Daha iyisi yazılasıya kadar ya da düzeltilesiye kadar ben yazayım:

"Ottoman Empire was established at the end of 13th century and developed quickly . After the conquest of Istanbul, it became a big state. It continued growing and gaining power during the time of I.Selim and Süleyman. Emperors spryly pursuied foreign policy and steered the world politics. Emergence of Shah Ismail caused Selim's eastward orientation and the emergence of Charles the 5th also led pursuing a policy mainly western-focused by Suleyman. In the meantime, the emergences of Martin Luther and Lutheran were seen as the weapons against Suleyman regarding his policy and some attempts were made to consider . "


Edit: bir yeri yanlış yazmışım düzelttim bir de @godosu beklerken bir kaç ilave yaptı onları editledim :3

mideden kimus yani besin içeriği vs barsağa döküldüğü an pankreastan hormon salınımı gerçekleşiyor ve bağırsağa tamponlayıcı bikarbanot içerikli sıvı dökülerek asidik içerik bazik içerikle tamponlanıyor.

google'da ''sindirim sistemi'' diye arttığınızda pdflerde her türlü detayı bulabilirsiniz.

ben de duodenum ulseri oldu, herhalde bir sebebi de ne zaman midem yansa deliler gibi su icerek bu yangini sondurmye calismam oldu, ilac icmek yerine, yani midemdeki asiri salinan asidi oldugu gibi barsaga yollamisim galiba.

oha lan kız benden güzel ağlıyorum şu an ;_;_;_;_;_;

öncelikle sokakta görsem sesini duymazsam kadın sanırım,şu an trans değil de gerçek kadın sanırım, güzel mi değil mi tartışılır, bu haliyle metalaşmış kapitalizm oyuncağı olmuş...
ikinci soru, ben vazgeçerim.... aslında düşündüm de birlikte olurum. niye mi eğer beni sevecek olursa duygularını düşünürüm belki cinsellik değil ama duygusal olarak yanında olurum. yine diyorum herkes bu kadar şanslı değil bu trans birey kapitalizm için bir sürü ameliyat vs geçirmiş herkes bunu yapamıyor, ortada yarı erkek yarı kadın dolaşıyorlar:S

koyun postu giymiş kurt paylaşımı manidar olmuş arkadaşın.

son soruya cevabım ikisi de değil; rahatsızlık duymam. ~ha bu kız üzerinden sormuşsun ama ben genel anlamda söyledim, tanışıp beğendiğim birisinin trans olduğunu öğrensem sorun etmem yani. bu kıza özel bir durum değil.

2) yanılıyor olabilirim ama pipiyi kökünden uçurmuyorlar, sinir uçlarından klitoris, yine artan kısımlardan vajinanın dış kısmını falan yapıyorlar diye biliyorum.

baya güzelmiş evet. ama yutub kanalına baktım erkekken de 'güzel'miş zaten. emmi tipli bir adamla bebek suratlı bir adamın dönüşümü çok farklı oluyor haliyle.

Bu epey güzelmiş ama bir seri başarılı operasyon var sadece pipiyi yok etme yok.

mesela anatomik olarak erkek bedeninde böyle bir pelvik yapı yok, üst beden ile pelvik yapı arasındaki açıya bakarsak kalçaya enjeksiyon yapılmış ve kalçalar ve baldırlar o şekilde büyütülmüş bence sırf hormonla bu kadar net elde edilmez.

ama bunun en büyük şansı yüz yapısı, burnu da estetik büyük ihtimalle ama yüz iskelet napısı zaten çok narin o yüzden çok güzel bir kadın olup çıkıvermiş cidden.

Tayland'da yaşıyorum ve bu olay burada çok normal. İnanılmaz derecede güzel translar var, çoğunun farkına varmak mümkün değil. Ladyboyları çok meşhur buranın, hatta kendi güzellik yarışmaları falan var. Kendi sitemde bu konu ile ilgili bir makale yazmıştım, ilginizi çekebilir: www.taylandgezi.com

Meme hassasiyetini bilmiyorum. Ama hepsi hormon almıyor, bir kısmı direkt silikon taktırıyor.

Söylendiği gibi vajinayı yaparken bir de klitoris yapıyolar sanırım, yani herhalde orgazm oluyorlar.

Burada yaşayan yabancılara yönelik bir forumda, adamın birinin kız arkadaşının trans olduğunu nasıl anladığını okumuştum. Yatağa girene kadar hiç bir şeyden şüphelenmemiş, ama seks öncesi kız kayganlaştırıcı kullanmak isteyince şüphelenmiş. Translar doğal olarak ıslanmıyorlarmış, kayganlaştırıcı kullanmaları gerekiyormuş.

Trans olduğunu söylese vaz geçmem sanırım, zaten ben fark edemediysem o iş olmuş demektir. Burada yaşayınca iyice alışıyosun zaten. Bazı batılılar bu yüzden her an korku içindeler, ama bir ilişki yaşayıp asla bilemeyebilirsin kendisi söylemezse, korkunun lüzumu yok bence. Bu dediğim batılı da kız kayganlaştırıcı kullanmasa asla fark etmeyecekti muhtemelen.

eskiden derlerdi ki, parayla imanın kimde olduğu belli olmaz. şimdi bu deyişi değiştirmenin vakti gelmiş.

yüzünde beni rahatsız eden bir şeyler var. o vücudu nasıl yapmış şaşkınım o.O

yüzü gözü çok güzelmiş gerçekten ama en büyük avantajı minyon olması. minyon olmasa bu kadar kadın durmayabilirdi. ha bir de deli gibi estetik ameliyat geçirmiş belli ki, sonuç başarılı olmuş ama.

barda tanıstıgım biri eve gelince transım derse vazgecerim heralde ama eve gelen kız bu kız gibiyse bilemiorum. alkolune etkisini kadarsak. affetmem gibi geliyor

ağrı kesici tabii ki? bir de buz bas.

kbb den bir şey çıkmazsa diş hekimine gidin çoğu diş ağrısı kulak ağrısı ile karışabiliyor çünkü. eklem ağrısı ise kbb 'de teşhis konulur zaten.
ağrı kesiciden başka yapacak bir şey yok.

tavsiyeler için teşekkürler, ağrıya dayanamadım ve acil'e gittim. dış kulak iltihabıymışım. reçetemi aldım geldim eve. ayrıca ağrı kesici işe yaradı, hafifletti oldukça.

benim de sol kulağım ağrıyor aynı seninki gibi. iltihap var kesin de doktora gitmeye üşeniyorum. reçete ne ben de alıyım :)

cıks, olmaz öyle. doktora git. ama cidden git. çok can yakıyor, yemek yemeye üşenen ben kalktım otobüse binip doktora gittim...

antibiyotik ve ağrı kesici banko
kulak damlası plase :)
benim o kadar değil ara ara vuruyor ağrı

Daha iyisi yazılana kadar fikir olması açısından:


"This man is the most valuable part of a 400 aged community making all the difference in the world and making the decision about when, where and what will happen. ''

"Keep the word at the end of the page in your mind"

edit: ''make all the difference'' bir kalıp bu arada daha süslü olsun diye onu yazmıştım :3

idioms.thefreedictionary.com

400 year old community daha doğru. That changes the world bir de making difference yerine, deciding what will happen, and where and when it will happen diye bitse daha derli toplu olur kanımca.

4 sene mi? kıçının yarısını alacaklar, bence ona hayıflanmalısın.

''Bıçak kemiğe dayandı'' dedikleri bu işte tam anlamıyla, kıl dönmesi ta sakrumuna kadar yayılmıştır 4 senede, ondan oturamıyorsun.

4 sene önce ne hissediyosam onu hissediyorum ben. aynı yer? aynı nokta daha doğrusu. neyse yarın gidelim bakalım genel cerrahiye. anasını avradını şansa bak ya.

Soruna cevap değil de askerlikten 15 gün değil 30 ila 45 gün arası yırtabilirsin. Askerliğin son 2 ayına girince muayene olmaya git, doktora durumu anlat, hava değişimiyle tam terhis gününe denk getirecek şekilde ameliyatını olursun.

Tabi kafanı karıştırmak gibi olmasın, belki ciddidir askerlikten yırtmak için beklenmez :).

ameliyat olma sakın, ameliyatsız yöntemler var hem çok basit hemde nüksetme şansı yok. maddi durumun yerindeyse nihat bengisu, değilse ortalama bir doktora gitmeni öneririm. ameliyatsız kıl dönmesi yazınca birkaç doktor çıkıyor zaten, onlar işin ehlidir. genelde kendi kliniklerinde yaparlar.

hacı askerlik işi sakat, önce sevk alıcaksın vs. pis bir yere düşersen öyle bitirebilirsin askerliği bak.

ben şimdi yarın randevu aldım hastaneden. ne dim doktora?

ben askerliğe ayarlamıştım onu ya. son 15 gün, son 1 ayda gider hastaneye ameliyatı olur eve dönerdim diye düşünüyodum.

4 sene önceki doktorumun yaptığı gibi temizleme vs bir sey yapıp geçistiremez mi bi süre.

yarınki doktor iltihabı akıtabilir. geçici bir çözüm olur tabi.

askere kadar geçirsin çözümüyle abi, eyvallah.

(bkz: mevlüt topbaş)

nam-ı diğer egzozcu mevlüt. konu götse bu doktora gitcen. basur ve kıl dönmesi konusunda adamı methediyorlar.

ağustosa kadar seni fabrika ayarlarına çevirir.

Böyle şeyler çok değişken olur. Kız arkadaşın nasıl giyinir, ne renklerden hoşlanır, ne tür takı/saat takabilecek birisidir bilemeyiz yani. Sen bence modellerden ine ine 3-5 modele kadar in, sonra buradan fikir al. En çok beğenileni alırsın :).

