Giriş
(6)

Kiralık evde ne kadar pazarlık yapılır?

Olric
2250 liralık evde ne kadar pazarlık yapılır? Emlakçı komisyonu için de aynı soruyu sorabilirim
2250 liralık evde ne kadar pazarlık yapılır? Emlakçı komisyonu için de aynı soruyu sorabilirim
0
Olric
(12.09.20)
Tabi yapilir
0
balpolen
(12.09.20)
2nin altına vermezler ama ben de 2den fazla vermem 2250 yazana
0
sekerse tehlike
(12.09.20)
en son 2100 derim ben olsam.
0
since1907
(12.09.20)
2100 bence de tam anlaşma noktası.
0
jack of hearts
(12.09.20)
2000 diret. senden önceli muhtemelen 1750-1800 kalmıştır. zaten pazarlık ihtimalini de düşünüp ekstra fazla yapıyorlar, pazarlık isterse düşeriz diye. pazarlık istemese kiracı kitleriz kafasındalar
0
avatar is back
(12.09.20)
Çok diretirsen bu güvenilmez, iki gün sonra kirayı vermez diyerek evi başkasına verirler. Alternatifin mutlaka olsun (yaşanmış olay)
0
roket adam
(12.09.20)
(4)

İş değiştirme ve maaş artırma üzerine birtakım stratejik sorular

jack of hearts
Merhaba,- Yazılım alanında iyi bilinen şirketlerin birinde yaklaşık 3 senedir çalışıyorum.- Şu an 28 yaşındayım. İstanbul'da yaşıyorum. Yüksek lisansımı bitirdikten sonra başladığım ilk işim burasıydı. Çalışan kalitesinden, evime yakınlığından, bulunduğum projeden vesaire son derece memnunum. Junior
Merhaba,

- Yazılım alanında iyi bilinen şirketlerin birinde yaklaşık 3 senedir çalışıyorum.
- Şu an 28 yaşındayım. İstanbul'da yaşıyorum. Yüksek lisansımı bitirdikten sonra başladığım ilk işim burasıydı. Çalışan kalitesinden, evime yakınlığından, bulunduğum projeden vesaire son derece memnunum. Junior olarak başladım, şu an takım lideri pozisyonundayım. Giriş maaşımın yaklaşık 3 katını kazanmaktayım. Bu oranın yüksek olmasında performansım kadar enflasyon da etken oldu tabii, girişte kabul ettiğim rakam kısa süre içinde çok düşük kalmıştı.
- Aslında iş değiştirmeyi düşünmüyorum. Bu dönem yeni terfi alıp senior'ken lead durumuna getirildim. Yüksek sebebiyle kariyere 2 sene geç başlamama rağmen bu pozisyondaki diğer arkadaşlar benden 2+ yaş büyük ve çok daha uzun süre deneyimliler. Bu açıdan şirkete karşı bir minnetim var aslında. Şu an elime geçen senior için fena değil ama aldığım sorumluluğa göre bir yazılım takım lideri için düşük. Corona sebebiyle cüzi bir miktar zam yapıldı herkese, terfi zammının yıl sonuna bırakıldığını söyledi müdür. Bu oran ne olur pek bir fikrim yok şu anda.
- Mevcut şirketimden bir gün ayrılırsam yurt dışına taşınma amacı ile olur diye düşünüyorum. Yurt dışı konusunu da kafamda birkaç sene daha ertelemiş gibiyim, en azından hiç başvuru yapmıyorum. Bunda aile, arkadaşlar, ekonomik comfort zone'umda olmam, yaşadığım muhitten memnun olmam gibi nedenler başı çekiyor. Bir yandan da kendi şirketimi kurma hayali içindeyim birçoğumuz gibi ama doğru zaman, doğru takım arkadaşları, doğru proje derken sıra ona bir türlü gelemiyor. Şu an daha ziyade çalışan statüsünde bir kariyere daha odaklıyım diyebiliriz.
- Geçenlerde bir arkadaşın baskısıyla, laf olsun diye bir başka yer ile görüştüm. Full remote çalışan bir startup'dan şu anki maaşımın net %35 (yak hakları hesaba katarsam %25 aslında) fazlası bir teklif aldım. Biraz daha artırma ihtimalim de var. Startup konuları bildiğiniz üzere çok belirsiz ve her şey mükemmel gitmediği sürece hiçbir kariyer vadetmiyor. Her an batabilme riski var vesaire. Ayrıca şu an da evden çalışıyorum ama sürekli remote çalışmak istememekteyim. Fakat şu var ki elimde de böyle bir teklif var artık, bunu nasıl değerlendirmem gerektiği konusunda kararsızım.
- Müdürün karşısına çıkıp "Bana buradan, bu miktarda bir teklif var. Ne yapabiliriz?" mi demek gerekiyor. Raconu nedir bu işin bir fikrim yok. Aslında oturmuş bir şirket ile startup arasında bir tercih yapacak olursam aradaki bu fark kabul edilir bana sorarsanız. Yoksa "Zaten şu anki şirketin sana değer veriyor, yıl sonu da bir güzellik yapacaklardır. Macera aramaya, hır çıkarmaya gerek yok." mu dersiniz?
0
jack of hearts
(12.09.20)
İş değiştirmeye kalksanız macera aramaktan çok kendinizi riske atmış olursunuz. Ülkenin mevcut durumu, yaşınıza göre şuanki işiniz aslında çok iyi. Çalıştığınız şirketteki yeriniz iyi durumda ve daha iyi konuma geleceksiniz gibi duruyor. Ben olsam önümüzdeki 2 yıl boyunca işimden ayrılmazdım.
0
GoodMorningTeacher
(12.09.20)
@GoodMorningTeacher
Cevap için teşekkür ederim. Öbür yere geçmeyi düşünmüyorum aslında. Kafamı karıştıran öteki ihtimal. Şunu diyen arkadaşlarım var; "Başka bir şirketten teklif alınınca o rakamı müdürüne iletirsin, o da seni tutmak için maaşını düzenler. Tamam her şey iyi de seni ederinden ucuza çalıştırıyor şu an. Şu an seni kaybedemezler, projendeki yerin filan çok önemli. Şirketine rest deyip iyi bir artış alabilecekken bunu kullan." Ben müdür olsam bunu bana bir çalışanım yapsa güvenim kırılır, mecburiyetten artış yapacak olsam bile bu yaptığım son kıyak olmuş olur. Ama belki bu kadar romantik düşünmek yanlış, bu yola hiç başvurmamak da ne kadar doğru olacak kararsızım. Koz varken kullanmalı mı...

Bir de şu anki durumda işten ayrılıp daha tekinsiz ama çok para veren bir başka şirkete iş yapma riskini almak için yüzde kaç fazlaya tamam derdiniz? %50-60?
0
🌸jack of hearts
(12.09.20)
Yapmayin. Guven kirabilirsiniz. Bekleyin yil sonu performans degerlendirmesinde acarsiniz konuyu
0
65 derece
(12.09.20)
Mevcut işyerinden memnunsan ve kariyer açısından ciddi fark yaratacak bi firmadan teklif gelmediği sürece (faang mesela), %15-20 fark için iş değiştirilmez diye düşünüyorum. Bence de macera aramana gerek yok şu an. Yaşın da iyi hem. Startup konusu özellikle türkiyede bambaşka bi hikaye. Maaşının zamanında yatması bile bi dert olabilir yeri gelir.
0
roket adam
(12.09.20)
(9)

Akraba Sorunsalı (Elbette Para)

scudman1
Özet: Dayımın kira borcu varmış. Babamdan destek istiyorlar. Onda para olmadığı için bana patlıyor haliyle. Bana ne desem olmuyor, ödesem olmuyor. Ne yapayım? Uzun Versiyon: Annemi geçen sene kaybettim. Anne tarafı 5 kardeşler. Geçen seneden bu yana bir kere kapımızı çalmadılar, bir kere aramadılar.
Özet: Dayımın kira borcu varmış. Babamdan destek istiyorlar. Onda para olmadığı için bana patlıyor haliyle. Bana ne desem olmuyor, ödesem olmuyor. Ne yapayım?

Uzun Versiyon: Annemi geçen sene kaybettim. Anne tarafı 5 kardeşler. Geçen seneden bu yana bir kere kapımızı çalmadılar, bir kere aramadılar. En küçük dayım tam bir işe yaramaz. Enişte vasıtasıyla bir ev buldular, aylardır kira falan ödememişler ve nakliye parasını da enişteye ödetip başka eve çıkmışlar. Enişte babamı aramış durumu anlatmış ve 2.000TL'de sen ver, demiş.

Babam emekli, bu kadar para onda olmadığı için bana patlıyor. Ki bu ilk kez olan bir şey değil. Neyse ben şimdi babama ben vermem desem, gider kredi kartından falan çeker, sonra ödeyemez ve yine ben öderim. Çıkartıp parayı versem, beni ne ilgilendirir kaç yaşında adam. Bu yaşıma kadar bana bir bardak su kadar faydası olmayan bi insana ne diye yardım edeyim. Asla geri dönmeyecek bir para bu ayrıca.

Veremeyeceğim bi meblağ değil ama sinir oldum. Bana ne, naparsanız yapın diyip çıksam mı işin içinden? Ayrıca bu akrabalık kadar saçma bir şey yok hayatta.
0
scudman1
(11.09.20)
Baban da saf olmasın da odemesin. Onu da mı sen düşüneceksin. Ben olsam hiç bulaşmam.
0
elorelia
(11.09.20)
Canını sıkmayacak kadarını ver. Geri gelmeyince üzülmeyecek kadar.
0
prole
(11.09.20)
@elorelia, o apayrı bir dert zaten. ne desem işe yaramıyor.
@brkylmz, adam bu sene iki defa tatile gitti. iş bulma, bulamama derdi yok. ben senelerdir doğru düzgün tatil yapamadım.
0
🌸scudman1
(11.09.20)
Ben olsam kimin ihtiyaci varsa arasin kendi istesin derdim.Enisteyi muhatap almazdim
0
turkuaz
(11.09.20)
babana para vermem.
sende vermeyeceğine dair söz vermezsen evine icra gelse sanada vermem diyeceksin.
memleketin enayileri oldukca çakallarıda bitmez.
0
aslindasorunumpsikolojik
(11.09.20)
babana "tamam o iş bende sen karışma" de
dayını ara ağız dolusu küfür ve hakaret edip kapat.

ben aynını yaptım,
hiç bir işe yaramadı, o para yine verildi.
zaten o küfür ve hakaretlerden utanacak adam olsalar, baştan milletten para dilenmezler
ama en azından için soğuyor.
0
Corc
(12.09.20)
babaniz neden kendini vermek zorunda hissediyor anlamadim.

ben sadece kucuk cocuklari var ise ve onlar zor durumda oluyor ise cocuklar icin verirdim sadece. onun disinda asla vermezdim.
0
oscar
(12.09.20)
verme, baban ödesin, yani sonrasında yapabilirsen de ben demiştim vs diye nutuk çek babana. sonu gelecek şey değil yoksa bu.
0
encokbenisevinnolur
(12.09.20)
Belli ki ödemek istemiyorsun. Vermek zorunda değilsin, kesinlikle verme derim. Borcum var de, baktın çok sıkıntı oluyor git araba falan al, para yine de sende kalsın. Bir kere verirsin devamı gelir.
0
roket adam
(12.09.20)
(5)

sıfır araç sorunsalı

saatin arkasindaki civi
düşünüp düşünüp kafamın karıştığı konu oldu. eleştirel fikirlerinizi rica edeceğim koç yiğitler.şimdi bir araç alınacak o kesin. 240 bin liraya sıfır leon var 2020 model. bir kaç kişi dedi ki o araca verme o parayı, bmw,audi,mercedes bak. bu paraya da bu arabaların 2013 modelleri oluyor 100-170 bin
düşünüp düşünüp kafamın karıştığı konu oldu. eleştirel fikirlerinizi rica edeceğim koç yiğitler.

şimdi bir araç alınacak o kesin. 240 bin liraya sıfır leon var 2020 model. bir kaç kişi dedi ki o araca verme o parayı, bmw,audi,mercedes bak. bu paraya da bu arabaların 2013 modelleri oluyor 100-170 bin kmlerde ve ikinci el piyasası malum, araçtan ne çıkacağı belli değil...

sıfır mı alınmalı yoksa 7 yaşında değişenli-150 bin km de bu markalar mı alınmalı?
0
saatin arkasindaki civi
(11.09.20)
Seçenekler arasında sıfır almak varsa sıfır alırım hep sıfır aldım ama o parayı Seat'a da vermem.
0
angelus
(11.09.20)
sıfır alırım. aldım da. ama 240 bine düzgün hangi araç var şu an bilemiyorum. skoda sevdiğim için skoda'ya bakardım. seat skoda temelde aynı tabi.
0
sutlu nescafe
(11.09.20)
Tabi ki sıfır leon. 7 yaşındaki bmw, merso tanıdıkdan temiz olmadığı sürece alınmaz.almakla bitmiyor. Bakımı var yedek parçası var.
Sedan düşünürseniz toyota corolla bakabilirsiniz.
Leon’un eksisi kasa yenileyecek, alıp +5 sene kullanırım derseniz bu da sıkıntı olmaz.
0
mutlu yillar sana
(11.09.20)
sıfır leon alma, 150 binde mersoda alma.

o paraya gidip 3 yaşına aşmamış tertemiz 50bin km altında daha dolu bir leon al ya da golf al istersen.
0
orpheus
(12.09.20)
Bence de sıfır alınır, lakin leon yakında kasa değiştirecek, başka bir model düşünmeni öneririm.
0
roket adam
(12.09.20)
(4)

Elektrikli Scooter

tithousand
Her şey Martı kullanmakla başladı. Yani güzeldi ama pahalı olması ve kişisel olmadığı için alan dışına çıkartamama zorlukları vardı. Eskiden, çok eskiden Ginger’ları duymuştum haberlerde. Derken sene 2020 ve tekrar aklıma düştü bu iş.Öncelikle uzun uzun yolları kat etmek yerine belirlediğim alanlard
Her şey Martı kullanmakla başladı.
Yani güzeldi ama pahalı olması ve kişisel olmadığı için alan dışına çıkartamama zorlukları vardı.
Eskiden, çok eskiden Ginger’ları duymuştum haberlerde.

Derken sene 2020 ve tekrar aklıma düştü bu iş.

Öncelikle uzun uzun yolları kat etmek yerine belirlediğim alanlarda gezmek, işim bitince karga tulumba (carga la tromba) poşet taşır gibi ya da sırt çantası benzeri bir aparatla eller serbest ya da hafif bir şekilde olay mahalinden yaka paça götürmeliydim.
Diğer husus, şarj eninde sonunda lazım olacak.
Öyle bir şey olmalı ki pis pis tekerleri evin içine sokmadan şarj edebilmeliydim.
Soksam bile bir poşetin üstüne yayıp da şarj edebilmeliydim.

Her neyse, araştırmalarım beni çok başka noktalara götürdü.
En son elektrikli tek teker incelemek için mağazada buldum kendimi.
Bu baktığım ürünün hoşuma giden en iyi yanı tek parça ve portatif olmasıydı.
Lakin test sürüşlerinde acayip yoruldum, tabanlarım ağrıdı.
Üstelik şarj edip köşeye kaldırma durumu yokmuş bunlarda, yoksa batarya cortlayabiliyormuş.

Neyse başınızı ağrıtmadan sorayım, siz ne yapıyorsunuz?
Var mu ultra hafif ve portatif cihaz?
Öneriniz nedir?
0
tithousand
(11.09.20)
Benzer yoldan geçtim. Son noktada içimdeki hesaplayan adam ortaya çıktı ve bir scooter aldığımda kaç seferlik martı kullanımımı amorti edeceğini hesapladım. Sonuç 2 sene çıktı. Gerçekçi martı kullanma senaryosunda 2 sene boyunca binsem ancak bir scooter parası ediyor. 2 seneye kime öle kim kala diyip scooter almaktan vazgeçtim.

Senin kullanım şeklin farklıdır, aynı hesabı yapmaya çalış. Beni en çok caydıran tam da o taşıma, nereye sokacağını bilememe sorunuydu. Nereye koydum, çalındı mı, şarjı bitti mi, merdiven indir bla bla bla. Martı ile kafam rahat valla.
0
Bruce
(11.09.20)
yahu eskiden insanlar yürüyüş yapmak için dışarı çıkardı, şimdi elektrikli araçlar üzerinde tembellik yapmak için çıkıyorlar. bu araçların pahalılığı, nereye koyacağını bilememe, hırsızlık, şarjın bitmesi de cabası. en iyisi bisiklet kullan :)
0
s0phiesw0rld
(11.09.20)
O scooter’ların tehlike boyutunu da hesaplamanız lazım. 15 km hızla giden küçük tekerli, hafif ve kelimenin tam anlamıyla dengesiz bir aletle yapacağınız ‘basit’ bir kazada kafanızı ya da başka bir yerdeki kemiğinizi kırabilirsiniz.
0
pass
(11.09.20)
Mi 365 Pro kullanıyoruz, çok memnunum. Amorti etsin diye almadık, yatırımlık değil gezmelik bir cihaz. Ataşehir'den caddebostan - kalamış - maltepe hattında kullanıyoruz çoğunlukla. Evin içinde tutuyor ve evde şarj ediyoruz. Buradaki en önmeli konu şu: gezmeyi planladığınız rotalar bu cihaza uygun mu? Mesela Gop'ta kullanılacak bi cihaz değil yani.
0
roket adam
(11.09.20)
(10)

Touareg alınır mı

sipsiyah
200-300 bin km de, 100 120 bin tl civarındalar, bi tane 2.5 - 3.0 tdi alsam, 2004 2006 arası, motor turbo revizyon derken bi 50 bin de harcasam üstüne, sıfırlasam binsem kafam rahat mantıklı mı? alınır mı? hakkaten o kadar sorunlu arabalar mı?
200-300 bin km de, 100 120 bin tl civarındalar, bi tane 2.5 - 3.0 tdi alsam, 2004 2006 arası, motor turbo revizyon derken bi 50 bin de harcasam üstüne, sıfırlasam binsem kafam rahat mantıklı mı? alınır mı? hakkaten o kadar sorunlu arabalar mı?
0
sipsiyah
(10.09.20)
alınmaz. çok yaşlı, çok kullanılmış araba muhakkak sıkıntı çıkarır, yolda bırakır.

ha müthiş bakımlı bir araç bulursunuz, sahibi gözü gibi bakmıştır vs. o zaman alınabilir ama onu bulmak da, özellikle de o fiyatlara zor.
0
avianthem
(10.09.20)
bi kişi de şuna hayalperest bi cevap versin ya, alınır abi olur abi desin bi kişi desin alıcam bak hadi
0
🌸sipsiyah
(10.09.20)
o zamanlar böyle sahibinden com vs youtube yok. kendimiz oto dergileri alır bi dünya para öder araçları takip ederdik tıpkı eskiden dvd kiraladığımız gibi. emek emek asjdhbsajd
hatırlıyorum mercedes bmw porsche ve vw i kapıştırıyorlar her anlamda. hız fiyat malzeme kalitesi. hah ulan anlatırken dergiyi hatırladım dergi de tuning turkiye dergisi idi galiba. bu yarışmanın kazananı touareg oluyordu. ama motoru 3.0 tdı v6 motor gibi bir şeydi.
al başkanım temizini al namın yürüsün.
0
turbo sadık
(10.09.20)
turbo sadık -----> adamsın
0
🌸sipsiyah
(10.09.20)
Bir arkadaş kafayı takmış patronunun eski cls 350sini alacak. Patron dağ taş gezmiş arabanın.hakkını vermiş yenileyecek. Dedim ki, böyle arabalar bize göre değil. Bir masraf çıkarır 3 aylık toplam maaşın gider. Gel orta karar bir araç alalım sana rahatça bin. Heves etmiş dinlemedi. 17bin.avroya aldı aracı. Daha bir kaç ay geçmeden bir elektronik arızası verdi, beyin değişmiş 3bin €. Akabinde bir kaç arıza daha. 2bin de öyle harcadı. Satarken 15bin dedi deama 14bin zor verdiler.
Ben düşük modelli mercedese binmem renault megane alırım ama km si az modeli yüksek olur. Masrafa girmem. Sonrası tercih meselesidir. Her ne alırsan hayırlı olsun kazasız binersin inşallah.
0
manimani
(10.09.20)
Tercih meselesi. Bakarım diyorsanız, uğraşırım diyorsanız alınır. Yok b sınıfı, c sınıfı araç gibi bineyim diyorsanız alınmaz. Bakımdan bakıma gidecekseniz servise çok masraf açar. Her motorun değişmesi gereken kronik parçaları, "düzenli kontrol edilmesi gereken" hassas noktaları vardır. Bunlara dikkat edilirse her araç alınır. sıfır megane almak yerine 2003 model c200 benim için bir adım öndedir mesela.
0
herodetanirlar
(10.09.20)
ben almam he ben sevdim aldım dersen sana kim ne diyebilir. hoşuna gidiyorsa al. sıkıntısı olmayan araba mı var? he ben garanticiyim diyorsan toyota honda al memur gibi gez. ama yolda kral olcam ben bunı sıkıntısını çekcem dersen al.
0
mikahakkinen
(11.09.20)
3.0 motor baya bir vergisi çıkar, kasko fiyatlarını da araştır derim.

bir dönem herkes koşa koşa 3500-5000 motorlu cherokee jeepler alıyordu. bi anda vergiler zıplayınca araçların değeri şahin doğan fiyatına indi.

bir de şunu izle derim:
www.youtube.com
0
orpheus
(11.09.20)
i$ motorla bitmiyor, elektrik aksami da sikintili araclar bunlar. Bir de havali suspansiyon falan varsa iyice sikinti zaten.

Illa alacam hastasiyim diyorsan 04-06 arasindan uzak dur, bari faceliftli versiyonu al, bir ara niyet etmistim, 2007 ve sonrasi nispeten daha az sikinti cikartiyor diyorlardi. 2009 v8'e bakmistim zamaninda, ok gibi gidiyordu valla karada olum yok gibi hissediyorsun. ama baktim frenleri yenilemek bile $2500 civari tutuyor, tirstim ihaleye girmedim.

alacagin arac vw logolu cayenne, su anda sifirini almaya kalksan milyonluk arac, o yuzden 50bin tl ile yirtamazsin. 50bin + her sene mutlaka 10-15 gibi dusunmek lazim.
0
cooperr
(11.09.20)
Dert sahibi olursun.
0
roket adam
(11.09.20)
(7)

Akıllı Tartılar

muslugubozukhayrat
Akıllı tartı kullanıyor musunuz? Kullanıyorsanız hangi marka? Bir de hayatınıza olumlu bir katkısı oldu mu kilo kontrolü/verme vs açısından?
Akıllı tartı kullanıyor musunuz? Kullanıyorsanız hangi marka? Bir de hayatınıza olumlu bir katkısı oldu mu kilo kontrolü/verme vs açısından?
0
muslugubozukhayrat
(10.09.20)
xiaomi'ninkini kullanıyorum, yağ falan ölçer
motivasyon açısından iyi
0
passion rules the game
(10.09.20)
xiaomi +1
0
karsiyakaliyiz
(10.09.20)
Xiaomi ama yag olceri kotu.
0
bradshaw
(10.09.20)
xiaomi mi scale 2 mi ne. baya memnunum. iPhone ile sync ediyorum verileri. oradan takipliyorum.
0
roket adam
(10.09.20)
Grundig kullanıyorum.

