Giriş
(13)

Eben kim?

ermanen
tanıyor musunuz cidden? büyüyünce tanışmış olan var mı aranızda?şunlar da bonus sorular:herkesin ebesi var mıdır? hastanelerde ebe olanlar özel bir bölüm mü okuyor? hemşireler ebe olabiliyor mu? (bazı ünv'lerde ebelik bölümü varmış)bizi kucağına ilk alan hastane mensubu ebe midir?peki hastanede bebe
tanıyor musunuz cidden? büyüyünce tanışmış olan var mı aranızda?

şunlar da bonus sorular:

herkesin ebesi var mıdır?
hastanelerde ebe olanlar özel bir bölüm mü okuyor? hemşireler ebe olabiliyor mu? (bazı ünv'lerde ebelik bölümü varmış)
bizi kucağına ilk alan hastane mensubu ebe midir?
peki hastanede bebeği kucağına ilk alan kişi doktor değil mi aslında?
ya da doktor çıkarıp direkt hemşirenin kucağına mı verir?
ilk alan kişi aile mensubu olabilir mi? (mesela doğumda yardımcı oluyorsa) ( doktorsa o ayrı tabii :) )

ebenizin ellerinden öperiz.

edit: ebe kelimesinin eski anlamı büyükanne imiş. bazı yörelerde hala kullanılıyormş.

edit2: ebebaba kavramı da mı var?
0
ermanen
(15.11.13)
adının sevim olduğunu biliyorum sadece.
0
rock n roll
(15.11.13)
hastanelerde ebe değil kadın doğumcu oluyor, bir tür doktor kadın hastalıklarına da bakıyor. jinekolog yani. annem o doktora güvendiği ve iki çocuğunu da onla doğurduğundan, sonrasında menapoz döneminde de aynı doktora gitti. ben de küçüklüğümde görmüştüm ama ebem demedim tabi. doktor göbek bağını kesip hemşireye veriyormuş, hemşire silip yıkayıp sarıp bebeği durumuna göre kuvörze koyuyor ya da anneye veriyor. aile mensubuna verileceğini sanmıyorum ameliyat sonuçta ve göbek bağı kesilene kadar normal doğumda dahi riskli bir durum bebeğin nefes almaya başlaması.
0
alice practice
(15.11.13)
tanımıyorum ama şimdiye kadar hakkında hiç iyi şeyler duymadım.
0
sparkle kiddle
(15.11.13)
Ben tanımıyorum ama annem ne zaman mevzusu olsa hemen başlar benim ebem annem diye.. Anneannem kendi kendine doğurmuş annemi..
0
mutekebbir
(15.11.13)
Anadolu'da hala pek çok köyde doktor yokken herkesi kadin doğumcular doğurttu sanmak, süpermiş. ailemdeki bikaç ebeyle tanıştırayım sizi dağ köylerinde anne karnında ölmüş bebekler kadın ölmesin diye döşekte nasıl doğurtturulur anlatsınlar.
Efendim bendeniz, 30 sene önce bir ilçe hastanesinde doğmuşum. Doktor haftasonu kafayı çekmeye gittiği için annem 48 saat bağırmış (ilk doğum ve vajina çatısı anatomik olarak dar bir fiziğimiz var, bebekler de iri, al sana bela)
kadıncağız bu nedenle doktorun adını hatırlamak bile istemiyor. sonraki doğumlarını ebeler yaptırttı, en küçük kardeşimi mahallenin ebesi gelip evde doğurttu -doğum süper bi olay bence herkes izlemeli-. çünkü annem kadın doğumculardan nefret ediyor...
ebe bizde de büyükanne demek
0
niye ama
(15.11.13)
adını falan hiç bilmiyorum. sadece annemin yanındayken annemle kısa bir muhabbet etmiş. kocamın adı süleyman'dı, vefat etti, bu bebeğin göbek adı da süleyman olsun demiş. anacım da kabul etmiş.
0
karisik hisli adam
(15.11.13)
tanıyorum. hatta her bayram mahalledeki bütün çocuklar el öpmeye giderdik.
0
cilekli krep
(15.11.13)
@niye ama

öyle bişey sanmadık yav. herkes istediğini açıklayabilir cevap olarak.
0
🌸ermanen
(15.11.13)
daha yeni açılan bir üniversite hastanesinde ihtisasını yapmakta olan bir jinekolog adayı tarafından doğurtulmuşum. 4,5 kiloluk da bir bebek olarak dünyaya gelmişim, iyiymişim bence...
0
melody silent
(15.11.13)
ebelik diye bir bölüm var. normal doğum olunca genelde doktorlar değil ebeler doğum yaptırıyor.
0
hayir bu koyden olsam nolcak
(15.11.13)
bir defa annemin doktorunun semtinde dolaşırken (10 yaşlarında falan)yolda gördüm bak bu kız vardı doğumda demişti annem.. yüzünü hatırlamıyorum.
ebe değil hemşireymiş mesela bu.
hastanelerde doktor olur +hemşire vs..
ebe, o zamanlarda (en az 20 yıl öncesi) evde normal doğum yaptıranlar oluyor..
ilk eline alan dediğim gibi değişir..
doktor varsa doğumda evet, doktordur ilk eline alan.
aileden biri doktorsa evet, değilse imkansız. ilk saniyelerde nefes falan almıyor /ya da az alıyor bebek..poposuna vurmak bile ağlatmak (ki bağırınca ciğerlere oksijen girsin, oksijen girdikçe yandığı için ciğerler daha da ağlasın vs) önemli bir olay.
erkek ebe var.
ebababayı bilemiycem.
0
jimjim
(15.11.13)
@ ermanen, ebe değil kadın doğumcu oluyor yazan arkadaşa binaen yazmıştım :)
ayrıca bugün için değil burdakilerin en azından bir 20 sene önce doğmuş olacağını düşünerek yazmıştım...
gerçi bugün bile parasını vermezsen uzman doktorun ameliyatına girmediği bir sağlık sistemimiz var onu geçtim doğduğum o ilçe hastanesinde hala ve hala (ilçe de 100 bin nüfuslu)operatör kadın doğumcu yok! geçen ay bu yüzden yengemi kanamadan kaybediyorduk neredeyse...komşu ile gidene kadar, ölümden döndü. metropollerin steril ortamlarında yaşamıyor herkes küvözlerde falan filan...
göbek bağı konusu da: saklanan göbek bağı zaten anneden kesilen bağ değil ki o kesiliyor orada onun işi bitiyor plesanta (eş) annede kalan bağ herşey aynen çöpe. Daha sonra o göbeğin bebekte kalan kısmı "düşer" saklanan bu düşen kurumuş kısım. O da kaç gün sonra düşerse.
doğum anında hemen saklanan göbek olsa olsa kordon kanı olur o da çok ekstrem bir durum zaten rutinde yok.
0
niye ama
(15.11.13)
beni doguran doktorla annem ayni yerde calisiyor, ogle yemeklerinde kafeteryada goruyormus.
0
little miss rejectee
(15.11.13)
(6)

Cemaat versus AKP (yani Tayyip Erdoğancı olanları)

zgrydn
bu iki yapı arasındaki olası bir siyasi mücadeleden hangi tarafın kazançlı çıkmasını tercih edersiniz? sizce hangisi öne çıkar? keyfiniz bilir ama normalde hangi siyasi görüşe yakın olduğunuzu da belirtirseniz iyi olur.not: evet, illaki birinden birini seçmeniz gerekiyor.
bu iki yapı arasındaki olası bir siyasi mücadeleden hangi tarafın kazançlı çıkmasını tercih edersiniz? sizce hangisi öne çıkar? keyfiniz bilir ama normalde hangi siyasi görüşe yakın olduğunuzu da belirtirseniz iyi olur.

not: evet, illaki birinden birini seçmeniz gerekiyor.
0
zgrydn
(15.11.13)
tayyip
0
baldur
(15.11.13)
cemaat kazançlı çıksın isterim.
pensilvanya forevır!
0
hope ender
(15.11.13)
www.eksiduyuru.com
son olaylar patlamadan yukarıdaki duyuruda yazmıştım tayyip cemaatçii kadroyu tasfiye ediyor şu aşamadsa tayyibi desteklerim.
0
melancholyman
(15.11.13)
cemaatin içinde büyüdüm :)
asla AKPli değilim ama cemaate karşı AKP! (deniz- yılan durumu) o derece yani, bak koyunlarında büyüdüm ben bunu diyorsam vardır bir bildiğim...
0
niye ama
(15.11.13)
AKP'li değilim ve ikisini de tercih etmem. İki türlü de işbirlikçiler. Ancak bu ikisi arasından cemaat galip çıkacaktır. Abd tayyip'ten desteğini çekiyor. Cemaati bu kadar güçlendiren, bu oluşumu sağlayan ve destekleyen de abd'dir. Bu karşılaşmada mutlaka cemaat galip gelecektir. tayyip'in son dönemdeki hırçınlığının nedeni de gideceğini biliyor olması.

Sevmem, nefret ederim ve ikisini de desteklemem, tekrar ediyorum.
0
belirtmekistedim
(15.11.13)
Eğer ciddi bir yol ayrımı ve restleşme varsa şu an için ikisinin de kaybı olur.Çünkü Akp'ye sırf Erdoğan için oy veren çok ciddi bir kitle var ve dediğim gibi yol ayrımı ikisinin de zararına olur ki inşallah iki taraf da güç kaybeder rahatlarız.Zaten kemik kitle taş çatlasın %30 falan bunun da yarısına yakını cemaat.Yani ayrılık durumunda oluşabilecek tablo: Erdoğan %20 civarı,Cemaatin desteklediği kişi/parti %15 civarı,geri kalan oylar da mhp,bdp,chp gibi diğer partilere dağılır.Ama bu şekilde keskin bir ayrılığın olacağını düşünmüyorum.

Not:Herikitarafadagünahımıbilevermemsporluyum
0
ucaninekbanakarsi
(15.11.13)
(15)

ailenizin size yaptığı masrafları geri ödeyen ya da ödemeyi düşünenler

yue
var mı? bu konuda ne düşünüyorsunuz? ailemiz her türlü masrafımızı karşılamak zorunda mı (gücü yettiğince tabii) yoksa 18 gibi belirli bir yaştan sonrasını borç olarak mı düşünmeli?
var mı? bu konuda ne düşünüyorsunuz? ailemiz her türlü masrafımızı karşılamak zorunda mı (gücü yettiğince tabii) yoksa 18 gibi belirli bir yaştan sonrasını borç olarak mı düşünmeli?
0
yue
(15.11.13)
belli bir yaştan sonra biz bakıyoruz onlara. bu bir nevi geri ödeme sayılabilir.

18den sonrası borç olarak düşünülmemeli. 18de aileden maddi olarak ayrılmak ancak işe girmekle mümkün olur. e o zaman nerede eğitim? 25 olabilir belki.

ama şu da var çocuğu yapıyorsan gücünün yettiğince destekleyeceksin. en azından ben böyle düşünüyorum.
0
goldentitan
(15.11.13)
zorunluları ödeseler de ben her şeyi ödemek zorunda olduklarını düşünmüyorum. mesela üniversitede okurken burs aldım, onlar da az bir miktar gönderip yardımcı oldular ama bazı akademik kurslara gitmek istemiş olsam da parası onlardan çıkacağı için gitmedim. şimdi hala işsizim ve o kurslara gitmem lazım, bu durumda mecbur birisi ödeme yapacak ve onlar olacak bu da. ha işe girince direkt onun geri ödemesi olarak değil de, bir şekilde destek olarak karşılığını veririm.

yahu senelerdir mevzu olan miktar da 950 lira sadece. lanet olsun züğürtlük.
0
letheavendangered
(15.11.13)
çok uzun zamandır kendi bütçeme sahibim, bu sebeple de bana bir masraf yapmadılar (dersane, kitap, yurt, harç, yol, giysi, tatil, ameliyat vb herşeyi kendim karşıladım)15 yaşından beri bu böyle.
ben böyle bi kafaya sahiptim çünkü evin büyük çocuğuyum, aile kalabalık, imkan dardı...biraz da mecburdum. Ama kendi çocuğum olsa veya daha imkanları olan bir ailede olsaydım böyle düşünmezdim belki 15 değil de 20 olurdu o sınır, belki 25.
0
niye ama
(15.11.13)
kriter bence kişinin para kazanmaya başladığı andır, 18 yaş değil.
asgari ücret bile alıyor olsa misal 10 lira bile olsa eve katkıda bulunmalı.
yine nasıl ki onlar okutup büyüttüyse ''aile'' olarak, ileride de ihtiyaçlarına destek olunmalı.
borç olduğu için aile olunduğu için.
0
neferkitty
(15.11.13)
ödemeyi öneriyorsan eğer evlatlıksın derim.
ödemeyi öneriyorsan ve aile kabul etmeyip üstüne bağırıp çağırıyorsa: hayırsız evlatsın
ödemeyi öneriyorsan ve aile akbul ediyorsa: kesin evlatlıksın
ödemeyi önermediysen ve aile istediyse: ailen yanlış yere yatırım yapmış demektir.
0
derectus
(15.11.13)
bazen bu argumanla geliyor sinirlendiğinde, bakmicaksan neden doğurdun diyorum. şımarık bi evlat olarak evet karşılamalı, karşılamak zorunda. turklerde bi 18 yaş muhabbeti yok neyseki. evlenene kadar bakcak her türlü :)
0
eja
(15.11.13)
ben ödüyorum ama tabi biraz da ailedeki maddi sıkıntılara destek olması için.
0
sanal cicek
(15.11.13)
borç olarak düşünmemeli. olan olmayana vermek zorunda bence, aile olsun, olmasın.
0
nereye bu gidis
(15.11.13)
herkes çocuğunun bakımından sorumlu onlar üstüne düşeni yaptı, sende kendi çocuklarına bakacaksın bu devran böyle dönüyor, öyle ödemek olmaz ama ihtiyaçları olduğunda yanlarında olmak evlatlık vazifesidir tabi
0
sirena
(15.11.13)
Eğitim hayatı bitene kadar aile her konuda yardımcı olmalı bence.

Bizde durum böyle, "masterını bitirene kadar herşeyin bizden sonrası sende" diyor bizimkiler.

Geri ödemeye gelince bizimkilerin benden maddi bi beklentisi olmaz, ben de hesaplayıp şu kadar para harcatmışım dur tam olarak aynısını vereyim demem ama bi çok kıyak yapmayı düşünüyorum.

Yurtdışına turlara gönderme valideye ziynet eşyası falan peder beye de ne isterse artık.
0
giderbey
(15.11.13)
ailemin maddi durumu oldukca yetiyor olsa da egitimimi hep bir sekilde kendim odemeye calistim (ilkokul-lise haric). burslar buldum, ek asistanliklar yaptim para kazanabilmek icin. simdi de iki iste calisiyorum. daha cok para kazandikca odemeyi dusunuyorum ama ailem odememi kabul etmeyecek kesin.
0
little miss rejectee
(15.11.13)
Hayatim boyunca calissam okullara odediklerini anca oderim
0
coconel
(15.11.13)
18 yas bir sinir degil zira o yastan sonra da egitim devam ediyor, e madem cocuk yaptılar sorumluluğunu da bilerek yapiyorlar.Ben simdiye kadar calismaya baslayinca 'alin bu da size olan borcum' diye odeme yapmayi dusunmedim.Ailem su an icin kendilerini idare edebilecek kardesimi ve beni okutabilecek durumdalar.ileride maddi durumlarında bir sorun olursa tabii ki elimden geldigince yardim ederim.Kaldi ki ailem de bana ve kardesime yaptiklarini görev/borc verme olarak dusunmuyorlar, istedikleri icin yapiyorlar.

Ileride benim de cocugum olsa ben de ileriki yaslarinda gelip 'borc' odemesini istemem.
0
fraise
(15.11.13)
konuyla paralel olarak bu konuda ne düşünüyorsanız, benzer düşünceye sahip bir eş ile evlenmek gerekiyor. Yoksa bu konuda farklı düşünen iki insanın eylemleri evde hep huzursuzluk çıkaracaktır.

üniversitedeyken çok nadir para isterdim ailemden. mezun olduktan sonra düşük maaşla çalışmaya başladığımda da yardımcı oldum, şimdi iyi kazanıyorum yine yardımcı oluyorum. Sadece anne-babama değil, kardeşime de destek çıkıyorum ihtiyacı olduğunda. Sonuçta ihtiyaçları varsa ve ilk başvurdukları ben değilsem, bende bir sorun var diye düşünürüm. Olayı realize edip, 18 yaş sınırı koymanın gereği yok. Ben 24 yaşımda göndermeye başladım, çünkü okulum o zaman bitti.
0
spatzle
(15.11.13)
Türk aile yapısında böyle bir şey pek yok.Ama ülke sınırlarımızı geçip batıya doğru gittikçe kafa yapısı "18 yaş" olarak değişiyor."50 yaşına da gelsen benim gözümde hala çocuksun" sözü bizim kültürümüzü ve aile yapımızı anlatır.Yani geri ödeme ve borç değil de yapılan jestler,alınan hediyeler ile borçlu olma duygusu giderilebilir."Anne,baba ben size borcumu ödeyeyim artık" dersen üzülürler,kırılırlar.
0
ucaninekbanakarsi
(15.11.13)
(8)

abuk sabuk ama mühim schengen sorusu

yol
efendim şimdi ben almanyada bulunuyoru uzun süreliğine dolayısıyla vize almam gerekti yoksa yeşil pasaportum var.vize 1 aralıkta bitsin diyelim bende 2 aralıkta ispanyaya gitmek istiyorum diyelim bunun için schengen bölgesinden çıkıp türkiyeye geri dönmeme gerek var mı?yoksa almanyadan direk ispanya
efendim şimdi ben almanyada bulunuyoru uzun süreliğine dolayısıyla vize almam gerekti yoksa yeşil pasaportum var.vize 1 aralıkta bitsin diyelim bende 2 aralıkta ispanyaya gitmek istiyorum diyelim bunun için schengen bölgesinden çıkıp türkiyeye geri dönmeme gerek var mı?yoksa almanyadan direk ispanyaya geçsem olur mu?
0
yol
(14.11.13)
almanyadan ispanyaya gittiğiniz zaman kimse size pasaport sormaz ki. 1 aralıkta vizeniz bitiyorsa 2 aralıkta avrupa'da nasıl olacaksınız? kaçak mı kalacaksınız? tam anlayamadım.
0
fayfim
(14.11.13)
@fayfim yeşil pasaportum var.
0
🌸yol
(14.11.13)
ee? yeşil pasaportlular zaten vize almıyor ki. türkiye'ye niye geri gidiyorsunuz? yeşil pasaportla veya vizeyle, eğer schengen bölgesinde kalma izniniz varsa istediğiniz gibi kalabilirsiniz. yoksa kalamazsınız.
0
fayfim
(14.11.13)
@fayfim vize bitince schengenden çıkmam gerekiyor mu prosedürde böyle bir şey olabilir,onu blmiyorum.yoksa evet normalde yeşil ile vizeye ihtiyacım yok.
0
🌸yol
(14.11.13)
anladım şimdi. 1 sene içinde yeşil pasaportla en fazla 6 ay yurtdışında kalabiliyorsunuz diye biliyorum. lakin almanya vizesiyle almanya'da geçirdiğiniz zamanlar bu süreden sayılıyor mu konuda bilgim yok. onun harici türkiye'ye geri dönmeniz gerektiğini sanmam. en doğru bilgiyi yine konsolosluklardan telefon açarak alabilirsiniz tabi ki.
0
fayfim
(14.11.13)
kardeş sistemin bug'ını bulmuşsun valla. bunu buradan bilen adam çıkmaz fayfim'in dediği gibi elçilik/konsolosluğa falan sormak lazım ama onların da duyduklarında şaşıracaklarından neredeyse eminim.

benim okuduğumdan anladığım tr'ye giriş yapman gerektiği ama umarım yanlıştır. allah kolaylık versin..
0
calzoncillos
(14.11.13)
selamlar
"1 sene içinde yeşil pasaportla en fazla 6 ay yurtdışında kalabiliyorsunuz diye biliyorum. lakin almanya vizesiyle almanya'da geçirdiğiniz zamanlar bu süreden sayılıyor mu konuda bilgim yok"
kısmı için açıklama: sayılmıyor.
vizeyle geçirilen süre ayrı tutuluyor.
ben türkiyeye gelip bi iş için geri gitmiştim vizeye başvuracağımda konsolosluk görevlisi kendisi arayıp bu bilgiyi vermişti.
Ama ülkeye gelmeden şengen içinde yeşil pasaportla gezmek kısmını sormadım :)
0
niye ama
(14.11.13)
almanya'dan ispanya'ya gitmenizde bir sorun yok, ancak yeşil pasaportla schengen bölgesinde 6 ay içinde en fazla 90 gün kalabilirsiniz. bunu geçerseniz çıkışta sorun yaşarsınız, ileride tekrar girmeniz sıkıntılı olabilir.
0
386 dx
(14.11.13)
(18)

Kızlar için evlilik yaşı?

onikionikibinonalti
Cevaplayan kişiler cinsiyetini de belirtirse sevinirim.Sizce kızlar kaç ila kaç yaşları arasında evlenirse normal sayılır?ilk ben başlıyayım: 24-28 arası tam ideal evlilik yaşı kızlar için diyorum. (Erkeğim)
Cevaplayan kişiler cinsiyetini de belirtirse sevinirim.
Sizce kızlar kaç ila kaç yaşları arasında evlenirse normal sayılır?

ilk ben başlıyayım: 24-28 arası tam ideal evlilik yaşı kızlar için diyorum. (Erkeğim)
0
onikionikibinonalti
(13.11.13)
erkeğim. evlenirsem 30 dan sonra evlenirim diyorum. bundan dolayı evleneceğim kadının +30 olmasını isterim. en küçük 28 olabilir o da ben en fazla 32 falan olursam.
0
error522
(13.11.13)
18 - 70.
0
zgrydn
(13.11.13)
27 den önce evlenmemeli.

k.
0
retronology
(13.11.13)
24-30 bence ideal.

