Giriş
(15)

ev icin iyiki almisim dediginiz seyler?

buenosdias
neler var acaba?
neler var acaba?
0
buenosdias
(19.09.22)
döküm tava.
victorinox bıçak.
gugar wood kitap tutacağı.
ben kullanmıyorum ama ablam mi robot süpürge ve philips airfryer'dan çok memnun.
0
black holes in the sky
(19.09.22)
Dyson
Air Fryer
Döküm/komple çelik tava-tencereler
0
giovanne
(19.09.22)
Dyson süpürge (bunu almadan önce robot süpürgeyi de çok takdir ediyordum, artık onun işi azaldı.)
Otomatik espresso makinesi
Tavana çekmeli çamaşır askısı (images.app.goo.gl)
Kedi <3
0
kobuzchu kiz
(19.09.22)
dyson v15, loş ışık ya da karanlıkta lazeriyle temizlik yapmak çok keyifli. oyun gibi.
soundbar
motorlu perdeler
akıllı evle entegre ışık sistemleri
çiçekler, bitkiler, yasemin, şimşir vs.
0
gabe h coud
(19.09.22)
dikey şarjlı süpürge.
0
duster
(19.09.22)
Robot supurge, kedi
0
instant crush
(19.09.22)
bu devirde aldığım her şey diyebilirim.

robot süpürge

airfryer vs.
0
drako
(19.09.22)
Lambader.

Normal ışıkta vampir gibi gözlerim yanıyor artık.
0
ruhen hastayim ben
(19.09.22)
rgb akıllı wifi ampül (tercihen xiaomi çünkü philips hue çok uçuk)
www.hepsiburada.com
evde değilseniz bile açıp kapayabilirsiniz. Işık şiddetini, rengini ve sıcaklığını ayarlayabilirsiniz. Bir ayarı kaydedip sıfırdan açıldığında bu şekil açıl diyebilirsiniz. Beyaz ışık, sarı ışık, gün ışığı modlarında gayet parlak ama tek renk seçimlerinde biraz lümen düşüyor. Yine de yeterli bence.

sensörlü gece lambası. koridor veya merdiven için.

philips ambilight tv

kablosuz süpürge
0
ananiyimioguz
(19.09.22)
jüt halı. hayatımda bundan daha güzel şeye az rastladım ne kir belli eder ne leke kalır hem estetik buluyorum hem her şey.

ikea skubb çamaşır sepeti vardı. görsen cok dandirik bir şey ama birkaç tane aldım hem kirli çamaşırları koyuyorum hem bazı yerlere sıkıştırıp içine çanta manta oyuncaklarımı falan dolduruyorum. yerden epeyi tasarruf sağlıyor. şimdi baktım sitesinde bulamadım!!

katlanan sandalye de olsun. küçük odalar için güzel çözüm bence. benim tercihim linktedir www.ikea.com.tr çok rahat

bunun dışında yeşil çiçekler, güzel saksılar her ne kadar pahalı da olsa her türlü değiyor evin havasını çok değiştiriyor.

lambadersiz yatak odası düşünemiyorum.

tablolar için cırt cırt bant

mutfak için elektrikli ızgara, vakumlu saklama kabı ihtiyaca göre. ben kedi maması için spagetti saklama kabı aldım gayet iyi
0
ala09
(19.09.22)
projektor + perde
dyson el supurgesi
duduklu tencere
tefal actifry
0
cooperr
(19.09.22)
oral-b glide dis ipi (serit gibi enine genis olan)
garmin akilli/fitness saati
oral-b/braun elektrikli dis fircasi
cok minimal/ince cuzdan
ekstradan birkac tirnak makasi - ofiste cantada falan farkli yerlerde birer tane bulunduruyorum
0
hot potato
(19.09.22)
dyson v10. sonra hizimi alamayip anneme de aldim. keske daha once alsaydim dedigim ender seylerden.

robot supurge.

yukselen/alcalan calisma masasi (evden calisiyorum)

ikea'dan cekmece ici duzenleyicisi, sunlardan:
www.ikea.com.tr

playstation

hava temizleyici
0
taurina
(19.09.22)
trainer
0
AlsterWasser
(19.09.22)
Vay arkadaş, herkes beyaz yaka çıktı. Benim için de pratik paspas: encrypted-tbn0.gstatic.com
0
prole
(19.09.22)
(6)

Gorilleri sever misiniz?

darkwizard
Tüm gorillere tapıyorum desem uçuk kaçmaz. 2.5 sene önce japonya dá bir hayvanat bahçesinde yaşayan 4 kişilik goril ailesini takip etmemle başladı her şey. Momotaro ailesi adında 2 oğul ve anne baba üyeleri olmak üzere 4 kişilik grup. Annenin adı Genki 36 yaşında ama yaşına rağmen ve atak hayat dolu
Tüm gorillere tapıyorum desem uçuk kaçmaz. 2.5 sene önce japonya dá bir hayvanat bahçesinde yaşayan 4 kişilik goril ailesini takip etmemle başladı her şey. Momotaro ailesi adında 2 oğul ve anne baba üyeleri olmak üzere 4 kişilik grup. Annenin adı Genki 36 yaşında ama yaşına rağmen ve atak hayat dolu enerjik ve yemeğe bayılıyor annemin yerine koymuşum resmen çok bağlandım. Bir de çocukları var büyğk oğlan gentaro muhteşem bir oğul yüzü sevimli afacan Kintaro var bakkala yollasan üstünü cebe atar öyle afacan baba momotaro genç daha genki'yi göre 22 yaşında. Büyük oğul 12 ye girecek ufağı 4e halen annesini emiyor kereta.
Bunların dışında Berlin, San Diego, Rostock, Tapei, Ueno gibi yerlerde hayvanat bahçelerini de takip ediyorum ama favori yer kyoto yani genki ailesi.
220 bin takipçisi var youtube da bu da bir başka hesap çok tatlı bir aile değl mi izleyin bana hak vereceksiniz.

Sizler sever misiniz gorilleri ya da primatları.
m.youtube.com
0
darkwizard
(17.09.22)
severim. çünkü veganlar.

işte gerçek kas. işte gerçek vegan.
0
AlsterWasser
(17.09.22)
Eklembacaklılar hariç hemen her hayvanı sevmekle beraber primatlara karşı nötrün biraz üstündeyim. Gerçi goriller çok cool hayvanlar onlara sevgim bi şempanzeye falan göre daha fazla.
0
nundu
(17.09.22)
Hiç sevmem. Akıllılar ama sempatik değiller. Goriller tehlikeli kabul edilen hayvanlar. Bu bile ayrı bir sebep sevmemek için.
0
dissendium
(17.09.22)
Özel bir duygum yok onlara karşı ama havalı hayvanlar. işaret dili bilen goril koko ilginçti. İhtimalleri merak ettiriyor.
0
anon1m
(17.09.22)
Harambe :'(
0
mirty
(17.09.22)
Primatları baya severim. Zeki hayvanlar. Onlarla empati kurabiliyorum. İşaret dili öğretilen bi goril vardı, avcıların gelişini ve ailesinin öldürülmesini anlatan. İnsanın içi parçalanıyor.

Ama kabul etmek lazım. Onlar bizim iletişim kurabildiğimiz, iki çift laf edebildiğimiz hayvanlar.

Severim
0
zimbirik
(17.09.22)
(17)

Güç sende artık gibi çok bilinen film replikleri

Cezcez
Sloganvari film replikleri ne geliyor aklınıza?Çoğu kişi tarafından bilinen
Sloganvari film replikleri ne geliyor aklınıza?
Çoğu kişi tarafından bilinen
0
Cezcez
(14.09.22)
Sen seçilmiş kişisin.

Sen herkesten farklısın.

Şu özelliğin annene/babana benziyor.
0
dissendium
(14.09.22)
-ona reddedemeyeceği bir teklif yapacağım.
-peki zeki müren de bizi görecek mi?

direkt bu ikisi geldi aklıma ki iki filmi de tam anlamıyla izlemedim.
0
m e b
(14.09.22)
Seni seçtim çünkü sen farklısın japonsun bir kere akıllı adamsın.
0
Amaranta ursula
(14.09.22)
i see dead people :)
0
Kittie
(14.09.22)
may the force be with you
0
AlsterWasser
(14.09.22)
Bağırmayacaktın Anton, artık ağzının yerini biliyorum.
0
havadakarada
(15.09.22)
"egonu sarsmak istemem ama yüzüme silah doğrultan ilk kişi sen değilsin." pulp fiction


"beni anca rüyanda vurursun. sonra da uyanıp özür dilersin."
(rezervuar köpekleri)

+"sen neden hiç konuşmuyorsun üzeyir abi ?
- bir ara çok konuştum, faydasını görmedim, bıraktım."

(bkz: organize işler)
0
debian
(15.09.22)
-Aslında ben yooğumm yoğuum!”
0
megalomaniac
(15.09.22)
Gorevin X tabii eger kabul edersen...

Taken'da Liam Neeson'in soyledigi "I don't know who you are. I don't know what you want. If you are looking for ransom, I can tell you I don't have money. But what I do have are a very particular set of skills, skills I have acquired over a very long career.' repligi
0
sopiro
(15.09.22)
"bu herifi de hiç sevmem" korkusuz korkak
"ben ananın olduğu tarafa gidiyorum" üç kağıtçı
"ateş su toprak tahta" gora
"sonunu düşünen kahraman olamaz" + 3 kez art arda hapşırmak- kurtlar vadisi
"amenna" kısmetse olur
"ben de nişantaşı çocuğuyum" avrupa yakası
"i am not in danger i am the danger" breaking bad

aklıma gelenler bunlar..
0
Hallegadola
(15.09.22)
Parka gidecekmiş gözümün iki çiçeği-Çöpçüler Kralı
0
wendyangelamoiradarling
(15.09.22)
You shall not pass!
I know kung fu.
You talkin' to me?
Live long and prosper. (Tamam dizi çıkışlı ama filmlerde de kullanıldı.)
0
kobuzchu kiz
(15.09.22)
0
foolrules
(15.09.22)
Go ahead, make my day
May the force be with you
I'll be back
Hasta la vista, baby
Are you not entertained?
Just keep swimming
Why so serious?
I could do this all day
I am Groot
With great power comes great responsibility
This is Sparta!
You shall not pass!
0
gabe h coud
(15.09.22)
Açaydım kollarımı gitme diyeydim
0
elvan abeyiylegezse
(15.09.22)
Kahrolası federaller
0
etna
(15.09.22)
Zed's dead, baby. Zed's dead.
0
cooperr
(15.09.22)
(10)

Yatırım mantığı

dissendium
Merhabalar. Bir şirket düşünelim. Üretim yapıyor. Ben bu şirketin sahibine gidip 1 milyon lira yatırım yapmak istiyorum. Bunun karşılığında neye göre ve ne kadar kazancım olur her ay? Türkler bu şekilde yatırım yapmayı bilmiyorlar mı?
Merhabalar. Bir şirket düşünelim. Üretim yapıyor. Ben bu şirketin sahibine gidip 1 milyon lira yatırım yapmak istiyorum. Bunun karşılığında neye göre ve ne kadar kazancım olur her ay? Türkler bu şekilde yatırım yapmayı bilmiyorlar mı?
0
dissendium
(14.09.22)
pembe mezarlık
(14.09.22)
Borsa İstanbul'da temettü verimi yüksek 4-5 hisse seçip paranı bu hisselere yatırır, temettülerini yıllık olarak alır, aylık olarak harcarsın.
Bu sene %11 ile en yüksek EREGL verdi mesela
0
Mirket
(14.09.22)
şirketin sahibine 1 milyon lira yatırım yapmayı ben bir türk olarak bilmiyordum açıkçası.


ama eğer şirkete yatırım yapılacaksa yapılan yatırım karşılığında şirketin belli bir kısmına ortak olunarak şirketin karı veya zararı paylaşılabilir.
0
AlsterWasser
(14.09.22)
Aslında borsadan bahsetmiyorum. Sanırım dediğim şey şirket ortağı olmak.

@AlsterWasser, eksik yazmışım.

Ben bu şirketin sahibine gidip şirkete 1 milyon lira yatırım yapmak istiyorum diyorum.

olacak.
0
🌸dissendium
(14.09.22)
Söylediğiniz şey şirket sahibinin size şirketin hissesini satması. Başka bir şekilde söylenişi de ortak olmak.
Patron 1 milyon lira karşılığında size şirketin bir kısmını satabilir, mesela %1'ini.

Ama bunun olması pratikte biraz zor. Hem patron bunu satmak istemeyebilir, hem de siz 1 milyon verdik ama acaba şirketin değeri gerçekten 100 milyon muydu, 10 milyon muydu diye emin olamayacaksınız.

Aylık para kazanacaksınız diye bir şey de yok. Şirket kar payı dağıtmaya karar verebilir veya vermeyebilir. Ama patron şirketten para çekmek istediğinde 100 lira kar payı dağıtma kararı alırsa 1 lirası size gelir.
Fakat patron yönetim kurulunda olacağı için kendisine huzur hakkı vermeye de karar verebilir, o zaman siz bir şey alamazsınız.

Borsaların var olma sebebi de bu karmaşanın içine girmeden herkesin istediği miktarda parayla şirketlere ortak olabilmesini sağlamak. Borsadaki hissenin değerini de piyasa belirleyeceği için "ucuza mı aldık pahalıya mı" konusunda daha az tereddüt yaşarsınız.
0
michael_knight
(14.09.22)
@michael_knight, her şirket borsada işlem görmüyor diye biliyorum. Borsada işlem görmeyen bir şirket düşünün. Ortak hiç para kazanamıyor mu o zaman? Bu işin mantığı ne?
0
🌸dissendium
(15.09.22)
sanırım bahsettiğiniz melek yatırımcı ortaklık sistemi.

benim bir startup veya normal bir işletmem var. siz bana x miktar yatırım yapıyorsunuz ve bana ortak olmuş oluyorsunuz. karın belirli bir miktarı size gidiyor. tabi ben bu teklifinizi kabul edersem :)
ne kadar kazanacağınız tamamen ikili anlaşmaya göre belirlenir. şirketin büyüklüğü veya yatırımın büyüklüğü bu pozisyonu belirler.

çoğu büyük şirket için bu tarz doğrudan işlem yapabilmek zor. çünkü kabul etmeme olasılığı çok yüksek. veya kabul ettirecek para çok yüksek. dolayısıyla halka arz bunun için var.
0
debian
(15.09.22)
Michael kngiht çok güzel özetlemiş sizin bahsettiğiniz sistem borsada hisse senedi ama halka arz edilmemiş şirketlerede ortak olunabilir fakat borsa kadar şeffaf ve pratik olmadığı için çok riskli bu yüzden en makulu borsa veya takasbank
0
beemaker
(15.09.22)
bist'in yeni getirdiği bir sistem var şu anda "bist özel pazar" diye.
görece daha küçük ve orta bütçeli start-up lar için bist dışında kurduğu ayrı bir borsa denilebilir.
burada yatırımcının yatırabileceği minimum tutarlar daha fazla. ayrıca bu şekilde ortaklık kurmak isteyen şirketler için de bazı kriterler var.
0
joooper
(15.09.22)
@dissendium, dediğiniz gibi her şirket borsada işlem görmüyor. Hatta borsada işlem gören şirket sayısı çok çok az.
Ama zaten şirketine ortak almak mecburiyetinde değil hiçbir patron.

Ortak hiç para kazanmıyor diye bir şey yok.
Hem dediğim gibi kar payı dağıtım kararı alınınca elinize para geçiyor hem de 100 milyonluk bir şirketin %1'ine ortak oldunuz, belki de bu şirket birkaç yıl sonra 500 milyonluk oldu.
Bu durumda ideal bir dünyada, müşteri bulabilirseniz 1 milyon liraya satın aldığınız bu %1 hisseyi 5 milyon liraya satabilirsiniz.

Ama çoğu patron şirketi fazla kar dağıtımı yapmaz, kazanılan parayı şirketin içinde tutar ve işleri büyütmeye harcar diye biliyorum. Mesela patron Rolls Royce almak isterse cebinden almaz, şirkete bir Rolls Royce alır ve ona biner.

Bu gibi sebeplerle denetlenmeyen bir şirkete yatırım yapmak pek güvenli bir yatırım yöntemi değildir. Küçük ortakların korunması için kanunlar, yöntemler de var. Şirketin kötü yönetildiğini iddia ederek bir denetmen atanmasını isteyebilirsiniz vs. ama dediğim gibi pratikte pek olabilecek şeyler değil.

Bunu sadece büyük şirket olarak düşünmeyin. Kabul ederse sizin mahalledeki kuruyemişçiye de bu şekilde ortak olabilirsiniz.
Kuruyemişçi kendisine X lira maaş verir, sonra firmanın kazandığı para ya işleri büyütmeye ya da kar dağıtımına gider. Kar dağıtılırsa cebinize para girer, işler büyürse daha büyük bir kuruyemişçinin ortağı olmuş olursunuz.
0
michael_knight
(15.09.22)
(2)

Bu sosyal fobi mi

dissendium
Merhabalar. Kendimde olan bir durumdan bahsetmek istiyorum.İş hayatında insanlardan kaçmak istiyorum. Aylardır ofiste çalışmak istiyorum diyorum. Ofiste çalışabileceğim bir iş denk gelince stres yaşıyorum. O kadar insanla bir arada nasıl çalışacağımı düşünüyorum. Bugün nasıl bitecek gibi. İnsanlarda
Merhabalar. Kendimde olan bir durumdan bahsetmek istiyorum.

İş hayatında insanlardan kaçmak istiyorum. Aylardır ofiste çalışmak istiyorum diyorum. Ofiste çalışabileceğim bir iş denk gelince stres yaşıyorum. O kadar insanla bir arada nasıl çalışacağımı düşünüyorum. Bugün nasıl bitecek gibi. İnsanlardan kaçmak istiyorum. Hatta bu yüzden hep şikâyet ettiğim fabrika ortamı bile bana daha güven verici geliyor. Ofis gibi bir yerde durmak zorunda değilim. Bunalırsam dolaşabilirim. Muhabbetler küfürlü oluyor diyordum ama ofis muhabbetinden daha az kafa şişirebileceğini düşünmeye başladım. Ne bileyim, ofisteki Pelin Hanım yerine fabrikadaki Ali Usta ile iletişim kurmak daha kolay ve stressiz geliyor yav. Bende sosyal fobi mi başladı acaba?
0
dissendium
(12.09.22)
sosyal fobi böyle bir şey değil.

ama iş hayatı tam böyle. bana sadece iş hayatına dair tecrübe biriktiriyorsunuz gibi geldi. kendinizi görüyorsunuz işte farklı durumlarda.
0
AlsterWasser
(12.09.22)
Ali ustanın muhabbeti daha samimi ve kasıntısız geliyor olabilir. Benzer bir durumu ben de askerde yaşadım, kısa dönem olduğum halde kısa dönem üniversite mezunları yerine uzun dönemlerle muhabbet edip arkadaşlık yapmıştım.
0
harmanyeri
(13.09.22)
(6)

baskete ayrı tenise voleybola ayrı ayakkabılar mı lazım

ShadowOfMoon
şu an decathlo koşu ayakkabımla hepsini oynuyorum ama bir yerde zorlanacak ayakkabı.ayda 1 tenis oynarsam oynuyorum. onun için de ayakkabı almak istemiyorum. haftada 2 kez voleybol.çözüm var mıdır?ayakkabı aşınması değil de ayağıma bir şey olmasından korkuyorum. teniste ters harekette outdoor ayakka
şu an decathlo koşu ayakkabımla hepsini oynuyorum ama bir yerde zorlanacak ayakkabı.

ayda 1 tenis oynarsam oynuyorum. onun için de ayakkabı almak istemiyorum. haftada 2 kez voleybol.

çözüm var mıdır?

ayakkabı aşınması değil de ayağıma bir şey olmasından korkuyorum. teniste ters harekette outdoor ayakkabıyla sıkıntı yaşamayayım veya voleybolda
0
ShadowOfMoon
(09.09.22)
yani şu şartlarda fiyatlarda seçenek yok. yani baskete genelde boğazlı ayakkabı alınır. diğerlerine sneaker dahi olsa yeter.
0
mikahakkinen
(09.09.22)
kort tenisi ayakkabılarının altı salon sporları ayakkabılarına göre daha sert ve dayanıklıdır bu esnekliği azaltıyor ve uzun kullanımda diğerleri kadar rahat değildir

hobi olarak bir tane voleybol ve basketbol ortak kullanımı için daha rahat ve esnek, kort kullanımı için tenis ayakkabısı alıp iki ayakkabı ile idare edersin
0
freebird5406_2
(09.09.22)
tenisi eforlu oynamıyorsanız farklı ayakkabıya gerek yok. ama yüklenecekseniz sağlam bir ayakkabı şart.
0
surprise
(09.09.22)
Aslında evet. hatta koşu da varsa en önemlisi koşu için özel bir ayakkabı şart.

Indoor bir ayakkabı dışarda giyince olmuyor. Ya da tam tersi.

Spor spor ayıramıyorsanız en azından buna dikkat edin derim ben.
0
AlsterWasser
(09.09.22)
Serena Williams değilsen ya da Djokovic gibi yerde kaymıyorsan tenise özel ayakkabı almana gerek yok. Kort ayakkabıları kortta uçup kaçanlar için tasarlanıyor. Standart bir spor ayakkabı ayda bir oynayan birinin oyunuyla aşınmaz.
0
himmet dayi
(09.09.22)
Tenis için özel spor ayakkabısının gerekli olduğunu düşünüyorum. Ben çok faydasını görmüştüm, kullandığım da decathlon ürünüydü. Basket ve voleybol oynamadım, bilmiyorum.
0
asteriks
(09.09.22)
(11)

savaş romanı önerir misiniz

der meister
doğrudan savaşın kendisini anlatmasına gerek yok. bir savaşın herhangi bir toplum/grup üzerindeki etkilerini de anlatabilir. isteğim ana temasının savaş olması. direkt kendisiyle ilgili de olabilir o açıdan.metal fırtına'ya niyet etmiştim aslında ama okuduğum yorumları pek beğenmedim. değilse eğer h
doğrudan savaşın kendisini anlatmasına gerek yok. bir savaşın herhangi bir toplum/grup üzerindeki etkilerini de anlatabilir. isteğim ana temasının savaş olması. direkt kendisiyle ilgili de olabilir o açıdan.

metal fırtına'ya niyet etmiştim aslında ama okuduğum yorumları pek beğenmedim. değilse eğer haksızlık etmek istemem de tırt bir şey gibi geldi bana.

gerçek bir savaşla ilgili olabilir, tamamen kurgu olabilir... içinde kavga dövüş, strateji, mümkünse bir parça insanlık olsun. boş kahramanlık ve propaganda işi olmasın.

ne olur?
0
der meister
(07.09.22)
Metal Fırtına'yı ortaokulda okumuştum. Çok beğenmiştim. Tırt bir kitap değil. Yazarı da Ekşi Sözlük yazarıydı. Nick'ini unuttum. Metal Fırtına'nın serisi var. Kayıp Naaş'ı okumuştum. Bir süre sonra bozdu.

Şu Çılgın Türkler de okunabilir.
0
dissendium
(07.09.22)
Çanlar kimin için çalıyor
0
mevsimler
(07.09.22)
Slaughterhouse No.5 - Kurt Vonnegut.

ingilizce oku ama. zaten senin iyi.

kavga dövüşten ziyade biraz savaşın ne demek olduğu ne hissettirdiği ile alakalı.
0
AlsterWasser
(07.09.22)
@dissendium, abi benim çekincem de o aslında ya. o yaşlarda muhakkak sarardı ama güncel politikaya, durumlara hakim birisi için pek etkileyici olmaz gibi duruyor. en azından spoiler yememek için pek de derine dalmadığım küçük çaplı araştırmalarım bunu düşündürdü bana.

@mevsimler, onu okudum. hatta en merak ettiğim, heyecanı kaybolmasın diye bilerek okumayı geciktirdiğim bir romandı... kötü değildi ama beklediğimin yanından bile geçmedi ne yazık ki. dağ bayır gezen amerikalı kendini beğenmiş bir dayıtın şovu gibi gelmişti bana. ne ispanya iç savaşıyla ilgili bir şey öğrendik, ne toplumdaki yansımasını. 3-5 kişinin kamp hikayesi gibi geldi bana daha çok.

@alsterwasser, teşekkür ederim. savaşın ne olduğunu hissettirmesi aradığım özelliklerden biri zaten, güzel olur.
0
🌸der meister
(07.09.22)
Savaş ve Barış
Çanlar kimin için çalıyor +1

Gerçek savaş istiyorsan:
Medine Müdafası
93 Moskof Harbi ve Başımıza gelenler
0
Mirket
(07.09.22)
Boyalı kuş. Efsanedir
0
alimcgraw
(08.09.22)
@playing star again, teşekkür ederim ama onları uzun yıllar önce okumuştum evet :) çok da sevmiştim, hala ne zaman tren görsem aklıma cengiz aytmatov geliyor desem yeridir. o tarz romanlara bayılıyorum işte.
0
🌸der meister
(08.09.22)
batı cephesinde yen bir şey yok
oku ve sonra bana teşekkür etmeye gel :)) yaşar kemal in yüz yılın kitapları arasında saydığı kitabı es geçmek olmaz
0
high hopes of the sozluk
(08.09.22)
batı cephesinde yeni bir şey yok ("batıda yeni bir şey yok" diye de geçer).
0
ahm1
(08.09.22)
günümüzde çok fark edilmeyen bir yazar olarak; "arthur koestler" - gün ortasında karanlık. (iç savaş temalı)
0
dark-tower
(08.09.22)
Roman değil kısa hikayeler o nedenle aradığınız olmayabilir ama Vsevolod Garshin'in öykülerini tavsiye ederim.
0
peki madem
(08.09.22)
(2)

Burada neden basket faul var?

mungojerry
bakıyorum ama göremedim bir türlü. https://youtu.be/5F1FtKUYzZ4?t=3338
bakıyorum ama göremedim bir türlü.
youtu.be
0
mungojerry
(07.09.22)
e tam smaç için yükseldiğinde eliyle değerek engel koyuyor. 55:59da görülüyor tam.

bu arada ne maçtı gerçekten.. canlı izlemiştim ben de...

resimyukle.io
0
AlsterWasser
(07.09.22)
sol dirseğine temas etmiyor mu? net faul ki krstic de itiraz etmiyor karara.
0
lionel andres
(07.09.22)
(10)

AB vatandaşlığı olan kişi için Fransa vs Almanya?

hadi ya la
Kız arkadaşım şu an Türkiye'de yaşıyor ve kendisi AB vatandaşı. Uzun zamandır Avrupa'ya taşınma niyetimiz var ama kendisi Almancayı sevmediği için gitmek istemiyor.Benim Almanya'da ısrar etmemin sebepleri:- Ekonomi: görece yüksek maaşlar- Güvenlik: genel olarak suç oranı daha düşük- Huzur: kaos daha
Kız arkadaşım şu an Türkiye'de yaşıyor ve kendisi AB vatandaşı. Uzun zamandır Avrupa'ya taşınma niyetimiz var ama kendisi Almancayı sevmediği için gitmek istemiyor.

Benim Almanya'da ısrar etmemin sebepleri:

- Ekonomi: görece yüksek maaşlar
- Güvenlik: genel olarak suç oranı daha düşük
- Huzur: kaos daha az
- Sosyal devlet: Rusya gazı kestiğinde, işsiz kaldığımda, kiramı ödeyemediğimde, çocuğum okula gideceğinde, yaşlanıp kimsesiz kaldığımda arkamda devletin olacağını biliyorum.

Kız arkadaşımın Fransa'da ısrar etmesinin sebepleri:

- Dil: Fransızca hoşuna gidiyor, orta seviyede biliyor.
- Instagram'da gördüğümüz Parisian vibes, cool kafeler, Akdeniz sahilleri

Başka da sebep belirtmiyor, ama Fransa, olmazsa Belçika veya Lüksemburg olsun diyor.

