Evet. Benzer durum var ama kesin olarak izlemem dediğim bir kanalın videosu gelince onu duvardan kaldırıp "ilgilenmiyorum" diyorum. biraz daha düzeliyor. Ama gördüğüm kadarıyla öneri algoritması çok kötü youtube'un. Daha önce izlediğim videolar da çok fazla anasayfaya çıkıyor örneğin.

Ayyyynen oyle. Dertliyiz.

1 ay önce sinirlenip her çıkanı ilgilenmiyorum, önerme'ye tıkladım ve daha kötü oldu. sorun bende sanıyordum ama heralde öyle değilmiş. bende de aynı sıkıntı mevcut. iyi çalışmıyor önerilenler sayfası...

ben de niye bana hep aynı şeyler çıkıyor diyordum, meğerse yalnız değilmişim.

Bunu görmek istemiyorum dediğim şeyler bile yeniden karsima çıkıyor. Çok kullanışsız

Al benden de o kadar yahu! Nerede bu düşündüğümüzü bile bilen algoritmalar bir düzgün öneri bile gelmiyor (:

evet onriler cok iyi degil ama Premiumda anlattiginiza gore bi tik daha iyi sanirim..
Yeni oneriler gibi buton var

Evet bende de öyle, youtube'un öneri motoru gerçekten başarısız.

Beni de listeye yazın lütfen. Sanırım youtube önerilenler listesi müdürlüğüne liyakatsız bir badem bıyıklı atandı. :D

@birseysoracaktim
Premium kullanicisiyim zaten. Hatta premiuma gecmeden onceki hali daha iyi bile olabilir zorlasan

baştan yeterince görsel video topla

sonra hayvansever oluşumlarla irtibata geç

belki içine girebileceği bir yuva bir şey ayarlayabilirsiniz, haycancık daha az üşür.

Açık adresi bildirerek İl veya İlçe Tarım Müdürlüğüne 5199 SK.nun ihlal edildiğini bildiren ve ilgilenilmesini isteyen bir talep gönderin hemen, metin konusunda buradan yardımlaşabilirsiniz. Had hayvanlara adalet dernegi web sitesinden veya instagramdan ulasin.

ne yaptiniz?? hala sokakta mi? aman tanrim. benimki evde bile ustunde suveter vardir, gece de gelir yorganin altina girer. bunlar bilincsiz insanlar, bence konusmayi deneyin ne kaybedersiniz ki? once muhabette ortak bir nokta bularak baslayin yalniz. mesela siz de o mahallede oturuyorsunuz, siz de ogretmensiniz, siz de sabah aksam calisiyorsunuz, siz de atiyorum fenerbahcelisiniz, ya da ayni memlekettensiniz. atiyorum yani, bir ortak nokta bulursaniz konusmak daha rahat oluyormus.

duyuruya kayıt olmuş ama üyeliği moderasyon tarafından onaylanmamış kişilerin yazdığı cevaplar onlar.

moderasyon üyeliklerini onaylayana kadar sadece moderatörler görebilir.

compumaster geçen sene üyelik alımını açtığı zaman, her gece yeni hesap alıp bütün sayfayı küfürlü saçma sapan duyurularla doldurmaya çalışan bi tayfa vardı, onun önüne geçmek için de üyelik alımı açık ama moderasyon onayı olmadan cevaplarının görülmemesi sistemi geliştirildi.

26 inç katlanır bisikletler var ama katlansa da arabaya sığar mı bilmiyorum, mosso idi sanırım markası

dediğim model bu, ikinci el bulabilirsin sanırım çok tutulan bir model oldu çünkü.

www.hepsiburada.com

aslında şehir içi ulaşım için en fazla 3 vites kullanıyoruz, düz yolda yokuşta işimizi görüyor

mümkünse arka rublesinde megarange dişlisi olsun, modeli çok önemli değil, google görsellerde megarange diye aratırsan rubledeki en büyük siyah dişli, çok pahalı bir eklenti de değil, çoğu bisiklette standart geliyor, hatta insanlar bunun ne işe yaradığını aldıktan sonra öğreniyorlar, bu dişli ile sırtında 5 kilo yük varken dik bir yokuşu kolayca çıkabilirsin

@killerbee,

bizim arabanın bagajı baya geniş. koltuklarda da ray var daha da genişliyor. sığabilir diye düşünüyorum. sevindim büyük bisikletlerin katalabilir olmasına.

Size yol bisikleti yeter.

Edit: Biraz yanlış anlaşıldı sanırım.

Yol bisikleti derken ucuz modelleri kast ettim.

www.hepsiburada.com

Aynı markanın ucuz dağ bisikletleri de var.

Ucuz demek istemiştim fazla kullanmayacağınız için.

olur, ciğerlerde biriken zifir ve sigara içindeki kimyasalların tamamen temizlenmesi 5 yılı bile buluyor diyolardı.

normaldir bence 6 7 aya kadar giderek azalır.

ben bıraktığımda 3 ay sonra bile sabah uyandığımda genzimde sigara içerkenki gibi acı balgam hissediyordum. çişimin bile sigara katranı gibi koktuğu oluyordu.

günde 4 sigarada kalabilecek iradedeyse zaten bırakmakta zorlanmaz, sizin için bıraktığı için de böyle tekrar başlama olayı olmaz diye düşünüyorum.

sigara içtiğim zamanlarda -ki 13 sene hiç bırakmadan içtim- birinin sigara içtiğini hiç anlamazdım. bırakınca her yerin sigara koktuğunu anladım. 5 sene bırakıp 1 sene içtim, son 1 senedir hiç içmiyorum.

şöyle söyleyeyim. geçtiğimiz pazartesi günü bu 1 senenin ardından arkadaşımdan bir tanecik sigara otlandım bak, sadece bir tane. akşam eve gelip işediğim zaman banyo bildiğin zarıl zarıl kahvehane koktu.

dün hatta bu soruyu soracaktım da saçma olur diye sormadım. şimdi killerbee'nin cevabından cesaret alarak bunu yazıyorum.

yani temizlenmesi biraz zaman alabilir demek istiyorum.

Nasıl bıraktın?

sigarayı bırakmış birini tanıyorsan eve çağır o anlar :) 2 sene oldu bırakalı. 1 saat önce sigara içmiş birinin ağzı kül tablası gibi kokar, ben de bunu sigara içerken bilmiyordum.

devamli gecikme faizi odeme sonra?

ben dahil bir çok insan böyle yapıyor.


kredi kartı faizi sabit, market fiyatları sürekli artıyor çünkü. ytd

şu konuda katılmıyorum tereyağı tavuk et buzlukta da beklese bi ömrü var, yağ tuvalet kağıdı bakliyat vb çok daha uzun ömürlü

Bu tip ufak hesaplar genellikle karla sonuclanmaz. Bir de evde cok fazla stok varsa insan bir bolluk iluzyonu yasayip daha savurgan oluyor. Ufak ambalajdaki detarjani kullanim hiziyla tonla stoklanmis deterjani kullanma hizi ayni olmaz. Evde her sey bulunsun ama ayarinda.

belli bir miktarda mantikli, ben ozellike indirim gorunce temizlik malzemesini alip kenara koyuyorum. ayrica getirde 30tl'ye 20tl indirim falan gorunce yine surekli ihtiyac olan seyleri alip kenara koyuyorum.

mantıklı değil. o parayı faize koy. faiz geliri - enflasyon - stoklama maliyeti - temerrüde düşme risk primi hesabını yaparsan benim dediğim yere gelirsin.

@gabe

hangi parayı faize koyacak? kredi kartı limitinden bahsediyor. var olan bir paradan değil.

@himmet dayı, kredi kartı ekstresi gelince ödeyeceği parayı faize koyacak. alacağı eti yağı taksitle mi alacak, karttan alınca da o ay ödeyecek mecbur.

abartmamak lazım, evde yeterli koşullarda saklayamayıp hepten çürütmek de sözkonusu olabilir bazı ürünler için. dayanıklı ürünlerden indirim gördükçe belki 2-3 kenara atabilirsin. tüketebildiğin sürece sadece indirim olduğunda o ürünleri aldığın için toplam maliyetin düşer tabii.

bu duyuruyu görüp bulabildiğim en uygun süt, tereyağı, kaşar peynirini alıp geldim. 250 lira tuttu. 2-3 ay yeter. mesela sütü internetten 8.3'e aldım, markette 12 liraydı.

@gabe

insanlar maaşı aldığı gibi kredi kartını ödüyor. vadeye yatırmak için maaşta 1 ay öne geçmesi lazım. bu ekonomik şartlarda senin söylediğin hayalcilik oluyor biraz. ekonomik olarak biraz rahat olan biri olsa zaten stok yapmayı düşünmez.

örnek tuvalet kağıdı 30 liraydı şimdi çok daha pahalı

kredi kartından aldım her elim boş kaldığında kar mı ettim zarar mı ettim?

sonucu hesaplamak basit.

himmt dayı +1

sorun herşeyin karaborsacasına zamlanmasında.

limiti doldurmak mantıklı değil. ama elinde fazla nakit artıyorsa paran varken bozulmayacak şeyleri al koy kenara. eskiden para varken alım gücü varken her eve zaten her şey çuvalla kilo ile alınırdı. kimse kusura bakmasın da peyniri zeytini 5 kg 10 kg alabilecek güçteydi herkes eskiden. şimdi gramla peynir alıyoruz neden? çünkü 5kg peynir alsak o ay yağ alamayız zeytin alamayız et alamayız.
alım gücünüz varsa ve evde kalabalık iseniz bozulmayacak şeyleri alın koyun. bunu da stokçuluk vs için değil tenceresi kaynayabilen ve kalabalık her Türk ailesinde eskiden beri bulgurun unun yağın kilolarca varillerce alınması geleneği nedeniyle yapabilirsiniz. zaten 10 kg yağ alabilmek lüks değil, stokçuluk da değil. 10 kg yağ dediğin ne ki, 6 kişilik evde hemen bitecek birşey ama yağ alabilmek bile bizlere lüks geliyor ne yazık ki şu an. sen alabilyor musun diye sorarsanız ay sonu o kadar para artmıyor ki. borçla dönüyor hrşey

O paraya öküz alınır. Bence fazla

Yaşadığım ilçede ev kiraları şu anda 1200 lira.

ben komple 450 ödüyorum aidat + yakıt. 110 m2 merkezi sistem. kapıcı + asansör + çevre düzenlemesi vb vb...

güzel sistem kurmuşlar.

geçen sene 500 falan öderken bu ay 290 ödedik. bizim de merkezi, sıcak su dışarıdan sitedeki diğer iki apartmana taşınıyor. baya fazla sizinki

geçen sene merkezi sistem 3+1 evim için kışın en soğuk karlı döneminde 350 lira ödüyodum ki evin içi baya sıcak olduğu için neredeyse kısa kollu ile duruyordum, bu sene yeni taşındığım yine 3+1 evde geçen ay havaların çok güzel olması sebebiyle neredeyse minimum seviyede yakmalarına , bazı günler hiç yakmamalına rağmen 300 lira ödedim, sanırım evin hangi katta olduğu, yalıtımı, doğal gaz zammı vs gibi sebeplerle ciddi farklar oluşuyor. öyle bi dönem yaşıyoruz ki ben bişeylerin fiyatlarına şaşırmayı bıraktım,

aşırı fazla. biz 1+1 eve taşş çatlasın sıcak su+ısınma 150 tl falan ödüyoruz. ve evde sürekli şort atletle dolaşıyorum. konum: ankara

Benim oturduğum ev dogalgazlı ve devamlı çalışıyor. Evde kısa kolluyla oturuyoruz. Ev 3+1 gelen fatura 450 lira

muhtemelen eviniz lüks sitelerden birinde. sistem kurulmuş ödeyeceksiniz. ben olsam çıkar giderim. 1200 liranın yarısını verip paşalar gibi ısınırım

@iddaaci evet havuzlu filan bir site. Çıkabilecek olsam çıkardım ama mecburum şu an.

Isınmadan ziyade aidat çok pahalı değil mi? Tamam site falan ama 700 nedir kira öder gibi.. Bizim geçtiğimiz ayın yakıtı 350 tl geldi merkezi doğalgaz ve doğru düzgün ısınamadık bile. Ondan normal geldi. Bu arada 1+1 olması bir şeyi değiştirmiyor apartmana komple geliyor dairelere bölüştürülüyor. Pay ölçer taktırılması için yönetici ile görüşebilirsiniz belki

Taşınmadan önce sormadınız mı? Aşırı aşırı fazla çünkü. Ankara’da 9 ay 330 ödüyoruz merkezi sistem ısınmaya.

Normal değil. 700 aidat ödediğinize göre parayı sokakta buluyorsunuz sanırım. Bir şey yapmanıza gerek yok. Böyle devam.

Biz ısınma 300 + 250 lira aidat ödüyoruz. 1+1 evimiz. Markalı bir site değil. Genelde büyük ve isim yapmış firmaların aidatları ve yakıt giderler çok olur. Yapacak bir şey yok.

500 lira ısınma + aidat olsa normal diyecektim. 700 lira ısınma + aidat olsa oo fazlaymış diyecektim.

ama 500 ısınmanın üstüne 700 de aidat ise ohhaa. hem de 1+1 imiş.

doğalgaz zammı falan 500 lira ısınma yine uygun görülebilir de ayrıca 700 lira aidat nedir?

aşırı.

Ben ilk defa merkezi ısıtmalı apartmana taşındım, 100 lira aidat, ısınma 135 lira toplam 235 :D ve gayet iyi ısınıyor 3+1 ev.

Bana aidat normal geldi yani spor salonlu havuzlu çevremdeki birkaç düzgün site 700-800 ama ısınmada kazıklıyorlar bence sizi.

Biz az daireli, kapıcılı ve site olmayan bir evde oturuyoruz. Aidat 500 lira falan, ısıtma da merkezi ve geçen sene en soğuk zamanlarda 400-450 tl geliyordu.

Ama sizinki cidden fazla. Birkaç yüz kişinin oturduğu bir sitede falan çok ciddi bir para eder bu ve bu kadar harcama olmuyordur eminim.

İmkanınız varsa başka yere geçin diyeceğim ama nakliyeyi, yeni eve ödeyeceğiniz depozitoyu ve emlakçı ücretini düşününce kalmak daha mantıklı olabilir.

havuzlu spor salonu güvenliği vs olan siteyse 700 800 lira son derece normal. ısınma yüksek gibi

aynı sitede olabiliriz. ısınma normal yaktığınız için.

fazla gelmiş, peteklerde termostatlı vana var mı? taktırın bence, o bayağı düşürür faturayı

Dışarısı içerisinden daha aydınlıksa var tabi. Hatta genelde cam filmi bu işe yarıyor. Tabelacı - reklamcılarda çok çeşitlileri var.

var ama iki problemi var benim hatırladığım.