Yağ ölçeri çok tutarlı çalışıyor. 5 kişiye kadar kayıt tutabiliyor. 2 ay önce 120 liraya almıştım.
0
aynabugusu
(10.09.20)
anjiou kullanıyorum efsane.

yakında yazacağım kitabım için günlük verileri depoluyor şu an.

yağ ölçümü falan inanmayın onlara tamamen ampirik veriler. kesin değil ama bir fikir verir.
0
ozdek
(10.09.20)
ben teknosa’dan preo my care kullanıyorum. diyetisyenlerde bulunan tartılardan 2 kilo fazla göstedi, ama onun dışında metabolizma hızı, iç organ yağı, su-kas oranı vs.. gibi bilgiler ise profesyonel tartı ile örtüştü.
önceki kilolarınızı da hafızasında tutuyor, hedeflenilen kiloyu yazdığınız zaman ona kaç kilo kaldığını vs.. yazıyor bu insanı motive ediyor bence, ayrıca yağdan mı sudan mı kilo verdiğinizi de anlayabiliyorsunuz bence fena değil alet.
ama şimdiki aklım olsa xiaomi alırdım kesinlikle kullanan herkes bayağı memnun,
0
lesfeuillesmortes
(10.09.20)
(8)

Denize yakın rakı içmelik mekan önerisi atın üstüme - İstanbul

patlamis misir
yurtdısından yeni tasınmıs bir arkadasıma rakı sözüm var ancak mekan bulamıyorum. hem denizin kenarında ya da güzel manzaralı olsun, hem deniz mahsülleri konusunda iyi olsun hem de güzel bir rakı seansı yapabileceğimiz bir yer olsun istiyorum.fiyat cok sıkıntı değil yeter ki keyifli ve mutfagı iyi o
yurtdısından yeni tasınmıs bir arkadasıma rakı sözüm var ancak mekan bulamıyorum. hem denizin kenarında ya da güzel manzaralı olsun, hem deniz mahsülleri konusunda iyi olsun hem de güzel bir rakı seansı yapabileceğimiz bir yer olsun istiyorum.

fiyat cok sıkıntı değil yeter ki keyifli ve mutfagı iyi olan bir yer olsun.


neresi olabilir orası?

yer: İstanbul
0
patlamis misir
(09.09.20)
Lacivert olabilir, güzel yer.
0
roket adam
(09.09.20)
Moda Kayıkhane olabilir, Paslı Pelikan yeni adı. www.paslipelikan.com
0
(09.09.20)
set balık - kireçburnu
www.zomato.com

güzel yer yedigün - sarıyer
www.zomato.com

yeniköy yalıer 1
www.zomato.com

bu son attığım yalıer kalite olarak benim için kötü bir yer. ama manzarası cidden şahane, denizin yanı başında bir masaya rezervasyon yaptırabilirseniz manzarası için gidilir.

bunların yanında sur balık, eleos gibi manzarası güzel, biraz daha merkeze yakın yerler var. istanbul'un en kötü yanlarından biri boğaz'ın birçok yerinin vasat işletmelerle dolu olması ya da halka tamamen kapalı olması.
0
dylancash
(09.09.20)
salaş bir tarz uyarsa size, karaköy'deki balıkçı kemal'in yeri modern bir restoran ambiyansı değil de otantik bir balıkçı deneyimi için çok başarılı. mezeler çok iyi, hizmet çok iyi. hele ki hala sokağa masa atıyorlarsa ortam çok keyifli oluyor, bir yandan tamamen açık havada, sanki karaköy sahiline kendin masa atmışsın da içiyorsun gibi oluyor, hem de haliç-galata-süleymanyiye manzarası karşında.
0
Bruce
(09.09.20)
Garipce rumeli kavagi tarafinda denize sifir guzel yerler var, fakat ben hic gitmedim. Arastirabilirsiniz fikir olmasi acisindan
0
balpolen
(09.09.20)
Deniz Yıldızı Çengelköy
0
pass
(09.09.20)
Burgazada, Ada Restoran veya Kalpazankaya da olabilir.
0
amelie poulain
(09.09.20)
tarihi ali baba balık lokantası - kireçburnu. pandemide tek gittiğimiz yer. hem açık hava, hem servis iyi hem de fiyatlar üzmüyor. (ağaç altı masayı isteyebilirsiniz)
0
nzessia
(09.09.20)
(3)

Istanbul’da güneşlenmelik alan

pass
Sakin deniz kenarı, plaj, otel havuzu, ücretli, ücretsiz vs. farketmez. Güneşlenilecek sakin, güvenli ve sağlıklı yer tavsiyesine ihtiyacım var. Şile, Ağva gibi uzak yerler ve Adalar hariç. Anadolu yakası tercih sebebi. Teşekkürler.
Sakin deniz kenarı, plaj, otel havuzu, ücretli, ücretsiz vs. farketmez. Güneşlenilecek sakin, güvenli ve sağlıklı yer tavsiyesine ihtiyacım var. Şile, Ağva gibi uzak yerler ve Adalar hariç. Anadolu yakası tercih sebebi. Teşekkürler.
0
pass
(09.09.20)
Caddebostan sahilinde guneslenen kadin cok oluyordu, bi bakabilirsiniz.
0
kuehles blondes
(09.09.20)
Caddebostan +1, ben sıkça yürüyorum o parkta, kadın, erkek, çocuk güneşlenen, denize giren çok oluyor.
0
peki madem
(09.09.20)
Caddebostan kalabalık olursa Fenerbahçe - kalamış arasında da güneşlenen çok kişi var özellikle yat parkının orada.
0
roket adam
(09.09.20)
(9)

apple'ın yapıp da diğerlerinin yapamadığı şey

tabudeviren
az önce şunu okudum: https://seyler.eksisozluk.com/applein-yapip-da-digerlerinin-yapamadigi-sey-nedir"bir sorun olduğunda alıyorsun randevunu, gidiyorsun apple store'a, testler anında yapılıyor, sorun sana anlatılıyor ve apple kaynaklı bir sorunsa anında değişimi yapılıyor, onarılacaksa 3 gün içeris
az önce şunu okudum: seyler.eksisozluk.com

"bir sorun olduğunda alıyorsun randevunu, gidiyorsun apple store'a, testler anında yapılıyor, sorun sana anlatılıyor ve apple kaynaklı bir sorunsa anında değişimi yapılıyor, onarılacaksa 3 gün içerisinde teslim ediliyor. üstelik en ufak bir sorun için bile gidebilirsin ve bunu dünyanın her yerinde yapabilirsin. başka marka elektronik bir üründe sorun yaşadığında ürün değiştirmeyi bırak, sorun tespiti ve onarımı en az 1 ay. üstelik resmen sürünüyorsun derdini anlatırken. apple ürünlerinin kalitesi apayrı bir konu, oldukça severek kullansam da asla yerine başka bir ürün geçemez demem ama müşterisine verdiği hizmet eşsiz."

yurtdışından alınıp türkiye'ye getirilen cihazlar için de geçerli mi bu?

dünyanın her yerinde yapabilirsin yazmış, ama dünyanın her yerinde, orada alınan cihazlar için mi, yoksa yurtdışından gelenler farklı bir prosedüre tabi tutuluyor mu, merak ettim.
0
tabudeviren
(09.09.20)
amerika çıkışlı iphonelarımıza apple türkiye bakmadı. bakmıyorlarmış.

tr'de bazı şeyler hikaye.
0
ozdek
(09.09.20)
alakası yok yukarıdaki yorumla gerçek hayatın.

apple extra bir ücret ile normal piyasa standartlarından daha üst segment bir çok ürün sundu. ipod, iphone, macbook.

verdiğin 2 kat paraya da daha kaliteli hizmet aldığın bir gerçek tabi. iyi ürün, iyi pazarlama, yüksek ciroyu getirdi ve ardından bu da kalitede stabilizasyon olarak geri döndü.

ama artık apple sadece bir marka. bir çok firma üst segmente mülteri bulamayız derken bugün monster bile 50kTL'lik laptop satabiliyor.
0
duyurukullanıcısı
(09.09.20)
Yurtdışından gelen cihazlar içinde geçerli.

Özdek in dediğinde kısmi doğruluk var.cihazların kodları var.bu kodlar öenmli.cihaz amerika için üretilmiş ve bunu alıp gelmişsen burası diyor ki ben bunu açıp yanlışlıkla zarar verirsem bunu eski haline getiremem.benim iphone 8 plus yanlış hatırlamıyorsam a1897.bu koda türkiyede bakım hizmeti veriyor.ama bunun 1898 veya 1864 olanına bakamıyorlar.

Mutlaka hatalı olanlar vardır ama ben şimdiye kadar kendi düşürüp kırmalarım dışında servise başvurmadım.aldığında sorunsuz çok uzun süre kullanabiliyorsun.
0
duptıs
(09.09.20)
eksisozluk.com

Apple'in olayi bence genius bar. Turkiye'de durum ne bilmiyorum ama kuzey amerika'da ben boyle bir servis hicbir markadan almadim, araba servisleri dahil.
0
cooperr
(09.09.20)
yurtdışı cihazlar için geçerli değil artık, geçtiğimiz sene telefonlar için zoraki kurallar koydurmuşlar.

apple genius bar yurtdışı telefonlara bakmıyor, geçen hafta iphone telefonumun batarya probleminden dolayı randevu aldım. Gittiğimde yurtdışı cihazlara yasak nedeniyle bakamadıklarını söylediler, cihazımın bataryasını garanti değil parayla onarım yaptıracaktım.

Yetkili servis merkezlerine yolluyorlar, yetkili serviste bin dereden su getiriyor bakmamak için, öncelikle cihazın faturası olmalı ve bu fatura adınıza olmalı, btk kayıtlı olmalı gibi ilginç kuralları var.
0
Northern Mariner
(09.09.20)
2016'da yazılmış bir entry. O dönem için geçerli bir ibare. Ama söylendiği gibi ABD'den alınan bazı modelleri, donanımsal farklılık olduğu için Türkiye'de tamire almıyorlardı. Şimdi durum Northern Mariner'in anlattığı gibi olabilir. Onu bilmiyorum.

Ama Apple'ı Apple yapan zaten bu uluslararası garanti değil. Lokal satış sonrası hizmet payı, uluslararasına göre çok daha büyük. Muhtemelen Avrupa Birliği ülkeleri içinde de böyle bir kısıtlama yok. Yani bizim ülkemiz gibi üçüncü dünya ülkeleri dışında Apple'ın satış sonrası hizmeti gerçekten efsane.

Ben de ABD'de yaşanan bir olayı anlatayım. Arkadaşım 5S almıştı. Home tuşuna basarken kolay kolay fark edilemeyecek bir çıt sesi geliyordu. 1 hafta sonra Apple Store'a gitti ve 5-10 dakika içinde yedeklemenin geri yüklendiği sıfır cihazı verdiler. Tek bir itiraz yok, "tamir edelim 1 hafta sonra gelin" yok.
0
himmet dayi
(09.09.20)
Konuyu sadece cep telefonu teknik desteği olarak da okumlamamak lazım. Apple’ın birçok ürünü ve hizmeti var.

Sadece ürün ve hizmetleri değil OS çekirdeği ve OS geliştirme altyapısıyla Macbook ve iPhone benim için hep vazgeçilmez ve alternatifi olmayan ürünler olmuştur. Android veya Microsoft’la kıyaslayamıyorum bile.

Apple’ın tasarım ve kullanıcı deneyimi parametreleri de var.

Android ve Windows’ların MacOS’lerinkiyle kıyaslanamayacak kadar güvenlik zaafı var.

Apple Store hizmetleri ayrıca güven veriyor. Bir sorunla karşılaştığınız zaman karşınızda muhatap bulabiliyorsunuz. Uygulama platformu Google Play Store gibi bir Çin kerhanesi değil. İndirdiğiniz basit bir yemek uygulamasının haberini olarak ya da olmayarak telefonunuzun aklınıza gelebilecek her özelliğine ve dosyasına ulaşması gibi psikopatça talepleri olamıyor. Satın alma süreçleri düzgün işliyor. Satın alıp beğenmediğiniz bir uygulamayı iade edip paranızı alabiliyorsunuz.

Apple’ı Apple yapan şey vizyonu.

Fanboy değilim. Belki de öyleyimdir bilmiyorum ama Android işletim sistemi kullanan bir telefon 37700 megapiksel dahi foto çekse umrumda olmaz.

5 senedir iPhone 7 kullanıyorum. Kontrollü eskitme falan kabul edildi ama ben 5. senede sadece batarya değiştim ve canavar gibi kullanıyorum hala.
0
pass
(09.09.20)
Abd’de apple 6’yı pil değişimi için apple store’a götürdük. Aldılar baktılar, pil değişecek 50 dolar gibi bir fiyat verdiler. Tamam dedik 2 saat sonra almak üzere telefonu verdik. 2 saat sonra döndüğümüzde telefonu bize verdiler ve daha önce 3. Bir tarafa pil değişimi yaptırıldığını farkettikleri için pil değişimi yapmadıklarını söylediler. Para ödemedik ama 2 saat mesafedeki evimize gittiğimizde farkettik ki telefonun kamerası ve hoparlörü çalışmıyor. Aradık durumu anlattık dediler ki telefonu kargolayın ve şu hesaba 320 dolar yatırın. Sorun bizden kaynaklanmışsa pranızı iade edeceğiz. Bu arada telefonun 0 fiyatı 200 dolar civarı. Tabii ki parayı yatırmadık ve yeni telefon aldık.
Bu da böyle bir anımdır.
0
but that was just a dream
(09.09.20)
Amerika cihazlarını bilmiyorum ama ben dubai'den getirdiğim cihaz için yetkili serviste tamirat, değişim yaptırdım. Türkiye'den aldığım macbookum da garantisi bitmiş olmasına rağmen 2 kere yetkili serviste yine parça değişimi gördü ücretsiz olarak. Yani evet genel olarak ben servis hizmetinden çok memnunum. Buradaki tek nüans, eskiden apple store direkt kendi bakıyordu yurtdışı cihazlara, artık yetkili servislere yönlendiriyor. Yetkili servis de apple'ın servisi yine, ücretsiz orijinal parçayla halleniyorlar. Hatta apple storeda olduğu gibi sıra da beklemiyorsun, o bakımdan iyi.
0
roket adam
(09.09.20)
(7)

personal trainer

black mamba
ücretleri aylık 1500-2000 lira arasında değişiyormuş. merak ediyorum hangi gelir grubu çalışıyor hocalarla? aylık gelirim 10 bin lira bile olsa bunun için 2000 lira ayırmam. 20 bin kazanırsam o kadar para ödemek isterim. ülkenin büyük bir kısmı için 5-6 bin lira güzel paralar. kimler ödüyor bu paral
ücretleri aylık 1500-2000 lira arasında değişiyormuş. merak ediyorum hangi gelir grubu çalışıyor hocalarla? aylık gelirim 10 bin lira bile olsa bunun için 2000 lira ayırmam. 20 bin kazanırsam o kadar para ödemek isterim.

ülkenin büyük bir kısmı için 5-6 bin lira güzel paralar. kimler ödüyor bu paraları? herkes mi zengin? yoksa başka şeylerden kısıp ödüyorlar mı?
0
black mamba
(08.09.20)
2000 lirayı yere düşse almayacak ünsüz insanlar var ülkede, o paraları verenlerin bir şeylerden kısayım diye düşündüğünü sanmıyorum.
0
nahtoderfahrung
(08.09.20)
Ben de son zamanlarda anlam veremiyorum bazı pahalı şeylerin bu kadar tüketilebilmesine. Herkes über mi zengim bilemedim.

Aylık gelirim 10 k diyelim, 2.5k eve gidiyor rahat, 2k yeme içmeye, 2k kıyafet ve sosyal hayat. 0.5k araba genel giderler diyelim ki en son kardeşimin normal düzey bir arabasının kasko ve sigorta 5k tuttu(aylık 0.4k) bakımı o su busu lastiği vergisi bundan daha çoktur da hadi neyse. Geriye kaldı 3 k. Onla da birşey alsam ancak onun borcunu öderim. Herşeyin fiyatı çok fazla..

Kaldı ki personal trainer..
0
mobydick
(08.09.20)
80 - 90 milyonluk ülke. Zengin de cok haliyle.
0
prizmatik
(08.09.20)
Ücretler konusunda emin miyiz? Bence biraz yüksek bir rakam olmuş. Aylık 500 lira için de PT vardır diye tahmin ediyorum (iddia etmiyorum).
0
havadakarada
(08.09.20)
ben de gitmedim de öyle duymuştum. bir de sözlükte de macfit başlığında öyle okudum.
0
🌸black mamba
(08.09.20)
Herkes az kazanmıyor. Kimisi için 2 ka para senin için 0.01 ka ne yapıyorsa o kadar ediyordur. Kendisi için harcamaktan çekinmez.
0
catch the arrow
(08.09.20)
10 bin kazanan neden 1-2 bin ayırmasın ki? 10 bin kazanan standart adamın sigara + dışarıda alkol masrafı bile rahatlıkla 1000 lirayı bulur şu an istanbulda. zararlı alışkanlıklar yerine sixpack yapar işte, gayet mantıklı bi yatırım bence.
0
roket adam
(09.09.20)
(7)

vw neden skoda'yı satın aldı?

avatar is back
bunu diğer markalar hatta araç dışı ürünler içinde merak ediyorum. mesela skoda'nın kodiaq, superb vs modellerinin hemen hemen aynısı volkswagen'de de var. tasarımları ve üretimleri zaten vw yapıyor. ee neden o zaman satın aldılar ki? hali hazır fabrika ve personelleri için mi? ucuza mal ettikleri i
bunu diğer markalar hatta araç dışı ürünler içinde merak ediyorum. mesela skoda'nın kodiaq, superb vs modellerinin hemen hemen aynısı volkswagen'de de var. tasarımları ve üretimleri zaten vw yapıyor.

ee neden o zaman satın aldılar ki? hali hazır fabrika ve personelleri için mi? ucuza mal ettikleri için daha çok satıp üretebilecekleri için mi? yeni superb şahane mesela ama passat'a çok benziyor. vw rekabeti kendi kontrolünde mi tutmaya çalışıyor ne anlamadım.
0
avatar is back
(07.09.20)
rakip eksiltmek olarak düşünebilirsin.
skoda zaten hali hazırda satış yapan ve kar eden bir marka. sen bunu alabiliyorsan oradaki karı da satın alıyorsun. passat alamayan superb alıyor müşteriyi kaçırmamış oluyorsun. Ayrıca vw genelde ortak platform araç ürettiği için üretim maliyetleri de azalıyor.

Araçta kullandıgı butonu 3 milyon tane üretecekse 6 milyon tane üretiyor. Parça başı üretim maliyeti düşmüş oluyor her iki araç için de.
0
ayin yazari
(07.09.20)
daha da ucuz araba üretebilmek, üretim alanlarını genişletmek, rakip azaltmak için, çeşitli gelirdeki daha fazla insana ulaşmak.

vw'nin altındaki markaları fiyatlarına ve kalitelerine göre sıralarsak;

(lambo, bugatti, bentley'i saymazsak)

porsche> audi> volkswagen> skoda > seat

(seat > skoda olabilir tam emin olamadım)

adamlar herkese araba satabiliyorlar ultra zengin, alt gelir üst gelir farketmeksizin. tabi bizim ülkede sadece üst gelir araba alabiliyor.
0
false pretension
(07.09.20)
Neo emperyalizmin.. birçok çok uluslu şirketin hayali
0
olaylar olaylar
(07.09.20)
VW grubu inanılmaz komplike bir hal aldı, çok ciddi bir parça paylaşımı var markalar arasında. Aynı platformda bir sürü araç üretip, ufak farklılıklar üzerinden segmente etmek çok karlı bir iş. Dolayısıyla rekabeti de kontrol altında tutmuş oluyor, hangisine gidersen git aynı kasaya para ödüyorsun, daha ne olsun. Bİ de mesela bir önceki seri vw'larda kullanılan parçaları son seri skoda'larda kullanıyor mesela, elinde kalan parçaları da değerlendiriyor. Her halükarda mantıklı.
0
roket adam
(07.09.20)
Aslında durum şu
encrypted-tbn0.gstatic.com
0
freebird5406_2
(07.09.20)
@freebird imaj eski sanırım, opel de psa ya geçti
0
Yavuşuhlu
(07.09.20)
Yukarıda açıklamışlar zaten pazar payını genişletmek en önemli sebebi. Ama ikincil üçüncül faydaları da var. Mesela volvo'yu alan çinli şirketin ceo'su 'sadece markayı değil, milyonlarca dolarlık arge süreci gerektiren patentleri de almış olduk' tarzında bir şey demişti. Bir noktada know-how da satın almış olunuyor böylece. Kendi üretiminde maksimize ettiği uygulamaları da diğer şirkete götürüyor. Her türlü win-win yani.

İlginç bir örnek vereyim. Psa grubu 2017'de opeli aldıktan sonra ilk iş satışları kötü olan 2014 yılında çıkan corsa'yı yeniden tasarlamak olmuş. Opel'in tüm tasarımlarını çöpe atıp sıfırdan yapıldığı söyleniyor. Bu yüzden 2014 model corsa, sadece 5 yıl üretilerek corsa tarihinde en kısa sürede değişen kasa oldu.
0
the coon
(08.09.20)
(12)

Volkswagen Polo sorusu 2

üç gün gündüz
Arkadaşlar biraz gazlarsanız eğer 1.0 turbo motor 2019 model kilometresi 20 bin altı otomatik vites bi Volkswagen Polo alma eğilimindeyim. Fiyat 190 bin civarı. Fakat aklım bir yandan da aynı fiyata sıfır Seat Ibiza'ya da kayıyor. Ne dersiniz?
Arkadaşlar biraz gazlarsanız eğer 1.0 turbo motor 2019 model kilometresi 20 bin altı otomatik vites bi Volkswagen Polo alma eğilimindeyim. Fiyat 190 bin civarı. Fakat aklım bir yandan da aynı fiyata sıfır Seat Ibiza'ya da kayıyor. Ne dersiniz?
0
üç gün gündüz
(07.09.20)
Paran var mı? Tüm paran o mu?

Arabaya ihtiyacın var mı veya olacak mı?
0
nhk ni youkosu
(07.09.20)
200 bin civarı bütçem var, şu an aracım yok, bi arabam olsa fena olmaz düşüncesindeyim. Yani normalde çok araba meraklısı değilim ama bu salgın döneminde toplu taşıma kullanmak istemiyorum.
0
🌸üç gün gündüz
(07.09.20)
araba işi zevk işi ben bin motor almam ama biri gelir al der. marka model şanzıman bunlar hep seçenek. ben 200bin tlye başka araç tercih ederim.
0
mikahakkinen
(07.09.20)
bu aracı hiç sürdünüz mü? bir denemenizi öneririm.

1.0 araçlar biraz insanı çileden çıkarabiliyor.
0
fever
(07.09.20)
1.0 kullanmadım açıkçası hiç tecrübem yok.
0
🌸üç gün gündüz
(07.09.20)
Ben 1.0 A3 kullandım, gayet iyi bir araçtı. Polo için de yeterli olacaktır çok büyük ihtimalle. Bence o fiyata gayet iyi bir seçim.
0
roket adam
(07.09.20)
Atmosferik motor olmadığından ve çoğunlukla şehiriçi kullanacağım için bana da çok sıkıntı yaşamam gibi geliyor ama bi denemek lazım yine de.
0
🌸üç gün gündüz
(07.09.20)
Aynen, küçük motorlarla problem yaşayanların çoğu atmosferik araç kullanmış oluyor. Turbolarda öyle ciddi bi sıkıntı olduğunu düşünmüyorum, 1.0 a3 1.6 tdi gibi bi performansı vardı aşağı yukarı.
0
roket adam
(07.09.20)
1.0 turbolu Clio kullandım. Uzun yolda klima da açıksa bağıra bağıra gidiyorsun. Yokuşlarda bayılması da cabası.
0
fever
(07.09.20)
Ben ibiza ve polo arasinda ikinci el almaya degecek bir fark oldugunu dusunmuyorum ama kisesel tercihtir tabi.
0
pofudukayi
(07.09.20)
1.0 Octavia kullanıyorum. Çok memnunum. Şehir içi devamli ışıklı yollar ve 6 lt ortalamam. Süper kaçıyor bence tatminkar.
0
lion de la Turquie
(08.09.20)
Seat trim sesi diye google da ararim ve kafanızdan bu markayı silin. Ben bu paraya toyota alırım.
0
luluki
(08.09.20)
(7)

beyaz eşya tavsiyesi

bir soru sorcam
çamaşır, buzdolabı, fırın, bulaşık makinasıhangi modellerden tavsiye edersinizbütçe arçelik-siemens arasında
çamaşır, buzdolabı, fırın, bulaşık makinası

hangi modellerden tavsiye edersiniz
bütçe arçelik-siemens arasında
0
bir soru sorcam
(07.09.20)
paran varsa siemens al hiç düşünme
- çamaşır makinesinde 9 kilo olandan aldım, taksidi yeni bitti, canavar gibi makine. sessiz, a++ sınıfı az yakar çok gider :)
- bulaşık makinesinde en basitini tercih ettim, iki programlı yine siemens
- buzdolabında yer önemli, ölç ona göre bak. yine siemens derim ben
0
hosein
(07.09.20)
Arçelik iyidir.
0
since1907
(07.09.20)
siemens'ten bir tık daha ucuz bosch'u önerebilirim, benzer ürünler.
0
king lizard
(07.09.20)
şimdi herkes evinde neyi kullanıyorsa onu yazacak gerçi ama olsun ben de yazayım.

buzdolabım siemens, 10 yılık bir makine. şimdiye dek üç kez beyni değişti. son değiştirdiğimde 900 lira verdim. garanti dışı kaldığında yedek parçası pahalı. evet kaliteli marka ama alacaksanız buna göre alın.

bulaşık makinesi olarak bosch, beko, vestel, siemens hepsini kullandım. valla dürüst olayım hepsi aynıydı. hangisinde kampanya varsa onu al.

çamaşır makinesinde benim evde beko var, annemde bosch var. bosch daha sessiz ve sıkmada daha az zangırdıyor. yıkama performansları aynı gibi.

fırın set üstü mü ankastre mi olacak? bende set üstü korkmaz var, memnunum.
0
sir gawain
(07.09.20)
hepsini arçelik aldık, siemens ve bosch'tan %20 falan daha ucuza geldi. Genel olarak memnunuz.ç
0
roket adam
(07.09.20)
Para varsa siemens, azsa profilo ya da arçelik.
0
neysene
(07.09.20)
Bu arada mobildeyim ekleyemedim. Çamaşır makinesini kesinlikle arçelik(kronik anakart sorunu), buzdolabını da kesinlikle beko(kronik kapı lastiği deformasyonu) ALMAYIN..
0
neysene
(07.09.20)
(17)

Babamla kavga ettim. Fikirlerinize ihtiyacım var.

altin gol atan stoper
İyi geceler herkese24 yaşındayım, bu zamana kadar babama sesimi dahi yükseltmedim fakat bugün ipler koptu. Bayramdan önce telefonunda bir sorun vardı ve halletmem için bana verdi. Sorunu hallettim. Daha sonra kimlere mesaj attığını merak ettiğim için whatsappı kontrol ettim. (daha önceden sabıkası g
İyi geceler herkese

24 yaşındayım, bu zamana kadar babama sesimi dahi yükseltmedim fakat bugün ipler koptu. Bayramdan önce telefonunda bir sorun vardı ve halletmem için bana verdi. Sorunu hallettim. Daha sonra kimlere mesaj attığını merak ettiğim için whatsappı kontrol ettim. (daha önceden sabıkası geniş, o yüzden hep kuşkularım var) kuşkularımda yine yanılmadım. bir baktım ki, bir sürü eskorta mesaj atmış. O olaydan sonra telefonu verirken "şu mesajları atıyorsun, bari sil" diye söyledim sessizce. O günden sonra selamı sabahı kestim. En son bayram sabahı geldi yanıma "insan babasının bayramını kutlar vs." diye konuştu ve tartıştık. Şu an biraz gergin olduğum için olayı yüzeysel anlatıyorum. Ama çocukluğumda da birçok vakit annemi aldatma girişminde bulundu kendisi.

Her neyse. Tahmin edebileceğiniz üzere teknolojiden anlamayan birisi. Bugün ikinci el telefon almış ve telefonun ayarlarını yapmam için odama göndermiş telefonu kardeşimle beraber. Neyse telefonu ayarladım vs derken bir baktım twitter hesabı var. Twitter'dan hepinizin tahmin edebileceği profilleri takip ediyor, iğrenç videoları favorilerine eklemiş, bir o kadar da iğrenç mesajlaşmaları var. Bir de utanmadan kendi fotoğraflarını koymuş. Tabi ben bunları görünce kan beynime sıçradı. Balkona çağırdım ve orada baya yüksek sesle tartıştık. İlk defa bağırdım ve ilk defa fiziksel temasta bulundum kendisine. Ona göre bunlar çok normal şeylermiş, sadece bakıyormuş, bi sakıncası yokmuş. Ama millete attığı mesajlar vs. Görseniz bir hayli niyetli yani. Annem sesleri duydu ve yanımıza geldi. Odadan göndermeye çalıştım fakat gitmedi. Şimdi babama göre bu yaptıkları o kadar normal ki, hiç çekinmeden anneme gösterdi ve kendini acındırmaya başladı. Annem de birden babamdan yana saf tutmaya başladı. Tabi ben iyice şok oldum. Açıkçası Benim bu denli çıldırmamın sebebi de anneme üzülmemdi. Ama o da baya normal karşıladı. İlkokul mezunu, ekonomik özgürlüğü olmayan, kocasının eline bakan bir kadın. Her ne kadar kızsam da elden bir şey gelmiyor işte. Yarım saat falan konuştuk. Ben olayın ciddiyetini ve yanlışlığını anlatmaya çalıştım fakat anlatamadım hiçbirine. Daha sonra da pes ettim.


