[]

Lebon pastanesinin kapanması

Merhaba,

Ben 2010'ların başında üniversitedeydim. O dönem, taksim ve çevresinde yaşanan değişime karşı ciddi bir toplumsal tepki olduğunu hatırlıyorum.

Emek sineması, demirören avm, meydan yayalaştırma prjesi gibi konularda muhalefet sağlamak adına çeşitli örgütlenmeler, inisiyatifler vardı. Hatta gezi hareketi başladığında bu örgütlenmeler öncü olmuştu.

Geçenlerde Lebon pastanesi kapandı, duymuşsunuzdur. Ekşi sözlük'e girdim; "kapanırsa kapansın banane amk" tarzında bolca entry var.

Bu durumu nasıl okuyorsunuz, kuşak farkı mı, zamanın ruhu mu veya başka bir yorum varsa dinlemek isterim.

Not: Kirasını ödeyemeyen bir işletmenin kapanması ile yukarıdaki örneklerin birebir uyumlu olmadığını biliyorum ama kent tarihi ve hafızası adına önemli bir yer olduğunu düşünüyorum.

 
durumu okumak derken, bencillik arttı. eskiden zorla alınan bir şeyin daha kıymetli olduğu değerler bitti. konfor alanını seven bir milletiz, kimisi keyfiyen yazmış da olabilir. diğer türlü bu dediklerimden ötürü.

kuşaktan kusağa aktarılan birçok değer var. eminim ki bazı büyükler bunları aktarıyor, anlatıyor. benimseyen de var benimsemeyen de.
  • evimin paspasi  (01.11.22 20:00:29) 
Abi İstiklal gibi yerde kira yüksek diye dükkan kapatıyorsan ya işi bilmiyorsun ya bir şeyleri yanlış yapıyorsun.

Yanlış hatırlamıyorsam geçen sene de kapanıyorlardı sonra ne olduysa kapanmadılar.

Kent tarihi/hafızası önemli elbette ama şehrin en işlek noktasında batan bir dükkana en çok alışveriş yapılarak destek olunur. Millet belediye/devlet desteklesin falan demiş ne alaka yani bir oraya vergi vermediğimiz kalmıştı yani :)
  • chicha_v2  (01.11.22 20:02:01) 
doğma büyüme hayatım beyoğlu sokaklarında geçti. istiklal'in paralel sokağında doğdum öyle söyleyeyim.

hiç duygusal bakmıyorum olaya. işletmenin şimdiki sahibi de ilk sahibi değil. kuşaktan kuşağa aktarım durumu yok. biraz sükse yapıp isim hakkını satma peşinde olduğunu düşünüyorum.

ürünleri de berbattı. batmasına şaşırmadım o yüzden.
  • coldegezenkutupayisi  (01.11.22 20:10:36) 
ortada ticari bir başarızlık olduğu aşikar. ama sade vatandaş olarak keşke böyle olmasaydı diyebiliyorum. insanların "varlığından haberim bile yoktu, banane amk" diye entry girme motivasyonunu merak ediyorum.


@coldegezenkutupayisi

benim de ilk tercihim olan bir yer değildi.

evet ilk pastane ile çok alakalarının olmadığını da biliyorum. O civardaki çoğu tarihi mekanın buna benzer bir durumu var zaten.
  • sailor  (01.11.22 20:11:05 ~ 20:12:52) 
asıl sorgulanması gereken 200 yılda bir dükkan almayı akıl edememeleri.


  • astronom bey  (01.11.22 20:11:32) 
AVM yapılmasına karşı çıkmak, meydan yapacağız diye tonlarca beton döküp dokuyu bozup çirkinleştirmek de öyle.

Sinemalar, tiyatrıya dönüştürülüp Kültür Bakanlığınca desteklenebilir. O da olumlu.

Ama sonuçta o pastane bir ticarethane. Pastasına talep olduğu sürece yaşamına devam edebilir. Geçmiş yıllarda başka imkanlar yokmuş, insanlar pastanelerde buluşurmuş. Artık o düzen değişmiş.

Devlet olarak insanları pastanede buluşmaya teşvik de edemezsin, pastanenin talep yetersizliğinden oluşan zararını sübvanse de edemezsin.

Üzücü ama yapacak bir şey yok.

@astronom bey'in yazdığını görünce ilave etme gereği duydum. O bölgedeki mülkler genellikle vakıf malı. Eskiden kiranın 5. yılda değerlemesi, 10 yılda kiracının çıkarılabilmesi gibi kanunlar yoktu. Birçok dükkan, son yıllara kadar inanılmaz komik kiralarla faaliyetlerine devam edebiliyorlardı. O pastane özelinde bilmiyorum ama kira ödemek mal sahibi olmaktan çok daha avantajlıydı.
  • Mirket  (01.11.22 20:12:22 ~ 20:19:36) 
ben de 32 yaşında ve sosyal hayatına da düşkün bir istanbullu olarak lebon pastanesine hiç gitmedim desem inanır mısın? türkiye'de inanılmaz sayıda "kötü ürünler ürettiği ya da servis ettiği halde sadece tarihi olduğu için övülen" yeme içme mekanı var. bu da belli ki onlardan biri. sade vatandaş olarak ne yapmamız lazımdı bilemiyorum açıkçası.