Kendi tercihimi empoze etmek istemem, herkesin yaşamak istediği ülke farklı olabilir. Fakat çift olarak hayattan istediklerimiz benzer olmasına rağmen gereksiz önyargılar yüzünden sahip olabileceklerimizi kaybetmek istemem.

Nasıl ikna ederim diye sormuyorum, bizim bilmediğimiz çok şey vardır. Fikirlerinizi paylaşırsanız ortaklaşa bir karar almamıza çok yardımcı olursunuz.

* İngilizce ve İspanyolca biliyorum, Almanca öğrenmeye başladım. Dil öğrenme konusunda iyiyim, önümüzdeki yaz B2 - C1'e yaklaşma hedefim var.
0
hadi ya la
(06.09.22)
1- sen almanca bilmiyorsun sanırım ama kız arkadaşın orta seviyede fransızca biliyor, gideceğin ülkenin yerel dilini bilmek çok büyük bir artı
2- sen büyük ihtimalle fransa'da mutlu olursun ama kız arkadaşın gerçekten de almanya'da mutlu olmayabilir. sıfırdan dil öğrenmek de istemeyebilir haklı olarak
3- maaş açısından da arada inanılmaz bir fark olacağını sanmıyorum
son- sen kız arkadaşın sayesinde yurtdışına taşınıyorsun sanırım, dolayısıyla son kararda onun %51'lik oy hakkına sahip olması adil bence

yalnızca eldeki bu verilerle fransa mantıklı görünüyor.
0
roket adam
(06.09.22)
ikinizin de konuşabildiği sevdiği dil hangisi ise ya da hangisi olacaksa ona göre bir ülke seçin. bir sürü başka kriter varken basit gibi görünebilir ama aslında en önemlisi.

yoksa biriniz için hayat çekilmez olabilir.
0
AlsterWasser
(06.09.22)
Almanca öğrenmekle uğraşılır mı ya. Fransa derim ben. Bu arada yüzde %51 konusuna +1.
0
dissendium
(06.09.22)
Fransa'da yaşayan biri olarak ülke değil şehir önemli demek isterim.

Bir dönem kuzeyde yasadim, Belçika yakını. Bir daha istemem. Şimdi güneye yakınım. Genel olarak mutluyum. Burada da huzur, güvenlik, kaos aynı.

Ben Fransa'yi tercih ediyorum sebebi de genel insan profili olarak bize bir tık daha uygun geliyor. Almanlarla her gün çalışıyorum ve Fransızlarla çalışmayı tercih ederim. Ama burada şehir önemli. Strasbourg giderseniz bir farkı olmaz Almanya/fransa. Ama ne bileyim bordeaux yasarsaniz farki görürsünüz.
Bunlar tabi hep kişisel görüş.

Paris fransa'dan farklı bir yer. Alakasi yok.

Bu soru meslek vs belli olmazsa zor olur. Çünkü iki ülkeyi yana koyunca "aha bu daha iyi" denilemez. Avrupa'nın en güçlü iki ülkesi aralarında uçurum yok.
0
logisticsmanager
(06.09.22)
Genel olarak Almanya vs Fransa konusunda sana katiliyorum. Almanya'nin ekonomisi net bir sekilde daha guclu ve is piyasasi *gorece olarak* daha liberal, disaridan gelen eleman icin daha cok firsat var.

1 senede C1 Almanca ogrenemezsin orasi ayri. (Fransizca hic ogrenemezsin, bence Fransizca daha da zor)
0
hot potato
(06.09.22)
hayatınızı geçireceğiniz ülkeyi romantik kriterlerle (dilinin fonetik olması, binaların daha estetik olması, yaşamanın daha "cool" olması) seçmek kusura bakmayın ama tek kelimeyle aptallık olur.

hiç düşünmeden almanya bence. sosyal devlet olması, eğitim/sağlık/işsizlik/çocuk yardımları, iş imkanları, refah seviyesi, suç oranı, şehir nüfuslarının dengeli dağılması vs.. avantajları saymakla bitmez.
0
sir gawain
(06.09.22)
ikisi arasında net almanya, ben de aynı durumda bir tercih yaptım bu arada ve en büyük sebebi dil ikincisini sterlin tutarak ingiltere'ye gelmiştim. farklı bir öneri olarak eğer ingiltere'ye gelemeseydim kesinlikle hollanda'yı seçerdim. bana göre avrupada yaşanacak ilk ülke ingiltere, ikincisi hollanda, üç ise almanya.

fransa niyeyse hiç cazip gelmiyor, bu arada sanki fransa sosyal bir devlet değilmiş gibi yorumlar yapılmış ama alakası yok. baya sosyal devlet fransa.
0
hayati cozemeyen adam
(07.09.22)
Hayati cozemeyen adam +1; fransa sosyal devlet değilmis gibi sürekli yazılmasını çözemedim. Fransa'nın emeklilik yasalari daha iyi (Almanya'da baya kötüydü en son) ve tatilleri bile Almanya'dan fazla.

2018 verilerine göre Avrupa'da ve dünyada sosyal yardimlara en çok para harcayan ülke. Oecd ülkeleri arasında iş gücü haklari (izin, hastalik, anne/babalik, issizlik) konusunda Danimarka'dan sonra ikinci.

Kısacası bu iki devlet arasında sosyal devlet denilecekse o fransa oluyor, Almanya değil. Verilere dayanirsak tabi.
0
logisticsmanager
(07.09.22)
Almanlari severim, Fransizlarla pek hoslasmam. Ama buna ragmen Fransa diyorum.
Kardesim Almanya'da, dil problemi yok, meslegini icra edebiliyor. 30 yasini gecmis ve ortalamanin ustunde para yapan biri olarak Berlin'e ev tutamiyor. Ne zaman tasinsa kontrat bir avrupa birligi vatandasi arkadasinin uzerine yapildi yoksa vermiyorlar anahtari. Bana eger direk irkimdan dolayi bir ulkede daire kiralamiyorlarsa ben orda yasa(ya)mam aga, sorry.

Bir cumle de sosyal devlet mevzusu icin edelim, dibine kadar kapitalist ulkeler birkac sirinlik yapinca sosyalist mi oluyorlar? Bu turkiye demokrasinin besigi demek gibi birsey. Gelismis ulkeler arasinda sosyalist falan bir ulke yok, bu tarz hayaller gormeyi birakin.

Ozetle, Fransa. Ayrica sarap bira kadar kilo da yapmaz.
0
cooperr
(07.09.22)
İkisinin ortası olsun, Lüksemburg.
0
d max
(15.09.22)
(8)

Şu olay komik mi

dissendium
İş görüşmesinde en son hangi kitabı okudunuz sorusu soruldu. Franz Kafka dedim. Sonra da kitabın adını diyecektim ama o an `bellek read olamadı` ve hamam böceği vardı! dedim...Sonra aklıma geldi ve Dönüşüm! dedim.Görüşme iyiydi ama bu durum kafama takıldı. En azından kitap okuyormuş deyip geçerler m
İş görüşmesinde en son hangi kitabı okudunuz sorusu soruldu. Franz Kafka dedim. Sonra da kitabın adını diyecektim ama o an bellek read olamadı ve hamam böceği vardı! dedim...

Sonra aklıma geldi ve Dönüşüm! dedim.

Görüşme iyiydi ama bu durum kafama takıldı. En azından kitap okuyormuş deyip geçerler mi?
0
dissendium
(05.09.22)
kitap sormuşlar. yazar cevap vermişsiniz.

üzerine kitabı söylemeyip hamam böceği vardı demişsiniz.

en son kitaba gelebilmişsiniz.

bence komik.

kitap okuyup okumadığınızla alakalı yeterli bir izlenim bıraktığını zannetmiyorum. tek soruyla anlaşılmaz bu eğer dertleri buysa ama daha başka şeylere daha çok dikkat ediyorlardır.

çok takılmayın yani.
0
AlsterWasser
(05.09.22)
hiç takılmazdım ben.
insanlık hali unutulabilir.
yeri geliyor kızıma seslenirken kendi adını söylemeden önce 3 isim sayıyorum :)
0
teritori
(05.09.22)
Ne pozisyonu ki? Kimse daha önce kitap sormadı.
0
Kahvedesu
(05.09.22)
anlattığınız gibi olduysa yalan söylediğinizi ve hiç kitap okumadığınızı düşünürdüm. Hoş bir intiba bırakmazdı bende.
0
kaptan memo
(05.09.22)
Üretim mühendisi pozisyonu.

Okuduğum bir sürü kitap söyledim. Bu sonuncuydu. Yalan söylediğimi düşünmemişlerdir.
0
🌸dissendium
(05.09.22)
Sorunun ve cevabın önemi yok. Soruyu nasıl cevapladığınla ilgileniyorlar. Film gibi. Konusu önemli değil. Nasıl anlatıldığı önemli. O anki taklid edilemez ruh hali, mimikler, samimiyet, bakışlar...

Yoksa kim ne yapsın hangi kitabı okuduğunu.

Behzat c gayet basit bi paralelde devam ediyor. Erdal 'ın oyunculuğu olmasa hayatta izlemem. Bunun gibi.
0
halk
(05.09.22)
Okumadığını ve seni "cool" göstereceğini düşündüğün için söylediğini düşünebilirler. Komik bu arada. Belki de daha önce hiç anal* yapıp yapmadıklarını sorarsın diye konu orada bıraktılar.

* 64.media.tumblr.com
0
nawar
(05.09.22)
Benim için komik ama mühendis adamsın sonuçta, Dostoyevski'nin kim olduğunu bilmesen bile işveren olarak umrumda olmazdı.
0
prole
(05.09.22)
(3)

Almancanın söz dizimine (syntax) alışmam ne kadar sürer?

hadi ya la
20 yıldan uzun süredir İngilizce hayatımda, 7 yıl önce İspanyolca öğrenmeye başladım ve 6. ayda neredeyse her şeyi anlıyordum, çünkü söz dizimi neredeyse birebir aynı. İki haftadır Almanca öğreniyorum ama şok oluyorum her seferinde. İngilizce bilip sonradan Almanca öğrenenler, ne düşünüyorsunuz? Alı
20 yıldan uzun süredir İngilizce hayatımda, 7 yıl önce İspanyolca öğrenmeye başladım ve 6. ayda neredeyse her şeyi anlıyordum, çünkü söz dizimi neredeyse birebir aynı. İki haftadır Almanca öğreniyorum ama şok oluyorum her seferinde. İngilizce bilip sonradan Almanca öğrenenler, ne düşünüyorsunuz? Alışmanız ne kadar sürdü?
0
hadi ya la
(04.09.22)
almancanın tüm olayı o zaten. resmen matematik gibi model kurar gibi..bağlacı,yan cümlesi, durum halleri vs vs derken katı kurallar..

ne kadar dille vakit geçirdiğinizle alakalı. süre herkes için farklı ama en azından hemen oturmayacağına garanti verebilirim.

biraz sabır lazım.

ingilizce, ispanyolca vs vs bunlar çok daha kolay öğrenilebilen diller bana kalırsa almancaya göre. o yüzden onlarla kıyaslamayın.
0
AlsterWasser
(04.09.22)
En iyi yöntem bilen birisi tarafından düzeltilmek, ancak Almanya'ya yaşamıyorsanız çok underrated bir yöntem var.

Metin ve şarkı sözü ezberleyin. Neden kimse bunu yapmıyor bilmiyorum ama sihir gibi işe yarıyor. Sevdiğiniz birkaç şarkıyı ezberleyin. Bir iki tane de metin seçip ezberleyin. Başı sonu belli kısa bir şey olursa daha iyi olur.

Şarkı ve metin ezberlediğiniz zaman hatalı cümleler kulağına batmaya başlıyor. Dil öğrenirken sorun da bu zaten, neyin doğal neyin anormal olduğunu bilmiyor oluyoruz. Beyninize ne kadar fazla kalıp sokarsanız o kadar faydalı.
0
akhenaten
(04.09.22)
türkiye’de büyümüş ve almancada c1 seviyesine kadar çıkmış biri olarak yazayım: zorluğu orada zaten hocam. çok sabır lazım, gerçekten çok zor bir dil. biraz tıngırdatmaya gelene kadar gerçekten yıllar geçiyor. almancaya verdiğim emeği başka bir şeye versem o zamanda 4 avrupa dili öğrenirdim net bir şekilde. full time olarak net min 1 sene lazım o da az çok konuşmak için. o almancayla da ancak almanya’da turist olunur.
0
roket adam
(04.09.22)
(5)

Ahlaklı insanla iyi insan arasında bir fark var mı?

sonhakan
Her ahlaklı iyi her iyi ahlaklı mıdır?
Her ahlaklı iyi her iyi ahlaklı mıdır?
0
sonhakan
(03.09.22)
vardır.
ahlak görecelidir.
iyilik de görecelidir.

dolayısıyla uyuşmak zorunda değiller. lakin duruma göre kişiye göre uyuşabilirler de.
0
AlsterWasser
(03.09.22)
Valla iyi'ligi ahlâkın alt kümesi olarak değerlendirirsek her ahlaklı iyidir diyemeyiz.
0
Amaranta ursula
(03.09.22)
Bu kavramlar filozofların uzun zamandır üstüne tartıştığı, göreceli kavramlar. Mesela bana göre iyi insanla ahlaklı insan aynı şeydir çok sığ konuşacak olursak. Ama üstteki iki arkadaşın yorumu farklı olmuş, bu da gayet normal göreceli kavramlar için. O yüzden sorunuzun net ve nihai bir cevabı olamaz.
0
inawen
(04.09.22)
iyi insan ile iyi insan arasında bile fark vardır bakış açısına göre:D
0
Ranchoddas
(04.09.22)
ahlak, toplum içinde uyulması gereken davranış biçimleri ve uyumudur. bir insan bunu yaparken rol yapabilir. kumaşında yoktur ama beğeni ve övgü almak için ahlaklı rolü takınabilir.
iyi ise kötü karşıtı olmaktır ki iyiliğin kökü kötülükten geliyor. kötülük olmasaydı iyilik denen kavram da dillendirilmeyecekti. normal bir davranış olarak sayılacaktı, bana göre. ancak kökten dolayı iyiliğe de mesafeliyim.

ikisi de derinlemesine bakınca yüzeyseldir ve birer kalıptır. mühim olan ham bir insan olmaktır.
0
Leonardo~Da~Vinci
(04.09.22)
(10)

Almanya'daki kaynakçı ile Türkiye'deki kaynakçı neden aynı parayı kazanamaz

ya ben lan neyse
ekonomi bilimi dahilinde, cahile anlatır gibi anlatır mısınız?ikisi de aynı işi aynı nitelikte ve aynı sürede, aynı mesaiyle yapıyor diyelim. neden ikisi aynı maaşı alamıyor? neden ikisinin alım gücü aynı değil?
ekonomi bilimi dahilinde, cahile anlatır gibi anlatır mısınız?

ikisi de aynı işi aynı nitelikte ve aynı sürede, aynı mesaiyle yapıyor diyelim. neden ikisi aynı maaşı alamıyor? neden ikisinin alım gücü aynı değil?
0
ya ben lan neyse
(03.09.22)
Aynılıktan kasıt ne anlamadım ama Türkiye'de de iyi kazanıyorlar. Kaynak işi tüm EA ve sözel mesleklerinden iyi para kazandırıyor Türkiye'de de.
0
OrangeYellow
(03.09.22)
Aynı ücreti alamaz çünkü iki ülkenin emek piyasaları farklı.

Emek piyasasındaki arz talep, regülasyon vs. içsel ve dışsal faktörler farklı.

İki ülke arasında emek tümüyle homojen ve mobil değil vs vs.

İkisinin alım gücünün aynı olmaması yine bağlantılı olarak bu sefer makroekonomik anlamada iki farklı ülkededen bahsediyor olmamızdan haliyle. İki ülkedeki enflasyon, para birimlerinin uluslararası piyasalrdaki değer farkı, tüketim, tasarruf oranları farkı vs vs.
0
AlsterWasser
(03.09.22)
@alsterwasser çok güzel anlatmış. türkçe'ye çevireyim, almanya'dakinin hayatı türkiye'dekinden daha kıymetli olduğu için.
0
ahmet oturum cerezi
(03.09.22)
Türkiyede yaptığı işi ucuz işçi gücüyle piyasaya daha uygun fiyata sokuyor patronlar kazandığı kar az oluyor yetmiyor birazda işçiden kısıyor.

Almanyada yasalar daha çok koruyordur ucuza çalışmıyordur kesilen vergi farklıdır.

Arz-talep te önemli bir etken
Bizde kaynakçı çok daha fazladır muhtemelen
0
kararsızataletfilozofu
(03.09.22)
aynı iş değil,

made in germany ile
made in turkey

arasında en az %700 fiyat farkı var.

yani almanya'daki üretilen ürünlerin katma değeri daha fazla. o sebeple bir alman katma değeri düşük bir ürün istediğinde türkiye'ye gönderir.

basit aslında.
0
duyurukullanıcısı
(03.09.22)
Bu mavi yaka islerin Avrupa'da aldığı paradan bahsedilirken galiba herkes kendi işi olan adama bakıyor. Misal benim hanimin ailesinin yaşadığı yerde hayvan gibi havuzlu villada yaşayan boyaci var. Şimdi de bmw suv ile taksi yapıyor. Bu örneğe bakarak "boyaci çok iyi kazanir" diyebiliriz. Ama boyacı maaşı diye aratirsaniz hiç de öyle fantastik maaş yok. Aynısı kaynakçı için de yok ama işsiz kalmaz ve işini iyi yapıp çevre yapan kişi kendi yerini acarsa iyi kazanir. Bunun sebeplerinden biri herkesin yapmamasi. Mavi yaka işler kolay isler değil.

Bu arada şunu da söylemek lazım; Türkiye'de canı isteyen herkes her işi yapiyor. Bir ara denk gelmistim biri eve boyacı arıyordu altında yüzlerce kisi numara vermis arayın konuşalım diye. Avrupa'da böyle bir olay yok. Google'a elektrikçi yazınca az insan çıkıyor, öyle mahalle kenarında elektrikçi vs olmuyor.
Misal bir diğer goygoy da araba tamircisi çok kazanıyor. Evet, sahibi. Araba tamir yerinde çalışan adam 3-4 bin euro alıyor sanan üzülür.
Diğer söylenenler+1
0
logisticsmanager
(03.09.22)
logicmanager a katkı olsun,

abd de banyo ya da su tesisatı gibi işleri yapan biri bu işleri yapabileceğine dair sertifika almalı. bu sertifika şu sebeple önemli. diyelim ki su tesisatı yapılması laım ve sertifikan yok(türkiyeden gittin ama 20 yıllık ustasın) tamiri sen 200 dolara yaptın oysa sertifikalı usta 2000 istiyordu. 200 e yaptın ve bir şey oldu tamiratı yaptığın boru patladı evi su bastı, duvar kabardı boya aktı vs vs. evin sigortasının ilk baktığı şey bunu kim tamir etti? yetkinlik belgeleri varmı? yoksa sıkıntı büyük tek kuruş ödeme gelmez sigortadan on binlerce dolarlık zarar.

bizde peynir ekmek gibi kalfalık ustalık belgesi hatta universite belgesi dağıtılıyor o sebeple kimsenin işine güven olmuyor. türkiyede müteahhid(böyle mi yazılıyordu bu kelime ? inşaatçı diyelim) sayısı 80 bin civarındaymış. gelişmiş ülkelerde bu sayı bir kaç bini geçmez.
0
haskoylu deli hasan
(04.09.22)
Emek piyasası farkı. Batılı gelişmiş ülkelerde zanaat kıymetli Türkiye, çin, hindistan, Endonezya gibi ülkelerde işçilik ve zanaat izafi olarak ucuz ancak Türkiye'de de zanaat değerleniyor eskisi gibi çıraklıktan berber veya boyacı yetişmiyor hatta piyasada ciddi eleman açığı var artık herkes okulunu okuyor alaylı yetişmiyor hükümet bu konuda MYK belgesi zorunluluğu getirdi bir kaç yıla MYK belgesi olmadan iş yapanlar ciddi yaptırımlara uğrayacak
0
beemaker
(04.09.22)
@AlsterWasser ve @duyurukullanıcısı +1

Aynı işi aynı kalitede yapsalar bile Türk kaynakçının yaptığı iş Alman kaynakçının yaptığı işten her zaman daha ucuz olur.

Mesela bir örnek, piyasada Alman üretimi ile Güney Afrika üretimi olan C200'e bakış açısı da 2. el fiyatı da farklıdır.
0
John Bloor
(05.09.22)
İki ayrı coğrafyada bulunan, toplayıcılık ile geçinen, aynı fiziksel kapasitede iki kişiyi düşünürsek:

Biri yalnızca yabani yemişler toplarken diğeri aynı enerjiyle taze meyveler topluyor.
0
Etanglement
(05.09.22)
(10)

Yaşam kalitenizi veya konforunuzu arttıran düzenli aldığınız hizmetler?

sailor
Merhaba,Genel olarak yaşam kalitenizi veya konforunuzu arttıran ve düzenli olarak aldığınız hizmetler neler var? Örneğin, boyner grubunun back up kişisel asistanlık hizmetini kullanıyorum, çok memnunum. Bunun gibi düzenli aldığınız ve memnun kaldığınız hizmetler neler var? "Mahalledeki kuru temizlem
Merhaba,

Genel olarak yaşam kalitenizi veya konforunuzu arttıran ve düzenli olarak aldığınız hizmetler neler var? Örneğin, boyner grubunun back up kişisel asistanlık hizmetini kullanıyorum, çok memnunum. Bunun gibi düzenli aldığınız ve memnun kaldığınız hizmetler neler var?

"Mahalledeki kuru temizlemeci çok iyi, memnunum." gibi değil de yerel olmayan herkesin erişebileceği hizmetleri soruyorum.
0
sailor
(02.09.22)
Hizmet olarak sayılır mı bilmiyorum ama sağlık sigortası, kasko ve konut sigortası. Büyük bir kafa rahatlığı.
0
orient blue
(02.09.22)
youtube premium.
0
AlsterWasser
(02.09.22)
Masaj
Sauna
0
camussar
(02.09.22)
fizyoterapi
temizlikci
6 ayda bir disci, dis temizligi
utub premium +1
0
hot potato
(02.09.22)
tamamlayıcı sağlık sigortası
özel yoga dersi
eve gelen masöz
düzenli hamam
0
Phoebe
(02.09.22)
verilerimi düzenli yedekleyince bi huzur çöküyor
0
sttc
(02.09.22)
istiririm yalarim bir de
(02.09.22)
hizmet olarak değerlendirmek doğru olmayabilir ama eve ve yatak odama klima taktırmak yaşam kalitemi büyük ölçüde arttırdı. bu kadar nemli bir memlekette konfor için birinci sıra bence klima :)
0
motosiklet burclu adam
(03.09.22)
6 ayda 1 koltuk altıma ve kaşıma ve alnıma botoks yaptırıyorum. Koltuk altımdan terlemiyorum. Kaşlarımın arası ve alın da yaşlanma belirtileri için.
0
gabe h coud
(03.09.22)
Vpn.
0
prole
(03.09.22)
(11)

Amacınız ne?

senolll
Soru başlıkta.Teşekkürler
Soru başlıkta.

Teşekkürler
0
senolll
(02.09.22)
amacımı bulmak.
0
AlsterWasser
(02.09.22)
Ben parayı bulmak istiyorum.
0
dissendium
(02.09.22)
sırasıyla;
finansal özgürlük
sağlık
ömrümün sonuna kadar gezmek/yemek/içmek.
0
orient blue
(02.09.22)
orient blue'nun yazdıklarını yazmaya gelmiştim.
0
rakicandir
(02.09.22)
çok para.
0
al sana nick it
(02.09.22)
sağlıklı yaşam gurusu olmak :P
kariyere odaklanmak
gezmek tozmak, gönlümün istediğini istediği zaman yapabilmek. ne için çalışıyoruz ama dimi.
0
halboyle
(02.09.22)
calismak zorunda olmadan calisma seviyesine gelmek.
0
cooperr
(02.09.22)
Ölene kadar hayat mücadelesine devam etmek.
0
skywalker.anakinn
(03.09.22)
40 yasinda emekli olmak
0
antikadimag
(03.09.22)
Huzurlu bir şekilde yaşarken zevk aldığım şeyleri yapmak.
0
inawen
(03.09.22)
Vadeyi doldurup gitmek.
0
odiyus
(03.09.22)
(15)

bi kadin iyi gozukmek icin illa elbise mi giymeli

Kittie
lisedeyken taksimde pasajlarin merdivenlerinde oturmayi falan bi sey sanan gencliktendim :)salas giyinirdim. bolumsu kotlar ustume de dar bi tisort ya da bustiyer falan giyerdim. sinifta sisman ama neseli falan herkesle muhabbeti olan ozguveni yuksek bi kiz vardi. ben onun yaninda cok silik kalirdim
lisedeyken taksimde pasajlarin merdivenlerinde oturmayi falan bi sey sanan gencliktendim :)
salas giyinirdim. bolumsu kotlar ustume de dar bi tisort ya da bustiyer falan giyerdim. sinifta sisman ama neseli falan herkesle muhabbeti olan ozguveni yuksek bi kiz vardi. ben onun yaninda cok silik kalirdim. bi gun bana sendeki vucut bende olsa neler giyrrdim sen giyinmeyi hic bilmiyosun falan demisti. haftada bir serbest kiyafetti okul. orada goruyordu. etek, elbise giymeliymisim.

universitede 4 yilimi kot-tisort-konversle gecirdim. ama saclarimi hep yapardim, makyaja da cok merakliydim. gotik falan da degil, seftali pembe tonlari falan kullanirdim. yani demek istedigim maskulen bi havam falan yoktu. diploma torenine beyaz duz bi elbise (hicbir ozellligi yok, dumduz beyaz) altina topuklu bi ayakkabi. sac, makyaj yine kendim yapmistim. bi kiz beni gordu. en sonunda seni bi sik gorduk mu demisti guzel gorduk mu demisti oyle bi sey. onunla birlikte bikac kisi daha beni goruyor vauvv diyip sasiriyorlardi ciddi ciddi. cok pespayeymisim demek ki diyorum 4 yil. halbuki baskalari da kotla falan gelirdi ama onlara ayni tepki verilmiyordu.

gecen bi yere gittik arkadaslarla hafta sonu. koyu lacivert kot, beyaz duz tisort, spor ayakkabi ve pahali bi cantam var buyukce cok arada kullaniyorum. klasik bi canta. onu taktim. bana gore o canta ustumdekileri yukseltti. ama bi arkadas yahu soyle bi yere gelmisiz giydigin seye bak dedi. hic modadan anlamiyormusum. zevkime de guvenirdim ama demek ki disaridan cok kotu gozukuyor bu "sade" halim.
sade sik kavramini yanlis anlamisim galiba jkjdk

diger arkadaslar hep elbise giymis. bunu diyen kiz da.

isin sirri illa elbise mi yani? nerde yanlis yapiyorum? sade giyinenler iyi gozukemiyor mu? sizin detaylariniz neler gunluk olarak?
0
Kittie
(01.09.22)
Hayır.önemli olan ne giydiğin değil ne hissettiğin. Kadın hisseden eşofman da giyse şık bulunur, kadın hissetmekten çekinen ne giyerse giysin silik olur.
0
kirmizikalemucu
(01.09.22)
hayır. hatta bazıları fazla zorluyor.

tarz farklı bir olay.

biri çıkar kot-tişört-spor ayakkabı yapar ama öyle bir uydurur ki kendisiyle havasıyla olmuş dersin.

ama bazı yerlerde bazı şekilde giyinilmesi lazım gelebiliyor tabi yazılı olmayan bir dresscode gibi..
0
AlsterWasser
(01.09.22)
Üniversitedeyken sizin durumunuzdaydım aynı. Kot giymeyelim veya tişört çok özensiz duruyor demiyorum kesinlikle ama her gün kot tişört giymek dışarıdan gerçekten de özensiz durabiliyor. Pantolonun altına bir topuklu giymek bile bir anda havayı değiştiriyor. Ki elbise ve etek giymeye başladıktan sonra canınız hiç pantolon giymek istemiyor zaten. Kışın bile etek giyen kadınlara dönüşüverdim bu yüzden.

