Bir ortaçağ nerd'ü olarak cevap vereyim: konu o kadar basit değil. Çünkü tek bi pratik var da her yerde o uygulanıyormuş gibi düşünüyoruz, halbuki her şehrin, her köyün, her bölgenin kendi kontratı olabiliyor. Bu kontratlar da sabit değil, zamana göre değişiyor hepsi.

1- Serfler "toprağa bağlı". Ama toprağın sahibi değiller. Bir de köylü ve serf başka şeyler, serfler köylü sınıfının en alt kademesi, kölenin bi tık üstü.

Ne demek toprağa bağlı? Adamı köle gibi alıp satamazsın mesela. Ama komple köyü satarsan, köydeki adamlar artık sana değil, sattığın adama bağlı oluyor. Mesela adamı kovma hakkın da yok, ama adam da çekip gidemiyor. Karşılıklı birbirine bağlayan bir sürü kanun var yani. Tarladaki ağaç gibi bişey.

2- Yine köylü, ama serf olmayanlar var. Freemen ya da "master of the house" denilen sınıflar. Freemen mesela isterse ayrılıyor ve ödeyeceği vergi daha az, lordun kovma hakkı yok, master'lar küçük topraklara sahip olabiliyor ama serf sahibi olamıyor vs.

3- Bi de mesela Vagabond diye bi sınıf var. Bunlar serf değil, ama serflerden altta görülüyorlar çünkü bi toprağa bağlı olmadıkları için bi güvenceleri yok, aç kalabilirler. Serfin lordu, serfe yemek sağlamakla mükellef. Bunlar için serf olmak sınıf atlamak demek.

Yani çok farklı coğrafyalar ve zamanlar söz konusu olduğu için, milyon tane pratik var. Tarihi açıdan soruyorsan bi zaman ve mekan belirtmen lazım, sosyoloji işe yaramıyor burada pek.

Edit: bir de ekleme yapayım, serf'lerin de içinde sınıflar var. Mesela en düşük sınıf, direkt lord'un hizmetçisi, isterse madene gönderip çalıştırabiliyor lord bunu.

Ama daha üst sınıflarda (villein denilen bi sınıf mesela), adamın kullanımına tahsis edilmiş bi tarla var, geçimini oradan sağlıyor, sadece belli zamanlarda (mesela hasat zamanı, ya da bir şey inşa edilecekse) gidip lord'a çalışmak zorunda. Bi de geçimini sağladığı tarla için vergi/kira ödemesi gerekiyor falan.

kirlenmiş olabilir, uhu patafix gibi macun şeklindeki yapıştırıcılarla temizleyebilirsiniz ya da isopropil alkolle.

Ahizeden gelen sesi yanlışlıkla kısmış olabilir misiniz?

Ben düzenli olarak hamur yapıştırıcıyla temizliyordum ama bir süre sonra o da etki etmeyince telefoncuya götürüp ahizesini değiştirtmiştim. 100-150 lira falandır maksimum.

Orientblue+1 ancak bir süre sonra o da fayda etmiyor. Sayesinde Bluetooth kulaklıklar kullanmaya alıştım.

Model nedir?

Ben kürdan ucu ile tıkalı noktalardaki kiri içeri itiyorum, gittiği yere kadar.

Normalde olmamalı ama bu yeni çıkan "ütüleme durduğunda enerjiyi kesen" ve yangın riskini ortadan kaldıran yeni bir tip de, bu ses bu özellikle alakalı mekanizmanın sesi mi acaba?

Bir mağazada aynı modeli teşhirde ele alıp bi sallarım ben olsam meraktan.

muhtemelen ütünün yatık mı dik mi durduğunu algılayan bir çeşit sensör. eve gidince kontrol ederim ama bizim ütü dik şekilde koyunca buhar çıkışını kesiyor. yatay çevirip ütüye başlayınca buhar çıkmaya başlıyor. bir aletin yatay mı dik mi durduğunu ancak o şekilde hareketli bir parça algılar.

John Bloor'un dediği gibi hareket algılamayınca enerjiyi kesen bir güvenlik de olabilir.

yani bence normal.

özellikle sürekli gramajlı mama veriyorsanız böyle çok mama konulduğunda kıtlıktan çıkmış gibi yiyorlar. ben kedilerimde sürekli açık mama politikası uyguluyorum. yani mama kabı hep dolu. bu sayede aç gözlülük yapmıyorlar. bir süre deneyin derim. zamanla alışabilceklerini düşünüyorum.

baktınız alışmadılar geriye tek çare otomatik mama kabı kalıyor

www.hepsiburada.com

daha önce de çok yazdım bunu, kısır kedi maması vermenin anlamı yok, bu ticari bir şey.
kısır kedi mamasının kalorisi düşük sadece.

benimkilere de olur da kısırlar için olandan verirsem, muhakkak porsiyonları yükseliyor.
alın normal, yetişkin kedi maması, onu yesinler.
her yetişkin kedi maması yiyen kısır kedi obez olmuyor yani, yok öyle bir şey.

bir de porsiyon hesabı bence de kedileri psikolojik olarak zorluyor.
açıkta duracak, gidip gelip yiyecekler.

eğer hızlı yiyorlarsa, hızlı yiyen kediler için olan mama kapları var içinde dişleri olan, onlardan tavsiye ederim.

