hasanli
malta ogrenci vizesine basvurumu yapicamda bazi sorular var aklima takilan lutfen cevaplarmisiniz;1-malta schengen ulkesi oldugu icin ben basvuru yaparken malta ogrenci vizesi diyemi basvuru yapicam yoksa schengen vizesine mi basvuru yapicam?2- 30.000 euroluk seyahat sigortasi istiyorlar bunu tam ol
malta ogrenci vizesine basvurumu yapicamda bazi sorular var aklima takilan lutfen cevaplarmisiniz;
1-malta schengen ulkesi oldugu icin ben basvuru yaparken malta ogrenci vizesi diyemi basvuru yapicam yoksa schengen vizesine mi basvuru yapicam?
2- 30.000 euroluk seyahat sigortasi istiyorlar bunu tam olarak aciklarmsiniz ne demek oldugunu?
1-malta schengen ulkesi oldugu icin ben basvuru yaparken malta ogrenci vizesi diyemi basvuru yapicam yoksa schengen vizesine mi basvuru yapicam?
2- 30.000 euroluk seyahat sigortasi istiyorlar bunu tam olarak aciklarmsiniz ne demek oldugunu?
0
ilk sorunu bilemiyorum ama sigortayı herhangi bir sigorta acentasından yaptırabilirsin. 30 lira bir şey tutmuştu 15 gün için benim.
0
malta'ya okumaya gidiyorsan malta öğrenci vizesi diye, turistik amaçlarla gidiyorsan turist schengen diye başvurucaksın
0
latoneus
yaklaşık 3 sene önce ehliyet aldım. ancak istanbul'da yaşadığım için araba kullanmaya hiç yeltenmedim. yaş oldu 27. bu yaştan sonra cesaret edemezsem bir daha hiç cesaret edemem diyorum ama bir türlü gelmiyor o cesaret. sıkıştırırlar veya ani bir tepki vermem gerekirse veremem diye çok geriliyorum.p
yaklaşık 3 sene önce ehliyet aldım. ancak istanbul'da yaşadığım için araba kullanmaya hiç yeltenmedim. yaş oldu 27. bu yaştan sonra cesaret edemezsem bir daha hiç cesaret edemem diyorum ama bir türlü gelmiyor o cesaret. sıkıştırırlar veya ani bir tepki vermem gerekirse veremem diye çok geriliyorum.
pratik yapmak istiyorum ama korkuyorum açıkçası. bir kere arabayı sadece oturduğum yerden ibaret sanıyorum. sağ taraf algım hiç yok. normal bir şekilde solumdan bir araba geçse korkudan sağa kırma eğilimim oluyor. hiç hesap edemiyorum orada ne var ne yok.
araba otomatik allahtan ama aynalara bakmayı unutuyorum bazen. bu sanırım zamanla oturacak bir şey, ama direksiyon hakimiyetini nasıl daha çabuk sağlayabilirim? cesaretimi nasıl toplayabilirim?
pratik yapmak istiyorum ama korkuyorum açıkçası. bir kere arabayı sadece oturduğum yerden ibaret sanıyorum. sağ taraf algım hiç yok. normal bir şekilde solumdan bir araba geçse korkudan sağa kırma eğilimim oluyor. hiç hesap edemiyorum orada ne var ne yok.
araba otomatik allahtan ama aynalara bakmayı unutuyorum bazen. bu sanırım zamanla oturacak bir şey, ama direksiyon hakimiyetini nasıl daha çabuk sağlayabilirim? cesaretimi nasıl toplayabilirim?
0
tenha yerlerde yavaş yavaş sürmeye başlayın..gerisi kendiliğinden gelecektir..
özel ders falan hiç para vermeyin..bir de eş dost akraba koyun yanınıza stresi alır..
özel ders falan hiç para vermeyin..bir de eş dost akraba koyun yanınıza stresi alır..
0
ishak alaton'un dediğine göre istanbul'da trafikteki hız ortalaması 13 km/s miş. yani kimse bi yere gidemiyor aslında, sen de kullanma boşver.
direksiyonu kesinlikle sağa sola kırmamak gerek acil durumda, hep frene alıştır kendini. sağın solun boş olduğuna emin olmadan kırma direksiyonu. boş yerlerde bol dur kalklı, yokuşlu çalışmalar yap. bol bol park çalış. trafiğin hardcore hale geldiği yerler genelde belli zaten, oralarda akışa uyarsan kimse canice sıkıştırmaz, herkes yoluna gitmek peşinde. ama en soldan 60la sağa sola devinerek gidiyosan bol bol selektör yersin ve sıkıştırılabilirsin tabi :)
direksiyonu kesinlikle sağa sola kırmamak gerek acil durumda, hep frene alıştır kendini. sağın solun boş olduğuna emin olmadan kırma direksiyonu. boş yerlerde bol dur kalklı, yokuşlu çalışmalar yap. bol bol park çalış. trafiğin hardcore hale geldiği yerler genelde belli zaten, oralarda akışa uyarsan kimse canice sıkıştırmaz, herkes yoluna gitmek peşinde. ama en soldan 60la sağa sola devinerek gidiyosan bol bol selektör yersin ve sıkıştırılabilirsin tabi :)
0
önce pazar günleri boş bi yere gidip (örneğin sanayi siteleri pazar günü bomboş olur) yanında bilen birisiyle bir kaç gün pratik yap. araba sürmek pratik işidir en nihayetinde.
bu konuda yeterli hale geldiğini düşününce tek başına boş alanlarda biraz araba sür. sonra tek başına trafiğe çıkmayı dene. gerisi illa geliyor. :))
trafiğe çıktıktan sonraki 1-2 gün içinde tüm korkunun geçmesi lazım. öyle hatırlıyorum. ben trafiğe çıkalı 16 sene olmuş. :))
bu konuda yeterli hale geldiğini düşününce tek başına boş alanlarda biraz araba sür. sonra tek başına trafiğe çıkmayı dene. gerisi illa geliyor. :))
trafiğe çıktıktan sonraki 1-2 gün içinde tüm korkunun geçmesi lazım. öyle hatırlıyorum. ben trafiğe çıkalı 16 sene olmuş. :))
0
cok kolay.
Ben ilk ehliyetimi aldıgım gun trafiğe cıkmıstım hic deneyimim olmadan.
inan bana ilk cıktıgın için tetikte oluyorsun o sana guc veriyor o yuzden hata yapmıyorsun. Bence sabah 6 da cık ılk bır kac gun trafigin az oldugu anlarda, 2 hafta sonra her zaman cıkabilirsin trafiğe sorun olmaz.
Ben ilk ehliyetimi aldıgım gun trafiğe cıkmıstım hic deneyimim olmadan.
inan bana ilk cıktıgın için tetikte oluyorsun o sana guc veriyor o yuzden hata yapmıyorsun. Bence sabah 6 da cık ılk bır kac gun trafigin az oldugu anlarda, 2 hafta sonra her zaman cıkabilirsin trafiğe sorun olmaz.
0
özel direksiyon dersi alabilirsin. hem püf noktalarını öğrenirsin hem de cesaretin artar.
bilen biri ile çıkmak ise bilen kişiye göre değişir. kişi sinirli, stresli, evhamlıysa ya da ne bileyim yanınızda olacak kişiyle çok samimi iseniz cesaretiniz daha da kırılabilir.
bilen biri ile çıkmak ise bilen kişiye göre değişir. kişi sinirli, stresli, evhamlıysa ya da ne bileyim yanınızda olacak kişiyle çok samimi iseniz cesaretiniz daha da kırılabilir.
0
sana şöyle söyleyebilirim:
ehliyet yılım 2002, tam olarak araba kullanmaya yani başladım sayılır. zamanında ailemin zoruyla almıştım; o kadar da ilgisizdim araba kullanmaya. sonradan gel zaman git zaman gerektiği durumlar ortaya çıkmaya ve bu durumlar sıklaşmaya başlayınca mecbur bir araba alındı. sürücü kusrunda ilk kez araba kullanmıştım, sonrasında da hiç kullanmadım araba alana kadar (yaklaşık 10 yıl).
araba almadan 2 hafta önce haftasonu bir sürücü kursundan direksiyon dersi almaya başladım. hoca iyiydi bayağı, rahat hissediyordum, kasmıyordu, gerçi benim de yeteneğim varmış onu anladım o derslerde. ilk gün dersin sonunda trafiğe girdik, ikinci günün dersini komple trafikte geçirdik. sonraki hafta ders almadım. ondan sonraki hafta arabayı aldık. eşimin abisi geldi bizimle almaya, o getirdi bizi rahat tenha bir yere, orda tekrar ben başladım kullanmaya, sonra araca alışınca da trafiğe çıktım yine.
bu iki yardımdan başka yardım veya ders de almadım hiç. mümkün olduğunca sık arabaya atlayıp gezmeye çalışıyoruz şimdi pratik için. alakasız bilmediğimiz yollara giriyoruz, ordan bildiğimiz yerlere çıkmaya çalışıyoruz, alışveriş merkezlerine gidiyoruz, oraların otoparklarında park çalışması rahat olabiliyor (ağzına kadar dolu değilse tabii).
sağ sol tarafı ayarlayamama olayı bende de vardı feci şekilde bu arada. ben de kendimi sanki arabanın tam ortasında oturuyormuş gibi hissediyordum. zamanla geçiyor o, arabaya alışman lazım. ben kurs gördüğüm araçta alışamadım ama kendi arabamızda çok rahat kavradım o olguyu, belki araçla da alakalıdır, bilmiyorum.
aynalar gibi birkaç sorun ben de yaşadım, mesela el freni çekiliyken arabayı kaldırmak gibi. onlar da zamanla oturuyor.
korku kısmı için de; zamanla geçer diye umuyorum, ama her zaman böyle panik bir insansan geçmeyebilir de. sonra allah korusun kaza falan yapma...
ehliyet yılım 2002, tam olarak araba kullanmaya yani başladım sayılır. zamanında ailemin zoruyla almıştım; o kadar da ilgisizdim araba kullanmaya. sonradan gel zaman git zaman gerektiği durumlar ortaya çıkmaya ve bu durumlar sıklaşmaya başlayınca mecbur bir araba alındı. sürücü kusrunda ilk kez araba kullanmıştım, sonrasında da hiç kullanmadım araba alana kadar (yaklaşık 10 yıl).
araba almadan 2 hafta önce haftasonu bir sürücü kursundan direksiyon dersi almaya başladım. hoca iyiydi bayağı, rahat hissediyordum, kasmıyordu, gerçi benim de yeteneğim varmış onu anladım o derslerde. ilk gün dersin sonunda trafiğe girdik, ikinci günün dersini komple trafikte geçirdik. sonraki hafta ders almadım. ondan sonraki hafta arabayı aldık. eşimin abisi geldi bizimle almaya, o getirdi bizi rahat tenha bir yere, orda tekrar ben başladım kullanmaya, sonra araca alışınca da trafiğe çıktım yine.
bu iki yardımdan başka yardım veya ders de almadım hiç. mümkün olduğunca sık arabaya atlayıp gezmeye çalışıyoruz şimdi pratik için. alakasız bilmediğimiz yollara giriyoruz, ordan bildiğimiz yerlere çıkmaya çalışıyoruz, alışveriş merkezlerine gidiyoruz, oraların otoparklarında park çalışması rahat olabiliyor (ağzına kadar dolu değilse tabii).
sağ sol tarafı ayarlayamama olayı bende de vardı feci şekilde bu arada. ben de kendimi sanki arabanın tam ortasında oturuyormuş gibi hissediyordum. zamanla geçiyor o, arabaya alışman lazım. ben kurs gördüğüm araçta alışamadım ama kendi arabamızda çok rahat kavradım o olguyu, belki araçla da alakalıdır, bilmiyorum.
aynalar gibi birkaç sorun ben de yaşadım, mesela el freni çekiliyken arabayı kaldırmak gibi. onlar da zamanla oturuyor.
korku kısmı için de; zamanla geçer diye umuyorum, ama her zaman böyle panik bir insansan geçmeyebilir de. sonra allah korusun kaza falan yapma...
0
yanına güvendiğin araba kullanmayı bilen birini alıp bol bol pratik yapman lazım.
bu sağ, sol algısı ve tepkiler şu an düşünerek yaptığın için çok zor geliyor ama zaman içinde reflekse dönüşecek ve farkında olmadan yapacaksın.
bu sağ, sol algısı ve tepkiler şu an düşünerek yaptığın için çok zor geliyor ama zaman içinde reflekse dönüşecek ve farkında olmadan yapacaksın.
0
ben de aynı durumdaydım daha geçen sene. istanbul'un çılgın trafiğine alışmam 1 ay aldı, sonra alıştım. gittikçe daha az hata yapar oldum. korkunu ancak pratikle yenebilirsin. önce yakınlardaki yerlere, yolunu iyi bildiğin yerlere arabayla git. kornaya basanları, el kol hareketi yapanları takma. sonra daha uzak mesafelere, yolunu bilmediğin yerlere git. en başta zorlanacaksın, ben çok heyecanlanıyordum mesela. ama böyle kendini zorladıkça daha hızlı alışıyorsun. aynalara bakmak çok önemli istanbul'da. özellikle sağdan gelip önüne geçiveren bir sürü araba oluyor. sürekli tetikte olmaya alışman gerekecek. ben de kadınım, yapamazsın, çok kötü araba kullanıyorsun diyenlere sakın aldırma. daha 1 sene olmadan bayağı iyi araba kullanmayı öğrendim. her yere gidebiliyorum artık.
0
bonjurkes
Can sıkıntısından soruyorum, herhangi bir amaca hitap etmiyor duyuru, silmem ama.1-) Yolda yürüyorsunuz, karşınızdaki kişiyle 1-2 saniye göz göze geldiniz, size bakarken yakaladınız ya da birbirinize bakarken yakaladınız, otobüs olur, yolda yürürken olur vs. Bunda herhangi bir kötü anlam yoktur deği
Can sıkıntısından soruyorum, herhangi bir amaca hitap etmiyor duyuru, silmem ama.
1-) Yolda yürüyorsunuz, karşınızdaki kişiyle 1-2 saniye göz göze geldiniz, size bakarken yakaladınız ya da birbirinize bakarken yakaladınız, otobüs olur, yolda yürürken olur vs. Bunda herhangi bir kötü anlam yoktur değil mi? Sadece karşındakinin yüzüne bakmak için, tipine vs. bakar insanlar? En azından ilk bakışta? Yoksa direk bu mal kim lan diye mi bakılır. Genelde insanlarla gözgöze geldikten sonra başta tarafa çeviriyorlar (sanırım normali bu) bu normal mi yoksa kamile bak lan kafası mı?
2-) Sanaldan görüşüp, bir yerde denk geldikten sonra sanalda konuşmaya devam ettiğiniz birisinden numarasını isteyip aldığınızda. O numaraya tabi ki de mesaj atılmaz değil mi? Mesaj atmayı sevmem ama, karşı taraf çarşamba günü eğer fulltime iş konusunda anlaşabilirsem senin o taraflara gelicem, ona göre mesaj atıcam dedi. Ben de klasik olarak mesajın arada kaynar, telefondan görüşelim daha iyi olur dedim. Facebook profilimde telefon numaram yazdığı için karşı taraf direk arayıp çağrı attı. Benim uslu durup karşı tarafı rahatsız etmemem gerekir sanırım? Kendisi yoğun olduğu için çok denk gelemiyoruz zaten internette. Ben yoğunken bi hatun bana mesaj yazsa nbr nassın ya diye, ayar olur sallarım. Mesaj yazmak da ne ola?
1-) Yolda yürüyorsunuz, karşınızdaki kişiyle 1-2 saniye göz göze geldiniz, size bakarken yakaladınız ya da birbirinize bakarken yakaladınız, otobüs olur, yolda yürürken olur vs. Bunda herhangi bir kötü anlam yoktur değil mi? Sadece karşındakinin yüzüne bakmak için, tipine vs. bakar insanlar? En azından ilk bakışta? Yoksa direk bu mal kim lan diye mi bakılır. Genelde insanlarla gözgöze geldikten sonra başta tarafa çeviriyorlar (sanırım normali bu) bu normal mi yoksa kamile bak lan kafası mı?
2-) Sanaldan görüşüp, bir yerde denk geldikten sonra sanalda konuşmaya devam ettiğiniz birisinden numarasını isteyip aldığınızda. O numaraya tabi ki de mesaj atılmaz değil mi? Mesaj atmayı sevmem ama, karşı taraf çarşamba günü eğer fulltime iş konusunda anlaşabilirsem senin o taraflara gelicem, ona göre mesaj atıcam dedi. Ben de klasik olarak mesajın arada kaynar, telefondan görüşelim daha iyi olur dedim. Facebook profilimde telefon numaram yazdığı için karşı taraf direk arayıp çağrı attı. Benim uslu durup karşı tarafı rahatsız etmemem gerekir sanırım? Kendisi yoğun olduğu için çok denk gelemiyoruz zaten internette. Ben yoğunken bi hatun bana mesaj yazsa nbr nassın ya diye, ayar olur sallarım. Mesaj yazmak da ne ola?
0
1) Karşıdan gelenin, sokaktaki insanın yüzüne bakılır elbet. Tanıdık mıdır, ya da hatun güzel midir vs gibisinden. Bence bir sakınca yok bu olayda. Bakarken yakalanınca suçluluk duygusundan ötürü çevirilir kafa, bakmaya devam edersen "ne bakıyorsun öküz gibi" demesinler diye ama ölçüyü kaçırmadığın sürece sorun yok.
2) Salı akşam arayıp / mesajla ertesi gün için başarı dilenir. Sonrasında ondan gelecek haber beklenir.
2) Salı akşam arayıp / mesajla ertesi gün için başarı dilenir. Sonrasında ondan gelecek haber beklenir.
0
1. bir suru sebebi olabilir. kimi zaman cok guzel birini uzaktan suzerken kimi zaman durusu, oturusu, kiyafeti, hal ve tavirlari yuzunden de suzerim. bakarken yakalarsa da pek kafami cevirip baska yere bakarim. uzun lafin kisasi malligindan yada killigindan da olabilir guzelliginden de.
2. mesaj, mail, telefon vs..farketmez. boyle kuralci, takintili olursan sen kaybedersin.
2. mesaj, mail, telefon vs..farketmez. boyle kuralci, takintili olursan sen kaybedersin.
0
cevaplar için teşekkürler.
1 konusunda sanırım dediğim gibi mevcut bir sürü anlamı olabilir. Eğer ikinciye bakarken yakalarsak sanırım o zaman sanki birşeyler olabilir anlamı çıkarmak gerekiyor. Direk yolda yanınızdan geçen birinin size bakması çok bir anlam ifade etmiyor (galiba)
2 konusunda da hatun kişi benden büyük, kendisini pek tanımıyorum. Dün konuşurken dan dun 3-5 laf söyledim sataşma amaçlı, karşı taraf da senle tanıştığımıa memnun oldum sevgiler falan diyince dedim aha elden gidiyor hatun. O yüzden tekrardan benzer saçmalıklar yapmak istemiyorum.
1 konusunda sanırım dediğim gibi mevcut bir sürü anlamı olabilir. Eğer ikinciye bakarken yakalarsak sanırım o zaman sanki birşeyler olabilir anlamı çıkarmak gerekiyor. Direk yolda yanınızdan geçen birinin size bakması çok bir anlam ifade etmiyor (galiba)
2 konusunda da hatun kişi benden büyük, kendisini pek tanımıyorum. Dün konuşurken dan dun 3-5 laf söyledim sataşma amaçlı, karşı taraf da senle tanıştığımıa memnun oldum sevgiler falan diyince dedim aha elden gidiyor hatun. O yüzden tekrardan benzer saçmalıklar yapmak istemiyorum.
0
1- beğenmiştir bakar, üstündeki bir seye takılmıştır bakar, onda olmayan sendedir bakar, boş bakar, hatun kayadır bakar..sebep çok. Ama yabancı ülkede baktıkları zaman gelip dialog kuruyorlar, haybeye pek bakmıyorlar. bizim milletin mesaisi çok, özgüveni yok.
2- tespitlerime göre, orta yaştaki insanlar mesaj cekmeyı sevmiyor. Uğraşamam, yorulurum. Mesaj daha çok 30 yas altına hitap ediyor.
2- tespitlerime göre, orta yaştaki insanlar mesaj cekmeyı sevmiyor. Uğraşamam, yorulurum. Mesaj daha çok 30 yas altına hitap ediyor.
0
1) Çok yakışıklıyım lan moduna giriyorum. Evet çok yakışıklıyım. Olumlu düşünmek iyidir sdf.
2) Hayat tarzları farklı olabilir, kimisi mesajlaşmaya çılgınca aşık hala, ben de anlam veremiyorum. Ayak uydurmak lazım.
2) Hayat tarzları farklı olabilir, kimisi mesajlaşmaya çılgınca aşık hala, ben de anlam veremiyorum. Ayak uydurmak lazım.
0
1- kişiler ruh hastası değilse ya da kafaları çok dolu değilse çevreye bakınır ve karşısındaki kişilere hafifçe gülümser. bu aslında toplum etiği gibi bir şey. erkek çok bakışırsa kavga çıkar, kız erkeğe bakarsan 'kız bana bakıyor lan' olur falan.
2- hatunlar biraz gariptir. mesaj atıp bekleyin derim ben.
2- hatunlar biraz gariptir. mesaj atıp bekleyin derim ben.
0
1- kendimi düşünürsem, kimmiş bu diye bakarım, ne giymiş, saçı nasıl, aa gözleri ne güzel, ne sempatik görünüyor, ne kadar sinirli vs vs diye bakabilirim. oldu da yakalarsa da gülümserim(çok lanet gözükmediği sürece)ve başka yöne bakmaya devam ederim.
2- "tabi ki de mesaj atılmaz" da ne demek? mesai sırasında özellikle mesaj atılır ki, görüşmek istediğin kişi yoğunsa rahatsız etmiş olmazsın. istediği zaman bakar ve sana döner. sen bir de elden kaçırmamak istiyorsun kızı, üstüne "mesajın arada kaynar" demişsin ve ne kadar sıradan olduğunu gözüne gözüne sokmuşsun, süper.
2- "tabi ki de mesaj atılmaz" da ne demek? mesai sırasında özellikle mesaj atılır ki, görüşmek istediğin kişi yoğunsa rahatsız etmiş olmazsın. istediği zaman bakar ve sana döner. sen bir de elden kaçırmamak istiyorsun kızı, üstüne "mesajın arada kaynar" demişsin ve ne kadar sıradan olduğunu gözüne gözüne sokmuşsun, süper.
0
bilalbaryakrat
Ben anlatmadım hiç ama an gelecek gazetelerden okuyacaklar gibi geliyor bazen. Çıkıp sıkacağım birilerinin kafasına bu gidişle. Siz?
Ben anlatmadım hiç ama an gelecek gazetelerden okuyacaklar gibi geliyor bazen. Çıkıp sıkacağım birilerinin kafasına bu gidişle. Siz?
0
kimseye anlatmazsan içinde birikir birikir ve dediğin gibi birinin kafasına sıkmayla sonuçlanabilir. anlat arkadaslarına rahatlarsın. hem paylaşmak güzeldir arkadasların kıymetlendiklerini hisseder falan filan
0
arkadaşım yok, ailemin zorlaması yüzünden istifa edip dershaneyey yazılıp ygs'ye hazırlandım. sınıftaki tiplerle kaynaşmadım, isimlerini bile bilmiyorum
ygs sınavım geçersiz sayıldı çünkü salon gözetmenim imzalamayı unutmuş kod kağıdımı
sadece erkek arkadaşıma anlatıyorum böyle konuları ya da şu an yaptığım gibi duyuruda rastgeldikçe sızlanıyorum
ama dediğin gibi, bu gidişle 3. sayfa haberlerine çıkmaktan korkuyorum...
ygs sınavım geçersiz sayıldı çünkü salon gözetmenim imzalamayı unutmuş kod kağıdımı
sadece erkek arkadaşıma anlatıyorum böyle konuları ya da şu an yaptığım gibi duyuruda rastgeldikçe sızlanıyorum
ama dediğin gibi, bu gidişle 3. sayfa haberlerine çıkmaktan korkuyorum...
0
ben marketteki kasiyer kızlara bile anlatıyorum. hiç taımadığın insanlara anlatmak daha iyi. karışıp etmiyorlar.
0
içine kapanık bi çocuğa benzıyorsun. ama anlatıp dökmelisin içini. mutlaka vardır güvendiğin birileri. eşin dostun arkadaşın.
0
anlatmak iyi geliyor kesinlikle. onların da benzer sorunları olduğunu anlıyor, rahatlıyorsun. bazen senin aklına gelmeyen çözümler onların aklına geliyor. her şekilde anlatmak iyidir.
0
ama bir yandan da senin her şeyini biliyor oluyor. sağda solda konuşma veya pot kırma riski her zaman var. benim hakkındaki düşünceleri de değişebilir kişinin.
en iyi arkadaşınız bile olsa sizin nasıl bir ailede büyüdüğünüze göre yorum yapabilir, yanlış mı?
mesela bazı arkadaşlarım ailevi problemlerini futursuzca anlatıyorlar. günlerce eve gitmediklerini çünkü evde olanları vs. ben onların bir taraflarında bir bozukluk olduğunu düşünüyorum.
en iyi arkadaşınız bile olsa sizin nasıl bir ailede büyüdüğünüze göre yorum yapabilir, yanlış mı?
mesela bazı arkadaşlarım ailevi problemlerini futursuzca anlatıyorlar. günlerce eve gitmediklerini çünkü evde olanları vs. ben onların bir taraflarında bir bozukluk olduğunu düşünüyorum.
0
anlatmaktan korkuyorsun , çünkü sen sana anlatılanlar dogrultusunda insanları etiketleyen bir karakterdesin ; aynı şeyin başına gelmesinden korkuyorsun.. haksız mıyım ?