Bir de işin sırrı illa elbise değil. Binbir çeşit pantolon modeli var. Bence işin sırrı her gün aynı tipte giyinmemekte.
0
ruhen hastayim ben
(01.09.22)
tabiki değil, çekememiş arkadaşlar. işin özü özgüven, kimseyi sallamak yani özü. kot, tshirt ve o sade şıklıkla gayet havalı olabilirsiniz. aslında bazen insanlar fazla abarttığını düşünüp "normale" bok atabiliyorlar, bi de bu açıdan düşünmek lazım. tarzdan ödün vermemek gerek. +bence elbiseden daha cool.
0
sinematikcrop
(01.09.22)
Tarz farklı bir olay +1
Dediğiniz kıyafetlerle de çok iyi gözükülüyor. Tarzına bayıldığım kadınlar genelde spor şık giyinenler. Önemli olan içinde özgüvenli hissettiğin kıyafeti giymek bence.
0
juliette
(01.09.22)
ben bazen giyinişime özen gösteriyorum, etek elbise vs. normalde giymediğim şeyler giyiyorum. sonra kot tişörtlü bir kadın görünce diyorum ki benden daha şık daha güzel durmuş. bir süre öyle giyinmekten vazgeçiyorum o yüzden hatta, bir anlamı yok diyerek. sonra tekrar aynı şey yaşanıyor.

bence çok alakası yok elbise giymekle. şık olmak, tarz olmak başka bir şeyle alakalı sanırım ama ben de tam bilmiyorum.
0
melodramaticfool
(02.09.22)
yazanların hepsi kadın sanırım. erkek yorumu katayım :P

tarz farklı bir olay diyen arkadaşlara katılıyorum da düz kot + tshirt ile çekici bir seviyede şıklık biraz... yani genelde vücut hatları belli olacak şekilde ya da aslen bir başka şekilde ünü/şıklığı yakalayıp da giyenlerde sanırım. gri (ya da yeşil ya da siyah) eşofmanlı, tulumlu, kot+tshirtlü hatta taytlı olup da şık bulduğum çekici bulduğum neredeyse kimse olmadı. çok çok nadir. bana da kot+tshirt giyenler genelde pek özenmemiş gibi geliyor. internette denk geldim ama böyle şık olanlara tabii. sade olup da şık olanlar var tabii ama kot+tshirt/bol sweatshirt+spor ayakkabı genelde bana yarım saatliğine kahve içmek için inmiş izlenimi yaratıyor. tabii beğenilmeye engel değil bunlar.

bu arada ona hayır, buna hayır dedim. diğer uçta yer alacak şekilde beğendiklerimi yazayım bari :D yazlık elbise mi deniyor (sundress) veya etek+askılı ikilisini çok güzel buluyorum. Özellikle şu kırmızı veya mavi olup da hafif desenli ya da çiçekli falan olan kızılayın dağıttığı elbiseler çok yakışıyor kadınlara. onun dışında sadece ve şık elbiseler de çok çekici. sırt dekoltesi ya da uygun bir etekte yırtmaç vs. ile.
0
nawar
(02.09.22)
ya vücudun gerçekten güzelse çuval bile giysen yakışır orası ayrı.

ama spor giyinirken de vücudundaki güzel yerlerini gösterecek vücuduna tam oturacak tişört kot alabilirsin. büyük ihtimalle aldığın tişörtler bluzler üzerinde emanet gibi duruyor. kendine vücuduna uygun parçalar seç. takı tak saçlarını yap vs vs

etek ve elbise gerçekten dünyadaki en rahat giyecekler bu arada. bir süredir pantolon giydiğim an çok azdır. kışın da kışlık kalın çorap etek veya tayt takılırım. koton'da mağazalarda ve internet sitesinde klasik düz parçalar var onlara bakabilirsin istersen.
0
Hallegadola
(02.09.22)
İşin biraz moda yanı da var. Bazı zamanlar elbise moda olur, bazı zamanlar pantolon. Onu herkes aynı hararetle takip edemiyor.
0
d max
(02.09.22)
@juliette +1

Elbise giydiğinizde rahat etmeyecekseniz, sürekli bir yerim açıldı mı diye gergin olacaksanız o elbise de güzel durmaz üstünüzde zaten. Sade giyim de bence çok güzel oluyor. Belki kişiliğinizi yansıtan aksesuarlar kullanabilirsiniz, ha işte bu Kittie dedirtecek bir takıdır, çantadır, eşarptır gibi.

Gerçi siz beni dinlemeyin, çünkü annem de hep sizin arkadaşlarınız gibi tepki verirdi bana, artık bir şey demiyor çünkü fayda etmediğini gördü :D

Daha sade giyinen ama yine de kendine özgü tarzı olduğunu düşündüğüm birkaç youtuber var onları aşağıya yazayım, belki size fikir verir:
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
0
peki madem
(02.09.22)
erkeğin takım elbise giyince adama benzemesi, karizmatik gözükmesi gibi düşünebilirsin

ortama göre, elbiseye göre değişir
üni.de aldığın tepki yıllar sonra insanların alıştığından çok daha farklı görünmenle ilgili
her gün öyle gitsen yine aynı sıradanlık olurdu

bunlar umrunda olmalı mı?
sen rahat hissediyorsan olmamalı
0
bir soru sorcam
(02.09.22)
genelleme yapacak olursak etek elbise giyince daha güzel gözüküyor. uç örneklerle, bir tane geçende kot giyip yakıştıranı görmüştüm demek kuralı doğrulayan istisna oluyor. vücut güzelse kot giyince de güzel gözükür ama elbise etek giyince daha güzel gözükür.
0
gabe h coud
(02.09.22)
Sabit insan işte aynı ben.
kot-tişört çok güzeldir, hoştur amma altında şu çizgili adidas spor ayakkabılar oldu mu pek güzel olmuyor bence.Şık bir ayakkabı olursa takı ve çantayla mükemmel oluyor. Mesela: www.instagram.com
kot-gömlek ya da kot-bluz değişimlerine gidilebilir:) ben bu şekilde yaşıyorum.
Alt kısımda kot yerine kumaş pantolonları da aynı bluz ve gömleklerle kullanabiliyorum.
0
oyokbuyoknevar
(02.09.22)
eskiden calistigim isyerinde bir hatun vardi, boy kisa, kilolu. cenesi dusuk, durmadan konusuyor. bunu satisa koymuslar haliyle gidip is bagliyor.

yurtdisinda zaten hatunlar tr'deki gibi pek makyaja, manikure falan onem vermiyor. o yuzden bu hatun da salmis, tirnaklar les, kuafore 6 ayda bir falan gidiyordu. neyse..

sirt sirta oturuyoruz, bunun masasinin altinda bir tane kirmizi yuksek topuklu ayakkabi dikkatimi cekti,hayirdir diye sordum. bu benim ihale kazanma ayakkabim dedi, bunu giyip alamadigim is yok!

topuklu ayakkabi onemli, kimin aklina gelmis bilmiyorum ama bence buyuk icat. kesinlikle bacaklari ve totoyu oldugundan cok daha guzel gosteriyor, hava katiyor. bir de zaten ayaklar falan da guzelse, homerun olur.
0
cooperr
(02.09.22)
Kot-tisort-spor ayakkabi kombininin karsiligi surekli elbise giymek degil bence. Pantolon giymeyi seviyorsaniz kot disinda baska kumaslara ve vucudunuza uygun kesimlere bakabilirsiniz (cigarette, havuc, palazzo, slim vs). Beyaz duz tisort yerine arada gomlek ve bluz da giyebilirsiniz. Hava serinken atiyorum bomber ceket yerine bir blazer alabilirsiniz uzerinize.

Elbise giymenin rahatligi hicbir seyde yok, kolay bir siklik sagliyor. Elbise sevmiyorsaniz, asiri sade ve casual giyinip sik olmanin sirri ayakkabidan geciyor bence. Duz pantolon+tisort kombinini kaba bir spor ayakkabiyla giymek ile topuklu ayakkabiyla giymek arasinda cok fark var.
0
pike
(02.09.22)
(7)

Yurtdışı çalışma iki ülke arasında karar verememek ABD-Almanya

marlonbranda
Dostlar selam derdimi bipmek isteyeceğiniz bir soru ile karşınızdayım :)30uma girmeden yurtdışına yerleşme planımı yıl bitmeden gerçekleştirmek istiyorum. Şu an iki seçeneğim var ve arasında kaldım. İki ülkede de tanıdık yanına gideceğim ve iyi bir birikimle gidiyorum fakat asıl amaç döviz kazanmak
Dostlar selam derdimi bipmek isteyeceğiniz bir soru ile karşınızdayım :)

30uma girmeden yurtdışına yerleşme planımı yıl bitmeden gerçekleştirmek istiyorum. Şu an iki seçeneğim var ve arasında kaldım. İki ülkede de tanıdık yanına gideceğim ve iyi bir birikimle gidiyorum fakat asıl amaç döviz kazanmak ve ana paramla iş kurmak ayrıca uzun vade yazılım sektöründe ilerlemek.

1-Almanya Kölnde restoran ve işletmeleri olan kişilerin bünyesinde “her işi yaparım abi” kafasında kayıtlı işçi olarak çalışmak. dezavantaj türk çok ve anadil ingilizce değil.

2-Abd Bostonda turist vizesi ve akabinde öğrenci vizesi ile kayıtsız çalışmak. Yapacağım iş Uber ve food delivery olacak ilk etapta. Tanıdık kişi vip transport işinde ve dolaylı yardımı olacak, yol gösterme kazıklanmama vb… dezavantaj kayıtsız olarak kısıtlı belli işlerde çalışmak.

Trden ümidi kestim ve burada freelance olarak evden çalışıyorum ve iyi kazanmama rağmen mutlu değilim ve geleceğe dair umudum yok. Benim aklımdaki yer ABD fakat evlenip greencard almadığım sürece yıllarca kayıtsız çalışacağım. Kölnde ise kayıtlı olacağım ama türk çok, dil ingilizce değil ve enerji krizi kapıda.

kendinizi benim yerinize koyduğunuzda nasıl bir tercih yapardınız ve neleri daha ön planda tutardınız?

Fikirleriniz çok değerli emin olun. cevaplarınızı, içinizden geçenleri bekliyorum mutlaka.
0
marlonbranda
(01.09.22)
Asıl maksat para kazanmaksa tercih Almanya yerine ABD olmalı
0
beemaker
(01.09.22)
Bu iki durumda da survival işlerde çalışıp, tükenip sonra ülkeye dönersin. Yazılımcıysan normal yolları dene. Zaten diğer mesleklerde gitmen imkansız gibi bir şey. Diplomalı yazılımcıysan iş ara, kabul alırsan git.
0
OrangeYellow
(01.09.22)
bu kadar veriyle ben de abd derdim mutlaka, ancak kebapçı veya überci olmak dışında bir yeteneğin yok mu diye de ekleyeceğim. günde 15 saat über yaptıktan sonra eve dönüp yazılım öğrenmeye çalışman falan çok ama çok zor. ana paramla iş kurmak demişsin, nerede iş kuracaksın türkiye'de mi? amacın bir süre kalıp dönmek mi? kafan karışık diye düşünüyorum açıkçası.
0
roket adam
(01.09.22)
amerikada uber ve delivery işi eskisi kadar kazançlı değil artık. çünkü herkes girdi o işe. ben olsam almanyaya gider ortamı koklar ve birikim yapıp şube falan açar işi büyütürdüm.

bir de amerikada hemen hop diye über yaptırmazlar. ehliyet alman lazım belirli bir süre beklemen lazım araba alman lazım (eski külüstür arabayla uber yapamazsın) vs. vs.
0
mr.goodcat
(01.09.22)
genel geçer kural şu : anadilini bildiğiniz ülkeye gidin.
0
AlsterWasser
(01.09.22)
Hocam bir hafta önce 2bin sterlin İngiltere vardı o bunlardan daha iyi.

Ben Fransa'da türk kebapçılarda çalışanları gördüm. Vallaha kolay değil yani, bilmiyorum uzaktan güzel geliyor olabilir. Açıkçası yurtdışında türk yanında çalışmak kolay değil.

Bu arada sizi yanlarına nasıl işçi olarak alacaklar anlamadım? Almanya garson için Türkiye'de gelecek kişiye çalışma izni vermez gibi, sizin kendi çalışma izniniz mi var?
0
logisticsmanager
(01.09.22)
Cevabi Hollanda’dan vereyim.

Silikon vadisindeki firma HQ’da birkac ay gecirdim, gelir misin dediler gitmedim. Inan cok yogun calisiyorsun ve para birikmiyor Amerika’da. Birak kacak calismayi normal calisirken bile birikmiyor otesi ilk hastalandiginda evsiz kaldigin anlamina geliyor.

Almanya olabilir, genelde kacak gelenlerin hayati cok iyi degil o yuzden guzel guzel soyleyeyim, EVS yaparak Avrupa’ya gelmeye calis(yas siniri 30 o yuzden hizli davranmak lazim) gittigin ulkede basvuru yapmaya basla hizlica. Ulkede legal kalmak cogu kapiyi araliyor, super hayatin olur mu olmaz mi bilmem ama en azindan devletin sefkatli eli(!) uzerinde olur permanent residency aldiktan sonra basina birsey gelirse
0
nekibula
(02.09.22)
(11)

Güçlü sesli kadın vokal

biseysorcaktim
Morgan James (https://www.youtube.com/watch?v=Yq4KA0mUnC8) ya da adele (https://www.youtube.com/watch?v=Ri7-vnrJD3k) gibi güçlü sesli kadın vokal paylaşır mısınız?bu verdiğim iki kaydı dinlerken işi gücü bırakıp hayran olmakla meşgul oluyorum genelde. müzikler güzel, sesleri çok güçlü. heyecanlanıyo
Morgan James (www.youtube.com ya da adele (www.youtube.com gibi güçlü sesli kadın vokal paylaşır mısınız?

bu verdiğim iki kaydı dinlerken işi gücü bırakıp hayran olmakla meşgul oluyorum genelde. müzikler güzel, sesleri çok güçlü. heyecanlanıyorum.
0
biseysorcaktim
(29.08.22)
Amy Winehouse
0
himmet dayi
(29.08.22)
Amalia Rodrigues
Ümmüşen
Marianne Faithfull
Birdy
Sia

Edit: Aurora
0
Amaranta ursula
(29.08.22)
Aretha Franklin ve hemen hemen bütün soul şarkıcıları
0
kaptan memo
(29.08.22)
www.youtube.com

Floor Jansen - Nightwish

www.youtube.com
Within Temptation'un solisti, Sharon den Adel'e de bakabilirsin.
0
sarahkerrigan
(29.08.22)
florence welch - www.youtube.com
0
suyin
(29.08.22)
(bkz: beth hart )

am I the only one (live) - youtu.be
0
AlsterWasser
(29.08.22)
dinah washington

youtu.be

etta james

www.youtube.com
0
az icilmis izmarit
(30.08.22)
freebird5406_2
(30.08.22)
stevie nicks
jefferson airplane
shocking blue
0
william morris
(30.08.22)
florence welch +1
hannah reid (london grammar)
0
phoarbix
(30.08.22)
(3)

davranışsal ekonomide fırsatı hesaplayamayıp kar edememeye ne denir?

architects creed
mesela bir şirket bilet satıyor, diyelim ki ekstra her gelen kar ettirecek ve gelenlerin oluşturacak ekstra masrafları yok tüm bilet kar.eğer bilette indirim yaparsanız 10 kişi daha gelecek, indirmezseniz hiçbiri gelmeyecek. bilet de 120 lira. 20 lira indirim ile 100 lira x 10 kişi = 1000 lira.indir
mesela bir şirket bilet satıyor, diyelim ki ekstra her gelen kar ettirecek ve gelenlerin oluşturacak ekstra masrafları yok tüm bilet kar.

eğer bilette indirim yaparsanız 10 kişi daha gelecek, indirmezseniz hiçbiri gelmeyecek.
bilet de 120 lira. 20 lira indirim ile 100 lira x 10 kişi = 1000 lira.

indirim yapmayarak 1000 lira karı kaçırmak "batık maliyet" gibi bir terim vardı.
bilen? psikolojiyle de alakalı bir terim olabilir.
0
architects creed
(16.08.22)
fallacy olarak soruyorsanız endowment effect olabilir mi? benziyor.
0
AlsterWasser
(16.08.22)
bahsettiğin şeye "fiyat farklılaştırması" deniyor.
0
silah taciri
(16.08.22)
🌸architects creed
(17.08.22)
(1)

Tarayıcı PiP Modu

AlsterWasser
Opera for Mac kullanıyorum Sürüm:85.0.4341.47 (arm64)Picture-in-Picture moduna sekme değiştirdiğimde otomatik geçmenin bir yolu var mı?Yani bazen oluyor bazen olmuyor. bir şey yapıyorum oluyor da ne anlamadım.isteğim bir sekmede bir videoya bakarken touch bardan diğer sekmeye basıp geçtiğimde videon
Opera for Mac kullanıyorum Sürüm:85.0.4341.47 (arm64)

Picture-in-Picture moduna sekme değiştirdiğimde otomatik geçmenin bir yolu var mı?

Yani bazen oluyor bazen olmuyor. bir şey yapıyorum oluyor da ne anlamadım.

isteğim bir sekmede bir videoya bakarken touch bardan diğer sekmeye basıp geçtiğimde videonun kendiliğinden PiP moduna geçmesi.

youtubeta diyelim her sitede olmasa da olur tabi.

tam ekranda olsa süper olur.
0
AlsterWasser
(03.04.22)
burda bişiler buldum. ayarlarımda da açıkmış ama dediğim gibi sanırım her zaman çalışmıyor.

www.ghacks.net

"The new feature isn't perfect, as the video pop-out seems to stop working if you close the panel or go back to the source page to pause/resume the media, and switch to a different tab. In this particular scenario, the pop-out does not appear even when you reload the tab. So you will have to either manually trigger the pop-out, or close the tab and open the same video in a new tab. That's a little annoying, but not a dealbreaker. In my tests, the video pop-out only worked with YouTube, I tried it with Amazon Prime, Steam, Twitter, Dailymotion, but none of these videos triggered the option automatically. The pop-out works with these services if you click the button manually, so it's definitely an issue with the new feature."
0
🌸AlsterWasser
(03.04.22)
(3)

android'de apple music vs sportify vs youtube

baldan kaymak
hangisi neden?not: youtube a acaip sıcağım video+music yönüyle.iphone daki apple music kalitesi olsa onu daha çok seviyorum tabi ama androidde apple biraz mızmız davranıyor anladığım kadarıyla ekosistemsel.siz denediniz mi üç app'i de? tavsiyeniz ne yönde olurdu? teşekkürler.
hangisi neden?

not: youtube a acaip sıcağım video+music yönüyle.

iphone daki apple music kalitesi olsa onu daha çok seviyorum tabi ama androidde apple biraz mızmız davranıyor anladığım kadarıyla ekosistemsel.

siz denediniz mi üç app'i de? tavsiyeniz ne yönde olurdu? teşekkürler.
0
baldan kaymak
(02.04.22)
iphone kullanıyorum ama spotifydan kimse vazgeçiremez beni. youtube premium var bende ama music kısmını hiç kullanmıyorum.
0
jelly bear
(02.04.22)
youtube premium dan dolayı youtube music. avantajlı gerçekten.

amaaaa...

youtube music spotify'a göre baya dandik.

yt premiumu olup yine de spotify alan tanıdıklarım da var. ama bana göre o kadar da değil.
0
AlsterWasser
(02.04.22)
Youtube music kullaniyorum memnunum.
Fakat 3 tane cok buyuk sikintiyla karsilastim

1* bilgisayardan girince telde indirdiğim sarkilar cikmiyor kutuphanede liste vs gibi

2* karisik cal tusuna bastiktan sonra programdan ciktiniz diyelim program bu tusu kaydetmiyor bastiginizi. Yani herseferinde karisik cala basmak zorunda kaliyorum internetten baktim bu sorunu duzeltmemisler

3* sarki ustune geldin indir dedin sana sormuyor nereye indirceni yada hangi listeye dahil edeceğini. Herhanhi birinin herhangi bi sarkisini indir dersen indirilenlere atiyor direk
0
Slynmaster
(08.04.22)
(17)

sağlam depresif şarkı önerisi alınır vol2

tabii lan manyak mısın
şu tarz olsunto leave - shamrainendless - thurisazmelancholy man - the moody bluesmy immortal - evanesencethe optimist - anathemahere comes the rain again - hynpogajabide high hopes var ama onun kadar sağlamı yoktur yukarıdaki gibiler yeterli. zor beğenirim ha ona göre. adamsnız seviom sizi hadi bak
şu tarz olsun

to leave - shamrain
endless - thurisaz
melancholy man - the moody blues
my immortal - evanesence
the optimist - anathema
here comes the rain again - hynpogaja

bide high hopes var ama onun kadar sağlamı yoktur yukarıdaki gibiler yeterli. zor beğenirim ha ona göre. adamsnız seviom sizi hadi bakam
0
tabii lan manyak mısın
(01.04.22)
portishead alır mıydınız? *roads* www.youtube.com

ya da

massive attack? *live with me* www.youtube.com (klibi yeter..)


bonus:

the soundtrack of our lives - second life replay www.youtube.com
0
AlsterWasser
(01.04.22)
'''
(01.04.22)
epitaph - king crimpson
0
erty_ksk
(01.04.22)
Depresyon deyince benim için olmazsa olmaz şudur

www.youtube.com
0
Mirket
(01.04.22)
bilmiyorum karsilar mi ama ilk aklima geleni paylasiyorum. ayni sarkinin sigur ros versionu da cok hisli

open.spotify.com
0
mess
(01.04.22)
Murat Kekilli - Bu Akşam Ölürüm

Şimdiye kadar dinlediğim en sağlam depresif şarkı, diğerlerine hiç gerek yok. Leşi bile var şarkının, kaç tane adam intihar etti bunu dinleyip.
0
drkayzer
(01.04.22)
huçi kuçi
(01.04.22)
placebo running up that hill
radiohead creep
radiohead paranoid android
megadeth a tout le monde
0
Kittie
(01.04.22)
placebo - twenty years
archive - again
0
la lykia
(01.04.22)
Cinematic orchestra- to build a home
Özellikle bu kliple izlemek lazım
youtu.be

Paolo nutini-iron sky
open.spotify.com
0
Bruce
(01.04.22)
Guns n roses - this I love
The Stranglers - Midnight Summer Dream
Lou Reed - Perfect Day
A Toys Orchestra - Invisible
Shocking Blue - Never Marry a Railroad Man

Darkwood - Caucasian Tales
Judas Priest - Before the Dawn
Mylene Farmer - Mad World
Mike Oldfield - Nuclear
Pink Floyd - Julia Dream
The White Buffalo - The Whistler
Steve Earle - Pilgrim

Ve son olarak favorim,

Dire Straits - where do you think you're going
0
materyalist imam
(02.04.22)
depresif değil de gece camı açıp yatağa/koltuğa uzanırsın içeriye de hafif hafif eserken dinlersin bunu

maggot brain
youtu.be
0
freebird5406_2
(02.04.22)
megalomaniac
(02.04.22)
Tia Blake - Turtle Dove

open.spotify.com
0
lüzumsuz adam
(02.04.22)
devics - salty seas.
0
ravenclaw
(02.04.22)
antimatter - the weight of the world

www.youtube.com
0
bass solo take one
(02.04.22)
radiohead - nude
the smiths- i know it's over
morrissey - let me kiss you
radiohead - no surprises
muse - muscle museum
0
sivil
(02.04.22)
(16)

Will Smith tokat sorusu

floydian
Chris espriyi yapiyor will smith gosteren kameraya geciyoruz ve ws baya guzel guluyor. Sonra gidip vuruyor. Olay kurgu mu, montajda mi hata var? Garip geldi.
Chris espriyi yapiyor will smith gosteren kameraya geciyoruz ve ws baya guzel guluyor. Sonra gidip vuruyor. Olay kurgu mu, montajda mi hata var? Garip geldi.
0
floydian
(29.03.22)
2 gündür kurgu mu değil mi diye sözlükte tartışılıyor, bir sonuca varılamadı. Bence kurgu. Milyonlarca insanın izlediği gösteride gidip sahnedeki adamı tokatlamak doğal bir şey değil. İki gündür bütün dünya bunu konuşuyor neredeyse. Bundan güzel PR olmaz.
0
himmet dayi
(29.03.22)
Fake oğlu fake, böyle reklam görmedim

encrypted-tbn0.gstatic.com
0
038576
(29.03.22)
Bana da biraz kurgu gibi geliyor, zira oscar odulleri tum popularitesini yitirdi son yillarda ve gundeme gelmeye ihtiyaci vardi. Gerek kulturel bolunmuslukten, gerekse hollywood camiasinin genel kalitesizliginden dolayi. Will Smith'in gulmesinden vs ziyade teorim bu yonde.
0
hot potato
(29.03.22)
O sırada başka bir kamera da eşini çekiyormuş. Will gülerken aynı anda eşinin yüzünün düştüğünü gösteren bir kaç saniyelik görüntü de var. Hatta aynı videoda birleştirmişler falan. Ama yalnızca ilk bir kaç saniyesi var. Sonra smith ailesinden görüntü kesiliyor. Bi 5 sn sonra da will kalkıp geliyor işte.

Ya eşi üzülünce kalktı diyolar da. Bilmiyorum çok salak olması lazım böyle yapmak için. Bence açıkça kurgu.
Yani kim güldüğü espriye 5 sn sonra bu kadar sinirlenebilir ki, ödül töreninde kalkıp, yürüyüp, tokat yapıştıracak kadar. Yani sinirlenecek olsa başta sinirlenirdi.
0
zimbirik
(29.03.22)
Simdi ben de kurgu diyorum ama sonra da sunu diyorum. Koskoca hollywood, bunu ayarlayamadi mi yani? Putin dusunmusturculuk yapiyorum yani
0
🌸floydian
(29.03.22)
Adam cenesini uzatip ters ayagiyla da destek aliyor.
Eller zaten arkadan bagli.

En az 1 hafta calismislardir.
0
divit
(29.03.22)
vurma anı cidden fake gibi.

onun dışında önce gülmesi sonra eşini görünce kalkması öyle bir yerde böyle bir saçmalık yapması falan hiç fake değil.

insan bu. irrasyonel ve duygusal.
0
AlsterWasser
(29.03.22)
fake. its show business.

amerikan standartlarına göre o espri hiç de alınılacak bir espri değil. o tepki adamın gelişi falan chris tarafından bekleniyor chris hatta tokatı almaya hazır savunmuyor bile kendini. tokatı yedikten sonra şaşırmıyor bile.

Ricky Gervais'in Golden Globe'da söylediklerinden sonra chris'in dediği şey çok küçük ki ricky'de show business içinde yani kurgu.