Kadınım
0
sadecece
(13.11.13)
28-32 , erkeğim.

daha yukarısı da olur ama doğacak çocuğun düğününü filan da görmek lazım.
0
montauq
(13.11.13)
Evde kalma korkusu kaç yaşından sonra hissediliyor?
0
🌸onikionikibinonalti
(13.11.13)
hatun
ilk evlilik için :)

28-34
0
senialanaglasinalsinsikinicaliyabaglasin
(13.11.13)
23, k
0
Idonthaveausername
(13.11.13)
kadın için de erkek için de 30 yaşından sonra.kadınım.
0
rock n roll
(13.11.13)
reşit olduktan sonra istediği yaşta evlenirse normal sayılır.

edit: kişisel düşüncemi söyledim zaten. din nerden çıktı?

sanki hayatın anlamını sordun da kazık soktuk hayata. altı üstü anket sorusu gibi bişey sormuşsun ve düşüncelermizi merak etmişsin. hem tiklemiyorsun bi de cevabımıza karşı alakasız bişey yazıyorsun. tebrikler, duyuruyu çözmüşsünüz.
0
ermanen
(13.11.13)
@ermanen din veya hukuki olarak sormuyorum. tamamen kişisel tercihleri soruyorum
0
🌸onikionikibinonalti
(13.11.13)
küçükken, ilkokuldayken 32 demişim. erkek adamın laf ağzından bir kere çıkar.

evet, 32. yaşımda evleniyorum, artık kim varsa yanımda o zaman, kısmet.

yaşım henüz 29,03

soruna cevap: kızlar için 27-34 iyi bence
0
[silinmiş]
(13.11.13)
benim okuyan arkadaşlarım mezun olur olmaz evleniyo. ona istinaden 22-30 diyorum. k
0
sanal cicek
(13.11.13)
24-26 k
0
ne istedigini bilmeden aglayan cocuk
(13.11.13)
okumuşsa 27
okumamışsa 23-24
kadın
0
uzunuzunilgi
(13.11.13)
erkeğim.

23-28 arası diyorum :) kendim 28-30 arası evlenmeyi planlıyorum. Gerçi bu işlerde plan ne kadar tutar belli olmaz :)
0
game of thrones
(14.11.13)
İdeal yaş diye biey var mı bilemedim. hayatında uygun birinin olduğu yaş diyelim :)bence 18'i geçmek yeterli.
evde kalma korkusu diye bişey hissedilmiyor. çocuk yapamama korkusu diye bişey var o çok fena hissediliyor. 30'la beraber ben hissediyorum mesela.
0
niye ama
(14.11.13)
okumuş ve çalışma hayatı olacak biri için 30-35.

ek: reşit olmak dini değil, hukuki bir terimdir.
0
tedirginlik hucresi
(14.11.13)
(5)

Sigorta olaylarıyla ilgili bi soru

matilda
Bi abla var tanıdık. Eşinden ayrı. Babası vefat etmiş onun aylığını alıyor. 3 aylıkmış, aylığa çevirmiş her ay 200 tl civarı bi para geçiyormuş eline. Bu abla çalışmak istiyor. Eğer sigortalı bi işe girerse, bu para kesilir mi? Net bi cevap veren olursa iyi olur çünkü bayağı gezindim net bir cevap
Bi abla var tanıdık. Eşinden ayrı. Babası vefat etmiş onun aylığını alıyor. 3 aylıkmış, aylığa çevirmiş her ay 200 tl civarı bi para geçiyormuş eline.
Bu abla çalışmak istiyor. Eğer sigortalı bi işe girerse, bu para kesilir mi? Net bi cevap veren olursa iyi olur çünkü bayağı gezindim net bir cevap bulamadım.
Babası Emekli Sandığından emekli. Kendi SSK'lı olacak.
0
matilda
(11.11.13)
7200gundenemeklilik.blogspot.com

Bağlantıdaki sorunun cevabı sanırım sizin sorunuzu da cevaplıyor.

"SSK veya Bağ-Kur’dan emekli olsaydınız, Emekli Sandığı emeklisi olan babanızdan yetim aylığı alabilirdiniz. Emekli Sandığından emekli olduğunuz için maalesef babanızdan yetim ayılığı alamazsınız."

Buna göre, alabilir.
0
m e l t e m
(11.11.13)
yukarıdaki cevap tam karşılamıyor
oradaki durumda kadın emekli (3 farklı kurumdan emekli aylığı almakta bir sıkıntı yok)
ama aktif çalışanken babadan aylık alınabiliyor mu burdaki soru bu
0
niye ama
(11.11.13)
@niye ama soruyu çok güzel anlamışsınız. cevap ne peki?
0
m e l t e m
(11.11.13)
Cevabi ogrendik arkadaslar. Eger emekli sandiginda 10 yil calistiysa kesilmezmis. belki bu bilgiyi takip eden vardir.

Herkese tesekkurler
0
🌸matilda
(11.11.13)
galiba cevap bu:
sorucevap.memurlar.net
0
niye ama
(11.11.13)
(10)

evlilik çıkmazı

facebook
askerliğini yapmış, işini eline almış, 28 yaşındaki er kişiye babası bir daha bu eve bekar gelme dese, o babaya tepkiniz ne olurdu ?üzerime çok geliyorlar, destek kuvvete ihtiyacım var :)ps: aslında istiyor ile istemiyor arasındayım
askerliğini yapmış, işini eline almış, 28 yaşındaki er kişiye babası bir daha bu eve bekar gelme dese, o babaya tepkiniz ne olurdu ?

üzerime çok geliyorlar, destek kuvvete ihtiyacım var :)

ps: aslında istiyor ile istemiyor arasındayım
0
facebook
(11.11.13)
sana ne derim
0
rhollor
(11.11.13)
bir daha bu eve bekar gelme derken. boşanıp boşanıp baba ocağına mı dönüyodün sanki :)

yok de. baba yok kafama göre kız napayım yaratayım mı de :) ha varsa ne bekliyosun o zaman derler adama.
0
elorelia
(11.11.13)
Bi sakin olun, damar benim kan benim beaa derim
0
cecilia
(11.11.13)
en son bayramda ziyarete gitmiştim, o zaman kullanmıştı bu cümleyi (belki şaka ile karışık bir tabirdi ama koydu bana)

daha evlenmemiş biriyim
0
🌸facebook
(11.11.13)
oha be, ben kadınım senden büyüğüm daha duymadım öyle bişey anne-babamdan. ben de diğer akrabaları sorun ediyodum, demek beterin beteri var :(
ben olsam (sevgilin yoksa)babacım inanın çok istiyorum ama devir çok kötü evlenecek kız yok derdim.
0
niye ama
(11.11.13)
olm ne güzel işte, eve gitmemeye bahanen olur ;) babanın yanına gidebilmek için mi evleniceksin yani zoraki?
0
loveinaflipbook
(11.11.13)
Bul bir kız evleneyim hemen torunu veriyim eline de. Sende şakaya vur.
0
basond
(11.11.13)
kız yok deme bence onlar bi tane bulur beğenmezsin yine sorun olur
0
yazmamaya yemin eden adam
(11.11.13)
hedeflerim var, bir süre daha evlenmeyi düşünmüyorum derim.
0
Gkcn
(11.11.13)
eve gelmiyorum bundan sonra derim.kusura bakma ama çok sinirim bozuldu.
0
rock n roll
(11.11.13)
(6)

Kadının boynundaki ip

fallopian
gizemli soru başlığımı yazdıktan sonra meseleyi aktarayım. kızda cevşen nasıl durur sizce? muska kısmı gözükmüyor, sadece kendinden ayarlanabilir karizma bir ip var. ben değilim bir arkadaşım. yıllardır takıyor, yakın zamanda buna demişler 'kıro gibi, ne böyle' diye. aklı karışmış kızcağzın, seviyor
gizemli soru başlığımı yazdıktan sonra meseleyi aktarayım. kızda cevşen nasıl durur sizce? muska kısmı gözükmüyor, sadece kendinden ayarlanabilir karizma bir ip var. ben değilim bir arkadaşım. yıllardır takıyor, yakın zamanda buna demişler 'kıro gibi, ne böyle' diye. aklı karışmış kızcağzın, seviyor da takmayı.

ha bir de bilgisi olanlar cevşenin gerekliliği konusundaki fikrini belirtirlerse şükela

(hayır gotik hatunlar o biçim ipler, deriler sallandırıyor, bununki mi göze batıyor anlamadım!)
0
fallopian
(11.11.13)
@ acream :) çok haklısın. kime ne yani. seviyosa taksın. hem görünmüyomuş bile.
0
elorelia
(11.11.13)
alerjik insanım pek bişey takamıyorum, seven isteyen istediğini taksın. cevşenin kırolukla ne alakası var? belki biraz dini hassasiyet göstergesi olabilir- bu da bazılarına batabilir (ki o bile değil arabaya, dükkana ayetel kürsi asan her esnaf dindar mı?) benim ailem sonuna kadar dindar ama kimse bişey takmıyo, napcaz?
gözüne batanın gözünde bi sorun var, arkadaşın taksın istediği gibi.
dinen cevşen "gerekli" değil tabi ki ama inanç meselesi bu, maneviyatına çok önem veriyordur kendini öyle daha iyi, korunmuş hissediyordur takar, kime ne?
0
niye ama
(11.11.13)
cevşen'in koruyucu özelliğine inanıp takılabilir, ne mahzuru olacak canım!
böyle şeylere takan arkadaşlara pek takılmamak lazım.
0
voltran
(11.11.13)
karizma bir ip...

bence de kroca.

gotikler takıyor yakışıyor ama onlar gotik (: senin arkadaşın sanmıyorum gotik olsun..
0
glori
(11.11.13)
erkeğim belli bir zamana kadar ben de taktım şimdi cüzdanımda taşıyorum. inancına kalmış bir şey tabi gereklilik konusu. cevşenin de güzel şekilde olanları var su damlası şeklinde vs. onlardan da takabilir ama gözükmüyormuş zaten. başkasının dediklerine de takılmasın.
acream+1
yalnız ipmiş, ip yerine ince bir zincire takabilir.
0
SPQR
(11.11.13)
@glori, neresine takıldın?? karizma diye tabir etmeme mi, ip olmasına mı? yoksa ben karizma lafı kullanıyorum diye arkadaşım kıro mu oldu, nedir?? :))
0
🌸fallopian
(11.11.13)
(5)

10 kasım 2013 fenerbahçe galatasaray maçı

leni 09
sizce kaç kaç biter? ilk golü hangi futbolcu atar? hangi takımı tutuyorsunuz?
sizce kaç kaç biter?

ilk golü hangi futbolcu atar?

hangi takımı tutuyorsunuz?
0
leni 09
(10.11.13)
1-1 burak beşiktaş.
0
basond
(10.11.13)
1-3 gs alir.
ilk golu burak atar

hangi takimli oldugum ortada.
0
mayeskuel
(10.11.13)
fenerliyim ve senelerdir derbi izlemiyorum
ama bunu izleyesim var, o yüzden fener alsın 3-5 tane gol olsun, güzel maç olsun.
çok şey mi istiyorum :(
0
niye ama
(10.11.13)
2-1 fb.
emenike.
galatasaray.
0
xenophobe
(10.11.13)
3-1 fener alır.(galatasaray yenemez, fark bile yiyebilir)
ilk golü bruno alves atar.(içimden geldi)
galatasaraylıyım.
0
contavolta
(10.11.13)
(5)

uni ogrencisi devlet memuru olabilir mi okurken ?

kaiserr76
Bir lisans programina kayitli iken kpss ile onlisans duzeyinde bir yere yerleserek atanabilir mi ? Aranan sartlar nedir detayli bilgiye nereden ulasabilirim ?
Bir lisans programina kayitli iken kpss ile onlisans duzeyinde bir yere yerleserek atanabilir mi ?

Aranan sartlar nedir detayli bilgiye nereden ulasabilirim ?
0
kaiserr76
(09.11.13)
bizim bölümde vardı bu iş için koşturan. okulun belli konumlarında çalışabilmek için kpss ile başvuru yaptı ama olmadı. yani hak kazanamadı. kazanabilirse olurdu.
0
himmet dayi
(09.11.13)
lisans okurken (müh.), aynı zamanda hastahaneye(şu girişte kayıt alan memurlardan),(liseden sonra girilen kpss ile) atanıp çalışan bir arkadaşım vardı.
0
elmali kurabiye
(09.11.13)
Atanabilirsen olursun engel yok.
çalışırken okuluna gitmene izin verirler mi? o tamamen işyeri amirinin insiyatifine ve işin doğasına kalıyor. Babam vardiyalı bir işyerinde müdür mesela öğrenci çalışanlara gece -haftasonu vs. vardiya yazıyor sınav zamanlarında izin veriyor okuyor çocuklar.
0
niye ama
(09.11.13)
evet olunabilir. şartı martı yok.
0
pek vokal
(09.11.13)
evet önlisans veya ortaöğretim derecesinden atanabilirsin. şu an işteyim çalışıyorum hatta.

öyle kılavuz gibi birşey bulamazsın aranan şart, detaylı bilgi vs. çünkü insiyatifle işliyor sistem. okuduğun bölüm ve ders saatlerine göre çalışabileceğin bir alan bulup onlarla görüşmelisin..
0
calzoncillos
(09.11.13)
(21)

insanlar neden böyle?

falafila
bazı duyurularda hakikaten ufuk açan yanıtlar okuyorum, o yüzden bugün düşündüğüm bir şeyi sizlere de sormak istedim.etrafımdaki insanlarda, özellikle yirmili yaşların ilk yarısındakilerde derin bir umutsuzluk var. hayatlarında her şey yolunda gitse dahi temelde mutsuz olduklarını görüyorum. peşin h
bazı duyurularda hakikaten ufuk açan yanıtlar okuyorum, o yüzden bugün düşündüğüm bir şeyi sizlere de sormak istedim.

etrafımdaki insanlarda, özellikle yirmili yaşların ilk yarısındakilerde derin bir umutsuzluk var. hayatlarında her şey yolunda gitse dahi temelde mutsuz olduklarını görüyorum. peşin hükümlü davranıp "doyumsuzluk" olarak yaftalamak mümkün ama gerçekten doyumsuzluk değil bu. örnek verirsem; iyi okullardan mezun, iyi yerlerde çalışanlar ve sosyal/özel hayatlarında bir problemi olmayanlar dahi böyle. bunların birine ya da birkaçına sahip olanlar da böyle. hiçbirine sahip olmayanlar da. bir kısmı mücadeleden vazgeçmiş, bir kısmı mücadele ediyor ama size içini açtığında aslında mutsuz olduğunu ya da kendine, hayata veya insanlara tahammül edemediğini söylüyor. gencecik insanlardan intihar laflarını duyuyorum, lafta kalmayıp uygulamaya dökenlerle de karşılaşıyorum. insanlar artık yaşamaktan zevk almıyorlar gibi geliyor bana. gençlerin genel profili mi bu yoksa? neden böyle bu insanlar sizce?
0
falafila
(09.11.13)
hep böylelerdi.
Klasik gençlik çok bozdu geyiği gibi.
0
basond
(09.11.13)
çünkü insanlar kendini mutlu etmek için değil toplumu mutlu etmek için yaşıyor artık. bu yüzden sevmediği şekilde davranıyor, sevmediği işte çalışıyor, sevmediği yerlere gidip sevmediği şeyleri giyiniyor. sırf başkaları seviyor yüceltiyor diye.

eğer ilgiliyseniz bu konuyla, freud ve einstein'ın id-ego-süper egodan da bahsettiği yazışmaları var www.idefix.com tavsiye ederim. insan idini bastırıp süper egoya yöneldikçe mutsuzlaşıyor.
0
tescillimarka
(09.11.13)
sonuçta hayatın anlamını henüz bulan yok. mecburen yaşıyoruz, mecburen de yaşamak için çalışıyoruz. niye peki? çalışmak güzel bir şey değil. hiç çalışmasak, her şey son derece güzel bile olsa -ki bu çok düşük bir ihtimal ve öyle olanlar da zaten mutlu gibi- mutsuz olabiliriz etraftaki insanlara bakıp, dünyanın haline bakıp. niye mutlu olalım ki? belki aşık falan oluruz da onun için yaşar mutlu oluruz. o da zor işte...
0
superapple
(09.11.13)
yok zoru görmeyeni bol. basit seylerden tat almayi bile unuttular zamanla.

bir onceki nesil buyuk zorluk gormus ve bu nesli korumayi kafaya takmis. benim cevrem icin gecerli hemen oyle degil demeyelim. boyle olunca cocuklar evdeki veya cevredeki kosullari mucadeleyi gormeden isole bir sekilde yasamayi basarmis. derdi olunca psikologlara psikiyatrlara goturulmus hemen ilaclara baslanmis. hgemen stres denmis depresyon denmis.

biri de cikip hoop olm senin g.tun kalkmis dememis. bacak kadar boyunla kizdan red yedin diye hayatin bitti mi saniyorsun lan sen dememis. ya da hayvani bir okula gidiyorken bir usttekine gidemedim diye aglayana bi bagirmamis. altindaki arabasini eski model almis annemler off ya hayatim sucks diyene bir tane yapistirmamislar.

valla boyle profiller var. uzak durmakta fayda var. su an cevremde kimse boyle degil.
0
wiillii
(09.11.13)
bunun en büyük nedeni genelde genclerde realistik olmayan beklentiler.

en tirt egitimi alanda microsofta girecegini, mezun olunca kapida sira ile bekleyen olacagini zannediyo, ilk 2-3 senede bunun gercek olmadigini anliyo iyi ihtimalle sonra bi bok olcagi yok birakiyo. ek olarak mali olarak durumuda iyi olmadigindan cevre iliskileri de bozuluyor, cikarci insanlar sirt dönüyo.

kisaca özetlersem, maalesef aileden gelen ve onlarca yaratilan beklentinin realistik olmamasindan, cogu insan ek olarak kendi ayaklari üstünde durmadigindan, karakter gelisimini tamamlayamiyor.
0
serabetan
(09.11.13)
@serabetan realistik beklentisi olmuş, bunu yapmış
ya da hakketen microsofta girmeyi beklemiş ve bunu da yapmış insanlar da var :)
olayı getirip de kariyere endekslemek yanlış bence. MIT'de Karolinska'da çalışan zil takıp oynamalı senin mantığınla hiç de öyle değil.
bilkentliyim, neredeyse tüm çevrem öyle kimse mutluluktan ölmüyor...
benzer şekilde; ek olarak kendi ayaklari üstünde durmadigindan...bırak kendi ayaklarının üstünde durmayı herkes aile geçindiriyor. yine aynısı.
0
niye ama
(09.11.13)
belki de sosyal paylaşım siteleri yüzünden böyledir. sonuçta herkes mutluyum pozları satıyor buralarda, bunu görenlerde kendini, kendi hayatını sorguluyor bir yandan da bu oyuna dahil oluyor. başkalarının kendisinden daha mutlu olduğunu düşündüğü içindir.
0
bass solo take one
(09.11.13)
@niye ama

ben zaten sadece kariyer demiyorum, ama en büyük etken genelde ordaki beklentilerin karsilanmamasi. salliyorum bmw de calisan ama aslinda orda mutlu olmayan insanlar olabilir, keza mit icin de gecerli bu, illa sevdigi icin orda olmayabilir, en iyi tercihtir belki onun icin ama istedigi yer degildir belki, ki karolinska bunlarin yakininda dahi degildir zaten.

bunlar disinda dedigim bir baska durum var karakter gelisiminin eksik olmasi. hayatinda üniversite sonuna kadar bir kere camasir yikamamis adamlar en ufak bir gercekle yüzlesince bi bok saniyo onu. kedi götünü görmüs durumu iste.

bunun gibi cokca neden var. illa beklenti kariyer degil, mutlu olacagini sanip ta mutlu olamamakta var bunlar icinde.
0
serabetan
(09.11.13)
iş bulmak zor, siyaset hiç güzel bi gelecek sunmuyor, zorunlu askerlik var, vs. o yaşta insanların mutlu olması o kadar zor ki..
0
nathanieltroy
(09.11.13)
kendi alanım olduğu için bir ABD bi avrupa örneği olarak MIT ve karolinska dedim, bizim için öyle :)
başka alanlarda ne biliyim Boeing ve Airbus gibi algılayın siz onu.

ben de diyorum ki kariyer beklentisi gayet de karşılanmış, hep ayakları üstünde durmuş, sorumluluk almış, başarmış insanlarda da durum çoğu kez aynı..ben musmutlu pek kimseyi göremiyorum.
0
niye ama
(09.11.13)
bence gençlerin genel profili böyle değil sizin çevrenizdeki insanlar ya da gözlemlediğiniz insanlar böyle. bunun için tek bir neden söyleyemeyiz. herkesin kendine özgü sorunları olabilir onun dışında türkiye'de yaşam kalitesinin düşük olması, özgürlüklerin kısıtlanması(zorunlu askerlik) örnek olarak gösterilebilir. ayrıca herhangi bir dini inancı olmayan gençlerin de bu duruma düşmesi olası bence
0
qazwsx
(09.11.13)
abi değil demişsin ama doyumsuzluk cevap. yani farketmesen bile o. insanlar bir türlü o tam özgürlüğe kavuşamıyor. yetmiyor bir süre sonra. zengin olmak istiyor vs. zengin olsan bile yetmiyor...

bunda çevrenin, medyanın, internetin etkisi de var tabii.
0
ermanen
(09.11.13)
(bkz: sosyal depresyon)

Temel bu. Bunun üzerine başka faktörler de var.
0
compadrito
(09.11.13)
bu arada cevap vermemişim :)
belki "fazla bilmek"ten?
ne biliyim avrupadaki amerikadaki bir gencin bizden çok daha fazla maddi imkana, özgürlüğe, cinsel hayata vb. sahip olduğunu biliyoruz mesela.
Memleketimizdeki durumlarla alakalı olarak da aynısı, belki babalarımız bilmediklerinden "kıyas"lamadıklarından daha mutluydu?
sadece başka ülkelerdeki değil aynı ülkede de olabilir İbrahim tatlısesin oğlunun yanındaki kız başlığında küfrediyordu o yaştaki gençler misal.
bir de en müreffeh iskandinav ülkelerinde intihar oranları tavandır. biz ülke olarak onlar seviyesinde değilken, bireysel olarak onların seviyesine ulaşmış insanlarımız olabilir.
ne kadar eğitimli, bilinçli, duyarlıysa o kadar inciniyor olabilir insanlar. (boğaziçinden bir hoca ne kadar çok acı var diyerek intihar etmişti misal, sosyal bir sorun üzerinde çalışıyordu kadın)
"birey" oldukça, yalnızlaşıp mutsuzluğa/intihara meyil artıyor olabilir.
0
niye ama
(09.11.13)
Gencecik insanlarin intihar dusunmesi denemesi neden tuhaf ki
Yaslandikca kabul edilebilir bir durum mu hayatina son vrme istegi

Kac yas intihar icin uygundur sizce?

