plastik turambar
Bazı vakıf üniversitelerinde muayenehanesi olan profesörler ve doçentlerin ders anlattığını görüyorum. Bu derslerin ücretlendirilmesi nasıl yapılıyor? Aylık bir ücret mi veriyorlar yoksa anlattıkları ders başına mı para ödeniyor? Cevaplar için şimdiden teşekkür ederim.
Bazı vakıf üniversitelerinde muayenehanesi olan profesörler ve doçentlerin ders anlattığını görüyorum. Bu derslerin ücretlendirilmesi nasıl yapılıyor? Aylık bir ücret mi veriyorlar yoksa anlattıkları ders başına mı para ödeniyor? Cevaplar için şimdiden teşekkür ederim.
0
invictae
Sacma bir soru farkindayim.6 ay once ayak bilegimi sakatladim. İlk 1 ay basamadim, sonrasi da yavas yavas acildi. Yani epey hareketsiz kaldim. Kilo aldim. Bilegim halen tam iyilesmedi. Mesela sabah yuruyuse ciktim, 9-10 bin adim atmisim, bu saat oldu hala şiş vaziyette ve agrisi devam ediyor. Zaten
Sacma bir soru farkindayim.
6 ay once ayak bilegimi sakatladim. İlk 1 ay basamadim, sonrasi da yavas yavas acildi. Yani epey hareketsiz kaldim. Kilo aldim.
Bilegim halen tam iyilesmedi. Mesela sabah yuruyuse ciktim, 9-10 bin adim atmisim, bu saat oldu hala şiş vaziyette ve agrisi devam ediyor. Zaten daha yururdum de zonklamaya baslayinca geri donmustum...
Yani gunluk rutinlerimde sorun yok ama azicik yuriyim desem bu ayak pert.
Spora uzak bir insan oldugum icin size soruyorum. Ben biraz da olsa kilo vermek icin ayak bilegimi zorlamadan egzersiz yapabilir miyim? Yapabilirsem ne yapabilirim? (Yediklerime dikkat ediyorum.)
Adam akilli sahile cikip istedigim kadar yuruyus bile yapamiyorum cok canimi sikiyor :(
6 ay once ayak bilegimi sakatladim. İlk 1 ay basamadim, sonrasi da yavas yavas acildi. Yani epey hareketsiz kaldim. Kilo aldim.
Bilegim halen tam iyilesmedi. Mesela sabah yuruyuse ciktim, 9-10 bin adim atmisim, bu saat oldu hala şiş vaziyette ve agrisi devam ediyor. Zaten daha yururdum de zonklamaya baslayinca geri donmustum...
Yani gunluk rutinlerimde sorun yok ama azicik yuriyim desem bu ayak pert.
Spora uzak bir insan oldugum icin size soruyorum. Ben biraz da olsa kilo vermek icin ayak bilegimi zorlamadan egzersiz yapabilir miyim? Yapabilirsem ne yapabilirim? (Yediklerime dikkat ediyorum.)
Adam akilli sahile cikip istedigim kadar yuruyus bile yapamiyorum cok canimi sikiyor :(
0
bir ayağım kırıkken dambılla birçok hareketi yapıyordum oturarak ya da uzanarak. hiç yoktan iyidir ama kilo almayı engelleyebilmek için yemeden kısmak lazım.
0
Oturarak yapılan yığınla hareket var. Youtube’dan bakabilirsiniz. Bir de kilo almamak için akşam 6dan sonda bir şey yememek gerekiyor. Geçmiş olsun.
0
Yüzcen. Hem yüzme senin durumundakiler için kilo vermek için en iyi spordur, vücudu hemen 2 haftada toparlayıverir ve iskeleti beli omurgaları hırpalamaz.
0
Ayak bileginiz icin fizyoterapi tavsiye ederim, terapiste de sorarsaniz eminim ki yapabileceginiz egzersizleri size soyler. 6 ay onceki sakatlik hala sisiyorsa sikinti vardir, kalici olmadan once tekrar ortopedist sonra fizyoterapiste gorunun lutfen.
Eger sakatlik iyilesmisse belki stabilizasyon egzersizleri yaparsiniz cunku.
Onun disinda ayak bilegi kullanilmayan kardiyo olarak yuzme disinda aklima gelmiyor ama yoga vs yapabilirsiniz, bilek zorlayan hareket olursa videoda, atlarsiniz mesela.
Eger sakatlik iyilesmisse belki stabilizasyon egzersizleri yaparsiniz cunku.
Onun disinda ayak bilegi kullanilmayan kardiyo olarak yuzme disinda aklima gelmiyor ama yoga vs yapabilirsiniz, bilek zorlayan hareket olursa videoda, atlarsiniz mesela.
0
@kuehles blondes, oncelikle cok tesekkur ediyorum. Ortooedist ve fizik tedavi doktorumla iletisim halindeyim. Malesef normalmis bu durum. Ufak egzersizlerim var ayak bilegimin guclenmesi icin, zaten onlar sayesinde ayaklandim yoksa adim atamayacak haldeydim. En az bir sene boyle zorlandikca agri ve sis olur, daha sonrasinda da kendini hep hissettirecek sana dediler.
Yuzme ne yazik ki su anda mumkun degil, yaz mevsiminde olabilir umarim... Bu aklimda, sag olun:)
Yoga bakayim...
Yuzme ne yazik ki su anda mumkun degil, yaz mevsiminde olabilir umarim... Bu aklimda, sag olun:)
Yoga bakayim...
0
signore
Diyelim bedelliye başvurdum, parasını da hemen yatırdım nisan ayı içinde. Temmuz ayında şöyle bir belgeye ihtiyacım olacak: "Askerlikle ilişiğinin bulunmadığına dair belge (Askerliğini yapmış olanlar için terhis belgesinin onaylı örneği; askerliğini yapmamış olanlar için ise askerlik daire başkanlığ
Diyelim bedelliye başvurdum, parasını da hemen yatırdım nisan ayı içinde. Temmuz ayında şöyle bir belgeye ihtiyacım olacak:
"Askerlikle ilişiğinin bulunmadığına dair belge (Askerliğini yapmış olanlar için terhis belgesinin onaylı örneği; askerliğini yapmamış olanlar için ise askerlik daire başkanlığından alınacak yeni tarihli askerlik durum belgesi)(E-DEVLET ÜZERİNDEN ALINAN BELGELER DE GEÇERLİDİR.)"
Sorun olmaz değil mi?
"Askerlikle ilişiğinin bulunmadığına dair belge (Askerliğini yapmış olanlar için terhis belgesinin onaylı örneği; askerliğini yapmamış olanlar için ise askerlik daire başkanlığından alınacak yeni tarihli askerlik durum belgesi)(E-DEVLET ÜZERİNDEN ALINAN BELGELER DE GEÇERLİDİR.)"
Sorun olmaz değil mi?
0
E askerliği yapmadıysan alamazsın ki o belgeyi? Başvurmuş ve parayı yatırmış olmak yetmez yani.
0
@kivanc1 hocam askerlikle ilişiğim olmadığına dair belge isteniyor, yapmış olmak zorunlu değil. bedelli başvurusu sonrası ama tarih belli olmadan önce ne yazıyor onu merak ediyorum.
0
işte askerlikle ilişkinin olmaması için askerliği bitirmiş olman gerekiyor. başvuru sonrası ama tarih belli olmadan önce de böyle yazıyor diye hatırlıyorum. yine de daha net cevap gelir umarım.
not: 2019 bedellisi.
not: 2019 bedellisi.
0
Novitas
Merhaba arkadaşlar,Haftaya ABD'ye gideceğim. Oradan ucuza alıp burada kar ile satabileceğim birkaç tane ürün arıyorum. Çok pahalı olmaması gerekiyor bir ürün maksimum 300-400 dolar gibi. Aklınızda varsa böyle bir şeyler yardımlarınız ricadır:)
Merhaba arkadaşlar,
Haftaya ABD'ye gideceğim. Oradan ucuza alıp burada kar ile satabileceğim birkaç tane ürün arıyorum. Çok pahalı olmaması gerekiyor bir ürün maksimum 300-400 dolar gibi. Aklınızda varsa böyle bir şeyler yardımlarınız ricadır:)
Haftaya ABD'ye gideceğim. Oradan ucuza alıp burada kar ile satabileceğim birkaç tane ürün arıyorum. Çok pahalı olmaması gerekiyor bir ürün maksimum 300-400 dolar gibi. Aklınızda varsa böyle bir şeyler yardımlarınız ricadır:)
0
bilimum keto diyetinde kullanilan supplement ve pisirme urunu: kolajen, ozellikle kaliteli vitamin d, eritritol (non gdo), badem unu, xantham gum, keto makarna vs.
0
Samsonite gibi kaliteli marka çanta getirebilirsiniz. Orada çok uyguna bulunabiliyor.
0
iyi markaların outletlerinden çok ucuza çanta, valiz tarzı şeyler getirilebilir.
giyim de olur ama daha çok standart beden olacak şeyleri seçmek lazım, yoksa beden işiyle uğraşılmaz.
ya da yine aynı şekilde kozmetik ürünleri.
mesela the ordinary gibi markalar orada 5-10 dolarken, burada 200-300'den aşağı satılmıyor.
giyim de olur ama daha çok standart beden olacak şeyleri seçmek lazım, yoksa beden işiyle uğraşılmaz.
ya da yine aynı şekilde kozmetik ürünleri.
mesela the ordinary gibi markalar orada 5-10 dolarken, burada 200-300'den aşağı satılmıyor.
0
sanguine
Uzun zamandır düşündüğüm bir konu biraz önce burda bi başlık görünce o da tetikledi. Ben musluman bir bireyim ama bu bir din ya da İslam güzelleme postu değil. Aklımdaki şeyin herhangi bir inançla da alakası yok aslındaBen yobaz olmayan, pek dindar da olmayan bir ailede büyüdum. Hiçbir zaman karisil
Uzun zamandır düşündüğüm bir konu biraz önce burda bi başlık görünce o da tetikledi. Ben musluman bir bireyim ama bu bir din ya da İslam güzelleme postu değil. Aklımdaki şeyin herhangi bir inançla da alakası yok aslında
Ben yobaz olmayan, pek dindar da olmayan bir ailede büyüdum. Hiçbir zaman karisilmadi din konusunda, babam ramazan haric alkol kullanırdı, annem kapalı olmasa da namaz kılmaya çalışır dönem dönem. Bense inanç konusunu daha içimde yaşadım hala da öyle. Zamanla ibadet kısmından neredeyse tamamen uzaklaştım, dışarıdan inançsızlık olarak görünse de temelde tembellik tamamen.
Yaratıcı inancım hep oldu hala da var. Durum şu ki özellikle babam öldükten sonra ben aşırı derecede ölümden, ölüm sonrasının belirsizliğinden ve hiçlikten çok korkar oldum. Halbuki babamla aramız daima çok kötüydü. Ama onu özlüyorum, öldükten sonra dünyanın bitmedigini, onun hala yaşadığını görmek istiyorum.
Birkaç ayda bir çok depresif rüyalar görüyorum, ilk zamanlar hep babamın ölümünü tekrar tekrar görürdüm, rüya başında canli olurdu, ben gerçekten yaşıyor hissederdim, rüya sonunda ölürdü ve ilk seferki gibi derinden bunu hissederdim
Neyse ki bu eskisi kadar sık olmuyor. Şimdi kendi ölümümu veya ölüme yaklastigim anları görüyorum. O mutlak yalnızlık, hiçlik, belirsizlik, karanlık beni çok ama çok yoruyor, bazen uyandığımda çok zor kendime geliyorum. Eşyaların, yakinlarimin, ailemin, kedimin yıllar sonra artık olmayacağı anları görüyorum. Kedimden önce öldugumu görüyorum. Çok basit bir şey, mesela çok abartı da gelebilir, bir milyar yıl sonrasını hayal ediyorum.
Ölüm bu kadar ağır, kalıcı bir vakayken, benim açıkçası delirmememin sebebi mutlak iyi bir yaratıcıya inanıyor olmam. Yoksa ben ölüm olayını kaldiramazdim. Her şeyin geçici ve boş olma ihtimali bana çok ağır geliyor. Inancli olduğum icin ihtimal olarak kabul ediyorum elbette. Inandığım dinin gereği gibi yaşamıyor olsam hatta günah kabul edilen davranışları alışkanlık haline getiren bir yaşam tarzım olsa da bu beni inanmaktan alikoymuyor. "Öbür dünya" olarak cennet duslemiyorum bu arada yani ajandamda cennet gibi bir utopyada yaşayabilmek için inançlı olmak yok. Belki reenkarnasyon, belki paralel evren, belki başka bir konsept, ama bir şekilde hayatlarımızın boşa gitmedigi ve ölüm sonrasına aktarilabildigi ve en önemlisi mutlak iyi bir yaratıcı tarafından bunların orkestra edilmesi. Dunyadaki kötülüğün çokluğunu da kaldıramıyorum çünkü. Bu da çok ağır geliyor, inançlı olmamdaki bir sebep de bu kadar kötülüğün karşısında mutlak güclu olan mutlak bir iyinin varlığına duyduğum ihtiyaç ve güven.
Dinlerdeki çelişkileri cok kafama takmıyorum, üzerlerine düşünmüyorum, açıkçası beni alikoymuyor da. Yaratıcının varlığına gölge düşürmuyor benim icin en azından, diğer her şey teferruat gibi geliyor. Çünkü mutlak iyi yaratıcı düşüncesi beni çok rahatlatıyor. Böyle olmasindan memnunum ve değişmeye niyetim yok. Bilim ölüm sonrasina ilişkin yaratici kaynaklı olmayan bir veriye ulaşsa bile. Her türlü bir yaratici olmak zorunda inancındayım.
Merak ettiğim, herhangi bir yaratıcıya inanmayan insanlar bunlari başa çıkılması gereken bir şey olarak görmüyorlar mı? Ya da bakış açınız nasıl?
Ben yobaz olmayan, pek dindar da olmayan bir ailede büyüdum. Hiçbir zaman karisilmadi din konusunda, babam ramazan haric alkol kullanırdı, annem kapalı olmasa da namaz kılmaya çalışır dönem dönem. Bense inanç konusunu daha içimde yaşadım hala da öyle. Zamanla ibadet kısmından neredeyse tamamen uzaklaştım, dışarıdan inançsızlık olarak görünse de temelde tembellik tamamen.
Yaratıcı inancım hep oldu hala da var. Durum şu ki özellikle babam öldükten sonra ben aşırı derecede ölümden, ölüm sonrasının belirsizliğinden ve hiçlikten çok korkar oldum. Halbuki babamla aramız daima çok kötüydü. Ama onu özlüyorum, öldükten sonra dünyanın bitmedigini, onun hala yaşadığını görmek istiyorum.
Birkaç ayda bir çok depresif rüyalar görüyorum, ilk zamanlar hep babamın ölümünü tekrar tekrar görürdüm, rüya başında canli olurdu, ben gerçekten yaşıyor hissederdim, rüya sonunda ölürdü ve ilk seferki gibi derinden bunu hissederdim
Neyse ki bu eskisi kadar sık olmuyor. Şimdi kendi ölümümu veya ölüme yaklastigim anları görüyorum. O mutlak yalnızlık, hiçlik, belirsizlik, karanlık beni çok ama çok yoruyor, bazen uyandığımda çok zor kendime geliyorum. Eşyaların, yakinlarimin, ailemin, kedimin yıllar sonra artık olmayacağı anları görüyorum. Kedimden önce öldugumu görüyorum. Çok basit bir şey, mesela çok abartı da gelebilir, bir milyar yıl sonrasını hayal ediyorum.
Ölüm bu kadar ağır, kalıcı bir vakayken, benim açıkçası delirmememin sebebi mutlak iyi bir yaratıcıya inanıyor olmam. Yoksa ben ölüm olayını kaldiramazdim. Her şeyin geçici ve boş olma ihtimali bana çok ağır geliyor. Inancli olduğum icin ihtimal olarak kabul ediyorum elbette. Inandığım dinin gereği gibi yaşamıyor olsam hatta günah kabul edilen davranışları alışkanlık haline getiren bir yaşam tarzım olsa da bu beni inanmaktan alikoymuyor. "Öbür dünya" olarak cennet duslemiyorum bu arada yani ajandamda cennet gibi bir utopyada yaşayabilmek için inançlı olmak yok. Belki reenkarnasyon, belki paralel evren, belki başka bir konsept, ama bir şekilde hayatlarımızın boşa gitmedigi ve ölüm sonrasına aktarilabildigi ve en önemlisi mutlak iyi bir yaratıcı tarafından bunların orkestra edilmesi. Dunyadaki kötülüğün çokluğunu da kaldıramıyorum çünkü. Bu da çok ağır geliyor, inançlı olmamdaki bir sebep de bu kadar kötülüğün karşısında mutlak güclu olan mutlak bir iyinin varlığına duyduğum ihtiyaç ve güven.
Dinlerdeki çelişkileri cok kafama takmıyorum, üzerlerine düşünmüyorum, açıkçası beni alikoymuyor da. Yaratıcının varlığına gölge düşürmuyor benim icin en azından, diğer her şey teferruat gibi geliyor. Çünkü mutlak iyi yaratıcı düşüncesi beni çok rahatlatıyor. Böyle olmasindan memnunum ve değişmeye niyetim yok. Bilim ölüm sonrasina ilişkin yaratici kaynaklı olmayan bir veriye ulaşsa bile. Her türlü bir yaratici olmak zorunda inancındayım.
Merak ettiğim, herhangi bir yaratıcıya inanmayan insanlar bunlari başa çıkılması gereken bir şey olarak görmüyorlar mı? Ya da bakış açınız nasıl?
0
Armağan Çağlayan’ın programına bir hayat kadını konuk olmuştu. Şöyle bir cümle kuemuştu: Ben hep Allah’a inanıyordum ama ben 9 yaşındayken amcam bana tecavüz ederken Allah neredeydi?
Bir insan böyle ateist olabiliyor işte.
Öte yandan ben babam ölünce kendimi öldürmeye kalkıp akıl hastanelerinde yatarken halam “ Allah sevdiği kulu olduğu için abimi yanına aldı.” Diyip acısını hafifletebiliyor. Sanırım inanç böyle zamanlarda insanın tutunacağı tek dal oluyor. İnanmayınca başa çıkmak çok zor.
Eşim inançlı bir insan. Buranın ahir zaman olduğunu, burada yaşadığımız kötü şeylere karşılık ahirette ödüllendirileceğimize inanıyor. Kötü bir şey yaşadığımızda o “ vardıe bir hayır” diyor. Ben ise küfürler edip saydırıyorum.
Bir insan böyle ateist olabiliyor işte.
Öte yandan ben babam ölünce kendimi öldürmeye kalkıp akıl hastanelerinde yatarken halam “ Allah sevdiği kulu olduğu için abimi yanına aldı.” Diyip acısını hafifletebiliyor. Sanırım inanç böyle zamanlarda insanın tutunacağı tek dal oluyor. İnanmayınca başa çıkmak çok zor.
Eşim inançlı bir insan. Buranın ahir zaman olduğunu, burada yaşadığımız kötü şeylere karşılık ahirette ödüllendirileceğimize inanıyor. Kötü bir şey yaşadığımızda o “ vardıe bir hayır” diyor. Ben ise küfürler edip saydırıyorum.
0
dindar ailede büyüdüm. annem dünya tatlısı iyi bir insandır, babam ise görünüşte modern fakat esasında maalesef bazı konularda fazlasıyla bağnaz biridir. yine de asla şiddet yanlısı bir adam değil. ben buna rağmen niyeyse ışid militanı gibiydim çocukken, çok vahşi ve negatif fikirlerim vardı. 12'nci yaşıma bastığımda beş vakit namaza başlamıştım örneğin. kimsenin benden böyle bir talebi yoktu ama ben çok mutlu ve gururlu hissediyordum.
yanlış olmasın ama sadece üç sene sonra mı ne ateisttim. hiç kolay değildi. doğru bildiğin, inandığın her şeyin yanlış olduğunu düşünmeye başlıyorsun... çok zor. gecelerce ağladığımı hatırlıyorum. aradan geçen yıllarda internette sürtmeye başlamış, üstüne "abiler" ortamlarında bulununca dinden acayip soğumuştum ben. hayatımda din istemiyordum, inancımı sorgulamaya başlamıştım ama "nasıl ya, ulan allah olmasa bu kadar adaletsizlik, ölümden sonrası vs. ne olacak?" diye deliriyordum. çok ciddi bir kriz yaşamıştım kendi içimde. dindar çevrede büyüdüğüm için ayrıca zor olmuştu. o insanların içinde, belli bir kültürle büyümüşsün. tamamen inançsızlık bunlardan da tümüyle kopuş demek, sevdiklerinle bile ister istemez arana bazı konularda mesafe girmesi demek.
zamanla oturdu. ölüm, adaletsizlik gibi konuları aşabilmiş değilim. canımı çok yakıyor ama sonuçta yaratıcıya inanmıyorum işte, ne oluyorsa oluyor, benim yapabileceğim bir şey yok diye düşünüyorum. üzüldüğümle kalıyorum. "ölüm çok zor, bununla baş edebilmek için sonsuzluk hayal edeyim" demenin manası var mı? olduğuna inanmıyorum. "keşke olsa" diyorum bazen ama aklım inanmıyor sonuç olarak.
olmasını istediğim şeyle olduğuna inandığım şey farklı. ben de tabii ki adalet olsun, sevdiklerimizle ikinci bir şans elde edip sonsuza dek mutlu yaşayalım isterim ama öyle bir şey olduğuna inanmıyorum. bu üzüntüyle, mutsuzlukla değişecek bir şey değil. trafik kazasında kolunu kaybeden, bu yüzden çok üzülen birisi kolunun tekrar çıkacağına inanır mı mesela? böyle bir şeyin makul olduğunu düşünür mü? o hesap. "keşke olsa" diye düşünüyorum ama olmayacağını biliyorum, benim için öyle bir ihtimal yok.
yanlış olmasın ama sadece üç sene sonra mı ne ateisttim. hiç kolay değildi. doğru bildiğin, inandığın her şeyin yanlış olduğunu düşünmeye başlıyorsun... çok zor. gecelerce ağladığımı hatırlıyorum. aradan geçen yıllarda internette sürtmeye başlamış, üstüne "abiler" ortamlarında bulununca dinden acayip soğumuştum ben. hayatımda din istemiyordum, inancımı sorgulamaya başlamıştım ama "nasıl ya, ulan allah olmasa bu kadar adaletsizlik, ölümden sonrası vs. ne olacak?" diye deliriyordum. çok ciddi bir kriz yaşamıştım kendi içimde. dindar çevrede büyüdüğüm için ayrıca zor olmuştu. o insanların içinde, belli bir kültürle büyümüşsün. tamamen inançsızlık bunlardan da tümüyle kopuş demek, sevdiklerinle bile ister istemez arana bazı konularda mesafe girmesi demek.
zamanla oturdu. ölüm, adaletsizlik gibi konuları aşabilmiş değilim. canımı çok yakıyor ama sonuçta yaratıcıya inanmıyorum işte, ne oluyorsa oluyor, benim yapabileceğim bir şey yok diye düşünüyorum. üzüldüğümle kalıyorum. "ölüm çok zor, bununla baş edebilmek için sonsuzluk hayal edeyim" demenin manası var mı? olduğuna inanmıyorum. "keşke olsa" diyorum bazen ama aklım inanmıyor sonuç olarak.
olmasını istediğim şeyle olduğuna inandığım şey farklı. ben de tabii ki adalet olsun, sevdiklerimizle ikinci bir şans elde edip sonsuza dek mutlu yaşayalım isterim ama öyle bir şey olduğuna inanmıyorum. bu üzüntüyle, mutsuzlukla değişecek bir şey değil. trafik kazasında kolunu kaybeden, bu yüzden çok üzülen birisi kolunun tekrar çıkacağına inanır mı mesela? böyle bir şeyin makul olduğunu düşünür mü? o hesap. "keşke olsa" diye düşünüyorum ama olmayacağını biliyorum, benim için öyle bir ihtimal yok.
0
Ben inançsız biriyim
"Dinlerdeki çelişkileri cok kafama takmıyorum, üzerlerine düşünmüyorum, açıkçası beni alikoymuyor da. "
Demeni anlıyorum, bunlar bana yetiyor çok da sorgulamıyorum deyip böyle bir hayat yaşayabilirsin, bazıları da bunlara takılıp sorguluyor bu yönde bir inanç ya da inançsızlık içinde bir hayat sürüyorlar
"Dinlerdeki çelişkileri cok kafama takmıyorum, üzerlerine düşünmüyorum, açıkçası beni alikoymuyor da. "
Demeni anlıyorum, bunlar bana yetiyor çok da sorgulamıyorum deyip böyle bir hayat yaşayabilirsin, bazıları da bunlara takılıp sorguluyor bu yönde bir inanç ya da inançsızlık içinde bir hayat sürüyorlar
0
inandığımız din kültürümüzle ilgili. ben şöyle düşünüyorum; ormanda doğup büyüseydim islam diye bir şeyin i'sinden haberim olmayacaktı. bana doğal olan inançsızlık gibi geliyor.
dünyada sayısız din var. hangisine inanacağımı bilmiyorum. hepsini öğrenmem mümkün değil ki.
senin için inanmak, bir şeylerle başa çıkma yöntemi olmuş gibi. benim için öyle değil. bunu nasıl aştığıma gelirsek, sanırım bilimle çok haşır neşir olmak gerekiyor. evrende ne kadar ufak bir şey olduğunu fark ettiğinde, insana ve dünyaya dair yüklediğin anlamlar değişmeye başlıyor. ama gerçek bir farkındalıktan bahsediyorum, yoksa lafta herkes farkında evrenin büyüklüğünü :)
dünyada sayısız din var. hangisine inanacağımı bilmiyorum. hepsini öğrenmem mümkün değil ki.
senin için inanmak, bir şeylerle başa çıkma yöntemi olmuş gibi. benim için öyle değil. bunu nasıl aştığıma gelirsek, sanırım bilimle çok haşır neşir olmak gerekiyor. evrende ne kadar ufak bir şey olduğunu fark ettiğinde, insana ve dünyaya dair yüklediğin anlamlar değişmeye başlıyor. ama gerçek bir farkındalıktan bahsediyorum, yoksa lafta herkes farkında evrenin büyüklüğünü :)
0
> ve en önemlisi mutlak iyi bir yaratıcı tarafından bunların orkestra edilmesi. Dunyadaki kötülüğün çokluğunu da kaldıramıyorum çünkü. Bu da çok ağır geliyor, inançlı olmamdaki bir sebep de bu kadar kötülüğün karşısında mutlak güclu olan mutlak bir iyinin varlığına duyduğum ihtiyaç ve güven.
Üzgünüm ama inancınıza göre tüm bu kötülüğü, adaletsizliği orkestre eden bir yaratıcı var. Mutlak güçlü ve olmuş ve olacak her şeyin kontrolüne sahip ise, burada acı çekenlerin acı çekmesini istiyor. Burada acı çektirenleri, acı çektirmeleri için yaratmış ve kendi yaptırdığı şeyler için sonrasında cezalandıracak.
Çelişkilere takılmamanız da tuhaf geliyor ama sizi sorgulamayacağım konumuz o değil. Agnostiğim ben, başka hiçbir inancı mantığım kabul etmezdi. Elimizde yeterince data yok ama mutlak güçlü ve iyi niyetli bir yaratıcının olmadığını bilecek kadar kanıt var.
Üzgünüm ama inancınıza göre tüm bu kötülüğü, adaletsizliği orkestre eden bir yaratıcı var. Mutlak güçlü ve olmuş ve olacak her şeyin kontrolüne sahip ise, burada acı çekenlerin acı çekmesini istiyor. Burada acı çektirenleri, acı çektirmeleri için yaratmış ve kendi yaptırdığı şeyler için sonrasında cezalandıracak.
Çelişkilere takılmamanız da tuhaf geliyor ama sizi sorgulamayacağım konumuz o değil. Agnostiğim ben, başka hiçbir inancı mantığım kabul etmezdi. Elimizde yeterince data yok ama mutlak güçlü ve iyi niyetli bir yaratıcının olmadığını bilecek kadar kanıt var.
0
insanlar bir gün uyanınca ateist olmaya karar vermiyorlar, bir şeyler oluyor etraflarında, bu okuma da olur, sohbetde olur başına gelen kötü bişiyde olur iyi bişiyde olur ama bişiyler olmaktadır.
yani kimse bir gün uyanınca karar vermiyor, herkesin ayrı ayrı kendine ait süreçleri var.