1- içeriye ciddi anlamda daha az ışık giriyor.
2- özellikle hava karardıktan sonra içeride ışık açıksa dışarıdan içeriyi kabak gibi görüyorsunuz. (nedendir bilinmez'in demek istediği de bu sanırım) yani içerisi dışarıdan daha aydınlıksa işe yaramıyor.

Ben küçük bir alanda şunu kullandım: "Cam Kumlama Folyosu - Buzlu Cam Filmi" www.trendyol.com

Alıp o alana kendiniz uygulayabilirsiniz.

aynalı cam filmi. yine tam ışık almaz ama.

buzlu cam filmi işinizi çözer mi bilmiyorum ama bir bakın.

oracal firmasının ürünleri kalitelidir, tabelacıların çoğunda bulabilirsiniz.

internette de çok var ama kalitesi konusunda bilgim yok.

apartmanın sigorta kutusuna bak, orada zaten senin dairene ait 1 tane sigorta(şalter) göreceksin, hepsine bak muhtemelen sadece seninki iniktir. (başka inik varsa elleme, evde yokturlar o yüzden kapatmışlardır falan.)

orada da problem yoksa zaten elektrikçi çağırman gerekir.

Gelişmiş panolarda bir adet saat altında, bir adet de panonun en üstünde sıranın içinde sigortanız olur.

Örnek 8 daire diyelim bina, panoda 9 tane saat vardır (biri merdiven otomatiği) her saatin altında bir sigorta ve varsa kaçak akım olur.

sizin saatinizin altındagi sigorta inikse kaldırın, yine panonun üst sırasındaki sigortalardan biri sizin daireye ait, o da inikse kaldırın.

Birinden biri atmıştır, ikisi birden atması çok zor.

benim başıma geldi bu john bloor, mutfakta bi priz sorunlu, bişey takınca hem dairenin ana sigortasını hem de aşağıdaki ana sigortayı attırıyor.

Öncelikle mümkün olduğunca iyi bir kalitede taramanız lazım. Ancak kullanım alanı ve baskı yapılacaksa baskı boyutu da önemli. Sonuçta kaynak resim boyutu belli; bunu taradığınızda belli bir kalite kaybı da olacak, o yüzden kullanım amacına yönelik bir nevi post-prodüksiyon gerekebilir. Mesela bunları illustrator gibi bir uygulama üzerinde vektörel nesnelere çevirebilir (eğer buna uygunlarsa tabi) ya da photoshop gibi bir uygulamayla renklerini vb. düzenleyebilirsiniz.

fotoğraf makinası ile de denedim, scanner ile de denedim.

1200 dpi bi scanner dslrden çok daha rahat kullanılacaktır. 6400 dpi scannerler var ama pahalı, dpi ve tarama boyutu ne kadar artarsa işlem o kadar yavaşlıyor, dışarda taratırsanız bu özeni gösterirler mi bilemedim.

1200 dpi bir scanner, en yüksek kalite ayarında taratılmalı ve raw gibi(böyle bi kaç format daha vardı aklıma gelmedi) fotoşopta işlenebilir bir formatta olmalı.

ondan sonrası fotoşopta arka planı silip, istediğiniz şekilde renklerini düzeltip kompozisyon haline getirmek

ben bu tür şeyleri png(arka plansız) ve psd dosyası olarak saklıyorum.
tabi fotoşopun da kalite seçenekleri ayarları var, hepinde en yükseği seçiyoruz.

basım konusunu bilmiyorum, çok kaliteli fotoğraf printerlerı var ama hiç kullanmadım. onun da bir sürü inceliği var özellikle doğru renk konusu.

www.amazon.com.trçası-Photoshop/dp/B002QFA4IU/ref=asc_df_B002QFA4IU/?tag=trshpngglede-21&linkCode=df0&hvadid=510349467314&hvpos=&hvnetw=g&hvrand=4266305155629574764&hvpone=&hvptwo=&hvqmt=&hvdev=c&hvdvcmdl=&hvlocint=&hvlocphy=1012782&hvtargid=pla-568586885012&psc=1

pahalı dediğim scanner bu ama bu kadar yüksek dpi ye ihtiyacınız olmayacaktır çizim olduğu için, bir tane 1200 dpi taratıp büyütüp inceleyin.

www.hepsiburada.com

Kablolu bir wahl ya da moser iş görür

moser 1400

1999da aldım o zamandan beri saçımı kendim keserim, her kullanışta yağlamak ve ara sıra vidasını söküp temizlemek dışında hiç bişey yapmadım. zaten içinde son derece basit bir sistem var, motor ve metal tarak öyle teknoloji harikası bişey değil.

aynısını berber arkadaşım kullanıyordu, ucundaki metal tarağı biletmişti, sıfır sakal traşı yapıyordu da ben elletmedim.

çok sahtesi olduğunu biliyorum ona göre güvendiğin yerden al.

tabi bu 220 volt makina, banyoda ıslakl mıslak kullanma, terliksiz de yere basma kullanırken, ne olur ne olmaz.

saçınızı sıfıra vuruyorsanız moser 1400 alın geçin. evladiyelik makine

moser 1400

moser 1400 ama fonex kozmetikten alacaksınız. diğerleri çakma. bu adamlar tek resmi distribütör. bende philipste var son modeli mg7720. sakal için hassasiyeti daha iyi ama saç konusunda moser kadar iyi değil. moser daha sessiz bu arada philipsten.

Wahl home pro aldım acayip ısınıyor, iade ettim. Bi tras oldum terden öldüm. Ben powertec tavsiye ediyorum. Moser eski tip makineleri çok ağır, el yoruyor.

bulamazsan elektronijkçiye götür bulabildiğin soketlerden birini taksın.

hatta adaptörü de halletmiş olursun böylece.

5,5 x 2,5 da olabilir, 6,3 x 3,0 da olabilir. Fotodan ölçüyü anlamak mümkün değil.

Ya kumpas ile çapı ölçüp öyle belirleyeceksiniz, ya da cihaz çok büyük değilse yanınızda götürün.

Elektronik ekipman satanlarda bulunur, 5,5 ise bir milyoncularda bile olabilir.

Bak şimdi aklıma geldi, cihaz taşıncak gibi küçük değilse, sakız ile delikten kalıp alıp kuruduktan sonra yanınızda götürüp aynı çapta fiş bakılabilir.

hocam dediğim şu, nasıl 100 çeşit adaptör varsa, bi o kadar da erkek ve dişi jack var.

yani şundan.

mcdn01.gittigidiyor.net

hani sen uygun erkek jack bulamadım dedin ya,

işte götür elektronikçiye, uygun bir dişi jack lehimlesin.

aynı şekilde adaptöre de uygun erkek jack lehimlesin oldu bitti.

hem istediğin özellikleri söyleyince elektronikçi de ona göre malzeme kullanır aynı olay başına gelmez.

bu konularda bilgim yok ama 16.5 amper az buz bişey değil 16 amper kablo bile acayip kalın oluyor.

(diğer cevabımı yanlışlıkla sildim)

@killerbee:

anladım sanırım şimdi. telefon açıp soracağım bakalım yaparlar mıymış?

Biz artık benzin alıyoruz. 100km de 8-10TL fark ediyor artık sadece. Önceden yarı yarıya fark ediyordu neredeyse. 8 10 lira için motora lpg basmaya değmez benzini yaksın diye düşünüyorum.

Ki yakında o fark da kalmaz eşitlenir allah bilir. Ama kimse almayınca LPG düşebilir tabi öyle de bir şey var.

geçen gün taksicinin teki dedi, araç lpgliymiş, yeni havaalanına iş çıklmasın diye dua ediyorum lpg benzinden daha pahalıya geliyor zarar ediyorum dedi.

benzinin 9 litre yaktığı arabada lpg 12-13 litre yakıyor ortalama. aradaki fark değmiyor artık. ayrıca 1000 kmdir arabayı benzinde kullanıyorum, olumlu anlamda performans farkını çok hissediyorum.

geçen hafta taksici benzine geçtik, dedi.

1 haftadir deniyorum.

Benzin 9.33, 6lt tuketiyor.
Lpg 7.33, 10lt tuketiyor.

100km gitsek lpg 73.33 lira, benzin 56 lira yakiyor yani. Benzin en kotu yaktigimda 8 litre yakmistir o da 75 lira ediyor.

Yani en cok yaktiginda bile esit oluyor.

Lpg benim icin tamamen bitti.
1-2 haftaya benzine zam yapip farki acarlar diye dusunuyorum yoksa pompalari kapatirlar.

lpg benzinden yuzde 20 daha cok yakar su zamanda benzine binmek daha mantikli.

BU hafta benzine gectim ben de. 12 lira olunca lpg'ye devam

Herkese kapalı. Bir süre önce sadece bu mesajlara cevap verirken yarım saatimin gittiğini fark edince kapattım.

Geçen yıl Fransızca öğrenirken sözlüğe haftalık gelişimimi yazıyordum. Beni "gavurun dili" mesajları ile bezdirdiler. Tek sürdürebildiğim hobimi de onlar yüzünden bırakıyordum neredeyse.

Şimdi mesaj alımı çaylaklara kapalı + belirli aralıklarla entry siliyorum.
Herkese kapatamam çünkü yanlışımı düzeltenler var, yol gösterenler var...^^
dissendium da haklı. Mesajlara cevap vermek ciddi vakit alabiliyor. Yarar-zarar karşılaştırması yapıp karar vermek gerek.

yok. ben çaylak olduğum için ben ciddiye alınmıyorum. halbuki 17 yıllık sözlükçüyüm, ilk kez 2007'de yazar olmuştum. ama "çaylak" sıfatı yazdığı için insanlar çocuk falan sanıyor herhalde.

ya ben lan neyse, bence alakası yok, çok çaylakla yazıştım son zamanlar, içlerinde efsane insanlar da vardı.

tabi her ota boka söven trol tipler çoğunlukta orası ayrı.

Benim açık valla. Yani yazar olmayı olmayı fikir paylaşımında bir önceleyici olarak görmüyorum ben. Belli bir konuda bilgi/deneyim lazım olduğunda herhalde yazarlardan çok çaylaklar yardımcı olmuştur. Hatta çok güzel müzikler bulmama da yardımcı oldular sağ olsunlar:D
Ama bana denk gelenler öyleydi ya da size tam tersi olanlar denk geldi herhalde.

1-2 aydır çaylaklara mesaj alımı kapalıydı bende. bayadır küfürlü mesaj yemedim.

çaylakların çoğunluğu yazar olmak istemeyen sadece yazarlara küfür etmeyi görev bilmiş insan topluluğu.

Siyasal konulara sosyal medyada kolay kolay bulasmiyorum. Birkac defa kroniklesmis siyasal sikintilar ile ilgili yazdim, her sene birkac mesaj alirim. Son 20 senede bir kere kufurlu mesaj aldim, ona da misliyle cevap verip engelledim.

Muhabbete acikcsan acik kalsin, yok degilsen ve cok kufur yiyorsan kapat gitsin.

50 mesajın 5-6'sı çaylaklar oluyor ben de genelde. onda da gayet normal yazmış oluyorlar. sanırım gündem ya da kişisel şeylere saçma mesajlar geliyordur

6 yıldır kullanıyorum. Kullanılmayacak duruma gelene kadar kullanmaya devam edeceğim. Yıllarca aynı cüzdanı kullanan birinin eşyalarını düzgün ve temiz kullandığını düşünürüm. Ne düşünelim ki başka.

Lise 2'de kazandığım bursluluk sınavından aldığım burs parasıyla Adidas cüzdan almıştım. 10 yıla yakın kullandım. En son kız arkadaşım cüzdan hediye etti de kullanmayı bıraktım. Hâlâ saklıyorum o cüzdanı. Hem kaliteli, hem de inanılmaz ucuzdu bugüne göre. Tam hatırlamıyorum ama 50, 60 lira düzeyindeydi. Şimdi aynı cüzdanın fiyatı uçmuştur. Lisede daha kaliteli hayat yaşıyormuşum asadad. Ben yıpranma olmadıysa bayağı kullanıyorum. Deri cüzdan sevmem. Spor cüzdan kullanıyorum. Erkeğim.

para verip almam. sevgili kişisi hediye ederse kullanırım ama cebimde taşımam, laptop çantası, arabanın gözünde durur. genelde 2-3 kartla işim oluyor, onlar da ceketimin iç cebindedir. pantolonda kumaş dışında bir şey olması rahatsız ediyor. kıç cebinde düşünmek bile istemiyorum :)

kaç sene kullanırım, kaybolana kadar, deriyse parçalanana kadar kullanırım. aktif kullanmadığım için eskimez zaten yeni gibidir.

yıllarca aynı cüzdanı aktif bir şekilde kullanan kişide biraz düzen takıntısı vardır, kolay kolay rahatlayamaz diye düşünüyorum. bunlar tabii çok genel düşünceler.

18-20 arası bir yıl,

c:erkek.

Lise 1de almıştım 14 yaşımda fln. Nike. 30 yaşıma geldim. Aynı cuzdanla dewamke xd

Not kadin

Sevdiğim şeyleri, eskimediği, çalınmadığı, başına bir şey gelmediği sürece kullanırım, şu an kullandığım cüzdan benim için çok yeni ama düşününce sanırım 6-7 yıl olmuş alalı, mesela saatimi 17 yıldır kullanıyorum, genel olarak tüketimden hoşlanmıyorum, yıllarca aynı cüzdanı kullanan birini 'ne güzel değer biliyor' diye takdir ederim, , ha belki bu kişi de benim gibi sıkıcıymış diyebilirim:) Erkek değilim ama cevap verdim.

12 senedir aynı cüzdanı kullanıyorum, herhangi bir yıpranma belirtisi yok, neden değiştireyim.

elimde olsa ömür boyu kullanırım. keşke hiç eskimese. ben de en az bi 10-15 yıl kullanırım diye düşünüyorum. Şu andaki 4 yıldır bende imiş.

elvis cüzdan 10 sene kullanılır mi ya tergan dan aldığım bu cüzdan vardı bir iki sene kullandım sıkılıyor insan sonra vakkodan aldım o da 2 3 sene oluyor ona devam şimdilik

herhangi bir urunu hosafi cikana kadar kullanirim, cuzdan da bu kuraldan muaf degildir. en son ali expressten cakma deri bi cuzdan almistim 5-6 sene gitti heralde sonra arkadasin kullanmayip kenara attigi cuzdani aldim dusun baskasinin eskisi ama kac yildir mis gibi kullaniyorum :)

lise birdeki cüzdanımı hala kullanıyorum ve hala sıfır gibi. çünkü kart kimlik, az miktar nakit taşıyıp cüzdan taşımıyorum. sanırım öldüğümde hala yepyeni kalmaya devam edecek.