Şimdi ben uzun zamandır iş yerime yakın 1+0 ev bakıyordum fakat maaşıma güvenmediğim için cesaret edemiyordum. 3000 liraya yakın maaşım var, iş yerinin civarındaki evler de 1500₺'den başlıyor. Faturalar vs. Dahil. Sizce bu durumda geçinebilir miyim? Ya da bu şekilde geçinebilen var mı? Diğer yandan da seneye bugünler askerlik tecilim bitiyor. Sizce tecilin bitmesini beklemeden askere mi gideyim? Beni frenleyen en kilit nokta küçük kız kardeşim. 13 yaşında ve liseye yeni başladı. Birçok şeyiyle ben ilgileniyorum ve şu ana kadar evden ayrılmamamın en büyük sebebi de onun varlığı. Kafam bir hayli karışık. Olayı yakınlarıma anlatmaya utandığımdan kimseden fikir de alamıyorum. En son burası geldi aklıma. Dediğim gibi; hala elim ayağım titriyor, kendimi iyi ifade edemediysem kusura bakmayın. Değerli fikirlerinize ihtiyacım var. Şimdiden teşekkürler...


düzenleme: öncelikle yorum yapan herkese çok teşekkürler. birkaç kişi hadlerini aşmış maalesef. onlara cevap verecektim fakat neyse ki silmişler mesajlarının bir bölümünü.

yukarıda da dediğim gibi; babamla değil kavga etmek, sesimi dahi yükseltmedim, en ufak saygısızlık yapmadım bu zamana kadar. dünkü verdiğim tepkiden ötürü ben de pişmanım, fakat küçüklüğümden beri içime attıklarımın bir patlaması oldu diyebilirim. keşke yaşanmasaydı, keşke bayramdan önceki yaşanan olayda konuşsaydım ama olan oldu artık. sanırım benim bakış açım ve değer yargılarım birçok insanınkiyle uyuşmuyor. bu kadar insan babamı haklı bulduğuna göre benim bakış açım yanlış demek ki. ama hala bu tarz olayları yediremiyorum. evli bir insanın bunu yapması kesinlikle hoş değil. daha fazla lafı uzatmak istemiyorum. tekrardan yorum yapıp fikir veren herkese teşekkürler...
0
altin gol atan stoper
(07.09.20)
Bence bu durumu görmezden gelmeye çalışın, yani bilmemek size huzur verir. Siz ayrı eve çıksanız da durum değişmeyecek sadece olanı yoksayacaksınız. Bu arada eskort muhabbeti de bence çok normal, ihtiyaç nihayetinde
0
olaylar olaylar
(07.09.20)
Babanızın düzeleceğini sanmıyorum, kötü bir iş yapıyor diye değil ama sonuçta annenizin bir şey deme şansı yok, tüm enerjisini de kendisi internete vermiş.

Önerim anneniz ile konuşup boşanmayı düşünüp düşünmeyeceği. Görüştüğü akrabaları, yakınları var mı? Siz de evinizde kalırsınız, siz ve kardeşiniz evden çıktıktan sonra hayatını sürdürebileceği yolları da bu sırada sağlamış olursunuz.

Ebeveynlerimiz bağımsız birer insan, babanız dahil hiç kimseye fiziksel şiddet uygulamanızın bir bahanesi olamaz, bunu mutlaka düşünün, şiddet bir iletişim, cezalandırma yöntemi değil. İnsan olarak pek bağınız yoksa, annenizin daha mutlu olacağını düşünüyorsanız ona göre annenizle konuşun, nasıl destek olabileceğini anlatın benim önerim.
0
kaset
(07.09.20)
Eskort tutmasını anneniz onaylıyorsa size laf düşeceğini sanmıyorum ama kendini Twitter'da ifşa edilmeye müsait bir duruma düşürmesi tehlikeli işte. Kendi fotoğraflarını kaldırtabiliyorsanız yapın -yani platformu kullanma amacı insanlarla buluşmak değilse. Video izlemeye devam etmesi olağan şey.
0
ryhmer
(07.09.20)
ebeveynin diğer ebeveyni aldatması konusunda insanlar bunu kabul etmek istemiyorlar ama maalesef bu o iki insanı ilgilendirir, sizi değil.
tabii ki yüzgöz olması, göreceğinizi bile bile gözünüze sokması nahoş.
onunla ilgili iki çift laf eder, bunlarla muhatap olmak istemediğinizi söylersiniz olur biter.

annenizle babanızın evliliklerini bilemezsiniz.
cinsel hayatlarını bilemezsiniz.
belki cinsel hayatları yok, annenizin de işine geliyor bu durum.

burada başka bir sürü duyuru açılmıştı böyle.
annesinin boşanma avukatına kadar düşünenler falan vardı.
bu öyle bir şey değil.
böyle bir fantezileri bile olabilir.
ya da annenizin belki işine bile geliyor, "aman benimle uğraşmasın, başkasıyla ne yapıyorsa yapsın" diyor olabilir.

ya da bir şekilde boşanmak istemediği için görmezden geliyordu belki.
sonuçta bu bir kadın-erkek ilişkisi.
sizin anneniz ve babanız olmaları bu insanları mükemmel kılmıyor maalesef.
o yüzden anneniz yerine onun hakkını aramaya çalışamazsınız.
ancak sizden yardım isterse bir şey yapma girişiminde bulunabilirsiniz, ki şu anda bir destek sağlayacak maddi gücünüz de yok.

sonunda anneniz de sizinle hemfikir olmadığında işte böyle hayal kırıklığı yaşanıyor.
maalesef bu konunun ikisinin arasında olduğunu kabullenmek zorundasınız.
gerçi artık çok geç ama bunu kendi davanız haline getirmeyin bence.
babanızla makul bir şekilde konuşun.
telefonunu karıştırmayın, ne kadar anlayacağı tartışılır ama ondan da size karşı belli bir saygı çerçevesinde davranmasını, bazı şeyleri gözünüze sokmamasını rica edin, konuyu kapatın.
yapacak bir şey yok, siz babanızdan boşanamazsınız neticede.
bu onların evliliği.

annenizin de üstüne gitmeyin, kadının vardır bir bildiği.
belki yıllardır bilmezden geliyordu küçük düşmemek için.
çocuğuyla bu konuda yüzgöz olmak istemiyordu belki.
adalet duygunuzu anlıyorum ama işte maalesef işler böyle yürümüyor.
görmezden gelmek ya da bildiğinizi unutmak, babanıza gücenmemek çok zor ama bir şekilde durumu olduğu haliyle kabullenmeniz lazım.
yarın öbür gün anneniz gelip size başka bir şey söylerse, o zaman o yönde hareket edersiniz.
0
blatta hiberna
(07.09.20)
Evden giderseniz babanızı boş bırakmış olursunuz, annenizin, kardeşinizin ve sizin hakkınız olan paralar uçar gider. Bu kadınlara harcadığı paraları bir bahane ile babanızdan almaya çalışın.

Türkiye'deki çoğu ilişki de kadın tarafı eşinin kendisinin aldatmasına, aldatmaya kalkışmasına karışmıyor, normal karşılıyor. Bunun eğitimle, ekonomik özgürlükle alakası yok. Ülkedeki evlilik ankayışı koca için; Evine geliyor mu? Çocuklarının başında babaları var mı? Faturaları ödüyor mu? sınırlarında. Babanızın bu kadınlarla ilgili mevzusunu anneniz kesin biliyordur ama her insanın ilişkisinden, evliliğinden beklentisi farklı. Anneniz bu beklentilerini karşılıyor. Büyük ihtimal umurunda değildir artık. Siz de bu adamı kontrolünüzde tutup, görmezden gelin.

Sizin onların özel ilişkisinde bu şekilde taraf olmanız, babanıza bu şekilde davranma hakkınız yok. Cidden böyle davranarak annenizin evde ne kadar küçük düştüğünün farkında değil misiniz? Oğluyla kim oturup, bak senin kocan internette kadınlara bakıyor yanlış bu sözlerini dinlemek ister? Kimse istemez, hiçbir anne istemez.
0
GoodMorningTeacher
(07.09.20)
Baban tam olarak kaç yaşında bil isyorum ama, 50 olsa, bu yaş ve üzeri çoğu kişi internetin ne/nasıl bir şey olduğunu anlayamamış kişiler.

Babana o twitterın vs vs oyun gibi geldiğini düşünüyorum. Rahatça annene gösterebilmesi bile ve de annenin babanı desteklemesi, ikisinin de olayın aslında ne olduğunu tam olarak israk edememesi gibi. Benim annem 60 yaşında facrbok ta yaptıklarını görünce öldüresim geliyor. Belki yüz defa anlattım ama yok, algılayıp şekli çok farklı.
***
Baban yukarıda dediklerim gibi değil de, herşeyi farkındaysan gerçekten eskortlara para verip birlikte oluyorsa ve annen de buna razı geliyorsa, ne yazıkki çocuğa bir laf demek düşmez.

Ama elbette seni rahatsız eden bu duruma katlanmak zorunda değilsin. Ben ve birçok tanıdığım istanbulda senin kazandığın paralarla tek başına yaşıyor. Bn ailemle bşr sorunum olmamasına rağmen yıllardır onlardan ayrı yaşıyorum.
***
Olayın diğer ve aslında herkesin görmezden geldiği bir başka boyutu da, babanın cinsel arzularının canlı olması ve bunu gidermeye ihtiyacı olması. Bu çok insani, ve o yaştaki bir erkek için de, türkiyede olması neticede çok sıkıntılı bir durum. Ben acımılımdır böyle erkeklere hep ne yazıkki. Benim akrabalarımda da var. Babanın tek eğlencesi, tek arkadaşı, internet olmuş. Ya da eskortlar. Umarım anöatabilmişimdir. Sakin olun, anne laf demiyorsa çocuğa tepki göstermek düşmez. En fazla rahatsızlığınızı dile getirisnçz.
0
mahone
(07.09.20)
40 yaşındayım, bu yaşıma kadar göre göre ve yaşaya yaşaya öğrendiğim 5 tane önemli şey varsa biri de annem ve babam bile olsa iki insanın arasına girmemek gerektiğidir. Bence kendine aşırı görev üstlenmişsin. En fazla yaptığı davranışın düşük seviyeli bir davranış olduğunu ve gerçek kimliğinin ve fotoğrafının deşifre olmasının senin adına gurur kırıcı olabileceğini söyleyebilecek konumdasın.

Edit: Yazdıklarımın sonraki kısmını sildim.
0
pass
(07.09.20)
pass +1

söylenmesi gereken her şeyi söylemiş.
0
chetinn
(07.09.20)
verilen cevaplar çok tuhaf. benim babam böyle bir şey yapsa asla kabullenmem. onun yaptığı işler benim sosyal yaşantımı çevremi etkileyecek. ne demek eşiyle kendi arasında yahu. aile sadece anne babadan oluşmuyor. asla izin vermem engelleyebildiğim kadar engellerdim ben olsam. kriz çıkartırdım her türlü.
0
xrated
(07.09.20)
bu durum bana çok itici geldi. hep de sosyal medyada, facebookta özellikle mesela tanıyor olabileceğin kişilerde çıkan değişik tipli kadınların profillerine baktığımda(genelde escort, transbirey falan oluyor) gerçek ad ve soyadlarıyla fotoğraflarıyla acayip yorumlar yazan tipleri görüyorum.

hani bu tür insanlara merakım yok ama bu yorumlar çok dikkatimi çekmeye başlayınca denk geldiğimde bakar oldum. tabi bakınca da daha çok tanıyor olabileceğin insanlarda çıkmaya başladı a.b.v...

hep düşünmüşümdür, ya bu insanların ailesi eşi dostu tanıyanı yok mu, bilmem kaç bin takipçili hesaba kendi fotoğrafıyla yavrum çok güzelsin görüşelim falan diye şeyler yazıyolar.

ben çok yadırgadım, annenizin maddi özgürlüğü falan yoksa, amaan erkektir ne de olsa bişey yapmaz sade yazar eder deyip kendini avutması olağan. mevcut konfor alanının dışına çıkma ve köklü değişimlerden korkması da olağan.

tamamen örnek veriyorum, aynı şeyi kadın tarafı yapsaydı cinayete varan sonuçlar doğrurdu, bu olayın ne kadar uç noktada olduğu bu ufacık örnekten belli.
0
hem şişko hem deli
(07.09.20)
Annen belli ki kendi durumundan ötürü olaya raziymis gibi yaklasiyor. Başka türlüsü de beklenemezdi. Sen de karıştırıp iyice ortaya dökme bariz biraz saygı kalsın arada. Bilmediğin şey seni üzmez. Evden ayrılmak şu aşamada pek mantıklı gelmedi.
0
elorelia
(07.09.20)
boyle bir olaya kesinlikle senin gibi bakardim ve maalesef kesinlikle senin gibi hataya dusmus olurdum. Bir insanin senin "baban" olmasi onu mukemmel kilmiyor hatta yine maalesef normal sayilabilecek bazi isteklerden onu munezzeh kilmiyor. belki farkli bir sekilde, gercekte sizi uzen ne ise ona dokunabilirdiniz. ornegin eskorta gitmesi maddi zorluk yaratiyorsa bununla ilgili konusabilirdiniz ya da kardesinizi koruma ic gudusuyle sinirlendiyseniz onun da mesajlari gorebileceginden bahsedebilirdiniz.
Anneniz nasil bir insandie bilemeyiz ancak onu cok sikintiya sokacak gururunu koracak bir davranista bulunmuşsunuz.
Evden ayrilsaniz da her gun kardeşinizi dusuneceksiniz.
Bence kendi yolunuza bakin. Ayri bir evde gecinmeyi dert edeceginize bu evde para biriktirin, kendiniz ve kardesiniz icin bir seyler yapin.
kucumsemek icin degil ama turlu dertler var hayatta bu basiniza gelenin dunyanin en buyuk derdi olmadigi konusunda hepimiz sizi temin edebiliriz.
umarim her sey iyi olur.
0
sparkle kiddle
(07.09.20)
baban sana güvenip telefonunu vermiş.sen onun özeline girmişsin.

o mesajları şimdiye kadar görmemiştin.hiç görmemiş gibi devam edebilirdin.

özel hayatına haddinden fazla müdaha etmişsin adamın.bence o evde halen olman babanın iyiliğini gösterir.

bahsettiğin rakamlara istinaden geçinmen çok zor.
0
since1907
(07.09.20)
Haklısınız ama kavga le gürültüyle çok bir yere varamazsınız. Tatlı tatlı nasihat edin.

Babanız sadece takip edip, mesaj mı atıyor. Gerçekten aldatma eyleminde de bulunuyor mu? Eğer aldatıyorsa, ya siz evde kalın, ya da annenizi ve kardeşinizi de yanınıza alıp, öyle ayrılın.



.
0
kartallar yuksek ucar
(07.09.20)
biraz fazla reaksiyon veriyorsun gibi geldi bana. annen bile bu durumdan rahatsız değil, sen neden bu kadar tepki verdin.
0
dafuq
(07.09.20)
Pass'a katılıyorum ben de.
0
roket adam
(07.09.20)
Öncelikle tartışma, kavga etmek yerine sakince iletişim kurup onu bazı şeylere ikna edin.

Bi kere gerçek adıyla ve fotosuyla hesap açıp böyle kişileri takip etmesinin, mesaj atmasının deşifre olmak açısından ne kadar riskli olduğunu anlatın. Konuyu "biri görür ve yayarsa rezil olursun" diye anlatın.

Sonra da cinsel yolla bulaşan hastalıklar hakkında bilgi verin ve kendisini düşünmüyorsa da annenizi düşünmesini söyleyin, yine konuyu "birileri duyar"a getirin.

O parayla kira tutup tek başına geçinmek zor, ev arkadaşıyla olabilir. Ama kız kardeşinizi ve annenizi bırakmayın bir süre daha.
0
John Bloor
(07.09.20)
(11)

düğün fotoğrafçılığı yapmak

black mamba
bu işe girsem mi? fotoğraftan anlarım. 2007'ten beri fotoğrafla ilgileniyorum. sinemaya meraklı olduğum için bir kısa film çekme isteği vardı. elle tutulur bir film çekmedim ama teknik anlamda 13 yılda çok şey öğrendim. amatör bir kısa filmde görüntü yönetmenliği bile yapabilirim kendi çapımda. ama
bu işe girsem mi? fotoğraftan anlarım. 2007'ten beri fotoğrafla ilgileniyorum. sinemaya meraklı olduğum için bir kısa film çekme isteği vardı. elle tutulur bir film çekmedim ama teknik anlamda 13 yılda çok şey öğrendim. amatör bir kısa filmde görüntü yönetmenliği bile yapabilirim kendi çapımda. ama düğün fotoğrafı çekmeyi hiç düşünmedim. ancak çok iyi para varmış. albümlerin maaliyeti 300-500 lira civarı. çekimlerin fiyatı ise 850'ye kadar düşüyor ama genelde 1000-1500 lira civarı sanırım. günde 3-4 çift çeken insanlar var. açıkcası en düşük fiyattan bile yapılsa haftada 5 çift çekilse ve çift başına 200 lira kar olsa ayda 4000 lira yapıyor. bence güzel para. uzun süredir takip ettiğim düğün fotoğrafçıları var. çoğu iyi fotoğraf çekememesine rağmen boş günleri yok neredeyse.

bu arada benim yapmak istediğim sadece dış çekim denen şey. düğüne vs. gidip çekmeyi düşünmüyorum.

ancak şöyle durumlar var.

-uzun vadede fiyatlar çok düşer diye tahmin ediyorum. çünkü 10 yıl önce 5d mark ii 5 bin lira falandı. asgari ücretse 600 lira. ama bugün asgari ücret 2300 lira ve 2500 liraya mark ii alabilirsiniz. yani 10 yıl öncesine göre daha kolay ulaşılır olduğu için daha fazla insan bu işe girecek ve fiyatlar daha da düşecek. sizce ne olur durum? sonuçta insanlar 3 kuruş için zor şartlarda çalışıyor. bu işe girmemeleri için bir sebep yok.

-şirket vs. kurup bir yer kiralamak gerekir mi? dükkan açmak istemiyorum daha çok freelance çalışmak istiyorum ama insanlarla bir görüşme yapmak için yer gerekir sanırım. bir dükkan olmadan nerede görüşücez? güven vermez gibi. yanılıyor muyum?

-ehliyetim yok. bu yüzden çekim yapılacak yerlere gitmek ne kadar sıkıntı olur sizce? aklımdaki bazı projeler için çıkayım şuraya gidip fotoğraf çekeyim diyorum ancak araba sorunundan dolayı gitmiyorum pek.
0
black mamba
(06.09.20)
Geçmişte bu işin içinde yer almış biri olarak şunu net bir şekilde söyleyebilirim ki beceri anlamında kendinizden şüphe etmeyiniz yaparsınız kimler kimler yapıyor bu işi bi bilseniz.. işin teknik ve maddi boyutunu halledin önce
0
olaylar olaylar
(06.09.20)
@playing star mark 2 ile çekilmeyecek fotoğraf mı var? artık iphone ile film çekiliyor. hatta mark 1'le bile fotoğraflar çekilir. iyi fotoğraf çekmek için mark 4'e ihtiyaç yok. 2010'da belki en pahalı makine olan mark 2'yi almak zorunlu iken bugün en pahalı makine olan mark 4 zorunluluk değil. demek istediğim şu. 2010'da en düşük profesyonel bir makine asgari ücretin 10 katı iken bugün 1 asgari ücrete alnabilir bu yüzden piyasaya giren de artacak ve fiyatlar düşecek bence.

diğer ekipmanlar vs. var. son 10 yılım film çekme gayretiyle geçti. teknik anlamda bilgim var ve ekipman var. bugüne kadar bu işten para kazanmayı düşünmemiş olmak tamamen benim mallığım.
0
🌸black mamba
(06.09.20)
o hesabı yapma nedenim dediğim gibi piyasanın düşeceğini düşünmem. gereksiz değil o yüzden. sorularımdan biri de o. eskiye göre mark 2 ulaşılır olduğu için daha fazla insan bu işi yapacak ve para kazandırmayacak gibi geliyor. ama anlamadığım bir şekilde deli gibi iş yapılıyor. bunu sordum.
0
🌸black mamba
(06.09.20)
Fotoğrafçılığa amatör meraklı biri olarak söyleyebilirim ki shutter sayısı da önemli. Mark II bulman zor. Bulsan bile shutter sayısı coşmuş olur. Onun yerine orta segmentteki bir makine alabilirsşn. 77D, 80D civarı bir şey.
0
silah taciri
(06.09.20)
@silah taciri amatör olarka ilgilenen biri olarak düğün fotoğrafı çekmeyi düşünmedin mi hiç? iyi para var :d çoğu zaten amatör seviyede çekiyor.
0
🌸black mamba
(06.09.20)
Tercih meselesi :) Düzenli ve boktan bir işim olduğu için profesyonel fotoğrafçılığa geçemiyorum. Bir de insanlarla uğraşıp, özellikle de böyle önemli ve tek bir günü fotoğraflamak sabır da ister.

Benim olay makro fotoğrafçılık. Detayları seviyorum, doğayı seviyorum. Uslu bir çocuk olursam belki 100 mm IS makro lensim olabilir :)

Sana tavsiyem düğün fotoğrafçılığından önce ürün çekimi filan yap. İlk adım için daha kolay olur senin açından.
0
silah taciri
(06.09.20)
İl'inizi bilmiyorum fakat bence ben fotoğrafçı olsam "mobilya fotoğrafçısı" işi yapmak isterdim. İyi para var
0
muratback
(06.09.20)
düğün fotoğrafı çektirmiş biri olarak şunu söyleyeyim, beceri ya da makinaya takılmanıza bence de gerek yok, baya boşa para kazanıyorlar bu abiler çünkü. birkaç çifti bedavaya çekip portfolyo oluşturuyorsun, sonra güzel bi instagram sayfası yapıyorsun, sonra reklam veriyorsun, oradan akmaya başlıyor zaten. biz de instagram'dan bulduk. şablonlar, efektler bile biririnin aynısı. işin %99'u sosyallik, iletişim kurma ve instagram'a reklam verebilme desem yeridir.
0
roket adam
(06.09.20)
@roket aynı şekilde düşünüyorum. bir de bu tarz şeylere hevesim olduğu için de müşteri olarak para vermek istemezdim. bu yüzden insanların da vermeyeceğini düşünüyorum. ancak para ödüyor insanlar. o kadar talep var ki günde 2-3 fotoğraf çekiyorlar ve herhangi bir ayda boş günleri yok. çekemeyeceğimi düşündüğüm fotoğraflar var. ancak düğün fotoğrafları öyle zor bir şey değil. o yüzden geç farkettim ben ve para kazanılmazmış gibi geliyor.
0
🌸black mamba
(06.09.20)
Hocam inanılmaz paralar harcanıyor bu evlilik muhabbetine. Hiç verilmez deme, sen de nasiplenirsin. Mal mal adamların yaptığı düğünlerin içinde 2 bin liralık dış çekim ne ki.
0
roket adam
(06.09.20)
Oncelikle yaptigin isi onemsemen gerek, sana kolay ve yapilabilir gelebilir ama insanlarin cogu icin zor isler bunlar (isik, diyafram, poz vs). O yuzden basta sen "yeaa bu ise para verilir mi?" Dersen evet diger insanlar da senin yaptigin isi kucumserler.

Ayni mantikla "pilotluk ne ki yaa, iki tusa basiyon gerisi otomatik pilot" dememiz gerekirken demiyoruz, cunku profesyonellik baska bise :)

Isinde iyi olup olmadigin burdaki kistas. Yukaridaki arkadasin dedigi gibi portfolyo olusturman lazim, bir musteri olarak bana sabaha kadar kendini anlat ben yine secimimi cektigin fotolara bakarak yaparim. Varsa cevrende es dost once bi isin icine gir, cekimlerini yap ve sonra da reklam yap.

Bu arada araba isini cozsen iyi olur, o kadar alet edevatla beykoz korusuna nasil gidicen? Ya da beylikduzundeki bi sahile...
0
brkylmz
(06.09.20)
(1)

F/p webcam onerisi

karpuzpeynirekmeksu
Online egitime basladim ve desktop pc kullaniyorum. Logitechler ucmus gitmis fiyat acisindan. Deneyip memnun kaldiginiz veya cevrenizden duydugunuz webcam modeli var midir?
Online egitime basladim ve desktop pc kullaniyorum. Logitechler ucmus gitmis fiyat acisindan. Deneyip memnun kaldiginiz veya cevrenizden duydugunuz webcam modeli var midir?
0
karpuzpeynirekmeksu
(05.09.20)
ben cep telefonunu webcam olarak kullanıyorum, eski bi iPhone 6 vardı gayet iyi çalışıyor bu amaç için, kalitesi de epey iyi. öneririm.
0
roket adam
(06.09.20)
(11)

sizce ev kirası, maaşın yüzde kaçı kadar olmalı?

Transa
sb
sb
0
Transa
(05.09.20)
yüzde 10-40 arası olabilir. keyfinize göre. yarısını geçerse göçersiniz :-(
0
ankarakecisi
(05.09.20)
20-25'ten ötesi yorar.
0
roket adam
(05.09.20)
Almanya'da 30% civarını geçince ev sahipleri uzak duruyor sizden. Bence de ideali 35% civarını çok geçmemesi. Maaşın yarısını ev kirasına verirsem, nasıl tatil yapacağım, hangi hobime para kalacak, nasıl hafta sonu bir yere giderim?

Öğrenciliğimde de bursumun yarısını vermiyordum kiraya, hep bu hesapla geçindim.
0
buf-e kür
(05.09.20)
Cesitli formuller var, senelik burut maasin/40 gibi.
0
cooperr
(05.09.20)
Bana gore en fazla yuzde 25. Yuzde 30 son. Yuzde 40 falan hayatini kisitlayabilir.
0
baldur2
(05.09.20)
%30-35 civaridir. hep hesabimi buna gore yaparim. alacagim maas kiranin uc katindan daha azsa olmem ama gecim sikintisi cekerim.
0
yoggi
(05.09.20)
bütün gelirin 25-35% arası diyelim. gerçekçi rakamlarsa genelde 40% oluyor tek çalışanlı aileler için.
0
dirildimde geldim
(05.09.20)
Fatura + ev giderleri (yemek dahil) + kira %25'i geçmeyecek şekilde ben rahat yaşayabiliyorum, sonrası sorun oluyor.
0
plutongezegendegilmi
(05.09.20)
25i geçmemeli.
0
nuisance
(05.09.20)
%33 işyerine ve iş sonrasi aktivitlere max. yakınlık için!
0
artikyeterbe
(06.09.20)
%25 maks. ama o kadar da zengin degilsiniz.

refah icin ise %20 maks. bunun alti sizi standart olarak yukari ceker.

%6 altindaysa ve odediginiz para kendini cikariyorsa kazanmaya baslarsiniz.
0
baldan kaymak
(06.09.20)
(9)

Kendi işini kuran mühendis arkadaşlar...

va
Merhabalar,Herkesin aklında kendine bir iş kurup, yaşarken bunu deneyimlemek vardır diye düşünüyorum. Benim de 10 yıllık bir makine mühendisi olarak kafamda geziyor böyle tilkiler. Ancak memnun olduğum bir iş ve özel hayatım, iyi bir düzenim var. Haliyle bunun ağırlığı ile salaş haldeyim.Bir yanım b
Merhabalar,

Herkesin aklında kendine bir iş kurup, yaşarken bunu deneyimlemek vardır diye düşünüyorum. Benim de 10 yıllık bir makine mühendisi olarak kafamda geziyor böyle tilkiler. Ancak memnun olduğum bir iş ve özel hayatım, iyi bir düzenim var. Haliyle bunun ağırlığı ile salaş haldeyim.