blatta hiberna + 1

tecrübeyle sabit olarak ne yazık ki, blatta hiberna +1

yani az koydum, çok öğün olmadı. az öğün ortalama koydum, olmadı. az koyup, öğün azalttım yine olmadı. her halükarda aynı yere çıkıyor.

obez ama doymayan bir kedimiz var ve doyuramıyoruz. otomatik mama kabı da iyi bir seçenek tabi ama unutmamak lazım rutin ona da mama koymayı.

delidir + blatta ikisi de doğru

Ablamın kedileri obez. Yazın bizde kalıyorlar, biz 10 günlük tatil sırasında kedileri (toplam 3 kedi) evde yanlız bırakıyoruz. Kabın hep dolu olması lazım. Obez kedilerin olayı bu. Gözleri doymuyor. Kap büyük olsun, dolu olsun.

2. Dediğiniz olacak

Bugün yattı bizimki.

www.memurlar.net

bugün yattı

İzmir - Meb gelen giden yok.

herhangi bir ispark'ta (veya sokaktaki ispark'cilara) bu borcu odeyebilirsiniz plaka ile bildiğim kadarıyla.
bana gittiğim bir ispark'ta gecmisten 10 tl borcunuz var, alalim mi demisti.

o neymiş öyle

Faiz işlemiyor, istediğiniz zaman herhangi bir İSPARK noktasından ödeyebilirsiniz.

Tavsiye etmiyorum.

Gene de illa yapılacaksa havanın güzel olduğu bir günde, sabah erken saatler ve akşam geç saatlerde olmamak kaydıyla olabilir. Otoban ve şehir içi genelde temiz oluyor.

Gene de ben bu ekonomide böyle bir riske girmezdim. En kötü trene atlar 4 saatte garda olurdum, oradan da taksiyle gideceğim yere giderdim.

açık bir günde havanın yumuşak olduğundan eminseniz çıkın. ama sorduğunuz şuysa evet, karlı çetin şartlı bir yolda kış lastiği ile yaz lastiği arasında çok büyük fark var. kesinlikle riske girmeye değmez.

Burada bir riskten değil, ihmalden söz ediyorsunuz. Yolu tutmayan lastiklerle İstanbul'dan Eskişehir'e gidilir mi sorusu bu.

Otobüs, Tren gibi opsiyonlar var. Ben aracımı park edip istanbul'dan; hem de yakıt harcamazdım, hem de yolu düşünmezdim. Orada araç ihtiyacım varsa kiralamak/taksi tutmak işimi görebilirdi.

@theselfish'in söylemine de katılmıyorum bu arada. Buradan eskişehir'e kadar havanın yumuşak olduğuna emin olunamaz.

bu sadece kişisel bir durum değil, başkalarının hayatını da riske atarsınız. Şubat'ta İstanbul'da ortalama sıcaklık 7,9 derece, Eskişehir'de ise 3.3 derece görünüyor. bu havada yaz lastiği ile gidilmez.

5 sene önce ankarada 1 kışı baya eski bi yaz lastiğiyle geçirdim. Karlı günlerde çıkmıyordum. Fren mesafemin falan ekstra uzun olduğunu bildiğim için şehir içinde asla hız yapmıyordum falan.

Yaz lastiği michelin güzel bi lastiğiydi ama bitikti. Kayseriye falan da git gel yapmıştık biz o dönem. Problem yaşamamıştık

Özellikle havanın 0 derece civarı olduğu, yağmurlu ya da karşı havalarda seyahat etmezdim. Havanın 4-10 derece arasında olduğu havalarda seyahat ederdim. Şehir içinde ekstra yavaş kullanırdım o kadar. Bence senin seyahatinde problem olmayabilir: ama hava 5 derecenin altına doğru kayıyorsa veya altındaki yaz lastiği en iyilerinden biri değilse o zaman riske atma.

Kabak yaz lastigiyle ic anadoluda cok sert kis gecirdim bir sey olmadi.

Kis lastigi cok abartiliyor sadece sana ekstra guven sagliyor.
Yaz lastigini bu ulke 100 yil kadar her aracta 4 mevsim kullandi zaten.

Gündüz tarifesi değil de, tek tip zaman fiyatlandırmasıyla ödedin herkes gibi.

Özellikle başvurmazsan 3 zamanlı faturaya geçmiyorsun, bunun için özellikle başvurman lazım.

Ama kullanım saatlerin çok önemli, dikkat etmezsen aksine 3 zamanlıda daha fazla fatura ödersin.

Son faturada zaman dilimlerindeki kullanımına bak, gece kullanımı akşam kullanımından fazlaysa geçmek mantıklı.

Ben de de geçen sene sonlarına dogru bu sorun olmuştu. Genleşme tankında kaçak varmış. Onu değiştirdiler düzeldi. 1500 lira tutmuştu. Bu da benden ek bilgi olsun.

genleşme tankı +1. havası boşalmış olabilir veya kaçak olabilir. onun için pompası lazım siz yapamazsınız diye düşünüyorum.
not: tamirci değilim yeni başıma geldi.

Büyük ihtimalle genleşme tankında hava azalmış.
Azot gazına gerek yok normal hava bastırabilirsin genleşme tankına. 50 ile 100 lira arasına yapılıyor.

google haritalar'a hastanenin adini yazin. yogunluk saatlerinin oldugu grafik cikiyor.

bu aralar gündüz boş bulmak çok zor. covid testi 24 saat yapılıyor, gece geç saatlerde deneyebilirsiniz.

eğer anadolu yakasındaysanız süreyyapaşa eah deneyebilirsiniz. fsmde feci sıra var diye buraya gittik baya boştu.