0
truvaiti
1. evde aile kavgası var. klipten aklımda kalan bu.money money money şarkısı ile beraber bu 24 saat dönüşümlü çalardı mtv'de falan. rihanna olması lazımdı. duygulu ağır gibi bir şarkı ara ara hızlanıyor.edit:2. bir kız pencerenin kenarına oturmuş sakin sakin "i am addicted..." diyor. o da tam aynı z
1. evde aile kavgası var. klipten aklımda kalan bu.
money money money şarkısı ile beraber bu 24 saat dönüşümlü çalardı mtv'de falan. rihanna olması lazımdı. duygulu ağır gibi bir şarkı ara ara hızlanıyor.
edit:
2. bir kız pencerenin kenarına oturmuş sakin sakin "i am addicted..." diyor. o da tam aynı zamanlarda idi.
3. bir sürü adam vardı. maymun kılığında. o şarkı ne idi?
hepsi aynı zamanın şarkıları. tam geçen sene bu zamanlar.
money money money şarkısı ile beraber bu 24 saat dönüşümlü çalardı mtv'de falan. rihanna olması lazımdı. duygulu ağır gibi bir şarkı ara ara hızlanıyor.
edit:
2. bir kız pencerenin kenarına oturmuş sakin sakin "i am addicted..." diyor. o da tam aynı zamanlarda idi.
3. bir sürü adam vardı. maymun kılığında. o şarkı ne idi?
hepsi aynı zamanın şarkıları. tam geçen sene bu zamanlar.
0
katy perry'nin bu şarkısı 2010'da çıkmış. benim dediğim tam 1 sene önce idi. ergen annesi ile falan tartışıyor evde.
şarkı katy perry'nin de değil zaten. money şarkısı ile eşzamanlı idi ama söyleyen rihanna olmalı.
şarkı katy perry'nin de değil zaten. money şarkısı ile eşzamanlı idi ama söyleyen rihanna olmalı.
0
kroniksorunlu
Lancome un poem adlı parfümünü kullanıyorum hemde çok severek.. Ancak arkadaşlarım hacı yağı gibi koktuğunu söylüyorlar sizce de öyle mi :(eğer kullananlar bilenler varsa :/
Lancome un poem adlı parfümünü kullanıyorum hemde çok severek.. Ancak arkadaşlarım hacı yağı gibi koktuğunu söylüyorlar sizce de öyle mi :(
eğer kullananlar bilenler varsa :/
eğer kullananlar bilenler varsa :/
0
arkadaşlarımdan birkaçı kullanıyor, çok da beğeniyorum. bana yakışan bir koku değil ama kokuyu seviyorum yani.
0
balik kraker
toplanın kızlar!geçen yıl elizabeth arden 50 SPF kullanmıştım. koruması iyi olsa da çok yağlı olması ve pütür pütür kıvamı sebebiyle sevmemiştim.şimdi size sorum şu; aşağıda linkte bulunan kremlerden hangisini önerirsiniz?vichy ilk çıktığı yıllarda kullanan bir arkadaşımın cildinde önce büyük sivil
toplanın kızlar!
geçen yıl elizabeth arden 50 SPF kullanmıştım. koruması iyi olsa da çok yağlı olması ve pütür pütür kıvamı sebebiyle sevmemiştim.
şimdi size sorum şu; aşağıda linkte bulunan kremlerden hangisini önerirsiniz?
vichy ilk çıktığı yıllarda kullanan bir arkadaşımın cildinde önce büyük sivilceler, sonra oyuklar oldu. hatta 2 kere lazerle yüzünü soydurmasına rağmen çukurlar geçmedi. her ne kadar vichy'nin o zamandan bu zamana (en az 7-8 yıl) kendini çok geliştirmiş olduğunu bilsem de tedirgin ediyor işte. ah bir de vichy olursa türkiye'den alacağım. diğeri cheapsmells'ten sipariş verilecek. şans; ulaşır belki bana?
siz hangisini önerirsiniz?
www.eczanemizde.com
www.cheapsmells.com
edit: beyaz, çilli, karma ve hassas cilt demeyi unutmuşum.
geçen yıl elizabeth arden 50 SPF kullanmıştım. koruması iyi olsa da çok yağlı olması ve pütür pütür kıvamı sebebiyle sevmemiştim.
şimdi size sorum şu; aşağıda linkte bulunan kremlerden hangisini önerirsiniz?
vichy ilk çıktığı yıllarda kullanan bir arkadaşımın cildinde önce büyük sivilceler, sonra oyuklar oldu. hatta 2 kere lazerle yüzünü soydurmasına rağmen çukurlar geçmedi. her ne kadar vichy'nin o zamandan bu zamana (en az 7-8 yıl) kendini çok geliştirmiş olduğunu bilsem de tedirgin ediyor işte. ah bir de vichy olursa türkiye'den alacağım. diğeri cheapsmells'ten sipariş verilecek. şans; ulaşır belki bana?
siz hangisini önerirsiniz?
www.eczanemizde.com
www.cheapsmells.com
edit: beyaz, çilli, karma ve hassas cilt demeyi unutmuşum.
0
babe'nin güneş koruyucularını da öneriyorlar. ben bu sene onu denemeyi düşünüyorum hassas bir cildim olduğu için. tabi önce kullananların yorumlarını bulmaya çalışıyorum :/
0
geçen yaz bioderma kullandım ben yüz için ve vücut için ayrı ayrı satılıyor hiç yanmadım bile, yaza başladığım renkte bitirdim yazı. o kadar iyi koruyor ki bi gün elimin alt kısmına sürülmemiş sanırım orası yandı diğer yerlerimde hiçbir şey yoktu.
0
La Roche Posay Anthelios SPF 50+ Fluide Extreme öneririm, yaz- kış kullandığım bir ürün. ben gayet memnunum.
www.eczanemizde.com
www.eczanemizde.com
0
Babe güneş koruyucuyu geçen yaz kullandım, bütün yüzüm yağ noktacığı oldu. Şu sıra bioderma ve clinique solar smart'ı kullanıyorum, ikisinden de memnunum.
0
livaneli kadir
Bir arkadaşın Kpssye başvurusunu ben yaptım ais'den.Başvuruyu tamamladım çıktı aldım, baktım fotoğraf yok.Ekranda fotoğraf gözüküyor, yazdırınca çıkmıyor.Herhangi bir problem olur mu?Bugün son gün kafama takıldı.
Bir arkadaşın Kpssye başvurusunu ben yaptım ais'den.
Başvuruyu tamamladım çıktı aldım, baktım fotoğraf yok.
Ekranda fotoğraf gözüküyor, yazdırınca çıkmıyor.
Herhangi bir problem olur mu?
Bugün son gün kafama takıldı.
Başvuruyu tamamladım çıktı aldım, baktım fotoğraf yok.
Ekranda fotoğraf gözüküyor, yazdırınca çıkmıyor.
Herhangi bir problem olur mu?
Bugün son gün kafama takıldı.
0
@xeriko YGS'de o kağıt olmadığı için sınava başvurusunu kanıtlayamayanlar oldu. Sınava giremediler.
Sorduğum soru hakkında bilgin olup cevaplasaydın ne güzel olurdu!
Sorduğum soru hakkında bilgin olup cevaplasaydın ne güzel olurdu!
0
bende de oluyor o bazen. yazıcı ayarlarıyla ilgili bir durum. başka bir yazıcıdan çıktı almayı deneyin.
0
Daha sonra sınav bilgileri ekranı açılacak, nerede sınava gireceğin falan yazacak. o sayfayı yazdıracaksın. kayıt sayfasını değil.
0
2012 yılı içinde ÜDS, ALES, KPDS ve KPSS ye başvuru yaptım. Şu ana kadar üds ye girdim. Hiçkimse bana göster bakalım kaydını kardeşim demedi.
Bilgimiz varda konusuyoruz.
Bilgimiz varda konusuyoruz.
0
1. kayit ekranindaki belgenin ciktisi sinav basvurusu ile ilgili bir sorun yasadiginizda bunu ispatlayabilmeniz icindir. bu durum garanti belgesine benzer. bir urun milyon kisiye satilir. herkese garanti belgesi verilir ancak 3-5 nin isine yarar. benzer durum burasi icinde gecerli. herhangi bir aksi durumda o kagidin en altinda yer alan dogrulama kodu olmadan sinava basvurdugunuzu ispatlayamazsiniz.
2. fotografin gorunmemesinin nedeni genelde browerser tabanlidir. genelde chrome de oluyor. ie ile denerseniz fotografiniz da basilir.
3. sinav giris evraki ciktisindan bahsedilmis o ise bambaska bir macera :) ama fotograf basma sorunu ayni nedenden onda da olabiliyor.
2. fotografin gorunmemesinin nedeni genelde browerser tabanlidir. genelde chrome de oluyor. ie ile denerseniz fotografiniz da basilir.
3. sinav giris evraki ciktisindan bahsedilmis o ise bambaska bir macera :) ama fotograf basma sorunu ayni nedenden onda da olabiliyor.
0
@xeriko Sorum hakkında bilgin varsa konuş diyorum sen neyden bahsediyorsun?
O belge olmazsa ösymye karşı hiçbir şey ispat edemiyorsun www.sabah.com.tr
@pokerface ayrı dünyada yaşıyor. Türkçe anlayabiliyor musun emin değilim.
Derdimi bir @balik kraker bir de @helenart anladı.
Kendilerinin cevaplarını da şükelaladım.
O belge olmazsa ösymye karşı hiçbir şey ispat edemiyorsun www.sabah.com.tr
@pokerface ayrı dünyada yaşıyor. Türkçe anlayabiliyor musun emin değilim.
Derdimi bir @balik kraker bir de @helenart anladı.
Kendilerinin cevaplarını da şükelaladım.
0
ağlama melis
Erkek arkadaşıma, onu ne zaman çok özlediğini söylesem "çok alışma bana/çok alışmayalım birbirimize", çok sevdiğimi söylesem "bu kadar çok sevme, normal sev" diyor. "Çok sevme, seni üzerim" mi demek istiyorsun dediğimde de ne alakası var diyor.Birkaç ay önce iş durumları belli değildi, başka bir şeh
Erkek arkadaşıma, onu ne zaman çok özlediğini söylesem "çok alışma bana/çok alışmayalım birbirimize", çok sevdiğimi söylesem "bu kadar çok sevme, normal sev" diyor. "Çok sevme, seni üzerim" mi demek istiyorsun dediğimde de ne alakası var diyor.
Birkaç ay önce iş durumları belli değildi, başka bir şehirde iş bulabilirdi, o yüzden anlayışla karşıladım ama yaşadığımız şehirde iş buldu ve uzun bir süre burada kalacak gibi görünüyor.
Birlikteyken çok güzel vakit geçiriyoruz, bir dediğimi iki etmiyor vs.. Beni sevdiğine de eminim. Yaşı başı itibariyle de geçici ilişkiler yaşayacak çağı geçmiş. Benimle sadece vakit geçirmek için beraber olduğunu ima ettiğimde küplere biniyor, seni sevdiğimi görmüyor musun falan diyor.
E öyleyse nedir bu tripler?
Not: 1. yılımız dolmak üzere, ama bu tripler ilk haftalardan beri sürmekte.
Birkaç ay önce iş durumları belli değildi, başka bir şehirde iş bulabilirdi, o yüzden anlayışla karşıladım ama yaşadığımız şehirde iş buldu ve uzun bir süre burada kalacak gibi görünüyor.
Birlikteyken çok güzel vakit geçiriyoruz, bir dediğimi iki etmiyor vs.. Beni sevdiğine de eminim. Yaşı başı itibariyle de geçici ilişkiler yaşayacak çağı geçmiş. Benimle sadece vakit geçirmek için beraber olduğunu ima ettiğimde küplere biniyor, seni sevdiğimi görmüyor musun falan diyor.
E öyleyse nedir bu tripler?
Not: 1. yılımız dolmak üzere, ama bu tripler ilk haftalardan beri sürmekte.
0
aldatılıyorsun. ağla melis. sevgilini s.ttit et melis. yazık sana melis. 'çok alışma banaymış' heran tekmeyi yiyebilirsin melis.
0
bgraydin çok güldüm :D :D :D :D
melis, biraz kendi duygularınla kendini pişirmeyi öğren. erkekler çoğunlukla bikbik olarak algılarlar. Ben şahsen bir bayan olarak, erkeğimin de aynı şeyleri tekrar tekrar belli aralıklarlar sormasını veya dile getirmesini istemem. öğğğğ yani. ilişki beraberliği yürütebilme sanatıdır.
1 seneyi devirmek üzereymişsin ama bak hala erkek arkadaşını tanıyamamışsın ki gelip buraya soruyrosun.
ağlama melis, aklını kullan melis. mutlu ol melis.
melis, biraz kendi duygularınla kendini pişirmeyi öğren. erkekler çoğunlukla bikbik olarak algılarlar. Ben şahsen bir bayan olarak, erkeğimin de aynı şeyleri tekrar tekrar belli aralıklarlar sormasını veya dile getirmesini istemem. öğğğğ yani. ilişki beraberliği yürütebilme sanatıdır.
1 seneyi devirmek üzereymişsin ama bak hala erkek arkadaşını tanıyamamışsın ki gelip buraya soruyrosun.
ağlama melis, aklını kullan melis. mutlu ol melis.
0
cok fazla seversen onu elınden kaybedersın. asırı ılgı gosterme. erkekler bunalır. ona kendını ozgur hıssettır. ama aynı zamanda ona ıstedıgınde gıdebılecegını hıssettır. yanı asırı ılgılı sensız yapamam gıbı davranma ona hıssettırme. bunu hıssettırırsen ılıskı boka sasrar ve sıkılır erkek. duygusal davran ama yerı geldıgınde mantıklı davran yapısma yanı cocuga. ozaman farklı oldugunu goreceksın. sana demek ıstedıgı o. sanırım sen asıksın. ama o cocuk asık degılım demek ıstıyor. sana deger verıyorum benım ıcın onemlısın demek ıstıyor. ama bır asıgın yapacagı seylerı yapacagını sanmıyorum. bıde tavsıyem cok trıp atma erkekler kacar bır yerden sonra
0
@uyuyanadam, bigboy76: o tarz konuları direkt açmıyorum ama imalarda bulunuyorum, hiiiiç oralı olmuyor. ben de "evliliğe zorlayan kezban" durumuna düşmemek için deşmiyorum.
0
bi bok olduğu yok. artistlik yapıyor. iterken çekmeye çalışıyor hepsi bu. ergen +1
0
yahu kiz bir sey sormamis ki.
- seni cok ozledim. Cok alistim sana. (gulucuk opucuk bekliyor)
- cok alismayalim birbirimize.
- niye ama ben seni cok seviyorum??
- cok sevme normal sev.
Eeh yani, sonra napiyorsun melis?
- seni cok ozledim. Cok alistim sana. (gulucuk opucuk bekliyor)
- cok alismayalim birbirimize.
- niye ama ben seni cok seviyorum??
- cok sevme normal sev.
Eeh yani, sonra napiyorsun melis?
0
bu "evlilik isteyen kezban olmayayim" tufasina kizlar nasil bu kadar cabuk adapte oldular sasiyorum.
0
Ondan önce sen ayrıl melis. Kafasında ne varsa ortaya çıksın. Sevmek güzel, dogru bir insan bulmak zor, faket içinde soru işaretleriyle yaşanmaz. Neyse halin çıksın faliinn...
0
1 yıl dolduysa sıkıntı yok ama sikinti varsa bilemem onun için 1 yıl dolmuş olabilir.
0
şımarığın tekiymiş. sevecek ve sevilecek bir sevgili bulmanın ne kadar mucize bir şey olduğunun farkında değil henüz. hala ergen herhalde.
bir süre o aramadan sen arama. hatta sen hiç arama o arasın. o sana güzel sözler söylemediği sürece sen de söyleme. bu şekilde davranışlarını gözlemle.
bu durum onun hiç umurunda olmazsa; başka biri var ve seninle olan ilişkisine sandığın kadar önem vermiyor demektir.
umurunda olursa; öyle davranmaya devam et.
bir süre o aramadan sen arama. hatta sen hiç arama o arasın. o sana güzel sözler söylemediği sürece sen de söyleme. bu şekilde davranışlarını gözlemle.
bu durum onun hiç umurunda olmazsa; başka biri var ve seninle olan ilişkisine sandığın kadar önem vermiyor demektir.
umurunda olursa; öyle davranmaya devam et.
0
ben de mevcut ilişkimi bitirip başka bi ilişkiye başlamak istediğimde çok alışma bana demiştim ex'e. Ama kısa bir ayrılıktan sonra halen ex ile beraberim tuhaf dünya
0
eski sevgiliden fena bir tokat yemis, etkisinden cikamamis(yedigi tokadin, kizin degil), önlemini aliyor.
0
böyle şeyler duymaya/söylemeye alışık değildir, tuhaf veya samimiyetsiz geliyordur.
olur öyle. zamanla yoluna girer.
olur öyle. zamanla yoluna girer.
0
daminustundekisaksagan
hepimiz görmiş geçirmiş ve bazı şeylere özlem duymuyor değiliz. Ki çocukluğumun en güzl yanı oyuncaklar. oynamaktan bıkmadığımız oyuncaklar. Siz sevgili suserlar neler düşünüyorsunuz, oyuncak denilince, neler geliyor aklınıza?
hepimiz görmiş geçirmiş ve bazı şeylere özlem duymuyor değiliz. Ki çocukluğumun en güzl yanı oyuncaklar. oynamaktan bıkmadığımız oyuncaklar.
Siz sevgili suserlar neler düşünüyorsunuz, oyuncak denilince, neler geliyor aklınıza?
Siz sevgili suserlar neler düşünüyorsunuz, oyuncak denilince, neler geliyor aklınıza?
0
çocukluğun en güzel yanı, sadece doğruların olduğu yalansız bir dünya olması, tek üzüldüğümüz şeyin oyuncağımızı kaybetmek olması. sanırım bnm oynamaktan bıkmayacağım bir oyuncağım olmadı. ama bir bebeğim vardı etli butlu bişey sindy bebek almaya param yetmemişti hemen yanında balık etli bi bebek vardı onu almıştım. yıllarca sakladım onu ama kuzenim kaybetti :(
0
Tasolar, gazoz kapakları, mahalle maçları, misketler, atariler, kola kutusuyla maçlar, solo testler, sanal bebekler...
Sanırım yaşlanıyorum
Sanırım yaşlanıyorum
0
mekanik adamlar vardı biz çocukken.
veya adı neyse artık. plastik şeylerdi. ayakları falan hareket ederdi.. diyecektim ki vay be:
erdemcapar.blogspot.com
bende yüzlercesi vardı bunların.
veya adı neyse artık. plastik şeylerdi. ayakları falan hareket ederdi.. diyecektim ki vay be:
erdemcapar.blogspot.com
bende yüzlercesi vardı bunların.
0
mini mutfak malzemeleri, aralarındaki minik ekmek ve margarin.
looney tunes tasoları.
kırmızı uzaktan kumandalı kamyon
he-man'in kılıcı sandığım kerata. (şöyle bir şey: images.gittigidiyor.com
)
kupon biriktirip aldığım legolar.
yeşil saçlı lahana bebek.
gelin-damat ve iki nedimeden oluşan barbie ve ken zımbırtısı ve onlara kot etek-ceket dikme çabası. (burada oyuncaklara kumaşı da katabiliriz o zaman)
bildiğimiz plastik top, lastik oynamak için 2 metre don lastiği, ip atlamak için de nalburdan alınan 3 metrelik ip.
looney tunes tasoları.
kırmızı uzaktan kumandalı kamyon
he-man'in kılıcı sandığım kerata. (şöyle bir şey: images.gittigidiyor.com
)kupon biriktirip aldığım legolar.
yeşil saçlı lahana bebek.
gelin-damat ve iki nedimeden oluşan barbie ve ken zımbırtısı ve onlara kot etek-ceket dikme çabası. (burada oyuncaklara kumaşı da katabiliriz o zaman)
bildiğimiz plastik top, lastik oynamak için 2 metre don lastiği, ip atlamak için de nalburdan alınan 3 metrelik ip.
0
benim çok fazla oyuncağım vardı ama, oyuncaktan ziyade okuldan çıkıp çantayı ve önlüğü bi kenara atı, salça sürülmüş ekmeği aceleyle mideye indirdikten sonra koşa koşa sokağa çıktığımı hatırlıyorum. hava kararıp annem balkondan avaz avaz bağırağana kadar mahalleli çocuklarla oynadığımız oyunlar, oyuncaklarımla oynadıklarımdan çok daha keyifliydi.
0
kokulu kağıt ve gazetelerdeki burak kut, tarkan'ın vs. 900lü hat ilanlarının kolekyisonu <3
0
tombiş şirin ile barbi çakması aslı bebeklerim. arı mayalı kokulu silgi, haftalık ünite dergilerinin arkasındaki karikatürler, renkli renkli kabartmalı yapıştırmalar, mıknatıslı kalem kutusu, küçük bir orgu andıran üzerinde sayılar olan müzik aletiyle 3-2-1-3-3-2-1-3-3-3-3 notalarını çalmak, lodos (bursa evet), el örgüsü kazaklar.
0
claeryn
merhabalar,benim belime kadar uzanan ve oldukça gür saçlarım var. 40 yılda bir fön çektirdiğimden de pek yıpranmıyor, o yüzden sağlıklı da denilebilir. duşta saçlarımı taradığımda belli bir miktar saçım gelir hep, bunun yanında gün içerisinde de saçlarım biraz dökülür. en son saçlarımı yıkadığımda d
merhabalar,
benim belime kadar uzanan ve oldukça gür saçlarım var. 40 yılda bir fön çektirdiğimden de pek yıpranmıyor, o yüzden sağlıklı da denilebilir. duşta saçlarımı taradığımda belli bir miktar saçım gelir hep, bunun yanında gün içerisinde de saçlarım biraz dökülür. en son saçlarımı yıkadığımda da yine böyleydi, üzerine fön çektirdim. bir de kuaför serum diye bir şey sürdü sanırım. yalnız bundan sonra saçlarımı duşta tararken tutam tutam saç geldi, normale göre bir hayli fazlaydı. fönün sıcağıyla saçlarım mı koptu diye düşündüm ama daha önce fönden sonra böyle bir durumla karşılaşmamıştım. hemen endişenmeli miyim, yoksa mantıklı bir açıklaması var mıdır? daha bir önceki yıkamamdan sonra yalnızca 2 gün geçti.
benim belime kadar uzanan ve oldukça gür saçlarım var. 40 yılda bir fön çektirdiğimden de pek yıpranmıyor, o yüzden sağlıklı da denilebilir. duşta saçlarımı taradığımda belli bir miktar saçım gelir hep, bunun yanında gün içerisinde de saçlarım biraz dökülür. en son saçlarımı yıkadığımda da yine böyleydi, üzerine fön çektirdim. bir de kuaför serum diye bir şey sürdü sanırım. yalnız bundan sonra saçlarımı duşta tararken tutam tutam saç geldi, normale göre bir hayli fazlaydı. fönün sıcağıyla saçlarım mı koptu diye düşündüm ama daha önce fönden sonra böyle bir durumla karşılaşmamıştım. hemen endişenmeli miyim, yoksa mantıklı bir açıklaması var mıdır? daha bir önceki yıkamamdan sonra yalnızca 2 gün geçti.
0
mevsimsel olabilir. günde 40 tel saç dökülmesi normal sayılıyor bildiğim kadarıyla e 2 gün arayla 80 tel hadi mevsimsel etkiyle 100-150 tel desek o civarlardaysa normal fazlaysa normal değil.
0
mevsimsel olabilir gerçekten. ben de üzülüyordum bu ara saçlarım çok dökülüyor diye. şu kamerayla baktıkları zımbırtıdan yaptırdım bir eczanede, gayet sağlıklıymış saçlarım. dökülmeler tamamen mevsimselmiş.
0
serum saç diplerine temas ettiyse saç kökünü tıkar ve saç dökülür. saç kremleri de aynı şekilde dibe temas ederse çok döker.
0
Eğer Tsh'ın düşükse saçlar dökülür, sabah aç karnına tam kan tahlili yaptır özellikle Tsh tahlilinin olmasını iste referans değerlerdeyse yani normalse, diğer kozmetik vs. nedenler üzerinde dur. Tsh: Vücudun orkestrasıdır, düşük veya yüksek çalışırsa problemdir, öldürmez süründürür diyebileceğimiz etkileri vardır, düşükse metabolimanız yavaş çalışır, konsantre olamazsınız, saçlarınız dökülür, unutkan olursunuz, kilo alırsınız,şu belgesellerdeki tembel hayvan gibi olursunuz, şeker hastası olma riskiniz vardır. Yüksek çalışırsa hiç bir yere sığamazsınız, ateş basar sıcak gelir, arabada arka koltukta ortada oturmak istemezsiniz daral gelir, pencere kapı yanlarını ve ferah yerleri tercih edersiniz, sinirli olursunuz, kilo verirsiniz.
0
bonjurkes
Çok aklıma takıldı, sormadan edemedim. Bu kadınların, benim denk geldiğim kadarıyla, büyük kısmı neden tırnaklarını kökünden kesiyor, bilen eden var mı ?Tırnaklarını o kadar kısa ve dipten kesiyorlar ki, benim 3 günlük tırnaklarımdan daha da kısa oluyorlar ki sanki imkanları olsa tırnakları kökünden
Çok aklıma takıldı, sormadan edemedim. Bu kadınların, benim denk geldiğim kadarıyla, büyük kısmı neden tırnaklarını kökünden kesiyor, bilen eden var mı ?
Tırnaklarını o kadar kısa ve dipten kesiyorlar ki, benim 3 günlük tırnaklarımdan daha da kısa oluyorlar ki sanki imkanları olsa tırnakları kökünden söküp atacaklar gibime geliyor.
Nedir bunun sebebi, gidip hayvan gibi tırnak uzatmalarını falan beklemiyorum, tırnak kırılabilir, güçsüzdür ama gidip erkek eli ve erkek tırnağı gibi kökünden tırnakları kesmek (bence) çok çirkin duruyor, bir de kısacık tırnaklara oje sürünce daha da iğrenç gözüküyor.
Bu konuda böyle düşünen tek ben miyim acaba?
Tırnaklarını o kadar kısa ve dipten kesiyorlar ki, benim 3 günlük tırnaklarımdan daha da kısa oluyorlar ki sanki imkanları olsa tırnakları kökünden söküp atacaklar gibime geliyor.