Bir yanım böyle iken bir yanım da dediğim gibi hayal dünyasında geziyor, bunu gerçekten istiyorum. Var mıdır içinizde bunu gerçekleştiren birileri?
Tabi sektörler vs. çok detay var ancak genel anlamda soruyorum. Distribütörlük olur, tasarım, dayanım hesap danışmanlığı olur, torna dükkanı açmak bile olur.

Ya da diğer mesleklerden de olur, adım atabilen başarılı olanlardan serüvenlerini, deneyimlerini dinlemek isterim.
0
va
(05.09.20)
Bir akrabam fabrikada mekanik bakımcı olarak çalışıyordu. En sonunda bıktı ve kendi işini kurdu. Otomatik şanzıman tamiri yapan bir yer açtı sanayide. Başarılı oldu.
0
dissendium
(05.09.20)
22 yaşında kendi firmasını kuran 8 yıldır mühendislik danışmanlık yürüten bir makine mühendisi olarak söyleyeyim ;

10 yıllık süreçte filin sadece hortumunu gördün hocam. kendince bir 10 yıl da verip 2030'da para kazanmaya başlarım diye düşünebiliyorsan başla. hele ki bu ortam da.

başarı hikayelerine çok inanma. sana dertli dertli başarısızlıklarını anlatan insanları dinle. başarı hikayelerinde destek çıkan amca, dayı oluyor hep.

bir excel yap. 5 yıllık olsun. tahsilat kısmına %20'lik bir para alma şansı koy. yani %20 şans ile firma sana ödeme yapıyor. sonra zaten excel sana gerçeği göstericek.

hangi firmalardan para alamadım söylesem iş yerine gider toprağı öpersin öyle diyeyim.
0
duyurukullanıcısı
(05.09.20)
İyi bir mühendis olmakla, iyi bir tahsildar olmak, iyi bir finansçı olmak, iyi bir tüccar olmak, iyi bir satışçı olmak, iyi bir yönetici olmak bunlar bambaşka şeyler. Hele ki çevreniz, amcanız dayınız yoksa kesinlikle yapılacak iş değil.
0
roket adam
(05.09.20)
Ben de sektorde 10 seneyi devirdim. Kendi basina takilmaya calisanlarin yarisindan fazlasi ilk 5 sene icinde batiyor, yurtdisinda durum boyle. Cok riskli bir sektor, iyi muhendislerin coguna bakinca ben bir is adami goremiyorum, cok iyi bir memur goruyorum. Para kazanmak, musteri kovalamak fakli bir olay.

Ben gittim ufak bir sirket actim, havayi kokluyorum su anda..Bir yandan tam zamanli calisirken haftasonlari ya da is cikisi kendime kovaliyorum. Bir iki kucuk is yaptim ama istifa etme noktasina gelebilmem icin daha cok yolum var.

Denemelik ufak bir sirket ac, birkac kucuk is yap, belkide sevmeyeceksin. Duzenini bozmani hele boyle bir piyasada tavsiye etmem. Ama obur taraftan risk almadan da bir bok olmuyor, salla basi al maasi bir yere kadar tatmin ediyor eger memur kafali degilsen..
0
cooperr
(05.09.20)
benim aynı dönem arkadaşlarda firmalarda biraz yükselince böyle bir ben oldum havasına giriyorlar.

bana gelip ya şöyle şöyle bir şey yapsak nasıl olur diyorlar.

elemanlara kdv nedir? gelir vergisi nedir? stopaj nedir? bunlara göre nasıl fiyat belirlenir gibi temel bakkal seviyesinde fiyatlandırmayı öğretmek yaklaşık 2 ayımı alıyor.

çünkü adam firmada altında 10kişi ve 50milyonTL ile sadece bir iş yapıyor.

kendi firman olunca 15 kişilik çalışıp 10kTL toplayamıyorsun.

adama tasarım yap FEM, CFD kas, render at, çizim yap. kendi cebinden prototip yapıp getir herşeyi mükemmel seviyede yap. paranı vermiyor adam.

git diyor dava et. dava sürecek zaten 5 yıl. sen cebinden harcamışsın belki 5000TL avukat saat başı istiyor 300TL. muhasebeci ayda 500TL istiyor. bağkur 800-900TL vs vs.

ya ben diyorum ki iyiki 22 yaşında başlamışım yoksa 30'dan sonra çekilecek dert değil.

Türkiye şartlarında sana yapman gerekeni söyleyeyim.
güvendiğin biraz piyasa tecrübesi olan muhasebe, finans bilen arkadaşına el atından firmalar hakkında tiyo vereceksin.

şu mal şu kadar şu teklif şu kadar vs vs. eleman gidip aynı kalitede daha ucuz teklifi bulacak sende oradan primini alacaksın.

senin için en kebap iş bu.

firma mutlu daha ucuz.
eleman mutlu iş yaptı.
sen mutlusun para geldi.

herkes mutlu.
0
duyurukullanıcısı
(05.09.20)
sakin ha iyi bir muhendisin iyi bir isletmeci olacagini ya da firmayi iyi yonetecegi gibi duz mantik kurmayin.
ikisi cok ayri dunyalar.
google'a turkiye'nin en fazla santiye bitirmis muhendisi yazinca karsiniza turbo sadik cikiyor. ama isi cevirmek sirket sahibi olmak bambaska bir sey hele hele ortak varsa.
cok prensipli olmalisiniz duygusallik sifir gerektigince kimsenin gozunun yasina bakmamali ekonomiyi onceden sezebilmeli kuvvetli baglantilar olmali.
celik gibi de sabir lazim.
ben 4 milyon batirdim sirketimin ise 16 milyon alacagi var.
sindirgi devlet hastanesi ve kirklareli spor salonu hala oyle yarim.yamalak durur. isteyen ibretialem icin gidip baksin.
ha sanilmasin ki ben hata yaptim.yanlis yaptim hesap kitap bilemedim de battik alakasi yok.
dedigim gibi acima duygunuz olmayacak onurunuz gururunuz da olmayacak. is hayatinda oyle erdemler artistlikler vs gecerli degil. adami aliyorlar asagiya.
0
turbo sadık
(05.09.20)
turbo çok hardcore girmiş.

o kadar da değil ''acima duygunuz olmayacak onurunuz gururunuz da olmayacak'' gibi bir durum yok.

ama girdiğin sektörün dinamikleri var. onlara uyum sağlaman lazım. bazı sektörler mesela çelik işleyen kalıpçılar, plastikçiler vs pazarlık ederken ana bacı söver pazarlıktan sonra da hiç birşey olmamış gibi içmeye giderler.

sen orada hmm ben ana bacı laf yemeyi göze alabilirim diyip ya sektöre gireceksin yada bu sektöre hiç girmeyeceksin. tabi ne kadar küfür yersen o kadar para kazanıyorsun. orantı bu.

bir oxford beyefendisi gibi TR'de kendi firman ile para kazanmak istiyorsan kendi networkünü oluşturup çalışman lazım tabi networkde öpücük ile olmuyor en az 10 yıl. onu da korumak ayrı bir uğraş.

diyelim 6 firmalık bir çember oluşturdunuz.

a firması çizim
b firması imalat
c firması elektronik
d firması pazarlama
e firması destek/aftersales
f firması yurtdışı işlerine bakıyor

ve kimse kimsenin işine karışmıyor. b firması çizimde yapayım accık daha kazanayım veya f firması kendi imalatımı yapayım demiyor.

bu tür iş çemberleri TR'de kazanıyor ama kurmak ve korumak çok zor.

çünkü yasa yok. adalet 8 yılda yerini buluyor ve mutlaka bir aç gözlü çıkıyor.
0
duyurukullanıcısı
(05.09.20)
Makine mühendisliğinin hangi kolundasınız bilmiyorum, ama inşaat-mekanik tesisat işlerinde, çok tecrübeli değil, prezentabl değil, fakat işini gerçekten çok çok iyi bilen, piyasayı sıkı takip eden bir mühendisle birkaç projede çalıştım. Adam tek başına firmalara danışmanlık yapıyor, yani projeleri inceleyip eksikleri, fazlaları veya değişse iyi olabilecek kısımları raporluyor, alternatif ürün-çözüm buluyor ve piyasadan fiyat topluyor, pazarlık yapıyor vb. Adama HEPA filtreyi sorunca, HEPA'nın tarihinden anlatmaya başlıyor. Başka mühendislere sorduğumda "abi işte tozları toplayan ameliyathane filtresi" gibi cevaplar alıyordum.

Bu adamla ben 5-6 sene önce çalıştım ve o zamanlar öyle çok büyük paralar kazanmıyordu. Şimdi iletişimim yok ama hem çok firma ile irtibatı olduğu için, hem de işini çok iyi bildiği için, kesinlikle ekonomik olarak sıkıntıda olduğunu düşünmüyorum. Belki bir 10 sene sonra "zengin" bile olabilir.

Eğer böyle biri iseniz hiç durmayın...
0
malheiros
(06.09.20)
o isler hic de oyle degil. size papaz krizinden ornek vereyim.

kirklarelindeki santiyede daha temel atiliyor. temele 200 kusur ton demir indirdik ve bagladik. bilen bilir temel demiri genelde boy atilir pek kesme bicme isi olmaz.

bu kriz bi patladi, demir fiyatlari uctu. aslinda ucmasi bir sey degil fiyat surekli yukseldigi ve oynadigi icin nakit paranla demir alamiyorsun alamiyordun demir borsasi islem yapmiyor.

biz ihaleye girerken demir 2700 idi o kriz zamani 4700'e kadar karaborsada demir alabiliyordun.

diger arkadasa dedim ki, bak dolar ucuyor kriz oldu. biz bu demirin parasini alsak dahi sonraki imalatlarda cok zorlanacagiz bu isi devam ettirmeyelim. arkadasim da olur mu biz soz vermisiz biz sifirdan geldik deli gibi calisiyoruz agzindan cikani kulagin duyuyor mu isi yarida biraktirdi dedirtmem is ahlaki bunu gerektirir zararina da olsa bu isi bitirecegiz vs sayiyor. sanki isi bitirince madalya takacaklar ake.

dedim ki bak kardesim 200 ton demiri baglamisiz demiri 3000den aldik. bu demiri 20 yevmiye versek gerisi geri sokeriz. 130 liradan 2600'e demiri tekrar temelden sokeriz. ve 200 ton demiri nakite ceviririz. 3000e aldigin demiri 4700 e satariz. ve bu hamle ile 340.000 lira hicbir sey yapmadan karimiz olur. isi devam ettirme riski vs de olmaz.

arkadas eski seylere devam. sagda solda ne derler. biz boyle mi is almaya devam edecegiz. sonra bize isi yarida birakti kacti derler. er kisi lafi etmisiz. bu santiye bitecek. bu arada daire ile konusuyoruz. daire tam gaz devam edin biz size paranizi odeyecegiz diyorlar.

velhasil biz temeli doktuk. bekledigimiz parayi da alamadik. sirket diger santiyenin de aksakliklari ile batti.

sadece biz batsak koyasin dibine.
yemekciye 50.000 borc. kiralar odenmedi. akaryakitciya odenmedi. nalbura odenemedi. iscilere odenemedi. kulevincin kirasi odenemedi. iskele kiralikti odenemedi. arabalar kiralikti odenemedi. jenerator kiralikti o da odenemedi. ve daha akliniza gelen bircok kalem. bizimle beraber onlara da girdi.

bilmem anlatabildim mi sirket yonetmek isveren olmak bambaska meziyetler ister.
0
turbo sadık
(07.09.20)
(4)

evin kentsel dönüşüme gireceğini nasıl anlarız?

mg3929
31 yaş üzeri yazan ilanlarda binanın kentsel dönüşüme girip girmeyeceğini nasıl anlayabilirim? Önümüzdeki 2-3 yılda kentsel dönüşüme girecek bi ev almak bulmak için ne yapmam lazım?
31 yaş üzeri yazan ilanlarda binanın kentsel dönüşüme girip girmeyeceğini nasıl anlayabilirim? Önümüzdeki 2-3 yılda kentsel dönüşüme girecek bi ev almak bulmak için ne yapmam lazım?
0
mg3929
(05.09.20)
Kentsel dönüşüm kararı verilmiş, imzaları atılmış ve konut sakinleri binadan yıkım kararıyla tahliye edildiyse 2-3 sene içinde bi itiraz olmazsa %90 ihtimalle yıkılıp yenisi yapılmış oluyor. Ancak bunun bile bir garantisi yok, itirazlarla vs bu süre uzayabiliyor. Onun dışındaki hiç bir şeyin %100 garantisi var diyemeyiz, eyüpte yıkılmak üzere olan bir evimizden adamları tahliye ettikten 2-3 yıl sonra bile hala kazma vurmamışlardı, yeri geliyor müteahht ben battım yapamicam diyor, vs v.s
0
roket adam
(05.09.20)
mahallenin cevval emlakçısına danışın.
belediyenin emlak işlerine sorun.
daha önce yan mahallelerde dönüşüm başlamış mı bi bakın.
0
ankarakecisi
(05.09.20)
öyle bir daire bulamazsınız. çünkü kentsel dönüşüm 8-9 yıllık bir süreç. satılan evler genellikle kentsel dönüşüme girmesi uzun sürecek daireler. önümüzdeki 2-3 yılda kentsel dönüşüme girecek evlerin sahipleri de zaten evlerini satmazlar.
0
tururo
(05.09.20)
Kentsel nödüşüme girip girmeyeceği önemli değil, önemli olan yeni imar ile ne kadar kazanım alacağı. Mesela;

hali hazırda binada 100 m2 10 daire vardır, zamanında imar mimar hak getire yalap şap yapılmıştır.

Şimdi yıkılıp yapılsa o arsaya verilecek imar izni hem 10 daire sahibine birer daire verebilecek, hem de imalat maliyetini çıkaracak için satılacak bi 8-10 daire daha fazladan çıkarmak gerekecek kadar olmalı.

Yani binayı yıkıp yeniden yapsak tekrar 10 daire yapabiliyorsak kentsel dönüşümden yararlanıp bir müteahhite yaptırmak pek mümkün değil.

Ancak arsa sahipleri cebinden maliyeti öderse olabilir, ya da duruma göre maliyetin yarısını veya hesaba göre başka bir oranı ödeyerek.

Her bina için, her arsa için, her sokak için ayrı ayrı hesaplanır bu işler, tek bir cevabı olamaz herkese verilecek.
0
John Bloor
(07.09.20)
(3)

python dependency problemleri

roket adam
Abiler, ben ıvır zıvır py işleri yapıyorum bu ara, hoşuma da gidiyor. Ancak çözemediğim şöyle bi sıkıntım var.Kendi Mac'imde, pycharm üzerinde geliştiriyorum. Dışarıdan bir modül almam gerekirse pycharm konsolundan "pip install requests" diyerek mesela o modülü yükleyebiliyorum. Amma velakin aynı sc
Abiler, ben ıvır zıvır py işleri yapıyorum bu ara, hoşuma da gidiyor. Ancak çözemediğim şöyle bi sıkıntım var.

Kendi Mac'imde, pycharm üzerinde geliştiriyorum. Dışarıdan bir modül almam gerekirse pycharm konsolundan "pip install requests" diyerek mesela o modülü yükleyebiliyorum. Amma velakin aynı scripti dayının biri indirip denemek istediğinde, kendi sanal ortamını oluşturup teker teker bu modülleri yüklemesi lazım. Üstüne üstlük, işin içerisine farklı py versiyonları ve farklı dependency versiyonları da eklenince olay çok karışıyor. Mesela ben requests'in 1.3.5 versiyonuna göre kodu yazmışım, 1.3.6'da bir şeyler değişmiş son sürümü çekince kod çalışmıyor. Aynı durum py için de geçerli, halen neden python 2 ve 3 ayrı ayrı sürüm olarak mevcut kullanılıyor ve aralarında bu kadar major farklılıklar var anlayamıyorum.

Siz bu işi nasıl çözüyorsunuz? Öyle bir şey istiyorum ki dayı kodu github'ımdan indirip çalıştırdığında, tüm dependency'ler ya indirilen kodumun içinde olsun, ya da o zamanki versiyonlar ile otomatikman kurulsun. Bu işin içinden çıkamadım, bazı yöntemler var görünüyor ama bir de sizlere sorayım dedim. Tenks e lot.
0
roket adam
(05.09.20)
Benim gördüğüm açıklama kısımında dependency listesi veya direkt konsola girilecek halde komut bırakıyorlar. Mesela "pip install -U catkin_pkg cryptography empy ifcfg lark-parser lxml netifaces numpy opencv-python pyparsing pyyaml setuptools"
0
reactionic
(05.09.20)
Cevap şuymuş arkadaşlar, pipenv oluşturup tüm işi bitirdikten sonra

pip freeze > req.txt yapıyorsunuz, o txt dosyasının içine tüm dependency'leri versiyonları ile beraber yazıyormuş.
0
🌸roket adam
(06.09.20)
requirements.txt icin suna bakabilirsiniz - note.nkmk.me

bir de virtualenv var konu ile ilgili faydali olabilir

packaging.python.org
0
kolonyaa
(06.09.20)
(4)

Çevremde corona vakaları arttı

mg3929
Eskiden hiç birebir tanıdığım corona vakası yoktu, şimdi acayip artmış durumda. Bugün de bi arkadaşımın babası vefat etmiş. Sizce durum söylenenden kötü mü?
Eskiden hiç birebir tanıdığım corona vakası yoktu, şimdi acayip artmış durumda. Bugün de bi arkadaşımın babası vefat etmiş. Sizce durum söylenenden kötü mü?
0
mg3929
(05.09.20)
Mart-nisan ayında çevremde çok fazla vaka duyuyordum. Haziran ve temmuzda duymadım. Şimdi yine tanıdığım bir on kişi vardır pozitif olan. Kötüyse de değilse de yapacak bir şey yok. AVM, kafe, kütüphane kapatma, sokağa çıkma yasağı gibi büyük çaplı tedbirlerin tekrar geleceğini düşünmüyorum. Kamuda esnek çalışma izni çıktı ve üniversitelerin büyük bir çoğunluğu açılmayacak sanırım, bunlar dışında önlem beklemiyorum. Kendi önlemimizi almaya devam her zamanki gibi.
0
black holes in the sky
(05.09.20)
Benim de birinci derece çevremde korona vakaları çıkmaya başladı. Ciddi ciddi görüştüğüm insanlar yani. Dolayısıyla evet biz eski karantina moduna geri döndük.
0
roket adam
(05.09.20)
arttı.
0
sutlu nescafe
(05.09.20)
Günlük sayının sonuna bi 0 ekleyin bence
0
photo85
(05.09.20)
(11)

türkiye'nin 5 sene sonrasını nasıl görüyorsunuz?

avatar is back
işler düzelecek mi, daha da kötü olacak mı? bu şekilde devam mı edecek? analizden daha çok 5 sene sonrası deyince kafanızda ne canlandığını merak ediyorum.
işler düzelecek mi, daha da kötü olacak mı? bu şekilde devam mı edecek? analizden daha çok 5 sene sonrası deyince kafanızda ne canlandığını merak ediyorum.
0
avatar is back
(05.09.20)
Çukur.
0
nick konusunda kararsizim
(05.09.20)
hükümet değişse bile geçiş garanti verilen köprüler, hasta garanti verilen hastaneler, yolcu garantisi verilen havalimanları/alanları var. parlak değil. bu arada bir de istanbul depremi olursa vay halimize.
0
sutlu nescafe
(05.09.20)
Bu şekilde devam eder, ciddi bi farklılık olmaz diye düşünüyorum. Memleket meseleleri ile ilgileniyorsanız şu kitabı öneririm, baya bi ufkumu açtı (bkz: türkiye'de geri kalmışlığın tarihi)
0
roket adam
(05.09.20)
lağım çukuru. bugünden farklı değil yani.
0
i am 6 do you wanna be 9
(05.09.20)
aynı
0
paramolacak
(05.09.20)
türkiye çok krizler gördü gene toparlanır. ama ne kadar sürer o bilinmez. ticaretle uğraşan bir şekilde yolunu bulur da. küçük esnafa, maaşlı çalışana, asgari ücretliye yazık olacak.
0
orpheus
(05.09.20)
zengin daha zengin olacak, teknolojiye ayak uyduran yukari cikacak, bocekler daha da bocek olacak.
0
müptezel dostoyevski
(05.09.20)
imf'den 200 milyar dolar borç aldığımızı görüyorum.
0
false pretension
(05.09.20)
Siyasi anlamda tarih tekerrür edecektir. Tek başına iktidar sonrası 15 yıllık koalisyonlar döngüsüne dönülmesi muhtemel.

Yakın zamanda yaşanan ekonomik çöküş ve özgürlüklerin, liyakatin azalmasıyla ortaya çıkan beyin göçünün, ağır bir faturası olacaktır. Bunlar iyi günler desem yeridir yani. Ben 90ları hatırlıyorum. Otomobil almak lüks ve zor bir şeydi. Şu an ekonomik anlamda o döneme döndük. Sadece tv'de enflasyon canavarını göremiyoruz.
0
the coon
(05.09.20)
Türkiye çok krizler gördü, toparlanır denmiş.

Hayır toparlanmaz. Çünkü toplumda resmen "ne krizi" kafası var.

2002'yi hatırlıyorum, haber bültenleri "savaş(ırak savaşı) krizi unutturmasın" etiketi altında ana haberde özel bülten yayınlardı.

Şimdi birisi çıkıp tv'ye kriz var kriz desin hele... Halk zaten umursamaz bir hâle gelmiş, ne kopartırsam kafasında.
0
Avoiding The Puddle
(05.09.20)
aynı+1
0
basond
(05.09.20)
(7)

Döviz bazında maaş?

blackidom
Türkiye'de döviz bazında maaş verdiğini bildiğiniz firmalar hangileri? (Döviz yatırılması zorunlu değil, kriter ay başındaki döviz kuruna göre maaş yatması)
Türkiye'de döviz bazında maaş verdiğini bildiğiniz firmalar hangileri?
(Döviz yatırılması zorunlu değil, kriter ay başındaki döviz kuruna göre maaş yatması)
0
blackidom
(05.09.20)
IT üzerine çalışan yabancı üreticilerin tr ofislerinin çoğu usd/eur maaş veriyor. Örnek: cisco, fortinet, vs vs.
0
roket adam
(05.09.20)
Bildiğim bir hukuk şirketi dolar üzerinden veriyor.
0
himmet dayi
(05.09.20)
McKinsey. Zomato da dövizle veriyordu bi ara.
0
noluyo yaa
(05.09.20)
(bkz: ebrd)
0
archmage mahmut
(05.09.20)
(biz: sunexpress)
0
endosperm
(05.09.20)
Serbest bölgelerde faaliyet gösteren şirketlerin çoğu dolar üzerinden maaş veriyordu benim zamanımda, şimdi nasıl bilemem.
0
solo
(05.09.20)
Konsoloskluklar. Ama hepsi mi bilmiyorum
0
condom kurşunu
(05.09.20)
(18)

Volkswagen Polo

üç gün gündüz
https://www.dogusoto.com.tr/volkswagen-polo-10-tsi-95-ps-comfortline-dsg-4478chttps://www.sahibinden.com/ilan/vasita-otomobil-volkswagen-kocabas-motors-dan-0-km-2020-vw-polo-1.0-tsi-comfortline-dsg-830565407/detayBunların ikisi aynı araba değil mi, arabanın orijinal satıcısı daha ucuza satarken ben
www.dogusoto.com.tr

www.sahibinden.com


Bunların ikisi aynı araba değil mi, arabanın orijinal satıcısı daha ucuza satarken ben neden galericiden almak isteyeyim, neyi kaçırıyorum?
0
üç gün gündüz
(04.09.20)
sanırım VERGİ yi kaçırıyorsun :-)
0
ankarakecisi
(04.09.20)
Doğuş'un kendisinde araç olmuyor stokta, 2-3 ay gelmesini bekliyorsun, o sırada euro artarsa artmış kurdan fatura kesiyorlar bir de kur farkı yiyorsun

vs.

3 kuruş fazla verip anında araca sahip oluyorsun.
0
roket adam
(04.09.20)
Vergiyle ilgili değil. roket adam +1

2-3 değil hatta daha fazla bekliyorsun. Bekleme esnasında fiyat farkı da sana giriyor. Galeride araç hazır. Hemen alıp plaka vs. işlemlerinden sonra kullanmaya başlayabiliyorsun.

Sıfır araçlardaki bu tedarik problemi nedeniyle ikinci el satışlarda patlama yaşandı.
0
himmet dayi
(04.09.20)
fiyat farkı olayı traş arkadaşlar. kaç kişi gidip araç sordu ya da aldı bilmem ama yakın zamanda bir araç alan tanıdık ödemeyi yapıp bekledik geldi aldık dedi.
tam ödeme yapmış olabilirler bilmiyorum ama özünde olay 3-4 belkide daha fazla olan tedarik süreci.
sonuçta o kadar parayı verince insan alıp gitmek istiyor...
0
qxgviper
(04.09.20)
Bayide bulabilirsen 183’e aliyorsun. Tek tek bayi arayip arac olmadigini ogrenince de gidip galeriden 210’a aliyorsun. (Beklemek istemiyorsan)

Maalesef...
0
invictae
(04.09.20)
Şimdi ben bayiden alayım 2-3 ay beklerim dediğimde o anki fiyatı mı ödeyip bekliyorum yoksa 2-3 ay sonraki kura göre ek ödeme de yapmak durumunda kalıyor muyum acaba? Yani 184 bin ödeyip bekleyeceksem bana çok mantıksız gelmiyor esasında 30 bin lira fazladan ödemektense.
0
🌸üç gün gündüz
(04.09.20)
O süreçte kur değişirse kur farkını da ödüyorsun.
0
roket adam
(04.09.20)
hep böyle zaten. 2-3 ay bekleme ve haliyle kur artışından fark ödeme durumu oluyor ama 183 200 bile olsa galerideki 210'da durmuyor yerinde o da 230 oluyor
0
avatar is back
(05.09.20)
Gruplarda goruyorum; beklerken olusan kur farkini odeten de var, kur farkini yansitmayan da. Insiyatif ile Bayiden bayiye mi degisiyor nedir anlaymadim.
0
invictae
(05.09.20)
mantıklı gelmediği için soruya ek yapıyorum...

bügün gidip anahtar teslim parasını öderim ve 2 ay beklemeyi kabul ederim.
2 ay sonra dolar/euro 2x olsa ben o farkı ödemem ki. paramı bayiide ödedim ve faturamı kestirdim, sıraya girdim.

ha diyorsanız peşinat verip araç siparişi verdin. o koşulla fark olursa (ki olur) ödersin diye belirtirseniz karar vermek daha kolay olacaktır.

soru kısmı hangisi doğru/mantıklı?
0
qxgviper
(05.09.20)
Olmayan ürünün faturasını nasıl kestireceksiniz? Alet daha gümrükten geçmemiş ki. Gümrükten geçmeden fatura kestirip öyle bir işlem yapılamıyor, ondan kaynaklanıyor bu sıkıntı zaten. Zaten araç bedelinin tamamını almıyorlar, kapora verip sıraya giriyorsunuz.
0
roket adam
(05.09.20)
Linki açmadım. Dsg- comforline’ı attınız kesin. Herhangi bir bayide araba yok gelinece fiyat 240-250 bine güncellenecek.( yeni gelen ÖTV etkiileyecek mi bakmadım)
0
mutlu yillar sana
(05.09.20)
Bayiler vw özellikle 6 ay sonrasına araç veriyor. Aracı da aldığın günkü fiyattan veriyor. Başvuru yaptığın fiyata değil. Hatta geçen günkü son ÖTV zammı günü araç teslim alanlardan ekstra ÖTV parası istemiş bayiler.