Ozel hastanede 2 den 3e kadar bekledim onumde 16 kisi vardi, artik devleti hic dusunemiyorum

bu aralar hepsi dolu malesef.

Çelişkili.

E-K=∅ yanlış ifade. K-E=∅ demek istemiştir.

Sürer. 24 saatten fazla bile sürebilir. O sadece anestezi etkisi de değil. Aynı zamanda geçirmiş olduğu ağır ameliyattan kalma bir halsizlik. Sonuçta iç organlarından bazıları alınıyor. Ağrı sızı bile vardır.

sürer çok normal

kedinin bünyeye bağlı. mesela birazcık ufakmış onun etkisi vardır, çok güçlü de değilse çok normal. benim dişi kedi de 8 aylıkken falan kısırlaştı ama ertesi güne tezgaha zıplayabiliyordu.

Üzerine fazla gitmeyin, kısa sürede toparlayıp düzelecek.

Genelde sabahtan yapılır bu ameliyat, akşam olmasına şaşırdım. Ayıldıktan sonra huysuzluk yapabilir. Biraz sabretmeniz ve kendi haline bırakmanız gerekecek. Geçmiş olsun.

üç günde falan normale dönmeye başlar. dişi kediler için kısırlaştırma biraz ağır oluyor. dikişilerine dikkat edin.

9 lafina guvenme zaten, ondan once de 22 diyerek tokatladilar herkesi.

9 ve 22 lafi kullanan herkesi kara listeye al.

Onu disinda zaten kurun kendi icinde tutarli bir artisi var.
Bunu zaten engellememek gerekiyor, yillarca 1.3 kaldi ihracatcilar cok zarar etti.
Dogal artisi bozunca bir anda patlayip o seviyeye 1 ay icinde geliyor.

Sen artisi desteklersen bu sefer onu da bozup bir anda dusuyor.

Yani herhangi bir enstruman kullanmadan zaten salsan kendi normaline geliyor.

Kur sabitlenirse, mesai saatlerinde rakamlar daha normale düşüyor rekabet artıyor.
En kötü git bankaya nakit çek, döviz bürosunda bozdur geri yatır.
Aradaki fark bunu yapmana değecekse.

Dün gün içinde bazi bankalarda 45 kurusa kadar inmişti.

Bu fiyata kendinden gps li akıllı bileklik bulamazsın

Satış sitelerinde özelliklerinde gps var yazsa da telefon gps ini kullanan saat/bileklikler için de bunu yazıyorlar

En ucuz dahili gps'li alet xiaomi mi watch lite idi. Bahsettiğiniz fiyataydı ama şu an biliyorsunuz :)

Kan oksijeni yok ama mi watch lite'da. O da en ucuz realme'nin bütçe bi saatinde var ama ikisi bir arada olunca fiyat kopuyor.

sinovac dunyada cok az yerde kullaniliyor. 2 biontech + 1 sinovac da calisilmis veri toplanmis bir kombinasyon degil. "neden?" diye soruyor insan. sordugun sorunun cevabi bilinmiyor. faydasi oluyor mu o da bilinmiyor.

Burger King et tedarikçisi o. Sırf bu yüzden tavsiye ederim.

Evet, güzel lezzetli. Arkadaşım sürekli oradan alıyor

koftelerini önermem. tatsız tuzsuz sosisten hallice idi.

Bonfilesini öneririm özellikle. Ama fiyatları uçmuş.

Tavsiye ederim, amasyaliyim

bi kere aldım kusbaşı etini. baya iyiydi.

Bi yamugunu grmedim. Bazen spor yaparken nabiz olcmuyor nedense, niye oluyor bilmiyorum ama pil omru uzun, ekstra ozellikleri de iyi. Bence fiyat/performans iyi

benimki 1 senede kafayı yedi. pili bir gün gitmiyor ve bağlantı sürekli kopuyor. 100 dolara falan almıştım o zaman. çöp oldu.

and/or tam da bu işi yapmıyor mu?

either writing to duyuru or calling me directly via phone will not change my opinion about question. because either i say you make the question complicated on purpose to answer or i will give you a direct answer you will probably look for more complicated solutions.

try to understamd how language flows it has its own dynamics and that makes the grammer. if you learn the dynamics you will understand the language like a 3 years old child. otherwise either pushing the rules or try to crate links between words wont help you to understand the language.

dil oyle calismiyor.

formal logic'te dediginiz dogru, and derseniz ikisi birden dogru olmali, veya derseniz birisinin dogru olmasi yeterli (ikincinin durumu irrelevant).


konustugumuz dilde (ki biz formal logic konusmuyoruz) and dediginizde ya ikisi de dogru olmali (I ate an apple AND an orange) ya da AND sirayi belirtmeli (I called him and invited him for my birthday party).

OR'a gelince "I will play football or basketball" derseniz ikisini birden oynamaniz garip olur, dinleyende beklenti o sekilde olusmaz cunku.

ikisinden biri veya ikisi demek istiyorsaniz, pispinti'nin dedigi gibi and/or'u kullanmaniz kulaga en dogal gelen secenek. en azindan yazi dilinde boyle.

bebekbebesi ne yapmaya calismis hic anlamadim.