çok basit kimse oscar'ı sallamıyordu adamların bir şey yapması gerekiyordu ve yaptılar. şimdi herkes oscar'ı konuşuyor hatta belki gelecek seneyi bile kurtardılar.

amerika işte. bir şekilde ne olursa olsun başarıyı hedefliyor.
0
duyurukullanıcısı
(29.03.22)
kurgu demek bence biraz naiflik.

kurgu oldu bitti diyelim, bunu neden daha fazla uzatsinlar ki?

chris rock'un esi de twitter'da bu yapilanlari kabul etmedigini soyledi. kurgu olmasi icin karisini filan mi alet edecek?


will smith karisinin baskalariyla iliski rahatsizlik duymadigini soyleyen ama bunu bastiran birisi. iliskilerindeki bu sıkıntılı durum boyle patlak verdi.
0
summerof69
(29.03.22)
@summerof69

kurgu olduğunu söyleseler tartışma bitecek, kimse konuşmayacak. Şu an Ece Erken bile Chris Rock'ın söyledikleri yüzünden çileden çıkmış durumda. "Kurguydu." deseler Beyaz TV ne konuşacak mesela?
0
himmet dayi
(29.03.22)
törenden bir gün önce "oscar artık eurovision'dan bile demode" diye konuşuyorduk ki törende böyle bir şey yaşandı :)
0
rose parks
(29.03.22)
Valla ilk izledigimde bana da su tokat sonrasi will smith in gulusu yuzunden kurgu gibi gelmisti de dusununce de kurgu olmasi da sikintili. Yani tamam pr falan hep onlar konusulacak da bu olay milletin gozundeki oscar odul toreni imajini falan da olumsuz anlamda degistirecek.

Oyle ya da boyle cogu insanin gozunde amerika bisekilde dusunce ozgurlugunun, oscar odul torenindeki komedyenler de ofansif mizahin merkezi gibiydi. Simdi bu olay sonrasi her ikisi de darbe aldi. Olaya direkt dumduz bir acidan bakarsak, adamin biri bir sakayi begenmeyip herkesin gozu onunde programi sunan kisiye vuruyor, sonra da hicbir sey olmamis gibi oturup devam ediyor. Adamin yaptigina o an hic kimsenin tepki vermemesini gectim ustune bir de adama bisekil kahraman muamelesi yapiliyor. Odul geri alinmazsa ve herhangi bir yaptirim olmazsa insanlar begenmedigi sakayi yapan adama vurmanin en dogal hakki oldugunu dusunebilir. Oscar torenlerinde siddetin de onaylandigi anlami cikar ki bu bence buyuk bir prestij kaybi.

Odul elinden alinirsa bu olay organizasyona yarar bayagi ancak bu sefer de kim odule aday oldugu sene boyle bir kurguya dahil olup once odulu alip sonra da odulu geri vermeye razi olur ki? Atiyorum soyle bir senaryo olsaydi, adaylardan birinin degil ancak baska bir unlunun torende yine ayni seyi yapmasi durumunda bence insanlar yine bu olayi bu kadar konusurdu. Cogu kisinin de aklina kurgu mu sorusu gelmezdi cunku diger kisinin sirf gundem olmak icin o olayi yaptigina inanmak daha mantikli gelirdi. Organizasyon icin de, olaydaki diger kisiler icin de en risksiz yontem bu olurdu bence.

Neyse oldukca uzattim, bence kurgu degil ama kurgu cikarsa da sasirmam.
0
j r r tolkien hayrani
(29.03.22)
Kurgu olsa olayın kızıştığı kısmı düşünecekleri için tam tersine Will Smith’in suratının düşmesi ve sahneye çıkması şeklinde kurgulanırdı. Will Smith bence pek iyi oyuncu değil ama o kadarını yapabilirdi herhalde diye düşünüyorum. Yani kurgu diye bunu öne sürmek bayağı saçma oluyor ya da aralarında şakalaştılar o da o kadar sallamadı ki önce kahkaha attı, sonra gizlice anlaştıkları için kalktı yumruk attı falan kurgu diyenlerin iddiasına göre bilemiyorum. Biraz önce sonuca varıp sonra kanıt aramak gibi. Evet espride pek bişey yok ve tepki garip ama ikisinin evlilik dinamikleri de hele son medyaya taşındıktan sonra her türlü duygusal patlamaya açık. Yani konuyu bundan bağımsız değerlendirmek de saçma.
Bu arada birkaç yıl önceki yanlış sonuç açıklama olayının kurgu olduğunu düşünenlerdenim. Yani akademi öyle şeyler yapmaz demeye getirmiyorum.
0
not dark yet
(30.03.22)
will smith'in yerine geçtikten sonra bağırışını dinlerseniz son derece gerçek geldi bana. öyle bir oyunculuk yok. hem de kendisini zor duruma sokacak bir kurguya dahil olmayı neden kabul etsin will smith? chris rock da rezil oldu, bir grup insan ona karşı taraf oldu vs.
0
slow like honey
(30.03.22)
olay hanımcılık. Hanım bozuk atınca will'in suratı düşüyor sonra gaza geliyor.
0
anten
(30.03.22)
Hollywood olunca kurgu, Hande Ataizi olunca gerçek? Cümle aleme rezil oldular, 20 yıl geçse bile unutulmayacak böyle saçma kurgu konusu olamaz.
0
kanlakarisikyagmur
(30.03.22)
(8)

izleniyormuş hissi hakkında?

ikiicidisibirkisi
selam dostlar.her yaptığınız şey başkaları tarafından izlenip, değerlendiriliyormuş hissi duyuyor musunuz?daha çok çevrenin yaptığı aşağılama hissinin size yönetildiği gibi mesela.diyelim bir türkü hoşunuza gitti ve dinliyorsunuz. bunu duyan birisi sizi avam olarak değerlendiriyor gibi. mesela şirke
selam dostlar.

her yaptığınız şey başkaları tarafından izlenip, değerlendiriliyormuş hissi duyuyor musunuz?

daha çok çevrenin yaptığı aşağılama hissinin size yönetildiği gibi mesela.

diyelim bir türkü hoşunuza gitti ve dinliyorsunuz. bunu duyan birisi sizi avam olarak değerlendiriyor gibi. mesela şirket aracını kullanırken trafikte modelli araçların size traktör kullanıyor gözüyle baktığını hissetmek gibi. sevdiğiniz ve seri olarak satın aldığınız gömleği giyerken herkesin aynı şeyi hergün giyen zevksiz demesi gibi. sürekli bir davranışlar gereği yargılanıyormuş hissi.
0
ikiicidisibirkisi
(29.03.22)
Bi yaştan sonra uncool olmanın rahatlığını anlıyorsun ve bunları takmıyorsun
0
freebird5406_2
(29.03.22)
(bkz: spotlight effect)

özgüveniniz düşük olduğu/yeni olduğunuz/farklı olduğunuz ortamlarda olabilir.
0
AlsterWasser
(29.03.22)
@freebird +1
"Guilty pleasure" saydığım her şeyi saldım ben yıllardır. Çevrenizdeki insanlar, trafiktekiler falan sizin hakkınızda zannettiğiniz kadar derin düşünmüyor.
0
kobuzchu kiz
(29.03.22)
hmm cevabim silinmis ve hic anlamadim neden silinmis.

"yani bizzat izleniyorsunuz ve yapmak istediğiniz avam olarak algılanan istekler var. hem onların gözündeki statüsünüzü korumak istiyorsunuz hemde bu avam isteklerden vazgeçmemek?"

isime geldigi gibi. Atiyorum isyerinde belli bir sekilde giyinmek istiyorumdur ama patronum begenmiyordur bu tarzi. giyinmem zira isin ucunda para var. yani gercekten somut olarak etkileme ihtimali varsa kendimi ona gore ayarlarim ama dedigim gibi sokaktaki adamin ne dusundugunun bana bir faydasi veya zarari yok.

bir de kendini elestriye actikca daha cok elestiri alirsin. ama "yok ben boyle gayet memnunum" kokusu saliyorsan zaten, kimse kolay kolay bir sey demez. en cekici sey kendine guvendir.
0
hot potato
(29.03.22)
Bir dönem kendimi Truman Show'daymış gibi hissettiğim olmuştu.
0
put it in your appropriate place
(29.03.22)
Valla sadece ergenlik yillarimda vardi bu his. O siralar tum amacim ne kadar cool oldugumu millete gosterme oldugu icin onu yaralayan her seyde 'ya X kisisi bunu gorurse/duyarsa' tarzi dusunceler vardi.

Misal rock-rap savasinin zirve yaptigi yillarda black metal falan dinleyip rape saydirirken, icimdeki gizli ceza fanina da engel olamiyordum. Hoparlorle metal dinleyip, kulaklikla ceza dinliyordum cunku birinin ceza dinledigimi duymasi benim icin skandaldi.
0
j r r tolkien hayrani
(29.03.22)
Tüm bunlar özgüveniniz ile ilgili olan problemlerin sonucu gibi gözüküyor. Ama neden böyle hissettiğiniz, neden başkaları tarafından onaylanmaya bu kadar ihtiyaç duyduğunuz ya da onaylanmadığınız hissini bu kadar kuvvetli yaşadığınızın sebeplerine inmeniz gerek. Bunu da buradan alacağınız tavsiyelerle çözemezsiniz. Bence bunu bir psikolog ile görüşmeniz, bu sorundan kurtulmanın en iyi yolu.
0
thracia
(30.03.22)
benim hakkımda ne düşündükleri umurumda değil.

bol bol rezil ol ve bu duyguyu aş. tavsiyem bu.
0
dafuq
(30.03.22)
(6)

Almanya'nın LC Waikiki'si nedir?

biravekahve
Yaygın olarak şubesi bulunan ve fiyat olarak ucuz olan giyim mağazası nedir bu ülkenin?
Yaygın olarak şubesi bulunan ve fiyat olarak ucuz olan giyim mağazası nedir bu ülkenin?
0
biravekahve
(28.03.22)
C&a
0
savata
(28.03.22)
C&A +1
0
AlsterWasser
(28.03.22)
primark baya uygun
0
fakyoras
(28.03.22)
c&a ama ben hep A101&bim olan lidl´dan hallediyorum her seyi
0
lion de la Turquie
(29.03.22)
KiK'e de bakabilirsin ama kalitesi bayağı düşük.
0
reactionic
(29.03.22)
Primark, new yorker, c&a
0
but that was just a dream
(29.03.22)
(6)

Acemi şöfore tavsiyeler

regina phalange
Ne tavsiye edersiniz? Mesela ayna kullanımlarıyla ilgili ayndadan ne görmem lazım, ne görünce ne yapmam lazım gibi gibi
Ne tavsiye edersiniz? Mesela ayna kullanımlarıyla ilgili ayndadan ne görmem lazım, ne görünce ne yapmam lazım gibi gibi
0
regina phalange
(27.03.22)
şerit değiştirirken aynaya baksın.

üstüne bir de anlık sağ ise sağ sol ise sol tarafına da baksın ki kör noktada bir araç varsa çarpmasın.

(yaşandı)
0
AlsterWasser
(27.03.22)
Ya burada ne anlatsak boş sürücülükte tecrübe teorikte değil pratikte kazanılır. Ben sana orta şeritte giderken sol şeride girmek için aynaya bak aynanın iç kısmında sana doğru gelen araç görürsen şerit değiştirme dışında görüyorsan şerit değiştir desem ne kadar anlayabilirsin? Anlayamazsın. Bunları yaşayarak öğreneceksin ama benim zamanla uzmanlaştığım en önemli konu ara yollarda önümdeki 50 metre içinde sağdan soldan ne kadar sokak çıkışı varsa hepsini içgüdüsel olarak kontrol edebiliyorum çoluk çocuk kedi köpek vs çıkabiliyor diye, bunlara dikkat edebilirsin. Onun dışında akan trafikte trafik gidiyor işte.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(27.03.22)
Ben de acemiyim ama motosiklet kullananlara dikkat et derim. Şerit değiştirirken motosiklet olup olmadığına iyi bak. Takip mesafesine önem ver. Kesinlikle hiçbir aracın arkasına yapışma. Hafriyat kamyonlarına dikkat et. Sokaklarda hızın düşük olsun. Çocuk çıkabilir.
0
dissendium
(27.03.22)
Trafikte saçmalayan çok sürücü göreceksin, mümkün olduğu kadar sinirlenmemeye ve keyfini kaçırmamaya çalış.
Şerit değiştirirken dikkat et.
Büyük araçlara yakın kullanma.
Ani manevra yapma, örneğin sağa dönecekken daldın ve son anda farkettim diyelim. Bırak dönüş kaçsın, 5-10 dk kaybet. Böyle bir durum yaşamadan bunu kendine telkin edersen, yaşadığında panikle ani manevra yapmazsın.
0
efx
(27.03.22)
@kaleci ye katılıyorum. pratik en önemlisi

ama ben kendi kullanımıma göre en dikkat edilmesi gerekenleri söyleyeyim

1- motosikletliler çok hızlı manevra yaptığı ve aynada baktığınızda her an göremeyeceğiniz için en dikkat etmeniz ve hatta yardımcı olmanız gerekenler

2- takip mesafesine her zaman dikkat edin

3- kamyon, tır, damper vs. gibi araçlara çok yaklaşmayın, gerekirse aranıza araba alın

4- durakta bekleyen bir otobüsün/minibüsün solundan geçecek gidecekseniz, bunu yavaş yapın, önünüze her an bir yaya atlayabilir

5- yaya geçitlerinde yayalara yer verin elbet ama bunu yaparken mutlaka dikiz aynasından arkanızdan gelen kişinin durup duramayacağı ile ilgili bir fikriniz olsun

6- sinyal her zaman verin. araçlar sizden çok uzak olsa da, hatta o sırada caddedeki tek araç olsanız bile alışkanlık haline getirin

7- önünüzdeki / yanınızdaki her araç bir anda önünüze sinyalsiz kırabilir ihtimalini hep düşünün ve uyanık olun

8- önünüze yan yoldan motorsiklet-araba çıkacağını düşünüyor veya görüyorsanız çok dikkatli olun, özellikle aracın burnunu uzatanlara

9- soğukkanlı olun, panik yapmayın.

bence en temelleri bunlar ama düşünürsek sabaha kadar yazarız.
hem sürücü koltuğunda, hem de sürücü yanındaki koltukta bir süre seyahat edip trafikte olup bitenleri gözlemek, bol pratik yapmak önemli.
0
la traviata
(27.03.22)
Trafik sıkışıkken zırt bırt şerit değiştirmeyin.

Dönüşlerde sinyal vermeyi alışkanlık haline getirin.

Her daim iç ve dış dikiz aynalarından arkanızı kontrol edin.
0
Arthur Dayne
(27.03.22)
(9)

Incel, normie, chad., Redpill, Blackpill.. Ne demek biliyor musunuz?

Coyote
Ne düşünüyorsunuz
Ne düşünüyorsunuz
0
Coyote
(26.03.22)
sadece redpill biliyorum ona da yorumum : her topal atın bir kör alıcısı vardır.
0
AlsterWasser
(26.03.22)
incel, blackpill, redpill biliyorum
0
olaylar olaylar
(26.03.22)
hepsini biliyorum ama özellikle üstüne düştüğümden değil de internette yaşadığım, meme kültürüne aşina olduğum için. gerçek anlamda düşünce veya öğreti olarak hiç üzerine düşmedim çünkü şahsen inanılmaz saçma olduğunu düşünüyorum.

ben ergenken mesela alfa malfa mevzuu hiç yoktu. yani vardı da hayvanlar için kullanırlardı bunu. sonra "alfa" erkekler ortaya çıktı, bir gecede beta kaldık. sonra sigmalar türedi filan. çok komik geliyor bana. yani şu dünyada yapacağımız şey belki mutlu bir yuva kurmak, belki 3-5 kişiyle sevişmek, dünyayı değiştirecek veya büyük iş yapacak motivasyonumuz yoksa öyle dandik dandik işlerle uğraşıp ölmek yani millet neden bu mevzularda bu kadar sinire kesiyor, kendini bir yerde konumlandırmaya çalışıyor inan hiç anlam veremiyorum. yav ben alfa olsam ne olur, omega olsam ne olur, incel olsam ne olur.
0
der meister
(26.03.22)
Biliyorum.

Toplumlar değişirken, böyle yeni kavramların çıkması normal. Yeni sistemin ezilenleri kendilerini tanımlarken yeni kavramlar üretiyorlar, mesela "kapitalist" ve "sosyalist" kelimelerinin ortaya çıkış süreçleri de benzer.

O açıdan seviyorum yani, tek kelimeyle bir sürü şey anlatıyorlar. Ama Türkçeye gelmedi bu kavramlar yine, direkt İngilizce'den alıp kullanıyoruz. Son yıllarda Türkçe'den İngilizceye geçen bi tek "derin devlet" -> "deep state" kelimesi var sanırım.
0
plutongezegendegilmi
(26.03.22)
Sadece red pill. Bence insanları dış görünüşe, birkaç davranışa göre sınıflandırarak adlandırmak büyük sığlık. Batı'nın sevmediğim taraflarından birisi bu. Hiç derinlik yok böyle şeylerde.
0
dissendium
(26.03.22)
Hiçbirini bilmiyorum.
0
sckxyss
(26.03.22)
Bana genelde mesaj atiyorlar oyle ogreniyorum.
Bu aralar incel demeye basladilar. Eskiden seksist diyorlardi, daha once fasist ve irkci diyen coktu.
Zaman degistikce hakaretler degisiyor.

Bi kiz bana redpill yapiyorsun demisti.
0
divit
(27.03.22)
redpill ile incel'i biliyorum da bunlari hayat felsefesi haline getiren, ciddi ciddi bagimlisi fanatigi olan insanlara da uzulmemek elde degil.
0
baldur2
(27.03.22)
Hepsini biliyorum. (blackpill haric, duymadim daha once)
Laura Bates'in "Men Who Hate Women" kitabinda da cok guzel aciklaniyor. Ne dusundugumu aciklamam cok uzun surer o yuzden atliyorum o soruyu.
0
sopiro
(27.03.22)
(8)

hayatından ambalajlı ürün, hazır gıda, asitli içecek ve şekeri çıkaranlar..

nohut
hayatınız, kondisyonunuz, uyku kaliteniz neye dönüştü? ne gibi farklılıklar hissediyorsunuz?
hayatınız, kondisyonunuz, uyku kaliteniz neye dönüştü? ne gibi farklılıklar hissediyorsunuz?
0
nohut
(26.03.22)
Hiçbir diyetle ve sporla düşmeyen kolesterolüm pat diye düştü.

Sülalemdeki tek göbeksiz benim.
0
Mirket
(26.03.22)
ben bir dönem yapabildim bunu 6 ay falan.

ideal kiloma direkt gelmiştim. üzerine enerjim inanılmaz artmıştı.

bir de inanılmaz su içiyordum tabi.
0
AlsterWasser
(26.03.22)
Sadece şekeri çıkartmıştım. Meyve, sebze ile yetiniyordum (havuç gibi tatlımsı yiyecekler) ve sadece 2-3 hafta içinde şaşırtıcı derecede az uyuyup, dinç uyanmaya, fazlasıyla enerjik ve berrak algılamaya başladım. Şimdi tekrar o düzene geri döneceğim. Kararım kesin, şeker tüketimini %90 düşüreceğim çünkü geçirdiğim değişim inanılmazdı.
0
burka
(26.03.22)
Göz kararması, el titremesi, tansiyon düşmesi sıfıra indi. (2 yıldır yapıyorum)
0
ruhen hastayim ben
(26.03.22)
asitli icecegi dislerimi korumak icin cikardim 7-8 ay oldu. pek aramiyorum. ara sira marketteyken alasim geliyor ama gozumun onune eriyen mine tabaklarini getirip birakiyorum. astili urunle uyku kalitesi ve kondusyon arasinda bir baglanti var mi ki gerci? ben hic denk gelmedim.

hazir gida ve ambalajli urun asiri tuketiyorum hala maalesef cunku cok tembelim. sekeri meyve haricinde almamaya calisiyorum, en zayif noktalarimdan biri. kat etmem gereken cok yol var.
0
hot potato
(26.03.22)
Ben 6 ay boyunca denemiştim bunu, hiç bir etkisini göremeyince çok da dikkat etmeyeyim o zaman dedim. Yine abartmıyorum tabi ama alıyorum arada.

Bu arada belki 6 aydan sonra etkisini gösterirdi bilemiyorum ama ne cildimde, ne de dinçliğim bir etkisini gördüm
0
ananiyimioguz
(26.03.22)
Ara ara çıkardığım dönemler oluyor. Direkt etkileri: çok çaba sarfetmeden birkaç kilo vermek, sabahları dayak yemiş gibi değil de insan gibi uyanmak, gün içinde alakalı alakasız uykumun gelmemesi, ağırlık çökmemesi bi de cildimin daha düzgün gözükmesi.
0
pandispanya
(26.03.22)
İflah olmaz bir kola bağımlısıydım, tam pandemiden önce bıraktım. Bir kere denemek için bir yudum aldım full şeker dilimi yaktı resmen. Artık istesem de içemiyorum. Kolayı bırakmamın uyku kalitesine cildime vs bir etkisini görmedim.

Ancak, genel olarak paketli koruyucu içeren şekerli çer çöp gıdayı da bırakınca yukarıda yazılanlar gibi ilk olarak uyku kalitem arttı. Öğleden önce uyanmazdım hep uykulu yorgundum. Şimdi kendiliğinden makul saatte kalkıyorum yatağa yapışmıyorum. Cildim de daha düzgün diyebilirim. Ayrıca daha hafif, şişkinlikten uzak olmak güzel hissettiriyor.

Şimdi ektsra vitamin takviyesi deniyorum, ama uykumu kaçırıp beni cin gibi yapıyor içtiğimde. bakalım bi denge bulucaz. Düşük bütçeli deneysel çalışmalarım sürecek:)
0
buzbebek
(27.03.22)
(12)

Okuduğunuz kitaplarını tutuyor musunuz yoksa hibe mi ediyorsunuz?

put it in your appropriate place
Kütüphanemi, düzenleyip ihya etmeye çalışıyorum. Çoğu kitapları elimden çıkaracağım.Pandemi öncesinde senede 60 kitabı buluyordu sene içerisinde okuduklarım. Dolasıyla dandik kitaplara geliyordum baya. Topluca çıkartıyorum zamanı gelince.Pandemi ile birlikte daha seçici oluyorum tabii. Şimdi şöyle b
Kütüphanemi, düzenleyip ihya etmeye çalışıyorum. Çoğu kitapları elimden çıkaracağım.

Pandemi öncesinde senede 60 kitabı buluyordu sene içerisinde okuduklarım. Dolasıyla dandik kitaplara geliyordum baya. Topluca çıkartıyorum zamanı gelince.

Pandemi ile birlikte daha seçici oluyorum tabii. Şimdi şöyle bir şey var, kitabı okuyorum. Kitap iyi güzel. Baya bilgileniyorum filan, cahil kalmışım cahilliğim gitmiş dediğim oluyor ama biliyorum ki ikinci kez okumayacağım.

Ne bileyim, bir başkasının da okumayacağını biliyorum ama elim gitmiyor. Mesela Keşifler Ve Coğrafya; 15. ve 16. Yüzyıl Keşifleri diye bir kitap okudum. 2015 senesinde okumuştum. Ulan cahilmişim cidden, iyi oldu okuduğum cahilliğim gitti diyecek kadar faydası oldu kitabın ama içerik hakkında hiçbir şey kalmadı haliyle.

Siz ne yapıyorsunuz kitaplarınızı? Tutuyor musunuz, yoksa sağa sola hibe mi?
0
put it in your appropriate place
(26.03.22)
Tekrar bakma ihtimalim varsa tutuyorum. Yoksa elden çıkarıyorum.
0
babilfish
(26.03.22)
bazilarini halk kütüphanesine veriyorum bazilarini tutuyorum.
0
Coma
(26.03.22)
Elden çıkardığım/hibe ettiğim ancak sonra ihtiyaç duyup yeniden satın aldığım kitaplarım oldu. :)
0
durme
(26.03.22)
Kitaplar ucuz değil artık. Ben sayfaların fotoğrafını çekerim. Bir kopyası bende kalır. Ondan sonra dağıtabilirim. Basılı kitap almıyorum uzun süredir. Pdf olarak bulup okuyorum. Bu şekilde de çözebilirsiniz. Değerli kitapları dağıtmam.
0
dissendium
(26.03.22)
Valla benim olay cok degisik asamalardan gecti. Cok onceden tanidigim birkac iyi sahaf vardi, o sekilde kendime bir takas zinciri olusturmustum. Bu sayede hem evde hic kitap tutmuyordum hem de kitaplara ya hic ya da cok cok az para veriyordum.

Daha sonra zincirden en saglam sahaf ayrilinca sistem bir anda coktu. Ondan sonra yine bisekil sahaflarla is yaptim ancak pek istedigim gibi olmadi. Sonradan mecburi internetten falan kitap satin almaya gectim,kitaplar birikmeye baslayinca da en son careyi e-booklara gecmekte buldum. Simdi ise yavastan yavastan sesli kitaplara gecis yapiyorum.
0
j r r tolkien hayrani
(26.03.22)
Başyapıt olarak gördüğüm yahut çok etkilendiğim kitapları asla bırakmam, 50 sene sonra bile yaşıyorsam eğer başucumda kalmalı…
0
siyah giyen adam
(26.03.22)
çok hoş değil ama kitaplığımı bozmam ve kitaplarımı (eğer fazlası yoksa) kolay kolay vermem.

bir yere bağış hibe yapacaksam gider toplu satın alır veririm ama kendi kitaplarımı vermem.

evimde en çok sevdiğim şey kitapılığım.
0
AlsterWasser
(26.03.22)
bazen çok saçma kitaplar almış olabiliyorum yeterince okumadan veya internetten aldığım ve bu muymuş yaa ne gereksiz dediğim kitaplar var ne yazık ki.
onları dağıtıyorum sadece.
0
photo85
(26.03.22)
neden vereyim ki para verdiğim şeyi başkasına, çok okuma heveslisi olan kütüphaneden alıp yine okur.
0
bohr atom modeli
(26.03.22)
Ben tutuyorum, kitap okumaya ailemin çocukluklarında okuduklarıyla başladım. Ben de çocuklarımın benim kitapalrımı karıştırmasını isterim. Çocukken o kitaplığı karıştırmak çok hoşuma giderdi.

Bağışlanacak daha işlevsel şeyler var. Gerçek şu ki kitap bağışına muhtaç birisinin zaten çok kitap düşünecek vakti olmuyor. İhtiyaç hiyerarşisinde kafa yoracakları daha önemli şeyler oluyor. Ayrıca insanların ücretsiz kitap okuyabilecekleri birçok yer var.
0
akhenaten
(26.03.22)
tutuyorum. küçükken evdeki kitaplıktan rastgele çok kitap okudum. kendi çocuklarım da aynısını yapsın istiyorum.
0
roket adam
(26.03.22)
Abi kitap bi kere alayım okuyayım sonra vereyim başkasına başkası okusun gibi bir tüketim aracı değil ki niye vereyim bu çok mantıksız tabii ki tutuyorum, bırak hibeyi ödünç bile vermem ben açıkçası elimde babadan kalma 40-50 senelik kitaplar var bunlar manevi anlamda hazine sayılır.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(26.03.22)
(4)

Beyaz Şarapsız Risotto?

BuddyGuy
Duyurunun sevgili gurmeleri :)Risotto yapacağım ama şu an evde şarap olmadığı için acaba yerine elma sirkesi kullanabilir miyim? Veya bu kısmı atlayıp doğrudan tavuk suyunu eklemeye başlasam lezzetten çok şey kaybeder miyim?Yanıt için şimdiden teşekkür ederim.
Duyurunun sevgili gurmeleri :)

Risotto yapacağım ama şu an evde şarap olmadığı için acaba yerine elma sirkesi kullanabilir miyim? Veya bu kısmı atlayıp doğrudan tavuk suyunu eklemeye başlasam lezzetten çok şey kaybeder miyim?

Yanıt için şimdiden teşekkür ederim.
0
BuddyGuy
(25.03.22)
elma sirkesi de olur.
0
ankarakecisi
(25.03.22)
hocam beyaz şarapsız olmaz o iş.
0
AlsterWasser
(25.03.22)
Elma sirkesini biraz şeker ve maden suyu ile çektirip denersen sadece sirke koymaktan daha faydalı olur.
0
Bruce
(25.03.22)
Kirmizi sarapli da olur demeye gelmistim aslinda.

