halanne
iddiaya girdik, kaybeden kahvaltı hazırlayacak.x döneminde yazılan romanlarda y konusunun nasıl anlatıldığını analiz eden bir çalışma var elimizde. yani analiz romanlar üzerinde yapılıyor. bu çalışmada kullanılan romanlar birincil veri midir ikincil veri mi?
iddiaya girdik, kaybeden kahvaltı hazırlayacak.
x döneminde yazılan romanlarda y konusunun nasıl anlatıldığını analiz eden bir çalışma var elimizde. yani analiz romanlar üzerinde yapılıyor. bu çalışmada kullanılan romanlar birincil veri midir ikincil veri mi?
x döneminde yazılan romanlarda y konusunun nasıl anlatıldığını analiz eden bir çalışma var elimizde. yani analiz romanlar üzerinde yapılıyor. bu çalışmada kullanılan romanlar birincil veri midir ikincil veri mi?
0
ManikD
Romalılar Selam,Şimdi bilgisayar değiştirme sularına doğru giriyorum. Monster Huma kullanıyordum. 5. senesinde kendisi ile artık yavaştan vedalaşma zamanı geliyor. PC'den beklentim özelliklerini yüksek alayım 4-5 sene temiz götürsün beni. Thnikbook ve Thinkpad cihazlar arasında gitmekteyim. Özellikl
Romalılar Selam,
Şimdi bilgisayar değiştirme sularına doğru giriyorum. Monster Huma kullanıyordum. 5. senesinde kendisi ile artık yavaştan vedalaşma zamanı geliyor.
PC'den beklentim özelliklerini yüksek alayım 4-5 sene temiz götürsün beni.
Thnikbook ve Thinkpad cihazlar arasında gitmekteyim. Özellikle dayanıklılık açısından thinkpadler bir aklımı çeliyor. Fakat fiyat olarak benzer iç özellikler thinkbooklarda daha ucuz.
Sizin deneyimleriniz nedir? Bu iki seri arasında artı eksi ne gibi farklar görüyorsunuz?
Şimdi bilgisayar değiştirme sularına doğru giriyorum. Monster Huma kullanıyordum. 5. senesinde kendisi ile artık yavaştan vedalaşma zamanı geliyor.
PC'den beklentim özelliklerini yüksek alayım 4-5 sene temiz götürsün beni.
Thnikbook ve Thinkpad cihazlar arasında gitmekteyim. Özellikle dayanıklılık açısından thinkpadler bir aklımı çeliyor. Fakat fiyat olarak benzer iç özellikler thinkbooklarda daha ucuz.
Sizin deneyimleriniz nedir? Bu iki seri arasında artı eksi ne gibi farklar görüyorsunuz?
0
Thinkpad t14 aldım 45 bin'e. Fan sesinden isyan ettim, aynı gün iade ettim. X1 carbon aldım, 63 bin'e. Aynı bok.
Mac m2 pro var. Valla elim gitmiyor thinkpad'a. Ya da ben çok takıntılıyım bilmiyorum. Spesifik sebeple windows tercih etmiyorsan mac air al geç.
Mac m2 pro var. Valla elim gitmiyor thinkpad'a. Ya da ben çok takıntılıyım bilmiyorum. Spesifik sebeple windows tercih etmiyorsan mac air al geç.
0
bence de macbook air al geç windows'ta durmak zorunda değilsen. m1 ile çıtayı çok başka seviyeye çıkardı apple. performans/pil ömrü/sessizlik vb. zaten ekran ve ses kalitesi de üst düzeye yakın. m1 macbook air bile yeter.
0
thinkbook daha kalitesiz seri.
thinkpad de bozmuş diyenler var son zamanlarda.
ben olsam dell latitude, precision bakarım.
thinkpad de bozmuş diyenler var son zamanlarda.
ben olsam dell latitude, precision bakarım.
0
Geç gördüm cevapları kusura bakmayın.
Macbok m serisi işlemcileri tanıttığından beri hep aklım kalıyor. Ama Windows ekosistemine o kadar alıştım ki bu noktadan sonra değişim bana zor geliyor. Bir de 16 GB tam falan dediğimde 50bini görüyor. Geçtim windowsdan ayrılmayı, tablete Windows nasıl yüklerim seviyesi bir arsızım ben :)
Dell latitude cidden o kadar iyi mi ya? Hangi açıdalardan daha iyidir ki?
Macbok m serisi işlemcileri tanıttığından beri hep aklım kalıyor. Ama Windows ekosistemine o kadar alıştım ki bu noktadan sonra değişim bana zor geliyor. Bir de 16 GB tam falan dediğimde 50bini görüyor. Geçtim windowsdan ayrılmayı, tablete Windows nasıl yüklerim seviyesi bir arsızım ben :)
Dell latitude cidden o kadar iyi mi ya? Hangi açıdalardan daha iyidir ki?
0
bir fincan kahve ile film izlemek
SelamlarYarın bir gün için Ankara'da olacağım. Gelmişken bisiklet ihtiyacım da olduğundan mağazaları gezmek istiyorum kısıtlı bir vakit içerisinde (sabahtan akşama kadar diyelim)Ürün, marka yelpazesi geniş, fiyatları piyasanın üzerinde olmayan, güvenilir bisiklet mağazaları hangileridir?Teşekkürler
Selamlar
Yarın bir gün için Ankara'da olacağım. Gelmişken bisiklet ihtiyacım da olduğundan mağazaları gezmek istiyorum kısıtlı bir vakit içerisinde (sabahtan akşama kadar diyelim)
Ürün, marka yelpazesi geniş, fiyatları piyasanın üzerinde olmayan, güvenilir bisiklet mağazaları hangileridir?
Teşekkürler
Yarın bir gün için Ankara'da olacağım. Gelmişken bisiklet ihtiyacım da olduğundan mağazaları gezmek istiyorum kısıtlı bir vakit içerisinde (sabahtan akşama kadar diyelim)
Ürün, marka yelpazesi geniş, fiyatları piyasanın üzerinde olmayan, güvenilir bisiklet mağazaları hangileridir?
Teşekkürler
0
0
karanlik yanim
Ben 40'larina yaklasan bir erkek olarak cocuk yapmak istiyor muyum sorusu gündeme geldiginde bunu potansiyel partnerimden bagimsiz cevaplayamiyorum. Cok iyi giden bir iliski icindeysem, cok sevdigim, güvendigim, hayat boyu dostluk kurabilecegimi hissettigim birisiyle cocuk yapmaya sicak bakabilirim.
Ben 40'larina yaklasan bir erkek olarak cocuk yapmak istiyor muyum sorusu gündeme geldiginde bunu potansiyel partnerimden bagimsiz cevaplayamiyorum. Cok iyi giden bir iliski icindeysem, cok sevdigim, güvendigim, hayat boyu dostluk kurabilecegimi hissettigim birisiyle cocuk yapmaya sicak bakabilirim. Kendi basima icgüdüsel olarak cocuk sahibi olmak istiyorum hissiyati tasimiyorum. Ama son yillarda bir sekilde hoslandigim, kendilerine cekim hissettigim kadinlar (genelde benle yasit oluyorlar ya da bir tik kücük, 33-38 yas araliginda) cocuk istediklerini en bastan belli ediyorlar ve daha tanismamizin ilk ayinda net cevaplar duymak istiyorlar. Yukardakine benzer bir cevap yeterli gelmiyor, sanki bu konuda o kadar net degilsen seninle vakit kaybetmiyim seklinde bir hava olusuyor, isin keyfi kaciyor. Bu konuda düsünceleriniz neler? Ben mi kacak güresiyorum? Evet isterim, ya da hayir istemiyorum seklinde net bir cevap vermem mi daha iyi olur? Yukarda hissettigim sekilde devam ettigim sürece cocuk istekleri cok net olan kadinlarla daha en bastan hic baslamamak mi en dogrusu?
0
belirttiğin yaş aralığındaki kadınların (ki bence erkeklerin de) zaman kaybetmek istememesi çok doğal, çocuk yapmak ve büyütmek yaş ilerledikçe çok zorlaşıyor. kendi kafanda netleştirmediysen konuyu pas geç, kimseyi oyalamaya gerek yok.
0
insan olarak, kadin ya da erkek farketmez, hayat amaci ediniriz. bu amaclardan bir cogu sosyal olarak bize hissettirilen amaclardir. ornegin kariyer, para vs. ama diger taraftan cocuk sahibi olmak bizim genlerimize islemis ureme ve genlerimizi devam ettirme ic gudusu nedeniyle sahip oldugumuz bir amactir. bu amaci oteleyebilir veya baskilayabiliriz. ozellikle genclik donemimizde ve baska agir basan amaclarimiz varsa. (daha cok para kazanmak, kariyer, eglence vs.) bu hissiyat gecikir.
bu durum erkek icin de kadin icinde benzer ama biyolojik olarak bir fark olusur. kadinin dogal sartlarda dogurgan oldugu yaslar genclik yaslaridir. zaman gectikce dogurganlik hizla duser. bu dusus erkekte de vardir ama cok daha yavastir. iste bu nedenle bir noktada kadin veya erkek cocugum olsun ister ama kadinda bu nokta cok daha erken donemde olur genellikle. zamanin hizla akmasi nedeniyle bunu hakli olarak da dillendirir. bu "acik ol, gereksiz zaman kaybetmeyim" anlamina da gele bilir. erkekte cocuk sahibi olmak, ozellikle rasyonel hareket eden bircok erkek icin, guven duygusu ile ilgilidir. bu guven duygusu erkegin kendine olan guveni, esine olan guveni, veya esinin kendisine olan guveni olabilir. bunlari saglamadan cocuk sahibi olmak istemez, buna ragmen yine istiyorsa yine ic guduseldir, rasyonel degildir.
bu konuda en dogru olan karsilikli net olmaktir, kadin net bir sekilde istegini belli ettiyse erkek de net bir sekilde buna hazir olup olmadigini yapici ve kirici olmamak sartiyla belli etmesi en dogrusu. cunku kimsenin kimseden bir hayat calmaya hakki yok. onemli bir karar cunku.
bu durum erkek icin de kadin icinde benzer ama biyolojik olarak bir fark olusur. kadinin dogal sartlarda dogurgan oldugu yaslar genclik yaslaridir. zaman gectikce dogurganlik hizla duser. bu dusus erkekte de vardir ama cok daha yavastir. iste bu nedenle bir noktada kadin veya erkek cocugum olsun ister ama kadinda bu nokta cok daha erken donemde olur genellikle. zamanin hizla akmasi nedeniyle bunu hakli olarak da dillendirir. bu "acik ol, gereksiz zaman kaybetmeyim" anlamina da gele bilir. erkekte cocuk sahibi olmak, ozellikle rasyonel hareket eden bircok erkek icin, guven duygusu ile ilgilidir. bu guven duygusu erkegin kendine olan guveni, esine olan guveni, veya esinin kendisine olan guveni olabilir. bunlari saglamadan cocuk sahibi olmak istemez, buna ragmen yine istiyorsa yine ic guduseldir, rasyonel degildir.
bu konuda en dogru olan karsilikli net olmaktir, kadin net bir sekilde istegini belli ettiyse erkek de net bir sekilde buna hazir olup olmadigini yapici ve kirici olmamak sartiyla belli etmesi en dogrusu. cunku kimsenin kimseden bir hayat calmaya hakki yok. onemli bir karar cunku.
0
Sen kaçak güreşiyorsun evet.
Konuştuğun görüştüğün kişilerin de seninle aynı yaş aralığında olduğunu farz edersek, o yaştan sonra artık zaman kaybetmeden her şeyin adı net bir biçimde konulmalı.
Ergen ilişkiler gibi lafın çok, icraatın az olduğu ilişkiler gibi olmaz.
Konuştuğun görüştüğün kişilerin de seninle aynı yaş aralığında olduğunu farz edersek, o yaştan sonra artık zaman kaybetmeden her şeyin adı net bir biçimde konulmalı.
Ergen ilişkiler gibi lafın çok, icraatın az olduğu ilişkiler gibi olmaz.
0
evet kadınlarda ilerleyen yaşlarda hamilelik riskli ve bazen istese de olmayabiliyor.. karşındaki insana zaman kaybettirmemek ve baştan net olmak en doğrusu.
0
İnsanların çoğu çocuk yapmak için evleniyor, karşındakini sevdiği için evlenip çocuk yapmıyor.
0
sizi anliyorum, cocuk yapmazsam - su anda - kaybedecegim bir sey oldugunu dusunmuyorum ancak diledigim gibi bir partnerim olursa da yaparim diyorsunuz.
burada soyle bir durum var, 40 yasina gelmis birinin ne istedigine karar vermesinin beklenmesi normal bir yaklasim. kadinlar icin de erkekler icin de.
karsinizdaki kadin, cocuk istedigine karar vermis, bu sizden bagimsiz bir durum, karsinizdaki kisi size, seninle tanistik ve ben senden cocuk istiyorum demiyor. Cocuk yapmak benim istedigim seylerden biri, eger sen de istiyorsan seni tanimaya ve seninle olup olmak istemedigimi gormek icin emek harcamaya hazirim diyor. Bu sizden bagimsiz bir durum, benim belli basli degerlerim ve beklentilerim var yasamdan ve yasamimi bu ortak degerler ve beklentiler uzerine kurabilecegim birini ariyourm diyor. Siz, kendi kendinize belki bunu bilerek gorusmeye basladigim icin 'kesinlikle bu iliski bir nihayete ermeli gibi bir stres yaratiyor olabilirsiniz.
Eger istemiyorsan, vakit kaybetmek istemiyorum diyor. Hakli, bu biyolojik yastan da bagimsiz bir durum, ne istedigini bilen, ruhsal ve duygusal gelisimini tamamlamis biri eger en temel seylerde anlasamiyorsaniz sizinle vakit kaybetmek istemez. Mesela, ben kesinlikle yurtdisina tasinmak istiyorum ve bunun icin caba gosteriyorum diyen biriyle tanistiniz ve siz hicbir sekilde, hayatinizin herhangi bir noktasinda tasinmak istemiyorsunuz, bu insanla birliktelik kurmak icin caba harcar misiniz? Ya da benim icin iliskide yalan soylemek onemli degil diyen biriyle tanistiniz, ama bu sizin icin vazgecilmez bir deger, bu kisiyle iliski kurmak icin caba harcar misiniz? bu 20 yasinda da boyle 25 yasinda da 55 yasinda da. 25 yasinda cocuk istedigini net bilen evlenmek istedigini net bilen insan sayisi, ya da kisisel degerlerinin ne olduguna dair farkindaligi olan sayisi daha az oldugu icin ya bi bakalim iste nereye giderse tadinda iliskiler daha cok oluyor.
Ruhsal ve psikolojik gelisimini tamamlayamamis insanlar ozellikle cocuk ve evlilik konusunda, kendi psikolojik sorunlarindan oturu, karsilarinda ne istedigini bilen ve bunu ozgurce dile getiren kadinlar gorduklerinde cok sagliksiz etiketlemelere ve yargilamalara gidiyorlar. Bu kendi sagliksizliklarindan kaynaklaniyor. Siz boyle yapiyorsunuz demiyorum ancak toplumun bu hastalikli kafa yapisina kendini kaptirmak cok kolay, etrafinizdaki guzel insanlari bu yuzden harcamayin.
burada soyle bir durum var, 40 yasina gelmis birinin ne istedigine karar vermesinin beklenmesi normal bir yaklasim. kadinlar icin de erkekler icin de.
karsinizdaki kadin, cocuk istedigine karar vermis, bu sizden bagimsiz bir durum, karsinizdaki kisi size, seninle tanistik ve ben senden cocuk istiyorum demiyor. Cocuk yapmak benim istedigim seylerden biri, eger sen de istiyorsan seni tanimaya ve seninle olup olmak istemedigimi gormek icin emek harcamaya hazirim diyor. Bu sizden bagimsiz bir durum, benim belli basli degerlerim ve beklentilerim var yasamdan ve yasamimi bu ortak degerler ve beklentiler uzerine kurabilecegim birini ariyourm diyor. Siz, kendi kendinize belki bunu bilerek gorusmeye basladigim icin 'kesinlikle bu iliski bir nihayete ermeli gibi bir stres yaratiyor olabilirsiniz.
Eger istemiyorsan, vakit kaybetmek istemiyorum diyor. Hakli, bu biyolojik yastan da bagimsiz bir durum, ne istedigini bilen, ruhsal ve duygusal gelisimini tamamlamis biri eger en temel seylerde anlasamiyorsaniz sizinle vakit kaybetmek istemez. Mesela, ben kesinlikle yurtdisina tasinmak istiyorum ve bunun icin caba gosteriyorum diyen biriyle tanistiniz ve siz hicbir sekilde, hayatinizin herhangi bir noktasinda tasinmak istemiyorsunuz, bu insanla birliktelik kurmak icin caba harcar misiniz? Ya da benim icin iliskide yalan soylemek onemli degil diyen biriyle tanistiniz, ama bu sizin icin vazgecilmez bir deger, bu kisiyle iliski kurmak icin caba harcar misiniz? bu 20 yasinda da boyle 25 yasinda da 55 yasinda da. 25 yasinda cocuk istedigini net bilen evlenmek istedigini net bilen insan sayisi, ya da kisisel degerlerinin ne olduguna dair farkindaligi olan sayisi daha az oldugu icin ya bi bakalim iste nereye giderse tadinda iliskiler daha cok oluyor.
Ruhsal ve psikolojik gelisimini tamamlayamamis insanlar ozellikle cocuk ve evlilik konusunda, kendi psikolojik sorunlarindan oturu, karsilarinda ne istedigini bilen ve bunu ozgurce dile getiren kadinlar gorduklerinde cok sagliksiz etiketlemelere ve yargilamalara gidiyorlar. Bu kendi sagliksizliklarindan kaynaklaniyor. Siz boyle yapiyorsunuz demiyorum ancak toplumun bu hastalikli kafa yapisina kendini kaptirmak cok kolay, etrafinizdaki guzel insanlari bu yuzden harcamayin.
0
3. ay cocuk muhabbetine girmek istemiyorsan 28-33 havuzundaki hatunlara bak, yanlis havuzda yuzuyorsun.
0
yasimiz gidiyo yasimiz :D
kaybedicek zaman yok. tanidim taniyamadim evlilik derken zaten 2 yil atiyor en az daha sonra bi de iyi anlasip sonradan cocuk istemedigini fark edip yoldan dönmek istemiyoruz galiba
cocuk istedigi halde cocugu olmayan bi adami ölsem terk etmem ama cocuk istemeyen adamla askimdan ölsem bi dakika durmam. durum malesef bu.
kadinlarin yumurta sayisi kisitli olmasi bir yana 35 yasindan sonra dogumlar riskli hale geliyor. bence cocuk isteyen her kadin icin böyledir: 25den sonra düsünmeye basliyorsun okul, is, para, ehliyet, yasadigin yer vs.
siz cocuga karsi degilsiniz diye anliyorum bence bunu aciklayabilirsiniz neden cekiniyorsunuz?
kaybedicek zaman yok. tanidim taniyamadim evlilik derken zaten 2 yil atiyor en az daha sonra bi de iyi anlasip sonradan cocuk istemedigini fark edip yoldan dönmek istemiyoruz galiba
cocuk istedigi halde cocugu olmayan bi adami ölsem terk etmem ama cocuk istemeyen adamla askimdan ölsem bi dakika durmam. durum malesef bu.
kadinlarin yumurta sayisi kisitli olmasi bir yana 35 yasindan sonra dogumlar riskli hale geliyor. bence cocuk isteyen her kadin icin böyledir: 25den sonra düsünmeye basliyorsun okul, is, para, ehliyet, yasadigin yer vs.
siz cocuga karsi degilsiniz diye anliyorum bence bunu aciklayabilirsiniz neden cekiniyorsunuz?
0
kararsızataletfilozofu
1.iş aileyle birlikte memlekette düz memur olarak devam etmek+sı kira yok, iş rahat, , eve 5dkka, para kalıyor haliyle, 4 sene sonra unvan değişikliği sınavı gelirse mühendisliğe geçebilirim ama şehir değişebilir-si şehir orta seviyede büyüklükte , arkadaş az, kafama göre puba filan gidemiyorum mek
1.iş aileyle birlikte memlekette düz memur olarak devam etmek
+sı kira yok, iş rahat, , eve 5dkka, para kalıyor haliyle, 4 sene sonra unvan değişikliği sınavı gelirse mühendisliğe geçebilirim ama şehir değişebilir
-si şehir orta seviyede büyüklükte , arkadaş az, kafama göre puba filan gidemiyorum mekan az ve tanıdık filan çok, Ailedeki tartışmalar ufak tefek , aktivite ve mekan sayısı az.
2.izmirde mühendislik kamuda
+sı bildiğim ve sevdiğim şehir, imkan çok, maaşım artacak, aktivite ve mekan çok
-si kira vericem, yol daha uzak olacak, işin durumunu bilmiyorum yoğunluk veya sorumluluk artabilir,
Yaşlı aileyi uzakta bırakmak onlara yardımcı olamamak
3.ankarada mühendislik kamuda
İzmir olmazsa puanım 2024 temmuza kadar geçerli süresi bitmeden son tercih ankara yapabilirim yada 1.işte kalıcam.
3-4 ay içinde kararr vermem gerekiyor siz olsanız hangi işi tercih ederdiniz ?
+sı kira yok, iş rahat, , eve 5dkka, para kalıyor haliyle, 4 sene sonra unvan değişikliği sınavı gelirse mühendisliğe geçebilirim ama şehir değişebilir
-si şehir orta seviyede büyüklükte , arkadaş az, kafama göre puba filan gidemiyorum mekan az ve tanıdık filan çok, Ailedeki tartışmalar ufak tefek , aktivite ve mekan sayısı az.
2.izmirde mühendislik kamuda
+sı bildiğim ve sevdiğim şehir, imkan çok, maaşım artacak, aktivite ve mekan çok
-si kira vericem, yol daha uzak olacak, işin durumunu bilmiyorum yoğunluk veya sorumluluk artabilir,
Yaşlı aileyi uzakta bırakmak onlara yardımcı olamamak
3.ankarada mühendislik kamuda
İzmir olmazsa puanım 2024 temmuza kadar geçerli süresi bitmeden son tercih ankara yapabilirim yada 1.işte kalıcam.
3-4 ay içinde kararr vermem gerekiyor siz olsanız hangi işi tercih ederdiniz ?
0
Özelde çalışan mühendisim. Mühendislikte iş ve sorumluluk çok. Devleti bilmiyorum ama düz memurluk kadar kolay olmayacağını düşünüyorum. Mühendisliği seçeceksem İzmir'i seçerdim. Ankara'da ne işim var. İzmir sıcak, güneşli, deniz var, Antalya'ya, Muğla'ya yakın.
0
aldığın maaş kiraya gider, faturası vs. bir sürü yan giderin olacak. maceraya gerek yok bence, otur oturduğun yerde diyorum. iş rahat ve eve yakınken bir sürü ek iş imkanın da olur. (bilirkişilik vs.) en kötü borsa kovalarsın. ben olsam 1'de kalır dalgama bakarım. aktivite ve mekanı falan geç bence. yaz tatili, kış tatili, kafa tatilleriyle falan arayı kapattığın gibi daha keyifli bile olur.
0
İzmirde maaşın artması illüzyondan ibaret olur gibime geliyor.
Arttığı kadar kira, ulaşım ve eğlenceye gidecek.
Ama aile yerindeki ulaşım ve eğlenceye o kadar gitmeyecek. Gerçi bir şey de yok diyorsunuz ama olsun.
Kendine ait bir hayatın olması açısından bana da yine 2. seçenek ağır basıyor.
O tarz bir hayatı geç seçmemin acısını evlilik arefesinde çok yaşadım.
Arttığı kadar kira, ulaşım ve eğlenceye gidecek.
Ama aile yerindeki ulaşım ve eğlenceye o kadar gitmeyecek. Gerçi bir şey de yok diyorsunuz ama olsun.
Kendine ait bir hayatın olması açısından bana da yine 2. seçenek ağır basıyor.
O tarz bir hayatı geç seçmemin acısını evlilik arefesinde çok yaşadım.
0
Cevaplar için teşekkürler,
Maaş farkı genel anlamda memurun 1,5 katı alıyor mühendisler.
Şuan 20 civarıyken memur, 30mühendis alıyor
Ocaktan sonra memur 33, mühendis 48 gibi olacak.
Bir ihtimal daha var memlekette mühendislik kadrosu açılırsa onu da tercih edebilirim.
İzmirde kadro açılırsa yurtdışına çıkamasamda kendi istediğim hayatı yaşayabileceğim gibi görünüyor.
Memelekette kalırsam peter pan olucam bu gidişle aile evinde
Maaş farkı genel anlamda memurun 1,5 katı alıyor mühendisler.
Şuan 20 civarıyken memur, 30mühendis alıyor
Ocaktan sonra memur 33, mühendis 48 gibi olacak.
Bir ihtimal daha var memlekette mühendislik kadrosu açılırsa onu da tercih edebilirim.
İzmirde kadro açılırsa yurtdışına çıkamasamda kendi istediğim hayatı yaşayabileceğim gibi görünüyor.
Memelekette kalırsam peter pan olucam bu gidişle aile evinde
0
metal69
Almaya değer mi? Güncel olarak iPhone 11 kullanıyorum, 85 bin lira verebilecek gücüm de var fakat mantıklı olur mu almak, parasını hakediyor mu?
Almaya değer mi?
Güncel olarak iPhone 11 kullanıyorum, 85 bin lira verebilecek gücüm de var fakat mantıklı olur mu almak, parasını hakediyor mu?
Güncel olarak iPhone 11 kullanıyorum, 85 bin lira verebilecek gücüm de var fakat mantıklı olur mu almak, parasını hakediyor mu?