Nedir bunun sebebi, gidip hayvan gibi tırnak uzatmalarını falan beklemiyorum, tırnak kırılabilir, güçsüzdür ama gidip erkek eli ve erkek tırnağı gibi kökünden tırnakları kesmek (bence) çok çirkin duruyor, bir de kısacık tırnaklara oje sürünce daha da iğrenç gözüküyor.
Bu konuda böyle düşünen tek ben miyim acaba?
0
Yemek yapiyorum hergun bu yuzden uzun tirnak hic de hos degil, ayrica su ile ugrasinca cok fazla mesela gunde 3 posta bulasik yikamak gibi cok hizli uzuyo sen de dipten kesiyosun ki ole 3 gunde kazma gibi tirnaklarin olmasin.
0
beğeni değil işleve önem verdiklerinden olabilir. uzun tırnak kırılır, temizlemesi zordur, ev işi yaparken zorlar.
ya da sadece uzun tırnak sevmediklerinden.. ya da her ikisi..
ki bence büyük kısmı kısa kesmiyor, uzatıyor, denk gelme meselesi sanırım.
ya da sadece uzun tırnak sevmediklerinden.. ya da her ikisi..
ki bence büyük kısmı kısa kesmiyor, uzatıyor, denk gelme meselesi sanırım.
0
eşit uzasın diye. herkes uzun ve eşit şekilde kesemiyor efenim. en pratik yolu önceden kısa kesip, sonra hepsinin eşit uzamasını sağlamak.
yani, ben pek denk gelmiyorum tırnakları bu kadar kısa olana ama hani görüyorsanız da ya sevmediğindendir ya da dediğim sebeptendir :)
yani, ben pek denk gelmiyorum tırnakları bu kadar kısa olana ama hani görüyorsanız da ya sevmediğindendir ya da dediğim sebeptendir :)
0
sizi ters köşeye yatıracak bir cevap:
birçok kişi tırnaklarını yiyor. tırnaklarını yememek için de kısa kesiyorlar :)
birçok kişi tırnaklarını yiyor. tırnaklarını yememek için de kısa kesiyorlar :)
0
bütün tırnaklarını uzatan hatunlar mikroplu, pislik yuvası, düzensiz insanlar mı o zaman?
0
ben de bir kadın olarak aynı konuya takmış durumdayım.
cevaplamış olan ve tırnaklarını böyle kullanan kadın arkadaşlara cevaben söylemiyorum. sadece benim fikrim bu yönde.
dizilerde, televizyonda gördüğümüz kadınlarda da buna çok rastlıyorum.
mesela bir filmin galasına gitmiş giysisi, makyajı yerinde, ama eller sanki erkek eli.
o kadın gözümde bakımsız olarak yer ediyor otomatikman.
çok hafif şekilde tırnak uzatıp, ellere düzenli bakım yapılabilir ve sade oje renkleri tercih edilebilir.
bunun seçenekleri sadece kökünden kesmek ya da bülent ersoy gibi uzatmak olmamalı.
bence de hiç kadınsı ve hoş değil.
kadının tüm havasını söndüren bir şey.
kesinlikle katılıyorum.
cevaplamış olan ve tırnaklarını böyle kullanan kadın arkadaşlara cevaben söylemiyorum. sadece benim fikrim bu yönde.
dizilerde, televizyonda gördüğümüz kadınlarda da buna çok rastlıyorum.
mesela bir filmin galasına gitmiş giysisi, makyajı yerinde, ama eller sanki erkek eli.
o kadın gözümde bakımsız olarak yer ediyor otomatikman.
çok hafif şekilde tırnak uzatıp, ellere düzenli bakım yapılabilir ve sade oje renkleri tercih edilebilir.
bunun seçenekleri sadece kökünden kesmek ya da bülent ersoy gibi uzatmak olmamalı.
bence de hiç kadınsı ve hoş değil.
kadının tüm havasını söndüren bir şey.
kesinlikle katılıyorum.
0
mandayuvasi
gencolar annemle babam ziyarete geldi, pazar günü gezdireyim diyorum. adalara götüreyim dedim ama ben de hiç gitmedim. bi arkadaş büyükadaya git dedi. sizin tavsiyeniz nedir? bir de neler yapalım orada? nerelere gidelim nasıl gidelim (anam babam bisiklete binmez) bunları da belirtirseniz makbule geç
gencolar annemle babam ziyarete geldi, pazar günü gezdireyim diyorum. adalara götüreyim dedim ama ben de hiç gitmedim. bi arkadaş büyükadaya git dedi. sizin tavsiyeniz nedir? bir de neler yapalım orada? nerelere gidelim nasıl gidelim (anam babam bisiklete binmez) bunları da belirtirseniz makbule geçer. şimdiden teşekkür ederim herkese.
0
yaşlılar fazla yürüyemez, yorulurlar. bu nedenle Bozcaada ve Kınalıada'ya gitmenize değmez. Heybeli ve Büyükada daha verimli olur.
Heybeliada'daki değirmen burnu güzeldir. Bir de arka tarafında Çam Limanı denen bir yer vardır. ama Büyükada'da bu iki yeri de kapsayan yerler vardır. Büyükada'ya götürmek en ideali olur.
Heybeliada'daki değirmen burnu güzeldir. Bir de arka tarafında Çam Limanı denen bir yer vardır. ama Büyükada'da bu iki yeri de kapsayan yerler vardır. Büyükada'ya götürmek en ideali olur.
0
büyükada.
en büyük avantajı fayton'la gezinti yapılabiliyor olması. faytonla tur fiyatı 50 lira falan gibi bir şey yalnız, aklınızda olsun.
fayton istemezseniz de iskeleye yakın sokaklarda bir sürü konaklar falan var, onlara bakına bakına gezinebilirsiniz.
sonra da iskele civarında ister balık lokantasına gidin ister dondurmacıda ya da çay bahçesinde oturabilirsiniz.
en büyük avantajı fayton'la gezinti yapılabiliyor olması. faytonla tur fiyatı 50 lira falan gibi bir şey yalnız, aklınızda olsun.
fayton istemezseniz de iskeleye yakın sokaklarda bir sürü konaklar falan var, onlara bakına bakına gezinebilirsiniz.
sonra da iskele civarında ister balık lokantasına gidin ister dondurmacıda ya da çay bahçesinde oturabilirsiniz.
0
büyükadaya gidin bence. daha turistik olduğu için vakit geçirecek yer de çok. biraz tepelere çıkarsanız piknik alanları da var. eğer sahilde gezmek isterseniz birçok restoran, cafe vs var. eğer çilek mevsimi olsa, balıkçıların yakınındaki manavdan alın mutlaka derdim :)
not: eğer anadolu yakasından geçiyorsanız, kadıköyden değil bostancı'dan binin vapura/motora, kadıköyden giden vapur en son uğruyor büyükada'ya. Bostancı'dan gidenlerse ilk büyükada'da duruyor.
not: eğer anadolu yakasından geçiyorsanız, kadıköyden değil bostancı'dan binin vapura/motora, kadıköyden giden vapur en son uğruyor büyükada'ya. Bostancı'dan gidenlerse ilk büyükada'da duruyor.
0
wessago
çok tatlı ile çok yakışıklı arasında ne fark var ? hangisini neye göre tercih ediyorsunuzyazan: orço
çok tatlı ile çok yakışıklı arasında ne fark var ? hangisini neye göre tercih ediyorsunuz
yazan: orço
yazan: orço
0
bir kıpır kıpır olma durumu oluyorsa yakışıklı olur, kız değilim ama katılacaklardır eminim.
0
ağzı, burnu, kaşı, gözü, boyu posu, endamı güzelse çok yakışıklıdır.
gülüşü, bakışı güzel, sempatik, konuşması, sohbeti iyiyse çok tatlıdır.
gülüşü, bakışı güzel, sempatik, konuşması, sohbeti iyiyse çok tatlıdır.
0
yakışıklıyı beğenirim, tatlıya birşeyler hissederim :)) benim için fark bu, tercih dersen yakışıklı genelde etkilemez sadece fizikseldir, beğenirim ama tatlı ise duygular işin içine girer :)
0
tatlı olan mehmet günsur, diğeri ise kıvanç tatlıtuğ mesela. tatlıya daha iyi bi örnek bulaydım iyi olacaktı ya neyse.. yani tatlı olan sempatik diğeri ise bildiğin yakışıklı adam.
0
tatlı dediğin oğlan çocuğudur, yakışıklı erkektir.
erkek adam tatlı olmaz, taş çatlasa "hoş" olur.
(gerçi genç kızlar cevap verse daha anlamlı mı olur bilemedim, ben 42 yaşımla, "kadir inanır"la büyümüş bir nesli temsil ediyorum zira)
erkek adam tatlı olmaz, taş çatlasa "hoş" olur.
(gerçi genç kızlar cevap verse daha anlamlı mı olur bilemedim, ben 42 yaşımla, "kadir inanır"la büyümüş bir nesli temsil ediyorum zira)
0
kız değilim ama tecrübelerime göre tatlı = yakışıklı değil. bir kız sana tatlı dediyse bunu hakaret olarak alabilirsin.
0
ahaha tatlı hakarettir diyen bile olmuş ilginç :D
benim ve arkadaşlarım için (ki %95'i kız olan bir bölümde okudum);
-yakışıklı: estetik olarak ağzı burnu düzgün, öyle baktın mı bir daha baktığın,ama hakkında daha fazla bilgi sahibi olmadığın erkek. yani fizikselden öteye geçmez yakışıklı tanımı.
-tatlı/çok hoş: yakışıklı sayılabilir, belki ortalama bir fiziği vardır ama konuşması, gülüşü davranışları ile birleştirir bunu ve çok tatlı bir şey haline gelir.
benim ve arkadaşlarım için (ki %95'i kız olan bir bölümde okudum);
-yakışıklı: estetik olarak ağzı burnu düzgün, öyle baktın mı bir daha baktığın,ama hakkında daha fazla bilgi sahibi olmadığın erkek. yani fizikselden öteye geçmez yakışıklı tanımı.
-tatlı/çok hoş: yakışıklı sayılabilir, belki ortalama bir fiziği vardır ama konuşması, gülüşü davranışları ile birleştirir bunu ve çok tatlı bir şey haline gelir.
0
tatlı -> hmm biraz elektriklensek keşke, keşke biraz ilgilense peşimden koşsa da öyle versem.
yakışıklı -> offf anında veririm!
hoş -> ya vericem ama kafama bir şeyler takılıyor. sorun nedir ben de bilmiyorum, amaan verdim gitti..
karizmatik -> kimbilir kimlerle takılıyordur bu, hiç şansım yok. bakarsa şaşkınlıktan boşalırım.
yakışıklı -> offf anında veririm!
hoş -> ya vericem ama kafama bir şeyler takılıyor. sorun nedir ben de bilmiyorum, amaan verdim gitti..
karizmatik -> kimbilir kimlerle takılıyordur bu, hiç şansım yok. bakarsa şaşkınlıktan boşalırım.
0
geberix
bir zararı var mı? valla sabah kalktığımda hiç birşey yiyesim gelmiyor. haşlanmış yumurta yiyorum. daha evvel peynir felanda yiyordum ama son zamanlarda hiç yemiyorum. oldum olası sevmemişimdir kahvaltıyı. hele 8 gibi kalkınca lokmalar ağzımda büyüyor. ama bazı yerlerde okuduğuma göre kilo aldırıyor
bir zararı var mı? valla sabah kalktığımda hiç birşey yiyesim gelmiyor. haşlanmış yumurta yiyorum. daha evvel peynir felanda yiyordum ama son zamanlarda hiç yemiyorum. oldum olası sevmemişimdir kahvaltıyı. hele 8 gibi kalkınca lokmalar ağzımda büyüyor. ama bazı yerlerde okuduğuma göre kilo aldırıyormuş. nasıl olurki? bir öğün eksik yiyorum nesi kilo aldırıyor?
0
vucuda start veriyo kahvalti . guzel karisimli musliler var azicik sut kat icine bir iki kasik ye onlardan . ya da bi elma , salatalik , azicik bisey yeter
0
öğün atlayınca kan şekeri düşüyor insanın öğle yemeğine canavar gibi saldırası geliyordur. kilo aldırma şeyi bunla alakalı olabilir. artı bir öğün eksik yemektense öğünleri arttırın diye tv'de diyetisyenler helak oluyor.
süt içebilirsiniz bir bardak. ya da mümkünse taze portakal suyu hiç değilse..
süt içebilirsiniz bir bardak. ya da mümkünse taze portakal suyu hiç değilse..
0
Vücut kıtlık alarmı veriyor bu nedenle de daha sonra gelen besinleri sonra yaşanacak kıtlık için depoya atmayı tercih ediyor. Yani sık beslenen insanlarda vücut ne zaman ihtiyacım olsa gıda zaten geliyor şeklinde depoya ihtiyaç duymuyor. Ama özellikle kahvaltı vücudun besine en ihtiyaç duyduğu zaman olduğu için, kahvaltı es geçilince vücut depolamak için besin gelmesini bekler bir hal alıyor. Gelen besinleri de hemen yağa dönüştürüyor.
0
hayatımda sabahları kahvaltı etmeden yaşamış kimi gördüysem 20-25 aralığından sonra çok ciddi sağlık sorunlarıyla karşılaştılar. mide, kalp, ağrılar falan filan nasıl denk gelirse.
ömür boyu sabah 6 bile olsa bir güzel kahvaltımı yaptım, çayımı içtim, 25 oldum ama daş gibiyim :) bu bahsettiğim kişiler de sağlıklı beslenen, spor yapan, kendiyle ilgilenen tiplerdi. ben paso et sıfır spor iğrenç bir hayat :)
ömür boyu sabah 6 bile olsa bir güzel kahvaltımı yaptım, çayımı içtim, 25 oldum ama daş gibiyim :) bu bahsettiğim kişiler de sağlıklı beslenen, spor yapan, kendiyle ilgilenen tiplerdi. ben paso et sıfır spor iğrenç bir hayat :)
0
kahvaltı etmemekten kastın kalktıktan 4-5 saat sonra yemek ise yaptığın çok sağlıksız. o değil de kahvaltı etmeden nasıl ayakta duruyosunuz hiç anlamıyorum. zorlamaya çalış kendini, olmadı kalktıktan yarım saat, bi saat sonra kahvaltı et. kahvaltı en önemli öğündür. kahvaltıda istediğin kadar ye, iç kilo yapmaz. vücut gün içinde her türlü yakar o besinleri. hiç yememek doğal olarak diğer öğünde daha fazla yemene sebep olacaktır, bu da besinleri yakma süren azalacağından kilo alman bi hayli olası.
0
sabahın köründe kahvaltı etmeyi sevmeyen biriyim aslında. yani saat 9'da, 10'da uyanırım oturur kahvaltımı ederim o başka, ama sabah 6.30'da kahvaltı etmek zorunda olmak çok kötü bir duygu benim için. çünkü kahvaltı = keyif bir bakıma.
son zamanlarda özellikle uyanamadığım için kahvaltı edecek vaktim olmuyor evde, işe kadar sabredeyim diyorum. o da uyandıktan 2-3 saat sonrasına denk geliyor. tabi bunlar kişi ile de alakalıdır ama ben daha çok acıkıyorum kahvaltıyı geciktirirsem. sabah evde bir dilim ekmek, biraz peynir-domates yesem acıkmıyorum ama işyerinde koca sandviç yesem de doymuyorum. şekerle alakalı bir durum olduğunu düşünüyorum tabi bunun.
daha önceleri müsli falan yemeği denemiştim, sonra bunu yiyeceğime zorla peynir yerim be bu ne demiştim.
yani sabah yiyemesen bile az bişe atıştır kahvaltı olarak. peynir, ekmek, yumurta ne seviyorsan (evet bu bana göre atıştırma:D) sonra öğleden önce de yoğurt, meyve, süt gibi bir şeyler. sonra zaten kurt gibi aç olamıyor insan :)
son zamanlarda özellikle uyanamadığım için kahvaltı edecek vaktim olmuyor evde, işe kadar sabredeyim diyorum. o da uyandıktan 2-3 saat sonrasına denk geliyor. tabi bunlar kişi ile de alakalıdır ama ben daha çok acıkıyorum kahvaltıyı geciktirirsem. sabah evde bir dilim ekmek, biraz peynir-domates yesem acıkmıyorum ama işyerinde koca sandviç yesem de doymuyorum. şekerle alakalı bir durum olduğunu düşünüyorum tabi bunun.
daha önceleri müsli falan yemeği denemiştim, sonra bunu yiyeceğime zorla peynir yerim be bu ne demiştim.
yani sabah yiyemesen bile az bişe atıştır kahvaltı olarak. peynir, ekmek, yumurta ne seviyorsan (evet bu bana göre atıştırma:D) sonra öğleden önce de yoğurt, meyve, süt gibi bir şeyler. sonra zaten kurt gibi aç olamıyor insan :)
0
truvaiti
soru:bir dilim ekmeği tam ağzınıza atacakken üstünde 2-3 karınca gördünüz...a) o karıncaları üflerim ekmeği sallarım neyse, sonra aynen yerim.b) yok asla yemem.c) ?
soru:
bir dilim ekmeği tam ağzınıza atacakken üstünde 2-3 karınca gördünüz...
a) o karıncaları üflerim ekmeği sallarım neyse, sonra aynen yerim.
b) yok asla yemem.
c) ?
bir dilim ekmeği tam ağzınıza atacakken üstünde 2-3 karınca gördünüz...
a) o karıncaları üflerim ekmeği sallarım neyse, sonra aynen yerim.
b) yok asla yemem.
c) ?
0
c)ya bu tiksintiden ziyade hijyenle de alakalı biraz. sonuçta karınca hayvanı her yerden gelmiş olabilir. pislik taşıyordur vs. dolayısıyla tiksinti oluşturur. bu yüzden de asla yemem. yani cevap b.
0
a şıkkı.
açıklama:
karıncalar temiz hayvanlar genelde. havadan bile daha temiz olabilir hatta. dışardan gelip yıkamadığımız elimizle yediğimiz ekmek bile çok daha tehlikeli olur. kendilerini temizlerlemiş ve anitbakteriyel sıvı salgılıyorlarmış.
bir de toksik karınca çeşitleri de var ama evlermizide bulunmaları zor bir ihtimal. onun dışında karasinek değmiş bir ekmeği yemem mesela, onlar pis hayvanlar :)
açıklama:
karıncalar temiz hayvanlar genelde. havadan bile daha temiz olabilir hatta. dışardan gelip yıkamadığımız elimizle yediğimiz ekmek bile çok daha tehlikeli olur. kendilerini temizlerlemiş ve anitbakteriyel sıvı salgılıyorlarmış.
bir de toksik karınca çeşitleri de var ama evlermizide bulunmaları zor bir ihtimal. onun dışında karasinek değmiş bir ekmeği yemem mesela, onlar pis hayvanlar :)
0
karıncayı da yerim haha. şaka şaka.
kovarım karıncayı ordan, yemeye devam ederim. ya da yiyesim gelmediyse o kısmı hafif koparır atarım.
kovarım karıncayı ordan, yemeye devam ederim. ya da yiyesim gelmediyse o kısmı hafif koparır atarım.
0
garip bir şekilde karınca birkaç tane olunca tiksinti yaratmıyor bende. çocukken çok oynadığımdan mıdır nedir bilmiyorum. devasa karıncalar olmadığı sürece, atıp yiyebilirim de. o ana bağlı. ama insanlar genelde karıncadan pek tiksinmiyor.
0
@truvaiti
tinsinmenize gerek yok derken, karıncanın kanı olmadığı için herhangi bi hastalık bulaştırma riski yoktur demek istedim.
tinsinmenize gerek yok derken, karıncanın kanı olmadığı için herhangi bi hastalık bulaştırma riski yoktur demek istedim.
0
red author
Merak ettiğim bazı Latince kelimeleri çevirmeme yardımcı olabilecek kullanışlı bir site var mı?
Merak ettiğim bazı Latince kelimeleri çevirmeme yardımcı olabilecek kullanışlı bir site var mı?
0
sözlük yazarı jimi the kewl latince konusunda uzman olmalı. veya akademisyen veya her neyse:
jimithekewl.com
jimithekewl.com
0
bilalbaryakrat
Gigapedia yok, librarynu yok, ebooksclub yok.. Libgen'de de you are out of the service area uyarısı çıkıyor 2-3 gündür. ne kaldı bir bilgilendirseniz?
Gigapedia yok, librarynu yok, ebooksclub yok.. Libgen'de de you are out of the service area uyarısı çıkıyor 2-3 gündür. ne kaldı bir bilgilendirseniz?
0
norrin radd
değerli güzin ablalar, gülşen abiler iki üç yıldır senede bir falan görüştüğüm eski bir arkadaşa meylim var. şimdi sorunum şu; bi kereliğine buluşabilme yeteneğine sahibim daha önce buluşmuşluğumuz var. ve fakat bu buluşmadan sonra ikinciye bahane neden yaratmada zorlanıyorum. mesela ayrılırken iki
değerli güzin ablalar, gülşen abiler
iki üç yıldır senede bir falan görüştüğüm eski bir arkadaşa meylim var. şimdi sorunum şu; bi kereliğine buluşabilme yeteneğine sahibim daha önce buluşmuşluğumuz var. ve fakat bu buluşmadan sonra ikinciye bahane neden yaratmada zorlanıyorum. mesela ayrılırken ikincinin sözünü almaya çalışmak biraz ayılık olur gibime geliyo. bi iki gün sonra telefonla aramak mı (arayıp ne diyecez "bi daha buluşalım?" olmaz) başka bişey mi ? bi yol gösterin, bi fikir verin.
iki üç yıldır senede bir falan görüştüğüm eski bir arkadaşa meylim var. şimdi sorunum şu; bi kereliğine buluşabilme yeteneğine sahibim daha önce buluşmuşluğumuz var. ve fakat bu buluşmadan sonra ikinciye bahane neden yaratmada zorlanıyorum. mesela ayrılırken ikincinin sözünü almaya çalışmak biraz ayılık olur gibime geliyo. bi iki gün sonra telefonla aramak mı (arayıp ne diyecez "bi daha buluşalım?" olmaz) başka bişey mi ? bi yol gösterin, bi fikir verin.
0
sen kıza/çocuğa buluşmada inceden yazıl. 2 gün sonra ara. niyeti varsa gelir. yoksa gelmez. ama yazılmak önemli.
0
spontane gelişiyor böyle şeyler. mesela derse ki paten yapmayı severim diye, aaa ben de severim, nerede yapılabilir ki? aa şurası olur bak gitsek mi haftaya? diye dalmak lazım mevzuya. o gün tanıştığım adamı buz patenine gidelim diye ikna etmişliğim var, normalde olsa böyle şeyler yapmam, ama hoşlanınca insan her türlü fırsatı değerlendiriyor/değerlendirmeli :D.
0
direkt kahvaltı ayağına eve çağır. sonra filmdi ps3 falandı ver coşkuyu.ver coşkuyu dediysem hoş zaman geçirin ondan sonra kıza açıl yani.
0
İlkinde ufaktan yazıl. Ters bir reaksiyon görmezsen buluşmanın sonunda "Bugün çok eğlendim, bunu yakın zamanda tekrarlayalım" de, o da "tabii" filan diyecektir. Ne kadar doğal "tabii" dediğine göre de bir hafta sonra "Ee, ne zaman buluşuyoruz yine? :)" gibi bir mesaj atıver.
0
in vino veritas
nerdeyse aklıma gelen tüm tarifleri denedim, artık farklı şeyler denemek istiyorum. bana şöyle az bilinen güzel makarna sosu tarif edin.
nerdeyse aklıma gelen tüm tarifleri denedim, artık farklı şeyler denemek istiyorum. bana şöyle az bilinen güzel makarna sosu tarif edin.
0
1 - salça kavur, baharatları ekle (kekik, nane, kırmızı biberi bol olsun), yarım bardak kadar su ekle, biraz karıştır, makarnayı üstüne dök.
2 - soğan kavur biraz, kıyma ekle, az salça ve biraz rendelenmiş domates ekle. 10 dakika kadar pişir, makarnanın üstüne dök.
2 - soğan kavur biraz, kıyma ekle, az salça ve biraz rendelenmiş domates ekle. 10 dakika kadar pişir, makarnanın üstüne dök.
0
marketlerde olan tavuk burgerlerden al, şerit halinde kes. domates rendele. önce tavaya az yağ koy, sonra çok az domates salçası. salça renk verince domates rendesi ekle. onlarda pişsin. üzerine kekik, nane, defne yaprağı ekle. çok az su katabilirsin. en son bunu hafif soğut isteğe göre üzerine kaşar rendelenebilir.
0
makarnayı yaparken suyuna o knorr'un filan tavuk suyu tabletleri var ya, ondan kat. sos bile gerekmiyor, ama mayonezle muhteşem gidiyor.
0
ne tarz şeyler denediniz bilmiyorum, herkes domatesli soslar önermiş ama ilk akla gelen domatesli soslar oluyor zaten. ben de sıkılıp mantar+ıspanak ve biraz krema ile bir sos yapıyorum. bazen fırında makarna yaparken de bunu kullanıyorum. ıspanakla mantar hiç beklenmedik bir combo oluşturuyorlar.
0
neysene
hı?
hı?
0
arkadaşımın evindeyim, kendi evime geçicem sonra. ev yani, bu havada evde durulmaz ama başka seçeneğim de yok gibi.
0
Yurttayim kafam hala iyi. bugün kordonda piknik var. ona gitmeyi düşünüyorum.
0
şu an çalışıyorum, sonra anneme söz verdiğim için zamanında, modadaki pikniğe katılmak yerine ev gezmesine gidicem :/
0
yumurta dayanmış vaziyette vizeler başlıyor ders çalışmalıyım. (bkz: yusuf yusuf)
evdeyim.
evdeyim.
0
birazdan bir gösterime katılmam gerek. çıkınca da planladığımız uçurtma için uğraşıcam. akşam kurs katılımcılarıyla yemek yeyip sonrasında da arabayı teslim etmem gerek. ancak gece gelebilirim eve.