Bekara avrat bosamasi kolay demisler ya, o hesap seninki.

4duvari sir yaratmis yaratan, seni de merakli.
0
cecilia
(09.11.13)
mutluluğu yanlış yerde arıyorlar da ondan. insanın ömrünü planlaması da bir obsesyon bir patoloji, e herkesin ömrü az çok belli zaten. oku-çalış-tercihen evlen veya gençliğini geçir işte bir şekilde- evli ol olma çocuk yap- yaşarsan emeklilik- geber şeklinde. belirlilik insanı mutsuzlaştırır, sıkar,tüketir. belirsizlik özgürleştirir. gençlerin genel profili bu evet. spontanlığı kısa vadeli şeylerde yakalamaya çalışır insanlar ama "yemez" bunu vücut. belirlilik sıkıntıdır, boşluktur.
0
dafaiss
(09.11.13)
@cecilia, "gencecik" belirli bir yaş grubunu ifade etmek için kullanılmış bir ifade, intihar için uygun yaşı belirtmeye yönelik değil. yanlış anlaşılıyor olabilir.

@Zetahead, mutluluk süreklilik gösteren bir durum değil bence de. yanlış ifadeyi seçmiş olabilirim. saadet/memnuniyet ya da başka bir kavram yerini alabilirdi, bilemiyorum.

intihar konusunda istatiksel bir vurgu yapmaya çalışmadım, sadece o yaş grubuna ilişkin gözlemimi belirttim.
0
🌸falafila
(09.11.13)
mag.newsweek.com

şu yazıda intihar ve sebepleri, profil ve sınıflardan bahsetmiş.

şuan gelişmiş ülkelerde orta yaşlı insanlarda en büyük ölüm sebebi de intiharmış.


şahsi görüşüm ise sebebin ailelerden kaynaklandığı. baskı altında eğitim için zorlanan çocuk bu çektiği zorluğun karşılığını almak için beklenti yaratıyor. yıllar sonra başarsın ya da başarmasın adaletsizliği ve işlerin onun için hiç kolaylaşmadığı hep mücadele etmesi gerektiğini anlıyor. sürekli çaba demotive ediyor.

insanlar kendilerine zaman ayıramıyorlar. arkadaşlarıyla oldukları zaman, tatiller veya haftasonları ise bu eksikliğin acısını çıkartmak için sınırları dışına çıkıp bu sefer de eğlenmek için zorluyorlar. hiçbir zaman hayatı akışına bırakamadıkları için omuzlardaki sürekli yük ile yaşıyorlar.

işte bu yüzden okulu iyi, işi iyi, sosyal hayatı olan insan için hedefe ulaşmış ve mutlu olması gerekir diyemeyiz. çünkü asıl bu insanlar için durum daha zor. bu noktaya ulaşmaları kolay olmadı ve bu noktada kalmaları için de hep çaba göstermeye devam etmek zorundalar.
0
sttc
(09.11.13)
asıl neden herkesin peşinden koştuğu soyut bir kavram olan mutluluğun kendisidir. bu bir kelime ve büyüdükçe bizim için anlamı sürekli toplum tarafından ve kendimizle diğerleni kıyaslama eyleminden dolayı değişiyor. mutluluk için bellli kriterler belirleyip daha sonra o amaçlarımıza ulaştığımızda aradığımız şeyin bu olmadığını görüp yeni tanımlar ve kriterler üretiyoruz. bu şekilde seyreden bir kısır döngü var. bir adada yaşamakta olan bir grup insan yada ilkel kabilelerde mutluluk diye bir kavram olacağını düşünmüyorum. günlük işleri ve ihtiyaçları karşılayıp sadece yaşamaya devam ederler. modern insan çok fazla şey görüp çok fazla şey yaşadığı ve etrafında sayısız yaşam şeklini gördükten sonra kıyaslama ve toplumun diğer tanımlarından kendisini soyutlayamıyor. bu nedenlerle sürekli bu kısırdöngünün içinde debelenip duruyor.
0
kaygusuz
(09.11.13)
Geleceğe dair hayallerimizin paramparça yerlerde gezdiği ilk dönem olduğu için olabilir. Herkes rockstar, ceo, celebrity gibi yaşamak ister, ve kimi daha yoğun kimiyse daha soft bir şekilde bunun hayalini kurar. 20'li yaşların ilk yarısında işe güce başlayıp, hele bir de evlilik bağlayınca, senelerdir kafanda kurduğun dünya yerle bir olur. 30 yaşına gelince sanırım kabullenme evresi başlıyor ve daha keyifli olabilirsin. Tabi bunlar tahmin hep
0
Gkcn
(09.11.13)
fazla bilmekten +1

"kuş olup uçmak isterken, ağaç olup kazık çakmak"tan.
0
neyleyim
(09.11.13)
(11)

aile hekimi ve gebelik takibi

physcos physcos
Bugün aile hekimliğinden telefon aldım, hala bulunduğum şehirde bulunuyor muyum taşındım mı vs. şeklinde. taşınmadığımı söyledim, ayaküstü sohbet esnasında da birkaç ay sonra evleneceğimi o yüzden kaldığımı belirttim. Sohbet esnasında bana söylenenler:-evlendikten sonra kaydımı revize etmeleri gerek
Bugün aile hekimliğinden telefon aldım, hala bulunduğum şehirde bulunuyor muyum taşındım mı vs. şeklinde. taşınmadığımı söyledim, ayaküstü sohbet esnasında da birkaç ay sonra evleneceğimi o yüzden kaldığımı belirttim. Sohbet esnasında bana söylenenler:

-evlendikten sonra kaydımı revize etmeleri gerekiyormuş. ayrıca istersem aile planlaması ve doğum kontrolü ile ilgili bilgi alabilirmişim. (buraya kadar ok, olabilir, anlamlı.)

-evlendikten sonra hamile kalırsam ilk olarak aile hekimliğine gidip bu durumu kayıt altına almalıymışım ve onlar da bakanlığa bildirmelilermiş eğer kaydımı oraya yaptırmaz da direkt özel hastaneye vs. gidersem, elinizdeki gebeyi niye takip etmediniz diye ceza ödüyorlarmış.

-evlendikten sonra hamile kalırsam ve aldırmaya karar verirsem yine aile hekimliğine gidip kayıt ettirecekmişim, sonra aldıracakmışım. Yine özel hastaneye vs. gidersem BAKANLIĞA bildirdikleri için, yine ceza öderlemiş.

e bu sistem bayaa bayaa fişleme? acaba benim aile hekiminin siyasal görüşünden dolayı mı bana böyle söylendi yoksa cidden sistem bu mudur? "bu bilgileriniz gizli bilgiler tabii" diye belirtti hemşire ama bakanlığa gönderilen bilginin gizlisi mi olur ya ne ki şimdi bu?
0
physcos physcos
(08.11.13)
siyasal görüşle alakası olmayan yeni bir sistem ve bir nevi hamilelik fişlemesi evet.
0
efrasiyab87
(08.11.13)
Şimdi gebenin takibi zorunlu bir olay, gebe ve yenidoğanın iyiliği için. Bu bilgilerin anne ve bebeklerin sağlığı ve hatta hayatı için önemli yeri var değerlendirmelerde zira herkes sizin bizim gibi internet çocuğu değil, bilinçsiz insanlar gerçekten kendileri için bile tehlikeliler.
Ama, elbette teori ve pratik arasında fark var. Bu fark da yaklaşımdan kaynaklanıyor. Bilgiler gizli diyorlar ama olan biteni biliyorsunuz. Söylenecek fazla bişi yok.
0
whoosie
(08.11.13)
evet fişleme ve bu nedenle de s.tir et (çok sinirliyim bu mevzuda hergün başka birinden duyuyorum türlü marifetlerini)
taktılar resmen.
0
niye ama
(08.11.13)
gerçekten ceza ödüyolar mı onu öğrenmek lazım.

eğer ödüyolarsa adamların suçu yok.

yok ödemiyolar da kafalarına göre ise diyecek bişey yok tabi malum.
0
elorelia
(08.11.13)
gebelik takibi kısmı tamam akıl erdirebiliyorum ne kadar onaylamasam da ama kürtaj takibi?
0
🌸physcos physcos
(08.11.13)
ben olsam hiç de gidip bildirmem zaten karnım burnuma gelmiş bi de onlara evrak mı yetiştircem, kim ne öderse ödesin yasayı cıkarırken bana sordular sanki.
0
neferkitty
(08.11.13)
Ek olarak; hamilelik süresince her ay arayıp bilgi alıyorlar. Kilonuz kaç, gebelik süresince herhangi bir hastalığınız çıktı mı?(gebelik şekeri vs).. Doğumdan sonra kısa bir ev ziyaretleri oluyor. Bebeğin doğum bilgilerini alıyorlar. Sonra her ay bebeğin kilosunu, boyunu öğrenmek ve aşı takvimini hatırlatmak için arıyorlar. Tüm bebekleri takip etmeleri gerekiyormuş. Bu konuda biraz hassaslar.
0
412
(08.11.13)
bu senin fişleme dediğin şey modern batıda da var. ancak ceza ödemeleri konusunu anlamadım.
0
fempusay
(09.11.13)
Gebeliğin takibi önemli. O nedenle hamile kaldığınızı aile hekimine bildirmelisiniz. Kürtaj kısmında prosedürü bilmiyorum ama tıbbi bilgilerinizn tek bir yerde toplanması yani bir veri bankası oluşturulması için bunu da bildirmeniz mantıklı gözüküyor çünkü ülkemizde tıbbi kayıtlar düzgün tutulmuyor aslında tutulması gerekli.
0
Lim5
(09.11.13)
sanırım gizlilikten kasıt devlet kurumlarından değil özel şahıslardan gizlenmesi anlamında.

uygulama hekiminizin şahsi kararı değil, hamilelikleri de, doğan çocuğun aşılarını da takip ediyorlar. aşıya gelmeyenleri arıyorlar, gerekirse ev ziyareti yapıyorlar. anne ve çocuk sağlığını takip etmek babında. aile hekimi birkaç arkadaşım var, ordan biliyorum. her hamile veya bebek sahibi titizlikle izlemeyebiliyor böyle durumları.
0
tedirginlik hucresi
(09.11.13)
Evet gitmezseniz para kesilir. İzlemlerinizi aile hekiminde yaptırmak istemiyorsanız gebe kaldıktan sonra gidip ben izlemlerimi aile hekimimde yaptırmak istemiyorum diye imza da atabilirsiniz. Ama bilgilerin gizliliği konusunda sıkıntınız olmasın. Çünkü özel hastaneye de gitseniz devlete de gitseniz yapılan bütün işlemler devlete bildiriliyor. Ondan kaçış yok.
0
fayfim
(09.11.13)
(17)

Ailenizde kime benziyorsunuz?

basond
Karakter yada tip olarak?
Karakter yada tip olarak?
0
basond
(08.11.13)
babam hem karakter hem tip
0
prezarlatif
(08.11.13)
Karakter anne, tip babaanne
0
Idonthaveausername
(08.11.13)
karakter olarak halama benzetiyorlar,komikmişim onun gibi.burun yapımız da benziyor.
0
rock n roll
(08.11.13)
Tip olarak annem derler
Karakter olarak babam diyor annem, bazen halan gibi konusma da der, babam da annen gibisin ayni der.. olaylar olaylar
0
cecilia
(08.11.13)
tip olarak annem karakter olarak annemin deyimiyle "ayni nenesi! "
0
beyaban
(08.11.13)
tip hala, karakter hiç kimse.
0
neferkitty
(08.11.13)
Tip anne,baba,hala karisimi;karakter konusu muamma.
0
fraise
(08.11.13)
babama benziyorum..
0
chatrefhill
(08.11.13)
tüm sülalem akraba olduğu için pek fark etmiyor aslında hepsi aynı ataya çıkıyor 2 nesil yukarıda.
göz-saç annem/teyzem, kaşlar babam, kemik yapısı babam, esmerlik ve vücut dilim büyük halam. huyum meçhul kimseye çekmemişim...
0
niye ama
(08.11.13)
anneme hem tip hem huy olarak
0
hayir bu koyden olsam nolcak
(08.11.13)
tip baba, huy benzersiz.
0
nekodunlangafana
(08.11.13)
Karakter olarak halamın oğluna benzetiyorum kendimi. Tip olarak kimseye benzemiyorum. Tipsiz olmak böyle bir şey :(
0
aguilas negras
(08.11.13)
tip olarak teyzeme benzetiliyorum.
0
pike
(08.11.13)
anneme benziyorum.karakter olarak anne-baba karma
0
uzunuzunilgi
(08.11.13)
Genetik olarak babamin kopyasiyim tipim ayni.. karakter olarak amcam
0
kennym
(09.11.13)
ne tip olarak birine benziyorum ne de karakter olarak. hatta karakter olarak dünyada bir eşim daha olduğuna inanmıyorum.
0
papillon7
(09.11.13)
karakter anne-baba karışık, biraz ondan biraz ondan. tip sadece baba.
0
xenophobe
(09.11.13)
(4)

-ler, -lar eki hakkında

the kene
A) "Derin venler, eşlik ettikleri arterler ile aynı isme sahiptirler." B) "Derin venler, eşlik ettikleri arterler ile aynı isme sahiptir." biri yanlış, biri doğru mu bunlardan? yoksa ikise doğru ama biri daha mı uygun? nedir ne değildir arkadaş, yıllardır kafamda bu soru:)
A) "Derin venler, eşlik ettikleri arterler ile aynı isme sahiptirler."
B) "Derin venler, eşlik ettikleri arterler ile aynı isme sahiptir."

biri yanlış, biri doğru mu bunlardan? yoksa ikise doğru ama biri daha mı uygun? nedir ne değildir arkadaş, yıllardır kafamda bu soru:)
0
the kene
(08.11.13)
b doğru olmalı
0
rock n roll
(08.11.13)
B sikki dogru.
0
manert
(08.11.13)
özne yüklem uyumu:)
aklımda kaldığı kadarıyla öznenin canlı cansız olmasına göre değişiyor. Şöyle bir örnek buldum:

İnsan isimleri çoğul olarak özne olduğunda yük­lem tekil ya da çoğul olarak kullanılabilir.

ÖRNEK: Sanatçılar sahneye çıktı. (D)

Sanatçılar sahneye çıktılar. (D)



Ancak insan dışındaki canlı veya cansız varlık isimleri çoğui durumda özne olduğunda yüklem tekil olmak zorundadır.

Kanun maddeleri Meclisle ele alındılar. (Y)

Kanun maddeleri Mecliste ele alındı. (D)
0
niye ama
(08.11.13)
ikisi de doğru yaa, ama bir anlama ayrımı çıkıyor şöyle ki:
- derin venler...............sahiptirler dersen derin venlere bir canlılık/kişileştirme isnat etmiş oluyorsun.
-derin venler..........sahiptir deyince de düz bir cümle işte, cansız bir şey hakkında kurulmuş.
ama kişleştirme gibi bir amacın yoksa @niye ama +1
0
dafaiss
(08.11.13)
(16)

ilkokulda el yazısı ne için yazdırılıyor ?

totalstation
bunun mantığı nedir ? bir insan evladı bana anlatabilir mi ?el yazısı dediğim şu eskiden türkçe derslerinde yaptığımız güzel yazı diye adlandırdığımız şey. bir de ilk e harfi sonra l harfi sonra a harfi sonra da t harfi gösteriliyor bunun mantığı nedir ? bunu da açıklayacak kişiye minnettar olacağı
bunun mantığı nedir ? bir insan evladı bana anlatabilir mi ?

el yazısı dediğim şu eskiden türkçe derslerinde yaptığımız güzel yazı diye adlandırdığımız şey.

bir de ilk e harfi sonra l harfi sonra a harfi sonra da t harfi gösteriliyor bunun mantığı nedir ? bunu da açıklayacak kişiye minnettar olacağım.
0
totalstation
(08.11.13)
herşeyin arkasında bu kadar sebep aramaya gerek yok,o klavyeyi yere bırak. at,ali,bak,top,aş,iş vs yazılması ve telaffuzu kolay gelimeler. abdurrahman bugün sultanahmete rakı içmeye gitti mi yazdırsınlar :)

el yazısı ise bir dilin gramerini ve yazımını en iyi kavrama yollarından biridir. ayrıca yazıyı güzelleştirir,ufak yaştan ne kadar çok yazarsan o kadar güzelleşir
0
GibsonRules
(08.11.13)
peki madem öyle ben de bir soru sorayım. bu çocuğun hayatı boyunca, okulda veya okul harici görüp okuyacağı bütün kitap, gazete, dergi, vs yazılı materyalden hangisinde el yazısı harfleri kullanılıyor? bir çocuğa okumayı farklı, yazmayı farklı harfle öğretmenin mantığı nedir? çocuk kitapta gazetede okuduğu kelimeyi oradakinden tamamen farklı bir şekilde yazmaya çalışınca daha mı kolay öğrenmiş oluyor?
0
kibritsuyu
(08.11.13)
hep arapçaya kolay geçiş için olduğunu düşünmüşümdür yoksa bu saçmalığın başka bir adı yok
0
eja
(08.11.13)
arapça +1
0
zazazaraeta
(08.11.13)
valla arapçayla bir alakası var mı bilmiyorum ben rusçadan bildiğimi aktardım :) rusçada zaten kitap gazete dışında her zaman el yazısı kullanır bende ordan çıkarım yaptım
0
GibsonRules
(08.11.13)
Ay sormayin tahtaya yaziyorum anlamiyor çocuklar ne yazdiğimi kendi yazilarini okuyamyorlar. Yapilis amaci da AB ye uyum surecinde yapilan bir uygulama.
0
kult ablasi
(08.11.13)
Tamamen kişiye özgü olan el yazısını da bir kural kaideye bağlama fetişi. Bizim devlet ezelden beri takıntılıdır.
0
arnold schwarzeneger
(08.11.13)
sen harfleri eski usul öğretirsin, çocuk önce bi okumayı, sonra yazmayı öğrenir. ondan sonra yazmayı adam gibi öğrenen çocuk, eli de yatkınsa hızlı yazarken o harfler zaten birbirine bağlanır. zorla öğretilecek şey değildir, kendiliğinden olur. bence yapılması gereken, olması gereken budur.
0
kibritsuyu
(08.11.13)
arapçaya alıştırma diye şüpheyle yaklaşan arkadaşalr abartıyorlar bence, yamulmuyorsam gelişmiş dünya ülkelerinin çoğunda da el yazısı kullanılıyor günlük hayatta.
0
cokilgincvesesgetirecekbirnickarayanadam
(08.11.13)
yazık ya gördüğüm tüm çocuklar bunun sıkıntısını yaşıyor, kuzenime ödev falan yaptıramıyorum yazısını okuyamıyorum. çocuğun deftere el yazısı yazmasını istiyorlar ama verdiği kitaplar hep düz yazı.

