüper
sb.kapmış valla güzelim kızı/çocuğu.. gibi.aksine mutlu olması gerekmez mi?diğer bir soruveya mutlu bir ilişkisi var diyelim,o an ilişkisi olmayan arkadaşına kendi sevgilisinden daha yakısıklı/guzel, birikimli/donanımlı birisini tanıdıgında ayarlamak yerine, yok ya bu ona olmaz diyebilir mi? gercekt
sb.

kapmış valla güzelim kızı/çocuğu.. gibi.

aksine mutlu olması gerekmez mi?

diğer bir soru

veya mutlu bir ilişkisi var diyelim,

o an ilişkisi olmayan arkadaşına kendi sevgilisinden daha yakısıklı/guzel, birikimli/donanımlı birisini tanıdıgında ayarlamak yerine, yok ya bu ona olmaz diyebilir mi? gercekte cok uyusacagı kacınılmaz olsa bile.

bunlar oluyorsa yolları ayırma vakti gelmiş midir? yoksa arkadaşlar arasında böyle şeyler kaçınılmaz mıdır
0
hüper
(22.04.21)
Kıskançlık çok doğal bir duygudur. Bunu kimi insan dile getirir kimi içinde yaşar. Bence abartı olmadığı, hasete dönmediği sürece normal bir şey.
0
roket adam
(22.04.21)
Yok be o kadar da değil. Zaten böyle olsa emin ol bu şekilde ifade etmez kimse. Eğer ifade ediliyorsa iltifat olarak algılamak lazım bence
0
olaylar olaylar
(22.04.21)
Kişiye göre değişir. Başka hareketler de gözlemlenir kıskançlık dozuna göre tamam veya devam denilir.

Kıskançlık çok saf ve duru bir duygu, çok ilkel. Herkeste olabilir, her şeyden kaynaklanabilir. Umut Sarıkaya’nın bir sözü vardı tam hatırlamıyorum düzgün şeklini ama şöyleydi: “ Kıskananın Allah belasını versin, gebersin tamam da Kıskandıranın hiç mi suçu yok?”.
0
Hallegadola
(23.04.21)
Kiskanmaz.
0
monkey
(23.04.21)
arkadaşlar kadınsa kıskanır, erkekse kıskanmaz.
0
brakgn
(23.04.21)
Karşı cins olan yakın arkadaşın kıskanmasının altında gizli bir aşk hissiyatı yatıyor olabilir. Bazen kişi kendisi de bunu biliyordur bazen ise bilmediği halde duygusal olarak yön veriyordur davranışlarına.
0
biravekahve
(23.04.21)
brakgn sana pek katılmıyorum, erkek-erkek somut örneklerim var.

biravekahve hmm karşı cinsin olduğu yakın arkadaşlıklar hiç aklıma gelmemişti, orada böyle bir şey tabii ki içten içe ayrı bir sevgi olabilir canım o ayrı bir konu. Ben erkek-erkek, kadın-kadın için sormuştum.
0
🌸hüper
(23.04.21)
(9)

Güven duygusunu yeniden tesis etmek?

etfalmorgu
şöyle ki; online dating programından tanıştığım biriyle ocak ayında takılmaya başladık. yanyanayken epey eğlendik. o, o zaman Bursa'da yaşıyordu. ailesi istanbuldaydı. istanbula geldiğinde direk benim evime geliyordu. ben de onun yanına birkaç kez Bursa'ya gittim. aklı başında, zeki bir insan. yakla
şöyle ki; online dating programından tanıştığım biriyle ocak ayında takılmaya başladık. yanyanayken epey eğlendik. o, o zaman Bursa'da yaşıyordu. ailesi istanbuldaydı. istanbula geldiğinde direk benim evime geliyordu. ben de onun yanına birkaç kez Bursa'ya gittim. aklı başında, zeki bir insan. yaklaşık üç ay takıldık. bu süreçte ben ona başkalarıyla görüşüp görüşmediğini sorduğumda hayır demişti. bu konuşmadan sonra 'sevgilim' hitabını kullandı. bunu o ilan etti. ben değil. ama dating appler telefonunda duruyordu. benim de duruyordu ama ben kullanmıyordum. neyse üç ay sonunda hareketlerinden şüphe etmeye başladım. ve kısa kesicem bir date uygulamasında eşleştiği kız ile buluşma planı yaptığını gördüm. bağırış çağırış falan derken evimden gitti. ama o zaman bu ilişkiyi bitirmek istemedim. o da çok pişman olduğunu söyledi. bu konuşmaları yaptıktan sonra o kızla buluştu ve akşamında benim evime geldi. bir şekilde konuştuk ve açık bir şekilde ilişkide olmasını istediğim sınırlardan bahsettim. tamam dedi.
şu an birlikteyiz. yan yanayken mutluyuz ama ben kaygılı bağlanmış bir birey olduğum için olur olmaz her şeyden şüphe ediyorum ve bu benim hayat kalitemi düşürüyor. ilişkinin bitmesini istemiyorum ama içimdeki kaygının bitmesini istiyorum. şu an çok yoğun duyguların olduğu, iletişimin kopmak istenilmediği falan gibi tutkulu bir olayımız yok belki ikimiz de kendi içimizde onarmaya çalışıyoruz.
merak ettiğim şey şu; bu tarz bi deneyim yaşayan olduysa eğer; bu kaygıları atlatmanız ne kadar sürdü. atlatabildiniz mi? tekrar güvenebildiniz mi? zaman mı kaybediyorum çabalayarak. bu düşüncelerden kurtulup kendi tatlı hayatıma sağlıklı bir şekilde alınmış bir kararla ya onunla ya onsuz devam etmek istiyorum çünkü. not: karşı taraf erkek kişisi.
0
etfalmorgu
(22.04.21)
bence bunu birlikte konuşun. size güveni sağlaması için sizi kabullendiğini hissettirmeli. ama zaten çok erken ise tanımak için de zamana ihtiyaç var
0
sttc
(22.04.21)
ay bırak da o tesis etsin güveni ya. kaygılı bağlanmam varmış, benim kaygılarımmış şuymuş buymuş diyosun. bence sevgilin tam bi narsist manipülatör. hem başkalarıyla buluş, hem şey, hem de kadına kendini sorgulat. hem sen hata yap hem düzeltmeye karşı taraf çabalasın. manipülasyon skilli için kendisini tebrik ederim. ayrıl coco.

bilmişlik gibi olmayacaksa, bu adam seni tekrar böyle aldatmasa bile ilişkiyi sürdürmene değecek biri değil bu anlattığım dert yüzünden. sırf şu yazdıklarına götüren ruh hali ayrılma sebebi. hatayı biraz karşı tarafta ara. bence senin de sorunun var ama bu kaygılı bağlanma, güvenememe vs. değil. böyle insanlara yönelmen ve başka şeyler yerine bağlanma skillinş sorgulaman, bunu nasıl aşabilirim diye kendine yüklenmen, seni böyle bi şeye sürükleyen şey sende yapısal bi dert olabilir.
0
snape i başından beri tanırım
(22.04.21)
Uzun ilişki insanıyım.

Bana dating uygulamarından düzgün birini bulma ihtimali 10binde 1 gibi geldiği için,

Kullandığım zamanlar her ne kadar kendimi çok sadık, dürüst olarak görsem de, karşıdaki insan her ne kadar öyle olsa da, dating appten tanıştığım için kesinlikle o insan benim beynimde aynı ortamda tanışmışız da sevgili olmuşuz gibi kök salarak yer edinemez.

o çocuk da böyle düşünüyorsa şuan için burada güvenli bir liman var, ne uğraşıcam başkalarıyla bari burada bir miktar duraklayayım demiş ama senin gibi düşünmüyor olabilir.

zaten bir erkek güven vermek istiyorsa, gerçekten kendinden eminse ciğerini söker verir yine de sağlar sana o güveni. hiç kuşku falan yaşattırmaz. karşıdaki insan kuşku manyağı olsa bile. ülkedeki hemen her kadının bir kırılmışlığı var, neler çekiyoruz kapatana kadar. alıştık artık. yukarıdaki yoruma o yüzden katılıyorum. bana da eğer bunları sağlamıyorsa, güzel şeyler varsa devam et ama hazırlıklı ol demek düşer. yok eğer öyle idare edemiyorsa, kendin gibi birini bulmalısın.
0
hüper
(22.04.21)
Next yap boş ver, bir yanlışını daha tekmeyi, üzülme çok.
0
Hallegadola
(23.04.21)
frank crane'nin ''çok güvenirsen aldatılırsınız, ama hiç güvenmezseniz hayatınız azabla geçer.'' sözü aklıma geldi, durumunuzu özetliyor gibi.

bu ilişki devam ettiği sürece kuşkunuz asla yok olmayacak. aldatma dürtüsü zamanla yok olup biten bir şey değil. eline ilk fırsat geçtiğinde yine aynısını yapacak. bu kez belki haberiniz olacak belki de ruhunuz duymayacak. güçlü bir ilişki ayakta tutan şey sevgi değil güvendir. aşk-sevgi zamanla tükenir veya açı değiştirir ancak güven bir cam gibidir, bir kere çatlarsa geri eski haline getirebilmek mümkün değildir.
0
ada meltemi
(23.04.21)
Sokakta buldugun sokakta kalir, senden sikilmaya basladigi ilk firsatta gene yeni çiçekler koklamaya gidecektir emin ol.
0
Avoiding The Puddle
(23.04.21)
dating app'ten sevgili olmaz.
0
brakgn
(23.04.21)
sevgilin tam bi narsist manipülatör +1000

bu durumdaki açık ilişki mitinin kadınlardan çok bu tarz manipülatör erkeklere yaradığını düşünüyorum. Erkek istediği an ilişki ilan edecek, sonra biraz sıkılınca yeni bir macera arayışına girecek, sonra da gelip açık ilişki güzellemesi yapacak; yok ya? İlişki dinamiklerini yine en iyi sen bilirsin, ama buradan boşa kürek çekiyorsun gibi görünüyor. Tek tavsiyem şu, ilişkiye devam etsen de etmesen de hep kendi sınırlarını hatırla ve o sınırlardan taviz verme, sonrasını o düşünsün.
0
lolita
(28.04.21)
iyi de kaygılanman zaten gayet normal çünkü çok büyük bir ihtimalle yine buluşacak birileriyle. şimdi ayrılmayacaksın biliyorum ama bu ilişki sonlandığında pişman olacaksın ayrılmadığına, ben sana söyleyim.
0
ma ya
(28.04.21)
(12)

Aptal yerine konmak

Bikit
Uzun bir mesele okuyan herkese simdiden tesekkurler. 32 yasindayim. Kucuk bir sehirde yasiyorum. 4 ay once bir hastalik tanisi aldim. Kronik ve sonu kotu seylere gidebilecek bir durum ama hastalik telafuz etmek istemiyorum. Henuz arada derede bir tani. En yakin arkadasim dedigim bir kiz var, kendisi
Uzun bir mesele okuyan herkese simdiden tesekkurler.

32 yasindayim. Kucuk bir sehirde yasiyorum. 4 ay once bir hastalik tanisi aldim. Kronik ve sonu kotu seylere gidebilecek bir durum ama hastalik telafuz etmek istemiyorum. Henuz arada derede bir tani. En yakin arkadasim dedigim bir kiz var, kendisi baska bir bransta basarili bir hekim. 3 senedir tanisiyoruz ama son 2 senedir yedigimiz ictigimiz ayri gitmiyordu. Her seyimizi, her gunumuzu paylasiyoruz. Evlerimizin anahtarlari bile birbirimizde.

Taniyi aldigim gun bile onda kaldim. Bana "her sey cok guzel olacak. Yeni bir sen olacaksin. Her adiminda yanindayim" gibi seyler soyledi. Duruma ailemi bulastirmak istemedim. babannem yatalak-babam bakiyor, annem kalp tansiyon seker memeca gibi bir suru hastaliga sahip benimle kosturmasi dogru degil, ablam hamile vb.. Onlara anlattim ama etrafa yaymamalarini, kuru gurultu istemedigimi, arkadasimin bu surecte yanimda olacagini belirttim. Onlar da taniyorlar arkadasimi.

Kendime bi prof. buldum bir tedavi plani cikardi bana. Doktor bulma konusunda arkadasim yardimci olmadi. Annemle bikac doktor gezdik. Arkadasim da bu islerde tedavi fikstir icine sineni sec dedi.

Ben tedavi planini arkadasima yolladim bana herseyin guzel olacagini, tedavimin iyi gececegini soyledi. Bu arada internetten okudum bazi kotu seyler yaziyor yan etki olarak. (kemik erimesi, erken menopoz, kalp, akciger vb..) Arkadasima bunlari ilettim. Oyle bir sey yok olumlu dusun her sey beyinde biter gibi seyler soyledi.

Bu arada onerilen protokol baya kemoterapi benzeri bir sey. Ilaclarin da cesitleri varmis. Ben tum bu surecte her seyi arkadasima ilettim, her evragi yolladim bir sekilde. Tek soyledigi sey tahlillerin iyi, hastalik yoktur hasta vardir, olumlu dusun kuzum, her sey cok guzel olacak, bana guven, ben ankara ekoluyum falan. Ben ilaclara basladim 2.5 ay devam ettim. Doktor arkadasim da ara sira bende, ailemde kaldi, bana destek oldu sagolsun.

Bu surecte baska bir arkadasimin doktor annesini gormustum yolda durumu anlattim. bana "sana x tedaviyi onerirlerse kabul etme ben karsiyim, sen daha cok baslangictasin, minimal mudahele ve hayat tarzi degisikligine bi git" dedi. Bunu arkadasima ilettim "bakma sen insanlarin dedigine o uzmanmiymis, emekli bi doktor, sen kendi doktoruna guven. Oyle bisey yok. Sonra geri donulmez seyler olsa daha mi iyi, aileni dusun seni sevenleri dusun" dedi.

Bir gun annemlerdeyken ic hastaliklari uzmani bir akrabamiz geldi. Durumu anlattim. Kadin "sen neden bu tedaviyi kabul ettin ki senin durumun oyle bisey degil. Doktor sadece onermek zorunda protokol geregi" dedi. Sonra hangi ilaci kullandigimi sordu soyledim. Bu islemler menopoz yapiyor yaslilara verilir sana yumurta koruyucu neden yapmadilar falan dedi. Sinirlendi. Kocasi falan da sinirlendi. "sen bi git. doktor doktora konusun. Biraksin bu tedaviyi kiz" dedi.

Bu arada doktorum standart protokolu bana sundu ama kabul etmeme gibi bir opsiyonum da varmis sonucta. Gerci ben her surecte bi dusuneyim diyip zaman istedim ve arkadasima sordum. Arkadasim da "didikleme artik bisey. Milyonda bir yan etkiyi okuyosun hastaligi cagiriyosun. Dusundugun gibi seyler olmayacak. Her sey cok guzel olacak" gibi seyler soyledi hep. Ben zannediyorum ki o kadar derece yapmis kiz hacettepe mezunu bosa konusmaz, yasasin kadin destegi.

Akrabanin devreye girmesiyle agir tedaviyi biraktim ama ilaclarin %70ini almis bulundum ve gunlerce gozyasi doktum. Cildim bozuldu, kaslarimin yarisi gitti, saclarim inceldi, 2 aydir adet olmuyorum, yumurta rezervim baya bitti gibi, yuzum sisti, rengim soldu, curumus bir insana dondum vb. Hala da oyleyim.

Arkadasima mesaj attim baya yazdim ben bu hataya nasi dustum, vucut dengem gitti falan diye. Bana sen mantikli dusunemiyosun antidepresana baslaman lazim kuşum yazdi. Tedavi edilemeyen bi hastaligin olsaydi yine bunlari soyleyecek miydin, derdin tip mi menopoz mu falan diyor. Evet dedim. Sana yardimci olmaya calistim burda diyor. Soyleseydin gercekleri o secimi bana biraksaydin keske diyorum. Bana narsistik kisilik bozuklugun var tedavi ol dedi. Surekli sisterhoodluktan, kadin dostlugundan falan bahseden kiz birden baska bir karakter aldi.

Annemle yazismis bu arada mesajlarini okudum. Annem ona ben tedaviyi biraktiktan sonra yazmis boyle yan etkiler var midir diye. Benim cok kotu oldugumdan bahsetmis. Kendisi "yeni normaline alisacak. Zaten su an mantikli dusunemiyor bi psikiyatriste gitmesi lazim" diye cevap vermis. Bana "hic bisey olmayacak bana guven hastalik cagirma" diyen, evime gelip bana bakan kiz anneme yan etkilerin olacagindan bahsedip, yeni normaline alismasi lazim falan yaziyor.her sey bitince.

Kizin niyetini bilmiyorum ama kendimi kandirilmis ve aptal yerine konmus gibi hissediyorum. Hic arastirmamis, sorusturmamis bile. Sonra beni aradi "ben de biraz ihmal ettim, arastirmaliydim. Kendi sorunlarim vardi. Ozur dilerim" falan dedi hersey bittikten sonra. Tum bunlara ragmen yine ona gittim bana "doktorlar olaya cok mekanik bakiyor. Kisinin yasina, konumuna bakmiyor. Sana bu kadar agir seyler yapilmayabilirdi ama her sey cok guzel olacak kuşum olumlu dusun" dedi yine. Ben sinirden titredim tabii esyalarimi aldim ciktim.

Bana simdi mesajlar atiyor nasilsin falan diye cevap vermiyorum. Kendime cok kiziyorum nasil bu kizi dinledim diye. O kadar guvendim ki yeri geldi aileme akrabalarima kizdim onerileri nedeniyle. Surekli sosyal medyadan insanlara iyilik yapmayacaksin temali sozler atiyor simdi. Sana yuk yapan insanlari birak falan. Bir de durumum hakkinda bilgi almak icin arkadaslarini aratiyor. Neymis beni merak ediyolarmis vb.. Bakmiyorum, cevap vermiyorum artik.

Siz olsaniz bu kiz hakkinda olumlu dusunur muydunuz? Yoksa ben su an hastalik psikolojisinde mantikli dusunemiyor ve suclayacak birini mi ariyorum? Tamam kiz bana iyilik yapmaya calismis olabilir ama ben ona soruyorum boyle boyle bisey oluyor mu diye, imzalattiklari kagitlari yolluyorum. Hayir onlar prosedur bisey olmuyor yeter artik daha fazla kurcalama diyor. Okumuyor, ilgilenmiyor bile. Cunku benim ona yolladigim seyleri sonra tekrar istedi "aa oylemiymis ben bi bakayim" diye. Her sey bittikten sonra. Doktoruma soruyorum oladabilir olmayadabilir bunlar risk tabii ki diyor. Politik cevaplar veriyordu hep. Ama ben reddetme opsiyonum oldugunu bile dusunemedim hic bu arkadasima guvendigim icin. Bir insanin hayatiyla oynamak bu kadar kolay mi?

Sagolun simdiden.
0
Bikit
(22.04.21)
Arkadaşın Allah mı? Belki de o konuya çok hakim değildir ve seni yönlendirmek istememiştir. Seni yönlendirse ve aksi bir durum olsa işin içinden nasıl çıkacak?

Üstelik senin hastalıktan kırılıp ölmeni istememiştir nihayetinde. Neden özellikle kötülüğünü istesin ki?

Bence olaya doktor gibi değil arkadaş gibi yaklaşmış. Sen de sanki konuda uzman gibi sürekli onu sıkıştırmışsın.

Sonuç olarak bence olayı yanlış yorumluyorsun.

Geçmiş olsun.
0
elorelia
(22.04.21)
Ben sizi haklı görmekle birlikte kim haklı kim haksız konusunun ikinci planda olduğunu düşünüyorum. Ortada yanlış yapılan şeyler var ama kötü niyet yok anladığım kadarıyla. Bence kendisiyle iletişimi en aza düşürebilir veya isterseniz tamamen de kesebilirsiniz. Sadece kin ve nefret duymamanız onun için yeterli, eskisi gibi iyi olmak zorunda değilsiniz. Bu gibi insan ilişkilerini gözünüzde çok büyütmeden şu an önemli olanın sağlığınız olduğunu hatırlayın. Doğru tedaviyle inşallah hastalık ihtimalini ortadan kaldırın ve eski sağlığınıza kavuşun. Bu şekilde daha sağlıklı olur diye düşünüyorum. Çok geçmiş olsun.
0
havadakarada
(22.04.21)
@elo olayı biraz abartmışsın sanki ne alaka? sen bilgisayar alırken anlayan arkadaşına sormaz mısın?

bende sizi haklı buluyorum sonuçta size yapılan tedavi ya da prosedür o kadar metin okunsa dahi anlaşılmayacak şeyler. arkadaşınızın kötü niyet göstermemiş olmaması da iyi bir durum değil bence, aksine kötü bir durum. bu işlerden hiç anlamayan birisinin verdiği telkini neden verirsin ki nerden baksan saçmalık.

avukat arkadaşımıza bütün mal varlığımızı devredeceğimiz sözleşme gönderip hiç okumadan kanka bir şey yok diyip dımdızlak kalmaktan ne farkı var bu durumun.

tamam en yakın arkadaşımız olabilir ama biz ona arkadaş olduğumuz için sormuyoruz ki uzman olduğu için soruyoruz.

yani arkadaşlık konusunda ne desem bilemedim ama ben olsam görüşmezdim herhalde.

bu saç boyamak kadar basit bir şey değil hayati diyorsunuz. okurken sinirlendim yani.

bu duyuruyu hastayım napayım diye açsaydınız, muhtemelen burdaki herkes arkadaşınızın dediklerini diyecekti demek ki bizimde arkadaşınızdan bir farkımız yok, bir de böyle düşünmek lazım.
0
respect
(22.04.21)
Doktor kıza şu konuda hak verdim: Bence de iyi durumda değilsin. Neredeyse en yakın arkadaşım beni bilerek yanlış tedaviye sevk edip öldürmeye çalıştı diyecek kadar evhamlanmışsın. Bu da belki hastalık nedeniyle belki de başka bir nedendendir ama gerçekten de destek alsan iyi olur.

Bunun dışında eğer olaylar anlattığın gibiyse (bence değil, bir sürü yeri kırptığın çok açık), pozitif bilime tepki olarak doğmuş çiçeği burnunda doktorumuz hayırlı olsun ve Allah iki cihanda karşılaştırmasın.
0
son feci skilacci
(22.04.21)
Arkadaşın az da olsa haklı bence de. Abartı derecede evham yapmışsın sanki arkadaşın kasten seni kötü bi duruma sokmuş gibi. Diğer doktorun bir tedavi tavsiye etmiş, arkadaşın da onaylamış, burada suçlu bulunacak bir şey yok. Ki tıpta tek bir doğru da olmayabilir, belki de yan etkileri yüksek bu tedavi senin hastalığını daha hızlı bitirmeni sağlayacaktı, bunu bilemeyiz.

Çok geçmiş olsun bu arada.
0
roket adam
(22.04.21)
biraz kendinle ilgilen. sıcağı sıcağına verme kararlarını , biraz zaman geçsin. sen bir şeyleri atlat (umarım güzel olur her şey senin için) ondan sonra daha objektif tartarsın kendince.

genelde kötü hastalik gecirenler ve atlatanlar, hastalık sonrası çok radikal kararlar verebiliyorlar. ben mesela lance armstrong'un hayatını okudum, hastayken eşi onun en iyi yardımcısı oluyor ama adam nasıl bir yenilenmenin içine girdiyse, o hayat arkadaşı ile devam etmiyor yoluna. başka kadınla beraber oluyor. belki tavsiye veya nasihat verecek bir statüde olmayabilirim ama önce kendinize sarılın, ondan sonra diğer işlerle ilgilenirsiniz.

sağlıklı günler dilerim.
0
evimin paspasi
(22.04.21)
Sagolun arkadaslar. Benim burada gücüme giden 2 durum var. 1.arkadasimin surecle ilgileniyor gibi gorunup hic ilgilenmemesi 2.bana her seyi aciklikla anlatmamasi. Tedavi kararini o veremez ama bir arkadas olarak acik davranmasini beklerdim.

Oyle bir sey olmayacak bana guven falan deyip beni tedavi icin asiri cesaretlendirdi. Bana dese ki "bu tedavinin boyle yan etkileri olabilir. Ama tedavi olmazsan da soyle olabilir. Sen olc tart kararini ver ben karismam" o zaman ben de kendi kararimi alabilirdim. Ama benim adima karar verip ona yonlendirmeye calismasini hazmedemiyorum.

Ben okuyorum her turlu kaynaktan. Ornegin kas dokuyormus bu ilac diyorum. Basta yok oyle bisey diyor. Sonra kaslarim dokulunce sen cagirdin diyor. Boyle bi mantik mi var?

Bir de bu surecte cidden tipim degisti ve enerjim dustu. Disari bile cikamiyorum. fiziksel olarak guzel biriydim. Yuzum silindi gibi, gunlerce de agladim. Moon face gibiyim. Allahtan pandemi donemi is yeri acik degil. Fiziksel gorunumun ve gencligin onemli oldugu bir is yapiyorum cunku.

Bir tane arkadasi var hastaneden hasta bakici erkek. 45 yasinda falan. Onu orgutlemis surekli iltifat edip duruyorlar. Surekli o adami cagiriyor her yere. Adam biralari icip icip bana "cok guzelsin. Bi dahaki geldigimde seni kirmizi elbiseyle gormek istiyorum" falan diyor. Hayatta 2 kere gordugum kisi eline firsat gecince abuk subuk seyler soyluyor. Cildirdim uzerine falan da yurudum hatta. Beni kirmizi elbiseyle gormek istiyormus. Bu doktor kiz da hic bisey soylemiyor adamin hadsizliklerine. Sonra diyorlar ki senin moralin duzelsin diye yapiyoruz. Bi tek akilli onlar cunku.

Hazmedemiyorum ve kendimi igrenc insanlara bulasmis gibi hissediyorum. Ama eviminpaspasinin dedigi gibi ele alacagim artik olayi.
Tesekkurler.
0
🌸Bikit
(22.04.21)
Öncelikle Allah şifa versin. Ben sizin eskisinden daha iyi olacağınıza inanıyorum, öyle doğdu içime.

İkincisi, ben bu hayatta ana babadan başka kimseye güvenmemeyi öğrendim. Arkadaş fasa fiso. Bir de üç yıl en iyi arkadaş olmak için kısa bir süredir, hastabakıcı olayına ben de çok kızdım, ben kendimi benzettim size karakter olarak, ben de böyle densizlilklere çok ayar olurum, size çok hak verdim o olayda.

Son olarak, bence tek hatanız arkadaşınıza güvenmek değil, sağlam doktor araştırması yapmadan tedaviye başlamak olabilir, tabi ki bu durumu yaşayan bilir. Bence yeniden bir doktor araştırması yapın, psikolojik destek de alın. Ben sizin eskisinden daha güzel ve sağlıklı olacağınıza inandım, dediğim gibi içime öyle doğdu okuyunca, tekrar Allah şifa versin tez zamanda.
0
Hallegadola
(22.04.21)
Çok geçmiş olsun. Kronik ve tedavisi mümkün olmayan bir hastalığı olan biri olarak tedaviye başlamadan önce işin uzmanı 6 doktora göründüm. 6sı da aynı tedaviy önerince demek ki olması gereken buymuş dedim. Sizin de arkadaşınıza değil işin uzmanlarına danışmanız gerekirdi tabi ki ama insan o durumda pek düşünemeyebiliyor sizi anlıyorum. Arkadaşınız bence hatalı değil. Sizi sizden başka kimse düşünmez. Yer geliyor anne babalar bile çocuğunu düşünmüyor değil ki arkadaş düşünsün..

Çok kafaya takmayın. Hastalık olunca insanın daha hassaslaştığını biliyorum. Takmamak da elde değil ama naçizane tavsiyem sizin yerinizde olsam daha olumlu şeylere odaklanır kendimi motive etmeye çalışırım. Hastalık yokmuş gibi davranın demiyorum da bu da gelir bu da geçer ben bunu aşarım kafasına girmek lazım yoksa çekilmiyor.

Yakın zamanda sağlığınıza ve eski neşenize kavuşmanızı dilerim:)
0
suicides underground
(22.04.21)
ben de @respect gibi düşünüyorum. tamam kötü niyetle bir şey yapmamıştır o belli, ama sizin için çabalamamış, biraz baştan savmış. bahsettiğiniz kadar yakın bir arkadaş için bu da yeterince kötü. tamamen ilişkiyi bitirir miydim emin değilim ama böyle bir durumdan sonra arkadaşımdan uzaklaşacağım kesin. siz de bir süre uzaklaşıp sinirlerinizi yatıştırın bence. umarım tez zamanda atlatırsınız bu süreci.

arkadaşlarım sen anlarsın diye bana basit bir konuda bile soru sorduklarında, asla fikrim olmasa bile epey araştırıp bak böyle böyleymiş diye linkleri gönderiyorum. hele de böyle hayati bir konuda, kendi alanı olmasa bile çevresinde bilenlere danışıp size çeşitli bilgiler sunabilirdi. çok yoğunsa ve darlandığını hissettiyse, her şey çok güzel olacak diye geçiştireceğine, bu konuda yeterli fikrim yok, doktoruna danış diyebilirdi. teyzeler gibi sus hastalığı çağırma demiş.

geçmiş olsun.
0
akil kupuru
(22.04.21)
Bu bazı meslek gruplarındaki kişilerde daha sık görülen bir durum maalesef. Size denk gelmiş. Psikolojik karşılığını bilmiyorum ama bazı kişilerde oluyor. Arkadaşlardan birisi sağlık yada maddi konuda zayıf düştüğünde denge bozuluyor ve öbür taraf kendisini daha güçlü hissediyor ve zayıf olandan uzaklaşmak onu başından savmak istiyor. Bu nedenle kararlarınızı kendiniz vermeye çalışın. Bundan sonra da geçmişi geçmişte bırakıp mevcut durumunuzu daha iyi nasıl yapabileceğimize odaklanın. Geçmiş olsun.
0
Dr
(22.04.21)
Arkadaşınızdan uzak durun. Çok geçmiş olsun.
0
EasyTiger
(23.04.21)
(5)

anneye hediye

Kıllanıcı adı:
Merhaba,Annem, 2 senedir babamdan ve diğer kardeşlerimden ayrı bir şehirde, benim yanımda kızıma bakıyordu. Pazartesi günü evine kavuşturuyoruz kendisini.Hakkı hiçbir şekilde ödenmez biliyorum ama bir hediye almak istiyorum. Çok fazla param yok, olsa onu evinden kopartmaz bakıcı tutardım kızıma. Akl
Merhaba,

Annem, 2 senedir babamdan ve diğer kardeşlerimden ayrı bir şehirde, benim yanımda kızıma bakıyordu. Pazartesi günü evine kavuşturuyoruz kendisini.

Hakkı hiçbir şekilde ödenmez biliyorum ama bir hediye almak istiyorum. Çok fazla param yok, olsa onu evinden kopartmaz bakıcı tutardım kızıma.

