Giriş
(6)

noluyo artık ben yetişemiyorum

ishak77
birisi süt zararlı tüketme demiş?yahu çocukluğumuzdan beri bangır bangır bize zorla süt içirmeye çalıştı devletinden tut annemize kadar. ne ara tüketmememiz gereken bişey oldu ya bu :den son alkolun zararlı birşey olduğunu duyunca bu kadar şok olmuştum.sadece süt de değil bi bakıyosun birisi yumurta
birisi süt zararlı tüketme demiş?

yahu çocukluğumuzdan beri bangır bangır bize zorla süt içirmeye çalıştı devletinden tut annemize kadar.
ne ara tüketmememiz gereken bişey oldu ya bu :d
en son alkolun zararlı birşey olduğunu duyunca bu kadar şok olmuştum.

sadece süt de değil bi bakıyosun birisi yumurta yararlı diyor birisi zararlı birisi kırmızı et zararlı diyo ordan çıkıp, birisi korona virusten korunmak için burnunuza tereyağ sürün diyor.

ne tüketicez şunu bi standarta koyunda sizde rahat edin bizde.
0
ishak77
(08.04.21)
90larda herkese zeytinyağı yemeyin, yumurta yemeyin kolestrol yapıyor diyolardı. Şu an köy yumurtası 2-3 lira, zeytinyağı litresi 30 lira herkes saldırıyor organik alalım en yararlısı buymuş diye. aynısı bence. aldırmayın.

Bu furya da geçer gider.
0
westblack
(08.04.21)
Alkol zaten zararlı
0
Cinfizz
(08.04.21)
bu ülkenin zeytinyağına laf eden şarkı yazdırıp, margarine yönelttiler. paracı doktorlarımız da destek çıktılar sağolsunlar.

doğal olan neyse onu tüketin.
0
false pretension
(08.04.21)
açın, güncel makalelere çalışın okuyun. karar verin.

etik bir önceliğiniz varsa oturun düşünün sonra karar verin.


beyin bedava.



80'lerde böyle diyorlardı, 90'larda da böyle diyorlardı, 2000'lerde böyle diyorlardı aldırmayın diyen insanlara da tek bir duyduğu ya da emin olduğu bilgiyle bir ömür mutlulular diliyorum. bilimi çok iyi anlamışlar.
0
AlsterWasser
(08.04.21)
süt tozu ve katkı maddeli fabrikasyon bileşenleri + antibiyotikli ineklerden alınan sütler tabii ki zararlı. akşamları büyüme çağında olan çocuklar veya spor yapanlar için de kazein proteini şart. doğal bulabilirseniz alın.

gıda dedektifi geçen sene veya ondan önceki sene sütaş'ın rusya'dan geri dönen süt tozlarını paylaşmıştı. mesela bu firmanın süt ürünleri ofsayt. yoksa ağzı olan her boka zararlı diyor. bir de yurtdışındaki makalelerin de birçoğu da yalan yere yazdırılıyor. şeker veya kanserle ilgili dökümanterde bu lobiyi anlatmıştı. o yüzden her makaleye de balıklama atlamamak lazım.
0
evimin paspasi
(08.04.21)
Denek olarak kullanılıyoruz işte. Al sana ispat.
0
1bir1bir1
(08.04.21)
(12)

yurt dışı deneyimleriniz

rakicandir
Selamlar arkadaşlar, Herkes gibi ben de yurt dışında yaşama niyeti taşıyorum ve belki de bir yerlerden başlamak gerektiğini düşünüyorum. Siz böyle bir karar verdikten yerleşene kadar hangi aşamalardan geçtiniz? Geriye dönüp baktığınızda şöyle yapılsa daha iyi olurdu dediğiniz şeyler var mı?Bunun dış
Selamlar arkadaşlar,

Herkes gibi ben de yurt dışında yaşama niyeti taşıyorum ve belki de bir yerlerden başlamak gerektiğini düşünüyorum. Siz böyle bir karar verdikten yerleşene kadar hangi aşamalardan geçtiniz? Geriye dönüp baktığınızda şöyle yapılsa daha iyi olurdu dediğiniz şeyler var mı?
Bunun dışında yaşadığınız ülkeden memnun musunuz? evet ya da hayırların nedenleri neler?

Şimdiden teşekkürler.
0
rakicandir
(06.04.21)
ilk asama olarak, "yurt disi" neresi onu netlestirmeniz lazim. dubai mi danimarka mi vs...
0
hot potato
(06.04.21)
En büyük hatam bunu ister istemez harekete geçmemek oldu.
0
howfaristhesky
(06.04.21)
ana dilini bilmediğiniz yere gitmeyin. giderseniz de ilk iş olarak çabucak öğrenmeye bakın.

ana dili farklı olan ülkelerde ingilizceye sırt dayamayın her ne kadar herkes ingilizce bilse de.

ayıp oluyor.
0
AlsterWasser
(06.04.21)
Hem yazılımcıydım, hem akademisyen. Fırsatım oldu, İtalya'da 1 yıla yakın kaldım, beceremedim. Sosyal entegrasyonun sıfıra inmesi bana göre değil. Şu an komple rafa kaldırdık o meseleyi. Arada aklımıza geliyor ama artısını eksisinden daha fazla kılamadık.
0
prole
(06.04.21)
Merhaba,

Eğitim veya evlilik yolu ile gitmeyecekseniz eğer zannımca 2 husus çok önemli:
1. Diliniz çok iyi olacak (mümkünse ing + yerel dil)
2. Yaptığınız içi çok iyi yapacaksınız
0
but that was just a dream
(06.04.21)
Tam olarak bu sürecin içindeyim. 2 yaşında bir bebekle beraber çekirdek aile olarak İngiltere'ye, ikinci dalganın tam olarak vurduğu Ekim ayında geldik.
Burayı seçme sebeplerimiz, dili biliyoruz, daha rahat iş bulabiliriz, ekonomi ne kadar sallansa da dünyada üst sıralarda vs. gibi şeylerdi.
Başka Avrupa ülkelerine de gidebiliyorduk ama yukarıdaki nedenlerden buradayız.
Taşınma kararını zaten 10 yıldır düşündüğümüzden aslında kafada çok önce vermiştik.
Geçen yaz, covidden delirmek üzereyken, eşimin eğitimiyle bağı kalmaması sonrası hafiften biraz gaza geldik. O bana "artık gidelim durmak istemiyorum" dedi, ben "hay hay" dedim.
Bunu dedikten yaklaşık 2.5 ay sonra kendimizi burada bulduk.
Taşınmak, eşya toplamak, ev bulmak vs. hakikatten işkence.
Yeni taşınılacak ülkeye eğer orada herşey ekstrem pahalı değilse, eşya taşımak çok saçma.
Adaptasyon ve yalnız olmamak çok önemli. Bizim şu ana kadar dayanabilmemizin tek sebebi 3 kişi olmamız. Yoksa bu pandemi ortamında tek başıma gelmiş olsam yalnızlıktan kafayı çizerdim sanırım. Zaten adapte olabilecek sosyal ortam yok, ofisler kapalı.
Bundan dolayı iyice tartıp, o ülkenin atmosferine dahil olabilecek misiniz bakmanız lazım. Ben hala heryer açılınca gidebileceğim klupleri, dernekleri araştırıyorum. Yoksa geçmez hayat.
Geri dönüp bakarsam, keşke daha erken yapsaydım derim. Covid esnasında değilde, 2 yıl önce yapmış olsaydık, burada doktoru da, komşuyu da herşeyi bilirdik. Bu kriz esnasında bu kadar yalnız kalmazdık.
Ne kadar kapalı olsak da, yine de memnunum. Gelecek açısından daha pozitif olabildiğim bir yerdeyim. Biliyorum ki bir sorun çıkarsa hakikat ile çözüm aranacak. Boris şapşalı ne kadar saçmalamış olsa da başlangıçta, yanındaki bilim insanları güzel bastırdı ve toparladılar.

Kısaca, kararı kesin vermek, uygularken caydırıcı fikirlerden uzak durmak (ailemi özlerim, türk damak tadı, aman burda bir şekilde yaşıyoruz işte) çok önemli. Gidiş için yasal altyapıyı kurmadan gaza gelmemek de lazım. "Ben gidicem yeaa" deyip sınırdan yüzerek geçmeye kalkmayın. Geldiğinizde ise, "of bi lahmacun yah" deyip kıvranmayın, ortama adapte olmaya bakın. (Bu ortamda ne kadar olursa) Zaten isteyerek yaparsanız, memnun olmak için bir sürü sebep bulursunuz.
0
quaker
(06.04.21)
Arkadaşlar sorum sanırım açık olmadı gelen cevaplardan anladığım kadarıyla:
1- hangi aşamalardan geçtiğinizi sordum. ilk önce şunu yaptık sonra bunu yaptık vs vs.
2- geriye bakınca şunu yapsak iyi olurdu, keşke önceden yapsaymışız dediğiniz deneyimleriniz.
3- yaşadığınız ülkenin ekonomik, siyasi, kültürel vb yönlerden sizi olan olumlu olumsuz etkileri.

Yani dil yazmışsınız tamam saygı duyuyorum da madagaskar'a ya da nepal'e gidip türkçe dışında bir dil öğrenmeyeceğimizi mi düşünüyorsunuz?
0
🌸rakicandir
(06.04.21)
bu arada her yıl yeşil karta başvurmayı unutma.
0
fransiz burjuvasi
(06.04.21)
1. İngilizce öğrenmek,

2. İstediğim ülkede Erasmus yapmak,

3. Dile hakimiyet ve Master,

4. Kalıcı bir iş bulup, yerleşmek,

5. Vatandaşlığı almak.

Geriye dönüp baktığımda daha iyi olurdu diyebileceğim bir şey yok.

Memnunum, her gün Türkiye'nin durumunu gördükçe memnuniyetim daha da artıyor.

Eksi(k) yanları elbette var. Ancak genel olarak, maddi-manevi, tatmin edici. Daha iyisini ya da farklısını istersem, başka ülkeye giderim.

Bu aşamalara dahil olmayan bir şey var, o da en önemlisi: uyum, adapte olabilme kabiliyeti. Bunu yapabiliyorsanız gerisi geliyor. Mutsuz olup, her gün ağlayıp geri dönmeye çalışanı da çok çünkü.
0
buf-e kür
(06.04.21)
1 - Dil harbiden cok onemli. Gitmeden cok iyi bilmene bence kesinlikle gerek yok ama orta seviye falan olman lazim ayak basmadan, yoksa cok zorluk cekersin. Zaten hicbir zaman anadilin gibi olmuyor. Dili bilmiyorum ama oraya gidince hallederiz, o arada ingilizce yeter bence sikintili bir bakis acisi cunku belli bir seviyeye gelene kadar ustunden silindirle gececekler, seni bitirecekler.

2 - Dilden sonra ikinci en onemli sey bence para, meslegin disarsa para etmiyorsa sikinti var. "Abi asgarinin iki kati aldinmi yeter, burada alim gucu cok yuksek" ekibine kesinlikle katilmiyorum, o is oyle olmuyor. Hayata gercek anlamda katilabilmen icin, hele ailen colugun cocugun falan varsa cok iyi kazanman lazim. Ama gocmen olarak bu zor, maaslar dusuk.

3- 20 senedir kanada'dayim, bunun yarisi okumakla gecti. Ben memnun degilim, beyaz yakaya burasi super gelin demem, maddi manevi olarak overrated bir ulke. Mavi yakaya ise gelin diyorum cunku orada goremedikleri hayati burada yasiyorlar, inanilmaz paralarla oynuyorlar. Beyaz yakanin hali ise bence icler acisi, rezillik. (Doktor/Avukat ve bazi ITciler haric)

4- Simdiki aklim olsa 10 sene once bizim copluge donerdim, gec kaldim boka battim.

5- Yurtdisi herkes gore degil, caki gibi psikoloji lazim. Hayal kurmak guzel ama malesef hayallerle gercekler birbirini pek tutmuyor. Ben cok pahali bir restauranta benzetiyorum disariyi. Hep camdan izlemissin, bir gun burada yiyecem demissin. Sonra o gun gelmis, iceri girdin, ortam super, servis on numara. Tabaklar geliyor, yemegin goruntusu harika. Sonra bir catal aliyorsun ve tadinin bombok oldugunu anliyorsun.
0
cooperr
(06.04.21)
1-evlilik yoluyla geldiğim için anlatılacak birşey yok pek. Garanti bir süreç, sadece biraz uzun o kadar.
2-is bulamam vs diye dert edip, ilk arayan isi kabul etmeyeydim iyiydi. Dünyanın top 3 fmcg firmasından biri ama calisma bana uymadı, parasi da azdi. 4 ay sonra kontrat bitiminde yenilemedim, 4 ay sonra iş buldum çok çok daha iyi sartlara. Kısacası alanınız tedarik zincirindeyse is her türlü var, dert etmeyin.
Bir de çok mobildim ama daha büyük şehir ve düzgün havasi olan yer seçmek lazim. Ben 150 bin kisilik kuzeyde bir şehre gittim, İzmir'den gelen adama yaramadi. Sehir cok sirindi ama olmadi.

3- olumlu çok var ya anlat anlat bitmez. Onun dışında Türkiye gibi dandik bir is kültürü olan yerden sonra sağlam is kültürü öğrendim, bu da cok arti.
Olumsuz: yani aklıma pek gelmiyor. Türkiye gibi insanlarin somuruldugu bir yerden sonra o somurulen hayatin eksikligi var; gece bilmem kaca kadar acik olan cafe, gece 12de kapanan market, her yer bim/bakkal, yemeksepeti, parayi bastırıp herşeyi yapabilmen. Onun dışında çalışanların haklari cok haliyle müdür olduğunda dert Türkiye'ye oranla daha fazla, ki güzel birşey bu. Sadece Türkiye'ye alisan bir müdür burada sıkıntı yaşar, hele o tipik kültürden geliyorsa.
Bir de Türkiye gibi calisanin 4bin alirken sen 20bin alamazsin. Yani sinif farki az. Ülkenin çoğu benzer maas aliyor Bu bazilarina kötü, anlıyorum onlari da. Bana göre çok iyi. Türkiye'de migros calisani calismaktan depresyona girecekken buralarda o hale dusur(e)miyorlar. Düşen de doktora gidip burn out alir yani.
0
logisticsmanager
(06.04.21)
lisede almanca öğrenmiştim. trde üni kazandıktan sonra hedefim almanyaya gidip orada devam etmekti. ünide erasmusa hak kazandım çalışıp. erasmusa 1 dönemlik gittim, 2. dönemde de büyük bi şirkette ücretli staj ayarladım, bi 6 ay da onu yaptım, bana alman iş disiplinini öğrettiler döve döve, çok faydasını gördüm. o süreçte üni başvuruları yaptım orada devam etmek için. sözlü olarak tüm kabulleri halledip iş formaliteleri halletmeye kalmışken son anda bir kararla kalmaktan vazgeçtim. almanya çok güzel bir ülke, bekçinin bile hayat kalitesi çok yüksek trye göre, bence ırkçılık da çok düşük, bir türkün en başarılı olabileceği ülkelerden biri. ama bir yerde yabancı olma hissi, sürekli kendini anlatmak zorunda olmak, sürekli bi sen türke benzemiyorsun tribi, hayır benim gibi türkler de var muhabbeti, diğer göçmenlerle kıyaslanmak, avrupa insanının arkadaşlık kavramının bizdekine göre çok uzak olması, sürekli vize ve oturma izni gerginliği ile uğraşmak (en azından bi süre) vs vs bunların hepsi biraz yordu beni. şu an iyi ki de kalmamışım diyorum.

sonuç olarak trde yazılım tarzı bi iş yapıyorum, remote çalışıyorum zaten tr ile işim yok, istisnai düzeyde para kazanıyorum, almanyada yaşayacağım hayata denk - daha iyi yaşıyorumdur, uzakta olmak zorunda da kalmadım. **AMA** şu an 2020 itibariyle yeni mezun olsam, tüm kariyerimi yurtdışı üzerine kurarım. trde yeni mezun için eski fırsatlar ve alım gücü yok, çok zor bir hayat bekliyor gençleri.
0
roket adam
(06.04.21)
(8)

coin yatırımlarınızı ne zaman çekiyorsunuz?

istanbul kanatlarimin altinda
merhaba, yıllar önce bir arkadaşımın tavsiyesiyle aldığım, şu an bana göre güzel bir miktara ulaşmış coinlerim var. paranın değerlendirilmesi işlerinden pek anlamam. bilmediğim işe karışmayayım dedim ve hiç al/sat yapmadım. o dönem biraz coin aldım ve unuttum, bugüne kadar geldiler. çok da iyi oldu
merhaba,

yıllar önce bir arkadaşımın tavsiyesiyle aldığım, şu an bana göre güzel bir miktara ulaşmış coinlerim var.

paranın değerlendirilmesi işlerinden pek anlamam. bilmediğim işe karışmayayım dedim ve hiç al/sat yapmadım. o dönem biraz coin aldım ve unuttum, bugüne kadar geldiler. çok da iyi oldu iyi ki satmamışım. ama paraya çevirmedikten sonra kendimi o paraya sahipmiş gibi de hissetmiyorum.
diğer yandan, o paraya ihtiyacım da yok şu an için.

ne yapmalıyım?

birikimimin bir kısmını çekmek var aklımda. ama ne kadarlık bir kısmını?
yatırdığım miktarı çekeyim dedim önce. X tl yatırmıştım, ama o dönemden beri dolar 2.3 kat artmış. acaba 2.3 X kadarını mı çeksem? ve ne zaman çekmeliyim? elimde en çok ETH var. ETH şu anda çok yükseldi ve yükselmeye devam ediyor. düşüş trendine girdiğinde mi çekmeliyim?

ya da hiç çekmesem dursa, nasıl olsa bu bugüne kadar olduğu gibi her türlü yükselmeye devam eder mi? ya birden düşerse?

paraya çevirmemi önereceklere ek soru, paraya çevirdikten sonra ne yapmamı önerirsiniz? dolar mı almalıyım?
0
istanbul kanatlarimin altinda
(06.04.21)
bunun bir tane doğru cevabı yok. sizin yaşam tarzınıza, risk algınıza, paraya duyduğunuz ihtiyaca ve birçok şeye göre değişen cevabı var. yine de çok emin olamıyorsanız paranızın dolar karşılığını çekip, kalanıyla devam ederseniz en azından bir gün sıfırlansa bile içiniz rahat eder.
0
sanal uyku
(06.04.21)
spekülatif bir piyasda riskin fiyatlandığı bir yerde kendi yatırım stratejinizi soruyorsunuz. buna kimse cevap veremez.

verirse de burda çekirdeğimi kolamı alır zevkle gülerek okurum.

herkesin vadesi farklıdır yaptığı strateji farklıdır hesabı kitabı farklıdır.

en azından şunu unutmayın: kademeli işlem.

yoksa güzel günlerde gülersiniz kötü bir günde bir bakmışsınız puf yok olmuş.

tavsiyelerle yatırım yapacaksanız bence kar ettiyseniz çıkın bir daha da girmeyin çünkü bu şekilde sürekli bıçak sırtında yürüyeceksiniz.
0
AlsterWasser
(06.04.21)
öncelikle yukarıdaki arkadaşların söylediğine tamamen katılıyorum. benim önerim şu olurdu: al sat işine girmeden ya bitcoine yatırım yapın ya da bildiğiniz güvendiğiniz uzun süreli projelere yönelin. yatırım aracı olarak dolar almazdım.
0
rakicandir
(06.04.21)
Basitçe yanıtlayayım. Ben de zamanında oldukça değerli 2 farklı coin alıp unutmuştum. Belki 2 sene kadar dokunmadım ve son fiyatlarına baktığım zaman o anki değerinin %50 arttığını gördüm. Kar cebe yakışır dedim ve coinlerimi sattım. Parayı transfer etmedim ve birkaç aydır da hesabımda olduğu gibi duruyorlar. Başka bir coine de yatırmadım ya da al/sat da yapmadım.

Tabi 2 sene içerisinde çok daha iyi satış fırsatları vermişti ama pek takip etmedim işin aslını sorarsanız. Hatta sattığım dönem oldukça iyi yükseliyordu; şayet biraz daha bekleseydim rahatlıkla 2-3 katı kadar kazanabilirdim ama benim mentalitem daha çok net kazanç üzerine. Bir anda paramı katlayayım mentalitesinde değilim. Aklıma yatan şekilde hareket etmeyi tercih ediyorum.
0
burka
(06.04.21)
kripto para varliginizin toplam varliginiza orani dusundugunuzden fazlaysa bir kismini satip kripto disina ayirin ama eger kriptodaki toplam varliginiz toplamin yaninda bahse etmeye degmez bir miktarsa cekmeyin kalsin ETH'de
0
turkuaz
(06.04.21)
sadece ethereum için konuşacak olursam, şu an için çekmenizi pek önermem. işin aslı birçok coinin aylardır bilmem kaç x yaptığı ortamda ethereum 2 aydır yerinde saydı bile denilebilir. 2021 2. çeyrek özellikle defi coinlerinin tekrar yükselmesi bekleniyor. defiyi yaratan şey ethereum olduğum için buralardan daha çok yolu olduğunu düşünüyorum.
0
del piero10
(06.04.21)
%20-25 değeri artınca, artan kısmı çekiyorum tether yapıyorum. %20-25 azalan olursa azalan kısım kadar tether den alım yapıyorum.
0
yeahbutso
(06.04.21)
çekmek yerine stop loss koyabilirsiniz bir kısmına. coinin değeri arttıkça siz de daha yukarı taşırsınız stop loss taki değerleri
0
yüzyıllık yalnızlık
(06.04.21)
(16)

Şu kolye ve küpe güzel mi hanımlar

condom kurşunu
https://www.swarovski.com.tr/search?q=naughtyHanıma alacağım da ben begendim. Öyle çok kokoş bi tip de değil zaten bana biraz sportif de geldi bence o begebir ama genek anlamda nasıl sizce?
www.swarovski.com.tr

Hanıma alacağım da ben begendim. Öyle çok kokoş bi tip de değil zaten bana biraz sportif de geldi bence o begebir ama genek anlamda nasıl sizce?
0
condom kurşunu
(02.04.21)
ben sevmedim ama ben kimim ki?
0
AlsterWasser
(02.04.21)
ben de cok begenemedim. daha kibar daha klasik her zaman her seyle takilabilecek bir secim daha iyi olabilir.
0
oliviedo
(02.04.21)
Ben beğendim
0
esinikaybetmiscorap.
(02.04.21)
Ben beğenmedim :/
0
jazzabel
(02.04.21)
Ben beğendim. Yaşım 28, günlük kullanılabilecek ürünler bence.
0
hrvl
(03.04.21)
Çok beğenmedim ama spor evet günlük kullanılabilir. Kuyumcuda da benzer fiyatlara bulunur sanırım, alternatif çoğaltmak için. Swaroskide pek şu alınabilir model bulamadım.
Bir de pandora dan charm bileklik de bakabilirsiniz. Ara ara bir charm alır hanımı sevindirirsiniz hem :) fiyatlar şu an nasıl bilmiyorum ama.
0
somethinginthewayshemoves
(03.04.21)
Begendim ama swarovski gereksiz pahali buluyorum. Kuyumcuya bakabilirsiniz ama zen gibi pahali yerlere degil...
0
kuehles blondes
(03.04.21)
Beğendim, küçük ve zarif duruyor. Ama kuehles +1
0
serbest gezen koala
(03.04.21)
Ben de beğenmedim. 20 tl’ye bundan daha şık kolyeler var.
0
ruhen hastayim ben
(03.04.21)
gayet iyi hocam.
0
aretwoane
(03.04.21)
zarif ve de şık, ben beğendim alın derim.
0
sinematikcrop
(03.04.21)
ben sevmedim, begenenlerden ozur dileyerek hamambocegine benzettim ilk actigimda :) daha farkli modellere bakin bence diycem ama esinizin zevkini en iyi siz bilirsiniz.
0
in vino veritas
(03.04.21)
Bence güzel, hem siz onu daha iyi tanıyorsunuz. Yine de Reis kuyumculuktan alınacak bir yüzüğü tercih ederdim.
0
megalomaniac
(03.04.21)
Sade ve zarif takılardan hoşlanan biri olarak hiç beğenmedim açıkçası. Siyah ve rose gold renk uyumu da oldukça göz kanatan cinsten bana göre.
0
kedimedi
(03.04.21)
Begenemedim, hic sik degil.
Esinizin begenecegini dusunuyorsaniz alin tabii, zevkler-renkler meselesi.
0
pike
(03.04.21)
yani ne iyi, ne kötü gibi.

takı ve aksesuar konusu o kadar kişiye göre değişen bir şey ki, ne desek boş sanki.

ben aksesuarda illa sadelikten veya zariflikten yana değilim, çok gösterişli ya da yerine göre kaba sayılabilecek şeyler de takılabilir ama bunu beğenip kendime almazdım.
kötü de değil ama.
güzellik dışında, kolye ve küpe takım da takmam ben mesela.

eşinizin takılarını aklınızdan geçirin, aklınıza gelmiyorsa çaktırmadan bir göz atın, ona göre karar verin.
olmazsa sadece kolye ya da sadece küpe alın.
0
blatta hiberna
(03.04.21)
(4)

Mahkemeception

Arthur Dayne
Anlamıyorum, bi mahkeme karar veriyor, diğer mahkeme kararı bozuyor. Bir üst mahkeme yeniden yargılama yapılsın diyor. Bu neden böyle? Neden seksen tane mahkeme var ve bu mahkemeler birbirlerinin verdiği karara karşı kararlar verebiliyorlar? Bi aydınlatın şu garibi.
Anlamıyorum, bi mahkeme karar veriyor, diğer mahkeme kararı bozuyor. Bir üst mahkeme yeniden yargılama yapılsın diyor. Bu neden böyle? Neden seksen tane mahkeme var ve bu mahkemeler birbirlerinin verdiği karara karşı kararlar verebiliyorlar? Bi aydınlatın şu garibi.
0
Arthur Dayne
(31.03.21)
Askerlikte karakol bölük alay gibi düşünmek lazım, yada rütbeler gibi düşün işte.