Valla 11 yıllık cüzdanı kullanıyorum. Deri ve kondisyonu oldukça iyi. Yıllanmış eşyaları kullanmak çok güzel bence.Hatta yeni şeyler çiğ geliyor.
Neyse soruya cevap verirsem eğer yıllarca aynı şeyi kullanan insanın samimi olduğunu düşünürüm.
Kadın.

deri cuzdan alirim, 3-4 senede bir sikilip degistiriyorum yoksa 10 sene rahat gider.

pert olana kadar.

Çatlayıp patlayıp yırtılana kadar kullanırım. Bi eşyayı uzun zaman kullanan, imza objeleri ya da belli rutinleri olan insanları da ilginç bulurum, öyle pinti minti sıkıcı demem.

F

Senegal spor cüzdanları, 1 sene.

Kendi yaptığım tyvek cüzdanı 5 yıldır kullanıyorum, ondan önce hazır aldığım tyvek cüzdan kullanıyodum onu da 6-7 yıl kullandım, kendim farklı bişey yapmak istediğim için değiştirdim, hala iyi durumdaydı öbürü yoksa.

+15 yıl oldu sanırım belki 20 yıl oldu Matraş kullanıyorum. cidden yıprandı artık değiştirme zamanı geldi. ancak istediğim gibi bulamıyorum.

+10 sene. sıfır kullanmadığım cüzdanım var ama alışıp geçemedim.

hünkar beğendi severim ben ama zaten kesin biliyosundur, aradığın hardallı ballı tavuk gibi bişey sanırım.

yemelere doyamadığınız deyince hünkar beğendi var. öteki ballı tavuk falan bilmem, öneriyorum sanıp yapma, yapıp beğenmezsen de bana bişey deme.

cafedelites.com
Baharatlı yemek seviyorsanız şu tarifi deneyin ve tarifteki baharat miktarlarını kesinlikle azaltmayın, elinizi korkak alıştırmayın.
(Baharatlardaki iki çeşit chili için acı pul biber ve tatlı toz biber kullanıyorum ben)

beğendi üzerine top köfteler. üzerine veya yanına domatesli sarımsaklı sos.

beef stragonof olabilir.

aşırı değişik değil ama idare et.

Quesadilla

www.youtube.com

Ben öyle durumlarda istekli davranıp son dakika işleri icat ederek iptal ediyorum. Hem benim keyfim kaçmıyor hem karşı taraf bozulmuyor. Tabi bu karşı tarafın sana göre plan/hazırlık yapmayacağı durumlarda geçerli. İşinin çıktığına onu ikna edebilirsin ama sırf bozulmasın diye planlarını bozmuş olmak da hoş olmaz.

Veda partisi planlandıysa gitmeniz yakın demektir. "Parti akşamı dışında zamanım yok, hem hazırlanmam gerekiyor hem de ailemle/akrabalarla planlarımız var, kusura bakma. Artık ben buraya gelince/sen bizim oraya gelirsen görüşürüz yine."

Kendimi rahat hissetmiyorsam aynı elektrik artık yoksa iş güç çok deyip sıyrılman taraftarıyım ben de.

Haberleşiriz de arar sorar üstelerse görüşürsün ki bu tavırda birisi muhtemelen onu da eker

Senin için değerine bağlı. Ama böyle bir tutum sergileyecek kadarsa ilişkiniz, salla bence de. "Geldiğimde ya da geldiğinde görüşürüz." de geç derim.

Gerçekten iyi arkadaşların bu gibi durumlarda empati yapması gerektiğini düşünüyorum.

böyle şeylerde 1 saniye bile düşünmüyorum, işim var , hastayım de geç.

sebep ne olursa olsun muhabbet sarımıyorsa olay bitmiştir.

Gitmeyin son ana kaldi yetismedi diyin bi sey derse. İstemediginiz seyi neden yapasiniz ki, zaten olay bitmiş

tamam görüselim de, sen onu ek ama son dakika.

dün akşam 2.5tan aldım. yaklaşık 3 haftadır 2.5 istanbulda bir fırın.

dikkatimi çeken şey, koskocaman yazmışlardı fırının orasına burasına ekmek 2.5 diye o kağıtları sökmüşler.

2 liraydı 2,5 lira oldu Bir iki hafta önce.

Bazı fırınlar fiyat artırabilir, bizim mahalle fırını 1.75'ken 2den satıyordu, 3 ay önce 2.5 yaptı, genelde de 2.5 oldu. 3 olmasını bekliyorum, yapsalar kızmam, köy fırını, buğday fiyatını köylü kendisi görüyor nasıl arttığını.

kadıköy fırınlarında oldu.

dün ekmek aldığım fırın cuma'dan itibaren 4'ten satılacağını söyledi.

Ben çok pantolon boyadım. Ama boya çok daha çabuk soluyor. tabi pantolon iki üç giyişte yıkanan bir parça. Montta öyle bir durum yok. Ben olsam boyarım.

Siyah pantolonları hep boyarım uzun süre daha idare ediyor, mont zaten solmuş boyayın olmazsa giyilmeyecek zaten.

Boyadıktan sonraki ilk yıkamalarına özen gösterin, ölü boyayı atacaktır. Beraber yıkadığınız ürünleri mahvetmesin. ( Biz 2 saatlik boyama prossesine 5 saat yıkama yapıyoruz, haslık açısından)

textilde boyamadan daha önemli bişey varsa bu da boyayı fixe etmek yani sabitlemektir.

bunu da yüksek ısı ve sanırım çeşitli kimyasallarla yapıyolar.

senin alıp boyayacağın boya aynı bile olsa, bu işlemi yapmayacağın için yıkarken çok boya salıp arkadaşların dediği gibi zamanla solacaktır.

tabi belki yeni daha kaliteli son kullanıcı ürünleri çıkarmışlardır bilmiyorum.

Kablosuzda ucuza kaçarsa kullanamayacağı bir şey almış olur.

En ucuz (fiyat performans) Boya markası ürünleri şu an.
www.amazon.com.tr

Bu ucuz, bu bile pahalı geliyorsa kablosuz değil kablolu mik alıp telefona falan bağlayıp kaydedecek. (boya m1, rode smartlav+, vb.)

arkadaşa ek olarak, hangi makinada, neyde kullanacak onu belirtmeniz lazım.

@nhk ni youkosu bu model iş görür yüz güldürür mü ?
@kilerbee phone 12 pro max sanırım cihaz .

bana tek cihaz için böyle bir set almak biraz riskliı geldi.

hani sonuçta tek cihaz, telefon bozuldumu alet atıl duruma düşecek.

bunun yerine bi zoom kayıt cihazı alıp(mikrofon girişli olan modellerden)

bele takmak suretiyle yaka mikrofonu kullanmak, hem sound açısından çok daha iyi netice verecek(bazı zoom modellerinde oto level, compressor falan var)
hem de gerekli durumlarda kendi mikrofonunu kullanmak, iki üç mikrofon bağlamak(modele göre değişir) gibi çok yönlü bi çözüm sunacaktır.

tabi videoya ses montajı yapmak gerekecektir.

profesyonel youtuberların çoğu da sanıyoum bu sistemi kullanıyor.

iphone için bi boya modeli gördüm 12 için değildi.

onda bile telefonun altına alıcı takılıyordu, öyle çok basit bi sistem değil yani. ne bileyim yeri gelecek, telefonu şarj etmek istiyecek çekim yaparken yapamıycak falan.

belki başka kamera alcak, iphone için olanı olmayacak.

bu sistemlerin senheiser shure gibi olan profesyonel modellerini biliyorum ben, bu tür amatör aletler için ne düzgün açıklama var ürün sayfalarında ne de başka bişey.

tek tek de bütün mikrofon videolarını izlemedim haliyle.

www.do-re.com.tr şu amazon.comtr de 1500 lira, buna yaka mikrofonu da takabilirsiniz. 300 de yaka mikrofonu deseniz 1800, hafıza kartı da almanız lazım tabi.

bu alet seviyeyi otomatik falan ayarlıyormuş, demolarına bakarsınız.

bunlar 3.5mm jack gerektiriyor, ip12'ye takamaz zaten.

iphonelara özel versiyonları var evet, alıcısı direkt usb-c ile iphone'a giriyor (veya lightning olanları da var) ama onları da ileride kameraya falan bağlayamaz.

Özetle bence Boya markalı ürünlere baksın, varsa amazon satıcılı olarak amazondan alsın beğenmezse iade edebilir.

killerbee'nin dediği gibi zoom h1 + kablolu yaka da güzel seçenek ben onu yaptım, fakat kurguda sesi eşlemesi gerekecek (şimdiki yazılımlar otomatik bile eşliyor)

Sanırım kamera ya falan bağlamaz telefon ile halletmek ister ,
Bir de ses montajı olaylarına falan giremez sanırım .
O halde kablolu bir mikrofon daha mantıklı sanırım başlangıç için .

@nkk ni youkosu ve killler bee, cevap için çok teşekkür ederim . Hızlı bir şekilde netleşti kafamdaki soru sağolun .
Başkaca arkadaşlar faydalansın diye duyuru burada kalsın .

rode go 1 ya da 2 şu an en iyi seçenek

Bir de pimapende dışarıya su tahliye deliği açılmış mı, orada biriken sular da içeri girer

benim de aynen bu lodos gibi bir yağmurda, evin camlarının altına koyulan mermein altından, pimapenin kenarlarından su geçtiği oldu.

ekstrem durumlarda böyle şeyler olabiliyor, hani çok sıkıntı yaratmıyorsa bişey yapmanıza gerek yok.

sadece mermer ile pencerenin bitiştiği yerden geliyorsa iyice kuruduktan sonra içten dıştan silikon çekersen kesilir.

silikon uygulayacağın yüzeyin kuruma sürecini saç kurutma makinasıyla iç taraftan hızlandırabilirsin.

Baya su almış, dışarıdan silikon/çekomastik çekilmeli boşluklara. Doğrama ile duvar arasına.

majezik ağrı kesici yalnız. muscoril var kas gevşetici olarak.

cabral var fıtık için kullanıyordum.

ha bir de bazı ilaçlar hemen etki etmeyebiliyor atıyorum 3 4 gün düzenli kullandıktan sonra tam etki alabiliyorsun, cabral bunlardan birisi değil, reçetesiz satılıyordu ama eczaneler de bi acaip.

elinde ilaç olmayınca reçeteli satılıyor deyip müşteriyi sallayanlara denk geldim.

nerenizin ağrıdığını söyleyebilirseniz belki başka öneriler olur, mesela strese ya da üşütmeye bağlı boynunuz ağrıyorsa muscoril de etkili olmayabilir.

kas gevşetici öneremem ama fıtık ile alakalı ise derdiniz voltaren 75mg benim için hep kurtarıcı oldu.

flexo iğne

strese dayalı her yerin tutulması sorunum var

Böyle durumlarda ben şunu uyguluyorum, emzirme nedeniyle brufenden başka ilaç kullanamadığım ve sürekli sırtım,boynum bacaklarım tutulduğu için.
Önce hafif sırt boyun egzersizi, pilates lastiği ile hafiften o kasları açıyorum. Ardından sıcak banyo, veya sıcak su torbası ile kası ısıtıp biraz da ısınmış halde lastikle egzersiz yapıyorum. Egzersiz dediğim uzun birşey değil, 20 kere falan birkaç hareket.
Önemli olan kasın aniden soğumaması. Yani banyodan çıkıp ince giyindiysem veya saçım ıslak halde havlusuz gezindiysem daha beter oluyor. Saç kurutulacak, yoksa havluya sarılacak ve havlu ıslandıkça değiştirilecek. Banyo sonrası üşümesem bile bir hırka falan giyiyorum çünkü vücut o sırada kururken ısı kaybediyor ve bu kasları soğutuyor. Bundan sonra brufen alıyorum. Siz voltaren veya muscoril de tavsiye edildi ise alabilirsiniz.

1 bilmiyorum
2 herşeye 2 günde alışırsın tamamen, tabi bilmediğin şeyleri googlelamak zorunda kalacaksın bir müddet.
3 cs go dan tut da war thunders'a kadar bir sürü oyun seçeneği var, steam indirip oradaki mac oyunlarına göz atabilirsin, pc oyunlarının yüzde 70 i mac de çalışıyor.
4 genel tavsiyem

video için vlc indir

winzip winrar için keka indir.

adblocker indir

5 senedir mac kullanıyorum, virüs programı kurma ihtiyacım olmadı, ha demo programlarda arattığımda mulaka ufak şeyler çıkıyor da windows gibi değil yani.

mac daha çok bir iş makinası , kepçe, traktör gibi, kontağı çeviriyorsun çalışıyor. 3 sene sonra da çalışıyor 5 sene sonra da.

1. excel aşmış bir program. yerini tutmaz. ama numbers'ın olayı excel'de yapabildiğin en kritik şeyleri daha kolay şekilde yapmak. işini görür.
2. almadı. os'den dolayı çok iyi mouse tecrübesi sunuyor
3. oynamıyorum.
4. youtube'dan macbook videoları izle. insanlar neler yapmış, neler yapılabilir öğren.

1- excel kullanmaktan kastınız nedir? sadece basit tablolar yapmaksa, numbers bazı şeyleri daha kolay yapıyor ama kompleks işleri bilmiyorum , o kadar kullanmadım. ama genel olarak da kullanan görmedim .. yine de internetten bire iki video izleyin, bir iki yazı okuyun, belki de ihtiyaçlarınızı fazla fazla karşılıyordur.

2- karışık değil, 1-2 gün içerisinde alışacağınızı düşünüyorum. ama 1-2-3-4 parmakla hangi hareketlerde neler yapabildiğinizi öğrenin. daha kolay hale geliyor.

3- oyun oynamıyorum.

4- birden fazla masaüstü nasıl kullanılır, öğrenin. mümkün olduğu sürece macos'un kendi programlarını kullanıın. iphone'unuz da varsa bu kadar kolay bir entegrasyonun ne kadar işe yaradığına şaşıracaksınız. hatta telefonda ya da laptopta ekrana bakıp ben bunu ne zaman buraya yazdım falan diyeceksiniz. bu anlamda belki de numbers ve pages kullanmanız telefonda da devam etmeniz anlamında çok pratik olabilir.

crackli office kullanıyorum ben. onun harici uğraşmak istemiyorsan online google docs kullanabilirsin ücretsiz.

touchpad efsane. asla kablosuz mouse kullanmıyorum. alışınca her şeyi çok hızlı yapıyorsun. tavsiyem mouse hızını fulle ve gesture'lara alış. 2-3-4 parmak olayları.

1 Office windows'da da paralıydı siz farkında değildiniz sanırım. Win'de nasıl para vermediyseniz mac'de de vermeme opsiyonunuz var.