ölüm bu kadar ağır diye başladığın paragraf senin için inanma ihtiyacını oluştururken benim için ise iyiki inançlı biri değilim dedirtiyor. yine herkesin bir olayı kendi içlerinde nasıl yaşadığı da değişiyor. aynı olayı aynı anda yaşayan (diğelim araçta iki kişi var ve kaza yaptılar) biri inançlı olurken diğeri ateizme yönelebiliyor. her ne kadar bu olay ayrım noktası olarak gözükse de kişiler için anlamları farklı.
yani kimse bir gün uyanınca karar vermiyor, herkesin ayrı ayrı kendine ait süreçleri var.
ölüm bu kadar ağır diye başladığın paragraf senin için inanma ihtiyacını oluştururken benim için ise iyiki inançlı biri değilim dedirtiyor. yine herkesin bir olayı kendi içlerinde nasıl yaşadığı da değişiyor. aynı olayı aynı anda yaşayan (diğelim araçta iki kişi var ve kaza yaptılar) biri inançlı olurken diğeri ateizme yönelebiliyor. her ne kadar bu olay ayrım noktası olarak gözükse de kişiler için anlamları farklı.
0
geçen yıl covid türkiye'de gündem dahi değilken korkmaya başladım, ciddi ciddi öleceğimi düşünüyordum. 30'a yaklaşıyorum ama çocukluktan beri inancım olmamasına rağmen ilk defa ölümü düşündüğümü farkettim ve gerçekten başa çıkmak çok zor. covid'e kadar sanki ölüm denen şey çok uzak bir gelecekte olacaktı, düşünmeye değer değildi. bir anda ölüm yaklaştığında çok savunmasız hissettim, deliksiz uyumaya alışkınken her gece uyanır oldum.
covid korkum 3-4 ayda geçti ama o zamandan beri yaşlılık ve ölüm fikrini aklımdan çıkaramıyorum. yaşlı birini görünce aşırı üzülüyorum, yaşayacak ortalama kaç yılı kalmış onu düşünüyorum vs. seinfeld'de bir sahne vardı, george 85 yaşında bir adamla konuşuyordu ve "nasıl çıldırmıyorsun ölmekten korkmuyorsun, ben bu yaşımda kafayı yiyorum nasıl bu kadar rahat olabilirsin" falan diyordu, öyle hissediyorum birebir. www.youtube.com
bir inanca sahip olmayı isterdim, her şey daha kolay olurdu ama benim için olanaksız, o yüzden başa çıkmak zorundayım. ilerleme kaydetmeye de başladım aslında. milyarlarca yıllık evrende, dünyada rastgele aşırı evrimleşmiş bir türün üyesiyim, 70-80 yıl yaşayıp öleceğim. doğmadan önce nasılsam, öldükten sonra da öyle olacağım. fazla kurcalayıp bu 70-80 yılı kendime zehir etmenin anlamı yok. çünkü bu işin bir çözümü yok. çözüm olmadığı için dinler halen bu kadar yaygın. çözüm olmadığı için benim sana önerim boşver, inançsız olmak için zorlama. günlük yaşantıya etki etmeyen, yalnızca ölüm sonrası belirsizlikten kurtaran inanç bana kalırsa faydalı.
covid korkum 3-4 ayda geçti ama o zamandan beri yaşlılık ve ölüm fikrini aklımdan çıkaramıyorum. yaşlı birini görünce aşırı üzülüyorum, yaşayacak ortalama kaç yılı kalmış onu düşünüyorum vs. seinfeld'de bir sahne vardı, george 85 yaşında bir adamla konuşuyordu ve "nasıl çıldırmıyorsun ölmekten korkmuyorsun, ben bu yaşımda kafayı yiyorum nasıl bu kadar rahat olabilirsin" falan diyordu, öyle hissediyorum birebir. www.youtube.com
bir inanca sahip olmayı isterdim, her şey daha kolay olurdu ama benim için olanaksız, o yüzden başa çıkmak zorundayım. ilerleme kaydetmeye de başladım aslında. milyarlarca yıllık evrende, dünyada rastgele aşırı evrimleşmiş bir türün üyesiyim, 70-80 yıl yaşayıp öleceğim. doğmadan önce nasılsam, öldükten sonra da öyle olacağım. fazla kurcalayıp bu 70-80 yılı kendime zehir etmenin anlamı yok. çünkü bu işin bir çözümü yok. çözüm olmadığı için dinler halen bu kadar yaygın. çözüm olmadığı için benim sana önerim boşver, inançsız olmak için zorlama. günlük yaşantıya etki etmeyen, yalnızca ölüm sonrası belirsizlikten kurtaran inanç bana kalırsa faydalı.
0
kimse için kolay olduğunu sanmıyorum açıkçası. ama asıl zor olan inkar içinde yaşayıp çocuk yaşta aklımıza yerleştirilmiş korkuların hayatımıza yön vermesine izin vermek. ateist olduğumu anladığım zaman sadece "kaybettiğim" yıllarım için üzülmüştüm.
çok küçük yaşta babamı kaybettim ve onu tekrar görme fikri dilimle söylesem de aklımla ikna olmadım bir şeydi. bir taraftan da dindar ve dini konularda tatlı sert bir şekilde baskı yapan bir ailenin üyesi olmanın getirdiği yerleşmiş ve sorgulanamaz davranış ve inançlar vardı. babamı tekrar göremeyeceğime de kılmadığım namazlar ve örtmediğim başım yüzünden cehennemde yanacağıma da aynı anda inanabiliyordum ve bana göre bu arada kalma durumu çok daha yorucu.
evrimle, fizikle ve tarihle biraz içli dışlı olunca aradığım cevapları buldum ve artık çok huzurluyum.
var oluşumuza bakışım da gözlemci olduğumuz yönünde. sonsuz ve kaotik bir evrenin içindeki inanılmaz küçük canlılar olarak 70-80 yıllık, adeta komik uzunluktaki ömrümüzde, etrafımıza bakıp gördüklerimizle ilgili sorular soracak kadar zeki olmamız bence sürecin anlamlı bir parçası olduğumuz anlamına gelmiyor; sadece şaşkınlıkla, bazen hayranlıkla ve merakla seyrediyoruz.
çok küçük yaşta babamı kaybettim ve onu tekrar görme fikri dilimle söylesem de aklımla ikna olmadım bir şeydi. bir taraftan da dindar ve dini konularda tatlı sert bir şekilde baskı yapan bir ailenin üyesi olmanın getirdiği yerleşmiş ve sorgulanamaz davranış ve inançlar vardı. babamı tekrar göremeyeceğime de kılmadığım namazlar ve örtmediğim başım yüzünden cehennemde yanacağıma da aynı anda inanabiliyordum ve bana göre bu arada kalma durumu çok daha yorucu.
evrimle, fizikle ve tarihle biraz içli dışlı olunca aradığım cevapları buldum ve artık çok huzurluyum.
var oluşumuza bakışım da gözlemci olduğumuz yönünde. sonsuz ve kaotik bir evrenin içindeki inanılmaz küçük canlılar olarak 70-80 yıllık, adeta komik uzunluktaki ömrümüzde, etrafımıza bakıp gördüklerimizle ilgili sorular soracak kadar zeki olmamız bence sürecin anlamlı bir parçası olduğumuz anlamına gelmiyor; sadece şaşkınlıkla, bazen hayranlıkla ve merakla seyrediyoruz.
0
dinler için antroposentrik diyebiliriz. yani evrenin merkezinde insanın olduğu görüşüne dayalılar. halbuki evrenin sonsuzluğuna baktığımızda insan denen canlının çok önemsiz bir varlık olduğunu fark ediyoruz. evreni geç, kendi gezegenimizdeki bile diğer tüm canlıları yok sayarak tanrının dünyayı ve evreni insan için yarattığını düşünmek bana mantıksız geliyor. bu meseleye gelene kadar zaten evrim diye bir şey var üstelik. ama siz çelişkileri kafama takmıyorum demişsiniz zaten.
boşluk duygusu, dünyanın geçiciliği için de şunu söyleyebilirim: dünyanın ya da hayatımızın geçici olduğuna inanmak iyi bir şey değil aslında. hem bizim için, hem de toplum için. dünyanın geçici olduğuna inandığın için yaşarken istediğin şeyleri yapmıyorsun, kötülükleri sineye çekiyorsun (öteki tarafta cezalandırılacak nasılsa düşüncesiyle), bir şeyleri düzeltmeye çabalamıyorsun. bu dünyanın tek gerçeklik olduğunu kavradığında ise kendi anlamını yaratma şansın ortaya çıkıyor. elimizdeki dünyanın tek dünya olduğunu fark edip onu iyiye götürmek için çaba sarfetmek isteyebiliyorsun mesela, böylece de hayatın bir anlam bulmuş oluyor.
elbette inançsız insanlar (ben mesela) ölüm ve boşluk duygusunun etkisiyle zaman zaman depresyona giriyorlar. ben de düşünüyorum ölümü. ama bunun doğanın bir gerçeği olduğunu kabullenmeye çalışıyorum. bu noktada da bir savunma mekanizası, araç olarak kendime yaşama amacı bulmaya çalışıyorum. bunu elinden kaçırdığın an depresyona girme olasılığın yüksek. bazı insanlar ise hiç düşünmüyor, sadece anı yaşıyor, hayattan keyif almaya çalışıyor. ben öyle olamıyorum.
boşluk duygusu, dünyanın geçiciliği için de şunu söyleyebilirim: dünyanın ya da hayatımızın geçici olduğuna inanmak iyi bir şey değil aslında. hem bizim için, hem de toplum için. dünyanın geçici olduğuna inandığın için yaşarken istediğin şeyleri yapmıyorsun, kötülükleri sineye çekiyorsun (öteki tarafta cezalandırılacak nasılsa düşüncesiyle), bir şeyleri düzeltmeye çabalamıyorsun. bu dünyanın tek gerçeklik olduğunu kavradığında ise kendi anlamını yaratma şansın ortaya çıkıyor. elimizdeki dünyanın tek dünya olduğunu fark edip onu iyiye götürmek için çaba sarfetmek isteyebiliyorsun mesela, böylece de hayatın bir anlam bulmuş oluyor.
elbette inançsız insanlar (ben mesela) ölüm ve boşluk duygusunun etkisiyle zaman zaman depresyona giriyorlar. ben de düşünüyorum ölümü. ama bunun doğanın bir gerçeği olduğunu kabullenmeye çalışıyorum. bu noktada da bir savunma mekanizası, araç olarak kendime yaşama amacı bulmaya çalışıyorum. bunu elinden kaçırdığın an depresyona girme olasılığın yüksek. bazı insanlar ise hiç düşünmüyor, sadece anı yaşıyor, hayattan keyif almaya çalışıyor. ben öyle olamıyorum.
0
Ben bu kavramların artık olmadığını kabul ettiğimde çok rahatladım. Ölümle ilgili bir derdim yok. Evrende belli bir zaman aralığında gelip gidecek varlıklarız. Öncesi ve sonrası simsiyah yokluk. Zaten hiçbir şeyin farkında olmayacağım. Benim için ölümden sonra hayat olması daha korkunç. Hiç ölememek demek. Sonsuza kadar yaşamayı asla istemiyorum. Zamanım geldiğinde gitmem lazım.
Adalet konusunda zaten dünyanın adaletli olduğunu düşünmüyorum, adaletli olması gerektiğine inanmıyorum. Bu konuda başa çıkmaya çalıştığım bir nokta olmadı ama sizi anlıyorum. Annemle din konusunda konuşurken, herhangi bir yaratıcı olduğuna inanmazsam, bazı şeyleri yaratıcıya havale edip öbür dünyada çözebileceğime inanmazsam ben deliririm yaşayamam demişti. Biraz da içsel rahatlatma sağlıyor. Bana da dinlere inanmasan da bari karma gibi şeylere inan kafan rahat etsin diyordu ama yok ona da inanamıyorum.
Adalet konusunda zaten dünyanın adaletli olduğunu düşünmüyorum, adaletli olması gerektiğine inanmıyorum. Bu konuda başa çıkmaya çalıştığım bir nokta olmadı ama sizi anlıyorum. Annemle din konusunda konuşurken, herhangi bir yaratıcı olduğuna inanmazsam, bazı şeyleri yaratıcıya havale edip öbür dünyada çözebileceğime inanmazsam ben deliririm yaşayamam demişti. Biraz da içsel rahatlatma sağlıyor. Bana da dinlere inanmasan da bari karma gibi şeylere inan kafan rahat etsin diyordu ama yok ona da inanamıyorum.
0
Aslında çok basit, sen inanmak istiyorsun. Bir yaratıcının olması fikri seni rahatlatıyor. Allahın olmadığı kanıtlansa bu sefer de budaya taparsın muhtemelen. Bu kötü bir şey olmak zorunda değil, insanlığın doğasında olduğunu düşünüyorum ben. Ama sen de söylüyorsun, dinin çelişkili tutumu seni içindeki inanma güdüsünden alıkoymuyor. Anlattığına göre konunun Müslümanlıkla da alakası yok sanırım, ibadet ve kapanma konularına da uzakmışsın zaten. Demek ki inanmaya ihtiyacın var.
Ateistler ise içlerindeki inanma güdüsüyle başa çıkabilmiş insanlar oluyor genelde. Ya bunu görmezden gelip üzerine düşünmüyorlar(senin yaptığın gibi) ya da enine boyuna düşünüp olmadığına ikna oluyorlar.
Ateistler ise içlerindeki inanma güdüsüyle başa çıkabilmiş insanlar oluyor genelde. Ya bunu görmezden gelip üzerine düşünmüyorlar(senin yaptığın gibi) ya da enine boyuna düşünüp olmadığına ikna oluyorlar.
0
Ölünce tamamen her şeyin bitmesi fikri beni korkutmuyor çünkü o kadar önemli görmüyorum kendimi. Çok uzun bir hikayenin bir harfinin bir kenarıyım anca, ölsem nolur ölmesem nolur?
Ama işte öbür dünya var, öbür dünyada cezasını çeker, öbür dünyada sınanır diye bu dünyada o kadar çok kişinin kötülüklerinin yanlarına kar kalması, asıl öbür dünya inancına nasıl bağlanabiliyor insanlar diye düşündürüyor.
Ayrıca öbür dünya var, ölümden sonra hesap var diye iyi olan kişilere de mesafeli yaklaşırım. Korkudan iyi davranmak çok tehlikeli bir şey bence.
Ama işte öbür dünya var, öbür dünyada cezasını çeker, öbür dünyada sınanır diye bu dünyada o kadar çok kişinin kötülüklerinin yanlarına kar kalması, asıl öbür dünya inancına nasıl bağlanabiliyor insanlar diye düşündürüyor.
Ayrıca öbür dünya var, ölümden sonra hesap var diye iyi olan kişilere de mesafeli yaklaşırım. Korkudan iyi davranmak çok tehlikeli bir şey bence.
0
Soruyu gece görünce uzun uzun yazmaya üşendim, şimdi biraz yazayım. İnsanlar o kadar kolay ateist olmuyor bence. Eğer az ya da çok inançlı bir aileye doğduysanız ateist olmamak, büyürken öğrendiğiniz inanç sistemini sorgulamamak daha kolay. Ölen sevdiklerine bir gün kavuşacağına, bir gün bütün iyilerin-kötülerin adaleti bulacağına, koruyan kollayan yaratıcıya... inanmak daha kolay.
Sizin yaşadıklarınıza benzeyen şeyler yaşadım. Annemi kaybedeli 1,5 sene oldu, sık sık rüyamda görüyorum, bazen hayatta, bazen değil, bazen ölmüş ama bir yanlışlık olmuş da geri gelmiş. Ama sığınacağım bir inanç yok. Cenazeden sonra insanlar "huzura erdi, allah yanına aldı, biz de yanına gideceğiz, kavuşacağız, sen bol bol dua et" gibi *teselli* sözleri söylerken içimden çok sinirleniyordum çünkü bir yandan bu söylenenlerin benim için hiçbir anlamı yok, bir yandan da o inanca sahip olmalarını kıskandım çünkü sevdikleri birini kaybettiklerinde güç alabilecekleri (bende olmayan) bir şey var. Ama yok işte, bazı şeyleri kolaylaştırır belki diye "inanayım ben de" diyemiyorsun.
İnsan merkezli düşünme açıklamasına da katılıyorum epey. Evrenin merkezinde değiliz, varlığımızın bizden başka kimse için önemi yok. Bunu kabul edince hayat daha kolay.
Sizin yaşadıklarınıza benzeyen şeyler yaşadım. Annemi kaybedeli 1,5 sene oldu, sık sık rüyamda görüyorum, bazen hayatta, bazen değil, bazen ölmüş ama bir yanlışlık olmuş da geri gelmiş. Ama sığınacağım bir inanç yok. Cenazeden sonra insanlar "huzura erdi, allah yanına aldı, biz de yanına gideceğiz, kavuşacağız, sen bol bol dua et" gibi *teselli* sözleri söylerken içimden çok sinirleniyordum çünkü bir yandan bu söylenenlerin benim için hiçbir anlamı yok, bir yandan da o inanca sahip olmalarını kıskandım çünkü sevdikleri birini kaybettiklerinde güç alabilecekleri (bende olmayan) bir şey var. Ama yok işte, bazı şeyleri kolaylaştırır belki diye "inanayım ben de" diyemiyorsun.
İnsan merkezli düşünme açıklamasına da katılıyorum epey. Evrenin merkezinde değiliz, varlığımızın bizden başka kimse için önemi yok. Bunu kabul edince hayat daha kolay.
0
isabella was a ginger
Dini inançtan bahsediyorum. Aslında daha çok bu süreçteki psikoloji ilgimi çekiyor. Çünkü cennete ve sonsuza kadar var olacağına inanırken bir anda öldükten sonra yok olacağını idrak ediyorsun, büyük bir yıkım olmalı. Ne hissetmiştiniz?Ben böyle bir süreçten hiç geçmedim çünkü ateist olarak büyütüld
Dini inançtan bahsediyorum. Aslında daha çok bu süreçteki psikoloji ilgimi çekiyor. Çünkü cennete ve sonsuza kadar var olacağına inanırken bir anda öldükten sonra yok olacağını idrak ediyorsun, büyük bir yıkım olmalı. Ne hissetmiştiniz?
Ben böyle bir süreçten hiç geçmedim çünkü ateist olarak büyütüldüm. Ailem, özellikle babam bilimle ilgili olduğu için her şeyi bana açıklardı. Hiç şüphe ettiğimi hatırlamıyorum. Sadece okula başladığımda "allah" diye bir şey olduğunu sınıf arkadaşlarımdan öğrenmiştim (o zamana kadar hiç duymamıştım ailemizdeki ve çevremizdeki herkes dinsiz olduğu için) ve kafam karışmıştı bir süre. Daha sonrasında babam uzun uzun konuşmuştu benle.
Ben böyle bir süreçten hiç geçmedim çünkü ateist olarak büyütüldüm. Ailem, özellikle babam bilimle ilgili olduğu için her şeyi bana açıklardı. Hiç şüphe ettiğimi hatırlamıyorum. Sadece okula başladığımda "allah" diye bir şey olduğunu sınıf arkadaşlarımdan öğrenmiştim (o zamana kadar hiç duymamıştım ailemizdeki ve çevremizdeki herkes dinsiz olduğu için) ve kafam karışmıştı bir süre. Daha sonrasında babam uzun uzun konuşmuştu benle.
0
Alevi bir ailede büyüdüğüm için zor olmadı, 11-12 yaşlarında net olarak karar verdiğimi hatırlıyorum.
0
dindar sayılabilecek bir aileden geliyorum. çocukluğumdan beri araştırmaya ve okumaya meraklı bir tip oldum. lise dönemlerinde sorgulamaya başladım, islamiyette kendimce çelişkiler, manasızlıklar ve adaletsizlikler gördüm. aslında sarsıcı olmadı, daha çok düşüncelerimi açıklama ve düşüncelerime uygun yaşamakta sıkıntı oldu. yine de "ya islamiyet doğruysa, ya ben yoldan çıkmışsam" tarzı düşünceler ara sıra olmuyor değil.
bir de duyurudaki kişilerin genel olarak dindar sayılabilecek bir aileleri/çevreleri yok yani burada büyük bir yıkım göremezsiniz, çok dindar olup da dönen binde birdir yani. çoğu ortalama müslüman.
bir de duyurudaki kişilerin genel olarak dindar sayılabilecek bir aileleri/çevreleri yok yani burada büyük bir yıkım göremezsiniz, çok dindar olup da dönen binde birdir yani. çoğu ortalama müslüman.
0
tasarlanan kurgu çok küçük yaşlarımdan beri kafamda oturmuyordu, peygamberliğin dünyanın en eski mesleklerinden birisi olduğuna dair okuduklarım çok tutarlı gelmişti.
tesadüf bir yakınımın evinde incil gördüm ve yarım saat kadar okudum çok mantıksız geldi. sonra gidip incil ile kur'an satın aldım. okuduktan sonra hiç şaşırmadım tutarsız olmalarına. yaş 16 o zaman. amerikadayken de yahudi bir çevre oldu iş ortamında. oradan merak sarıp ara ara tevrat okudum. gene aynı bomboş bir içerikle karşılaştım.
aslında benim kadar bunları okumak bile zaman kaybı ciddi anlamda. dünyaya zerre kadar katkı sağlayıp, insanlığa faydası olan insanlara bakmanız bile fazlasıyla yeterli. din ile uğraşıp, din satanlarında yaptıkları ortada zaten.
tesadüf bir yakınımın evinde incil gördüm ve yarım saat kadar okudum çok mantıksız geldi. sonra gidip incil ile kur'an satın aldım. okuduktan sonra hiç şaşırmadım tutarsız olmalarına. yaş 16 o zaman. amerikadayken de yahudi bir çevre oldu iş ortamında. oradan merak sarıp ara ara tevrat okudum. gene aynı bomboş bir içerikle karşılaştım.
aslında benim kadar bunları okumak bile zaman kaybı ciddi anlamda. dünyaya zerre kadar katkı sağlayıp, insanlığa faydası olan insanlara bakmanız bile fazlasıyla yeterli. din ile uğraşıp, din satanlarında yaptıkları ortada zaten.
0
Bunun dediğiniz gibi "bir anda" olduğunu pek sanmıyorum.
Tatlı su müslümanı bir ailede büyüdüm, ramazanda oruç, bayram namazı falan, bir tek babannem sürekli kuran okurdu ve dinle kafayı bozmuştu. Yazları bütün sokak arkadaşlarım gidiyor diye ben de kuran kursuna gittim, zerre kafam almadı. Bir ara kuran meali okumaya çalıştım, onu da kafam almadı, bitiremedim. Bu arada önce bilimkurgu, sonra pozitif bilim kitapları girdi hayatıma, "aha bak bu mantıklı" dedim. Ama çocukken bile, "uyumadan önce dua et" mevzusu falan asla kafama yatmıyordu, hiçbir zaman dine yatkın olmadım bence.
İran'da doğup büyüyen, hafız/imam olan, sonradan ateist olan bir tanıdığım var, bu mevzuları biraz konuşmuştuk. Keşke onunla sohbet edebilseydiniz bu konuda, o kadar kapalı bir inanç sisteminde büyüyüp ateizme ulaşma süreci cidden çok ilginç.
Tatlı su müslümanı bir ailede büyüdüm, ramazanda oruç, bayram namazı falan, bir tek babannem sürekli kuran okurdu ve dinle kafayı bozmuştu. Yazları bütün sokak arkadaşlarım gidiyor diye ben de kuran kursuna gittim, zerre kafam almadı. Bir ara kuran meali okumaya çalıştım, onu da kafam almadı, bitiremedim. Bu arada önce bilimkurgu, sonra pozitif bilim kitapları girdi hayatıma, "aha bak bu mantıklı" dedim. Ama çocukken bile, "uyumadan önce dua et" mevzusu falan asla kafama yatmıyordu, hiçbir zaman dine yatkın olmadım bence.
İran'da doğup büyüyen, hafız/imam olan, sonradan ateist olan bir tanıdığım var, bu mevzuları biraz konuşmuştuk. Keşke onunla sohbet edebilseydiniz bu konuda, o kadar kapalı bir inanç sisteminde büyüyüp ateizme ulaşma süreci cidden çok ilginç.
0
Cevabım silinmiş.
“Dindar bir ailede, tüm ibadetleri yerine getirerek büyütüldüm. Uzun uzun bahsetmeyeceğim ama en az bir yıl arafta kalmıştım. İnancımı terk etmek hiç kolay olmadı.”
Mantık yönü ağır basan bir insan olmama rağmen inancımı sorgulamaya başlamam vicdani yönden oldu. Arafta kaldığım süre boyunca ise akıl ve mantığa uyan kanıtlar edindiğim için inancımı terk edebildim.
“Dindar bir ailede, tüm ibadetleri yerine getirerek büyütüldüm. Uzun uzun bahsetmeyeceğim ama en az bir yıl arafta kalmıştım. İnancımı terk etmek hiç kolay olmadı.”
Mantık yönü ağır basan bir insan olmama rağmen inancımı sorgulamaya başlamam vicdani yönden oldu. Arafta kaldığım süre boyunca ise akıl ve mantığa uyan kanıtlar edindiğim için inancımı terk edebildim.
0
ateist baba - annesinin etkisinde kaldığı için inanan anne ortamında büyüdüm. ananem onda kaldığım zamanlar bana dua öğretirdi, babam farkettiği zaman çok kızardı fln. babam sayesinde senin anlattığına benzer yetiştirildim. babam tam pozitif bilim insanıydı ve her şeyi açıklardı bana. 17 yaşında babamı kaybedene kadar allah'ın varlığından başka bir inancım yoktu. babamla birlikte o inancı da kaybettim.
0
Dini cemaatlerin nasıl çıkar amaçlı suç örgütü olduklarını gördükten sonra.
Fetö öncesi oluyor kendi adıma.
Fetö öncesi oluyor kendi adıma.
0
ben yobaz olmayan ama müslüman bir ailede büyüdüm.
çok net kırılma anları hatırlamıyorum, bende yavaşça oldu.
ama liseyi bitirdiğimde din dosyasını kapatıp yakmıştım, bunu iyi hatırlıyorum.
zaten hemen sonrasında da çok zor günler, hatta yıllar geçirdim ve bana sürekli tatlı dille, ısrarla telkin edilmesine rağmen bir kere bile aklımdan dinden medet ummayı geçirmedim. tersine acı çektikçe dinden tiksintim daha da koyulaştı.
ben galiba ölüm gerçeğiyle gereğinden erken bir şekilde kendi başıma yüzleşmiştim. çocukken geceleri sürekli ölümü ve sonsuz hayatı düşündüğüm bir dönem oldu. gece uyku vakti çok yüksek konsantrasyonla bu konulara takılıp işin içinden çıkamıyordum bir türlü. başka çocuklar da da böyle bir "karanlık dönem" yaşıyor mu bilmiyorum. vardır belki de ama kimseden duymadım.
işte dinlerin de bu tür cevapsız sorulara bir cevap olarak üretildiğini düşünüyorum. yani kişinin korkunç derecede saçma ama rahatlatıcı bir şeye inanmak mı yoksa daha acı verici de olsa gerçeği seçmek mi noktasında yapacağı tercihe kalıyor iş. yoksa ben genç bir insanın 2021 yılında ciddi ciddi müslüman olabileceğine inanmıyorum. yani inanasım gelmiyor. tamam hepimizin hayatı türlü saçmalıkla dolu, hiçbirimiz gödel, wittgenstein değiliz (onların hayat bile delilik doludur zaten ki gödel sıyırmıştı mesela) ama bu kadar da değil ya. buna kalpten inanabilen bir insana saygı gösteremiyorum artık.
her neyse biraz dağınık oldu ama böyle.
çok net kırılma anları hatırlamıyorum, bende yavaşça oldu.
ama liseyi bitirdiğimde din dosyasını kapatıp yakmıştım, bunu iyi hatırlıyorum.
zaten hemen sonrasında da çok zor günler, hatta yıllar geçirdim ve bana sürekli tatlı dille, ısrarla telkin edilmesine rağmen bir kere bile aklımdan dinden medet ummayı geçirmedim. tersine acı çektikçe dinden tiksintim daha da koyulaştı.
ben galiba ölüm gerçeğiyle gereğinden erken bir şekilde kendi başıma yüzleşmiştim. çocukken geceleri sürekli ölümü ve sonsuz hayatı düşündüğüm bir dönem oldu. gece uyku vakti çok yüksek konsantrasyonla bu konulara takılıp işin içinden çıkamıyordum bir türlü. başka çocuklar da da böyle bir "karanlık dönem" yaşıyor mu bilmiyorum. vardır belki de ama kimseden duymadım.
işte dinlerin de bu tür cevapsız sorulara bir cevap olarak üretildiğini düşünüyorum. yani kişinin korkunç derecede saçma ama rahatlatıcı bir şeye inanmak mı yoksa daha acı verici de olsa gerçeği seçmek mi noktasında yapacağı tercihe kalıyor iş. yoksa ben genç bir insanın 2021 yılında ciddi ciddi müslüman olabileceğine inanmıyorum. yani inanasım gelmiyor. tamam hepimizin hayatı türlü saçmalıkla dolu, hiçbirimiz gödel, wittgenstein değiliz (onların hayat bile delilik doludur zaten ki gödel sıyırmıştı mesela) ama bu kadar da değil ya. buna kalpten inanabilen bir insana saygı gösteremiyorum artık.
her neyse biraz dağınık oldu ama böyle.