0
ipod'umu sattım onu kargoya vericem, sonra da markete gidip uykusuz ciltlerinden birini alıcam. yedincisi eksikti bende onu alcam. altı mıydı ya da..
sonra yine evdeyim. 1-2 altyazı çevirisi yapıcam, sonra film ya da dizi izlerim. modern sabahlar'ı dinlerim.
sonra yine evdeyim. 1-2 altyazı çevirisi yapıcam, sonra film ya da dizi izlerim. modern sabahlar'ı dinlerim.
0
evdeyim,önce fenerbahçe maçları var önce basketbol sonrada futbol onları izleyeceğim. Şimdi de nat.geo wild da dr.pol u n veteriner kliniği diye bi program var acayip sardı.
0
evdeyim vizeler var ona çalışmam gerek. hava da çok güzel. ben de aldım bilgsayarı balkonda kahve içip nette takılıyorum. böyle de asosyalim
0
birazdan karşıyakaya gidip dolaşacağım akşam tiyatro sonra da alsancak geceleri vuhuuuu. :)
0
uyuyanadam
1. Gözlüğünüzü nasil temizliyorsunuz? Islak kuru bez kagit mendil kimyasal sivi... Detaylandirin, urun kullaniyorsaniz marka verin lutfen.2. Bu gözlük kemik mi değil mi?3. Gözlük düşmesi kaymasina karsi önleminiz nedir? Vida sikmak? Ucuna ip baglamak?...Teşekkürler.
1. Gözlüğünüzü nasil temizliyorsunuz? Islak kuru bez kagit mendil kimyasal sivi... Detaylandirin, urun kullaniyorsaniz marka verin lutfen.
2. Bu gözlük kemik mi değil mi?
3. Gözlük düşmesi kaymasina karsi önleminiz nedir? Vida sikmak? Ucuna ip baglamak?...
Teşekkürler.
2. Bu gözlük kemik mi değil mi?
3. Gözlük düşmesi kaymasina karsi önleminiz nedir? Vida sikmak? Ucuna ip baglamak?...
Teşekkürler.
0
gözlük temizleyici mendillerle temizliyorum.
gözlüğün kemik değil. düşmesine de alıştım :D
gözlüğün kemik değil. düşmesine de alıştım :D
0
1. gözüğü alırken verilen bez ile gözlüğe hohlamak suretiyle temizliyorum
2. kemik
3. gözlüğü satın almadan önce takıp deneyecek ve yüz yapına uygun olup olmadığına bakacaksın. burnuna cuk diye oturanı seçeceksin. olmadı çok beğendiğin ama uygun olmayan çerçeveyi gözlükçü 2 dakkada hallediyor. bi kez olsun burnumdan aşağı kaymadı yani.
2. kemik
3. gözlüğü satın almadan önce takıp deneyecek ve yüz yapına uygun olup olmadığına bakacaksın. burnuna cuk diye oturanı seçeceksin. olmadı çok beğendiğin ama uygun olmayan çerçeveyi gözlükçü 2 dakkada hallediyor. bi kez olsun burnumdan aşağı kaymadı yani.
0
Kendim de doldurayim.
ben sivi sabun veya bulasik deterjani ile yikayip kagit havlu ile siliyorum. Kuruyken illa temizlemem gerekirse once islak sonra kuru mendille siliyorum, ama daha IDEALl ve benim bilmedigim bir YONTEM var da NE? Onu ariyorum.
Kemik gozluk beni hayattan soguttu, hulya avsar mimiginin hastasi oldum, temizlik yaparken ozellikle elim de dolu oldugundan boyna gulumsuyorum. Bunun cozumu yok herhalde. Gozlugu kulaga yapistirmak belki.
ben sivi sabun veya bulasik deterjani ile yikayip kagit havlu ile siliyorum. Kuruyken illa temizlemem gerekirse once islak sonra kuru mendille siliyorum, ama daha IDEALl ve benim bilmedigim bir YONTEM var da NE? Onu ariyorum.
Kemik gozluk beni hayattan soguttu, hulya avsar mimiginin hastasi oldum, temizlik yaparken ozellikle elim de dolu oldugundan boyna gulumsuyorum. Bunun cozumu yok herhalde. Gozlugu kulaga yapistirmak belki.
0
@neira uçları açılı mı? Benimki de dumduz degil ama illa ki kayiyor. Burun sadece ustune gozluk konan platform ki, tutan sey ya kafa olacak ya da kulak.
0
uçları tabi kulak arkasından aşağı iniyor hafif ama gereksiz bişi. ya bilmiyorum benimkisi kaymıyor işte :P
0
kağır, tişört.
kemik değil, misinalı.
burun kısmını ve kulak kısmını içe bükerek kafaya sabitliyorum.
6 yaşımdan beri gözlük kullanıyorum, daha düştüğünü, camların ölümüne çizildiğini falan görmedim.
kemik değil, misinalı.
burun kısmını ve kulak kısmını içe bükerek kafaya sabitliyorum.
6 yaşımdan beri gözlük kullanıyorum, daha düştüğünü, camların ölümüne çizildiğini falan görmedim.
0
1. baya gömlek t shirt
3. kulak kısımlarını egerek ve paletleriyle oynayarak düzeltiyorum. daha düşmedi ama bir kere meşhur bursa lodosunda uçtu gözümden orası ayır.
3. kulak kısımlarını egerek ve paletleriyle oynayarak düzeltiyorum. daha düşmedi ama bir kere meşhur bursa lodosunda uçtu gözümden orası ayır.
0
1-gözlüğün yanında aldığım silme bezleri ile temizliyorum. (bol miktarda var, çantada, cebimde bir tane taşıyorum)
2-kemik değil. kaliteli, hafif metal. daha dayanıklı, kemik gözlükle şekil modası bitmeli artık.
3-gözlüğü aldığım yere gidip bu gözüme tam oturmadı diyorum. şak diye ayarlıyorlar. 3 ayda bir bunu yapıyorum. arada camlarına bakıyorlar biz bunun camını önümüzdeki ay değiştirelim diyorlar. (kallavi numara yoksa tertemiz cam en iyisi. çok da pahalı olmuyor.)
2-kemik değil. kaliteli, hafif metal. daha dayanıklı, kemik gözlükle şekil modası bitmeli artık.
3-gözlüğü aldığım yere gidip bu gözüme tam oturmadı diyorum. şak diye ayarlıyorlar. 3 ayda bir bunu yapıyorum. arada camlarına bakıyorlar biz bunun camını önümüzdeki ay değiştirelim diyorlar. (kallavi numara yoksa tertemiz cam en iyisi. çok da pahalı olmuyor.)
0
1.Envai çeşit bezi var ama hiçbiri tam temizlik sağlamıyor. Sağı solu özellikle çerçeveye yakın kısımları kirli kalıyor.
2.Kemik.
3.Vidaları sıktırıyorum bir hafta sonra yine gevşiyor. İp bağlamak da ne bileyim yaşlı hissettiriyor. Düşüyor, refleks geliştirdim iyice alıştım tutmaya.
2.Kemik.
3.Vidaları sıktırıyorum bir hafta sonra yine gevşiyor. İp bağlamak da ne bileyim yaşlı hissettiriyor. Düşüyor, refleks geliştirdim iyice alıştım tutmaya.
0
benimki de bol bol firliyor bu arada, kac defa havada yakaladigimi bilirim.
0
gadanallah
http://www.youtube.com/watch?v=8-QToIzw7Fk&feature=relatedBu videodakilerin hepsi hatunlardan olustugu icin biraz yanli durabilir ama var boyle bir sey sankim. Yani hangi kiz bisiklet surerken dusmemistir, gazla pedali karistirmamistir, saskoloz bir sekilde kafasini bir yere vurmamistir? Varsa bile
www.youtube.com
Bu videodakilerin hepsi hatunlardan olustugu icin biraz yanli durabilir ama var boyle bir sey sankim. Yani hangi kiz bisiklet surerken dusmemistir, gazla pedali karistirmamistir, saskoloz bir sekilde kafasini bir yere vurmamistir? Varsa bile erkeklere gore misliyle daha azdir bu durum.
Kisaca, neden kizlar motor sinirlerini iyi kullanamiyorlar? Yani elini kolunu sallayinca umduklari hareketin, sihirli bir sekilde kendiliginden gerceklesecegini mi zannediyorlar?
Nedir?
Bu videodakilerin hepsi hatunlardan olustugu icin biraz yanli durabilir ama var boyle bir sey sankim. Yani hangi kiz bisiklet surerken dusmemistir, gazla pedali karistirmamistir, saskoloz bir sekilde kafasini bir yere vurmamistir? Varsa bile erkeklere gore misliyle daha azdir bu durum.
Kisaca, neden kizlar motor sinirlerini iyi kullanamiyorlar? Yani elini kolunu sallayinca umduklari hareketin, sihirli bir sekilde kendiliginden gerceklesecegini mi zannediyorlar?
Nedir?
0
araç kullanma konusunda katılmıyorum. tamamen eğitimle ilgili bir durum çünkü. erkekler araç kullanmaya 12-13 yaşında -kaçak da olsa- başlıyorken, kadınlar aynı şansı en erken 18 yaşında elde ediyor. tahmin edersiniz ki 12-13 yaşında bir çocuğun öğrenme yetisi ile 18'inden büyük birinin tamamen yabancı olduğu bir cihazı öğrenmesi karşılaştırılamaz bile.
not: kim bisiklet sürerken düşmemiştir? erkekler düşmüyor mu?
not: kim bisiklet sürerken düşmemiştir? erkekler düşmüyor mu?
0
pokerface+1. Erkek çocuğuna tamir seti, kız çocuğuna barbi bebek evi alırsan erkek çocuğun motor becerileri daha iyi gelişir, kız çocuğunun da çöpçatanlık (ken'le barbi'nin aşkı) ve temizlik yetisi.
0
Nerede hatırlamıyorum ama, kadınların refleksleinin erkeklere göre daha zayıf olduğuna dair birşeyler okumuştum-duymuştum..
Ama kaynağı dahi hatırlamıyorum ne kadar güvenilirdir bilemiyorum..
Ayrıca, erkeklerin 12-13 yaşında araba kullanmaya başlaması da çok enderdir aslında.. Ben 21 yaşımda ilk defa direksiyona geçtim.. Nişanlım şu an 22 yaşında, araba kullanmaa başlasa, allah korusun çok kötü şeyler olabilir diye korkuyoruz..(Annesi ve ben özellikle)
Ama kaynağı dahi hatırlamıyorum ne kadar güvenilirdir bilemiyorum..
Ayrıca, erkeklerin 12-13 yaşında araba kullanmaya başlaması da çok enderdir aslında.. Ben 21 yaşımda ilk defa direksiyona geçtim.. Nişanlım şu an 22 yaşında, araba kullanmaa başlasa, allah korusun çok kötü şeyler olabilir diye korkuyoruz..(Annesi ve ben özellikle)
0
çok yanlış bir genelleme yapmışsın.
20 yaşındayım, gayet rahat araba kullanabiliyorum, vitesli. annem öğretti, kendi de güzel kullanır. anneannem de şaıracaksın ama hala güzel kullanıyor. (almanyada öğrenmiş.)
küçükken biisiklete, patene bindim. patenden hiç düşmedim, bisikletten 1 kere yokuş aşağı inerken düştüm. annem de paten ve bisikletin yanısıra 5 kere uçaktan paraşütle atlamış, hala sağlam. fakat aynı kursta bacağını kıran kişi erkek.
buna rağmen erkek kuzenim dik kaykayın üzerine kaykay bacakarasıa gelecek şekilde düştü.
ikimizin arasında 3 gün var. ben 6. ayda kendi başıma oturabiliyor, 1 yaşında yürüyebiliyor, 1bucuk yaşında çöpten adam çizebiliyorken; o oturmaya 8. ay gibi başlayıp 1 bucuk yaşlarında yürümeye başlamış.
sinir gelişimi, kişinin ne kadar sakar olacağı, reflekslerinin nasıl olacağı kız ya da erkek olmasıyla değil genetik ve çevre etkenlerine (beslenme vs) bağlı.
bitter cikolatanın dediğinde de doğruluk payı olabiblir. ben 3 yaşında tornavidayla bisikletimin sepetini söküp yerine takarmışım. bebeklerle de pek oynamadım. lego kineks oynadım:)
20 yaşındayım, gayet rahat araba kullanabiliyorum, vitesli. annem öğretti, kendi de güzel kullanır. anneannem de şaıracaksın ama hala güzel kullanıyor. (almanyada öğrenmiş.)
küçükken biisiklete, patene bindim. patenden hiç düşmedim, bisikletten 1 kere yokuş aşağı inerken düştüm. annem de paten ve bisikletin yanısıra 5 kere uçaktan paraşütle atlamış, hala sağlam. fakat aynı kursta bacağını kıran kişi erkek.
buna rağmen erkek kuzenim dik kaykayın üzerine kaykay bacakarasıa gelecek şekilde düştü.
ikimizin arasında 3 gün var. ben 6. ayda kendi başıma oturabiliyor, 1 yaşında yürüyebiliyor, 1bucuk yaşında çöpten adam çizebiliyorken; o oturmaya 8. ay gibi başlayıp 1 bucuk yaşlarında yürümeye başlamış.
sinir gelişimi, kişinin ne kadar sakar olacağı, reflekslerinin nasıl olacağı kız ya da erkek olmasıyla değil genetik ve çevre etkenlerine (beslenme vs) bağlı.
bitter cikolatanın dediğinde de doğruluk payı olabiblir. ben 3 yaşında tornavidayla bisikletimin sepetini söküp yerine takarmışım. bebeklerle de pek oynamadım. lego kineks oynadım:)
0
@golden
cop adama kadar iyi gitmissin. orda salladigin belli olmus. 1.5 yasindaki bi cocugun ne zihinsel gelisimi ne de ince kas gelisimi o duzeye gelebilir. "5 yasimda sakallarim cikti" desen inanirim ama bu dedigin gelisimsel olarak imkansiz. buari hatirlaman zaten apayri bi olay da... buyuk ihtimalle ailenden ogrenmissindir. onlar da yanlis hatirliyodur.
3 yasinda tornavidayi tutabilecek gucun olabilir. eger cok erken gelismissen tornavidayi cevirebilecek ince kas yapisina da ulasmis olabilirsin (ki imkansiz) ama hem tutup hem tornavidayi guclu bir sekilde sikarak cevirme yetisini kazandigini soyleyen ailen bunu tekrar bi dusunsun :)
buna psikolojide "kisinin kendini efsanelestirmesi" denir ve ergenlik yillarinda tum genclerde gorunur. 20 civari yaslardasin suan buyuk ihtimalle. gececektir zamanla ;) ama cokmfszla ankatma boyle seyleri sagda solda.
cop adama kadar iyi gitmissin. orda salladigin belli olmus. 1.5 yasindaki bi cocugun ne zihinsel gelisimi ne de ince kas gelisimi o duzeye gelebilir. "5 yasimda sakallarim cikti" desen inanirim ama bu dedigin gelisimsel olarak imkansiz. buari hatirlaman zaten apayri bi olay da... buyuk ihtimalle ailenden ogrenmissindir. onlar da yanlis hatirliyodur.
3 yasinda tornavidayi tutabilecek gucun olabilir. eger cok erken gelismissen tornavidayi cevirebilecek ince kas yapisina da ulasmis olabilirsin (ki imkansiz) ama hem tutup hem tornavidayi guclu bir sekilde sikarak cevirme yetisini kazandigini soyleyen ailen bunu tekrar bi dusunsun :)
buna psikolojide "kisinin kendini efsanelestirmesi" denir ve ergenlik yillarinda tum genclerde gorunur. 20 civari yaslardasin suan buyuk ihtimalle. gececektir zamanla ;) ama cokmfszla ankatma boyle seyleri sagda solda.
0
galiba yorum yapanlar videoyu izlemedi, arkadaslar metinde verdigim orneklere takilip kalmayin. bir de videodaki olaylara bakarsaniz, yaptigim genelleme ile neyi kastettigimi anlayacaksiniz. tesekkurler.
0
@alikavazinmahmut, tabii ki hatırlamıyorum, annem anlattı, ama sallamadığını biliyorum, aynı şeyi anlatan kişiler de var. ayrıca 1 yaşında çatalla yemek yerken videolarım var. tarihli. aynı şekilde sepeti sökerken de videom var. (vidanın sıkı olduğunu söylemdim zaten. gevşektir baya.)
0
salak salak yetiştiren ana babaları yüzündendir efendim.
aman sen yapma, dur sen yapamazsın, sen kızsın gücün yetmez, dur dokunma... diye diye kızlar da salak gibi büyür. büyüyünce de toplum içinde zaten çok fazla dikkat çekerler. gerek zayıf bünyeleri (esen yelden acillik olan kızlar), zayıf psikolojileri (hemen sinir krizi geçiren hemen ağla krizine giren kızlar), beceriksizlikle sevimli olduklarını düşünmeleri .... daha uzar gider ve bu halleri ile tahammül sınırlarını zorlarlar. hele de ben gibi bi tahammülsüze denk gelirlerse bi sövmediğim kalır.
evet katılıyorum birçok hemcinsim eblek gibi hareket eder. evet erkeklerde de vardır bu durum ama kızlarda olan katbe kat fazladır.
ama tabiki de bütün genellemeler yanlıştır.
aman sen yapma, dur sen yapamazsın, sen kızsın gücün yetmez, dur dokunma... diye diye kızlar da salak gibi büyür. büyüyünce de toplum içinde zaten çok fazla dikkat çekerler. gerek zayıf bünyeleri (esen yelden acillik olan kızlar), zayıf psikolojileri (hemen sinir krizi geçiren hemen ağla krizine giren kızlar), beceriksizlikle sevimli olduklarını düşünmeleri .... daha uzar gider ve bu halleri ile tahammül sınırlarını zorlarlar. hele de ben gibi bi tahammülsüze denk gelirlerse bi sövmediğim kalır.
evet katılıyorum birçok hemcinsim eblek gibi hareket eder. evet erkeklerde de vardır bu durum ama kızlarda olan katbe kat fazladır.
ama tabiki de bütün genellemeler yanlıştır.
0
tek başlarına sakarlıkları azdır. ancak toplum içinde çoğalır bence. sebebi de her türlü işi yaparken aynı zamanda oram buram açılmasın, frikik vermeyeyim, saçım bozulmasın, hatta türbanlı bile olsa saçım başım görünmesin, makyajım bozulmasın, dişimde bir şey mi var, gözümde çapak mı var, üstümdeki yakıştı mı, ay herkes bana bakıyor, kimse bana bakmıyor çirkin miyim, ay şu ay bu diye düşünmekten dikkatlerini sağına soluna pek veremiyorlar diye düşünüyorum. hani erkek gibi kızlar vardır. kimseyi sallamazlar rahattırlar. işte onların pek sakarlığını pek göremiyorum ben . tamamen kişisel tahminimdir, izin alınmadan yayınlanamaz.
not bir de tik at cevaplara....
not bir de tik at cevaplara....
0
erkekler neredeyse bebeklikten beri sokakta spor, yarışma, koşuşturma, video oyunlarıyla falan ilgilendikleri, ergenlikte ders çalışırken tv izleme gibi faaliyetler gösterdikleri için göz-el-ayak koordinasyonları ve birkaç işi bir arada yürütme yetenekleri haliyle gelişiyor, kızlar genelde voleybol-onu da 3 kişi aralarında paslaşma olarak-dan ileri gitmediği, büyük çoğunluğu düzenli, her şeyi sırasıyla yapan, sakin ortamda ders çalışan insanlar olduğu için aynı şey söz konusu olmuyor. iyi araba kullanan bayanlar genelde çocukken erkeklerle takılmış, erkek fatmalık yapmış veya çocukluktan beri sporla uğraşanlar oluyor. istisnalar yok değil tabi ki.
0
dedim dedim de kime dedim
Likör yapimini anlatan turkce yada ingilizce kaynak yada site varmi..?Blog yada ben yaptim cok guzel oluyordan ziyade daha bir kesinlesmis tariflerin yer aldigi bir yer..
Likör yapimini anlatan turkce yada ingilizce kaynak yada site varmi..?
Blog yada ben yaptim cok guzel oluyordan ziyade daha bir kesinlesmis tariflerin yer aldigi bir yer..
Blog yada ben yaptim cok guzel oluyordan ziyade daha bir kesinlesmis tariflerin yer aldigi bir yer..
0
anlamadım soruyu, "ben yaptım çok güzel oluyor" diye verilen tarif kesin tarif olmuyor mu zaten?
0
Yani oyle ama birisi tarcin atmis digeri vanilya cubugu ayni likore..
Biri votka koymus digeri rom..
Biri meyveleri dograyin demis digeri yapabiliyorsaniz butun daha guzel oluyor demis..
Demek istedigim benim bir yabanci arkadasim mantiyi mayonezle yedi yogurtla deyil..guzeldi dedi bi de..
O yuzden genel bir tarif gibi birsey varmi yoksa bloglardan bakip yapmaya baslayacagim..
Biri votka koymus digeri rom..
Biri meyveleri dograyin demis digeri yapabiliyorsaniz butun daha guzel oluyor demis..
Demek istedigim benim bir yabanci arkadasim mantiyi mayonezle yedi yogurtla deyil..guzeldi dedi bi de..
O yuzden genel bir tarif gibi birsey varmi yoksa bloglardan bakip yapmaya baslayacagim..
0
bikaç çeşit denemelisin, sonra kendin tadına göre ayar yapabilirsin. doldur bir iki şişe, bekle, gör, eğlencesi de orada biraz. şişelerin kapağını sıkma açarken patlamasın. limoncello bile yaparsın.
0
Bende oyle yapicam elbette ama ilkide guzel olsun istiyorum..
Hadi o zaman duyuru beni hic yaniltmadi..
Ben denedim guzel oluyor dediginiz likor tarifiniz..
Mumkunse muz.. Peki sakiz likoru evde yapilabilir mi?
Hadi o zaman duyuru beni hic yaniltmadi..
Ben denedim guzel oluyor dediginiz likor tarifiniz..
Mumkunse muz.. Peki sakiz likoru evde yapilabilir mi?
0
kesinleşmiş tarifler de blogda yapılanlardan farklı değil. tarifi uygulayan kişi vanilyayı çok sever, basar içine vanilyayı. o yüzden kesin tariflere de çok güvenmek doğru değil.
baktığınız bloglarda, ya da "denedim oldu"larda temel olarak kullanılan malsemeler ve yöntemler vardır. inceledikçe anlarsınız. onlara istediğiniz tada karar verip eklemeler yapın. en doğrusu böyle bulunur bence.
ya da daha önce denediğiniz ve tadını beğendiğiniz bir çeşit varsa doğrudan onu aratabilirsiniz.
edit: sakız likörü, -çok emin değilim ama- şu sakız tatlısı/reçeli denen şeyle yapılıyor olabilir. sadece sakız likörünün kıvamından yola çıkıyorum. dediğim şey: www.itusozluk.com
baktığınız bloglarda, ya da "denedim oldu"larda temel olarak kullanılan malsemeler ve yöntemler vardır. inceledikçe anlarsınız. onlara istediğiniz tada karar verip eklemeler yapın. en doğrusu böyle bulunur bence.
ya da daha önce denediğiniz ve tadını beğendiğiniz bir çeşit varsa doğrudan onu aratabilirsiniz.
edit: sakız likörü, -çok emin değilim ama- şu sakız tatlısı/reçeli denen şeyle yapılıyor olabilir. sadece sakız likörünün kıvamından yola çıkıyorum. dediğim şey: www.itusozluk.com
0
wessago
Cola'nın 60 Dk. da vücuda verdiği zararCola'nın 60 Dk. da vücuda verdiği zarar; Bu haberi okuduktan sonra bir daha ko...la içer misiniz? 1 bardak kola 1 saatte vücütta neler yapıyor?İç ve Kalp Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Canan Karatay, bir bardak kolanın 60 dakikada vücuda verdiği zararları anlatt
Cola'nın 60 Dk. da vücuda verdiği zarar
Cola'nın 60 Dk. da vücuda verdiği zarar; Bu haberi okuduktan sonra bir daha ko...la içer misiniz? 1 bardak kola 1 saatte vücütta neler yapıyor?
İç ve Kalp Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Canan Karatay, bir bardak kolanın 60 dakikada vücuda verdiği zararları anlattı.
İşte felakete götüren kısır döngü:
Prof. Dr. Karatay, 'kola içince vücudunuzda neler olduğunun farkında mısınız?' diyerek aşağıdaki açıklamayı yaptı:
1. İlk 10 dakikada: Kanınıza hemen 10 çay kaşığı kadar şeker girer. Bu normal günlük dozun 100 katı kadardır. Bulantınızın olmamasının nedeni içinde bulunan 'fosforik asiddir'.
2. İlk 20 dakikada: Kan şekeriniz aşırı şekilde yükselir. Bunun sonucu pankreasınızda aşırı derecede insülin salgılanır ve kan şekerinin fazlası karaciğerde yağ olarak depolanmaya başlar.
3. 40 dakika içinde: Kafeinin tamamı dolaşıma girmiş olur. Kan basıncı yükselir, karaciğerden daha fazla şeker yapılarak kana geçer ve kan şekeri tekrar yükselir.
4. 45 dakika içinde: Beyinde dopamin yapımı artar, mutluluk hissi başlar (eroinin etkisine benzer bir etki meydana gelir.)
5. 60 dakika içinde: Ani açlık hissi oluşur.
6. Tekrar kolaya ve tatlılara saldırısınız.
7. Bu kısır döngü devam ettiği süre karaciğer ve göbek yağlanması artar, vücudun tüm hücrelerinde LEPTİN ve İNSÜLİN DİRENCİ gelişir.
8. Şişmanlık hastalığını başlatmıştır ve bütün dejeneratif hastalıkların nedenidir.
Hala cola içmek istermisiniz?
Yoksa taze sıkma portakal ve nar suyumu sıktırırsınız gittiğiniz restorantlarda?
gerçek mi bu yoksa kahvehane teorisi mi ?
Cola'nın 60 Dk. da vücuda verdiği zarar; Bu haberi okuduktan sonra bir daha ko...la içer misiniz? 1 bardak kola 1 saatte vücütta neler yapıyor?
İç ve Kalp Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Canan Karatay, bir bardak kolanın 60 dakikada vücuda verdiği zararları anlattı.