üstelik öğretmenlerde şikayetçi bu durumdan. bu yaşa kadar el yazısı bilmeyen öğretmen el yazısı öğretmeye çalışıyor.
0
yue
(08.11.13)
arapçayla alakasını çözemedim
el yazısı daha hızlı yazılıyormuş, öyle diyorlar uzmanı değilim
ve evet Avrupa'da el yazısı kullanan ülkeler var. eminim onlar da bilgisayarda el yazısı yazmıyorlar
belki şunu sorgulamak lazım bu devirde hala elle yazı yazmayı öğretmek gerekli mi? okullar tümüyle bilgisayara entegre olsa daha iyi değil mi..bi 20 sene sonra öyle olur herhalde.
0
niye ama
(08.11.13)
Kuzenim yeni sisteme göre 6. sınıfta ve alışkanlık hâlâ elyazısıyla yazıyor ve yazısı berbat..
0
dapda
(08.11.13)
arapça konusuna katılıyorum ama tersten katılıyorum. arapça harflerden latin harflerine geçişi kolaylaştırmak için harf devrimiyle birlikte ortaya çıktığına inanıyorum bu yazının. ilgili görsel:

upload.wikimedia.org

uzun bir süre el yazısı olarak bunu benimsemişiz ama nesiller geçip adaptasyon arttıkça artık arapçadan kopup bir avrupalı, bir amerikalı gibi standart latin harfleriyle yazmaya alışmışız. ama köhne eğitim sisteminin müfredatında bir şekilde kalmış, bir güzellik, bir gelenek olarak.

bence şu an itibariyle hiçbir amacı, işlevi yok. hatta çocuğa zararı var.
0
sir gawain
(08.11.13)
öncelikle onun adı el yazısı değil bitişik yazı.
hızlı yazmak için. ne kadar hızlı yazılırsa o kadar not tutulur. ilk başta yeterince pratik yapılırsa -bence yapılmıyor- ileride o kadar aydalı olur. bizde de lise hazırlık sınıfında hoca zorunlu tutmuştu. bunlarla birlikte daha bir sürü şey anlatmıştı. kendisi almanca hocasıydı aynı zamanda almanyada uzun yıllar görev yapmış. orada da bu öğretiliyor diyor. matbaada ayrı yazım kolay harflerin bitiştirme noktalarını başta ortada sonda için ayrı harflar gerekmiyor.

e ve l ve t türkçede en çok kullanılan harfler.
on parmak klavye de ilk başta zor öğrenilir sonra ne kadar katkı sağlar insana.
akıllı tahta tablet vesaireye karşıyım ama bu bitişik yazı öğretilmesinin arkasındayım

bir de eskiden önce cümleler sonra kelime hece ve harf öğretilirdi şimdi tam tersi. eskiden okumaya geçenler hemen 2 ayda geçen öğrenciler olurdu ama liseye başladığı halde okuma örenemeyenlerle doluydu ortalık şimdi 3-4 ayda iyi öğrenciler söküyor diğerleri ise yıl sonuna kadar söküyorlar ama herkes öğreniyor.

arapça -1

kesinlikle yeterince pratik yapmıyor çocuklar. hemen harf çizmeye başlıyorlar. oysa alıştırma kitaplarında gösterilen şekilde hepsi doğru hareketlerle tamamlanmadan harflere geçilmemesi gerekiyor. on parmaktan örnek vereyim yine önce saçma sapan harf dizileri yazarsınır sonra hece sonra kelime ve cümleler ama en başta pratikleri doğru yapmazsanız kesinlikle öğrenemezsiniz. bitişik yazı da aynen böyle.
0
hoot
(08.11.13)
konuyla ilgili değil ama ben yurtdışındayken brezilyalı arkadaşlarım hep el yazısıyla yazıyorlardı. Hoca bir konu başlığı veriyordu bunun hakkında görüşlerinizi yazın diyordu işte bütün sınıf yazıyordu sonra herkesin kağıdını yanındaki arkadaşıyla değiştirmesini ve arkadaşının ne yazdığını sınıfa okumasını istiyordu nedense benim yan sıra arkadaşım hep brezilyalı kişiler oluyordu ve bunların hepsi yazılarını el yazısıyla yazıyorlardı ve bende tam olarak okuyamıyordum. Neden el yazısıyla yazdıklarını sorduğumda biz lisede ve üniversitede hep böyle yazıyoruz demişlerdi. İlginç bir anımdır buda.
0
hasanli
(08.11.13)
avrupanin hemen her ulkesinde el yazisi yazar cocuk da ogretmen de buyuk de. gunluk hayatta herkes el yazisi kullanir.

amerikada ise bizim nesildeki gibi matbaa harfleri kullanilir. muhtemelen egitim sistemimiz devletin amerikaya donmesiyle birlikte amerikanlastigi icin boyle oldu. simdi evet ab'ye uyum vs yine el yazisi. ama bunun oturmasi en az iki nesil alir. zira ailede herkesten duz yazi gormus alismis cocuk ilkokulda el yazisina gecince zorlaniyor. kardesim yazik yavrum hala bok gibi yaziyor bu yuzden.
0
cassidy fairylady
(08.11.13)
(8)

Almanya'da görülecek şehirler

manuel mandalina
yazın 3 günlüğüne hamburg'da bulunucam. 3+5 günlük bir almanya programı yapmam gerekse, hangi şehirlere hangi sırayla gitmeliyim? gezi hamburg'da bitecek. tarihi yerler, müzeler falan önceliğim.tavsiyelere göre çizeceğim rotadan öncelikle giriş-çıkış yapacağım şehirleri belirleyeyim ki, uçak biletin
yazın 3 günlüğüne hamburg'da bulunucam. 3+5 günlük bir almanya programı yapmam gerekse, hangi şehirlere hangi sırayla gitmeliyim?
gezi hamburg'da bitecek. tarihi yerler, müzeler falan önceliğim.
tavsiyelere göre çizeceğim rotadan öncelikle giriş-çıkış yapacağım şehirleri belirleyeyim ki, uçak biletini çözeyim diyorum.
teşekkürler.
0
manuel mandalina
(08.11.13)
biraz uzak kalacaktır ama Köln'ü, Köln katedralini ve müzelerini görmeden dönmeyin bence.
0
nesilsiz
(08.11.13)
berlin ve uzak ama munih tabi ki
0
medievalman
(08.11.13)
hannover uzerinden amsterdam yapabilirsiniz.
ayrica araba yolculugu seklinde, hannover-berlin yollari da cok guzel.
berlin'e gitmisken mutlaka potsdam'a da gidin.

hatta hamburg uzerinden danimarka-kopenhag da yapilabilir.
0
for the record
(08.11.13)
Küçük yerleri de gezebilirsiniz. Trier ve Koblenz mesela. Çok güzeldir. Köln kesinlikle tavsiye edilir ancak Hamburg'a biraz uzak.
0
gokyuzu gibi
(08.11.13)
henüz hiç araştırma olayına girmedim ancak berlin ve münih'i düşünüyordum zaten. tavsiye ise köln'e de bakayım.
bu sefer gezebildiğim kadar almanya içinde bulunayım dedim, başka ülkeye geçmicem sanırım.
0
🌸manuel mandalina
(08.11.13)
berline münihe kadar gidecekseniz
bence Almanya'da gezilecek şehirler Heidelberg- ortada bi yerde zaten ve Dresden, berlinden ulaşımı kolaydır.
0
niye ama
(08.11.13)
Trier.
Almanyanin en eski sehri.
0
parcxerox
(09.11.13)
Ben gittigimde Koln'u begenmistim,siz de bir gunlugune de olsa ugrayin bence.
0
fraise
(09.11.13)
(5)

part time kıdem tazminatı

gfreeman
1 yıl 2 aydır falan(2 ay olmak üzere) defacto' da part time olarak çalışıyorum. genelde haftada 4 gün çalışıyorum ama bazen 3 bazen de 2 gün çalıştığım oluyor. önümüzdeki hafta işi bırakacağım. bu şartlar altında kıdem tazminatı alabilir miyim? eğer alma hakkım varsa direk işi bıraktığım gün mü veri
1 yıl 2 aydır falan(2 ay olmak üzere) defacto' da part time olarak çalışıyorum. genelde haftada 4 gün çalışıyorum ama bazen 3 bazen de 2 gün çalıştığım oluyor. önümüzdeki hafta işi bırakacağım. bu şartlar altında kıdem tazminatı alabilir miyim? eğer alma hakkım varsa direk işi bıraktığım gün mü verilmesi gerekiyor tazminatın? ya da bir sonraki maaş kesim tarihinde verilecekse bir belge falan imzalatmam gerekir mi? yani nasıl alabilirim bu tazminatı?
0
gfreeman
(07.11.13)
işi kendin bırakırsan kıdem alamazsın.
0
niye ama
(07.11.13)
işi kendim bırakacağım. ama işi kendin bıraksan bile alabiliyorsun diyorlar. internette de net bir şey bulamadım.
0
🌸gfreeman
(07.11.13)
Kıdem tazminatı ile kovulunca verilen para ayrı. Kıdem tazminatını alırsınız ama işte bu yeni çıkan yasa ile 15 yıl çalışmadan alamıyorsunuz. Yani şimdi sizin SGK hesabınızda 14 aylık yarım tazminat birikecek, siz onu 15 yıl çalıştıktan sonra alabileceksiniz. Orada duracak o.
0
grgn
(07.11.13)
işi kendin bırakırsan alamazsın
erkeksen askere gitmek için, kadınsan evlendikten sonraki 1 yıl içinde bırakırsan alırsın. bir de haklı sebepten (işyerinin maaşını ödememesi vb.) bırakırsan
0
niye ama
(07.11.13)
arkadaşlar yeni yasa eski yasa fark etmiyor.. (yeni yasayla ne değişti daha bilmiyorum zaten)
eskiden de bu böyleydi kendi ayrılan kıdem alamaz... emekliliği dolmuş olanlar filan onlar istisna 1 sene çalıştım ver kıdemi ben gidiyorum diye bişey yoktu eskiden de.
ihbar tazminatı da bambaşka bişey zaten..

app.csgb.gov.tr
0
niye ama
(07.11.13)
(13)

Ekşi duyuru'da takılan doktor ve doktor adayı kimler var ?

ermanen
gayet içten soruyorum. belki ifşa etmek istemeyeceksiniz ama yine de şansımı denemek istedim. duyuru'da sağlık soruları soruluyor ve gerçekten işin ehli kaç kişi yardım etmeye çalışıyor merak ettim.benim aklımda bikaç kişi var ama tam emin değilim.
gayet içten soruyorum. belki ifşa etmek istemeyeceksiniz ama yine de şansımı denemek istedim. duyuru'da sağlık soruları soruluyor ve gerçekten işin ehli kaç kişi yardım etmeye çalışıyor merak ettim.

benim aklımda bikaç kişi var ama tam emin değilim.
0
ermanen
(07.11.13)
compadrito ile the kene var bildigim.
0
atmacaged
(07.11.13)
gıda doktoruyuz kardeş sayılır mı?

şaka bir yana bende merak ediyorum,burada ifşa olmasın diye söylemeyeceğim ama çok yardımsever bi dost ayağımda yardım etti bana ve cidden doktorun ertesi günü dediğini resimden görerek söyledi
0
GibsonRules
(07.11.13)
la noix doktor fallopian var bi de ama isim çağrıştırsa da emin değilim
0
niye ama
(07.11.13)
fayfim de doktor
0
cecilia
(07.11.13)
açılın ben dokturum
0
hain kostokk
(07.11.13)
diş hekimi var sayılır mı?
0
erenu
(07.11.13)
kole arayan bir tipci vardi.
0
machine head
(07.11.13)
@cecilia +1

benimkisi can sıkıntısı biraz. boş duracağıma burada insanlara yardımcı olmaya çalışıyorum, elimden gelenlere.
0
fayfim
(07.11.13)
@erenu tabi ki dehayır hahahaahahaaha
0
Troll
(07.11.13)
@niye ama, 1 yılım var olmaya daha adayım
0
fallopian
(07.11.13)
@Troll en yakın zamanda 'dişçi' koltuğuna düşersin umarım. hahahaahahaaha!
0
erenu
(07.11.13)
2 sene kaldı.
0
unalub
(07.11.13)
adayım. pek sağlık konularına bakmıyorum şimdilik :)
0
bass solo take one
(07.11.13)
(5)

öğrenci evleri meselesi - imam nikahı

letheavendangered
aklıma takılan bir şey var. biliyoruz ki türkiye'de onbinlerce-milyonlarca insan resmi nikah olmaksızın imam nikahı adı altında birlikte yaşıyor.peki şimdi eğer bu saçma yasa yürürlüğe girerse, bir denetlemede ya da ne olacaksa işte, aynı evde kalıp evli olmayan kişiler "biz imam nikahlıyız" derse n
aklıma takılan bir şey var. biliyoruz ki türkiye'de onbinlerce-milyonlarca insan resmi nikah olmaksızın imam nikahı adı altında birlikte yaşıyor.

peki şimdi eğer bu saçma yasa yürürlüğe girerse, bir denetlemede ya da ne olacaksa işte, aynı evde kalıp evli olmayan kişiler "biz imam nikahlıyız" derse ne olacak? sonuç olarak bildiğim kadarıyla imam nikahının bir kanıtı yok. illa "sadece resmi nikahlılar aynı evde yaşayabilir" derlerse, kendi kıllarından olan onca imam nikahlıyı napacaklar?
0
letheavendangered
(06.11.13)
kendi kıllarından olan onca imam nikahlıyı bişey yapmazlar kim başakşehirde eski mücahit yeni müteahhitlerin metreslerini- a pardon imam nikahlı eşlerini- ihbar edecek? yahut urfadaki aynı evde yaşayan 2.3. eşi -a pardon kumayı- (sadece urfayla başkaşehirle sınırlı değil bunlar biliyorum, örneğin dedim)
bunlar muhafazakar yapımıza ters değil, öğrenciler ters, anladık mı?
0
niye ama
(06.11.13)
kimse kimseyi evinden alıp götürmeyecek anlayın artık sadece rahatsız edecekler sadece huzursuz edecekler. biz imam nikahlıyız dersen. ok diyip gidecekler. polis gözü tutmazsa seni TC numaranı isteyecek. lan verdik TC.yi başımıza bi iş gelirse diye düşüneceksin. yasal bir yaptırım olamaz. sadece baskı sadece yoklama.
0
duydukduymadıkdemeyin
(06.11.13)
@duydukduymadıkdemeyin, aa çok iyiymiş o zaman, hayatımıza mutlu bi şekilde devam edelim.
0
der meister
(06.11.13)
Yasaklayamazlar ya, orası imkansız. Yapacakları şu, ben sana söyleyeyim; ihbar durumunda kapıyı çalıp kontrol edecekler, kimlik soracaklar, doğru olması durumunda (yaşamasa bile, misafirliğe gelmiş olsa bile) kimlik no alıp gidip babalarına haber verecekler. Babalar da genelde rahatsız olacağı için aile içinde olay çıkacak, öğrencilerin hayatına devlet tarafından değil de aile tarafından baskı gelecek.

Hoş mu? Değil. Ben reşit bir insan olarak ailemden bir şey gizlemek istiyorsam devletin gidip bunu ispiyonlaması yanlış. Ama bunu mümkün kılacak yasal düzenlemeyi geçirecekler muhtemelen. Bu iş böyle olup birkaç örneği duyulunca da ailesinden korkan öğrenciler zaten otokontrol mekanizması geliştirip karışmamaya başlayacak karşı cinsle, aynı evde. RTE'nin istediği de gerçekleşmiş olacak.
0
long live rock n roll
(06.11.13)
@der meister. ben sadece arkadaşın merak ettiği konuyu aydınlatmaya çalıştım senin hayatına nasıl devam ettiğin beni ilgilendirmez. zaten şuan da hayatına mutlu mesut devam ettiğini düşünüyorum. ne yaptın yasamaya itiraz dilekçesi vermeye mi hazırlanıyorsun. insanların cevabını sabote etme. tayyibe sallama başlığı açılırsa tayyibe sallarım. soru var. cevap var. sana laf düşmüyor.
0
duydukduymadıkdemeyin
(06.11.13)
(1)

Trados kullanabilen ve EN-TR teknik çevirmen

arnatuile
Böyle bir arkadaş var mı ? Tradosla ilgili bir soru soracağım da. EN-TR çevirilerde sıkıntı çıkarıyor eşşoğlusu.
Böyle bir arkadaş var mı ? Tradosla ilgili bir soru soracağım da. EN-TR çevirilerde sıkıntı çıkarıyor eşşoğlusu.
0
arnatuile
(06.11.13)
hangi versiyonu?
0
niye ama
(06.11.13)
(3)

Özel üniversitede açılan Araştırma Görevlisi kadrosu hakkında (33a - 50d)

nilmiye
Merhaba,Yeni Yüzyıl Üniversitesi'ndeki bir kadro için sınava girdim ve kazandım. ama YÖK'ün sitesindeki kadro ilanında 33a ya da 50d'yle ilgili bilgi yoktu. Sadece birim olarak Güzel Sanatlar Fakültesi - Grafik Tasarım Bölümü görünüyordu. Aynı zamanda okulda bu bölüme yönelik yüksek lisans veya dokt
Merhaba,

Yeni Yüzyıl Üniversitesi'ndeki bir kadro için sınava girdim ve kazandım. ama YÖK'ün sitesindeki kadro ilanında 33a ya da 50d'yle ilgili bilgi yoktu. Sadece birim olarak Güzel Sanatlar Fakültesi - Grafik Tasarım Bölümü görünüyordu. Aynı zamanda okulda bu bölüme yönelik yüksek lisans veya doktora programı yok.

Ben şuan bir devlet üniversitesinde Temel Sanat yüksek lisansı yapıyorum.

Bu durumda benim kadrom 33a mı 50d mi olacak ve yüksek lisans durumum ne şekilde olacak? Grafik bölümünde yapma şartı mı koyacaklar yoksa bu yüksek lisans programımı bitirip doktoramı Grafik'te yapmam mümkün olur mu?

Anlayıp yardımcı olabilecek varsa çok sevinirim.

Teşekkürler.
0
nilmiye
(05.11.13)
ben pek mevzuat bilmem ama
Özel okulda 33a nın 50d'nin işi ne ki? onlar devlet kadroları?
özel okulda sizinle sözleşme yaparlar, kendi şartları maaşleri vs olur, diye biliyorum.
0
niye ama
(05.11.13)
Özel üniversite olduğu için 33a veya 50d olamazsınız. Sizinle bir sözleşme imzalayacaklar ve işçi olarak görüleceksiniz. 33a devlette çalışan kadrolu araştırma görevlisidir; 50d'li ise sadece yüksek lisans ya da doktorasını bitirene kadar üniversite kadrosunda istihdam edilir. Daha sonra işten de çıkarılabilir ya da 33a kadrosuna da geçirilebilir. Üniversitenin inisiyatifine kalmış bir durum.

Yüksek lisansınıza gitmeniz için de eğer bölüm başkanınız vs. izin verirse resmi izinli gösterilerek derslerinize gidebilirsiniz. Hayırlı olsun bu arada.
0
duyond
(05.11.13)
50d ve 33a devlet üniversiteleri için. devlet üniversiteleri de 50d ile sözleşmeli alım yapıyorlar artık.

siz özel üniversitede sözleşmeli çalışan olcaksınız. her yıl sözleşmeniz yenilenecek ya da yenilenmeyecek.
0
godsparticle
(05.11.13)
(7)

Bu akp takımının yaptığı beyanatları niye insanlar bu kadar takıyor?

fransızkalanadam
yok şuydu yok buydu derken şimdide şu kızlı erkekli olayı çıktı şimdide. her yerde bu olay tartısılıyor. ya insanlar bunu sadece gündem değiştirme veya meşgul etme her ne derseniz artık, olduğunu göremiyorlar mı? yani zaten günlük hayatta kimsenin kimseye karıstığı yok zaten, öyle bir hava esiyor ki
yok şuydu yok buydu derken şimdide şu kızlı erkekli olayı çıktı şimdide. her yerde bu olay tartısılıyor. ya insanlar bunu sadece gündem değiştirme veya meşgul etme her ne derseniz artık, olduğunu göremiyorlar mı? yani zaten günlük hayatta kimsenin kimseye karıstığı yok zaten, öyle bir hava esiyor ki sosyal medyada zannedersiniz irandayız. yani bilmiyorum burda aklı başında bu konuları görebilen insan sayısı çok, sizede sorayım dedim, millet bunları nasıl yiyor ya?
0
fransızkalanadam
(05.11.13)
çok basit, insanlar doldu artık.
herkes biliyor söylediğini ama bir yerden sonra tepki göstermek zorunda hissediyorlar kendini.

edit: günlük hayatta kimsenin kimseye karıştığı çok. istersen hem çevremden hem de ülke genelinden bolca örnek verebilirim.
0
doxanikee
(05.11.13)
çoğu boş insan çünkü. bi'de şu var açıklamalara saydırıp bakire kız isteyen insanlar var.
0
melancholyman
(05.11.13)
şimdi çıkıp sokağa sorsanız, bu kız-erkek öğrenci evi ile ilgili hükümetin açıklamasına ne diyorsunuz diye;

-tabi abiiii, olur mu öyle şey? destekliyoruz. helaaal deyip

kendisi pezevenginden, bana kız bul ama üniversite öğrencisi filan diye direten binlerce adam yoksa, adam değilim.
0
nop
(05.11.13)
fazla elit yerlerde takılıyorsun.
Anadoludaki üniversitelere alalım seni. hasbelkader mühendislik-mimarlık fakültesi olup da kızların erkek öğrencilerin evinde proje yetiştirmeye kastığı-veya tersi (bak sevgilisi filan da değil sadece 30 erkek 5 kız öğrenci olan fakülteler, kızlar bi şekilde erkeklerle birlikte çalışmak zorunda) sonra da o kızların o.pu diye damgalandığı şehirlerimiz var (çok banal olacak ama misal Kayseri misal Yozgat)
hatta bu kızlardan türbanlı olup normalde cemaat evinde kalıp evin ablasının 8'den sonra eve gelemezsiniz- proje ekibinin sabaha kadar kalmazsan yetiştiremeyiz demesi arasında kalıp ne b.k yiyecem ben dediği bizzat duyulmuştur.
yani kısacası bu ev-yurt- kızlı erkekli evde kalma mevzusu güncel bir mevzudur. Millet yer tabi hele öğrencisi bol anadolu şehirlerinde apartmanın bir numaralı meselesi o öğrenci evleri!
Gündem değiştirme filan da doğru da gündem zaten bu aralar türban, kadın filan çok da değişmedi.
0
niye ama
(05.11.13)
valla karışma yok diyorsunuz da, ben kadıköyde yaşıyorum ona rağmen, alt katımızda bir yaşlı teyze var, daha 1-2 ay önce ev arkadaşım evden her çıktığında cama çıkıp tüü namussuz ahlaksız eve erkek getiriyorsun gördüm ben kameradan diye bağıran, kapısının önünde kamera var ama geniş açıyla bizim merdiven yönüne yöneltilmiş.
bir tane karşı komşumuz var karşı apartmanda, türbanlı, geçen evimiz yandı biz de sokaktayız itfaye söndürüyor biz ağlıyoruz falan, geldi böyle perdelerinizi tam kapatmıyorsunuz, evin içinde ne biçim giyiniyorsunuz, balkona kızlı erkekli çıkıyorsunuz diye. ben namusumuza laf mı söylüyorsun diye sert çıkınca da yok ben sizin iyiliğiniz için söylüyorum kocanızın yüzüne nasıl bakacaksınız falan.
kız öğrenci evinde kalıyoruz, örnekler sonsuz, namusumuz komple mahalle teyzelerine emanet zaten(!)
demeye çalıştığım şu ki, türk insanı zaten çok meraklıdır milletin evinin içine, özel hayatına ve karışma hakkını da kendinde görür, mahallenin namusu diye bir kavram var yani, o mahalledeki kız öğrenci evine erkek gelince mahallenin namusu şey oluyor.e sonuçta polisi de valisi de türk insanı, istisna değil, herkes de bunu biliyor. hani konu komşunun karışması uyarması he der geçersin de, devlet mahallenin namus bekçisi komşusu olmaya karar verirse hiç de hoş olmaz sonucu. eminim en nihyetinde türk insanı olan polis de bu görevi bayıla bayıla yapacaktır, milletin evinin içine karışmaya özel hayatına göz atmaya yetki verilse. ki halihazırda, evinize erkek geldi ben gördüm polis çağıracam diye kapımızı çalan komşumuz var, şu an içinse polisin öyle bir yetkisi yok ilgi alanına girmez, ancak böyle bir yetki verilirse ' lan kızlı erkekli evdelermiş bir gidip bakalım, yasak hemşerim' diye muamele edeceklerini düşünmek çok da garip değil.
not: komşumuz hakkaten sokak ortasında iffetsiz, kocanın yüzüne nasıl bakacaksın diye bağırdı.
not 2: bir de o kadar komik bir önyargıları var ki, ev arkadaşım iş güç sahibi ancak platin sarı saçlı etek elbise giyen bir kadın, ben boyasız saçlı daha salaş bir tipim, o yüzden eve benim de erkek arkadaşım gelse ev arkadaşıma çemkiriyorlar, ahlaksız eve erkek aldın! diye. bana da gelip bak kızım sen akıllı bir kıza benziyorsun, erkekleri evinizden uzak tutun, adınız çıkar, sen yapmazsın ya arkadaşına söyle diye akıl veriyorlar.
0
alice practice
(05.11.13)
önce birine söyletilir bi tur nabız ölçülür ses yoksa gelir.başbakan bunu demez ilk etapta,çünkü sert tepki gelirse vekilimizin münferit görüşüdür diyip işin içinden çıkmak için.
0
aşksız prens
(05.11.13)
Bunu sadece basit bir gündem değiştirme açıklaması olarak görmende de biraz problem var bence. Bu tip açıklamalar halkın içindeki, yukarıdaki arkadaşın da anlattığı, milletin özel hayatına karışıp ahlak bekçiliği yapan insanlara cesaret veriyor. Bunun doğru olduğunu düşünen insanlar var, ülkenin başbakanı da açık açık bunu destekliyor. Adam "istihbarat alıyoruz, izin veremeyiz" diyor ya, buna tepki göstermezse neye gösterecek insanlar?
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(05.11.13)
(7)

