Giriş
(2)

İnsanları başkasını dövmesi için teşvik etmek suç mu?

ermanen
azmettirmek olayı var mesela. ama kişinin aklında yokken suç işlemesine teşvik etmek demişler. aklında varken de teşvik etmek aynı şey mi.. dövme veya dövdürme olayında nasıl oluyor?bir de internet ortamında da aynı olayı soruyorum...not: kaynak olsa güzel olur.
azmettirmek olayı var mesela. ama kişinin aklında yokken suç işlemesine teşvik etmek demişler. aklında varken de teşvik etmek aynı şey mi.. dövme veya dövdürme olayında nasıl oluyor?

bir de internet ortamında da aynı olayı soruyorum...

not: kaynak olsa güzel olur.
0
ermanen
(09.06.12)
suç.
0
r_u_h
(09.06.12)
Bir kimseyi herhangi bir suça azmettirmek (gasp, hırsızlık, darp, birini öldürmek, birini öldürmeye -kişinin kendisi yani intihar dahil- teşebbüs, adam kaçırma ve aklına gelebilecek tüm suçlar) evet suçtur ve cezası vardır. Kişilerin mesleğine, konumuna göre ceza da katlanarak artar. Aşağıdaki linklerde de görebileceğin üzere bazı insanlara "dayağa azmettiricilik" suçundan dolayı dava açılmış veya ceza verilmiş durumda.

www.medyafaresi.com
www.internethaber.com
gundem.milliyet.com.tr
www.sabah.com.tr
www.habersok.com
yurthaber.mynet.com
haber.mynet.com
spor.mynet.com

Ceza verilmeyen bir tek istisna var azmettiriciler arasında. O davada da "alkol" söz konusu.
www.cumhuriyet.com.tr
0
greenish
(10.06.12)
(4)

Sosyal insanlar ne yer ne içersiniz?

rokoko
Bazi tipler var ya hani, gezen tozan, her seye vakit ayirabilen , hobileri olan, isinde gucunde de iyi olan, nasi basariyorlar abi bunu? Kendime bakiyorum, ogrenciyim, evim okula yakin, ona ragmen derslere gitmeye useniyorum, arkadaslar cagiriyor simdi kim yikancak, hazirlancak gitcek diyorum. Evde
Bazi tipler var ya hani, gezen tozan, her seye vakit ayirabilen , hobileri olan, isinde gucunde de iyi olan, nasi basariyorlar abi bunu? Kendime bakiyorum, ogrenciyim, evim okula yakin, ona ragmen derslere gitmeye useniyorum, arkadaslar cagiriyor simdi kim yikancak, hazirlancak gitcek diyorum. Evde oturuyorum yemek filan yiyorum, degisen hayatimi dusluyorum. Cogu arkadasimla da bagimi kopardim zaten, gecmiste yasiyorum biraz da bugunlerde. Yeni baslayanlar icin depresyon filan demeyin lutfen bu aralar biraz abartsam da genelde bole bir hayatim vardi, bir cok seye usenirdim. Yapmaktan keyif aldigim seyler var(yuzme,fotografclik)ama bunlari gerceklestirmeye enerjim yok gercekten. Biraz da maymun istahliyim onu mu yapsam bunu mu yapsam bi bakiyorum hic bir sey yapmamisim. Bahsettigim turde kendine guvenen, sosyal bir insan olmak icin ne lazim para mi iyi bir vucut mu:D Cidden kendi hayatimi mahfediyorum iyi bir ortamim var aslinda ama bunu kullanmiyorum. Okulum guzel, yasadigim yer guzel. Ailem iyi.Odam super. Ne istiyorum abi ben?Fazla param yok bu aralar yalniz.
Illa kanser teshisi filan mi koyulmasi gerek hayatin anlamini kavramam icin bisiler yapmaya calismam icin..Bi yardim edin yav bana,nasi duzelteyim su hayati?
0
rokoko
(09.06.12)
Üşenmemen lazım. Üşenip evde yaşlanabilir ya da üşenmeyip hayatını yaşayabilirsin evlat. Zorla kendini.
0
roket adam
(09.06.12)
planlı yaşıyorum ve yaptığım plana uyuyorum. derslerim iyi ortalamam 3 küsür.. hafta sonları asla ders çalışmıyorum bisikletle geziyorum mesela. veya yakınlardaki illere gidiyorum ama kesinlikle plan programlı yaşıyorum. erken yatıp erken kalkıyorum.. tavsiye ederim. dolu dolu yaşamış olduğumu düşünüyorum çünkü.
0
rubiks cube
(09.06.12)
hem çalışan hem okuyan hem ilişki idare eden hem herkesin derdini dinleyen hem organizasyon yapan hem okuyan hem spora giden hem hobilerini icra eden hem de her yere zamanında yetişen insanların bunları ne ara yaptığını ben de merak ediyorum.

bu insanların genelde uyku problemleri olmaz, gece yatar yatmaz uyurlar. geçmişi ya da geleceği düşünmezler. bir şeye birkaç saat üzülürler. değişen gerçeklere hemen adapte olurlar, çok zor şartlara bile severek uyum sağlarlar.
0
narcissa black
(09.06.12)
ortamın seni sarmıyordur diyeceğim ama yüzmeye fotoğrafçılığa falanda üşeniyorum demişsin. enerjin yok, demek ki spor yapmaya ihtiyacın var. ben de öyleydim işe başlayınca erken kalk erken yat olayı, sürekli devinim olması ve kendine ayırdığın zamanın önemi olunca bir şeyler yapıyor insan. spor yapınca da sürekli enerji ihtiyacın olduğu için bünye o tempoya alışıyor ve enerjik oluyorsun. bi de düşün aktivite yapınca mı daha mutlu oluyosun yoksa evde oturunca mı? kendini zorla biraz. cidden ileride arayacaksın o bol zamanın olan günleri.
0
r_u_h
(09.06.12)
(8)

canım sigara çekiyor

redlinetheturk
üç gün evvel bıraktım ilk defa şuan acaip canım çekiyor.ne yapayım? içmeyeceğim tabiki de şu isteği nasıl körelteceğim?
üç gün evvel bıraktım ilk defa şuan acaip canım çekiyor.
ne yapayım? içmeyeceğim tabiki de şu isteği nasıl körelteceğim?
0
redlinetheturk
(09.06.12)
ayrıca her şey çok pis kokuyormuş amk. keşke bırakmasaymışım
0
🌸redlinetheturk
(09.06.12)
Patlıcan tüket. İçerisinde nikotin var.
0
secretcode
(09.06.12)
evdeysen yataga gir ve uyu...biliyorum cmtesi saat daha 10..ama git yat ve alkol almaa...bi de sigara ictikten sonra seninle konuşan insanların sen konuşurken senin nefesini almamak icin kendi nefeslerini tuttuklarını düşün..o kadar igreniyorlar senden ama belli etmemeye calışıyolar..(ben oyle yapıyorum)..

kolay gelsin.

p.s: ben de 6 sene icip bıraktım bırakalı 6 sene oldu :)
0
ilik
(09.06.12)
@secretcode nikotinsiz bir çözüm pls.
@ilik bıraktığımdan beri uyuyorum zaten yemek ve tuvalet için uyanıyorum sadece. daha fazla uyumam mümkün değil.
0
🌸redlinetheturk
(09.06.12)
sakız çiğne? kuruyemiş antep fıstığı? ama bunlar da uzun vade de şişko eder adamı..
0
ilik
(09.06.12)
şu delete sakızlar var ya ufak top top onlardan 6 8 tane atıyordum ağzıma, kavruluyordu azğzım ama sigara isteği de geçiyordu.
0
k4l3m
(09.06.12)
genel: bir alışkanlıktan kurtulmanın iyi bir yolu başka ve tercihen yararlı bir alışkanlık edinmektir.

günü kurtarma: antep fıstığı yiyiniz şimdilik.
0
rearazem
(09.06.12)
10 dakika dayan içmeyince istek geçiyor.
0
r_u_h
(10.06.12)
(3)

captain black

hlt85
pipoya yeni başladım bi yerlerden captain black aromalı tütün vardı onu içtim. bgn kadıköyde bir yere gittim tütün almaya captain black pipo tütün fabrikası kapanalı çok oldu muhtemelen içtiklerin sahtedir dedi. doğru mudur, var mı böle bi bilgisi olan?? weya güzel bir tütün öneren. şu an mac baren
pipoya yeni başladım bi yerlerden captain black aromalı tütün vardı onu içtim. bgn kadıköyde bir yere gittim tütün almaya captain black pipo tütün fabrikası kapanalı çok oldu muhtemelen içtiklerin sahtedir dedi. doğru mudur, var mı böle bi bilgisi olan?? weya güzel bir tütün öneren. şu an mac baren içiyorum baya sevdim.
0
hlt85
(09.06.12)
doğrudur, captain black kapandı.
0
ekaterina
(09.06.12)
konuya cok hakilm biri degilim ama abd'de gayet satiliyor captain black. belki kapanan fabrika o civarlarda uretim (ya da tr'ye ithalat) yapan bir yerdir.
0
please dont die
(09.06.12)
pipo içiyorsan captain black kullanma zaten. hem tadı kötü hem kimyasallar cirit atıyor. mac baren iyidir, düşük serisi olan seven seas royal blend'i güzeldir, direk mac baren olan karton keselerdekiler daha güzeldir.
0
r_u_h
(09.06.12)
(9)

uzunluğundan memnun değilim uzatmak istiyorum

dynamo
sevgili eski berberim bana şampuanla yıkama saçın yağı kaybolur sürekli yıka ama şampuan sürme derdine kadar doğru?
sevgili eski berberim bana şampuanla yıkama saçın yağı kaybolur sürekli yıka ama şampuan sürme derdi


ne kadar doğru?
0
dynamo
(09.06.12)
önemli olan işlevi.
(bkz: yılan yağı)
0
lunedor
(09.06.12)
kepeklenirsin.şampuana devam.
0
başka bir kullanıcı
(09.06.12)
(bkz: biotin)
0
flexin
(09.06.12)
bitkisel ürünlere yönet. anca öyle uzatırsın.
0
himmet dayi
(09.06.12)
berberin dediği doğru ama şampuansızda olmaz.
saçını her yıkadığnda 1 kere yıka ikinci kere şampuanlama ve haftada 2 yi geçme geçersen şampuan sürme
uzaması içinde yılan yağı ideal.
0
zimbirik
(09.06.12)
her gün yıkamanın yağı yok ettiği ve sağlıksız olduğu mitini yalanlayan bir yazı okumuştum bir ay kadar önce.
0
r_u_h
(09.06.12)
uzatmak istiyorsan git aktardan veya doakozmetikten hint yağı, susam yağı, badem yağı falan al. ya da doakozmetikte saç uzatmak için yağ var onu al. içine evigen, bemiks, bepanten ampullerinden kır. aktarlarda ve nette falan entele otu diye bi şey satılıyo ot olanı zehirli falanmı uğraşılmaz ama şişede işlenmiş şekilde satılıyo ondan al. priorin diye bi hap var saç dökülmesine zerre etki etmiyo ama iki günde bir tırnak kestiiryodu bana saçı da uzatıyodu. evet saçlarım belimde.
0
kullanicadi
(09.06.12)
oha çok iyiymiş de ne o öyle 2 saat kocakarı iksiri gibi
0
🌸dynamo
(09.06.12)
:)) ya karıştır hepsini banyodan önce nemli saça sür iki saat beklet yıka sülfatsız şampuanla. valla çok vakit almıyo:) ayrıca priorini fikir olsun diye yazdım çok pahalı şimdi ben de içmiyorum. solgarın formula snh sini kullanıyorum çinko saça tırnağa cilde iyi gelir ayağına.
0
kullanicadi
(09.06.12)
(8)

Trafik Kazasında Hatalı Kim?

colg fusion
http://www.youtube.com/watch?v=UsvPZPLzg5AŞu videonun 04:39'unda bir kaza var. Sizce kim hatalı bu kazada? 8 üzerinden dağıtsanız kime kaç verirsiniz?Şimdiden teşekkürler
www.youtube.com

Şu videonun 04:39'unda bir kaza var. Sizce kim hatalı bu kazada? 8 üzerinden dağıtsanız kime kaç verirsiniz?

Şimdiden teşekkürler
0
colg fusion
(09.06.12)
8/8 motorcu hatalı diyorum. Tamamen amatör yorumum.
0
geven kafa
(09.06.12)
Araçtaki sürücü sinyal veriyor, hızını azaltıyor, gitmesi gereken şeritten olması gerektiği gibi dönüş yapıyor.

Motorsiklet sürücüsü olması gereken şeritte değil, sinyal veren sürücüyü dikkate almıyor, kaza değil, çarpışma testi bu, kasıtlı yapmış nerdeyse.

Araçtaki sürücünün bir hatası olmadığından, 8/8 motor kusurlu olur.

Edit: Araçtaki sürücü aynasını kontrol edip, motorsikleti farketmiştir, yalnız dönüş yapması için izin vereceğini, yavaşlayıp sağa geçeceğini düşünmüştür, ki öyle olması gerekiyor, sollama yapıyorsan dikkatli olacaksın, 2 arabayı birden sollamaya çalışıyor bu, zaten başlıca bir hata.
0
disfircasiyimben
(09.06.12)
bana araba daha hatalı gibi geldi. ama motorcunun hızı da önemli. araba sinyal vermiş ama sol trafik bitene kadar beklemesi lazım. motorcu yaklaşınca da birden dönmüş. görmemiş sanki... o ülkenin trafik kuralları da önemli bu arada.

edit: bu arada yol gidiş geliş heralde. düz çizgide motorun sollamaması lazım ama kesikli çizginin tam başlangıcında olmuş olay. motor araba yavaşlayınca bekleyeceğini sanıp hızlanmış ve sollamak istemiş sanırım..

olay biraz ayrıntılı aslında. motor daha hatalı çıkabilir..
0
ermanen
(09.06.12)
kesikli çizgi sadece sola dönüş için var sanırım, devamında düz çizgi var gibi. otomobilin sürücüsü aynaya bakmamış olabilir, baksa da görmemiş olabilir. yine de düz çizgide sollamaya çıktığı için motor suçlu bence.
0
infernal majesty
(09.06.12)
ikisinde de hata var. trafikte motorcuya saygı göstermeyenler kendini belli etmiş.
arabanın aynasına bakıp gelen araca göre dönmesi gerekirdi. motorunda sinyali dikkate alıp yavaşlaması gerekirdi ama kendisini bekleyeceğini düşünerek geçmeye çalışmış olabilir, aslında araba sola geçince yavaşlayıp sağa kırmak için yeterli zamanı vardı ya heyecan yapmış ya da acemilik varmış. sol şeritten geleni aynadan göremiyorsa ya ayna ayarı kötüdür ya da gözü ehliyet alamayacak kadar bozuktur.
kamerayla araba çekildiğine göre muhtemelen arabadaki ilk sürüşünü falan yapıyor, anneside çekim yapıyor.
0
r_u_h
(09.06.12)
elbette araba hatalı. ancak motorsiklet şehiriçi hız sınırlarının üzerinde ancak bu tali kusur olarak geçerli biz de. yani yola giren veya çıkan asıl önlemi almak zorunda olan sürücüdür.
0
ground
(09.06.12)
düz çizgi olmasa araba 8/8 hatalı derdim de, motor düz çizgi varken karşı şeritte giderek baştan kaybediyor bence. ki önündeki arabanın yaptığı hamlelere (yavaşlama, sinyal) göre hızını ve yerini de ayarlamalıydı. ha arabanın da her türlü gelen birisi var mı bakması gerekirdi ama hatanın çoğu motorda bana göre.
0
orange coffee
(09.06.12)
bence araba hatalı. adam sinyal verip dönüyor, aynaları kullanmadan. bir de motor önceliklidir benim bildiğim-gördüyse de onu beklemesi lazım. (uyduruyor olabilirim ama ben öyle yapıyorum)
ama trafik kanununa göre motor hatalı çıkar.
0
cocodancer
(09.06.12)
(5)

Creo Pro Engineer analiz olayları

r_u_h
Pro E'de yeniyim, modelleme Solidworksden sonra karışık geldi biraz, muhtemelen henüz alışamadığımdan ve kolay yolları bilmediğimden. Peki şimdi ben parçaları hatta montajları Solidworks de hazırlasam, sonra Iges veya Parasolid olarak kaydedip Pro E de açarsam analiz yapsam sağlıklı olur mu? Pro E d
Pro E'de yeniyim, modelleme Solidworksden sonra karışık geldi biraz, muhtemelen henüz alışamadığımdan ve kolay yolları bilmediğimden. Peki şimdi ben parçaları hatta montajları Solidworks de hazırlasam, sonra Iges veya Parasolid olarak kaydedip Pro E de açarsam analiz yapsam sağlıklı olur mu? Pro E de mi çizdiğimle aynı sonucu verir mi?
0
r_u_h
(08.06.12)
Pro E hiç kullanmadım.
Amacın ne? Analiz mi?
0
arden v2
(08.06.12)
@arden evet analiz peşindeyim, amaç bir şeyler öğrenmek.
0
🌸r_u_h
(08.06.12)
Ansys işinizi görür, SW ile entegre çalışır.
0
arden v2
(08.06.12)
şimdilik ansys'le uğraşmak istemedim açıkçası, biraz pro e bilgim olsun bu arada da analiz yapayım dedim. onu daha sonra öğrenmek niyetindeyim.
0
🌸r_u_h
(08.06.12)
Ne analizi yapmak istediğinizi anlayamadım
Statik mi
Basınç mı
Isı mı
Neyin analizidir bu? Pro e de statik analiz var, ansys daha kapsamlı analizler yapar, sırf analiz için pro e ye geçmek yerine, ansys i öğren

web.deu.edu.tr
0
arden v2
(08.06.12)
(4)

Motor devri yükselirken bir noktadan sonra tork ve beygir neden düşer?

taarruz
Soruyu biraz açayım. benzinli ya da dizel motorlarda devir yükseldikçe birim zamanda yakılan oksijen ve yakıt miktarı arttığı için tork ve beygir yükselmektedir. ama bir noktadan sonra ise düşmektedir.bunun sebebi nedir?http://www.bilgiustam.com/resimler/2009/05/tork_grafik.jpg
Soruyu biraz açayım. benzinli ya da dizel motorlarda devir yükseldikçe birim zamanda yakılan oksijen ve yakıt miktarı arttığı için tork ve beygir yükselmektedir. ama bir noktadan sonra ise düşmektedir.

bunun sebebi nedir?

www.bilgiustam.com
0
taarruz
(07.06.12)
İşin uzmanı değilim ama bir fikir yürütürsem...Aracı durgun halden harekete geçirmek için harcanın tork,aracın seyir haldeyken hareketini artmak için gerekenden daha fazla olmak zorundadır.Misal 1 ton aracı 0'dan harekete geçirmekle 120'den 140'a hareket geçirmek daha farklıdır elbet.Duran aracı kaldırmak için torka ihtiyac vardır.Bu yüzden düşük vites kullanılır.Aracın 1'de kalkmasının sebebi budur.4.vites'de kalkmamasının sebebide budur.Arac stop eder.Çünkü o tork aracı kaldırmaya yetmez.Hızlanan araçta haliyle tork düşmeye başlar.Tork işi biraz vites kutusuylada ilgili.Ne kadar çok dişli = O kadar fazla tork , denilebilir.Motordan gelen hareket 5.vitesde direkt olarak diferansiyele iletilir.Yüksek hız için araya fazladan diş istenmez.
0
darksdantes
(07.06.12)
bunun cevabını ben de merak ediyorum.

ama caponlar çözüm bulmuşşlar: vtec! tork'a etkisi olmuyor gerçi ama beygirde artış sağlıyor.
0
i was me but now he s gone
(07.06.12)
yaylı sübab kullanan motorlarda devir belli bir eşiğin üzerine çıktığında sübablar bu hıza yetişemiyor ve doğru zamanda hava alıp doğru zamanda eksoz bırak işini yapamıyorlar bu da motorda verimsizliğe, silindir içinde fazladan basınca vb sebep oluyor. zorlanması halinde motorun patlamasına sebep olabiliyor. bunu engellemek için ducati'nin geliştirdiği yay yerine katı bir parça kullanılan sistem var.