Bana gelen hediye saat sade ama çok şık ve çok pahalı da değil;

www.saatciyim.com

www.saatciyim.com

bilekte daha hoş duruyor bence , rengi ilk fotodaki gibi.

saat, takı gibi şeyler çok zevke bağlı. bence alma. zaten kız arkadaşın için 300 tl lik bir hediye de çok. mahçup edebilirsin.

300 tl'lik hediye çeki, bileklik ve saat satan bir yerden.
olur mu ?

yarım altın al, daha hora geçer.

Şu an Hiv 'de çok büyük gelişme kat edildi. Son çalışmalar ile HIV virüsünün geçirdiği mutasyonlar sonucu konak savunması karşısında daha zayıf bir suşu ortaya çıktı. Şimdi bilim adamları da bunu fırsat haline getirip, eski ve güçlü suşa karşı savaşıyor gibi devam edip, yeni ve zayıf suşun vücut tarafından hiç tanınmıyormuş gibi yaparak(bir nevi ölü taklidi yapıcaz yani bilmiyoruz gibi), zayıf halinin tekrar güçlenmesini engellemeyi planlıyorlar. Böylece güçlü suş sürekli mutasyon geçiririp zayıf haline gelirse önümüzdeki 15-20 seneye(belki daha fazla) tamamen dünyadan silineceği düşünülüyor. Bunu okuyunca epey ufkum açılmıştı.

Bir de hiv savunma sistemine saldıran bir virüs, ölen hiv'den değil çok basit bir gripten ölüyor aslında, çünkü savunma sistemi yok.Virüs de sürekli mutasyon geçirdiğinden aşı etkili olmuyor ama yukarıda yazdığım mutasyon yönü bayağı işe arayacak diyolar.

bu ilaç ucuzmuş. 1200 lirayı insan cebinden karşılayamayacak olsa da ucuz. romatizma hastaları da ömürleri boyunca ilaç kullanmak zorunda ve bu ilaçla karşılaştırıldığında fiyat olarak çok daha yüksek. ciddi yanetkileri de var.

komplo teorisini bir yana bırakırsak bağışıklık sistemiyle ilgili hastalıklar daha tam anlaşılamamış sanırım. romatizma hastası olduğum için oradan gideceğim. bağışıklık sistemi yaşamın bir bölümünde şaşırıyor. kendi çalıştığı sistemdeki organlara ya da eklemlere savaş açıyor. bunun nedeni belli değil. havadan mı? radyasyondan mı? egzosttan mı? sudan mı? tam nedeni bulunamadığı için de kesin tedavisi yok. hiv'de de buna başlı bir durum olabilir.
youtube'da vice kanalında hiv ile ilgili bir ilaçtan söz ediliyordu. izlemedim ama ilgini çekerse aç seyret.

boya,badana,taşınma işleri sonrası lahmacun -ayran servisi olur aslında :D

ondan sonrasında kişisel olarak hediye alırsın bence sonra iyice yerleşince de eve yemeğe çağırırsın olmaz mı?

taşınma işin tamamlansın 1 2 hafta sonra evde güzel bi sofra kurabilirsin. taşınmakla uğraşırken teşekkür için lokantaya götürmek de olmaz zaten.

yemege gerek yok. bol cesitli bi meyve salatasi yaninda pasta, ekler, profiterol iyi olur.

bence de taşınma telaşı bitince bi akşam güzel bi sofra ayarlarsın evinde ağırlarsın.
yarın işin bitince de bunu yapacağını şaka yollu belirtirsin.

kolay gelsin. taşınmak zor.

Taşınma telaşını bitir hele bir. Ondan sonra sofra kurup davet et. Yani @neira +1
İyi niyetinle etrafında dostların eksik olmaz. Kolay gelsin.

@nefer, olay almanyada geçiyor ve burada lahmacun diye satılan şeyi kimseye tavsiye etmiyorum :) ama pizza-kolayla ikame edilebilir sanırım. iyi fikir :)

taşınma telaşı bitince güzel sofra hazırlamaya da zamanım yok, final dönemimin ortasına denk geldi çünkü taşınma işi ve temmuz sonuna kadar rahat nefes alamayacağım.

Organizing a campaign to promote a standardization for healthy life style will not only influence people negatively but also will lead to unhappiness since they would not be able to reach a life style which they desire.


tense olarak will de olur, simple present da.

organize a campaign daha uygun olur.

edit: infernal majesty ufak bir yeri düzeltti şimdi daha güzel oldu :3

nefer'i düzeltmek bize düşmez ama not only.. but also daha etkili :)

süper:) çok teşekkürler!

lead yerine cause diyebilirsin.

göz bebeklerinin farklı boyutlarda olması nörolojik bir sorun kaynaklı olabilir veterinere götürün.

tr.wikipedia.org

epilepsi olabilir

İçme suyu. Onların da çok temiz olduğunu düşünmüyorum ama en azından vicdanım rahat.

musluk da olur normal de

damacana, çay, kahve vs suyu da damacanadan

kahve hariç musluktan.

Sulu yemek genelde yemiyorum zaten ama çorba gibi suyu bolca tüketilecek yemekten içme suyu kullanıyorum. Musluk suyundaki temel sorun ağır metaller çünkü.

Onun dışında salata yaparken limonlu sirkeli suda bekletme aşamasında da içme suyu kullanıyorum.

Fakat haşlama ve ardından suyunu süzme gibi işlemlerde çeşme suyu kullanıyorum, evet onda da ağır metal giriyordur vücuduma ama konsantrasyonu çok daha az kalıyordur diye düşünüyorum.

Kahve çay vs hepsi içme suyundan zaten.

Hepsi damacana, açıkçası musluk suyundan çay kahve çok kötü oluyor.

su nasıl olsa kaynıyor diye musluk suyu kullanıyorum ayrıca içme suyuna para mı dayanır?

olm içme suyuna para mı dayanır adamın dediği gibi.

damacana su bir kandırmaca, su andaki teknoloji musluktan ıcılebılır su akıtmakta yeterli.

Damacana bir pazarlama harikasıdır.

hepsi içme suyu

yemeklere musluktan.

ankara - musluk suyu

biz ailecek intihara meyilliyiz. (suicidal)

musluk suyunu içersen aşırı kireçten bir sürü hastalığa davetiye çıkartırsın. hele ki senin yaşadığın bölgede hiç içilmez. zaten istanbul'un suyunu içmeyin diyorlar.

ankara çay-kahve dahil musluk suyu.

aritmadan elde edilen su

Direkt suyla muhattap olacaksam mesela corba cay kahve gibi onlari icme suyundan digerlrrini makarna vs musluktan

Bursa'da çeşme suyu. Çeşmeden kana kana içerim suyu acımam. Zaten tükettiğiniz sular hep Bursa'dan. Kaynak aynı, kıps.

Damacana.

turkiye de hele hele ankarada icme

hepsinde içme suyu kullanıyorum.

musluktan.

çay içme suyundan yapılır bizde.

Bunun literatürdeki adı skinny fat.

yetersiz protein alımı, karbonhidrat ağırlıklı beslenme ve kas kaybı ile oluyor.

kurtulmak için bunların tam tersini yapmak lazım. (Yeterli protein+ düşük karbpnhidrat+ yeterli yağ+ ağırlık çalışması)

Not: sırf kardio ile skinny fatlikten kurtulmazsın, kesin bilgi.

Skinny fat deniyor senin durumuna. Tek yapman gereken egzersiz yani kardiyo. Bir de un ile yapilan her seyden sekerden uzak dur. Benim bilgim bu kadar.

değerlerime baktırdığımda b12 hapı alıyordum. b12'im fazla artmıştı doktor hapı bırakmamı istemişti. protein vs.. her şey çok iyiydi. yani değerlerim çok iyi. ama karbonhidrat konusunda haklı olabilirsiniz. dışarıda yemek bulamayınca tek çözümüm onlar oluyor.

skinny fat'e baktım sözlükte de gerçekten doğru: "adam dünyaları yiyor ama kilo almıyor"un açılımı benim sanırım.

neferkitty + 1. En azından süt ürünleri ve yumurta tüketeceğin bir diyetin olsun. Biraz da spor.

Bu tip vücutta sorun yağ değil yeterli kas kütlesinin olmamasıdır. Zira zaten fazla yağ yoktur, yağ ile birlikte kas da olmadığı için bu tip sarkık sıkı olmayan biçimsiz bir vücuda sahip olursunuz. O nedenle yapılacak son şey kardiyo olmalıdır. Kardiyo yaparak yağ yakmaya çalışırken var olan az miktardaki kaslarınızı da kaybedebilirsiniz. Çözüm protein ve ağırlık çalışması. Hayvansal ürünleri kısıtlı tüketiyorsanız hiç önermesem bile bakliyata yüklenmeniz gerekmektedir. Ancak bu şekilde eksik olan protein açığını kapatabilirsiniz. Tabii bunun da en efektif şekli çaprazlama dediğimiz sistemdir. Yani aynı anda biraz mercimek biraz nohut tüketmek gibi. Bitkisel kaynaklar eksik aminoasit zincirine sahip olduğu için ancak bu şekilde tamamlayabilirsiniz ki bu da garanti değildir. Hayvansal ürün tükettiğiniz günlerde bunaların yanına yumurta da ekliyebilirsiniz. Geçmiş olsun.

Şöyle diyor:

''Özetle anlatmak gerekirse, espresso ile aynı miktar kahve üzerinden (fakat daha iri taneli çekilmiş olarak) 180-240ml (6-8oz) basınçlı su geçiçerek hazırlanıyor.

Americano veya Long black ile benzerlik gösterir ancak bu kahveler sulandırılmış espresso iken, cafe crema tamamı kahveden geçirilerek demlenen bir karışım olduğundan, lezzet profili tamamen farklıdır.