0
6-7 veya 8 bin TL ye android bir telefonla her iş yapılabileceği için her türlü imkanım olsa da o parayı iPhone vermem.
85 bin lira verilecek bir cihazla bir ay içinde buna uygun bir gelir elde edilmeli ki "tamam o zaman" diyelim.
(Yukarıdaki cümleler bir kaç yıl önce alınan 1.300 TL'lik redmi ile yazıldı)
85 bin lira verilecek bir cihazla bir ay içinde buna uygun bir gelir elde edilmeli ki "tamam o zaman" diyelim.
(Yukarıdaki cümleler bir kaç yıl önce alınan 1.300 TL'lik redmi ile yazıldı)
0
Iphone 11'den geçince inanılmaz bir fark hissetmezsiniz. Elbette ekran kamera vb. az buz fark yok ama telefondan para kazanmıyorsanız 11 de idare ediyorsa ben olsam bir sonraki büyük değişim yapılan modeli beklerdim. Ne 15 ne 14 devrimdi. 13'ün iyileştirilmiș halleri işte.
0
bende de iphone 11 var. pili degistirmek icin randevu aldim, iphone 16 ile degistiririm belki diye dusunuyorum. iphone 15 hem cok buyuk yenilik getirmedi, hem de biraz sorunlu gorunuyor su an.
0
floydian
2. El olarak nasildi birkac ornek bulmaya calisiyorum da bulamadim. Aklinizda kalan bir seyler varsa paylasir misiniz?
2. El olarak nasildi birkac ornek bulmaya calisiyorum da bulamadim. Aklinizda kalan bir seyler varsa paylasir misiniz?
0
Mayıs 2020 de toyota corolla almıştım 2015 model 40000 km dizel otomatik advance paket 140 bin liraya.
0
2020 Eylül
2012 model Citroën c4 dizel otomatik 115-125 bandı
2015 model megane 3 dizel otomatik 130-145 bandı
Sıfır olarak 0.9 tce clio 4 joy manuel olarak 120 bin liradan satılıyordu. Clio 5 1.0 tce cvt olanlar 155 160 civarıydı. Yine sıfır Egea hb 1.4 atmosferik manuel urban paket 130 135 arasıydı.
Ancak ağustos sonunda ötv zammı geldiğini de akıldan çıkarmamak lazım. Hazirana göre en az %10-15 artmıştır.
2012 model Citroën c4 dizel otomatik 115-125 bandı
2015 model megane 3 dizel otomatik 130-145 bandı
Sıfır olarak 0.9 tce clio 4 joy manuel olarak 120 bin liradan satılıyordu. Clio 5 1.0 tce cvt olanlar 155 160 civarıydı. Yine sıfır Egea hb 1.4 atmosferik manuel urban paket 130 135 arasıydı.
Ancak ağustos sonunda ötv zammı geldiğini de akıldan çıkarmamak lazım. Hazirana göre en az %10-15 artmıştır.
0
baldan kaymak
Nakit fiyatı 125k tl yatırımın.5k tl faizi var bu yolu seçersem, karar vermek için 24 saatim var.Normalde yatırımın tutarı 156k TL ile 177k tl arası değişiyor. Girişten 26k-47k arası getirim olacak.%100 emin olamadım. Marj düşük gibi. Ne dersiniz?
Nakit fiyatı 125k tl yatırımın.
5k tl faizi var bu yolu seçersem, karar vermek için 24 saatim var.
Normalde yatırımın tutarı 156k TL ile 177k tl arası değişiyor. Girişten 26k-47k arası getirim olacak.
%100 emin olamadım. Marj düşük gibi. Ne dersiniz?
5k tl faizi var bu yolu seçersem, karar vermek için 24 saatim var.
Normalde yatırımın tutarı 156k TL ile 177k tl arası değişiyor. Girişten 26k-47k arası getirim olacak.
%100 emin olamadım. Marj düşük gibi. Ne dersiniz?
0
Türkçeden Türkçeye çeviri:
25k nakit var elinde. Bir yatırım fırsatı çıktı, 25k'yı veriyorsun üstüne 5 taksitle toplam 105k daha veriyorsun. Toplam 130k vermiş oluyorsun. Bunu taksitsiz alacak olsan 125k'ya alacaksın bugün.
Bu satın aldığın şey her neyse bir vade sonra sattığında eline 156k-177k arası bir tutar eline geçecek.
Bence mantıklı. Aradaki 5k zaten para değil, taksitleri ödemekte zorlanmayacaksan girilir yani bu işe. 156k-177k arası paranın eline geçmesi de son taksit ödemenden çok fazla süre geçmeden olacaksa daha iyi. Sonuçta elinde olmayan parayla yatırım yapıyorsun. Bugün 125k'yı faize ya da herhangi bir yatırım aracına koysan 6 7 ay sonra 156k alman kolay değil.
25k nakit var elinde. Bir yatırım fırsatı çıktı, 25k'yı veriyorsun üstüne 5 taksitle toplam 105k daha veriyorsun. Toplam 130k vermiş oluyorsun. Bunu taksitsiz alacak olsan 125k'ya alacaksın bugün.
Bu satın aldığın şey her neyse bir vade sonra sattığında eline 156k-177k arası bir tutar eline geçecek.
Bence mantıklı. Aradaki 5k zaten para değil, taksitleri ödemekte zorlanmayacaksan girilir yani bu işe. 156k-177k arası paranın eline geçmesi de son taksit ödemenden çok fazla süre geçmeden olacaksa daha iyi. Sonuçta elinde olmayan parayla yatırım yapıyorsun. Bugün 125k'yı faize ya da herhangi bir yatırım aracına koysan 6 7 ay sonra 156k alman kolay değil.
0
angina pektoris
Office dışında program yüklenmeyecek Windows 11 işletim sistemine sahip bir bilgisayar için 256 gb depolama alanı yeterli olur mu?
Office dışında program yüklenmeyecek Windows 11 işletim sistemine sahip bir bilgisayar için 256 gb depolama alanı yeterli olur mu?
0
Kullanima gore degisir. Benim bilgisayar 128GB ama simdi baktim sadece 70GB'sini kullaniyorum.
Surekli ve hizli internetim var, her servisi cloud ustunden kullaniyorum. Office bile yuklu degil, Google Docs isimi fazlasiyla goruyor.
Surekli ve hizli internetim var, her servisi cloud ustunden kullaniyorum. Office bile yuklu degil, Google Docs isimi fazlasiyla goruyor.
0
Win 10 (ltsb ) ile daha da yeterli olur.sistemin kendi kendine güncelleme yapması engellenirse, gereksiz dosyalar arada bir silinirse sorun olmaz.
0
Ofis programlarını kullanıyorum bana fazlasıyla yetiyor 256 gb. 3 yıl olacak neredeyse 129 gb boş yer gözüküyor şu an. Oyun kurmak istediğimde epey sorun olmuştu (100 gb falandı oyun) onun dışında yerden şikayet etmedim. Eskisi gibi film müzik depolanmıyor zaten yeterli olur bence.
0
Fiyatı çok etkilemeyecekse 512 al. Madem sıfır alıyorsun 512 olsun kafa rahat olsun.
0
bence yeter. simdi ben de baktim 130/256 kullaniyormusum. kac gb oldugunu bile bilmiyordum. bilgisayarda ufak tefek dosya harici tutmam. harici diskler var eski fotograflar vb icin.
ama tabii kisiye gore degisir. video edit filan yapan birine muhtemelen yetmez.
ama tabii kisiye gore degisir. video edit filan yapan birine muhtemelen yetmez.
0
128gb ile 8 sene idare ettim, bu sene 256gb'a gectim.
Office disinda birsey yuklu degil, internette gezinmek icin kullaniyorum. Sikinti yok.
Office disinda birsey yuklu degil, internette gezinmek icin kullaniyorum. Sikinti yok.
0
summerof69
İngilizce sınavındaki şu sorunun hatalı olduğunu düşünüyorum.https://imgur.com/a/98aRsEESebebini de bu entry'de yazdım, sizce hatalı mı, değil mi? Gerekceniz nedir?https://eksisozluk1923.com/entry/156101264Teşekkürler
İngilizce sınavındaki şu sorunun hatalı olduğunu düşünüyorum.
imgur.com
Sebebini de bu entry'de yazdım, sizce hatalı mı, değil mi? Gerekceniz nedir?
eksisozluk1923.com
Teşekkürler
imgur.com
Sebebini de bu entry'de yazdım, sizce hatalı mı, değil mi? Gerekceniz nedir?
eksisozluk1923.com
Teşekkürler
0
Hocam to olunca da doğrudan 8.6 dereceyi işaret ediyor bence. "by" doğrudur yanlıştır bilemem de "to"dan da 8.6 dereceye "kadar" anlamı çıkmayabilir. Bir anda tak diye 8.6 dereceye düşürüyor ve orada sabit kalıyor, 8.7 8.8 olmuyor mesela.
0
sınavdaki soruda belli noktaya kadar düşürmekten değil, olanı düşürebilme yeteneğinden bahsediyor.
yani 42 derece olan vücut ısısını 33.4'e kadar çekebiliyorlar direkt 8.6 noktasına değil. ya da elimizde bir kuş var diyelim default vücut ısısı 8.5 derece, bu kuş 8.6'ya düşüremez yükseltebilir fakat kendi vücut ısısını -0.1'e kadar düşürebilir. bunun için by doğru.
yani 42 derece olan vücut ısısını 33.4'e kadar çekebiliyorlar direkt 8.6 noktasına değil. ya da elimizde bir kuş var diyelim default vücut ısısı 8.5 derece, bu kuş 8.6'ya düşüremez yükseltebilir fakat kendi vücut ısısını -0.1'e kadar düşürebilir. bunun için by doğru.
0
türkçesi hatalı bence de. 8,6 dereceye kadar deyince ben direkt by'ları eledim.
"8,6 derece kadar" demesi lazımdı. açık değil.
edit: abbacbabcsdbvjsdhb haklı ayrıca. sıcaklığa ısı demek türkçem yok demekle birebir. bu soruları kim hazırlıyor?
"8,6 derece kadar" demesi lazımdı. açık değil.
edit: abbacbabcsdbvjsdhb haklı ayrıca. sıcaklığa ısı demek türkçem yok demekle birebir. bu soruları kim hazırlıyor?
0
1. bence haklısınız. vücut sıcaklığını 8,6 derece düşürür dememiş, 8,6'ya kadar demiş. by düşüş miktarını, to düştüğü yeni değeri gösterir.
2. daha vahimi, sıcaklık nedir, ısı nedir bilmeyenlerin böyle bir cümle yazıp pişkin pişkin sorması. türkçe cümlede olması gereken sıcaklıktır. Zaten 8,6 santigrat veya 8,6 santigrata düşen sıcaklık. ısı kelimesinin ingilizce karşılığı olarak temperature yazan zihniyeti sorgulamak lazım önce.
2. daha vahimi, sıcaklık nedir, ısı nedir bilmeyenlerin böyle bir cümle yazıp pişkin pişkin sorması. türkçe cümlede olması gereken sıcaklıktır. Zaten 8,6 santigrat veya 8,6 santigrata düşen sıcaklık. ısı kelimesinin ingilizce karşılığı olarak temperature yazan zihniyeti sorgulamak lazım önce.
0
haklısınız, soru yanlış. ben de by'yı görür görmez o şıkkı direkt eledim, cümleyi okumadım bile.
0
By burada "civarına" anlamında alınmış. Öncelikle to'ya göre anlamı daha iyi yanıttığı kesin ama haklısınız bu kadar ince ayrıntılara dikkat ediliyorsa "down to" kullanılmalıydı.
Esas olarak sorun şu, Türkçe metinde 8.6 bir alt limit olarak verilmiş yani 8.5 olamaz. Ancak by kullanıldığı zaman 8.6 civarına indirebilir anlamı çıkıyor 8.5 de olur, 8.4 de olur hatta yoruma göre 8.3 de olur ancak gerçekte belki 8.3 derece kuş için hipotermiyi ifade ediyordur ve sağlıksız bir durumdur bu açıdan anlam tamamen bozuluyor. bence esas buraya odaklanmalısınız.
En doğru kullanım "down to" ile olurdu sanırım. Böylece 8.6 alt limit olmak üzere daha yüksek de olabilir anlamı çıkardı ki o zaman "-e kadar" şeklinde çevirebilirdik.
Vücut ısısının ingilizcesi body temperature orada bir sorun yok. Türkçe metindeki ısı burada fizikteki terim anlamıyla kullanılmıyor, body temperature vücut sıcaklığını ya da bizim ateş dediğimiz şeyin ingilizce doğru olan karşılığını ifade eder. Aslında burada sorunlu olan Türkçe yerleşik kullanımda vücut ısısı diyor olmamız, aslında vücut sıcaklığı denmeli ama bu ayrı bir tartışma konusu, çoğu doktor bile bu şekilde kullanıyor, dilde var olan bir kullanım bu. Yanlış, ama soru iptaline sebep olmaz.
Esas olarak sorun şu, Türkçe metinde 8.6 bir alt limit olarak verilmiş yani 8.5 olamaz. Ancak by kullanıldığı zaman 8.6 civarına indirebilir anlamı çıkıyor 8.5 de olur, 8.4 de olur hatta yoruma göre 8.3 de olur ancak gerçekte belki 8.3 derece kuş için hipotermiyi ifade ediyordur ve sağlıksız bir durumdur bu açıdan anlam tamamen bozuluyor. bence esas buraya odaklanmalısınız.
En doğru kullanım "down to" ile olurdu sanırım. Böylece 8.6 alt limit olmak üzere daha yüksek de olabilir anlamı çıkardı ki o zaman "-e kadar" şeklinde çevirebilirdik.
Vücut ısısının ingilizcesi body temperature orada bir sorun yok. Türkçe metindeki ısı burada fizikteki terim anlamıyla kullanılmıyor, body temperature vücut sıcaklığını ya da bizim ateş dediğimiz şeyin ingilizce doğru olan karşılığını ifade eder. Aslında burada sorunlu olan Türkçe yerleşik kullanımda vücut ısısı diyor olmamız, aslında vücut sıcaklığı denmeli ama bu ayrı bir tartışma konusu, çoğu doktor bile bu şekilde kullanıyor, dilde var olan bir kullanım bu. Yanlış, ama soru iptaline sebep olmaz.
0
Haklısınız. Bariz hatalı.
(2023 ytd'yi fulledim)
Ancak, umarım soru iptal edilir. Edilmez ise şaşırmayın...
(2023 ytd'yi fulledim)
Ancak, umarım soru iptal edilir. Edilmez ise şaşırmayın...
0
Soru yanlış değil ama türkçesi net değil. @gule gule'nin kastettiği anlam var. Çünkü herhangi bir canlı kuşun vücut sıcaklığını 8,6 dereceye indirebileceğini sanmıyorum. Muhtemelen 40 derecelerden 32 derecelere indirmekten bahsediyor. Ama bu net anlaşılmıyor türkçe cümlesinde. Kimse de soruyu çözerken bunu düşünmek zorunda değil.
Vücut ısısı maalesef tıpta yerleşik bir yanlış kullanım. Diğer canlı bilimlerinde de benzer olabilir. Türkçe tıp kitaplarının okuduğum hepsinde vücut ısısı diyordu. Mesela bağırsak da barsak diye yazılır çoğu tıp kitabında. Isı olayı da bunun gibi. Bu konuya takıntılı biri olarak tıp eğitimim çok zor geçmişti evet :)
Ha ama bu arada iptal edilmezse de niye edilmedi demem. Çünkü teknik olarak soruda bir yanlışlık yok. 8,6 dereceye kadar düşürebilirler diyince demek istediği anlamı da kast ediyor aslında. Sadece türkçenin bir cilvesi gibi olmuş. Ki to ile yazan iki şık var, ikisi de türkçedeki tam anlamı karşılamıyor diğer özellikler sebebiyle. A şıkkında survive demiş türkçe metinde onunla ilgili bi şey yok. E şıkkında da cümle yapısı tam karşılamıyor gibi. D şıkkında ki to save energy bağlacı tam sorunun istediği şey bence
edit: evet şimdi merak edip internetten araştırdım, stanford'ın bi sitesinde bulduğum bilgiye göre bazı tür kuşlar 50 fahrenheit azaltabiliyormuş hayatta kalmak için. Bu da 9-10 dereceye denk. Yani tam olarak dediğim şekilde 8,6 dereceye indirmiyor, ilk halinden 8,6 derece indiriyor. O zaman da ingilizce tercüme doğru oluyor. Sorun türkçe cümle tam %100 net değil ama yine de cümlenin diğer özelliklerine bakarak doğru şık bulunabilir.
Vücut ısısı maalesef tıpta yerleşik bir yanlış kullanım. Diğer canlı bilimlerinde de benzer olabilir. Türkçe tıp kitaplarının okuduğum hepsinde vücut ısısı diyordu. Mesela bağırsak da barsak diye yazılır çoğu tıp kitabında. Isı olayı da bunun gibi. Bu konuya takıntılı biri olarak tıp eğitimim çok zor geçmişti evet :)
Ha ama bu arada iptal edilmezse de niye edilmedi demem. Çünkü teknik olarak soruda bir yanlışlık yok. 8,6 dereceye kadar düşürebilirler diyince demek istediği anlamı da kast ediyor aslında. Sadece türkçenin bir cilvesi gibi olmuş. Ki to ile yazan iki şık var, ikisi de türkçedeki tam anlamı karşılamıyor diğer özellikler sebebiyle. A şıkkında survive demiş türkçe metinde onunla ilgili bi şey yok. E şıkkında da cümle yapısı tam karşılamıyor gibi. D şıkkında ki to save energy bağlacı tam sorunun istediği şey bence
edit: evet şimdi merak edip internetten araştırdım, stanford'ın bi sitesinde bulduğum bilgiye göre bazı tür kuşlar 50 fahrenheit azaltabiliyormuş hayatta kalmak için. Bu da 9-10 dereceye denk. Yani tam olarak dediğim şekilde 8,6 dereceye indirmiyor, ilk halinden 8,6 derece indiriyor. O zaman da ingilizce tercüme doğru oluyor. Sorun türkçe cümle tam %100 net değil ama yine de cümlenin diğer özelliklerine bakarak doğru şık bulunabilir.
0
alp9900
2010 model bir araç 11 Aralık 2009 tarihinde trafiğe çıkmış olabilir mi ?
2010 model bir araç 11 Aralık 2009 tarihinde trafiğe çıkmış olabilir mi ?
0
Belli bir yıla kadar (2014-2015 olabilir emin değilim) bir sonraki model yıllı arabalar o yıl trafiğe çıkıyordu, Eylülden sonra olabilir. Fifa 23, Eylül 2022'de çıkıyor o hesap. Bir yerden sonra kalktı bu olay.
0
2015 yılına kadar olan dönemde 6. aydan sonra üretim olan araçlar bir sonraki yılın aracı olarak satıştaydı.
örneğin; mayıs 2015 üretim araç 2015 model, temmuz 2015 üretim olan ise 2016 olarak ruhsata geçiyordu
örneğin; mayıs 2015 üretim araç 2015 model, temmuz 2015 üretim olan ise 2016 olarak ruhsata geçiyordu
0
hadi ya la
Durum şu:* babam annemin beğendiği modeli değil, tamamen alakasız bir modeli -yanlışlıkla- mağazadan alıyor.* sabah buzdolabını getirip kuruyorlar, annem kendi seçtiği model olmadığını fark ediyor fakat servis garantiyi başlatmış, dolap fişe takılmış.* mağazayı aradığımızda garantinin başlamış olduğ
Durum şu:
* babam annemin beğendiği modeli değil, tamamen alakasız bir modeli -yanlışlıkla- mağazadan alıyor.
* sabah buzdolabını getirip kuruyorlar, annem kendi seçtiği model olmadığını fark ediyor fakat servis garantiyi başlatmış, dolap fişe takılmış.
* mağazayı aradığımızda garantinin başlamış olduğunu, değişim olmayacağını söylüyorlar.
Şimdi ben devreye girip değişim için talepte bulunacağım. Fakat bunun yasal dayanağı nedir? Mağazaya ne diyebilirim? Gerçekten iade/değişim hakkımız yok mu?
edit: annem ilk başta üzüldü fakat firmayı arama konusunda teklifte bulunanlara çok teşekkür ederim, detaylarını gösterip kıyaslayınca içine sindi. boyu kısa olanlar için buzluğu altta olan modeller (kendi seçtiği) her gün kullanılan en üst raflara ulaşma konusunda konfor sorunu yaratabiliyormuş. şu an mutlu kendisi, daha mutlu olması için gerekenleri yapacağım :)
* babam annemin beğendiği modeli değil, tamamen alakasız bir modeli -yanlışlıkla- mağazadan alıyor.
* sabah buzdolabını getirip kuruyorlar, annem kendi seçtiği model olmadığını fark ediyor fakat servis garantiyi başlatmış, dolap fişe takılmış.
* mağazayı aradığımızda garantinin başlamış olduğunu, değişim olmayacağını söylüyorlar.
Şimdi ben devreye girip değişim için talepte bulunacağım. Fakat bunun yasal dayanağı nedir? Mağazaya ne diyebilirim? Gerçekten iade/değişim hakkımız yok mu?
edit: annem ilk başta üzüldü fakat firmayı arama konusunda teklifte bulunanlara çok teşekkür ederim, detaylarını gösterip kıyaslayınca içine sindi. boyu kısa olanlar için buzluğu altta olan modeller (kendi seçtiği) her gün kullanılan en üst raflara ulaşma konusunda konfor sorunu yaratabiliyormuş. şu an mutlu kendisi, daha mutlu olması için gerekenleri yapacağım :)
0
Ürün ayıplı olmadığı sürece iade hakkınız yok. İnternetten alsaydınız iș değişirdi.
0
Kurulum yapılmasa, garanti başlamasa belki iade olurdu. Ama bu durumda çok çok zor, mağaza geri alsa bu ürünü kime satacak.
0
Gidip mağaza ile konuşun, iade değilde, beğendiğiniz modelle değişime iknaya çalışın.
.
.
0
başlıkla içerik farklı. siz doğru cihazı satın aldığınız halde onlar yanlış modeli getirip kurduysa her türlü halledilir ama içeriğe göre siz direkt yanlış modeli satın almışsınız. bu durumda yasal olarak bir hakkınız yok.
tek yapabileceğiniz mağazadakilerle konuşup ikna etmeye çalışmak. durum tamamen onların inisiyatifinde çünkü.
tek yapabileceğiniz mağazadakilerle konuşup ikna etmeye çalışmak. durum tamamen onların inisiyatifinde çünkü.
0
Mağazadan alınan ürünlerde
ürün ayıplı olmadığı sürece, iade-değişim hakkınız yok. Mağaza iade değişim yapabilir ama inisiyatif meselesi. Zorunlu değiller.
İnternet alsanız iade almak zorundalar.
ürün ayıplı olmadığı sürece, iade-değişim hakkınız yok. Mağaza iade değişim yapabilir ama inisiyatif meselesi. Zorunlu değiller.
İnternet alsanız iade almak zorundalar.
0
iskontolu olarak bu buzdolabini alsinlar. yenisini de kalan para iskontolu size satsinlar.
aradaki fark da babanin annenin gozyaslarini silme bedeli olur. baska da yolu yok.
aradaki fark da babanin annenin gozyaslarini silme bedeli olur. baska da yolu yok.
0
Abi annem ağlıyor dedin ve beni en hassas yerimden yakalayı kalbimi kazandın. Ver abi buradan firmanın numarasını arayıp konuşalım ikna edelim, bir şekilde çözeriz bu sorunu. Hepimiz minimum 5 kez arasak ya lanet olsun deyip değiltirirler bence bir tane de Türk kahvesi yapma aleti hediye ederler belki küçük boy.
0
mekaniker
Tüm üst düzey yöneticiler değişir tamam. Kararnameler ile de belli şeyleri değiştirebilirler fakat meclis çoğunluğu cumhur ittifakında, nasıl olacak? Anayasaya göre kanun cbk dan üstün. Salt çoğunluğu sağladıkları için ilk seferde olmasa da ikinci seferde istedikleri kanunu geçirebilir cbk yı devre
Tüm üst düzey yöneticiler değişir tamam. Kararnameler ile de belli şeyleri değiştirebilirler fakat meclis çoğunluğu cumhur ittifakında, nasıl olacak? Anayasaya göre kanun cbk dan üstün. Salt çoğunluğu sağladıkları için ilk seferde olmasa da ikinci seferde istedikleri kanunu geçirebilir cbk yı devre dışı bırakacak kanunu geçirebililer. Bu ihtimal için ne dersiniz? Öyle olsa dahi sonu erken seçim gibi gözüküyor.
0
kk seçilirse ilk 6 ay kullanbildiği kadar yetkiyi kullanır fakat meclisten geçirmesi gereken şeyler geçemeyeceği için 6 ay içinde erken seçime gidilir.
0
"Meclis sandığınız kadar önemli değil." altını doldurun hocam. Nasıl değil? Kanun çıkaramadığın, herhangi bir konuda çıkaracağın kararnamenin yapılacak kanunla devre dışı bırakılabildiği bir ortamda meclis nasıl önemli olmuyor. Nereyi kaçırıyorum?
0
meclisin sahibi cumhurbaşkanıysa önemli değil evet, fakat cumhurbaşkanı ayrı meclis ayrı özellikle çoğunluklu şekilde ayrıysa paşalar gibi önemli oluyor meclis durumu.
kimse mhp'nin bu kadar yüksek sayılar getireceğini beklemiyordu adamlar direkt aldı meclisi ki chp'den eksilecek 40'a yakın milletvekilini katmıyorum bile.
false pretension+1
kimse mhp'nin bu kadar yüksek sayılar getireceğini beklemiyordu adamlar direkt aldı meclisi ki chp'den eksilecek 40'a yakın milletvekilini katmıyorum bile.
false pretension+1
0
yahu yasama ve yürütme tamamen ayrıldı. meclis sadece yasa cıkarır. baska gücü yok. yürütme cb'de her istediğini yapar.