Yağlanınca güzelleşen saç

Dimi
er kişiyim. saçıma pek bakım yapmam (jöleydi föndü)duş aldıktan sonraki gün saçlarım rezalet ötesi görünür. ama bazen 1 gün duş almayı unuturum, sonraki gün o yağlı saçlarım süper görünür.e süper ama pis.aynı etkide bir görünüş sağlayacak bi şey var mı süreyim saçlarıma. az biraz adama benzeyeyim ya
er kişiyim. saçıma pek bakım yapmam (jöleydi föndü)

duş aldıktan sonraki gün saçlarım rezalet ötesi görünür. ama bazen 1 gün duş almayı unuturum, sonraki gün o yağlı saçlarım süper görünür.

e süper ama pis.

aynı etkide bir görünüş sağlayacak bi şey var mı süreyim saçlarıma. az biraz adama benzeyeyim ya, apaçi gibi geziyorum duş aldıktan sonra. bere takmaktan anam ağladı saçlar görünmesin diye.
0
Dimi
(05.11.13)
duşta saç kremi kullanmıyorsun sanırım?
0
jimjim
(05.11.13)
kullanıyorum. o zaman da çok yatık oluyor, cemaat abileri gibi geziyorum.

galeri.uludagsozluk.com

melih gökçek gibi daha doğrusu. böyle yatık oluyo kullanınca da.
0
🌸Dimi
(05.11.13)
saçı pis/yağlı gösterecek bir şey bilmiyorum ama kuzenim ve amcam wax diye bir ürün kullanıyorlar, hem doğal görünüyor saç, hem istenildiği gibi şekil veriliyor.. Onların doğal görünümlü olanı varmış galiba, ıslak ya da sert göstermeyen bir şey tam bilmiyorum, almayı düşünürseniz sorarsanız yardımcı olurlar..
0
mutekebbir
(05.11.13)
saçlarım rezalet görünüyo diyosun ya? rezalet derken? kabarık, sert, dağınık?
0
yarmasimo
(05.11.13)
hiçbir şekil verilmeyecek tarzda. uzadığında dalgalı olan bir saç, şimdi orta karar bir uzunlukta onun da etkisi var ama yağlanınca buna rağmen güzelleşiyor. waxı bi deneyeyim.
0
🌸Dimi
(05.11.13)
ben kadın kişisiyim saçım kalın telli, hafif yağlanmazsa (ve fön vs de olmazsa) zapt edilmiyor zaten hele yıkadıktan sonra makineyle filan kurutursam iyice kabarık şekilsiz bişey oluyor. bi de dalgalı normalde ilk yıkandığı gün. ben de zaten hiç bir şekilendirme, bakım, köpük vs. bişey uygulamıyorum. napıyorum peki ? tepemde at kuyruğu (liseliyim sanki) ya da örüyorum.
yıkandıktan sonraki gün ise "sakinleşiyor", düzleşiyor, daha kolay şekle giriyor.
o sürülen şeyler çok pis saç döküyor diyorlar
0
niye ama
(05.11.13)
osis+ mat gum al. teşekküre gerek yok
0
try again fail again fail better
(05.11.13)
(3)

Oluyo mu böyle Sedat?

Troll
Asiye kulun sana geldi efendimiz'i de banladın Sedat. Şimdi sözlüğün, her başlığın altına birbirine benzer şeyler yazan birkaç kalabalık grup insan haline geldi. Bir başlığa bakıyorsun 10 entri alt alta aynı şey söylenmiş. Sonraki 10 entri aksi bir önermeyi savunuyor. Sözlük kalabalık ve bu bir konu
Asiye kulun sana geldi efendimiz'i de banladın Sedat. Şimdi sözlüğün, her başlığın altına birbirine benzer şeyler yazan birkaç kalabalık grup insan haline geldi. Bir başlığa bakıyorsun 10 entri alt alta aynı şey söylenmiş. Sonraki 10 entri aksi bir önermeyi savunuyor. Sözlük kalabalık ve bu bir konu hakkında söylenebilecek belli şeylerin tekrar tekrar paylaşılmasına sebep oluyor belki evet. Fakat asiye neden yok Sedat? Aynı şeyleri yazan beşyüz tane, bin tane sana adam çok lazım olabilir anlarım ama bana da asiye lazım. Sen de beni anlasan çok mu? Bakalım asiye ne yazmış ahı ahı diye her sabah adamın entrilerini okuyarak güne başladığımdan değil. Sol freyme göz atarken bir an adamın kafasından çıkmış yeni bir tuhaflığa gözüm takılıyordu, eğleniyordum veya kelalaka bir başlığın altındaki entrileri arka arkaya okurken asiye'ye rastlıyordum daha ikinci cümlesinde yazdıklarından aha asiye diyordum velhasıl değişiklik oluyordu. Sözlük senin sözlüğün Sedat. Kendince bir sebebin var elbet. Dükkanın önünü kapatıyordu mu diyorsun, ayıp ediyordu mu diyorsun, saçmalıyordu sorunlu bir insandı mı diyorsun bilmiyorum ama ben iyi oluyordu sosyal hayatta kimseden duyamayacağın tuhaflıkları yazan birine rastlamak diyorum. Benim ne dediğimden sanane Sedat ben zaten sen oku diye de yazmıyorum. Senle konuşacak olsam zaten Sedat demem benden kaç yaş büyük kelli felli, benden daha başarılı(umarım şimdilik) bi adamsın.

O değil de sözlüğe doktor alsana Sedat. Ciddiyim tıp öğrencileri, mezunları elini kolunu sallayarak girebilse sözlüğe nasıl fikir? Şu anda geldi aklıma.


Askerlik arkadaşın gibi konuştuğum için kusuruma bakma Sedat. Tertip olsak birbiriyle arkadaşlık edecek tipler değiliz zaten. Sedat Sedat diyerek içses gibi yazdım şimdi ssg falan diye düzeltmeye üşeniyorum. Kusura bakmazsın artık. Olmadı banlarsın ya o da mı dert.
0
Troll
(03.11.13)
asiyenin yedek hesabi var ki... oradan bildiriyo artik bizlere
0
nax
(03.11.13)
Aaa, aksge banlanmış mı? Çok yaratıcı bi adamdı bence.
0
roket adam
(03.11.13)
Sedat gelip yazmayacağına göre biz sorularımızı sormaya devam edelim. bu adamın nicki ne diye aksge idi ne alakaydı bilen var mı?
0
niye ama
(03.11.13)
(3)

başörtülü meclis ,

essoist
İsmet inönü de dahil,adnan menderes,alparslan türkeş,necmettin erbakan gibi siyasetçilerin çocukları dönem dönem siyasete girmişlerdir,mecliste uygulanan başörtüsü yasağının kalkması da acaba başbakanın da sonradan kızlarını da siyasete sokma gibi bi uzak amacı olabilir mi
İsmet inönü de dahil,adnan menderes,alparslan türkeş,necmettin erbakan gibi siyasetçilerin çocukları dönem dönem siyasete girmişlerdir,mecliste uygulanan başörtüsü yasağının kalkması da acaba başbakanın da sonradan kızlarını da siyasete sokma gibi bi uzak amacı olabilir mi
0
essoist
(02.11.13)
saydığın bütün isimlerin çocuklarında Tayibin kızlarından daha büyük bir potansiyel/kapasite vardı. (Necmettin Erbakanın kızlarından biri psikolojik tedavi gördü onu saymazsak, diğerleri cin gibiydiler hep, görüşleri ayrı bir konu)
Tayyip kızını sisasete sokabilir mi, hatta başbakan yapabilir mi? olur neden olmasın, yaptırtmayacak bi güç yok...
0
niye ama
(02.11.13)
@niye ama
erdoğan ailesinden başka bir başbakan daha çıkarsa oturur ağlarım. o ne iştir öyle aman..
0
vizdilva
(03.11.13)
@vizdilva, RTE de biz ağlamayı sizden öğrenecek değiliz der, olay kapanır...
0
niye ama
(03.11.13)
(10)

elinizde daha bir gunluk yeni dogmus bir bebek var. simdi,

benyazmayayımdakimleryazsın
bu bebek ingiliz, alman, japon, turk vs. herhangi bir millete ait bir ciftin bebegi olabilir. bu bebegi issiz bir adaya biraktiniz ve sadece ona yiyecek giyim gibi gereksinimleri 7 yasina kadar vereceksiniz. ama tek kelime dahi konusmayacaksiniz bebekle 7 yasina gelene kadar. 7 yasin sonunda konusma
bu bebek ingiliz, alman, japon, turk vs. herhangi bir millete ait bir ciftin bebegi olabilir. bu bebegi issiz bir adaya biraktiniz ve sadece ona yiyecek giyim gibi gereksinimleri 7 yasina kadar vereceksiniz. ama tek kelime dahi konusmayacaksiniz bebekle 7 yasina gelene kadar. 7 yasin sonunda konusma cagina tam olarak geldiginde bu bebek hangi dili konusabilir?
0
benyazmayayımdakimleryazsın
(02.11.13)
konuşamaz.bunun deneyi yapıldı.zekası da tam olarak gelişmez.
0
gorki
(02.11.13)
konuşabileceğini sanmıyom açıkçası. helelallvlallela diye konuşur ya da muuhhhh muhhhh falan. varsa hayvan sesini taklit eder. yav konuşsana gardaşım adada iki kişi demleyeceksin bir çay ohh sabahlara kadar muhabbet :(
0
patr
(02.11.13)
tarzan jane, jane tarzan.
0
inawen
(02.11.13)
bırak konuşmayı, doğru dürüst dşünemez bile. görsel düşünür diye tahmin ediyorum. içgüdüsel yaşanır.

@gorki

abi deneyin adı ne? kim izin verdi deneye? etik değil ki.
0
sen git ben geliyorum
(02.11.13)
Hiçbir dili konuşamaz. Deneyinin yapılması etik olma anlayışından önceydi. Bir bebeği koyunların arasına, dilsiz bir çobanla bıraktılar. Bebeğin tek bildiği kelime kuzuların meelemelerine benzer bir sözcüktü(beekos). (burda da dilin etraftan duyulan seslerin bir yankısıyla oluştuğu tezini doğruluyoruz, bence.) Deneyin amacı ilahi dilin ne olduğuydu. -Yani doğustan hangi dile yatkınız diye bakıyorlar akıllarınca- o öğrendiği tek sözcük olan ''beekos'' da frigce ekmek demek olduğu için o dönem ilahi dil frigce ilan ediliyor hatta.

Ailesi tarafından zindana kapatılıp 14 yasında bulunan bir kız da var. Tek kelime dahi konusulmamıs. Kız bulunduktan sonra cok büyük destek almasına ragmen hala konusamıyor imiş. Belgeseli de var bunun.

P.S: Dilbilimciyim.
0
shejia
(02.11.13)
Bebek yasayamaz bu sartlarda.
0
kegums
(02.11.13)
@sen git ben geliyorum, bu deneyin adını bilmiyorum, bilgim yok ama "etik" bilimde son derece yeni bir kavram her deney etik kurallarla yapılmıyordu en azından yüzyılın ilk yarısında...
0
niye ama
(02.11.13)
0
anonymice
(02.11.13)
"Ihça" annatır derdini, bi de el kol işaretleri ve mimiklerle...

Ih ıh, hark hurk, ugh kimin seslerle annatır ama aptal olur.
0
compadrito
(02.11.13)
her dönemin gelişim ödevleri vardır,kritik dönemler vardır..o dönemde gelişim ödevleri yerine gelmezse yani kritik dönemde o ödev(misal burada konuşmak) tamamlanmazsa bir daha çok uğraşla olsa dahi tam olarak sağlıklı bir insanda olduğu gibi gelişim sağlanmaz.
ve evet araştırmalar da var bu konuda.
0
uzunuzunilgi
(02.11.13)
(13)

Miranda Kerr- Justin Bieber, nasıl yani?

niye ama
ehöm öncelikle belirteyim, tabi ki bize ne kime ne herkesin kendi bileceği iş.Sadece okuyunca (elim boş gazete okuyorum, magazine kadar, evet) ben "nasıl yani" diyebildim. Justinle-Mirandayı yanyana koyamadım ya la.Siz ne düşündünüz? sırf merak.
ehöm öncelikle belirteyim, tabi ki bize ne kime ne herkesin kendi bileceği iş.
Sadece okuyunca (elim boş gazete okuyorum, magazine kadar, evet) ben "nasıl yani" diyebildim. Justinle-Mirandayı yanyana koyamadım ya la.
Siz ne düşündünüz? sırf merak.
0
niye ama
(01.11.13)
bu insanlarin tek esli olabilecegine inaniyor musunuz gercekten? herkesin tuttugunu optugu bir alemde her sey normal.
0
Sarix
(01.11.13)
Senin benim gibi gundiye mi bakacak miranda :) justin veledi de trilyonluk sonuçta.
0
redeath
(01.11.13)
@redeath, ehem Miranda bana da bakarsa artık hımm. aslında.. ilik gibi hatun ne de olsa. nasılsa erkeklerden bi fayda gördüğümüz yok :) Parası için Justinle mi olunur yav?
@sarix, tek eşli olmamaları değil konu başka biri olsa zaten hiç bişey düşünmem he der gererim. Konu Justin -en azından bana- karikatür gibi filan geliyor. 14-15 yaşında ergen kızlar etkileniyor tamam da Miranda gibi bir kadını etkilemiş ya da her neyse işte aralarındaki, çok ilginç. bence tabi o yüzden merak ettim ya.
0
🌸niye ama
(01.11.13)
Bana bir sopa verin Miranda'yı yerinden oynatayım.
İddia ediyorum beş dakika bizi aynı masada bırakın, beş dakika sonra ikna etmiş olurum benimle çıkmaya.
Hatta arttırıyorum, başka bir yabancı ünlü kadın ile de aynı fırsatı verirseniz onu da ikna ederim. Gerçi terk etmek zorunda kalırım hiç ilişki yaşayasım yok ama sırf @redeath'ın hatrı kırılmasın. @redeath düşünce sistemini değiştirelim senin. :)
0
kalemdefter
(01.11.13)
Şunu düşündüm.

"BU DÜNYANIN ADALETİNİ ANASINI AVRADINI SİKİP MUTLULUKLAR DİLEYEM E Mİ AMINA KOYİM!"

Özür dilerim, küfürlü oldu.
0
faith no more
(01.11.13)
"Atom fiziğine de profesörlüğe de lanet olsun!"
0
fortisvita
(01.11.13)
Birde bunlar hep reklam kokan hareketler :)

@kalemdefter hangi ünlüyle sevgili oldun cevap belli :) çünkü hepimiz fakiriz..
0
redeath
(01.11.13)
o değilde ben bu kadını çok severdim zevksizliği midemi bulandırdı.
0
yue
(01.11.13)
Daha abeslerini de gördük.
0
eyyor
(01.11.13)
hiç inanmadım
0
kirazıseviyorum
(01.11.13)
yalan haber. oğluna bieber fever demeyi öğretmişmiş ahsahahhah
0
april12th
(01.11.13)
ya her manken gibi beş para etmez bir orospu işte ne sanıyorsunuz. 2000-3000 liran varsa çok ünlü mankenleri sikebilirsin bile bir gece.
0
baldur
(02.11.13)
@redeath yeni gördüm yazdığını, isim verirsem reklama girer. :)
0
kalemdefter
(02.11.13)
(15)

nasıl solağım ben ?

zlatanibrahimovic11
sol elimle yazıyorum sol elimle kaşık tutuyorum ama mouse sağ elle kullanıyorum ve güçlü kolum sağ kolum.garip değil mi ?
sol elimle yazıyorum sol elimle kaşık tutuyorum ama mouse sağ elle kullanıyorum ve güçlü kolum sağ kolum.

garip değil mi ?
0
zlatanibrahimovic11
(30.10.13)
senin durumun karışık.
0
rock n roll
(30.10.13)
kakao
(30.10.13)
entry+nick uyumu diyorum. hazretleri de iki ayagini birden kullanabiliyor
0
dokunmakalbime
(30.10.13)
ben tam bir solağım.sadece çantamı sağ elimle tutuyodum,neyse ki ondan vazgeçtim.madem solağım niye sağla tutuyorum dedim.artık sol elimde.şimdi de mause üzerinde çalışıyorum :)
0
rock n roll
(30.10.13)
Bende fareyi sag elle kullanirim, gitari sag elle calarim, cantami sag kolumda tasirim, bi yere yolculuk yaparken genelde sag tarafa otururum ama gel gor ki bende solagim.
0
kedidir o kedi
(30.10.13)
kardesim de solak ancak dedigin gibi sag kolu oldukca kuvvetli, mouse her iki eliyle de kullaniyor. yazisi zaten boktan o yuzden sol ile daha iyi yaziyor diyemecegim.
0
dengesiz pamuk
(30.10.13)
yemek sol, yazı sol, raket sol, mastürbasyon sol, basketbol şut sağ, futbol ayak sağ, yumruk sağ, güçlü el sağ, dengeli el sol. bunlar da benimkiler. ya ben napayım?
0
armagan
(30.10.13)
sol yazıyorum, mouse sağ, makas sağ, yemek sağ-sol, tarak-fırça filan sol, güçlü olan sol bu sebeple solak addediyorum kendimi.
olur öyle benim ailemde bi sürü var sağ-sol karışık insanlar çapraz baskınız biz
0
niye ama
(30.10.13)
peki sağ elle yazı yazan birisinin topa sol ayakla vurması yani ayağının solak olmasında anormallik var mı?
0
dalessandro
(30.10.13)
bence ilk kullandığınız mouse solak mausu olsaydı onu da sol elle kullanırdınız.
her şey çoğunlukla sağ kullananlara göre yapıldığı için bi şekilde ona alışıyosunuz. yani sağ güçlü demişsiniz ama bilemiyorum. birine yumruk atacak olsanız sağ ile mi atarsınız yani?

solak olmak güzel ya.. mecburen kaldığın için ikisini de kullanabiliyosun. keşke ben de solak olsaydım.
0
supergirl
(30.10.13)
Benim durum daha fena.

Sağ el ile yazmama rağmen futbolu sol ayakla oynuyorum, bicagi sol elimde kullanabiliyorum, cekirdegi sol ile çitleyebiliyorum... Gider böyle bu liste.

Cevap: evet, garip.
0
yns
(30.10.13)
hani cevap olması açısından, solaklığın nedeni hala nedeni bilinmiyor.

ayrıca solak olup %100 sol elini kullanan ben pek görmedim. bugüne kadar fareyi sol eliyle kullanan sadece 1 (bir) solak tanıdım.
0
celeron 300a
(30.10.13)
çoğu solak mouse'u sağ elle tutar alışmaktan ötürü. hatta sol elle mouse kullanan birini görünce onlar da şaşırır. ama ben küçükken evdekilere nasıl bir baskı yapmışsam sağlak olan kardeşim de mouse'u sol elle kullanıyor.

güçlü kol bende de sağ sebebini bilmiyorum.
0
yuto
(30.10.13)
bende solağım. ayağım da solaktı futbol oynarken. mouse olayı alışmayla ilgili bence. yani bilgisayarı önümüze koyduklarında mouse sağdaydı sağa alıştık. mesela makas olayı var bir de, öldürseler solla kullanamam.
0
bilmemkacincinesiluzayli
(30.10.13)
bende yazmak dışındaki bütün işlerini hem sol hemde sağ elle yapabiliyorum.
0
lathspell
(30.10.13)
(7)

Porselen tabak neden çizilir?

bak ne diycem simdi
Yaklaşık 1 hafta oldu, Kütahya Porselen'den tabak aldım. Normal çatal bıçakla yemek yedim, bir baktım ki tabaklar çizilmiş böyle üzerlerinde gri çizgiler oluşmuş. Neden? Bu normal mi? Annelerimizin ta evlenirken aldıkları tabaklara hiçbir şey olmuyor da daha 1 haftada bu tabaklar nasıl bu hale geleb
Yaklaşık 1 hafta oldu, Kütahya Porselen'den tabak aldım. Normal çatal bıçakla yemek yedim, bir baktım ki tabaklar çizilmiş böyle üzerlerinde gri çizgiler oluşmuş. Neden? Bu normal mi? Annelerimizin ta evlenirken aldıkları tabaklara hiçbir şey olmuyor da daha 1 haftada bu tabaklar nasıl bu hale gelebiliyor?
0
bak ne diycem simdi
(29.10.13)
seramik mi acaba? makinada yıkadın mı?
0
april12th
(29.10.13)
bulaşık makinesi sorunu gibi duruyor
0
niye ama
(29.10.13)
yok seramik değil, porselen. makinada yıkadım. makinaya atınca ne oluyor ki?
0
🌸bak ne diycem simdi
(29.10.13)
makinenin tuzu çiziyor.çay bardaklarınız da çizik mi?
0
AWD
(29.10.13)
@AWD evet evet çizik. peki ne yapmam lazım?ne olur çözüm.
0
🌸bak ne diycem simdi
(29.10.13)
makinenin tuz ayarı muhtemelen makineyi getirip kuran kişinin yaptığı gibi kalmış.Yani tuz kireçli suyu yumuşatmak yerine bulaşıklarınıza zarar veriyor.Yani suyunuz o kadar da sert değil. Makinenin kitapçıklarını bulabilirseniz oradan bakıp makinenin tuz ayarını en düşüğe getirin.