Asliye Ceza
Ağır Ceza
Bölge Adliye Mahkemesi
Yargıtay
Diye gidiyorlar

Bi karar itiraza tabi ise bir üst mahkemeye gider (mesela asliye cezanın verdiği kararın üst Mahkemesi ağır ceza)

Bi karar temyize tabi ise Bölge Adliye yada Yargıtaya gider
( Bölge Adliyeyi Yargıtay’ın bölgesel şubeleri gibi düşün, eskiden vatandaş ağlıyordu dosyam yargıtaya gitti gelmedi diye ondan açtılar bunları)

Özetle bir mahkeme hata yaparsa denetlensin diye işte. Öyle asliye ceza hakimi karar verdi iş bitti yok.

Sen diyorsun ki “eeey üst mahkeme, bu asliye ceza hakimi tanığımı dinlemedi, kamera görüntülerini getirtmedi, yazı örneğini alıp adli tıpa inceletmedi, trafik kazası yaptık bilirkişi ile keşif yapılmadı” Eğer haklıysan karar bozuluyor işte.

Ve sana bişey söyleyeyim bazı mahkemeler öyle hatalı karar veriyor ki, iyi ki bu itiraz/temyiz hakları var yoksa bir çok kişi gümbürtüye gider.
0
infernalcadre
(31.03.21)
Tek mahkemenin karariyla insanlarin kaderi cizilmesin diye.
0
pofudukayi
(31.03.21)
kimse kendini allah sanmasın diye.
0
AlsterWasser
(31.03.21)
nolmuş yine.
benzer durum danıştayda da var sanırım 10. daire 11. daire gibi 15 tane filan daire var. alanları farklı ilk 7-8in. biri banka hesaplarından para alınmaz demişti diğeri bozdu bunu
0
ShadowOfMoon
(01.04.21)
(14)

yurt dışındaki youtuberlardan hala bir sey ögreneniniz kaldı mı

bagirir bu raylar o sahte o kart duzene
son zamanlarda gördügüm videolarin özeti:- türkiyede orta karar bir anadolu üniversitesinin işsizlik garantili bölümünden lisans derecesini aldıktan sonra yurt dışına egitime giden arkadaşın "beyin göçü yaptım, neden yaptım" isimli, kemal sunal'ın ben buraya neden ciktim, nasil ciktim, nicin ciktim
son zamanlarda gördügüm videolarin özeti:

- türkiyede orta karar bir anadolu üniversitesinin işsizlik garantili bölümünden lisans derecesini aldıktan sonra yurt dışına egitime giden arkadaşın "beyin göçü yaptım, neden yaptım" isimli, kemal sunal'ın ben buraya neden ciktim, nasil ciktim, nicin ciktim repligine benzer video basliklarini barindiran, "bakın ben nasil beyin göçüyüm öyle" videosu.

- hangi ilde oldugunu bilmedigim universitenin, muhtemelen bir milyonuncu olarak girebileceginiz bir bolumunu 6-7 yilda bitiremeyen hem yazimi hem konusmasi bozuk arkadasin, hasbelkader buldugu turk asilli sevgilisi sayesinde dil kursu amaciyla kapagi attigi ulkeden "benim bir saatlik kazancim vs turkiyedekilerin bir saatlik kazanci" temali, bugüne kadar hic kimsenin aklina gelmeyen müthis bir konuyu barindiran, insanlarin coktandir unutmus oldugu avrupali kazanci vs turk insani kazanci konusunu 1001. kez gözler önüne seren müthis bir basyapit.

- artik 3 milyonuncu kez cekilen araba fiyati, 5 saatlik calismaya aldigim x ürünü fiyati baslikli ama asil basliginin "ulan yazik size be marabalar :(" manasina gelen ve yasadigi yeri fiyatlari, alim gucu disinda hicbir yonuyle anlama, kavrama yetenegi olmayan; aslinda gittigi ulkeye de yuk olan, yalnizliktan ve ise yaramamazliktan kaynaklanan, tutunacak tek dali ulkedeki alim gucu olan arkadasin bol izlenmeli , bulunmaz hint kumasi videosu.

- hayat tecrubesinin olmamasi sebebiyle, aslinda turkler disinda kimseyle cok da derin bir munasebet yasamak zorunda kalmamis, bu sebeple de diger milletlerdeki insanlarin da isteyince/sistemin acigini bulunca ne kadar kotu olabilecegini gormemis veya baska yerlerde de cok kotu karakterli ve sadece kotu niyetli olduklari icin kotuluk yapan zalim karakterli yabanci insanlari tanimamis arkadasin "bu ulkedeki insanlar ne kadar ahlakli vs. bizim insanimiz ne kadar ahlaksiz" konusunu isledigi, gercekleri yüzümüze vuran, yalan yanlis videosu.

- on yillardir yasadigi ulkenin dilinden bihaber oldugu icin yasadigi ulkenin siyasetcilerinin bogazina kadar yolsuzluga karistigini bilmeyen, isverenlerle bazi siyasetcilerin nasil ali cengiz oyunlarina girdigini duymamis/okuyamamis ve dahasi bu yolsuzluklarin ayni baska ulkelerdeki gibi üstünün örtüldügünden habersiz kisinin "sistem dostum... sistem kötü. bak burda adalet tikir tikir ama bizde sistem oyle mi" temali, raki sofrasindan öte konusulmamasi gereken konulari video diye cekmesi.

- turkiyede yasayan biri dese duymamazliktan gelecegim ama en az 2-3 yildir yurt disinda yasamasina ragmen "avrupada enflasyon yok" temali, gittigi carsidan pazardan bihaber ciftimizin, gunluk hayatlarini nasil idame ettirebildiklerini bana sordurtan vloglari. bu arkadaslara yurt disindaki istatistik kurumlarinin enflasyon verisiyle oynamak icin nasil kirk takla attigini anlatmaya gerek yok. aldigi sebzenin meyvenin fiyatini 12-15 ay onceyle kiyaslasa gercek enflasyonu anlayacak zaten.

daha neler neler... herhangi bir konuyla ilgili basvuru bilgisi verir fakat bilgi yanlistir. kendi basina gelen iyi/kotu olayi tum ulkeye geneller, oyle anlatir. yasadigi yerin dilini bilmez; dil ogretme videosunu gectim, 25-30 yasinda gelip ogrenmeye basladigi dille ilgili telafuz videosu yayinlar vs

siz hala bu insanlardan bi sey kapabiliyor musunuz? video altlarinda gordugumu "supersin, buyuksun, muthis video, aslansin/kaplansin" yorumlarini gordukce agzim acik bakakaliyorum ekrana.
0
bagirir bu raylar o sahte o kart duzene
(31.03.21)
günde 2-3 saat youtube'da geçiriyorumdur, bu tarz elemanların birini bile izlemiyorum epeydir. eskiden mahalleye almancılar gelince anlatırlardı ya biz de ziyaaa diye dinlerdik, onun modern versiyonu maalesef. çok yüzeysel, çok sığ, gerçekten eski almancılardan farkı olmayan yorumlar var. çikolata şu kadar tl, bira bu kadar euro, falan filan. klasik almancı sendromu var yani, altta şakşakçı yorumlar da olunca elemanlar iyicene gaza geliyorlar.
0
roket adam
(31.03.21)
bazılarına katılıyorum bazılarını anlamadım.

böyle insanlar, daha doğrusu her türlü insan bazılarımızın çevresinde vardı ama internet yoktu. şimdi o da olunca herkes işte ne popülerse paylaşıyor bir şeyler bu sefer herkese ulaşıyor

şahsen ben izlemiyorum. eskiden denk geldiğim kaliteli bir içerik varsa bakardım da artık pek yok. bu tarz videoları izleyen insanlar sanırım daha yaşı küçük insanlar ya da bu ne diyor diye meraktan bi bakıp geçen insanlar.

yalnız bir şeyi anlamadım. mesela almanya ya da euro böglesinde enflasyon oranlarını nasıl manipüle edildiğini cidden merak ettim örnekler misiniz?
0
AlsterWasser
(31.03.21)
en sevdiğim site youtube ve bir kez bile bu söylediğin videoları izlemedim ve denk gelmedi.
0
dafuq
(31.03.21)
hahaha çok güzel bir duyuru olmuş, eline sağlık. bu elemanlar ilk türemeye başladığında kendimi motive edebilmek için arada bakardım da sonra bıraktım. yurtdışına giden türklerin çektiği her videoya önyargıyla yaklaşıyorum artık. hayat ucuz, et alabiliyolar, biz çok kötü yaşıyoruz... tamam. öğrendik o kadarını. gerisi? yok.

ha gerisi olsa da izlemem zaten artık, burada üç kuruş paraya şeriatçıların içinde yaşarken almanya'da yaşayan insanların videosunu izleyip boş boş hayallenmeye gerek yok. insanı üzmekten, kötü hissettirmekten başka bir işe yaramıyor. almanya'da iki aylık gelirimle araba alabileceğimi öğrensem ne değişecek mesela benim için? sadece üzüleceğim. o yüzden bakmıyorum artık hiç.
0
der meister
(31.03.21)
izlemeyin iste, surekli izliyorsunuz ki hep bu tarz oneriler geliyor karsiniza cikiyor, basin dislike'i gecin. Enes baturun videosu altinda da cok iyi yorumlar vardir ya da varos saka sosyal deney videosu ceken ergenlerin video alti da kayniyordu. Yurt disinda toz pembe bir hayat yok bir kere, gercek gocmen tutunma mucadelesi veriyor dilinden, kuralina, trafigine, ozlemine, kendini kabul ettirmeSI, entegrasyonu bir suru sorunu vardir, orda dogup buyuyenler ayri onlarin rahat bir hayati var. Gitsin hayatini yasasin madem yurt disinda, ciddi ciddi video cekip youtube kanali acan, Turkiye soyle Turkiye boyle diyen kisi bos insandir zaten.
0
neck_and_neck
(31.03.21)
bahsettiğin videoların tamamı yurt dışı ve göç içerikli videolar anladığım kadarıyla.
herkes buradan bir parça bilgi kaparım kafasıyla seyretmek zorunda değil. göç psikolojisi çok başka. insanlar sadece empati yapmak için, bi parça destek bulmak için seyrediyor olabilirler. sizin yaptığınız değerlendirmeyi başkaları da yapıyor ve yapmalarına rağmen seyrediyor olabilirler.

bir de bakışın çok modernist. insanlar sırf para kazanmak için bu başlıkları bu içeriklerle açıyor da olabilir. sadece dertleşmek için dilleri döndüğünce anlatıyor olabilirler. herkes istediğini yapsın, siz izlemeyin???
ayrıca çok seyrediliyor ki yapılıyor, seyredenlerin daha doğrusu bu ilginin neden kaynaklandığını fark etmiyor olabilirsin. tv dizilerini de oturup 3 saat seyreden milyonlar var. toplum bu demekki. biz kitlelere yabancılaşıyor olabilir miyiz?
0
rewlack
(31.03.21)
hahah hepsi aynı şeyi çekiyor orası öyle. Ben izlemiyorum sadece kendim de Kanada planı yaptığımdan birkaçını izledim zamanında.

Ben gidip Türkçe video çekmelerini çok saçma buluyorum (ben açsam İngilizce kanal açıp yabancı komünite ile muhabbet kurmaya çalışırım, para kazanacaksan parayı da dolar olarak kazanmalısın Türkiye'den gelen reklamla ne olacak ki) fakat sonra şeyi düşündüm, bunlar orada arkadaş da edinemiyorlar. Aslında yalnızlığın verdiği bir şey o kanallar. Bir yandan anadillerinde sosyalleşip bir yandan kısmi hava atıyorlar işte.

İzleyeni varsa bize bişey düşmez ama. Yapsınlar. Gerçekten diğer insanlara yardımcı olmak istiyor da olabilirler. Ama ben yine de Türkiye'den gidip Türklerle muhatap olmanın mantığını anlayamayacağım :D çünkü eminim yorumlarda "nasıl giderim" diye full yol haritası isteyen vardır.
0
nhk ni youkosu
(31.03.21)
bir de bu insanlar giderken yani 5-10 yıl önce hatta 2-3 yıl önce bile böyle mecralar çok azdı. sırf bu nedenle bile ben gidince bunun kaynaklarını oluşturucam demiş bile olabilirler. bunu da hatırlayalım.
0
rewlack
(31.03.21)
www.youtube.com

sunu kapmaktayim su anda.
0
camussar
(31.03.21)
Cok tukettigimden midir nedir bilmiyorum ama belki de arada cikan anketlerini doldurdugum icin isime yarayacak videolar sunuyor. Bu bahsettiklerinizden farkli seyler izliyorum. Bazen konu basligi ayni olabiliyor ama anlatan kişinin doyuruculuğu ile de alakalı bir durum.
0
evimin paspasi
(31.03.21)
Daha çok katıldığım bir duyuru olmamıştı. Ben de yıldım harbiden amk. Bunları yapanlar bir de trde gerçekten berbat ünilerde okuyan, avrupaya gidince bi bok olduğunu sananlar.

Geçen polonyada okuyan bir kızın videosunu izlemiştim. Polonyada okuyan arkadaşlar zaten trde barajı geçemeyenler. Kız öyle bi anlatmış ki sanırsın türkiye çok büyük bi değeri kaybetti ve polonya gerçekten süper bir ülke. Bunlara da gitmeyen, yaşamayan inanıyor sadece bence. Ki zaten üni öğrencilerinin bile tamamını toplasan yüzde 1-2yi geçmez bunu tecrübe edenler.
0
mg3929
(31.03.21)
bu tip boş içerikleri alıcısı çok malesef. bu durum dizilerde sürekli yalıların, malikanelerin ve süper lüks araçların kullanılması ile aynı güdü var. erişemediği şeylerin etkisinden kurtulamıyor insanlar.

kısa yoldan para yapmak isteyen çöp içerik üreticilerinin de hedef kitlesi direk bu kitle zaten. arkadaşlar yazmış ama tekrar yazmamak elde değil, devamlı olarak; et, market, araba
fiyatları dışında yok uber,lift kaç para kazandım gibi saçma salak videolar hepsi.
0
ada meltemi
(01.04.21)
Cogu iyi niyetli gibi, ama cogunlukla verdikleri bilgilerde inanilmaz hatalar var. Zaten izleyenlerin ezici cogunlugu goc etmeye calisan tipler oldugu icin korler sagirlar birbirini agirliyor.

Birkac defa uyardim yorum yaparak yanlis bilgi veriyorsunuz diye ama direk tersliyorlar sonra da takipici linci basliyor zaten. Insanlari gocten sogutmakla suclayanlar falan var, hatta biri gecen bana "siz ozellikle negatif konusuyorsunuz insanlarin oraya gelmesini engellemek icin" diye cevap yazmis. Kafalara gel..
0
cooperr
(01.04.21)
en sonunda zorla kanal actiracaklar bana, gidip sirf arka sokaklari cekip yayinlayacam, disaridan super gozuken g8 tayfasinin dar gelirli muhitleri ne durumda gorsunler.

isim geregi bazen belediyeye is yapiyoruz, dar gelirlilerin yerlestirildigi evlere girip cikmam gerekiyor. Oyle manzaralarla karsilastim ki, fotograf cekip yayinlasam afganistan zannederler. Rezillik.

ama abiler oyle bir anlatiyor ki, sanki millet agaclardan para topluyor. Mevzuyu anlatiyorsun, imkansiz, yalan soyluyorsun diyorlar. en buyuk argumanlari da "en azindan orada araba ve elektronik ucuz". Evet, zaten ac kalinca araclarin lastiklerini kemiriyoruz, sonra laptoptan da bir isirik aliyorum tatli hesabi :/
0
cooperr
(02.04.21)
(1)

Anker q10 kulaklık sahibi olan var mı ?

freebird5406_2
Fiyat performans olarak bundan edindim bir adet fakat ses yüksekliği bana inceleme videolarında söylendiği kadar yüksek gelmedi, son seste dinleyemiyorum fazla geliyor diyenler vardı bana son ses normal geldiKulaklığın tiz/mid/bas dengesi ve berraklığı gayet güzel sadece son ses abartıldığı kadar da
Fiyat performans olarak bundan edindim bir adet fakat ses yüksekliği bana inceleme videolarında söylendiği kadar yüksek gelmedi, son seste dinleyemiyorum fazla geliyor diyenler vardı bana son ses normal geldi

Kulaklığın tiz/mid/bas dengesi ve berraklığı gayet güzel sadece son ses abartıldığı kadar dayanılmayacak düzeyde değil

Bağlayıp denediğim telefonlar
Samsung a51
Sony xperia x
Samsung tab a7 tablet

Apple ların daha yüksek ses çıkışı oluyor diyorlar ama fırsatım olmadı denemek için

Daha önce bilgisayar ve external ses kartıyla yüksek çıkışlı temiz ses dinlemeye alıştığım için bu düzey yetersiz gelmiş olabilir

Bu kulaklıktan ya da başka bir bluetooth kulaklık sahibi iseniz deneyimlerinizi düşüncelerinizi yazabilir misiniz
0
freebird5406_2
(28.03.21)
bende var bundan.

ben oldukça memnunum.

tek sıkıntısı büyük bişi o yüzden sadece evde kullanıyorum.

yüksek sesle alakalı büyük bir sıkıntı yaşamadım yani yetersizlik bağlamında ama ANR falan olsa daha hoş olurdu tabi.

bu kulaklığın vaadi uygun fiyata beklendiğinden yüksek kaliteli iş çıkarması zaten bu konuda da tatmin etti.
0
AlsterWasser
(28.03.21)
(10)

Türkçede sonradan öğrendiğiniz kelimeler

dissendium
Geçenlerde İngilizce bir yazı okurken porch kelimesi çıktı karşıma. Sundurma çevirisi varmış. Sundurmanın ne olduğunu bilmiyordum.Şuymuş.https://bit.ly/318ybeUSizin de böyle Türkçede sonradan öğrendiğiniz kelimeler var mı? Sundurma kelimesini biliyor muydunuz?
Geçenlerde İngilizce bir yazı okurken porch kelimesi çıktı karşıma. Sundurma çevirisi varmış. Sundurmanın ne olduğunu bilmiyordum.

Şuymuş.

bit.ly

Sizin de böyle Türkçede sonradan öğrendiğiniz kelimeler var mı? Sundurma kelimesini biliyor muydunuz?
0
dissendium
(24.03.21)
porchu da biliyordum sundurmayı da.

ama sorunun kalanı için şimdi aklıma gelmedi ama vardır bir sürü.
0
AlsterWasser
(24.03.21)
var. değirmi sözcüğünü birkaç yıl önce öğrenmiştim. yaşar kemal okurken böyle sözcüklere çok rastlıyorum. almanca okurken karşılaştığım bazı kelimeler google translate'te falan çıkmıyor mesela, alman arkadaşlarıma soruyorum bazıları o kadar detay ki onlar da bilemiyor. geçen bir şey sordum meğer bir bölgede orman içinde inşa edilmiş ufak kulübelere verilen bir isimmiş. google translate'te çevirisi yoktu. böyle şeyler yaşar kemal'in kitaplarında çok var türkçe sözkonusu olduğunda. gerçi türk edebiyatı ile ilgili çok bilgili sayılmam ama benim tecrübem bu yönde.

edit: erinmek sözcüğünü de üniversitede anadoludan okumaya gelmiş bir çocuktan öğrendim. erinmek ne demek diye sormuştum yüzüne.
0
bohr atom modeli
(24.03.21)
Eğreti kelimesini bilmiyordum. Eğreti gelin diye bir film vardı sanırım. Ondan sonra öğrendim.
0
mezarkabul
(24.03.21)
Evet. Sundurmayı üniversite projemde öğrenmiştim. Hatta araştırmadan sündürmedir bunun doğrusu deyip düzeltmiştim. Proje hocası görünce yüzüme garip garip bakmıştı:)
0
Unde bach canim
(24.03.21)
benim ingilizce olarak bilip turkce anlamini bilmedigim kelimeler var :) mesela "amplitude". bunu ingilizce olarak tanimlayabilirim ama turkce karsiligi olan "genlik"le daha gecen gun karsilastim. cok sacma, halbuki millet bunu lisede goruyomus :)
0
e mice
(24.03.21)
"Sundurma" bahçede olan bir şey. Bağlamını biliyorum ama tam ne olduğunu bilmiyorum. Mesela "ombudsman" var. Senelerdir ne olduğunu öğrenemediğim ve nispeten sonradan duyduğum bir kelime.
0
prole
(24.03.21)
Sundurmayi bilmemek cok da garip degil, eski mustakil evlerde olurdu artik pek kullanilan birsey degil. Ben cocuklugumdan beri biliyorum cunku aile insaatci. Yurtdisinda ise porch karsiniza cokca cikan bir kelime, cunku hala yeni evlerde bile yapiliyor.

"Ezcumle" 20li yaslarda ogrendigim kelimelerden biridir. Bir de akpli arkadaslarin son donemde dilimize kattigi garip arapca kelimeler var, "mutmain" falan gibi.
0
cooperr
(24.03.21)
Çemkirmek kelimesini ilk duyduğumda şaşırmış, yöresel bi laftır diye düşünmüştüm. TDK sözlüğünde olduğunu görünce daha da şaşırmıştım.
0
Mirket
(24.03.21)
porch'u da sundurmayi da biliyordum. benim nispeten sonradan ogrenip anlamina cok sasirdigim kelime defaten. tek seferde demekmis, defaatle kelimesiyle karisiyor ve tekrarli gibi bir anlami var saniyordum, bir ihale sozlesmesi sayesinde zor yoldan ogrenmis oldum :) yine ihale sozlesmelerinden ogrendigim baska bir kelime, muteselsilen. bir de cooperr'in dedigi gibi akp sayesinde ogrendigimiz arapca kelimeler var iste.
0
in vino veritas
(24.03.21)
Porch'u bilmiyordum. Sundurmayi cok eskiden beri biliyordum. Sundurmali bir evimiz hic olmadi, nereden ogrendigimi hatirladigim bir kelime degil.

Cevaplari okuyunca hatirladim, defaten+1 :) Emre Kongar'in bir tweet'inden ogrenmistim. Defaatle kelimesiyle karisabiliyordu gercekten. Ogrendik sukur :D

Merdumgiriz'i ogrendim en son ben. İnsan arasina karismayi sevmeyen demek.covid tekrar patlamisken keske herkes merdumgiriz kisilige burunse. :)
0
invictae
(24.03.21)
(6)

İnsanların başkalarının özellikleri hakkında yargıda bulunması

gmzo
Bunu nasıl kendilerine hak görüyorlar ben anlamıyorum? Mesela başkasının kilosu, dökülmüş saçı, boyu hakkında yorum yapmak. Sadece fiziksel özellik de değil, karakter özelliği de olabilir. İnsanların belirli bir biçimde görünmesinin veya davranmasının binbir çeşit psikolojik, tıbbi, çevresel sebebi
Bunu nasıl kendilerine hak görüyorlar ben anlamıyorum? Mesela başkasının kilosu, dökülmüş saçı, boyu hakkında yorum yapmak. Sadece fiziksel özellik de değil, karakter özelliği de olabilir. İnsanların belirli bir biçimde görünmesinin veya davranmasının binbir çeşit psikolojik, tıbbi, çevresel sebebi olabilir. İnsanları kırınca, üzünce ne kazanıyorlar? Kendi aşağılık komplekslerini mi örtüyorlar?
0
gmzo
(21.03.21)
Tamamen hadsizlik, sevgisizlikten kaynaklanan saldırganlık bana göre bu tavırları. Az önce şöyle bir yorum gördüm mesela fotoğrafımın altında ve bu ahlaksızlığa bir kez daha hayret ettim, ibb.co
0
kedimedi
(21.03.21)
@kedimedi okurken inanamadım! bu en uç örneklerinden birisi, internet ortamında daha da cesaretleniyorlar sanırım.
0
🌸gmzo
(21.03.21)
dünya kötü bir yer ne yazık ki. bunun da oluşmasını sağlayan zemin cehalet. bundan kaynaklı sorun. bilinçsizlik.
0
iyi olmayan gececi
(21.03.21)
eğitimsizlik. öğretimsizlik değil eğitimsizlik. eğitim 'aile'de başlar.
0
phonex
(21.03.21)
saygılı, düşünceli, empati sahibi, görmüş geçirmiş insanlar yapmaz bunu.

yapsa da yanlışlıkladır hemen özür diler vs vs.

diğer insanlar da konuşur söyler valla ağzı var diye.. hiç aklına gelmez karşıdakinin ne düşündüğü...

tüm insanlar ilk cümlede yazdığım gibi değil.