0
18-19 yaşımdayken an american crime filmini izleyip, üzerine okuyup konuştuktan sonra oldu.
0
Tanıdığım en iyi ve en dürüst ve üstelik iyi bir müslüman insan olan amcam 12 yaşında oğlunu toprağa verdiğinde.. birkaç sene sonra da canlı yayında bir sürü insanın gözü önünde kurtarılamadan denizde boğularak öldüğünde..
Tecavüzcüler katiller yüz yaşına kadar yaşarken benim nahif, dünyanın derdini kendine dert eden babam 52 yaşında acılar içinde öldüğünde..
Her şeye olan inancımı kaybettim..
Fakat bunlar olduktan 5 yıl sonra imkansız olduğunu bile bile çok istedim ve bebek bekliyorum. İnancım geri geliyor.
Tecavüzcüler katiller yüz yaşına kadar yaşarken benim nahif, dünyanın derdini kendine dert eden babam 52 yaşında acılar içinde öldüğünde..
Her şeye olan inancımı kaybettim..
Fakat bunlar olduktan 5 yıl sonra imkansız olduğunu bile bile çok istedim ve bebek bekliyorum. İnancım geri geliyor.
0
Ben de bu surecten gectim diyemem. Ateist olarak buyutulmedim hatta hevesliydim oruc tutayim, cevsen takayim namaz nasil kilinir falan. Neyse, 4. Sinifa gittigim yaslarda bu nasil is lan olmaz oglum oyle sey demeye baslamistim kisa surede de mantigim ustun geldi hic sancili bir surec olmadi.
0
üniversitedeki arkadaşlarım ve bu konudaki uzun sohbetler sayesinde yavaş yavaş dinden uzaklaştım.
0
Bayağı dindar ve cemaatçi olan akrabaların içinde büyüdüm. Babam nurcular diye bilinen cemaatin (fetullaçılardan farklı) bayağı tanınan bilinen bir insanı istanbul üni islam enstitüsü mezunu olduğu için Arapça okur yazarlığı olan birisiydi. Hem anne tarafımın bir kısmı hem de baba tarafı 5 vakit namaz kılan, cemaat ayağı olan bir akraba güruhu. Üniversitede tanıştığım komünist sınıf arkadaşlarımın o zamana kadar bana öğretilmiş “herşey kuranda yazıyor” “kalem varsa onu yapan da vardır” minvalindeki saçma şeyleri yerle yeksan eden konuşmalarımızın ardından beni araştırmaya sevk ettiler. O zamanlar bir forum sitesinde “seksi şeytan” gibi bir nicke sahip yazarın hadislerle bir ilahiyat mezunu adamı harcaması, ateistler bilgiyle tokatlayabilir, bunlar hiç de bomboş adamlar değiller aksine bu ilahiyatçılar bu ateistten nasıl cahil olabilirler diye düşündüm. O zamana kadar cemaat içinde gösterilen hatun yahya unsurlarının saçmalıktan ibaret olduğunu, kullanılan fosil resimlerinin olta yemi (üzerinde metal kancayı unutmuşlar) olduğunu gösteren richard dawkins gibi bilim admalarına denk geldim. Daniel dennett isimli felsefecinin dinler tarihi ile ilgili dinleri ayyuka çıkaran videosunu izlemiştim. O zamanlar facebook moda olduğu için ateist-müslüman gruplarına dahil oldum. Ya allah varsa fikri tutarsız geldiği anda da her şeyi terkedip ateist oldum. Bu süreç yaklaşık 1 yıl sürdü. Ama ben müslüman olanların yüksek zekalı kesimini inatçı ya da korkak olarak nitelendiriyorum. Yoksa bunca tutarsızlık varken müslüman kalmak mümkün olamaz.
0
Sıkı bir şakirttim. Ama kendimce mantıklı bir şekilde götürüyordum inanç meselesini. Cin diye bahsedilenlerin öcüler olmadığını belki mikroskopik canlılar veya uzaylılar olabileceğini düşünüyordum. Hiçbir hadisi ciddiye almıyordum.
Lisede kuranla ilgili şüphelerim başladı. Ama tanrı inancımı tamamen kaybetmem üniversitede ekşideki bir yazıyı okumamla oldu. Zaten çok sorgulardım içimde ama yazıda evrenin kendi kendine oluşabilme ihtimalini o kadar güzel anlatmışlardı ki bi anda gözümden perde kalktı sanki.
Sonraki hafta boyunca hep ağladım. Orada olmadığını bildiğim halde tanrıya sitem ettim bunca zaman yok muydun kime anlattım ben dertlerimi beni nasıl yalnız bırakırsın vs. diye. Şimdi komik de gelse o an yakın bir arkadaşımı kaybetmiş ve aldatılmış hissetmiştim.
Lisede kuranla ilgili şüphelerim başladı. Ama tanrı inancımı tamamen kaybetmem üniversitede ekşideki bir yazıyı okumamla oldu. Zaten çok sorgulardım içimde ama yazıda evrenin kendi kendine oluşabilme ihtimalini o kadar güzel anlatmışlardı ki bi anda gözümden perde kalktı sanki.
Sonraki hafta boyunca hep ağladım. Orada olmadığını bildiğim halde tanrıya sitem ettim bunca zaman yok muydun kime anlattım ben dertlerimi beni nasıl yalnız bırakırsın vs. diye. Şimdi komik de gelse o an yakın bir arkadaşımı kaybetmiş ve aldatılmış hissetmiştim.
0
ailemin işi sonda da kendi işimle ilgili dünyayı gezmem ve çeşitli inançtan çeşitli milletten insan tanımam bunda etkili oldu.
Özellikle de malezya, arjantin, çin, kudus ve mekke gezilerinden sonra iyice netleşti
Özellikle de malezya, arjantin, çin, kudus ve mekke gezilerinden sonra iyice netleşti
0
Yaratıcı meselesinde çok emin değilim ama din konusuna hep mesafeliydim. Dindar bir ailede yetismedim ama din, kitap korkusunu hissetmiştim çocukluğumda gittiğim Kur'an kurslarında, şunu yaparsan cehenneme gidiyorsun vs dediklerinde yalnızca korktuğumu hatırlıyorum. Hiçbir kutsal kitabı okumadım ama kurmaca hikayeler üzerinde kurulu olduğunu çok uzun zamandır belli belirsiz hissediyordum. Üzerine hiç dusunmedim, öyle miydi böyle miydi demedim. İlgimi cekmedi.
Son birkaç yıldır bu inanmama durumu bütün sosyal organizasyonlara sirayet etti. Yani dini geçtim, devlet, ahlak tamamının insan yapısı olduğunu anlıyorsun. Zincirlerinden bir bir kurtulmak gibi. Bakın bir örnek vereyim: Online kpss kursuna gidiyorum, hoca Whatsapp şu kadar soru çözün diye ödev verdi. Pazar akşamı video çekip yollayın hepiniz falan dedi. Lan dedim, yapmasam ne olacak, bir yaptırımı mi var sanki? Sonra baktım insanlar bu ultimatomu ciddiye almaya başladılar grupta, "Ay hocam ne kadar süremiz kaldı?", "Ben disaridaydim hocam, şimdi hemen başlıyorum" demeye başladılar. İş ciddiye bindi, otorite doğdu birden, hepimizin iyiliğine olduğuna inandığımız bir amaç uğruna bir buyuran etrafında birleştik. Paragrafın başında bahsettigim insan ürünü her türlü sosyal organizasyonun da çalışma mekanizması özünde bu. Bir noktadan sonra bu hikayeye o kadar inanıyoruz ki kainatın başından beri oradaymış, dogalmis gibi geliyor. Kpss hocasının buyruğu evrile evrile tanrının buyruğuna dönüşüyor.
Beni inanılmaz rahatlatıyor bu düşünceler, hiçbir şey hayatı değil, zaruri değil, anlattığımız hikayelere inanıyor gibi yapsak yeterli. Olmeyelim, haz alalım yaşadığımizdan yeterli.
Son birkaç yıldır bu inanmama durumu bütün sosyal organizasyonlara sirayet etti. Yani dini geçtim, devlet, ahlak tamamının insan yapısı olduğunu anlıyorsun. Zincirlerinden bir bir kurtulmak gibi. Bakın bir örnek vereyim: Online kpss kursuna gidiyorum, hoca Whatsapp şu kadar soru çözün diye ödev verdi. Pazar akşamı video çekip yollayın hepiniz falan dedi. Lan dedim, yapmasam ne olacak, bir yaptırımı mi var sanki? Sonra baktım insanlar bu ultimatomu ciddiye almaya başladılar grupta, "Ay hocam ne kadar süremiz kaldı?", "Ben disaridaydim hocam, şimdi hemen başlıyorum" demeye başladılar. İş ciddiye bindi, otorite doğdu birden, hepimizin iyiliğine olduğuna inandığımız bir amaç uğruna bir buyuran etrafında birleştik. Paragrafın başında bahsettigim insan ürünü her türlü sosyal organizasyonun da çalışma mekanizması özünde bu. Bir noktadan sonra bu hikayeye o kadar inanıyoruz ki kainatın başından beri oradaymış, dogalmis gibi geliyor. Kpss hocasının buyruğu evrile evrile tanrının buyruğuna dönüşüyor.
Beni inanılmaz rahatlatıyor bu düşünceler, hiçbir şey hayatı değil, zaruri değil, anlattığımız hikayelere inanıyor gibi yapsak yeterli. Olmeyelim, haz alalım yaşadığımizdan yeterli.
0
Yıkım değildi; lisede sınıf arkadaşımla konusmaya başlayınca okumaya, araştırmaya başladım. Saçmalık ya dedim. Yikim da olmadi. Hayatimin büyük bir parçası değildi, genel kültür gibi bir şeydi.
0
Edit: haz alamazsınız da olur, bunun için de tribe girenler olur şimdi. "Mutlu olmamız gerekiyormuş has.ktir! Hemen mutlu olmalıyım" diye. Hiçbir şey yapmak zorunda değilsiniz.
0
Kazanmadım ki kaybedeyim. İnandıklarım, büyük oranda çocukken kafama doldurdukları korkulardan ve ön yargılardan ibaretti. Yürekten hissettiğim bir inanmışlık değildi benimki. Haliyle geride bırakması da çok güç olmadı. Sarsıcı bir tecrübe yaşamadım, doğum sancıları çekmedim. Adım adım, santim santim, ilmek ilmek ilerleyen bir geçişti. Hiç canım acımadı :) Sadece din de değil. O güne kadar sağdan soldan işittiklerimle dağarcığımda yer tutmuş ne varsa aklımda, eş zamanlı olarak aşınıp ufalandılar. Bir şeyi yitirme değil de, daha çok kendini bulma süreciydi aslında.
0
Kazanmadım ki kaybedeyim +1
6. Sınıfa kadar her yaz kuran kursuna giden, kuran okumaya o yaşta başlamış, hacı dedelerin ve kapalı bir annenin oğlu olarak hiç baskı altında hissetmeden islam öğretildim. Ama daha ufacık çocukken bile hiçbiri bana bir anlam ifade etmiyordu, annem üzülmesin diye gidiyordum. Ama daha o yaşta bile duaymış, ibadetmiş bunların bir anlama geldiğine inanamadım. Bile isteye yaptığım bir şey değildi.
Çocuksun tabii ki inanç hissin olmaz desen, babaannem öldüğünde ya da 99 depreminde tanıdıklar öldüğünde "sığınabilirdim". Bence allah bana hidayet vermemiş, içimde yok yani. Manevi tarafı gelişkin bir insan değilim.
Benim suçum mu bu? Gelmiyor işte içimden inanmak, bu öğrenilebilen bişey olsa çoktan öğrenmiştim. Annem beni döve döve namaza devam ettirmedi diye mi suçlu? Benim gibi inanmaya ihtiyaç duymayan biri için sonuç illa ki cehennem mi? İyi bir insan olmamın hiç önemi yok mu?
Sırf bunların cevabının olmaması bile inanmamak için bir sebep.
6. Sınıfa kadar her yaz kuran kursuna giden, kuran okumaya o yaşta başlamış, hacı dedelerin ve kapalı bir annenin oğlu olarak hiç baskı altında hissetmeden islam öğretildim. Ama daha ufacık çocukken bile hiçbiri bana bir anlam ifade etmiyordu, annem üzülmesin diye gidiyordum. Ama daha o yaşta bile duaymış, ibadetmiş bunların bir anlama geldiğine inanamadım. Bile isteye yaptığım bir şey değildi.
Çocuksun tabii ki inanç hissin olmaz desen, babaannem öldüğünde ya da 99 depreminde tanıdıklar öldüğünde "sığınabilirdim". Bence allah bana hidayet vermemiş, içimde yok yani. Manevi tarafı gelişkin bir insan değilim.
Benim suçum mu bu? Gelmiyor işte içimden inanmak, bu öğrenilebilen bişey olsa çoktan öğrenmiştim. Annem beni döve döve namaza devam ettirmedi diye mi suçlu? Benim gibi inanmaya ihtiyaç duymayan biri için sonuç illa ki cehennem mi? İyi bir insan olmamın hiç önemi yok mu?
Sırf bunların cevabının olmaması bile inanmamak için bir sebep.
0
Kutsal kitapları okuduktan sonra. Zaten yoktu da işte daha çok emin oldum diyelim.
0
Teoride alevi, pratikte ateist olan bir ailede büyüdüm. Hiçbir dini ritüel konusunda bilgisi yok ailede kimsenin. Evin duvarında en ufak bir dini simge de yer almaz örneğin. Bu nedenle hiçbir zaman güçlü dini inancı olan biri olmadım. Bu konuda aile tarafından herhangi bir baskı ya da öğreti olmadığı için birçok şey kendi kendine gelişti.
İlk okulun başlarında bir tanrının varlığına inandığımı biliyorum. Dua falan ettiğimi hatırlarım. Ama tabiri yerindeyse "kafa basmaya başladıkça" birçok şeyi sorgulamaya başladım. İnanç konusunda da keskin bir geçiş olmayanlardanım ben. Sorgulamaların yanı sıra hem çekirdek ailem hem de akrabaların çoğunluğu zaten çok inançlı kimseler olmadığı için öyle bir çevrede büyümenin de etkisi var elbette.
Keskin bir geçiş olmadı diyorum ama hiçbir zaman agnostik bir düşünceye sahip olmadığımı da biliyorum. Yani kafamda hiç "acaba" olmadı. Var ile yok arası aslında keskin bir geçişti ama bunun ne zamana rastladığını hatırlamıyorum.
Richard Dawkins'in The God Delusion kitabında 1 ile 7 arası bir skala vardır.
1: Kesin olarak bir tanrının var olduğunu düşünen kişi
7: Kesin olarak bir tanrının olmadığını düşünen kişi
Richard Dawkins kendinin 6 (bazı söylemlerinde 6,9) olduğunu ama 7 olmadığını, çünkü bu konuda bir kesinlik belirtmenin 'bilim dışı' olduğunu söyler. Şüpheci yaklaşır yani.
Ben kendimi 7 olarak görüyorum. Çünkü bilim insanı değilim :)
İlk okulun başlarında bir tanrının varlığına inandığımı biliyorum. Dua falan ettiğimi hatırlarım. Ama tabiri yerindeyse "kafa basmaya başladıkça" birçok şeyi sorgulamaya başladım. İnanç konusunda da keskin bir geçiş olmayanlardanım ben. Sorgulamaların yanı sıra hem çekirdek ailem hem de akrabaların çoğunluğu zaten çok inançlı kimseler olmadığı için öyle bir çevrede büyümenin de etkisi var elbette.
Keskin bir geçiş olmadı diyorum ama hiçbir zaman agnostik bir düşünceye sahip olmadığımı da biliyorum. Yani kafamda hiç "acaba" olmadı. Var ile yok arası aslında keskin bir geçişti ama bunun ne zamana rastladığını hatırlamıyorum.
Richard Dawkins'in The God Delusion kitabında 1 ile 7 arası bir skala vardır.
1: Kesin olarak bir tanrının var olduğunu düşünen kişi
7: Kesin olarak bir tanrının olmadığını düşünen kişi
Richard Dawkins kendinin 6 (bazı söylemlerinde 6,9) olduğunu ama 7 olmadığını, çünkü bu konuda bir kesinlik belirtmenin 'bilim dışı' olduğunu söyler. Şüpheci yaklaşır yani.
Ben kendimi 7 olarak görüyorum. Çünkü bilim insanı değilim :)
0
inançsız baba - soft müslüman bir anneyle büyüdüm. annem müslüman olmasına rağmen birkaç dua ve regl sonrası abdesti öğretmesi dışında herhangi bir dini empoze çabasına girmedi.
Anneannem de namaz kılmaz, oruç tutmaz ama dinin şehir efsanelerine çok meraklıdır, böyle saçma sapan hikâyeler olur ya onları anlatırdı arada. babam da sinirlendirdi ve bize hep bunların akılcı olmadığını nedenleriyle açıklardı.
15-16 yaşlarıma gelince okumaya anlamaya başladıkça; dinler tarihini, farklı inanç sistemlerini, kültürleri, mitolojiyi ve dini ritüellerin yansımalarını gördükçe zaten çok kuvvetli olmayan inancım ciddi şekilde sarsıldı. Özellikle dünya tarihinin %80'inin ekonomiyle ve ticaret döngüsüyle alakalı olduğunu idrak edince ise tamamen inançsızlaştım. ölümden sonraki hayatın olmama mevzusu da benim için ne küçükken ne de şimdi yıkım olmadı. zira sonsuzluk fikri ağır bir yükmüş gibi geliyor.
Anneannem de namaz kılmaz, oruç tutmaz ama dinin şehir efsanelerine çok meraklıdır, böyle saçma sapan hikâyeler olur ya onları anlatırdı arada. babam da sinirlendirdi ve bize hep bunların akılcı olmadığını nedenleriyle açıklardı.
15-16 yaşlarıma gelince okumaya anlamaya başladıkça; dinler tarihini, farklı inanç sistemlerini, kültürleri, mitolojiyi ve dini ritüellerin yansımalarını gördükçe zaten çok kuvvetli olmayan inancım ciddi şekilde sarsıldı. Özellikle dünya tarihinin %80'inin ekonomiyle ve ticaret döngüsüyle alakalı olduğunu idrak edince ise tamamen inançsızlaştım. ölümden sonraki hayatın olmama mevzusu da benim için ne küçükken ne de şimdi yıkım olmadı. zira sonsuzluk fikri ağır bir yükmüş gibi geliyor.
0
ben yazılanların aksine bir durumdayım sanırım.
"geleneksel islam" çerçevesinde yaşayıp giden bir ailede büyüdüm.
namazın kılınmadığı ama oruçların aksatılmadığı, kitap okunmayan ve kuranda olmayan şeylerin birileri tarafından din diye yutturulduğu şeylerle çevrelenmiş bir aile ortamı diyelim. yani türkiye'nin büyük bir kısmı nasılsa benim ailemde öyleydi.
lise zamanlarında saf ve samimi duygularla "geleneksel islam" çerçevesinde dindar bir insan oldum ama herhangi bir cemaat vesaire ortamında hayatım boyunca hiç bulunmadım. geldiğim süreçte onlarca kişiyi dinleyip farklı yorumları dinledim ama burada yazılan kişilerin aksine "sorgulama" kafasına biraz geç girdiğim için sanırım dindarlıktan kopmadım. daha çok toyken sorgulamış olsam muhtemelen ne lan bu saçmalıklar deyip farklı birisi olurdum diye düşünüyorum. saflığım bir nevi beni bu durumdan engelledi diyebilirim.
şu aşamada geleneksel islam öğretisindeki saçmalıklardan kurtulup gerçek islamı öğrenmeye çalıştıkça inancım daha da artıyor. fakat dediğim gibi uzun bir süreç sonrası sorgulama aşamasına geçmiş olmak daha olgun düşünmeme sebep oldu bence.
"geleneksel islam" çerçevesinde yaşayıp giden bir ailede büyüdüm.
namazın kılınmadığı ama oruçların aksatılmadığı, kitap okunmayan ve kuranda olmayan şeylerin birileri tarafından din diye yutturulduğu şeylerle çevrelenmiş bir aile ortamı diyelim. yani türkiye'nin büyük bir kısmı nasılsa benim ailemde öyleydi.
lise zamanlarında saf ve samimi duygularla "geleneksel islam" çerçevesinde dindar bir insan oldum ama herhangi bir cemaat vesaire ortamında hayatım boyunca hiç bulunmadım. geldiğim süreçte onlarca kişiyi dinleyip farklı yorumları dinledim ama burada yazılan kişilerin aksine "sorgulama" kafasına biraz geç girdiğim için sanırım dindarlıktan kopmadım. daha çok toyken sorgulamış olsam muhtemelen ne lan bu saçmalıklar deyip farklı birisi olurdum diye düşünüyorum. saflığım bir nevi beni bu durumdan engelledi diyebilirim.
şu aşamada geleneksel islam öğretisindeki saçmalıklardan kurtulup gerçek islamı öğrenmeye çalıştıkça inancım daha da artıyor. fakat dediğim gibi uzun bir süreç sonrası sorgulama aşamasına geçmiş olmak daha olgun düşünmeme sebep oldu bence.
0
ayakkokususeveninsan
MerhabalarAraba almak istiyorum ve bir araba buldum.2008 Model Toyota Auris 1.4 d-4d Otomatik 44bin km. Km orjinal sadece 750liralik bir tramer kaydı var. Arabanin icinde de kozmetik olarak bir sıkıntı yok. Araba içime cok sindi ama 13 yaşında bir arabaya 120bin lira vermek mantıklı mi?
Merhabalar
Araba almak istiyorum ve bir araba buldum.
2008 Model Toyota Auris 1.4 d-4d Otomatik 44bin km. Km orjinal sadece 750liralik bir tramer kaydı var. Arabanin icinde de kozmetik olarak bir sıkıntı yok. Araba içime cok sindi ama 13 yaşında bir arabaya 120bin lira vermek mantıklı mi?
Araba almak istiyorum ve bir araba buldum.
2008 Model Toyota Auris 1.4 d-4d Otomatik 44bin km. Km orjinal sadece 750liralik bir tramer kaydı var. Arabanin icinde de kozmetik olarak bir sıkıntı yok. Araba içime cok sindi ama 13 yaşında bir arabaya 120bin lira vermek mantıklı mi?
0
13 senelik c segmenti bir arabaya anca hastası o paraları verir. 2014 civarı olsa bi nebze, o da piyasa koşullarında. yoksa yine o paraya değmez. 15-20 bin lira daha eklerseniz sıfır araç alabilirsiniz. sıfır diyorum bakın.
0
Arabayı deneseniz verilmeyeceği çok kolay anlaşılır ama denemek için gidilen yola yazık olur. 2012 auris dizel otomatik denemiştim hayatımdaki en kötü araba kullanım deneyimimdi. Araçta yokuş kalkış desteği yok, şaka gibi. Otomatik araba ve yokuşta kalkmanın tek yolu el frenini çekmek. 2013 sonrası yeni kasaya koymuşlar ama sırf bu yüzden bile alınmaz. Ayrıca fiyat çok 2008 model için. 13 yaşında dizel araba nasıl 44bin km'de olur ona hiç girmiyorum. 2011 sonrası c4 öneriyorum, yine yarı otomatik şanzıman var ama en azından daha yokuş kalkış desteği var.
0
Bence de kesinlikle verilmez. Öyle hastası olunacak, keyif verecek, ya da ikinci elde gidecek bir araç da değil. Manasız bir hareket olur.
0
bu parayı vermek için aracın 2016+ model olmasını beklerim. 13 sene çok fazla.
0
Verilir ya da verilmez demiyorum ancak aynı araç bende var, bugüne kadar hiç arıza yaşamadım ve çok az yakıyor.(160binde) Bütçen daha fazlasına yetmiyorsa alabileceğin güzel araçlardan biri, ikinci eli de kötü değil ayrıca. Evet o para bu yaşta ki arabaya verilmez ancak yaşadığın ülkenin şartlarını kabul etmek gerekli.
0
aslil
MerhabaLpgli 2018 civic sahibiyim. Memnunum aslinda ama hybrid daha mantıklı geliyor. Civic yerine cok az bir farkla 2019 hybrid corolla alsam alsam mantıklı olur mu sizce?
Merhaba
Lpgli 2018 civic sahibiyim. Memnunum aslinda ama hybrid daha mantıklı geliyor. Civic yerine cok az bir farkla 2019 hybrid corolla alsam alsam mantıklı olur mu sizce?
Lpgli 2018 civic sahibiyim. Memnunum aslinda ama hybrid daha mantıklı geliyor. Civic yerine cok az bir farkla 2019 hybrid corolla alsam alsam mantıklı olur mu sizce?
0
Hybrid Corolla'nın mtv'si çok yüksek ayrıca Civic Corolla'dan iyi araba. Lpg'den nefret eden biri olarak her türlü Civic'ten devam diyorum.
edit: 2019 yeni kasaymış, eski kasa yazmıştım düzelttim.
edit: 2019 yeni kasaymış, eski kasa yazmıştım düzelttim.
0
Hybrid corollayi 700km kadar kullandim, baya rahat araba. Lpg'li araba otoparka girerken dilan sorun cikartiyor.
0
2019 corolla eski kasa değil. 2018 eski kasa, 2019'dan itibaren e210 kodlu son kasayı kullanıyor.
sıfır alayım desen alma derdim, zira benzinli ile hybrid arasında uçurum bir fark var. benzin tasarrufu ile kapatılmayacakakadar yüksek bir fark. ama ikinci el fiyatları benzinliye göre farklı değil.
yani lpg'li civic yerine hybrid corolla iyi bir tercih. araç sizi memnun eder. sadece 1.8 motoru yüzünden üst vergi diliminde olması canınızı sıkabilir. 2021 mtv'sinin tek taksidi 1600 lira. olsun varsın derseniz aracı tavsiye ederim.
sıfır alayım desen alma derdim, zira benzinli ile hybrid arasında uçurum bir fark var. benzin tasarrufu ile kapatılmayacakakadar yüksek bir fark. ama ikinci el fiyatları benzinliye göre farklı değil.
yani lpg'li civic yerine hybrid corolla iyi bir tercih. araç sizi memnun eder. sadece 1.8 motoru yüzünden üst vergi diliminde olması canınızı sıkabilir. 2021 mtv'sinin tek taksidi 1600 lira. olsun varsın derseniz aracı tavsiye ederim.
0
Yurtdışında yaşıyorum tr deki vergi şartlarını vs bilemem . Eğer 122 beygirlik motordan bahsediyorsaniz ben Chr hybride 122ps kullanıcısı olarak kendisinin harika bir şehir içi aracı olduğunu söyleyebilirim. Şehirlerarası ya da uzak mesafeler için kötü değil ancak ideal motor seçeneği de değil.
0
ShadowOfMoon
çözünürlük arttrırılamıyor doğal ayarlarla. zaten kullanılan uygulamaları zoomla küçültüp alıştığımız 1920 1080e getirebiliriz. yine de pixel sayısı az olacak.kullanan var mı bu tarz laptop?--,laptopu aldım maalsef. hatta aynı modelin 1080psi de var şu an ama onu açmadım. bunu açtım test etmek için.
çözünürlük arttrırılamıyor doğal ayarlarla. zaten kullanılan uygulamaları zoomla küçültüp alıştığımız 1920 1080e getirebiliriz.
yine de pixel sayısı az olacak.
kullanan var mı bu tarz laptop?