Aklımda şunlar var:
- Zen pırlantada anneler günü indirimi var, minik taşlı bir yüzük olabilir.
- Babamla alyanslarını çok uzun zaman önce bozdurmuşlardı, bir çift alyans almak çok romantik geliyor ama garip mi olur acaba?
- mutfak eşyası falan istedikleri var ama onlar başka özel günün hediyesi olabilir, şimdi düşünmüyorum.


2000-2500 bütçeli, mümkünse taksitli alabileceğim önerilerinizi paylaşabilirseniz sevinirim. En geç salı günü almak istiyorum bir de.
0
Kıllanıcı adı:
(22.04.21)
aslında en iyisi annenizin hayatını kolaylaştıracak bir şeyler olabilir bence. mesela şu yeni robot süpürgeler işine yarar mıydı? sizin bütçenizde modeller var. onun dışında bence alyans çok tatlı bir hediye olur ama takarlar mı?
0
cometome
(22.04.21)
eğer anneniz ile babanınızın ilişkileri halen eski sevgisini/romantizmini koruyorsa alyans almak güzel bir fikir.
0
teritori
(22.04.21)
Alyans +1. Karı kocanın da tekrar buluşmasının şerefine güzel olur.
0
Hallegadola
(22.04.21)
Bozdurmuslardi dedigin icin bir cift alyans +1
0
invictae
(22.04.21)
alyans + onlar için baş başa bir yemek rezervasyonu ^^
0
istanbul kanatlarimin altinda
(22.04.21)
(7)

Bu davranisin adi ne? görüşünüz?

durgunfoton
Hep baskalarindan sikayet ediyorum, simdi de kendimi yazayim.Arkadaslar ben su tarz hareketi cok yapiyorum, birisi bana iyi bir hareket yaptiginda rahatsiz oldugum kucuk birsey varsa, hemen tersliyorum.Gercek hayatimdan ornek,Dogum gunumde arkadasim bir kagit hazirlamis bana, fotograflar falan eklem
Hep baskalarindan sikayet ediyorum, simdi de kendimi yazayim.
Arkadaslar ben su tarz hareketi cok yapiyorum, birisi bana iyi bir hareket yaptiginda rahatsiz oldugum kucuk birsey varsa, hemen tersliyorum.

Gercek hayatimdan ornek,
Dogum gunumde arkadasim bir kagit hazirlamis bana, fotograflar falan eklemis. Ama mesela fotograflardan birinde snoopy, cizgi film karakteri var. Ben hemen sunu yapiyorum " sagol, ben snoopy sevmem. " begenmedigimi de farkettiriyorum. Cunku snoopy'i seven baska bir arkadas (benim en sevmedigim birisi ama onlar bilmiyor) hem o yuzden gicik oldum hem de ben redkit severim, snoopy nedir bi is yapiyosun tam yap bari? Elime alip bakmak bile icimden gelmiyor. Ama uzuluyorum da.

bunu bir tek bu gibi durumlarda yapiyorum ve kendimi tutamiyorum. Fakat bir arkadasim boyle dusunmus olsa, ya iste emek vermis seni dusunmus falan derim.

Ne simdi bu. Kendimden rahatsiz oldum valla, ama bir acidan hakliyim da sadece insanlari kirmamayi nasil basarabilirim?
0
durgunfoton
(21.04.21)
Haklı olmadığının farkına vararak.
0
intihar etsem de kendime gelsem
(21.04.21)
Cevval bir arkadaşın tarafından bu tarz yakışıksız harektinden sonra terslenerek, haksız olduğunu, yaptığının yakışmadını iliklerine kadar hissederek..
0
IncredibleMau
(21.04.21)
hiçbir açıdan haklı değilsin. zaten temel sorun da bu, bakış açın temelden yanlış olduğu için, "tersleme niyetimde haklıyım ama sosyal ilişkilerde başarılı olmak için bunu yansıtmamalıyım" diye düşünüyorsun ve sıkıntı burada.

şunun farkında olamayacak kadar benmerkezci olabilir misin? normal bir insan o snoopy'yi gördükten sonra "aa bu benim sevmediğim kişinin sevdiği bişey" diye düşünmez çünkü hediyeyi verenin bunu bilmediğinin farkındadır. sen bu gibi durumlarda insanların sana bilerek saldırdığını düşünüyor olabilir misin? bunu bilinçaltında yapıyor olma durumundan bahsediyorum tabii ki.
ya da insanların sana hediye verirken daha hassas davranmaları gerektiğini mi düşünüyorsun? bunların hepsi benmerkezci ve empatiden uzak yaklaşımlar. özgüven sorunu, kendini dış dünyaya karşı savunmak zorunda hissetme, başkalarının senin kötülüğünü istediğini düşünme, başkalarının seni hiç önemsediğini hissetme gibi düşüncelerle bağlantı kurabiliyor musun, bunları biraz düşünebilirsin.
0
Jux
(21.04.21)
Bana da oluyor bu ama hemen pişman olurum ben. Şu anda stresli bir dönemden geçtiğim için öfkeliyim. Öfkeliyken bu hareketleri çok yapıyorum.
0
Hallegadola
(22.04.21)
Jux, hassas davranmalari disinda aynen hepsini dusunuyorum. Ama ben de empati var. Fakat merhametsizimdir. Bir de kiskancimdir.
Ben pisman olmuyorum, kendimi hakli goruyorum. Sadece karsimda ki insan bilmiyo ama ters davrandigim icin uzuluyorum.
0
🌸durgunfoton
(22.04.21)
bahsettiğin şey merhametsizlik değil, dürtüsel olmayı seçtiğin için insanları üzüyor ve kırıyorsun. bunu fark etmeden yapıyorsun, bunun çözümü de temeldeki bu düşüncelerinden kurtulmakla mümkün. yani kendini haklı gördüğün sürece insanları üzmeye devam edeceksin.
0
Jux
(22.04.21)
bu konuda haksızlığın daniskası, derslerde öğretilmesi gereken rol modelisin.
Dahası hala haklı olduğunu düşünüyorsan boşver sana ne desek boş yazdığımıza bile değmez.
0
basond
(22.04.21)
(17)

bölümü bırakıyorum ve fikirlerinizi dinlemek istiyorum

kimilolo
3 yıldır marmara işletme okuyorum. sıfatım öğrenci ama boş gezenin bile kalfası olamayacak biriyim. günlerim kitap okumakla geçiyor. ev arkadaşlarım netflix e yeni bölümün düşmesini beklerken ben su gibi kitap okuyorum. şahane vakit geçiriyorum onların yerinde olmak istemezdim ama hayat böyle geçme
3 yıldır marmara işletme okuyorum. sıfatım öğrenci ama boş gezenin bile kalfası olamayacak biriyim. günlerim kitap okumakla geçiyor. ev arkadaşlarım netflix e yeni bölümün düşmesini beklerken ben su gibi kitap okuyorum. şahane vakit geçiriyorum onların yerinde olmak istemezdim ama hayat böyle geçmez ki...

zaten bu kitaplar yüzünden bölüme ilgim kalmadı. kitap okumak varken niye ders çalışayım diyorum. kaldı ki işletmeyi bitirsem ne olacak?

işin en kötü tarafı üniversite sınavına tekrar girsem okuyacak bölüm bulamıyorum. miras kalacak olsa türk edebiyatı ya da sanat tarihi keyif bölümlerinden birini okurdum.

kitaplar mı beni batırdı yoksa onlar sayesinde mi hayata tutunuyorum bilmiyorum.

3 ay sonra mezun olduğumu düşünüp hayal kuruyorum: facia!
mezun olmayıp okumaya devam etsem daha büyük rezillik.

bölümü okumaya değer bulmuyorum. bölüm hocaları bile ben bu dersi niye anlatıyorum ki hiçbir işinize yaramaycak edasıyla derse geliyor. erkek olsam su elektrik ustası olur yolumu bulurdum mesela. bu haldeyken elimden bi iş te gelmiyor.

bölümü bitirmek için 2 sene sıkı çalışmam gerek. işte o heves yok. kendimi kandırıp masaya oturamıyorum. bu konuda lütfen tavsiyede bulunmayın. bu konu çok konuşuldu ve çözülemedi.

işin en tuhaf tarafı halimden gayette memnunum. öyle salak bi ruh haliyle geziyorum.

neyse duyuru halkı bi yol gösterin bakalım. dinleyeyim sizleri...
0
kimilolo
(21.04.21)
maddi olarak nasıl geçiniyorsunuz? aileniz çok mu zengin? kurulu bir işleri mi var başına geçebileceğiniz?
0
elorelia
(21.04.21)
ben okuduğum okulu sevmiyordum ve senin gibi bölüme ilgisizdim. aile eş,dost baskısıyla o kadar sene okumuşsun bırakılır mı felan diye diye 10 senemi yediler. sonuç olarak da mezun da olamadım. özetle o bölüme karşı içinde istek yoksa okuyamayacak gibiysen bırak olmayınca olmuyor çünkü. ha ama hiç birşeye isteğim yok diyorsan o kötü işte çünkü diploma olmadan hiç bir iş yapamıyorsun hiç bir kapı açılmıyor sana. kendine yol çizmen gerekiyor ki ben zamanında herşeyi akışına bıraktığıma aşırı pişmanım. öğrencilik zamanı insan anlamıyor ama bu iş silsile halinde bütün hayatını etkiliyor. benim gibi yolunu çizmekte çok fazla zaman kaybedersen hayatını düzene oturtamıyorsun. 35 yaşında düşük gelirli, hala meslek değiştirmeyi düşünen bir insan olmak hiç hoş birşey değil mesela.
0
genc irisi
(21.04.21)
daha iyi bir bölüm okumayacaksan ya da iyi bir iş/kariyer planın yoksa bitir derim. iş ilanlarında 4 yıllık diploma işe yarar.
0
jelly bear
(21.04.21)
Bir meslek öğrenmeye bakın. Güzel 2 yıllık bölümler var. Onlara bir bakın belki beğeneceğin çıkar.
0
indifferent
(21.04.21)
Tamamen yanlış kafadasin. Bu moddan acil çıkman lazım . Kendine yazık edersin. Okusam nolcak deme sen diploma al başka bı kapı açılır sonra ah edersin ama geriye donemezsin.
Dersler basit çalışınca geçilmeyecek bişey yok.en kötü ilgi alanın olan bu konuda yüksek lisans yaparsın ama lisans önemli,
Daha sonra başkalarının eline bakmamak için bu basit isi once bitirmen lazım
0
cakmayazar
(21.04.21)
hepimiz o yollardan geçtik, ama emin ol işletme yerine mühendislik ya da hukuk vs okusan da durum çok farklı olmayacak emin ol. ülkede eğitimin hali malum, zaten ülkede üniden mezun olanların %99 u sadece diploma alıyor, işle ilgili herşeyi işte öğreniyor. Diploma sadece bir araç, kişinin kendisinde bitiyor iş.

Mesela işletme mezunu olup kendisini yetiştirip kalıp fabrikası açan makina üretip satan birini tanıyorum. Keza makina mühendisi ve hukuk mezunu olup insan kaynakları ve satış bölümünde çalışan insanlar var. Ne iş yapacağın, hayatta ne yapacağın tamamen senin isteklerine kişiliğine bağlı olarak şekillenecek.

Her ne kadar o diploma sadece bir kağıt parçası olsa da gerekli bir kağıt parçası. 3 sene geçmiş bitmiş azcık daha dişini sık o diplomayı mutlaka al. Türk edebiyatı ya da sanat tarihi de okusan o hocalar gene slayttan ders notu okuyup geçecek, mevcuttan çok farklı olmayacak emin ol. Ama ne olursa olsun elinde mutlaka bir diploma olsun, yoksa ileride çok pişman olursun. Bu bir süreç, bir an önce geçsin gitsin gözüyle bakacaksın.

Alternatif olarak üniyi bıraktın ve lise mezunu olarak kaldın diyelim, o zaman ne yapacaksın ne planın var? En iyi ihtimalle a101-bim de çalışırsın ben sana söyleyeyim.
Neyle karşılaşacağını bil ona göre ver kararını, karambole acele karar verme .

Ben de senin gibiydim, erciyes işletme mezunuyum, okulla alakam yoktu, 4 sene boyunca toplasan 30 saat derse girmemişimdir, bir şekilde okul bitti diplomayı aldım. Şimdi halim vaktim yerinde özel sektörde 15 bin civarı bir maaşla çalışıyorum. Benimle aynı bölümden okul birincisi olan kız kpss ile düz memur kadrosuna yerleşti, 5 bin civarı maaşla takılıyor. Diyeceğim o ki üniversite ve diploma iş hayatına ilk girişte önemli ama sonrası tamamen senin elinde.
0
zikardo
(21.04.21)
Öncelikle tam şu an elinde hangi kitap var çok merak ettim:)
Söylediklerini ve benzer hisleri zaman zaman paylaşmakla birlikte acil olarak bu kafadan uzaklaş. Kariyeri, işi gücü, alıştığımız toplum normlarını bir kenara bırakıyorum hiç onlar değil derdim. Herkes alıştığımız sa girmek durumunda değil.

Ama ben senin gerçek dünyadan kaçış peşinde olduğunu hissettim. Bence önce bununla ilgilen, niye böyle bir kaçıştasın.

İkincisi, bazen dönemsel hislerimiz hayatımızı etkileyecek kararlar vermemize sebep verebilir. Türkiye'de lise mezunuysan artık hiçbir vasfın yok. Hatta üniversiteler bile sayılmıyor neredeyse. Ama kalburüstü bir okuldasın ve 3 sene okumuşsun. 1 sene daha sık dişini. Çünkü ilerde kafan değişirse o diploma sana yardım eder. ama o diploma olmazsa ve şu anki fikirlerin değişirse pişmanlık hissedersin.

Bence okulu bitir bir şekilde. Sonra istersen otur evinde doya doya okuyabileceğin bir hayat kur, istersen git çalış herkesin yaptığı gibi. Ama o seçme özgürlüğünü eline al. O özgürlüğü de sana diploma verecek.

Ha bu arada, gençsin ve istersen tekrar girip edebiyat ya da sanat tarihi okuyabilirsin. Miras kalmasına gerek yok, doğru çevreyi edinebilirsen bu şekilde para kazanmanı sağlayacak galeriler, organizasyonlar, müzeler vb. dolu İstanbul'da.
Hatta şu an bile oralara başvurabilirsin. İşletme diplomanla. Ama dediğim gibi, yine diploma isteyecekler.

Yani ne yap et okulu bitirmeye zorla kendini:)
0
anten
(21.04.21)
Sadece üniversite mezunu görünmeniz bile ilerideki hayatınız için bir artı. 3 yıl az değil, bırakırsanız onca emeğiniz çöpe gitmiş olacak. Daha önce ilk yılımda bölümümü bırakmıştım ben, çok emek vermediğim için koymamıştı. Sonra edebiyat seven bir insan olarak ingiliz edebiyatı okumaya başladım. Keyifli bir bölüm gibi gözükmesine rağmen doğru düzgün çalışmadım. Okumam gereken kitaplar yerine gittim başka kitaplar okudum bazen. Çünkü mesele bölümün içeriği değil aslında. Bir şey görev haline geldiği anda sıkıcılaşmaya başlıyor. Ders için Virginia Woolf okuman gerekiyor bile olsa, o an sırf görev olduğu için canın istemiyor. Üçüncü yılımda ben de fazla zorlanmıştım ve bıraksam mı acaba diye düşünmüştüm. Ama sonra bütün emeğimin ve acılarımın çöpe gideceğini ve ne olursa olsun üniversite mezunu olmam gerektiğini hatırladım. Dişimi sıktım, şurda iki ayım kaldı sadece. Zaman geçiyor, dişinizi sıkın ve bitirin bence.
0
isabella was a ginger
(21.04.21)
yazdığınız gibi edebiyat ya da sanat tarihi okusaydınız bırakın derdim ama işletme mezunlarının başvurabileceği pek çok yer, pozisyon, alan vs. var yani kapsamı geniş. pek çok bölüm gibi dar bir alana sıkışmış değil. o yüzden bitirin. en kötü kpss çalışıp çok olmayan puanlarla memur olursunuz. o da en kötü ihtimal yani. ayrıca istemezseniz de başka şeylere yönelirsiniz ama üstte yazıldığı gibi elinizde lisans diploması olsun. bir de ne yaparsanız yapın yabancı dilinizi çok seviyeye getirin, hiçbir zaman aç kalmazsınız.
0
rose parks
(21.04.21)
Çok zorlandığınız, bitmek bilmeyen bir finalinizi ya da çok uğraştığınız bir ödevinizi düşünün. Okula gitmek için bindiğiniz vasıtaları, okulda geçirdiğiniz vakitleri düşününün. Çöpe atmaya değer mi sizce? Az evvel kendi bölümümden örnek verdim çünkü bırakıp keyifli bir bölüm bile seçseniz yine aynı şekilde zorlanacaksınız. Türk edebiyatı ve sanat tarihi bölümlerinde aşırı sıkıcı dersler var. Zevkli olanlarda bile zorlanacaksınız. Ve sıfırdan başlamış olacaksınız. Bir 4 sene daha. Üniversite mezunu olmazsanız çekeceğiniz sıkıntıları saymıyorum bile. Bence kesinlikle bu konuyu tekrar düşünün. Gerçekten pişman olursunuz.
0
isabella was a ginger
(21.04.21)
Birkaç yıl önce bazı öğrencilerim aynı soru ile yanıma geldiklerinde, kesinlikle okulu bitirmelerini tavsiye ederdim. Şimdi söyleyeceğim şu: okulu bırakın, yurtdışında bir iş bulun.

Eğitimsiz bir şekilde nasıl bulurum demeyin bence. Lisanstan bir arkadaşım vardı, yıllarını verdi, okudu etti, yurtdışına gitti mezun olduktan sonra. isveç'te bir restorantta çalışıyor, şu anda arkadaş grubumuzdaki en mutlu kişi diyebilirim :)

Yanlış mı düşünüyorum bilmiyorum ama bana kalırsa üniversite okumayanların yurtdışına gitmesi daha kolay. Üniversite okursan alanındaki en iyilerden olmalısın ki yurtdışına gidebilesin, ama vasıfsız eleman için öyle bir kriter yok.
0
Peerless
(21.04.21)
Ben kaydını dondur demeye geldim. Karar vermeden hiçbir şey yapma. Ne okulu bırak ne okulu bitir. Kendine bir hayat planı oluştur. Önceliğin yurt dışı olsun. Çünkü üniversite mezunu etiketini aldığın an geri dönüş olmayacak. İşletme mezunları ordusuna katılacaksın ve kendini bir yarışın içinde bulacaksın.
0
dissendium
(21.04.21)
cipralex in gelmiş senin
0
jamswety
(21.04.21)
Okulunu bitir normal ortalamayla, kitabını hep okursun. Lise mezunun vasfı yok bu ülkede.

Sonra yeniden Türk edebiyatı mıdır takı tasarımı mıdır ayrı bir bölüm okursun. Ama Marmara işletme fena değil, bitince iyi kötü iş yapar o diploma, sonra çok üzülürsün.

Ayrıca herkes netflixten dizi izliyor ben kitap okuyorum, beni anlamıyorlar, onlar Netflix bağımlısı mal sürüsü ben kültür ataşesi kitap kurduyum demeniz bana hayata bakış açınızın değişim olduğu izlenimini verdi. O insanlar senden daha dolu bilgili akıllı insanlar olabilirler; onların netflix izlemesi, senin kitap okuman bir kıstas olamaz. Bu aşırı kitap okumanın da insanı izole ettiği şeklinde bir duyuru ya da ekşi sözlük başlığı vardı ona bakabilirsiniz.
0
Hallegadola
(21.04.21)
Kitap okumanin iyi bir isletmeci olmakla cok ilgisi var. Bol bol kitap okumaya devam edin.Sadece roman edebi kitaplari degil ekonomi ile ilgili kitaplari da okuyun.
Kitap okumak gercek hayatin alternatifi degil.Kendimizi tamamlayan bir aktivite
0
turkuaz
(21.04.21)
iyi de bu kafayla türk edebiyatı ya da sanat tarihi okuyor olsan onu da bitiremezsin ki. dis dunyadan biraz kopuk gibisin, terapi yardimci olabilir diye dusunuyorum.

"erkek olsam su elektrik ustası olur yolumu bulurdum mesela"
mesela bunun ne kadar ugrastirici ve fedakarlik gerektiren bir sey oldugunun farkinda degilsin. bu tip seyler eksik kalmis. terapi + dis dunyaya karisip tecrube edinmen lazim.
0
hot potato
(21.04.21)
Para nasıl kazanıyorsun, nereden kazanmayı düşünüyorsun
0
KaraSakall
(22.04.21)
(16)

Çocuk yapmak için ideal yaş kaçtır sizce?

isabella was a ginger
7 aylık evliyim (toplam 3 yıllık ilişki), 25 yaşındayım. Bir süre önce kayınvalidemle aramda çocuk yapma meselesiyle ilgili bir konuşma geçmişti. Biz bir süre çocuk yapmayı düşünmüyoruz demiştim kendisine, o da biraz ters tepki vermişti. Tekrar konuyu gündeme getirmedi ama arada ben 23 yaşında anne
7 aylık evliyim (toplam 3 yıllık ilişki), 25 yaşındayım. Bir süre önce kayınvalidemle aramda çocuk yapma meselesiyle ilgili bir konuşma geçmişti. Biz bir süre çocuk yapmayı düşünmüyoruz demiştim kendisine, o da biraz ters tepki vermişti. Tekrar konuyu gündeme getirmedi ama arada ben 23 yaşında anne oldum, ben 22 yaşında evlendim, ben çocuk yaptığımda senden küçüktüm gibi laflar ediyor sanki erken evlenmek marifetmiş gibi. Ki günümüz koşullarında yine de erken evlendiğimi düşünüyorum ben. Eğitimsiz bir kadın değil bu arada, doktor. Benim annem mesela beni 36 yaşında doğurmuş, o örneği verdim, "annen geç çocuk yaptı diye sen de mi geç yapacaksın" dedi, geç çocuk yapmanın dezavantajlarını sıralayıp durdu.

Maddi açıdan kötü durumda değiliz, muhtemelen çocuk yapsak bir şekilde geçiniriz, yardım edeceğini de söylüyor ama yine de yeterli gelmiyor bana bu. Ben daha kendime bakamıyorum, çocuğa nasıl bakayım? Kendim niye yaşadığımı bilmiyorum, nasıl yeni bir insan dünyaya getireyim? Eşim zaten kendisi hala çocuk gibi benden birkaç yaş büyük olmasına rağmen. Onu da hiç baba olarak hayal edemiyorum.

Siz ne düşünüyorsunuz?
0
isabella was a ginger
(21.04.21)
Bu tamamen hazır olmakla ilgili. Birkaç arkadaşım ve kuzenim evlendi, çocukları oldu benimle yaşıtlar. Ben daha evlenmedim, seneye yazın evleniriz diye düşünüyoruz sevgilimle. Temmuzda 27 olcam. 30umdan önce çocuk düşünmüyorum, belki 32'yi de bulur. Annem ve babam hemen evlen de çocuk yap diyorlar, amaç "torununu görmek bir an önce". Görünce ne oluyor anlamıyorum. Annem hastalık hastası zaten, torunumu göremeden ölcem derdinde. Ben bu dert biçimini algılayamıyorum. Gör ya da görme ne olacak. Bir şey mi artacak hayatında. Ölünce zaten pamuğu tıkıyorlar gidiyorsun, orada torunumu gördüm diye hava mı atacaksın olay nedir. Bir de ben bakacağım o çocuğa hazır hissetmeden, evliliğim oturmadan, kocama doyamadan, birlikte eğlenemeden hemen çocuk gelecek. Her zaman bir çocuğum olsun çok istiyorum ama kendim halen daha işten gelip üstünü değiştirip yatağa zıplayan ve gün boyu oyun oynayan, anneden yemek bekleyen, kardeşine sataşmaya odasına giden bir kızım.

Bence anneler ve babalar dünyanın değiştiğini ve çocuklarının hayatına karışmamayı öğrenmeli. Kendisi doğursun çok istiyorsa, ben anneme öyle diyorum. :)
0
Hallegadola
(21.04.21)
Kayınvalidenle fazla konuşuyorsun demek ki. Bu kadar derinlemesine bir muhabbetiniz olmasına gerek yok. Teşekkür ederim bunu düşüneceğiz deyip geçmen gerekiyor. Bu karar sana kalmış, bunun ideal bir yaşı yok, olmak zorunda bile değilsin.
0
roket adam
(21.04.21)
Bence bu oyunlara gelmeyin. Çocuk yaptıktan sonra çocuk ilkokula başlayana kadar hayatınız kilitlenecek. Bu da en az 6, 7 yıl demek. Önemli olan çocuk yapmak değil, o çocuğa bakmak. 25 yaşında çocuk yapsanız en güzel yaşlarınız çocuk peşinde geçecek. Bana göre ideal yaş 30, 35 arası olabilir.
0
dissendium
(21.04.21)
çoook erken daha. benim anneme de kalsam şimdi çocuk yapmam lazım. dinleme bile.
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(21.04.21)
35den sonra doğurganlık azalıyor onu da hesaba katın:)
0
suicides underground
(21.04.21)
30'dan önce yapma diyenlere katılıyorum. Fakat kayınvalidemle samimi değilim, çok konuşmuyorum kesinlikle. Sadece aynı mahallede oturuyoruz, bu yüzden kendisi arada gelip (yiyecek bir şeyler getirme bahanesiyle) biraz oturuyor. Eşim çalıştığı veya yorgun olduğu için çoğunlukla ben ilgilenmek zorunda kalıyorum. Genelde kendisi konuşup bir şeyler soruyor. Niye aynı mahallede ev tuttunuz diyecek olursanız; Ankara'da oturulabilecek en düzgün semt olduğunu düşündüğüm için burayı tercih ettim. Okulum bu sene bitiyor, ondan sonrasında İstanbul (kendi memleketim) veyahut yurtdışına gidebiliriz diye düşünüyoruz.
0
🌸isabella was a ginger
(21.04.21)
Çocuk için karar vermesi, kendini hazır hissetmesi gereken yalnız ve ancak karı kocadır. Hatta kadının daha fazla ağırlığı vardır.
Evlendiğimde 30'umu geçmiştim. Aslında hemen çocuk yapma yanlısıydım. Özellikle çocuk istediğim için değil aman yaşım geçmesin diye. Şükür ki eşim 3 sene beklemeye ikna etti beni. 3 yıllık ilişki ile 3 yıllık evlilik ilişkisi aynı şeyler değil. Bu 3 sene içerisinde oturtacaksınız evliliğinizi. Bu arada daha ufak stres testleri geçireceksiniz ki asıl büyük teste (çocuğa) hazır hale gelin.Annem ve ablam bana yardım ederken bile ben ilk çocuğum 7-8 aylıkken hamilelik bunalımına girdim ki Allah korusun. 25 evlilik için güzel bir yaş ilk çocuğunuzu 30 yaşında doğursanız, (ikinciyi isterseniz) ikinciye 35'e kadar da gayet güzel zamanınız var. Ben 40 yaşıma az kala doğurdum ikinciyi mesela. Gençlik aşısı gibi oluyor. Kimsenin lafına bakmayın.
0
SiyamkedisiZorro
(21.04.21)
Kayınvalideniz 1980'lerdeki yaşam biçimini 2020'lere taşımaya calismis. Bir de başkalarını ne kadar dinlerseniz hayatınız onlarınki gibi olur. Örneğin, ABD'ye gelip doktoraya başlamadan önce annemin arkadaşı kızlarının benimle evlenmesini istemiş, annemin de hoşuna gitmiş. Bir küçük ev kiralarmisiz, onun maaşıyla kira odermisiz, benim maaşımı da harcarmisiz...insanların en yakınınız da olsa sizin için uygun gördüğü hayat bu kadar basit olabiliyor. Dinlemeyin. 35'ten sonra çocuk yapın. Mutlu olmaya hakkıniz var, erkek olarak diyorum, kadinlarin tüm hayat amacı çocuk bakmak olmamalı. Gençliğinizde mutlu da olun.
0
howfaristhesky
(21.04.21)
erken yaparsaniz cocugu annelerinize/babalariniza kilitleme sansiniz daha fazla, hele zaten yaslilarsa (sizi gec yaptiklarina gore) bir yastan sonra torunla ugrasmak istemiyorlar ya da sikayet ediyorlar. yani gec yapmak erken yapmaktan daha zor, yardim edeniniz daha az oluyor.
0
disq
(21.04.21)
Benim 34’te anne oldum, oğlum su an 2 yaşa yakın, dönüp baktığımda keşke eşimle daha erken tanışsaydık da 27-28 gibi çocuk yapsaydık diyorum. Çünkü enerjim yetmiyor, eski canlılığım yok, kilom o yaşımla aynı, tipim çok değişmedi vs ama bir şeyler oluyor ve yaşlandığını anlıyorsun işte...
sizin durumunuzda olsam 27-28 gibi ilk çocuğu, istiyorsanız 32-33 gibi de ikinciyi yapar bırakırdım asffshhs üçü düşünemedim bi an :)
0
somethinginthewayshemoves
(22.04.21)
Benim fikrim:

Bir tane olsun yeter kafasindaysan 34-35 (35'i gectikten sonra risk ozellikle ilk hamilelik ise risk yukseliyor)

2 cocuk kafasindaysan: Ilki 30, ikici max. 35 gibi .