Ristretto, espresso, lungo, ve caffè crema’nın kabaca hacim oranları 1:2:3:6 olarak geçer. Doppio ristretto 1 oz/30 ml (hacmin büyük bir kısmı kremadır), espresso 2 oz/60 ml, lungo 3 oz/90 ml, ve caffè crema 6 oz/180 ml’dir. Ancak caffè crema’nın hacmi farklı bölgelerde değişiklik gösterebiliyor: 4–8 oz (120 ml–240 ml). Çözünen bileşiklerin konsantrasyonu anlamında bu kahve, lungo ile filtre ya da pour over kahve arasında kalmaktadır.

Caffe crema, espressodan daha kalın bir öğütülmüş kahve gerektirdiğinden, Avustralya ve birkaç ülke’deki kafeler haricinde menülerde pek rastlanan bir içecek değildir.

Caffe crema hazırlamak için kahve çekirdeklerini filtre kahvede olduğu gibi öğütmeli, espressoya göre tamper ile daha az sıkıştırmalısınız. 35-40sn basınçlı su uyguladığınızda, akışkanın rengi çok açık sarıya ulaşana kadar işleme devam edebilirsiniz. Sonunda elinizde 180 ml civarında bir kahve olacaktır. (Kahve taneleri daha az sıkıştırıldığı için, 35-40 sn içerisinde daha fazla su akışı olacaktır.)''
--------------

özetle ikisi de espresso ama bu daha iri çekilmiş taneli, lezzet farkı varmış dene bence.

ya bunu ben de okudum, hatta evde ikisinden de var içtim de, ama pek bir fark hissedemedim, caffe crema sanki daha hafif oluyor ama adında crema geçiyor diye algıda seçicilikte olmuş olabilir

yok ya değil hiç benzemiyor.

senem hakkı

alakası yok yahu onla

pınar altuğ değil de kimdir bilemedim.

Değil bence:

fotogaleri.haberler.com

+1 sanem hakkı

kardesim ikisinin de boyu 174 cm fakat klipteki adam kadından 5 cm daha uzun.

neticede siğil ise doktor onu yakabilir.
tca ile kendiniz de yakabilirsiniz.
www.doakozmetik.com

fordyce spots mu diyorsun?

Onların ilaçla çözümü yok aldırsan tekrar çıkıyor bi tek roaccutane kullanlarda biraz azalma olmuş diye duydum kesin bilmiyorum.

Evet o noktaların şişmiş hali işte bende olan yer yer sisiyorlar tabii.

Konur 2 Meşrutiyetteki Mado'dan sağa döndüğün sokak.

Konur 1 ise onun aşağıda ve karşıda kalanı yani Mado'dan Gratis'e doğru geçtiğinde aradaki devamı. Konur dedikleri genelde konur 1 oluyor, öyle aşağıyı yukarıyı tanımlamak için 1-2 demişler herhalde.

yani ikisi de aynı sokak oluyor. yarısı konur yarısı konur-2 gibi bir şey değil mi?

Evet ikisi de konur sokak aradan meşrutiyet caddesi geçiyor sadece.

ok. çok teşekkür ederim.

bana sataşan olmadı şimdiye kadar, yavşayan çok oldu ama. neler yazdığına bağlı..

hiç olmadı. ne sataşan ne yavşayan

Mesajlaşmayı kapalı tutuyorum 1 senedir. En isabetli çözüm.

hiç olmadı. trollük yapıyor musun sözlükte.?

@himmet dayi hayır, troll değilim. küfretmem. entry'lerimde mümkün olduğunca hiç kimseyi incitmemeye çalışırım. saygılı biriyim, gerçekten. gelgelelim sözlükte benimle uğraşan bol oluyor, anlayamıyorum nedenini. ben troll değilim ama bana saldıranlar troll galiba.

Mesajlaşmayı badilerim haricinde kapalı tutuyorum + 1

Bunun sebebi de şu ; orada gündelik hayatta tartışmaya bile girmeyeceğim bir insanla muhattap olup olmadığımı bilmiyorum. Gülücüğe odaklananları filan geçtik ona cevap vermezsin olur biter ama senin yazdığın kişisel fikrine direkt saldıran insanlar var. Tutup da linç edilcek bir şey yazmasan bile sırf sana saldırmak için mesaj atıyor , modemi kapatınca iletişimi keseceği bir insan için gereksiz sinir stres kaynağı yani :D

Bir antitezin varsa başlığa yazarsın, illa kendi düşüncesini empoze etmek için mesaj atanlara vakit kaybı gözüyle bakıyorum.
Bir de ağır psikolojik sorunlular filan var ki sana laf sokmak için yolunu, entrylerini vs gözlüyor, direkt mesajlaşmayı kapatmak en temizi.

Keşke burada da olsa o özellik.

olmadı. sataşsalar mahkemeye verirdim sırf sürünsünler diye.

Bana küfreden oldu,savcılığa şikayet ettim ekran görüntüsünü alıp,savcılık sözlükten şahıs bilgilerini ve ip'sini istedi. Bilgiler geldi bir cd cdile birlikte, cd'de ne var bilmiyorum.

ahahah - sajcksaj - :D gibi mesajlar dışında atan yok bi kaç aydır... daha küfür de yemedim :/

ölü taklidi en iyi çözüm.

İngilizceniz varsa şurada güzel bir şekilde anlatmış:

ic.galegroup.com

Özetle insanlar hijyenlerine daha dikkat etmeye başlayıp, hasta olanlar karantinaya alınmış, vebadan kaçmak için göçler başlamış, bir nevi toplum bilinci ile aşılmış aslında.

Bir de veba virüsünün çok güçlü hale geldiği, bulaşan kişiyi kısa sürede öldürdüğü, böylelikle yayılmasının azalarak bittiği de söyleniyor. Cesetler kireç kuyularına atılmış falan.

@osurdum o konuda yanlış olmasın veba bakteri kaynaklı virüs değil :3

virüs olsa o hijyensiz ve ilaçsız dönemden bugüne kadar tüm insanlık tükenirdi herhalde.

tr.wikipedia.org

Virüs mikrop bakteri, çok kavramlara hakim değilim :D. Kabaca bu hastalığa sahip kişilerin çok yaşayamamasının yayılmasını önlediğini okumuştum. Sözlükte okumuştum hatta sanırım.

Heh sözlükte okuduğum yeri buldum:

eksisozluk.com

Sorunuza tam cevap değil ancak alan değiştirecekseniz geçen gün okuduğum bununla ilgili çok güzel bir analiz vardı. Şu an piyasada fazlası ile ingilizce öğretmeni, ingilizce mütercim ve tercüman bulunduğu için, Çin ve Rusça alanındaki açıktan bahsediyordu yazan kişi.Hatta artık ingiliz dil edebiyat mezunlarının iş bulmakta çok zorlandığını ifade ediyordu. Özellikle Çince bilen kişilerin azlığından ötürü büyük şirketlerde çok rahat iş bulabildiğini vs yazmıştı, alan değiştirirken aklınızın bir köşesinde olsun isterseniz.

bence fransızcada kalın eğer nefret etmiyorsanız ya da ingiliz edebiyatı okuma sevdanız yoksa benim gibi. ingiliz dili ve edebiyatı mezunuyum - iş bulmada hiç zorluk çekmedim. ama fransızca ya da başka bir dili okurken öğrenme ihtimalim de sıfırdı. çabaladım ama zor oldu.

halbuki şu anda fransızca okuyan arkadaşlarım fransızca + ingilizce bilerek iş yapıyorlar.

Milia denen yağ bezelerindense sıkıntı yok, ben tırnağımla sıkarak çıkardım hepsini, bir daha çıkmadılar.

Ben bunun için genel cerraha gittim, ilgilendi. Hpv muhtemelen bu arada.

hpv dir bence de.
aldara diye bi krem verir. geçirmezae verrutol kullan. daha etkili.

kendin filan sıkma hpv ise teşhisi için o parçanın patolojiye göndermeleri lazım ısrar et bunun için kesin teşhis ve öğrenmen için önemli.

Bende de çıkmıştı geçen hafta birini sıktım şimdi tam da Duştan çıkınca gördüm, başlığı görüp tekrar baktım sivilce gibi ama beyaz başlı. Çözümü ne acaba doktorluk bir durum mudur? Başlığı açan arkadaş çözüm bulabildiysen mesaj atıver, ne yaptn, geçti mi, doktora mı gideceksin Üroloji doktoru mu?

Dermatoloji

hpv+3 üroloji bence daha doğru olur.

bu arada lütfen doktordan sonucu almadan önce korunarak da olsa kimseyle ilişkiye girme.

www.youtube.com

bu mu?

gerçi bunda küçülüp tekrar büyüyor :D

Kesinlikle itibar etme, kalori yakımı kas/ yağ oranından tut,kilo, cinsiyet, hormonlara kadar çok değişken bir şey.

Standart bir erkek ve kadın ortalamasına göre ve mesafeyi aldığın zamana göre hesaplıyor onu, kalori kısmına hiç bakma bile önemli olan nabız aralığı. Nabzın yükseliyorsa kalori yakıyorsundur. Aynı mesafeyi, aynı cinsiyette, aynı zamanda tamamlayan ama biri 100 kilo birisi 50 kilo olan iki kişinin kalori yakımlarında ciddi fark var, kilo fazlası olan daha fazla kalori yakar. Aynı kiloda olsalar yine metabolizma hızları farklı olacağından yine birebir aynı olmaz. O yüzden kalori ölçer ''ortalama'' bir fikir verir.

Daha çok ya da daha az yakmış da olabilirsin.

