Giriş
(15)

Çevrenizdeki paralı insanlar o paraları nasıl kazanıyorlar?

sekizdokuzon
Benim bir şekilde temasa geçtiğim "paralı" insanlar mış gibi yaparak, ülkedeki genel liyakatsizlik kültürünü çıkarlarına kullanarak, bayağı pembe gtlü oldukları için de solcu taklidi yaparak çoğunluktan daha fazla para kazanıyorlar. Bir velim var mesela, kızını araya artık kimleri soktuysa ülkenin e
Benim bir şekilde temasa geçtiğim "paralı" insanlar mış gibi yaparak, ülkedeki genel liyakatsizlik kültürünü çıkarlarına kullanarak, bayağı pembe gtlü oldukları için de solcu taklidi yaparak çoğunluktan daha fazla para kazanıyorlar. Bir velim var mesela, kızını araya artık kimleri soktuysa ülkenin en iyi liselerinden birine yazdırmış, kız dört işlem terk. Okuyacaksın, o okuldan bir şekilde mezun olup isminden faydalanacaksin diyor 14 yaşında insana. Böyle kestirmeden gtum gtum ilerleyerek geliyorlar bir yerlere.

İkinci soru: doğru düzgün, ahlaklı insanları nerede bulurum? Artık cidden nefesim daralıyor.

Teşekkürler.
0
sekizdokuzon
(11.09.25)
Her yerdeler ama sayıca çok azlar. Bir de insan hâşâ Tanrı değil, mükemmel olamaz, biz sonuna kadar güvenmek isteriz yaslanırız ama o insanlık hali bir şey yapar bize uymaz hemen yamuluruz, aslında biz eksiğizdir onların eksikliği değildir o. Tam da bu sebeple ahlaklı insanları göremiyor veya kaçırıyor olabiliriz. Bir de sanırım ahlaklı insanların ahlaklılığına karar verebilmek için bizim o ahlaklılık durumunu anlıyor olmamız lazım. Bizden daha ahlaklıysa yani. Belki bizden daha ahlaklı ama bilmediğimiz alanlarda veya inceliklerle. Bunları göremezsek farkına varamayız. Bu konunun hep burasına takılırım.

Çevremde "paralı" insan çok eskiden vardı, çok uzun zaman uzaklarda yaşadığım için irtibatlar kesildi, vefasızlığa samimiyetsiz bir sıcaklıkla cevap verebilen biri olamadığım için bağlar yeniden oluşmadı. Yani nasıl kazandıklarını bilmiyorum. Bu dönemde büyüme yaşadılarsa fazla hakkaniyetli ve helalinden olduğunu çok sanmıyorum.
0
muhayyer divan
(11.09.25)
İçini rahatlatacaksa para ortalama 3 nesil sonra el değiştiriyormuş, çocukların çocukları, mirasyedilerin parayı idare edememesi vs derken para dağılıyor genelde. Bir de kimse mezara götüremiyor lol, o yüzden kendi yaşam standartlarını yükseltmeye bakıp millete odaklanmamalı, enerjini başkasına harcama bence.
0
titanic kemancısı
(11.09.25)
Etrafım orta gelirli olmak içini bir tarafını yırtan imposter doldu, bir gün görmesem ikinci gün gözüme batıyor. Her şeyi yok sayarak da yaşanmıyor, bazen bir şeyleri dert etmek lazım. Olan bitenin farkına varmazsan elin zayıflar, sömürülme riskin artar.
0
🌸sekizdokuzon
(11.09.25)
Eyyy sikizdokuzon, kendi işini kurarak veya işinde aranan kişi olarak.
Ahlaklı ben varım ama her fırsatta sövüyorsun.
0
Shepard
(12.09.25)
“ Çevrenizdeki paralı insanlar o paraları nasıl kazanıyorlar?”
-Emek sömürerek.

“doğru düzgün, ahlaklı insanları nerede bulurum?”
- Bulamazsın.
0
mutekebbir
(12.09.25)
“doğru düzgün, ahlaklı insan” diye aradığın şey gizli bir tarikatın üyesi falan değil ama kalabalığın arasında daha az ses çıkardıkları için görünmez oluyorlar.

paralı insanların kaynağı genelde miras. benim de çocuğum olursa o yiyecek paraları. olmazsa da kardeşlerim ve onların çocukları.
0
gabe h coud
(12.09.25)
Çevremde çok çok paralı insanlar yok ama olanlar da çok çalışanlar, mevcut mesleğini en iyi haliyle yapıp buna vakit harcayanlar ya da aileden gelen parayı iyi degerlendirenler
0
yuvarlanantencereninkapagi
(12.09.25)
borçla, ahlaksızlıkla, kul hakkı yiyerek, rantla , miras yolu ile, kalan bir kısımda gerçekten hakıyla çalışarak.
0
Rao
(12.09.25)
ne kadar paradan bahsediyoruz burada? ayda 150 bin euro kazanandan mi? yoksa görece iyi maas alandan mi?
cevremde iyi okullarda okuyan hickimse öyle birilerinin ittirmesiyle, torpiliyle bir yerlere gelmis insanlar degil. ailemde herkes iyi okullardan mezun, herkes isinde gücünde insanlar, kimsenin de emegini yedigimiz falan yok. insanlara böyle yaklasmak asiri cirkin ya, milletin götü cikiyor o seviyelere gelmek icin, üc bes tane oe gördünüz diye tutup nefret kusmak sinif kininden baska bir sey degil. ne demek emek sömürüsü falan.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(12.09.25)
@konusma: "çevrenizdeki" dedim. Benim çevremdeki insanların mentalitesi bu, senin çevrendeki insanların kalitesine haşa dil uzatmadim ya da iyi üniversitelerden mezun olan herkes gözü dönmüş bir hırs kübüdür gibi bir genelleme yapmadım.

Edit: beni kastetmemis, kusura bakmasın yanlış alarm.
0
🌸sekizdokuzon
(12.09.25)
konusma genel olarak sorulari anlamada bir sikinti yasiyor. hangi okuldan mezunsa artik oradaki sorulari nasil anlayip cevap verebilmis sasiriyorum. her soruyu ekseriyetle kisisel algiliyor ve ardindan gereksiz detaylar vererek bir ego mastürbasyonu yasiyor gibi hali var. allah kurtarsin.

cevremdeki parali diyebilecegim herkes bu wealthi miras yoluyla elde etmis ya da elde edecek. üstüne koyar ya da kovmazlar ama tek bir jenerasyonda para bulmak cok zor. bir is kurman ve cok basarili olman lazim. e bu da zor seyler.

dogru düzgün ahlakli insan bulmak cok zor. nerede bulursun bilmiyorum. denk gelirse kacirma.
0
sonsuz
(12.09.25)
Aileden gelen paralar ve değer kazanmış tarladan araziden gelen paralar
0
pembediken
(12.09.25)
etrafımdaki paralı insanlar içinde kalan mirası deli gibi büyütüp o hale gelen de var, okuyup, çalışıp didinip biri bin yapan da var. bunların istinasız hepsi, toplumun geneline göre sıradışı bir veya daha fazla özelliğe sahip insanlar, hırs, çalışma azmi, zeka, öngörü vs. olarak.
burada "paralı" ifadesini iyi maaş alan olarak değil, direkt artık sermaye sahibi konumunda olan insanlar için kullanıyorum.

ikinci sorunuza cevap, siz doğru düzgün, ahlaklı olun, onlar sizi bulur.

rica ederim.
0
sailor
(12.09.25)
X istiyorsan x ol perileri gelmiş, sa
0
🌸sekizdokuzon
(12.09.25)
Hayvan gibi çalıştım, uğraştım ama benim sıfırdan biriktirdiğimin 50 katını miras alacağım. Bir annemin olduğunu ve ciddi anlamda zengin olduğunu 33 yaşında öğrendim. Miras istisnalar hariç zengin olmanın en önemli şartı.
0
gabe h coud
(13.09.25)
(14)

Sıkılmadan uzun uzun konuşabileceğiniz

kizil karga
Bir konu var mı?
Bir konu var mı?
0
kizil karga
(03.05.25)
psikoloji ve ekonomi konulari olabilir.
0
sonsuz
(03.05.25)
Tarihin herhangi bir konusu hakkında hiç sıkılmadan minimum 3 saat konuşabilirim; Ankara Savaşı Varus Muharabesi ya da Macaristan'ın kuruluşunda yer alan Türk boyları.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(03.05.25)
Bilimkurgu.edebiyati ve sinemasi
0
deckard
(03.05.25)
dedikodu fkfkfk
0
gabe h coud
(03.05.25)
Sinema ve müzik
0
nothing in my way
(03.05.25)
Antarktika tarım tarihi, modern sümer edebiyatı, yörük şehir planlamaları, asur-babil pulculuğu, azteklerde at biniciliği, paskalya adası resim tarihi vs...
0
yadigar
(03.05.25)
Roma İmparatorluğu ve Aki Kaurismaki Sineması.
0
sanal hayvan
(03.05.25)
Gelecek ve meslek seçimi
0
luluki
(03.05.25)
Konu otomobil olduğunda uzun uzun konuşurum, ortamda benzer merakı olan birisi ile denk geldigimde zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorum.
0
Yalcin
(03.05.25)
karikatür, çizgi roman
0
yurtsuz john
(03.05.25)
star wars, dune, yüzüklerin efendisi harry potter bazı takıntılı olduğum diziler, oyunlar vs.
0
f02561
(03.05.25)
şarap, yelken, yelkenli ile gitiğim koylar.
0
sailor
(03.05.25)
insaat
arabalar
0
cooperr
(03.05.25)
konu çok sıkılmama ihtimalim yok. uzun uzun konuşmak bana göre değil.
0
mikahakkinen
(03.05.25)
(3)

patent sorusu

duyurukullanıcısı
bir sektörde 100yılı aşkın zamandır kullanılmış bir tasarım bambaşka bir sektörde ilk defa kullanılmasına patent alınabilinir mi?mesela örnek veriyorum. uçak kanadı yapısını ben mikro-robotlarda kullanıp mikrocerrahide kullanıyorum ama kanat yapısını mikro-robotlar için kullanıyorum.bu mikro-robotla
bir sektörde 100yılı aşkın zamandır kullanılmış bir tasarım bambaşka bir sektörde ilk defa kullanılmasına patent alınabilinir mi?

mesela örnek veriyorum. uçak kanadı yapısını ben mikro-robotlarda kullanıp mikrocerrahide kullanıyorum ama kanat yapısını mikro-robotlar için kullanıyorum.
bu mikro-robotlarda ilk defa kullanılmasına rağmen uçaklarda benzer tasarım ve uygulamalar 100 yılı aşkın süredir var.

mikro-robotlar için bu kanat tasarımının patenti alınabilinir mi?
0
duyurukullanıcısı
(25.08.24)
patentlenebilirliğin 3 kriteri var; yenilik, buluş basamağı ve sanayiye uygulanabilirlik.

sanayiye uygulanabilir olduğu bariz zaten.

daha önce "söz konusu kanat yapısını içeren mikro-robot" yoksa yenilik kriteri de sağlanıyor demektir. Ama sadece TR düşünmeyin, dünyanın herhangi bir yerinde yazılı, sözlü veya başka bir şekilde açıklanmamış olması lazım bu kanat yapısını içeren mikrocihazın.

buluş basamağı bir nebze daha çetrefilli. bu kanat yapısının mikro-robota ne gibi bir teknik katkı yaptığı önem arz ediyor. Burada bahsedilen teknik katkı, akla gelmeyen / beklenmedik bir teknik etkiyse bu kriter de sağlanır. Bu kısım patent uzmanlarının ve examiner'ların en çok kafa yorduğu ve üzerine en çok yayın olan kısımlardan biri.

Daha detaylı konuşmak isterseniz mesaj atabilirsiniz.
0
sailor
(25.08.24)
Zamanında patent işleri konularını bilen biri TV şunu demişti,
mesela patatentli bir ürüne "ek özellik kazandırılarak" onun da ayrıca patentini alınabileceğiden bahsediyordu.
0
diyecevaplandı
(25.08.24)
evet, patentlenebilir.

üstte verilen iki bilgi de tam doğru değil. bu ayrı bir tip patenttir. cevabı epey uzun; ciddi bir soru ise yazın anlatayım.
0
babilfish
(26.08.24)
(18)

siyasete girmek istiyorum ama desteklediğim hiçbir siyasi parti yok?

deartheodosia
bir şeyler yapmak istiyorum ama?
bir şeyler yapmak istiyorum ama?
0
deartheodosia
(22.07.24)
139 tane siyasi parti var. Hiçbiri sana uymuyorsa 140. yı da sen kur.
0
Mirket
(22.07.24)
@mirket, bunu da düşündüm ajsjsjs fazla fazla büyük düşünmek ama öyle kolay bir şey değil. çevre gerekiyor en başta.
0
🌸deartheodosia
(22.07.24)
doğuluysan aşiret kartından git yaparlar.

bu işte bile torpil var kolay kolay aday adayı olamazsın iyi para gömeceksin.
0
Hallegadola
(22.07.24)
Son listeye göre 146 parti varmış hatta şimdi baktım :d

Yani bu 146 partinin minimum 120'si hayatınızda ismini duymadığınız partiler. Kalan 26'sının 20'si de güncel siyasi düzlemde pek etkisi olmayan partiler. Kalan 5-6 partilik alanda da kitlesel denebilecek partiler var ve bir parti ne kadar kitlesel olursa, parti mensuplarının düşünceleri arasındaki farklar o kadar artış gösteriyor. Sağlıklı olan da bu yoksa öteki türlü bir lider kültü etrafında toplanan ve hiçbir ideolojisi olmayan yığınlar oluşuyor.

O yüzden kendinizi "özel bir kar tanesi" olarak görmek bu açıdan mantıksız. Hepimizin siyasi/sosyal/ekonomik düşünceleri birbirinden farklı. Siyasi partilerin içindekilerin de öyle. Sonuçta siyasi parti çatısı altında toplanıp benzer politikaları güdüyorlar. Siyasi parti içinde alınan çoğu karara da içeriden itiraz geliyordur ama makul çatıda buluşuluyor ya da itiraz edenler "kol kırılır yen içinde kalır" tepkisi veriyor. Vermeyenler de ayrılıyor işte.

"Beni temsil eden hiçbir parti yok" ifadesi o yüzden çoğunlukla boş bir söylem. Hiç bir parti sizi yüzde yüz temsil edemez çünkü partiler iktidara gelmek ister ve toplumdaki her kesime bir şekilde iyi görünmeye çalışır. Ya da en azından iktidara gelmesine yetecek kadarına iyi görüneyim diyip kalanı kutuplaştırabilir tabii. Ama temelde kitle partilerinin seçmeni de olsanız, mensubu da olsanız, ve hatta başkan düzeyinde de olsanız, partinin her dediği sizi mutlu etmeyecektir.

146 parti var demiştim. 120'si dediğim gibi ya kumar oynamaya kılıf olarak ya da grandiyöz şizofreni hastası birinin "Ülkeyi sadece ben kurtarabilirim" kafasıyla kurduğu partiler yani, siz kalkıp "Hiçbir parti beni temsil etmiyor" derseniz bu listeye adını sadece benim gibi hobi olarak yargıtay siyasi partiler sitesini açıp düzenli kontrol edecek kişilerin duyduğu bir partimiz daha olur, siz de para kaybedersiniz sadece.

Daha ufak 20 partiye katılayım derseniz belki bir şekilde isminizi duyurabilirsiniz ilçe örgütlerinden başlayıp ama sonrasında büyük bir partiye transfer olmayacaksanız yine bir işlevi pek olmaz. Anca belki TİP gibi sosyal medyayı aktif kullanan partilerden bir kitle yaratabilirsiniz ama sonrasında ne yapacaksınız? CHP'den TİP'e geçebilirsiniz ama TİP'ten CHP'ye geçiş daha zor olacaktır.

Geriye kalan herkesçe bilinen büyük partilere de ilçe örgütlerinden başlayıp ilerleyebilirsiniz belki ama bu da çok düşük bir ihtimal. Ya popüler bir figür olacaksınız ya da spesifik alanda uzmanlığı ve bu yolda harcayabilecek parası olan biriyseniz makul yerlere gelebilme ihtimaliniz olur.

Dönem dönem çıkış yakalayan partiler olur. Siyasi görüşünüze uygun birine dahil olup kariyer siyasetçiliği yapabilirsiniz belki ama bunlar hep şans tabii :)

Devlet memuru olmasam ben de kesin olarak siyasete kıyısından köşesinden dahil olurdum şimdiye kadar ama şu an partilere üye olamıyorum. Sendikalar da işlevsiz haldeler. Belki ileride bürokraside devam edebilirsem oradan bir yol bulurum :d
0
nundu
(22.07.24)
Siyasete neyi düzeltmek ya da neye hizmet etmek için girmek istiyorsun? Kadın hakları konusunda mı çalışmak istersin, şehir ve çevrecilik mi, sağlık hizmetinin iyileştirilmesi mi? Bu tabii senin halihazırda yapıp ettiklerinle de örtüşmeli. Örneğin bir tıp doktoruysan sahada edindiğin tecrübeler ışığında sağlık sistemini iyileştirecek önerilerde bulunabilirsin ya da öğretmensen eğitim tarafında çalışmalar yürütebilirsin. Çorbada benim de tuzum olsun, taşın altına ben de elimi sokmak istiyorum diyorsan yaşadığın il ya da ilçedeki parti merkezlerini ziyaret ederek ya da maille projelerinden haberdar olabilirsin. Yine amaçlarına uyumlu bir sivil toplum örgütü arayışına girebilirsin. Önemli olan senin ne vereceğin ve hangi parti ya da stk'nin bu alanda sana nasıl bir alan açabileceği. Diye düşündüm.
0
sekizdokuzon
(22.07.24)
doğulu değilim, aşiret vs bilmiyorum.
0
🌸deartheodosia
(22.07.24)
hep aklımda olan bir şeydi. çocukluğumdan beri. ama son yıllarda iyice aklıma yattı. ülkenin şu durumu ve kimsenin (halk) bir şey yapmıyor oluşu beni çıldırtıyor. insanlarla iletişimim iyi, çok kolay anlaşırım. ama sebepler de bunlar değil aslında, içimde devamlı beni siyasete iten bir şeyler var.
0
🌸deartheodosia
(22.07.24)
Büyük küçük demeden, derdini anlatabilecegini düşündüğün bir yapıyla iletişim kurmanı ümit ederim. Bana da ilham oldun bu arada :) Hiçbir şey yapmadan olduğun yerde söylenmenin kimseye faydası yok.
0
sekizdokuzon
(22.07.24)
nundu, kendimi hiç özel kar tanesi sendromunda biri olarak görmüyorum. yalnızca desteklemediğim oluşumlarda yer alamam. ismi olan partiler bana uymuyor, yeni siyasi partilere ihtiyaç var. ailem de siyasette gibi bir şey ama fikirlerim örtüşmüyor.
0
🌸deartheodosia
(22.07.24)
ilerlesem ailemden ilerlerim ve çok da kolay olur ama bana uymuyor.
0
🌸deartheodosia
(22.07.24)
Siyasete girmeyi düşünürseniz %100 uyuşacağınız bir parti bulmanız mümkün değil.
Birilerini etkileyerek karar alma süreçlerinde söz sahibi olmak istiyorsanız siz de birileriyle ortada buluşmak zorundasınız.

İktidar olmak için 65 milyon seçmenin yarısının oyunu almak gerekiyor.
33 milyon kişinin binlerce konuda aynı fikirde olması mümkün değil. Herkes konuları kafasında bir önem sırasına koyup o şekilde oy verme kararını veriyor.

O yüzden siz de %100 uyuştuğunuz bir siyasi parti aramayı bırakın. Öyle siyasi parti olmaz.

Gerçekten bir şeyler yapmak, katkıda bulunmak istiyorsanız bir yerden başlayın.
0
michael_knight
(22.07.24)
bir cemaat oluşturarak siyasi partilerin ayağına gelmesini sağlayabilirsin.

cemaat kurmak, parti kurmaktan kolay. sonuçta her dediğine inanan insanlar var.
0
durbidakka
(22.07.24)
türkiye'de siyasi alternatifsizliğin sebeplerinden biri, ara steplerin atlanıp direkt siyaset sahnesine atlama hevesi/isteği.

kimsenin bir şey yapmadığını düşünen no name birinin, siyasete girene kadar, yapabileceği bir sürü şey var esasen. örneğin, oy ve ötesi kurucuları, bu inisiyatifi kurmak yerine parti kursalardı, kimsenin tanımadığı, kimseye faydası olmayan, birkaç bin alan bir parti üyesi olurlardı. şu an hem türkiye siyaseti hem de halk için önemli iş başarıyorlar.

bu nedenle, öncelikle sivil mücadele / örgütlenme tarzı bir yapı içerisinde olmanızı, kendiniz gibi düşünen insanları bulmanızı öneririm. belki siyasete girmenize bile gerek kalmaz.
0
sailor
(22.07.24)
Madem niyetin ciddi ve farklı bir yolla ve hızlı ilerlemek istiyorsun. Youtube ve twittwrda birer hesap oluştur ve kendini anlatmaya başla. Arkanda büyük bir kitle oluşturabilirsen ilk hareket noktanı oluşturmuş olursun.
0
Mirket
(22.07.24)
içindekini anlıyorum.

bu kadar basit şeyleri nasıl göremiyor çözemiyorlar diyorsunuz

gözünün içine soktuğum halde 1 telefonla çözülecek sorunları çözmekten aciz insanlar siyasetçiler.

ben çok uğraştım ama yıldım bu liyakatsizler ordusundan

en güzeli bir platfom oluşturup sesini duyurmak.

işbirrliği istersen mesaj
0
topkapiaksaray
(22.07.24)
Girsen de sıkılır bırakırsın hocam , sıkılmam dersen üç dört seneye yükselirsin zaten.

Değişik mevkilerde çocukluğumdan tanıdığım arkadaşlarım var (ilçe başkanı , ilçe meclis üyesi , büyükşehir meclis üyesi , bir tanesi de vekil olduydu), bir kere makamlarına gitmişliğim yoktu , arada denkgelir ''bir emrin var mı ?'' derler , oğlum sana ne emrim olacak lan falan derim samimiyetimize güvenerek.

öğrencilerim de (şu an değil eskiden öğretmendim)gençlik kollarından başladı iyi kötü bir yerlere geldiler kendince. Kötü bir ortam var , ben desteklediğim parti için arada müşahit oluyorum ki o bir gün de bile bizim partililerin kafasına deliriyorum :d Aktif olmak istesem sanırım 1.sene atılırdım partiden.

Neyse sen tabela partilerinin birinden başla , bir yere gelince senin çayını içmeye gelirim :d çağırırsan yani.
0
ketcapli dondurma
(23.07.24)
eksisozluk.com izlemeni tavsiye ederim
0
hurt
(23.07.24)
Karar verici mekanizmalar üzerinde etkili olmak için tek yol siyasi partiler değil.

Bir twitter hesabı, bir dernek, bir email grubu, bir imza kampanyası gibi şeyler hem daha etkili olabiliyor hem de başlamak/başlatmak siyasete göre daha kolay genelde. O seçeneği de değerlendirin.
0
michael_knight
(23.07.24)
(7)

Tatil önerisi tek kişi eylül için? (Fethiye, Kaş, Bodrum, Datça vs.)

Cesario
Erkek kişisiyim. Kadını bol olsun takılayım gibi bir derdim yok, yengeniz var da gelemiyor benimle. :) Tabi keko da kaynamasın. Gece hayatı aramıyorum. Doğayı severim. Marmarisi beğenmedim mesela geçen sene gittiğimde. Otelden çıkınca İstanbul gibiydi her yer mağaza, betona gömülmüş. Sessiz sakin bi
Erkek kişisiyim. Kadını bol olsun takılayım gibi bir derdim yok, yengeniz var da gelemiyor benimle. :) Tabi keko da kaynamasın. Gece hayatı aramıyorum.

Doğayı severim. Marmarisi beğenmedim mesela geçen sene gittiğimde. Otelden çıkınca İstanbul gibiydi her yer mağaza, betona gömülmüş. Sessiz sakin bir yer olsun.

Olimposu sevmiyorum gittim, yanında Çıralı var, tekneler atık suyu denize atıyormuş kıyıda.

Uçakla giderim muhtemelen tek kişi. Aklımda Datça var. Hatta şöyle bir otel buldum. www.etstur.com

Kaş çok öneriyorlar ama neresinde kalmam gerekiyor bilmiyorum ada gibi yerinde mi merkezde mi, sürekli toplu taşıma ile mi gidicem deniz için bilmiyorum. Fethiye de çok kalabalık oluyor diyorlar ve şezlonga falan para vermek istemem.

5 gece düşünüyorum. Aslında atv safari, güzel bir tekne turu, spa masajı da yaptırsam yeterli. Bakalım sizden ne öneriler gelecek.
0
Cesario
(15.06.24)
Faralya, Söğüt, Kalkan
0
gabe h coud
(15.06.24)
Geçenlerde arkadaşlar Sığacık'a gidip beğenmişti. Gerçi çok doğa sevdalısı değildi onlar bildiğin Z kuşağımsı kafadalar.
0
pianeta
(15.06.24)
Ben de soruyu takipteyim. kas guzel ama ulasim zormus arkadaslar gitti oyle diyorlardi, kalkan'a gittiler ve cok begenmisler, villa kiralamislardi. Kanyona kaputas plajina falan da yakin.
0
Feriyaanim
(15.06.24)
datça için yazayım;datça merkeze yakın birkaç koy var, tekne turu ile diğer yakın koylara da gidiyorlar, yeme içme anlamında beklentileri yüksek tutmamak lazım,eylül ayında biraz sakin olur.
denize gireyim, yatıp yuvarlanayım başka birşeye gerek yok dersen palamutbükü, hayıtbükü,gabaklar taraflarında ki apart veya pansiyonlarda olur.
Araç olursa datça yarımadasında gezmek çok keyifli olur,doğası&denizi çok güzel, aşırı yapılaşma yok, olumsuz olarak rüzgarlı oluyor, eylül ayının başında gitmek daha iyi olur.

kaş'ta ise kaş merkezde kalmak mantıklı küçük biryer zaten, her türlü imkan mevcut, merkezde bir iki tane plaj var ancak kumsal tarzı değil,
tekne turu, dalış,yamaç paraşütü v.b etkinlikler var, araç yoksa da yakın plajlara ulaşım sorun olmaz.Tekne turu düşünyorsan kekova turu güzel.

kalkan benim için villa tatili demek, havuzda takılayım, arada çıkayım araçla sağa sola gideyim, akşam dışarı çıklaım yiyip içelim kafasında insanlar için daha uygun.
Tek kişi için sıkıcı olur grup olarak geliniyorsa çok keyifli oluyor.

fethiye uzun zaman oldu gitmeyeli tam turistik bir yer deniz var, tarih var, aktivite var, ulaşım sorun değil, konaklama opsiyonları fazla, ölüdeniz plajın ücretli olmasıyla ilgili birkaç haber görmüştüm geçen senelerde son durum nedir bilmiyorum.
Eylül ayında aşırı kalabalık olmaz.
Araç yoksa tekneyle kelebekler vadisi, toplu taşımayla kabak, faralya tarafları, tarihi yerlere gidebilirsin.

alternatif olarak dalyan, selimiye taraflarıda olabilir kafa dinlemek istersen.
0
sealth
(15.06.24)
ideal tercih kaş olur
sakin yer arıyorsan datça (denizi soğuk)
0
bir soru sorcam
(15.06.24)
Bahsettiğiniz ilçelerde, konaklamanın nerede olduğu direkt tatil kalitesini etkiler, hele ki araç yoksa. anladığım kadarıyla marmaris'in merkezinde veya merkezine yakın yerde kalmışsınız. farklı bir konaklama seçseniz belki de çok iyi bir tatil olacaktı.

Fethiye'de karagözler veya faralya civarını öneririm.

Datça için kargı tarafını beğenebilirsiniz, merkeze de uzak sayılmaz.

Kalkan'ın esnafı en kötü yanı. bir daha gitmemeye karar vermiştim.

Kaş'ta merkezde kalınabilir.
0
sailor
(15.06.24)
Tek olacaksanız aktiviteli bir seçenek de olabilir, biz eşimle bir yaz öyle yapmıştık. Binicilik, rafting ve dalış seçmiştik. Her gün birine götürdüler. Yolda diğer insanlarla da sohbet, muhabbet oluyor. Arkadaşlık kuruluyor. 3 etkinlik seçseniz diğer günlerde de kendiniz takılırsınız hem sıkılmazsınız. Gittiğimiz bölge Fethiye idi. Bu etkinlikli tatillerde oteller görece mütevazi oluyor ama temiz ve yeterliydi bizimki. Akşamları da otelle müzikli etkinlikler oldu onlar da çok keyifliydi.
0
ofelia
(15.06.24)
(21)

Kaç tane arkadaşınız var

sanguine
Bu öyle sabah kalktım şunu yaptım, bunu yedimden öteye gitmeyen sohbetleri yaptığınız insanlar değil. Böyle onlarca var zaten.Kötü hissettiğimiz zaman aradiginiz, Travmalarınizi paylasabildiginizManevi olarak Sırtınızı dayayabileceginiz Hakkımızda kötü düşünmediğinden emin olduğunuzSizi asla -tartis
Bu öyle sabah kalktım şunu yaptım, bunu yedimden öteye gitmeyen sohbetleri yaptığınız insanlar değil. Böyle onlarca var zaten.

Kötü hissettiğimiz zaman aradiginiz,
Travmalarınizi paylasabildiginiz
Manevi olarak Sırtınızı dayayabileceginiz
Hakkımızda kötü düşünmediğinden emin olduğunuz
Sizi asla -tartisma sirasinda dahi- rencide edecek şeyler söylemeyecek
Sizi mevcut ozelliklerinizle kabul eden

Vb vb

Kaç tane arkadaşınız var

Kaçını 30 yasindan sonra edindiniz
0
sanguine
(10.10.23)
Bende hiç yok gibi. Zamanımın çoğu iş harici yalnız geçer.

Hoşa giden şeyleri değil de ister istemez toplumda herkesin bildiği ama herkesin dillendirmediği olumsuz gerçekleri ifade etmekten dolayı sanırım.
Ne de olsa toplum içinde herkes dürüst,temiz,saygıdeğer(!)
İyilikler bile artık gönülden değil, karşılığında alınacak şeyler için yapılır hale geldi.
Bu aslında, kir bulaşmış bir alış veriş.

Neyse.. yine de tavsiyem,
30-35 yaşa kadar vakti olan o tür değerli insanları arasın bulsun. Yoksa sonrası zaten daha zor olur.
0
diyecevaplandı
(10.10.23)
4 max
0
olaylar olaylar
(10.10.23)
sıfır.

30 olmadım daha
0
Erestor
(10.10.23)
1- 3
2- 0
0
akhenaten
(10.10.23)
hiç yok, 29
0
mark greg sputnik
(10.10.23)
4-2
0
mor oje
(10.10.23)
0.

Ablam ve kız kardeşim olduğu için hiçbir zaman en yakın arkadaşa ihtiyaç duymadım.
0
ruhen hastayim ben
(10.10.23)
4.
Biri lise, 2si üniversite, 1'i de 28 sonrası.

Henüz 30 olmadım.
0
Amaranta ursula
(10.10.23)
bahsettiğiniz tüm kriterleri sağlayan dört kişi sayabildim. bunlardan ikisiyle 21, ikisiyle 29 yaşımda tanışmışım.

bir de çok iyi dost olabilecekken flört olaylarına girip ziyan ettiğim insanlar var.
0
sailor
(10.10.23)
2
0
zimbirik
(10.10.23)
Kaç tane arkadaşınız var
> yazdığınız anlamda 1 tane, üniversiteden..

Kaçını 30 yasindan sonra edindiniz
> 0
0
tabudeviren
(10.10.23)
eski bir arkadaşım var ama onu da dert keder konularında aramam. Hiç yok maalesef.
0
kondansator
(11.10.23)
kendileri icin bo$ kagida imza atabilecegim 4-5 kisi var.

hepsi 30 oncesi, en az 15 senedir tanidigim elemanlar.
0
cooperr
(11.10.23)
Yaşlandıkça azalıyor. Benim 5-6 tane.
0
prole
(11.10.23)
3_1
Not: Birisine hazmedeceğinden iyi veya kötü davranınca bozulur. Bu üç kişiyle ayarlarımızı biliyoruz. Kaçırdığımızda otomatik fabrika ayarlarına dönebiliyoruz. Saygı duymadığınız insanlarla arkadaşlık etmeyin.
0
sadegazoz
(11.10.23)
5 kişi var. 1 tanesini 30'dan sonra edindim. 1'i üniversiteden. Kalan 3'ü, 20'lerin ortasında çalıştığım iş yerinden.
0
inawen
(11.10.23)
1 tane, çocukluk arkadaşım.
+ annem ve eşim
+ kızım :)
0
snd88
(11.10.23)
1 tane var. Tanıştığımızda 29 yaşındaydım bir yılla kaçırdım hahaha
0
peki madem
(11.10.23)
eskiden 4 5 taneydiler, şu an bilmiyorum 1 2 galiba. yakın arkadaşlarımla zor dönemlerden geçiyorum. evet hepsiyle aynı anda
0
Mossy
(11.10.23)
30larıma yeni geçtim
ve hiç yok.
0
alaimisema
(12.10.23)
2 tane. Henüz 30 değilim
0
jjimyl
(13.10.23)
(2)

turizm çalışanları

kondansator
yaz sezonunda açık olan otellerde çalışan personeller kışın ne yapıyor? kadroda olmayan ekstra çalışanlar zaten gidiyor ayrı. ancak otelin kendi ekibi, yöneticileri, çalışanları kışın ne yapar ne eder acaba?
yaz sezonunda açık olan otellerde çalışan personeller kışın ne yapıyor? kadroda olmayan ekstra çalışanlar zaten gidiyor ayrı. ancak otelin kendi ekibi, yöneticileri, çalışanları kışın ne yapar ne eder acaba?
0
kondansator
(10.10.23)
otel kapanınca,

satın alma ekibi, bir sonraki sezonun ürünlerini almak için çalışmaya başlar, tedarikçiler gelir gider. anlaşmalar, demolar yapılır.

satış pazarlama ekibi, acenta anlaşmalarını yeniler, yeni acentalarla görüşür.

güvenlik, muhasebe, insan kaynakları iş yoğunluğu azalsa da aynı düzen çalışmaya devam eder.

teknik ekipler yoğun çalışır, çok sayıda tamir, bakım, onarım olur.

otelin birçok kısmı yenilenir, içerisi şantiye gibi olur.

birçok malzeme değişir, yeni ekipmanlar gelir, eskileriyle değiştirilir.