--,
laptopu aldım maalsef. hatta aynı modelin 1080psi de var şu an ama onu açmadım. bunu açtım test etmek için. bu 1080p www.hepsiburada.com
Bu arada linuxta 1920x1024 moda çektim sudo ile filan. laptop bu
www.amazon.com.tr
Çözünürlük 1366 x 768 Pixels
yazıyor. ben 1920 çekince pixel sayısı azalmaması lazım teoride , sadece genişledi sanırım ama ayırt edemiyorum sanırım fark göremedim benim için:D
şu an başka bir laptoptayım zatenled 1920 x 1080
www.hepsiburada.com
bu 2 laptaop arasında gitgel yapa yapa gözlerim garipleşmeye başladı. led olanın parlaklığı daha çok ve yoruyor. diğeri mat biraz.
aynı fotoları açınca pek bir fark göremiyorum
mesela bunlara bakınca da pek görmüyorum açıkçası, benim görsel zekadan belki
i2.wp.com
burda tabi 480 ile 4knin farkı anlaşılıyor, 10 kat fark var
encrypted-tbn0.gstatic.com
ama diğerlerini ayırt edemiyorum. şu an bendeki 2 laptopu da ayırt edemem bundan olabilir mi?4 k monitör olsa ayırt ederdim.
ben şu an 720p output olan laptopu, outputu 1080pye çevirmiş mi oldum? GPU saniyede daha fazla frame işleyecek ve kasacak bayağı.videda özellikle. boşa yapmış gibi oldum.
yine de görsel şeyler olmayacaksa 1920 yapılabiliyor işte.
yine de pixel sayısı az olacak.
kullanan var mı bu tarz laptop?
--,
laptopu aldım maalsef. hatta aynı modelin 1080psi de var şu an ama onu açmadım. bunu açtım test etmek için. bu 1080p www.hepsiburada.com
Bu arada linuxta 1920x1024 moda çektim sudo ile filan. laptop bu
www.amazon.com.tr
Çözünürlük 1366 x 768 Pixels
yazıyor. ben 1920 çekince pixel sayısı azalmaması lazım teoride , sadece genişledi sanırım ama ayırt edemiyorum sanırım fark göremedim benim için:D
şu an başka bir laptoptayım zatenled 1920 x 1080
www.hepsiburada.com
bu 2 laptaop arasında gitgel yapa yapa gözlerim garipleşmeye başladı. led olanın parlaklığı daha çok ve yoruyor. diğeri mat biraz.
aynı fotoları açınca pek bir fark göremiyorum
mesela bunlara bakınca da pek görmüyorum açıkçası, benim görsel zekadan belki
i2.wp.com
burda tabi 480 ile 4knin farkı anlaşılıyor, 10 kat fark var
encrypted-tbn0.gstatic.com
ama diğerlerini ayırt edemiyorum. şu an bendeki 2 laptopu da ayırt edemem bundan olabilir mi?4 k monitör olsa ayırt ederdim.
ben şu an 720p output olan laptopu, outputu 1080pye çevirmiş mi oldum? GPU saniyede daha fazla frame işleyecek ve kasacak bayağı.videda özellikle. boşa yapmış gibi oldum.
yine de görsel şeyler olmayacaksa 1920 yapılabiliyor işte.
0
Bundan 5 sene önceye kadar laptopların %70i bu çözünürlükteydi. 5 sene önceki göz bozuklukları ile bugünü karşılaştırarak az çok fikir edinebilirsin.
0
bu çözünürlüğü 12.5" laptopta kullanıyordum ona rağmen kötü geliyordu, 2021 yılında olacak iş değil bu. bütçe hiç yoktur çaresizsindir katlanılır ama sorduğuna göre almama ihtimali var, o yüzden kullanılmaz diyorum.
0
laptopu aldım maalsef. hatta aynı modelin 1080psi de var şu an ama onu açmadım. bunu açtım test etmek için. bu 1080p www.hepsiburada.com
Bu arada linuxta 1920x1024 moda çektim sudo ile filan. laptop bu
www.amazon.com.tr
Çözünürlük 1366 x 768 Pixels
yazıyor. ben 1920 çekince pixel sayısı azalmaması lazım teoride , sadece genişledi sanırım ama ayırt edemiyorum sanırım fark göremedim benim için:D
şu an başka bir laptoptayım zatenled 1920 x 1080
www.hepsiburada.com
bu 2 laptaop arasında gitgel yapa yapa gözlerim garipleşmeye başladı. led olanın parlaklığı daha çok ve yoruyor. diğeri mat biraz.
aynı fotoları açınca pek bir fark göremiyorum
mesela bunlara bakınca da pek görmüyorum açıkçası, benim görsel zekadan belki
i2.wp.com
burda tabi 480 ile 4knin farkı anlaşılıyor, 10 kat fark var
encrypted-tbn0.gstatic.com
ama diğerlerini ayırt edemiyorum. şu an bendeki 2 laptopu da ayırt edemem bundan olabilir mi?4 k monitör olsa ayırt ederdim.
ben şu an 720p output olan laptopu, outputu 1080pye çevirmiş mi oldum? GPU saniyede daha fazla frame işleyecek ve kasacak bayağı.videda özellikle. boşa yapmış gibi oldum.
yine de görsel şeyler olmayacaksa 1920 yapılabiliyor işte.
Bu arada linuxta 1920x1024 moda çektim sudo ile filan. laptop bu
www.amazon.com.tr
Çözünürlük 1366 x 768 Pixels
yazıyor. ben 1920 çekince pixel sayısı azalmaması lazım teoride , sadece genişledi sanırım ama ayırt edemiyorum sanırım fark göremedim benim için:D
şu an başka bir laptoptayım zatenled 1920 x 1080
www.hepsiburada.com
bu 2 laptaop arasında gitgel yapa yapa gözlerim garipleşmeye başladı. led olanın parlaklığı daha çok ve yoruyor. diğeri mat biraz.
aynı fotoları açınca pek bir fark göremiyorum
mesela bunlara bakınca da pek görmüyorum açıkçası, benim görsel zekadan belki
i2.wp.com
burda tabi 480 ile 4knin farkı anlaşılıyor, 10 kat fark var
encrypted-tbn0.gstatic.com
ama diğerlerini ayırt edemiyorum. şu an bendeki 2 laptopu da ayırt edemem bundan olabilir mi?4 k monitör olsa ayırt ederdim.
ben şu an 720p output olan laptopu, outputu 1080pye çevirmiş mi oldum? GPU saniyede daha fazla frame işleyecek ve kasacak bayağı.videda özellikle. boşa yapmış gibi oldum.
yine de görsel şeyler olmayacaksa 1920 yapılabiliyor işte.
0
benim laptop bu çözünürlükte. Ekran boyutunu bilmiyorum ama internetten baktığıma göre o da aynı. Şu ana kadar hiç rahatsızlık hissetmemiştim. Kötü bi çözünürlük müymüş bu? Yani yeni laptopların daha büyük ekranlı olduğunu biliyorum ama 2015 yazından beri kullanıyorum bunu, hiç rahatsız olduğumu hatırlamıyorum ki yıllardır onlarca oyun oynadım.
0
kendim bu çözünürlükte bir ekrana günde 1 saat kadar baktığımda gözlerim epey yoruluyordu. 11-12" hp notebook kullanıyordum. ancak herkes için aynı olmayabilir elbette. belki ben bu konuda oldukça hassasımdır.
bu fiyatlara veya 4000 civarına fhd ekranlı ve daha iyi bir laptopta bulabilirdiniz bence.
bu fiyatlara veya 4000 civarına fhd ekranlı ve daha iyi bir laptopta bulabilirdiniz bence.
0
Sadece anlayamadığım kısım 2 laptopta da aynı işlemci ram vs var. panelleri farklı çünkü çözünürlük farklı yazıyor birinde 1920 birinde 1024. 1920 olan için daha fazla ram ve gpu kullanılmıyor mu, saniye başı işleyeceği frame daha fazla olması için? ben 1368i elle yükseltince 1920ye açamadı videoları çünkü
0
papuayenigine02561
daha geçen haftalarda 3800 e bulunuyordu bugün baktım 4000 den aşağı kalmamış yani 3995 falan gibi. alınır mı sizce? yoksa bekleyeyim tekrar oturur mu fiyatlar? bir de bu gampeass 3 yıl alıp ultimate falan oluyordu ucuza. onun da nasıl yapıldığıyla ilgili bi link alabilir miyim
daha geçen haftalarda 3800 e bulunuyordu bugün baktım 4000 den aşağı kalmamış yani 3995 falan gibi. alınır mı sizce? yoksa bekleyeyim tekrar oturur mu fiyatlar?
bir de bu gampeass 3 yıl alıp ultimate falan oluyordu ucuza. onun da nasıl yapıldığıyla ilgili bi link alabilir miyim
bir de bu gampeass 3 yıl alıp ultimate falan oluyordu ucuza. onun da nasıl yapıldığıyla ilgili bi link alabilir miyim
0
indirim beklenebilir ama döviz artışı nedeniyle daha da artabilir. ihtiyaç varsa alınır yani 200 tl çok bir şey değil. 3 yıllık gamepass ultimate olayı microsoft müşteri hizmetleri aranarak telefonla yapılıyordu ama 1-2 hafta önce kaldırdılar onu.
0
doların artmayacağını düşünen bir babayiğit görürseniz indirim bekleyip alın. fakat ben son 3-4 haftadır böyle düşünen kimseyi görmedim. bu ülkede bir mala ihtiyaç varsa o gün şartları uydurup almak gerekir.
0
amazon.de den 3400 e aldım.
600 küsür tlye ultimate yaptım.
3 tane yıllık gold live kodu alıyorsun.( n11 hepsi burada nerede bulursan ben maximum mobilden yaptım ) hesabına tanımlıyorsun. sonra müşteri hizmetlerini arıyorsun.
0 (212) 375 50 65
redeem.microsoft.com tanımlama yeri
600 küsür tlye ultimate yaptım.
3 tane yıllık gold live kodu alıyorsun.( n11 hepsi burada nerede bulursan ben maximum mobilden yaptım ) hesabına tanımlıyorsun. sonra müşteri hizmetlerini arıyorsun.
0 (212) 375 50 65
redeem.microsoft.com tanımlama yeri
0
lion de la Turquie
Mevcut w211 e350. Hayal audi rs6. Sizinki nedir?
Mevcut w211 e350. Hayal audi rs6. Sizinki nedir?
0
0
hayalim w211 e270 ama sahipmişsin :D bence e serisinin en estetik kasası oydu sonra bozdular. simdi hepsi birbirinin bi buyugu bi kucugu oldu.
bir de hayran oldugum 2010lu yıllarda üretilen cls kasaları.
bir de hayran oldugum 2010lu yıllarda üretilen cls kasaları.
0
Lüks arabaları sevmiyorum, çok param olursa full aksesuar highline Golf alacağım, ötesinde gözüm yok.
0
Mercedes S65 AMG. S63'de olur fark etmez. Benim Dream car'ım budur. Uzun olacak ama Coupe değil.
0
nispeten ulaşılabilir: porsche 718 / boxster
daha mantıklı: porsche taycan 4s
ulaşılması baya zor olan: porsche 911 gt2 rs ve hatta 911 992 targa
spor arabayım ben diye bağıran egzotikleri hiç sevmiyorum, porsche'nin çizgisi daha klas geliyor.
daha mantıklı: porsche taycan 4s
ulaşılması baya zor olan: porsche 911 gt2 rs ve hatta 911 992 targa
spor arabayım ben diye bağıran egzotikleri hiç sevmiyorum, porsche'nin çizgisi daha klas geliyor.
0
Mevcut babadan otlak :)
Hayal xc 60
Erişilebilir bir hayal ama artık çocukla mı erişirim torunla mı göreceğiz.
Hayal xc 60
Erişilebilir bir hayal ama artık çocukla mı erişirim torunla mı göreceğiz.
0
Bmw x5. Trilyonlarim da olsa x5 alip binecegim. Hayattaki en buyuk hayalim o araba
0
Rolls Royce, en donanımlı en pahalısından, yanında şoförü de olsun, kraliyet ailesindenmiş gibi gezmek istiyorum. Çok ciddiyim.
0
Ducato , starex mevcut. Hayalimdeki aracı siz zaten sürüyormuşsunuz, tekerinize taş değmesin :)
0
Bir 911 almak istiyorum olmeden, duz turbo olsa yeter oyle gt3'de falan gozum yok.
0
w211 e350 binen adamın ne işi var burda. yaşlı patron arabası o. o adamın hayali en fazla maybach olur???
mevxut w204 c180. hayal deil eski kasa alasım var m5. porsche carrera 911t
mevxut w204 c180. hayal deil eski kasa alasım var m5. porsche carrera 911t
0
Mevcut 2005 corsa 1.2 benzinli manuel.
Hayalim otomatik vites ve basınca giden, 110 km/h üzerine çıkınca beni korkutmayan, bir yandan da yaşadığım yerdeki sokaklara sığabilecek ve kolayca park edebileceğim kadar küçük (mevcut minnoşum kadar olabilir) herhangi bir araba. Marka model bilmiyorum.
Bir de gerçekçi olmayan bir hayalim var, o da sürücüsüz araba.
Hayalim otomatik vites ve basınca giden, 110 km/h üzerine çıkınca beni korkutmayan, bir yandan da yaşadığım yerdeki sokaklara sığabilecek ve kolayca park edebileceğim kadar küçük (mevcut minnoşum kadar olabilir) herhangi bir araba. Marka model bilmiyorum.
Bir de gerçekçi olmayan bir hayalim var, o da sürücüsüz araba.
0
Audi RS6 Avant.
Türkiye'de mümkün değil şu anki şartlarla ama yurtdışında yaşar, çalışırsam acımam yapıştırırım.
Türkiye'de mümkün değil şu anki şartlarla ama yurtdışında yaşar, çalışırsam acımam yapıştırırım.
0
Hayalimde çok sayıda araba var. Hayal edilenle kullandığında hissettiğin çok farklı olabiliyor. Kullandıkça hissedeceğin de cabası. Değişmeyen tek şey değişim. Bu yüzden tek bir araca gönül bağlayamam.
Alfa Romeo Brera 3.2
Maserati Quattroporte (ezel kasa)
Chevrolet Camaro 69 Yenko
Dodge Viper GTS ilk kasa
Bunlardan bazıları. Tek araca mühürleneceksin derlerse de maserati 4 kapı olur işlevsellik açısından. Klasik sedan zira.
Alfa Romeo Brera 3.2
Maserati Quattroporte (ezel kasa)
Chevrolet Camaro 69 Yenko
Dodge Viper GTS ilk kasa
Bunlardan bazıları. Tek araca mühürleneceksin derlerse de maserati 4 kapı olur işlevsellik açısından. Klasik sedan zira.
0
prole
Aynı segmentte hatchback model olarak düşününce (1.4, 1.6 motor Altea, Ibiza vs. Kalos mesela) temiz bir arabada hangi marka daha az sorun çıkarır? Kısaca fikrinizi alabilirsem sevinirim.
Aynı segmentte hatchback model olarak düşününce (1.4, 1.6 motor Altea, Ibiza vs. Kalos mesela) temiz bir arabada hangi marka daha az sorun çıkarır? Kısaca fikrinizi alabilirsem sevinirim.
0
Seat elbette, mümkünse ibiza. Seat Volkswagen ile ortak üretim yapıyor, Chevrolet Daewoo ile (yapıyordu o zamanlar).
0
Chevrolet'in TR'den çekildiğini ve 16 yaşında bir araç olduğunu göze alırsan tabiki Seat.
@signore'nin dediğini gibi VAG grubuna ait Seat. Yani VW,Skoda,Seat ve Audi ortak üretim yapılıyor. Tabiki aralarında malzeme vs kalite farkları var.
Seat'ın yedek parçasını bulursun. Çünkü ülkemizde satılıyor hala. Ayrıca vw bakan bir usta seata bakacağından ustasını bulmakta kolay olur.
@signore'nin dediğini gibi VAG grubuna ait Seat. Yani VW,Skoda,Seat ve Audi ortak üretim yapılıyor. Tabiki aralarında malzeme vs kalite farkları var.
Seat'ın yedek parçasını bulursun. Çünkü ülkemizde satılıyor hala. Ayrıca vw bakan bir usta seata bakacağından ustasını bulmakta kolay olur.
0
drystedb efficacious
https://www.amazon.com.tr/HP-Diz%C3%BCst%C3%BC-Bilgisayar-i3-1115G4-2N2U8EA/dp/B08THD9SSV/ref=sr_1_10?adgrpid=61491461660&dchild=1&gclid=EAIaIQobChMIyM3Eypml7wIVD-J3Ch10ZAbeEAAYASAAEgLIxvD_BwE&hvadid=459846417069&hvdev=c&hvlocphy=9056726&hvnetw=g&hvqmt=e&hvrand=789752067953513188&hvtargid=kwd-111525
0
Online ders takip edip internette dolaşmak için yeterli ama yine de günümüz şartlarında çok hızlı bir bilgisayar olmayacaktır. İleride RAM ekleyip hızlandırabilirsin. İçinde Windows da yüklü değil. Ben olsam o paraya daha iyi temiz ikinci el bir bilgisayar bakardım. Ama amacının ne olduğunu, bilgisayarı ne iin kullanacağını yazarsan daha net cevap verebiliriz.
0
online ders ve canlı tv izlemek. onun dışında belki ufak bi şımarıklık yapıp cs:go oynayabilirim :)
işlemcinin 11.nesil olması hoşuma gitti
işlemcinin 11.nesil olması hoşuma gitti
0
boş ram slotu varsa 4 gb ram eklenmek üzere alınabilir, bu devirde 4 gb ram süründürür.
0
biseysorcaktim
Pc için ücretsiz indirebileceğim legal bir platform var mı? steam'de ucuz, alabilirim. ancak bir kaç saat oynayıp nostalji yapıp kaldıracağım için satın almak istemedim. zaman zaman oyun mağazaları bedava oyun veriyorlar, belki bir tanesi san andreas'ı da veriyordur.(not: torrent, crack vs kullanmay
Pc için ücretsiz indirebileceğim legal bir platform var mı? steam'de ucuz, alabilirim. ancak bir kaç saat oynayıp nostalji yapıp kaldıracağım için satın almak istemedim. zaman zaman oyun mağazaları bedava oyun veriyorlar, belki bir tanesi san andreas'ı da veriyordur.
(not: torrent, crack vs kullanmayacağım)
(not: torrent, crack vs kullanmayacağım)
0
solenkol
Babam yarına kadar bunu opsiyonlamıs. 1.2 otomatik cam tavanlı edition modeline 231k demişler. Sizce nasıldır fiyat performans iyi gibi geldi bana. Eat6 şanzıman da iyi diye duymustum.
Babam yarına kadar bunu opsiyonlamıs. 1.2 otomatik cam tavanlı edition modeline 231k demişler. Sizce nasıldır fiyat performans iyi gibi geldi bana. Eat6 şanzıman da iyi diye duymustum.
0
14-15 ay kadar once showroom'da incelemistim. 158 civari bi fiyata alacak gibi oldum bir an ama vazgectim.
Guncel kasa Opel'lerin eski ruhu yok bence. Ozellikle ic mekan malzeme kalitesi bi keyifsiz gelmisti.
Guncel kasa Opel'lerin eski ruhu yok bence. Ozellikle ic mekan malzeme kalitesi bi keyifsiz gelmisti.
0
Psa aracı, şanzıman ve motor üzmez. Iç genişliği de b suv için iyidir. Ben en son makyajlanan dahil arka tasarımını begenmesem de 231k cam tavan fiyat performans güzel. Edition donanımına bakmak gerek ama 230a otomatik yerden yuksek arac bulmak zor.
0
arabayı pek bilmiyorum ama şanzıman iyi. 231k çok iyi fiyat bu arada, %50 vergi oranında araç bulmuşken kaçırmazdım ben.
0
makyajlı kasa mı makyajsız kasa mı? işte bu önemli bir karar. arada fark var. ilk önce bunu teyit edelim.
1.2 turbo motor ve 6 ileri aisin şanzıman iyidir. fakat motorda uygun yağın kullanılması gerek (0w20 kullanıyorlar artık). bujilerin zamanında değişmesi gerek. çok da yüksek devir çevirmemeniz gerek. garanti çıkışından sonra bu hususlara dikkat edin.
dikkat etmezseniz sonucu ekşi sözlükte görebilirsiniz: lspi
araba yerden yüksek fakat bunu bilindik suvlar ile karşılaştırmamak gerekir. çünkü alt yapısı taaaa peugeot 207'lere kadar gidiyor. alt yapısının normal bir b sınıfı olması ama aracın nispeten yüksek görünüyor olması da dinamizmini ve tepkilerini etkiliyor.
devasa problemi olmayan, bence tamiratı da aşırı zor olmayan bir alet. fakat 231 bine yüksek görünümlü bir b sınıfı araba almak yerine c sınıfı başka bir araba da alınabilir.
1.2 turbo motor ve 6 ileri aisin şanzıman iyidir. fakat motorda uygun yağın kullanılması gerek (0w20 kullanıyorlar artık). bujilerin zamanında değişmesi gerek. çok da yüksek devir çevirmemeniz gerek. garanti çıkışından sonra bu hususlara dikkat edin.
dikkat etmezseniz sonucu ekşi sözlükte görebilirsiniz: lspi
araba yerden yüksek fakat bunu bilindik suvlar ile karşılaştırmamak gerekir. çünkü alt yapısı taaaa peugeot 207'lere kadar gidiyor. alt yapısının normal bir b sınıfı olması ama aracın nispeten yüksek görünüyor olması da dinamizmini ve tepkilerini etkiliyor.
devasa problemi olmayan, bence tamiratı da aşırı zor olmayan bir alet. fakat 231 bine yüksek görünümlü bir b sınıfı araba almak yerine c sınıfı başka bir araba da alınabilir.
0
black mamba
Evde dumbellerla çalışıcam. Şu linkten bakarak şöyle bir antrenman hazırladım. Sadece dumbell olduğu için bazılarını ekleyemedim. Sırt için be yapabilirim ayrıca? Sadece dumbell row yapabiliyorum. Yeterli olur mu? Belki barfiks ekleyebiliriz. Normalde full body ve haftada 3 gün yapmayı planlıyordum
Evde dumbellerla çalışıcam. Şu linkten bakarak şöyle bir antrenman hazırladım. Sadece dumbell olduğu için bazılarını ekleyemedim. Sırt için be yapabilirim ayrıca? Sadece dumbell row yapabiliyorum. Yeterli olur mu? Belki barfiks ekleyebiliriz.
Normalde full body ve haftada 3 gün yapmayı planlıyordum ancak ağırlık sürekli takıp çıkarmak zaman aldığı için 70 dk falan sürüyor ısınma hariç. O yüzden 2ye böleyim diyorum. Nasıl böleyim?
Program şu
Her hareket 3x12
Göğüs : dumbell press, dumbell fly
Biceps : dumbell press, concentr. Curl
Triceps : enseye indirilerek yapılan, dips
Sırt : dumbell row, ikinci için bulamadım barfiks nasıl olur?
Omuz : dumbell press, lateral raise
Bacak : dumbell squat, ikinci olarak bir şey yok
Bir de trapez için shrug ekledim.
Normalde full body ve haftada 3 gün yapmayı planlıyordum ancak ağırlık sürekli takıp çıkarmak zaman aldığı için 70 dk falan sürüyor ısınma hariç. O yüzden 2ye böleyim diyorum. Nasıl böleyim?
Program şu
Her hareket 3x12
Göğüs : dumbell press, dumbell fly
Biceps : dumbell press, concentr. Curl
Triceps : enseye indirilerek yapılan, dips
Sırt : dumbell row, ikinci için bulamadım barfiks nasıl olur?
Omuz : dumbell press, lateral raise
Bacak : dumbell squat, ikinci olarak bir şey yok
Bir de trapez için shrug ekledim.
0
Push/Pull/Leg yapardım ben durumda.
Bacak gününde de dumbbell deadliftle arka bacak ve sırtı da eklemiş olurdum. (dumbbell row'a alternatif, barfiks barı alamazsan diye)
Haftada 3 gün full body'de bi süre sonra ağırlıklar ve 3x12 yetmemeye başlayacak, ikisinden birinde artış yapacaksın, bu sefer de 24 saat dinlenme yetmeyecek. O yüzden itiş, çekiş, bacak sistemi bence ev için daha iyi.
Pazartesi: itiş, göğüs, omuz (triceps de çalışacak hafiften)
Salı: çekiş, ön kol, sırt (dumbbell row yetmeyecek bi süre sonra)
Çarşamba: Bacak, enerji kalırsa sırtı buraya da ekleyebilirsin başta dediğim gibi. (öyle olursa ön kol, arka kol, bol hareket kalır salı gününe)
Perşembe by geçip tekrar edebilirsin, ama pazartesi rutinin olmaz böyle, by geçtiğin için.
Bence gelişim için biraz kendini üzüp ara vermeden 6 gün mis gibi düzenli sporun olur. Pazar günleri de by.
Bacak gününde de dumbbell deadliftle arka bacak ve sırtı da eklemiş olurdum. (dumbbell row'a alternatif, barfiks barı alamazsan diye)
Haftada 3 gün full body'de bi süre sonra ağırlıklar ve 3x12 yetmemeye başlayacak, ikisinden birinde artış yapacaksın, bu sefer de 24 saat dinlenme yetmeyecek. O yüzden itiş, çekiş, bacak sistemi bence ev için daha iyi.
Pazartesi: itiş, göğüs, omuz (triceps de çalışacak hafiften)
Salı: çekiş, ön kol, sırt (dumbbell row yetmeyecek bi süre sonra)
Çarşamba: Bacak, enerji kalırsa sırtı buraya da ekleyebilirsin başta dediğim gibi. (öyle olursa ön kol, arka kol, bol hareket kalır salı gününe)
Perşembe by geçip tekrar edebilirsin, ama pazartesi rutinin olmaz böyle, by geçtiğin için.
Bence gelişim için biraz kendini üzüp ara vermeden 6 gün mis gibi düzenli sporun olur. Pazar günleri de by.
0
@onemoremile +1
evde yıllardır 35-40 kg ağırlıkla full body çalışıyorum bu hafta ppl'e geçtim çok mantıklı geldi. yalnız önerim bir tane de barbell almanız, hareket olanakları epey genişliyor.
evde yıllardır 35-40 kg ağırlıkla full body çalışıyorum bu hafta ppl'e geçtim çok mantıklı geldi. yalnız önerim bir tane de barbell almanız, hareket olanakları epey genişliyor.
0
xu
https://www.sahibinden.com/ilan/vasita-otomobil-seat-hatasiz-boyasiz-otomatik-seat-ibiza-907845067/detayhttps://www.sahibinden.com/ilan/vasita-otomobil-renault-ilk-elden-kazasiz-840481034/detayhttps://www.sahibinden.com/ilan/vasita-otomobil-kia-40binkm-1.4-100hp-otomatik-rio-tramer-degisen-boya-yok-
www.sahibinden.com
www.sahibinden.com
www.sahibinden.com
şu 3 araçtan hangisi alınır sizce?
amaç istanbul - evden işe - günde 40 dk kullanım.
www.sahibinden.com
www.sahibinden.com
şu 3 araçtan hangisi alınır sizce?
amaç istanbul - evden işe - günde 40 dk kullanım.
0
Seat almak isteyenler. Google a seat trim sesi yazip aratin.
Clio için o para çok.
Rio nefis araçtır. Al 10 sene sıkıntısız bin.
Clio için o para çok.
Rio nefis araçtır. Al 10 sene sıkıntısız bin.
0
Servis imkanı açısından istanbuldasın, 3 markanın da servisine kolayca erişirsin.
Yedek parça konusunda renault yerli üretim olacağı için bakım/yedek parça maliyetleri oldukça ucuz olur. anlayan ustasını da kolayca denk getirirsin.
İkinci elde satış hızın clio>ibiza>kia şeklinde olur.
konfor açısından clio biraz kazık gibidir. rahat edemezsin, dardır. diğerleri de öyle çok konforlu değildir (kiaya hiç binmedim) ama ibiza bir nebze daha lüks hissettirir.
Seat ibiza'da eğer dsg kullanılıyorsa dsg şanzımana çok yanaşmazdım. masraf çıkartırsa fena patlarsın çünkü. kianın şanzımanını bilmiyorum ama tam otomatik olması yarı otomatiklere göre bir avantaj. Yarı otomatik şanzıman bildiğin manuel şanzımanın içerde bir beyinle senin yerine işlem yapan hali. otomatik sistemlerden çok farklı. şanzımanını düşün derim.
Kendim de clio kullanıcısıyım, ben de clio tercih etmiştim zamanında. şu an sana önereceğim sıralama da clio>ibiza>kia şeklinde olurdu. ama mentalitene göre değişir tabi. ben araba alırken ilerde nasıl satacağımı, nasıl daha az masraf yapacağımı düşünürüm, sen konforonu düşünürsen o başka tabi.
1.2 motorlu cliomla şehirlerarası yolda kışın 5.5 litreleri görüyorum. yaz olsa 4.5'a kadar düşecek muhtemelen.