Nabzı da göğüs bantlılar daha doğru ölçüyor (%90'lara varan seviyelerde) ama parmaktan ölçenlerde doğruluk payı %50'lerde kalabiliyor. Yine de şuna bakabilirsin;

atıyorum normalde nabzın x ise (bunu doğru ölçmeyebilir ) , nabzın arttığında x +20 olacaktır.

Bu artışı dikkate alırsın ama nabzının sağlık açısından aşırı artttığını vs anlamakta parmaktan ölçenlere çok güvenemezsin.

Bantlı nabız ölçerim de var. Ama ben yüzüyorum. Asıl havuzda kullanmak için aldım. Parmaktan ölçenin bile su geçirmezini zar zor buldum. Bantlıların saati su geçirmiyorsa bile bandı geçiriyor. O yüzden bana uymuyor bantlı.

Teknik yüzsen daha az yorulursun ama teknikten kasıt kendi vücudunun yatkın olduğu.

Kimisi sırt üstünde, kimisi kurbağada, kimisi serbest stilde iyi üzer ama herkes kelebekte zorlanır, kelebekte rahat yüzüyorum diyen adam daha görmedim afsdsfgvdfhb (palet takmıyorsa tabi).

Teknik yüzmediğin takdirde suyu etkin itemiyorsun ve haliyle daha fazla debelenip efor sarf ediyorsun .

Edit: bir de suda vücut sıcaklığını korumak için vücut ekstra kalori harcıyor, çıkınca şaftının kayması onla da alakalı biraz.

Bir de ben yüzdüğüm dönem antrönerler şınav vs gibi fitness/pilates vs hareketleri ile yüzme antrenmanının aynı gün olmasına izin vermezlerdi. Aynı tip kasılmaya girmiyormuş ve sakatlık riskini artıyor demişlerdi. Dolasıyle fitness vs ile sağladığın kondisyonun yüzmede çok etkisi olmayabilir.

su yoruyor ya.
hamlamışsın. sonuçta yüzerken belki hiç çalıştırmadığın kaslar kascıklar hareket etti. teknik bilgim yok. ama bi ihtimal olabilir de...

bir iki seferden sonra çok da şey olmaz ya...

Yüzme şekline göre değişir. Doğru teknikle yokuş aşağı koşuyormuş gibi rahat yüzerken yanlış teknikle sırtında 30 kiloluk çantayla dağa tepeye tırmanıyormuş gibi efor harcarsın. Spor geçmişinin bu konuyla bir ilgisi yok. Misal "Total Immersion Swimming" tekniğini araştırabilirsin. Benim gördüğüm en rahat yüzme tekniği bu.

yüzme beni de gereksiz bir şekilde yoruyor ve acıktırıyor. yüzerken doğru şekilde nefes alıp vermenin de yorgunluğa bir etkisi olabilir.

kafanı suyun üzerinde tutmaya çabalayarak yüzmek daha yorucu. benim için en az yorucu ve hızlı olan serbest stil dedikleri kafanı sadece nefes almak için yana çevirdiğin tip. ayrıca nefes düzeniyle çabuk yorulmanın direkt alakası var.

Teknik ile alakalıymış cidden bak burada yazıyor:

In swimming, skill and technique significantly impact energy expenditure. Most people know how to run and ride a bike with reasonable economy, but it takes years of practice to be able to swim properly. Therefore, someone who is very inefficient in the water may be burning more calories per minute than someone who has beautiful technique. Also, experience comes into play. If you are not familiar with swimming, it may feel like you're working extremely hard and burning a lot of calories, but in reality you may only working at a moderate intensity. One more difference with swimming is that if you're monitoring your heart rate, you'll see lower heart rates at given intensity levels, compared with running or cycling. This is due to the physiological response to exercising in a horizontal body position, and in a buoyant environment. The heart can pump more blood easier since it doesn't have to overcome the forces of gravity to distribute it, as it does when you're standing up.

www.outsideonline.com

Ayrıca horizontal pozisyonda kalp hızının daha düşük olduğunu da yeni öğrendim sayende o_0

Running: Values are slightly lower than those for swimming since you re not using your upper body muscles to the same degree as while swimming.

yüzmenin kondisyonu ayrıdır. antrenmansızlığın etkisiyle yorulmanız normal.

nefes verme olayını kavrarsanız serbest stilin %50'sini halletmiş olursunuz zaten. %50'si de teknik. ondan sonrası kolay.

5 yaşında yüzmeyi öğrenip , zamanında yüzme dersinden bütünlemeye kalmış biri olarak yazıyorum bunu :)

Bana öyle dediği gibi aşırı efor sarf ediyormuşum gibi gelmiyor ama bariz nefes nefese kalıyorum ve soruyu sormamın sebebi de bunun anormal gelmesi zaten. Normalde o sürede tüm gücümle depar atsam o kadar nefesim kesilmez yani. Çocukluğumda yanlış öğrendiğim için düzeltmem çok zor sanırım. Yüzerken suyun altına kafamı soktuğumda panik oluyorum bi' kere. aşldkasşld Haklılar yani, koşmayı, bisiklete binmeyi bir şekilde kendi kendine çözebiliyorsun ama yüzme öyle değil. :')
Youtube'dan angelus'un dediği tekniğe baktım da izlemesi pek keyifli ama yüzme refleksif olduğu için bu saçma debelenmemi düzeltmem mümkün olur mu bilmiyorum.

düzeltme kolay değil ama çok zor da değil serbest stil yüzme, havuzda yüzme bilenleri izleyerek çok şey öğrenebilirsin. sırt duruşunun sert ve düz olması önemli ve nefes almayı öğrenmek için özel çaba sarfetmen gerek iki önemli nokta bunlar,sonrası gelir zaten.bacak kaslarını da güçlendirdin mi tamamdır.

spor olarak düzenli yüzüyorum. ortalama 1 saat yüzüyorum genelde.

diğer insanlardan gözlemlediğim kadarıyla yüzmeye alışık olmayanlar nedense sanki bir yarışa gelmişler gibi acele acele, suları sıçratarak 5-10 dakika yüzüp nefes nefese kalıyorlar.

bu yanlış. zaten uzmanların söylediği yüzme dahil bütün sporlarda nefes nefese kalıp sonra kesilecek şekilde bir tempoda spor yapılmaması gerektiği. bunun bir faydası yok.

düşük bir tempoda uzun süre yüzeceksiniz. sonra alıştıktan sonra temponuz artacak ama hiç bir zaman öyle şappada şuppada deli gibi yüzmeyeceksiniz.

Hareket paternlerine alışık değilsin daha. Fitness antrenmanlarındaki tekrar aralıkları yüzme gibi kondisyona dayalı bir spor için sprint atılmayacaksa çok bir şey ifade etmez zaten.

Travmadan oluyor ve ust tabaka kendini korumak icin kalinlasiyor.

Ortopedik ayakkabi ve doktor tavsiyesi ile tabanlik kullanirsan ve nasirsa gecer. Nasiri aldirsan da travma ortadan kalkmazsa ayni yerde yine olur yani ayakkabinda sorun olabilir ya da basmanda sorun olabilir.

Mantar ya da sigil ise tedavi edilmesi lazim.

1 kutu asprini iyice kırıp toz haline getirdikten sonra 1 kutu vazelinle karıştırın. Gece yatmadan önce dayanabileceginiz kadar sıcak su icinde bir süre bekletin ayagınızı. Daha sonra yaptıgınız karışımı sürdükten sonra streç film yada poşet ile sararak uyursanız, 3 günde nasır, topuk dikeni yada çatlak gibi sorunlardan tamamen kurtulacagınızı göreceksiniz
cevabla
1

kurumuşsa zamanla dökülür eski görünümüne kavuşur o bölge. bir şey yapmana gerek yok, soymaya çalışma. soyarsan büyük ihtimalle yeniden bir nasıl oluşur.

Evlenirim.. Çünkü beni annem böyle yetiştirdi :)

Bana bir şey olursa babanızı evlensin der hep.

Buna paralel olarak evlenip ayrılmış/eşi vefat etmiş biriyle de evlenirim.

Kadın..

evlenmem. Eşime aşkım bitmez

erkeğim. evlenmem. sanırım içinde herhangi bir duygu olan seks de yapamam. anca işte mekanik, vücudu rahatlatmaya yönelik şekilde olur.

erkeğim.

evlenirim ya da evlenmem diye büyük konuşmam. hayat o zaman ne gösterirse onu yaparım

erkeğim, asla evlenmem.

Erkeğim. Karımın üzerine başka bir kadın sevmek istemem. Evlenmem.

Evlenmem.

Kimse böyle bir cevap veremez. Herkes şu an hayalinde canlandırdığı ruh haline, duruma göre cevap veriyor. Kimsenin başına gelmesin ama öyle bir durum olsa nasıl hissedeceğini, geleceğin ne getireceğini bilemezsin yaşamadan.

Sen evli değil miydin? Eğer öyleysen böyle bir şey düşünmen ayıp kaçar.
Cevap:Allah korusun, ölürse başka kadına bakamam bile.

ablacığım senin olayını anlamadım ben.
sosyolog filan mısın? ya da insan ilişkileri ile alakalı bir kitap mı yazıyorsun acaba?

böyle antin kuntin soruların altında hep senin imzan var.

evlenmem bu arada ben.

kaynanaya selam :)

evlenirim. evlenmeyene saygım var ama ölmese kötü bir tartışma sonunda ayrılık kararı da alabilirdik. bence arada pek fark yok.

24/k

Ben evlenmem. Çocuk yapmayı düşünmüyorum ama kızım olursa eşimin de evlenmesini istemezdim.

yok iş yerinde böyle bi mevzu döndü bi çok kadın evlenirim dedi erkekler evlenmem dedi şaşırdım.

evlenmeye değer bulduğum biri olursa ve o da benimle evlenmek isterse evlenirim.
sonuçta hayat devam ediyor.

kadın, 27.