@darksdantes'in dediği bir bakıma doğru olmakla birlikte motorun beygir gücü değil, dişli kutusundan tekere iletilen beygir gücüyle ilgili. sorudaki dişlilere ulaşmadan direkt olarak biyeldeki güç sanıyorum ki. ayrıca ne kadar çok dişli o kadar çok tork etmez, tork dişlilerin çapıyla ilgilidir.

edit: Ducati'nin sistemi en.wikipedia.org
0
r_u_h
(07.06.12)
bu dönem içten yanmalı motorlar dersini verdim. her ne kadar konuya çok fazla hakim olmasam da bildiğim kadarını açıklamaya çalışayım.

motorun termik verimi en fazla 2000-2500 devirlerinde alınabiliyor. mekanik verim de devir sayısı arttıkça sürtünme kayıpları artacağından azalıyor. volumetrik verim de ayrıca yüksek devir sayılarında yüksek basınç kayıpları ve yüksek sıcaklıklar nedeniyle azalıyor. 2000 devir civarı volumetrik verim için en uygun devir sayısı. bu sebeplerle aracı yüksek devirlerde kullanmak yüksek verim kayıplarına sebep oluyor.

yüksek devir sayılarında ayrıca silindir içerisindeki çok fazla türbülans, yanma verimini de olumsuz etkiliyor. subapların açılma ve kapanma avansları değişken değilse artan devir sayısına göre silindire daha fazla hava/yakıt alınamıyor ve bu da bir dezavantaj oluşturabiliyor.

arada yanlışlarım olabilir illa ki. ama genel olarak bu şekilde diye biliyorum.
0
srdr
(07.06.12)
(10)

asansörden çıkarken

wessago
iyi günler mi denir ? asansörde kalan tanımadıgın insana ?
iyi günler mi denir ? asansörde kalan tanımadıgın insana ?
0
wessago
(07.06.12)
iş merkeziyse, iyi çalışmalar çok ortada bir laftır iyidir.
Ev gibi bir yerse, iyi günler iyidir yeterlidir.
0
cruseo
(07.06.12)
ben iş ortamında da apartman ortamında da her yerde iyi günler/iyi akşamlar derim.
0
sir gawain
(07.06.12)
evet ben iyi günler diyorum.
0
merena
(07.06.12)
girerken merhaba
çıkarken iyi günler/iyi akşamlar/iyi çalışmalar/iyi ....

"iyi" yerine "hayırlı" da gelebilir.
0
halilibo
(07.06.12)
evet. akşamsa da iyi akşamlar.
0
baldur2
(07.06.12)
bana birisi asansörde iyi çalışmalar dese suratına öküz öküz bakarım, iyi çalışmalar ne lan? merhaba ve iyi günler/iyi akşamlar denir. iyi çalışmalar ofisten, iş yerinden çıkarken denilir.
0
r_u_h
(07.06.12)
ben hiçbir şey demiyorum, öküz gibiyim. mutluyum ama.
0
the kene
(07.06.12)
iyi çalışmalar adam asansor icerisinde calisiyorsa (hani asansör görevlisidir filan) uygun olur gibime geldi. ya da ne bileyim eleman elinde camsille aynayi siliyordur filan. gerci ona da kolay gelsin denir. inene kadar bekleyemedin agzimiz burnumuz camsil oldu da denebilir.
0
disq
(07.06.12)
ben de kafama göre iyi günler ya da iyi çalışmalar diyorum ofis asansöründe.
0
mahnita
(07.06.12)
"çıkıyorum, korkma" ya da "wessago kaçar" diyebilirsin...

şaka bir yana "iyi günler" en geneli sanırsam. günün zamanına göre "iyi akşamlar"a da çevirebilirsin.
0
loveinaflipbook
(07.06.12)
(20)

Selam Güzinler...

markasiz
İş kurma hayallerim var. iyi maaş aldığım memuriyet gibi bir işte çalışıyorum. ölmemek için de spor mıpor her türlü şeyleri yapıyorum. neyse kendi işimi kurmak istediğim için de hiçbir şekilde evlenmeyi düşünemiyorum. aslında süper hatunlar da yok değil. ama işte bilindiği üzere iş kurmak lazım genç
İş kurma hayallerim var. iyi maaş aldığım memuriyet gibi bir işte çalışıyorum. ölmemek için de spor mıpor her türlü şeyleri yapıyorum.

neyse kendi işimi kurmak istediğim için de hiçbir şekilde evlenmeyi düşünemiyorum. aslında süper hatunlar da yok değil. ama işte bilindiği üzere iş kurmak lazım gençler.

işim de iyi. maaşım falan iyi. sorun şu ki, bir de toplumdan darlama geliyor. evlen evlen diye. naapcağımı şaşırdım gençler.
0
markasiz
(07.06.12)
evlenme.
0
ekaterina
(07.06.12)
evlilik bereket getirir. Çoğu kültürde bu böyle anlaşılmış, böyle görülmüştür.
0
arden v2
(07.06.12)
dellenme. hayat senin keyfini çıkar.
0
pisekar v2
(07.06.12)
olacak gibiyse kendi işin en güzeli.
0
late viper
(07.06.12)
Evlenmek iş kurmana engel mi?
0
poseidon1
(07.06.12)
evlenmek iş kurmaya engel. nerden baksan evde bir kadın besleyeceksin. beslemeden önce de saçma sapan bir harcaman olacak. yaklaşık 20bin kadar. piyy... çok zor ya.
0
🌸markasiz
(07.06.12)
yaş kaç?
0
emininsel
(07.06.12)
baskı oluşturan ekipten uzaklaş
atıyorum ailenle yaşıyorsan, maaşın da iyiyse, kendi evini tut, eşyalarını al, kendine bir düzen kur.

Ben 10 senedir yanlız yaşıyorum, kendi evim, kendi eşyalarım, şimdi şimdi evlilik falan düşünür oldum, 10 senedir gayet keyfim yerindeydi
0
cruseo
(07.06.12)
yaş. 24buçuk :) 25 :) ailemden uzaktayım. ama işte ne biliyim gençler ya. aslında düzenli de bir hayat aramıyor değilim. iş kuracaksam o da lazım. ben de anneme zengin bir ailenin kızını alak dedim. bakalım ne olacak :)
0
🌸markasiz
(07.06.12)
"evlilik" "aile" "paylaşım" gibi kavramlar üzerinde bir kere daha düşünmenizi tavsiye ederim.

hayatınızla ilgili böylesi önemli bir karara "ben de anneme zengin bir ailenin kızını alak dedim" diyerek pazarcı zihniyeti ile yaklaşıyorsanız; evet kurun kendi işinizi, sizde başarı pırıltıları görüyorum. hayatınız almak-satma üzerine temellendirilmiş.

evlilik; yapsam mı acaba? denilerek, soru işaretleri ile yapılacak bir şey değildir. mantık evliliği yapmıyorsanız tabi... eh, mantık evliliği yapacaksanız da bulaşmayın zaten. siz hayatınızı ve ne yapmak istediğinizi net bir şekilde ifade etmişken durduk yere, sırf iki akrabanın lafı için evlenilmez, kimse ümitlendirilmez.

diğer yanda aşıksanız işler değişir. sevdiğiniz insanla hayatı paylaşmak düşüncesi kalpten gelir, aksine birileri bunu yapmanıza engel olsa, engelleri aşmak için deli divane uğraşırsınız. sevdiğinizin kokusu olmadan uyanmak, akşamları eve geldiğinizde kocaman sarılmak... iki tabak yemeği paylaşmak...

kısacası mantık evliliği yapacaksanız; sizin gelecek planlarınızda evliliğe yer olmadığı aşikar; yapmayın.
aşk evliliği zaten duyuruya sorularak, evlensem mi acaba kaygılarıyla yapılacak bir iş değildir. bu noktada "aile" kavramını eksik algıladığınızı ve maddi olarak yapsanız da manevi olarak bunun sorumluluğunu alabilecek bir yapıya sahip olduğunuzu düşünmüyorum. kısacası; aşk evliliği de yapamıyorsunuz.

soru abes; evlenmeyin siz... kendi kendinize de mutlu bir hayat kurabilirsiniz.


edit:@markasız

"nerden baksan evde bir kadın besleyeceksin" cimlenize ithafen kadın evde beslenecek bir hayvan değildir. zihniyetinizi ya da düşüncenizi ifade ediş tarzınızı şiddetle kınıyorum.

sizin "saçma sapan harcama" olarak adlandırdığınız şeye biz "evlilik hazırlığı" diyoruz.
kaldı ki birbirini seven iki insanın hayatlarını geçirecekleri evde yaşamak için ihtiyaç duyacakları eşyaları alması gereklilik olduğu gibi beraberce eşya seçmeleri de birbirlerinin tercihlerine saygı duyduklarının bir ifadesi, ortak bir beğeni yakalama becerisi ve bilinçli ya da bilinçsiz bir şekilde bütçeyi kontrol etmenin bir yoludur.
0
balik kraker
(07.06.12)
olm istemiyorsan evlenme sorunun cevabını vermişsin işte.
toplum seni başka bir şeye daha zorlasa yapacak mısın?
0
azeroth
(07.06.12)
evlenip napıcan çok merak ettim.
0
geberix
(07.06.12)
evlendikten sonra hayat bitmiyor, aksine farklı bir şekilde güzelleşiyor.
0
isott
(07.06.12)
#azeroth un dediğine ithafen; toplum sana atla dese atlayacak mısın?
asaSDfghg güldürdün panpa.

o değilde "nerden baksan evde bir kadın besleyeceksin" ahahahaha bu ne len :). Eniştem de çiftlik de buzağıları satar, bide onu mu besleyeceksin diye. ASdasjgdhj olum çok güldüm nasıl mantık bu :).

Mantık, paralı kadın falan. Sen parayla inşa edersen, parayla çöker o ilişki. Evliliği çok yanlış anlamışsın sen:). Kadının sana, sende kadınına sırtını yaslayacaksın, param var yada yok diye değil. Tanrı korusun, sakat kalsan, kaza geçirsen o kadın değil, annen bakar ilgilenir senle. Yapma gitme evladım :).

Sana sabah öğle akşam sır kapısı yazıyorum.
Bir hafta bunu kullan, tekrar kontrole gel.

asdasafdfgh
0
arden v2
(07.06.12)
istemiosan evlenme. kimsenin seni baskılamasına da izin vrme. sert ve net bir tavırla kimse seni baskılayan, al karşına konuş. kafana göre takıl. millete dert oluyor anasını satayım.
0
mahnita
(07.06.12)
mahnita; kime dert olmuş ki? böyle bir evlilik yapacağına yapma diyoruz:) ne var bunda
0
arden v2
(07.06.12)
değerli bakış açılarınız için çok teşekkür ederim. istediğim tepkileri aldım :) özellikle balık kraker :) çok sevimlisin ama dont feed the trolls :)) canınızı yerim öptüm hoşçakalın.

hayatımın kadınını bekliyorum zaten ben. fakat şöyle ki gerçekten aramıyorum. bekliyorum sadece. bekleme sebebim de kendi işimi kurma isteğim. eğer kendi işimi kurmayacak olsam ortamlar ortamlar yani:)) sürekli arayışta olurum. ama bekliyorum şimdi bakalım. ne olacak ne biticek :)
0
🌸markasiz
(07.06.12)
@arden v2, niye üstüne alınıosun yaw?

toplumdan darlama geliyor diyo ya adam, onları diyorum.

böle bi kesim var toplumda.

sevgiliysen, ee evlilik teklifi yok mu diyolar.

nişanlıysan ee düğün ne zmn? diyolar her gördüklerinde.

evliysen, ee bebek ne zmn diyolar.

ve resmen dert ediniyolar falan.

bak adamın sevgilisi bile yok belki, ee yaşın geld, evlenmeden olur mu zart zurt.

herkes aynı değer yargıları ve aynı hayat standartlarında yaşamak zorunda ya sanki.

bak sinirlendim yine.
0
mahnita
(07.06.12)
öncelikle kendi evin ve eşyaların varsa, evlenince başka eşyalar almanın sadece senin bol bol tüketmeni isteyen sonra onların parasını ödemek için 10 yıl köle gibi çalışmanı bekleyen garip ve saçma bir akımın mantıklı olmadığını düşünmeni ve sırf yeni eşya için evlenecek kadınlarla evlenmemeni öneririm. tabi ki çok eski eşyalarını değiştirirsin ama komple bir ev yapmak saçmalığın daniskası.
ikincisi evlenmek isteyeceğin kadın karşına çıkınca zaten bilirsin sırf birileri evlen dedi diye evlenilmez.
sen de biliyorsun ki iş kurmakta öyle basit bir iş değil. şimdi sadece kendi görevinle meşgulken iş kurunca muhasebesi, vergisi, alacağı vereceği, satın alması, pazarlaması herşey senin üzerinde olacak, 10 15 eleman çalıştıracak duruma gelene kadarda pek hafiflemeyecek yükün. kazancın ne kadar artar bilemem. bu kadar stresi çekerken sana destek olacak, yanında olacak, değişik bakış açısı kazandıracak bir hayat arkadaşı olması fena olmaz bence. o kalitede birini bulursan, aşık olursan, o kadını eş olarak istediğin için evlen. ama sırf evlenmiş olmak için evlenilmez.
0
r_u_h
(07.06.12)
"nerden baksan evde bir kadın besleyeceksin" demişsin öncelikle; böyle düşünüyorsan hiçbir hatun kişisinin başını yakma zaten. Sonralıkla; evlendikten sonra yaptığın masraflar takı taklavat ile aynen sana geri dönüyor hatta daha fazlası bile gelebilir.

Ayrıca evleneceğin kişinin senin parana muhtaç biri olacağını ne biliyorsun? çalışan biri ile evlenirsin sorun kalmaz.

Ama sen evlenmeden önce evliliğe ve evleneceğin kişiye bakışını değiştir bence.
0
poseidon1
(07.06.12)
(12)

çizimlerde erkek kadın farkı

sorularimvar
çizgi filmlerde, portrelerde, çizimlerde, mangalarda, ........... de erkek ile kadın nasıl ayrılıyor? birincisi saçtan olabilir onu herkes biliyor zaten. diğer kısımlar nasıl ayrılıyor?
çizgi filmlerde, portrelerde, çizimlerde, mangalarda, ........... de erkek ile kadın nasıl ayrılıyor?
birincisi saçtan olabilir onu herkes biliyor zaten.
diğer kısımlar nasıl ayrılıyor?
0
sorularimvar
(06.06.12)
meme
0
kayranin kedisi
(06.06.12)
Erkekte kaşlar daha kalın, ense geniş oluyor.
0
tanterosa
(06.06.12)
Kullanılan renklerden de olur
0
uepuey
(06.06.12)
renk derken nasıl? erkekte? kadında?
0
🌸sorularimvar
(06.06.12)
portrede daha zor tabi, ama çizgi filmde, mangada, tam boy çizimlerde falan kadının beli ince, kalçası geniş olur. erkek geniş omuz dar kalça olur. erkeklerin çene kemikleri geniş ve köşelidir, kadının daha dar ve yuvarlak hatlıdır. erkeklerin elmacık kemikleri ve şakakları daha belirgin, burnu daha büyük ve keskin hatlıdır; kadının yüzü genel olarak yumuşak hatlıdır. kadınların kaşı daha ince ve yay şeklinde, kalkıktır. erkeğin kaşı kalın ve düzdür, kavis yapmaz vs... bir de adem elması gerçeği var tabi.
0
trachemys scripta elegans
(06.06.12)
örnek: erkekte kemikler çok bariz, yüz köşeliyken, kızın yüzü çeneye doğru sivrilen bir oval gibi. www.popcritics.com
0
trachemys scripta elegans
(06.06.12)
ben de tam örnek isteyecektim
0
🌸sorularimvar
(06.06.12)
Karakterlerin kıyafetlerinde kullanılan renklerden bahsediyorum. Özellikle çocuklara yönelik hazırlanan çizgifilmlerde cinsiyete göre pembe-mavi daha sık kullanılıyor
0
uepuey
(06.06.12)
google dan manga tutorial diye aratırsan görürsün zaten, kadınların çene ölçüleri daha ufak, burun ve dudaklar gözlere daha yakın, yüz hattı narin ve üçgen. erkeklerde daha çok dörtgene yakın. daha sert karakterlerde direkt dörtgen olabilir. göz ve kaş ölçüleri.
vucutta kadınların göğüs, ince bel, kalça şeklinde, omuzlar küçük. erkeklerde bildiğin erkek işte fasulye şeklinde başlanabiliyor çizime. omuzlar daha geniş kaslı, baldırlar geniş.
0
r_u_h
(06.06.12)
anatomik farklarla ayrıldıkları gibi ayrılıyorlar.
kara kalemde; erkek 8 baş boyundadır, kadın 6.5 ila 7.5...erkeğin kafası daha büyüktür, kadınınsa poposu... erkeğin omuzlar daha geniştir, kadının göğüsleri ve meme uçları daha aşağıdadır, beli daha incedir, göbek deliği de erkeğinkinden daha aşağıdadır. onun dışında kas ve pipi detayları var malum eheh

portrede; erkeğin kaşı daha kalın olduğu gibi, gözlerle arasındaki mesafe daha azdır, kadının kirpikleri daha uzun, gür, belirgin, vs'dir, elmacık kemiği daha çıkıktır, burnu daha küçüktür, çenesi de daha küçük ve sivridir. yüzü daha pürüzsüzdür.

karikatürde; erkek kıllı ve daha kalın olarak resmedilir, kadınsa daha ince, daha seksi, kirpikli ve kalın dudaklı... hatta kimi durumlarda erkek mümkün mertebe kel, kadınsa bir o kadar gür ve uzun saçlı çizilir. genelde kundura ve topuklu ayakkabı detayı da kullanılır. aksesuar olaraksa genelde erkekte tespih ve sigara (kimi durumlarda da şapka), kadında ise çanta, küpe ve kolye tercih edilir.
0
reso aga
(07.06.12)
www.anime.gen.tr

bu adreste "bayan" ve erkek karakterlerin çizim dersleri var. karşılaştırarak bakarsanız bir fikir vermesi açısından faydalı olabilir.
0
anonim yazar
(07.06.12)
amanın, en önemlisini, mesleğimi unutmuşum eheh çizgi filmde ise çok daha belirgin detaylar kullanılır saç ve kıyafet başı çeker. çocuk figüründe ise tokalar ve saç toplama şekilleri de ayırt edicidir. onun dışında erkeğin kolları, bacakları ve parmakları daha kalın, kadının ise daha ince, kibardır. bi de genellikle kadınlar ideal ölçüye daha yakın resmedilir, daha ince, seksi, vs erkeklerse her telden çalar, tıknaz, şişko, kör, sakat, yaşlı vs. ve son olarak da dublaj farkı var tabi ki, erkeğin sesi daha kalın, kadınınki daha ince oluyo eheh şimdilik aklıma gelenler bu kadar.
0
reso aga
(07.06.12)
(3)

Avatar hayranları! The Last Airbender - The Promise Part 2 Türkçe

ucturan
http://www.eksisozluk.com/show.asp?id=28877324
0
ucturan
(06.06.12)
ooo çok teşekkürlerr
0
merena
(06.06.12)
elinize yüreğinize sağlık.
0
r_u_h
(06.06.12)
ooo çok severek izlediğim bir animeydi ellerinize sağlık bakıyorum hemen.
0
basond
(06.06.12)
(2)