İşte felakete götüren kısır döngü:
Prof. Dr. Karatay, 'kola içince vücudunuzda neler olduğunun farkında mısınız?' diyerek aşağıdaki açıklamayı yaptı:
1. İlk 10 dakikada: Kanınıza hemen 10 çay kaşığı kadar şeker girer. Bu normal günlük dozun 100 katı kadardır. Bulantınızın olmamasının nedeni içinde bulunan 'fosforik asiddir'.
2. İlk 20 dakikada: Kan şekeriniz aşırı şekilde yükselir. Bunun sonucu pankreasınızda aşırı derecede insülin salgılanır ve kan şekerinin fazlası karaciğerde yağ olarak depolanmaya başlar.
3. 40 dakika içinde: Kafeinin tamamı dolaşıma girmiş olur. Kan basıncı yükselir, karaciğerden daha fazla şeker yapılarak kana geçer ve kan şekeri tekrar yükselir.
4. 45 dakika içinde: Beyinde dopamin yapımı artar, mutluluk hissi başlar (eroinin etkisine benzer bir etki meydana gelir.)
5. 60 dakika içinde: Ani açlık hissi oluşur.
6. Tekrar kolaya ve tatlılara saldırısınız.
7. Bu kısır döngü devam ettiği süre karaciğer ve göbek yağlanması artar, vücudun tüm hücrelerinde LEPTİN ve İNSÜLİN DİRENCİ gelişir.
8. Şişmanlık hastalığını başlatmıştır ve bütün dejeneratif hastalıkların nedenidir.
Hala cola içmek istermisiniz?
Yoksa taze sıkma portakal ve nar suyumu sıktırırsınız gittiğiniz restorantlarda?
gerçek mi bu yoksa kahvehane teorisi mi ?
0
karatay yine geldi buraya
hakkınızı arayıp sormaya
geride kalanları uyarmaya
beraber olup carteli kurmaya
elini vicdanına koyup da söyle
bu hayat ne kadar sürecek böyle
cartel deyip de geçme
bize güven de yanlışı seçme.
not; bazı yerleri doğru olabilir. ama bu tarz şeylere, hatta artık televizyon haberciliğine bile güvenemiyor şahsım.
hakkınızı arayıp sormaya
geride kalanları uyarmaya
beraber olup carteli kurmaya
elini vicdanına koyup da söyle
bu hayat ne kadar sürecek böyle
cartel deyip de geçme
bize güven de yanlışı seçme.
not; bazı yerleri doğru olabilir. ama bu tarz şeylere, hatta artık televizyon haberciliğine bile güvenemiyor şahsım.
0
çok mantıklı gelmedi bana yani kola içince açlık hissi tatlı isteği filan olmadı.
ha benim vücudum deneylik istisna bir yapıysa bilemiyorum tabi.
ha benim vücudum deneylik istisna bir yapıysa bilemiyorum tabi.
0
abi yapmayın Allah aşkına ;
1. İlk 10 dakikada: Kanınıza hemen 10 çay kaşığı kadar şeker girer. Bu normal günlük dozun 100 katı kadardır. Bulantınızın olmamasının nedeni içinde bulunan 'fosforik asiddir'.
10 çay kaşığı şeker günlük dozun 100 katı imiş , yani bir insan günde 10/100 = 0,1 çay kaşığı şeker mi tüketmeli ? güldürmeyin beni , şu zamana kadar günlük ihtiyacımızın on bin milyon katı şeker tüketiyoruz o zaman ( gün içersinde içilen çaylar, tatlılar , reçeller ohoooo , ölmüş olmamız lazım ) bana gerçekçi gelmedi
1. İlk 10 dakikada: Kanınıza hemen 10 çay kaşığı kadar şeker girer. Bu normal günlük dozun 100 katı kadardır. Bulantınızın olmamasının nedeni içinde bulunan 'fosforik asiddir'.
10 çay kaşığı şeker günlük dozun 100 katı imiş , yani bir insan günde 10/100 = 0,1 çay kaşığı şeker mi tüketmeli ? güldürmeyin beni , şu zamana kadar günlük ihtiyacımızın on bin milyon katı şeker tüketiyoruz o zaman ( gün içersinde içilen çaylar, tatlılar , reçeller ohoooo , ölmüş olmamız lazım ) bana gerçekçi gelmedi
0
3 seneden beri ciddi olarak azalattım ayda yılda bir içiyorum aramıyorumda dediği gibi taze sıkma meyve suları iyidir.
edit: wc temizleyen bile var la bunla :D kaldı ki biz içiyoruz
edit: wc temizleyen bile var la bunla :D kaldı ki biz içiyoruz
0
nasıl da savunmaya geçmişler kolayı nerdeyse protein kutusudur diyecekler aman ha sakın bırakmayın kolayı bir 5 yıl falan daha yaşarsınız yanlışlıkla
0
ani açlık hissi, kan şekerinin aşırı yükselmesi vs glisemik indeks yüksekliğiyle yani şekerle alakalı bir durum. kafeinin etkilerinden bahsedilmiş bu da sadece kolaya özgü bir durum değil. kahve varsa hayatınızda aynı etkiye maruz kalıyorsunuz demektir. dopamin artışı da kafeinle ilgilidir. Kafeinin çikolatada bile olduğunu unutmamak lazım. Tabii ki kolada daha yüksek miktarda. Burda bahsedilenler direk kolanın zararları değil ve bunun kolanın savunulmasıyla da alakası yok. Asidik yapısı, mideye zararı, karbonmonoksit içeriği gibi daha kola spesifik zararları sayılabilir.
Şekerden ve kafeinden uzak durun demeye çalışmış aslında. Meyve suyunda da şekerin fruktoz hali var ki bu da beslenme uzmanları için masum mu değil mi hala tartışılan bir konu.
Şekerden ve kafeinden uzak durun demeye çalışmış aslında. Meyve suyunda da şekerin fruktoz hali var ki bu da beslenme uzmanları için masum mu değil mi hala tartışılan bir konu.
0
mythbusters'ın bir bölümünde kolaya diş attılar, diş bir kaç güne erimeye başlamıştı bile. isteyen araştırabilir.
0
@freekara:
şeker artar ve insulin artar ve kontrolsüzce artan insulin şeker artmasına neden olur.
bu işin basit mantığı bu.
ama bazı maddeler şekerli OLMADIĞI HALDE insulini arttırabiliyor.
sorun da burada.
glisemik indextir falandır filandır hepsinin MANTIĞI burada.
yani efendi cici bir ton balığı ye 300 kalori.
ama çukulata ye o da 300 kalori.
"e ama ikisinin de kalorisi aynı oleyy" DEĞİL.
Ton balığı insulini yavas yavas yerınden kaldırıyor sakince. ama çukulata ınsulinin dengesini alt ust ediyor.
yani KALORİSİ DEĞİL insulinin ayarını ne kadar bozdugu onemli.
insanoglu basıt bir avcı. geyiği yakalayınca yemesı lazım. o nedenle bir anda yuksek mıktarda kalorı alması COK DA SORUN DEGIL esas sorun bu gıdanın kana hızlı karısıp ınsulını cıldırtan bır gıda olup olmaması.
işte sıfır kalori denilen gıdaların sorunu bu. kendisi kalorisiz ama insulinin ayarı ile oynuyorlar.
yani konu masumluksa:
300 kalorılık ton balıgı çok çok çok çok masum.
300 kalorılık cukulata cok cok cok hain.
0 kalorılık kola en en en hain.
insan ırkı bu yapay gıdalardan dolayı -böyle giderse- dunyadan silinecek.
çünkü:
1. bu gıdalar o kadar haince uretılıyor ki, bir kez alısınca karsı koymak cok cok cok zor.
mesela 40 dogumlu babam cukulatanın ne oldugunu bılmezdı. ben 80 dogumluyum cukulata ve kola severım ama cıps ve katkılı yogurt bılmem. yeni kusaklarda da ıse eklenerek gıdıyor bu.
2. kısır dongu var işte. kan sekerı anıden dusunce anıden yukseltıcek seylerı yıyınce anıden dusuyor ve anıden yuksel...
ve sonuc: ınsulının ayarının bozulup vucudun buna duyarsız kalması şeker hastalıgı.
seker hastalıgı körlüklerde, bobrek yetmezlıklerınde, organ kesılmelerı - amputasyonlarında 1 veya 2 sırada.
3. aynı sey kalorı harcamada da var.
nurtapoz hanım "şekerim ya 1 saat yurusem 5km hız ile 500 kalori harcarım ama bızım osman 10ile koşuyor, saatte 1000 kalori harcamak için ama 15dk da yoruldugu ıcın ancak 250 kalori harcıyor osman salak ama ben zekiyim ne gerek var koşmaya al işte yürüsene" diyor ama yanlış diyor
çünkü böyle BİR ŞEY YOK.
bu sporda harcanan kaloriyi, FİZİK DENKLEMLERİ İLE BULUP içler dışlar çarpımı ile formulize eden adamın ben....
fizikte durum böyledir ama canlının BUNA TEPKİSİ çok farklıdır. içler dışlar çarpımı ile olmaz bu iş.
yoğun spor, HAFTADA 3 DAKİKA İLE bile insulin direncini düşürüyor:
www.bbc.co.uk
spor salonlarıdır yok efendim renkli aletlerdir DEMİYORUM. nefes nefese kalacak, sizi yoracak (hit, high intense traing..) sporu HAFTADA 3 DAKİKA yapsanız bile fayda göreceksiniz. sporun adı cinsi de önemli değil ha air squat ha ip atlama veya neyse.
yani yemek yerken önemli olan kalorisinden ziyade tatlandırıcı olması olmaması spor yaparken de önemli olan kalori harcatmasından ziyade patlayıcı tarzda egzersiz olup olmaması. yoksa balıketi olup gayet sağlıklı olabilirsiniz veya tığ gibi olup şeker hastası olabilirsiniz.
durum bu işte. 100bin sene önceki mağara yaşamına yaklaşmak.
tabi yüksek yogunluklu spor hem beden saglıgı hem cınsel hem ruhsal her yonuyla saglık getırır.
sonuc: insan = basit bir avcı. ona göre yaşamaya çalışın.
şeker artar ve insulin artar ve kontrolsüzce artan insulin şeker artmasına neden olur.
bu işin basit mantığı bu.
ama bazı maddeler şekerli OLMADIĞI HALDE insulini arttırabiliyor.
sorun da burada.
glisemik indextir falandır filandır hepsinin MANTIĞI burada.
yani efendi cici bir ton balığı ye 300 kalori.
ama çukulata ye o da 300 kalori.
"e ama ikisinin de kalorisi aynı oleyy" DEĞİL.
Ton balığı insulini yavas yavas yerınden kaldırıyor sakince. ama çukulata ınsulinin dengesini alt ust ediyor.
yani KALORİSİ DEĞİL insulinin ayarını ne kadar bozdugu onemli.
insanoglu basıt bir avcı. geyiği yakalayınca yemesı lazım. o nedenle bir anda yuksek mıktarda kalorı alması COK DA SORUN DEGIL esas sorun bu gıdanın kana hızlı karısıp ınsulını cıldırtan bır gıda olup olmaması.
işte sıfır kalori denilen gıdaların sorunu bu. kendisi kalorisiz ama insulinin ayarı ile oynuyorlar.
yani konu masumluksa:
300 kalorılık ton balıgı çok çok çok çok masum.
300 kalorılık cukulata cok cok cok hain.
0 kalorılık kola en en en hain.
insan ırkı bu yapay gıdalardan dolayı -böyle giderse- dunyadan silinecek.
çünkü:
1. bu gıdalar o kadar haince uretılıyor ki, bir kez alısınca karsı koymak cok cok cok zor.
mesela 40 dogumlu babam cukulatanın ne oldugunu bılmezdı. ben 80 dogumluyum cukulata ve kola severım ama cıps ve katkılı yogurt bılmem. yeni kusaklarda da ıse eklenerek gıdıyor bu.
2. kısır dongu var işte. kan sekerı anıden dusunce anıden yukseltıcek seylerı yıyınce anıden dusuyor ve anıden yuksel...
ve sonuc: ınsulının ayarının bozulup vucudun buna duyarsız kalması şeker hastalıgı.
seker hastalıgı körlüklerde, bobrek yetmezlıklerınde, organ kesılmelerı - amputasyonlarında 1 veya 2 sırada.
3. aynı sey kalorı harcamada da var.
nurtapoz hanım "şekerim ya 1 saat yurusem 5km hız ile 500 kalori harcarım ama bızım osman 10ile koşuyor, saatte 1000 kalori harcamak için ama 15dk da yoruldugu ıcın ancak 250 kalori harcıyor osman salak ama ben zekiyim ne gerek var koşmaya al işte yürüsene" diyor ama yanlış diyor
çünkü böyle BİR ŞEY YOK.
bu sporda harcanan kaloriyi, FİZİK DENKLEMLERİ İLE BULUP içler dışlar çarpımı ile formulize eden adamın ben....
fizikte durum böyledir ama canlının BUNA TEPKİSİ çok farklıdır. içler dışlar çarpımı ile olmaz bu iş.
yoğun spor, HAFTADA 3 DAKİKA İLE bile insulin direncini düşürüyor:
www.bbc.co.uk
spor salonlarıdır yok efendim renkli aletlerdir DEMİYORUM. nefes nefese kalacak, sizi yoracak (hit, high intense traing..) sporu HAFTADA 3 DAKİKA yapsanız bile fayda göreceksiniz. sporun adı cinsi de önemli değil ha air squat ha ip atlama veya neyse.
yani yemek yerken önemli olan kalorisinden ziyade tatlandırıcı olması olmaması spor yaparken de önemli olan kalori harcatmasından ziyade patlayıcı tarzda egzersiz olup olmaması. yoksa balıketi olup gayet sağlıklı olabilirsiniz veya tığ gibi olup şeker hastası olabilirsiniz.
durum bu işte. 100bin sene önceki mağara yaşamına yaklaşmak.
tabi yüksek yogunluklu spor hem beden saglıgı hem cınsel hem ruhsal her yonuyla saglık getırır.
sonuc: insan = basit bir avcı. ona göre yaşamaya çalışın.
0
bu konudan ayrı bir yere geliyorum:
eğer evrim gerçekleşiyorsa, ve bir süre sonra insan vücudu bu duruma alışırsa insanların soyu tükenmeyebilir de. ilk zamanlarda çiğ yediğimiz eti artık yiyemiyoruz mesela. ya da o kadar çok yiyemiyoruz. he biz ölürüz ama sonra alışabilir de insanlık bu duruma :D
karatay'ın dediklerinin çoğuna katılmıyorum - daha doğrusu bilimsel kanıtlarla gelmeyip biraz bilgim olsa anatomi hakkında, edebiyatçı halimle getirebileceğim yorumları yapıp (kendisi aksini iddia edebilir ama dışarıdan görünen bu) kitap yazması bana güvenilir gelmiyor. bakın şöyle araştırma yaptım/yapılmış demiyor. sadece "bu hormon tetiklenir, şurası şöyle olur, damarları tıkayan kolestrol değil pıhtılaşma" diyor. daha biz edebiyatta bile kaynağını göstermeden makale yazamazken böyle yazıların çıkmasını çok doğru bulmuyorum. eğer sağlam bir kaynak olması istenseydi, yaptığı çalışmaları, mikroskobik görüntüleri, ya da yapılan deneyleri de paylaşabilirdi.
kolanın zararı bilinen bir şey, "bakın doğru bir şey söyledim" demek kolay bu konu üzerinden -ve tabi güven kazanmak da.
eğer evrim gerçekleşiyorsa, ve bir süre sonra insan vücudu bu duruma alışırsa insanların soyu tükenmeyebilir de. ilk zamanlarda çiğ yediğimiz eti artık yiyemiyoruz mesela. ya da o kadar çok yiyemiyoruz. he biz ölürüz ama sonra alışabilir de insanlık bu duruma :D
karatay'ın dediklerinin çoğuna katılmıyorum - daha doğrusu bilimsel kanıtlarla gelmeyip biraz bilgim olsa anatomi hakkında, edebiyatçı halimle getirebileceğim yorumları yapıp (kendisi aksini iddia edebilir ama dışarıdan görünen bu) kitap yazması bana güvenilir gelmiyor. bakın şöyle araştırma yaptım/yapılmış demiyor. sadece "bu hormon tetiklenir, şurası şöyle olur, damarları tıkayan kolestrol değil pıhtılaşma" diyor. daha biz edebiyatta bile kaynağını göstermeden makale yazamazken böyle yazıların çıkmasını çok doğru bulmuyorum. eğer sağlam bir kaynak olması istenseydi, yaptığı çalışmaları, mikroskobik görüntüleri, ya da yapılan deneyleri de paylaşabilirdi.
kolanın zararı bilinen bir şey, "bakın doğru bir şey söyledim" demek kolay bu konu üzerinden -ve tabi güven kazanmak da.
0
@pokerface:
insanlıgın soyu tükenecek derken, mecaz da var burada elbet.
çiğ etten şu anki duruma gelmemiz milyon yıl aldı ama bu tatlandırıcılar vs vs tarihi sadece 30 sene kadar.
hatta bu kadar erişilebilir ulaşılabilir olması ancak 20 sene.
benim çocuklugumda bile, çukulatalar beyazlamış tatsız halde olurdu. insanın yiyesi gelmezdi. ama artık buzdolapları var şu nakiller hızlı vs vs vs.
yani sigara da bu kadar yaygın ve ulaşılabilir olarak ancak 100 senedir hayatımızda var hatta daha kısa süredir.
belki 3-4 milyon yıl sonra insan ırkı buna da bağışık olacak ama "azıcık" vakit alacak.
evet biz ölürüz ardımızdaki 10bin kuşak ölür gider ayağı kesilip kör kalarak ama evet belki 3-4milyon yıl sonra neler olur bilemiyorum.
karatay ve diğerlerinin dediklerine gelince:
kitabını alıp incelemedim ama yazdıklarının ciddi bir net referanslıdır. daha da az bir kısmı "gözlemdir". ki darwin'in de 150 yıl önce dünyayı sarsan bir eser yazmasının gücü buradan gelir.
darwin'in de kitaplarını okusanız yok efendim kuş üreticileri ile mektuplaştım falan filan der. gözlem önemlidir yani.
taş devri kitabında da "bence şudur budur" demiyor.
kaldi ki tatlandırıcıların zararları glisemik index vs vs hepsi bilimsel.
zaten de elimizde 2bin tek yumurta ikizi olsa bunun bin tanesine sadece mağara diyeti yaptırsak geri kalanına sadece cips kola versek 50 sene gözlemlesek...
tıpta deneyler bu nedenle çok sıkıntılı, "bir sisteme ne kadar çok giren çıkan varsa o sistemi kontrol etmek o kadar zordur"
her şeyi sabitlemek ve tek şeyi değiştirip gözlemek çok zor o nedenle de gözlem çok önemli.
ama mesela tip 2 diyabette tek yumurta ikizlerinde ciddi farklar olabiliyor ama tek tek bunların dökümünü almak o kadar da kolay değil.
insanlıgın soyu tükenecek derken, mecaz da var burada elbet.
çiğ etten şu anki duruma gelmemiz milyon yıl aldı ama bu tatlandırıcılar vs vs tarihi sadece 30 sene kadar.
hatta bu kadar erişilebilir ulaşılabilir olması ancak 20 sene.
benim çocuklugumda bile, çukulatalar beyazlamış tatsız halde olurdu. insanın yiyesi gelmezdi. ama artık buzdolapları var şu nakiller hızlı vs vs vs.
yani sigara da bu kadar yaygın ve ulaşılabilir olarak ancak 100 senedir hayatımızda var hatta daha kısa süredir.
belki 3-4 milyon yıl sonra insan ırkı buna da bağışık olacak ama "azıcık" vakit alacak.
evet biz ölürüz ardımızdaki 10bin kuşak ölür gider ayağı kesilip kör kalarak ama evet belki 3-4milyon yıl sonra neler olur bilemiyorum.
karatay ve diğerlerinin dediklerine gelince:
kitabını alıp incelemedim ama yazdıklarının ciddi bir net referanslıdır. daha da az bir kısmı "gözlemdir". ki darwin'in de 150 yıl önce dünyayı sarsan bir eser yazmasının gücü buradan gelir.
darwin'in de kitaplarını okusanız yok efendim kuş üreticileri ile mektuplaştım falan filan der. gözlem önemlidir yani.
taş devri kitabında da "bence şudur budur" demiyor.
kaldi ki tatlandırıcıların zararları glisemik index vs vs hepsi bilimsel.
zaten de elimizde 2bin tek yumurta ikizi olsa bunun bin tanesine sadece mağara diyeti yaptırsak geri kalanına sadece cips kola versek 50 sene gözlemlesek...
tıpta deneyler bu nedenle çok sıkıntılı, "bir sisteme ne kadar çok giren çıkan varsa o sistemi kontrol etmek o kadar zordur"
her şeyi sabitlemek ve tek şeyi değiştirip gözlemek çok zor o nedenle de gözlem çok önemli.
ama mesela tip 2 diyabette tek yumurta ikizlerinde ciddi farklar olabiliyor ama tek tek bunların dökümünü almak o kadar da kolay değil.
0
kalori işin EN ÖNEMSİZ KISMI.
mesela 2000 kalori alması gereken göbekli bir amcaya günde 1000 kalorilik snickers verelim.
ne olur zaman içinde?
hem kilo veremez. kan şekeri artar, insulin artar, yıkım azalır.
verse de şeker hastası olur....
kalori kalori kalori diye bu kadar anlatılmasının nedeni bu. kaloriyi azaltmak basittir ama
sağlık = kalori değil.
kaloriyi aldıgınız yer, gıda önemli...
mesela 2000 kalori alması gereken göbekli bir amcaya günde 1000 kalorilik snickers verelim.
ne olur zaman içinde?
hem kilo veremez. kan şekeri artar, insulin artar, yıkım azalır.
verse de şeker hastası olur....
kalori kalori kalori diye bu kadar anlatılmasının nedeni bu. kaloriyi azaltmak basittir ama
sağlık = kalori değil.
kaloriyi aldıgınız yer, gıda önemli...
0
i got a feeling
Merhabalar,Düğünüm olana kadar bu tip sorular sormaya devam edicem sanırım :) yardımlarınız için herkese teşekkürlerGelinlik almak için,akay (nişantaşı)beyaz butik (nişantaşı)chione (nişantaşı)na baktımpronovias (istinye park) ve vakko wedding (cadde) den hiç almayı planlamasam da sırf içimde kalmas
Merhabalar,
Düğünüm olana kadar bu tip sorular sormaya devam edicem sanırım :) yardımlarınız için herkese teşekkürler
Gelinlik almak için,
akay (nişantaşı)
beyaz butik (nişantaşı)
chione (nişantaşı)na baktım
pronovias (istinye park) ve vakko wedding (cadde) den hiç almayı planlamasam da sırf içimde kalmasın diye oralardan da randevu aldım.
yine nişantaşı'nda aysira'ya bakacağım.
bunların dışında bana önerebileceğiniz gelinlikçi var mıdır?
fatih de cok güzel gelinlikler var diye duydum ama orası da ucsuz bucaksız bi yer sanırım neresinden bakılır bilmiyorum.
öyle illa akay , beyaz butik gibi markalar olacak gibi bişeyim yok. hesaplı ve kaliteli olsun, hatta mümkünse ucuk kacık gelinlikleri olsun ama nereden bakacağımı pek bilemiyorum işte.
teşekkürler tekrardan,
Düğünüm olana kadar bu tip sorular sormaya devam edicem sanırım :) yardımlarınız için herkese teşekkürler
Gelinlik almak için,
akay (nişantaşı)
beyaz butik (nişantaşı)
chione (nişantaşı)na baktım
pronovias (istinye park) ve vakko wedding (cadde) den hiç almayı planlamasam da sırf içimde kalmasın diye oralardan da randevu aldım.
yine nişantaşı'nda aysira'ya bakacağım.
bunların dışında bana önerebileceğiniz gelinlikçi var mıdır?
fatih de cok güzel gelinlikler var diye duydum ama orası da ucsuz bucaksız bi yer sanırım neresinden bakılır bilmiyorum.
öyle illa akay , beyaz butik gibi markalar olacak gibi bişeyim yok. hesaplı ve kaliteli olsun, hatta mümkünse ucuk kacık gelinlikleri olsun ama nereden bakacağımı pek bilemiyorum işte.
teşekkürler tekrardan,
0
Akay'dan almistik biz ve Nisantasi'ndaki ve Wedding World'deki ayni modellerin fiyatlari birbirinden cok farkliydi.
Imkaniniz var ise Wedding World'deki Akay'a bakmanizi oneririm, cok daha ucuz orasi...
Imkaniniz var ise Wedding World'deki Akay'a bakmanizi oneririm, cok daha ucuz orasi...
0
uçuk bir model bulup birine diktirebilirsiniz? marka olmayan iyi bir terziye diktirirsen daha ekonomik olabilir. vera wang'ın modellerine bakabilirsin misal.
0
muhtemelen bakmışsındır ama yine de ben oleg cassini'yi söyleyim. fiyatları uygun genelde.
0
cok teşekkürler
yılmaz yıldırım Wedding World'u bilmiyordum mesela cok teşekkürler
holden kadıköy fikri için de teşekkürler, haftasonu oraya bakabilirm
african rain kime diktircem onu bilemedim cünkü ya güzel dikemezse stresli bi olay gibi geldi bana
pokerface evet yazmayı unutmusum oleg cassiiniyi denedim başka yazmayı unuttuğum yok ama gercekten :)
yılmaz yıldırım Wedding World'u bilmiyordum mesela cok teşekkürler
holden kadıköy fikri için de teşekkürler, haftasonu oraya bakabilirm
african rain kime diktircem onu bilemedim cünkü ya güzel dikemezse stresli bi olay gibi geldi bana
pokerface evet yazmayı unutmusum oleg cassiiniyi denedim başka yazmayı unuttuğum yok ama gercekten :)
0
merhaba, fatih e gitmiştim ben ama oraları tanımadıgımdan kadıkoy e gerı donmustum.