200 personelin çalıştığı bir otelde kışın 40-45 kişi kalır. onlar da yukarıda bahsettiğim işleri yapar.
0
sailor
(10.10.23)
sailor+1

ayrıca satış ve halkla ilişkiler ya da misafir ilişkileri departmanları satışı kuvvetlendirmek amaçlı tur operatörlerinin gönderdikleri seyahat acentelerinin personellerine info turlar düzenler.

bir sonraki senenin katalog basım bilgileri düzenlenir, onaylanır ve tur operatörlerine gönderilir.

bir önceki sezonun anket sonuçları üzerinden departmanlara hedef koyulur, işte atıyorum F&B'den memnuniyet %52 ise bir sonraki sezon şu olacak şeklinde.

bir sonraki sezonun bütçe, cost vb. konuları çalışılır.

reklamasyonlar yanıtlanır, acentaya bunlarla ilgili ödeme yapılacaksa bunun pazarlıkları yapılır.
0
Phoebe
(10.10.23)
(8)

rahatlık mı yoksa sorumluluk mu?

ikiicidisibirkisi
kariyerinizde istediğiniz bir noktada olmasanız dahi yüksek bir maaş, evden çalışma, esnek mesai saatleri, iş teslimi sonrası sınırsız izin gibi imkanlarla çalışırken bir yönetim pozisyonu teklifi aldınız diyelim.bu pozisyon size yöneticilik dışında bir maaş farkı sunmuyor, 8 saatlik vardiyalarla ay
kariyerinizde istediğiniz bir noktada olmasanız dahi yüksek bir maaş, evden çalışma, esnek mesai saatleri, iş teslimi sonrası sınırsız izin gibi imkanlarla çalışırken bir yönetim pozisyonu teklifi aldınız diyelim.

bu pozisyon size yöneticilik dışında bir maaş farkı sunmuyor, 8 saatlik vardiyalarla ayni pozisyondaki yöneticilerle dönüşümlü gece-gündüz sürekli makamda bulunmanız gerekiyor.

evden çalışma yok, sınırsız izin yok fakat mesai dışında da sorumluluk yok.

bireysel çalışırken tüm personelle muhatap olacaksınız birde.

mevcut pozisyon çok rahat ve ilerleme şansı yok gibi. teklif edilen yöneticiliğin ilerisi ise performansa göre çok açık.

siz bu durumda hangisini tercih ederdiniz?
0
ikiicidisibirkisi
(22.07.23)
"vardiya" varsa ordan kac. 3,5 sene calistim
0
mess
(22.07.23)
sorumluluk bas gec kral.
0
baldur2
(22.07.23)
Maaş farkı yoksa düşünmem bile. Direkt reddederim.
0
dissendium
(22.07.23)
sorumluluğum varken şimdikinin 2 katı para kazanıyordum. şu anda tek sorumluluğum kendi yaptığım iş. fazla mesaim yok. iş yüküm çok az. yılda iki üç hafta yoğunluğum oluyor.

bazen de acil iş geliyor orada da zaten fazla para alıyorum.

çok tavsiye ederim. atasözü bile var. azıcık aşım kaygısız başım.
0
alperz
(22.07.23)
ben olsam kabul etmem. bahsettiğin işte sana çok yük binecek belli ki. ne gereği var.
0
abelardo
(22.07.23)
öncelikle buradaki cevaplara şaşırdığımı belirteyim.

eğer çalıştığınız şirket, yöneticilik pozisyonunda bir şeyler öğrenmeniz için uygun bir ortamsa ve daha önce hiç yöneticilik yapmadıysanız, teklifi değerlendirebilirsiniz. ben olsam değerlendirirdim. şu an bir maaş farkı olmayacaksa bile kariyerinizin devamı için etkili olacaktır. çalıştığınız şirketten başka bir yere geçerken, uzman olarak geçmek var bir de yönetici olarak geçmek var.

Bunun yanı sıra, iş hayatındaki motivasyonunuz, mevcut gelir durumunuzun uzun vadedeki tatmin ediciliği ve nasıl bir hayat istediğiniz de belirleyici etkenler. Bunların tamamını değerlendirip doğru kararı verirsiniz umarım.
0
sailor
(22.07.23)
Sailor +1

Uzun dönem planlariniza bakmak lazım. Misal benim planlarımda daha da üst yönetime geçmek var bu sebepten 28 yasimda yönetici olmak benim için idealdi. Hedeflerime giden yoldu bu.
Sizde bunu düşünmelisiniz. Herkes yönetici olmak zorunda değil ama yöneticilik anlatıldığı kadar kötü bir şey de değil :) ben ekibimdeki calisanlari ileriye tasimayi, onlarin yeni şeyler ogrendigini görmeyi ve insanlarin onlar hakkında iyi konuşmasını seviyorum. Aldığım teklifler de genelde yöneticilik artık.
Kısacası uzun dönem planlarinizda yoksa gerek yok. Ama varsa en kötü 1 sene çeker başka yere de gecebilirsiniz.
0
logisticsmanager
(22.07.23)
Bunu teklif edene sorsana, "aynı maaşla artan bir sorumluluğun altına girmemi nasıl bekliyorsunuz?"

Kariyer olarak yöneticilik düşünmeseniz bile şu anki pozisyonla kariyeri sürdürmek mümkün mü? İki yılın, 5 yılın sonunda şirkette işler boka sardığında aynı imknânlarla iş bulabilecek misiniz?
0
kullanilamayan ruhumuzlar
(22.07.23)
(5)

Para harcama

dissendium
Maaşınızdan kaç TL keyfi harcama yapıyorsunuz? Kendime bir ayda 2 3 bin TL keyfi harcama zorunluluğu koydum. Yemek için harcıyorum hep. Fast food. Her gün marketten bir şey alıyorum. Kendimi ödüllendirmek için yapıyorum. Acaba kötü mü yapıyorum?
Maaşınızdan kaç TL keyfi harcama yapıyorsunuz? Kendime bir ayda 2 3 bin TL keyfi harcama zorunluluğu koydum. Yemek için harcıyorum hep. Fast food. Her gün marketten bir şey alıyorum. Kendimi ödüllendirmek için yapıyorum. Acaba kötü mü yapıyorum?
0
dissendium
(20.07.23)
market ve fast food da keyfi sayılacaksa ohoo. tüm sosyal aktiviteler giyim aksesuar vs keyfi o zaman. e ne kaldı geriye. kira ve faturalar mı zorunlu sadece?
0
jelly bear
(20.07.23)
maaşa oranına bakar.

aylık 100 bin kazanıyorsanız hobi için 10 15 de harcanır.

asgari kazanıyorsanız 2-3 yorar.
0
gurur
(20.07.23)
keyfi harcama için fast food da bi ilginç geldi :) Bence de gelirinize oranla kıyaslamalısınız. ve ödüllendirdin tabi kendinizi, hayat böyle böyle yaşanıyor. Ben şuan 20 bin üstü kazansam 2-3 bin harcardım kafama göre. sıkıntı şu ki keyif aldığım şeyler pahalı.
0
gadlemler
(20.07.23)
2-3000 yetiyor mu ya? Benim maaşın yarısı gidiyor valla. Daha geçen iş yerinden arkadaşla yemeğe çıktık idare eder bir yerde bile yemek 300-400 küsür tuttu kişi başı. Hadi bir de kahve ve tatlı ekle 500. Ee daha bunun sevgiliyle çıkması var, aile ile çıkması var, kıyafet alışverişi var, kitabı var, bakım alışverişi var, hobi alışverişi var. 3000 le kapatıyorsan iyi valla onu da çok görmek çalışan ve borcu harcı olmayan insan için yaşamamak demek zaten.
0
pembe mezarlık
(20.07.23)
genel olarak "keyfi harcama" şeklinde bir gider kalemim yok. Ama 3 milyonluk ev yerine 20 milyonluk evde oturmak, 100 dolarlık takım elbise yerine 1000 dolarlık takım elbise giymek de keyfi harcama bi yerde. Bi yandan da alışkanlıkların ve bulunduğun sosyal yapı için de gerekli şeyler.

Sizin daha önce de gelirin harcanması üzerine bir duyurunuzu hatırlıyorum.

Şahsi görüşüm, paranın şu kadarı zorunlu giderlere, şu kadarı keyfi harcamaya, şu kadarı birikime gibi bir dağılım yapmanın çok doğru olmadığı yönünde. Bunun yerine katma değeri yüksek şeylere para harcamak önemli. Örneğin, arkadaşların da dediği gibi fast food'a 3000 lira para harcamak kötü bir alışkanlık.
0
sailor
(20.07.23)
(1)

taner birsel'in cenaze konuşması

owaki
taner birsel'in katılıp konuşma yaptığı bi sinemacının cenaze töreni vardı, o konuşmayı arıyorum ama bulamıyorum.hatırlayan varsa diye sorayım dedim.
taner birsel'in katılıp konuşma yaptığı bi sinemacının cenaze töreni vardı, o konuşmayı arıyorum ama bulamıyorum.
hatırlayan varsa diye sorayım dedim.
0
owaki
(11.07.23)
Seyfi Teoman'ın cenazesiydi. Şurada o konuşmanın küçük bir kısmı var:

www.cnnturk.com

Youtube'da konuşmanın tam hali vardı ama baktım silinmiş sanırım.
0
sailor
(11.07.23)
(3)

Ege, Akdeniz tatil işlerinden anlayanlara soruyorum?

Cesario
Arabayla gidersek Fethiye ve Kaş rotası nasıl olur? 3-4 gün Fethiye, 3-4 gün Kaş mesela? Başka önerilere de açığız. Bilenler otel/pansiyon vs önerisi de verebilir. Gündüz deniz, akşam hareket olsun dersek 1 hafta rotamız nasıl olmalı? Diğer Soru: Uçakla gidersek 1 hafta sıkılmadan nerede kalabiliriz
Arabayla gidersek Fethiye ve Kaş rotası nasıl olur? 3-4 gün Fethiye, 3-4 gün Kaş mesela? Başka önerilere de açığız. Bilenler otel/pansiyon vs önerisi de verebilir.

Gündüz deniz, akşam hareket olsun dersek 1 hafta rotamız nasıl olmalı?

Diğer Soru: Uçakla gidersek 1 hafta sıkılmadan nerede kalabiliriz?


Tatil duyurularım devam edebilir.
0
Cesario
(01.06.23)
Geçen sene Marmaris-Fethiye-Kaş-Antalya-Alanya rotası yaptım. Gayet güzel geçti.

Fethiye'de Marina karşısında La Farine adlı butik otelde konakladık.
Kaş'ta yine manzarası çok güzel olan Sun Glare otelde konakladık.
0
Northern Mariner
(01.06.23)
uçakla giderseniz kaşta sıkılmazsınız, sadece kaşa ulaşım bir kaç saat vaktinizi alır, her gün farklı bir koya gidersiniz, bir gün büyükçakıl(dolmuşla 2 dk) 1 gün küçükçakıl(merkezde) 1 gün limanağzı( tekneyle ulaşım sağlanıyo 5 dk sadece) 1 gün hidayetin koyu(dolmuş yine) 1 gün de tüm gün tekne turu yaparsınız, akşam da kaşın merkezi zaten çok hareketli her gün başka başka mekanlarda geçer zamanınız. kaşa gitme tarihiniz belli olduğunda mutlaka zaika da yer ayırtın 1 ay önce fln anca.. taşındığını biliyorum ama yine de es geçmeyin yine dolmuş veya taksiyle gidersiniz.
0
benaslinda
(01.06.23)
Fethiye'de Kabak, Boncuklu koyu, Darboğaz'ı öneririm. ayrıca kayaköy'de bir gün geçirebilirsiniz. doğa gezisi için yanıklar tarafına uğrayabilirsiniz.

En az 1 veya 2 gününüzü Göcek koylarına ayırmanızı öneririm. Bedri Rahmi ve Hamam koyu çok çok iyidir. Ama bu koylara karadan ulaşım çok sıkıntılı. Tekne turu veya günlük kiralama yapmanınz lazım.

Daha önce burada bahsetmiştim. Ailem 40 yıldır otelcilik yapıyor güney ege'de. Fethiye'nin hemen hemen tüm güzel otellerine girip çıkmışımdır. Bütçenizi bilmiyorum ama konaklama için Fethiye'de Yacth Boheme Hotel'i tek geçerim.

Kaş'ta da Luvi Kaş'ı seviyorum.

Eğer tek bir lokasyona gidip orada kalacaksanız arabaya gerek yok. Ama hareketli olacaksanız arabasız sıkıntılı olur.
0
sailor
(01.06.23)
(1)

likya yolu

freebird5406_2
bir arkadaşımla likya yoluna baştan sona 1 ay yürüyecek ne zamanımız ne kondüsyonumuz var, eylül için 4-5 günlük bir parçasını yürümek istesek bizim için hangi kısmı en kolay olur ?
bir arkadaşımla likya yoluna baştan sona 1 ay yürüyecek ne zamanımız ne kondüsyonumuz var, eylül için 4-5 günlük bir parçasını yürümek istesek bizim için hangi kısmı en kolay olur ?
0
freebird5406_2
(31.05.23)
Ekimden önce likya yolunu önermem. Eylülde hala sıcak oluyor. Bence, kolaylık ve doğal güzellik olarak en optimum kısmı, kekova-üçağız etabını içeren kısım. Ama bence tabi. İnstagram'da ozgurruh1 isimli kullanıcıyı bulmanızı öneririm, kendisi çok güzel turlar düzenliyor. Onunla gitmeseniz bile fikir verir size.
0
sailor
(31.05.23)
(28)

Cansız yatan insanın fotoğrafını çekmek

mezzosprite
Bir iş arkadaşının ölüm haberini alıp polisten önce olay yerine (rahmetlinin evi) intikal ederek sağlık ekiplerinin incelemesi esnasında gizlice fotoğraf çekme davranışını nasıl değerlendirirsiniz? Sadece bacakları görünüyor ve giyinik.Ben çıldırdım da abartıyor muyum diye merak ettim.
Bir iş arkadaşının ölüm haberini alıp polisten önce olay yerine (rahmetlinin evi) intikal ederek sağlık ekiplerinin incelemesi esnasında gizlice fotoğraf çekme davranışını nasıl değerlendirirsiniz? Sadece bacakları görünüyor ve giyinik.

Ben çıldırdım da abartıyor muyum diye merak ettim.
0
mezzosprite
(05.05.23)
Psikopatça
0
olaylar olaylar
(05.05.23)
Boyle bir durumda foto cekmek 40 yil dusunsem aklima gelmez. Sordunuz mu, niye cekmis, sagda solda paylasmak icin mi?
0
freedonia
(05.05.23)
Günümüzün normali, bugüne hoş geldiniz.
Ben olsam haberi veren kişi olmaya çekinirim.
0
pavlis
(05.05.23)
Önce kalbinin atmadığını gösteren alet var ya, hani düz çizgi, onu çekmek için çektiğini söyledi. Onu neden çekmek istediğini sormadım. Sonra "senin için çektim" dedi. Bana baş sağlığına bile gelmeyen bi insan bu arada, fotoğraftan da birileri ağzından kaçırınca haberim oldu.
0
🌸mezzosprite
(05.05.23)
Ölen kişi ile fotoğraf çeken kişinin yakınlığı ne. Ölen kişi sizin yakınınız mı? Bu fotoğraftan başkalarının haberi varsa onlara neden bu fotoğraftan behsetmiş? Duyuruyu ve cevabınızı okuyunca bunları düşündüm ben şahsen?
0
yazdonumu
(05.05.23)
Yani iş arkadaşı, bi samimiyet var ama yakın arkadaş sınıfında değil, o eve ya bir kez girmiştir ya da girmemiştir öncesinde. Biz onun evine bir kez gitmiştik, ailecek görüşülen biri değil de işle ilgili bi şey olduğunda dördüncü sırada falan aranan kişi olur belki.
Fotoğrafını çektiği kişi benim annem. Ben o sırada çok uzaktaydım.
Fotoğrafı sadece iki kişiye gösterdiğini söylüyor ama benim onlardan öğrendiğimi tahmin ettiği ya da bildiği için öyle söylediğini düşünüyorum.
0
🌸mezzosprite
(05.05.23)
bir kaç ay önce daha önce hiç tanışmadığım karşı komşumdan gelen çığlık sesleri üzerine evlerine girip, evin babasının banyoda yattığını gördüm, ambulansı aradım diğer komşular vs geldi, adamın eşi ve kızı sürekli ağlama halindeydi. sağlık görevlileri vs geldi sonra. öyle bir ortamda fotoğraf çekmeyi geçiyorum, ambulansı aramak dışında fotoğraf çekmeyi bırakın, elimde telefon olduğunu bile hatırlamıyorum. kendi annesi babası olsa bile öyle bir durumda onu düşünebileceğini sanmıyorum. kesinlikle hiç normal bir davranış şekli değil.

fotoğraf çekmesi asla normal değil başkalarına göstermesi kısmını düşünemiyorum bile.
0
hypathia
(05.05.23)
Psikopatça +1
0
dissendium
(06.05.23)
Mezarını da çekmiş bu arada. Diğer fotoğrafı sildirirken gördüm.
0
🌸mezzosprite
(06.05.23)
Başınız sağ olsun. Yani ne yapmaya çalıştığının mantıklı bir açıklaması yok olumlu veya olumsuz şekilde. Bu sebeple sinir bozucu biraz da. Muhabbeti kesmeniz yeterlidir bence.
0
havadakarada
(06.05.23)
Adam nekrofil olabilir.
0
Avoiding The Puddle
(06.05.23)
Oncelikle basin sagolsun ve bence de normal degil.

Agir bir psikoloik sorunu yoksa da oraya evriliyor gibi. Belki kendine olumun gercekligini surekli hatirlatacak bir sey tutmak istedi ama yine de saglikli bir yaklasim degil.

Dedem vefat ettiginde onun yatakta yatan cansiz bedenini ben de cekmek istemistim ama onu son gorusum oldugu icin. Bi daha asla ona bakamayacagim icindi ama yapamadim, hatta hicbir esyasini da saklamak icin alamadim. Hani cok yakininiz olsa sok halinde bu tur dusunceler gelebilirdi aklina ama uzak biri diyorsun.

Normal degil.
0
e mice
(06.05.23)
Psikopatça + sapıkça...
0
Cesario
(06.05.23)
Başınız sağolsun
"Mezarını da çekmiş bu arada. Diğer fotoğrafı sildirirken gördüm." o zaman galerisini kontrol ettiniz emin olmak için sanırım. Peki başkalarına ait fotolar var mıydı bu tarz? Varsa nekrofili olma ihtimali bana da mantıklı gelecek
0
yazdonumu
(06.05.23)
abi nekrofil sapık filan neler diyorsunuz ya. adam mezarı da çekmiş onu nasıl açıklıyorsunuz ilerisi için yer tespiti mi yapmış? daha bugün 300km yol yapıp katıldığım cenazede kayın babasının musalla taşındayken resmini çeken arkadaşımı gördüm, sonra cenazeyi toprağa verirken mezarın içinde tahtaları yerleştirirken ben de onu çektim ve gönderdim kendisine, çünkü bu arkadaşım her şeyin fotoğrafını çeken ve dilediğinde paylaşan bir insan, muhtemelen diğer safhaları da çekmiştir, ben bunu da isteyebileceğini düşündüm.

bu duyurudaki olay özelinde de herkes ölüme bu kadar doğaüstü anlamlar yükleyip korkudan titremek eli ayağına dolaşmak zorunda değil ki, birkaç kez şahit olmak yeterli olur o şoku atlatmak için. duyuru sahibinin acısı ve bu dış kapı mandalı olduğu anlaşılan kişiye tepkisi elbette anlaşılabilir (başınız sağolsun), ancak resmi çeken kişi için rahmetliyle öyle derin bir bağ söz konusu değil, sizin annenize yapılsa nasıl hissederdiniz deseniz çok haklısınız, muhtemelen ben de kötü hissederdim ama birileri orada bulunup resim çektiyse bunu anlayabilirdim, çünkü bu çağda böyle bir imkana sahip insanlar, günümüzün normali +1 malesef bu olaylar hep oluyordu ama ancak birkaç on yıldır fotoları herkesçe çekilebiliyor, maruz kaldığımız film dizilerin belki yüzde ellisi bunlar hakkında, insanlar olan biteni ve safhaları merak edebiliyor. birileri fotoğraflar çekiyor ve ancak bu kişi gazeteci olunca biz bunları görüyoruz. kaldı ki sanmıyorum ki gazeteci de bunları çekerken "ahhh şu lanet meslek, nasıl üzülüyorum etkileniyorum şu fotoları çekerken" diyor olsun. sizi elbette anlıyorum ama sapık nekrofil vb son derece abartı buldum. empati yaparken bokunu çıkarıyoruz bazen.
0
engelbert humperdinck
(06.05.23)
Normal değil, ürktüm bile diyebilirim
0
allezz
(06.05.23)
Cenaze sahibi olarak ondan ozel olarak boyle bir talebiniz olmadiysa asiri sınırları aşan psikopatca bir hareket
0
instant crush
(06.05.23)
sadece farklı bir bakış açısı sunmak için yazıyorum, yalnızca iş arkadaşınız olan birinin evine böyle bir haber aldıktan sonra koştur koştur herkesten önce gider misiniz? belki de uzakta olduğunuz için bilmediğiniz bir yakınlık vardı, belki de en iyi arkadaşıydı, vs vs. uzaktayken bunları anlamak olanaksız. ha yine çok creepy bir durum her halükarda.

nekrofil diyen arkadaşların bunun anlamını bilmediğini düşünüyorum.
0
roket adam
(06.05.23)
Bence sadece münasebetsiz bir davranış. Başıma gelse kendisine sert bir tonda "ne münasebet" derim.
Başınız sağolsun.
0
benim bir gizli bildiğim var
(06.05.23)
Başınız sağolsun.

Maalesef bazı insanlar, bunun ne kadar saygısızca bir şey olduğunu anlamıyor. İş arkadaşınız da bu insanlardan sanırım.

Youtube'a yazın da görün, ünlü cenazelerinde kefenle toprağa verilirken gizli gizli çekip youtube'a koyanlar var. Diyecek bir şey bulamıyorum bu insanlara.
0
sailor
(06.05.23)
Herkese çok teşekkür ederim.
Annem bir okulda müdürdü, bu adam da yakınlardaki başka bir okulun müdürü. Annemin müdür yardımcıları annemi bulunca teyzemlere ulaşamayıp, annemin müdür olan ve olmayan çok daha yakın arkadaşları olduğunu bildikleri halde, belki okulu yakın diye belki de kendilerini yakın hissettikleri için, bu adamı aramışlar. Açıklamaları "ne yapacağımızı bilemedik, başımızda bir müdür olsun istedik". Ve kendileri dışarda beklemişler. Anlamasam ve canımı sıksa da yargılamamaya çalışıyorum korkmalarını. Adam odaları falan da incelemiş şüpheli bi şey var mı diye. Haddi olmayarak. İçimde bu yönde bir şüphe olsa delil kararttı diye şikayetçi olup başına dert açardım. Neyse, uzakta olsam da aralarında iş arkadaşlığının ötesinde bir şey olmadığından birkaç sebepten dolayı eminim, biz neredeyse hergün konuşurduk, her şeyi konuşurduk, birbirimizi normalde ilgilendirmeyeceğini düşüneceğiniz şeylerle bile ilgilenirdik, okulda olup bitenler, gidilen toplantılar ve kiminle gidildiği, kimlerin kahve içmeye geldiği, kaydadeğer sohbet konuları, vs. Bu adamın adı çok nadir geçerdi. Saklamıştır derseniz saklamazdı ama telefonunu inceledim, mesajlarını, görüşme kayıtlarını, konuşmaların ses kaydı bile otomatik kaydediliyordu, her şeyi dinledim. İşle ilgili konuşmuşlar sadece, çok sık da değil. Zaten annemin arkadaşlıktan öte işi olacak bir insan değil.
Bana da sapıkça geldi davranışı ama daha çok saygısızlık olarak değerlendirdiğim için sinirlendim. Yani normalde girip çıkmadığın bir eve başka birinin çağırmasıyla girip ev sahibinin en savunmasız halini neden kaydetmek istersin, bir de bunu neden başkalarına gösterirsin. Ve annem çok güçlü bir kadındı. Belki bundan dolayı çekmiştir diye bile düşündüm, güçlü kadını hazmedemeyen, cansız yatışından tatmin olacak bi tip mi acaba diye ama bilmiyorum, iyi niyetlidir diyor tanıyanlar.
Telefonundaki diğer fotoğrafları incelemedim, sadece bunu sildirirken başka var mı bakayım diye sordum ileri geri yaparken mezarı geldi, mezarını da çekmiştim dedi, ona bi şey demedim.
0
🌸mezzosprite
(06.05.23)
son yazdığını okudum. Ben baştan beri adam ya kanıt vs varsa kaybolmasın diye kayda aldıysa diye hissettim.(evet çok polisiye izlerim). Zaten monitörü çekmek için olduğunu söylemiş size.yani delil karartmaya pek ihtimal vermedim açıkça ben. Müdür yardımcıları aramış o sebeple gitmiş. Adam anneniz yalnızken vefat etti diye kendince şüphelenip çekti diye hissetim en başta ben nedense.o yüzden diğer soruları sordum.
0
yazdonumu
(06.05.23)
bir arkadaşım vefat etse ve bana haber verilse, o an ne yapıyorsam bırakır ve olay yerine giderim ve diğer ortak tanıdıklarımıza da haber veririm, kendi insanlık görevim olarak düşünürüm. fotoğraf çekemezdim sanırım, şüpheli bir durum görsem de çekemezdim ve maalesef naaşına da bakmak istemezdim. yalnızca başında durmam gerekiyorsa konumda bulunurdum ailesinden biri gelene kadar.

fotoğrafı neden çekmiş giden kişi, merak ettim. belki sağlık ekipleri naaşı taşıyıp götürmeden önce ailenin nasıl bulunduğunu bilmesi için çekmiştir. böyle bir şeyle karşılaşsam o kişiye tüm çektiği fotoğrafları sildirtir ve üzerine silinenler klasöründen de sildirtirdim vefat edene saygı açısından.

iyi niyetli mi kötü niyetli mi, meraklı/dedikoducu biri mi bilemeyiz ama sorgulamanız hiç tuhaf değil. başınız sağolsun.
0
deartheodosia
(06.05.23)
Açıkçası fotoğraf işime de yaradı. Otopsi yapılmadığı için her ihtimali düşünüyordum. İlk görenler arasında olan birileri de ayağı kayıp düşmüş diye çok emin konuşuyordu, beni en çok üzen ihtimal buydu. O fotoğrafı görünce ayağının kaymadığına ikna oldum. O zaman niye gıcıklık yapıyorsun derseniz o fotoğrafı çekmeyi nasıl düşünebildiğini, neden sakladığını, neden başkalarına gösterdiğini anlamıyorum çünkü. O haldeki fotoğrafının ortalıkta gezmesini kim ister? Bi ara benim için çektiğini söylediği halde ben tesadüfen öğrenene kadar benimle iletişim bile kurmadı. Ben fotoğrafı gösterdiği kişilerin ağzından kaçırması sonucu hissettim, sonra kıvırdılar "yok polisin çektiği fotoğraf, zaten biz görmedik, herhalde x kişisi görmüş" falan dediler. Onlar gider gitmez adamı arayıp kesin biliyormuş gibi konuştum sadece his olduğu halde, doğruymuş.
0
🌸mezzosprite
(06.05.23)
Bu soruyu takip ediyorum. Ek cevap olacak. Bazı telefonlarda fotoğraf silince çöp kutusuna gidiyor. Oradan da silmek gerekiyor. Bence şüpheli bir durum.
0
dissendium
(06.05.23)
Çöp kutusundan da sildirdim ama whatsapptan sildirmek aklıma gelmemiş. Bana ordan göndermişti ya kaldı orda. Ama mesajı aldığına göre kendi kendine silmiştir diye umuyorum. Silmediyse de bu saatten sonra bi şey dememin anlamı yok çünkü saklama niyeti varsa bi yerlerde yedeklemiş de olabilir.
0
🌸mezzosprite
(06.05.23)
çok özür dileyerek soracağım ama neden otopsi yapılmadı?
0
anna sun
(07.05.23)
İnceleyen doktorun kararı. Sağolsun bize sormadan kafasına göre "boşuna kesilmemesi" kararı almış. Başka bir insanın dahli olmadığı kanısında olduğu için. Benim de aklım yerinde değildi ısrar edemedim. Sonradan mahvoldum ama defnedilmiş olduğu için annemi rahatsız etmek istemedim.
0
🌸mezzosprite
(07.05.23)
(3)

Seçim anketlerinde örneklem hatası yapılmıyor mu?

hadi ya la
Soru 1: Türkiye'de, özellikle Türkçe bilmeyen ve sokakta veya telefonla ulaşılamayan göçmenler seçim anketleri örneklemine dahil ediliyor mu? Göçmen seçmenlerin dışarıda bırakılması seçim anketi sonuçlarının doğruluğunu nasıl etkiler?Soru 2: Yurtdışı oyları örnekleme dahil ediliyor mu? Daha sağlıklı
Soru 1: Türkiye'de, özellikle Türkçe bilmeyen ve sokakta veya telefonla ulaşılamayan göçmenler seçim anketleri örneklemine dahil ediliyor mu? Göçmen seçmenlerin dışarıda bırakılması seçim anketi sonuçlarının doğruluğunu nasıl etkiler?

Soru 2: Yurtdışı oyları örnekleme dahil ediliyor mu? Daha sağlıklı bir tahmin yapabilmek için yurtdışı oylarını anketlere dahil etmek gerekmez mi?
0
hadi ya la
(24.04.23)
Bugün Nevşin Mengü, yayında bir anket gösterdi. Türkçe veya Kürtçe dışında bir anadile sahip olan seçmenin %40'ı AKP'ye oy veriyor görünüyordu. Bahsi geçen grubun çoğunlukla göçmenler olduğunu düşündüm. Seçmenin % 2,5'ini oluşturuyormuş bu grup. İsterseniz youtube'da bugünkü yayının 35:57'sine bakabilirsiniz.

Yurt dışı durumunu bilmiyorum.
0
sailor
(24.04.23)
soru 1: dahil ediliyor. öyle ufak gruplardan tamamıyla doğru sonuç gelmez ama dikkat ediliyor

soru 2: edilmesi mümkün değil. 50 küsür ülkedeki adamlara nasıl ulaşacaksın? yarısı kaçak gitmiş yarısı siyasete ilgili değil. y.dışında yaşayan biri olarak söylüyorum bilmek çok zor bu grubu. %3 oy geliyor yrtdışından
0
avatar is back
(24.04.23)
Ya onu geç örneklem boyutları hatalı. %1 hata payı ve %99 güven aralığı istiyorsan, 65 milyon insan için en az 20-30 bin kişiye anket yapman ve kararsızları dışlaman lazım.

Yayınlanan anketlere bakıyorum 2 bin kişi 3 bin kişi diyorlar.

Bu boyutta %5 hata payın var, onda da güven aralığı %95, zaten kararsızları düzgün dağıtıyorsun falan, bu kadar başabaş geçen bi seçim için hiçbir anlamı yok o anketlerin.
0
plutongezegendegilmi
(25.04.23)
(6)

seçim 2. tura kalırsa kaos ortamı oluşturup kazanırlar söylemi hakkında

aslindasorunumpsikolojik
o kaos ortamını oluşturabilecek kişiler neden 1. tur seçimden 1 hafta önce oluşturmuyor ?seçimin 2. tura kalmadığını gören güçler 1. turdan 10 gün öncede aynı kaosu oluşturup aynı sonucu alamazmı ?
o kaos ortamını oluşturabilecek kişiler neden 1. tur seçimden 1 hafta önce oluşturmuyor ?
seçimin 2. tura kalmadığını gören güçler 1. turdan 10 gün öncede aynı kaosu oluşturup aynı sonucu alamazmı ?
0
aslindasorunumpsikolojik
(24.04.23)
Aynı soruyu şöyle sormayı deneyin bir de:
Haziran 2015 seçimlerinden önce olmayan kaos, neden Haziran - Kasım arasında oldu?

Şu an her şey varsayımsal. Anketler KK'yı 6-8 puan önde olarak gösteriyor. Ama ne olacağını bilmiyoruz. Belki kıl payı RTE kazanacak?

Ama birinci tur bittiğinde, elimizde artık resmi sonuçlar olacak. Elinde güç olanlar, farkın kapanıp kapanmayacağını, ne yaparlarsa kapacağını biliyor olacak, ellerindeki gücü bunun için kullanacak.

Ayrıca ikinci turda milletvekili seçim olmayacağı için, partilerin müşahidi falan olmayacak. Sandık güvenliği de sorunlu yani.
0
sailor
(24.04.23)
2. turda parti müşahidi neden olmasın ?
olmayacaksa bile akp'li adam tayyibin müşahitiyim, chp'li adam kk'nın müşahitiyim der yine müşahitliğini yapar.
0
🌸aslindasorunumpsikolojik
(24.04.23)
Demeye çalıştığım esasen şuydu;
Birinci turda 600 tane vekil de seçeceğiz. Bu yüzden seçime katılan her partinin temsilcileri/müşahitleri/gözlemcileri, vekil adaylarının adamları falan da sandık başında olacak.

Sallıyorum, doğuda bir sandıkta CHP'nin temsilcisi olmasa bile HDP'nin temsilcisi olacak muhalefetten. Ama iş sadece cumhurbaşkanı seçmeye kaldığında, artık her partiden birilerini sandık başında göremeyeceğiz. CHP bile olsan, ulaşmadığın, temsilci gönderemediğin sandıklar oluyor.
0
sailor
(24.04.23)
Çok basit bir soru ama "insanlar maymundan geliyorsa, şimdiki maymunlar neden insan olmadı?" sorusu keşfi gibi düzenli olarak tekrar soruluyor.