öyle olsa dünya mükemmel bir yer olurdu.

çok takmamak lazım. çünkü konuşurlar konuşacaklar.

yakın çevrenizde böyle insanları bulundurmamak önemli olan.
0
AlsterWasser
(21.03.21)
"Her şey bir ihtiyaçtan doğar". Bu doğanın kanunlarından biri. Buna göre düşün, çok değişik ve çok ağır üzücü sonuçlar alacaksın.
0
1bir1bir1
(21.03.21)
(3)

Tiyatro takibi bilet alma

optimistbakunin
Selam. Nereden tiyatrolari takip ediyorsunuz ve bilet aliyorsunuz. Pandemi icin degil genel bir sorum
Selam. Nereden tiyatrolari takip ediyorsunuz ve bilet aliyorsunuz. Pandemi icin degil genel bir sorum
0
optimistbakunin
(20.03.21)
sezon olduğu zaman devlet tiyatrolarının sitesi ve katalog.

özel olarak da bildiğim özel tiyatroların kendi sitesine bakıyorum tatbikat örneğin.

kalanları için bilet siteleri, sanat-kültür siteleri/broşürleri vs vs.
0
AlsterWasser
(20.03.21)
hitsumo
(21.03.21)
özeller için biletix, devlet tiyatroları için nereyle anlaştılarsa orası, geçen yılalrda biletiva diye bi yerdi, bu yıl biletinial diye bi yerle anlaştılar, ama oyun düzeni aylık açıklanıyor ve oyun biletleri 10 gün önce satışa çıkıyo, bunu takip edip istediğim oyunun açıldığı gün alıyorum bileti. (saat 10.00 da açılıyorsa o saatte girirp bekliyorum, gün içinde alırım demiyorum, genelde 10.00 da gişelerde 10.10 da sitede açılıyor)

şehir tiyatroları da kendi sitesi üzerinden satıyor, aylık plan aylık biletler satıyor, aylık plan açıklanıncda hangi oyunlara almak istediğimi kararlaştırıyorum, biletlerin angi gün saat kaçta satışa açılacağını da duyuruyorlar, girip bekliyorum. saat 11 de gişelerde saat 12.00 de uygulama/websitesinde satılıyor genelde.

hem devlet hem şehir, güzel oyunlar biletler açıldığı anda ilk 5 dk içinde bitiyor, o yüzden sıkı takip etmek gerekiyor.
0
benaslinda
(21.03.21)
(3)

PDF Sayfaları Çevirme

AlsterWasser
Elimde 1000 sayfalı bir pdf var. yalnız sıkıntı olan tüm sayfalar 1 kez sağa dönük şekilde yani açınca ekranda yatay çıkıyor sayfalar.Tüm hepsini tek seferde 1 sefer sola çevirmem lazım.Nasıl yapabilirim ?
Elimde 1000 sayfalı bir pdf var. yalnız sıkıntı olan tüm sayfalar 1 kez sağa dönük şekilde yani açınca ekranda yatay çıkıyor sayfalar.

Tüm hepsini tek seferde 1 sefer sola çevirmem lazım.

Nasıl yapabilirim ?
0
AlsterWasser
(15.02.21)
Adobe Reader ile belgeye sağ tıklayıp "saat yönünde döndür" dediğin zaman tüm sayfalar döner. Sağa dönükse saat yönünün tersine de döndürebiliyorsun.
0
himmet dayi
(15.02.21)
@himmet

aptal gibi macin preveiwi ile denediğimden yapamadım ama kesin onda da vardır ben bulmamışımdır. bu soruyu da silmeyim de ibreti alem olsun..bu kadar basit bişi de göremedim..teşekkür ettim.
0
🌸AlsterWasser
(15.02.21)
Mac'in Önizleme uygulamasıyla açınca da solda sayfaların küçük resimlerinin olduğu bölümde herhangi bir sayfaya tıkladıktan sonra Cmd + A yapıp hepsini seçtikten sonra sayfayı döndür butonuna basabilirsin. Hepsi döner.
0
himmet dayi
(15.02.21)
(4)

Böyle bir salonda vücut geliştirmek mümkün mü?

taze gol yemis muslera suratı
Yakınlarımda tek salon var, aslında bir hamam ve içerisinde tek tük makinalar var. Fotoğrafını çektim, bu salonda gelişmek mümkün müdür? :(https://eksiup.com/p/b3461719o6sp
Yakınlarımda tek salon var, aslında bir hamam ve içerisinde tek tük makinalar var. Fotoğrafını çektim, bu salonda gelişmek mümkün müdür? :(

eksiup.com
0
taze gol yemis muslera suratı
(11.02.21)
sadece cardio mu? ağırlıklar nerde?
0
AlsterWasser
(11.02.21)
Ağırlık yoktu sanırım, ya da ben görmedim. :( Girdiğim ilk spor salonu bu. Evde döküm ağırlıklarım var, sadece cardio için gitsem buraya olmaz mı?
0
🌸taze gol yemis muslera suratı
(11.02.21)
ben buraya tam teşekküllü bir spor salonu demem tabii ki.

gelişmek isteyen insan her yerde gelişir zaten yani imkanlar ölçüsünde.

gelişmekten kastınızı anladıysam ağırlık işi şart. ister vücut ağırlı olur istersen serbest ağırlık olur.

yine yararlanırsınız tabii de tek ordaki cardio ağırlıklı aletlere bağlı kalırsanız rotadan çıkarsınız.
0
AlsterWasser
(11.02.21)
burası ya döküntü bir belediye tesisi ya da konut sitelerinin "spor salonu" diye andığı mekânlardan biri olmalı. hani aslen "geniş küvet" olan şeylere havuz diyorlar ya, o hesap.

tutup da AVM'lerdeki gym zincirlerine binlerce lira vermeye de gerek yok ama mahalle arası da olsa gerçek bir salona gitme imkânı varsa çok daha iyi olur.
0
filteria
(11.02.21)
(6)

müziğin hissettirdiği duygular

Tochinoshin
Hangi müzikte duygulanıp hangisinde coşacağımızı nasıl biliyoruz? Nasıl belirleniyor? Mesela hababam sınıfı müziği, yavaş olunca hüzünlenirken hızlı olunca neden mutlu ediyor? Nota/çalma hızı nasıl belirliyor bunu? Öğrenilmiş mi yoksa bebeklikten itibaren kodluyor muyuz?
Hangi müzikte duygulanıp hangisinde coşacağımızı nasıl biliyoruz? Nasıl belirleniyor? Mesela hababam sınıfı müziği, yavaş olunca hüzünlenirken hızlı olunca neden mutlu ediyor? Nota/çalma hızı nasıl belirliyor bunu? Öğrenilmiş mi yoksa bebeklikten itibaren kodluyor muyuz?
0
Tochinoshin
(05.02.21)
3 ay, 14 günlükten itibaren omurilik soğanına kodlanmaya başlıyor.

Dikkat edersen 3 ay 14 günden önce bebekler müziklere tepki vermezken sonrasında ritme ayak uydurmaya başlıyorlar.
0
himmet dayi
(05.02.21)
kabaca bakarsak minör / majör notalar farkı
0
AlsterWasser
(05.02.21)
Doğanın bir mucizesi diyelim. Nasıl ki güzel kokular var kötü kokular var bu da öyle. Atıyorum bir kuş cıvıltısı ne hissettiriyorsa major sesler de onu hissettiriyor olabilir. Büyük sallamış olabilirim ama böyle düşünüyorum
0
olaylar olaylar
(05.02.21)
Çünkü kalbimiz müziğin ritmiyle senkronize olur. Yüksek ritimli, mutlu şarkılar dinlediğinde beynin çeşitli mutluluk hormonları salgılar bu da seni mutlu hissettirir. Minör notalar da benzer şekilde depresif modu yükseltir.

Tabii ki bu arada ilk 3 ay 14 gün anne sütü de önemlidir diyebiliriz yeri gelmemişken. :p

Özetle biz bilmiyoruz. Kalbimiz ritme uydurup beynimiz de tecrübelerinden yola çıkarak emir veriyor. Biz de mal gibi mutlu oluyor ya da efkarlanıyoruz.
0
pandispanya
(05.02.21)
AlsterWasser'ın söylediği epey ilişkili. minör ve majör akor olayını araştırın.
0
hopeless
(05.02.21)
Söylenenler doğru ama ters. Biz müziği öğrenmiyoruz, müzisyenler insan tepkilerine göre şekillendiriyorlar müziği. Majör, ahenk ve coşku olarak karşılık görürken, minör elem ve keder olarak dönüş yapıyor.

Yani şöyle, bir beste var (minör), ağlayan ağlayana. Adam da diyor ki "demek ki minör insanı derbeder yapıyor, iyimiş". Sonra başka bir beste var (majör), millet bu sefer şakkıdı şakkıdı göbek atıyor. Adam bu sefer de "tamam, majör de canlandırıyor" diyor.
Buna göre de kendileri teknik yetenekleriyle duygudan duyguya koşturuyorlar insanları.

edit: Bulursam eklerim kaynağını da.
edit 2: Peki insan nasıl tepki vereceğini nasıl biliyor? O da pandispanya+1. "Kalbimiz ritme uydurup beynimiz de tecrübelerinden yola çıkarak emir veriyor. Biz de mal gibi mutlu oluyor ya da efkarlanıyoruz."
0
heritage
(06.02.21)
(6)

kapital 1. cilt, okumaya değer mi?

hlot
yani şöyle ki, okuması oldukça zahmetli deniyor ve hatta okuyabilmek için 376 sayfalık ek bir kitap (marx'ın kapitali için kılavuz) öneriliyor: https://www.idefix.com/Kitap/Marxin-Kapitali-Icin-Klavuz/David-Harvey/Felsefe/Felsefi-Romanlar/urunno=0000000389287uzun zamandır kitaplığımda duruyor ama gö
yani şöyle ki, okuması oldukça zahmetli deniyor ve hatta okuyabilmek için 376 sayfalık ek bir kitap (marx'ın kapitali için kılavuz) öneriliyor: www.idefix.com

uzun zamandır kitaplığımda duruyor ama gözüm korktuğu için başlayamıyorum (zaten bu kadar az kişinin okumasının sebebi de gözleri korktuğu içindir. goodreads'te komünist manifesto'yu okuyanların sayısı, kapital'i okuyanların 14 katı). kendisi de önsözde yazıyor "ilk birkaç bölüm çok zor ama yapacak bir şey yok" diye. e ama oraları anlamadan geçmek de olmaz, anlayıp geçmek lazım.

velhasıl, bütün bu çabalara, gayretlere değer mi bu kitabı okumak? kitabı okuyunca neleri öğreneceğiz tam olarak? belki bu şekilde motive olabiliriz.

ne diyor bu işe okuyanlar?

sonraki ciltleri okumayı düşünmüyorum bu arada ama çok şey kaçırır mıyım 1'i okuyup bıraksam?
0
hlot
(03.02.21)
ben zamanında dersini aldığımdan okudum ama ben de hepsini okumadım.

L. Althusser bile okumamış yanlış hatırlamıyorsam o da ilginç.

iktisat, politik-iktisat teorilerine ilginiz yoksa çok okumanıza gerek yok.

işin içine çok girmeyecekseniz klavuz kitaplar yeterli ve iyi olanları da var.

Örneğin, "Ben Fine A.Saad-Marx'ın Kapitali" kitabını da okuyabilirsiniz. Sonra orda ilginizi çeken yerlere Kapitalden tekrar okursunuz. Böylesi daha mantıklı eğer ciddi akademik bir çalışma içine girişmeyecekseniz.
0
AlsterWasser
(03.02.21)
Bu konuda kendimi uzman saymıyorum ama Marksist okuma tavsiyesi aldığım hocam Kapital cilt 1'i özellikle okumamı ve sanılanın aksine gayet kolay okunabilir bir kitap olduğunu söylemişti. Okudum ve haklı buldum. Okuması zor bir kitap değil kesinlikle.
0
signore
(03.02.21)
bende yordam kitap'tan çıkan üçlü set var. arada açıp parça parça okuyorum. okunması zor bir kitap değil +1
ama ilgi alanımda olmadığından sadece arada ilgimi çeken yerlere bakıyorum.
0
tabudeviren
(03.02.21)
ben 2 kere okudum.
2.de daha bir anlar gibi oldum.
das kapital komunismi anlatmiyor, kapitalismi anlatiyor, iyi iktisat bilgisi gerek anlayabilmek icin. kalem kagitla okudum ben, durup durup arastirma yapmam gerekti. ekonomi kitabi bence kendisi. bir de iyi ayar veriyor marx bir suru adama kitaptda, neden yanlis olduklarini belgeleyerek. adam smithin invisible handi ile maytap geciyor bir kac yerde.
0
camussar
(03.02.21)
Ekonomi bilgisi gerektirdigine katilmiyorum zira ekonomi bilimi buyuk oranda marx'tan daha sonra olusmus bir sey. Yani anlamak belli bir bilgi gerektiriyor olabilir ama ekonomi o bilgi degil.

Muhtemelen onerilen ek kitap kendinden daha faydali olur. Veya yukarida (AlsterWasser) onerildigi gibi daha sonra yazilmis ve kapital'i yorumlayan kitaplara bakabilirsiniz.
0
hot potato
(03.02.21)
das kapital, original ismi asagida. ekonomi bizzat isimde geciyor. ekonomi antik yunanda da vardi, antik misirda da vardi. das kapitali anlamak icin iktisat bilgisi sart.

Das Kapital, also known as Capital. A Critique of Political Economy (German: Das Kapital. Kritik der politischen Ökonomie,
0
camussar
(03.02.21)
(9)

Mcbook Air kullanan var mıdır ?

denizmaniaherif
Merhaba. 2012 olanlarından 2. el almayı düşünüyorum nelere dikkat etmeliyim ? (cihaz iyi durumdaymış ilk günkü gibiymiiş kutusu vs her şeyi.. )Sizce cihazı alırsam kaç sene daha gider ? Yoksa almamalı mıyım ? 2020 modelleri 11 bin lira. Bu parayı vermek manyaklık diye düşünüyorum.
Merhaba. 2012 olanlarından 2. el almayı düşünüyorum nelere dikkat etmeliyim ? (cihaz iyi durumdaymış ilk günkü gibiymiiş kutusu vs her şeyi.. )
Sizce cihazı alırsam kaç sene daha gider ? Yoksa almamalı mıyım ? 2020 modelleri 11 bin lira. Bu parayı vermek manyaklık diye düşünüyorum.
0
denizmaniaherif
(01.02.21)
2012 macbook air alma. süründürür seni. şöyle diyeyim bende ssd'li 2011 macbook pro var o bile tat vermiyor.

m1 işlemcili macbook air al. müthiş bir alet.
0
alperz
(01.02.21)
macbook'un bir ömrü var 5 yıl falan. 5 yıl sonra standart bilgisayar oluyor. takılmalar ısınmalar falan.

o sebeple standart bir şekilde kullanmayı düşünüyorsan alma.
0
duyurukullanıcısı
(01.02.21)
Ne amaçla kullanacağınız önemli. 2 sene önceye kadar 2012 pro kullanıyordum, ekran çözünürlüğü çok düşük. Websitelerinin bile bir kısmı desteklememeye başlamış olabilir. Yani işletim sistemi program şu bu değil web'de gezmek bile çok konforlu olmaz muhtemelen.

OS olarak bildiğim kadarıyla Catalina destekliyor, yani son güncellemeyi almadı, bundan sonrakileri de alamayacak. Apple'ın geriye dönük desteği çok iyi değil, yine kullanım şeklinize bağlı tabi ama 1-2 yıl sonra bir sürü uyumsuzluk sorunuyla karşılaşabilirsiniz.

Yanisi, ben olsam almam.
0
plutongezegendegilmi
(01.02.21)
early 2015 var bende.

pil ömrü gözle görülür bir şekilde azalması dışında hiçbir sıkınıtısı yok.çalıştırmasını beklediğin her şeyi çalıştırıyor ve beklediğin performansta kullanıyorsun.

en azından fikir olsun diye söylüyorum 2012 için bişi diyemem biraz eski gibi.
0
AlsterWasser
(01.02.21)
eğer air ile işim çözülecek olsaydı 11binlira bana bedava gelirdi, ne yazık ki apple bilgisayar konusunda 47binden aşağı düşemedim fiyat konusunda.

10 senelik makinaya hiç bişey olmasa pil lazm olur, servise gidersin bulamazsın, özel servise gidersin 1500 lira isterler. kendin alsan taksan da 1000 lira tutar.

ayrıca 5 seneden gün almış her bilgisayar her an gidici durumdadır, apple 5 seneden sonra yedek parça tamir desteği garantisi vermiyor, ellerinde varsa yaparlar, kol gibi de geçirirler, yoksa alet çöp olur, zira bak 2015 model çıkma macbook fanları 500 liradan satılıyor orjinali kaç paradır allah bilir.
0
killerbee
(01.02.21)
11 bin lira vermek manyaklık değil telefon parası neredeyse, gayet mantıklı. 6-7 sene çok rahat kullanırsın. 2012 model almak biraz parayı sokağa atmak demek şu anda, üstüne pili değişir bi ton para ödersin, arızalanır anakartı değişir bi ton para ödersin. gerek yok.
0
roket adam
(01.02.21)
2012 model almak çok mantıklı olmayabilir. gerçi ben mesela bu cevabı 2011 macbook air'den yazıyorum. hala işimi gayet iyi görüyor, fakat mesela geçtiğimiz yıl pilini değiştirmek zorunda kaldım (ki geç bile değiştirdim, çok uzun zaman "service battery" uyarısı ile çalıştı). şimdi de işim için kullanırken (yani mesela toplantı programları falan kullanırken) yavaşlıyor, ısınıyor çok. artık iş için götürmeyince yenisini almak durumunda kaldım.

gündelik ağır olmayan işlerde (web'de gezinmek, word'de bi şey yazmak gibi) hala rahat kullanılıyor ama birkaç programı (office gibi basit programlar da olsalar) aynı anda kullanacağınız işler yapacaksanız eğer, tavsiye etmem. biraz daha yeni bir model bakın derim. pluton'un dediği gibi işletim sistemi kaynaklı uyumsuzluk mevzuları da canınızı sıkabilir.
0
nimberjack
(01.02.21)
Herkese çok teşekkürler. Müthiş yardımcı oldunuz. Buz gibi soğudum 2012 modelinden ^^ O zaman ben en iyisi 5 sene kullanbileceğim bir laptop bakayım çok daha uygun ücretlere. Sonuçta ben bunu prestijli gözüksün diye değil performans beklediğim için alacaktım.. 9 yaşında bir cihazdan da hakikaten performans beklemek çok mantıklı olmadı..
0
🌸denizmaniaherif
(01.02.21)
usta, kıy paraya m1'li air'i al. kesin. ram'inin 8gb olmasına falan aldırma. bu yeni bir işlemci yapısı. iphone'larda nasıl az ram'le çok iş oluyorsa artık mac'lerde de az ram'le çok iş yapılabiliyor.

"ohaaa bu ne laan?" diyeceksin.
0
alperz
(01.02.21)
(5)

Nereden Film İzleyeceğiz?

AlsterWasser
Uzun zamandır izlemediğimden canım çekti bir oturup başarılı olmuş gişe filmi olmayan Türk yapımı filmler izleyeyim dedim. Yine Netflixe küfür ederken buldum kendimi. Neyse o benim beklentimle alakalı.Şimdi nerden film izleyebilirim acaba? Bir iki site önerisi alabilir miyim? Sıkıntı oluyorsa özelde
Uzun zamandır izlemediğimden canım çekti bir oturup başarılı olmuş gişe filmi olmayan Türk yapımı filmler izleyeyim dedim.

Yine Netflixe küfür ederken buldum kendimi. Neyse o benim beklentimle alakalı.

Şimdi nerden film izleyebilirim acaba? Bir iki site önerisi alabilir miyim? Sıkıntı oluyorsa özelden de olur. Eğer ücretli kiralama seçenekleri varsa o da olabilir.

Atıyorum Sonbahar filmini izleyeceğim ya da Korkuyorum Anne ya da ne bileyim o minvalde sayılabilecek filmleri görüntü kalitesi iyi olarak bulamıyorum..

not: torrent dışında.
0
AlsterWasser
(31.01.21)
Böyle art house filmler için mubi ye bakın. Orası çeşitli dönemlerde izlenebilecek seçkiler sunuyor. Şu aralar nbc var mesela.
0
Ufuk
(31.01.21)
Mubi, paralı, güzel türk filmleri geliyor arada
0
kojonotsuki
(31.01.21)
Netflix var ama epeydir yuzune bakmiyorum. Dun Mubi uyeligi aldim, guzel gibi duruyor. ilk ay ucretsiz zaten. Yani Mubi +1
0
msb
(31.01.21)
aradığım şey MUBI imiş.. beni mağaramdan çıkardığınız için teşekkür ederim arkadaşlar.
0
🌸AlsterWasser
(31.01.21)
Aradığı şey ugurfilm + mubi

Oraya da bi göz at, reha erdem yaz çıksın, joachim trier yaz çıksın, tony gatlif. Ken loach...
0
freebird5406_2
(31.01.21)
(3)

Sanat Tarihine giriş

fasyun
Selamlar sanata ozellikle tablo ve heykellere cok ilgim var ama nerden baslayacagımı bilemiyorumÖrneğin ronensansından baroğuna kadar tüm sanatçıları ve eserleri öğrenebilmek için nasıl bir yol izlemeliyim hangi kitapları okumalıyım hangi belgeselleri izlemeliyim ya da kısacası ne yapmalıyım ?Cevapl
Selamlar sanata ozellikle tablo ve heykellere cok ilgim var ama nerden baslayacagımı bilemiyorum
Örneğin ronensansından baroğuna kadar tüm sanatçıları ve eserleri öğrenebilmek için nasıl bir yol izlemeliyim hangi kitapları okumalıyım hangi belgeselleri izlemeliyim ya da kısacası ne yapmalıyım ?

Cevaplar için şimdiden teşekkürler.
0
fasyun
(29.01.21)
okumalısınız, izlemelisiniz vakit ayırmalısınız.
imkanınız varsa müze gezmelisiniz.

gidemiyorsanız Google Arts and Culture ı ziyaret edin ordan virtual da gezersiniz eserli dönemlerine göre görürsünüz.

-->artsandculture.google.com

tüm eserleri öğrenemezsiniz onu da söyleyeyim.

bir de yerinizde olsa paralelinde genel olarak tarih bilgimi de güçlendirmeye çalışırdım.

genel olarak bir nebze de olsa dünya/avrupa tarihi özelinde en azından ana hatlara hakim olamdan cumburlop sanat tarihine atlamak biraz temelsiz ev inşa etmek gibi oluyor şahsi fikrim.

okuma için klasik olarak;

-->Berger - Görme Biçimleri ** bunun belgeseli de mevcut **
-->Gombrich - Sanatın Öyküsü

bir de şu var hoş bir giriş olarak;
-->Celil Sadık - Uygarlığın Ayak İzleri
0
AlsterWasser
(29.01.21)
Bunla ilgili secmeli ders almistim itude yillar once. hocanin attigi bir mail:

arkadaşlar aşağıdaki linklerden batı sanatının bir çok görsel eserine ve doğru bir takım bilgilerine ulaşmanız mümkün.
www.artcyclopedia.com
www.wga.hu (web gallery of art)
www.abcgallery.com (Olga's gallery)
www.artchive.com
0
neck_and_neck
(29.01.21)
İngilizce ile probleminiz yoksa EDX gibi platformlardan ücretsiz sanat tarihi derslerine bakabilirsiniz, mesela şu varmış:
www.edx.org

EDX çok iyi bir platform, tavsiye ederim. Belki alanla ilgili başka dersler de vardır çok detaylı bakmadım.