2 Track pad alışmaya çalışın bence zira mac'in olayı o. Ben yıllarca macbook kullandıktan sonra bu sene mac mini aldım ve listeye ilk eklediğim şey magic trackpad oldu zira o olmadan alet mac gibi değil tam.

3 Oyun mevzusu kısıtlı biraz online araştırmanız gerekiyor macos destekli oyunlar diye, ben zaten genellikle indie oyun sevdiğimden ve konsolcu olduğumdan çok bozmuyor beni.

4 genel tavsiyem windows alışkanlıklarınızı sürdürmeye çalışmayın, chrome kurup canını sıkmayın aletin mesela :D azıcık macos ekosistemine alışmaya çalışın.

1-Office ürünleri artık üyelik moduyla çalışıyor. Aylık 40-50 TL galiba. Google Office ürünleri de işinizi görür. Birçok ücretsiz ofis alternatifi var. Ama bazen özellikle excel'in makro vs konularında dert oluyor.

2-Herhangi bir mouse da kullanabilirsiniz. Mac mouse'unu ben sevmiyorum.

3-Steam'de mac oyunları var. Çoğu oyun artık hybrid. Air'de oyun oynanır ama çok üstün bir beklentiniz olmasın.

4-Tekrar pc'ye geç:) Şaka şaka, mac'in küçük tüyolarını ve kendine özgü avantajlarını iyi öğrenin, çoklu masaüstü gibi.

1- ben de office 365 falan indirmedim. numbers, pages, keynote falan isimi goruyor. en cok powerpoint muadili keynote kullaniyorum gerci.

2- trackpad cok muthis bi sey. en cok eli acarak desktop gosterme, tam sayfa pencereler arasi gecis, browserda geri gitme, 4 tane parmagi asagi kaydirarak ayni uygulamanin diger pencerelerini gosterme, 4 tane parmagi yukari kaydirarak acik butun pencereleri gorme gibi gesture'lari kullaniyorum.

3- steam'de bi seyler var ama indirip oynamadim hic.

4- safari'yi severim bi kac extension icin brave yuklemek zorunda kaldim. karisik gorusler var, biraz da pil omrunu azaltti gibi hissediyorum ama emin olamadim.

command+space ile acilan spotlight da cok iyi bir uygulama, her seyi yapiyor. hesap makinesinden tut birim cevirmeye, bilgisayarda dosya aramaktan google aramasi yapmaya her sey var.

1clipboard: windows muadili ditto, kopya pasta yaptigin seyleri ezberliyor.

spectacle: pencereleri tam ekran yapar, saga sola kaydirir, ekrani boler falan.

iterm: terminal kullaniyorsan bu en iyisi. oh my zsh ile beraber.

karabiner-elements: fn ile ctrl'nin yerini degistirmek icin kullaniyorum. caps lock'a da ctrl'yi atadim. normalde klavye ayarlarindan fn'yi ctrl gibi kullan ayari var ama bu sefer de fn kayboluyor. kullandigim bir programda F5-F6-F7 lazim oldugu icin karabiner'le degistirmek zorunda kaldim.

1- office her ortamda paralı trial olanını kullanabilirsiniz. ben genelde google docs kullandığım için local ortamda word/excel ihtiyacı çekmiyorum. google'da docs diye aratırsanız tüm office ihtiyaçlarınızı oradan karşılayabilirsiniz. illa office istiyorsanız 4'e link bıraktım.

2- toplamda 40-50 saat kullanım süresini gördüğünüzde mouse pad'e alışacaksınız.

3-bir ara windows yokken football manager oynardım. civ 5 oynadığım da oldu. windows yüklü pc aldıktan sonra mac'te oyun oynamayı bıraktım. steamde oyun filtrelerken mac os seçeneğini seçince çok fazla oyun olduğunu göreceksiniz.

4- gerekli uygulamalar için önerebileceğim site:
www.macbed.com

safari çok güzel ama ben windows pc'de firefox kullandığım için firefox kullanıyorum.
macte arama yaparken cmd+space kullanmaya alışın, çok pratik.
şarj olayına dikkat edin, boşu boşuna batarya ömrünü yemeyin. masada kullanırken kablosunu takın.

1- office için herkes söylemiş zaten, malum ortamlardan windozda yaptığınız gibi edinip kullanabilirsiniz. numbers bir yere kadar işinizi görür. görmezse, ücretsiz alternatif olarak çok çok iyi. eğer sofistike hesap tablosu işleriniz varsa malum ortamlardan edinip kırmak gibi şeyler uğraşmak yerine libre office'e şans verin. excel dosyalarıyla da uyumlu çalışır.

eğer çok karışık bir iş değilse genelde numbers ya da google spreadsheets kullanıyorum. tabloyu kullandığım insan da Mac kullanıyorsa, Numbers'ta yapıp iCloud üzerinden paylaşabiliyorum.

powerpoint alternatifi olan keynote ise birkaç gömlek daha iyi olabilir. sunum işiniz varsa çok seveceğinizi düşünüyorum.

2- trackpad alışması zaman alabilen ama mouse'tan çok daha pratik bir araç. bir parça kendinize zaman verin.

3- steam oyunları yeterli geliyor.

4- macOS tips&tricks gibi yazı ve videolara az da olsa vakit ayırın. kısa yolları vesaire öğrenin, hayatınız çok kolaylaşır ve başka işletim sistemlerinde hamallık yapıyormuşum dersiniz.

tarayıcı olarak safari kullanın, pil ömrünü baltalamaz. adblocker olarak better kullanıyorum memnunum. alternatif tarayıcı olarak firefox çok iyi. adblocker olarak ublock:origin.

iPhone ya da iPad kullanıyorsanız bilgisayarla nasıl entegre çalıştığını öğrenin. mesele telefonunuz çaldığında, bilgisayardan cevaplayabilirsiniz. ya da telefonda kopyaladığınız bir şeyi, bilgisayarda yapıştırabilirsiniz. telefondan bir şeyleri airdrop ile bilgisayara hızlıca gönderebilirsiniz.

Welcome to the Apple eco system

1- hayret nasil kimse soylememis. Google docs varken ben baska hicbir seye ihtiyac duymuyorum. senkronize oluyor olmasi da bir arti, yarin oburgun parali yapsalar gene alirim sanki. Microsoft 365 hesabim da var sirkette lanet olsun boyle bir agirlik yok (isim agirlikli excelde)

2- trackpade alisirsiniz ama mouse da kullanabilirsiniz yani. ben kullaniyorum arada hala.

3- oyun oynamiyorum hic, bilmiyorum.

4- genel tavsiyem, aklina bir sey takilirsa burada sor. burada hatiri sayilir bir miktarda apple kullanicisi var.


eger iPhone'ununuz varsa continuity denen seye bayilacaksiniz. birinde kopyalayip otekinde yapistirabilmek, telefonu bilgisayardan cevaplamak vb harika seyler. yoksa da yakinda alirsiniz zaten.

İyice kurusun parkeci hem tamirini yapar hem de vernik cila yapar,yeni parkeye gerek yok.

her parke zimpara yapilmaz. parke su yiyip sistimi pek benim bildigim pek geri donusu yok, buyuk ihtimal orayi sokturup yeni parca takman lazim.

Bizim başımıza gelmişti suyu yediği ilk anlarda hafifletici hamleler var evet ama sanırım sonradan yapılacak pek bir şey yok.

eğer bombeleşme olduysa zımpara ile olmaz. kalınlık makinasından geçirmeniz lazım kalınlık makinası yaptığınız ayara göre hepsini aynı ölçülere getirir alttan ve üstten alarak. tabii ki bu iş için alınacak bir makina değil, marangoza götürmeniz gerekir.

tabi alt ve üstünü temizler normale döndürür, ek yerlerinde deformasyon varsa ona bişey yapamaz.

bizim görmeden bişey söylememiz zor, bi marangoza 10 tane örnek götürüp gösterin, bilgi alın.

tabi sadece sorunlu yeri inceltirseniz kota farkı olur. yenisini almak daha makul bir çözüm gibi.

yapabileceğiniz tek şey şişkinlik lokal bir noktada ise henüz kurumadan üzerine büyük bir ağırlık koymak. biraz uzun sürebilir ama o bölge düzeliyor. fakat uzun vadede boşluklar ve gevşemeler olacağı için ses yapacaktır.

Bence eşofman altını da şimdiden alın. Hatta okul kaydını da şimdiden peşinat öderek yaptırın, nasıl olsa fiyatı artacak.

alacağınız markadan, modelden eminseniz alın bence.

kesinlikle alın, hatta buharlı pişiricisini, hava nemlendiricisini, ihtiyacınız olacaksa kamerasını da alın.

ben ilaçları bile 3 er 4 er kutu alıyorum, yüzde 36 zam gelecekmiş.

eger evde yer varsa kaliteli bebek bezlerini de boy boy almaya baslayabilirsiniz. zamanla bebek bezindeki artisa kendiniz bile sok olacaksiniz :)

o fiyatlara alınmaz.
bence ikinci el satış sitelerine bakabilirsiniz.
letgo da oto koltuğu diye aratırsanız 100-TL ye bile bulabilirsiniz.

bence kesinlikle almalısınız. Hatta model bile önereyim.

Eğer bütçenize uygunsa Maxi-cosi axxisfix almanızı tavsiye ederim. 360 derece dönebiliyor.

Bebeklerde belli bir kilo ya da boya kadar geriye dönük gitmesi öneriliyor. kafaları daha ağır olduğundan kaza anında omurilik zedelenmesi riskinden dolayı.

Önerdiğim koltukta o şekilde o kilo ya da boya gelince öne dönük kullanıyorsunuz koltuğu. yaklaşık 4 aylıktan 4 yaşa kadar kullanılıyor. Aslında 61 cm'den 105 cm'e kadar. Her iki yana dönebildiğinden çocuğu arabaya indirip, bindirmekte çok kolay oluyor.

Biz hala kullanıyoruz. Yakında kullanamıycaz diye bir yenisini şimdiden aldım ben. dolar kurları daha tam olarak yansımadı gerçekten.

@duyulmasi gerektiği kadar, öneri için teşekkürler fakat ebek doğmadan bez stoklamak pek mantıklı değil benim anladığım, en kalitelisi, en pahalısı bile kimi bebeklere uyum sağlayamayabiliyor / alerji yapabiliyor ve marka değiştirmek zorunda kalıyorsunuz.

@ankarakecisi çok iyi tanıdığım, güvendiğim birisi olmadıkça oto koltuğunu ikinci el almam. güvenli değil, güvenlik ürününde ucuza kaçmanın anlamı yok.

evet şimdiden alın. ben geç aldım, mecbur zamlı aldım.

bebek bezi al diyeni sakın dinlemeyin, bezi siz değil bebeğiniz seçiyor.

alacağınız oto koltuğu ya da diğer ekipmanların / malzemelerin doların fırlamasından önceki fiyatlarını kontrol etmeden almayın. dolar fırladı hemen alalım derseniz, belki de zaten fırlamış fiyattan alacaksınız.

diğer marka modellere ve hatta mağazalara bakarsanız, belki daha fiyatı fırlamamış olanları bulabilirsiniz.

geri çekemez parayı

Ibana attıktan sonra sıkıntı yok ama bir kısmını da elden verecek olabilir düşük gösterip satış tutarını. Onu da alıp kontrol ettikten sonra imza atın.

parayı hesapta gördükten sonra bi problem olmaz.

parayı hesapta görmeden kesinlikle imza atma.

alıcı kredi kullanacaksa süreç biraz daha farklı işler. ona dikkat edin.

evi satarken rant vergisi diye bir şey var. karşı taraf bunu bilmiyorsa son dakikada çat diye aaa vergi de ödemek lazımmış kusura bakma diyebilir. bence onu da bir araştır(ın) derim. bize öyle ciddi bi para kitlediler son dakikada. satan arkadaş bilmiyormuş birden bize girdi vergi.

parayi attiktan sonra kesinlikle hesabiniza gecmesi lazim. dekont flm gostermesi kesinlikle olmaz, eft iptal ediliyor cunku. genelde noter ya da tapu kapanis saatlerine dogru getirip dumen ceviriyorlar, dikkat edin

Kredili almıştı karşı taraf bu durumda biz imzayı atıp bankaya geçip halletmistik para işini. Sanırım banka tapuyu görmeden vermiyor parayı. Garipsemiştim ama karşı tarafa güven oluşunca sorun etmedik. Tapuda evrakları halledip bankaya geçtik 8 10 dk evrak kürek işleri sonrası yolladılar tutarı.
Kredi vs yoksa parayı hesapta görmeden atmayın imzayı. Açıklama da yazmasını isteyin tapudaki bilgiler ile birlikte.

kötü olduğunun garantisini verebilirim.

abi paran yoksa bile ikinci el bi yamnaha öğrenci gitarı almak lazım. sıfır olmazsa ikinci el olur.

yamaha diyorum çok fazla ikinci el seçeneği var. yamaha c30 - c40 olabilir mesela ikinci el araştır.

daha fazla bir sürü marka daha vardır kaliteli ama benim aklıma nedense ilk olarak yamaha geliyor.

ikinci bölüme geçtim

boyalı gitar alınmaz, bu elektro değil klasik ve doğal olarak akustik bir gitar.

1 boyalı gitarların natürel gitarlara göre sesi düşük olur, sağır olur

2 ağacı kusurlu gitarları boyalı yaparlar genelde bu tür ucuz ve dandik aletlerde.

3 hiç bir gitar sıfır bile olsa iyice incelenmeden, çalınmadan denenmeden alınmaz.

4 gitarların da kemanlar gibi boyları vardır, normal bir gitar 4/4 olur, ucuz görüp de gidip çocuk gitarı alma.

üçüncü bölüm

enstrumandan beklentimiz ne?

çok rahatsız bir gitar olmasın, nispeten kolay ve rahat bir klavyesi olsun
klasik gitar normlarına uygun ağaçlardan yapılsın, gösterdiğin gibi portakal sandığından olmasın
bastığın seslerdeki perdelerde cızırtı falan olmasın seni uyuz etmesin, telleri çok yüksek olmasın.
entonasyonu çok kötü olmasın, komalı komalı sesler çıkmasın.
akort burguları güzel olsun hemen akort kaçırmasın.
sesi de çok kötü olmasın.

istediğimiz şey kısaca bunlar. bunlar da standartlarla alakalı yamaha falan dememin sebebi budur, ibanezin de iyileri vardır, başka markaların da vardır.