6 ay beklemek yerine az daha koyup bayiden alabilirsin. Ama bayilerin sıralarında hep galeriler var :) zaten o yüzden de 6 ay sıra. Tek sebebi araç olmaması ya da hükümetin politikası değil.
0
westblack
(05.09.20)
Yani benim anladığım yetkili satıcı seninle benimle muhatap olmak yerine doğrudan galeriye satıyor araçların büyük bir kısmını kafası rahat ediyor; galerici de "nasıl olsa bu üç beş ay beklemez bize gelir" deyip üstüne 20-30 bin ekleyip bize satıyor o da rahat ediyor, tek rahat etmeyen son alıcı.
0
🌸üç gün gündüz
(05.09.20)
Arkadaşlar bugün liste fiyatını ödeyip sıraya girme diye bir şey yok. Bunu hiç bir bayi yapmaz.
Kasımda gelecek aracı almak istiyorsanız 10 bin tl kadar kapora ödüyorsunuz size ayırıyorlar ama kasımda geldiği fiyattan sözleşme yapılıyor. Yoksa araç daha yola çıkmadan tam fiyatı ödemek nasıl bir hayal almadıgınız ürün için hangi banka kredi çıkarır size? araç tescillenmeden kredi vs çıkmıyor. Dolayısıyla araç geldiği günkü fiyatı budur kardeşim hala alıcısı mısın diyorlar evet dersen ödediğin kaporayı fiyattan düşüp kalanı için ödemesini yapıyorsun.

Araçların fiyatları genelde ayın ilk haftalarında revize ediliyor. dolarda önemli bir oynama olmuşsa revizeden nasibini alırsın. dolar aynı kalırsa o ay araç zamlanmadan aynı fiyattan gidebilir. Dolar düşerse fiyatlarda yine değişiklik olmayabilir vsvs.

Kaldı ki şu an kimse ileri tarihlerdeki araçları bile bahsettiğim şekilde opsiyonlamıyor. Genelde deniz yoluyla geldiği için araçlar gemiye yüklenip yola çıktığında bayilere gelen liste üzerinden bu opsiyonlama ve satış işlemi yapılıyor araçta maks 15 gün içinde gelmiş oluyor.
0
ayin yazari
(05.09.20)
Yani benim anladığım yetkili satıcı seninle benimle muhatap olmak yerine doğrudan galeriye satıyor araçların büyük bir kısmını kafası rahat ediyor; galerici de "nasıl olsa bu üç beş ay beklemez bize gelir" deyip üstüne 20-30 bin ekleyip bize satıyor o da rahat ediyor, tek rahat etmeyen son alıcı.

******************

hayır tam olarak bu değil.

kim almak istiyorsa o alıyor. sen alıyorsun 150'ye galeriye 160'a satıyorsun belki de sıfır arabayı galeride gidip 200 satıyor. istersen sonunda ne olacağını bilmeden bekleyebilirsin. belki bu sefer 200 değil 230'a alacaksın.

belki de direkt galerici alıyor. bayi her şekilde parasını alıyor kime sattığına bakmaz.

olmayan arabanın faturasını kestiremezsin. adam fatura kestiyse parayı almalı parayı aldı da neyi çıkarttı? hiçbir şey. vergi dairesi burnundan getirir.

mesela volkswagen golf üretimini durdurmuş. geçen vw bayisindeki adam söyledi. 2021 yılında gelecekmiş golfler. golf 8 olarak türkiye gireceklermiş.
düşün işte amacın sıfır golf almak ancak 4 ay sonra belki gelecek bir ürünü bekleyeceksin ya da gidip galericiden alacaksın 100-200 km kullanılmış.
0
blue eyes white dragon
(05.09.20)
Peki bu durum bize özgü mü yoksa Avrupa'da da böyle mi yürüyor işler? Yani bi Fransız için de süreç böyle mi ilerliyor?
0
🌸üç gün gündüz
(05.09.20)
fransız ya da alman için süreç böyle ilerlemiyor, orada zaten euro kullanıldıgı için araca üretici zam yapmadığı zaman aniden zam gelme gibi bir olay yok. Devlette araç ötv'lerini buradaki gibi 6 ayda bir düzenlemediği için fiyatlar genelde sabit ilerliyor. Ayrıca üretim yeri direk kendi ülkesi oldugu için araçlar öncelik olarak iç pazarda satılıyor. Biz sıra bekliyor konumda oluyoruz yani.

Almanyada yılda 4 milyon araç satıldıgını okumuştum. Türkiyede bu rakam 600 bin seviyelerindeydi geçen yıl. Ancak almanların vw-seat-skoda-audi-mercedes gibi kendi markaları var dolayısıyla iç pazara rahatlıkla araba sunabiliyorlar. ha keza fransanın da PSA grubu var Peugeot, Citroen Opel. Renaultta var bunların yanında.

İtalyada alfa romeo, fiat var vsvs.

Bulgaristan,macaristan vs gibi ülkelerde zaten nüfus yogunlugu cok yüksek olmadıgı için türkiyedeki gibi aşırı talepte yok. Dolayısıyla o sınıftaki ülkelerin tedariği çok sorunlu olmuyordur.
0
ayin yazari
(05.09.20)
(7)

araba satin alma sorunsali hk.

baldan kaymak
gecenlerde kiz arkadasimla konustuk ve ikimizde araba almak istiyoruz.ben sifir almayi makul buluyorum. bos paket bile olsa. airbag can guvenligi ve bilmek adina vs. fiat egea dusunuyorum.o da ikinci el dolu paket bir arac almak diyor. renault megane diyor.acikcasi ana amac gezmek ve otobus kullanma
gecenlerde kiz arkadasimla konustuk ve ikimizde araba almak istiyoruz.

ben sifir almayi makul buluyorum. bos paket bile olsa. airbag can guvenligi ve bilmek adina vs. fiat egea dusunuyorum.
o da ikinci el dolu paket bir arac almak diyor. renault megane diyor.

acikcasi ana amac gezmek ve otobus kullanmamak ama 45 e bir arac almak da istemiyorum. gorunuse onem veriyoruz ama o al boyat diyor.

siz olsaniz ne yapardiniz? onerileriniz icin tesekkurler.
0
baldan kaymak
(04.09.20)
görünüşe önem veriyorsanız egea çok sıradan, klasik filo arabası. şirketler sahadaki en alt kademe elemanlara veriyor. ikinci el düşük model araba alırsan da onun dertleri bitmez. ikinci elde çok sorun yaşamamak için 4-5 yaşını geçmemiş arabalara bakın derim.
0
walter white kilikli
(04.09.20)
Sıfır al ama egea değil, daha alt model, clio, polo sınıfı bir araç almanı öneririm. Sıfır almakla ilgili güvenlik kaygıların gayet mantıklı bence de, sadece egea gerçekten tatsız bi araç.
0
roket adam
(04.09.20)
"Al boyat" diyen bu piyasayı hiç bilmiyordur.
4-5 yaş iyidir. Sıfır araç her zaman daha iyidir imkan varsa.
0
neymis
(04.09.20)
al boyat mantığı 0 olan bişi. elden çıkartırken açıkla açıklayabilirsen.

bir araç alıp uzun vade kullanacaksanız ve gücünüz yetiyorsa tabi sıfır ilk tercih olmalı.

ama biraz daha donanımlı temiz ve kaliteli kategorisinde max 5 yaş bir araçta son derece mantıklı.
0
qxgviper
(04.09.20)
sıfır araba alınmaz, daha galeriden çıktığın an %20-30 değer kaybedecek.

5 yaşın altında herhangi bir alman ya da japona bakabilirsin. fiyatına göre özelliği çok olsun dersen reno-pejo-citroen gibi fransız grubu iyidir.

5 yaş 100bin km aşmamış araç iyi bir ekspertizle alınır binilir.

araba öyle ev boyar gibi boyanmaz. bütün plastik parçalar sökülecek, maskelenecek, zımpara, astar, boya fırında kurutma, gene pasta cila falan. çok zahmetli iş. temiz işçilik çıkma şansı çok düşük. pert değilse tavana kadar pas yoksa komple boya yapılacak iş değil. kapı, çamurluk gibi sökülen parçalar boyanabilir.
0
orpheus
(05.09.20)
film cektir boyatmak yerine bence
0
gonzo opera
(05.09.20)
marttan beri sıfır araçlar üzerine en az 30 koydu. şimdi sıfır araç bulunmuyor. 1-2 ay sonraya gün veriyor. fiyat garantisi olmadan. yani 1-2 ay sonra fiyatların daha da artacağı düşünülüyor. bu piyasada araba fiyatlarının düşmesi de pek mümkün görünmüyor. onun için galeriden çıkardıgında araban değer kaybeder sözünün bu dönem için pek geçerli olamdıgını düşünüyorum. hatta uygun bi yatırım olarak bile değerlendirilebilir sıfır araç almak.
0
asilsiz suclama
(05.09.20)
(5)

Site cocuklari-gurultu problemo hk.

palpasyon
Herkese merhaba,Çoğunluğu aşırı cahil ve saygısız insanların yasadigi bir sitede ne yazik ki zemin katta oturuyorum. Benim ve 90 yasindaki alzheimerli dedemin odasinin penceresi altinda su deposu olan mermer bir zemine sahip ve burada iki buyuk metal yukselti mevcut. Sitede irili ufakli yaklasik 30
Herkese merhaba,
Çoğunluğu aşırı cahil ve saygısız insanların yasadigi bir sitede ne yazik ki zemin katta oturuyorum. Benim ve 90 yasindaki alzheimerli dedemin odasinin penceresi altinda su deposu olan mermer bir zemine sahip ve burada iki buyuk metal yukselti mevcut. Sitede irili ufakli yaklasik 30 cocuk var ve sabahtan aksama kadar az once tanimladigim yerde ziplayip bagiriyorlar, duvarlarimizi kale yapip futbol oynuyorlar. O alti bos olan mermer zemin ve metallerin cikardigi ses bir yana cocuklarin ve topun cikardigi ses bir yana. Sabah 11de baslayip gece 12ye kadar durmuyorlar. Onceleri insan gibi sakin sakin uyarirken artik 3 yilin sonunda tahammulumuz kalmadi. Gecenin 10unda siz uyurken 10 cocugun bagira bagira kosarak pencerenizin onunden kostugunu dusunun. Kac kere kalp carpintisiyla uyandim ben bilirim. Bazilarinin ailelerini uyarsak da durum degismedi. Covid salgini ve ekonomik kosullar sebeboyle simdilik ne yazik ki tasinamiyoruz. Bu konu ile ilgili ne onerirsiniz? Yasal haklarimiz nedir? Gercekten cok sinirlerimiz bozuluyor.
0
palpasyon
(04.09.20)
Yasal olarak bir şey çıkacağını sanmıyorum. Site yönetimi ile görüşüp bir çözüm bulmalarını isteyin. O bölgeyi kullanıma kapatırlar belki ama pek sanmıyorum.
0
himmet dayi
(04.09.20)
sert dille uyarı asın herkesin görebileceği bir yere. sayı yüksek.
0
not dark yet
(04.09.20)
Ailem de benzer bir sitede yaşıyor, lanet ettiler 2 senede. Çocuklu aile sayısı fazlaysa ve sadece 12'ye kadar ses yapıyorlarsa yapabileceğin hiç bir şey yok.
0
roket adam
(04.09.20)
Çocukken topumuzu keselerdi ama yeni top alıp yine oynardık. Çocuklar oyun oynar, oynamalıdır, oynayacaktır. Oynayacak alan verilmesine çalışmak daha akılcı bir çözüm olur. Sorununuzun esas kaynağı o.
0
the coon
(04.09.20)
toplarını kesmek
yönetim gibi bir şey varsa onlarla konuşup bebelere başka bir lokasyonda kale saha gibi bir alan yaptırmak
pencerenizin ön kısmını yine yönetimle konuşup 3-5 metre radius ile çitle kapattırmak.
bebelerin liderini bulup başka bir oyun yeri göstermek.

aklıma gelenler bunlar.
0
morcivert
(04.09.20)
(5)

Martı vs scooter

pronefroz
Bunları kullanmak için bisiklet bilmeye gerek var mı? Denge gerektiriyor mu?Yolun hangi tarafından sürmek lazım?
Bunları kullanmak için bisiklet bilmeye gerek var mı? Denge gerektiriyor mu?
Yolun hangi tarafından sürmek lazım?
0
pronefroz
(04.09.20)
Bisikletle alakası yok. Dengeye gerek var ama bisiklet gibi değil. Ayağın yere yakın olduğu için denge kaybında hemen yere basıverirsin. İlk kullanımlarda ekstra dikkatli olmak lazım tabii ki. Yolun en sağından sürmekte fayda var.
0
himmet dayi
(04.09.20)
Bisiklet bilmeye gerek yok ama denge ve dikkat gerektiriyor, biraz sakat bi alet. Alışana kadar yavaş gidersin sıkıntı olmaz.
0
roket adam
(04.09.20)
bisiklet surmeyi bilmeyen bir arkadasim surememisti. herkes icin ayni olur mu bilemeyecegim.
0
ehti
(04.09.20)
Bisikletle aynı mantıkta çalışıyor aslında jiroskop etkisi. Hızlandıkça daha stabil hale gelirsiniz.

Denge merkezi yerde olduğu için çok salakça durumlara mahal verebiliyor, kontrol kaybetmek tecrübesizseniz kolay.

Alışana kadar büyük şehirdeyseniz hemen kaldırıma yola atlamayın biraz sakin yerlerde gezinin derim.

Bisiklet ve elektrikli, elektriksiz scooter tecrübem var.
0
hedep
(04.09.20)
bisiklet, kaykay , paten scooter hepsinin mantığı farklıdır. Benzerlikler vardır ama birini bilmeden diğerini kullanabilirsiniz.
Soruyla alakası yok ama hepsini kullanan biri olarak en güzeli Patendir.
0
ycaycayca
(04.09.20)
(5)

türk.net hakkında

bruges
merhaba arkadaşlar,apartmanımıza fiber internet gelmiş. superbox ile olan sözleşmem biteceği için insan internetine geçeceğim önümüzdeki ay.turk.net'in özgür internet kampanyası çok uygun geldi bana. 85 lera, 100 mbit, taahhüt yok. ttnet'i de sevmiyorum diğer yandan da.fakat sözlükte turk.net ile il
merhaba arkadaşlar,

apartmanımıza fiber internet gelmiş. superbox ile olan sözleşmem biteceği için insan internetine geçeceğim önümüzdeki ay.

turk.net'in özgür internet kampanyası çok uygun geldi bana. 85 lera, 100 mbit, taahhüt yok. ttnet'i de sevmiyorum diğer yandan da.

fakat sözlükte turk.net ile ilgili son yorumlar korkunç. kopmalar, gel-gitler, hız sorunları falan... ben ttnet alsam aynı altyapı olacağı için yine aynı sorunlar yaşanmayacak mı? turk.net ile ne alakası var bunun anlamadım (cahilliğimden muhtemelen).

hiç maceraya girmeden 24 mbit tt mi alayım, napayım, ne fark olacak?

not: ticari itibarı zedeleme kaygısı olmasın diye duyuru dışarıya kapalı.
0
bruges
(04.09.20)
Uzak dur kendini biraz düşünüyorsan.
0
pass
(04.09.20)
Birincisi eğer bir değişiklik olmadıysa turknet gerçek fiber altyapıdan hizmet vermiyor. Hizmet verdiği altyapı adsl ve vdsl. Bu vdsl'yi fiber olarak pazarlıyorlar türkiyede.

Eğer daireye kadar fiber tarzı bir hizmet alacaksan millenicom o altyapıdan benzeri fiyatlarla hizmet veriyor.

Turknet ttnetin altyapısını kullansa da tam bilmediğim teknik sebeplerden dolayı özellikle yazın sürekli kopmalar yaşadı.

Eğer evden çalışma tarzı bir durum yoksa ben olsam turkneti seçer 1 ay dener beğenmezsem başka bir iss denerdim.
0
denizgonen
(04.09.20)
Son 3 senedir türknet kullanıyorum, bir kere kesilme yaşadım sadece, 95 mbit civarı sınırsız sabit ipli telefon dahil hizmeti 105 liraya mı ne kullanıyorum. Taahhütsüz zaten bi sıkıntı çıkarsa iptal ettiririm diye aldım ama duruyor hala. Yer - istanbul ataşehir.
0
roket adam
(04.09.20)
Fiber varsa türk net çalışmaz muhtemelen. Altyapı sorgulayin. Ben çok memnunum ama internetiniz 3 haftada falan anca bağlanır haberiniz olsun.
0
westblack
(04.09.20)
turknet'in fiber destekleyen hali gibi birkac sirket vardi diye hatirliyorum. yani yine taahhutsuz, akn'siz falan. millenicom olabilir. taahhutsuz fiber falan diye google'layin isterseniz.

ben turknet'te 1 yila yakindir 1-2 tek tuk sorun yasadim. insanlar memnuniyetlerini degil memnuniyetsizliklerini bildirmeye yatkindirlar normal yanin o entry'leri gormek, biraz binanizin altyapisina ve ttnet'in turknet'e zorluk cikarmasina bagli durumlar, belli olmuyor. kablonet'te 2 ayri dairede birinde berbat digerinde harika baglanti aliyordum. turkiye.
0
hjarteblod
(04.09.20)
(29)

Ev sahibi kötü niyetli mi?

efemsradyo
• Haziranda ev tutuldu (1)• Temmuz 1'de temmuz kirası ödendi (2)• Eylül 3'te üniversite uzaktan öğretim kararı aldı.• Eylül 4'te ev sahibi ile konuşuldu, dediği şu; "durumunuzu anladım, evi kiralık'a koyuyorum siz de ilan verin, ay sonuna kadar kiracı çıkarsa sözleşmenizi feshederiz" Soru şu; bu
• Haziranda ev tutuldu (1)
• Temmuz 1'de temmuz kirası ödendi (2)
• Eylül 3'te üniversite uzaktan öğretim kararı aldı.
• Eylül 4'te ev sahibi ile konuşuldu, dediği şu; "durumunuzu anladım, evi kiralık'a koyuyorum siz de ilan verin, ay sonuna kadar kiracı çıkarsa sözleşmenizi feshederiz"
Soru şu; bu ev sahibi ay sonuna kadar eve yeni kiracı çıkmazsa bizden kira almaya devam edecek belli ki. Lakin bu şartlarda kira ödememiz anlamsız. Konu yargıya taşınmadan veya taşınırsa;

Ne yapmalı, nasıl yapmalı ve ne zaman yapmalı?

(1) 10 haziranda üniversitenin olduğu şehre günü birlik gidip evi gördük ve ev sahibi ile dostane şekilde anlaştık, kira kontratını 12 ay olmak üzere hazırladık, noter işini ev sahibinin kendisi tamamlayacağı sözüyle evi temmuz ayından başlamak üzere tutup kapora ve temmuz kirasını ödeyerek evden ayrıldık.
(2) okul yaz ayı boyunca "aksi olmadıkça normal eğitim yapacağız" açıklamaları yaptığı için temmuz ağustos ve eylülde kiraları günü gününe ödedik.
0
efemsradyo
(04.09.20)
Ev sahibi gayet iyi niyetli gözüküyor. Olanlar, uzaktan eğitim falan sizin suçunuz olmadığı gibi ev sahibinizin de suçu değil. Sözleşme süresi bitmeden evden çıkan siz olduğunuz için yeni kiracı bulamazsa sizden kira almaya hakkı var. Yapacağınız bir şey olmayabilir. Sağa sola ilan verip yerinize kiracı bulabilirseniz en temizi olur.
0
kobuzchu kiz
(04.09.20)
Kirayı ödemeye devam edeceksiniz.

Ev sahibi iyi niyetli davranmış. Yerinize kiracı bulursanız ya da kendi bulursa sözleşmeyi feshederim demiş. Olağanüstü sebep ev ile ilgili değil, okul ile ilgili. Ev sahibini bağlayan bir durum yok. Aynı olağanüstü sebep ev sahibi için de geçerli. O nasıl kiracı bulacak?
0
himmet dayi
(04.09.20)
Biz mi enayiyiz anlamıyorum, ben ev sahibinin yerinde olsam şanssızlık der başka kiracı arardım, nitekim yakın zamanda kiracımız işte çıkarıldı, son kirayı de ödeyemedi hatta, evden ayrıldı, kirayı da sonradan durumu olunca ödedi.(karşılıklı iyi niyet) Yasal hakkı bilemem ama ben olsam böyle bir durumda, hele de bir öğrenciden kira almazdım. (Öğretim üyesi olmadığınızı varsayıyorum ama öyle olsa da bi şey değişmezdi benim açımdan)
0
(04.09.20)
kobuzchu kiz +1

Şuan kötü niyetli demek haksızlık olur. normal bir şey istediği. genelde bu tarz durumlarda 1-2 ay kafadan gözden çıkarılır. ekimi de istemesi doğaldır. 3-4 ay sonra istemeye devam ederse kötü niyetli belki olabilir ama hakkı sonuçta.

şuan feshedelim diyecek ev sahibi sayısı %1 zaten. ekstra iyi niyetli olurdu o durumda.
0
fezagezgini_4
(04.09.20)
ev sahibi iyi niyetli +1 daha geldi ve bu konuda mutabakat saglandi sanirim...
0
hewit
(04.09.20)
Anladığım kadarıyla ev sahibinin vicdanına kaldık...

Peki ben, yasalar çerçevesinde kendi durumumu savunabilecek durumda değil miyim? Tbk 331 enine boyuna okunduğunda konu yargıya intikal ederse işin boyutu değişir mi, ülkede içinde bulunduğumuz dönemde benzer hususta emsal bir karar çıkmış mıdır duyan eden var mı? Arkadsşı olur eşi dostu olur?

N'aptınız a dostlar?

Okula giderim diye düşünüyordum, okul dibinde ev tuttuk bu yüzden. Olmadı, bir de bununla mı uğraşayacağım şimdi?
0
🌸efemsradyo
(04.09.20)
ben sadece tek bir şeyi merak ediyorum. imzaladığınız kira sözleşmesini okudunuz mu hiç?
0
mcsword
(04.09.20)
Hocam kontratında ne yazıyorsa o. Karşılıklı bir mal üzerine anlaşma yapılıyor imza atılıyor, bu iki taraflı garanti ve güven sağlaması için.

Tam tersi yönden bakalım, ev sahibi "yeğenim okula gidecekti ama uzaktan eğitim nedeniyle gitmeyecek siz evden çıkın o da burada yaşasın" deseydi, o zaman siz de iyi madem çıkalım mı diyecektiniz?


O nedenle ev sahibi isterse kontrat bitim süresine kadar sizden kira almaya devam edebilir. Ama bu kadar uğraşacağını sanmıyorum kiracı bulunur 1-2 aya.
0
lcha
(04.09.20)
Icha +1

Ki uzaktan eğitime geçileceğini sağır sultan dahi tahmin ediyordu, ikinci dalga muhabbetleri ta o tarihten belliydi.

Adam bir de 20 gün evi bedelsiz vermiş, kötü niyet değil gayet iyi niyetli davranmış. Bence işgüzarlık yapmaya kalkan sizsiniz
0
KaraSakall
(04.09.20)
siz bir iş hayatına başlayın da "noluyoruz" olun.

ev sahibi fazla iyi niyetli. artık böylesini görünce ben olsam çatır çatır "sözleşme yaptık- çıkarsan çık. icraya hazır ol." derim.
0
zoque
(04.09.20)
"Lakin bu şartlarda kira ödememiz anlamsız."
hayır, değil.
olaya kendi açınızdan bakmayın, kendi kendinize yorumlamayın.
resmi sözleşmeye imza atmışsınız.
sözleşme demek, "ben sana bir yıl kira vereceğim, sen de buna güvenerek harcama yapabilirsin/kredi çekebilirsin" demek.
harcama ve kredi olmasa, adam paraları tomarla evinin odalarından birinde biriktirse bile sonuçta sözleşme ona bu paranın geleceğini garanti ediyor.

zaten hukuk da bunu anlamsız bulmamış olacak ki, mal sahibine böyle bir yasal hak tanımış.

tam aksine, ev sahibi iyi niyetli çıkmış.
bir de ilan falan açmış sitede.
kiracı bulursa hakkından vazgeçeceğini, sorun olmayacağını söylemiş.
yapacak bir şey yok, kiracı bulunamazsa kirayı ödeyeceksiniz.
ödemezseniz sizi dava edecek, 1-2 yıl sonra kira borcunuzu toplu olarak avukat masrafıyla birlikte alacak.

yapmanız gereken şey, aşırı hızlı bir şekilde o eve kiracı bulmak.
0
blatta hiberna
(04.09.20)
hocam norveçmi burası ?
nasıl kafalardasınız anlamıyorum.
ay sonunda evi boşaltıyorum diyeceksin bitti.
eğer kanunen sözleşme sonuna kadar kira alma hakkı varsa (ki yok) buyursun gitsin mahkemeye avukata tahsil etsin.
bu yaşıma kadar tek bir evsahibinin erken tahliye nedeniyle mahkemeye gittiğini duymadım. en az 7-8 kere evi erken boşayıp sadece o ayın kirasını ödeyen duymuşumdur (ben dahil)
0
aslindasorunumpsikolojik
(04.09.20)
Olaya kendi açımdan bakmam, olayda taraf olmamdan kaynaklı olabilir mi sevgili arkadaşlar?

Klişe bir laf da olsa bu ülkede hak var hukuk var. Sözleşme yapıyoruz da günümüz günümüze uyuyor mu bu topraklarda? Kaldı ki pandemi ülke değil dünyanın konusu. Bu yüzden -iyi ki varlar- yasalar bana hak tanıyorsa hakkımı isterim,arzularım.