İngilizce günlük konuşma dilindeki or kullanımının dışlayıcı anlam içeriyor olması (xor gibi) kabul edilen bir şey, dolayısıyla çekincenizde haklısınız.

Bunun için genel olarak either kullanmadan "x, y or both" şeklinde bir tarif yapabilir ya da yazı dilinde "x and/or y" kullanabilirsiniz.

Şu tartışmaya bakın; english.stackexchange.com

"veya için önermelerden herhangi birinin ya da ikisinin birden doğru olması mümkündür." bu cümlene pek katılmadım. ben, biri bu veya şu dediğinde ikisi olabileceğini düşünmüyorum. Türkçede bunu insanlar ve/veya diyerek sağlıyorlar. @pintinin dediği uygulanabilir bence. çünkü either or dersen dediğin gibi ikisinin de geçerli olma durumu ortadan kalkıyor.

ya da akhenatenin dediği gibi de kullanabilirsin.

Benim düşüncem; insanlarda artık ne alırsam kardır şimdi alamazsam yarın alamam kafası hakim.
O yüzden araba olsun ev olsun ne olursa olsun borca girip almaya çalışıyorlar. Haksız da değiller evlerin fiyatı her ay üstüne koya koya artıyor.
Evet insanların maaşı enflasyon kadar artmıyor ama şu an kendini zorlayıp alabilecek durumu olan almak istiyor. Çünkü ev fiyatları enflasyondan da çok artıyor.

Bizim mahallede (Bostancı) evler kapış kapış gidiyor resmen bir yandan da kentsel dönüşüme giren evler görüyorum. Şu anki ekonomide bile işler bu durumda. Tabi İstanbul'un konut sıkıntısını da düşünmek lazım. Nüfus çok fazla ve devamlı bir konut ihtiyacı var.

ben de ist anadolu yakasında oturuyorum ve durum şu: eksisozluk.com

geçenlerde kuzene ev baktık, gerçek manada ev bulamıyoruz.

Şu sıralar çok hızlandı. Sanırım yurt dışı kaynaklı. 80.000 avroyu toplayan burada ev alıyorç

imza kısmını bilmiyorum ama çizim yapılma özelliği microsoft edge'te var. pdf'i edge üzerinde açıp denemeni öneririm.

Mblarca yer alan Adobe Acrobat'a göre bana kalırsa az boyutuna rağmen büyük iş yapan Sumatra'dır.

imza özelliği, highlight, not alma, ok çıkarma, işte yuvarlak, kare koyma gibi özelliklerine yeni sürümlerinden haberim olmadığı için bilmiyorum

dün akşam 2.5tan aldım. yaklaşık 3 haftadır 2.5 istanbulda bir fırın.

dikkatimi çeken şey, koskocaman yazmışlardı fırının orasına burasına ekmek 2.5 diye o kağıtları sökmüşler.

2 liraydı 2,5 lira oldu Bir iki hafta önce.

Bazı fırınlar fiyat artırabilir, bizim mahalle fırını 1.75'ken 2den satıyordu, 3 ay önce 2.5 yaptı, genelde de 2.5 oldu. 3 olmasını bekliyorum, yapsalar kızmam, köy fırını, buğday fiyatını köylü kendisi görüyor nasıl arttığını.

kadıköy fırınlarında oldu.

dün ekmek aldığım fırın cuma'dan itibaren 4'ten satılacağını söyledi.

rezalet başlığı açın; en kısa sürede cevap verip akabinde de açıklarlar.

var olan.
çünkü anlam değişimi yok.

ayrıca, en başından hatalı bir kullanım bu. (arka fon gibi) sadece olan demek daha doğru. belki anlama göre bulunan vs. yani ingilizcedeki existence bizde sadece olmak karşılığına sahip.

Doğrusu var olan.

TDK da "var olan" diyor ve benim de kulağıma daha güzel geliyor o, ama o kelimenin sıkıntısı şu:

Bu kelimeden türeyen sözcüklere bakıyorum. Mesela "var oluşçu" değil "varoluşçu" diyorsak, elimizdeki sözcük de "var ol-" değil "varol-" olur.

Çünkü varol diye kök olmasa varoluşçu nereden türeyecekti?

TDK ayrı yaz diyor çünkü bu "etmek, eylemek, olmak" gibi kelimelerle oluşturulan birleşik kelimeleri ayrı yazmak lazım diye bir kuralı var. İşte "dans etmek" yaz, "dansetmek" yazma, "yok olma" yaz, "yokolma" yazma vs.

Genel olarak mantıklı, ama bence bu kelime bu kuralın istisnası çünkü ondan türeyen başka kelimeler de var. O yüzden ya "var oluşçu" gibi hep ayrı yazıcaz, ya da onu birleşik yazıyorsak kökünü de birleşik yazıcaz. Hem "varoluşçu" yaz diyip hem de "var olan" yaz diyemeyiz, ama TDK diyor :/

var olmak ayrı, felsefe terimi olarak varoluş bitişik.

Ben de ayrı diyecektim, Doğu Yücel'in Varolmayanlar kitabı aklıma geldi, merak edip baktım bitişik yazılmış, kendisi editörlük ve redaktörlük yapmış/yapıyor. İlginç geldi.

merdi kıpti şecaat arzederken sirkatin söyler, mi?

dil yanılır doğruyu söyler.

teşbihte hata olmaz.