Suya abartmamak sartiyla biraz limon suyu ve/veya cok az sirke ekleyebilirsiniz.

Tavuk suyunun ne aradigini hic anlamadim risottoda.
0
buf-e kür
(25.03.22)
(9)

Yeteri kadar değer görmedi dediğiniz şarkı var mı?

skzr
Sb. Mesela ben Tarkan-Firuze şarkısının asla yeteri kadar değer görmediğini düşünüyorum. Gerek rahmetli Aysel Gürel'in muazzam sözleri, gerekse Tarkan'ın kendini aşan yorumlaması bence bu şarkıyı daha da üst noktalara götürmesi gerekiyordu.Teşekkürler, tikler hemen.
Sb.
Mesela ben Tarkan-Firuze şarkısının asla yeteri kadar değer görmediğini düşünüyorum. Gerek rahmetli Aysel Gürel'in muazzam sözleri, gerekse Tarkan'ın kendini aşan yorumlaması bence bu şarkıyı daha da üst noktalara götürmesi gerekiyordu.
Teşekkürler, tikler hemen.
0
skzr
(23.03.22)
Ohoo bu işin içinden çıkılmaz bence özellikle az bilinen gruplar neler yapmış neler ama kim biliyor
Misal youtu.be
0
olaylar olaylar
(23.03.22)
Firuze değer görmemiş olur mu ya. Bayağı dinlenmişti.

Hayko Cepkin - Yalnız Kalsın

youtu.be

Televizyonda çıkmıyor bile.
0
dissendium
(23.03.22)
Kesinlikle tarkan- selam ver
0
deer hunter
(23.03.22)
malt grubu ve tüm şarkıları.

mesela şu şarkı : www.youtube.com
0
AlsterWasser
(23.03.22)
@dissendium hocam aslında tam olarak anlatmak istediğim şey dinlenme sayısı değil de, hani efsaneler arasında olması gereken bir şarkının o derecede görülmemesi.

@olaylar olaylar güzelmiş, aslında bu soru biraz da yeni şarkılar, gözden kaçanları değerlendirmek amaçlıydı.
0
🌸skzr
(23.03.22)
Furkan İpek - İlacın Yok

www.youtube.com

bazen şarkıyı sadece ben dinliyorum sanıyorum.
0
amour fou
(23.03.22)
Firuze zaten eski bir hit. Tarkan çok iyi yorumladı ama kitle zaten doymuştu şarkıya.

Fatih erdemci ilk albümü genel

Rashit-gönül yazar düeti; kibir

Grup Pan; bana bana
0
rewlack
(24.03.22)
teoman ruhun sarisin
0
spherical
(24.03.22)
Pamela'nin ilk 3 albumundeki sarkilar.
0
hot potato
(24.03.22)
(2)

İngilizce Nasıl Öğrenilir? (Sınav vs. İçin Değil Konuşacak Kadar Öğrenmek)

kavsaktakinsan
Sanırım yabancı dil bölümü dilin kendisi ile ilgili sorular içerdiği için soruyu buraya sordum. Hatalıysa şimdiden affola.Şimdi efenim bendeniz memleketin çok mükemmel hatta mükemmel puanları ile almayan bir üniversitesinde Bilgisayar Mühendisliği öğrencisiyim. Bölüm Türkçe. Alanında iyi olduğu söyl
Sanırım yabancı dil bölümü dilin kendisi ile ilgili sorular içerdiği için soruyu buraya sordum. Hatalıysa şimdiden affola.

Şimdi efenim bendeniz memleketin çok mükemmel hatta mükemmel puanları ile almayan bir üniversitesinde Bilgisayar Mühendisliği öğrencisiyim. Bölüm Türkçe. Alanında iyi olduğu söylenen bir üniversite ama ben iyiliğini de kötülüğünü şu an göremedim. Bakalım zaman neyi gösterecek... (İsmi bende kalsın.)

Her neyse niyetim şu an üniversite eğitimimin başlarında dil konusunu çözmek. Bilindiği üzere; yazılım, bilgisayar hatta genel olarak tüm mühendislik bölümlerinde İngilizce çok önemli. Ancak nasıl yapacağım konusunda bir bilgim yok ne yazık ki.

Başlıkta da yazdığım üzere niyetim yüksek lisans ya da herhangi bir sınav değil İngilizceyi öğrenmek. Şu an düşüncem gelecekte mesleğimi yurt dışında yapmak ve bunun için dil konusunu aradan çıkarmak. Gelecekte bu düşüncem değişir mi bilmiyorum ama her konuda yardımı olacağı için dil lazım olacak. Değişmese bile maddi kaygılar dışında 2. sırada gelen dil sorununu erkenden aradan çıkarmak istiyorum.

İşte bu durumda nasıl yapacağım konusunda bilgiye ihtiyacım var.
Seneye İngilizce kursuna başlayayım diyorum ama gelen öğrenciler ya da öğrencilerden öte kursun temel amacı bir sınava hazırlamak olacaksa bir yardımı olacağından endişeliyim. Yani tek amacı öğrencilere YÖKDİL'den 80 aldırmak ise bu benim işime yaramaz çünkü okuduğumu anlayacak, yazabilecek, konuşabilecek bir kişi olmak istiyorum. Ben yanlış mı düşünüyorum? Yani sırf niyeti İngilizce öğretmek olan kurslar, dershaneler var mı? Bölümün bitmesine en kötü 4 sene var. Belki 4 senede İngilizce sular seller gibi öğrenilmeyebilir ama en azından derdimi anlatıp karşımdakinin derdini anlatacak kıvama gelinebilir.

Sözün özü ne yapmam gerekiyor konusunda fikre ihtiyacım var. Seviyem öyle kötü bir durumda değil. Daha demin bir site için destek talebini gönderirken ve yanıtlarken kendim yazdım ve gönderdikten sonra çeviriden baktım anlamlı da yazmışım. (Aferin bana.) Ama yine de seviyem yeterli değil. Derdimi anlatacak kadar bile İngilizcem yok.

İşte bu durumda size sorayım: İngilizce konuşacak, anlayacak, yazacak bir kişi olmam için ne yapmam gerekiyor?
0
kavsaktakinsan
(23.03.22)
Dil öğrenme işi büyük bir deniz. Yapman gereken her şeyi yapman gerekiyor. Bunlar neler? Bir grammar kitabı alıp çalışmak. Her gün BBC, CNN okumak. İngilizce kitap okumak. Dizi izlemek. Film izlemek. Müzik dinlemek. İngilizce sitelerde yazı yazmaya çalışmak.

Konuşmayı çok büyütüyorsun gibi geldi. Konuşmak sihirli bir olay değil. Cümleyi kurmayı bilen, grammar ve kelime bilgisi yeterli olan herkes konuşabilir.

Amacın hiçbir zaman dert anlatmak olmasın. Hedefi her zaman yüksek tut. İş hayatında bir proje ekibini sorunsuzca yönetecek kadar öğrenmeye çalış.

En önemlisi bu uzun bir yol. Ben İngilizce sözlü mülakatı geçip işe girmiş biriyim ama hâlâ kendimi geliştirmeye devam ediyorum. Öğrendim, bitti diye bir şey yok. O yüzden sabırlı olmak lazım. Bu işi sevmek, bol bol zaman ayırmak lazım.
0
dissendium
(23.03.22)
TLDR; oturun çalışın! biraz kafanız karışsın sıkıntı çekin. her taraftan hedef dil ile alakalı bir uyarana maruz bırakın kendinizi, sonra belli bir süre sonra her şey çok daha kolay ve hızlı olcak.

----

öncelikle olaya dilin kendisini öğrenmek motivasyonu ve isteği ile yaklaşmanız baştan sizin için iyi bir şey. genelde yapılan hata amaç ile aracı karıştırmak ve sonucunda kendi durumunu yanlış analiz etmek oluyor. yani YDS'ye çalışıyor 10 sefer sınava girip anca belli bir puan alıyor ama aslında dili pek anlamıyor ya da konuşamıyor sonra başka yerlerde sorun arıyor. Halbuki dilin kendisini öğrenince sınavlar veya dili kullanması sadece alışkanlık kazanma ile alakalı. neyse..

dil öğrenirken en önemli husus hedef dile kendinizi mümkün olduğunca maruz bırakmak. günlük en basit şeyde bile hedef dil ile alakalı bir uyaran bulmak gerek. mesela en klasik örnek telefon dilini hedef dile çevirmek veya hedef dil ile ilgili medya içeriği tüketmek vb. şeyler gibi.

pasif yetiler ve aktif yetilerin neler olduğuna ve gelişim çizgisine önem vermek gerek. pasif yetiler olarak okuma ve dinlemeyi; aktif yetiler olarak ise yazma ve konuşmayı kastediyorum. her dilde öncelikle pasif yetiler çok hızlı bir ivme gelişir. olması gereken de budur. öncelikle duyduğunuzu anlamanız gerekir ki konuşup yazabilesiniz. pasif yetilerin ilerlemesinin önünü açın bir süre ancak sadece pasif yetilerinize yüklenirseniz "anlıyorum ama konuşamıyorum" tuzağına düşersiniz. belli bir noktadan sonra hedef dili aktive etmeniz lazım. dili aktive etmekten kastım ise mümkünse dili kullanabileceğiniz bir ortam bulmanız. hiç yok ise kendi kendinize konuşmanız yazmanız vs.

internet varken herhangi bir dil kursuna sadece teorik ders için para vermek bana üşengeçlik gibi geliyor. kendiniz bir dili öğrenebilirsiniz. ama tabii herkesin vakti o kadar olamayabiliyor ama dil öğrenmede en çok imkana sahip çağdayız. akıllıca kullanmayı bilmeniz lazım. zaten bir sürü blog/uygulama/site bulacaksınız kendiniz.

kelime öğrenme konusunu o kadar kafaya takmayın ve sabırlı olun. liste çıkartarak sabah akşam notlar alarak asla kelime öğrenemezsiniz. kelimeleri belli bir bağlamda öğrenmeniz akılınızda kalmasına yardımcı olacaktır. ayrıca ilk başta yazdığım gibi dile kendinizi maruz bıraktığınızda o kelimeler karışınıza sürekli sürekli çıktığında aklınızda yer etmeye başlayacak. yani belli bir öğrenme grafiği var ver bu grafiğin ilerlemesine yardımcı olmanız ve sabırlı olmanız lazım.

gramer konusunu bazı insanlar önemsiz diyor ama bence gayet önemli. belli bir süre gramere ağırlık vererek masa başında teorik çalışma yapmanız şart. tabii bunun yanında diğer aktif ve pasif yetiler için de antrenman yapmanız lazım. zaten belli bir seviyeden sonra öğrenebileceğiniz bir gramer kuralı kalmıyor sadece içselleşmesi ve kullanma konusunda pratik ihtiyacınız kalıyor.

İngilizce öğrenmesi gayet kolay bir dil. sadece telaffuz konusunda biraz sıkıntılı olabilir ama merak etmeyin zamanla oturur.
0
AlsterWasser
(23.03.22)
(11)

insan ilişkileri

tuborg yesili
insan ilişkilerinde beni rahatsız eden bir durum var. ben birini dinliyorsam dinlerim gerçekten ama görüyorum ki kimse doğru düzgün dinlemiyor bile. mesela daha önce konuştuğumuz bir konu hakkında sanki daha önce konuşmamışız gibi sorular geliyor sonradan ve ben o insandan ışık hızıyla soğuyorum. ar
insan ilişkilerinde beni rahatsız eden bir durum var. ben birini dinliyorsam dinlerim gerçekten ama görüyorum ki kimse doğru düzgün dinlemiyor bile.
mesela daha önce konuştuğumuz bir konu hakkında sanki daha önce konuşmamışız gibi sorular geliyor sonradan ve ben o insandan ışık hızıyla soğuyorum. arkadaşımsa zaten birkaç kezden sonra arkadaşlık benim tarafımdan kalmıyor ama bunu yakın aile üyeleri de yapıyor özellikle aşırı dikkat ediyorum buna.

bana bir soru sorulmuş mesela ve ben daha önce uzun uzun cevaplamışım. aradan kısa bir zaman geçiyor hopp aynı kişi benim ona anlattığım konudaki en temel basit şeyi sanki hiç konuşmamışız ki gibi yine soruyor.

veya bir konu konuşuluyor biri bişey soruyor sen onu anlatırken çat konuyu değiştiriyor ya da hımmm deyip kestirip atıyor.

yani iki örnekte de ben ay bişey anlatayım derdinde değilim sen gelip bana soruyorsun ve zaman ayırıp anlatıyorum. ama dinlemiyorsun önemsemiyorsun.

bu sadece bana mı oluyor?
hayırsa siz nasıl tepki gösteriyorsunuz?
0
tuborg yesili
(21.03.22)
insanlara bir şey anlatmaya üşeniyorum ve genelde insanları dinlemiyorum dinler gibi yapıyorum.

mental sağlığım anca bu şekilde ayakta kalabiliyor.

(profesyonel durumlar haricinde)
0
AlsterWasser
(21.03.22)
Ben bazen unutuyorum. İnsanlık hâli. Bana olursa da anlatırım. Sorun etmem.
0
dissendium
(21.03.22)
bence düpedüz saygısızlık.
bunu yapana iyilik yapmam mesela ben.
hemen silmiyorum ama daha yüzeyel sohbet ve ilişki yürütüyorum.
0
gatherer
(21.03.22)
karşılıklı konuşmada, sen konuşurken aslında seni dinlemiyor, kendi söyleyeceğini düşünüyor, ilk fırsatta kendi hikayesini, derdini anlatıyor, seni yüzeysel bir şekilde dinlemiş gibi yapmak da bu derdini anlatma hizmetinin karşılığı katlandığı bir maliyet.

çok fazla konu varsa; mesela iş görüşmelerinden bahsediyorsak, karşı tarafın 4 tane ayrı görüşmesi varsa, tekrar tekrar hatırlatması gerekebilir, yeni bir işe girmişse iş arkadaşlarından tekrar tekrar bahsetmesi gerekebilir. Önemli bir konuysa, karışıklık yaşanabilecek bir durum değilse, ilk anlattığım gibi bir durum olmalı derim ve hayatımdan çıkarabileceğin bir insan olduğunu düşünürüm.
0
gabe h coud
(21.03.22)
Bu benim ya, çok detaylı anlatırım bu yüzden, fakat karşı taraf bi konudaki detayı fark etmeyip boş boş bakınca yüzeysel davranmaya başlıyorum. Bu kişi arkadaşım veya sevgimse iş yürümez genelde
0
olaylar olaylar
(21.03.22)
27- 28 yaşından sonra özellikle beyin öyle bir doluyor ki insam kendisinin ne zaman ne yaptığını ne hissettiğini unutuyor. Yani hemen hemen hiçkimsenin hayatının merkezinde değiliz normal şeyler bunlar. Ben takılmam.
0
cilekli krep
(21.03.22)
Ben mesela o anda çok güzel dinlerim ama sonra unuturum çünkü hangi birini kafamda tutayım, hayatta bir sürü arkadaşım, meşgalem, işim var. Herkesin her anlattığını ezberimde tutacak olsam beynim patlar muhtemelen. Ama bir iki kişi var ki onların dediklerini unutmamak için özel çaba sarf ederim. Bunlar başka bir olay.
0
inawen
(21.03.22)
ben böyle durumlarda hepimizin algı düzeylerinin, şekillerinin, kapasitelerinin farklı olduğunu düşünüyorum. mesela öğretmen bir arkadaşım var ve maalesef internet okuryazarlığı çok zayıf. drive'da bazı işlemleri pek çok kez anlattım , youtube videoları da yolladım. ama yok bir nokta geliyor ve gerçekten bağlantı kuramıyor. normalde zehir gibi olan kadının yüzünde o ifadeyi görüyorum yani. ya da benim hafızam dehşet keskin ama en yakın dostum anılarımızın çoğunu hatırlamıyor, konusu geçiyor, anlatıyorum, ahhh evet ya diyor ve sonra yeniden unutuyor :). beni ne kadar sevdiğini de biliyorum. genel olarak başkalarıyla ilgili anılarında da böyle. aynı zamanda yoga eğitmeni kendisi, herhalde bazı pozisyonları/akışları bana milyon defa anlattı ama yok, bende de bu kalmıyor mesela, dönüp dönüp soruyorum.

konuyu değiştirme ve kestirip atmayı kenarda tutarak söylüyorum, art niyet sezmiyorsam tekrar anlatıyorum, gocunmuyorum, saygısızlık veya özensizlik olarak almıyorum. biraz gözlemleyince insan anlıyor zaten hangisi olduğunu. niyet belirleyici oluyor bende.
0
Phoebe
(21.03.22)
stresli bir döneme falan denk gelirse normal bazı şeylerin unutulması.
ama normal bir hayat düzeninin içinde bu yaşanıyorsa ya algı kapasitesi düşündüğünüz gibi değildir ya da sizi önemsemiyordur.

bazen bazı durumlarda sinir olabiliyorum ama "bunun algısı da bu kadar" diye kabullendiklerim de var.
duruma ve kişiye göre davranıyorum.
0
blatta hiberna
(22.03.22)
Benim hafıza 512 mb. Kendi yaşadıklarımı bile unutuyorum sevgilim hatırlatıyor.
0
jazzabel
(22.03.22)
herkesin hayatı uzun, soruyorsa merak etmiştir zaten. ama bunu sonsuza dek uzun uzun saklayacak hafıza yok kimsede. sosyal medya geleneksel medya iş aile derken çok fazla uyaran ve algı hırsızı olan bir çağdayız. ben de mesela unutuyorum arada maalesef.

çat diye konuşmayı kesme veya hmm demeye gelince, saygısızlık bence de.
0
KaraSakall
(23.03.22)
(11)

netflix'te komedi dizisi onerisi

in vino veritas
netflix'te izlediklerim:the good place friends good girls brooklyn 99 unbreakable kimmy schmit workin moms crazy exgirlfriend seinfeldthe it crowdsanta clarita dietfriends from collageayrica afterlife, lovesick gibi hafif bohem hafif neseli karanlik ingiliz tarzini da oldukca severim. izleyecek bir
netflix'te izlediklerim:
the good place
friends
good girls
brooklyn 99
unbreakable kimmy schmit
workin moms
crazy exgirlfriend
seinfeld
the it crowd
santa clarita diet
friends from collage

ayrica afterlife, lovesick gibi hafif bohem hafif neseli karanlik ingiliz tarzini da oldukca severim. izleyecek bir sey kalmadi artik gibi hissediyorum.

sadece 2 kriterim var, turk dizisi olmasin ve bitmis olsun. bulduruverseniz guzel olur.
0
in vino veritas
(21.03.22)
(bkz: the office)
0
zaman ilac degil insanlar unutkan
(21.03.22)
community. s2e14 netflixte yok, dışarıdan izlemek lazım.
0
inheritance
(21.03.22)
After life
0
brkylmz
(21.03.22)
ben de the office diyorum
The IT Crowd izlemişsin zaten, onu sevdiysen bunu da seversin
0
megacracker
(21.03.22)
modern family?
0
AlsterWasser
(21.03.22)
The Komminsky Method, sitcom tarzı komedi değil ama mizah barındırıyo.
0
(21.03.22)
@AlterWasser, moderm family netflix'te var mi ki?
0
🌸in vino veritas
(21.03.22)
@in vino

var-dı.

2022 başında kalkmış ben de şaşırdım siz yazınca baktım da. hatta how I met your mother da kalkmış.

disney+ 'a geçmişler.
0
AlsterWasser
(21.03.22)
Community +1
0
oldtimer
(22.03.22)
louis
shameless
the office
0
haistre
(22.03.22)
Atypical

Bitmiş sayılır, 3 sezon izlersin sonra izlenmiyor.
0
gabe h coud
(22.03.22)
(23)

whatsappta görüldü durumunuz açık mı kapalı mı?

dafuq
niçin?
niçin?
0
dafuq
(19.03.22)
Açık. Okunup okunmadığını görmek istiyorum.
0
dissendium
(19.03.22)
Hepsi kapalı ilk çıktıkları günden beri. Kime ne zaman neden cevap vermediğim konusunda insanların fikir yürütebilme imkanının olmasından rahatsız oluyorum.
0
Bruce
(19.03.22)
kapalı. böyle bir özellik olduğunu bile unutmuşum hatta.
0
floydian
(19.03.22)
Kapalı. Bir sebebi yok.
0
himmet dayi
(19.03.22)
Kapalı. Rengini sevmedim.
0
j r r tolkien hayrani
(19.03.22)
Açık. Başkası mesajımı okumuş mu görmek istiyorum
0
mg3929
(19.03.22)
Açık. Niçin? Niçin olmasın?
0
kaptankedi
(19.03.22)
kapalı. tripcanlarla uğraşmamak içün.
0
kimwexler
(19.03.22)
Özelde açık şirket hattında kapalı
0
kisa
(19.03.22)
Açık. Son görülme saatim de açık. Vardır herkesin kendince sebepleri ama birinin mavi tiki kapattığını fark edince puanını kırıyorum. Canı ne zaman isterse o zaman cevap verme rahatlığına sanki kendi imkanlarıyla ulaşamıyor da bişeyin birinin yardımına ihtiyaç duyuyor gibi. Bi çeşit zayıflık geliyor bana.
0
IncredibleMau
(19.03.22)
kapalı.

her arayanı da anında açmam. öyle gıcık biriyim.
0
AlsterWasser
(19.03.22)
açık saklı gizlim yok
0
basond
(19.03.22)
açık. ayarları kapalı birini görünce aha bu da kendini çok ayrıcalıklı ve özel zanneden, sabancı triplerindeki tiplerden biri pehhhh diyorum. görüldü yapıp yanıt yazmazsam buna hiç bir arkadaşım bozulmuyor. ya da onlinesin bana yazmıyorsun diyen adam seçmiyorum. özelliklerde sorun yok, seçilen insanlarda sorun var. gibi gibi.
0
Phoebe
(19.03.22)
son görülme kapalı, mavi tik açık.
0
kobuzchu kiz
(19.03.22)
açık her şeyim.
neden kapatmam gereksin bilmiyorum.

işim varken yazılanı okuyup yazacağımı sonradan yazdığım da oluyor.
en fazla "pardon hemen yazamadım" diye giriş yapıyorum gerekirse.
çok da şey yapmamak lazım gibi.
0
blatta hiberna
(19.03.22)
Açık. Son görülme de açık.

Kapatmak için bir sebebim yok.
0
put it in your appropriate place
(19.03.22)
açık. en baştan beri hiç karıştırmadım o özellikleri. uğraşmam. gece vakti neden online'sın, gördün neden cevap vermedin vs diyen, düşünen biriyle birlikte olmam, arkadaşlık yapmam. benim de böyle şeyler aklıma gelmez.
0
gabe h coud
(19.03.22)
Açık,çünkü neden olmasın, varsayılan ayarı o şekilde, kapalıya çevirmek için bir sebebim yok, açıkçası whatsapp mesajlaşmaları üzerinden çıkarım yapmayı komik buluyorum.
0
(20.03.22)
Açık. Tam olarak @incredi ve @phoebe +43
0
abuzer
(20.03.22)
kapali. unuttum bile +1 (son gorulme de ayni sekilde)

biri mesajimi gordu mu gormedi mi veya ne zaman online oldu bilmek istemiyorum.
0
supergirl
(20.03.22)
kapalı.

hem kendim için kem karşıdaki için. mesajımı okudu/okumadı online oldu yazmadı triplerine girmek ve kimseyi bu triplere sokmak istemiyorum.

bilmemek mutluluktur.
0
jelly bear
(21.03.22)
Hepsi kapalı. Çok anlamsız geliyor.
0
peki madem
(21.03.22)
mavi tikler açık. son görülme saati kapalı.
mavi tik bana samimi geliyor. son görülme de bir o kadar hadsizce.
son görülme için dolu dolu bir sana ne? diyebilirsin ama mavi tikte 2 kişiyi bağlıyor olay. mesajın gidip gitmediğini bilmek önem arz edebiliyor. cevap gelir gelmez o ayrı. trip atma hakkımız yok. bunun bilincinde kullanırsak mavi tik candır.
0
onemoremile
(21.03.22)
(6)

Netflix Altyazı

AlsterWasser
netflixte bir altyazı açayım dedim.3 ayrı dilde sesi ve altyazıyı aynı dil seçip denedim hiçbirinde söylenen ile yazan uyuşmuyor.içerik olarak uyuşuyor ama farklı cümleler söylenen ve yazan..e niye böyle? normalde böyle mi yoksa benim ayarlarımda mı sıkıntı var?
netflixte bir altyazı açayım dedim.

3 ayrı dilde sesi ve altyazıyı aynı dil seçip denedim hiçbirinde söylenen ile yazan uyuşmuyor.

içerik olarak uyuşuyor ama farklı cümleler söylenen ve yazan..

e niye böyle? normalde böyle mi yoksa benim ayarlarımda mı sıkıntı var?
0
AlsterWasser
(19.03.22)
Dublaj ve altyazı çevirilerinin formatları farklı olduğundan farklı şirketler ve çevirmenler tarafından çevriliyordur. Farklılık ondan kaynaklı.
0
inawen
(19.03.22)
ceketimi alip cikcam
(19.03.22)
Farklı olması kadar doğal bir şey yok. Altyazıda 36 karakter sınırı olur genelde. Dublajda ise senkronizasyon meselesi olur. Daha çok değişken var ama bu kadar yeterli sanırım.
0
Fusha
(19.03.22)
alt yazı ve dublaj çevirisi aynı olmaz çünkü farklı prensiplere dayanır.
dublaj kaydında ağza otursun diye gerekirse cümleyi uzatır, doldurursun.
ağızdan çıkan her şeyi yazarsın.

alt yazıda fikir duyguyu ve söyleneni olabildiğince rafine şekilde aktarmaktır.
alt yazının teknik birçok kısıtlaması olduğundan olabildiğince kısaltmak gerekebilir.

dolayısıyla alt yazıyla dublajın aynı olmasını talep etmek çeviride kalitenin düşmesine neden olur.
ya dublaj kötü olur ya da alt yazı.
ikisi farklı şeyler.
0
blatta hiberna
(19.03.22)
bir de şu var tabii önemli olarak:

dublajda konuşan kişinin duygusunu aktarabilmek için söyleneni olduğu gibi vermek lazım.
cümledeki "ah", "oh", "yani, bilemiyorum" gibi şeyleri bile çevirirsin ki, o şekilde konuşulsun.
burada dublaj sanatçısının da yeteneği devreye giriyor zaten.

alt yazıda durum farklı.
okuyan kişi bir yandan zaten orijinal konuşmayı duyduğu için duyguyu oradan alıyor.
yani alt yazıda fikir daha çok söyleneni aktarmaya dayalıdır çünkü kişi zaten konuşanın ses tonunu, duygusunu, o cümleyi söylerken nasıl vurgulama yaptığını duyar.

dublajda, "yani, bilemiyorum aslında..." derken, alt yazıda "bil(e)miyorum" der geçersin.

zaten izleyicinin bunları kaçırmaması için alt yazıda okuma hızı diye bir sınırlama daha vardır.
yani alt yazı çevirirken saniyede gözün algılayabileceği belli karakter sayısı üzerine çıkılamaz.
bir satırdaki karakter sınırı netflix için 42'dir mesela.
konuşan kişi tek satırlık, 40-42 karakteri dolduracak bir şey söyler ama okuma hızı o karakter sayısına çıkmana izin vermez.
o zaman anlatılanı 30 karaktere sığacak şekilde değiştirir ya da kısaltırsın.
0
blatta hiberna
(19.03.22)
normalde dilini bilmediğin şeyde alt yazı açınca fark etmiyorsun tabi.

ben de ilk defa anladığım dilde alt yazı açmış bulununca cahilliğim ortaya çıktı.

teşekkür ediyorum öğrenmiş oldum.
0
🌸AlsterWasser
(19.03.22)
(9)

Eminem'in en sevdiğiniz şarkısı nedir?

playing star again
Sb
Sb
0
playing star again
(05.03.22)
çok var çok..ama sanırım;

sing for the moment - www.youtube.com

beautiful - www.youtube.com


------
yaklaşık 1 yıl sonra gelen edit: 8 mile'ı nasıl unuturum. en iyi şarkısı bile olabilir.
0
AlsterWasser
(05.03.22)
Berzerk kesinlikle birinci sırada
Survival ikinci
Beautiful
space bound
Mockingbird
...
0
heathen
(05.03.22)
www.youtube.com

Yıllar sonra hatırlayıp yeniden dinledim sayende :)
0
Mirket
(05.03.22)
Superman
Love you more
0
kitap arasında kalmış silgi tozu
(05.03.22)
Mirket +1 diyorum ben de.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(05.03.22)
Legacy
0
dreamsandcolours
(05.03.22)
Superman +1
0
Hallegadola
(06.03.22)
Lose Yourself
0
dafuq
(06.03.22)
Bagpipes from Baghdad sozleri cok iyi:) flowu da oyle. Cok iyi oarca


Onun disinda:

Sing for the moment
Superman
So bad
Beautiful
Mockingbird
Shake that - eminem, nate dogg
0
stavro
(06.03.22)
(4)

Avrupa İçin Rus Doğalgazının Alternatifi

Kaleci Saçlı Forvet
Avrupa için böyle bi alternatif var mı? Misal Rusya size gaz maz yok birader derse İngiltere çözüm olarak ne yapabilir, ya da bi çözüm var mı? Teşekkür ederim.
Avrupa için böyle bi alternatif var mı? Misal Rusya size gaz maz yok birader derse İngiltere çözüm olarak ne yapabilir, ya da bi çözüm var mı? Teşekkür ederim.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(28.02.22)
abd'den sıvılaştırılmış şekilde getirirler.
0
birmilyonunvarmi
(28.02.22)
Katar/İran civarı var.
0
Erva
(28.02.22)
akdeniz'deki doğalgaz gerilimin en büyük sebebi işte bu konu. Rusya'dan bağı koparmak.
şu anda türkiye üzerinden hazar havzasının doğalgazını avrupaya taşıma projeleri var. buna da çok çalışılıyor.

bunlar orta ve uzun vadeli.
hemen yarın ne olur dersek zaten kimse rusya'dan %100 almıyor. tüm avrupa ortalaması %40'mış. yani yine sanayi ve ev kullanımları için doğalgaz olur ama parası inanılmaz pahalı olur. bu da krize yol açar tabii ki.
0
patronaj1
(28.02.22)
ingiltereyi bilmiyorum ama almanya için bişiler yazabilirim.

zaten son seçimlerde en çok öne çıkan hususlardan biri buydu ki yeşillerin de dahil olduğu ampelkoalition geldi şu an.

almanyanın rusya-ukrayna konusunda iyice safını belli etmesi sonucunda rusya gaz maz yok o zaman derse ne olacak konusu da gündeme geldi yine.

bir kere almanlar ya da en azından ekonomi ve iklim bakanı Habeck'e göre (yeşiller) rusyanın böyle bir şey yapmasını beklemiyor. sonuçta ruslar da bu işten yarar sağlıyor.

kaldı ki doğal gazı keserler diye diğer eski usul yenilenemez enerji kaynaklarını kullanımını arttırımına devam edip önem vermeyi de düşünmüyorlar.