Yedek parça konusunda renault yerli üretim olacağı için bakım/yedek parça maliyetleri oldukça ucuz olur. anlayan ustasını da kolayca denk getirirsin.
İkinci elde satış hızın clio>ibiza>kia şeklinde olur.
konfor açısından clio biraz kazık gibidir. rahat edemezsin, dardır. diğerleri de öyle çok konforlu değildir (kiaya hiç binmedim) ama ibiza bir nebze daha lüks hissettirir.
Seat ibiza'da eğer dsg kullanılıyorsa dsg şanzımana çok yanaşmazdım. masraf çıkartırsa fena patlarsın çünkü. kianın şanzımanını bilmiyorum ama tam otomatik olması yarı otomatiklere göre bir avantaj. Yarı otomatik şanzıman bildiğin manuel şanzımanın içerde bir beyinle senin yerine işlem yapan hali. otomatik sistemlerden çok farklı. şanzımanını düşün derim.
Kendim de clio kullanıcısıyım, ben de clio tercih etmiştim zamanında. şu an sana önereceğim sıralama da clio>ibiza>kia şeklinde olurdu. ama mentalitene göre değişir tabi. ben araba alırken ilerde nasıl satacağımı, nasıl daha az masraf yapacağımı düşünürüm, sen konforonu düşünürsen o başka tabi.
1.2 motorlu cliomla şehirlerarası yolda kışın 5.5 litreleri görüyorum. yaz olsa 4.5'a kadar düşecek muhtemelen.
0
arabalar konusunda uzman olmadığınızı düşünüyorum hocam. (dsg şanzımanla ilgili sorunuzdan bu çıkarımı yaptım :)
bu durumda baktığınız alternatifler arasında türkiye de en fazla satışı olan araçlara yönelmenizi tavsiye ederim. rio almaktansa mesela clio veya seat çok daha iyidir. en ufak bir kazada bile çok daha rahat parçasını bulursunuz arıza çıkar mı çıkabilir ama parça veya ustasına çok daha kolay ulaşırsınız. bir de bu fiyatlara yakın sıfır araba alabiliyorsunuz. sıfır araç kampanyalraına da göz atmanızı tavsiye ederim.
bu durumda baktığınız alternatifler arasında türkiye de en fazla satışı olan araçlara yönelmenizi tavsiye ederim. rio almaktansa mesela clio veya seat çok daha iyidir. en ufak bir kazada bile çok daha rahat parçasını bulursunuz arıza çıkar mı çıkabilir ama parça veya ustasına çok daha kolay ulaşırsınız. bir de bu fiyatlara yakın sıfır araba alabiliyorsunuz. sıfır araç kampanyalraına da göz atmanızı tavsiye ederim.
0
en yakışıklısı --> ibiza
en mantıklısı --> clio.
clio hem az yakıyor, hem canın sıkıldığı anın dakikasında satabiliyorsun, hem bakımı parçası vs her şeyi çok ucuz. gerçekten parasal açıdan çok mantıklı bir araç yani.
kia bunlar arasında en çok yakan. 8 diyorsa sen ona 10 de. cvt şanzımandan dolayı performansı da epey düşüktür. sürekli rio al abi boşver clioyu diyen tipler çıkar ama türkiye kullanıcı kitlesi maalesef çok kısıtlı.
en mantıklısı --> clio.
clio hem az yakıyor, hem canın sıkıldığı anın dakikasında satabiliyorsun, hem bakımı parçası vs her şeyi çok ucuz. gerçekten parasal açıdan çok mantıklı bir araç yani.
kia bunlar arasında en çok yakan. 8 diyorsa sen ona 10 de. cvt şanzımandan dolayı performansı da epey düşüktür. sürekli rio al abi boşver clioyu diyen tipler çıkar ama türkiye kullanıcı kitlesi maalesef çok kısıtlı.
0
Rio bu motor şanzımanla alınmaz. Ölü atmosferik motor, üst vergi diliminde, yavaş şanzıman. Ben ibiza alırdım, clio da fena değil.
0
saykotek
yok mu şöyle kafayı dağıtmalık güzel bir fransız sinema filmi?
yok mu şöyle kafayı dağıtmalık güzel bir fransız sinema filmi?
0
Le placard
Bienvenue chez les ch'tis
Trois frères
Le dîner de cons
Le prénom
Bienvenue chez les ch'tis
Trois frères
Le dîner de cons
Le prénom
0
arşivci
Öncelikle merhaba,Son 1-2 aydır araba arayışı içindeyim. Şubat sonu Mart ayı içinde fiyatlar artacak deniyor. O yüzden daha da artış olmadan ilk aracımı alayım dedim.Çok fazla araç kullanma deneyimim olmadığı için otomatik bir araç almak istiyorum. Aramalarım sonucunda 120 bin Türk Lirası bandında C
Öncelikle merhaba,
Son 1-2 aydır araba arayışı içindeyim. Şubat sonu Mart ayı içinde fiyatlar artacak deniyor. O yüzden daha da artış olmadan ilk aracımı alayım dedim.
Çok fazla araç kullanma deneyimim olmadığı için otomatik bir araç almak istiyorum. Aramalarım sonucunda 120 bin Türk Lirası bandında C4lere rastladım. Aracın modern bir donanım yapısına sahip olması, bagajının geniş olması, oldukça güvenli olduğunun söylenmesi ve konforlu bir araç olması sebebi ile beğendiğim bir araç oldu.
Vites geçişlerinin kimine göre hissediliyor oluşunu ve arka süspansiyonlarının sert olduğunu biliyorum. Kağıt üzerinde bunları okudum ama hiç deneyimleyemedim.
Son olarak C4 modelinin 2017'de üretiminin durduğunu öğrendim. Malum sitede en yeni model olarak 2017ler çıkıyor. Buna rağmen, bu aracın üretimi durdu, artık alınmaz yada üretimi yok, bu yüzden bakımı ve yedek parçaları pahalıdır şeklinde bir şeyler bulamadım.
Bu konuda yardımcı olabilir misiniz? Böyle bir araç aldığım takdirde üretiminin olmamasından dolayı sorun yaşar mıyım?
Teşekkürler.
Son 1-2 aydır araba arayışı içindeyim. Şubat sonu Mart ayı içinde fiyatlar artacak deniyor. O yüzden daha da artış olmadan ilk aracımı alayım dedim.
Çok fazla araç kullanma deneyimim olmadığı için otomatik bir araç almak istiyorum. Aramalarım sonucunda 120 bin Türk Lirası bandında C4lere rastladım. Aracın modern bir donanım yapısına sahip olması, bagajının geniş olması, oldukça güvenli olduğunun söylenmesi ve konforlu bir araç olması sebebi ile beğendiğim bir araç oldu.
Vites geçişlerinin kimine göre hissediliyor oluşunu ve arka süspansiyonlarının sert olduğunu biliyorum. Kağıt üzerinde bunları okudum ama hiç deneyimleyemedim.
Son olarak C4 modelinin 2017'de üretiminin durduğunu öğrendim. Malum sitede en yeni model olarak 2017ler çıkıyor. Buna rağmen, bu aracın üretimi durdu, artık alınmaz yada üretimi yok, bu yüzden bakımı ve yedek parçaları pahalıdır şeklinde bir şeyler bulamadım.
Bu konuda yardımcı olabilir misiniz? Böyle bir araç aldığım takdirde üretiminin olmamasından dolayı sorun yaşar mıyım?
Teşekkürler.
0
2012 model dizel otomatik c4 alınmaz.
motoru güzel 1.6 litre dizel dv6 ise. ona lafım yok. ancak otomatik vitesi muhtemelen yarı otomatiktir. bir problem yaşarsan bu yarı otomatik şanzımanlarında peugeot citroen'lerin, yeni parçayı takmak için debriyaj baskı balata ve rulmanı da değiştirmen gerekiyor. yoksa vites konumları düzgün öğretilemiyor.
bunun dışında peugeot citroen arabalarının elektrik alt yapıları atıyorum bir vw, bir general motors kökenli arabadan daha elektronik ve daha bilgisayar yorumu odaklıdır. bu da uzun vadede sana dert çıkaracaktır.
peugeot citroen alacaksan eğer garanti süresinde olan arabalara yönelmeni tavsiye ediyorum.
2012 model bir arabada daha farklı seçenekler üstüne yoğunlaşmalısın.
motoru güzel 1.6 litre dizel dv6 ise. ona lafım yok. ancak otomatik vitesi muhtemelen yarı otomatiktir. bir problem yaşarsan bu yarı otomatik şanzımanlarında peugeot citroen'lerin, yeni parçayı takmak için debriyaj baskı balata ve rulmanı da değiştirmen gerekiyor. yoksa vites konumları düzgün öğretilemiyor.
bunun dışında peugeot citroen arabalarının elektrik alt yapıları atıyorum bir vw, bir general motors kökenli arabadan daha elektronik ve daha bilgisayar yorumu odaklıdır. bu da uzun vadede sana dert çıkaracaktır.
peugeot citroen alacaksan eğer garanti süresinde olan arabalara yönelmeni tavsiye ediyorum.
2012 model bir arabada daha farklı seçenekler üstüne yoğunlaşmalısın.
0
Eylülde aldım aynı aracı, bu paraya b segmenti otomatik araba bile bulunmuyor neredeyse, o yüzden mantıklı. 2013 14 bomboş benzinli ibizalar cliolar bu paralara satılıyor. C4 iyi tercih olur bence. Şanzımanı pek iyi değil ama abartılacak kadar da kötü değil. 1 2 geçişleri bazen sorun oluyor ama örneğin 2012 auris denedim o daha kötüydü.
0
2 yıldır (toplam 25.000 km) 2012 model 1.6 e-hdi otomatik citroen kullanıyorum. ben aldığım zaman fiyatları özelliklerine göre oldukça uygundu (55-60 bin tl)
şu ana kadar araçtan memnunum. neler daha iyi olabilirdi dersen MCP şanzımandan bir dsg ya da tam otomatik performansı bekleme. ama alet düzgün çalışıyor, işini yapıyor. belli sınırlar içinde elle kontrol de edebiliyorsun. en büyük avantajı bir arıza çıksa masrafın 2-3 bin tl.
yakıt tüketimi çok iyi. karma ve sakin kullanımda ben 5.2-5.5 lt arasını rahatlıkla yakalıyorum uzun yolda 4.9 gibi değelere düşer. bu arac 170 bin kmde.
siyah renk alırsan koltuklar ve iç döşeme açık renk olacak başka opsiyon yok. bence güzel duruyor ama kirleniyor. koyu renk tercih ederdim.
ön takım hassas. yani 6 ayda ya da yılda 1 servise sokup 200-300 lira harcamalsın yoksa tıkırtılar başlar.
içi geniş ve ferah bagajı tam ideal ölçülerde. D sınıfı sedanlardaki gibi derinlemesine devasa değil B sınıfı araçlardaki gibi 2 bavul koyunca dolanlardan da değil.
parça sorunu yaşamazsın, aracın çok fazla parçası peugeot ile ortak. üstüne 1.6 e-hdi motor bmw, ford ve volvo araçlarda da kullanılıyor. kaporta aksamı sorun olursa da çıkmacıda bulamayacağın parça yok.
alınmaz denmiş ama neye göre denmiş anlamadım. hem kendim kullanıyorum hem de etrafımda citroen araçlar var. ayrıca birkaç tane de gruba üyeyim. normal bir araba işte her araç kadar sorun çıkarıyor. bakımını düzgün yapar temiz araca denk gelirsen
başın ağrımaz. elli defa tesisatı dağıtılmış toplanmış mercedes te olsa başını ağrıtır.
türk insanının sorunu şu. 1980'lerde citroen ilk olarak elektronik kontrol sistemlerini kullanmaya başladı. elinde tornavida ve bi ucu çiviye bağlı ampülle test etmenin ötesine geçemeyen türk tamircisi de aracın dilinden anlamadığı için "citroen çok elektronik alınmaz" diye bir laf uydurdu. biz cahilliğimizden bu araçları tamir edemiyoruz ama bunu da bu şekilde söyleyemeyiz diyemediler.
alırsan comfort plus ya da exclusive paket tercih etmeye çalış.
şu ana kadar araçtan memnunum. neler daha iyi olabilirdi dersen MCP şanzımandan bir dsg ya da tam otomatik performansı bekleme. ama alet düzgün çalışıyor, işini yapıyor. belli sınırlar içinde elle kontrol de edebiliyorsun. en büyük avantajı bir arıza çıksa masrafın 2-3 bin tl.
yakıt tüketimi çok iyi. karma ve sakin kullanımda ben 5.2-5.5 lt arasını rahatlıkla yakalıyorum uzun yolda 4.9 gibi değelere düşer. bu arac 170 bin kmde.
siyah renk alırsan koltuklar ve iç döşeme açık renk olacak başka opsiyon yok. bence güzel duruyor ama kirleniyor. koyu renk tercih ederdim.
ön takım hassas. yani 6 ayda ya da yılda 1 servise sokup 200-300 lira harcamalsın yoksa tıkırtılar başlar.
içi geniş ve ferah bagajı tam ideal ölçülerde. D sınıfı sedanlardaki gibi derinlemesine devasa değil B sınıfı araçlardaki gibi 2 bavul koyunca dolanlardan da değil.
parça sorunu yaşamazsın, aracın çok fazla parçası peugeot ile ortak. üstüne 1.6 e-hdi motor bmw, ford ve volvo araçlarda da kullanılıyor. kaporta aksamı sorun olursa da çıkmacıda bulamayacağın parça yok.
alınmaz denmiş ama neye göre denmiş anlamadım. hem kendim kullanıyorum hem de etrafımda citroen araçlar var. ayrıca birkaç tane de gruba üyeyim. normal bir araba işte her araç kadar sorun çıkarıyor. bakımını düzgün yapar temiz araca denk gelirsen
başın ağrımaz. elli defa tesisatı dağıtılmış toplanmış mercedes te olsa başını ağrıtır.
türk insanının sorunu şu. 1980'lerde citroen ilk olarak elektronik kontrol sistemlerini kullanmaya başladı. elinde tornavida ve bi ucu çiviye bağlı ampülle test etmenin ötesine geçemeyen türk tamircisi de aracın dilinden anlamadığı için "citroen çok elektronik alınmaz" diye bir laf uydurdu. biz cahilliğimizden bu araçları tamir edemiyoruz ama bunu da bu şekilde söyleyemeyiz diyemediler.
alırsan comfort plus ya da exclusive paket tercih etmeye çalış.
0
kostüm çok güzel prenses misiniz
Selamlar,Ales'te önce türkçe mi matematik mi çözüyorsunuz? Yoksa atıyorum 20 matematik çözdükten sonra 20 türkçe mi yapıyorsunuz? Sözel mantığı ve zor mat problemlerini sona mı bırakıyorsunuz mesela? Ben önce hangi dersten başlarsam öbürünü yetiştiremiyorum. Süre sıkıntısı yaşayan biri olarak sizin
Selamlar,
Ales'te önce türkçe mi matematik mi çözüyorsunuz? Yoksa atıyorum 20 matematik çözdükten sonra 20 türkçe mi yapıyorsunuz? Sözel mantığı ve zor mat problemlerini sona mı bırakıyorsunuz mesela? Ben önce hangi dersten başlarsam öbürünü yetiştiremiyorum. Süre sıkıntısı yaşayan biri olarak sizin taktiklerinizi merak ettim.
Teşekkür ederim şimdiden ^-^
Ales'te önce türkçe mi matematik mi çözüyorsunuz? Yoksa atıyorum 20 matematik çözdükten sonra 20 türkçe mi yapıyorsunuz? Sözel mantığı ve zor mat problemlerini sona mı bırakıyorsunuz mesela? Ben önce hangi dersten başlarsam öbürünü yetiştiremiyorum. Süre sıkıntısı yaşayan biri olarak sizin taktiklerinizi merak ettim.
Teşekkür ederim şimdiden ^-^
0
en iyi olduğun dersi ilk çöz.
ben ilk matematiği çözdüm. full çektim. türkçeyi yetiştiremedim ama doğru strateji olmuş oldu. türkçede baya vakit kaybediliyor.
ben ilk matematiği çözdüm. full çektim. türkçeyi yetiştiremedim ama doğru strateji olmuş oldu. türkçede baya vakit kaybediliyor.
0
Benim sorunum da süreyi bol zannetmekle başlıyor diyorum oo daha kaç saat var rahat rahat yetişir sonra bakıyorum yarım saat kalmış. 2 kere girdim alese birinden türkçeden başladım mat yetişmedi sonra mattan başladım 2. De bu sefer de türkçe yetişmedi. İki sınavdan da küsürat farkları saymazsak aynı puanı aldım. Yarın hobi olarak yine giricem inş bu sefer yetiştiricem.
0
Her bir bölümden 40-50 soru vardı sanırım. Yıllar önce girmiştim. Önce türkçeyi çözmüştüm ama çözerken gözüm hep saatteydi. Atıyorum 40. soruda maksimum 40 en en kötü 45 dakika geçmiş olması gerekiyordu. Kalan süremin hepsini matematiğe ayırdım. 87-88 almıştım. Benim yöntemim buydu. Çalışmadan girmiştim üstelik. Çünkü ortada çalışılacak bir konu yoktu. Temel şeyler tamamen.
0
Sonuncusu 2018'de olmak üzere 3 kere ales'e girdim, sırayla 93 93 96 aldım.
Eşit ağırlıkçı olarak konuşacağım. İlk 70 dakika matematik çözüyorum, yapamadığım ya da %100 emin olmadığım soruları işaretleyerek geçiyorum. 70 dakika sonunda kaçıncı soruda olursam olayım matematiği bırakıp Türkçeye geçiyorum. Genelde 50 soruya da bir kere bakmış oluyorum tabi. Ama 45 46'da olsam da bırakıp Türkçeye geçiyorum. Türkçe sorularını daha dikkatli çözüyorum, 60 dk ona ayırıyorum. Çok arada kaldıysam boş bırakıyorum ama matematikteki kadar boş olmuyor tabi. Son 20 dk hızlıca matematikteki yapamadığım sorularla uğraşıyorum, 2 3 dk kalırsa da Türkçe'deki sorulara bakıyorum. Matematik 46-3 Türkçe 49-1 yapmıştım son sınavda bu yöntemle.
Eşit ağırlıkçı olarak konuşacağım. İlk 70 dakika matematik çözüyorum, yapamadığım ya da %100 emin olmadığım soruları işaretleyerek geçiyorum. 70 dakika sonunda kaçıncı soruda olursam olayım matematiği bırakıp Türkçeye geçiyorum. Genelde 50 soruya da bir kere bakmış oluyorum tabi. Ama 45 46'da olsam da bırakıp Türkçeye geçiyorum. Türkçe sorularını daha dikkatli çözüyorum, 60 dk ona ayırıyorum. Çok arada kaldıysam boş bırakıyorum ama matematikteki kadar boş olmuyor tabi. Son 20 dk hızlıca matematikteki yapamadığım sorularla uğraşıyorum, 2 3 dk kalırsa da Türkçe'deki sorulara bakıyorum. Matematik 46-3 Türkçe 49-1 yapmıştım son sınavda bu yöntemle.
0
filmlovepenguin
Cok sayida mv.nin vekiligi dusurulurse veya direkt bir parti kapanirsa(misal hdp) anayasa değişiklik referandumu için yine 360 mv. mi gerekir yoksa(600-62(hdp mv. sayısı))*6/10=323 mv. mi?
Cok sayida mv.nin vekiligi dusurulurse veya direkt bir parti kapanirsa(misal hdp)
anayasa değişiklik referandumu için yine 360 mv. mi gerekir yoksa
(600-62(hdp mv. sayısı))*6/10=323 mv. mi?
anayasa değişiklik referandumu için yine 360 mv. mi gerekir yoksa
(600-62(hdp mv. sayısı))*6/10=323 mv. mi?
0
Bu kesin dogruysa yeni anayasa cikmasi pratikte imkansiz gibi bir sey.
0
hdp kapatılırsa milletvekillikleri düşmez diye biliyorum bağımsız devam edebilirler. ama fezleke hazırlanıp hepsinin mv düşürülürse toplam vekil sayısı belli bir sayının altına düştüğü için 3 ay içinde ara seçine gidilmesi gerekir. her türlü anayasa değişikliğinin meclis tarafından yapılması güç.
0
aligan
internet üzerinden oyun oynayabilecegimiz google stadia filan Türkiye de çalışan sistem var mı ? bir denemek istiyorum
internet üzerinden oyun oynayabilecegimiz google stadia filan Türkiye de çalışan sistem var mı ? bir denemek istiyorum
0
prole
Airplane diye bir filmin afişi sürekli TV'ye yüklediğim amazon video uygulamasında çıkıyordu, girip baktığımda "içerik bulunamadı" dedi, çok önemsemedim. Ya daha dün Seinfeld izlerken bugün bir baktım bölümler izlenmiyor. Play yapamıyorsun, add to watchlist var sadece (This video is currently unavai
Airplane diye bir filmin afişi sürekli TV'ye yüklediğim amazon video uygulamasında çıkıyordu, girip baktığımda "içerik bulunamadı" dedi, çok önemsemedim. Ya daha dün Seinfeld izlerken bugün bir baktım bölümler izlenmiyor. Play yapamıyorsun, add to watchlist var sadece (This video is currently unavailable yazıyor). Neden oldu bu? Bilgisi olan var mı?
0
seinfeld dün kaldırıldı prime'dan. sayfasında sürekli uyarı veriyordu zaten son 2 gün son 1 gün vs. diye, dikkatinizi çekmedi mi? anlaşmaları bitmiş sanırım.
0
ya tv'deki uygulamasında hiç görmedim uyarı falan. zaten o uygulama sürekli patlıyor nasıl bir şeyse. lanet olsun!
0
seinfeld'in ve başka içeriklerin daha önce de kaldırıldığı oldu, birkaç ay sonra geri döndü.
yani anlaşmalar bitince kaldırıyorlar, bazıları bir süre sonra anlaşmalar yenilenince geri geliyor.
yani anlaşmalar bitince kaldırıyorlar, bazıları bir süre sonra anlaşmalar yenilenince geri geliyor.
0
vanhad
Evet arkadaşlar bu adamın olayı nedir?Yani herif 50 yaşına merdiven dayamış, hala çoluk çocuk oyunları oynuyor canlı yayında.Para için mi tüm olay? İyi kazanıyorlar mi bari böyle?
Evet arkadaşlar bu adamın olayı nedir?
Yani herif 50 yaşına merdiven dayamış, hala çoluk çocuk oyunları oynuyor canlı yayında.
Para için mi tüm olay? İyi kazanıyorlar mi bari böyle?
Yani herif 50 yaşına merdiven dayamış, hala çoluk çocuk oyunları oynuyor canlı yayında.
Para için mi tüm olay? İyi kazanıyorlar mi bari böyle?
0
Keyif aldığı işi yapıyor, yaşın önemi var mı? Bir bakış açısına göre tüm oyunlar çocuk oyunu da diyebiliriz. İyi kötü işi sürdürebilecek kadar kazanıyor ki devam ediyor.
0
hommedunord
ilk araç olacak. usta şoför değilim. ayağımı yerden kessin, masrafı az olsun ve fena da görünmesinden başka bir beklentim yok. bütçe max. 60 bin. her türlü yorum ve öneriye açığım.https://www.sahibinden.com/ilan/vasita-otomobil-peugeot-auto-niluferden-2007-peugeot-107-trendy-1.0-orjinal-temiz-874167
ilk araç olacak. usta şoför değilim.
ayağımı yerden kessin, masrafı az olsun ve fena da görünmesinden başka bir beklentim yok. bütçe max. 60 bin.
her türlü yorum ve öneriye açığım.
www.sahibinden.com
ayağımı yerden kessin, masrafı az olsun ve fena da görünmesinden başka bir beklentim yok. bütçe max. 60 bin.
her türlü yorum ve öneriye açığım.
www.sahibinden.com
0
araba güzel ama biraz daha kolay satılacak bir şey alman daha iyi olur düşüncesindeyim.
60 bin tlye
focus
accent admire
megane 2
clio falan alınabilir
60 bin tlye
focus
accent admire
megane 2
clio falan alınabilir
0
araç ile ilgili herhangi bir şey söylemeden önce, galeriden araba almayın. ötesi yok.
0
araç çok küçük ve piyasası parçası sorun olabilir. b segmentine çıkmaya çalışın. 2007 sonrası yaris 1.0 bulunamaz mı bütçelere?
ayrıca galeriden araba asla almayın +1
ayrıca galeriden araba asla almayın +1
0
@tabii lan manyak mısın
çok teşekkürler ama sedan düşünmüyorum yazmayı unutmuşum. hback bana daha uygun.
@yky
çok yakın akrabası galerici olan biri olarak ne demek istediğini çok iyi anlıyorum.
@signore
yaris'e de bakacağım.
(hatta şu an bakıyorum, gerçekten daha iyi görünüyor. rakamlar da makul. çok teşekkürler)
edit 2: yok, yaris'ler az daha pahalı. biraz yukarı çıkmak gerekiyor.
çok teşekkürler ama sedan düşünmüyorum yazmayı unutmuşum. hback bana daha uygun.
@yky
çok yakın akrabası galerici olan biri olarak ne demek istediğini çok iyi anlıyorum.
@signore
yaris'e de bakacağım.
(hatta şu an bakıyorum, gerçekten daha iyi görünüyor. rakamlar da makul. çok teşekkürler)
edit 2: yok, yaris'ler az daha pahalı. biraz yukarı çıkmak gerekiyor.
0
Bütçe çok düşük aslında ama bu bütçeye bu araba alınmaz.
Arabanın 4 kazası var. İkisinde hasar bedeli yazıyor. Sadece ikisi bile 13.500 lira tutuyor. Şimdi 13.500 lira az gibi gelebilir ama aracın kaza yaptığı tarihte bu arabanın fiyatı zaten maksimum 20 bin lira falandır. 2012'de ben 2006 dizel fiesta'yı bile 19 bin liraya aldım. Bu araba A segmenti ve benzinli. Yani aracın kaza masrafı bedelinin %70'i kadar neredeyse.
Eksper raporuna baktığımızda kaput ve ön çamurlukların değiştiğini, sol ön kapının da boyalı olduğunu görüyoruz. Yani bu araç yaptığı kazada kokpite kadar içeri girmiş. Dolayısıyla mekanik aksamın her türlü sürprize açık olduğunu söyleyeyim. Yani 56 bine bu aracı alıp bir 56 bin de ön takımlara masraf yapabilirsin.
14 yaşında araçta elbetta kaza, boya, değişen olabilir ama kaput değişmiş ise ve özellikle kaputla beraber ön çamurluklar değişmişse o araçtan hayır gelmez. Tecrübe ile sabittir.
Arabanın 4 kazası var. İkisinde hasar bedeli yazıyor. Sadece ikisi bile 13.500 lira tutuyor. Şimdi 13.500 lira az gibi gelebilir ama aracın kaza yaptığı tarihte bu arabanın fiyatı zaten maksimum 20 bin lira falandır. 2012'de ben 2006 dizel fiesta'yı bile 19 bin liraya aldım. Bu araba A segmenti ve benzinli. Yani aracın kaza masrafı bedelinin %70'i kadar neredeyse.
Eksper raporuna baktığımızda kaput ve ön çamurlukların değiştiğini, sol ön kapının da boyalı olduğunu görüyoruz. Yani bu araç yaptığı kazada kokpite kadar içeri girmiş. Dolayısıyla mekanik aksamın her türlü sürprize açık olduğunu söyleyeyim. Yani 56 bine bu aracı alıp bir 56 bin de ön takımlara masraf yapabilirsin.
14 yaşında araçta elbetta kaza, boya, değişen olabilir ama kaput değişmiş ise ve özellikle kaputla beraber ön çamurluklar değişmişse o araçtan hayır gelmez. Tecrübe ile sabittir.
0
Almayi dusundugunuz arac buysa tavsiye etmem. Onden kazali ve belli ki ciddir bir kaza. Sase uclarinda islem oldugundan bahsedilmis. Bu butceye 2004-2005 model daha uygun bir sey alabilirsiniz bence. Bunu kesinlikle almanizi tavsiye etmem.
0
Bence bu arabaya yanaşmayın, arkadaşlar sorunlarından bahsetmişler.
Ek olarak ise motor gücü de çok düşük. Sollama yapmaya kalsanız sollama yapamazsınız o derece. Kullandığınız şehirde trafik azsa sorun değil ama yoğun trafikte zorluk çekersiniz
Ek olarak ise motor gücü de çok düşük. Sollama yapmaya kalsanız sollama yapamazsınız o derece. Kullandığınız şehirde trafik azsa sorun değil ama yoğun trafikte zorluk çekersiniz
0
çok teşekkürler yorumlar için.
rapora ben de göz attım @himmet dayı'nın dikkat çektiği noktaları pas geçtim.
benim kafa bugünün değerlerine gitti, kazanın tarihine bakmamışım.