Ücretli olarak bakabileceğiniz UDEMY var, orada da makul ücretlere sanat tarihi dersleri bulabilirsiniz. Udemy'den hiç ders almadım ama iyidir orası da. Mesela şu varmış:
www.udemy.com

Bu tür platformlarda aratıp bir bakabilirsiniz kısaca. Dümdüz kitaptan okuyarak öğrenmek de mümkün, ama belki bir dersi takip etmek ilk başlangıç aşaması için size kolaylaştırıcı olabilir.
0
nimberjack
(30.01.21)
(4)

İngilizceyi üst seviyeye taşıma yöntemleri

Weeze3r
Selamlar, okuma ve dinlemede genel olarak %60 anlıyorum diyebilirim. Podcastlerde, haberlerde vs. Ama sanki takıldım kaldım ve bir üst seviyeye çıkamıyorum. Okuduğum ve dinlediğim ingilizce metin, podcast vs şeylerin nasıl %80 civarını anlayacak seviyeye ulaşırım ve neler yapmalıyım?
Selamlar, okuma ve dinlemede genel olarak %60 anlıyorum diyebilirim. Podcastlerde, haberlerde vs. Ama sanki takıldım kaldım ve bir üst seviyeye çıkamıyorum. Okuduğum ve dinlediğim ingilizce metin, podcast vs şeylerin nasıl %80 civarını anlayacak seviyeye ulaşırım ve neler yapmalıyım?
0
Weeze3r
(29.01.21)
biraz daha sabır. çok dert etmeyin çok kafaya takmayın. beyin zamanla hallediyor o durumu.

daha fazla ve daha çeşitli yollarla dile maruz bırakmaya devam edin kendinizi.

bu arada sadece pasif yetilerinizin üzerine gitmeyin. çünkü anlamanız %90lara gelince mutlu olcaksınız ama sonra "anlıyorum ama konuşamıyorum" aşamasına geçeceksiniz. neden? çünkü pasif skillerin aktif skillerden daha önce gelişir ve tam o arada anlarsınız ama kullanırken sıkıntılar çıkmaya başlar.

bu yüzden aktif olarak kullanmaya da çalışın ilerlemenizi hızlandırırsınız.
0
AlsterWasser
(29.01.21)
Ücretli kurs almak isterseniz Etkili Pratik İngilizce Advanced kurslarına bakabilirsiniz. Yöntem olarak ise kanallarında ücretsiz videolar var, mail grubunda bu yavaşlamaya ilişkin bilgiler veriyor. Bir süreden sonra yavaşladığını anlatıyor hoca. Grameri hala bırakmayın, okuyabileceğiniz metinlere yoğunlaşın ilk etapta. www.youtube.com
0
kaset
(29.01.21)
sevdiğin ve çok iyi bildiğin bir kitabın ingilizcesini oku.
hem tercümede kaybolmuş anlamları fark edip konuyu çok daha iyi anlarsın hem de bilmediğin kelimeler için tek tek sözlüğe bakmadan, türkçe kitabı hatırlayarak devam edebilirsin.
0
sinek kral
(30.01.21)
advanced seviye kelimeler ve cümle yapıları öğrenin. bunları context içinde görün ve kullanın. kelime ezberi ve çalışma için quizlet uygulamasını kullanabilirsiniz. youtubeda stuck at intermediate videoları var. sizin seviyenizi bilmiyorum ama oradaki tavsiyeler belki işinize yarayabilir.
0
olutaklidi
(30.01.21)
(9)

okyanus ortasında yaşamak nasıl bir şeydir?

ahm1
mesela fiji, amerikan samoası, hawaii, yeni zelanda... buralarda (hele de yeni zelanda dışındakiler gibi, hem okyanusun ortasında olup hem de küçük bir kara parçasında) yaşamak acaba nasıl bir histir?hawaii dışındakiler okyanusun tam ortasında değil evet ama onlar da ada ve en yakın büyük kara parça
mesela fiji, amerikan samoası, hawaii, yeni zelanda... buralarda (hele de yeni zelanda dışındakiler gibi, hem okyanusun ortasında olup hem de küçük bir kara parçasında) yaşamak acaba nasıl bir histir?

hawaii dışındakiler okyanusun tam ortasında değil evet ama onlar da ada ve en yakın büyük kara parçaları binlerce km uzaklarında. bir süredir bu olay çok ilgimi çekiyor. yani okyanusun ortasında yaşama psikolojisi, avrupa'dan, amerika'dan, afrika'dan, bütün kıtalardan çok uzakta yaşamanın hissi acaba nasıl bir histir?

haritadaki 1 numara: fiji, 2: hawaii
0
ahm1
(29.01.21)
olağanüstüdür bence de. tüm ömür çekilmez ama kesinlikle birkaç ay ya da bir yıl falan deneyimlemek isterdim.
0
papuayenigine02561
(29.01.21)
çok farklı olamaz.

global dünya.

avrupa ve amerikadan fiziksel olarak uzak olmak hiçbir şeyi değiştirmiyor.

bu ülkelerin kurumsal ve ekonomik dünyalarını yaşıyoruz dünyanın her yerinde.
0
AlsterWasser
(29.01.21)
hocam gecen adini ilk kez duydugum bir ada var. tum ana karalara en uzak noktadaki yermis

ve uzerinde 250-300 kisi yasiyormus. cok izole ama bir sure sonra korkutucu bir sey, en yakin kara parcasina bir haftada falan gidiyorsun, o da gemiyle falan.

tristan da cunha


www.google.com!3m1!1e3!4m5!3m4!1s0x25a3b1a1af6dc9b:0x69ee2d95dc98aedb!8m2!3d-37.1052489!4d-12.2776838

buranin disinda senin de bahsettigin yerler ilk etapta fantastik gelse de biraz sikici yerler sanirim. ama yeni zelanda farkli uzak da olsa kocaman ulke en azindan saglik egitim vs gibi hizmetleri sinirsiz olarak alabilirsin
0
exlibris
(29.01.21)
@exlibris: 300 kişinin yaşadığı yere de gidilmez ya. hem dediğim gibi uzak olmalı, hem de biraz gelişmiş olmalı. min 100 bin kişinin yaşadığı bir yer. fiji var işte. 880 bin kişi yazıyor. hawaii biraz fazla gelişmiş gibi, 1,5 milyon kişi yaşıyormuş. ama oranın da lost avantajı var :)

dediğin yer konum itibariyle çok iyiymiş ama gidip de köye yerleşmek istemem yani :) (yani yaşamak derken, hepsi hayal tabii de)
0
🌸ahm1
(29.01.21)
istanbulda adalarda yaşamanın bile başka ruh hali ve düzeni var. Keza bozcaada gökçeada da öyle, ilginç bir ada hissi mahrumiyet bölgesi hissi yaşanıyor
0
freebird5406_2
(29.01.21)
Ankara'nın göbeğine tam 100 km mesafede bir köyde yaşayıp hayatında hiç kasabaya inmemiş bir kadın görmüştüm,
Köyünden ilk defa askere gitmek için çıkan çok kişi gördüm sonra.
Köyünün okyanus ortasında ya da 3 kıta ortasında olmasının kendisi için bir anlam ifade etmeyecek dünya kadar insan yaşıyor memlekette.
0
Mirket
(29.01.21)
Mahrumiyet hissi arti 1
0
baldur2
(29.01.21)
bence hiç birşey yapamayacaksın zaten en yakın kara 1000 km burada da yapılacaklar belli hissi ile huzur içerisinde yaşanır.
0
duyurukullanıcısı
(29.01.21)
"Ada, hem bağımsızlığın, yani müstakil oluşun sembolüdür, hem de dört bir yanından sınırlı oluşun."
0
denizince
(30.01.21)
(6)

whatsapp mesaj silme

Tochinoshin
bunu yapan dekan yardımcısı bölüm hocam olunca ne anlamamız gerekiyor? bir proje yapalım dedim, telefonunu aldım, 1 sene dersine girmiştim yüksek lisans yapıyorum. "bilgileri x mailinize ilettim hocam, iyi akşamlar." yazdım, ilk önce 2 mesaj yazıp silmiş, sonra eyvallah yazmış.proje işi yatar mı siz
bunu yapan dekan yardımcısı bölüm hocam olunca ne anlamamız gerekiyor? bir proje yapalım dedim, telefonunu aldım, 1 sene dersine girmiştim yüksek lisans yapıyorum. "bilgileri x mailinize ilettim hocam, iyi akşamlar." yazdım, ilk önce 2 mesaj yazıp silmiş, sonra eyvallah yazmış.

proje işi yatar mı sizce?
0
Tochinoshin
(27.01.21)
yazıp sildiği şeyi görmediyseniz bir şey diyemiz.

belki de yanlış tuşlara bastı ya da başka mesajı size attı.

hiçbir şey çıkmaz bu bilgilerle.
0
AlsterWasser
(27.01.21)
"ne mesaj atıp rahatsız ediyorsun dingil" demek isteyip de pişman olup silmiş olabileceğinden şüpheleniyorum. öğrencilere karşı hata yapacak asla bir insan değil. taktım ben buna ya.
0
🌸Tochinoshin
(27.01.21)
Hatasız kul olmaz.

Benim danışman (y.l.) hocam (kadın) ok aşkım yazmıştı.

Yanlışlıklar yapılabiliyor.

"ne mesaj atıp rahatsız ediyorsun dingil" demiş de olabilir. Niye takılıyorsunuz. Sonuçta görmediniz. İnsanlar içinden neler geçirip söylemiyor.
0
fezagezgini_4
(27.01.21)
Kesin typo yapıp bi şeyleri yanlış yazmıştır, ondan silmiştir. "Ohahhah kocaman dekan yardımcısı, daha yazdığını okumadan yolluyo nihohoha" denmesin diyedir bence :)
0
superfluid
(28.01.21)
Bu silme işi kimilerin elinde oyuncağa dönüştü. Uç boyutta olayını geçen benden yaşça küçük biriyle konuşurken yaşadım. İkimiz de çevrimiçi olarak konuşurken sildi ya. Görmeme ihtimalim yok:) Bana karşı fazla samimi bir hitapta bulundu. Silme sebebi o. İnsanoğlu garip. Şunu farkettim; bu silen tipler bağımlı gibi sürekli yapıyorlar bunu. Bence 2 msjı da sildiyse yazım hatası değil. Ama senin için olumlu olabilir. İlk başta ne yazdıysa sonra eyvallaha çevirmiş. Yazdığını saçma, gereksiz bulmuş olabilir. Veya bir şeyler sorup vazgeçmiştir. Ama en büyük tahminim şu; uzatmamak istemiştir. Çünkü dilimizdeki en kısa ve güçlü kelimedir 'eyvallah'.
0
the coon
(28.01.21)
bence typo yapmıştır. çok görüyorum öyle hatta ilk yazdığı mesaj "etvallah" idi bence. bahse girerim.

mesaj silme işinin boku çıktı bence de. online iken mesaj sileni ben de çok görmeye başladım.
0
alperz
(28.01.21)
(12)

Kitap okumanın insana kattıkları

kondansator
selamlar, kusursuz bir kitap kurdu olmasam da arada sırada bir kaç sayfa karıştıran birisiyim. bundan keyif de alıyorum. ancak kitap okumak insana nasıl bir fayda sağlıyor kafamda oturtamadım. şu kitabı okudum, şu şekilde bana büyük bir fayda sağladı diyebiliyor musunuz?
selamlar, kusursuz bir kitap kurdu olmasam da arada sırada bir kaç sayfa karıştıran birisiyim. bundan keyif de alıyorum. ancak kitap okumak insana nasıl bir fayda sağlıyor kafamda oturtamadım. şu kitabı okudum, şu şekilde bana büyük bir fayda sağladı diyebiliyor musunuz?
0
kondansator
(27.01.21)
kendinizi farkında olmadan daha iyi ifade edebilme derim.

kitap okumayan insanlarda bu çok belli ediyor kendini özellikle.
0
atacaksinfinke
(27.01.21)
bakış açın genişliyor, ufkun genişliyor. "orada şu olmuş, burada bu olmuş. insanlar şu açıdan hayata bakıyor, şuradakiler hayata şöyle bakıyor. demek ki benim doğruluğunu kabul ettiğim düşüncelerim doğru olmayabilir."

falan filan bir sürü şey. hayata at gözlüğüyle bakmamış oluyorsun. eğer hiçbir şey okumazsan annenin babanın sana öğrettiklerinin, ilkokulda sana öğretilenlerin mutlak doğru olduğu inancıyla hayatının sonuna kadar yaşarsın.
0
hlot
(27.01.21)
-anksiyeteyi azaltır
-empatiyi arttırır
0
but that was just a dream
(27.01.21)
Yalın alpay bu konuda güzel konuşmuştu ilker canikligil ile
youtu.be

ilk 5 dakikasını dinle, bu arada roman okumak süperdir demiyor, bu çağda roman neyi karşılayabilir neyi karşılamakta tek başına yetersiz kalır ondan bahsediyorlar, bence sorularının da cevabı
0
freebird5406_2
(27.01.21)
(bkz: kitap okumak/@roket adam)

sadece bir kitaptan bir fayda sağladım şeklinde değerlendirilemez bu yani.
0
roket adam
(27.01.21)
-Yüksek özgüven(bilgi güçtür)
-Savunma mekanizması( bir olay karşısında soğukkanlı bir şekilde tepki vermek)
-Zamanı,tarihi anlama
-Soyut düşünme
-İyi bir insan olmayı öğrenme
-Farklı bir bakış açısı
-en önemlisi başka bir insanın deneyimini öğrenme
-sorgulama muhakeme gücü

Başka ülkelerde kitap okumanın faydaları sorgulanamazken ülkemizde faydası tartışılıyor devamlı. Bu çok korkunç. Sanıyorum dönemle alakalı.
Gündelik yaşamda pek bir faydası yokmuş gibi gözüküyor ama aslında bunun sebebi bizim kitap okumakla ilgilenmek yerine başka bir arayış içinde olmamızdır. Türk insanının hobisi yok çünkü okumayla sağlanması gereken temel oluşmamış.
0
olaylar olaylar
(27.01.21)
Kitap okumaktan anladığınız roman-şiir gibi kurmaca metinlerle zaman kaybetmek olmasaydı bunu sormazdınız diye tahmin ediyorum. Bunların hiçbir katkısı yok. Bilim alanından kitaplar okursanız çeşitli dallara muhakeme kabiliyetiniz artar.
0
ryhmer
(27.01.21)
ben kitapları kontakt lenslere benzetiyorum. tabii bunun en önemli nedeni lens kullanmam sanırım. işlevsel olarak benzerlikler görüyorum aralarında. nasıl ki lens olmayınca hayata/çevremdekilere dair pek bir şeyi fark etmeden ve hatta bazen bir seylere çarpa çarpa yaşıyorsam, okumayınca da bir şeyleri olabildiklerinden/olduklarından daha az/flu/karmaşık/zor/belirsiz görerek yaşıyorum diye düşünüyorum. lens takınca her şey netleşiyor, berraklaşıyor. gözümün önünde apaçık duran birçok şeyi lenssiz göremezken lensle her ayrıntıyı fark edecek şekilde hiç zorlanmadan görebiliyorum. kitap da öyle. daha doğrusu, okumak da öyle. olayları, düşünceleri, konuları berraklaştırıyor. her şey sanki daha şeffaf bir hal alıyor. görememenin yarattığı huzursuzluğu da alıyor bu. gördükçe, fark ettikçe, bildikçe sakinleşiyoruz; çünkü anlamakta zorlanmıyoruz artık. taşlar yerli yerine oturuyor bir nevi. tabii bu bir kitap okumayla olacak iş değil. severek, isteyerek ve sindirerek okumalı. daha da önemlisi, her zaman daha uzakta ve daha bulanık şeyler olduğunu bilerek okumak gerek. kaldı ki, okumadan neyi göremediğimizi de bilemeyiz. okumak ihtimalleri arttırıyor. 'a hiç böyle bakmamıştım' dediğimiz bir sürü şey fark ediyoruz.

bilhassa lens dedim, zira varlığını hissetmiyoruz çoğu zaman. gözlük gibi başkaları tarafından fark edilmesi de kolay değil. sadece lensi takan kişi biliyor neyi nasıl gördüğünü ve zamanla kendi gözlerimiz gibi oluyor lensler. okumak da zamanla görme duyusu gibi vazgeçilmezimiz oluyor. sürecin nasıl işlediğini bile fark etmeden daha net görüyoruz işte. bence bu daha katlanılır kılıyor her şeyi. belki barışmıyoruz ama katlanabiliyoruz. bir de, nasıl ki doğru lens ne kadar hayati ise doğru kitap da o kadar önemli. her göze her lens olmadığı gibi her kitap da okunmayı hak etmiyor veya okuması kolay olmuyor.
0
hazen
(27.01.21)
Lise bitene ve internet/sosyal medya ile tanışana kadar haftada 2-3 kitap okurdum.
Üniversite sınavı ben girerken öss idi, yani bilgiye değil okuduğunu anlamaya dayalı.
Hiç çalışmadan sınava girdim ve işletme bölümünü kazandım, ayrıca ünide herkesin şikayet ettiği hukuk derslerinde sınavdan önceki gece 3-4 kitabı sabaha kadar tek seferde okur ve sınavdan 100 alır çıkardım.

Ayrıca ileri seviye ingilizce biliyorum ama grammer bilgisi sıfır. Tamamen konuşarak öğrendim, anlamını bilmediğim çoğu kelimeyi cümlenin/konunun gidişatından anlıyorum.
Tamamen kitap okuma sayesinde denemez belki ama çok faydası olmuştur. Oturup ingilizce çalışmadım hiç. Okulda derste hocaların anlatması ve birebir konuşma, film-dizi izleme sayesinde öğrendim ingilizceyi.

Hayatım boyunca hep tembel biriydim, ama iyi bir maaşla güzel bir pozisyonda çalışıyorum. Kitap okumanın getirdiği hızlı kavrama, gözlem-çıkarım yapma ve ingilizce konuşabilmek sayesinde oldu hepsi.
0
zikardo
(27.01.21)
roman okuma için şunu diyebilirim: empati yeteneği geliştirirsiniz, incelikli düşünmeyi öğrenirsiniz, detaylara dikkat eden birisi olursunuz (ki bunlar insanın sosyal hayatını genellikle felç eder)

felsefe okumaları için şunu diyebilirim: soyut düşünebilme yeteneği kazanırsınız. yani adam mesela tanrı bir midir üç müdür yeryüzüne zuhur eder mi gibi soyut bir şeyi konuşurken çok sıkıcıdır her şey ama inanılmaz bir soyut düşünme yetisi kazanırsınız. sanatçı, üreten tarafınız gelişir. beyniniz kıvılcımlar çıkarır bunları okurken. aynı zamanda herkesin a dediğine "acaba b olabilir mi?" demeyi öğretir. bu avantaj gibi görünse de aslında sosyal yaşamınızı yine felç eder. arkadaş sayınız bir elin parmağını geçmez sonuç olarak.

popüler bilim okumaları için şunu diyebilirim: kişisel olarak çok şey katar ancak paylaşabileceğiniz üzerinde tartışabileceğiniz birileri olması lazım. aksi halde sosyal ilişkilere bye bye. ha ama "kimsenin bilmeyeceği şeyleri konuşan biri" olmak istiyorsanız iyidir. hava atmanıza olanak sağlar her şeyden önce ama konuya hakim gerçek bir uzman bir gün karşınıza çıkar ve o çok güzel görünen gerçeklerin "aslında öyle olmadığını" bir güzel anlatır. 3 karış ağzınız açık bakarsınız, 3 gün evden çıkacak yüzünüz kalmaz.

diğerlerini bilmiyorum. ben tarih ve sosyoloji çok seviyorum mesela. bir şeyleri farklı boyutla ele almak hoşuma gidiyor. kimseyle paylaşmasam bile sokakta yürürken aslında anlamsız görünen bir şeyi anlamlandırabiliyorum kendi kafamda bu sebeple. engels öneririm ya. herkesin öööyle dediğine yoo bööyle diyen her adamı öneririm veya. aptalca görünenen komik gelen her şeyin bir zaman sonra ne derece ufuk kattığına inanamıyor insan.
0
ala09
(27.01.21)
roman öykü gibi kurgusal metinler okuduğum zaman kafamda bir şeyleri canlandırma konusunda çok rahat ediyorum ve aklıma güzel fikirler geliyor düşünce dünyam zenginleşiyor. sosyal medyanın panzehiri gibi.

kurgu dışı kitapları da çok seviyorum ama bunları belli bir amaç doğrultusunda okumak asıl bence insanın ufkunu açıyor, mesela tez için okumak. çünkü böyle karşılıklı bir şey oluyor okuyup geçilmiyor. zaten her konuda insanın bir ön yargısı tahminleri belirsizlikleri oluyor, o konuya ciddi kafa yormuş birinin bütünlüklü bir yapıtını okuyabilmek, ileri geri gidebilmek durdurabilmek sonra da kendi fikirlerinin onunla değişmesini izlemek müthiş bir şey.
0
curious mind
(27.01.21)
yukarda yazılanlara sadece şunu ekleyebilirim;

mesela roman da okuyan biriyseniz orda burda "kurmaca metinler zaman kaybı" diyen insanlara çok güzel gülüp gününüzün kalanını güzel geçirebilirsiniz.

madem her şeyi fayda için yapıyoruz, bu da faydalı.

gülmek iyidir.
0
AlsterWasser
(27.01.21)
(5)

Film önerisi

lorne malvo
moonrise kingdom, royal tenanbaums, about time, flipped vs vs. tarzı mod yükseltecek film önerebilir misiniz?
moonrise kingdom, royal tenanbaums, about time, flipped vs vs. tarzı mod yükseltecek film önerebilir misiniz?
0
lorne malvo
(26.01.21)
Kimssi pyoryugi (Castaway on the Moon)
0
AlsterWasser
(26.01.21)
her mecrada misyonerliğini üstlenmekten vazgeçmediğim: Si Puo Fare.
0
lüzumsuz adam
(26.01.21)
living in oblivion. (iyi güldürdü)
0
filteria
(26.01.21)
buyuk budapeste oteli
0
in vino veritas
(26.01.21)
little miss sunshine
0
atacaksinfinke
(27.01.21)
(4)

80'ler Tınılı Günümüz Şarkıları

helena
Seksenlerde kullanılan efektler ve melodilerle günümüzde yapılmış parçalar arıyorum, aklına gelen var mı? Örnek olarak MGMT- Little Dark Age olabilir.
Seksenlerde kullanılan efektler ve melodilerle günümüzde yapılmış parçalar arıyorum, aklına gelen var mı? Örnek olarak MGMT- Little Dark Age olabilir.
0
helena
(26.01.21)
Tame Impala - Lost in Yesterday
The Weeknd - Blinding Lights
0
himmet dayi
(26.01.21)
Ghost - dance macabre (carpenter brut remix)
www.youtube.com
0
AlsterWasser
(26.01.21)
MGMT - Me and Michael
0
oxygene
(26.01.21)
Roisin Murphy - Evil Eyes
www.youtube.com
0
hot potato
(26.01.21)
(35)

Türkiye’nin Avrupa’ya göre avantajları

garavel
İklim vs doğal sebepler değil bahsettiğim, sosyal çevre, ailenin yakın olması vs de değil. Mesela iş yapma kolaylığı, bankacılığın biraz daha gelişmiş olması, e- devlet’in orada pek alternatifinin olmaması ( sanırım ). Konut sahibi olmada biraz daha rahat bir de sanırım ( yüksek birim maaşlar, ayni
İklim vs doğal sebepler değil bahsettiğim, sosyal çevre, ailenin yakın olması vs de değil. Mesela iş yapma kolaylığı, bankacılığın biraz daha gelişmiş olması, e- devlet’in orada pek alternatifinin olmaması ( sanırım ). Konut sahibi olmada biraz daha rahat bir de sanırım ( yüksek birim maaşlar, ayni birim ev fiyatlarından dolayı )

Sizin aklınıza gelenler neler?

almanya, hollanda, ingiltere, fransa baz alınabilir.
0
garavel
(25.01.21)
vergiden kaçınma imkanlarının fazlalığı olabilir
0
roket adam
(25.01.21)
Torrent kullanma imkanı
0
freebird5406_2
(25.01.21)
yazmışsınız zaten bankacılık diye. ben de spesifik bir şey yazayım.

kredi kartı ya da genel olarak her yerde kart kullanabiliyor olmak.

kanser ediyor avrupada nakit muhabbeti.
0
AlsterWasser
(25.01.21)
aklıma giyim kuşamın daha ucuz olması geldi, istediğiniz şeyse tabii.
0
candide
(25.01.21)
issizlik asiri yuksek ve asgari ucret asiri dusuk oldugu icin hizmet isleri ucuz.
0
hot potato
(25.01.21)
@alster bu tuhaf mesela, hangi ülke için bu söylediğiniz acaba ? ben genelde özellikle son dönemde sadece kart ile alışveriş gördüm hep, öncesinde de kart çoğunluktaydı sanki.
0
🌸garavel
(25.01.21)
Aslında say say bitmez. 1. Vergiler düşük ve esnaf gelir vergisinden muaf 2. Online eğitimde başarılıyız. AÖF sisteminde Anadolu AÖF dünyada ikinci sırada 3. edevlet uygulamalarında başarılıyız hans'ın hala kağıt kalemle yaptığı günlerce süren bürokratik işlemleri Mehmet edevletten bir kaç dakikada halledebiliyor. 4. İnternet bankacılığı 5. Geniş ve yeni otoyollar avrupada bizdeki kadar yaygın değil 6. Avrupanın en büyük avmleri bizde zorlu center bu konuda Türkiye'nin yüz akı. 7. İş yapma ve iş yeri açma bizde daha kolay ve bürokrasi daha az ayrıca teşvikler ve hibeler var 8. Devlet dönem dönem vergi ve kredi yapılandırması getirip mükelleflere ödeme kolaylığı sağlıyor 9. Ticari taksiler çok ucuz toplumun her kesimi kullanabiliyor 10. Çalışıp krediyle ev sahibi olma süresi avrupadan çok daha kısa
0
acebi
(25.01.21)
@garavel yazdıklarım corona öncesi tabi :..) tabi tüm avrupayı genellemek ahmaklık olur. örneğin izlandada tam tersi kart her yerde geçiyor her miktara kadar.

marketler dışında çoğu dükkan tarzı işletmede özellike yeme-içme vb. durumlarda belli bir miktara kadar nakit sonrasında kart daha yaygın.

en azından ben çok denk geldim. tabii azalıyordur haliye. bankacalılık hizmetleri geriden geliyor resmen. daha bir kaç sene öncesinde kadar manuel şifre kağıdı veriyordu deutsche bank internet bankacılığında.. daha yeni yeni geçtiler yeni sistemlere.
0
AlsterWasser
(25.01.21)
En başta sağlık sistemi gelir zannımca
0
but that was just a dream
(25.01.21)
1- Turkiye'de ustalik cok ucuz. Muslukcu, boyaci, catici, dogalgaz tesisatcisi, elektrikci cagirdin mi battin demektir Avrupa'da, sayi olarak da azlar ha bos gununu denk getireceksin falan buyuk basagrisi. Terzi, kuru temizleme, bakim, tamirat pahali keza. Yenisi alsaydim daha iyiydi durumlari oluyor.
2- Hizmet sektoru. Resepsiyonist, garson, satis elemani bizim Turklerin kiymetini bilmemiz gerekiyor kesinlikle. Avrupadakiler hep artist. Adam kendini benle mi karsilastiriyor napiyor? Olum sen hizmet sektorundesin illa Rothschild ailesinden mi olmam lazim iyi bir hizmet alabilmek icin.
0
neck_and_neck
(25.01.21)
Emek ucuz, patronlar için güzel ülke.
0
alfred
(25.01.21)
insanların daha çözüm odaklı olması. en suratsız memura bile "abi be, işim çok zor zaten bak böyle böyle benim işi bi hallediversen" desen adam yapabiliyorsa yapar yapamıyorsa yol gösterir hiç yoktan. avrupa'da bi yönerge vardır onun dışına hayatta çıkmazlar deli ederler. adama mesai sonrası sorsan bu konuyu "he valla ne saçma iş helelelülele" der ama mesaide hiçbir riski olmasa da bütün inisiyatif onda olsa da o işini yapmaz.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(25.01.21)
avrupa çok geniş bir tanım. bulgaristan da avrupa, norveç de avrupa. bu arada yazılanların neredeyse tamamını avrupalı ortalama biri bir dezavantaj olarak görür.