Notion

Google Keep birebir istediğin özellikler için.

Joplin. ram beklentiniz nedir bilmiyorum ama önde 50 mb arka planda 500 mbye yakın ram tüketiyor dümdüz açıp bıraktığımda.

İyi yanları
- açık kaynak ve ücretsiz
- notlarınızı saklayacağınız yeri siz seçersiniz. lokal ya da dropbox gibi bulut hesaplarına bağlanabilir ve encryption var.
- arayüzü temiz ve kullanışlı. göze çok hoş gelmese de. evernote'a çok benziyor 3 tane sütun var.
- kullanım basit ama pluginlerle güzel şeyler yapılabiliyor.
- düzenli olarak geliştiriliyor

Ekstra
- güzel pluginler var
- css ile arayüzde değişiklikler yapılabiliyor
- notlar tek bir yerde ama istediğiniz editörle notları düzenleyebiliyorsunuz. bunun kötü tarafı native editördeki her şey dış editörde yapılamıyor. mesela editörle ilgili pluginler çalışmıyor. görsel ekleme nasıl oluyor denemedim bile.

Kötü tarafı
- evernote'daki gibi notlar ayrı pencerede açılamıyor. evet başka editörle (notepad, atom, ghostwriter, typora vs.) açılıyor ama yukarıda dediğim gibi, aynı şey değil.

Bence iyi ama herkes için iyi olmayabilecek tarafı
- joplin'in ana yazım şekli markdown. bu sistemde başlık, liste, bold, italik gibi format biçimlerinin özel yazım biçimleri var. evernote'daki gibi renk, font değiştirme gibi detaylı format biçimleri yok. word gibi çalışan editöre de geçebiliyorsunuz ama o sonradan geldi ve geliştirilmesi gerekiyormuş ben hiç kullanmadım. markdown'un iyi yanı elinizi klavyeden ayırmadan yazabilmeniz ve notları başka yerlere taşımanın daha kolay olması düz text dosyası olduğu için.

Fotoğrafını çekip atabilir misin?

Gündüz kullanımda da belli oluyorsa, rahatsız edici düzeydeyse gönder değişime ama yeni gelende de olabilir panel işi şans işi.

Benim aldığım monitörde de var mesela (ips) ama odada hiç ışık yokken ve sahne simsiyahken belli oluyor. Günlük kullanımda hiç rahatsız etmiyor kullanıyorum değiştimeye üşendim, belki yeni gelende daha beter olacak diye.

ben sorun ederdim gözüm takılır durur durmadan. garanti varsa tabiki götğr dünya parası aletler artık.

O modelde kronik sorun. Çok şikayet var diye almadım

huawei matebook serisinde de var. 2k ekranlı 14 inch olanı aldım senin fotoğraflarındaki kadardı aşağı yukarı ama 2 yerden sızdığı için daha kötü gibiydi. gece karanlık ve siyah ekranda çok sırıtıyordu. ertesi gün götürüp değişim talebinde bulundum yenisini aldım. onda da var ama çok daha az. ilk gün biraz dert ettim sonra sallamadım pek.

bu seriler aşırı ince kasa ve yüksek çözünürlüklü ledler olduğundan mütevellit böyle sorunlarla karşılaşmak çok olası. ben de bunu bilerek satın almıştım hatta gülerek ışık sızması çok fazlaysa yarın gelirim hehe demiştim.

ek olarak fotoğrafta aşırı fazla görünür. kendin karanlık ortam da siyah yoğunluklu video vs açıp kendin yorumla bence. şansın varsa şansını deneyip değiştir istersen

www.bilimkurgukulubu.com

en.wikipedia.org

burada bütün filmleri ve dizilerine dair bilgi var. tarihlerine göre sıralı olarak görebilirsiniz.

ben filmlerden sadece reboot olan son 3 filmini izledim. dizi olarak da netflixdeki star trek: discovery'yi izlemeyi düşünüyorum.

Star Trek'e en eski seriden baslamak sikinti olabilir. Ben gercek Star Trek tadi icin yukarida belirtilen siraya uymayi ama once The Next Generation'dan baslayip ilginizi cekerse orjinal seriye donmeyi oneriyorum.

asil sira TOS, animated, TNG diye gidiyor.

Gercekten bilimkurgu asigi degilseniz TOS'dan baslamayi onermem. Star Trek evrenine girisin en uygun alani, hem o TOS vari lalaland de yasiyoruz hissini veriyor cok utpik hem de evrenin karanlik tum yonlerini, butun filozofik dusunceleri aliyorsunuz.

Oradan en az 1 sezon izleyip bir asinalik kapinca TOS'a donerek, animated series dahil filmlerle TNG'nin diger sezonlarinin sirasiyla izlemeye gecmenizi oneririm.

Voyager benim TNGden sonra en sevdigim dizi. O yuzden Deep Space Nine yerine oraya atlamanizi duygusal sebeplerle isterim :) Fakat bence Voyager'i DS9'dan once izlemek ayni zamanda DS9'nin gorece daha karanlik dunyasina geciste bir kopru gorevi gorur.

Bunlari bitirdikten sonra Nutreklere, kelvin timelinelara falan gecis yapilabilir.