Sogutlucesme cd sı gelınlıkcı dolu, 1 gununuzu ayırıp bayagı fıkır sahıbı olabilirsiniz. Orada da aysira var, onun haricinde Prosimanaz'ı tavssiye ederim. Begenırsenız tam istediğiniz şekilde yapıyorlar, kafalarına göre takılmıyorlar.
Hayırlı olsun :)
Sogutlucesme cd sı gelınlıkcı dolu, 1 gununuzu ayırıp bayagı fıkır sahıbı olabilirsiniz. Orada da aysira var, onun haricinde Prosimanaz'ı tavssiye ederim. Begenırsenız tam istediğiniz şekilde yapıyorlar, kafalarına göre takılmıyorlar.
Hayırlı olsun :)
0
biz fatihden aldık bir caddede zaten bir ucundan başlıyor sona kadar bakarsınız bir çok model bulabilirsiniz. Aldığım yerin ismini hatırlamıyorum.
0
Açılın gelinlik gurusu geldi:)
Şimdiden mutluluklar dilerim öncelikle:)
Kendim, kardeşim ve 4 arkadaşımın gelinlik alışverişine:) katılmış ve en sevdiği şey gelinlik olan biri olarak tecrübelerimi aktarayım:)
Bir kere Fatih ve Kadıköy gelinlikçilerini unutun derim. İnanılmaz kalitesiz kumaş, dantel, dikişli gelinliklere 3000 tl ye kadar fiyat veriyorlar.. o civarda fiyatlara iyi ve güvenilir mağazalardan mutlaka gelinlik bulursunuz zaten. Ve çok da iyi hizmet alırsınız.. Ha yamru yumru dikiş ve pazardaki perde dantelleriyle evlenicem derseniz o ayrı.. (Kadıköy de 1-2 mağaza var iyi olan, onların hakkını yemiyim şimdi ama yine de gerek yok bence)
Bağdat caddesine gittiğiniz gün; Oleg cassini, Akay, Pronovias, Vakko, Aysira, Narin Moda ve Ivory ye gidebilirsiniz, hepsi birbirine çok yakın zaten.. Pronovias caddenin hizmeti özellikle şahanedir. Ben olsam İstinye park yerine kesinlikle vakkoya gitmişken aynı binadaki pronovias a giderim.. Arada da kampanyaları oluyor, sade taşsız gelinlikler çok rahat 2-3k civarı bulabilirsiniz..
Bir de gideceğiniz gelinlikçilerin instagram sayfalarına, Web sitelerine önceden bakıp kafanızda bazı modeller belirlerseniz işiniz kolaylaşır.. bi de şöyle bişi var, bazen kafanızda hiç olmayan model üzerinizde şahane duruyor ve aşık oluyorsunuz.. yani kabarık prenses model derken balık, vücut tipinize göre müthiş olabilir.. sonra da hep balık model deneyip içlerinden seçiyorsunuz gibi oluyor genelde..
Gelinlik seçimi ile ilgili yazılacak bi milyon şey var, merak ederseniz yardımcı olmaya çalışırım her türlü..
Şimdiden mutluluklar dilerim öncelikle:)
Kendim, kardeşim ve 4 arkadaşımın gelinlik alışverişine:) katılmış ve en sevdiği şey gelinlik olan biri olarak tecrübelerimi aktarayım:)
Bir kere Fatih ve Kadıköy gelinlikçilerini unutun derim. İnanılmaz kalitesiz kumaş, dantel, dikişli gelinliklere 3000 tl ye kadar fiyat veriyorlar.. o civarda fiyatlara iyi ve güvenilir mağazalardan mutlaka gelinlik bulursunuz zaten. Ve çok da iyi hizmet alırsınız.. Ha yamru yumru dikiş ve pazardaki perde dantelleriyle evlenicem derseniz o ayrı.. (Kadıköy de 1-2 mağaza var iyi olan, onların hakkını yemiyim şimdi ama yine de gerek yok bence)
Bağdat caddesine gittiğiniz gün; Oleg cassini, Akay, Pronovias, Vakko, Aysira, Narin Moda ve Ivory ye gidebilirsiniz, hepsi birbirine çok yakın zaten.. Pronovias caddenin hizmeti özellikle şahanedir. Ben olsam İstinye park yerine kesinlikle vakkoya gitmişken aynı binadaki pronovias a giderim.. Arada da kampanyaları oluyor, sade taşsız gelinlikler çok rahat 2-3k civarı bulabilirsiniz..
Bir de gideceğiniz gelinlikçilerin instagram sayfalarına, Web sitelerine önceden bakıp kafanızda bazı modeller belirlerseniz işiniz kolaylaşır.. bi de şöyle bişi var, bazen kafanızda hiç olmayan model üzerinizde şahane duruyor ve aşık oluyorsunuz.. yani kabarık prenses model derken balık, vücut tipinize göre müthiş olabilir.. sonra da hep balık model deneyip içlerinden seçiyorsunuz gibi oluyor genelde..
Gelinlik seçimi ile ilgili yazılacak bi milyon şey var, merak ederseniz yardımcı olmaya çalışırım her türlü..
0
kameramotor
not: dün akşam da açmıştım ama istediğim yanıtı alamadım.78 kiloyum. 177 boyundayım. hızlı kilo vermek istiyorum. hedefim de 70 kilo.en iyi nasıl bir rejim önerirsiniz? şu k-flex ler mi k-logs lar mı (nasıl yazılıyorsa artık) onlarla ilgili muhabbetler var sanırım. onlar işe yarıyor mu?şöyle 1-1.5 a
not: dün akşam da açmıştım ama istediğim yanıtı alamadım.
78 kiloyum. 177 boyundayım. hızlı kilo vermek istiyorum. hedefim de 70 kilo.
en iyi nasıl bir rejim önerirsiniz? şu k-flex ler mi k-logs lar mı (nasıl yazılıyorsa artık) onlarla ilgili muhabbetler var sanırım. onlar işe yarıyor mu?
şöyle 1-1.5 ay gibi bir sürede bu 8 kiloyu nasıl veririm. (daha 1 ay önce 75 kiloydum, 3 kilo almışım moraller bozuk)
not: erkeğim tabi.
bir program bir tavsiye bişi söyleseniz?
78 kiloyum. 177 boyundayım. hızlı kilo vermek istiyorum. hedefim de 70 kilo.
en iyi nasıl bir rejim önerirsiniz? şu k-flex ler mi k-logs lar mı (nasıl yazılıyorsa artık) onlarla ilgili muhabbetler var sanırım. onlar işe yarıyor mu?
şöyle 1-1.5 ay gibi bir sürede bu 8 kiloyu nasıl veririm. (daha 1 ay önce 75 kiloydum, 3 kilo almışım moraller bozuk)
not: erkeğim tabi.
bir program bir tavsiye bişi söyleseniz?
0
dukan ile epey kilo veren ama tok gezen insan gördüm.
misal 2 ayda 11 kilo veren yaşı büyük akrabam var, aynı diyetle kızı 3 haftada 7 kilo vermiş. bugün başladım bende.
not: kimseyle diyeti tartışmak niyetinde değilim. benim aklıma yattı. yapıcam. iyi günler.
misal 2 ayda 11 kilo veren yaşı büyük akrabam var, aynı diyetle kızı 3 haftada 7 kilo vermiş. bugün başladım bende.
not: kimseyle diyeti tartışmak niyetinde değilim. benim aklıma yattı. yapıcam. iyi günler.
0
haftalık kalori ihtiyacından 7000 civarı az yemek yersen zaten 1,5 ayda verirsin o kiloyu.
0
nette de vardır gerçi ama;
şu dukan'ın bir gününü sayabilir misiniz neler yeniyor diye?
şu dukan'ın bir gününü sayabilir misiniz neler yeniyor diye?
0
alışkanlıklarınızı değiştirebilecekseniz, karatay diyeti'de güzeldir. Tüm kurallara uyarsanız eğer, karatay'da da hızlıca kilo verebilirsiniz.
0
dukan ile birkaç ayda 9 kilo veren arkadaşım var.
ayrıca kardiyosuz kilo veremezsin. kardiyoyu da vücudu şaşırtacak şekilde yapmak gerekirmiş, yani hızlı-yavaş-yavaş-hızlı gibi düzenli olmayan bir tempoda.
ayrıyeten spinning tavsiye ederim insanın canını çıkartmak suretiyle yağ yaktırıyor.
ayrıca kardiyosuz kilo veremezsin. kardiyoyu da vücudu şaşırtacak şekilde yapmak gerekirmiş, yani hızlı-yavaş-yavaş-hızlı gibi düzenli olmayan bir tempoda.
ayrıyeten spinning tavsiye ederim insanın canını çıkartmak suretiyle yağ yaktırıyor.
0
her öğün sadece 2 tane haşlanmış patates yiyerek verebilirsin öğlen makarna da ye enerji versin.Akşam 8 den sonra birşey yeme.asansör kullanma yakın mesafeleri yürüyerek git havalarda güzel nasıl olsa.hadi bakalım rocky öyle farklı şeylere ihtiyacın yok.sürekli birşey yeme gibi bir alışkanlığın varsa salatalık ye onda pek birşey yokmuş çoğu da suymuş.
0
bazal metabolik hızın 2059 kalori. günlük spor aktivitesi yapmadan 2059 üstüne çıkarsan kilo almaya devam edersin. 2059 dan aşağı inmeye çalış. spor yapıyorsan günlük alcağın kalori 2200-2300 civarı olmalıdır. beslenme alışkanlıklarını değiştirmen lazım. işlenmiş besinleri yememen gerekir(nutella, cips, k-flex, bisküvi, v.b) biliyorum biraz zor ama zayıflamak istiyorsan yapman gerek. bu abur cuburlar yerine abartmadan kuruyemiş çeşitleri ye, zayıflamana yardımcı olur.
0
cedric tweedledee
arkadaşıma davetiye yollattıracağım ama bu ne şekilde yazılmalıdır? bu kişi benim arkadaşım ve bu tarihler arasında bende kalıcaktır demesi yeterli mi? sonra kime gidip imzalatıcak bunu?bir de bana bunu mail atsa çıktısını alıp götürsem yeterli olur mu?son sorum da bu vize kaç güne çıakr birebir tec
arkadaşıma davetiye yollattıracağım ama bu ne şekilde yazılmalıdır? bu kişi benim arkadaşım ve bu tarihler arasında bende kalıcaktır demesi yeterli mi? sonra kime gidip imzalatıcak bunu?
bir de bana bunu mail atsa çıktısını alıp götürsem yeterli olur mu?
son sorum da bu vize kaç güne çıakr birebir tecrübe etmiş birisi var mı? elime şu kadar sürede geçti diyebilen?.
bir de bana bunu mail atsa çıktısını alıp götürsem yeterli olur mu?
son sorum da bu vize kaç güne çıakr birebir tecrübe etmiş birisi var mı? elime şu kadar sürede geçti diyebilen?.
0
Islak imzalı bir evrakı daha dikkate alırlar. Konsolosluk keyf-i kader isler. Sana izin vermeyeceği gibi sebebini de bugün hava kapalı modumda değilim bile diyebilirler.
0
yunanistan vizesini daha yazın aldım. bir-iki gün sonra gel al diyorlar. çok fazla şey sormuyorlar zaten. eğer arkadaşın yunanca yazabilirse davetiyeyi süper olur. notere onaylatırsa daha da güzel olur. sen bunların yanında, hesap defterinin, yanındaki kredi kartlarının fotokopisini, öğrenciysen öğrenci belgeni falan götür. yunan teyzelerin iyi tarafına gelirsen çok iyiler :)
mailin kabul olacağını sanmıyorum. vize başvurusu yapmak istediğin tarihten de şöyle 2-3 hafta önce randevu al. acayip kalabalık oluyor konsolosluk.
edit: oldu da mektup gelmedi yunanistandan. o zaman birkaç otel araştır, şöyle komisyon almadan rezervasyon yapanlardan. kaç gün kalacaksan rezervasyon yaptır, gidiş dönüş biletlerini de al. onların çıktısını götür. ben öyle gitmiştim vize başvurusuna.
Anlamadığım, bir çift vardı mesela, sadece maaş belgeleriyle bir de başvuru formlarıyla geldiler, 3 aylık vize alıp döndüler. hatta hep beraber bunlar nasıl alacak diye şaşırmıştık. yine de belli olmaz siz işinizi sağlama alın :)
mailin kabul olacağını sanmıyorum. vize başvurusu yapmak istediğin tarihten de şöyle 2-3 hafta önce randevu al. acayip kalabalık oluyor konsolosluk.
edit: oldu da mektup gelmedi yunanistandan. o zaman birkaç otel araştır, şöyle komisyon almadan rezervasyon yapanlardan. kaç gün kalacaksan rezervasyon yaptır, gidiş dönüş biletlerini de al. onların çıktısını götür. ben öyle gitmiştim vize başvurusuna.
Anlamadığım, bir çift vardı mesela, sadece maaş belgeleriyle bir de başvuru formlarıyla geldiler, 3 aylık vize alıp döndüler. hatta hep beraber bunlar nasıl alacak diye şaşırmıştık. yine de belli olmaz siz işinizi sağlama alın :)
0
demlikposet
izmirde guzel amerikan usulu brownie ariyorumboyle trabzon ekmegi gibi ekmek ekmek degil de hafif 15% ici cig kalmls gibi olandan ariyorumumarim orada beni anlayan birisi vardlrbi buldurun
izmirde guzel amerikan usulu brownie ariyorum
boyle trabzon ekmegi gibi ekmek ekmek degil de hafif 15% ici cig kalmls gibi olandan ariyorum
umarim orada beni anlayan birisi vardlr
bi buldurun
boyle trabzon ekmegi gibi ekmek ekmek degil de hafif 15% ici cig kalmls gibi olandan ariyorum
umarim orada beni anlayan birisi vardlr
bi buldurun
0
markette satılan kek karışımları var ya, onlardan brownie karışımını alıp bire bir tarife uyarak yaptığında ilk fotoğraftaki güzel varlık oluşuyor.
0
normal kek kıvamından daha yoğun olursa (yani unu ve kakaosu çok olcak, iş burda) ve fırından almadan nemlensin diye biraz sütle ıslatıp sıcak sıcak fırında azcık bekletirsen istediğini alırsın cağnım.
sıcak sıcak bekletme olayı fırın kapalıyken olcak tabi
sıcak sıcak bekletme olayı fırın kapalıyken olcak tabi
0
eğer mikrodalgan varsa, en güzel brownie onda oluyor :) çünkü içi tam pişmiyor, üstüne de biraz çikolata sos dökünce dışardakilerden daha güzel oluyor :) normal fırınlar çok kurutuyor brownie'yi.
0
loveinaflipbook
yahu selam ahali, bir oyun süledim shopto.net'ten. ama çok para geldi trackingli kargo istemedim. hiçbiyerlerden takip edemiyorum şimdi. ayın 28'inde verdim siparişi, aynı gün de kargolamışlar amcalar sağolsunlar.ne kadar zamanda geliyor ortalama bu oyunlar? bir de isimden de sorgulayamıyorum ptt'de
yahu selam ahali,
bir oyun süledim shopto.net'ten. ama çok para geldi trackingli kargo istemedim. hiçbiyerlerden takip edemiyorum şimdi. ayın 28'inde verdim siparişi, aynı gün de kargolamışlar amcalar sağolsunlar.
ne kadar zamanda geliyor ortalama bu oyunlar? bir de isimden de sorgulayamıyorum ptt'de, başka nasıl öğrenebilirim ne durumda, nerede, nasıl durumda?
şimdiden teşekkürler.
bir oyun süledim shopto.net'ten. ama çok para geldi trackingli kargo istemedim. hiçbiyerlerden takip edemiyorum şimdi. ayın 28'inde verdim siparişi, aynı gün de kargolamışlar amcalar sağolsunlar.
ne kadar zamanda geliyor ortalama bu oyunlar? bir de isimden de sorgulayamıyorum ptt'de, başka nasıl öğrenebilirim ne durumda, nerede, nasıl durumda?
şimdiden teşekkürler.
0
WAlla sabırla bekliceksin içini ferah tutucaksın. benim USA'den 16 günde geldi son siparişim.
0
nerede olduğuna ve senin bölgeye bakan postacıya çok bağlı bir değişken. ben toplamda 15 civarında takipsiz sipariş vermişimdir bu sitelerden. hiç gelmemezlik olmadı en erken 5 gün (1 kere) en geç 10 gün ortalama 7 günde geliyor. istanbuldayım. ayrıca thehut.com, zavvi.com'u da kullanabilirsin kargoları da oyun fiyatlarıda genelde daha ucuzdur.
0
shopto.net'ten çok alışveriş yaptım henüz bir sıkıntı yaşamadım. ortalama 7-8 günde ulaşıyor oyunlar. yanlış hatırlamıyorsam da belirli bir güne kadar ulaşmayan siparişlerde para iadesi de yapıyorlardı 28 gün gibi bir süre olabilir emin değilim. koşullarda o tarz bir şeyler yazıyordu ama üzerinden çok geçtiği için hatırlayamıyorum.
0
6 haftaya kadar çıkabiliyor bekleme süresi. gelmezse doğrudan mail atarsın kendilerine, en azından sipariş numaran vardır.
0
immortal
Senede ortalama mesela.
Senede ortalama mesela.
0
4-5 kitap, 50-60 film. şimdi yazınca daha iyi anladım bak az kitap okuduğumu. kitaba yöneleyim bari.
0
onceden ayda 3 kitap okurdum mutlaka. universiteden mezun olunca bi ayda 1-2 oldu, simdi ise okuyamiyorum. film de gunde 1-2 tane izliyorum.
0
20-25 kitap, 5-6 film. bir türlü sevemedim film izlemeyi.
0
5-6 biten kitap, 3-5 yarım bırakılmış kitap
ortalama 3 güne 1 de film izlerim ama tatillerde değişebiliyor bu durum.
ortalama 3 güne 1 de film izlerim ama tatillerde değişebiliyor bu durum.
0
senede 150 film, 15 kitap ortalama. ama ikisine de en çok kışın kapalı havalarda kaptırıyorum.
0
kaç kitap okuduğumu sayamam. çünkü ofiste boş kaldıkça e-kitap, yolda geçen zamanlarımda da başka kitaplar okuyorum. 50'den fazladır kesinlikle.
film ise, ayda 4-5 film izliyorumdur anca. onun da çoğu animasyon-filmdir.
film ise, ayda 4-5 film izliyorumdur anca. onun da çoğu animasyon-filmdir.
0
inancsiz deve
insan çok yalnız kalınca yalnızlığı sevmeye başlıyor gibi geldi bana. yoksa kendini kandırma mı siz ne dersiniz? sürekli 24 saat yalnızlık iyi bir olabilir mi?
insan çok yalnız kalınca yalnızlığı sevmeye başlıyor gibi geldi bana. yoksa kendini kandırma mı siz ne dersiniz?
sürekli 24 saat yalnızlık iyi bir olabilir mi?
sürekli 24 saat yalnızlık iyi bir olabilir mi?
0
kendini kandırma evet. insan bazen yalnız kalmak istiyor genelde etrafında çok insan olan insanlar ister bunu.
ben yalnızlığı sevmiyorum mesela. sanırım yalnız kaldığımdan.
ben yalnızlığı sevmiyorum mesela. sanırım yalnız kaldığımdan.
0
hayır bence kandırma falan değil, yalnız olmak güzel şeydir ama bazı insan yapısı gereği hoşlanmaz o kadar.
0
üst düzey bi iletişim insanın varoluşsal olarak en önemli ihtiyacı diye düşünüyorum. bunu elde edemeyen insan yalnızlaşır. bunu sadece bir kaç kişide bulabilen insan da yalnızlaşır. ancak iletişim kalitesini kafanıza takmıyorsanız yalnız kalmaz kalabalıklarda aynı şeyleri duyup aynı şeyleri paylaşırsınız. dolayısıyla yalnızlık doğru insanlarla yalnız kalındığında anlam bulur.
0
insan yalnizligi sever tabi ki.
kendini kandirma yok, sadece yalniz kaldiktan sonra fark ediliyor yalnizligin sevildigi, kotu bisey olmadigi.
kendini kandirma yok, sadece yalniz kaldiktan sonra fark ediliyor yalnizligin sevildigi, kotu bisey olmadigi.
0
yalnız kalmakla yalnız olmak başka şeyler, yalnız kalmayı severiz ama yalnız olmayı sevemeyiz.
kısaca eğer yalnızlık bir seçim ve geçiciyse çok keyifli olur ama bir mecburiyet ve süreklilik olduğundaysa çekilmez.
kısaca eğer yalnızlık bir seçim ve geçiciyse çok keyifli olur ama bir mecburiyet ve süreklilik olduğundaysa çekilmez.
0
Her sene 4-5 ay yalnız kalıyorum.Kendimce;
Pozitif yönleri:Kendinden başka kimseden sorumlu değilsin,istediğin saatte istediğin yerde olabiliyorsun,kafanı dinliyorsun,eve arkadaşların dışında kimse gelmediği için derleme-toplama derdi yok.
Negatif yönleri:Yemek problemi,istediğin zaman muhabbet edebilecek birini bulamama,bazen de nedeni bilinmeyen karamsarlıklar,şefkat eksikliği.
Velhasıl kelam her hafta 5 gün ailemle,2 gün yalnız geçirmek gibi bir imkanım olsa süper olurdu ama uzun süreli yalnızlıklar insanın içini daraltıyor.
Pozitif yönleri:Kendinden başka kimseden sorumlu değilsin,istediğin saatte istediğin yerde olabiliyorsun,kafanı dinliyorsun,eve arkadaşların dışında kimse gelmediği için derleme-toplama derdi yok.
Negatif yönleri:Yemek problemi,istediğin zaman muhabbet edebilecek birini bulamama,bazen de nedeni bilinmeyen karamsarlıklar,şefkat eksikliği.
Velhasıl kelam her hafta 5 gün ailemle,2 gün yalnız geçirmek gibi bir imkanım olsa süper olurdu ama uzun süreli yalnızlıklar insanın içini daraltıyor.
0
sevmek değil ama zaman zaman insanın yalnızlığa ihtiyacı oluyor. özellikle de normalde yalnız kalamıyorsa. aynı şekilde de sürekli yalnız olan birisi de insanlarla vakit geçirmeyi özlüyor. ikisinin dengeli olması gerek.
0
eskiden yalnızlığı severdim, hatta hep tek başıma yaşamanın hayallerini kurarak geçti okul hayatım. şimdi yalnız yaşıyorum ve aşırı bunalıyorum. gerçi yaşadığın yere de bağlı. bir anda en işlek semtten şehre daha uzak bir yere yerleşince de olmuş olabilir ama hepsi birlikte bana pek de iyi gelmedi maalesef.
0
yalnız kalmak isteyip de bir süre yalnız kalmak güzeldir, kafa dinlersin. sürekli yalnız olmak zorundaysan iğrençtir.
aynı şeyi yukarıda @lunedor da yazmış zaten.
aynı şeyi yukarıda @lunedor da yazmış zaten.
0
Yalnızlığın içini neyle dolduruyoruz peki? En son İstiklal'de mecburiyetten çırpınırken düşeceğimi hissetmiştim mesela. Şimdi bu çeşit bir yalnızlığı nasıl seveyim ben? Geldim koca gün de çıkamadım yataktan. Bulantıvari bir hesaplaşmaya girmiyorum ama yalnızlık biraz "yakın" kavramını andırıyor. Baba, anne gibi. Bazen seviyorsun bazen sevmiyorsun; ama istem dışında hayatının içinde olmasına, reddetsen de, karşı koyamıyorsun. Öyle de bir şey.
0
meraklısı değilim de merak ettim ben niye tik almadım? yani almayayım canın sağolsun da sebebi nedir? :)
0
eyvallah yani zaten yalnızız malum bir de tik esirgemeyelim lütfen ama :P
yalnızlık ve konuyla ilgili şöyle bir dizeler grubu var konuya katkısı olması açısında;
yalnızlık güzeldir
yalnızlık içgüdüseldir
yalnızlık savaş cesetlerinden arda kalan sessizliktir
yokluğun en ıssız beldesidir
bedenim şikayet etse de
ruhumun ülkesidir.
yalnızlık ve konuyla ilgili şöyle bir dizeler grubu var konuya katkısı olması açısında;
yalnızlık güzeldir
yalnızlık içgüdüseldir
yalnızlık savaş cesetlerinden arda kalan sessizliktir
yokluğun en ıssız beldesidir
bedenim şikayet etse de
ruhumun ülkesidir.
0
in vino veritas
içeyim dedim de, içilmiyor hacu ne beter şey bu. içen nasıl içiyor, buna nasıl alışılır yeaa
içeyim dedim de, içilmiyor hacu ne beter şey bu. içen nasıl içiyor, buna nasıl alışılır yeaa
0
hocu ben de hayatta içemem ne sütsüz ne şekersiz. gerçi şeker yerine tatlandırıcı kullanırım ben şeker ağır geliyor ama sütsüz asla. alışmaya kasma hiç gerek yok
0
çok uzun zamandır hergün minimum 2 büyük kupa içerim bu şekilde.
sıfır süt ve sıfır şekerli. Alışma meselesi, bence böyle çok daha güzel.
sıfır süt ve sıfır şekerli. Alışma meselesi, bence böyle çok daha güzel.
0
Alisinca sutlu özellikle sekerli icemeyeceksin. Tavsiye ederim, sonuçta daha az seker vs fabrikasyon gıda alıyorsun ayrıca güzel kahvenin tadını alıyorsun.
0
Nescafeyi ben de icemem öyle. Hele gold deniyorsan tam bulaşık suyu. Düzgün bir filtre kahve isini görür
0
nescafe çok afedersiniz bok gibi. içmem hayatta. filtre kahve sert olacak diye bişi yok ki. aroması mild olanlardan yaparsınız mis gibi olur. adam gibi kahve olduğundan, aromasını alabildiğin için de çok da güzel içilir şekersiz&sütsüz. nescafenin o acı abuk sabuk tadı mahvediyor beni. kahve acılığı değil, katkı maddesinin tadı direkt
0
nescafe içmeyin derim bende.
Gerçekten çok kötü tadı var filtre kahve yanında.
Gerçekten çok kötü tadı var filtre kahve yanında.
0
alışma meselesi gerçektende.