örneğin:

@acebi'nin dediği aöf sistemi bir avantaj mı dezavantaj mı bilemedim. örneğin aöf mezunu bir insan almanya'da yüksek lisans yapamıyor. genelde kabul etmiyorlar. yani aöf ciddiye alınmıyor pek. yoksa avrupa'nın yapmak isteyip de yapamadığı bir şey değil. eğitim kalitesini düşürdüğünden olabilir.

@proletarier'in dediği için de geçerli olabilir. avrupa'da bir standart vardır, herkes bu standarda uygun iş yapmak zorundadır. sen müşteri olarak onlar hizmeti sağlayan olarak uyar. dolayısıyla herkes aynı muameleyi görür. hataya veya kayırmaya yer olmaz.
0
Sour
(25.01.21)
@Sour, böyle düşününce doğru ama şöyle açayım. Kurumlar hantaldır, gelişmeye kapalıdır. Bu kurumları gelişmeye zorlanması gerekir. Ortada çağ dışı-geçerliliğini yitirmiş bir prosedür varsa ve herkes buna uymaya devam ederse o süreç herkes için eziyet olmaya devam eder hasbelkader yetkili bir abinin gözüne batana kadar. Kuralları zararsızca esneten kişiler olması bu tür durumları yetkililerin gözünün önüne daha çabuk getirir. Kurumları gelişmeye zorlar yani.

Benim fikrim bu tabii böyle sanki değişmez bir gerçek gibi yazdım ama düşüncelerimi yazdım sadece.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(25.01.21)
@Sour avrupadan kasit bati avrupa ulkeleri bulgaristan moldova romanya degil tabii ki. Ikincisi AOF mezunuyla orgun mezunu ayni haklara sahipler hic bir fark yok ve dunya genelinde yuksek lisans yapabiliyorlar. AOF sistemi egitim kalitesini dusurmez firsat esitligi saglar yoksa AOF te muhendislik, tip veya mimarlik egitimi verilmiyor isletme veya kamu yonetimi egitimi vermek icin orgun fakulte kurmaya gerek yok. Ayrica avrupada da AOF var ve dunyada en basarilisi ingilterede.
0
acebi
(25.01.21)
Yok.

Online bankacılıkta şimdiye dek yapamadığım tek şey ev kredisi için birikim hesabını açamamaktı. Açmak için gereken randevuyu da online aldım.

Oturma izni başvurusundan kütüphane kartına, şahıs şirketi açmaktan reçeteli ilaç almaya kadar her şey online.

İki yılım dolmak üzere. Banka hesabımı açtıktan sonra nakit kullandığım tek yer Türkiye elçiliğiydi. Masamda hala elçilikte lazım olduğu için çektiğim paranın kalanı duruyor.

Vergi meselesinin az gibi görünmesi dolaylı vergilerin çokluğundan, kimsenin vergi bilinci olmamasından ve vergi kaçırmanın çok kolay olmasından dolayı. Finlandiya'da
ve Türkiye'de ödediğim gelir vergisi %25 (Edit: Tekrar düşündüm de sanırım Türkiye'de ödediğim gelir vergisi daha yüksek olabilir.) Dolaylı vergisiyle, ödediğim paranın karşılığını alamamamla, otuyla bokuyla Türkiye'de daha fazla vergi ödüyordum.

Türkiye'de düzgün bir semtte düzgün bir evi aileden ve eşten destek almadan alabilmek neredeyse imkansız. 2010 yılında Beylikdüzü'ndeki evler için 150 bin lira peşinat istiyorlardı. 4-5 sene önce Dereboyu caddesindeki saçmasapan bir evi 950 bin liraya satmışlardı. Burada tek başıma 10-12 ayda ofise 30-40 dakika mesafede bir ev için gereken mortgage'ın peşinatını biriktirebildim (Bir sırt çantası ve bavulla ülkeye girip her şeyi sıfırdan düzmeme rağmen.) Tek dezavantaj şehir merkezlerindeki ortalama ev büyüklüğünün Avrupa'da Türkiye'ye oranla daha küçük olması.

Türkiye'de musluk falan filan için bir sürü para döküp bir ay sonra tekrar çağırmak zorunda kaldığım 'usta'ların yerine buradaki işini yavaş ama düzgün yapanları tercih ederim.

Türkiye siyasi iradeye yanlarım, her türlü memuru siyasi networküm ve paramla satın alırım, işçiyi sömürür kısa yoldan köşeyi dönerim kafası için cennet gibi bir ülke.
0
bruce mclaren
(25.01.21)
Maasli calismiyorsan Türkiye daha güzel.
Istedigin an kov, istedigin gibi mobbing yap, istedigin gibi süresiz izine çıkar, sigortasini asgariden yatir, haftada 50 saat calistir ayni maasi ver, haftasonu ara, mesai sonrasi ara, tatilde ara. Cok mu vergi veriyorsun? Araba al sirkete vergiyle ode. Vergi borcun mu var? Odeme, af bekle vs vs

Onun dışında servis isleri ucuz; restoran vs ucuz, muslukcu vs isleri ucuz. Çünkü herkes cani istediği gibi bu islerde çalıştigi icin bir sürü var. Haliyle uc kuruşa düşüyor iscilik. Aynisi restoran islerinde de geçerli.

Onun dışında caninin Türkiye'de paran varsa caninin istedigi her şeyi yaparsin. Gece canin dondurma mi istedi? Kebap mi istiyorsun? Peki özel profesör doktor randevusu ? Hepsini parayi basarak yapabilirsin ama gelismis Avrupa ülkelerinde yapamazsin. En azından öyle 1000lira verdim randevuyu aldım falan yok buralarda. Özel hastane yok zaten.

Herhangi bir yerde tanıdığın varsa is halledersin. Devlet dairesi, polis, yargıç, savci. Zenginsen bütün bu sistemi alt edersin zaten, sistem seni korumak icin var.

Edevlet, kredi ve kart almanin olağanüstü gereksiz hizliligi (o yüzden yer gök kredi ve kredi kartı borcu), kiyafet/ayakkabi/deri ürünleri ucuz olmasi.

Eğitim sistemini ovecek durumda değilim. Ülkede yer gök üniversite mezunu kasiyer/fabrikada isci dolu ama bir tane aklı başında elektrikci, muslukcu bulmak imkansiz. Bunlari hiç egitmeyip herkesi üniversite mezunu yapman süper bir şey.
0
logisticsmanager
(25.01.21)
tüm dünyaya göre avantajı, eğitim araştırma hastanesinde tedavi oluyorsun, ödediğin ücret 7 tl, reçetenin yüzde seksenini ssk ödüyor(yani hepimiz), muayene eden uzman hekim, isviçrenin en baba hekimleri kalitesinde, belki daha iyi, bak sıfır mübalağa! aman nazar değmesin
ek: özetle bu konuda güncel tabirle tam bir sosyal devlet. amerikada donuna kadar alırlar, avrupada doktor bulamazsın sade vatandaşsan.
0
esref
(26.01.21)
gerçekten merak ediyorum e-devlet gibi çok kapsamlı bir site var mı mesela avrupa ülkelerinin herhangi birinde ? ya da e-nabız vs.


@bruce ev konusunda ben hep türkiye'nin daha basit olduğunu düşünüyorum. ev bi kere bol çünkü. avrupada o durum yok.
0
🌸garavel
(26.01.21)
TR'nin ALmanyaya gore avantajlari:

- Burokrasi daha az.
- Kurallari esnetmek cok daha kolay.Sorumlunun iki dudaginin arasinda her sey. Bu sayede adamini bulup kurallari esnetip herkesin onune gecebiliyorsunuz.
- Yemekler
- Teklifsiz iletisim ve tanisma daha kolay
- Giyim cok ucuz
- Sehir ici ulasim daha ucuz

Bu arada konut edinmek Turkiyede daha rahat degil bence.Turkiyede ucuz denilen kalitesiz yerlerle Avrupadaki pahali ve kaliteli yerleri karsilastirmak sik yapilan bir hata.
0
turkuaz
(26.01.21)
şu yorumları okuyan türkiye'yi dünyanın en iyi ülkesi sanır:)
0
nothing in my way
(26.01.21)
@garavel, evin kalitesi kötü ve fiyatı fahiş olduktan sonra çok olmasının bir esprisi yok bence. 1 yıldır anneme babama emekliliklerini geçirecekleri yaz kış yaşayabilecekleri bir ev bakıyorum. Bakınca "acaba burada gerçekten insan yaşamış mı?" denilecek evler 600-700 bin liradan başlıyor. Balıkesir, İzmir ve Muğla taraflarında oturulabilecek bol ev varsa üzerime link atın :)
0
bruce mclaren
(26.01.21)
@bruce mclaren ciddi misiniz bilmiyorum ama 700 bine hele hele balıkesir muğla'da falan deli güzel evler alınabilir ya, ben izmirde yaşıyorum olduğum bölgede 700 bine mesela 4-5 yaşında 3+1 gayet güzel bir ev alınabilir, merkezi yerlerin civarında güzel bir sitede yani.

dediğiniz şey yazlık vs müstakil evse bilemem. ki yine alınır diye düşünüyorum ama aramaya çok üşendim :)
0
🌸garavel
(26.01.21)
@garavel yazlık-müstakil evet. Konak'ta 30+ yıllık 2+1 ara kat daireye 400 bin lira vermek de bana pek akıl kari gelmiyor açıkçası :)

Edit: Acaba yanlış mı hatırlıyorum diye tekrar bakayım dedim. Alsancak'ta 30+ yaşında ara kat 2+1 daire 800 bin lira: www.sahibinden.com
0
bruce mclaren
(26.01.21)
zenginsen dunyadaki en guzel ulkedir. yalakalar, kurallarin, kanunlarin zenginin lehine islemesi, daha fazla saygi gormen, hizmet sektorunun hem kaliteli hem de ucuz olmasi. dis, sac, goz gibi estetik saglik operasyonlarinin cok ucuz olmasi.
0
baldur2
(26.01.21)
@bruce mclaren izmirin en en en merkezi yerinde bakıyorsunuz, bu çok normal. mavişehire 5 dakika bostanlıya 10 dakika uzaklıkta çiğli ataşehir bölgesinde mesela nezih bir sitede 700 bin civarına çok iyi evde oturulabilir.

ama çok çok merkezi yerde tabii ki oturulamaz.

foça, gümüldür gibi yerlerde de ortalama bir yazlık alınabilir.
0
🌸garavel
(26.01.21)
@garavel İzmir'i sizin kadar bilmediğim için uçuk bir örnek seçmiş olabilirim. Ama anlatmak istediğim farkı yine de gösteriyor. Helsinki'nin en en en merkezi yerinde bir evin mortgage'ına ayda 1.500-2.000 euro vererek satın almak ve hala fazla kasmadan kenara 1.000 euro koyabilmek mümkün. Ben bunu Türkiye'den ayrıldığım zaman da hayal edemiyordum, hele şimdiki ekonomik koşullarda hiç hayal edemiyorum.

Öneriler için ayrıca teşekkürler :)
0
bruce mclaren
(26.01.21)
Ev alma konusunda bati da en az turkiye kadar zor sartlar sunuyor acikcasi. Ev almak avrupa ulkelerinde kat kat daha kolay degil. Et, araba, benzin, elektronik vs turkiye'ye oranla cok daha rahat alinabiliyor olabilir ama ev ayni oranda zorlukta bence.
0
baldur2
(26.01.21)
@hayat gercekten guzel

Neler mesela ?
0
🌸garavel
(26.01.21)
Ucuz iş gücü, bürokrasi, bankacılık ve sağlık sistemleri kesinlikle.

Tabii bir de en önemli konu: gıda/mutfak/yemek (fiyatları değil çeşitleri).
0
nawar
(26.01.21)
e-devlet, bankacılık, genç nüfus ve acelecilik dolayısıyla gelen şeyler yani. Sağlık (gerekirse parasını verip özel hastaneye gidebilme lüksü.)

konut sahibi olma olayı her yerde sıkıntı ama mortgage sistemi olan ve enflasyonu yılda %1-2 olan yerlerde çok daha uzun vadeli rahat alıyorlar sanıyorum. Bizde ölüm.(şunu da hesaba katmak lazım, bizde iyi maaşla iş bulabildiğin yer İstanbul. Batıda illa Paris, Berlin, Londra'da yaşamadan da iyi maaş alabiliyorsun hatta ortalama aynı maaşı alıyorsun çoğu yerde. Gördüğüm bu. Biz küçükçe bir şehirde benzer paraları alabilsek daha rahat ev alıyor olurduk, alım gücümüz de artardı. İstanbul'un 8 milyon, gerisinin anadolu şehirlerine dağıldığı bir Türkiye hayal etsenize :)

şirket kurma işleri ve vergi çok mantıksız/kötü geliyor bana. Ki dünyada da en karışık sistemlerden biri olarak anılıyordu. Estonya mesela o işi çok basitleştirmiş, ben açıkçası internetteki işim tutarsa Türkiye'de değil Estonya'da falan şirket kurup oraya vergi vermek istiyorum.

Bence alt-orta sınıf için Avrupa süper, üst sınıf için Türkiye istediğin gibi at koşturabileceğin müthiş bir ülke.

edit: birçok konuda sorun olarak kuralsızlık, örneğin kriptopara gibi şeylerde işimize yarıyor. ABD'de hatta sanırım Fransa'da vs. yaşayanlar sattıktan sonra gelir vergisi vermek zorunda. Türkiye'de henüz belirtilen bir vergi yok. Abd, kanada, çin vb. ülkelerdeki insanlar çeşitli borsalara kaydolamıyor, coin satışlarına katılamıyor, biz katılabiliyoruz. Bu devlet bizi korumadığı için oluyor ama eğer para kazanabilirsen işine de yarıyor işte.
0
nhk ni youkosu
(26.01.21)
eğer çok paran varsa ve kötü bir alışkanlığın yoksa kafan rahat olsun kimse yanına yaklaşamaz
0
duyurukullanıcısı
(26.01.21)
Ya herkes paradan evden bahsetmiş, kimse kültürden (ve özellikle iş kültüründen) bahsetmemiş, çok şaşırdım. (Değinen olmuş gerçi haklarını yemeyeyim, ama çok değil yine).

Tabi Avrupa'nın tamamını bilmiyorum ama gördüğüm kadarıyla "kuralcılık" çok baskın.

Bunun iyi yönleri var, ne yapman ve nasıl yapman gerektiği belli. Yap geç, kimse fazlasına zorlamaz, emeğine çökmez, tertemiz. Bizde memuriyet arayan ama biraz daha çok param olsun diyenlerin hayali gerçek olmuş.

Öte yandan sana sunulan ile yetinemiyorsan, daha iyisini güzelini yapmak istiyorsan, o kalıbın dışına çıkmanı çok zorlaştırıyorlar. Mantığı da şu: risk istemiyoruz. Plan yaptık, plana uyalım, fazlasına gerek yok, başımıza bir iş gelmesin yeter. 20 yaşındaki insanlar bile benim nenem gibi.

Bi 100 yıl öncesinde dünyayı keşfeden, kültürün, bilginin sınırlarını zorlayan insanların bunların ataları olduğuna inanmakta güçlük çekiyorum.

İşe gir, 9-5 arası git gel takıl, 30 yıllık ev kredisine gir, haftasonları da git drone uçur, gitar çal, dağda bayırda yürüyüş yap gel. Güzel/anlamlı bir ömrün böyle bir şey olduğuna inanan çok fazla insan var. Rahatları azıcık bozulduğunda bir anda aşırı sağ partilere yönelmeleri de bundan. Aman sorunları çözelim, yeni çıkış yolları arayalım vs. yok, para yok, mültecileri atalım gitsin. Sıradan adamı suçlamıyorum ama elitleri, okumuşları da bundan çok farklı değil.

TR'de gidilen yönü beğenmesem de bir dinamizm var, bu iyi bir şey bence, ben seviyorum.
0
plutongezegendegilmi
(26.01.21)
Hollanda'da yasiyorum, burasi ile Turkiye'yi karsilastiracak olursak iklim, mutfak/yemek Turkiye'nin en buyuk artisi. Bunlar ve aile, yakinlar disinda Turkiye'de ozlenen pek bir sey yok.

Is yapma, is kulturu/ahlaki ise karsilastirilamaz. Turkiye'de birakin sozlu anlasmayi, yazili anlasmalari dahi kimse sallamiyor. Hukuken hakkinizi aramaya kalksaniz zaten o baska hikaye. Ozetle Turkiye'de ticaret ve is ahlaki yerlerde.

Turkiye'de bankacilik sistemi daha gelismis ve esnek fakat Avrupa gittikce arayi kapatiyor. Ozellikle odeme sistemleri konusunda Turkiye cok kisitli imkanlar sunuyor. e-devlet bu ulkelerin hepsinde var. Hollanda icin konusursak gayet basarilir ve bir suru ozel sirket ile ( elektrik, su gibi ) entegre olarak da calisiyor.

Ev alma meselesini karsilastirmak anlamsiz. Hollanda'da asgari ucret sahibi bir cift rahatlikla ev alabilir ( sehir merkezinde, kanal manzarali degil tabi ki ) bunun icin pesinata da gerek yok. AB vatandasi degilseniz faiz biraz daha yuksek ya da bir miktar pesinat (%10 sanirim) ayni faiz orani ile kredi almak mumkun. Gerekli olan tek sey suresiz is kontrati ve Hollanda'da 1 yildir ikamet etmek.

Turkiye'nin en buyuk avantajlarindan birisi ( tabi ki paraniz varsa ) ucuz iscilik. Zaten bahsedilmis, evde ampul patlasa degisitirmek icin adam cagirabilirsiniz. Gunluk yasam icin ornek verirsek, makul fiyata berber/kuafore gitmek mumkun.

Uzun uzun yazmak gereksiz aslinda. Turkiye'nin Avrupa'ya gore en buyuk avantaji yeterli paraniz var ise her turlu kurali, kanunu kendi avantajiniza olacak sekilde esnetebilirsiniz. Avrupa'da bu o kadar kolay degil.
0
whisky
(28.01.21)
@acemi

aöf mezunları almanya'da yüksek lisans yapabiliyor mu? (benim bildiğim kadarıyla kabul etmiyorlar, o nedenle soruyorum)

ingiltere'deki sistemi başarılı kılan nedir?

türkiye için online eğitimde başarılıyız, türkiye 3. sırada demişsiniz mesela. neye göre üçüncü sırada? öğrenci sayısına göre mi? eğer öyleyse anlamsız. eğitim kalitesine göre mi? bunu nasıl ölçmüşler bilmek isterim. yani buradan mezun olan öğrencilerle ilgili örgünlerle karşılaştıran bir araştırma mı yapılmış?
0
Sour
(04.02.21)
(3)

Anadolu Tarihi

AlsterWasser
Anadolu tarihi özelinde yoğunlaşmış tavsiye edebileceğiniz bir araştırma kitabı var mı ?
Anadolu tarihi özelinde yoğunlaşmış tavsiye edebileceğiniz bir araştırma kitabı var mı ?
0
AlsterWasser
(25.01.21)
Selamlar
Anadolu tarihi çok geniş bir alan, tam olarak hangi yüzyıllar, neyin tarihi ile ilgili okuma yapmak istiyorsun, uygarlıklar mı, din ve inanışlar mı, savaş ve ekonomi mi v.b bunları belirtirsen nokta atışı tavsiyeler verilebilir.
0
sealth
(25.01.21)
evet soruyu sorarken ben de fark ettim ama belki de öyle bir kitap vardır ki aradığımdır diye açık bıraktım.

anadolu uyguarlıkları tarihi özelinde merakımı daha da gidermek istiyorum büyüzden bilhassa tarih aralığı yazmadım.

örneğin avrupa tarihi yazınca herkes ne demek istediğimi anlıyor ama anadolu tarihi yazınca nedense bu olmuyor..bu minvalde bir derleme arıyordum.
0
🌸AlsterWasser
(25.01.21)
genel olarak Anadolu eskiçağ tarihi ile ilgili okuma yapmak istiyorsan Gürkan Ergin ve Mehmet Ali Kaya'nın kitaplarına bakabilirsin.
www.kitapyurdu.com
www.kitapyurdu.com

Özellikle aklında bir konu varsa academia üzerinde ki araştırmalara bakman çok daha yararlı olur.
0
sealth
(25.01.21)
(2)

Sizce klasik müzik dinlerken bilgi birikimi gerekli midir?

Etanglement
Az bir bilginiz olunca eser hakkındaki izleniminiz değişiyor mu?Bilgi sahibi olmak ya da olmamak, dinleyişinizi etkiliyor mu?
Az bir bilginiz olunca eser hakkındaki izleniminiz değişiyor mu?
Bilgi sahibi olmak ya da olmamak, dinleyişinizi etkiliyor mu?
0
Etanglement
(25.01.21)
etkiliyor.

klasik müzik aktif dinlemeyi gerektiriyor.
yani kitap okur gibi tiyatro seyreder gibi takip etmek gerekiyor. kendi içinde bir ton olay oluyor belli bir şeması var.

hiçbir şey bilmiyorsan dinlemeyeceksin demek değil tabii bu ama bilirsen daha fazla zevk alırsın.

aynı diğer sanat dallarında olduğu gibi.
0
AlsterWasser
(25.01.21)
valla hiçbir arka planım olmadan dinliyorum zevk de alıyorum. ha bi tek moonlight sonatanınkini duymuştum. onun harivinde sıfır.
0
papuayenigine02561
(25.01.21)
(6)

Durant mi Curry mi?

don’t panic
NBA severler merhaba. Bir arkadaş ile tartışıyorduk da şu an “hangisi daha iyi şutör?” Sorusunda itilafa düştük. Sizce hangisi? Teşekkürler.
NBA severler merhaba. Bir arkadaş ile tartışıyorduk da şu an “hangisi daha iyi şutör?” Sorusunda itilafa düştük. Sizce hangisi? Teşekkürler.
0
don’t panic
(24.01.21)
Curry..
0
AlsterWasser
(24.01.21)
Curry.
0
ravenclaw
(24.01.21)
Curry çoktan tarihin en iyi şutörü kabul edildi zaten
0
adventchant
(24.01.21)
Durant
0
portakal
(24.01.21)
Durant..
0
anahtarr
(24.01.21)
Curry.
0
westblack
(24.01.21)
(6)

Birini yapıcı eleştirmek, geri bildirimde bulunmak

freebird5406_2
Hayatımda eleştirel bir insan değilim, kendime has bir sakinliğim var fakat az önce bir podcast dinleyeyim dedim, konuşan iki kişi konuştukları konu hakkında o kadar bilgisizler ki, insan bilgisiz olabilir fakat bununla ilgili bir içerik ürün sunum vs hazırlayacaksa ön araştırma yapar çalışırPodcast
Hayatımda eleştirel bir insan değilim, kendime has bir sakinliğim var fakat az önce bir podcast dinleyeyim dedim, konuşan iki kişi konuştukları konu hakkında o kadar bilgisizler ki, insan bilgisiz olabilir fakat bununla ilgili bir içerik ürün sunum vs hazırlayacaksa ön araştırma yapar çalışır

Podcast dekiler 100 sayfalık bir kitabın 3 sayfasını okumuşlar gibi sadece o kadardan yola çıkarak, bölüm boyunca bu böyle olabilir şu da şöyle olabilir diye konudan uzak, yanlış bir sürü varsayımlarda bulunarak programı sürdürdüler

ilk defa böyle rahatsız oldum, nasıl bir geri bildirimde bulunsam mail atma isteğim geldi
0
freebird5406_2
(23.01.21)
"Sana ne bilader bizde böyle" derlerse ne yapacaksın?
0
Tochinoshin
(23.01.21)
Eger akli basinda kisilerse gonderdiginiz mail dogrultusunda konuyu iyice arastirip, yayini tekrar yaparlar. Denemekten zarar gelmez.
0
brkylmz
(23.01.21)
çat çat çat söyleyin tek tek.