Empati yapıyoruz daha ne olsun,eylül kirasını vermemek de bir seçenek idi, sonuçta birkaç ihtardan sonra süreç başlıyor. Ama biz vermişiz kiramızı. Kaldı ki üniversite ve avm dibinde -gerçek dip- bir daire için evin sahibi sanmıyorum kiracı sıkıntısı yaşamaz...

Bakalım kısfmet.
0
🌸efemsradyo
(04.09.20)
Ev sahibi belki senden gelecek kiraya göre kredi cekti belki sağa sola sacacak. Bilemezsin ve seni ilgilendirmez de. Sonuçta o sözleşme bunun için yapılıyor. Tabi şu durumda sen de haklısın ( gerçi okulların açılmayacagi da belliydi ama ) senin yerinde kim olsa evi boşaltmak ister. Ev sahibi sözleşme bitene kadar senden kira alamaz. Evin kiralanabilecegi makul süre boyunca alabilir. Makul süre de iki üç ay olarak yorumlanıyor sanırım ama ev sahibinin mahkeme ila uğraşacağıni sanmam. Karşılıklı iyi niyet çerçevesinde anlasmaniz lazım.
0
elorelia
(04.09.20)
Ev sahibine hak veren arkadaşlara katılmakla birlikte, "mahkemeyle uğraşma" diye bir şey olmadığını da belirteyim, bi dilekçe veriyorsun sadece gerisini avukatlar hallediyor, tüm kalan masrafları da karşı taraftan alıyorlar.
0
roket adam
(04.09.20)
kaç kere yazılacak bilmiyorum ama ev sahibi kötü niyetli değil.
ancak siz biraz işgüzarlık yapıyorsunuz; bunun yerine anlaşmaya ve birini bulmaya uğraşın.

evet, emsal durum var yakın çevremde. hatta benzer sebeplerden.
ev sahibi haklı olarak yılın devamındaki kiraları da talep etti. kiracı olan arkadaşlarımdı, fazladan 2 aylık ücreti vermeyi önerdiler. mahkemelik oldular. ev sahibi leyhine karar çıktı, kalmadıkları toplam 7 ayın kirasını da aldı ev sahibi.

neresi anlaşılmıyor bilmiyorum ama elinizdeki sözleşme 1 yıllık. evde akar, kokar, kalınamaz duruma sebep olan bir olay yoksa sözleşmeyi haklı şekilde feshedemezsiniz ki ev sahibiniz zaten kolaylık sağlamış. ne yapsın önceden ödediklerinizi de geri mi versin?

bir de okulların açılmayacak olmasının konuyla ne ilgisi var? kayıt tarihi gelince ev tutsaydınız o zaman?
0
rewlack
(04.09.20)
Bu topraklarda günümüz günümüze uymuyor, bu konuda haklısınız ama buna sebep olan ev sahibiniz değil bu durumda üniversite. O yüzden hakkınızı arayacaksınız, mantık çerçevesinde, üniversitenizde aramalısınız.
0
gmzo
(04.09.20)
ortada yasal şeyler varken olaya kendi açınızdan bakarsanız, kiraları ödersiniz.
kirayı alma hakkı yok diye bir şey de yok, sözleşme süresi boyunca kalan ayların kirasını şak diye alır.
çevremde örneğini görmüşlüğüm var.

bu iş sizin açınıza göre değil, hukuka, kurala, kaideye göre şekilleniyor.
neyi anlamak istemediğinizi gerçekten anlamıyorum.
eylül kirasını vermemek de seçenekti falan diyorsunuz hâlâ.
vermeseydiniz, icrayla birlikte öderdiniz eylül kiranızı.
bu bir "seçenek" değil, yasal olarak ödemekle yükümlüsünüz.
mal sahibiniz peşinize düşmezse kanatsız melek seviyesine çıkacakken bir de kötü niyet sorgulayıp, lütuf olarak kira yatırıyormuş gibi davranmanız enteresan.
0
blatta hiberna
(04.09.20)
@gmzo üniversiteler önce yüz yüze deyip daha sonra mı online geçti ? ne alakası var.

Pandemi sürecinde haziran ayında bu durumu öngöremeyip risk almış arkadaşlar.
0
fezagezgini_4
(04.09.20)
@fezagezgini_4 evet, haziran ayında yök bundan sonra max. %40'ı derslerin online yapılabilir dedi, %60'ı yüz yüze olacak sonucu çıktı. üniversiteler buna göre pozisyon aldı, görüşler istendi, kurullar toplandı, kararlar verildi. sonra yök "her üniversite kendisi karar versin" dedi bayram öncesi, karar sürecinin işleyip tekrar kararların verilmesi eylül ayını buldu. hala açıklama yapmayan kurumlar var.eylül bunun için çok geç bir tarih, o kadar da öngörülemez bir süreçte işlemiyor pandemi süreci.
0
gmzo
(04.09.20)
Ev sahibi davranmasi gerektiği gibi davranmis. Yurtdışında da durum böyle işliyor. Kira sözleşmesi bitmeden çıkmak isterseniz yerine birisini bulmaniz lazım. Ama tek madur sen değilsin yani çoğu ogrenci boş eve aylarca kira ödedi.
0
superfluid
(04.09.20)
@gmzo evet yök belirttiğiniz kararı verdi ama kimse tamam yüz yüze olacak diye düşünmedi akademisyenler ne de öğrenciler, ve üniversiteler hala komple online yapma ihtimalini bırakmadılar.

haziran ayında üniversiteler normal çalışmaya anca döndü ve mayıs-haziranda tedbirler esnetildi. tedbirler yeni kalkmışken gidişatı gözlemeden ev tutmak pek mantıklı değil. temmuzun ortasından sonra hadi ağustos diyelim vakaların artması ile beraber hala yüz yüze yapılacağını düşünen var mı ?. o kadar öğrenci şehir değiştirecek, 6 kişilik yurtlarda kalacak.

Bazı bölümler lab için temmuz ayında video çekmeye başladılar.

siz hibrit yapma kararı açıklayan üniversitelerin gerçekten yapacağına inanıyor musunuz
vaka 1700e dayanmışken? ne ilk ne orta ne yüksek öğretim hiç biri yüz yüze yapamayacak. taş çatlasa 1 ay yüz yüze yaparlar.

yani haziranda ev tutmak bence alınacak bir risk değil.
0
fezagezgini_4
(04.09.20)
Kim iyi niyetli kim kötü niyetli muhabbetini geçersek konu yargıya taşındığı andan itibaren sizin lehinize çıkma şansı yok zaten.

Hukuk niyete göre işlemiyor.

O sebeple siz yerinize kiracı aramaya bakın bence.
0
ihanet kac kisilik
(04.09.20)
ev sahibiniz oldukça yapıcı ve mantıklı yaklaşmış, kesinlikle kötü niyetli değil.

ancak yazdıklarınızı okudum ve şunu söylemek istiyorum; ben ev sahibiniz olsam ve bu yazdıklarınızı görsem asla kiracı falan aramam direkt mahkeme ile tüm kalan kiraları alır, üzerine bir de avukat masrafı ödetirdim size.
0
i am 6 do you wanna be 9
(04.09.20)
Ev sahibi kararınca itimat göstermiş bunu diyoruz zaten. Sen seni destekleyen yorumlar beklemişsin anlaşılan.

Bu arada, sağlık bakanlığı üniversitelere mümkünse komple uzaktan yapın diyor.

www.memurlar.net

Edit: alttaki @j r r tolkien hayrani cebaına +1000
0
fezagezgini_4
(04.09.20)
Ev sahibi de kendince haklı. Evi belki yatırım için aldı ya da kredi falan ödüyor. O yüzden bir de onun açısından bakmak lazım.
0
kickboxer
(04.09.20)
ev sahibi kötü niyetli değil, bana sorarsanız iyi niyetli de değil, normal pragmatik olması gerektiği gibi bir ev sahibi işte. lakin duygular şelale olmuş mahkeme yargı ülkenin akibeti vb. bence ortada bu kadar büyütülecek bir durum yok hocam, bunlar her ne kadar olağanüstü sebeplerle de gerçekleşse olağan durumlar. eğer imzaladığınız matbu kira sözleşmesiyse, yani şöyle bir şey ise

www.emlakgundemi.com.tr

bk. madde 8 bir ay önceden haber verilmesi şartıyla fesih imkanı koymuş, burada benim atladığım bir şey varsa biri anlatsın lütfen ama siz tebliği yapmışsınız, gerekirse whatsapp'tan da ayrılmak istiyorum senden yazın yazılı da elinizde olsun, bu bir aylık süre ekim ayına taşıyorsa da ekimden taştığı gün kadar (3-4 günlük) kirayı öder yada depozitodan düşer eyvallahlaşırsınız.

çok mu basitleştiriyorum kaçırdığım bir şey mi var tam da anlayamadım ama bir adam işten çıkarıldı mecburen evi boşaltıp memlekete dönecek diyelim, bir de tefeci mafya gibi ev sahibi mi geziyor peşinde nerede benim 10 aylık kiram yada yeni kiracım diye yani. olağan insani olaylar bunlar. madde 8.
0
engelbert humperdinck
(05.09.20)
10 haziran'da 12 aylık kontratı imzaladığınız anda 12 ay x kira bedeli kadar tutarı, sözleşmede aksi belirtilmemiş her şartta ödemek zorundasınız. okulun açıklamaları, pandemi gibi faktörler sözleşmeye madde halinde eklenmediği için ev sahibi 10/10 haklı.
0
in a world of magnets and miracles
(05.09.20)
bu iş ne oldu acaba? duyuruyu açan arkadaş bizi bilgilendirse keşke. sözleşme imzalayıp sonra lütuf gibi eylül'ü ödedim daha ne istiyor? demesi epey ilgimi çekti.
0
parcaliham
(01.09.24)
(3)

Apple Watch Series 3 2020 yılında alınır mı?

hadi ya la
1700 liraya satılıyor. Uzun zamandır aklımda var ama almamıştım, bildirimler koluma gelsin, müzik kontrolü yapayım, titreşimle uyandırsın, telefona ulaşamadığım zamanlar kolumdan kısa konuşmalar yapabileyim, hareketsiz kaldığım zamanlar ben, uyarsın, sporumu takip etsin.Ne yapsam? Yoksa çok mu gerek
1700 liraya satılıyor. Uzun zamandır aklımda var ama almamıştım, bildirimler koluma gelsin, müzik kontrolü yapayım, titreşimle uyandırsın, telefona ulaşamadığım zamanlar kolumdan kısa konuşmalar yapabileyim, hareketsiz kaldığım zamanlar ben, uyarsın, sporumu takip etsin.

Ne yapsam? Yoksa çok mu gereksiz?
0
hadi ya la
(04.09.20)
Sporunu takip etmesi
Hareketsiz kaldığın zamanlar dürtmesi
Titreşimle uyandırması

Bu üçü dışındaki kriterlere hiç gerek yok. Bu üçü senin için önemliyse de azıcık beklemeni öneririm çünkü seri 6 çıkacak, eskileri ucuzlayacak. (bkz: apple watch/@roket adam)
0
roket adam
(04.09.20)
series 3 baya indirim gördü zaten, 6 ile ucuzlar mı emin değilim.

dediklerin için yeterli, ben de kullanıyorum 2 senedir. 6 çok pahalı gelmezse geçerim diye düşünüyorum. adımları doğru saysa mi band 5 de iyi.
0
passion rules the game
(04.09.20)
series 6 cıkınca series 3 komple kalkacak. genelde böyle yapıyor apple. series 5'de series 3 fiyatına düşecek bi aksilik olmazsa. ben de bekliyorum yeisinin çıkmasını öyle series 5 alacağım.
0
ayin yazari
(04.09.20)
(6)

Araç yetkili servisi maksimum tamir süresi

o kadar da degil aga
Aracımı 15.000 km bakımı için servise bıraktım. Aldıktan 15-20 km sonra şanzıman arızası vermeye başladı. Ben de kenara çekip yetkili servisi aradım. Aracın çekici ile servise alınması gerektiği söylendi. Aracı olduğu gibi bırakıp başka bir araç ile evime döndüm. Aracı servise çektiler.Sıkıntı bunda
Aracımı 15.000 km bakımı için servise bıraktım. Aldıktan 15-20 km sonra şanzıman arızası vermeye başladı. Ben de kenara çekip yetkili servisi aradım. Aracın çekici ile servise alınması gerektiği söylendi. Aracı olduğu gibi bırakıp başka bir araç ile evime döndüm. Aracı servise çektiler.

Sıkıntı bundan sonra başlıyor. Aracı ben yaklaşık 20 gün önce teslim ettim ancak bugün aradılar ve şanzımanda mekatronik kısmının değişim yapılacağını ilettiler.
Aracın en az 15 gün daha kalacağını ilettiler.Ben de aracı 20 gündür kullanamıyorum, araç tahsis edin dedim. Temsilci tabi ki lafı yuvarladı.

Ben fırsatçı gibi kavga ede ede bir çıkar elde etmek istemiyorum. Ancak ciddi şekilde de mağdur ediyorlar. Bu konuda haklarım nelerdir? Maksimum 30 iş günü tamir süresi olduğu yazıyor heryerde. Aracın kitapçıkları ve garanti kartı araçta kaldı. Eğer 30 iş gününü geçirirlerse harekete geçmeyi düşünüyorum.

Araç 2019 Audi.
0
o kadar da degil aga
(04.09.20)
Premium olduğunu iddia eden bir marka bunu yapmalı, mutlaka diretin ikame araç için ve tehditvari konuşun sizi heryere yazacağım, şikayetvar, ekşisözliük vs açık açık söyleyin.
0
garavel
(04.09.20)
Doğru anladıysam araçta hiçbir sorun yoktu. Kendileri bir zarar verdiler. Garantisi de bitmemiş henüz. Bence olağandışı bir şey bu. 1 yıllık araç bakımında altı üstü yağ ve filtreler değişir. Geri kalanlar kontrol sadece. Garip bir durum. Bu sorun kronik bir şeye evrilebilir. Size araç vermeleri gerek elbette o ayrı bir konu. Yeni araç bulunamaması ve aşırı talep artışından dolayı o araçları bile satmışlardır.
0
the coon
(04.09.20)
Fırsatçılık değil ki bu,amacın çıkar elde etmekte değil.

Ortada cam gibi gerçekler var.sen parasını ödeyip kendine güzel bir araba alıyorsun ama araban ortada yok,serviste bekliyor.bu grubun dsg denen mekanizması teknik olarak arızalı.bunu bile bile,her sene gerekli düzeltmeler yapıldı diyerek satmaya devam ediyorlar.sende aynı sebeple yolda kalıyorsun.servis daha telefonu duyduğunda bunun hangi arıza olduğunu biliyor.sadece bunu söylemek için 20 gün bekliyor.

Şimdi olacağı söyleyeyim sana.parça bekleniyor diyerek seni bekletmeye başlayacaklar.arıza belli,dsg beyni denen meret elim büyüklüğünde bir kutu,onu yerine takıp,biligisayara bağlayacaklar ve olay bitecek.ama bunun yapılması kaç gün sürecek yaşayıp göreceksin.

Sen sıfır araba alayım,huzurla 3-5 sene binerim diye araba alıyorsun ve sana bunu yapıyorlar.bu durumda yapacağın her şey senin hakkındır.
0
duptıs
(04.09.20)
ilk gün isteyecektiniz ikame aracı. geç kaldınız diyemem ama ben olsam dakika 1 gol 1 isterim.

millet ne çirkeflikler yapıyor. düz vites en ucuz arabadan veriyor, kavga ede ede otomatik vites premium araba alıyor çıkıyor ikame araç olarak. bunların ücretleri de sonuç olarak sizin bizim primlerimize de yansıyor.

böyle durumlarda 2 gün idare ederim vs dememek lazım. derhal isteyin. temsilci ile sınırlı kalmayın. genel merkezi arayın. bir keresinde garanti süresi geçmiş olmasına rağmen garantiye girmesini düşündüğümüz bir araç için tr genel merkezi aradık, en son almanya genel merkeze yazı falan yolladık. istediğimizi de aldık.

siz yepisyeni aracınızı yetkili servise bırakacaksınız ama adamlar bir ikame araç veremeyecek. yok öyle şey.
0
co2s2
(04.09.20)
Ben de birebir ayni aracı kullanıyorum ve yetkili serviste bakım yaptııryorum, zaten sana sunulan garantide sana kiralık araç vermeleri gerekiyor: www.audi.com.tr

Hangi servis bilmiyırum ama mesela Erel'de yedek araç verildiğini hatırlıyorum net bir şekilde.
0
roket adam
(04.09.20)
Sağlık problemi nedeniyle iki gündür ilgilenemedim ancak pazartesi servise gidip bizzat ilgileneceğim. Başka bir aracım daha var yine aynı yerde bakıma giriyor. Onu da bildikleri için umursamadılar. Ancak pazartesi günü bu servis ile uğraşıyor olacağım.
0
🌸o kadar da degil aga
(05.09.20)
(3)

Doların ve ekonominin durumu

hoot
Sizce Mehmet Şimşek berrat albayrak'ın yerine geçse ekonominin durumu ne yönde etkilenir?
Sizce Mehmet Şimşek berrat albayrak'ın yerine geçse ekonominin durumu ne yönde etkilenir?
0
hoot
(03.09.20)
Gökten allahın oğlu gelse değişen olmaz. Belki de sorun başka yerdedir.
0
allah yazdiysa bozsun
(03.09.20)
John Maynard Keynes gelse bir şey değişmezdi.
0
angelus
(03.09.20)
(bkz: türkiye'de geri kalmışlığın tarihi) kitabını okumanı öneririm.
0
roket adam
(03.09.20)
(8)

Nikah - dugun duzenlemesi

dunal
Merhaba Arkadaslar,Merak ettigim konu su. Nikahlar uzerine guncel duzenleme sizi rahatsiz ediyor mu, neden? Genel gorusu merak ettigim icin soruyorum. Tesekkurler.Aa'ya gore duzenleme su sekilde:" Genelgeyle, 14 ilde izin verilmeyen sokak/köy düğünü, sünnet düğünü, kına gecesi, nişan gibi etkinlikle
Merhaba Arkadaslar,
Merak ettigim konu su. Nikahlar uzerine guncel duzenleme sizi rahatsiz ediyor mu, neden? Genel gorusu merak ettigim icin soruyorum. Tesekkurler.

Aa'ya gore duzenleme su sekilde:

" Genelgeyle, 14 ilde izin verilmeyen sokak/köy düğünü, sünnet düğünü, kına gecesi, nişan gibi etkinlikler cumadan itibaren ülke genelinde uygulanacak.

Nikahlarda oyun oynanması ve dans edilmesine, toplu yemek dahil olmak üzere her türlü yiyecek-içecek servisi/ikramı yapılmasına izin verilmeyecek.

Düğünler nikah merasimi şeklinde yapılabilecek, düğün ve nikahlar en fazla 1 saatte tamamlanacak.

Gelinle damadın birinci ve ikinci derece yakını olmayan 65 yaş ve üzerindekilerle 15 yaş altı çocuklar düğünlere ve nikah törenlerine katılamayacak.

Nikah merasimi şeklinde yapılacak törenlerde en az bir kamu görevlisinin görevlendirilmesi sağlanarak denetim faaliyetlerine ağırlık verilecek."

twitter.com
0
dunal
(03.09.20)
Ben tamamen yasaklanmasını tercih ederdim.illa evlenmek isteyen gidip evlendirme dairesinde vlensin ama düğünlere izin verilmesi bu dönem için saçmalık,bile bile lades.

Bu süreçte biri kuzenim birisi yakınım düğün yaptı.her ikisinede direk gelemem dedim.
0
duptıs
(03.09.20)
Güncel düzenleme rahatsız etmiyor, bütün yaz gevşetip şimdi tekrar kapatmaya çalışmaları rahatsız ediyor. Tamamen yasaklansa daha iyiydi +1
0
kobuzchu kiz
(03.09.20)
Rahatsız edici. Bir saatte hangi nikah tamamlanır ki? Nikahtan önce bu insanlar aynı ortamda bulunmuyorlar mı ya da nikahtan sonra herkes evlerine mi gidiyor? Nikahtan önce ve sonra eminim insanlar bir arada saatlerini harcıyorlar. Etkileşim fazlasıyla oluyor. 15 yaş altı katılamaz uyarısı da komik olmuş. Düğünlere 15 yaş altındaki çocuk katılamıyor ama sünnet düğünü yapılan çocuk 15 yaşından küçük. Vaka sayısı 1600 olmuşken bu tip şeylere izin vermek umursamazlıktan başka bir şey değil.
0
dissendium
(03.09.20)
Tamamen yasaklanmalıydı +1

Şu ortamda okullar açılmasın diyenlere kızılıyor, hele hele öğretmense bunu diyen yatmak istiyor diye suçlanıyor da, okulları açmak isteseler düğün salonu sahiplerinden, otel sahiplerinden önce eğitimi düşünüp bütün yaz yasaklamış olurlardı bu tip etkinlikleri. Virüs de bu kadar yayılmamış olurdu ve okullar kontrollü bir şekilde açılabilirdi. Şu dönemde kapitali düşünen yöneticiler kadar bu düğünleri yapan insanlar da bencil, başka bir şey değil. Ben düğün yapacak olsam gözüme uyku girmezdi ya birine bir şey olursa diye ve iptal edip, sadece nikah yapardım. Gerçekten nasıl bir kafaya sahip insanlar anlamıyorum.
0
gmzo
(03.09.20)
beni şu dönemde düğün yapanlar rahatsız ediyor. bu yaz nişanlanmayan, evlenmeyen kalmadı maaşallah :D

keşke düğün olayını komple yasaklasalar da sırf nikah yapıp dağılsalar.
0
invictae
(03.09.20)
dostlar alışverişte görsün. bu kültürde büyüyen herkes bilir ki o nikah 1 saat içinde asla tamamlanmaz. hele o akraba meselesi düşman başına, kan çıkar aileler arasında o gelsin bu gelmesin denilirse. ama işte bir uygulma yayınlandı mı, hı evet yayınlandı.
0
Phoebe
(03.09.20)
Kesinlikle tamamen yasaklanmalıydı, muhtemelen bir iki haftaya kesin bir yasak gelecek zaten.
0
roket adam
(03.09.20)
Öncelikle, bu süreçte düğün yapan insanların bencil olduklarını düşünüyorum.

Bu düzenleme doğrusu pek bir şey ifade etmiyor. Yaz başından itibaren düğünleri yasaklamasalar bile düğüne katılacak kişi sayısına, düğün süresine bir kısıtlama getirebilirlerdi. Düğündeki konuk sayısı 40-50 kişiyi geçmemeli, bir saatte tamamlanmalı gibi. Muhtemelen yine ekonomik sebeplerle böyle bir adım atmadılar. Düğün sezonunun bitişine doğru yalnızca süre kısıtlaması getiriyorlar. Yetersiz ve samimiyetsiz bir düzenleme. Rahatsız eden yönü bu.
0
chihirovekohaku
(03.09.20)
(4)

istanbulda nişan yapmalık ev

karsiyakaliyiz
istanbulda minik çapta kız isteme ve nişan merasimini kompakt bir şekilde yapıp aradan çıkarmak istiyoruz. başta kız arkadaşımın ailesinin evinde yapacaktık ama malum virüs durumlarından dolayı kapalı ortamda yapmak istemedik. dışarıda herhangi bir kır bahçesinde de hem kişi sayımız zaten az yasakla
istanbulda minik çapta kız isteme ve nişan merasimini kompakt bir şekilde yapıp aradan çıkarmak istiyoruz. başta kız arkadaşımın ailesinin evinde yapacaktık ama malum virüs durumlarından dolayı kapalı ortamda yapmak istemedik.

dışarıda herhangi bir kır bahçesinde de hem kişi sayımız zaten az yasaklardan dolayı boşuna para bayılmak istemiyoruz.

dolayısıyla istanbul içerisinde bu kız isteme ve nişan işini aradan çıkarabileceğimiz büyük bahçeli bir villa arayışına giriştik fakat ne şekilde arayacağımı bilemediğimden airbnb ve sahibindende istediğim şekilde ev bulamadım. acaba var mı bildiğiniz bir ev bizim kız isteme nişan muhabbeti için?
0
karsiyakaliyiz
(01.09.20)
anca şile'de falan var

www.sahibinden.com
0
ala09
(01.09.20)
Airbnb'de falan epey bir ev var müstakil kiralık villa olarak ama biz korona partisi yapacağız onun için kiralıyoruz dersen fiyatları birden 3-4 katına çıkıyor etkinlik kirası olduğu için. O yüzden iki kişi kalacağız diyerek kiralamanı öneririm.
0
roket adam
(01.09.20)
Airbnb aklıma gelmemişti, ben de heves ettim bakayım dedim, Ankara’daki evler çok kötü. Nişan diye tuttuğumuz evden fuhuş baskını ile çıkartılmaktan korktum. Biz yine ertelemeye devam. :(
0
Hallegadola
(01.09.20)
@roket adam iki kişiyiz diyerek kiralasak bu sefer kalabalık geldiğimde ev sahibiyle sıkıntı yaşayabiliriz ki hiç istediğimiz bir şey değil. Ama dediğin gibi bir anda fiyatları yükseltiyorlar maalesef.
0
🌸karsiyakaliyiz
(01.09.20)
(1)

outsourcing

taha1907
selamlar, firmalara ( sektör farketmeksizin) outsourcing hizmeti veren bir şirkette çalışmanın avantaj/dezavantajları nelerdir sizce ?sektör: yazılım, teknolojipozisyon: satış
selamlar, firmalara ( sektör farketmeksizin) outsourcing hizmeti veren bir şirkette çalışmanın avantaj/dezavantajları nelerdir sizce ?

sektör: yazılım, teknoloji

pozisyon: satış
0
taha1907
(01.09.20)
Avantajı: dışarıdan hizmet alan o firmalar genelde kurumsal yerler oluyor, olur da kendini sevdirirsen seni asıl kadroya alabilirler.
Dezavantajı: Dış hizmet verdiğin yerlerde çalışan adamlarla aynı haklara sahip olmuyorsun, genellikle süreli sözleşmeli çalışıyorlar, işten çıkarması daha kolay.
0
roket adam
(01.09.20)
(6)

30-40 senelik ev satin alma

balpolen
Yatirimlik degil arkadaslar, tamamen oturmak icin. 10 senelik kredi cekilerek falan alinacak. Genellikle uskudar civarindaki evlere bakiyorum, onlar da cok eski. Yenileri de cok pahali, mecbur butce eski evlere yetiyor. Boyle ev almanin ne zararlari olabilir? Alinmamali mi?
Yatirimlik degil arkadaslar, tamamen oturmak icin. 10 senelik kredi cekilerek falan alinacak. Genellikle uskudar civarindaki evlere bakiyorum, onlar da cok eski. Yenileri de cok pahali, mecbur butce eski evlere yetiyor.
Boyle ev almanin ne zararlari olabilir? Alinmamali mi?
0
balpolen
(01.09.20)
göçük altında kalıp ölmek haricinde pek dişe dokunur bir zararı olmaz.
0
Jux
(01.09.20)
10 sene kredi ödeyerek bu şekilde eski ev almak bence mantıklı değil. 10 sene çok fazla. Ev zaten eski, ev içersinde sorun çıkıp durur, mecbur yenilemek lazım, masrafı çok, depreme dayanıklı mı değil mi belli olmaz, kentsel dönüşümle yıkmaya kalksalar yine riskli evsiz kalabilirsiniz.