Lower Decks ise butun seri ve filmleri bitirmeden hic izlemeye girismemeniz gereken bir dizi. Bastan asagi referans dolu. Onu bu kadar guzel yapan da bu zaten:)

Doğrudur kararı beklemeden zam yapanlar olmuş, haberlerde bu da geçiyor zaten örneğin;

www.haberler.com

"Bazı ilçelerde 1 Eylül'den itibaren 2,5 TL'den satılmaya başlanan ekmek fiyatlarındaki yüzde 25'lik artış, İstanbul Ticaret Odası'nın (İTO) bu akşamki meclis toplantısı sona ermesiyle resmileşti.

BAZI FIRINLAR ZAMLI SATIYORDU
İstanbul'da ilçelere göre ekmek fiyatının değişkenlik gösterdiğini söyleyen fırıncılar, özellikle Büyükçekmece, Çatalca, Sarıyer, Ümraniye, Eyüpsultan, Bağcılar ve Şişli ilçelerindeki fırınlarda fiyat artışının henüz kesinleşmemesine rağmen uygulandığını söyleyerek tepki göstermişti."

detaylıca okursanız imzaladığınız sözleşmede yazıyor/yazması gerekiyor zaten.
size ödenen kadarını yasal faiziyle talep ediyorlar.

Ağır ateşte uzun pişirince de o kıvamı alıyor

"kuru fasulye mayalama" diye youtube'da aratın, lokanta usulü fasülye tarifini görebilirsiniz :)

meyane yapıyorlar. un, yağ, salça v.s ile. sonra kıvam almış oluyor

koyu kıvamlı fasulye için soğanı küp küp doğrayın ve bol koyun. domates yerine biber salçası kullanıyorsunuz sanırım, o daha kırmızı olmaya meyilli oluyor. onun miktarını azaltıp domates püresi kullanabilirsiniz. fasulyenin suyunu da üstüne gelecek kadar koyup on beş dakka düdüklüde pişirseniz yeter hatta dağılır bile. of canım çekti ya.

Düdüklü veya normal tencerede fasulye piştikten sonra kapağı açık şekilde bir 5 dakika orta ateşte pişirmeye devam edin.fazla su buharlaşacak ve her şey hemhal olacak. Yıllardır böyle yaparım ve herkes bayılır, meşhurdur çevremde. Üstelik ben kavurmam bile soğanı, salçayı falan. Çiğden her şeyi düdüklüye koyar 20 dk pişiririm.

koyu kıvam için kuru fasulyeyi ayriyeten fırına sürüyorlar. pastırmayı da salçada kavurma. şu video güzel. www.youtube.com

kuzey ege ayvalık yağı üreticiyim.

2019 mahsul zamanı 25-30 tl

2020 mahsul zamanı 35-40 tl

2021 mahsul zamanı 45-50 tl

imax 3d izleyin.

imaxte gözlüğe ekstra para ödenmiyor.

Varsa 2d imax. Yoksa 3d imax mecbur.

Gözlüğü sevmiyorum ama 3d olmayan imax yok sanırım bu filmde. Şansıma benim seansta 3d bozukmuş o yüzden 2d imax izledim, süperdi. Ama sırf 3d'den kaçmak için imax fırsatını tepmezdim. Geniş plan ya da yakın planlar, geniş ekranda daha filmin içinde hissettiriyor.

Önce en hızlıyı gösteriyorsonra ücretsiz olanı.sen diğer yola dokunursan oradan cizecek yeni yolu.

@duptıs, hayır paylaştığım görseldeki ilk yol en hızlı, ikincisi ücretsiz. Ama ücretli bir üçüncü yol olan Anadolu Otoyolu'ndan rota vermiyor. Seçenek yok, seçemiyorsun.

anadolu otoyolu, yani bildiğimiz otobanı 2-3 aydır önermiyor artık google maps, uyuz oluyorum. bence tırt bir sebebi var çünkü otobanda trafik olmadığında oradan gitmek daha hızlı oluyor, yeni yolun mesafesi daha fazla.

bunu çözmek için otoban üzerinden bir dinlenme tesisini rota ekle yaparak ekle, o zaman mecbur veriyor ama sonra da ilk çıkıştan çıkarıyor. en uç noktadaki bir tesisi seçersen olabildiğince faydalanmış olursun.

acaba navigasyon ayarlarinda trafik yogunlugu az olani tercih et gibi bir secenek mi secili. zira iki yol da cok az kullanilan yol(kuzey marmara oto yolu) ankara-istanbul arasi. fotograftan anladigim kadariyla kuzey marmara oto yolu sakarya'dan sonra anadolu otoyoluna yonlendiriyor zaten. ayrica istanbul-ankara ucretsiz yolu olarak da beypazari uzerinden gelen rota kullanilmiyor genel olarak. yine sakarya-duzce-bolu-kizilcahamam-kazan yolunu tercih ederler suruculer.

@duyulmasi... Hayır arkadaşlar hiçbir kısıtlama yok. Kendiniz de telefonunuzdan deneyebilirsiniz.

2 ay önce bende bu sorunu yaşadım. Hiçbir durumda Anadolu otoyolunu onermiyor. Anadolu otoyolunu kullansan bile ilk çıkıştan çıkarmaya bakıyor.

valla tecrübeli bir şoförse gidilir mesela ben giderim. ama siz tecrübesizseniz hiç zorlamayın müdür bi de bu hız çok düşük şehirklerarası için adamın uykusu gelir.