Evlenmem

E/27

evlenmem.
24 k

Şimdi hayat böyle büyük büyük konuşmalarımızı yutturup birebir yaşatmakla mükellef kusursuz bir sisteme sahip ya, bence hiç gerek yok durduk yere aksiyon yaratmaya.
Cevapsız. Düşünmedim bile hayatcım kat-a

evlenmem demek çok gerçekçi gelmiyor bana, karşına nasıl biri çıakcağını kestirmek imkansız ama yeniden evlenebilmem için ilk eşimden çok daha fazla sevmem lazım, o da düşük bir ihtimal benim için. gerçi şu anda da kolay kolay evleneceğimi düşünmüyorum.

yas tutmanın ardından hayat devam edecek. allah kimseye göstermesin tabii ki. evlenir miyim? evlenirim. buna da adım gibi eminim.

erkek/30.

o anki ruh halime bağlı sanırım evleneceğim kişiyle evlendikten veya evlenmeden önce oturup bu konuları konuşur ortak noktaya varırız.

hemen evlenmem ama bir süre sonra evlenebilirim. 27K.

benden önce ölmesin:(

Bencillik yapacağım ama ben de ilk o ölmez umarim diyorum. Onun yerine bir sure kimseyi koyamam. Ama büyük konusmamali. Hic olmaz asla olmaz demiyorum. Ama tabi ki evlenirim demeye de ne içim ne dilim el vermiyor.

"takım halihazırda kullanılan üreticileri düzenli olarak gözden geçirecektir."

ama bence yazım yanlışı var, procedures yeride producers yazmışlar sanki. doğrusu şöyle olur o zaman:

"takım halihazırda kullanılan prosedürleri düzenli olarak gözden geçirecektir."

producer insansa;

ekip hali hazırda iş yapılan üreticileri sistematik olarak değerlendirecek.

producer dediği cihaz ise;

ekip hali hazırda kullanılan üreticileri(cihaz vs neyse ) sistematik olarak inceleyecek.

Edit : prosedur cok daha mantikli bence de, arkadasimiza katiliyorum :3

neyehbe evet yanlış yazmışım çok teşekkür ederim :)

neferkity teşekkürler. :)

Ağdaki kişiler olarak biz, Steven Post'un UBC'yi en tepeye taşıyacak yönetim ekibine katılmak için oldukça kalifiye, eşsiz yetenekli bir genç adam olduğuna kanaat getirmiş durumdayız.

Tam olmayabilir fikir olması için yazayım yanlışsa düzeltirler;

Grup olarak hepimiz Steven Post'un UBC'yi çok üst düzeylere taşıyacak yönetim ekibine katılabilecek genç, eşsiz yetenekli ve nitelikli birisi olduğuna eminiz.

Edit: gec kalmisim :3

ikinize de sonsuz teşekkürler çok sağolunnn :))

ejderhalarin anasi o.

@nawres ejderhalar geldi, gelecek, ne zaman gelecek diye bir muhabbet vardı o ne?

Vatandaş ejderha görmeye aç. Ne yapsınlar.Bunlar yumurtadan çıkınca heyecan geldi. Her yeni bölümde acaba ejderler de görünecek mi diye bekler olduk.

üç tane yumurtası vardı (hatun yumurtlamıyor yumurtalar onun sadece) onlardan ejderha çıktı sonra büyüdüler serpildiler falan. onların anası işte bu. muhtemelen ileride herkesi sikertecekler. millet o anı bekliyor.

bi ara ejdarha yoktu, sadece yumurtası vardı. o yumurtalardan ejdarha çıkacak mı, ne zaman çıkacak. çıktı ne zaman büyüyecek, büyüdü ne zaman ortalığı yakıp kavuradak gibi düşünceler içerisinde olduk sürekli.

resimdeki abla ejderhaların anası da, ejderhalardan bihaber. eğitmesi filan hak getire, ejderin sırtına bi bindi 10 km ileride alakasız bi dağın tepesinde inebildi ancak. öyle bişe işte.

Bir de ekleme yapalım dizide son ejderhaların uzun yıllardır gözükmediği, artık ejderha soyununun ve dolasıyla ejderhaları ile anılan Targaryen hanedanın sonu geldiği hep alttan alta vurgulanıyordu ki bu kadın yani Daenerys Targaryen işe yaramaz gibi görülen sadece 3 ejder yumurtası ile ateşin ortasına yürüyüp, ejderhaların yumurtasından çıkmasını sağlayasıya kadar. O yüzden ''efsane küllerinden doğdu'' gibi bir heyecan uyandırdı. Sonrası koca bir fosssssss. Annesi ama kontrol edemiyor dragonları.

kocası; bu kadını eltisinin kuzeni ile bunu aldatıyor. bunun üzerine bu abla da 3 adet kiralık ejderha tutuyo. aklı sıra onlarla adamı yakıp kavuracak ama adam bunu önceden haber alıyo ve uzaktan akrabası olan lenistırların yanına kaçıyo. dul kalan kadında gidip kara hisar khaleesinde oturan drago paşa ile evleniyor. ama kocasını ince hastalık verem e kurban verince " ulan sikertirim böyle dünyanın diereğini." diyor ve ecderhaları ile ipek yolunu takip ederek yola koyulur sivas, istanbul, roma üzerinden fas' a geliyor. bu ecderhalar ile duman ediyor ortalığı her yanı yakıp yıkıyo ama hemde nasıl yani. sonrasında bunun babasının eskiden yaverliğini yapmış olan sakkallı hüseyin ali emmiye rastlıyor. adam buna kızım biraz ağırbaşlı ol, dul kadınsın öyle ecderha sırtında bir oyana bir buyana nere gidiyon geliyon? bak dedikodun almış başını gidiyor her önüne gelene veriyo falan filan diye azarlamış. amca baba yarısı muhabbetine girmiş. en son alkollü ecderha kullanmaktan ceza kestiler ehliyetini falan aldılar ama sonrasını bilmiyom. olum çok canım sıkılıyo lan.

Tömer'den önce Türkçe sınavından en az 90 seviyesinde filan not alması lazım, yabancı uyruklu hemşire arkadaşımız 5 sene uğraştı, dil sınavları sözlü hem de yazılı oluyormuş. Sözlü sınavuı da 2-3 saat boyunca konuşturuyorlarmış filan, onun dışında vatandaşlık prosedürü de vardı , bu bahsettiğim kişi türk bir adamla ve evli çocuğu var , 5 sene sonunda vatandaşlık alabildi , türkmenistan'lı. Yani hemen başlayamaz muhtemelen, Tömer ' e bir dil kursuna yazılsın önce.

Yabancı uyruklu doktorların çalışması yasalaştı.vatandaşlık şart değil. Denklik aranıyormu? özel hastanelerde çalışanlar zaten var, şehir hastanelerinde de çalışma izni verilecekmiş. Uygulama nasıl olacak?

Bunun daha bilimsel açıklamasını yapacak benden daha donanımlı arkadaşlar var ama bir arkadaş uzun uzun anlatmıştı, türbülansa girince ani irtifa kaybı gibi oluyormuş. Yani türbülans ile alakalı idi hatırladığım kadarıyla.

Bir de türbülans ile mücadelede uçağın motor hızı vs gibi ayarları oynama yaparak sarsıntıyı vs daha aza indiriyor ama inişte çok müdahele etmiyorlar riskli diye okumuştum.

O yüzden en çok inişte hissediyoruz galiba.

Bir uçuşta uçak piste değesiye kadar hep öyle boşluk hissi , sallanma ile indik herkes çok korkmuştu ama hava da berbattı gerçekten.

Çok abartı durum olmadığı sürece türbülans yüzünden uçak düşmüyormuş sanırım.

eksisozluk.com

ben de flight simulatorda öyle iniyorum
pilotun tercihine bağlı olarak tabii
gazı bırakıyor inerken
ya sert duracak ya sert inecek. yetenek ikisini de yapmamak tabiki.

(bkz: negatif g)

Belki de pistten önce yeterli alçalma mesafesi yoktur. Pilot da riske atmamak için alçalmaya geç başlıyor olabilir.

Erzurum rakımı yüksek meydan. Yüksek meydanlarda çöküş daha fazla olur.

İniş sırasında flap/slatlar açılır ve motor thrust i azaltılır. Bu sayede tutunma ziyadesiyle kanatların yüzeyinden sağlanır ki yere inildiğinde hız ne kadar azaltılmış olursa o kadar kısa mesafede durulabilir. Bu geçiş aşamasında ister istemez o his olacaktır.fakat dediginiz gibi pilot faktoru de önemli. Kimisinde hissedilmiyor .tabi hava şartlarınin da payını unutmamak lazim

(bkz: double espresso )

(bkz: ristretto)

bundan iki tane shot vur, aklını alır.

kola ceviz yeşil elma

kafeine alışık değilsen nescafe xpress black roast uzun süre götürür.

12 değil 10 saat olur ama 6 saat olmaz. 5 gün oruç tutmamanız gerekiyor. keşke doktora söyleseydiniz de günde 1 defa içilen antibiyotiklerden verseydi. zimaks mesela uygun olabilir size belki.

he bu arada ne kadar araştırıldı bilmiyorum ama eğer enfeksiyon kesin değilse ve sadece kan varsa idrarda kan olması araştırılması gereken bir konu. antibiyotiği bitirdikten sonra hala kan olup olmadığının tekrar kontrol edilmesi gerekir.

12 saat kuralı (+/-1)sabittir, düzensiz içersen ilacın etkisi azalır çünkü kanda pik seviyesine ulaşmışken bunu devam ettirecek diğer doz gelmez ve ilaç konstrasyonu tekrar düşer ve her seferinde yeni başlamış gibi grafiğin altında kalır ve istenilen etkiyi göstermez.

