insomniac
Dolar Euro durmadan artırıyor. İşsizlik tavan. Ne oldu da bu hale geldik? Önceden ne vardı şimdi ne yok?
Dolar Euro durmadan artırıyor. İşsizlik tavan.
Ne oldu da bu hale geldik? Önceden ne vardı şimdi ne yok?
Ne oldu da bu hale geldik? Önceden ne vardı şimdi ne yok?
0
Güven yok derken, sana bana değil.
Dış yatırımcıya
atıyorum 10 sene önce türkiyede kaç tane yabancı marka vardı, şimdi kaç tane var.
Son 1 senede kaç yabancı marka türkiyeden çıktı onu düşün.
kanun yoksa, malının canının güveni yoksa, kaddafi libyası gibi oluyorsun.
sen türk olarak gittin ev aldın x ülkesinden.
O ülke 3 gün sonra tamam evine el koyduk, sen dımdızlak gideceksin derse, bu ülke güvensiz ülkedir.
Türkiye böyle bir ülke oldu.
Dış yatırımcıya
atıyorum 10 sene önce türkiyede kaç tane yabancı marka vardı, şimdi kaç tane var.
Son 1 senede kaç yabancı marka türkiyeden çıktı onu düşün.
kanun yoksa, malının canının güveni yoksa, kaddafi libyası gibi oluyorsun.
sen türk olarak gittin ev aldın x ülkesinden.
O ülke 3 gün sonra tamam evine el koyduk, sen dımdızlak gideceksin derse, bu ülke güvensiz ülkedir.
Türkiye böyle bir ülke oldu.
0
aslında 2013'lerden beri kötüye gidiyoruz ama o zaman ekonomistlerin dediği şeyler yeni yeni ortaya çıkıyor. (biz sıradan insanlar için)
ABD para basıyor bunu toplayacak dediler, bizde hukuk düzgün işlemezse yatırım gelmez dediler, "bunu da ithal etmeyelim" dediler... neler neler anlattılar yıllarca. Hepsinin tersini yaparsan ülke bu hale geliyor işte.
Kısaca, uzun vadeli düzgün çözümler yerine kısa vadeli "seçime kadar durumu toplayıcı" tedbirler alındı hep. Bir noktada daha da fena patlayacak. Hala en kötü günlerde değiliz.
Bu arada insanları tüketime ve ithal ürünler almaya alıştıran da bu hükümetin kendisi. Zamanında ne güzel alabildiğimizle ilgili güzellemeler yapıyorlardı, para kalmayınca cari açık artmasın diye her şeye deli vergi koymaya başladılar.
ABD para basıyor bunu toplayacak dediler, bizde hukuk düzgün işlemezse yatırım gelmez dediler, "bunu da ithal etmeyelim" dediler... neler neler anlattılar yıllarca. Hepsinin tersini yaparsan ülke bu hale geliyor işte.
Kısaca, uzun vadeli düzgün çözümler yerine kısa vadeli "seçime kadar durumu toplayıcı" tedbirler alındı hep. Bir noktada daha da fena patlayacak. Hala en kötü günlerde değiliz.
Bu arada insanları tüketime ve ithal ürünler almaya alıştıran da bu hükümetin kendisi. Zamanında ne güzel alabildiğimizle ilgili güzellemeler yapıyorlardı, para kalmayınca cari açık artmasın diye her şeye deli vergi koymaya başladılar.
0
respect
1 yıllık, 250 liraya alınır mı, kullanan var mı tavsiye edebilecek?alışveriş sitelerinde daha uyguna var ama olayı nedir anlamadım.
1 yıllık, 250 liraya alınır mı, kullanan var mı tavsiye edebilecek?
alışveriş sitelerinde daha uyguna var ama olayı nedir anlamadım.
alışveriş sitelerinde daha uyguna var ama olayı nedir anlamadım.
0
uh o neymiş öyle ya.
ben malwarebytes premium satıyorum 50 liraya veririm 1 yıllığını.
ben malwarebytes premium satıyorum 50 liraya veririm 1 yıllığını.
0
samiabi19
samsung yeni aletlerine s20 vs. 3 yil günceleme garantisi veriyormus.apple ise iphone a 5 yil günceleme veriyor.Örnek verim: bugün 29.09.20 de iphone 11 alsam, 29.09.25 e kadar günceleme geliyormu yani ?Yoksa iphone 11 in ilk faliyet gösterdi tarih mi gecerli ? (20.09.19)-(20.09.24) ?
samsung yeni aletlerine s20 vs. 3 yil günceleme garantisi veriyormus.
apple ise iphone a 5 yil günceleme veriyor.
Örnek verim: bugün 29.09.20 de iphone 11 alsam, 29.09.25 e kadar günceleme geliyormu yani ?
Yoksa iphone 11 in ilk faliyet gösterdi tarih mi gecerli ? (20.09.19)-(20.09.24) ?
apple ise iphone a 5 yil günceleme veriyor.
Örnek verim: bugün 29.09.20 de iphone 11 alsam, 29.09.25 e kadar günceleme geliyormu yani ?
Yoksa iphone 11 in ilk faliyet gösterdi tarih mi gecerli ? (20.09.19)-(20.09.24) ?
0
aldığın tarih değil ürünün çıktığı tarih.
ürün çıktıktan 5 yıl sonra hacı ahmet iphone aldığında iphone 5 yıl daha destek verip on yıl olmuyor
ürün çıktıktan 5 yıl sonra hacı ahmet iphone aldığında iphone 5 yıl daha destek verip on yıl olmuyor
0
apple donanımı da yazılımı da kendisi ürettiği için mesela ürettiği iOS 14'ü iPhone 6S'e göre deneyip şekillendirebiliyor.
samsung yazılımı google'dan aldığından çok fazla hareket etme şansı olmuyor. adamların suçu değil yani. google kendi telefonlarını bile uzun süre destekleyemiyor.
samsung yazılımı google'dan aldığından çok fazla hareket etme şansı olmuyor. adamların suçu değil yani. google kendi telefonlarını bile uzun süre destekleyemiyor.
0
valla 6s'e ios14 geldi geçen hafta.
ben hala şaşkınım. muhtemelen de 14 ile sonlanacak update alışı ama düşününce anroid almamak için bile çok büyük bir sebep benim gözümde.
ben hala şaşkınım. muhtemelen de 14 ile sonlanacak update alışı ama düşününce anroid almamak için bile çok büyük bir sebep benim gözümde.
0
ürünün piyasaya çıkış tarihinden itibaren 5 yıl o.
android telefonların güncellemeyi daha az almasının sebebi google android'i çok geniş ürün yelpazesini destekleyecek şekilde üretmek zorunda kaldığı için. apple kendi donanımını kendi üretiyor sattığı her cihazda aynı donanım var. böylece yazılımını da olabildiğince kendi ürettiği donanıma, donanımını da ürettiği yazılıma kolayca entegre ve maksimum optimizasyonu sağlamak için üretiyor.
android'in eski sürümlerinde samsung 1 yıl sonra güncelleme vermiyor geyiği vardı, doğru çünkü eski sürümlerde android'in kaynak kodu çok içiçeydi ve samsung gibi distribütörler kendi özelleştirmelerini eklemek için android'in çekirdeğine kadar nerdeyse müdahale etmek zorunda kalıyorlardı, bu yüzden google android'i her güncellediğinde tekrar başa sarıp özelleştirmeleri minimum bug ile tekrar entegre etmek büyük efor istiyordu.
yaklaşık 2 yıl önce kadar android pie sürümüyle "treble" denilen bir alt yapı getirdi google. bunun sayesinde işletim sistemi özelleştirmeleri ve çekirdek android birbirinden ayrı olarak ilerleyebiliyor.
Örneğin Samsung önceden kamerasına bir özellik eklemek için atıyorum androidin çekirdeğindeki bir koda bir şeyler eklemek zorundayken treble sayesinde oraya kadar inmeden kendine ayrılan bölümde özelleştirmelerini gerçekleştirebiliyor. google işletim sisteminde çekirdek bölümünü güncellerken, distribütörler de kendilerine ayrılan bu bölümde işlerini güncellemelerden etkilenmeden halledebiliyorlar. böylece güvenlik yamaları hızlıca telefonlara gelebiliyor.
Samsung örneğini verdim ama bu adamlar aynı zamanda kendi donanımlarını da ürettikleri için güncellemelerle epey uğraşıyorlar. Örneğin OnePlus markası, Android 11 sürümünü Google'ın resmi yayınıyla aynı günde telefonlarına verdi.
android telefonların güncellemeyi daha az almasının sebebi google android'i çok geniş ürün yelpazesini destekleyecek şekilde üretmek zorunda kaldığı için. apple kendi donanımını kendi üretiyor sattığı her cihazda aynı donanım var. böylece yazılımını da olabildiğince kendi ürettiği donanıma, donanımını da ürettiği yazılıma kolayca entegre ve maksimum optimizasyonu sağlamak için üretiyor.
android'in eski sürümlerinde samsung 1 yıl sonra güncelleme vermiyor geyiği vardı, doğru çünkü eski sürümlerde android'in kaynak kodu çok içiçeydi ve samsung gibi distribütörler kendi özelleştirmelerini eklemek için android'in çekirdeğine kadar nerdeyse müdahale etmek zorunda kalıyorlardı, bu yüzden google android'i her güncellediğinde tekrar başa sarıp özelleştirmeleri minimum bug ile tekrar entegre etmek büyük efor istiyordu.
yaklaşık 2 yıl önce kadar android pie sürümüyle "treble" denilen bir alt yapı getirdi google. bunun sayesinde işletim sistemi özelleştirmeleri ve çekirdek android birbirinden ayrı olarak ilerleyebiliyor.
Örneğin Samsung önceden kamerasına bir özellik eklemek için atıyorum androidin çekirdeğindeki bir koda bir şeyler eklemek zorundayken treble sayesinde oraya kadar inmeden kendine ayrılan bölümde özelleştirmelerini gerçekleştirebiliyor. google işletim sisteminde çekirdek bölümünü güncellerken, distribütörler de kendilerine ayrılan bu bölümde işlerini güncellemelerden etkilenmeden halledebiliyorlar. böylece güvenlik yamaları hızlıca telefonlara gelebiliyor.
Samsung örneğini verdim ama bu adamlar aynı zamanda kendi donanımlarını da ürettikleri için güncellemelerle epey uğraşıyorlar. Örneğin OnePlus markası, Android 11 sürümünü Google'ın resmi yayınıyla aynı günde telefonlarına verdi.
0
duyurukullanıcısı
bir sürü cins insan geliyor, hepsi ile uğraş, çay koy, kek yap müşteriye ver pahalı oldu ucuz oldu kira çıkmadı adam parayı eksik verdi vs vs vsşimdiden başım ağrıdı.1000 kişi geliyorsa belki bir tanesi senin istediğin müşteri tipidir. bahşiş sistemi sırf bu sebeple kurulmuş zaten.bu rağmen herkes n
bir sürü cins insan geliyor, hepsi ile uğraş, çay koy, kek yap müşteriye ver pahalı oldu ucuz oldu kira çıkmadı adam parayı eksik verdi vs vs vs
şimdiden başım ağrıdı.
1000 kişi geliyorsa belki bir tanesi senin istediğin müşteri tipidir. bahşiş sistemi sırf bu sebeple kurulmuş zaten.
bu rağmen herkes neden cafe açacam diye ölüyor bitiyor?
baştan sona dert bana kalırsa.
şimdiden başım ağrıdı.
1000 kişi geliyorsa belki bir tanesi senin istediğin müşteri tipidir. bahşiş sistemi sırf bu sebeple kurulmuş zaten.
bu rağmen herkes neden cafe açacam diye ölüyor bitiyor?
baştan sona dert bana kalırsa.
0
0
Ne servis edersen onun karşılığındaki müşteriyi çekersin. Kafe açayım diye bir hayalim olmadı hiç ama açarsam keko tiplere hitap edecek konumda açmam, onlara hitap edecek şeyler servis etmem, onların seveceği müzikleri çalmam.
Aslında Cafe açıcam diyenler müşteri kafasıyla bakıp mükemmel kafe nasıl olur diye düşünüp bi sonuca varıyorlar. kendisi gibi düşünenlerin geleceğini varsayıp hayallere dalıyorlar.
Amaç para basayım değildir çoğu zaman bu kafe romantiklerinde, beni idare etsin, müdavimler gelsin, istediğimi yapma ve kimseye hesap vermeme özgürlüğüm olsun düşüncesi.
Tabii işin kirli tarafını düşünmüyorlar genelde, 2 tane üniversite öğrencisi koyarım onlar ameliliği yapar diye düşünenler vardır. Ama benim gittiğim birkaç tane, bu romantiklerin açtığı mekan var. Ve hepsinde kafe sahibi servis de yapıyor müşteriyle de ilgileniyor. Bunu severek yaptıkları belli, yani işin içinde bir hizmet sektörü hevesi de olmalı.
Aslında Cafe açıcam diyenler müşteri kafasıyla bakıp mükemmel kafe nasıl olur diye düşünüp bi sonuca varıyorlar. kendisi gibi düşünenlerin geleceğini varsayıp hayallere dalıyorlar.
Amaç para basayım değildir çoğu zaman bu kafe romantiklerinde, beni idare etsin, müdavimler gelsin, istediğimi yapma ve kimseye hesap vermeme özgürlüğüm olsun düşüncesi.
Tabii işin kirli tarafını düşünmüyorlar genelde, 2 tane üniversite öğrencisi koyarım onlar ameliliği yapar diye düşünenler vardır. Ama benim gittiğim birkaç tane, bu romantiklerin açtığı mekan var. Ve hepsinde kafe sahibi servis de yapıyor müşteriyle de ilgileniyor. Bunu severek yaptıkları belli, yani işin içinde bir hizmet sektörü hevesi de olmalı.
0
1 - en basit görünen iş. minik bir mutfak , dışarıdan alınan bir kaç tatlı, bir kaç tost vs, çay kahve soğuk içecek.. nedir yani? yarın başlarsınız, değil mi?
2 - en ucuz görünen iş.
3 - hiç batmayacak gibi görünen iş. covid çok istisna. insanlar sürekli yemek yiyor, çay kahve içiyor.
2 - en ucuz görünen iş.
3 - hiç batmayacak gibi görünen iş. covid çok istisna. insanlar sürekli yemek yiyor, çay kahve içiyor.
0
kushkush
varsa nasıl geçiriyorlar? benim tanıdıklarım birkaç kişi hepsi virüs varla yok arası geçirdi ya da geçiriyor. temas edip de bulaşmayan da çok var tanıdığım. bu testlerde bir sıkıntı mı var diye düşünüyorum
varsa nasıl geçiriyorlar? benim tanıdıklarım birkaç kişi hepsi virüs varla yok arası geçirdi ya da geçiriyor. temas edip de bulaşmayan da çok var tanıdığım. bu testlerde bir sıkıntı mı var diye düşünüyorum
0
bir tane yakin tanidigimiz var, once koku kaybiyla baslamis sonra hafif ates olmus. o sekilde hissedip hastaneye gitmis ve test pozitif cikmis. ilaclarini verip eve yollamislar, evdekilerden izole bir sekilde 14 gun gecirdi. bugun ikinci testini olacakti , oyle yatak dosek bir durumu olmadigii soyledi.
0
Testlerde sıkıntı oldugu muhakkak, tanidigim hic bir doktor test sonuclarina guvenmiyor, test sonucu negatif olup corona tedavisi goren cok ornek var.
Çevremde agir geciren de oldu, hafif geciren de, maalesef hayatini kaybeden de:(
Çevremde agir geciren de oldu, hafif geciren de, maalesef hayatini kaybeden de:(
0
10-15 kişi var. hastaneye yattıklarını dahi duymadım. çok şükür atlattılar.
0
Hafif geçirmek konusunda niye şaşırdınız ki? Hastaların çok çok büyük çoğunluğu hasta olduklarin farkında bile değil. Hasta olduğu anlasilanlarin ise yine büyük kısmı ağır şekilde geçirmiyor.
Sizin de tanıdıklarınız bu çoğunluk içindeymiş. Benim tanıdıklarım da öyle. Kardeşim geçirdi mesela; aynı evde yaşadığı anne babama bulaştırmadi bile. Ama herkes böyle atlatacak diye bir sey yok. Çok uzaktan tanidigim yaşlı bir çift birer hafta arayla hayatını kaybetti mesela.
Sizin de tanıdıklarınız bu çoğunluk içindeymiş. Benim tanıdıklarım da öyle. Kardeşim geçirdi mesela; aynı evde yaşadığı anne babama bulaştırmadi bile. Ama herkes böyle atlatacak diye bir sey yok. Çok uzaktan tanidigim yaşlı bir çift birer hafta arayla hayatını kaybetti mesela.
0
@fraise tam da bu sebeple şaşırıyorum. temas halinde aynı evde insanlar birbirine bulaşmıyor şuan karı koca arkadaşlarımdan koca virüslü karı virüssüz
0
var.
evde geçiriyor ama nefes darlığı falan çekiyor.
hali çok ağır bir grip ya da faranjit geçiriyormuş gibi, kolu kalkmıyor.
ilaç kullanmaya başlar başlamaz ertesi gün fark etti.
ama iki gündür cevap vermiyor, son durumunu bilmiyorum.
rahatsız etmemek için aramadım ama yarın da haber alamazsam arayacağım.
evde geçiriyor ama nefes darlığı falan çekiyor.
hali çok ağır bir grip ya da faranjit geçiriyormuş gibi, kolu kalkmıyor.
ilaç kullanmaya başlar başlamaz ertesi gün fark etti.
ama iki gündür cevap vermiyor, son durumunu bilmiyorum.
rahatsız etmemek için aramadım ama yarın da haber alamazsam arayacağım.
0
akrabalarda eş dostta hastalanan yok ancak apartmandan bi komşumuzun annesi diğerinin de kocası öldü.
0
1 kişi var, 40 yaşında. korona’nın en başında pozitif oldu, o dönemde eve göndermiyorlardı. Hastanede 2-3 hafta geçirdi. İyileşti ama ruhsal ve fiziksel sorunları var.
0
Arkadaşımın babası 60 yaş üzeri. İlk test negatif çıktı ancak akciğer tomografisinde pozitif olduğu anlaşıldı. 10 gün yoğum bakımdan sonra iyileşti.
İşyerinden arkadaşımın eşi 37 yaşında sigara ve kronik rahatsızlık yok. 4 gün içinde vefat etti.
İşyerinden arkadaşımın eşi 37 yaşında sigara ve kronik rahatsızlık yok. 4 gün içinde vefat etti.
0
Var, ben :)
Tat koku kaybı olmasa asla test yaptırmaya gitmezdim. Aniden tat koku gidince korktum gittim ve bingo pozitif çıktı :)
Yani öyle bişey ki ertesi gün işe filan gidecektim.
Ama bi gariplik olduğu kesin. Nereden bulaştığını asla bulamadım. İşe en son gittiğimde yakın bir şekilde maskesiz konuştuğum, yemek yediğim, çay içtiğim kimseye bulaşmadı.
Ben saçmada olsa bi teori ürettim. Ortalıkta farklı covid türleri var. Her tür her insana bulaşmıyor ve aynı belirtileri göstermiyor.
Mesela ilk versiyon; solunumda sıkıntı çıkarıyor ve atıyorum a grubu kan sahiplerine (tamamen attım başka bişey de olabilir) bulaşıyorken
İkinci versiyon tat ve koku kaybı gösteriyor ve yine atıyorum çekik gözlülere bulaşıyor.
Bu sadece varsayım tabi ama bi kıstas olduğunu düşünüyorum.
Tat koku kaybı olmasa asla test yaptırmaya gitmezdim. Aniden tat koku gidince korktum gittim ve bingo pozitif çıktı :)
Yani öyle bişey ki ertesi gün işe filan gidecektim.
Ama bi gariplik olduğu kesin. Nereden bulaştığını asla bulamadım. İşe en son gittiğimde yakın bir şekilde maskesiz konuştuğum, yemek yediğim, çay içtiğim kimseye bulaşmadı.
Ben saçmada olsa bi teori ürettim. Ortalıkta farklı covid türleri var. Her tür her insana bulaşmıyor ve aynı belirtileri göstermiyor.
Mesela ilk versiyon; solunumda sıkıntı çıkarıyor ve atıyorum a grubu kan sahiplerine (tamamen attım başka bişey de olabilir) bulaşıyorken
İkinci versiyon tat ve koku kaybı gösteriyor ve yine atıyorum çekik gözlülere bulaşıyor.
Bu sadece varsayım tabi ama bi kıstas olduğunu düşünüyorum.
0
3 kişi var. biri 38 diğer ikisi 50'lerinde. sadece 50'lerinde olan kadında ateş oldu biraz, onun dışındakiler belirtisiz atlattı.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
Nolacak ya boyle canim sikildi saldim mesaiyi. Dertleselim mi biraz? Bugun maasima yuzde 100 zam yapsalar seneye bu vakitler yine fakir olcam nereye kadar gidecek boyle? En ufak seye umitleniyorum valla ahaber izleyecegim artik mutlu olmak icin ama biraz da gercekci ve iyi seyler soyleyin de bi umit
Nolacak ya boyle canim sikildi saldim mesaiyi. Dertleselim mi biraz? Bugun maasima yuzde 100 zam yapsalar seneye bu vakitler yine fakir olcam nereye kadar gidecek boyle? En ufak seye umitleniyorum valla ahaber izleyecegim artik mutlu olmak icin ama biraz da gercekci ve iyi seyler soyleyin de bi umit yesersin azicik icimizde.
Mesela dogalgaz muhabbetinin bi faydasini gorur muyuz sizce?
Mesela dogalgaz muhabbetinin bi faydasini gorur muyuz sizce?
0
Bugün tüm yönetim birimlerinde Norveç modelini benimsesek, her makama da bunu gerçekleştirebilecek insanları getirsek mevcut kirliliğin temizlenmesi ülkenin düzlüğe çıkması ve yukarı yönde hareket etmesi için en az üç jenerasyon geçmesi gerekir, umutlanacak bir durum yok yani.
0
genel bir olumsuzluk havası var ama hiçbir şey sonsuza kadar sürmez. bir süre sonra ki bence dibi gördük sayılır toparlanmaya başlar. sonuçta nefesimizin kesilmemesi lazım kapitalist sistemin sürekliliği açısından. uzunca bir süredir darlanıyoruz. politik baskılar ve covid 1 yıl daha sıkıştırır, 2022 den itibaren de biraz olsun rahatlamaya başlarız gibi düşünüyorum. umarım yani.
0
Dünya genel olarak son 50-60 yılın en sıkıntılı döneminden geçiyor. Bir noktada kesinlikle açılacak diye düşünüyorum ben de. her inişin bir çıkışı vardır, çıkışta güzel fırsatlar olacak gibi geliyor.
0
mevcut yönetimle bir yere varılmaz. yeni gelen yönetim de bunların borçlarını ödemek için 10 yıllarımızı feda edecek. 480 milyar dolar nedir biliyor musun? tüm türkiye'nin yıllık üretimi ve satışının %70'i. sen 1 yıllık maaşının %70'ini borç yapsan, ne kadar zamanda geri ödersin?
ki bunun için fazla vermen lazım, biz açık vermeye devam ediyoruz.
yabancı şirketlere girmeye çalışın, yurtdışı şirketlere girmeye çalışın. ülke boka sardı, kurtulmaz artık.
ki bunun için fazla vermen lazım, biz açık vermeye devam ediyoruz.
yabancı şirketlere girmeye çalışın, yurtdışı şirketlere girmeye çalışın. ülke boka sardı, kurtulmaz artık.