3+ cocuk: 20li yaslarin ortasinda baslamak lazim.
0
cooperr
(22.04.21)
çocuk yapmak istiyorsanız 30'ları geçirmeyin. çocukların enerjisine yetişemezsiniz. 30'dan sonra çocuk yapıp bakmak ciddi manada yıpratıcı.
0
tantunisultansuleyman
(22.04.21)
Edmond honda+1 ne eksik ne fazla. Kayınvalide ile bu kadar içli dışlı olman iyi değil ve bu senin hayatın. Onu ilgilendirmiyor. Sizin cinsel hayatınız olmayabilirdi bile her evliliğin dinamiği farklı. Böyle küstah küstah insanların yatak odası ile ilgili yorum yapan aile bireylerine çok sinir oluyorum.
0
Mossy
(22.04.21)
bence kayınvalideniz haddini aşmış bana da aynı şekilde baskı yapan oldu ama ben ve eşim çok sert konuştuk artık laf söylemiyorlar. sallamıyorum da zaten 8 yıldır evliyiz 35 yaşındayız hala çocuk istemiyoruz.

bana göre biz insanları hayvanlardan ayıran en güzel şey dürtülerimizle değil aklımız ve mantığımızla hareket ediyor oluşumuzdur. doğal olarak aklı mantığı olan insanın da "çocuk yapma hevesi" olmaz. doğru zamanda, geleceği için plan yapmış, korkularını az çok yenmiş, ebeveyn olmanın bilincinde iken çocuk sahibi olmalısınız. bugün modern tıbbın nimetlerinden biri de kadınların çok daha ileri yaşlarda sağlıklı hamilelik ve doğum şansıdır. bence türkiye'de hem hekimler hem de insanlar bazen çok geri kafalı oluyor. bu konuda size baskı uygulamalarına aldırmayın çünkü yanlış zamanda çocuğunuz olursa pişman olduğunuzda artık asla geri dönüşü olmayan bir yola girmiş olursunuz ama ileride hiç çocuk yapmamışsanız yine pişman olsanız da en azından kimsenin hayatını mahvetmemiş olursunuz.
bu konuda yalnızca siz ve eşiniz karar vermeli. sadece maddi olarak değil mental olarak da her şeye hazır olmalısınız çünkü çocuğunuz engelli doğabilir ya da Allah korusun eşinizi kaydebelirsiniz bu durumda tek başınıza çocuk büyütecek geliriniz vs. planlarınız olmalı. içinizi karartmak istemem ama bunların hepsi çok yakınlarımın başına geldi ve maalesef bu ülkede tek ebeveynseniz her şey on kat daha zor oluyor.
0
windymimas
(22.04.21)
dünyanın geldiği noktada daha geç evlenip daha geç çocuk sahibi oluyoruz; ama bedenimiz buna uyum sağlayamıyor. senenin 2021 olmasının bir önemi yok. çocuk aşırı emek ve enerji istiyor büyürken. ben zorlandığımızı hissediyorum. sabah mesai öncesi 1 saat parka götürüyorum bazen. yürümek istemiyor bazen, kucakta 1 saat taşıyınca kollarım ağrıyor. evde de bu cocuğun bir dolu ihtiyacı var.

bu arada genellemek gibi olmasin ama iş hayatında orta burda gördüğüm gec cocuk sahibi olan insanlar cocuklara enerjileri yetmediği için tablet telefon tv ile cocugu oyalıyor. erken cocugu olup 3-4 cocuk yapanlar için de durum benzer.

ideal yaş yoktur. kişiye ekonomiye ilişkiye vs... bir tane şeye bağlı.
0
safak efendisi
(22.04.21)
Evliliğinizden emin olun, 2-3 sene geçsin bi hele. Çok gençsiniz ayrıca, acelesi yok.
0
John Bloor
(22.04.21)
(14)

İnsanlar biraz değişik mi?

ofelia
Sabah kardeşimle asangöre bindik, maskeler takılı. İnerken asansör durdu bir kadın bindi maskesi takılı, binerken en ufak bir çekince göstermedi, bize de sormadı. (Ben genelde soruyorum içeride biri varsa. Zaten binanın en büyük asansörünü kullanıyorum, neyse.) Sonra asansör bir daha durdu bir kız b
Sabah kardeşimle asangöre bindik, maskeler takılı. İnerken asansör durdu bir kadın bindi maskesi takılı, binerken en ufak bir çekince göstermedi, bize de sormadı. (Ben genelde soruyorum içeride biri varsa. Zaten binanın en büyük asansörünü kullanıyorum, neyse.) Sonra asansör bir daha durdu bir kız binmeye niyetlendi maskesi var, kadın "dolu" dedi.

LOL, öyle sert söyledi ki sanki tuvaletteyken biri kapıyı zorluyor gibi. Sonra kardeşimle bana döndü "hayret bir şey ya, görmüyor mu işte asansör dolu" falan bir şeyler söyledi. 2 saniye durdum, dayanamadım, "ee siz binerken de bu asansör doluydu" dedim.

Bir bozuldu, bir anda buz kesti, eheheheh. Asansörden inerken de arkasına bakmadan uzaklaştı. (Binerken "günaydın" demişti nşa'da inerken de "iyi günler" derdi, demedi :))

Şimdi ben hödük müyüm? Yoksa kadın biraz gıcık mıymış? Sizce hangisi?
0
ofelia
(21.04.21)
sizin için hödük demeyelim, medeni cesareti yüksek diyelim.
ama kadın tertemiz gıcıkmış.
0
co2s2
(21.04.21)
İyi demişsin, helal olsun.
0
epistemic_regress
(21.04.21)
"Zaten binanın en büyük asansörünü kullanıyorum.."

Asansör üç kişi ve onların birkaç parça eşyasıyla uygun mesafeli bir şekilde doluyor ama dördüncü kişi bu mesafeyi bozuyorsa kadın haklı olabilir. Arkadan mıy mıy konuştuğu için yine de gıcık. Hönk diye kadını bozduğun için sen de pek şey sayılmazsın.
0
IncredibleMau
(21.04.21)
Kadının size ne sorması gerekiyordu ben onu anlamadım?

Hastanedeki asansörlere covid sebebiyle 4 kişi binebiliyor. asansör 3 kişilikse ve kadın 3. Kişiyse problem nedir?

Asansörde 1 kişi var diye boşalana kadar beklemesi gerekiyorsa bence çok saçmaymış.

Aynı şekilde minibüs ve metrobüsüde bekleyin o zaman. Hatta bakkal Marketide beklersiniz. iyiymiş
0
respect
(21.04.21)
Ya geçen markete gittim bir teyze market arabasıyla geçti yanımızdan, sonra bir kere daha denk geldik başka bir koridorda, sonra bir daha geçerken kadın bir anda bağırdı "ya yeter durmadan geçiyorsunuz burdan çekilin ben geçicem" dksjdnaldkma

şok olduk. yani iki kişinin rahatlıkla geçebileceği genişlikte bir koridor, kendisi de en az bizim kadar dolanıyor ki denk geliyoruz. zaten orası market keyfine dolanmıyorum almam gereken şeyi arıyorum, kadın bize kızdı.

garip insanlar.
0
wild honey suckle
(21.04.21)
Ben de sizin gibi sorarım ve rahatsız olurum. Bir de denyoymuş kadın. Çok iyi demişsiniz, içimin yağları eridi, ben de aynısını yapardım ahahahah.
0
Hallegadola
(21.04.21)
ben de sizin gibiyim, insanlar işte... işlerine geldiği gibi her zaman.
0
evimin paspasi
(21.04.21)
Valla helal olsun ağzına sağlık. Hödük olan kadın, hem de böyle katmerli hali
0
Mossy
(21.04.21)
@respect ben kadın bize sorsun demedim, kendisi başkası binmeye kalkınca geri çevirdi ya, madem o kadar pimpirikli kendisi de binerken sormalıydı diye düşündüm. yoksa bana fark etmez. ben sadece kendim binerken içeride birini görünce bi ufak müsade alıyorum. bu dönemde insanlar asansörde tek olmayı tercih edebilirler. ama iki kişinin olduğu asansöre binip, 4. kişiye gelme demesi garip.
0
🌸ofelia
(21.04.21)
@IncredibleMau :):) asansör 8 kişilik ama tabi hiçbir asansör üzerinde yazan kişi sayısı kadar kapasiteye sahip olmuyor. farklı bir bakış açısı, aslında mantıklı, bir kişi bir kişidir sonuçta. kadın kendisiyle bütün kapasitenin tamam olduğunu düşünmüş olabilir. burada kilit nokta arkadan konuşması diyebiliriz.
0
🌸ofelia
(21.04.21)
Zamanında İngiltere'de, "Polonyalılar geldi ülke çok bozuldu her yerde bunlar var" diyen kebapçı bi Türkle tanışmıştım. Kendi orada n'apıyor orayı bozmuş mu hiç düşünmüyordu. Bunu hatırladım :D

Yani üç kişi mesafeli durur gibi geldiyse binmiş ve dördüncüyü istememiş olabilir aslında. Ama sen de haklısın millet bencil. Mesela otobüslerde de binerken "arkada yer var gidin biraz" diyen sonra "aaaa yeter kimseyi almayın arkası sıkışık" diyenler aynı tipler :D
0
nhk ni youkosu
(21.04.21)
sanirim ben de ayni senin yaptigini yapardim ve takildigin noktaya takilirdim. ve evet insanlar biraz sey -_-
0
in vino veritas
(21.04.21)
ofelia 90a takmışsın öyle diyeyim, tebrik ediyorum, senin yerinde olsam ayynısını yapardım.
0
olutaklidi
(21.04.21)
Valla iyi yapmışsınız.
0
SiyamkedisiZorro
(21.04.21)
(13)

Covid 6 sn de bulaşır mı?

lampetia
Merhaba kapıyı açtığımda migrosun kuryesi maskesiz bir şekilde direk karşımdaydı dışarı bırakabilirsiniz teşekkürler dedim sadece o da bi cümle falan kurdu virüsün bu şekilde bulaşma riski var mıdır?
Merhaba kapıyı açtığımda migrosun kuryesi maskesiz bir şekilde direk karşımdaydı dışarı bırakabilirsiniz teşekkürler dedim sadece o da bi cümle falan kurdu virüsün bu şekilde bulaşma riski var mıdır?
0
lampetia
(21.04.21)
vardır
ama korkamayın hemen olmamışsınızdır
virüs yükü ve hasta etme oranı arasında da bir ilişki var
çok kısa süre ve bir kişiyle karşılaşmışsınız.
sizin maskeniz yok muydu? neden?

ayrıca migrosu arayıp şikayet edin.
0
rewlack
(21.04.21)
yüzünüze hönkürmediyse yok. merak etmeyin.
0
jangbogo
(21.04.21)
@rewlack normalde kuryeler takıyor ben de direk poşeti almıyorum zaten kenarda bi yer var oraya bıraktırıyorum ama bu kurye maskesiz bi şejilde tak diye kapının dibinde belirdi :( arayıp şikayet etmeye de üzülüyorum ama edicem çok sinirin bozuldu
0
🌸lampetia
(21.04.21)
Kesin bulaşmıştır geçmiş olsun. Kurye %100 pozitif bir şekilde çalışıyordur o yüzden bulaşmamış olma ihtimali yok.
0
zoghurt
(21.04.21)
@zoghurt ciddi misiniz yoksa kinaye mi:d gerçekten çok taktım bunu bişeye odaklanamıyorum o yüzden ciddi değilseniz bile ciddiye alabilirim
0
🌸lampetia
(21.04.21)
bununla ilgili bi haber okuduğumu hatırlıyorum ve dakika hesabı vermişlerdi. yani x dakika karşılıklı yakın mesafeden muhabbet ederseniz bulaşma ihtimali var gibi. 6 saniyeden bişey olmaz. paranoyak olduk iyice.
0
elorelia
(21.04.21)
çok da paranoya yapmayın.

ben meseleye şöyle bakıyorum. ben almam gereken önlemi alırım, insanları da elimden geldiğince uyarırım. gerisine bir şey demek mümkün değil. marketin kargonun adamı karşıma maskesiz çıkınca da panik yapmam. şöyle düşünün. adam sizin kapıya kadar maskesiz geldi, kapının önünde de hönkür hönkür öksürdü, sonra kapı açılmadan 2 sn önce maskesini taktı. şu senaryo, sizin başınıza gelenden daha kötü bence. ama göz görmeyince gönül katlanıyor.
0
co2s2
(21.04.21)
bir şey olmaz. Bu maske takmamayı genelde ben (eve sipariş eden) yapıyorum. Olmadım şu ana kadar korona şükür.

yaptığım yanlış o anda maskeyi bulamıyorum. ytd.
0
Hallegadola
(21.04.21)
Eger ciddi bir saglik sorununuz yoksa ve cok yasli degilseniz, asiri abartili bir bakis aciniz var.
0
tezek
(21.04.21)
Emekciyi isinden etmeyin. Az once muayenede doktor her yerime elledi. Gozume bakti ama nedense cok yakin davrandi. Elinde eldiven de yoktu.
0
gelmeistemem
(21.04.21)
Yok 6 snde falan bir şey bulaşmaz korkmayın, yüzünüzü sabunlayıp rahatlayın, kimseyi işinden etmeyin +1 :)
0
Nickbulamadım
(21.04.21)
Aynı yatağı paylaşan çiftlerin bile birinde çıkıp diğerinde çıkmadığı durumlar var altı saniyede bir şey olmaz. Ben her zil çaldığında maskemi takıyorum kapıyı açmadan önce alışkanlık haline getirdim size de öneririm.
0
nickimin hakkini veremedim
(21.04.21)
şu zamana kadar gayet dikkatliydim. deniz yolunu kullanırken açık hava, çift maske, sürekli elimi dezenfekte etme, iş yerinde musluğu ve elektrik düğmelerine doğrudan temas etmeme vb. durumlar. peki ne oldu? ben ve eşime aynı anda teşhis koyuldu. kendisinin 1,5 yıldır evden çalışmasına rağmen... şüphelendiğimiz tek bir durum var: beraber büyük bir mağazaya gitmiştik. sadece bir görevli vardı, başka müşteri yoktu ve bize yaklaşmadan ürün tanıtıyordu. hastalığın kuluçka süresi mevzusundan dolayı bunun olabileceğini düşünüyoruz.

bu detayları niye verdim? bu virüs çok sinsi. en umulmadık yer ve zamanda bulaşabiliyor. yapılması gereken riski minimize etmek. kendinize mutlaka dikkat edin. bu gidişle herkes yakalanacak bu hastalığa. mevzu ne kadar geç yakalanırsanız o kadar iyi. ilacım pazar günü bitti. şu anda öksürüyorum ve biraz baş dönmesi mevcut. lütfen dikkat edin kendinize.
0
silah taciri
(21.04.21)
(11)

yaşadığınız şehirden memnun musunuz?

nlgyrn
yaşadığınız şehirden memnun musunuz? nerede yaşıyorsunuz? nerede yaşamak isterdiniz(yurt içi)
yaşadığınız şehirden memnun musunuz? nerede yaşıyorsunuz? nerede yaşamak isterdiniz(yurt içi)
0
nlgyrn
(20.04.21)
Ankara'da yaşıyorum, şehirden değil ülkenin halinden gidişatından dertliyim. Yoksa şehrimi severim. Yaşamak için deniz kıyısı isterdim. Bana ait müstakil bir ev ve bir miktar bahçe. Şehir insanı yoran bir şey.
0
1bir1bir1
(20.04.21)
4 farklı şehirde yaşadım. şehrin değil, yaşanılan yerinin/bölgesinin daha önemli olduğunu gördüm. son şehirde ev yeri -iş yeri dengesi ona göre kuruldu, memnunum. bir süre Tunceli'de yaşamayı deneyimlemek isterdim.
0
latchet
(20.04.21)
Kocaeli'de yaşıyorum. Aslında memnunum ama daha iyisi olabilir diyorum. Bu şehir işleri biraz karışık. Askerliğimi Samsun'da yaptım. Orayı çok beğenmiştim. Herkes İstanbul'a, İzmir'e yerleşmenin derdinde ama ben Samsun'da da yaşayabilirim diye düşünüyorum. Ama bir yandan da oradayken Kocaeli'yi özlemiştim. İstanbul'u da severim her şeye rağmen.
0
dissendium
(20.04.21)
Hiç değilim , izmir , Karadeniz'de bir kaç şehirden biri.
0
synax
(20.04.21)
memnun degilim. istanbul, alibeykoy'de yasiyorum. kadikoy'den ev bakiyorum, orada memnun olurum diye umuyorum. biraz da ege'ye baktim ama oralarda gonlume gore ev bulmam kadikoy'den de zor gorunuyor.
0
lemmiwinks
(20.04.21)
İzmir, artık memnun değilim.
Göç nedeniyle artan trafikten, sokakta taciz eden ya da evlerin bahçelerine girip hırsızlık yapan Suriyelilerden illallah dedik.
0
pro9it9is9
(20.04.21)
İstanbul’da doğup büyümüş biri olarak bir ay önce Çanakkale’ye taşındık. Çok memnunum. İstanbul’da bedava ev verseler oturmam.
0
suicides underground
(20.04.21)
İstanbul’da yaşıyorum. Şehrin ve ülkenin belki yüzlerce problemi var ama yine de her şeye rağmen birçok konuda memnunum İstanbul’da yaşamaktan.

Evim çok merkezi bir yerde ve biraz yürüyerek sahile inebiliyorum hemen. Birkaç aydır çalışmıyorum ve mesai saatlerinde dışarı çıktığım için İstanbul’u en güzel saatlerinde yakalayabiliyorum. Çalışırken de işim evime yakındı ve sahil yoluda yürüyerek evime dönebiliyordum hava güzelse.

Pandemide pek anlamı kalmasa da ülkenin hemen hemen bütün kültür sanat etkinlikleri İstanbul’da. Akla gelebilecek her şey için çok fazla seçenek ve seçim şansımız var. Her şeye kolayca ulaşabilmek büyük bir avantaj bence.

İstanbul dışında Ege kıyılarını seviyorum sadece ama kışın oralarda yaşamak demek İstanbul’daki çok fazla şeyden mahrum kalmak demek olduğu için yine her türlü şimdiki hayatımı seçerdim sanırım.
0
ms brownstone
(20.04.21)
Hepi topu 1,5 km2 lik bi alandayım 2 yıldır. Bir kere İzmir e gittim dışında full İstanbul. Hiç memnun değilim. Full uzaktan olsam da yokolup gitsem buradan.
0
baldan kaymak
(20.04.21)
Doğma büyüme İstanbul/Kadıköy. Hala Kadıköy'de oturuyorum. Güzel bence, son 10 yılda tırtlaşmaya başladı ama başka nerede yaşayabilirim bilmiyorum. Hiç gitmedim görmedim ama Artvin'de ormanda bir kulübe yapma hayalim vardı; sit alanıymış hepsi bir halt yaptıramıyormuşuz.
0
vedatchilipeppers
(20.04.21)
Ankara’da oturuyorum, memnunum. Artvin Arhaviliyim, ama orada yaşanmaz, yaşamak isteyenlere şaşırdım, doğa güzel de için de insanlar da var,

Ben Antalya veya şöyle Datça, Gökova, Köyceğiz gibi bir yerde yaşamak isterdim. İş çıkışı denizde bulmak isterdim kendimi, hep yazlık kıyafetler giymek isterdim efil efil. Atam’ın elbet bir bildiği var başkenti Ankara yapmış ama deniz kenarı olaydı iyiydi ya. Devlet daireleri de orada olurdu negzel.
0
Hallegadola
(21.04.21)
(8)

Sürekli Dudak Derisi Yolmak

evanesco
Sürekli olarak dudak derimi yoluyorum, bu öyle bir hal aldı ki bazen farkında olmadan yapıyorum ve bu durumla mücadele edemiyorum bir türlü. Aynı durumu yaşayıp kendini frenleyebilmiş olan var mı? Nasıl bir yol izlediniz?
Sürekli olarak dudak derimi yoluyorum, bu öyle bir hal aldı ki bazen farkında olmadan yapıyorum ve bu durumla mücadele edemiyorum bir türlü. Aynı durumu yaşayıp kendini frenleyebilmiş olan var mı? Nasıl bir yol izlediniz?
0
evanesco
(17.04.21)
Bunun ilk defa nasıl başladığını hatırlamak önemli. O anda ne oluyordu, ne olmuştu bunu hatırlarken gözlemlemek lazım. Mesela ben annemin ve anneannemin dudaklarını çok ısırdıklarını görmüştüm küçükken, ama bunu yapmaya hangi olayla başladım bilmiyorum, sadece annemle anneannemin bunu yaptıklarını fark ettiğimi hatırlıyorum. Zaten de çocuk kısmısı rol model aldığı kişileri aynen taklit ede ede öğrendiği ve büyüdüğü için, benim o hareketi yapmaya başlamamda annemle anneannemi fark etmem çok etkili oldu ve yetti yani başka bir şeye gerek bike yok. Bunun böyle olduğunu fark ettiğimden beridir dudaklarımı çok daha az ısırdığımı fark ettim ama bu sefer stres altındayken çok beter yiyorum o var. Resmen yaralıyorum kendimi. Bunu da sanırım eft denen yöntemle düzeltmek gerekiyor.
0
1bir1bir1
(17.04.21)
bu bir dürtü kontrol bozukluğu, ileri seviyedeyse uzman yardımı almanız daha sağlıklı olabilir. çocukluğumdan beri yapıyorum ben de bunu. dönem dönem azalıyor dürtüm, stresli bir dönemdeysem biraz artıyor. son yıllarda kendi kendime bulduğum basit bir çözümle oldukça azalttım sanıyorum. çözümüm, dudağımı asla boş bırakmamak. böyle yazınca garip oldu ama durum şöyle, sürekli bir şeyler sürüyorum dudağıma. dışarı çıkacaksam rujsuz çıkmıyorum, hiç olmadı basit bir dudak balsamı sürüyorum. evdeysem yemek anı dışında sürekli vazelin sürüyorum dudağıma, hem kopartmamı engelliyor hem de besliyor. bu şekilde çok azalttım koparmayı, tavsiye ederim.
0
kedimedi
(17.04.21)
Bu öyle bir lanet ki o an dudağınızı yolduğunuzun farkında olsanız bile kendinizi durduramıyorsunuz. tamamen bırakamadım streslendiğimde yine yoluyorum ama biraz azalttım. dişlerimi fırçalarken dudaklarımı da fırçalıyorum. dudak yüzeyi böylece pürüzsüz oluyor ve yolacak bir şey bulamıyorsunuz.
0
cometome
(17.04.21)
biz de arkadasimla yoluyoruz. corona ciktiktan beri cok artti bu davranisimiz. oncesinde nadiren yapiyordum.

dudak kremi surdugum zamanlar yolamiyorum ben de evet. eczaneden alin bir tane.

su an bile dudagim yolunmus halde. bir de icini de isirdim. oh mis. :(
0
batlegolas
(17.04.21)
Kendimi bildim bileli yapıyorum, okurken de yaptım. :) şimdi kedimedi gibi yapmaya çalışıyorum ama olmuyor. Mat ruju sildikten sonra böyle kuruyup kalkıyor deriler aşırı hoşuma gidiyor yapmak. Dışarıda yapamıyorum korona var diye. Ama evde hep yapıyorum. Tedavisi nedir bilmiyorum.
0
Hallegadola
(17.04.21)
cevaplari okumadim belki ayni seyleri yazabilirim. stresli, sinirli zamanlarda oluyor bende de. hatta su an oyle bi anda degilim ama bunu okuyunca bi refleks olarak gitti dislerim dudagima sonra durdum :)

disarida eskiden maske yokken hic yapmazdim cunku ruj surerdim. ruj bende etkili oluyordu. evdeyken ruj sursem de fayda etmiyor, aman bozulursa bozulsun modunda oluyorum cunku.

ayni sekilde naneli falan dudak koruyucu da cozum olmuyor, tad yolma hissinin onune geciyor bende. ama sende belki etkili olur. tadini sevmeyecegin balmlar alabilirsin.

kimi zaman bugun yapmicam diyip yapmayabiliyorum ama surekli cozumu ben de bilmiyorum.
0
Kittie
(17.04.21)
yaş 30 küsür, çocukluğumdan beri yaparım bunu. Bazı insanlar stres veya sıkıntıya böyle tepki veriyor galiba. Daha stresli zamanlarda kanatana kadar koparıyorum dudak derisini başkası o kadar ileri gitmiyordur belki. Çözmeye çalışsam da çözemezdim.
0
amusan
(17.04.21)
Sakız çiğniyorum. Ağzını bir şeylerle meşgul ettiğinde dudaklarını isirmiyorsun ilgincitr.
0
fempusay
(17.04.21)
(4)

eczanede satılan vitaminler

Tochinoshin
D vitamini olduğunu biliyorum devit3 adında. B, c, e vitaminleri de var mıdır? Besinlerden aldığımızın yetersiz olduğunu düşünüyorum, eczanede yoksa en ucuz nasıl bulabilirim bu 3 vitamini?
D vitamini olduğunu biliyorum devit3 adında. B, c, e vitaminleri de var mıdır? Besinlerden aldığımızın yetersiz olduğunu düşünüyorum, eczanede yoksa en ucuz nasıl bulabilirim bu 3 vitamini?
0
Tochinoshin
(17.04.21)
Eczanede var, en ucuz e-ticaret sitelerinde bulabilirsin. Ama onlar da şüpheli. Son kullanma tarihi geçmiş ya da çok yakın ürünler, daha da kötüsü taklit ürünler de olabiliyor. Ben olsam direkt eczaneden alırım skt dikkat ederek.
0
deadwampir
(17.04.21)
Eczanede var tabi ama kan tahlili yaptirdiniz da onun sonucunda doktorunuz mu bu takviyeleri almanizi soyledi? Receteye yazmasi lazimdi cunku hangi vitaminden kac mg vs.
0
kuehles blondes
(17.04.21)
vitaminleri 2 grupta alabilirsin solgar, gnc, venatura, pharmaton vs... gibi gıda takviyesi lisansı ile satılalanlar. bunlar pahalıdır, süslü kutuda gelir.

en ucuz dedigin için devletin hamileler için çıkardığı içeriği zengin decavit, elevit gibi ilaç kategorisindeki grup. bunlar süslü kutuda gelmez ama ucuzdur.

bunlar dışnda D vitamini devit, B vitamini kompleksi benexol B12, megnezyum-çinko magne zinc, folik asil folbiol gibi bunlar da ucuzdur.

fakat eğer emilim sorunun varsa bazı vitaminleri ağızdan alarak takviye edemezsin.
0
orpheus
(17.04.21)
Migros indirim yapıyor.
0
Hallegadola
(17.04.21)
(10)

Hayatınız bir film olsa türü ne olurdu?

epistemic_regress
Diyelim ki öldünüz, diğer tarafta sizi bir yapım ekibi karşılıyor. Bütün hayatını kaydettik, otur birlikte izleyelim, kayda değer yerlerini kesip filme de senin ismini vererek arsivleyelim, lazım olur" diyor. Her şey tamam, diyorlar ki "Türü ne olsun, ne diyelim?" (Arşivi filmlerin türlerine göre ka
Diyelim ki öldünüz, diğer tarafta sizi bir yapım ekibi karşılıyor. Bütün hayatını kaydettik, otur birlikte izleyelim, kayda değer yerlerini kesip filme de senin ismini vererek arsivleyelim, lazım olur" diyor.

Her şey tamam, diyorlar ki "Türü ne olsun, ne diyelim?" (Arşivi filmlerin türlerine göre kategorilere ayırıyorlarmis)
0
epistemic_regress
(16.04.21)
korku...
0
rose parks
(16.04.21)
ilk yarısı dram, ikinci yarısı aksiyon olurdu.
0
hayirsiz
(16.04.21)
Dram olurdu. Sanat filmlerindeki dramlardan.
0
ruhen hastayim ben
(16.04.21)
otobiyografik
0
evimin paspasi
(16.04.21)
Uzaklara bakmalı sanat filmi.....
0
austra
(16.04.21)
Soruyu bir de şöyle sorayım: diyelim ki 80 sene yaşadınız hepiniz. Kaç senesi kayda değer bulunup filme alınır?
0
🌸epistemic_regress
(16.04.21)
İkinci soruna cevap verecek olursam 80 yılın sonunda bibuçuk saatlik film yapıp dijital platformlarda oynatırlardı ancak. 3.4 puanı olurdu. Kendimden nefret ettim sıkıcılıkta.
0
olutaklidi
(17.04.21)
Psikolojik gerilim. Ağır psikolojik bir film olurdu. Kasvetli filmler olur ya hani, hiçbir kötü şey yokmuş gibi görünen ama nerdeyse her şeyin insanı baskı altına aldığı ve bundan kaçılamayan bir film.
0
1bir1bir1
(17.04.21)
Gerilim-komedi-cinayet
0
Hallegadola
(17.04.21)
Bilim Kurgu
0
fobfilm
(17.04.21)
(12)

Boy-kilo oranı

ashleybon
1.60 boyunda bir kadının ideal kilosu ne olmalıdır? Kaç kg'nin üzerinde kilolu sayılır?
1.60 boyunda bir kadının ideal kilosu ne olmalıdır? Kaç kg'nin üzerinde kilolu sayılır?
0
ashleybon
(16.04.21)
Doğru cevabı ayna verir.
0
arnold schwarzeneger
(16.04.21)
160 boyundayım 62-63 kiloyum. hiç de kilolu değilim bence :)
0
naksidil
(16.04.21)
48-50 ideal. 50-60 balık et. 60+ kilolu
Not:160’ım
0
sta
(16.04.21)
Boya göre ideal kilo belirlemek eskilerde kaldı. Net bir cevabı olamaz.
0
ruhen hastayim ben
(16.04.21)
44'ten 54'e fırladım da obez gibi hissediyorum o yüzden sordum
0
🌸ashleybon
(16.04.21)
50 civarı.
0
rose parks
(16.04.21)
Sedanter dandik bir hayatı varsa 55 sonrası kiloludur, ha dışarıdan baksan belli olmaz belki ama aynaya baktığında bıngıl bıngıl olduğunu görebilirsin. Bununla birlikte aktif spor yaşamı olan iyi beslenen bir kadınsa 70 kiloda da fit olabilir.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(16.04.21)
vücut kütle indeksi açısından 64den sonrası kilolu sınıfına giriyor. ama görünüş olarak yağ- kas oranı çok etkiler. obez hissetmenize gerek yok henüz.

www.calculator.net
0
ceketimi alip cikcam
(16.04.21)
neverletyougodown
(16.04.21)
Boya göre kilo belirlenmez, 157cm boyum var kilom da 57. Çoğu kızdan daha zayıf görünüyorum. İnsanlar genelde boyumun daha uzun kilomun daha az göründüğünü söylerler. Tamamen vücut yapısı önemli bu durumda. Balık etliyim ama vücudum Scarlett johansson kim kardashian kıvamında. Buradakilere göre şişkoyum ama asla kilo vermeyi düşünmüyorum çünkü gerek yok. Biraz da genetik bu işler.
0
Hallegadola
(16.04.21)
63 bile müthişti. Değişir kişiye göre.
0
Tochinoshin
(16.04.21)
45 kg den fazlasını ortalama bir erkek taşıyamıyor bence.:) eski kiloma geri dönmenin yollarını arayacağım cvplar için teşekkürler.
0
🌸ashleybon
(16.04.21)
(9)

Kraliçenin kocası Yunan mı?

iddaaci
Yunanistan prensi filan yazıyor. Gerçek Yunan mı? Yoksa İngiltere’den oraya giden bir aile mi?
Yunanistan prensi filan yazıyor. Gerçek Yunan mı? Yoksa İngiltere’den oraya giden bir aile mi?
0
iddaaci
(16.04.21)
Yunanlıkla alakası yok. Dedesi 50 sene Yunanistan kralı olmuş ama onun da Yunan kanı yok.
0
zoghurt
(16.04.21)
soyu victoria'ya dayanıyor ama aile ağacı alman kökenli. Teknik olarak kraliçe ile uzaktan kuzen. Avrupadaki tüm kraliyet aileleri akraba zaten. Romanovlarla da bağı vardı yanlış hatırlamıyosam. Danimarka prensi zaten.
0
nundu
(16.04.21)
Hatta birinci dünya savaşına giren ülkelerin krallarinin üçü kuzendi diye hatırlıyorum.
0
allah yazdiysa bozsun
(16.04.21)
Zaten doğduğu döneme bakarsanız Avrupa'daki tüm monarşiler akraba.
Hatta yanlış hatırlamıyorsam 2. Nikolay'ın dayısı Philip'in amcası yada dedesi olması lazım.

Bana göre dünya savaşları biraz da aile içi çekişmedir bu yüzden swh.