2. El boyasız saplı bir gitar almak bu durumda daha mantıklı, iyi bakılmış bir en az birkaç yaşında bir klasik gitarda ses oturmuş olacaktır bu da size daha fazla keyif verecektir

Bence bu gitar kötüdiür.Tam sizin durumunuzdayken 1998de sıfır Admira-Juanita almıştım,şu sene oldu hala çalıyorum aynı gitarı.
Bence üstteki arkadaşların dediği gibi markalı bir gitarın temiz kullanılmış 2. eli her türlü bu gitardan iyidir.

evde 3 çift ağırlamak dışarı gitmekten her türlü daha ucuz olur

Dışarıda 2 kişilik maliyetle evde 5 çift ağırlarsınız. Henüz net bir planımız yok, eşle dostla ev ortamlarında oluruz muhtemelen.

Eskiden beri dışarida yılbaşı kutlamayı sevmem. Her yer gereksiz kalabalık oluyor, eglenemiyoruz doğru düzgün.

Evde olacağız; bir çift bir tek olmak üzere en yakın üç arkadaşımızi da davet ettik. Hep beraber guzel bir sofrayla rahat rahat gireceğiz yeni yıla.

ekonomik şartlarımız eskisi gibi değil malum.

hani zaten sofra kuracaksınız, alkol de buna eklenince çok ciddi bir para tutuyor. çok haklısınız, hem o kadar yorulup yemek yapacaksınız, hem servisi bulaşığı bir de eşek yüküyle para harcadınız mı olmaz.

alkol olarak ortaya bi büyük rakı koyun, artık bitince diğer alkolleri de misafirler alsın. başka türlü başa çıkmaz yani. zaten bunun da bir adeti vardır, misafirliğe gidiyorsanız sorarsınız ne içeceksiniz diye, atıyorum hem sizin içeceğinizi alır getirirler hediye gibi, hem de kendi içeceklerini. adet böyledir de pratikte olur mu bilemedim.

yılbaşını dışarda kutlamak kadar rezil bişey yok ne yazık ki, 50 kişilik mekana 150 kişi dolduruyolar, ne hizmette hayır kalıyor, ne sigara dumanından nefes alabiliyorsunuz ne de verdiğiniz paranın karşılığını alabiliyorsunuz bence bunu düşünmeyin. yılbaşınız rezil olur.

menü konusunda illa kuzu çevirmenize gerek yok, çorba, pilav, tavuk ızgara(fırında but vb) yanına işte salatadır, haydaridir, turşudur bi kaç böyle acuka gibi evde yapılabilinecek mezedir bitti.

tatlı olarak bisküvili puding gibi bişey yaparsınız masraf olarak çok tutmaz da , tabi çerez lazım, alkol olayı var.

Ben evde olmayı sevmiyorum. Sevgilimle buluşuyorum, geziyoruz. Sadece son bir saat evde oluyoruz. Bence evde olunca daha fazla yemek yeniyor bir sürü şey alındığı için. Dışarıda olunca fazla yenmiyor.

bir aksilik olmazsa kıbrıs'a gideceğim, yılbaşında orası çok güzel oluyor hava da ılık oluyor daha önce 7-8 defa yılbaşını orada geçirmiştim.
yılın ilk günlerinde çalıştığım sektörde hep sayım işleri olduğundan pek iş olmuyor 1 hafta kalmayı planlıyorum.

yılbaşında dışarı kesinlikle çıkmam. genelde evde arkadşalarla buluşuyoruz. yılbaşında dışarı çıkmak genelde hayatında genel olarak dışarı çıkmayan, bi gece felekten bi gece çalalım diyen, içmeyi bilmeyen bir sürü adamın o kadar para verdik bari sarhoş olalım diyerek ayı gibi içmesi ve rezalet çıkarmasıyla sonuçlanıyor. belki yurtdışı ya da kıbrıs tarzı bi otel programına katılırız ama istanbulda olursam kesinlikle çıkmayacağım.

tek takılıcam her yılbaşında olduğu gibi.

bağımlılık yapar ve zararlıdır.

nikotin sadece ciğerlerden emilmiyor, yanak duvarlarından ve mide duvarlarından da emiliyor, içine çekmemiş olmanız nikotin bağımlısı olmayacağınız anlamına gelmez. pipo puro içtiğiniz zaman tükürük ile mide duvarına da ulaşıyor.

ayrıca mide kanser, ağız kanseri gibi şeylere de yakalanabilirsiniz.

kesinlikle bulaşmayın.

ayrıca illa duman olarak almanız gerekmiyor, tütün çiğnemek, tütün kesesi kullanmak da aynısı.

dertsiz başına dert alma, ekonomini çökertme, durup dururken kendini bağımlı hale getirme, benim sana söyleyebileceklerim bu kadar.

ha bir de pipo, pro bulamadığın zaman sigara içme, arkadaş dost ikram ettiği zaman yakma olayın da çok yüksek.

ciğerlere çekmek, ağızda tutmak, çiğnemek vb hepsinin zarar oranları değişiktir ama zararlıdır.

kaliteli pipo tütünleri, kaliteli purolar da servet değerinde ayrıca. vay efendim captain black alayım içeyim olayı değil, ciddi pahalı ufacık ufacık kutularda yurtdışından getiriyor pipocuların çoğu.

Sigara tatilde falan kullanirim. Onu da ancak mentollu vs tarzi baska icmem.
Ayda iki kere falan puro icerim.

Tabiki bagimlilik yapar. Ama bu kisiden kisiye değişiyor. Dediğim gibi ben en son 4 hafta önce 10 tane sigara ictim, gs marsilya maci sonrasi puro yaktim. Tahminim noel zamani da bir iki puro icerim. Ama bunun gibi yapamayip her gun içen de var.

Dumani olup da zarari olmayan bir şey yok. Ama şeker de zararli alkol de az uyumak da. Sirf zararlı diye hic icmeyeceksem o zaman daha bir sürü şey var kafaya takilacak.

Bu ikisi sigaradan daha zararli.
Arada filtre bile yok.

Sigara içmem, hiç denemedim bile ama içkiyle puro içerim. Zararını bilemiyorum ama bağımlı değilim. Ağır zaten bir tanesi zor bitiyor.

Pipo bilmiyorum ama puro ciğere çekilmiyor zaten.

Sigaranın ölümcüllüğü ciğerlere çekmekten ileri geliyor. Ciğerlere çekmesen kanser edeceği yer akciğer değil gırtlak olur ağız olur vs. Sonuçta en ölümcül kanserlerden birisi akciğer kanseri. Puroyu da sigara gibi tüketemeyeceğine göre puro sigara kadar zararlı olamaz. Ha iyi bir şey mi? Elbette değil.

- öncelikle gerçekten gerekli mi buna karar verin.
- 36 dairelik bir apartman için min. 100-150kw gibi bir jeneratör almalısınız.
- marşlıdır elektrik kesilince kendi devreye girer.
- birinin yağına suyuna, yakıtına bakması hava filtresini kontrol etmesi gerekir.
aldım kenra koydum bir cihaz değil.
- gürültülüdür komşuları rahatsız eder + egzos gazı giriş kattakileri rahatsız eder.
- bu ayarda bir iş hepsiburada'dan laptop alır gibi olmaz. aksa bayilerinden biri ile
görüşün kurulum-kablolama-pano dahil size teklif versinler. tahminim 150-200 bin
lira gibi tutar herşey dahil.

bizim 10 dairelik apartmanda 50kva lik aksa var. 36 daireye 200luk falan lazim tahminen, google'dan fiyat baktim $15000 falan diyor, yani bugunku kurla size tahminen 200.000tl civarina patlar.

Bildigim kadariyla ayda bir gelip yagina suyuna bakiyorlar, yani bir de bakim anlasmasi yapilmasi lazim.

- gürültülüdür komşuları rahatsız eder + egzos gazı giriş kattakileri rahatsız eder.
+1milyon.

geçtiğimiz yaz sabaha karşı, mahalledeki jeneratörlerden biri çalışmaya başladı ve saatlerce susmadı. yazın camlar açık yattığım için burnuma gelen keskin mazot kokusuyla uyandım. uyandıktan sonra da gürültü sinir bozucu olmaya başladı. kulaklarını çınlattım fazlaca.

tüm bunlar olurken elektrik kesintisi olmaması da ayrı bir mesele tabi.

jeneratör benim oturduğum sitelerde şunlar için kullanılıyor
-asansörler
-apartman içi aydınlatma
-site aydınlatması
-hidrofor
-güvenlik kameraları
-zil sistemleri
-kumandalı araç giriş kapısı
-varsa yangın pompası sprinkler sistemi falan.

yani dairelere falan elektrik verilmiyor.

siz bu şekilde kısıtlı zamanda kullanacaksanız olur.

bu jeneratörün bildiğin jeneratör dairesi oluyor sitenin içinde trafo gibi beton tuğla vb yapı içine ses yalıtımı yapılmış olarak kuruluyor. buna rağmen öyle bas ve büyük bir uğultusu var ki gece gündüz demeden sitenin heryerinden duyuluyor.

sizin bir de 2 blok, bodruma falan koyarsanız ses yalıtımı iyi de olsa çok rahatsız eder.

Cevap değil ama soruya bir katkı yapayım. Jeneratör sayaçlardan önceye takılıyor olmalı.
Bu durumda elektrik dağıtım şirketi jeneratörün ürettiği elektriği de ücretlendirip bize fatura ediyor. Doğru mu?

@mirket jeneratörün sayaç öncesi bağlanması değil, sistem şöyledir. jeneratör besleme çıkışı ve şebeke kablosu bir transfer panosuna giriş yapar. elektrik varken zaten şebeke kablosunda elektrik olduğundan şebeke üzerinden ana baraya enerji akışı olur. sayaç da ana panoda diyelim. elektrik gittiğinde ise şebekeden elektrik akmayınca jeneratör tetiklenir transfer panosu jeneratör kablosu üzerinden yine ana baraya akar. jeneratör devredeyken sayacın işlememesi için transfer panosu ile ilgili imalatların değişmesi gerekiyor. hatta her daireye ayrı kontaktör çıkışı verilmeli biraz kapsamlı. bir iş.. 3-4 saatlik kesintideki fark sayaca yansımasın diyene pek rastlamadım özel durumlar hariç. yani jeneratör devreye girse bile sayaç işliyor.

soruya gelirsek uygun cevaplar verilmiş bahsettiğimiz şey bir ups değil tak bağla çalıştır olsun. yakıtı bakımı kurulumu var. şahsi görüşüm tüm bina daire içi elektriğin anlamsız olduğu yönünde. 1 priz linyesine enerji verenlere rastladım ama bence mantıklı olan asansör site aydınlatması kameralar güvenlik vs bunların enerji ihtiyacını gidermektir.

kendine tuş hassasiyetli bir m-audio midi klavye alabilirsin, sarı sitede ikinci el bulabilirsin, kolay bozulabilecek bir alet olmadığından ikinci el almak mantıklı

zaman ayırırsan youtube dan öğrenirsin

@freebird5406_2, onun orgdan bir farkı var mı? Ben birkaç video izledim. Orglarda tuş sayısı fazlaydı. 5 oktav demişti. Ben özellikle piyanoya benzemesini istiyorum. Çünkü amacım piyanoya geçiş yapabilmek.

org genel olarak ritimli düğünlerde kullanılan alet
piyanoyu da biliyoruz

midi klavye'nin oktavına takılmışsın sanırım, midi klavye 1 oktav da olabilir 8 oktavda olabilir bu tamamen senin seçimine bağlı

piyano istiyorsan sıfır uygun fiyatlı dolar yüzünden zor ama ikinci el 88 tuş midi klavye bakabilirsin.

muzikdoktoru.com

bikaç ay önce şundan aldım ama aşırı büyük geldi satmayı düşünüyorum bugün yarın ilana koyarım, sana satayım diye düşünme de fiyat performans olarak en uygunu buydu ben aldığımda 3 ay önce falan 1700 liraydı.

bi tane çok eski olmayan windows bilgisayar, bi tane asio 2 sıfır destekleyen ucuz ses kartıyla, bi tane sustain pedal ile piyano ihtiyacını çok güzel bi şekilde karışlayabilirsin

eğer bilgisayarın mac ise ses kartına da ihtiyacın yok.

bilgisayarlara kurulan çeşitli sample libraryler var, çeşitli piyano öğrenme uygulamaları var, muhtemelen türkiyede yaşadığımız için bunları korsan indirip para vermek durumunda da kalmayacaksın.

çocuk orgu ile bu dediğim sistemi karıştırma bu eşek yüküyle para saçıp alacağın dijital piyanolardan bile çok daha güzel piano soundları sunacaktır sana.

kaliteli hammer action midi klavyeler de var ama fiyatları çok yüksek 5 10 15 20 gidiyo. hammer action demek piyanoı içindeki çekiç sistemini taklit etmişler, tuşesi piyano tuşesine yakın falan. geçmişte çok kullandım kaliteli tuşesi olan aletler de kullandım ama bana hitap etmedi pek.

hesaplayamadım şimdi 7.5 oktav mı 8 oktav mı oluyor ama 88 tuş olduğuna eminim :D

Midi klavyenin 49,61,88 tuşlu olanı var

Piyano gibi olsun istersen 88 tuşlu bak

Orgdan farkı ise tuş hassasiyeti denen şey, bu açıdan piyanoya yakın, tuş hassasiyeti nedir onu da bir araştır, sonrasında buna bir pedal da ekleyebilirsin piyanodaki gibi

Maudio keystation 88 review gibi aratırsan youtubeda neler yapabileceğini görebilirsin

içindeki suyu patileriyle boşaltmıyorsa, su kabını sıcak silikonla yere yapıştırmak geldi aklıma.

normal soğuk silikonlar daha uzun süre koku yapıyor sıcak silikona göre o yüzden içmez falan diye sıcak silikon dedim.

Patisiyle de bi seyler yapiyor ama cok etkisi olmuyor. Ama keske yapmasa sebebini anlasam da. Buyuk ihtimalle de sebebi yok gerci ama iste...

www.hepsiburada.com

Şundan kullanıyorum benim uyuz kızın alışması 3 hafta kadar sürdü ama alışınca acaip rahat ettirdi. Bunu devirecek pisi de yoktur diye tahmin ediyorum 2 litre su alan kocamansı bir şey.

Sabitlerseniz temizliği de zor olur

en yakın milyoncudan 1 tane çubuk sıcak silikon alıp, mumla ısıtıp uygulayabilirsin bu arada ya 3 liradır ya 5 liradı.

zaten 5 de birini bile bitiremezsin, ekonomik bir çözüm yani.

attiginiz resme baktim, digerine mama koyuyorsunuz diye tahmin ediyorum. bir yerde okumustum. kediler su ile mamanin yanyana olmasini sevmeyebiliyormus.

suyu mamadan uzak bir yere koyup deneyin derim.

kabi sabitlemek cok iyi fikir degil, temizlenmesi bosaltilip doldurulmasi eziyet olur.

su kabını ayrı yere koyunca da yapıyor. hiç affetmiyor.