2030'a kadar büyük ölçüde yenilenebilir enerji kaynakları ile topyekün bir dönüşüm projeksiyonu var almanyanın.

scholz de dün konuşmusında bu enerji meselesi sadece ekonomi ve iklim açısından değil güvenlik açısından da önemli olduğunu gördük dedi.

yani zaten orta-vadede amaç rusya bağımlılığından kurtulmak.
0
AlsterWasser
(28.02.22)
(10)

Ukrayna savaşı neden bu kadar gündem oldu

mg3929
Daha doğrusu şöyle; dibimizde yıllardır milyonların öldüğü farklı savaşlar oldu, çok yakın tarihte ermenistan azerbaycan olayında ölümler oldu ama hiçbir şey ukrayna kadar gündem olmadı hem Türkiye hem de dünyada. Bu niye böyle oldu? Facebook gruplarında insanlar ukrayna için savaşa gitmek istiyorum
Daha doğrusu şöyle; dibimizde yıllardır milyonların öldüğü farklı savaşlar oldu, çok yakın tarihte ermenistan azerbaycan olayında ölümler oldu ama hiçbir şey ukrayna kadar gündem olmadı hem Türkiye hem de dünyada. Bu niye böyle oldu?
Facebook gruplarında insanlar ukrayna için savaşa gitmek istiyorum nasıl giderim falan yazmışlar ve ciddiler, şok oldum.
Savaşa karşı olan ve sivillerin haline üzülen sıradan bir vatandaşım herhangi bir ima içermiyor sorum.
0
mg3929
(27.02.22)
büyük ülkenin küçüğe zorbalık yapmasıyla alakası yok. o zaman libya, yemen, filistin de sürekli gündem olmalı? yemende, filistinde her gün uçaklardan tonlarca bomba yağıyor.

bir şey çok gündem oluyorsa orada rant çok demektir. rantı olmayan bir şeyi sömürsünler haberin bile olmaz. ama rant büyükse artık duymaktan gına gelir.

olay NATO ve Rusya arasında rant kavgası. iki taraf da Ukrayna'nın kendi egemenliğinde olmasını istiyor. olay bundan ibaret. o facebook grubundakilerin çoğu Amerikalıdır sanırım. rahat batıyor diyelim. 2. dünya savaşında da çoğu amerikalı "iş olsun diye" savaşa gitmişti.
0
lesmiserables
(27.02.22)
Gundem olsun diye medyayi acayip fonluyorlar muhtemelen milyar dolar falan ayirmislar bu ise.
Dogru 1 tane haber okuyamiyoruz 3 gundur.

Gundem olma sebebi bu tamamen.
Yoksa kirimi aldilar daha buyuk savas cikti kimse sallamadi.
0
divit
(27.02.22)
Bu kadar gündem olmayan diğer savaşlardan farkı iç savaş olmaması, uzlaşılamamış bölgesel bir konu veya benzeri spesifik bir konu yerine tümden işgal çabasını içermesi, yeri ve içeriği sebebiyle 2. dünya savaşı ve soğuk savaş dönemini hatırlatan yanlarının olması, savaşın evrilebileceği yer ile ilgili (ülkeler arası büyük savaş, nükleer kullanımı vs. gibi) büyük korkuların olması, işgalin sonrasında polonua, finlandiya benzeri ülkelere de "sıçrayacağı" korkusu, batı sisteminin (nato, eu, ec) çaresiz/gönülsüz/güçsüz kalması sebebiyle 30 yıllık statükonun değişiyor olduğuna dair bir belirsizliği ima etmesi, rusya ile gaz ticareti ve onu destekleyen çinle her türlü ticaretin akıbetine dair belirsizlikler, 40 milyonluk bir avrupa ülkesindeki işgalin getireceği mülteci sorunları barındırması. Diğerlerinde bunlar ya yoktu ya da daha azdı. bu savaşa benzeyen körfez savaşı ve ırak'ın işgali de bu çapta gündem olmuştu.
0
perferil
(27.02.22)
20 sene önce haber kanalı yerine kral tv izleyen tayfa, bu tür bir gündeme pek dahil olmuyordu. şimdi öyle değil. iletişim olanakları arttıkça ve propaganda araçları geliştikçe sıradan insanlar kopan patırtıyı daha fazla hisseder oldu. ırak savaşının başları ya da suriye iç savaşının başladığı dönemlerde de benzer derecede gürültü koptuğunu görmüştük oysa.

şunu da eklemek gerekir; bu savaşın olası sonuçları hepimiz açısından çok büyük olabilir. facebook'ta gördüğün o aptalca gözüken içerikleri bir kenara koyarsak toplumun bu konuda en azından belli bir farkındalığa ulaşması bence kıymetli.
0
zgrydn
(27.02.22)
Bir sürü kişi yazmış, o yüzden kısa ve öz yazacağım ki bir farkı olsun:

Diğer savaşlar büyük güçleri birbirine düşürecek savaşlar değilken Ukrayna savaşı NATO ile Rusya'yı doğrudan karşı karşıya getirebilecek ve üçüncü bir global savaşa yol açabilecek ilk savaş.

NATO belli başlı bir oluşum, Rusya'ya karşı operasyona karar verilirse bütün üye devletler bu savaşa dahil olurlar. Buna karşı da mutlaka Çin gibi bir güç de Rusya'ya destek çıkar. Oldu sana III. Dünya Savaşı.
0
Kayzer1919
(27.02.22)
En ozet haliyle soyleyeyim, siyasi ve stratejik açıdan cok kritik, cok onemli ve butun dunyayi ilgilendiren bir savas oldugu için. Bu bir dogu-bati mucadelesi. Cift kutuplu dunyanin yansimasi. Ve bu savaş sonrasinda belki de cift kutuplu duzen olusacak tekrar.
Yani bu savaş her yonuyle ayriliyor ve boyle gündem olmasi cok dogal.

İnsanlari da daima medya yonlendirir. Medyada ne kadar gundem olursa insanlarin da o kadar gundeminde olur. Unlu isimler savasa karsi mesajlsr verince insanlarin da gundemine giriyor. Hiçbir unlu ismin aciklamasi olmasaydı emin ol sosyal medyadan savasla ilgili mesajlar veren vatandas sayisi da cok az olurdu. Medyadan ve tanınmış yuzlerden cok etkilenir kamuoyu.
Ayrica sari sacli acik tenli renkli gozlu slav irkina ortadoglulu kahverebgi irktan daha fazla sempati duyuluyor halk tarafindan.
Vatandas tarafidna da durum boyle.
0
stavro
(27.02.22)
tam bir makbul savaş, ukrayna tarafında isen eğer.
bembeyaz ve ortodoks olmalarının da alakası var
ukraynada savaşmaya gönüllü olursan buyur ederler kahraman olursun, suriyede ırakta filistinde yaparsan terörist olursun

mesela şöyle:
"This isn't a place, with all due respect, like Iraq or Afghanistan who has seen conflict rage for decades. This is a relatively civilized, relatively European - I have to choose those words carefully - city where you wouldn't expect that or hope that it was going to happen."
twitter.com
relativli :D

@pluton'la aynı şeyi atmışım, tüm mesaj floodu okunabilir neyse
0
comp
(27.02.22)
"Batılılar" Iraklıları, Afganları, Libyalıları falan insan olarak görmüyorlar çünkü. O yüzden onlarla değil Ukraynalılarla empati kuruyorlar:

twitter.com
0
plutongezegendegilmi
(27.02.22)
@pluton +1
0
komando kani var bende
(27.02.22)
hepsi birileri için gündem oldu ama başkaları için gündem olmamış olabilir bu da gayet doğal. kimseden iyilik meleği olmasını beklemeyin. interneti de çok ciddiye almayın.

ayrıca ortadoğuyu gösterip kıyaslayan arkadaşları anlıyorum ama durum o kadar net değil.

yıllardan beri çatışmalarını proxy olarak geçirmiş ve buna zorlanmış bir bölge ile 20. yüzyılda 2 dünya savaşı soğuk ve savaş geçirmiş, sırf bunlar olmasın diye(?) içinde yaşadığımız organizasyonları kuran ve içinde yaşadığımız dünyanın ağır abilerinin olduğu bir bölgede proxy şeklinde bile değil bir asır önceki retorikler ve amaçlarla doğrudan iki ülke arasında saldırı olmadı balkanlardan beri.

uluslararası realpolitikte yeri de bambaşka ayrıca.

şu an batıda hatta post sovyet periferi ülkeleri ve pro putin lideler dolayısıyla asyada da birincil gündem olması kadar doğal bir şey yok.
0
AlsterWasser
(27.02.22)
(6)

Zirhli birlikler Kiev'e nasıl girdi?

stavro
Kiev icerde kaliyor. Operasyon basladi ertesi gun birlikelr Kiev'deydi. Bu birlikler buraya nasıl girmiştir? Merak ediyorum, havadan mi indirildiller Kiev çevresine? Obur turlu buraya kadar nasol ilerleyecekler ki? Baskente kadar durdurulurlardi diye düşünüyorum. En azından çok sert catidlamalar olu
Kiev icerde kaliyor. Operasyon basladi ertesi gun birlikelr Kiev'deydi. Bu birlikler buraya nasıl girmiştir? Merak ediyorum, havadan mi indirildiller Kiev çevresine? Obur turlu buraya kadar nasol ilerleyecekler ki? Baskente kadar durdurulurlardi diye düşünüyorum. En azından çok sert catidlamalar olurdu Kiev'e ilerlenene kadar, biz bir anda Kiev'e girildiğini duyduk sadece.

Havadan indirilmesi icin de havaalanini kontrol alman gerekli oncesinde. Onun icin de yine iceri birlikelri sokman lazım. O zaman once parasutlu birlikler mi indirdiler havalanini kontrol altına almak icin? Sonra da kargo uçakları indi. Tabii hava indirme icin de once hava saldirisi ile hava savunmayi yok etmeleri gerekti muhtmelen.

Nasil planlıyorlar nasıl ayarliyorlsr boyle bir operasyonu yahu? Bir yerden duymus okumus olan bilgisi olan var mi kara birlikleri Kiev'e nasil girdi?
0
stavro
(26.02.22)
belarustaki rus birlikleri pripyat üzerinden kieve girdi diye duymuştum bir yerde. hatta çernobili de kontrol altına aldılar bu sayede.
pripyat zaten belarus sınırında, pripyat-kiev arası 2 saat falan.
0
halanne
(26.02.22)
Belarus sınırına çok yakın. Başkent zamanında taşınmadı eleştirileri var hatta. Hava kontrolü ve desteği ile hızlı ilerleme sağlamışlardır. Askeri uzman vs değilim, söylediklerimin fikir yürütmeden öte anlamı yok.
0
zihua
(26.02.22)
Rusya zaten savaş başlamadan önce belarusta tatbikat yapıyoruz diye askeri olarak önceden planlamış, ukraynaya girdiği 3 yönden biri bu

Ukrayna ve rusya arasında zaten askeri olarak güç farkı var

Tank konvoyunun karşısında durabilecek gücü yokmuş ukraynanın
0
freebird5406_2
(26.02.22)
Strateji olarak müdahale etmediler, etseler de başarılı olamazlardi. Gayri nizami harp tercih ediyor Ukrayna.

Birkaç gündür okuduklarımın özeti bu şekilde.
0
mezarkabul
(26.02.22)
ukrayna savunma planını kiev'de gerilla savaşı üzerine yapmış gibi görünüyor. şehir savaşı dünyanın en güçlü ordusu için bile çok zordur, sivil vurmayı kimse göze alamaz. o yüzden kiev'e kadar pek direniş göstermediler.
0
coldegezenkutupayisi
(26.02.22)
yukarda yazılmış benim de aklıma II. dünya savaşındaki Stalingrad kuşatması geliyor.

Ruslar şehirde avlamıştı Nazileri.

ama sovyetler ölseler de bitmiyorlardı akın akın taa en uzaktaki sovyet ülkelerinden bile sürekli askerleri gönderiyorlardı.

kievde de böyle bir durum olabilir bence de işler iyice ilerler ise ama ukrayna için bu ne kadar sürdürülebilir olur bilmiyorum.
0
AlsterWasser
(26.02.22)
(9)

Podcast dinliyor musunuz, daha fazla içerik olmalı mı?

hadi ya la
2010'ların başında İngilizce podcastler dinlerdim hep, son yıllarda severek takip ettiğim Türkçe içerikler de çıkmaya başladı.Peki sizce şu an pik noktasında mı, yoksa yeni mi başlıyor?Benim de bir projem var. Spotify, youtube ve apple music gibi ortamlarda yayın yapmaya başlasam nasıl olur diye düş
2010'ların başında İngilizce podcastler dinlerdim hep, son yıllarda severek takip ettiğim Türkçe içerikler de çıkmaya başladı.

Peki sizce şu an pik noktasında mı, yoksa yeni mi başlıyor?

Benim de bir projem var. Spotify, youtube ve apple music gibi ortamlarda yayın yapmaya başlasam nasıl olur diye düşünüyorum.

Ekipmanım var, üniversitede podcast yayıncılığıyla ilgili eğitim de almıştım.

Ne dersiniz?
0
hadi ya la
(26.02.22)
yap gitsin içinde kalmasın.. istersen buradan bizimle de paylaş belki ilgimizi çeker..
0
tabudeviren
(26.02.22)
ilginç bir konu veya uzmanlık alanın varsa tutuyor gibi. ben de üşenmesem başlayacağım ama ne yalan söyleyeyim tutuyor olması bana da ilginç geliyor :)
0
passion rules the game
(26.02.22)
Çok fazla podcast var fakat kaliteli içeriği, bir teması olan ve düzenli içerik üreten podcast sayısı az

içeriğinin ne olacağına bağlı
0
freebird5406_2
(26.02.22)
dinlediğim bir iki almanca podcast var o kadar. onu da bulana kadar canım çıktı.

aslında bakınca türkçe olsun ingilizce olsun başka dil olsun farketmez, bakınca "başlıkta/isimde" inanılmaz sayıda ve ilgi çekici podcast var. ama sayı ve çeşitlilik o kadar fazla ki kaliteli içerik bulmak çok zor.

kaliteden kastım özellikle ekipman olarak ses kalitesi ve sonrasında içerik.

sonrasında da benim için önemli olan süresi. bazı podcast'lar bir buçuk saat falan oluyor dinlemesi imkansız.

bence artık çok fazla sayıda olmaya başladı ve kaliteli içerik bu artış ile orantılı değil.
0
AlsterWasser
(26.02.22)
Yapin tabii istiyorsaniz.
Ben bir dinleyici olarak daha fazla random podcastlere ihtiyacimiz oldugunu dusunmuyorum. Boyle bir meme var, daha once de benzer bir soruda bahsetmistim, boyle gozlerini dondurerek 'aa podcast yapan beyaz bir erkek, ne ilginc' falan diyordu resimdeki kisi. O tarz siradan bir insanin bir seyleri anlatmasi seklinde olan podcastleri cok tahammul edilemez buluyorum. Ustune konustugu konuya hakim, uzman vs kisileri dinlemeyi tercih ederim.
0
sopiro
(26.02.22)
ilk kez podcast dinledim bir ay once falan. konu ilgilendigim bir icerikti. konunun gectigi ulkenin tam da o bolgesinden biri baska yerde olmayan detaylarla anlatmisti olayi. 60 dk nasil gecti anlamadim.
sonra kadinin ses tonu anlatisi cok hosuma gitti. diger podcastlerini de dinledim. yani hitap ettigin grubu bulursan ve ses tonun da iyise basarili olursun otomatikman. zamani yok bu isin bence
0
Kittie
(26.02.22)
ben de toplamda üç podcast takip ediyorum, zihnimin kıvrımları, fularsız entellik ve odadaki fil. kendim de çalıştığım şirketle beraber alanıma yönelik bir podcast projesinin içerisinde yer aldım. gördüğüm kadarıyla podcast dinleyici sayisi henüz çok ciddi oranda değil ve podcast sayısı çok fazla. ya herkese hitap edebilecek bir iş yapacaksın ya da dinlenme sayısını vs çok kafaya takmayacaksın diye düşünüyorum. keza gelir modeli de benim gördüğüm sadece patreon bağışları üzerinden yürüyor, yani youtube gibi izlenme sayısından para almak zor.

ha bana kalırsa vaktin varsa ve keyif alıyorsan anı olsun diye bile kaydedilir, 30 izleyeni olan youtube videoları çeken biri olarak böyle düşünüyorum :)
0
roket adam
(26.02.22)
yani yaparsin yap demiyorum de dinleyici bulmak sorun. halihazirda biraz meshur olmadan binlerce podcastin icinden siyrilmak sikinti. "ilginc bir konu olursa tutuyor" degil, sadece biz tutanlarina denk geliyoruz (bkz: mantik) para kazanmak gibi bir hedefin varsa unut.
0
hot potato
(26.02.22)
Podcast özellikle Türkçe de hiç olmadığı kadar popüler bence. Sadece bunları promote eden ajanslar vs var. İmkanınız varmış konseptiniz de ayırt edilebilecek bir şeyse yapın bence ama çok beklentide de olmayın tabi..
0
anon1m
(26.02.22)
(5)

YDS nasıl bi sınav

nundu
Memur dil katkısı almak için YDS'ye gireyim dedim. İngilizcem fena sayılmaz hani günlük hayatımda baya içli dışlıyım kelime bilgim de iyidir. O yüzden çok çalışmayı düşünmüyorum da sınav tipi nasıl, hangi konulardan kaç soru çıkıyor, belli başlı trickler (soru çözümü ile ilgili değil de mesela demin
Memur dil katkısı almak için YDS'ye gireyim dedim. İngilizcem fena sayılmaz hani günlük hayatımda baya içli dışlıyım kelime bilgim de iyidir. O yüzden çok çalışmayı düşünmüyorum da sınav tipi nasıl, hangi konulardan kaç soru çıkıyor, belli başlı trickler (soru çözümü ile ilgili değil de mesela demin gördüm sıfat sorusu isim sorusu farklıymış şıklarda ya hep sıfat ya hep isim oluyomuş) gibi şeyleri bilmiyorum hiç. Bunları anlatan yazı, video vs var mıdır? Ya da bildiğiniz kadarıyla anlatabilirseniz ona da sevinirim :)

Mesela en sevmediğim konu phrasal verb dedim demin arkadaşa, ondan 4 soru mu ne çıkıyor dedi. Böyle spesifik soru sayıları var mı konu konu gerçekten yoksa beni mi yedi dhxhxh
0
nundu
(23.02.22)
dili biliyorsanız çalışmadan girip erken bitirip yüksek notla çıkarsınız.

zorlananlar genelde dile pek hakim olmadan girenler.

zamanında girmiştim grammar kısmı var paragrafta anlam kısmı var çeviri kısmı var vs. vs.

bana kalırsa özel çalışma gerektircek pek kişi yok grammar bilgisi tamam ise.

tek diyeceğim grammar kurallarını sınavdan önce bir gözden geçirmek faydalı olabilir eğer detay şeyleri biraz unuttuysanız. çünkü ilk kısımda direkt o bilgiyi sorucak.

bir de bir iki deneme çözerek sınavı önceden görmek yeterli.
0
AlsterWasser
(23.02.22)
@AlsterWasser +1. Kelimesi kelimesine hem de. Hatta deneme testi çözmek de çok gerekmeyebilir. Bende gerekmemişti.
0
kurmaca
(23.02.22)
Öyle bir sınav ki dili gerçekten bilen ve bilmeyen arasındaki farkı hemen çıkartır. O yüzden yıllarca kursa gitmiş ve çok iyi İngilizcesi olduğunu iddia eden biriyle konuştuğunuzda sınavın hiçbirşey ölçmediğini, haksızlık olduğunu, saçma olduğunu vs. duyarsınız. Çünkü içinde gramer bilgisini ölçen soru sayısı azınlıktadır ve dili kullanmaktansa gramer bilgisine çalışıp durmuş insanlar çoğunlukla 60'ları geçemez hatta 40'da 50'de falan takılırlar. Ama kursa gitmeden konuşarak ve okuyarak öğrenmiş insanların hiç çalışmadan 70-80'lerde gezdiğini görürsünüz. Benim İngilizceyi sadece oyunlardan, filmlerden ve çizgiromanlardan öğrenmiş arkadaşım 80 küşür almıştı geçen yıllarda. Ben de aynı şekilde öğrendim, üstüne kariyer alanım gereği çok fazla okuma ve konuşma yaptığım için hep o yönde gelişti. Hiç kursa gitmedim ama puanım 90 bandındadır.

Bir kere en önemli bölümü uzun paragraflardan oluşur. 4-5 paragraf verip her bir paragraftan 4'er 5'er soru sorar. Yani okuyan birisinin kolaylıkla yapacağı sorulardır, ama okumayan insanlar kalırlar o sorularda. Sonra Türkçeden İngilizceye,İngilizceden Türkçe'ye çeviri soruları vardır. Anlamı en yakın karşılayan çeviri hangisidir diye sorar. Onun dışında boşluk doldurma vb. gramere odaklı sorular daha azdır.
0
Kayzer1919
(23.02.22)
Ösym sitesinde milyon tane sınav var. Bir tanesine baksan anlarsın zaten.

dokuman.osym.gov.tr
0
dissendium
(23.02.22)
Yukarıda da arkadaşlar demişler. Sınav İngilizce bilene ve hiç bilmeyene kolay, orta bilene çok zor.
0
Hallegadola
(24.02.22)
(9)

Sizce bu mont nasıl?

harmanyeri
Sportif kıyafetlerle günlük olarak giyebileceğim bir mont arıyorum. Bu fiyata kadar alternatifleriniz varsa alırım. Teşekkürler :)https://www.vakkorama.com.tr/dis-giyim/mont-pm868289826173-0004/
Sportif kıyafetlerle günlük olarak giyebileceğim bir mont arıyorum. Bu fiyata kadar alternatifleriniz varsa alırım. Teşekkürler :)

www.vakkorama.com.tr
0
harmanyeri
(23.02.22)
Gayet güzel bence
0
teritori
(23.02.22)
Sıradan.
0
himmet dayi
(23.02.22)
Ben beğenmedim pek. Görünce de direkt şuna benzettim www.google.com
0
veritaslibertas
(23.02.22)
çok düz sıradan geldi gözüme, bu fiyat seviyelerine çıkabiliyorsan ramsey, lufian, dsdamat ve damatween'in güzel montları var bunlara bakabilirsin.
0
sealth
(23.02.22)
Çok düz, aynı modeli daha ucuza başka markalarda bulursun hatta.
0
bigcaptain
(23.02.22)
Nö, yukaridaki yorumlara katiliyorum. Cok ozelliksiz.
0
balpolen
(23.02.22)
2500 liraya deri mont alirimdim ben olsam
0
all girls dream
(23.02.22)
aslında fena değil ama ıslandığında falan pişman eder görüntüsü.
0
AlsterWasser
(23.02.22)
Çok sıradan gözüküyor, colombia’nın bu fiyat aralığında gayet sportif montları var bakabilirsiniz. Gant veya lacosteda da güzel modeller olabilir
0
esinikaybetmiscorap
(23.02.22)
(10)

kahvaltıda olmazsa olmaz dedikleriniz?

Transa
sb
sb
0
Transa
(22.02.22)
kahve
0
AlsterWasser
(22.02.22)
Peynir ve siyah zeytin. Yazın da domates.
0
himmet dayi
(22.02.22)
Omlet, avakado, mevsim sebzes ( suanda turp, havuc, mor ve beyaz lahana, marul) , ceri domates,
Eger ozel bi seyler yapmak istediysem: firin patates
0
zimbirik
(22.02.22)
Çay. Başka şey olmasına gerek yok.
0
ruhen hastayim ben
(22.02.22)
sadece yumurta + peynir
0
hot potato
(22.02.22)
Peynir
0
ceketimi alip cikcam
(22.02.22)
Olmazsa olmaz çay ve ekmektir.
Zeytin, başta peynir olmak üzere diğer süt ürünleri, domates, yumurta, bazı kızartmalar, nane maydonoz soğan gibi yeşillikler de kendi aralarında duruma göre kombin edilebilirler.
Ayrıca yaz mevsiminde peynir, zeytin ve yanlarında kavun ya da karpuz harika oluyor.