Yukarıdakilere ek olarak şu anki İngiliz monarşisi de Alman kökenlidir. (Sachsen-Coburg und Gotha). Rus Çarı ile Elizabeth'in dedesi kuzen. 1. Dünya Savaşı'nda Rus çarına yardım etsem mi etmesem mi diye düşünürken, kendi ailesinin geleceği adına (monarşilerin yıkıldığını görüp) yardım etmiyor. Sonrasında Almanlara karşı oluşan nefretten dolayı ailenin adını Windsor olarak değiştiriyorlar.
0
sumuklurakun
(16.04.21)
Kraliçenin kendisi de kocası da Alman. Prensin farkı, bağlı olduğu hanedan zamanında Yunanistan'da ve Danimarka'da hüküm sürmüş, o nedenle evlenmeden önce Danimarka ve Yunanistan prensi şeklinde ünvanı vardı evlenince onlardan vazgeçti, Yunanistan'da değil ama evlenmeden önce bağlı bulunduğu hanedan Danimarka'da hala hüküm sürüyor bu arada.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(16.04.21)
hanedan muhabbbeti muhteşem bir şey, açıp ara ara wikipedia'dan okuyorum. adamlar resmen avrupa'nın hakimi olmuşlar.

danimarka'daki adamı yunanistan'a gönderip kral yapıyorlar falan
0
co2s2
(16.04.21)
kraliçenin kökeni alman. galiba philipte alman kökenlere dayanıyor gibi.
0
mikahakkinen
(16.04.21)
Esasında bi Alman Oldenburg Hanedanlığı var, bu hanedanlık alt hanedanlıklarla birlikte tüm Avrupa'yı esir almış Rusya'sı Danimarka'sı yok efendim Norveç'i İsveç'i Yunanistan'ı falan hep bunların elinde, buralara bi kral kraliçe falan lazım olunca gidip kral kraliçe oluyorlar. Prens Philip de bu hanedandan. Daha doğrusu bu hanedanlığın altkolu olan Glücksburg Hanedanlığına bağlı.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(16.04.21)
Osmanlı’dan ayrılan Balkan devletlerinin hepsine batıdan monark ihraç ettiler. Yunanistan, Bulgaristan, Romanya, Sırbistan gibi gibi. Zaten hemen sonrasında 2. Dünya savaşı oldu, hepsi sosyalist cumhuriyet oldu. Yunanistan’da ise bizden çok sağ sol olayları ve darbeler oldu. Yapa yapa cumhuriyet oldular. Philip’in ailesi de sürgün yediği için kendilerini İngiltere’de buldular zaten.
0
Hallegadola
(16.04.21)
(7)

Evde 2 doz aşı olan bir 65 yaş üstü varsa

condom kurşunu
Aynı evdeki 30 yaş üstü de aşı olabiliyor mu? Kocası aşı olan hanımlar olduğuna göre anandı babası aşı olan öocuklar aşı olamıyor mu?
Aynı evdeki 30 yaş üstü de aşı olabiliyor mu? Kocası aşı olan hanımlar olduğuna göre anandı babası aşı olan öocuklar aşı olamıyor mu?
0
condom kurşunu
(13.04.21)
benim kardeşim (28) için aşı olabilir demiş hemşireler. ama engelli olduğu için nöroloji doktoru beklesin demiş. ama normal şartlarda olabiliyor demek ki.
0
elorelia
(13.04.21)
Annem ve babam oldu, ben (27) kardeşim (21) olamıyoruz. Teyit etmek için şimdi baktım.
0
Hallegadola
(13.04.21)
Farkli farkli kuzenlerimin aileleri yas durumundan asilandi, benim ailem de randevu aldi, biz cocuklar 30+ yiz henuz gelmedi. Hatta buraya yazarken tekrar enabiza baktim emin olmak icin :)
0
invictae
(13.04.21)
Karısı kocası dolayısıyla aşılanan eşten ne farkı var çocukların acaba. Değişikmiş.
0
🌸condom kurşunu
(13.04.21)
annem de babam da 67 yaşında, iki doz aşılarını oldular.
resmi ikametimiz de aynı, aynı evdeyiz.
ben 32 yaşındayım.
aynı düşünce ile aile hekimine sordum direkt ama maalesef olumsuz yanıt aldım.
0
la lykia
(13.04.21)
Babam 80+ ablam babamla yaşıyor, aşı sırası çıkmadı.
0
SiyamkedisiZorro
(13.04.21)
Ben öncelikli grupta oldum fakat elime çıkmadı.
0
robin one persie
(13.04.21)
(9)

ölüm, doğum, düğün işleri

Efoody
selamlar ahali,şimdi ben bu başlıkta geçen işlerden zerre anlamıyorum.belki de benim öküzlüğümden.yakın olur tanıdık olur birisinin bir şeyinin öldüğü haberi geliyor.çocuğu oluyor, evleniyor falan.ben bunları arayamıyorum.arıyorum da ilk gün aramıyorum ya da ikinci gün.sonrasında da çok geç olmuş gi
selamlar ahali,
şimdi ben bu başlıkta geçen işlerden zerre anlamıyorum.
belki de benim öküzlüğümden.
yakın olur tanıdık olur birisinin bir şeyinin öldüğü haberi geliyor.
çocuğu oluyor, evleniyor falan.
ben bunları arayamıyorum.
arıyorum da ilk gün aramıyorum ya da ikinci gün.
sonrasında da çok geç olmuş gibi geliyor o zaman da olmayacakmış gibi geliyor.
ilk gün arasam cenazesi var diyelim yok yere adamı darlıyorum gibi olacak ya da ne bileyim uygun olmayacak gibi geliyor.
üç beş gün sonra arasam bu sefer de karşımdakinde değnekle dürtülmüş olma hissi olacak gibi geliyor.
nedir bu işin raconu?
örnek olay: arkadaşımın annesi öldü. kendisi yurtdışında. yakınız. şartlar ortada gelip gelemeyeceği belli değil, ben de gidemeyeceğim. ne zaman aranmalı bu insan? ne denmeli?
0
Efoody
(12.04.21)
Ben de arayamam.
Ama yakını vefat eden insan olarak da
o an tüm hayatınız o ölüm oluyor, etrafınızdaki herkes o ölümü işliyor konuşuyor
bir arkadaş sesi bir yakın taziyesi 2 dk nefes aldırıyor.
0
summatinyourteeth
(12.04.21)
aramasan da en azından bir mesaj atarsın, o bile yeterli olur.
0
roket adam
(12.04.21)
Vallahi ben hepsini de yaşadım.

Evlendim. Aramayan arkadaşlarıma çok bozuldum. Bu durumda balayı sonrası aranabilir.

Doğurdum. Arayıp sormayan arkadaşlarıma bozuldum. Burada da doğumdan ertesi gün aranabilir. Çok çaldırmamak şartıyla. Evine yemek hediye gönderilebilir. Çok yakınsanız ve kadınsanız, doğum yapan kişiyi yine bence 1 hafta sonrasında ziyaret edebilirsiniz.

Ölümde de haberi aldıktan sonra gidilemiyorsa hemen aranabilir ama ölüm olayında arayınca telefonda konuşmak çok zor. Her iki taraf için de. Gidip yanında olmak, yardımcı olmak daha mantıklı.

Bu üç durumda da yakın olarak gördüğüm ama günler ya da aylar sonra yazan, arayan, gelmeyen arkadaşlarımla arama mesafe koydum.

Burada o duruma göre ne yapman gerektiğine sen karar vermelisin.
0
makarnacanavari
(12.04.21)
Çok yakın çok samimi olduklarıma karşı konuşamama saçmalama riskini göze alıyorum ve arıyorum ben. Ama çok yakın değilsek ben de arayamam, konuşamam. Rahatlatmak şifa olmak isterim ama olamayacağımı bilirim, arayamam. Doğumda da arayamam, anca mesaj atarım. Zira gidip altın takabilecek durumda değilim, sırf bu zaten suçlu ve çok üzgün hissetmeme sebep oluyor. Yapamıyorum evet, bakalım nolcak.
0
1bir1bir1
(12.04.21)
ben arayıp çok kısa şekilde taziyelerimi iletiyorum ve nasıl hissettiğini soruyorum
0
superb
(12.04.21)
Aramıyorum arayamıyorum beni de aramasınlar.
0
Hallegadola
(12.04.21)
Babam öldüğünde arayıp soranları asla unutamam. Bende yerleri ayrıdır. Beni arayıp senin için yapabileceğim bir şey var mı? Diye sormaları bile yeterliydi. Cenaze günü kafalar gidiyor ama ertesi gün aranabilir, mesaj atılabilir.

Doğum ve evlilik için de bence aynı şey geçerli. Ertesi gün bir mesaj atılır bu kadar zor olmamalı.
0
suicides underground
(12.04.21)
Nisani dugunu sallamam ama olumde aranmak, yardim edebilecegim bir sey var mi diyen bir ses duymak guzel.
Iki taraf da biliyor yani olen olmus gitmis. Konusmak anlamsiz ama telefondaki o sessizlik insana destek oluyor.
0
nax
(12.04.21)
ölümde duyduğun anda aramalısın. ister yakın olsun ister uzak hiç farketmez. arayınca karşı tarafı darlamış olmuyorsun, aksine rahatlıyor acısını paylaştığını gösteriyorsun.

annem ölmeden önce bende senin gibi düşünür hatta bazılarına mesaj atardım. Ama cenaze sırasında hiç beklemediğim insanlardan telefon gelmesi beni rahatlattı, mutlu etti. konuşmak istemeyen zaten açmaz bunuda unutma.
0
al basmadan donu var
(13.04.21)
(11)

Biontech olmak varken Sinovac olmak

top_secret
Enayilik mi?(İkisine de ulaşabiliyoruz, tercih etmemiz gerekiyor)Not: Etrafımdaki biontech olan 3 kişi 2 gündür halsizlik, mide bulantısı, kol ağrısı çekiyor. Sürekli uykulular. Bu durumlar biraz korkuttu beni. Daha önceden covid geçirmiş, kronik hastalığı olmayan, genç bir birey olarak ne yapmak la
Enayilik mi?

(İkisine de ulaşabiliyoruz, tercih etmemiz gerekiyor)

Not: Etrafımdaki biontech olan 3 kişi 2 gündür halsizlik, mide bulantısı, kol ağrısı çekiyor. Sürekli uykulular. Bu durumlar biraz korkuttu beni.

Daha önceden covid geçirmiş, kronik hastalığı olmayan, genç bir birey olarak ne yapmak lazım?
0
top_secret
(12.04.21)
Annem 55 yasinda biontech vuruldu, herhangi bir yan etki gozlemlemedik. Tabi ki herkesin bunyesi farkli.

Asi sirasinda 1 kisi sinovac sirasindaymis, 30-40 kisi biontech
0
brkylmz
(12.04.21)
Sinovac`in kendi sitesine girip, son yayinina goz gezdirdiniz mi?

Dun dunya basininda servis edilen haberleri takip edip, Cin´in asi politikasini degistireceginden ve sinovac yeterli korumayi saglamadigi icin, muhtemel bir farkli asi kullanma yoluna girilecegini okumadiniz mi?

Adamlar kendi asilarindan ve bu asinin koruyuculugundan memnun degiller. Baska yollar ariyorlar.

Evet, asilar 2-3 gün halsizlik, ates vs. yapiyor. Sinovac olup da halsizlikten yakinanlar da var.

Sinovac asla tercih edilmemeli Biontech varken.
0
buf-e kür
(12.04.21)
biontech oldum. hafif kol ağrısı dışında sıkıntı olmadı. bünyeden bünyeye değişiyor +1
0
sutlu nescafe
(12.04.21)
ben yapısal durumundan ötürü sinovac taraftarıyım. inaktif olması nedeniyle daha az zararlı olabileceğini düşünüyorum. hiç etki etmese bile, vücud bunu atar, işe yaramadı derim.
biontech'in başarısını tartışmak yersiz olsa da mRNA olması, yapısal anlamda herhangi bir yan etkinin çok uzun süreler sonunda çıkacağı kanaatindeyim. Genç bireylerin 30 sene sonra farklı tür hastalıklara daha yatkın olabileceği kanaatindeyim (ilk aptamil mama kullanan bebeklerin, zamanımızın genç şeker hastaları olması gibi).
0
pccopath
(12.04.21)
kişiden kişiye değişir. 35 yaşındayım biontech oldum 2 gün kolum ağrıdı 3 4 gün baş ağrısı yaptı. ancak yaşıt arkadaşlarım da ağrı yapan da var yapmayan da ancak bir arkadaşta kısmi felç oluştu.(yüksek tansiyon hastası).annem babam sinovac oldu pek bir sıkıntı yaşamadı. kalbim sinovac dedi ancak beynim biontech.
0
mikahakkinen
(12.04.21)
şu an çevremde herkes biontech düşmanı, "ne olduğu belli değil" diye. başta da herkes sinovac düşmanıydı, "dandik aşı" diye.

biontech ve moderna aşılarının olduğu ülkelerde vaka ve ölüm oranları düşüyor diye biliyorum. tek başına bu bile yeterli bir neden bence.

ikisine de karşı değilim ama sırasını bekleyen kronik hastalıklı biri olarak mümkünse biontech'i tercih edeceğim ben.
0
nathanieltroy
(12.04.21)
mümkünse biontech seçerim, tamamen israil örneğinden dolayı.
ama o yoksa sinovac olurum, aşısız kalmam.
0
roket adam
(12.04.21)
Annemle babam biontech olmak istiyordu, rastlamadı şanslarına sinovac oldular,
Bana sıra gelirse ki çıkmaz ayın son çarşambası, biontech tercih ederdim. Ama aşı olsun yeter ki der sinovac da olurdum. +1
Gönlüm farklılık olması adına sputnik V aşısı olmak aslında :)
0
Hallegadola
(12.04.21)
Bu arada eklemeyi unuttum annem ve babamda hiç yan etki yapmadı sinovac. Çok şükür
0
Hallegadola
(12.04.21)
Biontech yerine coronavac tercih edenlerdenim. İşyerinde tek kişilik odada oturuyorum. Çekirdek ailem dışında kimse ile yakın temasım yok. Markete giderken 4 katlı maske kullanıyorum. Özetle, virüs konusunda son derece dikkatliyim. Hiçbir sağlık sorunum yok. 15 yıldır spor yapıyorum. Coronavac’ı, “ağır hasta olmamı engellese yeter” diye düşünerek oldum. Hiç işe yaramıyorsa da en azından zararı olmaz. Sağlık sorunlarım olsaydı ya da kalabalık bir ortamda çalışıyor olsaydım, biontech olabilirdim. Bağışıklık sistemime güveniyorum. Coronavac biraz destek atsa yeter:)
0
marcelorios
(12.04.21)
Zaten aşı olmak istemiyorum bir de gidip uzun vadeli denenmemiş teknolojiyi koluma vurdurmak gibi bir niyetim olmadığı için sinovac. İsterse sitesi olmasın. Alakası nedir çözemedim. Sitesinden mi satış yapıyor?
0
zoghurt
(13.04.21)
(7)

Doğum günü stresi

dissendium
Son birkaç yıldır doğum günüm yaklaştıkça stres yaşıyorum. Yakın bir zamanda 28 yaşına gireceğim. Şimdiden bunun stresini yaşamaya başladım. Hem doğum günüm gelene kadar stres yaşıyorum hem de doğum günümde o günün bir an önce bitmesini istiyorum. Bunun nedenlerini biraz düşündüm. İnsanların doğum g
Son birkaç yıldır doğum günüm yaklaştıkça stres yaşıyorum. Yakın bir zamanda 28 yaşına gireceğim. Şimdiden bunun stresini yaşamaya başladım. Hem doğum günüm gelene kadar stres yaşıyorum hem de doğum günümde o günün bir an önce bitmesini istiyorum. Bunun nedenlerini biraz düşündüm. İnsanların doğum günümü kutlaması beni odak noktası hâline getirdiği için bundan kaçmaya çalışıyorum. Hele hediye, pasta gibi şeyler beni çocuk gibi utandırıyor bazen. Yaş ilerlediği için de bir stres oluyor. Başka ne gibi sebepleri olabilir bu durumun? Bunu nasıl aşabilirim?

Siz böyle bir durum yaşıyor musunuz? Doğum günleriniz genelde nasıl geçiyor?
0
dissendium
(12.04.21)
Kendine değer vermeyen, insanların seni sevmediğini(çünkü niye sevsinler) düşünen bir insansan bu hareketlerin samimiyetsizliği sende bir redde sebebiyet veriyor olabilir.

İlgiden uzak durmaya çalışanlar kendini değersiz hisseden, gösterilen ilginin yapmacıklığı sebebiyle sevilmediğinin yüzüne vurulmasından rahatsız olan insanlardır denebilir.
0
Jux
(12.04.21)
Sosyal okazyonlari sevmiyor olabilirsin, gayet doğal. Sonuçta çevrendeki insanlar o gün seni mutlu etmek için binbir şekle girecek, minnet duyacaksın hepsine, mahcup hissedeceksin. Yaptıkları iyiliği yeterince coşkulu karşılayamazsam, gogsumde yumusatamazsam diye korkuyorsun. Ve bu o kadar yaygın bir anksiyete çeşidi ki, kendini tuhaf hissetmene gerçekten gerek yok :)
0
epistemic_regress
(12.04.21)
Ofiste pasta kola muhabbet olduğu için uzun yıllardır doğum günümde yarım ya da 1 gün izin alırım, kafam rahat olur. Eskiden kendi arkadaşlarımla bir şeyler içip eğlenirken çok sallamazdım ama benim de artık telefonu bile açmayasım geliyor, çalmıyor da zaten pek :)

Odak olmaktan endişelenme, sosyal fobi gibi bir şey olabilir, çok yaygınlaştı son zamanlarda. Bence 2 günlük bir tatille herkesten uzak durarak keyifle tek başınıza (ya da partnerinizle) geçirebilirsini.z
0
whoosie
(12.04.21)
insan ilişkileri de ister özel ister profesyonel anlamda olsun canlı bir organizma bana göre. suyunun, toprağının, güneşinin ayarlanması, günlük/haftalık/mevsimsel bakımlarının yapılması gerekiyor. bu tarz etkinlikleri bu canlı organizmanın bakımı gibi düşünmek gerek zira içe dönük bir mizacınız olsa bile insan sosyal bir varlıktır, sosyal ihtiyaçlar vardır ve %100 izolasyon imkansızdır. ayrıca kaypaklığa vardırmadan diplomasi de şarttır.

bu açıdan bir değerlendirin, belki faydası olur.
0
Phoebe
(12.04.21)
Doğum günü kutlama terörü son bulsa da bir rahat nefes alsak.

Kendi doğum günümü zaten kutlamıyorum, normal geçiyor. Belki özel bir arkadaşla öylesine spontane muhabbetini edip kutlarmış gibi yapabilirim ama o modda olmadığım zamanlarda biri üstüne vazifeymiş gibi hatırlatırsa gayet de gıcık oluyorum.
Bence saçmalık zaten kocaman insanların doğum günü şeysi
0
epitaf
(12.04.21)
Kendi doğum günümün kutlamasını seviyorum ama nedeni hep geçmişime dayanıyor, kırmızı odaya gitsem bu benim için temel bir sıkıntı olurdu geçmişime dair. Temmuz ayında doğdum ben, tüm ilkokul ortaokul lise üniversite hayatımda okul zamanı arkadaşlarımın doğum günü kutlandı, danaya girer gibi ortak pahalı hediyeler alındı. Benim doğum günümde zar zor harçlıklarımdan hediye alınsın diye para verdiğim insanlar bana kutlama mesajı bile atmadı. Hele lisede zengin bir arkadaşım inatla payına düşen parayı vermemişti, ben de başarı bursu alıyordum ondan vermiştim mesela para, çok içimi acıtır. Nefret ediyorum hepsinden haram olsun.

Çok arkadaşım oldu, iyi kutladığım zamanlarda oldu 26 yıl içinde. Şimdi zaten hiçbiri kalmadı. Bir de benim doğdum gün ve kimliğimdeki doğum günü arasında 1 hafta var, Trabzonlu nüfüs memuru sağ olsun. (Ben de karadenizliyim, asla kötü niyet içermiyor dediğim) bir de kimlikteki doğum günüm beş yıldır resmî tatil oldu. :( dolayısıyla iş yerinde de herkesin doğum günü kurum sitesinde yazdığı için kutlanırken benimki yine güme gitmiş oldu. Sıkıntı olur diye de değiştiremiyorum doğum tarihini.

Öyle işte aşırı saçma ve komik travmalarım yüzünden doğum günü benim için önemli. Ama artık büyük kutlamalı bir doğum günü yerine sevgilimle güzel baş başa bir doğum günü kutlamasını yeğlerim. Zaten asla çok büyük bir kutlama istemedim. Yaptıklarımın karşılığını istemiştim sadece. :’(
0
Hallegadola
(12.04.21)
Doğum günlerim genelde kutlanmaz, en fazla hayatımdaki insan kutlar. Hatta öyle yıllar oldu ki annem bile kutlamadı. Hem kutlanmasını çok isterdim -bir insanın aklına gelmek bence mükemmel bir şey- hem de böyle şeylerle karşılaşmaktan korkarım. Bu tarz şeyler samimiyetsiz geliyor aynı zamanda. Sizi çok iyi anlıyor ve hak veriyorum.
0
ruhen hastayim ben
(12.04.21)
(10)

İş Hayatındaki Kurallarınız

ejderha kuyrugunun ucunda yanan ates
Mesai saatlerindeyken asla yapmam, en fazla şu ölçüde yaparım veya hiç umursamam evdeki gibi davranırım dediğiniz hangi konular var ? Örnek olarak kart okutmam gerekiyorsa 1 dk bile erken/geç okutmam, eğer okutmam gerekmişse izin alırım. Veya kimseye belli etmem, eğer uyarı gelirse ona göre davranır
Mesai saatlerindeyken asla yapmam, en fazla şu ölçüde yaparım veya hiç umursamam evdeki gibi davranırım dediğiniz hangi konular var ?

Örnek olarak kart okutmam gerekiyorsa 1 dk bile erken/geç okutmam, eğer okutmam gerekmişse izin alırım. Veya kimseye belli etmem, eğer uyarı gelirse ona göre davranırım.

Eğer özel bir telefon görüşmesi yapacaksam iş arkadaşlarımın olduğu odadan çıkarım, gün içinde en fazla 10 dk özel görüşme yaparım. Veya eğer sürekli iş yerinden birileriyle konuşmam gerekmeyecekse arkadaşımı arayıp gün boyu onunla konuşurum.

Eğer boşta kaldıysam alışveriş sitelerinde gezerim veya diğer iş arkadaşlarımın yanına gidip sohbet ederim. Veya boş kaldığımı kimseye belli etmem, kendi hobimi yapmaya çalışırım.

Bunlar gibi kendiniz için belirlediğiniz kurallar ve davranışlar neler ?
0
ejderha kuyrugunun ucunda yanan ates
(10.04.21)
Özel telefonla konuşacaksam dışarı çıkarım kimseyi rahatsız etmem.

Müzik açmam.

Yüksek sesle konuşmam.

Sakız çiğnemem.

Zırt pırt mola vermem.

Başkaları hakkında bir şey anlatılıyorsa duymamak için yerimi değiştiririm.

Kimseye özek hayatıyla ilgili bir şey sormam.
0
suicides underground
(10.04.21)
telefonda/yüz yüze yaptığım bütün konuşmaları mail üzerinden iletir, kayıt altına alırım. İş hayatının bana göre en önemli kurallarından biri bu.
0
kojonotsuki
(10.04.21)
Mesai saatlerine uymam. 15 dakika olsun yarım saat olsun erken çıkarım. Patron / yönetici tayfasını şımartmamak lazım.
0
plutongezegendegilmi
(10.04.21)
yaklasik 2 yildir ofis ortaminda calismadim, fakat ondan once aksam isim bittiyse cikar giderim mesai bitis saatini beklemem. sabahin korunde gelmeye kasmam gec kalirsam kalirim yapacak bisey yok. aksam gec saate calistiysam kesin sabah gec giderim. isler bitiyorsa kimse bir sey diyemez. hava sicaksa sort giyerim acimam. kiyafetime karisan olursa bozusuruz.
0
eksi sozlukte eksiyen adam
(10.04.21)
masa üzerlerine oturmam ve ayaklarımı masaya uzatmam

müzik, video vb. kulaklık kullanırım

özel telefon konuşmalarını ayrı yerde yaparım
0
evimin paspasi
(10.04.21)
herkesle ölçülü bir ilişki kurarım, kimseyle çok samimi olmam.
astımı ve üstümü iyi bilirim, sınırlarımız bellidir.
geç kalmam, erken gelmem. geç kalana da saygı duymam.
özellikle toplantılarda dikkatimin %100'ünü veririm.
0
roket adam
(10.04.21)
kimseyle ozelimi paylasmam, paylasan olursa dinlerim ve asla sonra kimseye bahsetmem.

cay, kahve, sigara tiryakiligim yoktur. sabah 10 bucukta 1 fincan turk kahvesi, aksam 3 bucukta 1 kupa yesil cay icerim.

mesai saati disinda kesinlikle isle ilgilenmem, telefona bakmam, maile girmem. buna ogle aralari da dahil.

kendim hakkinda kimseye laf soyletmemek icin kurallara dikkat ederim. kurallari esnettigim tek nokta kot pantolondur sanirim :) musteriyle yuz yuze gorusulmeyen ortamda resmi kiyafete onem verilmesini patron egosu olarak degerlendiriyor ve acikcasi cok da umursamiyorum.

yaptigim hicbir isi telefonda birakmam, telefondan is buyurandan mail isterim, yazmamakta israrciysa o isi yapmam, mail olmadigi surece benden cevap alamaz. bununla birlikte isteyecegim her sey icin de once mail atar sonra gerekiyorsa ararim (bazen maili anlamayacak kadar gerizekali tiplerle muhatapim maalesef, bir de hic mail okumayan tipler var, isimi saglama alirim)

eger gonderdigim maile cevap alamazsam 1-2 gun sonra (aciliyete gore birkac saat de olabilir tabii) hatirlatma gonderirim. yine cevap alamazsam yapmaktan hoslanmasam da ilgili kisinin yoneticisini de maile ekler tekrar hatirlatma yazarim.

bir sebepten isim uzun surer de cikamazsam ertesi gunun sabahindan telafi ederim. yine bir sebepten gec kaldiysam aksam o sureyi tamamlamadan cikmamaya ozen gosteririm.

yazi dilini onemserim, kuralli cumlelerle ve imla kurallarina dikkat ederek mail yazarim. merhaba/dear ile baslayip iyi calismalar/best regards ile bitiririm.

kurallarima takik bi kontrol manyagiyim, bu kurallari calisma hayatimda esnetmem, icimdeki narin kirilgan insani saklamazsam cok lacka oluyor is iliskileri, o yuzden taviz vermemeye calisirim. is hayatimda muhatap oldugum kisiler beni soguk ve asabi biri saniyorlar :) gercekten arkadaslarim olduguna sasiriyorlardir eminim. tabii is yerindekilerin buyuk cogunlugunu sevmiyor olmam da buna sebeptir eminim.
0
in vino veritas
(10.04.21)
İşten kaçmam. Bir işi yapmak istemeyen olursa sebebini öğrenip çözüm bulurum. Dert dinlerim, anlatırım. Herkesin fikrini alırım, konuşmasını isterim. Geliş saatime artık dikkat ediyorum, çıkış saatim önemsiz. İşler kimseyi üzmeyecek şekilde herkesin mutlu olacağı bir ortamda ilerlesin diye çabalıyorum. Kimseye güvenmemek gerek. Tatmin olmak önemli. Mesai dışı işle ilgilenirim.

Boşta kalırsam ya iş yaratırım ya da burası veya reddit'e bakınırım.
0
Amory Lorch
(11.04.21)
Dengeli olmaya çalışırım. Yani ekipte sürekli geyik yapalım, molaya çıkalım, gel çay kahve alalım insanı varsa işim var demesini de bilirim. İşkolik, bıraksan sabah 8'den öğle 12'ye kesintisiz bilgisayar başında oturacak biri ile çalışıyorsam onu da ben çaya kahveye davet ederim, 10-15 dk molaya çıkmayı teklif ederim.

Bunun dışında samimiyetin dozunu da iyi ayarladığımı düşünürüm. Sık çalıştığım ancak samimiyetimi kötüye kullanacağını hissettiğim insana iş harici bir cümle bile kurmam, sınırları çok net çizerim. Aynı şekilde işten ayrıldığım halde hala görüştüğüm de çok kişi vardır.

Boşta kaldım mı duyuru, sözlük, borsa bakarım.

Mesaiye riayet ederim ama özellikle pandemi nedeniyle evden çalışma yüzünden akşamıma hafta sonuma göz diken yöneticilerden hoşlanmam.
0
chicha_v2
(11.04.21)
Kimseye hiçbir şeyimi anlatmamaya çalışırım. Kimseyle çok samimi olmam. - tecrübe ettim maalesef.
Her şeyi çok iyi yapıyormuş gibi ortaya atlamamak.
0
Hallegadola
(11.04.21)
(6)

Kabus

black mamba
Küçüklüğümden beri sürekli gördüğüm bir kabus şekli var. Hikaye, karakterler değişse de şablon aynı. Beni kovalayan bir insan ya da bir canlı var. Ya da kovalamasa da arada yüksek bir gerilim oluyor ama pek bulaşmıyorum. Leoparın kuyruğunu tutma tutarsan da bırakma diye bir söz var ya onun gibi. Bir
Küçüklüğümden beri sürekli gördüğüm bir kabus şekli var. Hikaye, karakterler değişse de şablon aynı. Beni kovalayan bir insan ya da bir canlı var. Ya da kovalamasa da arada yüksek bir gerilim oluyor ama pek bulaşmıyorum. Leoparın kuyruğunu tutma tutarsan da bırakma diye bir söz var ya onun gibi. Bir şey yaparsam o şeyi öldürmeden kurtulamayacağımın farkındayım. Çünkü peşimi bırakmayacak. Bu yüzden hiç bulaşmıyorum. Sürekli kaçıyorum ve o da kovalıyor. Bazen öldürüyorum ama bu sefer de polislerden vs. Kaçıyorum yakalanmamak için. öldürmezsem de kovalamaya devam ediyor. Bu tarz bir kabus gören var mı? Ya da yıllardır belli bir şablonda rüya gören var mı?
0
black mamba
(09.04.21)
hatiri sayilir sayida erkek, askere tekrar gittigini gorur durur ruyada yillarca.
0
camussar
(09.04.21)
Benim vardı böyle 2-3 tane.

Birisi işte bi dersi verememişim o yüzden liseye geri dönüyorumuşum (üniversiteden -9 yıl sonunda- mezun olunca bitti).

Diğeri asker kaçağıyım yakalayıp askere götürüyorlar (askerliği yapınca bitti).