Parmak tiklatma

banuolcay
Bu meretten vazgecmenin kolay yolu var mi? Deliricem, tiklatmayinca eklemlerde agri oluyo. Nikotin bagimliligi gibi bisi :-)
Bu meretten vazgecmenin kolay yolu var mi? Deliricem, tiklatmayinca eklemlerde agri oluyo. Nikotin bagimliligi gibi bisi :-)
0
banuolcay
(06.06.12)
bi süre kendini tutabilirsen sonra aklına bile gelmiyo sigara gibi. ben eskiden el bileklerimi kütletirdim, sonra unuttum bi ara nasıl olduysa, uzun bi süredir yapmadığımı farkettim, denedim zorladın falan olmadı. ama parmaklar için aynı şey geçerli değil, sürekli çalıştıkları için kütlüyor yine de ama azaltınca hem çıkan ses hem ihtiyaç hissetme azalıyor.
0
r_u_h
(06.06.12)
Valla bi arkadas tesbihin iyi geldigino soylemisti ama ana uyar mi bilmem kireclenmeden iyidor
0
anselmo34
(06.06.12)
(6)

enstrümantel türk müziği

dahinnotha
alttaki pamukkale turizm sorusundan aklıma geldi. ben de onunla yolculuk etmiştim ve enstrümantel türk müziği adında bir kategorileri vardı yanlış hatırlamıyorsam. hatırladığım isimler fazıl say, fahir atakoğlu, sanırım zülfü livaneli idi.fakat bir de "tuluğ" diye aklımda kalan biri daha vardı. goog
alttaki pamukkale turizm sorusundan aklıma geldi. ben de onunla yolculuk etmiştim ve enstrümantel türk müziği adında bir kategorileri vardı yanlış hatırlamıyorsam.

hatırladığım isimler fazıl say, fahir atakoğlu, sanırım zülfü livaneli idi.
fakat bir de "tuluğ" diye aklımda kalan biri daha vardı. google ya da youtube gerekli cevabı veremedi. belki de anahtar kelimeyi yanlış hatırlıyordum.

ama fazıl say ve fahir atakoğlu ile aynı kategoride olduğunu biliyorum. kim olabilir o müzisyen? gerçekten enfesti dinlediğim müzikler.
0
dahinnotha
(06.06.12)
o mudur bilemem ama ahmet kanneci de sevebilirsiniz.
0
atrophy
(06.06.12)
yansımlar da olabili mi ki?
0
hazara
(06.06.12)
tuluyhan uğurlu ?
0
yons
(06.06.12)
ikisi de değil, ama teşekkürler yine de.

klasik batı müziği gibiydi sanırım. pek kullanılan bir isim değildi ama tanıdık geliyor yine biryerlerden. ünlü bir mzisyen olmalı. keman ve orkestra ağırlıklı olmalı. siz yine yazın aklınıza gelenleri, olabilecekleri. tikleri esirgemem=)

edit:
--
@yons
evet ta kendisi, çok teşekkürler. buydu.
0
🌸dahinnotha
(06.06.12)
tuluğ'a en yakin benim de bildigim tuluyhan ugurlu var. hatta show tv nin jenerigindeki muzik de onun kapanista. sofyada dans adi.
www.youtube.com

onun disinda can attila var. misal rumeli hisarinin yapilisi
www.youtube.com
0
la traviata
(06.06.12)
erkan oğur
ömer faruk tekbilek
0
r_u_h
(06.06.12)
(13)

sadece şizofrenler mi renkli rüya görür?

vrykolakas
rüyalar hakkında muhabbet ederken benim rüyamı dinleyen arkadaşım olm normalde insanlar rüyalarını siyah beyaz görür sen renklerden bahsediyorsun sadece şizofrenler öyle görür dedi ben de saçma sapan konuşma dedim, ama dün akşamki rüyamda gördüğüm biblolar yine sarı, kırmızı, lila, yeşil gibi renkle
rüyalar hakkında muhabbet ederken benim rüyamı dinleyen arkadaşım olm normalde insanlar rüyalarını siyah beyaz görür sen renklerden bahsediyorsun sadece şizofrenler öyle görür dedi ben de saçma sapan konuşma dedim, ama dün akşamki rüyamda gördüğüm biblolar yine sarı, kırmızı, lila, yeşil gibi renklerdeydi, hala saçma sapan olduğuna inanıyorum iddianın ama başkaları da duymuş mu bunu diye sorayım dedim.
0
vrykolakas
(06.06.12)
ben de renkli görürüm hep
0
lonelily
(06.06.12)
Hahhahha! Yemiş seni :) Olur mu la' öyle şey.
0
dungangadunganga
(06.06.12)
normalde siyah beyaz mı görür? rüya görmekten kasıt gözlerimizle bir şeyi görmek değil ki. uyku sırasında oluşan kısa süreli düşünce akışı gibi bir şeydir rüya. ya da düşüncelerinin gözünde canlanmasıdır. bunun renkli veya renksiz olduğunu sanmıyorum.
0
baldur2
(06.06.12)
Şizofren değilim. Her rüyamı renkli görüyorum. Arkadaşın iyi sallamış ama takdir ettim :)
0
terelelli
(06.06.12)
Siyah beyaz görenler şizofrendir.
0
9uncu nesilim ama para bende
(06.06.12)
saçmalamış. hatırladığım bi ton renkli rüya var. hatırlamadıklarım vardır daha bide.
0
leadri
(06.06.12)
böyle bir muhabbetten haberim bile yoktu. aa ne acayipmiş lan. hiç hatırlamıyorum bile renkli mi renksiz mi diye.. artık daha dikkatli görmeye çalışıyim rüyalarımı..
0
patir
(06.06.12)
ben renkli görüyorum, ama iki elimi kullanabiliyorum. iki elini kullananların şizofren olma alasılığı tek elini kullananlara göre çok fazlaymış. ulan yoksa?

siyah beyaz tv varken çoğu insan siyah beyaz görürmüş, çünkü görsel canlandırma siyah beyaz o zaman. artık öyle bişey yok. siyah beyaz gören insanlar var tabi ama şu sınıf renkli bu sınıf siyah beyaz görür diye bişey yok. sonradan kör olanlar sadece renkler görebiliyor. doğuştan kör olanlar sadece ses,koku vb diğer hisleri algılıyor.
0
r_u_h
(06.06.12)
seni bi güzel yemiş
0
mahnita
(06.06.12)
şizofrenler renkleri daha canlı ve parlak algılayabiliyorlar. bunu duyup kendine göre yorumlamış arkadaşın. öyle bir şey yok. herkes renkli rüya görebilir. arkadaşın nostaljik mi takılıyormuş rüyalarında. ilginç.
0
merena
(06.06.12)
öyleyse ben de şizofrenim.
0
bu nick tam yirmi alti karakter
(06.06.12)
ben hiç siyah beyaz rüya görmedim?? yoksa gördüm de mi bilmiyorum?
0
sensible soccer
(06.06.12)
bende sepya görüyorum rüyalarımı.. neden bilemedim eheh
0
taarruz
(07.06.12)
(6)

gizemli kısa film

oldtimer
ya yıllar önce bir kısa film izlemiştim. sanki norveç, isveç öyle iskandinav ülkelerine ait bir şeydi.bir kadın bir akşam evde yalnız... kocasıyla birlikte çıktığı en son tatilin fotoğraflarına bakıyor. derken baktığı her fotoğrafta arka planda kırmızı kazaklı bir adamın olduğunu görüyor. adam fotoğ
ya yıllar önce bir kısa film izlemiştim. sanki norveç, isveç öyle iskandinav ülkelerine ait bir şeydi.

bir kadın bir akşam evde yalnız... kocasıyla birlikte çıktığı en son tatilin fotoğraflarına bakıyor. derken baktığı her fotoğrafta arka planda kırmızı kazaklı bir adamın olduğunu görüyor. adam fotoğrafta nerede olursa olsun sürekli objektife bakıyor. yani bunları takip ediyor gibi. sonra kadın kalkıp gidiyor eski foto albümlerinden birini alıyor ve bakıyor ki aynı dalyarak oradaki fotoğraflarda da var. uzun bir süre önce çekilmiş fotoğraflarda bile yine aynı kazağıyla sürekli fotoğrafı çeken kişiye bakıyor yani piç. tam bu sırada elektrikler kesiliyordu evin içinde ve ben de buraya kadar izleyebildim filmi.

eskiden de sormuştum burada, ama bir cevap alamamıştım. film yine aklıma geldi ve şimdi duyuruda daha fazla kişi var diye umudum yeşerdi.
0
oldtimer
(06.06.12)
Güzelmiş konusu ya, bi buldurun şu filmi de izleyelim hakkaten.

Ama yanlış zamanda açtın duyuruyu bence, akşam saatleri daha işlek oluyor :)
0
bojangles
(06.06.12)
imdb, rottentomatoes, tahut karagarga üyeliği olan var ise oralarda sor/sordur bence.
0
yons
(06.06.12)
bana da haber verin ya sırf merak ettiğimden google da aramalar yaptım sonuca ulaşamadım.
0
r_u_h
(06.06.12)
favladım duruyu silen na böyle olsun 0.o
0
zenc
(06.06.12)
akşam bir daha açarım bilen çıkmazsa.
bulduğumda da paylaşırım merak edenlerle yeter ki bulalım
0
🌸oldtimer
(06.06.12)
ben de merak ettim. belki bilen vardır diye canlansın bakalım.
0
desidire
(27.01.14)
(15)

çok acil! su kaplumbağası boğulur mu? (bu kaplumbağa öldü mü?)

and justice erol
sabah ofise geldiğimizde kaplumbağalarımızdan biri malesef taşlara sıkışmıştı ve hareketsizdi. o kadar uğraşmamıza rağmen hareketsiz yatıyor. bildiğiniz ölü gibi. hiç tepki vermiyor. ama ölü katılığı da yok. yumuşak yani. cildinde bozulma da yok. öldü diye çok üzüldük. bahçeye mezar kazdık, tam bu s
sabah ofise geldiğimizde kaplumbağalarımızdan biri malesef taşlara sıkışmıştı ve hareketsizdi. o kadar uğraşmamıza rağmen hareketsiz yatıyor. bildiğiniz ölü gibi. hiç tepki vermiyor. ama ölü katılığı da yok. yumuşak yani. cildinde bozulma da yok. öldü diye çok üzüldük. bahçeye mezar kazdık, tam bu sırada bir arkadaş, bir arkadaşının kaplumbağasını öldü diye gömdüğünü, fakat sonradan kaplumbağasının ölmediğini, sadece kış uykusuna yatmış olduğunu öğrendiklerini söyledi. biz de kararsız kaldık. kaplumbağamızı henüz gömmedik. kaplumbağanın yaşayıp yaşamadığını nasıl öğrenebiliriz?
0
and justice erol
(06.06.12)
evet o arkadaşdan bende de vardı öldü diye gömüp aradan 2 ay geçtikten sonra başka birisinin kış uykusuna yatmış olmasın diyerek farkına varan bir arkadaş,

bu mevsimde uykuya yatarlarmı bilmiyorum ama biraz ayrı bir yerde bekletin zmanla kendine gelir belki.
0
basond
(06.06.12)
ben ufak bir çocukken, bir su kaplumbağam vardı. ama onu fanusta besliyordum, dinlenecek yeri yoktu hiç. birkaç kere kaçma girişiminde bulundu ama hemen yakalayıp geri koymuştum. sonrasında bir kere suda ters dönmüş buldum onu. öldü sandım, aldım masama koydum. sonradan canlanmıştı ama. canlanınca sevinip tekrar suya bırakmıştım.

küçük yaşımda ne bileyim bu hayvanların derin suda yaşamaması gerektiğini. kimse de söylemedi. ikinci kez suya attıktan sonra tamamen öldü. sonradan öğrendim ki yorgunluktan ölmüş hayvancağız.

soruna tam cevap olmayabilir ama en azından içimi dökmüş oldum.

masanın üstüne koy bir süre, belki kendine gelir yavrucak.
0
loveinaflipbook
(06.06.12)
Şu an ofis zemininde duruyor. yaşadığına dair tek veri bedeninin hala yumuşak olması, deforme olmamış olması ve kokmaması. Yani gerçekten yapı itibariyle uyuyor gibi. Ama vücudunda da can yok gibi. kalemle başını hafiften eziyorum, kollarını oynatıyorum, ı-ıh. baygın ya da ölü gibi.

Bu arada hayvan 6-7 yaşında ve çapı yaklaşık 20cm kadar büyüklüğünde. küçük değil yani. bir de normal suda bulmadık. cam ile kayalar arasında sıkışımış bulduk. bu yüzden boğulmuş olabilir diye endişe ediyorum. bu hayvanlar suda ne kadar nefes almaksızın kalabiliyorlar ki?
0
🌸and justice erol
(06.06.12)
öncelikle ilk soruna cevap vereyim.

saatlerce suda durabilirler. hatta suda uyuyabilirler. boğulma gibi bir ihtimal yok o yüzden. amfibik canlı bunlar. suda da nefes alıyor. üç gün suda dursun bir şey olmaz.

kış uykusu yüksek bir ihtimal. yaşama şartları elverişli değilse, karada yeterince ısınamıyorsa, yeterli düzeyde beslenemiyorsa, vitamin eksikliği çekiyorsa, su sıcaklığı düşükse, kısacası şartları elverişli değilse survive edebilmek için kontağı kapatıp aylar sonra uyunabiliyorlar. bence izbe bir köşeye koyun orada dursun. ölmüş de olabilir tabi. öyle bir ihtimal de var. baktınız vücudu katılaştı, ya da kokmaya başladı fatihasını okur gömersiniz.
0
sir gawain
(06.06.12)
Allah'ım ya ne olur şaka deyin şu yorumlara bak. Arkadaşım kaplumbağa suda nefes almaz saçmalamayın, saatlerce de su altında durmaz bunların da akciğeri var ve senin benim gibi havayoluyla solunum yaparlar, saçmalamayın. bu kadar saçma yorum yapmayın ne olur "üç gün suda dursun bir şey olmaz" diye.

bu mevsimde de kış uykusuna yatmazlar, hele ki kırmızı yanaklılar 10 derecenin altına inmeden sıcaklık kış uykusuna yatmaz.

çok uzun süre su altında sıkıştıktan sonra tekrar dönebilenler var. kafasını elinizle ileri geri doğru yavaşça hareket ettirin, zorla solunum yaptırmış olacaksınız bu şekilde. birkaç kere bunu aralıklarla tekrarlayın. eğer iki-üç saat içinde hareket etmezse ne yazık ki ölmüştür.
0
tekosin
(06.06.12)
@tekosin. şaka gibi olan sensin ne yazık ki.

5 sene su kaplumbağası baktım. suda nefes alıyorlar. solungaçları yok tabii ki bir balık gibi ama akciğerleri bir şekilde havadaki oksijeni ayıklıyor ve onlara havadaki kadar verimli olmasa da solunum sağlıyor. bu hayvanlara o yüzden amfibik deniyor. suda yüzmeyi çok sevdikleri için değil. o yüzden de çıkacak bir karaları yoksa uzun süre suda suda kalabilirler, iddia ediyorum. senin bu engin bilgilerin nerede geliyor merak ettim? dandik plastik bir kapta iki ay yavru kaplumbağa beslemişsindir kesin, oradan geliyordur. neyse.

ayrıca haziran sıcağında da kış uykusuna yatabilirler eğer suları soğuksa. suları ortalama 27 derecede olmalı. en az 22-23. sen sularını 10 derece tutarsan ya da aç bırakırsan hava sıcaklığına bakmaksızın kış uykusuna yatabilirler.
0
sir gawain
(06.06.12)
su kaplumbağaları akciğer solunumu yapar. eğer su altında kayaların arasına sıkıştıysa ölme ihtimali var demektir ama yine de bir süre beklemekte fayda var. zamanla kendine gelebilir. en iyisi gerçekten öldüğüne dair bir emare bulana kadar beklemek ve gözlemlemek.

bazı türler 1-2 saat durabilirken benim bildiğim kadarıyla kırmızı yanaklılar 25-35 dakika arasında su altında havasız kalabilir.
0
elektriklisandalye
(06.06.12)
@sir: yapmayın etmeyin, dalga mı geçiyorsunuz? (bkz: su kaplumbağası/@tekosin). (bkz: çizgili kaplumbağa) gibi türleri de, soft shell türlerini ve rüyanızda dahi göremeyeceğiniz türleri de zevkle ve yıllardır besliyorum, yani iki kuruşluk bilgim yok. benzeri tonla yazı yazdım, bu hayvanların bakımı için gidip zoologlardan bilmemne gavur forumlarına kadar yıllardır uğraşıyorum, hatta ödül olarak zilyon tane şey yolluyorlar adrese. ukalalık için yazmıyorum ama suda nefes falan alamazlar bunlar. boğularak ölen kaplumbağa da gördüm yarım saat bir akvaryum camının kenarına sıkışıp, nasıl üç gün kalacaklar? Gece kamera koyup gözlem yaptım, suyun altında uyusa bile periyodik olarak su üstüne çıkıp tekrar inerek uyumaya devam eder bu hayvanlar. kaldı ki çıkacak karaları yoksa yorgunluktan ölürler ki böyle ölen hayvan da gördüm.

saçmalamaya devam etmeden önce lütfen biraz okuyun.
0
tekosin
(06.06.12)
e şimdi ben de 5 sene dev bir tankta üç (daha sonra birini verdim 2 kaldı) kırmızı yanaklı besledim. uv ışığı, dış filtre, dip çekim hortumu, çift ısıtıcı, üç farklı yem vs.. kullandım, olabilecek en profesyonel şekilde baktım. ben de forumlara kaydoldum, oradan insanlarkla buluştum, yabancı metinleri hayrına tr'ye çevirip insanlarla paylaştım, zilyon tane video izledim, site gezdim. referans verdiğin entrynin bağlığını bile ben açtım, dikkatli bakarsan. bazen karşılarına geçer saatlerce önlerinde oturur, yemeğimi orada yerdim. sen şimdi standart kara canlısı akciğerine sahip olduğunu mu söylüyorsun bu canlıların? bence yanlışlardasın.. tekrar etmek gibi olacak özel bir akciğerleri var sudaki oksijeni ayıklayan. ve onun sayesinde zorda kalınca saatlerce kalabiliyorlar. şu anda işteyim ama akşam sana bununla ilgili netten yığınla kanıt bulur gönderirim. yorularak ölmelerine katılıyorum öyle bir gerçek var ama havasızlıktan ölmeleri gerçekten o kadar kolay değil. onu anlatmaya çalışıyorum. tabii ki imkanları varsa zırt pırt burunlarını çıkarıp hava alıyorlar ya da kafaları dışarda olacak şekilde asılı durmayı seviyorlar ama suyun altında uyuduklarına da onlarca kez şahit oldum. bence sen de amfibi ne demek onu biraz araştır.
0
sir gawain
(06.06.12)
oha haci senelerce bakip da hic bir fikrin olmamasi enteresan, ozel akcigerle uzayda solunum falan.. Hayvan bildigin solunum yapan bi hayvan oyle aquaman tadinda bi olusumu yok :)
0
thefin
(06.06.12)
Su kamplumbagalari akciger solunumu yaparlar, bu sebeple arada bir cikip nefes almalari gerek. Bu sebepledir ki suyu ya az koymak ya da hayvanin uzerine cikip nefes alabilecegi dinlenebilecegi yer yapmak gerek.

Velhasili kelam, Eger uzun sure sikisik kalmissa suyun icinde, bogulmus olabilir.
0
elalemin derdi
(06.06.12)
ölünce kabukları yumuşuyo hamur gibi oluyo, kabuğu sertse yaşıyodur.
0
r_u_h
(06.06.12)
kabuğu sert, cildi yumuşak. bedenen hiç ölü gibi değil, katılaşma yok. ama en ufak bir hareket yok. içi boş çuval gibi. nefes falan alıp veriyora da benzemiyor.
0
🌸and justice erol
(06.06.12)
kabına koyunda kurumasın hayvan, yukarıdaki arkadaşlar gibi uzaman değilim ama suda durmaya ihtiyacçları var diye biliyorum. ölmemişse susuzluktan ölmezsin bari.
0
r_u_h
(06.06.12)
Sonucu merak edenler varsa diye söylüyorum, kaplumbağa ölmüş, gömdük..
0
🌸and justice erol
(07.06.12)
(3)

bi bakın hele - aile kavgası

timed arcs petri net
Selam panpalar,Kendimi bildim bileli babamla amcam hep küser barışır kavga eder dururlar. 1,5 sene önce babaannemi kaybetmemiz sonucu yaklaşacaklarını artık kavga etmeyeceklerini düşünüyoduk. Ama ne yapıp edip takışacak bişey buldular yine. Artık babaannemde olmadığına göre düzeltecek biride yok ve
Selam panpalar,

Kendimi bildim bileli babamla amcam hep küser barışır kavga eder dururlar. 1,5 sene önce babaannemi kaybetmemiz sonucu yaklaşacaklarını artık kavga etmeyeceklerini düşünüyoduk. Ama ne yapıp edip takışacak bişey buldular yine. Artık babaannemde olmadığına göre düzeltecek biride yok ve ben artık o kadar bıktım ki bundan, aralarına girip düzeltme isteğim bile yok.