AKP istikrar ve düzen üzerinden siyaset yapan bir parti. İlk turdan önce kaos oluşursa "AKP milli güvenliği sağlayamıyor" denir. Oy bile kaybederler.

İlk tur ile ikinci tur arasında olursa, 2015 seçimlerinde olduğu gibi, belirsizlik zamanı oluşan kaos insanları muhafazakarlığa/statükonun ön görülebilir güvenliğine yönlendirir.
0
nawar
(24.04.23)
Bir düzeltme yaptım, HDP sandıklara kimseyi koyamıyor o hakkını engelledi ysk.
0
hewit
(25.04.23)
doları euroyu ucu ucuna tutuyorlar. her an patlayabilir.
akp seçimi ikinci tura bırakmamak elinden gelen herşeyi yapacaktır.
0
vizivozo
(25.04.23)
(10)

Soru sorarken telefondan okumak normal mi?

sailor
Merhaba,Özellikle son dönemde Oğuzhan Uğur'un açık mikrofon programlarında çok dikkatimi çekti bu durum. Soru soranların çok büyük bir kısmı, soruyu telefondan okuyarak soruyor. Bu eskiden hoş olmayan bir şey olarak anılmaz mıydı?Ben 87 doğumluyum, ilkokuldan itibaren bir şey anlatacaksam da soracak
Merhaba,

Özellikle son dönemde Oğuzhan Uğur'un açık mikrofon programlarında çok dikkatimi çekti bu durum. Soru soranların çok büyük bir kısmı, soruyu telefondan okuyarak soruyor. Bu eskiden hoş olmayan bir şey olarak anılmaz mıydı?

Ben 87 doğumluyum, ilkokuldan itibaren bir şey anlatacaksam da soracaksam da bir yere bakmadan (kağıda vs) muhataba bakarak akıcı şekilde yapmam söylendi. Böyle öğrendim. Aksi durumu ayıp veya hoş olmayan bir şey olarak kodlamıştım.

Bu durum değişti mi?
0
sailor
(22.04.23)
Bro o an heyecan yapabilirsin stres olabilirsin unutursun ne soracağını, neticede resmi bir ortam değil, ayıp ya da hoş olmayan bir değil normal bence.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(22.04.23)
eskiden yayıncılık ve format genel olarak farklıydı. şu an çok daha farklı ve hızlı bir dünyada yaşıyoruz. oğuzhan uğur'u takip etmiyorum ama muhtemelen o soruları anlık alıyordur, yani önceden hazırlanabileceği ve aklında tutabileceği içerikler değildir bunlar. bence sorun yok. yani ben de bir programa konuk olsam ve seyircilerden gelen sorular okunsa asla yadırgamazdım. okumadan bana nasıl aktaracak :)
0
mark greg sputnik
(22.04.23)
@ mark greg sputnik

yok siz soruyu yanlış anladınız :) Soruları, oğuzhan uğur aktarmıyor. Katılımcılar, direkt siyasetçiye (konuk) soruyorlar ama direkt akıcı şekilde konuşarak sormak yerine telefondan okuyorlar genelde.
0
🌸sailor
(22.04.23)
Sizin bakış açınız doğru. Bana da böyle öğretildi diye hatırlıyorum. Yani kağıttan okumak yerine muhataba bakıp konuşmak gerek. Ha önünde metin olur arada bir bakarsın o ayrı, ama baştan sona kafanı kaldırmadan okumak bence hoş değil, karşı taraf da da iyi bir izlenim oluşturmaz.
0
bhhs
(23.04.23)
Okuyarak sormak hitabete aykiri. goz atmak baska bi sey ama programdakiler konusunda size katiliyorum. duz cumle kuramiyoruz
0
ala09
(23.04.23)
kesinlikle normal değil. o soruyu soracak kadar güveniyorsan kendine kağıttan ve telefondan okumak bir cesaretsizlik ve özgüvensizlik örneği olarak yorumlanır kolaylıkla. eğreti bir durum.

ancak o programdaki sorular önceden belirleniyor. spontane bir şey söz konusu değil. kimin ne soru soracağı belli. seyirci olmak için başvururken ve kesinleştiğinde zaten soruyu belirtiyorsun. hatta seçilmende sorunun etkisi çok büyük. bireysel olarak kendi hazırladığın sorunu da sormak isteyebilirsin ama bu soruyu önceden belirtmek zorundasın. hatta aynı konuyla ilgili benzer soruları sormak isteyen kişilere aynı soruyu sordurmamak için farklı kategoriden sorular veriliyor tekrara düşmemek için. yeni soru verilen kişilerde soruyu unutmamak için böyle bir yol izliyor olabilir. veya sipariş sorulardır bunlar. kişi orada tamamen o soruyu sorsun diye gönderilmiştir ve bakarak okumayı tercih eder. bir çok parametre söz konusu.
0
ezkaza
(23.04.23)
Şimdi burada eski nesil, z kuşağı vs muhabbeti yapmak istemiyorum ama yaşı yetenler hatırlarlar. Eskiden abbas güçlü ile genç bakış, siyaset meydanı gibi programlarda kimse bir yerden bir şey okumadan çatır çatır sorardı soracağını. Evet heyecan olurdu, bazen cümleler devrik vs olurdu, hatta bazen sunucu-moderatör destek çıkardı bunu mu sormak istiyorsunuz gibisinden. Yani bir şekilde o soru bir yerden okumadan sorulurdu zorlanılsa bile. Şuan maalesef bir sürü insan kendini ifade etmekte çok zorlanıyor galiba.
0
yazdonumu
(23.04.23)
Sunum yaptırdığım gençler kağıttan okumadıkları hiçbir mantıklı cümleyi baştan sona söyleyemiyorlar. İlle bir yerlerde saçmalıyorlar.

AKP sistemi böyle. Söyledikleri gibi adalet getirdiler. Herkesi en alt standartta eşitlediler. Hepimiz cahiliz. Hepimiz beceriksiziz. Hepimiz asgari ücret ve civarında maaş alıyoruz.
0
alperz
(23.04.23)
Yaz dönümü + 1
Okuduğum uni.ye programa gelmislerdi genc bakis ekibi canlı yayına ben de katılmıştım. Hatta beraber gittigm arkadaş soru yöneltmisti konuk siyasetçiye. Evet simdikilerle mukayese edilemez maalesef.
0
2027
(23.04.23)
değil soruya çalışıp gelmeye üşenmişler, nasıl olsa telefon var niye beynimi yorayım

tersine evrim
0
bir soru sorcam
(23.04.23)
(21)

Çok parası olup çalışmayanlar bordro ve emeklilik işini nasıl hallediyor?

zeleno
Malum kredi kullanabilmek ya da kredi kartı alabilmek için bordro şart, miras ya da farklı yollardan çok zengin olanlar bordro işini ne yapıyor? Milyon dolarınız olsa da bordronuz yoksa kredi hatta kredi kartı bile alamıyorsunuz malum. Bu insanlar şirket kurup kendine maaş mı bağlıyor?
Malum kredi kullanabilmek ya da kredi kartı alabilmek için bordro şart, miras ya da farklı yollardan çok zengin olanlar bordro işini ne yapıyor? Milyon dolarınız olsa da bordronuz yoksa kredi hatta kredi kartı bile alamıyorsunuz malum. Bu insanlar şirket kurup kendine maaş mı bağlıyor?
0
zeleno
(20.04.23)
o kadar paran olunca gerekmiyordur. Mesela kripto zengini olan ama maaşlı olmayan biri aynı bu dediğin durumda kalmıştı, blokeli kredi kartı açılabiliyormuş mesela 100 bin bloke ettirip o kadar limitli kart alıyor. Biraz kullandıkça bunlar gerekmeden limit yükseltebiliyordur herhalde.

Emeklilik için de, uğraşacaklarını sanmam ama dışarıdan prim yatırmak veya özel bireysel emeklilik yapmak zor değil ki?
0
nhk ni youkosu
(20.04.23)
Gerek kalmıyor olduğunu sanmıyorum. Bordron yoksa sistemin baya dışında kalyosun. Hatta Tr de maaş dışında gelir olarak sadece kira geliri kabul ediliyor. Faizde duran 10 milyon doların olsa bile gelirden saymıyorlar. Vize alırken bile aşırı zorlanırsın bence.
0
🌸zeleno
(20.04.23)
Eski bir banka calisani olarak soyluyorum, 10 milyon dolariniz varsa o karti size sube muduru elleriyle getirir teslim eder. Kimse bordro falan takmaz kafasina. Keza gercekten zengin bir insan neden SGK ile ugrassin. Mesela 10 milyon dolar parayi yabanci hisselere yatirsaniz en muhafazakar hesaplamalara gore bile yilda ortalama %5 kazandirir; O da 500 bin dolar yapar, Turkiye'de bir insani krallar gibi yasatacak para...
0
salihdt
(20.04.23)
Bordrom yok bam güm veriyorlar. Hiç demiyorlar işiniz nedir diye. Kaç para geliriniz var diyen oldu o kadar.
0
Amory Lorch
(20.04.23)
milyon dolarlara bile gerek yok, yarin mahallendeki x bankasini ara, $250k dolar yatiracam, aksamustu geliyorum de, banka muduru seni kapida karsilar, kart yat ne istiyorsan o gun alir cikarsin.
0
cooperr
(20.04.23)
Gayrimenkulünü teminat gösterip kredi çekebilirsin, bordro gerekmez.
0
gabe h coud
(20.04.23)
peki @zeleno'nun yazdığı gibi vize'de ne olur bu durum? parası olana vize de kolay mı çıkar, bordrosuz, sgk'sız vs.
0
absel
(20.04.23)
Vize konusu biraz daha farkli ama zaten sorudaki senaryo da cok olasi degil. Belli bir ana kadar hicbir hesabi, geliri, vb. olmayan ancak bir anda zenginlesen bir insandan bahsediyoruz... Diger yandan vize aslinda "Benim ulkeme gelen bu adam geri doner mi, yoksa kacak olarak kalmaya calisip bana yuk olur mu" sorgusu. Yine ayni ornek uzerinden gidersek; hicbir calisma gecmisi olmayip da bir anda hesabinda 100 bin dolar belirmis adam cok riskli, zira onu ulkesine baglayan bir sey yok ama kacak gocmen olarak belli bir sure idare edecek parasi var... Diger yandan 10 milyon dolari olan adam kacak gocmen olmaya tenezzul etmez gider cok isterse golden visa programlariyla kalici oturum izni alir zaten, yani riski dusuk. Tabi burada gercek vize kararinin ne olacagini bilmek mumkun degil.
0
salihdt
(20.04.23)
@salihdt
@cooperr

ama bahsettikleriniz de bordrolu kişiyi milyonerden daha avantajlı yapmıyo mu? hiç parası yok ama bordrosuyla istediği bankanın istediği şubesinden her türlü kredi işini hallediyo, diğeri işini yaptırmak için şubelere para aktarmak zorunda. her türlü dezavantajlı yani. aslında sormak istediğim böyle bir kişi kolay yoldan nasıl varlığını bordrolu şekilde yapabilirdi, şahıs şirketi falan mı kuruyolar onu merak ettim.
0
🌸zeleno
(20.04.23)
Çok parayı biraz daha tanımlasanız iyi olur. 10 milyon dolar demişler. Öyle bir nakit mevcutsa bankanın genel müdürü arar sizi zaten. Vize işlemlerinde de nakit dışında göstereceğiniz tapu ve ruhsatlar zaten vardır.
0
elestirman
(20.04.23)
@elestirman

10 milyon dolar farklı bankalarda ve farklı varlıklardaysa ne olacak? hangi müdür arayacak? bu kadar parası olan biri tek bankaya koymaz zaten.
0
🌸zeleno
(20.04.23)
Bordrolu üst düzey memur olup vize reddi alanlardan haberiniz yok galiba. Bordrolu çalışan olarak başvurduğunuzda sizden bir sürü evrak isteniyor, çalışmıyorum derseniz sadece gideceğiniz günleri karşılayacağınızı gösterir finansal durum yeterli oluyor.
0
Kahvedesu
(20.04.23)
Adresinizi yurtdışı yaparsanız bordro falan hiç bir şey sormuyorlar, banka ile ilişkiniz iyise veriyorlar.
0
bk
(20.04.23)
Bankada senelerdir 50K dolar civarı parası olan birine garanti bankası kredi kartı vermedi gelir göstermediği için.
0
vizivozo
(20.04.23)
maaş olmasa da kanıtlanabilir gelirin varsa kart veriliyor diye biliyorum. kira geliri de olabilir mesela. ya da kredi için bir teminat olarak mevduat yatırmanızı isterler. alır bence.
0
hknty
(20.04.23)
Devlet sadece maaş ve kira gelirini gelir olarak sayıyor. Milyonlarca Eurobond, faiz, temettü geliriniz olsa da gelirden saymıyor. O yüzden bordro ve kira geliriniz yoksa size ürünlerini vermeye yanaşmıyor. Ben de çok parası olan kişilerin şirket kurup kendilerie maaş bağlayıp bağlamadıklarını merak ettim bu yüzden.
0
🌸zeleno
(20.04.23)
İşte konu yaratılan senaryonun pek olasılıklı olmamasına geliyor yine... Banka özünde kendi riskini minimize etmeye çalışıyor. Düzenli bir gelir olması bunun ölçütü... Burada bir banka 100 bin dolar nakit varlığı 50 bin tl limitli bir kredi kartı vermek için yeterli bir "Bu insan borcunu öder" güvencesi görür, başka bir banka görmez, öbürü 100 bin tl limit için yeterli görür... Kişinin serveti arttıkça da risk düşeceği için bir noktada hiçbir banka banka bu kişiye kredi verme konusunda sorun çıkartmayacaktır. Bu 500 bin dolar olur, 10 milyon dolar olur.
0
salihdt
(20.04.23)
zengin değilim ama miras kalmış kira kazançlarım var.
abd borsasına 70.000$ var. (garanti yatırım üzerinden)
kağıt üstünde hiçbir işlem yapmayan bir şahıs firmasında bağkurluyum.
baksan bankaya sokmazlar.

kredi kartlarımın limiti 500k.
kira kazançlarımda önemli kısmı elden alıyorum, resmi kaydı yok.
kredi kart borcunun tamamını ödediğim için sanırım kart limitinide onlar attırıyor sürekli.
0
aslindasorunumpsikolojik
(20.04.23)
sen olsan hangisine borc verirdin: banka hesabinda 10 milyon dolari arti 10 tane evi olana mi? yoksa 15 bin lira geliri haricinde baska hicbir seyi olmayana mi?
0
baldur2
(20.04.23)
Çok parası olup çalışmayanlar, kağıt üzerinde çalışıyor oluyor genelde.

29 yaşıma kadar hiç çalışmadım. Hatta ilk işe girdiğimde 30'dan gün alıyordum. Ama aile şirketimizde çalışıyor görünüyordum. Muhasebe her ay, harçlığımı maaş öder gibi hesabıma gönderiyordu.

Çok parası olanlar için de sgk ile yasal bağlantısı olması birçok konuda avantajlı oluyor.
0
sailor
(20.04.23)
Mevduat bloke, tasit rehin, mulk ipotek, cek bloke/ciro, alacak devir/rehin vs vs parasi olan icin aldigi hizmetin karsiligi olabilecek bloke, rehin, ipotek, devir vs yapilabilir. Cok parasi olanin da mevduatini bankada tutmasi yeterli blokeye gerek kalmaz.
0
unidentified floating object
(20.04.23)
(6)

Kendi işini yapanlar

dissendium
Merhabalar. Kendi işini yapanların girişimcilik hikâyelerini merak ediyorum. Kabaca ne iş yapıyorsunuz, nasıl başladınız, gelirinizden memnun musunuz? Sağ olun.
Merhabalar. Kendi işini yapanların girişimcilik hikâyelerini merak ediyorum. Kabaca ne iş yapıyorsunuz, nasıl başladınız, gelirinizden memnun musunuz? Sağ olun.
0
dissendium
(09.04.23)
hep dene hep yenil. daha büyük dene daha büyük yenil.

benim olayım böyle.
0
alperz
(09.04.23)
Maaşlı çalıştığım işim sayesinde sektörel tanınırlık elde ettim.
Avrupa'da resmi bir kurumdan mesleki burs kazandım.
Okuduğum okulun adı bazı kilit noktalarda kapılar açtı.
Çok güzel maaş almama rağmen, işimden istifa ederek risk aldım.
İş hayatındaki beşinci yılımda kendi şirketimi kurdum.
Ufak tefek işler aldım, memnuniyet arttıkça portföyüm büyüdü.
Onu yapamam, bunu edemem diye kendimi naza çekmedim, bazı işlere bodoslama daldım. Bazen işin ameliliğini yaptım.
Gelirimden memnunum, evet.
Sen de sağol.
0
sailor
(09.04.23)
İş aramanın, bulmanın zorluğu beni yordu. Eve yakın iş bulmak daha zordu. Köle köle nereye kadar dedim.

Arkadaşlarım gel şöyle bir iş var öğretelim, sonra ortak olarak yaparız dedi. 2-3 ay öğrendim. Sonra ortak olalım şirket açalım dedik. Ortaklar beni aradan çıkarıp kendi şirketlerini kurdu. Onları bitirmek için pek bilmediğim bu işe giriştim. Bence süper gidiyor. İlk bir ayda onların aldıkları işten fazlasını aldım ve yaptım. Benim girdiğim işlere artık girmiyorlar çünkü kaybedeceklerini biliyorlar. Gelirimden memnunum ama kimse beğenmiyor. Daha 2 ay oldu başlayalı. Siz sağolun. Soru olursa cevaplarım.
0
Amory Lorch
(09.04.23)
Yıllardır düzenli olarak freelance iş yapıyorum normal işin yanında. Geçen sene işleri büyüteyim, 1-2 kişi işe alayım vs. diyip tam zamanlı işi bıraktım.

Nefret ettim valla. Yani müşterinin nazı ve aptallığıyla uğraşmak bi dert, ödemeyi zamanında yapan nadir, çalışanla uğraşmak başka bi dert. Günün %90'ı iş yapmak yerine milleti eylemekle geçiyordu.

Şimdi girdim kocaman bi şirkete, bi tık daha az para alıyorum ama kafam aşırı rahat. Saat 5 oldu mu bilgisayarı kapatıp hobilerimle uğraşıyorum. Mis gibi.
0
plutongezegendegilmi
(10.04.23)
Valla benimki pek girişimcilik hikayesi değil ama... Beyaz yakalıyım, emekli oldum, benzer kurumsal şirketlerde iş aradım, bulamadım. Danışmanlık şirketi kurdum, kurumsal bir şirkete danışmanlık yapıyorum maddeten neredeyse aynı düzeydeyim. Tabii bu iş bitince ne olur, yeni iş bulabilir miyim bakacağız ona. Kısmet Allah'tan...
0
SiyamkedisiZorro
(10.04.23)
İş bulamadığım için kendi işimi kurdum ama şu anda da kirayı zor ödüyorum
Sonuç olarak hala işsizim
0
photo85
(11.04.23)
(5)

filtre kahve hk.

f02561
zamanında ucuzlarından bi filtre kahve makinası almıştım sinbonun. onunla yapıyorum kahvelerimi ve baya farklı tatlar denememe rağmen çoğunlukla aynı kahve tadı hariç paketlerin üstünde yazan diğer aromaların tadını çoğunlukla alamıyorum. acaba sorun kahve makinasında mıdır? değiştirsem düzelir mi?
zamanında ucuzlarından bi filtre kahve makinası almıştım sinbonun. onunla yapıyorum kahvelerimi ve baya farklı tatlar denememe rağmen çoğunlukla aynı kahve tadı hariç paketlerin üstünde yazan diğer aromaların tadını çoğunlukla alamıyorum. acaba sorun kahve makinasında mıdır? değiştirsem düzelir mi? siz aromalar arasındaki farkı fark edebiliyor musunuz filtre kahvede?
0
f02561
(09.04.23)
Aynı makine bende vardı. Attım, frençh press aldım.
0
Mirket
(09.04.23)
v60 yöntemiyle demlemedikçe o yazan tatları almanız çok zor. ya da üst düzey bir filtre kahve makineniz olacak ama onunla da v60'daki gibi bir deneyim yaşayamazsınız.

ayrıca o tatları almak istiyorsanız iyi bir markanın iyi bir öğütücüsünü alıp kendiniz kahve çekirdeği öğütmeniz lazım. tabii 3. nesil taze kavrulmuş ve üzerinden yaklaşık 1-2 hafta geçmiş çekirdeklerden bahsediyorum, migros'taki 2. nesil çöplerden değil... sonrasında v60 demleme ekipmanları ile kahvenizi, aldığınız kahvenin reçetesine göre demleyebilirsiniz.

bu iş derya deniz gerçekten. bütçe konusunda 1500-2000 liraya da işin içinden çıkarsınız, 20-30 bin liraya da... ne kadar çok ekmek o kadar çok köfte mantığı biraz doğru biraz değil... ben de tam olarak aynı soruyu sormaya başlayarak şu an evime espresso makinesi ve v60 demleme seti aldım, öğütücüler dahil... masrafım 25 bin tl'ye yaklaştı. hala ıvır zıvır bir şeyler alıyorum. ama kahvede o yazan aromaları da alıyorum. :) bu da çok keyifli bir şey. siz de bütçenize göre ekipmanınızı dizin. kahveler.net, kahvekulubu.net gibi siteler size büyük ışık tutar.
0
motosiklet burclu adam
(09.04.23)
hocam siz notaları diyorsanız zaten onların birçoğu sallamasyon. aynen şarapta olduğu gibi. fakat en basitinden bir kolombiya kahve ile brezilya'yı ayırt edebilecek kadar tatları ayırt edebiliyor olmanız lazım.

aromalı kahveler yok işte fındık aromalı, karamel aromalı bilmem ne onların tamamı bence kötü çekirdekleri satabilmek için yapılan oyunlar. zaten aromalar çok baskın oluyor, aromayı alamamanız mümkün değil.

öte yandan yukarı yazılanlara katılıyorum, v60 gibi pahalı şeyler olmasa bile en azından bir seramik drip alıp onunla daha manuel bir demleme yaparsanız kahve işi biraz daha keyifli olabilir. fakat çalışıyorsunuz diyelim veya arkadaşlarınız geldi tatlı getirdiler falan onlara driple kahve demlenmez, koy sinboya gitsin 10 bardak kahve yap için...
0
malheiros
(09.04.23)
motosiklet burclu adam + 1
iyi bir bütçe ayırabilirim diyorsanız: comandante + v60 seti.
0
sailor
(09.04.23)
v60 veya chemex tarzı pour-over demleme yöntemiyle o tatlar alınıyor +1
0
nhk ni youkosu
(10.04.23)
(27)

muharrem ince'ye yapılan zorbalık ve millet ittifakına katılma olasılığı

debian
şu sanat sepet tayfası ve kendisini ayrı ve yüksek bir entelejansiyaya ait gören güruh günaşırı adamı linçliyor sürekli. twitter'daki fetö hesapları bile kaset tehditler savuruyor artık o derece! işbu durum beni muharrem ince safına daha da kenetledi son kertede. açıkça seçimlerde ince'ye oy verecek
şu sanat sepet tayfası ve kendisini ayrı ve yüksek bir entelejansiyaya ait gören güruh günaşırı adamı linçliyor sürekli. twitter'daki fetö hesapları bile kaset tehditler savuruyor artık o derece! işbu durum beni muharrem ince safına daha da kenetledi son kertede. açıkça seçimlerde ince'ye oy verecek bir seçmen olarak; muhalif cenahtan muharrem ince'ye yönelik yapılan psikolojik şiddet ve zorbalığı muhalefet kesiminin kendisiyle yüzleşmekten korktuğu ilkel bir çelişki olarak tanımlıyorum. çevremde her siyasi görüşten insan var. hepsiyle siyaset hakkında konuşabiliyorum. ama bu linç sever tayfa hakikaten bambaşka bir seviye değil mi sizce de? onlar gibi olmayana ve düşünmeyene tahammülleri yok. direkt engizisyonu kurmak derdindeler tabiri caizse.

sürekli bir şekilde adaylıktan çekil, kk'ye katıl diye bir zorbalık yapılıyor kitlesel olarak. ben buna karşıyım ciddi manada. muharrem ince yarın öbür gün kılıçdaroğlu'na katılsa dahi ben kesinlikle kk'ye oy vermem mesela bir seçmen olarak ve biliyorum ki benim gibi düşünen çok sayıda muharrem ince'ye oy veren ve bu şekilde düşünen seçmen var. biz zaten kkye oy vermemek için direniyoruz. bizim fikrmizi önemsemeyen bir zihniyete direniyoruz. velev ki kılıçdaroğlu dayatmasına boyun eğerse ve millet ittifakını katılırsa muharrem ince bizlerin olduğu gibi gidip kılıçdaroğlu'na oy vereceğimizi zannetmeleri çok gülünç değil mi? etrafımda daha önce chp'ye ve iyi parti'ye oy vermiş arkadaşlarımın çoğunluğu kılıçdaroğlu dayatması ve saçma sapan ifadeler sebebiyle ince tarafında konuşlandı. yani ince'nin tabanı tepkisel ve refleksel bir taban. böyle bir kararda kendi tabanını kaybetme riski de ortaya çıkmaz mı? siz de ince'nin millet ittifakına katılacağını düşünenlerden misiniz?
0
debian
(27.03.23)
bence de abartıldı adama yapılan bullying ve mobbing. adamın o kadar da karşılığı yoksa zaten alır perinçek gibi 0.20 oturur aşağı. neden bu anti demokratik tavır. adı üstünde ilk tur. tüm dünyada ilk turda en az 10-12 aday oluyor. şu hali bile çok az zaten.
0
tantavizisyon
(27.03.23)
katılıyorum.
m.ince'yi k.kılıçdaroğlu'na oy vermeyecek olan muhalif kitlenin alternatifi olarak gördüğü için bütün bu olup biten. halbuki bilmiyorlar ki m.ince geri çekilse ve m.ittifakına katılsa bile bu seçmen tıpış tıpış gidip k.kılıçdaroğlu ve 7-8 yardımcısına oy vermeyecek. insanların tatava yapmayıp gidip k.kılıçdaroğlu'na o vermesini istiyorlar şaka gibi. bunun o eleştirdikleri akp zihniyetinden hiçbir farkları yok benim fikrimce. ben de senin gibi düşünenlerden birisiyim ve m.ince diyorum. geçmişte k.kılıçdaroğlu'na oy vermiş bir kişi olarak bu kadar başarısızlığa karşı ısrarla aynı şekilde aday olabilen bir kişiye tekrar oy vermem imkan dahilinde değil kimse kusura bakmasın. temellendirme istiyorsanız alın size oldukça rasyonel bir temellendirme. herkes 12. şansı hakediyor deyip kendimi kandıramam. kendimi bu durumun içinde tutamam. benim bir oyum var. kim kazanıyorsa kazansın bakalım kazabilirse. dayatmalara ve tek adamlığa karşı olup bunu kendi tarafı yaptığında polyannacılık oynayamam ben. aynaya bakıyorum her gün...
0
ezkaza
(27.03.23)
Kriterleri sağlayan herkesin aday olma hakkı var elbette. Ama ben İnce'ye yapılan bir zorbalık görmüyorum. Hatta iktidar gayretiyle sürekli olarak görünürlük kazanıyor. Ben İnce'ye bakınca tamamen intikam alma hevesiyle, sosyal medyanın gazına gelerek, RTE'ye benzer ama içi boş bir kibirle kendini dev aynasında gören bir siyasetçi görüyorum.

Kendisinin siyasi görüşü esas olarak CHP ile İyi Parti arası bir yere düşüyor. Yani öyle Millet İttifakı'ndan çok farklı bir şekilde, insanlara muazzam bir perspektif sunan, bambaşka bir vizyon orta koyan biri değil. Hiç olmadı. Geçen Fatih Altaylı'nın programında da ne kadar sığ bir insan olduğunu resmen afişe etti.

İnce'nin bu süreçten kazançlı çıkması gibi seçenek yok.
RTE kazanırsa İnce oyları böldüğü için halkın önemli bir kesimi kendisine nefret kusacak.
KK kazanırsa İnce'nin oyları bölmesine rağmen, siyasette o kadar da ağırlığı olmadığı anlaşılacak.

Ama kendisi bu durumu bile analiz edemeyecek şekilde bilinçsiz bir süreç yönetiyor. Sonra toplumun tepkisi zorbalık olarak adlandırılıyor.
0
sailor
(27.03.23)
ofiste muharrem ince sempatisi yüzünden akpli ilan edildi geçen stajyerler :)))) düşün onlar bile zorbalık görüyor seçmeni olarak adamın kendisinin yaşadığı linci hayal bile edemiyorum. üstelik bugün bu hunharca saldırıyı yapanlar 5 yıl önce muharrem ince'yi idolleştiren insanlardı. bence asıl ironi burada gizli.
insanların kılıçdaroğlu "anti"liğini çok hafife alıyorlar. ince vazcaysa dahi taban ciddi tepki gösterir. belki de kendisi bunu bildiği için katılmıyor ittifaka. bakalım görelim önümüzdeki günler neler olur.
0
pardus
(27.03.23)
ne kadar doğru bilmem şöyle bi şey okudum: ince katılmazsa muhalefetin ilk turda kazanma şansı var, katılırsa ve iş ikinci tura kalırsa rte'nin eli güçleniyor kazanma şansı oluyor. ben ince'nin kk'dan daha çok zorbalığa maruz kaldığına inanmıyorum. sırf şu küfür etme olayı bile benim için yeterliyken 'adam kazandı' var, mengüyle gereksiz bir telefon konuşması var. twitter bot olayı var. akp'nin pek fazla ince'ye yüklenmemesi var. var oğlu var. twitterda zorbalık yapıyorlar dediğiniz şey bot bile olabilir yani. muhalefetin güçlü bir adayı oldukça ince'ye oy vermem, ama nefret etmek için bir nedenim yok kimsenin de öyle bi motivasyonu olacağını düşünmüyorum.
0
curious mind
(27.03.23)
Muharrem İnce'nin 2018 yılında seçmenine yaptığı ayıptan sonra herkesin eleştirmeye hakkı var, kimse kusura bakmasın. O gece bütün bir akşam televizyon önünde bekledik biz, 'adam kazandı' dışında da bir şey göremedik, duyamadık. Beyefendi çıkıp benim oyuma sahip çıkmaya bile tenezzül etmedi. Sinirden hüngür hüngür agladığımi, üç gün başımın ağrısının geçmediğini unutmam. O günden sonra bitti benim için. Çok ciddi gördüğüm an kanal degistiriyorum.

31 Mart seçimlerinde aynı o gece gibi yine televizyon başında bekledik ve Ekrem İmamoğlu her yarım saatte bir çıktı, bizi habersiz bırakmadı. Oyum benim için çok önemli, çok değerli. İmamoğlu benim o değerli oyuma çok güzel sahip çıktı. B

Dolayısıyla o kadar sinirleniyorum ki Muharrem İnce'nin yaptığına. Sonuna kadar da eleştiririm, buna hakkım var. Su anda da sırf egosu yüzünden bu seçimlere katılıyor.
0
fraise
(27.03.23)
İktidar olacağım diyip katıldığın programlarda, attığın tweetlerde erdoğan'a bir laf söylerken muhalefete 100 laf söylersen, %30 oy alıp ikinci tura kalıcam diye hava basıp 100 bin imzaya zar zor ulaşınca "Ben zaten yavaş olsun istedim, yoksa akpliler imza attı derlerdi" diye kimsenin inanmayacağı bahaneler uydurursan, her programda "CHP beni yalnız bıraktı, beni sırtımdan bıçakladı" diye yalanlar atıp, 24 haziran gecesi sandık başında bekleyen milyonlarca seçmenin hakkını yersen üstüne bi de onlara şizofren dersen evet zorbalanmayı hak edersin üzgünüm siyaset böyle bir olay.