Rüyaların, özellikle de böyle tekrar edenlerin, yarım bıraktığınız bir şeyi size hatırlatmak için kendini gösterebiliyor olabileceğini düşünüyorum. Benim yukarıda bahsettiklerim kolaydı ama işte beyninizin size ne anlatmaya çalıştığını anlamaya çalışmak iyi olabilir.
0
plutongezegendegilmi
(09.04.21)
Sürekli sınav rüyası görürüm. Lise rüyası görürüm. İşin kötüsü benim için şu. Aramın kötü olduğu tüm insanları görüyorum rüyamda bazen. Misal, lisedeyim herkes süslü ben çirkinim, üniversite, dershane, site, iş yerinde aramın kötü olduğu herkesi lisemde görüyorum. Yapamadığım kavgaları ediyorum. Sürekli beni tongaya düşürmeye çalışıyorlar. Yine rüyamlarımda saat akşam üstü kasvetli Ankara grisi bir hava ya da gecenin karanlığında eve gitmeye çalışırken konuştuğum insanlar.

Bir de rüyalarım aşırı gerçekçidir. Diyaloglar, insanların mimikleri göz bebekleri aşırı gerçek. Sanki gerçek bir alemdeyim. Her gece kemerleri takıyorum uçuşa geçiyorum sanki. Hayatım da aşırı durağan. Çok arkadaşım vardı, pandeminin de etkisiyle hiç kalmadı. Sevgilimle vakit geçiriyorum ailemle takılıyorum. İç hesaplaşmlarım bitmiyor halen daha.

En son Inception'daki uyku/rüya bağımlıları gibi olcam. Defalarca katmanlı rüya gördüm bu arada da. Rüyamdayken rüya görüp uyandığım çok oldu.
0
Hallegadola
(09.04.21)
özellikle kaygı dönemlerinde tekrarlayan rüyalar çok olur
0
m7rv7
(09.04.21)
Çok uzun süre sınav kabusu gördüm, artık pek sınava girmiyorum ama üniversiteden mezun olmamış olduğumu görüyorum, daha doğrusu bugünkü kafamla bir bakıyorum ki mezun olmamışım, tekrar dönemem, dönmesem bitirmesem ne olur ki kafasında oluyorum. Bir de merdiven kabuslarım var, yukarı çıkarken ya da aşağı inerken basamaklar eksik oluyor, kırık oluyor, boşluk oluyor ya da bir yere varmıyor.

Bir de hala rüyamda ev olarak 15 yaşıma kadar yaşadığım evi görüyorum, bağırıp sesimin çıkmaması da, gerçek hayatta kızgın olduğum insanlarla bağıra çağıra kavga etmek de sıklıkla gördüğüm kabuslardandır.
0
(09.04.21)
neredeyse 10-12 senedir aynı şablonda gördüğüm iki-üç kabusum var. başını sonunu bilmeme rağmen her gördüğümde de korkarım ve ne anlatmak istediklerini hiç anlayamadım. rahatsız edici.
0
south park in kapusonlu uyesi
(09.04.21)
(19)

Bu Diyaloğu Nasıl Yorumlarsınız? (Mansplaining?)

pantepember
Sol taraf kadın, sağ taraf erkek.Diyalog şu linkte (buraya yükleyince çözünürlüğü düştüğü için Google Drive'a yükledim):https://drive.google.com/file/d/1tPadmNCw0J8XeGtbI23dw-QWF0rImvKCTaraf tutmuş olmamak, etkilememek için yorumlara yorum veya beğeni yapmayacağım.Yorumlar bittikten sonra yaparım am
Sol taraf kadın, sağ taraf erkek.

Diyalog şu linkte (buraya yükleyince çözünürlüğü düştüğü için Google Drive'a yükledim):
drive.google.com

Taraf tutmuş olmamak, etkilememek için yorumlara yorum veya beğeni yapmayacağım.

Yorumlar bittikten sonra yaparım ama =]

Not 1: Diyalog burada bitiyor. Öncesi de dating uygulamasında 100'er kelimeden fazla değil. Her şey bir gün içinde, 150'şer kelime ile gelişip bitti.
Not 2: İki taraf birbirinin fotoğraflarını dating uygulamasında önceden görmüştü.
Not 3: Dating uygulamasında iken Moda sahilinde buluşmaya karar verilmişti, zaman üzerinde anlaşılamamıştı. Whatsapp'taki direkt buluşma muhabbetine giriş bunun üzerinedir.
0
pantepember
(06.04.21)
kız alternatif üretmeyince oğlan bozulmuş, kızın "aa görüşmek istemiyo"dan sonraki çıkışı da gereksiz geldi bana
0
aynose
(06.04.21)
Mansplaining böyle bir şey değil ki yahu, bu sadece cıvık erkek şakası. Benim pek hoşlandığım bir erkek tipi değil ama arada hoşlantı varsa bence tolere edilebilirdi.
0
kedimedi
(06.04.21)
oğlan tipten kaybetmiş, net.
0
nop
(06.04.21)
Mansplaining bu değil. Mobbing gibi yerli yersiz kullanılan bir kavram haline geldi bu da.
0
kojonotsuki
(06.04.21)
Kızda zekâ geriliği olabilir.

1. "Mansplaining" denen saçmalık buradaki diyalogda bulunmuyor,
2. "Mansplaining" kelimesini kullananların alayı cinsiyetçi.

Erkek yatsın kalksın dua etsin böyle bir tipten kurtulduğuna.
0
ryhmer
(06.04.21)
playing star again +1

Kız kezban. Oğlancağız Allah'ın sevgili kuluymuş.
0
Başkalaşım
(06.04.21)
Ekşi sözlükten tanisilmis, bir şekilde numaralarını vermişler birbirlerine. Oğlanın sofistike ve komik görünme çabası kızı en baştan sogutmus. Whatsapp a geçtikten sonra günlerce, saatlerce durmadan mesajlasilmis gibi oğlan durup dururken buluşalım demiş, yine komik olmaya çalışırken irrite ederek. Kız karşı karşıya kaldığı cringe saganagi karşısında sağlam duramamis ve en son öğrendiği kelimeyi cümle içinde kullanmış. Oğlan bu kızı bir iki defa daha yoklar, kız da çaresiz bir anında cevap verirse tatsız bir iki sevişmeden sonra olay tamamen kapanır.
0
epistemic_regress
(06.04.21)
Kiz kendi kendini yukseltmis finalde de sacmalamis. Komik.
0
brkylmz
(06.04.21)
Diyalog bu kadariyla cok manasiz, daha once konustuklarinizda nem kapmis olmali.
0
bosver nicki
(06.04.21)
evet elemanın etkileyiciliği yeterli değil bence de. iki taraf için de hayırlı olan olmuş. saçma sapan bir diyalog, ama özellikle kız acayip itici.
0
roket adam
(06.04.21)
kadın tarafı muhtemelen fotoğrafı beğenmedi ve bulduğu ilk fırsatta erkekle muhabbeti kesmeye çalışmış. Olayı mansplaining e bağlamasının zeka geriliği olduğuna ben de katılıyorum. bu zeka geriliğine sahip kadınla olmaması erkek için daha iyi olmuş.
0
siyahliadam
(06.04.21)
Mansplaining'i belki yanlis anlamis olabilir, muhtemelen biraz hassas bir insan, ama ben ne demek istedigini anladim. Daha 100 kelime muhabbet ettigin insana "aa görüsmek istemiyor" diyerek negatifi vermissin, satir arasinda "iste kendini mesgul gösterip görüsmekten yan cizen kadin profili" imasi yapmissin. Mansplaining olarak tanimladigi sey bu, tam karsilik gelmese de.

Özellikle bu ilk muhabbetler pozitif bir havada gecmeli. Kiz persembe dogumgünüm demis, direkt pas vermis, cok daha pozitif bir seyler söyleyebilirdin. En basiti "O zaman sen bir gün teklif et" diyebilirdin. "Aa dogumgününse görüstügümüzde birer dilim pasta yiyelim" diyip kizi görüsmeye daha da heveslendirebilirdin. Bi tane mum götürür üfletirdin, hosuna giderdi. Negatife düserek hata etmissin.
0
polopan
(07.04.21)
dating uygulamasından en az 21983012309 kişi yazıyordur kıza. Kızlar genelde ulan bu daha iyi, şu daha iyi derken böyle bir anda kestirip atma prosu oldular. Muhtemel başka alternatiflere yönelmiş, neler neler vardır kim bilir. Takma kafana başka insanlarla konuş.
0
wacot
(07.04.21)
kızın abarttıgına ve mansplainingi duyup kelimeyi kullanmaktan kendini alamadığına katılıyorum ama ayrıca da;

polopan +1

şu "aa görüşmek istemiyor" tepkisi gerçekten çok itici, zorla kadını seninle görüşmek istediği konusunda ikna etmesi için baskı altına sokmuş oluyorsun. belki gerçekten başka bir şeyden soğudu ve görüşmek istemiyor ama kibarca bahane uyduruyor; bu durumda zorla söyletecek kadar boğuyor bu tepki. ya da belki tam tersi söyledikleri bahane değil, ve gerçekten görüşmek istiyor; bu durumda da yoktan yere böyle bir tepki verince "seni ikna etmek için mi uğraşacağım" deyip asıl kadın erkeği kezban olarak görüyor. ben olsam boğulurdum yani sırf o tepkide bile.
0
nonik
(07.04.21)
Bir sayfalık Whatsapp yazışmasından erkek tarafının manslaining yapıp yapmadığını anlamak mümkün değil ama kıza perşembe, cuma uymayınca erkek tarafının "görüşmek istemiyor" şeklinde bütün günahı kıza yüklemesi de önceki bir takım (bizim bilmediğimiz) dialoglarla birlikte kızın hassaslaşmasına sebebiyet vermiş olabilir.
"Mansplaining mi yaptım şimdi" sorusuna odaklanmaktan ziyade sonraki ilişkilerde nasıl yaklaşmak gerektiği üzerinde kafa yormak daha yerinde olur. Hele hele daha tanışma turlarındayken tarafların (her iki kişinin de) daha yumuşak ve sevecen olmaları gerektiğini düşünüyorum. Olmuyorsa da olmuyor, ileriye bakmak lazım.
0
SiyamkedisiZorro
(07.04.21)
Mansplaning diyen kadınlar Türkiye’de ağırlıkla hippi Kezban kitleden oluyor. Tartışmalarda hitler ölçeği diye bir şey vardı eskiden, ilk kim karşı tarafı faşist bir nazi olmakla suçluyorsa o zayıf ve haksız olan taraftır diye. Bı da öyle bir şey.
0
KaraSakall
(07.04.21)
mansplaining böyle bir şey değil +1

Erkek tamam cıvık da kız da çok malmış, ayar olurdum ben olsam, hatta küfür eder al sana mansplaining der engellerdim.

Kadınım.
0
Hallegadola
(07.04.21)
"aa görüşmek istemiyoo" da cringe oldum. yani buna nasıl cevap verilir ki? "ayyy çok görüşmek istiyorum valla ondan değil :((" falan diye yalvarmasını mı bekledi acaba bilemedim. diğer mevzuda hanım abla manipülasyon ile mansplainingi karıştırmış olsa gerek eheh.
0
birsürüsorumvarr
(07.04.21)
Evet, şimdi ben kendi yorumumu yazayım:

- Burada bu soruyu sormamın birincil nedeni gerçekten "mansplaining" (veya herhangi kötü) bir şey yapıp yapmadığımı anlamaktı. Kendimi epey kötü hissettim ve hatta bu kelimenin anlamını Google'da aradım (yarım yamalak biliyormuşum).

İkincil neden de, büyük ihtimalle yanlış bir şey yapmadığımı ve bana haksızlık yapıldığını düşünerek, ezberci olarak gördüğüm bu zihniyeti başkalarının da görmesini istememdi.

- Muhabbet ettiğim kişiyle iletişimime göre o "cıvıklığı" yapıyorum. Nedenini tam bilmiyorum. Belki karşımdakini tartmak için: "acaba ne kadar istiyor?".

- Karşımdaki kişi en başından beri çok ilgiliydi. Fiziksel olarak çok etkilenmemiş olsam da, cana yakınlığı, uzun boylu ve kıvırcık saçlı oluşu ve profilinde "hookup" seçeneğini de seçmiş olması (buna takılmazsınız umarım) nedeniyle kendime yakın hissetmiştim. Bunların verdiği rahatlıkla bazılarının cıvıklık dediği şakayı / espriyi (her ne ise) yaptım. Beklentim "çok isterdim ama bu hafta zor görünüyor" veya "dur bir şekilde ayarlayalım" gibi bir cevaptı.

- Önemli bir ayrıntı(!) da bu kişinin "psikoterapist" olması (en azından öyle söylemesi).

- Yaşadığım bu olayı feminizme, "kadının beyanı esastır" gibi görüşlere bağlayabilirim ama burada bunu yaparsam günümün nasıl berbat olacağını da kestirebiliyorum. Canımın sıkılmasını istemiyorum ve yapılacak da çok iş var. O yüzden bu sözlerim okuyan kişinin yorumuna kalsın (zaten aşağı yukarı anlaşılmıştır).

Kimlik tanımında erkeklik olmayan, hayatında hiç "bir erkek olarak" dememiş, "biz erkekler/kadınlar" lafını saçma, hatta uzak durulması gereken sözler olarak gören, toplumsal cinsiyet rollerini reddeden bir "erkeğin" erkekliğini kullanarak baskı kurmak ve tepeden bakmakla suçlanması bence düşünülmesi gereken bir durum (suçlayan için de, suçlanan için de).

Yaşları da vereyim: İki kişi de yaklaşık 40 yaşında.
0
🌸pantepember
(08.04.21)
(13)

Ailenizin sizi "gerçekten" sevdiğine inanıyor musunuz?

asaf
sb.
sb.
0
asaf
(05.04.21)
evet
0
jelly bear
(05.04.21)
Evet
0
kisa
(05.04.21)
Evet ama sevmekle iyi anlaşabilmek arasında doğru bir orantı yok maalesef.
0
kedimedi
(05.04.21)
evet. hiç şüphem yok. çünkü tek çocuğum :)
0
dafuq
(05.04.21)
Hayır. Beni değil, çocuklarını seviyorlar. Daha doğrusu, beni çocukları olduğum için seviyorlar.
0
amateur
(05.04.21)
Hayır. Babam saçma bir şekilde dokuz yaşımdayken birden "Sen büyüyünce bana bakar mısın?" Diye sormuştu. Ben de ilk defa öyle soru duyunca anlam veremedim sonrasında zaten aile içineki huzursuzluğu ve şiddeti de bırakmadı. Suçlarını biliyor. Eline koz geçtiğini düşündü, yollarımızı ayırdık. Keza anne karakteri de öyle. İkisi de birbirine benzedi.
0
evimin paspasi
(05.04.21)
Babam bazen sevdi, annem hic sevmedi
0
cossecant
(05.04.21)
Evet.
0
invictae
(05.04.21)
anne ve baba'nın çoçuğunu sevme zorunluluğu olduğu için sevmesi durumu var.
0
duyurukullanıcısı
(05.04.21)
Annem hep gerçekten sevdi babam hiç gerçekten sevmedi.
0
1bir1bir1
(05.04.21)
Evet.
0
Hallegadola
(05.04.21)
Hayır. Baba hiç sevmedi , annem çok seviyor beni sanırdım yıllarca o konuda da patates olduk.
0
synax
(05.04.21)
hayir
0
ghostinthemech
(05.04.21)
(7)

takip ettiğiniz youtube kanalları

rose parks
neler?
neler?
0
rose parks
(05.04.21)
evrim ağacı, tarih obası, simon's cat
0
serbest gezen koala
(05.04.21)
the daily dropout,
noluya ya,
dw türkçe,
bbc news türkçe,
flu tv,
murat muratoğlu
0
IncredibleMau
(05.04.21)
Bebar Bilim
Ayaküstü Lezzetler
Kozmik anafor
0
ırene adler
(05.04.21)
meaty and cheese
koray birand
0
roket adam
(05.04.21)
asmr kanallarını takip ediyorum. Uyurken rahatlatıyor.Psikopat oldum evet.
0
Hallegadola
(05.04.21)
lofi girl, art of minimal techno, flu tv, nomadic ambience, peter kien'in dram atölyesi (arkadaş), the power of psychedelic trance, robin guthrie, fırat gökdemir, crown of christ, alternate aurora, klazers lavers, driving music, bbc learning english, 140 journos, flicker alley, mehmet kanur, eraldo bernocchi, boiler psyroom, the guild of ambience, 0 rh music, magdelayna.

bayağı da varmış yine.
0
filteria
(05.04.21)
artjurnal
Kaan'la Kanada
0
since1907
(05.04.21)
(13)

küçük çocukların çoğu tavrını itici bulmak

denizzz
var bende böyle bir şey. sizde de var mı? bunu her ortamda dile getirmek mümkün olmuyor, özellikle de ortamda çocuklu aileler mevcutsa. fakat küçük çocukların pek çok hareketi acayip derecede rahatsızlık yaratıyor bende. çocuk şımarıkça bir hareket yap buna büyük anlamlar yüklendiğinde ve etrafında
var bende böyle bir şey. sizde de var mı? bunu her ortamda dile getirmek mümkün olmuyor, özellikle de ortamda çocuklu aileler mevcutsa. fakat küçük çocukların pek çok hareketi acayip derecede rahatsızlık yaratıyor bende. çocuk şımarıkça bir hareket yap buna büyük anlamlar yüklendiğinde ve etrafında pervane olunduğunda ortamdakilere katılıp gülümsesem de içimden bin türlü düşünce geçiyor, "insanlar bu şımarıklıkları nasıl oluyor da sevimli buluyor" gibisinden. bir de üstüne üstlük suçluluk duygusu bastırıyor arada bir, niye ben 15-20 dakikadan sonra katlanamıyorum çocuklara, niye sıkılıyorum diye.
0
denizzz
(05.04.21)
Çok. Çok sevdiğim bir arkadaşıma "çocuğun çok şımarık" diye bağırasım geliyor, tabii ki gülümseyip geçiyorum. Zaten çocuklu ortamım pek yok, çocuk sahibi olmayı da düşünmüyorum. Suçluluk duymayın, gerizekalılığa dayanamıyorsanız sizin suçunuz değil.

Edit: Ya bir de eklemeden geçmeyeyim, sorun çocukta değil, çocuğun her saçmalığına dediğiniz gibi tepki veren ailede ve bu aileler birbirlerini çok etkiliyorlar. Yoksa çocuk kendi başına bir ayna anca.
0
whoosie
(05.04.21)
Fazlasıyla var, hem de hiç suçluluk duymuyorum. Bir dk bile katlanamıyorum, ortamdakilere katılıp gülümsemiyorum da. @whoosie +1.
0
pati
(05.04.21)
aynı fikirdeyim. bence çocukların çoğu yalnızca kendi ailesine sevimli geliyor. kendisi sevimli buluyor diye herkesin aynı gözle bakacağını zannediyorlar. halbuki objektif gözle söyleyebilirim ki büyük kısmı sevimli değil.
0
dafuq
(05.04.21)
bende sadece baş ağrısı yapıyor, bebekler de dahil. zekası gelişmemiş insanlar işte basitçe, maymundan halliceler gibi yakıştırmalar yapardım da linç edilebilirim. gerizekalı insanlara kim olursa olsun tahammül edemiyorum. nasıl çocuk yapıcam onu da bilmiyorum.
0
diffarentiationation
(05.04.21)
Benim kendi çocuğum var bazen ben bile kendi çocuğuma dayanamıyorum:) sizin böyle hissetmeniz çok normal.
0
sta
(05.04.21)
Ben 10-15 dkyı bırakın 1-2 dk bile katlanamıyorum çocuklara. Çok iyi anlıyorum bu yüzden sizi ama asla suçluluk duymuyorum bu konuda. Ben insanların kendi çocuklarını sevimli bulmalarına bile inanamıyorum açıkçası. Başkasının çocuğunu sevimli bulmak hele böyle dokunmak, öpmek falan inanılmaz tuhaf bir şey bu yüzden benim için.
0
ms brownstone
(05.04.21)
Çocukları sevmiyorum. Sadece konuşamadıkları ama yürüyebildikleri bir evre var, o evre bana sanki kedilermiş gibi geliyor, rahat rahat mıncırabiliyorsun. Onun haricinde sevmiyorum. hiçbir şey bilmiyorlar her konu hakkında fikirleri var konuşuyorlar, yaramazlık yapıyorlar evi dağıtıyorlar.
0
Hallegadola
(05.04.21)
Ben kendi yeğenime bile tahammül edemiyorum. Kendi çocuğum olunca heralde sabır yüklenecek:) çok haklısınız. Hele ki başkasının çocuğuna hiç tahammül edilmiyor.
0
suicides underground
(05.04.21)
Nesil farkımız var, dolayısıyla yetiştirilme farklarımız var. Benim 14 yaş küçük kardeşimle bile aramda yetiştirilme farkımız var zira ben evin ilk çocuğuyum o 3. ve son çocuğu. Hayatımda bir tek kardeşimi sevdim çocuk olarak, o da gözümün önünde büyüyen ve cidden muazzam tatlı bir çocuk olduğu için, ama bazen ona verilen tavizler bana verilmedi diye içimde bir çocuk tepiniyor. Dışarıdaki çocuklara karşı her zaman aynen dediğin halde oldum ve ne kadar şımarık olduklarını gördükçe rahatsızlığım arttı, gıcığım arttı, vs. Sonraları anladım ki benim yetiştirilişimle ilgili bu, onlar büyürken ne kadar şartsız seviliyorsa ben büyürken o kadar şartlı sevilmişim. Onların kendileri olmalarına çoğunlukla izin veriliyor ama bana izin verilmedi. Üzerimdeki baskı buymuş. Kim bilir belki ben de öyle yetişseydim çocuklara bayılacaktım bilmiyorum. Ama bu huzursuz oluşumdaki en önemli etkenin yetiştirilme farkı olduğunu keşfettiğimden beri daha sakinim daha sağlıklı bakabiliyorum olaylara. Tabi yine çoluk çocuk ortamlarına balıklama dalmıyorum o ayrı.
0
1bir1bir1
(05.04.21)
Anne babası simartmissa ben de katlanamiyorum. Zeki bir cocuksa da muhabbet etmeyi çok severim. Her zaman anne baba ile ilgili
0
howfaristhesky
(05.04.21)
genel olarak çocukları günah keçisi ilan edeceğinize anne babalarına pay biçmeniz lazım.
çocuk ne alırsa onu yansıtır. ha çocuk ne yaparlarsa yapsınlar uslanmıyorsa o zaman anne baba çocukla mümkün olduğu kadar sosyalleşmekten kaçınmalı.

5 yaşında kızım var, yeri geliyor ben bile dayanamıyorum ki etraftaki herkes kızımla aramdaki ilişkiye gıpta eder. ama başkalarının yanında, bize yalnızken yaptığı şımarıklığı yapamaz. ben nasıl eşime, anama, babama yaptığım şımarıklığı dışarıda yapmıyorsam o da yapmamalı.

ha şu da var, en nihayetinde çocuk bunlar. bir yere kadar idare edebiliyorsun. algıları, dikkatleri çok kısa süre içerisinde dağılır ve başka yere kayar. ama işte dedim ya anne baba frenlemeli sosyal ortamlarda.

veya benim gibi çocuklu ortamlara girmeyin. ben kuzen buluşmalarında bile maksimum 1 saat kalıyorum. çünkü kafam kaldırmıyor bir yerden sonra.

son olarak da hiç sevmiyorum bu şekilde beylik cümleleri ama çocuğunuz olunca en ufak hareketi bile sizi heyecanlandıracak ve güldürecektir. çünkü hareketlerinin bir çoğunu hayatında ilk kez yapıyor ve onu yetiştiren kişi olarak size enteresan geliyor.

çocuklardan nefret etmeyin, onları sevmiyorum filan demeyin. bu gerçekten çok üzücü. dediğim gibi ben de kendi çocuğum dışında hiçbir çocuğa dayanamam ama "çocuklardan nefret ediyorum, yok maymundan halliceler" filan gerçekten üzücü. kendinizi uzak tutmanız, herkesin güldüğü hareketlerine tepki vermemeniz tabi ki çok normal ama bu tarz ifadeler bana çok can sıkıcı ve üzücü geliyor.
0
teritori
(05.04.21)
çocukların suçu yok. aile onun içini dolduruyor. misafirlikte ve toplum içinde de aynayı yansıtıyor. otomatikman kimlerle arkadaş olduğunuzun sağlaması yani.
0
evimin paspasi
(05.04.21)
8-9 yaşlarında bir kuzenim var, annemle ikisi "kanka" olmuşlar. Bize geldiklerinde surekli olarak yasadigi abuk subuk bos olaylari anlatıyor çocuk. Annemde dinliyor yorum falan yapiyor, çocuğun özgüveni zarar gormesin diye. Gerçekten nefrete yakın hislerim olustu cocuga karşı. Suçluluk duyuyorum.
0
eksimeksi
(07.04.21)
(7)

yemek takımı, yatak takımı, oturma grubu önerisi

EasyTiger
Merhaba,Yemek odası takımı, yatak odası takımı ve koltuk takımı bakıyorum. Kelebek, Doğtaş'ta çok dişe dokunur şeyler göremedik. Enza Home biraz daha iyi gibi, fakat ürün seçeneği çok geniş değil.Yemek masasında en azından ahşap kaplama istiyoruz fakat bu firmalarda çok sınırlı sayıda var. Genelde P
Merhaba,

Yemek odası takımı, yatak odası takımı ve koltuk takımı bakıyorum. Kelebek, Doğtaş'ta çok dişe dokunur şeyler göremedik. Enza Home biraz daha iyi gibi, fakat ürün seçeneği çok geniş değil.

Yemek masasında en azından ahşap kaplama istiyoruz fakat bu firmalarda çok sınırlı sayıda var. Genelde PVC kaplama satılıyor.

Kelebek'te Martis koltuğunu beğendik fakat oturma yeri çok alçak. Boyum uzun olduğu için rahat edemeyebilirim gibi geliyor.

Başka hangi markaları önerirsiniz? Casa'ya bakayım dedim, 3'lü oturma koltuğu 12.5'tan başlıyor.

Edit : istanbul'dayım. Yanıt yazmama izin vermiyor duyuru :(
0
EasyTiger
(05.04.21)
Ankara'daysanız Siteler'e gidin abi cidden, yarı fiyatına takımlar var.
0
Hallegadola
(05.04.21)
turkiye'de mobilyacilik bence iyi durumda. marka yapmis seyler ile mobilyacilar sitelerindeki seyler arasinda ucurum fiyat farki olmasina ragmen ucurum kalite farki olmuyor. eger butceniz kisitliysa bu tarz mobilyacilarin toplandigi yerlere gidin. ama butce sikintisi yoksa premium marka bakmaya devam edin.
0
buenosdias
(05.04.21)
hepsi için mudo.
zara home'a da bakın.
para azsa ikea.
0
rewlack
(05.04.21)
enzadan koltuk ve salon takımı aldım, 1.5 yılda 3. değişti koltuklar, inanılmaz tüyleniyor. garantisi bittikten sonra 1 yıl daha kullanır değiştirirz gibi..

hangi marka olursa olsun beğendiğiniz modeli de mutlaka internette aratın, meğerse benim takımın kronik sorunuymuş, bakmamışım. modeller ile ilgili çok farklı bilgiler/şikayetler oluyor.
0
benaslinda
(05.04.21)
entepe'de güzel modeller vardı. ama mobilya sitelerini bende öneririm. hepsi aynı modelleri copy-paste yapıyor genelde.
0
xrated
(05.04.21)
Biz buradan almıştık. Modoko'da yerleri var:
classi.com.tr
0
SiyamkedisiZorro
(05.04.21)
zett ve loda'dan memnun kalmıstık biz
0
delidiyorum
(05.04.21)
(6)

Ankara'da en iyi katmer

Anjelik
Nerede yenir?
Nerede yenir?
0
Anjelik
(01.04.21)
En iyiyi bilmem çok iyiyi biliyorum. Balgat'ta o cadde üstündeki yerlerden biri, keşke adını hatırlasam. Tatlıcı biri, tatlı üzerine çalıştığını belirten bir adı var dükkanın. Hatta bir de erkek ismi de var sanırım.
0
1bir1bir1
(01.04.21)
durdu usta emek
0
hayaletimsi
(01.04.21)
durdu usta +1
0
kibritsuyu
(01.04.21)
Balgat'ta Vasfi usta ve Dayı künefe var. En iyi mi bilemedim.
0
kendi helvasını kavuran zombi
(01.04.21)
Ya tabii en iyi dedigime bakmayin ben ne anlarim en iyiden iyi ariyorum
0
🌸Anjelik
(01.04.21)
Ya bizim sevdiğimiz yer aslında tatlıcı değil ama katmeri çok iyi. Balgat^taki Cezzar'da ilk önce hamburger yiyip sonra katmer yiyoruz kendimizden geçiyoruz. Bence yakınındaki Zeugma'dan daha güzel katmeri var.
0
Hallegadola
(02.04.21)
(11)

Hanımlar hangisi günlük kullanıma uygun ve güzel sizce?

yazar yazmaz yazan yazar
https://www.zara.com/tr/tr/jakarli-%C3%A7apraz-bluz-p08545075.html?v1=80831137&v2=1718168https://www.zara.com/tr/tr/i%CC%87%C5%9Flemeli%CC%87-g%C3%B6mlek-p03440042.html?v1=85901114&v2=1718181https://www.zara.com/tr/tr/kontrast-elbi%CC%87se-p09598056.html?v1=104467241&v2=1718163
0
yazar yazmaz yazan yazar
(31.03.21)
2
0
rose parks
(31.03.21)
hediye olacak değil mi :)))) ya ben beğenmedim hiç birini. yani kötü değiller ancak hediyelik woooaw değiller. ilki zaten kimono sabahlık. ikincisi nispeten en iyisi. üçüncüsü de biçimsiz.

şöyle göz ucu ile baktım ve şunu beğendim zaradan.
www.zara.coṁ-keten-tulum-p02704501.html?v1=97107377&v2=1718163

linki düzeltemedim ama ürün şu
static.zara.net
0
elorelia
(31.03.21)
2-3
0
esinikaybetmiscorap.
(31.03.21)
hiçbiri
0
aquarium
(31.03.21)
hepsi kötü.
0
rewlack
(31.03.21)
Hepsi kötü ve aşırı pahalı
0
Hallegadola
(31.03.21)
aralarından en (tek) güzeli 2 ama o paraya değmez.
0
nonik
(31.03.21)
robot süpürge alıyorum olmaz diyosunuz, kıyafet alıyorum çirkin diyosunuz ne alacam ben eşime ya? :))

2'yi alıyorum ben de en çok onu sevdim. beğenmezse değiştirir. nefret ediyorum artık şu hediye muhabbetinden.

teşekkürler yorumlar için.
0
🌸yazar yazmaz yazan yazar
(31.03.21)
İlla birini seçmek zorundaysak 2.
Ama ben asla giymem bunları, dolabıma da sokmam.
0
megalomaniac
(31.03.21)
3 çok cool
0
hakyememyemekyerim
(31.03.21)
Ben 3 diyorum, fiyatı dışında baya beğendim.
0
kedimedi
(31.03.21)
(22)

Bahşiş veriyor musunuz?