0
türkiye için bir umut olduğunu düşünmüyorum. en fazla kendini kurtarırsın, iyi para kazanıp nispeten izole ve daha rahat bir yaşam sürersin... o olur. ötesi zor.
sarcophagus'a kesinlikle katılmıyorum. kapitalist sistem için önemli olan sistemin kendi devamlılığı, senin benim gibi küçük parçalar değil. bana satamadığını başkasına satabiliyorsa benim hiçbir önemim yok. hiçbir şey sonsuza kadar sürmez evet ama misal sovyetler dağıldıktan sonra rusya'da insanların belini toparlaması 10 seneden uzun sürdü. balkanlarda savaş bitti, yine en az 10 sene geçti ki insanlar biraz nefes alıp nispeten "normal" bir ülkede yaşadıklarını hissedebildiler.
türkiye'de sorunun erdoğan ve siyasal islam olduğu düşünülüyor ama bu ülkenin ciddi bir milliyetçilik sorunu da var. reis dinin yetmediği yerde milliyetçilikle güdüyor hepsini. çok iyi bir haltmış gibi 10 cephede savaşıyoruz falan diyor millet. kimse de biz niye bütün dünyayla savaşıyoruz diye sormuyor. onu geçtim bunun suriyelisi var daha, ohoooo.
türkiye'den bir halt olmaz abi bence. olursa da biz göremeyiz. ha tamamen cehenneme döner mi, bence o da olmaz. şey gibi düşün mesela, savaş öncesi suriye gibi. süper yer miydi? değildi. parası, çevresi, sevdikleri orada olan birisi için yaşanabilir miydi? muhtemelen öyleydi.
iyi para kazanırsan, kendine küçük bir dünya kurarsan öyle kendi yağında kavrulup gidersin sanırım. yoksa türkiye'den gelişim beklemek bence hata. bizden bi halt olmaz. akepe gider bekepe gelir, biz toplum olarak çok ilkel ve cahil kaldık
sarcophagus'a kesinlikle katılmıyorum. kapitalist sistem için önemli olan sistemin kendi devamlılığı, senin benim gibi küçük parçalar değil. bana satamadığını başkasına satabiliyorsa benim hiçbir önemim yok. hiçbir şey sonsuza kadar sürmez evet ama misal sovyetler dağıldıktan sonra rusya'da insanların belini toparlaması 10 seneden uzun sürdü. balkanlarda savaş bitti, yine en az 10 sene geçti ki insanlar biraz nefes alıp nispeten "normal" bir ülkede yaşadıklarını hissedebildiler.
türkiye'de sorunun erdoğan ve siyasal islam olduğu düşünülüyor ama bu ülkenin ciddi bir milliyetçilik sorunu da var. reis dinin yetmediği yerde milliyetçilikle güdüyor hepsini. çok iyi bir haltmış gibi 10 cephede savaşıyoruz falan diyor millet. kimse de biz niye bütün dünyayla savaşıyoruz diye sormuyor. onu geçtim bunun suriyelisi var daha, ohoooo.
türkiye'den bir halt olmaz abi bence. olursa da biz göremeyiz. ha tamamen cehenneme döner mi, bence o da olmaz. şey gibi düşün mesela, savaş öncesi suriye gibi. süper yer miydi? değildi. parası, çevresi, sevdikleri orada olan birisi için yaşanabilir miydi? muhtemelen öyleydi.
iyi para kazanırsan, kendine küçük bir dünya kurarsan öyle kendi yağında kavrulup gidersin sanırım. yoksa türkiye'den gelişim beklemek bence hata. bizden bi halt olmaz. akepe gider bekepe gelir, biz toplum olarak çok ilkel ve cahil kaldık
0
Kotu haber, kendini dolgun bir maasa baglatip 40 sene ayni yerde calisip emekli olma modeli babyboomerlar ile sona eriyor. Bu saatten sonra maasin yolunu bekleyenlerin sonu buyuk husran olur. Bu durum yurtdisinda da pek farkli degil.
Iyi haber, 15 yasindaki sumuklu ergen, internette saklabanlik yaparak hicbir yatirim yapmadan, istihdam saglamadan, bir tane dandik bilgisayar ile eskiden fabrikatorlerin yaptigi kadar para yapabiliyor.
Diplomalarin artik pek bir ise yaramadigi enteresan bir donemde yasiyoruz, kafayi kullanan cok zengin olacak ve oluyor, olayi cozemeyen cogunluk daha da fakirleserek devam edecek, taki buyuk bir isyan cikana kadar, bu da dunyayi eninde sonunda buyuk bir savasa surukleyecek diye dusunuyorum..
Iyi haber, 15 yasindaki sumuklu ergen, internette saklabanlik yaparak hicbir yatirim yapmadan, istihdam saglamadan, bir tane dandik bilgisayar ile eskiden fabrikatorlerin yaptigi kadar para yapabiliyor.
Diplomalarin artik pek bir ise yaramadigi enteresan bir donemde yasiyoruz, kafayi kullanan cok zengin olacak ve oluyor, olayi cozemeyen cogunluk daha da fakirleserek devam edecek, taki buyuk bir isyan cikana kadar, bu da dunyayi eninde sonunda buyuk bir savasa surukleyecek diye dusunuyorum..
0
cok iyi olayi yakalamissiniz tebrikler. buradan asgari ucret artmasinin hicbir anlaminin olmadigini arkadaslar umarim anlar.
olay alim gucudur.
olay alim gucudur.
0
soyle soyliyim, 10 yil once is hayatina basladigimdaki massimin dolar cinsinden karsiligiyla su anki ayni. o zaman yeni mezun comezdim su an yoneticiyim ama o kadar rahat para harcayamiyorum guvenip. o zaman tek basima avrupaya tatillere gidiyordum 3-4 ayda bir. simdi yapmaya kalksam altindan kalkamam. maalesef fakirlesiyoruz ve bu belirsiz bi sure daha boyle gidecek.
0
@in vino'nun yazdığının üzerine baktım, 10 yıl öncekinden 200$ daha az şimdiki maaşım. Tek avantajım ev almak oldu, kredi taksidim sabit (1300 tl, kiralık ev bulamam şimdi olsa). Ya limon lazım oldu markete gittim, 4 limon 5 patates aldım, param yetmedi patatesi kasada bıraktım. Yurt dışına zaten üç yıldır fln gidemiyorum, önceden yılda en az bir kere giderdim. Şu an iki hesabımın birinde -300, diğerinde -900 tl bakiye var. Şu eksi bakiye olayı olmasa ek iş fln yapardım herhalde.
0
Flaneur
Station wagon ikinci el Kia Ceed ve Passat arasında özelliklerini düşünerek kıyas yaparsak hangisi daha tercih edilir? 150-160 bin TL bütçeye özellikler şöyle:-Passat 2011-2012 modeller, kameralı ekranlı, genellikle çok hasarlı ve en az 200.000 km'de. - Kia Ceed 20015-2017 modeller, açılır cam tavan
Station wagon ikinci el Kia Ceed ve Passat arasında özelliklerini düşünerek kıyas yaparsak hangisi daha tercih edilir? 150-160 bin TL bütçeye özellikler şöyle:
-Passat 2011-2012 modeller, kameralı ekranlı, genellikle çok hasarlı ve en az 200.000 km'de.
- Kia Ceed 20015-2017 modeller, açılır cam tavanlı, anahtarsız çalışma vs özellikleri var ve en önemlisi max 150.000 km'de ve hasarsız.
İkisi de yarı otomatik ve dizel.
-Passat 2011-2012 modeller, kameralı ekranlı, genellikle çok hasarlı ve en az 200.000 km'de.
- Kia Ceed 20015-2017 modeller, açılır cam tavanlı, anahtarsız çalışma vs özellikleri var ve en önemlisi max 150.000 km'de ve hasarsız.
İkisi de yarı otomatik ve dizel.
0
ikisi ayri klasmanda araclar.passat temiz olsa ok ama agir hasarli ustune dsg passat isi zor .boyle olunca kia daha iyi.
0
Cevaplar için teşekkürler. Peki, az hasarlı (3-4 bin tramer) ama yüksek km'li (220 bin km gibi) 2012 model passat tercih edilir mi? Yine Kia mı dersiniz?
0
halitkin
Daha önce Ziverbey ve Kadıköy Merkez'de yaşadım. Şu an Halkalı/Atakent mahallesinde yaşıyorum ama taşınmam gerekiyor. Bu 3'ü dışında;Saçmasapan mahalle baskılarının olmadığı, daha çok sekülerlerin yaşadığı, güvenle yaşanabilecek nereleri önerirsiniz? Avrupa ya da Anadolu yakası olabilir. Spesifik ol
Daha önce Ziverbey ve Kadıköy Merkez'de yaşadım. Şu an Halkalı/Atakent mahallesinde yaşıyorum ama taşınmam gerekiyor. Bu 3'ü dışında;
Saçmasapan mahalle baskılarının olmadığı, daha çok sekülerlerin yaşadığı, güvenle yaşanabilecek nereleri önerirsiniz? Avrupa ya da Anadolu yakası olabilir. Spesifik olarak site ya da mahalle de önerebilirsiniz nitekim önceliğim sitede kalmak.
Saçmasapan mahalle baskılarının olmadığı, daha çok sekülerlerin yaşadığı, güvenle yaşanabilecek nereleri önerirsiniz? Avrupa ya da Anadolu yakası olabilir. Spesifik olarak site ya da mahalle de önerebilirsiniz nitekim önceliğim sitede kalmak.
0
Gel Ziverbey'e geri dönüş yap. Müjdat Gezen'in arka sokaklarında bir yerde ev tut seküler hayatın huzurla birleşiminin tadına var. İlla üçü dışında olsun dersen Acıbadem'de metrobüs durağının yakınlarında bir ev tutabilirsin oralar da çok ferah ve temiz.
0
merter'e gel. herkes kofti solcu burada. kitap kolektifleri falan allaaah yıkılıyo ortalık.
0
Suadiye, Kalamış, Zekeriyaköy, Ulus/Etiler vs. Bütçe olarak kurtarmazsa Ataşehir'deki sitelere de bakabilirsiniz. Tamamen rahat bölgeler buralar. Kurtuluş falan bana çok tehlikeli geliyor, çok çeşitli garip garip insanlar var, sıkışık sıkışık sokaklar, bu listeye kesinlikle almazdım herhalde.
0
Bahçelievler. Ama bahçelievler mah ve siyavuşpaşa mah. olacak. 2 senedir bahçelievler mah. oturuyorum. mecidiyeköy'de çalışıyorum. metrobüsten bahçelievler durağında her indiğimde toprağı öpesim geliyor.
0
Atasehir- asikveysel, Atatürk, Barbaros mahallesi.
Bakirkoy- Ataköy 3-4-11. Kısım mahallesi.
Besiktas- akay, nisbetiye, konaklar, etiler, levazım, Gayrettepe, levent mahallesi.
Kadikoy- Caddebostan, Fenerbahçe, Suadiye, Göztepe, Erenköy, Feneryolu, Kozyatağı mahallesi.
Sariyer- Uskumruköy, Zekeriyaköy, Darüşşafaka, huzur mahallesi.
Sisli- Teşvikiye, harbiye, merkez, cumhuriyet, fulya mahallesi.
Ben de ev bakarken liste cikarmistim. Bu mahallelerde ev bakarsan büyük ölçüde kafan rahat olur. Daha sakin, daha hareketli, şehir merkezine daha yakın, daha uzak vs tercihlerine göre seçim yapabilirsin.
Bakirkoy- Ataköy 3-4-11. Kısım mahallesi.
Besiktas- akay, nisbetiye, konaklar, etiler, levazım, Gayrettepe, levent mahallesi.
Kadikoy- Caddebostan, Fenerbahçe, Suadiye, Göztepe, Erenköy, Feneryolu, Kozyatağı mahallesi.
Sariyer- Uskumruköy, Zekeriyaköy, Darüşşafaka, huzur mahallesi.
Sisli- Teşvikiye, harbiye, merkez, cumhuriyet, fulya mahallesi.
Ben de ev bakarken liste cikarmistim. Bu mahallelerde ev bakarsan büyük ölçüde kafan rahat olur. Daha sakin, daha hareketli, şehir merkezine daha yakın, daha uzak vs tercihlerine göre seçim yapabilirsin.
0
hlt1985
Merhaba,Bir web projem için benden kullanıcıların canlı video destek alabilecekleri bir sistem kurmam istendi. Burada video chat api desteği veren platformlara baktım; zoom 100 görüşmeye kadar ücretsiz destek veriyor, ama negatif tarafı görüşme yapacak olan kullanıcının da zoom uygulaması indirmesi
Merhaba,
Bir web projem için benden kullanıcıların canlı video destek alabilecekleri bir sistem kurmam istendi. Burada video chat api desteği veren platformlara baktım; zoom 100 görüşmeye kadar ücretsiz destek veriyor, ama negatif tarafı görüşme yapacak olan kullanıcının da zoom uygulaması indirmesi gerekiyor sanırım.
Diğer bir alternatif ise jitsi, open source, web üzerinde çalışıyor. Dolayısıyla program indirme vs sorunu olmuyor. Ama zoom kadar güvenilir mi emin değilim?
Var mıdır bu tip bir iş için zoom veya jitsi alternatifi sunabilecek veya yol gösterecek olan?
Teşekkürler.
Bir web projem için benden kullanıcıların canlı video destek alabilecekleri bir sistem kurmam istendi. Burada video chat api desteği veren platformlara baktım; zoom 100 görüşmeye kadar ücretsiz destek veriyor, ama negatif tarafı görüşme yapacak olan kullanıcının da zoom uygulaması indirmesi gerekiyor sanırım.
Diğer bir alternatif ise jitsi, open source, web üzerinde çalışıyor. Dolayısıyla program indirme vs sorunu olmuyor. Ama zoom kadar güvenilir mi emin değilim?
Var mıdır bu tip bir iş için zoom veya jitsi alternatifi sunabilecek veya yol gösterecek olan?
Teşekkürler.
0
Jitsi'yi bizzat denedim, toplantı yaptığım bir firma kullanıyordu, gayet güzel çalıştı. Denemeni, test etmeni öneririm.
0
kutukcu
herkese selam,kısaca üniversiteden yeni mezun birisi olarak siz deneyimli arkadaşlardan tavsiye rica ediyorum. biraz uzun olacak, şimdiden özür:)üniversiteden 3 ay önce mezun oldum. 2. sınıfta büyük bir holdingde yarı zamanlı işe girip ~1,5 yıl çalıştım. ardından kendi isteğimle mobil uygulamalar ge
herkese selam,
kısaca üniversiteden yeni mezun birisi olarak siz deneyimli arkadaşlardan tavsiye rica ediyorum. biraz uzun olacak, şimdiden özür:)
üniversiteden 3 ay önce mezun oldum. 2. sınıfta büyük bir holdingde yarı zamanlı işe girip ~1,5 yıl çalıştım. ardından kendi isteğimle mobil uygulamalar geliştiren bir yazılım firması olan "a" firmasına geçiş yaptım ve okulumun son 6 ayında yarı zamanlı olarak burada çalıştım. 3 ay önce mezun oldum ve mezun olduğumdan beri de bu "a" firmasında arayüz tasarımcısı olarak tam zamanlı çalışıyorum.
şu anda çalıştığım bu "a" firmasını kısaca anlatayım. firmanın 60+ çalışanı var. burada herkes birbirine saygılı, insanlar güleryüzlü, genç ve dinamik. firma startup kültürüne sahip, herkesin elinden gelenin en iyisini yapmaya çalıştığı samimi ortama sahip bir yer. yöneticiler her zaman her koşulda çalışanı düşünüyor. partiler, yemekler, kutlamaların ardı arkası kesilmiyor. her türlü karar çalışanlarla ortak alınıyor. yurtiçi veya yurtdışı sizi geliştirecek herhangi bir etkinliğe tüm masraflarınız karşılanarak katılabiliyorsunuz. hangi online eğitimi isterseniz anında satın alınıyor. donanım konusunda sadece neye ihtiyacınız olduğunu söylemeniz yeterli. bilgisayar, kulaklık, klavye, fare, yazılım, masa, sandalye. işiniz kolaylaştıracak ve sizi rahat ettirecek her türlü imkan sağlanıyor. maaş olarak şirket ölçeğine bakılınca bir yeni mezunun alabileceği en iyi maaşlardan birini alıyorum.
yalnız firmada kendimi geliştirdiğimi pek düşünmüyorum. elimizde, tutturduğumuz bir konsept var ve sürekli aynı / benzer uygulamaların klonlarını çıkarıyoruz. ilginç şekilde çıkarttığımız her uygulamadan daha fazla para kazanıyoruz. burada product ekibinin büyüsü ortaya çıkıyor sanırım. şirketteki tasarım takım liderimizin tecrübesinden faydalanamadığımı düşünüyorum. zaten sürekli aynı tip işler yaptığımız için
yeni bir şeyler öğrenmiyorum ve yeni tecrübeler edinmiyorum. start-up kültürüyle yönetildiği için sabit bir görevim olsa da zaman zaman ihtiyaç halinde video kurgu, front-end geliştirme gibi işler de yapıyorum. aslında bundan çok bir şikayetim yok.
aslında ciddi bir memnuniyetsizliğim yok fakat geçenlerde sırf deneme amaçlı bir kaç dev küresel firmaya iş başvurusu yaptım. içlerinden bir tanesi dönüş yaptı. ben işin hiç ciddileşmeyeceğini düşünüyordum fakat ön görüşmeyi yaptık ve yöneticilerle ikinci görüşme ayarlandı. şirket alanında dünyanın en büyük şirketlerinden birisi. hatta genel olarak da dünyanın en büyük şirketlerinden birisi diyebilirim. her zaman hayalimde yurt dışına gitmek ve yurt dışında yaşamak var, dolayısıyla bu şirkette işe girersem bu hayalime yaklaşmış olacağım çünkü dünyaca bilinen, ciddi, kurumsal bir şirket. maaş olarak şu an aldığım şirkete yakın, biraz fazla maaş teklif edilecektir diye düşünüyorum. yan haklar konusunda her istek şu anki şirketimdeki gibi anında karşılanır mı emin değilim fakat bu büyük şirket de çalışanlarına gayet değer veren bir şirket.
ilk soracağım şu, sizce şu anda çok memnun olduğum şirketimi bırakıp bu şirkete geçiş yapmam mantıklı olur mu? ikici sorum ise şu anda ikinci şirketle görüşme sürecinde olduğumdan şirketteki kimsenin haberi yok. üstlerim (product manager vs.) ve tepe yöneticilerin hepsi çok çok iyi insanlar. her konuda yanımda olan her türlü desteği veren ve anlayışlı kişiler olduğu için bir üst yöneticilerden saklı iş yapmak içime pek sinmiyor açıkçası ama gidip "ben bu şirketle görüşüyorum ama nolur belli değil" demek de pek mantıklı gelmiyor. bu arada ikinci şirketle görüşmelerim olumsuz sonuçlanabilme ve bu yazdıklarımın tamamının çöp olma ihtimali de mevcut :)
cevaplar için şimdiden teşekkürler.
kısaca üniversiteden yeni mezun birisi olarak siz deneyimli arkadaşlardan tavsiye rica ediyorum. biraz uzun olacak, şimdiden özür:)
üniversiteden 3 ay önce mezun oldum. 2. sınıfta büyük bir holdingde yarı zamanlı işe girip ~1,5 yıl çalıştım. ardından kendi isteğimle mobil uygulamalar geliştiren bir yazılım firması olan "a" firmasına geçiş yaptım ve okulumun son 6 ayında yarı zamanlı olarak burada çalıştım. 3 ay önce mezun oldum ve mezun olduğumdan beri de bu "a" firmasında arayüz tasarımcısı olarak tam zamanlı çalışıyorum.
şu anda çalıştığım bu "a" firmasını kısaca anlatayım. firmanın 60+ çalışanı var. burada herkes birbirine saygılı, insanlar güleryüzlü, genç ve dinamik. firma startup kültürüne sahip, herkesin elinden gelenin en iyisini yapmaya çalıştığı samimi ortama sahip bir yer. yöneticiler her zaman her koşulda çalışanı düşünüyor. partiler, yemekler, kutlamaların ardı arkası kesilmiyor. her türlü karar çalışanlarla ortak alınıyor. yurtiçi veya yurtdışı sizi geliştirecek herhangi bir etkinliğe tüm masraflarınız karşılanarak katılabiliyorsunuz. hangi online eğitimi isterseniz anında satın alınıyor. donanım konusunda sadece neye ihtiyacınız olduğunu söylemeniz yeterli. bilgisayar, kulaklık, klavye, fare, yazılım, masa, sandalye. işiniz kolaylaştıracak ve sizi rahat ettirecek her türlü imkan sağlanıyor. maaş olarak şirket ölçeğine bakılınca bir yeni mezunun alabileceği en iyi maaşlardan birini alıyorum.
yalnız firmada kendimi geliştirdiğimi pek düşünmüyorum. elimizde, tutturduğumuz bir konsept var ve sürekli aynı / benzer uygulamaların klonlarını çıkarıyoruz. ilginç şekilde çıkarttığımız her uygulamadan daha fazla para kazanıyoruz. burada product ekibinin büyüsü ortaya çıkıyor sanırım. şirketteki tasarım takım liderimizin tecrübesinden faydalanamadığımı düşünüyorum. zaten sürekli aynı tip işler yaptığımız için
yeni bir şeyler öğrenmiyorum ve yeni tecrübeler edinmiyorum. start-up kültürüyle yönetildiği için sabit bir görevim olsa da zaman zaman ihtiyaç halinde video kurgu, front-end geliştirme gibi işler de yapıyorum. aslında bundan çok bir şikayetim yok.
aslında ciddi bir memnuniyetsizliğim yok fakat geçenlerde sırf deneme amaçlı bir kaç dev küresel firmaya iş başvurusu yaptım. içlerinden bir tanesi dönüş yaptı. ben işin hiç ciddileşmeyeceğini düşünüyordum fakat ön görüşmeyi yaptık ve yöneticilerle ikinci görüşme ayarlandı. şirket alanında dünyanın en büyük şirketlerinden birisi. hatta genel olarak da dünyanın en büyük şirketlerinden birisi diyebilirim. her zaman hayalimde yurt dışına gitmek ve yurt dışında yaşamak var, dolayısıyla bu şirkette işe girersem bu hayalime yaklaşmış olacağım çünkü dünyaca bilinen, ciddi, kurumsal bir şirket. maaş olarak şu an aldığım şirkete yakın, biraz fazla maaş teklif edilecektir diye düşünüyorum. yan haklar konusunda her istek şu anki şirketimdeki gibi anında karşılanır mı emin değilim fakat bu büyük şirket de çalışanlarına gayet değer veren bir şirket.
ilk soracağım şu, sizce şu anda çok memnun olduğum şirketimi bırakıp bu şirkete geçiş yapmam mantıklı olur mu? ikici sorum ise şu anda ikinci şirketle görüşme sürecinde olduğumdan şirketteki kimsenin haberi yok. üstlerim (product manager vs.) ve tepe yöneticilerin hepsi çok çok iyi insanlar. her konuda yanımda olan her türlü desteği veren ve anlayışlı kişiler olduğu için bir üst yöneticilerden saklı iş yapmak içime pek sinmiyor açıkçası ama gidip "ben bu şirketle görüşüyorum ama nolur belli değil" demek de pek mantıklı gelmiyor. bu arada ikinci şirketle görüşmelerim olumsuz sonuçlanabilme ve bu yazdıklarımın tamamının çöp olma ihtimali de mevcut :)
cevaplar için şimdiden teşekkürler.
0
Etik vs'yi kafana takmana gerek yok. Şirketle ilgili sorumluluğun ay başında başlar ve ay sonunda maaşını almanla biter. Her ay yeni bir sözleşme yapıyormuşsun gibi düşün. Bir sözün, yeminin yok sonuçta :)
Lakin startup kültüründe çalışan bir firmada yeri gelip kurgu yaparken bile monotonluktan şikayet ediyorsan, dev kurumsal aşırı büyük multinational şirketlerin hantallığı seni fena sıkabilir. Uygulamanın logosundaki harfler için bile onlarca kişinin toplantı yaptığı mekanizmalar bunlar.