şu ana kadar çevremde olan arkadaşlarımın içme şekillerinden bahsedeyim:
sütsüz, bol şekerli soğumaya yüz tutmuş şekilde
sadece rengini açacak kadar bir gıdımcık süt, 2 kesme
bol süt, şekersiz
bol süt bol şeker, 5 kesme falan
ben de sütlü az şekerli içerim mesela.
aynen alışma olayı.. ama mesela sabah uyandığında şeker ve süt yoksa, yada kaldığın arkadaşının evinde bulamadıysan da gayet şekersiz sütsüz içilebiliyor sıcak ve yanında 1 sigarayla. öyle zehir değil yani...
şu ana kadar çevremde olan arkadaşlarımın içme şekillerinden bahsedeyim:
sütsüz, bol şekerli soğumaya yüz tutmuş şekilde
sadece rengini açacak kadar bir gıdımcık süt, 2 kesme
bol süt, şekersiz
bol süt bol şeker, 5 kesme falan
ben de sütlü az şekerli içerim mesela.
aynen alışma olayı.. ama mesela sabah uyandığında şeker ve süt yoksa, yada kaldığın arkadaşının evinde bulamadıysan da gayet şekersiz sütsüz içilebiliyor sıcak ve yanında 1 sigarayla. öyle zehir değil yani...
0
hocam ben de çılgın şeker atanlardan biriyidm çayına kahvesine
bir anda kestim
ilk zamanlarda alışamıyorsun, acı geliyor ama şimdi şeker atamıyorum içine
tadını şimdi anlıyorum..
bir anda kestim
ilk zamanlarda alışamıyorsun, acı geliyor ama şimdi şeker atamıyorum içine
tadını şimdi anlıyorum..
0
halk arasında zift denir :)
ayılmak için birebir. her türlü kahveyi bu şekilde tüketebilirim.
ayılmak için birebir. her türlü kahveyi bu şekilde tüketebilirim.
0
çayı 7 şekerle içen bir insan olarak kahveye hiç birşey karıştırmam kahvenin tadını iyi aldığın zaman öyle içmeye başlarsın.
0
hangi kahve diye sordum çünkü ben de nescafe'yi sütsüz ve 3 şekersiz içemiyorum. hatta doğrudan bol kremalı üçü bir arada alırdım.
filtre kahvede ise yumuşak içimli olanları tam tersi sütlü ve şekerli içemiyorum. french press + yumuşak içimli bir kahve olunca süte şekere gerek yok emin olun :) bir şeker manyağı olarak söylüyorum bunu. En azından bir deneyin derim ben.
filtre kahvede ise yumuşak içimli olanları tam tersi sütlü ve şekerli içemiyorum. french press + yumuşak içimli bir kahve olunca süte şekere gerek yok emin olun :) bir şeker manyağı olarak söylüyorum bunu. En azından bir deneyin derim ben.
0
bir de halk arasında ayılmak için daha iyi olduğu söylenir ancak yanlış bilinmektedir bu.
şekerli kahve(sütsüz) ama, ayılmak için şekersizden daha etkilidir, zira sabah aç karına içilen şekerli kahvenin şekerini mide "ahanda karbonhidrat hücum!!!11bir" şeklinde saldırdığından kafein'in emilimi daha hızlı olur.
şekerli kahve(sütsüz) ama, ayılmak için şekersizden daha etkilidir, zira sabah aç karına içilen şekerli kahvenin şekerini mide "ahanda karbonhidrat hücum!!!11bir" şeklinde saldırdığından kafein'in emilimi daha hızlı olur.
0
@bigboy76 latte'yi yağsız sütle yapınca çok fazla kalorisi olmuyor. hem de tadı daha güzel oluyor bence :)
0
nescafeyi ben de sütsüz şekersiz içemiyorum, midemi bulandırıyor. ama filtre kahveyi de sütle şekerle içemiyorum. kahve makinesi bulamıyorsan french press de işini görür.
0
dahinnotha
merhaba sevgili duyurucular. *aldığım marul- maydonozlar çok çabul diriliğini kaybediyor. nasıl muhafaza etmeli onları? buzdolabım eski zaten. alt kısımdaki meyvvelik bölmesine atıveriyorum, sebzesi meyvesi yanyana. diğer meyve sebzeler için de tüyo verebilirsiniz. bak böyle birşey gördüm;SaLataLard
merhaba sevgili duyurucular.
*aldığım marul- maydonozlar çok çabul diriliğini kaybediyor. nasıl muhafaza etmeli onları? buzdolabım eski zaten. alt kısımdaki meyvvelik bölmesine atıveriyorum, sebzesi meyvesi yanyana. diğer meyve sebzeler için de tüyo verebilirsiniz.
bak böyle birşey gördüm;
SaLataLarda kuLLandığınız nane, fesLeğen, kekik, maydanoz, dereotu gibi bitkiLerin aromaLarını muhafaza etmeLerini istiyorsanız, yıkayıp kuruLadıktan sonra üzerine birkaç damLa zeytinyağı dökerek, cam bir kavanoza koyun, ağzını sıkıca kapatın.
pazardan aldığım maydanozu marulu yıkadım ayıkladım kuruladım sonra kavanoza koyup ağzını kapat mı diyor burada? daha önce böyle birşey duymadığım için garip geldi.
*salatalıkları annem buzdolabında muhafaza etmezdi genelde. bir kaba su koyardı ve salatalıkları da dala tutunduğu yerden kaba bırakırdı, hatırladığım kadarıyla. ben de öyle yapıyorum ama geçen arkadaş yanlış yapıyorsun olmaz öyle dedi. fakat salatalığın büyük kısmı su ve suyunu kaybetmesin diye kapta bekletmek mantıklı geldi bana.
bi de domatlar var. onlar için yapılması gereken birşey var mı?
---
pörsümek anlamına gelen bir kelime daha var. muhacirler kullanıyor bunu. "seğenmek" gibi birşey. marul maydonoz diriliğini kaybettiğinde "seğnimiş" oluyor. google.a yazdım sonuç vermedi bu kelime. muhtemelen çok farklı bir kelime ama böyle geliyor kulağa. doğrusu nedir / ne olabilir?
*aldığım marul- maydonozlar çok çabul diriliğini kaybediyor. nasıl muhafaza etmeli onları? buzdolabım eski zaten. alt kısımdaki meyvvelik bölmesine atıveriyorum, sebzesi meyvesi yanyana. diğer meyve sebzeler için de tüyo verebilirsiniz.
bak böyle birşey gördüm;
SaLataLarda kuLLandığınız nane, fesLeğen, kekik, maydanoz, dereotu gibi bitkiLerin aromaLarını muhafaza etmeLerini istiyorsanız, yıkayıp kuruLadıktan sonra üzerine birkaç damLa zeytinyağı dökerek, cam bir kavanoza koyun, ağzını sıkıca kapatın.
pazardan aldığım maydanozu marulu yıkadım ayıkladım kuruladım sonra kavanoza koyup ağzını kapat mı diyor burada? daha önce böyle birşey duymadığım için garip geldi.
*salatalıkları annem buzdolabında muhafaza etmezdi genelde. bir kaba su koyardı ve salatalıkları da dala tutunduğu yerden kaba bırakırdı, hatırladığım kadarıyla. ben de öyle yapıyorum ama geçen arkadaş yanlış yapıyorsun olmaz öyle dedi. fakat salatalığın büyük kısmı su ve suyunu kaybetmesin diye kapta bekletmek mantıklı geldi bana.
bi de domatlar var. onlar için yapılması gereken birşey var mı?
---
pörsümek anlamına gelen bir kelime daha var. muhacirler kullanıyor bunu. "seğenmek" gibi birşey. marul maydonoz diriliğini kaybettiğinde "seğnimiş" oluyor. google.a yazdım sonuç vermedi bu kelime. muhtemelen çok farklı bir kelime ama böyle geliyor kulağa. doğrusu nedir / ne olabilir?
0
annem maydonoz-nane gibi otların delisi olduğundan çok da alıyor eve. vazo gibi bir kavanoza koyuyor otları çiçek gibi, öyle koyuyor buzdolabına. başka yöntemleri de vardır kesin, eve gidince sorarım kendisine :)
domatesleri, bir tepsiye diziyoruz biz, daldan koptuğu yer aşağıya gelecek şekilde. dolaba koymuyoruz genelde.
salatalıkları ise normal sebze bölmesinde saklıyoruz.
domatesleri, bir tepsiye diziyoruz biz, daldan koptuğu yer aşağıya gelecek şekilde. dolaba koymuyoruz genelde.
salatalıkları ise normal sebze bölmesinde saklıyoruz.
0
marullarınızı, kıvırıcık, maydonoz, tere, dereotu gibi sebzeleri gazete kağıdının içerisnde muhafa ediniz. büyük yoğurt kaplarının içini gazete kağıdı döşeyip ağzını kapatarak saklayın. farkı göreceksiniz.
0
salata delileri uzun muhafaza etmek için suyunu buharlaştıracak manyak bi alet kullanıyorlar. geniş bir kap. üzerinde delikli ikinci bir bölme, ortada da kol var çevirince alçak basınç-yüksek basınç muhabbetinden marullardaki kalan su kabın dibine iniyor ve kuru haldeki marul, maydanoz fln çabuk çürümüyor. ama bu pörsümek olayına çare olmaz diye düşünüyorum. seğenmek diye bi kelimeyi de ilk kez sizden duydum. biz hep pörsümek deriz ona
0
balik kraker
bana ölü deniz tuzu lazım.http://www.eczanesaglik.com/?urun-385-Bonie-Oludeniz-Tuzu---1000-gr---.htmlburadan buldum ancak ürünün sağlık bakanlığı onayı v.b hakkında bir bilgiye ulaşamadım. voit aynı ürünün yarısına neredeyse üç katı fiyat istemiş.siz olsanız hangisini alırdınız?http://www.istegelsin
bana ölü deniz tuzu lazım.
www.eczanesaglik.com
buradan buldum ancak ürünün sağlık bakanlığı onayı v.b hakkında bir bilgiye ulaşamadım. voit aynı ürünün yarısına neredeyse üç katı fiyat istemiş.
siz olsanız hangisini alırdınız?
www.istegelsin.com
www.eczanesaglik.com
buradan buldum ancak ürünün sağlık bakanlığı onayı v.b hakkında bir bilgiye ulaşamadım. voit aynı ürünün yarısına neredeyse üç katı fiyat istemiş.
siz olsanız hangisini alırdınız?
www.istegelsin.com
0
bunu küvetine koyacaksın; sonra izotonik ortamdayken kendisinden daha yoğun bir ortama konulduğunda hücredeki küçük moleküllerin enerji harcanmadan çok yoğun hücre ortamından, az yoğun ortama geçişini sağlayacaksın yani plazmoliz olacaksın.
Bir anlamda dehidre / dehidrasyon olacaksın. Ondan sonra tartıya çıkıp ''ben kilo verdim!!'' öyle mi?
Bir anlamda dehidre / dehidrasyon olacaksın. Ondan sonra tartıya çıkıp ''ben kilo verdim!!'' öyle mi?
0
distal tübüle etki eden tiazit türevi diüretik ilaç bulursan da aynı etkiyi gösterir.
sodyumu absorbe edip seni yine dehidre ederler. su atarsın vücudundan. şiddetli ödemlerde verilir bu.
haa o suyu attıktan sonra o yağlar bir daha kolay kolay yanmazlar. tercih senin.. su mu yağ mı?
sodyumu absorbe edip seni yine dehidre ederler. su atarsın vücudundan. şiddetli ödemlerde verilir bu.
haa o suyu attıktan sonra o yağlar bir daha kolay kolay yanmazlar. tercih senin.. su mu yağ mı?
0
itiraf edeyim son cümleye kadar bir şey anlamamıştım, son cümlede epey güldüm.
yok o kadar kompleks bir işe girişmeyeceğim.
dün bir quick manicure ürünü denedim, çok hoşuma gitti ama epey pahalı.ben de kendi ürünümü imal etmeye karar verdim.
mineral desteği açısından sofra tuzu yerine bunu kullanacağım.
susam yağı, çilek yağı, jojoba yağı ve bu tuzu karıştıracağım.
sonra ellere beş dakika masaj, mis gibi yumuşacık eller, voila!
evet şimdi soruya dönelim? hangisini alayım? sonuçta ellere yağlı masajda kullanılacak?
not: küvetim de yok zaten :(
yok o kadar kompleks bir işe girişmeyeceğim.
dün bir quick manicure ürünü denedim, çok hoşuma gitti ama epey pahalı.ben de kendi ürünümü imal etmeye karar verdim.
mineral desteği açısından sofra tuzu yerine bunu kullanacağım.
susam yağı, çilek yağı, jojoba yağı ve bu tuzu karıştıracağım.
sonra ellere beş dakika masaj, mis gibi yumuşacık eller, voila!
evet şimdi soruya dönelim? hangisini alayım? sonuçta ellere yağlı masajda kullanılacak?
not: küvetim de yok zaten :(
0
hmm ölü deniz tuzu, üzüm, pirinç, soya, avokado, mango, kayısı, jojoba çekirdeği, badem yağı vb içeren barielle marka 340 g exfoliating scrub 74.50 tl. epey karlı bir iş olur işe yararsa.. bonie markası çok daha fazla miktara çok daha az istiyor diye şüphelendim ben. ben olsam başka yerlere de bakarım. bu ikisinin arasında bir yerde konumlanan başka deniz tuzu da olmalı piyasada..
0
voit'in onayı varsa ordan al derim. güvenemedim ben de diğerine. ama quick manicure 44 tl demiş sitesinde. o zaman kendin yapman daha pahalıya gelmiyor mu :/
0
1 kg tuz 18 lira,
1 kutu gliserin 4 lira
1 kutu jojoba yağı 5 lira
bence yeterli malzemeler quick manicure karışımı yapmak için.
şimdi bunu ilk başta her gün yapmak, sonradan haftada 1'e düşürmek gerekiyor. her kullanımda en az 1 tatlı kaşığı kullanılıyor. piyasadaki quick manicure karışımları ortalama 15 kaşık ya vardır ya yoktur. böyle hesaplayınca evde kendi imalatım daha uyguna geliyor.
1 kutu gliserin 4 lira
1 kutu jojoba yağı 5 lira
bence yeterli malzemeler quick manicure karışımı yapmak için.
şimdi bunu ilk başta her gün yapmak, sonradan haftada 1'e düşürmek gerekiyor. her kullanımda en az 1 tatlı kaşığı kullanılıyor. piyasadaki quick manicure karışımları ortalama 15 kaşık ya vardır ya yoktur. böyle hesaplayınca evde kendi imalatım daha uyguna geliyor.
0
halanne
14-15 nisan (ctesi-pazar) paskalya oluyormuş galiba. günübirlik yada bi gece yatmalık sakız adasına gidilir mi 14-15 nisanda. çok kalabalık olur mu yoksa yunanlılar da tatilde olur da in cin top mu oynar? sessiz sakin olması dert değil de her yer kapalı olursa bişey göremiycez..birinci soruya cevap
14-15 nisan (ctesi-pazar) paskalya oluyormuş galiba. günübirlik yada bi gece yatmalık sakız adasına gidilir mi 14-15 nisanda. çok kalabalık olur mu yoksa yunanlılar da tatilde olur da in cin top mu oynar? sessiz sakin olması dert değil de her yer kapalı olursa bişey göremiycez..
birinci soruya cevap veren buna da cevap verdi: geçen sene heves edip baktıydım 8 euroya feribot biletleri vardı çeşme-sakız arasında. şimdi bakıyorum 20-25 eurodan başlıyor. yok mu bunun daha ucuzu??
birinci soruya cevap veren buna da cevap verdi: geçen sene heves edip baktıydım 8 euroya feribot biletleri vardı çeşme-sakız arasında. şimdi bakıyorum 20-25 eurodan başlıyor. yok mu bunun daha ucuzu??
0
yazın gittim sakıza. çok iyi hatırlamıyorum ama biz de bileti 20-25 euroya almıştık. yazın ortasında bile çok hareketli bir yer değil. şu an nasıldır hiç bilmiyorum, dediğin gibi in cin top oynuyor olabilir. çünkü yazın bile çoğu yer kapalıydı, krizle alakalı bir durum da olabilir tabi bu.
en güzeli istediğin kadar içki alıp geçiyor olman türkiye'ye.
ayrıca limana çok uzak bir yerde seçme oteli. hatta hiç uzak olmasın. taksiler çok sık grev yapıyor. ehliyetin varsa yanında götür gideceksen, araba kiralar öyle gezersin. arabayla gezersen çok rahat edersin.
en güzeli istediğin kadar içki alıp geçiyor olman türkiye'ye.
ayrıca limana çok uzak bir yerde seçme oteli. hatta hiç uzak olmasın. taksiler çok sık grev yapıyor. ehliyetin varsa yanında götür gideceksen, araba kiralar öyle gezersin. arabayla gezersen çok rahat edersin.
0
hmm peki
internet üzerinden ingilizce eğitim paketi alacağım ve amerikan ingilizcesi mi yoksa ingiliz ingilizcesi mi diye soruyor.hangisini almalıyım sizce?ben amerikan film ve dizileri daha popüler olduğu için amerikan ingilizcesi alayım diyorum daha çok işime yarar gibi. hani kulak doygunluğumu geliştirmek
internet üzerinden ingilizce eğitim paketi alacağım ve amerikan ingilizcesi mi yoksa ingiliz ingilizcesi mi diye soruyor.
hangisini almalıyım sizce?
ben amerikan film ve dizileri daha popüler olduğu için amerikan ingilizcesi alayım diyorum daha çok işime yarar gibi. hani kulak doygunluğumu geliştirmek açısından da film dizilerden yararlanabilirim diye düşünüyorum.
ayrıca amerikan ingilizcesi daha çok karşıma çıkar diye düşünüyorum hayatta.
siz ne diyorsunuz?
hangisini almalıyım sizce?
ben amerikan film ve dizileri daha popüler olduğu için amerikan ingilizcesi alayım diyorum daha çok işime yarar gibi. hani kulak doygunluğumu geliştirmek açısından da film dizilerden yararlanabilirim diye düşünüyorum.
ayrıca amerikan ingilizcesi daha çok karşıma çıkar diye düşünüyorum hayatta.
siz ne diyorsunuz?
0
1 arada öyle sandığın kadar büyük bir fark yok
2 sen ingiliz olanını alsan bile amerikan gibi konuşucaksın izlediğin filmlerden dolayı
2 sen ingiliz olanını alsan bile amerikan gibi konuşucaksın izlediğin filmlerden dolayı
0
ben yıllardır ingiliz ingilizcesi okuyorum, hiçbir amerikan filminde ya da herhangi bi şeysinde sıkıntı yaşamadım... hatta doğrusunu istersen ikisinin arasındaki ufak tefek kelime farklılıkları haricindeki olayı hala anlamadım.
ben olsam ingiliz ingilizcesini tercih ederdim. ama dersen ki ben amerikan sporlarını takip eden, amerikan dizileri izleyen adamım, öyle profesyonel bi amaç için öğrenmiyorum, amerikan ingilizcesi daha iyi olur.
ya zaten ikisi de aynı işte aman, istediğini öğren. :p
ben olsam ingiliz ingilizcesini tercih ederdim. ama dersen ki ben amerikan sporlarını takip eden, amerikan dizileri izleyen adamım, öyle profesyonel bi amaç için öğrenmiyorum, amerikan ingilizcesi daha iyi olur.
ya zaten ikisi de aynı işte aman, istediğini öğren. :p
0
öyle bir yazmışsınız ki sanki ingilizlerle amerikalılar birbirlerini anlayamıyor.
çok fark etmez. anca aksanda fark olurdu, ama aksan da bilinçli bir çabayla yapılabilecek bir şey değil. yardır gitsin.
çok fark etmez. anca aksanda fark olurdu, ama aksan da bilinçli bir çabayla yapılabilecek bir şey değil. yardır gitsin.
0
amerikan ingilizcesi ile ingiliz ingilizcesi arasındaki en temel fark telaffuz ve "slang" yani argodaki kullanımlardır. bir de bazı kelime yazılışları fark eder. grammer yapıları arasında önemli bir fark yoktur. ama zaten sana temel ingilizce eğitiminde argo öğretmeyeceklerini varsayarsak, çok da bir fark olmaz.
0
34534534 tane british english diye kurs var ama hiç amerikan english diye kurs yok
bu da bi mantık sonuçta.
bu da bi mantık sonuçta.
0
öğrenirken bir fark ettirmeyecek. o yüzden en doğru kullanım ingilizlerde olduğu için ingiliz ingilizcesi seti al.
0
bu cevabı dikkate almanı tavsiye ederim;
tecrübelerime göre ingilizler amerikan ingilizcesini küçümsüyor ve amerikalılar ingiliz ingilizcesine hayranlık duyuyor, dolayısıyla her iki durumda da avantajlı olan british ingilizcesi.
tecrübelerime göre ingilizler amerikan ingilizcesini küçümsüyor ve amerikalılar ingiliz ingilizcesine hayranlık duyuyor, dolayısıyla her iki durumda da avantajlı olan british ingilizcesi.
0
ingiliz ingilizcesi öğren. daha sonra amerikan ingilizcesine geçmek istersen 3 ay arka sokaklarda kalırsın, ağzın yüzün konuşman yamulur.
ama amerikan ingilizcesi öğrenip ingiltere'ye gidersen 1 yılda düzeltemezsin.
ama amerikan ingilizcesi öğrenip ingiltere'ye gidersen 1 yılda düzeltemezsin.
0
İngiliz paketi alsan bile onun aksanını kapamıycaksın..konuşma şeklindede pek bi fark göremedim ben..ama sen yinede amerikan al..
0
Avrupa'da ortak ingilizce olarak ingiliz ingilizcesine daha yakın bir ingilizce kullanılıyor. Özellikle pronunciation olarak. İngiliz ingilizcesi olarak başla, bol bol dr. who izle :))
0
"there is no such thing as American English. There is English, and there are mistakes" demiş Queen'in Twitter'daki kopyası. Doğru da demiş. ingilizce öğrenmeye başladığımdan beri Oxford'la yatıp Oxford'la kalktım, üniversitede İngiliz Dili ve Edebiyatı okudum, daha Amerikanları anlamada güçlük çektiğim bir an olmadı. Biraz İngiliz, İskoç, İrlandalı falan da dinleyince, Amerikanlar "basitleştirilmiş" şekilde konuşuyor gibi geliyor insana. herkes "gilmore girls'te ne kadar hızlı konuşuyorlaaar?" derken, sen "ne var ki gayet anlaşılır konuşuyorlar" diyebilirsin.
Ayrıca not: insanlar ingiliz aksanı duyunca konuşan kişinin zeki olduğu izlenimine kapılıyor. neden bilemedim.
Ayrıca not: insanlar ingiliz aksanı duyunca konuşan kişinin zeki olduğu izlenimine kapılıyor. neden bilemedim.
0
tuchi
selam ekşi halkı ! Aranızda güneş alerjisinden müzdarip olan var mı ??? çok küçük yaştan beri ciddi derecede etkileniyorum:(( çookk berbat bir durum ! resmen güneşten kaçar oldum :(( Eğer sizde güneş alerjisine sahipseniz ! Güneş koruyucu Ürün olarak bana nelere tavsiye edebilirsiniz ! ben
selam ekşi halkı !
Aranızda güneş alerjisinden müzdarip olan var mı ??? çok küçük yaştan beri ciddi derecede etkileniyorum:(( çookk berbat bir durum ! resmen güneşten kaçar oldum :(( Eğer sizde güneş alerjisine sahipseniz ! Güneş koruyucu Ürün olarak bana nelere tavsiye edebilirsiniz ! ben birşeyler kullanıyorum ama yeterli olmuyor :( sizde birşeyler tavsiye ederseniz çok sevinirim !
iyi bir gün geçirmeniz dileğiyle !
Aranızda güneş alerjisinden müzdarip olan var mı ??? çok küçük yaştan beri ciddi derecede etkileniyorum:(( çookk berbat bir durum ! resmen güneşten kaçar oldum :(( Eğer sizde güneş alerjisine sahipseniz ! Güneş koruyucu Ürün olarak bana nelere tavsiye edebilirsiniz ! ben birşeyler kullanıyorum ama yeterli olmuyor :( sizde birşeyler tavsiye ederseniz çok sevinirim !
iyi bir gün geçirmeniz dileğiyle !
0
bende de var ancak henüz bir çare bulamadım. yine de sebamed'in güneş koruyucuları en memnun kaldığım ürün. www.medikalal.com
0
annemin cild tipi böyle. kışın bile kullanmadan çıkmıyor dışarıya koruyucusunu. benim tavsiyem iyi bir dermatologa gidip onun önerdiği ürünü kullanman. bioderma diye bir marka var. onun alerjik ciltlere uygun olanını kullanıyor annem. doktoru onu yazmıştı. inceleyebilirsin.
0
recep tayyip baykal
Anneye doğum günü hediyesi ne olabilir? 45 yaşında, ortalama bir Türk annesi. Bütçe sınırı çok abartılmadığı sürece yok.
Anneye doğum günü hediyesi ne olabilir? 45 yaşında, ortalama bir Türk annesi. Bütçe sınırı çok abartılmadığı sürece yok.
0
doğum gününde yahut anneler gününde veya öylesine birgünde şunu mutlaka yap
benim annem 5. çocuğunu doğrduğunda 33 yaşında 45 kilo iken, 45 yaşından itibaren kilo almaya ve akabinde pek çok sağlık sıkıntısı yaşamaya başladı.
Anneni ya bir spor salonuna kaydettir ya eve pilates seti al ya esofman takımı al bi şekilde sporla tanıştır, vesile ol
bilmiyor ve gitmiyorsa KETEMlerin sağlık tarama ve testleriyle de mutlaka tanıştır git yanında ol.
ha bunların hepsini yapıyor Ajda Pekkan gibi kadınsa maşallah ona o ayrı
benim annem 5. çocuğunu doğrduğunda 33 yaşında 45 kilo iken, 45 yaşından itibaren kilo almaya ve akabinde pek çok sağlık sıkıntısı yaşamaya başladı.