Neyse sorun şu ki, babamla amcamın üzerinde ortak bi daire var. İkisinden biri diğerinin payını ödeyip daireyi üstüne alacaktı ama son kavgalarının üzerinden 10 ay geçmesine rağmen henüz konuşmuş değiller.

Şimdi amcamla konuşup evi kiraya vermek istiyorum hiç değilse. Amcamla benim aramda sorun yok severim de kendisini o da beni sever ama bu süreçte bizde hiç görüşmedik. Çünkü ben artık babamla amcamın arasında kalmak istemiyorum. Arayıp söylesem durumu kötü karşılamaz sanırım zaten kendisininde faydasına bi durum olacak.

Ama seni annenle baban gönderdi filan diye düşünsün istemiyorum çünkü öyle değil. Ailem adına gurur yapıyorum yani. Evi kiraya verip kira gelirini paylaşmak istiyorum sadece. Nasıl edeyim nasıl konuşayım?
0
timed arcs petri net
(05.06.12)
telefonda olmaz sanki. amca senle bi oturup çay içelim gibi bir öneriyle gitmek daha iyi sanki. hem yüzyğze olunca, o sormadan amca sakın şöyle şöyle düşünme deme şansı olur.
?
0
anonimyususer
(05.06.12)
git yanına konuş ayrıca normal zamanda da görüş yani arada kalmış olmazsın, babanla kavgalı diye sen amcanla konuşmayacaksın diye bişey yok. babana çok büyük kazık atmış olsa sizin ailenizi zor durumda bırakmış olsa konuşmazsın ama şu durumda kimse de diyemez amcanla niye görüştün diye.
0
r_u_h
(05.06.12)
kesinlikle yüzyüze konus, dedigine göre makul bir insan, zaten sorun olmaz anlayisla karsilar.
0
l i w e x
(05.06.12)
(3)

Oyun Önerisi

Kat
Madem Diablo hala bulunamıyor bana güzel bi oyun önerebilir misiniz? Strateji olabilir civ gibi, kız oyunlarından olabilir beach life gibi,sims gibi :) Teşekkürler.
Madem Diablo hala bulunamıyor bana güzel bi oyun önerebilir misiniz?
Strateji olabilir civ gibi, kız oyunlarından olabilir beach life gibi,sims gibi :) Teşekkürler.
0
Kat
(05.06.12)
League of Legends :)
Diablovari.
0
mahsunkul
(05.06.12)
(bkz: #12553051)
0
eleventh american esme has met
(05.06.12)
total war serisi.
0
r_u_h
(05.06.12)
(4)

Mühendislere gelsin bu soru

r_u_h
makinelerin periyodik bakımları için hazırlanan çizelge ve raporlardan örnekler arıyorum, çalıştığım küçük çaplı firmada çok düzensiz yapılıyor ve bunları düzene sokmam gerek. sizler nasıl yapıyorsunuz örnekler görmek istedim. google'da aradım ama hep bakım planlama dersi var, bi tanesi de çizelgeyi
makinelerin periyodik bakımları için hazırlanan çizelge ve raporlardan örnekler arıyorum, çalıştığım küçük çaplı firmada çok düzensiz yapılıyor ve bunları düzene sokmam gerek. sizler nasıl yapıyorsunuz örnekler görmek istedim. google'da aradım ama hep bakım planlama dersi var, bi tanesi de çizelgeyi veya raporu koymamış. en azından raporda neler olması gerekir(bakımı yapan, tarih, rapor no falan gibi)?
dediğim gibi küçük/orta çaplı bir atölye diyebiliriz, çok formal ve ayrıntılı bir şeye gerek yok, olmazsa olmazları bilsem yeter. bir düzene sokmaya yetecek döküman olsun istiyorum. şimdiden teşekkür ederim.
0
r_u_h
(05.06.12)
Makine kısmını biraz daha açarsan daha net sonuçlar elde edersin firmada mekanik olarak neye bakım yapıyorsunuz? Konveyör mü, hidrolik üniteler mi, hava kompresörleri mi, mekanik salmastralara mı?
0
soulpuppet
(05.06.12)
revolver, matkap, bant zımpara, fırça, bükme, testere, pres falan var. çok alengirli işler değil, kim neyi yapmış ne sıkıntı çıkmış bunları takip etmek istiyorum
0
🌸r_u_h
(05.06.12)
Mühendis değilim;
Bir işletmeci gözünden;
Verimliliğinde düşme var mı? Her rapora yüzdesel yazın bunu,
Sarfiyat miktarını her seferinde yazın
Tarihi yazın
Gözlem sürenizi yazın.
0
dessy nin platoniği
(05.06.12)
yapılacak kontrolleri her makina için yıllık, 6 aylık, 3 aylık, aylık, haftalık, günlük olarak grupla. bir tabloda solda bakım işlemlerini alt alta yaz. karşılarına çek atmak için kutucuklar oluştur. bir de yağ, filtre vb. değişimi vs. varsa onları not almak için alanlar oluştur. bir sonraki değişim tarihi de yazılsın. özelden mail adresini at örnek göndereyim.
0
merhum
(05.06.12)
(3)

Carl amcam ne demiş burada?

uyku inadim inat
There is, WE ARE TOLD, an infinite hierarchy of universes, so that an elementary particle, such as an electron, in our universe would, if penetrated, reveal itself to be an entire closed universe. Within it, organized into the local equivalent of galaxies and smaller structures, are an immense numbe
There is, WE ARE TOLD, an infinite hierarchy of universes, so that an elementary particle, such as an electron, in our universe would, if penetrated, reveal itself to be an entire closed universe. Within it, organized into the local equivalent of galaxies and smaller structures, are an immense number of other, much tinier elementary particles, which are themselves universes at the next level and so on forever - an infinite downward regression, universes within universes, endlessly. And upward as well. - C. Sagan

İlk cümledeki WE ARE TOLD'a takıldım ben, şair orada ne demek istemiş?
0
uyku inadim inat
(05.06.12)
"there is an infinite hierarchy of universes", yani en azindan bize boyle dediler(ya da "oyle diyolla" da diyebilirsin tabi)..

yani bi bakima bunun dogru oldugunu varsayiyor..
0
buzzlightyear
(05.06.12)
Belki "bilim adamlarının bize söylediği üzere" demek istemiştir.
0
long live rock n roll
(05.06.12)
we are told that there is an infinite ...... şeklinde de kurabilirdi, devrik cümle kurmuş. "bize söylenene göre" anlamında.
0
r_u_h
(05.06.12)
(2)

Fahrenheit vs Celcius

franz kafka
"Çoğu kuşun vücut sıcaklığı 105 Fahrenheit'tır" diyor ornitolog amcanın biri, ve kafam almıyor...Celcius gibi suyu baz alıp donma ve erime noktasını 0 derece ve 100 derece kabul etmiş cillop gibi bir sistem varken, neden Amerikalılar ve bilemediğim diğer bazı ülkeler Fahrenheit kullanırlar?
"Çoğu kuşun vücut sıcaklığı 105 Fahrenheit'tır" diyor ornitolog amcanın biri, ve kafam almıyor...

Celcius gibi suyu baz alıp donma ve erime noktasını 0 derece ve 100 derece kabul etmiş cillop gibi bir sistem varken, neden Amerikalılar ve bilemediğim diğer bazı ülkeler Fahrenheit kullanırlar?
0
franz kafka
(04.06.12)
fahrenheit celcius a göre daha duyarlıdır ama bir kelvin değildir.
0
dessy nin platoniği
(04.06.12)
bir feet'in 13 inç ettiği, bir inçin 2,5 cm olduğu duyarlılıktan alabildiğine uzak sistemi kullanan kafa kullanıyor onu da. dünyadan farklı olucaz falan ayağına işte.
0
r_u_h
(04.06.12)
(4)

İstanbul'u Gezdirmek

guguklusaat
Ya bizim İzmir'den bi akrabamız gelmişti. Ben 17 yaşındayım işte o da benden bi yaş küçük. Ben erkeğim o kız. Zaten çocukluğumuz birlikte geçti bayadır görüşmüyoduk gerçi, kardeşim gibidir. Anadolu yakasında buluşucaz da sen gezdirirsin artık dedi. Nereye gidelim napak? 3-4 saat falan vakit var. Ger
Ya bizim İzmir'den bi akrabamız gelmişti. Ben 17 yaşındayım işte o da benden bi yaş küçük. Ben erkeğim o kız. Zaten çocukluğumuz birlikte geçti bayadır görüşmüyoduk gerçi, kardeşim gibidir. Anadolu yakasında buluşucaz da sen gezdirirsin artık dedi. Nereye gidelim napak? 3-4 saat falan vakit var. Gerçi o caddeye gitmek istiyo ama bence gelmişken orda vakit geçirmek çok mantıklı değil. zaten 2 yılda bi falan geliyo
0
guguklusaat
(04.06.12)
üsküdar'da fethi paşa korusu var. kadıköyde boğa var.
0
tok oldugumuz halde yaftalar yiyoruz
(04.06.12)
kız kulesi, moda
0
erostrada
(04.06.12)
moda'da takılın, biraz da kıyıdan kıyıdan yürürsünüz kadıköy'de.
olmadı trene atlar bostancı'ya gidersiniz.

3-4 saatin zaten 1 saati yollarda geçer.
0
mahsunkul
(04.06.12)
caddebostan sahilde takılabilirsiniz ama vapura binmeden olmaz ki bi beşiktaşa geçin bence vapurla.
0
r_u_h
(04.06.12)
(1)

Uçakta gergin olmak ya da olmamak

Rochefort
Cümlenin malum devamını getirip de iyice çirkinleşmeyeceğim. Defalarca uçağa bindim, içindeyken/kalkarken/inerken pek bir hareketlenme, heyecan olmuyor bende. Ama yine de uçağın içine girdiğim andan itibaren bir gerginleşiyorum. Yani tam olarak korkmak değil bu, ne bileyim...Kulaktan dolma bilgilere
Cümlenin malum devamını getirip de iyice çirkinleşmeyeceğim.

Defalarca uçağa bindim, içindeyken/kalkarken/inerken pek bir hareketlenme, heyecan olmuyor bende. Ama yine de uçağın içine girdiğim andan itibaren bir gerginleşiyorum. Yani tam olarak korkmak değil bu, ne bileyim...

Kulaktan dolma bilgilere sahibim, bir uçağın düşmesinin çok zor olduğunu, dünyadaki en güvenli ulaşım şeklinin uçakla olduğunu vs.. ama yine de tam nedir ne değildir bilmiyorum.

O yüzden diyorum kş, eyy duyuru! Uçağa bindiğimde neden kendimi güvende ve sakin hissetmeliyim? Siz uçağa bindiğinde zerrece gerginleşmeyenler, neler dersiniz böyle birini rahatlatmak için?
0
Rochefort
(04.06.12)
100yıldan fazla zamandır gelen tecrübeyle pilotu en iyi eğitilen, prosedürde, tasarımında, bakımında, kontrolünde herşeyinde güvenliğe en çok önem verilen araçtır uçak. normal seyir irtifasında motorlar dursa yine dimdik düşmez, inişe geçecek kabiliyete sahiptir. yani arabanın şöförü bencil olur sollamaya kalkar gider vurur kurtuluşu yok, gemi su alır batar, ama uçakta arıza oldumu modeline, yüksekliğine ve o anki hızına bağlı olarak baya bi mesafeyi alabilir, muhtemelen acil iniş yapabilir ki uçağın arıza yapmaması için tasarım ve bakımda çok büyük çabalar sarfedilir, yedek planlar ve donanımlar vardır. pilotların senelerce çok ağır eğitimlerden ve yeterlilik testlerinden(sadece bilgi değil, fiziksel ve karar verme yetenekleri dahil) geçtiğini tekrar hatırlatayım.
otobüsün kaza yapma ihtimali daha çok.
0
r_u_h
(04.06.12)
(7)

Fotodaki ağacı tanıyan/bilen var mıdır?

there is nothing left for me
Sevgili botanik sevdalıları,Ekteki ağacın türü/cinsi hakkında fikri, bilgisi olan var mıdır? Gereksiz detay, mevzubahis ağaç Ege Üniversitesi'nde ana kampüs girişinden Edebiyat fakültesine yürürken hemen sağda hayatını sürdürmekte.
Sevgili botanik sevdalıları,

Ekteki ağacın türü/cinsi hakkında fikri, bilgisi olan var mıdır? Gereksiz detay, mevzubahis ağaç Ege Üniversitesi'nde ana kampüs girişinden Edebiyat fakültesine yürürken hemen sağda hayatını sürdürmekte.
0
there is nothing left for me
(03.06.12)
erguvan olabilir
0
kaynaklari etkin kullanamayan iktisatci
(03.06.12)
erguvan gibi duruyor.
0
goldentitan
(03.06.12)
kiraz da olabilir. resim çok bulanık sadece rengi görünüyor, kesin bir şey söylemek zor.
0
r_u_h
(03.06.12)
kesinlikle erguvan.
0
gündüz m
(03.06.12)
diğer ağaçların yapraklandığını gözönüne alırsak bu ya erguvandır ya da şu kırmızı erik ağaçları var. yaprakları kırmızı-bordo gibi olanlar.. onlardan olabilir.
0
bilmemkacincinick
(03.06.12)
Gövde ve dallar Erguvan gibi durmuyor gibi.
0
🌸there is nothing left for me
(03.06.12)
erik veya kiraz agaci degil..
0
toshiro
(04.06.12)
(3)

kadınlar yattıklarıyla değil / unutamadıklarıyla uyanırlar!

sidd79
İngilizceye çevirebilirseniz sevinirim.
İngilizceye çevirebilirseniz sevinirim.
0
sidd79
(03.06.12)
women aint wake up with they slept, they wake up with they aint forgot.
0
Barki
(03.06.12)
women don't get up with who they slept with but who they can't forget.
0
r_u_h
(03.06.12)
i'm a kezban and i know it.

(ciddili edit : women don't get up with whom they've slept, but with whom they can't forget.)
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(03.06.12)
(12)

Köpek Korkusu

geven kafa
Son 1 aydır bünyemde giderek artan bir köpek korkusu kendini göstermeye başladı.1 ay öncesine kadar aramız çok iyiydi. yolda gördüğümde sever, arada yiyemediğim yemekleri, buzunu fazladan çözdüğüm etleri falan da yedirirdim. elden yedirdiklerim bile vardı. o kadar iyiydi aramız.Ama 1 ay öncesinde er
Son 1 aydır bünyemde giderek artan bir köpek korkusu kendini göstermeye başladı.

1 ay öncesine kadar aramız çok iyiydi. yolda gördüğümde sever, arada yiyemediğim yemekleri, buzunu fazladan çözdüğüm etleri falan da yedirirdim. elden yedirdiklerim bile vardı. o kadar iyiydi aramız.

Ama 1 ay öncesinde erken bir saatte 4 köpek tarafından kovalandım. Büyük ihtimalle o saatte beni tehtid olarak algıladılar. O gün iyi bir depar atarak kaçtım.Sonrasında bu bir ay içerisinde de çok kez köpekler tarafından kovalandım.

Kampüs içerisinde yaşıyorum, her yer köpek dolu, yolda bile yürüyemiyorum artık . Sürekli bir kaldırımdan ötekisine geçiyorum, yollarımı değiştiriyorum. Dışarı çıkarken tekrar tekrar düşünmeye başladım.

2 gün önce de, 2 kez daha köpek saldırısıyla karşılaştım. İlkinde gece vakti telefonla uğraşıyordum, kaldırımın kenarındaki 4-5 köpeği farketmedim bile. Hani derler ya umursamazsan, bir şey yapmazlar diye, öyle olmadı. Hayvanların varlığından bile haberdar değildim, yine de üzerime havlayarak ve hırlayarak koşturdular.

Aynı günün sabahında bu sefer 2 köpek saldırdı. Orada olduklarını biliyordum, içimden kendimi sakinleştirmeye çalışsam da bir işe yaramadı, yanlarından geçtikten hemen sonra onlar da saldırdı.

Rektörlüğe haber verirsem, biliyorum bu köpekler toplatılıcak. 1-2 hafta köpeksiz olucak kampüs, sonra tekrar dışarıdan hayvanlar doluşucak okula. Zaten hayvanlara da üzülürüm, alıp 1-2 hafta barınaklara kapatıp, sonrasında boş bir araziye/ormana bırakıcaklar.

Ne yapmalı bilemedim, dışarı çıkarken elimde taş topluyorum ama saldırırlarsa kullanabiliceğimi sanmıyorum zaten bu aptal hayvanlar dönüp üzerlerine yürüdüğümde de kaçışıyorlar.