2004, 2005 model araç alacağımı sanmıyorum. 2007'den eski araba almamak şeklinde bir düşüncem var.
motor gücünün azlığı, aracın kendisinin küçük olması gibi şeyleri çok fazla önemsemiyorum, kullanım tarzım ve amacım orayı tolere eder. ancak asla ama asla istemeyeceğim şey aracın başıma bela olması. o yüzden gerekirse bütçeyi arttırıp sorun çıkarmayacak bir şey alabilmek için beklerim. hiç acelem yok.
rapora ben de göz attım @himmet dayı'nın dikkat çektiği noktaları pas geçtim.
benim kafa bugünün değerlerine gitti, kazanın tarihine bakmamışım.
2004, 2005 model araç alacağımı sanmıyorum. 2007'den eski araba almamak şeklinde bir düşüncem var.
motor gücünün azlığı, aracın kendisinin küçük olması gibi şeyleri çok fazla önemsemiyorum, kullanım tarzım ve amacım orayı tolere eder. ancak asla ama asla istemeyeceğim şey aracın başıma bela olması. o yüzden gerekirse bütçeyi arttırıp sorun çıkarmayacak bir şey alabilmek için beklerim. hiç acelem yok.
0
deartheodosia
fasting'i bozuyor mu?
fasting'i bozuyor mu?
0
ben yapıyordum bir ara da bıraktım. 50 kalori sınırı yapanlar var mesela. geçmediği için sıkıntı olmuyor ama türk kahvesi içerken hoşuma gitmemeye başladı
0
Sade kahve tadını sevmiyorsanız ve sütün verdiği yumuşak tadı arıyorsanız kokusuz tereyağı koyabilirsiniz. Bozmuyor.
Edit: ketojenik diyete gitti aklım yağ mağ görünce. Fastingi tabii ki bozar.
Edit: ketojenik diyete gitti aklım yağ mağ görünce. Fastingi tabii ki bozar.
0
cay sigara
Turkce öğreniyorlar mi? Yoksa, anadilleri kurtce olmadığı icin gerek gormuyorlar mi?
Turkce öğreniyorlar mi? Yoksa, anadilleri kurtce olmadığı icin gerek gormuyorlar mi?
0
soruyu da yanlis sordunuz gibi geldi bana mantik hatasi oldu. Yoksa, anadilleri kurtce olmadığı icin gerek gormuyorlar mi diyip Turkcelerini sorgulamak falan absurt oldu.
90%i Kurtce bilmiyordur, kesin bilgi yayalim. Kendi aralarindaki konusma dili yari Turkce yari Almanca garip bir dil. Yeni jenerasyon felaket, anne babasiyla konusurken bile Turkceye almanca katiyor farkinda olmadan, kelime sikistirmak degil, farkinda olmadan 2 cumle turkce, 2 cumle Almanca konusmak, oyle gidip gelen dil. Sirf Kurtler degil yeni jenerasyon tum Almancilar boyle. Ha bir almanla konusurken Turkce katmaz bak, zihin onu ayirt edebiliyor:) Ama kendi aralarinda tam bir kesmekes oluyor dil. Sonucta Turk televizyonlari izleniyor her ailede, dizisinden, macina haliyle Turkce biliyorlar ama yazi, konusma bayagi kotu yani. Gocmenligin sonucu anne baba uzun saatler disarda calisiyor, cocuklariyla ilgilenmiyorlar cocukta ne ogrenirse sagda solda, evde, televizyonda, disarda o iste
90%i Kurtce bilmiyordur, kesin bilgi yayalim. Kendi aralarindaki konusma dili yari Turkce yari Almanca garip bir dil. Yeni jenerasyon felaket, anne babasiyla konusurken bile Turkceye almanca katiyor farkinda olmadan, kelime sikistirmak degil, farkinda olmadan 2 cumle turkce, 2 cumle Almanca konusmak, oyle gidip gelen dil. Sirf Kurtler degil yeni jenerasyon tum Almancilar boyle. Ha bir almanla konusurken Turkce katmaz bak, zihin onu ayirt edebiliyor:) Ama kendi aralarinda tam bir kesmekes oluyor dil. Sonucta Turk televizyonlari izleniyor her ailede, dizisinden, macina haliyle Turkce biliyorlar ama yazi, konusma bayagi kotu yani. Gocmenligin sonucu anne baba uzun saatler disarda calisiyor, cocuklariyla ilgilenmiyorlar cocukta ne ogrenirse sagda solda, evde, televizyonda, disarda o iste
0
@neverletyougodown, teşekkürler
Almanya dogumlu kurtler/turkler birbirlerinden fazlasiyla nefret ettikleri icin, hem de gerek duymayacaklari icin, Kurt kokenliler Turkce ogrenmeyi tercih etmezler diye dusunuyordum.
Peki, turkce ogrenmelerinin sebebi nedir? Türkiye kokenli Kurtler de kendi aralarinda Türkçe konustugundan, cocuklari da mi Türkçe ogrenmek zorunda kaliyor? Ya da bahsettiginiz gibi turkce yayinlari takip ettikleri icin mi?
Almanya dogumlu kurtler/turkler birbirlerinden fazlasiyla nefret ettikleri icin, hem de gerek duymayacaklari icin, Kurt kokenliler Turkce ogrenmeyi tercih etmezler diye dusunuyordum.
Peki, turkce ogrenmelerinin sebebi nedir? Türkiye kokenli Kurtler de kendi aralarinda Türkçe konustugundan, cocuklari da mi Türkçe ogrenmek zorunda kaliyor? Ya da bahsettiginiz gibi turkce yayinlari takip ettikleri icin mi?
0
Anadilleri Kurtce; Kurtce seviyeleri de ailenin bilincine ve ne zaman goc ettigine gore degisir. Genelde gerek duymuyorlar Turkce ogretmeye tanidiklarimin cogu. Benim tanidigim aileler evde sadece Kurtce konusuyor okulda Almanca. Zaten cogu siyasi sebeplerle orda. Eger siyasi bilinci o yondeyse Turkce ogretmesinin mantigi ne?
0
@cay sigara Turk Kurt birbirlerinden ayri yasamiyor, oyle cok buyuk dusmanlik, nefret falan yok yani, ha bazi milliyetci, kurtcu dernekler vardir Turkiye'deki olaylardan, gelismelerden sonra eylem, protesto yapiyorlar farkli gruplar karsi karsiya geliyor, ortalik karisiyor sonra onlar haber olarak yansiyor medyaya, iki millet arasinda buyuk ayrim var gibi dusunuluyorsa yanlis o. kimse kimseye sen ocun bucusun diye yaklasmaz, yaptiklari isler belli zaten bakkallik, restoran, kebap falan iki toplum da oralardan ekmek yiyor cogunlukla. Gocmen gocmenle yasiyor daha cok, haliyle yakin temas kacinilmaz, birbirlerinin isletmelerinde calisiyorlar, ayni ortamdalar cogu zaman, baskin dil Turkce oldugundan Turkce konusuluyor daha cok. Kucuk Turkiye gibi iste cogu Kurt Turkce biliyor Turkce konusuyor Turkiye'de de. Ha tabi ki iltica vs ile gitmis asiri Kurtcu kesim cocuguna ogretmez o ayri. Ama o kesimin cocuklari ne kadar Kurtce biliyor o da ayri mesele:)
0
hlot
yani şöyle ki, okuması oldukça zahmetli deniyor ve hatta okuyabilmek için 376 sayfalık ek bir kitap (marx'ın kapitali için kılavuz) öneriliyor: https://www.idefix.com/Kitap/Marxin-Kapitali-Icin-Klavuz/David-Harvey/Felsefe/Felsefi-Romanlar/urunno=0000000389287uzun zamandır kitaplığımda duruyor ama gö
yani şöyle ki, okuması oldukça zahmetli deniyor ve hatta okuyabilmek için 376 sayfalık ek bir kitap (marx'ın kapitali için kılavuz) öneriliyor: www.idefix.com
uzun zamandır kitaplığımda duruyor ama gözüm korktuğu için başlayamıyorum (zaten bu kadar az kişinin okumasının sebebi de gözleri korktuğu içindir. goodreads'te komünist manifesto'yu okuyanların sayısı, kapital'i okuyanların 14 katı). kendisi de önsözde yazıyor "ilk birkaç bölüm çok zor ama yapacak bir şey yok" diye. e ama oraları anlamadan geçmek de olmaz, anlayıp geçmek lazım.
velhasıl, bütün bu çabalara, gayretlere değer mi bu kitabı okumak? kitabı okuyunca neleri öğreneceğiz tam olarak? belki bu şekilde motive olabiliriz.
ne diyor bu işe okuyanlar?
sonraki ciltleri okumayı düşünmüyorum bu arada ama çok şey kaçırır mıyım 1'i okuyup bıraksam?
uzun zamandır kitaplığımda duruyor ama gözüm korktuğu için başlayamıyorum (zaten bu kadar az kişinin okumasının sebebi de gözleri korktuğu içindir. goodreads'te komünist manifesto'yu okuyanların sayısı, kapital'i okuyanların 14 katı). kendisi de önsözde yazıyor "ilk birkaç bölüm çok zor ama yapacak bir şey yok" diye. e ama oraları anlamadan geçmek de olmaz, anlayıp geçmek lazım.
velhasıl, bütün bu çabalara, gayretlere değer mi bu kitabı okumak? kitabı okuyunca neleri öğreneceğiz tam olarak? belki bu şekilde motive olabiliriz.
ne diyor bu işe okuyanlar?
sonraki ciltleri okumayı düşünmüyorum bu arada ama çok şey kaçırır mıyım 1'i okuyup bıraksam?
0
ben zamanında dersini aldığımdan okudum ama ben de hepsini okumadım.
L. Althusser bile okumamış yanlış hatırlamıyorsam o da ilginç.
iktisat, politik-iktisat teorilerine ilginiz yoksa çok okumanıza gerek yok.
işin içine çok girmeyecekseniz klavuz kitaplar yeterli ve iyi olanları da var.
Örneğin, "Ben Fine A.Saad-Marx'ın Kapitali" kitabını da okuyabilirsiniz. Sonra orda ilginizi çeken yerlere Kapitalden tekrar okursunuz. Böylesi daha mantıklı eğer ciddi akademik bir çalışma içine girişmeyecekseniz.
L. Althusser bile okumamış yanlış hatırlamıyorsam o da ilginç.
iktisat, politik-iktisat teorilerine ilginiz yoksa çok okumanıza gerek yok.
işin içine çok girmeyecekseniz klavuz kitaplar yeterli ve iyi olanları da var.
Örneğin, "Ben Fine A.Saad-Marx'ın Kapitali" kitabını da okuyabilirsiniz. Sonra orda ilginizi çeken yerlere Kapitalden tekrar okursunuz. Böylesi daha mantıklı eğer ciddi akademik bir çalışma içine girişmeyecekseniz.
0
Bu konuda kendimi uzman saymıyorum ama Marksist okuma tavsiyesi aldığım hocam Kapital cilt 1'i özellikle okumamı ve sanılanın aksine gayet kolay okunabilir bir kitap olduğunu söylemişti. Okudum ve haklı buldum. Okuması zor bir kitap değil kesinlikle.
0
bende yordam kitap'tan çıkan üçlü set var. arada açıp parça parça okuyorum. okunması zor bir kitap değil +1
ama ilgi alanımda olmadığından sadece arada ilgimi çeken yerlere bakıyorum.
ama ilgi alanımda olmadığından sadece arada ilgimi çeken yerlere bakıyorum.
0
ben 2 kere okudum.
2.de daha bir anlar gibi oldum.
das kapital komunismi anlatmiyor, kapitalismi anlatiyor, iyi iktisat bilgisi gerek anlayabilmek icin. kalem kagitla okudum ben, durup durup arastirma yapmam gerekti. ekonomi kitabi bence kendisi. bir de iyi ayar veriyor marx bir suru adama kitaptda, neden yanlis olduklarini belgeleyerek. adam smithin invisible handi ile maytap geciyor bir kac yerde.
2.de daha bir anlar gibi oldum.
das kapital komunismi anlatmiyor, kapitalismi anlatiyor, iyi iktisat bilgisi gerek anlayabilmek icin. kalem kagitla okudum ben, durup durup arastirma yapmam gerekti. ekonomi kitabi bence kendisi. bir de iyi ayar veriyor marx bir suru adama kitaptda, neden yanlis olduklarini belgeleyerek. adam smithin invisible handi ile maytap geciyor bir kac yerde.
0
Ekonomi bilgisi gerektirdigine katilmiyorum zira ekonomi bilimi buyuk oranda marx'tan daha sonra olusmus bir sey. Yani anlamak belli bir bilgi gerektiriyor olabilir ama ekonomi o bilgi degil.
Muhtemelen onerilen ek kitap kendinden daha faydali olur. Veya yukarida (AlsterWasser) onerildigi gibi daha sonra yazilmis ve kapital'i yorumlayan kitaplara bakabilirsiniz.
Muhtemelen onerilen ek kitap kendinden daha faydali olur. Veya yukarida (AlsterWasser) onerildigi gibi daha sonra yazilmis ve kapital'i yorumlayan kitaplara bakabilirsiniz.
0
das kapital, original ismi asagida. ekonomi bizzat isimde geciyor. ekonomi antik yunanda da vardi, antik misirda da vardi. das kapitali anlamak icin iktisat bilgisi sart.
Das Kapital, also known as Capital. A Critique of Political Economy (German: Das Kapital. Kritik der politischen Ökonomie,
Das Kapital, also known as Capital. A Critique of Political Economy (German: Das Kapital. Kritik der politischen Ökonomie,
0
neoluyokardesimnebutantantana
özellikle uzun vadede. https://ty.gl/abbspk2lkyorumlar fazla olumlu.size de danışmak istedim.
0
Hafızası kesinlikle üzer. En azından 256 gb olan bir model tercih edin veya yükseltilebilen bir modelse aldıktan sonra yükseltin. 256 gb model için yazıyorum: İnternet tarayıcı, film, müzik, tablo/belge/sunum ile uğraşacaksanız üzmez. Fotoğraf düzenleme, video kurgu, 3d modelleme, mobil ve masaüstü geliştirmede üzer.
0
Çok net söylüyorum. Bu bilgisayara bu kadar para verilmez.
www.pt.com.tr
2.300 lira fazla ver M1 işlemcili yeni nesil olanından al. Bu iki bilgisayar arasında 5 yıl falan fark var teknoloji olarak. Abartılı biraz tabii ama senin gönderdiğin mac'i 5 yıl kullanırsın maksimum, bunu 10 yıl. Hatta bence daha fazla.
www.pt.com.tr
2.300 lira fazla ver M1 işlemcili yeni nesil olanından al. Bu iki bilgisayar arasında 5 yıl falan fark var teknoloji olarak. Abartılı biraz tabii ama senin gönderdiğin mac'i 5 yıl kullanırsın maksimum, bunu 10 yıl. Hatta bence daha fazla.
0
himmet dayı'ya katılıyorum. m1 işlemcili macbook pro'yu kırıp dökmedikçe çok uzun zaman rahat rahat kullanırsın.
0
bu modelin aynısını kullaniyorum. bundan öncede 2008 model bir macbook pro kullanmistim. 10 sene çalıştı. ki hala açıldığında 10 sene önceki windows tabanlı bir makineyi döver (linux'ü kapsam dışı tutuyorum).
bilgisayarla yaptıklarım.
1. profesyonel olarak bt sistem yoneticiliği
2. qgis ile harita cizimi
3. navigasyon programları ile veri aktarımı
4. rapor-kırtasiye işleri standart + video-müzik dinleme/izleme
Bu bilgisayarı üç senedir kullanıyorum. şuan baktim ~13 GB'dan civari boş yer var. Cihazı bu süreçte hiç formatlamadığımı ad belirtteyim. Yüklediğim ama kaldırmadığım gereksiz programlar olması yüksek ihtimal.
gelelim notlara:
1. ben yedekleme için icloud kullanıyorum. yani dosyalarımın %99'u icloudda yer aliyor. illa apple para vermek istemeyen için de bir sürü alternatif var. diske yedek almaya calismak yerine bence en etkin yöntem bu.
2. yazılımcı arkadaşlar bu tip sabit disk kapasitesi düşük cihazlarla problem yaşıyorlar. onlara genelde 256 bile yetmeyip 512'lik kullanıyorlar.
3. fiyatın için bir şey diyemiyorum. o sizin bütçeniz ile alakalı.
4. M1 tabi ki yeni bir teknoloji + ve - lerini görücez. yeni ürün almak her daim bir risk içerir.
bilgisayarla yaptıklarım.
1. profesyonel olarak bt sistem yoneticiliği
2. qgis ile harita cizimi
3. navigasyon programları ile veri aktarımı
4. rapor-kırtasiye işleri standart + video-müzik dinleme/izleme
Bu bilgisayarı üç senedir kullanıyorum. şuan baktim ~13 GB'dan civari boş yer var. Cihazı bu süreçte hiç formatlamadığımı ad belirtteyim. Yüklediğim ama kaldırmadığım gereksiz programlar olması yüksek ihtimal.
gelelim notlara:
1. ben yedekleme için icloud kullanıyorum. yani dosyalarımın %99'u icloudda yer aliyor. illa apple para vermek istemeyen için de bir sürü alternatif var. diske yedek almaya calismak yerine bence en etkin yöntem bu.
2. yazılımcı arkadaşlar bu tip sabit disk kapasitesi düşük cihazlarla problem yaşıyorlar. onlara genelde 256 bile yetmeyip 512'lik kullanıyorlar.
3. fiyatın için bir şey diyemiyorum. o sizin bütçeniz ile alakalı.
4. M1 tabi ki yeni bir teknoloji + ve - lerini görücez. yeni ürün almak her daim bir risk içerir.
0
dayanıklılığı ve uzun ömürlü olması konusunda yapılan yorumlara katılmakla birlikte,
bu saatten sonra bu bilgisayar alınmaz. ekranı çok dandik. eski model. üzerine biraz daha koyup m1 işlemcili giriş seviyesi air almaya çalış. ukrayna'ya falan gidip alabilirsin hatta. daha ucuza gelir.
bu saatten sonra bu bilgisayar alınmaz. ekranı çok dandik. eski model. üzerine biraz daha koyup m1 işlemcili giriş seviyesi air almaya çalış. ukrayna'ya falan gidip alabilirsin hatta. daha ucuza gelir.
0
akıl var mantık var, 5-6 yıl öncesinin güçsüz bir işlemcisi, 1400x900 ekran, tuhaf çerçeveler ve 7200 tl. şu bilgisayar halen neden satılır anlamıyorum. macbook alacaksanız m1'li olandan alın ama pc tarafında da iyi seçenekler olduğunu unutmayın bu paraya.
0
@himmet dayi +1
Geçen sene 128 GB bi mac pro almıştım, valla kurtarmadı yani kafayı yedim, 1 sene geçmeden onu satıp 1 TB bişey aldım. Cloud kullanmıyorum.
Geçen sene 128 GB bi mac pro almıştım, valla kurtarmadı yani kafayı yedim, 1 sene geçmeden onu satıp 1 TB bişey aldım. Cloud kullanmıyorum.
0
dizicolleague
Aynı model iki aracı kıyaslıyorum, ikisinin arasında şöyle bir fark var:1. araç(dizel): 185 nm-82 beygir2. araç(benzin):110 nm-80 beygirBenzinli aracın hem tork hem beygiri düşük oluyor. Özellikle tork açısından görünen bu fark sürüşe yansır mı? Benzinli araçlar daha atik olur diye biliyorum.
Aynı model iki aracı kıyaslıyorum, ikisinin arasında şöyle bir fark var:
1. araç(dizel): 185 nm-82 beygir
2. araç(benzin):110 nm-80 beygir
Benzinli aracın hem tork hem beygiri düşük oluyor. Özellikle tork açısından görünen bu fark sürüşe yansır mı? Benzinli araçlar daha atik olur diye biliyorum.
1. araç(dizel): 185 nm-82 beygir
2. araç(benzin):110 nm-80 beygir
Benzinli aracın hem tork hem beygiri düşük oluyor. Özellikle tork açısından görünen bu fark sürüşe yansır mı? Benzinli araçlar daha atik olur diye biliyorum.
0
Bu karşılaştırmadaki dizel motor turbo beslemeli, benzinli motor atmosferik beslemeli. İkisinde de turbo besleme olsaydı beygir gücü olarak benzinli epey öne geçerdi, maksimum torkta da dizele yaklaşırdı. Ama turbo besleme olsa dahi dizel motor benzinliden biraz daha yüksek tork veriyor, o da mazot-benzin farkından sanırım, teknik detayını bilmiyorum.
0
Yakıtların yanma dereceleri yüzünden.
Dizelin yanması daha yavas olduğu için strok daha uzun yapılır ki düşük devirde yüksek beygir ekde edebilsin,benzinlide yanma hızlı oldugu için strok daha kısa olur,kolayca yüksek devire çıkıp gerekli beygir gücünü elde eder..
Dizelin yanması daha yavas olduğu için strok daha uzun yapılır ki düşük devirde yüksek beygir ekde edebilsin,benzinlide yanma hızlı oldugu için strok daha kısa olur,kolayca yüksek devire çıkıp gerekli beygir gücünü elde eder..
0
dizel patlayarak yanar dolayısıyla normal yanmaya oranla motor anlık sert hareketlere elverişlidir. ancak yanması için uygun şartları oluşturmak zordur.
benzin ve lpg ise manyetolu çakmak sisteminde olduğu gibi yanar. patlamaya oranla daha az enerji yüklüdür ancak benzin ve lpgnin yanması dizele oranla çok daha basittir.
bu yüzdendir aynı ölçekli motorlarda dizel yokuşta, benzin ise düzde daha performanslıdır. lpg benzine oranla daha düşük enerji içermesi sebebiyle dizel/lpg kıyaslamasını yapamıyorum ama bence yine lpg alır.
benzin ve lpg ise manyetolu çakmak sisteminde olduğu gibi yanar. patlamaya oranla daha az enerji yüklüdür ancak benzin ve lpgnin yanması dizele oranla çok daha basittir.
bu yüzdendir aynı ölçekli motorlarda dizel yokuşta, benzin ise düzde daha performanslıdır. lpg benzine oranla daha düşük enerji içermesi sebebiyle dizel/lpg kıyaslamasını yapamıyorum ama bence yine lpg alır.
0
avatar is back
merak edip hayatını araştırırken fark ettim, aile soyadı kasner ve ilk evliliğinde eşinin soyadını alarak merkel'i kullanıyor. ancak daha sonra boşanıyor. şu an ise 98 yılından beri Joachim Sauer ile evli. ama ne şimdiki eşinin soyadını ne de kızlık soyadını kullanmıyor.özel bir sebebi mi var kültür
merak edip hayatını araştırırken fark ettim, aile soyadı kasner ve ilk evliliğinde eşinin soyadını alarak merkel'i kullanıyor. ancak daha sonra boşanıyor. şu an ise 98 yılından beri Joachim Sauer ile evli. ama ne şimdiki eşinin soyadını ne de kızlık soyadını kullanmıyor.
özel bir sebebi mi var kültürel bişey mi bu tam olarak neden merkel soyadını kullanıyor?
özel bir sebebi mi var kültürel bişey mi bu tam olarak neden merkel soyadını kullanıyor?
0
Büyük olasılıkla Merkel soyadını taşıyorken tanınır hale geldi, sonradan değiştirmek istemedi.
0
+1 @signore
almanya'da bence partnerler arasında soyadı takıntısı yok. bazı kadınlar eşinin soyadını almıyor bile. hatta eşinin soyadını alan erkekler bile var.
almanya'da bence partnerler arasında soyadı takıntısı yok. bazı kadınlar eşinin soyadını almıyor bile. hatta eşinin soyadını alan erkekler bile var.
0
kendisi bir fizikçi ve akademisyen. akademi camiasında soyadı değiştirmek sıkıntılı bir şey.
0
O soyadla tanındığı için +1 Bizde de böyle bir durum var. Boşansan bile bazı durumlarda eşinin soyadını taşımaya devam edebiliyorsun.
Tmk 173/2: Kadının, boşandığı kocasının soyadını kullanmakta menfaati bulunduğu ve bunun kocaya bir zarar vermeyeceği ispatlanırsa, istemi üzerine hâkim, kocasının soyadını taşımasına izin verir.
Tmk 173/2: Kadının, boşandığı kocasının soyadını kullanmakta menfaati bulunduğu ve bunun kocaya bir zarar vermeyeceği ispatlanırsa, istemi üzerine hâkim, kocasının soyadını taşımasına izin verir.
0
signore
Annemle 16 dairelik bir apartmanda oturuyoruz, alt daireye Iraklı bir aile geldi geçen ay sanırım. Bizimkilerde ölüm yıldönümünde bir şey dağıtma geleneği var, annem de ay başında dedemin ölüm yıldönümü için tatlı dağıtırken onların evine gidiyor çay vs. içiyor epey de sıcak davranıyor. Bir çift ve
Annemle 16 dairelik bir apartmanda oturuyoruz, alt daireye Iraklı bir aile geldi geçen ay sanırım. Bizimkilerde ölüm yıldönümünde bir şey dağıtma geleneği var, annem de ay başında dedemin ölüm yıldönümü için tatlı dağıtırken onların evine gidiyor çay vs. içiyor epey de sıcak davranıyor. Bir çift ve bir tane de küçük çocukları var, kadın ingilizce tek bir kelime bile bilmiyor, adam çat pat ama annemden daha iyi biliyor yine de. Translate'ten falan anlaşıyorlar.
Annem ilk günlerde diyor işte çocuğa yazık hiç arkadaşı yok vs o yüzden sürekli ağlıyor. Çocuk da annemi seviyor arada bize geliyorlar oynamaya. Annem böyle ilk hafta yemek götürüyor, sıcak davranıyor, gidip çocukla oynuyor falan. Kadın da çocuğu getiriyor bazen annemle oynamak istiyor diye. Hatta demişler ki bize Türkçe öğretebilir misin günde 1 saat falan. Ben hiç gitmedim ama onlar geldiklerinde normal bir şekilde ağırladım, çocukla top oynadım, adamla ingilizce konuştuk ettik. Basit Türkçe cümleleri yazdım öğretmeye çalıştım.
Neyse adamla ben ingilizce anlaşırken annem kadınla zerre konuşamıyor, translate de kötü zaten. Baktım annem bir anda soğudu tamamen ayağını kesti. Geçen dedim istersen bir ara uğra ne zamandır gitmiyosun. Yok dedi istemiyorum, gelirlerse de "annem evde yok" dedirtecektim sana. Niye dedim, zaten anlaşamıyoruz dedi.
Bugün eve geldik 9'a doğru, 5 dk sonra kadınla çocuk geldi, sesi mi duydular neyse artık. Mecbur içeri davet ettim, annem de balkondaydı, hasta olduğumu söyle vs dedi. Translate'ten annem hasta, bugün erken yatar yazdım. Azcık çocukla oynadım. O ara annem mutfağa girdi salona 1 dk geldi sadece. Kim aradı bilmiyorum ama kadın o ara eşiyle konuştu sanırım ve kalkıp gittiler. Bu arada kadın translate'ten geçmiş olsun vs. bir şey yazmış anneme de gösterdi giderken.
Ben çok sinirlendim bu olaylara genel olarak. Dedim ki gidip aşırı sıcak davranıp insanlarda beklenti oluşturuyorsun sonra bir anda bıçak gibi ilişkini kesiyorsun böyle iş mi olur. Empati yapıyorum o insanların yerinde olsam ne yanlış yaptık diye düşünürdüm. Yani ben de yarım yamalak anlaştığımız insanlarla aşırı samimi olmak iki günde bir gidip gelmek istemiyorum elbette ama ilk başta niye o kadar yakınlık gösterip bir anda böyle tamamen ilişki kesmek istiyor aklım almıyor ve arada ben kalıyorum. Ben bugün onlar hemen kalkınca kendimi çok kötü hissettim. Yarın bir tatlı vs. alıp çaya gitmek istiyorum mesela. Yani aslında istemiyorum ama onlara iyi hissettirmek için bir şey yapmam gerektiğini hissediyorum. Bana kalsa komşuyla ne iyi ne kötü olmak gerekir, şimdi ben bir şey yapmazsam sanki kötü olurmuşuz gibi geliyor aşırı rahatsız hissediyorum kendimi bu konuda. Abartıyor muyum sizce? Ne yapmalı?