0
meclisin reddettiği şeyleri khk ile geçirir herhangi bir problem ya da engel yok. meclis dostlar kahvesine döndü sadece
0
meclis çook önemli, en basitinden bütçe bile yapamaz cb.
yanlız şu koşullarda rte %60 ile alır ikinci turu.
yanlız şu koşullarda rte %60 ile alır ikinci turu.
0
meclis önemsiz değil ama cumhurbaşkanı meclisten bariz şekilde daha önemli şu sistemde. tüm bakanları cb atıyor, valisi, kaymakamı, rektörü, merkez bankası, egm'si, genelkurmay başkanı kısaca hemen hemen tüm devlet kurumları bakanlara ve cb'ye bağlı. cb'nin çok geniş kararname yetkileri var ve veto yetkisi, referandum yetkisi, meclisi fesih yetkisi bile var. yani burada meclis çok önemliymiş gibi konuşanlar hangi açıdan bakarak bunu diyorlar anlamadım. tabi ki en güzeli ikisine birden sahip olmak ama sadece 1'ine sahip olacaksın seç deseler tereddütsüz cumhurbaşkanlığı seçilir şu sistemde.
0
meclisten butceyi gecirmeden yurutmeyi nasil yapacaksiniz bana bir anlatin lutfen. khk ile mi alcaksiniz butceyi?
0
@duyulması gerektiği kadar: tüm kurumlar devlet işleyişi senin kontrolündeyken karşı taraf sadece bütçe geçirtmeyerek ne yapabilir peki sen onu açıklayabilir misin? dediğin gibi bir çabaya girerlerse cb yetkisini kullanıp erken seçime gider ama sadece 20 vekil fazlalıkla bunu yapmak isteyeceklerini de sanmam ellerindekini de kaybedebilirler o durumda.
0
@semaforo aynı konuyla ilgili meclis bir kanun çıkarır. Kanun varsa cbk yok. Diyeceksiniz ki veto yetkisi var. Ahmet Necdet Sezerde de öyle olmadı mı. Veto sonrası salt çoğunlukla kabul edilirse kanunu yayınlamak zorunda cumhurbaşkanı. Bu durumda sadece bir kaç ay göstermelik bir şeyler yapılır. Sonrası erken seçim.
0
Sonuç itibariyle meclisi kaybettikten sonra muhalefetin ikinci turda kazanmak istemesindeki motivasyonu anlamaya çalışıyorum. Nasıl olsa erken seçim olacak o arada reklam yapıp mecliste çoğunluğu mu sağlamaya çalışacaklar?
0
@mekaniker aynı konuyla ilgili hemen bir yasa çıkarır diye bir şey yok büyük kapsamlı şeylerde referanduma götürülür zaten 320 vekille öyle kafana estiği gibi yasa yürürlüğe sokamazsın anayasa baştan yazılamaz yani o şekilde. dediğin gibi meclis, cumhurbaşkanını ve hükümetini etkisiz bırakmaya çalışmak için ciddi bir çaba sarf ederse bütçeyi onaylamaıyoruz falan derse de erken seçime gidilir ama bu senaryo kk'nın 50'yi aşıp kazandığı senaryo zaten. yani anti-akp kitlesi kazanma özgüvenine sahip olacak, kurumlar akp kontrolünden çıkmış olacak, gazı bedava yaptık, memura şu maaş veriyoruz diye seçime giremeyecek, tvde tüm kanallarda toplu yayın yapamayacak. o şekilde bir senaryoda meclis çoğunluğunu kaybetme riski yüksek bunu istemezler. elindeki güçle yönettirmeyecek kadar değil ama rahatsız edecek kadar takılırlar işte. kazanmak istemekteki motivasyon cumhurbaşkanlığının meclisten çok daha önemli olması (daha az önemli olsa da istenirdi tabi dün olmayan bir gücün bugün olmuş olacak yani). en kötü senaryo gerçekleşse akpliler hükümeti engellemeye çalışsa erken seçime gidilir orada 2'sini de alma şansı dün olduğundan çok daha yüksek olur o yüzden bu ihtimali çok gerçekçi görmüyorum.
0
@semaforo 300 ün üstü çoğunlukla istediği kanunu çıkarabilirler. Anayasa değişikliği hariç. O nitelikli çoğunluk istiyor. 360 ve üstü+referandum şeklinde.
0
@mekaniker siyaset böyle bir şey değil. akp'nin geçen 5 yılda hem meclis çoğunluğu hem başkanlığı vardı istediği her yasayı çıkardı mı sizce? o durumda bile yapamıyorlar kk'nın cb olmasına rağmen öyle bir şey yapması mümkün değil. denedikleri anda ülke yönetilemez hale gelir ve erken seçim ilan edilir. dün olduğundan çok daha adil şartlarda bir yarışla seçime girer millet ittifakı
0
kibritsuyu
Muharrem ince cumhurbaşkanlığı seçiminde kime oy vermiştir sizce?Boşa gideceği halde kendisine mi, yoksa diğer bir adaya mı?
Muharrem ince cumhurbaşkanlığı seçiminde kime oy vermiştir sizce?
Boşa gideceği halde kendisine mi, yoksa diğer bir adaya mı?
Boşa gideceği halde kendisine mi, yoksa diğer bir adaya mı?
0
RTE'ye vermiştir bence. KK kazandığı takdirde siyasi hayatı bitecek. RTE kazanırsa ben demiştim deyip 2028'e oynamaya başlar. Tek amacı KK'ye kaybettirmek.
0
sanemz
birkaç tanıdık maddi sıkıntı yaşıyordu sonra encümen olunca iyi model arabaları falan oldu? bildiğim kadarıyla sadece maaş alıyorlar. ek işleri olmadan maaş dışında nerden para alıyor olabilirler.
birkaç tanıdık maddi sıkıntı yaşıyordu sonra encümen olunca iyi model arabaları falan oldu? bildiğim kadarıyla sadece maaş alıyorlar. ek işleri olmadan maaş dışında nerden para alıyor olabilirler.
0
Belediye encümenliği profesyonel bir meslek değil tabii illa ki para kazandıkları bi meslekleri yatırımları kılı yünü vardır, araba almaları aşırı zenginleştiklerine, haliyle usulsüz para kazandıkları anlamına gelmez.
0
Belediye dediğimiz yer tamamen rant yeridir, kamu kaynaklarının paylaşım yeridir.
0
@signore, bu tür şeyleri çok merak ederim bu nasıl oluyor. araştırdığım kadar, belediyelere bir miktar para gelirmiş, harcanan harcanır kalan da döner sermaye yoluyla çalışanlar arasında pay edilirmiş maaşlar hariç. şehir efsanesi de olabilir. peki bunları denetleyen kimse yok mu? birde bazı belediyenin reisleri usulsüz üzerlerine bi arsayı alabilirler mi?
0
ne döneri ne sermayesi ya, daha ona gelmeden neler neler dönüyor.
- ahmetim bizim bi arsa işi vardı yauv imara açılsın diye mehmet müdürümle bir görüşebilir misin yauv? oraya 30 daireli bir konut dikem yauv seni de görürüz yauv
- ahmetim yauv belediyenin parkta yuvarlanma ihalesi varmış üj milyon, biz onu 1'e hallederiz sen bi halletsen he? 300-500 kağıtta biz seni görürüz be ahmetim yauv hehehe
- ahmetim yav belediyenin taşınmaz kiralama işi varmış x iş hanında yauv, biz belediyeden aylık 20bin'e tutsak piyasaya aylık 50bine okuturuz yauv ahmetim seni de görürüz her ay sakallaşırız
- ahmetim yauv beletye bize iş yeri açma ruhsatımız yok diye kapatma cezası verdi yauv gurban olam hallet ahmedim, bu aylık karımız olan 100bini sana verelim yeter ki beletye reyisiyle görüşüver ahmedim yauv
daha içerden aktarılan bilgilerle dönen dolaplara girmedim bak. neler neler dönüyor bir bilsen.
maddi durumu zor'dan iyi model arabalara sence 13bin lira maaşla geçilebilir mi? kıçı kırık arabalar olmuş 800bin.
belediye başkanları usulsüz arsa alır mı üzerlerine demişsin de beni bi gülme aldı be hocam çok safsın valla :D benim tanıdığım bir il imar müdürü, şehrin ortasına imara aykırı iş merkezi dikti :d
- ahmetim bizim bi arsa işi vardı yauv imara açılsın diye mehmet müdürümle bir görüşebilir misin yauv? oraya 30 daireli bir konut dikem yauv seni de görürüz yauv
- ahmetim yauv belediyenin parkta yuvarlanma ihalesi varmış üj milyon, biz onu 1'e hallederiz sen bi halletsen he? 300-500 kağıtta biz seni görürüz be ahmetim yauv hehehe
- ahmetim yav belediyenin taşınmaz kiralama işi varmış x iş hanında yauv, biz belediyeden aylık 20bin'e tutsak piyasaya aylık 50bine okuturuz yauv ahmetim seni de görürüz her ay sakallaşırız
- ahmetim yauv beletye bize iş yeri açma ruhsatımız yok diye kapatma cezası verdi yauv gurban olam hallet ahmedim, bu aylık karımız olan 100bini sana verelim yeter ki beletye reyisiyle görüşüver ahmedim yauv
daha içerden aktarılan bilgilerle dönen dolaplara girmedim bak. neler neler dönüyor bir bilsen.
maddi durumu zor'dan iyi model arabalara sence 13bin lira maaşla geçilebilir mi? kıçı kırık arabalar olmuş 800bin.
belediye başkanları usulsüz arsa alır mı üzerlerine demişsin de beni bi gülme aldı be hocam çok safsın valla :D benim tanıdığım bir il imar müdürü, şehrin ortasına imara aykırı iş merkezi dikti :d
0
Yav belediyeyi geçtim, başlangıç seviyesi denecek fabrikalarda bile en basit ürünleri satmak için çikolata gönderiyorlar. Allah bilir kimlere hangi konularda yardımcı olmuştur. Sen adamın milyonluk işini çözersen adam sana direkt araba verir. Maaşla açıklamaya çalışmak mantık dışı.
0
@avatar is back, evet çok safım bu konularda. tamam da encümen dediklerimiz tek kişi değil aralarında rekabet çıkmıyor mu? ya birde: 'ooo neler dönüyor bilsen' sözü bana çok kapalı geliyor. neler dönüyor. birde denetim dedim ya, bunlar her partiden oluyor bildiğim kadar. hepsi göz mü yumuyor.
0
siyaset, politka işi tamamen ranttır, parti farketmeksizin böyle, yiyen kişiler değişiyor, parti teşkilatları ve belediyeler bu işin giriş kısmı oluyor genelde.
nerden para kazanır dersen aracılık, ihale takibi, kurumlara adam sokma v.s şunu düşün belediyelerin verdiği tüm hizmetler tanıdık ve kendi şirketleri üzerinden yapılır, çöp toplama, reklam işleri, çevre peyzaj işleri, inşaat fen işleri, tüm altyapı ve üstyapı yapım işleri, araç kiralamaları, sigortaları, güvenlik sistemleri, sosyal hizmetler, ulaşım, su, doğalgaz hizmetleri v.b bu alanlar ve daha fazlası, bu tip kişilerde bu işleri alıyor veya alınmasına aracılık yapıp rüşvet alıyor.
denetim konusu şöyle oluyor, kimi kime şikayet ediyorsun, herkes birilerinin adamı, sokakta ki vatandaş olmadığı için birşey olmuyor. peker'in videolarını izlemen yeterli kimler kimlerle iş yapıyor.
nerden para kazanır dersen aracılık, ihale takibi, kurumlara adam sokma v.s şunu düşün belediyelerin verdiği tüm hizmetler tanıdık ve kendi şirketleri üzerinden yapılır, çöp toplama, reklam işleri, çevre peyzaj işleri, inşaat fen işleri, tüm altyapı ve üstyapı yapım işleri, araç kiralamaları, sigortaları, güvenlik sistemleri, sosyal hizmetler, ulaşım, su, doğalgaz hizmetleri v.b bu alanlar ve daha fazlası, bu tip kişilerde bu işleri alıyor veya alınmasına aracılık yapıp rüşvet alıyor.
denetim konusu şöyle oluyor, kimi kime şikayet ediyorsun, herkes birilerinin adamı, sokakta ki vatandaş olmadığı için birşey olmuyor. peker'in videolarını izlemen yeterli kimler kimlerle iş yapıyor.
0
mhmt11226
okuyup araştırıp üzerine düşündükçe mantıklı gelmeye başladı siz ne düşünüyorsunuz?
okuyup araştırıp üzerine düşündükçe mantıklı gelmeye başladı siz ne düşünüyorsunuz?
0
Çocuğum yok çocuk sahibi de olmayacağım ama böyle uç akımların hepsi saçma oluyor, bu da saçma.
0
uremeyi tesvik edenlere bakinca cok makul bi -izm gorundu bana. cocuk hic sevmem ayrica(belki nefret ediyorum) ama bi gun can sikintisindan dogurmayacagimin garantisini veremiyorum. cocuk yaparsam tamamen bu gorusun bahsettigi bencillik, duygusal bosluktan falan olur
0
@Kaleci Saçlı +1
Çocuk sorumluluğu alabilecek güçte göremiyorum kendimi, hayata ve insanlığa o kadar güvenmiyorum. Ama güvenenler, baş edebilecek güçte olanlar var. İnsanlığının sonunun gelmesine katkıda bulunmaktansa insanlığın kalitesini yükseltmeye katkıda bulunmayı tercih ederim.
Çocuk sorumluluğu alabilecek güçte göremiyorum kendimi, hayata ve insanlığa o kadar güvenmiyorum. Ama güvenenler, baş edebilecek güçte olanlar var. İnsanlığının sonunun gelmesine katkıda bulunmaktansa insanlığın kalitesini yükseltmeye katkıda bulunmayı tercih ederim.
0
Mantikli ama gercekci degil, o yuzden felsefe olarak kalacak.
0
acı döngüsünün çözümünü doğurmamakla bulan bir fikir. kendilerine katılmıyorum. acının kaynağı insanların nüfusu ile alakalı değildir. düşünce ve dolayısıyla ilişkilerin değişmesi ile acının da azalacağı görüşünü savunuyorum. mesela bağlı hissedilen ırk, millet, din, aile, aşiret vs. gibi aidiyetlerin ve bağımlılıkların ortadan kalkmasıyla daha barışçıl bir dünya olacağını düşünüyorum.
0
Halen dinlere inanan insanlara nasıl şaşırıyorsam (saygı duymakla birlikte), belli bir süre bu dünyada yaşayıp acının kaçınılmazlığını gören insanların antinatalist olmamasına da öyle şaşırıyorum.
Yine de antinatalizm üzerine çok düşünmek ve konuşmak anlamlı gelmiyor. Antinatalizm benimsenip unutulmalı: İstemesem de doğdum, bunu geri alamam. İntihar da etmeyeceğim. Keşke doğmasaydım diye ağlanıp sızlanmanın bir anlamı yok. Ahlaki yükümlülüğüm, hiçbir canlıyı yoktan var edip de varoluș yüküyle baş başa bırakmamak. Bu noktaya geldikten sonra artık antinatalizm üzerine düşünceler kenara bırakılmalı. Sonrası absürdizm mi olur nihilizm mi olur bilemem. Ölene kadar takılmaya devam.
Yine de antinatalizm üzerine çok düşünmek ve konuşmak anlamlı gelmiyor. Antinatalizm benimsenip unutulmalı: İstemesem de doğdum, bunu geri alamam. İntihar da etmeyeceğim. Keşke doğmasaydım diye ağlanıp sızlanmanın bir anlamı yok. Ahlaki yükümlülüğüm, hiçbir canlıyı yoktan var edip de varoluș yüküyle baş başa bırakmamak. Bu noktaya geldikten sonra artık antinatalizm üzerine düşünceler kenara bırakılmalı. Sonrası absürdizm mi olur nihilizm mi olur bilemem. Ölene kadar takılmaya devam.
0
insan olarak varlığıma ve özgürlüğüme karşıt olmayan her anlayışa, ideolojiye ve düşünce yapısına belli ölçüde saygım var. bu neticede bir fikirdir, felsefedir, düşünce ürünüdür. o açıdan saygı duymakla beraber kesinlikle katılmıyorum. ben kendim çocuk sahibi olmayı düşünmüyorum ama kendimce şunu söylüyorum: bildiği tek şey "var olmak" olan bir cins olarak bizim antinatalist olmamız ne kadar tutarlı ki?
ben kendim çocuk sahibi olmak istemiyorum ama ne zaman bir tanıdığım çocuk sahibi olsa heyecanlanıyorum, mutlu oluyorum. hayat tek başına bir mevcudiyet olarak bence ilginç. değerli veya önemli demiyorum. bildiğimiz tek şey olması itibariyle benim kendisine saygım var. ben evrenin %99.99999'luk kısmında yoktum mesela.... algım, bilgim, varlığım, sahip olduğum ve tanımlayabildiğim her şey geriye kalan süreçte gelişti. bu değerli mi? önemli mi? orasını bilmiyorum ama neticede şu an için VAR bu.
bu açıdan bana makul gelmiyor. sofistike maymunlar olarak insan hayatını, insanlığı, maddiyatı ön plana çıkaran hiçbir ideolojiyi benimseyemiyorum şahsen. önceliğimiz buradayken keyif alarak, iyi hissederek yaşayabilmek olmalı ve bazı insanlar için bunun yolu soylarını devam ettirmek, kendilerinden "yeni bir kopya" üretmek. bununla bir problemim yok açıkçası.
ben kendim çocuk sahibi olmak istemiyorum ama ne zaman bir tanıdığım çocuk sahibi olsa heyecanlanıyorum, mutlu oluyorum. hayat tek başına bir mevcudiyet olarak bence ilginç. değerli veya önemli demiyorum. bildiğimiz tek şey olması itibariyle benim kendisine saygım var. ben evrenin %99.99999'luk kısmında yoktum mesela.... algım, bilgim, varlığım, sahip olduğum ve tanımlayabildiğim her şey geriye kalan süreçte gelişti. bu değerli mi? önemli mi? orasını bilmiyorum ama neticede şu an için VAR bu.
bu açıdan bana makul gelmiyor. sofistike maymunlar olarak insan hayatını, insanlığı, maddiyatı ön plana çıkaran hiçbir ideolojiyi benimseyemiyorum şahsen. önceliğimiz buradayken keyif alarak, iyi hissederek yaşayabilmek olmalı ve bazı insanlar için bunun yolu soylarını devam ettirmek, kendilerinden "yeni bir kopya" üretmek. bununla bir problemim yok açıkçası.
0
Doğduktan sonra hayatı sevmek ve yaşamak istedikten sonra başkalarının hayatına, doğumuna karşıt olmak çok anlamsız.
O halde sadece doğuma, değil çevremizdekilerin yaşamasına da karşıtlık değil mi bu?
Bu akımı savunanların gücü olsa erkek ve kadındaki üreme fonksiyonları iptal edilir mi? Edilir.
Sonuçta kime karşı ne kazanacağız?
Sorusu da önemli.
O halde sadece doğuma, değil çevremizdekilerin yaşamasına da karşıtlık değil mi bu?
Bu akımı savunanların gücü olsa erkek ve kadındaki üreme fonksiyonları iptal edilir mi? Edilir.
Sonuçta kime karşı ne kazanacağız?
Sorusu da önemli.
0
Aydan Dustum
Merhabalar,Arkadaşım turist olarak İngiltere’ye gidecek. Mac aldırmak istedim ama fiyatlar burası ile aynı. Taxfreeyi araştırdım ama net sonuca varamadım. Brexit sonrası taxfree kalktı mı? Online’da yokmuş normal mağazadan alsa arkadaşım havalimanında %kaç iade alır acaba?Teşekkürler
Merhabalar,
Arkadaşım turist olarak İngiltere’ye gidecek. Mac aldırmak istedim ama fiyatlar burası ile aynı. Taxfreeyi araştırdım ama net sonuca varamadım. Brexit sonrası taxfree kalktı mı? Online’da yokmuş normal mağazadan alsa arkadaşım havalimanında %kaç iade alır acaba?
Teşekkürler
Arkadaşım turist olarak İngiltere’ye gidecek. Mac aldırmak istedim ama fiyatlar burası ile aynı. Taxfreeyi araştırdım ama net sonuca varamadım. Brexit sonrası taxfree kalktı mı? Online’da yokmuş normal mağazadan alsa arkadaşım havalimanında %kaç iade alır acaba?
Teşekkürler
0
taxfree kalkti diye biliyorum. ingiltere'de yasiyorum etrafimdakiler oyle dedi, ben arastirmadim. fiyatlar ayni oluyor evet, ogrenci indirimiyle anca uyguna gelebilir ki turkiye'de de ogrenci indirimi var.
0
sanguine
Tüm oyların ülke genelinde toplanarak her partinin oy sayisina bölünmek suretiyle MV sayısının belirlendiği bir sistem var mı? Varsa adı nedir, bu sistemin artıları ve eksileri nelerdir?Örnek olarak a partisi 20 milyon b partisi 15 milyon c partisi 10 milyon d partisi 5 milyon diğer partiler 10 mily
Tüm oyların ülke genelinde toplanarak her partinin oy sayisina bölünmek suretiyle MV sayısının belirlendiği bir sistem var mı? Varsa adı nedir, bu sistemin artıları ve eksileri nelerdir?
Örnek olarak a partisi 20 milyon b partisi 15 milyon c partisi 10 milyon d partisi 5 milyon diğer partiler 10 milyon oy aldı ülke genelinde.
60 milyon oydan 600 vekil çıkarılacak.
Partiler sırasıyla 200 - 150 - 100 - 50 - 100 vekil çıkarmış oldu.
Örnek olarak a partisi 20 milyon b partisi 15 milyon c partisi 10 milyon d partisi 5 milyon diğer partiler 10 milyon oy aldı ülke genelinde.
60 milyon oydan 600 vekil çıkarılacak.
Partiler sırasıyla 200 - 150 - 100 - 50 - 100 vekil çıkarmış oldu.
0
Nispi temsil yanıtı tam doğru olmamış sizin sorduğunuz şey seçim bölgesiyle ilgili, nispi temsil ya da çoğunluk sistemi bölgedeki vekilliklerin nasıl dağıtılacağıyla ilgili. Yani bir seçim bölgesinden (örnekteki gibi) 600 vekil çıkacaksa, çoğunluk sisteminde en yüksek oyu alan parti 600 vekili de alır. Nispi sistemde ise oy oranlarına göre dağıtılır. 1960 öncesi çoğunluk sistemi vardı bizde, Demokrat Parti %50-60 arası oyla Meclisin %90'ını alıyordu bu sayede.
Ülke seçim çevresi deniyor sorduğunuza. Tek uygulaması olduğunu sanmıyorum, tamamlayıcı olarak uygulanıyor olabilir. Bizde 1965 seçimlerinde uygulandı tamamlayıcı olarak, milli bakiye sistemi deniyordu. Mv'ler seçildi artık oylar ülke seçim çevresinde dediğinize benzer şekilde dağıtıldı.
Dar bölge uygulamasında mesela her vekil için bir seçim çevresi kabul edilir. 600 vekil çıkacaksa ülkede 600 seçim çevresi vardır. İngiltere böyle mesela.
Tüm ülkeyi tek bir seçim çevresi olarak kabul etmek pek mantıklı değil, bölgelerden temsilciler de gelmeli. Ama milli bakiye sistemi iyiydi cidden. 600'un hepsi olmasa da 100'ü ülke seçim çevresinden bu şekilde seçilebilir, insanlar istediği partiye oy verebilir bu şekilde. Ama bizim anayasaya aykırı kabul ediliyor bu ülke seçim çevresi, çünkü anayasada mv'lerin "seçildikleri bölgeler" diye bir ibare var, belli bir seçim bölgesinden seçilmek şart.
Ülke seçim çevresi deniyor sorduğunuza. Tek uygulaması olduğunu sanmıyorum, tamamlayıcı olarak uygulanıyor olabilir. Bizde 1965 seçimlerinde uygulandı tamamlayıcı olarak, milli bakiye sistemi deniyordu. Mv'ler seçildi artık oylar ülke seçim çevresinde dediğinize benzer şekilde dağıtıldı.
Dar bölge uygulamasında mesela her vekil için bir seçim çevresi kabul edilir. 600 vekil çıkacaksa ülkede 600 seçim çevresi vardır. İngiltere böyle mesela.
Tüm ülkeyi tek bir seçim çevresi olarak kabul etmek pek mantıklı değil, bölgelerden temsilciler de gelmeli. Ama milli bakiye sistemi iyiydi cidden. 600'un hepsi olmasa da 100'ü ülke seçim çevresinden bu şekilde seçilebilir, insanlar istediği partiye oy verebilir bu şekilde. Ama bizim anayasaya aykırı kabul ediliyor bu ülke seçim çevresi, çünkü anayasada mv'lerin "seçildikleri bölgeler" diye bir ibare var, belli bir seçim bölgesinden seçilmek şart.
0
ttt
Merhaba 600 bin civarına 70 bin km altı temiz otomatik hatchback araç bakıyorum. En son baka baka aklımda oluşan Skoda Fabia 2017/2018 1.0 Greentec Style DSG 110 ps ve Peugeot 208 2019 Signature 1.2 PureTech EAT6 110 ps modellerinden birisini almak oldu. Bu iki seçenekten hangisi daha mantıklı olur?