Bence sen onu bunu boşver parasal düşün daha çok, diğer firma % artış veriyor? Eğer arada çok ciddi bir fark varsa düşünebilirsin.
Lakin startup kültüründe çalışan bir firmada yeri gelip kurgu yaparken bile monotonluktan şikayet ediyorsan, dev kurumsal aşırı büyük multinational şirketlerin hantallığı seni fena sıkabilir. Uygulamanın logosundaki harfler için bile onlarca kişinin toplantı yaptığı mekanizmalar bunlar.
Bence sen onu bunu boşver parasal düşün daha çok, diğer firma % artış veriyor? Eğer arada çok ciddi bir fark varsa düşünebilirsin.
0
"İstifa edicem" demene gerek yok. İhbar süresi diye bir şey var zaten, sen ayrılırken senin yerine birini bulacak vakitleri oluyor, mağdur olmazlar.
Sektör yazılım ama sen yazılımcı mısın anlayamadım. Eğer yazılımcıysan yöneticinle konuşup sana daha challenging işler vermesini isteyebilirsin. İyi bir yöneticiyse bir şeyler bulur. Değilsen bilmiyorum.
Diğer konu da maaş. Yeni şirkette seni neyin beklediğini bilmiyorsun, kötü de çıkabilir. O riski karşılaması için bence iyi bir maaş artışı şart.
Sektör yazılım ama sen yazılımcı mısın anlayamadım. Eğer yazılımcıysan yöneticinle konuşup sana daha challenging işler vermesini isteyebilirsin. İyi bir yöneticiyse bir şeyler bulur. Değilsen bilmiyorum.
Diğer konu da maaş. Yeni şirkette seni neyin beklediğini bilmiyorsun, kötü de çıkabilir. O riski karşılaması için bence iyi bir maaş artışı şart.
0
sanguine
Bu biraz bir iç dökme postu gibi olacak. Şu sıralar sosyal medyada çok vakit geçirmeye başladım, aslında yeniyim de epey. Üniversitedeyken twitter kullanırdım sonra sıkılıp bırakmıştım, birkaç senedir facebook hesabım var. Çıktığı zamanlar falan hiç açmamıştım, onu da daha çok meslekle ilgili şeyler
Bu biraz bir iç dökme postu gibi olacak. Şu sıralar sosyal medyada çok vakit geçirmeye başladım, aslında yeniyim de epey. Üniversitedeyken twitter kullanırdım sonra sıkılıp bırakmıştım, birkaç senedir facebook hesabım var. Çıktığı zamanlar falan hiç açmamıştım, onu da daha çok meslekle ilgili şeyleri takip etmek için açtım sayılır, daha sonra interrail grupları vs daha sosyal açıdan kullanmaya başladım.
En son da karantinada instagram açıp ona sardım, bugün bir çocukluk arkadaşımı gördüm. Almış yürümüş tabiri caizse, çocukluktan zenginlerdi, zaten yazlıkçı olarak geldikleri şehirde tanışmıştık, her yıl birkaç haftalığına gelirlerdi. Üniversiteden sonra koptuk, ben sosyal medyada olmadığımdan zaten hiç takip etmedim. Öylesine birden aklıma geldi ismi sonra buldum. Şimdi daha da aşmış tabi kendisini, bakıyorum üç gün önce kaş, 1 ay önce antalya, neredeyse iki günde bir partileme. Fuarlar, galalar, etkinlikler, şarap, deniz. Çok güzel, zaten onun hep öyle olduğu için ona göre rutindir de.
Ben kendimi düşünüyorum, daha 27 yaşına geldim belimi ancak doğrultabiliyorum. nihayet ekonomik özgürlüğümü elde edebildim. ama hiçbir hayalimi de gerçekleştirebilmiş değilim, teselli hediyesi olarak kamuya girebildim de nefes alıyorum artık. yoksa hayalkırıklığı içerisindeyim hala, yurtdışına gidemedim, ilgi alanlarımın peşinden koşamadım vs. Çocukken ders çalışmaktan, ailevi problemlerden, maddiyattan hiçbir şey yapmaya fırsatım olmadı ki anasını satayım. ya hatırlıyorum millet whatsapp vs takılırken benim elimde tuşlu normal telefon vardı, whatsapp bile o kadar geç eriştiğim bir şeydi ki, facebook, instagram şöyle dursun. tam üniversiteye girersin bu sefer ailenin sorunlarıyla uğraşırsın, okuduğun şeyden bir şey anlamazsın. mezun olursun o biter bu sefer her türlü mülakattan elenirsin bir iki yıl da öyle kaybedersin. hadi bir de birinci derece bir yakının hayatını kaybetsin, içine sıçılsın duygu durumunun birkaç sene de öyle. sonra hasbelkader bir iş bulursun orada da özel sektör ananı ağlatır, günde 12 saatin dışarıda geçer, zombi gibi yaşarsın. hiçbir şeye için para yetmez tatili bırak. o kadar çok vaktim bunlara gitti ki ben ne partiledim, ne öyle etkinliklere gidebildim, kendi arkadaşlarımla bile görüşmeye zamanım yoktu çalışmaktan, bir yerlere yetişmekten, sürekli bir şeyler için uğraşmaktan.
şimdi açtım açmasına paylaşacak bir şey bulamıyor olsam da tarihe, görsel sanatlara, sinemaya ve müziğe ilgi duyduğum için alakalı sayfaları takip edip baya nemalanıyordum ki bu ve diğer tanıdıkları görünce tuhaf oldum açıkçası.
kendimi eskiden beri kıyaslardım ama baya azaltmıştım bunu çabalarım meyve verdikçe, hayat standardım yükseldikçe kendime güvenim de yerine geldi epey. ama anca bu yaşta işte. şimdi belki vaktim ve imkanım eskisine göre daha çok var ama insan biriktiremedim bu sefer de. tam mutlu oluyor gibi oluyorum ama bu kadar emek verdikten, okuduktan sonra hala bu ülkeye tıkılıp kaldım. böyle sosyal açıdan doyurucu bir hayat yaşayamıyorum bari güzel bir ülkede yaşayayım, her şeyden uzakta. -bu şekilde sabote ediyorum kendimi bu düşüncelere kapılarak- yaşayamadığım için de bu sefer hep özel sektörde anam ağlarken "hayalini kurduğum" kamuda da mutsuz oluyorum. hoş avrupayı deneyeceğim vazgeçmiş değilim, jean monnet'yi zorlayacağım da. ama olmayacak herhalde çünkü eski hevesim şevkim kalmadı, etrafımda görece olaysız bir hayat yaşayarak istediğini kolayca elde eden insanları gördükçe diyorum sen daha çok uğraşırsın, zira ne aileden gelen bir imkan bolluğun var ne bağlantıların ve ne de en önemlisi sağlıklı, insanı besleyen bir sosyal çevren.
bu duygulara kapılanlar oldu mu, neler hissettiniz, nasıl başa çıktınız?
En son da karantinada instagram açıp ona sardım, bugün bir çocukluk arkadaşımı gördüm. Almış yürümüş tabiri caizse, çocukluktan zenginlerdi, zaten yazlıkçı olarak geldikleri şehirde tanışmıştık, her yıl birkaç haftalığına gelirlerdi. Üniversiteden sonra koptuk, ben sosyal medyada olmadığımdan zaten hiç takip etmedim. Öylesine birden aklıma geldi ismi sonra buldum. Şimdi daha da aşmış tabi kendisini, bakıyorum üç gün önce kaş, 1 ay önce antalya, neredeyse iki günde bir partileme. Fuarlar, galalar, etkinlikler, şarap, deniz. Çok güzel, zaten onun hep öyle olduğu için ona göre rutindir de.
Ben kendimi düşünüyorum, daha 27 yaşına geldim belimi ancak doğrultabiliyorum. nihayet ekonomik özgürlüğümü elde edebildim. ama hiçbir hayalimi de gerçekleştirebilmiş değilim, teselli hediyesi olarak kamuya girebildim de nefes alıyorum artık. yoksa hayalkırıklığı içerisindeyim hala, yurtdışına gidemedim, ilgi alanlarımın peşinden koşamadım vs. Çocukken ders çalışmaktan, ailevi problemlerden, maddiyattan hiçbir şey yapmaya fırsatım olmadı ki anasını satayım. ya hatırlıyorum millet whatsapp vs takılırken benim elimde tuşlu normal telefon vardı, whatsapp bile o kadar geç eriştiğim bir şeydi ki, facebook, instagram şöyle dursun. tam üniversiteye girersin bu sefer ailenin sorunlarıyla uğraşırsın, okuduğun şeyden bir şey anlamazsın. mezun olursun o biter bu sefer her türlü mülakattan elenirsin bir iki yıl da öyle kaybedersin. hadi bir de birinci derece bir yakının hayatını kaybetsin, içine sıçılsın duygu durumunun birkaç sene de öyle. sonra hasbelkader bir iş bulursun orada da özel sektör ananı ağlatır, günde 12 saatin dışarıda geçer, zombi gibi yaşarsın. hiçbir şeye için para yetmez tatili bırak. o kadar çok vaktim bunlara gitti ki ben ne partiledim, ne öyle etkinliklere gidebildim, kendi arkadaşlarımla bile görüşmeye zamanım yoktu çalışmaktan, bir yerlere yetişmekten, sürekli bir şeyler için uğraşmaktan.
şimdi açtım açmasına paylaşacak bir şey bulamıyor olsam da tarihe, görsel sanatlara, sinemaya ve müziğe ilgi duyduğum için alakalı sayfaları takip edip baya nemalanıyordum ki bu ve diğer tanıdıkları görünce tuhaf oldum açıkçası.
kendimi eskiden beri kıyaslardım ama baya azaltmıştım bunu çabalarım meyve verdikçe, hayat standardım yükseldikçe kendime güvenim de yerine geldi epey. ama anca bu yaşta işte. şimdi belki vaktim ve imkanım eskisine göre daha çok var ama insan biriktiremedim bu sefer de. tam mutlu oluyor gibi oluyorum ama bu kadar emek verdikten, okuduktan sonra hala bu ülkeye tıkılıp kaldım. böyle sosyal açıdan doyurucu bir hayat yaşayamıyorum bari güzel bir ülkede yaşayayım, her şeyden uzakta. -bu şekilde sabote ediyorum kendimi bu düşüncelere kapılarak- yaşayamadığım için de bu sefer hep özel sektörde anam ağlarken "hayalini kurduğum" kamuda da mutsuz oluyorum. hoş avrupayı deneyeceğim vazgeçmiş değilim, jean monnet'yi zorlayacağım da. ama olmayacak herhalde çünkü eski hevesim şevkim kalmadı, etrafımda görece olaysız bir hayat yaşayarak istediğini kolayca elde eden insanları gördükçe diyorum sen daha çok uğraşırsın, zira ne aileden gelen bir imkan bolluğun var ne bağlantıların ve ne de en önemlisi sağlıklı, insanı besleyen bir sosyal çevren.
bu duygulara kapılanlar oldu mu, neler hissettiniz, nasıl başa çıktınız?
0
Hayat adil değil, hiç değildi, hiç bir yerde de değil. Bunun farkına ne kadar erken varırsan, o kadar kolay yaşıyorsun. O uğraşmadan bir şeyler yaşıyor benim canım çıkıyor diye düşünme yani, manasız çünkü. Böyle bi terazi yok bu dünyada. Onun yerine kendi hayatındaki fırsatlara odaklanman lazım, yapacak başka bir şey yok.
0
Sosyal medyanın toksik etkisi. Başkalarının hayatını gördükçe kendinizin yetersiz olduğunu, bir şeylerin eksik olduğunu hissedersiniz. Ama onlar insanların sosyal medyaya yansıyan hayatları. Yani seçilmiş ve kırpılmış sahneler.
Önemli olan sizsiniz, siz vs. siz. Eksik olduğunuz alanlar varsa kendinizi geliştirin, iş/kariyer/para/entelektüel birikim vs. Geçirdiğiniz zamandan, yaptığınız aktivitelerden keyif almaya bakın. Kendinizi başkalarıyla karşılaştırmayı bırakın. Göreceksiniz çok daha mutlu ve verimli bir hayatınız olacak.
Ben kendim eski bir jean monnet bursiyeriyim. Sonradan kendi isteğimle burstan feragat etmiştim. Çok iyi bir burs, sıkı hazırlanın ve kaçırmayın. Hem kamu sektöründeymişsiniz, şansınız oldukça yüksek. Kolay gelsin.
Önemli olan sizsiniz, siz vs. siz. Eksik olduğunuz alanlar varsa kendinizi geliştirin, iş/kariyer/para/entelektüel birikim vs. Geçirdiğiniz zamandan, yaptığınız aktivitelerden keyif almaya bakın. Kendinizi başkalarıyla karşılaştırmayı bırakın. Göreceksiniz çok daha mutlu ve verimli bir hayatınız olacak.
Ben kendim eski bir jean monnet bursiyeriyim. Sonradan kendi isteğimle burstan feragat etmiştim. Çok iyi bir burs, sıkı hazırlanın ve kaçırmayın. Hem kamu sektöründeymişsiniz, şansınız oldukça yüksek. Kolay gelsin.
0
valla bizden on binlerce yıl önce de böyleydi. birileri daha zengindi, çalışmak zorunda değillerdi, en iyisini yiyip içebiliyorlardı. bugün de böyle. emin ol bizden sonra da böyle olacak. bazıları kaderini değiştirebilir ama anca binde bir. nasıl bir ailede doğduysan, nasıl bir ortamda büyüdüysen üç aşağı beş yukarı benzer şekilde yaşamın sürüp gidiyor. kimisi zengin ailede doğuyor, hiç çaba göstermeden geberip gidiyor. kimisi de fakir bir ailede aynı şekil. sonuç olarak; her şeye rağmen dünya 3 günlük. hepimiz yaşlanıp öleceğiz diye bir durum yok, yarına çıkamayacak kimileri. o yüzden zenginlik fakirlik, şan şöhret vs kıyas yapmak için hayat çok kısa. "bu düzen böyleydi, böyle olacak, o zaman elimden geleni yapıp kaderimi kabul ediyorum" demek gerek. kendine sürekli ölümü hatırlatıp hayatın tadını çıkarman gerek, elinden geldiği kadar. hepimizin sonu kara toprak, o yüzden zenginlik ve rahat bir hayat düşlemektense dolu dolu bir hayat yaşamayı tercih edin.
0
Öncelikle sosyal medyanı açma şu durumunda iyi değil. Tavsiyem onu kapatman ya da mesela İnstagram da kişileri değil de hobilerinle ilgili sayfaları takip etmen. Emin ol gördüğün her şey seni biraz daha üzecek.
Bir de kendine hedefler koyman iyi gelebilir. Mesela maaşında şu kadar biriktirip bi tatil yapmak, araba bilgisayar telefon vs gibi bişeyler almak vs.
Bir de kendine hedefler koyman iyi gelebilir. Mesela maaşında şu kadar biriktirip bi tatil yapmak, araba bilgisayar telefon vs gibi bişeyler almak vs.
0
Evet kapılıyorum, sık sık hem de. Ama sizin yerinizde olsam, mücadeleci biri olarak başkalarına imrenmezdim. İnstagram dediğiniz yerde, eşler birbirini aldatıyor ama 'biricik eşim' diye resim paylaşıyor. Kaç mülakat atlattınız? Bunlar yurtdışında gezmekten daha önemli. Yurtdışına gitmek de ne var? Workaway yaparsınız, jean monneti de deneyin.
0
ister istemez oluyor. bir vakıf üniversitesinde burslu okudum. çevremdeki herkes zengindi. birçoğu babasının, ailesinin şirketinde çalışıyor ya da çalışıyormuş görünüyor. ben ise uzun zaman işsiz kaldım.
kabullenmekten başka bir şey gelmiyor. kıskanmak, insani bir durum. sizi fazla üzmesine izin vermeyin.
hayat ne yazık ki adil değil.
kabullenmekten başka bir şey gelmiyor. kıskanmak, insani bir durum. sizi fazla üzmesine izin vermeyin.
hayat ne yazık ki adil değil.
0
bu yaşadıklarının çoğunu ben de yasadım hala yasıyorum ben de vakıf üni de burslu okudum .Millet baba parasıyla gezmeler tozmalar takılmalar yaparken senin hayatınla ilgili herşeyi desteksiz yapmak zorunda olduğunu bilmek moralimi bozuyordu.demek istediğim elbette istediğin şeyler için mücadele etmelisin oturduğun yerden her istediğin olsun değil demek istediğim.Kastettiğim şey bomboş, ailesinin zenginliği olmasa bi halt olamayacak adamların iyi arabalara sahip olması ,yurtiçi yurtdışı tatilleri ,çok rahat alışveriş yapmları bana koyuyordu.Benim bunları yapmam için çoooook çalışmam gerekiyordu.Ve tabi ki bu da çokça zaman ve emek demekti. çte yandan diğerleri doğuştan sahipti.Mezun olduğumda iş bulmam kolay olmadı istanbul gibi bi yerde torpilli veya tanıdıkları olanlarından arasından sıyrılıp.En sonunda bir iş buldum.Kazancımla istedikleri yapmaya baslayınca mutlu olmaya basladım. Çünkü herşeyi ben yaptım .Bu duygu insana güç özgüven veriyor. Diğer doğuştan şanslıların senin bu yaptıklarını yapamayacaklarını bilmek de.Dünya da adalet diye birşey yok.Bize böyle denk gelmiş .Hayatı bi challenge olarak görüyorum .Her istediğim olmasa da sırf bu yolda olmak bile iyi geliyor.
0
lazpalle
bilimsel bir iddia ortaya koymam elbette mümkün değil ama gözlemlerime göre bu ilaçların ve pskiyatrların bir derda derman olduklarını görmedim. geçici çözüm sağlıyorlar ama hastalığı tedavi noktasında başarısızlar. siz bu konuda ne düşünüyorsunuz? gözlem kaynaklarım:eş: yaygın anksiyete bozukluğuba
bilimsel bir iddia ortaya koymam elbette mümkün değil ama gözlemlerime göre bu ilaçların ve pskiyatrların bir derda derman olduklarını görmedim. geçici çözüm sağlıyorlar ama hastalığı tedavi noktasında başarısızlar. siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?
gözlem kaynaklarım:
eş: yaygın anksiyete bozukluğu
baldız: yine aynı şekilde yab
komşu: panik atak ve depresyon (çok da detayına hakim değilim)
arkadaş: panik atak
ve rahatsızlık detaylarını tam olarak bilmediğim yakın çevreden bazı kişiler.
gözlem kaynaklarım:
eş: yaygın anksiyete bozukluğu
baldız: yine aynı şekilde yab
komşu: panik atak ve depresyon (çok da detayına hakim değilim)
arkadaş: panik atak
ve rahatsızlık detaylarını tam olarak bilmediğim yakın çevreden bazı kişiler.
0
Abi sen çok yanlış gelmişsin :)
Örneğin masanın üzerinde çöpe atman gereken bir bisküvi ambalajı var fakat parmağın ağrıdığı için tutup çöpe atamıyorsun
Ağrı kesici aldığında ağrın hafifliyor ve tutup çöpe atabiliyorsun fakat bu iyileştiğin anlamına gelmiyor, ağrının sebebini öğrenmek için başka kontroller tedaviler gerekli
Pskiyatrik ilaçlar da sorunun asıl kaynağını çözmen için duygu durumunu ve düşünme zincirini bir seviyede düzenliyor, sorunun kendisini çözmüyor
Öyle olsaydı ağrı kesici içtiğimizde masadaki çöp kendi kendine yok olurdu
Örneğin masanın üzerinde çöpe atman gereken bir bisküvi ambalajı var fakat parmağın ağrıdığı için tutup çöpe atamıyorsun
Ağrı kesici aldığında ağrın hafifliyor ve tutup çöpe atabiliyorsun fakat bu iyileştiğin anlamına gelmiyor, ağrının sebebini öğrenmek için başka kontroller tedaviler gerekli
Pskiyatrik ilaçlar da sorunun asıl kaynağını çözmen için duygu durumunu ve düşünme zincirini bir seviyede düzenliyor, sorunun kendisini çözmüyor
Öyle olsaydı ağrı kesici içtiğimizde masadaki çöp kendi kendine yok olurdu
0
@freebird ben de ayn şeyi anlatıyorum ama sanırım anlatamamışım. bu tür ilaçların ağrı kesici olmaktan öte gidemeğini söylüyorum. süreç boyunca değiştirilen ilaçlar, değişen reçete rengi ve artan dozların dışında başka bir halt görmedim.
0
Antidepresanlar ve antipsikotikler tedavi edici değil semptomları baskılayıcı ilaçlardır.
0
tamamen bilimsel olmayan bir yaklaşımla, etrafımdakilerden takiple söylüyorum, trdeki mevcut psikiyatri tedavileri hastaları ilaç bağımlısı yapmaktan başka bir işe yaramıyor sanırım. Tamamen katılıyorum dediğine. Belki kolay yöntemlerle çözülebilecek şeylerde bile (basit takıntılar vs) laps diye ilacı dayıyorlar ve o ilaçları bırakabileni şimdiye kadar görmedim.
0
graphytube
pc'de kullanmak için jbl go2 aldım. şarjda kullanmak hoparlöre zarar verir mi? ekte foto var :) teşekkürler.
pc'de kullanmak için jbl go2 aldım. şarjda kullanmak hoparlöre zarar verir mi? ekte foto var :) teşekkürler.
0
inancsiz deve
Genelde hep çamaşır makinesi ayrı kurutma makinesi ayrı oluyor evlerde. Hem daha çok yer kaplıyor 2 makine hem daha pahalı oluyor. Aynı işi görmüyor mu kurutması içinde çamaşır makineleri?
Genelde hep çamaşır makinesi ayrı kurutma makinesi ayrı oluyor evlerde. Hem daha çok yer kaplıyor 2 makine hem daha pahalı oluyor. Aynı işi görmüyor mu kurutması içinde çamaşır makineleri?
0
aynı işi görüyor ama aynı faydayı alamıyorsun. üniversitede vardı bu kurutmalı çamaşır makinesinden, tüm çamaşırlarım 2 beden küçüldü. bazıları yırtıldı.
şuan evimde ayrı ayrı makineler var, renkli beyaz pamuklu sentetik demeden atıyorum karışık, hiçbir şey olmadı şimdiye kadar.
şuan evimde ayrı ayrı makineler var, renkli beyaz pamuklu sentetik demeden atıyorum karışık, hiçbir şey olmadı şimdiye kadar.
0
kombo makineler daha çok su tüketiyor, kurutma işlemi sadece kurutma yapan makinenin 2 katı sürede kurutuyor, kombo makinenin bozulma ihtimali daha yüksek ve masrafı fazla.
0
Ben de kolay bozuluyor diye duymuştum. Bir de zamandan tasarruf edemiyorsun. Birden fazla yıkama yapacaksan kurutma makinesi ayrı olunca eşzamanlı çalışabiliyorlar.
0
bende var. siemens. oldukça iyi. tek derdim normal bir kurutma makinasına göre daha çok buruşturması ve ütüyle açmasının zor olması.
o yüzden kurutmayı yalnızca ütü gerektirmeyen havlu vs. şeyler için kullanabiliyorum.
o yüzden kurutmayı yalnızca ütü gerektirmeyen havlu vs. şeyler için kullanabiliyorum.
0
Himmet dayı'nın söylediği sebep +1. Kurutmalı çamaşır makinası var bizde de, 5 kg çamaşır yıka kurut 5-6 saati buluyor. Annemlerde ikisi ayrı, kısa programda yıkatıp tıkır tıkır üste kurutmaya atıyor sonra. Acayip fark ediyor süre olarak. Yoksa cihazın çalışma mantığı birebir aynı neredeyse.
0
Bende ayrı ayrı var fakat ikisi de 7 kilo. Kurutma makinesinin kazanı tartışmasız olarak çamaşır makinesinin kazanından daha büyük ve yapı olarak da daha farklı.