Duyurunun özü: Hem seviyorum, hem de korkuyorum. Bu hayvanları benden uzak tutmanın zararsız bir yolu var mıdır?
0
geven kafa
(03.06.12)
amına kodumun hayvanları hemen çeteye bağlıyolar evet birbirlerini gazlıyolar hep :) Köpek kaçıran düdük var yüksek frekansta köpekleri rahatsız eden bir ses gönderiyormuş, ama hiç denemedim.
0
hophophoba
(03.06.12)
Nerede satılır bu düdükler, istanbul içerisinde elden alabiliceğim bir yer var mıdır?
0
🌸geven kafa
(03.06.12)
abi köpek psikolojisi biraz cinstir. ters bi zamanda seni görür, tehdit olarak algılar, saldırgan tavırlarla üzerine gelir, kaçarsın yardır yavdır kovalar. kaçmayı bırakırsın döner arkasını gider. sen kaçınca köpek içgüdüsel olarak kovalıyor. sen karşı saldırıya geçsen bu sefer iki taraflı saldırıp kaçmalı bir gerginlik oluşuyor. bir köpek saldırgan tavırlarla üzerine geldiğinde yapılacak en mantıklı hareket sabit durmak ve karşı tepki vermemek. ısırmak için yaklaştığında sen de çantanı veya elini kaldırıp vururmuş gibi yapacaksın. o da biraz ürküp geriye kaçar ve tekrar ileriye atılmaya hazırlanır. sana doğru gelirmiş gibi yaptığında çantanı veya elindeki birşeyi tekrar kaldıracaksın. sonunda vazgeçer ve yoluna devam edersin. sürekli köpeklerle haşır neşir olan biri olarak çok fazla saldırgan köpekle karşı karşıya kaldım, ısırıldım da birkaç kez. ama köpek korkusunu yersiz buluyorum çünkü korkan birisinin salgıladığı adrenalinle dudakları ve teni donuklaşmaya başlıyor, kan kaslarına hücum ediyor, davranışları keskinleşiyor. köpek de bunu tehdit olarak algılıyor.
0
cro.magnon
(03.06.12)
çok uzun diye okumadım kusura bakma ama köpeklerle göz göze gelmemeye dikkat edersen ortada bi sorun kalmaz.
0
punish
(03.06.12)
@cro.magnon

Malesef anlattığın gibi olmuyor bu durum, hayvan üzerime hayvalarak koşmaya başladığında, ilk aklıma gelen kaçmak oluyor. Karşısında hareketsiz durabiliceğimi sanmıyorum. Kaldı ki artık sokağın başında gördüğümde bile nefesim kesilmeye başladı. Senin dediğini yapabilmem pek mümkün gözükmüyor.
0
🌸geven kafa
(03.06.12)
@punish

Bu saldırıların 2 tanesinde köpekleri farketmemiştim bile, göz göze gelmedim. Zaten elimden geldiğinde onlara bakıp dikkatlerini çekmek istemiyorum, çoğu zaman kafamı öne eğip, etrafı kolluyorum.
0
🌸geven kafa
(03.06.12)
üzerinize doğru koşmakta olan köpek yada köpeklermi var. onları hiç önemsememiş gibi yolunuza devam edin. gittikçe yaklaşıyorlar değilmi. şimdi çok ama çok ani bir biçimde arkanıza dönün, köpeklere doğru sert ve kararlı 1 adım atın bu 1 adımı atarken hoşt şeklinde bağırın elinizle de hareket yapın. ama bunu çok ani yapın. büyük ihtimalle şaşıracak ve oldukları yerde çakılıp size havlamaya devam edeceklerdir. biraz sabit kalıp havlamayı kesmelerini bekleyin. sonra yavaşça yolunuza devam edin. tekrar koşmaya başlarlarsa aynı hareketi tekrar edin.
0
sirmuzzy
(03.06.12)
Acayip sesler çıkarıp ayağını falan yere vurursan aniden kaçarlar dicem ama dışarıdan da garip görünür. Gerçi ben ne zaman rastlasam mağara adamı gibi bağırırım. Bir de cidden göz göze gelme, aniden delleniyolar.
0
Harpp
(03.06.12)
yanında yemek taşı. gelirlerse yanına at ve yürüyerek uzaklaş. koşunca daha çok saldırırlar. kalabalık ve açlarsa "hoşt" yöntemleri işe yaramayabilir. ama kampüs içinde o kadar saldırgan köpek yoktur sadece bölgelerine giren yabancıları uzaklaştırmaya çalışıyorlardır.

düdük yöntemi var bi de dendiği gibi ama ben de denemedim. köpek için zararlı olabilir belki...
0
ermanen
(03.06.12)
geceleri mala bağlıyor kampüs köpekleri. bütün gün camış gibi ayağımın dibinde yatan köpek gece kovalıyor.
sakin kal ve kıpırdama. yukarıda da demişler zaten.
yanında köpek kurabiyesi fln taşı sürekli küçük bir torbada. ama o zaman kovalamasalar bile dibinden ayrılmama ihtimalleri var.
eğer güvenlik görevlisi varsa onlardan rica edebilirsin, seninle yürüyebilirler eğer çok uzun mesafe yürümüyorsan.
0
goldentitan
(03.06.12)
mr fusion
(03.06.12)
köpekler aç susuz kalmışsa sinirleri gerilmiş olabilir, başkalarına da saldırıyorlar mı öğrenmeye çalış. yemek su falan bırak biraz geri çekil köpekler gelsin yesin zaten minnet duyarlar sana. ama yemeklerini yerlerken dokunma, yiyip yanına gelirlerse seversin filan alışırlar.
saldırı olduğunda olabildiğince uzun ve büyük görünmen gerek, köpeğin durumuna göre bağırman ve karşı saldırıya geçmen işe yarayabilir, ama gözü pek bi köpekse kavgaya girebilir. en güzeli napoliten çikolata gibi bişey olsun yanında hep, köpekler saldırıya geçmeden önce atarsın önlerine, onlara tatlı veren güzel amca olursun :)
0
r_u_h
(03.06.12)
(6)

lie to me

wartzayt
ya çok sık tavsiye edilir oldu çok mu datlı dizi? beh mi keyifli merak ettim? internet sınırlı da ondan boşa kota tırmalamayım diye
ya çok sık tavsiye edilir oldu çok mu datlı dizi? beh mi keyifli merak ettim? internet sınırlı da ondan boşa kota tırmalamayım diye
0
wartzayt
(03.06.12)
güzel dizi. ne yazık ki 2 sezon sürdü.
0
jangara
(03.06.12)
3 günde 3 bölümü izledim. aslında güzel dizi. ama beni o kadar sarmadı. ne bileyim walking dead'in 2 sezonunu 5 günde bitirdim mesela. death note'u 2 günde. sherlock 2 sezon 1 günde.

polisiye + biraz sarcasm = lie to me
0
shyzore
(03.06.12)
ilk sezon çok güzel hatta baya güzeldi. ikinci sezon biraz hayal kırıklıgıydı bana kalirsa.
0
sAINT
(03.06.12)
Aslında konu güzel ama keşke polisiye ile sınırlı kalmasa. Polisiye kısmı sıkıcı geliyor bana.
0
Harpp
(03.06.12)
güzel dizi, izlemesi de güzel, birşeyler de öğreniyor insan. ikinci sezon fazla sarmadı ilk sezona oranla gerçekten. 3. sezona başladım bakalım nasıl olacak.
0
r_u_h
(03.06.12)
başta güzel fakat sonra bıkkınlık geliyor.
0
summerisle
(05.06.12)
(7)

pikaçular elektrik ile ilgili bir soru

sugar plum fairy
şimdi hep söylenti olarak denir yaa gece çamaşır makinesi, bulaşık makinesi çalıştırınca elektrik faturası daha az gelir bıdıbıdı vıdıvıdı.1. gerçekten böyle bir durum söz konusu mu ?2. peki neden ?
şimdi hep söylenti olarak denir yaa gece çamaşır makinesi, bulaşık makinesi çalıştırınca elektrik faturası daha az gelir bıdıbıdı vıdıvıdı.

1. gerçekten böyle bir durum söz konusu mu ?

2. peki neden ?
0
sugar plum fairy
(02.06.12)
gece saatlerinde elektrik daha ucuz diye biliyorum. elektriğin en pahalı olduğu saatler de insanların akşam eve geldikleri ve yatana kadar geçen süre.

3 zamanlı tarifeymiş ismi. buyrun linkten bakın.
www.ayedas.gov.tr
0
geven kafa
(02.06.12)
1. evet. bundan yararlanmak için dijital sayaç lazım ve idareye gidip 3 zamanlı tarifeye geçmek istiyorum demesi lazım.
0
sutlu nescafe
(02.06.12)
sutlu' yu destekleyeyim.
önce elektronik sayaş açıyorsunuz sonra elektrik şirketine gidip o tarifeye geçmek istediğinizi söylüyorsunuz ancak öyle oluyor. onun dışında yapmanızın hiç bir faydası yok
0
kisa
(02.06.12)
Ben de ekleyeyim tek basina yasayıyorsan ve calisiyorsan 3 zamana gecme, takip etmezsen 3 zaman daha pahali.
0
drip nick i zaten kullanilmakta
(03.06.12)
akıllı sayaç denen elektronik sayaçlardan almak lazım öncelikle, bunların sözde tarifeleri var akşamları gündüzün yarısı falan diye ama o tariflerde gündüz fiyatları oldukça pahalı olduğundan, eski düz tarifeye göre daha pahalı geldiği de görülüyor bir çok evde. tarifeye geçerken iyice incelemek gerek.
0
r_u_h
(03.06.12)
zaman tarifeli sayaçların çalışan insanların işine yarayacağını düşünmüyorum. sonuçta gündüz kullanamazsınız, gece de apartmanda yaşıyorsanız gürültü yapar yine kullanamazsınız.
0
firez
(03.06.12)
üç zamanlı tarifede 06:00-17:00 arası eskisiyle aynı. 17.00-22:00 arası eskisinden daha pahalı, 22:00-06:00 arası eskisinden daha ucuz. şimdi 24 saat 06:00-17:00 tarifesi uygulanıyor. üç zamanlıya geçerseniz işten eve geldiğiniz dilimde eskisinden daha pahalı tarifede olacaksınız. bunu sadece çamaşırı, ütüyü gece yarısı yapacaksanız tercih edin.yoksa işten eve gelip bütün işleri 17:00-22:00 arası yaparsanız çok fena kaçar.
0
kibritsuyu
(03.06.12)
(5)

sol elim özürlü

sıpagetti
ne yazı yazabiliyorum, ne çatal tutabiliyorum ne top atabiliyorum. Niye böyle?
ne yazı yazabiliyorum, ne çatal tutabiliyorum ne top atabiliyorum. Niye böyle?
0
sıpagetti
(02.06.12)
dert etme çoğu kişinin öyle.
0
goldentitan
(02.06.12)
benim de öyle. sol elimle sigara içeyim derken burnuma sokuyordum nerdeyse. ama neyse ki sağ elim var.
takma bence, ne olacak ki
0
vakumlu
(02.06.12)
sol elini kullanmakta ısrar edersen o da güçlenir.

sağ elin de o şekilde özürlüydü. ilkokul 1 çocukları kalem tutamıyor doğru düzgün mesela. öğreniliyor yavaş yavaş böyle şeyler.
0
repins
(02.06.12)
sağ elini kullanmamaya çalış.basit ve ufak işleri onunla yap sağ elini cebine koy.sol el ile sigara içmekle başla.sol ile yumruk atmaya çalış bence bu en etkilisidir.ben de aynı vaziyetteydim.
0
sofiane-leni mujovic
(03.06.12)
kullanmakla ilgili, 25 yaşındaysan neredeyse 25 senedir her işini sağ elinde görüyorsun, düşünsene 25 senelik deneyim, kas hafızası, koordinasyon var, sol elde hiç bişey yok, normal yani. tabi sağlak insanda sağ el her türlü daha yetenekli oluyor, ikisine de aynı uğraşı verdiğin işte sağ el daha başarılı olur, beyinin sol lobunu kullanıyosun, sinirler öyle falan filan olaylar. ben iki elimi de kullanabiliyorum, görevine göre değişiyor mesela basketi sağ elle oynarım ama sol da iyi çalışır, yazı yazarken sol kullanırım, şizofren olma ihtimalim size göre iki kat fazla.
0
r_u_h
(03.06.12)
(9)

Aktivite bulun bize :)

dereotu
Her hafta bir aktivite yapan grubumuz var.1. hafta: Karting2. Hafta: Laser Tag3. Hafta: Paintballyaptık.4. hafta için önerilerinizi bekliyoruz. ATV aklımızda onun dışında bir şey olursa iyi olur :)
Her hafta bir aktivite yapan grubumuz var.

1. hafta: Karting
2. Hafta: Laser Tag
3. Hafta: Paintball

yaptık.

4. hafta için önerilerinizi bekliyoruz. ATV aklımızda onun dışında bir şey olursa iyi olur :)
0
dereotu
(02.06.12)
trekking
0
fakyoras
(02.06.12)
scuba diving, bungee jumping.
0
merena
(02.06.12)
bisikletleriniz varsa, uzun bir bisiklet turu. hatta yarış da olabilir. yakınlarda varsa rafting.
0
lemmiwinks
(02.06.12)
buz pateni
0
fiyuuuu
(02.06.12)
guitar hero
0
alkolik imam
(02.06.12)
downhill bike
ata binin
0
sttc
(02.06.12)
nerf
0
silvio dante
(02.06.12)
wwww.aktivitegezegeni.com
fikir verebilir.
0
cereal killer
(02.06.12)
kimse halı saha dememiş lan. o da olmadı gidin fasıla takılın hep koştur koştur nereye kadar
0
r_u_h
(03.06.12)
(5)

Bunları yapıyor musunuz?

ganik
Yürürken arada bir koşarcasına hızlanmakEtrafta kimselerin olmadığı zamanlarda zıplamakYine kimseler olmazsa düşünürken acayip el-kol oyunları oynamakUzun süre bir şeye odaklanamamakEnerji ve hız gerektiren kriz durumlarında son derece zinde olmak ve durumdan keyif almakBen yapıyorum. Niye acaba?
Yürürken arada bir koşarcasına hızlanmak
Etrafta kimselerin olmadığı zamanlarda zıplamak
Yine kimseler olmazsa düşünürken acayip el-kol oyunları oynamak
Uzun süre bir şeye odaklanamamak
Enerji ve hız gerektiren kriz durumlarında son derece zinde olmak ve durumdan keyif almak

Ben yapıyorum. Niye acaba?
0
ganik
(02.06.12)
ziplama disinda hepicigi bende de var, neden acaba?
0
zoch
(02.06.12)
spor yapmayı ve aktif olmayı seviyorsunuz işte, ben de sizinle aynı şekildeyim. enerjimizi harcayamayınca böyle sapıtıyoruz. hatta ben bazen kendimi kontrol edemeyip insanların yanında da yapıyorum bunları.
0
deliverance
(02.06.12)
1 ve 2 hariç evet.
0
ayqan
(02.06.12)
yapmıyorum :/
0
kayranin kedisi
(02.06.12)
1-2 ikisinide insanlar varken de yapıyorum, şu arabalar girmesin diye sokak başı ve kaldırım kenarına koyulan mantar tipli şeylerin üzerinde birinden birine atlamayı çok severim mesela
3- asansörde tek kalmak
4- hep oldu bu sorunum
5- hiç ders çalışamamama ve ders hırsım olmamasına rağmen spordan acayip zevk alıp acayip kazanma hırsıyla oynamışımdır hep.
0
r_u_h
(02.06.12)
(8)

İşin "deadline"i ne zaman? sorusundaki deadline kullanım sebepleri üzerine

secretcode
Evet aşina olduğumuz bir cümle değil mi?-Bu işin deadline'i ne zaman?-Arkadaşlar! lütfen bu noktaya "fokus"lanalım..-Bu konuda "mailing" yapmamız lazımya dagönderilen mail imzasında yer alanMarketing & Sales managerBusiness developerCreative DirectorBrand ManagerAccount Managervs.uzar gider bu liste
Evet aşina olduğumuz bir cümle değil mi?

-Bu işin deadline'i ne zaman?

-Arkadaşlar! lütfen bu noktaya "fokus"lanalım..


-Bu konuda "mailing" yapmamız lazım

ya da

gönderilen mail imzasında yer alan

Marketing & Sales manager

Business developer

Creative Director

Brand Manager

Account Manager

vs.

uzar gider bu liste. Bu durumun açıklaması sadece tek başına "özenti" olarak tanımlayabilir miyiz?

Bugün ben reklam sektöründeyim. Bütün reklam ajanslarının neredeyse hepsinin internet sitesi tamamiyle ingilizce. Türkçe seçenek dahi yok.

Örneğin; vodencomtr ye bakabilirsiniz.


Yani arkadaş Türkiye'de yaşıyorsun. hayatında ingilizce konuşman gereken hiç bir alan ve ihtiyaç söz konusu değil. Ofis arkadaşların türk, müşterilerin türk peki bu kadar anormal derecede ingilizce takıntısının gerçek sebebi nedir bir Allah'ın kulu çıksında bana izah etsin inanılmaz merak içerisindeyim.
0
secretcode
(02.06.12)
Kompleks var biraz. Selam ben ingilizce de biliyorum havası. Halbuki herkes biliyor artık ingilizce, gelip enteresan ve ingilizce / türkçe karşılığı tam olarak olmayan farklı bi dilden kelime kullan, hayran kalalım. Saçma sapan şeyler.
0
roket adam
(02.06.12)
Başlıktaki "deadline" dışındakilere dair eleştirinize katılıyorum, ancak biraz pratik yaklaşmak lazım; en azından benim bildiğim yaygın ve kısa bir karşılığı yok, son x tarihi demek pek pratik gelmeyebilir.
0
uyku inadim inat
(02.06.12)
Fokuslanmak saçma evet hatta odaklanmak daha güçlü hale getiriyor bence anlamı ama 'mailing' yerine ne kullanılabilir? Zaten E-Mail olarak yerleşmiş durumda dilimize e-posta diyen neredeyse yok gibi. Deadline da yine kabul edilebilir.

Ama Business developer falan bunlar kartvizitte hem türkçe hem ingilizce yazmıyorsa sadece ingilizce yazıyorsa çok güldürüyor beni.
0
skywalkeremre
(02.06.12)
bu subject üzerine brain storming yapsak bile resultlar bizi satisfy etmez. comes böyle goes this way
0
emininsel
(02.06.12)
"off day" var bir de. sonradan ortaya çıkmış mail atmak, türkçe de tam karşılığı duruma göre değişebilen deadline ı filan zor olsa da anlıyorum ama, izin günü demek bu kadar mı zor arkadaş?
0
r_u_h
(02.06.12)
çoğu kullanım abes kaçabiliyor tabii. ama bazı terimleri ingilizce kullanmak daha anlamlı ve terim olarak mecbur kalabiliyorsun. türkçe'nin karşılamadığı yerler olabiliyor. ama bu bahane olmamalı, en az şekilde ve en uygun şekilde kullanılmalı.
0
ermanen
(02.06.12)
Deadline: son gün veya teslim tarihi işte. Çok mu zor yani bunu söylemek de dedlayn diyoruz?
0
roket adam
(02.06.12)
meselenin özentilikle alakası yok bence.
bahsettiğin şeyler genel olarak teknik veya mesleki terimler. bazlarının tam türkçe karşılıkları yok. bazılarının da var ama çok itici. (türkçeleştirilmiş hiç bi program kullanamıyorum ben mesela)

zaten ne kadar türkçeleştirmeye çalışsan da tamamiyle türkçe olmuyor neticede. mesela futboldaki faul, ofsayt terimlerini düşün. ya da mobil, program, kredi, orjinal, marka, şampiyon, disk, market, televizyon gibi sözcükleri. yazılışı türkçeleştirilmiş o kadar. öyle olacağına orjinal haliyle kalsın daha iyi. mailing/mail'leşmek yerine e-posta'laşmak karşılığını kullanalım falan demişler. e-posta'nın neresi türkçe? elektronik kısmı mı, posta kısmı mı? olmayınca olmuyor işte.

ayrıca günlük konuşma dilimizde arapça, farsça, fransızca vb. kökenli çok fazla sözcük kullanıyoruz ve kimsenin gözüne batmıyor. günlük hayatta yalnızca yerine sadece, örneğin yerine mesela, yanıt yerine cevap, belirgin yerine bariz, özgün yerine orjinal, işlev yerine fonksiyon kullanıyoruz ki bu verdiğim örneklerin türkçeleri hem yaygın olarak biliniyor hem de sırıtmıyor. yani buna rağmen bu sözcükler bu şekilde kullanılıyorsa, senin söylediğin sözcüklerin hiç kafaya takılmaması gerek.
0
silvio dante
(02.06.12)
(6)

E-Bay de shipping free diyor

r_u_h
gerçekten hiç bir kargo bedeli ödemeyecek miyiz yoksa hesaplanamadığından falan mı öyle diyor?
gerçekten hiç bir kargo bedeli ödemeyecek miyiz yoksa hesaplanamadığından falan mı öyle diyor?
0
r_u_h
(02.06.12)
amerika içi ücretsiz olabilir. yer olarak türkiye'yi seçin, hala free shipping diyorsa, free'dir
0
kaynaklari etkin kullanamayan iktisatci
(02.06.12)
türkiye seçili, şöyle bir ibare var "Economy Int'l Shipping (Varies): FREE"
10 dolarlık şey için 30 dolar patlamasın sonra kapıya gelince?
0
🌸r_u_h
(02.06.12)
patlamaz ama kargonun geliş zamanı uzayabilir. muhtemelen dandik bir şirketle yollayacaklardır.
0
kaynaklari etkin kullanamayan iktisatci
(02.06.12)
2 ayda falan gelir. gelmeyedebilir. ben aldım öyle. gelmeyince mail'de çemkirdim biraz. kargo ücretiniz biz ödeyelim gönderelim dediler. valla da gönderdiler tekrardan. 3 haftada geldi. pek güvenmeyin yani patlayabilir.
0
ykyt
(02.06.12)
20 25 gündür bu servisle gelen postalar. 30$ kargo parası isteyipte bu servisle gönderenler var. bence güvenilmez değil. ben anakart alıcam 160$'a pek şüphe duymuyorum, gelmezse de atarım mesaj artık nasıl olucaksa anlaşılır satıcıyla.
0
jedilance
(02.06.12)
Bunun süresi falan yok. Amerika'dan gelişler uzun sürebiliyor. Avrupa'da ücretsiz kargo çok zor ama olursa da genelde kısa sürüyor. Son Avrupa siparişim 9 günde elime ulaştı. Uzakdoğu ise tamamen muamma. 7 haftada gelen siparişim var. Son aldığım kulaklık 11 günde geldi. Ortalama 2-3 haftada geliyor.