Ben İzmir'den ayda bir kere gidiyorum. Uzun yol tecrübesi varsa gidilir ama yoksa uyuyarak 1,5 günde gitmek daha iyi.

Hız 100-110 demişsiniz ama ortalama hızınız daha düşük olacak haliyle. Yorgunluk sebebiyle de durup dinlenmeniz gerekecek bir çok defa. Hele hele uzun yol deneyimi yoksa 1 günde gitmeniz imkansız olur.
not: çok defa uzun yol yaptım.

sanırım yolun tamamı otobandan oluşuyor. bu durumda 100-110 yavaş kalır. uzun yol tecrübesi fazla yoksa zorlamamak lazım. erken kalkınca uyku bastırır, yorgunluk çöker vs vs. ikinci gün erken kalkıp kalan kısım kısa sürede kat edilerek iki güne sarkıtmamış gibi güne devam edilebilir.

eğer arada durup 1buçuk saat uyursanız rahatça gidilir. arada uyumazsanız riskli.

sizin yerinizde olsam, çok hafif bir şeyler yiyerek kahve destekli olarak çıkar, yolculuğun ortalarında bir noktada yemek yedikten sonra uygun bir yerde uyurdum.

Alipaşa Köfte ve Ciğer çok iyidir. yarım porsiyon da köfteden deneyin derim. burdan kalktıktan sonra tatlı konağında hayrabolu tatlısı da yiyin mutlaka. iyi geziler.

Sırasıyla;
1. Aydın Ciğer
2. Ciğerci Niyazi
3. Kazım Usta

edirneliyim
bence niyazi

En meşhur Aydın ama kapısında sıra beklemeye değecek kadar fark var mı emin olamıyorum. Sıra yoksa olabilir.

Onun dışında Niyazi ve Akgünler olabilir.

Canım istedi yahu. Aydın veya Niyazi'ye gideyim ben de :)

Çiçek Tava Ciğer Salonu'nda yedik biz güzeldi.

Edirneli olarak cevaplıyorum, Aydın'ın porsiyonu daha fazla ve domates soğan vs bittikçe getiriyorlar o yüzden talep çok ama lezzetli olan ciğer Niyazi de yenilir.
Kazım Usta Ve Ciğerci Kemal'de iyidir, Aydın ve Niyazi de yer yoksa.

ciğerci niyazi'yi öneririz. yanına da cacık.

ikea markus

Epey bir araştırıp sonunda şunu aldım: www.hepsiburada.com

Aşırı memnunum. Kalitesi oldukça iyi. Rahatlığı ise muazzam. aldıktan sonra IKEA'ya gidip benzer koltukları denedim. Rahatlık bakımından yanına yaklaşamadılar.

Ben de @himmet dayi'nın önerdiğinin üzerinden yazıyorum, IKEA'daki en pahalısından da açık ara önde. Kolçakları ayarlanıyor bir kere sırf onun için elemiştim ben IKEA'yı. Bana göre aşağıda kalıyordu çünkü dayama yerleri.

Yaklaşık bir senedir kullanıyorum memnunum.

Eskilerini ve hala inşaatı devam edenleri İBB yaptı veya başlattı. Devam eden bazı projeler seçim öncesi durduruldu, seçim sonrası yeni CHP'li İBB devam ettirdi bazılarını. Bazılarını da iptal diye haber okudum, Sancaktepe Yenidoğan hattı olması lazım.

Eskiden biten ya da devam edenlerde ibb bütçesi yetmediği için ulaştırma bakanlığına devredilen var mı bakmak lazım. Ankara'da olmuştu bu tür devir işleri, İstanbul'dan emin değilim.

U meselesinden anladığım, bakanlık kendi yaptığı metroları "bakın bunları biz yaptık, chp'li ibb yapmadı" demek için yaptılar bu işi sanırım.

Ha yok eskisi yenisi hepsini U yapacaklarsa biraz saçma olur, yine belli olmaz kimin nereyi yaptığını.

Edit: Kısa bir aramayla Pendik/Kaynarca - Sabiha Gökçen arasındaki metro inşaatının 2018 yılında bakanlığa devredildiği haberi buldum mesela. Böyle bir iki hat daha olabilir, tek tek hat isimleri ile aramak lazım.

U olacak yerler bakanlığın yapacağı yerler, havaalanlarina giden vs 7 tane hat varmış bakanlığın yaptığı, belediyeye söylenmiş istsnbul havalimanına metro yapın diye, kabul etmemişler.

Bazıları ya bilmeyerek ya da manipülasyon için tüm hatlar u olacak diyor ama gerçek değil.

Mesela bakırköy-kirazlı metrosunu ulaştırma bakanlığı yapıyor. Havaalanına gidecek olan da olabilir ondan pek haberim yok.

hepsini sen ben biz yani halk yapıyor. hem şimdiye kadar verdiğimiz vergilerden hem de geleceğe yapılan borçlarla ödenip mütahitlere yaptırılıyor.

tr.wikipedia.org
Sadece kabaca Suphi'ye baktım. Buraya kadar gelebildim hızlıca. Güzel bir araştırma konusu, bişiler bulursan yaz buraya.