her şeye duyar kasmaktan sıkıldı insanlar. sosyal medyada gece gündüz duyar kasmamızı istiyor birileri. kendi derdimi mi düşünücem, 200 senedir istanbulun en işlek yerinde barınabilmiş ve muhtemelen torununun torununa yetecek kadar para kazanmış bir işletmenin ömrünün dolmasına mı üzüleceğim? inan zerre umrumda değil.

mesela tiyatro örneği vermişsin. geçen hafta bir tiyatroya gideim dedik istanbulun orta yerinde bir sürü tiyatro oyununda bilet yoktu, biletlerin tanesi de 200-300 tl. şimdi buna rağmen batan tiyatroya üzülmeli miyim? böyle bi talep olduğu halde, boş salona oynayan oyuna üzülmeli miyim? hayır, demek ki türk halkı tiyatro sevmiyor değil, kötü oyunu veya kötü sahneyi sevmiyor bu kadar basit.
  • roket adam  (01.11.22 20:17:07 ~ 20:18:48) 
merhabalar, hislerinizi tam olarak anlıyorum mesela emek sineması gibi bir örnek var.
ancak burada durum farklı, yanıltma ve ajitasyon var.
bu pastane söylendiği kadar eski değil, çikolatasının üstünde 1810 yazıyor ama 1860'larda kurulmuş, o çok önemli değil gerçi.
Önemli olan (özet): defalarca kapanmış, dükkan değiştirmiş, yıllarca atıl kalıp yeni sahipleri tarafından tekrar açılmış bir yer. bazı iddialara göre sahipleri isim haklarını yüksek bir fiyata birilerine satmak için arada böyle haberler çıkarıyor, geçen sene de yine bu yıllarda çıkmıştı, bu sefer tam kapandı tabi. yani sanki bir aile varmış da aynı dükkanda 200 senedir iş yapıyormuş, zorluklardan kapanmış, yok böyle bir şey.
  • ckisc  (01.11.22 20:25:18) 
İstiklal'deki bazı barların kapanmasına veya el değiştirmesine daha çok üzüldüm ben. Gençliğimiz onlarla beraber yok oldu gibi hissediyorum mesela. (Küçük Beyoğlu denilen bölge hala duruyor mu mesela?)

Lebon ünlü bir yer miydi bilmiyorum ama zamana uyamamış bir işletmeymiş demek ki.
  • nhk ni youkosu  (01.11.22 21:59:37 ~ 22:00:29) 
ben de hic duymamistim orayi. resimlerine bakinca da cok avam buldum. madem oyle bi tarihin var, o dekorasyon nedir oyle en basitinden.
ayrica ticari bi mekan yani hayrina da calismiyor. sulaleri de zengin olmustur bu kadar zamanda. o yuzden bu krizde kimse aman degerimiz diye bi pastaneyi dusunecek degil. ben de bu ah, vah diyenleri cok zengin veya orta halli ama daha ogrenci, para kazanmak nedir bilmeyen veya surunen ama duyarli gozukmeliyim moivasyonuna sahip insanlardan olustugunu dusunuyorum.
bunlarin disinda, en kisa zamanda isim hakkini devrederler, tarihi degerimiz devam eder merak etmeyin.
  • Kittie  (01.11.22 22:52:38) 
Bu tarz konular ergene, sokaktaki akpli dayiya sorulmaz. Is yapamamis kapanmis, bize ne sigligindan oteye gitmez cevaplar. Eski isletmelerin onemini Celal'e, Ilber'e, Sicimoglu'na soracaksin. Gerci yeni kusak y.disina da cikamiyor ama Floransa'da gorseler dal 1800 yazisi onunde 20 tane fotograf cekilirler, 2 sokak otesinde yasadigi tarihi yapiyi, aniti, dukkani bilmez insanimiz


  • speedy  (01.11.22 22:52:56) 
bu olay çok abartıldı. yani başka yere açarsın, o kadar iyiysen yeri alırsın.


  • mikahakkinen  (02.11.22 09:08:01) 
inci ve markiz iyi pastanelerdi, başka bir yerde duruyorlardı, sosyal ve kamusal açıdan.
lebon'un böyle bir kültürü yok.

kaldı ki emek sineması, rüya vs gibi sonradan "kurtarılan" yerlerle aynı muameleyi görmemeli. emek sineması da bir işletmeydi belki ama sanat üretimine katkı sağlamaya çalışarak ayakta kalmaya çalışıyordu, kamusal bir kimliği vardı; lebon'un unlu mamül üretirken geleceğine yatırım yapmamasında başka türlü (ticari) basiretsizlikler de var.


ama kuşak farkı vs olayına da katılıyorum; ama bu bencil gruba da empati yapıyorum; 2005ten önceki istiklali görüp deneyimlemeyen hatta sadece gezi sonrası halini bilen bir kitle canım istiklal diye ağlasın mı?
  • jimjim  (02.11.22 12:16:46) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.