Eğer bu dönemde antibiyotiğini düzenli içmezsen şikayetlerin belki geçer ama enfeksiyon kronikleşir ve kronik enfeksiyonları tedavi etmez her zaman daha zordur, özet: sağlığın için 12 saatte bir içmek zorundasın.

14 tablet 7 günde bitecek, tamam oruç tutmayacağım ama doktora soramadığım bazı soruları sizlere sorabilirim sanırım, günde ort. 4 kupa çay-2 kupa kahve içen birisiyim, bunların negatif etkisi olur mu 3 litre ve üzeri su alınmasına rağmen. Ayrıca, bu idrarda kan çıkmasından beri daha önce antrenmanlarım dolayısıyla kullandığım protein tozu ve kreatini bıraktım, bunları tekrar kullanmanın negatif bir etkisi olur mu? haftada bir gün ara vererek kullandığım multivitamin ve balık yağının bir etkisi olacağını sanmıyorum ama diğerleri konusunda sizlerin görüşlerini alabilirim. Doktor ayrıca iki hafta sonra idrar testini tekrarlamamı istedi, o zaman belli olur azalma ya da yok olma, teşekkürler.

aldatmanın haklı bir sebebi olamaz

Aynen. Aldatmanin hakli bi sebebi olmaz. Karakter bozuklugudur. Arkadasinizin hirsini anliyorum :( cok zor... Ama gececek. Sukretsin ki boyle bi adamdan kurtulmus.

aldatmanın haklı sebebi olmaz ancak erkek gibi hissettirmek diye bir şey var.. aynı şekilde kadın gibi hissettirmek diye de bir şey var..

mühendis evlilikleri genelde böyle bitiyor. eve gitseler de iş konuşuyorlar, kadınlar kadınsı olamıyor vs.

aldatmak yerine keşke önce boşansaymış madem beğenmiyor.

hepsini okumadım ama haftasonu mahkemeler çalışıyor muydu ya ?.

kadın yatakta iyi değil sonucu çıkıyor ortaya. he tabii ki aldatmak için asla bir sebep değil.

evlenirken de böyle değiller miydi? yoksa kadın sonradan terfi mi aldı?

Esra Erol muhabbeti gibi olacak ama erkek tarafı kadını taşıyamamış. Üstün olmak istemiş. Ben bunu çocukluğuna inip özgüven problemine kadar götürürüm ama üşendim. Davul meselesi değil tam olarak, erkeklik gururunu okşamak falan gerekiyor galiba. Ona ihtiyacın olduğunu hissettireceksin, bağımlı olacaksın. İçindeki maçoya sesleneceksin. O yüzden olmamış. Ha ben de bunların hiçbirini yapmam, zaten o yüzden yalnızım. Angelina Jolie'nin, Elizabeth Hurley'in, Hillary Clinton'ın aldatıldığı bir dünya. Güçlü kadın olmanın dezavantajları. Hiç üzülmesin biz arkasındayız.

FailFish.

Kadın, adamı fazla ezmiş. Adam da zaten ezilmeye müsait bir tipken üstüne bi de egosu örselenince kendisine kendisini daha iyi hissettirecek alternatife yönelmiş.

Burada aldatmak başlı başına son derece leş bir durum; bu kısmını zaten tartışmayız ama eldeki bu verilere göre bu adamın karısından daha alt bi pozisyonda bi kadından hoşlanması hiç garip değil diyorum.

sanırım çalışmıyor ama dava zaten cumaydı.haftasonumuz olayla geçtiği için öyle yazdım.

zaten sorunda o ki evde kavga etseler sorunlar dile gelse bile hiç ayrılık muhabeti yoktu. aldattığını öğrenene kadar.

Bunun psikolojide bir adı vardı, yaptığı bir hatayı nedenselleştirmeye ''rasyonalleştirme'' deniliyordu galiba yanlışsa düzeltsinler, bir tür ego savunma mekanizması. E kadına da saldırmış ''sen yetersizsin'' der gibi bu da kendi egosunu savunmak için yaptığı bir acizlik aslında. Tıpkı aldatan kadının ''benimle ilgilenmiyordu ama'' demesi gibi,bir tarz egosunun incinmemesi için kılıf uydurma.

Diğer kısma gelirsek birbirlerini tanımadan evlenmişler, adamın düşüncesi bize göre saçma gelse de onun istekleri bu doğrultuda ise saçma diyemeyiz. Herkesin beklentisi farklıdır, birbirlerinin beklentilerini karşılayacak uyumlu çift değillermiş zaten. Bir de çiftler kesinlikle aynı iş ortamında bulunmamalı bence. Yani direkt aynı ofis, aynı dört duvar arasından bahsediyorum, aldatmasa da boşanırlarmış. Uyumlu değillermiş zaten.

Saçma tabi, git boşan mutlu değilsen tatmin olmuyorsan neden aldatıyorsun?

adam aldattığı için orospu çocuğu.
adam kadının ne olduğunu bilerek evlendiği ve sonra da farklı bir kadın beklediği için geri zekalı.
adam özgüvensiz olduğu için zaten baştan ezik.

sonuçta kadında suç yok. daha iyisini çat diye bulur. takmasın.

değil. kadının dominant olduğunu evlenmeden görememiş mi? insan karakterini tanımadan hiç evlenir mi? her zaman karşıyım eşinle aynı işyerinde çalışmayı bırak aynı sektörde bile olmayacaksın. aldatma konusuna gelince her ne olursa olsun hiç bir haklı sebebi olamaz. eğer sevgi bittiyse ayrılırsın zaten. bir birlerine zulmetmenin ne lüzumu var. anlattıklarına göre yerinde bir karar bence ikisi içinde hayırlısı.

o kadar takmasına gerek yok, yenisini bulur kolayca diğerlerinin de dediği gibi.

Lenf düğümü. Hasta değilken o kadar büyük olmaması lazım.

bademciklerim şişeceği zaman bir gün öncesinden büyür ve ağrır genelde ama hasta değilken olmaması lazım +1. doktora görünün.

Bende de vardı. Hastayken ağrıyor, normal zamanda birazcık iniyor ama ağrısızlaşıyordu. Ben kafayı taktım bu niye böyle şiş diye. Brankial kist çıktı, zararsız ama büyürse alması daha zor olur, alalım dediler. Aldırdım.

20lik diş çekimi yaptırdın mı bende 20 lik diş çekimi sonrası tariflere uygun bir beze olusmustu.

aynen dediğiniz gibi. hasta değilken de var olabilir ama hiç emin değilim. o denli hissetmiyorum varlığını.

@svarte dauen: 20lik dişim çekildi evet, ama sanırsam çekilmeden önce de vardı.

kronik enfeksiyon kaynaklı lenfadenopatiler geçmez hep öyle kalır ama yine de doktora kontrol ettirin mutlaka.

Cildiyeye gideceksin. Benim elim 10 senedir temiz.

dermatoloğa gidersen onu donduruyo hangi gazla yapıyolar hatırlamıyorum ama elimdeki öyle tedai edilmişti. yüzde uygulamıyolardır belki çünkü acıtabiliyor.

4 ayrı doktora gitmiş, dermatolog uygulamış bu tedavileri. kriyo da dondurdukları yöntem zaten.

çıktıkça ya koterle yaktıracak ya da donduracak.

Siğile neden olan Hpv ise 2 sene sonra tamamen yok olup gidedebilir ömür boyu vücutta duradabilir. Bu süreç zarfında eski havlularını filan kullanmamalı, bence işinin ehli bir dermatologa tekrar gitsin ve tam olarak öğrensin.Her siğil yenisini doğuracak bir kitledir hepsini aynı anda tedavi ettirecek. Bağışıklık sistemini yüksek tutması lazım,erkekse traş olurken kanatırsa yayılır mesela bunları tek tek anlatıcak iyi bir dermatolog bulun.

Arkadaşın elinde vardı bir sürü doktora gitti kremler bantlar vs. Kullandı en son hocaya okuttu. O da olmayınca cildiyede sıvı azot ile cryogenic denilen işlem ile döndürdü Küçükleri bir seansta büyükleri üç seansta geçti. Yüz için ise farklı olabilir ama en kesin çözüm cryogenic işlem galiba

Tekrar randevu aldık bakalım. Çok farkedilmiyo ama kalem ucu büyüklüğünde ben gibilermiş. Makyaj malzemelerini, yastık kılıflarını, havluları at diyeyim kendisine.
Bu da olmazsa Ankara'da işinin ehli dermatolog arıyorum.

makyaj fırçası vs onlardan hep bulaşır atsın ve iyileşisiye kadar makyaj yapmasın.

azot gazına sakın buluşma cildin berbat olur,
ayağımda kullandılar 4 gün neler çektim.

doktora gittik, bişey yok dedi akjshasd.
bana da kendi doktorum alnında var kriyo yapalım demişti, bu doktor bana sende de bişey yok dedi asldkjasdasd. kimyasal peeling yaptırabilirsiniz çok istiyosanız dedi.

6 doktor, kim bilir hangisi haklı.

O bölgede uzun süre eksiklik olduğu için ''horizontal(yatay) kemik'' kaybı oluyor ona blok halinde direkt kemik (toz filan değil direk kendi kemiğiniz) ekleser bile geri eriyor dolasıyla ara yüz fırçası ve diş ipi ile gezmeye devam. Diş kaybından en geç 6 ay sonra yapılsa idi bu problem olmayabilirdi ya da daha az olabilirdi. Şu aşamada seviye farkı var düzelmez.

elimden gelse silikon sıktıracağım o bölgeye doldurma amacıyla :)

oldukça rahatsız edici bir durum.

bu arada yine eriyor demişsiniz, uzun vadede implant dişler aşağıya doğru inecek anlamı mı çıkarmalıyım?