Ücretsiz kargo diye geç gelecek diye bir kaide yok. Ayrıca orada ücretsiz yazıyorsa ücretsizdir. Kapıda bir ücret kilitleme gibi bir durum yok.
0
ahmetcan44
(02.06.12)
(3)

şunun en yakın anlamca çevirisi?

annebenasikoldum
it's almost as if you thought you could change things by worrying. but you can't
it's almost as if you thought you could change things by worrying. but you can't
0
annebenasikoldum
(01.06.12)
neredeyse endişelenerek bir şeyleri değiştirebileceğini düşünmüşsün gibi. ama yapamıyorsun.
0
coldbound
(01.06.12)
endişelenerek olanları değiştirebilirmişsin gibi gelse de değiştiremezsin.
0
r_u_h
(02.06.12)
yapamazsın
0
partizan
(02.06.12)
(3)

gitarla ilgili!!

LoL:(
arkadaşlar size gitar hakkında bir kaç sorum olacak bi arkadaş gitarı yeni öğrenenler icin bir site verdi ama yetersiz bilgi var1-)Akor geçişleri nasıl yapılır çünkü basit ve akorlu misal caddelerde rüzgar şarkısını çalarken akor gecisi nasil yapilir bilmedigim icin sesler bozuk ve kötü geliyor2-)A
arkadaşlar size gitar hakkında bir kaç sorum olacak bi arkadaş gitarı yeni öğrenenler icin bir site verdi ama yetersiz bilgi var
1-)Akor geçişleri nasıl yapılır çünkü basit ve akorlu misal caddelerde rüzgar şarkısını çalarken akor gecisi nasil yapilir bilmedigim icin sesler bozuk ve kötü geliyor
2-)Akorla gitar çalınırken yeni başlayanlar icin işaret ve orta parmak ile mi çalınıyor yani aşagı vururken bu 2 parmağımız ile mi vuracagız ve aşağıdan yurakı vururken baş parmaklamı ?
0
LoL:(
(01.06.12)
www.uzmantv.com

faydalı olacağını düşünüyorum.
0
himmet dayi
(01.06.12)
Baslangicta kisa surede olsa bir muddet ders almani tavsiye ederim. Sonra arzu ve yetenegine gore kendin de gelisebilirsin. Artik hocada bol, belediyelerin falan kurslari var.
0
irobotist
(01.06.12)
akor geçişleri çalışa çalışa yapılır. bi günde olmaz aylarını alabilir. çalışacaksın.
0
r_u_h
(01.06.12)
(3)

Türk, ırkı değil, milleti tanımlayan bir sözcüktür

denizaya
Siyasetçiler, tv'dekiler, köşe yazarları falan böyle şeyler yazıp, çizip duruyorlar...Ne demek istiyorlar anlamıyorum yani Türkiye'de Türk diye bir ırk yok mu?Benim ırkım ne? Yurtdışındakilerle chatleşirken im turkish diyorum, türk olduğum için...anam, babam zamanında selanikten göçmüş, aşırı müslüm
Siyasetçiler, tv'dekiler, köşe yazarları falan böyle şeyler yazıp, çizip duruyorlar...

Ne demek istiyorlar anlamıyorum yani Türkiye'de Türk diye bir ırk yok mu?

Benim ırkım ne? Yurtdışındakilerle chatleşirken im turkish diyorum, türk olduğum için...

anam, babam zamanında selanikten göçmüş, aşırı müslüman bir aile ama türkler...

Ben neyim Türk değilsem?

Bu yorumlar yazılar neyin nesi? ne demek istiyorlar?
---------------------------------------------------------
Yüce TÜRK milleti aslen bir ırk adı değil dini bir kavram olarak çıkmıştır

Türk bir kültürdür yoksa saf bir ırk değildir

Türk diye bişey yoktur, eski moğol, Çinli ortak kabilelere Türk denir..

Türk, ırk insanı değil coğrafya insanıdır...
0
denizaya
(31.05.12)
turk bir irki temsil eder. ama sorun bizim irk kavramini cok buyutmemiz. yani irk nedir? belli bir toplulukta ayni ortak paydayi barindiran , ya da belki ayni ortak genleri tasiyan insanlar toplulugu (ya bu aciklama bilimsel olmadi bilimsel seysi de vardir bilemedim). yani irk anne baba , onun anne babasi vs ile olan iliskin. ispanyollar'da genelde annen baban , deden ninen ispanyol oldugu icin bir ispanyol irki olumus. ayni sekilde katalan irki da olusmus. bakiyorsun ispanyol irki ve katalan irki arasinda bazi nuanslar var. yani birbirlerinden ayriliyorlar. gerek ten rengi olsun gerek yasam tarzi olsun vs irklari belirliyor.

benden ornek vereyim , anne tarafindan tamamen turk iken , baba tarafindan yari turkum. babaannem kosova arnavutu. e ben ne oluyorum?? amerikalilarda bir bari vardir ..1/2 alman , 1/4hispanik , 1/4 italyanim vs seklinde. neden , cunku orasi oldukca multikulturel bir ortam ve bu irklar birbirleri ile evleniyorlar falan. ee adam irkini nasil ifade etsin. 1/32 kizilderiliyim diyen bile oluyor muhabbet kizilderililere gelince. ama hepsi amerikan.

o sekilde bakinca ben de 3/4 turk , 1/4 arnavut oluyorum. hatta baba tarafindan dedemler selanik gocmeni benim de. dedem tam emin degil ama onun da babannesi neyim rum olabilir. niye olmasin.

iste olay karisiyor. ben kendime muhabbeti acilmadigi zaman 1/4 arnavutum demiyorum. turkum diyip geciyorum. cunku bu irk beni tanimlayabiliyor. 3/4 turk olmak turk olmak icin yetiyor.

dahasi neyim? turkiye cumhuruyeti vatandasiyim. turkiye cumhuriyeti vatandaslarini betimlemek icin kullanilan genel gecer tabir ise turk olmak. yani yabanci birine i am turkish dedigin zaman etnisite'den once hangi ulkeden geldigini gosteriyor. i am kurdish dersen turkiye vatandasi bir kurt oldugun sonucu cikiyor.

yani turk irki elbette saf bir irk degil , cogu irk degil. all iste bugun turkiye'de balkan irklari ile kan bagi olan yaklasik 8 milyon kisi yasiyor. bir cogu benim gibi babannesi falan arnavut olan insanlar. , yok efendim bosnak dedesi olan insanlar falan. hani turk olup da selanikten gocmus olanlari soylemiyorum. bildigin slav irkina ya da arnavutlara , gagauzlara bir yerden akraba olan cok insan var turkiye'de. es keza araplara , azerilere , ermenilere akraba olan da cok insan var.
0
harrage
(31.05.12)
ben yurtdışındayken laf olunca im from turkey diyorum turkish demek benim de aklımı karıştırıyor çünkü. bir de yeri gelmişken şöyle bir saçmalık da var ülkemiz vatandaşında. ben ermeni asıllı hristiyan türkiye vatandaşıyım diyorum. o nasıl olur yav hem hristiyansın hem türk diyo leleşler. ancak kelimeleri ayrıştıracak kapasite yok adamlarda. kaç kez açıklamak gerekir bilmiyorum; ermeni asıllı-kökleri ermenistanda doğan bir vatandaşa dayanan, hristiyan-din ulan bu din ülkeyle alakası yok, türkiye vatandaşı-türkiyede doğmuş ülke kimliğini taşıyan birey.

hoff ne zaman kademe atlayacak bu insanlar?
0
scapegoat
(31.05.12)
hem dinle hem ırkla alakalı olarak türkmen kelimesi var. oğuz boylarının islamı seçtikten sonra kendileri için söylenen türk-i iman dan geliyormuş.
neyse türk genel olarak dünyadaki ırkı belirtirken, aynı zamanda türkiye vatandaşlarından oluşan milleti belirtiyor. amerikalı diyince abd vatandaşlarını kapsaması gibi. dedesi meksikalı olan bi amerikalı "ben amerikalıyım" der, en fazla meksika kökenli amerikalı olduğunu söyler. bize daha yakın olan örnek fransa olabilir. orada dedesi göçmen olanlar fransızım der. örneğin fransa'daki ermeni soykırımı yasasının avukatı vardı ismini hatırlamıyorum, ermeni asıllı ama fransızım diyor, ermeni asıllı fransız lafına bile sıcak bakmıyor. artık dünyada ırktan çok milliyet önemli; aynı toprağı, dili, devleti paylaşmak. mesela scapegoat yurtdışında "ben ermeniyim" dese ermenistan vatandaşı olarak algılanır.

ama yukarıdakiler yani türk kelimesinin hem ırk hem türkiye vatandaşlığı belirtmesi sanıyorum ki sadece türkçede var. ingilizce(ve muhtemelen latin kökenli dillerin hepsinde) türkiye vatandaşı turkish, dünyaya orta asyadan yayılmış türk ırkı turkic olarak geçer. zaten batı tarihi için türklerin ortaya çıkışı selçuklularla başlar sonra osmanlı gelir. yani ırk olarak değil, birçok ırkı barındıran bir millet olarak. sadece kendi kendimize yüzyıllarca gelen alışkanlıklardan dolayı bunun ayrımını yapamamışız.

hatalarım varsa affola, düzeltile.
0
r_u_h
(31.05.12)
(7)

Konservatuvar ve Gelecek

faithless
11 yaşında bir oğlum var. Bu sene 4. sınıftan 5. sınıfa geçiyor. 1. sınıftan beri piyano çalıyor ve eğitimini alıyor. Piyanoyu çok seviyor. Her akşam başında 1 saatini geçiriyor. Bir yandan da bilgisayar programcılığına meraklı çocukların programlama öğrenmesini sağlayan scratch ve kodu gibi program
11 yaşında bir oğlum var. Bu sene 4. sınıftan 5. sınıfa geçiyor. 1. sınıftan beri piyano çalıyor ve eğitimini alıyor. Piyanoyu çok seviyor. Her akşam başında 1 saatini geçiriyor. Bir yandan da bilgisayar programcılığına meraklı çocukların programlama öğrenmesini sağlayan scratch ve kodu gibi programlarla devamlı birşeyler üretiyor. İnglizcesi de iyi (zaten özel okulda). Bu sene 9 Eylül Devlet Konservatuvarı'na 5. sınıftan öğrenci alınacak ve oğlumu bu sınava sokmayı düşünüyoruz. Bu sene olmazsa gelecek sene de şansımızı deneyeceğiz. Soruma gelince:

Konservatuvar eğitiminin geleceği var mıdır ? Bir Fazıl Say filan olmadan bir piyanist hayatını rahatça yaşabilir mi ? İş imkanları geniş midir ? Teşekkür ederim.
0
faithless
(30.05.12)
birazdan kendi gelip cevaplar zaten ama görmez belki, sözlükten veya buradan la traviata nickli yazara mesaj atın.
0
kibritsuyu
(30.05.12)
bu kişiden kişiye değişir ama türkiye'de sanatla uğraşınların geleceğinin pek parlak olmadığı malum. zaten fazıl say'ı da kaçırttılar ülkeden. tabi piyano çalmasın diyemeyiz hobi olarak yine çalsın ama bir memuriyete girse fena mı olur.

ülkem gerçeğinden çıkarsak eğer yurtdışına gitme, gönderme durumunuz var ise değeri bilinir, yeteneği var ise mutlu mesut yaşar. türkiye'de kalırsa ne olacağını kimse bilemez ama pek bir şey olmayacağı büyük ihtimal.
0
bilan
(30.05.12)
geçim düşünmeyin. herkes geçiniyor bir şekilde. mutlu olacağı şeyi yapsın. mutsuz bir bankacı. geçim düşünmeyin. herkes geçiniyor bir şekilde. mutlu olacağı şeyi yapsın. mutsuz bir bankacı. geçim düşünmeyin. herkes geçiniyor bir şekilde. mutlu olacağı şeyi yapsın. mutsuz bir bankacı. geçim düşünmeyin. herkes geçiniyor bir şekilde. mutlu olacağı şeyi yapsın. mutsuz bir bankacı. geçim düşünmeyin. herkes geçiniyor bir şekilde. mutlu olacağı şeyi yapsın. mutsuz bir bankacı. geçim düşünmeyin. herkes geçiniyor bir şekilde. mutlu olacağı şeyi yapsın. mutsuz bir bankacı. geçim düşünmeyin. herkes geçiniyor bir şekilde. mutlu olacağı şeyi yapsın. mutsuz bir bankacı. geçim düşünmeyin. herkes geçiniyor bir şekilde. mutlu olacağı şeyi yapsın. mutsuz bir bankacı. geçim düşünmeyin. herkes geçiniyor bir şekilde. mutlu olacağı şeyi yapsın. mutsuz bir bankacı. geçim düşünmeyin. herkes geçiniyor bir şekilde. mutlu olacağı şeyi yapsın. mutsuz bir bankacı. geçim düşünmeyin. herkes geçiniyor bir şekilde. mutlu olacağı şeyi yapsın. mutsuz bir bankacı. geçim düşünmeyin. herkes geçiniyor bir şekilde. mutlu olacağı şeyi yapsın. mutsuz bir bankacı. geçim düşünmeyin. herkes geçiniyor bir şekilde. mutlu olacağı şeyi yapsın. mutsuz bir bankacı. geçim düşünmeyin. herkes geçiniyor bir şekilde. mutlu olacağı şeyi yapsın. mutsuz bir bankacı. geçim düşünmeyin. herkes geçiniyor bir şekilde. mutlu olacağı şeyi yapsın. mutsuz bir bankacı. geçim düşünmeyin. herkes geçiniyor bir şekilde. mutlu olacağı şeyi yapsın. mutsuz bir bankacı. geçim düşünmeyin. herkes geçiniyor bir şekilde. mutlu olacağı şeyi yapsın. mutsuz bir bankacı.
0
eleventh american esme has met
(30.05.12)
bence özel ders alıp normal öğretimine devam etsin, daha meslek seçimi için çok erken. belki ileride bilgisayar mühendisi olmak isteyecek, belki çok alakasız bir dal seçecek. bunları yaparken yanında müzik yapabilir, ama konservatuardan sonra mühendislik seçmesi çok çok zor olacaktır. ayrıca çocuğun klasik müzik çalmak isteyeceğini de bilmiyoruz. belki jazz belki rock yapmak isteyecek. hele ki rock müzisyenlerinin klasikçilere göre daha çok kazandığı ve daha çok eğlendiği ortada(tabi tutturabilirse) veya gider sezen aksu gibi sanatçılarla çalışır bok gibi para kazanır. illaki de ben klasik müzik piyanisti olacağım derse lise de veya üniversite de konservatuara girebilir. o zamana kadar özel dersler ve kişisel ilgiyle çok da geri kalacağını sanmıyorum.
0
r_u_h
(30.05.12)
20 yaşından sonra programcı olabilir ama müzik eğitimi zor :)
0
thewishcaster
(30.05.12)
kendim konservatuarın direğinden dönmüşken evde 2 konservatuar mezunu olan bir aileye sahip olduğumu düşünürsek size vereceğim cevap eğer gerçekten seviyorsa ve bağlıysa, gelecek diye tanımladığınız şeyin niteliğine göre paraysa para, şöhretse şöhret en önemlisi de %100 hayat tatmini ve mutluluk getireceğini söyleyebilirim. eğer konservatuarda yeteneğinin iyice serpildiğine şahit olursanız ki -analitik bir kafası olduğu da anlaşılıyor oğlunuzun- yürü ya kulum durumu oluyor. aygaz müziğinde hislenip ağlayan şu an dünyanın en iyi üç konservatuarından birine devlet bursuyla giden 2 piyanist tanıyorum mesela.

özel olarak başka alana ilgisi yoksa normal eğitim sadece zaman kaybettirir. programcı olmak için bilgisayar mühendisliği diplomasına gerek yok. matematiğe bayılıyorum diye gidip mühendis oldum, elimden enstruman düşmüyor, müziksiz bir iki saat bile geçmiyor..ben ettim başkası etmesin.
0
perliva
(30.05.12)
cok guzel ve ornek bir soru bu.

aksama konservatuvar oncesi, sirasi ve sonrasi hakkinda uzun bir yazi yazmak isterim. hatta direk sozluge yazip burdan da link verebilirim. geçiştirmek istemiyorum bunu, cunku cok onemli.

konservatuvarlilarin gozunden gormeniz cok onemli. gece lütfen tekrar kontrol edin editleyecegim cevabi.
0
la traviata
(31.05.12)
(10)

Fizik Sorusu

coca-cola
Fizikçi değilim arkadaşlar sadece merak ettiğim bir şey var. Şimdi diyelimki sonsuz uzunlukta bir tren var ve saatte 2000 km hızla dümdüz bir yolda gidiyor. Biz de ayaktayız, ellerimiz yukarıdaki sürtünmesiz, kaygan tutacaklara tutulu (sağ el sağ tutacağı, sol el sol tutacağı tutuyor). Tutacakların
Fizikçi değilim arkadaşlar sadece merak ettiğim bir şey var. Şimdi diyelimki sonsuz uzunlukta bir tren var ve saatte 2000 km hızla dümdüz bir yolda gidiyor. Biz de ayaktayız, ellerimiz yukarıdaki sürtünmesiz, kaygan tutacaklara tutulu (sağ el sağ tutacağı, sol el sol tutacağı tutuyor). Tutacakların asılı olduğu demirler ise yine sonsuz uzunlukta ve herhangi bir çıkıntı falan yok (hani tutacağı çekerken takılma falan olmuyor bir yere).

Neyse ayağımızda da paten var ve tren 2000 Km/saat hızla giderken aniden duruyor. sürtünme ve yana kayma gibi koşulların olmadığını düşünün, mantıken bir anda ayağımızda paten ve elimizde de kaygan tutacak olduğu için ileri doğru fırlıyoruz. İşte bu fırlama mümkün mü, ölür müyüz, zarar görür müyüz, çok ilerleyince durur muyuz? Çok merak ediyorum.

not: Biz de 100 kiloyuz.
0
coca-cola
(30.05.12)
sürtünme yoksa zaten harekete geçmezsin en başta. sürtünmeyi bi şekilde sonradan kaldırdıysak da tren durur, sen devam edersin.

tren de nasılsa sonsuz olduğu için gidersin öyle. durman, yavaşlaman söz konusu değil. yalnız tren içindeki havayla aranda sürtünme olursa neler olur bilemiyorum. saatte 2000km hızla nefessiz kalabilir veya sarsıntı geçirebilirsin. o durumda bir süre sonra durursun zaten.

not: sürtünmeyi kaldırmak, patenle ve yağlanmış tutacakla olacak iş değil tabi, o ayrı.
0
jangara
(30.05.12)
Anladım, sonradan ortadan kaldırıyoruz sürtünmeyi, yani tren ve biz 2000 km/saat hıza ulaştıktan sonra.