Gunter
Garson bahşiş istiyorBenzinlikte pompacı bahşiş istiyor Moto kurye başiş istiyorBunların hepsine bahşiş vermek ne kadar mümkün?
Garson bahşiş istiyor
Benzinlikte pompacı bahşiş istiyor
Moto kurye başiş istiyor

Bunların hepsine bahşiş vermek ne kadar mümkün?
0
Gunter
(30.03.21)
Eve sipariş getiren motokuryenin bir ağbiiii deyişi var ki direkt istese daha iyi. Bu adamlar adisyon başına para alıyorlarmış. Ayda 8-10 arası kazanıyorlar.
0
🌸Gunter
(31.03.21)
benzinlikte veriyorum genellikle. oturmalı bi mekana gittiysem garsona da bahşiş veriyorum. moto kuryeye falan pek vermem.
0
roket adam
(31.03.21)
uçuk rakamlara pek çıkmadan veriyorum gerektiğinde.
bu arada ayda 8-10 bin tl kazanan bir kurye yok.

edit: pardon adisyon demişsin, garsonları kast ediyorsan onları bilmiyorum.
0
filteria
(31.03.21)
Açıkçası ben garsonluk yapsam 3-5 lira para verseler dilenci gibi hissederim kendimi. Veriliyorsa da en az 20 olmalı ki bir anlamı olsun.
0
🌸Gunter
(31.03.21)
vermiyorum. utanıyorum sıkılıyorum bu durumdan ama para bol yok napalım.
0
xrated
(31.03.21)
Vermiyorum vermekte istemiyorum. Hele oto yıkamada adet olmuş bu ne be. Adam iç dış yıkamaya 40 tl alıyor bide bahşiş istiyor, Anadolu da normal bir şehir burası. Bahşiş vermeyince afra tafra. Cimrilik değil benimkisi memurada bahşiş verelim o zaman, özenli yapsın veya yaptı işini diye.
0
Topalordek
(31.03.21)
benzincide 0 araçla gidince istiyorlar. depo kapağı kapanmıyor çünkü.
camları falan sildilerse çok ender de olsa 3-5 veriyorum.
0
sutlu nescafe
(31.03.21)
vermiyorum. hep gittiğim berberdeki çırağa 3-5 veriyordum, bugün resmen başımda dikildi giyinirken. içimden kızdım ona da vermedim.
0
trajikomix
(31.03.21)
Vermiyorum, özellikle yılışık ve talepkarsa daha bir özenle vermiyorum.
0
kedimedi
(31.03.21)
Veriyorum ama bahşiş beklemeyene.
0
zoghurt
(31.03.21)
Hizmetine göre garsona standart %10, hizmeti çok beğenirsem belki bir üste yuvarlarım (13 ise 15 vs), beğenmezsem vermediğim de olur, altına yuvarladığım da (12 yerine 10 vs), öylesine bozukları attığım da. Arabam olmadığından benzinlikle işim olmuyor. Motokurye ise, genelde çok bozuk para üstlerini almamak ile sınırlı. Bir de benim hatam yüzünden yanlış yere giden bir Getir kuryesine bahşiş vermiştim adamcağızı uğraştırdığım için.
0
d max
(31.03.21)
garsona/kuryeye bahsis verecek durumum olmadigi donemlerde lokantaya gitmem/eve yemek soylemem.
0
hot potato
(31.03.21)
Ağır iş yapanlara verilir bu işin raconu budur

Ben öyle lüks mekanlara pek gitmiyorum ama mesela hd iskender’de 100 liralık hesap geldi. 10 lira bahşiş bırakırım. Hesabın yüzde 10’u

Ya da eve sipariş söylediysem yine aynı şekilde

Bence arabası olanlar da gerekli yerlerde 5 lira 10 lira vermeli. Mesela benzinlikte can hıraş camı silen pompacıya ya da yıkamacıdaki genç çırağa
0
tavish11
(31.03.21)
Şu an 5.kattayız ve asansör yok. Dolayısıyla her seferinde değil ama çoğunlukla sucuya veriyoruz. Sanalmarket alışverişimiz 250'nin üstünde tutuyor çoğu zaman ve getirme ücreti almıyor, o 5 lirayı da bahşiş olarak veriyoruz. Restoranda iyi hizmet aldığımız sürece bırakırız. Eve yemek söyleyince nşa vermiyoruz ama hava çok kötüyse veririz mesela. Kargocu ancak çok ağır bir şey getirirse veririz. Getir'den iki çikolata istediysek ona vermeyiz, zaten getirme ücreti alıyorlar

Yani kısaca yapılan işe göre değerlendirerek veriyoruz. Her hizmet aldığımızda otomatik bir %10 eklesek batarız, zaten hayat şartları malum son zamanlarda. Fakat çalışan bize hizmet vermek için normalden fazla çaba gösterdiyse bahşiş veririz. Diğer türlü standart işini yapıyorsa gerek yok. Ya da mesela araba hep aynı yerde aynı kişiye yıkatılıyorsa her seferinde değil ama arada bir verilebilir bence.
0
gmzo
(31.03.21)
Artik hicbirine vermiyorum a
0
Anjelik
(31.03.21)
yağmurlu havada sipariş vermek mecburiyetinde kaldıysam kuryelere bahşiş veriyorum.

benzincide arabanın camını silmesini istiyorsam veriyorum, ben istemeden silmeye yelteniyorsa ve gerek yoksa silmeyin lütfen gerek yok diye uyarıyorum.

her zaman gittiğim bir restoransa garsonlara bahşiş veriyorum. yeni gittiğim bi yerse ve hizmetinden memnun kalmadıysam bahşiş vermiyorum.
0
a7x
(31.03.21)
Garson, kurye, sucuya mutlaka bahşiş veririm, ancak hizmetten memnun kalmadıysam (sorun kurumdan değil bizzat kişiden kaynaklanıyorsa) vermem.
0
fotrsapka
(31.03.21)
Genellikle hep aynı yerlere giderim. Servis de iyiyse 5-10 tl bırakırım, o an ne varsa. Bazen bozuk param vardır onu bırakırım. Servis kötüyse söylenerek çıkarım ve asla bahşiş vermem.

Moto kuryeye vermedim hiç bahşiş ancak, yemek uygulamalarında böyle küsüratlı kalmışsa atıyorum 67 tl tutmuştur, 70 öderim.

Evimiz en üst katta ve asansör yok eve su isteyince babam bozuk para veriyor yine ya da üstü kalsın diyor.

Benzin istasyonunda da pompacıya da babam yine bozuk para veriyor varsa, erkek arkadaşım da yıkamadan sonra para üstünü bırakır.

Genelde veririm ben bahşiş, öğrenciyken vermezdim, veremezdim daha doğrusu. Şimdi para az buçuk varken vereyim kafasındayım.
0
Hallegadola
(31.03.21)
Veriyorum, hangi ulkede/sehirde olursam veririm. Bunu karsilayacak durumum yoksa, gidip disarida yiyip icmem ya da eve yemek soylemem. Sanirim 22-23 yasimdan beri boyle yapiyorum.

%10 cok iyi bir orandir, cok ustune cikip karsimdakini mahcup birakmam ya da cok altina inip isini kucumsemem.

Sizin dediginizi anladim. Biraz tacize giriyor pompacinin basiniza dikilmesi mesela... Boyle insani zora dusuren, sacma sapan hareketler yapana inadina vermezdim tabii.
0
buf-e kür
(31.03.21)
Meyhanelerde veriyorum. 20 lira falan ellerine sıkıştırıyorum. Böyle yaptıkça bir daha gittiğimizde daha iyi ilgileniyorlar.
0
eazy
(31.03.21)
Hep gittiğim mekanlarda düzenli olarak veriyorum ilk defa gittiğim yerlerde sadece memnun kalırsam veririm. Moto kuryelere sadece hava çok kötüyse veririm. Onun dışında nakliyecilere, ağır yük taşıyanlara, evime eşya taşıyanlara veririm.
0
iwasbornonamountainside
(31.03.21)
kimseye bahsis vermiyorum prensip olarak. sadece amerikadayken veriyordum cunku orda vermeyince dovuyorlar. turkiyede asla.
0
yemektehamsivar
(31.03.21)
(9)

35 yaş aşı

mertozkoy
35 yaş aşı olabiliyor mu şimdi? Bir de biontech aşısını seçmek mümkün mü?
35 yaş aşı olabiliyor mu şimdi? Bir de biontech aşısını seçmek mümkün mü?
0
mertozkoy
(30.03.21)
kronik rahatsızlığım var. randevu aldım. seçme imkanı yok. yaş36
0
sutlu nescafe
(30.03.21)
36 yaş ile nasıl randevu alınabiliyor?
Meslek nedir?
0
otopsicocugu
(31.03.21)
kronik rahatsızlığı olanlara aşı yapmaya başladılar. 39 yaşındaki arkadaşım da olacak. meslekle ilgisi yok.
0
sutlu nescafe
(31.03.21)
Anladım. Teşekkürler
0
otopsicocugu
(31.03.21)
Daha 59 olamıyor, ne 35'i? Seçmek mi:)))
0
adivar
(31.03.21)
Evet. Kronik hastalığım var bana da aşı çıktı. Eper aşı varsa pazAr günü olacapım. Teyzem 60 yaş üstü dün aşı randevusu vardı fakat aşı yok deyip gönderilmiş. O yüzden ben pek ümitli değilim.
0
nick konusunda kararsizim
(31.03.21)
Annemle babam aşı oldu dün. Babam piontek mi çin aşısı mı diye sormuş, babama "amca daha biontechleri yapmıyoruz" demişşer. Ne varsa onu yapıyorlar.
0
Hallegadola
(31.03.21)
mesleğe
kronik rahatsızlığa ve en önemlisi şehre göre çok değişiyor.
0
rewlack
(31.03.21)
bugün baktım ve seçenek sormaya başlamış. hatta aldığım yer sinovac yapıyormuş.
0
sutlu nescafe
(31.03.21)
(20)

çocuğa isim seçmece

Frederick Co
aşağıdaki isimlerden hangisi güzeloylama yapalım türkannilasyasultan çağla
aşağıdaki isimlerden hangisi güzel
oylama yapalım
türkan
nil
asya
sultan
çağla
0
Frederick Co
(30.03.21)
nil
0
lemmiwinks
(30.03.21)
Bence de Nil. Diğerleri biraz 50+ duruyor.
0
epistemic_regress
(30.03.21)
nil+1
0
cooperr
(30.03.21)
nil sultan
0
makarnavodka
(30.03.21)
asya
0
heathen
(30.03.21)
yurtdisinda kullanisli olsun ekolunden geldigim icin bu secenekler arasindan sadece asya olabilir diyorum.
0
hot potato
(30.03.21)
Nil olsun adaşım olsun
0
cometome
(30.03.21)
Sultan deyince benim aklıma Cennet Mahallesi sultan geliyor.
Bence de nil+1
0
hindistan cevizi
(30.03.21)
Nil'e bir +1 de benden
0
pati
(30.03.21)
Nil +1

Nilay, Nilsu gibi isimleri de düşünebilirsiniz. Lütfen Sultan falan koymayın, çok kötü bir bebek için.
0
kedimedi
(30.03.21)
nil
0
exlibris
(30.03.21)
türkan
0
dinç kuvvetler
(30.03.21)
asya
0
hakyememyemekyerim
(30.03.21)
Saydıklarınız içindende kesinlikle Nil +1
0
Hallegadola
(30.03.21)
Nil ya da asya
0
elorelia
(30.03.21)
Asya
0
fikox
(30.03.21)
Nil en güzeli kesinlikle. Asya da diğer seçeneklere göre fena değil ama Nil açık ara daha güzel.

Türkan ve özellikle Sultan çok kötü bence bir çocuk için.
0
ms brownstone
(30.03.21)
Türkan. Çocukların yarısı Nil ve Asya zaten şu anda.
0
prole
(30.03.21)
Asya
0
cilekli krep
(30.03.21)
asya.

herkes nil demiş ama bence bir isim en az iki heceli olmalı diye düşünüyorum.diğer türlü çok kısa oluyor.
0
neoluyokardesimnebutantantana
(31.03.21)
(18)

çirkin tanıdık bebeği

Tochinoshin
Nasıl seviyoruz bu bebeği?Kuzenimin çocuğu gördüğüm en çirkin bebeklerden biri. Kucağıma falan almayı geçtim yüzüne bakınca istemsiz şekilde yüzüm düşüyor, gülümseyemiyorum bile. Bana sevdirmeye çalışıyorlar da maşallah'tan başka bir şey diyemiyorum. "Çok tatlı ehehe" gibi şeyler yemin ederim söyley
Nasıl seviyoruz bu bebeği?

Kuzenimin çocuğu gördüğüm en çirkin bebeklerden biri. Kucağıma falan almayı geçtim yüzüne bakınca istemsiz şekilde yüzüm düşüyor, gülümseyemiyorum bile. Bana sevdirmeye çalışıyorlar da maşallah'tan başka bir şey diyemiyorum. "Çok tatlı ehehe" gibi şeyler yemin ederim söyleyemiyorum.

Nasıl kurtulabilirim bu gerilim anlarından?
0
Tochinoshin
(30.03.21)
yaa yazık :D zaten büyüyünce zor bi hayatı olacak garibe bi de sen mi vuracaksın...
0
theseachange
(30.03.21)
bir bebek ne kadar çirkin olabilir ki? :)) yüzü itici geldiyse ellerini ayaklarını filan sev. eli ayağının çirkin olma ihtimali yok her türlü sevilir :)
0
kaptan maydanoz
(30.03.21)
Ben de bir bebek ne kadar çirkin olabilir ki dedim duyuruyu görünce. Bunun altında bilinçaltı bir sebep yatıyor olabilir.
0
turkce konusan uzayli
(30.03.21)
yeni dogan zaten cirkin sifatsiz bir sey olur azicik ele avuca geldiginde yuzu toplaninca ayparcasi oluyorlar. bebis kac aylik? tahminim 0-4 aylik arasi bir seydir.
0
turbo sadık
(30.03.21)
bebeklerin geneli güzel değil ki zaten. genel olarak baya sıfatsızlar birkaç yaşına kadar.
0
roket adam
(30.03.21)
ahaha sanırım büyük kulaklı ve esmer bir bebek. yapacak bir şey yok, ehehe ne tatlı şeysin sen ya diyip geçmek gerek.
0
makarnavodka
(30.03.21)
Hahah o kadar iyi anlıyorum ki sizi :D Ben de bebekleri hatta genel olarak çocukları asla sevimli bulamıyorum ve bebeklerle göz göze gelmekten bile rahatsız oluyorum. Gerçekten saçma bir şekilde bir bebekle aynı ortamda olmak inanılmaz geriyor beni.

Yakın çevrem zaten sevmediğimi biliyor. Bebeği olan arkadaşlarım bile bebekleriyle ilgili bir şey anlatırken “sen sevmezsin zaten ama” falan diye başlıyorlar. Tanımadığım biriyse de annesinin dediği şeylere zorla gülmeye çalışarak “hmm evet” falan diyebiliyorum en fazla. Ağzımdan “çok tatlı” gibi bir şey mümkün değil çıkamıyor. Ve geçerli sayılabilecek bir yalan olarak da çok küçük bebeklere yanlış bir şey yapmaktan korktuğum için dokunamadığımı falan söylüyorum pek tanımadığım insanlara. Kimse zorla sevdirmeye çalışmıyor böyle olunca. Tavsiye ederim :D
0
ms brownstone
(30.03.21)
herkesin başına gelebiliyor, hakkında seinfeld bölümü bile var:) doğal karşılayın.
www.youtube.com
0
engelbert humperdinck
(30.03.21)
Yaa çirkin bebekler de tatlı. Hiçbir şeyden haberi yok öyle çirkin çirkin duruyor. Günah zaten hayat zor olacak. Çirkin bebeklere karşı değişik bir şevkat ve sempati duyuyorum.
0
cilekli krep
(30.03.21)
"Ahaha tipe bak ya" diyerek sevin. Yalan da değil hem asdfsf.
0
inawen
(30.03.21)
ben de çok gıcık oluyorum ve bebeklerin geneli güzel değil... hele böyle aynı babası aynı annesi olan suratsız bebekler.... ya da memleketini yüzünden anlayacağın çocuklar of.....
ben cok anlamıyorum çocuk bebek şeyinden ya ehe de geç. gerilme o kadar. bir de o çocuğun masumiyetini falan düşünmeye çalış sonuçta herhangi bir tercih hakkı olmadan YAZIK birilerinin zevkine kurban gelmiş bu dunyaya o sikik genleri yaşatmaya. acımayı dene dgkdgkj
0
ala09
(30.03.21)
kaç aylık. 5 ayı geçince tatlılaşıyorlar.
0
xrated
(30.03.21)
3 aylık bebek. Hiç sanmıyorum tatlılaşacağını maalesef
0
🌸Tochinoshin
(31.03.21)
Ben bebek tutamıyorum çok narinler bişey olucak diye korkuyorum diyip kucağıma falan almıyorum ben. Ayrıca pandemide ne bebek sevmesi? Kuzenimin geçen Nisan’da bebeği oldu hala görmedim. Üstelik çok yakın oturuyoruz.
0
suicides underground
(31.03.21)
Büyük konuşmak istemiyorum ama sizi çok iyi anlıyorum. Tipe bak vs diyebilirsiniz.
0
Hallegadola
(31.03.21)
Hahaha alakasız olucak biraz ama annemin tarafında nazar değmesin diye bebekler çirkin diyerek sevilirmiş. Bana da gelen herkes çirkin çirkin dediği için babam çok sinirlenip kavga ediyormuş :D

Ben normalde de çocuk sevmediğim için her bebeğe tipe bak, ne kadar masum, minnoş falan diyorum.
0
jazzabel
(31.03.21)
Allah gozlerine bir perde mi indirdi nedir?

Abim, kendi kizini "cirkinim" diye sevdi dogdugunda. Hatta bayagi uzun bir sure de devam etti, bebek anlasa da anlamasa da soylenen sozun onemi vardir, yapma etme dedik. Bizim ailede de herkes, bayagi cirkin oldugunu kabul etmisti bebegin. Anne icin cok hos bir durum olmayabilir tabii...

Onlari gercege davet edin.
0
buf-e kür
(31.03.21)
Hahaha,
Büyük kızım ilk doğduğunda biraz zayıfçıktı, kaşları ortadan birleşikti. Biz yine bayıla bayıla seviyorduk da kuzenimin eşi bir gün severken "büyüyünce güzelleşir, merak etme. Bizim bir kuzen vardı..." diye başlayınca çevreden çok da güzel görülmediğini anlamıştık.
Kızım şimdi genç kız ve hakikaten çok güzel bir kız. Okul tanıtımlarında filan teklif alıyor her defasında, o derece.

Siz de güzelliğe değil sevimliliğe verin kendinizi. İlla ki melek gibi gülümsüyordur, şapşiktir filan.
0
SiyamkedisiZorro
(31.03.21)
(14)

memurlara istanbul'da daha yüksek maaş verilmesi gerekmez mi?

Gunter
Düzgün bir evin kirası 2000 tl üzerinde. 4-5 bin arası alan bir memurun istanbul'da yaşaması çok zor. Her şehirde eşit maaş olması saçma değil mi?
Düzgün bir evin kirası 2000 tl üzerinde. 4-5 bin arası alan bir memurun istanbul'da yaşaması çok zor. Her şehirde eşit maaş olması saçma değil mi?
0
Gunter
(29.03.21)
E peki aynı işi yapan iki memurdan birinin diğeri sırf İstanbul'da yaşıyor diye daha yüksek maaş alması saçma değil mi?
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(29.03.21)
Gider fazla. Şehir pahalı. O maaş yüksek olmuyor yani.
0
🌸Gunter
(29.03.21)
Bizim burada bakmamız gereken yapılan iş. Sizin mantığınıza kalırsa yüksek maaş almak için dolu bahane bulunabilir.
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(29.03.21)
Aslında özel sektör ve asgari ücret için de geçerli sorum. Sadece kira değil ulaşım da pahalı. Aktarma olmadan bir yere gitmek zor. Bir de Türkiye market alışverişinin ucuz olduğu bir ülke değil. O da ayrı yük
0
🌸Gunter
(29.03.21)
her sehirde esit maas olmasi sacma degil. sadece bizim alim gucumuz dusuk. onuncu dunya ulkesiyiz ve uretimimiz yok. bolgesel maas oldu diyelim, bu sefer de umraniyedeki adamla cihangirdeki adama gore mi ayarlanacak maas? sorunun kaynagini yani ekonomiyi cozmek daha mantikli sanki.
0
nibba
(30.03.21)
bunu uygulayan kurumlar var. belediyeler, iski vb. istanbulda olduğu için normal maaşların üzerine çeşitli tutarlarda sosyal tazminat veriyorlar. kimse de aha burada tazminat var diye özellikle istanbul büyükşehir belediyesini seçmiyor. belki de aradaki farkı kapatacak kadar çok değil ondan olabilir gerçi düşününce. lakin konya büyükşehir belediyesinde çalışan bir memur ile ibb'de çalışan memur arasında 1000 lira civarı bir ücret farkı var.

ayarlanabilir ama çözüm değil benim fikrim. olması gereken istanbuldaki nüfusu düşürmeye yönelik politikalar izlenmesi. böylelikle diğer giderler de düşer. çoğu insan kendi memleketinde tatminkar iş bulabilse farklı şehirlere gitmek istemez. en azından istanbul yine istanbul olsa da 20 milyon insan bir yerde tıkılıp yaşamaya çalışmaz.

@inatçılığın yeryüzündeki temsilcisi özel sektörde aynı şirkette aynı işi yapan ama farklı bayilerde çalışan iki ofisboy da farklı maaş alır. istanbulda atıyorum 3bin liraya çalışacak eleman bulamazken, konyadaki bunu hoplaya zıplaya kabul eder. bundan dolayı işveren istanbuldakine 5 bin vermek durumunda kalır (rakamlar sallamadır)

olay dönüp dolaşıp arz talepe geliyor bence. özel sektör devlet ile rekabet edemiyor şartlar açısından. bundan 30 sene önce edebiliyordu. bundan yıllar önce çalıştığım kurumda devlet eleman alabilmek için üniversite öğrencilerine burs vermiş, burs karşılığında da 5 yıl çalışma zorunluluğu ile yetişmiş eleman bulabilmiş mesela. o dönem yetişmiş eleman özel sektörü tercih ediyormuş çünkü. şimdi ise onların devletin yalvar yakar burs vs. imkanı vererek burunlarını kıvırarak girdiği kadrolara türkiye derecesi yapıp girmeye çalışıyor insanlar. özel sektörün büyük bölümü rekabet edemiyor çünkü. ücret ile etse, çalışma şartları ile rekabet edemiyor. bunun düzeltilmesi lazım. sağlıklı bir arz talep dengesi yaratılırsa devlet o zaman istanbul'da çalışan memuruna +1000 TL , lojman vs. gibi imkanlar sunmak zorunda kalır ki özel sektörden nitelikli personel kapabilsin.
0
syozkn
(30.03.21)
istanbulda yaşamak zaten rahat olmamalı, devletin öyle bir hedefi olmaması lazım yani. göçü tersine döndürmeye çalışırken aa gelin istanbulda size daha çok maaş verelim demek tam bir saçmalık olur. bunun yanı sıra memur maaşlarının en azından bir süre kesinlikle artırılmaması ve memur sayısının en az üçte birine düşürülmesi gerektiğini de savunuyorum, türkiye tam bir memur ülkesi oldu resmen.
0
roket adam
(30.03.21)
Teorik olarak mantıklı hatta özel sektörde iş piyasası bunu kendiliğinden ayarlıyor aslında.

ama kamuda eşit işe eşit ücret uygulamasının dışına çıkmak uygulanabilir değil. Her şeyden önce bunun ölçülebilir, nesnel bir kriteri olmaz. Ki bu kamuda olmazsa olmaz bir beklentidir.

Hangi şehirde bu ek ödeme neye göre belirlenecek? Bu mümkün değil. Binlerce değişken var. Her şehrin ilçelerine semtlerinde göre ciddi farklar var.
0
wilhelmwasmuss
(30.03.21)
Istanbul'daki memurlara daha az verselerde göç etse çoğunluk. Fazla kalabalık şehir. Eşit maaş olması gerekir ama. Türkiye'nin her yeri eşit mantığıyla.
0
meraklitursucu
(30.03.21)
akademide mesela doğu'da yeni üniversitelerde olanlar daha fazla alır batı'ya göre. bu sayede ilgi görebilir ve gelişebilir vs.
olcaksa tam tersi olmalı ki yani istanbul'dan tersine göç olup her şey ucuzlasın.
0
passion rules the game
(30.03.21)
olacaksa tam tersi olmlaı +1
istanbuldaki nüfusu düşürmeye yönelik politikalar izlenmesi.++++1

özel sektör zaten yakın gelecekte ist.daki ofisleri kapatmaya başlayıp remote çalışmaya geçecek. ama devlet memurları için bunun çok hızlı olacağını sanmıyorum.

her şehirde eşit maaş olmasını yersiz bulmakla birlikte ist.un cazip hale getirilmesini çok yanlış bulurum. tam tersi neden bir tek burası olsun. daha az gelişmiş yerleri kalkındırmak gerek.
0
rewlack
(30.03.21)
Olacaksa tam tersi olmalı +1

İstanbul çok kalabalık.

İmza: İstanbul’da yaşayan bir memur.
0
ruhen hastayim ben
(30.03.21)
gerekir.

kamu icin konusuyorum tabi. devlet kendi eliyle atama yapiyorsa, ayni isi yapan 2 kisiden birine 'sen bayburt'a git, 300 lira kira ode' oburune de 'sen istanbula git 2000 lira kira ode' diyorsa aradaki farki (mantik cercevesinde tabi, direkt 1700 lira vererek degil ortalama yasam giderlerine gore) dengelemesi lazim.
0
icim urperiyor
(30.03.21)
Zaten çok az kişi tercih ediyor istanbulu. Misal bddk ankara'da iken herkesin girmek istediği bir kurumdu. İstanbul'a taşındıktan sonra 75lerde kapattı uzman yardımcılığı. Ankara'da ise sınava çağırılan en düşük puan 92-95 bandında. Kpss a grubu için konuşuyorum bu arada. şimdi hazine de istanbul için ilan açtı 70lerde kapattı. keza spk da taşınıyor, onun da kaderi aynı olacaktır.

insanların geneli zaten memuriyette istanbulu tercih etmiyor sözün özü.
0
Hallegadola
(30.03.21)
(4)

Acik (amerikan) mutfak koku problemi

dunya gozuyle
Herkese selamlar. Bir derdim var artik tutamam icimde. Yeni bir eve tasindim. Bulundugum ulkedeki evlerin cogu gibi bu evde de acik mutfak var. Eksi'deki baslikta herkesin hemfikir oldugu uzere bizim mutfak kulturumuze cok uygun bir mimari tarz degil, koku problemi en onemli sebebi. Baslikta herkes
Herkese selamlar.

Bir derdim var artik tutamam icimde. Yeni bir eve tasindim. Bulundugum ulkedeki evlerin cogu gibi bu evde de acik mutfak var. Eksi'deki baslikta herkesin hemfikir oldugu uzere bizim mutfak kulturumuze cok uygun bir mimari tarz degil, koku problemi en onemli sebebi. Baslikta herkes koku problemi yuzunden nefretini dile getirmis ama kimsecikler de buna karsi ne gibi yontemler kullanilir diye ipucu vermemis. Evde havalandirma var, aspirator canavar gibi calisiyor, ancak yine de kokunun onune gecemiyorum. Yemek yapmayi seviyorum, koku yuzunden yemek yapmaktan korkar oldum. Aklima gelen tek alternatif febreze tarzi koku gidericiler. Mum yakmak da pek cozum olmuyor. Gitsem nereye kadar, kalsam neye yarar.

Bu konuda tecrubesi olanlarin verebilecegi ipuclarini bekliyorum.

Saygilar, sevgiler...
0
dunya gozuyle
(28.03.21)
Komsudan gelen kokular icin baca borusuna icten bi sey taktık, kendi pisirdigim yemek icin de sogan kavuruyorsam aspiratörü açıyorum sadece. Yemek pisirdikten sonra camlari acip söyle bi havalandirmak yetiyor cok rahatsiz edici bir koku duymuyorum. Kizartma yapmam pek belki etkisi vardır.
0
passive aggressive
(28.03.21)
Hunharca havalandır +1
Yağ sıçrıyodur sağ sola, onları iyi temizle mesela yerleri sil, ocağı ve yakın olduğu duvarı-tezgahı fısfıslayıp sil her akşam(ya da yemek piştikten sonra). Bir sene boyunca açık mutfak kullandım ve hiç koku problemi yaşamadım bizim yemekleri sıklıkla pişirmeme rağmen.
Hala devam ediyorsa dyson hava temizleyici denenebilir belki(bu amaçla kullanılıyor mu bilmiyorum daha çok toz için gibi anlatılıyor reklamlarda)
0
megalomaniac
(28.03.21)
4 senedir böyle bir evde yaşıyorum. aspiratör gayet iyi çekiyor, onun dışında aşırı kokulu kızartma tarzı yemekleri yapmıyoruz, genel olarak yemekleri fırında yapıyoruz. tencere yemekleri genelde kokmuyor zaten.

Aspiratör ya da bacanızda bir sıkıntı olabilir gerçekten de.
0
roket adam
(28.03.21)
Bizde de Amerikan mutfak var, aşırı memnunuz biz. Ancak bunun iki temel sebebi var. İlki iyi aspiratör, ikincisi balık/kızartma gibi şeyleri annem balkonda piknik tüpü kullanarak yapıyor.
0
Hallegadola
(28.03.21)
(4)

YÖKDİL sınavına telefon götürülür mü? (Sınav yeri: İTÜ İnşaat Fakültesi)

fatal error
Yarın gireceğim `28 mart 2021 yökdil sınavı` için telefon götürüp götürmeme konusunda kararsızım. İTÜ İnşaat Fakültesi'nde okumuş ya da herhangi bir ÖSYM sınavına girmiş veya gözetmenlik yapmış olan arkadaşlar varsa cevaplarını bekliyorum.
Yarın gireceğim 28 mart 2021 yökdil sınavı için telefon götürüp götürmeme konusunda kararsızım. İTÜ İnşaat Fakültesi'nde okumuş ya da herhangi bir ÖSYM sınavına girmiş veya gözetmenlik yapmış olan arkadaşlar varsa cevaplarını bekliyorum.
0
fatal error
(27.03.21)
Emanetçiler oluyor kantin işletenler alıyor, herkes bırakıyor, oraya bırakabilirsiniz, 5-10 TL alıyorlar
0
Hallegadola
(27.03.21)
bırakabileceğiniz bi yer varsa götürün.
0
jelly bear
(28.03.21)
İTÜ'de de vardır diyorsanız telefonu alıyorum yanıma :)
0
🌸fatal error
(28.03.21)
emanetler yasak covid sebebiyle. Çevre esnaf alıyorsa olur sadece.
0
westblack
(28.03.21)
(7)

Aşı sıranız gelmemiştir

tchuck
Babam 63 yaşında, 60 yaş üst akrabalarımız e-nabızda randevu alabiliyorken, babama bu mesaj çıkıyor. Normal mi? Bekledikçe mi gelir?
Babam 63 yaşında, 60 yaş üst akrabalarımız e-nabızda randevu alabiliyorken, babama bu mesaj çıkıyor. Normal mi? Bekledikçe mi gelir?
0
tchuck
(27.03.21)
Risk durumuna gore siraliyo olabilir.
0
e mice
(27.03.21)
Babama da henüz gelmedi 62 yaşında.
0
Hallegadola
(27.03.21)
bizimkine de henüz gelmedi. yaşı 62.
0
makarnavodka
(27.03.21)
ben alabildim annemle babama, tekrar deneyin.
0
hayaletimsi
(28.03.21)
Türkiye'den bizimkilerden aldıgım habere göre internetten alamasalar da telefonla almışlar. Telefonla deneyebilirsiniz.
0
velvetmorning
(28.03.21)
Güncelleme yapayım ben, babama aşı çıktı bugün, anneme de dolayısıyla aşı yapılacak, e devletten tekrar bakın isterseniz
0
Hallegadola
(28.03.21)
Eşlerden biri 60 yaş altıysa bile, diğer eş 60 yaş üstüyse ikisine de vuruyolamrış aşıyı, bugün haberde vardı 56 yaşında kadın aile hekiminde aşı oluyordu.