Benim şopar bahçeye çıkmak istediğinde ama çıkamadığında yapıyordu. Dışarısı yağmurlu ya da soğuksa bahçeye salmıyordum, o da gidip su kabını deviriyordu. Bir gece dışarısı -10 dereceyken 2 kere su kabını devirdi. Saldım dışarı, daha ben kapıyı kapatamadan içeri attı kendini.

yok artık, kendi kedimi okuyorum sandım. benimki de yapıyor ve seninkine benzer bir kap aldım bu işi çözebilmek için. o da kapları metal diye sanırım çok tercih etmediği bir şey oldu. susuz kalmasın diye cam kaplara koyduğumda her gün aynı şey. muhtemelen suyu hareketli olsun istiyor, bazı kediler akan su içmek istiyor ya çünkü. o yüzden şu musluklu, kendiliğinden akan su kapları iyi bir fikir gibi ama pahalı onlar da. bi de fişe takınca çalışan şeyler, onu da devirmesi çok riskli. çözüm bulursan duyuruyu güncelle de nasiplenelim.

işe yarar mı bilmiyorum ama zamanında şu videoları not almıştım:

www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com

amerika gibi telif haklarının aşırı olduğu, torrenten bişey indirince devletin sana mektup ile uyarı gönderdiği, tekrarlarsan binlerce dolar ceza ödediğin biyerde yaşamıyorsan. (bu tür yerlerde yaşayan insanlar sample libraryı, korsan program indiremediği için atıyorum motif xf8, montage veya kronos alıp herşeyi onda yaparak ekonomi yoluna gidiyolar.)

büyük bir klavye stüdyon yoksa, pahalı analog sistemlerle moog, access virüs gibi synthleri kaydetmiyorsan(tabi canlı performans sahne alma olayı da buna dahil, yoksa kimse tek başına bu tarz synth workstation almaz moog hariç), bunlara örnek doktor mix youtube kanalı ve türkiye'de halil ibrahim ışık var stüdyo örneği olarak. araştır diye yazdım. tabi türkiyedeki moog sahibi insanlar da parmakla gösterilecek kadar az.

workstatıon almak oldukça pahalı ve gereksiz. herhangi bir workstationda midi sequencer yazmak kadar zor ve oyalayıcı bişey yok. (yapmak istediğin şeyin temel adı midi sequencer)

bu istediğin şeylerin hepsini herhangi bir macbook pro/mac mini içindeki logic pro x programında ucuz bir midi klavye kullanarak workstationdan en az 5 kat daha hızlı ve rahat yapabiliyorum. windows olursa eğer, çok kötü bir bilgisayar olmaması şartıyla bir de ucuz bir ses kartı ekleyerek yapabiliyorum.

yapman gereken şey basit, enstrumanları tek tek dinleyip taklit edeceksin. davul nasıl çalmış, nerede ne atak yapmış, hihat nasıl vuruıyor, bas gitar nasıl çalmış, nerede ghost nota kullanmış vb gibi.

tabi bunun da bir matematiği var ama ben nota falan bilmiyorum yine de müzikal taklit yeteneğimin olması sebebiyle işimi görecek kadar şeyler yapabiliyorum.

alet çılgınlığı bende de vardı, sağolsun @hedep hem müzik hem teknmik konularda çok yardımcı oluyor, sayesinde enstruman, marka çılgınlığından kurtuldum.

müzik öğrenmek ömür boyu sürüyor, benim sana tavsiyem workstation da hevesini kırmadan bilgisayarda daw kullanmayı öğrenmen yönünde olur.

böyle binlerce tutorial var, udemyde dersler var

www.youtube.com

tesekkür ederim cevaplar icin.

@killerbee

aslinda DAW olayinin da farkindayim ama herseyi de bilgisayardan yapmamak icin workstation a yönelmistim. tabii ki bi yerden sonra alet yetmeyince ister istemez bir kayma söz konusu olacak.

detayli cevabin icin tesekkür ederim :)

Daw'dan uzak kalmak isterseniz groovebox denen şeyler var. Bi göz atmak isteyebilirsiniz.

Fakat sequenser'i olan bir workstation aldıysanız her şeye yeter o.

Nereden başlayacağımı bilmiyorum diyorsanız müzik prodüksiyonu yerine ilk etapta basit müzik teorisi ve klavye egzersizleri tavsiye ederim. Aniden oturup müzik prodüksiyonuna başlamak gibi bişey çok söz konusu değil. Yeterli şekilde en azından notalar arası aralık oran ilişkisini öğrendikten sonra parça taklit edeceksiniz. X parçasını sıfırdan recreate etmeye çalışacaksınız bu çok şey katar. Tabi bunun için de eleştirel dinlemeyi çözmeniz lazım hangi enstrumanlar hangi timbre'ler kullanılmış duyabilmek lazım. İlk etapta bi jumpstart için ders iyi olur ama tek başına bu kadar dipsiz bi mevzuda bocalamak kolay iş değil.

Daw'da iyidir bu arada bi süredir müzik prodüksiyonu ile uğraşıyorum şu an workstation sequenser'ine otursam epey bi bocalarım hele dokunmatik bi ara yüzü full piano roll'u falan yoksa.

Ben bunu 570 liraya aldım dün.
www.morhipo.com

Bi de kulaklık aldım ama o çok aşırı düşmemişti. Mesai ayırıp tek tek bakmak lazım, çoğunda gerçek manada indirim olmuyor.

Ciddi bir dusus yok zaten. Hatta amerikada bir universitede time series calismasi yapmislar, ortalamada black friday fiyatlari senenin en dusuk fiyatlari degilmis. Zaten kim niye ucuza mal satsin durduk yere.

Verilen ornek uzerinden gitmek gerekirse yasadigim yerde her gun isyerine girerken onunden gectigim bath and body works senede en az 8-9 defa "indirim" yapiyor. Indirim yoksa kupon var. O yoksa 1 al 1 bedava var vs vs. Yani o mumlar losyonlar zaten asla etiket fiyatina satilmiyor.

Su ana kadar herhangi bir sey almadim.

Hepsi bugün değil ama 15 liraya USB c kablo, 20 liraya ekran koruma camı aldım. 30 liraya şortlu pijama takımı vardı ama almadım.

8 liraya çavdar unu, 10 liraya sarı buğday unu vardı. Onlardan da aldım.

www.amazon.com.tr
Şunu aldım 1199 liraya, fiyatını takip etmiyordum ama diğer sitelerde genellikle 2000 lira civarına ya da daha da pahalı buldum fiyatlarını.

Valla ben de gerçek bir indirim olduğunu düşünmüyorum. 2 tane Sebamed roll-on aldım Amazon'dan ama ihtiyaçtan. Indirimine de şimdi bakıyorum:

www.amazon.com.tr

Hiç bişey yok. Amazonda indirime giren ürünlere camcamelcamel'dan baktım çoğu yalan fiyatların. Atıyorum max 100€'ya satılan ürünü 200'den 90'a düşmüş gibi satıyolar.

ilk gün wishlistime baktım hiçbir şey yoktu bir daha da bakmadım. trendyol uygulamasını sildim her yerde reklamlara dayanamayıp.

bugün durduk yere sale'den bağımsız s4 watch classic (46mm) aldım ama. amerika'da indirimli hali $330 + tax, tr'ye alsak daha kargosu da çıkacak mesela, türkiye'de 2700-2800 iyi bir fiyat bence göreceli

Valla takip edene şahane şeyler vardı bu ay.
Hepsiburada'dan 1950'ye airpods pro aldım 2 ay erteleme + 7 ay taksitli
apple'dan iphone 13 aldım
amazon'dan bir ton yemelik içmelik şey + kedi kumu, yemi vs falan aldım. sırf burada 500 lirada 100 lira falan cebe koymuşumdur.
daha da ihtiyacım yok yoksa alınacak bir sürü şey vardı. sadece takip etmek lazım. ama bence hb bu ay şov yaptı. amerikada hisseler çöktü diye gaz verdiler sanırım.

Arçelik'in sitesinden telve kahve makinesi aldım, amazon vs yerlerde 700-800 civarındayken 500e geldi. Güneş kremi aldım amazondan yaz için, 65-70 civarına.(fiyatları uçmuş her yerde). Deterjan stokladım bol bol ve kitap aldım.

ty.gl ütü masası 328 liraydı 128e aldım.
ty.gl 10 kilo Orijinal n&d kedi maması 782 idi 500e aldım.
ty.gl 9 tane hurç 140 liraydı 54 liraya aldım
m.n11.com 2 kilo proplan yavru kedi mamasını 100 liraya aldım.
Bir de yataş yorgan 210 du 160a aldım

Takip edebilene baya kara cumaydı yaNi:)

Ha bir de migrosta 4x80gr dardanel ton balığı 25’ten 17ye düşmüştü ton balık stokladım

Fondotenim epey düşmüş bir fiyata aldım.
Çocuğa bez, mama aldım. İkisi de anlık kampanyayla denk geldi, iyi oldu. Kg 185 tl olan mamayı 135 e aldım.
Başka da bir şeye ihtiyacım olmadığı için kendimi tebrik ederek zara ve mangoya bakmadım hiç ama onlar söyledikleri oranı yapıyor gerçekten.

gitara manyetik baktım tr de 4500 lira civarı bir indirim olmamış.

amazon.com.tr güzel indirim yapmış, yurtdışı ürün 2900 lira ama yorumlarda %30 hasarlı bozuk çıktığını yazmışlar, nasıl custom shopsa artık manyetiği bile düzgün saramamış adamlar deyip vazgeçtim.

ekşi sözlüğün kendi uygulaması dışında başka uygulamalar indirip de hesabını çaldırtmanı istemem veya bunun gibi şeyler.

eksicep var, gelistiricisi futurama son zamanlarda reklam koymaya basladi butce olmasi acisindan ama bence hala the best.

kesinlikle ekşicep. Başta çok karışık gelebilir ama bu alanda en iyisi bence. Reklam sadece altta banner olarak çıkıyor ve rahatsız etmiyor.

Ekşi sözlüğün kendi uygulaması eksicep'in getir götürünü bile yapamaz :)

Eksicep+10

Ekşi sözlüğün sahipleri, akıl etmemişken futurama yıllar öncesinden yapmıştı uygulamayı.

Adblocklu haliyle browserda kusursuz bana kalırsa. App kullanmaya gerek yok. Samsung Browser'ın reklam bloklama özelliği olan bir versiyonunu kullanıyorum. Söylediğime pişman olmayayım çok memnunum böyle

www.n11.com

bu fiyataysa sıfırı makul ama yine de sen 450 500 iste

bir de çoğu satıcı fiyat güncellemedi, onu da göz önünde bulundur dolar bazında yani.

Fiyat olarak sorunuza net cevap veremiyorum ama şöyle bir bildirimde bulunayım ben de. Fujifilm dün kur farkını yansıttı ve bunun tamamen yansıtılmış bir fark olmadığını, 2-3 haftaya yeni artış beklediklerini bildirdi.

Çatıdan bacayı temizleyebilirsiniz. En garantisi bu olacaktır. Şömine demişsin, müstakil kendş evinizsr çatıdan halledilir. Apartöan dairesi falansa sıkıntı.
Bazı maddeler var. Yakılan ateşin içine atınca, kurumu söküyor. İşe yarar mı emin olamadım.

şöminenin bacası içinde baca kapağı olabilir. yanmıyorken fenerle bacadan yukarı doğru bir bakın baca kapağı var mı diye.

dediğim kapak şöminenin 1 metre yukarısında falan oluyor genelde. bazılarına gizli mekanizma falan koyuyolar bakınca gözükmüyor.

Gizli bacalı, üstü şapkalı ise kuşlar yuva yapıyor.

Önce üstten bakın kuş yuvası filan var mı, gözle açıklık görürseniz bir ağırlığa ip bağlayıp çuvala koyun ve çuvalı ağırlık etrafında toparlak yapın.

Ağırlığı yukardan aşağı bırakın ve kurumların aşağıya dökülmesini sağlayın.

Klapenin kapalı kalıp kalmadığına emin olun, kapalı kalmış ve kolu kırılmış/bozulmuş olabilir.

kafana takana kadar bi ara git şubeye hallet.

zaten eskisi gibi kolundan tutup askere götürme olayı yok, polis seni asker kaçağı sebebiyle bi kimlik kontrolünde falan alırsa para cezası kesiyor. kaçak kaydığın her aya göre para cezası kesiyolar diye hatırlıyorum, tabi ödemezsen bunlara yasal faiz biniyor.

100 gün kaçaksan 500 lira kesiyolarmış ordan hesapla :D

Şu anki okulun öğrenci işlerine söyleyin askerlik şubesine gönderirler belgeyi.

Kıyafet üstünden işe yarar mı bu?

bu işin en babası taser onda bile taser'i çekince adam canlanıyor saldırmaya devam ediyor.

bu muhtemelen ondan çok daha dandiktir.

amerikan polis videolarındaki taserları izle.

bıçaklı adama şok silahi ile yaklaşabileceğini mi düşünüyorsun.

Bunu kullanmanın çok kolay olacağını sanmam. Bir de büyük. Bence ilk once kaçmaya/korunmaya çalışın. Yanınızda bir de biber gazı olsun. Mesela elektroşok için bıçak mesafesine girmeniz gerekirken biber gazını daha uzaktan kullanabilirsiniz. Etkili bir biber gazı, yanında da saldırganın silahsız olması ihtimaline karşı da ek olarak başka bir şey kullanabilirsiniz sanki. Elektroşoku ben tek başına silahlı birine karşı kullanamazdım. Bıçak bile daha avantajlı öyle bir durumda ki o bile bıçak düellosu olurdu. Ama bir de amerikan polislerinin kullandığı gibi elektroşok tabancası var. O bulunabilirse elektroşok olarak daha doğru olabilir.

Bıçaklı bir adamdan uzak durmak, kaçmak dışında pek savunma taktiği yok profesyonel biri değilseniz.

Kimseyle tartışmamak, kavga etmemek, akşam eve varmak tek hedefimiz olmalı medeniyetsiz topraklarda.

Sabahtan beri ben de videoyu izleyip kafamdaki senaryoları canlandırıyorum.

Uzak durmak, abi çekip suyuna gitmek, sakinleştirmek, egosunu okşamak, o bıçakla kimseye zarar vermeden oradan ayrılmasını beklemek en doğrusu.

Hiç birimiz süpermen değiliz.

[mesajın bundan sonrasını da uzun uzun yazmıştım ama sildim]

Ben de bu videoyu izleyip kafamda bin tane senaryo kurdum, sonra evdekilere biber gazı aldım.