İki turlu seçimde 10 küsür aday olmalı diyen arkadaş haklı ama o seçim bu seçim değil. Bu seçim ilk turda bitmeli ki ülkenin siyasi yapısı normale dönsün, sizin istediğiniz gibi 10 adaylı seçimler olsun. İkinci tura kadar olan iki haftada erdoğan'ın koltuğunu korumak için neler yapabileceğini tahmin bile edemeyiz. İlk turda bu işi bitirip ülkeyi normal bir yola sokmamız lazım. Karşı tarafta hizbullahçılar, talibandan halliceler var. Şakası olan bir seçim değil. Yani burda hangi aday en iyi diye oy vermiycez, türkiye'nin geleceğini korumak için oy vereceğiz.

daha önce de söylenmiştir, brezilya seçimlerindeki motto geçerli. Cennetin kapılarını açmamıza gerek yok ama cehennemin kapılarını kapatmamız gerekiyor. O yüzden İnce'nin çekilmesi, seçimin ilk turda bitmesi gerek.
0
nundu
(27.03.23)
çünkü ince'nin de hedefi cumhur ittifakı değil de millet ittifakı olduğu için olabilir mi? her konuşmasında rte ağzıyla muhalefete saldırması, ona 2018'de oy verenlere ve onun için çabalayanlara sürekli hakaret etmesinden dolayı da olabilir mi?

ince'nin bir önce seçimden bir karın ağrısı var. chp yüzünden kazanamadığını düşünüyor. inanılmaz bir intikam hırsıyla hareket ediyor. her konuşmasından bu çok net anlaşılır durumda. halbuki o "adamın kazandığı" seçimden sonra çıkıp aslanlar gibi aldığı oyun arkasında dursa, çabaladığını ve sonrasında "çabalayacağını" gösterseydi muhtemelen şu an chp'den ayrılmamış ve tekrar cumhurbaşkanı adayı olmuştu. ancak iyi ki olmamış çünkü ben şahsen chp'li bir erdoğan görmek istemezdim. muhalefete bütün argümanları rte'nin söylemlerinin aynısı. bir önceki seçimde demirtaş'a imza veren, hdp bayraklanın önünde miting yapan kendisi değilmiş gibi şimdi hdp ile ittifak olunca terörist ilan ediyor muhalefeti. e sen de cumhurbaşkanı adayıyken aynısını yaptın mesela?

ayrıca ben bu "bize aday dayatıyorlar o yüzden ince'ye vereceğim" laflarını da "akp'ye vermem lazım" diye yorumlarım hep. çünkü bunu diyen kişi asla aday beğenmez, beğenmeyecek. bunu diyenin "kime oy vereceğim? bi liderlik vasfı yok" diyen akp'li dedelerden hiçbir farkı yok. mansur olsa başka bahane, imamoğlu olsa başka bahaneleri olurdu. sen yine tepkini göster tabii, cumhur ittifakı öyle bir ittifa dönüştü ki oldukça demokratik (!), vatandaşın seçimlerine önem veren (!) bir yapı. elbette sen yine "tepki oyunu" göster çünkü 20 senede ülke yeterince battı zaten artık senin "tepki" oyunu göstereceğin bir seçim de olmadığında görürsün o "tepki oyunun" nasıl bir "ülkeyi batırdım" oyu olduğunu.

son olarak şunu söyleyebilirim, ince'ye yapılanlar, ince'nin muhalefete söylediği ve verdiği zarardan çok çok daha az. ince'nin çok daha fazla şeyi hak ettiğini düşünüyorum.
0
ilgeru
(27.03.23)
Herkes fikrini beyan ediyor ancak siyaset biraz sabır işi bunu Akşener olayında da gördük çok erken konuşmamak lazım bu kamuoyu bir araya gelmelerini de zorlaşıyor aslında ama bu sanatçı kanat önderi ünlü her neyse söylediklerinin önemi yok sonuçta onlar karar alıcı bir mekanizmada değiller.
İnce nin kendisi de bunu mümkünsüz kılacak çok beyan verdi.
Ayrıca İnce'nin ideolojik bir ayrım içinde değil kişisel bir intikam güttüğü ortada.
Erdoğan gitsin isteyen dostlar iktidarın kendine göre ayarladığı seçim kanunun genelde az oy almalarına karşın meclis aritmetiğini kendi lehlerine çevireceğini görüyor musunuz. İkinci tura taşımanın korkunç sonuçları olabileceğinin ayırdında değil misiniz?
Geldiğimiz noktada kk olmasın demek şimarıklıktan ötesi değil. İnce'ye oy vermek de Erdoğan'a vermekten farklı değil.
Tercih sizin.
0
Ufuk
(27.03.23)
Zorbalığa uğradığını düşünmüyorum. Ne zorbalıklar oldu kimlere kimlere...
Ve kendisine verilen tepkiler de durduk yere değil...
Sorunuza cevaben millet ittifakına katılacağını sanmam
0
cccbehzatccc
(27.03.23)
Chp'nin zorbalik yapmadigi kesim kaldi mi?
0
fatihreis
(27.03.23)
Zorbalığı geç, adama resmen fetö taktikleriyle saldırıyorlar. En son kasedin var elimizde diye tehdit ediyorlardı. Aday konusunda onay vermedi diye Meral Akşener'e, İYİP'e edilen lafların haddi hesabı yok.

Lise çağlarında falan insan şey sanıyor, hani solcular / sosyalistler var, biraz azınlıktalar ya da farklı şeyler söylüyorlar diye özgürlükçü / modern falan zannediyorsun onu. Sonra biraz aklın erince bakıyorsun adamlar RTE'den beter.

CHP'nin olayı da o. İktidarda olmadıkları için adamları demokrat / modern / kibar falan zannediyorlar ama değil, tabanının da AKP tabanına benzer bir zorbalığı var. Hatta belki bi tık daha fazladır, dandik bir üniversite bitirdiği için kendini "aydın" sanan insanlarla dolu ortalık.

Kaldı ki adama saldırmaları mantıklı da değil. Anketlere bakıyorsun, İnce'nin aldığı oyun çoğu Cumhur ittifakından geliyor. E adam karşıdan oy çekebiliyorsa senin faydana bu. Adam aday olmasa daha az oy alacaksın. Buradan yürüyüp olayı ikinci turda nasıl lehine çevirebilirsin onu düşünmek yerine adamı eleyip, ilk turdan seçimi vermeye çalışmanın akılla izah edilebilir bir tarafı yok. Aynı şey Sinan Oğan için de geçerli, milliyetçi adam HDP sevdalısı KK'ya oy vermeyecek, MHP oylarını böleceksen SO'ya destek olman lazım, ama yok. Onun yerine Erbakan'a falan oy veriyorlar, adamın pazarlıkta elini güçlendirdiler, adam istediğini alıp Cumhur'a katıldı :) Durduk yere adamları meclise soktun :)

Aday göstermediğin sürece (başkanlık seçimi açısından) İnce'yi Millet ittifakına çekmenin bir faydası yok, o yüzden davet edileceğini sanmam. Edilse katılırdı gibi hissediyorum ama.
0
plutongezegendegilmi
(27.03.23)
Vay arkadaş yine birileri mağdur olmuş.

Kılıçdaroğlu'na yüz yıllardır zorbalık yapılıyor. Adamın her şeyiyle dalga geçti bizzat RTE, linç ettirdi, Ankara'da olanları falan unuttunuz herhalde.

Benim kızdığım konu bizi bir önceki cb seçiminde göt gibi ortada bırakmasına rağmen günden güne ağzından ve gözlerinden tıpkı yerine geçmeye çalıştığı zata benzer şeyler çıkması ve birbiriyle çok da alakası olmayan partiler bir araya gelip bölüm sonu canavarını yenmek için bir şeyler yapmaya çalışırken bana ne ben aday olacağım ve kazanacağım hayalleri kurması. Doğu Perinçek de aynı şeyi yapıyor ama onun seçimin kaderini etkileyecek bir kitlesi yok. Muharrem İnce ise AKP tarafından net bir şekilde fonlanıyor ve rende binası sosyal medyada inanılmaz bir propaganda yürütüyor.

Kendi isteğiyle İnce'ye verecek varsa da buyursun versin ne diyeyim. Bir sonraki seçim olur mu bilmem ama her şeyin bugünden farklı olacağı bir geleceğe oy verildiğinin farkında olmak lazım.
0
chicha_v2
(27.03.23)
Ulkede olmayan kalmadi, deprem oldu kac sehir yikildi, adamlar hizbullahla ittifak yapti vs tonla sey hala kkye vermem falan pes hakikaten. Ama vermeyin cidden, rteye verin hatta direkt adrese teslim olur. Su durumda bile bu triplere girenler hakikaten kkye vermesin, ayni tarafta degiliz cunku.
0
unidentified floating object
(27.03.23)
İnce'nin aldığı oyların çoğunu Cumhur ittifakından aldığına dair tek bir net araştırma var mı?

Az önce gördüğüm bi araştırma ikinci turda kime verirsiniz diye sormuş ilk turda ince diyenlere;

%55 Kılıçdaroğlu
%20 Erdoğan
%25 boş oy

Gibi sonuç çıkmış. Bu %55 ilk turda Kılıçdaroğlu'na verse zaten hiç dert tasa kalmıycak sorun burda. Ha bence ince aday olsa da ilk turda bitecek de boşuna şamata yaratıyor. Asıl zorbalık yapan kendisi, sözde sanatçılar gibi laflarla. Az önce de tweet atıp R yapmış bu konuda :d
0
nundu
(27.03.23)
doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar. adam doğruları ve gerçekleri söylüyor.
0
izole
(28.03.23)
Çok yazmaya niyetim yok, 2002den evveli dahil Erdoğan muhalifiyim ve bu adam yargılanmazsa gözüm açık giderim... Şu anki siyasi iklimde akp MHP seçmenleri dahil en saygı duymadığı. ince seçmenleri, tam bir karikatür, Trump gibi...

Bu arada CHP'nin de yetersiz bir parti olduğunun farkındayım...
0
hewit
(28.03.23)
m. ince bu seçim için stratejisini millet ittifakından oy toplamak üzerine kurdu. en başından beri kendisini kk'nin alternatifi olarak konuşlandırdı. katıldığı programlarda 2 dakika akp'yi eleştiriyorsa 22 dakika altılı masayı eleştiriyor. akp'nin adamı olduğu iddiası komik, elbette böyle bir şey söz konusu bile olamaz ama şu anki politikası dolaylı olarak chp'nin değil akp'nin işine geliyor. tayyip bu adamın adaylığından eminim ki memnundur.

aslen seküler ya da akp karşıtı olup m.ince'ye sempati besleyenler önümüzdeki seçimin ne anlama geldiğini ve büyüklüğünü bence kavrayamıyorlar. bu seçim, (akp döneminin bitmesini isteyen bizler için) aday beğenme/beğenmeme lüksünün olmadığı bir seçim. rte'nin karşısında terlik aday olsa terliğe oy basacağız. kk aday oldu, ona oy vereceğiz. bu seçim en basit cümleyle 'tayyip gitsin mi kalsın mı?' seçimi. dolayısıyla akp karşısındaki oyların tek bir adayda birleşmesi gerekiyor.

m.ince olur da akp giderse bir sonraki seçimde istediği koltuğa aday olsun. güle oynaya demokratik seçim yapalım. ama yeri ve zamanı şimdi değil. insanlar kendisine hem 'adam kazandı' gecesi yaşattıkları için hem de bu yüzden öfkeliler, haklı olarak da eleştiriyorlar.
0
sir gawain
(28.03.23)
erdogan'i gondermemiz bu kadar onemliyken egosunu kenara koyamayip aday oldugu icin kk'yi hic affetmeyecegim. ve gorun kaybedecek. kazansa da kil payi kazanir %51-52 falan. millet hayallerde yasiyor.

muharrem ince'ye yapilan zorbalik mi zorbalik. cok net. adamin ne saray icin calismadigi ne baska sey kaldi. su fazil say'in laflari, bu cehap'li kitle inanilmaz soguttu beni. bir sey diyeyim ben kk ve rte ilk tura iki kisi girseler secimi ilk turda erdogan alir. adam yanina yrp, hudapari falan cekti tutusunca. kitlesini buyuttu. bizim masa ne yapiyor? birlestirici kucaklastirici masa niye buyumeye kapali. simdi hdp ile paslasiyorlar gibi bir durum da oldu ki butun bunlara bakinca erdogan yine alacak gibi.

secimden sonra sozlukte kk basligini gorur gibiyim. sizi de beklerim.
0
antikadimag
(28.03.23)
Katılıyorum. Bu davranışların chpye eksi oy yazdıgına da kesinlikle eminim resmen incenin oyunu yükselttiler. Adamı salsalar oyu bu kadar yükselmezdi. Ayan beyan zorbalık bu.
0
personaa
(28.03.23)
sailor +1
fraise +1
nundu +1

hizbullah'tı, erbakan'dı derken bu iş kimsenin kaprisini ve egosantrik hırslarını kaldıramayacak kadar ciddiye bindi artık.
gündemi boşuna meşgul etmesi bile şu süreçte zarar.
üstelik kendisinin kafa yapısı seçmene şizofren dediğinde ortaya çıkmıştı.
şimdi de eleştiriye tahammülü olmayan hırçın çocuklar gibi davranıyor.

bu adam zamanında seçimlere girerken 80 bin avukatla sahada sandıkları koruyacağını falan söyledikten sonra ortadan kaybolmuş biri.
lafına ancak maalesef biraz saf olan, hayat deneyimi yetersiz gençler inanıyor ve insanların da bu saflığa tahammülü yok şu süreçte.
durum bundan ibaret.

millet ittifakına katılacağını düşünmüyorum.
zira, mottosu muhalefete de muhalefet etmek ve bir alternatif oluşturmak ama fatih altaylı'nın programında hakaret edip durduğu insanlardan sandık başında destek isteyebildiği için yine de ne yapacağı belli olmaz tabii.
0
blatta hiberna
(28.03.23)
aday açıklanana kadar muhaliflerin %90'ı "gılışdar aday olmasın" diyor, capsler yapılıyor, chp önünde protestolar falan oluyordu. birden kılıçdaroğlu yüzyılın en birleştirici, en naif, en dürüst, alevi olduğu için zorbalığa maruz kalan muazzam bir aday oluverdi.
demem o ki muhalif kesimin de bir önceki seçimde yere göğe sığdıramadığı ince'yi şimdi yerin dibine sokmasını yadırgamıyorum.
çekirdeğimi aldım, izliyorum. önümüzdeki 47 gün çok eğlenceli geçecek.
0
faberkastelli
(28.03.23)
bana millete katılacak gibi geliyor ya.
0
Hallegadola
(28.03.23)
Muharrem İnce herhangi bir potansiyeli olmayan bir siyasetçi, zaten RTE'nin içki içeni yakıştırması da boşuna yapılmıyor. İçki içeni ve diplomalı olanı, tek farkı bu. Zamanında RTE'yi indirmek için yapılan Ekmeleddin hamlesi gibi bir hamle, o dönem sahip olduğu popülarite kullanılmak istendi ama kendisi kendine inanları yüzüstü bırakıp gidecek kadar da etik yoksunu olduğunu göstermişti ama ben Muharrem İnce'de bi kabahat bulmuyorum tabii ki, biz Muharrem İnce'ye asla olamayacağı bir insan olma hayali verdik zamanında, o da kendini buna inandırdı böyle davranıyor, insanlar da şimdi "sen böyle değilsin birader sana bu hayali biz verdik, gerçekleri gör artık" diyor. Hepsi bu.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(28.03.23)
Özellikle belirtmeliyim ki 'bu seçimin' deneme tahtasıymış gibi görülmesini gülünç ve anlamsız buluyorum.

Muharrem İnce, tabi ki aday olabilir; ancak kendisi yakın zamanda yaşamış biri olarak seçim sürecinin ülkede nasıl ilerlediğinin, sosyal medyanın ne denli acımasız olduğunun gayet de bilincinde olduğunu düşünüyorum. 2018 seçimlerinde benzer propaganda faaliyetlerini, dahil olduğu örgüt ile lehine gayet de iyi sürdürmüştü. Aday olan kişinin bu sataşmaları göze alması gerekiyor.

Şu an ülkede siyaset yapılabilecek bir sistem yok. Gerçekten siyaset yapmak amacı olan biri kanımca bu süreci bekleyip, destek verip akabinde oluşacak uygun ortamda elinden geleni yapmalıdır ki kendi doğru seçmen sayısını böyle bir ortamda çok daha rahat görebilsin. Muharrem İnce üzerinde şu an öyle bir belirsizlik hakim ki, oy oranını tahmin etmek diğer adayların oy oranlarını tahmin etmekten çok daha zor. Bu seçimin böyle bir muğlaklığı kaldıracağını sanmıyorum. Yorulan, yıpranan, zorbalığa maruz kalan biziz, 555 bin 980 tl ödeyip aday olan herhangi biri değil! O yüzden gerçekten değişiklik isteyen adayların, seçmenlerin mantıklı olup, geleceğe dönük aksiyon alması gerekiyor.

Yarın adaylıklar için son gün ama gördük ki saatler içinde dengeler değişebiliyor :)
Görüşme olursa ben Muharrem İnce'nin adaylıktan çekileceğini düşünüyorum.
0
lüzumsuz adam
(28.03.23)
ben sizin gibi düşünenlerin derdini anlamıyorum. kardeşim bırakın bi önce adam kaybetsin. sonra ne yapıyorsanız yapın. bizim normalleşmeye ihtiyacımız var önce. şu an ideooloji falan kalmadı zaten. o kadar kutuplaştık ve sistem o kadar kilitlendi ki bildiğin cumhuriyetçiler-demokratlar gibi kaldık.

ben ciddi anlamda erdoğan ve ali babacan arasında bile olsa gidip ali babacan'a oy veririm ki siyasal islam hayatımda en nefret ettiğim şeydir. sağcı da olsa bi değişim yaşansın ya yeter abi.

oy alma potansiyeli kimin yüksekse o kazansın. bu seçim anormal bir seçim. onu seviyorum bunun kaşı gözü güzel seçimi değil. değişim için ne gerekiyoorsa yapma seçimi.
0
bohr atom modeli
(28.03.23)
Tam tersine inceye yapılan bir pohpohlama var. Oyları böldüğü için aslında çok büyük tepki çekmesi gerekirdi çünkü oyları bölmek şuan yapılması gereken son şey. Cumhur ittifakının hali ortada. Kazanması demek bizler için, çocuklarımız için ölüm demek, hapis demek, eğitimsizlik, cahillik demek.
Şuan oyları böldüğü halde bir grup tarafından çok destekleniyor. Tüm ak parti trolleri inceyi destekliyor şuanda. ne kadar çok oy alırsa cumhur ittifakının o kadar işine geliyor bu durum.
İnceye giden her oy, ak partiye atılmış gibi.
Bunun karşısında inceye yapılan millet ittifakına katıl baskısı çok masum. Gerçekten gerekli. Çünkü ince oyları böldüğü için kk 1 puanla falan kaybederse o zaman ortaya çıkan görüntü çok korkunç olacak.
0
zimbirik
(28.03.23)
(9)

Seçim anketleri gerçeğe ne kadar yakın?

ya ben lan neyse
neredeyse hepsi kk kazanacak diyor. ne kadar yakın gerçeğe? eski seçimlerde de anketler hep gerçeğe mi yakındı yoksa çok sapıyor muydu?
neredeyse hepsi kk kazanacak diyor. ne kadar yakın gerçeğe? eski seçimlerde de anketler hep gerçeğe mi yakındı yoksa çok sapıyor muydu?
0
ya ben lan neyse
(27.03.23)
bana da çok inandırıcı gelmiyor. kk'nın ilk turda rte'nin gerisinde ama ikinci turda önünde bitireceğini düşünen ve uman biri olarak.

çok müşahitlik yaptım, kk yıpranmış bir yüz. evet ittifak vs. güzel hoş. ama o kabinde, perdeyi çekince nelerin döndüğünü biliyorum insanların aklında. kk'nın rahat rahat oy alabileceğine inanmıyorum core akp seçmeninden.

40-45 arası bitirecektir, ama ikinci tur, vs olduğunda zor da olsa kazanacaktır (52-48 gibi) ama her türlü bıçak sırtı olacaktır.
0
tantavizisyon
(27.03.23)
Biz eskiden anketler AKP'yi yüksek gösterdiğinde 'bu anketler hiç inandirici değil, bu kadar oy alamazlar' diyorduk, sonunda anketlerin dediğine benzer rakamlar çıkıyordu.

Her anket sirketi değil ama bazı güvenilir anket sirketlerinin oy oranlarını doğruya yakın verdiğini düşünüyorum ben. Diğer açıdan bakınca da AKP'ye yakın anket şirketlerinde bile bıçak sırtı görünüyor şu anda. Ben her türlü Kılıçdaroğlu'nun iyi bir oy potansiyeli olduğunu ve kazanmaya hiç de uzak olmadığını düşünüyorum.

AKP'li, MHP'li vs olup kessen CHP'ye oy vermeyecek olan %30 a yakın bir kitle vardır evet, bunu kimse inkar etmiyor zaten. Ama geriye kalan seçmen kitlesi çok gecisken.
0
fraise
(27.03.23)
AKP, % 1, % 1,5 demeden küçük küçük partiler ile ittifak yapıyor. Demek ki RTE'nin güvendiği (geçmiş seçimlerde onu yüksek bulan) anketlerde de gerideler.
0
sailor
(27.03.23)
@fraise chp'ye asla oy vermeyecek kitle için %30 çok değil mi hocam

öyleyse iç karartıcı durum.
0
curious mind
(27.03.23)
2018 secimleri: cumhur ittifaki: 26m, millet ittifaki: 23.5 milyon oy almis. yani cumhur'dan millete gececek 1.5 milyon oy, millet ittifakina kazandiriyor. o donemden bu yana ne olmus:
1. Milyonlarca denetimsiz multeci ulkeye girmis
2. ekonomi 2018'de kotuydu ancak su an cok cok cok daha kotu.
3.genclerde gelecek kaygisi inanilmaz boyutta.
4. belediye secimlerde goruldugu uzere, akpnin kazanmak icin iftira, secim yenileme dahil seyi yapacagi gozle gorulmus.

bu secimde ilk defa oy kullanacak, potansiyel issiz 6-7 milyon genci de dusununce, akp 1.5 milyon az alamaz mi sence? rakamlar ortada, cok detayli dusunmeye gerek yok...

secimi kilicdaroglunun alacagi acik, iste son koz muharrem ince ile bolmeye calisiyorlar ki ikinci tura kalsin.
0
monicapp
(28.03.23)
Bütün anket şirketlerini bir tutmamak lazım.
Ben sadece Konda ve ORC ye güveniyorum.

Şahsi fikrime göre taraflı olmayanlar bunlar. Diğer şirketlerin büyük bölümü bir tarafa siyasi olarak yakın şirketler.

Ve evet anket sonuçları bence doğruyu yansıtıyor tabi +-3 vs bişey eklemek suretiyle. Zaten anket şirketleri de raporlarında bu hata payını söylüyorlar. En basitinden 2019 Mart seçimleri öncesinde Ekrem İmamoğlu nu az farkla önde gösteriyorlardı. Ki o zaman doğru düzgün tanınmıyordu İmamoğlu ve dedikleri gibi de oldu.
0
nuevo
(28.03.23)
Anketler inandırıcı değil bence. İnandırıcı değil derken belki sonuç itibariyle gerçeği yansıtıyor olabilirler fakat fark öyle 5 - 6 puan falan değil gibi geliyor.

Sokak röportajlarını daha çok takip ediyorum ve bu röportajları seçimin aynası gibi görüyorum. azımsanmayacak derecede reyisten başka adam yok diyen kitle mevcut hatta depremzedelerden bile akp'ye oy vereceğini söyleyen insanlar var. Genelde toplumun algısı bu insanların akp'ye oy vermeyeceği yönündeydi ama gerçek öyle değil gibi geliyor.

Aynı sokak röportajlarında istanbul seçimleri için imamoğlu belirgin bir şekilde üstünlük kurmuştu ve seçimde de öyle oldu.

Bu sefer anket sonuçları ile sokak röportajları çelişiyor dediğim gibi ben aradaki farkın 5-6 puan olduğunu kesinlikle düşünmüyorum ortada kafa kafayaya yakın bir durum var.

Misal ben doğma büyüme çatalcalıyım buranın insanını da az çok tanırım hatta buralar yıllar yılı merkez sağ, sol partilerin kalesi olarak bilinen yerdir. canım çatalca da bile "soğan 20 tl ise soğan yemesinler o zaman" diyen bir kitle türemiş:

www.youtube.com
0
joehigashi
(28.03.23)
Bu seçim döneminde anketler çöp oluyor çünkü çok fazla hızlı ve ani gelişme var.

Birkaç ay öncesine kadar Millet İttifakı'nın adayı bile yoktu varsayımlarla anket yapılıyordu. Sonra EYT, emeklilere zam vb. tarzı düzenlemeler yapıldı ve Millet İttifakı'nın adayı netleşmediğinden bana göre Cumhur İttifakı belli bir üstünlük sağladı. Sonrasında deprem herşeyi alt-üst etti. O bölgede ne kadar insan oy kullanacak, iktidara bakışları değişti mi muhalefete nasıl yaklaşılıyor bilmiyoruz. Bununla birlikte iktidar kanadında "muhalefetin birleştiği" görüldü. HDP KK'ya destek vereceğini açıkladı. Kaç tane sığınmacı oy kullanacak belli değil.

İYİP masadan kalkıyor ertesi gün geri oturuyor. YRP önce ittifakı reddediyor ertesi gün dahil oluyor. C.başkanı aday sayısı değişiyor.

Sanıyorum yarın KK İnce ile görüşecek, belki de İnce seçimden çekilecek (zor ama burası Türkiye olmaz diye birşey yok.)

Anket firmalarının bu sürece yetişmesi mümkün değil 2-3 hafta sahada aktif çalışma yapılıyor, sonra üstte saydığım tarzda seçim sonucunu doğrudan etkileyebilecek ani bir gelişme oluyor, "anketiniz inandırıcı değil/yanlı" diye suçlayıcı oluyoruz.

Anlaşılan bu seçimde son haftaya kadar partilerin karşılıklı hamleleri devam edecek. İktidar belki de ilk defa bir seçimi kaybetmeye bu kadar yaklaştığından seçim öncesi eskiye nazaran daha hareketli geçiyor ve anketlerde değişkenlikler oluyor. Daha önceden anketler daha gerçekçiydi, örneğin son yerel seçimlerde Mansur Yavaş uzun yıllar AKP yönetiminde olmasına rağmen Ankara'da önde görünüyordu ve seçilmesine kesin gözüyle bakılıyordu. Kendi adıma Ankara seçimini takip bile etmemiştim. İmamoğlu başta düşük çıkıyordu, seçime doğru hepimiz "acaba?" dedik ve düşünülenden farklı sonuç ortaya çıktı. (Örnek: tr.euronews.com)

Yanlı anket firmalarını kaale almıyorum, seçime doğru KONDA'nın anketini merakla bekliyorum. Seçim sonucuna en yakın anket o olabilir.
0
Lethe
(28.03.23)
Benim inancım, ciddi ve gerçekci anketlerin halka açıklanmadığı yönünde. Bize açıklananlar hep manüpilasyon ve yönlendirme amaçlı bana göre, ama açıklanmayan anketler gerçeğe oldukça yakındır.
0
John Bloor
(28.03.23)
(3)

TİP kadroları hangi franksiyondan?

sailor
Merhaba,Aradım ama bulamadım. Türkiye İşçi Partisi (TİP) kadrolarının geçmişten gelen bir fraksiyonla bağlantısı var mı? emep'in thko geleneğinden gelmesi, ödp'nin çoğunlukla çayancılardan oluşması gibi bir bağlantı soruyorum.Yoksa sadece 60'lardaki TİP'in devamı olarak mı algılamamız gerekiyor?
Merhaba,

Aradım ama bulamadım.

Türkiye İşçi Partisi (TİP) kadrolarının geçmişten gelen bir fraksiyonla bağlantısı var mı? emep'in thko geleneğinden gelmesi, ödp'nin çoğunlukla çayancılardan oluşması gibi bir bağlantı soruyorum.

Yoksa sadece 60'lardaki TİP'in devamı olarak mı algılamamız gerekiyor?
0
sailor
(22.03.23)
TKP'den ayrılmadı mı E. Baş?
0
tantavizisyon
(22.03.23)
@tantavizisyon

Türkiye'de çok sayıda parti kurulup kapandığı için karışıklık oluyor. Mesela TKP, Mustafa Suphi'nin TKP'sinin devamı mı? Hangisi hangi geleneğin devamı merak ediyorum.
0
🌸sailor
(22.03.23)
80 öncesindeki türkiye işçi partisi içinden kopan sosyalist iktidar grubu vardı. onların devamları.

80 sonrası sosyalist türkiye partisi kurdular,
sonra sosyalist iktidar partisi altın günlerini yaşadı.
daha sonrasında tkp adını aldılar.
2014'te htkp oldular.

hatta bugün tip geleneği = metin çulhaoğlu'nun siyasi kariyeri. ona bakabilirsiniz.
Gelenek dergisini ve çevresini de araştırabilirsiniz.

tkp ile birlikte ödp'den kopup gelenler de oldu ama ana damar bu.

ama bugün tip'in bu geçmişi yok oldu gibi bir şey.
sol popülist oldular. kadro diye saydığımız isimler geri planda kalırken sera kadıgil gibi bir günü diğer gününe tutmayan popülist isimlerin partisi.
metin çulhaoğlu'nun son zamanları ve vefatı sonrası belli oluyor.

not: mustafa partisi'nin tkp'sinin doğrudan bir devamı yok. ama tüm sosyalist partiler bu geleneği sahiplenir. hepimiz aynı atadan geldiysek o ata mustafa suphi demek gibi bir şey.
0
patronaj1
(22.03.23)
(15)

Kılıçdaroğlu seçimi kaybederse Chp genel başkanlığını bırakır mı?

metematik
Bırakması gerekmez mi? Resmen ittire ittire zorla aday yaptırdı kendini. Bu sefer de kaybederse Chp tabanı istifası yönünde baskı yapmaz mı?
Bırakması gerekmez mi? Resmen ittire ittire zorla aday yaptırdı kendini. Bu sefer de kaybederse Chp tabanı istifası yönünde baskı yapmaz mı?
0
metematik
(12.03.23)
CHP kimi çıkarırsa çıkarsın muhtemelen aynı oyu alacaktır, Millet ittifakına oy verecektim ama KK aday olunca mecburen RTE'ye oy verdim diyen bi seçmen yoktur, varsa da eğer alkollü falandır muhtemelen. O nedenle olur da kaybederse ben hatayı KK'de bulmam şu yaşananlara rağmen yine RTE'ye oy veren AKP seçmeninde bulurum.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(12.03.23)
Bıraksa da bırakmasa da zaten kendiliğinden piyasadan yok olur o zaman.
0
romario
(12.03.23)
yapmaz, çünkü kaybetse de suç başkasının. detaylar özelde :).
0
gule gule
(12.03.23)
''Millet ittifakına oy verecektim ama KK aday olunca mecburen RTE'ye oy verdim diyen bi seçmen yoktur, varsa da eğer alkollü falandır muhtemelen''

Ben varım. Alkol de almıyorum. KK'nın RTE'den pek bir farkı yok benim gözümde.

''Resmen ittire ittire zorla aday yaptırdı kendini.'' Evet.

@nundu, yaşım senden büyük. Şimdiye kadar oyunu CHP'ye vermiş ve CHP'nin AKP'den pek bir farkı kalmadığını gören biri olarak söyledim. Halk tv eşittir Ahaber gibi.
0
Kahvedesu
(12.03.23)
Kılıçdaroğlu kaybederse, sadece kendisi değil, şu an muhalefette olan tüm liderler tarih olur.
0
sailor
(12.03.23)
İttire ittire aday yapmak: muhalefetin birbirinden inanılmaz alakasız saflarını tek masaya oturtmak, masaya oturmayanların dışardan destek vermesini sağlamak ve muhalefetin seçimi kazanma inancını ilk kez bu kadar yüksek hale getirmekse evet tabii kendini ittire ittire zorla aday yaptı diyebiliriz.

RTE'den farkı olmadığını söyleyen arkadaş 20 senedir yaşananları gördüğü halde bunu söylüyorsa çok üzücü gerçekten
0
nundu
(12.03.23)
Ülkeyi ateşe attıktan sonra o koltukta otursa ne oturmasa ne ?..Ama ben kalacagını düşünüyorum cunku chp de hep kendi kadroları var istese ölene kadar orda ve bahaneler hazır olacaktır.
0
somon sosu
(12.03.23)
2015de akp çoğunluğu kaybetmisti önce, 2018de de kendisi aday olmamıştı. İkisinde de CHP basarisiz olmasına rağmen kk bu yüzden sorumluluk almadı. Bunda kaybederse ben hiçbir gücün onu CHP'de tutabilecegini sanmıyorum. Kalırsa sonraki seçimde zamanında Baykal'ın başına geldiği gibi CHP barajın altında kalır, CHP'den MHP ip bölünmesi gibi başka bir parti çıkar.
0
sanguine
(12.03.23)
@kaleci; biraz halkin icine karisalim. ne kadar cok sayida boyle insan olduguna inanamazsin. keske olmasa ama varlar. ve acikcasi cok da suclayamiyorum.

sahsen ben artik zombilesmis akp'lilere kizamiyorum. bu insanlar mantiksiz da olsa gercekler. davranislari belli. bu gercege gore strateji yapamayan chp'ye yazar secimin kaybi. hatta direkt kk'ya yazar.

ben bile elim gitmeye gitmeye oy verecegim. karsida rte olmasa zirnik calismaz benden kemale. ama secimin bicak sirti olmasini kaldiramiyorum. ulkenin gelecegiyle kumar oynaniyor.
0
antikadimag
(12.03.23)
Bırakacak olsa kaybettiği 50 tane seçimde bırakması gerekirdi. Onlarda bırakmadıysa bunda da bırakmaz.

Tabanına çok iyi propoganda yapıyor (adam daha ne yapsın vs), o yüzden tabandan bi baskı gelmez. 15 yıldır oy oranı %20-25 arası gidip geliyor, %150 enflasyonda bile oyunu 1 puan artırabilmiş değil vs. hem de zaten parti içi diktatör, mevcut delege sistemiyle Atatürk gelse parti başkanlığını alamaz.

CHP'yi KK'dan kurtarmanın tek yolu, Reis'in büyükşehir belediyelerine, Çankaya'ya falan kayyum ataması olur. O zaman maması kesilen partililer kazan kaldırır, seçim kazanabilecek birisini başkan yaparlar.

Ama düşündüm, bu senaryo bile fazla iyimser. CHP'nin varoluş amacı iktidar olmak değil. Şehirlerde yaşayan "laik" kesime, "kardeşim bak sizi de oyunuz sayılıyor, iyi çalışırsanız siz de kazanabilirsiniz" ilüzyonu yaşatıp, sistemden çıkmalarını engellemek. CHP'nin bütün olayı her seçimde bahsettiğim kesimi umuda kapılabilecek kadar canlı tutması, ama hiçbir seçimi kazanamayacak kadar beceriksiz bir lidere sahip olması. KK seçimi kaybettikten sonra umut satamayacak hale gelirse bıraktırırlar. Yoksa aynen devam.
0
plutongezegendegilmi
(12.03.23)
CHP'nin AKP'den pek bir farkı kalmadığını gören @Kahvedesu'yu görünce şaşırıp yazayım dedim.

Kaybederse eğer, başkanlığını bırakacağı bir CHP bulamayacağı, CHP' nin ya da muhalefetin kalmayacağı ya da bir daha seçim falan gibi lüzumsuzlukların bulunmadığı bir 'Çok İleri Demokratik Sistem'e geçiş yapacağımızı düşünüyorum.

Bikinili karikatürü çizilebilen İnönü sürecinden Tribünde slogan yasağı dönemine geldik. Nereye doğru gittiğimiz görünmüyor mu?

i01.sozcucdn.com
0
Mirket
(12.03.23)
sokak röportajlarında "Ekrem veya Mansur olsa verirdim ama artık mecbur RTE" diyen birden fazla kişi izledim. Böyle insanlar var ama sayısı nedir bilmiyorum.