üslubunuza dikkat ederek tabi.

bilmeyen kişinin biliyorum diye etrafta dolaşması kadar tehlikeli bir şey yok.
0
AlsterWasser
(23.01.21)
Aynısı banada oluyor,oturup yazıyorum,yazının sonlarına doğru sıkıntı basıyor,ne uğraşacağım diyip siliyorum.her platformda var,eskiden cahil cesareti derdik,şimdi cahil cüretkarlığı oldu.içerik olsun diye doldurup duruyorlar.

Uzmanlık alanlarımız sözkonusu olunca rahatsız edici oluyor.sen benim gibi yapma ,yazdığını anlayacak insanlarsa tatlı dokunduruşlar yaparak bir mail at onlara.
0
duptıs
(23.01.21)
@tochinosin

Çekincem de bu, bizde iki taraflı da eleştiri kültürü olmadığı için, eleştirirken ya ölümüne gömüyoruz, yapıcı olmaktan çok karşımızdakini yok etmek üzerine uğraşıyoruz ya da bize uygun dille yapılan eleştiriyi bile kişisel bir hakaret olarak alıp tepki veriyoruz

Bu sana ne bilader, para mı veriyorsun kültürü de çok yaygın

insanlar elbette istediklerini konuşabilirler, eğer bu sırf goy goy muhabbeti olsaydı rahatsız etmezdi, seda sayandan girip formula 1e atlayıp kafa boşaltmak için saçmalayabilirler, bu tarz takip ettiğim içerikler de var fakat biz şu konuda konuşacaz deyip hazırlıksız bir kayıt yapıp bunu paylaşmalarından rahatsız oldum

Aslında yaptıkları şeyi seviyorum ve daha özenli devam etmelerini istiyorum bu yüzden yazasım var, dur bakalım
0
🌸freebird5406_2
(23.01.21)
hocam yil 2021. internet sayesinde artik kimsenin "sunu ogrenemedim" demeye hakki olmadigi bir yildayiz. birak cahil cahilligiyle kalsin. ogrenmek isteyen zaten ogrenir. benim kendi hayatimda uyguladigim kurallardan biri, sorulmadan fikir belirtmemektir. sen mi kurtaracan dunyayi bosver. cunku geribildirimde bulunacaksan mail atacagin milyonlarca sahis olacak.
0
nibba
(23.01.21)
(7)

aydınlatma sorunu

Pertev nail
merhaba, evimdeki ışık hiç hoşuma gitmiyor. beyaz, tasarruflu ampüllerden. avize olmadığı için mi böyle yoksa beyaz olduğu için mi? nasıl düzeltebilirim teşekkürler
merhaba, evimdeki ışık hiç hoşuma gitmiyor. beyaz, tasarruflu ampüllerden. avize olmadığı için mi böyle yoksa beyaz olduğu için mi? nasıl düzeltebilirim

teşekkürler
0
Pertev nail
(23.01.21)
beyaz olduğu içindir.

yani beyaz var beyaz var..
0
AlsterWasser
(23.01.21)
neyi hoşuna gitmiyor, rengi mi ışık seviyesi mi? ampül kutularında lumen bilgisi yer alır. aydınlık istiyorsan yüksek lumen değeri olanlara bakabilirsin.
0
jepa
(23.01.21)
+jepa
yetersiz ise yüksek lumen ampul alabilirsiniz. ışık renk sıcaklığını beğenmiyorsanız şu linke bakarak seçebilirsiniz.
www.four-bros.com
0
ankarakecisi
(23.01.21)
Çok yüksek ihtimalle beyaz olduğu içindir.
0
roket adam
(23.01.21)
Abi beyaz ışık insanı hasta etmiyor mu ya :/ direkt mutsuzluk sebebi. Bizim evde de beyaz kullanılıyor bu beyaz ışığı kim çıkardı başımıza abv onun. İhtiyarlar kabul etmiyor sarı yapayım. Odamda sadece sarı kullanıyorum ama beyaz ışık bende direkt negatif ya iç sıkıcı.
0
Kediyi üzdün
(23.01.21)
soguk yerde yasiyorsaniz sicak renk secin, sicak yerde yasiyorsaniz soguk renk secin
0
turkuaz
(23.01.21)
Yanıt: Her ikisi de. Öncelikle renk sarı olmalı ama sadece tek başına ampul olduğunda tüm ışık bir noktadan yayıldığı için yine rahatsız eder. Işığın daha geniş bir yüzeyden yayılmasını sağlayacak türden veya düşük watlı 2 veya 3 ampul takılan bir avize odayı çok daha yumuşak (daha çok demiyorum) aydınlatır. Hatta ideali tavandan yansıtmak ama o durumda elektrik sarfiyatı biraz fazla oluyor.
0
mikro patlama
(23.01.21)
(8)

yasarken tek parca dinleme hakkiniz olsa

müptezel dostoyevski
hangisi olurduhttps://www.youtube.com/watch?v=WANNqr-vcx0
hangisi olurdu

www.youtube.com
0
müptezel dostoyevski
(22.01.21)
Fleet Foxes - Mykonos
0
i think therefore i am
(22.01.21)
let's start a band - amy macdonald

şarkının başıyla sonu siyahla beyaz gibi.

youtu.be
0
deveyidiken
(22.01.21)
www.youtube.com

Death - voice of the soul
0
AlsterWasser
(22.01.21)
Redd - mükemmel boşluk
Yeni keşfettim ondandır belki
0
olaylar olaylar
(22.01.21)
Ragn bone man - human

Güzel şeyler hatırlattığı için. Yoksa tüm şarkılar 30-40 dinlemeden sonra sıkar.
0
Tochinoshin
(23.01.21)
pink floyd - marooned
0
sele zeytini
(23.01.21)
bohemian rhapsody
0
in vino veritas
(23.01.21)
Bunu bi ara dusunmustum. Suresi uzun bir klasik eser tercih ederdim.
0
brkylmz
(23.01.21)
(6)

yabancı flörtün anadolu rock ilgisi

bohr atom modeli
merhaba sevgili erkin koraylar. malumunuz flört kişisi nereden duyduysa "altın gün"ü çok seviyormuş. aslında ben çok sevmiyorum ama bağlantılı olarak sevebileceği başka anadolu rock gruplarını ya da müziklerini önerebilir misiniz? anatolian rock revival project'i biliyorum, spotify ve youtube sayfal
merhaba sevgili erkin koraylar.

malumunuz flört kişisi nereden duyduysa "altın gün"ü çok seviyormuş. aslında ben çok sevmiyorum ama bağlantılı olarak sevebileceği başka anadolu rock gruplarını ya da müziklerini önerebilir misiniz?

anatolian rock revival project'i biliyorum, spotify ve youtube sayfalarını attım ama yine de sizin değerli görüşlerinizi almak isterim.

hepinizi internet üzerinden kucaklıyorum.
0
bohr atom modeli
(21.01.21)
altın gün fransız radyolarında çok çalıyordu bir ara. normal yani.

cem karaca şarkıları iyi gidebilir

www.youtube.com

biraz daha değişik bir şeyler arıyorsa elektro hafız da sever belki

www.youtube.com
0
AlsterWasser
(21.01.21)
bu kanalı sevebilir.
www.youtube.com
0
lalu
(21.01.21)
Selda Bağcan'ı da sevebilir belki.
www.youtube.com
0
ankarakecisi
(21.01.21)
Hey Douglas sever bence.
0
hububrad
(22.01.21)
3 hürel ce Ogün sanlısoy
0
rapisa
(22.01.21)
haramiler
moğollar
flört
3 hürel
barış manço
edip akbayram
gaye su akyol -> saykodelik de fena değil.

elektronik karışınca pek sevmiyoprum
0
selam
(22.01.21)
(11)

Harry Potter'i sevenler, neden cok seviyorsunuz?

yoggi
Soru baslikta. kitap serisinden bahsediyorum ama filmi seviyorsaniz onun icin de yazabilirsiniz. sorum sadece sevenlere.
Soru baslikta.

kitap serisinden bahsediyorum ama filmi seviyorsaniz onun icin de yazabilirsiniz.


sorum sadece sevenlere.
0
yoggi
(19.01.21)
tema müziği yeter..

www.youtube.com

ayrıca orijinal dilinde ilk okumaya çalıştığım kitaplardandır yeri ayrı.

en çok Hogwarts için sevdim.
0
AlsterWasser
(20.01.21)
2002 yılında Harry Potter ve Sırlar Odası'nı sinemada izlemiştim. Neredeyse 20 yıl olmuş. Harry Potter büyürken ben de büyüdüm. Birlikte büyüme olduğu için yeri ayrı oluyor. Yeni film için bir yıl bekliyordum. Sinemada izledikten sonra CD'sinin çıkması altı ay sürüyordu. Hikâyeyi bu şekilde yaşayınca doğal olarak çok seviyorum. Eser olarak neden çok seviyorsun derseniz kitap ya da film, çok zekice bir hikâye, her ayrıntısı çok iyi düşünülmüş derim.
0
dissendium
(20.01.21)
Benim için Harry' nin kimsesiz oluşu idi. Çocukluğum hep bu hisle geçti. Kalabalık bir ailede yaşıyorum. Okulda öğretmeni tarafından salak muamelesi gören, ailemde azarlanan silik bir çocukluk geçirdiğim için Harry ile özdeşleştirmiştim kendimi. Daha sonra Harry' nin kendisinin farklı oluşunu keşfetmesi hayatının başrolü olması, beğeni toplamaya başlaması bana da umut vermişti. Tabii büyüdük. Çok şey değişti.
0
skywalker.anakinn
(20.01.21)
ortaokul sonu vakitlerdi sanırım harry potter ilk çıktığında, benzer türe ilgimiz olduğu için bir arkadaşımla birlikte okumuştuk. öyle başladık. hatta ilk kitap türkçe'de "felsefe taşı" değil "büyülü taş" olarak çıkmıştı. hikayesi çok kolay saran bir örüntüye sahipti. rahat okunuyordu. merak unsuru bol. yeni bir dünya çizmiş, içine çekebiliyordu. bir çocuğun içinde olabilecek büyülü bir dünyaya kaçma arzusuna hitap var. karakterlerle bağ kurabildik zamanla. üçüncü kitapta sirius'la çok güzel bağ kurduk mesela. snape'in ilginç hikayesi vardı, trust snape meselesi vardı. karakterler iyi kurgulanmıştı yani. bir de tabii birçok benzer türün altyapısını iyi kullanıyor, iyi yazılmış olma durumu var sanırım yani gerçekten. hikaye kilit noktaları güzel doldurdu, çok bir şeyi açıkta bırakmadı. büyülü ıvır zıvırların yanında dramatik olaylar da iyi eklenmişti. keyifli bir yolculuk sunmuştu, heyecanla bekletebilmişti.

bence çeviri anlamında da çok başarılıydı, belki o yüzden de epey severek okuyabildik. en son kitabı ingilizce olarak okumayla süreci tamamladım. çok ilginç gelmişti ingilizce okumak, "bunlar baya british tiplermiş" duygusunu ingilizcesini okuyunca aldımdı, sürekli bloody denip duruyor :) böyleydi yani benim için.
0
nimberjack
(20.01.21)
bizim nesile kitap okumayı sevdiren seri o. Kim derdi çocuklar 1000 sayfalık kitap okuyacak :D Zümrüdüanka Yoldaşlığını okuduk ama.

Okulda tavsiye edilen klasikleri okumak için erkendi (ben ilkokulda okudum Harry Potter'ı, 4-5-6-7 sonra çıkmıştı tabii ortaokul lise vs.) fantastik farklı bir dünya hoşuma gitmişti.
0
rodriguez2
(20.01.21)
Ilk kitabi okudugumda 11 yasindaydim, son kitap ciktiginda lise sonda. Birlikte buyuduk.

Dili akici, hikayesi guzel, kitaptaki karakterlerden en az birinde kendini buluyorsun. Ayrica cevirisi yapilmis en iyi cevirilerden biridir.

Son kitap haric her kitabi en az 5 defa okumusumdur. En son iki yil once orjinallerini okudum, ve butun bu yillar boyunca her okuyusumda bakis acimin nasil degistigini gormek acisindan da oldukca guzeldi.

Simdi 30 yasindayim, ne zaman kimseyle konusmak istemesem, depresyonun dibine vursam eski bir dost, bir siginak gibi tekrar elime aliyorum kitaplari. Bana iyi geliyor.

Filmlere gelirsek, daha ne kadar tirt yapabilirlermis bilmiyorum. En sevdigim film azkaban tutsagi, cunku cekimler vs. Ancak filmler boyunca hikayede o kadar cok sey atlanmiski kitaplarin verdigi hissin onda birini bile vermiyor filmler.

Ilk 3 filmi birkac defa, 4 haric digerlerini birer defa izledim. 4. Filmi gecen yil izleyecek bir sey ararken netflixte veya primeda onerilince tekrar izledim ve filmleri neden hic sevmedigimi tekrar hatirladim.
0
the end of time
(20.01.21)
Filmlerini beğenmem ama kitap serisini üçer kez okudum. Muhteşem bir kaçış edebiyatı benim için. Gerektiği yerde sıcak gerektiği yerde gerilimli olmayı bilen, başından sonu belli olan ama belli etmeyen, ara ara da hem gençlere hem yetişkinlere önemli mesajlar verebilen bir seri.
0
aslil
(20.01.21)
kitap serisini bitirmedim maalesef ama filmlerini çok seviyorum.
ilk film çıktığında 11 yaşındaydım. felsefe taşı çıkmadan önce güzel bi pr olmuştu. her yerde harry potter vardı. cola bardaklarına kadar. o kadar izlemek istiyordum ki. hatta dayanamayıp filmi tahmin ettiğim bi hikaye de yazmıştım. tabii alakası yoktu, bu kadarını gerçekten hayal bile edemezdim. ilk çıktığı hafta sonu teyzem ben, annem ve kuzenim capitol'e gitmiştik. bütün seanslar doluydu ve bize uygun olan seansa girersek ertesi gün okula gidemezdim çünkü evimiz uzaktı biraz. kuzenim hahaahh diye gülerek girerken ben ağlayarak eve dönmüştüm. ertesi hafta gidip izlemiştim. sonra 2 ve 3. filmi o kuzenimle izledik ama o devam etmedi. ben bütün filmleri sinemada izledim. bazılarını 2 kere hatta. buna sonradan çıkan ve hiç beğenmediğim fantastik canavarlar da dahil.
0
matilda
(20.01.21)
üstteki cevaplarla aynı aşağı yukarı, yalnız ve mutsuz geçen bir çocuklukta bana bambaşka bir dünyanın kapısını açmış olması, okumayı sevdirmesi, güzel çevirisi vs.

benim açımdan ayrıca artısı katıldığım hp forumlarında arkadaş çevresi edinmem ve sosyalleşmeye başlamam (buluşmalar, online hayatta bir sürü arkadaşımın olması). aşırı özgüvensiz olduğum halde kendimi değerli hissettiğim bir yer olmuştu bu forumlar.
0
amugochi
(20.01.21)
Özgür Willy' den sonra sinemada izlediğim ilk film Felsefe Taşı' ydı. Aklım çıkmıştı. Küçük bir ilçede doğup büyüdüm, kitaplara erişmek kolay değildi; ki o zamanlar internet alışverişi de bu kadar yoğun değildi kangurum falan vardı en fazla migrosun. Bir gün teyzem elinde Azkaban Tutsağı ile çıktı geldi.Annem bahsetmiş kitapları sorup durduğumdan. 2 gün sürmüştü bitirmem 5 veya 6. sınıfın yazıydı. Tabi zehri alınca durdurak bilmedim. Yayımlanan bütün kitapları okudum. esrardairesi.com vardı o zamanlar, sabah akşam forumlarda teori konuşurduk, birçok internet arkadaşı edinmiştim. Son kitabın orijinali Türkiye'de satışa çıktığında yine siteden bir grup kendi imkanlarıyla kitabı çevirip forumdaki grupla paylaşmışlardı.Son kitabı bir hayli önce okumuştum. Kitaplar çok güzeldi evet ama üstteki bazı arkadaşların da belirttiği gibi o dönemle de alakalıydı galiba tam büyürken maruz kalmak o dünyaya. Büyüleyiciydi xd
0
lüzumsuz adam
(20.01.21)
Ben de ilk kez Büyülü Taş baskısıyla keşfettim ve en başından beri takip ettim seriyi. Hatta iyice popüler olduğunda yeni kitaplar çıktığı gibi biterdi. O zamanlar sürekli alışveriş yaptığım kitapçı bana bir tane ayırırdı, ben ders çıkışı gidip alırdım, yemeden içmeden uyumadan o kitabı bir oturuşta bitirirdim.

Ben zaten kitap delisiydim, en büyük hobim kitaplardı. Harry Potter da benim için inanılmaz büyük ve detaylı bir evrendi, kahramanlardan biri dış görünüş tasviriyle bile bana benzeyen kitap delisi bir kızdı, daha ne olsun.

Filmleri bokum gibi. O ayrı.

Edit: Her kitabı birden fazla kez okudum, son 6-7 yıldır hiç okumadım ama bir yıldır İngilizce sesli kitaplarını (Stephen Fry seslendirmesiyle) dinliyorum yavaş yavaş. O da çok keyifli.

Edit: Snape denen adam creepy bir stalkerdır ve gücü çocuklara yeter. Dumbledore'dan yana olsa da pislik bir herif olduğu gerçeğini kimse bana unutturamaz. Çok kızgınım bu konuda.
0
kobuzchu kiz
(20.01.21)
(5)

E kitap okuyucu

stronzo
Makale ve kitap okumak için e kitap okuyucu almayı düşünüyorum. Ulaşabildiğim kaynaklar genelde pdf formatında ve e kitap okuyucuların pdf formatında pek başarılı olmadığı söyleniyor. Bu doğru mu? Bu durumda elimdeki makaleleri başka bir formata sorunsuz bir şekilde çeviremez miyim? Hangi okuyucuyu
Makale ve kitap okumak için e kitap okuyucu almayı düşünüyorum. Ulaşabildiğim kaynaklar genelde pdf formatında ve e kitap okuyucuların pdf formatında pek başarılı olmadığı söyleniyor. Bu doğru mu? Bu durumda elimdeki makaleleri başka bir formata sorunsuz bir şekilde çeviremez miyim? Hangi okuyucuyu almalıyım? Fiyatı çok çok yüksek olmayan işimi görecek bir şeyler önerebilir misiniz?
0
stronzo
(19.01.21)
doğru.

pdf okuyacaksınız e-kitap okuyucu almayın. okursunuz ama performanssız olur uğraştırır.
0
AlsterWasser
(19.01.21)
kindle'ım var, makale okumak için hiç kullanamadım. e kitap okuyucular bence makale türü şeyler okuma için iyi değil. içinde düzgün bir pdf reader'ın highlight özellikleri ile falan kullanılabileceği bir tablet daha mantıklı seçim olur. ipad'le çalışabilen arkadaşlarım var. fiyatı çok olmayan iş görebilecek alet kısmında maalesef öneride bulunamadım maalesef :/
0
nimberjack
(19.01.21)
Kindle almıştım ama pek kullanışlı bulmadım çünkü ülkemizde e kitap yaygın olmadığı için türkçe kitap bulmak zor veya ben beceremedim. Bu konuda kesin bilgi sahibi olmadan almayın. E kitap okuyucularda lcd ekran kullanılmadığı için ekran gözü yormuyor. Kitap okuma amaçlı e kitap okuyucu dışında ipad, telefon gibi cihazları tavsiye etmem uzun vadede gözlete zarar veriyor
0
rapisa
(20.01.21)
Pdf dosyaları dönüştürülebiliyor ama makale için çok uygun diyemem. Ben makale okumayı hala ipadden yapıyorum.

Almadan önce kaynaklara bakıp karar vermeniz daha doğru olur. Ben yabancı kitapları basılı bulamadığım ve çok pahalı olduğu için aldım. Türkçe kaynak denildiği gibi sınırlı ama populer kitaplar genelde var.

Kobo clara hd kullanıyorum memnunum.
0
jazzabel
(20.01.21)
Makale için iPad.

E kitap okuyucuya boşa para vermiş olursunuz PDF okumaksa amaç
0
westblack
(20.01.21)
(13)

Yeni mezun birinin çağrı merkezinde çalışması konusunda ne düşünüyorsunuz

yeni ve işsiz
bir yerden teklif geldi de bilemedim :)
bir yerden teklif geldi de bilemedim :)
0
yeni ve işsiz
(19.01.21)
yeni mezun da ne muzunu?

tıp mezunu mu?

resim öğretmeni mi?

elektronik mühendisi mi?

bu şekilde ne diyelim..
0
AlsterWasser
(19.01.21)
asgari ücret mi? hiç yoktan iyidir herhalde.

bir arkadaşım İngiltere'de master yaptıktan sonra alanında iş bulamadı (ben de bulamadım Türkiye'ye döndüm) orada bi call centera girdi, şu an İngilterede yaşıyor. Call center var call center var :D
0
rodriguez2
(19.01.21)
Zor iş. Ama kısa vadede kendi alanında iş bulamayacksan en azından harçlık çıkartmak için yapılabilir.
0
etna
(19.01.21)
Artık ekmeğini kazanıyor olacak. Aile bütçesine katkı sağlayacak. Ne mutlu ona.
Ama 'buraya kadar' diye sermesin. Kendini geliştirsin. Yeni iş imkanları kovalasın.
0
Mirket
(19.01.21)
Çalışılır bence. İş bulmak çok zor şu an.
0
indifferent
(19.01.21)
Kendi alanında şuan için uzak bir ihtimalse işe yerleşmek düşünülebilir bir alternatif. Çağrı merkezlerinin insanı yorduğunu da göz önünde bulundurmalısınız. Kaç saat çalışacağınız da önemli. Çalışıp para kazanırken aynı zamanda kendi alanınız için geliştirmeye vakit bırakmalı.
0
skywalker.anakinn
(19.01.21)
İşletme mezunuyum
0
🌸yeni ve işsiz
(19.01.21)
hepimiz yaptık en başta, daha iyi bir iş bulunca ayrılırım maksat para kazanmak diyorsan girilir
0
olaylar olaylar
(19.01.21)
ne düsünelim ki?
calisiyor, aferin, kolay gelsin. derim.
0
wishmaythşngs
(19.01.21)
iki olumsuz yönü olur.
bir cvde kötü gözükebilir.
iki nasılsa para kazanıyorum diye fırsatları kaçırabilirsin.
0
nuisance
(19.01.21)
cagri merkezinin neresi olduguna gore degisir. ben cagri merkezinde calistim cok uzun sure (Turkiye degil) ve gunde 8 saat oldugu icin Turkiye'deki normal bi cagri merkezinden daha iyiydi diyebilirim. yipratiyor ama ondan once calistigim isler de yipratmadi diyemem. cagri merkezi insanlari cok iyi tanimani sagliyor.

cv'de kotu duracagini da dusunmuyorum. deneyim olur. eger ihtiyacin varsa -ki nickinden oyle anliyorum- bir sans ver derim.
0
yoggi
(19.01.21)
Bizim şirkette -şirketin iş yaptığı sektörden yeni mezunlar- çağrı merkezimizde işe başlıyor, yaklaşık 1 yıl deneyimden sonra memnuniyet varsa şirket içinde geçiş yaptırılıyor.
0
denizgonen
(19.01.21)
türkiye ise sektör çok boktan ve yalancı bir sektördür kalitecisinden, takım liderine, müşterisine kadar. çektiğin çileye değmez. çakılıp kalınma ihtimali var. teknik destek gibi spesifik, özelleşmiş bir alansa başlangıç için fena değil.
0
rain when i die
(19.01.21)
(10)

macbook kullanicilari

tuborg yesili
Ne tur aksesuarlar kullaniyorsunuz ve nereden aldiniz? O sert kapakli koruyucular ise yariyor mu?Onerilerinize acigim.
Ne tur aksesuarlar kullaniyorsunuz ve nereden aldiniz? O sert kapakli koruyucular ise yariyor mu?

Onerilerinize acigim.
0
tuborg yesili
(18.01.21)
İşe yarıyor. Benimkini çok faal kullandım içinde pislik birikti bu sefer
0
charlotte blanc
(18.01.21)
macbook'a neden kilif/koruyucu gerekiyor ki? telefon kadar dusme riski olan bir alet degil. ben sadece sunu kullaniyorum, ozellikle tv'ye baglamak icin.
0
lemmiwinks
(18.01.21)
hdmi-vga adaptörü dışında hiçbir şey kullanmıyorum.
0
hadsafhada
(18.01.21)
apple multiport usb-c to vga adaptorü
apple multiport usb-c to hdmi adaptörü
magic trackpad

dönüştürücü olarak apple dışı aletlerden randıman alamadım.

klavye koruyucular ekranda iz yapıyor, o yüzden kullanmıyorum. dış plastik kasa da kullanmıyorum, laptop yani sonuçta düşürme riski düşük.
0
roket adam
(18.01.21)
Ben klaveyi koruyucu o şeylerden almadığım için pişmanım valla. Bence alabilirsin şık duranından

Onun dışında taşıma esnasında kullanılcak bir kılıf kesin lazım her laptopta olduğu gibi ama bence o sert kapaklılar değil de sadece taşıma esnasında kullanılcak bir kılıf.