Bakmadıysanız ulusal tez merkezinden bakabilirsiniz. tez.yok.gov.tr

Türkçü Mustafa Suphi'nin Sultan Galiyev'in Milli Komünizm fikrinden etkilenmesi ve Anadolu'ya yönelik sosyalist faaliyetleri
Impressing of Turkist Mustafa Suphi from the idea of Sultan Galiyev's National Communism and his socialist activities for Anatolia

Kurtuluş Savaşı Döneminde Türk-Sovyet ilişkileri ve Mustafa Suphi
Turkish Soviet relations and Mustafa Suphi during the war of liberation

Türkiye Komünist Fırkası'nın kuruluşu ve Mustafa Suphi

wd40.com.tr

Bisiklet zincirine sıkıyorsun eski yağı çözüyor, sonra yağlıyorsun zinciri.

Vida açılmıyor sıkışmış, sıkıyorsun. Açılıyor.

Elektronik devrelere sıkmayı önermem içinde yağlı bir malzeme var çünkü. Kiri çözüyor ama devre üstünde bir tabaka bırakıyor.

Yağlama yapmıyor ama ufaktan bir yağlama özelliği var. Yeterli değil kesinlikle.

Örneğin sıkışıp kalan borunun diş kısımlarında kullanıyoruz. Açılmayan civatalarda kullanıyoruz. Hareket kabiliyetini yitirmiş parçaları sökerken kullanıyoruz. Sonradan yağlamak gerekiyorsa sıvı gres sıkıyoruz. Yoğun bir yağ ihtiyacı varsa kauçuklu gres.

Bogazim agrisa bogazima sikarim o derece her ise yarayan bi urun. Gicirdayan yerler mi var sik oraya kesilsin sesi, paslanmis vida mi var soker atar, yaglanmasi gereken yer mi var sik ustune, gicirdayan laminanta siktim orada vile ise yaradi.

gerçek isim ile + fotoğraf

emniyette her türlü bilgi belge mevcut. eğer kullanıcı gerçek adı ve fotoğrafı ile kayıtlı ise bulması 10 dk sürmez. sahte isimle kayıt olduysa tweet atılan konum üzerinden özel yazılımlar ile bulunabilir. bunu bilmeyecek bişey yok. vpn kullanmak vs çözüm olmaz.

Eğer anonimse bulma imkanı yok, anonim değilse yasal olarak ispat edebileceği bir şey yok Twitter'dan ip alamadığı için. Yani şöyle düşün: Seni gerçek fotoğrafınla ve isminle buldu, ip'inle Twitter'a giriş yaptığını da anladı ama Twitter kullandığın hesap için "evet bu hesap bu ip'den giriş yapmıştır" bilgisi vermediği için seni direkt hesapla ilişkilendiremiyor. Yani polis sadece senin ip'inle Twitter'a giriş yaptığını görebilir ama hesabın giriş yapıp yapmadığını bilemez hiçbir şekilde.

Son 5 yılda çok şey değişti.
Fail yurtdışında da olsa bulunuyor.
Türkiye'ye karşıt bir ülke de olsa böyle sıradan suçlar için şahsı ister diplomatik ister hukuki ister diğer farklı anlaşmalarla türk yetkililere teslim ederler. Ve onlar için çok önemli bile sayılmaz.

şifremi unuttum deyip gelen ekranda telefonun son iki hanesini yada email adresini görüyor zaten mimli bir tipsen arkası gelir zaten.

Yukarıdaki arkadaşa ek olarak şu da var. O twitter kullanıcı o nicki instagram hesabına da koyuyor orda da çalıştığı yerin ve özel hayatının fotograflarını paylaşıyor. Yeni kimlik kartlarında biometrik fotograf isteme sebeplerinden biri de bu. ordan aldıkları fotografı veri tabanlarındaki fotograflarla yapay zeka aracılığıyla karşılaştırıp evinin kapı numarasına kadar geliyorlar.

o biraz hapşırık da olabilir gibi geldi bana.
muhtemelen enfeksiyonu var.
yani yapabileceğiniz en iyi şey geniş spektrumlu antibiyotik ve bağışıklık destekleyici bir vitamin vermek.
yurtturamazsanız da mamasına karıştırmaya çalışın.

edit:
midesinde tüy birikmesiyle öyle bir ses çıkartmaz kedi.
hapşırıyor veya öksürüyor.

bence bu ses midesinde tüy biriktigi icindir. malt veya kedi çiki ile duzelebilir

Tüy kusma girişimi

Kadıköy- Asi Künefe

Daha once gittiginiz kunefeci kimdi?

Biz hep acibadem ozikizlere gidiyoruz. Mikemmel

Yok, bir şey olmaz.

rastgele çıkıyor il içinde. ilk oturum - ikinci oturum durumunu bilmiyorum ama farklı okula vermezler büyük olasılıkla yetişilemeyeceği için. iadeden görev gelse dahi onu da reddedebiliyorsunuz.

1. iade görevde il icinde herhangi bir yer cikabilir.
2. pespese görevler ayrı okullara verilmiyor. cikarsa ayni okul cikar.
3. hayir sistem size iadeden görev gelirse, kabul edip etmediginize dair onay alacak. zaten iadeden görevlerin onayı bitince devreye cagri merkezi giriyor ve sistem kayıtlı ama görev almamis kisileri arayarak gorev teklıf ediyorlar.

Sahilkamp İstanbul'u söyleyebilirim