Bir ara yurt gibi bir yerde kalıyordum ve makine kurutmalı çamaşır makinesi idi. Kurutma kaliteleri arasında ciddi fark var.
Bir ara yurt gibi bir yerde kalıyordum ve makine kurutmalı çamaşır makinesi idi. Kurutma kaliteleri arasında ciddi fark var.
0
en temel problem şu; yıkadığın her şeyi kurutma makinesine atamayabilirsin ya da atmak istemeyebilirsin. sebep: çünkü havlular pek çok ürüne göre daha uzun sürerde kurur ve bu da diğer ürünlerin çekmesine neden olur. o sebeple combo makineler var ama mantıklı değil. tabi ticari olanlar ayrı, örneğin hep masa örtüsü yıkayan bir yer için combo olması sorun değil. ama ev için combo makine pek uygun değil. genelde üst üste durdukları için yerde problemi de çok düşünülmemiş.
0
mey17
İyi akşamlar duyuru sakinleriElimde 8 yıllık ipad 2 mevcut. Artık güncelleme yapılamadığı için uygulama yükleyemiyorum. Şu an sadece safaride gezip, pdf okuyabiliyorum. Tabii bunları yaparken alet epey yavaşladığı için zorlanıyorum :)Özellikle netflix - amazon prime video - s sport uygulamalarını ra
İyi akşamlar duyuru sakinleri
Elimde 8 yıllık ipad 2 mevcut. Artık güncelleme yapılamadığı için uygulama yükleyemiyorum. Şu an sadece safaride gezip, pdf okuyabiliyorum. Tabii bunları yaparken alet epey yavaşladığı için zorlanıyorum :)
Özellikle netflix - amazon prime video - s sport uygulamalarını rahat kullanabileceğim, en azından 4-5 sene beni götürecek ipad arayışındayım.
Kafamda net bir bütçe belirlemedim ama 3500 üstüne çok çıkmazsa iyi olur.
İnternette 2000-2500 bandında ikinci el 32 gb ipad 7 mevcut. Kalan garanti süresi ortalama 1 sene, bunlardan önerir misiniz ? hiç ikinci el elektronik cihaz almadım bu nedenle kararsız kaldım açıkçası :)
Ya da ek bir öneriniz olur mu ? Teşekkür ederim şimdiden
Not: Başka marka düşünmüyorum
Elimde 8 yıllık ipad 2 mevcut. Artık güncelleme yapılamadığı için uygulama yükleyemiyorum. Şu an sadece safaride gezip, pdf okuyabiliyorum. Tabii bunları yaparken alet epey yavaşladığı için zorlanıyorum :)
Özellikle netflix - amazon prime video - s sport uygulamalarını rahat kullanabileceğim, en azından 4-5 sene beni götürecek ipad arayışındayım.
Kafamda net bir bütçe belirlemedim ama 3500 üstüne çok çıkmazsa iyi olur.
İnternette 2000-2500 bandında ikinci el 32 gb ipad 7 mevcut. Kalan garanti süresi ortalama 1 sene, bunlardan önerir misiniz ? hiç ikinci el elektronik cihaz almadım bu nedenle kararsız kaldım açıkçası :)
Ya da ek bir öneriniz olur mu ? Teşekkür ederim şimdiden
Not: Başka marka düşünmüyorum
0
Sıfır ipad'ler de 3500 civarı diye biliyorum, onlardan alın. İkinci el elektronik eşyayı sadece tanıdığım ve güvendiğim insanlardan alıyorum. Riskli bişey çünkü.
0
@plutongezegendegilmi aynen, yeni ipad 128 gb 3900e satılacak ama sonuçta sadece film dizi maç vs izleyip pdf okurum
Bir de haber uygulaması indiririm.
Biraz da 2000 tl lik cihaz bunlara yeterse boşuna da fazla para vermesem mi diye kararsız kaldım.
Bir de haber uygulaması indiririm.
Biraz da 2000 tl lik cihaz bunlara yeterse boşuna da fazla para vermesem mi diye kararsız kaldım.
0
Hiç ikinci ele bulaşma.
Bak kendin söylemişsin 8 sene,dile kolay.bu aletler ödediğin bedelin karşılığını fazlasıyla veriyor.hala devam ediyormu bilmiyorum,geçen aylarda ipad üst versiyonlarda kulaklık hediyesi vardı.kulaklığı sattığında neredeyse ipad 7 fiyatına yaklaşıyordu.bunlar değilse bile yeni ipad 8 geldi gelecek.bence fazla belleğede gerek yok her şeyi online izliyoruz,32 gb tada tonlarca kitap,pdf sığar.çok kasarsa icloud hizmeti eklersin,sonuçta ipadi fotoğraf,kamera amacıyla çok kullanmıyoruz.
İkinci eldede genelde birşey çıkmaz ama arada çok fark çıkmıyorsa başkasının kullandığı bir cihaza ne gerek var.
Bak kendin söylemişsin 8 sene,dile kolay.bu aletler ödediğin bedelin karşılığını fazlasıyla veriyor.hala devam ediyormu bilmiyorum,geçen aylarda ipad üst versiyonlarda kulaklık hediyesi vardı.kulaklığı sattığında neredeyse ipad 7 fiyatına yaklaşıyordu.bunlar değilse bile yeni ipad 8 geldi gelecek.bence fazla belleğede gerek yok her şeyi online izliyoruz,32 gb tada tonlarca kitap,pdf sığar.çok kasarsa icloud hizmeti eklersin,sonuçta ipadi fotoğraf,kamera amacıyla çok kullanmıyoruz.
İkinci eldede genelde birşey çıkmaz ama arada çok fark çıkmıyorsa başkasının kullandığı bir cihaza ne gerek var.
0
yeni çıkan ipad 3900e satılacak ve hatta yurtdışından getirebiliyorsanız daha da ucuz gelir.
hiç yoksa yine 6-7 sene daha kullanırsınız. ikinci eli boşverin. ya da eğer çok uyguna denk getirebilirseniz elektronik mağazalarının stoklarında kalmış uygun fiyatlı bir önceki nesil iPad Air bakabilirsiniz. (onun da yenisi çıktı)
hiç yoksa yine 6-7 sene daha kullanırsınız. ikinci eli boşverin. ya da eğer çok uyguna denk getirebilirseniz elektronik mağazalarının stoklarında kalmış uygun fiyatlı bir önceki nesil iPad Air bakabilirsiniz. (onun da yenisi çıktı)
0
ikinci el alacaksan, iPad air'lar şu anda dediğin bu tüm uygulamaları destekliyor. minimumun o cihaz olmalı. Ama dediğin gibi ek bi uygulama, güncelleme falan bekleme.
0
bende 512 gb'lık ipad 10.5 var. hiçbir sıkıntısı yok. yenisini almayı düşünüyordum. istersen satabilirim.
0
istebukadar
Paten elektrikli scooter, elektrikli kaykay , vs fiyat olarak ve rahatlık olarak en hoşunuza giden hangisi.. deneyen oldu mu bunlari?
Paten elektrikli scooter, elektrikli kaykay , vs fiyat olarak ve rahatlık olarak en hoşunuza giden hangisi.. deneyen oldu mu bunlari?
0
E-scooter inanılmaz keyifli, ancak benim favorim hala bisiklet. Elektrikli kaykay ve paten bir ulaşım aracı değil ancak keyif aracı olabilir istanbul gibi bi yerde.
0
bende analog :) scooter var
oxelo ef 9
aşırı seviyorum, ki eletrikli olsa daha da muhteşem olurdu.
yokuşlarda mecbur inip, çekiyorum kendisini.
oxelo ef 9
aşırı seviyorum, ki eletrikli olsa daha da muhteşem olurdu.
yokuşlarda mecbur inip, çekiyorum kendisini.
0
insomniac
Birkaç eşya ilanı verdik. ne kadar barzo varsa arıyor. pazarlık teklif ediyorlar, hayır deyince asarım keserim muhabbeti yapan var. Bu site genelde böyle mi bana mı denk geliyor?
Birkaç eşya ilanı verdik. ne kadar barzo varsa arıyor. pazarlık teklif ediyorlar, hayır deyince asarım keserim muhabbeti yapan var. Bu site genelde böyle mi bana mı denk geliyor?
0
Yaklasik 10 yildir kullanirim, asarim keserim diyene denk gelmedim. Ilana pazarlik yok, son fiyat bu sadece almak icin arayin vs yazabilirsin.
0
gittigidiyor ve sahibinden.com'da birçok ikinci el eşyamı sattığım oldu. üstelik bu ikinci el eşyalar dandik eşyalardı.
ama son yıllarda sıfır veya sıfır ayarındaki ürünleri bile satamıyorum. gelen geçen ölü fiyat veriyor. şu ihtimaller var:
- "ya tutarsa" diye olta atıp, tutarsa neredeyse beleşe almış olacak.
- alıp daha yüksek fiyata satacak ya da bunu sahibi olduğu işyerinde satacak.
sattığım şeyler de oldu elbet. gerçekten ihtiyacı olan ve satılan şeyin ederini bilen vicdanlı insaflı insanlar da var. özellikle letgo'dan daha çok satış oluyor artık. ama orada da ölücü var.
kısaca internet kullanıcı profili değişti diyebiliriz. ekonomik kriz de olabilir. ama yok yok kullanıcılar değişti.
ama son yıllarda sıfır veya sıfır ayarındaki ürünleri bile satamıyorum. gelen geçen ölü fiyat veriyor. şu ihtimaller var:
- "ya tutarsa" diye olta atıp, tutarsa neredeyse beleşe almış olacak.
- alıp daha yüksek fiyata satacak ya da bunu sahibi olduğu işyerinde satacak.
sattığım şeyler de oldu elbet. gerçekten ihtiyacı olan ve satılan şeyin ederini bilen vicdanlı insaflı insanlar da var. özellikle letgo'dan daha çok satış oluyor artık. ama orada da ölücü var.
kısaca internet kullanıcı profili değişti diyebiliriz. ekonomik kriz de olabilir. ama yok yok kullanıcılar değişti.
0
bana da bir kez öyle bir tip denk gelmişti. piyasa araştırması yapmadan bir bilgisayar parçası koymuştum, meğer çok düşük fiyatmış.
hıyarın teki sülük gibi yapıştı. "mesajlarıma cevap vermek zorundasın, buraya ilan koyduysan satmak zorundasın" gibi. aklınca benim manipüle edecek gerizekalı :D
bastım engeli gitti :)
hıyarın teki sülük gibi yapıştı. "mesajlarıma cevap vermek zorundasın, buraya ilan koyduysan satmak zorundasın" gibi. aklınca benim manipüle edecek gerizekalı :D
bastım engeli gitti :)
0
pazarlık payı yok. ciddi alıcılar arasın. mesajlara bakmıyorum dersen sorun çözülür. ben hiç mesajla uğraşmıyorum. gereksiz uzatıyorlar. öylesine soruyorlar. canları mı sıkılıyordur nedir. ciddi olan arıyor zaten. telefonunu da özel numaralara kapat dememe gerek yok herhalde?
0
tel no vermek istemiyorum. bir de tel no cular dolu.
@sour tel no işi sakat. pazarlık için arıyorlar. aklı sıra telde konusunca ikna olacağım
@sour tel no işi sakat. pazarlık için arıyorlar. aklı sıra telde konusunca ikna olacağım
0
Sıkıntılı şeyler görürsen direkt bildir, sahibinden yönetimi iyi çalışıyor banlıyorlar direkt.
0
açılın tespit yapıcam. akp sayesinde son 10 yılda en çok artan şeyler
1. dilencilik.
2. alsatçılık.
üretim, çalışma, işgücü yok tamamen asalak ekonomisi.
sabahtan akşama kadar sahibinden, letgo bilmem ne kovalayarak ev, araba, eşya, telefon alsat yapan asalak dolu ülke.
1. dilencilik.
2. alsatçılık.
üretim, çalışma, işgücü yok tamamen asalak ekonomisi.
sabahtan akşama kadar sahibinden, letgo bilmem ne kovalayarak ev, araba, eşya, telefon alsat yapan asalak dolu ülke.
0
bluewhale
Şu ara ısrarla youtube da önüme çıkan jared Lanier in 10 arguments for deleting social media kitabını birazda youtube'un ısrarıyala okumuş bulundum.Herneyse başlıktaki argumanım bu adamın kitabından ileri geliyor intihal yapmış olmayayım, ben sadece mevzuyu turkiyeye uyarlıyacagim acaba gerçekten in
Şu ara ısrarla youtube da önüme çıkan jared Lanier in 10 arguments for deleting social media kitabını birazda youtube'un ısrarıyala okumuş bulundum.Herneyse başlıktaki argumanım bu adamın kitabından ileri geliyor intihal yapmış olmayayım, ben sadece mevzuyu turkiyeye uyarlıyacagim acaba gerçekten insanlar bitmek uzere olan hayat kalitelerini korumak adına birşeyler yapmayıp ekşisözlükte, twitterda ağlayarak günü geçiriyor ve rahatlıyorlar mı? toplu bir ağlama mastürbasyonu ve sonunda çöküş.. bu sosyal medyanın suçu olabilir mi?
0
Kesinlikle bu dediğine katılıyorum. Sosyal medya ilginç bir şekilde bizim arabesk dünyamıza entegre oldu, ağlama duvarına çevirdik bu dünyayı.
0
Aslında tam anlatamamışta olabilirim birşeyleri değiştirebilecekken(misal yazar kasa atmak) sosyal medyada beğeni almak uğruna en ağlak,içli,edebi vs twitt/entry bende diyip o gece huzurla başımızı yastığa mı koyuyoruz acaba?
0
bahsettiğin kitabın e-book halini buldum. okuyup öyle yorum yapacağım.
0
Bence sosyal medyanın çift taraflı iletişim imkanı sağladığı görüşü tamamen bir yanılgı. Bu sistemin içinde doğmuş bir mekanizma asla karşıt düşünce için tehlike arz etmez, ettiği anda tak fişini çekerler geçmişte olduğu gibi. Yani bir silah evet ama tamamen ideoloji çemberi içinde var olabilecek bir silah. Kısaca sosyal medya da devletin ideolojik bir aygıtı
0
Liberal bakış açısıyla bakarsak sosyal medya bir devrim zaten, işin teknik boyutu aldatıyor bizi. Herkesin her bilgiye ulaştığını düşünmesi insanları eylemde bulunma noktasında özgürlüğe ulaştırıyor gibi gözükebilir fakat ideolojik olarak pek de işe yaradığı söylenemez. Tüm iletişim araçlarının nasıl, ne amaçla doğduğunu düşünmek bile bu ideolojik aygıt kavramını açıklıyor zaten. TV neyse sosyal medya da odur. Kitleler sosyal medya ile uyutuluyor. Aksinin olduğunu pratik olarak henüz görmedik. Filmini izledik o ayrı.
youtu.be
youtu.be
0
Abi ilk kahve İstanbul'da kuruldu millet kahvede siyaset konuştu gıybet yaptı.
Aynı konsept Londra'da kuruldu adamlar ticaret konuştu. Borsaya çevirdiler ortamı .
Durum biraz bu. İşi gücü hava atmak olan insan hava atacak . Siyaset olan insan siyaset yapacak. İnternet olmasa da insanlar farklı olmazdı .
Aynı konsept Londra'da kuruldu adamlar ticaret konuştu. Borsaya çevirdiler ortamı .
Durum biraz bu. İşi gücü hava atmak olan insan hava atacak . Siyaset olan insan siyaset yapacak. İnternet olmasa da insanlar farklı olmazdı .
0
roket adam
müstakil ev için soruyorum:1) aramızda arlo, nest gibi tamamen kablosuz kamera setleri kullananlar var mı? önerir misiniz?2) kablosuz güvenlik kamerası olarak ucuz yollu öneriniz var mıdır (onvif destekli olması tercih sebebidir)3) yine arlo, ring gibi kablosuz görüntülü kapı zilleri kullananlar var
müstakil ev için soruyorum:
1) aramızda arlo, nest gibi tamamen kablosuz kamera setleri kullananlar var mı? önerir misiniz?
2) kablosuz güvenlik kamerası olarak ucuz yollu öneriniz var mıdır (onvif destekli olması tercih sebebidir)
3) yine arlo, ring gibi kablosuz görüntülü kapı zilleri kullananlar var mıdır, önerir misiniz?
1) aramızda arlo, nest gibi tamamen kablosuz kamera setleri kullananlar var mı? önerir misiniz?
2) kablosuz güvenlik kamerası olarak ucuz yollu öneriniz var mıdır (onvif destekli olması tercih sebebidir)
3) yine arlo, ring gibi kablosuz görüntülü kapı zilleri kullananlar var mıdır, önerir misiniz?
0
Nest iyi ama pahali. Bi yerden sonra servis uyeliklerine, cloud'a usd bazinda para bayilmaktan gina gelebilir.
Biz huzuru wyze'de bulduk. Bi arastirin derim.
Biz huzuru wyze'de bulduk. Bi arastirin derim.
0
roket adam
selamlar, bisiklet videoları çekiyorum ancak kamerayı gidona yerleştirme hatasında bulunduğumdan aşırı titreşimli çıkmış videolar. bilhassa final cut pro x için, stabilizasyon önerileriniz nelerdir? ne yapsak da bu videoları biraz daha adam etsek? (mevcuttaki stabilization ve rolling shutter özellik
selamlar, bisiklet videoları çekiyorum ancak kamerayı gidona yerleştirme hatasında bulunduğumdan aşırı titreşimli çıkmış videolar. bilhassa final cut pro x için, stabilizasyon önerileriniz nelerdir? ne yapsak da bu videoları biraz daha adam etsek? (mevcuttaki stabilization ve rolling shutter özellikleri dışında tabii)
0
böyle sorular sorarken kamera model, kurgu programı gibi sorsanız keşke.
görüntülerinizi bilmiyorum fakat tahminim; gimbal kamerayla çekmemiş olmanızdır.
hangi kurgu programını kullanıyorsunuz kurgu proglarında stabilazör var. bilgisayarı biraz zorlar fakat stabil eder.
görüntülerinizi bilmiyorum fakat tahminim; gimbal kamerayla çekmemiş olmanızdır.
hangi kurgu programını kullanıyorsunuz kurgu proglarında stabilazör var. bilgisayarı biraz zorlar fakat stabil eder.
0
gidonda acayip titreşim olur, zaten farketmişsiniz :) çok yüksek frekanslı titreşimleri yazılımla düzeltmek pek iyi sonuç vermeyebilir. en iyi çözümler; gimbal kullanmak ya da kamerayı vücuda takmak.
ben motosiklette şunu kullanıyorum;
snapmounts.com
Kickstarter'dan almıştım zamanında, gayet güzel iş görüyor. gopro'nun yazılımsal titreşim engelleyicisini de açıyorum, gayet izlenebilir videolar çıkıyor.
ben motosiklette şunu kullanıyorum;
snapmounts.com
Kickstarter'dan almıştım zamanında, gayet güzel iş görüyor. gopro'nun yazılımsal titreşim engelleyicisini de açıyorum, gayet izlenebilir videolar çıkıyor.
0
Aynen hocam, çok doğru tespit. Yüksek frekanslı titreşim var, ışıklar falan birbirine giriyor. Gimbal değil de chest mount almayı düşünüyorum dediğin gibi. Son bir soru olarak, normal tripod yuvası olan bir kamerayı kask ya da göğüse takmak için aparat tavsiyeniz var mıdır*
0
merhaba,
bisiklet uzerinde video cekecekseniz kameranizda goruntu sabitleme ozelligi olmasi sart. cekim sonrasi video duzenleme programlari ile bisiklet titresimini yoketmeniz mumkun degil gibi.
gogus aparati ile de bunu engelleyemezsiniz malesef, gimball belki kurtarir ama bisiklete ya da vucut icin benim bildigim gimball mount da yok malesef.
ornek olarak kendi cektigim videolar icin kanalimi birakayim, bu kalitede cekim istiyorsaniz bastan soyledigim gibi is ozelligi olan kamera sart.
www.youtube.com
bisiklet uzerinde video cekecekseniz kameranizda goruntu sabitleme ozelligi olmasi sart. cekim sonrasi video duzenleme programlari ile bisiklet titresimini yoketmeniz mumkun degil gibi.
gogus aparati ile de bunu engelleyemezsiniz malesef, gimball belki kurtarir ama bisiklete ya da vucut icin benim bildigim gimball mount da yok malesef.
ornek olarak kendi cektigim videolar icin kanalimi birakayim, bu kalitede cekim istiyorsaniz bastan soyledigim gibi is ozelligi olan kamera sart.
www.youtube.com
0
Evet arkadaşlar, belirttiğiniz gibi post'ta bu titreşimi düzeltmek imkansız. Göğüs bandı da bu durumu değiştirmeyecek diye düşünüyorum gördüğüm örnek videolara istinaden.
Aksiyon kamerası bakıyorum artık :) @whisky senin görüntüler kaymak gibi işte :/ hangi kamera bu?
Aksiyon kamerası bakıyorum artık :) @whisky senin görüntüler kaymak gibi işte :/ hangi kamera bu?
0
pamplona
selamlar,işyerim için monitor almak istiyorum. 27inch olmasını istiyorum ve boyum biraz uzun oldugundan monitorun kendiliğinden yükseklik ayarının yapılabilmesini istiyorum. Tavsiyeleriniz nelerdir?
selamlar,
işyerim için monitor almak istiyorum. 27inch olmasını istiyorum ve boyum biraz uzun oldugundan monitorun kendiliğinden yükseklik ayarının yapılabilmesini istiyorum. Tavsiyeleriniz nelerdir?
işyerim için monitor almak istiyorum. 27inch olmasını istiyorum ve boyum biraz uzun oldugundan monitorun kendiliğinden yükseklik ayarının yapılabilmesini istiyorum. Tavsiyeleriniz nelerdir?
0
ne iş yaptığın da önemli bence. renk doğruluğunun gerektiği bir işin varsa ona göre monitör önerisi gelir.
0
@sutlu nescafe,
avukatım, renk doğruluğu önem arz etmiyor ama monitörün renkli olmaması ciddiyet açısından önem arz edebilir.
avukatım, renk doğruluğu önem arz etmiyor ama monitörün renkli olmaması ciddiyet açısından önem arz edebilir.
0
tolga asp
merhaba, yapmam gereken bir işi auto click programları görüyorum fakat işi bir üst seviyeye taşıyıp bir site içerisinde atıyorum "kırmızı araba" diye bir buton/link varsa hepsine tıklasın.bunu nasıl yapabilirim?platform: android ya da windows 10
merhaba, yapmam gereken bir işi auto click programları görüyorum fakat işi bir üst seviyeye taşıyıp bir site içerisinde atıyorum "kırmızı araba" diye bir buton/link varsa hepsine tıklasın.
bunu nasıl yapabilirim?
platform: android ya da windows 10
bunu nasıl yapabilirim?
platform: android ya da windows 10
0
contavolta
Macbook aldım 4 tane usb girişi var ama hepsi type-c olduğu için evdeki mouseları takamadım. Type-c girişi olan bi mouse mı almak mantıklı yoksa type-c girişi normal usb girişine çeviren bir dönüştürücü mü almak mantıklı?Bu dönüştürüclerin bazıları çok ucuz bazıları da nispeten daha pahalı. Hangiler
Macbook aldım 4 tane usb girişi var ama hepsi type-c olduğu için evdeki mouseları takamadım.
Type-c girişi olan bi mouse mı almak mantıklı yoksa type-c girişi normal usb girişine çeviren bir dönüştürücü mü almak mantıklı?
Bu dönüştürüclerin bazıları çok ucuz bazıları da nispeten daha pahalı. Hangilerinden alacağımı da bilemedim. Eğer varsa kullandığınız önerebilir misiniz?
Type-c girişi olan bi mouse mı almak mantıklı yoksa type-c girişi normal usb girişine çeviren bir dönüştürücü mü almak mantıklı?
Bu dönüştürüclerin bazıları çok ucuz bazıları da nispeten daha pahalı. Hangilerinden alacağımı da bilemedim. Eğer varsa kullandığınız önerebilir misiniz?