Onun dışında thunderbolt-hdmi dönüştürücü ve usb çoklayıcı lazım bence.
0
AlsterWasser
(18.01.21)
Baseus Mechanical Eye 6 in 1 Smart Hub dışında hiçbir şey kullanmıyorum. gerek de yok bence.
0
makarnavodka
(18.01.21)
sert kapaklı koruyucu yerine, neoprenden imal edilen "zarf" tipi kılıflardan alın. laptopı sıkıya sıkı içine alan, başka bir şey içine almayan kılıflardan. çantaya böyle koyup taşıyın. thule ya da caselogic olabilir mesela.
0
co2s2
(18.01.21)
Sert koruyuculatla kullandim bir sure. cikarip kullaninca bir daha koruyucu takmadim, gerek yok pek.

Mouse'suz olmaz diyorsan bluetooth mouse oneririm ( usb'ye gerek olmayan). Onun disinda usb c'yi normal usb'ye donusturen bir sey yeterli olacaktir. (Hdmi donusturuculer de var gerekirse)
0
fakyoras
(18.01.21)
Sert koruyucu kapak, çok faydasını gördüm. Özellikle taşıyorsan mutlaka almanı tavsiye ederim. Onunla birlikte bir de ekran koruyucusu (telefonlara yapılan sticker gibi)... AliExpress'ten almıştım.

Type C -Lightning şarj kablosu aldım telefon için. Bu yüzden elimden geldiğince dongle kullanmıyorum.
0
pass
(18.01.21)
Sert koruyucu kapak almanı öneririm, plastiğinden ucuzundan,
Öyle olunca macbook'u hiçbir yere koymaya çekinmiyorum,

Düşerse korusun diye değil de çizilmesin, pislenmesin diye kullanıyorum ben,
0
michael_knight
(19.01.21)
(4)

yabanci dil ogrenirken dizi izlemek

the end of time
merhaba, almanca ogrenmeye calisiyorum. dizileri almanca dublaj, almanca altyazili mi izlemek daha faydali olur yoksa almanca dublaj ingilizce altyazili mi? sizin tercihiniz hangisi olurdu? tesekkurler.edit: bir de scrubs izlerim diye dusunmustum, amazon prime'da var ancak altyazi secenegi yok. alty
merhaba,

almanca ogrenmeye calisiyorum. dizileri almanca dublaj, almanca altyazili mi izlemek daha faydali olur yoksa almanca dublaj ingilizce altyazili mi?

sizin tercihiniz hangisi olurdu? tesekkurler.

edit: bir de scrubs izlerim diye dusunmustum, amazon prime'da var ancak altyazi secenegi yok. altyazisiz izlemek mantikli olur mu? yoksa hangi diziyi izleyeyim, cerezlik, eglenceli? himym veya friends demeyin lutfen.
0
the end of time
(18.01.21)
Almanca seviyene göre değişir. Okuduğunu anlayacaksan tabii ki Almanca altyazı ile daha iyi olur.
0
himmet dayi
(18.01.21)
ben ingilizce filmleri hollandaca altyazıyla izliyorum, hollandacam a2-b1 arası a2'ye daha yakın. epey kelime öğrenebiliyorum, filmde de hiçbir şey kaçırmıyorum. ayrıca gramer olarak da epey yakın iki dil oldukları için sorun yaşamıyorum.
0
reavelyn
(18.01.21)
orijinal dil almanca olduğunu varsayarsak;

a1 - anladığın dilde alt yazı

a2 - almanca alt yazı

b1, b1+ - alt yazısız.

alt yazı bir yerden sonra o kadar da yararlı değil. başlarda iyi. sonrasında o dilin sisteminde düşünmen için alt yazıyı bırakman daha iyi. sonra bağımlılık yaratır ayrıca.

en azından benim kafa böyle çalışıyor.

not: dublaj hiçbir şey seyretmediğimden onla ilgili bişi yazmayayım. ama ne kadar çok duyduğunuzu direkt olarak anlamaya zorlarsanız o kadar iyi. en kötü yine almanca-almanca olsun. araya başka dil koymak giriş seviyesinden sonra ben yararlı bulmuyorum. özellikle ingilizce, türkçe, almanca üçlüsünde. cümle yapıları farklı çünkü. ingilizce SVO, almanca v2. alt yazıdan ingilizce sadece contexti anlamada ve bazı günlük deyim kalıplarını anlamada yararlı olur.
0
AlsterWasser
(18.01.21)
bilhassa seviyeniz orta ve/veya ustu ise almanca seslendirme+almanca altyazi. kelimelere, cumlelere ve telaffuza asinaliginizi arttirir. daha alt seviye olsaniz bile dili ozumsemek icin bence iyi bir yol bu.
0
hazen
(18.01.21)
(6)

nesin matematik köyü

duyurukullanıcısı
sözlükte gördüm şimdi youtube hesabının 44k üyesi varmış sadece(bkz: nesin matematik köyü youtube 1m üye kampanyası)ben mesela çalışırken müzik niyetine açıyorum arkadan bu dersleri çok yardımcı oluyor konsantre olmamaen azından vicdanen millet neden üye olmuyor bu tür kanallara?anlamıyorum.burası u
sözlükte gördüm şimdi youtube hesabının 44k üyesi varmış sadece

(bkz: nesin matematik köyü youtube 1m üye kampanyası)

ben mesela çalışırken müzik niyetine açıyorum arkadan bu dersleri çok yardımcı oluyor konsantre olmama

en azından vicdanen millet neden üye olmuyor bu tür kanallara?

anlamıyorum.

burası usa'de olsa en az 8-9 tane filmi yapılırdı.
0
duyurukullanıcısı
(16.01.21)
youtube türkiye trendlerine girin biraz bakın. cevap orda.

gerçi herhangi bir ülke trendlerine girin bakın. yeterli.

her şeyin ulaşılabilir olduğu zamanlarda neye, ne zaman, nasıl ulaşacağını bilen kişi sıyrılıyor zaten artık..
0
AlsterWasser
(16.01.21)
kendilerinin 1 milyon abone beklentileri olduğunu sanmıyorum. hele hele böyle toplama hadi siz de abone olup destek olun tarzı şişirilmiş 1 milyon aboneye hiç ihtiyaçları yok bence.

hatırlayan vardır mehmet kanur diye bir çocuk vardı sözlükçüler destek oldular abone sayısı fırladı. 150k abonesi var ama video izlenmeleri 2k'yı geçmiyor.

ben bu tarz kampanyaların çok gereksiz ve boş olduğunu düşünüyorum.

eğer gerçekten destek olmak istiyorsanız nesin yayınlarından kitap alabilirsiniz ya da direkt bağış yapabilirsiniz.
0
aziz dostum jack
(16.01.21)
vicdanen niye bir matematik kanalına üye olma zorunluluğumuz olsun ki? ali nesin ileri matematik anlatıyor. matematik köyünde verdiği eğitim de öyle nitekim. ileri matematik anlatması çok az bir kitleye hitap ettiğinin göstergesi zaten. bence onun da bir milyon kişi bizi izlesin gibi bir amacı yoktur. zaten bu tarz şeyler her zaman daha az kitleye hitap eder. daha çok insana hitap etse değeri kalmaz.
0
black holes in the sky
(16.01.21)
vicdan rahatlatmak için üye olmak? aziz dostum jack'in dediği gibi mehmet kavur ve ona benzer birkaç kanala abone oldum gaza gelip. ama videoları izlemedim. en sonda da aboneliklerden çıktım.
0
sutlu nescafe
(16.01.21)
bence süper yanlış düşünüyorsunuz.

bu anlayış ben sadece işime yarayan şeyi alırım gerisi beni ilgilendirmez anlayışı.

yani ben sadece elma ağacı ile ilgilenirim. çünkü bana elma verir. çevresindeki çimler, doğa, arılar, hava su beni ilgilendirmez anlayışıdır.

ama doğa ve bilim öyle gelişmiyor.

mesela kuantum fiziği seni ilgilendirmeyebilir ama türk bir hocanın çıkardığı bir kitabı alıp kütüphanene koymak, hocaya, fiziğe ve bilime olan saygını gösterir. okumamasan bile.

yapacağın tek şey bir kanala üye olup unutmak ama sen bunun karşılığında bile bir şey istiyorsun.

işte o istediğin şeyler pop kültürü oluşturuyor o sebeple sana bir şey veren ama içi boş içerik üretiliyor.

sen sadece bir butona tıklayıp unutsan kanalın üye sayısı 900k'lara ulaşsa bugün büyük bütçeli kanallar para verip bu insanlara program yaptırır.

cidden çok yanlış bir düşünce sistemi içerisinde etrafa koşuşuyorsunuz.
0
🌸duyurukullanıcısı
(16.01.21)
hocam madem yanıtlarımızı dinlemeyecektiniz niye duyuru açarak böyle bir soru sordunuz :) etrafımızda her iyi iş yapan insana bu şekilde destek olmak için kimsenin o kadar vakti yok. evet bir kanala abone olmak birkaç saniye belki ama o kadar da bilinmeyen spesifik bir şeyden haberdar olmak, özellikle de hiç alakamız olmayan bir şeyden, pat diye gerçekleşmiyor. örneğin ben sosyal bilimler ve edebiyatla ilgilenirim, bu alanlarda paylaşım yapan daha küçük hesap bulursam ve içerik iyiyse takip ederim. Bunu hem kendim haberdar olmak için hem destek olmak için yaparım. Ama hayatım boyunca asla ilgilenmeyeceğim, mesela örneğini verdiğiniz kuantum teorisi vs videosunu izlesem bile bana pek fazla bir şey kalmayacak. çünkü bunu anlamak için yeteri kadar bilgim zaten yok. o bilgiyi elde etmek için vaktim de yok açıkçası.

ayrıca sadece bir butonu tıklasın abone sayısı artsın, kanallar program yaptırır demişsiniz ama bu işler o kadar kolay değil. yukarıda da cevap verilmiş. abone sayınız milyonlar olsa dahi bu abonelerin aktif ve sizin içeriklerinizi izleyen, beğenen, yorum yapan kişiler olması gerekiyor.
0
black holes in the sky
(16.01.21)
(16)

kasvetli, karanlık, ağır vb. dizi aranıyor!

blatta hiberna
merhabalar!şu soğuk kış günlerinde battaniye altında izleyebileceğim tercihen the killing benzeri, yağmurlu, kasvetli, konu olarak da ağır ama bir yandan sürükleyici ya da en azından merak uyandıran dizi öneriniz var mı?ilk aklınıza gelecek seçeneklerin birçoğunu muhtemelen izlemişimdir.bildiğiniz k
merhabalar!

şu soğuk kış günlerinde battaniye altında izleyebileceğim tercihen the killing benzeri, yağmurlu, kasvetli, konu olarak da ağır ama bir yandan sürükleyici ya da en azından merak uyandıran dizi öneriniz var mı?

ilk aklınıza gelecek seçeneklerin birçoğunu muhtemelen izlemişimdir.
bildiğiniz kenarda köşede kalmış bir şeyler varsa iyi olur.

teşekkürler!

@ultranil07, @eileengray, @fraise:
hepsini izledim maalesef ama çok teşekkürler yine de :)
0
blatta hiberna
(16.01.21)
True Detective'in ilk sezonu ve Mindhunter aklıma ilk gelenler. İzlemişsinizdir muhtemelen, bilemedim :)
0
ultranil07
(16.01.21)
Bir de The Sinner geldi aklıma. Onu da iliştireyim şuracığa :)
0
ultranil07
(16.01.21)
Benim aklıma fargo geldi.
0
fraise
(16.01.21)
Üşenmedim, izlediğim ve sevdiğim yapımlara şöyle bir göz attım:

- Broadchurch
- Gracepoint
- Broen
- Dexter (bayılırım, ki önceki önerileri izlemişseniz bunu da mutlaka izlemişsinizdir)
- Twin Peaks (old but gold)
- Lilyhammer

Bunların da tamamını izlemişseniz belki de sizin bizlere tavsiyede bulunmanız gerekiyordur.
0
ultranil07
(16.01.21)
carnivale
0
vonkhar
(16.01.21)
Animasyon olarak Castlevania izle mutlaka.
Patrick Melrose'da izlediğim en sıkıntılı dizilerde ilk 3'e girer.
Luther'de izlediğim en sıkıntılı polisiye diyebilirim. İngiliz polisiyesi sonuçta.
0
philiptraum
(16.01.21)
@philiptraum:
Castlevania'yı izlemedim, listeme ekliyorum, teşekkürler.

@ultranil07:

lilyhammer'a bir türlü elim gitmedi nedense şimdiye kadar.
hep "başlasam mı?" dedim, başka şeylere yöneldim ama madem tavsiye ediyorsunuz izleyeceğim.
onun dışındakilerin hepsini izledim maalesef, evet.

çok uğraştınız, teşekkür ederim :)


henüz izlemediğim için tavsiye edemiyorum ama hbo max'in white house farm diye 2020 yapımı bir mini dizisini buldum, sanırım bugün onu izleyeceğim.
belki sizlerin de ilgisini çeker.

herkese teşekkürler tekrar.
0
🌸blatta hiberna
(16.01.21)
Bron/Broen

www.youtube.com
0
AlsterWasser
(16.01.21)
En iyilerini yazayım
The missing
The fall
Bron Broen
Night of
Cardinal
0
deer hunter
(16.01.21)
bunu da muhtemelen izlemişsinizdir ama;

babylon berlin
0
evanka
(16.01.21)
İzlemediyseniz the Leftovers ve Six feet under
0
bir fincan kahve ile film izlemek
(16.01.21)
The Killing benzeri değil ama geri kalan her şey ve daha fazlası için Six Feet Under +1
0
pegi
(16.01.21)
kimse de Dark dememiş. ^^

Bron demeye gelmiştim, Dark'ı izlemişsinizdir muhtemelen.
0
amelie poulain
(16.01.21)
the third day. 6 bölümlük mini dizi. jude law oynuyor.
0
sinek kral
(16.01.21)
Knick
0
Mistyimage
(16.01.21)
cardinal
0
bir garip melek
(16.01.21)
(6)

Gloria Starbucks farki?

alttaraf
Selam kahve severler..Kahveden cok anlamayan, buldugunda Americano denen şeyi sade ve sütsüz yapistiran biriyim. Bugun Besiktasta yine bir Americano alayim diye Starbucksa ugrayayim dedim, bilenler bilir, Gloria ve Starbucks bitisik orada, gel gelelim Starbucksta 10 kisilik bir kuyruk vardi ama Glor
Selam kahve severler..
Kahveden cok anlamayan, buldugunda Americano denen şeyi sade ve sütsüz yapistiran biriyim. Bugun Besiktasta yine bir Americano alayim diye Starbucksa ugrayayim dedim, bilenler bilir, Gloria ve Starbucks bitisik orada, gel gelelim Starbucksta 10 kisilik bir kuyruk vardi ama Gloria da tek bir kisi bile yoktu, sebebi tam olarak nedir? Sanirim Istanbul da diger yerlerde de durum ayni
0
alttaraf
(16.01.21)
bana göre popilik.

aşağı kahvelerin tadlarından bilmem ne yazacaklar olabilir. :)

10+ yıldır kahve içiyorum.
0
AlsterWasser
(16.01.21)
Düz adam sami yorumu yapıyorum;

Gloria daha pahalı ve daha ufak bardaklarda veriyor.
Mesela latte alıyorum ikisinden de starbuck upuzun kova gibi bardak 15 TL, gloria ufak boy bardakta (starbucksun en küçük bardağına eşit olacak şekilde) 15,75 TL.

Gloria da çalışanlar diyor ki "biz aslında espresso daha çok koyuyoruz, starbucks sütü bol koyuyor aslında size süt satıyor vs" Haklı olabilirler ama benim gibi gurme olmayan envai çeşit kahve çekirdeğini yüz metreden ayıramayan düz adamlar için tat aynı tat, ama starbucks 2 misli veriyor. Benim için fiyat/performans starbucks bu durumda.

Ayrıca popülerlik+1
0
zikardo
(16.01.21)
populerlik dolayisiyla guvenilirlik ve f/p. starbucksi sanki zengin isi gibi hep ithaf ettiler ama en uygun fiyatli kahvecidir
0
ala09
(16.01.21)
Yanında Nero da var. Ben Neroya giriyorum mesela :D

Benim gibi senin gibi düz kahve içenler için fark yok gibi (belki Nero daha iyi çekirdek olarak vs biraz) esas fark herhalde şekerli şeylerdedir. White chocolate mocha, yok frappuchino gibi şeylerde starbucks iyi olabilir bilmiyorum. Genelde herkesin elinde onları görüyorum.
0
rodriguez2
(16.01.21)
Al birini vur ötekine. Ama bizim halk kahvenin tadına mı bakıyor allasen.
0
olaylar olaylar
(16.01.21)
Gloria da kahve içmedim sanırım ama nero bardakları daha küçük, daha pahalı ve kahvesinin tadı daha değişik geliyor bana. Genelde şöyle kocaman kahve alayım dediğimde starbuckstan alıyorum ama sıra çoksa alternatiflere bakarım.
0
jazzabel
(16.01.21)
(2)

yarın ilk defa ielts'e giriyorum, speaking'te napayım?

avatar is back
direkt olarak hiç full denemeye oturup çözmedim. ortalama olarak r+l 6 civarı dolanıyorum, konstrasyon ile 6,5 oluyor falan. writing için şu an kafamda genel bir akış şeması var kafamda, yüksek alamasam da düzenli derli toplu bişeyler yapacam gibi duruyor.ama speaking'e dair en ufak bir fikrim yok.
direkt olarak hiç full denemeye oturup çözmedim. ortalama olarak r+l 6 civarı dolanıyorum, konstrasyon ile 6,5 oluyor falan. writing için şu an kafamda genel bir akış şeması var kafamda, yüksek alamasam da düzenli derli toplu bişeyler yapacam gibi duruyor.

ama speaking'e dair en ufak bir fikrim yok. pandemiden dolayı hep evdeydim açıkçası türkçe konuşma seviyem bile düştü. part 1'de kısa ve sade cevaplar vermeyi planlıyorum. akıcı ve ortalama üstü telaffuz ile hallederim ancak part 2 ve 3'te naparım en ufak fikrim yok çünkü hayatımda hiç biriyle ciddi olarak da ingilizce konuşmadım (üni'de türkçeydi) cue card olayı falan varmış yeni yeni bakınıyorum onlara da şu an lol.

derdim şu, en azından diğer bölümler kadar olmasa da bi 5,5 hadi belki 6 almanın hilesi var mı? şansım da yaver giderse ve r+l 6,5 civarı, writing'de 6 falan gelir de speaking 4,5-5 gelirse çok üzülürüm ya. bi arkadaşım 4.5/6/6/6 aldı da 2 hafta önce ordan kafama takıldı ve endişelendim biraz
0
avatar is back
(15.01.21)
writing de en onemli sey zaman kontrolu, benim icin oyleydi en azindan. yazdim ama okumaya firsatim kalmadi.

cue card'lar onceden belli (yillardir ayni seyler), eger vaktin varsa hepsini hizlica gozden gecir aklinda biseyler kalsin. Spotify'da ielts speaking pod cast var, ben sinava giderken 5-6 konu dinlemistim ve onlardan biri cikmisti 'kot pantolonlar'.

ben en yuksek notu speaking'den aldim, akici konus ama hizli konusmaya calisma. sustugun zaman konu hakkinda mi dusunuyorsun yoksa gramer agzindan dogru cikmayacagi icin mi takiliyorsun anliyorlar, isleri bu. konusurken bi sonraki cumleni dusun, not almani isteyip 2-3 dakika konusmani isteyeceklerinde konuyla ilgili iyi notlar/kelimeler ayala, uzun uzun notlar almak yerine hatirlatici keyword'ler yaz ki onlara bakip devam edebil.
0
try again fail again fail better
(15.01.21)
1) internetten speaking sınavlarının nasıl olduğuna dair video izle.

2) kaliteli kaynakalrdan (artık biliyorsunuzdur) speaking sınavının akışı, soru tipleri hakkında yeterli bilgiyi toplayın

3) aynada kendi kendinize ses kaydı alarak bir çok sefer speaking sınavı yapın. her seferinde aynı şeyi söyleseniz bile bunu daha akıcı hale getirmeye bakın.

4) sınav günü zihniniz açık olsun sallayarak hikaye uydurmak zorunda kalabilirsiniz gelecek topic'e göre

5) eğer belli bir seviyede ise ingilizceniz sadece biraz pratiğe bakıyor (kendinizle de pratik yapabilirsiniz dert etmeyin) writing sectionındaki gibi çok fazla gaddar değirler bunu bilin.

6) eğlenceli ve rahat geçiyor. keyfinize bakın. strese çok gerek yok.
0
AlsterWasser
(15.01.21)
(4)

Seyahat yasaklamaları ne zaman kalkar?

spacevan
Haftasonu yasakları artık çok zor geliyor. Hafatasonu bir yerlere gideyim diyordum fakat bu haftaki toplantıda da birşey denilmedi. Bir sonraki kabine toplantısı önümüzdeki pazartesi mi? Vaka sayıları da azaldı sizce bir dahaki haftayı mı beklesem ?
Haftasonu yasakları artık çok zor geliyor. Hafatasonu bir yerlere gideyim diyordum fakat bu haftaki toplantıda da birşey denilmedi. Bir sonraki kabine toplantısı önümüzdeki pazartesi mi? Vaka sayıları da azaldı sizce bir dahaki haftayı mı beklesem ?
0
spacevan
(14.01.21)
10 milyon aşılama yapınca. attım :-)
0
ankara06
(14.01.21)
almanya aşılamaya başlamasına rağmen lockdownı uzattı.

valla türkiyede de öyle hemen kalkmayabilir. ama kalkabilir de. tahmin edilebilir bir ülke değil.
0
AlsterWasser
(14.01.21)
anladığım kadarı ile dewamke:)
0
🌸spacevan
(14.01.21)
seyahat mi sokağa çıkma mı? sanki otel rezervasyonunuz varsa çıkabiliyorsunuz diye biliyorum.
0
red g
(15.01.21)
(5)

Almanca özel ders

megasalexandros
Merhaba arkadaslar, kiz arkadasim alman ve speaking pratik yapmak isteyenlere özel ders vermek istiyor. Nasil ögrenci bulabiliriz? Bu konuda fazla deneyimi yok ama bana ögretirken epey pratik yapti. Ülkemizde de bu aralar ciddi bir talep var Almancaya. Sizce Dil platformlari haricinde skype üzerinde
Merhaba arkadaslar, kiz arkadasim alman ve speaking pratik yapmak isteyenlere özel ders vermek istiyor. Nasil ögrenci bulabiliriz? Bu konuda fazla deneyimi yok ama bana ögretirken epey pratik yapti. Ülkemizde de bu aralar ciddi bir talep var Almancaya. Sizce Dil platformlari haricinde skype üzerinden vs ders verebilir mi? Bir de saatlik ücret ortalama kac olmali? Biz 10 eur gibi düsünduk ama TR standartlarina pahali mi sizce?
Tesekkurler.
0
megasalexandros
(10.01.21)
tr standartlarında pahalının sınırda. yani 75-80 olsa ideal mesela.
bir de eur değil try olarak duyurmanızı öneririm.
ayrıca haftada 2 ders, 3 ders olunca başka bir tarife yapabilir.

dersverilir.net gibi ücretli sitelere üye olabilir.

bir de deneyimi nasıl? sırf konuşmak için daha ucuz alternatfler var. sınav geçme hedefli ders verirse o kadar göç etmek isteyen insan var, çok daha kolay öğrenci bulur. sertifika sınavlarından bahsediyorum.
doküman ve strateji hazırlasın.
mesela farklı yaş grupları farklı beklentilerle gelirse nasıl yol izleyecek falan. 12 yaşındaki çocukla 40 yaşındaki insan aynı metotla çalışamaz.
0
rewlack
(10.01.21)
Almanca ogretmeyi bilmeyen biri sanirim, sadece anadili oldugu icin konusma pratigi yaptirabilir bence.
Yani sinava vs hazirlama yapmasin bence cunku alani degil. Insanlari yanlis yonlendirebilir vs.