Aile hekiminden randevu alın olmadı, hastane şart değil.
0
John Bloor
(29.03.21)
(9)

Atatürk hayatını kaybetmeseydi ve 2. Dünya Savaşı'na katılsaydık...

İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
Merhaba arkadaşlar,Youtube'da Atatürk ile ilgili güzel içerikler paylaşan Can Osman Aksoy isimli bir arkadaş var, bilen vardır muhtemelen. Oradaki videoları izlerken aklıma "Atatürk hayatını kaybetmeseydi ve bir şekilde 2.DÜnya Savaşı'na katılsaydık nasıl olurdu?" diye bir düşünce geldi. Malum Atatü
Merhaba arkadaşlar,

Youtube'da Atatürk ile ilgili güzel içerikler paylaşan Can Osman Aksoy isimli bir arkadaş var, bilen vardır muhtemelen. Oradaki videoları izlerken aklıma "Atatürk hayatını kaybetmeseydi ve bir şekilde 2.DÜnya Savaşı'na katılsaydık nasıl olurdu?" diye bir düşünce geldi. Malum Atatürk'ün askeri zekasını anlatmaya gerek yok. Özellikle Almanya'nın yanında savaşa girmiş olsaydık nasıl olurdu sizce? Şimdi kalkıp Atatürk Hitler'i, sevmezdi, o yüzden Almanya ile savaşa girmezdi" ya da "Yurtta sulh dünyada sulh" görüşünü benimsediği için savaşa dahil olmazdı" gibi şeyler söyleyip gerçekçi davranmayı bir kenara bırakalım.

Ben Atatürk'ün hep Erwin Rommel, Heinz Guderian, Erich von Manstein gibi askeri dehalarla çok iyi silah arkadaşı olacağına inanıyorum, özellikle de Erwin Rommel ile. Almanya İtalya, Romanya gibi askeri anlamda beş para etmez müttefikler yerine askeri kadrosu yıldızlar geçidi olan bir Türkiye ile müttefik olsaydı ve ekipman, silah konusunda da yardımcı olsaydı Türkiye'ye savaş nasıl sonuçlanırdı sizce? Neler yaşanırdı? Fikirlerinizi belirtirseniz sevinirim. Teşekkür ederim.
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(27.03.21)
Atatürk'ün askeri, siyasi ve devlet adamı kariyerine bakarsanız farklı dönemlerde farklı hareket ettiğini görürsünüz. Yani, demek istediğim, Atatürk aynı zamanda iyi bir politikacı olup dönemin şartlarına göre farklı yolları benimsemiştir. Dolayısıyla, 2. dünya savaşına girer miydi sorusunun cevabının güç olduğunu düşünüyorum. Çünkü farklı şartlar demek farklı fırsatlar ve manevra alanları demek.

Almanya'nın yanında savaşa girmemizin savaşın gidişatı yönünden hiçbir şey değiştirmeyeceğini düşünüyorum. Zira, abd gibi kaynakları sınırsız ve işgal edilme ihtimali 0 olan bir ülkenin karşısında almanya/japonya gibi ülkelerin durması mümkün değil (italyayı bahsetmiyorum bile). Belki, trnin girmesi kısa süreli kazanımlar sağlayacaktır mihver devletlerine ancak uzun sürede hem savaş kaybedilirdi hem de tcnin üzerinden geçerlerdi.
0
kojonotsuki
(27.03.21)
İçimizden geçerlerdi. Nazi Almanyası hastalıklı bir düşüncenin ürünü. Atatürk bu düşüncenin tarafında yer alacak biri değildi kesinlikle. Savaşı kaybederdik. Almanya gibi parçalanabilirdik. Rusya güneye inebilirdi. Birinci Dünya Savaşı'nda yapmadıkları şey değil. Türkiye'nin bugüne kadar yaptığı en anlamlı hareket İkinci Dünya Savaşı'na girmemek.
0
dissendium
(27.03.21)
Yukarıdaki ilk yoruma katılmakla birlikte çeşitli kaynaklarda atatürkün kendisiyle sürekli iletişim kurmaya çalışan hitlere (üstelik daha ilk zamanları..) beni bu deliyle muhatap etmeyin falan dediğine dair yazılar okumuştum :D şu an kaynaksızlıktan atıyormuşum gibi gelecek ama açıp bakın.
0
rewlack
(27.03.21)
İnönünden farklı olmazdı bence, ikinci dünya savaşında Türkiyenin tavrı gayet iyi yönetildi.

Türkiye ile savaşmak da ittifak yapmak da Almanyanın çok işine gelmeyecek bir hareketti, zaten doğu da Sovyetler batıda Yunanistan dolayısıyla almanlar Türkiye ikisi arasında sıkışmıştı. En ufak bi harekette iki tarafın da hamlesiyle Anadolunun savaş alanına dönmesi kaçınılmazdı, eminim ülke kendini zar zor toparlarken Atatürk de bunu istemezdi.

Almanlar da istemezdi çünkü Türkiye Almanyanın savaş endüstrisinde kullandığı kromun bütün bir kısmını ticari olarak sağlıyordu. Türkiye savaşa girse, bu krom ticaretinin kesilmesi Almanların üretimini büyük oranda sekteye uğratırdı, bu yüzden onların da işine gelmez.
0
Haldamir
(27.03.21)
Bence Atatürk de savaşa girmezdi ama girse de Almanların yanında girmezdi. Zeki ve ileri görüşlü bir adamdan bahsediyoruz ve bu adam aynı zamanda askeri deha. Almanların kaybedeğini de öngörürdü. Daha kıvrak bir dış politika yapar, belki yine savaşa girmez; girse de belki on iki ada ya da Musul pazarlığı yapılırdı. Tabi yine bunlar varsayım. Kendisi yine en iyisini yapardı bu ülke için.
0
Hallegadola
(27.03.21)
atatürk ikinci dünya savaşına katılmazdı.

doğu ve batı ile saldırmazlık paktı imzalamış biri bunu yapmaz.

--------

ama gerçekçi bakmıyorsan da atatürklü veya atatürksüz, ikinci dünya savaşına girildiği an sonuç çatır çatır bir doğu bloğu ülkesi olmaktır. ya almanya girer, sovyetler kurtarıcı kimliğinde her tarafı dümdüz eder ve kukla bir komünist rejim yaratılır ya da sovyetler birebir kendisi girerdi.
0
rain when i die
(27.03.21)
Atatürk ilkeleri olan bir lider olduğundan asla Almanya'nın yanında savaşa gireceğine inanmıyorum. Zaten birinci dünya savaşında alman ordusu ile fazla yakın çalışılmasından aşırı derecede şikayetçi olmuştu, tabiri caizse onuruna yedirememişti.
Koşullara göre hareket etmesi onu fırsatçı biri yapmaz. Tabii ki zamanı geldiğinde fırsatları dikkate alarak hareket etmiştir, ama kafasında bugünkü dünyanın dahi o düzeye gelemediği güzel ve onurlu bir ülkenin hayali olduğunu düşünebiliriz. Zaten bizim olan hatay'ı, belki mümkün olsa bir kaç yeri daha geri aldıktan sonra orayı alalım, burayı alalım yerine elindeki ülke sınırlarında müreffeh bir halkı tercih ederdi ve de etmiştir.
Benim spekülasyonlarımdan gerçeğe dönecek olursak, onun son yıllarında savaşın adım adım geldiğini ve dönemin devlet adamlarının beceriksizliği nedeniyle engellenemez hal aldığını üzüntüyle görüyormuş. Hitler ve Mussolini'den hiç hazzetmediği zaten biliniyor. Kısaca, Atatürk bu insanlık düşmanı alçakların yanında asla olmazdı.
0
firez
(28.03.21)
Almanya ne yaparsa yapsın savaş sonucu değişmeyecekti. Özellikle nükleer de işin içine girmişken...
Amerika ve rusya o zamanların iki yıldızı ve bunlara karşı, almanya gayet güçlü bir rakip de olsa bilek eksikliği vardı. Çok hızlı ilerledi, avrupayı çok hızlı işgal etti ancak iklim şartları, süreksiz ham madde, sömürü devletlerinin kaybı (italya ile) almanların büyük kaybını getirdi.
Atatürk, ismet inönüden farklı davranmazdı fakat savaşa girmiş olsaydı türkiyenin yarısı sovyetler tarafından işgal edilmiş, ermeniler doğuya yerleştirilmiş olurdu. Bugünkü azerbaycan sorunlarını biz de yaşıyor olurduk.

Sonuçta almanlar için bir artısı olmazdı. Sovyet Rusyanın tamamen işgaline abd izin vermezdi güç dengesi için.
0
Unde bach canim
(28.03.21)
1. Atatürk ikinci dünya savaşına girmezdi.

2. Atatürk çok büyük askeri deha değildir. Siyasi dehadır. Zaten askeri deha olsa dahi sonuca etkisi olmazdı. Her halükarda Almanya'nın yanında savaşa girsek mahvolurduk. Ülkenin yarısıni Sovyetler Birliğine bırakırdık.
Alman generaller (Guderian, Rommel, Manstein, vb) askeri deha idi ve sonuç değişmedi. Almanya ne olursa olsun kaybederdi.
0
dafuq
(28.03.21)
(4)

Twitter bioya komik ya da düzgün ne yazılabilir

xoells
Twitter bioya komik veya düzgün olarak ne yazılabilir? Önerilerinizi bekliyorum.
Twitter bioya komik veya düzgün olarak ne yazılabilir? Önerilerinizi bekliyorum.
0
xoells
(27.03.21)
boğaziçi rektörü
0
ShadowOfMoon
(27.03.21)
sondan bir önceki ütücü.
0
filteria
(27.03.21)
gıdı gıdı
0
duyurukullanıcısı
(27.03.21)
Dün gece resmini öptüm de yattım.
0
Hallegadola
(27.03.21)
(9)

Türkler silah zoruyla mı müslüman oldu?

zalbarath
Bilgisi olanlar cevap verebilir mi? bir de kaynak önerebilir misiniz bu konu hakkında?
Bilgisi olanlar cevap verebilir mi? bir de kaynak önerebilir misiniz bu konu hakkında?
0
zalbarath
(27.03.21)
Silah zoruyla müslüman olmadı tabii ama müslüman olma hikayesi de biraz komiktir. Normalde Çinlilerle Abbasiler bugünkü Kırgızistan bölgesinde savaşırken Türk kabilesi olan Karluklular önce Çinlilerin yanında yer alıp Abbasilerle savaşıyor, sonra vazgeçip Abbasilerin safhına geçip Çinlilerle savaşmaya başlıyorlar, ki Karluklular her konuda böyleler tarihleri boyunca sürekli birilerine yancılık yapmış bi kabile Göktürklere katılmış oradan Uygurlara geçmiş sonra Karahanlılara sonra da yok olup gitmişler. Neyse işte bu savaş esnasında Abbasilerden etkilenip Müslüman olmuşlar, birkaç Türk kabilesi de bunlardan etkilenip Müslümanlığa geçmiş öyle öyle kelebek etkisi olmuş işte Müslüman olup çıkmışız, yoksa hiç alakamız yok aslında İslam dini ile Türkler olarak biz şaman şaman takılıyormuşuz kendi halimizle.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(27.03.21)
(bkz: talkan katliamı)
(bkz: curcan katliamı)
öncelikle hiçbir devlet kendini-milletini ezik, çaresiz ve kötü gösteren tüm olay-durumlara ilişkin kaynakları yok eder, konuşmak istemez. onun için tarih kitaplarında kazanılan en kıytırık savaş bile sayfalarca anlatılırken kaybedilen büyük savaşlar bile 2 satır bahsedilir. onun için bu konuda türkçe kaynak yerine yabancı kaynaklara yönelmek daha doğru olur.

''ya zaten göktürklerde de tek tanrı inancı vardı ondan dolayı müslümanlık çok sıcak geldi'' gibi çok şapşik bir zırvaya inanmak gerçekten çok şaşırtıcı çünkü bu katliamlar hatta soykırım bile denebilir ki o derece vahşi eylemlerden sonra başka çare kalmayınca geçmek zorunda kalmışlar.
0
ada meltemi
(27.03.21)
Tarihte bir toplumun, milletin, ırkın din değiştirmesini (özellikle 1500 sene evvelin şartları düşünüldüğünde), "aa bu din çok güzelmiş hadi buna geçelim." ile açıklamak fazla iyimser.
0
karacigerim vur kadehlere
(27.03.21)
hep fetihlerle.

ciger +2
0
camussar
(27.03.21)
Kuteybe bin Müslim'in hayatını okursan görebilirsin.
tr.wikipedia.org
0
ankara06
(27.03.21)
Türk ne demek o önemli. Yani şu an anladığımız anlamda Türk diye bir şey bin yıl önce yoktu zaten, millet kavramı görece yeni bir icat. Türk, bi yönetici elitin veya bir organizasyon biçiminin ismiydi. "Osmanlılar" gibi, ama hanedan kadar dar değil, daha geniş bi yapı.

Bu Türk dediğimiz arkadaşların o zamanlardaki mesleği profesyonel askerlik. Genelde kim para veriyorsa onun için gidip savaşıyorlar. Kimi zamanlarda da kontratlarını sağlama almak için karşı tarafın dinine geçiyorlar. Tarihte Türkler kadar çok din değiştiren başka bir topluluk herhalde yoktur. Budist olan var, Hıristiyan olan var, Yahudi olan var ve tabi bunlar gibi Müslüman olanlar da var.

Bunların hepsinin din değiştirme hikayesi farklı. Kimi yerleşik hayata geçiyor, kendi kanunları şehir hayatına uygun olmadığı için etraftaki medeniyeti (yani dini) benimsiyor, çünkü o an için daha faydalı. Kimi bahsettiğim gibi ittifaklarını güçlendirmek için diğerinin dinini benimsiyor. Kimi savaşı kaybediyor, savaş tazminatını hafifletmek için (beni esir etme, ben de müslüman olayım gibi) böyle bir söz veriyor falan filan.

Anadolunun müslümanlaşması genelde vergi yüzünden. Yani şu an burada yaşayan insanların çoğu zaten "genetik Türk" değil, buranın yerlisi. Zamanında ya az vergi ödemek için, ya lokal beylerden koruma almak için, ya yerel yöneticinin merkezdekilere daha çok yaranmak istemesi için vs. din değiştirip kendilerine "Türk/müslüman" demeye başlamış insanlar.

İslam bir "hakimiyet ideolojisi" olduğu için genelde müslüman askeri/politik elit bir yere egemen olup sonradan çeşitli yöntemlerle oranın halkını müslüman yapmaya yönelmişler. Hıristiyanlık biraz daha ilginç, genelde misyonerler bir yerin insanlarını Hıristiyan yapıyorlar, sonra onlar ayaklanıp kendi devletlerini kuruyorlar falan. Tam tersi şekilde işliyor süreç.
0
plutongezegendegilmi
(27.03.21)
Hayat gerçekten güzel +1

Emeviler ve Abbasiler dönemini iyi bilmek lazım.
0
Hallegadola
(27.03.21)
Arapların yükseliş devri ve o zamanlar çok güçlü ve dirayetli komutanlara sahipler, popülerler. Daha sonra emevilerin savaş başarıları malum.

Olay buradan sonra iki görüşe ayrılıyor:

Birincisi böyle bir ortamda Türklerin bu güçlü orduyla ittifak yapması, bunu avantaja çevirmek istemesi ve sonucunda kültür etkileşimi. Belki de gücün yine dinden geldiğine inanmak.

Diğer görüş ise arapların ya bize katıl ya da öl mantığıyla savaşa girmesi sonucu kuteybe bin muslim ve sonucu olarak talkan katliamı.

İkisi de mümkün olabilir zira örnekleri tarihte mevcut. Misal; hazar türkleri.

Ama bana soracak olursanız bu bir tercihti. İttifak olunan arapların o savaş ruhu zaten günümüzde de dünyaya hükmetme isteği olan bir milletin gözünü boyadı. İttifak sonucu arapların koşulları kabul edildi. Tarih kitaplarının dediği gibi “dine yakındı” konusu bir nebze kabul edilebilir (halkın iknası-adaptasyonu için) olsa da asıl amacın türklerin siyasi çıkarları için bir dönüşüme girdiklerini düşünüyorum. Dediğim gibi bu benim görüşüm. Ki türk beylikleri bile kendi aralarında çıkarları için yanar döner davranmışlar.
0
Unde bach canim
(27.03.21)
@plutongezegendegilmi o zamanlar türk yoktu demek çok büyük yanlış. sadece avrupadaki milletler oluşmamıştı.türkler millet olarak mevcuttu. (bkz: orhun yazıtları) ayrıca anadoludaki türklerin türk olmadığına dair iddian geçersizdir. "10 yy. dan sonra Anadolunun neredeyse tamamı Türkler tarafından doldurulmuştur. O kadar Türk dolmuştur ki Üçüncü Haçlı Seferi sırasında I. Friedrich, Anadolu’dan geçerken her yanıyla Türk gördükleri bu bölgeyi Türkiye (Turchia) olarak adlandırmıştır. Farklı bir çok kaynakta Anadolunun adı artık Türkiye'dir. Seyrek bir Türk nüfusu bulunaydı bu bölgeye Türkiye adı verilmezdi." Ayrıca Marco Polonun haritasında bile Turcomania diye bir ifade mevcut. Genetik olarak ise durumu şuralardan inceleyebilirsiniz. mbdincaslan.com
0
Battalgazininintikaml
(28.03.21)
(6)

israil'de arap partisinin ne işi var?

hlot
şöyle bir haber gördüm: https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-56541273çok şaşırdım. araplarla israilliler başından beri savaşta değiller mi, birbirlerine düşman değiller mi?ermenistan'da veya yunanistan'da türk partisi olması gibi bir şey değil mi bu? ne yani araplar iktidara gelip kendilerine m
şöyle bir haber gördüm: www.bbc.com

çok şaşırdım. araplarla israilliler başından beri savaşta değiller mi, birbirlerine düşman değiller mi?

ermenistan'da veya yunanistan'da türk partisi olması gibi bir şey değil mi bu? ne yani araplar iktidara gelip kendilerine mi katacaklar israil'i hiçbir şey anlamadım :)
0
hlot
(27.03.21)
İsrail'de milyonlarca Arap yaşıyor, bu da azınlık partisi. Türkiye'de sanırım 40 bin Ermeni bunun yarısı kadar da Yunan vatandaş var yani parti kurmalarının bir anlamı olmazdı.
0
sanguine
(27.03.21)
Haberi şu kısımdan itibaren tekrar okursan soruna cevap bulabilirsin:
"9 milyon nüfuslu İsrail'de yaklaşık 1,9 milyon Arap yaşıyor. Bu sayı, nüfusun yüzde 21'ine tekabül ediyor."

Yani yaptığın benzetmeler pek alakalı değil. Türkiye'deki hatıra sayılı Kürt nüfusu ve HDP'yi dikkate alırsan daha sağlıklı bir benzetme yapabilirsin.
Tabii bir de Bulgaristan'a bir Türk partisi var. Ona da bakabilirsin.
0
Paratoner
(27.03.21)
yunanistan'da da türk partisi var. sadık ahmet zamanında çok aktifti.
www.debpartisi.org
0
g7mor
(27.03.21)
Tiyatro oynuyorlar. İsrail diye devlet yok ki arap vekilleri olsun.
0
hebanon
(27.03.21)
Avrupa'da benim bildiğim Hollanda, Kosova, Bulgaristan ve Makedonya'da Türk Partileri var. Ülkelerin düşük baraj sistemi sayesinde vekil de çıkarabiliyorlar.

İsrail'de de meclise girebilmek için alınması gereken oy sayısı çok az. Böyle olduğu için pek çok siyasi görüşten parti var. Araplar da nüfusun önemli bir kısmı. İsrail'deki Arapların hepsi de İsraille kavga halinde değil. Ki düşman olunsa bile mantıklı olan parti kurulup siyaset yapılmasına izin verilmesidir. Öteki türlü terörün önü açılır.
0
nundu
(27.03.21)
Balkan ülkelerinin tümünde Türk partisi var. Bir yirmi yıl sonra hatta daha erken bir zamanda Suriyeliler de parti kurar ülkemizde.
0
Hallegadola
(27.03.21)
(10)

emeklilik demans ve kafayı yiyen baba

rewlack
selam dostlarımönemli bir konu var.babam 65 yaşında. yaklaşık 3 yıl önce emekli oldu, öğretmendi. ama özellikle son yıllarda kendini çok geliştiren, yenilikleri takip eden biri değildi. tarzı değil zaten. gençliğinden beri melankoli ve nostalji hastası. hastası derken bayağı ciddi psikolojik destek
selam dostlarım
önemli bir konu var.

babam 65 yaşında. yaklaşık 3 yıl önce emekli oldu, öğretmendi. ama özellikle son yıllarda kendini çok geliştiren, yenilikleri takip eden biri değildi. tarzı değil zaten. gençliğinden beri melankoli ve nostalji hastası. hastası derken bayağı ciddi psikolojik destek aldığı dönemler oldu. neyse konumuz tam bu değil.

emeklilikten sonra sadece televizyon izleyen onun dışında temel ihtiyaçlarını bile zar zor karşılayan birine dönüştü. bu durum pandemide daha da hız kazandı. giderek seyrettiği şeyleri algılamakta veya konuşurken iletişim kurmakta güçlük çekiyor böyle olunca da hırçınlaşıp çabuk sinirleniyor.

hiç arkadaşı yok, spor hayatında hiçbir zaman olmadı, annem basit sahil yürüyüşlerine bile çıkaramıyor. sadece market alışverişi, çöp atmak vs gibi aşırı kısa ve küçük aksiyonlar dışında hayatında hiçbir sosyal eylem yok.

karışmayın kendi haline bırakın diyecekseniz, ben de öyle diyordum dinlensin yıllarca yoruldu falan diyordum ama bu durum giderek tüketmeye başladı onu. hem zeka olarak gözlerimizin önünde erdiğini, bazen kelimeleri hatırlamakta bile zorlandığını görüyoruz. mağara adamı gibi oldu. fiziksel olarak zaten tuhaf bir şekilde kemik erimesi ve omurgada yamukluk falan başladı. koltukta tv karşısında uyuyor. seyrettiği şeyler de hep açık oturum, tartışma programları falan yani sinir stres yaratacak şeyler.

arkadaşı yok, hobisi yok. bi ara 2. üniversite falan yapıcam diye sınavlara girdi, hatta kazandı falan ona da çok yüklenmedi şimdi iyice pısmış durumda, asla isteği motivasyonu yok herhangi bişeye.
şimdi yazlıkta ama pandemi ve bu anlattığım sıfır sosyallik sebebiyle virüs paranoyası daha da arttı. balkonda bile oturmuyormuş. üstelik aşı oldu. terapiste veya doktora asla gitmez. yani ileri prostatı var, böbrekleri falan sıkıntılı o tip konular için bile gitmiyor bir iki defa acillik oldu o tedavilerin bile devamını getirmedi.

NE YAPACAĞIZ :( artık cidden çaresiz kaldık. bir hobi, uğraş vs nasıl edinsin. eve yürüme bandı mı alsam? ilgisini çekecek en ufak bişey bulamıyoruz. bu konuları açıkca konuşunca benden ne istiyorsunuz rahat bırakın moduna geçiyor.
0
rewlack
(27.03.21)
Annenizle belediyenin bir kursuna gidebilir diye düşündüm ben. Anneniz ısrar etse mesela ben çok istiyorum birlikte gidelim diye olmaz mı, ahşap/cam boyama, resim kursları vs.
0
Hallegadola
(27.03.21)
annemin ciddi bir bağşıklık sistemi hastalığı var belediye kurslarına gidemiyor. pandemiden çok önce de kapalı alanda kalabalık içinde kalamıyordu. gerçekten kışın soğuk olabiliyor veya onca insanın nefesi ve havalandırmadan uzun süre içeride kalmaları falan olmuyordu.. şu an ve sanırım yakın gelecekte zaten komple iptal.
0
🌸rewlack
(27.03.21)
Acaba bir köpek sahiplenseniz bakımı üstlenebilir mi? Hani onu yürüyüşe vs çıkarır, ilgilenir iyi gelir.

Geçen duyuruda biri babası alzheimer olduğunuz ve az sayılı puzzlelari çok severek yaptığını söylemişti. Önerilerde de basit sudoku vardı mesela. Yine basit maketler vs. Tabi ilgisini çekiyorsa.
0
elorelia
(27.03.21)
ya köpek çok zor. gerçekten kendine bakamayan birinden bahsediyoruz.
ben de kedi düşündüm daha kolay bakılır diye ama annem biraz tereddütlü.
0
🌸rewlack
(27.03.21)
Kelimeleri hatırlamıyor diyorsunuz. Demans için doktora götürdünüz mü? Tembellikten ya da asosyallikten değil tam da bu sebepten bazı şeyleri yapamıyor olabilir. Hasta olmuş yani.
0
oyokbuyoknevar
(27.03.21)
Millet de köpek alın falan demiş şaka gibi. Büyük ihtimal bir depresyon geçiriyor babanız. Doğruca bir paikiyatri randevusu alın, tercihen bir üniversite hastanesinde. İstanbul’daysanız Lape Hastanesi’nde Özgür Özdemir var tavsiye ederim. Yaşlı psikiyatrisi için çok iyi. Endişelenmeyin çözülüyor, ama doktoragidin. İnat ederse tatlı tatlı konuşup ikna edin.
0
dougsampson
(27.03.21)
psikolog +1. bahce ve toprak yaslilar icin en guzel ugras. eger evinizin bahcesi yoksa, hobi bahcelerinden bir yer kiraliyabilirsin. madem nostaljiyi vs de seviyor. "dogal, saglikli yiyecek" diye belki motive olur.
0
crucio
(27.03.21)
Arkadaşlar psikolog önermişler ama, iyi bir psikolog eğer 'Bu yoklukta müşteri geldi' diye ellerini oğuşturan cinsten değil ise öncelikle fiziksel bir rahatsızlığın olup olmadığından emin olmak isteyecektir.
Anlattıklarınız çağımızın hastalığını çağrıştırıyor. Öncelikle bir nörolog muayenesinden geçirmenizi öneririm.
0
Mirket
(27.03.21)
Kafayı yemek tabirini kullanmissin da, baban demans hastasiysa bu anlattıkların onun tercihlerinden değil bilişsel işlevlerinin yitisinden kaynaklanıyor. Demans hastası bir insana neden sosyallesmiyorsun diye kızılmaz, yardımcı olunmayan çalışılır. Hatta çevresi bile ona göre düzenlenir

Babam demans hastası özellikle bu son bir yılda sokağa çıkma yasağıyla eve de kapatılınca hastalığı inanılmaz hızda ilerledi. Dediklerinizin bir kısmı benzesiyor.

Bu noktada ona kızmaniz hiçbir şey getirmez. Tersine ona büyük haksızlık yapmış olursunuz. Bir an önce bir psikiyatrist ve norologa goturmelisiniz.
0
Paratoner
(27.03.21)
bence bir şekilde dr gitmeye ikna etmeniz gerekiyor. depresyon anlatıyorsunuz. belki demanstır ama bir hekim görerek buna karar verebilir. ağır depresyonda da unutkanlık görülebiliyor.

anneniz kendisi doktora gitmesi gerekiyor ve yanında eşini istiyormuş gibi yapabilir. içeri girmeden de doktora babanızın öyle sanarak geldiğini söyleyin. ev durumu vs sorgularken babanızı da konuşturabilir.

hobi edinmesi iyi gelecektir ama ağır depresyon ya da demans ise ısrarınız ters tepecektir.
0
master of ceremonies
(27.03.21)
(7)

ankarada hazır pasta alabileceğim bir yer tavsiyesi

iwillsee
küçük bir doğumgünü kutlaması için önceden sipariş vermekle vs. uğraşmayacağım, şeker hamuru konsept vs gibi detayları olmayan hemen gidip alabileceğim ancak krem şantiye boğulmamış bir miktar butik üretim olan kaliteli bir pasta alabileceğim bir yer tavsiye ederseniz çok sevinirim. öneriler için şi
küçük bir doğumgünü kutlaması için önceden sipariş vermekle vs. uğraşmayacağım, şeker hamuru konsept vs gibi detayları olmayan hemen gidip alabileceğim ancak krem şantiye boğulmamış bir miktar butik üretim olan kaliteli bir pasta alabileceğim bir yer tavsiye ederseniz çok sevinirim. öneriler için şimdiden teşekkürler..
0
iwillsee
(27.03.21)
balgat- maya pastanesi
0
giovanne
(27.03.21)
"pastannecim" pastalarını ben güzel ve f/p buluyorum. ankarada birkaç yerde şubesi var konumunuza göre internetten bakabilirsiniz. Biraz daha para harcarım derseniz "liva" da var. onu da konumunuza göre bulabilirsiniz
0
onkiloversemtamamım
(27.03.21)
Livashop.com dan getiriyorlar şak diye. Biz hep söylüyoruz taze geliyor, uygun pastalar da var.
0
Hallegadola
(27.03.21)
Ostim de pastacılık dünyası var. İstediğiniz kalitede pasta ve malzemelerini bulabilirsiniz
0
aslil
(27.03.21)
Liva pahalidir ama guzeldir uzulme ihtimaliniz yok
0
Anjelik
(27.03.21)
Pelit
0
heritage
(27.03.21)
zahire
0
lancelot du lac
(27.03.21)
(8)

hamam boceklerinden nasil kurtulurum

baldur2
son 1-2 aydir devamli goruyorum, olduruyorum olduruyorum bitmiyorlar. tuzaklardan aldim onlarin da ise yaradigini sanmiyorum. cozum?
son 1-2 aydir devamli goruyorum, olduruyorum olduruyorum bitmiyorlar. tuzaklardan aldim onlarin da ise yaradigini sanmiyorum. cozum?
0
baldur2
(27.03.21)
www.gittigidiyor.com


www.hepsiburada.com

farklı sitelere de bakabilirsin fiyat için. %100 çözüm budur.
0
westblack
(27.03.21)
ilaçlama şirketleri var. satılması yasak, ama bu böceklerin türlerine göre en etkili ilaçları sadece onlar alabiliyor ve uygulayabiliyor.
milyon tane yöntem denedikten sonra bir şirketi aradım, gelip üç-dört yere minicik bi şey koydu. on gün içinde bitti. derlerdi de inanmazdım. işi bilene teslim edin derim.
0
lovemyself
(27.03.21)
işi bilene teslim edin +1, kendi kendinize ilaçlama yapmayın bence.

bir de eve en çok nereden girdiklerini tespit edin, apartmandaysanız siz evi ilaçlatsanız da sonu gelmeyebilir. bu arkadaşlar kanalizasyondan falan geliyorlar zira sonuçta. biz ilaçlama artı nereden geldiklerini tespitle önünü alabilmiştik. davlumbaz havalandırma borusunun çıkışında koruyucu tel bir kapak yokmuş mesela, oradan geliyolarmış. kullanılmayan banyo gideri gibi yerler varsa poşetlerle gazete kağıtlarıyla tıkayın falan mesela.
0
nimberjack
(27.03.21)
Ilaclama firmasi+1
0
brkylmz
(27.03.21)
ilaçlama daha etkili tabi de kısa vadeli çözüm olarak bu raid'in vs tabletlerinden alıp kritik köşelere koyulabilir. eski evde bende de çok çıkıyordu. sağda solda ölülerini görüyordum. gene tatsız bir görüntü tabi o ayrı.
0
ravenclaw
(27.03.21)
Bir gede her şey uyurken ayakkabımı koyduğum poşetin içinden ses gelmesiyle başlamıştı, sese uyandım ve karşımda o şeref yoksunu böcek. Öldürmeye çalıştım ama ölmedi kayboldu gitti. Annemler de memleketteydi, korkudan gece üçte onları aradım çok köyü olmuştum hiç uyuyamamıştım. Bir de annemler de arada görüyormuş ama bana ve kardeşime dememişler sonradan dediler. Sabahına evi ilaçlattım. Sonra gördüm pezevengi. Hatta her türlü böcek yok oldu öyle diyim.