Gençlerden de "İnce'ye vericem KK ne ya" diyen çok var. Yani seçim garanti falan değil ve kaybedilirse oluşacak senaryoyu düşünmek bile istemiyorum.

edit: Chp tabanı "madem halk bunu seçti müstahak" der KK'ye bişey yapmaz.
0
nhk ni youkosu
(13.03.23)
CHP'nin %25-28 civarı oyu var. Bu seçimde %32 falan olursa olur. AKP seçmeni rasyonel değil. O yüzden koşullardan bağımsız oluyor tercihleri.

Seçim 2.tura kalırsa RTE her türlü KK'yı yer. Artık bu saaten sonra istifa etse ne olur etmese ne olur.

Akp'nin oyu iç anadoludan geliyor, karadenizden geliyor. Bu insanlar pahalılığı çok fazla hissetmiyorlar. Sosyallikleri yok. Paso çocuk yapıp gece 21.00 gibi uyuyorlar.

Ayrıca CHP'nin gelişiyle olacak laik ortam ekonomiden daha fazla korkutuyor AKP seçmenini. Devlet daireleri full iç anadolulu başörtülü falan dolu.
0
OrangeYellow
(13.03.23)
Kaybederse 50 altında oy almış demektir, tahminim 40-45 bandında bir oy olur bu.

"Bu güne kadar aldığımız en yüksek oyu aldık, oy oranımızı yükselttik, başarılıyız ama yetmedi"

gibi bir şeyler söylenir ve parti başkanlığına devam edilir. Siyasi partilerimizin genel başkan seçme yöntemi çok saçma, başkan istifa etmedikçe koltuğundan indirmek imkansız gibi bir şey.

İnce'nin çok sevdiğim bir lafı var, sanırım CHP kurultayında yapmıştı bu konuşmayı. Mealen şöyleydi;

"Ya hu başkanı nasıl seçeceğimiz belli, ama başarısız başkanı nasıl göndereceğimiz belli değil. Koltuğa oturan kalkmıyor, yarın ben de aynı hırsa kapılabilirim, oturduğum koltuktan kalmak istemeyebilirim. Parti tüzüğüne bir kural koyalım, 2 kere seçim kazanamayan genel başkanın başkanlığı düşsün"

gibi bir şeydi ve çok mantıklı, bunu aslında anayasaya filan ekleyip her partiye mecbur yapmalı. Atıyorum 3 seçim üst üste oyunu arttıramayan partinin genel başkanı otomatikmen düşmeli ve parti kurultaya gitmeli.
0
John Bloor
(13.03.23)
normal şartlarda evet. ama zor. parti içi muhalefete asla kapı aralamadı zira.
0
tantavizisyon
(13.03.23)
(9)

Küçük lüksler

dissendium
Merhabalar. İyi hafta sonları. Hayatınızda küçük lüksler olarak değerlendirdiğiniz neler var? Şunu demek istiyorum. Belki LCW'den ayakkabı alıp giymek yerine Nike ayakkabı almak bana göre küçük bir lüks. Bu şekilde 5 bin TL'ye kadar neler alıyorsunuz? Bir de iyi markaları tercih etmek sizi mutlu edi
Merhabalar. İyi hafta sonları. Hayatınızda küçük lüksler olarak değerlendirdiğiniz neler var? Şunu demek istiyorum. Belki LCW'den ayakkabı alıp giymek yerine Nike ayakkabı almak bana göre küçük bir lüks. Bu şekilde 5 bin TL'ye kadar neler alıyorsunuz? Bir de iyi markaları tercih etmek sizi mutlu ediyor mu? Sağ olun.
0
dissendium
(11.03.23)
saat, sneakers, viski, gomlek ve kot ceket manyagiyim, buyuk koleksiyonlarim var. gereksiz bir harcama luksten ziyade gibi ama seviyorum bunlarin kalitesini ve pahalisini almasini.
0
baldur2
(11.03.23)
Luks harcamam yok ama arastirip daha uyguna alabilecegim seyleri ugrasmaktan hoslanmadigim icin hep ayni yerlerden aliyorum. Mesela kiyafet, aksesuar hep zara ya da hm. Farkli farkli yerlere bakip vakit harcamaktan muthis bunaliyorum. Tasarruflu olmaya calismamam basli basina luks bi tutum olabilir. Bunun disinda ayrica kendimi simarttigim bir sey yok. Minimal yasiyorum.
0
unidentified floating object
(11.03.23)
Birkaç ay önce başlayıp yakın zamanda bırakma kararı aldığım bir alışkanlık.
Bunun biraz kompleks olduğuna karar verdim.
Önceden bir şey alacağım zaman Zara, Mango, Adil Işık'tan bakmaya başlarken artık önce Beymen'e, Yargıcı'ya, Twist'e bakıyorum gibi.
Atıyorum vücut bakım ürünlerini artık Gratis'ten değil de Yves Rocher'dan alıyorum gibi.
Geçenlerde kendime kürk aldım gerçek değil tabii ki ama normalde çok az giyeceğimden emin olduğum ve bu sebeple de böyle büyük bir para vermeyeceğim üründü o.

İyi markayı tercih etmek mutlu değil de bir tatmin duygusu yaratıyor bende, eskiden alamayacağımı bildiğim bir şeyi artık alabiliyor olmak mutluluk değil de bilmiyorum farklı bir duygu yaratıyor.

Son zamanlarda rahatsız olduğum bir duygu bu yüzden tasarrufa yönlendiriyorum kendimi, ihtiyaç mı? istek mi? sorusuyla hareket etmeye, alışverişten sonra pişman olmamaya çalışıyorum.
Mesela kahve makinesi aldım bana göre büyük bi para vererek bir gün bile pişman olmadım, ama kürkten pişman oldum. Bunu almadan önce anlayabilecek duruma gelebilirsem süper olacak.
0
mutekebbir
(11.03.23)
Dolma kalemdi ama artık alamıyorum. Sürekli kullanmadığım için mürekkepler de iyi dayanıyor ama biri bitmeye yaklaşmış, açıp bakamıyorum fiyatına.
0
black holes in the sky
(11.03.23)
ayakkabi, gunes gozlugu.
pahali markalardan aliyorum bunlari zaten. kisa sureli kendimi zengin hissediyorum dks.
gozlukte cok begenirsem hm, mango falan da aliyorum. kisa sureli bi mutluluk oluyor. 12 saat falan
0
Kittie
(11.03.23)
Bir kıyafet alacaksam önce massimo dutti'ye giderim. Alacağım şeyi massimo'da bulamazsam ancak öyle başka mağazalara uğrarım. Takıntı gibi biraz. Her şeyiyle aynı iki ürün olsun, massimo daha pahalıysa bile massimo'dan alırım. Öyle bir güven vermiş bana. Bu sayılabilir sanıyorum.
0
sailor
(11.03.23)
Çok iyi viski ya da şarap içmek. Ya da XO VS konyak falan...
0
alperz
(11.03.23)
Otel rezervasyonlarında suit oda tercih etmek.
0
ruhen hastayim ben
(11.03.23)
çok kaliteli çikolata, harem çikolata mesela, 5 bin tl değil ama pahalı.
0
damba
(12.03.23)
(16)

Akp'gillerin rahatlığı

vizivozo
Bu adamlar neye güveniyor, suriyeli vatandaşlara mı?Trafo kedilerine mi?Ben kazansalar da kolay bir zafer olmayacağı ortada.
Bu adamlar neye güveniyor, suriyeli vatandaşlara mı?
Trafo kedilerine mi?
Ben kazansalar da kolay bir zafer olmayacağı ortada.
0
vizivozo
(09.03.23)
ben bu kucumsemeyi hic anlamiyorum. gecen secimde de "bu sefer baskaydi". hep "bu sefer baska"... kemik kitleleri var. senin, benim cevremde degiller diye yok degiller bu insanlar. ve evet suriyeliler de tam bi oy deposu. kemik kitlenin bir kismi fakir bir kismi zengin. fakir kesimin cocuklarinin arasinda coook az oy vermeyecek olabilir ama digerleri verir. yani bir de yeni yetisen kitle var.
kolay bir zafer olmayacagini dusunenler genclerin hicbirinin oy vermeyecegini de dusunuyor.
0
Kittie
(09.03.23)
20 senedir iktidarda olup devletin tüm olanaklarına sahip olmaları yeterli bence.
0
mikahakkinen
(09.03.23)
zor durumda kalırlarsa neler yapabileceklerini biliyorlar. devletin çöpçüsünden en küçük ilçesinin emniyet müdürüne kadar hepsi emir bekliyor.
0
patronaj1
(09.03.23)
valla oyle bir yapi ki, insanlara gocuk altinda yakinlarinin inlemelerini dinleterek can verdirtti. artik rahat olmak mi kendi zalimlik esiklerini asmak mi dersiniz bilemem, muhtemelen rahatsalar da artik yapabileceklerimizin siniri yok diye rahatlardir.
0
kassiopeia
(09.03.23)
firavun da musa karşısında kendine çok güveniyordu.
0
Hallegadola
(09.03.23)
@Hallegadola, "Ne Yahudi kaynakları ne Mısır kaynakları ne de bilimsel ve tarihi veriler bize Musa'nın gerçekten yaşadığını ve yaşadığı rivayet edilen olayları doğrulamamaktadır."

Karşıdakini küçük görüyorlar, kendilerini eğliyorlar. Aynısını istanbul ve ankara seçimlerinde de yapmışlardı. Körler sağırlar birbirini ağırlar bir durum var onların çevresinde. Değişimlerin veya uyanışların pek farkında değildir çoğu.
0
ananiyimioguz
(09.03.23)
kılıçdar'ın aldığı oy oranlarına baktın mı? %26 yı geçemiyor. %40 falan alırsa alır maksimum. kılıçdar %50 alamaz.

geçmiş seçimlerdeki aynı dinamik.
0
seaman
(09.03.23)
Rahatlik? Sorma cok rahatlar. 2 istifa tezahurati geldi diye elleri ayaklarina dolasti, deplasman yasagindan, ligi tatil etmek konusuldu ciddi ciddi. Depremzede roportajindan dolayi gazeteci kovdurmuslar aninda www.cumhuriyet.com.tr Aksener olayi cikar cikmaz Destici bizim ittifaka gelsin diye aciklama yapti. Adamlar suursuzca tum tuslara basiyor, sarhos gibi yalpaliyor ne yapacagini bilmeden. Simdiden piliyi pirtiyi toplayip Londra'ya kacsalar bizim muhalif: "adam cok zeki yaaa, goruyor musun adam kavga gurultuden kacip, sakin ortamda secimlere hazirlaniyor "der
0
freedonia
(09.03.23)
@freedonia +1 keşke şu cevabının alnı olsa da öpsem...

bazı muhalif arkadaşlar istemeden de olsa akp'yi sanki "her türlü olasılığı düşünen ve asla yanılmayan, kusursuz bir stratejist" olarak görüyor. tamam 20 yıldır baştalar da, yönetemedikleri krizler de malum. erdoğan -ne kadar saçma olsa da- elbistan'da il olma protestosu yapılırken konteynere girmek zorunda kalmadı mı? bahçeli, sinan ateş'i soran gazeteciyi tersledi, üzerine gazeteciyi 2 saniyede en arkaya "ışınladılar". erdoğan çıkıp rezilce helallik istemedi mi?

daha 20 başlık sayarız böyle.
hangi rahatlık?

edit: erdoğan -olur ya mesela- bir ay sonra bir rahatsızlık geçirse ve vefat etse "abi adam kendini acındırıp oy toplayıp seçmenini konsolide ediyor." diyecek muhalifler var, yapmayın. karşımızdaki iktidarı tanrısallaştırıyorsunuz istemeden de olsa.
0
thedepressed
(09.03.23)
1-) 2019 yerel seçimlerde cumhur ittifaki %52 üstü oy aldı. üstelik yerel seçimlerde aday v.s. gibi kriterler olduğu için akp seçmeni daha rahat vazgeçebiliyor fakat bu sefer aday rte.

2-) 2019 yılında belki döviz v.s. daha iyidi fakat faizler yüksek olduğu için işsizlik fazla idi ve piyasada nakitin zor döndüğü bir döneme denk gelmişti, şimdi o açıdan daha canlı bir ekonomi var.

3-) Kılıçdaroğlu faktörü: maalesef Kemal bey acaba bu sefer akpye oy vermesem mi diyen kesimden oy alabilecek bir aday değil. bu ülkede sadece tuncelili bir alevi olduğu için oy vermeyecek milyonlarca seçmen var.

4-) anadolu kırsalında çok rahat oy kaydırma, gelmeyen seçmen yerine oy kullanma v.s. işleri yapılabiliyor. %1 civarı buradan gelir.

kısaca evet rahat olmaları normal.
0
nuisance
(09.03.23)
%52 almıştı. %2'den fazla düşüş olduğu kesin. Kabul etmeme, görmezden gelme aşamasındalar şu anda.
0
gabe h coud
(09.03.23)
kendini modern sayan kesimin sandiga gitmeye usenme oraninin yuksek oldugu bilinen bir gercek. bir de yok o adayi begenmiyor bu adaya burun kiviriyor. kendini oldugundan zeki sanma hatasi cok muhalefette.

bir de akpciler daha cok cogaliyor. son 4 senede 18 yasini dolduran secmenlerin buyuk cogunlugu akp'ye verecek.
0
hot potato
(09.03.23)
Bence rahat falan değiller. Erdoğan dahil çoğu AKP'li bu sefer kaybetmek üzere olduklarının farkındalar. Aynı tekrarlanan istanbul seçimleri gibi bir ortam var. "Kaybediyoruz ama dur bakalım belki bir şeyler olur" düşüncesi var AKP'lilerde tam olarak.

Millet ittifakı son düzlükte saçmalamazsa, HDP'yi küstürüp kaçırmazsa, Erdoğan'ın bir şansı kalmadı. Güvenlik gerekçesi, devletin bekası falan gibi şeylerle oy devşirmek için bile geç kaldılar.

AKP'ye her şeye gücü yeten, aşırı kudret sahibi bir yapı gibi anlam atfetmek doğru değil.
0
sailor
(09.03.23)
ben 2010'da chp ye üyeydim o kadar bi yenilmişlik, kabullenmişlik vardı ki, adamlar boş boş oturuyordu. şimdi bi güç geldiğini hissediyorum. en azından istedikleri gibi at koşturtmuyorlar, heran gırtlaklarında biri var. sosyal medya da sağolsun bunda etkili. en azından seslerini çıkarabiliyorlar, buranın tabiriyle dur höst diyen birileri var. sosyal medya olmasa, bunlar halkı naneye muhtaç eder de halk yine de bunlara boynunu büker. burnumun dibinde haksızlığın alasını yapan akp li va ardından demediklerini bırakmıyorlar ama yüzüne öyle yağlar yakıyorlar ki... yani demem o ki, tayyip ve etrafı öne çıksa bile nefesleri pek sağlam çıkamaycak bu sefer.
0
sanemz
(09.03.23)
istedikleri kisi aday olmus,daha nolsun.Tabiki rahat olacaklar
0
essoist
(10.03.23)
Akp'nin olayı zaten güçlü 'görünmek'. Şu an büyük olasılık nasıl mağduriyet yaratırız, nereden açık buluruz hesapları yapıyorlar. Önümüzdeki 2 ay neler göreceğiz çok merak ediyorum. Muhalefetin siyasisiyle, seçmeniyle ayağını sağlam basması gerekiyor.
0
lüzumsuz adam
(10.03.23)
(10)

tv'de danışman mı, kafede barista mı?

fakat
bir işte tutunamadım, boyuna iş değiştiriyorum, okul da online olunca daha ciddi iş bakayım dedim.şimdi bir yol ayrımına geldim, iki görüşmede olumlu. kaldığım yere 10 dakika mesafede baristalık yapacağım, ya da bir saat yol gidip bilinen bir tv kanalında danışmada duracağım. baristalık biraz daha f
bir işte tutunamadım, boyuna iş değiştiriyorum, okul da online olunca daha ciddi iş bakayım dedim.

şimdi bir yol ayrımına geldim, iki görüşmede olumlu. kaldığım yere 10 dakika mesafede baristalık yapacağım, ya da bir saat yol gidip bilinen bir tv kanalında danışmada duracağım. baristalık biraz daha fazla kazandıracak maaş olarak ama diğeri görünüşte daha eğlenceli gibi ve haftada 4 gün.

yorumlarsanız sevinirim. akıl akıldan üstündür :)
0
fakat
(07.03.23)
Aradaki gelir farkı seni yoksulluğa düşürmeyecekse ben danışma diyorum
0
elorelia
(07.03.23)
Haftada 4 gun olan hangisiyse o
0
balpolen
(07.03.23)
danışma
0
ezkaza
(07.03.23)
baristalıktan gerçekten iyi anlıyorsanız barista derim. Zanaat önemli şey.
0
sailor
(07.03.23)
tv'de danisma. baristalik bir yere gitmez ama tv kanalinda insanlarla tanisirsin. elorelia'nin dedigi gibi maddi olarak cok zorda degilsen danisma.

bir de 4 gun ve gunun buyuk cogunlugunda rahat rahat oturacaksin. dizi, film bile izlersin orada. o yolda kaybettigin zamani fazlasiyla kazanirsin.
0
antikadimag
(07.03.23)
Danisma +1
0
duster
(07.03.23)
danışman mı yoksa lobide görevli mi? ikisi başka şeyler. ona göre yazalım.
0
alperz
(08.03.23)
tv şirketinde danışma dediğin, plaza girişindeki danışmaysa salla. hiç bi şeye yaramaz.

baristalık bence.
0
brkylmz
(08.03.23)
Ben baristalığı seçerdim.

Öncelikle baristalıkta gerçek bir iş yapıyor, bir meslek öğreniyorsunuz.

Televizyon kanalında danışmada çalışmak ne eğlenceli ne de önemli bir görev. Baristalıksa insanın hem kendisini keşfetmesi ve dinleyebilmesi hem de pek çok insanla tanışması için faydalı. Ayrıca baristalık yapan kişi bir süre sonra kendi işini de kurabilir. Bu iş kahvecilik olmak zorunda değil, sonuçta öğrendiği şey müşteriyle yüz yüze iletişim, satış, güleryüz, kapris çekmek, sinirli sakinleştirmek vs.

Ben de pek çok arkadaşım da çeşitli televizyon kanallarında uzun zaman çalıştık,. Çalışanların çok önemli bir kısmı 2 asgari ücretten az kazanan, çalışma saatleri ve şartları iyi olmayan mutsuz insanlar. Sizin aklınızda ne var bilmiyorum ama danışmada birkaç yıl çalıştıktan sonra televizyonun diğer departmanlarına geçmeniz de pek kolay değil, geçerseniz orada mutlu olmanız veya iyi kazanmanız da pek olası değil.

İş hayatına yeni başladığınızı varsayıyorum o yüzden daha az gün çalışmak sizin için önemli bir kriter olmasın, kendinizi geliştirebileceğiniz pozisyonlar sizin için tercih sebebi olsun.
0
michael_knight
(08.03.23)
tv'yi seçtim, bakalım buna da bir iki ay :)
0
🌸fakat
(08.03.23)
(16)

Seçim süreci

sanguine
Dincilik ve gericilikten bütün hücreleriyle nefret eden biri olarak zerre heyecanım yok. hatta kk aday olacak dedikodusu iyice artınca epey moralim bozulmuştu, sonra akşener rest çekince ilk defa heyecanlandım belki 7 hazirandan beri. acaba dedim, gerçekten yavaş veya imamoğlunu ilan edecekler de ak
Dincilik ve gericilikten bütün hücreleriyle nefret eden biri olarak zerre heyecanım yok. hatta kk aday olacak dedikodusu iyice artınca epey moralim bozulmuştu, sonra akşener rest çekince ilk defa heyecanlandım belki 7 hazirandan beri. acaba dedim, gerçekten yavaş veya imamoğlunu ilan edecekler de akpden kurtulacağız diye. şu an meral akşenerin akşamki surat ifadesi gibiyim. asla kk'nın kazanacağına inanmıyorum. istanbulun göbeğinde yaşayan, üniversite öğrencisi çocukları olan çokça tanıdığıma bakıyorum (çocukları akpli değil) dibine kadar kk ile dalga geçiyorlar, gülüyorlar, iktidardan hoşnut olmasalar bile bu adamlar asla gidip de bu adama oy vermez, imkansız bu. bunlar böyleyse anadoludakileri vs hayal edemiyorum bile. türk insanı için kk şu anda dalga figürü, son derece pasif bir imajı var. bugün tvde chplileri gördüm gözlerime inanamıyorum hala, grup toplantısında aglayan mı dersin, haykıran mı dersin kim jon un görmüş koreliler gibiydi herkes hiç abartmıyorum. bir muhalif olarak rte'nin en çok kk'ya yenilmesini isterim, ama bu hal nedir ya, sanki adam dün ilan edildiği sırada gökten inmiş, bu zamana kadar 2009dan beri hiç seçim kaybetmemiş gibi. zaten halk tv vs dışındaki kanallarda da (ağır yandaş olmayanlarda en azından) üç gün önceki heyecan yok olmuş durumda. spikerlerin, yorumcuların da heyecanı gitmiş. gerçeğin farkında herkes.

şunu sorayım, siz nasıl hissediyorsunuz. bir de iki akp artığı ile toplamda üç dincinin yönetime aday olması hatta cb yardımcısı olması için oy verecek olmak da bana aşırı derecede rahatsız edici ve saçma gelmeye başladı. dünkü metin yayınlanana kadar çok umursamıyorum ama kk kazanırsa akp zihniyeti kısmen de olsa gene iktidar olacak bu da şaka gibi değil mi? bu adamlar daha 2019a kadar azılı akp üyesiydi, devlet yönetimine dair bu kadar hassas konuların dincilerin yanında konuşulmasına anlam veremiyorum.

her türlü akpnin gitmesi en kötü seçenekten daha iyi ama bu şekilde iktidara gelecek hükümetin uzun vadeli olacağını hiç sanmıyorum. bu kadar curcuna yerine diğer kimseyi karıltırmadan sadece ip ve chp ikisi birlikte başkanlardan birini aday gösterse garanti alabilecekleri bir seçimdi bu.
0
sanguine
(07.03.23)
Be gayet mutlu ve umutluyum, KK istenmiyor geyiğinin de tamamen AKP troll'lüğünün algı çalışması olarak görüyorum.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(07.03.23)
kk çoğumuzun favori adayı değil fakat kişiler üzerinden değil eylemler üzerinden düşünün, akplilerin zaten elindeki koz kılıçdaroğlunu karikatürize etmek çoğunun fikri yok bu yüzden laf anlatmaya enerji harcamayın, geçen eve usta geldi hala kılıçdaroğlu ssk yı batırdı muhabbeti yapıyor, nasıl batırdı diyorum fıs ses yok

kk benim asgari müşterekte buluşabileceğim biri, elimizde olan koşulları zorlamak zorunda olduğumuz bir zamandayız diye düşünüyorum
0
freebird5406_2
(07.03.23)
verilmesi gereken cevap şu: ülke son 20 yılda iyi yönetiliyor mu? Cevap hayır, dolayısıyla kime oy atmayacağım artık kesin diyebiliriz. 2 aday olacağı için vereceğimiz oy netleşti. bundan sonraki kısım ise yorumumdur:

altılı masa katılımcılarından ve altılı masa fikrinden hiç hoşlanmıyorum. davutoğlu ve babacan kesinlikle bir şansı daha hak etmiyorlar. diğer katılımcıları yine yeni yüzler oldukları için bir tık daha sıcak buluyorum. rte sonrası 6lı masa koalisyonunda her şeyin hayal ettiğimiz gibi olacağı konusunda endişeliyim. tek düşüncem, yaşam tarzına yönelik muhafazakar baskının bir nebze kalkacağı, ama onun dışındaki her şeyde ülkenin 3 aşağı 5 yukarı benzer vasatlıkta devam edeceği şeklinde. yine de bir değişim kesinlikle gerekiyor ve geç bile kaldı.

siyasal islamı 20 yılda köküne kadar denedik ve milletin çoğu artık bu fikirden nefret edecek kıvama geldi. korkarım chp iktidarı ile atatürkçülük de benzer bir yozlaşmadan geçiyor ve geçecek. bir 10-15 yıl sonra da bakalım nasıl bir akım gelir, onu da merakla izleyeceğiz.
0
roket adam
(07.03.23)
ben bu içine düştüğümüz gerçeküstü ve inanılması oldukça güç basiret ve beceri noksanı süreci gördükten sonra adeta cb yardımcıları sistemi dedikleri bu kaotik düzenin etrafımdaki muhalifleri bile ikna edemediğini görüyorum. ki bu insanlar geçmişte kkye oy vermiş insanlar. yani kesinlikle haklısın. internette orda burda kk güzellemesi yapanlara aldanmak gerçeği yansıtmıyor ve inan en saf tabirle kendini kandırmak olur. kk'nin beslemeleri dışında chp içerisinde de kimi insanlar seninle aynı şeyi düşünüyor. sadece kk'ye rağmen chp'de bir pozisyon alınamayacağını net bir şekilde biliyor insanlar ve tepki vermekten çekiniyor. yani bu kaçınılmaz bir sondu. ve aslında bir bakıma bu da bir tek adamcılık örneği olmuş oluyor malesef.

ekşisözlük'te bile kk'ye aday olmamalı asla kazanamaz vs diye entry giren yazarlar şimdi onları silip kazanacağını ifade eden entryler girmeye başladılar. işte bunlar hep sahibinin sesi cümleler.
kk istenmiyordan ziyade kk kazanacak aday değil önermesi gerçekçi bir söylem. nitekim bu böyle olduğu için 2 belediye başkanı adeta gölge aday gibi yardımcı olarak eklemlendi yanına. kusura bakmasın kimse ben chpliyim ve ilçe örgütlerinde yönetim kurulunda da yer aldım ama bu açıkça siyasal bir acizlik örneği gibi algılanıyor. yani adayımız kazanacak aday değil bari belediye başkanlarının hatırına oy verin demek gibi saçma bir şey bu. bu tutum bizatihi halkın ekseriyetinde çalışması imkansıza yakın bir durum ortaya çıkarmıyor diye düşünüyorum. twitter'a ekşiye bakılsa tuvalet terliği ve pet şişe bile olsa oy verecek bir kitle söz konusu. dolayısıyla bu platformlar anadoludaki halkın görüşlerini yansıtmıyor.
0
pardus
(07.03.23)
"siyasal islamı 20 yılda köküne kadar denedik ve milletin çoğu artık bu fikirden nefret edecek kıvama geldi. korkarım chp iktidarı ile atatürkçülük de benzer bir yozlaşmadan geçiyor ve geçecek."

roketadam+1

ölüm ve sıtma metaforunun çok doğru bir tespit olduğuna inanıyorum. ve hastalığın iyileşebileceği şeklinde umutla yaklaşıyorum bugün ki duruma. aksi takdirde hastalık süründürecektir ki belki ölümden kötü. ileride insanlar sürünmekten bir bakarsınız 2053'e kadar sıtmayı yaşadık ölelim daha iyi diye bunların kucağına atabilir kendilerini.

bunu düşündürense akp ve chp tabanının hatta herhangibir partinin tabanının zeka ve ikiyüzlülük konusunda akp'den farksız olduğunu görmem. bunlar bir şekilde yemeye başlarsa reisin 2053 hedefleri şaşmaz bu ülkede, umarım tersi olur da her şey çok güzel olur.

kısacası kişisel bazda umudum başından beri yok ama gelecek sisteme karşı hep umudum oldu.
0
gule gule
(07.03.23)
Son bir haftadır burda uzun uzun yazdım ama özet geçersem;


Kılıçdaroğlu 11 seçim kaybetti muhabbeti bi kere gerçekçi değil. 2010'da genel başkan oldu, 2011-14'te RTE zaten zirvesindeydi. 2015'te akp'yi tek başına iktidardan etti ama bahçeli saf değiştirdi. Sonra 15 temmuz falan derken rte'nin desteklenme oranı yine inanılmaz arttı. 2019'da da belediyeleri kazandı. Bu süreçte kendisinden önce %20 alan CHP'yi 25'e çıkardı. 2015'te HDP'ye, 2018'de İYİP'e partisinden oy geçmesine rağmen bu oranı sürdürdü yani demek ki aslında oyunu bir şekilde artırdı.

Niye Kılıçdaroğlu aday meselesine gelirsem, bu masayı o kurdu. türkiye'de başka kimse bu kadar farklı toplulukları bir amaçla bir araya getiremezdi. Masada dincilerin, akp eskilerinin olmasının bir amacı var. Yeni türkiyeyi kurma hedefiyle yola çıkarken sadece kendi istediklerinle giremezsin o yola. Şu an akp'ye oy veren insanlar akp sonrası dönemde bir anda koyu chpli olmayacaklar. Bu insanları çekecek makul sağ partilere ihtiyaç var.

Kazanacak aday değil konusunda da yoo gayet kazanacak aday. Bugün ORC'un anketi vardı mesela gayet kazanıyor. Aday gösterilmeden önceki anketlerde de çoğunlukla kazanacak oranları alıyordu. Bu adamı sevmeyen kitle var evet ama toplumun geneli nasıl chpli laik teyzeler olarak genellenemezse, alevi düşmanı koyu akpli yobazlar olarak da genellenemez. Ayrıca anadolu kırsalı dediğiniz yerin toplam nüfusu bir İstanbul etmiyor neredeyse. Kırsaldaki yaşlı dayıları zaten kazanamaz ama şehirde yaşayan, kirasını ödeyemeyen, deprem riskli konutta yaşayan, evine ekmek zor götüren insanları ikna eder. Bu da çok rahat yeter seçim kazanmasına.

İmamoğlu seçim yasaklı yahu mazbata alamıyor kaç gündür söyleye söyleye dilimde tüy bitti. Adamın seçilmesinin bir faydası yok ki? Yavaş da Kılıçdaroğlu'ndan 7 yaş küçük ve Kılıçdaroğlu'ndan daha enerjisiz. İyi bir belediye başkanı olabilir ama miting konuşması yapacak biri kesinlikle değil. Ayrıca Mansur için Kürtlerden oy alamaz derken yalan söylemiyoruz yani açık ve net konuştu HDP ki HDP kitlesi partisinin dediğini yapan bir kitle. Ankara bb seçiminde verdiler ama cb seçimi farklı bir mevzu. Ki ikisi de Kılıçdaroğlu'yla beraber kampanyada görünür olacaklar seçime kadar. İsimleri hep zikredilecek bu süreçte.

CHP grup toplantısını youtubedan izlerken ben bile duygulandım, buraya son kez çıkıyorum diyip güzel bir konuşma yaptı ki ben (daha önce farklı cevaplarda söylediğim gibi) azılı kılıçdaroğlucu biri değilim sadece durmadan hakkının yenmesine uyuzum. Artık cumhurbaşkanı adaylığı da resmileştiği için sonuna kadar yanındayım.

Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet +1 internette kılıçdara laf edenler aktrolldür demiyorum ama aktrollerin gazına gelen samimi chpliler çok var. Kılıçdaroğlu'nun 13 yıllık genel başkanlığındaki üç beş gafını öne çıkarıp duruyolar, adam bi kere yürüyen merdivene ters bindi diye dalga geçiyolar ki orada duran merdiven bi anda çalışıyor yani :d RTE attan düştü bak iki yıl konuştuk şimdi kim hatırlıyor şerefli at cihanı :D

Ben tv'de öyle genel bir heyecansızlık görmedim ayrıca bugün ama denk gelmemiş olabilirim. FOX TV'de gayet enerjikti insanlar, başka da kanal yok zaten yandaş olmayan halk tv, tele1 falan dışında :D Akşener mutsuz olabilir, bozguna uğradı ama onun dışında mutsuz olacak kimse yok. Akşener bugün Fatih Altaylıya çıkacak orada bakarız duruma. Ama bence enseyi karartıcak bir durum yok. Gidip oyumuzu vericez ve kazanıcaz ^^
0
nundu
(07.03.23)
Ben Davutoğlu ve Akşener'i masada görmekten rahatsızım. Ama yapacak bir şey yok.

KK, normalde bir araya gelemeyecek grupları aynı masaya oturttu. Kim ne derse desin, bu ortamı o hazırladı ve mevcutlar içerisinde ondan daha iyisi yok.

Onun yerinde başkası olsa bugün CHP, küçük bir azınlığı tatmin eden, %18-22 arasında salınan bir parti olurdu. Zamanında öyle oldu, gördük.

O yüzden ben KK'yı destekleyeceğim, mecliste partisine oy vermesem de cumhurbaşkanlığı için oyum kendisine.
0
sailor
(07.03.23)
acikcasi kilicdaroglu olabilecek en kotu adaydi. olusan masa da hic cazip degil. ancak basimizdaki beladan kurtulamazsak bir sonraki sefere secim yapilabilir mi emin degilim. bir 5 sene daha bu gidisi kaldiramaz ulke.

bu nedenle kk'ya oy verecegim. zaten ilk donemde gecis tamamlandiktan sonra bu ittifak dagilir, herkes kendi basinin caresine bakar. mesele akp'den kurtulmak.

ve evet cok zorlu bir secim olacak. o kadar kotu bir karar alindi ki, olabilecek en kotu senaryoda girecegiz secime. kk'nin halk nezdindeki itibarini bilmeyenleri azicik sokaklarda dolasmaya, insan tanimaya davet ediyorum.

kac kisi benim gibi dusunur bilmiyorum. azicik muhafazakar egilimli olan insanlarin kk'ye oy veremeyecegini biliyorum. ve bu insanlar sandiginizdan daha coklar. hdp secmeninden falan daha coklar.
0
antikadimag
(07.03.23)
Aynı duyuruya ikinci cevap olacak ama yazayım.

Anadolulu muhafazakar adam KK'ya oy vermez argümanı çok sık kullanılıyor. Ama o adam zaten Atatürk kalksa gelse ona da oy vermez. Vermiyorlar abi, Caddebostan'da yaşayan seküler hayat alışkanlığı olan bir CHP'linin ikna olup AKP'ye oy atması ne kadar gerçek dışıysa tam tersi de öyle. Düşün sen partini değiştirip AKP'ye atar mısın? Inanın Mansur Yavaş aday olsa yine vermeyecekler. Oyuna talip olduğunuz bu insanlar sandığa gider, RTE'nin fotoğrafını görünce kıyamayıp yine verir. Öyle orta yollu bir adam bulur, oylarını alırız falan işlemez.