0
konuyu mouse özelinde soruyorsanız doğrudan bluetooth ile bağlanan bir mouse alin. genel olarak bakacak olursak usb-c dönüştürücü hub almak daha mantıklı bence.
0
dönüştürücü al. illaki başka şeyler de lazım olcak.
www.gittigidiyor.com
şu tarz bir şey, her şeyi olan.
www.gittigidiyor.com
şu tarz bir şey, her şeyi olan.
0
Evet dönüştürücü almanı öneririm. Yan sanayi olanlar da iş görüyor ama çabuk bozulabiliyor, ben hepsinden bezip gidip apple'ın üçlü dönüştürücülerinden aldım (hdmi/vga, usbc ve usb var içinde)
0
0
yer sorunu yoksa hub tarzı alın daha uzun dayanır. bu c nin ucuna eklemeli tarz mekanik ekleme çalışan şeyler bir süre sonra tak çıkar bozuluyor. hub tarzı olanlar daha sağlam.
ayrıca bt mouse +1 büyük rahatlık.
ayrıca bt mouse +1 büyük rahatlık.
0
bt mouse +1, ama illa ki ilerde usb'ye vs ihtiyacim olur derseniz de ugreen veya baseus'in type-c hub'larini tavsiye ederim. aliexpress'ten falan bakabilirsiniz ihtiyaciniza gore baya cesitli model var farkli girisleri olan. ben urun.n11.com sunu aldim aliexpress'ten, bugun geliyor kargo ins.
0
korhaydut
N95 ya da ffp2 maske kullanıyor musunuz? Önerdiğiniz satıcı ya da marka var mı?
N95 ya da ffp2 maske kullanıyor musunuz? Önerdiğiniz satıcı ya da marka var mı?
0
3m'inkini kullanıyorum kalabalık ortamlara girmeden önce, bu ürün: www.hepsiburada.com
0
umutsuzevjınıkı
Haziran ortasında bi daire beğendik bi sene olmamış biteli. Bize daha belediyeden iskanı çıkmadı dediler. Neyse kaporayı verdik bi 20 bin kadar. Aradan bikaç ay geçti bizim de zaten acelemiz yok dedik. Müteahhit belediye baktı bikaç eksik buldu, bu kadar uzayacağını tahmin etmemiştim bi miktar nakit
Haziran ortasında bi daire beğendik bi sene olmamış biteli. Bize daha belediyeden iskanı çıkmadı dediler. Neyse kaporayı verdik bi 20 bin kadar. Aradan bikaç ay geçti bizim de zaten acelemiz yok dedik. Müteahhit belediye baktı bikaç eksik buldu, bu kadar uzayacağını tahmin etmemiştim bi miktar nakite ihtiyacım var dedi 70 bin daha verdik ve tabii her seferinde ev için ödediğimize dair senet imzalayıp verdi.
Bi kaç gün önce tekrar belediye bakmış olumlu geçti iskanı alırız artık dedi müteahhit ve kalan paranın hemen hemen hepsini istiyo artık. Biz de bikaç haftaya taşınıcaz dedik. Ama tapu falan hiç bişey yok elimizde evin satışını yapamıyolar belediye izin vermiyomuş. Biz de korkuyoruz tek birikimimiz. Şirketin çekini veririm size tedirgin oluyosanız falan demiş gerçi apartmanda hiç boş daire yok.Diğer daire sahipleri de iskanı bekliyo. İskansız olunca da elektrik suyun her birine 300 lira falan fatura geliyomuş.
Bu iskan işleri böyle uzar mı, bizim başımız ağrır mı bu parayı verirsek.
Bi kaç gün önce tekrar belediye bakmış olumlu geçti iskanı alırız artık dedi müteahhit ve kalan paranın hemen hemen hepsini istiyo artık. Biz de bikaç haftaya taşınıcaz dedik. Ama tapu falan hiç bişey yok elimizde evin satışını yapamıyolar belediye izin vermiyomuş. Biz de korkuyoruz tek birikimimiz. Şirketin çekini veririm size tedirgin oluyosanız falan demiş gerçi apartmanda hiç boş daire yok.Diğer daire sahipleri de iskanı bekliyo. İskansız olunca da elektrik suyun her birine 300 lira falan fatura geliyomuş.
Bu iskan işleri böyle uzar mı, bizim başımız ağrır mı bu parayı verirsek.
0
hayir hocam
agrır basınız maalesef
kalanı krediyle alacaktık de
iskansız kredi cikmaz de
risk yani hocam
agrır basınız maalesef
kalanı krediyle alacaktık de
iskansız kredi cikmaz de
risk yani hocam
0
Merhaba,
Konuyla hiçbir ilgim ya da deneyimim yok fakat yerinizde olsam elimde tapu olmadan 1 kuruş vermezdim ki siz zaten 90 bin vermişsiniz.
Konuyla hiçbir ilgim ya da deneyimim yok fakat yerinizde olsam elimde tapu olmadan 1 kuruş vermezdim ki siz zaten 90 bin vermişsiniz.
0
İşte sıkıntı şurda ki babam pazarlık yaparken benim peşin param var kredi için sizi bekletmicem nakit ödiycem dediği için bizim krediyle işimiz olmayacağını biliyor.
Ve dolardaki parayı bozdurduğumuzu da biliyor. O yüzden dolar yükseldi siz düşükten bozdunuz zarar ettiniz, en azından bana ödemeyi yapın daha fazla yükselmeden de ben çok zarar etmeyeyim diyo.
Ve dolardaki parayı bozdurduğumuzu da biliyor. O yüzden dolar yükseldi siz düşükten bozdunuz zarar ettiniz, en azından bana ödemeyi yapın daha fazla yükselmeden de ben çok zarar etmeyeyim diyo.
0
sorun muhtemelen belediye de degil. muhtemelen sgk ya da vergi borcu iskan isini salliyor. borcu olunca iskan alamaz. on yillarca iskansiz oturulan binalar. adam kacar gider bina da iskansiz kalir. is binada oturanlara kalir. yani konu biraz cetrefilli.
sizinde tapu almadan para vermeniz cesaret isi. muhtemelen tapu icin onay verecek kisiye de borcu var adamin. yoksa satis isinin iskanla ilgisi yok. umarim parayi kurtarabilirsiniz. ya da tapuyu alabilirsiniz.
sizinde tapu almadan para vermeniz cesaret isi. muhtemelen tapu icin onay verecek kisiye de borcu var adamin. yoksa satis isinin iskanla ilgisi yok. umarim parayi kurtarabilirsiniz. ya da tapuyu alabilirsiniz.
0
Sorun şu ki bir evi alırken ödeyeceğiniz paranın nakit ya da kredi ile ödenmesi satıcı için bir önem teşkil etmiyor. Paranızı verir tapunuzu alırsınız. İskanlı ise doğru bir satın alma yapmış olma ihtimaliniz daha yüksek. Umarım müteahhit sizden alacağı paralarla tüm dairelerin iskanını bitirir de rahat edersiniz.
0
Sorun fatura değil, sorun tapu alamamanız. Şirket iflasını açıklar, arsaya binalara bankalar el koyar, siz de elinizde şirket çekiyle kalakalırsınız. Hele ki bu dönemde, bir sokağa çıkma yasağı olur, kriz çıkar vs, ortada kalırsınız hocam. Aman diyeyim.
0
Çok özür dileyerek soruya kaynak yapıyorum. belki sizin için de yardımcı olacağını düşünüyorum.
bizim de almayı planladığımız evlerden birinde benzer bir durum vardı. müteahhitin dediğine göre paratoner montajı ve jeneratör bağlanması durumunda iskan işlemleri tamamlanıyormuş.
Sorum şu , bunu belediyeye gidip teyit edebiliyor muyuz ? yani burası iskan alamamış, nedeni nedir ? diye sorabiliyor muyum. şu şu eksikler varmış bunların dışında bir durum söz konusu mu bilgisini veriyorlar mı ?
bizim de almayı planladığımız evlerden birinde benzer bir durum vardı. müteahhitin dediğine göre paratoner montajı ve jeneratör bağlanması durumunda iskan işlemleri tamamlanıyormuş.
Sorum şu , bunu belediyeye gidip teyit edebiliyor muyuz ? yani burası iskan alamamış, nedeni nedir ? diye sorabiliyor muyum. şu şu eksikler varmış bunların dışında bir durum söz konusu mu bilgisini veriyorlar mı ?
0
Belediye satışa engel olamaz kesinlikle. Kat irtifaklı( iskan gerekmez) olduğunu varsayıyorum bağımsız bölüm bellidir ve satış yapılabilir. İskan alınırsa kat mülkiyetine geçer.
Kat irtifaklı yerlerde genel sorun şantiye elektriği ve suyu kullanmak olur. Şantiye elektriği neysede şantiye suyu binaya ortak gelir ayıkla pirincin taşını.
Tapu almadan paranın tamamını vermek çok aptalca. Müteahhit battı kaçtı haberini Google'dan okuyun.
Yerinizde olsam ufak ufak avukat bakmaya başlarım.
Satış sözleşmesi yada satış vaadi sözleşmesi umarım yaptınız.
Konuşulacak yazılacak çok şey var ama sayfalar yetmiyor.
Yerinizde olsam belediyeye uğrar yapının mevcut durumunun hatta tapudan kat karşılığı temlik sözleşmesi varmı diye bakmaya başladım.
Sakın ama sakın para vermeyin illa vereceksiniz karşılığında başka tapu teminatı isteyin.
Kat irtifaklı yerlerde genel sorun şantiye elektriği ve suyu kullanmak olur. Şantiye elektriği neysede şantiye suyu binaya ortak gelir ayıkla pirincin taşını.
Tapu almadan paranın tamamını vermek çok aptalca. Müteahhit battı kaçtı haberini Google'dan okuyun.
Yerinizde olsam ufak ufak avukat bakmaya başlarım.
Satış sözleşmesi yada satış vaadi sözleşmesi umarım yaptınız.
Konuşulacak yazılacak çok şey var ama sayfalar yetmiyor.
Yerinizde olsam belediyeye uğrar yapının mevcut durumunun hatta tapudan kat karşılığı temlik sözleşmesi varmı diye bakmaya başladım.
Sakın ama sakın para vermeyin illa vereceksiniz karşılığında başka tapu teminatı isteyin.
0
Evet adamın iki dairesi kat irtifaklı olduğu için satamadığını söyledi. Satış gerçekleştiremiyorum demişti. İskan çıkınca belediye irtifakı kaldıracak satışı ozaman yapacağım dedi.
İskan için de belediye sığınağı ve apartmanın hidrofor sistemini beğenmediği için vermediğini söyledi. O yüzden tapuyu alamıyoruz.
İskan için de belediye sığınağı ve apartmanın hidrofor sistemini beğenmediği için vermediğini söyledi. O yüzden tapuyu alamıyoruz.
0
Iskansiz 0 daire almıştım zamanında, tapusunu kat irtifakiyla aldim. Kredi de kullandim. 2 sene sonra iskan cikti, kat mülkiyeti aldik.
Demem o ki, muteahhit sizi yemis gibi.
Demem o ki, muteahhit sizi yemis gibi.
0
arkadaşımın binasına sanırım 3 yıldır falan iskan çıkmadı. bütün apartmana tek fatura geliyor her şey eşit miktarda bölüşüp ödüyorlar. suyu falan karşı binadan çekiyorlardı. hatta arkadaşım kendi dairesine uyumaya çıkamıyordu "kızınız da o zaman fatura ödeyecek" dedikleri için. halbuki sadece uyumaya çıkmak istiyor ışık vs hiç bir şey kullanmadan. mecbur anasının evinde salonda uyuyor falan böyle.
0
Geçmiş olsun, maalesef işin içinde yalanlar var. İskan işinin uzadığı tuhaf şartlar olur her zaman, ama bu asla tapu satışına engel değil.
Hele ki müteahhitin dediği "iki dairesi kat irtifaklı olduğu için satamadığını söyledi. Satış gerçekleştiremiyorum" konusu aşırı saçma.
Korkarım ki o dairenin tapusunu başka birine devretti bile, binanın ada parselini öğrenip daire numarası ile tapuya bir sorun, normalde bilgi vermezler ama durumu anlatıp rica edin. Dairenin kime ait olduğunu, ne zaman satış yapıldığını öğrenmeye çalışın.
Kime ait olduğunu söylemeseler bile, müteahhitin adına olup olmadığını sorun en azından.
Hadi 20 bin kapora vermişsiniz, bu kadarcık risk alınır, sonraki 70 bini neden verdiniz?
Hele ki müteahhitin dediği "iki dairesi kat irtifaklı olduğu için satamadığını söyledi. Satış gerçekleştiremiyorum" konusu aşırı saçma.
Korkarım ki o dairenin tapusunu başka birine devretti bile, binanın ada parselini öğrenip daire numarası ile tapuya bir sorun, normalde bilgi vermezler ama durumu anlatıp rica edin. Dairenin kime ait olduğunu, ne zaman satış yapıldığını öğrenmeye çalışın.
Kime ait olduğunu söylemeseler bile, müteahhitin adına olup olmadığını sorun en azından.
Hadi 20 bin kapora vermişsiniz, bu kadarcık risk alınır, sonraki 70 bini neden verdiniz?
0
slashedduff
Genişce bir bahcede 40-50 kisilik maksimum 2 saat surecek bir nisan organizasyonu yapmak istiyoruz. Ic islerinde net bir genelge yok ama herkes yasak diyor. Bu tarz isler yapan mekanlari aradigimda ise yapariz sikinti olmaz diyorlar. Yani kendi bahcemizde yuzuk kesmek yasak ama restoranda serbest mi
Genişce bir bahcede 40-50 kisilik maksimum 2 saat surecek bir nisan organizasyonu yapmak istiyoruz. Ic islerinde net bir genelge yok ama herkes yasak diyor. Bu tarz isler yapan mekanlari aradigimda ise yapariz sikinti olmaz diyorlar. Yani kendi bahcemizde yuzuk kesmek yasak ama restoranda serbest mi?
0
hangi şehirdeyseniz oranın valiliğine bakın. mesela istanbulda kapalı alanda ve yemekli yasak. 81 ilde gelin-damadın 1. ve 2. derece akrabaları hariç 65 yaş üstü gelemez vb kurallar mevcut.
istabul valiliği kararları: www.istanbul.gov.tr
istabul valiliği kararları: www.istanbul.gov.tr
0
Mekanlar "yaparız" modunda çünkü kaporayı, parayı alıp sonra "kusura bakma kardeş devlet yasakladı başının çaresine bak" diyecekler. Kesinlikle valilikten teyit et + kesinlikle kapora için yüksek bir ücret ödeme. Yaşanmış acı tecrübelerden alıntıdır :)
0
roket adam
selamlar pedalşörler, şöyle bir sorum olacak. şimdi tüm yaz boyu periyodik olarak istanbul sahil kesimlerinde (caddebostan - maltepe) turladık, çok da güzel oldu. üstümde de adidas'ın şimdi hatırlayamadığım ter tutmayan bir tişörtü, altta yine benzer nitelikte bir şort, yazın o yakıcı etkilerinden ç
selamlar pedalşörler, şöyle bir sorum olacak. şimdi tüm yaz boyu periyodik olarak istanbul sahil kesimlerinde (caddebostan - maltepe) turladık, çok da güzel oldu. üstümde de adidas'ın şimdi hatırlayamadığım ter tutmayan bir tişörtü, altta yine benzer nitelikte bir şort, yazın o yakıcı etkilerinden çok etkilenmedik.
lakin soğuk havalar gelmeye başladıkça bunlar yeterli olmamaya başladı. geçen üstüme kapüşonlu sw giyip çıktım ama bu sefer de o pamuklu kumaş tüm teri emdi, güneşli havada üşüdüm diyebilirim.
özetle, kışın şehir şartlarında bisiklet sürerken hasta olmamak için giyim olarak ne önerirsiniz? Direkt link yollarsanız daha güzel olur nokta atışı.
lakin soğuk havalar gelmeye başladıkça bunlar yeterli olmamaya başladı. geçen üstüme kapüşonlu sw giyip çıktım ama bu sefer de o pamuklu kumaş tüm teri emdi, güneşli havada üşüdüm diyebilirim.
özetle, kışın şehir şartlarında bisiklet sürerken hasta olmamak için giyim olarak ne önerirsiniz? Direkt link yollarsanız daha güzel olur nokta atışı.
0
Buluyorum, gördüm de işe yarıyor mu gerçekten? Çok ince yağmurluk gibi bir şeye benziyor, o yüzden kullanıcı yorumu sormak istedim.
0
Ben ter atabilen içlik giyiyorum bu havalarda. Biraz daha soğuklar için de içlik + bisiklet forması + bisiklet ceketi.
www.ydsshop.com
www.decathlon.com.tr
www.ydsshop.com
www.decathlon.com.tr
0
merhaba,
Butun yili ruzgarli ve yagmurlu memlekette yasiyorum ve yol bisikleti ile 7-8 bin km yapiyorum her sene. Bu konuda epey tecrubem var.
Oncelikle kislik bisiklet malzemesi icin dechatlonu unutun. Yazlik malzemeleri ise yarar fakat gunluk kullanim icin olan yagmur pantalonu haric hic bir urunu kisin tatmin edici degil.
Kisin bisiklete binecekseniz mesele usumemek degil, terli kalmamak. Hatta bisiklete bindiginizde ilk 10-15 dk ( vucut tamamen isinana kadar ) usumuyorsaniz fazla giyinmissiniz demektir.
Eger yol bisikleti ile performans surusleri yapacaksaniz o zaman f/p acisindan en mantikli secim castelli.
Kisin (-5 ile 15 derece arasi diyelim ) eger hava cok soguksa termal iclikle beraber trasparente serisi uzun kollu formasini kullaniyorum. Ruzhar gecirmez, suya dayanikli. Bunun yerine yeni bir seri cikartmislar sanirim linkini bulamadim.
Yazin ise 20 dereceye kadar olan havalarda ise castelli gabba serisi kisa kollu forma kullaniyorum. Bu da ruzgar gecirmez, suya dayanikli.
www.castelli-cycling.com
Castelli'nin Turkiye fiyatlari cok sacma sapan. Yurt disindan Turkiye'ye satis yapan sitelerde indirim zamanlarinda nerdeyse yari fiyatina urunleri oluyor, o zaman almak mantikli.
Gabba kisa kollu forma, kol isiticilari ile beraber uzun kolluymus gibi kullanilabilir, Istanbul'un ikliminde yeterli olacaktir.
Eger yagmurda cikarim derseniz bu sefer isler iyice karisiyor. En alttaki iclikten formaya kadar nefes alir urunler kullanip bunun da ustune gor-tex gibi malzemeden yapilmis yagmur ceketleri almaniz gerekli ki bunlarin fiyati formalardan da yuksek. Bunlar icin de f/p urunleri gore-tex in kendi markasi olan gore-wear'in c5 ve c7 serileri, yine castelli'nin idro ceketleri. Yagmurda tayt ile surus yapsaniz da olur ama ayaklari sicak tutmak sart, bu yuzden su gecirmez overshoe'da almalisiniz.
Butun yili ruzgarli ve yagmurlu memlekette yasiyorum ve yol bisikleti ile 7-8 bin km yapiyorum her sene. Bu konuda epey tecrubem var.
Oncelikle kislik bisiklet malzemesi icin dechatlonu unutun. Yazlik malzemeleri ise yarar fakat gunluk kullanim icin olan yagmur pantalonu haric hic bir urunu kisin tatmin edici degil.
Kisin bisiklete binecekseniz mesele usumemek degil, terli kalmamak. Hatta bisiklete bindiginizde ilk 10-15 dk ( vucut tamamen isinana kadar ) usumuyorsaniz fazla giyinmissiniz demektir.
Eger yol bisikleti ile performans surusleri yapacaksaniz o zaman f/p acisindan en mantikli secim castelli.
Kisin (-5 ile 15 derece arasi diyelim ) eger hava cok soguksa termal iclikle beraber trasparente serisi uzun kollu formasini kullaniyorum. Ruzhar gecirmez, suya dayanikli. Bunun yerine yeni bir seri cikartmislar sanirim linkini bulamadim.
Yazin ise 20 dereceye kadar olan havalarda ise castelli gabba serisi kisa kollu forma kullaniyorum. Bu da ruzgar gecirmez, suya dayanikli.
www.castelli-cycling.com
Castelli'nin Turkiye fiyatlari cok sacma sapan. Yurt disindan Turkiye'ye satis yapan sitelerde indirim zamanlarinda nerdeyse yari fiyatina urunleri oluyor, o zaman almak mantikli.
Gabba kisa kollu forma, kol isiticilari ile beraber uzun kolluymus gibi kullanilabilir, Istanbul'un ikliminde yeterli olacaktir.
Eger yagmurda cikarim derseniz bu sefer isler iyice karisiyor. En alttaki iclikten formaya kadar nefes alir urunler kullanip bunun da ustune gor-tex gibi malzemeden yapilmis yagmur ceketleri almaniz gerekli ki bunlarin fiyati formalardan da yuksek. Bunlar icin de f/p urunleri gore-tex in kendi markasi olan gore-wear'in c5 ve c7 serileri, yine castelli'nin idro ceketleri. Yagmurda tayt ile surus yapsaniz da olur ama ayaklari sicak tutmak sart, bu yuzden su gecirmez overshoe'da almalisiniz.
0
Techsavvy
Tamam grand seiko ve credor tarzı markalar var seiko'dan önce ama bu markayı ''kaliteli'' olarak düsünmek ve koleksiyon ya da çoklu alım yapmak mantıklı mıdır?
Tamam grand seiko ve credor tarzı markalar var seiko'dan önce ama bu markayı ''kaliteli'' olarak düsünmek ve koleksiyon ya da çoklu alım yapmak mantıklı mıdır?
0
3-5 tane ikonik modeli yok degil.
Sarb017
Sarb033
Sarb035
Seiko 5
Grand seiko snowflake
Sarb017
Sarb033
Sarb035
Seiko 5
Grand seiko snowflake
0
Koleksiyon dediğin parana göre yapılır. Grand Seiko iyidir, seiko olacaksa makinesine göre değişir. Seiko 5 ise eski, antika değilse değmez. Mesela bir Seiko Presage neden koleksiyonluk olmasın? Sorarım size efendiler.
0
penceredengorunenmorbina
soru başlıkta. siyah bir postal beğendim ancak kalitesinden emin olamadım iki gün sonra derisi soyulmasın?başka marka önerilerine de açığım ancak stra, zara falan demeyin, en az 3 yıl kullanmak istiyorum.
soru başlıkta. siyah bir postal beğendim ancak kalitesinden emin olamadım iki gün sonra derisi soyulmasın?
başka marka önerilerine de açığım ancak stra, zara falan demeyin, en az 3 yıl kullanmak istiyorum.
başka marka önerilerine de açığım ancak stra, zara falan demeyin, en az 3 yıl kullanmak istiyorum.
0
Fena değil, ama 3 yıl dayanır mı bilmiyorum. Fiyatıan göre çok iyi bence, ben tüm kösele ayakkabılarımı derimod'dan alıyorum genellikle.
0
aretwoane
Evet aktif kullanacağım bir makine almak istiyorum ama piyasası ve aktif çalışmaları hakkında bilgim yok. Ne önerirsiniz
Evet aktif kullanacağım bir makine almak istiyorum ama piyasası ve aktif çalışmaları hakkında bilgim yok. Ne önerirsiniz
0
polaroid gereksiz fantezi, ben taşınabilir fotoğraf yazıcısı öneriyorum, polaroid formatında ve efektinde direkt çıktı alırsınız, tatmin eder.
0
"Polaroid yok artık" diyecektim ki hipsterlığın yükselişiyle beraber Polaroid de yeniden kamera ve film üretmeye başlamış meğer.
Fujifilm'in instax serisi var, onlara da bakabilirsiniz.
Fujifilm'in instax serisi var, onlara da bakabilirsiniz.