Bu adama yaklaşılmaz öncelikle. Adam elinde bıçak sallıyor. 7 metreyi 1 saniye aşabilir. 1 saniyede zarar görmeden nasıl yapacaksınız? Karşı tarafta bu tip şey varsa ve saldırıya geçiyorsa -kaçamıyorsak- en iyisi biber gazı kullanmak. Videodaki kadınla adamın arasındaki mesafe için konuşursak biber gazı yetersiz kalabilir. Yani adamı etkiler ama devam eder. Biber gazının da nasıl kullanılacağını bilmek gerekiyor. (Self defence videoları var) Yoksa siz de etkilenirsiniz.

Bu gibi ekipmanları kullanmak için kendinizi eğitmeniz gerekiyor. Hangi senaryoda nasıl kullanılır, zarar almadan durumdan nasıl kaçılır gibi. Yoksa bıçaklı birini bunla ancak belli süre durdurabilirsiniz sonra kaçmanız gerekiyor. Ama tabi hiçbirşey olmamasından iyidir yanınızda birşey taşımak, en azından stresi azaltır. Olaydan kaçılamıyorsa kullanılabilir

aklıma gelmişken amerikalı aynasız diye bi youtube kanalı var.

orada şöyle bi soru sorulmuştu, amerikan polisleri bir saldırganı neden defalarca 20 kere 30 kere vuruyor diye.

adam da bunu videolarla açıklamıştı, adamı 30 defa vuruyoruz, kesinlikle ölecek ama ölene kadar 1 2 dakika geçiyor, o sürede de saldırmaya devam ediyor. hemen etkisiz hale gelmesi için ya kafadan, ya omurilikten vurulması lazım yoksa kesinlikle durmuyor daha şiddetli saldırıyor diye açıklamıştı. ayrıca o tür olaylarda kafadan, omurilikten veya bacaktan vurmak imkansız derecede zormuş.

bıçaklı biri varsa arayı çok açıp öyle müdahele etmeniz gerekir demişti, hatta bizim polisimiz de ölmüştü böyle bişeyde.

yani karşındaki adam tehdit algılayıp saldırmayacaksa bile saldırıya geçerse ölürsünn.

bibergazına da inanmıyorum ben, elin psikopatlı almış uyuşturucuyu adam hisseder mi hissetmez mi, ne kadar etkili olur, tutarsa hadi iyi, tutmazsa, ya kendi gözüne gelirse rüzgarla falan. o zaman iyice bittin.

orantılı güç iyidir, al bi tane sağlam coldsteel çakı, kanunumuzda bıçak taşımak yasak bile değilmiş, yeter ki kan oluklu, sustalı ve bunun gibi yasak olanlar olmasın. istersen kılıçla gez diye açıklamıştı türk polisi olan bir youtube kanalının sahibi.

aramaya zamanım olmadı ama kanal bu, bu değilse bile diğer soru cevaplarda yanıtlamışlardır

www.youtube.com

bu da amerikalı olan

www.youtube.com

abd donanmasında eskiden asker olan elemanın videosu vardı twitterda. kendinizi tabancaya ve bıçağa karşı nasıl korursunuz diye. cevap olarak kaçın diyordu. bu kadar basit.

Biber gazı satın alın. En temizi budur. Biri size saldıracak olduğunda çıkartıp sıkıp kaçacaksınız. Hem davalık olacağınız bir sonuç yaratmaz hem de anında etkisiz hale getirir kişiyi.

@killerbee bir de bu var
(bkz: mozambique drill)

Kombi markasına göre sizin şehrinizdeki yetkili servisi arayın gelip baskınlar. Yüksek ihtimal resimdeki vana değişir.

bizim kombi de bazen basınç düşürüyor, suyu aldığı boruya kaçırdığını düşünüyorum çünkü içeri bi kaçak yok.

müteahit konusunda şansını dene tabi. eğer kendin usta bulmak durumunda kalırsan, çok iyi bir usta bul ve yüzde yüz emin olmadan usta hiç bi yeri kırmasın. fotoğraf küçük vana mıdır başka yer midir bilmem.

var öyle kendini usta sanan tipler, orayı kırıyo orası değil, burayı kırıyo burası değil sonra kapışıyorsun.

john bloor yazar birazdan zaten.

genleşme tankı değişir 800 tl tutar geçmiş olsun. taksici vs kombici hangisi daha namussuz çözemiyorum.

Tesisat harici su seviyesi iniyorsa 130 tl gaz basiyorlar 1 sene goturuyor, ayni dertten muzdaribim

bizde de basınç düşüyor. su kaçağı yok kesinlikle. neden oldugunu bulamıyoruz. konuyu takipteyim :)

Once o vana degisecek, mahalle tesisatcisi yapar basit olay.

Yine basinc duserse kombiye hava basilacak.

O vana ile hortumu birleştiren rakoru sıkın, bir kurbağacık ya da ingiliz anahtarı ya da tam oraya olacak bir açık ağız anahtar ile olabilir.

Korkmayın çok basit bir işlem, büyük ihtimal ile montaj yapılırken tam sıkılmamıştır, gevşek bırakılmıştır.

Yeni inşaatlarda sürekli karşılaşıyorum ve sıkıyorum görünce.

Bir ihtimal hortum o giriş yerinden hasar da almış olabilir, siz önce hafif tatlı sıkı sıkın orayı.

Kaçırmazsa işlem tamam, basıncı yine takip edin, yine düşme varsa başka kaçaklar arayın, en son kombici çağırırsınız.

Eğer o hortum oradan hasar aldıysa vana sökülüp o hasarlı kısım kesilecek ve tekrar takılacak, ben bunu da yaparım ama siz yapamam derseniz bir tesisatcı çağırırsınız.

Yeni yıl hediyesi de geç. Belki tekrar deneyip evlenirsiniz.

şu anda başka biriyle nişanlıyım

O zaman kuzenim almış deyin.

Yanlış anlaşılacak bir şey yok bence. Arayıp "uzun süredir sipariş vermiyordum senin adresin kayıtlıymış, paketi geri yollar mısın" falan derseniz yollar herhalde. Paket için için hiç arayıp sormamak daha saçma, o zaman karşı taraf "Benim aramamı istiyor herhalde" diye düşünebilir, "Kuzenim aldı" da garip; kuzen senin hesabını neden kullansın, hadi kullandı diyelim neden kendi adresini girmesin, hadi girmedi adresin senin olduğunu nasıl farketmesin.

küçük meblalık bişeyse, ölü taklidi yap. muhtemelen telefon edip medip boşuna gerileceksin.

bi vesileyle dönerlerse sana böyle bi kargo geldi diye, yanlışlıkla olmuş der çıkarsın işin içinden. hatta yanlışlık olmuş, geri göndermenize gerek yok 3 kuruşluk şey için zahmet etmeyin deyip hediye göndermiş etkisini de ortadan kaldırırsın.

dönmezlerse bişey olmaz zaten.

normalde yapılması gereken hareket, benim bu kargodan haberim yok, siz şubeye götürün, ben göndereni arayıp öğrenip size döneceğim deyip teslim almamak. sonuçta kaç sene geçmiş ve elemanın bu bana yanlışlıkla geldi diye düşünmesi için yeteri kadar da bilgisi var.

Arayıp ya da mesaj atıp “yanlışlıkla gönderdim geri gönderebilir misiniz?” Diyebilirsin. Eğer kargo ücreti yenisini almaktan daha pahalıysa o zaman geri göndermelerine gerek olmadığını söyleyebilirsin.

erkek kardeşini arayıp iste

bantla olmaz da, araba kaplanılan şeylerden bulursan onla yapabilirsin.

@jelly araba kaplanılan şeyler nedir?

araç kaplama folyosu diye arat çıkar.

araç kaplama merkezlerine götürürsen belki yaparlar

bu araç kaplama folyoları biraz sert oluyor. araç kaplama merkezlerinde sıcak h ava tabancaları ile yumşatarak kaplıyolar. uğraşmak isterler mi bilmem çünkü detaylı bir iş.

hani hava kanalları falan varsa çok girintili çıkıntılıysa uğraşmak istemezler.

reklamcılardan siyah folyo alarak sen kaplamayı deneyebilirsin suyla ıslatıp ve saç kurutma makinası kullanarak ama araç kaplama folyosu gibi sağlam olmaz tabi.

"plastidip" - spray plastik
arabalarda ufak tefek parcalari kaplamak icin kullaniliyor.
ama kask icin onerilmeyebilir, kaskin dis kaplamasinin ozelligini bozma olasiligi vardir kesin ama emin degilim, yaptirmadan once arastir..

kaskın üzerindeki her çıkıntı yere kafanı sürttüğünde takılmadan kırılıp gitmek üzere tasarlanıyor. kaplama yapıp yere ekstra tutunma sağlamak istemezsin. boyun bölgesi saniseler içinde 'geri dönülmeyen' hasarlar alabiliyor. onun yerine kaygan bir son yüzey veren boya tercih ediliyor. ama bu konuda da markalar kararsız, bazıları boyayın diyor bazıları asla.

Kaskı dikkatlice söküldüğünde tüm parçaları ve içi ayrılıp sadece kabuk olarak eline alabilirsin.

Elinde sadece dış kabuk kaldığında bir airbrush, ya da oto boya ustasına götürüp boyatabilirsin.

Kendi yapacağın hiç bir işlem güzel olmayacak bilgin olsun.

kendi sitesinde bile e17 demişler. yanlış olamaz.
www.homing.com.tr

yanlış olabilir ya, muadili de c9'muş, hiç ampul bulamazsan arabadaki sinyal lambasından çıkarıp takabilirsin :)


edit: eğer doğruysa alma bence

Bence yanlistir. Direkt kendilerini ara sor

Eliniz yatkınsa abajurun duyunu e14 duy ile değiştirebilirsiniz. Bana yanlış yazmışlar gibi geldi. Benzer boyuttaki modellerde E27 yazıyor çünkü.

Markayi bulup aramak hic aklima gelmemisti hay aklinizla bin yasayin. :)
Ben bir arayayim cunku sacma yani :)).

Git bk elektrikciye al hocam. Normal ampulun arkasi ince olan. Cok pahali degil onlar

Valla nereye baktınız bilmiyorum ama elektrikçilerde var, aspiratör için sokak arası elektrikçiden 5 tl e aldım led olanını 2 gün önce

bundan alırsan işin çözülür

www.amazon.com.trörü-E17-E14-duy-dönüştürücü-Z1112/dp/B01N4JIP28

Bir milyoncularda da olur, buzdolabı ampülü ya da aspiratör ampülü diye de bilinir.

hamuru çiğ olarak mı istiyor canınız? ekmekte önemli bir besin yok, aç kalmış olabilirsiniz.

hamuru çiğ yeme, aklın hayaline sığmayacak acılarla dolu bir 12 saat geçirirsin karın ağrısından. bildiğin hiç bi ağrıya benzemez.

bi defa lokma yapmıştım çok iyi pişmemiş çok açtım yedim öyle yarım günüm tırtıl gibi kıvranmakla geçti.

Ben çocukken de hamur yerdim, çiğ olarak evet. Çiğ çiğ canım çekiyor, acaba bapırsaklarımdaki bazı tür bakteriler maya mı istiyor ne... teşekkürler.

2 - telifsiz müzik satın alabileceğiniz, audiojungle, premiumbeat ve bunun gibi sayısız site var.

alacağınız lisans tipinin açıklamaları orada yazar. çünkü çok çeşitli lisans tipleri var.

eğer youtube'un kendi yayınladığı değil de kullanıcıların yayınladığı no copyright müziklerden bahsediyorsanız eğer, zaten onlar da bu dediğim sitelerde satış yapan insanlar ve lisans satın alıp sisteme girmeden kullanamazsanız, iki gün sonra telif atarlar sesi silerler.

ürettikleri ve sattıkları şarkılara youtube id content giriyolar ve sistem otomatik tanıyor. siz satın alıp bişeyler bişeyler yapıp kullanıyorsunuz da ben satıcı olduğum için o kısmı bilmiyorum.

ana şalteri kapat daire girişinden daha da geliyorsa apartmanın kutusundan kendi şalterini kapat

sonra elektrikçi çağır, tesisat yanıyor olabilir.

Apartman kutusundan elektriği kapat, sigortanın değişmesi gerek. Sigortaya giren kabloların sıkı bir şekilde takılması lazım, gevşek olunca böyle oluyor.

Sigortaya giren kabloda gevşeklik olabilir +1

Ya da sigorta içinde hasar var bozulacak/bozuldu.

Elinden elektrik işleri gelen bir usta için tarif veriyorum;

ev içindeki sigortaları kapat, kombi sigortasının kapağını aç (iki vidası var) dokunmadan kontrol kalemi ile giriş çıkışını kontrol et elektrik olup olmadığını (kontrol kaleminin çalıştığını daha önce kontrol et başka prizde)

Giriş çıkışta kablolar sağlam, herhangi bir yanık yoksa ama koku varsa sigorta içinde hasar vardır. Yeni sigorta ile değiştir, 1-2 amper bir şey olmalı.

Kabloda, giriş çıkışta görünen bir yanık kopuk vs varsa, o kısmı kablo ucunu tazele ve yeniden bağla.

Kontrol kaleminin çalıştığına emin ol, sigortayı kapatsan bile her zaman kontrol et elektriği, nasılsa sigortayı kapattım diye test etmeden dokunma.

Daha önce elektrik ile ilgili işlemler yapmadıysan hiç bulaşma, tehlikelidir, bilen birini çağır.

Herkese teşekkürler, nöbetçi duyurucu killerbee artı bir teşekkür :)

Elektrikçi sorunu halletti, çok şükür bugün de hayattayız. Sanırım kombi şalterin kablolar gevşemiş ya da önceden gevşek bırakılmış.

Duyurumu kendim de cevaplıyorum ama tehlikeli bir durum, evin sigortalarını kapattığım halde kombininkinde halen elektrik vardı. John Bloor açıkladığı gibi ama iyi bir elektrikçi değilseniz, dokunmayın. Sigortaları kapatsanız bile evde bir yerlerde elektrik olabiliyor. Sebebini bilmiyorum çift hat falan mı öyle bişey galiba.

En iyisi ana bina girişindeki panodan kendi sayacınızı, sigortanızı önceden öğrenmiş olun. Acil durumda oradan mutlaka kapatın bence.

Yeni apartmana taşınanların işine yarar belki diye açıklamak istedim. Hayırlı forumlara döndü biraz, kusura bakmayın.

Normal bir sistemde salteri kapatirsan evde elektrik olmaz.

Ya salter bozulmustur ici yanip birbirine kaynamistir, kapatsan da elektrigi kesmez.

Ya da zamaninda cahil birisi dosemistir elektrigi.

bazı gerzek elektrikçiler sigortayı elektriğin geldiği faza değil, elektriğin döndüğü nötr'e bağlıyor. herhangi bir kaçak durumunda sigorta yine atıyor, sigortayı kapatınca gelen elektrik dönmediği için bağlı olduğu ışık/cihaz yine sönüyor. ama sigortayı kapatıp iş yapayım dediğinizde gelen elektrik değil, dönen elektrik kesildiği için çalıştığınız yere yine elektrik geliyor, sigorta kapalı diye rahatça dokununca uzaya gidiyorsunuz.

o yüzden sigortayı kapatınca da kontrol kalemiyle mutlaka kontrol edin elektrik var mı yok mu diye.