Her şey yolunda ve sağlıklı ise temiz bakarsanız 1-2 milimetrik oynama dışında (uzun vadede) bir şey olmaz.

make a world of difference : büyük fark yaratmak, önemli bir etkiye sahip olmak gibi anlamları var bu bir deyim.

idioms.thefreedictionary.com

''büyük bir fark yaratan özel bir ekip'' diyebiliriz.

Edit: sloganmış bilemedim o zaman,daha güzel çeviri yapan çıkabilir.

'' Fark yaratan özel bir ekip ''

üstteki

üst

Aşağıdaki diycektim ki, üsttekinin q harfi kalbimi çaldı.

Bence alttaki. Çünkü harfler aynı yöne bakıyorlar (sola yatık). Üstteki biraz tekila içilip de yazılmış gibi geldi bana :)

alttaki. üstteki daha uğraşılarak, yavaş yavaş yazılmış gibi; alttaki daha komple.

alttakini sağ elinle mi yazdın. farklı ellerden çıkmış gibi. solaksın sanırım. üstteki daha iyi.

ikisi de farklı kişiler tarafından sol elle yazmılmış. ikisi de normalde sağlak. ona göre cevap verin

üst+1

ilk başta arada fark yok gibi geldi, açıklamayı okudum ve yine de arada öyle aman aman bir fark yok diyebilirim.

sadece alttaki yazı, üsttekinin küçültülmüşü gibi geldi gözüme.
kısacası eşit güzellik derecesine sahipler.

alt

Üstteki

üstteki.


not: ben de iki yazinin birbirine cok benzedigini dusunuyorum :)

ikiside aynı çirkinlikte

alt

alttaki daha guzel

ortadaki.

ramazan ramazan çarpılcaksınız :))

üst

Alttaki yaziyi yazan daha duygusal .
üsttekinde biraz resmiyet havası var .
bende üstteki diyorum .

dikiş açılmış olabilir , problem olup olmayacağını bilemeyiz görmediğimiz için.

kemik açıktaysa problem olabilir, operasyonu yapan doktoru arayıp sormanız daha uygun olacaktır, kemik açıkta kalırsa geç iyileşir buradan da görmeden anlayamayız.

edit: pazartesiye kadar temiz bakın ve pazartesi kontrole gidin.

amacınız sınavların reading kısmı için mi? ona göre cevap vericem.

evet işin aslı yds'ye hazırlanıyorum.

o tarz sorularda okuma parçalarından önce şıkların tümünü okuyup sonrasında paragrafa dönme tavsiye edilir böylece cevaplarda bahsedilen konunun geçtiği kısımları paragrafta görüp aşinalığı yakalamak daha kolay olur. diğer türlü her şık için paragrafı baştan okumak zorunda kalacaksınız.
o yüzden önce tüm şıkları bir kere okuyun ve anlayın ondan sonra paragrafta söz konusu şıkkın geçip geçmediğine bakmak daha ''hızlı'' bir yöntemdir. paragrafta anlamadığınız cümleler illa ki çıkacaktır o yüzden şık üzerinden arama yapmak daha mantıklı bence. bir de şıklarla parafraftaki cümleler birbirinin tıpkısı aynısı olmadığından ''eş anlamlı'' kelime arayacaksınız. bir örnek göstereceğim bir saniye.

Edit:

While many drugs speed up pr depress the central nervous system, there is a class of drugs that distorts how we feel, hear, see, smell, taste and think. Called hallucinogens because users often hallucinate, or experience non-existent sensation these drugs are also known as mind-bending drugs. Some hallucinogens come from natural sources, examples of which are mescaline, psilocyhin, DMT and marijuana. Others are made in laboratories. Of all drugs, synthetic and natural, the most powerful is LSD, or lysergic arid diethylamide. Twenty micrograms, an almost infinitesimal amount, is sufficient to produce a hallucinogenic effect. The most pronounced psychological effects induced by hallucinogens are a heightened awareness of colours and patterns together with a slowed perception of time and a distorted body image. Sensations may seem to "cross over", giving the user a sense of "hearing" colours and "seeing" sounds. Users may also slip into a dreamlike state, indifferent to the world around them and forgetful of time and place to such an extent that they may believe it possible to step out of a window or stand in front of a speeding car without harm. Users may feel several different emotions at once or swings wildly from one emotion to another. It is impossible to predict what kind of experience a hallucinogen may produce. Frightening or even panic-producing psychological reactions to LSD and similar drugs are common. Sometimes, taking a hallucinogen leaves the user with serious mental or emotional problems, though it is unclear whether the drug simply unmasks a previously disorder or actually produces it.

One physical danger of taking the type of drugs described in the passage is that the user may ........... .

a- become deaf
b- think that he or she can smell colours
c- feel absolutely no sense of danger
d-have mild nightmares
e-lose his or her eyesight

Kaynak : www.sorukurdu.com

örneğin bu soruda önce soruyu okuyoruz ve halüsinojenlerin yan etkileri/riskleri ile alakalı bir şey sorduğunu görüyoruz daha parçayı okumadan , haliyle bu konunun dışındaki cümleleri tek tek anlamaya çalışmak zaman kaybı. Çünkü parçanın girişinde halüsinojenlerin kaynağı ne olduğu ne işe yaradığı gibi ekstra bilgiler de var. onları hızlıca okuyup geçiyoruz kafamızda çevirmeye gerek yok. Ta ki etkilerinden bahsedesiye kadar.

''. Twenty micrograms, an almost infinitesimal amount, is sufficient to produce a hallucinogenic effect. The most pronounced psychological effects induced by hallucinogens are a heightened awareness of colours and patterns together with a slowed perception of time and a distorted body image. Sensations may seem to "cross over", giving the user a sense of "hearing" colours and "seeing" sounds. Users may also slip into a dreamlike state, indifferent to the world around them and forgetful of time and place to such an extent that they may believe it possible to step out of a window or stand in front of a speeding car without harm. ''

Sorunun cevabı bu kısımda gizli siz sadece bu kısmı çevirip anlamalısınız mesela. soruyu ve şıkları önceden okumuş olmanın faydası bu.
Cevap da C şıkkı galiba, sitede verilmemiş ama.

halüsinojenler yüzünden kişinin tehlike algıları bozuluyormuş yani, pencerenin önünde dikilip, araçla hız yapabilirler örneğini vermiş mesela.

peki sınavdan bağımsız olarak nasıl yapmalıyım bu işi?
merakım normal bir okuma yöntemi üzerine.

Cevirmeyin cumleleri surekli. Oturup yazmayin da, cevirmen degilsiniz sonucta. Yani anlamadigim kadariyla degilsiniz :) Okuyun parcalari, bilmediginiz kelimeleri tahmin edin icerige gore. Eger cok kilit bir kelimeyse okurken bakin sozluge, degilse okuyup bitirdikten sonra bakin. Liste yapin hatta alfabetik, kendi sozlugunuz olsun o. Degisik konularda okuyun bir de, bilimsel bir seyler okuyun mesela, dergi yazilari okuyun falan. Boylece farkli alanlarin kelimelerine ve stillerine de alisirsiniz.

Anladigim kadariyla olacak o, cevaplarinizi da boylece karistirdim iyice :D

neferkitty ve duma duma dum yardımlarınız için teşekkür ederim.

soru çözüm mantığını anladım, çok sağ ol neferkitty. zaten bu tip zorular kavramak sınavın yarısını kurtarır.

çevirmen değilim ama ders aldığım hoca şu anda çeviri yaptırıyor ve ben de daha pratik olmaya çalışıyorum. ders online olduğu ve öğrenci sayısı fazla olduğu için ona da soramadım. sizlerden daha hızlı yanıt alırım diye düşündüm.

zaten farklı alanlardaki paragraflar üzerinde çalışıyorum. mesela şuan ki paragraf şu;
some people believe that meat consumption to famine and depletes the earth's natural resources. Indeed, it is often argued that cows and sheep require pasturage that could be better used to grow grain for starving millions in poor countries. Additionally, claims are made that raising livestock requires more water than raising plant foods. But both arguments are illogical and simplistic.

yds ayarında değil ama zamanla artık...

teşekkürler tekrar.

uzun cümlelerin çevirisini anlamak için de relative clause, noun clause, reduction gibi konuları önce bir çalışın.

mesela kısaltma varsa neyi tanımlıyor, onu ayırt etmek için önemli. sizin paragrafta reduction örneği yok (hızlıca baktım varsa editlerim de) clause yapısı var, onlar çevirinin temelini oluşturuyor ona da örnek vereceğim birazdan :3

mesela şurada basit bir anlatım var:

www.ingilizceders.biz

The car which was used in the bank robbery has been found by the police .

The car used in the bank robbery has been found by the police.

bu yapıyı bilmek esas fiili seçmeyi dolasıyla konuyu doğru anlamak için önemli.

used esas fiil değil relative clause kısaltması gördüğünüz gibi. ama bunlar hep okuyup karşılaştıkça gelişir tabi.

ya süpersin :))
tam da bu cümlede debeleniyordum.

gerçekten yoksul ülkelerdeki milyonlarda aç insan için tahıl büyütmenin kullanımı iyileştirilmesi inek ve koyunun çayırda otlamaya ihtiyaç duyması sık sık tartışıldı.

gibi garip bi cümle çıkardım :)) rcl ve ncl yi tam kavrayamadım zaten ://

suat gürcan ve rıdvan gürbüz'ün yds ya da eski basım üds kitapları var, 2. el bulup al o çok güzel tek tek reductionları, clauseları filan anlatıyor. belki eski basımı elinde olan vardır buradan ollayacak birisi bile çıkar. seneler arasında çok farkı yok çok temel düzeyde anlatıyor eski de olsa işini görür yani. bu konuları oturtmanı tavsiye ederim, cümleyi anlamada çok önemli.

teşekkürler bakarım ona. çok sağ ol ;)

çok ufak değilse ölmez ama bir daha uçamayabilir :(

ufacık yavru serçeyi ölümden döndüren bir yazar vardı, serçe büyüdü turp gibi oldu.