0
Marlonbranda haklı. Canon Selphy gibi bi yazıcı veya Instax serisine bakabilirsiniz. Eski polaroid'lerden alayım derseniz deli gibi pahalıya geliyor.
0
Çare (bkz: fujifilm instax wide).
Hem Polaroid'e göre filmleri nispeten daha ucuz, hem de daha büyük filme basıyor.
Hem Polaroid'e göre filmleri nispeten daha ucuz, hem de daha büyük filme basıyor.
0
simbolmina
şu sıralar yazılım öğrenmeye başladım. bu sene üniversiteye de kaydolduğum için ciddiye alıp devam ettireceğim bir uğraş olacak. html ve css öğrenirken sık sık ikinci monitöre ihtiyaç duydum. bir yandan eğitim videoları, dosyalar, uygulamanın kendisi ve sonuç derken ikide bir ikinci monitör iyi olur
şu sıralar yazılım öğrenmeye başladım. bu sene üniversiteye de kaydolduğum için ciddiye alıp devam ettireceğim bir uğraş olacak. html ve css öğrenirken sık sık ikinci monitöre ihtiyaç duydum. bir yandan eğitim videoları, dosyalar, uygulamanın kendisi ve sonuç derken ikide bir ikinci monitör iyi olurdu deyip durdum.
bu işle uğraşan arkadaşlar ikinci monitör olayına ne der merak ediyorum. geçici bir hevesten ziyade bu iş için uygun bir harcama olur mu sizce?
bu işle uğraşan arkadaşlar ikinci monitör olayına ne der merak ediyorum. geçici bir hevesten ziyade bu iş için uygun bir harcama olur mu sizce?
0
eğer laptopta kodluyorsan evet işini kolaylaştırır, yok eğer pc kullanıyorsan ve zaten büyük bir ekranın var ise gerek yok bence.
kod yazarken eğer sık sık tarayıcı ve editor arasında aç kapa yapıyorsan zaten ihtiyaç duyuyorsun demektir.
edit: 27'' ekran varsa ikinci ekran bence gereksiz, ikiye bölüp rahat rahat kullanırsın gibi gerektiği zaman.
kod yazarken eğer sık sık tarayıcı ve editor arasında aç kapa yapıyorsan zaten ihtiyaç duyuyorsun demektir.
edit: 27'' ekran varsa ikinci ekran bence gereksiz, ikiye bölüp rahat rahat kullanırsın gibi gerektiği zaman.
0
Widescreen monitörde kodlama ve döküman taraması yapmak zor geliyor bana, o yüzden 2. ve 3. ekran olarak dikine yerleştirilmiş dell ultrasharp kullanıyorum. Şart değil ama özellikle bir dik ekran olursa güzel bir şey.
0
bence hız katıyor. özellikle ögrenirken bir ekranda video oynarken diğer ekranda eş zamanlı yazmak verimli. yazılım mühendisiyim ofiste evde çift monitör çalışıyorum alışkanlık oldu gibi rahtalıgı.
0
Kesinlikle pratiktir. Hatta yapabilsen 3. Monitörü de bağlasan. Hiç aklina gelmeyen anlarda, hatta basit kopyala yapıştır işlerinde bile ya da uyarlama yaparken vs. ciddi zaman kazandırır. Ben yıllarca kullandım, çok faydasını da gördüm.
0
Frontend geliştirme yapiyorsan ve öğrenme asamasindaysan, bol bol video izleyip bir yandan kodluyorsan gayet iyi ve pratik oluyor. Ben öğrenme aşamasını öyle geçirdim. Sonra bitti, tek monitöre geçtim. Çalışırken genelde tek laptop veriyor firmalar, biraz da o alıştirdi açıkçası.
Hulâsa yardımcı oluyor ama iki monitörlü bir calisma ortamın neredeyse hiç olmayacak sürekli evde calismayacaksan, bu yüzden hiç bulasmasan bile çok birsey kaybetmezsin.
Hulâsa yardımcı oluyor ama iki monitörlü bir calisma ortamın neredeyse hiç olmayacak sürekli evde calismayacaksan, bu yüzden hiç bulasmasan bile çok birsey kaybetmezsin.
0
Ranchoddas
merhaba herkese,bizim eski bir arçelik müzik setimiz var ve annem eskisi gibi radyo açıp dinlemek istediğini söyledi. çalışır halde olduğuna eminim ama hoparlörleri nasıl müzik setine bağlayacağım? başka bir kablo gerekir mi bilmiyorum. bileniniz varsa bana bir yardım eli uzatabilir mi?
merhaba herkese,
bizim eski bir arçelik müzik setimiz var ve annem eskisi gibi radyo açıp dinlemek istediğini söyledi. çalışır halde olduğuna eminim ama hoparlörleri nasıl müzik setine bağlayacağım? başka bir kablo gerekir mi bilmiyorum. bileniniz varsa bana bir yardım eli uzatabilir mi?
bizim eski bir arçelik müzik setimiz var ve annem eskisi gibi radyo açıp dinlemek istediğini söyledi. çalışır halde olduğuna eminim ama hoparlörleri nasıl müzik setine bağlayacağım? başka bir kablo gerekir mi bilmiyorum. bileniniz varsa bana bir yardım eli uzatabilir mi?
0
AUX INPUT kısmına bu kabloyu alıp telefonunu falan bağlayacaksın: www.hepsiburada.com
Hoparlörler için de bu kabloyu alıp birer birer bağlayacaksın www.hepsiburada.com
Hoparlörler için de bu kabloyu alıp birer birer bağlayacaksın www.hepsiburada.com
0
o kirmizi cikisi alttaki resimde kirmizida siyahi da siyaha. o kablo hoparlorun sesi icin.
bir tarafi jak diger ucu aux olan kablolar var eski 5+1 gibi onlardan takin yeter. hoparlor icin kendi uzerindeki de olur. normal kablo da olur. o kadar pro'ya gerek yok.
bir tarafi jak diger ucu aux olan kablolar var eski 5+1 gibi onlardan takin yeter. hoparlor icin kendi uzerindeki de olur. normal kablo da olur. o kadar pro'ya gerek yok.
0
merhaba çok teşekkürler o kablolardan vardı öyle yaptım bağlandı bence. ama radyo kısmını açtığımda hiçbir şey bir gram bile çekmiyor. çok ifadesiz. radyo için de ayrı tel falan mı takmalıyım sizce biliyor musunuz?
0
benim annemin eski teybinde arka tarafa ayrica giren tel plastik kablo seklinde radyo alicisi vardi.
muhtemelen fotodaki fm'lere am'lere ondan girmesi gerekiyor çekmesi için
muhtemelen fotodaki fm'lere am'lere ondan girmesi gerekiyor çekmesi için
0
En üstteki 4 tane siyah giriş radyo anteni için, üsttekiler Am alttakiler FM verici için.
AM kullanılmıyor gibi bişey, siz FM olan girişlere yeteri uzunlukta bir kablo takın çeker FM radyoları.
Hoparlör için kullanılan kablolar da olur, farklı herhangi bir kablo da olur.
AM kullanılmıyor gibi bişey, siz FM olan girişlere yeteri uzunlukta bir kablo takın çeker FM radyoları.
Hoparlör için kullanılan kablolar da olur, farklı herhangi bir kablo da olur.
0
fm kablosu her şeyden güzel olmuyor. öncelikle 75 ohm empedansında olmalı.
urun.n11.com şunu alıyorsun. kablonun ucunu kesip ucun orta kısmına bağlı teli fm yazan yerin sol tarafına, ucun dışta kalan kısmına bağlı yeri de sağ tarafına takıyorsun. sonra kablonun ucu gördüğün gibi T şeklinde. Onu da böyle yere falan uzunlamasına yayıyorsun. Süpürgeliğe boylu boyunca kağıt bantla falan tutturabilirsin. Canavar gibi çeker.
urun.n11.com şunu alıyorsun. kablonun ucunu kesip ucun orta kısmına bağlı teli fm yazan yerin sol tarafına, ucun dışta kalan kısmına bağlı yeri de sağ tarafına takıyorsun. sonra kablonun ucu gördüğün gibi T şeklinde. Onu da böyle yere falan uzunlamasına yayıyorsun. Süpürgeliğe boylu boyunca kağıt bantla falan tutturabilirsin. Canavar gibi çeker.
0
camussar
selamlar,Oculus quest 2 almaya karar verdim, ana amacim oyun olmayacak (oyun da oynarim tabii), VR in oyun disi applikasyonlarini denemek istiyorum (alttaki video da anlatmis). isin biraz cahili olarak, bu kadar para odemeden once, alma diyen arkadaslar varsa dikkate almak isterim. tesekkurler..htt
selamlar,
Oculus quest 2 almaya karar verdim, ana amacim oyun olmayacak (oyun da oynarim tabii), VR in oyun disi applikasyonlarini denemek istiyorum (alttaki video da anlatmis). isin biraz cahili olarak, bu kadar para odemeden once, alma diyen arkadaslar varsa dikkate almak isterim. tesekkurler..
www.youtube.com
Oculus quest 2 almaya karar verdim, ana amacim oyun olmayacak (oyun da oynarim tabii), VR in oyun disi applikasyonlarini denemek istiyorum (alttaki video da anlatmis). isin biraz cahili olarak, bu kadar para odemeden once, alma diyen arkadaslar varsa dikkate almak isterim. tesekkurler..
www.youtube.com
0
Oculus questi bilgisayarda kullanmak için Oculus link kablosu ile bağlamanız gerektiğini biliyorsunuzdur. Diğer VR headsetler gibi direkt görüntü kablosu değil bu, görüntüyü kompresleyip aktaran bir USB-C kablosu. O yüzden bilgisayardaki VR kullanımını ne kadar desteklediğini iyice araştırmanızı öneririm. Benim Rift S'im vardı o direkt Displayport kablosu ile bağlandığı için native olarak çalışıyordu her şey ile ama Questin sistemi nasıl bilmiyorum.
0
Quest 1 kullandım epey uzunca bir süre, izlenimlerim şurada: (bkz: oculus quest/@roket adam)
Ben bir denemeni öneririm öncelikle, VR konusu herkese göre değil. Başın döner, sıkıntı yaşarsan kullanamadan satmak zorunda kalırsın.
Ben bir denemeni öneririm öncelikle, VR konusu herkese göre değil. Başın döner, sıkıntı yaşarsan kullanamadan satmak zorunda kalırsın.
0
@rocket adam, tesekkurler 1 ay kosulsuz return kosulu var, acmazsa iade ederim...
bu arada kardesim yeni, dji drone aldi bayagi mutlu mesut.
bu arada kardesim yeni, dji drone aldi bayagi mutlu mesut.
0
siyah noktali film
Bakıp duruyorum. Karar veremedim. Kullanıp memnun kaldığınız fotoğraf yazıcı var mı acaba?
Bakıp duruyorum. Karar veremedim. Kullanıp memnun kaldığınız fotoğraf yazıcı var mı acaba?
0
duyurukullanıcısı
ya tamam çıkmıyoruz dışarı neredeyse marttan beri ayda belki bir kere zorunlu toplantı olunca çıktım dışarı.ben sosyal hayatı dışarda yaşayan biriyim ev hayatını sevmem, sevmiyorumda.bitecek falan filan dedik ama ciddi bir şekilde bunalmaya başladım.makale falan var mı bununla ilgili?
ya tamam çıkmıyoruz dışarı neredeyse marttan beri ayda belki bir kere zorunlu toplantı olunca çıktım dışarı.
ben sosyal hayatı dışarda yaşayan biriyim ev hayatını sevmem, sevmiyorumda.
bitecek falan filan dedik ama ciddi bir şekilde bunalmaya başladım.
makale falan var mı bununla ilgili?
ben sosyal hayatı dışarda yaşayan biriyim ev hayatını sevmem, sevmiyorumda.
bitecek falan filan dedik ama ciddi bir şekilde bunalmaya başladım.
makale falan var mı bununla ilgili?
0
1- Bu konuda yalnız değilsin hepimiz sosyal hayatı yaşıyorduk belkide senden daha fazla sosyaldik.
2- Hepimiz bunalıyoruz
3- Makale konusunu bilmiyorum ama makale de içini rahatlatmaz.
4- Covid olup 15 gün hastanede tedavi gördüm sana tavsiyem mızmızlanmayı bıraksan iyi olur, covid olmaktansa depresyona girmeyi tercih derim.
2- Hepimiz bunalıyoruz
3- Makale konusunu bilmiyorum ama makale de içini rahatlatmaz.
4- Covid olup 15 gün hastanede tedavi gördüm sana tavsiyem mızmızlanmayı bıraksan iyi olur, covid olmaktansa depresyona girmeyi tercih derim.
0
En az 1 sene daha bitmeyecek. Alışmak dışında yapabileceğin bir şey yok. Ben kendimi spora verdim, öyle çekilir hale geliyor. Ev hayatını sevmeye bak.
0
Disari cikabilirsiniz, acik hava aktiviteleri yapabilirsiniz arkadaslarinizla. Eve hapsolmaniz gerekmiyor.
Kahve icecekseniz take away yapabilirsiniz mekan icinde oturmak istemiyorsaniz vs
Kahve icecekseniz take away yapabilirsiniz mekan icinde oturmak istemiyorsaniz vs
0
Normalin; dışarı çıkıp sosyalleşmek değil, evde kalıp kaliteli zaman geçirmek olduğuna kendini inandırmalısın. Muhtemelen şu an, ne zaman bitecek diye düşünüyorsun sürekli, bitmeyecek bunu unut. Asla eskisi gibi olmayacağız. O yüzden şimdiden yeni dünyaya uyum sağla ve alış. Sonra sen zorlanırsın
0
doğada covid bulaşmıyor, dışarıya çıkabilirsin? Kimsenin size dışarı çıkmak yasak dediği yok. ama korktuğunuz için çıkamıyorsanız bu cidden psikolojik ve psikosomatik hastalıklara neden olabilir. Bir doktora görünmeniz gerekiyor.
Ben kendi elimde olmayan şeyler için endişelenmeyi bırakalı çok oldu; size de tavsiye ederim.
Ben kendi elimde olmayan şeyler için endişelenmeyi bırakalı çok oldu; size de tavsiye ederim.
0
Paramolacak cok hakli, ben tedavi gormedim ama sevgilimi kaybetme korkusu yasadim, o korkuyu bi daha yasamaktansa sonsuza kadar evde yasamayi tercih ederim.
Tabii ki bu bunalmaya engel degil, tavsiyem eve tek yonlu bakmayın,ev yasami deyip gecmeyin, seveceginiz yonlerine odaklanın, elinizdeki yeni yasami sevmeye bakin yani ve tedbiri elden birakmadan disari cikabilirsiniz elbette ama sosyallesmeyi bir sure sanal ortamda yapmak gerekecek.
Tabii ki bu bunalmaya engel degil, tavsiyem eve tek yonlu bakmayın,ev yasami deyip gecmeyin, seveceginiz yonlerine odaklanın, elinizdeki yeni yasami sevmeye bakin yani ve tedbiri elden birakmadan disari cikabilirsiniz elbette ama sosyallesmeyi bir sure sanal ortamda yapmak gerekecek.
0
kisa
Merhaba sevgili IT uzmanları Bir konuda yardıma ihtiyacım var. Şimdi bir ofis açmak istiyorum ve bilgi güvenliği açısından datanin şirket dışına çıkışını engellemek istiyorum. Sanal makine kurup insanların kendi bilgisayarları ile dummy terminal gibi çalışması bana mantıklı gelmekle beraber sanal. M
Merhaba sevgili IT uzmanları
Bir konuda yardıma ihtiyacım var. Şimdi bir ofis açmak istiyorum ve bilgi güvenliği açısından datanin şirket dışına çıkışını engellemek istiyorum.
Sanal makine kurup insanların kendi bilgisayarları ile dummy terminal gibi çalışması bana mantıklı gelmekle beraber sanal. Makine üzerindeki datayi kullanıcının kendi terminaline çekmesini engellemenin yolu var mıdır bilemedim.
Nasıl yapılır bu işler?
Bir konuda yardıma ihtiyacım var. Şimdi bir ofis açmak istiyorum ve bilgi güvenliği açısından datanin şirket dışına çıkışını engellemek istiyorum.
Sanal makine kurup insanların kendi bilgisayarları ile dummy terminal gibi çalışması bana mantıklı gelmekle beraber sanal. Makine üzerindeki datayi kullanıcının kendi terminaline çekmesini engellemenin yolu var mıdır bilemedim.
Nasıl yapılır bu işler?
0
Citrix XenApp / XenDesktop bu dediğiniz özelliklere sahip olmalı yanlış hatırlamıyorsam. Belki ek olarak DLP ajanı da kurulabilir. Citrix'çilerle görüşmenizi öneririm.
0
Data'dan kastiniz nedir ? Özelden yazin yardimci olmaya çalışayım.
-Citrix yerel hdd ulaşmasını engellersen nispeten engellenir. Ama serverdaki pc ve yerel PC aynı ortak sürücülere ulaşırsa , yada uzak bilgisayarin internet bağlantısı varsa data her türlü kopyalanır.
-Citrix yerel hdd ulaşmasını engellersen nispeten engellenir. Ama serverdaki pc ve yerel PC aynı ortak sürücülere ulaşırsa , yada uzak bilgisayarin internet bağlantısı varsa data her türlü kopyalanır.
0
hocam
o imkansız
internet erişimi varsa her türlü o data çıkar.
ofis açmak derken?
o imkansız
internet erişimi varsa her türlü o data çıkar.
ofis açmak derken?
0
the real brad pitt
Selam. 1 sene falan önce doktora gittim. Sebebi şuydu. Nefesim yetmiyor ve derin nefes alma ihtiyacı hissediyor, uyuyamıyordum. Doktor baktı bise yok dedi. Sonra da düzeldi. Psikolojik. Bende okb var ciddi anlamda uzuun süredir dip not. Son 2-3 haftadır yine başladı bu. Gün içinde aklıma gelmediğind
Selam.
1 sene falan önce doktora gittim. Sebebi şuydu. Nefesim yetmiyor ve derin nefes alma ihtiyacı hissediyor, uyuyamıyordum. Doktor baktı bise yok dedi. Sonra da düzeldi. Psikolojik. Bende okb var ciddi anlamda uzuun süredir dip not.
Son 2-3 haftadır yine başladı bu. Gün içinde aklıma gelmediğinde sorun yaşamıyorum. Ama şu an gibi yatarken lan yine olacak diye düşünüyorum. Ve sürekli derin nefes almaya çalışıyorum. Hep de alamıyorum doğal olarak. Uyuyamıyorum. Sürekli aklıma girdiği için gün içinde de oluyor.
Uyku ilacı alırsam bu sefer onsuz uyuyamaz hala gelir miyim diye endişe ediyorum.
Okb çok pis bir sey. Bence sorun yine o.
Siz ne diyorsunuz ne yapabilirim. Düşündüm çözüm bulamadım.
1 sene falan önce doktora gittim. Sebebi şuydu. Nefesim yetmiyor ve derin nefes alma ihtiyacı hissediyor, uyuyamıyordum. Doktor baktı bise yok dedi. Sonra da düzeldi. Psikolojik. Bende okb var ciddi anlamda uzuun süredir dip not.
Son 2-3 haftadır yine başladı bu. Gün içinde aklıma gelmediğinde sorun yaşamıyorum. Ama şu an gibi yatarken lan yine olacak diye düşünüyorum. Ve sürekli derin nefes almaya çalışıyorum. Hep de alamıyorum doğal olarak. Uyuyamıyorum. Sürekli aklıma girdiği için gün içinde de oluyor.
Uyku ilacı alırsam bu sefer onsuz uyuyamaz hala gelir miyim diye endişe ediyorum.
Okb çok pis bir sey. Bence sorun yine o.
Siz ne diyorsunuz ne yapabilirim. Düşündüm çözüm bulamadım.
0
psikolojik dendiğinde psikologa ya da psikiyatra neden gitmediniz ki?
uzun süredir de okb varmış zaten.
ilaç kullanmanıza gerek olursa yönlendirirler.
bir terapiste gidin, okb'nizi çözün.
fiziksel nedeni olmayan bir şey için ilaçla yaşamanın anlamı yok.
okb çözülemeyen bir şey değil.
uzun süredir de okb varmış zaten.
ilaç kullanmanıza gerek olursa yönlendirirler.
bir terapiste gidin, okb'nizi çözün.
fiziksel nedeni olmayan bir şey için ilaçla yaşamanın anlamı yok.
okb çözülemeyen bir şey değil.
0
10-12 senedir psikoloğa da psikiyatr’a da gittim. İlaç falan da kullandım ve evet bence okb çözğlemeyen bir şey.
0
biraz şeytanın avukatlığını yapacağım ama...
çözülmesini istediğinizden emin misiniz?
çünkü genel kanının aksine insanlar aslında "her şeyi yaptım ama geçmiyor işte" diyerek içlerini rahatlatıp geçmesini istemedikleri sorunlarına daha da sarılırlar.
yani insanların çoğu aslında iyileşmek istemez.
öyle bir şey olabilir mi?
bunu tartabilirsiniz kendi içinizde.
başka birilerini, başka terapi yöntemlerini deneyin.
çözülmesini istediğinizden emin misiniz?
çünkü genel kanının aksine insanlar aslında "her şeyi yaptım ama geçmiyor işte" diyerek içlerini rahatlatıp geçmesini istemedikleri sorunlarına daha da sarılırlar.
yani insanların çoğu aslında iyileşmek istemez.
öyle bir şey olabilir mi?
bunu tartabilirsiniz kendi içinizde.
başka birilerini, başka terapi yöntemlerini deneyin.
0
Kafanda bitirmen lazım, bende de vardı kendimi ikna ettim psikolojik olduğuna. Şuan sorunum kalmadı.
0
"ölürsem de öliim aq, ne kıymetli canım varmış" de, sal gitsin. Ölmediğini goruceksin xd
0
Anksiyeteye bağlı nefes açlığı ise 4-7-8 tekniği ile meditasyon çok işe yarıyor. Kaygılandığımızda ister istemez ağızdan nefes alıp veririz, bu da vücutta karbondioksit birikmesine sebep olarak nefes açlığına sebep olur. Hatta bu açlığı gidermeye çalışıp esnemek durumu daha da kötü hale getirir.
Burundan nefes almaya odaklanıp bahsettiğim tekniği araştırın.
Burundan nefes almaya odaklanıp bahsettiğim tekniği araştırın.
0
boyle buyurdum
300 ile 500 bin aralığında evlere bakıyorum, gördüğüm fiyatların ne kadarı emlakçıya gidiyor merak ettim.
300 ile 500 bin aralığında evlere bakıyorum, gördüğüm fiyatların ne kadarı emlakçıya gidiyor merak ettim.
0
Evet %2 olmuş.
Bak burada hesaplama sitesi de var: www.hesapkurdu.com
nasıl buldum? Google'a bu sorunun başlığını yazdım, ilk sırada çıktı.
Bak burada hesaplama sitesi de var: www.hesapkurdu.com
nasıl buldum? Google'a bu sorunun başlığını yazdım, ilk sırada çıktı.
0
Açıkçası bi standardi oldugunu bilmedigim icin duyuru'ya yazdim.
E duyuru da benim gibi cahiller icin iyi ki var. Cevaplar için tesekkurler.
E duyuru da benim gibi cahiller icin iyi ki var. Cevaplar için tesekkurler.
0
regina phalange
Şirketin üst düzey yöneticisi geçen hafta çıkarıldı. Yüklü de bir tazminat aldı ödeme talebini bizzat gördüm. Hani fesih yasağı vardı nasıl çıkarıldı bu adam ve kol gibi taZminat aldı. Fakirin yüzü gülür mü diye boşuna demiyorlar. Şimdi biz istesek anlaşmalı ayrılamayız ama direktör olunca ayrılabil
Şirketin üst düzey yöneticisi geçen hafta çıkarıldı. Yüklü de bir tazminat aldı ödeme talebini bizzat gördüm. Hani fesih yasağı vardı nasıl çıkarıldı bu adam ve kol gibi taZminat aldı. Fakirin yüzü gülür mü diye boşuna demiyorlar. Şimdi biz istesek anlaşmalı ayrılamayız ama direktör olunca ayrılabiliyorlar mı yani?
