[]

İngilizce Nasıl Öğrenilir? (Sınav vs. İçin Değil Konuşacak Kadar Öğrenmek)

Sanırım yabancı dil bölümü dilin kendisi ile ilgili sorular içerdiği için soruyu buraya sordum. Hatalıysa şimdiden affola.

Şimdi efenim bendeniz memleketin çok mükemmel hatta mükemmel puanları ile almayan bir üniversitesinde Bilgisayar Mühendisliği öğrencisiyim. Bölüm Türkçe. Alanında iyi olduğu söylenen bir üniversite ama ben iyiliğini de kötülüğünü şu an göremedim. Bakalım zaman neyi gösterecek... (İsmi bende kalsın.)

Her neyse niyetim şu an üniversite eğitimimin başlarında dil konusunu çözmek. Bilindiği üzere; yazılım, bilgisayar hatta genel olarak tüm mühendislik bölümlerinde İngilizce çok önemli. Ancak nasıl yapacağım konusunda bir bilgim yok ne yazık ki.

Başlıkta da yazdığım üzere niyetim yüksek lisans ya da herhangi bir sınav değil İngilizceyi öğrenmek. Şu an düşüncem gelecekte mesleğimi yurt dışında yapmak ve bunun için dil konusunu aradan çıkarmak. Gelecekte bu düşüncem değişir mi bilmiyorum ama her konuda yardımı olacağı için dil lazım olacak. Değişmese bile maddi kaygılar dışında 2. sırada gelen dil sorununu erkenden aradan çıkarmak istiyorum.

İşte bu durumda nasıl yapacağım konusunda bilgiye ihtiyacım var.
Seneye İngilizce kursuna başlayayım diyorum ama gelen öğrenciler ya da öğrencilerden öte kursun temel amacı bir sınava hazırlamak olacaksa bir yardımı olacağından endişeliyim. Yani tek amacı öğrencilere YÖKDİL'den 80 aldırmak ise bu benim işime yaramaz çünkü okuduğumu anlayacak, yazabilecek, konuşabilecek bir kişi olmak istiyorum. Ben yanlış mı düşünüyorum? Yani sırf niyeti İngilizce öğretmek olan kurslar, dershaneler var mı? Bölümün bitmesine en kötü 4 sene var. Belki 4 senede İngilizce sular seller gibi öğrenilmeyebilir ama en azından derdimi anlatıp karşımdakinin derdini anlatacak kıvama gelinebilir.

Sözün özü ne yapmam gerekiyor konusunda fikre ihtiyacım var. Seviyem öyle kötü bir durumda değil. Daha demin bir site için destek talebini gönderirken ve yanıtlarken kendim yazdım ve gönderdikten sonra çeviriden baktım anlamlı da yazmışım. (Aferin bana.) Ama yine de seviyem yeterli değil. Derdimi anlatacak kadar bile İngilizcem yok.

İşte bu durumda size sorayım: İngilizce konuşacak, anlayacak, yazacak bir kişi olmam için ne yapmam gerekiyor?

 
Dil öğrenme işi büyük bir deniz. Yapman gereken her şeyi yapman gerekiyor. Bunlar neler? Bir grammar kitabı alıp çalışmak. Her gün BBC, CNN okumak. İngilizce kitap okumak. Dizi izlemek. Film izlemek. Müzik dinlemek. İngilizce sitelerde yazı yazmaya çalışmak.

Konuşmayı çok büyütüyorsun gibi geldi. Konuşmak sihirli bir olay değil. Cümleyi kurmayı bilen, grammar ve kelime bilgisi yeterli olan herkes konuşabilir.

Amacın hiçbir zaman dert anlatmak olmasın. Hedefi her zaman yüksek tut. İş hayatında bir proje ekibini sorunsuzca yönetecek kadar öğrenmeye çalış.