Anneni ya bir spor salonuna kaydettir ya eve pilates seti al ya esofman takımı al bi şekilde sporla tanıştır, vesile ol
bilmiyor ve gitmiyorsa KETEMlerin sağlık tarama ve testleriyle de mutlaka tanıştır git yanında ol.
ha bunların hepsini yapıyor Ajda Pekkan gibi kadınsa maşallah ona o ayrı
0
Çiçek gönder. Çok kıymetli, çok özenli bir şey olmasına gerek yok. Yavrusundan çiçek aldığı için havalara uçacaktır..
Ha benimkine bir kere içimden geldiği için çiçek aldığımda, "kim bilir kime almıştın da kabul etmeyince bana getirdin!" demişti ama neyse şimdi o ayrı.. :)
Ha benimkine bir kere içimden geldiği için çiçek aldığımda, "kim bilir kime almıştın da kabul etmeyince bana getirdin!" demişti ama neyse şimdi o ayrı.. :)
0
eğer çok fazla boş vakti oluyorsa 1000 parçalık puzzlelardan falan alabilirsin belki.
0
onunla güzel bi program yap. yapılan bir araştırmaya göre, eşyalar değil, yapılan aktiviteler mutluluk veriyormuş yıllar sonra bile.
a planı: onu güzel bir yere yemeğe götür, ardından da sinemaya gidin mesela.
b planı: bir pazar günü brunch ve yürüyüşe gidin.
c planı: ona masaj hediye edin bir akrabası ya da arkadaşı ile birlikte olabilir.
a planı: onu güzel bir yere yemeğe götür, ardından da sinemaya gidin mesela.
b planı: bir pazar günü brunch ve yürüyüşe gidin.
c planı: ona masaj hediye edin bir akrabası ya da arkadaşı ile birlikte olabilir.
0
anne yaşları aynı olduğu için kendi yaptıklarımı sayayım sana fikir verebilir;
eve bonnyfood'dan kalp şeklinde kek sepeti yolladım, tam biz yemek yerken geldi balonlu falan. çok hoş oldu.
sevdiği yerden pasta yaptırdım, istediği çeşitte.
bu aralar kız kardeşleriyle zaman geçirmek istediğini bildiğim için üçüne spa+brunch günü düzenledim.
eve bonnyfood'dan kalp şeklinde kek sepeti yolladım, tam biz yemek yerken geldi balonlu falan. çok hoş oldu.
sevdiği yerden pasta yaptırdım, istediği çeşitte.
bu aralar kız kardeşleriyle zaman geçirmek istediğini bildiğim için üçüne spa+brunch günü düzenledim.
0
dogumgunune ne kadar zaman var bilmiyorum ama belki soyle bir sey dusunebilirsiniz: madebyozlemakin.blogspot.com
0
shyzore
http://www.thinkgeek.com/geektoys/collectibles/cf9b/#tabssizce bu hediye nasıl ? getirtmeye değer mi ? yada gelir mi bu siteden türkiye'ye ?
www.thinkgeek.com
sizce bu hediye nasıl ? getirtmeye değer mi ? yada gelir mi bu siteden türkiye'ye ?
sizce bu hediye nasıl ? getirtmeye değer mi ? yada gelir mi bu siteden türkiye'ye ?
0
öncelikle kaç yaşında?
ve hayır, hp hayranları pek sevmez bunu.
ölüm yadigarları kolyesi alabilirsiniz, en sevdiği karakterin asasını alabilirsiniz. hp hastası sevgiliye aldıgım hedıyeler bunlar bu yaz, gayet sevmıstı.
edit: mindwars'un dediği site: www.bunlardanistiyorum.com
ve hayır, hp hayranları pek sevmez bunu.
ölüm yadigarları kolyesi alabilirsiniz, en sevdiği karakterin asasını alabilirsiniz. hp hastası sevgiliye aldıgım hedıyeler bunlar bu yaz, gayet sevmıstı.
edit: mindwars'un dediği site: www.bunlardanistiyorum.com
0
Türkiye de satan internet sitesi vardı boşuna ordan getirtmemiş olursun, hatırlarsam yazarım siteyi.
0
biraz spesifik bilgi edinmelisiniz hp sevgisi hakkında. ölüm yadigarları kolyesi önerimin arkasındayım fakat bunun yanında, mesela tişört falan alacaksanız çok güzel tasarımlar var. örn. ravenclaw seviyorsa shirtoid.com bu, kendini gryffindor'a yakın hıssedıyorsa da bu shirtoid.com ideal olacaktır.
www.etsy.com şurdan da bişyeyler bakabilirsiniz.
ha bir de yine sevdiği takımın atkısı çok güzel olabilir.
www.etsy.com şurdan da bişyeyler bakabilirsiniz.
ha bir de yine sevdiği takımın atkısı çok güzel olabilir.
0
bir hp hayranı olarak bu tarz oyuncaklar yerine her an yanımda olabilecek, ya da birçok yerde kullanabileceğim şeyler isterim. hjarteblod'un önerileri harika mesela. ya da ölüm yadigarları kolyesinin dışında, slytherin'in kolyesi de güzel olur bulabilirseniz. illa boynunda taşımasına gerek yok sonuçta :) atkı çok güzel olabilir.
ama bulabilirseniz marauder's map çok hoş olur:) ya da üzerine hogwarts arması işli bir sandık. büyük olmasına gerek yok, ufak bir sandığa hogwarts arması yapıştırılabilir (öyle üstünden değil tabi - profesyonelce), bu asadan daha az maliyeli olur sanki.
eğer sandığı geliştirmek isterseniz içine birkaç tane bu hediyelerden koyabilirsiniz. kolyeler, tişörtler falan.
ama bulabilirseniz marauder's map çok hoş olur:) ya da üzerine hogwarts arması işli bir sandık. büyük olmasına gerek yok, ufak bir sandığa hogwarts arması yapıştırılabilir (öyle üstünden değil tabi - profesyonelce), bu asadan daha az maliyeli olur sanki.
eğer sandığı geliştirmek isterseniz içine birkaç tane bu hediyelerden koyabilirsiniz. kolyeler, tişörtler falan.
0
dark horse
ev olabildiğince düzgünkira olabildiğince düşük ortam olabildiğince nezihneresidir?
ev olabildiğince düzgün
kira olabildiğince düşük
ortam olabildiğince nezih
neresidir?
kira olabildiğince düşük
ortam olabildiğince nezih
neresidir?
0
üsküdar'da otururdum, sultantepe'de. sabah rahat rahat motorla kabataş'a geçer işime giderdim. her sabah da simit-boğaz manzarası keyfim olurdu.
not: metrobüsten nefret ediyorum.
not: metrobüsten nefret ediyorum.
0
gültepenin girişi olabilir. İlerisi pek nezih değildir ama bacadibi kısmı iyidir.
0
neden kabataş dediğimi de söyleyeyim, metro hattıyla hacıosmana kadar taksim-maslak-sarıyer hattına bağlanırsın. finükiler ile 5 dakikada taksimde olursun. yürüyerek veya otobüsle 5 dakikada beşiktaşta olursun. deniz yoluyla da vapurla kadıköy/adalar, deniz otobüsüyle bostancıya gidersin. tramvayla da eminönü, sultanahmet, cevizlibağ'a kadar yardırırsın.
kabataş ulaşım için cennettir.
kabataş ulaşım için cennettir.
0
ardaron
arkadaşlar merhaba;günde 5-10 gr c vitamini aldığını söyleyen insanlar bu kadar c vitaminini nasıl alıyor acaba?
arkadaşlar merhaba;
günde 5-10 gr c vitamini aldığını söyleyen insanlar bu kadar c vitaminini nasıl alıyor acaba?
günde 5-10 gr c vitamini aldığını söyleyen insanlar bu kadar c vitaminini nasıl alıyor acaba?
0
yahu zaten yetişkin insanın günlük c vitamini ihtiyacı 700 mg falan. 5-10 gr alıp napıyorlar acaba? :/
0
stayout
ucuza kaçayım
ucuza kaçayım
0
french press daha ucuz..
ucuz kahve makinalarindan cacik olmaz, french e devam bence
ucuz kahve makinalarindan cacik olmaz, french e devam bence
0
ikisininde tadi farkli bence her ikisininde ayri bi güzelligi var.
ucuz kahve makinelari arkadaslarin dedigi kadar kötü degil kesinlikle.ama mükemmel de degil.yani bu soruyu soruyosan aradaki farki anlamazsin 200 liralik makine ve 30 liralik makine arasindaki.
french press in tadi bence daha dogal,ya da nasil diyim gercekten kahve ictigimi hissediyorum.
ama french pressin bakimi zor,sürekli temizlik lazim.
eger her sabah kahve iciyosan makine daha kolay ama daha zevk alarak icmek istersen french press.
afiyet bal seker olsun.
ucuz kahve makinelari arkadaslarin dedigi kadar kötü degil kesinlikle.ama mükemmel de degil.yani bu soruyu soruyosan aradaki farki anlamazsin 200 liralik makine ve 30 liralik makine arasindaki.
french press in tadi bence daha dogal,ya da nasil diyim gercekten kahve ictigimi hissediyorum.
ama french pressin bakimi zor,sürekli temizlik lazim.
eger her sabah kahve iciyosan makine daha kolay ama daha zevk alarak icmek istersen french press.
afiyet bal seker olsun.
0
günde 5-10 fincan kahve tüketiyorsanız kahve makinesi. yok en fazla 1-2 fincan keyiflik içerim diyorsanız french press.
0
30-40 liraya kötü bir kahve makinesi alacağına aynı fiyata kaliteli bir french press al mis gibi iç kahveni. ayrıca french press kat kat daha lezzetli.
0
hem kahve makinem hem de french press'im var. ailecek french press'e aşığız diyebilirim. çok daha lezzetli oluyor kahve.
0
makina al. french pressi sürahinin içine koyup rafa kaldır, kullanma.
espresso iç, hiç olmadı moka iç. tabi evet.
espresso iç, hiç olmadı moka iç. tabi evet.
0
Efiloğlu
Şöyle 2 gün kafamı dinleyebileceğim, şehir gürültüsünden uzak, mümkünse doğa ile iç içe, bir tatil/dinlenme mekanı var mıdır?Ağva önerenler oldu. Daha neresi olabilir? Ya da Ağva'da nereleri tavsiye edersiniz?
Şöyle 2 gün kafamı dinleyebileceğim, şehir gürültüsünden uzak, mümkünse doğa ile iç içe, bir tatil/dinlenme mekanı var mıdır?
Ağva önerenler oldu. Daha neresi olabilir? Ya da Ağva'da nereleri tavsiye edersiniz?
Ağva önerenler oldu. Daha neresi olabilir? Ya da Ağva'da nereleri tavsiye edersiniz?
0
adalar. hem ulaşım kolay hem giderken bile insan huzur doluyor. hafta içine denk getirirseniz konaklama da ucuz.
büyükada iyidir.
büyükada iyidir.
0
Ağva zaten ufak bir yer, orada nehir kıyısındaki otellerden birinde çok güzel kafa dinleyebilirsiniz. Hatta şöyle bir şey var;
www.agvarehberi.com
Ben bunlardan aqua verde'ye gitmiş ve gayet memnun kalmıştım. Diğerleri de hemen yanında zaten, onlar da güzel görünüyordu.
www.agvarehberi.com
Ben bunlardan aqua verde'ye gitmiş ve gayet memnun kalmıştım. Diğerleri de hemen yanında zaten, onlar da güzel görünüyordu.
0
tok oldugumuz halde yaftalar yiyoruz
Nerede bulabilirim, ya da ona benzer falan var mıdır bir yerlerde? arkadaşım çok beğendi, onun için arıyorum.
Nerede bulabilirim, ya da ona benzer falan var mıdır bir yerlerde? arkadaşım çok beğendi, onun için arıyorum.
0
yahu çok beğendi, kıramadım da bulabilirim belki dedim :) napalım artık :)
0
hasanli
merhabalar biz 2 kuzeniz kendimizi sosyallestirmek istiyoruz,bos vaktimiz var paramizda var ama ne kursuna gidecegimizi bilmiyoruz.ingilizce demeyin lutfen cunku ingilizcemiz iyi.Not:erkegiz,beylikduzu ve bakirkoy civari tercihimizdir
merhabalar biz 2 kuzeniz kendimizi sosyallestirmek istiyoruz,bos vaktimiz var paramizda var ama ne kursuna gidecegimizi bilmiyoruz.ingilizce demeyin lutfen cunku ingilizcemiz iyi.Not:erkegiz,beylikduzu ve bakirkoy civari tercihimizdir
0
herşeyi soran adam
Arkadaşlar, blog yazmaya karar verdim, devamlılık zor fakat olsun yine de fikirlerimi paylaşabileceğim, günlük gibi olabilecek tek bi konuya bağımlı kalmayan bir blog olacak. fakat son gelişmelerden haberdar olmadığım içün, nerede hesap oluşturayım karar veremedim.blogspot blogger wordpress vs. twit
Arkadaşlar,
blog yazmaya karar verdim, devamlılık zor fakat olsun yine de fikirlerimi paylaşabileceğim, günlük gibi olabilecek tek bi konuya bağımlı kalmayan bir blog olacak.
fakat son gelişmelerden haberdar olmadığım içün, nerede hesap oluşturayım karar veremedim.
blogspot blogger wordpress vs. twitter'da böyle birşey yapmayı düşündüm fakat o zamanda 140 karakter sıkıntı olabilir.
tavsiyeniz nedir?
blog yazmaya karar verdim, devamlılık zor fakat olsun yine de fikirlerimi paylaşabileceğim, günlük gibi olabilecek tek bi konuya bağımlı kalmayan bir blog olacak.
fakat son gelişmelerden haberdar olmadığım içün, nerede hesap oluşturayım karar veremedim.
blogspot blogger wordpress vs. twitter'da böyle birşey yapmayı düşündüm fakat o zamanda 140 karakter sıkıntı olabilir.
tavsiyeniz nedir?
0
blogger bu konuda çok iyidir. en azından arayüzü çok daha kolay ve kullanışlı..
0
hobarey
Selamlar;e-ticaret sitesi yapabilitem var da efendim ne satsam diye düşünüyorum sizlere de bir sorayım dedim. ne satsam parayı vururum değil de ne satsam az biraz para kazanırım.Öpt.Saygılar.
Selamlar;
e-ticaret sitesi yapabilitem var da efendim ne satsam diye düşünüyorum sizlere de bir sorayım dedim. ne satsam parayı vururum değil de ne satsam az biraz para kazanırım.
Öpt.
Saygılar.
e-ticaret sitesi yapabilitem var da efendim ne satsam diye düşünüyorum sizlere de bir sorayım dedim. ne satsam parayı vururum değil de ne satsam az biraz para kazanırım.
Öpt.
Saygılar.
0
ucuz fiyata düşürürsen oto aksesuar... çifti 2 lira olan ledli dipsiz ampulü 10 liraya satıyorlar...
0
dealextreme.com dan 75 euroyu geçmeyecek şekilde freeshipping ile ipod şarj-arakablo,iphone şarj-arakablo,kartuş gibi ufak şeyleri ucuza getittirip satabilirsin. ürünler çinden geliyor. gelişi 20 gün sürdüğünden insanlara bekleme süresini kısalttığın bir satış hizmeti sunmuş olursun. örneğin htc adaptörü 13 tl ye aldım buradan. 35-40tl ye satılıyordu türkiyede
0
yapabildiğin bir şey sat. Yani üretici sen ol. Ya da sevdiğin ve tedariği kolay olan bir şey.
0
çok güzel bir önerim var, ben yapamadığım için :)
kozmetik olsun, ama türkiye'de bulunmayanlardan. bir sürü güzel ve ucuz marka var böyle, özellikle İngiltere'de satılan.
bu kozmetikler pahalı şeyler olmasın, en ideali oje. bilmem fark ettin mi ama deli bir oje piyasası var. türkiye'de satılmadığı için china glaze, opi, orly'ler deli gibi satıyor nette. bir sürü de blog var, oje üzerine. birkaç tanesine denemeleri için oje yollasan zaten reklamını yaparlar hemen.
kozmetik olsun, ama türkiye'de bulunmayanlardan. bir sürü güzel ve ucuz marka var böyle, özellikle İngiltere'de satılan.
bu kozmetikler pahalı şeyler olmasın, en ideali oje. bilmem fark ettin mi ama deli bir oje piyasası var. türkiye'de satılmadığı için china glaze, opi, orly'ler deli gibi satıyor nette. bir sürü de blog var, oje üzerine. birkaç tanesine denemeleri için oje yollasan zaten reklamını yaparlar hemen.
0
@bigboy76 alışveriş yasağı olduğu için, isteyenler de kendi başlarına sipariş veremedikleri için yurt dışından, yasal yollardan bu işi yapabilir diye dedim. yoksa isteyen zaten getirtirdi ne istiyorsa yurt dışından. bu yasak yüzünden böyle bir iş alanı çıktı zaten.
0
yue
Şimdi efendim, ben normalde en az 1 litre su tüketiyorum. Ve bu bana yetiyor gibi geliyor. Fakat kilo vermek için diyetisyene gittim ve bana günde en az 2.5 litre su içmemi söyledi. Tartıda vücut yağ-kas-su kitlemi ölçtü ve su oranımın az olduğunu söyledi. Hatta vücut, iç organların çalışması için g
Şimdi efendim, ben normalde en az 1 litre su tüketiyorum. Ve bu bana yetiyor gibi geliyor.
Fakat kilo vermek için diyetisyene gittim ve bana günde en az 2.5 litre su içmemi söyledi. Tartıda vücut yağ-kas-su kitlemi ölçtü ve su oranımın az olduğunu söyledi. Hatta vücut, iç organların çalışması için gerekli olan suyu depolarından kullanıyormuş(nereden kullanacaktı?).
Şimdi bunun üzerine bir haftadır elimde şişelerle 2.5 litre tamamlayacağım diye -afedersiniz- k.çımı yırtıyorum. Çok su içtiğim içinde çok çişim geliyor, zırt pırt tuvalete gidiyorum. Bana belli bir miktardan sonra içilen su direk çiş olarak çıktığı için gereksiz gibi geliyor. Oysa ki günde 1 litre içerken rahatsız hissetmiyordum ve tuvalet ihtiyacı da sinirlerimi bozacak kadar çok olmuyordu. Yanılıyor muyum?
edit: bayan, 1.63 boy, 60 kilo
Fakat kilo vermek için diyetisyene gittim ve bana günde en az 2.5 litre su içmemi söyledi. Tartıda vücut yağ-kas-su kitlemi ölçtü ve su oranımın az olduğunu söyledi. Hatta vücut, iç organların çalışması için gerekli olan suyu depolarından kullanıyormuş(nereden kullanacaktı?).
Şimdi bunun üzerine bir haftadır elimde şişelerle 2.5 litre tamamlayacağım diye -afedersiniz- k.çımı yırtıyorum. Çok su içtiğim içinde çok çişim geliyor, zırt pırt tuvalete gidiyorum. Bana belli bir miktardan sonra içilen su direk çiş olarak çıktığı için gereksiz gibi geliyor. Oysa ki günde 1 litre içerken rahatsız hissetmiyordum ve tuvalet ihtiyacı da sinirlerimi bozacak kadar çok olmuyordu. Yanılıyor muyum?
edit: bayan, 1.63 boy, 60 kilo
0
haklısın su tüketimi diyetisyenlerin en ucuz numarasıdır. ben 25 kilo vermiş birisi olarak söylüyorum fazla su tüketimi kilo verdirmez yemekten kısacaksın spor yapacaksın suyunuda normal tüketeceksin kalanlar yalan.
0
şimdi kişinin günlük tüketmesi gereken su yine kendi ile alakalıdır. yani yaşadığı ortam, yaptığı aktiviteler, yediği yemekler vs...
genel olarak günde 1 litre suyun çeşitli yollar ile vücuttan atıldığı farz edilir. çeşitli hastalıklar ve özel durumlar bunu tabi ki değiştirebilir. bu sebeple 1.5 ila 2 litre su tüketimi normaldir.
fakat tabi ki spor yapan bir insanın veya çok sıcak bir ortamda çalışan birinin daha fazla sıvı alması gerekecektir. ayrıca idrar beyaz ve açık sarı bir renge bürünmesi de vücüdun yeterli su aldığının göstergesi olabilir.
diyetisyenin dediği minimum ifadesi çok yanlış bir ifade. minimum oysa maksimumu nedir bunun? fazla su alımının çok tehlikeli sonuçları olabilir. böyle özensiz bilgiler verilmemeli.
ayrıca su sadece içeceklerden alınmaz. yemeklerden de vücut su alır. bu şekilde kendinize uygun bir miktar belirleyebilirsiniz. 1 litre az görünüyor ama minimum 2.5 litre diye bir şey de olamaz.
genel olarak günde 1 litre suyun çeşitli yollar ile vücuttan atıldığı farz edilir. çeşitli hastalıklar ve özel durumlar bunu tabi ki değiştirebilir. bu sebeple 1.5 ila 2 litre su tüketimi normaldir.
fakat tabi ki spor yapan bir insanın veya çok sıcak bir ortamda çalışan birinin daha fazla sıvı alması gerekecektir. ayrıca idrar beyaz ve açık sarı bir renge bürünmesi de vücüdun yeterli su aldığının göstergesi olabilir.
diyetisyenin dediği minimum ifadesi çok yanlış bir ifade. minimum oysa maksimumu nedir bunun? fazla su alımının çok tehlikeli sonuçları olabilir. böyle özensiz bilgiler verilmemeli.
ayrıca su sadece içeceklerden alınmaz. yemeklerden de vücut su alır. bu şekilde kendinize uygun bir miktar belirleyebilirsiniz. 1 litre az görünüyor ama minimum 2.5 litre diye bir şey de olamaz.
0
şu su muhabbeti süper.
arabanın azami hızı ve benzin hikayesi gibi.
arabanın azami hızı 100km olsun. bu araba benzin konulmazsa gitmez. ama ne kadar da benzin koysan o azami hız 150 olmaz.
yani susuzluktan ölme sınırına gelmedikçe -ki birkaç istisnai durum hariç gelemezsiniz, susarsınız- ihtiyacınız kadar içersiniz zaten.
günde 1lt su içen berna ayda 1 kilo verdi.
ama günde 7 lt su içen nurullah ayda 7kilo verdi yok ki.
"su iç iç iç iç içsene iç dedim sana" yok yani. zaten çaydan ordan buradan alıyorsunuz onları.
diyet sektörü, kilo verme sektörü böyle.
her 2 sene bir kendine tanrı yaratmak zorunda.
yok altın çilek yok kuşburnu yok şimdi pul biber. tabi en eski numara "bol su iç".
arabanın azami hızı ve benzin hikayesi gibi.
arabanın azami hızı 100km olsun. bu araba benzin konulmazsa gitmez. ama ne kadar da benzin koysan o azami hız 150 olmaz.
yani susuzluktan ölme sınırına gelmedikçe -ki birkaç istisnai durum hariç gelemezsiniz, susarsınız- ihtiyacınız kadar içersiniz zaten.
günde 1lt su içen berna ayda 1 kilo verdi.
ama günde 7 lt su içen nurullah ayda 7kilo verdi yok ki.
"su iç iç iç iç içsene iç dedim sana" yok yani. zaten çaydan ordan buradan alıyorsunuz onları.
diyet sektörü, kilo verme sektörü böyle.
her 2 sene bir kendine tanrı yaratmak zorunda.
yok altın çilek yok kuşburnu yok şimdi pul biber. tabi en eski numara "bol su iç".
0
1 litre de azmış ama. ben o 1 litreyi sabah içiyorum sadece. bir de şey var; hadi bi litrelik şişedeki suyu kafama dikeyim bi seferde kurtulayım olmuyor. belli aralıklarla azar azar almak lazım. öğünlerle beraber miktarı biraz yüksek tutacaksınız falan. ondan belki tuvalete sık gidiyorsunuzdur, bi seferde 2-3 bardak içiyorsanız..
sonuç olarak bence 1 litre yetersiz evet. 2,5 olmuyorsa da en azından 2yi bulsanız fena olmaz.
bir de çay/kahveden su aldığınızı düşünmeyin neredeyse kendileri kadar suyun vücuttan atılmasına neden olurlar bunlar. vücudun suyu kullanması açısından bakarsak onları artı değil eksi hanesine yazmak lazım.
sonuç olarak bence 1 litre yetersiz evet. 2,5 olmuyorsa da en azından 2yi bulsanız fena olmaz.
bir de çay/kahveden su aldığınızı düşünmeyin neredeyse kendileri kadar suyun vücuttan atılmasına neden olurlar bunlar. vücudun suyu kullanması açısından bakarsak onları artı değil eksi hanesine yazmak lazım.
0
Litre hesabı yerine, kademe kademe idrarın rengi saydama yakın olana kadar alımı arttırmak ideal.
0
böyle şeylerde vücudu dinlemek gerektiğini düşünüyorum. susamak diye bir şey var sonuçta. herkesin su ihtiyacı farklı.
ben günde 4-5 bardak su ile yetiniyorum, başka bir arkadaşım evde su olmazsa depresyona girecek kadar takıntılı bu konuda.
bazen çok susuyorum, bazen susamıyorum. susadığım zaman suya ihtiyacım var, susamazsam yok işte. her şeyi kontrol altına almaya gerek yok bence.
ben günde 4-5 bardak su ile yetiniyorum, başka bir arkadaşım evde su olmazsa depresyona girecek kadar takıntılı bu konuda.
bazen çok susuyorum, bazen susamıyorum. susadığım zaman suya ihtiyacım var, susamazsam yok işte. her şeyi kontrol altına almaya gerek yok bence.
0
c1b2k3
http://www.google.com.tr/imgres?q=galatasaray+2010-2011+forma&start=77&hl=tr&sa=X&biw=1517&bih=725&tbm=isch&prmd=imvns&tbnid=1w81Ng4iykMnWM:&imgrefurl=http://www.gscimbom.com/forum/2010-diger/17418-galatasaray-2010-2011-forma-onerileri-70.html&docid=yBZ4q96eo_bM1M&imgurl=http://img692.imageshack.us/
0
arada sırada limango da gs store geçen sezon ürünlerini satıyor, denk getirmek lazım
0
merter sportive'de görmüştüm ben geçen hafta. yine merter'deki adidas outlet'inde de olabilir.
0