''kabak cekirdegi'' adlı yazara danışabilirsin, onunkinde tüyler bile çıkmamıştı ve karnında iltihap filan vardı yeşil yeşil, ölecek diye anası yuvadan atmıştı galiba. nasıl besledi vs danışabilirsin.

Nasıl??

Kirigi yokmus bir yerlere carpmis ondan oyleymis, bir sey yedirip iciremedik ama. Bi kuscuyla konustuk, guvercin yuvasina birakin digerleriyle beraber anac guvercinlerin kustuklarini yiyip toparlayabilir sizin evde yasatmaniz cok zor dedi, biraktik biz de yuvaya biraktik. Yasiyordur insallah...

bende 10 ml lik varmış şimdi baktım da, eğer depolarda bir sorun yoksa bulunuyormuş demek ki. ama son zamanlarda depolarda sıkıntı varsa bilemiyorum.
veterinerlere telefon açıp sorun onlar satıyor. ayrıca 30 ml bozulur gider, 10 kg kediye 1 ml veriliyor zaten, gidiş geliş 2 hadi en fazla 3 ml olsun. kaç kez kedi ile yolculuk yapabilirsiniz ki 1 senede?

edit: 12 ml 30 tl diyor internette.

Aynen öyle ama çok net bir şekilde bulamazsınız dediler. Yarına acil gerektiği için mecburen aldım. Köpeğimle sadece 1 kere yolculuk yapıcaz ve 30 ml 60 liraya sattılar.

ne kadar da komik bir bas parmak.

cildiyeye gitsenize yine. boyle fotografla tahmin edilemiyor. mantarin da bin bir cesidi var zira.

bu mantar bence tekrar gidin.

ayak terleyince de böyle deri soyulabiliyor. akşamları yatmadan temiz ayağa krem sürüp yatın, o ölü deriler bi an önce atılıp yeni deri oluşsun.

mantar mı değil mi bilmiyorum.

Ikisi farkli grup antibiyotik bence amoklavini alin ( fakuktedeki doktorun soyledigini) amoklavin daha genis spektrumlu.

ben öyle durumlarda ağrının, en azından biraz, geçmesini bekliyordum. kuflex diye bir kas gevşetici hap vardı, akşamları yatmadan ondan alıyordum. bir doktora ya da eczacıya danışmadan ilaç almayın tabii.

zamanla gecer. cok cok kotu degilse git.

Eger sadece oturup kalkma gibi durumda agri varsa gidip kosu bandinda yuruyus yapabilirsin, kas gruplarina yuklenme sakatlanirsin yoksa agridan hareketi duzgun yapamazsin cunku. 2-3 gune gecer. Spor oncesi dinamik sonrasi statik esneme yapacaksin youtubedan arastir. Spor oncesi sade kahve kas agrisini azaltmada bir miktar etkili. Eger yetersiz protein aliyorsan kas toparlanmasi icin whey de kullanabilirsin. Ama bu asamadan sonra zamanla gececek bekleyeceksin.

ilk günlerde ara vermeyin. hatta hiç ara vermeyin spor disiplin işi. zaten en geç yarına geçer.

Tukruk bezi tasi cok buyuk ihtimale ya da kisti, cene cerrahi iki dakkada halleder.

Sert olmasindan oturu tas diyorum agri genelde yemek sonrasi olabilir de olmayabilir de. Kendiliginden gecmez aldiracaksiniz.

Sublingual tukruk tasi/ siyalolitiyazis olarak aratabilirsiniz google da.

@neferkitty teşekkür ederim rahatladım sayenizde bende acaba kanser falan mı diye düşünüyordum açıkçası...

Yani en kotu ihtimalle o da olabilir de benim aklima ilk tas geldi valla, oral kanser genelde sigara + alkol + 40-50 yas erkek grubunda oldugu icin ve duyuru da genelde genc kitle oldugundan resimdekine gore yorum yapiyorum klinik muayene ile supheli bir kitle olup olmadigi belli olur, siz ihmal etmeden gidin tabiki de. Gorunus olarak tasa benzettim ben hatta alttan sarisi da yansiyor hafiften, tipik bir tas gibi.Ama buradan anlasilmaz tabi :3

@neferkitty pazartesi'ye kulak-burun-boğaz'dan randevu aldım zaten gidicem hemen,çok teşekkür ediyorum.

dün gece. 20-30 gr. falan yemişimdir, yarım kiloya yakın duruyor dolapta.

en son yememin üzerinden bir seneden fazla zaman geçmiştir. çok seviyorum ama bir ısırığı bile kokuyor bende sanki ya.

fırından yeni çıkmış bol susamlı ramazan pidesinin içinde tereyağı eritip bir kaç dilim yedim dün, normalde pek sevmem ramazanın ilk günü yedim 1 sene yemem sanırım :D

2 ay filan oldu, 2 parca(dilim) yedim kokusunu hic sevmiyorum cunku.
Bu arada market pastirmasi degildi ama marketteki cumhuriyet pastirmasi ilginc bi sekilde kokmuyor yiyecekseniz ondan yiyebilirsiniz.

1 ay falan oldu. Bayagi bir depolamistim ayiptir soylemesi ama bitti.

geçen sene ramazanda yemiştim.

bir yıl önce, öyle çok aradığım bir şey değil ramazan.dan ramazan.a genelde denk geliyor.

@nefer dayamışlardır kimyasalı ondan kokmuyordur :{

sanırım 11 - 12 yaşında falandım. yani nerden baksan 14 - 15 sene olmuş. kokusunu sevmiyorum.

ahah :D

kışın paçanga böreği yemiştim diye hatırlıyorum, 5 ay falan oldu sanırım.

Geçen hafta

yaklaşık 3 hafta önce yediğim jumbo sandwich'in içinde kayseri pastırması da vardı.

gecen yil sanirim bir parca pacanga boregi yemistim. :)

çocukken bir kez yemiştim sevmemiştim bir daha hiç yemedim. 17-18 yıl önce falan yedim.

5-6 ay olmuştur heralde. uzun zamandır yemedim

Ben küçükken bi kere yemiştim.

Kuru et candır.

Bu akşam yedim.

Hiç yemedim.

@pike oha kardeş sen nerede yaşıyorsun, ingiltere mi? bir insan nasıl hiç pastırma yemez .s

@neseranni, cevabı görene kadar eksikliğini hissetmemiştim hiç. Güzelse deneyeyim ama görünüşü pek iştah açıcı değil benim için.

ne zamandı hatırlamıyorum.

bu pastırma olayının neden bu kadar abartıldığını da anlamıyorum.

hiç de aranılası bir tadı yok, sucuk bin kat daha güzel.

Eskişehir'de paçanga Böreği yemiştim geçen yaz,içinde Pastırma var sayılırsa o.

hatun yollu, ciddi düşünmeden sadece seviş. sevgili olma.

Yapma Volkan :)))

eğer karşılığında bir şeyler alabileceksen devam et yoksa zaman kaybı.

sevgilisinden göremediği ilgiyi bir başkasından görünce hoşuna gitmiş olabilir.
sevgilisi olsa da yeni ilişkilere kapalı değildir.
sevgilisinden ayrılacak cesareti yoktur, tek kalmaktan korkuyordur ama bir taraftan da heyecan istiyor olabilir (özellikle uzun süreli ilişkideyse).
..

her şekilde uzak durmaya çalışman en iyisi fikrimce.

"Yollu" gozuyle baktiginiz bir kadinla beraber olacaksaniz sizin de en az onun kadar "yollu" olacaginizi unutmayin, madem.oyle birisi sizin o insanla ne isiniz var? o yuzden kendinize olan sayginizi kaybetmeyin kizla da iletisimi kesin. Iliskilerinizde kendi seviyenizde gormediginiz insanlarla bir amac dogrultusunda birlikte olarak aslinda o kadar da yuksek seviyede olmadiginizi da idrak edebilirsiniz.

Seks yapmak icin kendinizi de alcaltmayin.

stay out of it !! volkan.

yol alıyorum o zaman. daha karşısına çıkmam.

yuru be pampa..eger senin bir iliskin varsa, o hatunla birlikte olman yanlis. eger o hatunun iliskisi varsa, seninle birlikte olursa bu onun yanlisi olur, senin degil. her seyi cok buyutuyorsunuz, halbuki pekcok sey cok basit. burada yapma etme yanlis diyecek hatunlarin eminim bir kismi zamaninda sevgilisi vs varken, baskasiyla gorusuyordur. o zaman soruyorum: aldatmak sadece yatakta mi olur?

sadece başlığa cevap veriyorum: Orospu.

hiç bulaşma derim yarın öbür gün sana boynuzu takar. he tek gecelik ise yine uzak dur az empati kur diğer adamın yerinde varsay kendini

Özgüvenini kendi eliyle ayakta tutamayan kızlardan biri.

Aynaya bak ve iyice sirit 15 numara gulme hattinda on planda ise yani gulerken gozukuyorsa zirkonyumu tercih et , cok gozukmuyorsa metal destekli porseleni de tercih edebilirsin. Zirkonyum da metal ama gri degil. ici beyaz metal disi dis renginde porselen olacak iste. Digerininin ici gri metal disi yine porselen. Yalniz zirkonyumun uyumunu daha iyi yapiyorlar ikisi de cad cam olsa bile benim gozlemim o yonde. Bir de "bazi" metal destekli porselenler uzun donemde dis etinde grimsi renklenme yapabiliyor.