Annem ilk günlerde diyor işte çocuğa yazık hiç arkadaşı yok vs o yüzden sürekli ağlıyor. Çocuk da annemi seviyor arada bize geliyorlar oynamaya. Annem böyle ilk hafta yemek götürüyor, sıcak davranıyor, gidip çocukla oynuyor falan. Kadın da çocuğu getiriyor bazen annemle oynamak istiyor diye. Hatta demişler ki bize Türkçe öğretebilir misin günde 1 saat falan. Ben hiç gitmedim ama onlar geldiklerinde normal bir şekilde ağırladım, çocukla top oynadım, adamla ingilizce konuştuk ettik. Basit Türkçe cümleleri yazdım öğretmeye çalıştım.
Neyse adamla ben ingilizce anlaşırken annem kadınla zerre konuşamıyor, translate de kötü zaten. Baktım annem bir anda soğudu tamamen ayağını kesti. Geçen dedim istersen bir ara uğra ne zamandır gitmiyosun. Yok dedi istemiyorum, gelirlerse de "annem evde yok" dedirtecektim sana. Niye dedim, zaten anlaşamıyoruz dedi.
Bugün eve geldik 9'a doğru, 5 dk sonra kadınla çocuk geldi, sesi mi duydular neyse artık. Mecbur içeri davet ettim, annem de balkondaydı, hasta olduğumu söyle vs dedi. Translate'ten annem hasta, bugün erken yatar yazdım. Azcık çocukla oynadım. O ara annem mutfağa girdi salona 1 dk geldi sadece. Kim aradı bilmiyorum ama kadın o ara eşiyle konuştu sanırım ve kalkıp gittiler. Bu arada kadın translate'ten geçmiş olsun vs. bir şey yazmış anneme de gösterdi giderken.
Ben çok sinirlendim bu olaylara genel olarak. Dedim ki gidip aşırı sıcak davranıp insanlarda beklenti oluşturuyorsun sonra bir anda bıçak gibi ilişkini kesiyorsun böyle iş mi olur. Empati yapıyorum o insanların yerinde olsam ne yanlış yaptık diye düşünürdüm. Yani ben de yarım yamalak anlaştığımız insanlarla aşırı samimi olmak iki günde bir gidip gelmek istemiyorum elbette ama ilk başta niye o kadar yakınlık gösterip bir anda böyle tamamen ilişki kesmek istiyor aklım almıyor ve arada ben kalıyorum. Ben bugün onlar hemen kalkınca kendimi çok kötü hissettim. Yarın bir tatlı vs. alıp çaya gitmek istiyorum mesela. Yani aslında istemiyorum ama onlara iyi hissettirmek için bir şey yapmam gerektiğini hissediyorum. Bana kalsa komşuyla ne iyi ne kötü olmak gerekir, şimdi ben bir şey yapmazsam sanki kötü olurmuşuz gibi geliyor aşırı rahatsız hissediyorum kendimi bu konuda. Abartıyor muyum sizce? Ne yapmalı?
0
Bu yazdıklarınız salgının hayatımızda olmadığı bir dönemde mi geçiyor? Yazdıklarınız bana çok garip geldi. Salgın zamanı komşuyla bu kadar içli dışlı olmak garip, yeni tanışılan insanlarla böyle içli dışlı olmakta garip. Salgın zamanını geçtim annem herhangi bir komşuyla böyle çat kapı evimize gelinecek şekilde yakınlık kursa ben rahatsız olurdum.
Anneniz belkide evine böyle çat kapı gelinmesinden rahatsız olmuştur, belki kendisi çok şey yapmıştır komşusundan karşılık alamamıştır rahatsız olmuştur. Niye böyle yeni tanışılan bi iki insan için annenize kızdığınızı anlamadım. Ne gerek var.
Anneniz belkide evine böyle çat kapı gelinmesinden rahatsız olmuştur, belki kendisi çok şey yapmıştır komşusundan karşılık alamamıştır rahatsız olmuştur. Niye böyle yeni tanışılan bi iki insan için annenize kızdığınızı anlamadım. Ne gerek var.
0
@GoodMorningTeacher salgın dönemi de maske falan takıyor zaten. Benim kızdığım şey dil sorunu olduğu en baştan belliyken neden bu kadar yüz verdi. En başta zaten bu mesafeyi korumak gerekiyordu. Şimdi o mesafeyi kimseyi incitmeden olması gereken yere getirmek için kendimi yükümlü hissediyorum. Hiç yoktan başıma iş açıldı sanki.
0
Evet anneniz garip. Bu davranışı sık sık tekrarlıyorsa sıkıntı. Yalnız siz onun hatasını telafi etmek için istemediğiniz bir şey yapmayın,yani yine selaminizi verin isterseniz görüşün de sırf anneniz böyle davrandı diye istemediğiniz bir samimiyet kurmayın bence onların da zamanla ayakları kesilir yapacak bir şey yok.
0
Ya siz (aile olarak) bu ıraklı komşuyu çok kafaya takmıyor musunuz? Diğer komşularla ilişkileriniz de böyle mi ? Yani ben olsam (tamamen kendi tercihim) genel olarak komşularla çok samimi olmazdım.
0
anladigim kadariyla anan sicak davranmak isterken bu sicakligin cikar amacli kullanilmak istedigini dusunmus. bence hakli da. (turkce ogretme meselesi)
0
Size anlatamadığı bir şey görmüş, yaşamış vs. olabilir mi onlarla? Aklıma en mantıklı açıklama bu geliyor.
Eğer böyle bir şeyler olmamışsa, annenizin yaptığı hoş değil ama çok büyütecek bir şey de değil. Zamanla herkes unutur zaten. Boşverin.
Eğer böyle bir şeyler olmamışsa, annenizin yaptığı hoş değil ama çok büyütecek bir şey de değil. Zamanla herkes unutur zaten. Boşverin.
0
normalde böyle tutarsız davranışları var mı? yoksa kesin bir şey olmuştur bence. sadece size söylemiyordur anneniz. ne yapmalı; nedenini sormalı, cevap tatmin etmezse bile merhaba merhaba, apartmanda hal hatır sormalı devam etmeli.
0
Abartıyorsunuz haklısınız. Madem bu noktaya kadar gelindi bence haftada 2 kez falan görüşün. Muhtemelen kimseyle iletişim kuramıyorlardır. eğer öğrenmeye çalışıyorlarsa türkçe öğretmenizde çok güzel bir yaklaşım olmuş
0
Benim annemde millete yuz verir sonra buluttan nem kapar.
Onlarin da cevresi olmadığı icin annen sıkılmış olabilir.
Bi yalan uydur annemin bulasici hastaligi cikti diye, sen de denk geldikce gorusursun, kotu bisey yapmadilarsa.
Onlarin da cevresi olmadığı icin annen sıkılmış olabilir.
Bi yalan uydur annemin bulasici hastaligi cikti diye, sen de denk geldikce gorusursun, kotu bisey yapmadilarsa.
0
ben de okurken annenizi rahatsız eden bir hadise olmuş diye düşündüm. direkt komşuların kendilerinden kaynaklı da olabilir, başka birinin yorumundan dolayı bir soğuma da olabilir.
0
çok haklısın. anne tutarsız davranmış. o insnalar açısından da üzücü bir durum.
0
Bence annen komşuların bir hatasını görmüş söylemiyor size, bu pasif agresif hareketi ben de çok yaparım maalesef. Annen bu kadar soğuk yapıyorsa bir bildiği vardır, ama annene sor bakalım inatla neden böyle soğuk yaptığını, konu dil değil bence. Valla aklıma kaçakçılıktan uyuşturucudan Iraklı herifin annenize sarkma ihtimaline kadar her şey geldi, elin Iraklısını çok fazla dert ettiniz bence. Bu pandemi zamanında ne tatlı alıp ziyaret etmesi. Boş verin ayakları kesilsin sizden.
0
ya bu işte bizim tipik türk özelliği,
ara değer yok ya hep ya hiç. ya çok sıcakkanlı ya çok soğuk.
o sebeple biz misafirperveriz çünkü yabancılar ilk geldiğinde soğuyacak kadar kalmıyorlar.
yabancılar ile iletişimde insanın 10 kere düşünmesi lazım çünkü özellikle eğitimsiz yerlerden gelen insanların istekleri bitmeyecek. çocuğu senin nüfusa yazdıralım a kadar gider o.
yapılan yanlış en azından belli bir ara ile uzaklaşma imkanı vermesi lazımdı.
ara değer yok ya hep ya hiç. ya çok sıcakkanlı ya çok soğuk.
o sebeple biz misafirperveriz çünkü yabancılar ilk geldiğinde soğuyacak kadar kalmıyorlar.
yabancılar ile iletişimde insanın 10 kere düşünmesi lazım çünkü özellikle eğitimsiz yerlerden gelen insanların istekleri bitmeyecek. çocuğu senin nüfusa yazdıralım a kadar gider o.
yapılan yanlış en azından belli bir ara ile uzaklaşma imkanı vermesi lazımdı.
0
annen kadinin ya da ozellikle adamin bir hatasini gormus ve size soylemiyor elini ayagini da ondan cekiyor.
0
şimdi elin adamını tanımadan sapık ilan etmeyelim de :) olay o kadar büyük olmayabilir, kadının istekleri anneye fazla gelmeye başlamış olabilir, başka biri ırkçı bir yorum yapmıştır ondan etkilenmiş olabilir. pencereden birşey silkelemişlerdir, kapıya çöp koymuşlardır vesaire vesaire, komşuluk bu, başka herhangi bir komşuyla yaşanacak sıradan bir problem yaşanmış da olabilir.
dil bilmeden bir yerde tutunmaya çalışmak zor. ben de parkta ıraklı bir kadınla karşılaşmıştım. kızı 1.sınıfa gidiyordu. online derslerde okumayı öğrenememiş, komşularından başka öğretecek kimse yok. öğretmen sürekli aileyi suçluyor, çocuğu aşağılıyormuş. ders için aldıkları telefonda çocuk sürekli tiktok izliyormuş. kadının tek umudu kızının sınıfta kalması, seneye yüzyüze eğitimin başlaması ve o şekilde öğrenebilmesiydi. böyle durumlarda yardımcı olmak iyiliktir yani hemen ters tepki vermemek gerek. sınırlar dahilinde yardım edilebilir. bence sınırların aşıldığını hissedince açık açık söylemek gerek, farklı kültür sonuçta bize fazla gelen onlara normal gelebilir.
dil bilmeden bir yerde tutunmaya çalışmak zor. ben de parkta ıraklı bir kadınla karşılaşmıştım. kızı 1.sınıfa gidiyordu. online derslerde okumayı öğrenememiş, komşularından başka öğretecek kimse yok. öğretmen sürekli aileyi suçluyor, çocuğu aşağılıyormuş. ders için aldıkları telefonda çocuk sürekli tiktok izliyormuş. kadının tek umudu kızının sınıfta kalması, seneye yüzyüze eğitimin başlaması ve o şekilde öğrenebilmesiydi. böyle durumlarda yardımcı olmak iyiliktir yani hemen ters tepki vermemek gerek. sınırlar dahilinde yardım edilebilir. bence sınırların aşıldığını hissedince açık açık söylemek gerek, farklı kültür sonuçta bize fazla gelen onlara normal gelebilir.
0
pink cadillac
ara sıra derslerine yardımcı olduğum bir ufaklık var. babanın pek hayrı yok hayatlarında figüran rolünde, annenin kazandığı da temel ihtiyaçlarına yetiyor. çocuk sevmememe rağmen garip şekilde bağlandım, o yüzden bir bahaneyle dersleri için iyi bir tablet alayım dedim. çok çabalıyor çünkü.fakat bu a
ara sıra derslerine yardımcı olduğum bir ufaklık var. babanın pek hayrı yok hayatlarında figüran rolünde, annenin kazandığı da temel ihtiyaçlarına yetiyor. çocuk sevmememe rağmen garip şekilde bağlandım, o yüzden bir bahaneyle dersleri için iyi bir tablet alayım dedim. çok çabalıyor çünkü.
fakat bu ay biraz açıldığım için beğendiğim tablet bütçemi biraz aşıyor. evde de yaptırmaya üşendiğimden bir köşede bekleyen kullanmadığım laptopum var.
şimdi ben bunu yaptırıp versem çok mu ayıp olur gururunu kırar mıyım? yoksa ikinci elden hediye olmaz diğer ayı bekleyip tablet al mı dersiniz?
(çocuk 14 yaşında bir erkek çocuğu)
fakat bu ay biraz açıldığım için beğendiğim tablet bütçemi biraz aşıyor. evde de yaptırmaya üşendiğimden bir köşede bekleyen kullanmadığım laptopum var.
şimdi ben bunu yaptırıp versem çok mu ayıp olur gururunu kırar mıyım? yoksa ikinci elden hediye olmaz diğer ayı bekleyip tablet al mı dersiniz?
(çocuk 14 yaşında bir erkek çocuğu)
0
bence ayıp olmaz. hatta laptop belki tabletten daha çok işine yarayacaktır
0
hiç ayıp olmaz, hatta tabletten çok daha iyi olur. ayrıca anne aldığınız sıfır pahalı hediye altında ezilebilir, böylece bunu da engellemiş olursunuz.
0
Kendimi çocuğun yerine koyuyorum, biri bana sıfır tablet alacağına eski laptop'ını verse daha çok sevinirdim. Sıfır bir hediye gelirse yük olmuş, masraf açmış gibi hisseder.
Ben 17 yaşındayken teyzem 6 7 yıllık laptop'ını vermişti de o kadar işime yaramıștı ki anlatamam.
Laptop'ta hdd varsa bi de 256 gb'lık ssd takın bu arada, uzun süreli idare etsin.
Ben 17 yaşındayken teyzem 6 7 yıllık laptop'ını vermişti de o kadar işime yaramıștı ki anlatamam.
Laptop'ta hdd varsa bi de 256 gb'lık ssd takın bu arada, uzun süreli idare etsin.
0
gururlu olduğundan kullanmış olduğum eşyayı verince kırılacağına odaklanmıştım, hiç yenisini alırsam yük hissetme ihtimali aklıma gelmedi. yanlış açıdan bakmışım sanırım.
laptop acerın ama modeli hatırlayamadığım için bakmam gerekiyor. bozulduğu zaman gösterdiğimde parça değişimi yapılırsa hallolur denmişti. muhtemelen yine aynısı söylerler, onu yaptırırken hdd yi de değiştirtirim mutlaka.
öneri ve cevaplar için çok teşekkürler.
laptop acerın ama modeli hatırlayamadığım için bakmam gerekiyor. bozulduğu zaman gösterdiğimde parça değişimi yapılırsa hallolur denmişti. muhtemelen yine aynısı söylerler, onu yaptırırken hdd yi de değiştirtirim mutlaka.
öneri ve cevaplar için çok teşekkürler.
0
Zengin yoksul farketmeksizin böyle bi hediyeyi (tablet ya da laptop) doğrudan çocuğa vermek yerine ailenin onayından geçirmek gerektiğini düşünüyorum. Dersleri için ve çok iyi niyetle verdiğiniz çok açık. Yine de aileyi aradan çıkarmayın derim.
0
roket adam
elimde bir bilgisayar var. alıcı %18 kdv dahil şekilde fatura kesmem istiyor ancak benim bir şirketim yok. rica edebileceğim eş dostum şirketi var ama nasıl olur bilemedim.bu işin çıkar yolu nedir? arkadaşımdan rica etsem benim adıma fatura kesebilir mi cihaz için?
elimde bir bilgisayar var. alıcı %18 kdv dahil şekilde fatura kesmem istiyor ancak benim bir şirketim yok. rica edebileceğim eş dostum şirketi var ama nasıl olur bilemedim.
bu işin çıkar yolu nedir? arkadaşımdan rica etsem benim adıma fatura kesebilir mi cihaz için?
bu işin çıkar yolu nedir? arkadaşımdan rica etsem benim adıma fatura kesebilir mi cihaz için?
0
ya abicim yürü git diyeceksin olup bitecek. fatura isteyen dükkandan alsın. birde bu tipler var.
0
bence başka birine satın daha iyi. sırf kdvsi için bunu istiyor. uğraştığınıza değmez.
0
lion de la Turquie
Eğer mevcut kur artmamaya devam ederse bir gurbetcinin kendi bankasından 20 bin eur kredi çekip Türkiye'deki bankasında faize yatırması mantıklı değil mi?Kaçırdığim bir şey var mı sizce?(EUR geri ödemesi 20.600 EUR 24 ay sonundaTL getirisi aylık 300 EUR)
Eğer mevcut kur artmamaya devam ederse bir gurbetcinin kendi bankasından 20 bin eur kredi çekip Türkiye'deki bankasında faize yatırması mantıklı değil mi?
Kaçırdığim bir şey var mı sizce?
(EUR geri ödemesi 20.600 EUR 24 ay sonunda
TL getirisi aylık 300 EUR)
Kaçırdığim bir şey var mı sizce?
(EUR geri ödemesi 20.600 EUR 24 ay sonunda
TL getirisi aylık 300 EUR)
0
Yurtdışından gelen yüklü yatırımcılar da aynı böyle bir taktikle kar elde ediyorlar.
0
20.000 euro kredi çektin tl'ye çevirdin 180.000 tl, faize yatırdın. 6-7 ay sonra euro 12 tl oldu, senin faizdeki para hadi diyelim 192.000 tl olmuş olsun, elinde 16.000 euro kalır. Böyle bir risk var. Ama yüksek faiz düşük (!) kur sürerse kazançlı çıkılabilir. Arbitraj getirisi diyorlar buna.
0
Kendin söylemişsin aslında cevabını eur artmazsa diye. O riski göze alman gerekiyor. Zaten sıcak para ülkeye neden giriyor, avrupada amerikada getiriler cok düşük, burda oldukça yüksek. İnsanlar risk primini de işin içine katıp, ülkeye para sokuyor:)
0
Çok teşekkürler. Ben biraz malım para pul işlerinde o yüzden kaçırdığim bir şey var mı diye size de sormak istedim.
0
Bu faizle EUR nun artacagini kısa vadede düşünmüyorum. Tabi her karar bir risk. Yatırım tavsiyesi değildir :)
0
Buarada işin bir de vergi kısmı var onu hiç bilmiyorum mesela ben. Burdaki gelirinden vergi kesilecek, herseferinde kredi ödemesi için para mı göndercen ordaki kesintiler vs.
0
20keuro 180k hadi 21k faiz ödemesi olsun 84 ayda. 7 yıl
aylık ödeme 243euro civarı ilk ödeyeceği tutar 243euro*12 = 2.916euro yani euro/try=9'dan 26.244TL ama ödeme euro üzeriden olucak.
180k'yı bankaya koyduğunuzda 2600TL gibi bir getirisi var. yılda 31.200TL
yani euro/try sabit kalırsa 2021 aralıkda gelen giden şu
türk bankasından 31.200TL geldi
alman bankasına 26.244TL ödemen var.
kar = 5000TL. güzel gibi gözüküyor. çünkü en fazla bir saat çalışarak yılda 5000TL kazandın.
ama burada euro nun artmayacağını var saydın.
türk bankasında faiz değişmeyeceği için gelirin sabit 31.200TL
ama euro artarsa alman bankasına ödeyeceğin para ;
9.2 olursa 26.827
9.5 olursa 27.700
9.8 olursa 28.500
11.0 olursa 32.000
demek ki en düz hesap ile eğer euro 2021 içersinde 11TL olursa bu operasyonu yapmanın anlamı yok.
şimdi euro 11 olur mu? bu bilginin sende olması lazım. tabi hesaba katmadığımız bir dünya şey var.
görebileceğin gibi bu tür operasyonlar büyük paralarda mantıklı. küçük paralarda değil.
aylık ödeme 243euro civarı ilk ödeyeceği tutar 243euro*12 = 2.916euro yani euro/try=9'dan 26.244TL ama ödeme euro üzeriden olucak.
180k'yı bankaya koyduğunuzda 2600TL gibi bir getirisi var. yılda 31.200TL
yani euro/try sabit kalırsa 2021 aralıkda gelen giden şu
türk bankasından 31.200TL geldi
alman bankasına 26.244TL ödemen var.
kar = 5000TL. güzel gibi gözüküyor. çünkü en fazla bir saat çalışarak yılda 5000TL kazandın.
ama burada euro nun artmayacağını var saydın.
türk bankasında faiz değişmeyeceği için gelirin sabit 31.200TL
ama euro artarsa alman bankasına ödeyeceğin para ;
9.2 olursa 26.827
9.5 olursa 27.700
9.8 olursa 28.500
11.0 olursa 32.000
demek ki en düz hesap ile eğer euro 2021 içersinde 11TL olursa bu operasyonu yapmanın anlamı yok.
şimdi euro 11 olur mu? bu bilginin sende olması lazım. tabi hesaba katmadığımız bir dünya şey var.
görebileceğin gibi bu tür operasyonlar büyük paralarda mantıklı. küçük paralarda değil.
0
opitseri
Gamer arkadaslar bilirler . Ben de xbox one s oyun konsolu var. Hem yeni insanlarla tanışayim hem eğlenelim istiyorum. Bilenleri aşağı alalım.
Gamer arkadaslar bilirler . Ben de xbox one s oyun konsolu var. Hem yeni insanlarla tanışayim hem eğlenelim istiyorum. Bilenleri aşağı alalım.
0
hasmetizm 2046
İ5 7600 işlemciAsus GTX 680 4gb dirdct cu II ekran kartı16 gb ddr4 1600 mhz ram256gb ssd650 gb hddBol fanli bir kasaKaliteli bir PSU var kasanın içinde.Uyguna vereyim çıksın elimden diyorum. Kaça gider sizce?1080p'de oyunları yüksek ayarda oynatıyor.*4k cx oled ve rtx 3080 li sisteme gectigim için s
İ5 7600 işlemci
Asus GTX 680 4gb dirdct cu II ekran kartı
16 gb ddr4 1600 mhz ram
256gb ssd
650 gb hdd
Bol fanli bir kasa
Kaliteli bir PSU var kasanın içinde.
Uyguna vereyim çıksın elimden diyorum.
Kaça gider sizce?
1080p'de oyunları yüksek ayarda oynatıyor.
*
4k cx oled ve rtx 3080 li sisteme gectigim için satıyorum.
Asus GTX 680 4gb dirdct cu II ekran kartı
16 gb ddr4 1600 mhz ram
256gb ssd
650 gb hdd
Bol fanli bir kasa
Kaliteli bir PSU var kasanın içinde.
Uyguna vereyim çıksın elimden diyorum.
Kaça gider sizce?
1080p'de oyunları yüksek ayarda oynatıyor.
*
4k cx oled ve rtx 3080 li sisteme gectigim için satıyorum.
0
Weeze3r
Selamlar, günde 1-2 saat oynamalık bir konsol alacağım. Daha önce ps4 vardı ama gamepass için xbox almayı düşünüyorum. 2000tl civarı garantili S serileri var, saha fazla para verip one x almaya değer mi?4k tv mevcut ama oyun hastası değilim, eğlencelik kafa dağıtma amaçlı kullanacağım. Ps4'e özel oy
Selamlar, günde 1-2 saat oynamalık bir konsol alacağım. Daha önce ps4 vardı ama gamepass için xbox almayı düşünüyorum. 2000tl civarı garantili S serileri var, saha fazla para verip one x almaya değer mi?
4k tv mevcut ama oyun hastası değilim, eğlencelik kafa dağıtma amaçlı kullanacağım. Ps4'e özel oyunlar vs çok ilgi alanım değil.
4k tv mevcut ama oyun hastası değilim, eğlencelik kafa dağıtma amaçlı kullanacağım. Ps4'e özel oyunlar vs çok ilgi alanım değil.
0
series x, al kesinlikle eski nesil konsol alma. sanırım one x yazarken series x'i kastetmişsin.
0
arkadaşın önerdiği series x çok pahalı, 2000 liraya konsol bakıyorsanız 7000 küsur liralık konsol almanız çok zor tabi ama eski nesil cidden alınmaz. tam bu noktada kurtarıcı olarak series s giriyor devreye, sahibindende yurtdışından getirenler 3700'lere satıyor, avrupa'dan bir şekilde daha ucuza da getirtebilirsiniz.
0
Game pass kutuphanesi cop dolu degil mi? Bence gunde 2 saat oyun oynacak biri icin ps daha iyi ama illa alacaksan series s al bence
0
Su an Xbox one S'ler bile asiri pahali, 3500 civari. One X ise bunun iki kati.
Eger butceniz dusuk, konsola da çok zaman ayirmam diyorsaniz One S alin.
Eger butceniz dusuk, konsola da çok zaman ayirmam diyorsaniz One S alin.
0
Forza Horizon'u, Gears 5'i, Halo'su yeter be. EA Play de dahil oldu Game Pass'e.
Artık fifa 20, battlefield 5 ve 1, Dragon Age, Star Wars Jedi vs. de var.
Game Pass'te de geçen rdr vardı kalktı mı bilmiyorum. 5-10 oyun sağlam gerisi tırt ama onlar yetiyor zaten.
Injustice 2, Dirt 4, control, motogp 20, skyrm falan da eklenmiş şuan bunlar da güzel oyunlar. Yani ps al diyenlere çok katılamıyorum aylık verdiğin parayı fazlasıyla hak ettiğini düşünüyorum. PS de vereceğin 1-2 oyun parasına 1 yıl game pass e erişiyorsun.
Cihaz konusuna gelirsek. Evde one x de var, hala xbox 360 da var. İkisini de oynuyorum ara ara. Senin kafadayım. Bana yetiyor arkadaş. Kapitalizm sürekli yeni şeyler çıkartıp sanki ihtiyacın varmış gibi pohpohluyor sen de almak istiyorsun. Yok kardeşim ihtiyacım. Ben koltuğuma yayılıp tv de oyun oynamak istiyorum. Kaç sene öncesinin xbox 360 ı da yetiyor 4k one x de yetiyor. Tabii ki kalite farkı bariz ama amaç eğlenmek zaten. İlla görseli gerçek dünya gibi görme derdim yok açıkçası. Donmasın yeter. Ki konsolların olayı optimizasyonlarla donmamasını sağlamak zaten, e onda da sorun yok. Görmemiş gibi yapıyorum ben zaten yeni çıkan şeyleri. Görmesek bize yetiyor çünkü aslında elimizdeki. TR de bu stratejiyi geliştirttiler sağ olsunlar.
O yüzden one s bile yeter bence boşuna paranızı harcamayın ülkemizde çok pahalı konsollar.
Artık fifa 20, battlefield 5 ve 1, Dragon Age, Star Wars Jedi vs. de var.
Game Pass'te de geçen rdr vardı kalktı mı bilmiyorum. 5-10 oyun sağlam gerisi tırt ama onlar yetiyor zaten.
Injustice 2, Dirt 4, control, motogp 20, skyrm falan da eklenmiş şuan bunlar da güzel oyunlar. Yani ps al diyenlere çok katılamıyorum aylık verdiğin parayı fazlasıyla hak ettiğini düşünüyorum. PS de vereceğin 1-2 oyun parasına 1 yıl game pass e erişiyorsun.
Cihaz konusuna gelirsek. Evde one x de var, hala xbox 360 da var. İkisini de oynuyorum ara ara. Senin kafadayım. Bana yetiyor arkadaş. Kapitalizm sürekli yeni şeyler çıkartıp sanki ihtiyacın varmış gibi pohpohluyor sen de almak istiyorsun. Yok kardeşim ihtiyacım. Ben koltuğuma yayılıp tv de oyun oynamak istiyorum. Kaç sene öncesinin xbox 360 ı da yetiyor 4k one x de yetiyor. Tabii ki kalite farkı bariz ama amaç eğlenmek zaten. İlla görseli gerçek dünya gibi görme derdim yok açıkçası. Donmasın yeter. Ki konsolların olayı optimizasyonlarla donmamasını sağlamak zaten, e onda da sorun yok. Görmemiş gibi yapıyorum ben zaten yeni çıkan şeyleri. Görmesek bize yetiyor çünkü aslında elimizdeki. TR de bu stratejiyi geliştirttiler sağ olsunlar.
O yüzden one s bile yeter bence boşuna paranızı harcamayın ülkemizde çok pahalı konsollar.
0
Bir yıldan fazla bir süredir one s kullanıyorum. Senin gibi günde birkaç saat oynuyorum ve gamepass fazlasıyla yetiyor. Çöp dolu diyenler haftada bir oyun bitiriyor herhalde. Ben çok zamandır oyun oynamadığım için rdr bile aldım oynadım çok eğlendim.
İkinci el temiz ve garantili one s işini görür. One x de denk gelirsen alabilirsin çok daha güçlü bir cihaz. 2000-2500 arasına gelir sana konsol. 4000 civarına series s var ama iki katı para demek yani.