O yüzden, karşı mahalleyi ikna etmektense, bu mahallenin tüm oyunu alacak birini bulmak gerekiyordu. KK, HDP oyu da alabildiği için en iyi aday görünüyor.
0
sailor
(07.03.23)
Sailor+1
Erdoğan'ın açıklaması vardı yerel seçimlerden sonra. Bizim oyumuz düşmedi, rakiplerimiz birleşti diye. Kısaca olması gereken bu yani erdoğan karşıtlarını birleştirecek aday kazanır ki Erdoğanın oyları 2019dan sonra düştü bi de. İmamoğlu'ndan sonra bunu en iyi yapacak Kilicdar. İmamoğlu aday olamıyor ki ayrıca genç adam yani, bu seçimden cb olan kişi emekli olcak sonrasında. İmamoğlu Chp başkanı olur ileride diye düşünüyorum. O yüzden en ideali Kılıçdaroğlu şu senaryoda.
0
nundu
(07.03.23)
ben şahsen daha istiklal marşını ezbere okuyamayan, Atatürk'ün ilkelerini bilmeyen,Türkiyedeki illeri ilçelerin adını yanlış söyleyen, mersini güneydoğuda zanneden,Hz. Aliyi yazar zanneden, fenerbahçeli lefter i kaleci zanneden,çorum a ülke diyen, kim milyoner isteyene çıksa ilk sorudan elenecek bir insana prensip gereği oy veremem...yanlış yaptınız mansur yavaş'ı aday koymadınız bunun cezasını çekeceksiniz...umarım bu seçimde kaybederek partinin başından inersin KK
0
seindfeld
(07.03.23)
öncelikle amasız ve fakatsız erdoğan karşıtı bir kitle var elbette ama bu kitle toplam seçmenin yarısından fazla sayıda mı yani salt bu kitle seçim kazandırmaya yeter bir çoğunlukta mı asıl mesele burada gizli. elbette diğer yandan amasız ve fakatsız anti kılıçdaroğlu bir kitlede söz konusu.

bunu niye belirttim çünkü bu seçimi şuanki durumdan memnun olmayan herkes mecbur kılıçdaroğluna oy verecek veya kesin verir şeklinde bir düz mantıkla yorumlamanın çok kolaycı ve hatalı bir yaklaşım olduğunu düşünüyorum. nitekim oy verme davranışı her zaman rasyonel temelli bir davranış olmuyor. bu hususta diğer parametreleri göz ardı ederek 2+2:4 eder şeklinde bir analiz yapmak oldukça yanıltıcı çünkü çoğu insan duygusal yoğunlukla oy kararı veriyor.

seçmen nezdinde bir gönül bağı ve güven duygusu inşa edebilmek şüphesiz çok kıymetli. insanlar ekonomi başta olmak üzere farklı konularda mevcut halden memnun olmasa da toplumda bir infial söz konusu olabilecek bir hava da söz konusu değil ilginç bir şekilde. yani evet her şeyin fiyatının artmasından rahatsız herkes ama sorunu çözebilecek olanın da yine erdoğan olduğuna inanan, dış güçleri suçlayan, bütün dünyada kriz var diyen, kılıçdaroğlu hdp ile aynı diyen insanları görmezden gelmek de yanıltıcı olacaktır. özellikle anadolu seçmeni bu denklemde çok kritik bir rol oynacak benim fikrim.

ek olarak son haftadaki masa gelişmeleri. kumar masası, kazanamayacak aday, noter masası, tek adamlık söylemleri, hdp faktörü vs bunlar da şüphesiz hiçbir etkisi olmayan söylemler olmayacak. bunların da etkisi olacağını düşünüyorum. ve masanın ilan ettiği metnin önümüzdeki süreçte başka gerilimlere de gebe olabileceği ihtimalini tamamen sıfır olarak görmüyorum. yanılabilirim elbette.

herkes için kolay olmayan çok boyutlu ve çok değişkenli bir seçim olacak bu.
0
ezkaza
(07.03.23)
herkes istediğine oy verebilir elbette saygı duyuyorum ama ben kemal kılıçdaroğlu'na asla oy vermem. yani kerhen de olsa vermem. bu konuda çok keskin ve netim. ve inanın benim gibi düşünen azımsanamayacak sayıda insan mevcut.

kemal kılıçdaroğlu'nun kişisel olarak kötü bir insan olduğunu düşünmüyorum ama çeşitli konulardaki geçmiş ve güncel görüşleri üzerine cb seçimlerinde kendisine oy vermem kendi nazarımdaki müesses nizam bakış açıma göre imkansız. ve ek olarak kemal kılıçdaroğlu'nun bu yönüyle insanları kendisinin karşı tarafında birleştiren ve konsolide bir yönü söz konusu.
0
debian
(07.03.23)
mevcut duruma göre bile çok bıçak sırtı bir aday. riske atılmayacak seçimi riske attılar. deprem öncesinde ilk turda kesinlikle vermeyecektim. ikinci turda bile belki diyordum. ama depremden sonra ilk işin bunları göndermek olduğu kanaatine vardım.

zaten yönetemeyeceklerine adım gibi eminim. mecliste zaten vermeyeceğim. oylarımla ex-akplileri meclise sokacak halim yok.
0
paintov
(07.03.23)
artık seçime adaylarla ilgili haberleri okumuyorum bile.
tüm enerjimi vaktimi abd vatandaşlığı alabilme üstüne harcıyorum.
0
aslindasorunumpsikolojik
(08.03.23)
Kılıçdaroğlu kazanacak, at fava bekle. Tabiiki bu ülkenin sorunları bi seçim sonucuyla çözülecek değil. O kadar köklü sorunlar var ki, her şey planlanıp yoluna sokulsa ve çözülene kadar hiç taviz verilmese, 50 sene falan sürer. O yüzden her halükarda abd veya avrupaya gitmek mantıklı seçenekler.
0
fobfilm
(08.03.23)
(8)

kardesim icin ne yapabilirim?

antikadimag
kendisi 28f kimya muh yuksek lisansini bitiriyor bu yaz ve hic calismadi.ben amerika'da calisiyorum. turkiye'nin halini dusunursek ne yapabilirim onun icin? dil okulu, amerika'da baska master veya phd programlari aklima geliyor. tr'de is bulmasi zor gibi. en akillica yol nedir?
kendisi 28f kimya muh yuksek lisansini bitiriyor bu yaz ve hic calismadi.

ben amerika'da calisiyorum. turkiye'nin halini dusunursek ne yapabilirim onun icin?

dil okulu, amerika'da baska master veya phd programlari aklima geliyor. tr'de is bulmasi zor gibi. en akillica yol nedir?
0
antikadimag
(07.03.23)
Türkiye'de iş bulması zor değil aslında. Biraz okuduğu okula ve yetkinliklerine bağlı ama iyi bir iş bulabilir yine de.

Yurtdışına bir daha kalıcı olarak dönmemek üzere gidiyorsa olabilir ama birkaç sene sonra dönecekse daha zor olmayacak mı? Yaşı 30-32 olacak ve Türkiye'de bir iş deneyimi olmamış olacak.
0
sailor
(07.03.23)
turkiye'de kalacaksa onunde iki yol var ya akademik kariyer ya da ozel sektor. kardesinle konustun mu bu durumu o ne yapmak istiyor, gelecek planlarinda neler var?
0
duyulmasi gerektigi kadar
(07.03.23)
akademik kariyer hiçbir zaman bir çıkış yolu değil. bunu böyle düşünüp de tepetaklak olan çok insan var.

ne yapacak? iş bulmaya bakacak. masabaşı ne iş bulursa yapacak.
0
OrangeYellow
(07.03.23)
Yani neyde uzmanlasti bilmiyorum ama ben rüzgar gülü sektöründe çalışıp kompozit vs olaylarinda uzmanlasip yabanci şirketlere yurtdışına giden çok kisi tanıyorum. Sebebi de istenen ve çok bilgi olmayan bir alan olması.

Yani neyde uzmanlastigina göre belli bir deneyim sonrası gidebilir. Ama sallıyorum temizlik ürünü fabrikasında başlarsa çok bir önemi olmaz çünkü onun uzmanı var baya.
0
logisticsmanager
(07.03.23)
Dil okuluna götğr amerikaya, paralı kurs da olur ama cv sinde kalması için bi üniversite bünyesinde birşeylere yazdırabilirsin. Ben bu şekilde 1 sene californiada okudum çok işime yaradı...
Hem alışsın oralara, sonra da türkiyeye gönderme
0
gadlemler
(07.03.23)
Keşke öyle bir fırsatım olsada work and travel , dil okulu yada herhangi bir şey amerika veya avrupada biri çekse beni diyorum.

Tr’de bulmasına bulur da yazık olur böyle bir fırsatı varken yurtdışını değerlendirsin.
0
kararsızataletfilozofu
(07.03.23)
kardesin phd yapmak istiyor mu ki? abd'de phd 6-7 seneyi buluyor cogu durumda.

bir phd'nin parcasi olmayan 2 yillik standalone masterlaraa funding bulmak zor genelde. bir de mezun olunca abd'de kalabilme sartlari neler onu arastirmak lazim.

dil okulu daha mantikli olabilir, seninle yasar vs maddi olarak altindan kalkilabilir. tabii sonrasi turkiye'ye donus.
0
hot potato
(07.03.23)
Tr’de iş bulur, kardeşinle aynı yaştayım ve liseden kimya mühendisi olan 4-5 arkadaşım var hepsi çalışıyor güzel yerlerde.

Bence mümkünse önce uluslararası bir şirkette iş tecrübesi yapsın iki sene, sonra da İngilizcesi çok süper diilse bi sene falan dil okulu yapsın, o esnada karar verir zaten ne istediğine.
0
vedatchilipeppers
(07.03.23)
(4)

Atatürk vefatı sonrası Türk siyaset ve toplum tarihi-kaynak

gadlemler
Merhaba,Belgesel ya da kitap arayışındayım; youtube'ta anlatı serisi vs de olabilir.Cumhuriyetimizin 100. yılına gelene dek neler neler görüldü.Atatürk'ün vefatıyla siyasi değişimleri konu alan, sağ-sol çatışmaları, derin devlet,büyük partilerin kuruluşu, başarıları-başarısızlıklarını basitça anlata
Merhaba,
Belgesel ya da kitap arayışındayım; youtube'ta anlatı serisi vs de olabilir.
Cumhuriyetimizin 100. yılına gelene dek neler neler görüldü.

Atatürk'ün vefatıyla siyasi değişimleri konu alan, sağ-sol çatışmaları, derin devlet,
büyük partilerin kuruluşu, başarıları-başarısızlıklarını basitça anlatan bir kaynak arıyorum.

28 şubat vs böyle önemli tarihlerin hikayelerini öğrenmek istiyorum mesela.

Ve 40lqr, 50leri öğrenirken o dönemde insanların sosyal hayatlarını ve toplumla ilgili de bilgilerine edinebileceğim.

Var mıdır öneriniz?
0
gadlemler
(05.03.23)
32. Gün

2-3 yılda bir ara ara açar izlerim. Dönem dönem ayrılmış. Demir kırat’tan başlayabilirsiniz.
0
ruhen hastayim ben
(05.03.23)
Söylediğin süreç bir belgeselden, bir videodan ya da bir kitaptan öğrenilmek için çok uzun bir süre.
Değişik kaynaklardan ve değişik görüşlerden araştırıp bir sentez yapmakta fayda var.

32.Gün diye bir kaynaktan bahsedilmiş. Yapımcısı basit bir muhabirken sihirli bir el dokunmuş gibi bir anda ünlenip Dünya liderleriyle roportaj yapabilecek hale gelmiş, konuşma bozukluğuna rağmen bir ulusal medyaya anchorman olabilmiş, belli ki arkasında birileri tarafından desteklemiş biri.

Farklı görüşteki kaynaklardan dönem dönem konuyu incelemeni ve o esnada da dünyada neler olduğunu göz önünde bulundurmanı isterim.
0
Mirket
(05.03.23)
Altan Öymen kitaplarını öneririm. Hem siyasi olaylar hem de toplumsal yaşam konusunda doyurucu kitapları var.

Ayrıca Mehmet Ali Birand belgeselleri de gerçekten iyidir. bu arada 32. gün farklı şey, belgeseller farklı şey. Nedense insanlar bunu karıştırıyor. Örneğin, "Sen Abdülhamidi savundun" tartışması 32. günde geçer. MAB belgesellerinde değil.

@Mirket;

Benim gibi adama Birand'ı savunduracaksınız şimdi. Ama ciddi haksızlık yapmışsınız.

Birand'ın çocukluğunda ve gençliğinde yürüme engeli olduğu için Belçika'ya ameliyat olmaya gidiyor ve orada Koç ailesinin yardımıyla tedavi oluyor. Sanırım buna istinaden arkasında birileri var diyorsunuz. Ama bence alakası yok. Bulunduğu dönem içerisinde, hükümetler tarafından da ordu tarafından da sevilen biri değildi. Hatta bir andıçta adı yayınlanmıştı, bir suikastten son dakika kurtulmuştu vs. Öyle arkasında ittirme olduğunu hiç sanmıyorum. Uzun yıllar emek vermiş, bir sürü gazeteci yetiştirmiş, ekol yaratmış bir insandan bahsediyoruz.

Ha liberaldi, şöyleydi böyledi diyebilirsin. Ama arkasında birileri var demek haksızlık.
0
sailor
(05.03.23)
@sailor

Şahıs bir yerlerden fonlanıyor olmasa bir andıça konu olmazdı diye düşünüyorum. Ayrıca o dönemde biraz büyüyünce bir sürü kişiye önderlik ediyorsun gibi bir durum ortaya çıkıyorsa da bence öyle değil. Benim bildiğim iki gazeteci yetiştirmiştir. Biri Mithat Bereket'tir sağlığı uzun soluklu gazeteciliğe el vermemiştir. Diğeri Can Dündar'dır. Yaptığı Atatürk belgeselinden sonra gözümde değersizdir.

@gadlemler
İnönü dönemini hep lehte okudum. Aleyhte anlatan kitap olarak şunu önerdiler. Bugünlerde başlayacağım. Öneririm.

www.dr.com.tr

ama söylediğim gibi, yakın tarihi tek bakış açısından okursan çok yanıltıcı olabilir.
0
Mirket
(05.03.23)
(11)

Cüneyt Özdemir'in canlı yayınına 1000 lira gönderen tipler

duchess jessamine
Başka canlı yayınlarda da çok denk geliyorum. Bir insan neden Cüneyt Özdemir'e öylesine 1000 lira gönderir? Daha fazla gönderenler de oluyor. Hele yurt dışındakiler. Hayatım boyunca orta gelirli oldum ama milyon dolarlarım da olsa 500 lira bile göndermem, işe yarayacak bir yere bağış yapar geçerim.
Başka canlı yayınlarda da çok denk geliyorum. Bir insan neden Cüneyt Özdemir'e öylesine 1000 lira gönderir? Daha fazla gönderenler de oluyor. Hele yurt dışındakiler.

Hayatım boyunca orta gelirli oldum ama milyon dolarlarım da olsa 500 lira bile göndermem, işe yarayacak bir yere bağış yapar geçerim.

1-2 kişi de değil bu insanlar. Parayı sokakta mı buluyorlar?

edit: Cüneyt Özdemir kendi ifadesiyle hayatının sonuna kadar para kazanmadan yaşayabilecek servete sahip biri. Üstelik Türker İnanoğlu'nun tek varisinin eşi. 2+1 evinde arkaya perde çekip Twitch yayını yapan birinden bahsetmiyoruz.

Konunun bağlamına ve detayına vakıf olmadan konuşmak çok saçma. Türkiye'de herhangi birinin cebindeki 1000 liraya ihtiyacı olan son 2-3 gazeteciden biri Cüneyt Özdemir. Meseleyi tuhaf yapan bu.
0
duchess jessamine
(27.02.23)
Netflix e yılda 1000 lira ödüyoruz.

Orada da bir içerik var, adam uğraşıyor. Hatta sen para göndermesen de uğraşıyor, göndersen imkanları daha da artırıp uğraşacak.

Seversin, sevmezsin ama içerik üreticilerine parası olan göndersin. Evrim ağacı da güzel içrik üretiyor. 10-20 demeden atıyorlar. Tamamen gönülden kopma ve oradan aldığın haz, verim, bilgi ve keyifle ilgili.
0
ananiyimioguz
(27.02.23)
Milyon dolarlarım olsa tuvalet kağıdı yerine dolar kullanırdım, ayrıca ilgi duyduğum her içeriğe de paramı gönderirdim. Bunların bir kısmını milyon dolarlarımız olmadan da yaptığımız oluyor.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(27.02.23)
gerçekten bu tutarları hatta daha fazlasını bireysel olarak gönderen tipler yok değil kesinlikle var böyle insanlar. ama bu yayın bağışları meselesi her zaman şüpheyle yaklaşılması gereken bir durum. öyleki her bağışçının gerçek kişi olup olmadıklarını bile tam bilmiyoruz. belki de tek kişi farklı hesaplarla dkkat çekmemek için azar azar bölerek bağış yapıyor olabilir. cüneyt özdemir'den bağımsız bu yayın bağışı meselesi fonlanmanın veya parayı aklamanın en kolay ve temiz yolu şuan dünyada. bir de cripto ile bağış yapıldı mı izini sürmek daha da zor.
örneğin; senin şahsi banka hesabına yüklü miktar para transferi göndersem bu kolaylıkla dikkat çeker ve peşine düşülür. ama bunu azar azar miktarlarda ve yayıncılık adı altında binlerce hesaptan bağış şeklinde göndersem kimsenin ruhu duymaz.
0
debian
(27.02.23)
1000 lira yurt dışında para mı yav :/

cüneyt özdemir türkiye gündemi ile ilgili bir çok haberi derliyor, yurt dışındaki insanlar da ülkeyle böyle bir bağ kuruyor haberdar oluyor, adamın tarzını da seviyorlarsa bu hizmet sürsün istiyorlar, günlük gazete almak gibi düşünebilirsin
0
freebird5406_2
(27.02.23)
çalışan bi insanın çalışmasını desteklemek bağış yapmaktan daha faydalı olabilir. bağış yapmak ücretsiz fotoğrafını kullanıma açmış bir fotoğrafçıya bi kahve parası göndermekten daha üstün bi şey değil bence. ben gönderirim ve parayı sokakta bulmuyorum, miktar kişinin bütçesine göre değişir.
0
deartheodosia
(27.02.23)
Cuneyt ozelinde bilmiyorum ama daha ayricalikli uye mertebesine yukseliyor bu kisiler bagis sonrasinda. Onun sorusu, onun yorumu ekrana yansitiliyor, cevaplaniyor vs. Zamanla bir bag kuruluyor yayinci ile seyirci arasinda. Yayinci seni taniyor falan. Bazen selam diye yazsan bile hosgeldin X a.selam diye cevap alabiliyorsun bu bagislardan sonra
0
freedonia
(27.02.23)
işte bu yüzden belki de hayatın boyunca orta gelirlisin. İşe yarama kısmı kişiden kişiye değişir. Cüneyt e destek olarak daha iyi haber alma isteği de işe yarar bir durumdur.
0
deepex
(27.02.23)
Bugün kime sorsan yandaş gazetecilerden şikayetçi, ahaber ile dalga geçiyor. Ama peki özgür habercilik için bir şey yaptın mı, yandaş olmayan gazetecileri destekledin mi diye sorunca hayır diyorlar.

Bunları Cüneyt Özdemir özelinde söylemiyorum. Ki kendisi de çok bayıldığım bir gazeteci değildir.

Ayrıca "işte bu yüzden belki de hayatın boyunca orta gelirlisin." +1
0
sailor
(27.02.23)
Oncelikle, evet 1000 TL yurtdisinda da hala para. 50 euro lan. 72 kanada dolari. Ne zamandan beri para olmayi birakti.

2. olarak: Gecmiste "ne guzel konustun / bu anlattiklarinin bana cok faydasi oldu al ulan cebimden para verecegim" dedigim icerik ureticileri oldu. Veya polatikaciya bagis yapabilirim mesela aklima yatan. Ama Cuneyt ozdemir 1) 20+ senedir bu piyasanin en semirmis insanlarindan biri ve paraya zerre ihtiyaci yok 2) parayla yapilacak o kadar cok sey varken tutup cuneyt ozdemir'e veren insanlar... gazeteceligi, ideolojisi, verdigi "haberler" falan para verilecek kadar iyi degil diyeyim kisaca ve kendimi sansurleyerek.
0
hot potato
(27.02.23)
canlı yayın özelinde sormuşsunuz ama ekleme yapıcam; duyuruyu yanıtladıktan sonra akşam dışarıda enstrüman çalan biri gördüm, önünde para için bi çanta da vardı. günümü güzelleştirdiği için para bıraktım biraz askdjks. bi kahve 50 tl olmuş zaten, benden bi şey eksilmiyor.

ben de mesela dilencilere para verenleri asla anlamam çünkü şöyle bi silkelesen üzerlerinden birkaç bin tl çıkar -kendilerine acıyıp para verenler borçlu çıkabileceklerken. insan galiba "acığına" ve kendinden aşağı konumda gördüğünde para vermeye eğilimli oluyor.
0
deartheodosia
(27.02.23)
yemin ederim depreme kadar aynı şeyi ben de düşünürdüm ki cüneyt özdemirin kanalını takibe alana kadar. Gazeteci olarak tanıyorum, arada keşfette denk gelirken baktığım bir adamdı.
Ama 10 numara iş çıkardı bu süreçte, az da olsa insanı daraltmadan katkının önemini de vurguladı: en basitinden "bizim büyük araşlarımız yok, bu şartlarda çekim yapıyoruz" diye.

Gerçekten harika iş çıkardı ve ben de kendi kendime 'kan param olsa, geniş zamanda olsam 1,000₺ gönderirdim" diye düşündüm....

Haber almak, tarafsız kalmaya çalışarak çok zor.

Sonuna kadar hakediyor, birgün gerçekten göndericem
0
gadlemler
(27.02.23)
(6)

en atatürkçü parti hangisidir?

abelardo
niyetim siyasi tartışma veya gerginlik yaratmak değil. sizce atatürk ilke ve inkılaplarını en çok içselleştirmiş parti hangisidir. eskiden olsa chp derdim ancak şu an değil gibi. bence memleket partisi veya zafer partisi olsa gerek
niyetim siyasi tartışma veya gerginlik yaratmak değil. sizce atatürk ilke ve inkılaplarını en çok içselleştirmiş parti hangisidir. eskiden olsa chp derdim ancak şu an değil gibi. bence memleket partisi veya zafer partisi olsa gerek
0
abelardo
(25.02.23)
Chp. Memleket partisi zafer partisinin bir benzeri.
0
prole
(25.02.23)
CHP'nin kemik tabanı Atatürkçüdür. Zaman zaman tepede yalpalamalar olsa da hiçbir parti kemik tabanına sırtını dönemez.

İsmi geçen diğer partilerin ne olduğu bu seçimlerden sonra daha netlik kazanır. Şu an konumlarında bir netlik yok. Hiçbir partiyi de sadece liderinin söylemleriyle değerlendirmemek lazım. O partiden bildiğin 5 kişinin ismini say dendiğinde sayamıyorsan da o partiye parti demek ve o liderin peşinden de tuzu kapıp gitmek ne derece doğru bilmiyorum.
0
Mirket
(25.02.23)
Bana kalırsa, Atatürk'ün en belirgin karakteristik özelliği; batılı tarzda bir modernleşme/ilerleme tahayyül etmesi. Ayrıca, o dönem için eşine az rastlanır bir vizyona sahip. Döneminin ilerisinde bir adam. Dogmaları büyük oranda reddediyor.

Bu nedenle, bence Atatürkçülüğün olmazsa olmazı; ilerlemeci olma ve belirli kalıplardan/dogmalardan kurtulma gibi görünüyor.

Bugün Türkiye'de yurttaşların birçok "kırmızı çizgi"si bulunuyor. Atatürk yaşasa, bu çizgilerin çoğunun ötesinde bir yerde olurdu.

Sonuç olarak, memleket, zafer ve hatta eski chp (deniz baykal, önder sav chp'si) Atatürkçülükle çok örtüşmüyor.
0
sailor
(25.02.23)
Günümüz chpsi olmadığı aşikar. Atatürk ve Türk düşmanlarının odağı haline gelmiş durumda.
Net Atatürkçü parti maalesef yok. Memleket partisi, zafer partisi ve kısmen vatan partisi denebilir şimdilik.
0
astronom bey
(25.02.23)
Atatürk'ün ideolojik bakış açısının temeli çağdaşlık kavramının çeşitli şekillerde ve farklı kavramlar kullanılarak tekrar tekrar açıklanmasından ibaret aslında. Bu, yani çağdaş olmak, yani çağa ayak uydurabilmek ya da eğer zaten ayak uydurulmuşsa çağa yön verebilmek, muhafazakarlığın kökten tersi olan bir hareket.

Atatürk'ün kendi yaşam süresi içerisindeki hayat hikayesi üzerine muhafazakar bir görüş oluşturan hiçbir parti onu temsil ediyor olamaz. O günlerde 1920'li yıllardı, bugün 2023 yılındayız. Bu sürede dünyada inanılmaz değişimler yaşandı

Ancak hala nostaljik ruhu yaşatmaya çalışan siyasi karakterler var. Ben bunların hiçbirisi Atatürk'ü yansıtıyor diyemem.
0
akhenaten
(25.02.23)
Memleket ve zaferi, günümüz chpsine tercih ederim şuan için Atatürkçülükte. Keşke böyle olmasa.
0
personaa
(26.02.23)
(2)

Filtre kahve hk.

bahçedekisandal
Mehmet Efendi Colombian Filtre Kahve tüketiyorum bir süredir. Yine aynı markadan aldım ancak bu defa biraz acılık var ve tadını da pek alamadım. Tarihi de yeni. Neden ola ki?
Mehmet Efendi Colombian Filtre Kahve tüketiyorum bir süredir. Yine aynı markadan aldım ancak bu defa biraz acılık var ve tadını da pek alamadım. Tarihi de yeni. Neden ola ki?
0
bahçedekisandal
(18.01.23)
Eğer paket hava almadı ise, çekirdeği daha çok kavurmuşlardır hocam
0
lcha
(18.01.23)
kahveyi öğütülmüş olarak mı bekletiyorsunuz. kahveyi öğütülmüş olarak saklıyorsanız ömrü maksimum 15 dakikadır. sonra bayatlar zaten. çekirdek olarak alıp, içeceğiniz zaman öğütmeniz daha doğru olur.
0
sailor
(18.01.23)
(11)

Ötv kaldırılabilir mi?

biseysorcaktim
Teknik olarak soruyorum bu soruyu. Özellikle araçlarda inanılmaz bir ötv var. Devlet bundan vazgeçse sosyal problemler çıkmayacak öı? Ben 500 verdim, borç ödüyorım aynı arabayı sen 200e aldın gibi şeyler olmaz mı? Hiç bir siyasi ötv gelirinden feragat etmek isteme de, belev ki etsin, nasıl bir adale
Teknik olarak soruyorum bu soruyu. Özellikle araçlarda inanılmaz bir ötv var. Devlet bundan vazgeçse sosyal problemler çıkmayacak öı? Ben 500 verdim, borç ödüyorım aynı arabayı sen 200e aldın gibi şeyler olmaz mı? Hiç bir siyasi ötv gelirinden feragat etmek isteme de, belev ki etsin, nasıl bir adalet sağlanır
0
biseysorcaktim
(12.01.23)
araç yok hocam, araç bolluğu olur da firmalar koyacak yer bulamazsa bir miktar azalır belki.
0
adivar
(12.01.23)
enflasyon da bir vergi çeşidi. devalüasyon da. parası tl'de kalan adam isyan ediyor mu, hayır. devlet eliyle devalüasyon yapıldı, bir şey oldu mu hayır. adaletli mi? adaletle konunun alakası yok. sistem adalet üzerine kurulu değil.

ötv istenirse kaldırılır teknik olarak. insanımız çoğunlukla dolandırıcı oldu son 20 yılda, evrim geçirdik ya da içimizdeki bu yapı açığa çıktı. başka bir yolunu bulur insanlar.
0
gabe h coud
(12.01.23)
kaldırılabilir. hiç de bir şey olmaz.

"bana mı sordunuz kredi çekerken" der geçerler. tek cümlelik bir düzenleme ile kaldırılır, tarih olur gider.

hatta ötv'yi koyup sürekli yükseltenler vatan haini bile ilan edilebilir. o derece...
0
babilfish
(12.01.23)
Hiç bir hükümet bu tatlı paradan vazgeçmez. ÖTV sadece araçtan, yakıttan alınmıyor. Telefondan tutun tırnak makasına kadar, hemen her şeyden alınıyor.

Araçlar zaten bu haliyle yok satıyor. Hükümet neden ötv'yi kaldırsın? İlerde satışlar durur, o zaman geçici olarak, 3-5 aylığına düşürürler. Tamamen kaldırmazlar.


.
0
kartallar yuksek ucar
(12.01.23)
Bir gün bu geyik sona ersin diye her şeyin ÖTVsini sıfırlayıp KDVsini o oranda artırsalar ne güzel olacak.

Teknik olarak da cevap vereyim. Bir gün ÖTVyi kaldırırlarsa o gün araç fiyatları tam da o kadar artacak ve değişen bir şey olmayacaktır.
0
Mirket
(12.01.23)
Türkiye'de hiçbir siyasi iktidar ötv'yi kaldıramaz. ekonominin tabutuna son çiviyi çakmış olur.

ötv'yi sadece devletin kasasına giren para olarak görmek yanlış. ötv kalkarsa aklına gelebilecek herkes araba alır. telefonu/arabayı prestij meselesi olarak gören bir halktan bahsediyoruz. kredi çekip iphone alıyor millet. herkes araba alırsa da cari açık hayvan gibi artar. böyle bir cari açığı, turizmle, hizmet sektörüyle eritemezsin. ülke iflas eder.

ben de isterim kalksın, dandik arabalara bir dünya para vermeyelim. ama türkiye koşullarında mümkün görünmüyor.
0
sailor
(12.01.23)
butce dengesini korursa vazgecebilir ya da dusurebilir. otv dediginiz merkezi butcenin belki de en onemli kalemlerinden biri.

ha bu durumda sosyal problem cikar mi? hayir. araba alirken essek gibi kendine 1 devlete 1.5-2 araba alan vatandas yav ben otv odedim de sen otvsiz aldin diye mi problem cikaracak? geciniz.
0
bay b
(12.01.23)
ÖTV tek bir şartla sadece kısa bir süre kalkar (daha önce yapıldı), o da şu;

fabrikalar ve bayiler ağzına kadar sıfır araç dolar, araçları koyacak yer bulamayıp boş arazi kiralar firmalar, o derece yani (geçmişte yaşandı)

Araç satışı olmadığı ve arz fazlası olduğu için sektör devlete baskı yapar, ki zaten araç satılmadığı için ÖTV geliri olmayan devlet bir süreliğine ÖTV indirimi yapabilir.

Bu ÖTV indirimi ile devlet aslında vergiden zarar etmez, aksine piyasa durgun olduğu için vergi geliri düşen devlet bu sayede satışları arttırır ve vergi geliri de artar.

Millet sıfır araba almak için bayi çalışanlarına rüşvet veriyor, araya adam sokuyor, bayide sıfır araç yok diye galericiye gidip sıfır ama plakalı ruhsatlı araç alıyor (kara borsa)

Siz devlet olsanız bu durumda ÖTV kaldırır mısınız? Hiç bir matematiğe ve ekonomik veriye uymaz bu hareket.

Özetle, çip ve hammadde krizi bitip de fabrikalar deli gibi araç üretmediği sürece indirim filan beklemeyin, en basit kural = arz ve talep dengesi
0
John Bloor
(12.01.23)
Nebati açıkça "araç piyasası yeterince canlı, sıfır araç bulunmuyor ÖTV'yi neden indirelim?" dedi. Soruna cevap olmuştur sanıyorum.

Teknik olarak kısmına gelelim, diyelim ki ÖTV sıfırlanacak olsun, pat diye sıfıra indirilmez. Birkaç yıla yayılarak kademeli indirim olur. Örneğin 2022 model Audi A3 şu an 1.050.000 TL ve 395.000 TL ÖTV'si var. 2023 modeller nasılsa minimum 1,3M olacak. Burada ÖTV'de 100.000 TL düşüş sağlanırsa aracın hem 2022 bedelinden yüksek olması sağlanır hem de 2023 fiyat artışı baskılanmış olur. 2022'de alan mağdur edilmiş olmaz. 2024'te yine benzer ayarlama yapılır, birkaç yıla ÖTV 0'a iner. (Bu paragraf tamamen hayal ürünüdür soruna cevap olsun diye yazdım)
0
Lethe
(12.01.23)
ötv, merkezi yönetim gelirlerinin (en genel bütçenin) yüzde 12,65'ini oluşturuyor
vergi gelirlerinin ise yüzde 14,83'ünü oluşturuyor. 210 milyar tl. 2021 rakamları.

öyle yüzde 1-2 değil yani, kalkar mı, kaldıran yerine bir şey getirir mi getirmeye mecbur kalır mı yoksa masal mı anlatıyor hesap et
0
comp
(12.01.23)
Bayilerde araba mı var ötv indirimi istiyorsunuz.

Bunu söyleyen bakan.
Yani özetle paranın aktığı musluğu neden kessin adamlar.
0
neymis
(12.01.23)
(11)

Şehir seçimi

kararsızataletfilozofu
Tahminlerime göre sanıyorum ki atanma sırası bana geldiDsi‘nin mühendis alım ilanı açıldı.Aşağıdaki yerlerden siz olsanız nasıl bir sıralama yapardınız ?Edirne-balıkesir-çanakkale-ankaramerkez-eskişehir-ankarataşra-samsun
Tahminlerime göre sanıyorum ki atanma sırası bana geldi
Dsi‘nin mühendis alım ilanı açıldı.
Aşağıdaki yerlerden siz olsanız nasıl bir sıralama yapardınız ?