Merhaba 600 bin civarına 70 bin km altı temiz otomatik hatchback araç bakıyorum. En son baka baka aklımda oluşan Skoda Fabia 2017/2018 1.0 Greentec Style DSG 110 ps ve Peugeot 208 2019 Signature 1.2 PureTech EAT6 110 ps modellerinden birisini almak oldu. Bu iki seçenekten hangisi daha mantıklı olur? Veya bu ikisi de değil şuna bak diyeceğiniz bir şey var mı? Teşekkürler
0
208'in eski kasası değil mi o? Assssla o paralara alınmaz ya 2012'de çıkan kasa. Yeni kasası çok iyi o alınır.
0
Alternatif olarak fiat bravo bakılabilir.
Üç yıldır kullanıyorum.
On numaradan hallice araç yapmış fiat.
Üç yıldır kullanıyorum.
On numaradan hallice araç yapmış fiat.
0
hiç düşünmeden skoda fabia alın.
neden 208 almamanız gerektiğini özelden anlatırım.
not: sınıfında daha iyi olanlar da var bunlardan.
neden 208 almamanız gerektiğini özelden anlatırım.
not: sınıfında daha iyi olanlar da var bunlardan.
0
lacrim
Selam millet. 6 yildir 6s 32 gb kullaniyorum ve 3 senedir su hafiza uyarilarindan gina geldi artik. Yeni telefonlarda hafiza durumu nedir, fotolar videolar ne derece yer kaplar hicbir fikrim yok. Bir yanim kesinlikle 256 gb alip kafam kulagim rahat kullanmam gerektigini soyluyor, bu durumda 13 256gb
Selam millet. 6 yildir 6s 32 gb kullaniyorum ve 3 senedir su hafiza uyarilarindan gina geldi artik. Yeni telefonlarda hafiza durumu nedir, fotolar videolar ne derece yer kaplar hicbir fikrim yok. Bir yanim kesinlikle 256 gb alip kafam kulagim rahat kullanmam gerektigini soyluyor, bu durumda 13 256gb; ama diger yandan 128 gb da yeter diye dusunmuyor degilim, bu durumda 13 pro 128 ve 14 128 secenekleri beliriyor.
Sizce hangisi tercih edilmeli? En az 4-5 yil kullanacagimi dusunuyorum.
Sizce hangisi tercih edilmeli? En az 4-5 yil kullanacagimi dusunuyorum.
0
öncelikle 256gb da alsanız 128gb da alsanız icloud size 5GB ücretsiz kullanım hakkı sağlıyor. sizin verileriniz belliki bu 5GB'dan fazla olduğu için siz foto video dosya gibi verilerinizde depolama sorunu yaşıyorsunuz.
bunu aşabilmenin 2 yolu var; ya cihazın saklama alanına verilerinizi yüklemek -ki bu telefonun hafızasından yer- ya da icloud saklama alanı satın alma. ben mesela ikincisini yapıyorum, 50GB saklama alanı aylık 6.49₺'den başlıyor örneğin.
ben olsam 256gb olanı alırım. ama bu kişinin kullanım amacı ve yoğunluğuna göre değişen bir durum.
şu makaleye bakmanızı salık veririm. support.apple.comğ
bunu aşabilmenin 2 yolu var; ya cihazın saklama alanına verilerinizi yüklemek -ki bu telefonun hafızasından yer- ya da icloud saklama alanı satın alma. ben mesela ikincisini yapıyorum, 50GB saklama alanı aylık 6.49₺'den başlıyor örneğin.
ben olsam 256gb olanı alırım. ama bu kişinin kullanım amacı ve yoğunluğuna göre değişen bir durum.
şu makaleye bakmanızı salık veririm. support.apple.comğ
0
bence 14 - 128gb en mantiklisi, apple hafizaya ucuk paralar istiyor.
yetmezse 50gb icloud alir devam edersin ama gereksiz doldurmadikca telefonu yetmemesi zor.
yetmezse 50gb icloud alir devam edersin ama gereksiz doldurmadikca telefonu yetmemesi zor.
0
128 GB olanı alın, yanında bir de iCloud aboneliği alın.
Elbette kişiden kişiye değişecektir ama benim yeni anlayışım şu şekilde;
iPhone kullanıyorsam iCloud'a kesinlikle para vereceğim. 256 GB almak için harcayacağım parayı iCloud üyeliği için harcarım. Böylece hem rahat ederim hem de fotoğraflarımı tamamen güvene almış olurum.
256 GB iPhone 13 Pro Max var bende. Yaklaşık 1 yıl oldu galiba.
Telefonda 75 GB kullanıyormuşum, bunun 30 GB'ı fotoğraf, 14 GB'ı whatsapp'mış.
iCloud'da ise 220 GB'lık fotoğrafım varmış.
Bu arada video çekmekten para kazanmayacaksanız hiçbir önemi yok ama 128 GB versiyonda ProRes codec ile video çekemiyorsunuz, gözünüzden kaçmasın.
Elbette kişiden kişiye değişecektir ama benim yeni anlayışım şu şekilde;
iPhone kullanıyorsam iCloud'a kesinlikle para vereceğim. 256 GB almak için harcayacağım parayı iCloud üyeliği için harcarım. Böylece hem rahat ederim hem de fotoğraflarımı tamamen güvene almış olurum.
256 GB iPhone 13 Pro Max var bende. Yaklaşık 1 yıl oldu galiba.
Telefonda 75 GB kullanıyormuşum, bunun 30 GB'ı fotoğraf, 14 GB'ı whatsapp'mış.
iCloud'da ise 220 GB'lık fotoğrafım varmış.
Bu arada video çekmekten para kazanmayacaksanız hiçbir önemi yok ama 128 GB versiyonda ProRes codec ile video çekemiyorsunuz, gözünüzden kaçmasın.
0
Bende de 7 vardı, 6 sene sonra yenilenmiş XS 256 aldım. Sıradan kullanıcı için başlıkta yazdığınız modellere göre en büyük eksiği magsafe'i yok. Öyle bir telefon da düşünebilirsiniz.
0
darth plix
Yes man diye bir film var izlemeyenler için anlatayım. Jim Carrey oynuyor çok güzel bir filmdir.Filmdeki Carl (jim carrey) işten eve, evden işe giden bir tip sosyal hayatı yok. boş vakitlerini evde yatarak ve film izleyerek geçiriyor. karısı bunu terketmiş, işinde yıllardır aynı mevkide yerinde saym
Yes man diye bir film var izlemeyenler için anlatayım. Jim Carrey oynuyor çok güzel bir filmdir.
Filmdeki Carl (jim carrey) işten eve, evden işe giden bir tip sosyal hayatı yok. boş vakitlerini evde yatarak ve film izleyerek geçiriyor. karısı bunu terketmiş, işinde yıllardır aynı mevkide yerinde saymış kısacası ezik, boş biri. Bir gün eski bir arkadaşı bunu görüp bir seminerden bahsediyor. Seminerde anlatılan şey; karşısınıza çıkan her teklife evet demek.
Carl'da seminere gidip buna karar veriyor, seminerden çıkınca evsiz biri yardım istiyor işte beni şuraya bırak falan. neyse kısa keseyim her şeye evet demesi bir kızla tanışmasına sebep oluyor. Kız aşırı sosyal biri. Carl'da her şeye evet diyince eğlenceli sahneler oluyor. Carl kendini geliştirmeye başlıyor, korece dersi alıyor, uçuş dersi gitar dersi alıyor. eski karısı, buna tekrar yürümeye başlıyor falan. çok daha sosyal ve hayattan zevk alan biri oluyor.
Sonuç olarak filmin sonunda her şeye evet demenin pek mantıklı olmadığı açıklansa da bana cazip geldi. Her şeye bir bahane üretmektense aşırı uç ya da aşırı tehlikeli bir şey olmadıkça evet dersek hayatımızdan daha çok zevk alacağımızı düşünüyorum. Sizce bu uygulanabilir mi, ben de her şeye bahane üreten biriyim. Belki bu şekilde biraz daha sosyal olabilirim diyorum ve eğlenceli olacağını düşünüyorum.
Filmdeki Carl (jim carrey) işten eve, evden işe giden bir tip sosyal hayatı yok. boş vakitlerini evde yatarak ve film izleyerek geçiriyor. karısı bunu terketmiş, işinde yıllardır aynı mevkide yerinde saymış kısacası ezik, boş biri. Bir gün eski bir arkadaşı bunu görüp bir seminerden bahsediyor. Seminerde anlatılan şey; karşısınıza çıkan her teklife evet demek.
Carl'da seminere gidip buna karar veriyor, seminerden çıkınca evsiz biri yardım istiyor işte beni şuraya bırak falan. neyse kısa keseyim her şeye evet demesi bir kızla tanışmasına sebep oluyor. Kız aşırı sosyal biri. Carl'da her şeye evet diyince eğlenceli sahneler oluyor. Carl kendini geliştirmeye başlıyor, korece dersi alıyor, uçuş dersi gitar dersi alıyor. eski karısı, buna tekrar yürümeye başlıyor falan. çok daha sosyal ve hayattan zevk alan biri oluyor.
Sonuç olarak filmin sonunda her şeye evet demenin pek mantıklı olmadığı açıklansa da bana cazip geldi. Her şeye bir bahane üretmektense aşırı uç ya da aşırı tehlikeli bir şey olmadıkça evet dersek hayatımızdan daha çok zevk alacağımızı düşünüyorum. Sizce bu uygulanabilir mi, ben de her şeye bahane üreten biriyim. Belki bu şekilde biraz daha sosyal olabilirim diyorum ve eğlenceli olacağını düşünüyorum.
0
Ben genel olarak baska insanlarla iletisim kurmayi pek sevmeyen biriyim. Evde kitap okuyup tek basima kosuya gitmeyi vs tercih ederim.
Gecen sene eylul ayi gibi terapistim bir hafta boyunca davet edildigim butun sosyal aktivitelere evet deme ve kisa da olsa katilma odevi verdi. Alakasiz bir is arkadasimla kahve ictim, birinin evine yemege gittim, baska bir seyler yaptim vs. Baskalari icin onemli bir sayi olmayabilir tabii ama bir hafta icinde bes sosyal aktiviteye katildim. Eglenceliydi, hayatimi degistirip karakterimi gozden gecirmemi gerektirecek buyuklukte bir etkisi olmadigi gibi kendimi eve kapatip bir ay boyunca cikmamama neden olacak kadar da nefret etmedim. Bir hafta boyunca degisiklik oldu, ve o donemde sosyallestigim bazi insanlarla simdi cok daha yakin arkadasim.
Yani makul cerceveler koyulursa bazi donemlerde keyifli olabilir. Benim isim geregi teklif edilen seylere evet deme sansim yok zira genc insanlarla calisiyorum, ama hayatin belli alanlarinda deneysel olarak yapilabilir belki.
Gecen sene eylul ayi gibi terapistim bir hafta boyunca davet edildigim butun sosyal aktivitelere evet deme ve kisa da olsa katilma odevi verdi. Alakasiz bir is arkadasimla kahve ictim, birinin evine yemege gittim, baska bir seyler yaptim vs. Baskalari icin onemli bir sayi olmayabilir tabii ama bir hafta icinde bes sosyal aktiviteye katildim. Eglenceliydi, hayatimi degistirip karakterimi gozden gecirmemi gerektirecek buyuklukte bir etkisi olmadigi gibi kendimi eve kapatip bir ay boyunca cikmamama neden olacak kadar da nefret etmedim. Bir hafta boyunca degisiklik oldu, ve o donemde sosyallestigim bazi insanlarla simdi cok daha yakin arkadasim.
Yani makul cerceveler koyulursa bazi donemlerde keyifli olabilir. Benim isim geregi teklif edilen seylere evet deme sansim yok zira genc insanlarla calisiyorum, ama hayatin belli alanlarinda deneysel olarak yapilabilir belki.
0
youtube'da yes theory diye bir kanal var insanların güven alanlarından çıkmasını teşvik eden keyifli içerikler bulabilirsin.
0
Hayır diyebilme eğitimi var şiddetsiz iletişimde. Otomatik onay mekanizması çok da kişisel seçim içeren bir olay değil, özerklik kaybolur.
0
buenosdias
az once bi avukatlik burosu kardesimin borcu icin aradi. kendisiyle aramiz acik. pek gorusmuyoruz. o yuzden avukatlik burosunun dogal yollarla telefonumu bulmasi imkansiz. bu durumu sikayet, dava etme hakkim var mi?
az once bi avukatlik burosu kardesimin borcu icin aradi. kendisiyle aramiz acik. pek gorusmuyoruz. o yuzden avukatlik burosunun dogal yollarla telefonumu bulmasi imkansiz.
bu durumu sikayet, dava etme hakkim var mi?
bu durumu sikayet, dava etme hakkim var mi?
0
telefonunuzu gayet kolay bulabilirler, bu icralık borcu olan avukatlık bürolarının tipik taktiği.
ele güne rezil ederek borcu toplamaya çalışıyorlar.
sizi rahatsız ettikleri için belki bir yerlere şikâyet edebilirsiniz de, kardeşinizle ilgili bir durum yok.
ele güne rezil ederek borcu toplamaya çalışıyorlar.
sizi rahatsız ettikleri için belki bir yerlere şikâyet edebilirsiniz de, kardeşinizle ilgili bir durum yok.
0
teknoloji bu kadar gelismis degilken bile kuzenimin kardesinin esini (kardesini de degil) yillarca aradilar, illallah edip odedi adam.
bankalar mesela borcu acik arttirma ile satiyor, alan kurulus da boyle konu komsudan toparlamaya calisiyor, genellikle kar ediyorlar sonunda.
bankalar mesela borcu acik arttirma ile satiyor, alan kurulus da boyle konu komsudan toparlamaya calisiyor, genellikle kar ediyorlar sonunda.
0
Bankalar batık kredilerini Varlık Yönetim Şirketlerine satıyorlar.
Bu şirketler, borçlular üzerinde baskı oluşturarak tahsil yoluna gidebiliyorlar.
Hala yayındaysa Netflix'te bu şirketlerin işleyiş biçimini anlatan 'İnsanlar İkiye Ayrılır' adlı çok güzel bir Türk filmi vardı. İzlemenizi tavsiye ederim.
Bu şirketler, borçlular üzerinde baskı oluşturarak tahsil yoluna gidebiliyorlar.
Hala yayındaysa Netflix'te bu şirketlerin işleyiş biçimini anlatan 'İnsanlar İkiye Ayrılır' adlı çok güzel bir Türk filmi vardı. İzlemenizi tavsiye ederim.
0
Normal şartlarda arayamaz. Arayıp "kardeşinizin borcu sebebiyle arıyorum" diyemez. KVKK yani kişisel verilerin korunması kanununu var artık hayatımızda ve çok ilginç bir şekilde aşırı ciddiye alınıyor bu Türkiye'de.
Borç durumu, maddi konular kişiseldir. Kardeş bile olsa başkalarıyla paylaşılmaz. Sizin telefon numaranız da kişiseldir ve kendi isteğiniz dışında paylaşılamaz. Tabii hat sizin üstünüzeyse. Kardeşiniz üstüne olan bir hatsa ve siz kullanıyorsanız o ayrı. ya da kardeşiniz sözleşmeye kendi numarası gibi sizin numaranızı verdiyse o ayrı.
ama genelde bankalar ve hukuk büroları ve tahsilat aracı şirketleri gerçekten şaşırtıcı bir şekilde bunu ihlal ederek "seni ele güne rezil ederim" yöntemiyle para tahsil etmeye çalışıyor. Burada şuna güveniyorlar, yasal takip seviyesinde borçlu insanlar genelde köşeye sıkışmış hissettikleri için bankayla falan ters düşmeye korkuyorlar. Çoğunun aklına bile gelmiyor bunun yasal olup olmadığı. Gelse bile "aman bankayla iyice ters düşmeyeyim" diye bir şey yapmıyor.
Burada bile görebilirsiniz yazılanlardan insanlrın bunu ne kadar normalmiş gibi karşıladığını ama baya baya illegal şu anda bu.
Oranı atıyorum ama 10 kişiyi böyle arıyorlarsa sadece 1-2'si bankaya ya da aracı kuruma dava açıyor. Zaten bu şekilde çok tahsilat yaptıkları için o dava açanlara verdikleri tazminatların kat kat fazlasını kazanıyorlar. bu davalar da fire sayılıyor.
Konuşmanın detayları ve numaranıza nasıl ulaşıldığı konusu belirleyici olacaktır ama hukuk sitelerine bakarsanız bu şekilde ihlaller sebebiyle açılmış tazminat davaları ve bankalardan/aracı kurumlardan alınmış tazminatlar var görebilirsiniz.
Siz yine de kardeşinize bir sorun numaranızı o mu vermiş. O verdiyse çünkü şikayet ettiğinizde sizin bilginizi kendinin gibi beyan ettiği için onun başı ağrır.
Ama gerçekten o vermediyse ve banka/aracı kurum illegal bir şekilde size ulaştıysa, üstüne bir de kardeşinizin finansal durumuyla ilgili bir bilgiyi sizle paylaştıysa hem sizin hem de kardeşinizin ayrı ayrı kişisel verileri ihlal edilmiş demektir.
Bence bir avukata danışın.
Borç durumu, maddi konular kişiseldir. Kardeş bile olsa başkalarıyla paylaşılmaz. Sizin telefon numaranız da kişiseldir ve kendi isteğiniz dışında paylaşılamaz. Tabii hat sizin üstünüzeyse. Kardeşiniz üstüne olan bir hatsa ve siz kullanıyorsanız o ayrı. ya da kardeşiniz sözleşmeye kendi numarası gibi sizin numaranızı verdiyse o ayrı.
ama genelde bankalar ve hukuk büroları ve tahsilat aracı şirketleri gerçekten şaşırtıcı bir şekilde bunu ihlal ederek "seni ele güne rezil ederim" yöntemiyle para tahsil etmeye çalışıyor. Burada şuna güveniyorlar, yasal takip seviyesinde borçlu insanlar genelde köşeye sıkışmış hissettikleri için bankayla falan ters düşmeye korkuyorlar. Çoğunun aklına bile gelmiyor bunun yasal olup olmadığı. Gelse bile "aman bankayla iyice ters düşmeyeyim" diye bir şey yapmıyor.
Burada bile görebilirsiniz yazılanlardan insanlrın bunu ne kadar normalmiş gibi karşıladığını ama baya baya illegal şu anda bu.
Oranı atıyorum ama 10 kişiyi böyle arıyorlarsa sadece 1-2'si bankaya ya da aracı kuruma dava açıyor. Zaten bu şekilde çok tahsilat yaptıkları için o dava açanlara verdikleri tazminatların kat kat fazlasını kazanıyorlar. bu davalar da fire sayılıyor.
Konuşmanın detayları ve numaranıza nasıl ulaşıldığı konusu belirleyici olacaktır ama hukuk sitelerine bakarsanız bu şekilde ihlaller sebebiyle açılmış tazminat davaları ve bankalardan/aracı kurumlardan alınmış tazminatlar var görebilirsiniz.
Siz yine de kardeşinize bir sorun numaranızı o mu vermiş. O verdiyse çünkü şikayet ettiğinizde sizin bilginizi kendinin gibi beyan ettiği için onun başı ağrır.
Ama gerçekten o vermediyse ve banka/aracı kurum illegal bir şekilde size ulaştıysa, üstüne bir de kardeşinizin finansal durumuyla ilgili bir bilgiyi sizle paylaştıysa hem sizin hem de kardeşinizin ayrı ayrı kişisel verileri ihlal edilmiş demektir.
Bence bir avukata danışın.
0
ananiyimioguz
Yani sonuçta cumhur ittifakının kazanmasını istemeyen biri için,cumhur ittifakı dışında kime atarsa atsın cumhur ittifakına yaramaz değil mi?atılanların barajı geçtiğini varsayalarım.tek dezavantajı şey mi olur, belki herkes birleşip chp ye atsa ilk turda kazanılır ama oylar bölündüğü için iş ikinci
Yani sonuçta cumhur ittifakının kazanmasını istemeyen biri için,
cumhur ittifakı dışında kime atarsa atsın cumhur ittifakına yaramaz değil mi?
atılanların barajı geçtiğini varsayalarım.
tek dezavantajı şey mi olur, belki herkes birleşip chp ye atsa ilk turda kazanılır ama oylar bölündüğü için iş ikinci tura kalır?
bir diğer sorum da cidden bilmediğimden soruyorum, ilk turda kazanamayan adaylar, 2 turda aday değiştirebiliyor mu?
cumhur ittifakı dışında kime atarsa atsın cumhur ittifakına yaramaz değil mi?
atılanların barajı geçtiğini varsayalarım.
tek dezavantajı şey mi olur, belki herkes birleşip chp ye atsa ilk turda kazanılır ama oylar bölündüğü için iş ikinci tura kalır?
bir diğer sorum da cidden bilmediğimden soruyorum, ilk turda kazanamayan adaylar, 2 turda aday değiştirebiliyor mu?
0
"Eğer RTE dışındaki herhangi bir aday kazansın" şeklinde düşünüyorsanız ilk turda RTE dışındaki herhangi bir adaya oy atmanız arasında bir fark yok. Binde bir oy alacak adaya bile oy atabilirsiniz.
Kimse %50'den fazla oy alamazsa en çok oy alan iki adayla ikinci tur yapılıyor. Baraj yok Cumhurbaşkanlığı seçiminde.
Aday değiştirmek diye bir şey yok. Oy verdiğimiz kişi aday zaten.
"İlk turda herkes CHP'nin adayına oy atsın ki hem ilk turda bu iş bitsin hem de oyları saymak(çaldırmamak) daha kolay olsun." diye bir anlayış var ama mantıklı bir sebebini söyleyen göremedim.
Kimse %50'den fazla oy alamazsa en çok oy alan iki adayla ikinci tur yapılıyor. Baraj yok Cumhurbaşkanlığı seçiminde.
Aday değiştirmek diye bir şey yok. Oy verdiğimiz kişi aday zaten.
"İlk turda herkes CHP'nin adayına oy atsın ki hem ilk turda bu iş bitsin hem de oyları saymak(çaldırmamak) daha kolay olsun." diye bir anlayış var ama mantıklı bir sebebini söyleyen göremedim.
0
ince'nin de adaylıktan çekilip kk'yı destekleyeceğini düşünüyorum. 1-2 ekstra aday olur belki ama toplamları 0.5'i bulmaz. dolayısıyla ilk turdan olay biter muhtemelen.
0
Ince'nin adayliktan cekilecegini dusunuyorum ama
her iki secimde de gidip o oylarin basinda sabaha kadar durmayacaksaniz - oyle elit chp'li semtlerde degil, akp'nin kucagindaki semtlerde, silahli heriflere karsi, hakkinizi savunmayacaksaniz baskasina kostek olmayin. Dolayisiyla ilk secimde kk ya oy atmak onemlidir.
her iki secimde de gidip o oylarin basinda sabaha kadar durmayacaksaniz - oyle elit chp'li semtlerde degil, akp'nin kucagindaki semtlerde, silahli heriflere karsi, hakkinizi savunmayacaksaniz baskasina kostek olmayin. Dolayisiyla ilk secimde kk ya oy atmak onemlidir.
0
Abi meclis ve cb seçimini karıştırmışsın gibi anladım. Baraj olayı zaten partiler için geçerli, cumhurbaşkanı adaylığıyla ilgisi yok.
Diyelim ince aday oldu ve üç aday var
Kılıçdaroğlu %46
RTE %44
İnce %10
Bu şekilde biterse inceye oy verip seçimin ilk turda bitmesini engelleyip boşuna riske atmiş olunur. En iyisi ilk turda bitirmek türkiye şartlarında. Sonuç olarak ikinci turda rte karşısında kim varsa ona vericem diyosan ilk turda kime verdiğinin önemi yok ama ikinci tura niye kalsın?
Baraj olayı mecliste geçerli, orda barajı geçemeyecek partiye oy vermek boşa oy atmak oluyor o yüzden barajı geçecek partiye atmak önemli.
Son sorunu anlamadım ama zaten ikinci tura kalırsa iki cb adayı kalıyor, değişecek bi şey yok.
Meclis seçimi ve cb seçimi tamamen ayrı iki seçim sen ikisini karman çorman yapmışsın. Partiye 14 mayısta oy vericez bitecek, Kişilere 14 mayısta vericez, %50'yi geçen olmazsa iki hafta sonra tekrar vericez
Diyelim ince aday oldu ve üç aday var
Kılıçdaroğlu %46
RTE %44
İnce %10
Bu şekilde biterse inceye oy verip seçimin ilk turda bitmesini engelleyip boşuna riske atmiş olunur. En iyisi ilk turda bitirmek türkiye şartlarında. Sonuç olarak ikinci turda rte karşısında kim varsa ona vericem diyosan ilk turda kime verdiğinin önemi yok ama ikinci tura niye kalsın?
Baraj olayı mecliste geçerli, orda barajı geçemeyecek partiye oy vermek boşa oy atmak oluyor o yüzden barajı geçecek partiye atmak önemli.
Son sorunu anlamadım ama zaten ikinci tura kalırsa iki cb adayı kalıyor, değişecek bi şey yok.
Meclis seçimi ve cb seçimi tamamen ayrı iki seçim sen ikisini karman çorman yapmışsın. Partiye 14 mayısta oy vericez bitecek, Kişilere 14 mayısta vericez, %50'yi geçen olmazsa iki hafta sonra tekrar vericez
0
Laboratuvar şartlarında seçime girmediğimiz için ilk turla ikinci tur arasındaki 2 haftada neler yaşanacağını bilemeyiz. O yüzden ikinci turda kesin atarım diyorsanız ilk turdan KK'ye oy vermek daha mantıklı.
0
Biz kaç kişiyiz şeklinde bir partizan gösteriniz varsa evet ilk turda ince. (tepkimi koyuyorum gibisinden)
Ancak bu kişisel egodan başka bir şey tatmin etmez. Sonuçta ince nin 2. Tura kalma şansı yüzde 0.