Aslında suyun sertliğine göre renk değiştiren test çubukları var.Hangi renge karşılık tuz ayarı ne olmalı o kitapçıkta yazıyor.

Bizde de aynı dert vardı, test çubuğuyla suyu bi test ettik, çok da yumuşakmış çeşme suyumuz. Makinenin tuz haznesini komple boşalttık.Yıllardır öyle kullanıyoruz. Tuz ışığı sürekli yanıyo ama bulaşıklarda filan sorun yok.
0
AWD
(29.10.13)
çok çok çok teşekkürler AWD.
0
🌸bak ne diycem simdi
(29.10.13)
(21)

En Son Aldığınız İltifat

bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
Selamlar.Size en son ne zaman iltifat edildi, neydi bu iltifat?
Selamlar.

Size en son ne zaman iltifat edildi, neydi bu iltifat?
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(28.10.13)
-vay amkodumu çocuğu nasıl da vurdu

(counter strike source internet kafe turnuvası yaptık dün)

not: bazen küfürler, hiçbir kibar kelimenin karşılayamayacağı bir iltifatın yüceliğine erişebilir.
0
thracian
(28.10.13)
"üslubun gerçekten müthiş. kitap yazmayı düşünmelisin"

10-15 gün önce bi arkadaşım dediydi. çok duygulandım.
0
der meister
(28.10.13)
bugün kpss için gittiğim dersanede kimsenin bilemediği bir soruya cevap verdim.hoca da 'harikasın'dedi.
0
rock n roll
(28.10.13)
"ses tonun çok güzel, özlemişim."

geçen hafta...
0
zgrydn
(28.10.13)
Saclarin senin mi cokzel dedi bimdeki kiz, ikindin gibi
0
cecilia
(28.10.13)
''Etegin de iyiymis , yakısmıs '' 3 days ago , bu saatlerde (AYRILDILAR)
0
efendilik dizboyu
(28.10.13)
yıllar önceydi heralde, belki de hiç olmadı öyle bir şey. hatırlamıyorum...
0
eskiden
(28.10.13)
sabah eczacı kadın saçlar yakışmış dedi! maşallah dedim (içimden)senede 1-2 kere ya açarım ya açmam ben saçımı eczaneye de 3 ayda bir gidiyorum ve çok da büyük olmayan model değişikliğini fark edebildi helal olsun.
0
niye ama
(28.10.13)
kızın biri gözlerin çok güzel dedi, ben de hangisi diye sorunca gitti.

yok lan kim iltifat etcek bana. kendim bile etmiyorum kendi kendime
0
badiparmagi
(28.10.13)
bir iki gün önce.

"zayıfsın."

o ye!
0
inawen
(28.10.13)
bu çocuğun algısı çok yüksek dedi babam dün
0
keep out
(28.10.13)
-egon çok büyük. (2 sene once, reddedilirken)

yenilsek de, sahadan basimiz dik ayrildik
0
sAINT
(28.10.13)
Gozlerin ne guzel oyle senin kocaman kocaman masallah
0
duzsac
(28.10.13)
1 hafta önce mac kozmetik çalışanı bana bir mankenin fotoğrafına bakıyorduk ona benziyorsun dedi.
fotoğrafı görmedim gerçi. lan?!
0
fekat
(29.10.13)
bir kız arkadaş "senden çok iyi kız babası olur" demişti.
0
psmstc
(29.10.13)
Bugun edildi 'cok guzelsin'
0
Idonthaveausername
(29.10.13)
"pardon siz gerçek misiniz?" dün gece taksim.
0
fosforlu cevriye
(29.10.13)
gerizekalı deniliyor bana genel olarak. sevgiden öyle dediklerine inanıyorum.
0
phoera
(29.10.13)
(2 gun once, kopi peyst)

ben gocunmuyorum egonu yukseltırken :) bır daha soylerım: zekısın, zekısın, cok zekısıın!
0
compadrito
(29.10.13)
Ipekten mi bu?
0
balpolen
(29.10.13)
dün gece:

ben seni kıskanırım...

o kadar çok anlam içeriyordu ki <3

ki başka bir sürü belki de çok daha net iltifat sayılacak şeyler söylemiş de olsa. hala kulaklarımda saçımı düzeltirken ki kıskanırım ben seni deyişi.
aynı anda o kadar çok duygu hissedip söylediği ve bana hissettiren. sanırım uzun süre onu söylediği sesi kulaklarımdan gitmeyecek. defalarca içimden tekrarladım ve gloriniz aşık oluyor galiba..
0
glori
(29.10.13)
(2)

Maaş Hesaplamaları

pek vokal
Herhangi bir devlet kurumunda çalışan birisinin net maaşını yazan bir yer yok bildiğim kadarıyla. Peki hesabına ilişkin yol gösterecek bir yönetmelik falan var mı?
Herhangi bir devlet kurumunda çalışan birisinin net maaşını yazan bir yer yok bildiğim kadarıyla. Peki hesabına ilişkin yol gösterecek bir yönetmelik falan var mı?
0
pek vokal
(27.10.13)
ı ıhh en kolay maaşı hespalananlar polisler, çoğu aynı mesaiyi aynı tazminatı alıyor.
onun dışında 2.200 alan öğretmen de var- saadece maaş karşılığı çalışan var neredeyse 4.000 lira alan da..(meslek lisesi hocaları, laboratuvar tazminatı, yurt nöbet ücretleri, vırt zırt)
memurun "maaşını" soruyorsanız o kolay bulunur da eline geçen net miktarı soruyorsanız (en basitinden her hastanenin döneri farklı, her kurumun ek ödemesi farklı) bu yönetmelikle olmaz..kurumlara özeldir.
0
niye ama
(27.10.13)
hacı çok fazla değişken var. kademesi, çoluğu, çocuğu olmaması, işe kaç sene önce başladığı, ne mezunu olduğu, kadrosu, ünvanı.. belki biliyorumdur sorabilirsin bana. hesaplama yöntemi var, gösterge puanları falan var ama biraz uğraştırıcıdır.
0
baldur
(27.10.13)
(5)

ankara garından ankara adliyesine gidiş

yokumbenburda
trenle ankara'ya gittiniz. ankara garından inince ankara adliyesine ulaşım kolay mıdır? kaç dakika sürmektedir? en kolay ulaşım nasıl sağlanabilir?
trenle ankara'ya gittiniz. ankara garından inince ankara adliyesine ulaşım kolay mıdır? kaç dakika sürmektedir? en kolay ulaşım nasıl sağlanabilir?
0
yokumbenburda
(26.10.13)
yuruyerek bile gidebilirsin. degilse garin onunden gecen kizilay menseili otobusler sizi adliyeye goturecektir. adliye sihhiyede. anahtar kelime sihhiye olsun.
0
syangela
(26.10.13)
cok kolaydir. taksiyle hemen hemen on dk icinde gidersiniz onbes lirayi gecmez. otobusle gideyim derseniz halk otobusu ya da ego mevcut, kizilay'a gidecek otobuslere binerseniz yine max onbes dakika surer. ancak otobuslerin bekletme huyu var aklinizda olsun.
0
foolrules
(26.10.13)
garda indiniz. önünüzde bir nasrettin hoca heykeli. heykelin sağından yürümeye başladınız. ilk aradan sağa dönün ve dümdüz yardırın. cernmodern'i geçtikten sonra solda adliyenin arka kapısına ulaşmış olacaksınız.
0
yns
(26.10.13)
hiçbişeye binmeyin
tren garından çıkın (ulus tarafından çıkacaksınız, zaten ana cadde bağlantısı olan kapısı da orası, diğer tarafta alt geçit var, orası ters yön oraya girmeyin.)
kapıdan çıkınca sağ kolununuz yönünde yürüyün... (hacettepe hastanesi istikameti)
ilk ışıklara kadar yürüyün zaten 5 dakika sürecek en fazla. burada sağa doğru bir yol dönüyor (sol köşede selim sırrı tarcan spor salonu var, şu anda AKP flamalarından görünmese de orası spor salonu)
o yoldan aşağı yürüyün zaten yolda bi cer modern var bi de en sonda adliye ar sağ tarafta hiçbirşey yok.
0
niye ama
(26.10.13)
yns+1, niye ama +1
daha önce duyurudan adres sorma tecrübesi olan biri olarak yürüyün kesinlikle. yürüyerek 10 dakikada adliyede olacaksınız, geçen hafta oradaydım. Ama adliyenin eski DGM kapısına varacaksınız, o bina diğer binadan bağımsız, geçiş yok bildiğim kadarıyla. ana kapıyı sorun.
0
ben bizzat kendim
(26.10.13)
(5)

hostel tecrübesi

vejeteryanvampir
Daha önce hiç hostelde veya yurtta kalmadım. şimdi roma'da bir hostelde ve bir otelde yer ayırttım 3 geceliğine. biri 6 kişilik yatakhanede bir yatak, hostelin puanı çok çok iyi ve 3 gecelik fiyatı 160 tl civarı (56 eur). otel ise puanı düşük, memnun olmayanlar (ekstra rezervasyon yapıp da otel dışı
Daha önce hiç hostelde veya yurtta kalmadım. şimdi roma'da bir hostelde ve bir otelde yer ayırttım 3 geceliğine. biri 6 kişilik yatakhanede bir yatak, hostelin puanı çok çok iyi ve 3 gecelik fiyatı 160 tl civarı (56 eur). otel ise puanı düşük, memnun olmayanlar (ekstra rezervasyon yapıp da otel dışı bir binaya götürülmekten şikayet etmiş çoğu) falan var. ama tek kişilik mis gibi oda. ancak 3 gece fiyatı 450 tl (165 eur).

son iki yıldır uykum çok hassas en ufak bir sese uyanıyorum. hayatımda hiç yurt gibi yerlerde kalmadım. ilk defa böyle bir tecrübem olacak kalırsam.
ama fiyat acayip fark ediyor (tl'nin değersizliğinin etkisi büyük). yani 450 tl'yi ödeyebilirim ama çok ani gelişen bir tatil oldu, bütçem çok geniş değil ama sonraki aylarda toparlarım en kötü. ama tabii niye sıkıntıya gireyim. bir de hostel tecrübesi de bir yandan cazip gelmiyor değil. :)

ne yapsam? hostel tecrübesi olanlar biraz paylaşabilir mi? oteli bugün iptal etmezsem bir daha değiştiremiyorum, son gün bugün. :(

teşekkürler...
0
vejeteryanvampir
(25.10.13)
hostelworld, tripadvisor gibi yerlerin puanları çok değerli.
Erasmus'ta çok fazla hostel de kaldım.
benim de uykum hafiftir ama en zevkli şeydir hostel'de kalmak.

6 kişilik oda birisi gelir gecenin 4'ü sen sabah 6-7 de uyanacaksındır sarhoş gelir sağa sola çarpar uyanırsın.
Hostel de kalan kitle genelde öğrenci o yüzden mal adam olmaz herkes saygılıdır birbirine.
Eğer gençsen çok lükse alışkın bir insan değilsen kesinlikle kal. Çok insanla tanışırsın eğlenceli olur.
hostel'i iyi seçmelisin ama puanlar yorumlar çok önemli
0
croswell
(25.10.13)
ben 14 yaşından beri yurt-hostel ev arkadaşı derken bulduğu yerde uyuabilir bi insanım orası başka ama hostel kalınamaz bi yer değil bence. bütün gün gezeceksiniz gelip sızacaksınız...hiç gece 3'te odaya sarhoş geleni denk gelmedi bana henüz. öğrenci iseniz veya bütçe darsa bence oteli boşverinn hostelde kalın.
0
niye ama
(25.10.13)
Biraz yaşla, rahatlık arayışıyla ilgili bir konu ama seyahat eden her insanın en az bir kez hostel tecrübesi yaşamasını tavsiye ederim.

croswell'in söylediklerine aynen katılıyorum.
0
long live rock n roll
(25.10.13)
dünyanın en hassas uykulu adamı olabilirim, ben de defalarca hostelde kaldım hiç sorunsuz. herhangi bir eczanede bulabileceğin slikon kulak tıkaçları çok işe yarıyor, hatta bazı hostellerde resepsiyonlarda bile veriyorlar bunları. öte yandan hostellerde isanlarla tanışmak falan inanılmaz keyiflidir.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(25.10.13)
askerlik yaptıysan hostel zaten hilton gelir. hostelworld ve booking.com sitelerinden yorumları oku. sakin mi yoksa gürültülü bir mevkide mi öğrenirsin. odadakiler sessiz de olsa bazen bulunduğu bölge (hastaneye yakın, ana caddeye bakan vs veya bar üstü, disko yanı vs) önemli.

hostele gidersen verdiğin para düşük olacağı için beklentin de düşük olacak ve her şeyden rahatsız olmayacaksın. hotele gidersen beklentin yüksek olacak, temiz çarşaflarda sessizce uyumak, güzel bir açıkbüfe kahvaltı vs arayacaksın, en küçük pürüz keyfini bozacak, keşke hostele gitseydim diyeceksin.

bence hostel.
0
sttc
(25.10.13)
(10)

türkiye intihar oranlarında neden sonlarda ?

gates
madem her şeyden şikayetçiyiz, bu iş neden böyle ? Muhafazakarlıkla mı alakalı ?http://tr.wikipedia.org/wiki/%C3%9Clkelere_g%C3%B6re_intihar_oranlar%C4%B1
madem her şeyden şikayetçiyiz, bu iş neden böyle ? Muhafazakarlıkla mı alakalı ?

tr.wikipedia.org
0
gates
(21.10.13)
bütün intiharlar kaydedilmiyor olabilir.
0
king lizard
(21.10.13)
akdeniz ülkeleri genelde ilk 50 dışında, onunla ilgisi olabilir
0
medievalman
(21.10.13)
iklim
dini yapı
aileye bağlılık
0
senialanaglasinalsinsikinicaliyabaglasin
(21.10.13)
evet islamdır nedeni. ama iskandinavyadakilerin intiharlar atestlikle ilgili değil, oradaki gece-gündüz karmaşası dolayısı ile insanın psikolojisinin bozulmasından ileri gelir. ha intihar kötü bir şey bakın isalm onu engelliyor negzel demek de saçma, intiharı benimsemiş kişi için güzeldir, benimsememiş kişi için kötüdür intihar.
0
yasli ateist
(21.10.13)
nedeni islamsa bide cinayet oranlarına bakmak lazım.
0
kismisolungac
(21.10.13)
intihar orani en dusuk genelde "gelismekte olan ulkeler"de gorulur. sebebi insanlar surkeli bir seylere ulasmak icin cabalar ve bir gun ulasmayi umut ederler. bu yolda ulastiklari her kucuk kazanimda, buyuk hedefe olan inanclari daha da artar ve daha cok calisirlar ve bu dunyadan hakettiklerini almadan gitmek istemezler. kisacasi umuttur yasatan insani.
0
sAINT
(21.10.13)
türkiyede özellikle kadın intiharlarının çoğu kaydedilmez doğuda görev yapan hekimlere bi sorabilirsiniz...hatta din açısından hoş görülen bi olay olmadığı için adam kendini asmadığı sürece ateşli silah yaralanması filan yazılır ölüm raporuna..islama göre intihar edenin cenazesi namazının de kılınmaması lazım? ama bizde yanlışlıkla ölmüş filan denir kılınır öyle gömülür.-birebir ailemde yaşanmış olaydır.
0
niye ama
(21.10.13)
intihar etmek için illa sorun mu olmalı? bunun sorgulanması gerekiyor islamdan önce.
bir zamanlar dünyada en çok intiharın olduğu yer norveç idi. bunun nedeni de insanların artık her şeyi yaşamış olması, yapabilecek bir şeylerinin kalmaması idi. toplu taşımadan eve kadar birçok şey bedava idi. -şu anki halinden haberim yok-

insanlar 30lu yaşlarda her şeyi yaşadıklarından intihar ediyorlar. tabiri caizse insanlar nirvanaya 30'da ulaşıyor. -biz hayata 27-28 gibi atılıyoruz. bu da ayrı bir ironi ya neyse-
0
papillon7
(22.10.13)
türkiye'nin intihar oranı düşük kümelerin kesişiminde olmasıyla alakalı.
1) din islam 2)yöre akdeniz 3) bireysellik düzeyi aşırı değil, toplumsal bağlar var 4) toplumsallık düzeyi de bunaltacak kadar aşırı değil, japonya gibi onur kodları yok veya basıp gidip başka şehirde hayat kurabiliyorsun zor da olsa 4) tüm tantanasına rağmen ağır bir savaştan, kıtlıktan vb. geçmiyor 5)dinle bağlantılı olarak alkol kullanımı az.

aklıma bunlar geldi. türkiye sonlarda mı bilmiyorum ama bu örüntüler değişmedikçe tepelerde olması mümkün değil.

bu arada en yüksek oranlar tüm yoğun intihar kümelerinin kesiştiği kuzeydoğu avrupa'da gözleniyor doğal olarak.
0
utanan ayi
(22.10.13)
soruyu sonradan görmüş biri olarak ekleme ihtiyacı hissettim. diğer arkadaşların dediğine katılmakla birlikte iyi niyete bağlı kayıt usulsüzlüğünün daha öncelikli bir neden olabileceğini düşünüyorum. niye ama adlı kullanıcı kendi ailesinde yaşadığını belirtmiş. askerde intihar edene de ailesi gözetilerek şehit yazdıkları bunlar içinde sayılabilir. dini ve toplumsal olarak tasvip olmaması da kayıtlara intihar olarak yansımamasında en büyük etken bence.
0
samicin
(05.01.14)
(13)

Biri Var... :)

lambada
"Sadece efendi, düzgün birisi olsun, beni de çok sevsin yeter" dedim ve galiba oldu duyuru..Ama çok kendi halinde, sessiz, utangaç birisi..Ben kadın halimle yanında espriler, şakalar falan derken showman gibi kalıyorum. Hayatımda ilk defa (yaş:28) her sabah günaydın mesajlarıyla uyandırılıyorum, gün
"Sadece efendi, düzgün birisi olsun, beni de çok sevsin yeter" dedim ve galiba oldu duyuru..Ama çok kendi halinde, sessiz, utangaç birisi..

Ben kadın halimle yanında espriler, şakalar falan derken showman gibi kalıyorum.

Hayatımda ilk defa (yaş:28) her sabah günaydın mesajlarıyla uyandırılıyorum, gün boyu mesajlar alıyorum. mesajlar(buranın altı çizili). yahu yaşlar olmuş 28 ve 31. liseli gibiyiz resmen. Normalde aldığı aylık 500 sms in toplamda 50 sini bile bitiremeyen birisiyim, ararım, mesaj falan uğraşmam. Ha bir de bu mesajlar günaydın-nasılsın-iyi-napıyorsun-işteyim gibi sıradan giden mesajlar, atraksiyonlu, esprili,tahrikli,şakalı içerikli falan diil. sıkılıyorum dolayısıyla.

Buluştuğumuzda da bir yerden sonra sessizliğe geçiyoruz, nasıl olucak böyle?

Beyimiz çok düşünceli, ilgilenen, ciddi düşünen, kariyerli, hoş birisi ama napmak lazım bi akıl verin?

*Zamana mı ihtiyacımız var?
*Kimyamız mı tutmadı?
*Efendilikle şeytan tüylü, ilgi çekici biri olmak aynı anda imkansız mı?
*Gecenin köründe arayıp, çok özledim yüzünü görücem diye kapılara gelen, milyon tane sürprizlere boğan ama hasta olunca bırakıp kaçan tabiri caizse piçlere alıştığımızdan efendi adamlara gelince afalladığımızdan mı böyle oluyor?
*Ne istersen karşına o mu çıkıyor? (Bir daha bişey isterken daha dikkatli olucam söz!:)
0
lambada
(20.10.13)
efendilikle sıkıcılık aynı kefeye koyuluyor bazen. sizin de sorununuz o. bi insan hem eğlenceli hem de efendi olabilir. bunlar birbirinin zıttı değildir. anladığım kadarıyla siz hem efendi, hem de sıkıcı bir insan bulmuşsunuz. dolayısıyla yanında sıkılıyorsunuz. efendi adam illa öyle sus pus oturan, espri yapamayan biri olmak zorunda değil yani. sizin bulduğunuz adamın sıkıntısı efendilik değil, sıkıcılık.
0
bugunku antremanda goz dolduran futbolcu
(20.10.13)
tek cevabı zaman bence.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(20.10.13)
@bugunku antremanda goz dolduran futbolcu;

aslında sıkıcı değil de çok çekingen diyebiliriz. yani bişey söylerken 100 kere düşünüp öyle söylüyor.çok ince düşünceli ve yapı olarak da ağır birisi.

haklısın bi taraftan hem efendi hem eğlenceli de olabilir insan. ama bu çekingenliği nasıl aşabiliriz, neler yapmam lazım durumu kolaylaştırmak için bilemedim?
0
🌸lambada
(20.10.13)
palve +1

süper ve çok güzel :) zamanla senin etkinle kalıplarının dışına çıkacaktır zaten. senin arada dürtmen ve bazı şeylerde ilk adımı atan kişi olman gerekiyor bir süre. efendi adam candır yaa kendimden biliyorum :))
0
cusi
(20.10.13)
kadın halinle espiri şaka falan yapma. dinen caiz değil.


sessizlik iyi bişe değil.

ne istersen karşına çıkıyo rabbim veriyo, akıyoo diye bişe yok. sen döne dolana arıyorsun istediklerini. ee yaradan da dayanamayıp al lan al ne bok yiyeceksen al diyodur bence. der yani. ben olsam derim. nihayetinde ben onun suretiysem, evet ben böyle düşünürüm.
0
cecilia
(20.10.13)
straight gigolo; şu aşamada çok ters teper sanıyorum. henüz 1 ay oldu tanışalı.

belki de asıl soru hiç böyle şeylere girip giremeyeceğimiz.. daha önce uzun süreli bir ilişkisi oldu mu, nasıl bakıyor bu durumlara bilmiyorum..
0
🌸lambada
(20.10.13)
ne istersen karşına o çıkıyor. :) biraz fazla mazbut birini istemişsin. allah gönlüne göre vermiş. :p
0
kakao
(20.10.13)
iki ya da daha fazla kişili sohbetlerde awkward silence denilen olay bol bol yaşanıyor. bu durumda çoğu insan telefonlara göz atıyor. bi vine, fotoğraf falan gösteriyorlar. ben çok samimi olduğum insanlarla buluştuğumda bu sessizlik beni germez ama çok samimi değilsem (yani bir duvar vardır hep, onun aşılması da zaman alır) konuşma devam etsin diye bildiğim bir şeyi sorarım. böyle bir çözüm geliştirdim.