Ben series x almayı düşünüyorum, elimdeki one s'i satardım sana almış olsam :/
İkinci el temiz ve garantili one s işini görür. One x de denk gelirsen alabilirsin çok daha güçlü bir cihaz. 2000-2500 arasına gelir sana konsol. 4000 civarına series s var ama iki katı para demek yani.
Ben series x almayı düşünüyorum, elimdeki one s'i satardım sana almış olsam :/
0
bbpress
Arkadaslar kaza yapicaz eve yetisecez diye, bircok kisiden duydum 1 saate kadar bir sey demiyorlarmis, gercekligi nedir, acımıyorlar mi yoksa?
Arkadaslar kaza yapicaz eve yetisecez diye, bircok kisiden duydum 1 saate kadar bir sey demiyorlarmis, gercekligi nedir, acımıyorlar mi yoksa?
0
Trafiğin yoğun olduğu şehirlerde 1 saat gecikmeye takılacaklarını sanmıyorum. Birkaç kere saat 10'a doğru polisin önünden geçmişliğim var. İstanbul'da yaşıyorum.
0
geçen cuma akşamı saat 10'da durduruldum, herkesi durduruyorlardı, işten değildi ama iş uzadığı için kişisel işlerimde de gecikme olmuştu o akşam, işten dedim, belgen dedi yok dedim çalıştığına dair bir şey göster dediler, iş kartımı gösterdim bir daha olmasın dediler.
Yani cuma günkü ekstra trafiğe rağmen pek toleranslı olmamaları şaşırttı, bir daha da yapmam zaten öyle bir gecikme.
Yani cuma günkü ekstra trafiğe rağmen pek toleranslı olmamaları şaşırttı, bir daha da yapmam zaten öyle bir gecikme.
0
Görevli memur sabah evden çıkarken eşi ile tartışmış da olabilir. Sorduğunuz sorunun net bir cevabı yok.
0
ben de gördüğüm kadarıyla istanbulda idare ediyorlar 10'un biraz daha ötesine.
0
Geçen cuma Ankara'da 9.15'te çevirdiler, avukat kimliği gösterip geçtim ama kimlik olmasa ceza yazarlar mıydı bilmiyorum.
0
veritaslibertas
nereden alabilirim? aşırı pahalılaşmış bu plakalar barlar vs. iknci elleri bile kazık, napsam?not: spor salonuna git demeyin.
nereden alabilirim? aşırı pahalılaşmış bu plakalar barlar vs. iknci elleri bile kazık, napsam?
not: spor salonuna git demeyin.
not: spor salonuna git demeyin.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
şu tarz standlara bakıyorum da çok fazla var ve fiyat aralığı da çok yüksek. https://www.hepsiburada.com/buyfun-x-sekil-ayarlanabilir-katlanabilir-aluminyum-dizustu-p-HBV00000YDZFZdenemeden de bilemiyorum ki ne kadar düzgün aletler. sizin kullanıp tavsiye edeceğiniz model var mıdır?
şu tarz standlara bakıyorum da çok fazla var ve fiyat aralığı da çok yüksek.
www.hepsiburada.com
denemeden de bilemiyorum ki ne kadar düzgün aletler.
sizin kullanıp tavsiye edeceğiniz model var mıdır?
www.hepsiburada.com
denemeden de bilemiyorum ki ne kadar düzgün aletler.
sizin kullanıp tavsiye edeceğiniz model var mıdır?
0
klasik olarak ikea brada. 40 kişilik ofiste neredeyse herkes bunu kullanıyor. plastikten basit ama ergonomik ve kullanışlı. bir de ikea isberget var, aynı mantık.
17 inç laptop için bradayı, 12 inç laptop için isbergeti kullanıyorum. Eğer sürekli yanında gezdirmeyeceksen en ideali bunlar, fazla para vermeye gerek yok
www.ikea.com.tr
www.ikea.com.tr
17 inç laptop için bradayı, 12 inç laptop için isbergeti kullanıyorum. Eğer sürekli yanında gezdirmeyeceksen en ideali bunlar, fazla para vermeye gerek yok
www.ikea.com.tr
www.ikea.com.tr
0
www.hepsiburada.com
ben şunu aldım 1 ay önce, 1 haftada geldi Çin'den. Toplam 115 lira civarına çıktı kargo ve gümrük ile. iş görüyor mu görüyor ama çok sağlam gelmedi bana açıkçası. taşınabilir olması için uğraşmışlar ama bu sefer de çok güven vermiyor.
ben şunu aldım 1 ay önce, 1 haftada geldi Çin'den. Toplam 115 lira civarına çıktı kargo ve gümrük ile. iş görüyor mu görüyor ama çok sağlam gelmedi bana açıkçası. taşınabilir olması için uğraşmışlar ama bu sefer de çok güven vermiyor.
0
ishak77
1990-2004,2005 yılları arası tavsiye ingiliz sitcom, komedi dizileri ?
1990-2004,2005 yılları arası tavsiye ingiliz sitcom, komedi dizileri ?
0
Coupling (UK)
The Office (UK)
Black Books
2006'da başlamış olan The IT Crowd'ı da şiddetle öneririm.
The Office (UK)
Black Books
2006'da başlamış olan The IT Crowd'ı da şiddetle öneririm.
0
gap
Merhaba, hafifliği, şarjı ve genel kanı uzun yıllar kullanılabilirliği olması sebebiyle macbook air almak istiyorum. ancak 9 yıllık bilgisayarım bile i5 iken eğitim indirimiyle i3 işlemcili olanı alınır mı? 10000 tl verip m1 işlemcili alamam. kullanım amacımda oyun, tasarım filan değil; sunum, rapor
Merhaba,
hafifliği, şarjı ve genel kanı uzun yıllar kullanılabilirliği olması sebebiyle macbook air almak istiyorum. ancak 9 yıllık bilgisayarım bile i5 iken eğitim indirimiyle i3 işlemcili olanı alınır mı? 10000 tl verip m1 işlemcili alamam. kullanım amacımda oyun, tasarım filan değil; sunum, rapor hazırlamak, zoomdan eğitime katılmak gibi şeyler. alsam mı dediğim ürünün linki:
cutt.ly
hafifliği, şarjı ve genel kanı uzun yıllar kullanılabilirliği olması sebebiyle macbook air almak istiyorum. ancak 9 yıllık bilgisayarım bile i5 iken eğitim indirimiyle i3 işlemcili olanı alınır mı? 10000 tl verip m1 işlemcili alamam. kullanım amacımda oyun, tasarım filan değil; sunum, rapor hazırlamak, zoomdan eğitime katılmak gibi şeyler. alsam mı dediğim ürünün linki:
cutt.ly
0
10 bine M1 varken 7.500'e i3 işlemcili mac alınmaz. 10 bine çıkamıyorsan 7.500'e PC bakmanı öneririm.
0
eğer tasarım ya da kodlama üzerine çalışmıyorsan macbook almak bence çok manasız. sırf sunum veya zoom için o kadar para verme bence hele ki i5 işlemci kullanıyorken i3'e düşmek attan inip eşeğe binmek gibi olur.
0
Macos'la çalışmak zorunda değilseniz alınmaz. Apple nasıl bir algı yaratmış anlamak güç ama hafif, taşınabilir, şarjı iyi giden şık tek cihaz macbook air değil.
mshop.huawei.com
7000 tl'ye şunu almanızı öneririm. Mouse ve çanta hediyesi de geri gelmiş sanırım. 1 aydır kullanıyorum çok memnunum.
mshop.huawei.com
7000 tl'ye şunu almanızı öneririm. Mouse ve çanta hediyesi de geri gelmiş sanırım. 1 aydır kullanıyorum çok memnunum.
0
mac kullanıyorum, alırsam ya en iyisini alırım ya da hiç almam. fotoşop, video ve müzik için kullanıyorum, mac kullanmamın en büyük sebebi logic pro ve apple için aldığım ücretli yazılımlar. bazı ses kütüphaneleri ve sayılı olarak aktif edilebilen özel yazılımlar. mesela yazılımı alıyorsun sadece 3 defa aktivasyon yapabilirsin,
retina ekran kısmi olarak kalibre edildiği için işimi çözüyor, işlemci i7 ram 16 gb windowsta olsa yetmezdi yüksek kaynak kullanımından dolayı ama bunda idare ediyor.
bak geçen pili bozuldu, az buz paralar harcamadım yani değiştireyim diye, macler pilsiz olduğu zaman işlemci hızını düşürüyor aşırı yavaşlıyor. klavye desen 3 ayda gitti benim klavye, usb ile bağlayıp kullanıyorum.
hani vereceğin paranın karşılığı biraz ram ve işlemci alsan eyvallah da, 2021 e giriyoruz hala 8 gb ramli i3 işlemcili bilgisayar üretiyor adamlar, adeta dalga geçer gibi. günümüz laptopları nasıl bilmiyorum, ram değiştiriliyor mu bilmiyorum ama maclerde ramlerin hepsi lehimli, yani olacak iş değil. 3 sene sonra bu ram bana yetmiyo dediğin zaman işler değişir. kaldı ki her sene yazılım çıkartıyor apple, benim makina big sur'u destekliyormuş sierradan big sur a geçicem yakında.
iyi düşün taşın, m1 çipi de kendini kanıtlamadı, performans olarak iyi güzel ama 1 sene sonra bi sıkıntı çıkartır mı bilinmez, kaldı ki touchbar rezilliği, kelebek klavye rezilliği, ekran soyulması, pillerin patlayacak olup servise geri çağırılması ve bunun gibi bir sürü şey meydana geldi.
bu güne kadar hiç bir laptopumu 6 7 seneden az kullanmadım, yani hiç biri bozulmadı, ha klavyesi bozuldu fanları kirlendi ısınmaya başladı ama bozulmadı, mesela mac'in yanında video izlemek için kullandığım 2007 model bimden alınmış asus var hala çalışıyor, açıp nfs most wanted, carbon falan oynuyorum.
çok adi bir marka almadığın sürece bilinen markaların hepsi o kadar gidecektir zaten.
retina ekran kısmi olarak kalibre edildiği için işimi çözüyor, işlemci i7 ram 16 gb windowsta olsa yetmezdi yüksek kaynak kullanımından dolayı ama bunda idare ediyor.
bak geçen pili bozuldu, az buz paralar harcamadım yani değiştireyim diye, macler pilsiz olduğu zaman işlemci hızını düşürüyor aşırı yavaşlıyor. klavye desen 3 ayda gitti benim klavye, usb ile bağlayıp kullanıyorum.
hani vereceğin paranın karşılığı biraz ram ve işlemci alsan eyvallah da, 2021 e giriyoruz hala 8 gb ramli i3 işlemcili bilgisayar üretiyor adamlar, adeta dalga geçer gibi. günümüz laptopları nasıl bilmiyorum, ram değiştiriliyor mu bilmiyorum ama maclerde ramlerin hepsi lehimli, yani olacak iş değil. 3 sene sonra bu ram bana yetmiyo dediğin zaman işler değişir. kaldı ki her sene yazılım çıkartıyor apple, benim makina big sur'u destekliyormuş sierradan big sur a geçicem yakında.
iyi düşün taşın, m1 çipi de kendini kanıtlamadı, performans olarak iyi güzel ama 1 sene sonra bi sıkıntı çıkartır mı bilinmez, kaldı ki touchbar rezilliği, kelebek klavye rezilliği, ekran soyulması, pillerin patlayacak olup servise geri çağırılması ve bunun gibi bir sürü şey meydana geldi.
bu güne kadar hiç bir laptopumu 6 7 seneden az kullanmadım, yani hiç biri bozulmadı, ha klavyesi bozuldu fanları kirlendi ısınmaya başladı ama bozulmadı, mesela mac'in yanında video izlemek için kullandığım 2007 model bimden alınmış asus var hala çalışıyor, açıp nfs most wanted, carbon falan oynuyorum.
çok adi bir marka almadığın sürece bilinen markaların hepsi o kadar gidecektir zaten.
0
subum vs yapiyorsaniz kesinlikle m1 islemci. cunku intel mimarisinde ofis uygulamalari les gibi calisiyor.
0
6-7 yaşında dell i7 (kendi bilgisayarım) ve 5 yaşında macbook air i3 kullanıyorum. performans ve stabilite açısından macbook'un i3'ü, dell'in i7'sinden daha tatmin ediyor beni. ha nedir, macbook'ta "i3 işlemcin var, fon değiştiremezsin" diyor zoom. değiştirmeyiveriyorum ama karşı taraf sesimi daha temiz duyuyor, ben onların sesini daha temiz duyuyorum.
insanların çılgınca apple övümlemesini hiç anlamazdım ama kullanınca insan görüyor bariz bir kalite farkı olduğunu.
insanların çılgınca apple övümlemesini hiç anlamazdım ama kullanınca insan görüyor bariz bir kalite farkı olduğunu.
0
ayseee
şartlar2.el olacak zaten sıfır alamam heralde o paralara :)2016 modelden eski olmayacakjapon arabası olacakotomatik vites maksimum 150 bin tlhatchback 5 kapıistanbul'da günde 30 dk. kullanıcam a noktasından b noktasına.önerisi olan var mı?
şartlar
2.el olacak zaten sıfır alamam heralde o paralara :)
2016 modelden eski olmayacak
japon arabası olacak
otomatik vites
maksimum 150 bin tl
hatchback 5 kapı
istanbul'da günde 30 dk. kullanıcam a noktasından b noktasına.
önerisi olan var mı?
2.el olacak zaten sıfır alamam heralde o paralara :)
2016 modelden eski olmayacak
japon arabası olacak
otomatik vites
maksimum 150 bin tl
hatchback 5 kapı
istanbul'da günde 30 dk. kullanıcam a noktasından b noktasına.
önerisi olan var mı?
0
Bu kriterlere uyan pek araba yok. Auris gelmiyor, Civic hb'i geçtim Jazz bile gelmiyor. Ucundan kıyısından Yaris ve Suzuki Swift alınabilir anca. Ama yaris de swift de o paralara değmez bence. B olmalarına rağmen A segmenti gibi duruyorlar. B segmentinden Fiesta, Clio, i20 daha tercih edilesi duruyor.
0
Memnun bir Mitsubishi kullanıcısı olarak Space Star tavsiye ederim.
Sıfırını dahi alabilirsiniz.
Şu an 175 bin civarı ama yıl sonu olduğu için taksitli seçenekler veya peşine indirim imkanı filan vardır illa ki.
Otomatik ve az yakar. (yoğun trafikte dahi 6'yı pek geçmez)
1.2 motorun performansından ve güvenlik donanımından memnun kalacağınızı düşünüyorum.
Sıfırını dahi alabilirsiniz.
Şu an 175 bin civarı ama yıl sonu olduğu için taksitli seçenekler veya peşine indirim imkanı filan vardır illa ki.
Otomatik ve az yakar. (yoğun trafikte dahi 6'yı pek geçmez)
1.2 motorun performansından ve güvenlik donanımından memnun kalacağınızı düşünüyorum.
0
Modeli 2-3 kadar daha aşağı çekebiliyorsanız honda civic hb'den şaşmayın derim. model düşüremem derseniz fiyatı 30.000 tl daha yukarı çekmeniz lazım. hem model düşüremem, hem de fiyat yükseltemem diyorsanız japon olmaz hocam :)
0
toyota yaris almanı öneririm fiyat ve performans olarak üzmez ayrıca belirteyim aracın içi göründüğü kadar küçük değil 187 boy ile çok rahat kullanıyorum.
0
kinyas ve kayra 23
arkadaşlar ps4 için 6 ay sonra falan ilk kez oyun almaya niyetlendiğim 2 oyun var. şimdi kimisi cyberpunk için "grafikleri kötü", "bu muydu o kadar bekledik" diyor o beni biraz red dead redemption 2'ye itiyor. hem hikayesi, hem herkesten tam puan alması. arada kaldım açıkcası. sizce önce hangisini a
arkadaşlar ps4 için 6 ay sonra falan ilk kez oyun almaya niyetlendiğim 2 oyun var. şimdi kimisi cyberpunk için "grafikleri kötü", "bu muydu o kadar bekledik" diyor o beni biraz red dead redemption 2'ye itiyor. hem hikayesi, hem herkesten tam puan alması. arada kaldım açıkcası.
sizce önce hangisini almalıyım?
not: red dead redemption 2'nin ultimate editon versiyonu 290 tl, tam oyunu ise 400 küsürdü yanlış hatırlamıyorsam. ultimade edition mu yoksa tam oyun mu alınmalı?
teşekkürler.
sizce önce hangisini almalıyım?
not: red dead redemption 2'nin ultimate editon versiyonu 290 tl, tam oyunu ise 400 küsürdü yanlış hatırlamıyorsam. ultimade edition mu yoksa tam oyun mu alınmalı?
teşekkürler.
0
cyberpunk 2077 genel olarak bitmemiş bir oyun olmasının yanında baz ps4 ve xbox one'da çok kötü çalışıyor. rdr2 alıp keyfinize bakın.
0
rdr2 kesinlikle bir başyapıt. cyberpunk da öyle olabilir ancak henüz olmadı. özellikle ps4 için yayınlanan görüntüleri gördüm de, kesinlikle iade ederdim. pc için istesen yine bir oturup düşünülebilir.
yalnız rdr bir rol yapma oyunu değil. senaryoya neredeyse hiç müdahale edemiyorsunuz ve hikayenin gittiği şekilde oynuyorsunuz. eğer böyle bir beklentiniz varsa hayal kırıklığına uğrayabilirsiniz. ayrıca gerçekçi bir oynanış ve görsel için hayvan gibi kastırdıklarından kimi oyuncuya hantal gelebiliyor mekanikleri. gta örneğindeki gibi su gibi akmıyor yani. daha chill bir şekilde, gerçekçi olsun bizim olsun kafasındaki oyunculara hitap ediyor.
cyberpunk'ı pc de oynuyorum şu anda. 20 saat oynadım iki günde. o kadar sardı yani atmosferi ve senaryosu. rdr'yi bu kadar oynamamıştım hemen ilk başta açık konuşayım ama madem rdr oynamak için bu kadar sabredebildiniz, ben olsam rdr alırdım, cyberpunkın da adam olmasını beklerdim en azından ps için.
gerçi ps4 için adam olacağını sanmıyorum açık konuşayım grafik anlamında. çünkü uzak mesafe çizimleri vs. çok fazla. göğe kadar uzanan bir şehir var. ps4 de 7 sene öncenin konsolu. biraz toparlanma olacaktır özellikle bug fix konusunda ama o grafikleri nasıl optimize edecekler hiç bilmiyorum.
yalnız rdr bir rol yapma oyunu değil. senaryoya neredeyse hiç müdahale edemiyorsunuz ve hikayenin gittiği şekilde oynuyorsunuz. eğer böyle bir beklentiniz varsa hayal kırıklığına uğrayabilirsiniz. ayrıca gerçekçi bir oynanış ve görsel için hayvan gibi kastırdıklarından kimi oyuncuya hantal gelebiliyor mekanikleri. gta örneğindeki gibi su gibi akmıyor yani. daha chill bir şekilde, gerçekçi olsun bizim olsun kafasındaki oyunculara hitap ediyor.
cyberpunk'ı pc de oynuyorum şu anda. 20 saat oynadım iki günde. o kadar sardı yani atmosferi ve senaryosu. rdr'yi bu kadar oynamamıştım hemen ilk başta açık konuşayım ama madem rdr oynamak için bu kadar sabredebildiniz, ben olsam rdr alırdım, cyberpunkın da adam olmasını beklerdim en azından ps için.
gerçi ps4 için adam olacağını sanmıyorum açık konuşayım grafik anlamında. çünkü uzak mesafe çizimleri vs. çok fazla. göğe kadar uzanan bir şehir var. ps4 de 7 sene öncenin konsolu. biraz toparlanma olacaktır özellikle bug fix konusunda ama o grafikleri nasıl optimize edecekler hiç bilmiyorum.
0
glore
merhabalar,2k monitörün 24 inç için gereksiz olduğu söyleniyor. 27 inç tercih edilmeli diye paylaşımlar görüyorum internette. tecrübesi olan varsa paylaşırsa sevinirim.kullanılacağı alan yazılım ve okuma, oyun için değil.
merhabalar,
2k monitörün 24 inç için gereksiz olduğu söyleniyor. 27 inç tercih edilmeli diye paylaşımlar görüyorum internette. tecrübesi olan varsa paylaşırsa sevinirim.
kullanılacağı alan yazılım ve okuma, oyun için değil.
2k monitörün 24 inç için gereksiz olduğu söyleniyor. 27 inç tercih edilmeli diye paylaşımlar görüyorum internette. tecrübesi olan varsa paylaşırsa sevinirim.
kullanılacağı alan yazılım ve okuma, oyun için değil.
0
27" monitörüm 1080p
14" laptop ekranım 2k. Laptop ekranı gerçekten mükemmel geliyor. 24"te neden gereksiz olsun ki? 6"lik telefonlar bile 2k artık.
14" laptop ekranım 2k. Laptop ekranı gerçekten mükemmel geliyor. 24"te neden gereksiz olsun ki? 6"lik telefonlar bile 2k artık.
0
yazıları küçültme büyütme olayınız siz ayarlayabilirsiniz sonradan, o konuda bir sıkıntı yaşamazsınız.
0
ölçeklendirme yapıldığını biliyorum ama %100 verimli oluyor mu ölçeklendirme yapınca onu merak ediyorum.
0
speedy
Bilgisayardan anlamayan kesimdir diyebilir miyiz? Turnusol kagidi gibi bir sey. Ben istisnasina pek raslamadim cevremde. Sizde durumlar nasil?
Bilgisayardan anlamayan kesimdir diyebilir miyiz? Turnusol kagidi gibi bir sey. Ben istisnasina pek raslamadim cevremde. Sizde durumlar nasil?
0
Ben biraz anlarim aslinda en azindan ortalamanin ustundeyim ve benim de boyle. Cok fazla dosyalarla calismakla ilgili.
0
7 yasindan beri pc kullaniyor, söküyor takıyor ve programlıyorum. Bil. mühendisiyim. Onlarca sanal dock, sanal masaustu ve titiz klasorleme yontemleri kullandim. Yine de o masaustu doluyor aga. Gorseldeki gibi suan. Useniyor insan bir yerden sonra. Ancak tamamen dolunca oturup düzenliyorum.
0
demem ama ben de garipsiyorum. ben görev çubuğunda bile hiç simge bırakmıyorum:)
0
diyemeyiz. sadece düzensiz insanlar. bu insanlar evde falan da düzensizdir kesin.
0
Kişiden kişiye değişiyor bu.
Ben de çok dikkat ederdim 20li yaşlarda. regeditte bile değişiklikler yapardım.
Bir zaman sonra üşengeçlikler ve vakit yetmezliği başlıyor.
Çok çok 2,5 sıra simge olurdu . Şimdi işe hemen hemen 2,5 sıra boşluk var masaüstünde.
Ben de çok dikkat ederdim 20li yaşlarda. regeditte bile değişiklikler yapardım.
Bir zaman sonra üşengeçlikler ve vakit yetmezliği başlıyor.
Çok çok 2,5 sıra simge olurdu . Şimdi işe hemen hemen 2,5 sıra boşluk var masaüstünde.
0
karaca2
Merhaba. Notebook icin 10k-15k limitim var uzun zamandir ayni pc kullaniyorum yine uzun sure kullanmak istiyorum, en az 10 yil mumkun mu bilmiyorum ama iyi olur. Python, SQL, Anaconda pycharm gibi programlar kullaniyorum. Yazilima da merakim var. M1 islemcili yeni macbook air benim icin ideal midir?
Merhaba. Notebook icin 10k-15k limitim var uzun zamandir ayni pc kullaniyorum yine uzun sure kullanmak istiyorum, en az 10 yil mumkun mu bilmiyorum ama iyi olur. Python, SQL, Anaconda pycharm gibi programlar kullaniyorum. Yazilima da merakim var. M1 islemcili yeni macbook air benim icin ideal midir? Macos oldugu icin biraz endiseliyim, windows10 icin de hizli bir pc markasi onerebilir misiniz?
0
mac alacaksan bir kaç ay beklemeni öneririm herşey şuan m1'e adapte olmaya çalışıyor. saydığın şeyler windows'a özel şeyler değil o yüzden mac al.
0
matebook 14 bakabilirsin r5 4600h işlemcili. macbook'a rakip olabilecek bir cihaz.
0
kullandigin programlarin m1 uyumluluklarina isapplesiliconready.com surdan bakabilirsin. ben yazilimci/tasarimci olarak air degil pro alirim ama bu m1 air'ler onceki pro'lardan da performansli calisiyor ortalik karisti biraz :d youtube'da senin isini yapanlarin incelemelrini izle derim (m1 macbook air for programming vs), en iyi yaniti onlar verir. windows'u bosver 2 seneye ustunde palamut izgara yaparsin onlarin, m1 air'de fan bile yok gerek yok diye cikarmislar :d
0
M1 ile yürü hocam. Python vs ekosisteminde çalışıyorsan, Windox'a hiç bakma bile.
0
5 senedir macbook pro kullanıyorum. hala hiçbir sorun yok maşallah. yalnız yeni macbook'larda bir ton problem oluyor arkadaşlarımın çoğu servise verdiler ilk seneden itibaren. özellikle ekranları çok tırt.
bir de yeni macbook'larda donanımı asla değiştiremiyorsun. benim modelim early 2015 ve şanslıyım donanımını değiştirebiliyorum ama şu ana kadar ihtiyaç duymadım. dolayısıyla 6-7 sene çok rahat kullanırsın.
ama benim tavsiyem macbook air yerine pro alman olur.
bir de yeni macbook'larda donanımı asla değiştiremiyorsun. benim modelim early 2015 ve şanslıyım donanımını değiştirebiliyorum ama şu ana kadar ihtiyaç duymadım. dolayısıyla 6-7 sene çok rahat kullanırsın.
ama benim tavsiyem macbook air yerine pro alman olur.
0
gunluk kullanim icin M1 evet yillarca goturur ama programlama yapiyorsan, ne kadar buyuk kodlarla calistigina bagli. hobi olarak ufak projeler falan yaziyorsan sorun olmaz. ama python ML train etmek icin kullaniyorsan ozellikle Air'in fansiz olmasi seni sikintiya ugratir. M1'li MBP'lardan almaya calis. tabi onlarinda 16GB Ram'li olanlari futur proof olmasi acisindan daha iyi olur. MBP'nin 256GB SSD, 16GB Ram'li modeli 16500TL. butcen el veriyorsa bunu yapistir
0
kanlakarisikyagmur
tavsiyeleriniz varsa alırım, tür farketmez.tşk
tavsiyeleriniz varsa alırım, tür farketmez.
tşk
tşk
0
11.22.63
The Night of
Haunting of Hill House (2 sezon gibi görünüyor ama adı farklı. İlk sezondan bağımsız ikincisi. Her sezonu mini dizi gibi yani ben ilk sezondan bahsediyorum)
The Night of
Haunting of Hill House (2 sezon gibi görünüyor ama adı farklı. İlk sezondan bağımsız ikincisi. Her sezonu mini dizi gibi yani ben ilk sezondan bahsediyorum)
0
patrick melrose.
benedict cumberbatch dokturuyor.
ayrica the night of da gayet guzeldi. bunda da john turturro dokturuyor.
chernobyl de harika cunku olaylar tamamen gercek. chernobyl'in bu kadar begenilmesinin sebebi bence olayin tamamen gerceklere dayali olmasi.
benedict cumberbatch dokturuyor.
ayrica the night of da gayet guzeldi. bunda da john turturro dokturuyor.
chernobyl de harika cunku olaylar tamamen gercek. chernobyl'in bu kadar begenilmesinin sebebi bence olayin tamamen gerceklere dayali olmasi.
0
oldumubeabi
2020 bahar ayında olduğu gibi bu dönem içinde yüksek lisans/lisans kayıt dondurma hakkı tekrar verilir mi?Bu yöndeki bilginiz veya görüşleriniz nelerdir.Ensitüye dilekçe verilip kayıt dondurma istenebilir mi? Benimde aralarında olduğum bir çok kişi yüksek lisansta tez döneminde olmasına rağmen araş
2020 bahar ayında olduğu gibi bu dönem içinde yüksek lisans/lisans kayıt dondurma hakkı tekrar verilir mi?Bu yöndeki bilginiz veya görüşleriniz nelerdir.Ensitüye dilekçe verilip kayıt dondurma istenebilir mi? Benimde aralarında olduğum bir çok kişi yüksek lisansta tez döneminde olmasına rağmen araştırmalarını yapamamakta, hocalarıyla yeteri kadar görüşememekte.
0