Ak parti 2. Turda kazanamayacağını anlayıp hile iç savaş çıkaramaz imkansız diyorsanız ve buna inanıyorsanız da farketmez.
Ancak bu kişisel egodan başka bir şey tatmin etmez. Sonuçta ince nin 2. Tura kalma şansı yüzde 0.
Ak parti 2. Turda kazanamayacağını anlayıp hile iç savaş çıkaramaz imkansız diyorsanız ve buna inanıyorsanız da farketmez.
0
@yeahbutso, aynen amacım oydu aslında ama sanırım şuan tribimin kimseye bir faydası olmaz, çok riskli.
0
soufigay
Merhaba;Malum deprem herkesin gündeminde, benim de öyle, şu an İstanbul Haramidere'de 30 katlı bir binada oturuyorum, oturduğum binanın sağlam olduğu söyleniyor ancak inşaat şirketlerine olan güvenim son yaşananlardan sonra azaldı, ayrıca İbb'nin raporunda zemin hareketliliği en yüksek yerlerden bir
Merhaba;
Malum deprem herkesin gündeminde, benim de öyle, şu an İstanbul Haramidere'de 30 katlı bir binada oturuyorum, oturduğum binanın sağlam olduğu söyleniyor ancak inşaat şirketlerine olan güvenim son yaşananlardan sonra azaldı, ayrıca İbb'nin raporunda zemin hareketliliği en yüksek yerlerden birisi İstanbul'da.
Ola ki yıkılmadı bu durumda bile yaşanacakları az çok tahmin ediyorum ve böyle bir travma yaşamak istemiyorum.
Çalıştığım iş tamamen uzaktan, ofise hiç gitmiyorum ve nerede olursam olayım yapabileceğim bir iş. Deprem riski görece az olan Ankara ya da ailemin yaşadığı Bursa'da 2 katlı güvenli bir yere taşınmak istiyorum.
Bursa'yı az çok bilsem de Ankara hakkında çok kısıtlı bilgiye sahibim, hangi semtte ev bakmam gerektiğini bile bilmiyorum, kafam çok karışık. Nasıl ilerlemem gerekir konusunda fikirlerinize açığım.
Konya ya da Trabzon'da bile ev baktım... Ama 2 sene sonra o şehrin en bilinen eşcinseli olmak istemiyorum o yüzden kaybolabileceğim bir şehir olsun istiyorum.
Malum deprem herkesin gündeminde, benim de öyle, şu an İstanbul Haramidere'de 30 katlı bir binada oturuyorum, oturduğum binanın sağlam olduğu söyleniyor ancak inşaat şirketlerine olan güvenim son yaşananlardan sonra azaldı, ayrıca İbb'nin raporunda zemin hareketliliği en yüksek yerlerden birisi İstanbul'da.
Ola ki yıkılmadı bu durumda bile yaşanacakları az çok tahmin ediyorum ve böyle bir travma yaşamak istemiyorum.
Çalıştığım iş tamamen uzaktan, ofise hiç gitmiyorum ve nerede olursam olayım yapabileceğim bir iş. Deprem riski görece az olan Ankara ya da ailemin yaşadığı Bursa'da 2 katlı güvenli bir yere taşınmak istiyorum.
Bursa'yı az çok bilsem de Ankara hakkında çok kısıtlı bilgiye sahibim, hangi semtte ev bakmam gerektiğini bile bilmiyorum, kafam çok karışık. Nasıl ilerlemem gerekir konusunda fikirlerinize açığım.
Konya ya da Trabzon'da bile ev baktım... Ama 2 sene sonra o şehrin en bilinen eşcinseli olmak istemiyorum o yüzden kaybolabileceğim bir şehir olsun istiyorum.
0
Bursa'da kaybolamazsiniz. Gidilecek mekanlar çok az eşcinsel birisi için. Ankara Türkiye'nin ikinci büyük şehri, en yakın İstanbul deneyimini Ankara yaşatabilir Türkiye'de doğal olarak, bir de İzmir.
0
Bursa'yı hiç bilmiyorum ama bu şartlarda Ankara mantıklı geliyor bana. Tunalı, Ayrancı, GOP civarından bakılabilir.
0
@thesomberlain Eskişehir aslında aklımdaydı ama yine bu küçük şehir durumundan dolayı vazgeçtim. Gittiğim yerde eşcinsel olduğum da belli olduğu için 1 senenin sonunda herkesin tanıdığı "Kız Fatih" olmak istemiyorum
0
@sanguine İzmir konusunda haklısın ama orda da Helen yayı var deprem bölgesi yine, bu korkuyu yaşamayacağım bi yer olmalı tekrar.
0
bursa'da 2 katlı ev zemini kötü ise yine sıkıntı yaratabilir gelecekte bir depremde. ben nilüfer ilçesinde 90'larda yapılmış bir sitenin zemininin kendi kendine çöktüğünü ve apartman duvarlarını derin çatlaklarla kapladığını biliyorum mesela.
0
Dostum gideceğin yerin büyüklüğünden ziyade insan profilini dikkate almanı tavsiye ederim.
0
Ankara tunali, ayranci, gop, dikmen'in ayranci'ya yakin taraflari, oran +1. Eskisehir'i dusunmeyin bile. Hem kucuk hem de merkezde dirifay var ve sehir aluvyon ustune kurulu. Mta'nin guncelledigi haritada fayi gordugumden beri camdan bakisiyoruz.
0
trabzon a yoğun ilgi var. bi değerlendir ama eşcinsel konusunu bilemiyorum ayol diye konuşmuyorsan sıkıntı olmaz.
0
kornisch
Merhabalar.Çıkalı neredeyse 3.5 sene geçmiş cihaza 17k verip alınır mı? Fiyatların daha da artmasından korktuğum için bu fiyatı bile kaçırmak istemiyorum. Yoksa 2-3 ay bekleyip yurtdışından 13 getirtme düşüncem de vardı. Sizce ne yapmalıyım?Şimdiden teşekkür ederim.
Merhabalar.
Çıkalı neredeyse 3.5 sene geçmiş cihaza 17k verip alınır mı? Fiyatların daha da artmasından korktuğum için bu fiyatı bile kaçırmak istemiyorum. Yoksa 2-3 ay bekleyip yurtdışından 13 getirtme düşüncem de vardı. Sizce ne yapmalıyım?
Şimdiden teşekkür ederim.
Çıkalı neredeyse 3.5 sene geçmiş cihaza 17k verip alınır mı? Fiyatların daha da artmasından korktuğum için bu fiyatı bile kaçırmak istemiyorum. Yoksa 2-3 ay bekleyip yurtdışından 13 getirtme düşüncem de vardı. Sizce ne yapmalıyım?
Şimdiden teşekkür ederim.
0
Dün aldım. Mediamarkt'a eski telefonumu verdim, Iphone 11 +şarj adaptörüne 11.000 tl verdim çıktım. Telefoncuların 3.500 tl verdiği telefonuma 4.700 tl +1.250 tl de iphone 11 aldığım için iskonto verdiler. Buyback kampanyası devam ediyor, niyetiniz varsa düşünün derim.
0
ben olsam almazdım. oled ekranı yok ve artık hakim teknolojisi eskimeye başladı bence.
0
Ben ilk çıktığında almıştım. Aşırı hor kullandım performansında düşüş yaşamadım hiç. Ama şu an telefon alacak olsaydım almazdım, neticede eski telefon.
0
çok eskidi. şu an en f/p iphone modeli 13 128 gb gibi geliyor. 14 ile aynı işlemciyi kullandığı için büyük olasılıkla diğer iphone'lara göre daha uzun süre güncelleme alacak.
0
fatihkkk
çok bütçemiz yok, ufak bi burs vermek istiyoruz. bi gence ayda 100 euro versek komik mi olur tr şartlarında? destek destektir sonuçta. biz öğrenciyken sevinirdik mesela asgari ücretin 5'te 1'i aylık ekstra gelse.Edit: 1 gence 100 eur vermek mi yoksa 2 gence 50'şer eur vermek mi daha makbul?teşekkürl
çok bütçemiz yok, ufak bi burs vermek istiyoruz. bi gence ayda 100 euro versek komik mi olur tr şartlarında?
destek destektir sonuçta. biz öğrenciyken sevinirdik mesela asgari ücretin 5'te 1'i aylık ekstra gelse.
Edit: 1 gence 100 eur vermek mi yoksa 2 gence 50'şer eur vermek mi daha makbul?
teşekkürler.
destek destektir sonuçta. biz öğrenciyken sevinirdik mesela asgari ücretin 5'te 1'i aylık ekstra gelse.
Edit: 1 gence 100 eur vermek mi yoksa 2 gence 50'şer eur vermek mi daha makbul?
teşekkürler.
0
KYK bursu/kredisi 1250 lira, yani 62 euro, oradan hesap edin. Çok iyi para öğrenci için.
0
ayda 100€ türkiyede öğrenci için iyi bir destektir.
ama ben şahsen öğrencilerin maddi açıdan desteklemeyi tercih etmezdim.
benim tercihim zaten okumuş, bitirmiş, bilimsel araştırma yapan bilim adamlarını desteklemek olurdu.
öğrenciler çok büyük oranda mezun olduklarında insanlığa pek birşey sunmayacaklar.
insanlığa katkıda bulunma ihtimali olan araştırmalara destek olursanız dolaylı yoldan günüzde ve gelecekte yaşayan tüm insanların yaşam kalitesine destekte bulunmuş olursunuz.
ama ben şahsen öğrencilerin maddi açıdan desteklemeyi tercih etmezdim.
benim tercihim zaten okumuş, bitirmiş, bilimsel araştırma yapan bilim adamlarını desteklemek olurdu.
öğrenciler çok büyük oranda mezun olduklarında insanlığa pek birşey sunmayacaklar.
insanlığa katkıda bulunma ihtimali olan araştırmalara destek olursanız dolaylı yoldan günüzde ve gelecekte yaşayan tüm insanların yaşam kalitesine destekte bulunmuş olursunuz.
0
35€ dan 3 ögrenci cok daha mantikli. 600lira da az degil. Amac okutmak degil desteklemek bence. Bir de ögrenciler hangi sehirde o da önemli.
0
2 gence 50'şer euro vermek çok daha mantıklı. 100 euro'yu bir kişiye vermek o öğrenciyi baya rahatlatır ama 50 euro 2 öğrenciye çok büyük nefes aldırır. kesinlikle bölünmesi gerektiğini düşünüyorum.
0
ikiye bol.
burs iyi elbette de ustune ogrenciye mentorluk/rehberlik etmek ilgilenmek falan da guzel olur eger imkan varsa. tabi cogu genc cok ilgi duymuyor boyle seylere ama denemekte yarar var.
burs iyi elbette de ustune ogrenciye mentorluk/rehberlik etmek ilgilenmek falan da guzel olur eger imkan varsa. tabi cogu genc cok ilgi duymuyor boyle seylere ama denemekte yarar var.
0
Bence 100€ tek öğrenci daha iyi.
Yani hem bi işe yarayacak kadar çok, hem de mahcup etmeyecek ya da "gereksiz" denmeyecek gibi bi miktar.
Bu arada burs vereceğiniz kişi belliyse güzel. Değilse @aslindasorunumpsikolojik'in dediği gibi o parayı patreon'dan 3-5 kişiye de paylaşabilirsiniz. Ben öyle yapıyorum.
Yani hem bi işe yarayacak kadar çok, hem de mahcup etmeyecek ya da "gereksiz" denmeyecek gibi bi miktar.
Bu arada burs vereceğiniz kişi belliyse güzel. Değilse @aslindasorunumpsikolojik'in dediği gibi o parayı patreon'dan 3-5 kişiye de paylaşabilirsiniz. Ben öyle yapıyorum.
0
Tek kişiye 100 Euro +1.
İkiye bölünunce o para anlamsızlasiyor; 2000 lira da aile evinde olmayan biri için öyle ahım şahım bir para değil ama en azından ihtiyaclarinin bir kısmını karşılar. Aile evindeyse bütçesine bayağı katkı sağlamış olur.
İkiye bölünunce o para anlamsızlasiyor; 2000 lira da aile evinde olmayan biri için öyle ahım şahım bir para değil ama en azından ihtiyaclarinin bir kısmını karşılar. Aile evindeyse bütçesine bayağı katkı sağlamış olur.
0
kanasla intihar eden adam
geçen ay malum zat en düşük maaş 5500 tl demiş idi. geçen ay 5106 tl yatmıştı araştırdığımda zamlı olarak henüz hesaplanmadığını ilerleyen günlerde eksik tutarın hesaplara yatırılacağı bilgisi verilmişti dün şubat ayı maaşları yatırıldı baktık ki yine aynı para yatırılmış, 5106 tl. başına gelen var
geçen ay malum zat en düşük maaş 5500 tl demiş idi. geçen ay 5106 tl yatmıştı araştırdığımda zamlı olarak henüz hesaplanmadığını ilerleyen günlerde eksik tutarın hesaplara yatırılacağı bilgisi verilmişti dün şubat ayı maaşları yatırıldı baktık ki yine aynı para yatırılmış, 5106 tl. başına gelen var mı? bilgisi olan var mı?
0
Doğrudan sigortalı değil de vefatı üzerine eș-çocuklar alıyorsa daha düşük olabilir.
0
bize de 5482 yatıyor ocak ve şubat ayları için. doğrudan sigortalı kişi. niçin bilmiyorum, devlet hastanesi muayene kesintisi falan mı acaba
0
yere dusup kirilan sarap kadehi
Selam herkese,Hayatımın günde 13-14 saat çalıştığım ve dolayısıyla başka hiçbir şeye zamanımın kalmadığı bir dönemindeyim. Buradaki işten kasıt, bedensel değil zihni bir faaliyet. Gece yarısı, uykuya 2-3 saat kala ancak boş kalabiliyorum ve gün bittiğinde zihnen tamamen tükenmiş oluyorum. O saatten
Selam herkese,
Hayatımın günde 13-14 saat çalıştığım ve dolayısıyla başka hiçbir şeye zamanımın kalmadığı bir dönemindeyim. Buradaki işten kasıt, bedensel değil zihni bir faaliyet. Gece yarısı, uykuya 2-3 saat kala ancak boş kalabiliyorum ve gün bittiğinde zihnen tamamen tükenmiş oluyorum. O saatten sonra da ne spor yapılabiliyor ne dışarı çıkılabiliyor ne de sosyalleşmek mümkün. 6 ay kadar da böyle devam edecek.
Akşamları kafayı boşaltmak için ne yapabilirim? Bütün günüm okumakla geçtiği için çizgi roman okumaya bile (ki çok severim) mecalim kalmıyor. Dizi-film izleme işini zaten dil öğrenme sürecimin bir parçası olarak yaptığım için ondan keyif almıyorum, kafayı da boşaltamıyorum. Zaten Almanlar da doğru dürüst dizi çekemiyorlar ya neyse.
İki yıl kadar önce doktora tezimi yazarken benzer bir durumdaydım. O zamanlar Stardew Valley'de uslu uslu çiçek sulayıp arka planda Beyaz Futbol dinlemek iyi geliyordu ama bilgisayar oyunlarından da bu tür boş programlardan da çok soğudum geçen zaman içinde.
Şu an aklıma yeni bir şey gelmiyor. (Yani meditasyonu saymazsak. Bence o da bir çeşit iş. İstediğim öyle bir şey değil.) Bütün gün çalışıp sonra da uyuyana kadar sıkılıyorum resmen. Bir tavsiyeniz varsa alırım. Teşekkürler.
Ek bilgi: Otuzlu yaşlarda erkeğim ve yalnız yaşıyorum. Sosyal medya kullanmıyorum.
Hayatımın günde 13-14 saat çalıştığım ve dolayısıyla başka hiçbir şeye zamanımın kalmadığı bir dönemindeyim. Buradaki işten kasıt, bedensel değil zihni bir faaliyet. Gece yarısı, uykuya 2-3 saat kala ancak boş kalabiliyorum ve gün bittiğinde zihnen tamamen tükenmiş oluyorum. O saatten sonra da ne spor yapılabiliyor ne dışarı çıkılabiliyor ne de sosyalleşmek mümkün. 6 ay kadar da böyle devam edecek.
Akşamları kafayı boşaltmak için ne yapabilirim? Bütün günüm okumakla geçtiği için çizgi roman okumaya bile (ki çok severim) mecalim kalmıyor. Dizi-film izleme işini zaten dil öğrenme sürecimin bir parçası olarak yaptığım için ondan keyif almıyorum, kafayı da boşaltamıyorum. Zaten Almanlar da doğru dürüst dizi çekemiyorlar ya neyse.
İki yıl kadar önce doktora tezimi yazarken benzer bir durumdaydım. O zamanlar Stardew Valley'de uslu uslu çiçek sulayıp arka planda Beyaz Futbol dinlemek iyi geliyordu ama bilgisayar oyunlarından da bu tür boş programlardan da çok soğudum geçen zaman içinde.
Şu an aklıma yeni bir şey gelmiyor. (Yani meditasyonu saymazsak. Bence o da bir çeşit iş. İstediğim öyle bir şey değil.) Bütün gün çalışıp sonra da uyuyana kadar sıkılıyorum resmen. Bir tavsiyeniz varsa alırım. Teşekkürler.
Ek bilgi: Otuzlu yaşlarda erkeğim ve yalnız yaşıyorum. Sosyal medya kullanmıyorum.
0
Hocam sıkıldım demişsiniz ama böyle durumlarda çok kafa yormayan oyunlar kurtarıcı aslında. Bir şey izleyerek aynı sonuca varmak zor çünkü edilgen bir eylem, etken olmak lazım. Benim böyle durumlarda kurtarıcım, fifa, nba, rocket league gibi oyunlar açıp sesini tamamen kapatıp youtube'dan normalde izlemeye vaktim olmayan şeyleri yarım gözle izlemek/dinlemek. Ruşen Çakır yayınları iyi gidiyor mesela. Ya da otomobillere ilgiliyseniz Auto Club Halit Bolkan yayınları, teknolojiyle ilgili Teknoseyir Levent Pekcan muhabbetleri. Artık orası size kalmış.
Ciddi oyunlar oynamak ise ayrı bir takip ve zihinsel faaliyet gerektirdiği için anlamsız, daha çok yoruyor.
Ciddi oyunlar oynamak ise ayrı bir takip ve zihinsel faaliyet gerektirdiği için anlamsız, daha çok yoruyor.
0
Daha once izlediginiz ve sevdiginiz bir diziyi tekrar izleyebilirsiniz.
Ben boyle oldugum bir donemde “yalan dunya” “avrupa yakasi” falan izliyorum.
Cok calistigim bir donemde yeni bir sey izlemek beni yoruyor, o da cunku bilinmeyen bir sey olarak ufak bir stress kaynagi.
Elinizi oyalayacak bir hobi bulabilirsiniz belki, resim vs gibi.
Ben boyle oldugum bir donemde “yalan dunya” “avrupa yakasi” falan izliyorum.
Cok calistigim bir donemde yeni bir sey izlemek beni yoruyor, o da cunku bilinmeyen bir sey olarak ufak bir stress kaynagi.
Elinizi oyalayacak bir hobi bulabilirsiniz belki, resim vs gibi.
0
kafayı basit şeyler ya da hiçbirşey yapmayarak değil doldurarak boşaltabilirsin fakat bu rutininin dışında bir konu olmalı
enstruman çalmaya niyetin varsa bir adet edin
enstruman çalmaya niyetin varsa bir adet edin
0
benim kafa dagitmak icin kullandigim seyler:
maket yapimi
koleksiyon - pul/para/ex libris/vs
maket yapimi
koleksiyon - pul/para/ex libris/vs
0
bu dandik programlar izle fikri bende genelde tutmuyor. İyice uyuz oluyorum fakat dönem dönem de iyi geliyor. Bir ara duygu özaslan izledim, bir ara balık temizleme videosu mesela. Ekrandan uzak kalmak gerekiyor bazen. yazmak, çizmek bir çözüm olabilir. Müzik aleti hayat kurtarır. Uyumamak üzere uzanmak, karanlıkta uzanmak da işe yarayabilir.
0
burakdonmez95
Evin değerini biri karşılıyor mu? devlet, müteaahhit falan? yoksa arsadan mı bir pay veriliyor insanlara, ne oluyor tam olarak? sıfıra sıfır mı kalıyor elde?
Evin değerini biri karşılıyor mu? devlet, müteaahhit falan? yoksa arsadan mı bir pay veriliyor insanlara, ne oluyor tam olarak? sıfıra sıfır mı kalıyor elde?
0
dask = evi tekrar yapmak için gereken para (ama apartmanlarda birinin sigortası var öbürünün yoksa o apartmanı yapacak parayı nereden buluyorlar bilmiyorum)
0
Şimdi normal şartlarda 500 metrekare bir arsa var diyelim, tapuya bu kayıtlı. Üzerine yapılan şeyler de bu arsanın sahibinin olur, tek tapu. Ancak apartman yapılınca kat mülkiyetine geçiliyor, her daire bağımsız bölüm olarak tapuya kaydediliyor. 10 daire yapıldıysa her daire sahibinin arsa üzerinde 50/500 hissesi olur apartman yıkılınca.
0
mr.goodcat
kafama takıldı ve biraz kafa yordum. merakımdan da sormak istedim. test sınavlarını biliyoruz onda sorun yok peki klasik sınavlarda sınav sonuçlarını değerlendirmeden önce kağıtların sıralamasını (yani okuyacağınız kağıtların okuma sırasını) karıştırıyor musunuz? yoksa derslikte nasıl toplandıysa o
kafama takıldı ve biraz kafa yordum. merakımdan da sormak istedim. test sınavlarını biliyoruz onda sorun yok peki klasik sınavlarda sınav sonuçlarını değerlendirmeden önce kağıtların sıralamasını (yani okuyacağınız kağıtların okuma sırasını) karıştırıyor musunuz? yoksa derslikte nasıl toplandıysa o şekilde mi okuyorsunuz?
bunu neden soruyorum? atıyorum sınav soruları yoruma dayalı olabilir veya bilgiyi anlayıp da cevaplandırılacak sorular olabilir. ilk okuduğunuz sınav kağıtlarındaki cevaplar basit olduğundan düşük notlama yapıp sonlara doğru geldiğinizde sınıf dengesini algılayabileceğinizden dolayı son kağıtlarda "bilinçsiz bir şekilde" daha yüksek not verme gibi bir durum oluyor mu?
ilk kağıtları okudunuz, okudunuz ya bunlar çok basit cevap vermiş dediniz ve notladınız. aradan bir süre geçti atıyorum akşam oldu okumaya devam ettiniz ve sınıfın genel yorumlaması zaten basit şekilde olduğunu gördünüz ancak son kağıtlara bu basitlikte de olsa daha yüksek not vermeye başladınız. böyle bir durum oluyor mu?
bahsettiğim şey ilk kağıda 40 verip de son kağıtlara 80 vermek değil. atıyorum ilk kağıtlarda bir soruya 20 üzerinden 12 vermişinizdir son kağıtlarda bu not 18'e çıkar.
bunu neden soruyorum? atıyorum sınav soruları yoruma dayalı olabilir veya bilgiyi anlayıp da cevaplandırılacak sorular olabilir. ilk okuduğunuz sınav kağıtlarındaki cevaplar basit olduğundan düşük notlama yapıp sonlara doğru geldiğinizde sınıf dengesini algılayabileceğinizden dolayı son kağıtlarda "bilinçsiz bir şekilde" daha yüksek not verme gibi bir durum oluyor mu?
ilk kağıtları okudunuz, okudunuz ya bunlar çok basit cevap vermiş dediniz ve notladınız. aradan bir süre geçti atıyorum akşam oldu okumaya devam ettiniz ve sınıfın genel yorumlaması zaten basit şekilde olduğunu gördünüz ancak son kağıtlara bu basitlikte de olsa daha yüksek not vermeye başladınız. böyle bir durum oluyor mu?
bahsettiğim şey ilk kağıda 40 verip de son kağıtlara 80 vermek değil. atıyorum ilk kağıtlarda bir soruya 20 üzerinden 12 vermişinizdir son kağıtlarda bu not 18'e çıkar.
0
bunu engellemek için ilk okunan kağıtlara (8-10 tane) kurşun kalemle not verilir, en son onlara tekrar bakılır. benim genel olarak gözlemlediğim bu.
0
Dediklerinizin hepsi yaşanması yüksek durumlar. Bu yüzden sınavları okumaya başladığımda ara vermeden bitiriyorum. İsimleri kapatıp her kağıdın önce birinci sorusunu okuyorum. Ardından en başa dönüp herkesin ikinci sorusunu okuyorum. Hataları da olabildiğince görmezden geliyorum, görmezden gelemediğim yerde de az puan kırıyorum.
0
Bu durumu en aza indirgeyebilmek için soruları hazırlarken madde madde cevaplanabilecek sorular soruyorum. Mesela 5 maddelik cevabı olan bir soru 20 puan ise 2 tanesini yazabilen 8 puan alır.
Sıkıntı yorum sorularını puanlamakta aslında. Ama birazı tecrübe ile birazı da öğrenciye kavratmak istediğiniz öğrenme çıktılarını net belirlediğinizde sorun olmuyor.
Seviye: Lisans
Sıkıntı yorum sorularını puanlamakta aslında. Ama birazı tecrübe ile birazı da öğrenciye kavratmak istediğiniz öğrenme çıktılarını net belirlediğinizde sorun olmuyor.
Seviye: Lisans
0
Klasik sorularda, cevabın içinde anahtar kelimeleri arayan bir hocayım. Yani soruları da buna uygun hazırlıyorum. Tutarli ve kapsayıcı bir cevapta İçerisinde a, b, c kavramları mutlaka olması gereken şeyler oluyor mesela. Bu kavramlar var ise geri kalanlar bir şekilde aynı kapıya çıkıyor. O yüzden bahsettiğin durumları yaşamıyorum. İlla ki bazen şüpheleniyorum ama o zaman da okuduğum kağıda tekrar bakıyorum.