0
Fesih yasağı var şu an şirketler çalışanlarını çıkarmıyor pandemi yüzünden. Bu yasak varken nasıl anlaşmalı gidiyor onu soruyorum
0
Evet yüklü tazminat verip istifa etmiş gibi gosteriyorlar. Bu tabii alt kesim icin geçerli degil; alt kesimde kısa calışma ödeneği basip gecebiliyorsun.
0
aslında işten çıkarmak tam olarak yasak değil, brüt maaş tutarında idari ceza ödeyerek işten çıkartılabiliyor.
0
Ikale sözleşmesi de imzalamış olabilir. Üst düzeyler çok sefer ikale ile ayrılır.
0
Arkadaşlar fesih yasaklarında ikalenin çıkış kodu olan 22 de yasak. Dolayısıyla normal zamanlarda ikale ile ayrıldığında ödenen paket tazminat vs şu an bu kod ile çıkış yapılması yasaklandıpı için kullanılamıyor. Ben de bu adamla nası anlaştılar da kol gibi tazminat aldı onu merak ediyorum. ZTen sorum da ikalenşn yasak oldupu şu günlerde buna nasıl tazminatla çıkarım yapıldığı ile ilgili.
0
şöyle bir anlaşma yapılmış olabilir, işveren sözleşme şartlarında esaslı değişiklik talep etmiştir çalışanda bu değişikliği kabul etmediği için kendisi haklı nedenle fesihte bulunmuştur. hem ek tazminatını almıştır hem de kıdem tazminatına hak kazanmıştır. (tabi esaslı değişiklik fln hikaye, önemli olan tazminatlı fesih yapabilmek, bu çıkış türü işverenin de işine geliyor sözleşmeyi işçi feshettiği için dava riski olmuyor, işçi de hem tazminatını alıyor hatta işsizlik maaşına bile hak kazanıyor sonrasında, baya win win)
biz böyle yapıyoruz personel ile anlaşarak.
biz böyle yapıyoruz personel ile anlaşarak.
0
freebird5406_2
Bugün parkta oturuyordum, etrafında araçlar da park ediyor, uzaktan kulak misafiri oldum bu arabaya molotof atılmış diye konuştular, kalkarken baktım ön cam, kaput ve sol tarafta izler vardı, neden böyle bir şey yapılıyor?
Bugün parkta oturuyordum, etrafında araçlar da park ediyor, uzaktan kulak misafiri oldum bu arabaya molotof atılmış diye konuştular, kalkarken baktım ön cam, kaput ve sol tarafta izler vardı, neden böyle bir şey yapılıyor?
0
ben demistim zaten
hayatımda ilk defa ev kiralayacağım. eşyalı olacak. nelere dikkat etmek lazım? emlakçıyla konuşurken, sözleşme imzalarken, eşyaları kontrol ederken nelere dikkat edeyim sevgili duyurucular?
hayatımda ilk defa ev kiralayacağım. eşyalı olacak. nelere dikkat etmek lazım? emlakçıyla konuşurken, sözleşme imzalarken, eşyaları kontrol ederken nelere dikkat edeyim sevgili duyurucular?
0
Eşyaları iyi gözlemleyin, mevcut kırık çıkık çatlak varsa foto çekip yollayın. İlerde siz yaptını demesinler.
0
En önemli konu bina yaşı, deprem geliyorum diyor 15den yaşlı binaya asla taşınma derim, Eşyaların hepsi çalışıyor mu onu kontrol et, kombiyi de kontrol etmeyi unutma sakın. Ev boyalı değilse bunu mutlaka kontrata eklesinler, boyalı değilse ilk kiradan boya masraflarını düşürtmeye çalış, Evi tutarken farkedemediğin bir sıkıntı olabilir ilk haftalarda bir yerde bir sıkıntı çıkarsa bunun ev sahibi tarafından halledileceğinin sözünü al mutlaka.
Ve fırsat bulursan komşuları gözlemlemeni tavsiye ederim, mental sorunları olan bir komşunun çığlıkları, sabah akşam köpeği havlayan bir komşu evi değiştirmene sebep olabilir, evin dibinde cami falan varsa onun sesinden de duramazsın. Pandemi döneminde eve kapalı kalmak zorunda kalacağını unutma, güzel bir balkonu ya da bahçesi olmayan bir evde yaşanmaz bence.
Ve fırsat bulursan komşuları gözlemlemeni tavsiye ederim, mental sorunları olan bir komşunun çığlıkları, sabah akşam köpeği havlayan bir komşu evi değiştirmene sebep olabilir, evin dibinde cami falan varsa onun sesinden de duramazsın. Pandemi döneminde eve kapalı kalmak zorunda kalacağını unutma, güzel bir balkonu ya da bahçesi olmayan bir evde yaşanmaz bence.
0
Sözleşmeyi iyi oku. Benim kiraladığım ev boyasız olmasına rağmen sözleşmede boyalı yazılmıştı. Boya parası istediler vermedim.
0
Eşyaların her birini ve durumunu sözleşmeye mutlaka yazdır derim. Apartman ve bölgeyle ilgili de bilgi edinmeye çalış (mesela atıyorum muhafazakar mahalleye gidiyorsan gidip de balkonda bira içen biriysen sıkıntı yaşarsın, gibi)
0
aslil
Merhaba. 2019 model iki aracın fiyatı birbirine yakın. Gönlüm v40'tan yana. Sizler ne düşünürsünüz.
Merhaba. 2019 model iki aracın fiyatı birbirine yakın. Gönlüm v40'tan yana. Sizler ne düşünürsünüz.
0
volvode deger golfteki kadar artmiyor. param cok diyorsan volvo oneririm ki bence daha iyi araba ama golfu nete koydugun gibi satiyorsun ve arabanin degeri cok fazla yukselebiliyor.
ben niye herkes mercedes passat aliyor g'tum gibi arabalar diyordum. jaguar alinca anladim. ahuaha.
ben niye herkes mercedes passat aliyor g'tum gibi arabalar diyordum. jaguar alinca anladim. ahuaha.
0
V40 gerçekten güzel bir otomobil. Eğer amacın al sat yapmak falan değilse tabii ki V40 alırım.
0
Kullanmak icin aliyorsan, 4-5 yil bineceksen volvo al bak keyfine.
Ama kit kanaat alacagim, param erimesin, aninda satmam gerekebilir gibi bir telasin varsa el mahkum tok kapi ya da japon.
Ama kit kanaat alacagim, param erimesin, aninda satmam gerekebilir gibi bir telasin varsa el mahkum tok kapi ya da japon.
0
v40 2. el piyasası olarak golfün gerisinde. sadece sağlamlık anlamında vw golfü geçer. vw çok sevdiğim bir marka değil ancak v40 iç dizayn ve ford motoru hiç çekici gelmiyor.
0
Ben tercihimi v40'tan yana kullandım ve içimde en ufak bir pişmanlık yok. Otomobile yatırım aracı olarak bakmıyorum, keyfimdeyim. Hele ki T motor rdesign'ın keyfi bambaşka.
0
mahsusmahal
Merhabalar, bütçe başlıkta da belirttiğim 150.000tl. otomobil ihtiyacım var, bir hafta önce otomotik fd7 kasa dedikleri otomatik civic veya corolla'ya niyetim vardı. 146-147 binlere vardı bir kaç tane.. ben bunlara bu paralar verilir mi diye düşünürken(sıfır otomatik corolla son kasası 162bin lira k
Merhabalar, bütçe başlıkta da belirttiğim 150.000tl.
otomobil ihtiyacım var, bir hafta önce otomotik fd7 kasa dedikleri otomatik civic veya corolla'ya niyetim vardı. 146-147 binlere vardı bir kaç tane.. ben bunlara bu paralar verilir mi diye düşünürken(sıfır otomatik corolla son kasası 162bin lira katalog fiyatı var) hepsi satıldı. şimdi onlardan daha kötüleri 160bin tl civarında.
otomatik şart değil. ama önceki araçlarım manueldi. çok yavaş satabildim. fiyat bandı yükseldikçe insanlar otomatik tercih ediyor.
şu an listemde 140-145bin lira aralarığında(bakımıydı, lpg takılmasıydı 150binin tamamını kullanmak istemiyorum)
düşük km'li;
otomatik fiesta(1.6 2016 titanyum)
otomatik egea(1.6 2019 e-tork urban)
manuel astra(1.6 2016 edition)
manuel megane(1.6 2016 joy)
manuel focus(1.6 2015 trend)
manuel egea(1.3 mj urban) var.
şimdi sıfır araçlar geldiğinde kimse bu fiyata ikinci el satamayacak. herkes gördüğü fiyatın altına düşmez dese de, kimse de aynı paraya sıfır alabiliyorken ikinci el almaz.
sektörün içinde olan varsa bu sıfır araçlar tahminen ne zaman bayilerde bulunabilir olmaya başlar. geldiğinde katalog fiyatları değişir mi? bu paralara ikinci el almak doğru mu? yarın bir gün pandemide ikinci dalga dünya geneli yaygınlaşırsa fiyatlar daha da artabilir. al diyorsanız da yukarıdaki otomobillerden hangisini tercih edeyim?
otomobil ihtiyacım var, bir hafta önce otomotik fd7 kasa dedikleri otomatik civic veya corolla'ya niyetim vardı. 146-147 binlere vardı bir kaç tane.. ben bunlara bu paralar verilir mi diye düşünürken(sıfır otomatik corolla son kasası 162bin lira katalog fiyatı var) hepsi satıldı. şimdi onlardan daha kötüleri 160bin tl civarında.
otomatik şart değil. ama önceki araçlarım manueldi. çok yavaş satabildim. fiyat bandı yükseldikçe insanlar otomatik tercih ediyor.
şu an listemde 140-145bin lira aralarığında(bakımıydı, lpg takılmasıydı 150binin tamamını kullanmak istemiyorum)
düşük km'li;
otomatik fiesta(1.6 2016 titanyum)
otomatik egea(1.6 2019 e-tork urban)
manuel astra(1.6 2016 edition)
manuel megane(1.6 2016 joy)
manuel focus(1.6 2015 trend)
manuel egea(1.3 mj urban) var.
şimdi sıfır araçlar geldiğinde kimse bu fiyata ikinci el satamayacak. herkes gördüğü fiyatın altına düşmez dese de, kimse de aynı paraya sıfır alabiliyorken ikinci el almaz.
sektörün içinde olan varsa bu sıfır araçlar tahminen ne zaman bayilerde bulunabilir olmaya başlar. geldiğinde katalog fiyatları değişir mi? bu paralara ikinci el almak doğru mu? yarın bir gün pandemide ikinci dalga dünya geneli yaygınlaşırsa fiyatlar daha da artabilir. al diyorsanız da yukarıdaki otomobillerden hangisini tercih edeyim?
0
İhtiyacın varsa bir an önce al gitsin. Bu klasmanda benim önerim otomatik dizel astra almak olur o civarda bulabilirsen. Son kasa değil bir önceki.
0
Hocam focus ve fiesta sahibiyiz onların üstüden yorum yapacağım.
İkisi de benzin canavaru yılda 10k dan fazla yapıyorsanız ikisine de lpg şart. Trend paket üzer, şehiriçi kullanıyorsanız fiesta gayet iyi ama uzun yolda yoran bir araç motor sesinden öürü. Fiestalar ikinci elde de çok seri akan arabalar öyle bir kaygınız varsa aklınızda olsun
İkisi de benzin canavaru yılda 10k dan fazla yapıyorsanız ikisine de lpg şart. Trend paket üzer, şehiriçi kullanıyorsanız fiesta gayet iyi ama uzun yolda yoran bir araç motor sesinden öürü. Fiestalar ikinci elde de çok seri akan arabalar öyle bir kaygınız varsa aklınızda olsun
0
micro processor
pandemi döneminin en önemli yan etkilerinden biri de hepimizin bildiği, azıcık kulak kabartanların rahatlıkla farkedebileceği sert bir gerçek var: Sıfır veya ikinci el araç fiyatlarının fahiş meblağlara ulaşması ve özellikle sıfır km araçların alenen karaborsaya düşmesi.iki aya yakın bir süredir cid
pandemi döneminin en önemli yan etkilerinden biri de hepimizin bildiği, azıcık kulak kabartanların rahatlıkla farkedebileceği sert bir gerçek var: Sıfır veya ikinci el araç fiyatlarının fahiş meblağlara ulaşması ve özellikle sıfır km araçların alenen karaborsaya düşmesi.
iki aya yakın bir süredir ciddi ciddi araç bayilerinin ilanlarını izliyorum ve arıyorum. kalkıp showroom'a kadar gidiyorum. potansiyel müşteriyi sağa sola kaptırmamak için olmayan araç üzerinden pazarlığa oturacak kapora teklif edecek kadar yüzsüzleşenler bile oldu. Sonuç sıfır. ya araç yok çekiyorlar ya da 3-5 aya ancak gelir ayağına zamlı ve gırtlağına kadar aksesuarı zorla satmaya çalışıyorlar. Avrupa araç satış portallerinde ise durum hiç de öyle değil. Avrupalı galeri veya bayiiler dürüstçe ticaretlerini yapıyor.
21.yy ilk çeyreği geride kalmak üzereyken ülkemizde stok ve kara borsacılığı fırsat bilenlere yoktan yere para kazandırmaktansa gidip aracı direkt üretici ana vatanından satın almaya karar verdim. Küçük bir araştırma sonucunda aracı sınırda gümrükten geçirirken faturasını beyan edip ötv + kdv'sini hemen orada ödeyerek işlemin tamamlandığını öğrendim. olay bu mu yani ve bundan mı ibaret?
Bu konuda kendisi ve/veya çevresinden yakın dönemde deneyimi olan yazar arkadaşlar yorum veya mesajla yönlendirebilirler mi?
(*)Avrupa menşeili araç düşünüyorum. Belki avrupa ana karasından uzakdoğu menşeili araç da olabilir. Hiç olmazsa buradaki fırsatçılara havadan para kazandırmamış olurum.
iki aya yakın bir süredir ciddi ciddi araç bayilerinin ilanlarını izliyorum ve arıyorum. kalkıp showroom'a kadar gidiyorum. potansiyel müşteriyi sağa sola kaptırmamak için olmayan araç üzerinden pazarlığa oturacak kapora teklif edecek kadar yüzsüzleşenler bile oldu. Sonuç sıfır. ya araç yok çekiyorlar ya da 3-5 aya ancak gelir ayağına zamlı ve gırtlağına kadar aksesuarı zorla satmaya çalışıyorlar. Avrupa araç satış portallerinde ise durum hiç de öyle değil. Avrupalı galeri veya bayiiler dürüstçe ticaretlerini yapıyor.
21.yy ilk çeyreği geride kalmak üzereyken ülkemizde stok ve kara borsacılığı fırsat bilenlere yoktan yere para kazandırmaktansa gidip aracı direkt üretici ana vatanından satın almaya karar verdim. Küçük bir araştırma sonucunda aracı sınırda gümrükten geçirirken faturasını beyan edip ötv + kdv'sini hemen orada ödeyerek işlemin tamamlandığını öğrendim. olay bu mu yani ve bundan mı ibaret?
Bu konuda kendisi ve/veya çevresinden yakın dönemde deneyimi olan yazar arkadaşlar yorum veya mesajla yönlendirebilirler mi?
(*)Avrupa menşeili araç düşünüyorum. Belki avrupa ana karasından uzakdoğu menşeili araç da olabilir. Hiç olmazsa buradaki fırsatçılara havadan para kazandırmamış olurum.
0
Yurt disindan getirdiginiz arabayi sadece sizin kullanmaniz ve bir sire satamama gibi detaylari var. iyice arastirin.
0
şöyle "yurt dışına turistik vize ile gideyim de dönüşte de araba alır gelirim, sınırda gümrükte de ötv/kdv öderim, oh mis" gibi olmuyor o işler. keşke öyle olsa :)
konu araç ithalatına giriyor ki, tek araç ithal etmek için bunun prosedürleri uğraşmak, maliyet kalemlerine ve izinleri ile debelenmek anlamına geliyor.
konu araç ithalatına giriyor ki, tek araç ithal etmek için bunun prosedürleri uğraşmak, maliyet kalemlerine ve izinleri ile debelenmek anlamına geliyor.
0
İnatçılığın yeryüzündeki temsilcisi
Merhaba arkadaşlar,Son bir 4-5 yıldır artık ülkenin vazgeçilmezi haline gelmiş, olmasa şaşıracağınız ama duyunca hepimizin ortalığı ayağa kaldırması gereken haberleri görünce artık çok duyarsız davranıyorum, hiç şaşırmıyorum. "Ne olacaktı ki sanki!", "İşte yine bir olay daha!Bakalım bunda ne olmuş!"
Merhaba arkadaşlar,
Son bir 4-5 yıldır artık ülkenin vazgeçilmezi haline gelmiş, olmasa şaşıracağınız ama duyunca hepimizin ortalığı ayağa kaldırması gereken haberleri görünce artık çok duyarsız davranıyorum, hiç şaşırmıyorum. "Ne olacaktı ki sanki!", "İşte yine bir olay daha!Bakalım bunda ne olmuş!" diye sakince karşılayıp olayla ilgili görüntü falan varsa bile moralim bozulmasın diye açıp bakmıyorum. Sonra unutup gidiyorum.
Mesela son zamanlarda sıklıkla gündeme gelen Afgan göçü ile ilgili sözlükte yine bir başlık açılmış. Neymiş ne değilmiş diye baktım. Görüp de kafamı bozmayayım diye verilen linkleri açmadım. Çünkü biliyorum ki ben o linkleri açarsam içimden müthiş bir nefret fışkıracak bunlara karşı. Ama " Battı balık yan gider" diyip geçtim. Ülkeden o kadar umudumu kestim ki sanki tüm ülkeyi yok edecek güçte bir saatli bomba kurulmuş da onun patlamasını bekliyor gibiyim.
Önceden ben böyle değildim. Facebook'daki muhalif amcalar gibi sağa sola saldırıp duruyordum. Bu yüzden başıma bela alacağım diye ailemle sürekli papaz oluyordum ve sosyal medya gönderilerinden dolayı tutuklanmaları falan görünce ve insanların hala içinde bulunduğu cehalete daha çok kapılmak istediğini görünce bıraktım tabi. Ama sanırım her şeyi değiştiren olay Mansur Yavaş'ın hakkıyla kazandığı seçimin elinden alınıp Gökçek'in kazanmasıydı. O gün gün doğana kadar yatmadım, sabaha kadar T3'den tutanak doldurdum. Ama bir işe yaramadı. O kadar bıraktım ki şimdi bu Facebook'da muhalif paylaşım yapan akrabalarım falan bile çok itici geliyor.
Her neyse çok uzatmayayım siz de duyarsızlaştınız mı yoksa savaşmaya devam mı ediyorsunuz? Ne düşünüyorsunuz? Düşüncelerinizi paylaşırsanız sevinirim. Teşekkür ederim.
Son bir 4-5 yıldır artık ülkenin vazgeçilmezi haline gelmiş, olmasa şaşıracağınız ama duyunca hepimizin ortalığı ayağa kaldırması gereken haberleri görünce artık çok duyarsız davranıyorum, hiç şaşırmıyorum. "Ne olacaktı ki sanki!", "İşte yine bir olay daha!Bakalım bunda ne olmuş!" diye sakince karşılayıp olayla ilgili görüntü falan varsa bile moralim bozulmasın diye açıp bakmıyorum. Sonra unutup gidiyorum.
Mesela son zamanlarda sıklıkla gündeme gelen Afgan göçü ile ilgili sözlükte yine bir başlık açılmış. Neymiş ne değilmiş diye baktım. Görüp de kafamı bozmayayım diye verilen linkleri açmadım. Çünkü biliyorum ki ben o linkleri açarsam içimden müthiş bir nefret fışkıracak bunlara karşı. Ama " Battı balık yan gider" diyip geçtim. Ülkeden o kadar umudumu kestim ki sanki tüm ülkeyi yok edecek güçte bir saatli bomba kurulmuş da onun patlamasını bekliyor gibiyim.
Önceden ben böyle değildim. Facebook'daki muhalif amcalar gibi sağa sola saldırıp duruyordum. Bu yüzden başıma bela alacağım diye ailemle sürekli papaz oluyordum ve sosyal medya gönderilerinden dolayı tutuklanmaları falan görünce ve insanların hala içinde bulunduğu cehalete daha çok kapılmak istediğini görünce bıraktım tabi. Ama sanırım her şeyi değiştiren olay Mansur Yavaş'ın hakkıyla kazandığı seçimin elinden alınıp Gökçek'in kazanmasıydı. O gün gün doğana kadar yatmadım, sabaha kadar T3'den tutanak doldurdum. Ama bir işe yaramadı. O kadar bıraktım ki şimdi bu Facebook'da muhalif paylaşım yapan akrabalarım falan bile çok itici geliyor.
Her neyse çok uzatmayayım siz de duyarsızlaştınız mı yoksa savaşmaya devam mı ediyorsunuz? Ne düşünüyorsunuz? Düşüncelerinizi paylaşırsanız sevinirim. Teşekkür ederim.
0
E tabii.. çoğu zaman haberlere hiç bakmiyorum. Facebook ta salakça olacagini tahmin ettiğim tartismalari hizli hızlı, gözlerimi kapatip indiriyorum aşağı xjdnnsnsn
0
Önceden trde olan her şeye duyar kasıp üzülüyordum. Hayatımın gittikçe kötü bir hal alması üzerine her şeyden umudumu kesip bakmayı dahi kestim. Hayatımda yaptığım en doğru şeydi hiç pişmanlık hissetmiyorum bunun için. Verdiğiniz afgan örneği durumu çok güzel bir şekilde özetliyor. Buna da ek olarak, eğer birileri için üzülüp çözüm yolları vs ararsanız o insandan sadece zarar görüyorsunuz. O yüzden insanlara alttan üzülsem bile kafamı çevirip bile bakasım kalmadı. Hayatımı ölene kadar bu şekilde sürdürmeyi planlıyorum. Allah 3 harfli arkadaştan gani gani razı olsun, sayesinde yıllar içinde gözüm açıldı.
0
Haber izlemiyorum.. Gazete okumuyorum.. Etrafa saldırgan evremi geçtim ama bu seferde bu kızgınlık günlük hayatımda öfke krizlerine sebeb oluyor, haber okuduğum günler sinirlenebilme eşiğim aşırı düşük ve bu sinirin tırmanması çok hızlı.
İçimdeki kızgınlık ve nefret konuşamadıklarım kendi psikolojime zarar veriyor. Bıraktım. Ben de.
İçimdeki kızgınlık ve nefret konuşamadıklarım kendi psikolojime zarar veriyor. Bıraktım. Ben de.
0
Duyarsızlaştım sanıyordum ama bunlar bende birikiyor aslında. Ne hâle geldik, ailemi nasıl koruyacağım diye ciddi kaygılanıyorum ara ara gelen ataklarla.
0
Kötü haberler her zaman vardı, sosyal medya ve mevcut durumdan ötürü daha görünür hale geldi. Yoksa son 20-30 senedir bu ülkenin aldığı mültecinin haddi hesabı yok. 90'lara dönersen 1. körfez savaşı sonunda kuzey ıraktan gelen mültecilerin tartışmalarını görürsün mesela.
Benim yaptığım şey şu: haberleri çok takmıyorum, kendi işime odaklanıyorum, kendi hayatımı güzelleştiriyorum, işe de yarıyor. Bütün gün olumsuz haber propagandasına maruz kalmak psikolojiyi çok bozan bir şey, zaten şu an genç nesil genellile bu problemi yaşıyor.