10 sene gerçekten çok fazla, hele 30-40 yıllık evin eziyeti hiç çekilmez. Kirada temiz, yeni evde oturmak daha mantıklı olabilir.
0
GoodMorningTeacher
(01.09.20)
Bizim evler 30-40 senelik gayet iyi.

Muhit iyi, fiyatı da yerindeyse düşünülebilir.
0
Hallegadola
(01.09.20)
deprem riski çok yüksek, üsküdar gibi kıyı bölgelerda daha da yüksek.
0
orpheus
(01.09.20)
2011'de de deprem kesindi, o zaman ev alanlar simdi zengin oldu. Al gitsin.
0
baldur2
(01.09.20)
Eski ev almak gerçekten büyük dert. Deprem riskini geçtim, bir sürü tadilat riski var eski evlerin dandikliğinden ötürü. Yok aşağı su indi, yok çerçeve kırıldı, yok kapısı bozuldu, bir de üsküdar'ın eski mahallelerindeki hırsızlık problemi de eklenirse kesinlikle uğraşılmaz. Biraz daha uzaklaş ve yeni ev bul derim hocam, gerçekten gerek yok.
0
roket adam
(01.09.20)
(5)

Lego tanıma sistemi

iron
https://www.kickstarter.com/projects/piqabrick/piqabrickŞu projenin bir benzerini bunda olduğu gibi web tabanlı değil de masaüstü uygulaması şeklinde yapsam ve 500-1000 tl aralığında bir fiyat ile crowdfunding'e sunsam Türkiyede kaç kişi alır sizce?Bir adım ötesinde de şu aşağıdaki videoda olduğu gi
www.kickstarter.com

Şu projenin bir benzerini bunda olduğu gibi web tabanlı değil de masaüstü uygulaması şeklinde yapsam ve 500-1000 tl aralığında bir fiyat ile crowdfunding'e sunsam Türkiyede kaç kişi alır sizce?

Bir adım ötesinde de şu aşağıdaki videoda olduğu gibi bu işi tamamen otomatize etme var, yapılan proje daha sonra otomasyona açık bir proje olacak,

www.youtube.com
0
iron
(01.09.20)
hangi platformda sunacaksın ? türkiyede crowdfunding işleri pek tutmuyor.

bu işlerin içinden biri olarak ben bile iki defa izledim anlamak için. fayda önerisi çok zayıf geldi bana. ne bileyim lego parçamın kodunu bulmak için kameraya koyacağım tarayacak falan çok saçma.
0
orpheus
(01.09.20)
Hocam ben bu projenin tam olarak hangi sorunu çözdüğünü anlayamadım.
0
roket adam
(01.09.20)
Hatri sayilir buyuklukte lego sehrim var ama almazdim. Atiyorum 100 parcayi ayni anda koyup sonuc alsam bi nebze ama tek tek koy, scan et, inventory'e ekle... sonuc? Pek bi faydasi yok.

Zaten bu islemleri yapana kadar bricklinkten bulurum parcayi.
0
brkylmz
(01.09.20)
Sonuçta bu bir hobi ve o parçaları ayıklamak için geçen zaman ve verilen emek de bunun bir parçası. Bireysel alıcılara karşı çok şansı yok gibi.
0
archmage mahmut
(01.09.20)
Use case'ler şöyle,

- Hazır setleri bozup elinizdeki parçalardan tamamen kafanıza göre yeni bir tasarım yapacaksınız mesela, hızlıca bu parçaları ayırmak istiyorsunuz.

- İkinci el bol miktarda elinize lego geçti bunları ayırmak

- Elinizdeki legoları parça parça satmak için ayırmak

ps: Türkiyede crowdfunding iyi durumda değil farkındayım, o anlamda şansımı denerim, olmazsa bir yandan bu projeyi yapım aşamaları youtube kanalıma içerik olacak şekilde yapmayı düşünüyorum.
0
🌸iron
(01.09.20)
(2)

Otel

opitseri
Sevgili tatil guruları. Antalyaya yalnız giden bir erkek hangi oteli tercih etmeli . Aramızda tecrübeli arkadaşların olduğuna inanıyorum..:)
Sevgili tatil guruları. Antalyaya yalnız giden bir erkek hangi oteli tercih etmeli . Aramızda tecrübeli arkadaşların olduğuna inanıyorum..:)
0
opitseri
(31.08.20)
simdi lara taraflarinda akra barut cok guzeldi ama cift icin daha cok :)) tek gidecegin icin sana tavsiyem beldibi civarindan sasma. su an nasildir bilmiyorum ama booking gecmisime baktim, armas labada iyiydi vakti zamaninda ;))))
0
ateistanbul
(31.08.20)
Antalyaya yalnız giden bir erkek olsam rotamı değiştirip Kıbrıs'a giderim sayın hocam :)
0
roket adam
(31.08.20)
(13)

Yakin zamanda evlenenler, ev duzenler

rayde
Mobilyalarinizi nereden aldiniz memnun musunuz? Kisa surede getirip teslim ettiler mi? Enza'ya bakalim diyorduk da cok sikayetler yazilmis hakkinda, gerci hakkinda sikayet yazilmayan mobilyaci bile bulamadim ama max 45 gunde bu isi halledelim diyorduk, nerelere bakinalim?
Mobilyalarinizi nereden aldiniz memnun musunuz? Kisa surede getirip teslim ettiler mi? Enza'ya bakalim diyorduk da cok sikayetler yazilmis hakkinda, gerci hakkinda sikayet yazilmayan mobilyaci bile bulamadim ama max 45 gunde bu isi halledelim diyorduk, nerelere bakinalim?
0
rayde
(31.08.20)
Ben ev düzen kategorisinden yazıyorum.

Beyaz eşyaları beko/arçelikten aldım. Bir hafta içinde gelip kurmuşlardı. Ocak için doğalgaz açtırmak gerekiyor, o birkaç gün daha uzun sürebilir.

Salonu ikeadan aldım, aldığım gibi de eve getirip kurdum. Lambalarımı ikeanın internet sitesinden almıştım. İki hafta içinde gelmişti.

Yatak, baza ve başlığı yataştan aldım. Yine bir hafta içinde geldi. Sadece başlığın gelmesi üç haftayı buldu.
0
ruhen hastayim ben
(31.08.20)
yakın zamanda evlenmedim ama severek kullandığım için yazmak istedim.
10 sene önce evlendim, modoko bedesten mobilyadan aldık biz yemek odasını. country tarzında masif mobilyalar. daha en ufak bir esneme, gıcırdama olmadı.
koltuk takımı da tepe mobilyadan. 10. sene sonunda koltuklardan sadece birinin köşesinde ufak bir erime başladı. onun dışında bunlar da sıfır problem.
0
teritori
(31.08.20)
Nisan'da Enza'dan aldım, karantinalara rağmen tam söz verdikleri tarihte getirdiler. Beyaz eşya arçelik, aynı şekilde.
0
roket adam
(31.08.20)
Biz geçen sene enzadan aldık. Anlaştığımiz günde gelip kurdular. Geç saatte bitti sadece. Mobilyalardan memnunum ama yatak gicirdamaya başladı, koltuklar da hafif tuylendi.
0
elorelia
(31.08.20)
Kelebek’ten şubat ortasında aldım. 45 gün taahhütleri vardı. 35. günde pandemi patladı pandemiyi bahane edip temmuz sonuna kadar göndermediler. küsmen çalıştıkları halde muhatap bulamadım. nereden alırsan al kelebekten alma.
0
endosperm
(31.08.20)
2,5 ay önce evlendim. Classi mobilya tavsiye ederim çok memnun kaldık. Bir de masa tv ünitesi ve barı biz bir üreticiye çoook ucuza yaptırdık. Bence ahşap mobilya atolyesi tarzı yerleri bir gidip görün. Çok daha uygun alabilirsiniz
0
wild honey suckle
(31.08.20)
2 sene önce Lazzoni ve Classi'den mobilyalarımızı aldık. Özellikle Lazzoni'nin mobilyası evladiyelik diyebilirim. Fiyat olarak diğer standart firmalara göre biraz pahalı olabilir. Söz verdikleri gibi 1 ay içerisinde teslim ettiler. Gerçi ocak-şubat gibi sipariş verdiğimiz için yoğun dönemlerinde değillerdi.
0
onune3012
(31.08.20)
biz 10 senelik tanıdığımızdan aldık. mağazası var kendi atölyesinde üretim yapıyor. 18 temmuzda anlaştık dün teslim ettiler salon+yemek odasını. beyaz eşyayı da arçelikten aldım. 1 hafta içinde hepsi kuruldu.

büyük markalar fabrikalarda ürettikleri için işiniz düzgün takip edilmez. arkadaşlarımın hepsi eksik,yanlış, kırık çizik olmadan mobilya alımını yapamadılar. kelebek,doğtaş ve konfor idi markalar. mağdur olmayan bir ben varım aralarında. sövüyorlar bana:)
0
hemsta
(31.08.20)
Pandemide evden bunalınca bütün evin mobilyalarını değiştirdim.bayağı bir yeri inceleyip,gidip baktıktan sonra bütün hepsini kelebekten aldım.o ara kdv indirimi,teşvik vesaire vardı,beklediğimin çok altına maloldu fiyatlarıda.10 gün sonra getirmelerini söyledim,tam gün ve saatinde eksiksiz geldiler.

Seninde dediğin gibi hakkında şikayet olmayan yok,burada bile yukarıdaki bir arkadaş aynı firmadan şikayet edip sakın derken aynı firmaya ben gayet iyi diyorum.sıradan hepsine bakın,fiyatları çok iyi karşılaştırın.
0
duptıs
(31.08.20)
Geçen sene enza dan aldık tüm ev mobilyalarını tam soylenilen zamanda getirdiler. Kanepelerden biri gicirdamaya başladı, müşteri hizmetlerini aradik bir hafta içersinde duzeltip geri getirdiler su an gayet memnunuz
0
mirty
(31.08.20)
ben beyaz eşyalarımı arçelikten aldım. bulaşık makimesinin bir parçası bozukmuş iyi yıkamıyordu, değişti şu an hepsi iyi gibi. koltuklar ve masa takımını vivenseden aldım. koltuğun biri kırık gelmiş diğeri de bir süre sonra kırıldı. kısa sürede tamir edildi yerinde, renk ve modellerini seviyorum ama sağlamlıklarına bişi diyemem.
masa sandalye takımı gayet iyi. bazaların birini yataş diğerini istikbalden aldım ikisi de gayet iyi şimdilik...
0
omonia
(31.08.20)
Salondaki esyalarin çoğunu Rosso homedan aldık sorun yasamadik.
0
passive aggressive
(31.08.20)
2 kez ev duzduk, ikisini de ikeadan yaptik, ikisinde de soylenen gun/saatte teslim edildi. Uber kaliteli diyemem urunlere ama severek kullandik/kullaniyoruz. Fiyat performans isi.
0
taurina
(01.09.20)
(9)

İzmir'de araba kullanmak vs İstanbul'da araba kullanmak

catpat
Çok fark var mı? İzmir'de çok rahat kullanıyorum artık. Başka şehirlere de gidip geldim. Ama İstanbul korkutuyor biraz. Sanırım hep bahsedilen; trafik magandaları...kadınları sıkıştırmaları...herkesin düzensiz kullanması...aşırı trafik vb yüzünden.
Çok fark var mı? İzmir'de çok rahat kullanıyorum artık. Başka şehirlere de gidip geldim. Ama İstanbul korkutuyor biraz. Sanırım hep bahsedilen; trafik magandaları...kadınları sıkıştırmaları...herkesin düzensiz kullanması...aşırı trafik vb yüzünden.
0
catpat
(31.08.20)
Dur-kalk trafikte sıkıntı yaşamazsan pek farkı yok. Yoğun trafik nedeniyle dur kalk daha fazla. Maganda izmir'de de var.
0
himmet dayi
(31.08.20)
Yani çok fark var. Aslında istanbulda kazaya o kaosa rağmen bence az yaşanıyor. İnsanlar o kaosta manevra ve sezgi kabiliyetlerini geliştirmişler.

Ben de izmirliyim. İlk geldiğim zamanlar yan yoldan e-5 e zor çıkardım, şimdi normal bir istanbullu gibi trafiğin akışını sezip 60 ile gideceğim şeride dahil olma yeteneği geliştirdim.

Fakat ayısı, magandası, düzensizliği normali. Emniyet şeridinden de gider, makas da atar, emniyet şeridinden gelip milleti sağlayıp ileride yol ayrımında milletin üstüne sürer.

Fakat alışıyorsun yani. Aynadan adamın gelişinden, arabanın modelinden, saçma sapan modifiyesinden notunu rahatlıkla verebiliyorsun.

Demek istediğim izmir gibi beklenmedik bir şey yaşanmıyor. Ayılar kendi habitatında takılıyor, önlemini alıyorsun.
0
denizgonen
(31.08.20)
İstanbul'da edebiyle araba sürenlerin oranı daha yüksek olmasına rağmen nüfus fazlalığiından dolayı ayarsız kuralsız araba kullananların sayısı İzmir'e göre daha fazla.

Ama İzmir'deki kadar mal ve gerizekalı şoförleri de başka memlekette ben görmedim. Bildiğin şuursuz bir şekilde araba sürüyor çoğunluk orada.
0
alperz
(31.08.20)
İstanbul bir çok şehirden daha rahat ve güvenli araba kullanma konusunda. Korna vs olur ama biraz kulağı kapatırsanız hiç sıkıntı yasamazsiniz
0
kisa
(31.08.20)
Magandaların ayı gibi kullandığı bazı güzergahlar var ve genelde sol şeridi direkt işgal ediyorlar. Sağdan ya da ortadan gidersen çoğuna denk gelmiyorsun.
0
roket adam
(31.08.20)
istanbuldaki sürücüler mevcut yoğunluktan kaynaklı farklı pratiklikler ve sezgiler geliştirmişler. bir müddet sonra sizde bunlara yavaş yavaş alışıyorsunuz ve sorun yaşamıyorsunuz. bence 3-5 kullanımdan sonra orda da kendinize güveniniz gelir. izmir'de yaşamama rağmen burdansa istanbul'da araba kullanmak bana daha rahat geliyor. tek sıkıntım yol ve otopark bilmemek, özellikle otopark çok zorluyor beni gittiğim zamanlarda. navigasyon bilgi veriyor filan ama yine de doğrudan nokta atışı bilmek gibi değil.
0
Phoebe
(31.08.20)
Istanbul arabayı/motosikleti en güvenli, düzenli ve konforlu kullanacağınız şehirdir desem yeri. Sıfır şaka.
0
pass
(31.08.20)
ikisinde de bol bol kullandım, istanbul'u tercih ederim. magandası bol tabi ama istanbul'da insanlar daha dikkatli, dalgınlıkla şeridini kaybedip önünüze kayan insan sayısı kesinlikle daha az.

tek olumsuz tarafı ana yollarda az yoğunluk olduğu zaman herkes göd göde 100-120 arası gidiyor, takip mesafesi geriyor biraz.
0
bruges
(31.08.20)
Her iki şehirde de bol bol araba kullanma fırsatını bulan biri olarak ben de oyumu İstanbul'dan yana kullanıyorum.

Maganda sayısı İzmir'de daha az olmasına rağmen, insanlar çok şuursuz araba kullanıyor. Çeşme otobanında sol şeridi 80 ile kapatan mı dersiniz, telefonla oynarken şerit dışına taşıp üzerinize çıkan mı dersiniz, iki arabanın yan yana rahat geçeceği ara sokakta aradan geçemeyip sizden geri geri gitmenizi isteyen mi dersiniz, sürüsüne bereket.
0
vhdl
(31.08.20)
(4)

İş görüşmesinde kçö sorusu sorulur mu

condom kurşunu
Bir şirket aradı benş gecende alman şirketi burda da fabrikaları var skype yapalım dediler ok dedim. Görüşmede kısa çalışma ödeneğinden faydalandınız mı diye sorsa. Olur mu? Benim şu an çalıştığım şirkette bu durum yoktu biz çatır öatır aldık maaşlarımızı bütün şirket olarak. Bunlara sorsam siz maaş
Bir şirket aradı benş gecende alman şirketi burda da fabrikaları var skype yapalım dediler ok dedim. Görüşmede kısa çalışma ödeneğinden faydalandınız mı diye sorsa. Olur mu? Benim şu an çalıştığım şirkette bu durum yoktu biz çatır öatır aldık maaşlarımızı bütün şirket olarak. Bunlara sorsam siz maaşları kesintili mi alıyorsunuz diye olur mu?
0
condom kurşunu
(29.08.20)
olur tabiiki.
ücretsiz izin ya da kısa çalışma yapan personeliniz oldu mu? ne kadar sürdü vs sorabilirsin, sormalısın.

hatta nisan sonrasında home-offic /online çalışma falan yaptınız mı bunları da sorman gerek. bu onların çalışana ne kadar değer verdiğini ve başka konularda da olası tutumlarını gösterir. pandeminin en korkulan zamanlarında (aslında şu an olmalı da neyse) bile köle gibi herkesi zorunlu ofise çağırdılarsa kötü mesela.
0
jimjim
(29.08.20)
bence hoş bir izlenim yaratmaz.kçö sorulmaz yani.ama pandemi dönemi çalışma şartlarını genel olarak sorabilirsiniz.sadece maddiyat değil işin manevi boyutuna da verdiğiniz önemi gösterir.
0
since1907
(29.08.20)
Mutlaka sor, korona döneminde çalışanlarınızda herhangi bir kesinti yaptınız mı diye de sorabilirsin. Cevap evetse, zaten bir cinslik oluşur, belki seni almazlar ama senin de hayatın kurtulur.
0
roket adam
(29.08.20)
Elbette sorabilirsin. Yalnız yeni alacakları birini kçö yaptırmak için almaz kimse. Zaten bir departmanda kçö varsa oraya yeni işe alım yapmak yasak.
0
kumulatifvergimatrahi
(29.08.20)
(6)

Aselsan'da İşe Girmek

depresif genc
Selamlar.İki sorum olacak arkadaşlar:1) Bu Aselsan o kadar büyük şirket ama internet sitelerindeki açık pozisyon sayısı 4 ya da 5. Çalıştığım alan ile ilgili 5 senedir hiçbir pozisyon açılmadı. Buraya bu açılan pozisyonlar dışında farklı kanallardan girenler oluyor da benim mi haberim yok?2) Siteler
Selamlar.

İki sorum olacak arkadaşlar:

1) Bu Aselsan o kadar büyük şirket ama internet sitelerindeki açık pozisyon sayısı 4 ya da 5. Çalıştığım alan ile ilgili 5 senedir hiçbir pozisyon açılmadı. Buraya bu açılan pozisyonlar dışında farklı kanallardan girenler oluyor da benim mi haberim yok?

2) Sitelerinde bir çeşit puanlama sistemi var. Sıralamanız, yabancı diliniz, tecrübeniz, proje ve yayın sayınız gibi kriterler neticesinde size 5 üzerinden bir genel puan veriyor. Sadece bu puana bakıp mı alım yapıyorlar? 4.03 sizce yeterli bir puan mı?

Sorun şu arkadaşlar, kendimi burada çalışacak kadar geliştirdiğime inanıyorum ama işte o ilk görüşmeyi yapacak kapılar kapalı. Odtü, İTÜ diplomam da yok, dolayısıyla arada kaynıyorum.
0
depresif genc
(29.08.20)
ben aselsan degil ama baska bir tskgv sirketinde uzun sure staj bekledim. vakit gelip evraklari hazirladim, her sey hazirdi staja baslamak icin o sehre gidip kalacak yer ayarladim. sonra bi telefon geldi stajin ertelendigine dair. biraz israrla aramiz iyi olan sekretere sordum, araya birisi girdi ne yazik ki dedi. birinin tanidigini almislar benim onume.

bu on bilgiyle cevap vereyim;

1- torpilsiz referanssiz birinin kolay kolay girdigini sanmiyorum acikcasi ben ilk 3 uniden derece ile mezun degilse.

2- tanidik varsa 0 olan puani mulakata 100 vererek falan bi sekilde 5 yapip alirlar. kilifina da uyduruyorlar artik, yazilidan 100 alan kisilere mulakattan 05 verip eliyorlar, 50 alan kisiye mulakattan 100 verip aliyorlar. yani dedigim gibi eger ihtiyac olur da, oraya sokacak tanidik birini bulamazlarsa falan anca sira gelir. zaten guclu birinin tanidigi icin sifirdan kadro bile aciyorlar universitelerde falan. aselsan kerhanedeki bakire degil sonucta.
0
icim urperiyor
(29.08.20)
1. İnternet sitelerini kaynak almak gerçekçi değil. Kariyer.net'te çok uzun süre açık olan iş ilanları oluyor. Biraz reklam, biraz havuz görevi görüyor bu tip ilanlar.

Bir de savunma sanayisine ilk kez giriliyorsa Aselsan gibi büyük ölçekli bir firma yerine daha küçük ölçekli firmalar hedeflenebilir.
0
dissendium
(29.08.20)
1- Açık pozisyon diye bi kavram yok, çünkü şirket çok büyük. Başvuruyorsunuz, CV'niz orada duruyor, sıra gelince arıyorlar. Bahsettiğiniz pozisyon ne bilmiyorum, düz yazılımcı için iş böyle yürüyor.

Kariyer, Linkedin, kendi sitesi vs. buralar çok uzun sürebilir. İçeriden bir yönetici bulup direkt onunla konuşmak en kolayı. Yönetici tanımıyorsanız orada çalışan bir arkadaşınız varsa o da bir yöntem. Benim tanıdığım çoğu insan böyle girdi. Bu bahsettiğimi "torpil" değil, sadece ik yerine direkt pozisyonu açan kişiyle görüşmek daha hızlı ilerliyor.

2- Puan falan gözünüzde o kadar büyütmeyin, ortalama Aselsan mühendisi çok iyi değil. İyi olanlar TR'den gitti.

@Dissendium +1, Aselsan'a iş yapan küçük bir şirkete girip, oradan Aselsan'daki yöneticiyle tanışıp, biraz sivrilerek Aselsan'a geçiş de yapabilirsiniz.
0
plutongezegendegilmi
(29.08.20)
1- Evet, doludizgin oluyor. El altından çok CV bırakan var. ODTÜ işletme mezunu arkadaşımı ilgilendiği pozisyona da almadılar adam gerek. Ki onun kadar CVsi dolu insan yoktur. Keyfi başvurmuştu İstanbul’dan Ankara’ya gelmek için. TÜBİTAKa giriş süreci de olmadı. CVnin çok kaliteli olması da işe yaramıyor.

2- Adam gerek yine. Benim ne kadar ASELSAN çalışanı mühendis tanıdığım varsa hepsi ODTÜ Bilkent mezunu bir tane Hacettepe mezunu var. Üniversitelere çok bakılıyor. Giren herkesin de adam ayarladığını düşünüyorum. Ve bu tanıdıklarımın hepsi yeni mezunlarda. Mezun olur olmaz başlamışlardı. Aday mühendislik diye bir şey var okurken oluyorsun ASELSAN TAİ havelsan da, mezun olunca da tutulursan tam zamanlı çalışan oluyorsun.
0
Hallegadola
(29.08.20)
Şuan ASELSAN laz müteahhit kafasıyla yönetiliyor. Karadenizden ref. Bulursanız girersiniz.
0
renegade
(29.08.20)
1) Pozisyon açılmadan, içeriden referansla işe giren çok büyük bir güruh mevcut.
2) Okula, nota, vesaireye inanılmaz derecede bakıyorlar.
Kaynak: orada çalışan arkadaşların.
0
roket adam
(29.08.20)
(3)

Devasa Ses Sistemli Bahçesinde Partiler Veren Ajansı Nasıl Durdurmak Gerek?

pantepember
Meskenlerin olduğu bir bölgede (Beyoğlu Fındıklı) yer alan bir ajans, büyükçe, havuzlu, ses sistemli bahçesinde kafasına estikçe partiler veriyor.50 m uzaktaki evimde, o çirkin bas sesinden dolayı sürekli gerilim içindeyim. Çin işkencesi gibi.Bu sorun yıllardır var. Polise, zabıtaya, CİMER'e şikayet
Meskenlerin olduğu bir bölgede (Beyoğlu Fındıklı) yer alan bir ajans, büyükçe, havuzlu, ses sistemli bahçesinde kafasına estikçe partiler veriyor.

50 m uzaktaki evimde, o çirkin bas sesinden dolayı sürekli gerilim içindeyim. Çin işkencesi gibi.

Bu sorun yıllardır var. Polise, zabıtaya, CİMER'e şikayetlerim belli ki sonuç vermiyor, bildiklerini okumaya devam ediyorlar. (Bir-iki kez polisin, zabıtanın durdurmuşluğu var, ama açık ki ceza kesilmiyor, veya kesilen ceza yetersiz.)

Çözüm olarak ne önerirsiniz?

Aklıma zabıtaya veya kaymakamlığa direkt/yüz yüze başvurmaktan başka çare gelmiyor.
0
pantepember
(28.08.20)
Semt çok sıkıntılı hocam. Bazı semtlerde bunu yapsan anında kan alırlar, ama beyoğlu'nda böyle bir şey olacağını sanmam.
0
roket adam
(28.08.20)
küçük semtte de parayi yedirmişlerse bir b.k olmuyor. ben dogrudan partiye daldim. sac sakal dagilmis, uzerimde esofman ama piskopat gibi. sonra hoparlorleri arka tarafa alip cevirdiler biraz daha iyi. hak yok hukuk yok batsin bu dusuncesizlii yemin ederim ya.
0
tunaktunaktun
(29.08.20)
Biraz önce Beyoğlu Belediyesi Zabıta Müdürlüğü'nden bir çevre mühendisi aradı. 20:00-08:00 arası ses ölçümü yapan ekiplerin çalıştığını, gürültü yaşandığında belediyenin zabıta müdürlüğüne ulaşıp "evimde ses ölçümü yapılması için ekip gönderilmesini" talep etmemi önerdi. (08:00-20:00 arası ise, klasik zabıta müdahalesi, "lütfen sesi kısınız" vs. deyip ayrılmak, ceza uygulamamak.)

Daha önce ses kirliliği (ya da benzer bir şey) ile ilgili bir maddeden 4 bin-14 bin (üst sınırı yanlış hatırlıyor olabilirim) TL'lik ceza yazılıyorken, son 2 aydır çevre kanununa muhalefet etmek suçundan 44 bin TL ceza yazıldığını, bu nedenle caydırıcılığın arttığını söyledi.