0
sakince
sırf şu hbo dizisinden daha fazla zevk almak için arkadaşın ps4 ünü 1 haftalığına aldım. Onda abonelik varmış. Last of us remastered olarak indirdim. Bunun part 1 part 2 kısmı içinde mi? Şimdi yenisi çıkıyor vs muhabbeti var anlamıyorum. Benim için önemli olan oyuncuların yaşadığı deneyimi yaşamak..
sırf şu hbo dizisinden daha fazla zevk almak için arkadaşın ps4 ünü 1 haftalığına aldım. Onda abonelik varmış. Last of us remastered olarak indirdim. Bunun part 1 part 2 kısmı içinde mi?
Şimdi yenisi çıkıyor vs muhabbeti var anlamıyorum. Benim için önemli olan oyuncuların yaşadığı deneyimi yaşamak...
Şimdi yenisi çıkıyor vs muhabbeti var anlamıyorum. Benim için önemli olan oyuncuların yaşadığı deneyimi yaşamak...
0
O sadece ilk oyun. Diziden bağımsız iki oyun da efsane bence, oynanması gerekiyor.
0
Last of us remastered sadece part 1 i iceriyor. Yani dizinin 1. sezonu.
2. sezon da part 2 yi konu alacak ama hemen 2. sezon seneye devam eder mi bilmiyorum.
2. sezon da part 2 yi konu alacak ama hemen 2. sezon seneye devam eder mi bilmiyorum.
0
@sakince; satın alarak.
Cihaz ödünç olduğu için dijital sürüm yerine ikinci el cd versiyonu alabilirsin. Oynadıktan sonra satarsın.
Doğrudan bu işi yapan dükkanlar falan da var. Oyunu sana 300 e satıyor mesela, bitirince getir cd sağlamsa 250 den hemen alırım vs şeklinde.
Kendim uğraşırım letgo falan dersen makassiz da alıp satabilirsin.
Cihaz ödünç olduğu için dijital sürüm yerine ikinci el cd versiyonu alabilirsin. Oynadıktan sonra satarsın.
Doğrudan bu işi yapan dükkanlar falan da var. Oyunu sana 300 e satıyor mesela, bitirince getir cd sağlamsa 250 den hemen alırım vs şeklinde.
Kendim uğraşırım letgo falan dersen makassiz da alıp satabilirsin.
0
Diziyi izlemek için neden oyunu oynama ihtiyaci hissedesin ki ?
Lotr kitaplarini okumamis birisi de pekala filmleri izleyebilir mesela.
Oyun zaten tirt, interaktif sinema tadinda ve hikayesinde abartildigi gibi bir orijinallik yok. ikinci oyunun le$ligine girmiyorum bile.
Lotr kitaplarini okumamis birisi de pekala filmleri izleyebilir mesela.
Oyun zaten tirt, interaktif sinema tadinda ve hikayesinde abartildigi gibi bir orijinallik yok. ikinci oyunun le$ligine girmiyorum bile.
0
Yukarıdaki arkadaşın oyun hakkındaki fikrine saygı duymakla beraber fikrimin tamamen farklı olduğunu belirtmek isterim.
Oyun tırt falan değil bana göre bir şaheser. Single player oyunlarda sinematiğin ön planda olması doğal bir durum çünkü bir hikayeyi oynuyoruz. Diyalogların ve olayların içinde olmalıyız. Hikayesi zombi sebebiyle orjinal gibi görünmeyebilir ancak işlediği temanın anlatılış şekli itibariyle oyun seni içine çekiyor. Spoiler vermek istemiyorum ama last of us aşırı duygu yüklü bir oyun. Herkesin oynadığı oyundan beklentisi farklıdır. Ama ben şahsen hikayesini takip edemeyeceğim bir single player oyundansa gidip online oyun oynarım. Single playerda sinematiğin bol olması bir gereklilik.
Oyun tırt falan değil bana göre bir şaheser. Single player oyunlarda sinematiğin ön planda olması doğal bir durum çünkü bir hikayeyi oynuyoruz. Diyalogların ve olayların içinde olmalıyız. Hikayesi zombi sebebiyle orjinal gibi görünmeyebilir ancak işlediği temanın anlatılış şekli itibariyle oyun seni içine çekiyor. Spoiler vermek istemiyorum ama last of us aşırı duygu yüklü bir oyun. Herkesin oynadığı oyundan beklentisi farklıdır. Ama ben şahsen hikayesini takip edemeyeceğim bir single player oyundansa gidip online oyun oynarım. Single playerda sinematiğin bol olması bir gereklilik.
0
duyurukullanıcısı
günümün yarısı bilimsel makale okuyarak geçiyor. bunları twitch'de youtube'da falan okusam olur mu?video edit falan yapabiliyorum da mesela twitch'de falan önemli yerleri kesip yükleme yapabileceğim toollar falan var mı?yoksa screen record yapıp yüklemeli miyim?twitch'i hiç bilmiyorum. sadece yayın
günümün yarısı bilimsel makale okuyarak geçiyor. bunları twitch'de youtube'da falan okusam olur mu?
video edit falan yapabiliyorum da mesela twitch'de falan önemli yerleri kesip yükleme yapabileceğim toollar falan var mı?
yoksa screen record yapıp yüklemeli miyim?
twitch'i hiç bilmiyorum. sadece yayın mı? kayıt mı? yoksa video falan yükleyebiliyor musun?
birde korsan ebookları yayınlayabilir miyim oralarda? internetten indirdiğim ebooklar ban yer mi?
video edit falan yapabiliyorum da mesela twitch'de falan önemli yerleri kesip yükleme yapabileceğim toollar falan var mı?
yoksa screen record yapıp yüklemeli miyim?
twitch'i hiç bilmiyorum. sadece yayın mı? kayıt mı? yoksa video falan yükleyebiliyor musun?
birde korsan ebookları yayınlayabilir miyim oralarda? internetten indirdiğim ebooklar ban yer mi?
0
Twitch'te bilimsel makale okuyan birini izleyecek kişi neden doğrudan makaleyi okumasın ki? Diye düşündüm ama ben diyorsam tersini yapın yeni bir akım falan yaratırsınız belki.
0
telifli herhangi bir içerik, izniniz yoksa ban yer. bilimsel yayınlarında telifi mevcut. ama sci-hub sayesinde insanlar bedava erişebiliyor :)
okumaya üşendikleri için izleyip dinleyebilirler tabi.
twitch'de yayıncı olmak için belirli koşullar var. video içerik için youtube daha iyi. twitch canlı yayın vb olayları için.
okumaya üşendikleri için izleyip dinleyebilirler tabi.
twitch'de yayıncı olmak için belirli koşullar var. video içerik için youtube daha iyi. twitch canlı yayın vb olayları için.
0
Valla twitch streaming platformu oldugu icin canli yayin acman gerek. Hazirladigin videolari da koyabilme olayi var ancak onun icin bir takim limitleri asman gerekir. Iste su kadar takipci sayisi olmali ya da su kadar kisi yayini izlemis olmali vs diye. Sen yeni baslayacagin icin bu olaylarin hicbirinin olmadigini varsayarsak canli yayin yapman sart ilk basta.
Makale okuma formati da ne tarz makale okuyacagina, ne sekilde okuyacagina, makalenin diline vs gore degisik etkilesimler alir. Canli yayin olacagi icin onceden hazirlanip, aciklayici sekilde ustunden gecersen daha iyi olur. Ne tarz okuyacagin da yine cok onemli. Atiyorum gidip tarih makaleleri mi okuyacaksin yoksa bilgisiyar bilimleri mi. Ikisinin anlatim olayi hem cok farkli olmakla birlikte hedef kitleleri de cok degisik.
Misal gidip bilgisayar bilimleri ile ilgili makale okuyacaksan ve gidip en populer makaleleri okuyacaksan adim adim aciklayici sekilde anlatman oldukca iyi olabilir. Ozellikle de ingilizce makale okuyup bunu turkce aciklamaya calisirsan bence bir yerden sonra saglam bir kitle kazanabilirsin.
Yine de realist olmak gerekirse, ilk basta max 2-3 kisiye hitap edersin. Ona gore karar ver. Benim onerim ilk basta youtube ile basla sonra da belli bir kitle kazandiktan sonra twitche gec seklinde olur.
Makale okuma formati da ne tarz makale okuyacagina, ne sekilde okuyacagina, makalenin diline vs gore degisik etkilesimler alir. Canli yayin olacagi icin onceden hazirlanip, aciklayici sekilde ustunden gecersen daha iyi olur. Ne tarz okuyacagin da yine cok onemli. Atiyorum gidip tarih makaleleri mi okuyacaksin yoksa bilgisiyar bilimleri mi. Ikisinin anlatim olayi hem cok farkli olmakla birlikte hedef kitleleri de cok degisik.
Misal gidip bilgisayar bilimleri ile ilgili makale okuyacaksan ve gidip en populer makaleleri okuyacaksan adim adim aciklayici sekilde anlatman oldukca iyi olabilir. Ozellikle de ingilizce makale okuyup bunu turkce aciklamaya calisirsan bence bir yerden sonra saglam bir kitle kazanabilirsin.
Yine de realist olmak gerekirse, ilk basta max 2-3 kisiye hitap edersin. Ona gore karar ver. Benim onerim ilk basta youtube ile basla sonra da belli bir kitle kazandiktan sonra twitche gec seklinde olur.
0
ditu
1- Euronun artış hızı dolara göre neden daha fazla ?2- Euro artışı neden dolar artışı kadar gündem olmuyor ?
1- Euronun artış hızı dolara göre neden daha fazla ?
2- Euro artışı neden dolar artışı kadar gündem olmuyor ?
2- Euro artışı neden dolar artışı kadar gündem olmuyor ?
0
Euro/Dolar paritesi Ekim ayında bir dip yapmış, onu toparlıyor ama geçen seneki seviyesine gelememiş daha.
Sürekli artıyor demek çok doğru değil yani.
Ukrayna'nın işgali nedeniyle Rusya'ya uygulanan ambargo ve Rusya'nın karşılık olarak doğalgaz ambargosunun Euro bölgesini kötü etkileyeceği düşünülüyordu. Bu yüzden Euro Dolar karşısında değer kaybetmişti.
Avrupa bir şekilde ambargoyu savuşturmayı başarınca Euro, kaybını geri toparlamaya başladı.
Sürekli artıyor demek çok doğru değil yani.
Ukrayna'nın işgali nedeniyle Rusya'ya uygulanan ambargo ve Rusya'nın karşılık olarak doğalgaz ambargosunun Euro bölgesini kötü etkileyeceği düşünülüyordu. Bu yüzden Euro Dolar karşısında değer kaybetmişti.
Avrupa bir şekilde ambargoyu savuşturmayı başarınca Euro, kaybını geri toparlamaya başladı.
0
euro eski gucune kavusuyor sadece. her zaman euro'cu idik, guvenen kazanir.
0
2- euro/tl çapraz kur. Yani dolar/tl ve euro/dolara göre belirleniyor. Euro/tl diye bir şey yok yani aslında. Dolar/tl sabit kalırken euro/dolar arttığı için euro tl karşısında artıyor, tl değer kaybetmiyor.
0
lafıolmaz
Üzerinde uzun zamandır kafa patlattığım bir makale var. Tamamlamama rağmen bekletiyordum belki bazı durumlar hakkındaki fikirlerim değişir diye. Hocama son hâlini gösterdim. Hiçbir düzeltmeye gerek yok. Direkt yayınlayalım bunu dedi.Gerçekleşir mi bilmiyorum ama akademik hayatıma yurt dışında devam
Üzerinde uzun zamandır kafa patlattığım bir makale var. Tamamlamama rağmen bekletiyordum belki bazı durumlar hakkındaki fikirlerim değişir diye. Hocama son hâlini gösterdim. Hiçbir düzeltmeye gerek yok. Direkt yayınlayalım bunu dedi.
Gerçekleşir mi bilmiyorum ama akademik hayatıma yurt dışında devam etmek istiyorum. Türkiye'deki SSCI dergiler ahbap-çavuş ilişkisiyle yürütüyorlar, yayınlanma süreci 2 yılı bulabiliyor.
İngilizcem var ama çok kuvvetli değil. Makalemi arkadaşıma İngilizceye çevirtip Amerika'daki prestijli bir dergiye göndersem etik ilkelerini çiğnemiş olur muyum?
Editörlerle yazışacak kadar İngilizcem olsa da kendim çevirmeye çalışırsam istediğim düzeyde olma ihtimali yok.
Gerçekleşir mi bilmiyorum ama akademik hayatıma yurt dışında devam etmek istiyorum. Türkiye'deki SSCI dergiler ahbap-çavuş ilişkisiyle yürütüyorlar, yayınlanma süreci 2 yılı bulabiliyor.
İngilizcem var ama çok kuvvetli değil. Makalemi arkadaşıma İngilizceye çevirtip Amerika'daki prestijli bir dergiye göndersem etik ilkelerini çiğnemiş olur muyum?
Editörlerle yazışacak kadar İngilizcem olsa da kendim çevirmeye çalışırsam istediğim düzeyde olma ihtimali yok.
0
çeviriyi dışarıya yaptırmak etik ihlal değildir, rahat olun. eğer içiniz rahat etsin istiyorsanız makalenin girişinde dipnotta veya makalenin sonunda acknowledgement kısmında xxx'e teşekkür ederim diye bir not yazarsınız.
bu arada yabancı ssci'lar akademik ilkelere bağlı şekilde çalışıyor olsalar da yayın süreci onlarda da çok uzun. 6 ay önce kabul alan makalemiz hala yayın sırası bekliyor, aynı derginin son sayısında 2020'de kabul almış olanlar daha anca yayınlanmış. gerçi online first olarak çıksa bile sizin işinizi görür.
bu arada yabancı ssci'lar akademik ilkelere bağlı şekilde çalışıyor olsalar da yayın süreci onlarda da çok uzun. 6 ay önce kabul alan makalemiz hala yayın sırası bekliyor, aynı derginin son sayısında 2020'de kabul almış olanlar daha anca yayınlanmış. gerçi online first olarak çıksa bile sizin işinizi görür.
0
gerek çeviri gerek editöryel süreci işi bilen birisi ile yürütmenizi ve öğrenmenizi tavsiye ederim. İşi bilen derken profesyonel bir yardım kastetmiyorum. Akademik birisinden yardım alınız.
0
Doğrudan birine çeviri yaptırmak yerine siz çevirip birine düzeltme için verseniz daha iyi olabilir.
Yakın zamanda duyuru açmıştım ben de. SSCI'de taranan bir dergiye kendim çevirip makale yolladım. Hakemler küçük revizyonlar yaparken "anadili İngilizce olan biri proofreading yapsın" diye eklediler. Profesyonel bir yardım aldım, (özelden yazarsanız link yollayabilirim) düzeltmeden sonra direkt kabul geldi. Şimdi bu tecrübeyle bir sonraki makalemde yollamadan önce böyle bir hizmet alırım diye düşünüyorum. Ama kendi yazınızı doğrudan başkasına çevirtmek aynı sonucu vermeyebilir. Etik olup olmama konusunda sorun yok, böyle yapsanız da hiçbir şey olmaz ama yazıya yabancılașabilirsiniz o yüzden bunu öneriyorum.
Umarım en kısa zamanda kabul alırsınız.
Yakın zamanda duyuru açmıştım ben de. SSCI'de taranan bir dergiye kendim çevirip makale yolladım. Hakemler küçük revizyonlar yaparken "anadili İngilizce olan biri proofreading yapsın" diye eklediler. Profesyonel bir yardım aldım, (özelden yazarsanız link yollayabilirim) düzeltmeden sonra direkt kabul geldi. Şimdi bu tecrübeyle bir sonraki makalemde yollamadan önce böyle bir hizmet alırım diye düşünüyorum. Ama kendi yazınızı doğrudan başkasına çevirtmek aynı sonucu vermeyebilir. Etik olup olmama konusunda sorun yok, böyle yapsanız da hiçbir şey olmaz ama yazıya yabancılașabilirsiniz o yüzden bunu öneriyorum.
Umarım en kısa zamanda kabul alırsınız.
0
mekat
Merhabalar, kpss'ye girmiş, yeterli puanı almış ve atanma tarihini bekleyen bir memur adayının güvenlik soruşturmasının kapsamı nedir? Daha açık şekilde sormak gerekirse; kız/erkek arkadaşıyla otelde birlikte kalmış olması bu güvenlik soruşturması için olumsuz bir durum teşkil eder mi? Normal şartla
Merhabalar, kpss'ye girmiş, yeterli puanı almış ve atanma tarihini bekleyen bir memur adayının güvenlik soruşturmasının kapsamı nedir? Daha açık şekilde sormak gerekirse; kız/erkek arkadaşıyla otelde birlikte kalmış olması bu güvenlik soruşturması için olumsuz bir durum teşkil eder mi? Normal şartlar altında şeriat ülkesi olmadığımız için sorun olmaması gerekir elbette. Ama yine de emin olamıyoruz malesef.
0
Memur adayı kadın ise ve nikahsız otelde kalmış ise sanki geçmiş yıllarda sorun çıkarmışlardı birine. Haberlere ve sözlüğe kadar düşmüştü diye hatırlıyorum. Bir google araması ile gelir gibime geliyor ama şu an durum ne bilmiyorum. Gevsemis
0
*gevşemiş olabilirler ya da seçim senesi pek kimse ile karşı karşıya gelmek istemeyebilirler.
0
Savcı film olmayacaksa etmez diye biliyorum. Memurlar.nette bolca konuşulan bir mevzu
0
Hakim/savcı ve kaymakamlar için bu otel kayıtlarına bakıyorlar ama zaten mülakattan önce hallediyorlar bu işi. "otel kaydın var" deyip elemiyorlar, yapamazlar onu. Mülakattan başarısız oldun diye eliyorlar. Sen atama bekliyorsan böyle bir durum olması mümkün değil, somut bir gerekçe koymalılar ortaya.
0
elli bin defa cevapladım ben bu soruyu.
otel kayıtları çıkar. ancak bunlar sorun teşkil etmez. hele merkezi atanmaysa hiç etmez.
ben kaldım uzman da oldum bir şey olmadı olmuyor.
ancak mit, cumhurbaşkanlığı, hakimlik/savcılık, kaymakamlık gibi kritik görevi olan mesleklerde senden daha iyi referanslı bir varsa bu eleme bahanesi olabilir ancak.
dolayısıyla signore +1
bir daha da şu soru sorulmasın ya. yok porno izliyorum çıkar mı? ya bu ülkede erkeklerin çoğu ilk cinselliğini eskortla otelde yaşıyor böyle bir şey mümkün mü sizce yani kamuda erkek kalmazdı böyle olsaydı biraz aklınızı çalıştırın lütfen..
otel kayıtları çıkar. ancak bunlar sorun teşkil etmez. hele merkezi atanmaysa hiç etmez.
ben kaldım uzman da oldum bir şey olmadı olmuyor.
ancak mit, cumhurbaşkanlığı, hakimlik/savcılık, kaymakamlık gibi kritik görevi olan mesleklerde senden daha iyi referanslı bir varsa bu eleme bahanesi olabilir ancak.
dolayısıyla signore +1
bir daha da şu soru sorulmasın ya. yok porno izliyorum çıkar mı? ya bu ülkede erkeklerin çoğu ilk cinselliğini eskortla otelde yaşıyor böyle bir şey mümkün mü sizce yani kamuda erkek kalmazdı böyle olsaydı biraz aklınızı çalıştırın lütfen..
0
signore
Sosyal bilimler alanında ssci'da taranan bir dergiye makale yollamıştım, ilk kez böyle bir dergiye makale yolladım o yüzden süreci tam olarak bilmiyorum, fikrinizi almak istedim.- İlk olarak revizyon geldi. Ciddi bir itiraz yoktu, iki hakem de genel olarak beğenmişti. Sistemde revision required diye
Sosyal bilimler alanında ssci'da taranan bir dergiye makale yollamıştım, ilk kez böyle bir dergiye makale yolladım o yüzden süreci tam olarak bilmiyorum, fikrinizi almak istedim.
- İlk olarak revizyon geldi. Ciddi bir itiraz yoktu, iki hakem de genel olarak beğenmişti. Sistemde revision required diye görünüyordu, düzeltip sistemden yükledim makaleyi. Hiçbir sorun yok.
- Sonra tekrar hakemlere gitti. Bugün kabul sonucu geldi.
Şimdi, bir sorun var. Bana kabul haberini veren baş editör şöyle bir mail atmış:
"Our referees have now considered your paper and have recommended publication in .(DERGİ X). . We are pleased to accept your paper in its current form which will now be forwarded to the publisher for copy editing and typesetting. The reviewer comments are included at the bottom of this letter.
You will receive proofs for checking, and instructions for transfer of copyright in due course.
The publisher also requests that proofs are checked and returned within 48 hours of receipt.
Thank you for your contribution to .... and we look forward to receiving further submissions from you.
Sincerely,
Dr. ...
Editor in Chief, ...."
Mailin devamında iki hakemin ve associate editörün yorumları var. 2. hakem "makale yayına hazır" demiş, sorun yok.
1. hakem "Lines from (SATIR X) to (SATIR Y) at p. (SAYFA Z) repeat concepts (almost wordly) already presented in the previous parts. I suggest to have a look and revise carefully." demiş, ayrıca bir tane makaleye bakmamı önermiş.
Associate editor ise "Thank you for engaging with the reviewers' comments and updating your paper. There are some small issues one reviewer would like you to address, please consider these." demiş.
Sistemde ise makale için "accepted" görünüyor. Yani sisteme yeni bir dosya yükleyemiyorum.
Normalde ulusal dergilerde bu durumlarda da kabul vermeyip revizyon veriyorlar, ufak değişiklikleri yapıp yüklüyorum sisteme. Ama sistemde kabul verildiği için arada kaldım. 1. hakem ve associate editör ufak değişiklikleri yap demiş, baş editör "We are pleased to accept your paper in its current form which will now be forwarded to the publisher for copy editing and typesetting." demiş. Ben şimdi bu ufak tefek değişiklikleri yapmalı mıyım sizce?
Benim yorumum, Baş editör baktı 1. hakemin dediği şeylere, çok ciddi bulmadı ve bu haliyle kabul etti, değiştirmeme gerek yok.
Arkadaşımın yorumu, "süreç hızlansın diye sistemde kabul işaretlemişlerdir, sen düzeltmeyi yapıp maile yanıt olarak yaz". Bana bu pek mantıklı gelmedi. Sistemden almadıkları makaleyi nasıl yayımlayacaklar? Adam zaten publisher'a yolluyorum falan demiş. Yanlış mı yorumluyorum?
- İlk olarak revizyon geldi. Ciddi bir itiraz yoktu, iki hakem de genel olarak beğenmişti. Sistemde revision required diye görünüyordu, düzeltip sistemden yükledim makaleyi. Hiçbir sorun yok.
- Sonra tekrar hakemlere gitti. Bugün kabul sonucu geldi.
Şimdi, bir sorun var. Bana kabul haberini veren baş editör şöyle bir mail atmış:
"Our referees have now considered your paper and have recommended publication in .(DERGİ X). . We are pleased to accept your paper in its current form which will now be forwarded to the publisher for copy editing and typesetting. The reviewer comments are included at the bottom of this letter.
You will receive proofs for checking, and instructions for transfer of copyright in due course.
The publisher also requests that proofs are checked and returned within 48 hours of receipt.
Thank you for your contribution to .... and we look forward to receiving further submissions from you.
Sincerely,
Dr. ...
Editor in Chief, ...."
Mailin devamında iki hakemin ve associate editörün yorumları var. 2. hakem "makale yayına hazır" demiş, sorun yok.
1. hakem "Lines from (SATIR X) to (SATIR Y) at p. (SAYFA Z) repeat concepts (almost wordly) already presented in the previous parts. I suggest to have a look and revise carefully." demiş, ayrıca bir tane makaleye bakmamı önermiş.
Associate editor ise "Thank you for engaging with the reviewers' comments and updating your paper. There are some small issues one reviewer would like you to address, please consider these." demiş.
Sistemde ise makale için "accepted" görünüyor. Yani sisteme yeni bir dosya yükleyemiyorum.
Normalde ulusal dergilerde bu durumlarda da kabul vermeyip revizyon veriyorlar, ufak değişiklikleri yapıp yüklüyorum sisteme. Ama sistemde kabul verildiği için arada kaldım. 1. hakem ve associate editör ufak değişiklikleri yap demiş, baş editör "We are pleased to accept your paper in its current form which will now be forwarded to the publisher for copy editing and typesetting." demiş. Ben şimdi bu ufak tefek değişiklikleri yapmalı mıyım sizce?
Benim yorumum, Baş editör baktı 1. hakemin dediği şeylere, çok ciddi bulmadı ve bu haliyle kabul etti, değiştirmeme gerek yok.
Arkadaşımın yorumu, "süreç hızlansın diye sistemde kabul işaretlemişlerdir, sen düzeltmeyi yapıp maile yanıt olarak yaz". Bana bu pek mantıklı gelmedi. Sistemden almadıkları makaleyi nasıl yayımlayacaklar? Adam zaten publisher'a yolluyorum falan demiş. Yanlış mı yorumluyorum?
0
Sizin dediğiniz doğru. Ufak tefek şeyleri proof aşamasında halledebilirsiniz. İçinize sinmeyen bir kısım varsa, düzeltip editöre yollayabilirsiniz. Çok büyük değişiklik yapmadığınız sürece sorun olmaz. Cosmic'in dediği maili atarsanız netleşir zaten. Benden de tebrikler <3
0
maili attım. bu sayede teşekkür de etmiş oldum baş editöre, iyi oldu. çok teşekkür ediyorum ikinize de :)
0
ssci makale olduğu için ben de bir soru sormak istiyorum hocam. Makaleyi gönderdikten sonraki süreç ne kadar sürdü
0
@JusticeBooster 15 Nisan'da gönderdim, 27 Ekim'de düzeltme geldi, 28 Kasım'da düzeltilmiş halini yükledim, 5 Ocak'ta kabul geldi. Toplam 9 ay sürmüş neredeyse.