Edirne-balıkesir-çanakkale-ankaramerkez-eskişehir-ankarataşra-samsun
0
kararsızataletfilozofu
(11.01.23)
Balikesir-canakkale-edirne ilk üç.
Geri kalanı hakkında çok fikrim yok.
0
logisticsmanager
(11.01.23)
Ankara merkez, Samsun yazardım 1. ve 2. olarak.
0
dissendium
(11.01.23)
1. ankara merkez
2. edirne
3. eskişehir
4. balıkesir
5. samsun
6. çanakkale
7. ankara taşra

****

ankara'da yaşayan bir trakyalıyım. ankara'yı çok seviyorum ama buranın taşrası öyle böyle değil. edirne, çanakkale, balıkesir filan buralara on basar :)
0
mark greg sputnik
(11.01.23)
ankara merkez
eskişehir
çanakkale
edirne
balıkesir
ankara taşra
samsun
0
sailor
(11.01.23)
Ilk tercih:
ankaramerkez

ikinci grup, zevkine gore siralanabilir. benim siralamam:
canakkale
edirne
balikesir
eskisehir

benim ilgimi cekmiyor pek:
samsun

kesinlikle hayir:
ankaratasra
0
hot potato
(11.01.23)
1-çanakkale
2-balıkesir
3-ankara merkez
4-eskişehir

Deniz olan yer her daim değerlidir. Memurun büyükşehir fantazisi olmamalı.
0
OrangeYellow
(11.01.23)
Ben geçen seneden beri tüm arkadaş çevremi Çanakkale'ye taşınmaya ikna etmeye çalışıyorum, ütopik bir hayal olarak tabii:) dolayısıyla ilk siraya Çanakkale'yi yazardım. Hem merkezini çok sevdim, hem etrafında birbirinden güzel gezilecek onlarca yer var, hem İstanbul'a da yakın. Daha ne olsun.

Sonrasında Eskişehir, Ankara merkez, Edirne diye giderdi sanırım sıralamam.
0
fraise
(12.01.23)
Samsun Çanakkale Eskişehir ilk 3 yapardım, devamını bilmiyorum. Balıkesir i listeye yazmazdim mümkünse. Onun yerine Ankara yazarım.
0
Topalordek
(12.01.23)
Bence şimdiye kadar hangi şehirlerde yaşadığınıza göre değişir.
Uzun süre Ankara'da yaşamış biri olarak;
1. Ankara Merkez
2. Eskişehir
3-4 . Çanakkale-Balıkesir
Samsun ve Edirne'ye eşit mesafede uzağım.
Ankara taşra en son.
0
cekcekli
(12.01.23)
ilk tercih: ankara merkez

gumus grup: canakkale, edirne, eskisehir

plase: samsun, balikesir

son care: ankara tasra

emekliligimde yasamak istedigim yerlerden biri canakkale. ben olsam en basa yazardim.
0
antikadimag
(12.01.23)
marmara'da beklenen deprem yuzunden, marmara bolgesinden olabildigince uzak durmaya calisirim ben olsam. mumkunse bu illerdeki calisanlardan da bilgi alabiliyorsan al. bazi yerlerde sehir rahat olsa bile amir-mudur cok problemli oluyor.

ankara merkez-eskisehir-samsun 1.grup
canakkale-balikesir-edirne-ankara tasra 2.grup
0
duyulmasi gerektigi kadar
(12.01.23)
(3)

Patentini almak istediğim fikrin çizimi çok detaylı

northern eagle
Merhaba. Patentini almak istediğim bir fikir var ama fikir aşırı detaylı ve üzerine uzun süredir düşündüğüm için emek hırsızlığına kurban gitmesini istemiyorum. Öte yandan çizim olayı çok karışık, bazı parçalarını çizemedim bile programla sadece dışını hazırlarken dahi. İçeriğinde elektronik olmasa
Merhaba. Patentini almak istediğim bir fikir var ama fikir aşırı detaylı ve üzerine uzun süredir düşündüğüm için emek hırsızlığına kurban gitmesini istemiyorum. Öte yandan çizim olayı çok karışık, bazı parçalarını çizemedim bile programla sadece dışını hazırlarken dahi. İçeriğinde elektronik olmasa da detayca fazla bir proje yani.
Şimdi patent şirketlerinden birine başvuracak olsam fikrimin güvenliği için bana ne tür garantiler verilebilir? Öneriniz var mı?
0
northern eagle
(09.01.23)
ben konuya bir katkıda bulunmak istiyorum, cevap yani, modlar silmeyin

"Kimse kimsenin buluşunu çalmaya kalkmaz korkmayın."

gugıl arge ekibinin Google ATAP (Advanced Technology and Projects) çalmaya çalıştığı proje/fikir:
patentpandas.org
0
comp
(10.01.23)
@comp

Burada patent danışmanlık firmalarına buluşunuzu açıklarken endişe etmenize gerek yok demeye çalışıyorum. bir patent danışmanlık firması, o kadar işinin arasında tutup da bu buluş güzelmiş, dur çalayım demez.

İş görüşmesi veya benzer sektörde firmalar arasında bu tarz hırsızlıklar olabilir elbette.
0
sailor
(10.01.23)
Ek olarak gizlilik sözleşmesi yapabilirsiniz. Biz isteyenlerle yapıyoruz.

Ayrıca:
Belki o kadar detaylı çizim yapmanıza gerek kalmaz +1
Bir patent danışmanlık firması, o kadar işinin arasında tutup da bu buluş güzelmiş, dur çalayım demez +1
0
peki madem
(10.01.23)
(16)

Bu sezon futbolda şampiyon kim olur?

jonas
9 Ocak 2023 itibariyle tahminleri görelim duyuru...
9 Ocak 2023 itibariyle tahminleri görelim duyuru...
0
jonas
(09.01.23)
Beşiktaş olur fakat transfer döneminde orta sahaya bir beyin nakli gerekli

Fenerbahçe'nin özgüveni çok kırılganmış, dün twitterda taraftarları bu iş bitti artık burdan toparlayamayız diye yazdılar çoğunlukla, fenerli arkadaşlara tavsiyem bu kadar çabuk dağılmayın ya

Galatasaray'ın kilit oyuncuları yaşlı, ligi uzun vadede götürebileceklerini düşünmüyorum

Transfer dönemi tüm takımların yapısını değiştirir
0
freebird5406_2
(09.01.23)
bence gs olur. gs tecrübeli hoca genç istekli adam ilk fb derbisinde feneri dağıttı.

istatistikler projects.fivethirtyeight.com böyle.
0
mikahakkinen
(09.01.23)
ben hala fener diyorum.

galatasaray dün gerçekten şahane oynayıp ezdi fener'i ama bundan önceki maçların neredeyse hepsinde zor kazandılar. ikinci yarıda oyundan düşüyorlar, freebird'ün dediği gibi önemli oyuncuların yaşı da var. hele ki sakatlık filan olursa çok zorlanırlar.

fener'in rotasyonu geniş, böyle maçlarda çuvallasalar bile ligdeki 10 takımdan 8'ine 3-4 atıp geçebiliyorlar. lig maratonu böyle bi şey. bütün derbileri kaybedip gerisini kazansan açık ara şampiyon olursun.

ben galatasaray olsun isterim, o yüzden yanılmayı umuyorum ama fener hala götürür gibime geliyor. dört puanlık fark hiçbir şey değil. ocak ayı bitmeden eriyip gitmiş olabilir.
0
mark greg sputnik
(09.01.23)
gs. hem temenni hem tahmin.
0
zgrydn
(09.01.23)
Temenni ve tahmin gs.

Galatasaray yaşlı falan deniliyor ama yaş sorunu olan tek yer mertens ve gomis.
Forvete adam alinacagi zaten belli.

Hayır sundan 6-7 hafta once sorsan fener otturur falan diye dolasiyordu bütün spor medyası, şimdi donmeye calisiyorlar.

Galatasaray devre arasında cama ekmek banan kemal sunal olacak sanan varsa üzülür.
0
logisticsmanager
(09.01.23)
GS: Okan Buruk bali diye bir sey var. Adam hep 4 ayak ustune dusuyor. Fatih Terim de oyleydi. 4-5 tane maci zaten son dakikalarda aldilar. Keciroren macinda bile 80lerde falan gelmisti tur. Buyuk maclar haric hep bir ikinma var ama sonunda 4 ayak ustune dusuyor nasil oluyorsa. Simdiye Okan'in postalanip Fatih Terim'in geri donmesi gerekiyordu coktan. Arti GS nin hicbir kulupte olmayan Gomis, Muslera, ofsaytimsilar gkibi parametreleri var. FB maci da sirf taktik. Pirpir forvetli anadolu takimi gibi oynadilar. Ergenlere sorsan domine etmisler, tek kale oynamislar. 37% topla oynama, 20 faul, 6 sari kart falan var adamlarda. Bu nasil oyun domine etmek ben anlamadim:) Demoralize olmus, yorgun defansa Icardi sallamis bir tane balina girmis, onu konusuyorlar ciddi:) Maci alan adam Baris alper oysaki. GS tek handikapi ergen taraftari, medyasi, o yildizi niye oynatmadin toksikligi kisaca.

BJK: Weghorst'u satmak sampiyonlugu satmak, bir daha gelmez oylesi.
FB: Derbi hayirli olabilir, gelecek 2-3 haftayi kayipsiz gecerse. Yonetim de esek degilse artik ciddi transferler yapar takim berbatmis bizim deyip.
TS: Albayraklar, Bestepe, AKP. Yarista tutabilirler uzun sure.
0
freedonia
(09.01.23)
Favori hala FB.
Okan Buruk sinav sorularini verdi gitti resmen Jesus'a calis diye. 8 kornerin pozisyonsuz car cur edilmesinden tut, 3lu defansin islevsizligine, orta sahanin kisir oyununa, baskiyi kaldiramamaya 1 milyon tane ders var alinacak. Jesus gene 10 kisi kaldik ya tembelligine dusmezse kurtarabilir sezonu.
GS hep dis sahada oynuyoruz diye sikayet ediyor ama GS nin sorunu ic sahadaki kapanan takimlari cozememek olacak bence. Gucler denk olunca buyuk maclari aliyor gs. Hep tek macli galibiyetler aldi, cok zorlandi gs maclarin 80%inde. Arti bir de GS'de sanki herkes formunun zirvesinde sanki. Erken form tutmuslar, aralik, ocakta bir takimin formunun zirvesinde olmamasi lazim sonrasinda dusus gelip, erken bile kopabilirler.
0
speedy
(09.01.23)
96-97 sezonundan beri türkiye ligini takip ederim. Aradan geçen 25 yılda galatasarayın iyi bir hava yakalayıp da sezon sonunda hüsran yaşadığı sadece 2 sezon hatırlıyorum.

çok klişe ama doğru: galatasaray yarıştaysa çok büyük ihtimalle şampiyon olur.
0
sailor
(09.01.23)
gs'nin kadrosu yaşlı diyenler yaşlı 4 tane topçu say desen sayamaz. mertens ve gomis dışında yaşlı adam yok. aanholt zaten devre arası gider, onun yerine dubois gayet iş görüyor.
musleraya rağmen ideal 11 yaş ortalaması maksimum 26.

tahminim de temennim de GS.
0
mustafakesekci
(09.01.23)
dunku maca kadar fener derdim.
dunden sonra psikolojik ustunluk net GS'ye gecti.
cimbomluyum, uzundur bu kadar rahat bir derbi izlememistim.
0
cooperr
(09.01.23)
Tahminim: Galatasaray
Temennim: Fenerbahçe

Galatasaray özellikle saha dışı olaylarda inanılmaz iyi. Sıkıştıkları anda mükemmel algı yönetimi yapabiliyorlar. Dünkü maç dahil olmak üzere çok kötü oynuyorlar ama kazanan takım ruhları var. Kendilerine güveniyorlar. Bir de GS balı var. Bir şekilde kötü oynadıkları maçları da alıyorlar.

Bizde (Fenerbahçe) özellikle son 10 senedir kötü oynayıp da kazandığımız maç sayısı 3-5 tanedir. Yönetimimiz de çok uzun süredir (15 yılı vardır) ergence. Psikoloji temelli savaşları anında kaybediyoruz. Bir de algı oyunları öyle hal oldu ki Kemal Kılıçdaroğlu'na döndük, GS de AKP-RTE. Dünya'nın en doğru şeyini söylesek de karambole gidiyor. Kimse dinlemiyor. Kazanan psikolojisini kaybettik. Büyük takım ruhunu zaten kaybettik. Bu sene biraz toparladık ama derbilerin hepsinde korkak bir futbol oynattı JJ. Haliyle saha dışı en ufak bir konuşma geçince bizimkiler darmadağın oluyor. Motivasyon kayboluyor.

Bu arada GS dün temiz bir galibiyet aldı. Eze eze yendi bizi. Yukarıda yazdığım paragraflardan hakemler sayesinde yendi gibi bir algı oluşmasın. Bizimkiler odaklanamıyor ve kolay motivasyon kaybediyor. "Kazanan" ruhu yok. Bak Mario Gomez geldiğinde "bu sene biz şampiyonuz" dedi ve oldu. Ersun Yanal, 2013-14 sezonunda kaybettiğimiz Konyaspor maçı sonrası "kimse merak etmesin, bu sene şampiyonuz" dedi, resmi hali ile olmasa da şubat-mart gibi şampiyon olduk. Bu inanç ve ruh lazım.
0
nawar
(09.01.23)
Megafon ile domates satar gibi algı yapan başkanın olduğu yerde Galatasaray algı oyunu denmesi de efsane.

Senede basarisizliktan 40 tane başkan yolluyoruz, başkanlar Algida o kadar iyiler ki her şeyi yapiyorlar ama rollerini koruyamiyorlar. Nedense algida çok kötü olan Fenerbahçe baskanlari da malum bir kişi gibi koltuk aldı mi birakmiyor. Sonra malum parti Galatasaray.

Allahtan Atatürk yanına malum kişi posteri acacak kadar düşmedik.
0
logisticsmanager
(09.01.23)
neck_and_neck+1
GS=AKP 20 senedir magdur edebiyatindan tut, Fetullah ile yakinligina, taraftar kitlesine, tek adamligina (Terim). Bundan daha buyuk bir benzerlik olamaz turk spor tarihinde. Fener'in 10 senede sampiyonlugu yok, ama oyle bir algi var ki her sene Fener hakemi, federasyonu ayarliyor sampiyon oluyor sanir duyan. Ben bile inanamiyorum yazarken 10 senedir 1 sampiyonlugu var koca klubun. Son 20 senede 3 maximum 4 dur samiyonluk sayisi. Ama her sene fener ayarliyor ligi:) Bir gun Allah carpacak bunu diyteni ama du bakalim.
0
speedy
(09.01.23)
gs şampiyon olur

ama şu beşiktaşlı halisunasyonu herkese nasip olur umarım ya :)
0
foucauldian
(09.01.23)
sadece dünkü maçı izledim GS diyorum
0
ala09
(09.01.23)
Galatasaray olur.
0
j r r tolkien hayrani
(10.01.23)
(7)

Kurtarılmış bölgeleriniz var mı?

sailor
Merhaba,Sadece fiziksel bir bölge veya siyasi bir anlayışın getirdiği alandan bahsetmiyorum. Her türlü kurtarılmış bölge olabilir.Kısaca:bir şekilde aidiyet bağınızın olduğu,çoğunlukla sizin gibi kişileri barındıran,mümkünse bir dönem veya sürekli bulunduğunuz/takipçisi olduğunuz,içerisinde kalarak
Merhaba,

Sadece fiziksel bir bölge veya siyasi bir anlayışın getirdiği alandan bahsetmiyorum. Her türlü kurtarılmış bölge olabilir.

Kısaca:
bir şekilde aidiyet bağınızın olduğu,
çoğunlukla sizin gibi kişileri barındıran,
mümkünse bir dönem veya sürekli bulunduğunuz/takipçisi olduğunuz,
içerisinde kalarak ülkenin/dünyanın saçmalıklarından kısmen/tamamen uzaklaştığınız,
hayatımın sonuna kadar burada kalabilirim dediğiniz yerler, kurumlar, mecraları soruyorum.

Kendi kurtarılmış bölgelerimi de yazayım:
boğaziçi üniversitesi
açık radyo
birgün gazetesi
göcek
istanbul'da fenerbahçe, koşuyolu ve kandilli semtleri.
0
sailor
(02.01.23)
Spor salonu.
Konuştuğum adamların ne mesleğini ne memleketini ne siyasi düşüncesini ne tuttuğu takımı hiçbir şeyi bilmiyorum.

Varsa yoksa squat, deadlift, bench.
0
logisticsmanager
(02.01.23)
yillardir gitmeden cayini icmeden edemedigim kahvehane
arap istilasindan onceki kiz kulesi karsisindaki taslar
0
nibba
(02.01.23)
erdogana bu cagriyi yapan gazete mi kurtarilmis bolgeniz?
mobile.twitter.com
0
tantavizisyon
(02.01.23)
@tantavizisyon anlayamadım. gazete tabip odalarının çağrısını haberleştirmiş. benim anlayamadığım bir durum mu var?
0
🌸sailor
(02.01.23)
Valla sanirim benim birkac fiziksel bolgem var. Arada sirada kafam attiginda gidebilecegim ve herkesten izole olabilecegim birkac bolge var. Aiyet bagim ya da benim gibi kisileri barindirmasi gibi isteklerim de yok sadece baskalarindan izole olabilmek tek kistasim. Atiyorum kafam atip yalniz kalmak istedigimde A bolgesi bos degilse, B bolgesine o da bos degilse C bolgesine vs gidiyorum.
0
j r r tolkien hayrani
(02.01.23)
Evim.
Evdeki kedim.
Kiz arkadasim.
Video oyunlari.
Spor.
0
another satisfied lover
(02.01.23)
Yürüyüş yaptığım sokaklar
Deniz kenarı
Banklar
Büyük süpermarketler
0
kararsızataletfilozofu
(03.01.23)
(15)

İstanbul’da nasıl ev bulunuyor?

leylaomega
Yıllar sonra tekrar İstanbul’da yaşamak istiyorum. Biraz emlak sitelerine bakındım. Kiralar almış yürümüş gözden uzaklaşmış o ayrı bir mevzu. Ama benim sevdiğim yerlerde direkt ev yok gibi? Cihangir’in arka sokakları, işte Teşvikiye camii’nin arkaları, ya da Amerikan hastanesi civarları. Ev yok? Ben
Yıllar sonra tekrar İstanbul’da yaşamak istiyorum. Biraz emlak sitelerine bakındım. Kiralar almış yürümüş gözden uzaklaşmış o ayrı bir mevzu. Ama benim sevdiğim yerlerde direkt ev yok gibi? Cihangir’in arka sokakları, işte Teşvikiye camii’nin arkaları, ya da Amerikan hastanesi civarları. Ev yok? Ben mi bulamıyorum. Ciddi derecede az ev var, bazıları fazla pahalı ve ingilizce ilanlı falan. Neler olmuş? Buralarda artık sadece yabancılar mı yaşıyor? Şey gibi hissettim parayı basıp pahalı bir ev tutsam bile etrafım Arap ve/veya airbnb dolu olacak. Ya da sadece evler çok kapış kapış düzenli takip etmek gerekiyor gibi bir durum mu var? Lütfen beni aydınlatın anlamadım çünkü bu işi.

Edit: evet barınma krizinin farkındayım, baya düz ev olmamasından bahsetmeye çalışmıştım. Saydığım semtlerde yaşayan insanlar nasıl tuttu yani o evleri ya da hepsi direkt satın alıp içinde yaşayan yabancılar mı falan sorum buydu aslında derdimi anlatamadım. Fazla pahalı dediğim evler de 20 bin falan diil 120 bin liralık olanlar.
0
leylaomega
(02.01.23)
Bir de siz nerelerde yaşıyorsunuz çok merak ediyorum herkes Kadıköy’e mi taşındı mevzu bu mu? Ama Suadiye civarına da baktım mesela orada da 30 bin falan evler, artık orta-üst sınıf için olanaksız mı bu bahsettiğim semtler?
0
🌸leylaomega
(02.01.23)
ayda yüz bin lira kazanıyorsan orta sınıfsın. biz fakiriz artık.
0
alperz
(02.01.23)
gunaydin. sorularin cevabini bulmussunuz aslinda hepsinin cevabi evet.
0
aydonno
(02.01.23)
Ya işte tamam öyle olduğunu kabul edeyim de yine de ortalıkta ev yok ben onu anlamadım.
0
🌸leylaomega
(02.01.23)
20 milyondan fazla nufusu olan bir şehirde en kaymak bölgelerde ev arayıp da ev yok demek tuhaf.

Nufusun tamamı istediğin bölgelerde yaşamak istiyor. Bu nedenle en çok parası olan kimse o yaşıyor. Eskiden de çok farklı değildi. Yabancıya konut satışı yasaklanmazsa, kaçak göçmen denetimi ve yaptırımı olmazsa istanbul'da sıradan bir semtte bile ev bulmak imkansızlaşacak.

Şöyle düşünüyor da olabilirsin. Çalışmak için gelen nereden ev tutacak? cevap; istanbul'un artık dışarıdan çalışacak insan göçüne ihtiyacı yok. Her yönüyle insana doymuş bir şehir.
0
OrangeYellow
(02.01.23)
Ya kızmayın valla ucuz ev aramıyorum zaten, sadece bu kadar az sayıda kiralık daire olmasını anlamlandıramadım. Artık buralarda yabancılar yaşadığı için bu siteler mi işe yaramıyor, emlakçıyla mı direkt muhatap oluyorlar mesela?
0
🌸leylaomega
(02.01.23)
evet ev yok ve tespitlerin doğru. vatandaşlık & gayrimenkul satışı ile savaştan kaçanların yarattığı emlak talebi, halihazırda zengin olmayan herkes için barınma krizi yarattı. en azından 1-2 senelik bir mevzu bu, şaşırmana şaşırdım açıkçası.

şu an maaşlı çalışanından memuruna kadar herkes bu krizi yaşıyor, şehirden kaçmak zorunda bırakılıyor. şartlar böyleyken keyfi olarak istanbul'da yaşamak istemek biraz anlamsız.
0
zgrydn
(02.01.23)
o bölgede eli yüzü düzgün evim olsa kesinlikle normal kiralama yapmazdım.
yasalar kiracıları korumuyor adeta evin ortağı yapıyor. %25 zam yapın insanların evine çökenleri her gün görüyoruz, böyle merkezi talep gören bir lokasyonda normal kiralama çok mantıksız.

bu durumda airbnb, expatlara yıllık eşyalı kiralama seçenekleri çok daha mantıklı.
0
nuisance
(02.01.23)
knightsbridge’de Nişantaşı’nın rahat yedi sekiz katı kiralık daire var…
0
🌸leylaomega
(02.01.23)
Bir saatte siteden kaldırılan ilanlar oluyor. Çok sıkı takip etmek gerekiyor. Artık memurlar bile ev arkadaşıyla yaşıyor.

Yerel emlakçıları gezin.
0
dissendium
(02.01.23)
Abi az önce Fransa'da yaşadığım yerde bir ilan için aradim, paris falan da değil. 20 kişi aradı bugün dedi :)
Bölgenin total nüfusu 600-700 bin falan. İstanbul'da bahsettiğin yerlerde ev olmaması normal. Hatta bence o bölgelerde sahibindene alan düşmeden gidiyordur çünkü emlakçılar için güzel para kazanacak yer, haliyle onlara isim birakanlara gidiyorlardir. Benim arkadaş İzmir'de bile birçok kez ilan koymadan kiraliyor.
0
logisticsmanager
(02.01.23)
o tarz aşırı seçkin bölgelerde evini airbnb yapan ya da blueground'a veren de çok var. şu anda özellikle pahalı bir evi kiraya vermek inanılmaz anlamsız. girdiğin riske değmiyor. muhtemelen ya özel şirkete vermişlerdir ya da boş tutuyorlardır.

denildiği gibi baktığınız bölge öyle normal insanın yaşayacağı bir bölge değil.
0
roket adam
(02.01.23)
merhaba,

şöyle bir durum oluyor, bazı evler çok dillendirilmeden, sağa sola duyurmadan birine kiraya veriliyor. Dışarıdan gelen, ne olduğu belli olmayan kimseler gelip de uyumsuzluk yaratmasın diye yapıyorlar bunu. bir şekilde birinin bir tanıdığı, uyum sağlayacağı az çok belli olan kişilere kiraya veriliyor. kuruçeşme, arnavutköy, bebek, hisar hattında çok yaygın bir yöntem mesela. bu yüzden siz de ilan göremiyorsunuz.
0
sailor
(02.01.23)
Bulunmuyor Ağa bildiğin bulunmuyor.
Ben zar zor buldum, 40-50 gün boyunca saat başı sarı siteye baktım. Çoğu ilan oraya onaylanana kadar tutuluyordu. Emlakçılar beni arıyordu artık şöyle bir ev var bakmak ister misiniz diye. Anadolu yakasının çok da ilgi görmeyen bir ilçesinde ev aradım bu arada. Tek varlığı metro olan bir yer.
Neyse tam istediğim gibi bir ev buldum, gayet de seviyorum fakat yanda maymunlar yaşıyor. Ev sahibine ses yalıtımı dedim, onlar yüzünden ben neden masrafa giriyorum dedi. Feyk atacağım seneyi tamamlayamam ben bu gidişle diye. Bakalım
0
pavlis
(02.01.23)
2021’de İstanbul’da hemen hemen hiç bir semtte kiralık ev bulunmuyordu. Kapıs kapıs gidiyordu ama attık durum öyle değil kiralar çok yükselince ilanda kalma süreleri de arttı.

Bahsettiğin yerlerde 1. Arz çok kısıtlı yeni daire kentsel dönüşüm yok denecek kadar az. 2. Yabancı talebi çok fazla.
0
Mcfly
(02.01.23)
(10)

Size " X Bey " diye hitap edilince Garipsiyor musunuz?

sakince
29 yaşında zamanında müdürlük yapmış biri olarak, halen daha biri bana x bey diye seslendiği zaman saliselikte olsa duraksıyorum. Beraber yemek yediğimiz, yaşça büyük bir abi telefonuna beni .. bey diye kayıt etmiş bunu görünce, içten içe sen bey'sin lan diyorum. Biraz gülesim geliyor. Kendimi çoçuk
29 yaşında zamanında müdürlük yapmış biri olarak, halen daha biri bana x bey diye seslendiği zaman saliselikte olsa duraksıyorum. Beraber yemek yediğimiz, yaşça büyük bir abi telefonuna beni .. bey diye kayıt etmiş bunu görünce, içten içe sen bey'sin lan diyorum. Biraz gülesim geliyor. Kendimi çoçuk gibi mi hissediyorum bilmiyorum ama adını koyamadığım bir duygu yaşıyorum. komik gibi diyim.

Acaba kendime saygım falan mı yok ey freud'lar:). TAbi kadınlarda soruma cevap verebilir.
0
sakince
(03.12.22)
Garipsemiyorum. İş hayatında bey kullanımı sevdiğim bir şey. İnsanların saygılı, mesafeli, kibar olması hoşuma gidiyor.
0
dissendium
(03.12.22)
Benim de tuhafıma gidiyor. Ama sektörde yeni olmama veriyorum. Aslında şöyle bir durum var bende, özellikle yaşıtım biri ya da benden büyük de olabilir ama unvan olarak altta gözüken kişiler söyleyince üzülüp alt üst ilişkisine sinirlenir söylenirim içimden.
0
tulumba
(03.12.22)
bana herkes bey diyor. yaş 39. bey, hanım, güzel hitaplar. garipsemem.

sadece bunu garipsediğin için kendine saygın var, yok denemez. alışkın değilsin.
0
gabe h coud
(03.12.22)
Bizde hanım bey demek yasak, yönetici olmama ve şirkette bir ağırlığım olmasına rağmen bana bey diyenleri bozuyorum bazen tatlı bazen acı, genelde yeni başlayanlar ya da çok samimi olmadıklarım diyor.

Benim derdim kendimi bey olarak görüp görmemekle ilgili değil senden farklı olarak. Bey gibi beyim ve buna rağmen bey denmesin istiyorum. Beyliğin bey dememekle olduğunu gösterince de bey demekten vazgeçiyorlar zaten.

Sen bey denilmeyi hak edilmeyen biri olduğunu, bunu hak eden insanlar olduğunu ama xyz sebeplerinden ötürü kendini buna layık görmediğini düşünüyorsan evet; özdeğer eksikliği yaşıyor olabilirsin.
0
Bruce
(03.12.22)
Bu her zaman yaşadığım bir durum değil bu garipseme durumu, arada sebepsizce oluyor. bilemiyorum
0
🌸sakince
(03.12.22)
Yaş 30. İşte birileri "Plüton bey" diye seslenince "Lan Plüton benim ama bey dediği kim acaba?" diye düşünüp sağa sola bakınıyorum anlık, sonra bana diyorlar diye jeton düşüyor.
0
plutongezegendegilmi
(03.12.22)
Kurumsal dünyada olduğum zamanlar, bu hitapla bir sorunum yoktu. Ama hem bey diye hitap edip hem de senli benli konuşanları garipserdim. "Sailor Bey, öğle yemeğine gelecek misin?" gibi bir şey duyunca şaşırırdım. Bey denilince direkt sizli bizli iletişim beklerim. Kardeşler ltd şti gibi bir yer de değildik. Alanında ülkenin en iyi firmasıydı.
0
sailor
(03.12.22)
eski is yerinde denirdi hic garipsemem, garipsemedim. simdi hocam deniyor ona hala yeni alisiyorum
0
ala09
(03.12.22)
@sailor sanırım siz sorunu çözdünüz. Çünkü şimdi düşündüğümde önce senli benli samimiyet kurduğum kişilerden arada bunu duyduğum zaman oluşuyor bu durum. Tanımlanamayan sorunu tanımladım rahatladım. Fikir alışverişi güzel birşey...:)
0
🌸sakince
(03.12.22)
@sailorun bahsettiğini benim eski müdürüm yapardı. Koordinatör genel müdür vs gibi onu işinden edebilecek pozisyondaki kişilere "x bey nasılsınız?" derken sadece başını ağrıtabilecek pozisyondaki amirlerine "x hanım nasılsın" derdi.

Saliselik duraksama bana kendi adımla seslenilince de oluyor ya. o kadarı olsun.
0
IncredibleMau
(03.12.22)
(13)

Lebon pastanesinin kapanması

sailor
Merhaba,Ben 2010'ların başında üniversitedeydim. O dönem, taksim ve çevresinde yaşanan değişime karşı ciddi bir toplumsal tepki olduğunu hatırlıyorum. Emek sineması, demirören avm, meydan yayalaştırma prjesi gibi konularda muhalefet sağlamak adına çeşitli örgütlenmeler, inisiyatifler vardı. Hatta ge
Merhaba,

Ben 2010'ların başında üniversitedeydim. O dönem, taksim ve çevresinde yaşanan değişime karşı ciddi bir toplumsal tepki olduğunu hatırlıyorum.

Emek sineması, demirören avm, meydan yayalaştırma prjesi gibi konularda muhalefet sağlamak adına çeşitli örgütlenmeler, inisiyatifler vardı. Hatta gezi hareketi başladığında bu örgütlenmeler öncü olmuştu.

Geçenlerde Lebon pastanesi kapandı, duymuşsunuzdur. Ekşi sözlük'e girdim; "kapanırsa kapansın banane amk" tarzında bolca entry var.

Bu durumu nasıl okuyorsunuz, kuşak farkı mı, zamanın ruhu mu veya başka bir yorum varsa dinlemek isterim.

Not: Kirasını ödeyemeyen bir işletmenin kapanması ile yukarıdaki örneklerin birebir uyumlu olmadığını biliyorum ama kent tarihi ve hafızası adına önemli bir yer olduğunu düşünüyorum.
0
sailor
(01.11.22)
durumu okumak derken, bencillik arttı. eskiden zorla alınan bir şeyin daha kıymetli olduğu değerler bitti. konfor alanını seven bir milletiz, kimisi keyfiyen yazmış da olabilir. diğer türlü bu dediklerimden ötürü.

kuşaktan kusağa aktarılan birçok değer var. eminim ki bazı büyükler bunları aktarıyor, anlatıyor. benimseyen de var benimsemeyen de.
0
evimin paspasi
(01.11.22)
Abi İstiklal gibi yerde kira yüksek diye dükkan kapatıyorsan ya işi bilmiyorsun ya bir şeyleri yanlış yapıyorsun.

Yanlış hatırlamıyorsam geçen sene de kapanıyorlardı sonra ne olduysa kapanmadılar.

Kent tarihi/hafızası önemli elbette ama şehrin en işlek noktasında batan bir dükkana en çok alışveriş yapılarak destek olunur. Millet belediye/devlet desteklesin falan demiş ne alaka yani bir oraya vergi vermediğimiz kalmıştı yani :)
0
chicha_v2
(01.11.22)
doğma büyüme hayatım beyoğlu sokaklarında geçti. istiklal'in paralel sokağında doğdum öyle söyleyeyim.

hiç duygusal bakmıyorum olaya. işletmenin şimdiki sahibi de ilk sahibi değil. kuşaktan kuşağa aktarım durumu yok. biraz sükse yapıp isim hakkını satma peşinde olduğunu düşünüyorum.

ürünleri de berbattı. batmasına şaşırmadım o yüzden.
0
coldegezenkutupayisi
(01.11.22)
ortada ticari bir başarızlık olduğu aşikar. ama sade vatandaş olarak keşke böyle olmasaydı diyebiliyorum. insanların "varlığından haberim bile yoktu, banane amk" diye entry girme motivasyonunu merak ediyorum.


@coldegezenkutupayisi

benim de ilk tercihim olan bir yer değildi.

evet ilk pastane ile çok alakalarının olmadığını da biliyorum. O civardaki çoğu tarihi mekanın buna benzer bir durumu var zaten.
0
🌸sailor
(01.11.22)
asıl sorgulanması gereken 200 yılda bir dükkan almayı akıl edememeleri.
0
astronom bey
(01.11.22)
AVM yapılmasına karşı çıkmak, meydan yapacağız diye tonlarca beton döküp dokuyu bozup çirkinleştirmek de öyle.

Sinemalar, tiyatrıya dönüştürülüp Kültür Bakanlığınca desteklenebilir. O da olumlu.

Ama sonuçta o pastane bir ticarethane. Pastasına talep olduğu sürece yaşamına devam edebilir. Geçmiş yıllarda başka imkanlar yokmuş, insanlar pastanelerde buluşurmuş. Artık o düzen değişmiş.