3 ayda eser çalanlar yanlış yolda diyemeyiz de belki altyapıları vardır. Ya da sabırsızlardır. Hocanız bana göre doğruyu yapıyor. Akademik ilerliyor. Az daha sabredin

Valla piyano ozelinde olay tam olarak nasildir bilemem ancak gitar orneginden, yani tecrube ettigim yoldan gidersek hocan biraz fazla kati davranmasina ragmen hakli gibi. Ben elektro gitari ilk aldigimda mal gibi gidip iron maiden, amon amarth falan calmaya calismistim. Hal boyle olunca sonuc hezimet olmustu. Sonradan pes etmeyip devam ettim ancak benim gibi baslayan nice koc yigitler umutsuzluga kapilip helak oldu o yolda.

Yani hocan 'calamiyorum ya ben, o yuzden devam etmemin anlami yok' demeni istemedigi icin sanirim sekil davraniyor ancak o da olayi biraz abartiyor. Parca calmana izin vermemek nedir.

Konservatuvar mezunuyum.

Hoca tekniği ve teorik altyapıyı sağlam tutmaya ve geliştirmeye çalışıyor.
Parçalara çok hızlı geçiş yapmış olsaydınız, teknik eksiklikten dolayı o parçalar istediğiniz gibi ilerlemeyecekti belki de. o gamlara parmaklar alışacak ki, elleriniz müzikal cümleleri daha rahat yapsın, daha doğru parmaklarla geçişler yapsın, bazı şeyleri otomatiğe alsın kafa vs. vs..

Herkesin piyanoda ilerleme hızlı farklıdır ama mutlaka ilerliyorsunuzdur. Biraz daha ilerlettiğinizde (4-5 ay sonra), tekniğinizi görmesi ve yorum yapması için ekibimin piyanistine yönlendiririm sizi ist. operadan, eğer bu şehirdeyseniz. o da bir fikrini söyler ve yol gösterir.

piyanoda sağ el sol anahtarı sol el fa anahtarı okuyor. tabi şarkıya göre de değişiyor. yani aynı anda 2 anahtarı okuyup ona göre çalman gerekiyor, haliyle daha zorlayıcı bi süreç.

sen şimdi notayı, ritmi, solfeji oturtmadan nasıl çalacaksın ki klasik eser diyorsun bir de. daha bunun parmak egzersizleri, gamları geçiş teknikleri var.

okuma yazma bilmeden kitap yazmak gibi bişey. hoca doğru olanı yapıyor.

ha dersen ki ben akşam 2 saat takılcam o zaman bu olaya devam etme.(notadır solfejdir falan)

7 yaşında çocuk benim ömrü billah çalamayacağım eseri çalıyor ona bakarsan, başkaları ile kendini bir tutmak doğru değil.

www.youtube.com

einstein de 5 yaşında benim düşünemeyeceğim şeyleri düşünüyordu mesela, e şimdi ben müzikle veya başka bişeyle uğraşmıyayım mı?

başıma gelen en zorlayıcı şey, kendi kafama göre öğrendiğim enstrumanlarda ilerlemek isteyince kendi bulduğum yalan yanlış teknişği düzeltmeye çalışmak, öğrenmek 1 birim zaman sürüyorsa düzeltmek 3 birim sürüyor.

esere mi geçmek istiyorsun o zaman hocanın gösterdiklerini 2 kat 3 kat çalış ki süreç hızlansın.

ha dersen hoca beni oyalıyor memnun değilim başka hocaları da deneyebilirsin. oyalayana da denk geldim çünkü gelmedim değil.

Hoca biraz tokatci geldi bana.
Ilkokulda 1 ayda notalara bakarak sarki calar hale gelmistik.

Bilgisayar klavyesi ogrenmek gibi bu.
illa cilginca 10 parmak yazmak istiyorsan sifirdan mukemmel ogrenmen lazim aylar yillar surer, ama sen chat yapacak kadar hiz istiyorsan 1 ayda halledersin.

Biraz abartmis bence, sonucta sen hobi niyetine istiyorsun.

Gsf müzik mezunuyum hoca abartmış 9 ayda bi beyer falan kulağa hoş gelecek bir etüd çaldırılırdı ya. 9 ay scale, solfej çalışmak ne bileyim. Denyoca idealist olmamla tanınırım bana bile fazla idealist geldi bu mevzu.

@divit selam.

yazınızla ilgili eleştirilerim var.

1-)
o ilkokulda şarkılara geçtim dediğiniz (şu an büyük birisi olduğunuzu varsayıyorum, bu durumda yılllaaar önceydi) piyano şarkıları (ki aldığınız o zamanki dersin de piyano olduğunu varsayıyorum, flüt melodika mandolin vs değil) muhtemelen çocukların çalacağı seviyedeki şeylerdir. muhtemelen soru soran arkadaş bu tarz şarkılardan ziyade, biraz daha orta seviye şeyleri söylüyor. örneği de bunu destekler nitelikte.

2-)
verdiğiniz hızlı yazma benzetmesi bence bu konuya uymamış. kendimce sebebini yazayım.

bilgisayar klavyesi ile yazdığınız yazı farklı sürelerde de yazsanız, nihai sonuç olarak aynıdır kağıtta. ürünün ne kadar sürede yazıldığı dışında sonuçta bir fark yoktur hızlı ve yavaş yazan arasında.

ama piyano gelişiminde ve ortaya çıkan üründe, ne kadar hızlı çalındığından başka onlarca değişken var. piyanistin tuşesi, şarkıyı yorumlaması, yaptığı nüanslar, pedallar, benimsediği hızı, piyanonun parlaklığı, matlığı, puandorglardaki bekleme süreleri ve daha bir çok şey.

çok güzel çalmak demek bence kusursuz, robot gibi çalmak değil, bu saydığım ve saymadığım pek çok değişkenin bir bütünü oluşturması ve ortaya çıkardığın müzik.

ondandır ki zaten, 1000 ayrı kişiden ayışığı sonatı dinliyoruz ve 1000'i de birbirinden farklı.


özetle:
klavye sadece pratik ve zaman ister.
piyano ise sağlam müzik bilgisi, iki anahtarda da aynı anda nota okuma, ritim ve hepsinden sonra da esas duygu ister.


haa, tüm bunlara rağmen hoca, bilerek, olması gerekenden çok daha yavaş ilerliyor olabilir mi? olabilir. programına ve dapda'nın ilerleyişine bakmak ve belki ikinci bir piyanistten bu anlamda yorum almak gerekiyor. yine de hocaya güvenmek iyidir derim.


dapda'ya ek soru:
hiç czerny, beyer vs. gibi çeşitli kitaplardan da faydalanmıyor musunuz bahsettiğiniz derslerde? oralarda güzel, küçük parçalar-etüdler oluyor iyi hissettirebilecek?

mesela derste sol majör gam çalışıyorsunuzdur uzun uzun ama araya ilgili tonda basit bir şarkı, etüd vs. girmiyor mu hiç?

bir de şöyle bir düşüncem var şahsi.

"profesyonel olmak veya virtüöz olmak" ın tam tersi değil bence "hobi olarak yapmak".
bu yaklaşımı doğru bulmuyorum. bir şeyin hobi olarak kalcak olması, kaliteli yapılmaması anlamına gelmiyor.

"aaa hadi hiç gam çalışmayalım, teori çalışmayalım, ama şimdi sana ezbere çaldırcağım şarkılarda tüm fa'ları diyez basacaksın ona göre haaaa!"...
e çalan adam demez mi neden bu şarkıda tüm fa'ları diyez basıyorum. sol majör ne demek? gibi.. neden bu kadar hızlı geçiyoruz.

e böyle olunca da, o şarkıyı hasbel kader çalıyor belli bir süre sonra ama ileride başka bir sol majör şarkı geldiğinde, eller/parmaklar o bilgilere ve pratiğe sahip olmadığı için tıkanıyor, gitmiyor.

elbette konser piyanisti olmayacak ama nasıl ki bir uçak maketi yaparken azami özeni gösteriyor, çok güzel boyamaya çalışıyor, ince iş yapıyorsanız, aynısı enstrüman için de geçerli.

bir de mesela şey derler,
nasılsa mesleğin değil, basit/ucuz bir enstrüman al geç.

öyle olunca da, ürünün kalitesizliği sebebiyle çıkan sesten mutlu olmayabiliyorsun. veya teknik bir hata yaptığını düşünüyorsun ama mesela aslında cızırtı gitarın köprüsündeki bir hatadan kaynaklı mesela, bilmiyorsun.


---
ek not:
bu arada, tüm düşüncelerimi, çocukluğundan itibaren evde akustik piyanosu olmuş ama o zamanlar ders almamış, ancak konservatuvara üniversite döneminde girmiş (piyano bölümü değil) ve sonradan piyanoya aşık olmuş ama tekniğini çok geliştirememiş biri olarak yazıyorum.

şimdilerde çalışıyorum hobi olarak : )), bol kayıtlar yapıyorum kendimce mesela ama keşke o çocukluk yıllarımda en az 10 sene teknik çalışsaymışım, pratik yapsaymışım şimdiye çok başka olurmuşum diye hayıflanıyorum.

iyi çalışmalar dapda.
orta seviye zorlukta şarkılardan oluşan ve hayatımı anlatan bir piyano albümü yaptım.
hocan ve senin hoşuna giden bir parça olursa içinde ileride, nota kitapçığını yollarım. belki ilk çaldığın şarkılardan bir tanesi bu olur, seviniriz biz de.

www.youtube.com

kolay gelsin.

@la traviata

Hocam piyano sanatina saygim var da boyle hobici adama 9 ay solfej gereksiz bence.
En azindan bir guz gulleri ya da benim icin uzulme falan calmasi lazimdi artik.

Biz o ilkokulda 1 senede org methodunda ne var ne yoksa calmistik.
Sonra ortaokuldaki muzik hocasi idealist cikti 3 sene solfej disinda bir sey gostermedi, sinifta olmasina ragmen 1 kere piyano tusuna dokundurmadi.

Sozde bize muzik kulagi basacakti, mal gibi mezun olduk bildigimi de unuttum.

Bu arada fur elise bence cok gereksiz bir parca onla hic motive olmaz insan.
Dugun parcalari ogren bi misafirlik ortaminda sov yaparsin.
Samanyolu mesela ezberimdedir her org buldugumda sovumu yaparim ooo sen bu isi biliyorsun falan derler :)
Bebek orgunda calinmiyor fa'dan sonra nota koymamislar.

Çalışıyoruz evet, sadece solfej gam vs çalışıyoruz derken arada bazı kitaplardan 2-3 porte biseyler çalıyoruz ama tam olarak eser denemez bunlara. Başlaması ile bitmesi bir oluyor çünku..
Ben hocadan çok memnunum çünkü benden para almıyor denebilir. Paraci birisi kesinlikle değil, kendisi zaten Amerika'da müzik okulunda piyanist, ve saatine 100 lira alıyor, şaka gibi 100 lira, ben 100 lira yatırıyorum o Amerika'dan her geçen gün kur farkı yüzünden daha az miktar çekiyor:)
Yani ben baya üstüne düşüyorum, dusmesem hoca uğraşmaz zaten benimle, tek türk öğrencisi benim çünkü. Kendisi de belirtiyor, siz uğraşıyorsunuz diye sizi bırakmadim, yoksa maddiyat önemli değil diye.
Etik kurallara önem veriyor.

Yani özetle 4-5 Portelik kucuk şeyler çalarak öğreniyoruz ama tam olarak istediğim eserlere geçmedik, Aralık'ta geçeceğimizi belirtti zaten kendisi..

haaa siz online çalışıyorsunuz, yan yana gelmiyorsunuz??
anladım.

3-5 aya hoca "isyaaaaaaan" diye şarkı çaldırır zira yatırdığınız 100 tl yakında 3-5 dolar eder :)

bir de, parçanın uzunluğunu anlatmak için "şu kadar ölçü veya şu kadar satır" gibi ifadeler biraz daha anlaşılır olur. porte kelimesini çok kullanmayın bunun için.

kolay gelsin. ilerleyen aylarda yine buraya güncelleme koyun, biz de bakalım durum ne hale gelmiş, gelişmeler nedir.
kolay gelsin.

Yılda 10 ders falan yüz yüze yapıyoruz, çünkü 1 senede 3 kere falan Türkiye'ye geliyor.

Doğru, porte yanlış ifade olmuş, porte bana hala satır gibi geliyor çünkü..
Teşekkürler..

20 yasindaki kizim 7 yasindan beri piano caliyor. Ilk ogrenmeye basladiginda 6 ayda fur elise, moonlight sonata falan caliyordu. Genc, yeni konservatuvar mezunu bir ogretmeni vardi. Bir kac sene sonra, 35 yildir piano ogretmenligi yapan Rus bir ogretmenle calismaya basladi. Chopin calan cocuga sil bastan ilkokul sarkilari caldirmaya basladi. Kadinin kizimin ogrendigi yanlis teknigi duzeltmesi nerdeyse bir sene surdu. Yani soylemek istedigim 3 ayda yetersiz altyapi ile zor eserlere yuklenildigi zaman hatali teknik gelismesine neden olabiliyor. Sonradan da duzeltmesi zor oluyor.

çamaşır suyuyla denediniz mi?

kesinlike süngerle çitilemeyin yüzeyi matlaştırırsınız.

Çamaşır suyuyla zarar veririm diye düşündüm. Az önce bir arkadaşın tavsiyesiyle karbonatla silmeyi denedim ve oldu.

Cif ile çıkar.

dis macunu ise yariyor

ben 4 senedir alamıyorum senin yine iyi. zorunlu tasarruf yapmak zorunda kaldım.

Yurt disinda paypali olan bir arkadasin varsa ona yolla, o da transferwise ile yollasin.

B.

e) hepsi

farklı yerlerden bilgi almak her türlü avantaj

Çoğu zaman ilk önce a sonra b.

c ve d b'ye dahil olmuyor mu? :)
İnsanlara bişey sormayı çok sevmiyorum, o yüzden b.

Öncelikle yöneticim, bunun için var kendisi.

önce aynı birimde benden daha tecrübeli olan kişi/yöneticiye. ardından b ve a şıkları.

ilk olarak b sonra a

a'dan başkası yalan.
ve bu konularda internet derya deniz değil.

e profesyonel danışman.

iş hayatıysa öyle sağdan soldan olacak şeyler değil, gözden kaçırdığınız ufacık bi detay çok şeyi değiştirir