Bor mor koyma vs hikaye. Tek çözüm ilaçlatmak.
0
Hallegadola
(27.03.21)
ben de aynı sorundan muzdariptim. sonra bir böcekolog buldum adam aklıma hayalime gelmeyecekyuvalar buldu..masamın menteşeleri, pencere çerçevelerindeki tüneller vs. tabi ortalığı da ilaçladı çok şükür bitti. işini bilen bir ilaççı bulmalısınız.
0
iwillsee
(27.03.21)
İlaclama ya da bayerin ilaci. Ben bayerin ilacini kullaniyorum. Her yil bu zamanlar da terasa yeniliyorum. Evde hayvan varsa ilaclama sikinti. Bir de ilaclamayi 15-20 gun sonra yenileme iz gerek yoksa olmeyen yumurtalardakiler yeniden cikiyor. Bu nedenle bayer daha mantikli geliyor bize. 15-20 gun sonra kendimiz yeniden uyguluyoruz bir yere daha
0
65 derece
(27.03.21)
(9)

üniversite okuyan arkadaşlara sorum,canlı derslere katılıyor musunuz?

neoluyokardesimnebutantantana
yoksa sonradan ders kaydını mı izliyorsunuz?veya canlı yayınlara katılıp sınav öncesi bir de videoları mı izliyorsunuz? veya hiçbiri mi?ve neden?
yoksa sonradan ders kaydını mı izliyorsunuz?veya canlı yayınlara katılıp sınav öncesi bir de videoları mı izliyorsunuz? veya hiçbiri mi?

ve neden?
0
neoluyokardesimnebutantantana
(26.03.21)
katılıyorum. sonradan izlemeye kalktığımda ekstradan vakit yiyor. sadece anlamadığım konular için kayıtlara bakıyorum.
0
xrated
(26.03.21)
hoca için katilim onemliyse katiliyorum yoksa kayıt
0
onkiloversemtamamım
(26.03.21)
Kardeşim hepsine katılıyor. Hocalar dikkat ediyormuş katılıma demişti.
0
Hallegadola
(26.03.21)
ders kayıtlarını hiçbir hocamız paylaşmıyor.
hepsi yoklama alıyor. geçen dönem bir tanesi devamsızlıktan birkaç kişiyi bıraktı.
mecburen bütün derslere giriyorum.
0
black holes in the sky
(26.03.21)
Valla katılıyorum, hemen sıkılıyorum. Çok verimsiz çok. Yoklama alınmasa hiç giröeyeceğim. Dersleri de saldım. Uzadı okul
0
sonuncu nokta
(26.03.21)
katılıyordum ama dinlemiyordum. bizim hocalar kayıt etmiyolardı, yani sonradan izleme gibi bir seçenek yoktu.
0
jelly bear
(26.03.21)
hoca için önemliyse katılıyorum, değilse kayıttan dahi izlemiyorum. sabah dersine kalkıp girmiyorum bile.

tamamen salmış vaziyetteyim. son sınıf / son dönem.
0
hayati cozemeyen adam
(26.03.21)
derse girip-girmemenin dışında, derse girip online gözüküp kafasına göre takılan da çok.
0
yemrem
(26.03.21)
YL öğrencisiyim. Hepsine katılıyorum. Hem sonradan kayda bakmak daha fazla vakit alıyor istediğim zaman durdurup çay kahve molası verdiğim için, hem soracağım bir şey olursa derste soruyorum. Hem de zaten dersin vaktinde girmezsem vicdan yapar yaptığım diğer aktiviteye de odaklanamam.

Ayrıca kameram da hep açık ki hocalar yüzümü hatırlasın :)
0
eatpraylaw
(26.03.21)
(11)

osmanlı'dan ayrılıp da özlem duyan ülke var mı?

duyurukullanıcısı
şu postu gördüm de.https://i.hizliresim.com/zzNlEC.pngkimse mi sevmemiş osmanlı'yı ya?mesela ingiltere kök söktürdü millete afrikalı ya sorsan çekinmeden ben ingilizim diyebiliyor.hintli bile onlar bizim kadim ortağımız diyebiliyor.
şu postu gördüm de.

i.hizliresim.com

kimse mi sevmemiş osmanlı'yı ya?

mesela ingiltere kök söktürdü millete afrikalı ya sorsan çekinmeden ben ingilizim diyebiliyor.

hintli bile onlar bizim kadim ortağımız diyebiliyor.
0
duyurukullanıcısı
(25.03.21)
Sadece Türkiye diye biliyorum.
0
prole
(25.03.21)
osmanlı savaşlarla toprak kaybetmeye başladığı dönemde, o kültürdeki insanlar osmanlıyı sevmiş olsa idi zaten mübadele savaşları çıkmazdı ki?

birde hangi toplum bir diğer toplum tarafından idare edilmeyi ister ki? kültürleri farklı, dini farklı, mezhepleri farklı, adetleri farklı.
0
selam
(25.03.21)
afrikalı hintli gururunu kimliğini kaybedecek kadar büyük bir asimilasyon ve baskıya maruz kaldı da ondan ötürü adamlar ingilizlere daha sıcak bakıyor. biz fethettiğimiz bölgelerdeki müslüman azınlıklara bile "osmanlı" kimliğini benimsetememişiz. bize çok benzemelerine rağmen hepsi ayrı ayrı kabileler olarak kalmış.
0
roket adam
(25.03.21)
Yok. Hatta balkanlarda genel politik/sosyal kurgu (veyahut ulusal kimlik) çoğunlukla Osmanlı karşıtlığı üzerine kurulu. Yani hemen herkes "iyi oldu bu adamları tokatladığımız" diye düşünüyor, eğitim sistemi böyle vs.
0
plutongezegendegilmi
(25.03.21)
Osmanli icin konusursak yok.

Ingiliz ve Fransizlarin eski somurgelerinin de onlari cok sevdigini sanmiyorum. Sadece onlarin kulturu ile yetisen ve onlarin daha ustun oldugunu kabul edenler var. Mesela Fransiz somurgelerinde (hala somurge diyorum cunku biraz isin detaylarini deserseniz Fransa hala oralari somuruyor) Fransizca egitim alan genclerin en buyuk hayallerinden biri Fransa'da okuyup iyi yerlere gelmek. Ama onlar dahi Fransa'nin somurgeci oldugunun farkindalar.
0
cleric
(25.03.21)
Lubnan olabilir, halk arasinda yonetime karsi derin bir nefret var. Beyrut patlamasindan sonra RTE gitmisti tezahurat falan yapmislardi. Gerci Macron'a yuz katini yaptilar, Macron delikanli gibi halkin arasina girdi, kurtar bizi diye yalvariyorlardi www.youtube.com bizimki sadece uzakta el sallamisti:)
0
neverletyougodown
(25.03.21)
Her arap ülkesinde Osmanlı'ya özlem duyan ve RTE'ye aşık insan çokça var.
0
Amory Lorch
(25.03.21)
yunanistan özelinde, adamların ana yurdunu işgal edip, vali atayıp yüzyıllarca haraca bağlamışsın.

kim bilir tarih kitaplarının yazmadığı ama yunan halkının hafızasında yaşayan daha neler yapmışsındır.

"az sömürdünüz, buyurun vatanımız sizindir" diyecek halleri yok. tabii ki yunan isyanını milli bayram olarak kutlayacak.

yani hasan tahsin'i kahraman olarak görüyorsan milos obilic'e suikastçı diyemezsin.
0
filteria
(25.03.21)
cevapliyorum.Belki sadece Musluman Bosnak, Arnavut,Makedonyalilarin kucuk bir kismi.

Oran musluman Bosnaklarda en yuksek cikar muhtemelen. Yunanistan ve Bulgaristandaki Turkleri saymadim cunku onlar zaten Osmanlinin ana unsurlariydi. Bulgaristan ve Yunanistandaki Pomaklar da ilginc bir grup.Bunlarin TR'ye goc etmisleri tamamen Turklesmistir su an normal bir Turkten ayiramazsin ama bu Pomaklarin Balkanlarda yasayanlarinin da cogunlukla Osmanli ile bir gonul bagi kalmamistir.
0
turkuaz
(25.03.21)
orta dogu'da yasiyorum. burada konustugum tum suriye-lubnan-filistinlilerin soyledigi sey ayni 'bizim topraklarda osmanli, fransiz ve ingilizler hukum surdu. bunlarin icinden en az sevileni musluman olmasina ragmen osmanli. fransiz ve ingilizler hep hastane, okul, cesitli kurumlar acmislar. osmanli vali atayip para almak disinda hicbir sey yapmamis, hicbir sey vermemis. en buyuk sehirde belki 1 cami. en fakir halk onlarin doneminde.' diyorlar.
0
orange coffee
(25.03.21)
En son Davutoğlu'da bizi halen daha seviyorlar sanıp NeoOttamanist politikalarla dış ilişkilerimizi batırmıştı. Her gün Balkan ve Orta Doğu haberlerine bakan bir olarak şunu diyebilirim ki adamlar bizi sürekli Neo Ottamanizm ile suçluyor. Kosova'nın Kudüs'te Büyükelçilik açmasını kınadığımızda bile adamlar saydırmış hop siz yeniden mi işgal edeceksiniz, size ne diye. Bir de bu arkadaşların çoğu Müslüman.

Mısır'da, Suudi Arabistan'da ve BAE'de zaten sürekli bu yönde haberler var. Evet adamlar selefilik üzerinden mezhepçilik de yapıyorlar ama en büyük dayanakları "Osmanlı işgali". Neoottomanizm suçlamaları.

Osmanlı devleti evet, şu anda hiçbir devletin olamadığı kadar kozmopolitti belki de, hatta belki mükemmel iyiydi ama Fransız devrimine kadar. Özellikle 18. yüzyılda ulus-devlet anlayışının ve din yerine ulus bilincinin arttığı dönemde tebaayı uyutamazdın. Ki Arnavutluk da Müslümandı ona bakılırsa ama adamlar her sene kutluyorlar bağımsızlıklarını törenlerle. Aynı zamanda ebu Vahhabı da asmışsın Araplar da aynı şekil.

Bu Balkan ve Arap ülkelerindeki ulus bilinci ve devlet aşkı tamamen Osmanlı'dan kurtulma ve Türk nefretine dayanır. Mantıklı da bakmak lazım. Esasen yüzyıllardır birlikte yaşayan insanın aslında birbirinden ne kadar çok beslendiğini fark etmemek imkansız. O zamanda da şimdi de bu aşırıcılık büyük güçler tarafından pompalanıyor. İstanbul'daki çoğu güzide eserin mimarı Ermeni kökenli mesela, Osmanlı onların da devletiydi.

Rahmetli Ecevit'in Türk-Yunan Şiiri'ni paylaşmak istedim burada.
www.siir.gen.tr
0
Hallegadola
(25.03.21)
(5)

Memuriyet ticarete engel mi?

havadakarada
Şahıs şirketi kurup al sat yapmak veya dil öğretmek gibi hizmetler vermek memuriyete aykırı mıdır?
Şahıs şirketi kurup al sat yapmak veya dil öğretmek gibi hizmetler vermek memuriyete aykırı mıdır?
0
havadakarada
(25.03.21)
memur ek iş yapamaz.
0
reanarchy
(25.03.21)
al sat kısmına bişey diyemem ama mevcut öğretmenlerin bir çoğu özel ders veriyor. bir şirket kurduklarını da sanmıyorum. dil öğretmek bir seçenek olabilir.
0
draconas
(25.03.21)
657'ye tabi memur ek iş yapamaz, tacir tüccar olamaz. Bazı ekstrem istisnalar vardı, gazetede köşe yazmak gibi birkaç şeydi yanlışım yoksa.

A.Ş.'lerde yönetici kadrosunda olamak şartıyla hissedar olabiliyordu sanırım, LTD'de de olabilir bu.
0
John Bloor
(25.03.21)
Memur tacir tüccar olamaz.
0
Hallegadola
(25.03.21)
Özel derste sigorta vs. gibi bir durum olmadığı için engel değil. Yine de böyle bir iş yapıyorsan iş yerinden kimsenin haberi olmasın derler.
Onun haricinde kurumun izniyle eğitim kurumlarında mesai harici eğitmenlik yapabilirler.
0
ejderha kuyrugunun ucunda yanan ates
(25.03.21)
(9)

Cengiz Kurtoğlu seven var mı?

dafuq
En sevdiğiniz şarkısı hangisi?Sadece bir şarkıBen en çok "gece olunca" seviyorum
En sevdiğiniz şarkısı hangisi?
Sadece bir şarkı

Ben en çok "gece olunca" seviyorum
0
dafuq
(23.03.21)
sevmeyeceğim ve küllenen aşk..
0
lata
(24.03.21)
duvardaki resim :(
0
black holes in the sky
(24.03.21)
Gece olunca +1

Kullenen aşk ve ela gozlerin neden ağlamış da hayatimda önemli yer tutar.

38 yasindayim, 6 yasimdan beri dinliyorum. İlk kez canlı dinlerken bayılacak gibi olmustum.
0
duster
(24.03.21)
bir çok klasiği zaten başım üstünedir, yani resmini öptüm de yattım, gece olunca, duvardaki resim, gelin olmuş, yıllarım falan tamam da... madem tek şarkı demişsin:

benim olsaydın. pek bilinen bir şarkısı değil, ama ilginç bir şekilde bende yeri çok fazla.

hatta sözlüğe bu şarkı hakkında bir entry de girmiştim.
0
mermize
(24.03.21)
Cook severim. Birden faZla sarki var ama “en” sarkim duyanlara duymayanlara
0
mor oje
(24.03.21)
duyanlara duymayanlara
0
buenosdias
(24.03.21)
Küllenen aşk +1
Ama sevmediğim şarkısı nadirdir.
0
allah yazdiysa bozsun
(24.03.21)
Lanet olsun çok seviyorum. Hemşehrim kendisi Arhavili. :)
Her haftasonu annem ve babam sürekli Cengiz şarkısı açar sabahları öyle uyanırım.
Arhavi'de festivallerde dinleriz canlı hep, ama son senelerde yapılamadığı için hasret kaldık.
Hayalim düğünüme katılması ve ilk dans şarkımı söylemesidir (imkansız değil ama çok zor)

İş yerimdeki bilgisayarımda masaüstü resmim. Tweet'teki Umut Sarıkaya karikatürü mesela.
twitter.com

"Dün gece resmini öptüm de yattım." Çok severim.
Unutulan
Küllenen aşk
Duvardaki resmin
Yıllarım

Cengizciyim....


Twit koleksiyonlarım
twitter.com
twitter.com
twitter.com
twitter.com
twitter.com
twitter.com
0
Hallegadola
(24.03.21)
çocukken amcamlara amca oğlunun devasa müzik sisteminde (kenwood teyp, iki tane 35 cm çapta subwoofer, 85'lik 2 hoparlör, 2 tweeter ve amfi) müzik dinlemeye giderdim. amcamları kâbe bellemiştim o sıralar.

neyse orada şu şarkıyı loop'a alıp onlarca kez dinlediğimi hatırlıyorum.

www.youtube.com

şuna da takılmıştım, manyak gibi dinliyordum mesela:

www.youtube.com (10 yaşındaydım :/)
0
filteria
(24.03.21)
(11)

Açık İlişki

yeteramadenedimherseyi
hello. açık ilişki veya friends with benefits hakkındaki düşünceleriniz nedir? daha önce bu tarz bir ilişki yaşayan oldu mu? Olduysa tecrübeleri nasıl oldu acaba?şimdiden teşekkürler.
hello. açık ilişki veya friends with benefits hakkındaki düşünceleriniz nedir? daha önce bu tarz bir ilişki yaşayan oldu mu? Olduysa tecrübeleri nasıl oldu acaba?

şimdiden teşekkürler.
0
yeteramadenedimherseyi
(23.03.21)
Astarı yüzünden pahalı, düz ilişki daha az sorun yaratıyor.
0
epistemic_regress
(23.03.21)
ons dısında hiçbirini yaşamadım , yaşayabilirm gibi de gelmiyor. fakat bazen acık ilişkiye bile sıcak bakan ancak tamah etmeyen biri omlayı istiyorum. yani rahat olmayı, kafaya takmamayı, kıskanmamayı.
0
blacksky
(23.03.21)
Bu ilişkileri istemeden, adını koymadan da olsa yaşadım. Tanınlamaya falan da çalışmadım. O sevgilisini anlatıyor sen sevgilini anlatıyorsun ya da eşini vs. Sonra sevişiyorsunuz sonra dertleşiyorsun sonra tekrar sevişiyorsun ismi yok ama. Tanımlama yok teşebbüs yok. Öyle.
0
tarden
(23.03.21)
hiçbirini bizzat yaşamadım, açık ilişki yaşamış birisiyle birlikte oldum "kapalı" bir ilişkide. gerçi sonradan aldığım duyumlara göre galiba ben kendi kendimi kandırmışım, kendisi benimleyken de pek kapanmamış, sadece benim haberim yokmuş. yine de günahını almayayım, elimde somut delil yok aldatıldığıma dair.

sıkıcı bir cevap olacak belki ama ben "yaşayan yaşasın, herkesin hayatına kimse karışamaz" diyeceğim. kendimce bir mantık çerçevesine oturtabiliyorum bu anlayışı. bir insanın ömür boyu hiç flört etmemesi, bunu isteyip özlememesi, her 2-3 günde bir sevgilisiyle/eşiyle sevişip de bundan hiç sıkılmaması vs. bana düşük ihtimal geliyor. o yüzden insanların neden açık ilişki isteyebileceğini anlıyorum.

öte yandan ben kendim bu tarz bir işe girişebileceğimi hiç zannetmiyorum çünkü duygusal, kırılgan, özgüvensiz bir insanım. sevdiğim insanın hayatında başkalarının olması, bana ayırabileceği zamanı onlarla geçirmesi vs. bana göre değil. hayatımda biri olmasa da olur evet ama varsa eğer "benim" olsun istiyorum ben, diğer türlü çocuk gibi mızıldanırım sürekli. olmaz.

açık ilişkide taraflar birbirinin ne yaptığını bilir bu arada, bir üstte arkadaş "sen sevgilini aldatıyorsun" falan demiş de biriyle birlikteyken başkasıyla ondan gizli bir şekilde birliktelik yaşamak "açık ilişki" değil aldatmak oluyor lol ne alakası var açık ilişkiyle bunun.
0
der meister
(23.03.21)
genelde sonrasında sevgiliye kayıyor, en azından bende hep öyle oldu. benden kaynaklı da olabilir. duygu yaşamayı seviyorum çünkü.
0
roket adam
(23.03.21)
açık ilişki yaşayan biriyle bir süre takılmıştım ama sadece seks odaklıydı. fwb şeklinde yürüyen bir ilişkimde karşı tarafın artık yoğun duygusal hislere sahip olması nedeniyle boka batmak üzereyken ben başkasından hoşlanmaya başlayınca direkt olarak sona erdi.

bir taraf duygusala bağlıyor sonunda çünkü bu kadar uzun süre takılıp hala seks yapma isteği oluyorsa zaten hem arkadaşlık hem seks olmuş oluyor ve bunun da ilişkiden çok bir farkı kalmıyor gibi. sonra da "e niye adını koymuyoruz bunun"a geliyor olay.

3-4 fwb daha oldu hayatımda, bunlar iki tarafın da yavaş yavaş hevesini kaybetmesiyle kendiliğinden sonlandı. kimse sevgili olalım moduna girmedi. en ideali bu bence.
0
bohr atom modeli
(24.03.21)
F*ckbuddy, friends with benefits, one night stand hepsinde oldukça fazla tecrübem var. Çok güzel tecrübelerim de var, sıkıcı olanlar da. Tecrübem şu yönde: Bunları yaşadığım kadınların arasında konuyu sevgililiğe doğru itmeye çalışmayan olmadı. Belkim benim şanssızlığımdır fakat benim tecrübem böyle. (Bu arada harika bir adamım demeye çalışmıyorum.) Bunun dışında herşey güzeldi. Bulgar, Ukraynalı, Rus, Alman, İngiliz ve tabiki çoklukla Türk kadınlarla yaşadım bunları. Yaşlar 18-35 arasında değişiyordu. Farklı mecralardan veya gerçek hayatta tanıştık. Yaşanmasını tavsiye ederim. Sıkılınca da bırakırsın. Yaşım 37 bu arada.
0
twelfth
(24.03.21)
Yaşamam, yaşayamam, gabe+1

video.uludagsozluk.com
Tam olarak bu çizgideyim.
0
Hallegadola
(24.03.21)
FWB: Yapan yapiyor, gayet de guzel yuruyor. Kisisel deneyimim de hep olumluydu, genelde taraflardan birinin monogamik iliskiye girmesi ile bitti. Bu arada duygusallasip sevgili olmaya calisma konusunda sadece kadinlara bok atmayalim. Gayet erkekler de o moda girebiliyor.

Acik iliski: Bir suru formu (Tam acik, bir taraf acik, cuckold, swinger vs...) var ve TR "Elalem ne der acikhava hapisanesi" oldugu icin insanlar gizli sakli yapiyor. O yuzden hic yokmus gibi geliyor.

Her insan iliskisinde oldugu gibi iletisim ve ne istedigini biliyor olmak onemli. FWB isteyen insan aslinda sevgili istedigini ama sevgililigin belli kisimlarindan korktugunu kabul edememis biri olabiliyor.

Acik iliskide de kisi dusundugunden daha kiskanc oldugunu fark edebiliyor ama iliski bir kere acildigi icin dertlerini icine atip patlamaya baslayabiliyor. Acik iliski dusunen bir ciftin bol bol konusup fantazi yapmasi, ufak ufak denemeelerle baslamasi, rahatsizlik olan yerde durup analiz yapmasi felan lazim ama o kadar iletisim kurabilmek de kendi icinde bir basari.
0
cleric
(24.03.21)
twelfth +1

denizcilik mesleğinde olan benim için gayet normaldi bir aralar, her seferinde başa sarıyorduk. hep beklerim ederim ciddi olalım diyen kadınların %99'u beklemiyordu.
0
Northern Mariner
(24.03.21)
Türk insanının olayı biraz çarpık bu konuda. Millet harmandalı büyüdüğü için ons'den evliliğe giden kişi az değil.
Bazen de taraflardan biri veya ikisi tribe girip duygusallaşıyor ancak burada gözden kaçırılan bambaşka bir mesele daha var.
Mesela biri ile FWB ilişki yürütüyorsunuz, bir duygusallık yok, temiz temiz seksinizi yapıp keyfinize bakıyorsunuz, insan neden durduk yere tribe girsin, hep duygusallaştığı için mi? Hayır. Bu anlatacağımı yaşamadım ancak böyle bir olay kuralım, FWB gidiyor, keyfine gerçekten leş bir tiple/tiplerle ilişkiye giriyor. Bunda da bir sıkıntı yok, istediğini yapsın tabi, ancak bu noktada o da tribe giriyor. İçinden bir şekilde kötülük yapmak istiyor, bundan keyif alıyor, her insanın zihninde bilinçsizce fayda maliyeti olayı vardır. Hiç dürüst ve etik olmayan davranışlarda bulunabilir ve tamamen keyfine sizi kötü hissettirmeye çalışabilir. Başta toparlayıp anlatabileceğimi sandım ancak konu derin. Kendi tecrübelerime gelirsek ben herhangi bir sorun yaşamadım, her şey gayet güzel gitti, denk gelmesi lazım.
0
ckisc
(24.03.21)
(9)

Kızın annesiyle babası kuzen

yarey
Görüştüğüm kızın annesiyle babası kuzen galiba, doğru anladigimdan emin değilim, ustelemedim de açıkçası.Dünyaya sağlıklı çocuk getirmek isteyen biri olarak Bende biraz "hayır olamaaaz" tepkisi uyandırdı içimde bu olay. Belli etmedim.Şimdi bu kızla bizim çocuklarımız olsa sıkıntılı değil mi? Siz ols
Görüştüğüm kızın annesiyle babası kuzen galiba, doğru anladigimdan emin değilim, ustelemedim de açıkçası.

Dünyaya sağlıklı çocuk getirmek isteyen biri olarak Bende biraz "hayır olamaaaz" tepkisi uyandırdı içimde bu olay. Belli etmedim.

Şimdi bu kızla bizim çocuklarımız olsa sıkıntılı değil mi?

Siz olsanız böyle bir kriteri önemser misiniz? Diyelim her şey güzel birbirinizi seviyorsunuz ama bu olay var.
0
yarey
(23.03.21)
kızda bir sıkıntı yoksa sizin çocuğunuzda da problem olma olasılığı düşük. genetik hastalıktan ziyade bende ahlak ve aile anlayışı ile ilgili farklılıklar daha çok gözüme çarpardı açıkçası. eşimin ailesinde kuzen evlilikleri olduğunu bilsem çocuğumu karşı tarafın ailesiyle pek görüştürmezdim.
0
roket adam
(23.03.21)
Kız çene operasyonu geçirmiş. Galiba çenesi ya çok ilerde ya çok geride mi neymiş ameliyattan önce.

Çocuklarda da öyle bir şey geçme olasılığı var değil mi, anneden?

Edit: offf kendimden soğudum, yüzeysel miyim ne? Aslında hoşuma da gidiyor kız
0
🌸yarey
(23.03.21)
www.dentsuadiye.com valla genetik diyor burada çene konusuna.
0
roket adam
(23.03.21)
Gebeliğin 12. Haftasında genetik tarama yapılıyor. Genetik hastalık varsa orada belli oluyor. Ayrıca bazı yöreler akraba evliliğini normak görüyor ama bence iğrenç bir şey. Etrafımda çok var. İkinci nesilleri genelde başkalarıyla evleniyor çocuklarında bir sıkıntı görmedim.
0
suicides underground
(23.03.21)
-Otizmin nedeni günümüzde hala bilinmemekle beraber genetik temelleri olabileceği, çevresel faktörlerle tetiklendiği görüşü hâkimdir.
www.tohumotizm.org.tr

-Akraba evliliğinde önemli olan sorun sağlıklı olan bireylerin genlerinde taşıdıkları hastalıkların çocuklarına aktarılmasıdır. Bu açıdan önemli olanlar ise otozomal resesif ve bazı multifaktöryel geçişli hastalıklardır.
İnsan geni, bilinen yüzlerce resesif hastalıktan birine yol açabilecek 6-8 aleli heterozigot olarak taşır. Birinci derece kuzenler arası evliliklerde genlerin 1/8'i paylaşıldığında genetik olarak belirlenen hastalık riski %3'dür. Söz konusu tehlike aralarında kan bağı bulunmayan ana-babalardan doğan çocuklarda %2'dir. Birinci dereceden kuzenler arasındaki evliliklerde kendiliğinden düşük, ölü doğum, prematürite, beyin felci, multifaktöryel durumlarla (doğuştan kalça çıkığı gibi) sık karşılaşıldığı ancak bu insidans artışının düşük olduğu belirtilmektedir.
www.ttb.org.tr

sıkıntılı olsa yahudi cemaatler hastalıktan ve zeka geriliğinden kırılırdı.

sen onunla bir şey düşünme yine de, başka dünyaların insanısınız
(çene konusundaki kaygını ona da söyle)
0
esref
(23.03.21)
Hayata, aileye, evlilige dair bakis acilariniz ayni mi ki? Benim aklima ilk gelen bu oldu...
0
invictae
(23.03.21)
bence yüzeysel değilsin ben de çok takardım. çene problemi bu durumdan, belli.

yani çocuğunuzda bir sorun olmasa bile, kuzeniyle evlenebilmiş aile yapısı var ortada. bu sevgilinize de, onun yetiştireceği çocuğunuza da elbette sirayet edecektir. bu insanlar kayınvalideniz, kayınpederiniz olacak.

siz nasıl birisiniz, aileniz nasıl insanlar? bu aile yapısını kaldırabilecek bir profil misiniz? kaldıramayanlar olabilir. çocuğum özürlü olur mu yerine bunları düşünmeniz daha doğru ilk etapta.
0
kenarortay
(23.03.21)
aile yapisi :/
0
ala09
(24.03.21)
Benim babaannem ve dedem hala-dayı çocuklarıymış, çok aşık olarak evlenmişler. Mantık olarak bana ters. Zaten bir halamda da fiziksel engel vardı, daha sonra rahmetli oldu.
Sonra sağlıklı olan başka bir halam kızını amcasının torunuyla evlendirdi, ilk çocukları otizm spektrumuna sahip.

Böyle örneklere şahit olduğum için akraba evliliklerine sıcak bakmıyorum. Bana da çene olayının bundan kaynaklı olabileği geldi aklıma, ama bu da kesin bundandır diyemeyiz.

Seviyorsanız bence bunlara takılmayın, sonuçta akrabanızla evlenmeyeceksiniz. Ama evlenmeden önce ve hamilelikten önce yapılan sağlık kontrollerinde titiz davranırsanız bir sorun olacağını düşünmüyorum.

Ben de sizin gibi ayrıntılara takılan biriyim, merak etmeyin bu sizi kötü biri yapmaz.
0
Hallegadola
(24.03.21)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.