Devlet olarak insanları pastanede buluşmaya teşvik de edemezsin, pastanenin talep yetersizliğinden oluşan zararını sübvanse de edemezsin.

Üzücü ama yapacak bir şey yok.

@astronom bey'in yazdığını görünce ilave etme gereği duydum. O bölgedeki mülkler genellikle vakıf malı. Eskiden kiranın 5. yılda değerlemesi, 10 yılda kiracının çıkarılabilmesi gibi kanunlar yoktu. Birçok dükkan, son yıllara kadar inanılmaz komik kiralarla faaliyetlerine devam edebiliyorlardı. O pastane özelinde bilmiyorum ama kira ödemek mal sahibi olmaktan çok daha avantajlıydı.
0
Mirket
(01.11.22)
ben de 32 yaşında ve sosyal hayatına da düşkün bir istanbullu olarak lebon pastanesine hiç gitmedim desem inanır mısın? türkiye'de inanılmaz sayıda "kötü ürünler ürettiği ya da servis ettiği halde sadece tarihi olduğu için övülen" yeme içme mekanı var. bu da belli ki onlardan biri. sade vatandaş olarak ne yapmamız lazımdı bilemiyorum açıkçası.

her şeye duyar kasmaktan sıkıldı insanlar. sosyal medyada gece gündüz duyar kasmamızı istiyor birileri. kendi derdimi mi düşünücem, 200 senedir istanbulun en işlek yerinde barınabilmiş ve muhtemelen torununun torununa yetecek kadar para kazanmış bir işletmenin ömrünün dolmasına mı üzüleceğim? inan zerre umrumda değil.

mesela tiyatro örneği vermişsin. geçen hafta bir tiyatroya gideim dedik istanbulun orta yerinde bir sürü tiyatro oyununda bilet yoktu, biletlerin tanesi de 200-300 tl. şimdi buna rağmen batan tiyatroya üzülmeli miyim? böyle bi talep olduğu halde, boş salona oynayan oyuna üzülmeli miyim? hayır, demek ki türk halkı tiyatro sevmiyor değil, kötü oyunu veya kötü sahneyi sevmiyor bu kadar basit.
0
roket adam
(01.11.22)
merhabalar, hislerinizi tam olarak anlıyorum mesela emek sineması gibi bir örnek var.
ancak burada durum farklı, yanıltma ve ajitasyon var.
bu pastane söylendiği kadar eski değil, çikolatasının üstünde 1810 yazıyor ama 1860'larda kurulmuş, o çok önemli değil gerçi.
Önemli olan (özet): defalarca kapanmış, dükkan değiştirmiş, yıllarca atıl kalıp yeni sahipleri tarafından tekrar açılmış bir yer. bazı iddialara göre sahipleri isim haklarını yüksek bir fiyata birilerine satmak için arada böyle haberler çıkarıyor, geçen sene de yine bu yıllarda çıkmıştı, bu sefer tam kapandı tabi. yani sanki bir aile varmış da aynı dükkanda 200 senedir iş yapıyormuş, zorluklardan kapanmış, yok böyle bir şey.
0
ckisc
(01.11.22)
İstiklal'deki bazı barların kapanmasına veya el değiştirmesine daha çok üzüldüm ben. Gençliğimiz onlarla beraber yok oldu gibi hissediyorum mesela. (Küçük Beyoğlu denilen bölge hala duruyor mu mesela?)

Lebon ünlü bir yer miydi bilmiyorum ama zamana uyamamış bir işletmeymiş demek ki.
0
nhk ni youkosu
(01.11.22)
ben de hic duymamistim orayi. resimlerine bakinca da cok avam buldum. madem oyle bi tarihin var, o dekorasyon nedir oyle en basitinden.
ayrica ticari bi mekan yani hayrina da calismiyor. sulaleri de zengin olmustur bu kadar zamanda. o yuzden bu krizde kimse aman degerimiz diye bi pastaneyi dusunecek degil. ben de bu ah, vah diyenleri cok zengin veya orta halli ama daha ogrenci, para kazanmak nedir bilmeyen veya surunen ama duyarli gozukmeliyim moivasyonuna sahip insanlardan olustugunu dusunuyorum.
bunlarin disinda, en kisa zamanda isim hakkini devrederler, tarihi degerimiz devam eder merak etmeyin.
0
Kittie
(01.11.22)
Bu tarz konular ergene, sokaktaki akpli dayiya sorulmaz. Is yapamamis kapanmis, bize ne sigligindan oteye gitmez cevaplar. Eski isletmelerin onemini Celal'e, Ilber'e, Sicimoglu'na soracaksin. Gerci yeni kusak y.disina da cikamiyor ama Floransa'da gorseler dal 1800 yazisi onunde 20 tane fotograf cekilirler, 2 sokak otesinde yasadigi tarihi yapiyi, aniti, dukkani bilmez insanimiz
0
speedy
(01.11.22)
bu olay çok abartıldı. yani başka yere açarsın, o kadar iyiysen yeri alırsın.
0
mikahakkinen
(02.11.22)
inci ve markiz iyi pastanelerdi, başka bir yerde duruyorlardı, sosyal ve kamusal açıdan.
lebon'un böyle bir kültürü yok.

kaldı ki emek sineması, rüya vs gibi sonradan "kurtarılan" yerlerle aynı muameleyi görmemeli. emek sineması da bir işletmeydi belki ama sanat üretimine katkı sağlamaya çalışarak ayakta kalmaya çalışıyordu, kamusal bir kimliği vardı; lebon'un unlu mamül üretirken geleceğine yatırım yapmamasında başka türlü (ticari) basiretsizlikler de var.


ama kuşak farkı vs olayına da katılıyorum; ama bu bencil gruba da empati yapıyorum; 2005ten önceki istiklali görüp deneyimlemeyen hatta sadece gezi sonrası halini bilen bir kitle canım istiklal diye ağlasın mı?
0
jimjim
(02.11.22)
(11)

Evden çalışanlar, ne iş yapıyorsunuz?

cometome
Sb
Sb
0
cometome
(23.10.22)
İthalat
0
horizon
(23.10.22)
yazılım. p.s. evden kaçmak için ofis kiraladım.
0
phonex
(23.10.22)
tasarım
0
buenosdias
(23.10.22)
argesi olan firmalara dışarıdan danışmanlık yapıyorum. mühendislik kökenliyim.
0
sailor
(23.10.22)
gömülü yazılım ve elektronik donanım geliştirme, firmalara ar-ge ve imalat danışmanlığı.
0
orpheus
(23.10.22)
system & infrastructure consultant (it danismani diyebiliriz)
0
nibba
(23.10.22)
Evden çalışmıyorum ama geçen evden çalışma imkani geldi iki tane ama reddettim, bilgi olsun diye yazıyorum;
Firmanın bir ürün grubunun uzun dönem talep ve arz planlama sorumluluğu. Herkes remote bu işi yapan emea bölgesinde.

Bir de bir firmanin erp business analyst pozisyonu. Firmanın içindeki kişilerle çalışıp hangi erp programının satın alınması ve firmaya implement edilmesi, proje vs.
0
logisticsmanager
(23.10.22)
Network & güvenlik tarafındayım, it sektörü yani
0
mirty
(23.10.22)
çeviri
0
lesmiserables
(23.10.22)
Bir bankada yazılıcımcıyım.
0
chicha_v2
(23.10.22)
otomotiv satış sonrası teknik destek mühendisiyim.

koronanın ilk günlerinden beri evden çalışıyorum. normalde ofis vardı, sadece 3 hafta ofis gördüm ve korona başladı, bitti, ofis tekrar açıldı ama bu sefer isteyene evden çalışma opsiyonu sundular.
0
rain when i die
(23.10.22)
(3)

Sitrulin (citrulline) besin maddesi hakkında

havadakarada
Vücut geliştirme gibi sporlarla uğraşanların aldığı ek besin takviyelerinden biriymiş, yeni duydum. Karpuzun içinde olan bir şeymiş. Vücut kendi de üretiyormuş. Damarların genişlemesine ve yumuşamasını da sağlıyormuş. Hiç yaygın olarak satılan bir şey değil ben yeni duyduğuma göre. Kullanan var mı?
Vücut geliştirme gibi sporlarla uğraşanların aldığı ek besin takviyelerinden biriymiş, yeni duydum. Karpuzun içinde olan bir şeymiş. Vücut kendi de üretiyormuş. Damarların genişlemesine ve yumuşamasını da sağlıyormuş. Hiç yaygın olarak satılan bir şey değil ben yeni duyduğuma göre.

Kullanan var mı?
0
havadakarada
(03.10.22)
Ben kullanıyorum.
0
evimin paspasi
(03.10.22)
ben de kullanıyorum. eskiden bunun yerine arjinin daha yaygın kullanılırdı, belki o yüzden bilmiyorsunuz. sonra arjininden daha iyi olduğu konusu yayıldı.

Çok büyük farkını gördüm diyemem, zaten takviyelerin neredeyse hiçbirinin direkt farkedilecek ciddi bir etki yaptığını sanmıyorum. Ben bir tek, antrenmanda daha çabuk pump olma etkisini gözlemleyebildim.
0
sailor
(03.10.22)
2 gün oldu bi baktım kullansam mı diye. Citrulline'in vücuttaki inflamasyonu aşırı şekilde artırdığı ile ilgili bir kaç şey okudum. Kullanmamaya karar verdim.
0
do you remember me
(03.10.22)
(8)

çekirdek kahveyi nereden alıyorsunuz?

su492
sanal baharat'tan alıyordum ama değiştireyim dedim. amazon'dan moliendo marka sipariş ettim, taa mart'ta kavrulmuş kahve geldi. hangi siteyi kullanıyorsunuz? bu arada kahve tavsiyelerinizi de alabilirim...
sanal baharat'tan alıyordum ama değiştireyim dedim. amazon'dan moliendo marka sipariş ettim, taa mart'ta kavrulmuş kahve geldi. hangi siteyi kullanıyorsunuz? bu arada kahve tavsiyelerinizi de alabilirim...
0
su492
(14.09.22)
Rossmanda satılan çekirdek güzel.
0
jazzabel
(14.09.22)
Ben de eskiden sanal baharat'tan alırdım ama artık Kahve Dünyası'ndan alıyorum. Colombia alırdım ancak artan fiyatlardan sonra Kosta Rika ile devam ediyorum. Fena değil, önerebilirim.
0
Amaranta ursula
(14.09.22)
e-gurme.com
0
elvan abeyiylegezse
(14.09.22)
tabi ki sanalbaharat. başka yerde bu fiyat skalasında taze kavrulmuş kahve bulmanız mümkün değil.
0
mr.goodcat
(14.09.22)
Coffeenutz(%30 indirim kodu paylasabilirim)
Kafeinkultur
Sezy (f/p)
Fam
Niji
Boxx
İlk aklıma gelenler, son dönem aldıklarım. Kafein kültür alonso bustos çok iyi çekirdek. Lakin bu ara stoğu kapatmıştı sanırım orkun. Kontrol etmek lazım. 650 gr kadar tükettim son 100 gr kaldı biraz canımı yakıyor bu durum :) nutz seckisi çok geniş, elimde 30 gr kadar juliette kaldı :( çoğu çekirdeği denedim. %30 varken makul gelirse yazabilirsiniz. İndirim ref vs değil kulüp indirimi bu arada.
0
sen de git sen de unut
(15.09.22)
motosiklet burclu adam
(15.09.22)
arenas
(15.09.22)
Çekirdek yıldan yıla, dönemden döneme değişen bir şey. Geçen yıl çekirdeklerini çok beğendiğiniz bir yerden bir sonraki sene hiç keyif alamayabilirsiniz.

Ama montag, petra ve fam gerçekten çok iyi çekirdekler satıyor. Alıp da beğenmediğim çekirdekleri olmadı hiç.
0
sailor
(15.09.22)
(6)

iş gereği yurtdışı

mariposa
İş gereği sergilere, toplantılara vs. düzenli olarak şirketi tarafından yurtdışına gönderilen insanların vize alma süreci nasıl işliyor? Her seferinde vizeye başvurulup, sonuçlanması mı bekleniyor yoksa şirket sponsor olduğu için uzun süreli vize mi alıyorlar?
İş gereği sergilere, toplantılara vs. düzenli olarak şirketi tarafından yurtdışına gönderilen insanların vize alma süreci nasıl işliyor? Her seferinde vizeye başvurulup, sonuçlanması mı bekleniyor yoksa şirket sponsor olduğu için uzun süreli vize mi alıyorlar?
0
mariposa
(26.08.22)
Gidecegin ulkeye gore degisiklik gosterebilmekle beraber, yaklasik isin geregi kadar vize veriyorlar, yani 5 gunluk bir egitim icin 8 gun vize gibi.
0
ozhan
(26.08.22)
Aslında bu süre olayı değişiyor misal ben 5 günlük bir eğitim için Almanya'ya gitmiştim. 6 aylık vize vermişlerdi.
0
clones
(26.08.22)
ileri tarihte bir daha gideceğini belgeliyorsan o ileri tarihi de kapsayacak şekilde uzun veriyorlar.
0
sailor
(26.08.22)
Global bir firmada çalışıyorsan ordaki şubeden davet geliyor ve o davetle başvurursan uzun vize çıkabiliyor mesela son zamanlarda tanıdıklarıma 5 yıl gibi bir süre vize çıktı ve tekrar vize sürecini yaşamalarına gerek kalmıyor
0
esinikaybetmiscorap
(26.08.22)
Buyuk olcekli bir firmada calisiyorum musteriden veya tedarikciden dsvetiye aliyordum. Min alti ay max 2 yil vize cikmisti.
0
kuzey li
(26.08.22)
ülkeye göre değişiyor. avrupa mesela her seferinde daha uzun veriyor ama ilk 2-3 vizeyi tam gerektiği kadar alıyorsun.
0
roket adam
(27.08.22)
(1)

Fethiye'de araba bırakacak otopark?

chicha_v2
Rodos feribotlarının kalktığı iskeleye yakın olacak şekilde mümkünse kapalı ve güvenli bir otopark önerebilir misiniz?Araç iki gün kalacak toplamda. Sabah 8'de açık olması gerekiyor bir de.Sokak arasına vs. park etmeyi düşündüm ama her şehrin farklı oluyor sistemi. Geldiğimde arabayı çekmelerini, ce
Rodos feribotlarının kalktığı iskeleye yakın olacak şekilde mümkünse kapalı ve güvenli bir otopark önerebilir misiniz?

Araç iki gün kalacak toplamda. Sabah 8'de açık olması gerekiyor bir de.

Sokak arasına vs. park etmeyi düşündüm ama her şehrin farklı oluyor sistemi. Geldiğimde arabayı çekmelerini, ceza yazmalarını istemiyorum.
0
chicha_v2
(26.08.22)
Fethiye'nin en curcuna yeri orası. Otopark, hele ki kapalı otopark, hiç gelmedi aklıma.

Ama yacth boheme otelin olduğu cadde veya chez la vie'nin sırasında bir yere koyarsanız çekmezler. Özellikle chez la vie sağınızda kalacak şekilde tek yönlü bir sokak var, herkes orayı otopark olarak kullanıyor. Maps'ten dediğim yerlere bakıp park edip 5 dakika yürüyerek feribota binebilirsiniz.
0
sailor
(26.08.22)
(3)

haftanın 3 günü ağırlık çalışmak hangi seviye egzersiz?

we are floating in space
haftanın 3 günü dambıl ile kol, omuz, bel çalışmak bunlardan hangisi ile adlandırılır? not: program 1-1.5 saatlik. -hafif egzersiz-orta seviye egzersiz-ağır egzersiz-aşırı yoğun egzersiz
haftanın 3 günü dambıl ile kol, omuz, bel çalışmak bunlardan hangisi ile adlandırılır? not: program 1-1.5 saatlik.

-hafif egzersiz
-orta seviye egzersiz
-ağır egzersiz
-aşırı yoğun egzersiz
0
we are floating in space
(24.08.22)
böyle bir cevaba neden ihtiyacın var? antrenman şiddeti nedir mesela? yani 5 kg dumbell ile kaç set kaç tekrar yapılıyor? 5 kg dumbell seni ne kadar zorluyor (rpe değerin nedir?), hangi bölgeden kaç set kaç hareket yapılıyor? antrenmanın ortalama nabzı nedir vs birçok değişken var bu soruyu cevaplayabilmek için. eğer haftada 3 gün antrenman yapılacaksa en verimli planlama tüm vücüdu çalıştıracak şekildedir. genelde 5x5, texas metod gibi hazır antrenman programları tercih edilir. ağırlıklar kademeli olarak ne kadar artarsa zorlayıcılığı da o kadar artar.
0
motosiklet burclu adam
(24.08.22)
Genelde günlük kalori ihtiyacı hesaplama sitelerinde soruyorlar, egzersiz yoğunluğunu. Siz de onu hesaplamak için sorguluyorsunuz sanırım. Orta seviye egzersiz diyebilirsin gibi geldi bana.

Ama programın 1-1,5 saat sürmesine takıldım. 1,5 saat süren ağırlık antrenmanı olmamalı bence. İşin içinde kardiyo varsa o başka. Ama yoksa, bir bölgeyi 6-7 hareketle çalıştırıyorsanız, yarardan çok zarar veriyor olabilirsiniz.
0
sailor
(24.08.22)
tdeecalculator.net

ben surdan bakiyorum ona, egzersizin siddetine gore degil sikligina gore degerlendiriyor mesela.
0
bay b
(25.08.22)
(9)

Tatil maceralarınız

dissendium
Ya üniversiteden bir arkadaş var. Çocuk birkaç bin lirayla otostop çeke çeke, çadırda uyuyarak, simitle beslenerek İstanbul'dan İzmir'e gitti. Yazıya İngilizce kelime sıkıştırmayı sevmem ama güzel bir "challenge" oluyor. Şu hayata bir kere geldik, böyle plansız bir şeyler denemeden ölmek istemiyorum
Ya üniversiteden bir arkadaş var. Çocuk birkaç bin lirayla otostop çeke çeke, çadırda uyuyarak, simitle beslenerek İstanbul'dan İzmir'e gitti. Yazıya İngilizce kelime sıkıştırmayı sevmem ama güzel bir "challenge" oluyor. Şu hayata bir kere geldik, böyle plansız bir şeyler denemeden ölmek istemiyorum. Sizin var mı bu şekilde maceralarınız? Tavsiye eder misiniz?
0
dissendium
(21.08.22)
otostop çeke çeke bir tatil macerası arayarak plansız bir şekilde ölmek istemem açıkcası :D dinleyince hikayeler güzel ama bu tarz şeyler korkunç geliyor günümüzde bana
0
chanandler bong
(22.08.22)
"Çocuk birkaç bin lirayla otostop çeke çeke, çadırda uyuyarak, simitle beslenerek İstanbul'dan İzmir'e gitti."

Bu cümle hiç cezbetmedi inan. Hikayesini dinlesem de rezillik derim içimden.

"challenge" olacak bir şey düşünsem 100 tane fikir gelir aklıma, ama yukarıdaki değil.
0
sailor
(22.08.22)
erkek olsam yapardım.
0
candide
(22.08.22)
Yakin bi arkadasim universite doneminde otostopla bursa'dan cikip antep'e maras'a filan gidiyordu. Ben de hep takilmak istemistim ama denk gelmedi bi turlu. 8-9 sene oncesi
0
fakyoras
(22.08.22)
Otostop değil de bisikletle uzun yola çıkmayı hep düşünmüşümdür.

Otostop benlik değil ama, tanımadığım insanın arabasına hayatta binmem diye bir koşulum yok ama binince muhabbet edemem, garip bir ortam oluşur :D öyle bir insan değilim.

Sadece 2-3 arkadaş bisikletlerle şehir değiştirip bir orman ya da sahil kampı yapmak isterdim.

Benim en maceralı tatilim bir arkadaşımla ansızın karar verip ertesi gün bodruma gitmekti. Çok da güzel olmuştu.
0
akhenaten
(22.08.22)
Oyle oyle sili'ye kadar gittim, yolda buldugum ufak tefek seylerden para kazanarak(okyanusu ucakla gectim ama onu da tekneyle gecebilir isteyen)...

kadin olayina gelince, kiz arkadasim vietnam'dan avrupa'ya gitti tek basina....


not; seneler sonra 2 hafta once otostop yapayim dedim, pek ise yaramadi yol kenarinda uyudum, kismet.... : )

tavsiye konusu; benimki gibi buyuk hikayeler tavsiye edilmez, cok uzun bir surec, hayatin kendisi gibi, hoslugu da nahoslugu da var, icinde varsa neden olmasin... istersen arkadasinin yaptigini yaparak ,baslayabilirsin... zira benim gibi cepte 300-400 euroyla guney amerika'nin ortasina dusersen yolun epey uzun olacak demektir...
0
hewit
(22.08.22)
Çok büyük bir macera olmasa da interrail yaptım. Trende garda uyudum. Çok güzeldi.
0
pispinti
(22.08.22)
Perişan tatili gibi geldi bana.

Ben Almanya’ya gittiğimde hiç aklımda yokken ufak bi Avrupa turu yapmıştım. Ana tren istasyonundan geçerken dur ya diğer ülkelere tren ne kadar diye sormaya gitmiştim. Görevliyle en erken nerelere tren varsa orası için rez yaptırmıştık. Normalde aşırı planlı programlı insanım benim için hiç bilmeden görevli kadının her dediği şehire tamam demek zor bir şeydi normalde.
0
jazzabel
(22.08.22)
Tavsiye ederim ama challange oldugu icin degil.

Merakli bir insan degilseniz ve gezmek istemiyorsaniz, gezmek zorunda degilseniz.

Yirmilerin basindayken param yoktu, Avrupa´daydim. Bir sürü sehri gidip gormemek ve deneyimlememek yerine otostop, couch-surfing, workaway vs. hangi secenek varsa hepsini kullandim. Hepsini de cok büyük bir istekle ve merakla yaptim. Simdi yapmam.

Ayni sehirlere simdi gidiyorum, üzerinden yillar gecmis. Rahatca ve parayla da gezmek gayet güzel. Böyle de yapilacak bir ton sey var.

Parasiz ve az konforla da yapilacak bir ton sey vardi. Daha önce gittigimde daha az zevk almamistim kesinlikle. Otostop vs. yük gelmiyordu ve cok daha fazla zamanim vardi.

Simdi yapmaktan hoslandigim seyler degisti. Bu halime, kendime otostop cekip ve couchsurfing yapip dolasmayi tavsiye etmem. Challange mi kalmamis? 5 günde 10 iyi restaurant challange yaparim.
0
buf-e kür
(22.08.22)
(6)

Kilo verme, protein-karbonhidrat dengesi ile ilgili sorular.

sorumatik
Merhaba,Günlük kalori ihtiyacım, internet üzerinden hesaplama sitelerinde 2900 kalori olarak çıkıyor. Günde iki öğün besleniyorum ve aralıklı oruç yapıyorum. Sorum şöyle;İlk öğünüm öğlen, 60 gram karbonhidrat ve gerisi full protein olmak üzere ortalama 700 kalori.İkinci öğünüm ise genelde full prote
Merhaba,

Günlük kalori ihtiyacım, internet üzerinden hesaplama sitelerinde 2900 kalori olarak çıkıyor. Günde iki öğün besleniyorum ve aralıklı oruç yapıyorum. Sorum şöyle;

İlk öğünüm öğlen, 60 gram karbonhidrat ve gerisi full protein olmak üzere ortalama 700 kalori.

İkinci öğünüm ise genelde full protein olarak devam ediyor. Az yağlı kırmızı et ya da bakliyat tüketiyorum. O da ortalama 500 kalori. Toplamda 1200 kalori yapıyor.

Fakat son günlerde ikinci öğün olarak 100 gram cornflakesi 100 gram yoğurtla karıştırıp tüketiyorum. Cornflakes'de yağ neredeyse yok, ama karbonhidratı yüksek. Yoğurt + cornflakes yine 500 kalori ediyor. Lakin cornflakes'de 80 gram karbonhidrat bulunmakta.

Sizce zayıflamak için hangisi mantıklı ikinci öğün için. Birinde neredeyse sıfır yağ ama karbonhidrat yüksek, bakliyat ve kırmızı ette daha çok yağ mevcut.

Bu arada zayıflamak için günlük almam gereken karbonhidrat 175 gram civarı.

Teşekkürler.
0
sorumatik
(12.07.22)
Cornflakes'te karbonhidratın bir kısmı da içeriğindeki şekerden geliyor (özel bir cornflakes kullanımıyorsanız). Marketlerde satılan ortalama bir cornflakesin 100 gramında yaklaşık 10 gram şeker bulunur. Bu noktadan sonra konu artık, "yağ mı daha zararlı, şeker mi" noktasına geliyor. Kan şekeri, insülin gibi durumlardan dolayı ben olsam yağlı seçeneği tercih ederim.

Bir de kalori ihtiyacınız 2900 ve siz toplamda 1200 kalori alıyorsunuz gibi anladım. Böyle bir kalori açığı çok çok fazla bence, kısa zaman sonra aşırı halsizlik hisetmeniz muhtemel. Bu şekilde kilo verseniz de aynada gördüğünüz beden sizi mutsuz edecektir. Toplam kalori ihtiyacının % 20'sinden fazla açık verilmemesi önerilir genelde.

İyi bir diyetisyen ile çalışmanızı öneririm.
0
sailor
(12.07.22)
sailor + 1
0
dreamnesiac
(12.07.22)
Yapılan araştırmalar diyet döneminde yağdan mı karbonhidrattan mı açık verdiğinin hiç önemli olmadığını söylüyor, önemli olan proteini yüksek alıp kalan açık için sürdürebileceğin bir tercih yapmak.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(12.07.22)
Diğer arkadaşları destekler nitelikte,
Endüstriyel gıdalardan uzak durun
ve şartları zorlamayın derim.

Şartları zorlarsanız vücut plato evresine girer. Aç kaldığınızla kalırsınız.
Diyette plato evresi konusunu Google'dan bir araştırmanızı öneririm.


Diyetin hızlı kilo verdireni değil, yaşam tarzı olarak benimseneni işe yarar. Diğeri vücuda zarardan başka işe yaramaz.
0
Mirket
(12.07.22)
Böyle bir tercih yapacaksanız yağlı olanı tüketmek daha mantıklı. Kan şekerini ve insülin salımını karbonhidrat kadar artırmaz, kan şekerinde dalgalanmalar yaşamazsınız, sık sık acıkmanızı engeller.
Protein ağırlıklı beslenmenin yanında sağlıklı yağ tüketimi (zeytinyağı, et içeriğindeki yağ, tereyağ, kuruyemişlerden aldığımız yağ), uzun süre tok kalmaya yardımcı oluyor.
Ben 1 yılı aşkındır 16-8 aralıklı oruç yapıyorum. Tek tek kalori hesabından çok, alınması gereken proteine bakmak, yeterli protein almak önemli. Yanında sağlıklı yağ tüketince, karbonhidratlı, şekerli şeyler yeme isteği kayboluyor zaten.
Bir de tavsiyem, hazır cornflakesler yerine, yapabilirseniz yulaf ezmesi tüketmek. İnce öğütülmüş yulafı yoğurda karıştırıp, meyve ve balla tüketebilirsiniz mesela. Tabi ki şeker içeren cornflakes tadında olmuyor, ama zamanla meyve şekeri insanı tatmin etmeye başlıyor.
0
anthemis nobilis
(12.07.22)
Diğer arkadaşlara ek olarak,

Daha detaylı, hücresel bazda başka konudan bahsedeyim. Vucutta karbanhidrattan ve proteinden enerji elde eden sistem ve yağdan enerji elde eden sistem birbirinden farklı. Eğer yağ tüketmeyen bir insansan vücut yağdan enerji elde eden “makine”yi normal beslenmen sırasında aktifleştirmiyor. Ve kalori açığı verdiğinde de depo yağları enerjiye çevirmekte yavaş kalıyor çünkü yağı enerjiye çeviren makineyi aktifleştirmeye alışmamış oluyor. Karbonhidrat ile proteini yakan makine ortak olduğu için o sistem açık kalmaya devam ediyor. Sen de yağ yakmak yerine proteinlerini enerjiye çeviriyorsun.

Eğer normal beslenmende güzel yağlar yiyorsan o zaman normal beslenme sırasında vücut gerektiğinde yağ yakan makineyi gerektiğinde diğerini hızlıca aktifleştirmeye, ikisi arasında gidip gelmeye alışmış oluyor, bunu hızlıca yapabiliyor. Bu nedenle sen kalori açığı verirsen depo yağdan enerji elde etme işi daha hızlı ve kolayca başlıyor, çünkü vücut zaten hali hazırda beslenmendeki yağlardan enerji elde etmeye alışkın.

Özetle, sağlıklı yağ yemeden yağ yakmak zordur. Gidenler proteinden olur.
Diyette kas kaybının nedenlerinden birinin beslenmedeki sağlıklı yağ eksikliği olduğu ortaya çıktı.

Bence yağ eklemelisin beslenmene.
0
zimbirik
(12.07.22)
(4)

Ahmet Ümit kitapları

lionel andres
Daha önce Ahmet Ümit okumamış biri olarak hangi kitabından başlamamı tavsiye edersiniz?
Daha önce Ahmet Ümit okumamış biri olarak hangi kitabından başlamamı tavsiye edersiniz?
0
lionel andres
(07.07.22)
Ben bugün başlasam ilk kitaptan başlar yazım tarihine göre ilerlerdim. Zaten güzel olan ilk kitapları.
0
Kaleci Saçlı Forvet
(07.07.22)
Ben olsam İstanbul Hatırası ile başlarım.
0
etna
(08.07.22)
@etna +1 En beğendiğim kitabı oydu.
0
stejerners
(08.07.22)
en sevdiğim kitabı; beyoğlu rapsodisi. Hele ki, istiklalin 90'ların sonu 2000'lerin başındaki halini hatırlıyor/biliyorsanız okuması çok keyifli olur bence.
0
sailor
(08.07.22)
(9)

İş soruları

dissendium
1. Bir yerde en az çalışma süreniz ve en çok çalışma süreniz nedir?2. Sizce ne kadar sürede iş değiştirilmeli?3. Ortalama bir yerde 4 yıl çalışmak sizce çok mu?4. Ortalama üstü bir yerde çok uzun süre çalışmak mantıklı mı?5. Ortalama bir yerden ortalama üstü bir yere geçiş süresi ne olmalıdır?Teşekk
1. Bir yerde en az çalışma süreniz ve en çok çalışma süreniz nedir?

2. Sizce ne kadar sürede iş değiştirilmeli?

3. Ortalama bir yerde 4 yıl çalışmak sizce çok mu?

4. Ortalama üstü bir yerde çok uzun süre çalışmak mantıklı mı?

5. Ortalama bir yerden ortalama üstü bir yere geçiş süresi ne olmalıdır?

Teşekkür ederim. Daha sonra soru silinebilir.
0
dissendium
(07.07.22)
2 - İki-dört yıl arası
3 - Dört yılda terfi olmadıysa çokun sınırında
4- Eğer terfi ediyor, mesleki olarak gelişiyor ve iş/hayat dengesini iyi kurabileceğiniz bir ortam varsa mantıklı.
5- İlk fırsatta, mümkünse 1 saniyede.
0
michael_knight
(07.07.22)
sektöre göre değişmekle birlikte 4 sene az bile. normal koşullarda işveren eğitip yetiştirdiği eleman 3-4 yıl sonra bırakıp başka yere gitsin istemez. sık iş değiştirdiği için elenen cv'ler biliyorum.
0
crescent
(07.07.22)
1. 10 gün, 13 yıl
2. Max. 5 yıl
3. Çok değil
4. Çok değişken bunun cevabı
5. Ne kadar çabuk o kadar iyi.
0
alembic
(07.07.22)
1- 7 Ay - 4.5 yil
2- 2 yil
3- Normal ama en ideal hamle daha yuksek bir yere atlamak.
4- Degisken
5- Bir yerde idareten duruyorsaniz 1. senenin sonunda is bakmaya baslamak mantikli.
0
cleric
(07.07.22)
En az 15 ay, en fazla 3 yıl bir yerde çalıştım. 3 yıldan fazla çalıştığın zaman elde ettiğin kazanımın (maddi/manevi) ciddi oranda düştüğünü düşünüyorum. Dünyanın en harika yeri olsa 3 yıldan fazla durulmamalı bence. Bu ayrıca, kişinin kendinde tembellik ve rutine bağlılık yaratıyor. Ortalama bir yer mesleki anlamda bir şeyler katıyorsa, ortalama üstüne geçişte acele edilmemeli diye düşünüyorum ama doyum noktasında sonra ilk fırsat değerlendirilebilir.

Not: Farklı kurumsal firmalarda 6 yıl çalıştıktan sonra aynı sektörde kendi işimi kurdum.
0
sailor
(07.07.22)
1- 4 ay - 18 ay. Ortalamam 8-9 ay falan.
2- 1 yıl civarı iyidir.
3- Çok.
4- Değil. Sonuçta çalışansın, karşında da şirket var. Uzun süre kalırsan tokatlarlar.
5- Geçebilecek hale gelmek: 1-2 yıl. Fırsat varsa hemen.
0
plutongezegendegilmi
(07.07.22)
1. 1 yıl - 7 yıl
2. 3-4 yıl ama şartlara bağlı.
3. çok değil
4. terfi varsa mantıklı
5. işin seni tatmin etmiyorsa düzenli olarak iş bak. ilk fırsatta geç.
0
sir gawain
(07.07.22)
1. 3 hafta, 11 ay :’)
2. İş rahatsa 2-3 yılda bir
3. Bence çok
4. Eğer ilerleyebiliyorsa mantıklı
5. 5-6 ay
0
anneboleyn
(07.07.22)
1. 6 ay-5 sene
2. öyle bir şey yok. önün açıksa aynı şirkette kalınır. ayda 240k TL alıyorsan neden ayrılacaksın.
3. değil. ücretin piyasanın altında kaldıysa, mutlu değilsen, köreliyorsan gibi nedenler iş değiştirme için süreden daha önemli.
4. evet. bknz. 3 - mutlu mesut isen, ayarları bozmaya gerek yok. sürekli hayat kararları almak çok stresli bir iş.
0
gabe h coud
(07.07.22)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.