Son olarak bu coğrafyanın çay ve ekmekten sonraki vaz geçilmez demirbaşlarını ise zeytin,peynir, domates olarak biliyorum.
0
Erva
(22.02.22)
Çay ve peynir ve tabii ekmek
0
photo85
(23.02.22)
Çay, peynir, zeytin, domates, ekmek.
0
magni
(23.02.22)
yumurta + tereyağda minzi
0
aokp
(23.02.22)
(29)

Nelere abonesiniz?

osssy
Netflix ve spotify dışında internette para verip abone olduğunuz premium hesap, dergi, gazete, newsletter gibi hiç bir üyeliğiniz var mı?
Netflix ve spotify dışında internette para verip abone olduğunuz premium hesap, dergi, gazete, newsletter gibi hiç bir üyeliğiniz var mı?
0
osssy
(21.02.22)
ilaveten youtube, amazon, icloud.
0
orient blue
(21.02.22)
Blu Tv, Spotify,Gain,Bein Sports,Youtube.
0
since1907
(21.02.22)
Mubi, Youtube Premium.
0
anarsik kurbaga
(21.02.22)
Amazon'da kindle unlimited ve Audible Premium
0
sopiro
(21.02.22)
Amazon (bence her kuruşa değiyor zaten çok ucuz). YouTube premium (buna bence çok da gerek yok). Sanal market gold hesap (bunu sıkça kullanıyoruz)
0
fraise
(21.02.22)
Youtube ve MUBİ
0
anladespina
(21.02.22)
Youtube Premium
Mubi
Netflix
Game Pass Ultimate
Busuu
0
AlsterWasser
(21.02.22)
youtube premium, olmazsa olmaz. geri kalan herşey için malum üyelik :D

bir de aylık google'a para veriyorum 100 gb ek alan için ayda 5 tl gibi bişey.
0
mustafakesekci
(21.02.22)
ikisi haricinde;

youtube premium
amazon prime
mubi
xbox game pass
EA play
ve senelik iptv
0
coldegezenkutupayisi
(21.02.22)
blutv, gain, mubi
0
cutterfly
(21.02.22)
Mubi
amazon
0
black holes in the sky
(21.02.22)
YouTube premium,
Amazon prime,
Migros gold
0
inheritance
(21.02.22)
Netflix
Amazon prime
Disney
Vpn
Canal plus
0
logisticsmanager
(21.02.22)
youtube, amazon.
0
teritori
(21.02.22)
amazon prime
spotify
0
paintov
(21.02.22)
amazon prime,
migros gold,
daily cross stitch,
wow presents plus
0
kobuzchu kiz
(21.02.22)
- Evernote
0
put it in your appropriate place
(21.02.22)
Storytel.
0
invictae
(21.02.22)
Netflix ve Spotify da dahil olmak üzere 0 aboneliğim var.

Abonelik ekonomisinden nefret ediyorum.

Ama Patreon ve Substack üzerinden aylık bağış yaptığım bi kaç yazar/çizer mevcut.
0
plutongezegendegilmi
(21.02.22)
Netflix
amazon
youtube premium
ea game pass (yıllık)
money gold (migros sanal market)
Gain
Google Drive (yıllık)
0
false pretension
(21.02.22)
Kendim abone olduklarım;
Mubi
Gain
Youtube Premium
Google One
Spotify
TvPlus

Arkadaşlarımın aboneliklerinden faydalandıklarım;
Blutv
Bein Connect
Netflix
0
(21.02.22)
Netflix Spotify yok bende.

tivibu
digiturkplay
socrates dergi
bu aboneliklerim var. Uykusuz' a abone değilim ama her hafta alırım istisnasız.
0
kumandanim
(21.02.22)
müebbet muhabbet youtube kanalı dışında tek bir aboneliğim yok. dizi film ne varsa reklamsız ücretsiz aboneliksiz izliyorum teknoloji sağ olsun. müzik de hakeza.
0
kimwexler
(21.02.22)
Blutv, game pass, migros gold, amazon
0
baal
(21.02.22)
youtube premium üyesiyim

netflix ve spotify üyeliğim yok. ihtiyaç duymuyorum
0
dafuq
(21.02.22)
amazon prime
psn plus
0
duster
(21.02.22)
Youtube.

Netflix, amazon prime vs arkadaslarin hesabini bedavaya kullaniyorum.
0
hot potato
(21.02.22)
Valla sanirim en saçma üyelik bende varmis. Geçen gelen fatura maili sonrası overleafe taa kaç aydır premium abone olduğumu farkettim. Bir ara bir sınırlamasından yırtmak için kendimce çakallık yapıp premium deneme sürümüne geçmiştim ancak sonradan iptal etmeyi unutmuşum.
0
j r r tolkien hayrani
(21.02.22)
youtube premium
amazon prime
0
cooperr
(21.02.22)
(12)

Horizontal ile verticali karistirmak basligi sozlukte 231 sayfa olmus ?

speedy
Ciddi ciddi var mi boyle bir durum ya? Nasil karisiyor ki horizontal, vertical tamamen de ayri kelimeler. Ben hayatimda hic karistirmadim herhalde vertical, horizontali ama import export ilk gordugumde beyin durur 5-10 saniye ex-sevgili eski, gitmis demekti, export ta gitmis oluyor falan diye kotari
Ciddi ciddi var mi boyle bir durum ya? Nasil karisiyor ki horizontal, vertical tamamen de ayri kelimeler. Ben hayatimda hic karistirmadim herhalde vertical, horizontali ama import export ilk gordugumde beyin durur 5-10 saniye ex-sevgili eski, gitmis demekti, export ta gitmis oluyor falan diye kotariririm. Importla exportu karistirmak 3 sayfa iken eksisozluk.com , horizontal ile verticali karistirmak nasil 231 sayfa oluyor ya eksisozluk.com
0
speedy
(19.02.22)
Bana da enteresan geliyor. Vertical kelimesinde v mesela daha kapalı, daha dar bi harf h'ye kıyasla. daha dar daha dikey gibi işlemişim ben de aklımda.
0
IncredibleMau
(19.02.22)
ben de asla anlamıyorum bunu. Bi de başlıkta benzer hatırlama yöntemleri onlarca kez paylaşılmış. Dikey limit filmi, horizon ufuk demek, H'deki yatay çizgi vs arasan yüz kez vardır bunlar. Ki zaten latinceden köken alan anlamı belli sözcükler azıcık etimoloji bilgisi ile halloluyor.

import export da öyle external dışa giden gibi aklınızda tutabilirsiniz :)

Ben mesela Tuesday ve Thursday'i gördüğümde hep bi saniye düşünüyorum hangisi hangisiydi diye. Ya da quite ve quiet'ı yazarken. Bunlar aralarında anlam ilişkisi de olmadığı için daha zor akılda kalıyor bence. Ha bi de advice advise'tan hangisi isim hangisi fiil mesela hep bi düşünürüm :d
0
nundu
(19.02.22)
Bugün ben bu başlıktakileri okuyunca doğru bildiğimi unuttum öyle bir başlık. Konuşulmaması gerektiğini düşünüyorum
0
olaylar olaylar
(19.02.22)
Ben türkçenin sondan eklemeli oluşunun bir ilgisi olabileceğine inanıyorum. Şimdi yine ne alaka denebilir ama kelimelerdeki -tal ve-cal bitişleri birbirine benzer tınlıyor.
Bir de bazı insanlar bu kelimelerin türkçesini de zor öğreniyor dikey yerine düşey yaygındı mesela. Düşey (italik, bir merdivenin hafif düşmesi gibi) aslında yataya çağrışım yapıyor; bu da yatay’la karıştırılmasına yol açıyordu.
0
rewlack
(19.02.22)
benim de çok şaşırdığım bir olay. neyse ki buna şaşıran tek kişi ben değilmişim.

horizontal ve verticalı karıştırmaz bi insan gibi geliyor. çok bariz.

verdiğin diğer örnek daha mantıklı cidden.

ya da AM-PM olayı da daha mantıklı.


not: vertical limiti sinemada izledim :)
0
AlsterWasser
(19.02.22)
++@olaylar olaylar hahhha:)) konuşulmasın evet.

benim hayatımda böyle bir sorun bile yoktu. işim gereği kullandığım programda sıradan bir seçim komutu iken ve bunu kullanmak su içmek gibi düşünmeden yaptıgım bir eylemken, artık gözüme batan başlığa tıkladım ve tıklamaz olaydım. karadelik gibi içine çekiyor, okudukça okudum okudum okudumdumdum veee gelinen son durum; bu komutu kullanırken artık beynim birkaç saniye duruyor ve neydi la diyerek kodlama gereği duyuyorum:) konuşulmasın, evet.
0
halboyle
(20.02.22)
Vertical limit filmi aklıma geliyor her seferinde.
0
emcekare olmadi einstein olsun bari
(20.02.22)
Valla beni hic şaşırmadı yıllarca ben de karıştırdim. Çok kullandigin seyler olmayınca da karistirmsya meyilli okuyorsun.

Yillarca karıştırtiksab sonra horizontal'i horizondan geldigini dusununce bir daha karistirmadim:)
0
stavro
(20.02.22)
ben de şaşırıyorum, en azından 231 sayfalık bir şey yok ortada bence.
"horizon" yahu.
0
blatta hiberna
(20.02.22)
Zaman zaman hortluyor o başlık, sayfalarca yazılıyor, ben anlam veremiyorum ama insanlık hali, ben de sağımı solumu karıştırıyorum mesela, saçma ama.
0
hair freak
(20.02.22)
vertical limit filmi yeter karıştırmamak için:)
0
nothing in my way
(20.02.22)
oraya yazan insanların tek karıştırdığı kelimeler bunlar değildir ama. ülkenin çoğu ingilizce bilmiyor sonuçta ve ekşi de ülkenin çoğunluğunu yansıtan bir platform artık. dolayısıyla buna benzer başka başlık hortlansa o da alır yürür.
0
floydian
(20.02.22)
(35)

tır şoförü olma fikrimi olumlu ve olumsuz değerlendirir misiniz?

der meister
27 yaşındayım, normal şartlarda bir aksilik olmazsa rus dili ve edebiyatı bölümünden 2023 yazında (üç dönem kaldı) mezun olacağım. iyi derecede ingilizcem var. bölümümü severek ve isteyerek seçtim, bir nevi ilke meselesiydi benim için, sonrasında ne yapacağımı ekonomik anlamda açıkçası pek düşünmedi
27 yaşındayım, normal şartlarda bir aksilik olmazsa rus dili ve edebiyatı bölümünden 2023 yazında (üç dönem kaldı) mezun olacağım. iyi derecede ingilizcem var. bölümümü severek ve isteyerek seçtim, bir nevi ilke meselesiydi benim için, sonrasında ne yapacağımı ekonomik anlamda açıkçası pek düşünmedim. çocukluğumdan beri en büyük hevesim ve merakım EKONOMİK KOŞULLARDAN BAĞIMSIZ OLARAK türkiye'den ayrılmak, farklı kültürler ve çevreler görmekti; geldiğimiz noktada bir yetişkin olarak bunun zaten "romantizm"den çıkıp düzgün bir hayat için adeta "gereklilik" haline geldiğini düşünüyorum en azından kendi adıma.

tır ne alaka derseniz çocukluğumdan beri zaten tırları çok seviyorum. söylememe gerek yoktur, 10 yıldan uzun süredir (ilk oyunla beraber) iflah olmaz bir euro truck simulator hastasıyım. yapı olarak da işe uygun olabileceğimi düşünüyorum zira bayağı introvert, grup çalışmasına yatkın olmayan (hehe), sevdiği işte çok çalışabilen ama sevmediği şeye hiç dikkat vermeyen, insan ilişkileri pek gelişmemiş birisiyim. plaza ortamı, sürekli iş arama derdi, 4-5 bin lira için türlü türlü insanla muhatap olma vs. fikri beni inanılmaz korkutuyor. yapsam yine yaparım ama sevmiyorum, istemiyorum, içimden gelmiyor.

geçenlerde ekşi'den benzer yollardan geçmiş (no pun intended), ilk ehliyetini 29 yaşında almış ve sadece bir yıldır tır şoförlüğü yapan bir arkadaşla konuştum. telefonlaştık, sağolsun uzun uzun anlattı. adam sadece bir yıllık tecrübeyle belçika firmasıyla anlaşmış, direkt ab oturumlu olarak orada çalışacakmış. sektörde genel olarak zaten açık olduğunu biliyorum dünya genelinde. haliyle yabancı dilim de olduğu için ilk birkaç yılımda çok saçmalamazsam o taraflara gidebilirim diye düşündüm. avrupa içinde tır sürdükten sonra gitmesem de olur zaten, sonuçta 30 günümün 23'ü ab'de şoförlük yapmakla geçiyorsa bi hafta türkiye'de kalırım ne olacak.

bu zamana kadar neden hamle yapmadım? çünkü açık konuşayım "daha iyisini" yapabileceğimi düşünüyordum. egom "kamyoncu" olmak için çok büyüktü. yalnız sonra gördüm ki ülkenin gerçekliği farklı. üstelik "yeni nesil tırcı" diye bi şey var, çıtı pıtı kızlar heyvan gibi tırları sürüyor avrupa'da. ne toplum nezdinde kötü muamele görüyorlar ne başka bi şey... e sonuç olarak ben bu işi zaten çok seveceğimi düşünüyorum, mutlu olacak ve iyi kötü para kazanacaksam niye kendimi kısıtlayayım ki?

siz ne dersiniz, özellikle beni buradaki 10 yılımdan az buçuk tanıyan abilerimin/ablalarımın fikirlerini duymak isterim açıkçası. aslında olumludan ziyade olumsuz değerlendirmeleri duymak istiyorum, yani "yapma" diyorsanız neden diyorsunuz? bu sayede daha iyi bir değerlendirme yapabilirim belki, hani dikkate almadığım noktalar vardır vs...

örneğin, "arkadaşın şanslıymış, bir sene tır sürdü diye kimse avrupa'ya gidemez, o umutla girersin bölümden mezun arkadaşların moskova'ya yerleşirken sen samsun-konya arasında limon taşırsın" gibi fikirleri merak ediyorum, hele ki sektör içinden birileri paylaşırsa çok daha mutlu olurum.

ben şu an kendi adıma "niye olmayayım?" sorusuna net cevap bulamıyorum çünkü gerçekten. en kötü bir sene deneyip bırakırım yani ne olacak zaten 500 yaşına geldim, sonuçta doktorluğu bırakıp şoför olmuyorum ki, elimde şu an bir şey yok. diplomamla yapacağım muhtemel işleri 30 yaşında yapabiliyorsam 32 yaşında da yapabilirim sanırım, hatta belki cv'de tır şoförlüğünü görünce "bu adam kesin manyağın teki, değişik birine benziyo, bunu bi deneyelim" derler hehe.
0
der meister
(19.02.22)
Bu duyuru bana ETS2 açtırır. Şu cevabı yazayım sonra ben kaçar.

Yani bana mantıksız gelmedi. En başta anlatış tarzın bile bu işi severek yapacağını gösteriyor zaten. Severek yaptığın iş olduğu sürece negatif tarafları olsa da çok odaklanmana gerek kalmaz. Ama illa olumsuz taraflarını duymak istiyorsun diye yazayım aklıma gelenleri (ki bunlar benim tecrübelerim değil, tahminlerim). Gerçek hayat ETS gibi değil tabii bunu biliyorsun. Yani ben ETS'de 50 dakika süren bir teslimatta bile sıkılabiliyorum bazen. Şimdi o teslimatın 11-12 gün sürdüğünü düşün. İş gereği sürekli mobilsin. Yani "Avrupa'da geçireceğin 23 gün" Avrupa hayalini yaşıyor olmayacaksın. Zamanının çok az bir kısmını kendine ayırabilirsin. Sürekli yollarda olursun. Yani bu iş memur gibi ya da beyaz yaka gibi akşam mesaini bitirip evine gidip biranı açabileceğin, ayaklarını uzatıp keyif yapabileceğin bir iş değil. Günlerce yoldasın ve yalnızsın.

İnsanla muhatap olmamak güzel geliyor ama insanoğlu sosyal bir varlık. Bir yerden sonra insan sesine bile muhtaç olursun. Hiç insan görmezsin demiyorum tabii ama iyi bir ofis ortamında çalışırken ara verip 10-15 dk. geyik çevirebilirsin iş arkadaşlarınla.

Son olarak CV'de tır şoförlüğünü gören bir işe alımcı "bu adam kesin manyağın teki, bunu bi deneyelim" demez. Böyle bir dünya yok maalesef. Kariyer anlamında (eğer ilerde diplomanı kullanacağın bir mesleğe döneceksen) sana hiçbir katkısı olmaz. Hatta olumsuz tarafı olur. Ben şahsen iş hayatından kaçmayı tercih etmiş birini işe almazdım işe alım kararını veren biri olsam. Sen iş hayatından kaçıyorsun demiyorum ama senin özgeçmişin öyle görünecek. "Bu adam bir yıl sonra sıkılır burada durmaz" diye düşündürtür.
0
himmet dayi
(19.02.22)
@himmet dayı,

abi bak güzel bir noktaya değinmişsin, ben orayı atlamıştım. ben normalde spor hastası biriyim. bırak 7/24 maç izlerim. çok seviyorum. şu an bununla ilgili bir iş yapıyorum zaten (ama uzun vadede kazancımın artması mümkün değil, o yüzden tam zamanlı iş olarak değerlendirmiyorum). beni iş hayatıyla ilgili en çok korkutan şey kendime vakit ayıramama fikri... sabah 7'de uyan. akşam 6-7'ye kadar iş güç. temizlik, yemek, diğer sosyal işler vs. derken sana bir şey kalmıyor. ben İYİ KAZANSAM DAHİ böyle bir hayat istemiyorum. gece 11'de şampiyonlar ligi maçı varken "sabah işe kalkmam lazım tüh" diye yatağa gitmek istemiyorum mesela. düşüncesi bile psikolojik olarak yıpratıyor beni, özgür hissetmiyorum. ülkenin hali de ortada şimdi... ben çalışsam ne olacak? alacağım 5-6 bin lira. şanslıysam pazar günü boş olurum. terminatör gibi enerjim olmadıktan sonra ben ne biriktireceğim, nereyi göreceğim, hayatımın bana kalan süresini ayı gibi yatmak dışında nasıl bir aktiviteyle değerlendireceğim mesela? bunu kendim için söylüyorum tabii ki, yani kimi insan asgari ücretle bile çok dolu yaşayabilir ona itirazım yok ama ben kendi halimi tavrımı az çok biliyorum.

tır şoförlüğü ise tam olarak "maç varsa var olum napalım, işimiz gücümüz var, boş vaktimize denk geleni izleriz o zaman" dedirten bir iş bana. kısacası tır şoförü olma fikrinde hayatı kaçırma korkusunu yaşamıyorum, dolayısıyla yapmak için çok daha istekli ve motive olduğum bir meslek bu açıdan. kendimi kapana kısılmış, hayat boyu hiçbir şeye sahip olmayacak, bir şirketi zengin etmek için sinir stres sahibi olacak birisi gibi hissetmiyorum. ha baktığında tır şoförü de bunu yapıyor elbet, hatta çok daha stresli ve sinir bozucu bir iş ama dediğim gibi ben plazada yapamam derken tırda yaparım diyebiliyorum en azından.

avrupa'da geçirdiğim sürece hayali yaşamayacağım konusunda haklısın ama beni zaten en çok heyecanlandıran şey sürekli yolda olma fikri. yani 30 günün 4-5'ini evde geçirebiliyorsam gerisi sorun değil. ben zaten dediğim gibi maç izlerim, kitap okurum, internette sürterim vs. tırda da yapılır yani bu benim için problem değil :)

son olarak bir de şunu ekleyeyim, türkiye'de çalışırsam akşam evde ayaklarımı uzatıp bira içebileceğim bir hayatım olacağını düşünmüyorum. biraz da ondan bu kadar yöneldim zaten tır fikrine. avrupa'da €2500 kazanacağım bir ofis işi olsa mesela yine tır şoförlüğü düşünmeyebilirim... ama öyle bir dünya yok benim için ne yazık ki. en azından şimdilik.
0
🌸der meister
(19.02.22)
Belçika 5 yıl oturumu olana vatandaşlık veriyor. Oradan yürürsün zaten. Avrupa'da her türlü işte çalışılır hiç düşünme
0
spankenstein
(19.02.22)
almışsın narkozu hayırlı olsun. Yıl 2018 işten bıkmışın gittim tır ehliyeti aldım src 3 aldım. Dedim ilerde lazım olur ülkenin durumu kötü :) şimdi ce ehliyet cüzdanda kuzu kuzu yatıyor yine de aldığım için pişman değilim. Belki bir gün lazım olur. Ben bankacıyım, ben de terfi vb durumları olduğu için tırcı olma durumunu erteledim bakalım ilerde olur mu bilinmez, nasip. Yaş 33.
0
Kresto
(19.02.22)
Valla seni anlıyorum. Bu kadar istekliyken "yok o iş olmaz, boşver." demem zaten. Ben de herhangi bir konuda bu kadar hevesli olsam kesin şansımı denerdim.

Sadece eklemek istediğim bazı noktalar var. Birini zengin etmek uğruna sabah akşam çalışma fikri konusunda katılıyorum sana. Ama bundan kaçış tır şoförlüğü değil. Çünkü kaçtığın şeyin temelinde stres, emeğinin karşılığını alamamak, bir yere zincirlenmiş gibi hissetmek gibi olgular var. TIR şoförü olunca bunlar değişecek mi? En azından büyük bir kısmı hayır. Yani kendi kamyonunun olduğu ve ETS'deki gibi istediğin ülkedeki istediğin işi tıklayarak seçebildiğin bir hayat olsa belki daha özgür hissedersin kendini ama öyle bir şey seni beklemiyor (diye tahmin ediyorum). Yine bir şirkete bağlı şoför olacaksın. Bu kez gecen gündüzün belli olmayacak. 9 saat kamyon sür. Sonra dur, uyu. Sonra 9 saat daha sür falan. Şimdi sana çok heyecan verici geliyor olabilir ama bu iş de rutine bindikten sonra sıkıcı olacak. 1 yıl tecrübeli birinden ziyade en azından en az 5 yıldır falan bu işin içinde olan birilerini bulmaya çalış konuşmak için. Ama "işini seviyor musun?" gibi sorulardan ziyade seni zorlayabileceğini düşündüğün şeylere odaklan.

"Yarın iş var." diye 23.00'teki maçı izleyemediğin bir hayatı kötüleyip "benim işim zaten bu o yüzden maçı anca denk gelirsem izlerim" gibi bir hayatı benimsemen bana biraz anlamsız geliyor. Meslek uğruna özel hayatının büyük bölümünden feragat edeceğinin farkında değilsin gibi.
0
himmet dayi
(19.02.22)
Ben senin yerinde olsam kesin tır işine girerdim. YouTuberlik da yapabilir aynı anda. Alican diye biri vardı, rahmetli oldu, Almancı bir tır şoförüydü, aynı zamanda YouTube'a video çekerdi. Acayip keyifliydi izlemesi. Senin de muhabbetin satarsa milleti, YouTubedan da para kazanırsın.
0
mezarkabul
(19.02.22)
Önce B sınıfı manuel ehliyet al. B sınıfı manuel ehliyet ilkokul ise tır şoförlüğü doktoradır. Belki yeteneğin yoktur. Bu da bir olumsuz sebep.

youtu.be

Bu kız bayağı bilgi paylaşıyor.
0
dissendium
(19.02.22)
@himmet dayi, son kısımla ilgili: anlatmak istediğim şey şu abi, ben normalde ofis işi yaparken, her akşam eve gelirken falan kendi hayatımı istediğim gibi yaşayamadığım için üzülürüm. huzursuz olurum. tırda ise şartlar daha ağır olmasına rağmen o işi sevdiğim için "maçı da izlemeyiverelim ne olacak" diyebilirim. yani kar-zarar ilişkisi aslında biraz. ben kendime 3-4 saat ayırabileceksem, üç kuruş paraya öyle ot gibi bi ilçede/şehirde 30 sene yaşayacaksam maç izleyememek ve sevdiğim işlerle ilgilenememek beni üzer mesela. ama yok ben tır şoförüysem, sürekli yoldaysam o zaman özel hayatımdan feragat etmek daha az koyar, çünkü genel olarak daha mutlu ve iyi hissederim. demek istediğim buydu.

@mezarkabul, yazdığını okurken istemsiz DÖŞE BAH DÖŞE diye bağırdım :) hala arada izlerim videolarını. ben ama kendim yutubırlık neyin düşünmüyorum hiç, becerebileceğimi sanmıyorum. bi de şu var: şimdi ben kendi tecrübelerini paylaşan insanlara minnettarım ama türkiye'de yaşayan bir genç olarak "isveç'te tır şoförüyüm bi günde 3000 kazanıyorum" gibi videoları izleyince depresyona giriyorum... yeterince içerik var zaten. onlar kötü niyetle yapmıyor belki ama ben oralara gidersem elime kamerayı alıp şu kadar kazanıyom, bu kadar kazanıyom diye konuşmak istemiyorum. en fazla burda filan hava atarım yani tüm dünyaya açılmak gibi bir isteğim yok. o yüzden ben yaparsam anca günlük tutup onu yayınlarım okumak isteyen olursa. yoksa vlogger'lık filan benlik değil, sevmiyorum. tutacağını da sanmam.

@dissendium, aga artistik patinajda olimpiyat madalyası alıcam demedim ki ne yeteneği? işin zorluğuna ayak uyduramazsın, sıkılırsın, bırakırsın vs. orası ayrı konu da fiziksel/zihinsel engeli olmayan birisi (hatta yerine göre olan biri bile) niye tır süremesin ne var onda. "bu iş yapılmaz" deyip pes eden adam vardır elbet ama ben sanmıyorum ehliyetini alıp işe başladıktan sonra "oha tır sürmek çok zor benim yeteneğim yokmuş" diye bırakan birisi olsun.
0
🌸der meister
(19.02.22)
YouTuber deyince yanlış anlaşıldım ama işte Alican gibi bir şeyler yap, adam YouTuber değildi ama YouTubea güzel bir renk katıyordu. Adamı profesöründen, hizmetlisine her kesimden izleyen vardı. Doğaldı. Sen de doğal doğal takıl bir yandan müzik dinle, bir yandan da sigaranı iç, üç beş bir şeyler anlat günün nasıl geçtiğine dair, tutarsa tutar tutmazsa sana anı kalır. Yap sen bu tır işini. Valla bak.
0
mezarkabul
(19.02.22)
Tırcılık iyi hoş güzelde. Millet henüz deneyimi olmayan birine milyon liralık mallarını emanet eder mi? Bir tırcının yanında staj gibi birşey yapmak mümkün mü? ya da bir tırcı bulup yanında gidip gelmek gerekir diye düşünüyorum.
0
komando kani var bende
(19.02.22)
Bu işi yapan bilen birine işin artısını eksisini, nasıl başlanacağını, merak ediyorsan yurt dışı imkanlarını sor. Bir eksisi yola çıkıp uzun süre evden uzak kalmak dolayısıyla aile ile ilgili olabilir. Bir artısı muhtemelen insanın mevcut sistemde en özgür ve kendi başına olabileceği işlerden biridir diye düşünüyorum. Yaşında bir sorun yok ama tavsiye almak için doğru yerleri bul.
0
osssy
(19.02.22)
@komando, konuştuğum arkadaşın bana söylediği iş bulmak ilk etapta çok kolay olmayabiliyor ama sektörde açık olduğu için ehliyetin, gerekli belgelerin vs. varsa bir şekilde tutuyorsun bir ucundan. hatta abd'de filan direkt eğitimi kendi veren, ücretini de sonra maaşından kesen firmalar var. onlarda aynen dediğin şekilde bazen altı hafta boyunca yanında bir eğitmenle birlikte gidiyorsun, sonra komple sana bırakıyorlar. türkiye'de nasıldır bilmiyorum.

yalnız erkan zey'in videosunda izlemiştim, yükün sigortalı olduğunu ve dolayısıyla o tip durumlarda sorun çıkmadığını söylüyordu. tecrübesizim tamam da sonuç olarak gerekli donanıma sahibim, atıyorum kendi salaklığımla 120 basıp tırı paramparça etmediğim sürece bir şey olmaz sanırım. hem firma için hem de benim için. bi' de tırın gittiği yolun %90'ı dümdüz zaten, dikkatli ve özenli bir şoför için olacak en kötü şey en fazla dorseyi çizdirmek olur sanırım çok ekstrem durumlar dışında. kağnı gibi araç sonuçta büyük zarar vermek için bile isteye uğraşmak lazım bence.
0
🌸der meister
(19.02.22)
romanya'daki çürük yolla sosyalliğin bence ilgisi yok, sosyal birisi olsam oradaki köyden tanıdıklarım mı olacak? ne yapılması gerektiğine dair prosedür bellidir, yabancı dilim zaten var. insanlarla aram iyi değil dediysem tırda sorun yaşayınca direksiyona kapanıp ağlarım, insanlarla kesinlikle muhatap olmam demedim ki. bu tarz sorunlar, beklenmedik durumlar her meslekte var zaten.

yani yanlış anlama ama bana bu spesifik örnek biraz zorlama geldi, romanya'da frenimin tutmamasıyla network'ün ne alakası var yani elimin altında teknoloji var yabancı dilim var mağaradan çıkmadık sonuçta. fren patlayınca network'üm mü gelip durduracak tırı sanki.
0
🌸der meister
(19.02.22)
sık sık tırcılarla muhatap olan biri olarak söyleyebilirim ki, ekseriyetle pek parlak değiller. iş yapılır bence ama bu tamamen kişisel bir konu. ben biraz daha sosyal açıdan değerlendireyim.

pek parlak değiller dedim ya, aslında daha kaba söylerdim de burada bu kadar oluyor. yani bir kere tırcılık kariyerine girdin mi geriye dönüşü zor olur.
0
floydian
(19.02.22)
@floydian, açık konuşmak gerekirse en büyük motivasyonu yurtdışına çıkma imkanı olması. gerek Türk firmasında uluslararası çalışarak gerekse oradan bir firmayla anlaşarak... Türkiye'deki imaj olumsuz ve kitle de GENEL OLARAK iyi değil, onun farkındayım ama son yıllarda benim gibi eli iyi kötü kalem tutmuş bir sürü insanın bu sektöre yönelmesi biraz yüreklendiriyor beni. belki bizim nesille biraz değişir ilerleyen yıllarda.
0
🌸der meister
(19.02.22)
Ben de sınırda yasiyom. Tircilarla iç içe sayilirim xd gorduklerimi yazayim.