En önemlisi bu uzun bir yol. Ben İngilizce sözlü mülakatı geçip işe girmiş biriyim ama hâlâ kendimi geliştirmeye devam ediyorum. Öğrendim, bitti diye bir şey yok. O yüzden sabırlı olmak lazım. Bu işi sevmek, bol bol zaman ayırmak lazım.
  • dissendium  (23.03.22 20:13:07) 
TLDR; oturun çalışın! biraz kafanız karışsın sıkıntı çekin. her taraftan hedef dil ile alakalı bir uyarana maruz bırakın kendinizi, sonra belli bir süre sonra her şey çok daha kolay ve hızlı olcak.

----

öncelikle olaya dilin kendisini öğrenmek motivasyonu ve isteği ile yaklaşmanız baştan sizin için iyi bir şey. genelde yapılan hata amaç ile aracı karıştırmak ve sonucunda kendi durumunu yanlış analiz etmek oluyor. yani YDS'ye çalışıyor 10 sefer sınava girip anca belli bir puan alıyor ama aslında dili pek anlamıyor ya da konuşamıyor sonra başka yerlerde sorun arıyor. Halbuki dilin kendisini öğrenince sınavlar veya dili kullanması sadece alışkanlık kazanma ile alakalı. neyse..

dil öğrenirken en önemli husus hedef dile kendinizi mümkün olduğunca maruz bırakmak. günlük en basit şeyde bile hedef dil ile alakalı bir uyaran bulmak gerek. mesela en klasik örnek telefon dilini hedef dile çevirmek veya hedef dil ile ilgili medya içeriği tüketmek vb. şeyler gibi.

pasif yetiler ve aktif yetilerin neler olduğuna ve gelişim çizgisine önem vermek gerek. pasif yetiler olarak okuma ve dinlemeyi; aktif yetiler olarak ise yazma ve konuşmayı kastediyorum. her dilde öncelikle pasif yetiler çok hızlı bir ivme gelişir. olması gereken de budur. öncelikle duyduğunuzu anlamanız gerekir ki konuşup yazabilesiniz. pasif yetilerin ilerlemesinin önünü açın bir süre ancak sadece pasif yetilerinize yüklenirseniz "anlıyorum ama konuşamıyorum" tuzağına düşersiniz. belli bir noktadan sonra hedef dili aktive etmeniz lazım. dili aktive etmekten kastım ise mümkünse dili kullanabileceğiniz bir ortam bulmanız. hiç yok ise kendi kendinize konuşmanız yazmanız vs.

internet varken herhangi bir dil kursuna sadece teorik ders için para vermek bana üşengeçlik gibi geliyor. kendiniz bir dili öğrenebilirsiniz. ama tabii herkesin vakti o kadar olamayabiliyor ama dil öğrenmede en çok imkana sahip çağdayız. akıllıca kullanmayı bilmeniz lazım. zaten bir sürü blog/uygulama/site bulacaksınız kendiniz.

kelime öğrenme konusunu o kadar kafaya takmayın ve sabırlı olun. liste çıkartarak sabah akşam notlar alarak asla kelime öğrenemezsiniz. kelimeleri belli bir bağlamda öğrenmeniz akılınızda kalmasına yardımcı olacaktır. ayrıca ilk başta yazdığım gibi dile kendinizi maruz bıraktığınızda o kelimeler karışınıza sürekli sürekli çıktığında aklınızda yer etmeye başlayacak. yani belli bir öğrenme grafiği var ver bu grafiğin ilerlemesine yardımcı olmanız ve sabırlı olmanız lazım.

gramer konusunu bazı insanlar önemsiz diyor ama bence gayet önemli. belli bir süre gramere ağırlık vererek masa başında teorik çalışma yapmanız şart. tabii bunun yanında diğer aktif ve pasif yetiler için de antrenman yapmanız lazım. zaten belli bir seviyeden sonra öğrenebileceğiniz bir gramer kuralı kalmıyor sadece içselleşmesi ve kullanma konusunda pratik ihtiyacınız kalıyor.

İngilizce öğrenmesi gayet kolay bir dil. sadece telaffuz konusunda biraz sıkıntılı olabilir ama merak etmeyin zamanla oturur.
  • AlsterWasser  (23.03.22 21:02:51 ~ 21:06:24) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.