0
the junior jr
merhaba, çalıştıgım bankada terfi ettim ve şirket aracı almaya hak kazandım. ancak diğer bir opsiyonda nakit almak. opsiyon 1- şirket aracı:mercedes a200opsiyon 2 - aylık 15k brüt nakit araç ödeneği, ayda 200 lt benzin desteği, hgs. kasko ve mtv bana ait. mevcutta aracım var (nissan micra)hangi opsi
merhaba, çalıştıgım bankada terfi ettim ve şirket aracı almaya hak kazandım.
ancak diğer bir opsiyonda nakit almak.
opsiyon 1- şirket aracı:mercedes a200
opsiyon 2 - aylık 15k brüt nakit araç ödeneği, ayda 200 lt benzin desteği, hgs.
kasko ve mtv bana ait.
mevcutta aracım var (nissan micra)
hangi opsiyon mantıklı sizce ?
ancak diğer bir opsiyonda nakit almak.
opsiyon 1- şirket aracı:mercedes a200
opsiyon 2 - aylık 15k brüt nakit araç ödeneği, ayda 200 lt benzin desteği, hgs.
kasko ve mtv bana ait.
mevcutta aracım var (nissan micra)
hangi opsiyon mantıklı sizce ?
0
Şirket aracı için şöyle de düşünmen lazım.
Muayenesini sen yaptırmayacaksın
Yaz kış lastik değişimi ile sen uğraşmayacaksın
Sigorta kasko düşünmeyeceksin
Yakıt alırken taşıt tanıma ile alacaksın ve arabadan bile inmeyeceksin
Araba bozulsa ikame araç şak diye gelecek, sigorta şirketi ile filan muhattap olmayacaksın
Gibi gibi bir dünya angarydan kurtulacaksın.
Bu yüzden şirket aracı
Muayenesini sen yaptırmayacaksın
Yaz kış lastik değişimi ile sen uğraşmayacaksın
Sigorta kasko düşünmeyeceksin
Yakıt alırken taşıt tanıma ile alacaksın ve arabadan bile inmeyeceksin
Araba bozulsa ikame araç şak diye gelecek, sigorta şirketi ile filan muhattap olmayacaksın
Gibi gibi bir dünya angarydan kurtulacaksın.
Bu yüzden şirket aracı
0
Net şirket aracı.
İşe git gel yaparken neden aracın yıpransın? Neden iş yerinde hasar görünce sende kalsın? Neden kış-yaz lastiği derdim olsun? Neden onarım sorunum olsun? Neden kaskom olsun? Neden yakıt derdim olsun? Neden bir takım diğer şeyler? En güzel araç şirket aracı.
Şirketin Renault Clio'su > Benim Mercedes A200'üm
@the junior jr yeni yazı yazmadım, güncelledim. Sildim o kısmı. Bu arada ayda ne kadar harcıyorsun gidip gelirken?
İşe git gel yaparken neden aracın yıpransın? Neden iş yerinde hasar görünce sende kalsın? Neden kış-yaz lastiği derdim olsun? Neden onarım sorunum olsun? Neden kaskom olsun? Neden yakıt derdim olsun? Neden bir takım diğer şeyler? En güzel araç şirket aracı.
Şirketin Renault Clio'su > Benim Mercedes A200'üm
@the junior jr yeni yazı yazmadım, güncelledim. Sildim o kısmı. Bu arada ayda ne kadar harcıyorsun gidip gelirken?
0
Ben parayı seçerdim. Kendi arabamdan memnun değilsem de satıp onu peşinat yaparak kredi ile yeni bir araba alırdım.
0
Arabada marka takıntın yoksa parayı al. Uzun vadede çok daha karlı çıkarsın.
0
Kişiye göre değişir;
Araba takıntısı olan biriyseniz birinciyi seçerken umrunda olmayan biriyseniz ikiyi secersiniz ve gelen parayla istediginizi yaparsınız.
Misal net 10-11 bin lira ayda. 500 Euro gibi bir şey. Bu para ile her ay bir yurt dışı gezisi bile yapabilirsiniz yatırım yapmasaniz bile.
Birinci seçenek bu arada sadece iste kalırsanız var. Diyelim 1 sene sonra ayrildiniz; birinci secenekte elde kalan sıfır. Belki iste sizin arabayi satarsaniz onun sigorta, vergi vs tasarrufu.
Ikinci secenekte 120-130 civarı net para yapar hiç yatirim yapmasaniz bile.
Ben olsam iki yaparım ama kişiye bağlı.
Araba takıntısı olan biriyseniz birinciyi seçerken umrunda olmayan biriyseniz ikiyi secersiniz ve gelen parayla istediginizi yaparsınız.
Misal net 10-11 bin lira ayda. 500 Euro gibi bir şey. Bu para ile her ay bir yurt dışı gezisi bile yapabilirsiniz yatırım yapmasaniz bile.
Birinci seçenek bu arada sadece iste kalırsanız var. Diyelim 1 sene sonra ayrildiniz; birinci secenekte elde kalan sıfır. Belki iste sizin arabayi satarsaniz onun sigorta, vergi vs tasarrufu.
Ikinci secenekte 120-130 civarı net para yapar hiç yatirim yapmasaniz bile.
Ben olsam iki yaparım ama kişiye bağlı.
0
Micra'yi satar, 3 yillik 400bin kredi cekip gelen parayi krediye baglar arabayi yenilerdim.
0
Şirkette uzun vadede kalmayı düşünüyorsanız 2, 1-2 sene içinde çıkmayı düşünüyorsanız 1.
0
Karar verirken, aylık 15k brütün seneye ne kadar artacağını da düşünmek gerek. Maaş artışıyla paralel mi artıyor? Artı, şirkette devam etmeyi planlıyor musunuz?
Elinize geçecek yıllık net araç yardımı - kasko - hgs vs çıkarttığınızda geriye ne kalıyor? Çıkan miktar ve kullanımınıza bağlı araçtaki yıpranmayı da düşünerek karar vermek daha iyi olur.
Elinize geçecek yıllık net araç yardımı - kasko - hgs vs çıkarttığınızda geriye ne kalıyor? Çıkan miktar ve kullanımınıza bağlı araçtaki yıpranmayı da düşünerek karar vermek daha iyi olur.
0
maddi durumunu bilmeden buna yanıt veremeyiz. 2-3m birikmişin vardır, başka gelirlerin vardır ayda 15K hayatında büyük fark yaratmaz o zaman şirket aracı.
ama şimdiki aracın micra olduğuna göre bu düşük ihtimal. ben 15K aylık ödemeyi alır. micrayı satıp üstüne krediyle focus, civic, jetta vs. orta ayar bir araca geçerdim. aylık 15k gayet araç ödemesine ve kasko vs masrafına yeterli. 2-3 sene sonra elinde o günün parasıyla belki 1-1.5 milyonluk birikimin olur.
ama şimdiki aracın micra olduğuna göre bu düşük ihtimal. ben 15K aylık ödemeyi alır. micrayı satıp üstüne krediyle focus, civic, jetta vs. orta ayar bir araca geçerdim. aylık 15k gayet araç ödemesine ve kasko vs masrafına yeterli. 2-3 sene sonra elinde o günün parasıyla belki 1-1.5 milyonluk birikimin olur.
0
Arabanı satıp yeni araç için peşinat yap, ödenek ile de krediyi öde. Niye çöpe atasın parayı? Yakıtı da her türlü karşılıyorlar işte.
Alacağın arabanın başına bir iş gelmeze birkaç sene sonra kredisini şirketin ödediği ve sana ait olan bir araç olacak elinde. İlk seçeneği seçersen elinde hala Micra ya da ona eşdeğer bir para olacak.
Ha 1. opsiyonu seçip Micra'yı da satıp o arabanın parasıyla daha fazla gelir elde edebileceğin bir yatırım yapabileceksen onu da düşünebilirsin. Değilse 2 mantıklı.
Alacağın arabanın başına bir iş gelmeze birkaç sene sonra kredisini şirketin ödediği ve sana ait olan bir araç olacak elinde. İlk seçeneği seçersen elinde hala Micra ya da ona eşdeğer bir para olacak.
Ha 1. opsiyonu seçip Micra'yı da satıp o arabanın parasıyla daha fazla gelir elde edebileceğin bir yatırım yapabileceksen onu da düşünebilirsin. Değilse 2 mantıklı.
0
ben 2'yi secip ibkr gibi platformlardan abd borsasina yatirim yapardim o parayla. uzun vadeli yatririm, rasgele al sat hergeleligi degil. benim icin mercedes ila nissan arasindaki farkin hic onemi yok. araba, ozellikle sifir araba da yatirim degil. nokta.
0
İşin ağırlıklı bankadaysa parayı al tabi ki.
Yok işin sürekli dışarıda müşteri ziyaretiyse o zaman arabayı seç.
Çok kafa yormaya gerek yok bence.
Hatta ben olsam kendi arabamı kiralardım bile. Yapan tanıdıklarım oldu zamanında, ev kirasına yakın para kazanıyorlardı. Böyle araçları değerlendiren filolar var.
Yok işin sürekli dışarıda müşteri ziyaretiyse o zaman arabayı seç.
Çok kafa yormaya gerek yok bence.
Hatta ben olsam kendi arabamı kiralardım bile. Yapan tanıdıklarım oldu zamanında, ev kirasına yakın para kazanıyorlardı. Böyle araçları değerlendiren filolar var.
0
Ayrıca şunu da ekleyin; cevaplarda “sigorta kasko lastik” vs denmiş de. Bunları zaten yine yapmak zorunda kalacaksın, şirket aracı kullansan dahi.
0
Terfiniz hayırlı olsun. Normalde Mercedes A200 şirket aracı çok cazip görünüyor ama aylık ödeneği seçmek finansal açıdan daha mantıklı.
0
Öncelikle tebrikler.
15k güzel para ancak 1 yılda araç giderlerinin 3 katına çıktığına unutmayın. Geçen sene 1x TL olan araç bugün 3x TL. 1x TL oan kasko 3x TL. Tamiri vs her şey 2-3-4 katı.
Bunu göz önünde bulundurarak karar verin. Bugün 5-6 bin TL olan araç masrafınız, önümüzdeki yıl 15 bin TL olabilir.
Ancak yarın, bir gün 3-5 bin TL'de ben cebimden harcasam, sıkıntı olmaz bana diyorsanız, parayı seçin.
.
15k güzel para ancak 1 yılda araç giderlerinin 3 katına çıktığına unutmayın. Geçen sene 1x TL olan araç bugün 3x TL. 1x TL oan kasko 3x TL. Tamiri vs her şey 2-3-4 katı.
Bunu göz önünde bulundurarak karar verin. Bugün 5-6 bin TL olan araç masrafınız, önümüzdeki yıl 15 bin TL olabilir.
Ancak yarın, bir gün 3-5 bin TL'de ben cebimden harcasam, sıkıntı olmaz bana diyorsanız, parayı seçin.
.
0
Benzer bir durumda benzin desteği olmamasına rağmen allowance alıyorum. 15K brüt ile şirketten araç kiralamış olacaksınız aslında olan bu. Ben aracımı yükseltip kendi aracımla devam ettim. Hem İstanbul'da araç kullanmayı sevmiyorum hem de çevresel kaygılarım var. Az araç kullanmaya çalışıyorum.
0
Yukarıda yazılanlar artılarına ilaveten bir yere gittiğinizde mercedes ile gitmek başka micra ile gitmek başka itibar açısından. devir ye kürküm ye devri. Aracı satıp altın alırdım ben.
0
uzun yıllar çalışmayı düşünüyorsanız şirket aracı
1-2 seneye kaçarım derseniz para
1-2 seneye kaçarım derseniz para
0
nefertarii
Asgari ucret zammi ile alakali merak ettim; hep 360 USD bandinda oldugundan bahsediliyor ya, o hesapla 23 filan olmali. Mumkun mu ve ne zaman gerceklesir sizce?
Asgari ucret zammi ile alakali merak ettim; hep 360 USD bandinda oldugundan bahsediliyor ya, o hesapla 23 filan olmali. Mumkun mu ve ne zaman gerceklesir sizce?
0
şu an olması gereken yer 23-24 zaten en düşük. seçimden sonra baskılamayı bırakabilirler. şu an tl'nin çok değerli olduğunu herkes bas bas bağırıyor.
0
50-60 ların üstünde olmasını bekliyorum.
yağmur gibi para basılıyor ve 4 aydır dolar yükselmiyor. dünyada böyle bir formül yok.
eyt, affedilen krediler, cezalar, dağıtılacak KGF kredilerini hesaba katarsak seçim sonrası 30'un üstü, kışa doğru 50-60 ın üstüne gider.
yağmur gibi para basılıyor ve 4 aydır dolar yükselmiyor. dünyada böyle bir formül yok.
eyt, affedilen krediler, cezalar, dağıtılacak KGF kredilerini hesaba katarsak seçim sonrası 30'un üstü, kışa doğru 50-60 ın üstüne gider.
0
Öncelikle battık.
Şu an için doların 40-50 olmasını engelleyen tek şey, yurt dışından seçimler için gelen para. Rusya'nın 20 milyar $ borcu ötelemesi vs.gibi hareketler.
Seçime kadar ufak artışlarla devam eder. Seçimden bir kaç ay sonra fırlamaya başlar. ve böyle böyle uçar gider.
Seçime kadar ne yapacaksanız, yapın.
NOT: Yatırım tavsiyesi değildir.
.
Şu an için doların 40-50 olmasını engelleyen tek şey, yurt dışından seçimler için gelen para. Rusya'nın 20 milyar $ borcu ötelemesi vs.gibi hareketler.
Seçime kadar ufak artışlarla devam eder. Seçimden bir kaç ay sonra fırlamaya başlar. ve böyle böyle uçar gider.
Seçime kadar ne yapacaksanız, yapın.
NOT: Yatırım tavsiyesi değildir.
.
0
herkesin aksine aşırı bir çıkış beklemiyorum.
akp yeniden seçilirse, akp'nin devrilmemesi için özellikle rusya, katar, çin gibi ülkeler destek olacaklar. bir yandan da bu kadar borca karşılık ne teminat istedilerse onu alacaklar. Toprak bile olabilir bu.
akp seçilmezse, değişim rüzgarı olur, batıdan ya da imf'den kredi alınıp ekonomi yüzdürülmeye çalışılır. kimse türkiye gibi büyük bir ülkenin batmasını istemez.
zaten muhtemelen sabit kura geçilecek.
akp yeniden seçilirse, akp'nin devrilmemesi için özellikle rusya, katar, çin gibi ülkeler destek olacaklar. bir yandan da bu kadar borca karşılık ne teminat istedilerse onu alacaklar. Toprak bile olabilir bu.
akp seçilmezse, değişim rüzgarı olur, batıdan ya da imf'den kredi alınıp ekonomi yüzdürülmeye çalışılır. kimse türkiye gibi büyük bir ülkenin batmasını istemez.
zaten muhtemelen sabit kura geçilecek.
0
pilot monitoring
Öğrenciliğim Ankara’da geçti. O yıllarda 2004-2012 arası her Aspava çok iyiydi sanki. Son 1 haftadır canım Ankara’ma döndüm ama Aspava’lar görmeyeli baya değişmiş ya negatif anlamda. Şu an en iyisi hangisi? Teşekkürler…
Öğrenciliğim Ankara’da geçti. O yıllarda 2004-2012 arası her Aspava çok iyiydi sanki. Son 1 haftadır canım Ankara’ma döndüm ama Aspava’lar görmeyeli baya değişmiş ya negatif anlamda. Şu an en iyisi hangisi? Teşekkürler…
0
bence hepsi kötü. millet 3-4 tane meze veriyor diye tercih ediyor. doyurucu mu evet ama asla lezzetli değil.
böyle meze veren bir sürü yer var.
böyle meze veren bir sürü yer var.
0
teknik olarak hepsi kötü ama o çeşitliliği vesaire seviyorsanız Özçelik en iyisi diye anılırdı bir ara.
0
respect
Bu maçın hollanda arjantin maçından tam olarak farkı nedir?Uzatmalarda gol olmaması mı?Yok Ben böyle maç izlemedim. Hayatımda gördüğüm en nefis maç falan ne alaka ya? Geçen hafta aynısı olmadı mı?
Bu maçın hollanda arjantin maçından tam olarak farkı nedir?
Uzatmalarda gol olmaması mı?
Yok Ben böyle maç izlemedim. Hayatımda gördüğüm en nefis maç falan ne alaka ya? Geçen hafta aynısı olmadı mı?
Uzatmalarda gol olmaması mı?
Yok Ben böyle maç izlemedim. Hayatımda gördüğüm en nefis maç falan ne alaka ya? Geçen hafta aynısı olmadı mı?
0
Illa hollanda-arjantin ile kiyaslayacak olursak hem 2-0 dan 2-2 ye geldi, hem de uzatmalarda 3-2 den 3-3 e dondu. Ustune bir de @mark in dedigi gibi final olmasi ve normal surelerde son gollerin 80 sonrasi gelmesi vs etkiliydi.
Kisacasi hayatimda gordugum en nefis mac olmasa bile uzun zaman sonra finale gercekten yakisacak cok guzel bir mac oldu. Bu yuzden abartildigini pek dusunmuyorum.
Kisacasi hayatimda gordugum en nefis mac olmasa bile uzun zaman sonra finale gercekten yakisacak cok guzel bir mac oldu. Bu yuzden abartildigini pek dusunmuyorum.
0
maci izledin mi?
75'e kadar normal bir final maciydi ancak fransa'nin 1 dakikada 2 gol bulmasi ile alev aldi ve her iki tarafin da sonuna kadar birbirine cevap verdigi, kupanin bir oraya bir buraya gittigi, iki tarafin da atak yaptigi efsane bir mac oldu.
izledigim en heyecanli finaldi 2005 sampiyonlar ligi finali ile birlikte.
75'e kadar normal bir final maciydi ancak fransa'nin 1 dakikada 2 gol bulmasi ile alev aldi ve her iki tarafin da sonuna kadar birbirine cevap verdigi, kupanin bir oraya bir buraya gittigi, iki tarafin da atak yaptigi efsane bir mac oldu.
izledigim en heyecanli finaldi 2005 sampiyonlar ligi finali ile birlikte.
0
@antika
Ben maçı 2 kere izledim :)
Sen hollanda maçını izledin mi?
Hollanda maçı 15dk da döndü ve pen6 da benzer skorla bitti 4 3 tü sanırım.
Hayatında böyle maç izlemedim demek için hollanda maçını izlememiş olmam lazım evet :)
@mark
Mesela soruya cevap vermiyor çünkü hollanda maçını izlememiş 80 den sonra dönmesi diyor. Hollanda da döndürdü kardeşim so what?
Ben maçı 2 kere izledim :)
Sen hollanda maçını izledin mi?
Hollanda maçı 15dk da döndü ve pen6 da benzer skorla bitti 4 3 tü sanırım.
Hayatında böyle maç izlemedim demek için hollanda maçını izlememiş olmam lazım evet :)
@mark
Mesela soruya cevap vermiyor çünkü hollanda maçını izlememiş 80 den sonra dönmesi diyor. Hollanda da döndürdü kardeşim so what?
0
dünya kupasında izlediğim tek maçtı onuda 2-2 olduktan sonra izledim (hırvatistan-brezilya penaltıları izledim bide ama maçı izlemedim)
2-2 den sonrası bile baya güzeldi top bir o kalede bir bu kalede ataklar hep gol şansı go oldu fransa geri döndü, sonları final gibi finaldi 3-3 olan penatıda ben bile heyecanlandım acaba ne olacak diye.
e daha ne olsun. en azından baştan sona doldur boşalt maç değildi.
2-2 den sonrası bile baya güzeldi top bir o kalede bir bu kalede ataklar hep gol şansı go oldu fransa geri döndü, sonları final gibi finaldi 3-3 olan penatıda ben bile heyecanlandım acaba ne olacak diye.
e daha ne olsun. en azından baştan sona doldur boşalt maç değildi.
0
benim hollanda macina gore gozlemledigim farklar.
1- final olmasi sebebiyle ortada buyuk bir stake var. kupaya kadar uzanip alamamak soz konusu. ceyrek finalin odulu yari finale cikmak ama burada dunyanin en buyugu oluyorsun.
2- arjantin maci kopardi derken 'sadece 1 dakika icinde' fransa'nin ortak olmasi. sonra uzatmalarda yine ayni sekilde arjantin aldi denirken tekrar fransa'nin geri gelmesi. hollanda macinda bir comeback, burada iki. hatta neredeyse fransa aliyordu 120. dakikada kaleciyle karsi karsiya pozisyonda.
3- hollanda macinda hollanda geriden gelmesine ragmen uzatmalarda 0 futbol oynandi. iki takim da rolantiye aldi ancak burada iki takim da bastirdi. hollanda maci uzatmalari keyifli degildi izlemesi ancak burada hop oturup hop kalktik dakika 80'den sonra.
1- final olmasi sebebiyle ortada buyuk bir stake var. kupaya kadar uzanip alamamak soz konusu. ceyrek finalin odulu yari finale cikmak ama burada dunyanin en buyugu oluyorsun.
2- arjantin maci kopardi derken 'sadece 1 dakika icinde' fransa'nin ortak olmasi. sonra uzatmalarda yine ayni sekilde arjantin aldi denirken tekrar fransa'nin geri gelmesi. hollanda macinda bir comeback, burada iki. hatta neredeyse fransa aliyordu 120. dakikada kaleciyle karsi karsiya pozisyonda.
3- hollanda macinda hollanda geriden gelmesine ragmen uzatmalarda 0 futbol oynandi. iki takim da rolantiye aldi ancak burada iki takim da bastirdi. hollanda maci uzatmalari keyifli degildi izlemesi ancak burada hop oturup hop kalktik dakika 80'den sonra.
0
Olay taze olunca insanlar abartmayı seviyor. Son yıllardaki çoğu turnuvadaki final maçlarına bakınca gerçekten güzel maç oldu ama gidip mesela bu maçın 2005 milan liverpool finalinden iyi olduğunu iddia etmek nasıl bir kafa anlamıyorum. (görüşlerine değer verdiğim Erman Yaşar'dan bunu duyunca şaşırıp benzer bir tepki verdim)
3 gol penaltıdan oldu zaten, o bile heyecanı alıp götürüyor. Finaller arasında özel bir yeri olmasına rağmen genel olarak en iyi maç söylemleri vs. aşırı abartı geliyor.
3 gol penaltıdan oldu zaten, o bile heyecanı alıp götürüyor. Finaller arasında özel bir yeri olmasına rağmen genel olarak en iyi maç söylemleri vs. aşırı abartı geliyor.
0
Hollanda maçının uzatmalarında çok pozisyon olmadı Arjantin'in ikinci devre bir iki denemesi dışında. Fransa maçında ise sadece 120+3'te iki kalede toplam 3 pozisyon kaçtı. Emilio Martinez'in müthiş kurtarışının hemen ardından Lautaro kafa vuruşunu kaçırdı, ordan dönen topta Mbappe ceza sahasına baya tehlikeli girdi zor uzaklaştırdılar maç bitti. Ayrıca genel olarak uzatmalar baya keyifli geçti.
Bi de arkadaşların dediği gibi bu final maçı ve Messi'nin son finali bi de. Çok rahat 2-0 kazanıp şampiyon olacak Arjantin derken maç 2 dakikada 2-2 oldu. Fransa momentumu aldı burdan bırakmaz derken 3-2 sonrasında 3-3 ve penaltılar. Daha ne istiyosunuz ki 2005 CL'yi hatırlıyorum ama öyle tamamını izlememiştim herhalde 9 yaşndaydım, onu saymazsak izlediğim en dolu dolu ve iyi maçtı.
Bi de arkadaşların dediği gibi bu final maçı ve Messi'nin son finali bi de. Çok rahat 2-0 kazanıp şampiyon olacak Arjantin derken maç 2 dakikada 2-2 oldu. Fransa momentumu aldı burdan bırakmaz derken 3-2 sonrasında 3-3 ve penaltılar. Daha ne istiyosunuz ki 2005 CL'yi hatırlıyorum ama öyle tamamını izlememiştim herhalde 9 yaşndaydım, onu saymazsak izlediğim en dolu dolu ve iyi maçtı.
0
Arjantinin 86 dan sonraki ilk şampiyonluğu olduğu için de daha heyecanlıydı bence
0
iki maçta da aynı şeyler olsa bile birinin unvanı final.
diğer yandan burada yazılmamış ama fransız futbolcunun uzatmanın son dakikalarında kaçırdığı net pozisyon bile olaya farklı anlam katar. garibim sabaha kadar rüyasında o golü atmaya çalışmıştır.
diğer yandan burada yazılmamış ama fransız futbolcunun uzatmanın son dakikalarında kaçırdığı net pozisyon bile olaya farklı anlam katar. garibim sabaha kadar rüyasında o golü atmaya çalışmıştır.
0
hollanda maçıyla ne alakası var. dünya genelinde şl eufa vb. büyük finallerin çoğu sıkıcı maçlardır ve gol dahi zor olur. belki hayatında izleyebileceğin en güzel 5 finalden biri olabilir. 99 manu bayern finali, 2014 real atletico finali gibi ikonik maç çok azdır. sen 2-0 öndeyken 5 dkda 2 2 olan bir maç ve 90+7 de fransanın yüzde yüz gol pozisyonundan yararlanamamsı. tabi ki hayatımda gördüğüm en nefis maç değil insanlar hayatlarındaki boşluğu abartıya bırakmışlar. bence messi açısından ikonik ancak yazın yapılmayan bir kupa süper ikonik olsa ne olur bende 98 dünya kupasının o büyüsünü bile yaşatmadı. insanlar abartmayı efsaneleştirmeyi çok seviyor. bence bu kupa maradonanın dünya kupası kazanmasının etkisi kadar bir etki bırakmayacak ierleyen yıllarda.