Olumsuz;

*Günlerce arabanin içinde sıra bekliyorsun. Karda kışta, sıcakta sogukta günlerce tırın içinde bekliceksin. Sürekli 1-2 arabalik ilerle-dur şeklinde

*Aile hayatı ya da ilişki için çok işlevsel degil.

*O 3 gün bekledigin siralarda sürekli birileri öne falan gececek, saclarini yolacaksin.

*O sırada muhatap olacağın tircilar genelde o citi pıtı kizlarin profilinde olmayacak. Türlü mafyatik tipler...

*Arabanla ilgili yurt dışında bir sorun yasadiginda sektör icindeki biri kadar kolay halledemeyebilirsin baslarda.
0
abuzer
(19.02.22)
ya sana son söz olarak şunu diyeyim; adını sanını bilmediğim ama meşhur bir artiz de oyunculuğu bırakıp tırcı oldu abdde, yaprak dökümünde mi ne oynamıştı, o adam işte.
0
mezarkabul
(19.02.22)
Der meister selam. Seni buradan az çok tanıyan bir arkadaşın olarak bu hevesinin geçici olacağı kanısındayım. Bol şans.
0
but that was just a dream
(19.02.22)
playing star again'e katiliyorum. bu tarz durumlarda insan iliskileri masa basi ofis isinden cok daha kritik.

but that was just a dream'e de katiliyorum. yani bu kacinci duyuru/girdi bununla ilgili. acma demiyorum ama yapacak olan adam sessizce yapardi. sen daha cok geyigini yapmayi seviyorsun gibi gozukuyor. bu sebeptendir ki yapamazsin.
0
hot potato
(19.02.22)
avrupa'da çalışmak istesen de önce türkiye'de bir tır şoförü olacaksın. burada da şöyle bir durum var benim açımdan, türkiye'de tır şoförü olmak için ehliyet ve psiko-motor becerilerine ek olarak biraz yırtık ve açıkgöz olmak gerekiyor. yani bitirim bir tarafın yoksa hiç bulaşma derim.
0
makarnavodka
(19.02.22)
Hocam bu iş benim de ara ara ciddi hayalini kurduğum bir durum. Ama memleketteki sektör, çalışma koşulları, kendi araban yoksa kazanç işleri vb. çok tatsız maalesef. Üstüne, işveren altında o özgürlük hissinden uzakta çalışılıyor genelde. Fakat –büyük ihtimalle bir ukde olarak kalacak olsa da– birinci dünya ülkelerinde tırcı olma fikri içimi kıpır kıpır yapıyor.

Ben ideal koşullarda tırcılık yaparsan mutsuz olacağını düşünmüyorum bu arada. Tek ve belki de en büyük dezavantajı, sevdiğin/sevdiklerinden pratikte resmen ayrı bir hayat yaşıyor olmak.

Kısa vadede önerim de şöyle: yukarıda biri daha yazmış, nasıl yapılabilir emin değilim ama bir iki farklı araba bulup yan koltukta iki üç kez Samsun-Konya, Ankara-Antep yapmak lazım. En azından karar verme yolunda gerçekten fikir sahibi olmuş olursun. Bir de dediğin gibi, başladın baktın olmadı en kötü bir sene deneyip bırakmış olursun.
0
038576
(19.02.22)
Nazim diye bi elwman var fenomen tirci. Onu takip et.


Bu arada neden olmasin. 2 cocuklu 35 yasinda akademisyenim. Ben de tir ehliyetine kaydoluyorum bu ay.

Hedefim seninkine benzer ama sebebim baska. Yurtdisinda yasamak degil hedefim. Ama sebebim yurtdisi is garantisinin verecegi emniyet duygusu.

Neden mi? Hicbir siyasi parti ile alakam olmadigi icin 32 yasima kadar atanamadim. Freelance islerle gecindim. Hasbelkader liyakatle persinel alinacak bir kadro cikti ben de kazandim bilegimin hakkiyla. Simdi de x donemde atanan biri olarak kesin x'ci muamelesi gorup issiz kalma ihtinalim var ulkede olusabilecek cesitli siyasi degisikliklerde.

Olasi bir durum icin en azindan baslangic seviyeso gereklilikleri simdiden yerine getirmek istiyorum.

Olmayacak sey degil. Hedsfin buysa yuru. Imkansiz bir hedef degil.
0
celebi efendi
(19.02.22)
yalnızca başlığı okudum, gerisi çok uzundu.

cevabım şu: tır şöförlüğü en maskülen işlerden birisi. küçümsenecek bir iş değil. pelinsular falan bakmaz belki ama yine de iş yapar.

selvi boylum al yazmalımdaki kadir inanırı düşün :)

zor iş ama yapabilirsen bir erkek için en zevkli işlerden birisi bence. ben olsam ben de isterdim tır şoförü olmak. tır ile istanbuldan yükü alıp almanyadaki depoya teslim etmek. geliri çok iyi bu arada
0
dafuq
(19.02.22)
Ben onaylıyorum güzel fikir. Kanada bir ara tır şoförü arıyordu vatandaşlık vermek için ama 30 günün 23'ü yurtdışında geçtikten sonra 7 gün Türkiye'de yaşarım ne olacak diyorsanız vatandaşlık, oturum izni falan hiç önemli değil. Dediğiniz gibi AB ülkelerine mal taşır durursunuz. Tek bir noktaya dikkat etmenizi tavsiye ederim. Vaktinizin çoğu gelişmiş ülkelerdeki caddelerde sokaklarda geçmeyecek, gelişmiş ülkelerde hareket halinde olan bir tırın kabininde geçecek.
0
grgn
(19.02.22)
Ne var onda diyerek bence küçümsüyorsun. Neredeyse 15 metre uzunluğundaki bir aracı yönetmekten bahsediyoruz. Burada yetenek dediğim şey doğuştan gelen bir şey anlamında değil, beceri anlamında. Kimi insan çivi çakamaz, becerisi yoktur. Kimi insan da 10 metre ağaca tırmanıp ceviz toplar. Beceriyi tamamen yok sayamayız. Yapamazsın demiyorum, yapabilirsin, fikir güzel. Bence dene.

Aklıma bir olumsuz nokta daha geldi. Belki de en önemlisi. Taşıyacağın şeylerin sorumluluğu. Örnek olarak bir tır dolusu bakır telin maliyeti milyonlarca lirayı bulabilir. Tırı durdurup önünü kesebilirler. İşin güvenlik tarafı da var.
0
dissendium
(19.02.22)
mayster seni duyurudan bildiğim kadarı ile tanıyorum ve severim de.

sana tır mır vermem ben.

kızma bana ama güvenmiyorum.

¯\_(ツ)_/¯


ha başka işler olur yapar bu çocuk derim.

burda okul biterken arayış içine girip YouTube , ETS falan derken heveslenmişsin. güzel tabi bazı şeyler böyle başlar.

ama senin 1 ay sonra bunu unutup başka temalar ile bambaşka bir şeyi aşırısı istemene de şaşırmam.

ha gaza gelir beni yanıltırsın. üzülmem tabii. ne güzel.

tır işi de öyle çok dışardan göründüğü gibi değil.
0
AlsterWasser
(19.02.22)
Güzel fikir. Günümüzde artık diploma ile masabaşında iş bulmak dünyanın hemen her yerinde zor. Artık bu bu tarz işler hem daha çok para kazandırıyor hem de iş bulmak daha kolay.

Dezavantaj ise dikkat gerektiren bir iş. En basitinden gün içinde telefon ekranına bakmak bile zor olabilir.

Her koşulda senin gibi biri için mantıklı bir iş. Cv'de tır şöförlüğünün olumsuz etkisi olur falan demişler de alakası bile yok... Günümüzde zengin bir aileden gelip de avrupa'nın iyi okullarında okumamışsan, sağlam referansların yoksa, üst düzey yetenekli değilsen zaten Cv'ne bakan olmaz. Türkiye özel sektörü gerçekten çok kötü. İnsanların şirket dedikleri yer kurumsallığı zayıf sömürü merkezleri.
0
garylineker
(19.02.22)
3-4 sene sonra cl maçı izlemek umrunda bile olmayacak hayatına buna göre planlama
0
bir soru sorcam
(19.02.22)
@bir soru sorcam, neden olmasın ki? şimdi şöyle düşünebilirsin, işte yaşın ilerleyecek, eş-dost, çoluk çocuk vs... ama ben zaten 27 yaşındayım. şu an yaptığım iş de sporla ilgili. tabii ki daha az vakit ayırabileceğim tam zamanlı çalışırken, elbette hayatımı maçlara göre planlamam ama tam olarak bundan söz ediyorum işte: ofis işi, kariyer fikri vs. beni zerre heyecanlandırmıyor. "bunun için mi hayatımdan vazgeçiyorum?" diye düşünüyorum... işin içinde tır olunca ama her şeyi kenara koyabilirim gibime geliyor. yani emek ettiğime, özgürlüğümden feragat ettiğime değecek bir şey. en azından şu anki fikrim o yönde.

bunu o yüzden söylüyorum yani yoksa zaten "akşam maç var" diye çalışmayı reddedecek değilim ama biraz sabit kafalı ve uyuz olduğum doğrudur bu konuda. şımarığım da hatta. sevmediğim şeyi yapmak istemiyorum. bu çoğu insan için lüks... ama "tır sürerek mutlu olacağım diyorsan git sür madem" demeden de edemiyorum. böyle bir şansım varsa, böyle mutlu olacaksam niye değerlendirmeyeyim ki?
0
🌸der meister
(19.02.22)
seyretmek yerine direk spor yapabileceğin aktiveteler daha çok ilgini çeker
90 dk maç izlemenin "aptalca" olduğunu farkedebilirsin

yaptığın iş izlemeni gerektiriyorsa başka tabi
0
bir soru sorcam
(20.02.22)
ayrıca bu kadar tır şoförü fikrinin pompalanma sebebi 2 yıldır süren konteyner krizi.

temeli de çin vs. amerika bunun sebebi. ipler gerilirse iyice artar bu sorun ama bir diğer ihtimal de çözülür ve tır şoförleri yine değersizleşir(talep azalacağı için) ama bu sefer bir sürü gaza gelip tır şoförü olmuş genç kalakalır.

ha dersen ki 2 sene önceden tır şoförlüğü çok popiydi, ben hiç hatırlamıyorum valla.

şu an nakliyeciler/müşteriler full karayolu çalışıyorlar çünkü kimse konteyner ile uğraşmak istemiyor. bir de üstüne brexit ile iyice hype'landı ama UK EU vatandaşlarına 3 aylık çalışma vizesi vermeye başladı bile tır şoförü olarak.

son bir şey de, ekonomi her geçen gün high tech ürünlere kayıyor, tren ve gemi hatları gelişiyor, high tech ürünler hava yolu ile gönderilir hale geliyor. ben tır şoförlüğünün ölü yatırım olduğunu düşünüyorum.

bir de demişler zaten ama çok leş ya, mal yüklemeye gidersin 10 saat orada mahsur kalırsın. indirmeye gidersin 2 gün kalırsın. gümrük sırasında beklersin, evraklarda sıkıntı olur sıradan çıkarsın başkasının hatasının bedelini sen çekersin.

elektronik cihaz tamirciliği öğrensen yerel esnaf olarak ufak dükkan açsan da istediğin şeylere ulaşabilirsin.
0
floydian
(20.02.22)
@floydian,

abi valla inan 10 sene önce tır şoförlüğü düşündüğümde "yauuu teknoloji gelişecek, kendini süren tırlar olacak" diye vazgeçirmişti millet... her konuda aynı geyiği görüyorum. ha belki sen haklı çıkarsın, 10 sene içinde cidden tır şoförlüğü diye bir iş kalmaz ama ben her şeyi bu şekilde değerlendirip vazgeçmekten sıkıldım açıkçası kendi adıma. bak o zamanlar okul okumayıp şoför olsaymışım şimdi 7-8 sene tecrübem olurmuş, gördüğüm kadarıyla iş de var yani... böyle böyle en sonunda hiçbir şey yapmayacağım, o olacak.

elektronik cihaz tamirciliği nedir inan hiç bilmiyorum, hiç ilgim de yok açıkçası :/
0
🌸der meister
(20.02.22)
şey ya işte, sana tv kumandası getirecekler bu tuş basmıyor diye açıp bakacaksın belki devrede bir çipin bir ayağı kopmuş olacak lehimleyeceksin falan.

benim dediğim olay aslında kendini süren tır olacak değil, tır şoförü hep lazım olacak ama ihracat kg değeri denen bir şey var. ona bakmanı öneririm. benim bildiğim kadarıyla dünya trendi yükselişte. bu da şu demek oluyor, artık hafif mal para getiriyor ağır değil.
0
floydian
(20.02.22)
Benim dayım yurtdışından kesin dönüş yapıp tır şöförü oldu. Avrupa tarafına gidiyor genelde.
Zorlukları yukarda yeterince açıklamışlar. Benim dayımın en çok zorlandığı şey sevdiklerinden uzakta olmak ve başına bir şey geldiğinde yalnız olmak. İki ay önce tırın üzerinden düşmüş ayağı kırılmış. Fransadan o şekilde gelmiş. Yalnızlığı öyle anladım baya koydu diye dert yanıyordu.
Dayım gibi uzun süre araba kullanmayı ve yolcuğu seven kişiler deneyebilir bence.
0
jazzabel
(20.02.22)
Turkiye den avrupa ya giderken Tirin dorsesine multeciler kacak giriyor.
Yakiti calan hirsizlar.

Bunlar disinda problem yok. Turk tirci olmak hep oteki muamelesi gormek demek. Avrupa ici dolasirsan sikinti yok.
0
halk
(21.02.22)
(10)

İlk üniversitenizin insan ilişkileri konusunda size kattıkları

heathen
Nelerdi? Sadece kadın erkek ilişkisi olarak değil, genel.
Nelerdi? Sadece kadın erkek ilişkisi olarak değil, genel.
0
heathen
(19.02.22)
Bulanan midemi daha da bulandirmisti.
Koca bolumden kimse ile duzgun bi ilişki yurutememistim. Tuhaf garip davranislar. Kadın sayisinin baskin oldugu bir bolum oldugu icin zaten samimiyetsizlik diz boyu idi.
Yurtta kalmamin katkisi ile de insanlarin disaridaki kimlikleri ile ev ici oda ici halleri arasindaki farki gormek anlminda baya aydinlanmistim. Hala alli pullu birini görsem asli nedir diye dusunuyorum.
0
a perfect lie
(19.02.22)
ilk üniversitemiz derken?
0
candide
(19.02.22)
@candide, okunan ilk üniversite yani gençliğe açılan ilk ortam. Küçük yaşta insanları tanımaya başlama falan. O yüzden ilk dedim.
0
🌸heathen
(19.02.22)
Tüm insan ilişkilerimi ve hayata bakış açımı sıfırdan düzenledi diyebilirim. Benim üzerimde çok büyük etkisi oldu. İlkokul ve lise, doğası gereği belli bir sosyal kümenin içerisinde şekillenen, kapalı bir ortam. 18 yaşına kadar edinilen çevre aynı şehirde, yakın mahallelerden gelen, yakın sosyo-ekonomik durumdaki ailelerin çocuklarının buluştuğu daha rafine bir alan. Ancak üniversitede türkiye'nin her yerinden, bambaşka sosyo-ekonomik durumlardan, bambaşka siyasi görüşlerden gelen insanların buluştuğu bir yaşam alanı. Bu yaşam alanı benim tüm yaklaşımlarımı şekillendirmiş, adeta bir akvaryumdan çıkıp okyanusa atlamışım gibi hissettirmişti. Burada madde madde yazmak mümkün değil, bugünkü beni, ben yapan 3 şeyden biriydi kampus hayatım. Diğerleri ise aile ve iş ortamı elbette.
0
kent sakini
(19.02.22)
çoğunluğun salak olduğunu öğrendim.

üniversite biteli bir asır oluyor bunu hala deneyimliyorum.

işin güzel tarafı başkaları da beni o gruba sokarak aynı şeyleri düşünüyordur.

işte insan.. ve ilişkileri.
0
AlsterWasser
(19.02.22)
Çok şey kattı. Üniversiteye girdiğim dönemde türban yasağı yeni yeni kalkmıştı, erkek halimle türban eyleminde bulmuştum kendimi. İlk defa LGBT bireyle tanışmıştım, türbanlı, feminist, vegan, radikal solcu ve sağcı arkadaşlarım olmuştu. Eş cinsel biriyle yurtta oda arkadaşıydım, diğer oda arkadaşım 5 vakit namaz kılıyordu:D.
Görece modern, okumuş bir ailede yetişememe rağmen ne kadar ön yargılı olduğumu fark ettim. Öyle ki üniversite dönemimde ve sonrasında özelliklerinden dolayı etiket yapıştırmamayı öğrendim. Bahsettiğim yıllar 2005-2010’lar. Tvde kadınların dövüldüğü, taşfırın kavramının olduğu ve eş cinsellerin adının bile geçmediği dönemler.
Daha sonra yüksek puan alıp Anadolu’da tıp okuyan arkadaşlarımdan ne kadar farklılaştığımı gördüm.
Gerçekten iyi bir üniversitede okumanın farkı aldığınız eğitim değil vizyonunuz değişiyor, genişliyor.
Benzer durumu askerde yaşamıştım. Yedek subay olarak 12 ay yaptım Kayseri’de. Sonrasında ne kadar izole bir çevrem olduğunu Türkiye’den ne kadar bağımsız yaşadığımı fark ettim.
0
Omelas'ı Terk Eden Köylü
(19.02.22)
lise gibi gelip gittim pek bi şey katmadı bilgi dışında
zaten şimdiki gibi interaktif olaylar yoktu, hoca için tembellik olsa da öğrenciye sunum yaptırma gibi
zaten öyle marjinal bi olay da yoktu

yemekhane sırasını sabırla bekleme kültürü
metroda ders çalışabilmek
ders aralarındaki çember sohbetler
0
bir soru sorcam
(19.02.22)
O kadar yabaniydim ki, uzun ders aralarında akranlarımla aynı ortamı paylaşmaktan kaçınmak için, fakülte binasının hemen bitişiğindeki kafeye oturmak yerine, daha uzaktaki üniversite hastanesinin kantinine yürürdüm. Oraya gidip geri dönmesi bi 20 dakikamı alırdı herhalde ama dert mi? Hasta yakınlarının arasındayken adeta görünmez hissediyordum kendimi, korunaklı sessizliğimin içine daha rahat gömülebiliyordum orada. Üniversite döneminde ve sonrasındaki deneyimlerim, bu toplum kaçkını huyumu bir parça -küçücük bir parça- törpülememe yardımcı oldu. Başka da bir şey katmadı.
0
huçi kuçi
(20.02.22)
Insanlardan buyuk oranda soguttu. Dort yil boyunca kendi istegimle ve tercihimle ilk sozu benim ettigim bir sohbet olmamistir. Mecburi birkac arkadaslik disinda hicbiriyle vakit gecirmedim ki sinifimiz 180 kisiydi. Hicbiriyle iletisim icinde kalmadim. Mezuniyetime gitmedim. Pisman degilim.

Universitenin bana kattigi seyler oldu tabii, ama bu insanlar sebebiyle degildi, okudugum alani sevmem sebebiyleydi.
0
sopiro
(20.02.22)
(6)

Corona degilse bu ne?

Labyrinthe
Merhabalar,Gecen hafta oncesinde hic birseyim yokken ates ve usume ile birden yataga dustum, ayakta duramiyordum. 24 saat bouyunca atesim 38-39 arasindaydi, hic dusmedi. Birkac gun icinde daha iyi hissetmeye basladim ama atesle baslayan bogaz agrisi gecmedi, hayatimda bademciklerimi hic bu kadar bel
Merhabalar,

Gecen hafta oncesinde hic birseyim yokken ates ve usume ile birden yataga dustum, ayakta duramiyordum. 24 saat bouyunca atesim 38-39 arasindaydi, hic dusmedi. Birkac gun icinde daha iyi hissetmeye basladim ama atesle baslayan bogaz agrisi gecmedi, hayatimda bademciklerimi hic bu kadar belirgin hissetmemistim. Ev testleriyle test yaptim ertesi gun ve birkac gun sonra, sonuc negatif.

Simdi de esim ayni seyi geciriyor, yuksek ates, usume, bogaz agrisi 2 gundur devam ediyor.

Eger bu corona degilse ne olabilir?

Cevaplar icin simdiden tesekkurler..
0
Labyrinthe
(19.02.22)
Bence bir pcr testi yaptırın. Ben de geçen hafta perşembe çok kötüydüm. Test yaptırdım. Negatifti. Pazar günü tekrar yaptırdm. Pozitif çıktım. Çok geçmiş olsun.
0
duma duma dum
(19.02.22)
Hem ios hem android de symptomate diye bir uygulama var, türkçe dil desteği de var, hissettiğiniz belirtileri ekliyorsunuz, uygulama da sizi ek sorularla yönlendiriyor, sonunda hastalıkla ilgili tahminlerde bulunuyor, bunu da bir deneyin
play.google.com
0
freebird5406_2
(19.02.22)
Anneme aynı belirtiler üzerine hızlı test yaptık, negatif çıktı. İçimize sinmedi PCR yaptırdık, pozitif.

Geçmiş olsun.
0
pispinti
(19.02.22)
Covid pozitif değilseniz mide ve bağırsak enfeksiyonu çok yaygın.
0
desdenova34
(19.02.22)
Covid pozitif gibi duruyorsunuz. Ben de pozitifim de :)
Bogaz agrisiyla basliyor. Sonra ates.. eklem agrilari..
Bende farenjitle basladi. Hafif ates oldu ama eklem agrisi olmadi neyse ki...
0
omonia
(19.02.22)
bende boğaz ağrısı bel ağrısı vs oldu hapşırma falan dedim heralde soğuk algınlığıdır bari boğazı halledeyim ilaç falan.

bi gittim covid pozitifmişim.

ben şok.
0
AlsterWasser
(19.02.22)
(9)

Laptop ile yatakta film izleme?

bi anlatabilsem dunya degisir valla bak
Macbook aldık nihayet ama bu yatakta film izleme işi sıkıntılı :) siz nasıl yapıyorsunuz yani uzanıp kucağınıza falan mı alıyorsunuz? Bu şekilde ısınır herhalde. Yan tarafta sehpaya koysam bu sefer boynum ağrıyor uzun süre öyle bakınca
Macbook aldık nihayet ama bu yatakta film izleme işi sıkıntılı :) siz nasıl yapıyorsunuz yani uzanıp kucağınıza falan mı alıyorsunuz? Bu şekilde ısınır herhalde. Yan tarafta sehpaya koysam bu sefer boynum ağrıyor uzun süre öyle bakınca
0
bi anlatabilsem dunya degisir valla bak
(16.02.22)
M1 ise ısınmaz, zaten fanı da yok, hava çıkışı da yok. Yine de alüminyum gövdeyi serin tutmak için yatağa olabildiğince az temas etse daha iyi.

büdüt: pro’da fan varmış pardon.
0
orient blue
(16.02.22)
son 7 yılda 2 farklı Mac modeli kullanan biri olarak bir sefer dahi yatakta film izlemedim.

bunun nedeni Mac olduğundan falan değil kesinlikle. yatakta laptoptan film izlemenin bana tamamen bana ters gelen bir eylem olmasından. 2 saat cidden aleti nereye nasıl koycaksın ki?

çekincelerinize gelince; eğer öyle bir alışkanlığınız var ise izleyin bir şey olmaz ısınma falan olmaz.

üzerine devrilip kırmayın yeter :)

MacBook Pro M1'lerde fan var bu arada.(*2020)
0
AlsterWasser
(16.02.22)
Kucağınıza, yatağın üstüne, yüksek olsun diye birkaç yastık üstüne nasıl isterseniz koyun. Film izlerken arkada işlemciyi yoran abartılı şeyler açık değilse cok ısınmıyor ve hicbirsey olmuyor.

Fanli Intel MacBook kullanıyorum, o bile fan çalıştırmıyor. Yazın hava 27 derece üzerinde olunca durum biraz değişiyor.
0
kaptankedi
(16.02.22)
yatıyorum alıyorum kucağıma mis. hep yaparım
bazen de sıkılır yana dönerim, yatağın ya da masanın üstüne koyar öyle izlerim. yatarak laptop kullanmanın keyfi başka ama boyun ağrısı da getiriyor.

bi şey olmaz yani nesi sıkıntılı?
0
jelly bear
(17.02.22)
Laptop sehpası olarak internette aratırsanız karşınıza birçok seçenek çıkacaktır. Uygun bir tane seçerek alabilirsiniz. Ya da yazın yatakta ısınma problemi olabilir diyorsanız fanlı soğutucu alıp onu stand gibi kullanabilirsiniz.
0
jools leno
(17.02.22)
kucağımda Mac, film izlemeden önce duyuruya bakıyordum.

jelly bear +1
0
lovemyself
(17.02.22)
size bu yanıtı macbook pro'dan, yatakta yatar pozisyonda ve laptop kucağımda yazıyorum. intel işlemci ise araya yorgan almanızı ve garantisi bittikten sonra 2-3 ayda bir fanlarını temizlemenizi öneririm. m1 işlemci ise yorgana ve temizliğe gerek yok, devamke.
0
kent sakini
(17.02.22)
Hocam adı her ne kadar laptop olsada bu cihazlar düz sabit yüzeylerde yani masada kullanmak için tasarlanıp üretilir.
0
eksisozlukokuryazari
(17.02.22)
bir sürü yatak / koltuk için notebook sehpası satılıyor her yerde. Rahat edersiniz
0
anten
(17.02.22)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.