Konusma dersi icin 50-70 arasi iyidir, ayrica internetten yaparsa bir suru uygulama var, illa turkiyede birine yapmasi gerekmez boylece ve dolar uzerinden de fiyatlandirma yapabilir o zaman. Cambly filan bir seyler varmis, onlari arastirabilirsiniz. Boylece dunyadan herkesle konusma pratigi yapabilir
0
kuehles blondes
(10.01.21)
skype uzerinden de tabii ki verebilir arkadasin dedigine katiliyorum tl uzerinden olmali ucret ve her yas grubuna ayri, ya da a1 a2 b1 b2 sinavlarini gecmeye yonelik metodolojileriniz olmali. sadece konusmaya yonelik ise italki , cambly gibi uygulamalara yonlensin direkt. zira turkiye de ben dahil insanlarin cogu sifirdan ogreniyor ve sinav gecmeye yonelik calisiyoruz.
0
camene87
(10.01.21)
Instagram,facebook hesabı oluşturup oradaki gruplara üye olup ,kendi görselleriyle/quiz vs paylaşım yaparsa ders teklifleri zaten gelmeye başlar.Ben 70liradan ders alıyorum,sınav odaklı.Bu ölçüde bir fiyat belirlenebilir.
0
arenas
(10.01.21)
kuehles + 1

konuşma pratiği, belki Korrekturlesen üzerine falan eğilirse mantıklı.

yoksa öğretmenlik yapacaksa, kendi bile girmediği sınava hazırlığı falan öğretecekse o iş olmaz.Sırf Alman diye Almanca öğretebilir algısı yanlış.

Ama zaten konuşma pratiği üzerine düşüunüyormuş o zaman bence 10 eurodan fazlası TR için kurtarmaz.

Hatta benim bildiğim bu işin döndüğü sitelerde fiyatlar daha yüksek bile.
0
AlsterWasser
(10.01.21)
(7)

Nba’de hangi takımı tutayım

Kahir ekseriyet
Yıllardır izlemiyorum oynayan kimseyi de tanımıyorum ama artık izleyeceğim. Hangi takım bu sezon şampiyonluk yolunda favorilerden ve seyir zevkini üst noktaya taşıyan yıldız oyuncuları var? Bi takıma aidiyet hissetmek istiyorum izlerken.
Yıllardır izlemiyorum oynayan kimseyi de tanımıyorum ama artık izleyeceğim. Hangi takım bu sezon şampiyonluk yolunda favorilerden ve seyir zevkini üst noktaya taşıyan yıldız oyuncuları var? Bi takıma aidiyet hissetmek istiyorum izlerken.
0
Kahir ekseriyet
(09.01.21)
Aynı durumdayım ama Miami'ciyiz ezelden.
0
alkolik imam
(09.01.21)
ben popovich ve gelenekleri sebebiyle spurs taraftarıyım. 2 3 senedir playoffa kalamıyorlar bu senede zor.

yıldızlar hep dağıldı batı konferansında kötü takım yok,yani batı sonuncusu doğuda lider olur.

dallas tutulabilir. avrupalı oyuncular çok, doncic porzingis kleber.
0
mikahakkinen
(09.01.21)
Benim gibi Bulls'a şey yapma.. kanser olursun.

valla şu sıralar en sempatik Dallas Mavs. Doncic, Porzi falan oh mis..

ha bir de Ja Morant ismine dikkat et. Memphis Grizzlies.

Doncic ve Ja Morant ismini çoook duycaz daha. Bilinen süperstarları yazmıyorum bile tabi. gelişimini takip edersin artık diye yazdım.

gerçi Doncic daha nereye neresine gelişecek de neyse :D
0
AlsterWasser
(09.01.21)
Milwaukee nin de logosu rengi falan sempatik ama oyunu nasıldır bilmiyorum tutulur mu
0
🌸Kahir ekseriyet
(09.01.21)
NY Knicks
Sıfır beklenti, hep hüzün.
0
heritage
(09.01.21)
houston iyi takım. draması bol, mutlaka iyi oyuncuları oluyor. harden öncesi de tmac ming falan vardı, öncesi hakeem ile şampiyonluklar falan. tavsiye ederim.

dallas mesela son zamanların popüler takımlarından.

lakers, boston falan söylemiyorum zaten. biraz kime sempati duyduğun ile alakalı.

ben örneğin portland'ı da severim. toronto ha keza sempatik.

sevmediklerim: pistons, magic,indiana falan. nedense hep soguk gelmiştir bana.
0
anti-kahraman
(10.01.21)
sıcak bilgi: Harden Brooklyne gitti.

Hocam sen Brooklyne takıl bu sene eğlenceli olur senin için. Beklenti büyük en azından. Merak da.

Kyrie, Durant, Harden falan derken değişik bir şeyler oldu..
0
AlsterWasser
(14.01.21)
(6)

Kliplerini beğendiğiniz şarkılar

Meninasplash
Kliplerini farklı, güzel, ilginç vs bulduğunuz, sevdiğiniz şarkılar var mıdır? Varsa paylaşabilir misiniz lütfen ? Çok sıkıldım hep aynı şeyleri izleyip dinlemekten.
Kliplerini farklı, güzel, ilginç vs bulduğunuz, sevdiğiniz şarkılar var mıdır? Varsa paylaşabilir misiniz lütfen ? Çok sıkıldım hep aynı şeyleri izleyip dinlemekten.
0
Meninasplash
(08.01.21)
A Perfect Circle - Outsider (absürt)
Murat Yılmazyıldırım - Adsız Özlem (güzel)
Eluveitie - Omnos
Rammstein - Rosenrot
A-ha - Take on me
RHCP - Californication
Nightwish - Amaranth
0
ryhmer
(08.01.21)
Asap forever

www.youtube.com

Klip çok iyi
0
eazy
(08.01.21)
youtu.be

youtu.be

+
Ok Go grubunun neredeyse her klibi.
0
hakmut
(08.01.21)
High hopes - pink floyd gelmis gecmis en iyi kliptir
0
baldur2
(08.01.21)
SDP - Candle light Döner

asaf avidan - one day

Gramatik - so much for love

Tove Lo - habits

SDP - Leiche

Rammstein - Sonne

Rammstein - Engel

SXTN - FTZN im CLB
0
AlsterWasser
(08.01.21)
khruangbin-maria tambien
0
hazen
(09.01.21)
(4)

C1-C2 İngilizce istenen pozisyona B1 ile başvurulur mu(Yurt dışı)

İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
Merhaba arkadaşlar,Bazen LinkedIn'de falan bana çok uyan yurt dışı iş ilanları görüyorum. Ama genellikle native seviyesinde İngilizce istiyorlar ama benimki B1. Uymayan tek şey dil oluyor. Diğer her şey çok iyi uyuyor. Native istendiği için başvurmuyorum. Sizce başvurmak lazım mı yine de yoksa başvu
Merhaba arkadaşlar,

Bazen LinkedIn'de falan bana çok uyan yurt dışı iş ilanları görüyorum. Ama genellikle native seviyesinde İngilizce istiyorlar ama benimki B1. Uymayan tek şey dil oluyor. Diğer her şey çok iyi uyuyor. Native istendiği için başvurmuyorum. Sizce başvurmak lazım mı yine de yoksa başvurmamakla doğru mu yapıyorum? Siz ne yapıyorsunuz böyle durumlarda? Fikirlerinizi belirtirseniz sevinirim. Teşekkür ederim.
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
(31.12.20)
b1 ile c1 arasında çok fark var herhangi bir dilde CEFRde.

kabul etseler bile işi yürütürken zorlanırsınız.

b1 ile de iş yürütülür mü bazı işler yürütülür ama c2 lazım bana denen iş yürütülmez. biraz da işine bağlı.

ben dilimi c1-c2 yapar kendi güvenimi kazanır öyle başvururdum.
0
AlsterWasser
(31.12.20)
Bence de dilinizi yükseltebilirsiniz, yıllar almaz neticede. Sonra istediğiniz işe güzel güzel başvurursunuz (:
0
damba
(31.12.20)
B2'de ilerlerseniz C1 için işlere başvurabilirsiniz, C2 isteyenler genelde dilin çok fazla kullanıldığı ve önemli olduğu işler oluyor, o nedenle native yazıyorlar.

Buradaki seviye testinde dinleme soruları var, www.efset.org Uzun olanı yapın, konuşmaları anlayıp anlamama konusunda fikir verir. Merak etmeyin B2'ye geçtikten sonra çok büyük oranda anlayacaksınız.
0
kaset
(31.12.20)
c2 bildiğin anadil seviyesi. 3-5 yaşında yurtdışına gidenlerin olduğu gruptur diyebiliriz. sen çalış bir kaç, kendini b2 seviyesine at, sonra da c1'li ilanlar için başvur
0
avatar is back
(31.12.20)
(8)

Et yerken aniden gelen tiksinme, vejetaryenlik sorusu

anladespina
Merhaba. Çeşitli etlerle yapılmış döner gibi yemekleri büyük bir iştahla yiyen birisiyim. Ancak eğer yediğim eti (bu, bir balık da olabilir) tabakta kemikleriyle birlikte görüyorsam güzel kokusuna ve albenisine rağmen tiksinmeye başlıyorum. Bu tiksinmemin ana sebebinin, sanırım modern dünyada hayvan
Merhaba. Çeşitli etlerle yapılmış döner gibi yemekleri büyük bir iştahla yiyen birisiyim. Ancak eğer yediğim eti (bu, bir balık da olabilir) tabakta kemikleriyle birlikte görüyorsam güzel kokusuna ve albenisine rağmen tiksinmeye başlıyorum. Bu tiksinmemin ana sebebinin, sanırım modern dünyada hayvanları, ihtiyaçtan değil de zevkten dolayı vahşice öldürüp yememiz olduğunu düşünüyorum, tabaktaki ete baktıkça; modern(?) insanlığı düşünüp yaptığımız şeyin ilkelce olduğuna karar kılıyorum.

Siz de yaşıyor musunuz bunu? Yol yakınken vejetaryen mi olmalıyım, yoksa "saçmalıyor" muyum?
0
anladespina
(24.12.20)
Yaşamıyorum.
0
sutlu nescafe
(24.12.20)
Balık çok severdim, ta ki bir alabalık çiftliğine götürülene kadar. Balığı seçiyorsun, seçtiğin balığı tutup pişirip getiriyorlar. O gün aç kaldım, sonra yıllarca balık yemedim. 6-7 yıl sonra ayvalık'a gidince "rakı balık ayvalık" yapmak için yeniden başladım yemeye. Ama sadece büyük balıkları ve sadece rakının yanında yiyorum. Bir de kafası olmayacak. Önüme kafasıyla gelirse yiyemiyorum. Pişiremiyordum da, yeni yeni a101'in dondurulmuş uskumrusuyla (kafası yok) başladım pişirmeye.

Kırmızı et sevmediğim için o konuya girmiyorum.
0
pati
(24.12.20)
bence direk vegan olun da..

hazır bu farkındalığı yaşamışken et tüketimini büyük ölçüde azaltmanız o da olumlu.
0
AlsterWasser
(24.12.20)
yaşamadım ama benim kardeşim sokakta beslediği kedinin araba tarafından ezildiğini görünce vegan olmuştu. 2 sene sürdü sonra bıraktı.
0
false pretension
(24.12.20)
ben de aynı şekilde kafası olan balığı, but şeklindeki tavuğu yiyemiyorum. et yemek zorundayım, o nedenle ağaçtan soframa geldiklerini hayal ediyorum şu şekilde: galeri13.uludagsozluk.com
0
pide
(24.12.20)
Etin tadını severim ben de ama dediğiniz gibi kemikli şeyler yiyemem. Özellikle balık asla. Kafalı falan tabağa geliyor bakamıyorum. Bu yüzden somon ya da sushi yiyorum balık olarak.
0
jazzabel
(24.12.20)
Valla ben de yaşamıyorum.
0
Amaranta ursula
(24.12.20)
Yaşamıyorum, aksam foie gras yiyeceğim hatta.
0
logisticsmanager
(24.12.20)
(16)

3D secure ile neden ödüyoruz ki?

iddaaci
Merhaba, yani kartımı çalan biri direkt 3d kullanmadan çat diye çeker, kullanır kartı. Neden kendi kendimize 3d ile işlem yap diyoruz ki o zaman?
Merhaba, yani kartımı çalan biri direkt 3d kullanmadan çat diye çeker, kullanır kartı. Neden kendi kendimize 3d ile işlem yap diyoruz ki o zaman?
0
iddaaci
(21.12.20)
3d secure sadece bankayı ve satıcıyı sağlama alan bi şey. chargeback ve hırsızlık olayını önler. kullanıcıya pek bir yararı yok
0
jelly bear
(21.12.20)
kartınızı illaki fiziksel çalması gerekmez. daha önce kaydettiğiniz bir firma hacklenmiştir veya sizin bilgisayarınızdan zararlı yazılımlar aracılığıyla eline geçmiştir. türlü olasılıklar var fiziksel kart numaranıza ulaşması için.

böyle bir durumda 3dsecure işe yarayabilir bir nebze. her yerde olmasa da bir çok noktada kullanılıyor.
0
kobretti
(22.12.20)
hayır yani adam diyor ki, bir siteden alışveriş yaparken "3d secure kullanmak istiyorum" diye seçenek var. tıklayınca kullanıyorsun. tıklamayınca da kullanmadan işlem yapıyorsun.

hangi mal hırsız çaldığı kartı (veya kart bilgisini) kullanırken bunu tikler ki? niye tiklesin? madem tiklemeden yapılabiliyor, o halde ben kendi kartımı kullanırken tiklememin bana ne faydası var?
0
kibritsuyu
(22.12.20)
daha bugün alışveriş yaptım, o tick’i işaretlerken aynı soruyu sordum kendime. takipçisiyim konunun.
0
avianthem
(22.12.20)
geçenlerde aynı şeyi düşündüm.
9500 tl lik alışveriş yaparken 3d secure seçmeden ödeye tıkladım. tak diye çekti. ben de anlamadım. ek olarak yabancı ülkeden tr firmasından alışveriş yaptım. bilen birileri aydınlatsın.
0
ada meltemi
(22.12.20)
valla sanal kart + 3d secure yapınca nedensiz bir şekilde kendimi dünyanın en güvenli işini yapmışım gibi hissediyorum.

o his yeter.
0
AlsterWasser
(22.12.20)
Haklısınız, ben de sorguluyorum bu durumu.

Bana kalırsa 3d olayının her alışverişte zorunlu olması lazım.
0
hayirsiz
(22.12.20)
Sanal pos developer geldi açılın, issuer card a böyle bi zorunluluk getirebilirsiniz. Ziraat red eder mesela 3d desteklemeyen mağazayı. 3d 2.0 ile bunlar da kalkacak machine learning geliyor, direk lokasyonundan vs yola çıkıp red verecek banka.
0
wiekannich
(22.12.20)
eskiden bazı firmalar, 3d siz yapılan alışverişleri daha uzun süre provizyonda tutup inceliyordu. 3d li olanlar ise hemen onaylanıyordu.
0
renegade
(22.12.20)
3D'siz yapılan işlemler incelemeye takılabilir, elle kontrol edilir, mesela vatanda ilk alışverişinizi 3dsiz öderseniz yok ekstre yok belge derken siparişinizi geciktirmiş olursunuz, hele 3dsiz sipariş veren farklı kişiyse iptal edilme ihtimali yüksek olur.

Mesele satıcı ve bankayı korumanın yanında iki adımlı doğrulama ile iş yükünü azaltmaktır, dolandırıcı evet ürün alabilir ama sonucunda siz paranızı alabilirsiniz.
0
atom karincanin torunu
(22.12.20)
3d ile ödemeyince çekti mi çekmedi mi, sayfada sorun oldu mu vs bazen problem olabiliyor. Kendime güvenlik niyetine kullanıyorum.
Mesela ilk kez bilmediğim bir firmadan alış veriş yapmak zorunda kaldığımda hiç belli olmadan üç sefer çekmiş parayı, en son bakiye yetersiz deyince uyandım duruma. Yoksa haberim bile olmayacaktı sonradan da uğraş dur geri almak için filan. Yetersiz bakiye sayesinde öğrenince hemen müdahale edebildim. İşte bu gibi durumlarda daha güvenli alışveriş yaptığımı düşünüyorum 3d ile, belki de kendimi kandırıyorum. Bilemedim şimdi, içime bi şüphe düşmedi değil
0
epitaf
(22.12.20)
seçeneğim varsa kullanmıyorum. zaten kart çalınacaksa chargeback prosedürü var her halükarda paranı alabiliyorsun.
0
argent dawn
(22.12.20)
Bazısı sormuyor bile, üstelik “her işlemde 3d istesin” dediğimde banka “bunu mutlak zorunlu hale getiremem” dedi bana..
0
her giriste sifresini unutan adam
(22.12.20)
Çekilen tutarı bir daha teyit etmek adına işe yarıyor. Başıma gelen bir sıkıntı; hepsiburadada alışveriş yaparken ödeme ekranında bile indirimli görünen fiyatlar karttan çekilirken indirimsiz olarak çekiliyordu.3d ile farkı yakaladım
0
dreamsandcolours
(22.12.20)
kullanıcıyla hiçbir ilgisi yok.
3d secure'suz işlemlerde; satıcının bu işlemi o kullanıcının yaptığını kanıtlaması gerekiyor. kanıtlayamazsa, para kullanıcıya iade ediliyor.
0
tchuck
(22.12.20)
3d secure aslında satıcıyı chargeback’ten koruyor diye biliyorum. İşlemi senin yaptığın garanti altına alındığı için gerçekten hacklendiysen geri almak zor. Yani biz alıcılar için bir faydası yok gibi şu an.(tüm siteler zorunlu 3dsecure a geçerse tamam bir güvenlik olabilir. En azından kart bilgilerlmiz çalınsa bile harcayamaz deriz)
0
nhk ni youkosu
(22.12.20)
(3)

Multimetre Sipariş verirken Kalibrasyon Gerekli mi ?

technicalte
selamlar,`Fluke` marka bir dijital pens ampermetre siparişi vereceğimkalibrasyonlu ve kalibrasyonsuz olarak 2 seçenek varkalibrasyonlu 150 TL daha fazla zaten sıfır satın alınan ve kaliteli bir marka olan bu ürüne bir de alırken kalibrasyon yaptırmaya gerek var mı ?gerekli midir bu iş , bu işlerden
selamlar,

Fluke marka bir dijital pens ampermetre siparişi vereceğim
kalibrasyonlu ve kalibrasyonsuz olarak 2 seçenek var
kalibrasyonlu 150 TL daha fazla

zaten sıfır satın alınan ve kaliteli bir marka olan bu ürüne bir de alırken kalibrasyon yaptırmaya gerek var mı ?

gerekli midir bu iş , bu işlerden anlayan varsa yardımı için teşekkürler.
0
technicalte
(21.12.20)
nerede kullanacağınıza göre değişir. yani x standartına göre üretim yapan bir fabrikadaysanız ve y firmasından denetçi geliyorsa kalibrasyon belgesini ibraz etmek zorundasınız.

evde, sanayide kullanacaksanız hiç gerek yok. zaten kalibrasyonlu dediği, ölçümlerin doğruluğunu gösterir belgedir.
0
tom creo
(21.12.20)
tom creo +1
hobi için vs alıyorsanız kalibrasyonluya gerek yok. şirket için alıyorsanız üretim için kullanacaksanız kalibrasyonlu olması gerekiyor diye biliyorum. ölçü ve ayar kanunu var. hele çalıştığınız yerde iso9001 sertifikası varsa kesin kalibrasyonlu olması gerekiyor. çelik metreyi kalibre ediyorduk biz.
0
argent dawn
(21.12.20)
yukardaki arkadaşlar +1

ben hobi olarak uğraşıyorum öyle nerdeyse herhanbi bir multimetre bile işinizi görür ama yok profesyonel seviyedeyse o iş değişir tabi.

yani nerde ne için kullanacaksınız ona göre.
0
AlsterWasser
(21.12.20)
(6)

Kodlamadan Keyif Almaca- Python

Bluesque
Selamlar,Bir süredir Python öğrenmekle cebelleşiyorum ama oldukça yavaş gidiyor.Daha önce kodlama temelin var mı derseniz 2016'da okulda aldığım kötü anlatılan bir C dersinden ibaret.Nasıl daha keyifli/verimli bir hale getirebilirim, var mı öneriniz?Teşekkürler..
Selamlar,

Bir süredir Python öğrenmekle cebelleşiyorum ama oldukça yavaş gidiyor.

Daha önce kodlama temelin var mı derseniz 2016'da okulda aldığım kötü anlatılan bir C dersinden ibaret.

Nasıl daha keyifli/verimli bir hale getirebilirim, var mı öneriniz?

Teşekkürler..
0
Bluesque
(20.12.20)
valla kodlama öyle keyif alınacak bir şey değil. ağbi çok eyleniyoruz diyen bence sıkıyordur.

kendine öğrenmek için ara çıktıları olan bir proje hazırlayabilirsin. twitter'da otomatik tweet atan ve takipçi kazanan bir algoritma gibi.

mutlu eden şey çıktılara ulaşmak her zaman.
0
duyurukullanıcısı
(20.12.20)
kodlama gayet keyif alinabilecek bir sey. iste de kod yaziyorum, hobi olarak da kod yaziyorum. benim gibi milyonlarca insan var.

daha motivasyonlu calismak icin cok buyuk olmayan gozune kestirdigin ufak tefek projeler hayal et ve onlari yapmaya calis. becerilerinin tam sınırında olsun. bir suru problemle karsilasip cozeceksin, ama en cok ogrenme bu projeleri hayata gecirirken oluyor.
0
robokot
(20.12.20)
* öğrenmek zorundaysan keyif almana gerek yok.

* değilsen keyif almadığın bir şeyi öğrenmene gerek yok.

bu tarz düşünürsen belki süreç daha farklı ilerler.



onun dışında proje/hedef olacak +1. minik olsun büyük olsun fark etmez. bir problem olacak ve onu çözmeye çalışacaksın işte. akışa gireceksin zihinsel.

ha buna gelemiyorsan zaten boş ver komple.
0
AlsterWasser
(20.12.20)
kodlamadan keyif alınabilir. bazen yazarken değil iş çıkınca oluyor teknik tatmin duygusuyla. bazen de yazarken bir şeyleri çözünce ya da en iyi sekilde yaptığını düsününce de oluyor. böyle şeyler sizi heyecanlandırmıyorsa zaten çok çekeceğini sanmıyorum ilginizi.
0
ayin yazari
(20.12.20)
nasıl bir öğrenme yolu izliyorsunuz ve size uygun öğrenme yolu ne?

Örneğin python'ın dokümantasyonu çok güzel bence. Açıp buradan tek tek başlık başlık okuma mı yapıyorsunuz yoksa "kendi mail server'ımızı kodluyoruz" temalı video mu izliyorsunuz?

bence ikisi de keyifli ancak öğrenileni pratiğe çevirmek ya da pratik uygulamalar üzerinden öğrenmek keyifli olabiliyor.

Yani gidip input output nedir nasıl yapılır okumaktansa basit bir şeyler yazmak ortaya bir şeylerin çıkması işe keyif katıyor.

örneğin (bulursam edit'leyeceğim) non comercial bir python sitesi sizi "adınız ne?" sorusuyla karşılıyordu ve cevabı/girdiyi python syntax'ı ile yapıyordunuz. eğlenceli bir öğrenme biçimi bence.
0
sparkle kiddle
(20.12.20)
Learn Python ve SoloLearn uygulamaları var. Bence gayet kullanışlılar. Forum özelliği var, orada kafanıza takılanları da sorabilirsiniz.
0
GoodMorningTeacher
(20.12.20)
(9)

2000li yılların az bilinen türkçe rock şarkıları

swalloww
Merhaba, özellikle 2010 yılına kadar dinlediğiniz, hatırladığınız az bilinen şarkılar var mı?mesela ben metropolis, dandadadan, deja-vu, dorian falan dinliyordum. o zaman için bilinen gruplar olabilirler, şu an insanların bildiklerini pek sanmıyorum bu grupları.eminim ki dinleyip unuttugum sarkılar
Merhaba,
özellikle 2010 yılına kadar dinlediğiniz, hatırladığınız az bilinen şarkılar var mı?
mesela ben metropolis, dandadadan, deja-vu, dorian falan dinliyordum.
o zaman için bilinen gruplar olabilirler, şu an insanların bildiklerini pek sanmıyorum bu grupları.
eminim ki dinleyip unuttugum sarkılar vardır.
paylasırsak buluruz belki! :)
0
swalloww
(14.12.20)
çilekeş vardı;

kendimden geriye
siyah
yok
gözaltı

Spitney Beers vardı. 3nokta1 oldu sonra adı heralde.
0
AlsterWasser
(14.12.20)
Ruj
Gazino
Zardanadam
Pi
Mat
Kaçak
Buz
Asfalt dünya
0
jefferson
(14.12.20)
az bilinirliği tartışılır ama 'çamur'.
metropolis denilince de aklıma 2000'lerin başında ankara'daki bar grupları geldi. çoğu meşhur oldu gerçi ama kıyıda kalanlar birilerinin aklına gelirse diye hatırlatmış olayım :)
0
asisamus
(14.12.20)
Yeni harman
0
mor oje
(14.12.20)
Dejavu
0
mor oje
(14.12.20)
gulhan vardı dokun bana diye bir sarkısı vardı o sayılır mı
0
daisyy
(14.12.20)
The Climb
Antisilence
Kurban


Bu devleri de şuraya iliştireyim.
0
suicides underground
(14.12.20)
@playing star again , super olur cok tesekkurler umarım bulursunuz!
0
🌸swalloww
(14.12.20)
Sakin
Nükleer başlıklı kız
110
DörtxDört
Üç nokta bir
Direct
Batı yakası
Multitap
0
esmeralda villalobos
(14.12.20)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.