0
vedatchilipeppers
Bence Millet İttifakı adayı yüksek ihtimalle yarın açıklanacak, Ekrem’i de aday gösterecekler. Bir yandan da adayı açıklasınlar diye Cumhur İttifakı yargı eliyle muhalefeti zarflıyor gibi geliyor; politik katakulliler. Siz ne diyorsunuz? Buyrun soppete.
Bence Millet İttifakı adayı yüksek ihtimalle yarın açıklanacak, Ekrem’i de aday gösterecekler. Bir yandan da adayı açıklasınlar diye Cumhur İttifakı yargı eliyle muhalefeti zarflıyor gibi geliyor; politik katakulliler. Siz ne diyorsunuz? Buyrun soppete.
0
Yarın Ekrem'in aday gösterilmesi çok mantıklı olur, o yüzden 6'lı masadan böyle mantıklı bir karar çıkacağını zannetmiyorum. Keşke çıksa.
0
Valla hocam acikcasi bu olay yeni bir 'anayasaya aykırı ama evet diyeceğiz' olayi gibi olacak. Olay sadece zarflamak degil bir de ustune birkac hamle sonrasi icin direkt pozisyon alma olayi oldu. Ortada cok buyuk esitsizlik oldugu icin muhalefet adayi aciklama konusunda su ana kadar iyi bir strateji izledi ancak su noktadan sonrasi buyuk bir bilinmezlik.
Direkt imamoglu aday yapilirsa dedigim gibi bile bile lades demek gibi bir olay olabilir cunku su sartlar altinda verilen cezanin ust merciden donmesi anca iktidar izin verirse olabilecek bisey gibi ki bu da dusuk olasilik. Bana da aday imamoglu olacak gibi geliyor ancak secime bir iki ay kala da ortalik oyle boyle karismayacak.
Direkt imamoglu aday yapilirsa dedigim gibi bile bile lades demek gibi bir olay olabilir cunku su sartlar altinda verilen cezanin ust merciden donmesi anca iktidar izin verirse olabilecek bisey gibi ki bu da dusuk olasilik. Bana da aday imamoglu olacak gibi geliyor ancak secime bir iki ay kala da ortalik oyle boyle karismayacak.
0
Benim görüsüm RTE 3. kez secime giremeyecegi icin erken secim yaptirmaya calisiyor. Olayin sicakligi ile rüzgar tekrar imamoglu‘na dönündü diye muhalefet erken secimi kabul edebilir.
Rte‘nin tuzagina düsmemek lazim.
Rte‘nin tuzagina düsmemek lazim.
0
Ekrem niye KK'nın onayını bekliyor ben de onu anlamıyorum. Aday olacaksa olsun. RTE Erbakan'dan onay bekleye bekleye seçim kazanmadı.
Edit: saygıdan, ilkeden bahsedeceksek 20 yıldır bi tane seçim kazanamayan KK'nın çoktan utanıp istifa etmesi gerekirdi zaten. Geçiniz.
Edit: saygıdan, ilkeden bahsedeceksek 20 yıldır bi tane seçim kazanamayan KK'nın çoktan utanıp istifa etmesi gerekirdi zaten. Geçiniz.
0
Ekrem KK onayini beklemiyor, bir ittifak kuruldu, herkes kurulan ittifaka saygi gosterip birlikte adim atmak icin bekliyor. Ayrica bir parti mensubu olmak, o partinin gucunu alip belediye baskani olmak (su anda Ekrem farkli bir yerde olabilir ama adam bir CHP uyesi (bu ne demek ben partimin kurallarina uyacagim, saygi gosterecgim, bu ilkeleri benimseyecegim demek, ki adamin yaptigi da bu, ayrica CHPnin orgutu olmasa o da burada olmazdi) genel baskanin ve parti meclisinin kararlarina uymak yukumlulugunu getirir ve de saygi gostermeyi.yoksa disiplin kurulu diye bir organ var. Eger sana uymazsa bu kurallar, ayrilirsin partiden, bu kadar basit.
20 yildir ilkesizlik, sevgisizlik, saygisizlik alip basini gittigi icin yeni nesil parti geleneginden ve kurallardan bihaber.
20 yildir ilkesizlik, sevgisizlik, saygisizlik alip basini gittigi icin yeni nesil parti geleneginden ve kurallardan bihaber.
0
www.cumhuriyet.com.tr
bu tamamen muhalefeti zorlama hareketi. seçime kadar karar verme ihtimalleri düşük verseler de bu tepkilerle imamoğlunu karşılarına almak istemezler. Hedef bir an önce muhalefet adayı açıklansın istenmesi. akşener ve babacan kk adaylığını istemiyor. yani 6lı masanın alalacele hareket etmesine gerek yok.
bu tamamen muhalefeti zorlama hareketi. seçime kadar karar verme ihtimalleri düşük verseler de bu tepkilerle imamoğlunu karşılarına almak istemezler. Hedef bir an önce muhalefet adayı açıklansın istenmesi. akşener ve babacan kk adaylığını istemiyor. yani 6lı masanın alalacele hareket etmesine gerek yok.
0
vizivozo
İstanbulda, 90 metrakare ev. Banyo, mutfak, tuvalet yenilenecek. Kombi tesisatı kurulacak. Tahmini ne kadar tutar?
İstanbulda, 90 metrakare ev.
Banyo, mutfak, tuvalet yenilenecek.
Kombi tesisatı kurulacak.
Tahmini ne kadar tutar?
Banyo, mutfak, tuvalet yenilenecek.
Kombi tesisatı kurulacak.
Tahmini ne kadar tutar?
0
Bundan dört sene önce 60 metrekare ev orta kalite malzeme 50 bin lira tutmuştu. 100-150 iyimser bir tahmin bence
0
Mutlaka kapılar ve parkeler de değişir bu işin içine girince, aslında duvarlar hariç ev komple yeniden yapılacak desek yeridir.
Uzun süredir yapmadım, inşaat krizinden beri. Ama bence de 150 bin lira filan çok iyimser fiyatlar.
Uzun süredir yapmadım, inşaat krizinden beri. Ama bence de 150 bin lira filan çok iyimser fiyatlar.
0
Ağustos ayında 18 m2 koridor, 17 m2 mutfak zemin, alçı tavan, yüklük, mutfak dolabı, vestiyer elektrik ve su tesisatı yenilenmeleriyle 180.000 tuttu.
150.000 çok iyimser rakam.
150.000 çok iyimser rakam.
0
hadi ya la
iPhone 13 telefonum ve Macbook Air 2017 bilgisayarım var, laptop gayet iyi çalışsa da eskidiğini hissediyorum. Pili çabuk bitiyor, çalışırken bazı uygulamalar takılıyor.- Elinize tam Macbook Air M1 alacak para geçse yapılacak en iyi iş hemen bunu almak olur, değil mi?- Macbook Air 2017'yi satıp iPad
iPhone 13 telefonum ve Macbook Air 2017 bilgisayarım var, laptop gayet iyi çalışsa da eskidiğini hissediyorum. Pili çabuk bitiyor, çalışırken bazı uygulamalar takılıyor.
- Elinize tam Macbook Air M1 alacak para geçse yapılacak en iyi iş hemen bunu almak olur, değil mi?
- Macbook Air 2017'yi satıp iPad 9 alsam mantıklı olur mu? Para kenarda kalırsa eriyip gidecek.
* Borcunuz veya almak istediğiniz başka bir ihtiyacınız yok.
- Elinize tam Macbook Air M1 alacak para geçse yapılacak en iyi iş hemen bunu almak olur, değil mi?
- Macbook Air 2017'yi satıp iPad 9 alsam mantıklı olur mu? Para kenarda kalırsa eriyip gidecek.
* Borcunuz veya almak istediğiniz başka bir ihtiyacınız yok.
0
5 Yıl aslında apple ürünü için çok uzun bir ömür değil, 8-10 yıla kadar kullanılabiliyor apple laptoplar. 5 yaşında bir macbook'un yenilemem için ya gider göstermek istiyor olmam ya da iş için kullanıyor olmam gerekirdi sanırım.
macbook yerine ipad asla almazdım, tüm aksesuarlarına ve sürüm geliştirmelerine rağmen hala ipad ile laptop'lar aynı işi yapmıyor bana göre.
he ama öyle bir sormuşsunuz ki, para çok, harcayacak yerim yok demişsiniz. o zaman alın tabi... enflasyonist ortamda elde para tutacağınıza ürün almak çok mantıksız da değil.
macbook yerine ipad asla almazdım, tüm aksesuarlarına ve sürüm geliştirmelerine rağmen hala ipad ile laptop'lar aynı işi yapmıyor bana göre.
he ama öyle bir sormuşsunuz ki, para çok, harcayacak yerim yok demişsiniz. o zaman alın tabi... enflasyonist ortamda elde para tutacağınıza ürün almak çok mantıksız da değil.
0
M1 değil de almışken m2 alınabilir, magsafeli ve çentikli olan. Bence mantıklı bu arada, 2017 air para ediyorken satarsınız onu da.
0
Hayir yenilemezdim. Senin sorunun paranin eriyor olusu. Doviz yap, mevduata koy, altin al vs vs. Niye durduk yere erisin? Hani cok birikim vardir ve bol aylik gelir vardir hic ihtiyac olmayan seyelere harcarsin arada ama ben senin duyurundan boyle bir sey sezmedim.
0
Normalde yenilenmez de apple arm değişiminden sonra herkes elindeki intel mac'lerden kurtulmaya çalıştığı için fena olmazdı yeni macbook almak bu senaryoda.
Uygulama takılıyor temiz formatla halledilir ama 2017'den beri sürekli büyük güncellemeleri üzerine formatsız yaptıysanız bi tatsızlık olabilir.
Uygulama takılıyor temiz formatla halledilir ama 2017'den beri sürekli büyük güncellemeleri üzerine formatsız yaptıysanız bi tatsızlık olabilir.
0
ajora
eğer ben kendi kendime icat edip daha sonra unutmadıysam böyle bir söz vardı, tam olarak nasıldı? arattığımda bir şey bulamadım. çok da eğilip bükülecek bir söz değil gerçi ama sorayım dedim yine de.
eğer ben kendi kendime icat edip daha sonra unutmadıysam böyle bir söz vardı, tam olarak nasıldı? arattığımda bir şey bulamadım. çok da eğilip bükülecek bir söz değil gerçi ama sorayım dedim yine de.
0
Ben Gibi'de duymuştum da gerçekten böyle bir söz var mı bilmiyorum.
"insanların olmamızı istediği kişi değiliz,olmaya karar verdiğimiz kişiyiz der paulo coelho"
3x3 büfe bölümünde ayakta tartışma sahnesinde söylüyordu.
"insanların olmamızı istediği kişi değiliz,olmaya karar verdiğimiz kişiyiz der paulo coelho"
3x3 büfe bölümünde ayakta tartışma sahnesinde söylüyordu.
0
gallienus
KMH benim bildiğim kadarıyla kredi gibi bir şey aslında. Ama burda yazanı tam anlamadım, tercüme edebilirseniz çok sevinirim.Şİmdi ben 5000TL Ekpara çektim diyelim, bunun ödemesi nasıl olacak tam olarak? Hesabınızda para olduğu sürece faiz işlemez diyor mesela, ne demek o tam olarak?5000TL çektim di
KMH benim bildiğim kadarıyla kredi gibi bir şey aslında. Ama burda yazanı tam anlamadım, tercüme edebilirseniz çok sevinirim.
Şİmdi ben 5000TL Ekpara çektim diyelim, bunun ödemesi nasıl olacak tam olarak? Hesabınızda para olduğu sürece faiz işlemez diyor mesela, ne demek o tam olarak?
5000TL çektim diyelim, bunu da 12 aya böldüm, ben aylık X birim taksit ödeyip geçmeyecek miyim sonuç olarak?
Şİmdi ben 5000TL Ekpara çektim diyelim, bunun ödemesi nasıl olacak tam olarak? Hesabınızda para olduğu sürece faiz işlemez diyor mesela, ne demek o tam olarak?
5000TL çektim diyelim, bunu da 12 aya böldüm, ben aylık X birim taksit ödeyip geçmeyecek miyim sonuç olarak?
0
sizin dediğiniz nakit avans gibi bir şey değil mi? o kredi kartında oluyor sanırım. bu kredi kartından bağımsız. hesap eksiye düşüyor, ne zaman para atarsanız o zaman artıya geçiyor. öyle 5000 çekip 12 aya bölme gibi bir durum yok. ben mesela enpara vadesiz hesabımda -9000 tl'deyim şu an, ekpara limitimi kullanıyorum. günlük olarak faiz işliyor. 9000 tl atarsam vadesiz hesabım 0 tl olacak, borcum kalmayacak.
0
Ay sonu faizhesaplayıp senden tahsil ediyor. 2. Bir kredikartı gibi düşün. Taksit yapmıyor.
0
Hesabında hiç para yok ama para lazım.
Gidip mesela 600 lira çekiyorsun, yatırdığın güne kadar günlük faiz işliyor. Kredi kartından nakit avans çekmek gibi bir şey. Ancak bunda masraf falan ödemiyorsun. Sadece faiz ve vergi.
Gidip mesela 600 lira çekiyorsun, yatırdığın güne kadar günlük faiz işliyor. Kredi kartından nakit avans çekmek gibi bir şey. Ancak bunda masraf falan ödemiyorsun. Sadece faiz ve vergi.
0
hesabında mevcut miktara +5000tl var gibi düşün. hiç para yoksa bile 5000 lira daha kredin var yani. atmden çekebilirsin, pos cihazından harcayabilirsin vs hesabındaki kendi parandan farkı yok. o paradan kullanırsan eksi bakiyede kaldığın gün ve miktara göre işleyen faiz her ayın sonunda hesabından düşüyor.
0
cilekli krep
Belediye bana ceza vermiş ve dava açarsam çok büyük ihtimalle kazanırım. Ancak ceza tutarı 5000 tl. Davayı kazanırsam Avukat ücretinin ne kadar kısmını belediye karşılayacak idare. Avukatlık ücreti cezayı geçtiği için ben bu haksız cezayı ödemek mi zorundayım.
Belediye bana ceza vermiş ve dava açarsam çok büyük ihtimalle kazanırım. Ancak ceza tutarı 5000 tl. Davayı kazanırsam Avukat ücretinin ne kadar kısmını belediye karşılayacak idare. Avukatlık ücreti cezayı geçtiği için ben bu haksız cezayı ödemek mi zorundayım.
0
Mobilden yazdığım için düzeltemedim. Davayı kazanırsam belediye avukat ücretinin ne kadarını karşılayacak?
0
Belediye, ya da karşı taraf, sizin avukatla yaptığınız anlaşmaya göre vermeniz gereken vekalet ücretini karșılamaz. Dava sonunda kazanan tarafın avukatına verilen vekalet ücreti kanuni vekalet ücretidir ve sizin yaptığınız anlaşmaya ek olarak verilir.
Ama miktar düşük olduğundan, avukat da kazanma olasılığını yüksek görüyorsa ona göre bir anlaşma yapabilirsiniz. Gidip de 5000 liraya anlaşmak mantıksız, onun yerine cezayı ödersiniz. Avukat kazanacağını ve karşı taraftan da alacağını düşünüyorsa daha düşük bir miktarı kabul edebilir. Kanuni vekalet ücretinin altında sözleşme yapılamıyor ama hallederler bir şekilde. Ben olsam tanıdık bir avukat bulup 1500'e ikna etmeye çalışırdım.
Ama miktar düşük olduğundan, avukat da kazanma olasılığını yüksek görüyorsa ona göre bir anlaşma yapabilirsiniz. Gidip de 5000 liraya anlaşmak mantıksız, onun yerine cezayı ödersiniz. Avukat kazanacağını ve karşı taraftan da alacağını düşünüyorsa daha düşük bir miktarı kabul edebilir. Kanuni vekalet ücretinin altında sözleşme yapılamıyor ama hallederler bir şekilde. Ben olsam tanıdık bir avukat bulup 1500'e ikna etmeye çalışırdım.
0
vekalet ücreti avukata aittir. belediye siz kazansanız dahi avukatlık ücretini karşılamaz.
zira avukat tutmak zorunlu değil.
zira avukat tutmak zorunlu değil.
0
yiss
idare hukukunda azlik oyu etkili midir? bir idari davada yurutmeyi durdurma icin ara karar veriliyor ve ara kararda 2 hakime karsi (birisi mahkeme baskani) bir hakim azlik yani karsi oy kullaniyor. azlik oyu gerekcesinde de su ifadelere yer veriyor "davali idarenin tesis etmis oldugu hukuka aykirili
idare hukukunda azlik oyu etkili midir? bir idari davada yurutmeyi durdurma icin ara karar veriliyor ve ara kararda 2 hakime karsi (birisi mahkeme baskani) bir hakim azlik yani karsi oy kullaniyor. azlik oyu gerekcesinde de su ifadelere yer veriyor "davali idarenin tesis etmis oldugu hukuka aykiriligi acik olan idari islemde ..." ve "acikca hukuka uyarlik bulunmadigi sonuc ve kanaatine varilmistir..." verilen ara karar sonucu da yurutmenin durdurulmasinin reddi yonunde. diger iki hakim yurutmenin durdurulmasini reddediyor. ama azlik oyu veren hakimin yukariya cikardigim cumlelerini, diger yd red veren hakimlerin de kararda hukuka uyarlik bulmadiklarina, sadece yurutmenin durdurulmasini reddettiklerine yordum. cunku azlik oyu kullanan hakim hukuka uyarlik bulunmadigi kanaatine vardim demiyor, kanaatine varilmistir diyor. yani digerlerinin de kanaatinin boyle oldugunu soyluyor gibi. yanlis mi yorumluyorum? dava su an esastan devam ediyor ve yakinda esas karar cikacak. duyurunun degerli avukatlarina sorum, cevaplar icin simdiden tesekkurler.
0
Velev ki öyle ret çıkmış. Ama bunu gerekçe göstererek bime gitmeyi neden düşünmüyorsunuz?
Yürütmeyi durdurma koşullarından biri açıkça hukuka aykırılık. Diğer üyeler bunu böyle görmemiş. Sadece biri görmüş. Dolayısıyla ret çıkmış.
Yürütmeyi durdurma verilmemesi iptal davasinin reddi/kabulü icin ayrıca bir işaret olabilir de olmayabilir de. Ama her durumda dava konusu ile ayrılır ki bunu bildiğiniz açık.
Yürütmeyi durdurma koşullarından biri açıkça hukuka aykırılık. Diğer üyeler bunu böyle görmemiş. Sadece biri görmüş. Dolayısıyla ret çıkmış.
Yürütmeyi durdurma verilmemesi iptal davasinin reddi/kabulü icin ayrıca bir işaret olabilir de olmayabilir de. Ama her durumda dava konusu ile ayrılır ki bunu bildiğiniz açık.
0
Bizim hakimler böyle yazar genelde, birinci tekil şahıs olarak karşı oy yazımına pek rastlanmaz.
"...olduğu açıktır."
"...kanaatine varılmıștır."
"...sonucuna ulaşılmıştır."
Ama birden fazla üye muhalif kaldıysa "...gerekçeleriyle karara katılmıyoruz." yazabiliyorlar.
Sizin yorum çok zorlama. Yine de yd itiraza başvurun elbette, demek ki arada kalmıș bir konu. BİM yd verebilir.
"...olduğu açıktır."
"...kanaatine varılmıștır."
"...sonucuna ulaşılmıştır."
Ama birden fazla üye muhalif kaldıysa "...gerekçeleriyle karara katılmıyoruz." yazabiliyorlar.
Sizin yorum çok zorlama. Yine de yd itiraza başvurun elbette, demek ki arada kalmıș bir konu. BİM yd verebilir.
0
kanasla intihar eden adam
mesela ilk işe girişi 24 yaşında olsun.24-25 yaşında türkiye'de çalışmış25-35 yaş arası almanya'da çalışmış35-45 yaş arası ispanya'da çalışmış45-55 yaş arası meksika'da çalışmış55-65 yaş arası hindistan'da çalışmışbu insan türkiye'de emekli olamıyor sanırım, peki bu insan nasıl emekli oluyor? hiçbir
mesela ilk işe girişi 24 yaşında olsun.
24-25 yaşında türkiye'de çalışmış
25-35 yaş arası almanya'da çalışmış
35-45 yaş arası ispanya'da çalışmış
45-55 yaş arası meksika'da çalışmış
55-65 yaş arası hindistan'da çalışmış
bu insan türkiye'de emekli olamıyor sanırım, peki bu insan nasıl emekli oluyor? hiçbir ülkede 10 seneden fazla çalışmamış nasıl emekli olur bu insan?
24-25 yaşında türkiye'de çalışmış
25-35 yaş arası almanya'da çalışmış
35-45 yaş arası ispanya'da çalışmış
45-55 yaş arası meksika'da çalışmış
55-65 yaş arası hindistan'da çalışmış
bu insan türkiye'de emekli olamıyor sanırım, peki bu insan nasıl emekli oluyor? hiçbir ülkede 10 seneden fazla çalışmamış nasıl emekli olur bu insan?
0
Pek cok Avrupa ulkesi arasinda emeklilik tasinabiliyor ya da bir ulke calistigin zaman baska bir ulkedeki emeklilige sayilabiliyor. Eger ulkeler arasinda oyle bir imkan yoksa da emeklilik icin odenen primler toplu halde cekilebiliyor.
0
alternatif olarak emeklilik illa ki devlet tarafindan armagan edilen bir konum degil ki. kendi basina hayatinin geri kalanina yetecek kadar para biriktirmisse/yatirim yapmissa emekli olur istedigi zaman. zaten her ulkede devlet tarafindan yonetilen bir sistem de yok.
0
Hangi ülke vatandaşı isen oradan emekli olursun.
Ülkeler arasında sosyal güvenlik antlaşması vardır (Misal Türkiye dünyadaki her ülkeyi kabul ediyor aynı şekilde Türkiye'yi de her ülke kabul ediyor.)
Şayet vatandaşlık ülken çalıştığın ülke arasında antlaşma varsa ödemelerini kendin yaparak emeklilik kasanı ya da primini ödeyerek emekli olabilirsin.
Ülkeler arasında sosyal güvenlik antlaşması vardır (Misal Türkiye dünyadaki her ülkeyi kabul ediyor aynı şekilde Türkiye'yi de her ülke kabul ediyor.)
Şayet vatandaşlık ülken çalıştığın ülke arasında antlaşma varsa ödemelerini kendin yaparak emeklilik kasanı ya da primini ödeyerek emekli olabilirsin.
0
mr.goodcat
atıyorum daire 1,5 milyon tl. kenarda 500bin var. 1 milyon kredi çekebiliyor muyuz? etraftan duyduğum kadarıyla bu kadar tutarda vermiyor bankalar. genelde 300-400 bin falan diye duyuyorum.var mı güncel bilgiye sahip olan?
atıyorum daire 1,5 milyon tl. kenarda 500bin var. 1 milyon kredi çekebiliyor muyuz?
etraftan duyduğum kadarıyla bu kadar tutarda vermiyor bankalar. genelde 300-400 bin falan diye duyuyorum.
var mı güncel bilgiye sahip olan?
etraftan duyduğum kadarıyla bu kadar tutarda vermiyor bankalar. genelde 300-400 bin falan diye duyuyorum.
var mı güncel bilgiye sahip olan?
0
%2.05 ve daha fazla faiz ödemeye rıza gösterince alınıyor özel bankalardan.
Kamu bankaları %1.29'dan veriyor ama en fazla 250-300bin. Onu da vermemek için ellerinden geleni yapıyorlar.
Kamu bankaları %1.29'dan veriyor ama en fazla 250-300bin. Onu da vermemek için ellerinden geleni yapıyorlar.
0
peki bu konut kredileri ocak ayında açılacak muhabbeti nedir? hani rte nisan mayıs gibi konut kredileriyle ilgili açıklama yapmıştı yalan oldu o herhalde mi?
0
kamu banları 300-400bin veriyor, özel bankalara 2 üstü faizle yüksek kredi verebiliyor. orda da evin sınıfı ve ekspertiz değeri devreye giriyor.
ona da şuradan ulaşabilirsin.
i2.milimaj.com
ona da şuradan ulaşabilirsin.
i2.milimaj.com
0
kamu bankaları 200bin veriyor. vakıfı aradık sorduk 200 den fazla vermiyoruz derler.
0
balpolen
Yarin Marmara Uni de gorevliyim, araba anahtari alinmiyor sanirim. Ne yapiliyor anahtarlar, kenara biraktigimizda kaybolma ihtimali var mi? Araba kiralik, onun derdindeyim biraz
Yarin Marmara Uni de gorevliyim, araba anahtari alinmiyor sanirim. Ne yapiliyor anahtarlar, kenara biraktigimizda kaybolma ihtimali var mi? Araba kiralik, onun derdindeyim biraz
0
Emanetçiler oluyor genelde. Ama ben güvenip vermiyordum. Okulun bahçesinde kuytu bi yere vs gömüp çıkışta alıyordum
0
Görevlilerin araç anahtarı için bina sınav sorumlusu bir kutu ya da dolap ayarlamakla yükümlü. Girişte polisler gösterir.
0
Gorevlininkini polis kenara ayirip sakliyor. Sinava giren kişinin mali guvenli ortamda degil.
0
Bağcıklı ayakkabının bağcığını bağlamayıp iç yan kısımda oluşan boşluğu kullanırdım eskiden
0