Paten ve yağlanmış tutacağı demek istediğim kolay anlaşılsın, yanlış terim kullanmayayım diye söyledim:)
0
🌸coca-cola
(30.05.12)
Newton'un 1. hareket kanununa göre bir cisme etkiyen bir kuvvet olmadığı duru mda hareketini sürdürür, cisim başta durgunsa durgun kalır, hareketliyse sabit hızla harekete devam eder. saatte 2000km ye çıktıktan sonra tüm kuvvetler, sürtünme kuvvetleri(hava sürtünmesi dahil) ortadan kaldırılırsa sonrsuza kadar 2000 km hızla devam edersin. bir kuvvet olmadığı için yönünde de değişiklik olmaz ve düşmezsin. yerçekimi var saysak bile düşmen için ayağında sürtünme olması gerekir, sürtünme olmadığından sonsuza kadar dümdüz gidersin. tabi nefes alma, kan basıncı gibi fizyolojik faktörleri hesaba katamıyorum. ama o durumdaki herhangi bir cisim sonsuza kadar aynı hızla gider.
0
r_u_h
(30.05.12)
Peki havada sürtünme varsa ölür müyüm? Bir de yerden yayla fırlatılacağımızı düşünürsek (ayrı bir soru) zarar görme ihtimalimiz var mı?
0
🌸coca-cola
(30.05.12)
sürtünmeden dolayi sicaklik artisi olur ama ne kadar olur bu vucununun aerodinamiklerine bagli.

hee sürtünmeden ölmezsin ama acliktan ölürsün sürekli havada olacagindan dolayi.

ya da sürekli isi artisindan dolayi vucut sicakliginin bi süre belli sicaklik üstünde olmasi sonucu da ölebilirsin.
0
serabetan
(30.05.12)
Yani aniden ileri fırlama, kemiklerin kırılması gibi bir şey olmaz diyorsunuz yani.
0
🌸coca-cola
(30.05.12)
hava sürtünmesi öldürebilir. örneğin paraşütle atlayanlar yüzlerine birşey takmazlarsa ağızları gözleri yamulur. üzerlerine birşey giymezlerse vücut derileri gerilir arkaya doğru meyillenir. 2000 km/s hızda bu daha güçlü olur.

aniden ileri fırlama olur trenin içinde. yani yolcu 2000 km/s hıza ulaştıysa ve bütün sürtünmeleri iptal edersek tren durduğunda yolcu aynen devam eder trenin içinde. hava sürtünmesi de yoksa ve yolcu trenin herhangi bir yerine çarpmazsa kemiklerinin kırılacağını sanmıyorum.
0
cro.magnon
(30.05.12)
2000km hızla hava sürtünmesi ile tutuşursun büyük ihtimalle. birşey olsa da olmasa da hava sürtünmesi yavaşlatır ve bir süre sonra durursun.
0
r_u_h
(30.05.12)
hava sürtünmesi titreşime sokar seni. rijit olsan sadece ısınmadan dolayı zarar görürdün ama ben ısıdan değil, iç organlarının vs hasar görmesiyle öleceğini düşünüyorum.
0
jangara
(30.05.12)
bak kardeşim seni takip ediyorum sürekli bu tarz duyurular
eehehe şaka şaka


(Hava olmasaydı eğer)-----Sürtünme yok diyoruz, hava sürtünmeside yok. Ne ala, tren bi anda durursa, sen hızına devam edersin, kılında bile kıpırdama yahut en ufak bir ivme vücudunda sezmezsin. Kemik kırılması felan saçma bu noktada.

(Hava olsaydı eğer)Tren bir anda duruyor, ama atmosfer ortamındasın. İçerisindeki tüm sabit olmayan cisimler konumunu hızını korumaya çalışacaklar. Sen ve bulunduğun hava bir anda 2000 km/h hıza ulaşacak. Kimse çıkıp dememiş, insan o hıza ulaşır, hava da o hıza ulaşır diye.
Bu noktadan sonra;
Trenin içerisinde ki hava 2000 km/h hıza ulaşır, sürtünme; trenin duvarlarında oluşacak ve o kısımlarda kuvvetli bir sıcaklık ortaya çıkacak. Sürtünmeden ötürü havanın hızı düşerek azalacak.

Sense; bir anda durunca tren; yine 2000 km/h hıza ulaşacaksın. yüzünde hafif rüzgar hissetmeye başlarsın. Rüzgar giderek artacak; bunun sebebi yukarıda anlattığım havanın senden önce yavaşlaması. Senin de hava ya karşı maksimum hızın misal 320 km/h ise en fazla böyle bir dirence maruz kalırsın. Ama bir zaman sonra.
Yani neymiş? Tren durunca pat diye hava ortamıda durmaz, insanla birlikte trenin içinde seyahat eder, hava tren duvarına yaptığı sürtünmeden ötürü yavaşlar, hava insana göre yavaşladığı içinde insanda yavaşlamaya başlar.

Esenle kalın

Edit: Asıl cevabı vermemişim; ağzını sıkı kapa; gözlerini yum; hiçbirşey olmaz.
0
arden v2
(30.05.12)
(7)

istanbul'da yaşamaktan maddi ve manevi açıdan memnun musunuz?

slash01
burda yaşamaktan zevk alıyor musunuz arkadaslar? sımdı mesela okan bayulgende cok elestırıyor. ıstanbul ooooo muhabbetı var dıyor. sadece bogaz var dıyor. yanı gercek anlamdada ıstanbul'u sevıyorsanız ne acıdan sevıyorsuunuz yada sevmıyorsunuz detaylı tartısalım arkadaslar
burda yaşamaktan zevk alıyor musunuz arkadaslar? sımdı mesela okan bayulgende cok elestırıyor. ıstanbul ooooo muhabbetı var dıyor. sadece bogaz var dıyor. yanı gercek anlamdada ıstanbul'u sevıyorsanız ne acıdan sevıyorsuunuz yada sevmıyorsunuz detaylı tartısalım arkadaslar
0
slash01
(30.05.12)
sevmiyorum; kalabalık, toplu ulaşımı berbat, trafiği ondan berbat, pahalı, plansız bir şehir.
0
goldentitan
(30.05.12)
bir lira yetmişbeş kuruşluk bir vapur yolculuğuyla tüm dertlerimi unutabilecek kadar seviyorum.
0
roket adam
(30.05.12)
burda doğdum burda 29 senem gecti bu yüzden seviyorum.köklerim burda nufus kayıtlarına göre (1850 lerde yapılan nufus sayımından bahsediorum) ailem en az 150 senedir istanbulda yaşıyor.. daha eskisine inemiyoruz çünkü kayıtlar yok / silinmiş yada tahrip edilmiş.istanbul ırkçısıyım bildiğin , köyden gelip köy hayatını şehirde sürdüren kesimden tiksiniyor olası depremde ölmelerini diliyorum. 20.yy ın başından kalma bir sürü fotograf kartpostal var elimde istanbul konulu özlemle bakıyorum. yaşamak pahalı evet pahalı , insanlar saygısız mı evet saygısız , sokaklar pisliklerle dolu mu evet dolu yine de dedim ya köklerim burda diye bu yüzden seviyorum işte... butun kuzenlerim , kardeşim usa 'de yaşıyor yine de ben bırakıp gidemiyorum ; sürünme pahasına olsa bile
0
mortac
(30.05.12)
istanbul, iksv'nin tüm festivallerine hesap yapmadan gidebilene, haftada bir kaç defa boğazda yemek yiyene, teknesiyle açılana vs. güzel. yoksa esenlerde oturup 10-15 yıldır taksim'e gitmemiş insanlar biliyorum.

cevap: maddi olarak evet. manevi olarak hayır. nüfus bayramlardaki kadar olsa dünyanın yaşanabilir şehirlerinden biri olur. işim burada olmasa yaşamam ama ayda en az 1 kere gelmek isterim.
0
merhum
(30.05.12)
burda mıllet asgarı ucretle nasıl gecınıyor onu anlamıyorum. onun dısında herkes arabayla cıkıyor. nereye gıtsen otoparka 10 mılyon para bayılıyorsun.yanı ne bılım sureklı para akıyor. sımdı ısı gucu olan adam nası yetısıyor bu kadar amsrafa? sızce burda kendı ısını kuran adamın gelırı baska sehırde kursa degısırmıydı? yanı burda cok gıder var. gelırde o yönde fazla mı sizce?
0
🌸slash01
(30.05.12)
aslında roket adam'ın üzerine söylenecek söz yok ama şöyle diyeyim; bir insan memleketini nasıl seviyorsa, ben de öyle seviyorum. tarihi, görüntüsü, havası bahane. çünkü hem annem hem babam üsküdarlı. dedem ve babanemin eski istanbul'u masal gibi anlatmalarıyla büyüdüm. sanki 25 senedir değil de, 100 senedir burada gibiyim. 50'lerden 60'lardan bir fotoğraf görsem, sanki yaşamış görmüş gibi neresi olduğunu anlıyorum. ve hayatım boyunca nereye gidersem gideyim yine döneceğim yer üsküdar olacak.
0
pokerface
(30.05.12)
maddi olarak zor bir şehir, trafik, kalabalık falan insanı canından bezdirebilir. ama seviyorum. herşey elimin altında, bi ihtiyacım oldumu trene, otobüse atlayıp birçok farklı yerden bakıp inceleyip uygun fiyata alabiliyorum. internette de oluyor aynısı hatta daha ucuz olabiliyor ama mesela gitarı internetten alsam ne elime alıp deneyip iyi kondisyonda olduğunu bilecektim ne de dükkan sahibiyle muhabbet kurup gitar bakımıyla ilgili bir sürü şeyi öğrenebilecektim. terkos başta olmak üzere ucuza giyim kuşam dükkanları, outletler falan her yerde, üretim oranı fazla ve rekabet yüksek olduğundan ucuza ürün bulmak kolay.

istersem akşam çıkar konsere giderim, istersem adaya giderim, istersem köşe başında midye dolma yerim, param yoksa bisikleti alır sahilde gezerim. illaki yatların olması, sürekli boğazda yemek yemek gerekmiyor. hayatımda boğazda yemek yemedim lan. ama roket adam sağolsun çok güzel bi konuya değinmiş, vapura binmek en baba meditasyondur istanbullu için.

ayrıca iş imkanı çok, maaşlar yüksek. mesela türkiyenin ikinci büyük şehri olan izmir'e gitsem istanbuldaki maaşın neredeyse yarısını verecekler.

tabiki asgari ücretle çalışıp, küçük bi şehirde aynı maaşı alıp yarısı kira ödeyebilecekken duranların niye kaldığını anlayamıyorum ben de.
0
r_u_h
(30.05.12)
(4)

"Prefigurativeness" ne demek?

kirliyesilkazak
Prefigurativeness kelimesi için çeviri öneriniz var mı? Türkçe'de bir karşılık bulamadım; zaten ne anlama geldiğini pek anlayamadım.Bir fikir vermesi açısından metnin ilgili kısmını yazıyorum: - ....Freud speaks very appositely of the "prefigurativeness of sexuality" for the rest of the psychical be
Prefigurativeness kelimesi için çeviri öneriniz var mı?
Türkçe'de bir karşılık bulamadım; zaten ne anlama geldiğini pek anlayamadım.

Bir fikir vermesi açısından metnin ilgili kısmını yazıyorum:

- ....Freud speaks very appositely of the "prefigurativeness of sexuality" for the rest of the psychical behaviour. The degree of sureness in sexual efficiency becomes the standart for the sureness in demeanour, in views and in conduct.


Teşekkürler.
0
kirliyesilkazak
(29.05.12)
metinden belirleyicilik gibi bir anlam çıkıyor.
0
partizan
(29.05.12)
normaldeki terim karşılığını bilmiyorum da ben "yansıma" vs gibi bir karşılık kullanırdım zira cinselliğinizden emin olmanın nasıl davranışınıza, hal ve tavrınıza nasıl yansıdıgını anlatıyor cumle.
0
sopiro
(29.05.12)
önceden fikir vericilik

"belirleyicik" yerine de "belirticilik" daha uygun gibi..
0
ermanen
(29.05.12)
r_u_h
(29.05.12)
(2)

köpek eğitimi

goldentitan
köpeği gezdirirken sol tarafta tutmanın nedeni nedir?
köpeği gezdirirken sol tarafta tutmanın nedeni nedir?
0
goldentitan
(29.05.12)
insanların çoğunun sağ elini kullanmasından dolayı. daha iyi kullandığımız eli boşa çıkartıyoruz. böylelikle ne bileyim biriyle tokalaşmak, bir şeyler taşımak vb. durumlarda daha rahat hareket ediyoruz.
0
mrka
(29.05.12)
bir de genelde tasmanın ortasından sol elle hafif tutar, ucundan sağ elle sağlam tutarsınki köpek normal yürürken çok çekiştirmemiş olursun ve bi anda ileri atılırsa güçlü elinle kontrol etmiş olursun.
0
r_u_h
(29.05.12)
(8)

Esrar Cafe Yüzünden Arkadaş Mahkeme' de :(

denizaya
Bizim arkadaş ufak bir cafe açtı duvarlarına mısır piramitleri resimleri falan döşetti. Cafe'nin adını da "esrar cafe" yaptıbu yüzden karolda ifadesi alınıp mahkemeye çıkarıldı, mahkemede eylül ayına attı TARİHİ (OHA TARİHE BAK 1 AY 2 ay değilde) neyse..sebeb ise cafe isminin "esrar cafe" olmasıama
Bizim arkadaş ufak bir cafe açtı duvarlarına mısır piramitleri resimleri falan döşetti. Cafe'nin adını da "esrar cafe" yaptı

bu yüzden karolda ifadesi alınıp mahkemeye çıkarıldı, mahkemede eylül ayına attı TARİHİ (OHA TARİHE BAK 1 AY 2 ay değilde) neyse..

sebeb ise cafe isminin "esrar cafe" olması

ama esrar dan kasıt kokain, eroin değil, "gizem", "area 51" ayakları falan...

nasıl savunma falan yapılacak yani cafede ters bi durumda hiç yaşanmamış geçen sonbahardan buyana...

bu olayı geçen perşembe günü duymuştum hala aklım almıyor yaws =/
0
denizaya
(29.05.12)
öncelikle alkollü bir yer mi yoksa çay kahve tarzı mı ?
tdk sözlüğünden kelşmenin her ne kadar uyuşturu anlamı olsa da burada esrar kelimesinin gizem anlamında kullanıldığı vs gibi bir savunma yapılabilir. ayrıvca mekan cade üzer değilde gizli saklı zor bulunan bir yerde ise bu sebeple isim verildiği vs gibi bir savunma yapılabilir. iddianamede hangii kanun maddesi ile suçlanıldığı yazar açıklarsanız daha rahat olur. büyük ihtimalle uyuşturucu madde kullanımını teşvik ve özendirme gibi bir gerekçesi vardır.
0
ground
(29.05.12)
ibretlik
0
arden v2
(29.05.12)
ilk başta kafe ismi alınırken devlet dairelerinden birinin onayından falan geçmiyor mu madem öyle kim neden onay vermiş?

bu arada esrar da konmaz cidden bi kafenin adı :D
0
cilgin fantezilerin adami
(29.05.12)
adam kendini amsterdamda sanmış bi de gizem anlamında diye ayak yapıyo
0
r_u_h
(29.05.12)
böylelerini sallandıracaksın taksimde bak bakalım bi daha yapıyor mu
0
kelepir
(29.05.12)
ahaahhahahahah, ibretlik. kolay gelsin efendim.
0
roket adam
(29.05.12)
inşallah uyuşturucu bulundurmaktan sabıkası olanlar cafede takılırken görülmemiştir :D
0
r_u_h
(29.05.12)
Arkadaşla tekrar görüştüğüm zaman yukarıdaki arkadaşlara ayrıbtılı cevap veririm ama cafe sonbaharda açılmış, cadde üstünde hatta karakola yakın :D

altı pideci falan olduğu için birkaç sokak yukarısında da kız lisesi olduğu için baya kalabalık oluyordu saatini yakadım mı...

uyuşturucu falan işlerle alakası yok zaten, içkili biryer değil..tost falab var, soğuk ve sıcak içecekler hepsi bu :D ama atmosfer güzel..
0
🌸denizaya
(29.05.12)
(4)

Mühendislere, adaylarına soru Ostimde hangi şirkette staj yapayım?

excusez
Bir sürü var. Hangisini seçeyim. Üretim stajı yapmam gerekiyor.
Bir sürü var. Hangisini seçeyim. Üretim stajı yapmam gerekiyor.
0
excusez
(29.05.12)
mümkün olduğunca çok üretim yöntemi kullanan firmalara git, cnc torna, freze falan olsun, kaynak, döküm olsun, enjeksiyon, dövme, haddeleme, bükme, polisaj ne varsa görmeye çalış, en azından kendilerinde olmasada mesela adam polisaj ypamıyodur da başka bi firmaya yaptırıyodur veya tanıdığı vardır, yöntemine göre 1 2 gün yollasın seni gör diye. mümkünse tasarımcıları ve mühendisleri olan firmaları tercih et, tornaya bak bak haftalar geçmez, mühendislikle ilgili şeylerde öğrenirsin soru sorarsın falan
0
r_u_h
(29.05.12)
mrb Aşağıda sıralanan işlerin hepsi uzun süreli birebir çalışma işteyen işler cnc torna enaz 8 ay, freze 6 ay, kaynak ve döküm 1 yıl, bence önce şunu söylemeliydin Örnek Ben Termodinamikciyim bu alanda üretim stajı gibi
0
sunset0771
(29.05.12)
yanlış anlaşılma olmuş, cnc tornaya gidip onu kullanmayı öğrenmeyecek, çalışma sistemine bakacak aklında fikir oluşacak. adam mühendis oluyor, operatör değil. termodinamik alanında üretim stajı o mantıkla 4 sene falan olması lazım. alt tarafı 1 ay staj yapıcak, atölye stajının mantığı da makineleri, üretim yöntemlerini görsün, döküm nasıl yapılıyo kaynak nasıl yapılıyo, prosedürler nedir falan bir fikri olsun diyedir.
0
r_u_h
(29.05.12)
Benim birlikte çalıştığım sydney Üniversitesi mezunu Otomotiv müh. arkadaşım Freze tezğahında dişli üretiyor ve hurda araba alıp kendisi çalışarak bir araçlar çıkarıyor bizim ustalar parmak ıssırıyor, bizim adam mühendis olacaksa ,yurt dışı eğitim sisteminden gelen mühendis operatör , sizin söyleminize göre Operatör avrupanın aradığı esas mühendis
0
sunset0771
(31.05.12)
(4)

araç ruhsatı sahibi, araç çekme işlemi

05
babamın üzerine kayıtlı bir araba var ama bu araba işyerimizde çalışan bi eleman tarafından başka birine satılmış, parasını da almış. ama ruhsatı devredememiş haliyle, bizi dolandırdı, sattığı adamıda dolandırmış anlıycağınız. şimdi arabayı bizim elemanın sattığı adamdan istedik herif vermedi, kaba
babamın üzerine kayıtlı bir araba var ama bu araba işyerimizde çalışan bi eleman tarafından başka birine satılmış, parasını da almış. ama ruhsatı devredememiş haliyle, bizi dolandırdı, sattığı adamıda dolandırmış anlıycağınız. şimdi arabayı bizim elemanın sattığı adamdan istedik herif vermedi, kaba kuvvet kullanmaya hiç gerek yokş polise çalındı diye versem, adreside budur desem beni uğraştırırlarmı? sonuçta ruhsat babamın adına, ama arabayı kullanan adamda sigortasını felan yaptırıyomuş, kaskosunu yaptırıyomuş düzenli olarak? adamı hırsız yerine koymalarınıda istemiyorum napsak bilemedim. gidip araba biyerden dururken çekiciyle kaldırıp götürsem? bu seferde anahtarı yok, 2006 model golf araba ne kadara gelir anahtar yaptırma
0
05
(28.05.12)
Satan sahistan sikayetci olun bence.
0
elalemin derdi
(28.05.12)
Kusura bakmayın da çok saçma geldi bana bu anlattığınız. Madem araba satılmış, alan kişi kullanmaya başlamış, kaskosunu, trafik sigortasını filan yaptırmış.... Bunlar 1-2 günde olacak şey mi? Günlerdir aklınız nerdeydi? "Bizim bu araba nerde?" diye sormadınız mı hiç? Kayıp olduğunu anlayınca polise gitmediniz mi? O kişi nasıl olmuş da sizin aracınızın anahtarlarını almış?