çok sık mesajlaşma kötü bir şey bence. sanıyorum rutin bir günde beraber değilsiniz, bu nedenle zaten ortak olarak pek konuşacak bir şeyiniz olmuyor. sürekli mesajlaşarak da tüketiyorsunuz doğal olarak.

son olarak da 'straight gigolo' adlı aptal trollü de kafana takma.
0
empati kuramayan psikolog
(20.10.13)
korkma bence ya o kadar umutsuz da olma
evet bi ihtimal çok efendi ve çok sıkıcı bir adam olabilir, öyleyse bile çekilmez değil ama çok süper değil tabi.
ancak bir diğer ihtimal 31 yaşında bu adam belki yaşı gereği oturaklı olmak gerektiğini düşünüyor, belki ortamı öyle/öyle yetişti üstelik daha 1 ay olmuş belki daha rahat hissedecek zaman geçtikçe? çekimserlik 1 ay içinde atılacak şey değil ki.
üsteleme fazla ama sen girişken ol, zaman gerekiyor o kesin, efendi adam bulmuşsan kıymetini bilmelisin :)
bu kadar çok mesaja gerek yok diyebilirsin bence kabalık değil. aynı şekilde o yapmıyorsa sen esprili, tahrikli (inceden) şeyler yazabilirsin az ama öz şekilde.
mutlu olun be :)
0
niye ama
(20.10.13)
arkadaşlar şimdi bir yandan geyiğe vurup "sevişin geçer, tahrikli mesaj" vs diyorsunuz da durumun vehametini anlatamadım sanırım.

şöyle de bir ihtimal var:
daha önce pek uzun, ciddi ve hatta kısa bir ilişkisi de olmamış olabilir.

evet var böyle bir ihtimal. henüz bu konuları konuşmadığımız için bilemiyorum. sessizlik ortamında da çat diye böyle bir konuya geçemiyorum ki zaten çok yavaş adımlarla ilerliyoruz.

böyle bir ihtimal söz konusuysa eğer o zaman ne olur, ne yapılır bilemiyorum.
benim uzun bir ilişkim artı bikaç da kısa ilişkim oldu. cinsellik konusu onun için sıkıntılı olabilir ya da öncesinden rahatsızlık duyabilir şayet kendisi çok da fazla birşeyler yaşamamışsa..

yani durum ciddi, geyiğe son:)
0
🌸lambada
(20.10.13)
bir de şunu söylemem lazım, çok düşünüp kafa patlatıp sürekli mantık çerçevesinde ihtimalleri değerlendiriyorsun. yapma, bence bu çok yanlış insan ilişkileri hele ki gönül ilişkisi üzerinde düşünmek bana hiçbir zaman fayda sağlamadı, kimseye sağladığını da görmedim en güzeli akışına bırakmaktır.
0
proletarier aller lander vereinigt euch
(20.10.13)
zaman ver bacım açılır zamanla. biraz sabır...
0
false pretension
(20.10.13)
Ickili yemege cikin sarapli falan. Onun yaninda ona rahat oldugunu hissettir. Bolca soru sor. Merak etme zamanla acilir.
0
modlar bu benim feykim silebilirsiniz
(21.10.13)
(4)

Hakan Fidan?

ete summer
ecnebi basında çıkan son makale ve analizler sonrası bu duruma dair muhalefetten birşey söyleyen oldu mu?ek: ayrıca kendi görüşünüzü söylerseniz sevinirim.
ecnebi basında çıkan son makale ve analizler sonrası bu duruma dair muhalefetten birşey söyleyen oldu mu?

ek: ayrıca kendi görüşünüzü söylerseniz sevinirim.
0
ete summer
(19.10.13)
benim gelirimden daha çok geliri olan birisidir, bu sebeple benim gündemim dahilinde değil. rahatsız olduğu bir durum varsa istifa etsin.
0
nereye bu gidis
(19.10.13)
birkaç yazı okudum (anlaşılacağı üzere milletvekili değil yazarlardan)
yazılarda bana mantıklı gelen mesela David Ignatius'un iddia ettiği gibi 10 iranlı israil ajanını açık etmesi gibi fevkalade büyük bir olay olsa israil anamızı ağlatırdı gibime geliyor...hatırlayalım mavi marmarayı, israilden bahsediyoruz.
ha ne olup ne bitiyor konusunda büyük teorilerim yok zaten takip de etmiyorum gündemi-siyaseti-dünyayı iyice boşladım :) hatta yazan -çizen gazeteler washington post filan olmasa cemaat para veriyordur anti-fidanci haber yaptırıyordur bile derdim :) -nasıl gıcıksam cemaate- bişeyler dönüyor ortadoğudaki başıboşluk ve abd-batı-türkiye-iran-dinci örgütler arasındaki anlaşmazlığın bilmediğimiz pazarlıkları bunlar belki aba altından sopa gösteriyorlar belki kelle istiyorlar?
0
niye ama
(19.10.13)
sadece biraz göz gezdirdim ne üzerinde düşündüm ne de kafa yordum yazılıp çizilenlere, yanlış yorumluyıor olabilirim de şu dikkatimi çekti:
Anladığım kadarıyla "israil karşıtı" faaliyet ile suçlanıyor ("suçlama" da doğru bir kelime mi emin değilim) bizim bakanlardzn biri de çıkmış (galiba egemen bağıştı ama net hatırlamıyorum bakmaya da üşeniyorum) diyor ki "yıllarca beraber çalıştık vatanseverdir o yapmaz öyle şey" biçiminde bir şeyler.

Var sen düşün işte, "israil karşıtı faaliyet içinde olmamak" = "vatanseverlik" ben bundan sadece bunu çıkarsayabiliyorum. Hakan fidan'ı bilmem de onu savunanlardan başı çekenlerin kafa böyle çalışıyor.
0
dafaiss
(19.10.13)
Muhalefetten bir şey söyleyen olmadı.

Bana en ilginç gelen kısım şu: İddiaya göre Fidan'ın hükmete paralel bir iktidarı varmış. Olay insiyatif almaktan çok daha öteymiş. Başbakanın emir eli değilmiş. miş. (Ben biraz abarttım ama ima bu yönde.)

Ruşen Çakır'ın konuyla ilgili iki yazısı vardı. Okumanızı öneririm.
0
pardonan
(19.10.13)
(5)

Bir Deney Icin 12 Kisi Yeterli Mi?

gerard
selam,saglikla ilgili bir deney icin (uyku kalitesi analizi) 12 kisi (kadin/erkek) kullanilmis paperda. bu sayi az mi, cok mu, iyi mi?
selam,
saglikla ilgili bir deney icin (uyku kalitesi analizi) 12 kisi (kadin/erkek) kullanilmis paperda. bu sayi az mi, cok mu, iyi mi?
0
gerard
(19.10.13)
az
nadir görülen bir hastalık/ameliyat filan çalışılsa hadi neyse. diğer tüm hastalıklar için az, uyku için iyice az.
0
niye ama
(19.10.13)
klinik deneylerde en az 30 diye bir şey kalmış aklımda ama...
0
calzoncillos
(19.10.13)
Hicbir fikrim yok konu hakkinda ama gecende (bkz: PCOS ) ile ilgili bise kaeristiriyordum 27 gozlemden bahsetmisler
O da bana az gelmisti
0
cecilia
(19.10.13)
analizi eeg ya da mri/fmri gibi yöntemlerle yapıp somut sonuçlar alacaksanız 12 kişi yeterli olabilir.
0
quotes
(19.10.13)
bu bir pilot calisma ise yeterli. ama pilot calisma sonrasi fikir vermesi acisindan 36 iyi bi rakamdir mesela.

hic yoktan iyidir, oyle diyelim.
0
compadrito
(19.10.13)
(6)

türkiyede bar ve icki kültürü nerde var ?

samiabi19
Türkiyenin il lerinde bar ve icki kültürü nerde tutuluyor ? Istanbul izmir canakkale tekirdag antalya ankara ve mugla da icki kültürü tutuluyor. Baska nerde gecerli bu bar ve icki kültürü ? Adana mersin bursa hatay ? :)
Türkiyenin il lerinde bar ve icki kültürü nerde tutuluyor ? Istanbul izmir canakkale tekirdag antalya ankara ve mugla da icki kültürü tutuluyor. Baska nerde gecerli bu bar ve icki kültürü ? Adana mersin bursa hatay ? :)
0
samiabi19
(13.10.13)
edirne
0
fayfim
(13.10.13)
eskişehir derim öğrencilerinden dolayı
0
6655321
(13.10.13)
niğde bağlarıyla meşhurdur çok güzel de boğma rakısı vardır mesela- biz çocukken testilerle getirirlerdi- ama "kültür" dersen öyle bişey yok. iç anadoluda hiç bi yerde yok. bırak barı, kadın erkek akşam yemeğinde şarap içebileceğin bi yer yok. içki kültürü şu: yeni usul oturak alemi (bağ evlerinde genelde), şehirde en fazla birahane, bolca da tekel bayisi alırsın evde, kuyubaşında filan içersin.
doğru mudur bilmem maraş-pazarcıklı filan (tahmin edileceği üzere, alevi) arkadaşlarım var ilçe düzeyinde buralarda içki kültürü varmış ama bar değil sosyal bir içicilik sanıyorum.
0
niye ama
(13.10.13)
denize kıyısı olan her şehirde deniz manzaralı rakı balık olur.
0
r_u_h
(13.10.13)
tekirdag pek tabii ki de, corlu da aynen. icen insanlar hala var onca dogulu goce ragmen.
0
varg
(13.10.13)
izmir, barlar sokağı.
0
halanne
(13.10.13)
(4)

bu nedir şimdi?

retronology
Sizin de böyle anlamsız anlamsız paranızı saçtığınız şeyleriniz var mı? şöyle evime bakıyorum da saçma sapan bir ton gereksiz şey var, ben de topladım hepsini ya ihtiyacı olana armağan ettim ya da attım kimini. kıyafetten tutun da kaleme, süs eşyasına kadar. ha fazlalık gibi değil, çirkin değil ama
Sizin de böyle anlamsız anlamsız paranızı saçtığınız şeyleriniz var mı? şöyle evime bakıyorum da saçma sapan bir ton gereksiz şey var, ben de topladım hepsini ya ihtiyacı olana armağan ettim ya da attım kimini. kıyafetten tutun da kaleme, süs eşyasına kadar. ha fazlalık gibi değil, çirkin değil ama ne biliyim hangi kafayla aldım ben bunları ve kendime sinir oldum. zaten kalabalığı sevmem hiç.
mesela madden ay sonuna doğru sıkıştığım zamanlar geldi aklıma ve iyice gıcık oldum kendime. ve dur dedim artık! alma bir şey, hiçbir şey!
kitaba da veriyorum öyle bir ton paralar ama pek okumuyorum şu sıra. rahatsız eden kitaplar olmadı lakin işte mesela her renk fosforlu kalemi ben ne yapayım ya? üstelik tanesi 5 lira. e öyle birikince de odamda bir kalem serveti var. bu en küçük, önemsiz örneğimdi. ha aşırı derecede param var bunu nerelere soksam bilemiyorum gibi bir durumum da yok. şükür elimde oluyor, zor duruma düşmüyorum hatta dilediğim gibi yaşamama da yetiyor. iyi yani halim ama dedim ya, evdeki bir ton şeyi almamış olsam kendime iyi bir sinema sistemi bile kurabilirdim öylesine bir anda. kızıyorum şimdi kendime birkaç gündür. söz verdim işte ama, söz, biriktireceğim, saçmayacağım öyle -.-
bir tek ben mi geri zekalıyım böyle ya? çok kızdım vallahi ve üzüldüm de açıkçası. kıyafet topluyordum burdaki bir okula bağış yapmak adına, şimdi çocuklara gittiğimde de aklıma gelecek böyle saçmalıklarım ve yine üzüleceğim..
0
retronology
(11.10.13)
az eşyaylan yaşamak çok güzel.
0
groovettyn
(11.10.13)
teknoloji gördüm mü dayanamıyorum.
0
kyha
(11.10.13)
Benim promosyon takıntım var reklam yapmak gibi olmasın ama real market çok yapıyor bunu mesela, o promosyon bölümünde kaybediyorum kendimi, ihtiyacım olmayan o kadar çok şey alıyorum ki eve gelince fark ediyorum bunu, hala paketi açılmamış bir dünya şey var evde..
Kitap konusunda da böyleyim hemen hemen her hafta kitap siparişi veriyorum ama onları okuyorum neyse ki..
0
mutekebbir
(11.10.13)
hehe ben almıyorum, maşallah diyeyim kendime bu konuda iradem iyi hem de alışveriş sevmiyorum ben
ama gel gör ki her ay anneme nereye gittiğini bilmediğim yüzlerce lira veriyorum. mutfak eşyası alıyor paketler dolusu koyacak dolap yok, kıyafet alıyor, olmadı herkese hediye alıyor, kuzenlerime filan dağıtıyor veya para veriyor. herkese aman 5bin lira 10bin lira para mı diyor -ben deliriyorum bu noktada, para nasıl kazanılıyor bilmiyor tabi- vermediğim ay hemen sitemler.
en azından kendi paranı harcıyorsun bu şekilde avun ben napıyım?
0
niye ama
(11.10.13)
(3)

yabancı dil özel ders fiyatları neye göre belirleniyor

medievalman
saati 35 liradan rusça özel dersi aldım geçen sene, ibranice için mail attım birine 120 lira istiyor. arz talep mi nedir bu işin piyasasını belirleyen?
saati 35 liradan rusça özel dersi aldım geçen sene, ibranice için mail attım birine 120 lira istiyor. arz talep mi nedir bu işin piyasasını belirleyen?
0
medievalman
(10.10.13)
aynen oyle. hocanin kalitesini belirleyen ve onu derecelendiren bir mecra olmadigi icin onlar kendi kendilerine fiyat biciyorlar.
0
bohr atom modeli
(10.10.13)
evet. eski sovyet ve türk devletlerinden gelen üç otuz paraya çalışan bi dolu rusça bilen insan var. Rus dili edebiyatı mezunu işsiz bi dolu türk de var. rusya ilişkimizin yoğun olduğu bir devlet, dili konuşan ülkeler genelde ucuz..derken rusçanın piyasası düşük.
İbranice ise çok küçük bir devletin anadili,(güç değil nüfusu kast ediyorum) ordan buraya çalışmak için geleni hiç duymadım. burda yerleşik museviler bile doğru düzgün ibranice bilmiyor hatta onların dilinin başka bir adı var yanlış bilmiyorsam. derken derken piyasası gayet yüksek.
0
niye ama
(10.10.13)
arz talep tabi abi. borsaya bağlı değil ki sonuçta. ya da "ingilizce %3 yükselirken, rusça %5 değer kaybetti" olayı yok. bir de ekstradan tuttuğumu sikeyim de var.
0
zazazaraeta
(10.10.13)
(8)

bu ne ola ki?

oxibrinth
"uhdesinde serbest bırakmak"çevirdiğim bir sözleşmede geçiyor. alıcının düzenlediği banka garantilerinin bilmem kaç yüzdesi satıcının uhdesinde serbest bırakılacakmış. google "uhdesinde serbest" anahtar kelimelerini birlikte içeren tek bir sonuç verebiliyor. yani adamın sorumluluğuna devretmek gibi
"uhdesinde serbest bırakmak"

çevirdiğim bir sözleşmede geçiyor. alıcının düzenlediği banka garantilerinin bilmem kaç yüzdesi satıcının uhdesinde serbest bırakılacakmış. google "uhdesinde serbest" anahtar kelimelerini birlikte içeren tek bir sonuç verebiliyor. yani adamın sorumluluğuna devretmek gibi bir şey mi, yoksa alır istediğini yapar mı? "left at x's disposal" kullanacağım gibi geliyor ama size de sorayım dedim. teşekkür ettim.
0
oxibrinth
(10.10.13)
satıcının sorumluluğunda demek işte?
nesini anlamadın? ben mi anlamıyorum acaba sorduğun şeyi?
0
jimjim
(10.10.13)
responsibility ile disposal arasındaki fark diyeyim.

satıcının sorumluluğunda dersek bir şey ifade etmiyor, hatta söylenenin tersi oluyor. çünkü banka garantisi düzenleme sorumluluğu alıcıya ait. bir de serbest var işin içinde. sorumluluğunda serbest bırakmak? yoksa tasarrufuna bırakmak mı?
0
🌸oxibrinth
(10.10.13)
kalıp değil ki bu. sorumluluk kelimesi yerine uhde kullanılmış.

edit: çeviri soruyorsun sandım. banka işlemini biliyorsun sandım.
0
ermanen
(10.10.13)
kalıp değildir, kalıptır demedim. anlamaya çalışıyorum. anlamaya çalıştığım şeyi açıkladım.
0
🌸oxibrinth
(10.10.13)
uhde: responsibility
serbest bırakmak: release (evet alıkoyulan-tutulan paranın bırakılması anlamında)

shall be released to be Seller/Vendor's responsibility

alıcı garanti düzenliyor zira parayı ödemesi gereken alıcı, satıcı belli sorumluklarını yerine getirdiğinde (atıyorum üretiyorsa üretimi tamamladığında, malın fabrika çıkışını yaptığında, veya kalite testlerini tamamladığında, hizmete kabul olduğunda daha gider bu)) alıcının düzenlemiş olduğu garanti kadar para satıcının hesabına geçiyor örneğin bu satıcı uhdesinde serbest bırakmanın bir türü.
0
niye ama
(10.10.13)
responsibility karşılıyor bence. ermanen'in de dediği gibi kalıp değil.
0
falafila
(10.10.13)
@ermanen
hocam işlemi bilmiyorum. evet bunu anlamaya çalışıyorum, ama bir bakıma çevirisi için uygun ifadeyi de soruyorum. kalıp olmayıversin, yine de çevriliyor. anlayınca çevirisi de gelecek inşallah.

@falafila
responsibility mi, disposal mı? kalıp değildir. kalıp değildir.