Benim yaptığım şey şu: haberleri çok takmıyorum, kendi işime odaklanıyorum, kendi hayatımı güzelleştiriyorum, işe de yarıyor. Bütün gün olumsuz haber propagandasına maruz kalmak psikolojiyi çok bozan bir şey, zaten şu an genç nesil genellile bu problemi yaşıyor.
0
digits
Ev almayı düşündüğüm bir semtte yaklaşık 1 aydır 2+1 daire bakıyorum fakat gezdiğim dairelerin metrekareleri biraz düşük olduğu için bir türlü içime sinen bir daireye denk gelemedim.Bugün yine aynı semtte başka bir daireye bakmaya giderken yanlış yola girdim. Tesadüf halen yapım aşamasında olan başk
Ev almayı düşündüğüm bir semtte yaklaşık 1 aydır 2+1 daire bakıyorum fakat gezdiğim dairelerin metrekareleri biraz düşük olduğu için bir türlü içime sinen bir daireye denk gelemedim.
Bugün yine aynı semtte başka bir daireye bakmaya giderken yanlış yola girdim. Tesadüf halen yapım aşamasında olan başka bir binaya denk geldim. Binanın içini gezdim. 2+1 leri tam istediğim büyüklükte idi. Müteahhide ulaşıp görüştüm. Dairelerin kat irtifak tapularının çıkmadığını. Önümüzdeki ay çıkacağını belirtti.
Satın alacağım dairenin bir kısmını kredi ile alacağım için kat irtifak tapusu olmadan krediye başvuramıyorum. Kat irtifak tapuları çıkma aşamasına gelincede o semtte çoğu daire satılmış oluyor.
Acelece mi davranıyorum bilmiyorum. Müteahhit ile kat irtifak tapusu çıkmadan sözleşme yaparak beğendiğim daireyi alabilir miyim? Hiç aranızda bu şekilde daire alan veya alan yakını olan var mı acaba?
Bugün yine aynı semtte başka bir daireye bakmaya giderken yanlış yola girdim. Tesadüf halen yapım aşamasında olan başka bir binaya denk geldim. Binanın içini gezdim. 2+1 leri tam istediğim büyüklükte idi. Müteahhide ulaşıp görüştüm. Dairelerin kat irtifak tapularının çıkmadığını. Önümüzdeki ay çıkacağını belirtti.
Satın alacağım dairenin bir kısmını kredi ile alacağım için kat irtifak tapusu olmadan krediye başvuramıyorum. Kat irtifak tapuları çıkma aşamasına gelincede o semtte çoğu daire satılmış oluyor.
Acelece mi davranıyorum bilmiyorum. Müteahhit ile kat irtifak tapusu çıkmadan sözleşme yaparak beğendiğim daireyi alabilir miyim? Hiç aranızda bu şekilde daire alan veya alan yakını olan var mı acaba?
0
yav aranızda sözleşme yapın işte. kaparo vereceksin. tapu çıkınca da krediye başvurursun.
0
sizofren06
O aralarında imzalanan sözleşmelerin hukuki geçerliliği tartışmalı, 2 tane şahitin de imzası olması gerek deniyor. Bu sebeple noter huzurunda mı düzenlenmeli diye tereddütte kaldım.
www.youtube.com
O aralarında imzalanan sözleşmelerin hukuki geçerliliği tartışmalı, 2 tane şahitin de imzası olması gerek deniyor. Bu sebeple noter huzurunda mı düzenlenmeli diye tereddütte kaldım.
www.youtube.com
0
bir avukata danışmanlık ücretini ödeyin, tüm süreç boyunca yanınızda olsun, avukat siz ve müteahhit birlikte notere gidip gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi yapın. sözleşmede neler olacak, cezai şart ne olacak vs hepsini avukat halleder.
şimdi avukata 4-5 bin lira vermeye ne gerek var demeyin. yoksa ilerde çok daha fazlasını ödemek zorunda kalırsınız.
şimdi avukata 4-5 bin lira vermeye ne gerek var demeyin. yoksa ilerde çok daha fazlasını ödemek zorunda kalırsınız.
0
E mütahhite kapora ver işte tapuda da tamamını ödeyeceğim de? Kabul mü etmiyor konu nedir? Bu ülkede şu an sözleşme ile konut alacağım tek kurum var o da toki ve iştiraklerdir. Gerisini geçiniz.
0
senle oturup konuşacak, saçma sapan onlarca soruya cevap verecek, müteahhitle de muhatap olacak, sözleşme hazırlayacak, notere gidecek vs. 4-5 bine bulursan şanslısın. insanlar istanbulda ev kiralarken emlakçıya veriyor bu parayı.
ben gayrimenkul hukukuyla hiç ilgilenmiyorum, ilgileniyor olsaydım 5 binin altında yapmazdım.
7-8 sene önce bir müvekkil sizin gibi bir ev bakıyordu, işleri sen hallet dedi. ben bu işlerden anlamam şu arkadaşa git dedim, arkadaş da tanıdık olduğu için her işi yapayım 1000 lira alırım demiş.
bizimki parayı çok bulup kendi halletti, senin dediğin gibi 2 şahit huzurunda sözleşme imzalamış.
sonra müteahhidin aynı daireyi pek çok kişiye sattığı ortaya çıktı. sonra bizimki başka bir avukat bulup dava açtı bugünün parasıyla 50 bine yakın para harcadı, o davayı da kaybetti dosya yargıtayda.
şimdi bir emlakçı bulmuş, yargıtayda tanıdığı varmış, 30 bin lira istemiş, bizimkinin işinin yargıtayda çözecekmiş. bana sordu ne yapayım diye, ben anlamam bu işlerden deyip geçtim. 30 bin daha dolandırılacak.
emlakçıya güvenme, o adam dolandırıcı demiş olsam bu sefer de 3 gün sonra senin yüzünden oldu, emlakçıya o parayı verseydim iş hallolacaktı diyecek bana.
neyse konudan fazla kopmayalım, 1000 lira vermemek için hem bir daire parasını müteahhide kaptırdı benimki, sonra dava için 50 bin harcadı, bir de üstüne 30 bin lira yargıtayda tanıdığı olan aracıya kaptırdı.
bizzat şahit olduğum olay bu. 4-5 bin lira bu iş için çok para değil.
ben gayrimenkul hukukuyla hiç ilgilenmiyorum, ilgileniyor olsaydım 5 binin altında yapmazdım.
7-8 sene önce bir müvekkil sizin gibi bir ev bakıyordu, işleri sen hallet dedi. ben bu işlerden anlamam şu arkadaşa git dedim, arkadaş da tanıdık olduğu için her işi yapayım 1000 lira alırım demiş.
bizimki parayı çok bulup kendi halletti, senin dediğin gibi 2 şahit huzurunda sözleşme imzalamış.
sonra müteahhidin aynı daireyi pek çok kişiye sattığı ortaya çıktı. sonra bizimki başka bir avukat bulup dava açtı bugünün parasıyla 50 bine yakın para harcadı, o davayı da kaybetti dosya yargıtayda.
şimdi bir emlakçı bulmuş, yargıtayda tanıdığı varmış, 30 bin lira istemiş, bizimkinin işinin yargıtayda çözecekmiş. bana sordu ne yapayım diye, ben anlamam bu işlerden deyip geçtim. 30 bin daha dolandırılacak.
emlakçıya güvenme, o adam dolandırıcı demiş olsam bu sefer de 3 gün sonra senin yüzünden oldu, emlakçıya o parayı verseydim iş hallolacaktı diyecek bana.
neyse konudan fazla kopmayalım, 1000 lira vermemek için hem bir daire parasını müteahhide kaptırdı benimki, sonra dava için 50 bin harcadı, bir de üstüne 30 bin lira yargıtayda tanıdığı olan aracıya kaptırdı.
bizzat şahit olduğum olay bu. 4-5 bin lira bu iş için çok para değil.
0
@de jure
Yazdıklarınızda çoğunlukla hemfikiriz. İzahat ve örnekleme için emeğinize sağlık. Ben avukata gerek kalmadan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin içeriğini kendim düzenleyebilir miyim acaba diye düşündüm lakin profesyonel yardım almadan yapmak sağlıklı olmayacak.Önümüzdeki ay kat irtifak tapularının çıkmasını bekliyeceğim. Nasipse olur...
Yazdıklarınızda çoğunlukla hemfikiriz. İzahat ve örnekleme için emeğinize sağlık. Ben avukata gerek kalmadan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin içeriğini kendim düzenleyebilir miyim acaba diye düşündüm lakin profesyonel yardım almadan yapmak sağlıklı olmayacak.Önümüzdeki ay kat irtifak tapularının çıkmasını bekliyeceğim. Nasipse olur...
0
Çok güvendiğim bildiğim biri olmadığı sürece bu işe girmem. İki gün sonra yine bir yasak olur, bir şeyler ters gider, ekonomi patlar falan bi bakmışsın adam batmış. 2 sene mahkemesi sürse bile bunlar üstündeki malı malzemeyi sağa sola aktarıyor, hiç bir şey alamıyorsun adamdan.
0
tanımadığın müteahitten henüz irtifaksız, tapusuz eve girmek kumar gibidir. iskan konusuna bile girmedim dikkatini çekerim, hele ki bu ekonomik dar boğazda pekk çok inşaata bir kaç yıldır çivi çakılmıyor. koca koca şirketler bile verdiği sözü tutmakta güçlük çekiyor.
Dolayısıyla kendi aranda yapcağın sözleşmenin çok bağlayıcı olduğunu sanmıyorum, kaldı ki, haklı olsan bile yukarıda bahsedildiği gibi, olası kötü bir senaryoda evi teslim alamadığın gibi, yıllarca sürecek kaptırdığın paranı geri alma olayına girip kendini yıpratma ihtimalin de yok değil.
Dolayısıyla kendi aranda yapcağın sözleşmenin çok bağlayıcı olduğunu sanmıyorum, kaldı ki, haklı olsan bile yukarıda bahsedildiği gibi, olası kötü bir senaryoda evi teslim alamadığın gibi, yıllarca sürecek kaptırdığın paranı geri alma olayına girip kendini yıpratma ihtimalin de yok değil.
0
Yazılanlara ek olarak, kat irtifakı olması kredinin onaylanması için yeterli değil. Dairelerin belli bir oranda bitmiş olması lazım.
Tapu satışını yapmadan önce çok darei sattım kaparo ile, daire bedelinin %10-20 oranında bir kaparo idealdir.
Ama risk her zaman vardır, sözleşmeyi değil avukatla yapmak, birer hakim ve savcıyı da şahit tutsanız.
Müteahhit batacak/kaçacak/ölecekse verdiğiniz kaparoyu ve haklarınızı geri almak imkansıza yakın.
Bu yüzden güvenilir müteahhit ile böyle bir anlaşmaya gidebilir, yine de risk aldığınızı bilmelisiniz.
Tapu satışını yapmadan önce çok darei sattım kaparo ile, daire bedelinin %10-20 oranında bir kaparo idealdir.
Ama risk her zaman vardır, sözleşmeyi değil avukatla yapmak, birer hakim ve savcıyı da şahit tutsanız.
Müteahhit batacak/kaçacak/ölecekse verdiğiniz kaparoyu ve haklarınızı geri almak imkansıza yakın.
Bu yüzden güvenilir müteahhit ile böyle bir anlaşmaya gidebilir, yine de risk aldığınızı bilmelisiniz.
0
Ben olsam inşaat halinde ev almam. Yeni ev aldık taşınalı 2 ay oldu, taşınmadan önce de 3-4 ay ev aradık. Ev ararken dediğiniz gibi inşaat halinde müteahhitten aradık bitmemiş ev çok gezdik. Eylül ayında kesin teslim denilen evleri hala görüyorum bitmemişler daha. Taşındığım ev 4 yıllık, 1 sene önce iskan alınmış. Müteahhitlerin sözüne güvenilmez.
Kredi çekmediğim için ona yorum yapamıyorum ama bu şekilde inşaattan ev almak kumar gibi gerçekten.
Kredi çekmediğim için ona yorum yapamıyorum ama bu şekilde inşaattan ev almak kumar gibi gerçekten.
0
infernalcadre
“Beni” koruyacak kaliteli bir maske arıyorum. Bir sürü marka var iyisi kötüsü var hangisini almalıyız ?
“Beni” koruyacak kaliteli bir maske arıyorum. Bir sürü marka var iyisi kötüsü var hangisini almalıyız ?
0
3m n95 alırsan şu anda doktorların kullandığı maskelerin birebir aynısını almış olursun.
ventilli olanları dışarı hava veriyor, sana bulaşma olasılığı düşük ama karşındakine baya hava vermiş oluyorsun.
ventilsiz olanları çift yönlü filtreliyor ama nefes alması daha zor.
ventilli olanları dışarı hava veriyor, sana bulaşma olasılığı düşük ama karşındakine baya hava vermiş oluyorsun.
ventilsiz olanları çift yönlü filtreliyor ama nefes alması daha zor.
0
N95 + cerrahi ( weltbrown filtreli ) + siperlik veya yanları full kapalı gözlük
0
boyle antiviraldir, yikanabilirdir vs. o maskelerin hepsini gececeksin SENI koruyan bir maske istiyorsan. Seni koruyacak hic bir maske yikanabilir degildir. pandemiyi yavaslatacak maskelerdir onlar. yani baskalarini senden korur nispeten.
bu konuda cok az secenegin var o yuzden isin kolay.
ORIJINAL olmak kaydi ile N95 ve ustu veya FFP2 ve ustu (FFP3 de olur, FFP1 olmaz) bir maske kullanabilirsin. bu maskeler KESINLIKLE yikanmaz (isini yapmasini saglayan statik ozelligi bozulur) ve kullanimlari toplamda bir kac saatle sinirlidir, sonra atman gerekir.
daha kalici bir cozum ariyorsan ve insanlarin sana bakmasinin verecegi rahatsizligi sagliginin yaninda solda sifir kaliyorsa alman gereken: 3M 6000 serisi veya 7000 serisi bir respirator (7502 oneririm, ara arastir 250 liradan fazla verme) ve buna kartus olarak bir cift 3M 6035 filtre aliyorsun. Sana ilk maliyeti 450 500 lira arasi toplamda ama bu setupi pandeminin sonuna kadar guvenle kullanabilirsin. hastanede yuzune kovidli hastalar hapsuran doktorlar boyle bir setup kullaniyorlar.
Bir de gozun etrafini tam kapatan bir gozluge ihtiyacin var. 50-100 lira arasina bulabilirsin.
asinin onaylanip biraz yayginlasmasina kadar kullanacaksin sonucta, bir kac ay daha yani.
bunun yaninda el yikama, disaridan gelenleri dezenfekte etme vs. ile tam koruma saglamis olursun desek yalan olmaz. kendi keyfine gore onlemleri azaltabilirsin tabii.
cogu kisi bu kadar onlem yerine eninde sonunda kapicam olsun bitsin modunda artik, ama hastaligin uzun vade organlara biraktigi zarar, omrunden ne kadar caldigi henuz bilinmiyor. asilara da cok kalmadi, bir kac ay daha dayanayim dersen yapman gereken budur.
ozetle FFP2 ve ustu bir (bir sure) kullan at maske, veya 3M 7502 maske ve bir cift 3M 6035 filtre (6038 de olur ama gereksiz, maskenin yaninda geliyorsa kullanabilirsin) ve gozlerinin etrafini kapatacak bir gozluk.
bu konuda cok az secenegin var o yuzden isin kolay.
ORIJINAL olmak kaydi ile N95 ve ustu veya FFP2 ve ustu (FFP3 de olur, FFP1 olmaz) bir maske kullanabilirsin. bu maskeler KESINLIKLE yikanmaz (isini yapmasini saglayan statik ozelligi bozulur) ve kullanimlari toplamda bir kac saatle sinirlidir, sonra atman gerekir.
daha kalici bir cozum ariyorsan ve insanlarin sana bakmasinin verecegi rahatsizligi sagliginin yaninda solda sifir kaliyorsa alman gereken: 3M 6000 serisi veya 7000 serisi bir respirator (7502 oneririm, ara arastir 250 liradan fazla verme) ve buna kartus olarak bir cift 3M 6035 filtre aliyorsun. Sana ilk maliyeti 450 500 lira arasi toplamda ama bu setupi pandeminin sonuna kadar guvenle kullanabilirsin. hastanede yuzune kovidli hastalar hapsuran doktorlar boyle bir setup kullaniyorlar.
Bir de gozun etrafini tam kapatan bir gozluge ihtiyacin var. 50-100 lira arasina bulabilirsin.
asinin onaylanip biraz yayginlasmasina kadar kullanacaksin sonucta, bir kac ay daha yani.
bunun yaninda el yikama, disaridan gelenleri dezenfekte etme vs. ile tam koruma saglamis olursun desek yalan olmaz. kendi keyfine gore onlemleri azaltabilirsin tabii.
cogu kisi bu kadar onlem yerine eninde sonunda kapicam olsun bitsin modunda artik, ama hastaligin uzun vade organlara biraktigi zarar, omrunden ne kadar caldigi henuz bilinmiyor. asilara da cok kalmadi, bir kac ay daha dayanayim dersen yapman gereken budur.
ozetle FFP2 ve ustu bir (bir sure) kullan at maske, veya 3M 7502 maske ve bir cift 3M 6035 filtre (6038 de olur ama gereksiz, maskenin yaninda geliyorsa kullanabilirsin) ve gozlerinin etrafini kapatacak bir gozluk.
0
cerquanne
Önümüzdeki hafta önemli bir işim için Antalya’ya gitmem gerekiyor ancak hem zaman kaybetmek istemediğim hem de beni yormaması açısından araç yerine uçak mı kullansam diyorum. Malum dönemde çok riskli bir karar mıdır?
Önümüzdeki hafta önemli bir işim için Antalya’ya gitmem gerekiyor ancak hem zaman kaybetmek istemediğim hem de beni yormaması açısından araç yerine uçak mı kullansam diyorum. Malum dönemde çok riskli bir karar mıdır?
0
temmuz ayında kullandım. benim dışımda n95 ve siperlik kullanan yoktu uçakta. normaldeki gibi dipdibe 3lü koltukta oturduk işte. benim için riskli ve yorucu bir yolculuktu ama çoğu kişi pek umursamıyordu. şu son dönemde dolmuş ve metrolar için alınan yolcu kısıtlamasının neden uçakları kapsamadığını anlamıyorum. tıpkı otobüste bayan yanı kavramı varken uçakta olmaması gibi bir şey sanırım.
sizin sorunuza gelince bence özel araçla gitmenizi tavsiye ederim. ama 7-8 saat araç sürmek de yorucu olur derseniz çok korunaklı bir şekilde gitmek gerek uçağa.
sizin sorunuza gelince bence özel araçla gitmenizi tavsiye ederim. ama 7-8 saat araç sürmek de yorucu olur derseniz çok korunaklı bir şekilde gitmek gerek uçağa.
0
Ucakla gidin.
N95 maske taksaniz ok bence.
Cok pimpirikliyseniz ustune cerrahi maske ve siperlik filan da takabilirsiniz.
N95 maske taksaniz ok bence.
Cok pimpirikliyseniz ustune cerrahi maske ve siperlik filan da takabilirsiniz.
0
Jepa'ya katılıyorum. Ölüm kalım olmadığı sürece şu anda uçağa binmem, sosyal mesafe olması imkansız, türk insanının ihmalkarlığı ortada, n95'in de tanelerin %95'ini tuttuğunu düşünürsek arabayla gitmeyi tercih ederim.
0
turbo sadık
bugün trafik cezası yedik ve bunun tutarsız olduğu kanaatindeyiz. kaynarca'da e5'te 117 km ile radara girmişiz. arkadaş bölünmüş şehirler arası yol 3 şerit hız sınırı 70 olamaz ki. sulh ve ceza hakimliğine başvurmak gerekiyormuş. şu sıralar da ortalık karışık malum virüs...bunu daha önce başarmış ki
bugün trafik cezası yedik ve bunun tutarsız olduğu kanaatindeyiz. kaynarca'da e5'te 117 km ile radara girmişiz.
arkadaş bölünmüş şehirler arası yol 3 şerit hız sınırı 70 olamaz ki.
sulh ve ceza hakimliğine başvurmak gerekiyormuş. şu sıralar da ortalık karışık malum virüs...
bunu daha önce başarmış kimse var mı nasıl bir yol izlemek lazım. uyuz oldum ya 70 ile gidilmesi gereken yerde 117 ile girmişiz. 70 nedir. 90 olarak kesse anlayacağım. e5'te 70 ile nereye kim gidiyor böyle bir şey mümkün mü?
bölünmüş 3 şeritli şehirler arası yolda otomobil ile gidilmesi gereken yer 70 imiş.
arkadaş bölünmüş şehirler arası yol 3 şerit hız sınırı 70 olamaz ki.
sulh ve ceza hakimliğine başvurmak gerekiyormuş. şu sıralar da ortalık karışık malum virüs...
bunu daha önce başarmış kimse var mı nasıl bir yol izlemek lazım. uyuz oldum ya 70 ile gidilmesi gereken yerde 117 ile girmişiz. 70 nedir. 90 olarak kesse anlayacağım. e5'te 70 ile nereye kim gidiyor böyle bir şey mümkün mü?
bölünmüş 3 şeritli şehirler arası yolda otomobil ile gidilmesi gereken yer 70 imiş.
0
kaynarca e-5 üzerinde 117 ile gitmekte büyük cesaret.trafiğin hiç alakasız durduğu bariz noktadlardan biridir anadolu yakasında.70 az olabilir haklısın ama 117 bayağı iddaalı kaynarca e-5 için.nick duyuru uyumu :')
0
Sehirlerarasi olmakla birlikte otoban degil ve de sehiricinden geciyor.
70e indirilmisti birkac sene once E5. Hiz siniri tabelalarina dikkat edersiniz bundan sonra.
90bile olsa %10 tolerans seysini bile misliyle gecmissiniz.
70e indirilmisti birkac sene once E5. Hiz siniri tabelalarina dikkat edersiniz bundan sonra.
90bile olsa %10 tolerans seysini bile misliyle gecmissiniz.
0
hocam bizim burda hız sınırı 50 olan ama hafif yokuşlu bir yol var araç zaten 50 altında zorlanıyor arkandaki korna çalıyor selektör yapıyor.. orada ceza yemiştik 65-70 hız ile. itirazın kabul edilmesi çok zor. hem kurala uygun bir ceza hem de kasaya para lazım bu dönemde.
0
Hahahah Kaynarca E5'te Hız sınırı 70 orada ve gayet haklı bir sınır, emniyet şeridi bile olmayan istanbulun en işlek otoyolundan bahsediyoruz. Radar uyarısı olmasa oradan yürürsün belki ama her kilometrede kocaman hız sınırı ve EDS şeysi yazıyor. Yasal olarak yapabileceğin hiç bir şey yok maalesef.
0
nefertarii
bu binada oturulur mu? deprem korkusu var ama is dolayisiyla o civarlar secilmek zorunda... ne dersiniz?
bu binada oturulur mu? deprem korkusu var ama is dolayisiyla o civarlar secilmek zorunda... ne dersiniz?
0
O bölgedeki deprem korkusu senin binan yıkılır diye'den ziyade, olur da diğer binalar yıkılırsa sokakların ambulans ve itfaiye dahi giremeyecek durumda olmasından kaynaklanıyor genellikle.
0
deprem sonrası yapılmaya başlandıysa oturulabilir, o dönemde başlanıp biten evler denetlenme korkusu ile yönetmeliklere uygun şekilde yapıldı genelde. ama son dönemlerde yapılanlar, apartman sakinlerinden biri gidip de başında beklemediği sürece dikkatsizce yapılıyor gördüğüm kadarıyla :/ o yüzden yine sağlam olsa da bu bahsettiğim dönemde yapılanlar kadar sağlam olduğunu düşünmüyorum.
bu arada bahçelievler demişken, istanbul bahçelievler dimi? 0_o
bu arada bahçelievler demişken, istanbul bahçelievler dimi? 0_o
0