Ayrıca alan kişi salak mı, arabanın devrini yaptırmadan önce nasıl oluyor da o kadar parayı satanın eline sayıyor bu adam?
0
marcelle
(28.05.12)
@zaharael adam ne diye dava açabilirki? arabayı ona satan ben değilim, parada almadım

@marcelle bu olay yeni değil esasen. uzun uzun yazmıyım diye kısaca bi özet geçtim ama... olayın esası şöyle bu bizim elemanımıza arabayı biz aldık, aslında onun arabasıydı ama parasını bize ödemesi lazımdı. parayı ödemeden kaçıp arabayı sattı 1 -2 sene önce felan bizde arabanın izini yeni bulduk. sattığı adamda tanıdığı güvendiği için ruhsat devrine gerek kalmadan almış. o adamıda hırsız diye ihbar etmek istemiyorum o da suçsuz yani ama bizde arabamızı istiyoruz yani
0
🌸05
(28.05.12)
zamanında çalındı diye ihbar yapabilirdiniz. şimdi de yapabilirsiniz. satan eleman dolandırıcılıkla yargılanır, araba size verilip muhtemelen şu an kullananın masrafları da dolandırıcı tarafından ödenmesine karar verilir. yani olması gereken bu.
0
r_u_h
(28.05.12)
(7)

burnumuz kokuya neden alışıyor?

diskbudur
daha doğrusu burnumuz neden kokuyu daha fazla almak istemiyor? buna engel olan nedir? kendi parfümümüz bir zaman sonra bize kokmaz, neden? koku reseptörleri başka bir kokuyu alabilmek için mi bunu egale eder? madem koku güzel, neden almamaya çalışıyor? ya da uyuşturuyor orayı? evrimdeki yeri nedir?
daha doğrusu burnumuz neden kokuyu daha fazla almak istemiyor? buna engel olan nedir?

kendi parfümümüz bir zaman sonra bize kokmaz, neden? koku reseptörleri başka bir kokuyu alabilmek için mi bunu egale eder?

madem koku güzel, neden almamaya çalışıyor? ya da uyuşturuyor orayı?

evrimdeki yeri nedir?

teşekkürler.
0
diskbudur
(28.05.12)
bildiğim kadarıyla, yoruluyor, burun kokuyu nalmak için çok çok fazla çalışıyor, dolayısıyla kolayca yoruluyor.
0
hewit
(28.05.12)
ben jagler black kullanıyorum genelde parfüm olarak, ve kokmadığı için sinirlenip yarısını boca ediyorum... benim burnum alıştığı için mi koku almıyorum acaba? siz böyle deyince merak ettim.

hangi parfümü kullanırsam kullanayım aynı şey, deli oluyorum. birisi karşıdan gelirken yanımdan geçince güzel bi koku duysun istiyorum ama yok, kendim bile alamıyorum kokuyu.
0
der meister
(28.05.12)
burundaki reseptörler en kolay yorulan reseptörler. bu sebeple uzun vadede tırtlıyorlar.
0
repentance
(28.05.12)
al, aşırı uyarılma ileilgili bir konu. aşırı uyarılan duyu organları hassasiyetini yitiriyor.
0
ground
(28.05.12)
kapatana kadar bilgisayarın sesini farketmezsin mesela, veya bütün gün olan araba minibüs vs gürültüsü olan cadde yanında oturuyorsan gece sessizliğinden sonra sabah erken saatteki gürültüyü farkedersin sadece. koku da aynı şekilde, sürekli olan şeyin artık farkında olduğumuzdan ve bir tehlike veya yarar çıkmadığından başka şeyleri tespit edebilmek, sinirleri yormamak, beyni yormamak açısından o algıyı görmezden geliyor beyin. otizmli çocuklarda bu algı kapatmada zorlandığı için en ufak kötü koku, biraz kalabalık ortam gürültüsü falan birkaç dakika içinde dayanılmaz hale geliyor, eğitimle ve zamanla öğrenebiliyorlar. yani bu algılar kapatılmazsa hepimiz delirebiliriz.
0
r_u_h
(28.05.12)
tekrar eden algılar ihmal edilir. bunun en ilginç kısım görme'dir, tekrar olgusunu bastırmak için göz sinirleri etrafındaki kaslar saniyede yaklasık 50 defa kasılır diye okumuştum.
0
spankenstein
(28.05.12)
duk leto
(09.06.12)
(8)

Şeytan Hakkında

denizaya
Bildiğiniz gibi bir süredir amatör oalrak dinle ilgileniyorum ve dinler hakkında kitaplar falan okuyorum, bu millet nelere nasıl inanıyor diye,geçende dini bir islami sitede şu yazıya denk geldim; "Allah Katında olan varlıklarda enaniyet (kibir, benlik verme) özelliği yoktur. Allah, Hz. Adem(as)'ı y
Bildiğiniz gibi bir süredir amatör oalrak dinle ilgileniyorum ve dinler hakkında kitaplar falan okuyorum, bu millet nelere nasıl inanıyor diye,

geçende dini bir islami sitede şu yazıya denk geldim; "Allah Katında olan varlıklarda enaniyet (kibir, benlik verme) özelliği yoktur. Allah, Hz. Adem(as)'ı yarattığında, melekler ve cinlerden ona secde etmelerini ister. Bütün varlıklar secde ederken, sadece İblis teslim olmaz ve Allah'ın iradesine karşı çıkar.
Şeytanın en önemli özelliği olan enaniyeti itaat noktasında ortaya çıkar. Büyüklenir, itaatten kaçar, isyanı seçer, Allah'ın huzurundan kovulur ve kâfirlerden olur. Allah ile pazarlık yapar ve insanları dinden çıkarmayı dener."

Şimdi bu şeytan denen arkadaş allahın huzurundan kovulmuş, onunla pazarlık falan yapmış, konuşşmuş ve allahı görmüş..Şeytan allahı görüp etkilenmediğine göre, onun büyüklüğü karşısında hiçbirşey hiseetmediğine göre bu allah denen şey o kadar cool veya tapılacak bir yaratık olmasa gerekdiye düşünüyorum. siz ne dersiniz?
0
denizaya
(28.05.12)
adam ol deyince oluyor, daha ne kadar cool olsun.

yalniz seytana niye 'efendi ol' dememis bilmiyorum.
0
nawres
(28.05.12)
çocuk 'masal'larındaki kötü karakter gibi
0
himmet dayi
(28.05.12)
Şeytan işte adı üstünde. Allah'ın gücünden etkilenecek olsa adı şeytan olmazdı. Ayrıca koskoca bir kainatı milimetrik bir düzende yaratmış bir varlık için şeytanın isyanını kıstas alıp "o beğenmediyse bişeye benzemiyordur" demek de enteresan olmuş. Şeytan kim ki?
Ne kadar cool ve tapılacak bir varlık olup olmadığını mahşerde göreceğiz, nasılsa o gün cümleten oradayız :)
0
saatgeceninonikisi
(28.05.12)
Not the seed of adam we are , nor is abraham our father ; but the seed of proud angel was driven forth from heaven..
0
mortac
(28.05.12)
Şöyle düşün

Farzedelim ki şeytan da Allah'ın emrine uydu ve insanlara secde etti. İnsanlar cennette yaşamaya başladılar. Şeytan insanları kandırmakla uğraşmadı, akıllarına hiçbir kötü düşünce gelmeden yaşayıp gittiler.

Bu durumda dinlere göre şu anda içinde bulunduğumuz sınav hayatı diye birşey olmazdı. Bana kalırsa Allah şeytanın bu şekilde davranmasını isteyerek insanları sınamak istedi. Dikkat çekmek istediğim bir nokta daha var, yasak meyva.

Yasak meyva kavramı da bu savı destekler nitelikte. Meyvanın da hiç varolmadığını düşünün bakalım ne oluyor ;)

Not : Deistim.
0
burka
(28.05.12)
ya işte bozuk çünkü o. kibiri var. karakter sahibi. ukala. kendine güveniyor. din sevmez böyle insanları. itaat, yığın halinde davranmayı gerektirir. bunun için de benliğinin gelişmemiş olması, bireysel hareket etmeyi bilmemen, kendi karar mekanizmandan yoksun olman, dini jargona göre konuşacaksak "nefsini köreltmen" gerekir. yoksa din dünyasında alter kabul edilirsen. günaha yakın olursun. dışlanırsın. hor görülürsün.

ben konuyu kendi masalsı kurgusu içinde hata aramak yerine (ki onun sonu yok, beyhude bir çaba) insanlar dini geliştirirken neden mitleri bu şekilde öykülemişler noktasından aldım. kabul edersen artık.
0
sir gawain
(28.05.12)
Şeytan allahı görüp etkilenmediğine göre, onun büyüklüğü karşısında hiçbirşey hiseetmediğine göre bu allah denen şey o kadar cool veya tapılacak bir yaratık olmasa gerekdiye düşünüyorum. siz ne dersiniz?

e yavru aşmışsın sen kendini :) ne diyebiliriz ki? adam haklı der dağılırız en fazla.
0
olaguer
(28.05.12)
@burka ya katılıyorum. bazı kaynaklarda şeytanın aslında allah'a karşı çıkmadığı, tersine herkesin nefretini ve lanetini alacağını, herşeyin günah keçisi olacağını bile bile bu görevi kabul ettiği için allah'ı en çok seven olduğundan bahsedilir.
0
r_u_h
(28.05.12)
(10)

la bu nasıl arkadaşlık ilişkisi

snlyc
Arkadaşlar arasında küçüklükten beri anlam veremediğm durum var,vam olarak şöyle gelişiyor olaylar.Birbirleriyle beraberken yüzlerine canım cicim kardeşim ayağı çeken adamlar odadan çıkar çıkmaz arkalarından atıp tutuyorlar ki bu adamların arkadaşlığı yaklaşık 5 senelik.ben yapamıyorum diye mi çok t
Arkadaşlar arasında küçüklükten beri anlam veremediğm durum var,vam olarak şöyle gelişiyor olaylar.

Birbirleriyle beraberken yüzlerine canım cicim kardeşim ayağı çeken adamlar odadan çıkar çıkmaz arkalarından atıp tutuyorlar ki bu adamların arkadaşlığı yaklaşık 5 senelik.ben yapamıyorum diye mi çok tuhafıma gidiyor yoksa ciddi ciddi ben mi çok problem ediyorum bu konuyu?.bana göre o adam arkadaşınsa az çok kusurlara boyun eğersin arkadaşının arkasından konuşmazsin madem bu kadar laf ediyorsun,bu adamı beğenmiyorsun niye arkadaşlık ediyorsun,üstelik sadece biri öbürünün arkasından değil kim boş anını yakalarsa öbürünün hemen yazacak şikayet edecek bir durum buluyor,benim problem olarak aklıma gelmeyecek şeyleri devlet meselesi yapıyorlar sonra birşey olmamış gibi devam ediyorlar la bu adamlar da ne mide var da böyle herşeyi alabiliyorlar yada şu anda düşündüğüm gibi sorun bende mi dostlar?
0
snlyc
(27.05.12)
mizaç meselesi. kimisi hazmedemez kimi takmaz kimi küs kalamaz vs.
0
neysene
(27.05.12)
nerede oluyor bu arkadasliklar? is ortami mi? mecburen bir arada mi bulunuyorlar da arkadaslik gelismis?
0
flmng
(27.05.12)
@flmng üniversite ortamı
0
🌸snlyc
(27.05.12)
buna benzer bi durum benim kuzenlerde de vardı. hiçbiriyle görüşmüyorum şuan.
0
buzzer
(27.05.12)
yok ya normal degil. bahsettigin seylerle is ortaminda cok karsilastim. ve ciddi anlamda dumur oldum, cünkü özel hayatimda böyle olduklarini fark ettigim insanlarla ilisigi kestigimden öyle tipler yoktu etrafimda. bana göre ikiyüzlülük, digerleri kendileri de öyle oldugu icin hazmedebiliyor. herkesin kisiligine bagli bir olay.
0
flmng
(27.05.12)
Ben bu adamlarla görüşmezsem kimse kalmaz ki çevremde,biri değil hepsi böyle hemen hemen. Bu yüzden bi konu hakkında hepsinden daha fazla bilgim olsa da susuyorum çünkü arkamdan konuşulması hele ki böyle en yakınların konuşması beni çok bozuyor.
0
🌸snlyc
(27.05.12)
işte kendin için dediğin gibi onlar da "Ben bu adamlarla görüşmezsem kimse kalmaz ki çevremde" diyorlardır muhtemelen birbirleri için. o sebepten katlanıyorlar.
0
surlefil
(27.05.12)
hepimiz birilerinin arkasından konuşuyoruz. ama ben arkasından konuştuğum kişiyle arkadaşlık etmem. asıl mesele bu. dünyada insan mı yok da hakkında atıp tuttuğum kişiyle arkadaş olacağım? muhtemelen senin de arkandan konuşuyorlar bu arkadaşların. ortamın hiç serin değil.
0
siyah kan
(27.05.12)
o arkadaşlar başbaşa kalınca senin arkandan atıp tutmuyorsa dişimi kırarım.
0
r_u_h
(27.05.12)
bu durumu bilim camiası "omurgasızlar" familyası altında inceliyor.
0
arden v2
(28.05.12)
(8)

1000 TL uygun elektro gitar.

4telbanayeter
Tarz: Old School - Metal gibi. Yeni başlayacak elektroya arkadaş. Önerileriniz nelerdir ? (V,X,EX kasa filan olmazsa iyi olur)
Tarz: Old School - Metal gibi. Yeni başlayacak elektroya arkadaş. Önerileriniz nelerdir ? (V,X,EX kasa filan olmazsa iyi olur)
0
4telbanayeter
(26.05.12)
kore üretimi epiphone standart aklıma ilk gelen seçenek.
0
ugursuz
(26.05.12)
cortlara bakabilirsin 1000 lira civarında gayet guzel gitarlar var. epiphone les paullere bakabilir.ltdnin ve jacksonun gitarları olabilir. kısacası 1000 lira gayet güzel bütçe gidin gezin alın
0
GibsonRules
(26.05.12)
www.mydukkan.com
söylediğiniz tarzda mükemmel bir gitardır.
endonezya yapımı olmasını dezavantaj olarak görebilirsiniz, 3 yıl kadar kullandım bunu, malzemesinde veya işçiliğinde herhangi bir yamuk görmedim.
seçenekleriniz arasında bulunsun derim
0
bugategonline
(27.05.12)
yenı baslayacak bırı ıcın 1000 tl cok be hacım, arkadasına soyle bende yenı baslıcam bayadır arastırıyorum, 500 500 boluselım parayı hem bana hem ona guzel bır ıbanez grg170 alırız, grup bıle kurar bıde davulcu buluruz

konser verır, adımızı once turkıyede sonra dunyada duyururuz, albumumuz cıkar dunyada 100 mılyon satar, olur mu olur hersey 1000 tl ıle basladı derız sonra
0
Bysb
(27.05.12)
bsyb ye bakma. kaliteli bi gitar al. bugateonline ın önerdiği gitar idare eder. tremolosu biraz sıkıntılı, floyd rose deniyo. uzun vadede çıldırtabilir ama düzgün kullanırsan hiçbişeycikler olmaz. sağlam gitar.
0
cemlemikonusuyorsun
(27.05.12)
herif siklememiş bile. neyse bu arada aklında bulunsun gitar alıp sonra saz gibi çalma. 1000 liranın 700 lirasıyla gitar al 300uyle guzel bi amfi al
0
GibsonRules
(27.05.12)
floyd rose kesinlikle alma. gitara ayar yapmayı bilmeyen adamı soğutur gitardan. illa ki tremolo kolu istiyosan tek yönlü tremolo al, tel takarken akort ederken çıldırtmasın, mekanik ustasına dönüşmeni gerektirmesin. çok gerekli bişey değil zaten. ben floyd rose'lu gitarı satıp sabit köprüye geçtim, viyuv viyuv yapıp geçiştirme imkanı kalmadığı için çalmayı öğrendim. hazır indirimdeymiş www.mydukkan.com bunun kırmızısını kullanıyorum yıllardır çok memnunum ne sapı sorun çıkardı ne mandalı. ağırlığı, klavyesi falan güzel. blues da çalarsın 80ler de. illaki floyd rose alacaksan x-th mı ne öyle bi modeli vardı iyi diyorlardı ama floyd rose da ibanez daha iyi bence. onun dışında klasik olarak les paul ve fender strat tipi gitarlara bak, manyetiği değiştirip klasik fender tonundan çok farklı, sert tonlar alınabilir(bkz: Richie Kotzen). cort almaya karar verirsen kadıköyde stage müziğe bi uğra.
0
r_u_h
(27.05.12)
Herkese teşekkürler arkadaşlar, ben kendime bakmıyorum bir arkadaşıma bakıyoruz =) ben davul çalıyorum =D Ibanez RG370DXZ'e karar verdik. Floyd Rose daki aksaklıkları biliyorum. Ama denediğimizde yeni(2011) Edge Zero II sistemi gayet stabil geldi. Ayrıca gitarın klavyesi ve tonu da çok hoştu.
1000tl çok gibi gözükebilir de arkadaşlar ucuz gitarda insanı sogutabilir. Hiç değilse kulağı düzgün olur. 2-3 Ayar aksaklığıda yaparsa doğası gereği, İstanbuldayız yılda bir luthier görür artık.
Amfiye gelince Roland Cube 15XL makul bi çözüm gibi gözüktü ev için. Görüşleri için herkese tekrar teşekkürler =)
0
🌸4telbanayeter
(27.05.12)
(7)

diş teli sebepli diş ağrısı

goldentitan
dün dişçim braketlerden geçen teli değiştirdi, ama nasıl kalın bir tel geçirdiyse bu sefer bütün çenemin oturuşu değişti. sadece iki azı dişimin sivri kısımları üst üste gelecek şekilde kapanıyor. gece de sıkarak uyumuşum. o iki diş inanılmaz ağrı yapıyor şu an.ilaç içmeden rahatlama şansım yok mu?
dün dişçim braketlerden geçen teli değiştirdi, ama nasıl kalın bir tel geçirdiyse bu sefer bütün çenemin oturuşu değişti. sadece iki azı dişimin sivri kısımları üst üste gelecek şekilde kapanıyor. gece de sıkarak uyumuşum. o iki diş inanılmaz ağrı yapıyor şu an.

ilaç içmeden rahatlama şansım yok mu?
dişçilerin anestezi uygulamadan önce sıktıkları uyuşturucu bir sprey vardı, ondan satılıyor mu eczandelerde? bir de o spreyin adı ne?
0
goldentitan
(24.05.12)
Zamanla alışacaksın. (Hatta zevk alacaksın) İşkence gibidir, aynı yollardan geçtim biliyorum. Dişine en ufak bir baskı gelse sanki patlayacakmış gibi hayvani bir ağrı hissedersin. Ben sadece teller ilk takıldığı zaman bir süre ağrı kesici kullandığımı hatırlıyorum. Tedavinin kalanında hiçbir ilaç veya uyuşturucu sprey kullanmadım.

Zaten kontrollerin sık oluyordur tahmin ediyorum. Dişçine danışman en doğrusu olabilir.

Bu arada gece çeneyi sıkarak uyuma olayı bende de vardı ve dişçim bunun stresten olduğunu söylemişti. Hakikaten o stresli zamanı geçirdikten sonra da olmadı.
0
sheba and the albino girls
(24.05.12)
her tel değişiminden sonra 2 ya da 3 gün bende de ağrı oluyordu. senin belirttiğin kadar sert yaşamadım bu ağrıları ama 2 3 gün içinde geçeceğini söyleyebilirim.
0
dahinnotha
(24.05.12)
daha bu taktığı 3. tel.
diğerlerinde bu kadar olmuyordu. ilkinde bir 5 gün ağrımıştı, o da birbirine değince. şu an boştayken bile ağrıyor.
0
🌸goldentitan
(24.05.12)
telin kalınlığı arttıkça ağrı daha da artıyor! aşırı derece rahatsız oluyorsan çok ağır olmayan bir ağrı kesici iç ama çok da faydası olmayabiliyor. soğuk şeyler yemek/içmek iyi geliyor, çenene buz falan tutabilirsin. Ama ağrı birkaç güne geçer, hatırlamazsın bile.
0
wendyangelamoiradarling
(24.05.12)
normaldir alışırsın, düşünsene kök salmış kemikler ve et yer değiştiriyor çenende. ama teller çıktıktan 5 sene sonra bile insanlar "ne güzel dişlerin var" dediğinde, aynaya bakıp gülümsediğinde kendine güvenin geldiğinde hepsine değdiğini anlayacaksın.
daha minik lastiklerden takmadıysan, bir de onların acısını gör sen :)
0
r_u_h
(24.05.12)
minik lastikler ayrı bir macera, özledim onları.

bu arada belirtildiği gibi ağrı normal birşey ama dayanılmayacak boyutta olmamalı. eğer öyleyse doktoruna bir danış.
0
dahinnotha
(24.05.12)
aradım doktoru, ağrı kesici al dedi. sprey ya da jeller şe yaramazmış.
0
🌸goldentitan
(24.05.12)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.