@niye ama
açıklama için teşekkür ederim. lakin ingilizceleştirilmesinde sıkıntılar var halen. şu şekliyle kullanılmamış google'a göre. daha doğru bir yolu olmalı. "release" güzel ama devamı çok türkçe gibi. "released to the seller's responsibility" diye bakındım, o da namevcut. "en doğru yolu budur" diyorsan eyvallah.

nihai karar: "shall be released to the responsibility of the seller" tercih edildi. emeği geçenlere selamlar.
0
🌸oxibrinth
(10.10.13)
ben çevirirken uhde'yi gördüğüm için direkt responsibility derdim ama işlemi niye ama anlatmış. buna göre para satıcının hesabına geçince onun para üzerinde tasarruf yetkisinin olduğunu varsayarak disposal'a gidilebilir diye düşündüm. satıcının serbest bırakılan miktar üzerinde tasarruf yetkisinin olup olmaması kilit nokta bence. işlemi çok iyi bilmiyorum, yanlış yönlendirmek istemem.
0
falafila
(10.10.13)
(11)

Saclariniz ne kadar surede uzuyor?

onelook
sorum sevgili kadinlarimiza, saclarinizi kut kestirdiginizi dusunun, saciniz o uzunluktan kalcalariniza kadar ne kadar surede uzar tahminen ?
sorum sevgili kadinlarimiza,

saclarinizi kut kestirdiginizi dusunun, saciniz o uzunluktan kalcalariniza kadar ne kadar surede uzar tahminen ?
0
onelook
(10.10.13)
benimki 5 6 seneye anca uzar
0
nax
(10.10.13)
2 sene filan.
0
devilred
(10.10.13)
küt kestirmek denince belli bir boy anlaşılıyor olmalı...

ayda 2 cm uzuyor.
0
neyleyim
(10.10.13)
1 sene 3 ay
0
in vino veritas
(10.10.13)
sağlıklı saç ayda 1 ila 2 cm. kadar uzar,
0
olivia
(10.10.13)
arada hiç kestirmicek misin? onları da hesaba katarak hesapla bence. yoksa uçları yolunmaktan uzamaz zaten.

not: küt saçlarımı 2 buçuk senede sürekli kestirerek uzattım
0
esek sipasi
(10.10.13)
1.5 seneyi bulmaz.
0
bxgx
(10.10.13)
ben erkegim, gecen gece aklima takildi merak ettim. normalde uzun sac severim, bu kadar uzun suruyorsa tekrar uzamasi sanirim sevgilim/esim de surekli uzun kalmasini isterim.
0
🌸onelook
(10.10.13)
1.5 sene surmez bile belki
0
Idonthaveausername
(10.10.13)
eskiden olsa 1 senede derdim şimdi 2 seneyi bulur
0
niye ama
(10.10.13)
Çam terebentin ile 2 yıl.
0
meyve parcacikli kadin
(10.10.13)
(7)

anketimsi

robin sparkles
sizce ülkecek daha çok bahsetmemiz gereken şeyler neler? gündemden örnek veriyorum kuzey ormanları, haydarpaşa garı'nın durumu, işçi ölümleri, taciz tecavüz olayları, kanser vakalarındaki inanılmaz artış, gdo gibi. aklınıza ne gelirse yazabilirsiniz.teşekkürler.
sizce ülkecek daha çok bahsetmemiz gereken şeyler neler? gündemden örnek veriyorum kuzey ormanları, haydarpaşa garı'nın durumu, işçi ölümleri, taciz tecavüz olayları, kanser vakalarındaki inanılmaz artış, gdo gibi.

aklınıza ne gelirse yazabilirsiniz.

teşekkürler.
0
robin sparkles
(09.10.13)
insan hakları,hayvan hakları,doğayı korumak,nüfus planlaması,taciz tecavüz,düşünce özgürlüğü,hukuk sistemi,sağlık,eğitim sistemi,birbirimize saygı.daha çok var aslında.
0
rock n roll
(09.10.13)
şu an konuşulmayan her şey..
0
senialanaglasinalsinsikinicaliyabaglasin
(09.10.13)
bu kadar öküz doluyken neden et yiyemiyoruz?
3 tarafı denizlerle çevrili, sayısız göl ve akarsu varken neden balık yiyemiyoruz?
neden ulaşım bu kadar kötü ve pahalı?
neden gelişmiş ülkelerin ülkelerine sokmadıkları gdolu ürünleri biz tüketmek zorunda kalıyoruz? biz dünyanın artıkçısı mıyız?
0
baldur
(09.10.13)
işçi ölümleri, taciz tecavüz olayları +1

dinsiz ve tanrısız insanların dışlandığını düşünüyorum. alevilerin dinsel hakları keza sallantıda. göstermelik şeyler yapılıyor, en basit cemevi sorunu bile bilinçli olarak çözülmüyor. başörtüsü sorunu iyi kötü halen var, özel sektörde bazı firmalar tuhaf bi şekilde "başörtülü çalıştırmıyoruz" diyebiliyor. aynı zamanda eşcinsel haklarıyla ilgili HİÇBİR ŞEY yapılmıyor. travestiler, transseksüeller seks işçiliğine mahkum ediliyor. ırkçılık çok büyük bi sorun. kimse farkında değil ve kimse umursamıyor. kürtler, ermeniler, yahudiler büyük bi baskı altında toplumda; özellikle ermeni, rum, yahudi gibi halklar çok zorluklar yaşayabiliyor kimliklerinden ötürü. ve kesinlikle zorunlu askerlik.. acilen kaldırılması gerekiyor. kimse kimseyi silah kullanmayı öğrenmeye ve silahlı kuvvetlere teslim olmaya zorlayamaz. rezil bi şey.
0
nathanieltroy
(09.10.13)
çevre kirliliği, geri dönüşüm, yenilenebilir enerji kullanımı
tasarrufun arttırılması, aşırı derecede tüketim toplumu olmamız ve hiçbirşey üretmiyor oluşumuz.
o değil de şu anda bildiğim bir sürü köy kuduz nedeniyle karantinada mesela...kimsenin ruhu bile duymuyor. sanırım herşeyden çok örtbas etmeme, şeffaflık ve basın özgürlüğü...
0
niye ama
(09.10.13)
pompa. gelişmiş ülkelere bakın, hep pompası bol memleketlerdir. buna ne kadar önem verirsek o kadar ileri gideriz bence. millet arabada sevişme parkı yapıyor, biz saça kaşa halleniyoruz. yazık.
0
hope ender
(09.10.13)
herhangi bir sebeple mazlum edilenlerin, zulmedilenlerin sorunları.
yazılmış zaten hepsi tek tek, bir sebeple azınlıkta kalan ve/veya sesini duyuramayanlar; canlı olan her şey.
0
dafaiss
(09.10.13)
(3)

ankara tren garından..

chatrefhill
.. bülbülderesi'ne veya bağlar caddesi'ne nasıl gidilir en kolay?
.. bülbülderesi'ne veya bağlar caddesi'ne nasıl gidilir en kolay?
0
chatrefhill
(09.10.13)
Ulus'a geçip, Ulus'tan Seyran dolmuşlarına binerek.
0
istinyede bekle
(09.10.13)
- garın hemen onunde genclik parkı var.. parkın içinden geçip, operaya çıkın 317 nolu ego veya halk otobusune binin..

- ulus a yuruyun genclik ve spor genel mudurlugunun ust tarafindaki otogar girisinin onunden esat minubusune binin.

- taksi 25 tl yazar maksimum.

- garin onunden kızılaydan gecen otobuslere binin, guvenparktan 317 ye binin. kızılaydan taksi 15 tl yazar maksimum.
0
bigman
(09.10.13)
artık garın önünden tunalı seyran dolmuşları geçiyor aşti-gar- rotasıyla geliyorlar seyrana devam ediyorlar pek çok kiş idaha bilmiyor sanırım bu yaz koyuldu...
0
niye ama
(09.10.13)
(7)

Akraba ilişkileriniz nasıl

fuerteventura
Bi biz mi uzaklaştık olum sizde de uzaklaşmalar var mı? Herkes artık dağıldı farklı yerlere her ne kadar araşsak da yine de bi uzaklaşma oldu. Sizde durumlar nasıl?
Bi biz mi uzaklaştık olum sizde de uzaklaşmalar var mı? Herkes artık dağıldı farklı yerlere her ne kadar araşsak da yine de bi uzaklaşma oldu. Sizde durumlar nasıl?
0
fuerteventura
(09.10.13)
Anneanne-Dede dışındakilerle pek ilişkim yoktu. Zaman geçtikçe iyice koptu anne tarafındakileri görsem tanırım ama onlar beni tanımaz muhtemelen. Baba tarafından bir amcamı tanırım o da beni tanır ama diğerleri yok. Toplamda 9 kuzenim var ama hiç biri ile görüşmüyorum 8 yıldır. Oluyor öyle şeyler takma çok.
0
Celestial
(09.10.13)
Yakın olduğum kuzenlerim dışında elimden geldiğince mesafeli olmaya çalışıyorum.
0
faith no more
(09.10.13)
Baba tarafindan kimseyle gorusmuyorum, sifir. Anne tarafindan da 5-10 kisi var.
0
albayrak
(09.10.13)
6 teyzem, 4 amcam, 4 halam, 1 dayım, 29 tane kuzenim var. Bense bu saydıklarımdan sadece iki kuzenimle görüşüyorum. Birisiyle ortalama altı ayda bir telefonla, birisiyle de ortalama yine altı ayda bir yüz yüze. Bu kadar. Onlarla da kendileri aradıkları için görüşüyorum, ben en son bi 3 sene önce aramışımdır kendiliğimden. Ha memnun muyum? Hem de çok. Bana uzak olsunlar da, kime yakın olurlarsa olsunlar.
0
istinyede bekle
(09.10.13)
annem babam sekizer kardeş.
bunların ortalama altışar çocukları onların ortalama dörder çocukları onların da (çoğunun) ortalama ikişer çocukları var. (baba tarafından sadece babamın çocukları bekar hemen hemen)
kısacası kuzenler-coçukları-onların çocukları bi de üstüne babamın annemin (ki zaten kendileri de kuzenler) benim yaş civarımdaki kuzenleri onların çocukları eklenince 600-700 kişi filanız. duyuruculara çok ilginc gelebilir de anadoluda durum bu.
neyse efendim ben bu 600 kişinin çoğunun düğününe gitmişimdir, çocuğunun doğumunu, okulunu, ev almasını, araba almasını, o arabayla kaza yapmasını vs vs biliyorumdur 17-18 yaşına kadar hayatım onlara endeksliydi. takdir edersiniz ki o kalabalıktan zaten başka bi ortama gerek bile olmuyordu, vakit de kalmıyordu.
sonra ben yurtdışında yaşamaya adapte olunca, siyseten flan bambaşka bri olunca (bu saydıklarımın %95i milliyetçi muhafazakar, büyük kısmı cemaat-tarikat) yavaş yavaş bitti bütün ilişkiler. Aralarında kafa dengim olan 2-3 kişiyle ara ara muhabbet ederim. Ankaraya geldiklerinde görüşürüm. Nadiren feysbuktan selamlaşırım.
Amcam teyzem olarak da 2-3 tanesine hürmet ederim bu kadar.
Dede-nine evinde köy yerinde büyümüş bir insan olarak ben bu durumdaysam herkesin mesafe koyabileceğine inanıyorum, normal geliyor.
0
niye ama
(09.10.13)
Biz herkesin ölüsüne dirisine düğününe ıvırına zıvırına koştuk.uzak olanlar zaten hep uzaktı,soğuktu.Yakın olanlar da hep yakındı.Çoğuyla siyasi görüş- dolayısıyla hayat tarzı- nedeniyle uzağız.Ama onların bile her şeyine koştuk akrabaları olarak.Ama eskiler, soy ağacının ağır topları ölüyor. Nesil yenilendikçe bir soğuma,uzaklaşma kesinlikle var evet.
0
AWD
(09.10.13)
Bayramdan bayrama...
Sadece Hala, Dayı, Teyze var. Onları görmeye gideriz. Onların çocukları da oradaysa aradan çıkar. Torunları da keza.
Arada yemeklerde falan buluşunca güzel oluyor tabi. Muhabbet iyi. Diğer yandan sanki her birimiz ayrı bir ülkeden göçedip gelmişiz gibiyiz...
0
cliquot
(09.10.13)
(5)

Yeğen-Amca-Dayı İlişkileri?

ete summer
dayının anne kardeşi olmasından ötürü her türlü yavşaklığa, yeğeni istediği gibi şımartmaya yönelik örnekler verir misiniz? niyetimi doğrudn belli eden bir soruyla başladım ama siz ne düşünüyorsunuz, dayı ve amcanın yeğenle olan ilişkilerinde dayı daha rahat olabiliyor mu? amcalar sanki daha ağırbaş
dayının anne kardeşi olmasından ötürü her türlü yavşaklığa, yeğeni istediği gibi şımartmaya yönelik örnekler verir misiniz? niyetimi doğrudn belli eden bir soruyla başladım ama siz ne düşünüyorsunuz, dayı ve amcanın yeğenle olan ilişkilerinde dayı daha rahat olabiliyor mu? amcalar sanki daha ağırbaşlı olmak zorunda gibi oluyor. hatta sevgiyi somutlaştırarak düşünüldüğünde sanki amca yeğenini pek sevmiyor, en azından dayısı kadar sevmiyor gibi bir algı oluşuyor mu?

örn: yeğenime dondurma, çikolata abur cubur vs. alacağım zaman bile acaba sağlıklı mıdır, annesi almasaydın keşke, yemeğini yemiyor sonra faln der mi diye 40 kere düşünüyorum. ama dayı tarafı, bir canlı nasıl şımartılır ve bencil yapılır üstüne tez yazıyor resmen. 3-6-8-12 yaşlarında 4 yeğenim var toplamda, hepsine de, saygıyı, anlayışlı olmayı elimden geldiğince kavratmaya çalışırım. ne bileyim tekerlekli sandalyede birini gördüklerinde dik dik bakıyorlarsa, bakmamasını, o kişinin rahatsızlık hissedebileceğini falan söylerim. dayılara gelince, erkek yeğenlerime paşa, kız yeğenlerime prenses modunda yaklaşıyorlar.
ben odun muyum acaba?

ek: 2 abimin 2 şer çocuğu var.
0
ete summer
(08.10.13)
bizim ailelerde çocuk genelde kadının tekelinde görüldüğü için dayı daha avantajlı. o düşünmez eniştem ne der diye ama siz yengeyi düşünürsünüz. bu çoğu kişinin başındaki bir dert. gelin izin vermiyor diye torunu göremeyen bi dolu babaanne-büyükbaba biliyorum :(
onun dışında çocuklara paşa-prenses muamelesi etmeyin, etmediğiniz iyi. buradan değil odun gayet iyi bir amca gibi görünüyorsunuz.
0
niye ama
(08.10.13)
dayı veya amcanın çocuğa karşı tavrı doğrudan anneyle oln ilişklerine bağlı bence. bakın ne demişsiniz "annesi ne der acaba diye düşünüyorum". çünkü sonuçta sizin anneyle olan ilişkiniz dolaylı bir bağ. anneyle sizin anlayışla karşılama, sevme, affetme, çemkirme, küsme gibi ilişkisi, kendi kardeşiyle olan ilişkisinden çok farklı olacaktır. siz hukuki olarak akraba iken, dayı ile arasında kan bağı var. üstelik sizin yaptığınız her türlü yanlış(!) hareket sizin kardeşiniz yani onun kocası olan kişi ile arasında sorun yaratma potansiyeline sahipken, kendi kardeşinin yanlışları muhtemelen kol kırılır yen içinde kalır hesabı, babaya duyurulmadan sümen altı ediliyordur. dolayısıyla yeğene karşı dayılar her türlü yavşama ve şımartma özgürlüğüne sınırsız olarak sahipken amcalar biraz daha otokontrollü ya da anne-bağlamlı davranmak zorunda hissediyor kendini.
0
nicki martin
(08.10.13)
şunu yazmıştım: eksisozluk.com
0
nereye bu gidis
(08.10.13)
dayım istesin canımı vereyim ama amcam ancak taşaklarımı alabilir. dayı anneden dolayı daha samimidir. baba ile arada var olan belli bir sınır var ya işte o amcada 2 katı.
0
kompisko
(08.10.13)
annaneleri babannelerden daha çok severiz genelde. aynı şekilde teyze>hala, dayı>amca. sebebi belli anne ile daha çok vakit geçirir çocuklar, anne tarafı akrabaları bu yüzden daha çok sevilir, anneler istediği gibi manipüle edebilir ki türk ailelerinde genelde bu şekilde oluyor.
0
kafkef
(08.10.13)
(2)

Çamaşır?

rotario
selam,berlin'de altı ay boyunca içinde çamaşır makinesi olmayan bi evde yaşayacağım. bu para atıp çamaşır yıkanan dükkanlar filan nasıl oluyor, büyük sıkıntı yaratır mı bana? tecrübesi olan vardır elbet. trajik bir durum yaşar mıyım?teşekkür ettim.
selam,

berlin'de altı ay boyunca içinde çamaşır makinesi olmayan bi evde yaşayacağım. bu para atıp çamaşır yıkanan dükkanlar filan nasıl oluyor, büyük sıkıntı yaratır mı bana? tecrübesi olan vardır elbet. trajik bir durum yaşar mıyım?

teşekkür ettim.
0
rotario
(06.10.13)
amerika'da ben 6 ay kaldım benzer şekilde. evlerde çamaşır makinesi yok, apartmanların bodrum katında çamaşırhane var (ya da sokaklarda bizdeki internet cafe'ler tadında çamaşırhaneler var). çamaşırlar koyuyorsun, 5 tane çeyrek atıyorsun (1.25$) çalışıyor, gayet düz alet zaten. sonra süresi dolunca çamaşırları alıp yandaki kurutucuya koyup yine 5 çeyrek atıyosun. sonra gelip alıyosun. öyle roket fiziği değil yani.
0
desdinova
(06.10.13)
neredeyse hiç evde makinem olmadı. gayet kullanılıyor bi sorun olmaz.
0
niye ama
(06.10.13)
(11)

Kamauda Başörtüsü Serbestliği

EXXE01
Kamuda başörtüsü serbestliğinin doğu illerinde çalışan kadınlar üzerinde büyük baskı oluşturacağını düşünüyorum. Sizlerin görüşleri nedir ? Temelinde desteklerim özgürlükleri ama sanki bu sefer olumsuz etkilenenler olacak gibi. Yani başı açık kadınlar baskı altına girecekler gibi bir izlenimim var.
Kamuda başörtüsü serbestliğinin doğu illerinde çalışan kadınlar üzerinde büyük baskı oluşturacağını düşünüyorum. Sizlerin görüşleri nedir ? Temelinde desteklerim özgürlükleri ama sanki bu sefer olumsuz etkilenenler olacak gibi. Yani başı açık kadınlar baskı altına girecekler gibi bir izlenimim var.
0
EXXE01
(05.10.13)
çözümün nedir peki?
0
tescillimarka
(05.10.13)
turkiye'deki milyonlarca kadini yok sayan bir yasak kalkmis oldu. ozgurluk guzel seydir.
0
fakyoras
(05.10.13)
Evet elbette böyle olacak. Ben herkesin her şekilde özgür olmasını savunuyorum ama maalesef Türkiye gibi daha hiçbir şeyi hazmedememiş, milletçe bi olgunluğa ulaşamamış, ahlaklı bir kültür oluşturamamış bi ülkede ne yapsan böyle bi sürü yerden patlak verecek.

Yapılması gereken şey uzun vadede çok sıkı eğitmek insanları; ahlaki olarak, ahlaklı, özgürlükçü bir kültür oluşturabilmek. Ama bunu kim yapacak? Tabii ki bunu yapabilen olmayacak. Kendi acımızla kavrulup gideceğiz.
0
pandispanya
(05.10.13)
o baskı insanlardan kaynaklanıyor. Önceden de mesai dışındayken vardı,
0
dafaiss
(05.10.13)
laf ola beri gele.
0
bal dok yala
(05.10.13)
baskı oluşturur ve bu baskı zaten hep vardı.

çözümü mü, kadına toplumsal bakışın değişmesi.

olur mu? zor.
0
doxanikee
(05.10.13)
başı açık kadına baskı olan yerler var mı ? var tabi ki...ancak köyünü, kahvesini, evini, sokağını filan geçip kamuda başı açık kadına baskıya mı kaldık. ben 11-12 yaşından beri örtünmediğim için yemediği laf (akrabadan vs) kalmamış bi kadın olarak derim ki biz zaten alışkınız bebeğim kamuda baskı vız gelir tırıs gider.
başörtüsü örtünmek isteyen hemcinsim için bir haktır ve örtünsündür. bunu lütuf gibi vermeleri zaten yeterince sinir bozucu. örtülü olan bana baskı yapar mı -hoş kamuda çalışmıyorum da mesela dedik- muhtemelen bunu siyasi zafer olarak algılayan 3-5 kadın yapabilir, canları sağ olsun. asıl bunu malzeme edecek olanlar ise -yine- erkeklerdir. onlara da açık/kapalı tüm kadınlar olarak "bi susun" dememiz lazım.
0
niye ama
(05.10.13)
Çözüm @pandispanya nın da dediği gibi sanırım toplumsal olgunlaşma. Yani insanların kendi için yaşadığı ve başkalarının hayat tarzının onları korkutmadığı bir dünya daha güzel olacaktır.
0
🌸EXXE01
(05.10.13)
Bu zamana kadar başötüsü yasağı bir baskı halini aldığı ve ses çıkarmadığınız için mi acaba bu korku. Merak etmeyin karşınızda insanlar var.
0
fiber
(05.10.13)
Çözüm gerici denilen kesmin açıklığa, aydın geçinen kesmin de kapalılığa saygı göstermesi; saygının da ötesinde, ötekinin olağan sayılmasıdır. Birkaç yüzyıl daha pek mümkün gözükmemektedir.

Sıkmayın canınızı. Nâzım Hikmet okuyun:
"Uyumak şimdi, uyanmak yüz yıl sonra sevgilim
Hayır, kendi asrım korkutmuyor beni, ben kaçak değilim."
0
Dunedan
(05.10.13)
"ama sanki" dediğiniz zaman temelinde desteklemiş olmuyorsunuz özgürlükleri.
0
nereye bu gidis
(05.10.13)
(6)

ankaradakiler kombi yakmaya başladınız mı

medievalman
soğuklar geldi galiba, kombiyi yakıyor musunuz?
soğuklar geldi galiba, kombiyi yakıyor musunuz?
0
medievalman
(04.10.13)
bugün yaktım ilk defa.
0
kibritsuyu
(04.10.13)
lojman bizim, dün akşam yandı
0
niye ama
(04.10.13)
Bayramdan sonra yakarim diyordum ama erken yakacagim sanirim. Geceleri cok soguk oluyor.
0
retronology
(04.10.13)
Ev merkezi sistem, kombi kısmına cevap olmayacak ama 2 gecedir yanıyor bizim kaloriferler bir akşam 19 gece 01 arası, bir de sabah 06-11 arası.
0
istinyede bekle
(04.10.13)
valla haftasonu 0 olcakmış gelince yakıcaz.istanbuldakiler nası üşümüyosunuz siz deyular ee yiğidin harman oldugu yer farkı
0
smokee
(04.10.13)
Dun gece yaktik.
0
chavez s venezuela
(04.10.13)
(5)

tercüman aracılığı ile konuşurken kime bakılmalı?

c1b2k3
tercümana ben aktarırken tercümana mı bakmalıyım yoksa anlattığım kişiye mi bakmalıyım? yoksa ikisine de sürekli bakış mı atmalıyım?
tercümana ben aktarırken tercümana mı bakmalıyım yoksa anlattığım kişiye mi bakmalıyım? yoksa ikisine de sürekli bakış mı atmalıyım?
0
c1b2k3
(03.10.13)
%85 anlatilan kisi %15 tercuman
0
yarin bos musun
(03.10.13)
sürekli tercümana bakmanıza gerek yok konuşurken muhatabınıza bakabilirsiniz ama nerde araya girip çevirmesi gerektiğini belirtmek için bitirdiğiniz anda tercümana bi bakış atabilirsiniz..
kısa kısa şeyler konuşuyorsanız tercümana önceden söyleyip sadece muhatabınıza da bakabilirsiniz.
uzun uzun konuşuyorsanız şöyle bişey oluyor: tercümanla bir göz temasınız olmalı ki tercüman size bi yerde dur desin -yoksa durmuyorsunuz arkadaş bıraksak 1 saat konuşacaksınız- ya da siz tercümana burda böldüm bak buraya kadarını çevir ben kaldığım yerden devam edeyim mesajı vermiş olun.
0
niye ama
(03.10.13)
konuşurken karşınızdakine bakabilirsiniz, iletişimi sağladığı süre içinde de hem karşınızdakine hem tercümana.
0
quasiromantic
(03.10.13)
bence sürekli anlattığın kişiye bakmamalısın çünkü boş gözlerle sana baktığını görünce dikkatin dağılır, ben olsam gülerim. Tercüman çevirirken karşıdakine bakmak daha iyi, yüzünün aldığı şekli görmek için.
0
megalomaniac
(03.10.13)
ilk 5 dakikadn sonra gerisi gelir zaten merak etmeyin. hatta niye böyle bir soru sordum diyebilirsiniz merak etmeyin :)
0
liriamer
(03.10.13)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.