Bu personelin telefon numarasını, gerektiğinde danışmak için, kendisinden izin alarak, kaydettim.

Umutluyum.

Bu arada, dün önce polisi, sonra da zabıtayı aramıştım. Muhtemelen polis kısa zamanda geldi ve ses azaldı (ama hala rahatsız ediciydi). Zabıta ise, genellikle olduğu gibi, başvurumu sonraya atmış. (Beni arayan personele olayla ilgili bilgi bu sabah, yani olayın bir gün sonrasında ulaşmış, o da mesaisi başlar başlamaz beni aramış. Şikayetimin saati ise 18:39, yani ölçüm ekibinin çalışma saatlerinin dışında.)

Sonuç: Önerilen, ses ölçümü yaptırmak ve yüklü bir ceza ile (44 bin TL) korkutmak.
0
🌸pantepember
(29.08.20)
(17)

0 aracı nasıl alıyorlar?

ya ben lan neyse
dünyada en pahalı otomobiller bu ülkede.yılda 700 bin araç satılıyor. kim bu insanlar? meslekleri ne? nasıl kazanıyorlar o paraları? yaş 33. 8 yıldır asgari ücretin 2,5 katına çalışıyorum, sigara, gezme-tozma-aile, son 3 yılda kira yok. 70 bin anca tasarrufum var. illa ayda 20 bin falan mı almak laz
dünyada en pahalı otomobiller bu ülkede.

yılda 700 bin araç satılıyor. kim bu insanlar? meslekleri ne? nasıl kazanıyorlar o paraları? yaş 33. 8 yıldır asgari ücretin 2,5 katına çalışıyorum, sigara, gezme-tozma-aile, son 3 yılda kira yok. 70 bin anca tasarrufum var. illa ayda 20 bin falan mı almak lazım?

edit: satış sayıları 2017'ye ait. ben geçen yıl sanıyordum. geçen yıl 400 küsür bin.
0
ya ben lan neyse
(28.08.20)
benim aklıma buralardan örnek olarak şu geldi (bkz: erkam yildirim)
bir sürü örnek vardır. tabi hakkıyla kazanan varmıdır. bilmiyorum gözümle görmeden pek inanmam.
0
morcivert
(28.08.20)
o paralar maaşla kazanılmıyor. Aylık kazanç dersen hala yanlış yere bakıyor olursun.

Bir ihaleye bir işe giriyorlar, toptan milyonlar kazanıyorlar. Aktörleri düşün, bir reklamdan yüz binler hatta milyonlar alıp işine bakıyorlar.

Kimisinin sermayesi var (bildiğim bi örnek), oyun şirketi kurup iş yapıp deli para kazanıyor. Tabii fikrini iyi yönetmesi, uygulaması bir yetenek, ama sende de o yetenek olsa da başlangıç için paran yok mesela. "yeaa işte 100 bin lira ile başladık yolumuza baktık" diyip o parayı riske edebiliyor o. Sonra yatırım alıyor vs.
0
nhk ni youkosu
(28.08.20)
O 700bin rakamı nereden geliypr bilmiyorum da şirket araçları, kiralık araç sunan şirketler de varsa sayı artıyor tabii.

Öte yandan şöyle düşün, tüm nüfusu hane geliri olarak yüzdelik dilimlere ayıralım. İlk yüzde 10, yüzde 10-20 arası vs. Hah burada sen mesela kendini nereye yerleştirirsin. Bir dükkanı olan esnafı, 3-5 dairesi olan adamı, fabrikası olan adamı, koç holding ailesini vs herkesi yerleştirelim şöyle bir kafada. O zaman 700bin yeni araç 80 milyonda çok olmuyor aslında. Aile olarak 5-10 arabası olanlar falan var.
0
senolll
(28.08.20)
Çalışarak(yani sadece çalışarak) hiç bir sosyal ve ekonomik düzende “zengin” olamazsın.
Senin ve aileden gelen sınıfsal mirasın yeri; “çalışan” olmak. Bir firmada sigortalı mümkünse geliri iyi konforlu bir iş sayesinde karnın doyar, ufak tefek giderlerini hobilerini karşılarsın, mutlu gibi sanarsın kendini, biraz oyalanırsın yani. Sonra yaşlanır ve ölürsün, yerine yenileri gelir.
İş kurmak, yatırım yapmak, kazanç elde etmek, birikim yapmak;

Aile avantajı
Önceden bir varlık (zengilinlik demiyorum varlıklılık diyorum)
Kaçak kazanç (müslümanların haram dediği şey)
nispeten adil bir ülkede yaşamak
Risk almak
Şans
Kendi işin için çok çalışmak, uğraşmak
Alanında iyi bir donanım/strateji .....

yukarıdakilerin bir veya birkaçı lazım. Yoksa yani işe uğraşır belki o arabayı alırsın bu sefer de sepet gibi hayatın olur, gezip görmeden yani bi şekilde yine yeterli olmaz falan.
0
rewlack
(28.08.20)
En pahalı otomobilleri alanlar elbette maaşlı çalışanlar değil, ticaret yapanlar ya da konusunda işini iyi yapanlar, kendilerini iyi paralara satanlar.

Yılda satılan 700 bin aracın fiyat ortalaması senin alamayacağın tutarda değildir.

Kusua bakma ama 8 senede 70 bin birikim yapman biraz da senin kusurun, ne demişler "işten artmaz, dişten artar"

Maaşın kötü değil, idareli kullansan her türlü krediye girilir ve ödenir.
0
John Bloor
(28.08.20)
Alayi insaat, rant zengini. Buyuk sehirlerde bos arsa kalmamis, kumes gibi evlerde alt alta ustte oturulunuyor, iste bu binalarin sahipleri var sasilacak bir durum yok kac milyonluk ulkede
0
neverletyougodown
(28.08.20)
yılda satılan 700 bin aracın belki de neredeyse 650 bini standart orta halli arabadır. bunlar da en kötü bir kaç yıllık krediyle alınır. illa inanılmaz zengin olmaya gerek yok.

diğer pahalı arabalar için zaten gerekli açıklamayı diğer arkadaşlar yapmış.

bu arada asgari ücretin 2.5 katını alıp kirada vermeden 8 yılda anca 70 bin biriktirmekte biraz beceriksizlik.
0
biergarten
(28.08.20)
Satılan arabaların çok çok yüksek kısmı en düşük segmentlerde (clio, symbol, dacia falan yani) Lüks araba sayısı çok değil yani.
İnsanlar çok ciddi borçlara giriyorlar. 70 bin tasarrufun varsa ve bir yerde değerlendirmiyorsan o para durduğu yerde duruyor, ama 3 ay önce 70 bine dandik bi araba bile alsaydın şu an o para 100 bin olacaktı.
Yani işin özeti borca girmen lazım hocam.
0
roket adam
(28.08.20)
Turkiye nin nufusu 80 milyon. hic mi zengin insan olmasin? Sen ve ya cevren orta halli diye herkesin mi ayni sekilde olmasini bekliyorsuun ? instagramda bir foto paylasip/story atip 50 bin alan insan da var mesela..
0
bahele
(28.08.20)
Mesela fiyatı 1.5m usd ev var. Adam tekstil ihracatçısı. Adamın a8 long u ve 12000 m2 üzerine fabrikası var. Bakmayın, orta ve üst ölçek işletmeler iyi kazanıyor. Ya da adam iki inşaat yapıyor altına range rover çekiyor tüm kazancıyla. Sırf piyasada zengin müt. gözüksün de daha iyi yerlerden iş gelsin diye.
0
Unde bach canim
(28.08.20)
Bir senede 60 bin biriktirdim 100 bin kredi çektim aldım. Çok sorun olmadı. 4 sene önce evimi de öyle aldım. Zengin değilim
0
top_secret
(28.08.20)
200 bine sıfır araçlar var. türk insanı da gerekirse aç kalır ama araba alır. o yüzden krediyle falan alıyorlar. bunun için çok büyük paralar kazanmaya gerek yok. ama insanların çoğuna göre 4 yıl araba kredisin ödenir. bunda bir sıkıntı görmüyorlar.
0
black mamba
(28.08.20)
calisarak o paralar kazanilir, kafasi calisan düzgün bir devlet lisesi + devlet universitesi mezunu aylik ortalama 15.000 tl ile işe başlayabilir ve 8,9 senelik çalışma sonrasında aylık kazancınız 40.000 tl nin üzerine çıkıyor. mckinsey ,bain ,microsoft ,bcg ,birçok güvenlik danışşmanlık firması gibi firmalar rahatlıkla bu rakamlara çıkıyor. dolayısı ile 700bin kişiden biri olmak o kadar da zor değil.
0
akiskan
(28.08.20)
düzgün devlet okulu mezunu aylık ORTALAMA 15 bin lirayla işe başlayabilir mi? ahahahaha bu duyuru ne güzel yer, her gün yeni şeyler öğreniyorum.
0
der meister
(28.08.20)
@der meister benim gonderdiğim firmaların çalışanlarının cvlerine linkedin den erişebilirsin, maaşlar konusunda da glassdoor, indeed gibi siteleri kontrol edebilirsin
0
akiskan
(28.08.20)
@akiskan 90'lar çocuğu belli. Evet eskiden devlet okulları iyiydi fakat artık o kalmadı. Şu an devlet lisesinden mezun olanların çoğu ne yazık ki çok kötü, devlet üniversitelerinin de çoğu çok kötü. Düzgün demişsin tabii, ama onun yerine Koç, Bilkent vb. mezunu demek daha mantıklı şu an.

O şirketler o maaşı veriyor olsa bile yılda kaç kişi alıyorlar? Ortalama tam tersini söylüyor. Çoğu şirket eskiden ilk girene 1000 dolar verirken şimdi 600 dolarlara kadar düşürdü. Arkadaşlarla konuştuğumuzda yıllar önce 2500 liralarla işe başlayıp (o zamanın 1000 doları falan) şimdi hala 1000 dolar veya altı maaş aldıklarını görüyoruz.
0
nhk ni youkosu
(28.08.20)
@akiskan
15binle işe başlamak mı hahahahah iyi güldük sağol valla.
soruya gelecek olursak.bankalar eskisi kadar katı olsa kredilerde memlekette araba alımları yarıya düşer direk. suan yoldan 10 kişiyi çevir 9'u bankaya borçludur.
0
adventchant
(29.08.20)
(6)

Yüzücü gözlüğü önerisi

sacrilegious
Lens kullandığım için asla su geçirmeyecek bir gözlük arıyorum. Yüzüm minik. Çocuk gözlüğü bile olabilir sanırım. Uzun kullanımda acıtmaması önemli. Önerisi olan?Teşekkürler
Lens kullandığım için asla su geçirmeyecek bir gözlük arıyorum. Yüzüm minik. Çocuk gözlüğü bile olabilir sanırım. Uzun kullanımda acıtmaması önemli. Önerisi olan?

Teşekkürler
0
sacrilegious
(28.08.20)
Deneyip-yanilma yontemi...

Onun disinda su gecirmemesi icin bant ayari daha onemli.
0
kuehles blondes
(28.08.20)
Speedo'nun burun kismi icin icinden s, m, l olarak uc ayri burun aparati cikan bir modelini alirsan is gorur. 2 yildir deniz havuz kullanip, sonrasinda yikamamama ragmen birak su gecirmeyi bugu bile yapmiyor henuz. Tavsiye degildir tabii.
0
onemoremile
(28.08.20)
numaralı yüzücü gözlüğü kullansanız? ben speedo'nun -4.00 derece olan bir modelini kullanıyordum, oldukça memnundum.
0
semyasa
(28.08.20)
Speedo'nun büyük gözlükleri var, böyle normal yüzücü gözlüğü gibi değil de daha geniş bir alanı kapsıyor. Ondan kullanıyorum, çok memnunum. Dur bulayım.

Tam bu değil ama bunun gibi www.spx.com.tr
0
roket adam
(28.08.20)
Hocam tam soruya cevap değil ama; ben de lens kullanıyorum ve bunca zamandır gözlük alırken çok da kasmadım. Eğer özel bir sağlık sorununuz yoksa, gözlüğün içine aldığı birkaç damla sudan dolayı kayma vs. olmuyor.
0
lcha
(28.08.20)
yıllardır lens kullanır, yıllardır da havuz deniz demeden yüzerim.

decathlon'dan aldığın en ucuz nabaiji gözlükleri kullanıyorum. ne su geçiriyor, ne lense su değiyor, ne de yüzümü acıtıyor.

tek sıkıntısı dandik. çabuk çiziliyor ve birkaç kullanımdan sonra buğu yapmaya başlıyor.
0
kibritsuyu
(28.08.20)
(12)

Kuşadasını bilenler

gakgul
Günaydın,Karantina başlamadan bi tatil yapmak istiyorum ama yabancı turistin çok gelmediği (sanırım test yapılmadan sınırdan alınıyorlarmış) bi yer olsun düşüncesiyle Kuşadası'na karar verdim. Ama hangi otele baksam otelin yorumları iyi olmasına rağmen hep deniz dalgalıydı, yosunluydu vs gibi yoruml
Günaydın,
Karantina başlamadan bi tatil yapmak istiyorum ama yabancı turistin çok gelmediği (sanırım test yapılmadan sınırdan alınıyorlarmış) bi yer olsun düşüncesiyle Kuşadası'na karar verdim. Ama hangi otele baksam otelin yorumları iyi olmasına rağmen hep deniz dalgalıydı, yosunluydu vs gibi yorumlar görüyorum. Daha önce hiç gitmediğim için emin olamadım denizi nasıldır Kuşadası'nın?
0
gakgul
(28.08.20)
muğla’nın ilçeleri gibi koylar şeklinde değil kuşadası, açık denize baktığından dalga olması, bunun sonucu yosunlu olması kaçınılmaz. 20 yıldır her yaz gelirim, hatta şu an da adadayım ama kuşadası merkezde dalgasız yosunsuz bir plaj varsa da bilmiyorum. kadınlar denizi yakınlarında birkaç beach vardı girişi ücretli, biraz koy gibi olduğundan dalga azdı ama oralar da çok kalabalık oluyor diye gitmeyi bıraktık. güzelçamlı tarafına doğru giderseniz sevgi plajı olsun, milli parkın koyları olsun buralarda deniz güzel ama yerleşim emekli cenneti.

yabancı hemen hiç yok, pandemiden önce de oldukça azalmıştı zaten şimdi hiç kalmamış.
0
phoarbix
(28.08.20)
kuşadasının denizi hep dalgalı ve pistir. marmaris bodrum datça öneririm. ayrıca çok gereksiz kalabalıktır.
0
mikahakkinen
(28.08.20)
Çeşme'de yabancı turist olmaz. Kuşadası yerine Çeşme'ye gidebilirsin istersen.
0
nhtzmc
(28.08.20)
Kuşadası güzeldir. ilayda yada istanköy otelde kalabilirsin. halk plajı hoşuna gitmezse jade beach club'a gidebilirsin. Kuşadasına yakın mesafede yaşıyorum aklına takılan bir şey olursa sorabilirsin.
0
kanlakarisikyagmur
(28.08.20)
güzelçamlı milli park denizi çok güzeldir ama merkeze uzak tabi ki.
0
schwannoma
(28.08.20)
Dilek milli yarımadasi milli parkı çok güzel koylar var orda giriliyor ya da sevgi plajı ya da davutlar.
0
hicbirseyebosunaiclenmeyenkadin
(28.08.20)
ben de dilek yarımadası demeye geldim:) denizi müthiş, denize girdiğinizde otelin beton yığınları yerine orman manzarası ve samos yarımadasını görmek harikaydı.
0
walser
(28.08.20)
dilek yarımadasındaki milli parkı övdüler tıpkı yukarıdakiler gibi, gittik, ne su alabileceğin bir işletme var ne de kiralayabileceğin bir şemsiye. boş halk plajına oturur gibi oturuyorsun, oraya gideceksen her şeyi yanında götürmen lazım. ayrıca çok kalabalık ve genelde "halkın içinden" insanlar çok fazla, sosyal mesafe hak getire.

merkeze yakın değil ama davutlar-sevgi plajı tarafında denize girdik biz, su öyle pis değildi ve 4-5'e kadar dalga da yoğun olmuyordu. akşamüstü gibi rüzgar çıkıyor ve dalga o zaman büyüyor. zemin kum olduğu için öyle berrak bir denizi yok ama her yer yosun gibi bir durum da yok. merkezin denizi bana hiç girilebilir gelmedi, otel merkezde olmasına rağmen deniz için o taraflara gittik. sakin ve çok kalabalık değildi, insan profili de nezih. sadece hafta sonu yerli turist gelmişti. yabancı turist neredeyse hiç yoktu.
0
Bruce
(28.08.20)
Geçen yıl gittim, maalesef kötüydü diye düşünüyorum. Övülen milli park da çok kalabalıktı, tesis zaten yok, gerçekten dert yani. Çeşme'ye git bence de.
0
roket adam
(28.08.20)
dilek yarım adası/milli parkta dalgalı arkadaşlar. aydında yaşıyorum. yani kuşadası açık deniz olduğundan hep dalgalı olur. milli parkta işletme yok ve haftasonu çok kalabalık. zaten davutlar güzel çamlı tarafından iyi oteller yok.
0
mikahakkinen
(28.08.20)
pek bir esprisi yok. başka bir yere giderken görüp geçilecek cinsten. bir diğeri için bkz çeşme.
0
silver apple
(28.08.20)
Kuşadası harika bir yer değil ama butik otel isterseniz Villa Konak harika bir yer. Hemen yakınındaki Zümrüt pide salonunda dünyanın en iyi pidesini yedim.
0
le jeune turc
(29.08.20)
(1)

Çok basit Python sorusu

roket adam
Bu aralar tekrardan py'a sardım. Şimdi sorum şu:güzel bi script yazdım. scripti "python3 roket.py eksisozluk.com" diye çalıştırınca o sayfayı açıyor, veri çekiyor, sonra içeriğini sqlite database'e yazıyor. sqlite db'den yazdığım içerikleri okuyacak scriptim de hazır. istediğim gibi veri çekebiliyor
Bu aralar tekrardan py'a sardım. Şimdi sorum şu:

güzel bi script yazdım. scripti "python3 roket.py eksisozluk.com" diye çalıştırınca o sayfayı açıyor, veri çekiyor, sonra içeriğini sqlite database'e yazıyor.

sqlite db'den yazdığım içerikleri okuyacak scriptim de hazır. istediğim gibi veri çekebiliyorum.

Şimdi istiyorum ki bu operasyonda bir de frontend arayüzüm olsun. Çektiğim veriyi görselleştireyim, ne bileyim tablo yapayım paragraf olarak göstereyim vs vs.

Hiç frontend tecrübem yok. Ne önerirsiniz? En kolay nasıl yapılmalı? Mesela hiç db tecrübem de yoktu ama sqlite ile kolayca bi günde istediğim seviyeye ulaştım, böyle basit bi framework olarak ne önerirsiniz?
0
roket adam
(27.08.20)
Evet cevap flask imiş. Kullanması da kolaymış. Teşekkürler.
0
🌸roket adam
(13.09.20)
(4)

hangisi daha mantıklı? ev satın alma hakkında

everythingok
şimdi eldeki para 180 bin gibi. istanbul’da ev alıp kalan tutarı kredi çekmek mi yoksa çerkezköy tarafında çok güzel evler var bu fiyata, doğrudan oradan almak mı? istanbul’da kira geliri falan iyi ama bir yandan da hiç borç altına girmek istemiyorum. normalde öderdim ama malum pandemi var neredeyse
şimdi eldeki para 180 bin gibi. istanbul’da ev alıp kalan tutarı kredi çekmek mi yoksa çerkezköy tarafında çok güzel evler var bu fiyata, doğrudan oradan almak mı? istanbul’da kira geliri falan iyi ama bir yandan da hiç borç altına girmek istemiyorum. normalde öderdim ama malum pandemi var neredeyse yarı maaş alıyorum ve daha da kötüsü yarının be olacağı belli değil. çerkezköy’de kira geliri 700 tl gibi ve o bölgede birçok akrabamın evi var. mantıklı değil mi alıp kiraya vermek ve yine sıfır bırç ile para biriktirmeye devam ermek? beş kuruş bile kredi faizi ödemek istemiyorum
0
everythingok
(26.08.20)
şimdilik durumun iyi değilmiş. Çerkezköy de ev al kiraya ver. hem akrabalar da oradaymış :-)
0
ankarakecisi
(26.08.20)
Çerkezköy'de yaşıyorum. 180'lik evler varoş semtlerde. Oraya gelecek kiracılar da pek nezih olmayabilir. Ola ki Sıkıntılı kiracı denk gelirse, kar edeceğim derken canın sıkılabilir. Teoride elbette çok mantıklı ama böyle riskleri de var.
0
wilhelmwasmuss
(26.08.20)
Zamanında senin gibi düşünüp ev aldım. Hiç değerlenmedi, artı satmak için bile zorlandım. Tavsiye etmiyorum, biraz zorla İstanbul’dan iyi bir ev al derim.
0
va
(26.08.20)
Eğer kendin kalmayacaksan ev almak genelde çok başarılı bi yatırım olmuyor. Kiracıyla uğraşması, vergisi zartı zurtu bi ton iş. Farklı yatırımlar öneririm.
0
roket adam
(26.08.20)
(9)

Günde 80km toplu taşıma kullanıyorum yolculuk şartları çok kötü

ya ben lan neyse
küfür vardı, silindi, tekrar yazdım. özür dilerim.çalıştığım yer 40km uzakta. abi neresinden başlayayım bilmiyorum. 5-6 sabit minibüs var bu hatta çalışan. sanırım en yenisi min 15 yıllık pislikten renkleri değişmiş. özel halk hepsi. 12-16 kişilik.her gün mutlaka 1 yolcu ya burnunu dışarı çıkarıyor,
küfür vardı, silindi, tekrar yazdım. özür dilerim.

çalıştığım yer 40km uzakta. abi neresinden başlayayım bilmiyorum. 5-6 sabit minibüs var bu hatta çalışan. sanırım en yenisi min 15 yıllık pislikten renkleri değişmiş. özel halk hepsi. 12-16 kişilik.

her gün mutlaka 1 yolcu ya burnunu dışarı çıkarıyor, ya maskesini oturduktan sonra takıyor ya da oturduktan sonra maskesini tamamen çıkarıyor.

kimi bildiğin körük gibi öksürüyor gelmiş milletin içine girmiş. kimi yarım saatlik yolda 1 dakika susmuyor, bağıra bağıra konuşup gereksiz virüs saçıyor. birini uyarsan en hafifinden ters ters bakıyor.

araçların çoğunda şoför sırası dışında pencere yok. olanda da 1-2 tane var.

araçlar alabildiği kadar yolcu almakta beis görmüyor. az yolcu varsa o gün başka yolcu olmadığı içindir.

çalıştığım yerde herkes özel araçla geliyor. bir ben minibüsle gidiyorum. bende araba yok. kimseye de "beni arabana alır mısın?" demek istemiyorum. zaten istese teklif ederlerdi herhalde. geçen sene 1 araba belki gelirdi, bu sene belli ki virüs sebebiyle herkes arabalı...

resmen hastalık kapacağım ve denetimden sorumluların umrunda değiliz. korona paketi diye müteahhitlere ev sattırdılar, o müteahhitin çocuğu porche'den inip vw'ye binmesin diye binlerce insan kurban ettiler. hani çocukluğumuzdan beri "insan hayatı her şeyden önemlidir."i öğrettiler ya. yalan. aztecler gibi insan kurban ediliyor müteahhitlere.

korsan taksi vs nereden bulabilirim? facebook gruplarında olur mu? anlaşsam biriyle ne kadar isterse kabul edeyim? geçen taksiyle gideyim dedim 25 lira bile indirmedi. her gün de taksiye binemem. en azından o gün minibüs kalabalıksa ararım gelir.

edit: ehliyetim yok.
0
ya ben lan neyse
(26.08.20)
birkaç kişi toplanınca servis hizmeti veren dış firmalar var. adını bilmiyorum ama arasan bulursun. şirkettekiler için de karlı olur bence. sonuçta şirkette dip dibesiniz. bir de arabaya binmek bişeyi değiştirmez.
0
kenarortay
(26.08.20)
günde 80 km korsan taksi de olsa epey tutar. rahat 100-150 lira ister bence. işinden memnunsan işine yakın bir semte taşınmak bir çözüm olabilir.
ben bu durumda olsam aracıyla gelen birine beni de taşıması karşılığında yakıt masrafını paylaşmayı teklif ederdim. bu yolu deneyebilirsiniz.
edit: mesaj attım
0
dadasalon
(26.08.20)
@dadasolan: git gel 150 liraysa veririm hocam. en azından 2 hafta.
0
🌸ya ben lan neyse
(26.08.20)
alternatif çareler;

-işe yakın ev bulmak
-eve yakın iş bulmak
-korsan taksi
-bağımsız servis şirketleri (güzergahlara göre toplama servisler yapıyorlar, senin güzergahında yeterli insan varsa farklı farklı şirketler de olsa servis açıyorlar, hali hazırda servis varsa onu kullanabilirsin)
-araba almak
-işyerinde size uygun güzergahta oturan birisine, yakıt masrafına ortak olmak şartıyla sizi de yol üzerinde bir güzergahtan alıp bırakmasını teklif etmek.
0
reanarchy
(26.08.20)
satın almak bir seçenek olmuyor ise kiralamayı düşündünüz mü? tabii ekonomik olarak zor olabilir ama fikir olması açısından

korsan taksiler genelde müşteri networkleri ile çalışıyorlar tanıdık ve tanıdığın tanıdığı usulü. korsan taksi kullanan birilerini bulup sorabilirsiniz.
0
selam
(26.08.20)
çok basit. orta yollu bir motosiklet al bak dalgana.

edit: ehliyetim yok demişsin bir cevapta o zaman elektrikli scooter ya da bisiklet alabilirsin ehliyetsiz kullanılabiliyor diye biliyorum.
0
Improbable
(26.08.20)
Benzer şekilde ben de 1.5 aydır o şekilde gidip geliyorum. Kalabalık olmayan saatleri seçiyorum olabildiğince. İş yerin katiysa daha erken çık daha geç dön eğer taşınma vs gibi durumlar mümkün değilse. Ya da kurumun WP grubu varsa oraya yaz o guzergahta birileri varsa ortak ol benzine
0
superfluid
(26.08.20)
Hocam günde 80 km toplu taşıma kullanarak işe gidip gelinecek bir hayat özellikle türkiye gibi bir yerde gerçekten mümkün değil. Hem hastalık kapmadan, hem de daha da alt üst olmadan bence bu düzeni değiştir derim. Ya ehliyet + araba bak, ya yakına taşın, ya da işini değiştir. Çekilecek çile değil.
0
roket adam
(26.08.20)
Ben de elektrikli bisiklet ya da motorsiklet önereceğim.

Biraz masraflı bir çözüm oluyor ama çok daha rahat olursunuz, hayat kaliteniz artar.
0
hayirsiz
(26.08.20)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.